You are on page 1of 373

T.C.

DOKUZ EYLL N VERS TES SOSYAL B L MLER ENST TS FELSEFE VE D N B L MLER ANAB L M DALI DOKTORA TEZ

HIR ST YANLIKTA PAPALIK KURUMU: ORTAYA IKI I, TAR HSEL GEL M VE BUGNK DURUMU

Bekir Zakir OBAN

Dan man Prof. Dr. Ali hsan Y T K

2007

YEM N METN Doktora Tezi olarak sundu/um H ristiyanl kta Papal k Kurumu: Ortaya k , Tarihsel Geli imi ve Bugnk Durumu adl al man n, taraf mdan, bilimsel ahlak ve geleneklere ayk r d ecek bir yard ma ba vurmaks z n yaz ld / n ve yararland / m eserlerin bibliyografyada gsterilenlerden olu tu/unu, bunlara at f yap larak yararlan lm oldu/unu belirtir ve bunu onurumla do/rular m.

12/06/2007 Bekir Zakir OBAN

ii

DOKTORA TEZ SINAV TUTANA I


rencinin Ad ve Soyad Anabilim Dal Program Tez Konusu S nav Tarihi ve Saati : : : : :

Yukar da kimlik bilgileri belirtilen renci Sosyal Bilimler Enstitsnn .. tarih ve . Say l toplant s nda olu!turulan jrimiz taraf ndan Lisansst Ynetmeli inin 30.maddesi gere ince doktora tez s nav na al nm !t r. Aday n ki!isel al !maya dayanan tezini . dakikal k sre iinde savunmas ndan sonra jri yelerince gerek tez konusu gerekse tezin dayana olan Anabilim dallar ndan sorulan sorulara verdi i cevaplar de erlendirilerek tezin, BA,ARILI DZELTME RED edilmesine / /* /** OY B1RL1211 ile OY OKLU2U ile karar verilmi!tir. / /

Jri te!kil edilmedi i iin s nav yap lamam !t r. renci s nava gelmemi!tir. * Bu halde adaya 3 ay sre verilir. ** Bu halde aday n kayd silinir. *** Bu halde s nav iin yeni bir tarih belirlenir.

/*** /**

Tez, burs, dl veya te!vik programlar na (Tba, Fullbrightht vb.) aday olabilir. Tez, mevcut hali ile bas labilir. Tez, gzden geirildikten sonra bas labilir. Tezin, bas m gereklili i yoktur.

Evet / / / /

JR1 YELER1 A Ba!ar l A Ba!ar l A Ba!ar l A Ba!ar l A Ba!ar l A Dzeltme A Dzeltme A Dzeltme A Dzeltme A Dzeltme A Red A Red A Red A Red A Red

1MZA .. .......... . .......... .

iii

ZET
Doktora Tezi H&ristiyanl&kta Papal&k Kurumu: Ortaya &k&.&, Tarihsel Geli.imi ve Bugnk Durumu Bekir Zakir OBAN Dokuz Eyll niversitesi Sosyal Bilimler Enstits Felsefe ve Din Bilimleri Anabilim Dal

Bu al&.ma, Papal&k kurumunu bir btn olarak ele alma ve bu hususta objektif bilgilere ula.ma amac&ndad&r. Byle bir ara.t&rmaya ihtiya bulundu;u ve bu tr bir al&.man&n yerinin de Dinler Tarihi alan& oldu;u d.ncesiyle yap&lm&.t&r. Ara.t&rmada nce Papal&;&n tarihsel geli.imi, ard&ndan kurumsal yap&s& ele al&nm&.t&r. Son blmse ise papal&k otoritesinin kayna;&, papan&n yan&lmazl&;&, Papal&;&n ekmenizm ve dinleraras& diyalogdaki yeri, dnya siyaseti ile ili.kisi ve e.itli a&lardan Papal&;a yneltilen ele.tiriler tart&.&lm&.t&r. Papal&k tarih sre ierisinde ortaya &km&. ve .ekillenmi. bir kurumdur. Roma Kilisesi, Bat& Roman&n y&k&lmas&n&n ard&ndan, beliren otorite bo.lu;unun avantaj&ndan da faydalanarak, blgede nemli bir unsur haline gelmi.tir. 8. yzy&lda, toprak sahibi olmas&yla dnyev bir hakimiyet alan&na kavu.mu. ve Ortaa; boyunca bir devlet-kilise olarak Avrupa siyasetinde nemli bir rol oynam&.t&r. Rnesans, Protestan Reformu ve Ayd&nlanma dnemlerinde e.itli badireler atlatan bu kurum, 1929 y&l&ndan beri Vatikan Devleti olarak varl&;&n& srdrmektedir. Papan&n ba.&nda bulundu;u Vatikan gnmzde hem bir devlettir, hem de bir milyar& a.k&n katoli;in din merkezidir. Bununla birlikte o, ciddi ele.tirilere muhatapt&r. Bu ele.tiriler Papal&;&n geleneksel yap&s& ve politikalar&nda &srar etmesine odaklanmaktad&r. Birok katoli;in beklentisi II. Vatikan Konsili ruhunun canland&r&lmas& ve Kilisenin a;da.la.t&r&lmas&d&r. Anahtar Kelimeler: 1) H&ristiyanl&k, 2) Roma Katolik Kilisesi, 3) Papal&k, 4) Papalar, 5) Vatikan.

iv

ABSTRACT
Papacy in Christianity: Its Emergence, Historical Development and Current Situation Bekir Zakir OBAN Dokuz Eylul University Institute of Social Sciences Department of Philosophy and Sciences of Religion

This research aims to examine the Papacy as a whole, and to reach objective data on this matter. It takes for granted that there is a need for such a study and it must be made in the field of History of Religions. We have studied firstly historical development of papacy and then its organizational structure. In the final chapter, some issues have been discussed such as the origin of papal authority, the infallibility of the pope, the place of the papacy in the ecumenism and the inter-religious dialogue, the papal relations with the global politics and the objections to papacy in several aspects. Papacy has been emerged and shaped in the historical process. The Roman Church, taking advantage of lack of authority, became a significant constitution in its realm after destruction of Western part of Roman Empire. In the eighth century, with the possession of territories, it has gained temporal authority and played an important role in the European politics as a state-church throughout the Middle Ages. Though it underwent several crisis during the Renaissance, Protestant Reform and Enlightenment period, it has survived as Vatican State since 1929. Vatican, with its head, the Pope, is a state as well as religious center of Catholics over a billion. However, it has been faced with some serious objections. The objections are raised mainly against its insist on its traditional structure and politics. Expectation of many Catholics is the revival of the Vatican IIs soul and modernization of the Papacy. Key Words: 1) Christianity, 2) Roman Catholic Church, 3) Papacy, 4) Popes, 5) Vatican.

NSZ
Bugn insanlar, belki de popler kltrn etkisiyle, Papal k konusunda bilgiden ziyade bir tak m imajlara sahiptirler. Medya ve onun retti/i bilgi, de/i tirilmesi zor portreler izer, kli eler olu turur. Fakat kli eler sadece popler kltre has de/ildir. zellikle tarih alan ndaki pek ok eser, Katolik Kilisesi ve Papal kla ilgili kal p yarg larla doludur. Bu kitaplar okuyan biri, sadece orta talyan n bir k sm na sahip olmas na ra/men, Ortaa/da Papal / n Avrupadaki en byk toprak sahibi oldu/unu; uzun bir dnemin neredeyse tamam n n Kilise hegemonyas alt nda geti/ini; siyaset, ekonomi ve d nce dahil, Papal / n her alan kontrol etti/ini sanabilir. Opus Deiyi duymayan yoktur; fakat Kilisenin, Avrupan n u anki me hur niversitelerinin kurucusu oldu/unu ok ki i bilmez. Papa VII. Gregorynin Alman imparatorunu nas l gn gece so/ukta bekletip ayaklar na kapanarak af dilemek mecburiyetinde b rakt / n pek ok kitapta grmek mmkndr. Fakat Gregorynin daha sonra ayn imparator taraf ndan tutuklan p a a/ land / n ve papan n srgnde can verdi/ini anlatan nadirdir. Din-devlet ili kileri, demokrasi, d nce zgrl/ gibi, gnmz problemlerinin tart lmas esnas nda, Kilise ve Papal k rnek verildi mi, fazla sze hacet kalmaz. stelik Papal kla ilgili yarg lar, ba ka kal pla m d ncelerle de eli mektedir. Bir taraftan dnyan n seklerle ti/inden, dinin art k toplumsal hayatta nemli bir rol kalmad / ndan bahsedilir; fakat di/er taraftan Avrupa siyasetine yn veren ve dnyadaki her nemli olayda parma/ bulunan, komplo teorilerinin merkezinde bir Vatikan tasviri sunulur. Bilimin dogma kar s nda nas l bir mcadele verdi/ini hararetle anlatanlar, ayn zamanda gizemli tarikatlara, ifrelere ve s rlara tuhaf bir ilgi gsterirler. Hlasa, bu konuda yerle ik baz d nceler tekrar edilir durur. izilen tablolara gre, sanki Papal k kendi ba na ayakta durmaktad r, hi de/i memi tir, ezelden beri vard r ve imdiye kadar da hep ayn kalm t r. Halbuki bu kurum belli bir dnemde ortaya km , e itli tarih sreler ierisinde ekillenmi tir. Kilise, sadece papa ve belli say da kardinalden olu an bir kurulu de/ildir; gemi te de imdi de, dnya nfusunun nemli bir k sm n n sevgisine ve ba/l l / na mazhar olmu tur. Bu kadar byk bir bnye ierisinde elbette farkl e/i-

vi

limler sz konusudur. Tarihte de gnmzde de tek bir Kilise yoktur. Papal k, Kilise ve Vatikan o/u kez birbiri yerine kullan l yorsa da bunlar ayn eyler de/ildir. Fakat yukar da szn etti/imiz kal pla m yarg lar ve bilgi eksikliklerinden dolay bu kurum do/ru bir biimde de/erlendirilememektedir. Papal k kkl ve nemli bir evrensel kurumudur. Bat tarihini ve kltrn bu kurumu gz ard ederek anlamak mmkn de/ildir. Ayn zamanda o, tarihi, teolojisi, di/er h ristiyanlarla ili kisi gibi birok a dan akademik bir al ma alan d r. te bu tezin temel gayesi, bu tr bir al man n yerinin Dinler Tarihi oldu/u d ncesinden hareketle, Papal kla ilgili ihtiya duyulan bilgi birikimine katk da bulunmakt r. al man n kapsam , bir tez konusu olarak ok geni ve genel grnebilir. Hatta ierikteki pek ok ba l / n her birinin mstakil bir tez konusu olabilece/ini sylemek de mmkndr. Fakat problemleri fark etmek ve bunlar zerine inceleme yapabilmek iin, ncelikle genel bir bilgi birikimine ihtiya vard r. Neyin problem, nerelerin incelenmeye de/er oldu/u, bu trden al malarla anla lacakt r. Ara t rman n Birinci Blmnde, sonraki tart malar n zeminini olu turmas a s ndan, Katolik Kilisesi ve Papal / n, H ristiyanl / n yay lmaya ba lamas ndan gnmze kadarki tarih serveni ana hatlar yla anlat lm t r. kinci Blmde Papal / n idar te kilat hakk nda bilgi verilmi ; ayr ca, papalar n kimlikleri, papal k sembolleri ve papan n seimi sreci gibi konular i lenmi tir. Son blmde ise, papal k otoritesinin me ruiyeti, papan n yan lmazl / ve papal /a yneltilen ele tiriler ba ta olmak zere, Papal kla ilgili e itli konu ve sorunlar ele al nm t r. Sonu k sm nda genel bir de/erlendirme yap lm ; Ekler ba l / alt nda papalar n isim listesi, papal kla ilgili kronoloji ve haritalar ile baz nemli Papal k belgeleri ve Vatikan Devletini kuran Lateran Anla mas n n Trke evirileri verilmi tir. Her al mada e itli s k nt lar ve sorunlarla kar la ld / muhakkakt r. Bunlar n stesinden gelebilmem iin yard m ve desteklerini esirgemeyen tm arkada lar ma ve hocalar ma, zellikle de, benim iin tez dan man ndan daha te bir yeri olan Prof. Dr. Ali hsan Yitik Beye kranlar m sunmak benim a mdan bir vefa borcudur.

vii

NDEK LER
YEM N METN ......................................................................................................... ii DOKTORA TEZ SINAV TUTANA I ...................................................................iii ZET.......................................................................................................................... iv ABSTRACT................................................................................................................ v NSZ....................................................................................................................... vi NDEK LER .......................................................................................................viii KISALTMALAR ...................................................................................................... xi GR A- ARAITIRMANIN AMACI, KAPSAMI VE YNTEM ................................xii 1. Ama ve Kapsam ...........................................................................................xii 2. Yntem.......................................................................................................... xiv B- KONU LE LG L ARAITIRMALAR VE KAYNAKLAR .......................... xv 1. lkemizde Papal kla ilgili al malar ........................................................... xv 2. Kaynaklar .....................................................................................................xvii I. BLM ROMA KATOL K K L SES VE PAPALI IN TAR HSEL GEL M

A- HIR ST YANLIJIN DOJUIU VE YAYILIII ................................................ 1 1. Beklenen Mesih................................................................................................ 1 2. Pavlus ve Petrus ............................................................................................... 2 3. Pavlus ve Petrustan Sonra H ristiyanl k.......................................................... 8 4. Kiliselerin Iekillenmesi ve Petrusun lk Halefleri ......................................... 9 5. Heretikler, Kilise Babalar ve Roma Piskoposlar ......................................... 11 6. Constantine ve Theodosius: H ristiyanl / n Serbestlik Kazanmas ve mparatorlu/un Resm Dini Haline Geli i ..................................................... 15 B- PAPALIJIN KURUMSALLAIMA SREC ................................................. 24 1. Byk Leo: Papal / n Petrusla zde le tirilmesi......................................... 26 2. Bat Roman n Y k l ve Papal / n nnn A lmas ................................. 29 3. Byk Gregory............................................................................................... 35 4. Monofizitizm Sorunu ..................................................................................... 36 5. konoklazm at mas .................................................................................... 38 6. Papal / n Dnyev Otorite Kazanmas ........................................................... 43 C- KURUMSALLAIMII PAPALIK DNEM ................................................... 46 1. Charlemagne ve Kutsal Roma mparatorlu/u................................................ 46 2. Papal / n Karanl k a/ ................................................................................. 52 3. Gregoryen Reformlar Dnemi: Papal k Otoritesinin Yeniden hyas ........... 56 4. Papal / n Alt n a/ ....................................................................................... 69 5. Papal k Otoritesinin Zay flamas ................................................................... 80

viii

D- RNESANS VE REFORM DNEM NDE PAPALIK .................................. 94 1. Rnesans: Hmanist Papalar Dnemi............................................................ 95 2. Protestan Reformu ve Etkileri........................................................................ 99 3. Katolik Reformu veya Kar Reform ........................................................... 107 4. Papalar ve Sultanlar: Papal k-Osmanl li kileri .......................................... 109 5. Trent Konsili Sonras Geli meler................................................................. 119 6. Papal k Kar t Ak mlar................................................................................ 122 E- AYDINLANMA VE MODERN AJIN MEYDAN OKUMALARI KARIISINDA PAPALIK............................................................................... 127 1. Ak l a/ n n Tehdidi ve Frans z Devrimi.................................................... 127 2. Napolyonla Mcadele ve Restorasyon ....................................................... 130 3. IX. Pius ve I. Vatikan Konsili ...................................................................... 133 4. XX. Yzy l n lk Papalar ............................................................................ 138 F- II. VAT KAN KONS L NDEN GNMZE ............................................. 147 1. Yzy l n oban : XXIII. John (19581963) ................................................ 147 2. II. Vatikan Konsili........................................................................................ 150 3. VI. Paul (19631978)................................................................................... 157 4. I. John Paulden Ratzingere ........................................................................ 158 II. BLM PAPALI IN DAR YAPISI: PAPA VE CUR A A- PAPA ............................................................................................................. 167 1. Papalar n Say s , simleri ve Unvanlar ........................................................ 167 2. Papal k Sembolleri ....................................................................................... 169 3. Papal k Belgeleri .......................................................................................... 171 4. Papan n Grevleri ve Hukuksal Otoritesi .................................................... 172 5. Konklav: Papal k Seimi.............................................................................. 173 B- CUR A VE UNSURLARI .............................................................................. 178 1. Devlet Sekreterli/i ....................................................................................... 179 2. Kurullar ........................................................................................................ 180 3. Mahkemeler.................................................................................................. 184 4. Konseyler ..................................................................................................... 185 5. Piskoposlar Meclisi ...................................................................................... 190 6. Daireler......................................................................................................... 191 7. Papal k Komisyonlar ................................................................................... 192 8. svireli Muhaf zlar...................................................................................... 193 9. Papal /a Ba/l Di/er Kurulu lar .................................................................. 193 10. i Brosu ................................................................................................. 194 11. Akademiler................................................................................................. 195 C- ULUSLAR ARASI ALANDA PAPALIK...................................................... 196 1. Uluslararas Hukukta Papal k....................................................................... 196 2. Uluslararas Kurulu lar ve Papal k .............................................................. 197

ix

III. BLM D N B R KURUM OLARAK PAPALIK A- PAPALIJIN KATOL K K L SES NDEK YER VE NEM .................... 199 1. Papal k-Katoliklik zde li/i........................................................................ 199 2. Kilise Yasas nda ve Katolik Kate izminde Papal k..................................... 201 B- PAPALIK OTOR TES N N KAYNAJI VE PAPANIN YANILMAZLIJI 205 1. Kurumsal Olarak Papal / n Kkeni ............................................................. 205 2. Kiliseye Gre Papal k Otoritesinin Kayna/ ve Me ruiyeti......................... 210 3. Papan n Yan lmazl / Meselesi.................................................................... 217 C- PAPALIK, EKMEN ZM, M SYON VE D YALOG .................................. 225 1. Ekmenik Hareket........................................................................................ 225 2. Papal k ve Misyonerlik ................................................................................ 230 3. Dinleraras Diyalog ...................................................................................... 233 D- PAPALIK VE DNYA S YASET ............................................................... 238 1. Kilise ve Devlet............................................................................................ 238 2. De/erler mi, karlar m ? ............................................................................ 242 3. Di/er Devletler ve Ba/l Kiliselerle li kiler ............................................... 245 4. Katolik - Yahudi li kileri ............................................................................ 248 E- PAPALIJA YNELT LEN ELEIT R LER ................................................. 257 1. Papal / n Me ruiyetine ve Otorite ddialar na Ynelik Ele tiriler .............. 259 2. Papal / n Monar ik Yap s na Ynelik Ele tiriler ........................................ 263 3. Papal / n Kilise Ynetimine Ynelik Ele tiriler.......................................... 266 4. Papal / n Teolojik Yakla mlar na ve Politikalar na Ynelik Ele tiriler..... 270 5. Papal k daresinin Ieffaf Olmamas ndan Kaynaklanan Ele tiriler.............. 275 F- PAPALIJIN GELECEJ ............................................................................... 280 1. Gemi in A/ rl / ......................................................................................... 280 2. Gelece/in Kilisesi ........................................................................................ 281 3. Gelece/in Papalar ....................................................................................... 283 SONU.................................................................................................................... 285 EKLER PAPALARIN KRONOLOJ K L STES ............................................................. 292 KRONOLOJ ....................................................................................................... 298 HAR TALAR....................................................................................................... 302 DICTATUS PAPAE ............................................................................................ 312 UNAM SANCTAM ............................................................................................. 314 LAMENTABILI SANE ....................................................................................... 316 LATERAN ANTLAIMASI ................................................................................ 324 PAPALIK SEMBOLLER ................................................................................... 333 KAYNAKLAR ....................................................................................................... 334

KISALTMALAR

A.g.e. A.g.m. Bkz. Can. CE DE FD DA Ed. EJ ER ERE EVP Md. . Prg. S. s. ss. nv. vd.

Ad geen eser Ad geen makale Bak n z Canon Catholic Encyclopedia Dokuz Eyll niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisi Trkiye Diyanet Vakf slam Ansiklopedisi Editr Encyclopedia Judaica Encyclopedia of Religion Encyclopedia of Religion and Ethics Encyclopedia of Vatican and Papacy Madde lm tarihi Paragraf Say Sayfa Sayfalar niversitesi ve devam

xi

GR A- ARA TIRMANIN AMACI, KAPSAMI VE YNTEM 1. Ama ve Kapsam H ristiyanl k gnmzde en ok mensubu bulunan dindir. Bu dindeki ana bnyeyi de Katolik mezhebi olu turmaktad r. Katolikleri di/er mezheplerden ay ran temel zellik ise onun kurumsal yap s d r ve bu yap n n en stnde san n Vekili ve Petrusun Halefi olarak papa bulunur. XVI. Benedictin 2006 y l ndaki Trkiye ziyaretinde de grd/mz gibi, papal / n medyatik bir taraf mevcuttur ve genelde insanlar n zihninde bu popler taraf n planda yer al r. Fakat papal k ayn zamanda akademik bir al ma sahas d r ve lkemizde do/rudan bu alanla ilgili al malar n yeterli oldu/unu sylemek mmkn de/ildir. Bu ara t rman n en nemli amac bu eksikli/in giderilmesine katk sa/lamakt r. Bat dnyas n n en eski kurumu olan papal kla ilgili al malar birok a dan nemlidir. ncelikle Katolik Kilisesinin anla labilmesi iin papal / n bilinmesi gerekmektedir. Zira bu ikisi hem Kilise1 mensuplar n n hem de kar tlar n n gznde adeta zde le mi tir. Bunun yan s ra gnmz H ristiyanl / n n daha iyi kavranabilmesi de Katolik Kilisesi ve dolay s yla Papal / n iyi anla labilmesine ba/l d r. nk di/er iki byk mezhep olan Ortodokslar ve Protestanlar ancak Katolik Kilisesi ile ili kileri ba/lam nda do/ru biimde de/erlendirilebilirler. te yandan, Kiliseden ba/ ms z bir Avrupa tarihi d nlemeyece/inden, Papal / iyi tahlil etmek Avrupa tarihini ve kltrn daha iyi anlamam za yard mc olacakt r. Ayr ca Kilise, din-devlet ili kileri, din hukuk ve din adamlar ile ilgili sorunlar konusunda tarih serveni bak m ndan gnmz dnyas n n siyas ve din problemlerini de/erlendirmede gzden uzak tutulamayacak bir tecrbeye sahiptir.

