You are on page 1of 248

Erciyes letiim

2009 Ocak

Erciyes niversitesi letiim Fakltesi Akademik Dergisi Erciyes letiim (ISSN 1308-3198) Sahibi Prof. Dr. Hamza AKIR Yaz leri Mdr Yrd. Do. Dr. Mustafa AKDA Ar. Gr. Hlya ZTEKN Yaz leri Ekibi Ar. Gr. Emel TANYER Okt. Ahmet ZTEKN Prof. Dr. Hamza AKIR Yayn Kurulu Do. Dr. Metin IIK Danma Kurulu Prof. Dr. A. Haluk YKSEL (Anadolu .) Prof. Dr. Ahmet Blent GKSEL (Ege .) Prof. Dr. Alaeddin ASNA (Marmara .) Prof. Dr. Ali Atf BR (Baheehir .) Prof. Dr. Asker KARTARI (Hacettepe .) Prof. Dr. Aysel AZZ (stanbul Arel .) Prof. Dr. Ersan LAL (Beykent .) Prof. Dr. Fahrettin KORKMAZ (Atatrk .) Prof. Dr. Filiz B. PELTEKOLU (Marmara .) Prof. Dr. Fsun ALVER (Kocaeli .) Prof. Dr. H. brahim GRCAN (Anadolu .) Prof. Dr. Haluk GERAY (Ankara .) Prof. Dr. Haluk GRGEN (Baheehir .) Prof. Dr. Haluk Hadi SMER (Seluk .) Prof. Dr. Hlya YENGN (Kocaeli .) Prof. Dr. Jale SARMAIK (stanbul Ticaret .) Prof. Dr. M. Naci BOSTANCI (Gazi .) Prof. Dr. Metin KAZANCI (Ankara .) Prof. Dr. Murat ZGEN (stanbul .) Prof. Dr. Nurettin GZ (Gazi .) Prof. Dr. Nurdoan RGEL (stanbul .) Prof. Dr. zden CANKAYA (Galatasaray .) Prof. Dr. Peyami ELKCAN (Maltepe .) Prof. Dr. Rait KAYA (Ankara .) Prof. Dr. Suat ANAR (Yeditepe .) Prof. Dr. Suat GEZGN (stanbul .) Prof. Dr. Sleyman RVAN (Akdeniz .) Prof. Dr. engl ZERKAN (Marmara .) Prof. Dr. Uur DEMRAY (Anadolu .) Prof. Dr. Uygur KOCABAOLU (zmir Eko. .) Prof. Dr. nsal OSKAY (Beykent .) Prof. Dr. Yasemin NCEOLU (Galatasaray .) Do. Dr. Ahmet KALENDER (Seluk .) Do. Dr. Alev PARSA (Ege .) Do. Dr. Ayhan SELUK (Seluk .) Do. Dr. Aytekin CAN (Seluk .) Do. Dr. Bilal ARIK (Gazi .) Do. Dr. M. Ayla OKAY (stanbul .) Do. Dr. Mete AMDEREL (Kocaeli .) Do. Dr. Mustafa EKER (Seluk .) Yrd. Do. Dr. Mustafa AKDA Ar. Gr. ilem Tuba AKDA

Yazma Adresi Yrd. Do. Dr. Mustafa AKDA Erciyes niversitesi letiim Fakltesi 38039 Talas/KAYSER Tel: 0-352-4374937-(Dahili) 36105 Faks: 0-352-4375261 e-posta: akademia@erciyes.edu.tr

akademia

Erciyes letiim Ocak ve Temmuz aylarnda ylda iki kez yaynlanan hakemli bir dergidir. Dergimizde yaynlanan yazlarn her trl sorumluluu yazarna aittir. Yaynlanan yazlarn telif hakk dergiye aittir ve referans gsterilmeden aktarlamaz.

NDEKLER

Knye 1 Yaz lerinden Merhaba 4 Trkiyede Ordunun Siyasete Mdahale Gelenei ve Basn: 27 Nisan 2007 Muhtrasndan nce ve Sonra Hakan Temiztrk 6-26 Gazete Tasarmnda Bilinmeyenler ilem Tuba Akda 28-40 Firmalarda Btnleik Pazarlama letiimi Stratejilerinin Belirlenmesinde Tketici Davranlarnn nemi Ayhan Erdem 42-64 Btnleik Pazarlama letiiminde Halkla likilerin Rol zerine Teorik ve Uygulamal Bir alma Ahmet Tarhan 66-81 Klasik Anlat Sinemasnda yk Kiisi, Yapsal Tasarm ve rnek zmlemeler Mustafa Szen 82-99 Asmal Konak Dizisi ve Filmi zerine Anlat Kuram Asndan Bir Deerlendirme E.Glbu Erol 100-114

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

Televizyonun Dili zerine Bir zmleme: Var Msn Yok Musun Mert Grer 116-134

Avrupa Birliinde Grsel itsel Politikalarn Kltrel Temellerine Bir Bak Sedat zel 136-162 Tracing Dominant Discourses of Childhood In Childrens Visual Images: A Qualitative Appraisal of News Media and Education Arzu Arkan 164-179

Uluslararas ve Ulusal Yasal Dzenlemeler erevesinde nternet zerinde ocuk Pornografisi Sevil Yldz 180-196 Popler Kltr ve Moda Hsamettin Akar 198-206

Terr ve G Sarmalnda Dou ve Gneydou B. Zakir Avar 208-233 Akademia Yaym ve Yazm Kurallar 234 Akademia Telif Yazs 244

akademia

Yaz lerinden Merhaba, Erciyes letiim Dergisi akademia ile karnzdayz. Bir akademik dergi karmak dncesiyle yola ktmzda birok engelle karlaacamzn bilincindeydik. Ama istenirse ve destek alnrsa baarlamayan hibir i olamaz eklinde kendimizi motive ettik. Gerekten grdk ki hem makale konusunda hem de almalarn deerlendirilmesi konusunda hep yanmzdaydnz. Bu destek bizi daha da isteklendirdi. lkemizin sekin niversitelerinden, nlerinde birok i olmasna ramen bizlere danma kurulu olarak destek veren ve her trl skntmza katlanan deerli hocalarmza gsterdikleri hogr dolaysyla ok teekkr ederiz. Ayrca danma kurulunda yer almayan ama uzmanlk alanlaryla ilgili hakemlik yapmay kabul eden tm retim yelerine de zverilerinden dolay teekkr ediyoruz. Byk bir zveriyle ortaya konan bu dergi almas, Faklte bnyesinde birok uygulama alan bulunmasna ramen akademik anlamda eksiklik olarak grlen bilimsel alana katk salamay ve fakltemizin adn duyurmay hedeflemektedir. Erciyes niversitesi letiim Fakltesi akademik yayn organ olan Erciyes letiim Dergisi akademia iletiim bilimleri bata olmak zere, dier sosyal bilimler alanlarndaki her trl inceleme, dnce, uygulamaya dayal aratrma vb. nitelikli yazlarn da yer ald akademik bir dergidir. Dergimiz daha yayn hayatna balarken TBTAK ULAKBM kriterlerini gz nne alarak almalarn ynlendirmitir. Dergimizin son sayfalarnda yer alan yayn ilkeleri ve yazm kurallar bu alana katk salayacak nitelikte hazrlanmtr. Gazetecilik, halkla ilikiler, reklamclk, radyo, televizyon ve sinema alanlarnn yan sra dier alanlardan almalarn da ele alnd dergimizin ilk saysnda 12 makale yer almaktadr. Trkiyede Ordunun Siyasete Mdahale Gelenei ve Basnn Tavr: 27 Nisan 2007 Muhtras Balamnda Bir Deerlendirme balkl almayla Hakan Temiztrk, Gazete Tasarmnda Bilinmeyenler balkl makaleyle ilem Tuba Akda, Firmalarda Btnleik Pazarlama letiimi Stratejilerinin Belirlenmesinde Tketici Davranlarnn nemi isimli almayla Ayhan Erdem, Btnleik Pazarlama letiiminde Halkla likilerin Rol zerine Teorik ve Uygulamal Bir alma isimli makalesiyle Ahmet Tarhan, Klasik Anlat Sinemasnda yk Kiisi, Yapsal Tasarm ve rnek zmlemeler adl makaleyle Mustafa Szen, Sinemada yk Kiisi, Yapsal Tasarm ve rnek zmlemeler isimli makalesiyle Glbu Erol, Televizyonun Dili zerine Bir zmleme: Var Msn Yok Musun adl almasyla Mert Grer, Avrupa Birliinde Grsel itsel Politikalarn Kltrel Temellerine Bir Bak balkl makalesiyle Sedat zel, Tracing Dominant Discourses of Childhood in Childrens Visual Images: a Qualitative Appraisal of News Media and Education (Egemen ocukluk Sylemlerinin Grsel mgelerde Yansmalar: Haber Medyas Ve Eitime Ynelik Nitel Bir Deerlendirme) adl makalesiyle Arzu Arkan, Uluslararas ve Ulusal Yasal Dzenlemeler erevesinde nternet zerinde ocuk Pornografisi isimli almayla Sevil Yldz, Popler Kltr ve Moda adl almasyla Hsamettin Akar ve son olarak Terr ve G Sarmalnda Dou ve Gneydou balkl makalesiyle Zakir Avar dergimizin ilk saysna katkda bulunan yazarlar.

akademia

Deerli aratrmaclara da almalarn bizlerle paylatklar iin teekkr eder, bir sonraki sayda grmek zere sevgi ve sayglarmz sunarz

Erciyes letiim

2009 Ocak

akademia

TRKYEDE ORDUNUN SYASETE MDAHALE GELENE VE BASIN: 27 NSAN 2007 MUHTIRASINDAN NCE VE SONRA Hakan Temiztrk* zet Ordu, lkeyi kuran g olarak Trkiye Cumhuriyetinin ynetiminde bandan beri nemli rol oynamtr. Cumhuriyetin ilanndan sonra Mustafa Kemalin, askerlerin siyasetle ilikisini koparmak iin birtakm tedbirler alm olmasna ramen yeterince baarl olunduunu kabul etmek zordur. Askerlerin lke ynetiminde sz sahibi olma arzular, ok partili siyasi hayata geilmesinden sonra, 1960ta fiili bir mdahaleyle yeni bir biim almtr. Trkiyenin ksa demokrasi tarihi, 1971, 1980 ve 1997de askeri mdahaleler sebebiyle kesintilere uramtr. Bu mdahalelerin ncesinde ve sonrasnda basnn tavr ok dikkat ekicidir; yaynlaryla darbe ncesinde askerleri kkrtmaktan ekinmeyen Trk basn darbe gerekletikten sonra demokratik yaama mdahaleyi eletirmekten zenle kanm, hatta askerlerin ynetimde bulunduklar dnemde darbeleri merulatrc yaynlar yapmtr. 2007 ve 2008de artan siyasi gerilim ve trmanan terr olaylarnn ardndan Trk basn, bu tavrn terk ederek silahl kuvvetlerin siyasete mdahalesine ve terr saldrlarndaki sorumluluuna sert eletiriler yneltmeye balamtr. Taraf gazetesinin ban ektii birtakm medya organlarnn eletirileri zerine, Trk Silahl Kuvvetlerinin medya ile ilikileri farkl bir boyut kazanmtr. Anahtar kelimeler: Ordu/asker, ana-akm basn, darbe, siyas iktidar Abstract As the power that founded the country, army has played an important role in the governance of Turkish Republic since the early years of it. It is hard to accept that Mustafa Kemal was successful to end the relationship of soldiers with politics although he took some precautions. The interest of soldiers in the governance of the country has started to a new term in 1960 by a direct intervention, after the introduction to the multi party political period. The short democracy history of Turkey was interrupted due to the military interventions in 1971, 1980 and 1997. The attitude of Turkish mainstream press before and after intervention was quite much noticable. Turkish mainstream press, which never avoided to tempt its soldiers in pre-stroke, quietly avoided to criticize the interference to the democratic life and even made publications which were clarifiying the strokes in the period managed by soldiers. After the political tension and deteriorating terrorism in 2007 and 2008, Turkish pres changed these attitudes and started to bring harsh criticisms to armed forces interference to the politics and their responsibilities in terrorist attacks. In terms of the criticisms by mainstream press organs some of which are led by Taraf newspaper, the armed forces relationship with media has changed. Key words: Army, mainstream press, coup, political power

Yrd. Do. Dr., Atatrk niversitesi letiim Fakltesi

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

Giri Trkiyede ana-akm basnn1 habercilik anlay, kriz dnemlerinde daha belirgin olmak zere, arpk ve antidemokrat bir izgi izlemitir uzun sredir: Merkezin uzanda kendisini konumlandranlar dnda hem sermaye yaps, hem tiraj, hem de etkinlii bakmndan ana-akm oluturan gazete, dergi, radyo ve televizyonlar, glden yana olmay, gc elinde bulunduranlar desteklemeyi semitir; bylelikle olas risklerden kendini kurtarmtr. Sz konusu gl bazen ekonomik odaklar ya da sermaye sahipleri, bazen silahl kuvvetler ve kimi zaman da siyas iktidar olmutur. Trk basn siyas krizlerin yaand ortamlarda zm sivil siyasetin dnda aram, ounlukla objektiflerini karargha evirmitir. Ekonomik krizlerin yaand dnemlerde alternatif proje sahibi siyas partilere sz hakk tanmak yerine kt ynetimin, yolsuzluklarn ve dolaysyla krizin sorumlusu iktidar evrelerinin szclne soyunarak siyas ve ekonomik muhalefete yklenmitir. Kriz dnemlerinde Trk basn muhalefetin, sessiz ynlarn, iilerin/isizlerin sesi olma grevini ihmal etmitir. Trk basnnn sz konusu ihmalkrl en ok siyaset-ordu gerilimlerinde sergiledii tavrda kendisini belli etmektedir. Trk basn, yukarda belirtildii zere, ou zaman gcn/glnn yannda yer alp muhalif/aykr sesleri bastrmakta bir beis grmemektedir; ancak siyasetle/siyas iktidarla ordu arasnda yaanan (Trkiyede hi eksik olmayan bir durumdur bu) gerilimlerde basnn sivil siyasetten yana tavr koyduu grlm ey deildir (Bunun
Ana-akm basnla kastedilen, gl sermaye yaps, dierlerinden yksek tiraj ve gndem yaratma gc/etkisi sebebiyle kendilerini merkezde konumlandran basn organlardr. Bunlar (Hrriyet, Milliyet, Sabah, Akam, Vatan) yayn politikalar, hedef kitleleri ve tirajlar ile Trk basnnda anaakm oluturmaktadr. Dolaysyla, aslnda, Trk basn denilince de ana-akm oluturan bu yayn organlar kastedilmi olmaktadr.
1

istisnas ok azdr ve sivil siyasetin tarafnda duranlarn taraftarl ok ekingen bir taraftarlktan ibarettir). Gerilimin darbeye dnt dnemlerde ise tam bir teslimiyet sz konusudur; ne bir eletiri vardr silahl kuvvetlere, ne de sivil siyasetten bahis Bu makalede artk bir gelenek halini alm gibi grnen ordunun siyasete mdahalesi ve basnn tavr konu edilmitir. almann amac, yllardr ordu/asker eksenli tartmalarda esas durua getii gzlenen ana-akm basnn, Genelkurmay Bakanl kaynakl bildiri ve haberlerin younluk kazand 2007 ve 2008de marjinal diye nitelenen (zkk, 2008, 25) basn organlar gibi- bu tavrn terk etmeye baladnn iaretlerini verdiine dikkat ekmektir. Bu balamda konu hakkndaki literatrden yararlanlm, ana-akm basnn yaynlar titiz bir incelemeye tabi tutulmu ve ana-akm basnda kan haber ve yorumlar sylem analizi yntemiyle deerlendirilmitir. Marjinal basndan Taraf gazetesinin dik duruu, dier yaynlarn incelenmesinde kstas olarak kullanlmtr. 1. Trkiyede Ordu-Siyaset likisi Ordunun ne dedii, Trk siyas hayatnda nemli siyas kararlarn ncesinde (zellikle 1960 sonrasnda) hep merak edilmitir. Ordu 1960tan itibaren dnda olduu sylenen siyasetin iine girmitir. Ancak bu dneme kadar ordunun siyasetin dndaki konumu, onun, siyasetin uzanda veya siyasetle ilgisiz olduu anlamnda bir dndalk deildir; aksine, siyasetin stnde anlamn ifade edecek tarzda bir dnda olutur bu. O, hep stte yer almtr; her zaman son sz, bazen de ilk ve kesin sz sylemek zere tetikte beklemitir (Ertun, 2004, 401). Ordunun siyasetin iinde/dnda olduuna ilikin tartmalar cumhuriyetin kuruluundan itibaren yaplmtr. Mustafa Kemalin 1923 Aralnda karlan yasalarla muhalif kanad saf d brakma amacnn ayn zamanda ordu-siyaset

akademia

ilikisini koparmaya da yarayaca hesaplanmtr (Ertun, 2004, 404-405). Ancak Tepedelenliolu, Atatrk devrinde ordu politika d kalm derler. yle midir? Bence, byle dnenler sadece kendilerini aldatm olurlar. diyerek bu hesabn yanl olduunu vurgulamakta ve ordunun zaten politik bir kurum olarak her zaman ve her eylemiyle politika yapmakta olduuna dikkat ekmektedir (1967, 7-9). 1.1. Ordunun Siyasete Mdahalesi: Darbeler, Skynetimler, Muhtralar Mustafa Kemalin cumhuriyetin ilanndan sonra askerlerin siyasetle uramasn nlemek iin birtakm yasalar kardn, buna ramen siyasetle uramak isteyenler iinse niformalarn karmalarn nerdiini biliyoruz. Nitekim siyasetle uramalar yasalarla engellendii iin Kurtulu mcadelesinin ierisinde yer alm, yeni devletin kurulmasnda ve cumhuriyetin ilannda nemli grevler stlenmi bulunan baz yksek rtbeli askerlerin klalarna dndkleri ve aktif siyaseti dnmedikleri grlmektedir. Mustafa Kemalin yakn evresinden birtakm askerlerin ise siyaset iin ok sevdikleri askerlik mesleini braktklar ve Cumhuriyetin ilk dneminin nemli siyasal figrleri olduklar da bilinmektedir: Trkiye Cumhuriyeti tarihinin ilk muhalefet partisi Terakkiperver Cumhuriyet Frkasnn (Kuruluu: 17 Kasm 1924, kapan: 5 Haziran 1925) nde gelen kurucular Kazm Karabekir, Rauf Orbay, Ali Fuat Cebesoy ve Refet Bele milli mcadelede Mustafa Kemalin en yakn silah arkadalardr. Cumhuriyet dneminde kurulan ve ok partili siyasal yaama gei yolunda ikinci deneme olan Serbest Cumhuriyet Frkas da (Kuruluu: 12 Austos 1930, kapan: 17 Kasm 1930) Mustafa Kemalin yakn silah arkadalarndan Ali Fethi Bey tarafndan kurulmutur. Grld gibi, aktif siyasete giren askerler hem ksa mrl iki muhalefet partisinde hem de uzun yllar Cumhuriyet Halk Frkas iinde elleriyle kurduklar yeni

cumhuriyetin geliip glenmesi yolunda faaliyetlerini srdrmlerdir. Ancak, Kurtulu Savann ve ertesinde temelleri atlan yeni Cumhuriyetin dier asker kadrolarnn siyasete ilgisiz kaldklarn sylemek ok doru olmayacaktr. Askerlik mesleini srdrenlerin niformalaryla birlikte her zaman politika yapmakta olduklarn belirten Tepedelenliolunun yukarda alntlanan grlerini destekleyen baka veriler de bulunmaktadr. Askerlerin/ordunun politika yapmas ya da siyasete karmas milli gvenlik kapsamnda gereklemektedir; milli gvenlik kavram ise Anayasa hukukusu Blent Tanrn tespitlerine gre, Brezilyadaki Milli Gvenlik Doktrininden kaynaklanmaktadr. Sz konusu doktrinin politik alana mdahalesi u biimlerde grlmektedir: Kltr ve ideolojilerin askerletirilmesi, milliyetiliin yceltilmesi, sosyal liberalizmden uzaklama, kitlelerin siyaset d tutulmas, olaanst ynetim usullerinin olaanlatrlmas, yarg gvenceleri ve kamu zgrlkleri alannn daraltlmas, polis yetkilerinin artrlarak toplumsal ve ideolojik denetim altna alnmas. (Tanr, 1994, 160) Trkiyede milli gvenlik kavram ve bunun uygulaycs/sorumlusu olarak oluturulan Milli Gvenlik Kurulu (MGK), her ne kadar 1961 Anayasas ile yasal dzenlemeye kavuturulmu ise de, bu kavram ve kurulun tarihi cumhuriyetin ilannn ncesine kadar gitmektedir (Balc, 2000, 49). 16 Ocak 1922 tarihinde Trkiye Byk Millet Meclisine gnderdii bir tezkere ile, Mustafa Kemal, Meclis-i Ali (TBMM) adna hareket edebilen, ancak Meclise deil, Bakomutana kar sorumlu olan ve bir sava kabinesi eklinde almas tasarlanan Harp Encmeninin, Bakumandan bakanlnda, Meclis ikinci bakan ve Maliye ve Milli Savunma bakanlar ile, Genelkurmay Bakan ve Muvazene-i Maliye encmenleri reislerinden teekkl edeceini arz etmitir (zdemir, 1993, 104). Harp Encmeni modeli, Trkiyede milli savunma hizmetlerinin koordinasyonunu hkmet d organlara

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

brakma eiliminin balangcdr. levleri dikkate alndnda, Meclis tarafndan seilen kiilerden olumakla birlikte Meclise talimat gnderebilen bir sava kabinesidir (zdemir, 1993, 106). Genelkurmayn sivil iktidarlarn grev alanlarna mdahalesini bir adm daha ileri gtren model, Yksek Mdafaa Meclisidir (YMM). YMM Bakanlar Kurulunun 24 Nisan 1933 tarih ve 14443 sayl kararnamesi ile kurulmu olup Bakanlar Kuruluna genelkurmay bakannn katlmasyla babakann bakanlnda toplanan bir nevi geniletilmi bakanlar kuruludur. Cumhurbakannn da dilediinde bakanlk yapaca hkmetten ayr bir kabinedir. Kurul ilevi bakmndan bugnk MGKnun ilk rnei olarak kabul edilmektedir: Bu Genelkurmayl hkmet, var olan sivil iktidardan ayr bir kurul olduu dnldnde, Genelkurmayl hkmet modelinden deil, Genelkurmayn vesayetinde bir hkmet modeli olarak da deerlendirilmektedir (Balc, 2000, 52-53). 3 Haziran 1949 tarih ve 5399 sayl kanunla kurulan Milli Savunma Yksek Kurulu (MSYK), tekilat yaps ve ileyi tarz bakmndan, kurulduu dnemin artlar gerei (bat dnyasnda gzlenen demokratiklemenin etkisi, ekonominin liberallemesi, ok partili hayata geilmesi vs) sivil siyasetin grev alanna daha az mdahaleci grnmektedir: Babakann bakanlnda milli savunma bakan, genelkurmay bakan ve babakann teklifiyle Bakanlar Kurulunun seecei bakanlardan oluan MSYK, Devlet ilerinin en banda gelen Milli Savunma grevlerini yerine getirmek iin kurulmutur; ancak, tek bir asker yesinin bulunmas ve bu yenin de byle bir kurulda bulunmakta isteksiz davranmas gibi sebeplerle, hem YMM, hem de 1990larn gl/etkili MGKndan farkldr. Bu sebepledir ki, MSYK grevlerini ifa edememi, milli gvenliin ihtilalcilere teslimine engel olamamtr (Balc, 2000, 53-55). 14 Mays 1950de yaplan seim, 27 yllk tek parti (CHP) iktidarnn sona ermesi ve Demokrat Partinin (DP) iktidar devralmasyla sonulanmtr. DP daha sonra 1954 ve 1957de yaplan seimlerin de galibi olarak 1960taki askeri mdahaleye kadar on yl iktidarda kalmtr. DPli yllar, hem yukarda anlan kurullar hem de CHP ile politikaya mdahale etmeyi, kurduklar lkeyi/rejimi koruyup kollamay grev bilen asker kkenli politikaclar ile muvazzaf askerler iin zor bir dnem olmutur. lke/rejim/devlet kendi ellerinden km ve cumhuriyet sekinlerinin her dnem kmsedii arkllarn eline gemitir; bunu kabullenmek kolay olmamtr. Ordunun ierisinde birtakm gruplar hazmedilmemesi gerektiini dndkleri bu durum karsnda daha 1950lerin balarndan itibaren harekete gemilerdir. Gruplarn koruyup kollama hassasiyetleri 1950lerin ikinci yarsnda DPnin birtakm baskc eylemleri, ekonominin ktlemeye balamas ve CHPnin ypratc muhalefetiyle birleince 27 Mays 1960ta fiili mdahaleye dnmtr. Bu tarihten sonra Milli Birlik Komitesi (MBK) lkenin ynetimini stlenmi, sabk ynetimin nemli ismi (Adnan Menderes, Fatin Rt Zorlu, Hasan Polatkan) idam edilirken ok sayda DPli tartmal yarglamalarn ardndan ar cezalara arptrlmtr.2 27 Mays askerin/ordunun o tarihe kadar siyasete yapt en sert mdahale olarak kalmam, oluturduu kurumlarla o tarihten sonraki dnemde derin izler brakacak deiiklikleri de gerekletirmitir. 1961 Anayasas ile oluturulan MGK, balangta yelerinin ounluunun sivil olmasna ramen daha sonraki yllarda bu tablonun tersine dnmesi ve kararlarnn hkmete tavsiyeden te anlamlar tamas sebebiyle

Yksek Adalet Divannca yarglananlardan 15 kii idama, 31 kii mr boyu hapse, 418 kii deiik hapis cezalarna arptrlmtr. MBKnin onayyla Adnan Menderes, Hasan Polatkan, Fatin Rt Zorlu idam edilmi, Celal Bayar ve Refik Koraltan ile 11 kiinin idam cezas mr boyu hapse evrilmitir. Fatin Rt Zorlu ve Hasan Polatkann cezalar 16 Eyll 1961, Adnan Menderesinki ise 17 Eyll 1961de mral Adasnda infaz edilmitir. Demokrat Parti de 29 Eyll 1960ta kapatlmtr.

akademia

Trk siyasetinin en nemli kurumlarndan birisi haline gelmitir. Askerlerin kendi ifadesiyle, 1960 ihtilaliyle kurulmu ikinci cumhuriyet (zdemir, 1993, 121) dneminde ordu iindeki gruplamalarn artmas ve birden ok birlik oluturulmasyla3 siyaset zerindeki asker glgesi ok koyu ve uzun sreli olmutur. 1961 Anayasas ile kurulan MGKnun kurulu gerekesi siyasi partilerin, 1960 ihtilali ile kurulmu 2. Cumhuriyeti tekrar dejenere etmelerini nlemek, Cumhurbakann ve kurulun asker yelerini, lkenin milli gvenliini ilgilendiren konularda grlerini bildirmekle grevli ve sorumlu klmak olarak belirtilmise de MBKnin nemli bir yesinin u szleri 27 Mays hareketinin askerlerin iddia ettii gibi demokrasiyi koruma amal olmadnn ve Kurulun siyasete mdahale iin bir ara olarak kullanlacann kant olarak yorumlanmaktadr (Kayal, 1994, 63): Memleketin milli gvenlii ile ilgili btn bakanlar, memleketin milli gvenlik hakkndaki karar yetkisini elinde tutan btn generaller buna dhildir. u halde siyasi iktidar tek bana deildir. MGKnun grevi ilk kez yer bulduu 1961 Anayasasnda olduu gibi, 1982 Anayasasnda da Devletin milli gvenlik ile ilgili siyasetenin tayini, tespiti ve uygulamas ile ilgili kararlarn alnmas ve gerekli koordinasyonun salanmas konusundaki grlerini Bakanlar Kuruluna bildirmek eklinde ifade edilmesine ve

bildirmenin hkmet iin tavsiye niteliinde olacann belirtilmesine ramen, bildirme/tavsiye konusunda sivil iktidarlar ile Genelkurmay arasnda zellikle kriz dnemlerinde- gr birliine varmak mmkn olmamtr (Balc, 2000, 70-71). MGK, asker kanadnn ounluu elinde bulundurduu 2000lere kadar, kararlarndaki/tavsiyelerindeki slup, dil ve ierik sebebiyle hkmetler zerinde srekli bask arac olarak kendini konumlandrmtr. Son yllara kadar ayda bir toplanarak gndemdeki i ve d gelimeleri deerlendiren MGK, zaman zaman ok sert bildiriler yaynlam ve baz bildirilerinde bizzat siyas iktidar hedef almtr. Kurulun bildirilerinin yeterince sert/etkili olmadnn dnld dnemlerde (yan unsurlarn ve farkl gerekelerin de zorlamasyla) silahl kuvvetler iinde eitli gruplar darbe teebbsnde bulunmu, 1960larda bu trden giriimler bazen kanl bir ekilde bastrlmtr. 12 Mart 1971den nce (9 Mart 1971) ordudaki bir grup askerin darbe teebbs son anda fark edilerek nlenmi ve gn sonra Genelkurmay Bakan Memduh Tama ve Kuvvet komutanlarnn imzasyla Cumhurbakan Cevdet Sunaya verilen muhtra ile hkmet istifaya zorlanmtr. Cumhuriyet tarihinde emir-komuta zinciri ierisinde yaplm ilk askeri darbe olan 12 Mart muhtrasnn gerekesi TRTnin 13.00 Haberlerinde u ekilde duyurulmutur:
Parlamento ve hkmet, sregelen tutum, gr ve icraatyla yurdumuzu anari, karde kavgas, sosyal ve ekonomik huzursuzluklar iine sokmu, Atatrkn bize hedef verdii ada uygarlk seviyesine ulamak midini kamuoyunda yitirmi ve anayasasnn ngrd reformlar tahakkuk ettirememi olup, Trkiye Cumhuriyetinin gelecei ar bir tehlike iine drlmtr.

Kasm 1960ta kurulan Silahl Kuvvetler Birlii (SKB) bunlardan biridir. SKB 15 Ekim 1961de yaplan seimin sonucunu beenmeyince (11 ubat 1961de Demokrat Partinin devam olarak kurulan Ragp Gmpala liderliindeki Adalet Partisi (AP) bu seimde %34,79 oy ve 450 kiilik mecliste 158 milletvekili kazanmtr. Askerlerin tek bana iktidar olmasn bekledikleri/istedikleri smet nn bakanlndaki Cumhuriyet Halk Partisi ise %36.74 oy ve 173 milletvekili kazanmtr. Seimin ardndan smet nn bakanlnda CHP-AP koalisyonu kurulmutur.) iktidar milletin hakiki ve ehliyetli mmessillerine tevdi etmeyi kararlatrm ve 21 Ekim protokol ile de seimler sonucunda kurulacak parlamentonun, ilk toplantsndan nce datlmasn ve siyasal partilerin kapatlmasn ngrmtr (ztrk, 1993, 75).

Trk Silahl Kuvvetleri (TSK) 12 Marttan sonra da MGK vastasyla ve 1970lerde artan terr olaylar sebebiyle sk sk ilan edilen skynetim uygulamalaryla siyasete mdahale etmitir. 1970lerin sonlarna doru terrn trmanna ek

10

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

olarak cumhurbakan seiminde yaan kriz ve ekonominin giderek ktlemesi yznden eitli uyarlarda bulunulmutur. Dnemin koalisyon hkmetleri her sorunla da baa kamaynca 12 Eyll 1980de ordu bir kere daha ynetime el koymutur. Kenan Evren ve kuvvet komutanlarnn oluturduu Milli Gvenlik Konseyi 12 Eyll dneminin en nemli karar mercii olmutur. 12 Eyllden sonra ilk seimler yaklak yl sonra yaplmtr; ancak askeri kadronun vesayeti uzun yllar ortadan kalkmamtr. Siyasi yasaklarn yan sra Anayasa ve yasalardaki birtakm kstlamalar sivil siyasetin snrlarn iyice daraltmtr. O ana kadar kez kesintiye uram olan demokratik yaam, ekonomik ve siyas karar ve eylemleriyle dneme damgasn vuran Turgut zal sayesinde askerlerin mdahalesinin snrl kalmasyla 1990larn ortalarna kadar bir daha kesintiye uramadan gelmitir. zaln ikinci kez babakanl stlendii 1987 seimi ncesinde ordunun siyasete mdahale yollarndan biri saylan skynetim de son bulmutur. Bir hesaplamaya gre, Cumhuriyetin ilan edildii 29 Ekim 1923ten son skynetimin sresini doldurduu 19 Temmuz 1987 tarihine kadar geen 63 yl 8 ay 20 gnlk dnemin 25 yl 9 ay 18 gn skynetimle gemitir. Blgesel olaanst hal uygulamalarnn dahil edilmedii bu hesaplamaya gre, anlan dnemin yzde 40lk blm ordunun kontrol altnda yaanmtr (skl, 1989, 23 ). 1990l yllarda yaplan seimlerde hibir parti tek bana hkmet kuracak yeterli ounlua ulaamad iin bu dnem koalisyonlarla gemitir. 24 Aralk 1995 tarihinde yaplan genel seimden Doru Yol Partisi (DYP) ve Anavatan Partisinin (ANAP) nnde birinci parti olarak kan Refah Partisi (RP), seim kampanyas srasndaki sylem ve vaatlerinin de etkisi ve dier baz nedenlerle dier partiler tarafndan istenmedii iin Genel Bakan Necmettin Erbakann hkmet kurma abalar sonusuz kalmtr. Anayol adyla kurulan ANAP-DYP koalisyonu ise hem iki parti liderinin (Mesut Ylmaz, Tansu iller) kiisel kavgalar hem de RPnin gven oylamasnn geersiz olduuna ilikin bavurusunun Anayasa Mahkemesi tarafndan hakl bulunmas sebebiyle ksa srede dalmtr. Bunun zerine TBMMde birinci parti durumunda olan RP ile ikinci parti olan DYP arasnda 54. hkmet (Refahyol) kurulmutur. Bir yllk (Haziran 1996-Haziran 1997) iktidar sresince, koalisyonun RP kanadnn sylem ve eylemleri gereke gsterilerek Refahyol hkmeti etkili birok kii, grup, rgt ve kurum tarafndan izlemeye alnm, hi olmad kadar serte eletirilmi ve legal ya da illegal metotlarla ypratlmtr. Bu dnemde TSK da gnlk siyasetin adeta bir paras olmutur; kamuoyu Refahl bakanlarn szlerine karlk Genelkurmaydan ad aklanmayan st dzey bir askeri yetkilinin verdii cevaplarla srekli bilgilendirilmitir. Topluma srekli korkular salnm, ykselen tehdit (irtica) karsnda uyank olunmas gerektii vurgulanmtr; hem silahl kuvvetler tarafndan, hem de iyice militer bir yapya brnen sivil toplum rgtleri tarafndan TSKnn politik alana mdahalesi, o kadar ileri boyutlara varmtr ki, dnemin muhalefet partisi CHPnin genel bakan Deniz Baykaln szyle, Refahyol hkmetinin kurulmasnn ardndan TSK, kamuoyu basks yaratan bir kurum gibi alarak bu oluuma katk yapmtr. (Balc, 2000, 109) Susurluk olaynn ardndan balatlan Srekli aydnlk iin bir dakika karanlk eylemine subay lojmanlarndan youn katlmn olmas, Ramazan Bayram mesajnda bile Silahl kuvvetlerimiz, her trl grevi yapacak azim ve kararlla sahiptir vurgusuyla verilen mesaj, TSKnn kamuoyu basks yaratan eylemleri olarak deerlendirilmelidir. TSKnn MGKnun aylk toplantlarnda sivil yelere yaplan sert uyarlar, bildirilerin ierik, slup ve diline de yanstlmtr. 11 Ocak 1997de Genelkurmay Bakanl,

11

akademia

tarihinde ilk kez, cumhurbakann (Sleyman Demirel) davet ederek kendisine irtica tehdidini konu alan bir brifing sunmutur. Yasall konusunda pheler bulunan Bat alma Grubunun hazrlad rapordan hareketle, RPnin iktidara gelmesiyle beliren tehlikelere dikkat ekilmitir. 28 ubat srecinin balang tarihi olarak belirlenen bu brifingden bir sre sonra MGK, Milli Gvenlik Siyaset Belgesinde Blc ve irticai faaliyetleri, eit ve birinci derecede ncelikli kabul ederek, Siyasal slamn Trkiye iin tehdit unsuru olmaya devam ettiini duyurmutur. Blc terr uzun yllar tehdit listesinin ilk srasnda tutan MGK, sralamadaki bu deiiklii gizli anayasa olarak da nitelenen Milli Askeri Strateji Konseptine geirerek (Balc, 2000, 144-145) byk bir deiim gerekletirmitir. Genelkurmayn siyas hayatn nemli kararghlarndan biri olarak faaliyetlerini younlatrd ubat 1997de st dzey brokrasiye, hkim ve savclara, akredite medyaya ve sivil toplum rgtlerine irtica tehdidi ile ilgili brifingler vermesi, ortamn iyice gerilmesine ve tm kesimlerin Refahyol hkmeti karsnda konumlanmasna yol amtr. Gece yarsna kadar devam eden 28 ubat 1997 tarihli MGK toplants ise, bata Deniz Kuvvetleri Komutan Gven Erkaya olmak zere asker yelerin Babakan Necmettin Erbakan ve dier sivil yeleri sorgular tarzdaki konumalarnn/sunumlarnn ardndan alnan kararlar dolaysyla literatre postmodern darbe olarak geecek ve ordunun/askerin siyasete mdahalesinin en ileri boyutunu oluturacaktr. TSKnn medyaya yansyan olumsuz/uyar mesajlarna karlk Babakan Erbakann tavr hep Askerle uyum ierisindeyiz. Kahraman ve gzbebeimiz ordumuz eklinde olmutur. Oysa Genelkurmay Genel Sekreterliinin sk sk yapt aklamalardan birinde dile getirdii gibi, askerlerin, Atatrk ilkeleri ve laiklie saygl olmayanlarla uyum iinde olmas dnlemezdi (Balc, 2000, 130).

Brifinglerden sonra sivil iktidara kar iyice bilenen sivil toplum rgtleri ve medya temsilcileri Erbakan ve arkadalarnn dize getiriliinden ve ynetimin artk tamamen askerlerin kontrolne getiinden bahsetmektedir:
Dn dinlediklerimden sonra, unu hemen eklemek isterim; sakn Trkiyeyi sivillerin idare ettiini sanmayn Dn duyduklarmzdan sonra, gerek ak gerek satr aralarndan anladmz kadar ile, Trkiyeyi sivillerin idare etmediini bir kere daha ve stelik son derece ak ve net biimde anladk. Daha ne yapsnlar? Bir tek kp Babakanla oturmadklar kalm durumda. (Sertolu, 1997)

Babakanla oturmadan yaplm bir asker mdahale olmasndan tr 28 ubat, postmodern darbe saylmtr. Dnemin Genelkurmay Bakan smail Hakk Karadaydan grevi devralan Hseyin Kvrkolunun bin yl sreceini syledii 28 ubat Sreci, anlan MGK toplantsnda alnan kararlarn uygulanmasnn izlenmesi amacyla oluturulan yeni birimleri, gl aktrleri ve hukuk olup olmad konusunda oka tartmalarn yapld uygulamalar ile Refahyol hkmetini istifaya zorlamtr; bylece TSK, silahn kullanmaya gerek grmeden bir darbe daha yapmtr. Darbe silahsz yaplmtr; ancak ncesi ve sonras, taraftarlar ve madur ettikleriyle byk tartmalara ve kkl deiimlere sebep olmutur. 1.2. Siyasete Mdahalenin Deien Yz TSK kimi zaman emir-komuta zinciri ierisinde, kimi zaman da rahatsz kk gruplarn aadan yukarya doru zorlamasyla deiik tiplerde drt kez siyasal sistemi derinden sarsan mdahalede bulunmutur. Bu mdahalelerin ortak gerekeleri unlar olmutur: a. Sivil otoritenin tkanp lke sorunlarna zm retemiyor gibi grnmesi ve lkede baz sorunlarn youn olarak yaanmaya balamas,

12

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

b. Eski yneticilerin ulusal karlar koruma grevlerini ktye kullanm olmalar, c. Ordunun ulusun ya da devletin hizmetinde olduu, mevcut rejimin ya da hkmetin hizmetinde olmad (Atay, 1998, 50) iin ulusun/devletin koruyuculuunu da stlenmi olmas. Gsterilen bu gerekelere zaman zaman baka unsurlar da eklenmi ve mdahalelerin meruiyeti/kanlmazl daha salam temellere dayandrlmtr. Askerlerin siyasete mdahaleleri bin yl srecek denilen 28 ubat Sreci ierisinde deiik biimlerde ve tonlarda devam etmitir. Bu mdahaleler birer darbe niteliinde olmasa da siyaset ve toplum zerinde basklarn olumasna yetmitir. 2000li yllarda Trkiye, Avrupa Birlii (AB) yesi olmak iin youn abalara girimi, bu dorultuda Anayasa ve yasalarda eitli deiiklikler yaplm, mevzuatn AB mevzuatna uydurulmas iin birtakm demokratik atlmlar gerekletirilmitir: dam cezasnn kaldrlmas, Milli Gvenlik Kurulunun ve Genel Sekreterliin siviller lehine yeniden yaplandrlmas, ifade zgrlnn nndeki engellerin kaldrlmas/azaltlmas, farkl dil ve lehelerde yayna izin verilmesi 2002 ve 2004teki AB Zirvelerinde alnan kararlar gerei Trkiye, 3 Ekim 2005te AB ile tam yelik mzakerelerine balamtr. Bu sre yukarda sralanan atlmlarn devam ettirilmesini gerektirmektedir; ancak, bu alanda eitli sorunlar yaand iin mzakereler istenen hzda gelimemektedir. Hem AB evrelerinde, hem de Trkiyede demokrasi vurgusunun artt 2000lerde askerin/ordunun siyasete mdahale geleneinde bir deiiklik olmu mudur? Bu sorunun cevab olumlu deildir; zira, bu dnemde zellikle Genelkurmay Bakanlnn demokrat Hilmi zkkten ahin Yaar Bykanta gemesiyle- bu defa Adalet ve Kalknma Partisi (AKP) iktidar zerinde kuku bulutlar dolamaya balamtr. Bykant, beklendii kadar sert kmad iin baz evrelerde hayal krkl yaatm olsa da siyas iktidarla ilikileri, demeleri, ikili ilikileri bakmndan zkkten farkl olduunu her zaman hissettirmitir. AKPliler askerler tarafndan dzenlenen trenlere ya arlmamlar ya da esiz davetiye gnderilerek bartsnn kamusal alana girmesine engel olunmutur. AKP iktidarnn resmi tren ve kabulleri, karlama ve uurlamalar ise askerler tarafndan boykot edilmitir. 2005ten sonra trmana geen terr olaylar ile AKP iktidaryla birlikte yeniden grnr hale gelen barts sorununun 2007deki cumhurbakanl seimi srecinde Genelkurmay kaynakl Cumhuriyet rejimine szde deil zde bal olma ve bunu davranlarna yanstma balamnda tekrar tekrar gndeme tanmas ile TSKnn siyas iktidarla ilikileri farkl boyutlar kazanmaya balamtr. Siyas iktidar TSK tarafndan yrtlen terrle mcadelenin sekteye uramamas iin her frsatta orduya gvenini ifade etmi ve en byk destekisi olmutur. Ancak AKP iktidarna kar mesafeli tavrn koruyan TSK, laiklik, barts, kamusal alan, cumhurbakanl gibi konularda AKPnin net olarak karsnda durmutur. Bu konumun fiil bir mdahaleye ya da 28 ubat Sreci benzeri bir bask ortamna dnmemi olmas, AKPnin gl halk desteine sahip olmasndan dolaydr. Ne var ki, cumhurbakanl seimi yaklatka gerilim yine trmanmtr; bu koltua aday olacak herhangi bir AKPlinin seilmesi kuvvetle muhtemeldir. Cumhurbakan olacak kiinin cumhuriyete ve laiklie szde deil zde bal birisinin olmas gerektiine ilikin Genelkurmay Bakan Bykanta ait aklama ite bugnlerde yaplmtr. Bu aklamaya ramen AKP geri adm atmam, ksa sre sonra ad cumhurbakan aday olarak

13

akademia

duyurulacak olan Dileri Bakan Abdullah Gl, Bykantn szlerine yle karlk vermitir:
Bundan hi kimsenin phesi yok. Genelkurmay Bakanmzn da phesi yoktur ki, TBMM Trkiyenin Cumhurbakann seerken phesiz ki bunlara dikkat ederek seecektir, bunun tersini dnmek zaten mmkn deildir. Zaten Genelkurmay Bakanmz da bundan phesi olmadn aka sylemitir (Yeni afak, 13.04.2007).

24 Nisan 2007de yaplan AKP Grup toplantsnda Babakan Recep Tayyip Erdoan cumhurbakan aday olarak Abdullah Gln adn aklaynca, kendilerini teden beri lkenin/rejimin asli kurucusu/sahibi olarak gren ve szde deil zde laik cumhurbakan isteyen askerlerin tavr merak edilmitir. Asker, tavrn, ok gemeden ve o gne kadar hi bavurulmayan bir yolla ortaya koymutur: Genelkurmay Bakanl, 27 Nisan akam saat 23.20de internet sitesinden yapt aklama ile tepkisini gstermitir. emuhtra olarak nitelendirilecek ve 1997deki 28 ubat MGK kararlarndan 10 yl sonra verilmi olan bu muhtra, ordunun siyasete mdahalede kararl olduunu bir kere daha hatrlatacaktr. Aklamada 23 Nisan trenlerine denk gelen baz faaliyetler balamnda AKP iktidarna sert uyarlarda bulunulmu ve yle denilmitir: () TSK, bu niteliklerin korunmas iin kendisine kanunlarla verilmi olan ak grevleri eksiksiz yerine getirme konusundaki sarslmaz kararlln muhafaza etmektedir ve bu kararlla olan ball ile inanc kesindir. (Yeni afak, 28.04.2007) Bu aklama bir muhtra setliindedir; 28 ubat muhtrasnda olduu gibi, birtakm faaliyetlerden bahsedilerek hkmet uyarlm, hatta kararllk vurgusu yaplmak suretiyle tehdit edilmitir. Ancak, Cumhuriyet tarihinde belki ilk kez bir Genelkurmay muhtras annda karlk verilerek adeta pskrtlmtr:
Dn Genelkurmay Bakanl tarafndan eitli konulardaki grlerini ifade eden bir aklama, basn yayn organlarna gece yars verilmi ve Genelkurmay Bakanlnn internet

14

akademia

sitesinde yaynlanmtr. Bu aklama hkmete kar bir tutum olarak alglanmtr. Kukusuz demokratik bir dzende bunun dnlmesi bile yadrgatcdr. ncelikle sylemek isteriz ki Babakana bal bir kurum olan Genelkurmay Bakanlnn herhangi bir konuda hkmete kar bir ifade kullanmas demokratik bir hukuk devletinde dnlemez. Genelkurmay Bakanl hkmetin emrinde, grevleri Anayasa ve ilgili yasalarla tayin edilmi bir kurumdur. () Bu metnin basn yayn organlarna verilmesi ve Genelkurmay'n internet sitesinde yaynlanmasndaki zamanlama manidardr. ncelikle devletimizin yce makam olan Cumhurbakanlna 11inci Cumhurbakann seme srecinde byle bir metnin hem de gece yars ortaya kmas, son derece dikkat ekicidir. Bunun bu hassas dnemde Anayasa Mahkemesi eksenli tartmalar yaplrken ortaya kmas yce yargy etkilemeye ynelik bir giriim olarak alglanacaktr. () Devletimizin tm temel kurumlarnn bu konularda daha zenli ve dikkatli olmas gerektii, Trkiyenin glenme, modernleme ve demokratik standartlarn ykseltme srecinin salkl yrmesi bakmndan zorunludur. Aksi halde devletimizin glenmesine lkemizin huzur ve refahna telafi edilemez zararlar verilmi olacaktr. Devletimizin temel deerlerini koruma konusun da birincil grev hkmetindir. Hkmet bu konuda tavizsiz bir ekilde taraf olduu iin hkmete bal tm kurumlarn da bu dorultuda taraf olmalar zaten eyann tabiat gereidir. Trkiyenin her sorunu hukuk kurallar ve demokrasi iinde zlecektir. Aksi bir dnce ve tutum asla kabul edilemez. Herkese ve her kuruma den grev bu srecin ilerlemesini kolaylatrmaktr. Bunun dndaki araylarn lkemize ve milletimize ne kadar zarar verdii gemite yeteri kadar ac biimde tecrbe edilmitir. Hkmetimiz, demokratik laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Cumhuriyetimizi daha da glendirmek ve demokrasimizi zedeletmemek konusunda tam bir kararllk iindedir. Cumhuriyetimiz ve demokrasimiz vazgeilmez, geri dndrlemez bir kazanmdr. () Gven ve istikrar zedeleyenler lkemizin ve milletimizin li menfaatleri bakmndan douraca olumsuz sonularn sorumluluunu da ykleneceklerini bilmelidirler. (Sabah, 29.04.2007)

Erciyes letiim

2009 Ocak

Hkmetin muhtraya ayn sertlikte cevap vermesinden sonra Babakan, Genelkurmay Bakan ile telefon grmesi yapm ve basnda bu grmenin ortam yumuatt yazlmtr. Muhtrann hedefindeki isimlerden Abdullah Gl de adaylktan ekilmesinin sz konusu olmadn aklamak (Sabah, 30.04.2007) suretiyle geri adm atmamtr. TSKnn beklenmedik cevap karsnda siyasetle ilikisi elbette kopmamtr; yeni dnemde muhtralarn/aklamalarn adresi olarak kullanlacak olan Genelkurmay Bakanlnn internet sitesi, bu tarihten sonra da (ounlukla terr olaylar ile ilgili olmak zere) en nemli iletiim kanal olarak kullanlmtr. Ancak bu dnemdeki aklamalarn/muhtralarn nemli bir farkll bulunmaktadr: Genelkurmay Bakanl, daha effaf bir yaplanmaya gitme karar alarak (effaflk Bykanttan sonra Genelkurmay Bakan olan lker Babula birlikte dzenli basn toplantlar da yaplmak suretiyle daha ileri gtrlmtr) internet sitesi yoluyla srekli olarak kamuoyunu bilgilendirmektedir. nternet sitesinde kan aklamalar her zaman bilgilendirme amal olmamakta, teden beri srdrlen bir gelenek gerei siyasleri, rgtleri, kii ve kurumlar uyar niteliinde de olmaktadr. Bu durumda aklamalarn says giderek artmakta ancak etkisi eski bildirilerin/aklamalarn/ muhtralarn ok gerisinde kalmaktadr. Genelkurmay Bakanlnn 27 Nisan 2007 tarihli muhtrasndan sonra Trkiye hep bir muhtra hali iindedir; modern bir ifadeyle srdrlebilir bir muhtra sreci iinde demokrasi oyunu oynanmaktadr. Bu srdrlebilir muhtra srecinde Genelkurmay tarafndan yaymlanan kendi ifadeleriyle basn aklamalar, sivil ve masum bir tanmlama ile muhtralarda kullanlan dil, olduka dlayc ve tarafldr. rnein, sk sk kullanlan bir takm evreler, baz odaklar, baz gruplar, baz basn organlar gibi ifadelerle bir dlama yaplmakta ve bazlar tekiletirilerek toplum, kamplara, gruplara, evre ve odaklara blnmektedir (Akyeilmen, 2008, 8). 2. Silahl Kuvvetler Yannda Trk Basn Karsnda/

Trk basnnn silahl kuvvetlerin siyasal sisteme mdahalesi karsndaki tutumu, ordunun Trk siyaseti asndan tad nem/arlk ile paralellik gstermektedir. Ordu, ok partili hayata geilmesinin ardndan siyasetin nemli aktrlerinden birisi olarak kabul edilmi olduu iin, basnda bu durumun sorgulanmasndan ziyade, bir otorite olarak kabullenme tavr ok belirgindir. Devletin asli sahibi olarak grlen orduya zellikle ana-akm basn toz kondurmamakta, buna karlk sivil hkmetleri kale almamakta ve ordu ile siyasetin kar karya geldii durumlarda silahl kuvvetlerin tarafnda yerini almaktadr. Bu durumda sivil politikaclar adeta medyann alay konusu etmesi gereken zavall kuklalar haline gelmektedir (Gkmen, 1996, 719). Basn, kamuoyu oluturma gcn de kullanarak, ilerin iyi gitmedii durumlarda muhtemel kurtarclar gndeme getirmekte ve bunlarn lkeyi nasl kurtaraca, kimlerin hangi grevleri stlenecekleri konusunda yaynlar yapmaktadr. Bu aamada sivil politikaclar ve kurum olarak sivil siyaset ypratlmaya balanmakta; orduda veya dier st dzey brokraside de olabilecek olan yolsuzluk, kayrmaclk, kirlenme olaylar, sadece sivil siyasetilerin zerine yklarak haberletirilmektedir. Kurtarc gl bir muhalefet partisi bulunmuyorsa, hayal yeni oluumlar zerinden umut tacirlii yaplmakta veya brokrasiden medet umulmaktadr. Bunlar yaplrken gece yarlarna kadar klar yanmakta olan Genelkurmay kararghndan szacak bilgilere byk deer verilmekte ve bu bilgiler st dzey bir askeri yetkilinin azndan asker rahatsz trnden balklarla haberletirilmektedir. Sivil

15

akademia

siyasetten umutlar kesildii anda rahatsz olan askerlerin artk harekete gemesi gerektiine ilikin yaynlar younluk kazanmaktadr. Bu balamda ana-akm basnn tavr, Herman ve Chomskynin gelitirdii propaganda modeliyle paralellik gstermektedir. Ana-akm basn organlar, zellikle ordu-siyaset ilikilerinde bir propagandann uygulaycs olarak faaliyetlerini yrtmektedir. Askerlerin de ierisinde bulunduu iktidar sahiplerinin (ekonomik rgtler, sermaye sahipleri, brokratlar vs) genel erevesini izdii sisteme dahil olmazlarsa var olamayacaklarna dair bir kabuln etkisi altnda saf gerei nesnel bir biimde iletmekten kendilerini mahrum brakmaktadrlar. Bir ksm gerekte var olmayan filtreler/szgeler nesnel habercilik yaplmasn engellemektedir. Herman ve Chomskynin lkelere gre deiiklik gsterebildiini kaydettikleri bu filtreler/szgeler be tanedir: 1. Medyann bykl, medya organizasyonlarnn sadece medya alannda deil baka pek ok sektrde de faaliyet gstermelerine yaramaktadr; bylece dier sektrlerden elde edilen kr medyada kullanlmakta ve ayn gruba ait pek ok gazete, dergi, televizyon kanalnda ayn ierikte ok sayda haber yaynlanmaktadr. 2. Medya iin en byk gelir kaynan oluturan reklmclar ve onlarn arkasndaki sermaye sahipleri medya organlarnn ieriini belirlemede ok etkili rol oynamaktadrlar. 3. Onaylanm haber kaynaklar, belirli konularda grlerine bavurulan, ne dedikleri/diyecekleri merak edilen kii ve kurumlar olarak yaynlar ynlendirmektedirler. Ana-akm medya organlarna hep belirli isimler arlmakta, o uzmanlar da istenmeyen, aykr bir ey sylememektedir; bu yzden onaylanmlardr. 4. Medya organlarnn istenmeyen bir ierik hazrlamas durumunda, medyay

disiplin altna almak iin dava aan veya kii, grup, rgt veya kitleleri tepki retimine zorlayan kii ve kurumlar da nesnel haberciliin nndeki en nemli engellerden/szgelerden biri olarak almaktadr. 5. Bir ksm lkelerde ve dnemsel olarak ok bavurulan bir dier szge ise anti-komnizm szgecidir: Medyalar komnistlik yapyor diyerek korkutma ve sistem dnda brakmann lkeden lkeye ve dnemden dneme deiin biimleri hl ok yaygn bir ekilde kullanlmaktadr. Din, vatan, bayrak gibi deerler zerinden insanlarn/kurumlarn samimiyetleri sorgulanmaktadr. Bu be bileen birbiriyle etkileime girmekte ve birbirini pekitirmektedir. lenmemi haldeki ham haberler, geriye yalnzca basma uygun damtlm bir artk kalana kadar pe pee szgelerden geirilmektedir. Bu szgeler, neyin haber deeri tayp tamadn tanmlamakta ve propaganda kampanyalarna dnen srelerin temellerini ve ileyilerini aklamaktadr. Bu szgelerin ileyiinden kaynaklanan medya zerindeki sekinler hkimiyeti ve muhaliflerin marjinalletirilmesi ylesine doal bir ekilde gerekleir ki, genellikle tam bir drstlkle ve iyi niyetle alan haberciler, haberleri objektif olarak setiklerine ve yorumladklarna kendilerini inandrabilirler. (Herman ve Chomsky, 2006, 81-82) Haberciler zamanla propagandann kulland szgeleri, haberin oluum srecinin doal birer paras olarak kabul etmekte ve doruluk, gncellik, nesnellik sorgulamasna gerek duymamaktadr. Marjinalletirilenlerin dnda kalan ana-akm Trk basnnn ordu-siyaset ilikisinde taknd tavr bu kuramsal ereve dhilinde deerlendirmek doru olacaktr. Trkiyede ok partili siyas yaama geildikten ksa bir sre sonra gerekletirilen ve siyas iktidarn grev sresini adeta tayin etmek bakmndan bir

16

akademia

2.1. Darbeler ve Trk Basn

Erciyes letiim

2009 Ocak

periyot oluturan4 27 Mays (1960) ihtilali ve bu ihtilal srecinde basnn sergiledii tavr, ok nemlidir. Trkiyede ok partili yaamn ilk siyas iktidar dneminde basnsiyas iktidar ilikileri, dnemin bandaki iyimser havann aksine salkl bir zeminden uzaktr; DP vaatlerinin aksine, zellikle muhalif basn zerinde bask kurmu, basn da DP iktidarna kar ok sert bir tutum taknmtr. Trkiyenin ilk ok partili hayat denemesi birtakm siyas ve ekonomik sebeplerle birlikte basnn sert ve ypratc muhalefetinin de etkisiyle onuncu ylnda kesintiye uramtr. Muhalefet partisi CHP ile basnn 27 Mays ihtilalindeki rolleri uzun yllar tartma konusu olmutur. lk demokrasi deneyimini yalnzca on yl yaatabilen Trkiyede, basnn ihtilaldeki rol kadar bu ilk ihtilalden sonraki tutumu da dikkat ekmi ve eletirilmitir. Daha sonraki ihtilal dnemlerinde karlalacak demokrasi d tavrlar, 27 Mays ihtilali iin hem ihtilal gnlerinde, hem de zerinden on yllar getikten sonra bile basnda kendisine bir hayli geni yer bulmutur. Ahmet Emin Yalman, 27 Mays (1960) ihtilalinin ardndan yazd ilk yazda (Vatan, 28.05.1960), o gnk tabloyu zmirin dman igalinden kurtuluuna benzetecek kadar ihtilal sevinci yaamtr: Siyasi ufuklarmzn buhranl, karanlk manzarasna bakarken, Allahtan hibir zaman midimi kesmiyordum, milletimizin olgunluuna, zor durumlarn eri olduuna, varln, selametini, serbest gelime imknlarnn tehdit eden her trl tehlike ve engelleri yenmeyi bileceine ait gven ve imanm asla sarslmyordu Bu sabah erken saatlerde radyomu dinlerken, dnyalar birdenbire benim oldu. 1922de Egenin istiladan kurtulduu gnlerde Ege halknn azndan dmeyen bir sz tekrarlayarak Allahn bugn de varm diye sylendim.
1960ta, Demokrat Parti iktidarnn onuncu ylnda yaplan bu ilk askeri darbeyi yaklak onar yllk aralarla dierleri (darbe, muhtra, postmodern darbe, e-muhtra gibi deiik adlarla) takip etmitir: 12 Mart 1971, 12 Eyll 1980, 28 ubat 1997, 27 Nisan 2007.
4

Dnemin bir baka nl yazar Bedii Faik ise 27 Mays glen ihtilal olarak nitelemi ve Trk ordusunun bast yerden imenlerin, gllerin bittiini yazm, hatta ordunun getii yerde insan hak ve hrriyetlerinin, boyunlar bklmken suya kavumu iekler gibi dorulduklarnn grldn cokuyla ifade etmitir (Dnya, 28.05.1960, 1). Bir ihtilal, bir darbe, bir asker ynetim insan hak ve hrriyetlerinin nev- nema bulmas olarak alklanmtr. Cumhuriyet gazetesi Kahraman Trk ordusu, btn memlekette dn gece sabaha kar idareyi ele ald eklinde ihtilal haberini duyururken (28.05.1960), Milliyet gazetesi ok ntr bir ifadeyle dare orduda baln kullanmtr (27.05.1960). Ancak bir Milliyet yazar orduya minnettarln yazsnn balndan sunmutur (Ulunay, 27.05.1960, 1): Bu eli minnetle pmeliyiz Bu trden ifadelere ihtilal gnlerinde Abdi peki ile etin Altann (Ertun, 2004, 436) ve Doan Avcolunun 1961den itibaren kmaya balayan Yn dergisinde yaymlanan yazlarnda da rastlamak mmkndr. Sadece sol basn ya da solcu yazarlar deildir 27 Mays alklayanlar; Tercman gazetesi de ihtilali sevinle karlamtr (28.05.1960): Millete bayram sevinci iindeyiz Ve yine bu sevin tezahrleri sadece 27 Mays ile snrl da deildir; 12 Mart (1971) muhtrasnn ertesinde de, 12 Eyll (1980) darbesinin ardndan da benzer duygularla yazlm yazlar bir hayli fazladr. Ordunun/silahl kuvvetlerin otoritesinin stnlne her zaman sayg duyan anaakm basn, darbeleri de eitli gerekeler reterek merulatrmtr. 12 Eyll (1980) ncesi cumhurbakan seilemeyen uzun dnemde, zellikle ana-akm basnda, asker darbe arlar alenen olmasa bileyaplm, muhtra haberleri verilmitir. Gkmenin ifadesiyle, basn 12 Eyll sevin lklaryla karlamtr. Darbe zerine atlan sevin lklar, basn bir anda 12 Eylle ortakla itmitir (1996, 718).

akademia

17

Basnda darbelerin gerekliliini/ kanlmazln konu edinen yazlar, ihtilal gnlerinde younluk kazanmaktadr; asker ynetimin sona erip sivil iktidarlarn ynetimi devrald dnem balaynca, darbecileri alklayanlarn tavrlarnda deiiklikler gzlenmekte hi phesiz, ancak bu durum silahl kuvvetleri vgdeki lszle karlatrlnca byk bir tuhafla yol amaktadr. htilal gnlerinde darbeyi alklayanlarn, sk ynetimin bitiinden sonra demokrat maskelerini yeniden takarak askerleri eletirmeye balamalar, onlarn insan hak ve hrriyetleri konusundaki tutarllklarnn sorgulanmasn gerektirmektedir. Bu sebeple olacak, darbelerde aktif rol alan komutanlar, daha sonraki yllarda basnn bu ifte standardna dikkat eken aklamalar yapmtr.5 2.2. Medya Safn Seti: yi Darbe Kt Darbe Darbeler sayca arttka ve eitlilik kazandka, basnda darbe dnemi sonrasnda rastlanan asker/darbe /militarizm kart hava yerini baka bir politikaya brakmtr. 1990 ve 2000lerde darbeler zerine yazlan yazlarda, adeta iyi darbekt darbe ayrmna gidilerek baz darbeler

aka savunulurken niversitede, brokraside, i hayatnda kendisini, yakn evresini veya ideolojik paydalarn olumsuz etkiledii dier bazlar ise eletirilmitir. 27 Mays gerekliydi/kanlmazd trnden yazlar yazanlar, DP iktidarnn icraatlarn, basklarn, lkenin ekonomik durumunu ve anti-demokratik uygulamalarn gereke gstererek darbeyi savunmaktadrlar: 27 Mays, Cumhuriyetin temel deer ve nitelikleriyle oynanmasna alkn olmayan TSKnn Cumhuriyet rejimini koruma ve kollama giriimidir. (nce, 2005, 22). 27 Mays iin dile getirilen baka meruiyet gerekeleri de vardr savunucularn yazlarnda: Darbeden sonra hazrlanan anayasa, o zamana kadar var olan dnya anayasalarnn en zgrlk, en demokratik olanlarndan biridir (nce, 2005, 22). stelik halk da bu harekta yrekten destek vermitir: Halkmzn meruiyet bilinci o tarihte bu kadar netlememi olmal ki, 27 Mays Harekt, Trkiyede Demokrat Parti yeleri hari hemen herkesin yrekten onayn kazanmt. O nedenle de, yaplan hayduta bir mdahaleden ok, kurtulu operasyonu6 olarak alglanmt. Gerekten 27 Mays 1960n, askeri mdahaleler tarihinde herhalde kendine zg iyi bir yeri olmak gerekir (Eki, 2000, 1). Toktam Ate de 27 Mays vmektedir: 26 Mays 1960'ta Trkiyede demokrasi yoktu. Ankara Cezaevi gazetecilerle doluyken; ispat hakk gibi temel demokratik zgrlkler aza bile aln(a)mazken bu ynetim biimini demokratik olarak deerlendirmek, tek kelimeyle utanmazlktr. 27 Maysn doru bir biimde deerlendirilmesi iin, 1961 Anayasasna bakmak yeter. te o zaman (27 Mays) 12 Martla, 12 Eyllle kartramayz. Ate, bu tarz yazlar yazan biroklar gibi, yazsn Yaasn 27 Mays devrimi (Eki, 2001, 1) diye bitirecek kadar bir asker ihtilale taraf olmaktadr. Burada dikkatlerden zenle karlan bir nokta var: Seimlerle, yeni hkmetlerle,
Ahmet Emin Yalmann biraz yukarda yer verilen grleriyle gsterdii paralellik dikkatlerden kamamaldr.

27 Maysn ekirdek kadrosunda yer alan Orhan Erkanl kendilerini darbeye zorladndan ikyet ettii basn organlarndan bahsederken Bizi Akis dergisiyle Ulus gazetesi mahvetti demitir. 12 Eylln komutan Kenan Evren ise ihtilal gnlerinde kendilerini alklayan basnn ilerleyen yllarda demokrasi savunuculuu yapmasn nl yazarlarn iki farkl zamandaki yazlarn bir araya getirerek bir kitap konusu yapacak kadar tepkisini ileri gtrmtr. Bkz. Evren, K. (1997) 12 Eyllden nce ve Sonra Ne Demilerdi? Ne Dediler? Ne Diyorlar?. stanbul: Milliyet. Bu balamda, Hayati Tekin, gazete manetlerinin darbelerin oluumunda ne denli nemli bir rol oynadna, bizzat darbeyi yapanlar tarafndan defalarca dile getirilen bu hususun, 27 Maystan sonra yaynlanan karikatr ve yazlarda basn-ordugenlik lemesiyle sk sk tekrarlandna, 12 Mart ncesi ve sonrasnda taknd tavra, 12 Eylln zirvesindeki Kenan Evrenin basnn orduyu darbe yapmaya davet ettii ynndeki ifadelerinin bunun en arpc rneklerini oluturduuna deinen kitab Darbeler ve Trk Basn (2003. Ankara: Atlm) nemli tespitler iermektedir.

18

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

koalisyonlarla, yani sivil inisiyatiflerle zmlerin retilmesinin mmkn olabilecei durumlarda, ana-akm basn asker darbeleri zm olarak grmekte, gstermekte ve savunmaktadr. 27 Mays darbesine giden sreci, DP iktidarnn antidemokratik uygulamalarnn hzlandrd kabul edilebilir; ancak bu durum henz emekleme dneminde bulunan ok partili siyasal yaamn kesintiye uratlmasna bir gereke olmamaldr. Yine 27 Mays ihtilalini planlayanlarn/uygulayanlarn daha 1951 ylndan itibaren harekete getii7 bilgisi ve 27 Mays savunanlarda ska rastlanan 1950den sonra sylemi bir arada deerlendirildiinde, ok partili hayata geiin (ve iktidarda DPnin bulunmasnn) bu evrelerde bir hazmszlk yarattn kabul etmek gerekir. Sz konusu hazmszlk sebebiyledir ki, 27 Mays bir devrim havasnda karlanm ve her yldnmnde iyi darbe olarak anlmtr.8 Kendilerinden saydklar 27 Mays iin kutlamalar yapanlar, 12 Mart ve 12 Eyll darbelerini kendilerinden saymadklar iin faizan bulmular ve kt darbe olarak eletirilmitir. Ancak bu eletiri ilkesel bir temele dayanmamaktadr; ana-akm basn glden yana olan tavrn korurken darbe yllarnda kendisinin, yaknnn veya ayn siyas/ideolojik gr paylat kiilerin urad maduriyetten dolay sac darbeye tepki duymaktadr. Basnn iyi darbe-kt darbe ayrmn iyice belirginletirerek hem ncesinde, hem de ertesinde byk bir taraftarlk sergiledii darbe 28 ubat (1997) tarihli olandr. Hkmetin istifa etmemesi, askerlerin ynetimi devralmamas gibi farkllklar sebebiyle ncekilerden ayrlan ve postmodern darbe diye nitelenen 28 ubat
7

srecinde medyann rol ncekilerden bir hayli fazladr. bandaki Refahyol hkmetini bir trl kabullenemeyen egemen medya, hkmetin grevi devralmasndan itibaren ok ypratc yaynlar yapm ve eitli vesilelerle ordunun mdahalesini beklemitir. Doruyanl, maksatl/tarafl birok haber hkmetin ypratlmas iin birer silah olarak kullanlmtr. 28 ubat ncesinde ve ertesinde Trk medyasnn iki byk grubu (Doan/Hrriyet ve Bilgin/Sabah) birlikte hareket etmitir; bir grubun yayn organlarnda kan haber ve yorumlar dierinde de ya ayn ekil ve slupta veya benzer bir tarzda yaynlanmtr.9 ki grubun birbirinden ahin kalemleri, Refahyol hkmetinin (zellikle Refah kanadnn) yapt hatalar yazmlar, usta habercileri ke bucak irtica grnts aramlardr. Bu dnemde en ciddi/itibarl/verimli haber kayna adnn aklanmasn istemeyen st dzey bir asker yetkilidir; en nemli merkez ise Genelkurmay kararghdr. Siyas iktidar drmek iin frsat kollayan, Bat alma Grubu (BG) gibi yeni birimlerle irtica malzemesi toplayan Genelkurmay, basnla karlkl bilgi-belge alverii sayesinde amacna kolayca ulamakta, basn da haber sknts ekmemektedir. Bu haberlerin ounluu da yalandr: 28 ubat srecinde zellikle byk gazete ve televizyonlarn yapt haberlerin yzde 90 yalandr. diyen Can Atakl, o dnemde asker ve sermayenin basks altnda kaldklarn ifade etmektedir: Ankara Temsilcimiz Fatih ekirge, Zafer Mutlu ile bir araya gelir, Bugn falanca paayla konutuk, byle dedi derdi. Mesela Erol zkasnak. Btn gazetelere ve gazetecilere konuurdu. Her seferinde de bir paa adna bir deme gelirdi. Bunlar da
Sabah yazar Mehmet Barlas o gnleri anlatrken, Kartel medyas 28 ubattaki irtica yaygarasndan rant salad. O dnem byk medya iin yz karasdr. An Sabah, Hrriyet, Milliyet gazetelerini, hepsinin hemen hemen ayn manetlerle ktn grrsnz. Emir alp haber yaptlar; ama karlnda da bir eyler aldlar. demitir (Zaman, 1999a)
9

27 Maysn ekirdek kadrosunda yer alan Orhan Kabibayn ihtilal hazrlklarna DP iktidarnn birinci ylndan sonra baladklarna ilikin geni bilgi iin bkz. ymen, . (1986). Bir htilal Daha Var 19081980. stanbul: Milliyet. 8 27 Mays 3 Nisan 1963 tarihinden itibaren 1982 anayasas yrrle girene kadar Hrriyet ve Anayasa Bayram adyla resmi bayram olarak kutlanmtr.

akademia

19

gazetelerde araf araf yaynlanr, arkasndan da ite milletvekilleri istifa eder. (Zaman, 22.12.1999) Dnemin nemli aktrlerinden evik Bir de yazlarndan rahatsz olduu baz yazarlar konusunda Aydn Doan uyarm, hatta gazetedeki bir toplantda yazarlarla yzleerek onlarla sert tartmalara girimitir.(Zaman, 25.12.1999) Askerlerin sk denetimindeki basnn akredite olan ksm, 28 ubata giden gnlerde Genelkurmay Kararghnda brifinge arlm ve burada irtica konusunda bilgilendirilmitir. Brifingden ayrldktan sonra gazeteciler, Refah tehlikesi konusunda ikna olduklarn gsterir tarzndaki yazlarnda gerilimin tonunu daha da artrmtr. teden beri silahl kuvvetler karsnda esas duruta duran ana-akm basn iin brifinglerdeki bilgiler, kararghlardan gelen aklamalar doruluu teyit edilmeye gerek duyulmadan manetlere karlmakta saknca bulunmayan zel haberlerdir. Dnemin asker yanls gazetecileri haberlerini/yorumlarn yazarken en kritik MGK (ekirge, 1997, 19) gibi balklarla korku havasnn yaylmasna katk salarken asker kaynaklarn aklamalarn ok sert yant gibi vurgulu ifadelerle vererek siyas iktidar halayanlarn safnda olduunu ak etmektedirler. Bu dnemde de nceki darbe dnemlerinde olduu gibi, askeri darbeye kkrtan haber ve yorumlara rastlandn belirtmeye gerek yoktur. Demokrasinin salkl ileyiinin gzetecisi olmas geren basn, bu dnemde demokrasi kart basklarn aracs olmutur. Demokrasi kartlnn zirve yapt gnlerde Trk basn, bir sendikacnn azndan Darbe olsun, destekleriz (Hrriyet) balyla haber yapmakta, 26 yl nceki ryay yeniden grmek (Radikal) diye darbe zlemini ieren bir yoruma yer vermekte, Ankaradaki son durum: Her an her ey olabilir (Sabah) tarznda yazarnn (Fatih ekirge) klasiklemi slubunu yanstan bir gerilim yazsn yaynlamaktadr. Byle bir ortamda ana-akm basnda demokrasiyi hatrlayan/hatrlatan kalem

yok denecek kadar azdr; onlardan biri bu durumu yle ifade etmitir:
ifte standart ve durmadan ini klar gsteren taraf ise bizleriz Hep kendi istediimiz ynde bir mdahale bekledik. Demokrat Partiyi dahi durdurabilmek iin askeri kkrttk PKK terr srasnda da ayn durumla kar karya kalmadk m? imdi Refahn radikalleri sahneye geldi. Yeni dmanlarmz onlar oldu. Bir de baktk ki, demokrasi adna eskiden askeri eletirenler bu defa askeri mdahaleye zorluyorlar. (Birand, 1997, 15)

Askerden gelen haberleri manete karmakta tereddt etmeyen ana-akm basnn, askerler tarafndan ok kt bir ekilde kullanldn daha sonraki dnemde ortaya kan and olaynda grmekteyiz. Sayfalarn silahl gcn emrine vermeyi alkanlk haline getiren ana-akm basn, bir terristin ifadelerine bir asker tarafndan yaplan eklemeleri soruturmadan haberletirince hem maksatl bir propagandann kurban olmu, hem de gazetecilerin de aralarnda bulunduu birok kii ve kurumun madur edilmesinden sorumlu tutulmutur. Bu dnemde basnn bavurduu yntemlerden biri de ayn sayfa zerinde birbiriyle ilintili (irtica) haberlerin bir arada sunularak korkunun egemen klnmas ve darbenin gerekliliinin gsterilmesi eklindeki habercilik politikasdr. Umberto Eco birbiriyle ilintili haberlerin bir ayn sayfada dizayn edilerek sunulmasyla bir tr exemplum (stsylem) oluturulmu olacan belirtmektedir (1998, 52-58). Tema-haber de denilebilecek bu formatta birbirine benzeyen haberlerin bir araya getirilerek, yani tematik yaknl olan haberlerle bir toplam oluturularak (Korat, 2008, 93) gl bir etki uyandrlmaya allmtr. 28 ubat srecinde ana-akm basnn sk sk kulland st sylemle koalisyon ortaklar adeta dvlmtr. Sz konusu st sylemin temel karakteristik zelliklerinden birka yledir:
Belirli bir siyasi, iktisadi veya politik sylev biimine dayanr.

20

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

Somut sylem biimlerine yn veren bir tr exemplum niteliindedir. Kavramlarn, dnme kalplarnn ve ideolojik tortularn oluturduu bir yaps vardr. Kamuoyu yaratmann temel reflekslerini ve kodlarn iinde barndrr. Bir tr toplumsal ifredir. Aka sylenmesi deil, ima edilmesi ve srekli anmsatlmas beklenir (Korat, 2008, 101).

basnda hi de azmsanmayacak dzeyde ihmallerinden tr askerleri sorgulayan yaynlara rastlanmaktadr. Genelkurmay kaynakl ikinci and olaynda, birincisinde olduu gibi basn sessiz kalmam, ok yaygn olmasa da tepkisini dile getirmitir. 8 Mart 2007 tarihli Nokta Dergisine kapak olan habere gre, Kasm 2006 tarihli Genelkurmay belgesi Trkiyedeki gazetecileri, TSK yanls ve TSK kart olarak gruplandrmtr. Nokta dergisi 5 Nisan 2007de ise TSKnn dost sivil toplum kurulularyla birlikte hareket etmesi gerektiini savunan ve birok sivil kuruluun ismini ieren bir baka Genelkurmay kaynakl belgeyi yaymlamtr. Bu yaynlar Nokta dergisinin sonunun getirmitir; Genelkurmay Bakan Yaar Bykantn ok tartlan aklamalarn yapt 12 Nisan 2007 tarihli basn toplantsndan bir gn sonra derginin merkezi baslarak, arama yaplm, derginin sahibi de Noktann yaynna son verildiini o gnlerde duyurmutur. Basnda askere muhalefetin/kar duruun ncln Taraf gazetesi yapmaktadr. Kuruluundan itibaren yaynlaryla ses getirmeyi baaran Tarafn yaynlar, silahl kuvvetlerde rahatszlk yaratmakta ve Genelkurmay bildirilerinde en ok hedef alnan yayn organ olmay srdrmektedir. Taraf bu ynyle birok gazeteden farkldr; Taraf farkl klan ey, verili devlet dzeninin yapsyla urama, onu dntrme temelinde bir araya gelmi, bu noktada taraf olmu insanlarn krss olarak herhangi bir parti, kurulu veya sendika szcs olmamaktr. (Korat, 2008, 109) Ahmet Altann da iinde yer ald bir ekip tarafndan 15 Kasm 2007de yaymlanmaya balanan gazete, daha ilk saysnda emekli bir st dzey generalin Dalca basknna ilikin arpc aklamalar yer almtr; manetten verilen haberde 21 Ekim 2007de gerekleen Dalca basknnda 13 askerin lm, 8inin de karlmasnda birtakm kukular dile getirilmitir. Dalca baskn ile ilgili asl

3. 27 Nisandan Sonra Yukarda da deinildii zere, cumhurbakanl seim srecinde ve terr saldrlarnn artt 2007 ve 2008de Genelkurmay Bakanlnn internet sitesini kullanarak yapt aklamalarn says giderek artmtr. Bu aklamalar ierik ve slubuna gre, kimi zaman bilgilendirme amal olmutur, kimi zaman da siyas iktidar, siyasleri, rgtleri ve bazen de terr haberlerini onaylamadklar basnyayn organlarn hedef alan uyarlar ierdii iin muhtra gibi alglanan sert demeler olmutur. Aklamalarn siyas iktidar/siyasleri hedef alanlarndaki slup ve ierik 28 ubat srecinden izler tamaktadr. Ancak yine yukarda ifade edildii gibi, bu defaki aklamalarn/muhtralarn says ok, etkisi snrl kalmtr; gndemi sarsan MGK bildirilerinin, brifinglerin, sert aklamalarn etkisi snrl aklamalara dnmesinde siyas iktidarn kendisini hedef alan sz konusu aklamalar annda yantlamas nemli rol oynamtr. Ancak bu dnemin en nemli fark, Trk basnnn tamamna yaknnn bu defa esas duruunu bozmas olmutur. Terr haberleri dolaysyla Genelkurmay aklamalarnda hedef alnan basn-yayn organlar, cumhuriyet tarihinde belki ilk kez geri adm atmam ve generallere ayn tonda cevaplar vermitir. Terr olaylarnda ihmali bulunduu gerekesiyle silahl kuvvetlerin komuta kademesi ilk defa hesap vermeye arlmtr. Militarist yaklamlarn kendilerine yine yer bulmaya devam ettii bu dnemde,

21

akademia

bomba 24 Haziran 2008de yine Taraf gazetesince patlatlmtr: Dalca baskn biliniyordu. balkl manette yle denilmitir:
13 askerin ehit olduu Dalcaya baskn dzenleneceinin jandarma istihbarat tarafndan, baskndan dokuz gn nce Genelkurmaya ve dier tm ilgili birimlere gizli bir raporla bildirildii ortaya kt. Tarafn elindeki ivedi damgal jandarma istihbarat raporu, basknn nereden, nasl, ne zaman yaplacan ayrntlaryla anlatyor.

aklama beklemitir (06.10.2008). Akttn saldrs, Nokta dergisi ve Taraf gazetesinin at yolda dier basn-yayn organlarnn da Genelkurmay st perdeden eletirmeye balad yeni bir dnemin balangcn oluturmutur. Taraf ve dier gazetelerde kan haberlere Genelkurmay Bakan lker Babu 15 Ekim 2008deki sert aklamasyla tepki gstermitir. Babu, isim vermeden baz gazete(ci)leri sulam ve haddini bil, tarafn doru se, yoksa sonucuna katlanrsn tarznda sert bir uyarda bulunmutur. Aklama, ertesi gnk Tarafta Tehdidi brak hesap ver balyla haberletirilmitir:
Bu gazete PKKnn Akttn basknnn bilinip izlendiini ancak nlem alnmadn belgeleriyle aklad. Babu dn buna yakksz bir dil ve fkeyle tepki gsterdi. Genelkurmay Bakan Babu

20 Haziran 2008 gnk Dalca baskn ile ilgili yaynlarn daha sonra da srdren Taraf, Genelkurmay kl bir baka elektronik belgeyi (Bilgi Destek Plan ve Faaliyet izelgesi) ele geirerek, kamuoyunu kendi izgisine getirmek amacndaki ordunun eylem plann aklamtr.10 Lahika adyla anlan bu plan, Genelkurmayca, komuta kat tarafndan onaylanm byle bir resm evrak ve plan bulunmamaktadr ifadesiyle yalanlanm; ancak bu haber daha sonraki sert aklamalar iin gereke olarak dosyalanmtr. Dalca basknna benzer bir terr saldrs yaklak bir yl sonra 3 Ekim 2008de Akttnde gereklemitir. Dalca basknnda olduu gibi, ok sk habercilik yapan Taraf, Akttn ile ilgili yaynlarn gnlerce srdrmtr; ele geirdii belge ve fotoraflarla saldrnn nceden bilindii (14.10.2008), saatlerce srmesine ramen gerekli yardmn yaplmad ve bu ihmaller yznden 17 askerin ehit edildii gibi hususlar zerinde srarla durmutur. Genelkurmaya sorular yneltmi, Akttnn l ocuklar adna yllarn ihmallerinin dkmn yaparak11
Belgeler, Genelkurmayn, hkmeti irticai faaliyetlere zemin hazrlamakla, yeni anayasa paketini ise mill devlete kar olmakla sulayarak kar eylem plan hazrladn gstermektedir. Genelkurmay izelgesi, yksek yarg ve medyann yan sra niversiteler ve sanatlarla da temasn korunmasn ve bunlarn TSK izgisinde davranmalarnn salanmasn ngrmektedir. 11 Tarafn 6 Ekim 2008 tarihli birinci sayfasn kaplayan Akttnn l ocuklarnn sorular yledir:
10

1. Komutanm, biz ldkten sonra dn aklamsnz gazetecileri arp: Akttn karakolunun yerini 2009a kadar deitireceiz. Gazeteler ilk kez kafasn azck kaldrp Yeter artk demese, bunu yapar mydnz? 2. stihbarat eksiimiz yok da demisiniz dn komutanm. Peki 350 kiilik PKK grubunun geldiini nasl gremediniz, grdnzse neden nlem almadnz? nlem aldnz iin mi le vakti gstere gstere saldrdlar? 3. Akttnn mays ayndaki baskn sonrasndaki halini bilenler vard aramzda. Gzden karld her halinden belliymi. Kaaklk iin yaplm zamannda ve defalarca baslm. Burada asker hata yok mu komutanm? 4. O karakol snrdan geii nlemek iinmi komutanm. Oysa PKK Akttn basmak iin snr geiyordu orada. Bunu 1992den bu yana tam be defa yapt. Hepimiz ldk, tam 44 kii. Siz ise hesap bile vermediniz. Neden? 5. Zayiatn byk blm snr tesinden alan ate yznden demisiniz. Bu zaten her defasnda byle oldu. O halde o karakol hl neden vard? Asker hata olmasa bu kadar zayiat verilir miydi? Biz bu kadar lr mydk? 6. Akttn ve teki birok karakol defalarca basld. Siz ise hesap vermek yerine tartmalar bastrdnz, haber yaplmasn yasakladnz. En byk ac sizin orada yaanyor komutanm, bunu tartmayp da neyi tartacaz? 7. Siz, dn gazetecilere bilgi veren komutanm; geen yl yine ayn gafletle baslan Dalcadaki komutan yarbaya baar plaketi veren ordu komutan deil misiniz? O plaket yerine hesap verseydiniz biz bugn yayorduk.

22

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

Tarafn Akttn basknyla ilgili belgeli yaynna iki gn sonra cevap verdi. Babu hibir demokraside generallerin yapamayaca bir uyar yapt: Herkesi doru yerde bulunmaya davet ediyorum. Babu sesinin fkeden titredii konumasnda, 17 ocuun Akttnde neden korunmadn soranlar sulad: Blc terr rgtnn yapt eylemleri baarl gibi gsterenler akan ve akacak olan kann sorumlusudur. Babu hi duyulmam bir tehditte bulundu. Bu tip saldrlar karsnda her ordunun verecei cevap ve tepki bellidir. Bu btn ordular iin geerlidir dedi. Kendisinden tepki deil hesap vermesinin beklendiini unuttu. (Taraf, 16.10.2008, 1)

aka istifaya davet edilmitir bylelikle. (zcan, 2008, 11-14) Milliyet, olay Akttn raporu oku balyla okuyucularna duyururken, terrist hareketlenmesinin, saldrdan 1 ay nce detayl ekilde gelmeye balad iddiasnn zerinde durmutur. Tarafn iddialarn birinci sayfasna tayan dier bir gazete Star olmutur. Akam da Akttn saldrs biliniyordu balyla, saldryla ilgili fotoraf grntlerine yer vermitir. Sabah iddialar birinci sayfasndan, arpc belgeler flayla, 6 maddelik iddia eklinde duyurmutur. Sabah yazar Hncal Ulu da bu olaylar zerine ilk defa asker eletirisi yazmtr. Ulu, Akttnden sonra, lker Babuun iddeti bitirme yntemini tartmaya amtr. Hrriyet, Radikal, Yeni afak ve Cumhuriyet gazeteleri ise haberi grmezden gelmitir. (zcan, 2008, 11-14) Genelkurmay Bakan Org. lker Babuun, yukarda da iaret edilen aklamas bu haberler zerine yaplm ve o gne kadar grlmemi sertlikte bir aklama olarak deerlendirilmitir. Babu, Terr rgtnn eylemlerini baarl gibi gsterenler, akan ve akacak her damla kann sorumluluuna ortak olurlar Herkesi dikkatli olmaya ve doru yerde bulunmaya davet ediyorum diyerek bata Taraf gazetesi olmak zere basn uyarmtr. Ancak gemite bu tr aklamalar karsnda sus-pus olan basn, bu defa geri adm atmak bir tarafa eletirilerinin dozunu iyice artrmtr. Hrriyet Bayazar Oktay Eki, Vatan Bayazar Gngr Mengi, Milliyet Genel Yayn Ynetmeni Sedat Ergin, Milliyet yazar Gneri Civaolu, Radikal Genel Yayn Ynetmeni smet Berkan, Ankara Temsilcisi Murat Yetkin, asker evrelere yaknl ile tannan Mehmet Ali Klal, eski CHP Genel Sekreteri Tarhan Erdem, Hrriyet yazar Yaln Doan en dikkat ekici yazlar kaleme alan isimler olmutur:
Genelkurmay Bakan Babu hepimize muhtra veriyor. Kayg verici. Sevdiim ordum, klasnda gibi grnyor, ama deil. Hibir demokratik lkede olmayacak tavr ve slupla

Tarafn belge ve grntleri Milliyet, Sabah, Star ve Zaman bata olmak zere baz gazeteler de kullanm ve benzer ifadelerle haberletirmilerdir. Bylece Akttn saldrs ana-akm basnn da, ordunun da eletirilebilir olduu kanaatine ulamasnn milad olmutur. Ayn gnlerde, Taraf ve Vakit gazetelerinde, Hava Kuvvetleri Komutan Aydoan Babaolunun, Akttn saldrsnn gerekletii saatlerde Harp Akademileri Komutan Hasan Aksay ile Antalyada golf turnuvasnda bulunduklar ve olaya ramen turnuvay tamamlayp ertesi gn oradan ayrldklar haberi de yaymlannca medyann her kesimi beklenmedik oranda tepki gstermitir. Hrriyette Erturul zkk, kiisel tarihinde bir ilke imza atarak Babaolunu kesinde sert bir dille eletirmitir:
Olmad Paam. Lam cimi yok. Orada ehit cenazeleri gelirken, Antalyada golf oynamaya devam etmeyi kimseye anlatamazsnz. Sanmayn ki, bu sadece marjinal gazetelerin tepkisidir. Bize de anlatamazsnz. Golf sahasndan hava harekt ynetilmez. Bombaladnz o maaralar da, 18inci delik deil. (zkk, 2008, 25)

Doan grubunun gazetelerinden Vatan paaya istifa ars yapm; bayazar Gngr Mengi, 17 ehit verilen bir terrist basknndan 24 saat habersiz yaayan bir kuvvet komutan dnlemez derken, Necati Doru Paam Zahitlemeyiniz diyerek, istifa arsna destek vermitir. Bir kuvvet komutan, ana-akm basn tarafndan

23

akademia

hepimizi tehdit ediyor. Tehdidi, herkesi doru yerde bulunmaya davet izliyor. Sosyolojik olarak yanl. Tehdit ve davetin yan yana gelmesi mmkn deil O kadar ki, o hrn slup, askeri deyimle, o fra, siyasal deyimle, o muhtra Orgeneral Babu gibi dnenleri bile, tereddde dryor: Bu ne biim demokrasi? Hangi demokratik lkede bir Genelkurmay Bakan byle barma arma hakkna sahip? (Doan, 2008, 14) Orgeneral Babudan dn bilgi ierikli bir aklama bekliyorduk; ama yle olmad. Tepki ierikli bir ihtar ekti medyaya! Hizaya gel tr bir komut iittik. Genelkurmay Bakan, medyann doru olduuna inand bilgiyi, yasal engel yoksa her yerde deerlendirdiini, bizde de deerlendireceini kabul etmelidir. Komutann hassasiyetlerine sayg gsteriyor fakat slubuna itiraz ediyorum. (Mengi, 2008, 3) Babuun daha soukkanl deerlendirmeler yapmak ve Genelkurmayn at soruturmann sonularn kamuoyuyla paylamak yerine, medyay ar ekilde sulamas askeri darbe ve skynetim dnemlerini artryor Sansr hibir eyi zmez! Zaaflar varsa zerine gidilsin. ocuklarmz lmesin. (Sazak, 2008, 12) Babu, medya ve kamuoyuna belki astlarna dahi hitap etmeyecei bir slupla hitap etti. Olmad. slubu hayal krklna neden oldu. Bu, kalpleri ve kafalar kazanmaya yardmc olacak bir grnt deildi. (Yetkin, 2008, 10) Babuun beyanlarn dinledim. ardm. Bir Trk vatanda ve bir medya mensubu olarak bu ar sertlik karsnda irkildim. zldm. Anlalan, Ordunun PKK ile mcadelede hedeflerinin doru olup olmad ve asker usllere gre yanl yaplp yaplmadna ilikin sorular dillendirerek snrlarn amz. Baskn srasnda Hava Kuvvetleri Komutannn golf oynadn ve 24 saat sonra haber aldn renince tepki vermekle, hainlerle ayn safa girmiiz... PKKya destek vermiiz. Sayn Babuu anlamakta glk ekiyorum Dikkatliyim ve doru yerdeyim. Sayn Babuun da Trk Milletine kar Silahl Kuvvetlerin PKK karsndaki baarlar ile konumasn bekliyorum... Byle basn toplantlar ile deil! (Kakn, 2008, 5) Trkiye son dnemde tabular birer birer ykyor. Yklan tabulardan biri de Trk Silahl Kuvvetlerinin yaptklar veya yapmadklar nedeniyle medya tarafndan

eletirilmesiydi. Avrupa Birlii sreci her eyin sorgulanp tartlabildii bir ortam hazrlad. Bu yava yava gelien bir sre oldu ve e-muhtradan parti kapatma davasna kadar her srete verilen mcadeleyle glendi. (Babahan, 2008, 13).

Babakan Recep Tayip Erdoann da Genelkurmay Bakan lker Babuu destekleyen mesajndan sonra, AKP dnemindeki ordu-siyaset ilikilerinde sivil iktidardan yana tavr taknan baz gazetelerin yeni durum karsnda ne yapacaklarn bilemez hale dmeleri de dikkatlerden kamamtr. Erdoann terrle mcadelede orduya tam destek vermesini normal karlayan baz gazetelerin Babuun aklamalarnn Erdoan tarafndan terrle mcadele balamnda sylenmi yerinde szler olarak deerlendirilmesiyle sessizlie brndkleri gzlenmitir. Sonu Ordunun her dnemde siyas hayattaki arln hissettirdii Trkiyede, yaklak 60 yllk ok partili siyas yaam, be kez asker mdahale ile karlamtr: 27 Mays 1960, 12 Mart 1971, 12 Eyll 1980, 28 ubat 1997, 27 Nisan 2007. Bu mdahalelerin niin yapldna ilikin aklamalar, sivil siyasetin yetersiz kald durumlarda darbelerin bir zm olarak kabul edildiinin/kanlmaz olduunun da gerekesi saylmtr: Bu durumda 27 Mays, DPnin dikta rejimini ortadan kaldrmtr; 12 Mart, lkeyi kana bulayan Marksist-Leninist terr sona erdirmi ve ordu iinde yuvalanm bulunan Marksist cuntann lke ynetimini ele geirmesini nlemitir; 12 Eyll, lkeyi uurumu srkleyen karde kavgasna dur! demitir; 28 ubat ise Trkiyeyi din temeline dayal bir ynetim ekline doru hzla srkleyen Refahyol kadrolarn iktidardan uzaklatrmtr. Darbeler ve Trk basn zerine yapt almasnda Hayati Tekin dile getirdii bu gerekeler ana-akm basn tarafndan da kabul edilmi ve yllarca darbelerin

24

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

meruiyet gerekesi olarak savunulmutur. Darbeleri de krizlerden bir k yolu olarak kabul eden bu yaklam tarznn ordunun siyasete mdahalesine ilkesel bazda kar durmas mmkn deildir; dolaysyla ana-akm basnn dnemsel darbe kartl bu genellemeyi boa karmaya yetmemektedir. 2007 ve 2008deki baz olaylar (terr saldrlar, cumhurbakanl seiminde yaanan kriz, Genelkurmayn andlar ile lahikasnn Nokta dergisi ve Taraf gazetesinde yaymlanmas vs) siyasal ve toplumsal sonularnn yan sra medyatik sonular dourmas bakmndan da nemlidir: Trk basn tarihinde ilk kez askerin de eletirilebilir olduunu kabul etmi ve kendisine ynelen uyarlar ayn sertlik yantlamtr. Taraf gazetesi ve Nokta dergisinin balatt sorgulama abasna devlete ve orduya yaknlklar ile tannan medyalar ve gazeteciler de destek olmutur. Bu bakmdan 2008 yl, ileride Trkiyenin medya tarihi yazldnda, Cumhuriyetin balangcndan beri sregelen, devletin medyadaki ideolojik egemenliinin krld yeni dnemin sembolik tarihi olarak yerini alacaktr. (Grm, 2008, 3) Bu balamda, ok partili siyasal yaama geildikten sonra yaplan darbeleri, verilen muhtralar bazen kkrtan, bazen destekleyen, bazen meruluunu savunan, en azndan sessizce karlayan ana-akm basnn, zellikle 2008de gsterdii cesaret, demokrasi, basn zgrl ve hesap verilebilirlik asndan nem arz etmektedir. Genelkurmay kaynakl haberlerin doruluunun aratrlmadan manetlere konulduu, brifingler ve toplantlarla gazetecilerin esas durua zorland yllarn zerinden henz ok gemeden Trk basnnn bu noktaya gelmi olmas da kayda deer bir gelime olarak deerlendirilmektedir. Kaynaka Akttn itiraf edin demitik. Biz aklyoruz. (14 Ekim 2008). Taraf, s. 1. Akttnn l ocuklar soruyor. (06 Ekim 2008). Taraf, s. 1. Akyeilmen, N. (25 Haziran 2008). 27 Nisandan ucuz propagandaya muhtralarn dili. Taraf, s. 8. Avcolu, D. (03 Ekim 1962). Eski ve Yeni Trkiye. Yn, 68. s. 3. Atay, A. S. (1998). ok Partili Dnemde Trkiyede Ordunun Siyasal Rol ve Devlet Yaps indeki Yeri. stanbul: Anadolu niversitesi. Babahan, E. (16 Ekim 2008). Trkiye sinemas!. Sabah, s. 13. Bedii Faik (28 Mays 1960). Glen htilal. Dnya, s. 1. Birand, M. A. (31 Mart 1997). Askeri hep biz kkrttk. Sabah, s. 15. Can Atakl ile rportaj. (22 Aralk 1999). Zaman, s. 10. Dalca baskn biliniyordu. (24 Haziran 2008). Taraf, s.1. Doan, Y. (17 Ekim 2008). Ben ordumu klasnda severim. Hrriyet, s. 14. Eco, U. (1998). Be Ahlak Yazs. (ev. Kemal Atakay). stanbul: Can. Eki, O. (28 Mays 2000). Krk yl sonra 27 Mays. Hrriyet, s. 1. Eki, O. (27 Mays 2001). Bir yldnm daha... Hrriyet, s. 1. Ertun, A. C. (2004). Cumhuriyetin Tarihi. stanbul: Pnar. Evren, K. (1997). 12 Eyllden nce ve Sonra Ne Demilerdi? Ne Dediler? Ne Diyorlar?. stanbul: Milliyet. Genelkurmaydan irtica aklamas Nisan 2007). Yeni afak, s. 1. (28

akademia

Goytisolo, J. (1993). Srgnlerin Yz. (ev. N. Gl Ik). stanbul: Metis.

25

Gkmen, Y. (Ekim 1996). Medya ve deoloji. Yeni Trkiye, 11, 711-719. Grm, A. (25 Aralk 2008). Devletin medyadaki ideolojik arlnn krld yl. Yeni Aktel, 181. s. 3. Gl: Adaylktan ekilmeyeceim. (30 Nisan 2007). Sabah, s. 1. Halk rejimin tehlikede olduuna inanmyor. (13 Nisan 2007). Yeni afak, s. 1. Herman, E. S. ve Chomsky, N. (2006). Kitle Medyasnn Ekonomi Politii Rzann malat. stanbul: Aram. dare orduda. (27 Mays 1960). Milliyet, s. 1. nce, . (16 Ekim 2005). Askeri darbe ve mdahalelerin hiza ve istikameti. Hrriyet, s. 22. Kahraman Trk ordusu, btn memlekette dn gece sabaha kar idareyi ele ald. (28 Mays 1960). Cumhuriyet, s. 1. Kakn, H. (16 Ekim 2008). Baarlar konusun! Akam, s. 5. Korat, G. (2008). Dil, Edebiyat ve letiim. stanbul: letiim. Mehmet Barlas ile rportaj. (25 Aralk 1999). Zaman, s. 10. Mengi, G. (16 Ekim 2008). Ar tepki. Vatan, s. 3. Millete bayram sevinci iindeyiz. (28 Mays 1960). Tercman, s. 1. ymen, . (1986). Bir htilal Daha Var 1908-1980. stanbul: Milliyet. zcan, Z. (20 Ekim 2008) Medya esas duruunu bozdu!. Aksiyon, 724, 1114. zkk, E. (30 Aralk 2008). Marjinal gazete, marjinal devlet. Hrriyet, s. 25. zkk, E. (08 Ekim 2008). Golf sahasndan harekt ynetilmez paam. Hrriyet, s. 25. Sazak, D (17 Ekim 2008). Sansr. Milliyet, s. 12. Sertolu, S. (30 Nisan 1997). Generaller diyor ki. Sabah, s. 7.

Tehdidi brak hesap ver. (16 Ekim 2008). Taraf, s. 1. Tek, H. (2003). Darbeler ve Trk Basn. Ankara: Atlm. Tepedelenliolu, N. N. (1967). Ordu ve Politika. stanbul: Bedir. Ulunay, C. (28 Mays 1960). Bu eli minnetle pmeliyiz. Milliyet, s. 1. skl, Z. (1989). Siyaset ve Asker Cumhuriyet Dneminde Skynetim Uygulamalar. stanbul: Afa. Yalman, A. E. (27 Mays 1960). Allahn Bugn de Varm. Vatan, s. 1. Yetkin, M. (16 Ekim 2008). Genelkurmay Bakannn fkesi. Radikal, s. 10. Zamanlama manidardr. (29 Nisan 2007). Sabah, s. 1.

26

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

akademia

27

GAZETE TASARIMINDA BLNMEYENLER ilem Tuba Akda* zet Okuyucularnn her gn, dnyadan ve yaadklar corafyadan haberdar olmalarn salayan gazeteler, sunduklar haber ve enformasyonun ierii kadar bu ieriin nasl sunacaklaryla da ilgilidirler. Gazetedeki haberlerin, fotoraflarn veya bilgilerin okuyucunun, sz konusu bilgiyi kolayca okuyabilecei ve anlayabilecei bir ekilde yerletirilmesi, haberin okunma olasln da kukusuz artracaktr. zellikle, bilgisayar teknolojisinin gazete mizanpajnda kullanlmaya balamasndan sonra gazeteler, tasarmlaryla da birbiriyle yarr hale gelmeye balamlardr. Gazeteler neredeyse, sadece tasarmlaryla bile birbirlerinden ayrt edilebilmektedirler. Gazete tasarmnn bylesi nem kazanmaya balad bir dnemde, bu alanda yaplacak aratrmalarn saysnn da artaca beklenmektedir. Bu makalede, gazete tasarmnda uygulanan temel ilke ve prensipler aratrlmaya allmtr. Bu ilke ve prensipler, tasarmda kat bir doktrin olarak deil, alanda alan ve alan aratran kiilerin deneyim ve bilgilerinden yola klarak sunulmutur. Makalede ayrca, gazete tasarmnda kullanlan materyallerin (balk, foto, gvde metni gibi) nasl yerletirileceiyle de ilgili hususlar da ele alnmtr. Anahtar Kelimeler: Alglama, Okunurluk ve Okutulurluk. Unknown Subjects of Newspaper Design Abstract In todays world newspapers are not only concerned with the content of their news, but also how they will present their content to the readers so as to inform them about their surroundings in an efficient way. With the introduction of computer technology to newspaper page design there has been a competition among newspapers in this field. It is nowadays possible to recognize each newspaper with their unique design. It is estimated that there will be an increase in the number of researches. In this field on the grounds that newspaper design has gained importance recently. In this article, the basic principles and fundamentals of newspaper design are studied. These principles are gathered and presented on the basis of experiences and knowledge of the researches and professionals of the field. It also, includes some valuable techniques about how the materials used in newspaper design will be spotted on the page.

Ar. Gr., Erciyes niversitesi letiim Fakltesi

28

akademia

Key Words: Perception, Readability and Legibility.

Erciyes letiim

2009 Ocak

Giri Grselliin her alanda n planda olduu izleme (seyir) yzylnda, iletiimin dier alanlarnda olduu gibi gazetecilik alannda da okuyucu profilinin deien ihtiya ve beklentilerine cevap verebilme amacyla gazetelerin haber boyutuyla birlikte tasarm boyutuna da arlk vermeye baladklar sylenebilmektedir. Bilgisayar teknolojisinin gazete tasarmnda kullanlmaya balamasyla birlikte, sayfa tasarm gazetecilik alannda daha nemli bir yer tutmaya balamtr. Yurtdndaki gazeteler (The Guardian, The Times gibi) incelendiinde sayfa tasarm iinin, yllardr belli kurallara gre yaplmakta olduu, birok aratrmacnn bu konuda aratrmalar yapt ve makaleler yazd grlmektedir. Trkiyeye bakldnda ise, birka referans gazetesi (Zaman ve Cumhuriyet gibi) haricinde gazete tasarm iinin nemini kavrayan ve tasarmn temel prensiplerini uygulamaya alan gazete says olduka azdr. Buna paralel olarak, gazetelerde sayfa tasarmnn nasl olabileceine ilikin yaplm aratrma says az, yazlm makale ise neredeyse hemen hemen yok gibidir. Gazete tasarm zerine bilinmeyenlerin aratrld bu makale, bylesi bir gereksinimden domutur. Trkiyede yaynlanmakta olan gazetelere bakldnda, gazetelerin popler (kitle) gazeteleri, magazin gazeteleri, fikir gazeteleri ve ekonomi, spor gibi zel bir alana ynelik gazeteler eklinde eitlendikleri sylenebilmektedir. Yaynlanan bu gazeteler incelendiinde, gazetelerin bir ksmnn tasarm asndan kendi kurum kimliini yanstrken, dier bir ksmn ise yanstamad grlebilmektedir. rnein, kimi zaman fikir ve haber gazetesi olduunu syleyen baz gazetelerin tasarmlarna bakldnda bol fotoraf ve renk kullanmlaryla magazin gazetelerini andrdklar hemen grlr. Tasarmla gazetenin ierii asndan grlen bu elikili durum, gazetenin kimlii konusunda okuru da artabilmekte, daha kts gazeteye duyulan gveni de ortadan kaldrabilmektedir. Gazeteler, tasarmlaryla metnin okunurluun ve okuturluunu salamasnn yan sra tasarmlaryla da okuyucuya kendi kurumsal kimlikleri hakknda bilgi vermektedirler. Referans gazetesi olmaya aday olan bir gazete nasl ki bol miktarda plak kadn fotoraflaryla ve dedikodu haberleriyle dolu olamayaca gibi, yine gazetenin saygnln koruyacak ve misyonunu en iyi ekilde yanstacak tipografiyi, gridi, yerleimi ve boluk dzenini seerek, bu dzeni her sayda srdrmekle ykmldr. Gazeteler, bundan yllar nce, deiime daha az ak olduklar iin, tasarmlarndaki deiim de hem ok yava hem de zahmetli olmutur. Gazeteler bugnlerdeyse, marketteki klen paylarn arttrabilmek iin, okurlarnn beklentilerindeki deiikliklere gre kendilerini yenilemek zorunda kalmlardr. Kalitenin ve ieriin belirlendii pazar yerinde tasarmda grsellik araylar, 24 saat haber verme srecinde gazeteleri, birbirleriyle yarr hale getirmitir. Bu nedenle, gazeteler imdiye dein hi olmad kadar ok zme odaklanan, ayn zamanda gl tipografiye sahip fontlara ihtiya duymulardr (Palmer, 2007, 95). Gazete tasarm, sadece dekorasyonun ya da sanatsal bir soyutlamann paras deildir, ancak ve ancak iletiim iinin bir paras olabilmektedir. Tasarmn amac, ncelikle yaynn okunabilmesini salamak olmaldr. Ancak, ou zaman ortaya kan tasarm heyecan verici olduundan, okunabilirlik arka plana itilmektedir. Tasarm heyecan verici olabilir fakat anlalmazsa hibir ey ifade etmeyecektir. yi bir tasarm, ekil olarak hem gzel hem de ilevsel olan bir tasarmdr (Wheildon, 2005, 6). Tasarm, iletiim srecinin bir parasdr, bu nedenle editryal srecin de bir parasdr. yi bir tasarm, verilmek istenen mesaj hem glendirecek, hem de mesajn daha ak bir dille ifade edilerek, okur tarafndan anlalabilmesini salayacaktr. Gazetenin baars, gazetenin kulland tipografinin de baarsna bal olacaktr. Tasarm elemanlar dikkatlice yerletirilmelidir. Her

29

akademia

tasarm elemannn bir amac olmal ve amac olmayan tasarm elemanlarna yer verilmemelidir. Btn tasarm elemanlarnn yaynn ieriini okutacak bir ekilde kullanlmas gerekir. Bu balamda, ierikle tasarm birbirinde ayr dnlemez. Gazetecilikte grselliin iyi yakalanmas ve kullanlmas ise, iyi dzeyde bir tasarm bilgi ve becerisi kadar editryal bilgi ve beceriyi de birlikte istemektedir. 1950 ve 1960larda gazete tasarmnda sve Mimari Tasarm hareketi olarak da bilinen ilevsel tasarm anlay kabul grmtr. 1970lerle birlikte amerikan gazetelerinde mondrian tarz modler tarzda tasarmlar yaygnlamaya balamaktadr. Bu anlayla bir hikayede yer alan tasarmdaki btn elemanlarn (metin, balk, fotoraf gibi) snrlar iyi belirlenmi dikdrtgen alanlarla gruplandrlmaktayd. Ancak, belli bir zaman sonra, teknolojideki deiiklikler, gazetelerin dikey yerleimden uzaklamalarna, bugnse, yaznn bilgisayar ortamnda dzenlenmesi hem yatay hem dikey yerleimlere de tasarmcnn yer verebilmesini salamaktadr (Williams, 1998, 445). Bu nedenle, tasarmc srekli deien bu yeni tasarm anlaylarn yakndan takip edebilmeli ve kendi tasarmn yeni tasarm anlaylaryla yeniden yaratabilmelidir. Gazete tasarm bir dekorasyon ii deil, okuyucuya mesaj (haber ve bilgiyi), okuyucunun anlayabilecei ekilde iletebilme ii olarak alglanmaldr. Bu balamda, gazete tasarmnda nemli olan, ortaya kan tasarmn gze ho grnme kaygs deil, anlalabilme ve okutabilme kaygs olmaktadr. Tasarm alannda uygulanan temel kurallar, genellikle gestalt prensipleri olarak bilinen ve dorudan alg psikolojisi ilikili olan kurallarn yan sra metnin okunurluu ve okuturluuyla ilgili kurallarla, gazete tasarm elemanlarnn (metin, illstrasyon, fotoraf gibi) sayfada nasl yerletirileceiyle ilgili kurallar iermektedir. Tasarm iin nerilen bu ilkeler, yllarca birok tasarmc tarafndan uygulanm ve alanda uzman birok aratrmac tarafndan zerinde gr

birliine varlm ilkelerdir. Tasarm ii, ou zaman photohop, quark x-press ya da in-design gibi grafik tabanl programlarn kullanlmas olarak alglanmaktadr. Bu nedenle, tasarm konusunda geerli olan ilke ve prensipler bilinmeden, sadece sayfa zerine yaplan yerletirmeyle gerekleen tasarmlar, gazete tasarm olarak kabul edilebilmektedir. Makalenin amac, bu konu zerinde bilgilik taslamak deil, gazete tasarm konusunda herkese kabul edilen uygulamalar aratrarak sistematik bir ekilde sunabilmektir. Bu amala, bata yabanc kaynaklar olmak zere tasarm ve gazete tasarmyla ilgili literatr taranacak ve buradan elde edilen bilgilerden gazete tasarmyla ilgili hangi konulara yer verildii tespit edilerek alma tasla oluturulacaktr. alma taslanda ne kan konular belli balklar altnda toparlanmaya allacaktr. Bu alma, btn bir gazete tasarm ya da tasarm konularn zetleme ya da bu konulara yer verme amacnda deildir. Yaplan bu almayla, gazete tasarmnn elemanlar ve bu elemanlarla sayfa zerinde kurulan ilikinin nasl ele alnd farkl balklar altnda incelenmek istenmitir. 1.Tasarm lkeleri Gazete tasarm, grafik tasarmn bir parasdr. Dolaysyla, grafik tasarm iin bilinmesi gereken birok ilke ve prensip gazete tasarm iin de geerli olaca sylenebilir. Grafik tasarm alannda ise, tpk fotoraf, resim, mzik alanlarnda olduu gibi farkl beeni anlaylar olmakla birlikte, uluslar aras arenada geerlilie sahip birtakm ilke ve prensipler de vardr. Aksi halde, program kullanlabilen herhangi biri de sayfa tasarmcs olduu iddiasnda olabilir. Ancak, bu ilkeleri anayasa eklinde kabul etmek ve tasarma matematik formlne yaklayormu gibi yaklaarak kesin kurallar gelitirmek, tasarmc iin yanltc ve dz mantk bir yol olmaktadr. Her trl yenilik, tarz veya akmn kurallar ykarak balad bilenen bir gerektir, ancak unutulmamaldr ki kurallar ykmak iin, nce onlar bilmek de gerekmektedir.