Kilise, H ristiyanl kta sadece ibadet mekan n de/il inananlar n tmn ( slam literatrdeki kar l / ile mmeti), belli bir blgedeki h ristiyanlar veya H ristiyanl ktaki bir mezhebi ifade eden bir terimdir. Bununla birlikte, bu al ma boyunca Kilise ile kastedilen o/unlukla Katolik Kilisesidir. Kilise terimi ve Katoliklerin Kilise anlay ile ilgili olarak bkz. G.H. Joyce, The Church, trans. by D.J. Potter, CE (www.newadvent.org/cathen/03744a.htm).

xii

Bu tr al malar Trkiyenin bir tak m hedefleri, hlihaz rdaki veya muhtemel baz sorunlar a s ndan da gereklidir. Kilise ve Papal k, H ristiyan Avrupan n nemli bir paras d r. Mahiyeti veya ne lde ba ar l olaca/ bir tarafa, bugn yeni bir Avrupa kurma projesi olarak kabul edilen bir AB sreci ya anmaktad r. Bat da bu srete slam n konumunun ne olaca/ ile ilgili al malar yap l rken2, bizim de Avrupa Birli/ine aday bir lke olarak, bu medeniyetin hayat unsurlar ndan biri olan Kiliseyi iyi tan mam z gerekmektedir. Bir di/er husus ise, Kilise a s ndan daha eski olup bizim gndemimize yak n zamandan beri girmi olan dinleraras diyalog meselesidir. Ku kusuz, kurumsal anlamda oldu/u gibi akademik ara t rmalar a s ndan da haz r olmad / m z bir diyalog faaliyeti bizim yarar m za olmayacakt r. Dinleraras diyalogu ister savunal m ister kar kal m, ona her ne i lev yklersek ykleyelim bu faaliyetleri ba latan, kendi iinde bunun kurumsalla mas n sa/layan ve diyaloga en haz r olan kurumun Kilise oldu/unu bilmek ve onu iyi tan mak zorunday z. Ara t rman n kapsam na gelince; Papal / n etkili bir kurum olarak tarih sahnesine k Ortaa/a rastlamakla birlikte, Katolik gelene/inde Papal / n Petrusla ba lad / kabul edilmektedir. Dolay s yla bu ara t rma dahilinde papal / n ilk yzy ldan gnmze kadar tarihsel geli iminin incelenmesi, ard ndan kurumsal a dan tahlil edilmesi hedeflenmektedir. Bu nedenle, ara t rman n kapsam olduka geni tir. Noktasal bir problem yerine bylesine kapsaml ve genel bir konu tercih edilmesinin temel nedeni, yukar da da belirtildi/i zere, bu alanda derli toplu bir al ma duyulan ihtiyat r. Bu kapsam geni li/i, szn etti/imiz trden bir avantaj sa/lamakla birlikte phesiz bir tak m dezavantajlar ve zorluklar da beraberinde getirmektedir. Bu zorluklardan en nemlisi ok uzun bir tarihsel srecin incelenmesi ve bu srecin s n rl sayfalarla ifade edilmeye al lmas , yani zor seimler yapmak durumunda kal nmas d r. Bunun d nda, bylesine geni kapsaml bir ara t rma, zel sorunlara ya da konulara sapma, ya da belli konular ihmal edip belli konulara a/ rl k verme gibi bir riski de her zaman bnyesinde ta maktad r.
2

Bu konuda iki al may rnek verebiliriz. Bunlardan biri editrl/n Jaques Le Goffun yapt / Avrupay Kurmak dizisinde yer alan, Franko Cardininin Avrupa ve slam (ev. G. Koca, stanbul, 2004) adl eseridir. Di/eri ise AB bnyesinde haz rlanan bir rapor olan ve Trkiyedeki slam anlay n n AB yeli/i iin bir engel te kil edip etmedi/i konusunda A.C. Hemerijck direktrl/nde haz rlanm The Europan Union, Turkey and Islam (Amsterdam, 2004) isimli al mad r.

xiii

2. Yntem Papal kla ilgili al malarda birka farkl yakla m ortaya konmu tur. Bizim burada takip edece/imiz yol ise amac ortaya koymaya yneliktir. Bu amalar; k r lma noktalar esas al nmak suretiyle Papal / n geirdi/i tarihsel srelerin incelenmesi; curia tabir edilen Papal k idare te kilat n n mahiyet ve i leyi inin ele al nmas ; son olarak da Papal k kurumunun sistematik bir tarzda, e itli a lardan tahlil edilmesidir. Bu anlamda, daha ziyade tasvir edici bir yakla m gerektiren ikincisi d nda, di/er amalar iin bu al mada a/ rl kl olarak s rayla tarihsel ve fenomenolojik bir usl takip edilmeye al ld / sylenebilir. Zaten bu al man n zgn taraf n bu iki ama olu turmaktad r. Yani bu ara t rman n benzerlerinden fark , akademik bir bak a s yla, Papal / n geirdi/i tarihsel sreci btnyle ele almas yan nda, Papal / n din bir kurum olarak da incelemesidir. Ara t rman n yntemi d nda, yazma tercihleri ile ilgili birka hususa i aret edecek olursak; al ma esnas nda en ok s k nt yaratan sorunlardan biri, baz kavramlar n Trke ifade edilmesindeki zorluk olmu tur. Bu problem, bazen halihaz rda kullan lan bir tak m kar l klar tercih ederek, bazen Trkeye uygun oldu/u d nlen yeni bir kar l k kullan larak, bazen de kavram oldu/u gibi b rak p a klamak suretiyle zlmeye al lm t r. Benzer bir problem imparator ve papa isimlerinin yaz l lar yla alakal d r. Bat dillerinde bu konuda farkl l klar oldu/u gibi ngilizce metinlerde dahi de/i ik yaz l lar mevcuttur. Buna bir de Greke ve Latince gibi klasik dillerdeki biimler eklenince farkl l klar daha da artmaktad r. Belli bir standard benimseme gereklili/i ve kaynak al nan literatr dili ile tutarl olmas bak m ndan bu al ma boyunca sz konusu isimlerin en yayg n olan ngilizce yaz l lar kullan lm t r. mparator ve papa isimlerinin yan nda verilen tarihler bunlar n grev yapt klar zaman aral / n gstermektedir.

xiv

B- KONU LE LG L ARA TIRMALAR VE KAYNAKLAR 1. lkemizde Papal&kla ilgili al&.malar a) Akademik Ara.t&rmalar Trkiyede gerek dinler tarihi gerek di/er alanlar a s ndan do/rudan Papal kla ilgili yegne akademik ara t rma bir doktora tezidir.3 Frans zca kaynaklara dayanan Gnmzde Papal k Te kilat isimli sz konusu tez, Giri hari Papal / n Tarihesi; Vatikan Site Devleti; Vatikanda Finansman, Seimler, Gvenlik ve Dnya Politikas ; Gnmzde Farkl Bir Papa: II. Jean Paul isimlerini ta yan drt blmden olu maktad r. Bu al mada kronolojik olarak papalar ve dnemlerinin nemli olaylar bir tablo dahilinde verilmi se de, daha ziyade papal / n gnmzdeki te kilat yap s zerinde durulmu tur. al man n son blm ise Papa II. John Paule ayr lm t r. Vatikan ya da Papal kla ilgili, zellikle dinler tarihi alan nda ba ka akademik al malar da mevcuttur. Ancak bunlar do/rudan papal / konu edinmeyip bu kuruma daha ok misyon ve diyalog ba/lam nda de/inmektedirler.4

Konumuz a s ndan di/er akademik al malar olarak, niversitelerin tarih blmlerinde haz rlanm iki yksek lisans tezinden bahsedilebilir. Bunlardan ilki XXV. Yzy llar aras nda Bizans-Papal k ili kileri zerinedir.5 Di/eri ise XI ile XIV. Yzy llar aras nda Trk- slam dnyas na ynelik tehdit ve sald r larda Ermeniler, Mo/ollar ve Papal / n rollerini konu almaktad r.6

5 6

Halim I k taraf ndan Gnmzde Papal&k Te.kilat& ad yla 2001 y l nda Marmara niversitesi Sosyal Bilimler Enstitsnde yap lan bu tez 2006da bas lm t r. Bkz. lk Papa Aziz Petrustan Son Papa Ratzingere Papal&k Tarihi, Ozan Yay nc l k, stanbul, 2006. Bu tr al malara nek olarak bkz. Ali sra Gngr, Vatikan, Misyon ve Diyalog, Ankara, 1997; Mahmut Ayd n, Monologdan Diyalo;a, Ankara, 2001; Mustafa Al c , MslmanH&ristiyan Diyalo;u, stanbul, 2005. Bkz. Arzu Ta can, Bizans-Papal&k li.kileri (X.-XV. Yzy&l), Bas lmam Yksek Lisans Tezi, F rat nv. Sosyal Bilimler Enst., Elaz /, 2000. Bkz. Hasan Oktay, Trk- slam Dnyas&na Kar.& Ermeniler, Mo;ollar ve Papal&k (1071 1300), Bas lmam Yksek Lisans Tezi, Yznc Y l nv. Sosyal Bilimler Enst., Van, 1995.

xv

b) Di;er al&.malar Papa XVI. Benedictin 2006 y l nda Almanyada Regensburg niversitesinde yapt / bir konu mada slamiyetle ilgili syledi/i olumsuz szler ve arkas ndan gerekle tirdi/i Trkiye ziyareti lkemizde Papal k konusunun gndeme gelmesine neden olmu ; bu esnada birok bas n ve yay n organ nda Papal kla ilgili e itli haber ve yaz lar yer ald / gibi, kitap ve makale trnden eserler de ne redilmi tir.7 Fakat bu geici ilgi art n bir kenara b rak rsak, akademik al malar d nda lkemizde konu ile ilgili yay nlar n ortak zelli/i Vatikan ve Papal / bir tehlike ve d man olarak sunma amac d r. Bu anlay kitaplar n isimlerine de yans m t r. Mesela Mnir Abdurrahman n 1967de yay nlanan Papalar n Tarih Boyunca slam-Trk D manl adl eseri bu tarz bir yakla m n ilk rneklerinden biri say labilir.8 Bu kitap kta yazar Vatikan Devletinin kurulu una de/inmekte ve baz papalar n isimlerinden olu an ba l klar alt nda Papal / n tarihinden sz etmekte, son olarak ise Papal / n idar yap s hakk nda zet bir bilgi vermektedir.

Son dnemlerde konuyla ilgilenenlerin ba nda gazeteci-yazar Aytun Alt ndal gelmektedir. Yaz lar ve kat ld / televizyon programlar nedeniyle Alt ndal Trkiyede Vatikan veya Papal k dendi/inde hl akla gelen ilk isimlerden biridir.9 Ancak yazar n slubu gazeteci mant / na dayand / ndan, bu tr bir yakla m n akademik bir slup ve yntemden farkl oldu/u ortadad r.10 Vatikan ve Tap nak "valyeleri isimli eserinde Alt ndal daha ziyade Papal / n siyas faaliyetleri zerinde durmakta ve birtak m gizli rgtlerle Papal k aras nda e itli ba/lant lar oldu/unu iddia
7

8 9

10

Bu gndem esnas ndaki yay nlara rnek olarak bkz. Abdullah Murado/lu, Kutsal Devlet Vatikan ve Papalar, Yeni afak (Yaz Dizisi), 09.05.200514.04.2005; brahim Kal n, Papa Ortodokslarla Katolikleri Birle tirebilir mi?, Zaman, 28.11.2006; Turhan Kaar, Katoliklerle Ortodokslar n Ayr l / , Radikal, 30.11.2006. Papa XVI. Benedictin Regensburg niversitesindeki konu mas na tepki niteli/inde bir eser olarak bkz. Mustafa zcan, slam&n Papaya Cevab&, Nesil Yay nlar , stanbul, 2006. Bkz. Mnir Abdurrahman, Papalar&n Tarih Boyunca slam-Trk D.manl&;&, stanbul, 1967. Aytun Alt ndal n Papal k konusundaki al mas (Vatikan ve Tap&nak valyeleri, Ankara, 2002) d nda do/rudan Vatikan veya Papal / ele almad / fakat ierisinde bunlardan da sz etti/i Gl ve Ha Karde.li;i, Avrupa Birli;inin Gizli Masonik Kimli;i ( stanbul, 2004), Yoksul Tanr& Tyanal& Apollonius ( stanbul, 2005) gibi ba ka eserleri de mevcuttur. Alt ndal n yaz lar ndaki genellemeler ve komplo teorileri bir yana, baz eserlerinde bir mslman n kabul etmesi mmkn olmayan bir tak m ifadeler yer almaktad r. rne/in Tyanal& Apollonius adl kitab nda yazar, sa diye birinin hi var olmad / n , h ristiyanlar n sa olarak bildikleri ki inin asl nda onun mesaj ile hi alakas olmayan ba ka biri oldu/unu iddia eder. Bkz. a.g.e., s. 45.

xvi

etmektedir. Kitab n mesaj Vatikan btn ktlklerin anas d r biiminde zetlenebilir. Papa XVI. Benedictin Trkiyeye geli i vesilesiyle yay nlad / kitab ise, daha nce iki bask s yap lm eserinin kk farkl l klarla ve de/i ik ba l klarla ilgi ekici hale getirilmeye al lm eklidir.11 Alt ndal n yay nlar yla birlikte de/erlendirilebilecek di/er bir eser, Hulki Cevizo/lu taraf ndan yay nlanan, fakat yine daha ok Aytun Alt ndal n fikirlerine odaklanan ve katolik temsilcilerin de yer ald / bir televizyon program n n kitapla t r lm biimidir.12 Bu ba/lamda son olarak Ali Ergenekona ait bir al madan sz edilebilir ki, bu al ma, yazar n de/imiyle Roland Gageyin Histoires Scandaleuse des Papes isimli eserinin serbest bir tercmesidir.13

2. Kaynaklar Ara t rmam z boyunca Trke ya da Trkeye evrilmi eserler d nda kullan lan kaynaklar genellikle ngilizcedir. Bu al mada belli bir usl takip edilerek, kaynaklar a a/ daki tasnif dahilinde kullan lmaya al lm t r. a) Kilise Metinleri Ara t rman n en temel kaynaklar i) Kitab- Mukaddes. ii) Konsil Metinleri. iii) Kilise Hukukunun temel metni olan Kilise Yasas (Code of Canon Law) ve Katolik ilmihali diyebilece/imiz Katolik Kate izmi. iv) Papalar n genelgeleri ve di/er yaz lar . phesiz Katolik Kilisesinin kendi metinleridir. Bu metinleri u ekilde s n fland rmak mmkndr:

Bunlar n d nda Kilise metinlerinden sayabilece/imiz nemli bir kaynak Liber Pontificalistir. Gvenirli/i baz lar nca tart ma konusu yap lsa da, kkeni IX. yzy la dayand r lan bu eser papalarla ilgili Kilisenin en klasik metnidir. Ad geen metin papalar ve dnemleri ile ilgili ayr nt l bilgiler vermemekle ve sundu/u krono11 12 13

Bkz. Aytun Alt ndal, Papa 16. Benedikt, Avrupa Birli;i ve Trkiye, stanbul, Ocak 2006; Papa 16. Benedikt, Gizli Trkiye Gndemi, Ankara, May s 2006. Bkz. Hulki Cevizo/lu, Vatikan, Bat&dan Gelen Tehlike, Ankara, 2005. Bkz. Ali Ergenekon, 2000e Do;ru Papalar&n Gnah Dosyas&, stanbul, 1995.

xvii

lojide birka isim eksik olmakla birlikte, ilk dnem Roma Piskoposlar n n biyografileri ile ilgili nemli bir dokmand r. Eser ilk papa say lan Petrus ile ba lar ve 708 715 y llar aras nda grev yapan Papa Constantine ile sona erer.14

b) Katolik Yazarlar&n Eserleri Ara t rmam z esnas nda hem Katoliklikle ilgili genel eserlerden hem de zel olarak Papal / konu alan al malardan yararlan lm t r. Bununla birlikte, bu ba l kla kastedilen metinler, daha ziyade Kilise Babalar n n ve klasik Katolik yazarlar n n eserleri, tan nm Katolik teolog ve Kilise tarihilerinin yaz lar ve ara t rmalar d r. c) Kilise D&.&ndaki Yazarlar&n Eserleri Kilise d ndaki yazarlar derken, gerek Protestanlar, Ortodokslar gibi Katolik Kilisesi d ndaki h ristiyan yazarlar , gerekse mslman, yahudi ya da sekler, yani h ristiyan olmayan yazarlar kastediyoruz ki, al mada bunlar n gerek mstakil ara t rmalar ndan gerekse e itli yay n organlar nda yer alan yaz lar ndan yararlan lm t r. Yukar daki zikredilen trden kaynaklara, J.N.D. Kellynin The Oxford Dictionary of Popes, F. Coppan n Encyclopedia of Vatican and Papacy adl eserleri gibi, Papal kla ilgili ansiklopedi ve szlkler ile baz genel ansiklopedileri eklemek mmkndr. Bunun yan nda gerek baz ansiklopedilere mracaat etmede gerekse baz Kilise belgelerine ula mada internet kaynaklar ndan yararlan lm t r.15 Ansiklopedik eserler d nda internet ortam ndaki baz makale ve kitaplar kullan lm ise de referans gstermede bunlarla ilgili henz bir kural ya da teaml olu mad / ndan o/unlukla yap ld / zere html format ndaki belgeler ilgili web adresi ve eri im ta-

14

15

Bkz. Liber Pontificalis, The ancient biographies of the first ninety Roman bishops to AD 715, trans. and ed. by Raymon Davis, Liverpool University Press, 2000. Eseri Latinceden ngilizceye tercme eden Davisin, burada metinle ilgili uzun bir giri i yer almaktad r. Bu al mada sz konusu esere yap lan at flar Liber Pontificalis diye gsterilecek ve Davis edisyonunun paragraf ve sayfa numaralar kullan lacakt r. Bu kaynaklar n ba nda Kilise metinlerinin biro/una ula t / m z Vatikann n resm internet sitesi gelmektedir (http://www.vatican.va). Bunun d nda http://www.papalencyclials.net gibi baz Katolik sitelerden; Catholic Encyclopedian n online versiyonundan (http://www.newadvent.org/ cathen/) ve yine baz ansiklopedilerden (http://www.britannica.com/; http://www.encyclopedia. com/; http://en.wikipedia.org/) yararlan lm t r.

xviii

rihi verilerek referans gsterilmi tir. Bas l makaleler ise ilgili dergide nas lsa yle referans gsterilmi ve sayfa aral klar verilmi tir. Burada belirtmemiz gereken bir di/er husus ise, papal kla ilgili yaz larda s ka sz edilen ve me hur hale gelmi baz eserlerle ilgilidir. Paul Johnsonun The Papacy, Eamon Duffynin Saints and Sinners adl al malar tarz nda baz eserler, konumuzla ilgili popler al malar olarak grlebilirse de, bunlar daha ok grsel malzemeleri n plana karan ve zet baz bilgiler vermekle birlikte akademik anlamda bize bir katk sa/lamayacak eserler oldu/undan, taraf m zdan grlmekle birlikte bibliyografyaya dahil edilmemi tir. Ayr ca bu ara t rman n srd/ s ralarda ok satan kitaplar haline gelen, tarihsel ve efsanev /eleri ezoterik bir roman kurgusuyla hikaye eden Da Vinci "ifresi, Tap nak "valyeleri tarz ndaki eserler de dikkate al nmam t r.

xix

I. BLM ROMA KATOL K K L SES VE PAPALI IN TAR HSEL GEL A- HIR ST YANLI IN DO U U VE YAYILI I Katolik /retisine gre sa kendinden sonra Petrusu halef olarak b rakm ve bu yetki Petrustan di/er papalara gemi tir. Dolay s yla ilk yzy ldan itibaren her Roma Piskoposu (Roman Pontiff) Petrusun halefi, yani papa say lmaktad r. Papal / n etkili bir kurum haline geli i Ortaa/a rastlar. Fakat gerek Kilisenin, bu kurumun temelini H ristiyanl / n do/u dnemine dayand rmas gerekse Papal / H ristiyanl / n ilk yzy llardaki genel seyrinden ba/ ms z olarak ele alman n mmkn olmay nedeniyle, konuya en ba ndan, yani Hz. sadan ba lamak yerinde olacakt r. M

1. Beklenen Mesih M.. 37 y l ndan itibaren Filistin blgesi Roma mparatorlu/u egemenli/i alt ndad r. mparatorluk s n rlar ierisinde kendilerine belli bir din zerklik tan nmakla birlikte, Roma tanr lar n a a/ lad klar iin Romal lar n gznde yahudiler makbul insanlar de/ildirler. Yahudiler a s ndan ise Roma mparatorlu/u dinsizli/in, tahakkmn ve zulmn simgesidir. Bu nedenle, baz lar na gre Babil Srgn dneminde ortaya kan mesih beklentisi1 Milad ilk y llarda olduka canl d r. sa i te byle bir ortamda beklenen mesih oldu/u iddias yla ortaya kar. Yeni Ahite gre sa mucizev bir biimde do/ar, insanlar yakla makta olan Tanr n n Krall / na davet eder, e itli mucizeler gsterir. Buna ra/men hem Romal lar n hem yahudilerin tepkisi ile kar la r ve yahudilerin k k rtmas zerine Roma valisi Pilatus zaman nda arm ha gerilir.2 ldkten sonra tekrar dirilir, k rk gn havarileri ile beraber olup onlara /retmenlik yapar ve akabinde g/e al n r.3 Bundan sonra say lar bini a an sa takipileri, Petrusun nderli/inde ve tam bir cemaat uuru ile bir arada ya amaya ba larlar.4 Fakat sa gibi, onlar n da

1 2 3 4

Ekrem Sar k o/lu, Dinlerde Mehdi Tasavvurlar&, Samsun, 1997, s. 193. sa ncesi ve sonras n konu alan genel bir al ma olarak bkz. A.R.C Leaney The Jewish and Christian World 200 BC to AD 200, Cambridge, 1989. Bkz. Resullerin .leri, 1: 13. Bkz. Resullerin .leri, 2: 4147.

yahudi din adamlar ile ba lar n n belaya girmesi uzun srmez.5 Sonuta cemaatin nde gelen bir ismi olan Istefanosun ldrlmesiyle, havariler d ndaki takipiler Kudsten ayr larak civar kentlere da/ l rlar ve san n mesaj n yaymaya devam ederler. Bu dnemde H ristiyan toplulu/unun ba d man ise Saul (Pavlus)dur.6 Kudsten ayr lan h ristiyanlar n gittikleri en nemli yerler, baz lar sonradan H ristiyanl / n ilk dnemlerdeki merkezleri haline gelecek olan Suriye, Antakya, K br s, Kuzey Afrika ve Finikedir. 2. Pavlus ve Petrus Soylu bir yahudi ailesinden gelen ve anne-babas ndan dolay Roma vatanda l / ayr cal / na sahip olan Pavlus, aslen bir fersdir.7 san n kendisine grnmesi ve hakikati anlamas ndan, yani Iam vizyonu8 olarak bilinen hadiseden sonra H ristiyanl / n seyrini de/i tirecek bir ahsiyet haline gelmi tir. sa gibi, Pavlusun da insanlara ilk hitap etti/i yerler sinagoglard r. Ancak daha sonra yahudi olmayanlara tebli/e nem vermesinden dolay kendisine gentilelerin havarisi9 denmi tir. Pavlusun kendisi de Tanr n n mjdeyi [yani ncili] snnetlilere bildirme i ini Petrusa, snnetsizlere bildirme i ini ise kendisine verdi/ini syler.10 sa ve havarileri Yahudi kanunlar na uygun ya am t r, fakat Pavlusun Yahudili/e ve Yahudi Ieriat na bak onlardan farkl d r. Ona gre Ieriat iyiler iin de/il ktler iindir11 ve brahimin soyundan olan ki inin ( sa) gelmesiyle yrrlkten kalkm t r.12 Yahudili/in nemli bir simgesi olan snnet konusunda da farkl d nmektedir Pavlus. Ona gre snnet kurtulu iin zararl d r.13 Bununla birlikte yahudileri ve Yahudili/i ven szlerine de rastlan r.14 Bu eli kinin nedeninin izledi/i politika oldu/unu, yahudilere yahudi, putperestlere putperestmi gibi konu tu/unu da yine kendisi sy5 6 7

8 9

10 11 12 13 14

Bkz. Resullerin .leri, 4. ve 5. Baplar. Bkz. Resullerin .leri, 8: 13. Ferslik gnmzdeki Ortodoks Yahudili/in atas olup sa dnemindeki en yayg n ve gl yahudi mezhebidir. Pavlusun kendini fers olarak takdim etmesi hakk nda bkz. Resullerin .leri, 23: 6; 26: 5; Filipililere, 3: 5. Bkz. Resullerin .leri, 9: 17. Gentile, yahudi olmayanlar ve daha ziyade de putperest Romal lar iin kullan lan bir terimdir. Sonradan h ristiyanlarca, h ristiyan olmayanlar ve sapk nlar iin kullan lm t r. Kilise babalar n n yaz lar nda bunun rnekleri grlebilir. Galatyal&lara, 2: 7. Timoteyusa I, 8: 10. Galatyal&lara, 3: 19. Galatyal&lara, 5: 2. Ayr ca bkz. Koloselilere, 2: 11. Romal&lara, 2: 29. Romal&lara, 3: 15.

ler.15 Fakat Pavlusun Yahudili/e kar

bu tutumu, h ristiyan cemaat ierisinde ilk

ciddi tart man n ortaya kmas na neden olur. Sorun, nce yeni inanc n yahudi olmayanlara anlat l p anlat lmayaca/ , daha sonra ise H ristiyanl / benimseyenlerin Yahudi hukukuna uymak zorunda olup olmad klar zerindedir.16 H ristiyanl / gentileler aras nda yayma yanl s olan Pavlus ve buna kar kan Yakub taraftarlar aras ndaki ayr l k, Havariler Konsili veya Kuds Konsili (tarihi ile ilgili kanaatler M. 47 ile 51 aras nda de/i mektedir) olarak bilinen bir toplant da zlmeye al lm ve konsil Pavlus taraftarlar n n zaferi ile sonulanm t r.17 Anla lan, nceleri Pavlusun kar s nda yer alan nemli isimler, sonradan onun gr lerini benimsemi lerdir.18

lk h ristiyanlar aras ndaki Yahudile tirme e/ilimi19 bylece bertaraf edildikten sonra, sa sonras H ristiyanl k kendini Yahudilikle s n rlamaktan kar p Romal lar aras nda yay lmaya ba lar. Bu dnemde havariler h ristiyan toplulu/un nderleri olmaya devam ederler. Pavlus ve Petrus d nda bunlar aras nda en nemli isimler, her biri aziz unvan yla an lan Yuhanna, Andrew, Bartholomew, Philip, Matthias, Barnabas, James, Thomas ve Mattad r.