30

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

Yaplan gazete tasarmnda ncelikle, gazetenin okunabilir yaz karakterlerine sahip olmas gerekmektedir. Tasarmn, okuyucuyu ynlendirebilirlik ve srkleyicilik zelliklerine de sahip olmas beklenmektedir. Btn tasarm elemanlar, ierikle iliki iindedir. Balklarn, kullanlan imajlarn, metnin, grafiklerin, renk seimlerinin, tasarmda kullanlan btn nanslarn ve ruhun, gazetede anlatlan hikyeyi destekler nitelikte seilmesi en uygun olmaktadr. Gazetedeki tasarm okuyucu iindir. Okurun ncelikli olarak neyi okumas isteniyorsa, ona uygun bir hiyerari yaratlmaldr. Tasarmn okunur olmasyla birlikte okutur da olmas gereklidir, unutulmamaldr ki yaz okunamazsa okuyucuya ne kadar ekil olarak gzel grnse de okumayacaktr. Bu nedenle, gazete tasarlayan kiinin ii, sayfay dekore etmek deil gazete hazrlamaktr, dolaysyla da gazeteciliktir (Johnson, 2002, 22-23). Aslnda, okunurluk ok temel ve bilinen bir prensip olmasna ramen, gnmzde birok tasarmcnn dt en byk yanllardan biri olmakta, bir ok tasarmc ekilsel gzellii n planda tutarak metnin okunurluuna dikkat etmemektedir. Latin alfabesi, in alfabesi ya da Arap alfabesi gibi deildir. Dolaysyla, harflerin yerleimi in alfabesindeki gibi yukardan aa deil, soldan saa yerleime sahiptir. Latin alfabesi iin dikey bir yerleim, gzn okuma ynnde bahsedilecei zere yukardan aa deil soldan saadr, aksi halde okurun gz materyali okumakta zorlanacak ve okumaktan vazgeecektir. Kald ki Latin harflerinin x-ykseklii de dier bahsedilen alfabelerinkiyle ayn deildir. 1.1. Gestalt Teorisi Dergi, gazete, kitap yoluyla bilgilerin, dncelerin, olaylarn veya duygularn aktarlmasnda sayfa tasarm ne kmaktadr. Sayfa tasarmndan bahsedilirken aslnda herhangi bir zemin zerinde ekillenen bilginin dzenlenmi halinden bahsediliyorsa, gnmzde elektronik ortamdaki belgeler, web sayfalar ve etkileimli grafiklerin temelinde de sayfa tasarmndan bahsediliyor denmektedir. Bu nedenle, bu ortamlarda da sayfa tasarmnda olan ilkeler geerlidir. Sayfa tasarm, znde yzeysel tasarmn temel ilkeleriyle ok yakndan rtr ve Gestalt ilkeleriyle birlikte anlr (Uar, 2004, 145). Gestalt teorisi, kiilerin bilinaltnda yatan bir eilim olarak birbirinden farkl ancak bir arada olan paralar btn olarak organize ederek birletirdiklerini savunmaktadr. Bu eilim, kiilerin ayr ayr bilgiyi birletirmek daha zor olduu iin bilgileri btn olarak kavrandklarn ileri srmektedir. Gestalt alglamasnn ilikili olduu bir dier neden de durumlara insanlarn nce dnmeden sadece duygularyla yaklatklarnn dnlmesidir. Alglama zerine yaplan almalar, alglamann sadece bamsz olarak beyinde gerekleip gereklemedii zerine de deil, ayn zamanda alglamann nasl oluyor da grsel korteks zerindeki alanlarn bir arada alarak btn bir alglama yarattklarn da aratrmaktadr. Gestalt teorisinden tasarmda da temel ilkeler olarak benimsenecek benzerlik, yaknlk, devamllk, tamamlama (closure), ekilzemin ve simetri ilkeleri domutur (Smith, 2004, 82). Gazete tasarm nesnelerinden bahsedilirken, tasarmda gestalttan nasl yararlandndan da bahsedilecktir. Bu ilkelerden, Smithin Handbook Of Visual Communication Theory kitabnda u ekilde bahsedilmektedir (2004, 82): Benzerlik: Benzerlik ilkesi, kiilerin birbirine benzer grnen nesnelerin birbirleriyle bal olarak algladklarn varsaymaktadr. Yaknlk: Yaknlk ilkesi, birbirine uzaklk olarak yakn olan nesnelerin birlikte gruplandrld ilkesine dayanmaktadr.

31

akademia

Birbirine yakn iki ya da nesnenin birlikte alglanacaklar dnlmektedir. Devamllk: Devamllk ilkesine gre, insanlar, nesneler arasndaki boluun az olmas nedeniyle ve de nesnelerin birbirine yakn olmalar nedeniyle, bir nesneyi dier bir nesnenin ya da bir izginin devam olarak alglamaktadrlar. Tamamlama (Closure): Tamamlama ilkesi, neredeyse tamamlanm ancak, yarm braklm ekillerin ya da izgilerin kiinin beyninde tamamlanm olarak grld ve hatrland fikrine dayanmaktadr. ekil-Zemin: ekil zemin ilikisinde, eer iki ekil st ste binmise daha kk olan nesne ekil (figre), daha byk olansa zemin (ground) olarak dnlmektedir. Simetri: Birbirinden bamsz nesneler ayn ekilde hizalandrdklarnda, birbirlerine balym gibi tek bir nesne gibi alglanmaktadr. 1.2. Denge Tasarmda denge, genellikle simetrik olan ve simetrik olmayan denge olmak zere iki eittir. Simetrik denge, sayfann orta merkezinden geen yatay bir dzlem zerinde sayfann her iki tarafnda yer alan elemanlarn aynadaki yansmalar gibi gzkmesidir. Simetrik denge, tasarm iin bize, okuturluk ya da dzenlilik hissi verse de sonrasnda ok fazla yinelenmilik ve en sonunda da skclk hissi verecektir. Deiikliklerin daha kolay yaplabilecei daha esnek tasarmlar iin simetrik olmayan tasarmlar nerilmektedir. Byle bir tasarmda, sayfada yer alacak elemanlar simetrik olarak yerlemez ancak, sayfada denge hissi vardr. Simetrik olmayan tasarm, metni n plana karmada yaratcdr (Wilson, 2002, 3). Grsel tasarmda denge, her tarafn birbirine

eitliini ifade etmemektedir. Doadaki denge kavram da buna yakndr. Bir aacn dallar simetrik bir yapda ekillenir ve denge duygusu uyandrabilir, bununla birlikte hibir zaman adeta bir aynadan yansrmasna mutlak bir simetriye sahip deildir. Ayn ekilde yzmz dengeli bir yapda olmasna karn, mutlak simetrik deildir. Dengeli tasarmlar insanda bir huzur ve dinginlik duygusu olutursa da, simetrik mutlak, bir denge skc, statik bir his uyandrr ve uzun sre seyredilemez grsel tasarmlar yaratabilir. Buna kar da asimetrik bir dengeyle oluturulmu tasarmlar daha duygusal, deneysel, aklda kalc, elenceli ve srkleyici olma gibi zelliklere sahiptir. Bu arada srekli hatrlanmas gereken bir dier unsur ise, hibir tasarm ilkesinin tartlmaz mutlak ve kat bir kural olmaddr (Uar, 2004, 154). Tasarmc, bu ilkelerden hepsini tasarmda uygulamak zorunda deildir, hatta bu ilkelerden bir veya birkan birden de ykabilecektir. 1.3. Kontrast ok iyi tasarlanm bir gazete sayfas, okura deiik seenekler sunarak, sayfay monotonluktan kurtarm bir tasarmla mmkndr. Bylece, sayfa zerindeki vurgulamalar sayfay oluturan paralar zerine yaplr. Daha byk kullanlan ya da bold (kaln) yaz fontlar, hikayenin kk bir parasna dikkat ekmek amacyla kullanlmaktadr. Renkler, kutucuklar, cetvel izgileri, byk fotoraflar, grafikler, illstrasyonlar gibi, hepsi sayfada kontrastl yaratan elemanlar olarak kullanlmaktadr. Dz bir metinde bile kontrast, ana ve alt balklarla salanabilmektedir. Ana balklar, genellikle ana bala gre punto olarak daha kk olan ve daha aydnlk grnen ikinci (ara) balklara gre daha byk ve daha kaln harflerle gsterilmelidir. talik balklar ara balklar iinde en sk olarak kullanlanlar olmaktadrlar (Wilson, 2002, 4). Balk kullanmlar iin fontlarn benzer yaz ailelerinden gelmeleri tercih edilmektedir. Hatta tasarmyla nl The Guardian

32

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

gazetesi bile tek bir fontun sans serif, condensed, regular ekilleriyle almaktadr. 1.4. Ritim Ritim, okurun gzn ynlendirerek materyali okutan bir tasarm elemandr. Tasarmda kullanlacak materyallerin nerede kullanlaca ve hangi byklkte kullanlacann ayarlanmas yoluyla okurun sayfa boyunca nce ve sonra neyi greceiyle ilgili bir planlama yaplabilir. Dolaysyla, okurun, kolay okunmayacak komplike bir materyali, tasarm sayesinde basitletirilerek, kolayca okumas salanr. (Wilson, 2002, 4). Dier bir ifadeyle, okunacak materyal tasarmc tarafndan hazm kolay hale getirilir, basitletirilir. nk, gazete tasarmnda en nemli ey, basitlik ve anlalrlktr. Gazetenin hedefkitlesi ya, sosyo-ekonomik durum, cinsiyet ve kltrel seviye gzetmeksizin herkestir. Bu nedenle, herkesin kolayca anlayabilecei ekilde, karmaaya yer brakmayacak ekilde tasarm sadeletirilerek okura sunulur. nsan gz takip zelliine sahiptir. Tekrar eden grsel elamanlar, devamllk etkisi uyandrrken, bazen okuyucunun bir konuya ilgisinin veya takibinin kolaylatran unsurlar haline gelebilir. Ayn zamanda, bu unsurlar tasarm iin gerekli olan ritim duygusunu eitlendirmekte ve glendirmektedir. Gz okuma yn dorultusunda soldan saa bir ak alkanlna sahiptir. Bunun yan sra gz, yatay dzlemde hareket etme eilimindedir (Uar, 2004: 155). Gz doas gerei okumaya sol st keden balayacaktr. Daha sonra ise, sa st keye doru okumay srdrecektir. Satr bittiinde bir alt satrn solundan tekrar saa doru okumaya devam edecektir. Her ne olursa olsun, gzn bu okuma ynnn tersine bir yerleim yaparsa, okuyucu okumaya zorlanr ve okumann ritmi bozmu olur. Bu durum ise kurald, istenmeyen bir durum olmaktadr (Wheildon, 2005, 8). Kimi zaman, okumann ritmini bozacak ekilde yazlarn, afiler ve dergilerde dikey olarak yerletirildii grlmekle birlikte, buradaki kullanmlar alt alta drt-be cmle deil, sadece iki ya da en fazla szckten oluan tmce ya da sloganlar eklinde olmaktadr. 1.5. Oran Btn tasarmlar blmden oluur: Fotoraflarn, resimlemelerin (illstrasyon), balklarn, cetvel izgilerinin, renklerin yer ald siyah alan, baskn olan ve okurun dikkatini ncelikle eken, gvde metni olarak da ifade edilen metin yazsnn yer ald gri alan, i ve d snrlarlarla siyah ve gri alann dndaki her yeri kaplayan ve kullanldnda sayfaya temiz bir grnm verecek olan beyaz alan. Orantl bir tasarm yaratabilmek iin, tasarmc, memnun edici dengenin yaratlp yaratlmadn kontrol etmek zorundadr. rnein, bir fotorafn ya da illstrasyonun sayfada btn elemanlardan daha baskn bir ekilde yer almamas gerekmektedir. Byk metin alanlaryla allyorsa, metinler okurun nefes almasn salayacak kaln yaz karakterleriyle yazlan alt balklarla, balangc bytlm harflerle veya illstrasyonlarla, trnaklarn kaln gsterim harfleri kullanlarak kesilmesi gerekiyor. Bu teknikler, youn siyah alanlar yznden gri deerin younlat sayfalar zerindeki monotonluu krmaktadr. Beyaz alanlarn fazlasyla oransz bir ekilde kullanlmas ise, sayfa iinde sayfa varm gibi bir grnm yaratabilmektedir (Wilson, 2002, 4). Sayfada yer alan btn elemanlar aslnda birer leke olarak dnldnde yukarda bahsedilenler daha net bir ekilde anlalabilecektir. Sayfada oran konusunda bir sknt yaamamak iin, sayfa iindeki sayfa kenarlarnn biraz daha dar, st kenarn i sayfa kenar boluklarna nazaran biraz daha geni, d kenar sayfa boluklarnn st kenara gre biraz daha geni, aa sayfa boluu ise en geni ekilde ayarlanmas

33

akademia

gerekmektedir. ve arka sayfalar iin en ok tercih edilebilir sayfa kenarlarnn eit ve dar bir ekilde, st kenarn sayfann iki yanndaki boluktan biraz daha geni ve sayfann en alt ksmnn ise, en geni bir ekilde ayarlanmas gerekir. Modler bir tasarm, her hikayede anlatlan konuyu tek bana anlatabilir olurken, dikdrtgen ekildeki tasarmlar, oransal tasarmlar garanti altna alabilmeye yardmc olmaktadr. Dikdrtgen dikey veya yatay kare eklinde tasarmlar, modler tasarm iinde deerlendirilirken; bu ekillerin dndaki ekillerle yaplan tasarmlar modler olarak deerlendirilmemektedir. Fotoraflar, resimlemeler (illstrasyonlar) ve balklar hikayenin anlatld modln bir paras haline gelmektedir. Gl dikey modller, yatay modllerle zt bir ekilde yerletirilmelidir. Aksi halde, sadece dikey ya da yatay ekilde yaplan bir tasarm oransal olarak iyi grnemeyebilecektir (Wilson, 2002, 4-5). Geleneksel gazetecilik sayfa tasarmnda genellikle dikey yerleimler grlmekteydi, ancak son dnemlerde gazete tasarmnda da yatay yerleimlerle dikey yerleimlerin bir arada kullanldklar gzlemlenebilmektedir. 1.6. Birlik (Btnlk) Tasarmda birlik, tasarmn belki de en nemli prensibidir. Tasarmn kalitesi, sayfay tek bir btn halinde tutabilmesine baldr. Kullanlan yaz fontlarn birbirine uygun seerek, birbirine benzeyen ekillerin bir arada kullanlmas suretiyle i ve d kenarlar arasnda uyum salanacaktr. ou kiiye gre, bir tasarmda ten fazla fontla allmamaldr. rnein, bir projenin ya da bir yaynn ismi iin bir font, balk iin baka bir font ve metin iin de ayr bir font kullanlabilir. Sadece zel bir amacn gerekletirilmesi ynyle farkl olan tasarmlarda bu kural kralabilmektedir. Tasarm elamanlar arasndaki beyaz boluun fazla kullanlmas ise, bir baka amatrlk gstergesi olmaktadr. Beyaz boluu kstl olarak da fazla kullanmak da istenmeyen bir durumdur. Tasarmda birlik salanmas, kullanlan balklardan, sayfa

isimlerine kadar seilen btn yaz stillerinin ayn olmasna kadar bal olmaktadr. Uyum (ahenk), birliin salanmas iin anahtar kelimedir. Btn bu nerilenlerin tesinde, baarl bir tasarm kendisinden ok okunacak materyale dikkat eken, yayn ilgin klan tasarmdr. Tasarmn neredeyse hi gzkmemesi genellikle tercih edilendir. Her sayfa, ierii vurgulayc olmaldr (Wilson, 2002, 5).Dier taraftan, uyum yaratabilme adna tm resimlerin ayn boyda, tm yazlarn ayn karakterde, tm beyaz alanlarn eit ekilde oluturulmas ise skclk yaratabilecektir. Uyum, sadece aynlk ve benzerlik ilikisi demek de deildir. Dier temel tasarm prensipleri gibi uyum iin de sk kurallar koymak mmkn deildir. Kullanm yerine ve yntemine gre deimekle birlikte ok farkl renklerin bir arada kullanlarak bir armoni yaratlabilecei sylenebilmektedir (Uar, 2004, 156). Tasarmda btnlk, ayr ayr paralarn birlikte alglanacak ekilde yerletirilmesiyle salanacaktr. 2. Tasarm Nesneleri Gazete tasarm daha nce de sylenildii gibi sadece dekorasyon ya da ssleme ii deildir. Gazeteler ister fikir, ister kltr sanat ister magazin gazetesi olsun, insanlara evrelerinde olan biten olaylarla ilgili bilgi verme amacndadrlar. Haberler, nem srasna ve olay rgsne gre bir taraftan haberi yazan muhabir tarafndan yeniden kurgulanrken dier taraftan da sayfay tasarlayan kii tarafndan baskya hazrlanrken de yeniden kurgulanmaktadr. Sayfada hangi haberin nce haberin sonra gelecei, fotoraf ve metinlerin, balklarn nerede ve nasl kullanldklarna bal olarak sayfa zerinde yaplan tasarmla belirlenebilecektir. Haberin sunumunda iki nemli e olan okunurluk ve okuturluk haberin kendisi kadar haber tasarmnda nem tamaktadr. Okunurluu ve okutulurluu olmayan haberlerin okunma olaslklar dk olmaktadr. Haberin okunurluunda kullanlan tipografiye bal olarak okunurluk ne kmaktayken; fotoraf, resimleme (illstrasyon) ve

34

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

metinlerin sayfada nasl yer alacaklarna bal olarak ise okutulurluk n plan kmaktadr. Metnin okunabilmesi ile sayfann okutulabilirlii arasndaki farktan daha nce bahsedildii iin burada tekrar zerinde durulmayacaktr. Tipografi, kukusuz gazete tasarmnda bilinen en nemli unsur olmaktadr. Tipografi, yazl dnya araclyla insanlarla iletiim kurabilen bir tasarm sanatdr. Ura alan gazete, dergi, kitap, el ilanlar, afiler, tebrik kartlar, i kartlar, brorler gibi okunmas amacyla tasarlanm her eydir. Tipografi, mutlaka ak olmaldr. Tipografi, ayn zamanda mantksal bir sra izlemeli, alfabetik dorusallk iinde, okumann felsefesine uygun bir ekilde kullanlmaldr (Wheildon, 2005, 4). Tipografi, aslnda ilgin bir eydir. Bu satrlar, okunurken seilen yaz tipinin ya da kendi yaznn zel eklinin ya da byklnden ya da harfler arasndaki boluklarn farkna varlamayabilir, ancak fakna varlmadan da okumaya devam edilebilinir. Gazete tasarmnda gemiten bugne bakldnda, gemite yaanan problemlerden birinin de snrl sayda yaz karakterinin bulunmas olduu grlmektedir (Palmer, 2007, 93). Bugnse, bata Times, Palatino, Helvatica, Optima ve buna benzer birok font, ilevsellik bakmndan ve okunurluk bakmndan tasarmcya birok seenek sunmaktadr. 2.1. Balklar Baln ebadn bytmek sadece hiyerariyi glendirmeye yardmc olmaz, ayn zamanda da okumann nerden balayacana dair bir balang noktas oluturmaktadr. Harf puntosu olarak byk ve kaln harf tipiyle yazlm balklar genellikle haberin nemlilik deerini gstermek iin kullanlmaktadr. Balklar eit arlkta ve byklkte kullanlm balklarla birlikte yer alan iki haber de birine eit nemde kabul edilmektedir. Yukardan aaya doru sralanan balklar, nemliden nemsize gre yaz puntosunun bykl ve kaplad stun bakmdan ok olandan az olana doru sralanmaktadr. Okuma yn zerine yaplan aratrmalar, en baskn olan fotoraf hangisiyle okuyucunun onunla okumaya balayaca ve yine eer byk balk yukar saa bir yere yerletirilmise okuyucunun yine olaya tam da bu noktadan dahil olacan gstermektedir (Smith, 2004, 88). Gvde harfleri, metnin tamam iin kullanlacak harf biimidir. Gsterim harfleri ise, metnin btnnden ayr olarak vurgulanmak istenen bilgilerin italik, bold ya da byk harflerle gsterilmesidir. Yaz karakterlerinde dikkat edilecek nemli noktalardan biriyse, hibir koul altnda farkl yaz tipleri bir arada kullanlmamas gerektiidir. Helvaticayla Univers ya da Garamondla Bodoninin bir arada kullanlmamas gerektii gibi (Brodlock, 2002, 30). Balklar iin sylenebilecek bu kural, yaznn olduu dier tasarm nesneleri iin de sylenebilmektedir. 2.2. Gvde Metni Metin gvdelerinde iki nemli gestalt ilkesi grlmektedir: benzerlilik ve devamllk. Gazetelerin ounda ayn tipte ve byklkte font kullanlmaktadr. Metin fontunda, balklarda olduu gibi fontlarda deiiklikler gzlenmez. Devamllk, gvde metinlerin stunlar eklinde sralanmasnda grlmektedir. Stunlar eit genilikte hizalanm metinler, stun boyunca akarak, stun aralarnda oluan oluklarla (gutter) ayrlmaktadr. Bu tarz bir yerleim geleneksel gazete yerleimidir, bugn bu yerleim yava yava terk edilmeye balamaktadr (Smith, 2004, 91). Gvde metinleri iin nerilen yaz karakterleri genellikle trnakl olanlardr. Trnakl yaz karakterleri yksek derecede okunabilen fontlardr. Bir teoriye gre, trnaklar tram izgileri gibi grndkleri iin gzn okunacak materyale odaklanmasn salayacaktr. Bir dier teori gre ise, kaln ve ince izgilerin birleiminden oluan trnakl yaz karakterleri tek balarna harflerin hatta kelimelerin de dierlerinden

35

akademia

daha kolay ayrlabilmelerine ve okunabilmelerini salamaktadrlar (Wheildon, 2005, 45). Tasarmclar, harfleri bir ekilde dizme eilimindedir. Bu kiisel tercihlerine bal bir durum olmaktadr. Fakat bu yaz ailelerinden birini seerken tasarmc, ilk iinin metin yazarnn mesajn iletmek olduunu unutmamaldr. Okuyucu daha mesaj okumadan, dorudan dikkati zerine eken yaz tipinden uzak durmaldr. Daha basit olarak sylemek gerekirse, szckten nce yaz tipi gze arpyorsa, kullandnz yaz stilini deitirilmelidir. Dier taraftan, harflerin x-ykseklikleri birbirinden farkldr. Harflerin x-yksekliklerinin genilii, izgilerin sayfadaki arl daha siyah bir alan yarattrken, x-ykseklikleri kk ve izgi arlklar daha hafif harfler daha aydnlk bir hissi yaratabilecektir. Renkteki bu farkllklara dikkat edilmesi sayfa tasarmnda temel bir prensip olmaktadr (Kane, 2002, 52 ). 2.3. Fotoraf Kullanm Okuma yn zerine yaplan aratrma sonularna gre, okuyucu sayfalar evirirken, sayfa banda ya da iinde kullanlan baskn bir fotorafa rastlaynca okumaya oradan bamaktadr. Bu durum, aslnda ekil-zemin ilkesiyle ilikilendirilerek anlatlmaktadr. Buna gre, fotoraf figre (ekil) ve sayfadaki her ey birlikte zemin (ground) olarak alglanmaktadr. Dikey yerleim kullanlan gazetelerde daha ok, yukarda byk bir fotoraf kullanma eilimi vardr (Smith, 2004, 92). Sayfada kullanlacak dinamik bir fotoraf nemlidir ancak bu fotorafn teknik olara mkemmel kalitede olmas beklenmektedir. Tek bir sayfada ayn ebatta fotoraf kullanmndan uzak durulmaldr. Tasarmda ztlk kullanm nemli bir argman olmaktadr. Fotoraflar arasnda ztlk yaratlacaksa, bir fotoraf bir dierinin en az iki kat kadar byklkte kullanlmaldr. Yine ztlk yaratmak isteniyorsa, bir dikey ekille bir yatay

ekil ayn sayfada uygulanabilmektedir (Wilson, 2002, 6). Yaz ve fotoraf birbiriyle ilikili olarak dnlmektedir. kisinin birlikte yarataca etki, herhangi birinin tek bana yarataca etkiden daha byk olacaktr. Fotoraf ve renk kadar nemli bir dier unsur da tipografi olmaktadr. Rast gele seilen harf karakterleri, balk ve fotoraflar, sayfada karmaa yaratabilmektedir. erii anlatmakta ara olan grsel unsurlarn sayfaya yerletirilmesi alg kuramlar erevesinde olmaldr. Haber tasarm kavram burada ne kmaktadr. Haber tasarm, haberin ierik ve grsel unsurlaryla birlikte etkili sunumu olarak ifade edilmektedir (Trk ve dierleri, 2008, 130). 3.Tasarm Elemanlarnn Yerleiminde Tipografi ve Grid Kullanm Tipografinin temel ilevi okunurluktur, harf biimleri bir bilgi, mesaj, olay veya dnceyi aktaran bir aratr (Uar, s.139). Harf dizaynnn temel zellii, harf formlarnn kendileri bal bana el yazsnn bir geliimi olarak, sayfada yer alan iaretler eklinde gelimi olmasdr. Bu iaretlerin tannabilir yanlar, soldan-saa doru bir akn paras olarak tannabilmesindedir. Harfler, kk harfler ve byk harfler olarak yazl dile doal bir ekilde dnmtr. Btn diller tabi bu ekilde yazya gememitir. rnein, branice ve Arapa sadan-sola doru yazlmtr. Okumaya ilk baladmz andan itibaren, harf karakterleri zihnimize yerlemektedir. Bu noktaya kadar, yazl ince, Latince gibi olumamaktadr. ince, syleniten ok dnce ve fikir dnyasn tanmlamaktadr. Son yllarda, ince karakterler tipik olarak stten alta, sadan sola doru okunmaktadr. Ortaya kan basit bir gerek de, ayn byklkte yazlan harflerin, okumay daha kolay bir hale getirmi olmasdr. Ancak, Latin harf formlar ayn harf byklklerine sahip deildir, bu nedenle ou zaman ayarlanmaya ihtiya duyarlar. Soldan-saa

36

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

okurken, genilikteki farkllk, okumay zorlatrmaktadr (Kane, 2002, 34). Yaz karakteri seilirken sadece estetik olarak gze hitap etmesi yeterli deildir, ayn zamanda bu yaz karakterinin okunur da olmas gerekir. Kimi zaman okunurluk yalnzca bir harf ls sorundur ve iin daha byk harf lsnde dizilmesiyle dzeltilebilir. Baz yaz karakterlerinin dierlerinden daha kolay okunur olmas yaz karakteri tasarmnn en nemli zelliidir. Trnakl yazlarn daha okunur bir boluk dzeni oluturduu gz nnde bulundurulabilir. Dz metin dizgelerinde trnaksz yazlara gre Eski Biem temelli ancak kk harf boyu yeniden dzenlenmi (Times Roman gibi) yazlar daha iyi okunurluk salar. Tasarmn okunur olmas okutur olmasndan daha farkl bir ey ifade etmektedir. Okunurluk yaz karakteri ve harf lsne bal iken, okuturluk btn tasarmda temellenmektedir (Sarkavak, 1997, 32). Punto byklkleri ayn olmasna ramen, yaz karakterlerinin daha kk ya da daha byk grnmesinin nedeni xyksekliklerindeki farkllktan kaynaklanmaktadr. x-ykseklii byk olan yaz karakterleri genellikle ykseklii kk olanlardan daha ok satr boluuna ihtiya duyabilmektedir (Sarkavak, 1997, 39). Tasarmda okuturluu salamak iin seilen fontun x-ykseklii dikkate alnmaldr. 3.1. Uygun Stun Genilii Stunun genilii ne olacak sorusu yalnzca sayfa zerindeki tasarm ilgilendirmez ayn zamanda okunurluk iinde eit derecede nemli bir sorudur. Okuyucu metin iindeki mesaj kolay ve rahat bir ekilde okuyabilmelidir. Bu durum, harfin byklnde ve satr aras boluun ayarlanmas zerindeki alana baldr. Normal bir formatta hazrlanan basl materyal genellikle 30-35cm gz uzaklndan okunmaldr. Harfin bykl zihinde ayarlanmaldr. Hem ok kk hem de ok byk harfler, okuyucunun aba sarf etmesine neden olacak, okuyucu abucak yorulacaktr. Okuyucu metni hem anlamakta hem de hatrlamakta zorlanacaktr. Gz, uzun bir satr okurken yorulacak nk yatay bir uzaklkta takip etmek olduka zordur. ok ksa satrlarda ise gz bir satrdan dierine sk srama yaparak yine enerjinin boa harcanmasna neden olacaktr. Doru stun genilii, okuyucunun ierikten koparmayarak, okumaya younlaabilecei, honut edici ve rahatlatc bir okumann salanaca ekilde ayarlanmaldr. Metnin stun genilii, harfin ebadyla (byklyle) orantl ekilde ayarlanmaldr. Olmas gerektiinden daha uzun olan stunlar gz yorucu olaca gibi kiinin psikolojisini de olumsuz ynde etkileyebilecek olduundan okumay zorlatrmaktadr. Ksa stunlar ise okumann akn kesebilecei gibi, okuyucunun gznn bir sonraki satra gemesi iin okuru zorlayacaktr. Stunlarn genilii harf biiminin ebadna ve metnin ne kadar uzunlukta olduuna bal olmaktadr. rnein, balk iin 20 punto kullanlacaksa, gvde metni iin 8 punto kullanlmas daha doru olacaktr. Kolay okuma iin ilk nemli olan, satr arasndaki boluu doru ayarlamaktr. Eer aralklar ok yakn bir ekilde ayarlanmsa gz, bir komu satra doru zorlanacaktr. Okumann ritmini bozabilecek her eyden titizlikle uzak durulmaldr. Hibir koul altnda, harf biimlerinin sayfann kenarlarna ok yaklayormu (kenardan kesiliyormu) izlenimi yaratmamaldr, bu tasarmn kesildii izlenimi verecektir (Brodlock, 2002, 14). 3.2. Satraras Boluklama Satr aras boluk ayarlama, satrlarn geniliine yakndan bir dikkati beraberinde getirecektir. Gereinden fazla uzun veya gereinden daha ksa satrlar iin satr aras boluk ayarlama yaz alann ardndan da metnin okunulurluunu etkileyecektir. ok yakn dizilen satrlar, hem alt hem de st izginin ayn zamanda gz tarafndan takip edilmesine neden olacandan hzl okumay bozacaktr. Gz, okunulan materyale

37

akademia

odaklaamayacak, ararak okuyucunun fazla enerji harcamasna neden olacaktr. ok fazla geni bir boluklama iin de benzer bir problem sz konusu olacaktr. Okuyucu bir sonraki satrla bir nceki satr arasnda ba kurmada problem yaayabilecek, belirsizlik durumu byyecek, yorgunluk erken balayacaktr. yi bir satr aras boluklama, her satrdan bir sonraki satra okuma ynnn srdrlebildii, gven ve istikrarn saland, okunan materyalin abuk okunabildii ve hatrlanabildii bir yerleim sunmaktr. Sayfada yer alacak metnin satr says azaltldka, satr aras boluklar genilemektedir. Satr aralar ok alrsa, metnin birlii btnl bozulacak, satrlarn dier elemanlardan bamsz bir eleman olarak izole bir ekilde grlmesine neden olacaktr. Dolaysyla, basl iin btnl bozulacak, metin l ve tasarmdan arta kalan (artk) gibi gzkecektir. Okuma hz, yeni bir motivasyon faktr olana kadar decektir. Yazl materyal duraan, pasif bir izlenim yaratacaktr. Benzer bir negatif etki de, kompozisyon iindeki satr aralarnn ok sk bir ekilde ayarlanmasyla gerekleebilir. Bylesi bir yerleimde, yaz ok karanlk gzkecek, satrlar grnteki akl ve rahatl kaybedecektir. Gz, gze ekstra i ykleyecek ve tekrarlamadan bamsz satrlar okuyamaz hale gelecektir. Doru okunakl bir yaz iin, doru stun genilii ve satr aras boluk olduu kadar metin uzunluu da nemli bir faktrdr. Uzun metin sadece nispeten geni satr aras boluklamaya deil ayn zamanda paragraflarla blmlenebilir olmaldr (Brodlock, 2002, 18). 3.3. Harf Aras ve Szck Aras Boluklama Bugn leading olarak adlandrlan ey, masa stnde digital fontlar da ierecek olan harfler arasndaki boluu otomatik olarak ayarlama eklinde ifade edilmektedir. ok sk ya da ok ak hissi vermeyecek ekilde harfler arasndaki boluu ayarlanmaldr. Normal bir tracking

(ayarlama) kk harfler iin, yaz geniledike, kk harf aralarnn ak grnmesini salayacaktr. Tasarmclar genellikle, byk harflerde harfler arasna boluk vermek iin kullanrlar, fakat yaz birliinde, metin iinde kk harflerde harfler arasna boluk vermek daha uygun olmaktadr. Eski epigrafik temelleri dnldnde byk harf formlarnn kendi balarna ayaklar zerine basmaya srdrdkleri grlmekteyken, kk harf formlar, satrn okunmas iin harf aralarnda bolua ihtiya duymaktadrlar (Kane, 2002, 36). Harf boluk dzenin yaps sayfann koyu veya aklk derecesinde belirleyici olabilecektir. Daha skk harf boluunda, dizgi satrlar daha siyah, tersine gevek olan da ise, daha gri bir deer oluturacaktr. Harf boluk dzeni hakknda karar vermek iin yalnz bu ilem dnlmez. Harf ve dizgi okutur olmal, harf boluk dzeni tm tasarm gz nnde bulundurularak belirlenmelidir. Szck boluk dzeni, satr boluk dzeninden daha fazla olursa, yani gereinden fazla boluk oluturursa, okumay soldan saa doru deil yukardan aaya ynelterek okunurluu zayflatacaktr. Gazetenin amac duyurular hzl ve ucuza alabilmektir, bu nedenle daha ok gstergeye ihtiya duyulacaktr. Dolaysyla, szckler arasndaki daha geni boluklar grlmesi alldk bir durum deildir, dier yandan reklamclar iinse, olduka dar gstergelerle birlikte, daha ilgi ekici ve yaratc tipografiyle allr (Sarkavak, 1997, 49- 54). 3.4. Dul Arndrma ve ksz Szcklerden

Geleneksel harf dizgiciliinde, gerek kitap gerekse reklam basmclnda affedilemeyecek iki nemli gaf kabul edilmektedir. Bunlardan birincisi dul, ikincisi ise ksz szck kullanm olmaktadr. Dul szck, kk bir satrdaki harfin yalnz braklmasndan oluur. ster ak, ister koyu ton olsun metnin okunabilmesini salayacak, metni okurken

38

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

okumay kesmeyecek biimde dzeltilmesi gerekmektedir. zellikle de, iki yana hizalanan metinlerde bu hatalar ok ciddi gaflar yaratmaktadr. Saa hizalama her nedense bazen dul szckleri ok az da olsa kurtarabilmektedir. ksz szckler ise farkl ekilde gaf belli eder. Bu problemi zmenin en iyi yolu paragrafnz boyunca son satr sonlarn ayrmaktr. Bylece hangi paragraf olursa olsun son satrnz nemli lde ksa olacaktr. ksz szckler ise, daha fazla dikkatli bir almay gerektirecektir. Dikkatli tipograficiler, hibir metnin, bir nceki paragrafn son satrndan balamadndan emin olmaktadrlar. Dul szck ve ksz szck diye adlandrlan bolukta kalan szcklerin durumudur. Metin bloklarnda tireleme yaplsn yaplmasn, son satrdaki szck says, arkada ksz ve dul szck brakmayacak ekilde ayarlanmaldr. Dul ve ksz szcklerin dnda bir baka istenmeyen durumda nehir oluumudur. Nehir oluumu, metnin her iki taraftan bloklandnda oluan grsel ve tipografik hatadr. Trke metinler, ngilizce ve Almanca gibi dillere kyasla daha uzun szck yaplarna sahip olmaktadr. zellikle dar stunlarda, szcklerde tireleme yaplmadan oluturulmu stunlarda bu problem ska ortaya kmaktadr. Bu problemi zmek iin, metin iinde tireleme yaplabilir ya da satr genilii deitirilerek nehir yaratmayacak bir ekle getirilebilmektedir (Uar, 2004, 129-132). 3.5. Gridlerle alabilme Grid, bir alan organize etmenin pratik bir yolu olarak ifade edilmektedir. Bu dzen oluturma sreci, tarmda bir meyve bahesinin dikim iin blmlenmesinde, mimaride odalarn, mekanlarn, alanlarn konumlandrlmasnda kullanlabilir. Doadaki bu sistematik yap farkl yerlerde karmza kar, rnein arlar bal peteklerini bilimsel bir yap iinde yaratrlar. Bu yap, geometrik bir tasarm aheseridir. Peteklerin altgen formdaki eperleri doal bir dayankllk oluturur ve tm ynlerde oalabilme zelliine sahiptir. Ortaya kan hcresel yap dengeli bir dalm salar, bu sayede ereve iindeki bal petei hcreleri homojen bir younlua sahip olur. (Bringhurst, 1999, 143). Bir grid, eit aralktaki yatay ve dikey izgilerden olumu bir patrondur. Tipografik tasarmda, bir grid sistemi sayfadaki metni aklamak ve anlamn arttrmak iin bir metottur. Bir grid sayfay boyamak deildir. Grid, sayfa kesim yerlerinin erevelenerek mkemmel bir kompozisyon yaratlmasdr. Daha dorusunu sylemek gerekirse grid, anlam glendirmek iin grsel ve tipografik elemanlarla ereveli bir i salayarak bir sayfa ina etmektir. Leading, yani harflerin satr aralar, dier harflerin satr aralarna bal olarak, tulalar gibi birbiri zerine ina edilerek sayfay oluturur. Tulalar ile daha gl bir sayfa yaps ina edilerek uzun soluklu sonular alnabilir (Kane, 2002, 81). zellikle, gazete ve dergi gibi sreli yaynlarda zgn ve ilevsel bir grid tasarm son derece nem tamaktadr. zgn ve ilevsel bir grid, retilen tasarmn bir kimlik kazanmas ve tasarmcnn yapabileceklerini zenginletirebilme adna ok nemlidir. lk aamada yaz ve resimleri yerletirmek iin yatay ve dikey izgiler, kutucuklar oluturacaksak, bunun bizim esnekliimizi kstlayan bir alma biimi olduu fikri aklmza gelebilir. Ancak, grid sadece rehber nitelii tayan izgilerdir ve tasarmcnn iini kolaylatrr. yi grid zerinde esnek ve dinamik tasarmlar oluturmak grafik tasarmcnn grevi olmaktadr (Craig, Bevington, 1999, 98). Tasarm sorununu en iyi ekilde zebilecek gridin seilmesi tasarmcn iidir. Gridlerle almak tasarmcy snrlandryormu gibi grnse de gridler, sayfa zerindeki alanlarn doru ve etkili bir ekilde kullanlmasna yardmc olmaktadr.

39

akademia

Sonu Son yllarda, gazete tasarmlarnn bilgisayar ortamnda yaplabilmesi, ayn zamanda internet, web ortamnda haber ve iletilerin sunulmaya balamas, sayfa tasarmna duyulan ilgiye de artrmtr. Hitap ettikleri kitlenin heterojen bir yapda olmas gereiyle, yaplan gazete tasarmlar en ok okur iin ilgi ekecek (okutacak), okunacak ve kolayca anlalacak ekilde hazrlanma amacn tamaktadr. Gazeteler her eyden nce, ilan, reklam gibi materyalleden farkl olarak metin arlkl olarak altklar iin ok iyi bir tipografiye sahip olmak zorundadr. Metinlerin tipografisinde ise, kullanlan fontlarn yan sra bu fontlarn yksekliklerinin sayfada yarattklar gri deerin oran, szckler arasnda ve satr aralarnda braklan boluklar, satr balarnda braklan ksz ve dul szckler n plana kmaktadr. Dier taraftan, doru beyaz boluk ve grid kullanm haber materyalerinin nem srasna gre doru organize edilerek, kolay bir ekilde okunabilmesini de salamaktadr. Gazete tasarmnda uygulanan bu temel ve kk ayrntlar, yaplan bir tasarm mkemmelletirebildii kadar mahvedebilmektedir. Bu nedenle, makalede ncelikle bata gestalt prensipleri (benzerlik, yaknlk, devamllk, tamamlama, ekil-zemin, simetri) olmak zere denge, kontrast, ritim, oran, birlik, okunabilirlik gibi tasarmda uygulanan temel prensipler ele alnd, daha sonra gazetede yer alacak materyallerin (balk, gvde metni, fotoraf kullanm gibi) tasarmda nasl yerletirilebilecei irdelendi son olarak da bu nesnelerin yerleiminde nelere dikkat edilebilecei ortaya konulmaya alld. Makalede, gazete tasarmnda uygulanan bu temel prensipler daha nce de bahsedildii gibi deimez kabul edilen kanunlar deildir, gazete tasarm yapan kiiye yol gsterici nitelikte kabul edilebilmektedir. Tasarmda yaplan yanllklarn giderilmesi ve tasarm ilke ve prensiplerinin tannmas, ancak konuyla ilgili doru rneklerin yer ald

materyallerin okunmasna, konu zerinde dikkatlice ve titiz almalara bal olacaktr.


Kaynaka Bringhurst, R. (1999). The Elements Of Typographic Style, Canada: Hartley&Marks Publishers. Brockman, J.M. (2002). Grid Systems In Graphic Design, Sulgen: Verlag Niggli AG. Craig, J., Bevington,W. (1999). Designing With Type, New York: Watson-Guptill Yaynlar. Kane, J. (2002). A Type Primer, London: Laurence Kng Publishing. Johnson, R. (2002). Design Evolution. Quill, March 2002 Vol. 90 Issue 2, s. 22. Eriim: 05.07.2008, EBSCOhost, AN 6305481. Palmer, A.(2007). Type Creates a Visual Signature for Newspapers. Neuman Reports, Fall 2007, 93-95. Smith, K. (2004). Handbook Of Visual Communication Theory, Methods and Media., K. Smith, S. Moriarty, G. Bartbatris ve K. Kenny (Ed.). Perception and Newspaper Page: A Critical Analysis (81-99). US: Lawrence Erlbaum Associates Inc. Sarkavak, N. K. (1997). Tipografinin Temelleri, Ankara: Doruk Yaynlar. Trk, S., Gven, A., Byk A. (2008). Gazete Sayfa Tasarm Okuyucu likisi. M. Ik ve A. Erdem (Ed.). Tm Ynleriyle Medya ve letiim (s.129-141). Konya: Eitim Kitapevi. Uar, T.F. (2004). Grsel letiim ve Grafik Tasarm, stanbul: nklap Yaynevi. Williams, M.(1998). Newspaper Design. History of the Mass Media in the United States: An Encyclopedia, s.442-445. Eriim: 15.07.2008, EBSCOhost, AN 21548303. Wieldon, C. (2005). Type & Lay Out Are you communicating or just making pretty shapes. Hastings:The Worsley Press. Wilson, B. (2002). Design With Flair. Eriim:02. 08. 2008, http://www.ncsu.edu/sma /staff/handouts/designwithflair.pdf.

40

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

akademia

41

FRMALARDA BTNLEK PAZARLAMA LETM STRATEJLERNN BELRLENMESNDE TKETC DAVRANILARININ NEM Ayhan ERDEM zet Pazarlama iletiimi aralarnn bir btn olarak kullanlmas gereklilii, btnleik pazarlama iletiimi kavramn ortaya karmtr. Tketici merkezli pazarlama dncesi olan btnleik pazarlama iletiimi, tketiciyi satn almaya ynlendiren, marka bilinirlii ve sadakati oluturmak, tketici ball yaratmak, yeni tketici kazanma veya mevcut tketiciler elde tutmak iin mteri ilikilerini ynetimi (CRM) gelitirerek veri taban uygulamasna gemeyi amalamaktadr. Modern pazarlama anlayn nitelendiren btnleik pazarlama iletiimini benimseyen firmalarda, pazarlamann 4Psi geniletilerek 7P ve buna ilave olarak 7C eklinde uygulama alan ortaya kmtr. (7P: rn, fiziksel belirtiler, fiyat, sat yeri, hedef kitle, sre, tutundurma; 7C ise: Mteri deeri, onaylama, maliyet, kolaylk, dikkate almak, koordinasyon, iletiim) Anahtar Kelimeler: Pazarlama iletiimi, btnleik pazarlama iletiimi, tketici davranlar, akaryakt sektr. The Importance of Consumer Behavours In Determnng the Integrated Marketing Communication Strategies In Companies Abstract The necessity of using the marketing communication media as a whole introduced the term integrated marketing communication. As a consumer-focused marketing consideration; integrated marketing communication aims to develop brand awareness and loyalty leading the consumers to purchase, to create a consumer loyalty, and to get to the database application by building up a CRM consumer relationship management in order to keep present consumers and gain new ones. In the companies performing integrated marketing communication that describes the modern marketing concept; the 4Ps of the marketing is widened to 7Ps and also added 7Cc as an application field. (7P: Product, Physical distinctions, Price, Place of sale, People, Process, Promotion - 7C: Consumer value, Certification, Cost, Convenience, Consider, Coordination, Communication) Key words: Marketing communication, integrated marketing communication, consumer behaviour, fuel sector.

Dr.

42

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

Giri Gemite, sat odakl geleneksel pazarlama yaklamnda, tketicileri tanmak veya bilgi sahibi olmak pek nemli olmazlar, gnmzde ise ulam, bilgi ve iletiim teknolojilerinde yaanan deimeler ve gelimeler ile youn rekabet, pazarlamann kurallarn deitirmi, tketicilerin bilgi dzeyinin artmasn salamtr. Pazardaki bu deime ayrca, geleneksel reklam maliyetlerinin artmas, medyann pazarlama iletiimi faaliyetlerinin planlanmasnn zaman ve ulama asndan etkisi azalm ve iletiim esini pazarlama faaliyetlerinin nne getirmitir. Tketici merkezli pazarlama dncesi olan btnleik pazarlama iletiimi, tketiciyi satn almaya ynlendiren, marka bilinirlii ve sadakati oluturmak, tketici ball yaratmak, yeni tketici kazanma veya mevcut tketiciler elde tutmak iin mteri ilikilerini ynetimi (CRM) gelitirerek veri taban uygulamasna gemeyi amalamaktadr. Bu nedenle btnleik pazarlama iletiimi aralar, tek ses, aklk, tutarllk ve sinerji yaratarak tketicilerin satn alma davranlarn harekete geirmede byk rol stlenmektedir. Bu uygulamada halkla ilikiler ve reklam n plana km, tketici davranlarna dorudan etkilemi ve btnleik pazarlama iletiimi uygulama alan bulmutur. Bugn ayrca, teknolojinin gelimesi ile birlikte kresel bir pazar ortaya km, medyann eitlenmesi, hedef kitlelere ulamay zorlatrm, iletmelerin pazarlama iletiimi teknik ve yntemleri ile tketicilere ait verilerin toplanmas ve depolanmas kolaylatrlmtr. Toplanan veriler bilgiye dntrlerek iletmelerin tketici ile uzun dnemli ilikiye girmesi salanmtr. Tketicilerle uzun dnemli ilikinin kurulmas CRM olarak tanmlanm yntemle birok firmalar mteri sadakati yaratarak mevcut mterilerini elde tutma ve yeni mteri kazanma abas ierisinde faaliyetlerini gstermektedir. Tketici davranlar, CRM, reklam, halkla ilikiler, sat gelitirme, kiisel sat, dorudan pazarlama, satn alma noktas iletiimi, sponsorluk, ticari fuar ve sergi gibi iletiim temelli pazarlama iletiimi aralarnn bir btn olarak kullanlmas gereklilii, btnleik pazarlama iletiimi kavramn ortaya karmtr. Mteri ilikileri ynetimi, hangi mterinin firma iin nemli veya krl, hangi mterinin nemsiz veya krsz olduunu belirlenebilmekte, tketicilerin satn almada hangi faktrlerin etkili olduunu llebilmekte, sat sonras hizmetlerin sreklilii salamakta, hatta iletmelerin promosyon stratejilerini belirlemede de byk fayda salamaktadr. Bugn Trkiyede akaryakt sektrnde, mteri ilikileri ynetimini (CRM), byk yatrmlar yaparak en iyi kullanan ve veri taban pazarlama alt yapsn hazrlayan maalesef sadece birka firma vardr. Bu nedenle Trkiyede akaryakt sektrnde tketici davranlarnn incelenmesi nemli bir olgu haline gelmitir. Youn rekabet, artan iletiim olanaklar ile birlikte hedef kitleye ulamak zorlam, reklam ve tantm maliyetlerin artmas ile tketicilerin deien ve artan iletiim beklentileri, iletmelerin iletiim konusundaki arama abalar sorunlarn zmek iin hzlanmtr. Bu alma, Trkiyede akaryakt sektrnde faaliyet gsteren petrol datm firmalarnn btnleik pazarlama stratejilerinin tketici davranlar kapsamnda ele alnmas asndan nem tamaktadr. Aratrmann amac, Trkiyede akaryakt tketicilerinin marka tercihlerini etkileyen btnleik pazarlama iletiim aralarn nem sralarna gre ayrntl biimde ortaya koymaktr. Ayrca bu aratrmada, tketicilerin akaryakt sektrnde firma tercihlerinin belirlenmesi ve zellikle btnleik pazarlama iletiiminin bu etkinlikteki gcnn ortaya konulmas ile birlikte, tketicilerin petrol

43

akademia

istasyonu seiminde etki eden faktrleri; mteri memnuniyetini ve marka deeri oluturulmasnda btnleik pazarlama iletiiminin rol belirlenmeye allmtr. I- Btnleik Pazarlama letiimi Amerikan Reklam Ajanslar Derneinin tanmna gre, btnleik pazarlama iletiimi, eitli iletiim dallarnn, yani genel reklamcln, dorudan satn, sat tutundurma ve halkla ilikilerin stratejik rollerini deerlendiren ve bu dallar aklk, tutarllk ve azami iletiim etkisi salamak amacyla birletiren kapsaml ve ayrntl bir plann salayaca yararlar kabul eden bir pazarlama iletiimi planlama yaklamdr. Ksaca IMC (Integrated marketing communication) olarak adlandrlan btnleik pazarlama iletiimi, marka deerini oluturan mteri ilikilerini ynetme srecidir. Btnleik pazarlama iletiiminde, mteriler ve dier taraflara gnderilen tm mesajlar stratejik olarak denetim altnda tutma veya etkileme ve onlarla verilere dayanan, amal bir diyalogu tevik ederek onlarla krl ilikiler kurma ve beslemeye ynelik bir apraz ilevli sretir (Duncan, 2002,8). Bugn btnleik pazarlama iletiimi ile ilgili olarak birok tanmlar gelitirilmitir. Bunlar genel olarak u ekilde verilebilir: Btnleik pazarlama iletiimi; bir pazarlama iletiimi planlamas kavramdr ve birka iletiim disiplinindeki stratejik rolleri deerlendiren anlalr bir plann kabul grd bir plandr. Mesela, genel reklamclk, dorudan yant, sat promosyonu halkla ilikiler gibi disiplinleri aklk, tutarllk ve maksimum iletiim etkisi salamak iin bir araya getirir. Btnleik pazarlama iletiimi, mterilerle veya sadk mterilerle zaman ierisinde gelien ikna edici iletiim programlar formu gelitirme ilemidir (Schultz, 1993,16). Btnleik pazarlama iletiimi, rgt ile onun mevcut ve potansiyel tketicileri ve mterileri arasndaki ilemleri etkili ve ekonomik bir biimde etkileyecek pazarlama

iletiimi unsurlarnn stratejik seimidir (Betts ve arkadalar, 1995,16, aktaran, Pickton ve Broderick, 2001,66). Btnleik pazarlama iletiimi bir irketin rgt ve rnleri hakknda ak, tutarl ve inandrc bir mesaj oluturacak ekilde kendi eitli iletiim kanallarn dikkatle btnletirip koordine etmesini salayan bir uygulama alandr. (Kotler ve dierleri, 1999,781). Dier taraftan btnleik pazarlama iletiimi, eitli iletiim aralarnn strateji rollerini deerlendiren bir ayrntl plann pazarlama iletiimi planlamasna yapaca katknn deerini fark eden bir yaklamdr. rnein; reklam, dorudan pazarlama, sat tutundurma ve halkla ilikiler vb. Btnleik pazarlama iletiimi bu dallar birletirerek aklk, tutarlk ve azami iletiim etkisi salar (Schultz, 1993,17). Btnleik pazarlama iletiimi, nceden tespit edilmi rn ve kurum pazarlama iletiimi hedeflerine ulamada pazarlama iletiimi abalarnda en byk ekonomiklii, verimlilii, etkinlii, gelimeyi ve birliktelii salayacak biimde seilmi hedef kitlelere ynelik tm pazarlama iletiimi balantlarnn medyann, mesajlarn ve tutundurma aralarnn analizinde, planlamasnda, uygulanmasnda ve denetiminde tm grevlilerin ynetimi ve rgtlenmesini kapsayan bir sretir (Pickton ve Broderick, 2001,67). II- Btnleik Pazarlama Stratejileri letiimi

Tketici merkezli pazarlama olarak bilinen btnleik pazarlama iletiimi ile; 1. Marka ball, 2. Marka sadakati, 3. Mteri tatmini, 4. Mteri memnuniyeti, 5. Mteri deeri, 6. Srekli ve sadk mteri kazanma amalanmaktadr.

44

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

Bunlar, tketicinin veya mterinin bir rn satn almasnda tercih olan etmenlerdir. letmeler bu kavramlar salayabilmek iin birok pazarlama iletiimi stratejileri gelitirirler. Ayrca btnleik pazarlama iletiim stratejisi u unsurlar ierir (Burnet, 1988,63-64, aktaran, Kocaba ve dierleri, 2000,17): Pazarlama iletiim gerekletirilebilecei hedef belirlenmesi, stratejisinin mterilerin szl sunu yapmak. olarak tanmlanabilir (Odaba ve Oyman, 2002,168). Kiisel satn dier tutundurma yntemlerinden en belirgin en nemli fark, kiisel iletiim iermesi, reklamn ise kiisel olmayan, kiisel iletiimden olumasdr. Bu yzden kiisel sat uygulamada ok daha fazla esneklie sahiptir; sat, mal veya hizmeti sunuunu, tketicinin istek ve ihtiyalaryla, tutum ve davranlarna gre ayarlayabilir. Tketicinin tepkisini grp, sat yerinde ve annda en uygun yaklama ynelir; kendi davran biimini en etkili ve ikna edici ynde ayarlar (Mucuk, 2002,114). Kiisel sat maliyeti bir yksek bir yntem olup; mesaj sadece bir kiiye ulamaktadr. Kiisel sat reklama gre daha dinamik bir uygulamadr. Tketiciler ile yz yze iletiim olduundan dier, btnleik pazarlama iletiim aralarndan daha da etkilidir. Kiisel sat, satn alma srecinin belli aamalarnda en etkili aratr, zellikle alcnn tercihlerini, kanaatlerini ve hareketlerini oluturur. ki veya daha ok insann etkileimiyle gerekletiinden, herkes dierinin ihtiya ve zelliklerini gzlemleyebilir ve hemen ona gre ayarlama yapabilir. Yine kiisel sat, bir alm-satm ilikisinden tutun da kiisel bir dostlua kadar her trl ilikinin biimlenmesine izin verir (Kotler ve Armstrong, 2001,530-531). Kiisel sat, daha ok tketici saysnn veya potansiyel tketicinin az olduu durumlarda sat personeli ile ortaya kar. Uzun sreli, her bir mteri ile iletiim kurmann maliyeti de olduka yksektir. Reklam, pazar birimlerinin ilgisini ekmek ve satn almaya zendirmek amac gder; sat gerekletirmez, maln sahipliinin devrini salamaz. Bu arada sat grevlilileri, sat salamann yan sra, iletme ynetimine yararl olacak bilgi toplama iini de yaparlar. Satlar, iletme ile pazar arasndaki ilikileri salayan grevlilerdir. letme d ve iletme ii koullardaki srekli deimeler karsnda, satlarn da bilgilerinin ve yeteneklerinin

Hedeflenen mterilere hangi iletiim aracnn veya ynteminin en etkili ekilde mesaj ilettiinin belirlenmesi, letiimcinin, nerede ve nasl iletiim kuracann ayarlanmas, Hangi pazarlama iletiimi karmasnn kullanlacann ve btenin nasl bltrleceinin programlanmasdr. Btnleik pazarlama, iletmedeki iletiimin gzden geirilmesini ve yeniden yaplandrlmasn da amalar. Dnmzde btnleik pazarlama iletiimini desteklemek amacyla iletmeler kendilerine bilgi ulamas iin youn aba harcamaktadrlar. Btnleik pazarlamaya dnk iletiim stratejileri, bata teknolojiden yararlanmak ve dijital iletiimi bir pazarlama avantaj olarak kullanmay gerektirir (Yamamoto, 2003,127-128). III- Btnleik Aralar Pazarlama letiimi

Btnleik pazarlama iletiimi aralar farkl kaynaklarda u ekilde sralamaktadr: Bunlar, kiisel sat, sat gelitirme, dorudan pazarlama, satn alma noktas iletiimi (P.O.P), reklam, halkla ilikiler, sponsorluk ve mteri ilikileri ynetimi (CRM)dir. a) Kiisel Sat

akademia

Amerikan Pazarlama Derneine gre kiisel sat, sat yapmak amac ile bir ya da daha fazla satn alc ile konumak ve

45

gelimesi gerekir (Cemalclar, 1999,267275). b) Sat Gelitirme Sat gelitirme, farkl zelliklere sahip ok farkl aralar demetine sahiptir. Bunlar kuponlar, yarmalar, indirimli satlar, dller ve her biri esiz zelliklere sahip olan dierleri. Sat gelitirme de tketicinin dikkati ekilir, gl satn alma teviklerinde bulunulur, yeni rnleri iyi tantlr ve den satlar ykseltilir. Sat tutundurma hemen cevap ister ve alr. Reklam rnmz satn al derken, sat tutundurma hemen al der. Bununla birlikte sat tutundurma etkileri sklkla ksa mrldr ve uzun soluklu bir marka tercihi oluturmada reklam veya kiisel sat kadar da etkili deildir (Kotler ve Armstrong, 2001,529). Reklama gre daha ucuz ve kolay yrtlebilen sat gelitirme, esnek yapl, dorudan bir sat tevik arac, geici ve ksa mrldr. Sat tutundurma, firmalarn ksa dnemde satlarn arttrmak, uzun vadede pazar payn arttrmak ve mteri ilikileri kurmak iin tketicilere daha fazla indirim avantaj verilmesinden dolay retici firmalarn karllklar drebilme zelliine sahip bir sat aracdr. Sat tutundurma aralar reticiler, datclar (distribtr), perakendeciler, ticaret dernekleri ve kr amac gtmeyen kurulularn da yer ald bir ok rgt tarafndan kullanlmaktadr. Son alclara tketici tutundurma, giriimcilere i ilikileri-business tutundurma, perakendeciler ve toptanclara ticari tutundurma ve sat elemanlarna (sat tutundurma yaplr (Kotler ve Armstrong, 2001,561). Sat gelitirme aralar 3 grup da toplanabilir (Olu, 1989,7). Bunlar; 1. Tketicilere ynelik 2. Araclara Toptanclara) ynelik (Perakende ve

3. Satlara ynelik sat gelitirme aralardr. Btnleik pazarlama iletiiminin nemli bir bileeni olan sat gelitirmenin baarl bir ekilde yrtlmesi ve amalara ulaabilmesi iin dier bileenlerle etkileim ierisinde olmas gereklidir. rnein; sat gelitirme taktiklerinin duyurulmasnda, reklamn, satn alma noktas iletiiminin ve kiisel satn nemli bir rol vardr (Tosun, 2003,15). c) Dorudan Pazarlama Dorudan pazarlamann gelimesinde, mteri odakllk, mteri tatmini gibi mteriyi temel alan ada pazarlama anlaynn etkisi byktr. Mteri karlarnn n plana kmas, irketlerin rnler mteriye nasl daha kolay ve etkin sunulabilir sorusuna cevap aramasna neden olmutur. Bu sorunun en iyi karln bulmak, mteri tatminin yan sra irketin devamll asndan da nemlidir (Nakip ve Gedikli, 1996,2). Dorudan pazarlama herhangi bir trdeki ilemleri ve llebilir tepkileri etkileyebilmek iin birden fazla reklam medya araclyla yaplan interaktif bir pazarlama sistemidir. Dorudan posta, telefon, TV, radyo, kablo TV, internet, ticaret fuarlar gibi aralar ierir ve potansiyel mteri veri taban gerektirir. Dorudan pazarlamann kapsam hakknda kesin bir fikir birlii olmamakla beraber, otomatik dorudan sat ve tele pazarlama dndaki her trl maazasz perakendecilii kapsamaktadr (Tek, 1999,603). Dorudan pazarlamann birok biimi olmasna ramen (televizyonda pazarlama, dorudan mektup, elektronik pazarlama, internette pazarlama vb.) hepsinin de ortak bir belirgin zellii vardr: Dorudan pazarlama kamusal deildir, mesaj dorudan belirli bir kiiye gnderilir. Dorudan pazarlama hzl ve zel yapmdr; mesajlar abucak hazrlanabilir ve belli mterilere hitap edecek biimde zel dzenlenebilirler,

46

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

etkileimlidir; pazarlama ile tketici arasnda bir diyaloga izin verir ve mesajlar tketicinin tepkisine gre deitirilebilirler. Bu yzden dorudan pazarlama yksek hedefli pazarlama abalarna ve bire-bir mteri ilikileri kurmaya ok uygundur (Kotler ve Armstrong, 2001,531). Dorudan pazarlama teknikleri ise u ekilde sralanabilir (Bozkurt, 2004,310; Pckton ve Broderick, 2001,590; Kotler ve Amstrong, 2001,627; Burnett ve Moriarty, 1998,393; Bearden ve dierleri, 1995,421; Prnar, 2005,93; ztrk, 1996,98): Dorudan postalama, Tele pazarlama, Katalog pazarlamas, nternet ile pazarlama, Kitlesel medya aracl ile (Kablolu TV, dergiler, gazeteler, radyo, magazinler) Yazl/szl mesajlar, direk fax ve emailler, Yz yze sat, Kapdan kapya sat, Posterler, nsrtler, vb. d) Satn Alma Noktas letiimi Satn Alma Noktas letiimi Satn Alma Noktas letiimi (Point of Purchase (P.O.P); tketicilere ulaabilmek iin sat noktas sergileri, paket dizaynlar, stant sorumlusu, marka isimleri, sat promosyonlar, sat elemanlar, vitrin dzenlemeleri, maaza iine aslan posterler, rn ile ilgili yaplan anonslar, reklam spotlar ve dier farkl iletiim aralarnn kullanlarak satn yapld yer olarak tanmlanabilir. Satn alma noktas iletiimi materyallerini veya bu iletiim aralarn u ekilde sralanabilir (Elden ve dierleri, d) Reklam Pazarlama iletiiminin en etkin arac olan ve reklamn ok deiik tanmlar vardr. Bir etkileyici iletiim biimi olarak reklam, tketicileri bir mal ya da markann varl hakknda uyarmak ve o mal ile markaya, hizmete veya kuruma olumlu bir tutum yaratmak amacyla gze ve/veya kulaa seslenen mesajlarn hazrlanmas ve bu mesajlarn cretli olarak yaynlanmas biiminde tanmlanabilir (Kurtulu, 1989,25). Tanmdan da anlalaca gibi reklamn bilgi verme ve ikna etme gibi iki nemli ilevi bulunmaktadr ve belli bir cret karlnda, bir organizasyonun kitle iletiim aralaryla hedef pazardaki birimlere fikirlerini, mallarn, hizmetlerini tantmasdr (Ykselen, 1994,154). Ayrca reklam, bir firmann mal ya da hizmetlerinin pazara sunulduunun veya pazarda olduunun, niteliklerinin, stnlklerinin, kitle iletiim aralarndan da yararlanlarak ve ou kez retici ya da satc ad belirtilerek, hedef kii ya da kurululara iletilmesi veya daha nce yaplm bu yndeki iletiimlerin hatrlatlmas ve pekitirilmesi abasdr (Doan ve dierleri, 1992,191). Baka bir tanma gre ise Reklam, ister bir rn, servis veya bir fikir pazarlansn 2005,453; Bozkurt, 2004,287; Cameron ve dierleri, 1988,225): Sat noktas sergileri, Paket dizaynlar, Stant sorumlusu, Marka isimleri, Sat promosyonlar, Sat elamanlar, Vitrin dzenlemeleri, Maaza iine aslan posterler, rn ile ilgili yaplan anonslar ve reklam spotlar.

47

akademia

insanlar bilgilendirip ikna etmek iin iyi bir pazarlama iletiim aracdr (Pelsmacker ve dierleri, 2001,161). Bir kitle iletiim arac yolu ile iletilen kiisel olmayan her trl paral tutundurma arac olarak tanmlanan reklam da, reklamverenin aka tanmlanm olmas ve reklamn bir rgt, bir rn veya bir hizmet ile ilgili, ilikili olmas gerekir. Bu nedenle reklam ile dier tutundurma aralar arasndaki temel fark reklamn kiiden bamsz olmas ve paral medya kararlar (mecralar) aracl ile kalabalk insan kitleleri ile yeni tketicilerle iletiim kurulabilmesidir (Brassington ve Pettit, 2000,593). Btnleik pazarlama iletiimi, markann kendisine tketiciden bir tepki almak ister. Reklam bu alveriteki kanallarn yalnzca bir tanesidir (Avery, 2000,147). Reklamlar, yazl, resimli, fotorafl ya da radyo-televizyon, video, sinema, ambalaj, ak hava ve internet reklamlar gibi eitlilik arz edebilir (Cameron ve dierleri, 1988,214-217; Cemalclar, 1999,248; Kotler ve Armstrong, 2001,553). Amalar ayn olan tm bu reklamlar iin biimsel olarak temel farkllklar duraan ya da devingen grntler sergiliyor olmalardr (amdereli, 2005,150). e) Halkla likiler ngiltere Halkla likiler Enstits (IPR) halkla ilikileri, bir kurulu ile hedef kitlesi arasnda iyi niyet ve karlkl anlaya dayal ilikileri srdrmeye ynelik, nceden planlanm abalar olarak tanmlanr (Jefkins, 1989,1-2, aktaran, Peltekolu, 2004,3). Uluslararas Halkla ilikiler dernei tarafndan kabul edilen tanma gre halkla ilikiler, (Kocaba ve dierleri, 1999,45) bir giriimin kamu ya da zel sektrde faaliyet gsteren bir kuruluun temasta bulunduu ya da bulunabilecei kimselerin anlay, sempati ve desteini elde etmek ve devam ettirmek iin yapt srekli ve rgtl bir ynetim grevidir.

Halkla ilikiler, yalnzca bilgi vermek iin yrtlen bir alma deil; ynetimhalkla ilikisini iyiletirmeye ynelik, temelinde iletiimin yatt bir etkileim abasdr (Kazanc, 1996,72) ve halkla ilikiler, belirtilmi hedef kitleleri etkilemek iin hazrlanm, planl, inandrc bir haberleme abas olarak da tanmlanabilir (Grz, 1993,3) Gnmzde halkla ilikiler almalar, sanayi, ekonomi, toplum, kltr, siyaset vb. alanlar kapsayan btn ortamlarda genel iletiim stratejisi oluturmak ve uygulamaya koymak bakmndan nemli bir rol stlenmektedir (amdereli, 2000,39). zellikle son yllarda yaanan ekonomik, sosyal, siyasal ve teknolojik alanda yaanan hzl deiimlerle ve gelimelerle birlikte; kurulularn iletiim kurmak zorunda olduklar evre genilemi ve sz konusu hedef kitlelerin de kurumlardan beklentileri artma eilimi gstermitir (Gksel ve Yurdakul, 2002,370) zet olarak halkla ilikiler, kurulularn bir btn olarak itibarn glendirmek iin kullanlan bir iletiim aracdr. Halkla ilikiler irketin kiiliinin yanstlmas, irket nnn yrtlmesidir. Halkla ilikiler, halk, hedef kitle veya taraf denen ikincil gruplar ile iyi ilikiler, karlkl anlay, sempati ve iyi niyet oluturup srdrmek ynndeki planl ve srekli abalardr. rgtn hedef kitleleri tarafndan grnd biimi ile grnmek istedii biimi arasndaki mesafeyi tanmlayan ve kapatan ite bu abalardr (Pelsmarker ve dierleri, 2001,247). Halkla ilikilerin en nemli bir yn de iki ynl bir iletiim arac oluudur. Kurum ve kurulular hedef kitlelerinden bir eyler renir ve onlara bilgi iletir. Dahas btn dier iletiim faaliyetlerinde olduu gibi halkla ilikilerde planl bir aba olmasdr. Halkla ilikiler ayn zamanda baarl bir btnleik iletiim etkinliinin ana bileenlerinden biridir, nk iletiim karmasnn dier bileenlerine balanacak bir dizi faaliyetleri kapsamaktadr (Brassington ve Pettit, 2000,788). Bunlar genel olarak;

48

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

irketin felsefesini ve misyonunu kurum reklamlar, ak hava reklamlar vs. yollar ile anlatarak, kurum kimlii ve imajn oluturup srdrlmesi, Gzel sanatlar ve spor sponsorluklar veya toplumsal fayda gzeten programlar gibi etkinlikler yolu ile irketin iyi bir vatanda olarak saygnln arttrmak, Medya ile ilikileri srdrerek hem iyi haberleri yaymak hemde kriz zamanlarn gznnde bulundurmak, Ticari fuarlara katlarak, tedarikiler ve araclarla temas kurmak, Kurum ii iletiime bakarak alanlar irketin stratejik nceliklerine dahil etmek eklinde sralanabilir. g) Sponsorluk Sponsorluk, iletmenin imaj, kimlii, rn/markalar ile zel olaylar, sanat ve spor gsterileri arasnda olumlu bir badatrma salamak amacyla, anlamal olarak finansal veya dier tr bir destek salad bir iletiim arac olarak tanmlanr (Akan ve Tapan, 1996,320). Sponsorluk, bamsz bir etkinlikte (sanat gsterileri, kltrel yarmalar, spor karlamalar vb.) kurulularn adlarnn duyurulmas karlnda, organizasyona maddi olarak ya da hizmetleri ile destek vermeleridir (amdereli, 2000,117). ou kez devletin bte imkanszlklar nedeni ile yeterli paray ayramad projeleri gelitirerek topluma yararl hizmetleri sunabilmek iin kurulu ve kiiler sponsorluk grevini stlenerek iyi bir grnt salamaktadrlar (Blbl, 2000,86). Sponsorluk, mesajlarn grsel ve iitsel eleri kullanlarak yaratld reklama oranla sessiz, szsz, dolayl iletiim arac olarak da tanmlanabilir. Dier yandan inandrclk salama ve imaj oluturma asndan daha etkindir (Tosun, 2003,63). ok eitli alanlarda mali destekte bulunularak gerekletirilen sponsorluk, sanattan bilime, eitimden, spora, dl trenlerine kadar uzanan geni bir yelpazeyi ierir (Peltekolu, 2004,294-295). Sponsorluk, halkla ilikiler kavramnn iinde yer alan toplumsal sorumluluk bilincinin bir uzants olarak grlmektedir (Akyrek, 1998,47). Sponsor edilen gsteriler yoluyla iletmeler imaj gelitirmekte, tketici haberdar olma orann ykseltmekte ve sosyal sorumluluu vurgulamaktadr (Tapan ve dierleri, 1997,322). h) Mteri likileri Ynetimi (Customer relation manegament) Bugn teknolojinin gelimesi ile birlikte kresel bir pazar ortaya kmakta ve bununla birlikte hedef kitlelere ulamak iin, iletmelerin pazarlama iletiimi teknik ve yntemleri yardm ile tketicilere ait verilerin toplanmas, depolanmas salanmaktadr. Toplanan bu veriler bilgiye dntrlerek tketici ile uzun dnem ilikiye girilmektedir. Mteri ilikileri ynetimi (CRM) denilen bu yntemle birok firmalar mteri sadakati yaratarak mevcut mterilerini elde tutma ve yeni mteri kazanma abas ierisindedir. Ayrca bu yntemle, hangi mterinin firma iin nemli veya krl, hangi mterinin nemsiz veya krsz olduunu tespit etmekte, tketicilerin satn almada hangi faktrlerin etkili olduunu lmede, sat sonras hizmetlerin srekliliini salamada ve hatta iletmelerin promosyon stratejilerini belirlemede de byk fayda salamaktadr. Bu nedenle, iletmeler mterilerini anlamak, onlar etkilemek tatmin etmek ve tatminlerini sadakat dntrebilmek iin byk miktarlarda para harcamaktadrlar. Artk sadece, sadk ve yksek harcama yapan mterilere sahip olmak da yeterli deildir. Onlar rakiplere kaptrmamak daha da nemlidir. Sadk mteriler (iletmeye abone olan mteriler) o rn grubuna daha fazla harcama yaparlar, daha sk al veri yaparlar, fiyat artlarna duyarllklar daha azdr. Onlar elde tutmann maliyeti ise, yeni mteriler kazanmak iin gereken maliyete

49

akademia

gre ok daha dk olmaktadr ( al, 2002,102). Mteri ilikileri ynetimi, mteri bilgilerini kullanarak mteri sadakatini ve sonuta mteri deerini artrma bilimi (www.MYinturkey.org) olarak tanmlanmaktadr. Buradaki ama mteriyi her yneyle tanmaya almak ve bu dorultuda gereksinimleri tespit edilerek rn ve hizmet gelitirmektir. Mteri ilikileri ynetimi, iletmenin tmne mteri kavramn yerletiren, mteri merkezli olma kltrn benimseten bir strateji olarak tanmlanabilir. CRM uzun dnemli mteri ilikileri kurmay, buna bal olarak da karll ama edinen bir kavramdr (Krm, 2001,51 ). Mteri ile iletmeler arasnda etkin bir iletiimin salanmas mteri ilikileri ynetiminde, btnleik pazarlama iletiimi yolu ile elde edilir. Bu nedenle, btnleik pazarlama iletiiminin temelinde mteri odakllk yatmaktadr. Mteri odakl bir yaklam koruyabilmek ve gelitirebilmek iin hedef tketicilere ilikin demografik zellikleri, yaam tarzlar ve satn alma alkanlklar konularnda bilgiye gereksinim duyulacaktr. te bu noktada da bilgisayar teknolojilerinin oluumunu kolaylatrd veri tabanlar nemli bir unsur olarak ortaya kmaktadr. Hedef kitleye ilikin bilgilerden yola karak mesajn kayna ve alcs arasnda daha etkin ve daha kolay iletiim kurabilecektir (Odaba ve Oyman, 2001,69). Mteri ilikiler ynetiminde mteri odakl olmalarn salayabilecek gelimelere Opet ve Shell rnekleri verilebilir. Opet, Opet kart olarak, Shell ise smart kart olarak pazarda uygulama alanlar bulmulardr. zellikle Opet, Opet kart ile Migros ve dier Ko Holding grub irketleri ile sinerji yaratarak paro markasyla ibirlii yapmaktadr. Opet de al, Migrosda harca veya Migrosda al, Opetde harca kampanyalar ile mteri sadakati salamaya almaktadrlar.

Buradaki paro sistemi, mteriyi ye kartndan tanyan bir sistemdir. Bu sistem, tm kampanya, indirim ve promosyonlu sat noktalarnda kurulan Para POD ekranndan mteri ile iletiimde bulunmaktadr. Mterilere, zel kampanya indirim ve promosyonlu alverilere izleme imkn sunmaktadr. letme ise mterisinin satn alma trafiini veri tabanna kaydederek srekli izleme imkann bulmaktadr (Levent, 2003,24). Dier taraftan mteri ilikileri ynetiminin baarl olabilmesi iin, mteri ikayeti olduunda ncelikle ve itenlikle mteriye teekkr edilmesi gerekir. Mterinin etkilenmesi, sakinlemesi ve en nemlisi daha sonraki satn alam faaliyetlerinde ayn iletmeyi seebilmesi iin KH (K-Kabl et, -zr dile ve HHarekete ge) parolas ile harekete edilmesi gerekir (Horn, 2002,58). Mterinin tatmini hedefleyen ve sadakat programlar ile mteri sadakati salamaya alan iletmeler mteri ikyetlerini dikkat almal ve en ksa srede sorunu zmesi gerekmektedir. IV. Akaryakt Sektrnde, Tketicilerin Satn Alma Kararlarnda Marka Tercihlerini Etkileyen Btnleik Pazarlama letiimi Aralar a) Sorun Aratrmann genel sorunu; 2005 ylnda Trkiyede akaryakt sektrnde, tketicilerin satn alma kararlarnda marka tercihlerini etkileyen btnleik pazarlama iletiimi aralarnn etkisinin olup olmadn aratrmaktr. Aratrmann alt sorunlarn ise u ekilde sralamak mmkndr; Bir akaryakt markasnn tercih edilmesinde sosyo-demografik deikenlerin rolnn olup olmad, Akaryakt tketicilerinin marka tercihlerinde btnleik pazarlama iletiimi aralarndan sat gelitirme aracnn etkisinin olup olmad,

50

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

Akaryakt tketicilerinin marka tercihlerinde btnleik pazarlama iletiimi aralarndan kiisel satn etkisinin olup olmad, Akaryakt tketicilerinin marka tercihlerinde btnleik pazarlama iletiimi aralarndan dorudan pazarlamann etkisinin olup olmad, Akaryakt tketicilerinin marka tercihlerinde btnleik pazarlama iletiimi aralarndan reklamn etkisinin olup olmad, Akaryakt tketicilerinin marka tercihlerinde btnleik pazarlama iletiimi aralarndan halkla ilikilerin etkisinin olup olmad, Akaryakt tketicilerinin marka tercihlerinde btnleik pazarlama iletiimi aralarndan sponsorluun etkisinin olup olmad, Akaryakt tketicilerinin marka tercihlerinde btnleik pazarlama iletiimi aralarndan mteri ilikileri ynetimi (CRM)nin etkisinin olup olmad, b) Aratrmann Amac almann ana amac akaryakt tketicilerinin marka tercihlerini etkileyen pazarlama iletiim aralarn nem sralarna gre ayrntl biimde ortaya koymaktr. Yine aratrmada, tketicilerin akaryakt sektrnde firma tercihlerinin belirlenmesi ve zellikle btnleik pazarlama iletiiminin bu etkinlikteki gcnn ortaya konulmas ile birlikte, tketicilerin petrol istasyonu seiminde etki eden faktrler belirlenerek, mteri memnuniyeti, marka deeri oluturulmasnda btnleik pazarlama iletiiminin rol belirlenmeye allmtr. iletiiminin bu etkinlikteki gcnn ortaya konulmas hedeflenmi ve tketicilerin petrol istasyonu seiminde etki eden faktrler belirlenerek, mteri memnuniyeti, marka deeri oluturulmasnda btnleik pazarlama iletiiminin rol belirlenmitir. d) Snrllklar Bu aratrma, Trkiyedeki akaryakt sektr ile snrldr. Bu aratrma, Akaryakt tketicilerinin marka tercihlerini etkileyen btnleik pazarlama iletiimi aralarnn nem derecelerinin ve bu tketicilerin tercihlerine etki eden eden faktrleri belirlenemsi iin; Trkiyede faaliyet gsteren lider konumundaki akaryakt firma tketicilerine ynelik olup, Trkiyenin toplam 7 blgesi ve 10 ili, %65,1i bay %34,9i bayan olmak zere toplam 1000 kiiyi kapsamaktadr. Yine Trafie kan ara says dikkate alnarak, %68,1i binek ve %31,9u ticari ara srleri baz alnmtr. Aratrma kapsamna giren il ve ara oranlar devlet istatistik Enstitsnn aadaki verileri ve sektrdeki uzman kiilerin yorumlar erevesinde belirlenmitir. Buna gre; 2005 ylnda Trkiyedeki kara tat says toplam 10.875.629dur. Bunun 5.659.624 otomobil, 5.220.005i ise dierleri (Minbs, otobs, kamyonet, motorsiklet, zel amal aralar ve traktrler)dir. Trkiye toplamnn %9,1i Ankarada, %20,3 stanbulda, %6,6s zmirde, %4,5i Antalyada, %2,4 Mersinde, %1,9u Gaziantepte, %0,6s da Diyarbakrdadr (www.die.gov.tr). e) Yntem Bir akaryakt markasn tercih etmede etkili olan pazarlama iletiim aralarna faktr analizi uygulanm, ncelikle genel ortalama ve varyans hesaplamas yaplm, sonraki aamada ise faktr analizi araclyla anlaml olan varyansn ka bala indirgenecei ve bu balklarn neler

akademia

c) Aratrmann nemi Bu aratrmada, tketicilerin akaryakt sektrnde firma tercihlerinin belirlenmesi ve zellikle btnleik pazarlama

51

olaca belirlenmitir. Faktr analizi sonucu elde edilen faktrlerin demografik deikenlere gre farkllk gsterip gstermediini ortaya koyabilmek amacyla tek ynl varyans analizi (ANOVA), ve bamsz rneklem t testi (independent samples t test) uygulanmtr. Teorik blm iin literatr taramas yaplrken, uygulama blm iin yz yze mlakat ve anket yntemleri kullanlmtr. Anketrlerin ciddiyeti asndan, eitim seviyesi yksek anketrler seilmi ve anketin uygulama ncesi belirli bir sreten gemitir. Anket almas anketin uyguland tm illerde ayn anda balam olup; 1-30 Austos 2005 tarihleri arasnda tamamlanmtr. Anket uygulamasna balamadan nce, Mersin ilinde 30 kiiye deneme yaplmtr. Bu deneme sonra eksiklikler giderilerek asl uygulamaya geilmitir. 1- Faktr Analizi Bilimsel etkinliklerin balca amalarndan biri de gzlemlenen olaylar arasndaki ilikileri, teorik formlasyonlar eklinde zetlemektir. Aratrlacak konularn neredeyse sonsuz olmas bilimsel konularda genel bir ifadeye ulamay g klmaktadr. Ancak bir genel ifade u ekilde aklanabilir: Bilim adamlar bir takm deikenler arasndaki ilikileri analiz eder bu ilikiler baz koullarda bulunan bireyler zerinde deerlendirilir (Kim&Mueller, 1978). Faktr analizi pek ok saydaki deikenler arasndaki ilikiyi analiz etmek ve bu deikenlerin ortak boyutlarn ortaya karp aklamaya alr. Buradaki temel ama bu deikenlerdeki bilgiyi en az bilgi kaybyla az saydaki boyutlara indirmektir. Faktr analizinin iki temel amac vardr (Erdoan, 2003,352): Deikenler aras ilikinin yapsn ortaya koymak: Bu amaca ulaabilmek iin deikenler arasnda korelasyon analizi yaplr. Analiz sonucuna gre kategoriler gruplandrlr.

Veri Azaltma (Data Reduction): Bu yntemle ok saydaki deikenlerden onlar belli bir balk altnda toplayan deikenler belirlenir. ok daha az sayda deiken setleri oluturulur. 2- Tek (ANOVA) Ynl Varyans Analizi

Tek faktrl varyans analizi ilikisiz iki ya da daha ok rneklem Ortalamas arasndaki farkn sfrdan anlaml bir ekilde farkl olup olmadn test etmek iin kullanlr. Bu analizin yaplabilmesi iin aadaki varsaymlarn yerine getirilmi olmas gerekir (Bykztrk, 2002,44; Norusis, 2002,301): 1. Baml deikenin lm dzeyi en az aralk leinde olmaldr. 2. Puanlar baml deikende etkisi aratrlan faktrn her bir dzeyinde normal dalm gsterir. 3. Ortalama puanlarn karlatrlaca rneklemler ilikisizdir. 4. rneklemlerin varyanslar eittir. f) Evren ve rneklem Aratrmann Evreni, 2005 ylnda Trkiyedeki ticari ve binek tm ara kullanclardr. Aratrmann verileri Mersin (100), stanbul Anadolu Yakas (101), stanbul Avrupa Yakas (100), Diyarbakr (101), Gaziantep (99), Ankara (99), Trabzon (100), zmir (100), Antalya (100) ve Konya (100) olmak zere 10 ayr ilde toplam 1000 kiiden toplanmtr. Soru formu hazrlandktan sonra soru formunun yzey (face) geerliliinin salanabilmesi iin konuyla ilgili 3 akademisyen ve 2si sektr iinde uzman olmak zere toplam 5 ayr kiinin gr ve onay alnm, sz edilen uzmanlarn grleri dorultusunda gerekli dzeltmeler yaplmtr. Ankete katlan 50 kiiye pilot uygulama yaplarak alan ve almayan sorularn tespitinin ardndan soru formu alan aratrma uygulamasna hazr hale getirilmitir.

52

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

Anketler 18 yandan bykler zerinde yz yze grme teknii kullanlarak gerekletirilmitir. 10 ayr ilde 99-101 aras kiiyle grmek suretiyle toplam 1001 anket uygulanmtr (anketinin biri cevapsz braklmtr). Anketlerden toplanan verilerin girii ve istatistiksel analizlerin yaplmas SPSS 11.0 paket program araclyla gerekletirilmitir. rneklemin belirlenmesinde ise "Olaslksal rneklem Trleri"nden "Basit Olaslksal rneklem" tr tercih edilmitir. Bu tr rneklem en temel rneklem metodudur. Anlalmas en kolay rneklem metodudur. Bu tr rneklem metodunda evrendeki her birimin rnekleme seilme ans eittir. Basit olaslksal rneklemde aratrmac tam (btn) bir rneklem tasla gelitirir, matematiksel tesadfi srece gre rneklem taslandan elemanlar seer, daha sonra rnekleme alnmas iin seilmi kesin elemanlar yerletirir (Neuman 1997,203). g) Aratrma Sorular ve Hipotezler almann ana amac akaryakt tketicilerinin marka tercihlerini etkileyen pazarlama iletiim aralarn nem sralarna gre ayrntl biimde ortaya koymaktr. Bu ana amaca bal olarak almann en banda aratrma sorular ve hipotezler gelitirilmi ve ilgili blmde uygun istatistiksel analizlerle sz edilen hipotezler snanmtr. Pazarlama iletiimi ara faktrlerinin sosyo-demografik deikenlere gre farkllk gsterebilecei dnlmtr. Buna gre 1. Aratrma sorusuna bal olarak aadaki hipotezler ortaya atlmtr: Hipotez 1: Pazarlama iletiimi ara faktrleri cinsiyete gre anlaml farkllk gstermektedir. Hipotez 3: Pazarlama iletiimi ara faktrleri ankete katlan kiilerin mesleklerine gre anlaml biimde farkllamaktadr. Hipotez 4: Pazarlama iletiimi ara faktrleri ankete katlan kiilerin yalarna gre anlaml biimde farkllamaktadr. Hipotez 5: Pazarlama iletiimi ara faktrleri ankete katlan kiilerin aylk gelir dzeylerine gre anlaml olarak farkllk gstermektedir. Hipotez 6: Ankete katlan kiilerin akaryakt aldklar petrol istasyonuna gre pazarlama iletiim ara faktrlerine verdikleri nem anlaml ekilde farkllamaktadr. ) Soru Formunun zellikleri Soru formu; literatr taramas ve daha nce kullanlm gvenilirlii ve geerlilii kantlanm ilgili leklerden elde edilen bilgilerden yola karak zgn bir ekilde tasarlanmtr. Soru formunun geerlilii; yzey geerlilii ve KMO Barlett deeri ile salanrken gvenilirlii de Cronbach Alpha hesaplamas araclyla kantlanmtr. Soru formu toplamay amalad bilgiler bakmndan be ana blmden olumaktadr. lk blmde cinsiyet, ya ve meslek, gelir dzeyi gibi demografik bilgileri elde etmeyi amalayan sorular yer almtr. kinci blmde ise bir akaryakt kuruluunu tercih etmede etkili olan etmenlerin nem derecesi 14 soru ile sorgulanmtr. nc blmde bir markay tercih etmede etkili olan etmenlerin nem derecesi sorgulanm, drdnc blmde toplam 42 soruyla pazarlama iletiim aralarnn nem derecesi sorulmu, son blmde ise satn almada mteriyi memnun edici faktrlerin nem derecesine ilikin sorular yer almtr.

akademia

Hipotez 2: Pazarlama iletiimi ara faktrleri ankete katlan kiilerin eitim dzeylerine gre anlaml farkllk gstermektedir.

53

h) Bulgular ve Yorum 1-Katlmclarn zellikleri Sosyo-Demografik

Ankete katlan kiilerin cinsiyete gre dalmlarna bakldnda nemli bir ylmann olmad grlmektedir. Aratrmaya katlanlarn % 99,9'unun cinsiyetle ilgili soruya yant verdikleri grlmektedir. Katlmclarn % 65,'i erkek; % 34,9'u da bayan katlmclardan olumaktadr. Ankete katlan kiilerin medeni duruma gre dalmlarna bakldnda ise younlamann evli kiilerde olduu grlmektedir. Ankete katlan kiilerin % 97,8'i ilgili soruya yant vermilerdir. Ankete katlan kiilerin % 67,4' evli iken; % 30,4' ise bekardrlar. Katlmclarn % 2,2'si ise ilgili soruyu yantsz brakmlardr. Ankete katlan kiilerin eitim durumuna gre dalmlarnda ise younlamann "Lise" ve "niversite" dzeyinde olduu gze arpmaktadr. Eitim durumuyla ilgili soruya % 99,2 orannda yant alnmtr. almaya katlanlarn % 36,5 gibi nemli bir blm lise dzeyinde eitime sahipken; % 35,7'si niversite; % 9,1'i lkokul, % 8,9'u "Ortaokul", % 5,9'u "Yksek Lisans", % 3,2'si ise "Doktora" dzeyinde eitime sahiptirler. Analiz sonucuna gre ankete katlan kiilerin olduka yksek eitim dzeyine sahip olduklar grlmektedir. Meslek ile ilgili soruya katlmclarn % 98,2'si yant vermilerdir. Katlmclarn nemli bir ksm serbest meslek kategorisindedirler. Ankete katlan kiilerin % 33' serbest meslek, % 22,8'i memur, % 21,1'i ii, % 8,8'i renci, % 8'i ev hanm, % 2,8'i emekli, % 1,8'i ise subay kategorisindedirler. Ankete katlan kiilerin ya dalmlarna bakldnda ise younlamann 25-34 ile 35-44 aralklarnda olduu grlmektedir. Ankete katlan kiilerin % 98,7'si yala

ilgili soruya yant vermilerdir. Ankete katlan kiilerin % 37,3'lk bir blm 25-34 ya aralndayken, % 36,7'si 3544, % 11,6's 45-54, % 9,6's 18-24, son olarak % 3,6's da 55 ve zeri ya dilimindedirler. Bu dalma gre almaya katlanlarn ya bakmndan dengeli olduu sylenebilir. Ankete katlan kiilerin aylk gelir dzeylerine gre dalmlarn gsteren bu dalmda dikkat eken aralk "5011000" araldr. Ankete katlan kiilerin % 94,5' i ilgili soruyu yantlamlardr. 501-1000 aralnda gelir dzeyine sahip olanlar % 47,4 gibi nemli bir oran bulurken, ankete katlan kiilerin % 16,5'i 1001-1500, % 15,9'u 500 ve aas, % 7,8'i 1501-2000, % 4' 2501 ve zeri ve % 3' de 2001-2500 aralklarnda gelir dzeyine sahip olduklarn belirtmilerdir. 3- Pazarlama letiim Faktr Analizi Sonular Aralar

Pazarlama iletiim aralarnn etkiliini len lek toplam 42 sorudan (item) olumaktadr. Metodoloji ksmnda da belirtildii gibi lek literatr taramas ve nceki almalarda kullanlan leklerden elde edilen bilgiler nda gelitirilmitir. Aadaki tabloda da grld gibi lein gvenilirlik ve geerlilik artlar salanmtr. Faktr analizine 42 madde (item) tabi tutulmutur. Analizde rotasyon varimaort seilmitir. nk bu yolla varyasyonun btn faktrlerde maksimize olmas salanmtr. z deer (eigenvalue) 1'den byk ve minimum ykleme deeri 0,40 alndnda marka tercihinde etkili olan pazarlama iletiim ara faktrleri iin toplam varyansn % 71,32'sini aklayan 8 faktr elde edilmitir. Analizde 7 soru (item) farkl gerekelerle analiz d tutulmutur. Tablo 1 analiz sonularn ayrntl olarak aklamaktadr.

54

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

Tablo 1. Pazarlama letiim Aralar Maddelerinin (Itemlarn) Faktr Yklemeleri (N=1001)


Ort Reklam Reklamlarn ikna edici olmas Akaryakt kuruluunun gazetede reklam yaynlamas Akaryakt reklamlarnn hatrda kalmas ve bilgilendirici olmas Akaryakt kuruluunun radyoda reklam yaynlamas Akaryakt reklamlarnn mesajlarnn arpc olmas Akaryakt kuruluunun televizyonda reklam yaynlamas Akaryakt kuruluunun reklamlarnda nl isimleri oynatmas Akaryakt kuruluunun bilboard, afi, bror vs. aralarda reklam yaynlamas Mteri likileri Ynetimi Mteri memnuniyetinin her eyin zerinde tutulmas Akaryakt firmasnn tketiciyi, dost veya Ortak olarak grmesi stek ve ikayetlere duyarl bir kurum olmas Akaryakt firmasnn ihtiyac karlamas ve yksek deer yaratmas Sat ncesindeki ilginin sat sonrasnda da devam etmesi Dorudan Pazarlama Telefon ile tele pazarlama yapmas Dorudan postalama, katalog ve brorler ile pazarlama yapmas Yazl ve szl mesajlarla pazarlama yapmas (T cell, Telsim...) TV programlar ile pazarlama yapmas Sat Gelitirme Akaryakt firmasnn srekli gnlk promosyon uygulamas (deterjan, selpak...) Akaryakt firmasnn prim, iskonto (nakit indirimi) uygulamas Akaryakt firmasnn yarma, piyango gibi ekililer dzenlemesi Yurtii ve yurtd seyahat program dzenlemesi Akaryakt firmasnn bonus avantaj vererek; maazalar ve sper marketlerde kullandrmas Promosyon olarak mzik ve konser biletleri vermesi Kiisel Sat Sat ekibinin rn ve firmasn iyi tantmas Sat ekibinin rn ve marka tantmn iyi yapyor olmas Sat elemannn eitimli, prezentabl olmas ve teknolojiyi iyi kullanmas Sat ekibinin ikna gcnn iyi olmas Sponsorluk Mzik, festival ve gzel sanatlar gibi kltrel etkinliklere maddi destek salamas niversitelerin eitli etkinliklerine ve konferanslara sponsorluk yapmas Akaryakt kuruluunun spOrtif etkinlikler yapmas (otomobil yarlar ve spor kulplerine forma reklam vermesi vb.) Satnalma Noktas letiimi Maaza iinde stant ve raflarnn olmas Akaryakt firmasnn duvar posterlerinin olmas Halkla likiler (Sosyal Sorumluluk) Toplumsal ve kltrel deerleri yapaca faaliyetlerde gzetmesi Doal evreye duyarl bir kurum olmas Eigenvalue Aklanan Varyans (%) Cronbachs alpha KMO sampling adequacy Barlett's of sphericity SS 1 2 3 Faktrler 4 5 6 7 8

3.94 .980 .791 3.69 1.12 .779 3.87 1.09 .778 3.56 3.87 3.86 3.51 3.59 1.22 1.03 1.01 1.29 1.09 .772 .771 .750 .694 .546 .863 .854 .839 .781 .695 .844 .770 .761 .741 .796 .764 .735 .636 .565 .492 .856 .777 .771 .663 .828 .792 .755 .716 .688 .822 .577 10.8 4.29 2.23 2.0 1.59 1.30 1.04 1.02 15.6 11.3 10.7 9.37 8.62 7.48 4.66 3.59 92.1 88.3 89.8 84.5 78.9 84.0 85.8 43.8 sd=561 p=0.000

4.54 .742 4.44 .794 4.50 .746 4.37 .799 4.33 .809 3.08 1.29 3.36 1.18 3.21 1.25 3.28 1.26 3.96 1.06 4.16 .932 3.78 1.18 3.73 1.12 4.18 .966 3.73 1.15 4.08 .940 3.94 1.05 4.18 .893 4.13 1.62 3.86 1.03 3.99 .935 3.81 1.04 3.55 1.09 3.30 1.20 4.26 1.63 4.41 .787

akademia

.912 ORT=17980

55

Ankete katlan kiilerin akaryakt marka tercihlerinde etkili olan pazarlama iletiim ara faktrlerinden ilki "Reklam" faktrdr. Bu sonu marka tercihinde etkili olan pazarlama iletiim aralarnda en arlkl faktrn Reklam olduuna iaret etmektedir. Analiz sonucu pazarlama iletiim aralarndan reklamn sahip olduu neme iaret etmektedir. Elde edilen bu ilk faktr olduka yksek Ortalamalara ve yk deerlerine sahiptir. Birinci faktrn gvenilirlik deeri de olduka tatmin edici bir dzeydedir (Cronbach's alpha= 92.1) ve toplam varyansn % 15.6'sn aklamaktadr. kinci faktr olarak "Mteri ilikileri ynetimi" faktr elde edilmitir. Analiz sonucuna gre bu faktr altnda mteri memnuniyetinin her eyin zerinde tutulmas, istek ve ikayetlere duyarl bir kurum olmas, akaryakt firmasnn tketiciyi, dost veya ortak olarak grmesi maddelerinin (sorularnn) n plana kt grlmektedir. kinci faktrn de gvenilirlik deeri ve yk deerleri olduka yksektir (Cronbach's alpha= 88.3). kinci faktr de toplam varyansn % 11.3'n aklamaktadr. Analiz sonucunda elde edilen nc faktr ise "Dorudan Pazarlama" faktrdr. Dorudan pazarlama tekniklerinin nemi analiz sonucunda Ortaya kmtr. nc faktr de olduka yksek yk deerlerine ve Ortalamalara sahiptir. (Cronbach's alpha= 89.8). nc faktr toplam varyansn % 10.7'sini aklamaktadr. Marka tercihinde etkili olan pazarlama iletiim aralar faktr analizinde "Sat Gelitirme" drdnc faktr olarak elde edilmitir. Bu faktr altnda; akaryakt firmasnn srekli gnlk promosyon uygulamas (deterjan, selpak...), akaryakt firmasnn prim, iskonto (nakit indirimi) uygulamas, akaryakt firmasnn yarma, piyango gibi ekililer dzenlemesi gibi sat gelitirme stratejilerinin n plana kt grlmektedir. Drdnc faktr de olduka yksek yk deerlerine ve

ortalamalara sahiptir. (Cronbach's alpha=84.5). Drdnc faktr toplam varyansn % 9.37'sini aklamaktadr. Analizin Ortaya koyduu beinci faktr "Kiisel Sat" faktrdr. Bu faktrde ne kan maddeler ise sat ekibinin rn ve firmasn iyi tantmas ile sat ekibinin rn ve marka tantmn iyi yapyor olmas maddeleridir. Beinci faktr de olduka yksek yk deerlerine ve Ortalamalara sahiptir (Cronbach's alpha= 78.9). Beinci faktr toplam varyansn % 8.62'sini aklamaktadr. "Sponsorluk" analiz sonucunda elde edilen altnc faktrdr. Altnc faktre ait maddelere bakldnda ise mzik, festival ve gzel sanatlar gibi kltrel etkinliklere maddi destek salamas ve niversitelerin eitli etkinliklerine ve konferanslara sponsorluk yapmas maddeleri dikkat ekmektedir. Altnc faktr de olduka yksek yk deerlerine ve ortalamalara sahiptir (Cronbach's alpha= 84.0). Altnc faktr toplam varyansn % 7.48'ini aklamaktadr. Analiz sonucunda elde edilen yedinci faktr "Satn alma noktas iletiimi" olurken sekizinci ve son faktr ise "Halkla ilikiler" faktr olmutur. Yedinci faktr olmasna ramen bu faktrn gvenilirlik deeri olduka dikkat ekicidir (Cronbach's alpha= 85.8). Yedinci faktr toplam varyansn % 4.66'sn aklamaktadr. Sekizinci ve son faktr olan halkla ilikiler faktr ise toplam varyansn % 3.59'unu aklamaktadr (Cronbach's alpha= 43.8). Sekiz faktr toplamda toplam varyansn % 71.32 gibi olduka nemli bir ksmn aklamaktadr. Ayrca hemen hemen tm faktrlerin sahip olduklar olduka yksek gvenilirlik deerleri de dikkat ekici bir unsurdur. Deerlendirme Pazarlama iletiim aralarn belli balklar altnda toplayabilmek amacyla

56

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

faktr analizi uygulanmtr. Analiz sonucunda arlklarna gre srasyla; reklam, mteri ilikileri ynetimi, dorudan pazarlama, sat gelitirme, kiisel sat, sponsorluk, satn alma noktas iletiimi ve halkla ilikiler olmak zere toplam sekiz faktr elde edilmitir. Sekiz faktr toplamda toplam varyansn % 71.32 gibi olduka nemli bir ksmn aklamaktadr. Ayrca hemen hemen tm faktrlerin sahip olduklar olduka yksek gvenilirlik deerleri de dikkat ekici dier bir unsurdur. Akaryakt markas tercihinde etkili olan pazarlama iletiim ara faktrleri ankete katlan kiilerin demografik zelliklerine gre farkllap farkllamadn ortaya koyabilmek amacyla farkl trde analizler uygulanmtr. Ankete katlan kiilerin cinsiyetlerine gre pazarlama iletiim ara faktrlerine verdikleri nemin farkllap farkllamadn ortaya koymak amacyla bamsz rneklem t testi (independent sample t test) uygulanmtr. Uygulanan bamsz rneklem t test sonucunda 8 pazarlama iletiim ara faktrlerinden 4'ne verilen nemin ankete katlan kiilerin cinsiyetlerine gre anlaml bir ekilde farkllat sonucuna ulalmtr. Mteri ilikileri ynetimi (t=-2,205; p<0.05), sat gelitirme (t=-2,778; p<0.05), satn alma nokta iletiimi (t=2,412; p<.05) ve halkla ilikiler faktrleri (t= -2,160; p<0.05) cinsiyete gre anlaml farkllk gstermektedirler. Sadece satn alma nokta iletiimi faktrne erkekler bayanlardan daha fazla nem verirken dier faktrde ise bayanlarn erkeklerden daha fazla nem verdikleri grlmektedir. Reklam (t= -1,586; p>0.05), dorudan pazarlama (t= -0,345; p>0.05), kiisel sat (t= -1,919; p>0.05) ve sponsorluk (t= -0,800; p>0.05) faktrleri ise cinsiyete gre anlaml biimde farkllamamaktadr. Ankete katlan kiilerin medeni durumlarna gre pazarlama iletiim ara faktrlerine verdikleri nemin farkllap farkllamadn ortaya koymak amacyla bamsz rneklem t testi (independent samples t test) uygulanmtr. Uygulanan bamsz rneklem t testi sonucunda 8 pazarlama iletiim ara faktrlerinden sadece 1 faktre verilen nemin ankete katlan kiilerin medeni durumlarna gre anlaml ekilde farkllat grlmektedir. Analiz sonucunda sadece 3. faktre (dorudan pazarlama) verilen nemin ankete katlan kiilerin medeni durumlarna gre farkllat ortaya konmutur (t= 2,457; p>0.05). Bekar kiilerin dorudan pazarlama faktrne verdikleri nemin (Ort= 3,290) evlilere gre (Ort= 3,101) daha fazla olduu analiz sonucunda grlmektedir. Reklam (t= -1,042; p>0.05), mteri ilikileri ynetimi (t= -1,712; p>0.05), sat gelitirme (t= ,577; p>0.05), kiisel sat (t= ,713; p>0.05), sponsorluk (t= -,445; p>0.05), satn alma nokta iletiimi (t= ,692; p>0.05) ve halkla ilikiler faktrleri (t= 1,271; p>0.05) ankete katlan kiilerin medeni durumlarna gre anlaml biimde farkllk gstermemektedir. Ankete katlan kiilerin eitim dzeylerine gre pazarlama iletiim ara faktrlerine verdikleri nemin farkllap farkllamadn belirlemek amacyla tek ynl varyans analizi (ANOVA) uygulanmtr. Analiz sonucunda sekiz pazarlama iletiim ara faktrlerinden yalnz birine verilen nemin kiilerin eitim dzeylerine gre anlaml bir ekilde farkllat sonucuna ulalmtr. Reklam faktrnn dnda kalan dier tm faktrlerin eitim dzeyine gre farkllamamaktadr. Reklam faktrne verilen nem ankete katlan kiilerin eitim dzeylerine gre anlaml ekilde farkllamaktadr (F= 4,448; p<0.05). Eitim dzeyleri arasndaki farklarn hangi kategorilerde olduunu tespit etmek amacyla Tamhane testi uygulanmtr. Tamhane testi sonucunda elde edilen oklu karlatrma tablosu incelendiinde ortaokul dzeyinde eitime sahip olan kiiler ile niversite dzeyindekiler arasnda reklam faktrne verilen nem bakmndan anlaml farkllk

57

akademia

vardr. Ortaokul mezunu kiiler (Ort= 3,931) niversite mezunlarna (Ort= 3,548) gre reklam faktrne daha fazla nem vermektedirler. Ayn test sonucuna gre lise dzeyinde eitime sahip olan kiiler ile niversite dzeyindekiler arasnda reklam faktrne verilen nem bakmndan anlaml farkllk vardr. Lise mezunu kiiler (Ort= 3,800) niversite mezunlarna (Ort= 3,548) gre reklam faktrne daha fazla nem vermektedirler. Ankete katlan kiilerin meslek kategorilerine gre pazarlama iletiim ara faktrlerine verdikleri nemin farkllap farkllamadn belirlemek amacyla tek ynl varyans analizi (ANOVA) uygulanmtr. Analiz sonucunda sekiz pazarlama iletiim ara faktrlerinden faktre verilen nemin ankete katlan kiilerin meslek kategorilerine gre anlaml bir ekilde farkllat sonucuna ulalmtr. Reklam faktrne verilen nemin ankete katlan kiilerin meslek kategorilerine gre anlaml ekilde farkllamaktadr (F= 2,662; p<0.05). oklu karlatrma tablosu incelendiinde meslek kategorileri arasnda anlaml bir farklln olmad grlmektedir. Meslek gruplarna gre farkllaan dier bir faktr de dorudan pazarlama faktrdr (F= 4,542; p=<0.001). oklu karlatrma tablosuna gre iilerin (Ort= 3,334) emeklilere (Ort= 2,508) gre dorudan pazarlama faktrne daha fazla nem verdikleri sonucuna ulalmtr. Ayrca serbest meslek sahipleri de (Ort= 3,288) emeklilerden daha fazla dorudan pazarlama faktrne nem vermektedirler. Satn alma nokta iletiimi faktr de bu faktre verilen nemin kiilerin meslek kategorilerine gre anlaml ekilde farkllamaktadr. Ancak oklu karlatrma tablosu incelendiinde meslek kategorileri arasnda anlaml bir farklln olmad grlmektedir. Ankete katlan kiilerin ya gruplarna gre pazarlama iletiim ara faktrlerine verdikleri nemin farkllap farkllamadn belirlemek amacyla tek

ynl varyans analizi (ANOVA) uygulanmtr. Analiz sonucunda faktrlerden hibirinin ankete katlan kiilerin ya gruplarna gre anlaml ekilde farkllamad sonucu elde edilmitir (F= 2,314; p>0.05). Dier bir deyile farkl ya gruplar pazarlama iletiim ara faktrlerine verilen nemi anlaml ekilde farkllatrmamaktadr. "Pazarlama iletiimi ara faktrleri ankete katlan kiilerin aylk gelir dzeylerine gre anlaml olarak farkllk gstermektedir" hipotezini snamak amacyla tek ynl varyans analizi (ANOVA) uygulanmtr. Analiz sonularna gre sponsorluk (F= 2,559; p<0.05) ve halkla faktrlerinin (F= 2,314; p<0.05) gelir dzeylerine gre anlaml biimde farkllat sonucuna ulalmtr. Ancak gruplar aras farkllklarn belirlenebilmesi amacyla oklu karlatrma tablolar incelendiinde her iki faktr iin de alt gruplar arasnda anlaml farklla rastlanamamtr. Ankete katlan kiilerin kullandklar ara trne (ticari ve binek) gre pazarlama iletiim ara faktrlerine verdikleri nemin farkllap farkllamadn ortaya koymak amacyla bamsz rneklem t testi (independent samples t test) uygulanmtr. Analiz sonucuna gre 8 pazarlama iletiim ara faktrlerinden 6's kiilerin kullandklar ara trne gre anlaml ekilde farkllamaktadr. Analiz sonularna gre 1. Pazarlama iletiim ara faktr olan "Reklam" faktrnn ankete katlan kiilerin kullandklar ara trne gre anlaml bir ekilde farkllat sonucuna ulalmtr (t= 5,403; p<0.001). Ticari ara kullanclar (Ort= 3,923), binek ara kullanclarna (Ort= 3,597) gre reklam faktrne daha fazla nem vermektedirler. 2. Pazarlama iletiim ara faktr olan "Mteri ilikileri ynetimi" faktrne verilen nemin de kullanlan ara trne gre anlaml ekilde farkllat grlmektedir (t= 2,516; p<0.05). Ticari ara kullanclarnn 2. Faktre verdikleri

58

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

nemin (Ort= 4,457) binek ara kullanclarna (Ort= 4,329) gre daha fazla olduu analiz sonucunda grlmektedir. Kullanlan ara trne gre anlaml farkllk gsteren dier bir faktr de 3. Pazarlama iletiim ara faktr olan "Dorudan pazarlama" faktrdr (t= 2,048; p<0.05). Dier iki faktr de olduu gibi bu faktrde de ticari ara sahipleri (Ort= 3,278), binek ara sahiplerine (Ort= 3,123) gre dorudan pazarlama faktrne daha fazla nem vermektedirler. "Sat gelitirme" adl 4. Pazarlama iletiim ara faktrne verilen nemin de kiilerin kullandklar ara trne gre anlaml biimde farkllat grlmektedir (5,034; p<0.001). Ticari ara sahiplerinin (Ort= 4,010) sat gelitirme faktrne bir markay tercih etmelerinde binek ara sahiplerine (Ort= 3,728) gre daha fazla nem verdikleri sonucu ortaya kmtr. Be numaral faktre (kiisel sat) verilen nemin kiilerin kullandklar ara trne gre farkllamad analiz sonucu ortaya konmutur (t= 1,051; p>0.05). Kiisel sat faktrne verilen nem kullanlan ara trne gre farkllk gstermemektedir. Altnc faktr olan sponsorluk faktr de kullanlan ara trne gre anlaml farkllk gstermektedir (t= 3,115; p<0.005). Anlaml farklln grld dier faktrlerde olduu gibi sponsorluk faktrnde de ticari ara sahiplerinin (Ort= 3,984) bu faktre binek ara sahiplerine (Ort= 3,792) gre daha fazla nem verdikleri sonucuna ulalmtr. Ankete katlan kiilerin kullandklar ara deikenine gre verilen nemin anlaml farkllk gsterdii dier bir faktr de yedinci faktr olan satn alma nokta iletiimi faktrdr (t= 4,523; p<0.001). Ticari ara kullanclarnn (Ort= 3,629) bu faktre de binek ara kullanclarna (Ort= 3,303) gre anlaml biimde daha fazla nem verdikleri grlmektedir. Sekizinci ve son faktr olan halkla ilikiler faktrnde ise kullanlan ara trne gre anlaml bir farklla rastlanmamtr (t= ,931; p>0.05). Sonu olarak; sadece "kiisel sat" ve "halkla ilikiler" faktrlerinde anlaml farklla rastlanmamtr. Bu iki faktrn dnda kalan dier alt faktr de ticari ara sahiplerinin ilgili faktrlere binek ara sahiplerinden daha fazla nem verdikleri sonucuna ulalmtr. Ankete katlan kiilerin kullandklar yakt trne gre pazarlama iletiim ara faktrlerine verdikleri nemin farkllap farkllamadn ortaya koymak amacyla tek ynl varyans analizi (ANOVA) uygulanmtr. Analiz sonucuna gre 8 pazarlama iletiim ara faktrlerinden 5'inde kiilerin kullandklar yakt trne gre anlaml bir farkllamann olduu sonucuna ulalmtr. Analiz sonularna gre 1. Pazarlama iletiim ara faktr olan "reklam" faktrnn kiilerin kullandklar yakt trne gre anlaml bir ekilde farkllat grlmektedir (F= 6,722; p<0.001). oklu karlatrma tablosu incelendiinde motorin kullanclarnn (Ort= 3,914); sper (Ort= 3,360), 95 oktan kurunsuz (3,544) ve 98 oktan kurunsuz (3,616) yakt kullanclarndan reklam faktrne verilen nem bakmndan anlaml ekilde farkllat sonucuna ulalmtr. Motorin kullanclar; sper, 95 oktan kurunsuz, ve 98 oktan kurunsuz yakt kullanclarndan reklam faktrne daha fazla nem vermektedirler. 2. Pazarlama iletiim ara faktr olan "Mteri ilikileri ynetimi" faktrne verilen nem de kullanlan yakt trne gre anlaml ekilde farkllamaktadr (F= 2,661; p<0.05). oklu karlatrma tablosunda motorin kullanclarnn (Ort= 4,457) Euro dizel kullanclarndan (Ort= 4,224) mteri ilikileri ynetimi faktrne daha fazla nem verdikleri sonucu elde edilmitir. Analizin ortaya koyduu dier bir sonu da pazarlama iletiim ara faktrlerinden ncs olan "dorudan pazarlama" faktrne verilen nemin kullanlan yakt cinsine gre anlaml bir farkllk gstermemesidir (F=1,301; p>0.05).

59

akademia

"Sat gelitirme" adl 4. Pazarlama iletiim ara faktrne verilen nem de ankete katlan kiilerin kullandklar yakt trne gre anlaml biimde farkllamaktadr (F= 4,935; p<0.05). Gruplar aras karlatrma tablosu incelendiinde motorin kullanclarnn (Ort= 3,998) Euro dizel (Ort= 3,713), sper (Ort= 3,770) ve 95 oktan kurunsuz (Ort= 3,685) kullanclarndan sat gelitirme faktrne daha fazla nem verdikleri sonucu elde edilmitir. Be numaral faktre (kiisel sat) verilen nemin kiilerin kullandklar yakt trne gre anlaml biimde farkllamad analiz sonucu ortaya konmutur (F= ,934; p>0.05). Kiisel sat faktrne verilen nem kullanlan yakt trne gre anlaml farkllk gstermemektedir. Altnc faktr olan sponsorluk faktr de kullanlan yakt trne gre anlaml farkllk gstermektedir (F= 2,903; p<0.05). Farklln hangi alt gruplar arasnda olduuna bakldnda ise motorin kullanan kiilerin (Ort= 3,932) 95 oktan kurunsuz yakt kullanan kiilere gre (Ort= 3,678) sponsorluk faktrne daha fazla nem verdikleri grlmektedir. Ankete katlan kiilerin kullandklar yakt tr deikenine gre verilen nemin anlaml farkllk gsterdii dier bir faktr de yedinci faktr olan satn alma nokta iletiimi faktrdr (F= 6,150; p<0.001). oklu karlatrma tablosu incelendiinde motorin kullanclarnn (Ort= 3,649); Euro dizel (Ort= 3,309), sper (Ort= 3,290), ve 98 oktan kurunsuz (Ort= 3,193) yakt kullananlara gre satn alma nokta iletiimi faktrne daha fazla nem verdikleri anlalmaktadr. Sekizinci ve son faktr olan halkla ilikiler faktrnde ise kullanlan yakt trne gre anlaml bir farklla rastlanmamtr (F= 1,994; p>0.05). Sonu olarak; sadece "dorudan pazarlama", "kiisel sat" ve "halkla ilikiler" faktrlerinde anlaml farklla rastlanmamtr. Bu faktrn dnda kalan dier be faktr de mazot kullanclar ilgili faktrlere dier yakt tr

kullanclarndan vermektedirler.

daha

fazla

nem

Sekiz numaral hipotez olan "Pazarlama iletiimi ara faktrleri kiilerin kullandklar ara markasna gre anlaml biimde farkllamaktadr" hipotezini snamak amacyla tek ynl varyans analizi (ANOVA) uygulanmtr. Analiz sonucunda reklam (F= 1,878; p<0.05) ve mteri ilikileri ynetimi (F= 2,067; p<0.05) faktrlerinde kullanlan ara markasna bal olarak anlaml farkllk bulunmakla beraber reklam faktrnn oklu karlatrma tablosunda alt gruplar arasnda anlaml farkllk grlememi, mteri ilikileri ynetimi faktrne ait oklu karlatrma tablosunda ise sadece iki grup arasnda anlaml farklla rastlanmtr. lk iki faktrn dnda kalan; dorudan pazarlama (F= 1,121; p>0.05), sat gelitirme (F= 1,371; p>0.05), kiisel sat (F= 1,374; p>0.05), sponsorluk (F= 1,115; p>0.05), satn alma nokta iletiimi (F= 1,651; p>0.05) ve halkla ilikiler (F= ,629; p>0.05) faktrlerine verilen nem aralarn markalarna gre anlaml farkllk gstermemektedir. Pazarlama iletiim ara faktrlerine verilen nemin ankete katlan kiilerin kullandklar aralarn modellerine gre farkllk gsterdiine ilikin dokuz numaral hipotezi snamak amacyla tek ynl varyans analizi (ANOVA) uygulanmtr. Analiz sonularna gre sadece reklam faktrnde anlaml farklla rastlanmtr. Birinci faktr olan reklam faktrne verilen nem ara sahiplerinin ara modellerine gre anlaml farkllk gstermektedir (F=3,659; p<0.05). Gruplar aras farkllklar gsteren oklu karlatrma tablosu incelendiinde 2005 model ara sahiplerinin (Ort= 3,863) 1995 ve alt ara sahiplerine (Ort= 3,557) gre reklam faktrne daha fazla nem verdikleri grlmektedir. Mteri ilikileri ynetimi (F= 2,393; p>0.05), dorudan pazarlama (F= ,378; p>0.05), sat gelitirme (F= 1,875; p>0.05), kiisel sat (F= ,120; p>0.05), sponsorluk

60

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

(F= ,530; p>0.05), satn alma nokta iletiimi (F= 1,897; p>0.05) ve halkla ilikiler (F= ,836; p>0.05) faktrlerine verilen nem aralarn modellerine gre anlaml farkllk gstermemektedir. Sonu Akaryakt tketicilerinin marka tercihlerini etkileyen pazarlama iletiim aralarn nem sralarna gre ayrntl biimde ortaya koymay amalayan alma; akademik ve sektrel anlamda nemli sonularn elde edilmesini salamtr. Bu balamda, ankete katlan kiilerin akaryakt marka tercihlerinde etkili olan pazarlama iletiim ara faktrleri sralamas u ekildedir: Reklam Mteri ilikileri ynetimi Dorudan Pazarlama Sat gelitirme Kiisel sat Sponsorluk Satn alma noktas iletiimi Halkla ilikiler Mteri ilikileri ynetimi, sat gelitirme, satn alma nokta iletiimi ve halkla ilikiler gibi pazarlama iletiimi aralar, cinsiyete gre anlaml farkllk gstermektedirler. Sadece satn alma nokta iletiimi faktrne erkekler bayanlardan daha fazla nem verirken dier faktrde ise bayanlarn erkeklerden daha fazla nem verdikleri grlmektedir. Ortaokul dzeyinde eitime sahip olan ankete katlan kiiler ile niversite dzeyindekiler arasnda reklam faktrne verilen nem bakmndan anlaml farkllk vardr. Ortaokul mezunu kiiler niversite mezunlarna gre reklam faktrne daha fazla nem vermektedirler. Lise mezunu ankete katlan kiiler ise niversite mezunlarna gre reklam faktrne daha fazla nem vermektedirler. Yani tketicilerin eitim seviyesi arttka, reklam faktrne verilen nem azalmaktadr. Ticari ara kullanclar, binek ara kullanclarna gre reklam faktrne daha fazla nem vermektedirler. Ticari ara sahipleri, binek ara sahiplerine gre dorudan pazarlama faktrne daha fazla nem vermektedirler. Ticari ara sahiplerinin sat gelitirme faktrne bir markay tercih etmelerinde binek ara sahiplerine gre daha fazla nem verdikleri sonucu ortaya kmtr. Sponsorluk faktrnde de ticari ara sahiplerinin bu faktre binek ara sahiplerine gre daha fazla nem verdikleri sonucuna ulalmtr. Satn alma nokta iletiimi faktrnde de ticari ara kullanclarnn binek ara kullanclarna gre anlaml biimde daha fazla nem verdikleri grlmektedir. Sonu olarak; sadece "kiisel sat" ve "halkla ilikiler" faktrlerinde anlaml farklla rastlanmamtr. Bu iki faktrn dnda kalan dier alt faktr de ticari ara sahiplerinin ilgili faktrlere binek ara sahiplerinden daha fazla nem verdikleri sonucuna ulalmtr. Motorin kullanclar; sper, 95 oktan kurunsuz, ve 98 oktan kurunsuz yakt kullanclarndan reklam faktrne daha fazla nem vermektedirler. Yine motorin kullanclarnn Euro dizel kullanclarndan mteri ilikileri ynetimi faktrne daha fazla nem verdikleri sonucu elde edilmitir. Euro dizel, sper ve 95 oktan kurunsuz kullanclarndan sat gelitirme faktrne daha fazla nem verdikleri sonucu elde edilmitir. 95 oktan kurunsuz yakt kullanan kiilere gre sponsorluk faktrne daha fazla nem verdikleri grlmektedir. 2005 model ara sahiplerinin 1995 ve alt ara sahiplerine gre reklam faktrne daha fazla nem verdikleri grlmektedir. Modern pazarlama anlay, firmalarn kr elde etmesi ve srekliliinin salamas

61

akademia

iin; mevcut mterileri korumak, yeni mteri bulmak ve kaybedilen mterileri kazanmak gibi amalar olmas ynnden tketici merkezli olmay gerektirir. Bu bakmdan firmalar, tketiciyi etkileyen faktrleri analiz ederek, tketicilerin pazarlama iletiim stratejilerine tepkisini ve bu stratejilerinin tketiciler tarafndan nasl alglanaca hakknda yorum yapabilmektedir. Tketici merkezli pazarlama anlay olan btnleik pazarlama iletiimi, tketiciyi satn almaya ynlendiren, marka bilinirlii ve sadakati oluturmak, tketici ball yaratmak yeni tketici kazanma veya mevcut tketiciler elde tutmak iin mteri ilikilerini ynetimi (CRM) gelitirerek veri taban uygulamasna gemeyi amalamaktadr. te bu adan bakldnda btnleik pazarlama iletiimi aralar, tek ses, aklk, tutarllk ve sinerji yaratarak tketicilerin satn alma davranlarn harekete geirmede byk rol stlenmitir. te, modern pazarlama anlayn nitelendiren btnleik pazarlama iletiimini benimseyen firmalarda, pazarlamann 4Psi olarak bilinen rn, fiyat, tutundurma ve datm gibi pazarlama fonksiyonlarnn yerine tketici memnuniyetini salamak iin pazarlama faaliyetlerinin merkezinde iletiim, temel bir unsur ve deer olarak ortaya kmakta ve gnmzde, pazarlamann 4Psinin geniletilerek 7P ve buna ilave olarak 7C eklinde uygulama alan bulmutur (7P: Product (rn), Physical Evidence (Fiziksel Belirtiler), Price (Fiyat), Place (Sat Yeri), People (Hedef Kitle), Process (Sre), Promotion (Tutundurma). 7C ise: Customer Value (Mteri Deeri), Confirmation (Onaylama), Cost (Maliyet), Convenience (Kolaylk), Consideration (Dikkate Almak), Coordination (Koordinasyon), Communication (letiim).

Kaynaka Akyrek, R. (1998). Sponsorluk. Eskiehir. Anadolu niversitesi, Eitim Salk ve Bilimsel Aratrma almalar Vakf Yaynlar, No:135. Bearden, W. O., Ingram, T. N. ve Raymond W.L.(1995). Marketing Principles&Perspective. New York: McGraw Hill-Irwin. Bozkurt, . (2004). letiim Odakl Pazarlama. stanbul: MediaCat Yaynlar, Kapital Medya Hizmetleri A.. Brassington, F., Pettit, S. (2000). Principles of Marketing. Second Edition, Fnancal Times, Essex: Prentice Hall. Burnett, J. ve Morarty, S. (1998). Introduction to Marketing Communications: An Introduction Approach, New Jersey: Prentice Hall. Blbl, R. (2000). Pazarlama ve Halkla likiler. Konya: Nobel Yaynlar:117, Cameron, M., Rushton, A.ve Carson, D. (1988). Marketing. England. Cemalclar, . (1999). Pazarlama Kavramlar, Kararlar. stanbul: Beta Basm Datm A.,. al, U. (2002). Sadk Mteri Markanzn Temsilcisidir. Capital Dergisi, Say 5. amdereli, M. (2000). Ana izgileriyle Halkla likiler. Konya: izgi Kitabevi. amdereli, M. (2005). Reklamlarn inde/N, Konya: Tablet Kitabevi. Duncan, T. (2002). IMC-Using Advertising&Promotion to Bluid Brands, Boston: nternational, McGraw-Hill,. Elden, M., Ulukk, ., ve Yeygel, S. (2005). imdi Reklamlar..., , stanbul: letiim Yaynlar. Erdoan, (2003). Pozitivist Metodoloji: Bilimsel Aratrma Tasarm,

62

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

statistiksel Yntemler, Analiz Yorum, Ankara: Erk.Yaynlar. ve Neuman, W. L. (1997). Social Research Methods: Qualitative and Quantitative Approaches. Boston, Ally and Bacon. Noruss M.J (2002). SPSS 11.0 Gude to Data Analyss, New Jersey: Prentice Hall. Odaba, Y. ve Oyman, M. (2002). Pazarlama letiimi Ynetimi. stanbul: MediaCat Yaynlar, Kapital Medya Hizmetleri A.., Odaba, Y. ve Oyman, M. (2002). Pazarlama letiimi Ynetimi. Eskiehir: MediaCat Yaynlar, Kapital Medya Hizmetleri A.., x. Olu, M. (1989). Sat Tutundurma ve Sat zendirme-Sale Promotion. Pazarlama Dnyas, 3(18), Kasm/Aralk,s.s.1-7. ztrk, S. A. (1996). Pazarlama Kanallar, Anadolu niversitesi Yaynlar, No:958, Cilt:1, nite:1-7, Eskiehir. Pelsmacker, D. P. Geuens, M. and Bergh V. (2001). Marketng Comminacations, Essex, England, Financial Times, Prentce Hall. Peltekolu, F. B. (2004). Halkla likiler Nedir?. stanbul: Beta Yaym Datm. Prnar, . (2005). Dorudan Pazarlama. Ankara: Sekin Yaynclk. Pickton, D. ve Amanda, B. (2001). Integrated Marketing Communications, New York, Harlow: Financial Times/Prentice Hall Inc. Schultz, D. E. (1993). How to Overcome The Barriers to ntegration, Marketing News, July 19, 27, 15; Ab/Inform Global.pg. 16. Tapan, S. ve Akan, P. (1996). Pazarlama letiimi, Anadolu niversitesi Yaynla, No:946, Cilt:1, nite:1-11. Tapan, S., Aki, Y.T., Akan, P., Hortasu, A. (1997). Pazarlama letiimi, Anadolu niversitesi Yaynlar, No:946, Cilt:2, nite:12-21, Tosun,

Grgen, H. (1990). Reklamclk ve Metin Yazarl, Eskiehir: Anadolu niversitesi Ak retim Fakltesi Yaynlar, No:152. Grz, D., Gneri, F.B., Kor, M., Yaylac, ., ve Karpat, I. (1998). Halkla likiler Ynetimi. zmir: Ege niversitesi letiim Fakltesi Yaynlar, No:10. Im, J. O. & Mueller, C. W. (1978). Introduction to Factor Analysis. Beverly Hills, Sage Krm, A. (2001). Strateji ve Bire-bir Pazarlama CRM. stanbul: Sistem Yaynclk. Kazanc, M. (1996). Halkla likiler. Ankara niversitesi letiim Fakltesi Yaynlar, Ankara: Ankara niversitesi Basmevi. Kocaba, F., Elden, M. ve elebi, S. . (2000). Marketing P.R., Ankara: MediCat Yaynlar. Kotler, P., Armstrong, G., Saunders, J., Wong,V. (1999). Principles of Marketing, 2nd, Europen Edn., Prentce Hall. Kotler, P., Armstrong G. (2001). Principles of Marketing. Ninth Edition, New Jersey: Prentice Hall. Kurtulu, K. (1989). Reklam Harcamalar. stanbul: letme ktisadi Enstits Yayn, No:116. Levent, B. (2003). MY: Paronun Hedefi. Capital Dergisi Digital Eki, Say:5, stanbul. Mucuk, . (2002). Temel Pazarlama lkeleri, stanbul: Trkmen Kitabevi.

akademia

Nakip, M. ve Gedikli, C. (1996). Dorudan Pazarlama ve ebeke Yolu Pazarlama Sistemi. Pazarlama Dnyas, Y:10, (Eyll-Ekim).

63

Babr Nurhan (2003). Pazarlama Halkla likileri ve Reklam, Btnleik Pazarlama letiimi Ynl Bir Yaklam. stanbul: Trkmen Kitabevi. nl, . (1987). Reklam Kampanyas Planlamas, Eskiehir, A.. Ak retim Yaynlar, No:127. Btnleik MediaCat

Yamamoto, G. T. (2003). Pazarlama. stanbul: Kitaplar.

Ykselen, C. (2000). Pazarlama lkelerYnetim. Ankara: Detay Yaynclk.

64

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

akademia

65

BTNLEK PAZARLAMA LETMNDE HALKLA LKLERN ROL ZERNE TEORK VE UYGULAMALI BR ALIMA Ahmet Tarhan zet Modern pazarlama anlayn benimseyen kurulular, deien mteri beklenti ve isteklerine cevap vermek ve rekabet stnl salayabilmek amacyla pazarlama iletiimi uygulamalar ierisinde btnleik pazarlama iletiimi adnda bir yaklam benimsemeye balamlardr. Btnleik pazarlama iletiimi, mteri istek ve beklentilerini temel almakta, pazarlama karmas elerinin her birini birer iletiim mecras olarak grmekte ve hedef gruplara sunulacak mesajlarn tek azdan sunulmas prensibine dayanmaktadr. Btnleik pazarlama iletiiminde halkla ilikilerin rol ve nemi, Konya merkezde basit tesadfi rneklem yoluyla seilen 575 kii zerinde yaplan anket almasyla ortaya konulmaya allmtr. Aratrma sonucunda deneklerin Kulesite alveri merkezini tercih etmelerinde etkili olan 4 faktr bulunmutur. Bu faktrler nem srasna gre: sosyal sorumluluk, iletiim, hizmet ve fiziksel zelliklerdir. Bunun yannda Kulesite alveri merkezi halkla ilikiler faaliyetlerinin yeterlilik dzeyi ile faktrler arasndaki iliki incelenmitir. Sosyal sorumluluk ve iletiim faktrleriyle halkla ilikiler faaliyetlerini yeterlilik dzeyi arasnda anlaml bir ilikiye rastlanmtr. Anahtar Kelimeler: Pazarlama letiimi, Btnleik Pazarlama letiimi, Halkla likiler, Kulesite Alveri Merkezi. A Theoretical and Applied Study of the Role of the Public Relations in Integrated Marketing Communications Abstract To meet the changing customer expectations and demands and to be able to gain competitiveness, organisations with a modern marketing approach are beginning to adopt the integrated marketing communications approach at their marketing communications applications. Integrated marketing communications is focused on customer expectations and sees each of the marketing mix elements as a communication channel with the focus to present jointly agreed messages to the target audiences. This study aims to explore the strategic role of PR in the marketing mix, through a survey implemented on a randomly selected sample of 575 persons of Konya. The survey results revealeted that 4 factors had effects on the preference of the Kulesite shopping center. These factors were, in order to importance: social responsibility, communication, service and physical features. Also relations between the factors and the efficiency level of the PR activities of the Kulesite shopping center have been explored. As a result, the efficiency level of PR activities has been found in a significant relation with social responsibility and the communication factors.

Ar. Gr., Seluk niversitesi letiim Fakltesi

66

akademia

Keywords: Marketing Communications, Integrated Marketing Communications, Public Relations, Kulesite Shopping Center.

Erciyes letiim

2009 Ocak

Giri Pazarlama sreci, insanlarn ihtiyalarndan fazla rn retimi ve bunun ihtiyac olanlara belli bir bedel karlnda aktarlmasyla balam, 14. yyda Floransa ve Venedikte nemli ticaret merkezlerin kurulmas ve tketicilerin yeni isteklerine cevaplar sunan panayrlarn yaygnlk kazanmasyla birlikte Avrupada gelime gstermitir (Pirenne, 1983, 81). 18. yyda gerekleen Endstri Devrimi ile birlikte hzlanan retim sonucu ortaya kan kitlesel retim, bir yandan da deiim olanaklarn gndeme getirmi (Bozkurt, 2004,18) bu da retilen rnlerin kitlesel olarak tketilebilecei yeni pazarlarn ve tketicilerin bulunmasn zorunlu klmtr. Uzun yllar, retilen rne pazar ve tketici bulmada hibir sorun yaamayan retici, zellikle 1929 Byk Bunalm ile birlikte baz aksaklklarn giderilmesi gerektiinin farkna varmtr. Bunlardan en nemlilerinden biri rn veya hizmetinin ortaya konmasnda emei geen alanlara daha fazla deer verilmesi ve onlarn sosyal beklentilerinin karlanmas gerektii, dieri ise rn retiminin yeterli olmad, bunun yannda retilen rn veya hizmetlerin pazarlanaca hedef gruplar ieren kamuoyu ile karlkl fayda anlayna dayal bir yaklamn benimsenmesi gerektiiydi (Kazanc, 1996, 19-20). Pazarlama anlay, 1990l yllarla birlikte artk iletme merkezli olmaktan km; gnmz iletmeleri, tketici gruplarnn, hatta bireysel tketicilerin beklentilerini lmeye kadar ayrntl bir deerlendirmeyi ve bu bulgulara gre tketicilere yaklaarak pazarlamaya altklar rn ya da hizmete ilikin bir bamllk ya da sempati oluturma yolunu tutmulardr (Harris, 1998, 3). Bunun yannda, youn rekabetle birlikte benzeen rnlerden kendini farkllatrmak isteyen firmalar, eitli stratejiler gelitirme ve bu stratejiler zerine pazarlama konseptini oturtma gayreti iine girmilerdir. Bu yaklamda da mteri merkezlilii temel almaya balamlardr. te ada pazarlama anlaynn gerektirdii amalara ulama noktasnda pek ok firmaca uygulama alanna konulan uygulamalardan biri de iletiim unsurunu merkeze alan Btnleik Pazarlama letiimidir (Tosun, 2003, 8-11). Hedef gruplaryla iletiimi merkeze alan ve pazarlamann 4P ad ile anlan (product, place, price ve promotion) rn, datm, fiyat ve tutundurma faaliyetlerini tek at altnda toplayan ve tketicilere bir btn olarak hitap etmeyi ngren btnleik pazarlama iletiiminde sre, mteri ile balayp yine mteri ile srmekte ve sat sonras hizmetle devamllk arz etmektedir (Schultz ve dierleri, 1993, 46). Etkili iletiim programlar dorultusunda gereken form ve metotlar belirleyebilme ynnde alan btnleik pazarlama iletiiminde ama, satn alma davrann dorudan ya da dolayl olarak etkilemek ve rn veya hizmete ilikin bir sempati oluturarak satn almada srekliliin saland bir bamll oluturmaktr. Bu anlamda, btnleik pazarlama iletiimi hem bir sre, hem de bir konsept nitelii tamaktadr. Bu nedenle, btnleik pazarlama iletiimi; pazarlama iletiimine ait btn abalarn bir disiplini, orkestrasyonu, tek seslilii, uyumu, btnlemesi gibi deiik kavramlar ile de tanmlanmaktadr (Bozkurt, 2000a,16). Gnmz iletmeleri, tek ses ve tek grnt yaklamyla rn ya da hizmetlere ilikin sempati ve bamllk salama gibi amalarla hareket ediyor olsa da zaman zaman bu srete byk bir yeri olan ve almann iletiim ayan yrten halkla ilikilerin etkinlii ya da halkla ilikilerin bu sreteki rol gz ard edilmekte; halkla ilikilere bteden ayrlan pay, boa giden yatrm olarak nitelenmektedir (Harris, 1998, 5-6). Oysa iletiimi kendine temel alan halkla ilikilerin, bir kurum veya kuruluun kendisini etkileyen ve kendisi de yine bunlardan etkilenen evreyle, bilgi alveriine olan katks dnda, kurum ii iletiime olan katks ve kurum iindeki birimlerin birbirleriyle yerinde ve doru

67

akademia

iletiim kurarak topyekn baarnn salanmasndaki yeri yadsnamaz (Sabuncuolu, 1993, 12). Bu balamda, pazarlama karmas elerinin birletirip tketiciye tek ses ve tek grnt olarak sunacak btnleik pazarlama iletiimi stratejisinde, halkla ilikilerin rolnn ok iyi ortaya konulmas gereklidir. Halkla ilikiler uygulamalarnn veya faaliyetlerinin btnleik pazarlama iletiimi ierisinde nerede yer aldnn sorgulanmas gerekmektedir. zellikle deien tketici istek ve beklentileri ile yaanan youn rekabet ortamn krmak ve rakiplere oranla bir adm nde olmak amacyla ortaya konan btnleik pazarlama iletiimi ierisinde byk nem tayan halkla ilikiler faaliyetlerine (Tosun, 2003, 3) ok nemli ilevler dtnn belirtilmesi bakmndan nem tamaktadr. Bu alma, Seluk niversitesi Sosyal Bilimler Enstits tarafndan 2005 ylnda kabul edilen yksek lisans tezinin zeti niteliini tamaktadr. Btnleik zellikleri Pazarlama letiimi ve

dorudan tepki, sat tutundurma ya da halkla ilikiler gibi eitli iletiim disiplinlerinin stratejik roln deerlendiren ve tm bu disiplinleri aklk, tutarllk ve en yksek iletiim etkisi salamak zere kapsaml bir planla birletirerek katma deer yaratan bir pazarlama iletiimi planlamas kavram olarak tanmlamaktadr (Odaba ve Oyman, 2002, 62; Janet, 1995, 64; Bozkurt, 2000, 17). Bozkurt (2000a, 17) ise, bu alanda gelitirilen kavram ve tanmlar inceleyerek yle bir sonuca varyor: Btnleik pazarlama iletiimi, organizasyonlarn rettii rn ya da hizmetler ile ilgili alnacak her kararn mteri bazl ve satn alma davranlarna etki edecek iletiim boyutunu dnerek alnmas ve bu farkl kararlarn bir disiplin iinde orkestra edilerek, stratejik bir yaklam ile planlanmas ve sinerji yaratlmas srecidir. Yukardaki farkl tanmlar deerlendirildiinde, hepsindeki ortak nokta mesajlarda akla ve tutarlla verilen nem ve birletirici bir zellikle mesajlarn koordinasyonudur. Buradan karlabilecek sonu, btnleik pazarlama iletiiminin yalnzca pazarlama departmann pazarlama ilevini yerine getirmesi yerine kurumun tm alt birimleri ve unsurlaryla birlikte hareket ederek pazarlama ynll benimsemesi gerektiidir (Yamamoto, 2003, 52). Bu balamda btnleik pazarlama iletiimi, stratejik bir ara olarak hedef gruplara mesajn iletilerek sinerjik bir etkinin teminine yardmc olmann yannda; kurumsal btnleik iletiimle birlikte hareket ederek pek ok organizasyonel ve pazarlamaya ilikin problemin zmnde, dinamizm ve koordinasyon salanmasndaki etkinliini de literatre yazdrmtr (Eagle ve Kitchen, 2000). Yer verilen tanmlarn daha iyi anlalmas ve deerlendirilmesi noktasnda btnleik pazarlama iletiiminin zelliklerine de yer vermek konu asndan nemlidir. Btnleik pazarlama iletiimini klasik yaklamlardan ayran ve iletmede

Btnleik pazarlama iletiimi, organizasyon ve onun rnleri/hizmetleri hakknda iletiim kanallarnn birletirilerek (Kotler ve Armstrong, 1999, 405) hedef kitlelere yneltilen mesajlarda tutarllnn ve aklnn salanmas amacyla yaplan koordinasyon faaliyetidir (Churchill ve Peter, 1998, 452). Btnleik pazarlama iletiimine farkl bir adan yaklaan ve daha kapsaml bir tanmlama yapan Gonringe (1994, 45) gre, btnleik pazarlama iletiimi, iletiim etkinliklerini kurumsal amalarla badatrarak ve kurum kaynaklarnn maksimize edilmesiyle, iletiimde etkinlik ve verimlilii salamak zere tek bir planlama sistemiyle iletiim ilevlerini btnletiren bir sretir. Amerikan Reklam Ajanslar Birliine gre btnleik pazarlama iletiimi, reklam,

68

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

geliirken ortaya koyaca pek ok zellik bulunmaktadr. Bunlar sralanacak olursa (Bozkurt, 2000a,18-19; Yamamoto, 2003, 55): (1) Btn iletiim aralarnn pazarlama karmasyla btnlemesi, (2) Gelecee odaklanma anlayn desteklemesi, (3) Kurumun tm alanlarnn mteri ynl dnmelerini salama, (4) Teknolojinin pazarlama alannda kullanlmas, (5) llebilir olma, (6) nteraktif bir iletiim sreci oluturmas, (7) Veritabanl planlama ve uygulama, (8) eriden darya deil dardan ieriye doru planlama, (9) Sfr bazl planlama. Btnleik Pazarlama Halkla likilerin Yeri letiiminde uygulamalarnn pazarlama ve reklamclkla birlikte almasnn nemi byktr. Sinerji, eer deiik mesajlar koordine edilir ve tutarl olursa iletiime tek bir mesajn yaratabileceinden daha fazla etki meydana getirir anlamn tar (Moriarty, 1994, 40). nk tutarllk ve koordinasyon ierisinde yrtlen ve dier eleri de ierisine alan yerinde halkla ilikiler programlar sayesinde mteri her kimse destek salayanlar, alanlar, yatrmclar ve finansal evre- kurulu lehine destei salanabilmektedir. Kukusuz bylesine nemli bir ilevi yerine getiren halkla ilikiler birimi bu konumuyla btnleik pazarlama iletiiminin lideri konumunda olmaldr (zn, 2000, 103). Tketicilerin rn ya da hizmetlere yaklamndaki bu deiim, sadece pazarlama karmasnn gzden geirilmesini deil, ayn zamanda tketicilerin, i ve d evrelerin ihtiyacn anlayabilen bir yneticiye ihtiya duymaktadr. nceden deeri kavranamayan fakat gnmzde pazarlama ierisindeki etkinliinin farkna varlarak kabul edilen halkla ilikiler uygulamalarnn (Harris, 1993, 15), btn iletiim mesajlarnn tketicilerin ihtiyalar ile birletirmeye ve ynetmeye ynelik etki ve etkinlii mevcuttur. Bu srete ise halkla ilikiler uzman bu disiplinlerin bir orkestra efi olarak i pazarlama kayna, btnleik pazarlamann lideri ve tepe ynetiminin danman temelinde yeni bir g elde etmektedir (Bozkurt, 2000a, 133). Tketiciler, mesaj reticilerinin ayr ayr faaliyetlerini tek bir alglama yntemi ile alglamakta, tutum ve davranlarn, dolaysyla satn alma kararlarn bu erevede ekillendirmektedirler. Reklam, halkla ilikiler, kiisel sat, sat promosyonu, rn ambalaj, fuar gibi pazarlama iletiimi almalar ile pazarlama karmasn oluturan datm kanal, rn ya da hizmetin kendisi ve fiyatlandrmayla ilgili eitli mesajlar tketiciler farkl kaynaklardan alglayarak, mesaj kaynana ilikin bir yargya varmakta, dolaysyla tutumlarn bu verilere gre

akademia

Gnmz pazarlama iletiiminin en byk sorunu eskiden beri pazarlama iletiimine yalnzca tutundurma karmas olarak baklmakta ve satn almak kararnda rn kendisinin, ambalajnn, etiketinin, fiyatnn, datm kanalnn etkisi gz ard edilmektedir. Oysa mteri odakl yaklamn hakim olduu pazarlama anlaynda yle bir noktaya gelinmitir ki tketicilerle iletiim kurarken markalarn ne syledii deil, tketicilerin onlardan ne duyduklar ve neye inandklarnn daha nemli olduu gr hakim olmaya balamtr (Bozkurt, 2004, 148). Yani gnmz tketicisi, kurum ya da kurulularca kendine sunulan rn ya da hizmetle ilgili tm uygulamalar birer mesaj olarak deerlendirmekte ve bu elerden yansyan mesajlarn tutarlna ve ieriklerine daha ok dikkat etmektedir (Gksel ve Yurdakul, 2002, 468). Bu nedenle stratejik btnleme planlar ortaya koyarak farkl birimler arasnda tutarllk ve koordinasyon salanmasyla sinerjik bir etki douran btnleik pazarlama iletiimi uygulamalarna ihtiya vardr (Bykbaykal, 2001, 321). Bundan tr btnleik pazarlama iletiiminde byk nem tayan sinerjinin ortaya konmasnda halkla ilikiler

69

oluturmaktadrlar. Farkl kaynaklardan birbirlerini tamamlamayan birbirinden kopuk mesajlarn retilmesi, tketicinin satn alma karar srecini olumsuz ynde etkilemektedir (Bozkurt, 2004, 140). Bunu nlemeye ynelik ou zaman rn ya da hizmete ynelik uygulanan pazarlama halkla ilikileri uygulamalar, reklam kampanyalar, sat tutundurma, kupon datm vb. tutundurmaya ynelik almalarla ayn anda faaliyete geirilerek rn ya da hizmete ynelik dikkat ya da farkndalk salanmaya allmaktadr (Dilenschneider ve Forrestal, 1987, 253). Kukusuz btnleik pazarlama iletiimi uygulamalarnn tketicilerin ilgisini ekerek baarya ulalmasndaki temel neden, pazarlama, satnalma, muhasebe, finansman, retim, mteri ilikileri ynetimi gibi iletme faaliyetleri ile (Yamamoto, 2003, 53) tm tutundurma elerinin bir btnlk ve uyum ierisinde alarak rn ya da hizmete ilikin kampanyann koordinasyon ierisinde yrtlp sonuca ulalmasndaki etkinliinden kaynaklanmaktadr. Halkla ilikiler birimleri ortaya koyduklar uygulamalarla, organizasyonun rn ve hizmetini dier tutundurma bileenleri ile birlikte btncl bir ekilde ele alarak pazarlamay desteklemektedir (Fill, 1995, 406). Halkla likilerin Salad Avantajlar Btnlemede

(Bozkurt, 2004, 186; Tosun, 2003, 31; Bozkurt, 2000a, 134; Becerikli, 2004; Odaba ve Oyman, 2003, 65-70). Geleneksel pazarlama etkinliinin azalmas, aralar

Reklam kirlilii ve hedef gruplarn reklamdan ka, Halkla ilikiler, dier pazarlama iletiimi metotlarnn kullanld durumlarda iletiimi glendirici bir etki istendiinde devreye girmesi, Toplumsal ve teknolojik gelimeler sonucunda hedef kitlenin bilinlenmesi ile birlikte reklamn etkisinin giderek zayflamas, letmelerin ikame rn miktarndaki art ve perakende younlamas nedenleri ile sat hacminin giderek dmesi, Dier pazarlama iletiimi metotlarnn kullanmnn yasak olduu durumlarda, etkili bir ekilde kullanlabilmesi. rnein, ttn ve alkoll iecek endstrisi vb. Yukarda yer verilen nedenlerden tr, pazarlama halkla ilikilerinin btnleik pazarlama iletiimi bileenlerinden en nemli elerden birisi olmasn salam ve iletmelerde kilit bir rol stlenir olmutur. Bunun yannda doru yere, doru zamanda ve doru kiilere iletilerin aktarlmasnda karlalan zorluklar da (Yamamoto, 2003, 80) halkla ilikiler uygulamalarna nemli grevlerin dt fikrini kuvvetlendirmektedir. Kaya (2003, 391), iletmeye ilikin sorunlarn almasnda halkla ilikiler birimlerinin sadece danmanlk grevi vermesi yannda, her trl enformasyona ulaarak bunlar nda kararlar alp, bunlarn isel ve dsal alt sistemler olarak birbirine balanarak btnleik bir iletiim ve koordinasyonun salanmas gerektiini, bunun da daha etkin bir rol yklenen halkla ilikiler birimlerince yaplabileceini ileri srmektedir. Bylece halkla ilikiler birimleri yalnzca bir iletiim kts olarak

Bu zorlu rekabette halkla ilikiler birimlerine ya da uygulamalarna ihtiya duyulan nedenleri yle sralayabiliriz

70

akademia

Son yllarda bilgisayar teknolojilerindeki gelimeler, internet sisteminin yaygnlamas, youn rekabet ortam, tketicilerde kimlik ve eilim deiiklikleri, globalleme (Kazanc, 2004, 255) vb. gelimeler iletme ve pazarlama anlayna da yansm ve ayn amaca hizmet eden birok rn ve markann arasndan syrlarak rakipleri geride brakma istei (Tosun, 2003, 28) deiim ihtiyacn kendini kurulularda hissettirmeye balamtr (Yamamoto, 2003, 29).

Erciyes letiim

2009 Ocak

grlmeyecek, bunun yannda girdilerin salanmasnda, hatta kararlarn alnmasnda ve bunlarn biimlendirilmesinde etkin bir rol alacaktr. Buradan, halkla ilikilerin sadece belli iletiim uygulamalarn yapan ve iletiim ktlarn salayan birimler olarak basite indirgenmemesi gerektii, iletiim srecinin i ve d evreden salanan verilerle girdi srecini, ynetimce alnacak kararlara salad verilerle etki etmesi nedeniyle girdi ileme srelerinde ve sonunda alnan kararlarn yine hedef gruplara aktarlmasyla kt srecinde yer alan bir birim olduu sonucu karlabilmektedir. Halkla ilikilerin btnlemede salad avantajlar birka maddeyle sunmak gerekirse (Bozkurt, 2000a, 135-137; Bozkurt, 2000b, 54-55; Bozkurt, 2002, 148149); Halkla ilikiler uygulamaclar hem iletme hem de tketici szcleri olarak ilev grmektedir. letme d evredeki hedef gruplardan beklentileri btncl olarak st ynetime sunarak tketici istek ve beklentilerine uygun alnan karar da btnlk ierisinde yeniden evreye sunmak, letiimdeki yetkinlikleri, medya ilikilerindeki ustalklar, halkla uzun dnemli iletiim kurma becerileri ile iletiim etkinliklerini bir btnlk iinde sunmak, Kurum iindeki yapda toplam kalite, kurum kltr, kurum imaj, insan kaynaklar ynetimi, kriz ynetimi gibi halkla ilikiler faaliyetleri ile btnleik pazarlama iletiimi almalarnn temel erevesini oluturmak, Kurumsal ve pazarlama amal halkla ilikiler almalaryla ve pazarlama amal halkla ilikilerin pro-aktif ve re-aktif formlaryla btnleik pazarlama iletiiminde farkl tekniklerin birletirilerek tek elden sunulmasna katk salamak, rgtler iin btnleik stratejiler oluturmak, rgtsel yaplanmalar ile insan kaynaklar ve pazarlama ynetim yaklamlarndan kaynaklanan ve btnleik iletiim yaklamn engelleyen faktrler iin stratejik zmler ortaya koymak, Medya kanallarnn tketiciler nezdindeki etkisizliini ama amal, tketiciler iin eitli yaynlar hazrlatmak, bayaz, basn blteni vb. uygulamalarla tarafsz nc bir kiinin onayn ieren gvenilir haber formatnda duyurularla tketicilere ulalmaktadr. Btnleik Pazarlama Halkla likilerin Rol letiiminde

Pazarlama iletiimi almalarnn btnlemesi ihtiyac, gnmz pazarlarnda 1990l yllarn gerektirdii bir zorunluluktur (Bozkurt, 2000a, 113). Gnmzde ayn amaca hizmet eden rn ve marka enflasyonu yaanmas ve sat srekliliinin markaya kar sadakatin salanmasna gerek duymas (Tosun, 2003, 31) ve rgt ierisindeki tm kararlarn ayn zamanda hedef gruplar iin birer iletiim mesaj iermesi nedeniyle en st dzeyden balayarak tek elden stratejik olarak tm faaliyetlerin planlanmas gerekmektedir (Bozkurt, 2000b, 54). Halkla ilikiler bu anlamda, gvenilir ve drst bilgiler sunmas, hedef gruplar ile etkileimli (ift ynl) iletiimi salamas, kontroll mesaj kurgusu ile oluturduu olumlu alglama ve esnek uygulamalar sayesinde (Drobis, 1997) hedef kitle ile olan ilikilerin btncl bir ekilde ele alnarak sadakatin ve marka imajnn oluturulmasnda, ynetim fonksiyonlarnn btnletirilerek etkin bir ynetim mekanizmasnn ekillenmesinde ve sonu olarak toplum

akademia

71

ile btnlemeyi ieren admlarla, btnleik pazarlama iletiimi srecine nemli katklar salamaktadr (Bozkurt, 2004, 183). Bunlara ek olarak halkla ilikiler hem pazarlama halkla ilikileri hem de kurumsal halkla ilikiler balamnda, mesajlarn yaplandrlmas iin en etkili tarzlarn aratrlmas, biimlerin belirlenmesi ve btn birimlerce uygulanmas, rgtn gerek grntsnn saptanmas, ait olma duygusunun yaratlmas ve isel iletiimin etkinletirilmesi, rgt kltrne uygun olarak simgelerin belirlenmi ve dsal evre deimelerine bal olarak gerekli uyarlamalarn yaplmas, iletiim politikalarnn ve planlarnn oluturulmas ve nihayet erken uyar sistemi olarak ilev grmesi gibi eitli fonksiyonlar da yerine getirmektedir (Kaya, 2003, 392). Tm bunlar yaparken de ada pazarlama anlayna uygun olarak btncl bir ekilde evreye sunarak uygulamadan salanacak fayday maksimize etmeye almaktadr. Halkla ilikiler, zellikle 90l yllarn bandan itibaren iletmelerin tketiciler nezdindeki tercih etme ve farkllk yaratma skntlarna zm olarak yeniden yaplanmaktadr. Btnleik pazarlama iletiimi srecinde, iletmenin en st dzeyindeki karar alma mekanizmasnda yer alan halkla ilikiler uzman, rgtle ilgili alnabilecek btn kararlarn iletiim boyutunu stratejik olarak irdelemeli ve btncl bir yapda hedef gruplara sunma amac tamaldr (Bozkurt, 2004, 190). Dolaysyla tm elerin tek ses, tek grnt eklinde btnletirilerek etkin bir mesaj ya da kurum/rn imaj eklinde sinerjik bir etki ortaya konularak (Moriarty, 1994, 40) hedef kitlelere iletilmesi grevi de yine halkla ilikiler birimlerince salanmaktadr (Harris, 1993, 15; zn, 2000, 103). Halkla ilikiler bir iletme fonksiyonu olarak, iletme iinde ve st ynetime dorudan bal alan bir iletiim disiplinidir. Pazarlama iletiimi ile ilgili st ynetimin alaca btn kararlarn birbirleri ile koordinasyonu ve planlanmasnda halkla ilikiler birimleri stratejik bir misyon

yklenmilerdir (Bozkurt, 2002, 148). yle ki, 1990l yllarda, btnleik mesajlar planlayp retmek ve bunlar ile ilgili gerek iletme ii gerekse iletme d yaratc iletiim almalarn uygulamak, halkla ilikilerin faaliyetleri arasnda ilk ve en nemli srada gelmektedir (Bozkurt, 2000a, 118). rgtsel yap ierisinde gnmzde bu kadar etkin bir rol stlenen halkla ilikiler ve zelde pazarlama halkla ilikilerinin nemi byktr. Halkla ilikiler birimleri almalaryla, rgtn ksa ya da uzun dnemli pazarlama politikalarnn gereklerini yerine getirmektedir. Bunun yannda rn, tutundurma, fiyatlandrma, datm, g kullanm gibi pazarlama karmas faktrlerini gz nne alarak, kendisini evreleyen farkl evrelerde gerekleen deiimleri ksa zamanda ynetime bildirmektedir. Elde edilen veriler nda da deien istek beklenti ve evre koullarna gre cevaplar retebilen bir ynetim anlayn meydana getirmektedir. Ayrca geleneksel pazarlama anlaynn bir yansmas olarak ortaya kan ve etkinlii azalan iletiim almalarn stratejik olarak yeniden dzenleyen, koordine eden ve btnleik pazarlama iletiimi uygulamalarnda rgt ierisinde kilit bir grev stlenen yine halkla ilikiler birimleridir (Bozkurt, 2004, 186). Tm bu nedenlerden tr, pazarlama ve iletiimin kesime noktasnda yer alan halkla ilikilerin rgt iindeki yeri yadsnamaz. Bu nedenle pazarlama ve halkla ilikilerin karm olarak ortaya kan pazarlama amal halkla ilikiler uygulamalarna bilimsel verilerin ortaya koyduu sre ve katklar nda yaklalmal ve uzun vadede rgte baar getirecek olan bu faaliyetler etkin bir ekilde uygulanmaldr. Deien ve gelien evre artlarna uygun alma zorunluluu olan kurumlar gnmz pazarlama anlaynn gerek duyduu iletiim, katlm ve motivasyon gibi rgtsel iletiim faktrleri genellikle halkla ilikiler programlar ve halkla ilikiler uzmanlar tarafndan kimliklendirilirler. Bununla birlikte, halkla ilikiler uzmanlar btnleik

72

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

pazarlama iletiimi programlarn yaratmada ve ynetmede kritik ve en rekabeti olan deiim uzmanl fonksiyonunu stlenir (Moriarty, 1994, 44). Bundan dolayl, stratejik olarak iletiim nosyonunu planlama yeteneine sahip olan ve rgtn evresindeki deiiklikleri srekli takip ederek rgtn evreye uyumunu salamaya hizmet eden halkla ilikiler uzmanlarnn, st ynetimin karar ald masalarda bulunmas artk bir lks deil, zorunluluk haline gelmitir (Bozkurt, 2002, 150). Metodoloji Aratrma tmdengelim yntemini esas alan betimleyici bir almadr. Konya Kulesite alveri merkezinin d hedef kitlesinin ncelikle herhangi bir kuruluu tercih ederken nem verdikleri kriterler belirlenmitir. Ayrca kendilerini alverie iten nedenlere ilikin sorular yneltilerek bunda kuruluun yapt halkla ilikiler almalarnn ne oranda etkili olduu aratrlmtr. Herhangi bir kuruluu tercih etmede etkili olan faktrler ile Kulesitenin yapt halkla ilikiler almalar arasndaki ba analiz edilmitir. almann evreni, Konya Kulesite alveri merkezinin d hedef kitlesinden (mevcut ya da potansiyel mterilerinden) olumaktadr. Aratrmann verileri Konyada toplanmtr. Anket formu hazrlandktan sonra alanda uzman kiilere sorular gsterilmi ve onlarn rehberlii nda gerekli n dzenlemeler yaplarak 50 kiilik bir rnekleme anket formu uygulanarak bir n test yaplmtr. Anket formunda n test sonras baz sorularn yeterince ak olmad ya da deneklerce farkl algland tespit edilmi bunun zerine baz sorular deitirilerek anket formuna son ekli verilmitir. Anketler 16 ya ve st deneklere yz yze grme teknii kullanlarak gerekletirilmitir. Anketi uygulayacak anketrler nceden belirlenmi ve kendilerine anket teknii ile anket formu hakknda genel olarak bilgi verilmitir. 2004 Kasm aynn son haftas uygulanmaya balanan anket almas, Aralk aynn ilk haftas sona ermitir. Ankette katlmclar tesadfi rneklem teknii kullanlarak belirlenmitir. Toplam 600 anketin uygulanmas dnlm ancak anketlerden 25 tanesi eitli nedenlerle tamamlanamad iin analiz d tutulmu ve toplamda 575 anket zerinde deerlendirmeler yaplmtr. Deerlendirmeler, SPSS PC paket programna aktarlan veriler araclyla aratrmann amacna uygun olarak yaplmtr. Verilerin analizinde katlmclarn demografik zelliklerinin belirlenmesinde, deneklerin Kulesiteden alveri yapma skl ve alveri iin Kulesiteye ynelten etkenlerin tespitinde freanks analizi; btnleik pazarlama iletiimi ierisinde halkla ilikilerin roln belirlemede etkili olan faktrleri ortaya koyabilmek iin faktr analizi; Kulesitenin halkla ilikiler uygulamalaryla eitli deikenler arasndaki ilikinin anlamlln ortaya koyabilmek iin ANOVA istatistik tekniklerinden yararlanlmtr. Aratrma Bulgular Katlmclarn zellikleri Sosyo-Demografik

Aratrmaya katlan deneklerin % 37.7si 16-27 ya aras, % 29.9u 28-39 , % 22.3 40-51, % 7.5i 52-63 ve % 1.7si 64 ve zeri ya gruplarndan meydana gelmektedir. Deneklerin % 0.9u yani 5 kii bu soruya cevap vermemitir. Bu verilere gre, deneklerin % 68.2sinin gen ve orta ya olarak nitelendirebilecek 16-39 ya grubu arasnda younlat anlalmaktadr. Ankete katlanlar ierisinde en kk oran % 1.7 ile 64 ve st ya grubunda yer alrken; en byk oran % 37.7 ile 16-27 ya grubu oluturmaktadr.

73

akademia

Aratrmada 332si erkek, 243 kadn olmak zere toplam 575 kii ile grlmtr. Buna gre ankete katlan deneklerin % 57.7 si erkek katlmclardan , % 42.3 ise kadn katlmclardan olumaktadr. rneklem grubunun eitim-retim seviyesi bakmndan da farkllat grlmektedir. Buna gre grlen deneklerin % 12.3 ilkokul mezunu, % 10.6 s ortaokul, % 34.3 lise, % 37 si niversite, % 5.2si lisansst eitiminden mezun olmulardr. Bu soruya cevap vermeyenlerin oran ise % 0.5 ile toplam 3 kiidir. Grmeye katlan rneklem, eitli meslek gruplarndan olumaktadr. Buna gre grlenlerin % 6.3 i, % 5.6s esnaf, % 17.6s memur, % 18.1i serbest meslek, % 8i emekli, % 1.4 ifti, % 14.6s ev hanm, % 2.6s akademisyen, % 23.7si renci, % 0.5i isiz, % 0.9u asker, % 0.2si yerel ynetici olarak karmza kmaktadr. Deneklerin % 0.7sini oluturan 4 kii ise bu soruya cevap vermemitir. Aratrmaya katlan deneklerin % 62.6snn evli, % 36.3nn bekar ve % 1inin ise dul olduu grlmektedir. Aylk gelirleriyle ilgili yneltmi olduumuz soruya grlenlerin % 0.7sini tekil eden 4 kii cevap vermemilerdir. Cevap verenlerin % 16.3 500 milyondan az gelire sahip olduunu, % 33.7si 501 milyon-999 milyon aras, % 25.4 1 milyar-1.500 milyon aras, % 10.4 1-501-1.999 milyon aras, % 13.4 iki milyar ve zerinde aylk gelire sahip olduklarn belirtmilerdir. Deneklerin Kulesiteden Alveri Yapma Skl ve Denekleri Kulesiteye Ynelten Etkenler Deneklere Kulesiteden hangi sklkta alveri yaptklarna ilikin yneltilen soruya grmeye katlan deneklerin % 7.5i her gn, % 9.6s gn ar, %

34.4 haftada bir, % 19.5i 15 gnde bir, % 22.1i ayda bir alveri yaptn, % 6.8i hi alveri yapmadn belirtmitir. Ankete katlan ve katlanlarn % 0.2sini tekil eden bir kii ise bu soruyu cevapsz brakmtr. Aratrmaya katlan deneklere, kendilerini Kulesiteden alveri yapmaya ynelten nedenin ne olduu sorulduunda grmeye katlanlarn % 9.9u kurum tarafndan yaplan halkla ilikiler etkinlikleri, % 9.4 yaplan reklamlardan etkilenme, % 8.7si arkada tavsiyesi, % 17.9u denemek amacyla, % 16.5i yakn olmas, % 10.6s zengin rn eidi, % 2.3 holandm iin, % 5.2si ferah ve huzurlu olmas, % 2.4 alternatif olmamas, % 3 kaliteli rnler, % 0.7si yerel firma olmas, % 1.4 temizlik, % 3.5i farkl hizmet birimlerini tek at altnda toplamas, % 1.6s indirimler, % 0.2si otopark sorunun olmamas cevaplarn vermilerdir. Grmeye katlanlarn % 6.8i ise bu soruyu yantsz brakmtr. Aratrmada deneklere Kulesiteyi tercih etmelerindeki en nemli etkenin ne olduu sorusu yneltilmi ve u sonulara ulalmtr. Buna gre grmeye katlan deneklerin Kulesiteyi tercih etmelerinde % 32.7si ulam kolayl, % 37.9u aradm her eyi bulabilmemi salayan zengin rn eidi, % 8.3 rnlerin kaliteli olmas, % 15.8i alverii elenceyle btnletiren bir mekan sunmas, % 2,3 alternatifinin etken olarak dile olmamasn getirmilerdir. Grmeye katlanlarn % 3n tekil eden 17 kii ise bu soruyu yantsz brakmtr. Grmeye katlanlarn Kulesiteyi tercih etmelerindeki en nemli etkene ilikin yantlarnda ilk sray %37,9luk oranla zengin rn eitlilii alrken, bunu %32,7lik oranla ulam kolayl izlemektedir. En yksek nc tercih edilme nedenini ise %15,8lik oranla alverii elenceyle btnletiren bir mekan olmas oluturmaktadr.

74

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

Kulesitenin Halkla likiler almalarna likin Faktr Analizi Tablo 1de btnleik pazarlama iletiiminde halkla ilikilerin roln tespit etmeye ynelik ok nemli den hi nemli deil e sralanan 5li likert lek trnde hazrlanm 50 maddeye (item) verilen cevaplar dorultusunda faktr analizi yaplm, eigenvalue ve scree plot incelemesi sonucunda anlaml faktr yapsna sahip 4 faktr grubunun ele alnabilecei grlmtr. Faktr gruplarnn snflandrlma ve deerlendirilmesinde Varimax rotasyonlu tablo dikkate alnmtr. Faktr analizine sokulan maddelerin gvenilirlik katsays (Cronbachs Alpha= ,851) genel olarak yksek bulunmutur. Ayrca faktr analizinden elde edilen faktrlerin her birindeki maddelerin bir arada gsterdikleri gvenilirlik deerleri hesaplanm ve u sonular elde edilmitir: Faktrlerin her birinin gvenirlik katsays, birinci grup iin (,8217), ikinci grup iin (,6157), nc grup iin (,5748), drdnc grup iin (,6152)dir. Deerler incelendiinde hepsinin kabul edilebilir snrn stnde ve kullanlabilir olduu grlmektedir. Faktr analiziyle belirlenen bu drt faktr, toplam varyansn % 40,8ini aklamaktadr.

Tablo 1. Faktr Analizi (Principal Component Analysis, Varimax Rotation) Sonular


Halkla likilerle lgili Faktrler Sosyal Sorumluluk Faktr Toplumsalsorunlaraduyarllkgstererekzmretmesi Siviltoplumkurulularnngrlerinedeervermesi Toplumsalvekltreldeerleriyapacafaaliyetlerdegzetmesi htiyacolanrencilerebursveyurtgibiimkanlarsalamas SanatsalveKltrelfaaliyetleredesteksalamas Tarihieserlerikorumayaynelikalmalaradesteksalamas zrlvatandalaraynelikkolaylklarsalamas Maazadanyaplanheralveriinbellibirmiktarnnkamuyararnaharcanmas Doalevreyeduyarlbirkurumolmas Kamuoyununistekvebeklentileriniyapacafaaliyetlerdegzetmesi Konyanntantmalmalarnadestekvermesi letiim Faktr stekveikayetlereduyarlbirkurumolmas Satncesindekiilgininsatsonrasndadadevametmesi Mterilerinistekvebeklentilerineuygunhizmetretmesi Karlalansorunlarahzlveyerindezmlerretmesi Personelinilgili,anlaylvegleryzlolmas Teknolojikgelimeleriyakndantakipetmesivekendinibunagreyenilemesi Hizmet Faktr Email,telefonvb.yntemlereiletilensorunlaraksasredecevapverilmesi indebulunulanekonomikdurumunsreklitakipedilerekbunauygunhizmet politikalarnnretilmesi Faaliyetalanylailgiliyasaldzenlemelerisreklitakipederek;yenidzenlemelerinksa sredeuygulamayakonmasnsalamas Mterimemnuniyetininhereyinzerindetutulmas Fiziksel zellikler Faktr Kurulubinasnnidekorasyonu Kurulubinasnndgrnmvemimariyaps Kurulubnyesindealanpersonelinkyafetleri Farklbeklentilerehizmeteden(alveri,elence,restaurant,ocukoyunalanlarvb.) birimleritekataltndatoplamas zdeer(Eigenvalue) AklananVaryans CronbachsAlpha KMO(KaiserMeyerOlkinMeasureofSamplingAdequacy) BartlettsTestofSphericity ,704 ,681 ,623 ,588 ,559 ,539 ,538 ,518 ,484 ,479 ,469 ,592 ,553 ,515 ,548 ,471 ,498 ,621 ,608 ,559 ,507 ,813 ,796 ,470 ,403 40,84 ,851 ,874 2972,8 1. fak. 2. fak. 3. fak. 4. fak. Toplam

akademia

5,813 1,620 1,494 1,283 15,59 8,60 8,32 8,31 ,821 ,615 ,574 ,615

75

Yukardaki tabloda da grld gibi sosyal sorumluluk faktrn aklayan ve tad yk miktar 0.46nn zerinde olan 11 madde (item) bulunmutur. Bunlar kuruluun; Toplumsal sorunlara duyarllk gstererek zm retmesi, sivil toplum kurulularnn grlerine deer vermesi, toplumsal ve kltrel deerleri yapaca faaliyetlerde gzetmesi, ihtiyac olan rencilere burs ve yurt gibi imkanlar salamas, sanatsal ve kltrel faaliyetlere destek salamas, tarihi eserleri korumaya ynelik almalara destek salamas, zrl vatandalara ynelik kolaylklar salamas, maazadan yaplan her alveriin belli bir miktarnn kamu yararna harcanmas, doal evreye duyarl bir kurum olmas, kamuoyunun istek ve beklentilerini yapaca faaliyetlerde gzetmesi ve Konyann tantm almalarna destek vermesi dir. Sz konusu itemler, genel olarak deerlendirildiinde bir kurumdan beklenen sosyal sorumluluk faaliyetlerini kapsad iin birinci faktr sosyal sorumluluk faktr olarak adlandrlmtr. Bu faktr toplam varyansn % 15,59unu aklamaktadr. Analiz sonular incelendiinde ikinci faktr aklamada 6 madde (item) tespit edilmitir. Bunlar kuruluun; istek ve ikayetlere duyarl bir kurum olmas, sat ncesindeki ilginin sat sonrasnda da devam etmesi, mterilerin istek ve beklentilerine uygun hizmet retmesi, karlalan sorunlara hzl ve yerinde zmler retmesi, personelin ilgili, anlayl ve gler yzl olmas ve teknolojik gelimeleri yakndan takip etmesi ve kendini buna gre yenilemesidir. Bu maddeler, halkla ilikilerin temelini oluturan bir kurumla mteri ya da hedef kitle arasndaki iletiim akn n plana kard iin, iletiim faktr olarak isimlendirilmitir. Sz konusu faktr, toplam varyansn % 8,60n aklamaktadr. nc faktr, (0,507) ile (0,621) arasnda yklemelere sahip 4 madde

tarafndan aklanmaktadr. Sz konusu maddeler; kuruluun E-mail, telefon vb. yntemlere iletilen sorunlara ksa srede cevap verilmesi, iinde bulunulan ekonomik durumun srekli takip edilerek buna uygun hizmet politikalarnn retilmesi, faaliyet alanyla ilgili yasal dzenlemeleri srekli takip ederek; yeni dzenlemelerin ksa srede uygulamaya konmasn salamas ve mteri memnuniyetinin her eyin zerinde tutulmas dr. lgili maddeler halkla ilikiler almalarnda nemli bir yer tutan hizmet anlayn tanmladn iin, sz konusu faktr hizmet faktr olarak isimlendirilmitir. Bu faktr, toplam varyansn % 8,32ini tanmlamaktadr. Drdnc ve son faktr ise 4 madde tarafndan ortaya konulmaktadr. Bunlar; Kurulu binasnn i dekorasyonu, kurulu binasnn d grnm ve mimari yaps, kurulu bnyesinde alan personelin kyafetleri ve farkl beklentilere hizmet eden (al-veri, elence, restaurant, ocuk oyun alanlar vb.) birimleri tek at altnda toplamas dr. zellikle halkla ilikiler faaliyetlerin bir paras olan kurumsal imaj oluturmada kurulu binasnn i ve d fiziksel ve mimari yapsnn, farkl beklentilere cevap veren eitli mekanlarn varlnn, kurulu binasnn homojen bir yap sergilemesinin ve kurum personelinin giyim tarzlarnn ne kadar nemli olduunu ortaya koyan bu faktr, fiziksel zellikler faktr olarak nitelendirilmitir. Sz konusu faktr toplam varyansn % 8,31ini aklamaktadr. Kulesite Halkla likiler Faaliyetlerinin Yeterlilik Dzeyi ile Faktrler Arasndaki liki Halkla ilikiler faaliyetlerinin yeterlilik dzeyi ile faktrler arasndaki ilikiye bakldnda sadece iletiim (F= 6,02; P=,000) ve sosyal sorumluluk (F= 2,26; P= ,047) faktrleri arasnda anlaml bir ilikiye rastlanmtr. Hizmet (F= 1,38; P=

76

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

,229) ve fiziksel faktr (F= 1,34; P= ,224 )ile halkla ilikiler faaliyetlerinin yeterlilik dzeyi arasnda anlaml bir iliki grnmemektedir. letiim faktr ile halkla ilikiler faaliyetlerinin yeterlilik dzeyi karlatrldnda iletiim faktrne en fazla nem verenler ile halkla ilikiler faaliyetlerinin yeterlilik dzeyi hakknda bilmiyorum yantn verenlerken; en az nemi verenlerse halkla ilikiler faaliyetlerini yeterli bulanlardr. oklu karlatrmalara bakldnda halkla ilikiler faaliyetlerini yeterli grenlerle biraz yeterli grenler arasnda; yeterli grenlerle yetersiz grenler arasnda ve yeterli ile ok yetersiz arasnda anlaml farkllklara rastlanmaktadr. Bu sonular, iletiim faktrne nem veren bireylerin kurum tarafndan yaplan halkla ilikiler faaliyetlerini yeterli bulmadklar, daha etkin almalarn yaplmas gerektii konusunda fikre sahip olduklarn gstermektedir. Bu sonucu douran iki nemli etkenden sz etmek olasdr: Eitim seviyesi ve firmalardan beklentileri ykselen bireylerin kendilerine sunulan hizmetlerden yeterli lde tatmin olmadklar ya da kurumca yaplan halkla ilikiler almalarnn yeterince hedef gruplarna aktarlmaddr. Yaplan halkla ilikiler faaliyetlerini etkinlik dzeyi ile anlaml kan bir baka faktr de sosyal sorumluluk faktrdr. Buna gre, sosyal sorumluluk faktrne en fazla nem veren bireyler yaplan halkla ilikiler uygulamalarnn yeterlilik dzeyini bilmiyorum diye niteleyenlerken; sosyal sorumluluk faktrne en az nem veren bireyleri ise halkla ilikiler faaliyetlerini ok yetersiz bulanlar oluturmaktadr. oklu karlatrma tablolarndaki verilere bakldnda sosyal sorumluluk faktr bakmndan halkla ilikiler uygulamalarnok yeterli bulanlar ile ok yetersiz bulan bireyler arasnda anlaml farkllamalarn olduu dikkati ekmektedir. Bu sonulardan hareketle, halkla ilikiler faaliyetlerini ok yeterli bulanlar ok yetersiz bulanlara oranla sosyal sorumluluu daha ok benimsemektedirler. Halkla ilikiler faaliyetlerin yeterli olduu kansna kaplan bireylerin yaplan almalar yeterli bulmas ve sosyal sorumluluu benimseme oranlarnn fazlal, kurumlarca srekli yinelenen sergi, sylei, konser, promosyonlar vb. uygulamalar noktasna doyuma ulat bunun yannda kurum tarafndan sosyal sorumlulua ynelik almalar beklendiinin bir gstergesi olarak deerlendirilebilir. Uygulamalar ok yetersiz bulanlar, yaplan almalardan haberdar olmad ve alt dzeydeki ihtiyalar karlanmadndan sosyal sorumluluk gibi bir beklenti ierisine de girememeleri de doaldr. Teknolojik Gelimelere Gre Kurumun Kendisini Yenilemesi ile letiim Faktr Arasndaki liki Kurumlarn evresindeki teknolojik gelimeleri takip ederek kendini buna gre ksa srede yenilemesi ile iletiim faktr (F= 47,47; P= ,000) arasnda anlaml bir ilikinin olduu grlmektedir. letiim faktrne bakldnda en fazla nem verenler kurumun teknolojik gelimelere gre kendini ksa srede yenilemesi gerektii konusunda ok nemli yantn veren bireylerken, iletiim faktrne en az nemi verenlerse nemli deil cevabn verenlere dahil olan bireylerdir. oklu karlatrmalara bakldnda teknolojik gelimelere gre kurumun kendini yenilemesine ilikin hi nemli deil diyenlerle biraz nemli, nemli ve ok nemli diyenlerin farkllatklar grlmektedir. Ayrca biraz nemli yantn verenlerle nemli ve ok nemli son olarak nemli diyenlerle ok nemli diyenlerin farkllat dikkati ekmektedir. Bu sonular, iletiim faktrne nem veren bireylerin kurulularn evresel faktrlere gre kendini uyumlatrmas ve zellikle teknolojik gelimeleri yakndan takip ederek kendi bnyelerinde hayata geirmeleri konusundaki beklentilerine iaret

77

akademia

etmektedir. Teknoloji ve bilgi a olan gnmz hayat artlarnda bireylerin byle bir beklenti ierisine girmesi ise ok normaldir. Yasal Dzenlemelerin Ksa Srede Hayata Geirilmesi ile letiim Faktr Arasndaki liki Yasal dzenlemelerin kurumlarca ksa srede hayata geirilmesi ile iletiim faktr (F= 4, 22; P= ,002) arasndaki ilikiye bakldnda anlaml bir iliki gze arpmaktadr. Buna gre, iletiim faktrne en ok nem veren bireylerin, yasal dzenlemelere gre kurumun alnan yasal kararlar ksa srede hayata geirmesi konusunda ok nemli yantn verenlerken, iletiim faktrne en az nemi veren bireylerse biraz nemli cevabn veren kiilerdir. Bu verilere ilikin oklu karlatrmalara bakldnda yasal dzenlemelerin ksa srede hayata geirilmesine ilikin biraz nemli diyenlerle ok nemli diyenlerin ve ok nemli yantn verenlerle nemli ve biraz nemli yantn verenlerin farkllatklar grlmektedir. Buradan hareketle, yasal dzenlemelerin ksa srede hayata geirilerek kurumca uygulanmaya konmasna ok nemli diyen bireyler iletiim faktrne daha fazla nem vermektedirler. Kurumun evresinde gelien olaylara kaytsz kalmasnn mmkn olamayaca gnmz iletiim dnyasnda deien gelimelere kar anlk ve etkili tepkiler ortaya koymas gerekmektedir. zellikle eer bu deiiklikler mterileri haklarna ilikin bir deiiklikse ve kurum bunu uygulamaya bir trl koyamamsa tercih edilen bir kurum olmayacak tketicilerin ve kamuoyunun gzndeki itibarnn zedelenmesine neden olacaktr. Kurumun yasal dzenlemeleri ge ya da hi hayata koymamas ise toplumun salkl ilemesi iin yaplan almalarn boa gitmesine yol aacak bu da hem kuruma hem de topluma olumsuz ynde aksedecektir.

Mteri stek ve Beklentilerine Uygun Hizmet retilmesi ile letiim Faktr Arasndaki liki Kurumca mteri istek ve beklentilerine uygun hizmet retilmesi ile iletiim faktr (F= 66,34; P= ,000) arasnda anlaml bir ilikinin olduu grlmektedir. letiim faktrne en ok nem veren kiilerin, kurumun yapaca almalarda mterilerin istek ve beklentilerini gzetmesi gerektiine ilikin konuya ok nemli cevabn verenlerken, iletiim faktrne en az nem verenlerse konu hakknda nemli deil yantn verenlerdir. oklu karlatrma tablolarna baktmzda ise, mteri istek ve beklentilerine uygun hizmet retilmesine nemli deil ile nemli ve ok nemli arasnda; biraz nemli ile nemli ve ok nemli arasnda; nemli ile ok nemli arasnda farkllamalar olduu dikkati ekmektedir. Bu sonulardan yola karak, iletiim faktrne nem veren bireyleri mteri istek ve beklentilerine ynelik uygulamalarn gzetilmesine de ok nemli demektedirler. Tketiciler benzeen rn kalitesi ve fiyatlar karsnda kendi istek ve beklentilerini gzeten kurum ya da kurulular tercih eder olmutur. Bunda da en byk etken kukusuz gelien iletiim teknolojileridir. nk artk insanlar herhangi bir rn ya da hizmeti satn almadan nce kendileri iin en uygun fiyat ile en kaliteli hizmeti sunan kurululara kolaylkla eriebilmektedirler. Kukusuz tercih ettikleri kurum ya da kurulu da kendi istek ve beklentilerine uygun hizmeti ya da rn sunanlar olacaktr. Sonu ve neriler Kurulularn pazarlama iletiimi stratejilerinin yetersiz kalmas, srekli gelierek deiime urayan teknoloji, kresel ve yerel lekte yaanan youn rekabet, mterilerin sosyo-demografik yaplarndaki deiimler ve mteri istek ile beklentilerinin daha da karmaklamas sonucu yeni stratejiler arayna giren pazarlama departmanlar pazarlama elerini bir arada tutarak tketicilere tek

78

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

ses ve tek grnt olarak mesajlarn sunmay temel alan btnleik pazarlama iletiimi anlayn ortaya koymulardr. Btnleik pazarlama iletiimi de tpk dier pazarlama iletiimi stratejilerinde olduu gibi tm uygulamalarnn merkezine iletiim unsurunu koymaktadr. Her ne kadar iletiim merkezli bir yaklam olsa da halkla ilikiler birimi veya uygulamalarnn kimi kurulularca yeterli dzeyde nemsenmedii grlmektedir. Buna karn, son yllarda zellikle halkla ilikiler literatrnde ve zaman zaman da pazarlama literatrnde halkla ilikilere gerekli nemin verilmedii, halkla ilikilerin zellikle gnmz pazarlama anlaynda nemli bir birim olduu dile getirilmeye balamtr. Bu alma, btnleik pazarlama iletiiminde etkin bir rol olan fakat gnmz uygulamalarnda etkinlii gz ard edilen halkla ilikiler etkinliklerinin roln ortaya koyma amacn gerekletirmek amacyla ortaya konmu ve gerekletirilen bir alan aratrmas ile teorik blmde nemine iaret edilen halkla ilikiler biriminin uygulamadaki nemi ortaya konmaya allmtr. Aratrma sonras, teorik blmde de ortaya konduu gibi, deien mteri profillerinin istek ve beklentilere etki ettii ve mterilerin kaliteli ve uygun fiyata rn dnda kurululardan ek bir takm sorumluluklar bekledii sonularna ulalmtr. Grmeye katlanlar herhangi bir kurumu tercih ederken, halkla ilikiler etkinliklerinin sosyal sorumluluk, iletiim, hizmet ynne arlk verdikleri ve bu faktrleri gz nnde bulundurduklarn belirtmilerdir. Halkla ilikilerin bu temel yn dnda kuruluun fiziki faktrleri ise bir kuruluu tercih etmelerinde drdnc srada yer almaktadr. Bu sonu, mterilerin deien istek ve beklentileri sonrasnda fiziki unsurlar yannda kendilerine art bir takm hizmetler sunan kurulular tercih ettikleri ynndeki literatrde yer alan grleri de dorulamaktadr. Btnleik pazarlama iletiiminde halkla ilikilerin rol lldnde ise, her ne kadar fiziksel beklentilerin bir kuruluu tercih etmesinde drdnc nemli faktr olarak deerlendirsek de birinci sray maaza ii temizlie verilen nem alm, bunu mteri istek ve beklentilerine uygun hizmet retilmesi ve mteri memnuniyetinin her eyin zerinde tutulmas izlemitir. Bu deikenlerde son sray ise kurulu binasnn d grnm ve mimari yaps, kuruluun yerel bir firma olmas ve nemli gn ve haftalarda mteriler adna tebrik kartlar gnderilmesi almtr. almada, halkla ilikilerin sistem yaklam balamnda kuruluu evreleyen evreye ilikin birka deiken analize tabi tutulmu, halkla ilikilerin iletiim faktrne nem veren katlmclarn, kuruluun kendisini teknolojik gelimelere gre yenilemesi, yasal dzenlemeleri ksa srede hayata geirmesi, mteri istek ve beklentilerine uygun hizmet retmesi gibi deikenlere daha fazla nem verdikleri sonucuna ulalmtr. Bu da halkla ilikilerin iletiim ynnn ne kadar nemli olduu ve kurulu ile evresi arasnda srekliliin ve uyumun salanmasnda halkla ilikiler biriminin rolnn yadsnamaz olduu sonucuna gtrmektedir. Tm bu veriler nda, Kulesite alveri merkezlerinin mterilerin istek ve beklentilerine uygun faaliyetlere yer verdii, arlkl olarak da yapt faaliyetlerden hedef gruplarn kitle iletiim aralaryla haber ettii sonucuna ulalmtr. te yandan zellikle kuruluun, toplum yarar gzeten almalar ile kltrel geliime ynelik almalara daha fazla arlk vermesi ya da yapt almalar etkin bir ekilde kamuoyuna duyurmas gerektii sonucuna ulalmtr. Genel anlamda Kulesite alveri merkezlerinin rakiplerine oranla gl yanlarnn vermi olduu avantajla birlikte yapt halkla ilikiler faaliyetlerinin de hedef gruplar kurulua kazandrmada etkili olduu sylenebilir. Kulesitenin rakiplerine nazaran mevcut

79

akademia

durumunu koruma ve daha iyi bir konuma gelmesi yine kukusuz halkla ilikiler birimine ve iletiime verdii nemle doru orantl olacaktr. Kukusuz, kurum ya da kurulular nezdine halkla ilikiler birimine ve bu birimin uygulamalarna gerekli nemin verilmesi ve farkl uygulamalarn tevik edilmesi ok nemlidir. Kurumu iine alan evre koullar ile kurulu arasnda adeta bir iletiim kprs grevini yerine getiren halkla ilikiler birimlerinin, kuruluun evrelerindeki gelimeleri yakndan takip etmeleri ve kendilerinden beklenen isteklere zamannda yant vermeleri ancak bu yolla mmkndr. Bu hassasiyet, kukusuz kuruluun hedef gruplar gznde olumlu bir imaja sahip olmasn salayacak bu da mterileri sadakati olarak geri dnecektir. Srekli olarak istek ve beklentileri deien hedef gruplar ve ok sayda rakiplerin olduu serbest piyasa ekonomisinde gelimelere zamannda yant vermek ve bunun iin de halkla ilikiler birimlerine gerekli nemin verilerek bu birimlerin almalarndan yararlanmak artk her kurulu iin bir zorunluluk haline gelmitir. Kaynaka Becerikli, S. Y. (2004). Pazarlama Amal Halkla likiler (Mpr) [Elektronik Srm]. , G, Endstri likileri ve nsan Kaynaklar Dergisi, 3(2), Eriim: 02.05.2004,http://www.isgucdergi.org /?p=arc_view&ex=53&inc=arc&cilt= 4&sayi=2&year=2002. Bozkurt, . (2000a). Btnleik Pazarlama letiimi. Ankara: Kapital Medya Hizmetleri A.. Bozkurt, . (2000b). Pazarlama letiiminin Btnletirilmesi Srecinde Halkla likilerin Avantajlar. MediaCat Dergisi, Yl 8. Say 67, 54-55. Bozkurt, . (2002). Btnleik Pazarlama letiimi Srecinde Halkla likilerin

Rol. Gazi niversitesi letiim Fakltesi Dergisi. Yl 2002, Say 16, Ankara. Bozkurt, . (2004). letiim Odakl Pazarlama. stanbul: Kapital Medya Hizmetleri A.. Bykbaykal, G. (2001). Btnleik Pazarlama letiimi ve Balca zellikleri. stanbul niversitesi letiim Fakltesi Dergisi. Say 11, stanbul: stanbul niversitesi Basmevi. Churchill, G. A. ve Peter P. J. (1998). Marketing Creating Value for Customer. Second Edition, Boston: Mc Graw Hill. Dilenschneider, R. L. ve Forrestal, D. J. (1987). Public Relations Handbook Dartnell. Chicago: The Dartnell Corporation. Drobis, D. R. (1997). Integrated Marketing Communications Redefined [Elektronik Srm].Eriim:05.05.2004,http:\\ww w.medill.northwestern.edu./imc/stude ntswork/pubs/jic/journal/19971998/drobis.htm Eagle, L. ve Kitchen, P. J. (2000). IMC, Brand Communications, and Corporate Cultures Clien / Advertising Agency Co-Ordination and Cohesion. European Journal of Marketing, 34 (5/6), Eriim: 21.04.2004, http:\\proquest.umi.com Fill, C. (1995). Marketing CommunicationsFrameworks, Theories and Applications. London: Prentice Hall Europe. Gonring, P. M. (1994). Putting Integrated Marketing Communications to Work Today. Public Relations Quarterly, 39 (3), 45-48. Gksel, A. B. ve Yurdakul, N. B. (2002). Temel Halkla likiler Bilgileri. zmir: Ege niversitesi letiim Fakltesi Yaynlar No: 15.

80

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

Harris, T. (1993). How Mpr Adds Value to ntegrated Marketing Communications. Public Relations Quarterly, 38 (2), 13-18. Harris, T. (1998). Value-Added Public Relations-The Secret Weapon of Integrated Marketing. Chicago: NTC Business Book. Janet, S. (1995). Integrated Marketing [Elektronik Srm]. Marketing Tools, November-December, 2 (8), http://web.ebscohost.com. Kaya, B. (2003). Btnleik Kurumsal letiim. Ankara: Siyasal Kitabevi. Kazanc, M. (1996). Halkla likiler. Ankara niversitesi letiim Fakltesi Yaynlar No.6, Ankara: Ankara niversitesi Basmevi. Kazanc, M. (2004). Kamuda ve zel Kesimde Halkla likiler. Ankara: Turhan Yaynevi. Kotler, P. ve Armstrong, G. (1999). Marketing An Introduction. Fifth Edition, New Jersey: Prentice Hall Publishing. Moriarty, S. E. (1994). Pr and IMC: The Benefits of Integration. Public Relations Quarterly, 39 (3), 38-44. Odaba, Y. ve Oyman, M. (2002). Pazarlama letiimi Ynetimi. stanbul: Mediacat Yaynlar. Pirenne, H.(1983). Ortaa Avrupasnn Ekonomik ve Sosyal Tarihi. stanbul: Alan Yaynclk. Sabuncuolu, Z.(1993). letmelerde Halkla likiler. Bursa: Rota Ofset. Schultz, D. E., Tannebaum, S. I. ve Louternborn R. F. (1993). Integrated Marketing Communications. Chicago: NTC Publishing Group. Tosun, N. B. (2003). Pazarlama Halkla likileri ve Reklam. stanbul: Trkmen Kitabevi. zn, C. (2000). Stratejik Ynetim ve Halkla likiler. zmir: Dokuz Eyll Yaynlar. Yamamoto, G. T. (2003). Btnleik Pazarlama. stanbul: Kapital Medya A..

akademia

81

KLASK ANLATI SNEMASINDA YK KS, YAPISAL TASARIM VE RNEK ZMLEMELER Mustafa Szen*

zet Bu almann amac, sinemada yklemenin asal unsurlarndan biri olan kii tasarmlarnn nasl oluturulduunu irdelemek ve bu oluturmadaki yapsal boyutlar rnek zmlemeler araclyla amlamaya almaktr. yklemede ister bir durum anlatlsn ister bir olay dile getirilsin, anlatlanlar mutlak olarak bir ya da birka kii zerinden yrmekte, birilerinin bandan gemektedir. Sinemasal anlatnn kurmaca evreni iinde oluturulan bu kiilerin szleri, davranlar dnceleri ve teki kiilerle olan ilikileri zel bir seme- btnletirme ilemiyle yaratlmaktadr. Doaldr ki bu yaratm oluturan unsurlarn anmn yapmak, sinemasal anlatlar okuma srecine ufuk ac boyutlar getirecektir. Anahtar Szckler: Sinema, anlat, anlatm, yk kiisi tasarm

The Cinematographic Character, Structural Design and Model Analysis in the Classical Narrative Abstract The purpose of this study is to scrutinize how character design which is one of the essential elements of cinematographic story making, is formulated and try to explain the structural dimensions of this formulation by means of model analysis. Either a situation or an event is to be described in story making, the story is absolutely run through one or several characters. The dialogs (words), behaviors, thoughts and relations of these characters created in the fictive realm of cinematographic narrative are created by a specific electionintegration process. Naturally, to carry out the opening up of the elements that forms this creation will certainly add horizon broadening dimensions to the interpretation process of cinematographic story making. Key words: Cinematography, narrative, narration, characterisation setting

Yrd. Do. Dr., Akdeniz niversitesi Gzel Sanatlar Fakltesi

82

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

1. Giri Her trl anlat yaratcsnn beynindeki estetik yaplanmalar perspektifinden, toplumsal bir olguya ve onun yansmalarna dayanr; diliyle, konusuyla, kiileriyle, toplumsal zemin ve mekn temsillerinin getirdikleriyle oluturulur. Her film, ynetmenin bir sylemi olarak kabul edilebileceine gre, bu sylemin nasl oluturulduuna dikkat etmek gerekir; yaptn oluturulma biimine, ynetimine, ynetmenin setii eitli elere, bunlarn aralarndaki ilikilerin nasl dzenlendiine ve filmin yaps iinde hangi ilevlerle yklendiine baklmaldr. Filmsel yknn mimari yaps tasarmlanrken yol haritas olarak belirli unsurlara baklr. Bunlardan ilki, sahnelerin geliimini, sahneler aras ztln derecesini anlayabilmek iin kurgunun nasl olacadr. kinci olarak ykde hangi kiinin baskn olaca veya olmayaca belirlenir ve bunun devam olarak da merkezde ve eperde yer alan kiilerin daha iyi alglanabilmesi iin karakterizasyonun (bir anlamda orkestrasyonun) nasl kurulacana karar verilir. nc olarak da metin; grsel boyuta aktarlrken temann ve onun uzants olarak ritmik geliimin nasl kurulacana baklr. Kiilik kavram persona olarak da adlandrlr. Adlandrma, eski Yunan Tiyatrosunda oyuncularn temsil ettikleri zellii yanstacak ekilde yzlerine maskeler takp oynadklarn ve bu maskelere de persona denilmesinden yola klarak oluturulmutur. Gnmzdeki anlamyla persona, ben ile d dnya arasnda araclk eder ve benin bilindna dnk yznde yer alr ama asal zellii kiinin sosyal grntsn temsil etmesidir; bir baka deyile kiinin bakalarna kar taknd maskedir (Tecimer, 2005, 100). Bir filmde karakter yaratmak -ister kurmaca bir kiilik ister hayattan seilmi biri olsun- grntler ve szler araclyla bir figre beden ve ruh vermek, ona bir yaam kazandrmak demektir. nce senaryo yazar sonra ynetmen, bu srete toplumsal bellekte yer edinmi bildik, tamamlanm bir kiiliin zetini, imgesini metne yanstmaya alr. Yazar/ynetmen yklemenin ve onun ardnda yatan sylemin btnn gzeterek anlat kiisini kurmaya alrken; yarattklar bu kurmaca kiiyi temsil edecek zellikleri ona zg zel ynleriyle tmletiren mimari bir yapyla olutururlar. yklemede kiiletirme yaplrken, onlarn yaamdaki kiilere benzemeleri ama oyunun ya da yazarn amac dorultusunda biimlenmeleri gerekir; yani yazar ve ynetmen, yaratma srecinde, estetik ltleri ve sanatn vazgeilmez kurallarn da gz nne almak zorundadr. Yazar ve/ya ynetmen bildikleri, var olduuna inandklar bir varl yeni bir biimle izleyici karsna kartrlar; zer, deifre eder, bu dank paralardan yeni bir estetik btnlk olutururlar. Hem zihinlerdeki temsiliyet hem de kendine zg olan ynler, metne yanstlmaya balad sreten itibaren asl olan yaratlan kii(ler)deki biimleme, tamamlama, estetik kurallar ve izleyici bilincindeki sahihlik duygusunu ne denli gerekleip gereklemediidir. Bir baka deyile yklemenin baars, personann ne denli tutarl ve inandrc biimde izilebildiidir. Personann tutarl ve inandrc biimde izilebilmesi iin anlat kiilerinin yapsal konumunun belirlenmesi bir n koul gibidir. Bu konumu bir yntem olarak yapsal zmleme, yaklam daha doygun bir biimde sunabilmektedir. Bu yaklam, yklemede yer alan kiileri snflandrmak iin onlar birer z olarak ele almak yerine ilev ve kartlklar iindeki konumlaryla ele almay neren bir tasarm modellemesine sahiptir. Aristotelesi anlamda anlat kiisi tmyle drama kuramna bal olarak ina edilir. Bu anlay zaman iinde gelierek anlat kiisini ruhsal boyutlarla ykl figrler olarak yeniden retimini gerekletirmitir. 20.yyn ikinci yarsnda dil, kltr ve toplumsal bilimlerdeki analiz almalarnda en ok kullanlan

83

akademia

yntemlerden biri olan yapsalc ekol (ing: structuralism) ise bu kuruluma kar karak farkl bir bak as getirmitir. Yapsalc ekoln nclerinden Vladimir Propp'la birlikte anlat kiisi ruhsal yapya dayanan deil de anlatnn kendilerine tand eylem birliine dayanan yaln bir tipolojiye indirgendi. Yine ayn ekoln temsilcilerinden biri olan A. J. Greimas anlat kiilerini ne olduklarna gre deil de anlam eksenine katldklar lde, ne yaptklarna gre betimlemeyi ve snflandrmay nerdi. Bu snflandrma iftler halinde sralandnda, anlat kiilerinin sonsuz dnyas da anlat boyunca beliren dizisel bir yap (zne/nesne, gnderen/gnderilen, yardm eden/kar kan) iinde daha bir anlalr olmaya baland (Barthes, 1988, 47). Bylece kii(ler) tasarm, dizimsel (ing: syntagmatic) eksene ilikin olarak retilen dizisel (ing: paradigmatic) unsurlarla oluturulmu bir btnlk iinde sylemin nasl ina edildiini gsteren bir ynteme kavumu oldu. Kuramsal ereve Sanatsal metinler nesnel ve znel olmak zere iki ayr perspektiften incelenebilir. znel olanlar, dzeyi ne olursa olsun sonuta bilimsellikten yoksun, znenin estetik bilgi ve duyarlna bal olan ve bu anlamda bilimsel yklemden uzak almalardr. Nesnel yaklam benimseyenler ise bilimsel/kuramsal erevelerin getirdii yaklamlarla daha bir ykl olan almalardr. Nesnel zmleme yntemlerinin balang noktas, yapsalc akm douran Rus Biimci kuramclarn almalarna balanabilir. Bu kuramclar, sanatsal metin zmlemesinde nemli olann aktarlann deil, anlatcnn bu olaylar anlat biimi olduunu ileri srmektedirler (Todorov, 1995, 18). Onlara gre asal olan metnin dorudan kendisidir. Hangi dzeyde olursa olsun her anlat metni tamamlanm bir sistemdir. Bu sistemi meydana getiren unsurlar arasndaki ilikiler an tespit

etmeden metnin ierik zelliklerini anlamak ve doru olarak yorumlayabilmek pek de mmkn deildir. Sz konusu ilikiler zlmeden esere estetik deer kazandran zellikleri sezmek mmknse de gstermek imknsz denecek lde zordur (Akta, 1991, 10). alma bu tez temeli zerine kurulmu; lkemizde sinema alannda daha ok ierik zmlemesi yapld ve yklemeyi oluturan mimari atknn gz ard edildii n kabulnden yola karak, sinemada yk kiisi tasarmnn nasl ina edildiini amlamaya almtr. Kahramanlar asndan filmleri, ykye dayanan anlatlar ve kiiye dayanan anlatlar olarak ikiye ayrlabilir. ykye dayal anlatlarda karakter(ler) yknn temel vurgusunu belirlemeye yarayan bir ilev iinde retilirler. Burada ama bir figrn karakterize edilmesi deil, daha ok bir insani durumun, duygunun, dncenin yanstlmasdr. Bir dnya grnn, bir duyu, bir bilin aktarma hedefinin arac konumundadr. rnein yoksulluu gndeme getirmek isteyen bir yazarn bir yoksulu metne tamas gibi. Burada karakter temel izlein (yoksulluun), olay rgsnn bir failidir, o kadar. Bu anlatlarda kiinin/karakterin kendisi deil, alt izilmek istenen duygu/durumun ne karlmas esastr. Yani burada kiiler nemli deildir, yky ilerletmeye yararlar; bir ya da iki zellikleriyle tantlrlar, dolaysyla bu zelliklere gre davranmak zorundadrlar, fazla seme zgrlkleri yoktur. Olaylar onlarn nasl davranacan belirler. Kiiye dayanan anlatlarda ise ykde yer alan kiilerin varlklar ve varlklarnn anlam yky oluturur, yani yk onlarn yaamdr. Kiiliklerine ait ynler daha derin betimlenir, gd yaplar, tutumlar, dnya grleri belirginlikle ortaya konur. Bu kiiler nlerindeki seeneklerden birini seip ona gre davranarak olaylar gelitirirler (Onaran, 1997, 151). Bu almada szgelimi V. Proppun getirdii kiilerin ykdeki salt eylem ilevlerine ynelik ya da Greimasn ykdeki kiilerin kartlk ilevlerine

84

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

ynelik grece dar kapsaml yapsalc yntem yaklamlar yerine daha geni perspektifler sunan farkl bir yaklam benimsenmi ve bylece yk kiisi tasarm daha derinlikli olarak tanmlanabilmitir. Hemen belirtmek gerekir ki bu yaklamn uygulamalar daha ok edebiyat alannda grlmektedir. Sinemasal anlatlarda kii tasarmnn yapsal boyutlarna ynelik olarak yaplan bu zmleme almasnda yknn eksen kiisi, eksen kiinin orta (ing: partner) veya ana yardmcs ve eksen kiiye kart olan figr ele alnacaktr. Bu figrler karakterleri oluturan zellikler, karakterlerin genel konumlandrlmas, karakterlerin kartlklar iindeki konumlandrlmas ve karakterlerin uzammekn-zaman iindeki konumlandrlmas balklar altnda farkl deikenleri ieren biimde tablolar halinde irdelenmi ve elde edilen veriler bu balamda yorumlanmtr. Kullanlan tablolar Tahsin Ycelin Anlat Yerlemleri adl kitabndaki veriler temel alnarak oluturulmu ve dzenlenmitir. almann rneklemini Abdullah Ouzun Mutluluk ve Yavuz Turgulun Gnl Yaras adl filmleri oluturmutur. Seilme nedenleri ise ncelikle Trk sinemasna ait yaratlar olmalar daha sonra ise birinin ykye dayal, dierinin de kiiye dayal anlat yaps iermelerinden dolaydr. 2. Sinemada Kiiletirme Tasarm Filmde, yk dnyas kahramanlara bal olarak ina edilir. Her trl konu ve temann varlk sebebi insandr. Sre, engel veya k noktasn belirleyen hep kahraman ve onun kurduu ilikiler adr. Baz filmler ylesine mkemmel kahramanlar yaratr konu ve temay onunla ylesine zdeletirirler ki, akllarda filmin olay rgs, konusu, mekn, zaman deil, sadece kahraman kalr. Film yksnde dramatik yapy (ykleme) kiiler oluturduundan, yaratlan kiiler teknik olarak yalnzca bir ses ykseltici, yalnzca konuan bir az, devinen bir beden olmaktan kacak ekilde ina edilmek zorundadrlar (Akyrek, 2004, 167). Dolaysyla kendilerine zg bir kiilik kazanacak ekilde tasarmlanrlar. Kiilik, bir kiiyi bakalarndan farkl klan ve toplumsal ilikiler iinde gzlemlenebilen rgtl ruhsal, bedensel, ilevsel zellikler btn olarak tanmlanr (Hogg ve Vaughan, 2007, 138-139). nsann d dnya, toplum, toplumsal deer yarglar ve baka insanlarla ilikilerinde toplumun ona bimi olduu deer biiminde tanmlanabilen karakter, yapsal ve kaltsal bir nitelik tamaz, evre koullarnca belirlenir*. Toplumsal ve kiisel adan nemli olan koul ya da davranlar arasndaki uyum, karakteri nemli lde etkilerken bu elikinin derinlemesi sonucu d dnya ile atmal karakter oluur. Filmsel yklemede, kurmaca kiinin nitelii en nemli elerden biridir ve bu yzdendir ki, rol dalm anlam oluturan gsterge dizgelerinin en nemlisi saylr ama yine de bu nitelik salt bir bana gstergesel nem tamaz, kiileri belirginletiren onlarn karlkl etkileimler andaki yerlerdir. 2.1. Kiileri yklemedeki levlerine Gre Ayrmlama Her zaman iin bir filmde birden ok kii bulunur. Bunlarn hepsi olaya, duruma karmakla birlikte hepsinin ilevi farkldr. Birbirlerine bal olarak hareket eden yk kiilerinden kimileri dorudan, kimileri dolayl olarak anlatlanlarla ilgilidir. Bir anlatda kiileri snflandrmann dourduu asl glk de burada ortaya kmaktadr. zm yolu ne olursa olsun, her eit eyleyen ana kalb iinde zne'nin yeri ve dolaysyla varl nemli bir sorundur. Bir anlatnn znesi (kahraman) kimdir? Ayrcalkl kii(ler) var mdr? Bu sorulara ynelik olarak Etienne Souriaux bir anlatda yer alan kiileri be gruba ayrr. Burada unutulmamas gereken bu kiilerin bir anlatda ayn anda bulunma zorunluluunun

akademia

85

olmaydr (aktaran: Bourneur ve Quellet, 1989, 152-154). - Ana yk kiisi kahraman: Her aksiyon ilk dinamik atlmn oyun kurucu denilen bir kahramandan alr. Kahramana bal aksiyon, arzuya, ihtiyaca ya da aksine korkuya bal olarak ortaya kar. Kart kahraman: atma olabilmesi, aksiyonun sonulanabilmesi bakmndan kahramann hareketini engelleyen ve hasm denilen bir kahramann ortaya kmas gerekli grlr; bu, kar gtr. - Verici yk kiisi: Aksiyonu ynlendiren ve hikyenin sonunda dengeyi bir taraftan dier tarafa kaydran ve bir eit hakem rol oynayan bir yk kiisinin mdahaleleri sayesinde, var olan problemli durum zme kavumu olur. Verici yk kiisinin u veya bu ekilde yapt role ya da aksiyon iinde bulunduu ana gre fonksiyonunun nemi artabilir veya azalabilir. - Alc yk kiisi: Kahraman her zaman, aksiyondan en ok kar salayan korku verici veya cezbedici objeyi elde eden kii deildir; nk insan kendisi iin olduu kadar bakas iin de arzu edebilir ya da korkabilir. rnein bir baba kendisinden ok ocuklarnn mutluluunu isteyerek davranlarn buna gre deitirebilir. -Yardmc yk Bakahramann amacna bakmndan yardm ald ve ona kiisi: ulamak

itici g veren kahramandr. Anlatm bu figrler ynlendirir daha dorusu anlatm onlarn zerine kurulur. Bu kiilerden Kahraman/eksen kii (eski Yun: protagonist) yknn ana figrdr. Kahraman, ykdeki olay rgsnn balayp gelimesinde, herhangi bir harekette ya da savamda nde giden yol gsteren kiidir. Eksen kii olmazsa yk de olmaz. atlmay yaratan, oyunu ileri doru hareket ettiren odur. Onsuz ykleme sz konusu olamaz (Egri, 1996, 142). Dier insanlar hep onun etrafnda yer alr ve onunla olan ilikileri lsnde deer kazanrlar. Bir filmde yalnzca bir kii eksen kiidir. Bir iftin yksn anlatan filmlerde elerden birine ayrcalk tannr, ne kartlarak eksen kii haline getirilir. Eksen kiinin karsnda, ounlukla onun varmak istedii hedefe engel olacak kart kahraman vardr (eski Yun: antagonist). Olay rgsnn geliimi iin olmas gereken atmann var olabilmesi iin byle bir kart gce ihtiya vardr. Genelde izleyici tarafndan pek sevilmeyen bu kahraman, hemen her frsatta asl kahramann karsna karak onun hedefine ulamasn engellemeye alr ve onunla atmaya girer. Sinemada kahraman-kart kahraman atmas trldr: -Kahramana ait bir durumun ya da ona ait bir zamann nnde engelleyici kart kii, -Hata yapan kahramann yaknnda, gvenilmez olan ya da onu yolundan alkoyan veya dikkati baka yne eken kii, -Kahramann yapt bir hatann kart ile dmlenmesi. yle ki, kahramann korkularna kar kmas iin kart olduu kii tarafndan zorlanr (Akyrek, 2004, 190). Bir de olay rgsnn ak iinde yer alan ikinci derecede kiiler vardr. Bunlarn bu yazdaki yeri dorudan deil, dolayldr. Bunlar da yan kii/ikincil kii olarak adlandrlr. Bir anlat metnini kiiletirme

86

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

asndan incelerken ncelikli olarak yknn geliimini ve rgleniini ynlendiren kahraman ve yan kiilerin kimler olduu bulunmaya allr. kincil kiiler ise daha ok kahramann kiiliini ortaya koymak iin varlardr. Arkada, akraba, yannda alan insanlar, rakipleri vb. kiiler karlatrma yoluyla, kahraman izleyiciye daha iyi tantrlar. Tikler, hareketler, baz tepkiler, giysilere zg bir ayrnt, zel bir nesnenin (aksesuar) kullanlmas vb. ayrntlar bir filmde ou kez ikincil nitelikteki kiileri dierlerinden ayrt etmeye yarar (Chion, 1987, 231). Bir gre gre; baarl filmleri, ktlerden ayran balca zellik, ikincil kiilerin kiiliklerinin iyi ilenmesidir. 2.2. yklemede Kii nas Bir yklemede kiiler dorudan izim ve dolayl izim olmak zere iki ekilde ina edilir (ing: characterisation setting): Dorudan izimde, kahramann amac, amacn eitlemeleri, amac gerekletirmek iin kahramann ortaya koyduu g dorudan ve belirgin bir biimde verilir. Bu, hem olaylar ve eylemler karsnda kiinin davranlarndan hem de diyaloglar zerinden yrtlr. Davranlar kiinin ahlak boyutuna, inanlarna, ideallerine, deerlerine k tutar. Diyaloglarn kullanlmas ise u yol iinde gerekletirilir: Kahramann kendi hakknda syledii szler ve kendine ilikin aklamalar, kahramann dier yk kiileri hakknda syledii szler ve aklamalar ve kahramann deiik konular zerindeki genel szleri ve kiiliine ynelik yapt aklamalarla. Dolayl izimde ise, kahramann ya olay iinde, olaylara kar tepkisini gstermesi ya da ykdeki dier kiilerin, onun hakkndaki grlerini belirtmesiyle tantlma yoluna gidilir. yknn dier kiileri, kahramann davran ve edimlerini somutlayan konumasyla bunu dolayl olarak yapar (Akyrek, 2004, 182-187). yklemede deinilmesi gereken ikinci unsur ise, kiilerin nasl bir kompozisyon iinde ina edilecei sorunudur; nk dramatik bir yaplanmada kiiler arasndaki denge en bata temelanlam** belirleyen elerden biri olarak daha sonra da ynetmenin yk yorumunu somutlatracak ve vurgusunu belirginletirecek sanatsal kararlardan birisi olarak ne kmaktadr (Efe, 1992, 51). Bunun nedeni yk kiilerinin dier insanlarla kurduu ilikiler a, toplum dinamizmi iinde, yansttklar imaj ve gsterdikleri eitli tepkiler, onlara kompozisyon iinde deerler yklemektedir. Seilen btn figrler hep ayn tipten olursa szgelimi zorba mizal kimselerden oluursa bu yalnzca davullardan kurulu bir orkestraya benzer. Bir yk iin iki yalanc, iki fahie, iki hrsz seilebilir, bunlarn mizalar ile felsefelerinin ve konumalarnn birbirinden farkl olmas gerekir. Hrszlardan biri yufka yrekli, teki acmasz olabilir. Biri korkak, br korkusuz, biri kadnlara saygl, br kadnlardan nefret ediyor olabilir. Her ikisi de ayn mizata ve ayn dnya grne sahip kiiler olurlarsa, o zaman ne atmadan, ne de dramatik yapdan sz edilebilir. levsel datm (setting), kartlklar iyi belirlenmi, dn yaamayan, atma iinde bir kutuptan tekine doru hareket eden yk kiilerini gerektirir (Egri, 1996, 149-150). 2.3. Klasik Anlat tesi Filmlerde Kii Tasarm Modern/Post-modern olarak adlandrlan bu anlatlar kendisinden nceki akmlardan hibirine benzemeyen, ierikten ok metnin retilme eyleminin bizzat kendisini sorgulayan, btnlk yerine paralanm yaplar kuran, dilin i zorlamalarn yanna alan anlat biimlerine sahiptirler. Geleneksel romanlarda kullanlan dorudan, dolayl ya da serbest aktarm modelleri yerine daha karmak, daha kaygan ve daha belirsiz biemler iinde kurgulanrlar. Modern anlatlarda geleneksel anlamda bir olay rgs yoktur ve ykde yer alan

87

akademia

kiiler geleneksel romandaki gibi keskin izgilerle izilmemektedir. Bir baka deyile modern anlatlar yknn kurgusu ve karakterin analizi gibi geleneksel normlar hie saymaktadrlar. Geleneksel anlatlarda karakterin nemi, metnin anlamyla dorudan ilintilidir. Kimi filmlerde konu bizatihi karakterin kendisidir. Ynetmen, bu figr ne kararak, her nesneyi, mekn, olay, karakter iin kullanr. Bu yaplanmada kahraman, yaanlanlar, hem fiziksel hem duygusal hem de zamansal boyutlarda birletirip anlamlandrr. Modern anlatlarn kurucusu olarak kabul edilen Yeni Roman akmnda, karakter tasarm klasik anlatlardaki anlaytan kopartmaya ynelik abalar ne karmakta, kahramann yceltimi terk edilmekte ve onlar modern yaamn paralanm kiilikleri olarak anti-kahraman eklinde izilmektedirler. Bunun uzants olarak modern anlatl filmlerde de, karakter ya da tip ayrmlamas zerine kurulan kii tasarmlar yerine, koullara gre oluan kii kavram ne kmaktadr. Bu figr, kendi iinde elikilidir, eliki ise, toplumdaki glerin eliik zelliini belirlemesi asndan anlamldr ve kiinin olduu kadar, toplumun da geliim dorultusunu gstermektedir (Akyrek, 2004, 171). nsann karakter, yaayan kii olarak var olamad bylesi film metinleri, anlalmay ister istemez zorlatrmaktadr. Szgelimi ykdeki her eyin bir bilmece esi gibi kurguland David Lynch filmleri, klasik anlat tesi (modern/postmodern) yaplara iyi birer rnek olarak verilebilir. Sonuta bu filmler de persona takdimi yapmaktrlar ama klasik anlatya sahip film kiilerinden tek farklar ne psikolojiye ne de sosyal ilikilerin getirdiklerine gnderme yapmamalardr. Bu anlatlarda, kahramanla birlikte tarih, zaman ve ann ampirik gereklii birer kurgusal oyuna dnmektedir. 3. Yapsal Tasarm Bir filmde sylemin kavranmas ile yk kiilerinin kavranmas arasnda sk bir iliki

vardr. Kiilerin niteliklerini ve fonksiyonlar doru olarak tasarlanmadan anlatnn mimarisi tam oturmu olamaz. Filmsel metnin kii yaratm, ykde yer alan kiilerin karakterleri arasnda ztlklar olmas ve bu kiilerin ayn durum karsnda deiik tepkiler gstermeleriyle oluturulur ama bunun tamamlaycs olarak da kiilerin grnm ve davranlarnn ayrntlaryla yanstlmas gerekir. Filmsel metinlerde tasarm yaplan figrlerin hem kiilik tipolojisi hem de dayandklar toplumsal zemin asndan doru olarak ina edilmeleri gerekmektedir. yknn ekseninde yer alan kahramanlar ve yardmc kiiler, mutlaka ayn veya birbirine yakn sosyal toplumsal zemine ait kiiler olmaldrlar. Eer buna dikkat edilmezse yklemenin sahip olmas gereken dramatik gerilim mantkl ve tutarl bir kurulutan yoksun olur ve inandrcln yitirir. Kii yaratmnn yapsal boyutlar ayr balam iinde ele alnabilir. Bunlardan ilki genel konumlanma, ikincisi kartlklar iindeki konumlanma ve ncs de uzam-mekan-zaman iindeki konumlanmadr. Genel konumlanmada kiilerin, nasl bir ortam iinde (aydnlk, scak vb.) olduklar, beden yaplarnn nasl olduu (uzun boylu, iman vb.), nasl bir devinim sergiledikleri (hafif, dzenli, hzl vb.) ve nasl bir tutum iinde olduklar (ocuksu, agzl vb.) belirlenir. Kartlklar iindeki konumlamada, u unsurlara baklr: a) Salamlk X Geveklik: Etten ve kandan oluan, salkl bir bedeni tanmlayan salamlk ve rm, svlam, yaam glerinin belirtisi olan geveklik,

c) Canllk X Durgunluk: Gerekten yaayan varlklarn hafif, hzl, deiken

88

akademia

b) Yara X Hastalk: Dtan gelen ve bir yaam abasn ortaya koyan yara ile kiinin ierden rmenin, yaam gleri azalmasnn belirtisi olan hastalk

Erciyes letiim

2009 Ocak

hareketlerini belirten canllk ve yaarken lm varlklarn ar, yava, tekdze hareketlerini tanmlayan durgunluk d) Aklk X Kapallk: Kendi dnda kalan eylere ak olan varlklarn dik ve yukarya ynelik duru ve hareketlerini zetleyen aklk ile kendi dnda kalan eylere kapal olan varlklarn aaya ynelik, eri ve dairesel duru ve hareketlerini zetleyen kapallk e) Kirlilik X Temizlik: Kiinin bedenine, dolaysyla d grnne gsterdii zenin varlk ya da yokluunu belirten kirlilik ve temizlik f) Aydnlk X Karanlk: Bir yandan kiilerin ikin bir niteliini (yaam belirleyen ateten ve lm belirleyen sudan aldklar pay), bir yandan da evrelerinin zelliklerini (gneli/yamurlu, gndz/gece vb.) ortaya koyan aydnlk ve karanlk (Ycel,1995,159). kili kartlklara yer verilme nedeni yle aklanabilir: Levi-Strauss iin dilin dizisel (paradigmatic) boyutu, yani kategoriler sistemi daha nemlidir. Ona gre bir sistem iinde kavramsal kategoriler ina etmek, anlam yaratmann zdr ve bu srecin kalbinde ikili kartlk (binary opposition) diye nitelendirilebilen bir yap vardr. Levi-Straussa gre, ikili kartlklarn inas temel, evrensel anlamlandrma srecidir (Fiske, 2003, 153). rnein Romeo ve Juliet yksnn mimari atks, kartlklardan oluan bir rglenmeyi yanstr. Ak ve nefret, dncesizlik ve dikkat, zarif ak ve ihtirasl ak, tolerans ve toleransszlk, iffet ve ehvet, gece ve gndz, uyku ve lm vb. kartlklar gze hemen arpar. yknn bu kartlklar vurgulayacak ekilde yazlm; sahnelerin ritmi, atmosferi, ksacas ruhu, kartlklarn getirdii bu simetri ve ok boyutluluun vurgulanmasyla oluturulmutur. Uzam-mekn-zaman iindeki konumlamada ise kiinin doa ve kltr arasnda nerede ve nasl konumlandrldna baklr. Uzam olarak; yakn-uzak, ieri dar vb. nerede yer ald; zaman olarak da e-srem, art-srem gibi zaman-dizimsel yap iindeki kurulumun belirlenmesiyle kiinin olaylar rgsnde nerede ve nasl ilintiler a iinde olduu bulunmaya allr. 4. rnek zmlemeler, Bulgular ve Yorumlar Ele alnan filmlerde, asal olarak figr (yknn eksen kiisi, onunla beraber olan ve eksen kiiye kart olan) zerinde durulmu, bunlar yapsal balamda drt tablo iinde tanmlanm, Tablolardan elde edilen veriler de her filmin kendi iinde karlatrmal olarak yorumlanmtr. Mutluluk Ynetmen: Abdullah Ouz Senaryo: Kubilay Tunel, Abdullah Ouz Mzik: Zlfi Livaneli Oyuncular: Talat Bulut, zg Namal, Murat Han, Lale Mansur, Mustafa Avkran Yl: 2007 Filmin konusu: yk, yakn tarihlerde, Van yaknlarndaki bir kyde balamakta, daha sonralar bir lm ve yaam yolculuu hikyesine dnmektedir. Meryem, Van gl kylarnda yaayan 17-18 yanda bir gen kzdr. Byk amcas, babas, teyzesi (teyzesi amcasyla evli), amca ocuklar vb. oluan geni bir ailesi vardr. Meryem z amcas tarafndan tecavze urar ve bunu kimselere syleyemez. Amcas da yapt gn gelip ortaya kmamas iin namus temizleme ad altnda kz ldrme karar verir. Meryemi bir ahra kilitlerler ve kendini boarak ldrmesi iin yanna ip koyarlar. Meryem direnir, intihar etmez. Bunun zerine byk amca askerden gelecek olan olu Cemalin beklenmesini, onun Meryemi dier treye kurban giden kzlar gibi yok etmesi gerektiini syler.