H ristiyanl / n yay lmas a s ndan Pavlusun misyon gezileri de nemlidir. Yeni Ahitteki anlat ma gre Pavlus, Iam vizyonundan yakla k y l sonra Ku-

15 16

17 18

19

Korintlilere I, 9: 1922. Resullerin .leri, 11: 1922. Daha sonra ortaya kan benzer bir tart ma Paskalya Anla mazl / (Easter Controversy) olarak bilinmektedir. Burada da Yahudi takvimindeki bayramla Paskalya aras ndaki ba/lant ve kutlama tarihi ihtilaf konusu olacakt r. Bkz. Resullerin .leri, 15: 129. Thomas Michel, H&ristiyan Tanr&bilimine Giri., stanbul, 1992, s. 97. lk H ristiyanl / teoloji a s ndan ele alan Bultmanna gre de, sa ncesi Yahudilikte, Helenist Yahudilik ve Filistin Yahudili/i eklinde iki e/ilim vard r. Dolay s yla, H ristiyanl kta da Helenist H ristiyanl k ve Filistin H ristiyanl / olmak zere iki ayr e/ilim ortaya km t r (Rudolph Bultmann, Primitive Christianity, trans. by R.H. Fuller, New York, 1956, s. 46, 175, 176). Tarihi S.W. Barona gre ise H ristiyanl k nce bir Yahudi mezhebi iken sonradan byk bir ayr l k grup haline gelmi ve nihayet ba/ ms z bir din olmu tur. san n gerek takipileri Yahudilikten hibir zaman ayr lmayan Yahudi-H ristiyanlard r. Di/er ynyle H ristiyanl k Yahudilikten byk bir sapmad r. Bu tr H ristiyanl / n ayr ld / ekol ise Fers Yahudili/idir. Yahudi mesihi olan sa, Pavlusu H ristiyanl kta gittike farkl bir renge boyanm , Tanr la t r lm ve s r dinlerindeki kurtar c haline getirilmi tir. Dolay s yla Pavlusuluk, hem Yahudilikten hem de H ristiyanl ktan bir sapmad r (bkz. Salo Wittmayer Baron, A Social and Religious History of the Jews, New York 1958, ss. 6276). G. Stebbing, The Story of the Catholic Church, London and Edinburg, tarihsiz, s. 18.

dse gider ve oradan tekrar Suriye ve Kilikya blgesine dner.20 Uzun sre, Kilikya ve Antakya yrelerinde misyon faaliyetlerine devam ettikten sonra, Antakya civar ndaki h ristiyanlardan toplanan yard mlar Kudstekilere ula t rmak zere Barnaba ile birlikte Kudse var r21 ve ard ndan tekrar Antakyaya dner.22 Antakyadaki cemaat Barnaba ve Pavlusu uzak blgelere gitmek zere grevlendirir.23 Pavlusun misyon seyahatleri olarak bilinen uzun yolculuklar as l bundan sonra ba lar.24 Pavlus birinci misyon seyahatinde Silifkeye kadar gidip oradan deniz yoluyla K br sa geer. Sonra tekrar Anadoluya dnerek s rayla Perge, Psidia Antakyas (Burdur ve civar ), Konya, Listra (Hatunsaray) ve Derbeyi dola r. Yine ayn gzergh kullanarak Antalyadan gemiyle Antakyaya dner.25 Ard ndan ikinci misyon seyahatine kar. Bu yolculukta Anadoluyu geerek anakkale zerinden imdiki Yunanistan topraklar na geer ve Ege k y s boyunca, gney ucuna kadar yar maday dola r.26 Pavlusun dn yeri yine Antakyad r. yle ki Kuds'ten sonra Antakya h ristiyanlar iin ikinci bir merkez haline geldi/inden, buras Pavlusun karargh gibidir. Neredeyse tm yolculuklar ndan sonra tekrar Antakyaya dnm tr.27

Pavlusun nc misyon yolculu/u ise adeta daha nce ziyaret edip h ristiyan bir cemaat olu turdu/u yerlerin durumunu kontrol edip, onlara destek vermek amal d r. Bu son misyon seyahatinde ilk ve ikinci yolculu/unda faaliyet gsterdi/i yerleri tekrar dola r.28 Pavlusun bu seyahati Kudste sona erer. Ancak bu Kuds son gr olacakt r. Daha nce pek ok tehlike atlatan Pavlus, yahudiler aras nda infiale neden olur ve bundan dolay Roma askerleri taraf ndan tutuklan r. Fakat o, usta bir strateji ile hem sanhedrin29 bnyesindeki Fersler ve Sadukleri
20 21 22 23 24

25 26 27 28 29

Galatyal&lara, 1: 18, 21. Resullerin .leri, 11: 2930. Resullerin .leri, 12: 25. Resullerin .leri, 13: 14. Pavlus ve misyon seyahatleri iin bkz. Iinasi Gndz, Pavlus: H&ristiyanl&;&n Mimar&, Ankara, 2001; i/dem Dr ken, Pavlusun Kutsal Grev Gezileri ve Anadolu Halklar&na Mektuplar&, stanbul, 2003, ss. 936. Yeni Ahitte ad geen Anadolu'daki yerler iin bkz. C. Blake- Anna G. Edmonds, Biblical Sites in Turkey, stanbul, 1982. Bkz. Resullerin .leri, 13: 4 14: 27. Resullerin .leri, 15:4018: 22. Antakya Kilisesinin kurulu u ve nemi hakk nda bkz. Mehmet elik, Sryani Kilisesi Tarihi, stanbul, 1997, s. 33 vd. Resullerin .leri, 18: 23 21. Sanhedrin o dnemde Yahudilerin en yksek din mercii konumundaki meclistir.

birbirine d rr, hem de Roma vatanda oldu/unu syleyerek askerlerin zarar ndan korunur. Ancak, Yahudilerin bir trl yat mamas zerine askerlerin komutan onu Sezariyedeki valiye gnderir. Buradaki mahkemede, Yahudilerin sulamalar na karkendini savunan Pavlus yine bir manevrayla Roma vatanda l / ndan dolay sezar n, yani imparatorun kar s na kmak istedi/ini syler. Bu iste/i uygun bulunur ve gemiyle Romaya gtrlr.30 Pavlusun Romaya gtrl muhtemelen M. 56 y l ndad r ve bu esnada burada bir h ristiyan toplulu/u mevcuttur.31 Pavlus Romada ne kadar kalm t , hep tutuklumuydu yoksa serbest kald / bir dnem oldu mu, bu noktalar net olarak bilinmemektedir. Ancak geleneksel H ristiyan d ncesi Pavlusun mparator Neron dneminde Petrusla birlikte Romada idam edildi/i ynndedir.32

Petrus konumuz a s ndan daha nemlidir. nk papal k otoritesinin teolojik temeli tamamen ona dayanmaktad r. ncillerde zikredilenlere gre Petrus sadece san n 12 havarisinden33 biri de/il, onun en yak n ndaki birka ki iden biridir. Liber Pontificaliste onun aslen Antakyal oldu/u yazar.34 Pavlusun mektuplar nda geen bir ifadeden evli oldu/u anla lmaktad r.35 sa ile Galile Gl k y s nda, karde i Andreasla bal k l k yaparken tan r.36 ncillerde baz mucizelerinden de sz edilen37 Petrus, Yakup ve Yuhanna ile birlikte, san n ba kalar na izin vermedi/i baz durumlarda onun yan nda olma ayr cal / na sahiptir.38 san n -daha sonra papal / n me ruiyetine ve otoritesine delil olarak gsterilen- baz ifadeleri de onun havariler aras nda ayr cal kl bir yere sahip oldu/unu gstermektedir. sa Petrusa, Kilisesini onun zerine kuraca/ n 39 syler ve koyunlar m otlat40 diye buyurur. san n tu-

30 31 32 33 34 35 36 37 38 39

Resullerin .leri, 21: 27 28: 16. Iinasi Gndz, Pavlus, s. 76, 77. Iinasi Gndz, Pavlus, s. 82. Havarilerin isimleri iin bkz. Matta, 10: 2-4; Markos, 3: 14-19; Luka, 6: 13-16. Liber Pontificalis, 1: 1 (s. 1). Korintlilere I, 9: 5. Matta, 4: 18. Matta, 14: 28, 29. Markos, 5: 37; 9: 2; 14: 33. Ben de sana unu syleyeyim, sen Petrus'sun ve ben kilisemi bu kayan n zerine kuraca/ m. ller diyar n n kap lar ona kar direnemeyecek. Gklerin egemenli/inin anahtar n sana verece/im. Yeryznde ba/layaca/ n her ey gklerde de ba/lanm olacak; yeryznde zd/n her ey gklerde de zlm olacak (Matta, 16: 18, 19).

tuklanmas olay nda da Yahudi kalabal /a k l la direnerek ba rahibin klesinin kula/ n uurmu tur Petrus41. Yine o, say ldkten sonra tekrar dirilmi olarak grenlerdendir.42 Fakat Petrusun, sa ile ili kisi bak m ndan, her davran olumlu de/ildir. Mesela tutuklamas ndan sonra kez saya ba/l l / n inkar etmi tir.43 Bu ikili aras nda bazen sert konu malar geer, hatta bir defas nda sa ona k zar ve "ekil nmden, Ieytan!" diye azarlar.44

Yeni Ahitteki di/er metinlere gre Petrus -ki ondan en ok Resullerin

le-

rinde sz edilir- sadan sonraki dnemde de nemli bir ki iliktir. Bir nder gibi konu malar yapar,45 fikir dan anlara yol gsterir ve /t verir.46 Hastalar iyile tirmek ve lleri diriltmek gibi, san nkilere benzer mucizeler gsterir.47 En yak n nda, t pk sa zaman nda oldu/u gibi, Yuhanna vard r48. Yahudilerle de onunla birlikte mcadele eder49. Fakat Petrus, Kilisenin sonradan iddia etti/i gibi, h ristiyan cemaat zerindeki tek yetkili olarak grnmemektedir. nk havariler Samiriyedeki h ristiyanlarla ilgilenmek zere onu ve Yuhannay buraya gnderirler.50 Bu dnemde Petrus, tekrar Kudse dnmekle beraber, ncili yaymak iin ba ka yerlere de gider.51 Bu gezileri esnas nda bir gentilenin evinde ola/anst bir tecrbe ya ar. lah bir ses onunla konu ur ve yahudi eriat nda murdar say lan eyleri kesip yemesini syler.52 Bu sese uymu olmal ki, Ieriat ihlal etti/i ve snnetsiz ki ilerin evinde yemek yedi/i iin arkada lar n n h m na u/rar.53 Petrus e itli yerlerde dola m ise

40

41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53

Yemekten sonra sa, Simun Petrus'a, Yuhanna o/lu Simun, beni bunlardan daha ok seviyor musun? diye sordu. Petrus, Evet, ya Rab dedi, Seni sevdi/imi bilirsin. sa ona, Kuzular m otlat dedi. nc kez ona, Yuhanna o/lu Simun, beni seviyor musun? diye sordu. Petrus kendisine nc kez, Beni seviyor musun? diye sormas na zld. Ya Rab, sen her eyi bilirsin, seni sevdi/imi de bilirsin dedi. sa ona, Koyunlar m otlat dedi (Yuhanna21: 1517). Matta, 26: 51; Markos, 14: 47; Luka, 22: 50; Yuhanna, 18: 10. Bunlardan sadece Yuhannada Petrus isim olarak zikredilir. Yuhanna, 21: 12. Matta, 26: 6975; Markos, 14: 6672; Luka, 22: 5662; Yuhanna, 18: 1727. Matta, 16: 23; Markos, 8: 3237. Resullerin i.leri, 1: 1516; 2: 1415. Resullerin i.leri, 2: 373840. Resullerin i.leri, 3: 312; 5: 15; 9: 34; 9: 40. Resullerin i.leri, 3: 16, 11. Resullerin i.leri, 4: 123. Resullerin i.leri, 8: 14. Resullerin i.leri, 9: 32. Resullerin i.leri, 10: 1017. Resullerin .leri, 11: 2.

de o/unlukla kald / yer Kudstr. Kral Hirodesin baz h ristiyan nde gelenlerini tutuklatmas esnas nda havarilerden olan Yuhannan n karde i Yakup bu takibat s ras nda ldrlm tr Petrus da tutuklan r. Fakat Rabbin bir mele/inin yard m yla hapishaneden kaar.54

Petrusun hapishaneden kat ktan sonra neler yapt / , nerelere gitti/i konusunda kutsal metinlerde herhangi bir bilgi yoktur. Sadece onun bu olaydan nce mi sonram belli de/ildir bir sre Antakyada bulundu/una dair bilgiler vard r.55 Yeni Ahit kitaplar aras nda Petrusa nispet edilen iki mektupta da sonraki zamanlarda neler yapt / ndan sz edilmez. Her iki mektup Mesih san n elisi ben Petrus diye ba lar. Birinci mektupta Petrus, zellikle Pontus, Galatya, Kapadokya, Beytanya gibi yerlerdeki inananlara seslenir.56 Fakat bu iki mektupta da kendisi hakk nda malumat vermez. Bunlarda daha ok din ve ahlak /tler yer al r.

Yeni Ahitte Petrusun Romaya gitti/ine dair herhangi bir ifade yer almaz. Onun Romada bulundu/unu ispatlayabilecek tarihsel herhangi bir belge de mevcut de/ildir. Bununla birlikte baz apokrif metinlerde57 ve Kilise babalar na isnad edilen bir tak m yaz larda Petrusun Romaya gitti/i ve burada misyon faaliyetlerinde bulundu/u kaydedilmektedir. Bundan hareketle katolikler, Petrusun Romada bulundu/u, buradaki cemaatin ba kanl / n yrtt/ ve burada ld/ konusunda srar etmekte ve buna dair birok delil ileri srmektedirler.58 Papal / n kalbi say lan Aziz Pier (St. Peter) Kilisesinin in as yla, san n sen Petrussun ve ben kilisemi bu kaya

54 55 56 57

58

Resullerin .leri, 12: 310. Galatyal&lara, 2: 11. 1. Petrus, 1: 1; 2. Petrus, 1: 1. Petrusa atfedilen veya Petrus'la ilgili bilgi veren, fakat Kilise taraf ndan kanonik (sahih) say lmayan birok metin vard r. Petrus ncili; Petrusun .leri; Petrus ve 12lerin .leri; Petrusun Vahyi bunlar aras ndad r. Kilise apokrif (uydurma) kabul etti/i iin bu metinler bizim de/erlendirmelerimizde gz nne al nmam t r. Burada zikredilenler ve di/er apokrif yaz lar iin bkz. www.earlychristianwritings.com. Bkz. Paolo Brezzi, The Papacy: Its Origins and Historical Evolution, trans. by H.J. Yahonne, 1958, ss. 121; Paul Collins, Upon This Rock: The Popes and their Changing Role, 2000, ss. 117; J.P. Kirsch, St. Peter, Prince of the Apostles, C.E., Trans. by Gerard Haffner (www.newadvent.org/cathen/11744a.htm). Liber Pontificaliste Petrusun, Neronun Vatikandaki saray nda idam edildi/i ve Apollo Tap na/ yak n na gmld/ yazar. Bkz. 1:6 (s. 2).

zerine kuraca/ m59 sznn gerekle ti/ini savunabilmek iin, Petrusun Romada ld/n kabul etmek gerekmi tir.60

3. Pavlus ve Petrustan Sonra H&ristiyanl&k Roma mparatorlu/unca ba lang ta h ristiyanlarla yahudiler aras nda bir ayr m yap lmam t r ve Yahudiler srarla bu yeni tiplerin kendilerinden olmad / n sylemektedir. Bu tablo zamanla de/i ir ve M.S. 60l y llara gelindi/inde Roma mparatorlu/unda bir H ristiyanl k dininden sz etmek art k mmkndr.61 Bu tarih ayn zamanda h ristiyanlar n ilk defa devlet bask s na maruz kalmas na denk gelmektedir. nk imparatorluk yeni bir din haline gelmeyi ba aran bu yahudi mezhebini ciddiye almaya ba lam t r. Kiliseye gre Petrus ve Pavlus gibi nemli isimlerin ldrld/, Milad 6468 y llar aras na tekabl eden bu bask dnemi mparator Nero zaman na rastlar. Neronun ard ndan 68 ile 96 y llar aras nda Flavius Hanedan Vespasian ile o/ullar Titus ve Domitian- Roma taht na otururlar. Nerodan sonraki ikinci nemli bask dnemi Domitian zaman ndad r (9496). mparatorlu/un hedef tahtas nda h ristiyanlarla beraber putperestli/i reddeden yahudiler de vard r. Fakat tm hkmdarlar ayn politikay izlemez. 98138 y llar aras nda hkm sren ve h ristiyanlarca iyi imparatorlar olarak adland r lan Trajan ve Hadrian (bazen Adrian biiminde yaz lmaktad r) dnemleri h ristiyanlar a s ndan daha sakin geer.

59 60

61

Matta, 16: 18. Bkz. George Stebbing, a.g.e., s. 21. Milad 50 veya 51 y l nda Claudius bir fermanla yahudilerin Romaya girmesini yasaklam t r (a.g.e., s. 20). O dnemde h ristiyanlarla yahudiler ay rt edilmedi/inden Pavlus ve Petrus'la ilgili iddialar hayli pheli olsa gerektir. Yasa/a ra/men burada h ristiyanlar bulunabilir ama Pavlus ve Petrus'un byle bir ortamda rahat hareket etmeleri zordur. Bainton, Early Christianity, Florida, 1984, s. 20. H ristiyanlar n Roma bask s yla kar la mas , birok ki iye gre, Yeni Ahitin olu umunda da etkili olmu tur. ncil yazarlar do/rudan imparatorlu/u hedef alamad klar ndan, Yeni Ahitin Vahiy kitab nda oldu/u gibi, e itli mecazlara ba vurmu lard r. rne/in Vahiy kitab nda geen canavar ve sahte peygamberler Roma Devleti ve onun idarecilerini temsil etmektedir. Bkz. Christopher Dawson, Bat&n&n Olu.umu, ev. Din Tayan, stanbul, 1997, s. 43. Hatta san n arm ha gerilme hadisesinin anlat m nda da baz lar na gre Roma bask s n n etkisi vard r. Bu olay anlat l rken, imparatorluktan ekinen ncil yazarlar Romal lar yerine Yahudileri sulam ve hadiseyi, sanki Vali Platus say istemeyerek arm ha germi gibi nakletmi lerdir. Bkz. M. Eliade-I.P. Couliano, Dinler Tarihi Szl;, ev. A. Erba , stanbul, 1997, s. 119.

4. Kiliselerin ekillenmesi ve Petrusun lk Halefleri lk yzy l n sonunda havarilerin hepsi lm tr. Takipileri, sa'n n hemen gelmeyece/ini fark ederler ve k yameti beklemek yerine organize olmaya devam ederler. kinci yzy l n sonlar na gelindi/inde kiliselerin hatlar belirginle meye ba lar. En yayg n ibadetler olarak vaftiz ve komnyonun gze arpt / bu devrede, sonraki biimiyle bir hiyerar iden sz etmek mmkn de/ildir elbette. Fakat din otorite konusunda yava yava bir ekillenme sz konusudur.62 Ynetimle ilgili bir tak m unvanlar ortaya kmaya ba lam t r. rne/in Eski Yunancada idareci anlam na gelen episkopos, kiliselerdeki yneticiler iin de kullan l r olmu tur. Bunlar nceleri kiliseleri bir heyet vas tas yla idare ederken, a amal olarak tek bir idareci uygulamas na geilmi tir. 150li y llara gelindi/inde art k bu uygulama btn kiliselerde yayg n hale gelmi tir. Henz resmen belirlenmemi ve blgesel bazda baz farkl l klar gsteriyor olmakla beraber, benzer kutsal metinler ve payla lan belli inan esaslar , h ristiyanlar aras nda ortak bir zemin olu mas na yard mc olmu tur. Bununla birlikte, havariler dnemindeki karizmatik idareden sonra, kiliselerin birbiriyle ili kileri henz hiyerar ik bir grnt arz etmemektedir. Zaman getike metropolitan statdeki kiliselerle ta ra kiliseleri aras nda bir farkl la ma meydana gelecektir. Roma, skenderiye, Antakya gibi kiliselerin metropolitan statde olduklar ve di/er kiliselere ncelikleri znik Konsilinde teyid edilecek ve resmle tirilecektir. Tm bunlarla birlikte tekrar hat rlamak gerekir ki, IV. yzy la, yani znik Konsiline kadar h ristiyanlar organik bir btnlk ierisinde de/ildiler ve lokal olarak kendi blgelerinde kendi kurallar nca ya amaktad rlar. Bunlar aras nda az veya ok hem teolojik hem de idar farkl l klar mevcuttur.63 Romaya gelince; Milad ilk yzy la do/ru Avrupan n, talyay da kapsayan bir k sm zerindeki birlik Yunan medeniyeti ve Roma idaresi ile olu mu tur.64 Yu62 63

64

Bu devre ile ilgili bkz. Thomas Bokenkotter, A Concise History of the Catholic Church, New York, 1990, ss. 2834. Hatta baz lar na gre bu farkl l k Yeni Ahitin kendisinde de vard r. La Due, Yeni Ahitte be tip kilise modeli oldu/unu ve bunlar n ilk dnem cemaatlerinde yans malar n n bulundu/unu savunur. Yazara gre bunlar; Pavlusu, Lukac , Mattac , Yuhannac ve Pastorallerde (yani Yeni Ahitin I. ve II. Timoty ile Titus blmlerinde) ngrlen modellerdir. Bkz. William J. La Due, The Chair of Saint Peter, New York, 1999, ss. 416. Katoliklerin Yeni Ahitte grd/ din otorite modeli iin bkz. Paul Collins, Upon This Rock, ss. 57. Charles Seignobos, Avrupa Kavimlerinin Mukayeseli Tarihi, ev. H.C. Yal n, stanbul, 1939, s. 33, 42.

nanl lar siyas bir birlik olu turamam lar, bunu Romal lar meydana getirmi tir. H ristiyanl / n talya ve Romaya giri i ise a a/ yukar ilk yzy l n ortalar nda gerekle ir. Genel olarak milad 49 veya 50 y llar ndan itibaren Romada bir h ristiyan cemaati bulundu/u kabul edilmektedir.65 Milad ikinci yzy l n ortalar na kadar, imparatorlu/un ba kenti olan Romadaki h ristiyan toplulu/un, k demlilerden olu an bir idare heyeti (presbyters) taraf ndan ynetildi/i hususunda ara t rmac lar n o/u hemfikirdir. Bunlar, ancak bu tarihten sonra Romada tek bir piskopos idaresinin sz konusu oldu/u d ncesindedirler.66 Fakat, daha nce de belirtti/imiz gibi, Katolik inanc na gre Romadaki kilisenin ilk piskoposu Petrustur ve ondan sonra da hep tek bir piskopos taraf ndan ynetilmi tir. Petrustan sonra Roma Kilisesine ba kanl k eden isim, yani Petrustan sonraki ilk papa say lan Linus (64/779?); Cletus diye de bilinen Anacletus (7990/2?) ve I. Clement (90/299/101?) havarilerden sonraki ku aktand r ve Petrusu bizzat grm ki iler olduklar kabul edilir.67 VI. yzy la kadar, baz istisnalar d nda hemen hepsi sonradan aziz ilan edilmi ilk dnem papalar , zellikle de bu devredekiler hakk ndaki bilgiler son derece s n rl d r. Nerdeyse isimleri ve Romal olu lar d nda ba ka herhangi bir zellikleri bilinmeyen bu papadan sonra Roma Kilisesinin ba na Aristus ad yla da an lan Evaristus (99/101 107?) geer. Onu, Romal bir rahip olan I. Alexander (107?-116?); I. Sixtus (116?125?) ve Telesphorus (125?-136?) takip eder. Bunlardan son ikisi byk ihtimalle iyi imparatorlardan Hadrian' n a/da d r. Hadrian n ard ndan ise Roma taht nda Antoninus hanedan grlr (138192). H ristiyanlar bu hanedan n ilk ismi Antoninus Pius zaman nda de/ilse de, 166 y l nda, onun o/lu Marcus Aurelius dneminde tekrar bir bask devresi ya ar. Bu hanedan -Pius ve iki o/lu- dneminde Roma Piskoposlu/una alt ki i gemi tir. Bu devrede Justin (Martyr, . 165) ba ta olmak zere h ristiyanlar n, e itli hcumlara veya imparatorluk nezdinde onlara yneltilen ithamlara kar kendilerini savunmak iin yazd klar apolojiler ortaya kmaya ba lam t r. Bu arada yahudiler 70 y l nda Mabedin tahribi ile sonulanan isyan n ard ndan Bar Koba nderli/inde
65 66 67

Bkz. James A. Corbett, The Papacy: A Brief History, New Jersey, 1956, s. 13. Bkz. P. Granfield, Papacy, E.R., vol. 11, s. 172; La Due, The Chair of Saint Peter, s. ix, x. Petrustan sonraki ilk Roma piskoposlar hakk nda bkz. Collins, Upon This Rock, ss. 1722. Bkz. Liber Pontificalis, 24 (s. 2, 3); J.N.D. Kelly, The Oxford Dictionary of Popes, Oxford and New York, 1988, ss. 68.