89

akademia

Cemal, askerden dner, Meryemi stanbula gtrr ama onu bir trl ldrmez, ldrmeye her teebbs ettiinde bunu baaramaz. Meryemi ldrmeden kye dnemeyecei iin de stanbulda balklk yapan asker arkadalarndan birinin yanna gider. Arkada ona elini uzatr ve deniz kenarnda bir kulbe ayarlar ve orada Meryem ve Cemalin yolu rfan Kurudal ile kesiir. rfan Kurudal zmirli fakir bir ailenin baarl olu olarak kazand bursla Harward niversitesinde okumu, akademik hayata atlm bir sosyoloji

profesrdr. stanbulda yaayan ve zengin bir kadnla evli olan rfan Kurudal, yaad hayatn ikiyzlln ardna brakarak hayatna yeni bir yn vermek iin kendine bir yelkenli edinir ve onunla denizlerde geecek bir hayata balamay amalar. rfan Kurudal, Meryem ve Cemalden teknesinde yardmc elaman olarak almalarn ister. Sonuta Meryemi ldrmekle grevlendirilen Cemal, ona z babasnn tecavz ettiini renir. ntikamn alr ve Meryemle yeni bir hayata balar.
Tablo:1. Ana Figrleri Oluturan Kiisel zellikler

Biyolojik zellikleri

Sosyolojik zellikleri

Eksenkiiyekart olan Meryem Cemal 2223yalarnda Ortayalardaerkek,dzgn 1718yandakadn,gzel,alml erkek,dzgn vcutlu,yakkl vcutlu,yakkl Erkekegemen anlaynarlkl Erkekegemenanlaynarlkl Kasabakkenlibiraileninbaarl olarakyerald olarakyeraldfeodalyapnn ocuuolarak,yurtdndaeitim feodalyapnnbtn btnkurumvekurallaryla gren,stanbulgibimetropolbir kurumvekurallaryla geerliolduubirkyde,eitimsiz kentteakademisyenkimliiiinde geerliolduubir birkadnbirey zenginbirkadnlaevlierkekbirey kyde,eitimsiz erkekbirey yknneksenkiisi Dadnk ednk ednk Beceriksiz,merakl olmayan,azsk, cesur,saygl,iyi yrekli,duygusal, koruyucu,ailesine dkn,kskan

Eksenkiininortaveyaana yardmc rfanKurudal

Psikolojik zelikleri Duygusal/ davransal zellikleri

Masum,rkek,zeki,becerikli,az Zeki,becerikli,cesur,sevecen,iyi sk,cesur,sevecen,iyiyrekli, yrekli,duygusal,efkatli, gereki,ilgili,anlayl,inat koruyucu

Ana Figrlerin Ynelileri

Konumlar

ve

Meryem: Filmin eksen karakteri olarak toplumsal yapnn (trelerin) kendine ynelttii lm olgusunu belirli bir kabulleni iinde ama davranlar ile buna direnmektedir. Yaadklarna karn, kirlenmemi ve insani duygularn kaybetmemi olan bu gen kz, kt lm yolculuunda; gl, kararl, renmeye ak, da dnk kiilii ile katilini bile etkileyebilecek gte bir kiilik sergilemektedir. Meryemin ykde eksen kii olma niteliini tamas, olay rgsnn

onunla balayp, onun tutum ve davranlarnn yknn ilerlemesinde yer alan her unsuru dorudan belirleyici olmasndandr. rfan Kurudal: yknn ak sreci iinde rastlantsal olarak eksen karakterle yolu kesiir. Meryemin hayata kar duruunu ve davran biimlerini destekleyerek yneliine katkda bulunur. rfan pek de beklemeyen, umulmayan zelliklerle karmza kmakta bir anlamda bizi artmaktadr. Sosyolojik kkeni ile yaad ve bulunduu konumunun amazlar arasnda skarak gemiinin

90

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

samimi hayatlar ile yaad ikiyzl ilikilerin batanda rpnan bu figr, iinde yaad toplumsal evrenin moral deerlerinin, ahlaki yarglarnn hibirini paylamamaya balamtr. Onun kiiliinin gc de gszl de buradadr. dnyasndaki karmaa bir yanda, yaad evreyi brakmada gsterebildii etkinlik br yanda; insanlardan kopuk bir hayat srmesi bir yanda, bir bilim adam olarak irrasyonel bir hayat biimi semesi br yanda onu elikilerle kuatlm bir kiilie brndrmtr. Cemal: Komando olarak dalarda terr rgt ile yapt mcadelenin getirdii psikolojik amazlar yaamaktadr. Eksen karakterin kart kiisi olarak onunla kt yolculuk boyunca, nceleri treyi yerine getirmek amacyla, sonralar ise yaama tutunma gc olarak Meryemden geri olduunu hissetmesiyle onun ynelilerini etkisiz hale getirme abasna giriir. Meryemin bu dnyaya sk skya bal olduunu bildii iin onun varln ortadan kaldrmaya alt her seferde Cemal, kendinden ister istemez bir eyler yitirir. Bakasnn kiiliinde kendi kendini ldrmekten baka bir ey yapamadn derinden hisseder. Bir sre sonra Meryemin varlyla balat anda kendi benliinin de sreklilik kazndn iten ie kabullenir hale gelir.

yknneksenkiisi Meryem

Ortam

nceleriboucu,sonralaradm admyaanabilir

Beden Ortaboylu,zayf yaps Devinim Hafif,hzl,dzenli Tutum Yangetirdiibilin,toplumsal kurallarngetirdiiarballk, karakteringetirdiiocuksuruh

Tablo:2. Ana Figrlerin Genel Konumlandrlmas Eksenkiininortaveyaana Eksenkiiyekartolan yardmc rfanKurudal Cemal nceleriglolmann nceleribirarayntedirginlii, getirdiizgvenle sonralarnaifinsanlarn aydnlk,sonralartereddt getirdiiaydnlk iindekikapal Uzunboylu,zayf Uzunboylu,kemikli,iriyapl Hafif,dzenli Ar,dzenli Treyibilmenin,erkek Arayngetirdiielikive olmanngetirdikleriyle, bununiindekiyardmseverlik Meryeminkarsndaki veanlayvehogr acizlik

Kiilerin yaam olduklar yerler, onlarn hayat alglaylarnn hem belirleyicisi hem de birer gstergesi durumundadr. Meknlarn nitelii ve meknlarla kurulan ilikiler; yk kiilerinin olaylarla, seyircinin perdede gsterilenlerle, dekorla kurduu ilikinin bizzat kendisi gibidir. Meknlarn ruhu diyebileceiz unsurun insanda uyandrd duygular ve armlar, bu filmde deniz unsuruyla ok da baarl bir biimde rttrlmtr. Seilen uzamn deniz olmas bir bakma Meryem, Cemal ve rfan arasndaki atmann da kurgulaycs gibidir. yknn kapal uzam arlkl deil da ak uzam (deniz) zerine kurulmas; Meryemin kadn kimliinin sinmiliiyle kapal mekn

akademia

arasndaki ilinti belli belirsiz ama bir o kadar da bilinli bir ekilde younlatrlarak ina edilmitir. Meryem iin zgrle alan bakaldr, ak meknlarla ve deniz ile btnleir. ykde deniz uzam olarak kiileri fiziki bakmdan yaknlatrrken, dnsel olarak zgrletirmeyi salar. Buna gre deniz yalnzca fiziksel bir uzam olarak okunamaz; kiilerin bedenleriyle ve ruhlaryla arptklar bir alan olarak karmza kar. Bu anlamda, ynetmenin bu uzam rastlant olarak semediini bilinli kullandn syleyebiliriz. Beden yaps unsuruna bakldnda dramatik yapya anlam getirecek zel bir beden tasarm anlay grlmemektedir.

91

Burada benzerliklerin ya da kartlklarn gnderme yapt bir alan yok gibidir. Her figrn tutumlarna gelince, Meryemin, giderek erkein her szn yerine getirmeyen kadn portresine doru yneldii grlr. rfan Kurudal, yaad ikiyzl hayat ardnda brakmak isteyen birisinin diren ile kabulleni arasndaki

ikilemdedir, Cemal ise Meryemin getirdikleri karsnda eski toplumsal evresiyle, bir zamanlar ayn inanlar ve deerleri paylat bu insanlarla artk ortak bir noktasnn kalmadn yava yava duyumsamaya balamtr.
Tablo:3. Ana Figrlerin Kartlklar indeki Konumlandrlmas Eksenkiiyekartolan Cemal Salam Dadasavamanngetirdii yara,psikolojikknt, depresyon Durgun Hayatveonungetirdiklerine kapal Temiz Karanlk

SalamlkX Geveklik YaraX Hastalk CanllkX Durgunluk AklkX Kapallk KirlilikX Temizlik AydnlkX Karanlk

yknneksenkiisi Meryem Salam Yaraveyahastala sahipdeil Canl,keyifli Hayatveonun getirdiklerineak Kirletilmi Aydnlk

Eksenkiininortaveyaana yardmc rfanKurudal Salam Geldiiveyaadhayatniten ieyarattpsikolojikhastalk Canl,durgun Hayatveonungetirdiklerine ak Temiz Karanlkaydnlk

Figrlerin her birinin kendilerini evreleyen uzamla paylat btn nitelikler, bedensel varlklaryla ruhsal varlklar arasndaki bantlar dolaysyla da anlaml mekan-zaman ve insan bantl anlat mimarisinin doru kurulduunu ortaya koymaktadr. Her figr de izgilerinin incelii ve uzunluuyla daha dorusu gze ho grnmleriyle ne kmaktadrlar. Hi kukusuz ki bu bedensel zellikleri genel

dzlemdedir. Meryem ile Cemalin bedensel benzerlikleri onlar birbirlerine ok yaklatrsa da, hareket ve davranlarnda birok farkllk vardr. rfan Kurudal ile Cemalde ise tam bir uyuumsuzluk sz konusudur. yknn dramatik atksn yaratan unsurlardan biri de bu uyum ve uyumsuzluk kartldr.
Tablo:4. Ana Figrlerin Uzam-Mekn-Zaman indeki Konumlandrlmas

92

akademia

yknneksenkiisi Meryem Olaylaresremliolarak Zaman yaamakta Uzam Olaylaryaknveierden yaamakta

Eksenkiininortaveyaanayardmc rfanKurudal Olaylarhemartsremlihemesremli olarakyaamakta Olaylaryaknvedardanyaamakta

Eksenkiiyekartolan Cemal Olaylarartsremliolarak yaamakta Olaylarauzakveierden yaamakta

Erciyes letiim

2009 Ocak

ykde meknsal tasarm, figrler srekli bir ka iinde ve duygusunda olduklar iin hep bir yerlerden gelip, bir yerlere giden bir sre iinde gsterilmektedir. Bu ka sreci iinde yaanan olaylara dayanan yk, ayn zamanda anlat yapsn da belirlemitir. yk, karakterleri ve onlarn yaadklar olaylar kronolojik bir dzen ierisinde, meknsal zelliklerle birlikte gstermektedir. Meknlarn bu denli okluu filme ritm katmakta ve filmin anlatmnn ilerlemesine zemin tekil etmektedir. yknn en durgun kiisi olarak niteleyebileceimiz Cemalin kendisini evreleyen deiik uzamlarla olan ilikisi onun evre-uyum (ing: orientation) zelliini yeterince kuramadnn davurumu olarak okunabilir. Cemalin meknlarda ncelikle neyi arad pek de bilinmez, hissedilen sadece bir belirsizliktir. Mutluluk filmi iin bulgulardan elde edilen veriler yorumlandnda, kiilerin bedensel ve/ya ruhsal grnleri Meryemin bak asyla anlatld grlmektedir. Bu bak asnda toplum gerekleri yanstlmakta, belli bir analiz iinden birey eksenindeki yaam biimleri yanstlmaktadr. ykdeki kiiye ynelik olarak edinebilecek bilgiler, onlarn yk iinde grnmelerinin skl ve ilevlerinin nemi ile orantl olup olmadn izleyiciye syleme hakkn vermektedir. Figrlerin yklendii rollerin ve ona ynelik yaplarn dalmna (ing: orchestration) bakldnda, eksen kii olan Meryem ile ona kart olan Cemalin iyi bir ift oluturduu grlmektedir. Her ikisi de iyi insanlar olarak izilmilerdir. Meryemin mazlumluuna karn, Cemal de antipatik olmayan duru ve davranlaryla yle hemen telenemeyecek biri olarak dramatik gerilimin artmasn salamaktadr. Meryem ile rfan ise farkl nedenlerle de olsa duygusal krlma yaayan kiiler olarak izilmilerdir. Yalar, eitimleri, sosyolojik kkenleri birbirinden bu denli uzak olan bu iki insan, duyarllk bakmndan birlemektedir. Bylesi bir yaplanmann getirdii mimari kurulu, izleyiciyi bolukta brakmakta ve yknn dramatik gerilimini glendirmektedir. Ksacas, yknn karakterizasyon tasarm karmak bir yaplanma yerine basit izgiler iinde ina edilmitir. Her figr zt etkiler yerine benzer yaplarla gelitirilmitir. Bu benzerlik, izleyicideki duygusal kontrast glendirmek ve onun olaylar ablonumsu bir ereveden deerlendirmemesi iin tasarlanmtr. Gnl Yaras Ynetmen/senaryo: Yavuz Turgul Mzik: Tamer ray Oyuncular: ener en, Meltem Cumbul, Timuin Esen, Smer Tilma, Devin nar Yl: 2004 Filmin konusu: yk, Cumhuriyet idealleriyle yetimi, hayatn retmenlie adam, dnsel idealleri uruna ocuklarna bile gereken ilgiyi gstermemi bir ilkokul retmeninin yllarn geirdii ky okulundan emekli olarak ayrlmas ile balar. Nazm retmen rencilerine veda ederek ocukluunun getii stanbuldaki baba evine dnmek zere yola kar. Son on be yl hi gelmedii bu kent imdi ona olduka yabancdr. nk hem kent sosyolojik olarak deimi hem de o kiisel yaamnda, dalm bir aile ve birka eski ocukluk arkadandan baka bu kentte pek bir ey brakmamtr. ocuklarnn yanna yerlemek istemeyen Nazm retmen, bir ev kiralayp yerleir ve emekli ikramiyesi gelene kadar da bir i bulup almak ister. Bu isteini renen

93

akademia

ocukluk arkada Takoz Atakan ona taksisinde gece ofr olarak almasn nerir. Taksi ofrl yapmaya balayan Nazm retmen bir gece, pavyonda trk syleyen Dnyay mteri olarak taksisine alr. Dnya, 13 yandayken iki kiinin tecavzne uradktan sonra ailesi tarafndan ldrlmek istenmi; ancak kap pavyonlarda almaya balam daha sonra ona marazi bir hisle tutkulu olan Halil ile evlenmi, ondan ocuu olmu ve kocasndan grd iddet nedeniyle tekrar pavyonlara dnmtr. Halil ise bir pavyon kadnyla evlenmesi nedeniyle iini yitirmi, hayat altst olmutur. Dnyay pavyondan ekip alm, nikh kym ve bu nedenle de ailesi
Biyolojik zellikleri Sosyolojik zellikleri Psikolojik zelikleri yknneksenkiisi Nazm 5560yalarndaerkek, stanbuldadoupbym, ortaaltgelirgrubunaaitbir aileninocuu.lkokul retmeniolarakalpemekli olmu ednk

tarafndan evlatlktan reddedilmitir; imdi kendisinden kaan karsnn ve ocuunun peindedir. Nazm her gece Dnyay pavyona gtrme ve pavyondan alma iini stlenir. Nihayetinde Dnyann izini sren Halil onu bulur ve bir akam alt pavyonu basar, Dnyay yaralayp ortadan kaybolur. Bu olay nedeniyle pavyondan kovulan Dnya isiz ve evsiz kalr. Nazm, bu gen kadna ve kzna kol kanat gererek onlar kendi evine getirir; fakat o Dnyay korumaya ne kadar kararlysa, Halil de kadnn peini brakmamaya o kadar kararldr.
Tablo:1. Ana zellikler Figrleri Oluturan Kiisel

Eksenkiininortaveya anayardmc Dnya 2530yacivarndagen vegzelkadn Pavyonlardatrk syleyerekhayatn kazanmakta Dadnk

Eksenkiiyekartolan Halil 30luyalarcivarndayakkl, erkek Kaportaustasolarakhayatn kazanrken,yaadiliki sonrasndamesleinibrakmak zorundakalpbakalarnnyannda almakta Dadnk

Zeki,iyihuylu,iyiniyetli, Duygusal/ ideallerleykl,becerikli davransal olmayan,azsk,duygusal, zellikleri efkatli,koruyucu

Zeki,muzip,becerikli,az Becerikliolmayan,cesur,sevgisiz, sk,cesur,sevecen,iyi ilgisiz,anlayszkskanan,iyi yrekli,duygusal,efkatli, yrekli,duygusal,inat,tehlikeli koruyucu

Ana Figrlerin Ynelileri

Konumlar

ve

Nazm: Filmin eksen karakteri olarak bu lkenin kurulu felsefesi olan cumhuriyet deerlerini yerletirmek adna idealist bir anlay iinde en yoksul yerlerde grev yapmay ve savunduu deerler adna soruturmalar ve srgnler yemeyi gze alan hatta bu uurda ailesinin dalmasn bile ncelemeyen idealist bir kiiliktir. Nazmn yaamnn iki ucu arasnda kesinlik her zaman ok belirgin olmu, en acmasz eletirilere

Dnya: yknn ak sreci iinde yolu rastlantsal olarak eksen karakterle kesiir ve hem o dnemdeki

94

akademia

muhatap olduu halde bile kendi yaptklarn sorgulamaya girmemi, sadece niye yle yaptm bilmiyorum demitir. Nazm, yknn eksen kiisidir; nk yk onun st sesiyle balamakta ve yine onun st sesiyle bitmekte ve olaylar onun etrafnda rglenmektedir. Olaylarn deerlendirilmesi (doruyanl, iyi-kt, ahlakl-ahlaksz vb.) onun bak asndan verilmektedir.

Erciyes letiim

2009 Ocak

aresizliin getirdikleriyle hem de Nazmn davran biimiyle ona ynelir. Bu yneliin iinde bir erkee duyulan ak, bir babaya duyulan koruyuculuk istemi de vardr. Dnya, her eyden te yapayalnz bir yrtc ku gibidir. Kkken urad tecavz sonrasnda hayata tutunmaya alan, tm yaadklarna karn umut ve gzellikler reten bir kiilik tipolojisine sahiptir. Halil: Hem tutkulu bir akn iinde hem de yaad toplumsal evrenin moral deerlerinin, kendisine ykledii roln farkndalyla kendi i dnyasnda savrulup durmaktadr. Tutkulu bir akn getirdii duygular iinde kendine ruhsal, karndakine fiziksel iddet ieren davranlar sergilerken bunun kmaz bir yol olduunu da derinden hissetmektedir. Bu ruh durumu onu psikolojik ynden ypratarak, i dnyasnda salnmlar yapmasna, dolaysyla da tutum ve davranlarnn dengesiz olmasna yol amtr.

Tablo:2. Ana Konumlandrlmas

Figrlerin

Genel

yknneksenkiisi Nazm Kyretmenliiyaparken yalnzadam.Emekliolup stanbulageldiktensonra ailesiileilikilerikt, arkadalarileilikileriiyi

Eksenkiininortaveyaana yardmc Dnya nceleripavyondaalrkenya daHalilileevliikenkt,Nazmile tanponunlaaynevi paylatktansonrarahatamahep ikilemleriinde Uzunboylu,narinyapl abuk,hzl,dzenli Yaadklarnngetirdiitm olumsuzluklararamenhayata karanlay,umutvehogr

Eksenkiiyekartolan Halil Sreklikendisinden kurtulmayaalansevdii kadnnpeindengitmenin getirdiiboucuznellii yaamakta Uzunboylu,zayf, abuk,hzlvedzensiz Feodalbiryapnngetirdii anlayvesaplantlbir aknyarattelikili davranlar

Ortam

Beden Ortaboylu,ortaimanlkta yaps Devinim Hafif,dzenli Yangetirdiibilin,eitimci olmanngetirdiikoruyucuve Tutum kollaycruh,karakterin getirdiiarballk

Mekanlar ve karakterler arasnda her zaman iin sk bir ba olduunu; mekanlarn baz ynlerinin vurgulanmas araclyla karakter(ler)-mekan arasnda gerilimli bir iliki yaratld ve bunun da ykye dinamizm getirdii daha nce belirtilmiti. Filmdeki ana figrn mekanla olan ilintilerine bakldnda mekanlarn belirli ayrnt zenginlikleriyle betimlendiini grlmektedir. Her karakter ayr meknn sahip olduu zelliklerle yklenmi olarak izilmekte ve bu insann yollarnn kesimesiyle ortaya kan gerilim yknn ana ekseni olarak kurgulanmaktadr. Bunu yle aklamak mmkndr: Meknlarn uyandrd duygu

ve armlar, bir anlamda meknlarn ruhu olarak kabul edilebilir. Filmde bu ruh Samatya semti zerinden verilmektedir. Samatya, byk kentin getirdii kozmopolit, birbirini tanmayan, tketim toplumu deerlerinin peinde koan insanlar yerine; arkadalk, yardmlama, birbirini kollama, hmanist yaam tarz vb. kavramlarn, deerlerin henz daha yitirilmemi olduu bir semttir. Burada yaayan insanlarn ekonomik durumlar, dinsel ynelimleri, etnik tabiiyetleri Nazmn kimliini belirlemede nemli role sahiptir. yk, ak uzamlardan daha ok arlkl olarak kapal uzamlar zerine kurulmu, byle bir uzam tasarmyla Nazmn da, Dnyann da,

akademia

95

Halilin de yaadklar sinmilik kapal meknlarn getirdikleriyle izleyicinin daha youn biimde duyumsamasna yol amaktadr. Beden yaps unsuruna bakldnda, her figrn de beden yaplar yalarna uygun olarak grlmekte, bu anlamda beden yaps-anlam boyutunda zel bir iliki bulunmamaktadr. Figrlerin sahip olduu tutumlar, yknn dramatik yapsn glendirici bir nitelik tamaktadr. rnein Nazm, kznn ve olunun kendi yznden ac ektiini
SalamlkX Geveklik YaraX Hastalk CanllkX Durgunluk AklkX Kapallk KirlilikX Temizlik AydnlkX Karanlk yknneksenkiisi Nazm Salam nandklarylayaadklarnn arasndakielikiningetirdiiyara Durgun Hayatveonungetirdiklerine kapal Temiz Aydnlk

renmesiyle kendine ykledii benlik kopmakta, bakasnn acsn kendi zerine aldka da hem kendi benliine hem de bakalarna kavumaktadr. Dnyann izdii kadn portresi, bamsz, zgr, kendi sorunlarna zmler bulabilen, hayatn alarak kazanan ve cinselliini yaayan bir figr olarak Nazmn tam kartdr.
Tablo:3. Ana Figrlerin Kartlklar indeki Konumlandrlmas

Eksenkiininortaveyaana yardmc Dnya Salam Geldiiveyaadhayatn itenieyaratthastalk Canl,keyifli Hayatveonungetirdiklerine ak Temiz Karanlkaydnlk

Eksenkiiyekartolan Halil Salam Tutkuluakngetirdii yara Durgun Hayatveonun getirdiklerinekapal Temiz Karanlk

Burada figrlerin her birinin kendilerini evreleyen uzamla paylat btn bu nitelikler, bedensel varlklar ile ruhsal varlklar arasndaki ilintileri baarl bir kartlklar sistemi zerine kurulmutur. Eksen kii olan Nazm ile ona yardmc olan figr Dnya arasnda ncelikle ya olgusuna dayanan sonra da bedensel farkllk ne karak, dramatik kurulu glendirilmitir. Nazm ile Halil arasnda da ayn farkllk varken doal olarak dnya ve Halil arasnda benzerlikler daha fazladr. Eksen kii ile
Zaman Uzam yknneksenkiisi Nazm Olaylarartsremliolarak yaamakta Olaylaruzakveierden yaamakta

onun partneri olan figr arasndaki yaa ve bedene dayanan farkllk, buna karn Dnya ile kart figr olan Halilin benzerlii yknn dramatik inasnn yasland dzlem olarak ne denli doru kurulduunu gstermektedir.

Tablo:4. Ana Figrlerin indeki Konumlandrlmas

Uzam-Mekan-Zaman

Olaylarhemartsremliheme sremliolarakyaamakta Olaylaryaknveierdenyaamakta

Olaylarartsremliolarak yaamakta Olaylarayaknveierden yaamakta

96

akademia

Eksenkiininortaveyaanayardmc Dnya

Eksenkiiyekartolan Halil

Erciyes letiim

2009 Ocak

Uzam-Mekn-Zaman iindeki konumlama asndan bakldnda yk, Nazmn bu ilintiler an elikiler yuma iinde yanstmaktadr. Nazmn kendisini evreleyen deiik uzamlar arasnda kurduu bantlar onun dnce ve nesnel hayatnda yaad krlmalarn bir yanstcs gibidir; nk onun arad ey bu meknlarda asla olmayacak olandr. Dnya ise Nazma zt bir ekilde meknuzam balamnda daha net ilikiler iindedir. O, kendini var etmeye alt meknlarn (pavyonlarn) iinde ne kadar kt derse dsn, dorulmaya, ayakta durmaya ve yaam kousuna yeniden balamaya yatkn bir ilintiler an kurabilmektedir. Bulgulardan elde edilen veriler yorumlanmaya allrsa, Film, farkl yaamlarn biimlendirdii, hayata baklar farkl olan insann yollarnn kesimesini anlatmaktadr. yk, Nazmn yaad deiimin psikolojik boyutlarna deinmekten ok, insann hayattaki seimlerinin kaderini nasl etkilediini anlatan bir kssadan hisse gibidir ve bunun iinde belirli belirsiz bir toplum eletirisi de vardr. Figrlerin neden yle davrandklarn, hangi dinamiklerin bunlar belirledii belli deildir. Tanrsal bir kaderin mi, toplumsal yapnn getirdiklerinin mi, yoksa onlarn dorudan kendi kararlarnn m belirleyici olduu sorular akta kalmaktadr. Yani filmde kiilerin geliiminde zamann, mekann ve olaylarn etkisi fark edilmemekte, iyilik ve ktlk -neredeyse- deimez olarak verilmektedir. Bu kiilerin bedensel ve/ya ruhsal grnleri doru bir mimari yap iinde kurulmutur. ncelikle belirtilmeli ki, filmdeki bu kiiye ynelik olarak edinilebilecek bilgiler, seyirciye onlarn yk iinde grnmelerinin skl ve ilevlerinin nemi ile orantl olduunu sylemek hakk vermektedir. Figrlerin yklendii rollerin ve ona ynelik yaplarn dalmna (orchestration) bakldnda, eksen kii olan Nazm ile ona kart olan Halilin zt zellikler iinde rglendii grlmektedir. Bunun nedeni, filmin anlat yapsnn bir ynyle melodrama bir ynyle de masal anlatsna yakn olmasdr. Bu yaknlk figrleri kart olarak tasarmlanmasn zorunlu klmtr. ykdeki karakterizasyon tasarm karmak bir yaplanma yerine daha basit izgilerle ifade edilebilecek ekilde ina edilmi, eksen kii ile ona ortak olan figr, zt etkilerle gelitirilmitir. Ortak olan ile kart olan ise benzer zelliklere sahiptir. Bu yknn doal mimarisi iin bir zorunluluk gibidir ve izleyici de bu kartlktan doan gerilimi yk boyunca yaar. Karakter inasndaki bir baka deiken ise yk kahramanlarnn hangi kiisel benzer ve/veya kartlklar zerine kurulduu sorunsaldr. Filmin iki kahraman olan Nazm ve Dnya figrlerinin beden yapsna, devinim, tutum ve ortam unsurlarna baktmzda, bedensel varlklaryla ruhsal varlklar arasndaki bantlar ve kartlklar rahatlkla grlebilir. rnein Nazm hep krk dkk meknlarn iinde ama itenlikli ve samimiyetlerle rglenmi bir evrede yer alrken; Dnya, parlak kl meknlarn karlara dayal yalanc samimiyetler ierisindeki evrelerde hayatn srdrmektedir. Halil ise kendi egosuna yenilen, yenilgiyi hazmedemeyen ve srekli aray haliyle, meknszlk ierisinde yaamn srdrmektedir. 5. Sonu Yerine Sinemasal anlatlarn sahip olduklar birok zellik vardr ve bunlarn nemlilerinden biri de kiilik yaratma sanat olmasdr. Sinema tarihinde yer etmi filmlere dnp belleimizi yokladmzda izlediimiz filmlerden geriye kalanlarn banda ykde yer alan karakterler ve onlarn baz zelliklerinin geldiini grrz. Sinemasal anlatlarda yer alan figrler her zaman iin metnin kurucu esi, eylem ve olaylarn tayclardr. Bu nedenle bir filmde figrlerin nasl ina edildii/edilecei temel belirleyici unsurlardan biridir.

97

akademia

Bunun nemi sadece senaryo yazar/ynetmen gibi yk ina edicileri deil ayn zamanda aratrmaclar da ilgilendirmektedir; nk kurmaca olgusu yalnzca anlatnn dzenine gre okunmaya elverili olduundan, aratrmacnn grevlerinden biri de mimari atknn nasl yaplandn tanmlamaktr. Kukusuz ki mimari atk btn filmlerde ayn izgisel a izlemediinden, anlaty bir anlamlar a haline getiren atky zmek, onun geilerini okumak sylemi anlamann bir n koulu gibidir. Sinemasal anlatlarda figr tasarmnn nasl yapldna ve onlarn hangi yapsal boyutlar iinde kurulduuna ynelik olarak ele alnan Trk sinemasna ait iki filmin yapsal zmlemesinden u veriler elde edilmitir. Her iki filmde de ynetmenler, birer tasarm olarak yklerinde yer verdikleri figrlerin fiziksel ve ruhsal durumlarn, seyircinin filmin olay rgsyle ve karakterlerle zdeleim kurabilmesi asndan doru bir mimari kurulu iinde gerekletirmilerdir. Bu kuruluta, genel konumlama olsun, kartlklar iinde konumlama olsun hem de uzam-meknzaman iindeki konumlamalara ait alt deikenler olsun anlaml ilevler yklenerek retilmilerdir. Bunu u iki rnek kolayca amlayabilir: Mutluluk filminde kart kii olan Cemal, duyarsz, irkin, ok konuan ve sosyal hayata daha kolay karan bir tipoloji iinde izilseydi, izleyici Cemali duygusal olarak teleyecek ve yk de u anda tad anlam yknn (hayata tutunma/tutunamama) dna karak, kaba bir kan davas anlatsna brnecekti. Benzer olguyu Gnl Yarasndaki kart karakter Halil iin de syleyebiliriz. O da sevdii kadna tutkun, bu tutkunun getirdikleri iinde kvranan birisi olarak deil de, sevdii kadna hi yakmayan bir fizyonomi iinde, szgelimi itici mao tavrlarna sahip birisi olarak izilseydi, film u andakinden farkl bir anlam eksenine kaym olacakt. Ksaca ele alnan her iki filmin de gsterdii gibi, dier filmlerde de yk kiilerinden ikisinin sabit kalmas artyla

herhangi birisinin kiilik parametrelerinin deitirilmesi halinde bile -yaplan deiimin niteliine gre- filmin anlam boyutuna farkl yklemler gelebilecei aktr. Sonu olarak bu alma, sinemada yklemenin mimari bir denklem iinde retildiini, bu denklemin sabit ve deimez olmadn, sylemin niteliine gre her seferinde yeniden ve zgn olarak retildiini ama mutlaka snrlar belli olan bir temele oturtulduunu gstermektedir. Dipnotlar (*) Huy ve miza kaltsal olarak, karakter ise bu iki unsura bal olarak evresel iliki ve yaplar iinde oluur. (**) Hibir metin temel-anlam ve yananlam atlar sklmeden doru drst anlalamaz. nk metin ve balam arasndaki bant ancak ve ancak oul okumalarla ortaya kabilir. Temelanlam/dzanlam (ing:denotation) her gstergenin sahip olduu ilk anlam; yani bir birimin nesnel anlamdr. Bu, gerek dnyadaki nesnenin/olgunun zihinde oluturduu yansmadr ve bu yansmann snr kltr tarafndan belirlenir. Yananlam (ing:connotation) ise sylemin, izleyicinin duygu, heyecan ve kltrel deerleriyle bulutuunda meydana gelen etkileimin sonucunda kan anlamdr. Kaynaka Akta, . (1991), Roman Sanat ve Roman ncelemesine Giri. Aka Yaynlar. Akyrek, F. (2004). Senaryo Yazar Olmak. stanbul: MediaCat Yaynlar. Barthes, R. (1988). Anlatlarn Yapsal zmlemesine Giri. (M. Rifat ve S. Rifat, ev.). stanbul: Gerek Yaynevi. Bourneur, R. ve Quellet, R. (1989). Roman Dnyas ve ncelenmesi. (H. Gm, ev.). Ankara: Kltr Bakanl Yaynlar.

98

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

Chon, M. (1987). Bir Senaryo Yazmak. stanbul: Afa Yaynlar. Efe, F. (1992). Dram SanatGstergebilimsel Bir Yaklam. stanbul: Yap-Kredi Yaynlar. Egri, L. (1996). Piyes Yazma Sanat. (S.Taer, ev.). stanbul: Papirs Yaynlar. Fiske, J. (2003). letiim almalarna Giri. (S. rvan, ev.). Ankara: Bilim ve Sanat Yaynlar. Hogg, A. M. ve Vaughan M.G. (2007). Sosyal Psikoloji. (. Yldz ve A.Gelmez, ev.). Ankara: topya Yaynlar. Katba, . (2000). Kltrel Psikoloji. stanbul: Evrim Yaynlar. Onaran, O. (1997). Trk Sinemasnda Anlat stne Bir Deneme. S. Bker (Haz.). Sinema Yazlar (s. 115-122). Ankara: Doruk Yaynclk. Tecimer, . (2005). Sinema- Modern Mitoloji. stanbul: Plan b Yaynlar. Todorov, T. (1995). Yazn Kuram, Rus Biimcilerinin Metinleri, (M. Rifat ve S. Rifat, ev.). stanbul: Yap Kredi Yaynlar. Ycel, T. (1995). Anlat Yerlemleri / KiiSre-Uzam. stanbul: Yap Kredi Yaynlar. Ycel, T. (1999). Yapsalclk. stanbul: Yap Kredi Yaynlar.

akademia

99

ASMALI KONAK DZS VE FLM ZERNE ANLATI KURAMI AISINDAN BR DEERLENDRME E.Glbu EROL zet Bu almada bir televizyon dizisi olan ve sonlandktan sonra filme alnan Asmal Konak dizisi ve filmi balamnda dizide ve filmde sunulan Trk toplumsal yaayna ilikin geleneksel ve modern rollerin nasl kurguland ve Trk toplumuna nasl sunulduu anlat kuram erevesinde incelenmektedir. lk olarak Asmal Konak dizisinde yer alan anne baba byk oul kk oul byk olun ei kk olun ei byk ve kk kz karde kahya kadn hizmetliler kahyann olu annenin eski erkek arkada ve onun kz kardei ile Kayseri / Nevehir illerinin sunulu biimleri anlat kuram erevesinde okunmaktadr. kinci olarak ekrandan ve beyaz perdeden yansyan modellerinin geleneksel ve modern olarak nasl ele alnd aratrlmaktadr. Bu aratrmann sonucunda geleneksel balamdaki modellerin yerlerini nasl kademeli olarak modern rollere braktklar bir baka deyile toplumsal yaayta bir zamanlar egemen olan anne, baba, aa gibi eitli geleneksel imgelerin yerlerini nasl modern imgelere braktklar bu dizi ve film balamnda ortaya kartlmtr. Anahtar Kelimeler: TV Dizileri, Asmal Konak, anlat kuram, rol modeller, gstergeler, egemen okuma. An Evaluation on the Narrative Theory for the Film and TV Serial Asmal Konak Abstract In this paper it is analyzed how Turkish traditional and modern roles that are directly related to the social life are realized and showed within the context of Turkish TV drama and later filmed for white screen Asmal Konak. First, mother, father, elder son, little son, wives of the elder and little son, elderly daughter, little daughter, clerck, maids, clercks son, the ex-boyfriend of the mother and his daughter and the presentation of the ways of the city Nevehir are read. Second, these models that are reflected on TV and white screen are handled with the discussion of modern and traditional and analyzed in terms of their appearance. In the end of this paper it can be claimed that according to the serial traditional models have gradually turned into the modern ones. In other words, how figures and images like father, mother, leader, etc that were dominant in the society ago are tried to be explained within the context of the serial and film Asmal Konak.

Yrd.Do.Dr., Beykent niversitesi Gzel Sanatlar Fakltesi

100

akademia

Key Words: TV Serial, Asmal Konak, theory of narration, role models, signs, dominant reading.

Erciyes letiim

2009 Ocak

Giri Anlat, iletiim olgusunun temel dokusunu oluturur. nsanlk tarihi kadar eski olan iletiim ile birlikte ortaya kan anlat, dil gibi kltr oluturan balca unsurlardan biridir (Atabek,1992,339). Duygular, dnceler, kiiler, nesneler, zaman ve mekan ncelikle kendileri konusunda bize anlatlanlar ile belirlenmekte, dolaysz deneye dayanmayan her bilgiyi anlatlar salamaktadr. Bunun sonucu olarak bilim, bilgi, sylence veya yk hangi biim altnda olursa olsun, temelinde sz bulunan her bildiriim bir anlat saylr. (Ycel, 1988,14) Anlat, btn dillerde, kltrlerde, edebiyat ve gnlk yaamda, geleneksel halk biliminde ve modern kitle iletiim aralarnda bulduumuz btnln geni bir yapsdr. (Burgelin, 1981,77) Dolaysyla anlat, "edebiyatn faaliyet alannn da tesinde olduka geni bir grng alan; gerei kavramamz salayan temel gelerden biridir (Butor, 1978,48). Yer ve zaman bakmndan uzak eylerin yklenmesi eklinde tanmlanabilen anlat, gnderici ile alcnn yer ald bir iletiim srecini kapsar. Anlatda izleyiciler mutlaka yorumlar ile uygulamaya katlrlar. Ayrca, boluklar gerekli ya da benzer olaylar ile doldurmalar gerekir (Yatkl, 1995,125-126). nsan gndelik yaamda evresi yklerle kuatlm olarak yaar. ocukluumuzda perili masallar ve mitoslar renerek baladmz bu yolculua, yetikin hale geldiimizde yk, roman, biyografi ve tarih okuyarak devam ederiz. Televizyon dizileri ve filmler de ykler anlatr. zellikle sinema ve televizyondaki anlat, zaman ve mekana ilikin bilincimizi ynlendirmek iin ok nemli bir ileve sahiptir. Bu anlamn baka bir ekilde ynlendirilmesidir (Burton, 1995,127-128).
nsann anlatlar okumas, gerek dnyada gereklemi, gereklemekte ve gerekleecek olan eylere bir anlam vermeyi rendii bir oyun oynamas demektir. Anlatlar okuyarak gerek dnya ile ilgili bir eyler sylemeye alt an, insan kendisini kuatan o kaygdan kurtulur. Bu, anlatnn tedavi edici ilevini ve insanlarn insanln balangcndan bu yana ykler anlatmalarnn nedenini oluturur (Eco, 1995,100).

Bu nedenle televizyon dizileri toplumsal ve bireysel bir sunum alandr. Kiilerin kendi hayatlarn anladklar ve yaamlarna yn vermelerini, rahatlamalarn salayan ortamlardr. Kurmaca anlatlarn byleme nedeni; gerek dnyay alglamak, gerekse gemii yeniden kurmak iin yararlanlan o snrsz yetenei kullanma olana sunmasdr. Nasl ocuk oyun oynayarak yaamay renirse, yetikinler de kurmaca anlatlar aracl ile hem imdinin hem de gemiin deneyimine biim verme yeteneini gelitirirler (Eco, 1995, 148-149). evremiz eitli anlatlarla doludur. Anlatlar kendimizi ve evremizi anlamamza yardmc olur. Anlatbilim, insanlara anlatlarn biim ve ieriine ilikin ipular sunarken onlarn yaadklar dnyay da anlamalarna ve uyum salamalarna katkda bulunur. Chatman (1978)de yapsal kuramlarda anlat iki paradan olutuunu ifade eder: yk ve Sylem. Olaylar, eylemler, durumlar ve bunlarn getii yer yky kapsar. Sylem, yknn anlatlma biimidir. Anlatda ne sorusunun cevabn yk; nasl sorusunun cevabn sylem verir. Bir baka deyile filmsel anlatlar dier anlatlar gibi anlatnn kurmaca dnyasn oluturan olay rgs, zaman ve mekan kullanm, aydnlatma, ekim lekleri, oyunculuk gibi tm sinematografik tekniklerin kullanl tarz sylem ile ifade edilirken yk ierii, karakterleri ve evresel zellikleri kapsar (Abisel, 1997,128). Gnmzde gerek sinemada gerekse televizyonda grsel anlatlar yer almaktadr. mgelere dayanan grsel dil, anlat yapsyla karmza kar. Televizyonun elendirme ilevini yerine getiren programlar birer anlat metinleridir. Bunlar durum komedileri, izgi filmler, polisiye diziler, sabun-kp dizileri, TV filmleri ve dizileridir. Bunlar

akademia

101

televizyonun elendirme ilevini yerine getiren yapmlardr. (Kozloff, 1992,67).


Televizyon dizileri popler kltrn birer rndrler. Televizyon dizilerinde yer alan cinsiyet, toplumsal stat vb imgeler izleyicilerin toplumsal yaay alglamalarnda nemli bir yere sahiptir. Kadnlar genellikle e, anne, ev kadn ve tketici olarak geleneksel anlamda rolleri benimsemi varlklar olarak sunulurlar. Bu standart bir ekilde kadnlara benimsemeleri iin belirli deerler ve roller sunar. Ayrca kadn, bu ekilde erkekten ayrlr ve erkek ile eit olmayan ikincil bir varlk olarak sunulmaktadr (Barret, 1980).

insanlar bu dilere yknrler; ortak ynler bulup kendilerini grrler. Trk televizyonlarnda izlenme oran yksek dizilerden ocuklar Duymasn, En Son Babalar Duyar, Aliye, Hayat Balar gibi dizilerde kadn imgesinin deitii vurgulanmaktadr. Sadece kadn ve erkek deil aa, hanmaa, hizmetli, kahya, eski sevgili gibi tiplemelerin ele alnarak modernin gelenekselin yerine getiini anlatan dizilerden biri de yaynland dnemde ilgiyle izlenen, yksek ratingler alan; bu yzden de sonlanmasnn hemen ardndan filmi ekilen Asmal Konaktr. Bu dizi geleneksel ve kkl Nevehir erafndan geni bir ailenin yaay zerine kuruludur. Aile yannda altrd ok sayda hizmetli ile bir btn olarak ele alnmaktadr. Asmal Konak dizisinde modern kadn ve erkek rolleri sunulmakla birlikte sunulan yeni modern dzenin arkasnda ezilen tiplere de yer verilmekte, bir yandan da Anadolunun tarihi ve turistik blgesi Nevehir Peri Bacalar sk sk gsterilmekte, blgenin tketime dayal yaam stilleri ile izler kitlenin diziden daha fazla haz almalar salanmaktadr. Buna ek olarak dizinin grsel zenginlii karakterlerin stanbul ve New York ehirleri ile olan balantlarndan tr zenginletirilmektedir. almann kuramsal ve metodolojik yaklam u ekilde zetlenebilir: Televizyon yaptlar kurgusal bir dnya yaratarak izleyiciyi bu dnyann iine ekerler. zellikle de televizyon dizileri grsel ve iitsel alglarla yaratlm bir dnyaya katlm salar. Sinema en gen sanat dal olduu iin dier sanat dallarndan ok etkilenmitir ve yedinci sanat olan sinema, mzik, dans, resim, tiyatro, edebiyat gibi sanatlardan paralar tamann tesine geerek kendi estetik yapsn oluturmutur ve bu ilikiyi bir etkileime dntrmtr. Televizyon sayesinde kendine daha geni bir hedef kitle ve tantm imkan bulmutur. Televizyon sinemann sahip olduu hemen hemen her eyi kendi bnyesi iinde tegelmitir. Bak (kamera) asndan

Devingen dnya zerine her trl bilginin ilevi vardr: Uzam-dnyann kendisi, onu ele alan zne ve her ikisinin yer ald belli bir zaman dilimi. ster bizi evreleyen gerek isterse kurmaca bir evren szkonusu olsun bu e iinden biri doru olan bir ey dier ikisi iin de doru olur. Bu durumda bu ulam anlaty kavramamz salayacak temel deerlerdir (Ycel, 1995, 17). Trk televizyonlarna baklacak olursa zellikle 2000li yllara kadar yaynlanan dizilere yukarda bahsedilen unsurun hakim olduu sylenebilir ancak 2000li yllarla birlikte erkein yannda yer alarak ona, dolaysyla ailesine maddi ve manevi destek veren e, kadn, anne tiplemelerinin yaygnlkla ilenmekte olduu sylenebilir. Bunun yan sra yine 2000li yllarla birlikte erkekten daha zel bir ifade ile ailesinden, babasndan, aabeysinden, einden bamsz olarak kendi ayaklar zerinde duran kadn imgesi de ele alnr olmutur ve bu temann ilendii dizilerde kadnlarn szkonusu bamsz karakterleri kendilerine rol model aldklar grlmtr. zleyiciler ekranda grdkleri dnya araclyla kendi yaadklar gerek dnyann farkna varrlar (Novak, 1982, 237). Bylece yava yava deien yeni toplumsal yaay televizyon dizilerinde ele alndka gerek kadnlar gerekse erkekler dnyann deimekte olduunu, eskinin kademeli olarak yeni ile yer deitirdiini fark ederler. Dier tlevizyon trleri iinde soap-opera, seriyal veya dizi olarak bilinen tr bir sunum, temsil alan olduu iin

102

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

eitli alan derinliklerinde betimlemelerin (ekimlerin) zincirlenii, betimleme asnn (alcnn) devingenlii, kaydrlmas (travelling) yntemleri de gerekte, sinemaya olanaklar salayan roman teknikleri arasndadr (Aykn, 1983, 492) ve hepsini eitli televizyon trlerinde grmek mmkndr. Bunun en gzel rnei televizyon dramalar veya dier adyla seriyaller oluturmaktadr. Ayrca sinema, romandan eksiltme (ellipsis), kesim (dcoupage) ve kurgu (montage) gibi sinemann temel yapsn oluturan baz zellikleri de almtr. Bu trler arasnda sadece tek tarafl bir egemenlik ilikisi sz konusu deildir. Zaman iinde televizyon, romann ve sinemann kulland bu teknikleri gelitirir ve kendi dilini (gramerini) oluturur. Hem edebi metinleri hem de filmleri zmlemede kullanlabilen anlat bilimi, bu almada kuramsal ereveyi oluturmaktadr. Yapsalclk Litvanyal A. J. Greimas, Bulgar Tzvetan Todorov, Fransz eletirmen Grard Genette, Claude Bremond ve Roland Barthesn etkili birer uygulaycs olduklar yeni bir edebiyat bilimini, anlatbilimi yaratmtr. (Eaglaton, 1990, 126). lk kez Todorov tarafndan 1969 ylnda kullanlan anlat bilimi (narratology) terimi, yapsalc bir yaklamla anlat analizini ierir. Genetteye gre anlat kuramda nemli kavram bulunmaktadr: yk (story), yani anlatnn ierii, olaylarn kronolojik dzendeki biimidir; anlat (narrative), yani anlat sylemi, metnin kendisidir; ykleme (narrating), yani anlat eyleminin retilmesidir. Genette, ne anlatld (yk) ile nasl anlatld (sylem) arasnda ayrm yapar. Anlat sylemi, anlatdaki zaman ve mekn kullanmlarn, anlatc eitlerini ve dnmlerini ve olay rgsn iermektedir (Eaglaton, 1990, 186). te yanda medya, neyin iyi neyin kt, neyin normal neyin anormal olduunu tanmlarken egemen ideolojinin bak asn kstas almaktadr (Demir, 2005). Medya metinlerinin, retim ve tketim srelerinin ideoloji merkezli allmas, ngiliz Kltrel almalar ile balamtr. ngiliz Kltrel almalar, medyay, toplumda hakim ideoloji ve deerleri yeniden reten bir kurum olarak grr (Data, 2003,17). Kltrel almalar, anlamlarn effaf tayclar olarak medya metinleri kavramndan koparak, metinlerin ideolojik ve dilsel yaplanmalarna odaklanr. te yandan da etkin izleyici ve etkin okuma anlay ile medya iletilerinin kodlanmalar ve izleyicilerin deiik kod amlaryla ilgilenir (Dursun, 2001,40).
Marksist kuram iine eklemlenen ngiliz Kltrel almalarnn nemli temsilcilerinden Stuart Hall, ideolojiyi, anlamlar erevesinde geen bir mcadele olarak grr. Ona gre, olaylar kendi balarna bir anlam iletemezler. Olaylarn ister gerek ister kurmaca olsun anlalabilir klnmas iin sembolik biimlere dntrlmesi gerekir. Bu ileme kodlama ad verilir. Hall, gstergenin ok aksanllndan bahseder ve kodlarn amlanmasnda yan-anlam dzeyinin daha aklayc olduunu ileri srer (Data, 2003, 25-27).

Marksist kuram iine eklemlenen ngiliz Kltrel almalarnn nemli temsilcilerinden Stuart Halla gre egemen okuma izleyicilerin medya tarafndan sunulan ierii sorgulamadan aynen kabul etmeleridir. O halde izleyici medyann verdii bir mesaj aynen alp, kabul etmekte ve gnlk yaay iinde kullanmaktadr. Bu yaklamn kart ise mzakereli okumadr. Mzakereli okumada izleyiciler medya tarafndan sunulan ierii tartrlar ve bu ieriin belirli ynlerini kabul ederler; belirli ynlerini reddederler. Bir de kart okuma vardr. Kart okumada izleyiciler medya tarafndan sunulan ierii reddederler (Hall, 1980). ngiliz Kltrel almalar gelenei tarafndan balayan medya ieriinin izleyenler tarafndan ne ekilde hangi llerde almland her zaman nemli bir sorun olagelmitir. Bu medya ieriklerinin birer popler kltr rn olmalar ve gnmzde beeni ile izlenmeleri nedeniyle tartlmaktadr.

103

akademia

Medya var olan toplumsal dzeni korumak, var olan toplumsal dzen iinde yer alan baz unsurlar deitirmek, yeni tutum ve yarglar oluturmak iin grsel, iitsel ve grsel-iitsel mesajlar yollar. Bu mesajlar televizyon trleri iine yerletirilir. zleyenler de szkonusu televizyon trlerini okuyarak kendilerine pay kartrlar, kabul edebilirler, reddedebilirler veya bir ksmn kabul ederek geri kalan reddedebilirler. Bu erevede Asmal Konak balamnda dizinin ve filmin ieriine, karakterlerine ve bunlarn izleyiciler tarafndan nasl alglandklarna baklmaktadr. Bir izleyici olarak metin deerlendirilmeye allacak ve bu ykde postmodernist etkiler olup olmad tartlacaktr. Zira yaam anlamada rol kavram nemli nir yere sahiptir. Hangi roln nasl oynanacaveya hangi rolleri kimin oynayaca insanlara retilmektedir. Gnlk toplumsal yaamn bir paras olan bu roller zamanla iselleerek kiinin de bir paras olur (Goffman, 1959). Bu rollerin benimsenmesinde kitle iletiim aralarnn zellikle televizyonun byk bir rol vardr. Kk yalardan itibaren televizyon seyreden insanlar toplum iinde oynayaca rolleri televizyonda izledikleri, aile iinde grdkleri ve d evreden edindii bilgilerle renmekte, benimsemekte ve zenginletirmektedir. yknme ve model alma nemli bir toplumsal renme srecidir. (Bandura ve Walters, 1973). Toplumsal yaam deitike bu deiimin diziler, sinema filmleri gibi ok seyredilen programlarda yanstlmas insanlarn da rollerini daha kolay adapte etmelerine yol amaktadr. Btn bu kuramsal ereveden hareketle Genettein snflandrmasna dnerek Asmal Konak dizisi ve filmini anlat kuram asndan belirlemeye alalm. Alt balklar da bu snflandrmaya uyacaktr. Szgelimi, alma dizinin yks, zaman, mekan ve anlat evreni tasarm, karakterlerin tantm ile balayacak ve dil ve slup ile devam edecektir.

1. Dizinin yks Asmal Konak dizisi bir aile dizisidir. Anadolunun tarihi bir kasabasnda yaayan kkl bir ailenin hikayesini anlatmaktadr. Dizide ilk olarak Aile reisinin ( Mahmut ) ldrldn grrz. Bu ekilde en byk erkek ocuk ilerin ve ailenin sorumluluunun yklenmi olur ama dizi esasen sra d bir ekilde New Yorkta eitimini yarda brakm bir gen erkek ile resim eitimi alm ve New Yokta sergi am bir gen kadnn tanmalar ile balar. lk grte bu iki insan birbirlerine ak olur ve evlenirler. Gen adam ailesinin ilerinin ve evlerinin bulunduu, doup byd Nevehirdeki konana dnmek zorundadr. Evi ve hayat oradadr. Gen kadn ise aile zlemi ekmektedir. Erkein aksine onu bekleyen bir evi ve ailesi bulunmamaktadr. Olaylar gen evlilerin eve dnmeleri ile balar. Olaylar Nevehirde aileye ait olan konakta asmal Konakta gemektedir. Ancak ev sradan bir konut deil, iinde onlarla kiinin yaad bir konaktr. Evin hanm olan anne ya ilerlemi, eini kaybetmi ve ocuklarna kol kanat germi, onlara sz geirebilen hem de kona yneten bir annedir. Ailenin geim skntlar yoktur hatta blgenin en zengin ailesidirler. eitli yatrmlar vardr. Aile ayrca olduka da kkldr. Yanlarnda birka aile altrmaktadrlar. Bir kahya, ei ve ailenin en kk kz ile yat olan bir erkek ocuklar bu ailelerden baat olandr. Daha sonra evlenecek olan bir ofr ve bir gen hizmetli, uygun bir e bulunan bir baka kadn hizmetli ikincil derecede nemli olan ve konakta yaayan ailelerdir. Bu ailenin ilikiye girdii baka aileler de bulunmaktadr. Konak Peri Bacalar blgesinde tarihi deeri olan bir konaktr. Bu dizi izlenme rekorlar krmasnn ardndan bu blgeye ve de konaa eitli gezi ve turlar dzenlenmi ve blgenin turistik deeri bu diziden sonra artmtr. Dizide ilerleyen zaman zarfnda stanbuldan New Yorka, New Yorkdan da

104

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

Nevehire yerleen gelin aa Baharn ei ve ailesi ile olan ilikileri konu edilir. Bu inili kl ilikide zaman zaman eitli skntlar yaanr nk Bahar asi yaradll bir kadndr ve yeni hayatna sadece einin hatrna uyum salar ve skntlarn yeri geldike konakta yaayanlara yanstr. Ei Semen Aa ise Amerikada eitim alm modern bir kimlikle seyirci karsna ksa da eine olan sevgisinden kskanlk duygularna yenik dmekte ve bu nedenle atmalar yaanmaktadr. iftin bir sre sonra bir kz ocuklar olur. Ancak olaylar evde yaayan dier fertlerin de katksyla geliir. Seymen Aa genliinde evdeki gen, gzel hizmetli ile yasak bir ak yaar ve bir erkek ocuklar olur. Anne Smbl Hanm ocua ve gen kadna sahip karak gen hizmetliyi nceleri biraz karanlk gemii olan sonralar ise aileye sadakat gsterecek bir erkekle evlendirir. Olay Bahardan saklansa da hizmetli kzn hasta olup ocuunu Bahara emanet etmesi ile ortaya kar. Aabeysi gibi yurtdnda eitim gren kk erkek karde Seyhan da gnln sakar fakat eitimli, temiz bir kza (Lale) kaptrarak evlenir. Yaadklar mutluluklar ve skntlar diziye dahil olur. Ailenin en kk kardei Zeynepin haarlklar, evin kahyasnn olu ile yaadklar ak da diziye dahil olmutur. Bu ilikideki ini klar arasnda bir tecavz yaanm ve kahyann olu ile nihayetinde evlenmilerdir. Onlarn niversite kazanarak stanbula gitmeleri ve stanbulda yaamalar da eitli olaylarla konu edilir. Dizi ilerledike kahramanlar ve gelien olaylarla ilgili daha ok bilgi edinilir. TV dizilerinde yaratlan karakterler ve olaylar aracl ile gerek kiiler, olaylar, meslekler, yaam biimleri, tketim kalplar temsil edilir. nsanlar da TV dizilerini seyrederek gerek yaam biimlendirmeye alrlar. Asmal Konak da yaratt atmosfer ile izleyiciyi iine ekerek, bir sonraki blmde ne olacak sorusunu akllarda taze tutarak olay rgsn zenginletirmektedir. Bunlardan baka byk abla Dilara ve konuamayan kz Zeli ile dier ikincin akrabalar diziye zaman zaman dahil olurlar, atmalar yaratrlar. 2. Dizide ve Filmde Zaman, Mekan ve Anlat Evreni Dzeni Genetteye gre (1980, 271) Anlatm, anlatnn zamansal ve dramatik yanna bal olarak eylemlerin ve olaylarn zerinde kalrken, betimleme, bunun tersine, varlklarn ve nesnelerin zerinde durduu iin zamansal ak sanki durdurarak anlaty uzama yayar. Bu anlamda anlat zaman yk zaman ile btnleik olup yknn ar ar, blm blm ilerlemesi esnasnda kii ve olaylar anlatya dahil olurlar. Dizi boyunca i mekan kullanm arlkldr. Nevehirde Nevehirin karakteristik zelliklerini tayan bir konakta, ara sra ehir merkezi ve stanbulda gemektedir. Dizi imdiki zamandadr; anlat imdi zerine kurulmutur. Geriye dnler dizinin anlalmasna yardmc olmak, hatrlatmalar yapmak ve etki yaratmak iin kullanlmaktadr. imdiki zaman konaktaki insanlarn yaam olduu ve yaayacaklar anlara gnderme yapan bir sretir. imdiki zamann dnda bir de gemi zaman vardr. Gemi zaman srlara tanklk etmitir. nc olarak gelecek zaman konaktakilerin imdiki zamanla balantl olan beklentileridir. Mekann en nemli blm diziye adn veren asmal konaktr. En nemli olaylar konan iinde geer. Konan ii zellikle ailenin bir araya topland oturma odas, yie bir arada olunan i avlu mekanda nemli yer alrlar. Konan d avlusu sadece frlerin ve korumalarn bekledii bir alan olarak belirir. Ailenin otelleri ve ailenin elence iin gittii yerler ve Alinin evi sonraki aamalarda yer alr. Bu nedenle konak avlusu ve i odalaryla birlikte bir mekan olarak deerlendirilmeli ve konak hem bir i

105

akademia

mekan hem de bir d mekan olarak alglanmaldr. Dizide sklkla ehrin tarihi dokusu ve karakteristik mekanlar gsterilmektedir. Peribacalar, usuz bucaksz sar ve kahverengi tonlarnda araziler dizide adeta karakterlerden biri gibidir. Bu dizi ile birlikte Nevehire yerli turistin ilgisi artmtr. Trkiyenin zellikle stanbul ve Ankara gibi byk illerinden zel turlar dzenlenerek blge ve dizinin ekildii mekanlar bata asmal konak olmak zere tantlmtr. Ancak mekanlar karakterler ile bir anlam kazanr. Karakterlerin yaad evleri ve ehirleri ancak onlarla balantl olarak grlmektedir. Gerek anlatc olarak ynetmen grlmektedir. Ynetmene yardmc olarak da karakterleri grmek mmkndr. Dizi anlat olarak iki ksmda incelenebilir. Bahar ve Seymenin evliliklerinden ncesi, Bahar ve Seymenin evlilikleri esnasnda yaananlar ve Baharn lmcl bir hastala yakalanmas. Bu ana olay haricinde eitli alt blmler de bulunmaktadr Seymenin feci bir kaza geirerek kaybolmas, Seymenin bir baka kadnla yaknlamas ve evin hizmetlisinden bir erkek ocuk sahibi olmas; Smbl Annenin yaants; Zeynepe tecavz edilmesi ve Zeynepin Kirve-Kahya Bekirin olu Salih ile evlenmesi gibi. Dizi klasik anlat kalplar iinde gemektedir. Olaylar tamamen birbirine baldr ve karlkl iliki iindedir. Olaylar sebep-sonu ilikisi iinde ilerlemektedir. Sonuca varmak iin olaylar birbirine balanmaktadr. Ancak bu dizide bir son yoktur. Final de bir balang olmutur. Finalin ardndan bir sinema filmi ekilmitir. Haslat rekorlar kran bu film eletirmenlere gre dizi kadar baarl deildir. Filmde tedavi olmak zere Bahar ve Seymen New Yorka giderler. Bir gece sokak serserilerinin saldrsna urarlar ve Seymen yanllkla Bahar vurur. Bahar hastaneye kaldrlarak tedavi altna alnr, akln karan Seymen ise binbir zorlukla bulunur ve tedavi olur ve bu iki olay Baharn

kendine gelmesi ile kesiir. Film mutlu son ile biter. Temel yk Bahar ve Seymenin ilikileri zerine kurulu olmakla beraber temel yk kapsam iinde aile fertlerinin ilikileri de yk kapsam iinde nemli bir yere sahiptir. Szgelimi Smbl Hanmn ileri yalarda yaad ak, byk kz kardein problemleri, kark kar ilikileri, kk kz kardein duygusal sorunlar, efendi-kle ilikileri de temel yk kapsamnda deerlendirilmelidir. Giysi ve dekor olarak kiilerin karakterlerine zg bir stil tercih edilmitir. Tm kadn hizmetlilerde geleneksel yazma trnde barts kullanlrken anne Smbl Hanm sosyal statsne uygun olan tal ve ilemeli earplarla tasvir edilmektedir. Seymen Aa benzer bir ekilde takm elbiseli veya spor kyafetleri iinde grnmektedir. Dizide kadnlarn i deneyimi ve eitimine pararlel olarak gzlk kullandklar da not edilmelidir. Filmde yer alan efektler ksa etkilidir fakat mzik diziye has bir neme sahiptir. Son tahilde diziye mekanlar ve olay rgs balamnda bakld zaman, Asmal Konak mekannn cemaat kltrnn birincil ve ailevi ilikilere dayanan atmosferini yanstmak iin seilmitir. Bu mahalle kavramyla yiten toplumsal mekan anlayna gnderme yapmaktadr. Yerel iletiimin ve gndelik dilin paylalarak tarallk halinin canl olarak yeniden retildii alanlar olmaktadrlar. te yanda New York ve stanbul, Boazfarkl bir kltrn unsuru olarak vurgulanmtr. Kapadokya aslnda gei kltr iinde yer alan toplumsal bir dokuyu yanstmaktadr. 3. Dizinin Baat ve kincil Karakterleri Genel olarak Trk Sinemasnda karakter olgusu zayf kalmtr ancak son dnem Trk sinemas Yeilamda kendine fazla yer bulamayan karakter olgusunu ilemeye balamtr. Dizide de karakter olgusunun zerine dld grlebilir. Melodram formundan dramatik yapya geile birlikte

106

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

gerek diziye gerekse filme ilikin olarak karakterlerin evreleriyle birlikte anlatldn da grmek mmkndr. G ve iktidar ilikilerinin oluum srecine bakldnda karakterler daha belirgin zellikler kazanrlar. G sahibi olan kiilerin davranlaryla onlara tabi olan kiiler arasnda yeni bask ilikileri ortaya kar. Bu srete sembolletirmenin nemli bir yeri vardr. Sembolletirmeyle yeni anlam retimi, anlamlarn zmlenmesi ve yeniden retimiyle eitli temsil sreleri balar. Bu sembolletirme srecinde kadn annelie, gzellie ve iyi e olamaya kodlanmtr. Erkek babala, korumaca kodlanmtr. stisnai grnmler ise yaanan deiimi vurgulamaktadr. Genel olarak kadn vcut-materyal, evcimen, pasif (Bahar zgr yaam anlayyla ksmen aktif olur), bastrlm, tevazu sahibi, duygusal, blnm olarak belirir. Genel olarak erkek de zihin-soyut (Seymen yakkll ile ayrlr), meceraperest, aktif, baskn, gurulu / vnen, rasyonel, dirlik dzen sahibi olarak karmza kar. Smbl, eitimli biriyle evlendirilmitir. Gzel giyinir, konumas dzgndr. Yeme-ime, al-veri iin lks yerlere gider. Ali eitimli deildir. Gzel giyinir, zengindir ama standart dili kullanamaz. Toplumsal konumunun bir gstergesi olarak kravat kullanmaz. Seymen ve Bahar eit koullarn insanlardr ama Seymen Nevehirli; Bahar ise stanbulludur. Geimleri bu temel eksende ini ve klara sahne olur. Bahar sanatdr, izginin dndadr. Seymen izgiler iinde yaayan bir i adamdr. Toplumsal konumunun bir gstergesi olarak takm elbise giyer ve kravat kullanr, kardei Seyhan gibi, ancak yaa kk olan Seyhan ounlukla spor kyafetler iinde grrz. Van Dijka gre iktidar ilikisi karlkl etkileim iinde ortaya kar ve geliir. Oyuncular yknn bir paras hatta yky ynlendirenlerdir. Asmal Konak fertleri Anadolu kltrnden gelirler ve biz sylemine ikindirler ancak yeni kuak eitimli erkek kardelerin bu kltre aykr olan bir dn biimiyle ortaya kmalar bir elikiyi de beraberinde getirmektedir. Dizide arka planda Max Weberin Protestan Etii ve Kapitalizm arasnda kurduu ba da gzlemlemek ve deiik almlarn yakalamak mmkndr. Seymen Aay, babasn, kardeini, Aliyi ve dier ikincil karakterlerden Yaman, Can ve Aye Meleki amladmz zaman alma etii ve buna bal olarak kazanma kltrnn onand grlmektedir. Bu toplumsal deerler asndan tketim kltrnn egemen olduu bir dnemin eletirisi olarak yorumlanabilir. Bu dorultuda: Seymen: Dizinin ana karakteridir. Aann vefatndan sonra ilerin ve de ailenin bana geer. Kurduu otorite ile anne Smbl kontrol altna alr. Ei, ii ve konak arasnda denge unsuru olan, ayn zamanda entrikalara yol aan babasnn katli ile esrarengiz olaylar zmeye alan adil bir i adam grnmndedir. Modern anlamda bir aay temsil etmektedir. Geleneksel aa rolnden km modern bir kimlie sahiptir. Seymen, yeni yaam biimini temsil ederken kendi iinde hala geleneksel deerleri tamakta olduunu gstermektedir. Ailesine sahip kan, eini kskanan, kardelerine kol-kanat geren; te yanda duygu ve dnceleri ile hesaplaan yeni Trk erkek imgesini temsil etmektedir. Bahar: Asi, hassas ve kocasna tapan ressam e rolndedir. Kskanlklar, uyum salama zorluu ve taviz veremeyen karakteri onu zaman zaman zor durumlara sokar; bazen de zor durumlardan kurtulmasna yardm eder. Zaman iinde daha da olgunlar ve tpk kocas gibi ailesine sahip kar. Bahar dizide zgr ve modern kadn temsil etmektedir. Sanatdr; zgrlne dkndr, yaratcdr ve sevdii insan iin alt deerleri geride brakm ve yeni bir hayata balamtr. Smbl: Smbl anne, einin katledilmesinden nce ei ve ocuklaryla

107

akademia

mutlu bir hayat srmektedir. Geleneksel bir annedir. Einin ldrlmesi Smbl annede tarifsiz bir ac yaratmken olunun evlilii ile yeni bir sayfa aar. Bundan sonra eskiden kendisi ile evlenmek isteyen ancak eitimsiz olduu iin reddedilen Hamza adndaki karaktere ilgi duymaya balar ve ilerleyen blmlerde onunla birlikte grlerek olas bir evlilie scak bakar. Smbl hanm otoriteyi ve geleneksel Trk annesini temsil etmektedir. Ancak o da olu Seymen gibi geleneksel yaam biiminden karak modern hayatn gereklerini benimsemitir. Yana ve yaad ortama gre Smbl Hanm da yenilikidir. Bekir Kirve: Bekir Kirve evin hem kahyasdr, hem de ailenin bir ferdi gibi aileyi koruyup kollamaktadr. Onun ocuklara kirvelik etmi olmas aile iindeki terine iaret etmektedir. Kahya ile konak arasnda bir tr aile ba kurmutur. Hatta olu Salih bir sre sonra konan kk kz Zeynep ile yakn arkadal bir aka dner ve atlatlan badirelerden sonra evlenirler. Kars Fatma da Smbl Hanmn adeta bir kardei gibi kona ekip evirir. Bekir kirve, hizmetlilerin hizmetli olmaktan te aileden biri olmasn, hatta kirve olmasn temsil eder. Bu anlamda kirve birliin simgesidir. Otoriteye itaat eden, geleneki imaj ile derlerine ship kmtr. Zaman iinde yeniliklere fazla ak durmamtr. Seyhan: Evin kk erkek kardeidir. Zaman zaman aabeysi Seymenden akl alan zaman zaman akl verme sevdasna kaplan fakat her zaman ailesine bal bir gentir. Yapt izinsiz ve gizli evlilik onu zor duruma soksa da bu kriz de atlatlr. Gizlice evlenmesi de yurt dnda okumas da geleneksel deerlerinden kopabildiine ve bakalatna iaret eder. Seyhan dizide kriz yaratan yine de vazgeilemeyen, bira martlm erkek ocuu temsil eder. Dicle: Dicle evdeki hizmetlilerden biridir. Seymenden bir erkek ocuu olmutur. Bu ocuk zerinden aile ve Seymen Aada haklar olduunu var saymaktadr. Kendinden daha emin ve daha cretkardr. Bir gn Seymen Aann olunu nfusuna alacan ve kendini de gelecekteki

ilk erkek ocuun annesi olarak grmektedir. 6. hissi de ok kuvvetli olan bu kadn sevgisi ve itaati ile konakta kendine has bir yer edinmitir. Ancak Smbl anne olu Seymene bir hizmetliyi asla yaktrmaz ve ocuu da kabul etmez. Bunun yerine Haydar adnda Mahmut Aann cinayetini stlenen kii ile Dicle yi evlendirir. Dicle Haydar hibir zaman benimsemez fakat olu hatrna evlenirler. Aa ile yaad aktan sonra terk edilmi ama hane dna da atlmamtr. Bu ynyle, Dicle fedakrln simgesidir. Ezilen okumam kadnlar, aileden kopmu gen kzlar temsil eder. Fatma: Fatma konan kahyasnn karsdr. Olu Salih, konan kk kz Zeynep ile evlenince aileye de resmen katlm olur ancak bu durum onun kiiliinde bir deiiklik yaratmaz. Kendi gereklerinin farknda ve kendi iinde olan bir kadndr. Bu zellii ile konaktaki dier hizmetlileri de idare etmektedir. Fatma da fedakarln simgesidir, aileyi efendi bilip geleneksel role sahip kan ve ekmek yedii, kendisini koruyan aileye son derece sadk bir insandr. Zeynep: Ailenin en kk ocuu olan Zeynep hem biraz yaramaz hem de mark, dediim dedik bir kiilik izer. Ablas ve aabeyleri ile arasnda nemli bir ya fark vardr. Kahya ve de Kirve Bekir ve Fatmay kendi anne ve babas gibi grmektedir; onlar benimsemitir. Oullar Salih, Zeynepin ocukluk arkadadr ve Zeynep ile Salih hep birlikte anlrlar. Ancak bir zaman gelip ayr derler ve Zeynep erkek arkadann tecavzne urar. Bu zc olayn ardndan Tamerin ailesi artk kzmzsn ne zaman seni istemeye gelelim der, olaylar yatr fakat Zeynep en yakn dostu ve gerek arkada Salih ile evlenir tm kar kmalara ramen. Zeynep arlyla ne kan bir karakterdir ve arl onu ykma gtrmtr, bu anlamda Zeynep yeniyi temsil etmeye alrken inand deerleri bozguna uratlm bir gen kadn temsil eder. Zaman iinde olgunlar, renir ve kendini bulur.

108

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

Salih: Salih de akll ve alkan bir ocuktur. Zeynepi her zaman gzeten ve onu gerekten seven bir gentir. niversiteye giri snavnda Trkiye birincisi olmutur ve burslu olarak Zeynepin gittii niversitede okuma hakkn elde etmitir. Hukuku olmann hayallerini kurmaktadr. Hayatlarnn baharlarnda olan bu iki gen Zeynep ve Salih farkl aile yaplarndan ve farkl kltrlerden gelmektedirler. Eitim seviyeleri konak ile kirve arasndaki yakn ve drst ilikiden tr hemen hemen ayn olmutur. Salih azmi sayesinde okul hayatnda Zeynepten daha baarl bir tablo izmitir ve evliliklerinin hemen ardndan geim skntsna dmemek adna hem almay hem de okumay gze almtr. Salih dizide Amerikan Ryasn sembolize eder. Kahya babas ve a annesine ramen stanbulda bir zenginler okulunda burslu olarak okur. Zeynep ile eitlenir. Sonra tecavze urayan Zeynep ile evlenerek aaya damat olur. Salih bu anlamda dizide boyunca deien en nemli karakterdir. Dilara: Dizideki ezilmi, mutsuzlua mahkum edilmi karakterlerden belki de en trajik olan Dilaradr. Kocasnn lmnn ardndan byk bir acya gs germek zorunda kalm, baba evine sarsnt geiren ocuu ile snm, onun problemleri ile uraan ve her zaman aile basksn zerinde hisseden gen bir annedir. Onun da hayat Yaman ile deiir. Aile basksnn arl altnda ezilirken bu basklardan silkinir ve kznn da konumaya balamasyla o da hayatn yaamaya balar. Dilara geleneksel bir anneyi temsil eder. Zeliha (Zeli): Kk Zeli nceleri ve uzun bir sre dizide dilsiz ve yaadklarna kar tepkisini bu ekilde veren bir kk kz olarak belirir. Bir gn karlr ve bulunmasyla birlikte konumaya da balar. Geirdii sarsnty atlatr, kona sevince boar ve bundan sonra yatlar gibi normal ve ok sevimli bir ocuk olup kar. Ali: Ali, Mahmutun Smbl Hanmn ei katledileme olaynn aydnlatlmasnda nemli admlar olan, gerek kz kardei gerekse ailesi ve alanlar ile ailenin yakn bir dostu olur. Hi evlenmemitir. Genliinde Smbl Hanmla evlenmek istemi ancak Smbl Hanmn ailesi yksek tahsilli bir damat olduu iin Mahmutu Smble layk grmlerdir. Bundan sonra Ali sevgisini kalbine gmm, bir macera yaam ama Mahmutun lmyle de nce gizliden gizliye sonra aka Smbl Hanma ilgi duyar ve bu iliki yzk takmalar ile sonulanr. 4. Dil ve slup Bir gsterge olarak dil ve anlatm karakterler iin farkllar ve bu farkllk kartlk olarak alglanmaldr. Smbl iinde bulunduu duruma zg bir kibarla sahiptir; Alinin ise lnl dili kullanmad grlr. Zaten dizide Alinin genlik dneminde Smbl Hanma talip olduu, ancak eitim durumu nedeniyle reddedildii ve Smbln bir mhendisle evlendirildiinin alt izilir. Konaktaki hizmetliler de Ali ve hala gibi konumaktadrlar. Yani Nevhir aksan kullanlmaktadr. Bu avaml, basitlii ve eitimsizlii dile getirmese de o blge insann ne kartmaktadr ve farkl iki kesimin birlikteliine gnderme yapmaktadr, aralarnda kurulan iletiim ilikilerini nitelemektedir. Hizmetlilerden bir olan Hayriye de modern dnce tarz ile dikkat eker. Ak olmadan evlenmenin bir anlam olmad gibi bir st snfn deerlerine yknr. Ancak bu konaktaki hizmetliler arasnda gln olarak fakat gizliden gizliye de hayranlkla karlanr. Bahar iin kullanlan anlatm biimi ise aldrmayan, zgr ve batl kltrel nitelikler tar. Seymen modern bir aadr. Ast astk, yal deil, yakkl ve moderndir. Anlay ve saduyusu ile zm reten bir aadr. Eine kar ilgisi zaman zaman kskanla dnr, bu nedenle dayak gibi toplumsal adan yanl yapar fakat bunun da cezasn hayat ile der. Bu ekilde sulunun da cezasn ektii kanaati yaylr.

109

akademia

Sosyo-kltrel konumlanmann bir gstergesi olarak karakterlerin eitsel durumlar lkenin genel yaps dorultusundadr. Kltr ve sanat ortam asndan Baharn bir ressam olmas, sergiler amas ok nemlidir. Ancak dizinin getii 2000li yllarn banda sergi ortam yerini mzayedelere terk etmitir. Sergiler ise 1995-2000 yllarna zgdr. 2000li yllarn banda yaanan ekonomik kriz sanat sektrn sekteye uratmtr. ze inmeyen, grnle snrl kalan kltrel davranlara da rastlanr. Aile Zeynepi stanbula niversite eitimi iin gndermekle birlikte yaygn bir biimde bask uygular. Salihe de okumas iin snrl bir biimde yardm eli uzatlr. Bireyler sakl i dnyalarna ve farkl sorunlarna karn ortak bir paydada birlemektedirler. Bu ortak payda, bireylere toplum tarafndan sunulan ve benimsetilen deerler ve yarglar btndr. D gereklik, her toplumun kendi deerlendirmesi ile snflandrlm ve bireyin davranlarn belirleyen znel gerekliklere dnmektedir. D gereklii nasl algladmz, nasl yorumladmz ve nasl aktardmz bize toplumca sunulup benimsetilen ideolojilerle yakndan ilgilidir. Toplumsal ideolojiler btn, anlamn oluumunda, cinsiyet rollerinin, bireysel ve toplumsal kimliklerin biimlenmesinde ya da sylemin kurgulanmasnda simgesel bir dzen sunar. Bireyin kendini bu simgesel dzenden soyutlayabilmesi olanakszdr. Bireyin kimliini, dncelerini, tepkilerini, beklentilerini belirleyen toplumsal ideolojiler giderek onu evreleyen ve sktran bir halkaya dnr; toplumsal ideolojilerin yerleiklii bireyi, farknda olsun ya da olmasn, kendi yaratt dzenin iine hapsetmektedir. Anlamn toplum tarafndan kurgulandn, dilin de kurgulanan anlamlar yanstan bir ara olduunu belirten felsefecilere ve dilbilimcilere gre, her dilsel metin o toplumun politik, kltrel ve tarihsel yaplanmasnn getirdii bilinci yanstr. Dil, toplumsal ve sistematik bir olgu olarak, geni toplumsal simgesel dzenin bir

parasdr. Ancak, dil ve ideolojik sistem birbiri ile etkileen, birbirini oluturan bir dng iinde bulunmaktadrlar. Bu nedenle, dil incelemelerinde toplumsal, toplum incelemelerinde de dilsel gelerin vazgeilmez nemi vardr. deolojiler btnnden oluan simgesel dzen kendini dil yolu ile ifade etmekte, bylece dilin kullanm ile oluan sylemin zmlenmesi sonucu bu toplumsal simgesel dzenin ayrntlarna varlabilmektedir. zetle dizide kullanlan slup modern Trk yaantsn sergilemektedir. Folk, modern ve post-modern karm bir aile okseslilii de beraberinde getirmitir. Gelenekler yaama dair bir btnleyici unsur olarak tamamen sistemin kendi deer yarglaryla uyum iindedir. Toplumsal hogr, uzlam ve sevgi sayesinde kahramanlar sa ve sol kltre yneltilmi eletirel bir alm yanstmaktadr. 5. Dizinin Temel Kodlar Dizi genel olarak Anadoluda yaayan zengin, kkl ve eitimli bir ailenin yaamn anlatmakta ve deien deerler temelinde kurgulanmaktadr. ledii sorunlar gncel ve her zaman raslanabilir niteliktedir. Dou asll bir erkein bat eitimi alp bat yaam felsefesini takip etmesi ve batl zihniyette bir kadn ile evlenerek douya yerlemesi filmin auras olarak deerlendirilebilir. Dizi geleneksel yaamn olduu, ekonomik retimin tarmdan ziyade turizm, oteller zinciri, turistik veya hediyelik eya satn alm ekseninde ekillendii, dolaysyla toplumsal yapnn ve kltrn bu ereve dahilinde belirlendiini aka gstermektedir. Bu ztlk dizi blmlerinin birinde balon ile seyahat ile de aka rneklenmektedir. Nevehir ile esasen Peri Bacalar ile nl tarihi ve turistik bir beldedir ve dizide de ars, otelleri, konaklar ve gezip grlecek yerleri ile ska ilenmektedir.

110

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

Dizi yan anlamlar dzeyinde yabanclama unsuru ve bu unsurun kreltilmesi zerinde de durmaktadr. nsanlar yeni rollerini oynamaya balama sreleriyle birlikte mcadele edecekleri glerin bata kendilerinin tamamen dnda olduklar bir yabanclama ile kar karyadrlar. Dizi kreselleme kavramn da ilemektedir. Herey kreselleiyor, herey deiiyor mesaj verilmektedir. Trk kltrnde temel yerel kodlar bulunmakla birlikte kresellemi kodlar da vardr. Kresellemi kodlara bakldnda ak, tutku, tecavz, boanma ve geim, lmcl hastalk ve fedakarlk gibi gnlk hayatn her alannda raslanabilen kodlar grmek mmkndr. te yanda Trk kltrne zg aile, aalk sistemi gibi dou ve bat kltrlerinde farkl karlklar bulunan kodlar da hesaplamak gerekmektedir. Asmal konak dizisinde yer alan temel kodlar aadaki gibi sralamak mmkndr: Aile: Genelde dou geleneinde ve Trk toplumu genelinde aile olduka nemli bir yere sahiptir. Bu dizide de aile hizmetkarlar ile bir btndr, ayn at altnda yaamaktadr. Ak: Aileye ye olan hemen herkesin kar cinse kar olan duygularnn iinde bu evrensel duygu da yer almaktadr. ocuklar: Dizide ayr kuak yer almakta ve bu kuan tmnde ocuklara deer verilmekte, onlara sahip klmaktadr. Arada blnmlk veya itilmilik szkonusu deildir. Bu da Trk toplumunun deerlerinden biridir. Aldatma: Zaman iinde tm karakterlerin kar cinsle olan ilikilerinde veya i hayatlarnda aldatlmalar szkonusudur. Boanma ve geim: Dizide gerek erkek gerekse kadn karakterlerin boanma ve sonrasnda yaadklar skntlar ve bunlarn dostlar arasnda maddi ve manevi zmleri ilenmektedir. Evlilik d ilikiler: Deien veya kreselleen an bir gerei olarak aalk sistemi de deimektedir. Daha insancl ve serbest bir hal alan evlilik d ilikiler bu diziye yn vermitir. Ancak yaanan pek ok iliki de geleneksel bir biimde evlilik ile sonulanmtr. Aalk sistemi: Tre adna kayplarn verildii gnmz toplumunda tre uygulaycs olarak aalk sistemini grmekteyiz. Aa denince de zihinlerde ast astk, kestii kestik, zorba, yal, klk kyafeti ile farkl, evresine kapal, zengin ve yneten bir imge btn olumaktadr. Seymen Aa bu geleneksel tanma uygun deildir. Hatta bu tanmn aksine gler yzl, gen ve yenilie aktr. Yapt yanltan znt duyan bir karakterdir ve bu anlamda kreselleen Trkiyenin artk aas deil, aabeysidir. Tecavz: Tecavz dizide pek ok biimde ilenmitir. Seymen Aann evin gen ve gzel hizmetkar Dicle ile yaad iliki, yine Seymennin ei ile yaad inili kl ak hikayesi, daha sonra Seymenden bir ocuu olduu iin zorla Haydar ile evlendirilen Diclenin zel hayat ve sonralar dizide bu ilikiye katlanamadn itiraf etmesi ve bunun evlilik ii tecavz olarak alglanmas, evin kk kz Zeynepin erkek arkada tarafndan tecavze uramas saylabilir. Tutku: Dizi batan sona, zayftan glye, zenginden yoksula, eitimliden eitimsize eitli tutkularn ilenmesine tanklk eder. Seymen ve Bahar, Seymen ve Dicle, Smbl ve Ali arasndaki tutku, Aye Melekin yapt ie olan tutkusu saylabilir. lmcl hastalk: Son olarak Baharn en ve havai yaam anlayna ramen kansere yakalanmas ve bu hastaln da herkesi bir gn ve bir yerde yakalayabilecei ilenmitir.

akademia

Fedakarlk: Yine Trk toplumuna zg nemli bir deer olan fedakarlk ilerleyen blmlerde her karakterde gze arpar.

111

6. Asmal Konak Dizisi ve Filmi zerine Bir Deerlendirme Gnmzde edebiyat, sinema sanat dallar ile televizyon birbirlerinden daha fazla yararlanmakta ve baz tekniklerin kullanm asndan birbirlerini beslemektedirler. Birok roman teknii, film ve dizilerde, film ve dizi teknii de romanda kullanlmaktadr. Sinema kamerasn bir kii konumuna getirirken romanc da kiisini bir kameraya dntrmektedir; birincisi objektifi insanlatrr; ikincisi insan kiiliini deyimin geni anlamyla nesnelletirir (Aktaran: Aykn,1983,484). Anlat Kuram Asndan Asmal Konak dizisi ve filmi balkl bu almada dizi yapsalc bir yaklamla incelendi. Asmal Konak, konusu ve yapsal zellikleri dolaysyla modern bir ykdr. Dizide anlatlan yalnz, evresine yabanclam, iletiim kuramayan karakterlerin ve sosyal, giriken, evresine kiilii ile yn veren gl karakterlerin yks, ayn zamanda modern bireylerin sorunlarn da ierir biimde anlatlmaktadr. Ayrca dizide zamann kurgulan ve anlat tekniklerinin kullanm asndan da bu gr desteklenmekte yani biim ve ierik uyum iinde olmaktadr. Sinema ve televizyonun bir hayal alemi olarak anldna sklkla raslanr. nsanlar gnlk yaamda bulamadklar ve bulamayacaklar eyleri sinema ve televizyonun sunduu dler dnyasnda bulur. Seyirci iin kurmaca bir katr. Asmal Konak dizisi ve filmi Trk izleyicisinin en ok sevdii dizlerin banda gelmitir. Kendi hayatndan paralar bulan hayatn da televizyon ekranndan grd biimde dzenleyen izleyici iin Asmal Konak her zaman popler bir dizi olmutur. Dizi izleyicilerin youn katlmn almtr. Hemen her sahne izleyicide derin izler brakmtr. zleyici Dilarayla zlp Baharla sevinirken kimi zaman Smble hak vermi kimi zaman ise Seymene kzmtr. zleyici yknn her zaman iindedir; bununla birlikte dizi karakterlerinden bamsz yorumlaryla da

vardr. Konaktakilerle zaman zdelemeler olmaktadr.

zaman

Dizi genel olarak aile ii olaylarn anlatld ve duygular zerine younlaan ve gndelik yaamn yanstlmas, iletiim sorunlar, duygularn younluu gibi konular karakterlerden yola karak ele alan bir yapm olarak kendine zg yeri almtr. Dizi kltrel kartlklar, atmalar betimlemektedir. Bu dizide ataerkil toplum dzeninin devam ettiine ilikin veriler vardr. Anne Smbl ilerleyen yanda ikinci evlilii scak bakarken ekinceler yaar. Kadn ve erkein rolleri de belirlenmitir. 4 kuak halinde farkl toplumsal snflara zg roller anlatlmaktadr. Dizinin ad Asmal Konak, ekin toplumbiliminde eitli topluluklara balayc bir etmen, ekinsel yaantnn bir blm olarak tanmlanabilir ve bu balamda toplumsal snf ve farkllama olarak ele alnabilir. Bu anlamda karakterler de toplumsal konumlarn belirlemektedirler. Zengin ve fakir ak pek ok kurmacaya konu olmakla birlikte Asmal Konakta yer alan farkl kesimler arasndaki duygusal ilikiler ne kmaktadr. Dizinin sonunda gl aa ileri derecede kanser olan einin elinden tutarak onu tedavi amacyla Amerikaya gtrr; havaalannda kk kzlarna ve ailelerine veda ederler. Dizi ak ulu olarak sona erer. Bu sahnenin ardndan Asmal Konak filmi balar ve iftin tedavi iin gittikleri Amerikada balarna gelenler anlatlr. Filmde zetle Semen ve Bahar gece evlerine dnerken saldrya urar ve Semen yanllkla Bahar bandan tabanca ile vurur. Bu olayn etkisiyle oka girerek hafzsn kaybeder ve bilinaltnda Bahara olan dknln unutmak iin Dijleye snr; Bahar ise ar yaral bir ekilde hastaneye kaldrlr. Aile Bahar ve Seymenden haber alamaynca Amerikaya giderler ve Filmde kurtarc, aileyi bir arada tutarak moral veren kimliine soyunan Ali Dijlenin grd rya sayesinde Seymeni bulur. Bahar da bulunur ve hastaneden iyilemi bir biimde karlar. Film mutlu sonla biter.

112

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

Filmde gl erkek, aa yerini gsz ve akln yitirmi olarak karmza kar. Bahar hasta yatanda olmasna ramen gldr. Dijle gldr, 6. hissiyle ikinci kez aann nerede olduunu grr, gldr. Bu da bir gn gelip rollerin deitiini gsterir. Tragedyann kural iler ve sonuta kazanan aslnda kaybeder; kaybeden ise kazanr. Elence, zaman geirme, oyalanma, d dnya ile uyum salama ve rahatlama arac durumunda olan dizi ve film biimindeki anlatlar kullandklar toplumsal ve psikolojik faktrlerle ok geni ve her kesimden izler kitlelere ulamaktadrlar. Bu bakmdan deerleri aktarma konusunda olduka baarldrlar. Dizi Trk toplumunun geleneksel yapsn yanstmakta ve aileye, ailevi deerlere yaslanyor gibi grnmekle birlikte Amerikan dizi filmlerinden Dallas, ahin Tepesi gibi klie rneklerden etkilenmitir. Szkonusu Amerikan dizilerine nemli bir kaynak oluturan karanlk ilikiler, kuak atmas, ak ve gurur gibi temalar her boyutuyla kullanlmtr. Dizi ve film gelimi ekim ve ekim sonras teknikleriyle de ne kmtr. Oyuncu seimi dizinin izlenmesine olumlu katklarda bulunmutur. Yeni kuak oyunculardan Nugl Yeilay yeni nesil bir hanm aay da temsil etmektedir. Erkek barol oyuncusu zcan Deniz sinema kariyerine yeni balam bir mzisyendir. Bu seim izleyiciyi fazlasyla ekrar karsnda tutmutur. Dizide ve filmde yer alan dier oyuncular da gsteri dnyasnn nl isimleridir. te yanda, Genette, (1988) anlatlan yknn evreni ile saf anlatnn farkl kklerden tremi kelimeler olduklarn vurgular (17-18). Bir yaptta gsterilen, geree yaknlnn dereceleri ne olursa olsun yine de kurmaca bir dnyadr. Bu anlatnn kendini, filmin dzanlamn iermekle kalmaz ayn zamanda anlatnn kurmacasal zaman ve mekan boyutlarn ierir (10) Sinemada ses, mzik, grnt, oyuncular, kamera alar gibi birok farkl eler devreye girdii iin odaklanmada daha karmak bir yapyla karlalr. Bu durumda filmin hem grsel hem szel olarak deerlendirilmesi gerekir. Son tahlilde Asmal Konak yaynland dnemde altn-kuakta yaynlanan ve izleyiciyi ekrana balayan, izleyicinin kendinden bir eyler bulduu fakat daha ok yabancs olduu tarihi ve turistik bir ile bir saat iin de olsa ziyarette bulunduu, o ilde yaayan ve deiik kltrlereden gelen insanlarn nasl bir yaam srdklerine, iinde aa barndran doulu veya Anadolulu bir ailenin hayatn seyrettikleri bir melodrama olmutur. Kendine yabanclaan Trk insanna aslnda yabanc olmad bir yaam biimini anlatmaktadr. Popler sinemann ve popler televizyon trnn tm zelliklerini barndran bir yapmdr Asmal Konak. Trkiyede ve tm dnyada kresel ve popler kltr hakim olduka deiik adlar altnda benzer dizi ve filmler izleyici ile buluacak ve ok da ilgi grecektir. Ne var ki gelecein Trk Sinemas da televizyonu da popler olann yerelle sentezini yanstan deil, ulusal kltrn deerlerini yanstan bir yapya sahip olmaldr, ulusal kltrn zerine ina edilen film ve diziler yaplmaldr. Kaynaka Abisel, N. (1997). Bir Dnya Nasl Kurulur. S. Bker (Haz.). Sinema Yazlar Sekisi (s. 123-143). Ankara: Doruk Yaynlar. Atabek, N. (1992). Kuramclara Gre Anlat. Kurgu, 11, 339-347. Aykn, C. (1983). Bat Toplumlarnda Roman ve Sinema likileri I. Trk Dili, 382, 360-78. stanbul: Erdini Basm ve Yaynevi. Aykn, C. (1983). Bat Toplumlarnda Roman ve Sinema likileri II. Trk Dili. 383, 482-502. stanbul: Erdini Basm ve Yaynevi.

113

akademia

Bandura, A., Waters, R.H. (1973). Social Learning and Personality Development. New York: Holt, Rinehart & Winston. Barret, M. (1980). Womens Oppression Today: Problems in Marxist Feminist Analysis. London: Verso. Burgelin, O. (1981). Yapsal zmleme ve Kitle letiimi. (N. Erdoan, ev.). Kurgu, 4. 77-100. Burton, G. (1995). Grnenden Fazlas. (N. Din, ev.). stanbul: Alan Yaynclk. Butor, M. (1978). The Novel Today. M. Bradbury (Ed.). The Novel As Research. Glasgow: Fontana/Collins. Chatman, S. (1978). Story and Discourse. USA: Cornell University Press. Data, B. (2003). Reklam Ankara: topya Yaynlar. Okumak.

Eco, U. (1995). Anlat Ormanlarnda Alt Gezinti. (2.bs). (K.Atakay, ev.). stanbul: Can Yaynlar. Genette, G. (1980). Narrative Discourse. (J. E. Lewin, ev.). New York: Cornell University Press. Genette, G. (1988). Discourse Revisited. (J. E. Lewin, ev.). New York: Cornell University Press. Goffman, E. (1959). Presentation of Self in Everyday. Harmandsworth: Penguin. Hall, S. (1996). Encoding and Decoding in the Television Discourse. S. Hall ve dierleri (Ed.). Culture Media Language. (s. 42-73). London: Routledge. Kozloff, S. R. (1987). Narrative Theory and Television. (2.bs). R.C. Allen (Ed.). Channels of Discourse. Chapell Hill: The University of North Carolina Press. Novak, M. (1982). Television Shapes the Soul. H. Newcomb (Ed.). Television: the Critical View. Oxford: Oxford University Press. Ycel, T. (1995). Anlat stanbul: YKY. Yerlemeleri.

Demir, N. (2005), TV Reklamlarnda Aile deolojisinin Merulatrlmas [Elektronik Srm]. Yeni Dnceler, 1, 153-171. Van Dijk, T. (1994). Sylemin Yaplar ve ktidarn Yaplar. M. Kk (Der.). Medya ktidar deoloji. (s. 271-328). Ankara: Ark Yaynlar. Dursun, . (2001). TV Haberlerinde deoloji, Ankara: mge Kitabevi. Eagleton, T. (1990). Yapsalclk ve Gstergebilim. (E. Tarm, ev.). Edebiyat Kuram. stanbul: Ayrnt Yaynevi.

Ycel, T. (1988). Yazn ve Yaam. (2.bs). stanbul: Yol Yaynlar.

114

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

akademia

115

TELEVZYONUN DL ZERNE BR ZMLEME: VAR MISIN YOK MUSUN

Mert GRER* zet Ulusal yayn yapan zel televizyon kurulular youn bir ekilde elence ve yarma programlar yaynlamaktadr. Bu tarz program trleri tek bana elenceli vakit geirme arac olarak deerlendirilmemelidir. Bu programlar ile rekabete dayal, bireylerin kendi karlarna sahip kmalarna salk veren ticari ve tketime dayal bir sre gelitirilmektedir. Bu tr programlar araclyla maddi bir zenginlik yaratlr ve ayn zamanda bu zenginliin yaratld toplumsal dzeni srdren bilinler yeniden retilmi olur. Ama kresel ideolojinin pratiklerinin yaylmasdr. Daha ok izleyiciye ulama istei televizyonun kitle iletiim aralar ierisindeki nemini arttrmtr. almamz yarma programlarnn k*ltrel smr aralar olduu fikrine katlmaktadr. Bu almada, bir kitle iletiim arac olan televizyonun ve televizyon programclnn zellikleri ve ilevleri nda 06 ubat 2008 ile 11 ubat 2008 tarihleri arasnda yaynlanan Var msn Yok Musun adl yarma program ortaya konan sorunsal erevesinde belirlenen deikenlere gre incelenmitir. Anahtar Kelimeler: Televizyon, Anlam, Sylem, Yarma Program

An Analysis of Television Language: Var Msn Yok Musun Abstract Private television stations intensely air entertainment and contest programs. These types of programs should not be assessed solely as leisure time entertainment activities. A process that relies on competition, commerce and consumption is developed with these programs. Material wealth is created through these types of programs and at the same time conscious in which the social order maintains this wealth are reproduced. The demand for reaching for more audience increased the importance of television within the mass communication media. Our work agrees with the idea that TV contests are instruments of cultural exploitation. In this work, the contest show Var msn Yok musun, which was aired during the week of 6 February 2008 and 11 February 2008, is analyzed under the light of the characteristics and functions of television and television programming and according to the variables determined by our problematic. Keywords: Television, Meaning, Discourse, Contest Program

Ar. Gr., Kocaeli niversitesi letiim Fakltesi

116

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

Giri Gnmzde televizyonlarda yaynlanan yarma programlarnn says gn getike artmaktadr. Trkiyede ulusal lekte yayn yapan televizyon kanallarnn ounda yarma programlar yaynlanmaktadr. Bu tr programlarn formatlarnn batl lkelerin televizyonlarndan adapte edildii grlmektedir. Kitle iletiimindeki retim aralarn elinde tutan ok uluslu irketler ekonomik ve kltrel egemenliklerini yansttklar aracl ile benimsetmekte, merulatrmakta ve olaanlatrmaktadr. Bu alma ile bir kitle iletiim arac olan televizyonlarn yayn aklar ierisinde nemli bir yer tutan programlardan biri olan Var Msn Yok Musun adl yarmann, yapsal ve sylemsel analizini gerekletirerek, kurgulanan dnyalar tartmak amalanmaktadr. Kltrel rnlerin ak, ekonomik ve endstriyel lkelerden az gelime gsteren lkelere doru tek ynl bir harekete sahiptir. Bu akn arkasnda okuluslu irketler, batnn egemen olduu bir ekonomi pazar ve sosyal aktarmlar yer almaktadr. Yarma programlarn etkisiz bir elence arac olarak deerlendirmek yeterli olmamaktadr. Siyasetten ve ideolojiden uzak grnmelerine ramen sahip olduu tarihsel, toplumsal birikim aktarlmas hedeflenen kltrel deerler iin nemli bir sunum aracdr. Bunun sonucu olarak ok uluslu irketlerin tasarlad programlarn yayn haklar elde edilerek ekranlarda gsterilmektedir. Bylece kltrel dnm iin bir ara konumuna dnmeye balamaktadr. Televizyon teknolojisi ve ieriini elinde tutan ok uluslu irketler ekonomik ve kltrel egemenliklerini yansttklar ile benimsetmekte, merulatrmakta ve olaanlatrmaktadr. Ulusal dzeyde yayn yapan zel televizyon kurulular youn bir ekilde elence ve yarma programlar yaynlamaktadr. Bu tarz program trleri tek bana elenceli vakit geirme arac olarak deerlendirilmemelidir. Bu programlar ile kltrel emperyalizm, rekabete dayal, herkesin kendi karlarnn peinde kotuu ticarete ve tketime dayal bir sre gelitirilmektedir. Kltrel smr arac olarak yarma programlarnn irdelenmesi ve belirlenmesi nemlidir. Bu alma kapsamnda, Var Msn Yok Musun adl yarma programnn bir iletiim ortam olan televizyondaki yeri tartlacaktr. Kitle iletiim arac olarak televizyonun anlam retim srecine deinilerek yaynlanmakta olan program trlerinin ama ve ilevleri irdelenecektir. almann sonunda ierik ve yapsal analizlerle elde edilen verilere dayanarak Var Msn Yok Musun yarma programnn oluturduu sylem ortaya konulacaktr. Bu almada, ncelikle 06 ubat 2008 ile 11 ubat 2008 tarihleri arasnda yaynlanan Var msn Yok Musun adl yarma programnda tekrarlanan davranlarn ve szlerin saysal dalmn ortaya kartlm ve ortaya kan veriler dorultusunda yaynlanan program, yapsal olarak ses, mzik, kiilik, grnt, dekor, risk alma, basitlik v.b. alardan incelenmitir. Ayrca, program ile yaratlmaya allan dnyann bir sylem zmlemesi yaplmtr. Buradan hareketle ncelikle sylem zmlemesinin ne olduunu ortaya koymakta yarar vardr. Sylem zmlemesi, eletirel sylem zmlemesi haliyle, 1970lerden sonra zellikle Avrupa akademik evrelerinde yaygnlaan bir yaklam olarak, iletiim alanna yeni bir yntembilimsel konum sunmutur. Nesnel bilgi anlayndan znel bilgi anlayna doru ilerledii srece pozitivist olmayan bir konum olarak nitelendirmek yanl olmayacaktr. Bu balamda, sylem zmlemesi bir okumadr. Sylem zmlemesi geree dayal deil, anlama dayal bir sonucu amalamaktadr. Sylem kavram, maddi yaamn bir ifadesi olarak ideoloji kavramnn yerine kullanlrken, materyalist olmayan bir konumu savunur: Sylemin, ideolojilerin oluumunda merkezi bir rol

117

akademia

oynad ileri srlerek altyapdan bamszl vurgulanr, toplumsal iktidarn sylem tarafndan harekete geirildii ve yeniden retildii kabul edilir (. Atabek ve G. Atabek, 2007, 151153). Sylem zmlemesi, yazmlanm durumda olan sylemin, karmak yaps iersinde dilbilgisel zellikler dikkate alnarak, niteliksel olarak ve kuramsal biimlemelerle zmlenmesidir. zellikle son yllarda kitle iletiim aralarnn geni halk kitlelerini etki altna almas ile giderek yaygnlaan bir aratrma yntemi durumuna gelmitir. Bu zmlemede, sylemde yer alan mekanlara, belirli gndermeler yaplarak onlarn niceliksel (saysal) deil, niteliksel (kalitatif) olarak zmlemesi yaplr. zellikle, dilbilimdeki gelimeler; dilin yaps, ilevleri, bilisel, kavramsal ve toplumsal-kltrel tarzda iletiimin ele alnmas gibi gelimeler sylem zmlemesini aranan, ska bavurulan bir yntem durumuna getirmitir. Bu zmlemede nemli olan nokta, yoruma gidilirken, mesajda (sylem), yer alan bilgilerin yalnzca sras, ne anlama geldikleri deil, bu sylemin, bu mesaj veren tarafndan o kltr iin kullanld anlamn baka ilgili, ilikili kltrler tarafndan da anlalp anlalmayaca, yorumlanp yorumlanmayacann da saptanmas gerekir (Aziz, 2003, 137139). Metin analizinde, bir metnin (yk, roman, tv program) kltrel, siyasal veya ideolojik anlam irdelenir. zerinde durulan, gnderici tarafndan anlam ykleme (kodlama), alc tarafndan anlam verme (kod zm) srelerini sylem analiziyle deerlendirmedir. Metin ve metnin bireysel anlamlandrlmas ile toplumda yaanan gerek arasndaki ilikiyi ve fark ok iyi bilmek gerekir (Erdoan, 1998, 78). Sylem zmlemesinin eletirel olmas, aratrmacy politik bir sorumlulua davet etmektedir. Ancak sorun politik sorumluluun tanlp tanmamasnda deil, hangi politik konumdaki sorumluluun tanacadr. Hammersleyin tanmyla, sylem zmlemesi eletirel

sylem zmlemesi olarak a) btncldr, tek tek olgular geni sosyal balamlarnda zmler; b) statkoyu srdrmeye yarayan ideolojilerin gizlediini aa karr; c) toplumun yalnzca nasl olduunu deil nasl olabileceini ve nasl olmas gerektiini anlamamz salar; d) dnyay daha iyiye doru gelitirebilmeyi salar; e) bu deiim, basky ortadan kaldrarak tm insanlarn zgrlemesini salar (. Atabek ve G. Atabek, 2007, 155). Kitle letiim Arac Olarak Televizyon Kitle iletiim aralar, her biri kendisine has zelliklerden dolay farkl duyumsal uyarlar yaratmaktadr. Kiminin grntsel, kiminin szsel alglanmas ikna edicilik ve etki eitlilii yaratr. Bu farkllk ierisinde kitle iletiim aralarnn etkinliinin llmesinde materyalin renilip unutulmamas ve kitlenin tutumlarnda meydana gelen deiiklikler nem tamaktadr. Gnmzde yaygn bir iletiim arac haline gelen televizyon tm kitleye aktr. Her ya, cins, eitim, meslek, rk, din, dilden seslenmek mmkndr. Ve yeni yayn sistemleri sayesinde snrlar ortadan kalkmaktadr. letiimdeki gelimeler sonucunda iletiimin daha geni kitlelere yaylmas ve yaylmann gerekleebilmesi iin aralara ihtiya duyulmas, kitle iletiim aralarndan televizyonun nemini daha ok arttrmtr. letiim srecinde yer alan mesajn daha geni ktlelere, en etkili biimde ulatrlma abas teknolojik gelimelerin dayanan oluturmutur. Teknik araylar ve gelimeler sonucu insan hayatna, bir elektronik bulu rn olan televizyon girmitir. Sinemann gelimesinde paralel olan dnemde, elektronik teknolojisinin rn olan radyo, kitle iletiim aralar iinde en yaygn kullanm olan aratr. Geni kitlelere ses yayn olarak ulaan radyo, daha sonralar gerekleen grnt yayn nasl yaplabilir ile ilgili aratrmalara da basamak olmu, gnmzde en popler iletiim teknolojisi rn olan televizyonun

118

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

domasna olanak salamtr (Durmaz, 1994, 1). Televizyon kitle iletiim aralar arasndaki yerini aldktan ksa bir sre sonra, bireyin haber alma, eitim ve elence ihtiyalarn karlayan en nemli aralardan birisi olmutur. Duygu ve dncelerin kolayca aktarlabildii bir ara olmas, toplumda hzla kabul gren bir konuma gelmesine neden olmaktadr. Televizyon, insanlk tarihi boyunca gelien bilimsel ve teknolojik birikimlerin getirdikleri ile temellenmektedir. Tm teknik deienliin yan sra toplumun kltrel yapsnn ve davran biimlerinin belirlenmesinde, alkanlklarnn korunmasnda veya dntrlmesinde etkin aralarn banda gelmektedir. mer Serimli, televizyonun deikenlii ile u tanma varr; Televizyon, ekonomik kalknmasn gerekletirmemi lkelerde olumlu ve yapc bir temel oturtulmas, halkn yararna kullanlmas ok zor bir kitle iletiim aracdr. Televizyon, kendisini ynetenlerin dnya grlerine ve inanlarna bal olarak kitleleri etkiler ve ynlendirir. Reklm yaynlaryla insanlar sonsuz bir maddecilie, yararsz tketicilie ve amasz bir hayalcilie iter. Yoksullar umutsuzca zendirir, zenginlerin kibir ve bencilliklerini artrr. zetle televizyon mkemmel bir beyin ykama aracdr (Serimli, 2007, 21). Yaantmzn merkezine yerleen televizyon yaygnl ve teknolojik devinimi ile farkl tanmlanabilmektedir. Vericiden iletilen dalgalarn grnt ve ses olarak grnmesini ve duyulmasn salayan aygt, televizyon alcs.12 Televizyon sahip olduu ierik ile bireyin siyasal, sosyal ve kltrel perspektifini anlamlandrabilmektedir. Televizyonun Anlam Oluturma Sreci Kitle iletiim aralar yarattklar simgeler ve anlatmlarla izleyiciler zerinde dnmler yaratabilmektedir. Bu dnmlerin temeli, toplumun ekonomik, sosyal ve kltrel elerine gre ekillenmektedir. Kitle iletiim aralarnn geliimi dnldnde sz ve yazdan sonra televizyon ile grsel eler, medya gerekliinin yaratlmasnda nemli bir dnm noktas olmaktadr. Bu grsel sunum ile politik, ekonomik ve teknolojik srecin anlamlandrlmasnda televizyon nemli bir karakter olmaktadr. Televizyonda anlamn retilme sreci zerine yaplan almalarda, yapsal ve betimleyici zmleme kapsamnda gsterge-bilimsel yaklamlardan yararlanlmaktadr. Sadece grsel sunum, anlamlandrma srecinde yeterli olmamaktadr. Aktarlan rnlerin metinleri iin metin zmleme yntemi nedensel ve tarihsel boyutlar ortaya koymakta baarl olmaktadr. Gstergebilimin merkezinde yer alan gstergelerde alma alan sz konusudur. Gstergenin kendisi, iinde gstergelerin dzenledii kodlar ya da sistemler, kodlar ve gstergelerin iinde iledii kltr. Gstergebilim iletiimi, ister kodlayc ister kod ac tarafndaniletilerde anlam retme olarak grlr.(Fiske, 1996, 62-69) Graeme Burtona gre, bir iletiim paracndaki anlam, onu oluturan gstergelerle iaret edilir (Burton, 1995, 218). Sausseure gre ise, gstergebilim, insann toplumsal yaam iinde iletiim kurmak amacyla gsterge oluturmak, gstergelerle dizgi kurma ve anlam yaratma pratiklerinden oluur (Yengin, 1996, 98).

akademia

12 Trk Dil Kurumu (t.y.). Eriim Tarihi: 07.02.2008, http://www.tdk.gov.tr/TR/SozBul.aspx?F6E10F88924 33CFFAAF6AA849816B2EF4376734BED947CDE&Keli me=televizyon.

119

Gstergebilim, anlam retimiyle urarken, izleyici zerinde younlamtr. Bu younlama izleyiciyi aktif, reten ve pasif bireyler olarak tanmlamamtr. Oluturulan metinleri tketilen toplumsal, siyasal ve kltrel deerlerle incelemek gerekmektedir. Gstergebilim imdiye kadar yalnzca trafik kurallar (ulam kodu) gibi inceleme asndan pek fazla ilgi ekmeyen kodlar ele almtr; gerek bir toplumbilimsel derinlii olan btnlere geildiindeyse, yeniden dille karlalr. Kukusuz, nesneler, grntler, davranlar anlam tayabilirler ve bunu ok sk olarak yaparlar, ama hibir zaman bamsz bir biimde olamaz bu; her gsterge dizgesi dille karr (Barthes, 1999,32). Saussure, grsel gstergelerden daha ok dil zerine younlamtr. Saussure, gstergenin bir nesneyle bir ad birletirmediini, yalnzca bir gsterenle gsterileni birletirdiini vurgular. Gsterenle gsterilen arasndaki bant doal deil, rastlantsaldr (Bker, 1991, 26). Saussure, ilke olarak gstergenin rastlantsal doasn vurgulamakta ve bu rastlantsalln ne gibi sonular douraca konusunda belirsizlikleri tamaktadr. Toplumsal bir bak asnn incelenmesi gerektiini, bunun yannda bireyin davranlarn darda tutan ve kontrol eden bir kurumun olduu dncesini n plana tamaktadr. Televizyonu anlamak ve tanmlamak amacyla gelitirilen yntemler tek balarna yeterli olamamaktadr. Daha geni yntemlere nem verilmelidir. Sunulan mesajlar uyaran konumundadr, birey bu uyaranlar sonucunda anlamlamalara ular. Anlamn retimi ve dntrm modern toplumlardaki kltrel ilikilerin bir paras ve blmdr (Hall, 1997, 91-93). Gnmzde televizyon kltrel simgelerin egemen reticisidir. Televizyonun anlamlandrma gc grselliidir. Televizyon, sylemi doal

olmayan fakat doal olduu iddia edilerek retilen bir sylemdir (Yengin, 1996, 98). Televizyon ve Anlat Dili Televizyonun anlat yapsn analiz ederken, anlat teorilerinden hareketle televizyonun tekrarlanabilir yaplardan olutuunun altn izmek gerekir. Televizyonda gstergeler dorudan izleyiciye seslenir ve etkiler. Gnlk yaam ve doal akn kullanm bir sre sonra anlat yaps ierisinde izleyenleri ortak yap ierisinde bir araya getirmektedir. Hem kurmaca hem de kurmaca olmayan anlatmlarla izleyiciyi dsel bir dnya sunulmakla beraber yaanlan dnyaya ilikin gereklik iletilmektedir. Televizyon anlatsn kavrarken metinlerinin anlamlandrma srecinde grsel gstergeleri kullanlabilinmektedir. Televizyon, anlat geliiminde farkl metinlerden beslenmektedir. Toplumsal yaam iindeki deiiklikler, var olan temsil biimlerini de dnme zorlamaktadr. Televizyon sunduu gereklik, metinler ve izleyiciler arasndaki etkileimin bir rn olarak karmza kar. Bu adan televizyon ile aktarlan ieriin anlam artmaktadr. zleyiciler, televizyon dnyasnn kltrel dokusunda yatan anlamlar emme eilimindedirler, nk televizyon genellikle tercihe bal olmayan bir ekilde ve programa gre deil, saate gre kullanr (Erdoan ve Alemdar, 1990, 143). Televizyonu ayrcalkl ve toplumun gznde deiilmez bir ekilde anlatm ve retim arac klan yaynlanan diziler, haberler, elence programlar, spor, bilim programlar yani yayn politikalardr. Televizyon programlarnn anlatm srecine kendine zg katklar bulunmaktadr. Postmana gre, u anda enformasyonlar, fikirleri ve epistemolojisi basl szlerle deil, televizyonla ekillenen bir kltrz. Kukusuz hala bir sr okur ve bir sr kitap yaynlanyor, ancak basl yaynn ve okumann

120

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

kullanmlar eskiden olduu gibi deil; basl szn arka plana dmeyecei dnlen son kurumlar olan okullarda bile bu durumla karlalmaktadr. Televizyon ile basl szn bir arada yaayabilecei hayali, kendini kandrmak demek olur, nk bir arada yaamak iin eit olmak gerekir. Oysa burada eitlik sz konusu deildir. Televizyona dayal bir epistemolojinin, her eyi kirletmese bile, kamusal iletiim ve onun ereveledii alan kirlettiini savunuyorum (Postman, 2004, 38). Yaynlanan televizyon program kendine ait bir kltrel sonu yaratmaktadr. Dier kitle iletiim aralar gibi televizyon da kendine zg sanatsal ve yapsal niteliklere sahiptir. Anlatan ve reten bir kitle iletiim arac olarak ayrt edici ve tanmlayc bir zellie sahiptir. Televizyon Programcl ve levleri Televizyon, gnmzde tm dnyada hkimiyeti olan bir kitle iletiim aracdr. Televizyonun en byk avantaj grsellik sunabilmesidir. Bylece gelimeleri sanki kendi hayatmzn bir parasym gibi izleyebilme olanana kavumaktayz. Birok lkede, televizyondan nce, sinemalarda haber filmleri gsterilmekteydi. Bu filmleri hazrlayanlarn getirdii anlatm, televizyon haberciliinin temelini oluturmutur. Sinema filmleri ve tiyatro oyunlar televizyona uyarlandnda da, olanakszlklar kullanarak yeni gsteri trleri ortaya kmtr. Bylece de radyo programcl, film yapmcl kavramlarna bir de televizyon programcl kavram eklenmitir. Televizyon bazlar iin mzik, elence, gldr ve dramatik programlardan oluan bir hoa vakit geirme arac, bazlar iin ise bir haber alma aracdr. Bazlarnca da eitime yardmc bir sistemdir. Kukusuz televizyonun tanmna ilikin verilen bu rnekler, kiiden kiiye deitii iin oaltlabilir. Fakat televizyon programlarnn ierikleri, boyutlar, yapm ve yayn biimleri ne olursa olsun, hepsinde ortak olan tek ey, mesajlarn, duygu ve dncelerin, "izleyici" ad verilen bir kitleye grntler yoluyla ve bir program biiminde iletilmesidir (Gke, 1997, 69). Bu durumda program biiminden ne anlaldnn aklanmas gerekmektedir: Televizyon program; belli izleyici grubu olan, belirlenmi, amalara gre hazrlanan, belli yayn kuaklarnda, belli saatlerde yaynlanan, televizyon tekniklerine ve diline uygun retilmi televizyon eserleridir. Program; tek tek retilmi birimler anlamnda kullanlmaktadr. Televizyon programlan denildiinde ise bu programlarn tmnden oluan bir btn anlalmaktadr (Cankaya, 1990, 5). Televizyonu programclnn ne olduunu aktarrken, belli izleyici grubu olan, belirlenmi amalara gre hazrlanan, belli yayn kuaklarnda, belli saatlerde yaynlanan televizyon tekniklerine ve diline uygun retilmi televizyon eserleridir tanmlamas aktarlmt. Bu ifade ierisinde programcln anlamak iin belirlenmi amalarn neler olduu zerinde durmamz gerekmektedir. Hem birey hem de toplum temelli bir yaynn televizyon tarafndan gerekletirilmesi ilevlerin ve bu dorultuda oluan amacn insan ve iletiimde bulunduu toplumu gz ard etmesi mmkn deildir. Televizyon ilevleri, dier kitle iletiim aralarnn ilevlerinden farkl deildir. Ancak televizyonun kendine zg olan zellii ya da ilevleri ve bunlar gerekletiren bir takm yayn hizmetleri bulunmaktadr. Televizyon programclnn temel ilevleri aadaki gibi sralanabilir (Aziz, 2006, 69); Haber verme, aydnlatma Eitme, kltrleme Elendirme, dinlendirme Mal ve hizmetlerin tantlmas Etkileme, geirme. inandrma ve harekete

121

akademia

Haber verme ilevi: letiim sreci beraberinde yaanlan corafya ve tarihsel birikim ile beraber haber almay ve bilgi edinmeyi yaatr. Televizyonun haber verme ilevinin, okuma yazma ve dolaysyla genel eitim dzeyinin dk olduu, az gelimi lkelerdeki nemi, dier kitle iletiim aralarna kyasla ok daha fazladr. Bu ilevini yerine getirirken televizyonun tarafsz olmas, olaylar olduu gibi vermesi n kouldur (Gke, 1997,72). Anayasal gvence ile toplumsal yaantda herkesin haber alma zgrl korunmaktadr. amzda toplumlarn haber alma haklar en doal haklardan saylmakta ve zellikle demokratik dzene sahip lkelerde bu haklar yasa kapsamlarna alnarak hem ulusal, hem uluslararas dzeyde korunmaktadr. Radyo ve televizyon rgtlerinin haber ilevlerinin kalknmakta olan ve gelimemi lkelerdeki nemi, dier kitle haberleme aralarna gre daha fazladr. nk bu lkelerde okuma yazma oran dolaysyla genel ve temel eitimin dk olmas bu iki aracn halk aydnlatmada, haber vermedeki nemini arttrmaktadr (Aziz, 2006, 70). Bu erevede televizyon ve dier yayn kurulular haber edinme zgrl kapsamnda tarafsz, siyasi erkten uzak, nesnellii temel alan kamunun bilgilenmesini temel alan yaynlar gerekletirmeyi nemsemelidir. Eitim ve kltrletirme ilevi: Televizyonun yayn sreci ierisinde haber vermekten sonraki en nemli ilevi dorudan ya da dolayl olarak eitimi desteklemektir. Sadece az gelimi lkelerde deil tm dnyada gelien teknolojik ve bilimsel atlmlardan yararlanlarak toplumlarn gelecee hazrlanmas ve bireyin kiisel geliimi asndan eitim sreci televizyon tarafndan nem kazanmaktadr. Genel olarak alndnda, radyo ve televizyonun eitim ilevi tm bu saylanlar da kapsayacak nitelikte iki ana kmede toplanabilir;

rgn eitim okul eitimi Yaygn eitim okul d eitim

Yukarda da belirtildii gibi lkeden lkeye deien koullar bu eitimlerden hangisine ncelik verileceini; bir baka deyile, bir lkenin sosyo-ekonomik koullar, radyo ve televizyonla yaplacak eitimin ieriini belirler (Aziz, 2006, 7172). Kltrletirme ilevi olarak nitelendirdiimiz srete kiisel geliimini tamamlayamam bireylerin rgn eitim srecinden geride kalmadan bilgi ve birikimlerini arttrabilecekleri olanaklar, televizyon aracl ile nesnellii korunarak salanmaktadr. Elendirme ilevi: Televizyon, bireyin toplum ile btnlemesine yardmc olmak amacyla elence hizmetini de sunmaktadr. Elence hizmeti ile izleyici youn enformasyon bombardman ierisinde gzel vakit geirmeye yneltmektedir. Elendirme hizmetini ucuza ve insanlarn ayana kadar getirmesinin yan sra eitici, kltr verici yaynlarn izlenmesinde bir gvence olarak da kabul edilebilir. Eitirken elendirmek, elendirirken eitmek televizyon yaynlarnda slogan durumuna gelmi bir ilkedir (Gke, 1997, 72). Tecimsel yayncln geliimi televizyonu bir cazibe merkezi haline getirmitir. Bu durum beraberinde getirdii, sponsorluk, reklam pay, izlenme oran v.b. kavramlarla elendirme olgusu olmas gereken ilevinden kopmay getirmektedir. Ancak, zel giriim yaynclnn giderek yaygnlamas reyting (en ok izlenme oran) kaygs ile son zamanlarn radyo ve zellikle televizyon yaynclnda elendirme ilevi, neredeyse dier ilevlerin nne geerek reklamlarn izlenebilmesini salamak zere elence, magazin tr yaynlar televizyon yaynlarna egemen olmutur (Aziz, 2006, 73).

122

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

Mal ve hizmetlerin tantlmas ilevi: Mal ve hizmetlerin tantm ilevinin temelinde reklamclk yatmaktadr. Reklam verenler, rnlerinin daha ok hedef kitleye ulama orann da hesaba katarak televizyonda yer almasn tercih etmektedir. Reklamcln geni bir blmn oluturduu bu ilev, zellikle radyo televizyon rgtlerinin zel giriim elinde olduu lkelerde ok daha nemli bir duruma gelmitir. Hatta denilebilir ki yaynn amac mal ve hizmetlerin satn arttrmaktr. Ancak yaynlarda reklama yer vermeyen yayn rgtlerinde bu ilevin nemi vardr (Aziz, 2006, 74-75). nemli bir gelir kayna haline gelen reklamlar maliyeti ok fazla olan televizyonlar iin vazgeilmez bir unsur olmaktadr. Gelirlerin yaynlardaki etkisi arttka programlar ierisinde gizli reklam uygulamalar ile dolayl yoldan rn tantm yaplabilmektedir. Reklamlar talep yaratmak iin televizyonun ilevini kullanmaktadrlar. Televizyon reklamlarnn eitli amalar vardr. Medya bata televizyon olmak zere tecimsel yayncln ekonomik sreklilii iin mal ve hizmet tantmna mecbur konumdadrlar. Bu mecburiyet, programlar, ieriklerinin zerinde nesnelliin ve gerekliin tartld bir duruma sokmamaldr. nandrma ve harekete geirme ilevi: nandrma ilevi televizyonun dier btn ilevlerini de kapsayan bir konumdadr. Genel yayn politikas ierisinde yaynlanan tm programlar bireyin toplum iindeki davranndan ekonomik birikimlerini deerlendirmesine kadar her konuda ynlendirme ve harekete geirme gcne sahiptir. zellikle gelimekte olan lkelerde retim aralarndan siyasi konumlanmalara kadar reklam ve yaynlarla deiimler salanmaktadr. Gerek haber ve eitim ilevleri srasnda, gerekse mal ve hizmetlerin tantlmas ilevinde kiide verilene kar bir inandrma ve bunun sonucunda da gerekiyorsa bir harekete geirme sz konusudur. Yaplan yaynlarda bu amalanm ve olumlu sonu alnm ise, yayn etkili olacaktr (Aziz, 2006,74-75). Televizyon, yukarda sralanan ilevler dorultusunda gemiten gelen kltrel birikimden yararlanarak programlarnn yapsn oluturmaktadr. Kendi teknolojik dnm ile televizyon yeni ilevler ve yeni program trlerini ortaya karmaktadr. Temelinde insan ve onun ilgi alanlarnn olmas televizyonun ilevlerinin yarataca etkileri arttrarak toplumun genelinde yank bulmasn salayacaktr. Televizyon Program Trleri Televizyonda yaynlanan programlarn, farkl zellikleri bulundurularak yapm sreci olumakta ve kategorilere ayrlmaktadr. Bu zellikler araclyla amalar belirlenmekte ve bu amalar dorultusunda yapmlar izleyiciye aktarlmaktadr. Yapm malzemesi ve teknik zellikleri, amac ve ilevleri, hedef kitlenin durumu, yaps ve ierii program trlerinin geliiminde nemli unsurlardr. Temelde televizyon programlarnn izleyenlerin gz nne alnmasyla oluturulduu ve snflandrld sylenebilir. Fiske, televizyon programlar hakknda; Televizyonun srekli aknn grece olarak birbirinden ok farkl blmlerden olutuunu, bu blmlerin, anlatsal ve metinsel gerekliliklerin, ekonomik gerekliliklerin ve deiik popler beenilerin sabit olmayan bir karm tarafndan belirlenen bir srayla birbirlerini izlediini (Fiske, 1997, 103) sylemektedir. Program trleri ile ilgili en detayl tanm Nejat zon yle yapmaktadr; Programlarn belli bir konuyu ilerken kulland gerece, eitli elerin kullan biimine, beli bir konuyu ele al asna

123

akademia

gre ortak ynleri bulunarak yaplan kmelendirmeler sonunda ortaya kan blmler (Mutlu, 1995, 35-36). Televizyon program trleri hakknda

gerek ulusal gerekse uluslararas alanlarda eitli snflandrlmalara gidilmektedir.

TRT (Trkiye Radyo FCC (Federal letiim BBC (ngiliz Yayn EUB(AvrupaYaynBirlii) TelevizyonKurumu) Komisyonu) Kuruluu) Haber Blteni ve Haber TarmProgramlar Programlar SporProgramlar EitimKltrProgramlar Dramalar Belgeseller MzikProgramlar ElenceProgramlar ocukProgramlar YarmaProgramlar ElenceProgramlar Haberler KamusalProgramlar DinProgramlar EitimProgramlar SporProgramlar Dier Haber ve Kamusal KamusalKonular Konular Magazin ve Bilimvensanlk Belgeseller Mzik. Drama, Eitim Sanatlar SanatveMzik ocukProgramlar Dramalar Filmler ElenceProgramlar Spor DinProgramlar ProgramTantmlar Reklamlar YaamFelsefesi Spor BoZamanveHobiler Elence, Folklor ve nsan OdaklProgramlar KarkKonular Dier

Gzel

ReklamProgramlar Kaynak: KARS, N. (2003). Herkes zlesin. stanbul: Derin Yaynlar. s:272829.

Amacna gre, ieriine gre, sunum ekline gre, hedef kitlesine ve yayn ekline gre programlar ayrmaktadr. Haber programlar; haber nitelii tayan olaylar, sebepleri, sonular, ortaya k nedenleri ile birlikte kapsaml bir ekilde inceleyen programlardr. Televizyon haberlerini iki blmde incelemek mmkn: bunlar haber bltenleri ve haber programlardr. Bu programlarn hazrlanmasndaki ama toplumsal gerekleri yanstmaktr. Bu nedenle olabildiince yaln bir dille ve tarafsz bir ekilde izleyenlere ulamalar gerekmektedir. Toplum, enformasyon bombardman ierisinde rahatlamak ve hoa vakit geirmek amacyla mzik ve elence programlarna ynelebilmektedir. Bu nedenle televizyon ierisinde en ok izlenen, yayn plannda en ok yer alan ve

getirisi olarak yksek oranda reklam alan programlardr. Televizyonda yaynlanan elence programlar gndelik yaamda elence gereksinimini en kolay ve en ucuz karlanaca bir ortamdr. Eitim ve kltr programlarnda toplumun eitilmesi n planda olmakta ve kltrel deerlerin tanmndan yola karak hedef kitle aydnlatlmakta ve bilgilendirilmektedir. Gelimekte olan lkelerde ekonomik ve sosyal deiimler televizyonlarn yayn politikalarnda da olumlu / olumsuz etkilerde bulunabilmektedir. Gnmzde televizyon yaynclnda bu program trne ynelik yaynlarda gzle grlr bir azalma olduunu syleyebiliriz. Ticari ama gden zel televizyonlarn k ve hzl art bunun yannda izleyici kitlesinin televizyonu salt elenceye dayal bir vakit geirme arac olarak grmesi bu tr programlarn televizyon yayn sresi iinde azalmaya balamasna sebep olarak gsterilebilir

124

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

(Turam, 1996). Bireyin bo zamanlarn deerlendirirken kulland televizyonun ayn zamanda eitim arac olarak kendini gstermesi ile toplumun dnce, davran ve deer yarglarnda etkili olmaktadr. Televizyon iin hazrlanan ve oyunlatrlan hikyeler, drama program olarak nitelendirilir. Oyunlatrlan hikyeler ile televizyon diline uygun biimde zgn bir yapta dayal olarak hazrlanan diziler ve filmler de drama kategorisi iine alnabilinmektedir. Drama programlarnda genellikle sosyo-kltrel sorunlar, toplumsal ve tarihi olaylar konu edildii iin bu programlarn geni izleyici kitlelerine seslenen bir yaplar olduunu syleyebiliriz (Mutlu, 1991,158-161). Yarma Program Kavram almamn erevesini yarma program kavram oluturmaktadr. Elence programlar en ok izleyici eken program trlerinin banda gelmektedir. Elence program da ierik ve anlatm dili dolaysyla alt gruplara ayrlmaktadr. Bu grup iinde yarma programlar en popler olanlardan biridir. Bu programlar, ya yarann bilgisini test eder, ya da belli sosyo-kltrel normlara uyup uymadklarn lerler (Alemdar ve Erdoan, 1994, 12). Televizyon ile aktarlan iletiler toplumda geni apta yorumlar yaratmaktadr. Temelinde elendirme unsuru yatan yarma programlar geni kitlelere ulamaktadr. Bu tip programlarn retilmelerinin temel nedeni bu programlarn hem popler olmalar, hem de yapm maliyetlerinin dk olmasdr. Programlar bir gnde retilebilir. Hatta program canl yaynland takdirde (n hazrlklar hari) yapm sresi yayn sresine eittir. Genellikle konuklar ve katlmclar stdyoda yer alan izleyicilerin nnde yarrlar. nl bir program sunucusu (host) vardr. Sunucular genellikle komedyenlerden seilir. Programlar stdyoda gerekletirildiklerinden yapm iin mekan sorunu olmaz. Bu tip programlar canl ya da banttan yaynlanabilir. Genellikle stdyoda bir grup bulunur (aktaran Yaylagl, 2004, 101). Yarma programlar ierikleri dolaysyla hem gndelik sorular hem de uzmanlk gerektiren sorular yarmaclara sunulmaktadr. Programlar kazandklar poplerlikleri ve izlenirlik oranlar ile yayn plannda gndz ya da prime-timede yer alabilmektedir. Yayn planlamalar erevesinde programlar gndz, leden sonra ve akam kuaklarnda yaynlanmaktadr. Her kuak maliyetleri ve hedef kitleleri asnda farkllk gstermektedir. Gelien yayn teknolojileri ve kltrel dnmler lkelere gre programlarda farkllklar gstermektedir. Her toplum kendi edinimleri ve sosyo-ekonomik durumlar ile programlar ekillendirmektedir. Bu dnm ve deiimler yarma programlarna bir takm trsel zellikler katmaktadr; a) Eskiden yaynlanan yarma programlar daha ok bilgiye ve genel kltre dayal iken bu yeni tip yarma programlar ansa bal ve magazin ya da popler kltr konularnn yer ald bir soru sistemine yer verir. Burada entelektellik ve bilgi derinlii gerekli deildir. Bilmek yerine ov yapmak n plandadr. b) Bu tip programlar, katlmclara ve ekran bandaki izleyicilere yksek meblalarda bir yarma dl kazanabilme imkn sunar. c) Programlarn genelinde gsteri n plandadr. Stdyodaki izleyiciler ikinci plandadr. Sunucu ve yarmaclar n plana karlr. d) Bu programlarn tamam yabanc patentlidir. Daha nceden batl televizyon kanallarnda denenmi ve belirli bir izleyici rekoru yakalam bu programlarn ticari olarak baarl olduu ispatlanmtr. e) Bu programlarda genellikle nl bir komedyen sunucu olarak kullanlr.

125

akademia

f) eitli ekim teknikleri kullanlarak heyecan/atraksiyon yaratlr. g) Bu programlarda nl bir sunucuya elik eden hostesler araclyla cinsellik n plana alnarak izleyici ekilmeye allr. h) Bu programlar rekabet yceltir ve yarmaclarn birbirini rakip olarak grmeleri salanr. i) Bu programlara katlanlar genellikle orta snftrlar ve belli bir dzeyde de olsa eitim alabilme imknna sahip olmu insanlardr (Adakl, 2001, 247-248). Artk gnmzde bilginin kullanm bir g simgesi haline gelmitir. Ve bu g kullanm, yarma programlarnda insanlarn kendi zgvenlerini glendirmek ve bu haz sonunda yksek maddi gelirler kazanabilme imkn salamaktadr. Artan byk beklentiler yarma programlarnn izleneme oranlarn da arttrmaktadr. nk bu tr programlar bireylere beklentilerini gerekletirmeleri iin imknlar sunmaktadr. Ayrca beklenti esine elence kavram da eklenince gndelik hayat iinde stres ve younluktan kurtulmak iin sz konusu programlar tercih edebilir. Yarma programlarnn avantajlarn Seligmann u ekilde sralamaktadr; 1. Oyun program, izleyiciyi kendine balama biimidir. Oyuncular seyirciyi kendilerine balar ve izleyici kitleyi en fazlaya karr. zlenme oranlarnn artmas, zet TV kanallarnn yaamasnda ncelikli konu olan reklam almnda byk nem tamaktadr. 2. Seyirci bir film gibi kanalda izlediini her zaman hatrlayamazsa da, buna karlk favori oyun programnn hangi kanalda yaynlandn da unutmaz. 3. Oyun, bir yayncnn halk ile iletiim kurmas iin de ayrcalkl bir aratr. u veya bu ekilde, izleyici ile kanal arasnda kiisel bir ba kurulmu olur. Yani izleyicikanal iletiimi artar. 4. Televizyon oyunlarnn yapmnn maliyeti de dktr. Baz yapm teknikleri sayesinde, bir leden sonra boyunca, hafta

iinde yaynlanacak 56 blm ekilebilir (Charon, 1992, 52). Var Msn Yok Musun Adl Yarma Programnn Yapsal ncelemesi Televizyon, yarma programlarnn yer ald en modern ve en uygun aratr. Geree dayal yarma programlar, dnya apnda youn ilgi gren program tr olmutur. Bu tarz programlar, Trk televizyonlarnda da batda yaynlanan programlarn adaptasyonu olarak karmza kmaktadr. Deal or No Deal orijinal ismi ile Var msn Yok musun da bu programlara bir rnektir. Bu program izleyicinin dikkatini ksa bir srede ekmitir. lk yaynlanmaya balad zaman ana haber blteninden nce kendine yer bulmasna ramen yaplan reklmlar sayesinde prime-time denilen yayn aralna ekilmitir. Ve ok ksa bir srede izlenme oranlarnda en tepeye oturmutur. Deal or No Deal adl program 6913 farkl lkede adaptasyona urayarak gsterilmektedir. Bu program Trkiyede de Sal, aramba, Cuma, Cumartesi ve Pazar akamlar 20.00 22.30 saatleri arasnda yaynlanmaktadr. Programn yayn aknda ncelikle bir nceki yarmada neler yaandna dair bir zet yayn yaplmaktadr. Daha sonra programn sunucusu Acun Ilcal al yapar. Yarmaclarla yaplan ksa sohbetten sonra o gn yaracak yarmacnn seimine geilir. Ekranda beliren Trkiye haritasnda ehirler yanp snmeye balar. Her yarmac katlm formunda ibraz ettii ehir ismi ile hem seime hem de yarmaya katlr. Bilgisayar sistemi ile seilen yarmac sunucunun yanndaki yerini alr. Yarmacy tanmak ve tantmak iin kiinin fotoraflarndan oluan bir grsel sunum eliinde zgemii aktarlr.

13 Wikipedia (t.y.). Eriim Tarihi: 10.02.2008, http://tr.wikipedia.org/wiki/Var_m%C4%B1s%C4%B1 n_Yok_musun.

126

akademia

Var msn Yok musun da yarmac, iinde en kkten en bye farkl miktarlarda dller bulunan 24 kutu ile kar

Erciyes letiim

2009 Ocak

karya kalmaktadr. Bu 24 kutudan sadece bir tanesini elinde tutar ve geri kalan 23 kutu da gelecek blmlerde yarmac olacak arkadalarnn elinde durmaktadr. Yarmac oyuna balarken ne kendi elindeki kutunun ne de dier kutularn iindekileri bilmektedir. Yarmacnn hedefi kendi kutusunda oyunun sonunda kazanaca parann ne kadar olduunu tahmin edip, banka ile pazarlk ederek alaca dl maksimuma karmaktr. Yarmac, birer birer kendi kutusu dndaki kutular seerek atrmaya balar. Kutular aldka yarmac, alan kutunun iindeki dl kazanma ansn kaybetmektedir, ama kendi kutusunda ne dl olabileceini tahmin ans da artmaktadr. lk 5 kutu aldktan sonra banka devreye girmektedir. Ayn yarmac gibi, alan ve kalan kutular izlemekte olan bankann amac yarmac ile sk bir pazarla girmektir. Banka da yarmacnn elindeki kutuda ne olduunu tahmin ederek, yarmacya kutusuna karlk bir miktar para teklif etmektedir. Yarmac bankann teklif ettii dl almakta ya da almayarak kutular amaya devam etmekte serbesttir. Almakta olan kutular izleyen bankann teklifi, yarmacnn kazanma ihtimali arttka ykselmektedir. En sonunda yarmac bankann teklif ettii dl kabul ederek oyunu brakabilmekte veya kendi kutusundaki dl alabilmektedir. Kendi kutusundaki dl bankann teklifinden ok daha byk ya da ok daha dk olabilmektedir. Her programda olduu gibi Var msn Yok musunda da baz kurallar bulunmaktadr. Yarmaya katlm iin gereken zellikler yle ifade edilmektedir; Show TV, AKS, Acun Ilcal Prodksiyon A ve bunlarn taeron firmalarnda alanlar, birinci dereceden akrabalar ve ayn evi paylaanlar, 21 yandan kk kiiler ve herhangi bir sutan bir seneden fazla hapis cezas alm kiiler, Trkiye Cumhuriyeti vatanda olmayanlar bu yarmaya katlamazlar. Bunlarn aksini kantlayan belgeleri salamayan kiiler yarmadan diskalifiye dlleri geri alnabilir.14 edilebilir veya

Program trlerinin temelinde hedef kitleye ulamak yatmaktadr. Bu sreci kolaylatran en nemli faktrde gsteridir. Bunun yannda yarma programlarnda oyun da iin iine girmektedir. Bunlarn dnda baz yapsal unsurlar da vardr. Bunlar aada srayla ele alnmaktadr (Yaylagl, 2004,123). Oyun (Game): Yarma programlarnn temel zellii baz oyunsal zellikler iermesidir. Bu oyunlatrma yarma nosyonuna dayanr. Bu oyun esini gelitirmek iin baz alt unsurlara bavurulur. Bunlarn banda strateji gelir. Strateji (Strategy): Yarmaclarn kaderlerini kontrol altnda tutmalarn salamaktadr. En doru karar vererek kazanmak iin en iyi hareketi yapmak zorundadr. Var msn Yok musun yarmasnda da strateji kavram yarmacnn atrmak istedii kutular belirlerken ve bankann yapt teklifi kabul edip etmeme srecinde karmza kmaktadr. Yaplacak yerinde hamleler ile kutulardaki para miktarn tahmin etmek amalanmaktadr. Risk: Yarma programlarnn ana kriterlerinin iinde bulunmaktadr. Risk, yarmacnn hedeflerine ulamasndaki nemli bir etmendir. Yarmac kazanma gds ile hareket ederken sahip olduu veriler ile riske girerek kazanp kazanamayaca ynnde izleyicileri pheye ve heyecana srklemektedir. Bu da programcln amalarnda yer alan hedef kitleyi ekran banda tutma hedefini desteklemektedir. Risk faktrnn Var msn Yok musun yarmasnda kullanm; yarmacnn bankann teklifini, yarmaya katlma amacn karlamasna ramen
14 Acun Medya (t.y.). Eriim Tarihi: 10.02.2008, http://www.acunmedya.com/modules.php?name=va rmisin_yokmusun.

akademia

127

reddetmesi ve gsterilebilir.

devam

etmesi

olarak

gtrebilmektedir. Her programda katlmc yarabilmektedir.

bir

Basitlik (Yalnlk: Simplicity): Anlatmdaki yalnlk ve sadelik programn baarsn ve anlalrln etkileyen en nemli unsurdur. Programn ierisindeki sadelik izleyici tarafndan anlalabilirliini ve yaynn takip edilmesini salamaktadr. zel giriimin televizyon sektrne girmesi ile rn tantm ve bu sayede elde edilecek gelirler nem kazanmaktadr. Bylece izleyicinin program srekli takibi salanacaktr. Var msn Yok musunda da basit bir ekilde kutular atr paray kazan temeli sunulmaktadr. Srekliliin kazanlmas iin program ierisinde ailenin, dier yarmaclarn gr alnarak ve bankann teklifi ortaya kartlarak yarmacnn erken bir tercih yapmas engellenmekte ve izleyicinin dikkati canl tutulmaktadr. Dahil Olma (Play Along): Bu unsur yarmacdan ziyade etrafndakiler ve izleyenler asndan nemlidir. zleyenlerin zerinde, kendilerinin de yaryor olduklar dncesi yaratlmaktadr. Bu sayede izleyenler programn havasna girerek endie, heyecan ve beklenti yaamaktadr. Var msn Yok musun program bu duygular sadece izleyenlere deil o anda stdyo ierisinde bulunan herkese yaatmaktadr. Yarmacnn yapaca kutu tercihleri srasnda stdyoda bulunanlar duygu ve dnceleri ile olaya dahil olabilmekte kendi tahminlerini aktarabilmekte ve izleyenler kendi kutu tahminleri ile ayn anda yarmay yaabilmektedirler. Dorusallk: Program, kendi ierii ve anlatm ile kendi dorusalln salamaktadr. Kutu atrarak hedeflenen miktara ulamak ile ilgilidir. Var msn Yok musun yarmasnda 24 kiiden oluan yarmac adaylar belirlenen seim sonucunda yarmac olmakta ve kutular atrarak istedikleri miktarlara ulama hakkna sahip olmaktadrlar. Yarmacnn kendine gre baarl ya da baarsz tahminleri onu programn sonuna kadar

Dayankllk (Durability): Tm unsurlara ramen programlarn uzun soluklu olmas hedeflenir. Bu da izlenme oranlarndaki ykseklik ve bu yksekliin devamll ile ilgilidir. zleyenlerin belli bir sre sonra sklmalar deil heyecanlarn canl tutarak televizyonun bandan ayrlmamalar hedeflenmelidir. Bu dayankll, program her yayn dneminde salamaldr. Var msn Yok musun yarmas yaynland sre ierisinde izlenme oranlarnda byk miktarda pay sahibi olmutur.15 Show: Yarmalarn ilk unsuru oyun iken ikinci unsuru da ovdur. Yarmann izlenirlii ve etkililii asndan grsellik nem kazanmaktadr. Program grsel adan baarl klacak unsurlar aadaki gibidir. Set / Grsellik (Set/Visual): Gelien teknolojiyle beraber gnmzde insanlar evlerinde oturarak farkl yayn platformlar araclyla eitli televizyon kanallarna ulaabilmektedirler. Bu kanal eitliliinde grsel sunum programlarn izlenirliliinde nemli bir etki yapmaktadr. Var msn Yok musun yarmasnda sade bir dekor tasarm bulunmaktadr. Bu dekorda sadece kutularn iinde bulunan para miktarlarn yazl olduu geni bir ekran bulunmaktadr. Turuncunun arlkta olduu bir dekor tasarm kullanlmtr. Ayrca yarmay izlemeye gelen seyircilerin zerine fazla bir k yanstlmakla beraber kazanlan para miktarna gre konfeti de yarmacnn zerine dklebilmektedir. Geni bir stdyonun kullanlmas kameralarn byk hareketler yapmasna olanak salamaktadr. Mzik / Ses Efektleri (Music/Sound Effects): Mzik, dinleyenlerin beenisine gre deiken bir znellik tamaktadr. Grsellik ile beraber mzik ve ses efektinin kullanm dinamizmi salamak ve heyecan
15 AndyAr Sosyal Aratrmalar Merkezi (t.y.). Eriim Tarihi: 05.02.2008, http://www.andy ar.com/files/2007%20EN'LER%C4%B0PDFonline.pdf.

128

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

yksek tutmak iin kullanlmaktadr. Var msn Yok musun yarmasnn adapte edildii Deal or No Deal adl programdaki mzik kullanlmaktadr. Program ierisinde kutularn almas beklenirken, banka tarafndan verilen teklifi cevaplama aamasnda ve kan miktarn oranna gre ses efektleri ile izleyiciye durum aktarlmaya allmaktadr. Buna rnek olarak, yksek para miktar bulunan kutular aldnda cam krlmas sesi ile hayallerin ve umutlarn bitii yanstlmaktadr. Drama/phe (Suspense): Drama, ilgiyi programn sonuna kadar tutmak amacyla gereklidir. Bu ilgi sadece program sresince deil yayn dnemi boyunca da srdrlmelidir. Risk unsuru da drama unsuru ile beklentileri canl tutmaktadr. Var msn Yok musunda yarmacnn byk oranda para kazanp kazanamayacan, kutunun iinden ne kadar para kaca ve bankann ne kadar teklifte bulunaca merak yaratmaktadr. Yarmaya katlan yarmaclar ihtiyalar kadar para dln hedeflemekte ve buna ulamak iin hesaplar yapmaktadrlar. Gldr/Elence (Comedy/Fun): Grsellik, risk ve ses kullanm ile elence faktr izleyicinin bir yarmadan beklentisini tamamlamaktadr. nsanlarn ihtiyalar ve bu ihtiyalara neden olan olaylarn anlatm izleyiciye trajik bir ekilde aktarlmasna ramen programn sunucusu bata olmak zere mizah esine yer verilmesi de izlenilirlii arttran unsurlardandr. Var msn Yok musunda sunucu Acun Ilcalnn gemite yapm olduu programlar, yarmaclarn gndelik yaantlar ile ilgili hikyeler ve Hamdi Bey adlandrmas ile telefonla banka adna balanan kii hakknda hem yarmaclarn hem de sunucunun esprileri izleyicilerin beklentilerini arttrmaktadr. Kiilik/Yetenek (Personalities/Talent): Yarma programlarnda yarmaclar hari bata programn sunucusu olmak zere stdyoda programn akna yardmc olan grevlilerde izleyicinin izlenme alkanlna etkileri vardr. Sunucu olarak seilen kiilerin poplerlii ve yarmaclara olan davranlar ilgi orann etkilemektedir. Var msn Yok musunda programn sunucusu ayn zamanda yapmcs olan Acun Ilcal nemli bir unsurdur. Acun Ilcalnn, daha nce eitli magazin ve spor ierikli programlarda grev almas izleyiciler tarafndan bilinilirliinin artmasnda etkili olmaktadr. Programda yaratlan merak duygusu sunucu ile yeri geldiinde pekitirilmekte, durumun kritik olduu aktarlmakta, yarmaclar ile kurulan diyaloglar ile mizah eleri yaratlmakta ve banka adna arayan Hamdi Bey diye adlandrlan kii ile yaanan atmalar izleyicinin program ile ilgili grlerini etkilemektedir. Sunucunun giriken bir ekilde yarmac bata olmak zere stdyodaki herkes ile diyaloga girmesi programda bir aile havas yaratmakta ve yarmac ile beraber zlp sevinmesi de yarmacnn yannda olduu imajn pekitirmektedir. Sunucunun program ierisinde yarmacnn istei ile kutu amas ve kutudan srekli yarmacnn lehine miktarlarn kmas hem izleyici hem de yarmac asndan sunucuya olan gveni arttrmaktadr. Var Msn Yok Musun Adl Yarma Programnn Sylem ncelemesi retim glerinin geliimi sonucu 15. yydan itibaren ticaret ile birlikte gelien burjuva, egemen snf olmaya balamtr. Kapitalist ilikiler ierisinde toplumsal yapy ekillendirmitir. retim aralarndaki geliim teknoloji ile birlikte retkenlii de arttrmaktadr. Bu retkenlii karlamak amacyla otomasyon sistemi emein nne gemektedir. Althusserin de belirttii gibi; Gnmzde otomasyona ynelinmektedir. Kapitalizmin kar konulmaz eilimi, azami kar elde etmek iin en dk fiyata azami mal retmektir. Bu eilim i gcnn

129

akademia

smrsnn artmasyla birlikte gereklemektedir (Althusser, 2006, 19). Aada Var msn Yok musun adl yarma programna ait 06 ubat 2008 ile 11 ubat 2008 tarihleri arasnda yaynlanan programlarda tekrarlanan davranlarn saysal dkmnn bulunduu tablo ile yaratlmak istenen dnyann zellikleri ortaya konmaktadr.
KRTERLER 30'denGeriyeSayma 20'denGeriyeSayma 10'danGeriyeSayma AlklayarakTempoTutma ElEleTutuma PozitifenerjiSzc SinerjiSzc HissetmeSzc Aileye Kutu Numaras Sorma? Anneanne'ninKutuTahmini Anneanne Kk Miktarlar Bulmas Kazanlan Para'nn Ne in Kullanlaca Yarmac Hangi l'den Katlmaktadr BizBirAileyizSzc Yarmaclarn Kutuya DokunarakAmas AcunIlcal'nnKutuAmas

yarmak ii, Dil Dernei, 2003, 1347) iindeki netlik Var msn Yok musun program erevesinde geerliliini kaybetmektedir. 3984 Sayl Radyo ve Televizyonlarn Kurulu ve Yaynlar Hakkndaki Kanunun 4. maddesinin p bendinde yer alan Bilgi iletiim telefonlar yoluyla yarma ve benzeri yntemlere bavurulmamas ve bunlarn sonucunda

06.02.2008 08.02.2008 09.02.2008 10.02.2008 11.02.2008 1 3 3 1 3 1 17 9 1 1 Evlilik Adana 1 1 1 6 4 2 25 15 1 1 Bor deme Balkesir 7 1 2 1 10 48 10 Bor deme Rize 1 1 1 3 26 14 1 0 Araba Almak Krklareli 1 1 6 3 1 3 23 6 3 3 Bor deme stanbul 1 4

Toplam 1 12 15 3 2 21 1 139 54 6 5 2 14 3

ekil 1: 06 ubat 2008 ile 11 ubat 2008 tarihleri arasnda yaynlanan Var msn Yok Musun adl yarma programnda tekrarlanan davranlarn ve szlerin saysal dalm.

16 Madde 4, 3984 Sayl Radyo ve Televizyonlarn KuruluveYaynlarHakkndakiKanun.(13.04.1994). Ankara:SekinYaynclk,2006,s:73.

Yarma kavram (Bilgi, yetenek, gzellik vb.de stnln gstermek iin

130

akademia

Var msn Yok musun adl yarma, kimsenin kimseye rakip olmad bir program olarak karmza kmaktadr. Yarma kavramnn kapitalist gr erevesinde geirdii evrim ile programlar ans-kader-ksmet geni iersinde bireyi hapsetmekte ve hedef kitleyi ekrana balayarak yeniden retilen kapitalizm ile tketim kltr yeni yntemler kullanlarak merulatrlmaktadr.

dinleyici ve seyircilere ikramiye verilmemesi veya ikramiye verilmesine araclk edilmemesi, lotarya yaplmamas, bilgi iletiim telefonlar yoluyla yaplacak anket ve kamuoyu yoklamalarnn, hazrlk aamasndan sonularnn ilnna kadar noter nezaretinde gerekletirilmesi.16 ifade ile Var msn Yok musun adl yarma programnn format arasnda bir eliki gze arpmaktadr. Kanun maddesinde yer alan lotarya kavram; ad ya da numara ekilerek oynanan ans oyunlarnn genel ad (Dil Dernei, 2003, 839) aklanmaktadr.

Erciyes letiim

2009 Ocak

Sz konusu yarma program formatnda yarmaclarn kutu numaralar seerek dle ulaacak olmalar lotaryann uygulandnn ve 3984 sayl kanunun 4. maddesinin p bendine aykr bir uygulamann yapld ortaya kmaktadr. Hrriyet yazar Yurtsan Atakan, program hakknda 3984 sayl kanunu inediine ilikin u aklamalarda bulunmaktadr. Oynatlan tam anlamyla bir kumar nk yarmac o srada bankann teklifindeki paray zaten kazanm durumda. Kazanm olduu bu paray riske edip yarmaya devam edip etmeme arasnda seim yaparak kumar oynamas isteniyor. Aslnda yarmacnn bu aamada kumardan kama ans da yok. Teklifi kabul etse de kumar oynam olacak, etmese de (Atakan, 2007). Yarmann dier bir zellii olarak yarmac aday olarak seilen kiiler hakkndaki bildirimlerde sakldr. Kiiler, fotoraflardan oluan bir sunum ile tantlmakla beraber programa katlma amalar da net ifadelerle verilmektedir. Kiilerin Trkiyenin farkl illerinden geldikleri vurgulanarak ihtiya olgusunun lkenin geneline yayld ve bu ihtiyacnda kolay para kazanma dncesi ile temellendirilerek liberal dncenin insan hayatna olan egemenliine bir kez daha vurgu yaplmaktadr. Yakn planda kutularn mhr gsterilerek kutular hakknda izleyenlere gvence verilmekte ve kimsenin iindekileri bilmedii dncesi vurgulanmaktadr. Kapitalist grn temsilcisi olarak programda yer alan banka Hamdi Bey karakteri ile can bulmakta ve banka kapitalist sistemin yeniden retimi olarak karmza kmaktadr. Yarmann belli evrelerinde yarmacnn karsna kan bankann (Hamdi Bey) teklifler vermesi ile yarma yeniden balamakta ve bylece program iersinde kapitalizmin yeniden retimi salanmaktadr. Hall'a gre modern medyann byk kltrel ilevlerinden birincisi, bakalarnn dnyalarn, yaanan gerekliklerini algladmz ve onlarn hayatlar ile bizimkilerini kavranabilir bir btnn dnyas halinde, bir yaanan totalite halinde hayali olarak yeniden ina ettiimiz toplumsal bilginin, toplumsal imgenin salanmas ve seici bir ekilde ina edilmesidir ( Hall, 1994, 200). Serbest piyasa ekonomisinin tayc merkezleri olan bankalarn byk binalar, geni ofisler ve gielerden oluan zihinsel tasarm internet bankacl, teleweb ve Hamdi Bey gibi oluumlarla yeniden retilerek hedef kitleye sunulmaktadr. Var msn Yok musun adl yarma program yeni kltrel edinimler ortaya karmaktadr. Krmz amak kavram kullanlan byk miktarda parann bulunduu kutular tasvir etmektedir. Yarma olgusu ierisinde byk dllere ulama hedefi olmasna ramen bu yarmada yarmac ve yarmac adaylar byk miktar bulduunda zlmektedir. Bylece para kavramnn toplumsal hayattaki deerini azaltan bir sunumu gereklemektedir. Yarmacn karar verme sreci srasnda konuklara, yarmaclara ve ailesine Siz olsaydnz teklifi kabul eder miydiniz? eklinde sorular sorulmakta, kutu seiminde uurlu saylar kriter olarak kullanlmakta, Hayrls Olsun, nallah gibi dini temenniler de yarmac ve adaylar tarafndan kullanlmakta, nlerinde kutular olan yarmac adaylarnn giydikleri kmz ya da mavi renkli kyafetler kutu seiminde yarmacy ynlendiren etkenler konumunda sunulmakta, kutular aarken 10dan, 20den ve 30dan geriye doru yksek sesle sayarak motivasyon ve kutunun iinden kk miktarlarn kartlmas amalanmakta, el ele tutuarak kutu zerinde enerji kavram diyerek tanmlanan dnceler ile zihinsel ynlendirmeler oluturarak istenilen meblalar karma dncesi uygulanmakta, kutudan kk miktarlar karlaca dnlerek herkesin kutuya dokunmas istenebilinmekte bylece var olan gerei dnerek ve dokunarak deitirilebilecei ynnde davranlar

131

akademia

sergilenmekte bunlar kltrel yeniden retimin bir sunumu olarak gereklemektedir. Toplumlarn tarihsel sre ierisinde sahip olduu riteller (Ayin/sfat olarak Adet)17 yeniden tasarlanarak, merulatrlmakta ve noter huzurunda yerletirildii iddia edilen para miktarlarnn bu tarz dnsel ve ruhani davranlarla deitirilebilineceine dair izlenimler hedef kitleye aktarlmaktadr. Bu tr yaklamlar gerekliin yeniden retilmesi ile sosyal hayatta karlalabilecek sorunlarn riteller ile zmlenebilecei merulatrlmaktadr. Bir tapnak haline gelen stdyoda yarmaclar seilen numaralar zerine kurulmu bu yarma mant ile yaratlan riteller araclyla insanlar bir tr dini aktiviteye ynlendirmekte ve yapsal olarak ve resmi kaytlar erevesinde ilerindeki miktarlarn bilindii kutular deitirilmeye allmaktadr. Yarmaclar riteller sonucu istedikleri miktarlar kartrlarsa bu ans ve tahmin deil sinerji, enerji, pozitif dne gibi kavramlar ile aktarlmaktadr. Bunlar kltrel yeniden retimin salamas olmaktadr. Riteller ile balayan yarmann kltrel alt yaps yarmaclardan birinin anneannesine kutu atrma sreci ile ikonlar yaratlmaya balanmaktadr. nk Tablo-1de de grlecei gibi incelemenin yapld be programda anneanneye kutu numaras soruluyor ve anneanne tarafndan sylenen saylarda %83 orannda doru tahmin karmza kmaktadr. Bu yksek tahmin oran, anneannenin sunucu tarafndan yarmaclara bir Joker hakkym gibi sunulmasna ve zor durumlarda anneanneden yardm istenmesine yol almasn salamtr. Bylece anneanne kutsallatrlmakla beraber syledii her ey yarmaclar tarafndan tartmasz olarak kabul edilmekte ve uygulanmaktadr.
17 Trk Dil Kurumu (t.y.). Eriim Tarihi: 09.02.2008, http://www.tdk.gov.tr/TR/SozBul.aspx?F6E10F88924 33CFFAAF6AA849816B2EF4376734BED947CDE&Keli me=rit%c3%bcel.

Sonu ve Deerlendirme Kapitalizmin, tekelleme sreci kltrel alanda hkimiyetini gstermeye balamtr. Bunun sonucu olarak sunulan materyallerin retiminden datmna kadar her aamada kresel dzlem etkisini gstermektedir. Tekelleme, kitle iletiim aralar araclyla hedef kitlelere ideolojik aktarmlar tamaktadr. Bu temelde de retilen program formatlarnda emperyalist dnce temelinde standartlamaktadr. Kitle iletiim aralarnn geirdii teknolojik ve ieriksel evrim bireyin toplumsallamasnda nemli bir etkendir. Kresel irketler, retimi, yayn ve datm bir arada tuttuklar iin ekonomik adan gl uluslarn emperyalist basklarna ortak karlar dorultusunda destek vermektedirler. Yarma programlar ile birlikte zellikle gelimekte olan lkelere batnn siyasal, sosyal ve kltrel edinimleri yceltilerek aktarlmaktadr. Bu iletilere toplumun her kesiminden farkl eitim ve gelir dzeyine sahip kiiler maruz kalmaktadr. Bylece bata yarma programlar da olmak zere bireye inerek toplumsal btnlk hedeflenmektedir. Var msn Yok musun programn ele aldmzda yarmann yaynland gnlerde alnan izlenme oranlar ile ilk ierisinde olmas reklam verenlerin mal ve hizmetlerini tantmak amacyla program tercih etmelerinin sebebidir. Var msn Yok musunun bat patentine sahip olmas bireyi kapital temelli dnmeye ynlendirmektedir. Yarmaya katlanlar ihtiyalarn karlayacak miktarlar almay ve bunu banka olgusundan yardm alarak yapmay istemektedirler. Program erevesinde parasz ayrlmann olmamas insanlar risk almaya hedeflemektedir. Bu tr programlar araclyla maddi bir zenginlik yaratlr ve ayn zamanda bu zenginliin yaratld toplumsal dzeni srdren bilinler yeniden retilmi olur. Toplumsal retimin ve tketimin yerine bireysel olarak mlk edinildii toplumsal

132

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

pratikler ve ideolojiler egemen klnr. Batl kltrn ve yaam biiminin egemen olduu medya tarafndan biimlendirilen beklentiler kolay para kazanmann yollarn kuaklara aktarmaktadr. Batl sosyal edinimler, adapte programlar ile gelimekte olan lkelerde yeni riteller yaratarak toplumlarn temel deerlerini yeniden yaplandrmaktadrlar. Pozitif enerji, sinerji, 20den ve 10dan geriye sayma, el ele tutuma ve alklarla tempo tutma gibi riteller insanlar motive eden ve kutulardan kacak miktarlar deitirmelerine yardmc olacaklarna dair dnce ve duygular empoze edilmeye allmaktadr. nsanlarn iinde bulunduklar maddi skntlardan kurtulmann yolu olarak insanlara banka olgusu benimsetilmekte ve Var msn Yok musun yarmasyla banka gie ve banko kavramndan insana indirgenerek bankann dnce yaps dile getirilmektedir. Yabanc kkenli programlar, izleyicileri kendi gerekliklerinden uzaklatrarak arptlm bir ekonomi ve kltrel gereklikle kar karya brakrlar. Batda retilen yarma programlar araclyla kapitalist sistemin egemen kurum ve deerleri yeniden retilmektedir. Kapitalist sistemin yarma, rekabet, kazanma, snf atlama ve tketim kltr resmedilmekte ve insanlarn bilinleri ynetilmektedir. Bylece sistemin egemen ilikileri doallatrlp merulatrlmaktadr. Bunun sonucunda burjuva ideolojisi znde insanlar zenginlemeye, daha ok tketmeye yneltmektedir. Ve neticede metaya dayal retim ve bilin empoze edilmektedir. Bu koullar reklam verenler asndan bulunmaz bir nimettir. Hazr tketici kitlesi, programn balayc unsurlar sayesinde ekran bandan ayrlamamakta ve retilen mal ve hizmet pazara rahata tantlabilmektedir. Kaynaka Adakl, G. (2001). Televizyon Trlerinde Dnm. Ankara: AF Yllk. Alemdar, K. ve Erdoan, . (1994). Popler Kltr ve letiim. Ankara: mit Yaynclk. Althusser, L. (2006). deoloji ve Devletin deolojik Aygtlar. stanbul: thaki Yaynlar. Atabek, . ve Atabek G. (2007). Medya Metinlerini zmlemek. Ankara: Siyasal Kitabevi. Atakan, Y. RTK kumar oynatyor. http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/h aber.aspx?id=7868705&tarih=200712-14. Aziz, A. (2003). Aratrma Yntemleri Teknikleri ve letiim. Ankara: Turhan Kitabevi. Aziz, A. (2006). Televizyon ve Radyo Yayncl. Ankara: Turhan Kitabevi. Barthes, R. (1999) Gstergebilimsel Serven. (M. Rifat ve S. Rifat, ev.). stanbul: Kaf Yaynlar. (1985) Burton, G. (1995). Grnenden Fazlas. (N. Din, ev.). stanbul: Alan Yaynclk. (1990) Bker, S. (1991). Sinemada Anlam Yaratma. 2. Bask, Ankara: mge Yaynlar. Cankaya, . (1990). Trk Televizyonunun Program Yaps. stanbul: Mozaik Basm ve Yaynclk. Charon, J.(Der) (1992). Medya Dnyas. stanbul: letiim Yaynlar. Dil Dernei, (2003). Trke Szlk. Ankara: Dil Dernei Yaynlar No:9. Durmaz, A. (1994). Televizyon Teknii. Eskiehir: Anadolu niversitesi Yaynlar No:778. Erdoan, . (1998). Aratrma Dizayn ve statiksel Yntemle., Ankara: Emel Yaynlar.

akademia

133

Erdoan, . ve Alemdar, K. (1990). letiim ve Toplum. Ankara: Bilgi Yaynlar. Fiske, J. (1996). letiim almalarna Giri. (S. rvan, ev.). Ankara: Ark Yaynlar. (1990). Fiske, J. (1997). Postmodernizm ve Televizyon. Medya, Kltr, Siyaset. S. rvan (Der.), Ankara: Ark Yaynlar.

Acun

Medya (t.y.). Eriim Tarihi: 10.02.2008, http://www.acunmedya.com/modules. php?name=varmisin_yokmusun.

Andy-Ar Sosyal Aratrmalar Merkezi (t.y.). Eriim Tarihi: 05.02.2008, http://www.andyar.com/files/2007%20EN'LER%C4% B0PDFonline.pdf. Trk Dil Kurumu (t.y.). Eriim Tarihi: 07.02.2008, http://www.tdk.gov.tr/TR/SozBul.asp x?F6E10F8892433CFFAAF6AA8498 16B2EF4376734BED947CDE&Keli me=televizyon. Trk Dil Kurumu (t.y.). Eriim Tarihi: 09.02.2008, http://www.tdk.gov.tr/TR/SozBul.asp x?F6E10F8892433CFFAAF6AA8498 16B2EF4376734BED947CDE&Keli me=rit%c3%bcel. Wikipedia (t.y.). Eriim Tarihi: 10.02.2008, http://tr.wikipedia.org/wiki/Var_m%C 4%B1s%C4%B1n_Yok_musun.

Gke, G. (1997). Televizyon Program Yapmcl ve Ynetmenlii. stanbul: Der Yaynlar. Hall, S. (1994). Kltr, Medya ve deolojik Etki. M. Kk (Der). Medya, ktidar, deoloji. Ankara: Ark Yaynlar. Hall, S. (1997). deoloji ve letiim Kavram, S. rvan, (Haz.). Medya Kltr ve Siyaset, Ankara: Ark Yaynlar.

Kars, N. (2003). Herkes zlesin. stanbul: Derin Yaynlar. Mutlu, E. (1991). Televizyonu Anlamak. Ankara: Gndoan Yaynlar. Mutlu, E. (1995). Televizyonda Program Yapm. Ankara: Ankara niversitesi letiim Fakltesi Yaynlar. Postman, N. (2004). Televizyon ldren Elence. stanbul: Ayrnt Yaynlar. Serimli, . (2007). Trk Televizyon Tarihi. stanbul: Epsilon Yaynlar. Turam, E. (1996). 2000li Yllara Doru Trkiyede TV. stanbul: Altn Kitaplar. Yaylagl, L. (2004). Yarma Programlar, Medya ve Kltr Emperyalizmi, Ankara: Ankara niversitesi Sosyal Bilimler Enstits, Doktora Tezi. Yengin, H. (1996). Medyann Dili. stanbul: Der Yaynlar.

134

akademia

3984

Sayl Radyo ve Televizyonlarn Kurulu ve Yaynlar Hakkndaki Kanun. (13.04.1994). Basn-Yayn Mevzuat, Ankara: Sekin Yaynclk, 2006.

Erciyes letiim

2009 Ocak

akademia

135

AVRUPA BRLNDE GRSEL TSEL POLTKALARIN KLTREL TEMELLERNE BR BAKI Sedat zel* zet Kapitalizmin ihtiyac dorultusunda doan ulus-devletler bugn deien ihtiyalarn getirdii sanclar yaamaktalar. Kolektif kimliklerin kltrel oulculuk sylemleri iinde eletirilmesi, kresel hareketlerin yerel kltrel rgtlenmeler balamnda yaratt gerilimler, niter yaplarn kendilerini korumak amacyla aldklar nlemler ve daha birok sorun, bu sancl deiimin satr balar olarak karmza kyor. Dnyann en byk ekonomik birliktelii olan Avrupa Birliinin birlik amalarn korurken deiimlere ayak uydurma abas iinde grsel iitsel politikalar retiyor. Kimlik sorununa zm ise Avrupa Vatandal fikrinin altnda yatyor. Ancak kltrel oulculua dayanan bu fikrin Avrupann ayn zamanda kurucu yeleri olan gl niter devletlerin karlarnn zerinde bir fikir olmas uygulanabilirlii konusunda soru iaretleri yaratyor. Anahtar Kelimeler: Avrupa Birlii, Ulusuluk, oulculuk, Avrupa Birlii Grsel itsel Politikalar

A Glance at the Cultural Foundations of European Union's Audio Visual Policies Abstract Nation-states, which were born according to the needs of capitalism, now, suffers from the pain of changing needs of today. The criticism of collective identities in the discourse of cultural pluralism, the tension created by global movements in the context of local cultural organizations, measures taken by unitary structure in order to protect themselves and so many other problems appear as the headlines of this painful change. European Union, world's greatest economic unity, produces audio-visual policies in the endeavor of keeping up with the changes while protecting its unity. The solution to the problem of identity lies down in the idea to be the Citizenship of Europe. However, this idea that relies on cultural pluralism, which are out of the interests of the strong unitary founder states, creates questions about the applicability of Union's policies. Key Words: European Union, Nationalism, Pluralism, European Union's Audio-Visual Policies.

Ar. Gr., Kocaeli niversitesi letiim Fakltesi

136

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

Giri Avrupa Birlii, yarm yzyl nce ekonomi temelli bir oluum olarak filizlendiinde, fikir babas Monnetin, aslnda gl bir ekonomik temelin stnde ykselen Avrupa Birleik Devletleri kurma (Erturul, 2001, 145) emeli de fiiliyata dklmtr. Ekonomik ideallerin siyasal birliktelikler dourduu 20. yzyl ortalarnda, kmr ve elik topluluu olarak balayan ve Avrupa Ekonomi Topluluu olarak devam eden birliktelik, bat Avrupann gl ulus devletleri Almanya, Fransa, Belika, Hollanda, Lksemburg ve talyay bir araya getirirken A.E.Tnin kurulduu Roma Antlamasnn 2. maddesinde ama ortak pazarn kurulmas ve ye lkelerin ekonomik politikalarnn giderek yaklatrlmas suretiyle, Topluluun btn iinde ekonomik etkinliklerin uyumlu olarak gelimesini, srekli ve dengeli bir yaylmay, artan bir istikrar, yaam dzeyinin hzla ykseltilmesini ve birletirdii devletler arasnda daha sk ilikileri gerekletirmek olarak belirlenmitir (Aktan, 2006, 2). Bugn birlik ok sayda lkenin ye olduu corafi bakmdan yatay, ierik bakmndan dikey balamda geni bir alana yaylmtr. Kmr ve elik ibirliinden ortak pazara uzanan srete nihai hedeflerin, lkeler aras ibirliinin gelitirilmesine mteakip geniletildii, kurucu antlamalar erevesinde ortaya konan artlardan karlabilmektedir. Maastricht Antlamasnda Tek Senet ile filizlenen siyasal btnlemenin, ekonomik srete ortak para birimine, siyasal srete ortak d politika ve gvenlik politikasna, btnleme balamnda ortak hukuksal alt yap ve i ilerinde ibirliine ynelik balklar altnda gelitirilmesine karar verilmitir. Federatif bir kurumsallamaya doru ynelme olarak addedilen bu kararlar dorultusunda (Baydarol, t.y.), ekonomik ve siyasal btnleme erevesinde nemli admlar atlrken kltrel eitliliin birliinden doan Avrupa Vatandal fikri de dolama sokulmutur. Bu kimlik almamzn ilerleyen blmlerinde de aktarlaca zere, ortak bir tarihe uzanan kltrel farkllklarn eitliliine dayandrlmaktadr. Dier taraftan birlik kararlarnda daha nce seyrek olarak kullanlan kltr szcnn 1980li yllardan itibaren daha sk kullanldna yaplan vurgulamalar, temelde birliin ekonomik ortakln pekitirme anlamnda kltrel politikalara ihtiya duyduu ynnde yorumlar getirmektedir. Bu tr yaklamlara gre, birlik ruhundaki eksiklik, birliin kltr politikalar gelitirmesine neden olmutur. Avrupa vatandal bilincinin kltr projeleri ile oluturulabileceine ve bu ibirliinin uluslarn kaynamasn salayacana, gl bir Avrupa yaratacana inanlmtr (Tekinalp, 2003,118). te yandan bu yaklamlar, geni bir corafyaya yaylm farkl kltrlerin kaynamasnda televizyonu nemli bir ara olarak alglamaktadr. Bu balamdan bakldnda Grsel itsel Medya 18 Servisleri Direktifi kltrle ilgili politikalar balamnda n plana kmaktadr. Birlii oluturan kltrel eitliliin korunmas bugnn Avrupasnda ne kadar ok farkllk o kadar ok birlik ilkesine dayanmaktadr. Hkim kresel ideolojilerin basks altnda egemen ulus kltrlerinde bir evrim olarak da alglanabilecek olan bu dnce biimi kkeninde yeni liberal dncenin destekledii oulcu yaklamlara dayanmaktadr.
Katlm, oulculuk, kamusal ve zel alann ayrmas, farkl taleplerin bir arada karlanmas, iradi kimlik seimlerinin zgrce yaplabilmesi, temsil gibi olgular karssnda klasik liberal demokrasiler cevap vermekte zorlanmaktadrlar. Btncl toplumsal yaplarn paralanmas, cemaatilik dayanmalarn giderek g kazanmas, teknolojik gelimenin gerek

1989 ylnda mevzuata giren ve 1997 ylnda revize edilen Snrsz Televizyon Direktifi (Television without Frontiers Directive) 2007/65/EC sayl karar ile "Audiovisual Media Services Directive" (AVMSD) adn almtr. Deiiklikler ile ilgili geni bilgi iin bkz. http://ec.europa.eu/avpolicy/reg/tvwf/index_en.htm
18

137

akademia

bireysel olarak insan gerekse toplumlar dorudan etkilemesi bu sreci hzlandrmaktadr. (Kahraman ve dierleri, 1999, 13)

Bugn uygulanan stratejiler, yerel bazda ekonomiler oluturulmasna olanak salamakta ayrca medya rnlerinin ieriinin yerelletirilerek, srecin desteklenmesi salanmaktadr. Robert Cox, (Aktaran Kozanolu, 2002, 171) gelinen noktada ulus-devletin yeni rolnn d ekonomik gler ile yerel ekonomi arasnda adaptasyon arac olduunu iddia etmektedir. Byle bir durumda, yerleik gcn desantralizasyonu ve atmalarn ekonomik zeminden kopmas beraberinde bir yandan snfsal farklarn zlmesi, ulusst organlarn ortaya kmas, kresel kltrel geilerin nem kazanmas, dier yandan retimin fiziksel aralar birikim sreci iindeki nemlerini yitirmesi sonularn doururken; mental aktivitenin gstergesi olan bilginin yeni retici g olarak ykselmesini salamtr (Belek, 1997, 175). Nitekim toplumu oluturan en kk birim olan birey de artk ulus devletin byk lde homojenletirilmi yurtta deildir. Bu kresellemi dnyann insandr (Kahraman, 1999, 8). Avrupa Birliine ye devletler, bu gelimeler dorultusunda 1990lara kltrel kimliklerini koruma ve srdrme veya kaybetme sorunu ve mcadelesiyle girmitir. (Alemdar ve Erdoan, 1998, 335). Artk Avrupa Birliinin nde gelen amalarndan biri Avrupann kltrel kimliini korumaktr ve tabannda Almanya, Fransa gibi gl ulus-kimliklerin sz sahibi olduu Avrupa Birlii, kresellemenin getirdii kltrel gerilimlerin iinde farkl bir yaklam benimseyerek bu gerilimleri iinde barndran bir st kimlik kurma abas iindedir. Ancak bu abann ilk etapta ortak bir Avrupa kltr inas eklinde balad zamanla Avrupann varolan kltrel eitliliini koruma ekline dnt ileri srlmektedir. Kltr politikalar gerekletirmek iin yaplan dzenlemelere bakldnda rnein Avrupa Blgesel ya da Aznlk Dilleri

Szlemesi veya Ulusal Aznlklarn Korunmas ereve Szlemesi gibi dzenlemelerde ana tema olarak farkl dilde ve lehelerde yayn hedef almaktadr. Avrupa Birliinin kltrn taycs dile verdii nemi gsteren bu dzenlemeler ile kltrel eitliliin korunmasna allyor grnmektedir. te yandan bir takm tevik programlar ile desteklenen ve Avrupa televizyon kanallar gibi eitli yollarla srdrlen kltr arlkl politikalar hedeflendii gibi baarl olamayarak yerini byk lde ekonomi merkezli politikalara brakmtr (Bek, 2003, 50). Bu alma, Avrupa Birliinin kltrel eitlilie dayanan Avrupa kimliini oluturma srecinde ortaya koyduu kltrel politikalarn temelleri ve grseliitsel alandaki yansmalarna bakma eilimindedir. Balangcnda ekonomik ibirlii ve btnlemeyi hedef alan bir birlik olan Avrupa Birliinin kltrel eitlilii koruma abalarnn da bu anlay iinde snrland dnlmektedir. Kreselleme altnda tanmlanan fikirlerin basksnda geilen 20 yl, Avrupa Birliinin geleceinin devamll asndan kltrel politikalar art komutur. Ancak Kophenag Kriterleri erevesinde Trkiyenin de uygulamada taraf olduu eitli szleme, direktif ve ereve kararlarnn uygulanabilirliine bakldnda Avrupa Birliinin kltrel eitlilii koruma hareket noktasnda ortaya koyduu hedeflerine ulamakta glkler yaand dnlmektedir. Avrupa Birlii grsel-iitsel dzenlemelerinde rol oynayan etkenlerin alglanmas asndan, Birlik balamnda kreselleme-kltr ve kimlik ilikisinin ortaya karlmas anlamnda almann ortaya koymaya alt fikrin btn anlama srecine yardmc olaca dnlmektedir. te yandan kltrkimlik ve Avrupa Birlii zerine literatr younluu ve eitlilii gz nne alndnda almamzn bu aratrmalarn zerinde durduu ana hatlar saptama dncesi iinde olduu da belirtilmelidir.

138

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

Ulus Kimliklerden Avrupa Kimliine Avrupa Birliindeki Deiimin Temelleri Corafi geniliinin yannda ekonomik gcyle de dnyann en byk birlii olan Avrupa Birliinin, bugn biroklar tarafndan nihai ama olan siyasi entegrasyonu gerekletirmek iin politikalar rettii ileri srlmektedir. Ekonomik btnlemenin gstergesi olan ortak para biriminin kullanmnn yannda, kurucu antlamalar erevesinde ye lkelerin mevzuatlarnda yaptklar dzenlemeler ve nihayetinde ortak anayasa almalar gz nne alndnda Birliin federatif bir yapya doru yol ald grlmektedir. Avrupann ekonomi topluluundan birlie dnmnde kukusuz Maastricht Antlamas ve akabindeki Amsterdam Antlamas nemli bir dnm noktasdr. Bu antlamalar ile birlik mevzuatnda ilk kez Avrupa Vatandandan bahsedilmitir. Maastricht Antlamasnn 8-8e. maddesine istinaden bir ye devlette ikamet eden AB vatandalarnn, Avrupa Parlamentosu seimleriyle belediye seimlerinde seme ve seilme, AB topraklar zerinde ikamet ve hareket etme haklar ve tm AB vatandalarnn nc lkelerde diplomatik korumadan faydalanmas kararlatrlmtr (Treaty On European Unon, 1992). Bu dzenlemelere istinaden Avrupa Birliine ye lke uyruundaki herkes Avrupa Vatanda olarak grlmektedir. Avrupa Vatandal erevesinde yurttalara, Avrupa Birlii Kurucu Antlamasnda sralanan haklar ve ykmllklerin yan sra, aada belirtilen drt zel hak verilmektedir: ye devletlerin topraklar zerinde serbest dolam ve ikamet etme hakk, kamet edilen ye devletin yerel seimleri ile Avrupa Parlamentosu seimlerinde oy kullanma ve seilme hakk, Uyruunda olduu devletin temsil edilmedii nc lkelerin topraklarnda, herhangi bir ye devlet yetkililerinin diplomatik ve konsolosluk korunmasndan yararlanma hakk, Avrupa Uzlatrcs nezdinde ikyet hakk. (Ombudsman)

Avrupa Vatandal, ulusal vatandaln yerine gemek deil, bunu tamamlama amac tamaktadr. Bu sayede vatandalarn AB'ye daha somut bir aidiyet hissiyle balanmas ngrlmektedir (.K.V. ,t.y.) Bu dzenlemeler sonucunda Birlii oluturan ye devletlerin vatandalar ayn zamanda Avrupa vatanda olarak anlmaktadr. Dier taraftan birliin dnmnde nemli antlamalar olan Maastricht ve Amsterdam antlamalarnda birlik mevzuatna kltr ile ilgili ifadelerin de ilk defa girdii grlmektedir. Maastricht Antlamasnda Birlikin, ulusal ve blgesel eitlilie sayg gsterirken, ye devletlerdeki kltrlerin gelimesine katkda bulunaca ve Birlik tarafndan gerekletirilecek faaliyetlerde kltrel boyutun gz nnde tutulacana dair hkmler yer almaktadr. Birlik farkl kltrler zerine ina edildii dncesini yaratrken, Birlik yesi her devletten kendi yerel kltrleriyle, kabullenilmi bir ilikinin olmasn beklenmektedir. Bu balamda Maastricht Antlamasnn 128. maddesi kltrel eitlilii oluturan ye devletler iindeki yerel ya da aznlk kltrleri iaret ederek unlar art komaktadr:
Topluluk ye devletlerinin kltrlerinin gelimesine katkda bulunacak, buna karlk ortak kltrel miras ne karrken ayn zamanda bunlar ayr ayr ulusal ve blgesel farkllklarna da sayg gsterecektir. Topluluk ye devletler arasndaki ibirliini zendirme ve gerekirse aada belirtilen alanlardaki almalarn destekleme ve bunlarn eksikliklerini giderme ynnde almalar yapacaktr; grsel-iitsel sektrdekiler de dhil sanatsal ve edebi yaratmn (...), Avrupa halklarnn kltrlerinin ve tarihlerinin yaylmas ve bunlara ilikin bilginin gelitirilmesi (Machet ve Robillard, 1999; 17)

akademia

Sonrasnda yaplan Amsterdam Antlamas ilgili maddelerde eitli

139

dzenlemeler ile Birlik politikalarnda kltrn nemine ilikin vurgunun bir kez daha yaplmasn salamtr. Alnan kararlarn amac Avrupa halklar arasnda kltrel adan daha sk bir ibirlii kurma amac olarak grlmektedir. Avrupa apnda yaynclk bakmndan temel ortak dzenleyici bir erevenin oluturulmas, Avrupa kaynakl grsel-iitsel eserlerin ve Avrupa program endstrisinin yapsal desteinin gelitirilmesi ile uluslararas kltrel farklln gelitirilmesi ve savunulmas bu ibirliinin atsn oluturmaktadr (ifti, 2007, 35). Ancak ulus-egemen sylemlerin uluslar aras ekonomik ibirlii ihtiyac ile ekillenen Birliin mevzuatndaki bu dnmde esas itibariyle dnya zerindeki kresel yaplanmann etkilerinin olduu dnlmektedir. zellikle telekomnikasyon alanndaki ilerlemelere istinaden 1980li yllarda ortaya kan uydu yaynclna bal olarak ABD ile Avrupa Birlii arasnda yaynclk alannda mevcut olan farkn almas ile Topluluk bnyesinde ekonomik ve kltrel nlemlerin alnmasnn zorunlu olduu ileri srlmektedir. Bugn oulcu bir yaklamla toplumsal katmanlar arasndaki diyaloga dayanan bir kltrler birlikteliin tezahr olduu ileri srlen Avrupa Kimlii dncesine getirilen eletiriler, kltrel eitliliin var olabilmesi iin Birlie ye devletlerin uygulamalarnda esasl kabullere dayanan dnmleri gzetmeleri gerektiini bildirmektedir. Klasik yaklama gre oulculuk kavram eitlik, gcn dalm ve ok sayda g merkezlerince paylalmas, karar verme srecinde halkn arlkl rol oynamas ve aktif katlm gibi konular kapsamaktadr (Arslan, 2003, 117). ktidarn paylalmas srecinde sklkla dile getirilen bu anlay biimi, modern toplumlarn karmakl ile ilikilendirilmektedir ve bu ilikinin analizi, oulculuk kavramnn alglanmasnda nemli grlmektedir. Rothman karmaklk ifadesini, toplumsal oluumdaki,

organizasyondaki yapnn seklinden dolay kullanmaktadr. Ona gre ekonomik, sosyal, siyasi ve fikri/ideolojik gereksinimlerini karlamaya ve kltrel geleneklerini srdrmeye alan birey ve gruplarn ilevlerini yaplandran dzenlemeler belirli bir iliki iinde karmak yaplardr (Rothman, 1994). Daha ak bir ifadeyle karmaklk, toplumsal cinsiyete, iblm esasna gre belirlenen statlere, retim aralarna gre tayin edilen snf esasna, etnik veya dini kimlik mensubiyetlerine, bu farkllklarn yaln yahut birbirini kesen, birbirleriyle rten dinamik bilekeleri temeline dayanan oklu toplumsal katmanlamann ifadesidir. Kkere gre karmakln tanmna denk gelen bu ifade biimi ayn zamanda oulculuun dayanak noktasn da oluturmaktadr. oulculuk, modern toplumun bu oklu karmak yaps iinde oluan farkl kar ve dolaysyla taleplerin kamusal ifadesine, buradan da siyasi karar alma srelerine aktarlmasna imkn veren (ve bu imknn verilmesi gerektiini, devlet ve hukuk dzeninin normatif ilkesi olarak kabul eden) bir kavram olarak tanmlamaktadr (Kker 2006, 201). Bu bak as ile oulculuk, toplumun tm katmanlarn kucaklama abas iindedir. Birey toplumsal yaamdaki rol ne olursa olsun, karar alma srelerine aktif olarak katlabilmekte, kar ve ihtiyalar dorultusunda odak gruplar aracl ile ak etkileyebilmektedir. Liberalizmin koruduu zgrlkler ile biimlenmi olan herhangi bir toplumda yurttalar arasnda daha iyi yasam, ahlaki deerler, zorunluluk, ama ve insan doas ile ilgili farkl grlerin bulunduu dnlmektedir. Ancak byle bir yapda bu grlerin birbirlerine ztl ve uzlamazlna da dikkat ekilmektedir (Talisse, 2005). Erken dnem liberal politikalar iinde, oulcu yaklamn ortak bir dil gelitirmeye alt ise sklkla dile getirilmektedir. Bu dil, evrensel anlamda bir hogr dilidir ve karmak toplumsal yapy oluturan katmanlar arasndaki ilikinin ahengi iin gereklidir. Hall, bu dnce biimini sorunlu olduunu dnmektedir. Hall oulculuu, siyasal iktidarn

140

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

meruluunun ykseldii bir zemin olarak grmektedir ve Ona gre teorik bakmdan oulculuk geerli mi ve oulculuk nasl iler gibi sorularn sorulmas yerine genel kabulde oulcuun varlna inanlmaktadr. Bu inan byk lde, kltrel bir toplumun tanmndan hareketle toplumu oluturan katmanlarn geni tabanl bir oydamann iinde olduu fikri iindedir. Ancak Hall, bu oydasmann rzann retimi ile salandna ve bir merkez etrafnda btnletiine dikkat ekmektedir. McQuailin kitle iletiim aralarna atfettii devamll salama grevi yani egemen kltr ifade etme ve alt kltrler ve yeni kltrel gelimeleri tanma, deerle ortakln ileme ve tutma yaklam (Alemdar, Erdoan, 1998, 134) dikkate alnd takdirde Hallun eletirisi daha iyi anlalmaktadr. Merkez, evrenin daha yabani kltrlerini adm adm yutacaktr. Aslnda oulculuk yaklam yapsal engellerin ya da snfsal snrlarn bu kltrel yutma srecinin sakatlanmayaca ynnde bir teminat sunmaktadr (Hall, 1999). Dinsel, etnik, kltrel, v.b. farkllklar tek potada eriterek bir yurtta tanmn gelitiren ulus-devlet modeli, liberal dncenin ne srd byle bir oydamann ya da Halln eletirdii gibi retilmi bir rzann sonucu olarak karmza ulus devleti ve ulus-kimliini karmaktadr. Snrlar izilmi belli bir alan zerindeki idari bir tekeli srdren, ynetimi yasa ile ve i ve d iddet aralarnn dorudan denetimiyle yaptrm altna alnan kurumsal ynetim biimleri bei ulus-devlet olarak tanmlanmaktadr (Giddens 2000, 208). Ulus ise Smith tarafndan tarihi bir topra/lkeyi, ortak mitleri ve tarihi bellei, kitlesel bir kamu kltrn, ortak bir ekonomiyi, ortak yasal hak ve grevleri paylasan bir insan topluluunun ad eklinde tanmlanmaktadr. Smith ulus kavramn ortak bir tarihi gemiliin zerinde kurmaktadr (Smith, 1999, 70 122). Gngrde kavram Smithin tanmna benzer zelliklerle aklamaktadr. Gngrn tanmnda ulus yasam ve yasam deneyimi kendi iinde benzerlikler gsteren, ancak dierlerinden ayrlan topluluk olarak karsmza kmaktadr. Ulusun yasam ile ulusun tarihini, yasam deneyimi ile kltr betimleyen Gngr (1996), uluslarn kendilerine ait tarihlerinden gelen bir kltre sahip olduklarna ve ulusu ulus yapann bu tarihi gemi olduuna inanmaktadr. Baka bir tanmlama ise modernliin bir yansmas olarak akla dayanan yasa ile snrlar izilen ulusu ayn dili konuan, ayn kltrden beslenmi, ayn manevi deerlere sahip, ayn dile mensup, ayn etik kkenden gelen, ayn lky paylasan mkemmel trdelikteki bir insan topluluu olarak tasarlamaktadr (Touraine, 1994). te yandan Anderson ulusu hayal edilmi bir siyasal topluluk olarak grmektedir. Hayal edilmi bir cemaat olarak tanmlad ulus Andersona gre tamamen kurgusaldr ve kurgu kendi iinde egemendir (1995, 20). Gellner (1992) ise ulus kavramnn uzun bir tarihsel srecin aksine ulus-devletler aracl ile ortaya karldn uluslarn retildiini ileri srmektedir. Ulus kavram farkl bak alar ile ele alnan ve farkl tanmlamalarla aratrlan bir kavram olarak genel hatlaryla dil, din, inan, tarih ve kltr birlii balamnda ve (veya) ayn toprak zerinde ortak ekonomik ve toplumsal karlara sahip bireylerin ayn ynetsel birime aidiyet duygularyla balanmas kapsamnda ele alnmaktadr (Boztemur, 2006, 163). Modernist yaklam, ulus kavramn modern aa ait bir kavram olarak grmektedir. Ulus ve ulusuluk kavramlarnn ilk olarak Bat Avrupada eitli politik, ekonomik ve toplumsal koullara bal olarak ortaya kt kabul edilmektedir. Anderson (1995) ve Hobsbawm ulusuluun ortaya ksn 18. yzyl olarak kabul etmektedirler. Hobsbawma gre 18. yzyl ncesinde devlet ve ulus modern anlamlar ile hibir terminolojide gememektedir (Hobsbawm, 1995, 2934). Ulus kavramnn ortaya atlmasnda ya da ulus yapsnn olumasnn altnda yatan nedenler ile kapitalizm arasnda sk bir iliki kuran modernistler, ulusuluun oluumunu salayan etkenleri, kra ve kapal ekonomiye dayal sistemlerin

141

akademia

yerini kentsel yasama ve mallarn ve finansn serbest dolam zerine kurulu bir ekonomiye brakmasna balamaktadrlar. Sanayileme ve iblmnn temellendirdii yeni yaplarda, istihdam edilecek is gc ve mesleki hareketlilik, sanayi toplumunun temel ilkesi olarak grlmektedir. Bu gereksinimler ise ancak standart eitim ile gerekleebilecektir. Standart eitim ile bireyler belli bir bilgi ve beceri sistemi kazanacaklar ve nitelikli is gcn oluturacaklardr. Bu fikirleri ulus kavramnn olumasnda temel nedenler olarak gren Gellner, standart eitimin standart bir dilde ancak merkezi bir sistem yani devlet yolu ile salanabileceine vurgu yaparak, politik birim ile kltr arasnda da dolayl bir iliksi kurmaktadr. Bu iliki standart eitimin gelimesinin yannda standart bir ulusal kltrn oluturulmasnda da etkilidir (Gellner, 1992). Uluslar hayali bir cemaat olarak betimleyen Andersonda Gellner gibi ulus yaplarnn ortaya kmasn kapitalizm ile ilikilendirmektedir. Dnemin yeni retim ilikileri, yeni iletiim teknolojisi ve bu teknolojinin Latincenin dier diller zerine basksn krmas ile tekrar g kazanan halk dillerinin ulus yaplar yolunda temel taslar olduunu iddia eder (1995, 3058). Hobsbawm ise politik temellerine aklk getirdii ulus yaplarn, Fransz Devrimi ile ekillenmeye balayan modern devletle ortaya ktna dikkat ekmektedir. ekillenmekte olan modern devlet, ynettii insanlarn hepsini kucaklamakta, feodal sistemin belirsiz snrl devletlerinden farkl olarak, dier toprak paralarndan belirgin snr izgileri ile ayrlmaktadr. Gnmz devlet yaplarnn temellerinin atld o alarda, yapnn yurttalar ile srekli bir ba oluturabilmesi halka ulus ve ulusuluk duygularnn aslanabilmesi ile mmkn olacaktr. Bu ise ancak yurttalarn homojenletirilmesi ve standartlatrlm ulusal bir dil kullanlmas ile mmkn olacaktr (Hobsbawm, 1995). Bu grler ile birlikte zellikle kreselleme sonras tezlerin de destekledii ulus devlet yaplarnda etno-sembolist

yaklamlar ise modernizmin bir sonucu olan ulus-devlet yaplarnda kapitalizmin roln kabul etmekle birlikte ulusu oluturan insanlar ortak bir etnik kkenden geldiklerini ne srmektedir (Smith, 1999, 40-42). Ulus kavram ortak tarihsel bir kltre dayandrlsn ya da devlet yaplar tarafndan retilen ve inandrlan bir kltrel btnleme olarak alglansn, ulus devletin oluum srecinde kapitalizmin etkileri ak bir ekilde bildirilmektedir. Kapitalizm doas gerei ve ihtiyalar dorultusundan bir ulus ve ulus-devlet yapsn dourmutur. Ulus devleti aka tanmlanm bir toprak paras ve aka tanmlanm bir st otorite ile gerek olarak tanmlayan grler, ulus kavramnn zihinsel ve duygusal olarak kendilerini teki yelerinin ouyla hibir zaman yz yze karslamayacaklar kolektif bir bnye ile zdeletirdikleri mddete bireylerin zihninde oluan bir tahayyl olarak grrler (Bauman, 1999, 185). Hobsbawm, modern toplumlardaki pek ok gelenein tarihten gelen derin kkleri sayesinde kutsallatrlm ve uzun zaman nce olumu deimez birer uygulama olduu grntsn vermesine karsn olduka yeni olduunu ne srer ve bunlarn ou zaman ulus devlet kurumlar tarafndan bilerek retildiini iddia eder (Aktaran Tomlinson, 1999, 140). Sonu olarak ulus-devlet, yaps modernitenin temel dinamiklerinden biri olarak addedilmektedir. Modern bir aygt olarak ulus-devlet, snrlar belirlenmi bir toprak paras iinde, yasal g kullanma hakkna sahip ve ynetimi altndaki halk trdeletirerek ortak kltr, simgeler, deerler yaratma yoluyla da gelenekler ve kken mitlerini canlandrmas ileviyle uluslarn uzun bir sredir rabet gsterdikleri bir devlet formu olarak kabul edilmektedir (Guibernau, 1997, 93). Gnmz postmodernist srecinde eletirilere maruz kalan ulus-devlet anlay baat bir ulusal kimlik etrafnda rd toplumsal alar salam tutabilmek iin ortaklklarn vurgulanmasna dayal bir yasam sentezi nermektedir ve hakknda

142

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

srdrlen tm olumsuz tartmalara ramen dnya ncelikle ulus-devletler ve sunduklar kimlikler biiminde blnmektedir. Dier snf, cins, rk, din gibi kolektif kimlik trleri bu kimlik ile rtebilir veya terkibe girebilir ancak ulus kimlik kendi egemenlik alannda popler rzaya sahip ve popler bir coku ile politik dayanmann biricik sembol konumundadr (Smith, 1999). Daha ak bir ifadeyle, bir toplumun temel dinamikleri birletirici/ortak unsurlara baklarak anlalmaktadr. Yani ulus-devlet anlaynda belli bir din, dil, kltr olmakta ve bu kltr toplumun ok byk kesiminin (hatta mmknse tamamnn) ortak yasam lks olarak tahayyl edilmektedir. Dier taraftan ulus ve ulus kimlii zerine yaplan almalarda kltr nemli bir satrbadr. Farkl ideolojik yelpazenin iinde birok farkl gr alar dolaysyla kltrler bulunmaktadr. Ulusal kimlik, bir ulusu oluturan insanlara ulusal aidiyet vermenin bir yolu olarak grlmektedir. Ulus devletler dnyay oluturan en nemli ekonomik ve politik birlikler olarak bilinli bir kltrel ina sreci iinde geliirler. Tekinalpe gre Michel Foucault'nun her toplumda gc elinde tutanlar sylemi denetim altna alrlar ana tezi ve dzenleyici ilkelere takt "seyreltme prosedrleri" kavramndan hareketle, toplumsal sekinlerin, iinden klamayacak youn sylemleri (oulculuu) nasl seyreltiklerine ve bir ereve iine alnm tek bir ulusal kltr kavram zerinde tekelci bir bilin oluturduklar dncesine ulaabiliriz (2005, 77). Bu tr yaklamlar ulusal kltr ulusal btnlemeyi devletin etrafnda yaplandrmaya yarayan kltrel ve dilsel ierik balamnda homojenize edilmi bir ara olarak grmektedir.
Kltrel kimliklerin oluturulmas tartmas bizi kolektif kimlik tartmalarna gtrr. Morley ve Robins'e gre [12], "kolektif kimlik, bireysel ya da toplumsal aktrlerin belli bir tutarllk, btnlk ve sreklilik kazanmalarn ierir". Alberto Melucci' (aktaran Morley ve Robins), kolektif kimlik oluumunun hassas bir sre olduunu, toplumsal eylemin kurumsallam biimlerine benzedii lde bir kurallar sistemine ve nderlik biimlerine dnebileceini; daha az benzedii durumlarda srekli uyarlmas gerektiini ifade eder. Morley ve Robins, kolektif kimliin toplumsal aktrler tarafndan ina edildii dncesinden yola karak kolektif bellek kavramn vurgularlar. Ulusal kimliin ve kltrn inas iin ortak toplumsal bellein, ortak geleneklerin ve yasanm bir tarih duygusunun srekli canl tutulmas gerekir. Kolektif bellein olumasnda snrn belirlenmesi "biz" ve "teki" kavramlarnn artrd ierme ve dlama koullarnn srekli olarak yaratlmas ok nemlidir. Aksi halde, btnlk ve sreklilik kesintiye urar ve paralanma tehlikesi altna girer (Tekinalp, 2005, 77)

Bu tr eletiriler eitlenebilecei gibi znde, farkl kltrlerin alt yaplar haline gelerek bir st kltr iinde eritildii ve egemen kltr tarafndan bu kltrlerin kontrol edildii dncesine dayanmaktadr. Dier taraftan egemen kltrn etkinliinde dile atfedilen nem dikkat ekicidir. Dil ile toplum ve millet arasnda kurunla bylesi bir balant bizi dil-kltr ilikisine gtrmektedir. Bu yaklama gre dil hayat tarzlarna gre biimlendiinden kltrn ayrlmaz bir paras ve ayn zamanda kltr yaratcs olarak tahayyl edilmektedir (Korkmaz, 2005, 652). Alemdar ve Erdoana gre dil; genel olarak toplumsal denetim ve zel olarak siyasal srelere ve rgtlere snrl sahip olmann yrtld bir aratr. Daha akas toplumsal denetim ve siyasal sreler dilden geerek yaplr. Bu adan bakldnda dil ideolojik atmann nemli bir alandr. Dil kendi kendini ynetme ve kendini yanstma ve kiinin kendi kimliini ne srmesi iin bir olanak salar ve bylece kiiyi deerlerine balar. Buna ek olarak dil, benlik ve grup ball iin birletirici bir g olur. Dil siyasal dzeni korumak, gruplar denetim altnda tutmak gibi siyasal amalar iin kullanlr (Alemdar ve Erdoan, 1998, 192193). Avrupa Birliini oluturan ye lkelerin tarihsel geliimine bakldnda, ulus-devlet modelinin 1648 Vestfelya Bar Antlamas

akademia

143

ve 1789 Fransz Devrimi sonras Avrupada ekillenen siyasi dncelerle doduu dnlmektedir. Avrupada ulus-devlet egemenliin kaynan mutlak hkmdardan halka devrederken, egemenliin gerektirdii siyasal trdelikle (yasama, yrtme, yarg, eitim, siyasal sistemin bizzat kendi aktrlerinin uzlamas ve rzasyla kurulmas ve yeniden retilmesi) antropolojik trdelii (ortak kken, din, ortak mitler, kader ortakl, yaama adab ve yaama tarzlar) bir arada formle etmitir (elebi, 2004, 38). Bugnden bakldnda bu yapnn, kapitalizmin kresel dzeyde yaylma abalar karsnda hantal bir konuma dt ve farkl k yollarnn arand gzlenmektedir. Ekonomik gelimelerin belirleyiciliinde kitlesel retim-kitlesel tketim mantnn kilitlenmesiyle yaanan ekonomik krizler sonucunda ulus-devletlerin aamad sorunlar devletlerin ekonomik alanda snrlandrlmasn savunan grlerin ortaya kmasna neden olmutur. Gnmzde birok gr, 1980li yllarn yeni bir dnya dzenin balangc olduu fikri zerinde uzla iindedir. Amerika Birleik Devletlerinde Reagan, ngilterede ise Teatcher hkmetlerinin politikalarnn nderliinde neoliberalizm olarak tanmlanan yeni felsefe, modern toplumlarn sosyoekonomik, kltrel hatta geleneksel deerlerinin yeniden yorumland gemitekinden daha farkl ve sancl bir dnm ortam yaratmtr. Kresel dzenin yaylma abalar olarak da grlen ve uluslar aras ekonomi dzeninin yeniden yaplanmas temelinde hareketlenen dnm karssnda, kimlik bunalmnn tepkilerini bulmutur. Kresel yaylmann nce kolektif kimlikler olarak da adlandrlan ulusal kltrlere ama daha zelde ulusal kltrleri oluturan yerel kimliklere yapt bask, eletirilerin ana hedefidir. Bu gerilimli etkileim zellikle baskn kltr ve korunmaya alan kltrler arasnda bir sava olarak alglanmaktadr. Bu grler erevesinde ekonomik alanda ulus-devletler giderek kresellemenin boyunduruu altna

girerken, kltrel alanda da tm dnyaya hitap eden bir dnya mzii veya kresel sinemann da tesinde dnya popler kltr reten snrlar tesi kapitalizm fikri ve bu kapitalizmin kendi kltrn ve deerlerini yayarken nne gelen yerel kimlikleri de ortadan kaldrmaya alt ileri srlmektedir (Yel, 2004). Byle bir yaylmann zelde telekomnikasyon sektrndeki devleti gelenein yerini zel sektre brakmas ile de hzland biroklar tarafndan dile getirilmektedir. Sonu olarak Tomlinson (1999, 15-16) tarafndan kltrel olarak yabanc bir kltrn deer ve alkanlklarn, yerli bir kltr pahasna yaymak ve yceltmek iin ekonomik ve siyasi g kullanmas olarak tanmlanan bu srecin, kltrler aras atma ve gerilimlerin sebebi olduu dnlebilir. Kresellemenin kanlmazln savunanlar, ulus devletlerin ilevlerini yitirdiklerini, sa ve sol ideolojiler arasndaki kutuplamann kalktn, dolaysyla ideolojilerin sonunun geldiini iddia etmektedirler. te yandan kart dnceler sa ve solu var eden olgularn halen varlndan yola kmakta, devletin ekonomik ve politik ilevlerinin ayrmna dikkat ekerek ekonomik ilevlerdeki deimelere karsn ulus devletlerin siyasal ilevlerini koruduunu sylemektedirler. Ancak ekonomik ideallerin amacna ulama srecinde modernizmin bir yanlsamas olarak ortaya kan ulus-devlet yaplarnn, kresellemenin dourduu modernizmpostmodernizm, cemaatilik-liberalizm, kimlik, kltrel ve siyasal tannma, demokrasi, ok kltrllk-kltrclk, yurttalk gibi akm ve kavramlarn basks altnda kald da inkr edilmemektedir. Kreselleme sreci sonunda oulculuk anlaynn kltrel bir kimlik kazanm olmasna, kltrel olarak farkl ve sosyal olarak eitlenmi yeni kamu alanlarnn varlna iaret edilmektedir (Sistemblkbas, 2005). Bu ifade biiminde oulculuk kavram toplumsal oulculuk olarak etiketlenmektedir. Toplumsal oulculuk anlaynn altnda, dnya grlerinin farklln ve farkl ahlaki

144

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

szlkler kullanan vatandalar kapsayacak bir ekilde tanmlama abalar bulunmaktadr. Sonu olarak oulculuk, yeni dnyann kltr biimi olarak alglanmakta ve belli toplumlarn eitli snf, rk, dnce, ideoloji ve dinlere gre ayrlmasnn kabul ve merulatrlmas olarak kabul edilmektedir. Baumana gre farkllk bir bask olmaktan kp, eylem ve zm gerektiren bir sorun olarak yorumland zaman, farkl yasam biimlerinin bar iinde birlikte yasamalar, dman glerin geici bir dengesi olmaktan baka bir anlamda mmkn hale gelmektedir. Bir yandan birlikte yasama ilkesi, evrenselletirme ilkesinin yerini alabilirken te yandan hogr nermesi ihtida ve tabiiyet nermelerinin yerine geebilir. Bauman deiimi yle zetler; zgrlk, eitlik ve kardelik modernliin sloganyd. zgrlk, farkllk ve hogr ise postmodernligin atekes formldr (2003, 48). Yeni dnya olarak adlandrlan kresel srecin post-modernist alglaynn yeniden yorumlad liberalizm ile kapsam genileyen hrriyet anlaynn, ksaca bahsedilen oulcu baksn kendi dinamikleri iinde sorunlu bir yapya dnmesine neden olmutur iddialar, bu alma kapsamnda da ilgi grmektedir. Byle bir iddia gcn, krselleme srecinde ulus-devleti geleneksel egemen kltrn meruluunun, ulus-devlet iindeki marjinal gruplar tarafndan sorgulanmaya balamasndan almaktadr. Tekeli ulusal kimlik anlayndan hareketle gelinen noktay su ekilde zetlemektedir:
oulculuk artk merkezi bir kimlik ekseninde kurulmu ve lml farkllk taleplerini kendi iine alan bir ulusal oulculuk, bir liberal ok kltrclk deildir. Kreselleme ve yerelleme sreleriyle gndeme gelen ok kimliklilik ve oulculuk farkllk taleplerinin kendi ahlaki ve etik kodlarn kamusal alana tadklar, yasadklar kent zerinde kimlik iddialar olan, katlmcl ieren, tek bir merkezi olmayan ve merkez zerinde mcadele eden kimlikler aras ilikiler zerinde kurulmu bir okkltrllktr. Bu anlamda hem demokratiklemeye, hem de kktencilie ak bir oulculuktur ve farkl ahlaki ve etik kodlarn birbirleriyle eliki ve atma ilikisini iermektedir (Aktaran Kahraman, 1999, 46).