10

tekrar bir isyan ba lat rlar ve bu isyan, mparatorluk gleri taraf ndan 135 y l nda kanl bir ekilde bast r l r. Yahudiler ikinci kez Kuds blgesinden etrafa da/ l r. H ristiyanlar, yahudilerin da/ lmas yla Kuds'te daha rahat hareket etme imkan na kavu mu tur. Ancak bu dnemde kiliseler aras nda Paskalya (Easter) tarihi ile ilgili bir anla mazl k ortaya kar. Baz Katolik yazarlar, Do/u kiliselerinin Yahudilikten etkilenerek nk yahudilerin M s rdan k n an s na kutlad klar F s h bayram n nkiyle ayn d r bu tarihi de/i tirdi/ini ima ediyorlarsa da68, asl nda geleneksel tarih Do/uda benimsenen, yani Yahudi f s h bayram yla ak an tarihtir. Bunu de/i tiren, ayn zamanda Kilisenin resm dilini Yunancadan Latinceye evirmi olan Afrika kkenli Papa I. Victor (189198)dur.69 Papa Victor, muhtemelen 190 y l civar nda, sa'n n ldkten sonra tekrar dirili i an s na kutlanan paskalya yortusunun tarihini Do/uda kutlanandan ba ka bir tarihe al r. Bylece paskalya Do/uda Yahudi takvimindeki Nisan n 14. gn iken, Bat da bugn takip eden Pazara kayd r l r.70 Victor Asya'daki kiliselere aforoz tehdidi ile bu tarihi kabul ettirmek istemi se de ba ar l olamaz. I. znik konsilinde Bat n n benimsedi/i tarihin kabul edili ine kadar bu farkl l k devam eder. Bu de/i iklikte Yahudilikten ayr lma iste/inin etkili olmas muhtemeldir. Fakat konu, bizim iin bir ba ka a dan nemlidir. Katoliklere gre bu karar papal k otoritesinin gstergesidir. Her ne kadar Do/uda etkili olmasa da, Bat da hibir kilisenin bu karara itiraz etmemesi (byle bir itiraz bilinmiyor en az ndan) Papal / n nceli/inin gstergesi ve onay say lm t r.71 5. Heretikler, Kilise Babalar& ve Roma Piskoposlar& II. yzy l n sonlar ve III. yzy l n ba lar nda h ristiyanlar gnostik inanlarla byk bir mcadele halindedir.72 mparatorlu/un genel durumuna bak ld / nda paganizm H ristiyanl /a rakip olabilecek bir inan de/ildir. Onun en ciddi rakibi, Origen ve Augustine gibi nemli Kilise babalar n da etkilemi ve onun lsnde maneviyat olan Mitraizm ve Maniheizm gibi gnostik inanlard r. Bu gnostik inanlar da

68 69 70 71 72

Bkz. Stebbing, The Story, s. 35. Bkz. Liber Pontificalis, 15: 14 (s. 6,7 ); J. A. Corbett, The Papacy, s. 13, 14. Detaylar iin bkz. La Due, Chair of Saint Peter, s. 29; K. Bihlmeyer H. Tuchle, I. ve IV. Yzy&llarda H&ristiyanl&k, ev. Antun Gral, 1971, ss. 9396. Bkz. J. A. Corbett, The Papacy, s. 12. Hatta baz lar na gre Katolisizmin zn olu turan unsur, gnostisizme kar verilen mcadeledir. Bkz. A. Fawkes, Papacy, E.R.E., vol. 9, s. 620.

11

H ristiyanl k gibi kurtulu vadetmektedir.73 Bu mcadelenin en nemli isimlerinden biri Ireneus (. 202 )tur. zellikle, Sapk nlara Kar (Against Heresies) diye bilinen fakat as l ad Yanl Bilginin Ke fi ve mhas (Detection and Overthrow of the False Knowledge) olan eseri ile me hurdur. Burada Ireneusun a ka cephe ald / yanl inan gnostisizm ve de onun en nemli tezahr olan Maniheizmdir. Bu devrede, o/u ba ka blgelerde ortaya kmakla birlikte Romada etkisini gsteren pek ok sapk n ak m vard r. Eski Ahit kar tl / ile bilinen Marciondan ba ka Cerdon, Marcosianlar, Secundianlar, Ptolemaitler, Archonticler, Bardesanitler, Encratitler ve Montanistler gibi gnostisizmden etkilenmi pek ok grup bunlar aras ndad r. Ireneus d nda, ayn zamanda ilk sahte papa74 say lan Romal Hippolytus (. 235) ve Tertullian (. 230) gibi Kilise babalar zellikle Modalizm ve Montanizm tarz heretik e/ilimlere kar Latince ve Greke eserler veren isimlerdir.75 192235 y llar aras nda Roma mparatorlu/unun ba na Suriye kkenli imparatorlar geer: Septimus Severus, onun o/ullar Geta ve Caracalla ile kuzeni Heliogabalus. Bu devre Septimus Severusun bask siyasetiyle ba lar. Daha nce de devlet bask s n n grld/ zamanlar olmu tur, ancak h ristiyanlar n resmen kovu turulmas na ynelik ilk imparatorluk ferman Severus dneminde yay nlan r.76 Roma Kilisesinde ise I. Victorun yerine Zephrinus (198217) seilir. Zepherinusun halefi, kle iken sonradan etkili bir din adam haline gelen Callistus (217222) olur. I. Urban (222230); Pontian (230235) ve Fabian (236250) daha sonraki papalard r. zelikle Fabian, Kilisenin kurumsalla mas a s ndan nemli bir tak m uygulamalar gerekle tirir. Bu papa, Roma'y yedi blgeye ay r r ve her blgeye bir sorumlu atar.

73 74

75

76

Bu dnemdeki gnostik inanlar ve zellikleri ile ilgili olarak bkz. BihlmeyerTuchle, a.g.e., ss. 105120. Antipope tabiri bazen kar papa diye dilimize evrilse de, nas l antichristi kar sa de/il de deccl diye tercme ediyorsak, bu kavram da sahte papa biiminde evirmenin hem kavram n i aret etti/i anlam, hem de kendi din tabirlerimiz a s ndan daha uygun oldu/u kanaatindeyiz. lk dnem h ristiyan yazarlar n n o/unlu/unun lm tarihleri kesin olmad / ndan burada genellikle kabul edilen tarihler verilmi tir. lk h ristiyan yazarlar n metinleri iin bkz. www.earlychristianwritings.com. lk dnem H ristiyan apolojileri konusunda ayr ca bkz. Etienne Gilson, Ortaa;da Felsefe, ev. Ay e Meral, stanbul, 2003, ss. 1795. nemli bask dnemleri hakk nda bkz. Bokenkotter, History, ss. 3537; BihlmeyerTuchle, a.g.e., ss. 4161.

12

Eusebiusun verdi/i bilgilere gre bu dnemde Kilisede baz grev farkl la malar da ortaya kar.77 235284 y llar aras nda Roma mparatorlu/u olduka zay flam t r. Bu zay fl / n temel nedenlerinden biri, Roma Ordusunun imparatorlukta en a/ rl kl kurum haline gelmesi ve glenen her generalin imparatorlu/un ba na sezar (kayzer) olmas d r. Bu dnem elli y l devam eder ve bu sre zarf nda imparatorluk yirmiden fazla sezar grr. Bu devre, Maximinin h ristiyanlara kar d manca siyasetiyle ba lar. Maximin 235 y l nda Papa Pontian Sardunya adas na srer. Ondan sonra tahta geen Philip zaman nda annesinin H ristiyan oldu/u sylenir h ristiyanlar bask dan uzak kal rlar. Bu dnemde h ristiyanlar say ca olduka artm t r ve art k ordu ve saray ierisinde h ristiyanlar vard r.78 Fakat Philipin yerine geen Decius tekrar bask c bir politika izler. Dnemin Roma Piskoposu, yani papas Fabian, bu srete ldrlr ve ehitler aras na kat l r. mparator Gallus taraf ndan grevinden uzakla t r lan Kartaca Piskoposu Cyprian (. 258), Fabiandan sonraki papa Cornelius (251253) zaman nda etkili bir isimdir. Cyprian zellikle lapsi sorunu esnas nda Roma Kilisesi ile s k bir mcadeleye giri mi tir. Fakat as l kavga Cyprian ile Papa I. Stephen (254257) aras nda ya an r. Lapsi sorunu olarak bilinen ve uzun say labilecek bir dnem devam eden tart ma, bask dan dolay h ristiyanl / n inkar etmek zorunda kalanlar n (lapsilerin) tekrar vaftiz olmas gerekip gerekmedi/i veya kiliselere kabul edilip edilmemeleri hususunda gr ayr l / na d melerinden kaynaklanm t r. Bu sorun zellikle Papa Stephen ile Kartaca aras nda byk bir probleme dn m tr. Stephenin bu tavr baz lar nca papalar n kendi kiliseleri d ndaki kiliselere ilk mdahalesi, dolay s yla ilk stnlk iddias olarak yorumlanmaktad r.79 Papal / n bu gr ne Roma'daki h ristiyan nde gelenlerinden de kat lmayanlar vard r ve bunlar n ba nda Novatian
77

78 79

Eusebiusun verdi/i bilgiye gre Kilisedeki ya l lar heyeti 46 ki idir. Bunlar n yan s ra diyakozlar, diyakoz yard mc lar , rahip adaylar , okuyucular, eytan kar c lar (exorcist) ve hizmetliler bulunmaktad r. Bkz. Bokenkotter, History, s. 49; BihlmeyerH. Tuchle, a.g.e., ss. 7881. Stebbing, The Story, s. 48, 49. La Due, Chair of Saint Peter, s. 39; Brezzi, The Papacy, ss. 3436. Ayr ca Stephenin kendi kiliselerince azledilmi iki spanyol rahibin grevlerine iade edilmelerine hkmetti/i ve bu karar n spanya kilisesince uyguland / na dair bir rivayet de vard r. Bkz. Patrick Granfield, Papacy, E.R., vol. 11, s. 172.

13

gelmektedir. Lapsilerin tekrar kiliseye kabul edilmesine m t r. Onu kilisenin ba

iddetle kar

kan

Novatian, Roma Kilisesinin bu tavr n reddetmi ve ba/ ms z hareket etmeye ba lasayan bir toplulu/un deste/ine de sahip olan Novatian, Hyppolitustan sonra ikince sahte papa olur.80 Bu dnemdeki di/er nemli geli melerden biri de skenderiyede olup bitmektedir. Burada eski Yunan n, zellikle de Platonculu/un felsef etkisi hl devam etmektedir. Platonculuk H ristiyan amalar do/rultusunda kullan lmaktad r ve baz h ristiyan yazarlar, dinlerine ynelik pagan ele tirilerine Platoncu bir felsefe / nda cevaplar vermeye al m lard r. Bu ekoln kurucusu Pantaenus (. 200)tur. Onu skenderiyeli Clement (. 215) takip eder. Ondan sonra da bu ekoln bayraktarl / n Origen (185254) yapar. Yahudi kaynaklar n da kullanan Origen zellikle Yeni Platonculu/un kurucular ndan say lan Ammonius Saccan n / nda fikirler geli tirir. Daha sonraki y llarda Origenizm u konuda Katoliklerce ele tirilir ve Papa Anastasius (399401) taraf ndan mahkum edilir: 1) Kutsal metinlerin mecaz yorumu 2) teslisin yorumlanmas nda O/ulun Kutsal Ruhtan a a/ bir mevkiye konmas ve 3) insan ve evrenin kkeni ve kaderi konusundaki felsef yorumlar.81 Tekrar Roma'ya dnecek olursak, Stephenden sonra Roma piskoposlu/unu II. Sixtus (257258)yrtr. Ondan sonra ise 259268 y llar aras nda grev yapan Dionysius papa seilir. Onun dneminde de lapsi sorunu Asyadaki kiliselerle Roma aras nda gerginlik nedeni olmaya devam eder. Baz lar na gre o, nc yzy l n en gze arpan papas d r; yle ki, skenderiye Kilisesi zerinde dahi etkili olmu tur.82 mparatorluk genelinde ise belli bir dnem sakin bir hayat sren h ristiyanlar mparator Diocletian n 303 y l nda ortaya kan bask s ile tekrar zorlu bir srece girerler. Bu esnada Roma Piskoposu Papa Marcellinus (296304)tur. Marcellinustan sonra, rne/ini daha ileriki y llarda da grece/imiz bir fetret dnemi ya an r. Bu papas z dnem Marcellinusun ld/ 304ten 308 y l na, I. Marcellus

80 81 82

Bkz. Stebbing, The Story, ss. 5052. A.g.e., s. 56. Bkz. J.N.D. Kelly, The Oxford Dictionary of Popes, s. 22, 23; J. A. Corbett, The Papacy, s. 12

14

(308309)un seili ine kadar srer.83 Marcellusun yakla k bir y ll k idaresinden sonra papa seilen Eusebius (Nisan-A/ustos 309) ancak birka ay Kilisenin ba nda kal r. nk zaman n Agustusu Maxentius taraf ndan Sicilyaya srlr. Onun ard ndan Milan Ferman esnas ndaki Roma Piskoposu olan Miltiades bazen Melchiades biiminde yaz l r (311314) Kilisenin ba na geer. 6. Constantine ve Theodosius: H&ristiyanl&;&n Serbestlik Kazanmas& ve mparatorlu;un Resm Dini Haline Geli.i lk (Primitive) H ristiyanl k veya Iehitler Dnemi, H ristiyanl / n Roma mparatorlu/u ile uzla mas na kadarki dnemi ifade etmek iin kullan lan terimlerdir. Bunun yan s ra zellikle imparatorluk dini haline gelmeden nceki devrede h ristiyanlar n tek tip oldu/unu sylemek mmkn de/ildir. Bunlar aras nda zhd ve bekarl /a nem veren asketikler, daha sosyal ya ayanlar, daha radikal ve siyas olanlar vard r. Yani bu dnemdeki h ristiyanlar n hepsinin ya am , baz lar n n resmetti/i gibi, tamamen katakomplarda gememi tir. Ayr ca ehitlerle ilgili verilen rakamlar n o/u gereki de/ildir.84 Sonraki dnemlerde ehitler, H ristiyanl / n zaten sa'n n hayat ile ilgili anlat mdan a ina oldu/u ac ekme temas n n n plana kar lmas n ve bu yolla insanlar n vicdan na ve ac ma hissine hitap etmeyi kolayla t rm t r. H ristiyanl k, zellikle ikinci yzy ldan itibaren mparatorluk genelinde etkileyici bir ekilde yay lm t r. Bu yay lmay kolayla t ran e itli etkenlerden sz edilir. Katolik yazarlar bunlar siyas, toplumsal ve kltrel faktrler biiminde zetlemektedirler.85 Yani, a) siyas kar kl klar n getirdi/i istikrars zl k ve Roman n politik realizmi -bu yeni dini imparatorluk iin yeni bir nefes olarak grme- b) toplumsal hayattaki manev al k c) ok kltrl ortam. Bunlara ek olarak, pratikte H ristiyanl / n yay lmas n kolayla t r c birka unsurdan daha sz edilebilir. Bunlardan en nemlisi Roman n her yan na yay lm olan ve ilk misyonerler iin sinagoglar yla bir s rama tahtas i levi gren Yahudilerdir. Di/er unsur ise zellikle ehirlerde
83 84 85

Liber Pontificaliste papal k makam n n bo kald / sre 7 y l 6 ay 25 gn olarak zikredilir. Bkz. 30: 5 (s. 13). Bazen 11 veya 12 milyon gibi bir rakamdan bahsedilmektedir (bkz. Stebbing, The Story, s. 73). O dnem H ristiyan say s ve mparatorlu/un nfusu d nld/nde bu say olduka abart l d r. Bokenkotter, History, s. 22, 23.

15

yayg n olan ve imparatorlu/un dil birli/ini sa/layan Yunancad r. H ristiyanlar n Yahudilerden tevars ettikleri inat l klar n , bu dine inananlar aras ndaki ba/lar n glenmesine neden olan periyodik bask lar , H ristiyanl / n, ahlak /retisi yan nda vadetti/i lm sonras ya am , insan biimini alm Tanr anlay n n Greko-Romen kltrne uygunlu/unu ve gnostik inanlardaki, dnyaya kar ktmser bak la karla t r ld / nda H ristiyanl / n iyimserli/ini bu faktrlere ekleyenler vard r.86 Fakat ba ta da belirtti/imiz gibi, bu yeni din iin en nemli avantaj, devletle uzla t ktan ve devlet dini olduktan sonraki geli meler, yani bizzat Roma mparatorlu/u olmu tur. Dolay s yla H ristiyanl / n yay lmas n h zland ran as l faktr ona serbestlik tan yan Milan Ferman ve mparator Theodosiusla birlikte bu inanc n resm din haline geliidir. a) Constantinein Ryas& Kilisenin yarar na i ler yapm olan nemli tarih ki ilikler h ristiyan gelene/inde byk s fat yla an l r. Bu byklerden ilkidir Constantine (309337). Onun zaman nda mparatorluk Do/u ve Bat olmak zere iki idar blgeye ayr lm t r. Constantine Bat daki hakimiyetini, 312 y l nda rakibi Maxentiusu Mulvius Kprsndeki sava ta yenerek elde eder. Rivayete gre Constantine sava ncesinde ryas nda bir ha grr ve bununla fethet diye bir ses i itir. Bunun zerine askerlerine pagan sancaklar yerine labarum (ha) kullanmalar n emreder ve akabinde sava kazan r.87 Do/uyu ise Constantinein nce mttefiki sonra rakibi haline gelen Licinius ynetmektedir. Constantine 324 y l nda Liciniusu da saf d paratorlu/un yegane hakimi olur. o/u tarihiye gre Constantinein H ristiyanl /a serbestlik vermesi ve onu desteklemesi imparatorlu/un birli/ini sa/lamaya ynelik siyas bir projedir. Bununla birlikte, genel olarak Constantine ile an lan 313 tarihli Milan Ferman onun tek ba na verdi/i bir karar de/ildir. Bu ferman n alt nda o zaman Do/u mparatoru olan Liciniusun da imzas vard r. Hatta baz lar na gre H ristiyanl /a din serbesti sa/lab rakarak im-

86

87

Bkz. Ninian Smart, The World Religions, New York, 1989, s. 241, 242; Bertrand Russel, Bat& Felsefesi Tarihi, ev. M. Sencer, stanbul, 1997, C. II, s. 41; Christopher Dawson, Bat&n&n Olu.umu, s. 42. Bkz. Stebbing, a.g.e., ss. 7579.

16

yan as l ferman, Milandakinden iki y l nce, 311de Maximianus taraf ndan ilan edilmi tir. Yani ilk serbestiyi veren Constantine de/ildir. Milan'dan nceki bu fermanda kamu dzenini bozmamak kayd yla H ristiyanlar n serbeste ibadet etmelerine izin verilmi tir. Ayn d nceye gre Milan Ferman da asl nda Constantinele alakal olmay p Liciniusa aittir ve Milanda de/il Nikomedia ( zmit)da ilan edilmi tir.88 Bununla birlikte, Kilisenin resm tarih anlay na gre H ristiyanl k Constantinenin 313 y l nda ilan etti/i Milan Ferman ile birlikte imparatorlukta serbestlik kazanm t r. H ristiyanl /a zgrlk verilmi tir ancak mparatorluk henz paganl ktan vazgemi de/ildir. Constantine paganizmin aleyhine ve yeni dinin lehine bir tav r ortaya koymakla birlikte, hl paganizmin Pontifex Maximusu, yani ba rahibidir. O ve halefleri 379 y l na kadar bu unvan kullanmaya devam edeceklerdir.89 mparatorlu/un resm dini hl paganizmdir ama mparatorlu/un tm cmertli/i H ristiyanl /a zellikle de Roma Kilisesine ynelir. Liber Pontificaliste Milan Ferman n n ard ndan Constantinein zellikle Papa Sylvester zaman nda Kiliseye ihsan etti/i paha biilmez arma/anlardan, e itli vakfiyelerden ve yapt rd / kiliselerden sz edilir.90 Ortaa/ boyunca papal / n karargh olacak Lateran Saray ise mparatorie Fausta taraf ndan papal /a ba/ lanm t r (Constantine'in bu vak flar daha sonra Roma Kilisesinin sekler91 idarecilere ynelik mlkiyet iddialar na dayanak olacak ve sonra da bir skandalla sonulanacakt r). Cmertlik sadece mlklerle s n rl de/ildir, hukuk alandaki baz imtiyazlar da kapsamaktad r. Yeni Constantine yasalar na gre putperest mabedler kapat lmam t r ama yenilerinin yap lmas na izin verilmeyecektir. Yeni dzenlemelerle, haa gererek lm cezas kald r l r; gladyatr dv leri ve i kence yasaklan r; bo anma daha zor artlara ba/lan r. Din adamlar ayr bir s n f kabul edilirler ve bunlar asker ykmllklerden muaf tutulduklar gibi, din konularda da yarg lama yetkisine kavu urlar. Hukuk alanda H ristiyan de/erlerin gz nne al nmas na al l r ve Pazar gn imparatorluk genelinde tatil
88 89 90 91

Bkz. Paul Lemerle, Bizans Tarihi, ev. Galip stn, stanbul, 2005, ss. 2123. George Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi, ev. Fikret I ltan, Ankara, 1981, s. 43; Paul Lemerle, Bizans Tarihi, s. 24. Liber Pontificalis, 34: 134 (ss. 1527). Sekler tabiriyle din kar tl / n de/il dnyev olan kastediyoruz. Dolay s yla sekler idarecilerden kast m z, ruhban olmayan dnyev idareciler, yani prensler, krallar veya imparatorlard r.

17

ilan edilir.92 Tm bunlar mparatorlukla devletin uzla mas d r fakat bunun hem H ristiyanlar hem imparatorluk a s ndan avantajlar oldu/u gibi dezavantajlar da ortaya kacakt r. b) znik Konsili H ristiyanl / n serbestlik kazanmas n takip eden y llarda Afrika k tas nda her ikisi de sa'n n Tanr olmad / n savunan iki ayk r ses ykselmektedir; Donatizm ve Aryusuluk. zellikle Aryus ve taraftarlar iyice glenip rakipleri iin ciddi bir tehlike olmaya ba lay nca mparator bu kar kl /a bir son vermek amac yla 325te H ristiyanl / n ilk genel konsili olan znik Konsilini toplar.93 Constantine, imparatorlu/un gelece/ini Do/uda grd/nden ba kentini stanbula, yani Yeni Romaya ta m t r ve buras ondan sonra onun ad yla, Constantinopolis diye an lacakt r. Fakat 325 y l May s ndan Haziran ay na kadar sren konsil burada de/il znikte toplan r. I. Sylvester (314335) konsil esnas ndaki papad r. Kendisi konsile kat lmamakla birlikte, Kurtuba Piskoposu Ossius ile beraber Vitus ve Vincent ad nda iki rahibi Roma Kilisesini temsilen bu toplant ya gndermi tir. Say lar 250nin zerinde olan i tirakilerin ezici o/unlu/u Do/udand r. Fakat konsilin sonular Bat n n istedi/i gibi olur. Hem san n tabiat yla ilgili Bat kilisesinin inanc onaylan r, hem Paskalya tarihi Bat da kutlanan tarih esas al narak belirlenir, hem de skenderiye ve Antakya ile beraber Roman n metropolitan statde oldu/u, yani di/er kiliselere stnl/ benimsenir. Do/u ve Bat kilisesinin ilk genel konsil kabul etti/i I. znik Konsilinde al nan kararlar drt grupta zetlenebilir: 1) znik Kredosu, yani Baba ve O/ulun ayn zden (homoousios) oldu/unun onaylanmas 94 (bu kavram n anlam ndaki mu/lakl k baz Aryus taraftarlar n n da karar kabuln sa/lam t r) 2) Arius ve gr lerinin
92 93 94

Bkz. Bokenkotter, History, s. 39; Stebbing, The Story, s. 78. Aryusuluk ve Donatizm konusunda bkz. Collins, Upon This Rock, ss. 3942; Bokenkotter, History, ss. 4548. Burada teslisin di/er unsuru olan Kutsal Ruhtan bahsedilmez. O, daha sonra, I. stanbul Konsilinde kredoya eklenecektir. znik Kredosu veya znik Aments Katolik lmihali (Kate izm) ierisinde h ristiyan inan ilkeleri forml ad alt nda verilir bkz. Katolik Kilisesi Din ve Ahlak lkeleri, ev. Dominik Pamir, stanbul, 2000, md. 197 (md. k saltmas bu metin boyunca hem kate izm gibi metinlerin maddelerini hem de di/er baz kilise belgelerinin paragraf numaralar n gstermek zere kullan lm t r).