Aslnda ilk dnem liberal politikalar erevesinde dinsel ya da siyasal gr farkllklarn her birinin, kendi ilerinde farkl olana kars bir hogr ya da lml bir kabul tad ileri srlmektedir. Ancak kresel srete yeniden yorumlanan liberal felsefenin ne srd oulculuk anlaynda bu yeterli grlmemektedir. Post modern toplum srecinde yaygn inan klasik liberal kabullerin temel dzeyde kart fikre bir ho grszlk tayaca fikridir (Michaud, 2006). Bu perspektiften bakldnda tarihsel dng ierisinde kapitalizmin gerekleri ve belirleyicilii, 19. yzyl sresince burjuva snfnn krallk ve aristokrasi zerine basks ile mutlak monari ve krallklarn uyruk anlayna dayanan siyasal yaplanmasn yurttalk bilinci ile temellenen ve yetkesini halktan alan ulus-devlete nasl evirdiyse (Boztemur, 2001) gnmzde de sermayenin rahat dolamn engelledii dncesi ile ulus-devletin z kapitalist retim biimini korumak ve yeniden retmek olan kurumsal yapsn (Erdoan 2002, 149) esnetme ve yeniden yaplandrma uras iindedir. Bugn kresellemenin kltrel bir tahakkmn yaanmas srecini tetikledii ynndeki fikirler, kitle kltr, ulus-kltr (ya da kolektif kimlik), yerel kltr (ya da otantik kltr) kavramlar ekseninde dnerken, dikkat ekilen bir dier nokta ise temsil sorunudur. Kreselleme srecinin ulus-devlet anlay ile att ve ulusal kltrlere zarar verdii dile getirilmektedir ancak Tomlinson (1999) bu dncenin altnda yatan bir elikiye dikkat eker. Ona gre bu konuda UNESCO bnyesinde gerekletirilen tartmalar ulusal kltr ve bu balamda kltr emperyalizmi sorunlar ile snrlandrlmaktadr. Bu tartmalarda uluslar mahalli olarak ayrcalkl bir yere

akademia

145

koymak ve onu korumaya almann sorgulanmas gerektiini dnen Tomlinson, ayrcalkl kltrn btn insanlar temsil edip etmedii daha tesinde devletin ina ettii ve dayatt hayali bir kltr olup olmad konusunda endielerini dile getirir. UNESCOnun farkllklarn uyum iinde birlikte yasamas gerektii sylemi ile milliyetilii ve ulusal kimlii iinde barndran ulusal kltr sylemini elikili bulmaktadr (aktaran Tekinalp, 2003, 116). Kresel dzeyde yaanan kkl dnmler, ulus kimliklerinin meruiyetinin sorgulanmas ile farkl almlara neden olmutur. Habermas (2002, 25), ulus-devletlerin homojen kltr siyasetlerinin terk edilip ok kltrl bir yapnn benimsenmeye baladn ve oulcu toplumlara doru gidilen yeni dnyada ortaya kan kltrel oulculuk halinin mezhepleri, etnik gruplar ve kltrel eitlilii zorunlu hale getirdiini vurgulamaktadr. Medeniyetler atmas, aznlk kltrleri, ok kltrclk, yeni oulculuk gibi kavramlarn youn olarak dolama sokulduu bu gnlerdeki tartmalarn kkeni bu ekilde tespit edilse de ortak kan, yerleik kltr anlaynda zlmeler meydana geldii ynndedir. Bu zlmelerin post-modern bak ile ilikilendirildii fikirlerde, st anlatlarn, snf ve yurtta gibi evrensel kimliklerin, toplumu oluturan katmanlar temsil edemeyeceine gnderme yaplmaktadr. Dier taraftan Robert Stam ve Ella Shohat ok merkezli ok kltrclk fikrini, liberal-oulcu zgrlk, hogr, yardm gibi ahlaki ilkelerden daha farkl anlamlara tamaktadr;
ok merkezci ok kltrc, dnya kltr tarihini ve sosyal g ile olan ilikisini inceler. kinci olarak, ok merkezli ok kltrcln alan 'temsil edilemeyenler, marjinaller ve bastrlmlardr. nc olarak, okmerkezci okkltrclk aznlklar, ekirdee "ilave edilecek" paralar olarak deil, onlar paylasan, tarihi reten aktif yeler olarak grr. Drdnc olarak, ok merkezli okkltrclk deimez, sabit kimlik kavramn reddeder; kimlikler

oklu, tarihsel ve deiimlerin birer rn olarak grlr. Besinci olarak, ok merkezli okkltrclk dar kimlik siyasetlerinin tesine geer ve paylalan sosyal istekleri de iine alr. Altnc olarak, ok merkezli ok kltrllk karlkl ve dialojiktir; szl ve kltrel mbadele yalnz belli snrlar iindeki bireyler ya da kltrler arasnda deil, karlkl, birbirine nfuz eden, deien bireyler arasndadr. (Aktaran Szen, 2001)

Temel hatlar ile sunulan bu deiim almamzda da belirtilen ulus-devletlerin yaad gerilimleri karmza karrken Avrupa Birliinin ve Birlii oluturan lkelerin kresel genilikte yaanan deiimlerden etkilenmemesi mmkn grnmemektedir. Bir zamanlar ulusal birlik maksadyla her trl blgesel farklln ve ayrcaln reddedildii ve modern milliyetilikle birlikte ulus-devletin ortaya kt Avrupa ayn zamanda ulus-devlet formunun sorgulanr olduu bu yeni dnyann da merkezinde yer almaktadr. Avrupa Biriliinin geliim sreci kendi iinde ini ve klarla dolu bir seyir izlemekle birlikte Birliin siyasal bir yaplanmaya doru evirilmesinin tarih, kendi ii geliim sreci kadar, hatta ondan daha fazla, dnyadaki gelimelere kar taknlan tutum ve bu gelimelere uyum salama isteine balanmaktadr. Birliin geliim ynn tayin eden etkenin Avrupa mitolojisinden ok, dnya ekonomisi ve siyasetinde meydana gelen hzl dnmler olduu iddia edilmektedir (elebi, 2002; 46). Birlik bugn yalnz bir ekonomik topluluk deil ama ayn zamanda bir kltr topluluu olarak tahayyl edilmektedir. Dncenin k noktasnda ise pek ok dilin, kltrn, zevk ve deer yarglarnn temelinde ortak kltr akrabal, ortak bir kltr mirasn bulunmaktadr. Kltrn ulusall ve yerelliinin korunmas kltrlerin merkeziletirilmesinden uzak bir yapnn kurulabilmesi amac dnceyi tamamlamaktadr (Tekinalp, 1992, 16). Biroklar tarafnda Birlik tarafndan retilen kltrel politikalar, kresel dnya dzenine entegre olma anlamnda bir zorunluluk olarak grlrken, kltrel

146

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

oulculuk projesi Amerikan kltrnn yaygnlamasna kart olarak ortaya atlm bir proje olarak alglanmaktadr. Bu abann altnda ekonomik ve politik btnlemenin kltrel anlamda tamamlanmas ve ortak bir kimlik oluturma dncesiyle kresel kimlik eklinde karmza kan Amerikan kimliinin yaylmasnn nne geilmesi hedeflenmektedir (nan, 2003, 204). Ancak bir anlamda kresel etkilere bu kar duru, ulusal aidiyetlerin tesine tanan karmak ve sorunlu bir yaplanmay karmza karmaktadr. Muhafazakrlar Avrupay tanmlarken, daha ok Hristiyanlk, tikellik, gelenek, gemi ve trdelik zerine vurgu yapmakla birlikte kltrel karm reddeden bir anlay savunmaktadrlar. te yandan, Sosyal demokratlarn ve liberallerin gelitirdii Avrupa fikri ise eitlilik, kltrel farkllk, ortak bir gelecek, demokrasi, insan haklar ve seklarizm gibi ilkelere dayanmaktadr. Bu tanm erevesinde, batl olmayan kltrel ve dinsel unsurlar Avrupa iinde kendilerine yer edinebilirler. Dier bir deyile, bir yanda tzselletirilen bir Avrupa dncesi, te yanda eitlilik iinde birlik (unity in diversity) dncesi vardr (Kaya, 2004, 324). Birlik iindeki kltr politikalar ise bu iki egemen grn gerilimi altnda ekillenmektedir. Dier taraftan birleik bir Avrupa fikri uzun bir tarihsel srece dayandrlmaktadr. Bat Avrupa devletleri arasnda birlie ynelik dncenin oluturulmas tarihiler, filozoflar, hukukular ve siyaset adamlar tarafndan 14. yzyldan itibaren dile getirilmeye balanmtr (Kkta, 1999, 9). Kolektif Avrupa fikrinin tarih iinde, Bizansa kars Avrupa, Osmanlya kars Avrupa, Araplara kars Avrupa gibi farkl nedenlerle srekli kurulup bozulduuna dikkat eken elebi (2002, 4951), Hristiyanlk temelinin de, Hristiyan demokrat partiler tarafndan Avrupay ekonomik kar ortakl dnda dinsel ortaklk olarak alglamalar dnda, Ortodoks, Katolik ve Protestan mezhepler aras atmalar tarihi olduuna dikkat ekmektedir. elebi birliin temelinde yatan ortak kltrn, Latince dilinin ortak kullanm nedeniyle hukuk eitimi ve anlay ile siyasal gelenekte antik yunan dncesinden tede olmadn dnmektedir. Ortak bir Avrupa fikrinin tarihi kkenleri konusundaki almalar 14. yzyla kadar gtren pek ok aratrmac, Avrupa Birlii iin ekonomik ve siyasal entegrasyon kadar kltrel entegrasyonun da bu fikrin olumas iin kolaylatrc bir unsur olduu konusunda hem fikir olmulardr. Dier taraftan Avrupa toplumlarnda her biri farkl kltrlere sahip halklar arasnda ortak bir Avrupa kltr/bilinci yaratmaktaki baskn g din olgusu olarak karmza kmaktadr (Eliot, 2004, 129). Bugn iin bakldnda Morley ve Robbins, Birlik iindeki kltrel manevralar kresellemenin getirisi olarak kabul etmekte ve sonucunda kapitalist toplumun en temel politik ballk biimini oluturan ulusuluk ve ulus fikirlerinin zlmekte olduu ve yerini artk hem daraltlm (yerel, blgesel ve tara dzeyinde) hem de geniletilmi (kta Avrupasnda) vatandalk kavramlarna brakt fikrini ileri srmektedirler. Onlara gre kreselyerel balam iinde yeni ballklar ve ilikiler yaratlmaktadr (1997, 151). Bu ballklar ve ilikilerin vcut bulduu en popler yap ise kuskusuz Avrupa Birliidir. Birlik; ulus-tesi bir toplum oluturma projesi olarak grlmektedir. Modern a balatan dinamiklerin dolaymndan tretilmi ulus kavram, tebaa topluluklarn olabildiince kaynatran milletlerin, ulus devletlerin teekklne nasl yol atysa, post modernist yaklamlar Avrupa Birlii projesi ile ulusdevletlerin daha st bir formunu oluturma uras iindedir (Lainer, 2004, 11) ve Avrupay siyasal, ekonomik ve hukuksal adan birletirmeyi amalayan kltrel bir birlik oluturma fikri, gcn tarihsel bir gemie dayanan ortak bir kimlik inancndan almaktadr.Avrupa kltrn belirleyen,

147

akademia

onun eitliliidir: iklim eitlilii, krlar, mimari, diller, inanlar, beeniler ve sanatsal tarzlar. Byle bir eitlilik sulandrlmayp korunmaldr. Ktamzn belli basl zenginlik kaynaklarndan biridir bu. Fakat bu eitliliin altnda bir ballk, bir aile benzerlii, ortak bir Avrupa kimlii vardr. (Aktaran Morley ve Robbins, 1997, 112). Bu bak asn Birlik dnda dier siyasal tekilatlanmalarda da grmek mmkndr. rnein Trkiyenin de ye olduu Avrupa Gvenlik ve birlii Tekilat (AGIT) ye lkelerince imzalanan Paris artnda da kltrel birliktelie yaplan vurgu grlmektedir. Ortak Avrupa kltrmzn ve paylatmz deerlerin ktann blnmlnn ortadan kaldrlmasndaki ok nemli katksn kabul ediyoruz. Dolaysyla yaratc zgrle tm zenginlii ve eitlilii ile kltrel ve manevi mirasmzn korunmas ve gelitirilmesine olan ballmz vurguluyoruz Gnmzdeki uygulamalar gz nne alndnda ye ulus-devletlerin yalnzca ekonomik balamda deil, kltrel oulculuk politikalar kapsamnda da Birlik mevzuatna entegre olduu grlmektedir. Bu balamda ye devletler bnyelerindeki aznlklarn taleplerine karlk vermek zorundadr. Ulus-devlet formuna sahip ye devletler bu taleplere cevap vermek iin ise ok-kltrllk dncesini benimseyerek kltrel heterojenlie ynelmek durumunda kalmlardr. Dolaysyla ulus-devlet modeli ile kendini tanmlayan ulusal kimlik kavramnn ierii bu anlamda geniletilerek eitlendirilmekte ve Avrupa Birliinin modle ettii kresel taleplere uygun hale getirilmektedir. Bylece ulusal devlet, organik ulus kimliinden vatandalk ulus kimliine doru kayarak yerel ve blgesel etnik aidiyetlere kucak amaktadr (Yldrm, 2006, 91). Ancak Birliin yazl metinlerinde ortaya koyduu kltrel eitlilik iinde Avrupa Vatandal fikri, iinde barndrd dnlen elikiler asndan eletirilmektedir. Avrupada kurumsal bir

nitelik kazanm ok kltrllk politikalarnn ve bu amala dzenlenmi kurumlarn kltrler arasndaki farklar ve snrlar derinletirmekten pek de teye gidemediini dnenler ok kltrllk projesinin aznlklarn ulus-devletin yeniden oluturulmas srecine bir ekilde dhil edilmesi olarak grmektedir. Bu eletirel baka gre ok kltrllk aslnda kltrel dolama izin vermeyen ve birbirinden kaln izgilerle ayrlm kltrlerin bir araya geldii yapdr. Buradaki ama merkezka kuvveti olma zelliine sahip ve piyasa iliksilerinde dezavantajl konumda bulunan etnik aznlklarn muhalif yanlarn biraz olsun kontrol altna almaktr. Bu ideoloji sayesinde aznlklar ounluk toplumunun nceden belirledii ekle brnrler ya da baka bir deyile kendileri iin hazrlanm elbiseyi giyerler. Hatta bu noktadan hareketle batdaki sekliyle ok kltrllk ideolojisinin aslnda ierik asndan son derece muhafazakr bir uygulama olduunu ve hatta yeni sa politikalarn bir iz dm olmaktan teye gidemediini syleyebiliriz (Kaya,1999, 52). Snrsz bir Avrupa fikri ve snrlar asan medya aklar ile kltrel bir yn kaybnn yaand dolaysyla yerel kimlik ve yer hissine snan Avrupalnn kltrel blgecilii ve kk milliyetilii besledii iddia edilmektedir. Daha tesinde sz edilen Avro-kimliin Avrupada azmsanmayacak bir ounluu oluturan gmen gruplara sz hakk tanmamas Avrupa fikrinde pheler uyandrmaktadr (Morley ve Robins, 1997, 21). rnein Maastricht Antlamasnn 8. maddesine hatlar izilen Avrupa Vatandal ye lke uyruundaki herkesi Avrupa Vatanda olarak grrken birlik iinde alma ve ikamet izni olan kiiler kapsam alan dnda tutulmaktadr. Byle bir uygulama karsnda Avrupa tanmnn dayanak noktasn oluturan kltrel eitlilik ve eitlilik iinde Birlik sylemlerinin ortak kltr mirasna zarar gelmeyecek ekilde ina edildii eletirisi getirilmektedir. Avrupa Birlii Komisyonunun nemle altn izdii

148

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

insanlarn kolektif bilinlerinde derin kklerinin olduunu belirttii ortak kltr miras, Avrupal kabul edilen ierideki kltrleri ortak bir kltr miras altnda birletirmeye alrken, dardaki kltrler ya da dardan gelen tekilerle kurulacak iliki iin farkl bir zm nermemektedir. Bir baka deyile, bu tanmlar bir ortaklk hissi yaratabilmek iin siyasal aktrlerce eitli karlara gre ynlendirilmitir. Bu nedenle de Avrupallk tekini dlamakla, iine almak arasndaki gerilimle zdelemitir (Vardar, 2002, 3334). te yandan Avrupa snrlarndaki aznlklar zerine elikiler Birliin antlamalar tarihinde de farkl ekillerde tezahr etmektedir. rnein 1993 ylnda Kopenhagda gerekletirilen ve Avrupa Birliinin genileme prensiplerinin belirlendii zirveden kan kararlarda aznlk haklarnn gvence altna alnmas siyasal bir kriter olarak aday lkelere art koulurken, Birliin 100 bin sayfay bulduu belirtilen mktesebatnda, aznlk konusunda ortak bir tarife yer verilmediine de vurgu yaplmaktadr (Bayurt, 2004). Birlik, kendi mktesebat iinde u kararlar ile aznlk haklarn gndeme tamtr (TOHAV, t.y). Gaetano arf tarafndan hazrlanan ve Avrupa Parlamentosunca kabul edilen blgesel diller ve kltrler ile etnik aznlklarn haklar zerine birer art hazrlanmas amacyla 16 Ekim 1981 tarihli karar Aznlk dilleri ve kltrleri yararna nlemler iin karar Avrupa toplumundaki etnik ve blgesel aznlklarn dilleri ve kltrleri zerine karar Roperto Barzanti tarafndan hazrlanan ve Avrupa Parlamentosunca 21 Ocak 1993 tarihinde kabul edilen "Topluluun Kltrel Politikasnda Yeni Grnmler" balkl karar Avrupa parlamentosunun genileme ve kltrel eitlilik balamnda- blgesel ve daha az kullanlan diller ile Avrupa'daki aznlk dilleri iin komisyon'a yapt nerilere ilikin karar (2003/2057 (INI)) Aznlk haklarna yaplan vurgulamalarda Birliin kendi mktesebat dnda uluslar aras antlama metinlerinde zellikle de Avrupa Konseyi antlamalarnda aznlk haklarnn gvence altna alnmasna ilikin abalarn varlna dikkat ekilmektedir. Ancak, Konseyin bu konudaki almalarndan biri olan Ulusal Aznlklar ereve Szlemesi bile ye devletleri balayc bir durum ortaya koymamaktadr. Tun (2004,166) konseye ye devletler tarafndan imzalanan bu szlemenin ereve nitelii tamas nedeniyle devletlerin i hukukunda paralel dzenlemeler yaplmadka geerli olamayacann altn izmektedir. Kltrel politikalar erevesinde ortaya konan Avrupa Blgesel veya Aznlk Dilleri art da uygulamada engellere taklmtr. Belika, Yunanistan, rlanda ve Portekizin taraf olmad art Fransa, talya ve Lksemburg imzalam olmakla beraber henz onay srecini tamamlamamlardr. Dier ye lkeler ise arta taraftrlar. Bununla birlikte, Avusturya, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Almanya, Hollanda, spanya, sve ve ngiltere artn hangi maddelerinin hangi blgesel ve aznlk dillerine uygulanacan ieren aklamalarda bulunmulardr. art yorum beyanyla 7 Mays 1999 ylnda imzalayan Fransada Cumhurbakan Chiracn bavurusu zerine Anayasa Konseyi, artn Anayasaya aykr olduunu hkme balamtr. Bu konuda Anayasa deiikliine taraftar olan hkmetten farkl olarak Cumhurbakan, arta taraf olmadan yerel ve blgesel dillerin korunabilecei dncesini savunmutur. te yandan birliin kltrel temellerine yaplan vurgunun Avrupa merkeziyetilii eletirilerini hakl kartacak lde yanl

akademia

149

olduu da iddialar arasndadr. Ortak kimlik inanc birliin politikalarnda en nemli temeli olutururken, bu temel Halecki ve onun gibi dnenlerce YunanRoma miras, Hristiyanlk ve Avrupay bir dnem stn klan endstri devrimine dayandrlmtr (rakman, 2001, 29). Avrupay ve Avrupall tanmlama abalar iinde tarihi Halecki tarafndan 1950li yllarda ortaya atlan bu dnce, Avrupa Birliinin entegre siyasal bir birlik olarak dnya g sisteminde yer alabilmesi asndan, gl bir kltr ve tarih birliine tekabl etmesi gereklilii iinde tekrar retilmektedir. Roma mparatorluunun, yunan felsefesinin ve Yahudi Hristiyan geleneinin oluturduu bir leme zerinde ykselen akn Avrupallk kimlii g Avrupasnn temelini oluturmaktadr. Ayn zamanda byle bir temelin kltrel bir kimlik corafyasn da tanmlad dnlmektedir (nsel 2004, 16). 1992 ylndan itibaren Avrupa kimlii zerine literatrn oaldna dikkat eken Erturul (2001, 149) Wintlen az nce bahsettiimiz lemeyi Avrupann kltrel miras olarak tanmladna iaret eder. Wintlen bu bak, birliin resmi sylemlerinde de kendine yer bulmaktadr. Avrupa Komisyonu Bakanlarndan J. Santer Avrupa kltrn bat aklnn ve geleneinin ortak kltrel miras balamnda tanmlama gerektii zerinde dururken bu mirasn kaynaklarn da Yunan, Latin ve Judaeo-Hristiyan kltrel deerleri olarak gstermektedir (Aktaran Erturul, 2001, 150). Sonu olarak muhafazakrlarn bak asyla dinsel, kltrel ve etnik alardan verili ve deimeyen tzc bir Avrupa ve Avrupallk anlay ve karsnda Avrupa ve Avrupallk anlaynn verili bir corafya ve kimlik olmadn, aksine ina edilen, deien, dinamik ve srekli olu hali ieren bir anlay ifade ettii dncesi Avrupa Kimlii zerine sylemlerin kaynaklarn oluturmaktadr. Dier taraftan bugn iin kabul gren dnce Avrupa ve Avrupallk

kimliinin yukardan aaya ina edilen siyasi ve kltrel bir kimlik olduudur. Avrupa Birlii kltr politikalarnda birlik kimlii ve ulus kimlie yaplan vurguya dikkat eken Sarp, byle bir bak asnn alt kltr gruplarn blgesel, cinsel, etnik kimlikler, aznlklar, i ve d g sonucu oluan kimlikleri vs.) yok saymak anlamna geldiini dnmektedir. te yandan bir dnem spanya Eitim Bakanln yrten Moriera ise (Aktaran Sarp, 2004), Avrupal kimliinin AB ynetimi tarafndan dier tm kimliklerin nne geirildiini ve resmi belge ve bildirilerde de bunun aka grldn belirtmitir. Pek ok yasal ve ekonomik uyum paketi, (frsat eitlii ve adaletin gstergesi olarak sunulsa da) sonuta Avrupal kimliini glendirme ve dier kimlikleri gz ard etme ilevi grmekte olduunu ileri srmektedir. Moreira'ya gre, AB ynetiminin resmi haber ve bildirilerini, kararnamelerini, tutum ve bak alarn evreleyen bu Avrupal kimlii syleminde, her aznln katkda bulunduu ok kltrl bir birlik yaratma amac deil, zaman ierisinde gerekleecek teknik yaplanmalarla (dil, askeri kuvvet, hukuk, vb.) bir sper devlet yaratma amac gdlmektedir. Yani AB, milliyetilik sylemini ve ulus devlet anlayn btn bir Avrupa'ya uygulamaya almaktadr. te yandan neo-liberal politikalarn etkisi ile sz edilen ok kltrlln birlie zarar vermeyecek ekilde sorunsuz elde edilebilmesi pek mmkn grlmediinden, AB'nin sylemlerinde kltrel farkllklar deil, Avrupal kimliinin doal bir paras olduu iddia edilen demokrasi, insan haklar gibi birtakm evrensel deerler n plana karlmaktadr. eitlilikten kaynaklanan birlik felsefesinde kltrel eitliliin korumas anlamnda Avrupa Birliinin yasal dzenlemelerinde btn politikalarn ve snrlarn kltrle balantl olarak yerel, blgesel, ulusal ya da uluslar aras seviyelerde olsun kltr ya da kltrel beklentiler zerinde dorudan bir tasarm zerinde younlat iddia edilmektedir (Ferri, 2005, 19). rnein 1992 tarihli

150

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

Blgesel ya da Aznlk Dilleri Avrupa Szlemesi kapsamnda, ye lkelerden blgesel ve aznlk dillerinde en az bir radyo ve bir televizyon istasyonu ve gazetenin kurulmasn salamak ya da kurulmasn tevik etmek/ kolaylatrmak; yaynclarn program yapmalarna yeterli kaynak salamak, blgesel ya da aznlk dillerinde yaplacak yaynlarn maliyetlerini karlamak ve mevcut finansal teviklerin uygulanmasn salamak ynnde davran sergilemeleri beklenmektedir (Timisi, 2006, 102103). Ancak bu ynde bir almann demokratik bir lkenin yasalar erevesinde ulusal gvenlik, snr btnl, kamu gvenlii, sal ve ahlak erevesinde snrlandrlmas da dikkat ekicidir. zbudun (2006, 137), egemen ulusla yzyllarca ayn topraklar paylamalarna ramen iktidar ve servet gibi kritik kaynaklara eriimleri egemen ulusal siyaset tarafndan snrlandrlan milliyet gruplarnn, ok kltrc politikalar balamnda esas olarak doalar gerei bamszlk, zerklik, z ynetimi federatif ynetim gibi teritoryal ve siyasal taleplerini yine de dile getiremediklerini iddia etmektedir. Birliin Avrupa kimlii oluturma abalarna getirilen eletirilerde ortak ynelimlerden biri de birliin kltrel abalarnn temelde kresel konjonktre istinaden ekonomik staty korumaya ynelik manevralar olarak betimlenmesidir. Bu iddialara gre, Birliin bir nceki evresi olan Avrupa Topluluu, toplumsal ve ekonomik ilikileri dzenleyici mekanizmalara haiz bir birlike ve ksmi siyasi oluuma doru evirildike bu ilikiler ve alan iinde yasayan toplumsal aktrlerin ve halk kesimlerinin siyasal ve kltrel aidiyet ve balarnn bu ynde deiip deimedii nem kazanmaya balamtr. Birliin kreselleen ekonomi ortamnda dnya pazarnda rekabeti, ye lkelerin geleneksel sistemlerinde ekonomik, kurumsal ve politik dnmlerle salanabilecektir. Daha nce yakn ulusal kontrol altnda bulunan sektrler iin denetim dzenlemelerinin Avrupallatrlmas, teknoloji ve ekonomideki temel yapsal deiikliklerin bir sonucu ve bunlara bir yant olarak grlmektedir. Avrupa Birlii dzeyinde yeni politika balamlar ve yeteneklerinin bymesi, ulusal dzeyden Avrupa Birlii dzeyine bir iktidar aktarmnn hangi lekte olduu ve byle bir deiimin nedenleri ve sonular konusunda nemli bir dnceyi gndeme getirmitir (Simpson, 2005, 41). Ancak byle bir dnm gerekletirebilmek iin gl bir kltrel altyap oluturmak gereklilii, Avrupa Birliinin bir serbest ticaret alan olmann tesinde bir kltrel alan olma abas vermesini gerektirmektedir; nk farkl kltrlerin ekonomik olarak btnleebilmesi ve ekonomik dzene uyum salayabilmesi iin ncelikle birlik duygusunu benimseyen, Avrupallk kimliini iselletiren insan bilincine ihtiya duyulmaktadr. AB vatandal, AB bayra, pasaportu, src ehliyeti ve AB Mars gibi geleneksel ulus inas stratejilerinin benimsenmesi bu kltrel alan yaratmann admlar olarak grlmektedir (Erturul, 2001, 147). Dier bir deyile, seksenli yllardan itibaren, birlik politikalarnda kltrel ve toplumsal kaynamaya verilen nemin artmasnn nedeni, yine ekonomiye dayanmaktadr ve Birlik, bir gre gre, kulland sylemlerde kltrel eitlilii desteklemek yerine tek tip, btncl bir 'Avrupal' kimlii dayatma eilimi gstermektedir (Sarp, 2004). Birliin temellerini oluturan neofonksiyonalist yapnn kresel kapitalizm srecinde ilevini tamamlam olmas birliin kltrel politikalara ynelmesinde en byk etken olarak grlmektedir (elebi 2002, 7879). Kurucu Antlamann iine eklenen kltrel eler ise bu ibirliinin bugn iin vard noktay iaret etmektedir. Antlamann 151. maddesinde, Birlik, ye lkelerin kltrlerinin gelimesine katkda bulunacak, bir yandan da milli ve blgesel farkllklarna sayg duyacak, ayn zamanda ortak kltrel miras n plana karacaktr denilmitir. Maddenin devamnda Avrupa

151

akademia

Birlii inisiyatiflerinin, ye lkeler arasnda ibirlii kurulmasn tevik edecek ekilde kullanlacandan ve gerekirse birliin, ye lkelerin kltrel faaliyetlerini destekleyip, ihtiyalarn karlayacandan sz edilmitir. Bu tr dzenlemelerin asl amacnn, Avrupa Kltr Alannn yaratlmasn tevik etmek olduu ileri srlmektedir (Sarp, 2004). Bu kltr alan ye devletlerin hkim ulusal-kimlikleri ile ye devletlerin iinde yer alan kltrel eitlilikleri kapsayacak ekilde geni bir alana yaylmtr. Birbiriyle atma iinde olan ulusal ve aznlk kimliklerini bir pota iinde toplamay hedefleyen bylesi bir bak as beraberinde uygulama zorluklarn da getirmektedir. te yandan Hobswann grlerine atfta bulunan elebi, bu grlerden hareketle Birlik kurumlaryla ye devletler arasnda yetki ve egemenlik atmalarnn yaandn ileri srmektedir (elebi, 2002, 98). zelikle ulus devletlerin toprak egemenliklerini ve siyasal egemenliklerini tehlikeye drebilecek bir Avrupa Hkmeti olasl, Birlik kurumlar ve ye devletler arasnda atmay hzlandran ana etmen olarak grlmektedir. Bugn Avrupa halklar, aralarndaki kltrel farkllklar ortadan kaldrmakszn ortak bir Avrupa birlii idealine hizmet edebilecek askeri toplumsal btnleme artlarna kavumu grnmelerine karn, Avrupann gn getike kendi iine kapal homojen bir yapya dnt ileri srlmektedir. Dolaysyla Avrupann kltrel, siyasi ve ekonomik adan gerek bir birlie dnmesinin, Avrupann ortak hedeflerini benimsemi bir st kimliin oluturulmasyla mmkn olaca iddia edilmektedir. zet olarak Birliin ekonomik erevesi, 1992'de Maastricht Antlamas ile kltrel, sosyal ve siyasal boyutlar eklenerek geniletilmitir. 1986 ylnda imzalanan Tek Senetten Maastricht Antlamasna kadar geen zamanda bir yol haritas arayan Avrupa Birliinin bir proje olarak doas ve kurulu sreci gz nne alndnda Birliki oluturan lkelerin hkmetleri ve tek bir federal ya da konfederal bir Avrupann

kuruluuna inanan ve bu dorultuda aba gsteren bask gruplar arasnda ksmen rtk, ksmen ak bir ibirliinden doduu ileri srlmektedir. te yandan Avrupa Birlii direktiflerinin aktarlmasnn, byk oranda, ulusal ye lke devletlerinin politika gelenekleri ve yaplar tarafndan belirlenmesi eklinde bir eilim olduu bilinmektedir (Simpson, 2005, 52). Birliin kltre bakn temsil eden 151. maddenin 4. bendi gz nne alndnda kltrel dzenlemelerin ye lkelerin yetkisine brakld grlmektedir (Herold, 2005, 295). Bugn Avrupa Birlii ierisinde ulus kavram ye devletlerin ulusal btnlklerini temsil ettii iin asla vazgemeyi dnmedikleri ulus-devlet kimlii balamnda ortaya kan ve ulusal kimliin tanmnda nemli bir etkisi bulunan tekil uluslar belirtmektedir. Dier taraftan kimlik konusunda zellikle kresellemenin sunduu eitlilik sylemi ile n plana kan ok kltrllk hareketi, farkl etnik, dinsel ve kltrel topluluklar gibi yerel unsurlarn da gz nnde bulundurulduu ortak bir siyasal toplum tahayyl etmektedir. Birlik bu iki u arasnda bir denge politikas kurmak balamnda Avrupa Vatandal kavramn dolama sokarken, ulusal kimliin ulus-devlet ve yerel kimlikler arasnda skml kresellemenin getirdii rkla varan ar milliyetilik, mikro-milliyetilik ya da cemaatilik gibi paradoksal akmlarla daha sorunlu bir hal almaktadr. Avrupa Birliinin Kltrel Politikalar Balamnda Grsel itsel Politikalara Bir Bak Avrupa Birlii siyasal btnleme idealleri erevesinde kltrel alanda etkinliin salanabilmesi grsel-iitsel politikalarn uygulanabilirlii ile doru orantldr. Grnt medeniyetinde televizyon, gndelik yasamn bir paras olarak bireylerin toplumsallama srecinde ve dolaysyla kimlik kurma srecinde nemli bir sosyalizasyon arac olmutur. Ayn zamanda kresel geni alan yayncl ideolojileri ile bireyselleme srecinde ve

152

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

yasam alannn oullamasnda nemli bir rol oynamaktadr. Geleneksel gvencelerin kaybolmaya yz tuttuu iletiim toplumlarnda televizyon imgeleri ve eyleri belli bir corafyadan ve maddi tarihten arndrarak kitle iletiim aralar tarafndan belirlenmi bir tarihi kanlmaz olarak alglanmakta ve izleyiciyi kurmaktadr (maner, 2003, 249). Topluluun grsel-iitsel yayn politikas nemli sorun zerinde egdmsel bir etkinlii ngrmektedir. Snrsz televizyon, teknoloji ve kltrel farklln korunmas bu sorunlar olarak tanmlanmakta sorunlarn zlmesi ise toplulua ye lkelerin ortak abalarna balanmaktadr (Tekinalp, 1993, 97). Avrupa Birliinin grsel iitsel politikalar, 1980li yllar ile hareketlenmektedir. Bu yllarda grseliitsel pazarda ABD rnlerinin basknl, o zamanki adyla Avrupa Topluluunu nlemler gelitirmeye itmitir. Pazardaki ABD tekelini krmak amacyla balatlan almalar Birlik oluumu ile kltrel amalar da iine almtr. Morley ve Robins (1997, 89113), Avrupa Kltr zerine yaplan tartmalarn genellikle br kltrlere ait (daha ok Amerikan) televizyon programlarnn fazlaca seyredilmesi halinde zamanla Avrupa uluslarnn kltr, deer ve geleneklerinin eriyip gidecei korkusu ekseninde dndne dikkat ekerek, zelde televizyon olmak zere grsel iitsel politikalarn, bir tarihe dayanan ve kltrel eitliliin Birlii olarak alglanan Avrupa kltr kimliinin gelitirilmesinde birlik tarafndan nemli addedildiini ileri srmektedirler. ste bu amala birlik tarafndan Avrupallk syleminin anlam ve deerlerini aktaracak ve dolama sokacak kltr rnlerinin yaratlmas srekli tevik edilmektedir. Ayrca grsel iitsel politikalar aracl ile Amerikan yapmlarnn ezici hkimiyeti ile rekabet edebilmek ve Avrupa yapmlarn tercih edecek bir kitlenin yaratlmas, bu kltrn alanmas iin aba verildii dnlmektedir (Sarp, 2004). Birliin ok kltrllk kapsamnda grsel iitsel politikalar eitli destek ve uygulama projelerini beraberinde getirmitir. Ancak grsel-iitsel politikalar, Birliin ilk tabiat olan ekonomik amalara ynelik dzenlemeler ile balamtr. Bu balamda telekomnikasyon teknolojilerinin gelimesi ile ortaya kan uydu ve kablo TV yaynlarnda ortak pazar dzenlemeleri ile ilgili Yeil Kitap (Green Paper On The Establishment Of The Common Market For Broadcasting, Especially By Satellite And Cable- COMC84/ 300) yaynlanmtr. Grsel ve itsel sektrdeki durum saptamasn yapan Yeil Kitap, Avrupa Ekonomi Topluluu kurucu antlamas Roma Antlamas hkmlerine istinaden, ye lkelerden grsel-iitsel alanda ortak alma talep etmektedir. Temelde ekonomi odakl bu almay 1989da kabul edilen 1997de revize edilen ve sektrel ve teknolojik gelimelere istinaden 2007 ylnda revize edilerek Grsel-itsel Medya Servisleri Direktifi adn alan Snrsz Televizyon Ynergesi izlemitir. Yeil Kitapta ne srlen fikirlere dayanan Snrsz Televizyon Direktifi Avrupa dzeyinde televizyon program ve film yapmnn gelitirilmesi, ortak yapmlarn arttrlmas, Topluluun bu konuda destek salamas ve ye lkelerin televizyon yaynlarnda Avrupa kaynakl yapmlara ncelik vermesi gibi Avrupa yapm piyasasnn ekonomik rekabet gcn arttrmaya ynelik dzenlemeleri iermektedir. Snr Tanmayan Televizyon Direktifi, Avrupada grsel iitsel hizmetlerin Birlik politikalar erevesinde uyumlatrlmas, ierie serbest dolam hakknn salanarak pazar felsefesinin korunmas ynnde nemli bir gelime olarak alglanmaktadr. 1997 ylnda deiiklie urayan direktif ile Birlik, ye devletlerin grsel-iitsel alanda yapacaklar dzenlemeler iin bir ereve oluturmay hedeflemitir (Bek, 2003, 28). Yayn teknolojilerindeki ilerlemeler balamnda tekrar gzden geirilen Direktif, 11 Aralk 2007 tarihinde alnan karar ile karasal ve uydu zerinden yaplan televizyon yaynlar

153

akademia

dnda istee bal video (video-on demand) uygulamalarn da kapsama iine almtr (Direktif 2007/65/EC). Bu haliyle direktif, yaynclk tanmn geniletirken, uydu yaynlar, yeniden iletim ve reklm ile ilgili maddelerde yeni iletiim teknolojilerinin getirileri dorultusunda yeni dzenlemeler getirmitir. Snrsz Televizyon Direktifi olan ismi Grsel-itsel Medya Servisleri Direktifi olarak deimitir. sye lkelerin, ilgili deiikliklere adaptasyonu srecinde iki yllk bir sre tannm ve 2009 ylnda direktif iindeki deiiklikler ile son halinin devreye girmesi planlanmtr. Dier taraftan ada vatandaln temelinde belirli haklar bulunduu ve bunlardan birinin eitli ve oulcu bir medya sektrne eriim hakk olduu eklindeki insan haklar argmanna dayanan (Ward, 2005, 215) medya dzenlemeleri de grsel iitsel politikalar balamnda kltrel eitliliin salanmas asndan nemli uygulamalar iermektedir. Avrupann kltrel politikalar ile egdm iinde yrtlen grsel-iitsel politikalarn, Avrupann kltre bak asndaki zaaflardan dolay elikiler zinciri olduu grsn savunan Tekinalp, birliin grsel iitsel kltr tanmnda mulkla dikkat ekmektedir (2003, 119). Grsel iitsel politikalarn temelinde popler kltr m yoksa sekin kltrn m rol oynad tam olarak belirtilmemektedir. Kltr tanmlamalarnda her lke sekinci bir kltrn portresini izmekte ve televizyonun devletin izdii kltrel portreye uymas ykmll getirilmektedir. Ancak ulusal karlar ile ilgili devletin izdii sorumluluk ve ticari yayn anlay arasnda atma bulunmaktadr. Amerika kaynakl kltrel rnlere kars kota uygulamas, temelde Amerikaya kars Avrupay konumlandrmak olarak alglanm ve eletirilmitir (Bek, 2003, 29). Eski adyla Snr Tanmayan Televizyon Direktifi yeni adyla Grsel-itsel Medya Direktifi, Birliin kltr politikalar erevesinde grsel iitsel alandaki dzenlemelerinin en somut rnei durumundadr. 2009 ylnda uygulamaya

girecek olan Grsel-itsel Medya Direktifinde deiikliklerin dayanak noktalarndan birinde grsel iitsel medya servisleri ok ekonomik servisler olduu kadar ok kltrel servislerdir denmektedir. Bu anlaya gre demokrasi, bilgiye zgr eriim, kltrel eitlilik ve medya oulcuu, eitim ve kltr asndan bu servislerin spesifik rol artan bir neme sahiptir. 1998 tarihli Snrsz Televizyon Direktifinde 4., 5. ve 6. maddeler, Birliin kltr politikalar ile ilgili dzenlemeleri iermektedir. Yeni direktif, eski direktifte yer alan Avrupa Yapmlar tanmnn yapld 6. maddeyi ortadan kaldrarak Birinci blmde tanmlamalarn iine (n) paragrafna yerletirmitir. Eski direktifteki 4. ve 5. maddede yer alan uygulamalarn devamn talep etmektedir. Yeni direktif 4. maddedeki 6. madde ynlendirmesini de mevzuattan karmaktadr. Dier taraftan direktif yeni 3i maddesiyle istee bal video hizmetlerinde de Avrupa meneili retimlere yer ayrlmasn art komaktadr. Yeni direktifte 4. maddede ye Devletler uygulanabilir olduunda ve uygun aralarla, yaynclarn, haberlere, spor olaylarna, oyunlara, reklmlara ve teleteks hizmetleri ile tele-alverie ayrlan zaman dndaki iletim zamanlarnn byk bir orann Avrupa eserleri iin ayrmalarn salayacaklardr. Bu oran, yayncnn izleyiciye kars haber verme, eitme, elendirme ve kltr alanndaki sorumluluklar dikkate alnarak, uygunluk kriteri zemininde giderek artan bir ekilde gerekletirilmelidir ifadesi yer almaktadr. te yandan Madde 5te ye devletlerin yayn aklarnn en az %10unu veya btelerinin en az %10unu, bamsz Avrupa Eserleri reticileri iin ayrmalar beklenmektedir. Snrsz Televizyon Direktifi balamnda ortaya konan ilk hareket MEDIA (Measures to Encougrage The Developmnet Of an Audiovisual Industry) programdr. 5 yllk uygulama dnemleri olarak planlanan ve ilki 1991 ylnda balayan program, MEDIA I (19911995), MEDIA II (19962000), MEDIA Plus (20012006) adlar altnda, Snrsz Televizyon Direktifinde ortaya

154

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

konan hedefler dorultusunda Avrupa kaynakl prodksiyonlar desteklemitir. Ayrca MEDIA Training (20012006) ile yaplan almada da grsel-iitsel piyasada yeni teknolojilere adaptasyon, alandaki faaliyetlerde organizasyon, hukuki sreler ve ynetim alanlar ile prodksiyon retim srecinde yazm-yaratma tekniklerini kapsayan bir eitim program devreye sokulmutur. Program daha ok Birlik iinde grsel-iitsel alanda ye lkeler aras ibirliini glendirerek retim ve datm alannda ABD ve dier d kaynakl yapmlarn hkimiyetine son vermeyi hedeflemitir. MEDIA Program 2007 yl ile birlikte 2013 ylna kadar devam edecek MEDIA 2007 programn devreye sokmutur. 755 Milyon Euro ayrlan btesi ile yeni programda da birinci hedef Avrupa film endstrisini desteklemektir (MEDIA2007, t.y- 1). Ancak dier taraftan program ile daha gl bir grsel-iitsel sektr hedeflenirken bu hedefin Avrupa kltrel kimliine ve eitliliine yardmc olmas amalanmaktadr. Bu adan dier MEDIA programlarnn hedeflerine bakldnda 2007 balkl programda kltrel kimlie destek amac daha belirgin olarak karmza kmaktadr. (Karar No: 1718/2006/EC). Karar metni incelendiinde kltrel ve dil eitliliini koruyucu ifadeler dikkat ekmektedir. M.E.D.I.A program ile her yl 300 Avrupa film eserinin desteklendii, Avrupa kaynakl gsterimlerin yarsnn sinema salonlar balamnda desteklendii, M.E.D.I.A program kapsamnda desteklenen festivallerde her yl 15.000 den fazla gsterimin yapld komisyonun M.E.D.I.A tantm brorlerinde yer alrken, hedefin Avrupa pazarnda var olan pay %10-%20 arttrmak olduu belirtilmektedir. Direktifin belirledii esaslar erevesinde madde 4 ve 5in uygulanabilirlii zerine 2 ylda bir faaliyet raporlar dzenlenmektedir. 20032004 yl bilgilerini ele alan 7. komisyon raporunda verilen karslatrmalarda birlie ye lkelerin tamamnda yaplan yaynlarn 2003 ylnda %65,18inin madde 4 erevesinde Avrupa Eserlerine verildii, 2004 ylnda ise bu orann 1.86 puan azalarak %63.32 olduu aklanmtr. Bu d birlie yeni katlan lkelere balanrken 2001 karslatrmalar ile ortaya kan art ye lkelerin, televizyon yaynlarnda Avrupa eserlerine artan bir oranda yer verdii seklinde yorumlanmaktadr (COM 2006 459;5). Birliin Avrupa eserlerinin desteklenmesi ve yaynlanmas zerine gsterdii hassasiyet her ne kadar nemli gibi grnse de Avrupa eserleri balamnda ngiltere, spanya, Fransa, Almanya ve talyann piyasa zerindeki hkimiyeti, birliin grsel iitsel pazardaki oulculua baknda snrlar da izmektedir. Bu be lke Avrupa prodksiyonlarnn %67sini retmektedir (IMCA EAC/34/01). Kltrel eitliliin dayandrld yerel kimliklere ve aznlklara ilikin tavsiye kararlarndan biri olan Ulusal Aznlklar Korumak in ereve Konvansiyonunda aznlklarn iletiim zgrlne yaplan vurgu, ifade zgrl, medya alannda giriim zgrl, medyaya eriim zgrl konularnda aznlklar adna ye lkeleri sorumlu klmaktadr (Timisi, 2003, 104). Ancak ye lkeler genelinde uygulamalar incelendiinde dil kotas uygulamalar dikkat ekmektedir. rnein Fransa televizyon yaynclnda program ve dier medya rnlerinin en az %40nn Franszca olmasn art komaktadr. te yandan spanyada %50 olan dil kotas, Yunanistandaki uygulamada %25 olarak belirmektedir. Ayrca Yunanistanda aznlk dilleri ile yaplan yaynlarda Yunanca altyaz kullanlmas zorunluluu bulunmaktadr (Timisi, 2003, 108109). Genel olarak bakldnda Avrupa lkelerinde yaynclk politikasnn iinde etnik, aznlk ya da gelenekse dillerin kullanmna ynelik uygulamalar grlmektedir ancak bu tr uygulamalarn ulus-devletin kurumsal yaps erevesinde belli meyyideler ile kstland ana dilde yaynn da aznlk medyalarnda yer alma art olmas dikkat

155

akademia

ekicidir. Brass (Aktaran Timisi, 2003, 110) devletlerin medya politikalarn belirlerken alt kimlikler ile ilikilerini tanmlarken, politik, stratejik ve tarihsel durularndan etkilendiklerini dnmektedir. Brassa gre devlet, aznlklar ile iliksileri erevesinde medyay kullanarak, egemen kltr ile aznlk kltr arasnda iliksilerin gelitirilmesi, aznlk kltrnn ie kapanmasn engelleyerek uzun vadede ekonomik sistemin kapsamnn arttrlmas, toplumsal gerilimin kontrol altnda tutulabilmesi balamnda medyann etnik politikalar erevesinde kullanlmas ve aznlk dillerinde egemen deerlerin aznlk kltrne tantlmas amalarna ulamay hedeflemektedir. Bu yaklamlara destekleyecek tezler ne sren Husband (Aktaran Tekinalp, 2003, 128) etnik aznln, tanmlanm bir Avrupa iinde snr politikalaryla marjinal hale getirilerek pasif bir temsil biimine brndn, ye lkelerin televizyon haberlerinde ve elence programlarnda temsili ile ilgili ampirik aratrmalarn sonularna gre ikinci snf vatanda olarak alglandn ve kendini ifade edebilmesi iin ok kstl medya imknlarna sahip olduunu ama bu imknlarn da tekelleme ve zelletirme srelerinde yok olduunu iddia etmektedir. Dier taraftan yaynlarda Avrupa meneili retimlere ayrlan kotann da uluslararas rekabet gcne ulalmada yetersiz kald savunulmaktadr. zellikle dorusal olmayan yayn hizmetleri ile birlikte Direktifin koyduu yayn kotalarnn anlamn yitirecei ileri srlmektedir. nk bu tr hizmetler izleyiciye bireysel seim olana sunmaktadr ve yayn kotalarna ynelik kurallarn uygulanmasn imknsz klmaktadr (akr ve Glnar, 2008, 213). Kltr eitliliinin benimsetilmesi balamnda bir dier nemli faaliyet alan da medya oulculuu zerine dzenlemeler olarak grlebilir. Hisse sahiplii, yayncnn pazar iinde alabilecei st snrn tespiti gibi bir takm snrlamalar ile iletiim aralar zerindeki tekelin nne geerek, medya iinde ok

sesli yaynn salanmasn hedefleyen Avrupa Birlii, bu balamda arlkl olarak ye devletlerin kontrolnde gerekletirilen dzenlemeler yapmaktadr. Dier taraftan liberal politikalarn etkisi ile krlan kamu hizmeti yaynclk modelinin yerine geen karma ya da tecimsel sistemler erevesinde medya oulculuunun salanmas anlamnda elikilere neden olduu ileri srlmektedir. Dil bakmndan medya oulculuunun Birlie ye birok lkede gl sermaye younlamalarna yenildiini dnen Ward (2005), yeni teknolojilerin getirdii uydu yayncl vs, gibi hizmetlere ramen televizyon piyasasnda faaliyet gsteren aktr saysnn aracn ekonomik yaps nedeniyle byk apl irketlerle snrl kaldn bildirmektedir. Warda (2005, 214) gre bu balamda Avrupa Komisyonu tarafndan karlan Birleme Yasas da her ne kadar sermaye birlemeleri ve satn almalarn nne gemeyi hedeflese de rekabet sorunlar ve tketici karlar ile snrl olduu ve ekonomik alanda ak rekabeti garanti altna almay hedefledii iin oulculuk ile ilgilenmemektedir. Heroldda Wardn dncesine katlmaktadr. Rekabet Yasasnn temel amac bal bana kltrel eitlilii savunmak deil pazarlar ak tutmaktr. Ancak Herolda gre bu tr bir dnce arzn eitliliini arttraca iin nemlidir. Ancak medya operatrlerinin tutumu, kalite ve sunulan eyin eitlilii karsnda tketicinin tutumu tarafnda belirsiz olduundan arzn eitlilie katks sorunlara yol amaktadr (Herold, 2005). Dier taraftan ye devletler, kendi snrlar iindeki yaynclar iin, yayncnn dier lkenin pazarlarnda eikleri amamas ve ye lkenin kendi iinde oulculuu kollayacak uygun tedbirleri almas kouluyla, st eikleri gevetme imkn tanmaktadr (Pekman, 2005, 261). Byle bir durum karnda Ward, ye lkelerin Birlik dzenlemeleri iinde aktif rolne iaret etmekte ve medya oulculuunun salanmas iin ekonomik hedeflerin dnda gereki dzenlemelerin yaplmas gerekliliine iaret etmektedir.

156

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

Bugn Avrupa kltrel eitlilii ilke edinen uygulamalar ile bir kltrel platform kurma urasndadr. Bu abalar kendi iinde bir btnlk arz ediyor gibi grnmekle birlikte geni bir alana yaylm direktifler, ereve kararlar, tavsiye kararlar klliyatndan oluan mevzuatlar ve uygulamalar iermektedir. Kltrel eitliliin uygulamaya gemesi iinse yaynclk alannda etkin bir deiim gerekli grlmektedir. Klute (2005), bu deiimin hem radyo televizyon programlarn retim ve datmnda, hem de personel politikalarnda olmas gerektiine iaret etmektedir. Bu balamda Equa Media programna dikkat eken Klute, hem ulusal, hem de uluslararas dzeyde, mlteci ve etnik aznlk topluluklarn eit katlmn hayati olduu zengin ve eitli bir medya kltr zerine almalar yapldn bildirmektedir. Sonu ve Deerlendirme Gl bir Avrupa ortak pazar oluturma ideali ile balayan beraberlik, bu gn kltrel politikalardan, gvenlik politikalarna kadar geni bir yelpazede yrtlen ortak almalara dnmtr. Anayasal karakteri, bireylere tand temel hak ve zgrlkler, ye devlet benzeri yetki kullanmlar, ye devletlerin kendilerine has birtakm egemenlik yetkilerini Birlie devretmeleri, bir yurttalk bilincinin oluturulmas iin gelitirilen kltrel politikalar, ilk etapta nihai bir sre olarak alglanabilecek bu gelimeler, Birliin barl ve refah bir Avrupa Devletine doru evirildiini gstermektedir. Dier taraftan gl ulus devletleri bnyesinde barndran Birliin federatif anlamda bir btnleme iine girebilmesinin mmkn olmadn bu gelimelerin dnya konjonktrn etkisi altna alan kresel akmlarn bir yansmas olduunu iler sren fikirler bulunmaktadr. Zamanla bu gelimelerin etkisiyle Birliin kendine has bir yapsal btnlk kazanacan dnenler ise siyasal btnleme hareketleri erevesinde olduka nem verilen kltrel eitlilik ve Avrupa Vatandal fikrinin liberal yaklamn doal bir yansmas olarak yukardan aaya bir hareketlilik olduu konusunda birlemektedirler. Kukusuz kresel anlamda dengelerin yeniden kurulduu ve ekonomi temelli bloklarn stratejilerini yeniden belirledii son 20 yllk sre, Birliin de hem kendi iinde hem de d dinamiklerinde revizyonlar gerekletirdii bir zaman dilimini iermektedir. Birlik, bir st kimlik tanma ve tantma abas iindedir. Kimliini yeniden tanmlama srecindeyse kltr Avrupa projesinin kalbini oluturmaktadr. Bir baka deyile, Avrupay yeniden tanmlamak kltrel bir programn parasdr. Bu programn esas belirleyici zellii ise, dier kltrlerle kurulacak kabul ilikileri, kltrel tanma politikalar ve kltrel temsil biimleri etrafnda yrtlen dzenlemelerdir. Dier taraftan Birlik iin kltrel btnleme birok alanda egdml almalar gerektiren sorunlu ve karmak bir harekettir. Birlik politik olarak ulusal ve yerel aidiyetlerin birlikteliinden bir harmoni yakalamay ummaktadr. Ancak ulusal-kimlikleri ve yerel-kimlikleri iselletiren ama gmen aznlklarn teki olarak konumlandran bir Avrupa Kimlii eletirisi getirilmektedir. Bu eletiriler, bir anlamda oulculuk kavramnn kendi i dinamiklerinin ulus aidiyeti ile atan ironisi etrafnda younlamaktadr. Uygulama erevesinde birok lkede, ulus devletin iinde yer alan tarihsel, siyasal, etnik, kltrel ya da ekonomik zellikleriyle farkllaan blgelerin, kltrel oulculuk alglay iinde kabul edildii grlmektedir. Ama ayn zamanda bu kabul edili, egemen kimliin snrlar iindeki yasal dzenlemelerle, egemen kltr lehine snrlandrlmaktadr. Bir baka deyile Birlik kresel srete ulus devletlerin bir takm yetkilerini zerine

157

akademia

alarak ulus st statsn pekitirirken birliin temel birimi olarak ulus yaplarn da korunmasna dikkat edilmektedir. Kltrel kodlarn Birlik iine yaylmas ve glendirilmesi balamnda Birliin grsel- iitsel politikalar ise almamzda da zerinde durulduu zere en nemli basama oluturmaktadr. Grsel-itsel dzenlemelerde temel nceliin 1980li yllarda ABD yapmlarna kar piyasann korunmas ve gelitirilmesine verildii bu balamda M.E.D.I.A program erevesinde eitli destek projelerinin oluturulduu grlmektedir. Ancak Birlik daha sonraki srete, rettii direktif, neri ve ereve programlar ile Grsel-itsel dzenlemelerin kltrel politikalardaki nemine iaret etmitir. Dier taraftan Grsel-itsel Politikalarn temelini oluturan Snrsz Televizyon Direktifindeki dzenlemelerin, ekseriyetle pazarn kontrol altna alnmas kaygs tad eletirisi getirilmitir. Birliin Avrupa eerlerini desteklemesi kltrel eitliliin desteklenmesi olarak lanse edilirken bu destekten 5 lkenin daha fazla yararlanmas ve piyasa da ABD rnleri dnda bu be lkenin rnlerinin dolamas eletiri konusudur. Aznlk haklarnn korunmas ve kltrel eitliliin pekitirilmesi anlamnda ulusal yaplara neriler getiren Birlik, ifade zgrl, bilgiye ulama ve kitle iletiim aralarndan eit ekilde yararlanma gibi insan haklar beyannamesinde de yer alan ifadelerin birlie ye devletlerce salanmas gerektii zerinde durmaktadr. Ancak aznlk dilleri ile yaplan yaynclkta ou lke egemen dilin kullanm ile ilgili olarak kotalar gelitirmi ve aznlk dilinde egemen sylemi destekleyecek programlarn yaynlanmas zorunluluuna da dzenlemelerinde yer vermitir. Birlik politikalarnn yansmalar zerine yaplan aratrmalarda Avrupa kaynakl eserlere uygulanan destek ve kota uygulamalarnn baarya ulat, Avrupa kltrn ifade eden rnlerin piyasa iinde paynn artt saysal verilerle ifade

edilmektedir. Dier taraftan mevzuatn uygulanmasnda Birlik politikalar ile ye devletlerin politikalar arasndaki farkllklar uyum srecinde problemlere yol ayor grnmektedir. Avrupa Birlii, kltre ve eitlie nem verildiine iaret dzenleme, neri ve projeler retse de Birliin yaptrm gcnn ye devletler zerindeki snrll sylemler ve uygulamalar arasnda elikilerin domasna neden olmaktadr. Trkiye zerinde kurulan aznlk haklar, ana dilde yayn gibi basklar gz nne alndnda, ye lkelerdeki uygulamalara Birlik tarafndan mdahalenin snrl kalmas, Birliin kltrel oulculua dayanan Avrupa Kimlii fikrine glge drmektedir. Kaynaka Aktan C. (t.y). Avrupa Birliinin Douu, Geliimi ve Genileme Sreci. Eriim: 23 Kasm 2008, http://www.canaktan.org/canaktan_pe rsonal/canaktan-arastirmalari/avrupabirligi/aktan-avrupa-birligi.pdf Avrupa Konseyi ve Komisyonu. (2005). Amended TVWF Directive/ Directive [] Of The European Parliament And Of The Council Amending Council Directive 89/552/Eec (Snrsz Televizyon Direktifi Deiiklii nerisi). Eriim: 23 Kasm 2008, http://ec.europa.eu/avpolicy/docs/reg/moder nisation/proposal_2005/avmsd_cons_ may07_en.pdf Avrupa Parlamentosu ve Konseyi. (2006). Decision No 1718/2006/Ec Of The European Parliament And Of The Council Of 15 November 2006 Concerning The Implementation Of A Programme Of Support For The European Audiovisual Sector (Meda 2007) (Avrupa Grsel itsel Sektr Destek Programn Gerekletirmeye likin 15 Kasm 2006 tarihli Avrupa Parlemantosu ve Konseyi Karar). Eriim 23 Kasm 2008, http://eurlex.europa.eu/LexUriServ/site/en/oj/2

158

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

006/l_327/l_32720061124en0012002 9.pdf Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Konseyi. (2007). Directive 2007/65/Ec Of The European Parliament And Of The Councl Of 11 December 2007 Amending Council Directive 89/552/Eec On The Coordination Of Certain Provisions Laid Down By Law, Regulation Or Administrative Action in Member States Concerning The Pursuit Of Television Broadcasting Activities (Televizyon Yayn Aktivitelerinin Takibine likin ye lkelerdeki dari Eylemler, Dzenlemeler ya da Kanunla Getirilen Baz Hkmlerin Koordinasyonu ile ilgili 89/552/EEC nolu Konsey Direktifinin Deiiklii ile ilgili 11 Kasm 2007 tarih ve 2007/65/Ec nolu Avrupa Parlamentosu ve Konseyi Direktifi) . Eriim: 23 Kasm 2008, http://eurlex.europa.eu/LexUriServ/site/en/oj/2 007/l_332/l_33220071218en0027004 5.pdf http://ec.europa.eu/avpolicy/docs/reg/avmsd/ avmsd_comp_table_en.pdf Alemdar, K. ve Erdoan, . (1998). Balangcndan Gnmze letiim Kuram ve Aratrmalar. Ankara: MY Yaynlar. Anderson, B. (1995). Hayali Cemaatler. (skender Savar, ev.). stanbul: Metis Yaynlar. (1983). Arslan, A. (2003). Eitsizliin Teorik Temelleri: Elit Teorisi. Kocaeli niversitesi Sosyal Bilimler Enstits Dergisi 2003 / 2, 115-135. Bauman, Z. (1999). Sosyolojik Dnmek. (Abdullah Ylmaz, ev.). stanbul: Ayrnt Yaynlar. (1990). Dergisi, 517. Eriim: 23 Kasm 2008, http://www.aksiyon.com.tr/detay.php? id=17606 Baydarol, C. (t.y.) Avrupa'nn yeniden yaplanmas srecinde genileme Eriim: 23 Kasm 2008, http://www.mustafatasar.gen.tr/Avrup a_Birligi/AB_genisleme.htm Bek, G. M. (2003). Avrupa Birliinde letiim Alannn Dzenlenmesi. M. G. Bek (Der.). Kreselleme, letiim Endstrileri ve Kimlikler, Avrupa Birlii ve Trkiyede letiim Politikalar (s. 23-59). Ankara: mit Yaynclk. Boztemur, R. (2001). Avrupann Uzun 19. Yzyl. Dou Bat Dergisi, 14, 5368. Boztemur, R. (Austos-Eyll-Ekim 2006). Tarihsel Adan Millet ve Milliyetilik: Ulus Devletin Kapitalist retim Tarzyla Birlikte Geliimi. Dou Bat Dergisi, 38, 161-179. Commission Of The European Communities (July 2006). Seventh communication on the application of Articles 4 and 5 of Directive 89/552/EEC "Television without Frontiers", as amended by Directive 97/36/EC, for the period 2003-2004 (SEC (2006) 1073) (2003-2004 yllar arasnda 89/552/EEC ve 97/36/EC numaral Snrsz Televizyon Direktifinin 4 ve 5. maddelerinin uygulanmas ile ilgili iletiim raporu). Eriim: 23 Kasm 2008. http://eurlex.europa.eu/LexUriServ/LexUriServ .do?uri=COM:2006:0459:FIN:EN:PD F akr, V. ve Glnar, B. (2008). Avrupa Birliine Uyum Srecinde Trkiyede Televizyon Yaynclna Ynelik Dzenlemeler. Seluk niversitesi Sosyal Bilimler Enstits Dergisi, 18, 207-223. elebi, A. (2002). Avrupa Birlii ve Siyasal Teori. stanbul: Metis Yaynlar.

akademia

Bauman, Z. (2003). Modernlik ve Mphemlik. (smail Trkmen,ev.). stanbul: Ayrnt Yaynlar. (1991). Basyurt, E. (2004). Avrupa'da Aznlk, Trkiye'de ounluk. Aksiyon

159

rakman, A. (2001). Avrupa Fikrinden Avrupa Merkezciliine. Dou Bat Dergisi, 14, 28-46 ifti, A. (2007). Farkl Dil ve Lehelerde Yayn Hukuku. Ankara: Gndz Yaynclk. Demirer, T. ve zbudun, S. (2006). Avrupa Birlii ve ok Kltrclk Yalan. stanbul: topya Yaynevi. DG EAC IMCA. (2002). Identification And Evaluation Of Financial Flows Within The European Cinema ndustry By Comparison With The American Model (EAC/34/01) Eriim: 23 Kasm 2008, http://ec.europa.eu/avpolicy/docs/libra ry/studies/finalised/film_rating/sum_e n.pdf Eliot, T.S. (2004). Avrupa Kltrnn Birlii. Cogito, 39, 123-135. Erdoan, . (2002). letiimi Anlamak. Ankara: Erk Yaynevi. Erturul, K. (2001). AB ve Avrupallk. Dou Bat Dergisi, 14, 144-155. Ferri, D. (2005). EU Participation in the UNESCO Convention on the Protection and Promotion of the Diversity 0f Cultural Expressions: Some Constitutional Remarks (Rapor No:EDAP3/2005). Eriim: 23.11.2008 http://www.eurac.edu/documents/edap/2005 _edap03.pdf Gellner, E. (1992). Uluslar ve Ulusuluk. (Bra E. Behar, Gnay G.zdoan, ev.). stanbul: nsan Yaynlar. (1983). Giddens, A. (2000). Sosyoloji. (Cemal Gzel, Hseyin zel, ev.). Ankara: Ayra Yaynevi. (1989). Guibernau, M. (1997). Milliyetilik, 20. Y.Y.da UlusalDevlet ve Milliyetilikler (Nur Domani, ev.). stanbul: Sarmal Yaynevi. (1996).

Gngr, E. (1996). Kltr Deimesi ve Milliyetilik. stanbul: tken Yaynlar. Habermas, J. (2002). teki Olmak, tekiyle Yasamak. (lknur Aka, ev.). stanbul: Yap Kredi Yaynlar. (1996). Hall, S. (1999). deolojinin Yeniden Kefi: Medya almalarnda Bask Altnda Tutulann Geri Dn. M. Kk (Der.). Medya ktidar deoloji. (s.77126). Ankara: Ark Yaynlar. Herold, A. (2005). Avrupa Film Politikalar ve Rekabet Yasas: Dmanlk m, Birlikte Yaam m?. M.G. Bek ve D. Kevin (Der.). AB ve Trkiyede letiim Politikalar, Pazarn Dzenlenmesi, Eriim ve eitlilik (s.291-332). Ankara: Ankara niversitesi Yaynlar. Hobsbawm, E. (1995). 1780den Gnmze Milletler ve Milliyetilik; Program, Mit Gereklik. (Osman Aknbay, ev. ). stanbul: Ayrnt Yaynlar. (1990) Kahraman, B. H., Sarbay, A. Y., Keyman, E. F. (1999). Katlmc Demokrasi, Kamusal Alan ve Yerel Ynetim. stanbul: Demokrasi Kitapl (WALD). Kaya, A.(1999). Trk Diyasporasnda Etnik Stratejiler ve okkltrllk deolojisi: Berlin Trkleri. Toplum ve Bilim, 82, 23-57. Kaya, A. (2004). Avrupa Birlii, Avrupallk ve Avrupa Trkleri: Tireli ve oul Kimlikler. Cogito, 39, 324-332. Klute, E. (2005). leriye Ynelik Dnmek: Medyada eitlilii Arttrmak ve Deiim Aktrlerinin Rol. M.G. Bek ve D. Kevin (Der.). AB ve Trkiyede letiim Politikalar, Pazarn Dzenlenmesi, Eriim ve eitlilik. (s. 373-440). Ankara: Ankara niversitesi Yaynlar.

160

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

Kozanolu, H. (2002). Kreselleme ve Uluslarst Sermaye Snf. Dou Bat Dergisi, 18, 165-174. Kker L. (2006). Seim Sistemleri Ve Siyas oulculuk Demokratik Meruluk Asndan Bir Deerlendirme. Anayasa Yargs Dergisi, 23, 199-210. Lainer, . (2004). Avrupada Siyasetin Sularna Girerken. Birikim Dergisi, 187, 1014. Machet, E. ve Robillard, S. (1999). Televizyon Ve Kltr: Avrupa'daki Politikalar Ve Yasal Dzenlemeler. (Erol Mutlu, ev.). Ankara: TRT Ofset Tesisleri. (1995). MEDIA-2007 Tantm Bror (t.y). Eriim: 23.11.2008. Avrupa Birlii MEDA Program A Sitesi: http://ec.europa.eu/information_societ y/media/docs/overview/media-en.pdf Michaud, T.A. (2006). The Problematic Politics Of Postmodern Pluralsm. Eriim: 23 Kasm 2008, Wheeling Jesuit University A Sitesi, http://www.wju.Edu/Academics/bus/iscm/mi chaud4.Pdf Morley, D. ve Robins, K. (1997). Kimlik Meknlar: Kresel Medya, Elektronik Ortamlar Ve Kltrel Snrlar (Emrehan Zeybekolu, ev.). stanbul: Ayrnt Yaynlar. (1995). ktisadi Kalknma Vakf Szl (t.y). Eriim: 23.11.2008. KV A Sitesi: http://www.ikv.org.tr/sozluk2.php?ID =941. maner, D. (2003). ada Kimliin Yaplanma Sreci ve Televizyon. Dou Bat Dergisi, 23, 233-250. nan, H. (2003). Avrupa Birlii Entegrasyonu Srecinde Trkiyenin Kimlik Problemleri. Dou Bat Dergisi, 23, 185-208. Pekman, C. (2005) Medya Sahipliinin Dzenlenmesi Sorunu: Kresel ereve ve Trkiye rnei. M.G. Bek ve D. Kevin (Der.). AB ve Trkiyede letiim Politikalar, Pazarn Dzenlenmesi, Eriim ve eitlilik. (s. 243-290), Ankara: Ankara niversitesi Yaynlar. Rothman, M. S. (2000). Evrimsel Tipolojiler ve Kltrel Karmaklk. (lker Fclar, ev.). Eriim: 23 Kasm 2008, http://mezopotamya.tripod.com/intro1 .html. Sarp, A. (2004). Avrupa Birlii Kltr Politikalar. Eriim: 23.11.2008 Eurozine Avrupa Kltr Dergisi A: http://www.eurozine.com/articles/200 4-04-09-sarp-tr.html Smith, D. A. (1999). Milli Kimlik (Bahadr Sina ener, ev.). stanbul: letiim Yaynlar. (1991). Snrsz Televizyon Direktifi. (t.y.) Eriim: 23 Kasm 2008, http://ec.europa.eu/comm/avpolicy/re g/tvwf/index_en.htm. Simpson, S. (2005). Telekomnikasyonda Pazarn Serbestlemesi ve Avrupa Birlii Dzenleme erevesinin Douu: Yapsal Deiim le Ulusal ve Avrupa Dzeyleri Arasnda Etkileim. M. G. Bek ve D. Kevin (Der.). AB ve Trkiyede letiim Politikalar, Pazarn Dzenlenmesi, Eriim ve eitlilik (s.37-74). Ankara: Ankara niversitesi Yaynlar. Sistemblkba, S. (2005). Liberal Demokrasinin kmazlarna zm Olarak Mzakereci Demokrasi. Akdeniz ..B.F. Dergisi,10, 139-162. Szen, E. (2001). Popler Kltrn Retorii: Sahiplik inde Yokluk, Rabette Olma Ve Saduyu Bilgisi. Dou Bat Dergisi, 15, 5566.

akademia

nsel, A. (2004). Avrupann Snrlar Sorunu. Birikim Dergisi, 187, 1518.

161

Stam, R. ve Shohat, E. (2002). ie Gemi Tarihler: Avrupa Merkezcilik, okkltrclk ve Medya (Edibe Szen, ev.). Kpr, 77. Eriim: 23.11.2008, http://www.koprudergisi.com/index.as p?Bolum=EskiSayilar&Goster=Sayi &SayiNo=7 Tekinalp, . (1993). Avrupa Topluluunda Ulusal Kltr ve Televizyon: Sorunlar neriler zmler. stanbul: stanbul niversitesi Yaynlar No: 3772. Tomlinson, J. (1999). Kltrel Emperyalizm. (Emrehan Zeybekolu, ev.). stanbul: Ayrnt Yaynlar. (1991). Touraine, A. (1994). Modernliin Eletiris.i (Hlya Turan, ev.). stanbul: Yap Kredi Yaynlar. (1992). Uluslararas ve Ulusal Hukukta Aznlk Haklar. (t.y.). Eriim: 23.11.2008, Toplum Ve Hukuk Aratrmalar Vakf (TOHAV) A Sitesi: http://www.tohav.org/?bolum=yayin&tur=ki tap&no=15. Talisse, B. R. (2005). Liberalism, Pluralism, Andpolitical Justification (Elektronik Srm). Poltcal Theory, 8 (2), 5772. Tekinalp, . (2003). Avrupa Birliinin Grsel itsel Politikalar: Kltr Kalesi Oluturmann Zorluklar. Kilad, 4, 113-134. Tekinalp, . (2005). Kreselleen Dnyann Bunalm: okkltrllk. stanbul Kltr niversitesi Gncesi Sosyal Bilimler ve Sanat, 3 (1), 75-88. Treaty On European Union (Avrupa Birlii Antlamas). (1992). Karar No:92/C 191/01. 29 Haziran 1992. Eriim: 23 Kasm 2008,

Kimlikler, Avrupa Birlii ve Trkiyede letiim Politikalar (s. 97 134). Ankara: mit Yaynclk. Tun, H. (2004). Uluslar Aras Szlemelerde Aznlk Haklar Sorunu Ve Trkiye (Elektronik Srm). Gazi niversitesi Hukuk Fakltesi Dergisi, 8 (1-2), 139-198.

Vardar, D. (2002). Avrupa Birlii ve Kimlik Oluum Sreci. Birikim, 157, 33-46. Ward, D. (2005). Televizyonda oulculuk ve eitlilik: Avrupa Komisyonunun Rekabet Politikas ve ye lkelerin Medyada oulculuu Salamada Rol. M.G. Bek ve D. Kevin (Der.). AB ve Trkiyede letiim Politikalar, Pazarn Dzenlenmesi, Eriim ve eitlilik (s.213-242). Ankara: Ankara niversitesi Yaynlar. Yel, M.A. (2004). Mcdonaldsa Kar Simit Saraylar: Kreselleme Kart Hareketler. Karizma , 20, 111-115. Yldrm, E. ( 2006). Kreselleen Dnyada Milliyetilik. Dou Bat Dergisi,38, 205-223.

Timisi, N. (2003). Ana Dilde Yayn: Avrupa Birlii ve Trkiye. M.G. Bek (Der.). Kreselleme, letiim Endstrileri ve

162

akademia

http://eurlex.europa.eu/en/treaties/dat/11992M/ htm/11992M.html#0001000001

Erciyes letiim

2009 Ocak

akademia

163

TRACING DOMINANT DISCOURSES OF CHILDHOOD IN CHILDRENS VISUAL IMAGES: A QUALITATIVE APPRAISAL OF NEWS MEDIA AND EDUCATION Arzu Arkan Abstract The literature on childhood involves various appraisals of childhood discourses from various disciplines. The romantic view of passive children as needing affection and protection is contrasted to the critical view of children that suggests defining children as empowered and active social agents. While these discourses of childhood are visible through the medium of written language, the elements of the discourses mediated through the visual images remain uncovered. In addressing this gap in the literature, this study presents a qualitative appraisal of childrens visual images in newspapers and education textbooks. The study employs techniques from documentary research and offers a hybridized analysis combining constructionist approaches and content analysis of visual materials. Traces of dominant childhood discourses have been observed in the visual images of children appearing in selected newspapers and education textbooks. Keywords: childhood discourse, media and education, visual images, content analysis Egemen ocukluk Sylemlerinin Grsel mgelerde Yansmalar: Haber Medyas ve Eitime Ynelik Nitel Bir Deerlendirme zet ocukluk kavram konusunda yaplan kuramsal almalarda, ocukluun tanmlanmasna ynelik olarak eitli disiplinlerin farkl yaklamlar sergiledii grlmektedir. Tm bu eitlilie ramen, alan yazn genel hatlaryla ocukluk zerine kurgulanm iki zt sylemin varlna iaret etmektedir. ocukluk kavramna romantik adan yaklaan ve ocuklar yetikinlerin korumasna muhta, edilgen bireyler olarak kurgulayan egemen syleme karn ocuklarn etkin, yetkin ve eyleyen bireyler olarak tanmlanmasn savunan eletirel sylem tartmalarn odak noktasn oluturmaktadr. eitli ynleriyle sosyal pratiklere yansd ngrlen egemen ocukluk sylemi yaz dilinde tartmalar yoluyla grnr klnm olmasna ramen, haber medyas ve eitim alannda grsel imgeler zerinden ocukluun nasl tanmland henz saptanmamtr. Alan yaznda gzlenen bu bolua ynelik olarak bu almann amac, gazeteler ve okul ncesi eitimi ders kitaplarnda kullanlan fotoraflarda ocukluk kavramnn nasl tanmlandn, nitel yntemlere bavurarak deerlendirmektir. Betimsel nitelikte olan bu almada, grsel belgelerin ierik analizi yaplm ve bulgular kltrel almalar alanndan eitli yaklamlar nda yorumlanmtr. almann bulgular dorultusunda, egemen ocukluk syleminin incelemeye konu olan gazete ve ders kitaplarndaki grsel imgelerle desteklendii vurgulanmtr.

Yrd. Do. Dr., Anadolu niversitesi Eitim Fakltesi

164

akademia

Anahtar Kelimeler: ocukluk sylemi; medya ve eitim; grsel imgeler; ierik analizi

Erciyes letiim

2009 Ocak

Introduction The question of what childhood is and how certain constructions of childhood inform our practices with young children have been at the center of theoretical debates since 1990s. While there seems to be a consensus on the prevalence of adult perspectives in the concept of childhood as a vulnerable stage of life and its implications for childrens social status, divergences still exist in the scope of discussion. Perhaps, the most promising dimension of the debates on childhood will be the emergence of an interdisciplinary field for childhood studies in the near future. Presently, various approaches from sociology (Corsaro, 1997; James and Prout, 1997; Jenks, 2004), education (Cannella, 1998; Dahlberg Moss and Pence, 1999), psychology (Walkerdine, 2004), consumer studies (Cook 2005; Schor, 2008) and mass media (Bignell, 2002) are contributing to the literature on the concept of childhood. Among those approaches, it is clear that the closest alliance is formed between the sociological theorizing on childhood and educational perspectives in early childhood. Within this strand of literature, social and historical contexts underlying the construction of childhood are emphasized along with a thorough critique of universalizing assumptions of psychological perspectives in early childhood education. For instance, drawing from various authors in childhood studies (i.e. Burman, 1994; Nsamenang, 1992; Silin, 1995), Cannella (1998) identifies dominant images constituting discourses of childhood; and she attacks foundational assumptions of developmental psychology in early childhood education. In the same vein, Dahlberg et al. (1999) point out the absence of childrens agency in modernist standpoints and they propose a postmodern perspective in viewing children. Their proposal comes to life in the Reggio Emilia approach in which relationships and communication, as oppose to isolating discourse of child centeredness, create room for children to speak the hundred languages of childhood (Dahlberg et al., 1999; Edwards, Gandini and Forman, 1993). To overview briefly, educational perspectives pondering about the dominant constructions of childhood images note that a dichotomous and de-contextualized vision for children prevail in education. This vision defines childhood as the start of a journey of realization, beginning with incompleteness and moving toward full potential adulthood. According to Dahlberg et al. (1999), the focus is on the individual child who, irrespective of context, follows a standard sequence of biological stages that constitute a path to full realization or a ladder like progression to maturity (p. 46). Similarly, Cannella (1998) notes that such visions of childhood shape underlying tenets of early childhood education including the whole child narrative, child centeredness, progressive development, and attachment theory. On the one hand, the whole child and progressive development narratives deny childrens own voices as social agents because they contain such images of vulnerable children dependent on the surveillance of strong and competent adults for nurture and care. On the other hand, attachment theory supports the construction of dominant images regarding the relationships between the child, mother and family. Cannella (1998) points out the absence of later life experiences and diverse families voices in the discourse of psychologically grounded early life experiences. She further claims that a heterosexual and nuclear family model with an individualistic image of dependent child and submissive mother dominate the discourse of early experiences. Moreover, it controls children and women and fosters class, culture and gender privileges. Thus, the discourse of early experiences in attachment theory defines appropriate gender roles for women as children and mother are posited together in a subordinate form of relationship.

165

akademia

The literature reviewed on the intersection of media and children reveals similar lines of discourses as the postmodern approaches. Within this framework, discourses of childhood in media are constructed along the lines of childrens interactions with the media. Reviewing discourses on the interactions of children with television, Bignell (2002) draws attention to the absence of the child as a subject in these discourses and notes to the existence of polarized views in regards to the effects of media. He suggests that both theories of media whether focusing on positive or negative effects involve conventional views of children that define the child negatively and retrospectively as a being who is not yet an adult (p. 139). Parallel to this theoretical discussion, the research scrutinizing the content (i.e. newspapers, magazines and television) and childrens interactions with the media, posits media as a context of socialization (Milkie, 1999; Jipguep and Phillips, 2003). Some studies in this vein remind media its responsibility to provide more information on child care and development for parents (Gerson, 1966; Jacobs and Eccles, 1985; Kunkel, Smith, Suding and Biely, 2002). While studies of this nature emphasize giving voice to children in media, they ironically reinforce the discourse of childhood by situating children in media as an ignored and vulnerable part of population. The counter reflections of these provocative arguments regarding the discourses of childhood can be seen in the form of stomped critiques from other disciplines. While Dahlberg et al. (1999) argue, if we hide children away from a world of which they are already a part, then we not only deceive ourselves but do not take children seriously and respect them (p. 45), they, in fact, draw blurred boundaries for the social world of children. The question of what childrens world contains in social life other than school, community and family still waits for an answer. For instance, what is the economys role in this world where

children should be perceived as active? Drawing from the research on spaces of children in commercial stores, Cook (2005) shows how, indeed, childrens voices are taken into account by the commercial industries as they spend resources for research about children. Thus, the author points out the limitations of alternative constructs of agentive, empowered and active child in various literature; and she suggests using plural constructs of childhood viewing children both as subjects and objects, persons and symbols, active and passive. From this standpoint, Cook (2008) invites scholars to be cognizant of the often unexamined assumption that posits children as somehow outside the realm of economic life who are then brought into it either by caring adults, like parents or teachers, or dragged in by media and marketers (p. 236). Thus, the need for a thorough analysis of childhood discourses has been brought forward that should emphasize all realms of social action utilizing non-dichotomous concepts. In similar lines of thought, Schor (2008) discusses commercial culture and identifies two dominant paradigms constructing children either vulnerable or empowered members of the society. She cautions about the threats associated with commercial culture for both children and adults and suggests using a critical paradigm that integrates children and adults. Emphasizing weaknesses of the two paradigms of vulnerable and empowered children in relation to the commercial culture, Schor draws attention to the philosophy of integrated child and adult paradigm: The paradigm being suggested is one that avoids the economic myopia, or boosterism of liberal theory and the empowered consumer, but which also rejects the child exceptionalism of the protectionist approach (p. 489). In this view, children are defined in relation to commercial economy, often ignored as a realm of social action in educational thought, and childhood is situated parallel to adulthood in terms of consumption trends and tendencies.

166

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

The literature on childhood reviewed so far has involved critical appraisals of childhood discourses from various disciplines. The romantic view of passive children as needing affection and protection of adults is contrasted to the critical view of active children that suggests defining children as empowered social agents who have equal status to adults in social life. A limited number of studies, though, suggest leading discussions on childhood in nondichotomous terms. While these discourses of childhood are visible through the medium of written language outlined so far, the elements of the discourses mediated through the visual images remain uncovered. How do visual images represent children? What are the dominant discourses of childhood operating at the level of visual images? Based on the assumption that printed media involving visual images is as powerful as written and spoken language in constructing discourses, this study presents a qualitative appraisal of childrens visual images in media and education materials. Methods The main purpose of this qualitative study is to trace dominant discourses of childhood in visual materials. To trace dominant discourses of childhood in childrens visual images, the responses to the following questions were sought in this inquiry: 1) How do photographs in newspapers and textbooks visually represent children? 2) What are the discourses of childhood present in the visual images of children? 3) To what extent do visual images of children address the issues of power, equity and social justice? Theoretical framework of the study is informed by constructionist approaches to the systems of representation in the realm of cultural studies. The language, production of meaning, discourse, and production of knowledge are foundational concepts of constructionist approach. The constructionist approach emphasizing the role of language as a system of representation focuses on the production of meaning and views representation as a complex process of producing meaning (Hall, 1997). The pioneering studies in this strand involve Saussures work on linguistics and Barthess work on semiotics. The guiding principle of linguistic and semiotic approach in constructionism is that objects, people or events do not have a fixed meaning apart from language. That is, the meaning we assign to the material world comes from the symbolic processes and practices involving language and representation systems. In this approach, language is viewed as a system of representation consisting of the actual sounds we make with our vocal chords, the images we make on light sensitive paper with cameras, the marks we make with paint on canvas, the digital impulses we transmit electronically (p. 25). The constructionist approach emphasizing the role of discourse as a system of representation focuses on the production of knowledge and meaning through discursive formations in different historical contexts and periods. Owing to Foucaults work on knowledge and power, this approach in constructionism moves the basic processes of meaning production through language to a more advanced level of knowledge production through discourses. The guiding principle of discursive approach is that physical things and actions only become meaningful objects of knowledge within discourse (Hall, 1997). In this approach, discourse is defined as a group of statements that constructs, defines, and produces objects of knowledge and influences how ideas are put into practice and used to regulate the conduct of others (p. 44). Drawing from the constructionist approaches to the systems of representation, the purpose of this study is to trace dominant discourses of childhood in visual images of children. Underlying assumption is that

167

akademia

visual images are representational systems on which interplay of several discourses can take place. In parallel lines, Ariess infamous work, Centuries of Childhood can be shown as a classical example for the analysis of visual images. Aries (1962) examined paintings and etchings to show changing conceptions of childhood from medieval times to more recent times. The visual images of children in this study are defined as photographs of children used in media and education materials. According to Loizos (2000), photographs are visual research materials and they offer several kinds of uses including to document specific historical changes and to read them for implicit cultural and historical information. Using visual materials to identify implicit information requires asking such questions as Who is missing from the photograph or painting, and why? The young? The old? The rich? Whites? Blacks? And what is implied by their absences? (p. 98). Guided by these questions and methodological framework offered for qualitative research, symbolic system of visual images was selected as the domain of analysis in the present study. Since photographs in printed materials are targeted for the analysis, this qualitative inquiry employs techniques from documentary research and offers a hybridized analysis utilizing the concepts of constructionist approaches and content analysis of visual materials (Hall, 1997; Penn, 2000; Bauer, 2000). Data sources for the analysis of childrens visual images consist of the issues of the New York Times newspaper and three early childhood education textbooks. Newspaper issues included all the New York Times issues between March 1 and 9, 1980; November 1 and 11, 1990; and September 21 and 30, 2001. There were a total of 57 visual images of children in these newspaper issues. All visual images of children appeared in these time periods were analyzed comparatively. The newspaper issues were drawn in weekly clusters from three different months to prevent seasonal effects in the analysis due to superficial increase in childrens visual images during

certain periods (i.e. school openings, national exam times, school breaks in holiday seasons etc.). Textbooks as data sources included Roopnarine and Johnsons, Approaches to Early Childhood Education (2000) as the main analysis unit and Golubchick s Early Childhood Education (1977), and Gordon and Brownes Beginnings and Beyond (1993) as the supporting documents. The initial reasons for selecting these specific textbooks were the difference of the topics covered in each book, availability of the visual images in the texts, and the assumption that there would be different categories of childrens visual images because of the years they were published. However, this assumption didnt hold when the childrens images were examined. Therefore, the analysis was focused on Roopnarine and Johnsons textbook, but findings were compared to the latter two textbooks for possible divergences in the analysis of childrens visual images. There were total of 35 childrens visual images in Roopnarine and Johnsons textbook and all these images were analyzed. To ensure the accuracy of interpretations drawn from the analysis, 13 visual images from Golubchick textbook and 16 visual images from Gordon and Brownes textbook were cross checked. The visual images in the latter two textbooks were observed to be representative of childrens visual images in the Roopnarine and Johnsons textbook. These two sets of documents (newspaper issues and textbooks) were chosen in ten year intervals to substantiate the continuity/discontinuity of the representations and discourses in childrens visual images. However, selecting these documents from different years doesnt serve to generalize findings beyond or within those years, rather it serves to offer maximum variability for triangulation and historicity in data sources. Using purposeful sampling methods, the newspapers and textbooks were selected based on the target audience for the media identified. While the target audience consists of general public for

168

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

the former, the audience for the latter is limited to undergraduate or graduate students in teacher education programs. Common to the audiences of newspapers and textbooks is their reading activity in decoding the meaning and their exposure to several visual images of children. Results The results of the study are broken down into two sections based on the document types analyzed. Due to copyright issues and space limitations, copies of photographs are not provided in this article but detailed descriptions are provided as needed. Visual Images of Children in the New York Times The analysis of selected issues from the New York Times newspaper is presented in this section. There were total of 57 different photographs of
The New York Times Issues March 1 thru 9, 1980 November 1 thru11, 1990 September 21 thru 29, 2001 Children as tittle-tattle N % 7 50 6 38 6 22

children in the selected issues of the newspaper. The analysis of photographs and accompanying news texts in the New York Times issues revealed that childrens images were used in three different contexts: 1) Childrens images as part of the news related to children (children as tittle-tattle category) 2) Childrens images as part of the advertisements related to commercial products and services (children as consumers category) 3) Childrens images as part of the news related to adults in which the news stories do not involve children (children as instruments category) The distribution of childrens visual images in these three categories is summarized in Table 1.
Table 1: Distribution of Childrens Images in the New York Times Children as instruments N % 2 14 5 31 12 45 Total N 14 16 27 Total % 25 28 47

Children as consumers N % 5 36 5 31 9 33

akademia

As the statistics show in Table 1, the use of childrens images in three categories differed across three years. When the photographs in the New York Times are examined across three years, the increase in the use of childrens visual images is worth noting. That is, the number of childrens images used in the newspaper appears to be increased dramatically from 25 % to 47 % between the years of 1980 and 2001 respectively. This dramatic increase in

using childrens visual images as shown in Table 1 may be attributed to changing trends of newspaper coverage in the media industry. However, the use of childrens images is not equally reflected in children as tittle-tattle, children as consumers and children as instruments categories. The changes in the use of childrens images for these categories are shown in Figure 1.

169

Figure 1: Changes in Childrens Visual Images

While the percentage of childrens images in children as tittle-tattle category decreased from 50% to 22%, the percentage of childrens images in the children as instruments category increased from 14% to 45% between 1980 and 2001 respectively. On the contrary to these statistics, the percentage of childrens images in children as consumers category remained relatively stable (36% in 1980 and 33% in 2001). The fact that childrens images used as part of commercial advertisements remained stable shows on the surface that children are regarded as established consumers and their presence in the market is equally important as adults. However, the simultaneous decrease in using childrens visual images as part of the news related to children and the increase in using childrens visual images as part of the news related to adults appear to support the dominant discourses of childhood. That is, newspapers use childrens visual images less as the direct focus of the news and more as part of adult news and this implies that childrens own voices are rarely heard in public life and they are not regarded as active members of society as they are viewed as dependent on superior adults. However, this observation cannot be solely based on the changing

statistics of childrens visual images in the newspaper. Therefore, the foregoing three sections will document the strength of these insights based on an in-depth analysis of individual photographs of children in each category. Children as tittle-tattle: Childrens visual images were categorized under children as tittle-tattle category when the news text was found directly related to children. Within this category, children were the focus of the news and the news topics included education, family news and celebration activities in which children were involved. For example, news stories reported school closing, sports, science, literacy, proficiency scores, celebrations in different facilities and adoption news. Educational news involving children was found as an overarching topic in 1980, 1990 and 2001. In education related news, children were usually photographed with an adult while they were engaged in a cognitive activity or they were photographed while they were in groups with their peers. The recurring themes of cognitive tasks, proficiency tests, literacy, school and sports seem to support a competitive discourse of education that education is about gaining cognitive and literacy skills for a competitive world. In this discourse,

170

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

education does not have an aspect of empowerment or enjoyment for the individual child and it has no space for childrens construction of their own identity autonomously. Education for children, therefore, is constructed as a gateway toward full participation in the superior adult world where success and competition are more valued than aesthetics and individual empowerment. Thus, the discourse of childhood as a period of preparation for life through education appears to be reconstructed in the visual images of children as tittle-tattle category. An important characteristic of the childrens images in family related news was with whom children were photographed. The childrens visual images appear in a heterosexual, nuclear family structure that involves a mother, father and sometimes a sibling, too. There were no representations of children in gay families; and childrens visual images in single parent families rarely included a positive portrayal. In the visual images identified, traditional and accepted form of family appeared to be a happy nuclear family consisting of a father, mother and children in the news. When these visual images of heterosexual families with children were examined, happiness with a smile on each members face was identified. The smile reinforcing the perception of happiness in these images helps to construct a discourse of childhood that children are happy and healthy in traditional nuclear families. The happiness and problem free lives of nuclear families signify conflict as an undesirable attribute in the society and that conflicts and problems may be avoided in heterosexual and nuclear families. This discourse is strengthened with the images of concerned single-parent families having problems in their lives. For example, a sad black woman holding her son was photographed under the news title, On Pier 94, a Welfare State that Works, and a Possible Model for the Future. This image with the news title seems to imply that being a single mother is not only a problem for children but it is also a problem for the country. Thus, this negative image supports the discourse of traditional and heterosexual family for the guaranteed happiness of children. Children as consumers: Childrens visual images appearing in the commercial advertisements were coded under the category of children as consumers. Within this category, the commercials depicted children with the products or services related to fashion, health and safety. However, there was a changing focus on the commercials across three years. While the commercials for fashion industry appeared at every selected year, the commercials related to health sector and safety were more common in 2001 issues of the New York Times newspaper. The movie commercials having a child actor also appear more often in 2001 and 1990 issues. The widening focus of the commercials toward health sector and entertainment sector using childrens visual images construct the child as a potential consumer and client in the capitalist market. However, children as consumers are reached through their parents. In the health related commercials or safety related commercials, sad facial expressions of children and emotional quotes were used. Those visual images of children signify childrens need for nurture and care, and they call for immediate action on the part of families. Since parents are the readers of these newspapers, the needs of children for various products are satisfied through families in the capitalist market. Thus, a discourse of childhood highlighting childrens dependency to adults is supported and childrens world is constructed within the borders of family in a subordinate form of relationship with their parents. Childrens visual images identified in commercials for fashion or entertainment industry usually included smiling photographs of children as opposed to adults serious or inattentive faces in similar

171

akademia

commercials. Those happy facial expressions not only touch the hearts of loving parents but they also create a sense of trust for the advertising company and a strong urge to buy its products for children. At the same time, a pretty, happy and middle-class image of a childhood is reinforced. These children are happy as long as their parents satisfy their needs which are determined by outside experts. In addition, as needy individuals growing into adulthood, childrens connection to institutionalized education is reminded once more through a visual image for a fashion commercial. The girl in this commercial was photographed with a smile on her face and a handwriting style quote accompanied the visual image: Dear mom, school is great! Send more clothes. The message given with the visual image of the child in this commercial thus emphasizes defining boundaries of life for children in public and private domains: education and family. The final characteristic of the childrens visual images in this category was their focus on the whiteness. Most of the images for fashion industry consisted of white childrens photographs. This brings forward a cultural discourse of childhood privileging whiteness and western values. For example, in March 9, 1980 issue of the New York Times, there was only one black childs photograph for a fashion commercial. It is also noteworthy that the image was placed on the left bottom corner of the page which is the last point where readers eye touch when looking at a page. In this commercial, mostly white children were photographed with an accompanying quote saying, The Bright Whites! While this quote is at the margins with its xenophobic implication, the absence of visual images other than intelligent, white, middle class, western children creates an oppressive discourse of childhood in the cultural realm. When childrens visual images in the fashion commercials category were further examined, more childrens images from non-white origins were found in 2001 issues compared to 1990 and 1980 issues. However, these images included diverse

children only on the surface, because they did not have any positive mention of nonwestern childrens cultural characteristics. Therefore, a discourse of childhood based on whiteness and western cultural values seems to be operating at a deeper level in this category of childrens visual images. Children as instruments: An important characteristic of the childrens visual images used in the category of children as instruments was that children were not direct focus of the specific news themselves and childrens visual images were instrumental in strengthening the messages given in the news text. The news genre was also different than the news stories in which visual images of children as tittle-tattle appeared. The news topics in this category were related to the adults and many dramatic events that adults cause in the world. These news included such stories as attack to Turks, hunger, hardship and fear, attack in September 11, war in Afghanistan, hunt for Osama bin Ladin, death of relatives, people who lost significant others in the attacks and news about the political leaders. As the topic of these news reveal, the news in this category have a broader scope and a direct political context. That is, the visual images of children in this category are used to signify other meaning systems. The news reports about these dramatic events with instrumental childrens visual images were found at all selected years of the newspaper issues. The main features of these news reports and the childrens visual images were that children were up-front in the photographs and they were in direct focus of the camera. Additionally, a variety of emotional expressions were employed in the visual images and the texts. When these visual images were examined in the context of these dramatic events reported by the newspaper, portrayals of children as if they were behaving like mature adults attract the attention. For example, when the news story included losses or war children were photographed while they wore gas masks; or they were photographed under American

172

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

Flag with a soldier hat on their head (Waves of Anguish and Loss). In the news texts, children were not mentioned yet their mature and non-traditional behaviors were captured by the camera. Those portrayals create the perception that children are grown up and they are already a member of the adult world. In essence, the specific discourses of childhood are used to reinforce positive spirit for American nation and these visual images of children attract attention to the rightness of soldiers in war. There are also other meanings that these visual images are associated. The childrens maturity and the ways in which they respond to dramatic events in these images are making them part of the adult world but their defenselessness is implying that they need protection by the adults in the private domain of the family. The childrens images in the context of these dramatic events emphasize the innocence and vulnerability of children which place them once again under the shadows of the dominant discourses of childhood. In support of such discourses, adults affection for children is aroused by presenting children as defenseless in an adult world. These images of children thus create a dichotomy that the gift of nature is touched by adult-made world which children should not be part of. In another image, in the news story, For Arab Americans a Time of Disquiet on September 30, 2001 issue of the New York Times, the children were shown at play. However, what the image signifies is not only childrens play as their main activity. It is the vulnerability of the specific population that particular news is referring to. In fact, it creates such superficial dichotomies as happy versus sad, childrens world of play versus adults world of despair, and vulnerability versus strength. In addition to these meanings regarding the defenselessness of children, the nostalgia of being a young child is brought forward in this specific news story. The childrens photographs taken with political leaders were the last set of visual images in 1990 issues of the New York Times. The news stories did not include any coverage for the children photographed yet they mentioned the political leaders or their actions for high-pressure issues. The childrens visual images in these news topics function like Pepcid AC to smoothen the obvious tension in a political context and possible negative reactions of the readers to the political leader. The idea of innocent child is instrumentally employed to signify the compassionate, honest and caring character of the political leaders, which might be well questioned in the context of political campaigns as a sensitive period. Once again, a dichotomy between the complicated adult world and sincerity in childrens world is signified. Adult world is characterized with competition, discomfort and decision making whereas the world of children is characterized with comfort and protection. Visual Images of Children in Textbooks The analysis of childrens visual images in education textbooks is discussed in this section. Roopnarine and Johnsons textbook (2000) was selected as the focal unit of visual content analysis and the textbooks by Golubchick (1977) and Gordon and Browne (1993) were examined for possible divergences in the analysis of childrens visual images. The content of each textbook was different and they covered a variety of topics in early childhood education. The difference between the textbooks was not the categorical differentiation of childrens visual images but it was the way that these visual images were organized in the textbooks. The childrens images in Golubchicks introductory textbook, Early Childhood Education (1977), appeared at the end of the chapters as large size black and white photographs, occupying half of the page. None of the images were incorporated with a written section to strengthen the meaning of text, therefore, the relationship between the image and the chapter topic were arbitrary in most cases. The images appearing in Gordon and

173

akademia

Brownes textbook, Beginnings and Beyond (1993) were multiple color-photographs placed at the beginning of each chapter and some small size photographs were spread throughout the text. The pages with multiple childrens visual images started with a question underlying the main topic in the upcoming chapter and the photographs were used to visualize the expected answer. Roopnarine and Johnsons textbook, Approaches to Early Childhood Education (2000), included fewer childrens images compared to the former two textbooks. The visual images were incorporated with text in chapters, outlining various models of early childhood education. Unlike the New York Times newspaper, there were no discrete contexts in which childrens visual images were used in these textbooks yet dominant discourses of childhood were still evident in the representational sense. The visual images of children included in the textbooks portray dominant discourses regarding child development and education. That is, childhood is separated from adulthood as a distinct period of life and institutionalized education in a stimulus rich environment has
Activity Types & Content Play Academic Literacy MathScience Other Total NonWhite Children 3 6 2 3 4 9 White Children 10 9 5 4 10 19 Culturally Mixed Groups 2 5 3 3 1 7

utmost importance for the development of children. The main activities of children were to play and to engage in learning activities in educational environments. These activities appear to be neutral on the surface that support childrens natural course of development universally defined by mainstream approaches in psychology. Nonetheless, an in-depth reading of the childrens visual images shows shady contours of these free standing activities in these textbooks. In fact, children in these visual images are defined outside the political, economic, and cultural structures therefore they represent children as passive adult-to-be candidates in a de-contextualized fashion. Parallel to mainstream approaches to child development and education constructing dominant discourses of childhood, traces of othering discourses involving race, gender, socioeconomic class and culture were found in these visual images. Based on childrens visual images used in Roopnarine and Johnsons textbook (2000), the statistics provided in Table 2 illustrate these observations.
Table 2: Frequencies of Childrens Visual Images in the Textbook Boys
Girls

9 5 3 5 6 14

4 5 2 2 5 9

Boys & Girls Mixed 2 10 5 3 4 12

Peers

Adults

Total

11 8 1 9 9 19

4 12 9 1 6 16

15 20 10 10 15 35

As shown in Table 2, there were total of 35 photographs involving children in the textbook. When these images were examined according to the nature of childrens activities, two types were found comprising 15 play activities (43%) and 20 academic activities (57%). Except for a few images showing children outdoors or at home in Golubchicks (1977) and Gordon and Brownes (1993) textbooks, these

images show children in the classrooms. When the images were examined according to the activity content, three areas were discerned, including 10 literacy (~29%), 10 mathematics and science (~29%), and 15 other (43%) content areas. The statistics regarding the nature and content of these activities in the visual images of children show a discourse of education in which literacy; mathematics

174

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

and science are more valued than other areas of learning and development. For the majority, childrens facial expressions captured in these visual images included smile, absorption and curiosity; adults facial expressions captured in the same images included interest, care and patience. Taken together, these images signify a discourse of childhood in which children need to learn to progress toward adulthood to be independent individuals through adults guidance, play and academic activities in education. The social aspects of childrens visual images included culture, gender and group structures. From the cultural perspective, there were 9 photographs showing only non-white children (26%), 19 photographs showing only white children (54%), 7 photographs showing racially and culturally mixed groups of children (20%). In terms of gender aspect, there were 14 images showing only boys (40%), 9 images showing only girls (26%), and 12 images showing boys and girls in mixed groups (34%). According to the group structures, 19 photographs showing children alone or in peer groups (54%) and 16 photographs showing children with adults (46%) seemed to be balanced. However, it is worth to note that the weight of adult presence was considerably different for play and academic activities. These statistics regarding the social aspect of childrens visual images show that non-white children and girls are underrepresented and white and male children are dominant in the textbooks (Table 2). When quantitative representations of children from different cultural backgrounds and races were examined in these visual images, more images including only white children were observed in all types of activities across different content areas (Figure 2).

Figure2:CulturalAspectofChildrensVisualImages

This representation in favor of white children shows traces of a monocultural discourse of childhood in the textbooks. This monocultural focus not only favors white and middle class children but it also positions non-white children of different cultural backgrounds and races as other and

inferior within the realm of educational institutions. For instance, in Roopnarine and Johnson (2000), a visual image of black children in Head Start classroom with their teacher showing how to brush their teeth (p. 24) shoulders this otherness compared to the visual image of a teacher rewarding a white child for his success in reading time (p. 130). This perspective was strengthened

175

akademia

with the absence of non-white teachers in the visual images. There was only one image of non-white adult shown as a parent helping her son (p. 249). This trace of monocultural discourse and the otherness are accompanied with other social aspects found in the visual images of children. When childrens visual images were examined based on gender and group structure, images of male children were used more than girls in play activities and across all content areas; and adult presence was found more than peer presence in academic activities and literacy content area. The discourse of gender roles was evident in the visual images of girls engaged in play activities such as cooking (p. 132) when compared to the images of boys playing in block area (p. 42) or working on mathematics tasks (p. 194). Similar examples of visual images from Golubchick and Gordon and Browns textbooks present girls playing in front of the mirror, wearing a nurse dress or hugging each other. Other images, however, illustrate boys working on a cognitive task, doing an experiment, learning about a mechanical problem or playing with a ball. This gender discourse is strengthened with the absence of male teachers in the visual images, except one image where a male teacher is reading to a small group of children (Roopnarine and Johnson, 2000, 44). It is also supported by the visual images of mothers affectionately playing with their toddlers (p. 61). These visual images of children signify accepted gender roles and stereotyped traits of men and women. The connotation of such images is that girls are more suited to domestic tasks like cooking and taking care of others due to their affectionate nature. At the same time, these visual images define boys as cognitively more active and present them as if they are more suited to tasks, requiring superior mental and physical skills. The presence of teachers and mothers in academic activities and literacy content area and the portrayal of their relationship with children strengthen the dominant discourses while presenting children as dependent to

superior adults and constructing childhood as preparation for adulthood through education. The visual images of toddlers on the lap of female teachers or mothers (p. 243) further support the discourse of childhood as a period of vulnerability and dependency. In these images, children are positioned as a group of passive individuals on behalf of whom decisions are being made by active adults. While children are portrayed as independent at play with their peers, their freedom is sentenced to adult guidance in academic activities by the presence of teachers or mothers in education. Thus, they are vacuumed out of real life context and placed into a formal and so-called neutral setting. Absence of outside images thus reinforces an apolitical discourse of education for children and shows constant adult surveillance over the childrens world as they prepare for the adult world. Conclusion This article presented a qualitative appraisal of visual images that traced dominant discourses of childhood in media and education. The findings of the study are meaningful in light of the idea of photography and photojournalism that Hamilton (1997) notes: The apparent objectivity of the camera-produced image may help to fix the meaning of a given text, by providing it with a representational legitimacy and photojournalism provides important access to both feelings and facts (p. 87). While the visual images of children analyzed in this study may seem objective on the surface, the objectivity of these camera-produced images is questionable considering the dominant discourses these images support to reconstruct. The childrens visual images used in newspapers and textbooks appear to support the romantic discourse of childhood criticized by many authors from various fields. The newspapers and textbooks were found to portray children mostly in education and family contexts. Since visual images of children portray childrens dependency to

176

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

family and their need to progress to adulthood through institutionalized education, those visual representations in media and education materials strengthen such discourses of childhood as a period of dependency, neediness, and preparation for the superior adult world. For instance, in media and education materials young children are usually photographed with a woman. Thus, women are represented as natural caretakers and nurturer of children. With these patterns of images, appropriate gender roles for women are signified and the discourse of heterosexual family structure is strengthened. These findings suggest that children are not represented as fully participating members of the society as active adults do. Such dominant discourses of childhood construct an image of child as innocent and pure that is in direct contrast to the adult qualities in the competitive world. Within these discourses, adults have sole power to determine childrens status and life course in the realms of education and nuclear family. While observing educational contexts in textbooks may seem natural, this sole focus on educational contexts serves to reinforce dominant images of childhood in the romantic vein. The way that visual images of children were used demonstrates multiple discourses operating at a given moment while reinforcing dominant discourses of childhood based on universalizing assumptions of developmental psychology. That is, there were multiple discourses at play in these visual images including gender roles, nationalism, and colonialism and these discourses reconstruct each other as they exist together in these media and education materials. The way issues of power, equity and justice were addressed in these images was in favor of specific groups in the society, while being in opposition to the other groups. That is, they were privileging white, western, middle-class, and male members of the society. For instance, most of the non-white and non-western groups are underrepresented in both media and education, and their images appear in the context of such problems as low proficiency scores and welfare reforms. This underrepresentation may have major implications for non-white and non-western groups of children in education. Based on these findings, it is plausible to suggest creating different and new ways of conceptualizing childhood and constructing childhood discourses with children. Such discourses could embrace adults and children in constructive terms as oppose to positioning them in subordinate forms of relationships. These integrative discourses would include childrens own voices and responses to the courageous questions like these: How do children contribute to the lives of adults? How do children change the world? How do children imagine themselves in the adult dominated world? What kind of future do they want for the world that they actually own at present? Which adjectives do children find more suited for their images? These are some questions that we need to start asking to children themselves if, as adults, we want to challenge the deficient images of childhood in our minds. In closing, a revolutionary quote from Cannella (1998) would guide us toward the next step to be taken in educational practice: I contend that we must cause trouble; our voices must be heard as advocates and activists for social justice and care, not only for the younger members of our society, but for everyone. When any of us must endure inequity or injustice, when there are those who are not heard, as human beings we are all diminished (p. 179). References Aries, P. (1962). Centuries of childhood: A social history of family life. New York: Knopf. Bauer, M. W. (2000). Classical content analysis. In M. W. Bauer and G. Gaskell (Eds.). Qualitative researching with text, image and sound: A practical handbook (p. 131-

177

akademia

151). Thousand Publications.

Oaks:

Sage

Bignell, J. (2002). Writing the child in media theory. The Yearbook of English Studies, 32, 127-139. Burman, E. (1994). Deconstructing developmental psychology. New York: Routledge. Cannella, G. S. (1998). Early childhood education: A call for the construction of revolutionary images. In W. F. Pinar (Ed.). Curriculum toward new identities (p. 157-184). New York: Garland Publishing. Cook, D. T. (2005). The dichotomous child in and of commercial culture [Electronic Version]. Childhood Education, 12 (2), 155-159. Cook, D. T. (2008). The missing child in consumption theory [Electronic Version]. Journal of Consumer Culture, 8(2), 219-243. Corsaro, W. A. (1997). The sociology of childhood. Thousand Oaks: Pine Forge Press. Dahlberg, G., Moss, P. and Pence, A. (1999). Beyond quality in early childhood education and care: Postmodern perspectives. London: Falmer Press. Edwards, C., Gandini, L. and Forman, G. (1993). The hundred languages of children. Norwood, NJ: Ablex. Gerson, W. M. (1966). Mass media socialization behavior: Negro-white differences [Electronic Version]. Social Forces, 45(1), 40-50. Golubchick, L. H. (1977). Early childhood education. New Jersey: Avery Publishing Group Inc. Gordon, A. and Browne, K. W. (1993). Beginnings and beyond. Albany: Delmar Publishers Inc. Hall, S. (1997). The work of representation. In S. Hall (Ed.). Representation:

Cultural representations and signifying practices (p. 13-74). Thousand Oaks: Sage Publications. Hamilton, P. (1997). Representing the social: France and frenchness in postwar humanist photography. In S. Hall (Ed.). Representation: Cultural representations and signifying practices (p. 75-150). Thousand Oaks: Sage Publications. Jacobs, J. E. and Eccles, J. S. (1985). Gender differences in math ability: The impact of media reports on parents [Electronic Version]. Educational Researcher, 14(3), 20-25. James, A. and A., P. (1997). Constructing and reconstructing childhood: Contemporary issues in the sociological study of childhood (2nd Ed.). London: Falmer Press. Jenks, C. (2004). Constructing childhood sociologically. In M. J. Kehily (Ed.). An introduction to childhood studies (p. 77-95). New York: Open University Press. Jipguep, M. C. and Phillips, K. S. (2003). The context of violence for children of color: Violence in the community and in the media [Electronic Version]. The Journal of Negro Education, 72(4), 379-395. Kunkel, D., Smith, S., Suding, P. and Biely, E. (2002). Coverage in context: How thoroughly the news media reports five key childrens issues, (ED 468276). College Park: Casey Journalism Center on Children and Families. Loizos, P. (2000). Video, film and photographs as research documents. In M. W. Bauer and G. Gaskell (Eds.). Qualitative researching with text, image and sound: A practical handbook (p. 93-107). Thousand Oaks: Sage Publications. Milkie, M. A. (1999). Social comparisons, reflected appraisals, and mass media:

178

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

The impact of pervasive beauty images on black and white girls' selfconcepts [Electronic Version]. Social Psychology Quarterly, 62(2), 190210. Nsamenang, A. B. (1992). Human development in cultural context: A third world perspective. Newbury Park: Sage Publications. Penn, G. (2000). Semiotic analysis of still images. In M. W. Bauer and G. Gaskell (Eds.). Qualitative researching with text, image and sound: A practical handbook (p. 227245). Thousand Oaks: Sage Publications. Roopnarine, J. L. and Johnson, J. E. (2000). Approaches to early childhood education. New York: Prentice Hall. Schor, J. B. (2008). Understanding the child consumer. Journal of American Academy of Child and Adolescent Psychiatry, 47 (5), 486-490. Silin, J. G. (1995). Sex, death, and the education of children: Our passion for ignorance in the age of aids. New York: Teachers College Press. Walkerdine, V. (2004). Developmental psychology and the study of childhood. In M. J. Kehily (Ed.). An introduction to childhood studies (p. 96-105). New York: Open University.

akademia

179

ULUSLARARASI VE ULUSAL YASAL DZENLEMELER EREVESNDE NTERNET ZERNDE OCUK PORNOGRAFS Sevil YILDIZ zet ocuk Pornografisi hukuksal, toplumsal, ahlaki olarak ok eitli balamlarda deerlendirilerek tartlmaktadr. Bu tartmalarn temel noktas ocuk istismarnn nlenmesi ve madur olan ocuklarn korunmasdr. ocuk pornografisi ile mcadelenin temel amac ise, bu yaynlarn retiminde ocuklarn kullanlyor olmasdr. nternetin yaygnlamas ile ocuk pornografisi ieren yaynlara ulalmas daha da kolay olmaktadr. Bu almamzda yaylan ocuk pornografisinin hem ulusal hem de uluslar aras alandaki yasal dzenlemelerini tespit ederek amalara ulalp ulalamad tartmak amalanmtr. Anahtar Kelimeler: ocuk pornografisi. nternet. Yasal dzenlemeler

In Frame of National and Internatonal Legal Arrangement of Child Pornography n Internet Abstarct The child pornography is discussing in variety of context like juridical, social, cultural, ethical. The main point of this discussion is to prevent the explatation of child and to protect the children who are mistreated. The main of the struggle with child pornography is using children in the production of broadcasting. The widespread of internet lets acessing the broadcast of child pornography easy. We try with this work to determine the national and international legal arrangements of child pornography and we also purpose to discuss the research of this arrangements . Key Words: Child Pornography. Internet. Legal Arrangements

Dr., Seluk niversitesi letiim Fakltesi

180

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

I. Giri ocuk pornografisi, ocuklara ynelik cinsel suiistimalin ulat en u noktadr. ocuk pornografisi hukuksal, toplumsal, kltrel, ahlaki olarak ok eitli balamlarda deerlendirilerek tartlmaktadr. Hukukular, eitimciler, gazeteciler, ebeveynler, internet ve biliim uzmanlar, psikolog ve psikiyatrlar ocuk pornografisini farkl alanlarda ele alarak ve farkl boyutlarda ilerleyerek incelemektedir. Yaplan bu tartmalar genel olarak kavramlarn farkl boyutlarda tanmlanma biimleriyle, sanal ocuk pornografisi de denilen bilgisayar yardmyla gerek ocuklar kullanlmadan yaplan ocuk pornografisinin yasall veya internet zerinden yaylan ocuk pornografisinin engellenmesi ve denetimi ile ilgili eksenlerde yaplmaktadr. Bu tartmalarn temel noktas ocuk cinselliinin nlenmesi, cinsel istismarn maduru olan ocuklarn korunmas oluturmaktadr. ocuk pornografisi ile mcadelenin temel amac ise bu yaynlarn retiminde ocuklarn kullanlyor olmasdr. ocuk pornografisi ile mcadelede ok etkili sonulara ulalamamaktadr. Bunun eitli nedenleri bulunmaktadr. Bunlardan biri, ocuk suiistimalinin dier suiistimal ekillerinden farkl olarak madurlarca daha az dile getiriliyor olmasdr. ocuklarn zellikle ailelerinden veya yakn evrelerinden olan yetikinlerin cinsel istismarna ok yaygn olarak maruz kaldklar bilinmektedir. Madur tarafndan dile getirilememe nedeniyle bu tr istismarlar ortaya karlamamaktadr ( Bakrc, 2007, 25). Dier bir neden olarak ocuk pornografisi reticilerinin, datmclarnn, ticareti ile uraanlarn, koleksiyoncularn, seks turizminin ok yaygn olmasdr. Son olarak gelien bilgisayar teknolojileri yardmyla ocuk pornografisinin hzl ve geni eriim olanaklarna kavumas ocuk pornografisi ile mcadelede etkili sonulara ulalmasn engellemektedir. ocuk istismar ok geni anlamda belli bir zaman dilimi ierisinde bir yetikin tarafndan ocua o kltrde kabul edilmeyen bir davrann uygulanmasdr. Baka bir deyile ocuun byme ve geliimini olumsuz ynde etkileyen her trl davran ocuk istismardr. Bu tr davranlarn iki deikene bal olduu grlmektedir. Birincisi zaman ierisinde deiiklik gstermektedir. Bundan 50 yl nce normal kabul edilen bir davrann bugn olmas gereken davrann dnda kalmas, ocuk istismarnda nemli bir boyutu oluturmaktadr. kinci faktr ise, bu davranlarn kltrler arasnda farkllklar gstermesi ve lkeden lkeye deiiklikler gstermesidir ( Polat, 2007a, 66). Genel olarak ocuk istismar drt grupta incelenmektedir. Fiziksel istismar Cinsel istismar Duygusal istismar hmal ocuun cinsel ynden istismar, Amerikan Ulusal ocuk stismar ve hmali Merkezi tarafndan kabul edilen ekliyle yle tanmlanmaktadr ocuk ve erikin arasndaki temas ve iliki, o erikinin veya baka birinin seksel simlasyonu iin kullanlmsa, ocuun cinsel olarak suiistimali sz konusudur. Cinsel istismar dier bir ocuk tarafndan eer bu ocuun dieri zerinde belirgin bir gc veya kontrol sz konusuysa veya bariz bir ya fark varsa da gerekletirilebilir( Stanley, 2001, 49). ocuun cinsel smrs kavram, ocuklarn fuhu amacyla pornografik performans ve materyal iin kullanlmas ve cinsel amalar iin ocuk ticaretini de kapsamaktadr (Polat, 2007a, 94). ocuklarn cinsel smrs ok yaygn ve ciddi bir sorundur. Ya, cinsiyet, sosyoekonomik, snf ve corafi blge fark

181

akademia

gzetmeksizin herkesi etkileyebilmektedir. Her ya grubundan ocuk smr kurban olabilirse de, ortalama olarak bildirilen ya 811 yatr. Rapor edilen olgularn tm olgularn sadece bir blmn oluturduu bilinmektedir (Polat, 2007b, 3). Cinsel smrye urayan ocuklarn net bir profilini izmek mmkn deildir. Ancak cinsel smrnn nn aan bir takm risk faktrleri bulunmaktadr. Bunlar, aile ii iddet ve istismar, g ve kentlemeyle birlikte ortaya kan zor yaam koullar, ailenin paralanmas, eitim eksiklii ve madde kullanmdr. Sokakta yaayan aile iinde yaadklar iddetten dolay evden kaan veya erken yata evlilie zorlanan ocuklar ocuk fuhuna maruz kalmaya an ak konumdadrlar. Tm bu risk faktrlerinin sosyal ve ekonomik boyutlar da vardr. Sosyal ve ekonomik eitsizlikler, ou zaman alt sosyo ekonomik dzeydeki kiileri etkiler ve onlar madur eder. Ayrca ocuklar ve onlarn ailelerini korumakta yetersiz kalan sosyal politikalar da sorumludur. II. ocuk Pornografisi Pornografi kelimesi kken olarak Franszcadan dilimize yerlemitir. Orijinal formu Pornographie dir. Ak sak yayn veya resim; edebe aykr kitap veya resim anlamna gelmektedir. Bu tanmdan da anlalaca zere eylem olarak cinselliin yaplmasndan ziyade onun yayn n plandadr ( Polat, 2007a, 32). ocuk pornografisinin hukuksal alanda sahip olduu ulus ar nitelii ve meselenin eitli lkelerde farkl yasal dzenlemeler iinde deerlendirilmesi, ocuk pornografisinin farkl boyutlarna vurgu yapan tanmlarnn ortaya kmasna neden olmaktadr. Hukuk sistemlerinde ocuk olarak tanmlanan ya grubunda bir ocuun gerek veya kurgulanm herhangi bir cinsel aktivite ierisinde gsterilmesi veya vcudunun belli yerlerinin cinsel amala gsterilmesi ocuk pornografisi olarak

tanmlanmaktadr. Bu tanmn ierisine fotoraflar, slytlar, dergiler, izimleri filmler ve videokasetler dhil edilmektedir (Polat, 2007a, 9495). ocuk haklarna Dair Birlemi Milletler Szlemesinin 32. maddesi uyarnca, taraf devletler, ocuun bedensel, ruhsal, ahlaki ya da toplumsal gelimesine zararl olabilecek nitelikte altrlmasna kar koruma salayacaktr. Bu szlemenin 34. maddesine gre, Taraf devletler; ocuun yasad bir cinsel faaliyete girimek zere kandrlmas veya zorlanmasn, ocuklarn fuhu ya da dier yasad cinsel faaliyette bulundurularak smrlmesini, ocuklarn pornografik nitelikteki gsterilerde ve malzeme de kullanlmasn nlemek amacyla ulusal ve uluslar aras dzeyde gerekli her trl nlemi alrlar. Trkiyenin 2002 ylnda onaylad, 8 Ekim 2000 tarihli Birlemi Milletlerin ocuk Haklarna Dair Szlemesine ek olarak dzenledii ocuk Haklarna Dair Szlemeye Ek ocuk Sat, ocuk Fahielii ve ocuk Pornografisi le lgili htiyari Protokoln 2. maddesinde ocuk sat, ocuk fahielii ve ocuk pornografisi yle tanmlanmaktadr: ocuk sat, herhangi bir ahs veya bir grup ahs tarafndan cret veya herhangi baka bir ey karlnda bir ocuun baka birine devredildii herhangi bir fiil ya da ilem anlamna gelmektedir.

ocuk pornografisi ocuun gerekte veya taklit suretiyle bariz cinsel

182

akademia

ocuk fahielii bir ocuun cret veya baka herhangi bir ey karlnda cinsel faaliyetlerde kullanlmas demektir.

Erciyes letiim

2009 Ocak

faaliyetlerde bulunur ekilde herhangi bir yolla tehir edilmesi veya ocuun cinsel uzuvlarnn, arlkl olarak cinsel ama gden bir ekilde gsterilmesi anlamna gelir. Avrupa Konseyi Siber Su Szlemesine gre ocuk pornografisi (m. 9): Cinsel anlamda mstehcen bir eyleme reit olmayan bir kiinin katlm, Cinsel anlamda mstehcen bir eyleme reit grnmeyen bir kiinin katlm, Cinsel anlamda mstehcen bir eyleme reit olmayan bir kiinin katlmn gsteren geree benzer grntler olarak tanmlanmaktadr. Avrupa Konseyinin ocuklarn ve genlerin cinsel smrs, pornografisi, fahielii ve satyla ilgili olarak alm olduu 1991 tarihli R (91) 11 numaral tavsiye karar ise ocuk pornografisini cinsel balamda kullanlan her trl grseliitsel materyal biiminde tanmlamaktadr. ocuk pornografisi genel anlamda ocuklarla birlikte yetikinlerin de yer aldklar ve Sadece ocuklarn yer ald materyaller asndan snflandrlabilecei gibi, ierik asndan da ocuun cinsellii artran grntlerinin, ocuklarn cinsel organlarnn grntlerinin ya da Kk ocuklarn rzna geildii, cinsel kle olarak kullanld her trl cinsel iliki ve tacizi ieren grntlerin bulunduu materyallere gre de snflandrlabilmektedir (Polat, 2007b, 21). Yaplan tanmlamalar incelendiinde ocuk pornografisi ile ilgili karlabilecek bir takm sonular bulunmaktadr. Bunlardan birincisi ocuk pornografisini oluturan materyallerin grsel nitelikte olduunun vurgulanmasdr. ocuk pornografisi genel olarak tehire dayanmaktadr. Bu yzden szel ya da yazl materyal yerine grsel materyal kullanlmas ocuk pornografisi asndan nem kazanmaktadr. Yazl veya szel materyalin kurgusal niteliinin bulunmas, sz konusu materyalin oluumunda gerek ocuklarn suiistimalini gerektirmemektedir. Bu nedenle pek ok lkenin yasal dzenlemeleri incelendiinde pornografik materyalin kurgusal veya gerek ayrmna gitmeden szel, yazsal ve grsel nitelikli rnlerin btnnn yasak kavram ierisine dhil edildii grlmektedir ( Aknc, 2001, 16). Pek ok lkenin yasal mevzuatlar uluslar aras rgtlerin yaynlad kararlar incelendiinde karmza grnte ocuk pornografisi, sanal ocuk pornografisi, gerek ocuk pornografisi kmaktadr ( Rollo- Neubacher, 2005, 651). Grnte ocuk pornografisinde, kklere benzeyen kiiler kullanlarak pornografik materyal retilmektedir. Gerekte kk olmasalar da kklere benzeyen kiilerin tasvir edildii pornografik materyalin retimi, datm ve bulundurulmas pek ok lke mevzuatnda yasaklanmtr. Grnte ocuk pornografisinde materyalin retiminde katk salayan kiinin yann tespit edilmesinin de zorluu suun soruturulmas aamasnda kendisini gstermektedir (Levy, 2002, 320) . Sanal ocuk pornografisi ise; bilgisayar ortamnda yaratlan pornografik materyalin kullanlmasdr. Grafiklerin hazrlanmas veya yaptrlmas sonucu yapay grntler oluturulmaktadr. Sanal grntlerden anlalmas gereken gerek olmayan durumlarn gerekmi gibi grnd grafik almalar tekniiyle yaplan yapay grntlerdir ( Levy, 2002, 321). zellikle Avrupa Konseyinin ocuk pornografisi ile ilgili almalarndan olan 22 Aralk 2003 tarihli 2004/68 GAI ereve karar hem grnte hem de sanal pornografinin cezalandrlmas ynndedir. Kararn 1. maddesine gre gerek bir kiinin imal bir ekilde veya aka cinsel bir davrana karan bir ocukmu gibi grsel grntlerinin temsili veya ifadesi materyali de cezalandrlacaktr. Bu hkm ile ocuk pornografisi kavram, ocuk olmayan

183

akademia

kiilerin ocuk gibi grnen ve gsterilen davranlarn da kapsayacak ekilde geniletilmektedir ( Polat, 2007b, 118). ereve karar ayrca, imal bir ekilde veya aka cinsel bir davrana karan, gerekte olmayan bir ocuun geree uygun grsel grntlerinin temsili veya ifade edilmesini ocuk pornografisi materyali olarak kabul etmektedir. ocuk pornografisi ile ilgili incelenmesi gereken bir dier husus ise, eitli grseliitsel materyallerin ocuk pornografisi saylabilmesi iin ocuklarn cinsel bir balamda gsterilmesi gerekliliidir. Burada materyalin pornografik olup olmad tartlmaktadr. ocuk pornografisinin ieriinin net bir ekilde belirlenmesi olduka gtr. Bu glk hangi materyalin pornografik bir ama dorultusunda kullanldnn ya da kullanlabileceinin saptanmasndaki zorluktan kaynaklanmaktadr. Bu balamda nemli olan kullanclardan bamsz olarak hangi materyale pornografik materyal gzyle baklmas deil, kimlerin hangi materyale pornografik bir anlam ykledii ya da pornografik bir ama dorultusunda kullanddr (am, 2003, 61). rnein bir ocuun cinsel ierikli olmayan grnts niteliindeki bir fotoraf pek ok kii iin normal olarak kabul edilirken pedofili ( ocuk sevici) hastas tarafndan bu fotoraf cinsel ilginin tatmini iin kullanlabilmektedir. Byle bir durumun varl halinde bir ocuun cinsel olarak suiistimali veya p bu sektrn iine ekilmemesine ramen pornografik bir ama iin kullanlmasndan bahsedilmektedir. Pornografik bir amala retilmemi materyallerin pornografik amal datm ve tketimi de mmkndr. Pedofili hastalarnn durumu da gz nne alndnda her trl ocuk grntsnn ocuk pornografisi kapsamna dhil edilecei gibi bir yanl anlalma da sz konusu olmaktadr. Burada nemli olan ocuk pornografisinin sanal boyutu da gz nne alnarak bir tanmlama yapma giriimlerinin anlamn yitirdii olmaldr (Polat, 2007a, 115).

ocuk pornografisi materyallerinin retim, tketim ve datm konusunda 1970li yllardan beri Kuzey Amerika ve Kuzey Avrupa en nemli merkezleri durumundadr. Materyallerin retimi konusunda Bat Avrupa da Danimarka, Hollanda ve sve gibi lkelerin bata olduu grlmektedir. Rusya ile ilgili veriler de art gstermektedir. 1980li yllarda Amerika Birleik Devletlerinde ve Avrupa da yaplan yasal dzenlemelerden sonra bu art hzn kesmitir. Bu tarihlerden gnmze kadar Asya lkeleri Pornografik materyalin retiminde n plana kmtr. Bugn Asyada Japonya en nemli ticari retim merkezidir. Asyadaki dier merkezler Sri Lanka, Tayvan, Singapur, Tayland ve Filipinler dr. Bu lkelerdeki ocuk pornografisi yaanlan ekonomik glklerin ardndan ciddi biimde yaygnlamtr. Tketiciler asndan ocuk pornografisi incelendiinde ocuk pornografisi materyallerini satn alanlarn kullandklar kredi kartlarnn takibi sonucunda ABD ve Avrupa lkelerine ait olduklar saptanmtr. Ancak gnmzde ticari ama gtmeden cretsiz dei tokuun artt dnlrse kullanclarn hangi lkeden olduunu saptamak mmkn deildir ( Uzunay ve Koak, 2005, 99). III. ocuk Pornografisi ve nternet nternet ve iletiim teknolojilerinin insanolunun hayatna girmesi ile byk bir deiim ve gelime yaanmaktadr. nternet insanln yllar boyu alk olduu modellerle yaklat bilgi edinme, eitilme, elenme, ticaret yapma, alveri etme, finansal ilem yapma gibi kapsam her gn genileyen kategorilerde deiiklik yapmtr. nternet ve iletiim teknolojileri ekonomik ve sosyal hayat deitirdii gibi bir dizi sorunu da beraberinde getirmitir. nternet ulusal ve uluslar aras alandaki ileyii biimi ile bir taraftan ceza kanunlarnda yer alan klasik su tiplerinin gerekletirilmesine uygun bir ortam yaratm, dier taraftan gerekletirilmesine

184

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

olanak verdii baz eylemler dolaysyla yeni sular yaratan bir faaliyet alan olarak ortaya kmaktadr. nternet zerinden gerekletirilen su nitelikli eylemlerin gerek nitelik gerekse nicelik olarak artan bir neme sahip olmalar dikkate deerdir. nternet zerinden yaplan bir yaynn ulusal snrlar aarak dier kitle iletiim aralarna oranla daha geni kitlelere ulamas ve etkileimli zelliinden dolay kitleler zerinde etkili olmas gzlemlenmektedir. Byle bir gcn ktye kullanlmas durumunda su ierikli materyallerin ayn hz ve etkiyle dnyaya yaylmas gibi son derece ciddi ve tehlikeli bir sonu ortaya kmaktadr. Byle bir durum su ileyenlerin interneti kullanma skln ve yaygnln artrmaktadr ( Klain ve dierleri , 2007, 67; Lanning, 2006, 40). nternet ve iletiim teknolojileri gelimeden nceki dnemlerde ocuk pornografisi dergiler, resim ve posterler video filmler eklinde retilmekte ve bu tr pornografik materyalin datm da sex shoplardaki satlar ve postayla abonelere ulama biiminde yaplmakta idi ( Akdeniz, 2004, 28). Gnmzde yeni iletiim teknolojilerinin ve zellikle internetin geliimi ile ocuk pornografisi kapsamna girebilecek materyallerin retimi ve tketicilere ulatrlmas kolay olmaktadr. Gnmzde de sz konusu ocuk pornografisi olarak nitelendirilen fotoraflar ieren dergiler yaynlanmaya devam etmektedir. Ancak burada yer alan fotoraflar dijital ortama aktarlarak internet zerinden tketicilere ulatrlmaktadr. nternetin bir pornografi yayn arac olarak hzla yaygnlamas, bu ile uraanlar tarafndan ocuklarn daha da ok iddete ve uygunsuz cinsel ilikiye maruz tutan grntler elde etmek bakmndan birbirleriyle yarr hale getirmitir. Ayrca internet sohbet gruplar ve World Wide Webin salad anonimlik hakkndan yararlanarak, bu ortamda bu tr materyaller kullanlabilmektedir. ocuk pornografisi niteliinde materyaller web sayfalar, elektronik posta, Usenet mesaj sistemi, internet zerindeki haber gruplar, Internet Relay Chat ( IRC) gibi eitli sohbet programlar ve ICQ gibi mesaj programlaryla yaylmaktadr ( Akdeniz, 2004, 28). Gnmzde pedofiller (ocuk seviciler ) bata olmak zere ocuk pornografisine ilgi duyanlar, internet zerindeki denetimlerin artmasyla birlikte rahatlkla ulalabilen web sayfalar yerine evrimii kullanclara sunduu grnmezlik seenei ile belirli lde gizlilii salayan eitli sohbet ya da mesaj programlarn tercih etmektedirler ( Uzunay ve Koak, 2005, 97). Gnmzde internet haricinde gelien iletiim teknolojileri sonucunda eitli kaynaklardan elde edilmi eitli grntlerin birletirilmesi ( masum bir ocuk resminin eklentilerle mstehcen hale getirilmesi), ya da belirli bir grnt zerinde deiiklikler yaparak gerekte olmayan sahte grntler elde edilebilmektedir. Gelimi bilgisayar yoluyla animasyon teknikleri sayesinde herhangi bir ocuk grnts olmadan da yetikin bir bedenin ocuk bedenine transferi sz konusu olmakta ve bylelikle sanal ocuk pornografisinin retiminde teknolojinin tm imknlar kullanlmaktadr ( Uzunay ve Koak, 2005, 97). Ayrca kolay ve ucuz bir ekilde eriilebilen video kameralar, videokaset kayt ediciler, bilgisayarlar, tarayclar, dijital kameralar ve buna benzer birok eit teknolojik aygt sayesinde imaj oluturma ve kayt etme gibi ilemler ok daha hzl bir ekilde yaplmaktadr. Bu da ocuk pornografisinin retimi, datm ve kaydedilmesi esnasnda bu tip cihazlardan yararlanma orann artrmaktadr. Pornografik materyallerin ve tketicilerinin olduka geni bir blgeye yaylmas nedeniyle internet zerinden yayn yapan web adresleri, kullanc saylar,

185

akademia

madur ocuklarn says gibi verilere kolaylkla ulalamamaktadr. Son yllarda yaplan aratrmalara gre, her hafta internete yaklak 20.000 ocuk pornografisi grntsnn gnderildii ve bu resimlerin yars kadarnn 9- 12 ya aras ocuklarn grntlerini ierdii ve geri kalanlarn ise daha da kk ocuklarn grntleri olduu tespit edilmitir. Ya snrnn gitgide azalmakta olduu vurgulanan aratrmalarda 5-6 ya altndaki ocuklarn dahi kullanld grntlerin internette dolamakta olduuna deinilmektedir (Polat, 2007a, 63). Gnmzde ocuk iddetini yanstan fotoraflarn tanesi internet zerinden 30 200 dolara alc bulmaktadr. Sanal pedofili piyasas ise 5 milyar dolar gibi bir rakama ulam bulunmaktadr ( Levy, 2002, 320). Yaplan aratrmalar ve operasyonlar gstermektedir ki internet zerinden ocuk pornografisi ve ocuk seks ticareti gnmzde inanlmaz boyutlara ulamaktadr. IV. ocuk Pornografisi ile Mcadeleye likin Uluslar Aras Yasal Dzenlemeler ocuk pornografisinin lkelerin yasal dzenlemelerine konu olmas her eyden nce, madur ocuun ruhsal ve fiziksel geliimini henz tamamlamam olmas ve onun kendi cinsel davran zerinde zerk bir karar verme yeteneinin henz gelimemi olmasndan kaynaklanmaktadr. nceleri sadece gerek dnyada su niteliini tayan ocuk pornografisi suu gnmzde sanal ortama tanm ve internet zerinden ocuk pornografisi yayn ve ticareti haline dnmtr. ocuk pornografisi eylemlerine ilikin yasal dzenlemelerin yetersiz olmas, yarg kararlarnn lkeden lkeye deiiklik gstermesi, bu sularn organize sular niteliinde bulunmas ve uluslar aras nitelik tamas ocuk istismarna ynelik

bu sularla mcadele edilmesini de gletirmektedir ( Polat, 2007b, 119; Ako, 2007, 5 ). ocuk pornografisi ile ilgili yasal dzenlemeler 1990l yllarda hz kazanmtr. zellikle internetin geliimi ve ocuk pornografisinin retimi ve datmnda nemli roller oynamaya balamas ile pek ok lkede ocuk pornografisi ieren materyallerin retimi, tketimi ve datm yasaklanm ve suun faillerine hapis cezas ile birlikte eylemin ticari boyutundan dolay ar para cezalar ile cezalandrlmas iin dzenlemeler yaplmtr. lkelerin ocuk pornografisini su olarak yapm olduklar dzenlemeler incelendiinde; baz lkelerin mevcut ceza kanunlarnda ocuk pornografisi ile ilgili sular dzenlenmi olduu grlmektedir. Baz lkelerde ise ocuk pornografisinin yasakland zel kanunlar kabul edilip yrrle konulmaktadr. Hemen hemen tm lkelerde ocuk pornografisine ilikin temel su dikkati ekmektedir. retim, Yayma, Bulundurma. Bu grup reticiden son kullancdan satn alana ulaan ocuk pornografisinin farkl safhalarn temsil etmektedir. Fransa rneinde olduu zere baz lkelerde ocuk pornografisine ilikin grntlerin sadece bulundurulmasn yasaklanmad da gzlemlenmektedir ( am, 2003, 65). Hukuk dzenlerinde kklere ynelik pornografik amal gerekletirilen asl bedensel istismar meyyideye balamakla yetinmemektedirler. Ayn zamanda ocuk pornografisine ynelik malzemenin hakim olduu piyasay ve bu malzemeye ynelik talebi kurutmak ve dolayl olarak kklerin hem fiziksel hem de psikolojik olarak geliimini korumak bakmndan ocuk pornografisi su olarak dzenlenmektedir. ocuklarn ktye kullanlmasnn nlenmesi uluslar aras dzeyde farkl nitelikteki yasal dzenlemelerle garanti altna alnmtr. Bu dzenlemelerin en nemlisi Birlemi Milletlerin 1989 tarihinde kabul ettii ve Trkiyenin de

186

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

1994 tarihinde onaylad ocuk Haklarna Dair Szleme dir. ocuk Haklar Szlemesinin 34. Maddesi Taraf Devletlerin ocuun cinsel adan smrlmesine kar tm nlemleri almasn zorunlu klar. Szlemenin 35. Maddesi ocuklarn bu amalarla karlmasnn veya satlmasnn engellenmesi gerektiini syler. Madde 34 - Taraf Devletler, ocuu, her trl cinsel smrye ve cinsel suistimale kar koruma gvencesi verirler. Bu amala Taraf Devletler zellikle: a) ocuun yasad bir cinsel faaliyete girimek zere kandrlmas veya zorlanmasn; b) ocuklarn, fuhu, ya da dier yasad cinsel faaliyette bulundurularak smrlmesini; c) ocuklarn pornografik nitelikli gsterilerde ve malzemede kullanlarak smrlmesini nlemek amacyla ulusal dzeyde ve ikili ile ok tarafl ilikilerde gerekli her trl nlemi alrlar. Madde 35 - Taraf Devletler, her ne nedenle ve hangi biimde olursa olsun, ocuklarn karlmalar, satlmalar veya fuhua konu olmalarn nlemek iin ulusal dzeyde ve ikili ve ok yanl ilikilerde gereken her trl nlemleri alrlar. Bu szlemenin muhtelif maddelerinde cinsel smry de kapsayacak ekilde ocuklara ynelik her trl istismar, saldr, iddet, kt muamele ve ihmalin nlenmesi iin taraf devletlerin tedbir almas gereklilii vurgulanmtr. Birlemi Milletler yukarda sz edilen antlamaya ek olarak 2000 tarihinde ocuk Haklarna Dair Szlemeye Ek ocuk Sat, ocuk Fahielii ve ocuk Pornografisi le lgili htiyari Protokol balkl bir protokol hazrlanmtr. Trkiyenin 2002 tarihinde onaylad bu protokol ocuk pornografisinin internet gibi gelien teknolojiler zerinde artan eriilebilirliinden duyulan endie sonucu ortaya kmtr. ocuk istismar ve ihmalinin, zellikle cinsel istismarnn nlenmesi ile ilgili nem tayan bir szlemedir. B.M. ocuk Haklarna Dair Szlemesinden kaynaklanan ocuklarn ekonomik istismardan; ocuk asndan tehlike arz edebilecek ocuun eitimini aksatabilecek ocuk salna - ocuun fiziksel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ya da sosyal geliimine zarar verebilecek herhangi bir ite almaktan korunma hakknn bulunduu gz nnde bulundurulmutur. Giderek artan ocuklarn sat, ocuk fahielii ve ocuk pornografisinden ve ocuk pornografi ve istismarnn internet ve dier gelien teknolojiler zerinde artan eriebilirliinden ciddi endie duyularak ocuun; korunmas, uyumu, geliimi iin her halkn geleneklerinin ve kltrel deerlerinin nemi de dikkate alnarak anlama salanmtr. Protokole uygun olarak Devlet; ocuk madurlarn ve tanklarn duyarllklarn kabul ederek yrtme esnasnda bu ocuklarn zel ihtiyalar da dahil olmak zere her trl ihtiyalarn karlayacak usulleri gelitirecek ve uygulayacaktr. ocuk madurlar adalet srecindeki rolleri ve sahip olduklar haklar konusunda bilgilendirecektir. ocuk madurlarn grlerinin dile getirilmesine imkan verecektir. Yasal srecin tm boyunca ocuk madurlara uygun destek hizmetlerini salayacaktr. ve ocuk madurlarn mahremiyetini kimliklerini uygun ekilde

187

akademia

koruyacak ve kimliklerin tespit edilmesine yol aabilecek bilgilerin uygunsuz bir biimde yaylmasn nlemek iin gerekli tedbirleri alacaktr. ocuk madur ailelerinin de salayacaktr. ve tanklarn gvenliklerini

Yarglama srecinin her aamasnda gereksiz ertelemelerden kanacaktr. ocuk madurlar ile alan kiilerin zellikle hukuki ve psikolojik eitim almalar iin gerekli tedbirleri alacaktr. Devlet, ocuk madurlarn yasal sorumlulardan zararlarn kanuni yollardan ayrm gzetmeksizin tazmin edilebilmelerine imkan salayacaktr. Protokol erevesinde Devletin bu tr sularn maduru ocuklarn sosyal adan topluma geri kazandrlmalar, fiziksel ve psikolojik ynden tamamen iyiletirilmeleri ve eitilmeleri hususunda her trl nlemi alma zorunluluu vardr. ocuk pornografisinin yasaklanmasna ynelik bir dier uluslar aras yasal dzenleme, Uluslar aras alma rgtnn 1999 tarihinde kabul ettii En Kt Biimlerdeki ocuk iliinin Yasaklanmas ve Ortadan Kaldrlmasna likin Acil Eylem Szlemesi dir. Trkiyenin 2001 tarihinde onaylad bu szlemeye gre ivedilikle yasaklanmas ve ortadan kaldrlmas gereken ocuk iiliinin kapsamna ocuun fahielikte, pornografik yaynlarn retiminde veya pornografik gsterilerde kullanlmasn, bunlar iin temin edilmesini ya da sunulmasn da dhil etmektedir. Avrupa Konseyinin 2001 tarihinde hazrlayp ye devletlerin imzasna sunduu Siber Su Szlemesinde de ocuk pornografisi ile ilgili dzenlemeler yer almaktadr.

Szlemenin 9. maddesi, ocuk pornografisini ele almaktadr. Maddenin amac ocuklar zellikle cinsel smrden koruyacak nlemlerin glendirilmesi ve ceza hukukunun ilgili maddelerinin modernizasyonu ile ocuklara ynelik cinsel sularda bilgisayar sistemlerinin kullanlmasna kar daha etkin hkmlerin oluturulmas hedeflenmektedir. Bu hkmle ocuk pornografisinin elektronik retimi, bulundurulmas ve datmnn eitli ynleri su olarak tanmlanmaktadr. 9. maddenin 1. Bendinde ocuk pornografisi ile ilgili fiiller saylmtr ( Convention on Cybercrime- Explanatory Report, 2001, 83-84). Bunlar: Bir bilgisayar sistemi zerinden datmak amacyla ocuk pornografisi retmek, Bir bilgisayar sistemi zerinden ocuk pornografisi sunmak ya da ocuk pornografisine eriim salamak, Bir bilgisayar sistemi zerinden ocuk pornografisi datmak ya da yaymak, Kiinin bir bilgisayar sistemi zerinden kendisi ya da bakas iin ocuk pornografisi temin etmesi, Bir bilgisayar sisteminde ya da bilgisayar verilerinin sakland baka cihazlarda ocuk pornografisi bulundurmak. Paragraf b de bir bilgisayar sistemi zerinden ocuk pornografisi sunmak su olarak tanmlanmtr. Sunmak kelimesinin ocuk pornografisi elde etmek amacyla baka kiilere bavurmay da kapsamaktadr. Bu malzemeyi sunan kiinin onu gerekten salayabilecei anlamna gelmektedir. Eriim salamak ifadesinin rnein bir ocuk pornografisi sitesi oluturarak, bakalarnn kullanm iin ocuk pornografisini evrimii eriime sunmay kapsamas amalanmtr ( eken, 2003, 109; Dlger, 2004, 1490). Paragraf cde bir bilgisayar sistemi zerinden ocuk pornografisi datmak ve

188

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

yaymak su olarak tanmlanmtr. Datm malzemenin aktif olarak yaynlanmasdr. Bir bilgisayar sistemi zerinden baka bir kiiye ocuk pornografisi gndermek, ocuk pornografisi yayma suu olarak dzenlenmitir. Paragraf d de kendisi ya da bakas iin temin etmek terimi, rnein bilgisayarna indirme (download) yoluyla, aktif olarak ocuk pornografisi elde etmek anlamndadr. 9. maddenin 2. Bendinde ocuk pornografisi terimi aklanmaktadr. Szlemeye gre ocuk pornografisi aadakileri grsel anlamda tehir eden pornografik malzemeler anlamna gelmektedir (Convention on CybercrimeExplanatory Report, 2001, 84). Cinsel anlamda mstehcen bir eyleme reit olmayan bir kiinin katlm, Cinsel anlamda mstehcen bir eyleme reit grnmeyen bir kiinin katlm, Cinsel anlamda mstehcen bir eyleme reit olmayan bir kiinin katlmn gsteren grntler. 2. bentteki Pornografik Malzemeler terimi malzemelerin mstehcen kamu ahlakna aykr ve benzer biimde ahlak d eklinde snflandrlmas asndan ulusal standartlara tabi olacaktr. Bu nedenle sanatsal, tbbi, bilimsel ya da benzer bir deeri olan malzemeler pornografik olmayan malzemeler olarak grlebilir. Grsel tehir terimi, bilgisayar disketi ya da baka elektronik saklama ortamlarnda saklanan grsel malzemeye dntrlebilen verileri de kapsamna almaktadr. Cinsel anlamda mstehcen eylem gerek ya da simlasyon olarak en az unlar iine almaktadr: a) cinsel organcinsel organ, oral-cinsel organ, anal-cinsel organ veya oral-anal olmak zere, reit olmayan kiiler arasndaki, bir yetikin ve bir reit olmayan kii arasndaki, ayn ya da farkl cinsiyetler arasndaki cinsel iliki; b) hayvanlarla cinsel iliki; c) mastrbasyon; d)cinsel anlamda sadistik ya da mazoistik kt muamele; ya da e) reit olmayan bir kiinin cinsel organlarnn ya da cinsel blgesinin ehvet uyandrc bir biimde tehiri. Fiilin gerek ya da simlasyon olmas nemli deildir( Helvacolu, 2003, 290). 2. paragrafta ele alnan durumda korunan yasal haklar farkldr. Paragraf 2ada ocuklar kt muameleden koruma daha dorudan doruya ele alnmtr. Paragraf 2-bde ve 2-cde malzemede gsterilen ocua gerekten zarar verilmese ve gerek bir ocuk sz konusu olmasa bile, ocuklar bu tr fiillere tevik edebilecek ve bylece ocuklara kt muameleye izin veren bir alt kltrn olumasna katkda bulunabilecek bir davrana kar koruma salamak amalanmaktadr. 9. maddenin 3. Paragrafnda reit olmayan kii terimi aklanmaktadr. Reit olmayan kii terimi 18 yandan kk kiiler anlamna gelmektedir. Sz konusu tanm Birlemi Milletle ocuk Haklar Szlemesindeki ocuk tanmna uymaktadr. Burada sz edilen yan ocuklarn cinsel nesne olarak kullanlmasyla ilgili olduu ve cinsel iliki iin izin yandan farkl olduu gz nne alnmtr. Ancak belli lkelerin ocuk pornografisi ile ilgili ulusal mevzuatlarnda bir alt ya snr getirdii gz nne alnarak, 3. Paragrafn son cmlesinde Taraflarn, 16dan kk olmamak artyla, farkl bir ya snr getirmelerine izin verilmitir ( Helvacolu. 2003, 290). Ayrca 25.10.2007 tarihli Cinsel Suiistimale ve Cinsel stismara Kar ocuklarn Korunmasna Dair Avrupa Konseyi Szlemesi imzaya almtr. Sz konusu szlemede ocuklara ve ocuklarla temas halinde alan kiilere ynelik eitim programlar, madur ocuklara yardm ve koruyucu tedbirler alma zorunluluu, uluslar aras ibirlii gibi konularda zellikle ocuklarn korunmas hususunda dzenlemeler getirmektedir.

189

akademia

V. ocuk Pornografisi ile Mcadeleye likin Ulusal Yasal Dzenlemeler Birlemi Milletlerin ocuk Haklar Szlemesinin ocuk Sat, ocuk Fuhuu ve ocuk Pornografisi Ek Protokolne gre Trkiye konuyla ilgili her trl yasal dzenlemeyi yapmann yan sra, uygulamann ilerliini salamaktan ve ocua ynelik cinsel smry nlemekten sorumludur. Bu szlemenin ilke ve hkmlerinin uygulanmasnn izlenmesinden sorumlu koordinatr kurulu olarak Sosyal Hizmetler ve ocuk Esirgeme Kurumu Genel Mdrl grevlendirilmitir. Gnmzde Birlemi Milletler ocuk Haklar Komitesi, bu Ek Protokole ait Trkiyenin Sosyal Hizmetler ve ocuk Esirgeme Kurumu tarafndan 2006 ylnda hazrlanarak sunulan dnemsel raporu hakknda; (1) stlenilen egdm ve denetim faaliyetlerinin yetersizliinden, (2) ocuk sat, fahielii ve pornografisine zg merkezi ve yerel zel bir Eylem Plannn olmayndan, (3) internet kullanmna ilikin 2005-2015 Ulusal Eylem Plannda ngrlen nlemler hakkndaki bilgi eksikliinden, (4) nsan Ticaretiyle Mcadele Ulusal Eylem Plannn uygulanmas iin dorudan bte tahsis edilmemi olmasndan, (5) kamunun, devlet grevlilerinin ve gvenlik, sosyal hizmetler, eitim ve salk gibi kamu idaresi sektrlerinin bilinlendirilmesi abalarnn yetersizliinden, (6) Ek Protokol hkmlerinin, okul mfredat yolu da dahil olmak zere zellikle ocuklara yaygn ekilde retilmemesinden, (7) Ek Protokolde dzenlenen konularn pratikte uygulanmas hakkndaki bilgi (ya, cinsiyet ve aznlk grubuna gre dalm yaplm veriler ve lke genelinde ocuk sat, fahielii ve pornografisinin yaygnlamas hakknda yaplan aratrmalar erevesinde edinilen bilgiler gibi) eksikliinden, (8) ocuklara ynelik cinsel smr vakalarnda bildirilen arttan, (9) ne konu hakknda yararlanlabilir tam bilginin ne de sistematik denetim ya da ikayet mekanizmasnn olmayndan ve bylece nedenlerin, temel

sebeplerin kapsamnn ve bal sorunlarn ele alnmalarnn zorluk arz etmesinden, (10) Ek Protokolde yasaklanan sulardan madur olan ocuklar iin sunulan mevcut hizmetlerin her zaman sistematik ve lke genelin de de olabildiince geni ekilde temin edilmiyor olmasndan ve bu tr hizmetlerden kimin sorumlu olduunun ve hizmet sunanlara hangi dzenlemelerin yol gsterdiinin ak olmamasndan, (11) ocuk sat, fahielii ve pornografisi meselelerinin kamuda tartlmyor olmasndan ve bu konulara ilikin kamu bilincinin halen ok snrl olmasndan, (12) Ek Protokolde dzenlenen sular oluturan eylemlerin nlenmesi, bu eylemlerden sorumlu kiilerin aratrlmas, soruturulmas, kovuturulmas ve cezalandrlmas iin yaplan blgesel ve zellikle iki tarafl dzenlemeler hakkndaki bilgi eksikliinden endie duyduuna dair nihai gzlem raporu vermitir. Trk hukukunda ocuk pornografisi ile ilgili yaplan yasal dzenlemeler bulunmaktadr. 5237 sayl Trk Ceza Kanununda ocuk cinsel smrs cezai yaptrma balanmtr. Trk Ceza Kanununun 226. maddesi ocuk pornografisi suunu cezalandran hkmler iermektedir. Her ne kadar maddenin bal Mstehcenlik olarak dzenlenmi olsa da ierik olarak ocuk pornografisi olarak nitelendirilebilecek materyallerin retimi, sat, sata arz, oaltlmas, nakledilmesi, depolanmas, ihra edilmesi, bulundurulmas ya da bakalarnn kullanmna sunulmas gibi eylemler cezalandrlmaktadr ( Erba, 2007, 329). Trk Ceza Kanununun 226 maddesi yledir. (1) a) Bir ocua mstehcen grnt, yaz veya szleri ieren rnleri veren ya da bunlarn ieriini gsteren, okuyan, okutan veya dinleten, b) Bunlarn ieriklerini ocuklarn girebilecei veya grebilecei yerlerde ya da alenen gsteren,

190

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

grlebilecek ekilde sergileyen, okuyan, okutan, syleyen, syleten, c) Bu rnleri, ieriine olunabilecek ekilde sata kiraya arzeden, vakf veya (5) ve drdnc fkralardaki rnlerin ieriini basn ve yayn yolu ile yaynlayan veya yaynlanmasna araclk eden ya da ocuklarn grmesini, dinlemesini veya okumasn salayan kii, alt yldan on yla kadar hapis ve be bin gne kadar adli para cezas ile cezalandrlr. (6) Bu sulardan dolay, tzel kiiler hakknda bunlara zg gvenlik tedbirlerine hkmolunur. (7) Bu madde hkmleri, bilimsel eserlerle; nc fkra hari olmak ve ocuklara ulamas engellenmek kouluyla, sanatsal ve edebi deeri olan eserler hakknda uygulanmaz. zellikle Trk Ceza Kanununun 226. maddesinin ikinci fkrasnda mstehcen grnt, yaz veya szlerin basn ve yayn yolu ile yaynlanmas veya yaynlanmasna araclk edilmesi ayr bir su olarak tanmlanm, nc fkrada mstehcenlie kar ocuklar korumaya ynelik iki ayr su tanmna yer verilmitir. Bunlardan birincisi; mstehcen grnt, yaz veya szleri ieren rnlerin retiminde ocuklarn kullanlmas suretiyle olumaktadr. kinci su ise, bu rnlerin lkeye sokulmas, oaltlmas, sata arz, sat, nakli, depolanmas, ihrac, bulundurulmas ya da bakalarnn kullanmna sunulmas fiillerinden birinin ilenmesiyle olumaktadr. Burada belirtilmesi gereken husus, ucu ak, zamana gre deien ve yorum gerektiren mstehcen kavramnn yerine pornografi kavramnn kullanlmasnn su tipini ok daha iyi ve belirlenebilir bir hale getireceidir (Aknc, 2001, 17). Ayrca maddenin bu dzenleni ekli ile internet zerinden yaplan ocuk pornografisinin cezalandrld bir hkm olmamasna dikkat edildii zaman sz konusu dzenlemenin ayr bir su tipi

d) Bu rnleri, bunlarn satna mahsus alveri yerleri dnda, sata arz eden, satan veya kiraya veren, e) Bu rnleri, sair mal veya hizmet satlar yannda veya dolaysyla bedelsiz olarak veren veya datan, f) Bu rnlerin reklmn yapan, Kii, alt aydan iki yla kadar hapis ve adli para cezas ile cezalandrlr. (2) Mstehcen grnt, yaz veya szleri basn ve yayn yolu ile yaynlayan veya yaynlanmasna araclk eden kii alt aydan yla kadar hapis ve be bin gne kadar adli para cezas ile cezalandrlr. (3) Mstehcen grnt, yaz ve szleri ieren rnlerin retiminde ocuklar kullanan kii, be yldan on yla kadar hapis ve be bin gne kadar adli para cezas ile cezalandrlr. Bu rnleri lkeye sokan, oaltan, sata arz eden, satan, nakleden depolayan, ihra eden, bulunduran ya da bakalarnn kullanmna sunan kii, iki yldan be yla kadar hapis ve be bin gne kadar adli para cezas ile cezalandrlr. (4) iddet kullanlarak, hayvanlarla, lm insan bedeni zerinde veya doal olmayan yoldan yaplan cinsel davranlara ilikin yaz, ses veya grntleri ieren rnleri reten, lkeye sokan, sata arz eden, satan, nakleden, depolayan, bakalarnn kullanmna sunan veya bulunduran kii, bir yldan drt yla kadar hapis ve be bin gne kadar adli para cezas ile cezalandrlr.

akademia

191

haline getirilmesi zellikle bu konuda mevcut bulunan uluslar aras szlemelere de uygun olacaktr. 5237 sayl Trk Ceza Kanununda Biliim Alannda Sular dzenleyen 243 ve devam maddelerinde ticari ve mali ynden ilenen sular dzenlenmektedir. 1117 sayl Kkleri Muzr Neriyattan Koruma Kanunu, 4320 sayl Ailenin Korunmasna Dair Kanun, 5395 sayl ocuk Koruma Kanunu internet ortamnda yaplan ve ierikleri su tekil eden zellikle ocuk pornografisi niteliindeki yaynlarn dzenlenmesinde ve nlenmesinde yetersiz kald aikrdr. Ayrca Ceza Muhakemesi Kanununda cinsel istismar maduru ocuklarn sistem tarafndan da madur edilmelerini nlemek ve ocuk Haklarna Dair Szlemeye Ek Protokoldeki ykmllklerini yerine getirmek iin dzenlemeler yaplmtr. Madur ocuun ifadesine zorunlu olmadka bir kez bavurulaca ve bunun da elektronik kayt olarak alnmas (CMK 236/2, 52/3) Madur ocuun tankl srasnda yannda uzman bulundurulmas (CMK 236/3) Madur ocua cretsiz avukat atanmas (CMK 234/2, 239/2) bu nitelikte dzenlemelerdir. Bu arada 5651 sayl nternet Ortamnda Yaplan Yaynlarn Dzenlenmesi ve Bu Yaynlar Yoluyla lenen Sularla Mcadele Edilmesi Hakknda Kanun 23 Mays 2007 tarihinde Resmi Gazetede yaynlanarak yrrle girmitir. Kanunun gerekesi incelendiinde, Anayasann sz konusu hkmleri uyarnca, aileyi, ocuklar ve genleri internet dahil elektronik iletiim aralarnn suiistimal edilmesi suretiyle uyuturucu ve uyarc madde alkanl, intihara ynlendirme, cinsel istismar, kumar ve benzeri kt alkanlklar tevik eden yaynlarn

ieriklerinden korumak iin gerekli nleyici tedbirlerin alnmas ve elektronik ortamda ocua, genlie ve aileye ynelik ar ve vahim nitelikteki saldrlarn nlenmesi iin gereken yasal dzenlemenin yaplmasn salamaktan ibaret olduu anlalmaktadr. Kanunun amacnn akland maddesinde yazl belirli sular, Yasann 8. maddesinde saylan 5237 sayl Trk Ceza Kanununda yer alan; ntihara Ynlendirme (Madde 84), ocuklarn Cinsel stismar (Madde 103), Uyuturucu ve Uyarc Madde Kullanlmasn Kolaylatrma (Madde 190), Salk in Tehlikeli Madde Temini (Madde 194), Mstehcenlik (Madde 226), Fuhu (Madde 227) ve Kumar Oynanmas in Yer ve mkan Salama (Madde 228) sulardr. Kanuna gre, elektronik ortamda yaplan ve ierii Trk Ceza Kanunundaki ocuklarn cinsel istismar, mstehcenlik, fuha, intihara ynlendirme, kumar oynanmas iin yer ve imkan salama, uyuturucu veya uyarc madde kullanlmasn kolaylatrma sularn oluturan yaynlarla ilgili eriimin engellenmesi karar verilebilecektir Yukarda saylan sularn ilenmesinin nlenmesi amacyla, ierik veya yer salaycsnn yurt iinde bulunmas halinde, eriimin engellenmesine, sulh ceza hkimi tarafndan karar verilecektir. Gecikmesinde saknca bulunan hallerde ise eriim, yetkili ve grevli kolluk kuvvetlerinin talebi zerine veya re'sen, Telekomnikasyon letiim Bakanlnn yazl emriyle engellenebilecektir. erik veya yer salaycsnn yurt dnda bulunmas halinde veya ierik veya yer salaycs yurt iinde bulunsa dahi, ierii ocuklarn cinsel istismar, mstehcenlik ve fuhu sularn oluturan yaynlarla ilgili olarak eriimin engellenmesi karar, dorudan Telekomnikasyon letiim Bakanlnca verilecektir. Bu karar, eriim salaycsna bildirilerek, gereinin derhal yerine getirilmesi istenecektir. Eriimin engellenmesi kararnn yerine getirilmemesi halinde, Telekomnikasyon letiim Bakanl tarafndan eriim

192

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

salaycsna 3 gn sre verilecektir. Bu srede de ierie eriimin engellenmemesi halinde, Telekomnikasyon letiim Bakanl tarafndan eriim salaycsna 10 bin YTL idari para cezas uygulanacaktr. Buna ramen kararn yerine getirilmemesi durumunda, Bakanln talebi zerine Telekomnikasyon Kurumunca yetkilendirmenin iptaline karar verilebilecek ve eriimin engellenmesi kararnn konusunu oluturan yayn yapanlarn kimliklerinin belirlenmesi halinde, Telekomnikasyon letiim Bakanl tarafndan Cumhuriyet Basavclna su duyurusunda bulunulacaktr Eriimin engellenmesi kararna kar ierik, yer ve eriim salayclar veya bu karar dolays ile yasal bir hakknn ihlal edildiini ne sren kiiler tarafndan Telekomnikasyon Kurumunun bulunduu yer sulh ceza hakimliine itiraz edilebileceklerdir. Su konusu ieriin yayndan karlmas halinde, eriimin engellenmesi karar kendiliinden hkmsz kalacaktr. Ancak eriimin engellenmesi kararn yerine getirmeyen kii, 1 yldan 3 yla kadar hapis cezasna arptrlacaktr Kanunun getirmi olduu dzenlemeyle ilgili grevlerin yerine getirilmesi iin, Telekomnikasyon Kurumu bnyesinde bulunan Telekomnikasyon letiim Bakanlnn bu konu kapsamndaki grevleri unlardr: Bakanlk, Ulatrma Bakanl, polis, jandarma ve milli istihbarat tekilat gibi kolluk kuvvetleri, aileden sorumlu kurum ve kurulular, RTK ve benzeri ilgili kamu kurum ve kurulular ile ierik, yer ve eriim salayclar ve ilgili sivil toplum kurulular arasnda koordinasyon oluturarak elektronik ortamda yaplan ve dzenleme kapsamna giren sular oluturan ierie sahip faaliyet ve yaynlar nlemeye ynelik almalar yapmak. Yukarda bahsi geen sularn ilenmesini nlemek iin, izleme ve bilgi ihbar merkezi dahil, gerekli her trl teknik altyapy kurmak ve iletmek veya gerektiinde nc kiilere yaptrmak; sohbet, mesaj ve benzeri servislerde yaplacak filtreleme, perdeleme ve izleme esaslarna gre donanm retilmesi veya yazlm yaplmasna ilikin standartlar belirlemek; bu alandaki uluslararas kurum ve kurulularla ibirlii ve koordinasyonu salamak. Sz konusu sularn elektronik ortamda ilenmesini konu alan her trl temsili grnt, yaz veya sesleri ieren CD, DVD, USB bellek, hard disk, disket gibi rnlerin tantm, lkeye sokulmas, bulundurulmas, kiraya verilmesi veya satnn nlenmesini salamak zere grevli ve yetkili kolluk kuvvetlerine her trl yardmda bulunmak. erik, yer ve eriim salayclarnn, ynetmelikle belirlenecek usul ve esaslar erevesinde tantc bilgilerini kendilerine ait internet ortamnda kullanclarn ulaabilecei ekilde ve gncel olarak bulundurmamalar halinde yaptrm uygulamak. Ulatrma Bakanlnca; Adalet Bakanl, ileri Bakanl, Aileden Sorumlu Devlet Bakanl ile ihtiya duyulan dier bakanlk, kamu kurum ve kurulular ile internet servis salayclar ve ilgili sivil toplum kurulularndan birer temsilcisinin katlmyla oluturulacak nternet Kurulu ile gerekli ibirlii ve koordinasyonu salamak.

193

akademia

VI. ocuk Pornografisi ile Mcadelede Medyann Rol zellikle internet zerinden yaylan ocuk pornografisini nleminin bir dier yolu medya yolu ile toplumun bilinlendirilmesi ve farkndaln arttrlmasdr. Herhangi bir konunun kamuoyunun gndemine yerleerek tartlmasn salamak ve bu yolla kamuoyunun konu hakkndaki bilincini, farkndaln ve duyarlln artrmak medyann temel grevlerinden birini oluturmaktadr. ocuk pornografisinin medyada gerekli ekilde yer almam olmas konunun kamuoyunda gerektii ekilde tartlmamasn dolaysyla ocuklara ynelik istismar ve smrnn endie verici boyutlara tanmasnda nemli bir rol oynamtr. Oysa kamuoyunun konuyla ilgili bilgilendirilerek ocuk pornografisinin nlenmesine ynelik en byk nlemlerden biri olarak konu ile mcadelede vazgeilmez konuma sahiptir. ocuk pornografisinin zararlar, bugn geldii nokta ve nlemezse neler olabileceine dair toplumun medya yoluyla bilgilendirme ve bilinlendirme kampanyalar dzenlenmelidir. ocuk ticaretinin ve ocuk pornografisinin riskli durumlarna zellikle dikkat ekilmelidir. ocuk ticaretinin olumsuz etkileri ve kolay kazan salad fikrini ortadan kaldracak sanal ya da gerek ocuk pornografisini itibarsz klacak kampanyalar nem arz etmektedir ( Gksel ve Bitirim, 2007,9). Bunun yan sra cinsel smrye urayan ocuklarn koruma altna alnmas ve yeniden toplumla btnlemesini salayan destek hizmetlerinin toplum tarafndan bilinmesini salamak ve daha da nemlisi ihtiya duyduu tespit edilen ocuklar ve ailelerini bu hizmetlerden yararlanmalar iin cesaretlendirmek medyann grevleri arasndadr. Ayrca ocuk haklarnn ihlal edildii kurum ve kurulular medyada belirli aralklarla sergilenmesi konunun gndemde kalmasn salamaktadr. ocuklarn kendi, haklarnn farkn a varabilmeleri iin her

trl istismara uradklar takdirde yasal olarak neler yapabilecekleri ve haklarn nasl koruyabilecekleri bilgileri filmlere, brorlere, reklmlara konu edilmelidir. Ayn zamanda medya iddet ieren ve fuha tevik eden yaynlar gstermekten kanmaldr. Bunun yerine kamuoyunu aydnlatc, toplumsal dayanmay arttrc yaynlar yapmaldr. Son zamanlarda medyada ocuklarla ilgili zellikle istismar haberlerinin verili biimi, mesajn ieriinden daha n plana tanmakta ve olaylar kurgulanarak tekrarlanmaktadr. Bu davran tarz olaydaki iddet boyutuna medyann yaratt psikolojik iddet de eklenmektedir. Bu trl yaynlar etik duyarlla ters dmektedir. Sonu ocuk pornografisinin zellikle internetin yaygnlat son yirmi yl ierisinde salad olumsuz ivme gz ard edilemeyecek boyutlara ulam durumdadr. Hem uluslar aras alanda hem de ulusal alanda acil olarak nlem alnmas gerekmektedir. ocuk pornografisinin internet ile balantl olarak uluslar aras alana tanm olmas mcadele de uluslarn bir birbiriyle uyumlu almasn zorunlu klmaktadr. Uluslar aras dzeyde yaplan almalar ulusal alana tanmal ve i hukuk dzenlemeleri bu almalara uyarlanmaldr. Trk hukukunda yaplan dzenleme ocuk pornografisinin retilmesi, datlmas, yaylmas, ithali, ihrac, teklifi, sat ya da bulundurulmas eylemlerinin hepsini kapsayacak niteliktedir. Bu balamda Ek Protokoln gerekliliklerine uymaktadr. Ancak Trk Hukukunda ocuk pornografisine kesin bir tanm getirilmemektedir. Trk hukukunda ocuk pornografisi ile ilgili ayr bir dzenleme yaplmas gerekmektedir. Bu dzenleme yaplrken gerek sanal pornografi ayrm yaplmaldr. ocuk pornografisi ieren materyalin mterisi de cezalandrlmaldr.

194

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

Bu konularda yasal dzenlemelerin iyiletirilmesi son derece nemlidir. te yandan yasal nlemler yannda sosyal ve eitsel nitelikte de baz nlemler alnmas gerekmektedir. Bu nlemler, eitim, kz ocuklarnn zel durumunu dikkate alma, ocuk, gen, anne, baba ve kamuoyunda bilin ve duyarllk oluturma, aratrma yapma ve istatistik bilgi toplama, aileye yardm, eylem programlar hazrlama ve bunlara kaynak ayrma olarak sralanabilmektedir. Bu konularn gndemde kalmas salanmaldr. Trkiye, ocuklarn karlmalar, satlmalar, fuha veya pornografiye konu olmalarnn nlenmesi, faillerinin aratrlp, kovuturulmas, cezalandrlmas, sulu iadelerinde yardmlama, madurlarn fiziksel ve psikolojik rehabilitasyonu, toplumla yeniden btnlemeleri, ulusal ve uluslar aras programlar iin kaynaklarn harekete geirilmesi, karlkl hukuki yardm, bilgi alverii dahil teknik yardmlama, ocuklar pornografi gibi fiillere ak klan rnein yoksulluk, az gelimilik gibi temel nedenlerin ele alnabilmesi ve sosyal ve ekonomik gelime, yoksulluu ortadan kaldrma programlar ve evrensel eitime destek iin gerekli uluslar aras ibirliini gelitirmek ykmll altndadr. Bu konuda eitli boyutlarda almalar yrtlmektedir. Birincisi Trkiyenin ocuklara ynelik ticari cinsel smrs konusunda Ulusal Eylem Plannn oluturulmasdr. Bu plan, nleme, koruma, mdahale ve madur ocuklarn toplumla yeniden btnleebilmesine dair ilkeleri belirlemeli ve bu yndeki almalar iin rehber olmaldr. Ayrca riskli gruplara ynelik sosyal destek mekanizmalarnn glendirilmesi ocuklarn ve ailelerin korunmas da nemlidir. Alnmas gerekli nlemler arasnda halkn eitimi asndan medyaya byk grevler dmektedir. ocuk pornografisi ile ilgili verilen haberlerde kullanlacak olan dile dikkat edilmesi gerekmektedir. zel hayatn gizlilii ilkesinin ihlal edilmemesine zen gstermek haberi yaynlayandan yaynlanmasna karar verene kadar pek ok kiinin sorumluluunu gndeme getirmektedir. Ayrca ulusal ibirlii de son derece nemlidir. Mevzuatn uygulanmas konusunda sorumluluk tayan yetkili mercilerin birbirleriyle ibirlii yapmalar ve faaliyetlerini koordine etmeleri arttr. Kaynaka Ako, S.(2007). Madur ocuklar ve Yaynclk lkeleri. Gncel Hukuk, Ocak 2007/1, 5- 10. Akdeniz, Y. (2004). The Regulation of Pornography and Child Pornography on the Internet. Eriim : 04.05.2008 http://papers.ssrn.com/ sol3/delivery.cfm/ Ip9704291.pdf? abstaractid=41684. Aknc, F. (2001). Avrupa Konseyi Siber Su Szlemesinde Yer Alan Maddi Ceza Hukukuna likin Dzenlemeler ve nternette ocuk Pornografisi. HFM. LIX. (1-2), 117-121. Avrupa Konseyi Siber Szlemesi.(2008). 6.5.2008. Su Eriim.

http://conventions.coe.int/Treaty/EN/project s/FinalCybercrime.htm Bakrc, K. (2007). ocuk Cinsel Smrs, ocuk Fuhu ve Pornografisi. Gncel Hukuk. Ocak 2007/1. 8- 11.

Birlemi Milletler. ocuk Haklarna Dair Szleme. (2008). Eriim: 6.5.2008, http://www.unicef.org/turkey/crc/_c r23b.html Birlemi Milletler. ocuk Haklarna Dair Szlemeye Ek ocuk Sat, ve ocuk ocuk Fahielii Pornografisi le lgili htiyari Protokol ( 2008). Eriim: 6.5.2008

195

akademia

http://tbmm.gov.tr/komisyon/insanhak/pdf01 /161-170.pdf am, . (2003). ocuk Pornografisi Tartmalarna likin Sorular. letiim Aratrmalar Dergisi. Gz. 59-70. eken, H. (2003). Council of Europes Convention 2001 on Cybercrime and Turkey. Unpublished Master of Science Thesis. University of Marmara European Community Institute Law Of European Union. stanbul. Dlger, M. (2004). Avrupa Konseyi ve Avrupa Birlii Dzenlemelerinde ocuk Pornografisinin nternet Araclyla Yaylmasna Kar Yaplan Dzenlemeler. stanbul Barosu Dergisi. 4. 95- 103. Erba, A.(2007). ocuk Pornografisi. stanbul Barosu Dergisi. 81.(4), 5564. Gksel,A, Bitirim,S. (2007). Sanal Dnyann zdmnde ocuklara Ynelik iddet: ocuk Pornografisi. 4. Uluslar aras ocuk ve letiim Kongresi. stanbul niversitesi letiim Fakltesi. Ekim. Helvacolu, A.( 2004). Avrupa Konseyi Siber Su Szlemesi- Temel Hkmlerin ncelenmesi. nternet ve Hukuk. Der: Yeim M.Atamer. stanbul Bilgi niversitesi Yaynlar. Ocak. Klain, Eva, Davies, H, Hicks, M. ( 2001). Child Pornography: The CriminalJustice- System Response. Eriim: 6.5.2008. http://www.missingkids.com/enUS/publications/NC81.pdf Lanning, K. ( 2006). Child Molesters: A Behavioral Analysis. Eriim. 6.5.2008 http://www.missingkids.com/en_US/publica tions/NC70.pdf

Levy,

N. ( 2002). Virtual Child Pornography: The Eroticization of neguality. Ethics and nformation Technology. 4.

Polat, O. (2007). ocuk stismar Tanmlar I. stanbul: Sekin Yaynclk. Polat, O. (2007a). ocuk stismar nleme ve Rehabilitasyon II. stanbul: Sekin Yaynclk. Polat, O. (2007b). ocuk Pornografisi. stanbul: Nokta Yaynlar. Rollo, G., Neubacher, F. ( 2005). ocuk Pornografisi ve nternetKarlatrmal Hukuk erevesinden Genel Bir Bak ev. lker Tepe. ocuklar ve Su-Ceza. Ord. Prof. Dr. Sulhi Dnmezerin Deerli Hatrasna Armaan, Ankara: Sekin Yaynclk. T.C. Babakanlk Sosyal Hizmetler ve ocuk Esirgeme Kurumu (2006). ocuk Haklar Szlemesine Ek ocuk Sat, Fahielii ve ocuk Pornografisi le lgili htiyari Protokol lk lke Raporu. Eriim: 6.5.2008. http://wwwshcek.gov.tr/portaldosyalar/coc_ hak/pornografi_rapor.asp ULUSLARARASI ALIMA RGT (ILO) (2008). En Kt Biimlerdeki ocuk iinin Yasaklanmas ve Ortadan Kaldrlmasna likin Acil Eylem Szlemesi. Eriim: 6.5.2008. http://ilo.org/public/turkish/region/eurpro/an kara/sozlesme/soz182.htm Uzunay,Y., Koak, M. (2005). nternet zerinden ocuk Pornografisi ve Mcadelede Yaanan Skntlar. Polis Bilimleri Dergisi. 7. (1). 2245.

196

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

akademia

197

POPLER KLTR VE MODA Hsamettin AKAR zet Gnmz kapitalist toplumlarnda tketme istei, retme isteinin bir adm nne gemi ve byle bir ortam ierisinde temelinde tketim kltrnn yatt popler kltr, toplumlara egemen olmaya balamtr. Popler kltrn en nemli zellii belirli bir sre kullanlp atlmasdr. Byle bir zellik srekli devingenlii salamakta ve tketim gdsnn srekli canl tutulmasna sebep olmaktadr. Popler kltrn bir yansmas ve arac olarak dnlebilecek olan moda olgusu da, bireylerin farkl olma gdlerini harekete geirerek onlar tketime ynlendirmede bir ara olarak kullanlmaktadr. Popler kltrn ve popler kltr rnlerinin tketilmelerini salamak amacyla eitli mitler kullanlmaktadr. Bu mitler yerine gre bireysellii yerine gre de toplumsall vurgulayabilmektedir. almada popler kltr ve moda kavram ekonomi-politik perspektif asndan tartlmakta; zellikle retim tketim srecinde etkili olan sekinlerin toplumsal olgular belirleme ve ynlendirmesi erevesinde tartlan popler kltr moda ilikisi, teorik olarak eletirel yaklam snrlar ierisinde ele alnmaktadr. Anahtar Kelimeler: Popler kltr, moda, tketim

Popular Culture and Fashion Abstract In todays capitalistic society, the desire to consume has gone one step ahead of the desire to produce and in such an environment, popular culture, which is based on consumer culture, has begun to dominate societies. This feature provides continuous dynamism and keeps the drive to consume constantly alive. The phenomenon of fashion, which can be perceived as a reflection and means of popular culture, is used as a tool to direct individuals towards consumption by arousing their desire to be different. Various myths are used to ensure consumption of popular culture and products of popular culture. These myths may sometimes emphasize individuality while emphasizing communality at other times. The study discusses the terms of popular culture and fashion from the viewpoint of political economy. In particular the relations between popular culture and fashion in the context where social phenomens are determined and directed by elites influetal on the processes of producing and consuming are discussed in the context of the critical theory. Keywords: Popular culture, fashion, consumption

Ar. Gr., Seluk niversitesi letiim Fakltesi

198

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

Giri Popler kltr ile ilgili almalara bakldnda daha ok popler kltr ve mzik, popler kltr ve sinema, popler kltr ve futbol, son olarak da popler kltr ve bo zaman ilikilendirmesinin yapld (Rowe, 1996), ancak popler kltr ile hem retim hem yaylm hem de tketim safhalarnda birok benzerlik gsteren popler kltr ve moda konusunun yeterince ele alnmad grlr. Sanayi devrimi ve sonrasnda meydana gelen teknolojik gelimeler, toplumlarn sosyokltrel yaplarnda da tedrici olarak bir takm deiikliklerin olmasna neden olmutur. Bu deiim yaanan gelimelerle gnden gne hzlanm gnmzde ok farkl bir sosyokltrel yap olumutur. Klasik modern dnemde ok retip az tketmek nemliyken gnmzde tketmek retmenin bir adm nne gemi durumdadr. zellikle gnmz toplumlarndaki bu hzl deiim/gelimeler neticesinde, toplumlara, ksa dnemde yaanp tketilen ve temelinde tketim olgusunun yatt popler kltr egemen olmaya balamtr. Popler kltrn bu egemenlii farkl yaklamlar da beraberinde getirmitir. Bu yaklamlardan biri popler kltr, bizzat halkn kltr olarak ele alrken bir dieri popler kltr tketim kltr olarak ele almaktadr. Bu almada da popler kltre daha ok bir tketim kltr olarak yaklalmtr. zellikle kitle iletiim aralar, toplumda kltrel dnmlerin yaanmasnda ve bu anlamda popler kltrn yaratlmas ve yaygnlamasnda nemli ilevlere sahiptirler. Sz konusu aralar vastasyla popler kltr ierisinde eitli mitler oluturularak bireylerin kimliklerine seslenilmekte ve bireylerin kimlik oluumlarn gerekletirebilmeleri iin dzen tarafndan sunulan mal ve hizmetlerin tketimi, art olarak ne srlmektedir. Tketime ynelik olarak oluturulan mitlerden birisi de moda olgusu ierisinde sunulmaktadr. Moda olgusu geni anlamda dnldnde her alan iin geerli olan bir olgu olmasna ramen moda denilince ilk akla gelen, giyim modas olmaktadr. Bu almada da konuya bir snrllk getirmek amacyla moda, giyim endstrisi temelinde ele alnmtr. Moda ve giyim, toplum ierisinde kimliin, kltrn, statnn, iletiimin ve tketim kltrnn bir gstergesi olarak alglanmaktadr. Bu erevede almada bir temel oluturmak iin ilknce popler kltr bal altnda sz konusu kltrn ne olduu ele alnm, daha sonra ise bir popler kltr arac olarak moda olgusu zerinde durulmutur. Moda olgusu anlatlrken; modann toplumlar tarafndan nasl algland, moda olgusunun nasl gerekletii, toplum ierisinde nasl bir yaylm gsterdii ve toplumu nasl tketime ynelttii konular incelenmitir. Popler Kltr Popler kelimesinin etimolojisi, populace, poplasyon, public, publication, pub, people gibi kelimelerle kkensel akrabalklara dayanmaktadr. Hatta bu kelime, eanlam olarak common, demos, demokrasi gibi szcklerle de ilikilendirilebilir anlamsal bir baa sahiptir. Bu kelimelerin hepsi Trkede halk, yaygnlk, ortaklaaclk, kamu ve demokrasi gibi anlamlara gelmekte, bu nedenle popler kltr, halk, demokrasi, ortak ve yaygn eylem ve beeniler olarak ifade edilmektedir (Batmaz, 2006, 19). Batmazn popler kelimesinin anlamndan yola karak yapm olduu tanmdan farkl olarak Szen (2001, 59) dorudan bir tanmlama yoluna giderek popler kltr; herhangi bir toplumun, herhangi bir zamanndaki egemen olan kltr olarak tanmlamaktadr. Erdoan ise niyeti n plana karan bir yaklamla popler kltr, kullanm ve tketim kltr olarak tanmlamakta, kullanm ve tketimin, poplerin retiminin ilk safhasndan son kullanm safhasna kadar her safhasnda mevcut olduunu ifade etmektedir (Erdoan, 1999, 22). Bu anlayla popler kltr, halkn, halka ait, halktan gelen anlamn

199

akademia

yitirerek artk kapitalist pazar mekanizmasnn bir paras durumuna gelmitir. Bu anlamda popler kltr, kitle retim endstrileri tarafndan retilen rnlerin yaygn kullanm anlamna gelmekte ve kapitalist sermaye lehine dnme uratlmaktadr. Bylece popler kltr kavram, bir zaman ait olduu konumundan edilerek, pazarda retilen ve satlan dier mallar gibi, ticari bakmdan retilen ve satlan kltr konumuna tanmtr (Erdoan, 2001, 72). Buradan hareketle halka ait olan popler kltrn, kitle toplumu srecinde kitlelere mal edilmi bir unsur olarak kitle toplumunun zelliklerini tad gibi kitlesellikten gelen olumsuz fonksiyonlar da bnyesinde barndrd sylenebilir. Ancak tketim kltrnn baat e olduu modern toplumlarda kitleler iin retilen ve tketilen kltr olma zelliini iyiden iyiye hissettiren popler kltrn deeri, herkesin tketici olmasndan dolay bir kat daha artmaktadr. Tketime bir ivme kazandrmak dolaysyla da retimi hzlandrmak iin, insanlar tarafndan kabul edilen ve sevilen popler deerleri yakalamak ve bunlar zihinlere ilemek gerekmektedir. Zihinlere ilenen bu deerler, retilen rnlerin z deerinden ziyade kltrel balamda eitli anlamlarla ilikilendirilen deerler olmaktadr (Tosun, 2006, 111). Kltrel srelerin retimi ve tketiminde halkn katksnn azalarak bunlarn yerine kitle iletiim aygtlarnn gemesi ve halkn zellikle medya balamnda sadece almlayc rolnde olmas, popler kltrn retim sreci ve bu srecin aamalarnda birok soru iaretini beraberinde getirmektedir. Gcn ve zenginliin eitsiz bir ekilde dald kapitalist toplumlarda, kapitalistleme sayesinde her eyin alnp satlan bir meta olarak dnlmesi, popler dnceleri, umutlar, umutsuzluklar, beklentileri yaratan, tutan, srdren ve gerektiinde deitiren dev endstrilerin domasna da sebep olmutur. Bu dev endstriler hem kendileri hem de kapitalist pazar iin kitle ikna tekniklerini kullanarak

bilin ynetimi iini yapmaktadrlar. Bu endstrilerin en banda televizyon, basn, film, reklm, halkla ilikiler ve eitim gelmektedir. Bu endstriler hem kendi rnlerini popler yapmakta hem de dier endstrilerin rnlerini poplerletirmektedirler. rnein giyecek, yiyecek, iecek, elence vb. endstrilerin rnlerinin poplerlii retilmi dinamik bir poplerlik olarak sunulmaktadr. Bu endstrilerin rnlerinin poplerletirme iinde iletiim medyas egemen gndemi belirlemekte, poplerletirme sarmal kiiler aras iletiimle yaylarak genilemektedir. (Erdoan, 2004, 12). Dier yandan popler kltr rnleri, gnmz toplumlarnda zellikle yabanclam bireyleri hedef alarak onlar da sisteme uyan bireyler haline getirmeye almaktadr (Oktay, 1997, 44). Kknden koparlm bireyler iin kimlik ve deerler yaratan popler kltr, bireyin toplumda yalnzlam kalabalklar iinde iselletirilmesi iin sosyal unsurlar barndrarak bireyin o toplumun izdii snrlar ierisinde kalmasn salamakta ve snrlarn retici glerin izdii kltrel kodlar, topluma sunularak kltrn yeniden retimi salanmaktadr. Bu dorultuda popler kltrn topluma etkisini ele alan Gans (2005, 67) popler kltre iki sulama getirmektedir. Birincisi, popler kltrn toplumun btnndeki beeni dzeyini drd, dolaysyla bir uygarlk olarak niteliini bozduu, ikincisi ise popler kltrn bireyleri uyuturabildii, atomize edebildii, dolaysyla kitle ikna tekniklerine duyarl klddr. Bu haliyle popler kltr, genel olarak glnn karlarna hizmet ederken, lkemiz gibi gelimekte olan toplumlar asndan da olumsuz sonulara yol aabilmektedir. zellikle merkez-evre lke ilikisinde gelimi bat lkelerinin takibinde bulunan gelimekte olan lkeler ve modernleme srecini yaayanlarda estetize edilmi kltrel rnler ve yksek kltrel srelerin eserlerinin halka kltrel gereklik olarak sunulmas, deiim olgusunun sonularnn evre lkeler iin

200

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

negatif yklemelerle dolu olduunu gstermektedir. Bken (2001, 51), bu durumu yle dile getirmektedir; Amerikan popler kltrnn Trk toplumunun nfuzlu kesimleri tarafndan benimsenmesi, ilerlemeye ynelik bir g olmasna ramen, ahlaki normlarn ve toplumsal deerlerin erozyona uratlmas, kltrel kimlii belirleyen geleneksel yaam tarzlarnn ortadan kaldrlmas, Amerikanlam kesim ile geleneksel eilimleri olan kesimler arasnda uyumsuzluklarn ortaya kmas ve Trk popler kltrnn ciddi deiikliklere maruz braklmas toplumumuzda karklklara sebep olmakta ve ikilemli bir ortamn olumasna yol amaktadr. Trkiyede popler kltr olgusunun geliimine bakldnda 1950li yllarn balang olduu grlr. zellikle kitle hareketlerin siyasi alanda belirdii ve ehirlemenin artmaya balad dnem, lkenin siyasi tercih olarak Amerikan taraftarl ve Marshall yardmlar toplumda farkl bir kltrn oluumuna zemin hazrlamtr (Adgzel 2001, 138-140). 1980li yllar Trkiye iin yeni bir toplumsal yapnn ina ediliinin ve yeni bir retim tketim srecinin halka sunulduu zamanlardr. zellikle ekonomik alanda liberal sisteme gei ve basn yayn organlarnda ticari faaliyetlerin ne kt dnem, kltrde de ktlesel olgunun topluma tam olarak kmamacasna yerletii bir sre olarak yer edinmitir. Bunun salanmasn ekonomi politik durum ve medya aralar temel belirleyici olmulardr. Bu dnem ortaya kan life sytle gazetecilii ve kltr endstrisinin bireyler iin sunduu yeni yaam tarzlarnn sergilendii alanlar, toplumun kendini ortaya koyduu, haz ald ve tutku sembolnn netletii yerler olarak grlmtr (Ark, 2006, 73). Fakat bu durum birok tartmay da beraberinde getirmitir. Tketim toplumu olma yolunda hzla grlen deiim ve temel belirleyici olarak ekonomi ve ekonomik retim aralarna sahip olmakla iktidar istenilen ynde deitirebilme sonucunda, geleneksel deerler ve sunulan deerler arasnda atmalar meydana gelmitir. Doutan gelen kimlikler, sunulan kimlikler ve atan kimlikler arasnda birok ara kendini hissettirmeye balamtr. lkemiz asndan dnldnde yukarda belirtilen tartmalarn belki de en fazla yaand alan beden ve moda sektrdr. nsanlar karlatklar kiileri kullandklar gndelik aralar ve eyalarla deerlendirmekte, bu erevede birbirleri hakknda eitli karmlarda bulunmaktadrlar. Tketimin temel belirleyici unsurlarndan olan moda stat sembol olarak keskinlemi biimde toplumda yer edinmektedir. Buradan hareketle modann takip edilmesi veya edilmemesinin insanlarn kimliklerine etki ettii ve insanlarn uygun bir kimlie sahip olmak iin moday takip etme eiliminde olduklar sylenebilir. Popler Kltr Arac Olarak Moda Moda kelimesi Latince modus ve modernus kelimelerinden retilmi olup hemen imdi, dne ait olmayan anlamlarn tamaktadr. Ancak bugnk anlamyla moda, yol, ekil, tarz, usul, slup, hareket, davran, yaam biimi genel anlamlarnn altnda zellikle kadnlar tarafndan izlenen giyinme biimi; zaman zaman veya belli bir srede insanlarn benimsedikleri bir biim, bir slup (Longman-Metro, 1993) olarak tanmlanmaktadr. Bu kelimenin Trkedeki anlam ise maddede toplanmtr. Bunlar 1) Deiiklik gereksinimi veya sslenme zentisiyle toplum yaamna giren geici yenilik, 2) Belirli bir sre etkin olan toplumsal beeni, 3) Geici olarak yenilie ve toplumsal beeniye uygun olandr (www. tdk. gov. tr). Moda, toplumda belirli bir kltr ierisinde hayat bulmaktadr. Toplumlarn sahip olduklar kltrel anlay, modann ve bu balamda giyim tarznn farkl alglanmasna sebep olmaktadr. rnein, ngilizler, giydikleri eylerle kendilerini daha ssl, cazip hale getirmeyi amalarken;

201

akademia

Franszlar, kyafetlerine gsterdikleri zen ile karlarndaki kiilerin gznde kendilerine bir yer edinme niyetindedirler. Dou dnyas giyimleriyle gze arpmamay, var olan gzelliklerini yabanclardan gizlemeyi amalarken, Bat dnyas iin giyim gzelliin daha belirgin bir hale getirilerek ortaya konmas anlamn tamaktadr (Barbarosolu, 1995, 10). Farkl alglaylara ramen toplum ierisinde, bir rnn veya tarzn moda olmas, herhangi bir yeniliin modaclar tarafndan sunulmasyla veya toplumda nl birisinin benimsedii bir yenilii bakalarnn da benimsemesiyle gereklemektedir. Toplum tarafndan tannrl fazla olan ve nl diye adlandrlan kiiler, modann yaylm izgisinde bir anlamda kamuoyu nderi roln stlenmektedirler. Modaclar tarafndan meydana getirilen ve nl kiiler veya mankenler tarafndan sunulan rnn veya tarzn toplum tarafndan benimsenmesi srecinde modaclarn, toplumun eilimlerini ve dier zelliklerini bilmeleri nemlidir (Barbarosolu, 1995, 37). yle ki, moda olgusu ile toplumda bireylerin arzularn denetleyip, tketime ynlendirmede byk oranda baar salansa da bireylerin, tketim eylemini anlamlandrma srecinde kendi deneyim ve dier zelliklerine bal olarak sunulan reddetme ya da en azndan kabul etmeme olaslklar da bulunmaktadr. te bu reddedilme olasln minimum seviyede tutmak amacyla modaya, gerekletii toplum asndan birok mit yaratc tanmlar yklenmitir. Bu tanmlar, bireycilii, bireysel tercihi, bireysel zevki, adal, en son olan takip etmeyi ve zaman yakalamay, k olmay, en son olana ayak uydurmay, deerli grnt ve gsterii, tketim demokrasisini, herkesin istediini giydii ve yaptn, dolaysyla snf farklarnn ortadan kalktn ve farkn bireysel znellik olduunu vurgulamaktadrlar (Erdoan ve Alemdar, 2005, 151). eitli anlamlar iinde barndran modann geliim seyrine bakldnda iki

farkl yaklam gze arpmaktadr. Bu erevede birinci yaklam, moday kyafet eitlilii olarak ele alan yaklamdr. Bu yaklamda moda ile kyafet eitlilii birbirinin yerine kullanlarak, kazlardan elde edilen renkli kuma paralar ve kadnlarn ssleme aletleri modann varln gsteren deliller olarak kabul edilmektedir. Bu yaklam, modann balangcn en eski alara kadar gtrmekte, ancak bu yaklamda modann gnmzdeki en nemli zellii olan biimin btn snflar tarafndan giyilebilme zellii eksik kalmaktadr (Barbarosolu, 1995, 27). kinci yaklam ise, modann balang tarihi olarak, Sanayi devrimi ve Fransz ihtilalini kabul etmektedir. Merie gre, Fransz devriminin getirdii zgrlk ortamnda moda, geleneksel bir giyimin alt tabakalar tarafndan taklit edilmesi anlayndan kurtularak yeni bir anlay yakalamtr. Bu anlaya gre moda, yeni olandr, btn alkanlklar alt st edendir, insan modernletirendir (aktaran: Barbarosolu, 1995, 28). kinci yaklamdan hareketle Sanayi devrimiyle birlikte her trl kuman retim sresinin ksalmas ve kuma maliyetlerinin dmesinin giyim endstrisine hareket kazandrd sylenebilir. Bu srete makineleme sayesinde retim sorun olmaktan km ve sorun, retilen kumalarn ve bu kumalardan elde edilen giysilerin pazarlanmas noktasnda ortaya kmtr. Bu sorunun baarl bir ekilde ynetilmesi, retilenlere gerek ilevlerinden daha fazla anlamn yklenmesiyle yani, moda mitinin ierdii anlamlarn topluma benimsetilmesiyle gerekletirilebilmitir. Sanayi devrimine kadar modann devingenlik zellii ok yava bir ekilde ilemi, ancak devrimle birlikte oluan uygun artlar ierisinde bir giyim tarznn bir bakasnn yerini almas iin daha ksa sre yeterli olmutur. Gnmzde ise moda dngs ierisinde yeni bir tarz, ancak bir iki sezon tketilmektedir. Davis (1997, 123) moda dngsnn giderek daha ksa zaman dilimlerini kapsar hale gelmesindeki

202

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

sebepleri; giyim sanayisinin youn bir biimde kapitalistleip rasyonellemesi, demokratiklemeye paralel olarak tketicinin daha fazla refaha ermesi ve bunun neticesinde snflar ayran snrlarn belirsizlemesi ve elektronik medya sayesinde bilgi aknn byk bir hz kazanmasna balamaktadr. Bilgi akndaki bu hz, zellikle gnmz toplumlar zerinde pazarlama teknikleri ve reklmlarn da etkisiyle daha geni kitleleri etkisi altna almtr. Krll hedef alan kapitalist sistem ierisinde moda olgusu, kendisini her yerde ve her zaman hissettirmitir. Zaten kapitalizmin temel zellii de esnek bir yapya sahip olmas ve kendisi dnda gelien yeni toplumsal oluumlarn yrngesine de kolayca uyarlanabilme yetenei olmasdr. Yaamn sadece almaktan ibaret olduunu ngren erken kapitalist dnemde alt snfn sesini ykseltip bu alma ve altrma dzenini sorgulamaya balaynca, kapitalizmin kurallar tekrardan gzden geirilmi ve tm snflar kontrol altnda tutabilmek ve bu snflar sistem ii aralara kanalize edebilmek iin yeni yollar kefedilmitir. Bunun neticesinde kitlelere, ok alp az tketmeye dayanan alma merkezli bir yaam biiminin yerine tketim merkezli bir yaam biimi sunulmutur. nk bugnk kapitalizm anlay ierisinde alt snfta olanlar orta ve st snfn yaantsna zendirme ve bu sayede de alt snf da tketime sokma mant yatmaktadr (Ark, 2006, 93-94). Kitleleri tketime ynlendirme yollarndan birisi de moda dncesini toplumun geneline yaymaktan gemektedir. Moda olann toplum ierisinde nasl yayld ve bireylerin moda olan niin tercih ettikleri de eitli yaklamlarla ele alnmtr. Burada iki yaklama yer verilecektir. Bunlardan birincisi Simmelin moda yaylm ve giyim davran yaklam, dieri ise Bourdieunun snfsal yeniden retim ve kltrel beeniler yaklamdr. Simmel, sekinlerin toplumsal astlar tarafndan taklit edilmeleri sreci olarak tanmlad moda deiimi yaklamnn merkezine, modann nce st snf ve daha sonra da orta ve alt snflar tarafndan benimsendii dncesini koymaktadr. Bu yaklamnda Simmel, toplumun alt ve orta snflarnda bulunan bireylerin st snflarn giyimlerini benimseyerek stat kazanmaya altklarn, ancak moda olan eyin alt toplumsal snfa ulancaya kadar poplerleme srecindeki ekiciliini kaybettiini, poplerliin kaybedilmesi sonucunda st snfn yeni tarzlar benimsediini ve bu ekilde kendilerini alt snflardan ayrmaya altklarn dile getirmektedir (Crane, 2003, 18). Ksaca belirtilirse Simmelin yaklam, moda srecinin yukardan aaya doru bir yaylm sreci gsterdiini anlatan bir yaklamdr. Bourdieunun yaklam ise moda yaylmnn, Simmelin tanmlad sreten daha karmak olduunu belirtir. Bourdieu toplumsal yaplar, kltrel beeni sistemleri ve onlarla ilikili yaam tarz kmelerini iine alan karmak snf kltr sistemleri olarak tanmlayarak bu sistem ierisinde alt snflarn, moda olan eyin estetik adan ho ve k olmasndan daha ok, pratik, ilevsel ve salam olmasn dikkate aldklarn ifade etmektedir. Bourdieu bu yaklamda, alnan eitimin ve sahip olunan kltrel birikimin, moda olan eyden alnan hazz ve zevki etkilediini belirtmektedir. Bu balamda alt snfta bulunan bireylerin, st snfn modasn alp kullansalar bile yetersiz toplumsallama ve eitime bal olarak st snfa ait olan benzer zevki ve incelii sergileyemeyeceklerini sylemektedir (Crane, 2003, 19-20). Hangi yaklamla ele alnrsa alnsn moda, sosyal bir olgu olarak kapitalist toplumda kimlikleri hedef almakta ve deiken bir yapya sahip olan toplumsal kimlikleri hem estetik adan hem de ekonomik adan kullanmaktadr. Toplumsal ve teknolojik deiimler neticesinde sonsuz bir biimleni ierisinde olan toplumsal kimlikler, bireylerde saysz gerilim, paradoks, kararszlk ve atmaya sebep

203

akademia

olmaktadr. Moda da, bu olgulardan ve kollektif dzeyde yaanan, tarihte bazen tekerrr eden bu kimlik istikrarszlndan beslenmektedir. Bylesi istikrarszlklarn temelinde yatan daha arlkl kararszlklar arasnda genlik-yallk, erkeksilikkadnslk, androjenlik-tek cinsiyetlilik, ieren-dlayan, i-oyun, eve dnklkdnyaya dnklk, tehir-saklama, izin verme-kstlama ve itaat-isyan arasndaki znel gerilimler yer almaktadr. Kapitalist toplumda moda belirli bir sre ierisinde bu gerilimlerden birisini ne karr, dierlerini arka plana atar veyahut daha nce birbirinden ayr duranlar bir araya getirerek bireylerin toplumsal kimliklerine seslenmeye alr (Davis, 1997, 28). Kapitalist toplumlarda modann etkisi ok fazlasyla hissedilmektedir. yle ki; bu toplumlarda bireylerin kendilerini ve kimliklerini tanmlamalar bile, gnlk yaamlarnda satn aldklar ve kullandklar giyim eyalar araclyla gereklemektedir. Kullanm alanlarnn tesinde giyim eyalarna kullanclar veya sahipleri tarafndan farkl anlamlar kazandrlmaktadr (Tellan, 2004, 139). Belirli bir sre ierisinde giyim eyalar birok farkl balamda kazandklar yan anlamlar gstergebilimsel katmanlama ad verilen sre boyunca biriktirmekte, bu da giysileri yaratanlarn ve tketenlerin farkl anlamlar ayn giyside kullanmalarn kolaylatran bir katk salamaktadr (Crane, 2003, 237). Bu manada moda olarak sunulan giyim eyalar renkleriyle, kesim zellikleriyle, zerlerindeki yaz veya resimleriyle eitli anlamlar artrabilmektedir. Bu armlar bazen isyan bazen de itaat eklinde olabilmektedir. Bu armlar kltrden kltre farkllklar gsterebildii gibi zamana ve mekna gre de farkllklar gsterebilmektedir. Ancak kapitalizmin mant bu farkllklar, her toplum ierisinde ve her zaman kendi yaamn devam ettirme ynnde kullanmann yollarn bulmaktadr. Gnmz kapitalist toplumlarnn hepsinde bedeni eitli ekillerde rtmenin ve toplum tarafndan mahrem olarak kabul

edilen blgelerinin zellikle kapal tutulmasnn olaan grl moday daha da nemli klmaktadr. Moda gnmzde kapitalist retim-tketim ilikileri tarafndan belirlenen kurallara gre ilemekte, bu srete moda ierisinde eitli mitler retilerek bireylerin farkl olmak adna daha fazla tketime ynlendirilmesine allmaktadr. Bu balamda sadece giyimde deil tm alanlarda sunulan moda, periyodik olarak sermaye sahipleri tarafndan retilen aynlklar poplerletirerek sahte farkllk yaratma pratii olarak sunulmakta ve kiileri, farkllk, teklik, esizlik ve yenilik propagandasyla inanlmas g bir yalana inandrmaktadr (Erdoan ve Alemdar, 2005, 152). Bunun neticesinde de kiiler daha fazla tketime ynelmekte, retim srecinde kitle retimi eklinde retilen rnler moda olgusunun oluturduu anlayla farkl olma dncesi ierisinde tketilmektedir. Moda, bir zorunluluktan ok seenek olarak sunulmasna ramen sunann ayn olmas ve sunulann nicelik asndan farkl, nitelik asndan ayn olmas sebebiyle bireyler moda olgusu ierisinde seim yaptklarn dndklerinde dahi kapitalist dzenin hilelerine kendilerini kaptrm olmaktadrlar. Neticede popler kltr rn olan moda, popler olan dnce ve rnlerin yaylmasna hizmet ederek toplumun tketime kanalize edilmesinde nemli bir rol stlenmektedir. Kapitalistleme srecinde hzla yol alan Trkiyede de retim ve tketim srecinde moda temel belirleyicilerden biri olarak gndelik hayatta yerini almtr. Moda olgusu gndelik hayatla kalmam, bireysel kimliklerden toplumsal kimliklere kadar bir ok alanda kendini hissettirmitir. Siyasal tercih belirlemeden, kitap okumaya, giyim kuamdan, yemek kltrne kadar izilen snrlar iinde olanlar ve dnda olanlar eklinde toplumda kendine yer bulmutur. zellikle ekonomi politik olarak, retim aralarn ellerinde bulunduranlarn sunduu yaam tarzlar, neredeyse hi sorgulanmadan kabul edilir hale gelmitir. Kamuoylarnn

204

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

srekli oluturulduu bu srete temel belirleyici yine ekonomi olmutur. retilen rnlerin kullanlabilirlii veya sadelii deil, moda haline gelmesi temel olarak alnm, st snfa ait olarak retilen nesneler, kitleler iin ii boaltlarak sunulmu, bunu salamada da moda etkili olmutur. Modann marka ile btnlemesiyle birlikte, reticiler iin yeni bir snf retilmitir. Moday takip ederek tketen bir topluluk oluturulmutur. Bylece sabitleen mteriler ve hi bitmeyecek retim sreci balamtr. Kitlesellemi toplumsal yap zelliini tayan lkemizde de retim ve tketim kitle zellii tamakta, bu oluum srecinde kitlelerin tketime ynlendirilmesinde de moda etkili bir ara olmaktadr. Sonu Uluslararas markalarn tm dnyaya yayld, geleneksel toplumlarn dahi tketim alkanlklarnn deitii, insani ilikilerin yerini giderek nesnelerle ilikiye brakt ve kitle iletiiminin son derece etkin olduu gnmz toplumunu etkileyen etkenlerden biride popler kltr ve eleridir. Dnyaya hkim olan kapitalist sistem dnldnde temelinde tketim olgusunun yatt ve halkn tmnn tketime katlmasnn ok nemli olduu grlr. Byle bir dzende gerek ihtiyalar ve sahte ihtiyalar arasndaki ayrm ortadan kaldrlrken tketilen her nesneye, bireylerin duygu ve dncelerine seslenecek anlamlar (mitler) yklenmektedir. Bu mitler yerine gre bireysellii yerine gre de toplumsall vurgulayabilmektedir. Popler kltr ve moda olgusu iinde bu durum geerlidir. Her ikisinde de eitli mitler retilerek bireylere ulama ve onlar dzene bir ekilde uydurma amalanmaktadr. Bireyler ise gnllerince biimlendiremedii reel yaamnn yaratt eziklikleri gidermek iin, fantazya dnyasnn da darln yanstrcasna ncelikle d grnlerine nem vermeye balamakta ve meta ekonomisi yaygnlatka bireyler yitirdikleri her deer iin meta ekonomisinin temel dayana olan tketim ideolojisini benimseme yoluna gitmektedirler. Dier bir deyile temel insani deerlerden yoksunlaan bireyler, bu srecin gnll ve doymaz yanda olarak, kendilerini kurtarabilecekleri umuduna kaplmaktadrlar (Oskay, 2000, 244). Tarihsel toplumlardaki kltrn isel gelimesinin ilkesi olan gelenek ve yenilik arasndaki atma ancak yeniliin srekli zaferi sayesinde srdrlebilmitir (Debord, 1996, 39). Burada yenilii kltr iinde yer alan moda olgusu belirlemektedir. Moda sunmu olduu her eyi yeni diye sunmakta ve bireylerin bunu tketmesini istemektedir. lkemiz asndan deerlendirildiinde de yenilikler, yaantmza moda olgusu erevesinde sokulmakta, popler kltr vastasyla yaylarak genilemekte halk tabakasndaki tketim gds, moda yoluyla pekitirilmektedir. retim-tketim sreci popler kltr ierisinde yer alarak, retilen rnlerin kitleler iin olan tercih edilmektedir. Popler kltrel yapnn birok olumsuz yn olmasna ramen bu yapnn, halkn snfsal zelliklerine hitap etmesi sebebiyle, halk bu kltr benimsemekte ve bu kanalla oluturulan modaya sahip kmaktadr. almada ele alnan popler kltr ve moda, gerek halk tarafndan kabul noktasnda gerekse popler olma sresi bakmndan bir takm benzerlikler tamaktadr. Bu iki alann benzetikleri noktalar sralanacak olursa; - Popler kltrn bir esi veya rn olma srecinde, bir yeniliin popler olmas, o yeniliin birileri tarafndan sunulmasna ve halk tarafndan beenilmesi ve benimsenmesine baldr ki, bir rnn moda olmas da ayn ekilde gereklemektedir. - Bir eyin poplerlemesi srecinde toplumun zelliklerinin bilinmesi nemli

205

akademia

olduu gibi, herhangi bir eyin moda olma noktasnda da toplumun zelliklerinin bilinmesi nem arz etmektedir. - Nasl popler kltr ierisinde kiilere mitler yoluyla sesleniliyorsa, modada da ayn ekilde seslenilmektedir. - Her iki olgunun da nihai amac kiileri tketmeye yneltmek ve dzene uydurmaktr. Sonuta, popler kltr ve moda olgusu yaam bulma ve toplumu etkileme noktasnda birok bakmdan benzer ekilde ilemektedir. Ayrca, bu olgular yaanan hayatn gerekleri olarak bize dayatlrken, aslnda yaplan tamamen bireylerin tutum ve kanaatlerini etkilemek ve bu yolla bireyleri tketime kkrtarak onlarn tercihlerinde etkili olmaya almaktr.
Kaynaka Adgzel, Y. (2001). Kitle Toplumunun Amazlar Kltr Endstrisi. stanbul: ehir Yaynlar. Ark, M. B. (2006). letiim Yazlar. Konya: Tablet Kitabevi. Barbarosolu, F. K. (1995). Modernleme Srecinde Moda ve Zihniyet. stanbul: z Yaynclk. Batmaz, V. (2006). Medya Popler Kltr Gizle., stanbul: Karakutu Yaynlar. Bken, G. (2001). Amerikan Popler Kltrnn Trkiyede Yaylna Kar Tepkisel Dnceler. Dou Bat Dnce Dergisi, 4(15), 41-52. Crane, D. (2003). Moda ve Gndemleri. (. elik, ev.). stanbul: Ayrnt Yaynlar. Davis, F. (1997). Moda, Kltr ve Kimlik (. Arkan, ev.). stanbul: Yap Kredi Yaynlar. Debord, G. (1996). Gsteri Toplumu ve Yorumlar, (A. Ekmeki ve O. Takent, ev.). stanbul: Ayrnt Yaynlar. Erdoan, . (1999). Popler Kltr: Kltr Alannda Egemenlik ve Mcadele. N. Gngr (Der.). Popler Kltr ve

ktidar (s. Yaynlar.

18-52).

Ankara:

Vadi

Erdoan, . (2001). Popler Kltrde Gasp ve Poplerin Gayri Meruluu. Dou Bat Dnce Dergisi, 4(15), 65-104. Erdoan, . (2004). Popler Kltrn Ne Olduu zerine, Bilim ve Akln Aydnlnda Eitim Dergisi Popler Kltr ve Genlik zel Says, 5(57), 719. Erdoan, . ve Alemdar, K. (2005). Popler Kltr ve letiim. Ankara: Erk Yaynlar. Gans, H. J. (2005). Popler Kltr ve Yksek Kltr. (E. O. ncirliolu, ev.). stanbul: Yap Kredi Yaynlar. http://www.tdk.gov.tr/TR/SozBul.aspx?F6E10 F8892433CFFAAF6AA849816B2EF05 A79F75456518CA, Eriim: 17 Mays 2008. Longman-Metro Byk ngilizce Trke Szlk. (1993). stanbul: Metro Kitap Yayn Pazarlama. Oktay, A. (1997). Trkiyede Popler Kltr. stanbul: Yap Kredi Yaynlar. Oskay, . (2000) Ykanmak stemeyen ocuklar Olalm. stanbul: Yap Kredi Yaynlar Rowe D. (1996). Popler Kltrler Rock ve Sporda Haz Politikas, (M. Kk, ev.). stanbul: Ayrnt Yaynlar. Szen, E. (2001). Popler Kltr Retorii: Sahiplik inde Yokluk, Rabette Olma ve Saduyu Bilgisi. Dou Bat Dnce Dergisi, 4(15), 53-64. Tellan, D. (2004). Tketim Kltr ve Cep Telefonlarnn Poplerlii. Bilim ve Akln Aydnlnda Eitim Dergisi Popler Kltr ve Genlik zel Says, 5(57), 137-142. Tosun, N. B. (2006). Popler Kltr ve Reklam Arasndaki Etkileim, N. T. Akbulut ve E. E. Balka (Der.). Medya Mercek Altnda (s.107-137). stanbul: Beta Basm Yaym Datm A.

206

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

akademia

207

TERR VE G SARMALINDA DOU VE GNEYDOU B. Zakir AVAR* zet Bu makale erevesinde, Trkiyeyi yllardan beri youn bir ekilde megul eden, ykc ve blc terrn de etkisiyle gerek lokal snrlarn gerek, lkemiz snrlarn aan ve daha kavramsallatrlmas boyutunda dahi ok nemli anlamazlklar beraberinde getiren Dou ve Gneydou Anadolu Blgelerindeki durumu, terr ve g balamn ne karmak suretiyle irdeleme abas sergilenmitir. ncelikle, kimilerinin terr sorunu, kimilerinin Dou- Gneydou Sorunu veya Blgeleraras dengesizlik sorunu kimilerinin de Krt Sorunu olarak adlandrrken, daha adlandrma safhasnda dahi ideolojik bir perspektif bindirmeye urat sorunun ad, objektif ve bilimsel almalar, veriler nda tartlarak; blgenin sosyo-ekonomik ve kltrel yapsna ilikin veriler sunulmutur. Btn bu tartmalardan ve verilerden hareketle yaplan tespitlerden sonra sonu ve neriler bal ile, sorunun ortadan kaldrlabilmesi iin ekonomik gelimeye, terrle mcadeleye ve terr nedeniyle gle birlikte ortaya kan duruma ilikin neriler getirilmitir. Anahtar Kelimeler: Dou Anadolu Blgesi, Gneydou Anadolu Blgesi, G, Terr, Terr sorunu, Krt sorunu, Dou Sorunu, Blgeleraras Dengesizlik. Eastern and Southeast Anatolia in Terms of Terrorism and Immigration Abstract In this paper, the condition of eastern and south-eastern Anatolia issue, which has been a formidable problem in Turkey for long years and has been an issue that has gone beyond both local borders and the borders of Turkey with the effect of destructive and separatist terrorism and has brought many other conflicts together with it, has been analysed in terms of terrorism and immigration. This issue which is named in terms of the ideological perspectives with various names such as: terrorism problem, Eastern and South-eastern Anatolia Issue, Unbalance Problem between Regions and Kurdish Issue has been discussed under the light of objective and scientific studies, and date concerning the socioeconomic and cultural structure of the region have been discussed herein. After the determination as a result of all the discussions and data, some recommendations on economic developments, fighting against terrorism and on the condition after the immigration that came into being because of the terrorism have been made under the title of conclusion and recommendations. Key words: Eastern Anatolian Region, South-Eastern Anatolian Region, Immigration, Terrorism, Terrorism Problem, Kurdish Issue, Unbalance Problem between Regions

Do. Dr.

208

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

Giri Dou ve Gneydou Anadolu Blgelerinin lkemizin dier blgeleriyle kyasland zaman fiziksel, ekonomik ve fonksiyonel, toplumsal anlamlarda bir dengesizlik ierisinde bulunduunu grmekteyiz( Gke, 1997, 99). Bu dengesizliin nelerin ncesinde veya sonrasnda gelitii konusunda olduu gibi sorunun adlandrlmasnda da genel olarak bir tavr gelitirilmemitir. Ne var ki, sorunu nasl adlandrrsak adlandralm veya sorunun k noktasn, nedenlerini ne ekilde yorumlarsak yorumlayalm deimeyen tek gerek Trkiyenin Dou ve Gneydou Anadolu blgelerinin sorunlarnn varl ve bu sorunlarn her geen biraz daha artt, aklc zmler retilmedii gereidir. imdiye kadar soruna ynelik olarak ortaya konulan deiik bak alarn da ele alarak sorunun tam adnn ne olmas gerektiini ve nasl zmleneceini tartacamz bu alma ile amacmz, Doulusuyla batlsyla btn insanlarmza, birlik beraberlik ierisinde daha mutlu, mreffeh bir hayat srmelerini temin etme noktasnda yararl olabilecek bir adm atabilmektir. olarak ortaya koyup, zm yollar nermek phesiz ki Trkiye gerekleriyle badar, zme gtrr makul bir yol deildir. Trkiyenin etnik adan heterojen olduunu, Trkiye Cumhuriyeti vatandalarnn bir blmnn Krt kkenli veya anadili olarak Krte konuan insanlar olduunu kabul etmenin elbette ki hi bir sknts bulunmamakla birlikte, blgenin Seluklu devrinin balangc olan 1020lerden itibaren OuzTrkmen aknlar sonucunda Trk yurdu olduunu ve ilk Trkmen yerleim yerlerinin de Dou Anadolu blgesi olduunu (nalck, 1998, 69) unutmamak gerekir. Kald ki, Osmanlnn yine Trk devletleri olan gerek Safevi gerekse Akkoyunlu Devletleriyle olan mcadelesinde blgedeki etnik gruplarla dayanma aramas ve sonuta Krt airetleri lehine Trkmen varl aleyhine tasarruflar neticesinde (ki, bu uygulama blgedeki Trk varlnn aleyhine olmakla birlikte zamann real politii ve devlet olarak varln korumas asndan Osmanlnn doru bir tavr olarak kabullenilebilir) Trkmen varl zayflam, blgeden Azerbaycana doru bir Trkmen g yaanmtr (nalck. 1998. 69) Ancak, kimi kaynaklar da Krtlerin Trkl zerinde durmaktadr ki, bunlara bu alma dahilinde fazlaca yer vermenin ok anlaml olmayaca ak olmakla birlikte, bu kaynaklardan birisi, Krzolunun ve Trkdoann da zikrettii (Krzolu, 1998, 81), (Trkdoan, 1998, 81) 1597 ylnda dnemin padiahna da sunulan eref Han- Bitlisi tarafndan kaleme alnan erefnamedir ki, eref Han (1603-1604 .) Farsa yazd eserinde Krtlerin kkeni zerinde durmakta, Buduz soyundan geldiklerini ileri srmektedir. Annesinin de Tokat Bayndrl slalesinden Emin Beyin kz olduunu kaydetmektedir. Buduz ve Bayndr boylarna uzanan bir soy kt ister istemez eref Handan yola karak Krtleri 24 Ouz boyu ierisinde grmemizin yolunu da amaktadr, yine eref Han, mensubu olduu Rojeki Konfederasyonunun airet saysnn 24 olduunu da belirtmektedir (eref Han,

1. Sorunun Ad Nedir?
Sorunun ad konusunda da kamuoyunda tam bir fikir birlii salanabilmi deildir. Kimileri sorunu Krt Sorunu olarak adlandrrken, kimileri terr sorunu, kimileri ikisinin ortas bir adlandrma ile Dou Sorunu, kimileri ise Blgeleraras Dengesizlik Sorunu olarak dile getirmekte ve tehis, tespit ve tedavi yntemlerini bu adlandrmalar paralelinde dile getirmektedirler.

akademia

1.1. Krt Sorunu mu?


Baz evreler tarafndan sorun etnik yapdan hareketle Krt sorunu olarak dile getirilmektedir. Sorunu, Krt sorunu

209

1990). Krtlerin menei hakknda ok kymetli almalar yapan ve ilim hayat boyunca bu almalarn gelitiren merhum Krzolunun 1946 ylnda Tasvir gazetesinde yaynlanan Krman Krtlerinin asl adl uzun makalesinde 1- 100. Dou boylamnda Moolistann Kuzey Batsndaki Sayan Dalar ve Yenisey Irmaklar balarnda 2- Bat Trkistanda (Horasan ve Afganistanda), 3Dastan ile Romanya Macaristanekoslovakya gibi Tuna Boylarnda, 4Kuzey Azerbaycanda Kr-Aras Irmaklar boylarnda ve 5- Dicle - Bozkrdan yaylm olarak, Trkiye-ran- Irak- Suriyedekiler olmak zere Asya ve Avrupadaki be ayr corafya blgesinde yaam ve hatralar brakm olan Krt adl gl ve kalabalk Trk uruklar tesbit ettiini zikreder (Kirziolu, 1995, 12). eref Han ve Krzolunun bulgularnn dnda elbette ki daha yzlerce ok kymetli alma Trk ve Krt kavimlerinin tarihin her dneminde birlikteliklerini, beraberliklerini, hatta ayn kkten geldiklerini gstermektedir, ancak bizim bu rnekleri getirmekteki maksadmz, deiik etnik aidiyet ve tanmlamalara kar gelitirilen kktenci red tavrlara lojistik manada bir destek salamak olarak alglanmamaldr. Ne var ki, baz odaklarn etniklikten ayrmcla, lke blclne ve terre uzanan bir yol amak iin giritikleri mcadeleye bilimselliin gerektirdii nesnellii ve objektiflii zedelemeksizin salam temeli olan aratrmalarla kar konulmaldr. Elbette ki, maksadmz bu makale erevesinde Krtlerin Trkln ispatlamak deildir, ancak, ayrm yapmakszn ayn toplum ierisinde birlik ve beraberlikle, kardelikle ayn yce duygular paylaabilmek, ortak paydalarda buluabilmek, birlikte ycelmek gibi bir dileimiz, arzumuz her daim vardr. Yine kimilerinin maksatl olarak iddia ettikleri gibi ayn kkenden gelmese bile, zellikle son 1000 yldan beri birlikte yaayan Trkler ve Krtler arasnda hibir dnemde etnik manada bir sorun yaanmamtr. Etnik sorun kavramn biraz irdeleyerek bu grmze aklk getirmek yararl olacaktr. nk bu kavram kullanan

ve Trkiyede bir etnik sorun olduunu iddia edenlerin bir ileri aamada dile getirdikleri dier kavram ise siyasal zm kavram olmaktadr. Etnik sorunun n artnn birbirinden dil, din, kltr, rk, tarih asndan farkl iki etnik grubun olmas deil, bu iki grubun dierine veya her ikisinin de birbirlerine karlkl olarak ayrmclkta bulunmalarnn olduu aktr (zda, 1994, 2) Ortada bir etnik eliki olmakszn etnik sorunun varlndan sz edilemez. Etnik elikinin olmas iin ise, kaynaklarn deiik etnik gruplar arasnda eitsiz datlmas gerekmektedir. Kaynaklar kontrolnde tutan grubun dier etnik gruba kar ayrmclk uygulamas sz konusudur. Bu ayrmclklar da rneklendirirsek; bir etnik grubun dier etnik grubun mensuplarn bilinli ve sistematik bir ekilde kt eitim artlarna iterek o etnik grup mensuplarnn sosyal, ekonomik, siyasal ykselilerini batan kstlarsa; bir etnik grubun mensuplar dier etnik grup mensuplar ile ayn ii yaptklar halde daha az cret alyorlarsa; yksek gelirli meslek gruplarna sokulmuyorlarsa, bir etnik gruba mensup olduu iin insanlar istedikleri semtte ev alamyorlarsa, tanamyorlarsa, o semtte oturmak istediinde daha fazla kira veya satn alma bedeli demek zorunda kalyorlarsa; oraya tandktan sonra semtin arilii bozulduu dncesiyle mlk fiyatlar veya kiralar ve semtin itibar dyorsa etnik sorun vardr anlam kmaktadr ki, sosyolojik manada da etnik sorundan bahsedebilmek iin bu sorunun varl aranmaktadr (zda, 1994, 2). 1990-95 yllar arasnda svein Ankara Bykelisi olarak grev yapan Erik Kornell, Krtler, cumhurbakanl dahil her kademede grev alarak kendilerini ok iyi ispat etmilerdir. Trkiyede Parlamentonun te biri Krtlerden olumaktadr. derken, ayrca Trkiyede serbest meslek sahibi Krtlerin byk bir blmnn batya g ederek oylarn PKKya deil (veya onun kontrolndeki partilere) lke apnda siyaset yapan kurulu partilere verecek lde toplumla entegre

210

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

olduunu (Cornell, 1998, 139-141) ifade etmektedir*. Dou Ergil, Dou sorunu ulusal btnleme sorunudur bal altnda Cumhuriyetin temel ideolojisi olarak benimsenen milliyetilik dorultusunda standart (farkllklar olmayan) bir ulus devlet yaratmak eilimi, 1920lerin ikinci yarsndan sonra merkezi otoritenin dizginleri germesinde neden oldu. Kltreletnik farkllklar grmemek resmi politika haline geldi. Bu sreci hzlandran ve pekitiren olgulardan biri de Douda nispeten egemen ve zerk bir konumda bulunan Krt nderlerinin/beylerinin standart bir ulus yaratmak adna merkezi otoritenin kendi nfuz alanlarna mdahale etmesine direnmeleriydi. Kimi zaman bu diren geni apl isyanlara dnt. Direncin ap ve derinlii orannda Ankarann tavr katlat. Farkllklara kar tahammlszlk resmi bir nitelik kazand (Ergil, 1995, 54) demektedir. Ancak Ergilin bu ifadelerine katlmak mmkn deildir. Zira o dnemde meydana gelen hi bir isyann arkasnda etnik ayrmclk yoktur. Konyada, Yozgatta, Balkesirde veya Anadolunun dier illerinde, blgelerinde kan isyanlarn karakteri neyse Douda kan isyanlarn karakteri de aynsdr. syan gerekeleri ve sylemleri de aa be yukar ayndr. Dou isyanlarn Ayrlk Krt isyanlar gibi grmek, gstermek veya deerlendirmek milli mcadeleyi omuz omuza yapan, tarihte byk ve anl bir destan kanlaryla canlaryla yazan bu lkenin aziz evlatlarna byk bir hakszlk ve hatta saygszlk olur. ayet, bu insanlarn derdi ayrlk olsayd, niye Trk milletinin en zayf an olan milli mcadele esnasnda
Nitekim Cornellin deindii bu husus deiik yllarda yaplan gerek Milletvekili Genel, gerekse Mahalli dareler Seimi (l Genel Meclisi) oylarnda aka grlmektedir. Terr rgt destekli partiler, 1995 Mv. Genel Seimi (HADEP) %4.2, 1999 Mv. Genel Seimi (HADEP) %4.8, 1999 l Genel Meclisi (HADEP) % 3.5, 2002 Mv. Genel Seimi (DEHAP) % 6.1, 2004 l Genel Meclisi (SHP-DEHAP) %5.2, 2007 Mv. Genel Seimi (DTP- Bamsz adaylarla girdi) %5.3 orannda oy almtr.
*

deil de artk zaferin yakaland gnlerde isyan edelerdi... Dou isyanlarnn karakterini anlamak bakmndan ok nem tadn dndmz bir nemli eseri burada zikretmeden yapamayacaz. Mansuri Ikn, blgede yllar yl gezerek, dinleyerek, aratrarak hazrlad Atatrk Dneminde Douda Meydana Gelen Olaylar ve yz adl eseri bu konuda yeterince ak bilgiler vermektedir. Dou syanlarnn d glerin kkrtmalaryla Atatrkn dini kaldraca propagandasna dayal olarak (Ik, 1996) ktn belgeler ve tanklara dayal olarak veren bu eseri Dou ile ilgili aratrma yapanlarn okumasnda yarar vardr. Trk Demokrasi Vakf tarafndan yaplan bir aratrmann verilerine gre Krtlerin %40 bat illerimizde yaamaktadr( TDV, 1996, 21) Bu netice de etnik sorun iddialarnn temelsizlii asndan bal bana bir gsterge bile saylabilmekle birlikte Krt ayrmcln dillendirerek seimlere katlan ve PKKnn aka destekledii hatta Dou ve Gneydou Anadolu blgelerinde tehditle bu partiye oy toplamaya kadar vardrd partilerin yllardan beri yaplan seimlerde lke genelinde oylarnn sadece %4.-5 lerde kalmasdr. (2007 Milletvekili genel seimlerine bu partiler dorudan katlmam, bamsz adaylar gstermek suretiyle ancak 20 milletvekili karabilmilerdir) ancak blgeden ve blge dndan ok sayda Krt kkenli milletvekili dier partilerden seilerek parlamentoya girmitir. Bizce, bu tablo bile etnik sorun iddialarn rtmek iin yeterli bir gstergedir. Trkiyede insanlarmz birbirleriyle evlilikler, akrabalklar, komuluk ilikileri, ekonomik birliktelikler ierisinde her trl etnik ayrmclktan uzaktrlar. Kendisini Krt kkenli gren her vatandamzn lke ierisinde istedii yere seyahat etme, yerleme, i ve mlk edinme hakk vardr. Krt kkenli insanlarmzn byk bir blmnn Dou ve Gneydou Anadolu

akademia

211

blgelerinin dnda yaadklarn ve bu blgelerde de hi bir sorun bulunmad hesaba katarsak, Dou ve Gneydou Anadolu Blgelerindeki Krtlerin Sorunu gibi bir mantk yrtme yolu alr. Bu da phesiz ki doru bir ifade olmaz. Yine, bir yazarn ifadesiyle, Gneydouda 50 bini akn korucu devleti korumak iin silahlanm durumdadr ki, bu say da devleti ykmak iin silahlanan PKK militan saysnn 5 katdr. Daha somut bir ifade ile PKK iin silahlanan blge insanndan 1 kiiye kar yine blge insanndan 5 kii ulusal btnln, devletini ve milletini korumak iin silaha sarlmaktadr (zda, 1994, 2) Bir baka almada belirtilen PKKnn tm lkedeki militan, milis ve sempatizan toplamnn 350 binlerde olduu doruysa, blge nfusuna orantlandnda bile bu rakam ok komik kalmaktadr. Dolaysyla, sorunu etnik veya Krt sorunu olarak adlandrmak, bunun zerinden hareketle politikalar gelitirme gayretinde olmak iyi niyetle izah edilemeyecek, hakkaniyetle badamayacak bir tavrdr.

gittike gerileyen ekonomik hayat olmak zere ok kt bir tablo kmaktadr. te yandan terr rgtnn bu gnk profiline baktmz zaman 1983 ylndaki grnmnden bir hayli uzaklatn grmekteyiz.

a- PKK, geen yllar ierisinde hem mali adan hem taraftar, militan asndan g kazanmtr. Mali gc artk milyarlarca euro, dolar olarak ifade edilir noktalara gelmitir. Onbinlerce militan, yz binleri bulan taraftar bulunmaktadr. b- Yurt ierisinde yuvalanmasna, faaliyet gstermesine ramen ran, Irak ve Suriyede slenmi; rgt bann Trkiyenin basksyla Suriyeden karlmasyla birlikte Bat lkeleriyle ve Rusya ile olan ilikileri de daha net bir ekilde gn yzne kmtr. Gnmzde rgtn konjonktrel olarak dne bakarak rehavete girilmesi ok manal olmayacaktr. rgtn, Amerikadan Avrupann btn kentlerine kadar, Rusyaya Ermenistana hatta karde Azerbaycana kadar bir ok lkede temsilcilik ap, faaliyet gsterebildii gerei gzden uzak tutulmamaldr. c- Ermeni terr rgt Asalann ve Trkiyedeki birok dier terr rgtnn PKKnn yannda yer ald ortadadr. d- Trkiyenin btn komular (Ermenistan, ran, Irak, Suriye, Bulgaristan, Yunanistan, Rusya) Trkiyeye kar souk bir sava yrtmektedirler ki, bu souk savaa direk veya dolayl olarak btn Avrupa devletleri de destek vermektedirler. Bu souk savan nedenlerini sralamak gerekirse; 1- Trkiyenin blgedeki askeri ve ekonomik anlamda en byk g olmas,

1.2. Terr Sorunu mu?


zellikle 1983 sonras eylemlerinin iddetini artran terrn bilanosu terr rgtnn bann talyada yakalanmasyla birlikte btn dnya kamuoyunun nne btn akl ile serildi. Trk halk da aslnda terrle birlikte yaamaktan kaynaklanan kanksamlkla boyutlarn doru drst kestiremedii terrn sadece insanlara ynelik boyutunu grnce bile aslnda zamannda buuk ekya olarak nitelenen terrn hangi boyutlara ulatn grm oldu. yle ki, 10 binin zerinde asker, polis ve korucu olmak zere gvenlik gc, kalanlarn nemli bir ksm ise sivil ve rgt militan olmak zere 30 bini akn insan bu atmalarda hayatlarn yitirirlerken, yine binlerce yaral, malul insan, terrden kaynaklanan nedenlerden dolay 300 bini akn geden insan (Avar, ay, Aksoy, 1999), binlerce kapanan iyeri,

212

akademia

2- Frat ve Diclenin Trkiyeden domas, Suriye ve Irakn Trkiyeyi su konusunda byk bir tehdit olarak alglamas,

Erciyes letiim

2009 Ocak

3- Ermenistann tarihsel dmanlna


ek olarak Azerbaycan ile ihtilaf noktasnda da Trkiyeyi kendisine en byk tehdit unsuru olarak grmesi, toplumlar iin de sz konusudur. Toplumda belirginleen sorunlar grmezden gelinir, ihmal edilir veya zamannda gerekli mdahale gerekletirilmezse beklenmeyen veya istenmeyen gelimeler, glenmeler olur. Keza, PKK hareketi de bizce bu beklenmeyen, istenmeyen neticelerden birisidir. PKK bir taraftan silaha sarlrken, dier yandan dile getirdii konulara bakld zaman nemli bir ksmnn bu tr aslnda toplumda hakl olarak tepki toplayan uygulamalar argman olarak kullanarak kendisine hakllk temelleri oluturma peindedir. Bir toplumda insanlarn honutsuzluklarn yksek sesle dile getirmelerini salayacak mekanizmalar yok edilirse, bastrlrsa bu durumdan istifade edecek kontrol edilmesi g, tahrip edici oluumlarn domas da hep an meselesi olagelmitir. Terrn kaynanda da ou kez bir bunalmdan ok eitli faktrlerin etkilerini aramak gereklidir. Ekonomik glk ve eitsizlikler, eitim noksanl, evrenin olumsuz etkileri, iktidardaki zaaf ve eksiklikler, aile ve okuldaki otorite eksiklii, d tesirle ve bireysel faktrler iddete ynelii kanlmaz ekilde gerekli sayan terrizmin gelimesini hzlandrmaktadr (Suba, 1998, 254). Bu szlerimizden tarihin kaydettii en eli kanl terr rgtlerinden birisi olan PKKnn hakll manas hi bir zaman ve hibir ekilde kmamaldr ama, PKKnn ou zaman suiistimal ve smr amal kulland pekok argman da gz ard etmenin PKK ile mcadele esnasnda gereki bir tutum olmad ve bundan sonra da olmayaca da aktr. Bu noktadan yola karak, sorunun tek bana PKK veya Terr Sorunu veya Ergilin raporunda belirttii gibi Asayi veya terrizm sorunu(Ergil, 1995) olduu grne katlmamz mmkn deildir. Sorun yalnzca PKK olsa ne yapp edilir ve bu rgt kertilir. Silahl terr sona erdirmek sorunun yalnzca bir ksm ile ilgilidir. Zira bu gn PKK yok edilebilir, ortadan kaldrlabilir ancak yarn bu rgtn

4- Rusyann Kafkas ve Orta Asya petrol ve doal gaz konusunda Trkiyenin en byk sz sahibi, ana istasyon olmasn engelleme giriimleri ve yine bu paralelde eski baml cumhuriyetlerinin Trkiye zerinden dnya pazarlarna almasn nleme istekleri, 5- ABDnin Irak politikasndaki baarszln, bu lkeyi paralayarak, kendisine bal uydu devletikler kurdurmak suretiyle ama abasna girmesi ki, Trkiye, bu konuda net bir ekilde Irakn toprak btnlnn bozulaca, Irakn kuzeyinde oldu bittiye getirilerek bir Krt devleti kurulmasnn nnn alaca her trl oldu-bittiyi kabul etmeyeceini ifade etmitir, 6- Avrupann hem Trkiyenin byk bir g olarak gelimesini nlemek arzular, hem kendi ilerinde bugn saylar milyonu aan Trk varln nce Trk -Krt diye blerek, sonra baz dinsel, mezhepsel ve dier etnik ayrtrmalara giderek gszletirme ve bir arada hareketlerini nleme hedefi gibi bir ok neden sralamak mmkndr.
Bylesine gl bir terr ortamna ramen Dou ve Gneydou Anadolu Blgesinde yaananlar salt bir terr sorunu olarak grmek bizce kolayclktan ve olaylara artlanm bir ekilde bakmaktan te bir anlam tamaz. Tabiat her zaman bir denge ierisindedir. Bu denge suni olarak zorla bozulduu takdirde beklenmeyen oluumlar ortaya kar. rnein, tabiatta kedileri yok ettiimiz zaman fareler oalr; nk, kediler fareleri dengeleyen varlklardr. Hep anlatlagelen rnektir, Ortaada veba salgnlar erkekleri Hal seferlerine katlm olan kadnlarn kendilerine can enlii olmalar iin kedileri sokaklardan alarak evlerinde tutmalarndan dolay sokaklar bo bularak oalan farelerden kaynaklanmtr. Benzer denge

213

akademia

yerine ayn metotlara belki de daha kanl, iddetli yntemlere bavuracak, uluslararas lojistik destei daha kuvvetli, hatta eleman ve ynetim kadrolar daha iyi eitimli, kaliteli bir rgt kurulabilir. O zaman ne yaplacaktr? te, bu nokta bizi sorunun ne olduunu doru zeminlerde aramaya itmelidir...

korumas ve airetler halinde bulunmas ve bu durumun dourduu meseleler.

IV. Corafi amiller


Blgenin sarp arazi yaps ve sert iklimi ilgili aklamalar ve bunun milli irtibat zayflatan ynleri...

V. ktisadi amiller
retici ve tketici olarak blge halknn milli yap ile btnleememesi, komu yabanc lkelerle olan iktisadi ilikiler..

1.3. Dou Sorunu mu?


Dou Sorunu veya eski ifadesiyle ark Meselesi genel olarak adn koyamadmz bu sorunun d glerce desteklenmesi, kanmas ve hatta retilmesi tezine dayanr. Merhum mtefekkir S.Ahmed Arvasi Dou Anadolu Gereine balarken Esefle belirtelim ki, bu gn lkemizde ister istemez bir ARK MESELES vardr. Bir ok mesele gibi, bu da ok faktrl olmakla birlikte, devletimizin ve milletimizin dmanlar, bu konuyu istismar ederek vahim boyutlara ulatrmak iin ne mmknse yapmaktadrlar. (Arvasi. 1988, 9) demektedir. Arvasi, Trkiyede ark meselesine vcut veren menfi amilleri sralarken aslnda bizim de pek ouna bu gn bile asla itiraz edemeyeceimiz bir zet karr ki, bunlar sralamakta yarar vardr;

VI. Ruhi amiller Psikolojik faktrler)


ark meselesinde kltrel kimlik kompleksi... Krt saylma endiesi ve bunun kaynaklar...

VII. dare ve i siyaset amilleri


lkemizde idare ve baz i siyaset adamlarnn hatal davranlar, yetersiz ve tecrbesiz kadrolarn ka yapaym derken gz karmalar yahut oy avcl kaygsyla hareket eden evreler...