18

mahkum edilmesi. 3) Paskalyan n Yahudi f s h bayram yla ayn gn kutlanmaktan kar l p Bat da kutlanan tarihin kabul edilmesi. 4) Rahiplerin atanmalar ve -annesi ya da karde i d nda bir kad nla ayn evde ya amamak gibi- uymalar gereken kilise kurallar ile ilgili 20 civar nda kanun.95 Ayr ca konsilin 4. kanonunda Roma, skenderiye ve Antakya kiliselerinin metropolitan statde olduklar ve ad geen kiliselerin di/erlerine stnl/ kararla t r lm t r.96 Baz kitaplarda anlat ld / gibi Aryusuluk znik'le beraber tarih sahnesinden silinmemi tir. Aksine konsil sonras nda ihtilaf daha da derinle mi ve uzun zaman Aryusular, veya di/er ad yla Anomeanlar, H ristiyanl k ierisinde tart ma kayna/ olarak varl klar n srdrm ler, hatta zaman zaman belirleyici kredo olmay zorlam lard r.97 c) Constantineden Sonra Constantinenin H ristiyanl / kabul edip etmedi/i tart mal d r. Onun cehenneme gitmesini vicdanen kabullenmekte zorlanan h ristiyanlar, genellikle lm d e/inde vaftiz oldu/unu sylerler. Constantinenin 337deki lmnden sonra mparatorluk iki o/lu, Constans ve Constantius taraf ndan idare edilmeye ba lar. Fakat Aryusuluk imparatorlu/u tekrar blm tr. Do/uya Aryusu Contantius, Bat ya ise zniki Constans hkmetmektedir. Papa I. Julius (337352) Constans ve Karde ini at may sona erdirmek iin bir konsil daha toplamaya te vik eder ve 343 y l nda Sardicada bir toplant yap l r. Ancak bu toplant ne genel bir konsil haline gelir ne de yeni bir kredo ilan edebilir. Dolay s yla bir Bat sinodu98 olarak tarihe geer ve Do/u kiliselerince kabul grmez. Daha uzun mddet Aryusularla znikiler aras nda, glenenin di/erini bast rd / bir mcadele dnemi devam eder ve bu ihtilaf Do/u ile Bat y ay ran en nemli etkenlerden biri olur.99

95 96 97

98 99

Bkz. F. Dvornik, Konsiller Tarihi, ev. Mehmet Ayd n, Ankara, 1990, s. 7; Stebbing, The Story, s. 80. Bokenkotter, History, ss. 3134. Aryusulu/un konsilden sonraki seyri iin bkz. Stebbing, The Story, ss. 8491. Aryus ihtilaf , znik Konsili ve sonraki geli melerle ilgili ayr nt l bir al ma olarak bkz. Richard L. Rubenstein, sa Nas&l Tanr& Oldu, ev. Cem Demirkan, stanbul, 2004. Genel konsiller d nda kalan ve kat l m a s ndan blgesel bir mahiyet arzeden konsillere sinod denmektedir. Bkz. Rubenstein, a.g.e., s. 132 vd.

19

Paganizm ise H ristiyanl k kar s nda Do/uda etkili olamam t r ama Bat da aristokratlar n dini olarak nemli bir diren olu turmu tur. Constantine paganizmin do/al yollardan lmesini beklemi tir. Bu beklenti k sa srede gerekle meyince o/lu Constantius -350den itibaren tek imparatordur- pagan mabedlerini kapat p, kurban kesenleri lm cezas yla tehdit ederek paganizmi bast rma abas na girer. Fakat Constantinein ye/eni olan ve Constantiustan sonra tahta kan, Kilisenin mrted s fat yla and / Julian (360363) tam tersi bir politika izler. Kendini bir pagan ilan edip putperestli/i tekrar ihya etmeye al r. H ristiyan rahiplerin imtiyazlar n iptal eder ve zellikle Yeni Eflatunculu/u kullanma yoluyla -zira H ristiyan maneviyat na pagan maddiyat l / ile kar gelmek zordur- eski dini tekrar canland rmaya gayret eder, fakat ba ar l olamaz. 364378 aras ise Do/uda Aryusu Valens, Bat da zniki II. Valentiniann n hkm srd/ zaman dilimidir.100 Bu durum imparatorluk iin elbette gerginliklere ve e itli mcadelelere neden olur. Roma mparatorlu/u iin bunlar H ristiyanl kla uzla man n yan etkileridir. mparatorlu/un H ristiyanl kla bar mas ve kayna mas her iki tarafa da menfaatler sa/lam t r ama sorunlar da beraberinde getirmi tir. mparatorluk yeni bir birle tirici manev g elde etmi , ama ba ndan itibaren bitmek tkenmek bilmeyen din tart malar n iine ekilmi tir. H ristiyanl k ise me ruiyet, g ve zenginlik kazanm , ama bunu imparatorlar n vesayetine girme pahas na elde edebilmi tir.101 Yani Kilisenin hissetti/i yan etki de sezaro-papizmdir.

Tekrar Romaya dnecek olursak, Liberius (352366) Juliusun halefi olarak papa seilir. Liberiusun Aryusulu/a kar tavr hakk nda rivayet muhteliftir. Onun Aryusu oldu/unu syleyenler oldu/u gibi, Aryusulu/u reddetti/i iin mparator II. Contantius taraf ndan srgne gnderildi/ini syleyenler de vard r.102 Halefi Damasus (366384) ise olduka eki meli ve olayl bir seimin ard ndan papal k

100 101

102

Stebbing, The Story, s. 94, 95. Bkz. Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi, s. 44; Paul Lemerle, Bizans Tarihi, s. 45. Hatta Dawson Roma mparatorlu/unu barbar istilalar ndan daha etkili biimde iten y kan unsurun H ristiyanl k oldu/unu syler. Bkz. Christopher Dawson, Bat&n&n Olu.umu, s. 44. Bkz. La Due, Chair of Saint Peter, s. 47; J. A. Corbett, The Papacy, s. 17. Liber Pontificaliste Aryusulu/u reddetti/i iin srgne gnderildi/i savunulur. Bkz. 37, (s. 29).

20

makam na oturmakla birlikte, yakla k bir as r srecek, eskisine oranla daha dirayetli bir papal k ku a/ n n ilk temsilcisi say labilir. spanya kkenli olan Damasus mparatorlukla ok fazla diyalo/a girmemekle birlikte, temel olarak di/er Bat kiliseleri ile Roma aras ndaki ba/lar kuvvetlendiren adam olmu tur. Romada iki bazilika ve bir titulus (lokal kilise) yapt ran Damasus, badet dilinin Latince olarak yerle mesinde nemli bir rol oynam ; Jeromu grevlendirerek Kutsal Kitap n Latince evirisi olan vulgat' n ortaya k n sa/lam t r.103 380 y l nda Gotlar n H ristiyanl / kabul de onun zaman na rastlar. Fakat Gotlar H ristiyanla t ran Ulfilas Aryusu oldu/undan ba lang ta Gotlar n inanc da yledir. Ayn y l n Iubat ay nda bir nemli geli me daha olur. mparator I. Theodosius, H ristiyanl / bir fermanla mparatorlu/un resm dini ilan eder. Bylece Roma Kilisesi resm bir hviyet kazan r.

H ristiyanl / n imparatorluk dini olarak ilan n n ertesi y l , Theodosius ikinci ekmenik104 konsil say lan I. stanbul Konsilini toplar. znik inanc n n ate li bir savunucusu olan mparator Thedosius I. stanbul Konsili (381) ile bu inanc sa/lamla t rm ve di/er ayr l k gruplar ac mas z bir takibata u/ratm t r. Bu belki znikileri memnun etmi tir, ama asl nda Theodosius da Constantine gibi sezaro-papist bir politika izlemi tir. Kendini Kiliseden stn gren ve hatta dogmaya mdahale hakk na haiz sayan bu anlay daha o zamandan Kilise ierisinden baz itirazlara yol am t r.105

znikten farkl olarak bu konsilde ne papal k temsilcileri ne de Bat dan herhangi bir heyet vard r. Konsil temelde, Kutsal Ruh inanc na hcum eden Macedonius, Apollinaris ve di/er heretik gruplara kar znik kredosunu tekrar tasdik etmek amac yla toplanm t r ve bu nedenle teolojik a dan konsilin nemini Kutsal Ruh ile ilgili al nan kararlar te kil etmektedir. Fakat bizim a m zdan as l ehemmiyet arzeden nokta konsilin nc kanonudur. Bu kanonla stanbul Kilisesi Roma, s103 104

105

Damasus hakk nda bilgi iin bkz Liber Pontificalis, 39 (s. 30,31); J.N.D. Kelly, The Oxford Dictionary of Popes, ss. 3234. Ekmenik, konsiller iin kullan ld / nda evrensel, genel anlamlar na gelmekle birlikte, daha sonra grece/imiz zere stanbul patriklerinin, otoritelerinin tm h ristiyanlar kapsad / iddias yla kullanmaya al t klar bir s fatt r. Kelimenin asl (oecumen) H ristiyanl k ncesi Roma mparatorlu/unda meden dnya, yani Roma Topraklar n ifade etmek zere kullan lmaktayd . Bkz. J. A. Corbett, The Papacy, s. 17.

21

kenderiye ve Antakyan n sahip oldu/u statye kar lm t r. Burada her ne kadar Yeni Roman n, yani stanbulun onursal a dan Eski Romadan sonra geldi/ini belirtiliyorsa da, stat olarak di/er apostolik, yani havarilerin kurdu/u kiliselerle bir say lmas n n, onun hepsinden stn oldu/unu iddia edebilmesinin bir a amas oldu/u a kt r. Bunun i areti de, s ralamada stanbulun skenderiye ve Antakyan n nne konmas d r. Roma hl nceliklidir, ancak, stanbul neredeyse ona denk say lm t r. Roman n zelli/i, imparatorlu/un eski merkezi olmas d r. Dolay s yla stanbul Kilisesine benzer bir paye verilmesi de imparatorlu/un yeni merkezi olmas nedeniyle, buradaki kilisenin de stat olarak di/erlerinden stte olmas gerekti/i fikrinin bir sonucudur. Fakat stanbulun Romaya kar en nemli dezavantaj apostolik, yani havariler taraf ndan kurulmu bir kilise olmamas d r. Roma Kilisesi de stanbulun bu yumu ak karn n hedef alacakt r. Konsilden sonra Papa Damasus, 382 y l nda toplad / bir sinodda ilk olarak Papal / havarisel makam (sedes apostolica) olarak tan mlar ve stanbula kar Roman n bu zelli/ini n plana kar r. Bu sinodda Roma Kilisesinin Pavlus ve Petrus'a dayand / na zellikle dikkat ekilmi tir.106 Bylece I. Leo dneminde tam olarak ekillenecek olan papal k doktrininin ilk ad m at lm olur. Fakat gerekte Roman n fiil olarak dayana/ , imparatorlu/a ismini veren bu ehrin simgesel anlam ve nemidir. Yani Russell n dedi/i gibi, asl nda Petrusun krssne duyulan sayg , sezarlar n taht na duyulan korkunun sonucudur.107

Damasus'un ard ndan papa seilen Siricius (384399) papal / n otoritesini art rma yolunda selefine gre daha etkili aralar kullanm t r. Bunlardan en nemlisi, di/er kiliselere gnderdi/i, imparatorluk yaz malar ndan mlhem decretal ad verilen mektuplard r. Bunlar Kuzey Afrika'daki baz istisnalar hari, Bat daki di/er kiliselerden gelen soru ve sorunlar anlatan mektuplara verilen cevaplard r. Siriciusun yerini alan I. Anastasius (399401)un ard ndan papa seilen I. Innocent (401417) de Siriciusun politikas n devam ettirir. Fakat onun lmnden sonra, muhtemelen bu tr mracaatlar n artmas veya bunlar n baz i kar kl klara neden olmas nedeniyle, 419daki bir Afrika sinodunca blgedeki ruhbanlar n Romaya mracaat ya106 107

Brezzi, The Papacy, s. 48; Walter Ullmann, A Short History of the Papacy in the Middle Ages, London, 1974, s. 10; Patrick Granfield, Papacy, E.R., vol. 11, s. 172. Bertrand Russel, Bat& Felsefesi Tarihi, II, 105.

22

saklan r.108 Innocent zaman ndaki bir ba ka nemli bir olay ise Pelagius ve taraftarlar n n (Pelagianizm olarak bilinmektedir) asl gnah konusundaki fikirlerinin ortaya kard / kar kl kt r. Fakat asl gnah n Adem'den di/er insanlara gemedi/ini savunan Pelagius hareketi, t pk benzerleri gibi, Roma Kilisesi kar s nda ba ar l olamaz.109 Innocentin papal / esnas nda Theodosiusun mparatorlu/u iki o/lu aras nda pay etmesi sonucu Do/uya Arcadius, Bat ya Honorius hkmetmektedir. Honoriusun Bat imparatoru olarak hkm srd/ 395423 aras nda mparatorluk Bat da gittike k e yakla maktad r. Uzun zamandan beri devam eden Got ak nlar art k tehdit edici boyuta ula m t r. Roma kuvvetleriyle s k s k at maya giren Gotlar bu defa Alaric kumandas nda gl bir orduyla Romaya kadar gelirler ve 410 y l nda ehri zaptederler. Alaricin Roma'y ald / esnada I. Innocent Roma Piskoposudur. Fakat onun bu i gal esnas nda ne yapt / konusunda herhangi bir bilgi mevcut de/ildir. Onu Zosimus (417418) takip eder. I. Boniface (418422) zaman na gelindi/inde ise bu defa Roma Piskoposlar n n pek de etkili olmad / n gsteren bir olay ya an r. Boniface, Afrikadan kendisine mracaat eden grevden al nm gayr me ru grr ve uygulamazlar.110 bir rahip olan Apiariusun tekrar grevine iadesini ister. Ama Afrika piskoposlar bu iste/i

108 109 110

Bkz. La Due, Chair of Saint Peter, s. 48. Bkz. Stebbing, The Story, s. 112. Stebbing, The Story, s. 113.

23

B- PAPALI IN KURUMSALLA MA SREC

Constantineden, V. yzy l n ortalar ndaki Papa I. Leoya kadar genel olarak H ristiyanl / n, zelde ise Katolik Kilisesinin ekillenme sreci devam etmi tir. Tanr ve insan konusundaki inan lar netle meye ba lam , Roma Kilisesinin tek bir piskopos taraf ndan ynetilmesi ise oktan yerle mi tir. Din adamlar nda bekarl k kesin bir emir olmamakla beraber tavsiye edilen bir zelliktir. Bu arada manast rc l k M s rda ve Suriyede ortaya k n n ard ndan h ristiyanlar n oldu/u her yere, Avrupa'da ise Akdeniz k y lar ndan ierilere do/ru yava yava yay lmaktad r.111 H ristiyan mimarisinin ekillenmeye ba lad / bu devrede h ristiyanlar yarat c olmaktan ok taklitidirler. H ristiyan yap lar nda Roma bazilikalar esas al nmaktad r.112 Pagan dnemin etkileri sadece mimar alanda de/il H ristiyan ibadetinde de kendini gstermi tir. Vaftiz ve komnyon en nemli H ristiyan ritelleridir.113 Fakat objeleri bir sayg ifadesi olarak pmek; tazim amac yla diz kmek; kutsal emanetlere hrmet; mum yakma; tts kullanma H ristiyanl /a Roma pagan adetlerinden geen uygulamalard r. Bu dnemde din takvim de ekillenmeye ba lam t r. En eski uygulama, Yahudilikten gelme bir etkinin sonucu olarak, Paskalyad r. kinci yzy l n bandan itibaren Paskalya dzenli olarak kutlanmaktad r. Paskalyadan sonraki yedinci Pazar gn kutlanan Pentakost (Hamsin Yortusu) ve 6 Ocakta kutlanan Epifani, Paskalyaya gre daha sonra belirlenmi ve takvimdeki yerini alm t r. Paganlar n 6 Ocaktaki yeni y l kutlamas ise 25 Aral ka al narak devam ettirilmi gibi grnmektedir. Yedi sakrament henz net olarak formle edilmi de/ildir. Bunlar n tam olarak yerle mesi Ortaa/da olacakt r.114 II. ve III. yzy ldan itibaren bir olgunla ma sreci gsteren laik-ruhban ayr m IV. yzy lda kesin biimiyle ortaya km t r. Baz lar nca H ristiyan topluluklar n sapk nl k ve ahlak gev eme tehdidiyle kar la mas n n bir

111

112 113

114

Russell n ilk dnemlerdeki h ristiyan mistikleri ile ilgili syledikleri bunlar n ya ant lar n n slam mutasavv flar ndan olduka farkl oldu/unu gsterir. rne/in ke i ler temizli/i nefretle kar lam lar ve bitleri Tanr n n incileri olarak adland r p azizli/in belirtisi saym lard r. Hatta kad n veya erkek olsun, bu azizler rmaklardan getikleri zamanlar d nda ayaklar na hi su de/memesi ile vnrlerdi. Bertrand Russel, Bat& Felsefesi Tarihi, II, 94. Bokenkotter, History, s. 42. Komnyonun litrjide uygulanan ekliyle ilk biimini yaz l olarak Hippolytus (. 236)a ait oldu/u kabul edilen Kilise Kurallar (Church Order) adl metinde grmekteyiz. Bkz. Bokenkotter, History, s. 41. Bkz. Bokenkotter, History, ss. 4244.

24

sonucu olarak grlen bu ayr m n en belirgin tezahr bekarl kt r.115 Papa Siricius (384399)tan itibaren papal k emirlerinde bekarl k dikte edilmeye ba lanm t r.116

Roma mparatorlu/un genel durumu a s ndan bak ld / nda, resm din olmas ndan sonra, nceki dneme oranla h zl bir yay lma gsterse de, V. yzy la gelinceye kadar H ristiyanl k Romal lar aras nda hla az nl k dinidir. Ancak V. yzy ldan itibaren o/unlu/un dini haline gelmi tir. H ristiyanl k zellikle Bat da, sa dneminin tersine, III. yzy la kadar ehirli bir grnm arzetmi tir. Aristokrat kesim hari, bu dnemdeki h ristiyan kitleyi orta ve alt tabakadan ehirliler olu turmaktad r. K rsal blgelerde ise -baz lar nca dil sorunu dolay s yla-117 khir ekseriyet pagan olarak kalm t r. Hatta IV. yzy lda dahi bu durum devam etmi tir. H ristiyanlar n bu dnemde paien (pagan) szc/n hem putperest hem de kyl anlam nda kullanmalar bu yzdendir.118 Ayr ca yeni din nceleri Avrupa taraf nda de/il, daha ziyade Afrika ve Kk Asya'da yayg nd r. Avrupa'da H ristiyanl / n yay lmas , yani sonradan Avrupa milletlerini olu turacak barbar kavimlerinin h ristiyanla mas ndaki en nemli faktrlerden biri ise manast rlar ve ke i lerdir.119 Anadolunun Trkle mesi ve Mslmanla mas nda sfilerin rol ne olmu sa, Avrupa'n n h ristiyanla mas nda ke i lerin oynad / rol odur. Ayr ca, manast rlar ileriki dnemlerde papal k otoritesinin yayg nla mas n n da nemli aralar olacakt r.

IV. ve V. yzy l ayn zamanda Katolik teolojisinin geli iminde nemli bir yere sahip olan ve Kilise doktorlar olarak bilinen ahsiyetin ya ad / ve faaliyet gsterdi/i zaman dilimidir: Ambrose (340397); Augustine (354430) ve Jerome (345420). Ambrosenin etkisi Kilise-Devlet ili kileri konusundaki d nceleri vas tas ylad r. Kilisenin devlet kar s nda ba/ ms z olmas gerekti/ini savunan Ambrose

115 116

Bkz. A. Fawkes, Papacy, E.R.E., vol. 9, s. 620. Bokenkotter, History, s. 49, 50. 117 A.g.e., s. 53. 118 Charles Seignobos, Avrupa Kavimlerinin Mukayeseli Tarihi, s. 73; Christopher Dawson, Bat&n&n Olu.umu, s. 194, 195; BihlmeyerTuchle, a.g.e., s. 68. 119 Manast rlar n ve ke i lerin bu etkisi hususunda bkz. Christopher Dawson, Bat&n&n Olu.umu, s. 195 vd.; Henri Pirenne, Hz. Muhammed ve Charlemagne, ev. M.A. K l bay, Ankara, 2006, s. 143 vd.

25

bu bak

a s yla H ristiyan Devlet fikrinin babas say lmaktad r.120 Augustine

Reformasyona kadar Kilise teolojisinin dayand / isim olmu tur. Jerome ise Kutsal Kitap evirisi ve yorumlar ile tarihe gemi tir. Papa I. Damasusun iste/i zerine vulgat olarak bilinen Kutsal Kitap n revizyonunu revizyon, nk zellikle Eski Ahit'in hangi paralar n n benimsendi/i o dnemde net de/ildi ve Latince evirisini yapm t r.121

1. Byk Leo: Papal&;&n Petrusla zde.le.tirilmesi I. Innocent (401417)ten itibaren papalar n mektuplar hem say hem de ierik a s ndan daha etkili hale gelmeye ba lar. Papal k makam n n apostolik zelli/ine dikkat eken Innocentin talya, spanya, Galya ve Afrikadaki kiliselerle ileti imi bu mektuplar arac l / iledir ve mektuplar n slubu gittike emreder bir tona brnm tr. Innocentin ard ndan gelen Zosimus (417418) zaman nda mparatorlu/a yap lan, Roman n di/er kiliseler zerinde hakim say lmas talebi dikkate al nmaz.122 Bu dnemde Roma Kilisesinin mdahaleci tavr yznden di/er baz kiliselerle, zellikle de Afrika Kilisesi ile gerginlikler ya an r. Hatta Aziz Augustinein Roman n Afrika Kilisesinin i lerine kar mas ndan olduka rahats z oldu/u anla lmaktad r.123

I. Boniface (418422)ten sonra papal k makam na oturan I. Celestine (422 432) ise papal k otoritesinin olu mas nda bir ad m daha atarak papal k mektuplar ndaki ifadeleri hukuk olarak niteler ve bunlar n mutlak itaati gerektirdi/ini iddia eder.124 Onun halefi III. Sixtus (432440) Efes Konsili (431) zaman ndaki papad r. mparator II. Theodosius taraf ndan yap lan konsil a/r s n n nedeni, stanbul Patri/i Nestoriusun sa hakk ndaki ayk r gr leridir. Nestorianizm olarak adland r lan bu d nceye gre sada ilah ve insan iki tabiattan te, iki ki ilik bulunmaktad r ve adeta biri insan di/eri ilah iki sa sz konusudur. Nestorius, Meryem'in Tanr n n Anas oldu/unu da reddetmektedir. Zira ona gre Meryemin do/urdu/u sa sadece bir insand r.
120 121 122 123 124

te konsilde Nestorius ve bu gr leri mahkum edilir, Meryemin

Bertrand Russel, Bat& Felsefesi Tarihi, II, 46. Ad geen Kilise doktorlar ile ilgili bkz. Bokenkotter, History, ss. 5977. Ullmann, Papacy in the Middle Ages, s. 18. Bokenkotter, History, s. 78, 79. Ullmann, Papacy in the Middle Ages, s. 16.

26

Theotokos (Tanr do/uran) oldu/u a klan r. Konsilde ayr ca Pelagius hakk ndaki mahkumiyet de yinelenir.

III. Sixtusun ard ndan Byk papalar n ilki, I. Leo (440461) gelir. Onu byk yapan, H ristiyanlar n Tanr n n K rbac dedikleri Hun mparatoru Atillan n Roma'y zaptetmesini mahir bir ekilde engellemesidir. Atilla talyaya girmi tir, daha nce Vizigotlar n ve Vandallar n ya/malad klar Roma'y ele geirmemesi iin hibir sebep yoktur. Ama Leo onu bir ekilde ikna eder ve Romadan uzak tutar.125 Bundan dolay baz lar Leo iin Atilla'y durdurmasayd Bat medeniyeti u an oldu/u biimde geli meyebilirdi derler.126 I. Leo muhtemelen Romal Tuscan ailesindendir. Bu devrede Roman n Bat mparatoru olan III. Valentinian (425455) n zay f karakterinden de yararlanan Leo, son derece gl bir ynetim sergiler. mparatorluk taraf ndan Roma Kilisesinin stnl/nn onaylanmas bu dnemdedir. Papa Damasus ile ba layan papal k doktrininin biimlenmesi sreci Leo ile tamamlanm t r. I. Damasus (366384) 382 y l nda toplad / bir sinodda papal / n Roma d ndaki kiliseler zerinde de hakim oldu/unu iddia etmi tir. Halefi Siricius (384399) Damasustan bir ad m daha ileri giderek mektuplar nda sadece Bat kiliselerinin de/il, Do/udakiler dahil, tm H ristiyanlar n zerinde otorite sahibi oldu/unu savunmu tur. Fakat Leodan nceki bu papalar n iddialar prati/e geirilebilmi uygulamalardan ok idealleri yans tmaktad r. ddia etmek ile fiilen bunu gstermek farkl eylerdir. Byk Leo ncesinde byle iddialar olsa da papal k otoritesi pratikte Leodan itibaren gereklik kazanmaya ba lam t r. Dolay s yla kurumsal manada Papal / n kurucusunun I. Leo oldu/u ve art k bu yzy ldan itibaren Papal / n etkili bir te kilat olarak tarih sahnesine kt / sylenebilir.

Leo, iddialar n n me ruiyet zeminini Petrusta bulmu ve kendisini adeta Petrusun reenkarnasyonu olarak grm tr. Ona gre Roma Piskoposu en yksek

125 126

Bkz. Stebbing, The Story, s.124. Bkz. Ron Pazola, Whos been Sitting in Peters Chair?, U.S. Catholic, vol. 58 no. 7, July 1993, s. 38. Leo ile ilgili ayr ca bkz. Kelly, a.g.e., ss. 4345; Collins, Upon This Rock, ss. 6365.