VIII. Milletleraras atmalara emperyalist oyunlara bal amiller

ve

I. Tarihi amiller (faktrler/etkenler)


Yerli ve yabanc ilim, fikir ve siyaset kadrolarnn ciddi ve gayr ciddi tarih yorumlar, Dou ve Gneydouda yaayan vatandalarmzn ve airetlerin menei konusunda ne srdkleri teoriler,

Milletleraras rekabetler, Trk devleti zerine oynanmak istenen oyunlar, eitli renklerdeki emperyalizmlerin meseleye getirdii boyutlar.(Arvasi. 1988) Mtercimler ise, Gneydou Sorununa deinirken, Balkanlarda, Orta Avrupada, Trkiyede milliyetilik, Ortadouda, nasyada ve Afganistan-PakistanHindistan kuanda dincilik bir atma etkeni olarak kullanlyor(Mtercimler, 1997, 5007) ifadeleriyle global politikalarn bir uzants olarak grd soruna hem Avrupann dou snrnn izilmesinde hem de yeralt kaynaklarna ve en nemlisi yeni pazarlara sahip olmak kavgas ya da ekonomi savanda milliyetilik ve dincilik eleri kullanlmtr. ek, Slovak, Bonak, Hrvat, Makedon, Arnavut, Krt, Ermeni, Azeri, Abhaz, Grc, een milliyetilikleri ve mikro milliyetiliklerin kkrtlmas ve blgesel kaos yaratlmas bu balamda deerlendirilmelidir (Mtercimler, 1997, 507). demektedir. Mtercimler, 1800l

II. Harsi amiller (Kltr Faktr)


Dou ve Gneydou Anadoluda konuulan azlar etrafnda ayn evrelerce ortaya konulan tezler, yine ayn yrelerde mahede edilebilecek farkl inanlar zerinde koparlan grltler ve milli kltre yabanclama vetiresi,

Dou ve Gneydou Anadoluda yaayan vatandalarmzn uzun bir zaman dilimi ierisinde konar-ger statsn

214

akademia

III. timai amiller (Sosyal Faktrler)

Erciyes letiim

2009 Ocak

yllarda Osmanlda yine d glerce balatlan bu sorunun, Trkiye Cumhuriyetinde 1960l yllarda Trkiyeye gelen Bar Gnlllerinin att tohumlarla tekrar yeermeye baladn da belirtmektedir (Mtercimler, 1997, 507). Ne var ki, sorunu anlamak asndan bu blmde zikredilen deerli grleri mutlaka nazar itibara almak gerekse de bizce bu ksm da yine sorunun sadece nemli bir ksm olmaktan teye gidememektedir. Yani, soruna btncl yaklaabilmek iin bu yaklam bir boyut olarak alnmaldr, ancak, iin esasnn bu nokta olduu zerinde durmak ve dier boyutlarda ortaya kan nemli gereklikleri atlamak doru olmayacaktr. Kald ki, d glerin yaratmak istedikleri Krt-Trk ayrmasnn hi bir ekilde tutmayacana ilikin grlerimizi tarihsel sre ierisinde yaadmz pek ok deneyim gstermektedir. Tm d desteklere, kkrtmalara ramen Trkiye asla bir Yugoslavya sonras Bosna, Kosova gibi olmamtr, hatta PKK hibir zaman IRA, BASK veya Korsika ortam bulamamtr. Halkmz, Trkiyenin her tarafnda ehit cenazelerinde zntlerini ve infialini gsterirken hep saduyulu davranm; sloganlarda bile bu hassasiyetini sergileyerek Kahrolsun PKK demi ama, bu gne dek asla Kahrolsun Krtler biiminde bir sloganik ifade dahi kullanlmamtr. Bu olumlu vaziyeti zikretmemiz elbette ki, d gleri/mihraklar ciddiye almadmz anlamna gelmez ama yukarda da vurguladmz gibi d mihraklarn kullandklar argmanlarn, sorunu kama aralarnn veya sorun yaratma temellerinin bizimle, lkemizle, insanlarmzn gerekleriyle hi bir bann bulunmadn sylemek mmkn mdr? kuruluu ile birlikte (1961) yaygnlatn sylemek mmkndr. DPT Bnyesinde yabanc uzman olarak grevlendirilen ve bu grevi srasnda birtakm aratrmalar da gerekletiren Frederic W. Freyin tarm aratrmaclarnn kulland dokuz blgeli Trkiye snflandrmasna dayanarak 1962 ylnda 458 ky de yaayan 6000in zerinde ve 14 yandan byk vatandalarmzla gerekletirdii aratrma lkemizdeki blgeleraras almalarn en sistematik olanlarndan birisi ve hatta ilki olma zelliini tamaktadr. Frey, aratrmann amacn: a) Ky niteliklerinde blgesel farkllklar, b) kyllerin niteliklerinde blgesel farkllklar, c) kyller arasndaki blgesel farkllklarn dier tip farkllklarla karlatrlmas gibi konular tespit etmek olarak belirtir. Frey aratrmasnn bulgular Trkiyede blgeleraras farkllklarn sert izgiler halinde ortaya ktn gstermektedir. zellikle bu gn GAP alanna giren blge o gnk Trkiye ortalamasnda 1/3 orannda daha geridir. Bu aratrma raporuna gre, Trkiye genelinde Dou ve Gneydou Blgeleriyle karlatrldnda be temel unsur yrenin kapal cemaati yapsn aklamakta ok nem tamaktadr ve bu unsurlar: a) yoksulluk, b) kylerin d dnyayla ksmen alakasnn kesilmi olmas ve yalnzlk ierisine itilmeleri, c) hareketsizlik, d) okur-yazarlk orannn dk olmas, e) tevekkle dayal, kaderci dnya grnn hakim olmas (Trkdogan, 1998, 79-80) biiminde zetlemek mmkndr. lkemizde blgeleraras dengesizliklerin bulunduunu inkar etmek mmkn deildir. Ancak, bu farkllamada Freyin bulgularnda sralad nedenlerden kaynak bulduu kadar, Kurtulu Sava sonras kt ekonomik kaynaklarn yatrma dntrlmesinde Anadolu, Dou Anadolu ve Gneydou Anadolu Blgelerinin ve hatta Karadeniz Blgesinin corafi yapsnn ilk bata ulam asndan elverisizlii, sonrasnda iklim artlar, arazi yaps, ulam ve

akademia

1.4. Blgeleraras Dengesizlik Sorunu


mu? Dou ve Gneydou Anadolu blgeleriyle ilgili aratrmalarn DPTnin

215

haberleme maliyetlerinin ykseklii, keza doal kaynaklarn blgelere gre dalmndaki farkllklarn etkisiyle planl dneme kadar bu blgelerin nemli lde gz ard edilmesi sonucunu da beraberinde getirmitir. Blgeleraras dengesizlik genellikle ana balk altnda incelenmektedir:

2.1. Corafi ve Demografik Yap


Dou ve Gneydou Anadolu Blgeleri, lkemizin toplam yzlmnn %21.5ini kapsamaktadr. Dalk, ulam zor, mevsim artlar itibariyle namsait, kn uzun srd bir iklim yaps hakimdir. Gneydou Anadolu Blgesinin ortalama 6.5 milyon, Dou Anadolu Blgesinin ortalama 5.4 milyon civarnda nfusu bulunmaktadr. Aadaki Tablo:1de de grlecei zere, Dou ve Gney Dou Anadolu Blgeleri blgesel nfus sralamalarnda sonlarda yer almaktadr. Bu blgelerin corafi bakmlardan geniliklerine oranla nfus younluklarnn dkl de yine dikkate alnmas gereken bir durumdur. zellikle Dou Anadolu Blgesinde km2ye 37 kii dmektedir. Nfusun en youn olduu Marmara Blgesinde km2ye den nfus younluu 183tr (Aydoan, 1998, 264). TSADn Behar ve arkadalarna yaptrd aratrmada her ne kadar Dou ve Gneydouda dourganlk oranlar dyor olsa da yine de lkenin dier blgelerine gre daha yksektir. Aratrma verilerine gre, Blgede 1947 ylnda kadn bana ocuk says 8 iken, imdi 4e dm bulunmaktadr. Artvin, Gaziantep hattnn banda ise kadn bana ocuk says 2 olarak ortaya kmakta(Akyol, 1999), (Behar vd., 1999). Blgede dourganlk oranlarnn yksek olmasna ramen bebek lm oranlar da yksektir. 1990 yl verilerine gre Blgede doan her bin bebekten 79u lmektedir. Dou ve Gneydou Anadolu Blgelerinde doal olarak hane halk byklkleri de dier blgelerimize gre yksektir. DPT Trk Aile Yaps Aratrmas verilerine gre Douda ortalama aile bykl 6.24, Gke ve arkadalarnn yapt Gecekondu Aratrmasnda ise 7 olarak bulgulanrken (Aydoan, 1998, 265), Aile Aratrma Kurumunun G Aratrmasnda ise aile yapsna ilikin olarak elde edilen veriler Behar, Gke ve en eski aratrma olan DPT

a) Fiziksel (Corafi Dengesizlik)


Bu tr dengesizlikler, fiziki artlarn ve doal kaynaklarn blgelere gre farkl dzeylerde bulunmasn ifade etmektedir.

b) Ekonomik Dengesizlik

ve

Fonksiyonel

retim faktrlerinin eit olmayan dalm, geri kalm ve gelimi blgeler arasndaki farkn temel nedenlerinden biri olarak grlmektedir. Sanayinin snrl olduu blgelerde yksek teknoloji ve bilgi gerektiren sanayi kollar gelimedii gibi, kapal aile ekonomisine dayal bu tr blgelerde pazarlama da geliememekte, dolaysyla ekonominin ivme kazanmas da zorlamaktadr.

c) Toplumsal Dengesizlik
Eitim, salk iletiim ve benzeri alanlardaki yatrm azl nedeniyle grlen eksiklikler toplumsal yapy da olumsuz ynde etkilemektedir(Gke, 1997, 99). Bu konuyu sosyo-ekonomik ve kltrel yap blmnde daha geni inceleyeceiz.

2. Sosyo-Ekonomik ve Kltrel Yap


Dou ve Gneydou Anadolu Blgelerimizin lkemizin dier blgelerine gre daha farkl grnd gereini ortaya koymak asndan corafi, ekonomik, toplumsal, kltrel ve psikolojik faktrlerin irdelenmesinde yarar bulunmaktadr. Bu incelemede de hem karlatrmal istatistik verilere hem alanda yaplm deiik almalara atfta bulunularak sorunun btn boyutlaryla netlemesi gayretinde olunacaktr.

216

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

Tablo: 1. Blgeler tibariyle Yl ortas Nfus Tahminleri*

aratrmasn dorular niteliktedir (Avar, ay, Aksoy, 1999, 67).


1997 8.686.490 8.223.841 8.015.412 6.296.696 5.406.882 1998 8.845.566 8.414.201 7.468.927 6.471.253 5.399.955 1999 9.004.101 8.594.991 7.915.780 6.647.307 5.389.314 2000 9.374.718 8.774.881 7.854.861 6.823.811 5.374.189

BLGELER 1990 1995 1996 Ege 7.594.977 8.367.419 8.527.016 Marmara 13.295.607 15.462.944 15.932.645 Akdeniz 7.026.489 7.875.119 8.054.057 Karadeniz 8.136.984 8.088.787 8.055.297 Anadolu 9.913.306 10.487.183 10.594.083 G.Dou 5.159.464 5.952.662 6.123.790 D.Anadolu 5.346.208 5.409.886 5.410.144 TRKYE 54.473.035 61.664.000 62.697.000 * lkemizde, sonuncusu 2000 ylnda olmak zere bugne kadar 14 Genel Nfus Saym yaplmtr. Sokaakmayasauygulanarakbirgndeyaplanbu saymlarda,kiilersaymgnbulunduklaryerde,yani defactoynteminegresaylmlardr. 2006 ylnda karlan 5490 sayl Nfus Hizmetleri Kanunu ile lkemizdeki nfus saymlarnn da veri kaynan oluturacak yeni bir sistem kurulmutur. Sistemin kurulmasna ynelik tm almalar, Trkiye statistik Kurumu (TK) koordinasyonunda il ve ilelerde vali ve kaymakamlarn bakanlnda oluturulan yrtme komiteleri marifetiyle gerekletirilmitir. Bu erevede, nce lkemizdeki tm adres bilgilerinin kaydedildii Ulusal Adres Veri Taban oluturulmutur. Daha sonra, bu adreslerde ikametedenvatandalarT.C.kimliknumaralar,yabanc uyruklu kiiler ise pasaport numaralar araclyla adresle ilikilendirilerek kayt altna alnm ve Adrese Dayal Nfus Kayt Sistemi (ADNKS) oluturulmutur. Bylece, nfus saymlarnda yaanan mkerrer kayt ya da kayt olmama gibi sorunlar ortadan kaldrlmtr. TK tarafndan kurulan ADNKS, 5490 saylKanungereiileriBakanlnadevredilmitir. ADNKSSonularnagre;31Aralk2007tarihiitibariyle Trkiye nfusu 70,586,256 kiidir. Nfusun 35,376,533n erkek, 35,209,723n ise kadnlar oluturmaktadr. lkemizde ikamet eden nfusun % 70.5i ehirlerde yaamaktadr. ehir nfusu (il ve ile merkezlerinde ikamet eden nfus) 49,747,859, ky nfusu (bucak ve kylerde ikamet eden nfus) ise 20,838,397 kiidir. ehirlerde yaayan nfus orannn enyksekolduuil%92.7ileAnkara,endkolduu il ise % 31.8 ile Ardahandr. lkemiz nfusunun % 17.8i stanbulda ikamet etmektedir. stanbul ilinde 12,573,836 kii ikamet etmektedir. Toplam nfusun srasyla; % 6.3 Ankarada, % 5.3 zmirde, % 3.5i Bursada, % 2.8i Adanada ikamet etmektedir. Nfusu enazolanbeilisesrasyla;Bayburt,Tunceli,Ardahan, KilisveGmhanedir. EnaznfusasahipBayburtda

16.407.964 16.888.330 17.373.410 17.860.454

10.697.716 10.797.768 10.894.096 10.985.086

63.745.000 64.786.000 65.819.000 66.834.000


Kaynak: DE, Aktaran: M. Melen; Dou ve Gneydou Anadoluda stihdam Olanaklarnn Artrlmas zerine Bir alma, Yzyllarn Kavanda Dou...

ekirdek aile oran %57.3 olup, ailenizde kimler vardr sorusuna, %19.2 orannda herhangi bir cevap verilmemitir. ekirdek aile dnda (byk baba, byk anne, gelini, kardei) olmak zere birlikte yaanlan geni aile tipleri de vardr. Yaklak oran (%24)
ikamet eden kii says 76,609dur. Trkiye nfusunun yars 28.3 yandan kktr. lkemizde ortanca ya 28.3tr.Ortancayaerkeklerde27.7iken,kadnlarda 28.8dir. ehirlerde ikamet edenlerin ortanca ya 28.4,kylerdeise27.9dur.Nfusun%66.5i15ile64 yalar arasndadr. 1564 ya grubunda bulunan alma andaki nfus, toplam nfusun % 66.5ini oluturmaktadr. lkemiz nfusunun % 26.4 014 ya grubunda, % 7.1i ise 65 ve daha yukar ya grubundadr Trkiyede kilometrekareye den kii says 92 kiidir. Nfus younluu olarak ifade edilen bir kilometrekareyedenkiisays,Trkiyegenelinde92 ikenilleregre11ile2,420kiiarasndadeimektedir. stanbul 2,420 kii ile nfus younluunun en fazla olduuildir.Bunusrasyla;398kiiileKocaeli,311kii ile zmir, 238 kii ile Hatay ve 234 kii ile Bursa illeri izlemektedir.Nfusyounluununenazolduuilise11 kii ile Tuncelidir. Yzlm byklne gre ilk srada yer alan Konya ilindeki nfus younluu 50, yzlm en kk olan Yalova ilindeki nfus younluu ise 215 kiidir (Tablo 1). Bkz: Daha ayrntl bilgilerin yer ald ADNKS Veri Tabanna http://www.tuik.gov.tradresindenulalabilir. Not: Tablodaki l nfus tahminleri, net yenileme hznn2005ylitibariyle1olacaveuluslararasnet gle nfus art olaca alternatifine gre hazrlanmtr.

akademia

217

Bu ailelerin yaanlan mekna gre dalm ise %76.4 nispetinde hanede tek aile yaamaktadr. Birden fazla ailenin birarada yaadklar hane oran ise % 21.3tr. Genelde baba aile reisidir (%88.3). Daha sonra aile reisi byk baba (%8.2) ve dierleri sralanmaktadr. Aile bireylerinin says ise 4 ve daha fazla olanlarn oran olduka byktr. 4 kiinin altndaki ailelerin oran %2.1, 4 (%2.6), 5 (%4.7), 6. (%8.6), 7 (%12.3), 8 (%18.9), 9 (%19.2), 10+ (%31.3) bulmaktadr ki bu da dourganlk olaynn olduka yksek olduunu gstermektedir. kiden bee kadar erkek ocuk sahibi olanlarn oran olduka yksektir: 1 erkek ocuk (%5.4), 2 erkek ocuk (%15.3), 3 erkek ocuk (%23.4), 4 erkek ocuk (%29.3), 5 erkek ocuk (%20.1), 6 ve zeri erkek ocuk sahibi olanlarn oran %1in altndadr. Ayn ekilde ikiden bee kadar kz ocuk sahibi olma oran da yksektir: 1 kz ocuu (%9.2), 2 kz ocuu (% 27.7), 3 kz ocuu

(%24), 4 kz ocuu (%17.1), 5 kz ocuu (%10.3)tr. 6 ve zeri kz evlat sahibi olanlarn oran da erkekler gibi olduka dktr. Daha az ocuk sahibi olma eilimi gsterenlerin oran % 18.9da kalrken, gene bu kadar ocuk yapacaklarn oran % 51, bilmiyorum diyenlerin oran % 24.3tr. Daha az ocuk sahibi olmann gerei olarak da geim sknts (%59.7), hayat artlar (%25.8), daha iyi yetitirmek (%7.3) gsterilmitir. Bu da blge insannn ok ocuk yapma eilimini gstermektedir. G edilen yerde ocuk sahibi olanlarn oran da (1, %22.8, 2, %22.7, 3, %16.2) olduka yksektir. Hi ocuk sahibi olmayanlarn oran ancak %21.9 kadardr. ehre gle birlikte ocuk saysnn dmesi dikkati ekmektedir.

2.2. Eitim
Dou Anadoluda okullama oranlar da dier blgelerimize gre nisbeten dklkler arzetmektedir.
Tablo: 2. Gstergeleri Blgeler tibariyle Eitim

BLGELER

Okuryazar oran% 83.86 88.16 80.85 78.45 84.49 60.42 68.16 80.46

Ege Marmara Akdeniz Karadeniz Anadolu G.Dou D.Anadolu TRKYE Kaynak: Melen, 1998.

niversite OKULLAMA bitirenler oran ilkokul % 4.73 98.33 5.66 98.76 4.24 98.25 3.29 96.22 5.65 97.15 3.17 95.80 3.33 93.69 4.72 97.10

ORANI ortaokul 76.05 85.60 71.20 63.69 74.43 41.01 48.84 68.65

lise 47.81 60.43 46.13 42.21 50.11 27.51 33.37 46.52

2.3. Salk ve Sosyal Gvenlik

Gneydou Anadolu Blgesinde hekim bana den hasta says 2300,

218

akademia

Blgede ayrca okur-yazar kadn oran %54 civarndadr. Trkiye ortalamas kadn okuryazar nfus oran ise %71 civarndadr.

Salk hizmetleri asndan da gstergeler zelikle Gneydou Anadolu Blgesinin geri kalmln aklamaya yetmektedir.

Erciyes letiim

2009 Ocak

Dou Anadoluda ise 1800 kiidir (DPT, 1995). Trkiye ortalamas 920dir (Melen, 1998). Yine DPT verilerine gre di hekimi bana den nfus miktar Dou Anadoluda 19.167 kii, Gneydou Anadoluda 21 bin kiidir. Trkiye ortalamas 5200 kiidir. Kadnlarn %50 si evde salk personeli olmakszn doum yaparlarken, hastanede doum yapan kadnlarn oran %25lerde kalmaktadr (Aydoan, 1998, 265). Bu blgelerimizde SSK, Ba-Kur, Emekli Sand ve bamsz sigortalar kanalyla bir sosyal gvenlik kurumu ats altna giren aile says son derece azdr. ounlukla, iftilik, hayvanclk, serbest iilik yapan ailelerin bu i kollarnda Trkiye genelinde zaten yeterince alm salanmayan sosyal gvencelerden mahrumdurlar. Trk Aile yaps aratrmasna gre lke genelinde krsal kesimde ailelerin %46s herhangi bir sosyal gvenlik ats altnda deildir. Bu oran Dou ve Gneydou Anadoluda %64e kmaktadr (Bilgili ve Aydoan, 1996). Ancak yeil kart ile salk gvence sisteminin en yaygn olduu blgelerimiz de Dou ve Gneydou Anadolu Blgelerindeki illerdir.
Tablo:3. Blgeler Gstergeleri (2000)
Hekim Hekim bana says nfus Di Di hekimi Eczac hekimi bana Says says nfus 1,211 375 2,62 342 3,317 909 6,248 1,903 7,204 2,769

tibariyle

Salk

BLGELER

Salk Eczac Salk Hemire Ebe memuru Hemire bana memuru bana says bana Says nfus nfus says nfus 3,151 5,547 7,943 3,657 2,236 6,078 4,849 2,696 2,538 10,937 3,985 7,396 2,194 7,98 5,227 17,458 1,573 1,681 1,473 2,45 1,063 1,141 2,174 1,399 1,532 7,875 5,353 10,808 4 14,74 9,861 16,768 22,465 69,405 1,108 1,148 828 1,651 789 856 1,035 1,087 978 6,499 3,575 7,162 2,463 7,246 6,088 8,477

Ebe bana nfus

AKDENZ DOU ANADOLU EGE G.DOU ANADOLU ANADOLU

8,759 4,626

996 1,329

1,342 1,72 1,25 2,681 1,604 1,386 2,047

16,394 774 3,417 4,005

13,239 676 3,626 1,821

19,311 1,362 3,505 9,284 2,777 4,58 2,118 7,908

19,993 581 1,145

KARADENZ 7,371

MARMARA 28,529 608 K..Y. TOPLAMI TRKYE 18,259 1,338 86,143 788

12,836 4,673

14,875 1,642 41,51 1,634

15,022 4,516

23,516 2,885 44,291

Kaynak: Salk Bakanl

2.4. ktisadi Hayat


Her iki blgede de istihdam younlukla tarm sektrndedir (toplam istihdamn %72si). Ancak, tarm sektrndeki bu istihdam younluuna ramen krsal nfus bana tarmsal retim deeri lke ortalamasnn altndadr. Tarmsal verimlilik dktr. stihdam ierisinde sanayi sektr %3.9, ticaret sektr %3.6, mali sektr %0.6dr. cretli alan kadnlarn toplam istihdam

ierisindeki yeri %2.1 ile lke iesinde en alt sradadr (DPT; 1996, 94). Blgedeki en byk sorunlardan birisi isizliktir. Blgede hem gizli, hem ak bir isizlik sz konusudur. nsanlarn tarmda alyor gzkmeleri gizli isizlii artrmaktadr. Bir kiinin yapaca retimi iki kiinin yapmasyla bir retim art yaanmyorsa gizil isizlik sz konusu olur. Daha sonra inceleyeceimiz g olgusunun temelinde de nemli lde isizlik yatmaktadr.

219

akademia

Tablo:4. Blgeler tibariyle GSYH (Cari fiyatlarla milyon TL.)


GAYR SAF YURT HASILA 1987 Yl Fiyatlaryla Milyon TL BLGELER AKDENZ DOU ANADOLU EGE G.DOU ANADOLU ANADOLU KARADENZ 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 13.234.852 3.842.162 18.350.598 6.076.451 17.391.286 10.075.314 40.914.675 22.573.987 109.885.337

10.342.630 10.032.041 10.666.801 11.685.236 11.176.264 11.962.245 12.516.654 13.645.567 13.963.704 13.423.721 13.931.730 3.322.029 3.229.687 3.374.391 3.499.538 3.480.575 3.414.301 3.502.968 3.695.227 3.798.435 3.727.609 3.889.589

13.771.052 13.674.372 14.631.134 15.985.882 15.743.186 16.792.098 17.936.284 18.868.124 19.448.428 18.310.321 19.904.085 4.513.963 4.827.953 5.001.911 5.353.236 4.934.308 5.123.286 5.443.406 5.992.076 6.161.055 5.750.224 6.068.009

13.531.115 13.954.169 14.483.802 15.487.764 14.850.570 15.676.757 16.417.096 17.283.747 18.183.097 17.408.916 19.087.554 8.128.835 8.156.577 8.742.594 8.896.011 8.601.680 8.952.445 9.774.244 10.184.398 10.685.810 10.292.563 10.790.650

MARMARA 29.968.840 30.478.035 32.500.111 35.682.706 32.534.143 35.966.673 39.154.509 42.962.071 43.873.080 41.732.529 45.117.496 K..Y. TOPLAMI TRKYE 17.679.750 83.578.464 18.071.143 84.352.834 18.940.367 89.400.744 19.634.686 96.590.373 19.024.033 91.320.726 19.536.133 21.139.436 22.746.534 23.494.980 22.676.878 23.377.746

97.887.805 104.745.161 112.631.210 116.113.609 110.645.883 118.789.113

Kaynak:DE

Blgeler itibariyle kamu yatrm harcamalarna baktmz zaman ise Karadeniz Blgesi genel olarak en dk pay almakta, Gneydou ve

Dou Anadolu blgeleri Akdeniz Blgesinin bile nnde yer almaktadr (Melen, 1998, 113).
Tablo:5. Blgeler tibariyle Kamu Yatrm Harcamalar (Cari fiyatlarla milyon TL)*
1997 47.409.044 51.007.939 57.677.934 42.169.927 1998 1999 2000 2001

BLGELER AKDENZ DOU ANADOLU EGE G.DOU ANADOLU ANADOLU KARADENZ MARMARA K..Y.TOPLAMI

1993 2.709.027 3.922.532 5.625.543 2.482.017

1994 5.119.884

1995

1996

7.119.469 20.176.214

76.845.015 101.633.010 311.906.049 431.264.000 69.439.052 113.301.931 165.641.901 211.256.000 107.779.203 166.689.567 254.211.530 344.136.000 68.416.770 87.024.137 172.801.989 217.309.000

4.678.694 13.054.346 23.501.525 6.146.535 10.427.423 23.738.287 3.562.334 8.804.269 20.653.409

6.146.282 12.365.474 21.351.635 53.259.528 117.508.216 162.218.782 197.764.239 243.854.822 269.468.000 2.563.219 3.332.038 6.867.870 23.826.174 51.941.569 108.504.922 150.443.109 353.723.688 602.455.000

7.957.554 12.996.657 28.660.551 60.886.292 121.197.189 306.874.852 336.276.518 555.465.231 642.869.000 10.251.073 12.989.568 31.522.969 81.989.779 169.255.161 301.050.935 417.774.128 898.408.814 1.347.447.000

MUHTELF LLER(2) 83.950.993 TRKYE(MUH. HAR) TRKYE (MUH. DAHL) 31.406.174

119.930.481 143.741.505 319.354.224 794.398.051 48.201.616 96.285.563 226.041.429 488.911.818

1.272.767.930 1.839.023.020 3.096.850.408 3.850.403.000 900.078.596 1.153.132.511 2.057.605.210 2.718.757.000

115.357.167 168.132.097 240.027.068 545.395.653 1.283.309.869

2.172.846.526 2.992.155.531 5.154.455.618 6.569.160.000

Kaynak: DPT Verileri

Mahalli idarelerin yatrmlar ve fonlar dahil edilmemitir.Projebazndailleredatlmayanbirden fazla ili kapsayan yatrm harcamalar muhtelif iller bal altnda verilmitir. (GAPda bu kalemde yeralmaktadr)

220

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

Tablo 5.te de grlecei zere aslnda kamu yatrmlarndan Dou ve Gneydou Anadolu blgeleri nfuslarna orantland zaman dier blgelere nazaran daha da fazla istifade etmektedirler. Bu noktada devletin bir ayrmclk yapt veya gayret sarf etmedii gibi bir iddia pek fazla ciddiye alnamaz. Banka mevduat hesaplar istatistikleri itibariyle baktmzda da Dou ve Gneydou Anadolu Blgeleriyle dier blgeler arasnda ciddi farkllklar
1995 BLGELER AKDENZ DOU ANADOLU EGE G.DOU ANADOLU ANADOLU KARADENZ MARMARA K..Y. TOPLAMI TRKYE TOPLAM (MLYAR TL.) 175.599 44.789 312.567 38.246 598.380 149.110 1.142.500 276.264 2.461.192 1996 TOPLAM (MLYAR TL.) 368.528 91.153 667.359 78.327 1.399.711 294.084 2.822.508 546.419 5.721.670 1997 TOPLAM (MLYAR TL.) 725.715 179.978 1.262.878 150.322 2.691.878 586.654 5.910.632 1.075.215 11.508.057

grlmektedir. rnein, Bankalar Birlii verilerine gre, 2006 itibariyle kiibana mevduat stanbulda 11.141 YTL, Ankarada 11.117 YTL, zmirde 3970 YTL, Arda 270 YTL, Bitliste 270 YTL, Muta 267 YTLdir. Trkiye ortalamas ise 3924 YTLdir. Bu orantszlk, blgede tasarruf eilimin dk olmasn gstermekten ziyade retimin azln gstermesi bakmndan nemlidir.
Tablo:6. Blgeler Mevduat (2000) 1998 TOPLAM (MLYAR TL.) 1.371.733 339.895 2.356.131 299.107 5.127.317 1.069.458 11.228.555 1.960.169 21.792.195 1999 TOPLAM (MLYAR TL.) 2.923.663 660.530 4.782.667 645.057 9.987.849 2.162.946 23.157.737 3.853.745 tibariyle Toplam Banka

2000 TOPLAM (MLYAR TL.) 4.136.198 819.282 6.331.139 762.759 15.637.138 2.698.533 33.263.576 4.782.930 K BAINA (MLYON TL.) 474,1 133,3 707,1 115,5 1.345,1 319,8 1.917,1 195,8

44.320.449 63.648.625 938 Kaynak: Bankalar Birlii verileri

Tablo:7. Blgeler tibariyle Toplam Banka Kredileri (2000) - Kaynak:BankalarBirliiverileri


1995 BLGELER AKDENZ DOU ANADOLU EGE G.DOU ANADOLU ANADOLU KARADENZ MARMARA K..Y. TOPLAMI TRKYE 1996 1997 TOPLAM (MLYAR TL.) 478.190 76.670 875.486 126.284 2.294.559 279.448 573.417 495.066 7.847.769 1998 TOPLAM (MLYAR TL.) 808.703 148.242 1.434.980 246.111 2.667.072 614.182 1.136.187 1.018.628 12.259.649 1999 TOPLAM (MLYAR TL.) 1.306.482 231.970 1.851.258 335.005 4.889.963 1.152.379 1.628.523 1.766.770 18.850.410 2000 K TOPLAM BAINA (MLYAR (MLYO TL.) N TL.) 2.069.247 237,2 456.423 2.994.114 536.331 6.359.658 2.163.145 2.779.152 3.297.548 74,2 334,4 81,2 547,1 256,3 585 135,0

TOPLAM TOPLAM (MLYAR (MLYAR TL.) TL.) 140.738 15.394 191.676 20.800 415.944 87.453 126.170 128.453 1.558.128 219.063 34.960 393.618 47.019 1.010.640 123.117 270.920 224.962 3.429.777

akademia

29.875.467 440,3

221

Sanayi blgeleri sralamasnda Dou Gneydou Anadolu Blgeleri ve Karadeniz Blgesi en altta yer almaktadr. me suyu sorununun en fazla olduu blgeler de yine bu iki blgemizdir. Yeterli ime suyuna sahip yerleim yeri oran Gneydouda %63.1, Dou Anadoluda %71dir. Bu oranlar Marmara Blgesinde %86, Egede %77dir (Melen, 1998, 129). Dou ve Gneydou Anadolunun gelimilik bakmndan en iyi olduu alanlardan birisi telefon, dieri ise elektrifikasyondur. Dou Anadoluda Kylerin %99.4, Gneydouda ise %97.3 telefonludur (1993 verileri). Keza, Dou Anadoluda kylerin %99.8i, Gneydouda ise %99.9u elektrifikasyona sahiptir (1993 yl verileri) (DPT, 1995).

ancak meneini bilmediklerini belirtmilerdir. Soruya % 4.0 orannda cevap verilmezken, deneklerin %1.1i ran meneli, %10.5i ise Trk meneli olduuna inandklarn vurgulamlardr. Ana dil ve etnik kken konusunda alnan cevaplar blgede yaratlmak istenen Krt Kimlii konusuna enteresan bir boyut getirmektedir. Etnik kimliin belirlenmesinde ana dil, grubun kendini ne ekilde hissettii hususu, yaanlan corafya hatta din ve buna bal mezhep ve tarikatlar da zaman zaman bir l olarak ele alnmaktadr*.
Devlet statistik Enstits, ilki 1927 ylnda olmak zere ve 1935 ylndan itibaren her be ylda bir yaplan nfus saymlarnda 1985 ylna kadar "ana dil" ve "ikinci dil" bilgilerini derlemitir. 1990 yl nfus saymndan itibaren sorulmayan "ana dil" sorusuyla ilgili aklanan en son veriler 1965 ylna aittir. Hacettepe niversitesi Nfus Ettleri Enstits'nden Toros ve arkadalar 1992 ylnda konunun "hassasiyet" kazanmas zerine bir alma yapmlardr. almada, 1935 ve 1965 yllarna ait verileri kullanarak, almann yapld yl olan 1992 ylna bir projeksiyon gerekletirilmitir. Bu makalede de, konuyla ilgili tek yazl eser olan anlan kaynaa dayal olarak 2000 ve 2025 yl projeksiyonlar yaplmtr. "Ana dili Trke olan nfusun toplam nfus iindeki pay, 1935 ylnda %89.1, 1965 ylnda %90.1 ve 1992 ylnda %91.9'dur. Grld gibi, 1935-1992 dneminde ana dili Trke olan nfus yaklak %3 artmtr. Bu art, ana dili Trke olan nfusun art hznn (%2.37), zellikle kendisinden sonra en ok konuulan ana dil olan Krteyi konuan nfusun art hzndan (% 1.57) olduka yksek olmasnn bir sonucu olarak grlebilir. Artlardaki bu fark o zamann mortalit (lmllk) farkllklarnn bir sonucu olabilir." Arapay ana dil olarak konuanlarn oranndaki yksek artn nedeni ise, bu dilin en youn konuulduu il olan Hatay'n 1939 ylnda anavatana katlmasdr. "Bunlarn dndaki dilleri konuan nfusun saysal ve oran- % sal azal, bu gruplarn ana dilleri yerine Trkeyi ana dil olarak belirtmi olmalar ile aklanabilir. zellikle dier Kafkas dilleri grubunda yer alan Abazaca, erkezce, Grcce, Lazca, Dou Avrupa dilleri grubunda yer alan Arnavuta, Bonaka, Pomaka ve Acemce gibi dilleri konuan vatandalarmzn, yurtdna nemli bir g vermedikleri dnlrse, Trkeyi ana dil olarak benimsemi olduklar sylenebilir.." Ayn almann dikkati eken bir baka bulgusu ise, ana dili Krte olan vatandalarmzn 1935-1965 dnemindeki art hznn Dou ve Gneydou Anadolu dndaki
*

2.5. Kltrel Yap


Babakanlk Aile Aratrma Kurumunun G Aratrmasnda Blgede yaayan deneklerden, Anadiliniz nedir? sorusuna Krmani diyenlerin oran %64.4, Zazaca diyenlerin oran %18.4, Trke oran %7.8, Arapa %5.7, Dersimce %3.3tr (Avar, ay, Aksoy, 1999). Evde en ok konuulan dil hususunda ise %52.9 Krmani, %33.2 Trke, %10.3 Zazaca, %2.3 Arapa olmak zere bir sralama grlmektedir. Deneklerin %48.6s ailelerinde hi Trke bilmeyen bulunmadn vurgularken, ailedeki Trke bilmeyenlerin byk ounluunu kadnlar ve yallar oluturmaktadr. Etnik kken olarak kendilerini Krt olarak niteleyenlerin oran %40.4, kendilerine Krmani diyenler %22.5, Zaza diyenler %7.8, Arap diyenler %3 oranndadr. Kendisini Trk olarak hissedenlerin oran %19 olup, Azeri olarak nitelendirilenlerle (%0.6) oran %20ye yaknlamaktadr. Krt kimdir? sorusuna deneklerin %44.6s bir millettir eklinde cevap verirken, %39.8i bir boy ad olduunu

222

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

Bu anket almasnn ortaya koyduu en nemli husus, ana dilinin Arapa, Zazaca,
blgede daha yksek olduudur. Bu durum mortalit farkllklaryla ilgili olarak sylenenleri hakl kard gibi, i gle ilgili olarak da ipular vermektedir. Anlan alma etnik gruplarn nfusunun tespit edilmesinden ok, etnik gruplarn konutuu dillen ana dil olarak konuan nfusu yanstmaktadr. Yeri gelmiken belirtilmesi gereken nemli bir gerek ise ana dilinin benlik algsnn nemli bir unsuru olduu gereidir. Etnik gruplarn evlilik gibi nedenlerle flulat durumlar da gz nne alan alma ikinci dil olarak Krteyi belirtenleri de hesaplara dahil etmitir. "Krt kkenli nfusun dourganlk dzeyinin olduka yksek olduu bilinmektedir. Bu yrelerde mortalitenin de yksek olduu bilinmekle birlikte, yllk nfus art hz olarak % 1.57 says gereki grnmemektedir. Bu nedenle, 1965 ylnda Krt kkenli nfusun en youn bulunduu Siirt ilinin 19351965 dnemindeki yllk art hz (%1.91) kullanlrsa 1992 yl iin ikinci dili Krte olan nfus da dahil, toplam olarak yaklak alt buuk milyon Krt nfusa eriilmektedir. Olas en st snr bulmak iin yllk %3.33'lk bir art-varsaylabilir. Bu durumda, gerek ana dil gerekse ikinci dil olarak Krte konuan vatandalarmzn toplam 7.224.402 olmaktadr.." Bu rakama 1992 yl iin hesaplanan "Kirmanca, Krdaa, dier, bilinmeyen" kategorisindeki 1965 nfus saymnn 11. dil grubu da eklenerek maksimum 7.275.571 saysna ulatrlmtr. Daha sonra art hznn hi dmeden devam ettiini varsayarak -ki art hznn dmeden 2000 ylna kadar gelebilmesi ve bylece 2025 ylna kadar devam edebilmesi her trl demografik dnm teorisine aykr ve imkanszdr - 2000 ve 2025 yllarna projeksiyonlar gerekletirilmitir. 2000 ylnda bu say en az 7.756.376 en ok 9.531.140 olarak hesaplanmtr. Bu saylar oransal olarak %11.8 ile % 14.5 deer aralna, Trk kkenli vatandalarmzda ise oransal olarak %83.6 ile %86.5 deer aralna kar gelmektedir. 2025 yl iin Krte konuan vatandalarmzn says en az 12.182.322, en ok 19.388.766 olarak hesaplanmtr. Bu saylar oransal olarak %14.2 ile %22.6 aralna kar gelmektedir, Trk kkenli vatandalarmz ise oransal olarak %75.1 ile %83-3 aralnda bir deere sahip olacaktr. Krte konuan nfusla ilgili olarak verilen rakamlar ve yaplan projeksiyonlar nfus saymlarnda ayn ana dili grubuna alnd iin Zazaca konuan nfusu da kapsamaktadr. Bu konuda bkz: Avar, Zakir; F.Solak, S.Tosun: Trkler, Trklerin Demografisi(1950-2025), C.1, Yeni Trkiye Yayn, Ankara, 2002. sf. 208-209. ve Toros, Aykut vd.; Trkiyenin Etnik Yapsnn Anadil Sorularna Gre Analizi, Nfusbilim Dergisi, C:14, Ankara, 1992.

Krman ve Dersimce olduunu ifade eden nemli bir kesimin kken olarak kendilerini Trk kabul etmelerini ortaya karmasdr. Dier yandan Krman blgede konuulan bir diyalekt olmasna ramen %22.5lik bir kesim Krman teriminin kendi kkenlerini de ifade ettiini kabul etmi grnmektedir. Anadil ve etnik kken konusunda kendisini Krt ve Krman olarak kabul eden kesimde g sebebiyle ilgili olarak devlet aleyhtar (devlet basks, korucu basks) bir tutum benimsenmitir. Ancak Zazalarda bu oran kendini Krt kabul etmeyen (Trk, Arap, Azeri) unsurlara gre yksek olmasna ramen, kendisini Krt kabul edenlere ve Krmanlara gre olduka dktr. Kendisini Krt kabul edenlerde g sebebi olarak rgt basksn dile getirme oran ok dkken Krman ve Zazalarda bu oran Trklere yakndr. Krmanlar temel g sebebi olarak rgt ve devlete ayn oranlarda yer vermilerdir.(Avar, ay, Aksoy, 1999). Trk toplumunda genel olarak dk olan gazete okuma alkanlnn blgede yaplan aratrmalardan Trkiye ortalamasnn da altnda olduunu grmekteyiz. Trkiye ortalamasnda gazete okuduklarn syleyenlerin oran %23 iken bu oran blge insannda %17ye inmektedir. Yine Trkiye ortalamasnda hi gazete okumayanlarn oran %33 iken, blgede yaplan aratrmada %23 olarak kmaktadr. Aileler okuyacaklar gazeteyi bol haber vermesine gre (%43), fiyatna gre (%22), siyasal grne gre(%21) setiklerini belirtmektedirler. Genellikle szl kltr ve iletiimim hakim olduu blgede ekonomik taraf da hesaba katlnca gazete okuma orannn dk olaca da zaten ortaya kmaktadr (Bilgili ve Aydoan, 1996). Dou ve Gneydou Anadoluda televizyon izleme alkanl oranlar lke genelindeki televizyon izleme alkanl oranlar ile rtmektedir. Trk Aile Yaps Aratrmasna gre (DPT), lke genelinde televizyon izlemeyen ailelerin oran %10 civarnda iken, bu oran Bilgili ve

akademia

223

Aydoann Van aratrmasnda %6dr. Televizyonda en ok hani programlarn izlendii sorusuna hane halk reisleri ncelikle haberleri (%17), sonra sinemay(%16), dini programlar(%15), spor programlarn(%14), halk mzii programlarn(%10) izlediklerini belirtmilerdir. Ayn aratrmada hangi tr kitaplar okuyorsunuz sorusuna verilen cevapta da ailelerin %39u dini ahlaki kitaplar okuduklarn, %13 de siyasal ierikli kitaplar okuduklarn sylemilerdir (Bilgili ve Aydoan, 1996). Gerek televizyonda dini programlarn yksek izlenme oran, gerekse kitap tercihinde dini ahlaki kitaplar blge insanlarnn dine bakn, ilgisini ortaya koymaktadr. Yine haberlerin izlenme ykseklii, siyasal ierikli kitap tercihleri de siyasal bilin araylarnn gstergesidir.

dzeninin yaratt an gerisindeki sosyal yap da neden olmaktadr. Ancak, terr olaynn ulat boyut gz nne alndnda artk bu kalkmann salt blgeleraras dengesizlii veya aalk ve airet dzenini hedeflemedii de belli olmaktadr. Ayr bir devlet arzular, blgeleraras dengesizlii ortadan kaldrmak amacn tayan giriim ve yatrmlarn engellenmesi, okul yaklmas, retmenlere ynelik suikastlar, maynlar, sabotajlar, onbinleri bulan madur insanlar artk terrn kaynanda belki de hakllatrc nedenler olarak kimi evrelerce ortaya konulan bu tezleri de geersiz klmaktadr. Dou ve Gneydou Anadolu blgelerinde aalk ve airet dzeni varln korumaktadr. Airet ba, ou zaman aileleri de aarak toplumsal gruplamay salayan bir ba olmaktadr. Bu ba krsal kesimde daha gl iken ehirlerde daha gevek bir yap sergilemektedir. Siyasal, toplumsal, ekonomik sorunlar ortaya ktnda ailelerden ziyade airetin ortak karar dorultusunda hareket edilmektedir. Elinde ok miktarda toprak bulunduran kimse aa olarak tanmlanmaktadr. Aa, elinde bulundurduu geni topraklar kendisi ileyebilecei gibi yarc/ortak eklinde kyllerine vererek iletmektedir. Aa, kyly altrmasnn karln her zaman vermeyebilmektedir. Kaaklk ve uyuturucu blge insannn geim kaynaklar arasnda hala yerini korumaktadr. zellikle terr rgt PKKnn dnya uyuturucu pazarlarnda sz sahibi olmasyla birlikte uyuturucu kaakl ile ilgili su oranlarnda artmalar olmutur. Hem blgeler aras dengesizliin getirdii sorunlardan kaynaklanan nedenlerden, hem terrden dolay blge krsalndan kent merkezlerine veya blge d illere doru g yaanmaktadr. 1965 ylnda Blge ii kent nfusu %26 iken 1985 ylna gelindiinde %42.3e ykselmiti. Bat lkeleri Krfez Sava sonras Kuzey Irakta de-facto ortaya kan yaplanmay bir Krt devleti olarak

3. Tespitler
Btn buraya kadar ele aldmz konulardan hareketle sorunun ad, mahiyeti, sonular arasnda veya arlatran nedenler arasnda grebileceimiz terr, g olaylar, aalk ve airet yaps zerinde duracaz. lk blmde de tartma konusu yapld zere sorunun ad kesinlikle etniklie dayal bir kavramla izah edilemez. Keza, sorun salt d glerin kkrtmalarna veya terre yaslandrlarak da izah edilemez. Bizce, sorun, saylan saiklardan kaynaklanan blgeleraras dengesizliin suiistimali ile bym, isizlik, eitli farkllklarn kanmas, d tahrikler ve desteklerle bir baka boyut kazanm, terr ile birlikte umulan ve sanlann aksine zm yollar nemli lde zarar grmtr. Ancak, sorun zmsz deildir. Hatta, sorunun zmnn terre endekslenmesi de yanltr. Bu nedenle de sorunun adn Blgeleraras dengesizlikle byyen Dou Sorunu olarak belirtmemiz daha yararl olacaktr. 1983 ylndan gnmze zaman zaman iddetini artran, zaman zaman iddetini yitiren terr olaylarna ise blgeleraras dengesizlikler kadar var olan airet ve aalk

224

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

grmektedirler ve bu yaplanmay fazla dikkat ekmedii ve iddiasz olduu iin Erbil Cumhuriyeti olarak da adlandrmaktadrlar (Cornell, 1998, 143).Yine Bat lkelerinin bu oluum erevesinde Krtleri koruyup, ileriki yllarda Trkiyeyi de raz olmaya zorlayaca ortam oluturma gayretinde olduu da gerektir. Bat lkeleri Trkiyeye kar bu dayatmay her eyden nce Kuzey Iraktaki Krtlerin birlikteliini salayamam olmasndan dolay, sonrasnda ise ran ve Suriyenin de Trkiye ile birlikte bu oluuma kar olmasndan tr geri brakmaktadr. Erk Cornell, Krtlerin durumunun Bat lkelerinde yanl alglandn oysa Krtlerin durumunun Balkan lkelerinden ok Araplarn durumunu hatrlattn, bu gn Trkiyeye entegre olan Krtlerin dnda Krtlerin genellikle Araplarda olduu gibi boylar ve airetlerden olutuunu, aralarndaki atmalarn birbirlerini yok edici boyutlarda olduunu, bu nedenle Krtlerin her eyden nce kendi kltrlerine sayg ve yaadklar lkelerdeki dier halklar ile eit haklara sahip olma mcadelesi vermeleri gerektiini sylemektedir( Cornell, 1998, 146). Krfez sava ncesi Trkiyenin Badat ile anlaarak snr tesinde snrl da olsa operasyonlar yapma imkn vard. Gnmzde Blge zerindeki kontroln mttefik devletler (ABD ve onun gdmndeki Kuzey Irak Ynetimi) tarafna gemesi merkezi otoritenin dnda kalan blgede ne yazk ki PKKnn varln daha etkin hale getirmitir. Blge zerinde kontrol yerel gler tarafndan salanyor gibi gzkse de ve Trkiye bu glere zaman zaman PKKya kar tavr almalar artyla destek salasa da (nce Talabani ve Barzaniye, bir ara bunlarla birlikte (55. Erbakan hkmeti dneminde) bir baka yerel lider olan eyh Osmana destek verilmiti) bu glerin hibiri PKKya kar nihai bir darbe vurma niyetinde olmamtr. Bir kere Irakl Krtler geimlerini salamak ve d dnya ile balantlarn salamak iin Trkiyeye bamldrlar ama PKK ile de balar vardr. Bu liderlerin PKKy Trkiye ile ilikilerinde bir koz olarak kullanmalar da iin ayr bir boyutudur. Sonu ve neriler Dou ve Gneydou Anadolu blgelerimizle ilgili olarak gnmzde 4 olgudan problem olarak sz etmek mmkndr; blgesel geri kalmlk, isizlik, g ve terr. Blgeler aras dengesizlik noktasnda, btn dnyada olduu gibi lkelerin ekonomiye konu kaynaklarnn en verimli ekilde kullanlmaklndan kaynaklanan ancak, dier blgeler kalkndka aradaki makas alan Dou ve Gneydou Anadolu Blgeleri iin gelitirilen GAP ve DAP projelerinin tam olarak hayatiyet bulmalaryla birlikte bata isizlik olmak zere bir ok sorun kendiliinden ortadan kalkacak, hatta, ileriki yllarda blge tm lkeden igc talep edecek bir cazibeye kavuacaktr. G olgusu medeniyet ile birlikte problem olarak ortaya kmtr. Merkezi iktidarlar denetimi salayabilmek iin yerleik dzeni her zaman tercih etmiler, ge ve gerlere problem olarak bakmlardr. Medenileme kelime anlam olarak ehirleme anlamna gelmektedir. Uygarln geliimi kentlerin gelimesiyle zde olmutur. Sanayilemenin en nemli zelliklerinden biri ehirleme ve krsal kesimden ehirlere gtr. Gerek Osmanlda gerek Trkiye Cumhuriyetinde g olgusu problem olarak ele alnmtr. zellikle planl dneme geildiinde Birinci Be Yllk Kalknma Plannda; hem gn hem gn neden olduu problemlerin zmnde, azgelimi blgelerde yeni i imkanlar yaratmak iin sanayi yatrmlarnn bu blgelere teviki ile ilgili politikalar benimsenmi ancak alnan nlemlerle bu amaca erimek mmkn olmamtr. kinci Be Yllk Kalknma Plannda; birinci plan hedefleri korunmu ancak kentlemeden ekonomiye ivme veren

225

akademia

bir g olarak yararlanmak istenmitir. nc Be Yllk Kalknma Plannda; byk kent merkezlerine g ve ylmalar nleyecek, yeni i yerleri yaratmak amacyla organize sanayi blgelerinin kurulmas ngrlmtr. Drdnc Be Yllk Kalknma Plannda artmakta olan blgeler aras dengesizlii gidermek amacyla, bir taraftan dzensiz kentlemeyi nleyerek, merkezlerin gelimesini kontroll bir dzene kavuturmak dier taraftan da geri kalm blgelerde gelimeyi balatacak nlem ve politikalara yer verilmitir. Beinci Be Yllk Kalknma Plannda; blgesel dengesizliklerin zlebilmesi amacyla g veren blgelerde kamu yatrmlarnn hizmet ve donatmlarnn artrlmas yoluyla yeni i olanaklarnn salanmas gibi tedbirler ngrlmtr. Altnc Be Yllk Kalknma Plannda blgeler aras ve blgeler ii gleri ynlendirerek kontrol etmek zere, byk kentlere ynelimin azaltlmas, orta byklkteki kentlerin gelimelerinin desteklenmesi hedeflenmektedir. Yedinci Be Yllk Kalknma Plannda ise, Dou ve Gneydou Anadolu Blgeleri bata olmak zere lkenin greli olarak geri kalm yreleri iin kaynaklar ve gelime potansiyelleri gz nnde bulundurularak blgesel gelime projeleri hazrlanaca, keza bu blgeler iin Onarm Projesi hazrlanaca, bu kapsamda istihdam sorununun zmnde bata gelen konut ve hayvanclk sektrleri ile ilgili hzla gerekletirilebilir nitelikte projeler hazrlanarak uygulamaya konulaca ifade edilmitir.Bu Planda, Dou ve Gneydou Anadolu blgeleri bata olmak zere, yerlemelerin ok ve dank olduu yrelerde yaplacak kamu yatrmlarnda seilecek blgesel gelime merkezlerine ncelik verilecei, bu merkezlerin evrelerindeki daha alt kademe yerleme merkezlerine de hizmet verecek ekilde sosyal, fiziki ve teknik altyap yatrmlar ile donatmlarnn salanaca belirtilirken; bu amala, Dou ve Gneydou Anadolu Blgeleri ncelikli olmak zere krsal alan yerleim dzeninin planlanmasnda, krsal alan yerleim gruplarna bir st kademede hizmet sunacak ky grup merkezleri ve

merkez kylerin desteklenecei ilkesi benimsenmitir. Sekizinci Be yllk Kalknma Plannda ise, gn metropoller yerine gelime potansiyeli yksek, hinterland ile ticari ve sosyal balar gl, blgede gelir ve istihdam ynnden arpan etkisi yaratacak fonksiyonel blge merkezlerine ynlendirilecei, bu merkezlerdeki altyap yatrmlarna ncelik verilecei belirtilirken; yerel radyo ve televizyonlarn halkn eitimine ynelik program retmelerinin zendirilmesi. Kadn nfusun bilgi ve becerilerinin artrlmas gibi hususlar ve zellikle GAP Projesinin 2010 ylna kadar bitirilmesi hedeflenmitir. Dou Anadolu Blgesine ynelik olarak ise, blgenin ncelikli sektrleri olan tarm ve hayvanclk bata olmak zere tm ekonomik ve sosyal sektrleri iine alan, plan olgusunun mekansal boyutunu ne karan blgenin gelime potansiyellerinden daha fazla yararlanlmasna arlk veren, zel kesimin blgede geliimini ngren ve zel sektr iin uygun yatrm ortam olumasn amalayan Dou Anadolu Projesi (DAP) Ana plan hazrlanaca belirtilmitir. Bu plan, Dou Anadolu Blgesinde yer alan 14 ili (Ar, Ardahan, Bingl, Bitlis, Elaz, Erzincan, Erzurum, Hakkari, Idr, Kars, Malatya, Mu, Tunceli, Van) ve bu blge ile homojenlik gsteren Gmhane ve Bayburt illerini kapsamaktadr. Dokuzuncu Be Yllk Kalknma Plannda daha nce planlarda zikredilen ve balatlan GAP; DAP gibi projelerin ve planlarn uygulanmasna devam edilecei belirtilmekte, Dou ve Gneydou Anadolu Blgelerinden terr nedeniyle g eden yurttalarmzdan geri dnmek isteyenler iin ekonomik ve sosyal alt yapnn salanmas almalarnn srdrlecei belirtilmitir. Blgede zaten var olan g olgusuna 1984ten itibaren bir terr boyutunun eklenmesiyle var olan g ve gn dourduu problemler artmtr. Terr boyutu g olgusunu nicelik ve nitelik olarak artrmtr. Terr ve g birbirlerini etkilemekte ve zaman zaman iie gemektedirler, ancak

226

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

ortada iki ayr problem sz konusudur. Genelde bu konularn ayrm iyi yaplmadan neriler sunulmu ve bu nerilerde temel ayrm iyi yaplamadndan bolukta kalmlardr. G nlemek iin getirilen neriler genelde ekonomik boyutlu, terrle mcadeleye ilikin neriler ise psikolojik zellikler tamaktadr. a- Ekonomik Gelimeye Ynelik neriler 1. Devlete gle ilgili temel tercihlerin belirlenmesi, g konusunda bir politika oluturulmas gerekir. Gn hangi lde desteklenip, hangi lde engelleneceine karar verilerek; g politikasna ynelik uygulamalar bu politika etrafnda ekillendirilmelidir. 2. GAP erevesinde istihdam artrmaya ynelik altyap yatrmlar bir an nce tamamlanmaldr. 3. Blgede yaplacak yatrmlara, akaryakt ve elektrik enerjisi daha ucuza salanmal ve istihdama ynelik vergi muafiyetleri getirilmelidir. Nakit veya fon kaynakl krediye dayanan tevik sistemi amaca uygun kullanm salayacak bir yapya kavuturulmaldr. imdiye kadar bu yndeki teviklerin suistimal edildii hatta PKK terr rgtne bu kaynaklardan para akt unutulmamaldr. 4. Snr ticaretinin gelitirilmesi ile ilgili gerekli tedbirler alnmaldr. Blge ekonomisi Bat Anadoludan ithalat zerine kurulu olmaktan, kendi rettiini lke btnne ve yurt dna satar hale getirilmelidir. Bu erevede KOB tr retim rgtlenmelerinin artmas tevik edilmelidir. 5. thalat ve ihracatn yaplabilmesi iin gerekli tedbirler alnmaldr. Yredeki bankalarda bu ilemler iin gerekli uzman servisler kurulmaldr. thalat ve ihracat potansiyeli olan merkezlerde gmrkler kurulmaldr. 6. Yllk programlarda yer alan yatrmlara ait denekler blgeye zamannda ulatrlmaldr. Altyap almalarnda doa artlar dikkate alnmal, her yl yeniden yapm, onarm gibi nedenlerle kaynak ve zaman israf ortadan kaldrlmaldr. 7. Blgede cazibe merkezi haline gelebilecek ehir merkezlerinin altyap yatrmlar tamamlanmaldr. 8. Blgede yarm kalm yatrmlardan, verimli olanlarn tespit edilerek bir an nce tamamlanmas, dierlerinin de farkl amalara ynelik de olsa kullanmnn salanarak devletin blgedeki yatrmlarna sahip kt gsterilmelidir. 9. Blgedeki dzeltilmesi iin alnmaldr. gelir dalmnn gerekli nlemler

10. zellikle Ortadou ve Trk Cumhuriyetleri pazarna ynelik, tama maliyetlerine duyarl mal reten iletmelerin (hafif yap elemanlar, hayvancla dayal mamulleri gibi) kurulmalar tevik edilmelidir. 11. Tarm ve hayvanclk sektrlerinin blgede glendirilmesi iin gerekli dzenlemeler yaplmal ve sektrlerin gelimesine dnk temel tevikler getirilmelidir. 57. Hkmet Dneminde aklanan DAP hayata geirilmelidir. Bu plan erevesinde yer alan Kars, Ardahan, Idr, Ar, Van, Mu, Van, Bitlis, Bingl, Erzurum, Erzincan, Elaz, Hakkari, Tunceli, Gmhane ve Baburt vb. yreler hayvanclk iin ok elverili sahalara sahiptir. Balca gelir hayvanlarnn yetitirilmesinde bu kuak modern teknik ve bakmla ad geen illerin kalknmasnda nemli rol oynayabilir. Srekli g veren bu illerden g durdurulabilecei gibi, g tersine de evrilebilir. Bir zamanlar Nebraska niversitesinin Srclk Kua ile, Iowa niversitesinin Msr kua ile yre kalknmasnda etkin rol oynad bilinmektedir. Yine bu erevede anlan kuaklarda yer alan yrelerde ara eleman yetitirmek zere orta dereceli ve yksekokullar kurulabilir.

227

akademia

12. Halclk, ipek bcekilii, kmes hayvancl, el sanatlar, arclk, aa iilii, oymaclk gibi zel krsal kalknma ve gelime projeleri blgelerin zelliklerine gre seilerek uygulamaya konulmaldr.

13. Blgenin turizm envanteri kartlarak, zengin tarihi ve kltrel miras korunmal, tantm ve uygulama asndan gerekli almalar yaplmaldr. 14. Blgenin yeralt ve yerst madencilik zenginlikleri iin yine zel programlar gelitirilebilir. Orta Dounun zengin petrol damarlarnn yaylma kua ierisinde bulunan Batman, Garzan, Diyarbakr yresi, zengin bakr ve dier deerli madenlere sahip Elaz, Murgul yresi, kmr yataklarna sahip rnak iin zel aratrma, gelitirme, iletme programlar uygulamak yararl olacaktr. 15. Uzakdou lkelerinin kalknma modellerinde olduu gibi kylerin retimin paralar haline getirilmeleri iin gerekli yaplanmaya gidilmelidir. Uzakdou lkelerinin kalknma modellerinde retilecek mamullerin birok aksam evlerde kurulan kk tezgahlara, kyllere sipari edilmektedir.
b- Terrle Mcadele ile lgili neriler 1. Blgenin Kuzey Iraktaki gelimelerden ayr tutulmas mmkn deildir. Devletin Kuzey Irak politikas Gneydoudaki terr politikasyla uyumlu olmaldr. 2. Olaanst hal trnden uygulamalar yarar getirmemitir. Bir daha uygulanmasnda da yarar olmayacaktr. Olaanst hal uygulamas fiili olarak vatandan ok kk bir kesimini ilgilendirirken, psikolojik olarak blge halknn tamamn etkilemekte ve uluslararas platformlarda olumsuz propagandaya yol amaktadr. lkenin dier blgelerinde yaayan insanlarn blgeye bakn, ticari ilikilerini, kamu grevlilerinin blgeye geliini, blgeye yaplacak seyahatleri olumsuz etkilemekte, maddi gerekliklerin tesinde olumsuz deerlendirmelere sebep olmaktadr. te

yandan Irakn Kuzeyinde ABD igali ile birlikte oluan fiili durum, blc terr rgt PKKnn arlkl olarak bu blgede kamplar oluturmasna ve Trkiyeyle szmasna imkan salamtr, bu nedenle blgede zaman zaman snr tesi kara harekatlar, srekli hava harekatlar yaplsa da sonu alnmas mmkn olmamaktadr. Bu nedenle, mutlaka Kuzey Irak snrlar iinde bir gvenlik kua veya tampon blge oluturulmasnda yarar olacaktr. TSKnn terrle mcadele kapsamnda faaliyeti bylelikle lke snrlarnn gvenliini salamak ve ieriye terrist rgtn insan, silah, mhimmat veya dier lojistik ihtiyalarn sokmas, uyuturucu ve kara para trafiini idare etmesi gibi konularda, keza ierden de darya benzer ekilde faaliyetlerde bulunmas ve zellikle vurka taktiine dayal eylemleri minimize olacaktr. 3. Snr gvenlii haricinde gvenlikle ilgili olanlar da dahil btn idari yetkiler sivil idarenin elinde toplanmaldr. Vatanda hibir konuda askerle muhatap olmamaldr. 4. Blclkle ilgili olarak en kk bir taviz verilmemesi doru ve yerinde bir politikadr. Ancak Trkiye Cumhuriyeti dnce veya tartmalarla blnecek kadar zayf bir devlet deildir. Blge ile ilgili problemlerin tartlmasnn engellenmemesi, aksine iyi niyetli abalarn tevik edilmesi gereklidir. Blgede olan sorunlar aka dile getirilmedii lde gereklerin saptrlmasna ve devletin ypratlmasna devam edilebilecektir. 5. Gerek Gneydouda gerek lkenin dier kesimlerinde insanlarn psikolojik olarak devletin blgede gvenlii tam olarak salandna inandrlmas gerekmektedir. 6. Devletin gvenlik ve istihbarat kurulularnn ada terrizmle, d lkelerdeki iddet hareketleri ve mcadele metodlar hakknda salam bilgilere sahip, uzman elemanlar ve modern teknolojik imknlar ile donatlm olmalar arttr. 7. Gvenlik ve istihbarat kurulularmzn gnn art ve ihtiyalarna gre yeniden organize edilerek glendirilmesi ve

228

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

mkemmel bir ibirlii tekiltnn kurulmas gerekmektedir. 8. Terrle mcadele iin alnan nlemler ve yaplan faaliyetler konusunda TBMMne dzenli ve salkl bilgi verilmelidir. Bu durum Meclisten ve kamuoyundan yeterli destei almak konusunda stnlk salayacaktr. 9. Adalet mekanizmasnn dzenli ve sratli hareket etmesi salanmal ve yargdaki gecikmelerin nlenmesi ile ilgili tedbirler alnmaldr. Terr sularnn affna ynelik bir yasann veya bu manay tar bir almann lke milli birlik ve btnl asndan yarar olmaz. 10. Ky ve mezra gibi kk ve dank yerleim birimlerinde halkn gvenlik glerine gvenini artracak nlemler alnmaldr. Terre muhatap blge halk genelde Devletin efkati var, ekyann yok anlayyla terristi ihbar etmekten ekinmekte ve korkusundan yataklk ve yardm bile yapmaktadr. Bunun nlenmesi iin terrist taktiklerini iyi bilen zel gvenlik glerinin blgede istihdamna ihtiya vardr. zel gvenlik gleri olayn kmasndan itibaren deil, kmadan duruma el koyabilecek bir yapya kavuturulmaldr. 11. Snrlardaki karakollarn glendirilmesi byk nem tamaktadr. Ayrca bu snrlardaki karakollarn bir dier zellii de snr tesinden yaplabilecek bir saldrya yapld yerden karlk verebilmesi olmaldr. Bu snr karakollar ayn zamanda silah ve uyuturucu kaakl konusunda da nleyici bir engel tekil etmelidir. 12. Anari ve terrn uygun ortam bulabilecei alan eitim ve retim faaliyetinin yaplmad yerdir. yleyse ne pahasna olursa olsun, okullar ak tutulmal, retmensiz braklmamaldr. Bunun iin hibir madd ve manev tevikten kanlmamaldr. Douda grev yapan retmenle zmirde grev yapan retmen bir tutulmamal, mevcut zendirici artlar yeniden gzden geirilmelidir. 13. Aalk, eyhlik, Seyitlik gibi yaplanmalarn sona erecei srece katkda bulunacak nlemlerin alnmas gerekmektedir. Blge insan devletin herkesle ayn artlara sahip bir vatanda olduuna inandrlmaldr. 14. Televizyon yaynlar halkn ilgisini ekebilecek bir ekle kavuturularak en cra keye kadar ulatrlabilmelidir. Yerel dillerde yayn konusu ne yazk ki aceleye getirilmi bir konudur. Birlik ve btnle hizmet etmek yerine ayrmcl krkleyecek bir rol ve fonksiyon kazanabilir. Blgede henz Trke bilmeyen insanlar, kadnlar var biiminde yaygn bir sylem, ne yazk ki, Cumhuriyetin bir byk eksiine iaret etmektedir. niter bir devlette, resmi dili Trke olan bir lkede, devletin tm vatandalarna dilini retmemi olmas elbette ki, son derece vahim bir durumdur. Bu demektir ki, devlet vatandalarnn bir ksmna dil bilmeyi gerektiren hizmetlerden pek ounu yllardan beri sunamam ve halen de sunamamaktadr. Bu naksay gidermenin yolu ise yerel dillerle yayn ve eitim deildir. Kamu hizmetlerini verdiimiz resmi dili retmektir. Resmi dil retilmedii srece blge insanna gtrlecek her hizmette eksiklikler olacaktr. Dolaysyla, kitle iletiim aralarnn bu anlamda daha etkin kullanlmas esas olmaldr. 15. Blgedeki eski ve yeni btn niversitelerin ncelikle bina, teknik alet, edevat, ekipman, akademik ve idari personel skntlar giderilmeli; blgenin sosyal ve ekonomik yapsna aktif katlmn salayacak tedbirler alnmaldr. Dou ve Gneydou Anadolunun her ilinde yeni niversiteler almas, blgedeki niversite mezunu saysn arttracaktr. Ancak, bu niversitelerin byk bir blm, niversite genliini cezbetme artlarn haiz olmad iin bu niversitelere gelecek genler daha ok o il veya yakn evresindeki illerden olacaktr. Bu durumda genlerin kendi kentleri dnda baka bir kent grmeden niversiteyi bitirmeleri, dolaysyla niversiter ortamdan beklenen sosyallemeyi,

229

akademia

farkl kltrel iklimleri tanyp kaynamay salayamamalar gibi bir sonuca yol aabilecektir. Keza, retim yesi yetersizlii vb nedenlerle, yeterli dzeyde eitim alamayacak olan genler, nceki ve zellikle byk ehirlerdeki niversitelerin mezunlar karsnda yeterli rekabet ans bulamayabilecektir. 16. Blgede eitim kurumlar meslek edindirmeye ynelik olarak kurulmal, halkn eitim konusundaki bak as, eitimin pratik faydalarna dikkat ekilerek, olumlu hale getirilmelidir. 17. Blgede grev yapacak her trl kamu grevlisi nitelikli elemanlardan seilmelidir. Blge, memurlarn srgn yeri olmaktan karlmal, her meslekte kamu grevlilerinin ilerleyebilmelerinin art olarak Dou hizmeti zorunluluu getirilmelidir. stelik bu aama memuriyetin ilk yllarna zg olmamal, yani Blge, bir yerde memurun deneyimsizken grev yapt alan olmamal, memuriyette her kademede bu ilke getirilmelidir. 18. Koruculuk sistemi zerinde bir aratrma yaplarak bu sistemin aksayan ynleri tespit edilmeli, sistemin olumsuzluklarn ortadan kaldrarak amaca hizmet eder hale gelmesi salanmaldr. Hatta, tedrici olarak tmyle ortadan kaldrlmaldr. Korucu ailelerin madur olmamas iin gerekli tedbirler alnmaldr.

c- Terr Nedeniyle Gle lgili neriler 1. Gmek zorunda kalan vatandalara devlet gerekli yardm salamaldr. Ge maruz kalan belediyelere altyap tesislerini gerekletirmeleri iin gerekli maddi yardmlar yaplmal; g edilen yerlerdeki gettolamalar ortadan kaldrlarak, g edenlerin g ettikleri yerde yaayan yerli unsurlarla bir nce kaynamalarnn yolu almaldr. Aksi takdirde, gettolar tekilemeyi ve tekiletirmeyi besleyip, pekitiren bir rol oynayacaktr.. 2. nsanlarn geri dnme eilimleri zellikle 50 ya ve altndakilerde dktr. Bu nedenle gn geici olduunu dnmeden bu insanlarn ekonomik ve sosyal problemleri konusunda aratrmalar yaplarak doabilecek problemlere zm yollar aranmaldr. 3. Genel olarak ok ocuk sahibi olan aileler eitim sorunuyla kar karya kalacaklardr. Krsal kesimde retime katlan bu ocuklarn sadece tketici hale gelmesi bile yeterince zor bir durumken, ilaveten eitim masraflarnn ortaya kmas aileleri zorlayacaktr. Gerekirse Sosyal ve Dayanmay Tevik fonu kaynaklar ile eitim masraflar karlanmaldr. 4. Baz yerleim blgelerinde terr rgtnn kurtarlm mahalleler mant ile oluturduu oluan rgtl yapnn, arsa teminleri ile zlmesi ve datlmas mensubiyet bilincini zayflatacak ve toplumla uyum sorunlar azalacaktr. 5. G eden insanlarn nemli bir ksm marjinal iler yaparak geimlerini salama yoluna gitmektedirler. Yeni geim kaynaklar temin edilene kadar, kurulmaya allan dzeni bozucu engellemeler yaplmamaldr. 6. Kylerine dn yapmak isteyen insanlar engellenmemeli hatta tevik edilmelidir. 7. Dou ve Gneydou Anadolu Blgelerinde pek ok kamu kurumunun i makineleri park bulunmaktadr ve bunlar ounlukla atl vaziyette beklemektedir. Bu aralarn tahsisi ihtiyalar ve hizmetler gz nne alnarak yeniden yaplmaldr.

19. Terr rgtnn finansal desteini yok edebilmek iin uyuturucu ve kara para ile mcadele artrlmaldr.
ve Gneydou Anadolu Blgelerini sosyo-antropolojik yntemlerle incelemek suretiyle toplum yaps, kabileairet gibi millet alt kurulularn varlk alanlar, rol ve ynelim biimleri tarihsel perspektif de gz nne alnarak incelenmelidir. zellikle, ariv belgeleri ayrntlaryla ortaya konulup yeni yorumlar gndeme getirilerek blgenin dil, kltr, soy, etnik kimlikleri aydnla kavuturulmaldr. Ayrca millet alt bu kurulularn millet olgusu etrafnda btnlemeleri iin sosyoekonomik ve kltrel yaklamlar belirlenmelidir.

20. Dou

230

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

8. Kylerine geri dnmek isteyenlerin dnleri biran nce gerekletirilmelidir. G eden insanlarn ehirlerde dayanma gc ok fazla deildir. Bu insanlar geri dnmedii takdirde blge ehirlerinden batya doru ikinci bir g dalgas balatabileceklerdir. Bu durum da zaten zlmesi zor olan problemleri bsbtn iinden klmaz hale getirecektir. 9. Blgeden g alan bat illerinin yerli halknda g eden bu insanlara kar oluan olumsuz dncelerin etkisini azaltacak almalar yaplmaldr. Bugn toplumumuzda kamuoyu yaratlarak, ilgi oda haline getirilmek istenen etnik kkene, mezheplere, dinsel yaama ve tarihi sorgulamaya ilikin toplumsal farkllklarn ne karlmaya allmas mill birlik ve btnlk duygusunu zedelemektedir. zm getirilemeyen tartmalarla milletimiz mitsizlie ve karamsarla dmeye, areyi u noktalarda aramaya, marjinal yaklamlara ynelmeye zorlanmaktadr. Szde demokratiklik adna antimilitarist yaklamlarla, mill birlik ve beraberlik, lke btnl riske sokulmakta ve pazarlk konusu yaplmaktadr. Oysa, Trkiye Cumhuriyeti Devletini kuranlar, bugnk insanlarmzn babalar ve dedeleridir. Bugn toplumsal farkllklarn tamam, belki de fazlasyla o zaman da vard. Birincisi Trkiye Byk Millet Meclisi bunun ak bir rneidir. Her kesimden, her guruptan, her grten insann yer ald bu meclis, toplumsal farkllklarn deil; mill birlik ve beraberlii, lkenin btnl fikrini ne kararak sorunlarn stesinden gelmi ve bugnknden belki yzlerce defa daha kt artlarda byk bir Kurtulu Savan kazanmtr. Tarihle hesaplarken ve gemii sorgularken bu gzel rnekleri gz ard edip, toplumsal kamplamalara yol aacak farkllklar ne karmann birlik ve beraberlie katks olamaz. Bu lke tek bana hi kimseye ait deildir. Gl, huzurlu ve mreffeh bir Trkiye bu faydasnadr. Kaynaka Akbulut, . (1993). Gerekeli Terrle Mcadele Kanunu ve Aklamas. stanbul: Kazanc Yayn. Aksoy, M. (1996). Kltr Sosyolojisi Asndan Dou Anadolu. stanbul: Yaynevi yok. Akyol, T. (14 Ocak 1999). Nfus Nereye?. Milliyet Gazetesi. Arvasi, S. A. (1998). Dou Anadolu Gerei. Ankara: Trk Kltrn Aratrma Enstits Yayn. Avar B. Z., ay, A. ve Aksoy, M. (1999). Dou ve Gneydou Anadolu Blgelerinden Terr Nedeniyle Geden Ailelerin Sorunlar Aratrmas (Babakanlk Aile Aratrma Kurumu iin yaplmtr, Ankara 1997). Ankara: AAK Yayn. Avar, B. Z.,Solak, F. ve Tosun, S. (2002). Trkler, Trklerin Demografisi(19502025), C.1, Ankara: Yeni Trkiye Yayn. Avar, B. Z. ve Aksoy, M. (2003). Dou ve Gneydou Anadolu Blgelerinde Terrn neden ve sonular. 21.yzylda Trk Dnyas Jeopolitii, C.3., Ankara: ASAM Yaynlar. Aydoan, F. (1998). Dou ve Gneydou Anadoludaki Sosyo-Ekonomik ve Kltrel Yapnn Aileye Etkileri. Yzyllarn Kavanda Dou Anadolu. Van: Van Valilii ve Yznc Yl niversitesi Yayn. Behar, C. ve dierleri. (1999). Trkiyenin Frsat Penceresi Demografik Dnm ve zdmleri. stanbul: TSAD Yayn. Bilgili, A. ve Aydoan, F. (1996).okeli ve ok ocuklu Aile Aratrmas, Van: (Yaynlanmam.) lkede yaayan herkesin

231

akademia

Cornell, E. (1998). Trkiye Avrupann Eiinde, stanbul: Cem Yaynlar. DPT, (1996); llerin Sosyo Ekonomik Gelimilik Sralamas Aratrmas. Ankara: DPT Yaynlar. (1995). ller tibariyle eitli Gstergeler. Ankara: DPT Yaynlar.

gel, B. vd. (1995). Trk Milli Btnl erisinde Dou Anadolu, Ankara: TKAE Yayn. zda, . (1994). Etnik Sorun, Ankara: ASAM Avrasya Dosyas Yayn. Rvanolu, M.a, (t.y.): Saklanan Gerek, Kurmanlar ve Zazalarn Kimlii, Ankara: Tanmak Yayn. (iki cilt). Rvanolu, M.b (1978). Dou Airetleri ve Emperyalizm, stanbul: Trk Kltr Yayn. San, S. (1982). Dou Anadolu ve Muun zahl Kronolojik Tarihi, Mu Yresindeki Ermeni Terr ve Krt Trkleri, Ankara, TKAE Yayn. Suba, N.(1998). Olaanst Durumlar Sosyolojisinde Yntem Sorunlar, Sosyal Bilimler Kavanda Dou Anadolu, Van, Van Valilii ve Yznc Yl niversitesi Yayn. Ssl, A. (1993). Mesud Fani Bilgiliye Gre Krtler ve Sosyal Geliimleri, Ankara: Tanmak Yayn. erefhan, (1990). erefname-Krt Tarihi (ev::Emin Bozarslan). stanbul: Hasat Yaynlar. Taneri, A. (1983). Trkistanl Bir Trk Boyu Krtler, Krtlerin Kkeni, Siyasi, Sosyal ve Kltrel Hayatlar. Ankara: Trk Kltrn Aratrma Enstits Yayn. Toros, A. vd.(1992). Trkiyenin Etnik Yapsnn Anadil Sorularna Gre Analizi, Ankara: Nfusbilim Dergisi, C:14. Trkdoan, O. (1998). Dou ve Gneydouda Airet ve SosyoAntropolojik Yaklamlar. Sosyal Bilimler Kavanda Dou ve Gneydou Anadolu, Van: Van Valilii ve Yznc Yl niversitesi Yayn. Trkdoan, O. (1997). Etnik Sosyoloji. stanbul: Tima Yayn.

DPT

Ergil, D. (1995). Dou Sorunu, Tespitler ve neriler. Ankara: TOBB Yayn. Gke, B.(1997). Gneydou Anadolu Sorunu, Trkiye Sorunlarna zm Konferans 1, Ankara, 24-27 Aralk 1997. Gktrk, H. (1978). Krtlerin Soy Kt ve Boy Tarihi. stanbul: Trk Dnyas Aratrmalar Vakf Yayn. Ik, M.(1996). Atatrk Dneminde Douda Meydana Gelen Olaylar ve yz 1924-1938. nalck H.(1998). Dou Anadolu Tarihine Toplu Bir Bak, Sosyal Bilimler Kavanda Dou ve Gneydou Anadolu, Van, Van Valilii - Yznc Yl niversitesi Yayn. Krzolu, M.F. (1995): Krtlerin Trkl, stanbul, Hamle Yaynlar. Koa, S. (1990).Krtlerin Kkeni ve Gneydou Anadolu Gerei. stanbul: Kasta Yayn. Kodaman, B. (1987). Sultan II. Abdlhamit Devri Dou Anadolu Politikas. Ankara: TKAE Yayn. Koru, F. (1992). Terr ve Gneydou Sorunu. stanbul:Beyan Yaynlar. Melen, M. (1998). Dou ve Gneydouda Airet ve Sosyo-Antropolojik Yaklamlar; Sosyal Bilimler Kavanda Dou ve Gneydou Anadolu, Van, Van Valilii ve Yznc Yl niversitesi Yayn. Mtercimler, E. (1997). 21. Yzyl ve Trkiye- Yksek Strateji. stanbul: Erciya Yaynlar.

232

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

TDV (1996). Trkiye Gereinde Krtler ve PKK Terr. Ankara: Trk Demokrasi Vakf Yayn. nal, . (1997). Milletleraras Hukuk Asndan Gneydou Sorunu ve Terrle Mcadele. Ankara: TBMM Yayn.

akademia

233

ERCYES NVERSTES LETM FAKLTES DERGS AKADEMA YAYIN LKELER VE YAZIM KURALLARI
A-YAYIN LKELER

1. Erciyes niversitesi letiim Fakltesi akademik yayn organ olan Erciyes letiim Dergisi akademia, iletiim bilimleri bata olmak zere, dier sosyal bilimler alanlarndaki her trl inceleme, dnce, uygulamaya dayal aratrma vb. nitelikli yazlarn da yer ald akademik bir dergidir. 2. Erciyes letiim, Ocak ve Temmuz aylarnda olmak zere ylda iki kez yaynlanan hakemli bir dergidir. 3. Dergiye yaynlanmak zere gnderilen yazlar, daha nce baka bir dergiye gnderilmemi ve hibir yerde yaynlanmam olmak kouluyla kabul edilir. Ayrca, yaznn kongre, sempozyum veya bir toplantda bildiri eklinde sunulmu olmas yaynlanmas iin engel deildir. 4. Makalelerin yaynlanabilmesi iin tayin edilecek hakemlerden en az iki hakemden olumlu rapor gelmesi art aranr. Byle bir raporda gz nnde bulundurulacak bilimsel esaslar unlardr: 1. Aratrma yntemi, 2. lgi ekicilii, orijinallii ve gncellii, 3. Konu btnl, 4. Fikir ve dnce retimine sahip oluu, 5. Bilimsel zgnl, 6. lgili bilim dalnn terminolojisine hakimiyeti, 7. Konuyla ilgili eski ve yeni almalarn grlmesi, 8. Yararlanlan kaynaklarn uygunluk ve yeterlilii, 9. Deerlendirme yapabilme ve sonuca ulaabilme, 10. Alanna salad katk, 11. Dil hakimiyeti/anlalabilirlik, akclk, 5. Derginin yaz dili Trke olmakla birlikte, yaygn olarak kullanlan dier dillerde yazlm yazlarn yaynlanmas yayn kurulunun kararna baldr. 6. Dergiye verilen yazlarn, dergi kurallarna gre dzenlenmi ve basma hazr hale getirilmi olmas gerekir. Yayn Kurulu, yazm kurallarna uymayan yazlar yaynlamama veya dzeltmek zere yazara iade etme yetkisine sahiptir. 7. Yazlar CD ile birlikte 3 nsha olarak editre teslim edilir. Nshalarn sadece birinde yazar/yazarlarn adlar verilir, dier 2 nsha ise ad belirtilmeden teslim edilir. CD zerinde kullanlan program ve dosya ad aka belirtilmelidir. evirilerin, hakeme gnderilmek zere orijinal metinleri de gnderilir. 8. Metin belli bir plan dahilinde; Balk, zet (Abstract), Anahtar Szckler (Key Words), Giri (sorun sunumu- ama-nem), Yntem, Bulgular, Sonu ve Deerlendirme, Kaynaka eklinde verilmelidir. 9. Hakemlerin dzeltmeler yapldktan sonra yaynlanabilir karar verdii yazlar, hakem nerileri dorultusunda yeniden dzenlenir, makaleler bir adet kts ve CD ile birlikte editre teslim edilir. 10. Her saynn hakemleri, derginin danma kurulundan olabilecei gibi alannda uzman retim yeleri arasndan belirlenecek isimlerden oluur. 11. Hakemlerden olumsuz rapor alan yazlar yaynlanmaz ve yazarna iade edilmez. 12. Yazarlar, yazlarn yaynlanmak zere Erciyes letiim Dergisine gndermekle, telif haklarn E.. letiim Fakltesi Akademik Dergisine devretmi saylrlar. 13. Yaynlanan yazlarn telif hakk dergiye aittir ve kaynak gsterilmeden aktarlamaz.

234

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

14. Dergide yaynlanacak yazlar, telif, tercme ve kitap tantmlar, yazarlarnn unvanlarna gre adlar esas alnarak alfabetik olarak dizilir. 15. Dergide yaynlanan yazlarn bilimsel, ierik, dil ve hukuki sorumluluu yazarlarna aittir. 16. Yazarlara bir adet dergi cretsiz verilir, ayrca telif creti denmez. B-YAZIM KURALLARI 1. Makalenin bal ilk sayfann bana byk harflerle ortal olarak, alt balklar ise kk harflerle sola yasl olarak yazlmaldr. Yazarn veya yazarlarn ad ve soyadlar, baln hemen altna saa yasl olarak yazlmal ayrca yazarn/yazarlarn akademik unvan, grev yerleri ise sayfann altnda (*) dipnot eklinde verilmelidir. 2. Btn yazlarda 200 kelimeyi gemeyen Trke ve ngilizce zet mutlaka bulunmal, zetin altna anahtar kelimeler zetin dilinde verilmelidir. Yaz bir baka dilde yazlmsa baln ve zetin Trke tercmeleri verilmelidir. 3. Ayr bir kapak sayfas oluturulmal ve yazar/yazarlarn ismi, ak adresi, telefon ve faks numaras ile elektronik posta adresi yer almaldr. 4. Yazlarda Trke dil kurallarna uyulmal ve kelimelerin imlasnda Trk Dil Kurumunun en son kard mla Klavuzu esas alnmaldr. 5. Eserde izelge adlar ste, her kelimenin ilk harfi byk yazlmaldr. Resim, ekil, grafikler ekil ad altnda gsterilmeli, ekil ve grafikler bilgisayarda izilmeli, srayla numaralandrlm olmal, ekil yazlar alta kk harflerle bilgisayarda yazlmaldr. 6. Dergide yaynlanmak zere gnderilen yazlar A4 kadnn bir yzne 12 punto ve Word programnda Times New Roman yaz karakteri ile 1 satr aralyla yazlmaldr. 7. Yazda paragraflar, girintili olmal ve sayfa numaralar sa alt kede yer almaldr. 8. Sayfa dzeni soldan 3 cm dier kenarlardan ise 2,5 cm boluk braklarak oluturulmaldr. 9. Yukarda verilen ltler dorultusunda yazlm olan makaleler 20 sayfay gememelidir. 10. Erciyes letiim Dergisinde yer alacak makaleler iin, http://iletisim.erciyes.edu.tr/erciyesiletisim adresinden gerekli formlar indirilebilir. C-KAYNAK GSTERME LKELER Erciyes letiim Dergisinde yer alacak alma metinlerinin kaynaka dzeni, knye dzeni, gnderme ve alnt ile ilgili kurallar APA (American Psychological Association Amerikan Psikoloji Dernei) kurallar temel alnarak hazrlanmtr.
C.1. Metin i Kaynak Gsterimi Yaplan almalarda, bakalarnn dnceleri alnt ya da gnderme eklinde verilmelidir. 1. Ksa alntlar trnak iareti iinde gsterilmelidir. 4 satrdan uzun alntlar ise ayr bir paragraf olarak 1 cm ieriden blok halinde, 10 punto ile yazlmaldr. Bu durumda trnak iareti kullanlmamaldr. 2. Gndermelerde yazar soyad, yayn tarihi ve sayfa numaras bilgileri parantez iinde aktarlmaldr. 3. Yazar ad ve tarih bilgileri anlatmda geiyorsa parantez iinde yinelenmemelidir. 4. Yararlanlan kaynak, tek sayfadan oluuyorsa ya da televizyon program, ses kayd, elektronik kaynak gibi sayfa numaralandrmas olmayan bir kaynaksa gndermede sayfa numaras verilmez. 5. Tek ve iki yazarl yaptlarda her iki yazarn soyadna da parantez iinde yer verilmelidir. 6. kiden fazla yazar olan yaptlarda gnderme yaplrken sadece birinci yazarn soyad verilir, dier yazarlar iin ve dierleri ifadesi kullanlmaldr.

akademia

235

7.

8. 9. 10.

11. 12. 13.

Tzel kiiler tarafndan yazlm yaptlarda tzel kii ad ok uzunsa veya ksaltlm biimi ok biliniyorsa ilk gndermeden sonra ksaltma yoluna gidilebilir. Ksaltma kullanlmasna karar verilirse ilk gndermede kurum adnn ak hali yazlmal ve yannda keli parantez iinde ksaltmas verilmelidir. Daha sonraki gndermelerde sadece ksaltma kullanlmaldr. Bir yazarn ayn tarihte yaynlanm birden fazla yaptndan yararlanlmsa, yaptlar birbirinden ayrmak iin srasyla a,b,c,... ibareleri kullanlmal ve bu kullanm gerek metin iinde kaynak gsterme srasnda gerekse kaynaka blmnde yer almaldr. Soyadlar ayn iki yazarn yaptlar kullanlmsa, soyadlarnn yan sra adlarnn ilk harfleri de gndermede belirtilmelidir. Kaynakaya yapt adndan giren kaynaklara gnderme yaplrken, yapt ad uzunsa ilk szc, ksaysa tamam verilmelidir. Gnderme yaplan kaynak bir makale veya kitap blmyse, yapt ad trnak iareti iinde, kitap ise eik (italik) yaz tipiyle verilmelidir. Yapt ad ksaltlrken nokta kullanlmaldr. Yaptn yayn tarihi belli deilse, gndermede tarih yok anlamna gelen t.y. ksaltmas kullanlmaldr. Ayn anda birden fazla yapta gnderme yaplmak istenirse, hepsi tek bir parantez iinde, birbirlerinden noktal virgl ile ayrlarak verilmelidir. Parantez iinde yazar soyadna gre alfabetik sra izlenmelidir. Ayn yazarn birden fazla yaptna ayn anda gnderme yaplacaksa yazar yinelenmeksizin kkten bye tarih sras izlenmelidir.

Gnderme rnekleri a. Tek Yazarl Yapt (apl, 2002, 87). b. ki Yazarl Yapt (Erdoan ve Alemdar, 2002, 164-165). c. kiden Fazla Yazarl Yapt (Ik ve dierleri, 2007, 95). d. Tzel Kii Tarafndan Yazlm Yapt lk Gnderme: (Trk Dil Kurumu [TDK], 1981, 19). kinci ve Sonraki Gndermeler: (TDK, 1981, 26). e. Ayn Yazarn Yaptlar (Ik, 2002a, 186). (Ik, 2002b, 45). f. Soyadlar Ayn ki Yazarn Yaptlar (N. Atabek, 2006, 206). (. Atabek, 2007, 120). g. Yazar Olmayan Yapt Yapt Ad Ksaysa: (Ktphanecilie Giri, 1987).

236

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

Yapt Ad Uzunsa: (Sanal, 1995, 70). h. Yayn Tarihi Olmayan Yapt (Ylmaz, t.y., 32). . Birden Fazla Yapta Ayn Anda Gnderme (Aziz, 1996, 48; akr, 2007, 24; Kaya, 2004, 18). (Fiske, 1996, 144; 1999, 206). i. Grme (U. Dndar ile kiisel iletiim, 15 Mart 2008). j. Dolayl Gnderme (Aktaran: Dursun, 2001, 77).
C.2. Kaynakann Dzenlenmesi Yararlanlan kaynak bir kitap ise, 1. ok yazarl yaptlarda yazar adlar arasnda virgl, son iki yazarn adlar arasnda ve balac kullanlmaldr. 2. Yazar says altdan fazlaysa, ilk alt yazarn adlar knyede verilmeli, altnc yazardan sonra ve dierleri ifadesi kullanlmaldr. 3. Yazar unvanlar (Dr., Prof., retim Grevlisi gibi) kaynakada yer almamaldr. 4. Kitap ad i kapakta getii ekliyle, tm alt ve aklayc adlar da kapsayacak ekilde eik (italik) yazlmaldr. Kitap adlar yazld dilin yazm kurallarna uygun olmaldr. 5. Basm bilgisi varsa kitap adndan sonra parantez iinde, rakamla ve ksaltlarak verilmelidir. Birinci basmlar belirtilmez. 6. Birden fazla yayn yeri varsa kaynakaya ilk yayn yeri yazlmaldr. 7. Yayn evlerinin adlar ksaltlmadan yazlmaldr. 8. Yayn tarihi bulunamazsa en son telif hakk (copyright) tarihi verilmelidir. 9. Tarih bilgisi hibir ekilde bulunamyorsa tarih yok anlamna gelen t.y. ksaltmas kullanlmaldr. 10. Editr belirtmek iin kitapta yer alan terim kullanlr. Knyede, yayna hazrlayan kiinin adndan sonra, eer ksaltlmamsa, hazrlayan(lar) yerine (Haz.), editr(ler) yerine ise (Ed.) ksaltmas kullanlmaldr. 11. evirilerde yapt adndan sonra evirenin ad belirtilmelidir. Gerekli grlrse zgn yaptn yayn tarihi de knyenin sonunda parantez iinde eklenebilir. Kaynakada Kitap rnekleri Kitap - Tek Yazarl

Yazar, A. (Yayn Yl). Kitap ad. Yayn yeri: Yaynevi. Uztu, F. (2004). Siyasal letiim Ynetimi. stanbul: MediaCat Yaynlar. Geray, H. (2006). Toplumsal Aratrmalarda Nicel ve Nitel Yntemlere Giri. (2. bs.). Ankara: Siyasal Kitabevi. Kitap - ok Yazarl Yazar, A., Yazar, B., Yazar, C., Yazar, ., Yazar, D., Yazar, E. ve dierleri. (Yayn Yl). Kitap ad. Yayn yeri: Yaynevi. Erdoan, . ve Alemdar, K. (2002). teki Kuram. Ankara: Erk Yaynclk.

akademia

237

Kitap - Tzelkii Yazarl Tzelkii. (Yayn Yl). Kitap ad. Yayn yeri: Yaynevi. Trk Dil Kurumu. (2005). Trke Szlk (10. bs.). Ankara: Trk Dil Kurumu. Kitap - eviri Yazar, A. (Yayn Yl). Kitap ad (A. Soyad, ev.). Yayn yeri: Yaynevi. (Kaynak Yaptn Yayn Yl). Baudrillard, J. (2001). Tam Ekran (B. Glmez, ev.). stanbul: Yap Kredi Yaynlar. (1997). Kitap inde Yayn (Blm ya da Makale) Yazar, A. (Yayn Yl). Yayn ad. A. Editr (Haz./Ed.). Kitap ad (s. sayfa numaralar). Yayn yeri: Yaynevi. Eco, U. (1991). Gstergebilimsel Bir Gerilla Savana Doru. Y. Kaplan (Der.). Enformasyon Devrimi Efsanesi (s. 93-105). Kayseri: Rey Yaynlar.
Yararlanlan kaynak bir makale ise, 1. Birden fazla yazar olmas durumunda tm yazarlarn soyadlar baa alnmal, yazar adlar arasnda virgl, son iki yazarn adlar arasnda ve balac kullanlmaldr. Yazar says altdan fazlaysa, ilk alt yazarn adlar knyede verilmeli, altnc yazardan sonra ve dierleri ifadesi kullanlmaldr. 2. Makalenin yazar belli deilse, knyenin en bana makale ad yazlmaldr. 3. Dergi adlar ksaltlmamal ve eik (italik) olarak yazlmaldr. 4. Dergi adndan sonra, derginin cilt numaras ve say bilgileri yazlmaldr. Baz dergilerde yalnzca say bilgisi vardr, cilt bilgisi bulunmaz. Byle durumlarda say bilgisi, cilt bilgisi gibi ilem grr. 5. Sayfa bilgisi verilirken makalenin balad ve bittii sayfa numaralar arasna tire(-) iareti konmaldr. Sayfa numaralar birbirini izlemiyorsa aralarna virgl konmaldr. 6. Tarih bilgisi, yazar adndan sonra parantez iinde verilmelidir. Bilimsel dergilerde yl olarak, aylk yaynlanan magazinlerde ay ve yl olarak, gnlk ve haftalk yaynlanan magazinlerde ve gazetelerde ise gn, ay ve yl olarak verilmelidir. 7. Gazetelerde cilt ve say bilgisi olsa bile verilmemelidir. Sayfa numaralarndan nce tanmlayc bir ksaltma kullanlmaldr. (s. = sayfa) 8. Yabanc dildeki makalelerde makalenin zgn adndan sonra keli parantez iinde Trke evirisi verilebilir. Kaynakada Makale rnekleri

Bilimsel Dergi Makalesi - Tek Yazarl Yazar, A. (Yayn Yl). Makale ad. Dergi Ad, cilt(say), sayfa numaralar. akn, . (2004). Mteferrika Matbaasnn Dndrdkleri ve Avrupada Basmcln Etkileri. Bilgi Dnyas, 5(2), 153-167. Bilimsel Dergi Makalesi - ok Yazarl Yazar, A., Yazar, B., Yazar, C., Yazar, ., Yazar, D., Yazar, E. ve dierleri. (Yayn Yl). Makale Ad. Dergi ad, cilt (say), sayfa numaralar. Erkan, S., Turul, B., stn, E., Akman, B., endodu, M., Karg, E. ve dierleri. (2003). Okul ncesi retmenlii rencilerine Ait Trkiye Profil Aratrmas. Hacettepe niversitesi Eitim Fakltesi Dergisi, 23, 108-117. Yabanc Dilde Makale Yazar, A. (Yayn Yl). Makale Ad [Makale Adnn Trkesi]. Dergi Ad, cilt(say), sayfa numaralar.

238

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

Kurbanolu, S. S. (2003). Self-efficacy: a concept closely linked to information literacy and lifelong learning [z-Yeterlik: Bilgi Okuryazarl ve Yaam Boyu renmeyle Yakndan likili Bir Kavram]. Journal of Documentation, 59, 635-646. Popler Dergi Makalesi - Yazar Belli Yazar, A. (Ay Yl). Makale Ad. Dergi Ad, cilt, sayfa numaralar. Kenar, N. (Nisan 2006). Kayt D stihdam. Popler Ynetim, 9, 44-47. Popler Dergi Makalesi - Yazar Belli Deil Makale Ad. (Ay Yl). Dergi Ad, cilt, sayfa numaralar. Yerel Bilginin Kreselletirilmesi. (Nisan 2006). Focus, 12, 14-17. Gazete Makalesi Yazar, A. (Gn Ay Yl). Makale Ad. Gazete Ad, sayfa numaralar. Bayar, Y. (04 Nisan 2006). nsanlk Aptallayor mu? Hrriyet, s. 14.
Yararlanlan kaynak dier basl kaynaklardan biri ise, 1. Knyelerde aktarlmas gereken bilgi, kaynan trne gre baz farkllklar gstermesine karn, byk lde kitap knyesine benzetilebilir. 2. Bildiri kitaplar kitap gibi, bildiri kitabndan alnan bir bildiri de kitap blm gibi dzenlenmelidir. 3. Yaymlanmam bildirilere ve posterlere ait knyelerde, kaynan bildiri ya da poster olduu belirtilmelidir. 4. Ansiklopedi, szlk, biyografi gibi danma kaynaklarnda kaynan belli bir ksmndan yararlanldysa, bu ksm, kitap iinde bir blm gibi dzenlenmelidir. 5. Danma kaynaklarnda maddelerin yazar belli deilse, knyenin en bana madde ad yazlmaldr. 6. Raporlarda rapor numaras varsa rapor adndan sonra parantez iinde belirtilmelidir. 7. Tezlerde tezin ad eik (italik) yazlmaldr. Tezin adndan sonra yksek lisans tezi, doktora tezi ya da sanatta yeterlik tezi ifadeleri kullanlmaldr. Arkasndan derecenin verildii niversitenin ad ve yeri yazlmaldr. 8. Kaynakaya yapt adyla giren ve rakamla balayan kaynaklar, rakamn okunuuna gre alfabetik olarak sralanmaldr. 9. Yasa ve ynetmeliklerde knyenin en bana yasann ad yazlmaldr. Yasann adndan sonra parantez iinde yasann kabul tarihi (sadece yl olarak), knye sonunda ise yasann yaynland kaynan tarihi (gn, ay, yl olarak) belirtilmelidir. Kaynakada Dier Basl Kaynak rnekleri

Bildiri - Yaymlanm Yazar, A. (Yayn Yl). Bildiri Ad. A. Editr (Ed.). Kitap Ad (s. sayfa numaralar). Yayn Yeri: Yaynevi. Uak, N. (2005). Sosyal Bilimlerde Bilginin retimi, Eriimi ve Kullanm. O. Horata (Haz.). Sosyal Bilimlerde Sreli Yaynlar ve Bilgi Teknolojileri Sempozyumu: 2 Nisan 2005 Ankara: Bildiriler (s. 92-103). Ankara: Yeni Avrasya. Bildiri - Yaymlanmam Konumac, A. (Ay Yl). Bildiri Ad [Bildiri]. Toplant Ad, Toplant Yeri. Tonta, Y. (ubat 2006). Bilgi Ynetiminde Son Gelimeler: Amazoogle, birlii ve Ak Eriim [Bildiri], Akademik Biliim 06, Gaziantep. Poster Yazar, A. (Ay Yl). Posterin Ad [Poster]. Toplant Ad, Toplant Yeri.

239

akademia

nal, . (Austos 2002). Historical perspectives on school librarianship [Poster]. 68th IFLA General Conference and Council, Glasgow. Danma Kaynaklar - Szlk Yazar, A. (Yayn Yl). Yapt Ad. Yayn Yeri: Yaynevi. Altan, N. (2003). Bilgisayar Terimleri Ansiklopedik Szl (3. bs.). Ankara: Sistem Yaynclk. Danma Kaynaklar - Ansiklopedi Maddesi Yazar, A. (Yayn Yl). Madde Ad. Yapt Ad (c. cilt numaras, s. sayfa numaras). Yayn Yeri: Yaynevi. Ersoy, O. (1973). Kat ve Katlk. Trk Ansiklopedisi (c. 21, s. 112-115). Ankara: Milli Eitim Bakanl. Rapor Yazar, A. (Yayn Yl). Rapor Ad (Rapor No:). Yayn Yeri: Yaynlayan/Hazrlatan Kurulu. Devlet Planlama Tekilat. (2004). Devlet Yardmlarn Deerlendirme zel htisas Komisyonu Raporu (Rapor No: DPT: 2681). Ankara: Devlet Planlama Tekilat. Tez Yazar, A. (Yayn Yl). Tez Ad. Yksek lisans/Doktora/Sanatta yeterlik tezi, niversite Ad, Yer. ztekin, H. (2007). Radyo ve Televizyon Alannn Dzenlenmesi ve Denetlenmesinde Yeni Eilimler ve Ynelimler (ABD, Bat Avrupa ve Trkiye rnekleri zerine Karlatrmal alma). Yksek lisans tezi, Erciyes niversitesi, Kayseri. Yasa ve Ynetmelikler Yasa Ad. (Kabul Edildii Yl). Yayn Ad, Say, Gn Ay Yl. Radyo ve Televizyon Kurulu ve Yaynlar Hakknda Kanun. (1994). T. C. Resmi Gazete, 21911, 20 Nisan 1994.
Yararlanlan kaynak bir elektronik kaynak ise, 1. Knyelerde temel bilgilerin yan sra eriim tarihi ve eriim adresi de verilmelidir. 2. Basl kaynaklar iin geerli olan temel kurallar e-kaynaklar iin de geerlidir. rnein, belgenin/kaynan yazar yoksa knyenin en bana yaptn ad yazlmaldr. Tarih bilgisi yoksa tarih yok anlamnda t.y. ksaltmas kullanlmaldr. 3. Yayn yeri ve yaynevi bilgileri, genellikle, basl srm (versiyonu) olan e-kaynaklar iin geerlidir. Eer kaynak zerinde belirtilmise, bu bilgiler basl kaynaklar iin geerli kurallar erevesinde knyeye eklenmelidir. 4. Basl kaynaklardan farkl olarak e-kaynaklarda yayn tarihinin yan sra eriim tarihi de knyede belirtilmelidir. Eriim tarihi bilgisi, gn, ay ve yl bilgilerini ierecek ekilde ayrntl olarak aktarlmaldr. 5. E-kaynaklarda son gncelleme tarihi yayn tarihi olarak alnr. 6. A adresleri alt izili verilmemelidir. 7. Knyelerde a adresini iki satra blmek gerektiinde, adrese aitmi izlenimi verebilecei iin tire iareti kullanlmamal, uygun bir yerden blme yaplmal ve adres sonuna nokta konmamaldr. Kaynakada Elektronik Kaynak rnekleri

Elektronik Kaynak - Basl Kitabn Elektronik Srm Yazar, A. ve Yazar, B. (Yayn Yl). Kitap Ad [Elektronik Srm]. Yayn Yeri: Yaynevi. Baar, H. (1999). Snf Ynetimi [Elektronik Srm]. stanbul: Milli Eitim Bakanl.

240

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

Elektronik Kaynak - Basl Makalenin Elektronik Srm Yazar, A. ve Yazar, B. (Yayn Yl). Makale Ad [Elektronik Srm]. Dergi Ad, cilt(say), sayfa numaralar. Ayhan, B. (2003). Kreselleme Srecinde Kitle letiim Aralarnn Rol [Elektronik Srm]. Seluk letiim Dergisi, 3(1), 82-90. Elektronik Kaynak - Makale Yazar, A. (Yayn Yl). Makale Bal. Dergi Ad, cilt(say), sayfa numaralar. Eriim: Gn Ay Yl, http://a adresi Yldrm, A., Ekici, K. M. ve ahm, T. (t.y.). letmelerin Ynetim Srecinde Sinerjik Ynetim Anlaynn nemi. Bilgi Vadisi, 1(2). Eriim: 04 Nisan 2006, http://www.bilgivadisi.net/idas/index.php?option=com_content&task=view&id=86&Itemid=59 Elektronik Kaynak - Veritabannda Makale ya da Madde Yazar, A. (Yayn Yl). Makale Ad. Dergi Ad, cilt(say), sayfa numaralar. Eriim: Gn Ay Yl, Veritaban Ad, Kayt/Makale No. Cokun, T., Bozoklu, S., zen A. ve zdemir, A. (1998). Effect of hydrogen peroxide on permeability of the main pancreatic duct and morphology of the pancreas. The American Journal of Surgery, 176(1), 53-58. Eriim: 25 Nisan 2006, ScienceDirect. Bahcets syndrome. (2006). Eriim: 03 Nisan 2006, Health and Wellness Resource Center, Kayt No: DU2601001514. Elektronik Kaynak - Rapor Yazar, A. (Ay Yl). Rapor Ad (Rapor No). Eriim: Gn Ay Yl, http://a adresi Devlet Planlama Tekilat. (Temmuz 2004). e-Dnm Trkiye Projesi Ksa Dnem Eylem Plan: Deerlendirme Raporu (Rapor No: 2). Eriim: 02 Nisan 2006, http://212.175.33.22/kdep/rapor/KDEPHaziran2004.pdf Elektronik Kaynak - Anonim A Sayfas Kaynan Ad. (t.y.). Eriim: Gn Ay Yl, http://a adresi Bilim Etii ve Bilimde Sahtekarlk. (t.y.). http://www.aek.yildiz.edu.tr/bilim.htm

Eriim:

04

Nisan

2006,

Elektronik Kaynak - A Sitesinden Eriilen A Sayfas Yazar, A. (Yayn Yl). Sayfa Ad. Eriim: Gn Ay Yl, A Sitesi Ad: http://a adresi Gordon, C. H., Simmons, P. ve Wynn, G. (2001). What it is, and how to avoid it. Eriim: 04 Nisan 2006, University of British Columbia A Sitesi: http://www.zoology.ubc.ca/bpg/Advising/Plagiarism.htm Elektronik Kaynak - A Sitesi Site ya da Yaynlayan Kurulu Ad. (Yayn Yl). Eriim: Gn Ay Yl, http://a adresi Tema Vakf. (t.y.). Eriim: 04 Nisan 2006, http://www.tema.org.tr Elektronik Kaynak - Haber, Tartma Grubu ya da Forum letisi Yazar, A. (Gn Ay Yl). leti Konusu [leti No]. Eriim: Haber/Tartma Grubu/Forum Ad, http://a adresi Ik, E. (5 Kasm 2003). Bitki Ktphanesi [leti No: 8]. Eriim: Kutup-L, http://listproc.metu.edu.tr.9000/reguser/archives/KUTUPL/kutupl.log200311/msg00008.html

akademia

241

Yararlanlan kaynak bir radyo ve televizyon program ya da sinema filmi ise, 1. Yapmc, senarist ve ynetmen kitap yazar gibi yazlmaldr. 2. Yapt adndan sonra keli parantez iinde tr belirtilmelidir. 3. Filmlerde yayn yeri yerine lke yazlmaldr. Kaynakada Radyo ve Televizyon Program ya da Sinema Filmi rnekleri

Film Soyad, A. (Yapmc), Soyad, B. (Senarist) ve Soyad, C. (Ynetmen). (Yayn Yl). Film Ad [Tr]. Yayn Yeri: Yaync. Trkiye Radyo ve Televizyon Kurumu (Yapmc), zakman, T. (Senarist) ve ztan, Z. (Ynetmen). (1996). Kurtulu [Film]. Trkiye: Trkiye Radyo ve Televizyon Kurumu. Radyo ve Televizyon Program Soyad, A. (Yapmc). (Gn Ay Yl). Program Ad [Tr]. Yayn Yeri: Yaync. Berki, T. (Yapmc). (08 Mart 2006). Promenad [Radyo Program]. RadyoHacettepe.

Ankara:

Yararlanlan kaynak mzik ve sahne sanatlar ise, 1. Performanslarn tarih bilgisi gn, ay ve yl olarak knye sonunda parantez iinde gsterilmelidir. 2. Mzik yaptlarnda yaptn belli bir numaras ve Opus numaras varsa yazlmaldr.

Kaynakada Mzik ve Sahne Sanatlar rnekleri

Mzik Yapt Besteci, A. (Yaptn Tamamland Yl). Yapt Bal, numaras, Opus numaras. Yayn Yeri: Yaynevi. (Yaptn Yaymland Yl) Beethoven, L. v. (1812). Symphony, No. 7 in A, Opus 92. New York: Dover. (1998) Erkin, U. C. (1932). Keman ve Piyano in Improvisation. Ankara: Devlet Konservatuvar. (1958) Mzik Kayd Besteci, A. (Yaynland Yl). Yapt Bal, numaras, Opus numaras. [A. Yorumcu, B. Yorumcu ve C. Yorumcu]. Albm Bal [Kayt Tr]. Yayn Yeri: Yaync. (Kayt Yl) Rachmaninov, S. (2003). Concerto for piano and orchestra no. 2 in c minor, opus 18. [K. Zimerman ve S. Ozawa]. Rachmaninov piano concertos nos. 1 and 2 [CD]. Hamburg: Deutsche Grammophon. (2000) Erkin, U. C. (1995). Alt Preld [V. Erman]. Ulvi Cemal Erkin: Complete works for piano solo [CD]. Avusturya: Hungaroton Classic. (1994)
Kaynak olarak bir kiiyle grme yaplm ise,

1. Mlakat, mektup, e-posta, telefon grmesi gibi kiisel grmeler elde edilebilir kaynaklar olmadklarndan kaynakaya eklenmezler. Grmelere yalnzca metin iinde gnderme yaplmaldr. Genel Kaynaka Dzeni
1. 2. 3. 4. 5. 6. Kaynaka hazrlanrken aratrmada yararlanlan tm kaynaklara yer verilmelidir. Kaynakadaki yaptlar alfabetik sraya gre dzenlenmelidir. Knyeler ilk satrdan sonra 1 cm ierden yazlmaldr. Kaynakada, ayn yazarn birden ok yapt yer alyorsa, yaptlar, yayn ylna gre eskiden yeniye doru sralanmaldr. Ayn yazarn iki farkl yaptnn yayn tarihleri aynysa, kaynakadaki sralama, knyede bir sonraki e olan yapt adna gre yaplmaldr. Ayn yazarn tek yazarl yaptlar ok yazarl yaptlarndan nce sralanmaldr.

242

akademia

Erciyes letiim

2009 Ocak

ok yazarl iki yaptn ilk yazarlar aynysa, ikinci yazarn soyad, ikinci yazarlar da aynysa nc yazarn soyad alfabetik dzende belirleyicidir. 8. Ayn soyadn tayan iki farkl yazarn yaptlar adlarna gre alfabetik sralanmaldr. 9. Yazar bir tzel kurulusa, yapt, yazar konumundaki tzel kuruluun adyla alfabetik listeye girer. 10. Bir yaptn yazar veya editr yoksa knye yapt adna hazrlanaca iin, kaynak, yapt adndan alfabetik listeye girer. Yapt ad rakamla balyorsa sralamada rakamn okunuu dikkate alnr. 7.

akademia

243

Erciyes letiim Dergisi Akademia Editrlne, Erciyes niversitesi letiim Fakltesi tarafndan baslacak olan Erciyes letiim Dergisinde yaymlanmak zere . tarihinde gnderdiim "....................................................................................................................................... ... balkl makalemin tm telif hakkn E.. letiim Fakltesi Akademik Dergisine devretmeyi kabul ediyorum.

Unvan, Ad/Soyad mza

244

akademia

You might also like