27

hkmdar, en yksek /retmen ve en yksek yarg t r.127 Ayr ca o, Papal / kurumsal bir ereveye yerle tirmi , kurumla ki iyi, yani papal kla papay ay rm t r. Buna gre papa yanl yapsa da, bu s fata lay k bir insan olmasa da, bulundu/u makamdan tr ona sayg duyulmas gerekmektedir. Bundan dolay Leo kendisini Petrus'un lay k olmayan halefi olarak nitelemi tir. Tabi ki asl nda bu, tevazu de/il bir otorite gstergesidir. Bununla birlikte, Leo Bat da, zellikle de talyaya yak n kiliselere kar emredici bir konum sa/lamakta zorlanmad ysa da, di/er blgelerde baz direnlerle kar la m t r. lk tepki Kartacadan gelir. Daha ba ka itirazlar da ykselir, fakat bunlar o/unlukla etkisiz kal r, hatta bazen tam da Leonun istedi/i biimde sonular do/urur. rne/in Leo kendisine hi dan madan ve onay n almadan bir piskoposu grevden almas zerine Arles Ba piskoposu Hilaryyi mahkum eder. Hilary, papan n onun blgesindeki Kilise i lerine kar ma hakk olmad / gerekesiyle Do/u ve Bat imparatorlar na ikayette bulunur. Durumu de/erlendiren zaman n imparatorlar II. Theodosius (402450) ve III. Valentinian (425455) papay hakl bulurlar ve 17 Temmuz 445teki bir fermanla Roma Kilisesinin Bat daki stnl/n ilan ederler.128 Ancak, Roma Kilisesinin nem kazanmas ve bu stnl/e ula mas sadece etkili papalar n gayretleri veya imparatorlu/un simgesi olmu Roma ehrinde bulunmas n n bir sonucu de/ildir. Bunlar nemli avantajlar sa/lam t r, fakat Kiliseyi bu konuma as l ykselten, blgedeki piskoposlar n fedakar abalar ve en nemlisi Roma Kilisesinin hay r i leriyle insanlar n gnln kazanm olmas d r.129 Efes Konsilinin ard ndan yeni bir teolojik kar kl k meydana gelmi tir. Bu kar kl /a neden olan ise, Nestoriusun gr lerinin tam z dd n , sa'n n tek ki ili/e ve tek tabiata sahip oldu/unu savunan bir ba ka heretik ak md r. Bu, birka yzy l Roma Kilisesinin ba na bela olacak olan ve Do/u ile birok defa at maya sebebiyet verecek monofizitizmdir. stanbul Patri/i Flavian kar kl /a son vermek amac yla Efeste bir konsil toplamaya karar verir. Fakat 449 y l nda aceleyle toplanan bu konsilden monofizitizmin mahkumiyeti de/il onay kar. Haydutlar Konsili olarak
127 128

129

Patrick Granfield, Papacy, E.R., vol. 11, s. 172; Stebbing, The Story, s. 79. Ad geen ferman iin bkz. Henry Bettenson, Documents of the Christian Church, London, 1977, s. 22, 23. I. Leo hakk nda ayr ca bkz. Liber Pontificalis, 47 (ss. 3840); Christopher M. Gray, The Provacative Power of the Papacy, Orbis, vol. 44, no. 3, s. 502, 503. Sz konusu ferman n ieri/i iin bkz. J. A. Corbett, The Papacy, s. 97 (Document No. 4). Bkz. Christopher Dawson, Bat&n&n Olu.umu, s. 49, 50.

28

adland r l p hem stanbul hem de Roma Kiliselerince geersiz say lan bu giri imin ard ndan, monofizist sapk nl /a son vermek iin mparator Marcian n ncl/nde Kad ky'de bir genel konsil toplanmas na karar verilir. 451 y l ndaki Kad ky Konsili ncesinde I. Leo, stanbul Patri/i Flaviana Roman n gr lerini ieren bir mektup gndermi tir. Baz lar bu mektubun konsil kararlar zerinde etkili oldu/unu, dolay s yla papal / n prestiji a s ndan dikkate de/er bulundu/unu ifade etmektedir.130 Zira Katoliklerin iddialar na gre konsilden kan sada, kar ma, de/i me ve blnme olmaks z n, hem be er hem ilah iki tabiat bulundu/u karar Leonun gr lerini teyidden ibarettir. Fakat konsilde Roma ile stanbul aras nda nemli bir anla mazl k ortaya km t r. Bu da konsilin 28. kanonu ile ilgilidir ki, Roma bu maddeyi asla kabul etmemi tir. Bu madde, Roman n neminin Leonun iddia etti/i gibi Petrustan de/il imparatorlu/un ba kentli/ini yapm olmas ndan kaynakland / n , stanbulun da Yeni Roma oldu/unu, dolay s yla Roma ile stanbulun ayn statde bulundu/unu sylemektedir.131 Bu madde her iki kilise aras ndaki g mcadelesinin iyice a /a kt / n gstermektedir ve asl nda Roman n stnlk iddias na kar stanbulun gsterdi/i tepkiden ibarettir. Bu tepki sadece bununla kalmam stanbul Patriklerinin sayg nl / n ykseltmek amac yla mparatorlara ta giydirme uygulamas n n ortaya kmas na da yol am t r. Konsilin yap ld / 451 y l , ayn zamanda stanbul'da Patri/in ilk kez imparatora ta giydirdi/i tarihtir.132 Bu konsilde ayr ca Kuds de patriklik seviyesine kar l r ve bylece be temel kilisenin stnl/ resmle mi olur.

2. Bat& Roman&n Y&k&l&.& ve Papal&;&n nnn A&lmas& 461 y l nda Byk Leo lr ve yerine Hilary (461468) geer. Bat Roman n k esnas nda ise papal k makam nda Simplicius (468483) bulunmaktad r. Got sald r lar sonucunda mparatorlu/un Bat aya/ n n y k l elbette Roma Kilisesi iin nemli bir avantaj olmu tur.133 Blgedeki otorite bo lu/undan yararlanan ve impara-

130 131

Bkz. La Due, Chair of Saint Peter, s. 52, 53; Stebbing, The Story, s. 120, 121. lgili madde ve tart malar iin bkz. Ullmann, Papacy in the Middle Ages, ss. 2527; Bokenkotter, History, s. 84, 85; Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi, s. 55; Paul Lemerle, Bizans Tarihi, s. 41. 132 Ostrogorsky ta giydirme hadisesinin muhtemelen birka y l daha ge, 457 y l nda mparator I. Leon ile vuku buldu/u kanaatindedir. Bkz. Ostrogorsky, a.g.e., s. 56. 133 Barbar istilalar hakk nda bkz. Henri Pirenne, Hz. Muhammed ve Charlemagne, s. 19 vd.

29

torluk bask s ndan uzak kalan papalar Roma ve evresindeki yegane g haline gelirler. Roma papalarla ba ba a kalm t r.134 Fakat Do/u Roma, talya zerindeki haklar ndan kolayca vazgememi , hatta bir dnem bu blgeyi tekrar ele geirmi tir. Buraya hakim olmasa da, Ravennada bir mparatorluk Valisi bulunmaktad r. Ancak fiil olarak art k talya Gotlar n elindedir. Galya (eskiden bugnk Fransa ve Belika dahil o blgedeki geni alana verilen isim) blgesine de Frenkler yerle mekte ve te kilatlanmaktad r. talya'daki Gotlar n ba nda Odoacer bulunmaktad r. Bir sre sonra talya, Odoacer liderli/indeki Gotlar yenen Theodoric nderli/indeki Ostrogotlar n eline geer (493). Theodoric, Aryusu olmas na ra/men, ilk y llar nda Roma Kilisesine bask yapmaz, fakat zaman getike Barbar Kral n tavr de/i ir.

Papalar bir taraftan barbarlar n nefesini enselerinde hissederken di/er taraftan da teolojik sorunlarla u/ra mak zorunda kal rlar. Zira Kad ky Konsili M s r, Filistin, Suriye gibi monofizist inanc n hakim oldu/u Do/u Kiliselerinin bu inanc n de/i tirmemi , aksine ihtilaf daha da iddetlendirmi tir. Do/u Roma mparatoru Zeno (474491) bu ayr l /a son vermek ve belki de bir orta yol bulmak amac yla ki bu daha sonra tekrar tekrar denenecektir stanbul Patri/i Acaciusun da yard m ile 482de Henotikon ad verilen bir birle me deklerasyonu yay nlar.135 Roma Kilisesine gre asl nda Henotikonun amac , Kad ky Konsili kararlar n iptal etmektir. Papa III. Felix (483492)136 484teki Roma sinodunda Henotikonu kabul etmeyi reddetti/i gibi, Patrik Acaciusu da aforoz eder. Patri/in aforozla kar l k vermesi uzun srmez. Felixin halefi I. Gelasius (492496) patri/in aforoz edilmesi karar n teyid etmekle kalmaz, sonraki dnemlerde daha da netle ecek bir iddiada bulunmaya ba lar. mparatorluktan uzakta ve kendi ba na olman n verdi/i gvenle papa, Kilise idaresinin dnyev idareden stn oldu/unu savunmaktad r. Do/u Roma mparatoru I. Anastasius (491518)un Kilise i lerine mdahalesine 494te bir mektupla tepki gsteren Gelasiusa gre dnyev lider /reten de/il /renendir, dolay s yla Kilisenin, yani Papal / n szlerine kulak vermelidir. Ayr ca Gelasisus din adamlar n n sekler mahkemelerde yarg lanamayaca/ n da iddia etmi tir ki, bu gr tarih ieri134 135 136

Stebbing, The Story, s. 127. Bkz. Ullmann, Papacy in the Middle Ages, s. 30 vd.; Stebbing, The Story, s. 130, 131. Bu Felixin II. mi yoksa III. m oldu/u tart mal d r. Dolay s yla ondan sonra Felix ismindeki papalar n da ka nc Felix oldu/u da tart mal d r.

30

sinde papa hibir g taraf ndan yarg lanamaz biimine dn m tr.137 Gelasius zaman ndaki bir di/er nemli olay da, ileride papal k a s ndan nemli bir rol oynayacak olan Frenklerin H ristiyanl / kabul etmeleridir. Bu da H ristiyanl / n kinci Constantinei say lan Frenk Kral Clovisin 496 y l nda h ristiyan olu u ile ba layan bir sretir.

Roma ile stanbul aras ndaki mcadele Papa ile Patrik aras ndaym

gibi g-

rnse de gerekte papal kla imparatorluk aras ndad r. Zira art k papal k yava yava imparatorlu/a rakip bir g haline gelmeye ba lam t r. Henotikondan kaynaklanan Roma- stanbul ayr l / 519 y l na kadar devam eder ve nihayetinde Papa Hormisdas (514523) ile mparator I. Justin (518527)in, hem Zeno hem de Patrik Acaciusun haks z oldu/unu ilan etmek zere anla malar ile sona erer. Yani kriz Roman n dedi/i tarzda zlr. Genel bir konsille olmasa da Zeno, Acacius ve monofizitizm mahkum edilir, fakat sorun burada bitmez.

Roman n gzde generallerinden Belisarius Afrikada nemli ba ar lar elde ettikten sonra nce Sicilya'y , ard ndan da Roma'y ele geirir. Papa Hormisdas n o/lu Silverius (536- 537) bu esnada papad r. Do/u Roma mparatoru Justinian (527 565) seleflerinin tersine, imparatorlu/un Do/uyu ayakta tutma politikas n terk etmi ve Bat ya ynelmi tir. Bat mparatorlu/unu tekrar ihya etme abas ndad r.138 Gerekten de 535 ile 562 y llar aras nda talya byk oranda tekrar Bizans egemenli/ine girer. Papal k da bu dnemde mparatorluk bask s n yeniden hisseder. Daha kts, Justinian zerinde nemli bir etkisi olan mparatorie Theodora monofizisttir. Rivayete gre mparatorie, o dnemde stanbulda Papal k temsilcisi olan Vigiliusa, stanbula atayaca/ monofizist patri/i kabullenirse kendisinin papa olmas n destekleyece/ini sylemi ve de Vigiliusu ikna etmi tir. Vigilius Theodoran n ynlendirmesiyle Romadaki Belisariusun yan na gelir. Belisarius Papa Silveriustan

137 138

Bkz. J. A. Corbett, The Papacy, s. 98 (Document No. 5); Ullmann, a.g.e., s. 33, 34. Bkz. Paul Lemerle, Bizans Tarihi, s. 53 vd.

31

monofizist139 /retiyi kabul etmesini ister, olumsuz cevap al nca da onu srgne gnderip yerine Vigilius (537555)un papa olmas n sa/lar.

Yeni imparator teolojiyle olduka ilgili oldu/u gibi inan farkl l klar na da tahamml yoktur. Pavlusun Efeslilere mektubunda syledi/i tek Tanr , tek inan, tek vaftiz szn imparatorluk iin tek devlet, tek hukuk, tek kilise slogan na dn trm tr. Dolay s yla, Justinian monofizistlerle Kad ky konsilini benimseyenleri uzla t rma abas n -ki asl nda buna monofizitizmi Bat ya kabul ettirme abas denebilir- devam ettirir. Bu defa farkl bir ynteme ba vuran imparator, monofizist teolojinin az l d manlar olan baz yazarlar n eserlerini resmen mahkum etmeyi dener. Tabi ki etkili olabilmesi iin Roma Kilisesinin de bunu kabul etmesi gerekmektedir. Hedef al nan ve Risale (Three Chapters) olarak bilinen eserler Antakya ekolnden isme, Mopsuestial Theodore (.428), Cyruslu Theodoret (. 466) ve Edessal Ibas (. 457)a aittir. mparator 544 y l nda yay nlad / bir fermanla bu eseri mahkum eder. Papa Vigilius ba lang ta bu ferman kabullenmeyi reddeder. Ancak, imparatorun bask s na daha fazla dayanamayarak -bu esnada Sicilyaya ka r lm t r o da bu eserin lanetlenmesini onaylar. Ancak Kuzey Afrika, Gaul, Milan ve llycrum kiliseleri ferman reddederler. Sonuta Justinian daha kesin bir sonu almak iin stanbulda bir konsil toplamaya karar verir ve II. stanbul Konsilinde (553) Risale mahkum edilir. Bat Kilisesinin sadece 9 piskoposla temsil edildi/i konsilde daha nceki drt genel konsilin kararlar teyid edilir. Yine, daha nce mahkum edilen Arius, Macedonius, Nestorius ve Origenin aforozlar yinelenir. Bu konsilden yakla k iki y l sonra Vigiliusa Romaya dnme msaadesi verilmi se de papa, dn yolunda, papal / n prestiji a s ndan Leonun miras n byk lde kaybetmi olarak son nefesini verir.140 Onun halefi olan I. Pelagius (556561) Risale konusundaki karar desteklemeye devam etmesi art yla Justinian taraf ndan Papal k makam na getirilir.141

139 140 141

Monofizist yerine bazen Eutychian tabiri de kullan lmaktad r. Bu ikinci terimi belki de ismin Ermenice oldu/unu kabul ettikleri iin- daha ziyade Ermeniler tercih etmektedir. Vigilius hakk nda bkz. Liber Pontificalis, 61 (ss. 5861 ). La Due, a.g.e., s. 58. Justinian dnemi hakk nda bkz. Stebbing, The Story, ss. 137146.

32

565 y l nda Justinian lr ve Bizans142 mparatorlu/unun Do/uda u/ra mas gereken sorunlar ortaya kar. Fakat Bat da da i ler pek yolunda gitmemektedir. 568 y l ndan itibaren talya Alboin kumandas ndaki Lombardlar taraf ndan istila edilir. talya'n n merkezi ve Kuzey blgelerini ellerinde tutan Lombardlar Roma Kilisesi iin hem asker hem de Aryusu olduklar iin din bir tehlikedir. Ancak Bizans n otoritesi kar s nda Lombardlar sonraki dnemlerde papal k iin avantaj olmu tur. Zira tek bir hakim g halinde kalamam lar, zamanla blnerek dklkler haline gelmi lerdir. talya bylece her biri ba/ ms z kk devletiklere blnm tr. III. John (561574) ilk Lombard istilas esnas nda Roma piskoposudur. Onun yerini alan Papa I. Benedict (575579) dneminde ise neredeyse tm talya Lombardlar n hakimiyetine girmi tir. Benedictin halefi II. Pelagius (579590) mparatorun onay n papalar n, seildikten sonra greve ba layabilmeleri iin mparator taraf ndan onaylanmalar gerekmektedir beklemeden makam na oturur. nk Roma ku atma alt ndad r. Bu esnada Do/uda mparator Justinian n yerine II. Justin (565578) gemi tir. Onu II. Tiberius izler. Tiberiustan sonra tahta, Perslere kar kazand / ba ar larla nlenen General Maurice oturur. Maurice kendisinden habersiz Lombardlarla anla maya yapmas ndan dolay papa Byk Gregory ile at maya girecektir. Mauricei bir suikast sonucu ldrp yerine geen Phocas n ard ndan 610641 y llar aras nda Do/u Roman n ba nda bulunacak isim ise Heracliustur.

VII. yzy la kadarki seyri zetleyecek olursak; Byk Leoya kadar papalar n Bat kiliselerindeki tm atamalar kontrol etti/i ve bu kiliseleri ynetti/i konusunda kesin deliller yoksa da, Papal / n bu kiliseler aras ndaki anla mazl klarda niha merci olarak i lev grd/ a kt r.143 Bat Roman n y k l n n ard ndan, otorite a s ndan

142

143

Bizans tabirinin yanl oldu/unu, bu devlete Do/u Roma veya kinci Roma demenin daha uygun oldu/unu syleyenler vard r. rne/in lber Ortayl ya gre Bizans ad XVI. Yzy ldaki Alman Hmanistlerinin, zellikle de Wolffun i idir. Bu ismin kullan lmas n n nedeni Bat da Roma mparatorlu/unun devam iddias yla kurulan devletleri me ru gstermek iin, Roma mparatorlu/unun kalan paras n yok saymak, yani Bizans diyerek Do/u Roma'y Romal olmaktan karmakt r. Bkz. lber Ortayl , Son mparatorluk Osmanl&, stanbul, 2006, s. 43, 44; 195. Ostrogorsky de bu konuda yle der: Bizans devleti eski Imperium Romanumun sadece bir devam d r. Bizans bilindi/i gibi, bizim Bizansl dedi/imiz ki ilerin bilmedikleri, daha sonraki devrin bir terimidir. Bunlar kendilerini her zaman Romal olarak adland rm , imparatorlar n Roma hkmdarlar , eski Roma Caesarlar n n halef ve miras lar saym lard r. Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi, s. 25. La Due, The Chair of Saint Peter, s. 59, 60.

33

avantajl bir konuma gelen Papal k, Lombard istilas yla birlikte Roma ve evresinin neredeyse yegane hakimi konuma gelmi tir. mparatorluk yine etkilidir, ama bu etki asl eskisi kadar de/ildir. Bu dnemde papalar n seimi di/er piskoposlardan farkl olmam t r. Ruhbanlar, Roma halk , zellikle Ostia, Albano ve Porto olmak zere kom u piskoposlar Roma Piskoposunu semektedir. Seimle ilgili ilk dzenleme 555 y l ndaki bir imparatorluk ferman ile gerekle ir. Bu fermanda papal k makam n n bo almas halinde Ravennadaki exarch n (Bizans Valisi) haberdar edilmesi ve seimin papa ldkten gn sonra yap lmas yer almakla beraber, Roma ruhban ve asilzadelerin belirleyici oldu/u bir prosedr sz konusudur. Seim sonras nda bir heyetin stanbula giderek imparatora sonucu bildirmesi ve onun da seimi onaylamas gerekmektedir. Fakat genellikle exarch n onay ile yetinilmi , imparatorun onay na gerek duyulmam t r. Bizans egemenli/i alt nda iken Papal k kendisini ve gelece/ini imparatorluktan ayr grmemi tir. Roman n d manlar Katolik inanc n n da d manlar d r dsturunu benimsemi ve dua kitaplar nda imparatora sayg ve onun ba ar s n dileyen dualar yer alm t r.144

Papal k organize olduktan sonra, Ortaa/ n ilk yzy llar nda iki nemli misyona sahip olmu tur: barbar kavimleri h ristiyanla t rmak ve Avrupa'y bir h ristiyan memleket (Christendom) haline getirmek. Bu da tek ba na Kilisenin ba arabilece/i bir ey de/ildir. Ke i ler ve laik idareciler buna katk sa/layacakt r. Dolay s yla bu misyonun gerekle tirilmesi unsurun birlikte hareket etmesiyle mmkn olmu tur: papal k, ke i ler ve Frenkler.145 Bu kolay olmam t r; Vandallar, Vizigotlar, Hunlar, Gotlar, Ostrogotlar gibi barbar milletlerin o/u h ristiyan olmu tur, ama hepsi Katolik de/ildir. Gotlar ve Vandallar Aryusu piskopos Ulfilas (. 383) taraf ndan h ristiyanla t r lm t r ve Katolikleri d man gibi grmektedirler. Tek bir hakim gcn tm bu farkl unsurlar birle tirmesi gerekmektedir ki, bunu da Frenk imparatorlar gerekle tirecektir. Dolay s yla ancak VIII. yzy l sonundan itibarendir ki, Frenk

144 145

Christopher Dawson, Bat&n&n Olu.umu, s. 193. Bkz. Bokenkotter, History, ss. 8998.

34

Karolenj mparatorlu/unun kurulmas ile birlikte, Kilise art k Avrupada sadece din de/il siyasal bir aktr haline de gelmeye ba layacakt r.146

3. Byk Gregory Byk Leodan sonra, papal / n gelece/ini belirleyen bir di/er nemli papa yine katoliklerce byk unvan yla an lan- I. Gregorydir (590604). Onun iin zaman zaman Avrupan n Babas denilir.147 Papal / n kurumsalla mas n n ikinci a amas n gerekle tiren Gregory christendom148un ve neredeyse tm Ortaa/ Papal / izgisinin mimar kabul edilmektedir. Klasik Roma ile Ortaa/ Papal / aras ndaki kpr say labilecek olan bu papa, daha nceki papalardan III. Felixin de mensup oldu/u aristokrat bir Roma ailesindendir. Entelektel titizlik, dzenlilik, hukuka ba/l l k, pratik sa/duyu ve olaylara gereki yakla m gibi tipik Romal zelliklerini ta maktad r. Papa seilmeden nce papal k zel temsilcisi olarak stanbulda bulunmu tur. Konunun uzmanlar , onun iyi bir teolog olmamakla birlikte mstesna bir lider oldu/unu belirtmektedirler. Politika olarak Gregory, Roman n iinden ok d ar s ile ilgilenmi ; Papal / fiilen Orta talyan n hakimi haline getirmi , Roman n di/er Bat kiliseleri zerindeki hakimiyetini sa/lamla t rm , barbarlar n ve AngloSaksonlar n h ristiyanla t r lmas na byk nem vermi , spanya Kilisesi ile ok iyi ili kiler kurmu , ard nda nemli bir teolojik malzeme b rakm t r.149

Kendisine Tanr hizmetkarlar n n hizmetkar , Servus servorum Dei diyen Gregory, Afrika ile ili kiler konusunda da olduka hassast r. stanbul ile iyi ili kiler kurmaya al mas na ra/men, t pk halefleri gibi, stanbul Kilisesi ile kar kar ya gelmi tir. Gregory dneminde papalar hl Do/u Roma imparatoru taraf ndan onaylanmaktad r ve Gregoryyi de Maurice onaylam t r. Fakat papa, Kilisedeki impara-

146

147 148

149

Hem bu devredeki papal k faaliyetleri hem de gnmzde bu dneme ili kin yap lan al malarla ilgili ele tiriler iin bkz. Marios Costambeys, Property, ideology and the territorial power of the papacy in the early Middle Ages, Early Medieval Europe, 2000, 9 (3) ss. 367396. Ullmann, Papacy in the Middle Ages, s. 55. Christendom, daha nce de belirtildi/i gibi, tamam yla h ristiyanlar n hakim oldu/u bir co/rafyay ifade etmek iin kullan lan bir tabirdir. Drl- slam n H ristiyanl ktaki kar l / olarak dnlebilir. Gregory hakk nda bkz. Collins, Upon This Rock, ss. 7780; Christopher M. Gray, a.g.m., s. 503, 505; Ullmann, Papacy in the Middle Ages, ss. 5158.

35

torluk memurlar n n yerine rahip veya ke i leri getirmek istemesi nedeniyle imparatorla, ekmenik s fat n kullanmas dolay s yla da patrikle eki me ya am t r. Kendi politikas a s ndan hakl d r, nk tam da Papal / gl ve gerekten Katolik/evrensel hale getirme abas n n kar s na stanbul Patri/i John (582595) 587 y l nda ekmenik150 s fat yla kmak istemi tir. Do/al olarak Gregory bu s fat iddetle reddetmi ve sert bir mektupla patri/i bu s fat kullanmamas konusunda uyarm sa da, hem John hem de halefi Cyriacus (595606) ekmeniklik iddialar n srdrm lerdir. Gregorynin Bizans mparatoru Mauricee, onun kar s Constantinaya, hatta skenderiye ve Antakya patriklerine itiraz n ve hakl l / n anlatan mektuplar gnderdi/i bilinmektedir.151

4. Monofizitizm Sorunu Do/u ile krizler Gregoryden sonra da devam eder. Gerginli/in kayna/ bir kez daha monofizist /retidir. Bizans mparatoru Heraclius (610641) t pk Justinian gibi bu teolojik ayr l /a bir nihayet vermek iin stanbul Patri/i Sergiusun da yard m yla sada tek bir enerji bulundu/u biiminde yeni bir forml ortaya koyar: monoenergism. Tabi ki monofizist inanc biraz farkl bir ambalajla sunmaya al an bu basit kand rmaca, Roma Kilisesi ba ta olmak zere diyofizistleri, yani sada hem ilah hem be er iki tabiat bulundu/unu savunanlar ikna edemeyecektir. Asl nda Heracliusun da, ondan nceki ve sonraki imparatorlar n da monofizist /retiyle uzla ma abas bu imparatorlar n teolojiye ok merakl olmas ndan kaynaklanmamaktad r. in ierisinde daha ok siyas nedenler vard r. Bu dnemde mparatorluk ran'la srekli mcadele halindedir ve Ermenistan gibi rana yak n blgelerin monofizist ahalisinin inanc , onlar n imparatorlu/a olan ba/l l / n zay flatmakta ve imparator-

150

151

Daha sonra ba ka rneklerini de grece/imiz zere, Papal k dayand / teoloji gere/i byle bir iddiay kabul edemez. Trkiyede Fener Rum Patrikhanesi veya Vatikanla ile ilgili tart malarda, zaman zaman papan n, patri/i ekmenik ilan etme niyeti oldu/u dile getirilmektedir. Oysa Vatikan n bu tr bir ilanda bulunmas kendini inkar anlam na gelir ve byle bir ey en az ndan Kilise bugnk haliyle kald / srece mmkn de/ildir. stanbul Patri/inin ekmeniklik iddias hakk nda bkz. Mehmet elik, Fener Patrikhanesinin kmeniklik ddias&n&n Tarihi Seyri, zmir, 2000. Gregory ve ilgili olayla ilgili ayr nt lar iin bkz. Liber Pontificalis, 65 (s. 63); Brezzi, The Papacy, ss. 6974; La Due, Chair of Saint Peter, ss. 6268; Stebbing, The Story, ss. 161169. Kelly, The Oxford Dictionary of Popes, ss. 6568. Gregorynin ad geen mektuplar ile ilgili bir al ma iin bkz. Graham Nicholson, The Understanding of Papal Supremacy as revealed in the Letters of Pope Gregory the Great, Access: History, vol. 1, no.2 (Autumn 1998), ss. 4965.

36

luktan kopmalar n kolayla t rmaktad r.152 Tm bu gayretler monofizistlerin imparatorlu/a kar hissettikleri bu yabanc l / ortadan kald rmaya yneliktir.

Heraclius 638de bu forml ieren ve Ecthesis ad yla bilinen bir uzla ma metni haz rlar. Dnemin papas Honorius (625638) Ecthesis hakk nda net bir tav r gstermeye f rsat bulamadan lr. Sonraki on y l ierisindeki papadan da kayda de/er bir tepki gelmez. Bu arada hem Bizans hem de Do/u H ristiyanl / st ste yenilgiler ya ar. Zira 635te Iam n al nmas yla ba lay p 642de skenderiyenin fethedilmesi ile sonulanan ve inan lmaz surette h zl geli en slam ak nlar yla Kuds dahil Do/u Akdeniz tamamen mslmanlar n eline gemi tir.153 leride Avrupa'y da ku atacak bu ak nlar nedeniyle baz Bat l lar slam Do/unun skendere kar kard / rakip veya Bat ya verdi/i kar l k olarak greceklerdir.154

Heracliustan sonra Bizans n ba na geen II. Constance (642668) 648de monofizitizmle ilgili her tr tart may yasaklayan bir ferman olan Typosu yay nlar. Ravennadaki Bizans Valisinin onay n almadan papal k makam na oturan I. Martin (649655) ilk icraatlar ndan biri olarak 649da Lateranda bir sinod toplar, hem Ecthesisi hem de Typosu sap kl k ilan eder. 638de len Patrik Sergiusu da onun sorumlusu olarak aforoz eder. Heracliusu mahkum etmeye cesaret edemez ama bu tavr , onun halefi II. Constance k zd rmaya engel olmaz. O s rada gerek Romadaki kar kl k gerekse Muaviyenin stanbul zerine yapt / deniz seferi nedeniyle papa ile u/ra maya f rsat bulamayan Bizans exarch (blge valisi) Olympos, 653te askerleriyle Roma'ya girer ve Papa Martin tutuklanarak stanbula getirilir. Patri/in kar s nda yarg lanan Martin a a/ lanarak zincire vurulur ve srgne gnderildi/i

152 153

154

Bkz. Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi, s. 101. Pirenneye gre slam fetihleri barbar istilalar ndan temel bir farkl l k gsterir. Germen istilalar nda, istilac lar Roma uygarl / taraf ndan yutulurken, slam fethetti/i blgelerde kendi kltr ve uygarl / n kurmu tur. Yazara gre bunu sa/layan hem slam maneviyat hem de mslmanlar n, h ristiyanlar n yapt klar n n tersine, fethettikleri blgedeki insanlardan mslman olmalar n de/il, slama tabi olmalar n istemeleridir. Ayr ca Pirenneye gre slam fetihleri antik dnemde btnlk arzeden Akdeniz uygarl / n ikiye blerek eski kltrn k ta ierisine ekilmesine neden olmu ve bylece Avrupan n olu umunda hayat bir rol oynam t r. Bkz. Henri Pirenne, Hz. Muhammed ve Charlemagne, s.169 vd., 329. Christopher Dawson, Bat&n&n Olu.umu, s. 138.

37

Ukraynada 655te lr.155 Sonraki papalar I. Eugene (654657) ve Vitalian (657 672) mparator Constancea kar kmaya cesaret edemezler ve Laterandaki 649 sinoduna muhalif kal rlar.

II. Constance 668de Sicilyada u/rad / bir suikast sonucu lnce yerine o/lu IV. Constantine (668685) geer. Constantine teolojik konularla babas kadar ilgili de/ildir. Daha do/rusu, bu meselelerden daha nemli i leri vard r. Fakat o da sorunu zmek istemektedir. Bu amala nceki imparatorlardan daha ak ll ca bir yol izler ve konuyu genel bir konsille halletmeye karar verir. Bylece alt nc ekmenik konsil olan III. stanbul Konsili (680681) gen imparatorun ba kanl / nda, 680 y l Kas m nda ba lar. Papa Agatho (682683)nun da yak ndan takip etti/i konsilde monotelitizm ( sa'da iki tabiat fakat tek irade bulundu/u iddias ) ve monoenergizm ile birlikte, Patrik Sergius ve Papa Honorius dahil, bu d ncenin tm takipileri ve onaylayanlar mahkum edilir. Bir kez daha sonu Roman n istedi/i gibidir. Bizans n i i ise bundan sonra daha da zorla m t r. Zira 663 y l nda Anadoluda beliren slam Ordular 674ten itibaren stanbul surlar na dayanm t r.156

5. konoklazm at&.mas& IV. Constantinein ard ndan Bizans mparatorlu/u taht na o/lu II. Justinian (685695; 705711) geer. Yeni imparator 691 y l nda Trulloda, son iki ekmenik konsilin de/erlendirildi/i bir sinod toplar. Trullo Konsili veya Quinisext Konsil olarak bilinen bu toplant dan tarih a dan kayda de/er bir sonu kmam sa da bu sinodda al nan kararlar zellikle de litrji ve disiplinle ilgili konularda- Do/u ile Bat aras ndaki ayr l klar n belirginle mesine neden olmu tur.157 Justinian, Kilise disiplini ile ilgili Trullo kararlar n (102 maddeden olu maktad r) Papa I. Sergiusa (687701) gnderir, fakat papa bu kararlar onaylamay reddeder. Art k Bizans n Papal k zerindeki otoritesi eskisi gibi de/ildir. Justinian, dedesi II. Constans n, I.
155

156 157

Bkz. Liber Pontificalis, 76 (s. 7072); Ullmann, Papacy in the Middle Ages, s. 6063; La Due, Chair of Saint Peter, s. 69, 70; Stebbing, The Story, ss. 176180; Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi, s. 111, 112; J. A. Corbett, The Papacy, s. 19, 20. Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi, s. 115 vd. Bizans n Mslmanlarla ili kileri konusunda mstakil bir al ma iin bkz. Casim Avc , slm-Bizans li.kileri, stanbul, 2003. La Due, Chair of Saint Peter, s.71.

38

Martine davrand / gibi davranamamaktad r. Sergiusun ard ndan VI. John (701 705) ve ondan sonra VII. John (705707) papal k makam na oturur. Justininan, VII. Johna da Trullo kararlar n onaylatma ynnde bir giri imde bulunur, fakat sonu ncekiyle ayn d r. Bununla birlikte imparator, daha sonraki papalardan Constantine (708715) ile iyi ili kiler kurmu tur. Hatta Papa Constantine 710 y l nda mparatorun davetlisi olarak stanbula bir ziyaret gerekle tirir158 (bu tarihten, Papa VI. Paulun 1967deki ziyaretine kadar ba ka hibir papa stanbula gelmemi tir). Ancak Justinian, Trullo kararlar n n Roma Kilisesi taraf ndan kabul edilmesini asla sa/layamaz. Bunun nedeni, konsilin stanbulu Roma ile e it sayan 36. kanonudur.159

Papa Constantine dnemi, ayn zamanda mslmanlar n spanya'y fethi zaman na rastlar (711). Tar k bin Ziyad komutas ndaki slam ordular buradaki Got Krall / n y karak uzun y llar srecek bir hakimiyet kurarlar. Bu, saracen160lerin Bat ya yerle mesi demektir. Mslmanlar n ilerleyi i Avrupa ilerine kadar devam eder. Ta ki Charles Martel taraf ndan, 732de nemli bir sava olmamas na ra/men h ristiyanlar taraf ndan bir mit haline getirilen161 Puvatya (Poitiers) sava nda durdurulana kadar. Bylece Roma Kilisesi ve ba/l lar Avrupa'da mslmanlarla, henz h ristiyanla mam barbarlar aras nda bir tampon blge haline gelir.

II. Justinian n ard ndan hem Bizans hem papal k a s ndan s k nt l bir dnem ba lar. Mslmanlar stanbulu ku atm lard r ve Lombardlar talyaya tekrar sald rmaktad r. Bunun zerine bir de iki taraf yine birbirine d recek bir sorun ortaya kar: ikonoklazm, yani tasvir k r c l k. Bizansta VIII. ve IX. yzy llarda iki ikonoklazm dnemi ya an r. Bunlar n ikisi de Ermeni mparatorlar taraf ndan ba lat lm ve her ikisi de kad nlar taraf ndan, yani imparatorielerce sona erdirilmi tir.

158 159 160

161

Bkz. Liber Pontificalis, 90: 57 (s. 92, 93 ). Trullo Konsili ve sonraki srele ilgili bkz. Stebbing, The Story, ss. 186192. Saracen, Ortaa/da bat l larca mslmanlar iin kullan lan yayg n bir isimdir. Bat l lar Endls mslmanlar n n hakimiyeti alt nda ya ayan h ristiyanlara da Arapla t klar ndan dolay mozarab diyeceklerdir (Ayn zihniyetle bat l h ristiyanlar hal seferleri esnas nda burada uzun zaman kalm olan hal lar da mslmanla m grm lerdir). Buna mukabil mslmanlar n h ristiyanlar iin kulland klar benzer tabir Frenk szc/dr. Bkz. Josep Fontana, arp&t&lm&. Gemi.e Ayna: Avrupan&n Yeniden Yorumlanmas&, ev. Nurettin Elhseyni, stanbul, 2003, s. 51; Franco Cardini, Avrupa ve slam, s. 7.

39

konoklazm asl nda uzun zamandan beri sorun olan ve bir trl stesinden gelinemeyen monofizist anlay n bir tezahrdr. Tasvir kar tl / n n ilk belirtileri, VIII. yzy l n ba lar nda, monofizitizmin kalelerinden biri olan Ermeniler aras ndan gelen Philippikos Barnades (711713) idaresi esnas nda kendini gsterir. Belki artlar gere/i a ka monofizitizmi dayatmaya al mam t r Barnades, ama bu inanc mahkum eden alt nc ekmenik konsile, yani III. stanbul Konsiline olan d manl / n gizlemez. Zaten ikon kar tl / da ilk kez bu konsili resmeden tasvirlere kar d manl kla kendini gsterir. mparatorluk saray ndan ba layarak konsili resmeden tasvirler ve konsil kitabesi kald r l p yerine imparator ve konsilde mahkum edilen monofizist Patrik Sergiusun resimleri konur. Philippikos, papaya gnderdi/i, tahta kt / n bildiren ferman na monofizist bir iman forml ile bir de resmini de ekler. Do/al olarak bu hareket Roma'da tepkiyle kar lan r. Papal k bu duruma, onun ad na para bast rmayarak, kiliselerde ad n anmayarak ve kilise evrak nda ismini zikretmeyerek, yani imparatoru yok sayarak cevap verir. stelik stanbulda yap lanlara cevaben St. Peter Kilisesine sz konusu konsili tasvir eden resimler as l r. Barnadesin bir isyan sonucu ala a/ edilmesinden sonra, Bizans n ba na II. Anastasius (713 716) geer ve ilk i olarak Barnadesin tasvir kar tl / na son verip III. stanbul Konsili kararlar n tan d / n ve bu kararlar n geerli oldu/unu ilan eder.

Fakat III. Leo (717741)nun tahta gei i ile i ler yine tersine dner.162 III. Leo ve halefleri Bizans' Helenistik kkeninden ay r p Do/ulu hale getirmi lerdir. Asl nda ikonoklazm hareketi de Bizans ierisindeki Do/ulu ve Bat l unsurlar n at mas d r. Bu at man n bir yan nda imparator, ordu ve Do/u eyaletleri, di/er taraf nda ise Papal k, manast rlar ve Bat yer alm t r.163 Daha sonra da rnekleri grlece/i zere, ikonoklazm i siyaset arac haline de gelmi tir. Fakat fiil bir gerek vard r. Bizans dindarl / n n en nemli tezahr olan ikona klt, hem de ncekinden daha kat bir biimde yeniden taarruz alt ndad r,.

162

163

Leo dneminde hem imparator, hem bu devredeki papalar n o/u (en az ndan 685ten itibaren grev yapan papalardan be i iin bu sylenebilir) hem de dnemin Emevi halifeleri Suriye kkenlidir. Bkz. Christopher Dawson, Bat&n&n Olu.umu, ss. 172175. Pirennenin de belirtti/i zere, asl nda Roma mparatorlu/unun bizatihi kendisinde Do/u ile Bat fark vard r. mparatorlu/un do/usu Yunanl bat s Latindir. Bkz. Henri Pirenne, Hz. Muhammed ve Charlemagne, s. 15.

40

mparator Leo hem mslman tehlikesine kar

nlem almak hem de tal-

yada Bizans otoritesini tekrar tesis etmek amac yla blge mlklerinden yeni bir tak m vergiler ister. Fakat Papa II. Gregory (715731) bunu kabul etmez. Bunun zerine Leo, papaya bir suikast planlad ysa da ba ar l olamaz.164 Leo, 726 y l nda ikonalara tzim gstermeyi resmen yasaklad / nda Papa II. Gregory bir kez daha imparatorun kar s na kar.165 730da Leonun ikona kltne kar ikinci sald r s nda III. Gregory (731741) de, selefi gibi Leonun tasvir k r c l / na iddetle muhalefet eder ve Romada toplad / sinodda, ikonalara hakaret eden ki inin Tanr n n kilisesinden kovulmaya lay k oldu/unu ilan eder. Buna kar l k imparator da papan n temsilcilerini (legat) hapse atar. Leo, tasvir kar tl / politikas ndan herhangi bir dn vermeden lr.

Leonun yerine geen o/lu V. Constantine imparatorluk tac n elinde fazla tutamaz ve tasvir yanl s siyasetinin de nemli etkisiyle, Artabastos imparatorluk taht n ele geirir. Fakat Constantinein, toplad / glerle onu yenip tac tekrar ele geirmesi fazla srmez. Tabi ki V. Constantine (741775)in dn ikonoklazm n da daha iddetli bir dn ne sahne olur. mparator ikonolastik gr bir genel konsil ile teyid etmeye al t ysa da ba ar l olamaz ve 754teki bu konsil yerel bir sinod olarak kal r. 760 y l na gelindi/inde tasvir kar tl / na muhalefet zellikle Stephen gibi baz din adamlar n n ncl/nde olduka glenir. Bu muhalefetin en etkili simalar ke i lerdir, fakat onlara ynelik bask da ayn derecede iddetli olur. kona kar tl / ke i kar tl / na dn r. Ke i ler bask alt na al n rlar ve ya am tarzlar ndan vazgemeye zorlan rlar. Manast rlar zerinde terr estirilir. Hatta daha da ileri gidilerek azizleri ve Meryemi vc szler dahi yasaklan r. Ke i lerin bir k sm talyan n gneyine giderek kurutulur ve istedikleri gibi ya arlar. konoklastik rzgar ancak IV. Leo (775780)nun imparatorlu/u zaman nda h z keser. Tasvir kar tl / devam etmekle beraber Meryem kltne ve ke i lere ynelik d manl ktan vazgei164 165

La Due, Chair of Saint Peter, s.72. II. Gregory dnemi ayn zamanda ngiltere ve Almanya topraklar n n tamamen H ristiyanla t / devredir. Bunlar n H ristiyanla t r lmas ndaki etkin rollerinden dolay sonradan, H ristiyan adetlerine uygun olarak Augustinee ngilterenin, Bonifaceye ise Almanyan n havarisi denmi tir. Bkz. Stebbing, The Story, s. 193.

41

lir. Onun lm zerine VI. Constantine ocuk denecek ya ta tahta kar. Naibli/ini mparatorie Irene stlenir. Onun gayretleri sonucunda, Papa I. Adrian (772795) dneminde II. znik Konsili (787) ile tasvir kar tl / ortadan kald r l r.166 Barnadesten itibaren devam eden ikona kar t tutum bylece genel bir konsil ile niha olarak sona erdirilir. Roma Kilisesinin de bir delegasyonla temsil edildi/i konsil ile ikonalara sayg n n me rulu/u ilan edilir.

813 y l nda Bulgarlara kar

ba ar lar kazanm

bir general olan Ermeni

Leonun imparatorluk tac n ele geirmesiyle ba layan ikinci ikonoklazm dnemi ise 842 y l na kadar devam eder. kinci ikonoklazm n temel nedeni V. Constantinenin siyasetini kendine rnek alan Leo ve evresindekilerin, Bizans n asker ve siyas baar s zl klar n tasvir kltne ba/lamalar d r. Din adamlar na bask yapan ve Patrik Nicephorusu istifaya zorlayan Leo, onun yerine Theodotusu getirir ve onun nderli/inde bir sinod toplayarak II. znik Konsili kararlar n n iptal edildi/ini ilan eder. Dnemin papas I. Paschal (817824) tepkisini imparatora gnderdi/i bir mektupla gsterir. nceki tasvir kar tl / n n taklidine dayanan ve bir sre etkili olan bu hareket, mparator Theophilos (829842) ve onun ikonoklast patri/i Grammaticus dneminde son ve gl bir etki yapar. Fakat zaten stanbul ve saray erkan ile s n rl kalm der.
167

olan ikonolastik anlay , Theophilosun lm ile gcn tamamen kaybemparatorie Theodoran n ikonoklast patrik Grammaticusu azledip yerine

Methodiusu getirmesi ile de 842 y l nda ikonoklazm hareketine son nokta konur.

Asl nda her iki ikonolastik devreye bak ld / nda, bunlar n tam da papal kla gerginlik ya and / zamanlara rastlad / grlr. Bu durum olay n tamamen Roma'ya tepkiden kaynakland / n gstermese de s rf tesadfle de a klanamaz. Bir ba ka husus; her ne kadar Ostrogorsky gibi baz yazarlar tasvir kar tl / n n ortaya k nda slam etkisinden sz etmekte, baz lar da bunu Yahudili/e ba/lamakta ise de168,
166

167 168

konoklazm sreci hakk nda Bkz. Ostrogorsky, a.g.e., ss. 142166; Paul Lemerle, Bizans Tarihi, ss. 8591; Auguste Bailly, Bizans Tarihi, ev. Haluk Iaman, Tercman 1001 Temel Eser, C. I, ss. 157198; Mehmet elik, Bizans mparatorlu;unda Din-Devlet li.kileri, zmir, 1999, ss. 75 130; Stebbing, The Story, ss. 197200; Patrick Granfield, Papacy, E.R., vol. 11, s. 175. Bkz. Ostrogorsky, a.g.e., ss. 187196. Bkz. Ostrogorsky, a.g.e., s. 149, 150; Casim Avc , slm-Bizans li.kileri, ss. 163176.

42

ikonoklazm ba lang ta daha ok din fakat sonralar tamamen siyas bir mesele olmu tur. zellikle ilk ortaya k esnas nda, kar k lan n tasvir de/il onun simgeledi/i inan oldu/u a kt r. Zira bu inanc simgeleyen tasvirler kald r l p yerine imparatorlar n resimleri veya sava resimleri konmu tur.169

6. Papal&;&n Dnyev Otorite Kazanmas& VI. yzy ldan VIII. yzy l n ilk yar s na kadar talyada kuvvet hkm srm tr: Papal k, Lombardlar ve Bizans. Karolenj mparatorlu/unun kurulmas ndan sonra ise blgede etkili g olarak sadece papal k kalacakt r. Lombardlar papal k iin zellikle II. ve III. Gregory dnemlerinde- mparator Leodan daha ciddi bir s k nt yaratm lard r. Lombard ku atmas alt ndaki III. Gregory 730lar n sonuna do/ru, o s rada Fransada bulunan Charles Martelden yard m ister. Fakat Lombard Kral ile mcadeleye girmek istemeyen Martel ki yeri geldi/inde Kiliseyi soymu ve baz Kilise topraklar n msadere etmi tir bu a/r ya olumlu cevap vermez. 741 y l nda Martelin lmnn ard ndan Merovenj hanedan aras nda devam eden yakla k on y ll k bir taht mcadelesinin ard ndan, Martelin o/ullar ndan biri olan Pepin (K sa Pepin olarak bilinmektedir) 751de, dnemin papas Zachary (741752)nin de deste/iyle Frenk Krall / n n ba na geer.170 Bu arada Lombard tehlikesi devam etmektedir. Lombardlar yeni krallar Aistufl nderli/inde Ravennay ele geirirler. Papa II. Stephen (752757)171 Bizans mparatorundan yard m ister, ama nafile. Daha sonra Papa Stephen, Kral n Lombardlarla bar halinde olmas na ra/men, bekli de selefi ile olan hukukuna binaen Pepinden yard m ister. Papay Fransaya davet edip ona sayg ve ikramda bulunan Pepin ile Papa Stephen aras nda Ponthionda bir anla ma yap l r. Buna gre Pepin Lombardlara kar Papal / koruyacak, papa ise buna kar l k Pepinin ailesinden olmayan birini kral olarak tan may p aforoz edecektir. Bu anla maya uygun olarak Pepin 756da Lombardlarla sava r ve onlar yenerek Papa169

170 171

Bkz. Ostrogorsky, a.g.e., s. 142, 161. Ullmann, tasvir kar tl / n sadece slam etkisine ba/lamaz. Putperestli/i a/r t rmas ndan dolay , tasvirlere antipati ile bak lmas n n yahudiler, mslmanlar ve h ristiyanlar dahil, Do/uda her zaman var olan genel bir yakla m oldu/unu savunur. Bkz. Ullmann, Papacy in the Middle Ages, s. 71. Pepin ve taht ele geiri sreci hakk nda bkz. Henri Pirenne, a.g.e., s. 235 vd. Bu papan n II. mi III. Stephen mi oldu/u tart mal d r. Bu kar kl / n nedeni Zacharyden sonra papa seilen Stephen adl bir rahibin gn sonra lmesi ve onun yerine seilenin de Stephen ismini almas d r. Yani len Stephen'i papalar listesine dahil edip etmemekle ilgili bir kar kl k sz konusudur.

43

l / n gvenli/ini sa/lar. Papa II. Stephenin Frenk Kral Pepin ile yak nla mas bylece daha da derinle ir; Pepinin papaya Parma, Mantua ve Ravenna dahil Orta talyan n geni bir blmnn hakimiyetini bah etmesi (Donation of Pepin) sonucu Papal k dnyev bir idare sahas na kavu ur, yani toprak sahibi olur. Papa sadece Pepin'i de/il onun iki o/lu Charles ve Carloman da kutsar ve onlara Roma Asilzadeleri unvan n verir. 1870 y l na kadar varl / n srdrecek olan Papal k Devletleri (Papal States) bylece kurulmu olur.172 Roma Kilisesi bundan byle Frank Krallar ile i birli/i yapacakt r. Art k Bizans'tan bir kar kalmam t r. Zaten II. znik Konsili Do/u ile Bat aras ndaki uurumu kapatmaya yetmedi/i gibi, konsilde Papa I. Adrian n Bizans mparatoruna gnderdi/i baz metinler de grmezden gelinmi tir. Bu metinlerden biri talyada Bizans'a ait blgelerde Eski Roma Kilisesi uygulamalar n n iadesini isteyen ve stanbul Patri/inin ekmenik unvan n kullanmaya kalkmas n protesto eden bir papal k mektubudur. Di/eri ise papan n Petrustan ald / yetkiyle di/er piskoposlardan stn oldu/unu vurgulayan bir belgedir. Fakat konsil sresince bu metinler itina ile grmezden gelinmi tir.173

Lombardlar yenilseler de sorun olmaya devam ederler. Papa Stephenden sonra yerine geen karde i I. Paul (757767) ve sonraki papalar Lombardlar n yeni kral Desiderius ile mcadele etmek zorunda kal rlar. Pauldan sonra papal k makam na III. Stephen (768772) oturur. Bu arada II. Constantine (767769) ve Philip (768) ad yla iki sahte papa ortaya km t r. III. Stephenin en nemli icraat Lateran Bazilikas nda toplad / bir sinodla papal k seimini laiklere kapatmak olmu tur. Stephenin ard ndan I. Adrian (772795) papa seilir ve Desideriusla ciddi problemler ya ayan papa, Frenk Kral Pepinin o/lu Charlemagnedan yard m ister. Charlemagne ordusuyla Desiderius zerine yrr ve 754te Lombardlar n ba kenti say lan Paviay ele geirir. Adrianla Charlemagne s k dostturlar art k. Papa Republican n, yani Papal k Devletlerinin gvenli/ini sa/lam t r, Charlemagne da

172 173

Bu sre hakk nda bkz. Ullmann, Papacy in the Middle Ages, ss. 7478. Bokenkotter, History, s. 96; Stebbing, The Story, s. 201 vd.; J.A. Corbett, The Papacy, ss. 2025. Bkz. Ostrogorsky, a.g.e., s. 170, 171.

44

Kuzey talyaya hakim olmu tur.174 Fakat terazinin Charlemagne taraf n n gittike a/ r basmaya ba lamas uzun srmez. Charlemagne ok gemeden papay bir memur gibi grecektir. Zaten Kral n yeni unvan da bunun gstergesidir: Dei Gratia rex Francorum, yani Tanr n n ltfuyla Frenklerin Kral . Bunun bir sonucu olarak, ilk ikonoklazm sona erdiren II. znik Konsili sonras nda Papal k, bir yandan Frenklere yakla rken bir yandan da ikonoklazm kar tl / ndan taviz vermek zorunda kal r. Charlemagne n Frenk Krall / n n Bizans'tan ba/ ms zl / n gstermeye ynelik haz rlatt / Libri Carolini isimli belge bir rivayete gre II. znik kararlar n n yanl tercme edilmesinden dolay daha ziyade ikona kar t bir metindir. Papa Adrian n uyar lar Charlemagne n srar kar s nda boyun e/meye dn r ve II. znik Konsilinde Papal k temsilcilerince kabul edilen tasvirlere sayg , 794 Frankfurt sinodunda ayn papan n ba ka temsilcileri huzurunda mahkum edilir.175

174

175

Charlemagne talya'n n Kuzeyine hkmetmekle beraber, bu dnemde zellikle Gney talya ba ta olmak zere, blge nfus ve kltr a s ndan Bizans etkisi alt ndad r. Hatta, stanbuldaki imparatorun etkisinden kaynaklanmam olsa da, 687 ile 752 aras ndaki dneme bazen papal / n Bizans devresi veya Bizans esareti denmektedir. Zira bu dnemdeki 13 papadan 11i Yunanca konu maktad r. Bkz. Ullmann, a.g.e., s. 58, 62; La Due, Chair of Saint Peter, s. 77. Bkz. Henri Pirenne, a.g.e., s. 269; J.A. Corbett, The Papacy, s. 24; Ostrogorsky, a.g.e., s. 171. Ayr ca Charlemagne n papa III. Leoya papan n grev tan m n yapan ve onun imparatorun yard mc s sayan mektubu iin bkz. J.A. Corbett, a.g.e., s. 100 (Document No. 6). Charlemagne n Papal kla ili kisi hakk nda bkz. Collins, Upon This Rock, ss. 9194.

45

C- KURUMSALLA MI PAPALIK DNEM

1. Charlemagne ve Kutsal Roma mparatorlu;u Dokuzuncu yzy l n neredeyse ilk yar s Frenk krallar ile papalar n kar l kl kar birli/ine ba/l gemi tir. Bu dnemde Frenkler Papal / sadece d kar de/il ayn zamanda Roma asilzadelerine kar tehlikelere da korumu lard r. te yandan

Papal k da Frenkler iin her zaman destekleyici bir unsur olmu tur. Bunun yan nda Charlemagne (768814) ve onun imparatorlu/u H ristiyan mparatorlukun prototipi olarak grlm tr. Dolay s yla Carlos Magnus, yani Byk Karl ve Devleti Avrupa ve H ristiyanl k iin byk bir simgedir.176 Birok Bat l tarihiye gre bu imparatorluk Bat y olu turan temel ta lardan biridir ve bugn dahi Avrupal lar n damarlar nda dola an kan bu imparatorlu/u kuran ve onda ya ayanlar n kan d r.177

Adriandan sonra papa seilen III. Leo (795816) t pk

selefi gibi

Charlemagne ile iyi ili kiler ierisindedir. Roma aristokratlar ile ya ad / sorunlardan, Frenk Kral Charlemagne n 800 y l nda Romaya geli i ile kurtulur ve o y l n Chrismas (Y lba ) gn St. Peterde papa, Charlemagnea imparatorluk tac giydirir. Roma y k lm t r ama Avrupada ortaya kan hemen her imparatorluk kendini Roman n devam olarak grmektedir. Bu seremonide de Charlemagne papa taraf ndan Augustus, yani Roma mparatoru ilan edilir. Bylece, XIX. yzy la kadar varl / n srdrecek olan Kutsal Roma mparatorlu/u tarih sahnesine kar. Bu olayla Papal k Bizans'la son ba/lar n da koparm t r. Art k papalar Bizans taraf ndan de/il Frenk Kral nca onaylanacakt r. Tabiat yla ta giydirme hadisesi Roman n fiil devam olan Do/u Romada byk bir k zg nl /a yol aar. Zira hl kendisine ba/l grd/ papa bir ba ka kral Roma mparatoru ilan etmi tir. Hem papa haddini a m t r ki daha sonra bir de ad na para bast rarak t pk bir hkmdar gibi davranm t r hem de bir sahtekar, asl dururken kendini Roma mparatoru sanmaktad r.

176

177

Charlemagne n slamiyetten olduka etkilendi/ini ve mslman bir nder gibi davranmaya al t / n syleyen bat l lar vard r. Hatta Dawson, missi dominici denen ve kral ad na ba/l blgelerde denetlemeler yapan piskopos veya ke i lerden seilmi grevlilerin al ma tarz n mslman kad lar nkine benzetir. Bkz. Christopher Dawson, Bat&n&n Olu.umu, s. 213, 214. Bu konuda bkz. Alessandro Barbeo, The Birth of Modern Europe, Chronicle of Higher Education, vol.51, 6, (2004) s. 14; Dawson, Bat&n&n Olu.umu, s. 17, zellikle de 209 vd.

46

806 y l nda Charlemagne, mparatorlu/u o/lu aras nda payla t r r. Fakat bunlardan Charles ve Pepin ondan nce lnce Charlemagne n taht na Dindar lakab yla tan nan Louis (814840) geer ve imparatorluk tac n Papa IV. Stephenin (816817) elinden giyer. Bu ikili, Pactum Ludovicianum olarak bilinen bir anla ma yaparlar. Charlemagne ile Adrian aras ndaki anla man n devam niteli/inde olan bu anla mayla Papal /a ba/l topraklar n geni letilmesi yan nda, imparator bu topraklar n hmsi kabul edilmi tir. Stephenin k sa idaresi dnemindeki bir ba ka nemli geli me ise papa seimlerinin laik Romal lara tekrar a lmas olmu tur ki, istisna baz dnemler hari bu tarihten itibaren yakla k iki yzy l boyunca papal k seimleri, dolay s yla da seilen papalar Roma asilzadelerinin etkisi alt nda kalm t r. Charlemagne n Karolenj mparatorlu/u ise ondan sonra bir daha onun zaman ndaki kadar gl olamam , o/ullar n eki melerine sahne olmu tur. Bu devredeki papalar ise topraklar n Frenk krallar na ta giydirme ayr cal / sayesinde muhafaza edebilmi lerdir.178

zellikle IX. yzy l n ikinci yar s nda Karolenj hanedan n n iyice zay flamas n n ard ndan papalar sadece imparatorlara ta giydirmekle kalmazlar, bizatih imparatorlu/un siyas i lerine de kar maya ba larlar. Bununla birlikte, 843887 y llar aras hem Kilisenin hem de imparatorlu/un i eki melere sahne oldu/u bir dnemdir. II. Sergius (844847) Katolik yazarlar taraf ndan bile tembel ve ahlaks z olarak nitelendirilen bir papad r. Louise, Lombard Kral olarak ta giydiren Sergius Kilise i lerini karde i Benedicte havale etmi , kendisi de zevk ve sefa ierisinde ya am t r.179 Onun dnemindeki en nemli olay mslmanlar n Romaya girmesidir. Kuzey Afrikadan gelip 826 y l ndan beri Sicilyaya yerle mi bulunan ve Bat Akdenizde H ristiyan hakimiyetine son veren Mslman Araplar -Bat h ristiyanlar n n deyimi ile saracenler- Ostia ve Portoyu ele geirdikten sonra Romaya girerler. Bu, h risti-

178 179

Bkz. La Due, Chair of Saint Peter, s. 82, 83. Bkz. Stebbing, The Story, s. 229.

47

yanlar son derece tedirgin eder. Zira Araplar christendomun kalbini ya/malam lard r.180

Mslmanlar n Roma'ya girmesinin hemen ard ndan II. Sergius lr ve yerine IV. Leo (847855) papa seilir. Arap istilas n n ard ndan Leo Romay restore eder. 850 y l nda Lombard Kral Lothairin o/lu II. Louis ta giymek ve kutsanmak zere Leoya gelir. Leo, Louise 850 y l nda imparatorluk tac giydirir. Ayr ca Leo, papa taraf ndan Romada kutsanan yegane ngiliz Kral olan Alfred (871901)e de ta giydiren ki idir.181 855 y l nda hem IV. Leo hem de Lothair lr. Bu iki isim geride papal k konusunda gergin ve eki meli bir ortam b rak rlar. Horta piskoposu Arsenius, IV. Leo taraf ndan kardinal yap lan o/lu Anastasiusun seilmesi iin hummal bir gayret gsterir. Fakat Roma halk ve din adamlar Benedicti tercih ederler. III. Benedict (855858) ile, kendini papa sayan Anastasius bir sre mcadele etse de birka ay sonra Anastasius bu iddiadan vazgeer.182

858867 y llar aras nda papal k makam nda bulunan I. Nicholas, Leo ve Gregoryden sonra Byk unvan na lay k grlen nc papad r. Bykl/ de nemli oranda, Karolenj mparatorlu/unun papal k zerinde, Charlemagne dneminden ba layan etkisinin devam na kar kmas , yani Papal / n siyas ve din ba/ ms zl / na nem vermesindendir. I. Leo gibi o da kendisini Petrus ile zde le tirir. Mektuplar na Ben Petrus, Tanr n n Havarisi diye ba lamaktad r.183 Ona gre papan n szleri ve davran lar ba kalar nca yarg lanamaz. Papa btn kiliselerin i lerini dzenleme yetkisine sahiptir, hatta mahkeme etmeden piskoposlar grevden alabilir. Lombard Karl Lothar n e inden bo anmas na izin vermeyerek adeta krala haddini bildiren Nicholasa gre papa yegane otoritedir. Konsiller dahi papan n yetkisinden a a/ bir konumdad r.

180 181 182 183

Mslman Araplar n talya k y lar na ynelik faaliyetleri hakk nda bkz. Franco Cardini, Avrupa ve slam, s. 23 vd. II. Louis ve Alfred rneklerinde grld/ gibi byle bir gelenek Charlemagnedan itibaren vard r papa sadece mparatorlar de/il mstakbel imparatorlar da kutsar ve onlara ta giydirir. Bkz. Stebbing, The Story, s. 232, 233. La Due, Chair of Saint Peter, s. 86. I. Nicholas hakk nda ayr ca bkz. Kelly, The Oxford Dictionary of Popes, ss. 107109.

48

Sz konusu devredeki bir di/er nemli geli me, konsil kanunlar n n, papa mektuplar n n ve tamimlerinin derlenmesi olmu tur. 847852 y llar aras nda Kuzey Fransada yap lan bu derleme, Isidore Mercator mstear ismini kullanan bir rahibin i idir. Sahte Isidor Dekretalleri (Pseudo Isidorian Decretals) veya Sahte Dekretaller olarak bilinirler.184 Gemi dnemlerdeki papalara ve konsillere ait pek ok dokman n zekice bir kar m ndan meydana gelen bu dekretaller Papal / n gemi te di/er kiliselerle e it ili kisini rtp, Papal / onlar zerinde bir otorite haline getirmenin me ru ve tarih zeminini sa/lam t r. Bu dekretaller I. Clementin Kuds'teki Jamese yazd / mektup gibi, baz unutulmu metinleri gn / na karma iddias ndad r. nceleri bir risale halinde iken sonradan abart l p 750 sayfan n stne kar lm t r. Uydurma oldu/unun anla lmas ndan sonra yasaklanm sa da, bu metinlerin Papal / glendirmek amal bir sahtekarl k oldu/unu ve zellikle I. Nicholas taraf ndan bu amala kullan ld / n pek ok ki i kabul eder. Tam da ihtiya duyuldu/u anda ke fedilmesi nedeniyle baz yazarlar alayc bir ifadeyle Sahte Dekretallerden papal /a cennetten gelen hediye olarak bahsederler.185 Baz lar ise bu dnem melliflerinin -t pk Rnesans yazarlar n n klasik eserler konusunda yapt / gibi sahte kitaplar uydurmaktan ho land klar n ve bu dekretallerin amac n dnyev otoriteye kar Kiliseyi glendirme amac ta makla beraber, bunun Kilise otoritesinin glenmesinin nedeni say lamayaca/ n sylemektedirler. Zira Kiliseyi gl k lan, i birli/i yapt / devletlerin zamanla zay flay p kmesine ra/men onun hep ayakta kalmas d r.186

Papa Nicholas n otoriter tavr zellikle stanbul ile Roma aras nda gerginli/e yol aar. Nicholas, hem mparator III. Michael hem de Patrik Photiusu Papal k otoritesi alt nda olduklar na ikna etme kararl l / ndad r. 858 y l nda Michael stanbul Patrikli/ine Ignatiusun yerine mparatorie Theodora dneminde Devlet Sekreteri olan Photiusu getirir. Bunun zerine Papa Nicholas imparatora, Kilise ile ilgili ko184

Bkz. Bokenkotter, Concise History, s. 110, 111. Louis Saltet, False Decretals, C.E., trans. by D.J. Potter (http://www.newadvent.org/cathen/05773a.htm); Barker, Onun zinde, H&ristiyanl&k ve Laiklik Tarihi, stanbul, 1985, s. 85, 86. 185 Ullmann, Papacy in the Middle Ages, s. 102. 186 Christopher Dawson, Bat&n&n Olu.umu, s. 249, 250.

49

nularda papal / n en st makam oldu/unu syleyerek, papan n onay olmadan patrik de/i ikli/inin yap lamayaca/ n savunan ve onu adeta azarlayan bir mektup gnderir ve yeni patri/in geersiz oldu/unu ilan eder. Photius patriklik makam na getikten sonra papay kendisini kabule ikna etmeye al an bir mektup gndermi se de papa iki piskopos gndererek Photiusu kabul etmeyece/ini ve gerekirse onu aforoz edece/ini bildirir. 863te Nicholas, 867de de Photius, stelik imparatorun ba kanl k etti/i bir konsil dzenleyerek kar l kl birbirlerini aforoz ederler. Bu restle menin teolojik bir yan da vard r ve en nemli konu Kutsal Ruhun Babadan m yoksa Baba ve O/uldan m kt / konusunda Do/u ile Bat aras ndaki ihtilaft r. zellikle Photius bunu papal /a kar bir silah olarak kullan r ve 867 sinodunda Kutsal Ruhun Baba ve O/uldan (ex patre filioque) kt / biimindeki Roma itikad n sapk nl k olarak ilan eder.187 Tarihin garip bir cilvesi olarak, nceleri Do/u Romadan ba/ ms zla maya al an Roma Kilisesi glenince, bu defa Bizans kendini Romadan ba/ ms zla t rma abas na girmi tir ve asl nda Photiusun siyasetinin amac budur.

Nicholas n yerine geen II. Adrian (867872) da selefinin izgisini devam ettirir. Adrian dnyadaki tm h ristiyanlar tek bir inananlar toplulu/u (societas fidelium) olarak grmektedir. Tabi ki bu toplulu/un ba nda papa vard r. Hatta sadece h ristiyan teb de/il dnyev otoriteler, krallar, prensler, imparatorlar otorite a s ndan papaya gre tl konumda olduklar n kabul etmelidirler.188 II. Adrian stanbul konusunda da muhtemelen Nicholastan farkl davranmay d nmemi tir. Fakat Bizansta bir de/i iklik meydana gelir. III. Micheal bir suikast sonucu ldren I. Basil (867886) Bizans taht na geer. Yeni imparatorun ilk icraatlar ndan biri Photiusu patriklikten almak ve Ignatiusu grevine iade etmek olur. Bylece Roma ile ili kiler tekrar ba lar ve Basil, papadan e itli ihtilaflar mzakere etmek amac yla stanbulda genel bir konsil toplamas n ister. Papal k a s ndan nemli bir geli medir bu, nk uzun sre Bizans egemenli/inde kalan Papal k art k kendisiyle uzla mak isteyen aciz bir Bizansla kar kar yad r. Ostial Donatus, Nepili Stephen ve sonradan papa olacak olan diyakoz Marinustan olu an papal k delegesinin haz r bulundu187

Ostrogorsky, a.g.e.,s. 216. Filioque inanc Kiliseye gre ilk defa 447de Papa I. Leo taraf ndan dogma olarak ilan edilmi ve bu terimin litrjide kullan lmas ise tam olarak VIII. ve IX. yzy llar aras nda yerle mi tir. Bkz. Katolik Kilisesi Din ve Ahlak lkeleri, md. 247. 188 La Due, a.g.e., s. 88.

50

/u, 869da toplanan IV. stanbul Konsili bir tak m disipliner kararlar alm

olsa da,

as l amac olan Photiusu mahkum etme ve Ignatiusu me ru patrik ilan etme i levini yerine getirir.189 Bununla birlikte, Roma a s ndan bir srpriz ya an r. O da Bulgaristan Kilisesinin Romaya m yoksa stanbula m ba/l oldu/u tart mas n n, zellikle bir dnem Papal /a yakla makla beraber sonradan Bizansla uzla maya al an Bulgar Kral n n bir manevras ile, stanbul lehine karara ba/lanmas d r. Bu karar konsilden hemen sonraki bir toplant da Papal k delegasyonunun iddetli itirazlar na ra/men bir hakem kurulu karar ile gerekle ir.190 Fakat ilgin olan Ignatiusun 877de lmnn ard ndan, yine Basil taraf ndan (muhtemelen papal /a ynelik att / ad m n bir i e yaramad / n anlam t r) Photiusun tekrar patrikli/e atanmas d r. Geri ad m bununla da kalmam IV. stanbul Konsilinden on y l sonra stanbulda, 879da yine Papal k delegasyonunun huzurundaki bir sinodda, konsilin Photius hakk ndaki aforoz karar trenle geri al nm t r. Dolay s yla IV. stanbul Konsilinin karar iptal edilmi tir. o/u kilise tarihisi bu durumu a klamak iin Photius ile Kilisenin sonradan uzla t / iddias ndad r.191

Adrian n ard ndan VIII. John (872882) papa seilir. John bu yzy l n kayda de/er son papas d r. Mslman tehlikesine kar olu turdu/u Papal k donanmas yla tan nmaktad r. Nicholas ve Adrian izgisini devam ettirir. Ona gre do/u ve Bat , tm H ristiyanl k bir publica christiana, yani H ristiyan Cumhuriyetidir ve papa bu cumhuriyetin ba d r. Papa John byle d nmekte, haleflerine oranla bir nebze daha rahatt r. Zira yle bir konumdad r ki, Karolenj mparatoru II. Louisin yerine geen Dazlak Charlesa192 sadece ta giydirmemi tir, Tanr sal bir ilhamla onu imparator yapan adamd r. Fakat John, 882 y l nda kendi grevlilerinden birinin suikast yla lmek gibi bir talihsizli/e u/rar. len sadece papa de/il, ayn y l Dazlak Charles ile birlikte Karolenj imparatorlu/udur. Karolenjlerin korumas ndan yoksun kalan papal k bir mddet Romal aristokrat ailelerin oyunca/ haline gelir. yle ki bu dnemdeki baz papalar n sadece isimleri bilinmektedir. Birka hafta, hatta birka gn bu ma189

190 191 192

IV. stanbul Konsili Do/uda yap lmas na ve mparator nezaretinde gerekle mesine ra/men Ortodokslarca benimsenmez. Bunun nedeni muhtemelen hem konsilin Roma lehine karar almas hem de Basilin konsili toplarken Roma'ya yakla ma iste/idir. Ostrogorsky, a.g.e., s. 219. Bkz. Paul Lemerle, Bizans Tarihi, s. 101. Kaynaklarda bazen Dazlak (bald) bazen Ii man (fat) Charles olarak gemektedir.

51

kamda kalanlar vard r.193 Bu dnemin ba nda ya anan en trajik olaylardan biri ise halef-selef olan iki papan n d manl / d r. Formosus (891896) ldkten sonra yerine geen VI. Boniface (Nisan 896) iki hafta sonra lnce VI. (VII?) Stephen (896 897) papa seilir. Stephen 897de Romada bir konsil toplar ve eski d man Formosusun cesedi yerinden kar l p kurulan mahkemenin huzuruna getirilir. Hatta onu savunmak iin bir diyakoz grevlendirilerek mahkemenin adil olmas sa/lan r. Mahkeme sonunda Formosus mahkum edilerek tm kararlar n n geersiz oldu/u ilan edilir. zerindeki papa elbisesi kar l p parmaklar n n kesilmesi ve benzeri i kencelere maruz b rak lmas n n ard ndan, leli bir y ldan fazla olan papan n cesedi garipler mezarl / na gmlr, ba ka bir rivayete gre de Tiber Nehrine at l r. Fakat aradan ok fazla gemeden, ayn y l bu defa Stephenin kendisi, hem de hayatta iken benzer i kencelere maruz kal r, zincirlenir ve hapsedilir. Onun, cesedine i kence etti/i Formosus gmld/ yerden tekrar al n r ve trenle tekrar defnedilir. Bunlar Stephen'in yerine k sa srelerle papal k makam na geen Romanus (A/ustos-Kas m 897) ve Theodore (Aral k 897) zaman nda gerekle ir.194

2. Papal&;&n Karanl&k a;& Katolikler, Karolenj mparatorlu/unun y k lmas ndan sonraki yzy la Demir a/ ad n vermi lerdir.195 Bunun nedeni, sz konusu dnemde Kilisenin ya ad / s k nt lar ve d t/ kt durumdur. Papal k IX. yzy l n sonlar ndan itibaren Romal zengin ailelerin etkisi alt na girer. Aristokratlar n bu ilgisinin sebebi ise Papal / n otorite ve para a s ndan ok cazip bir ara olmas d r. Koruyucu imparatorlar zay flay nca bu asilzadelere de f rsat do/ar. Bu dnem, papalar n ki ilikleri ve ahlaki zellikleri bak m ndan da bir saeculum obscurum, yani karanl k a/d r. Papal k saray nda yle eyler ya an r ki, Ullmann n deyimi ile papal / , papalara kar korumak gerekmi tir.196 Geleneksel seim tarz ndaki de/i ikli/in de bu srece katk s olur.
193 194 195

196

La Due, a.g.e., s. 90. Bkz. Stebbing, a.g.e.,, ss. 244245. Bazen tamamen X. yzy la bu isim verilse de, asl nda Ii man Charles n tahttan uzakla t r ld / , yani Karolenj mparatorlu/unun y k lmas sonucu Papal / n koruyucusuz kald / 887den, Sakson Kral I. Otto ile Papal k aras nda yap lan bir anla mayla Karolenjler dnemindeki hamili/in devam n n kararla t r ld / 962 y l na kadarki zaman dilimidir. Bkz. Stebbing, a.g.e., s. 243. Ullmann, Papacy in the Middle Ages, s. 115. Bu devrede papalar n ahlaks z ya ant s hakk nda bkz. Mnir Abdurrahman, Papalar&n Tarih Boyunca slam-Trk D.manl&;&, ss. 1720. Karanl k a/ ile ilgili genel olarak bkz. Collins, Upon This Rock, s. 101 vd.

52

Daha nceden piskoposlar sembolik olarak piskoposluk blgeleri (diocese) ile evli say l yorlar ve iki evlilik yapamayacaklar ndan papa olam yorlard . I. znik Konsiline kadar dayanan bu gelenek, ilk defa bir piskoposun papa seilmesiyle, yani Papa I. Marinus (882884) ile bozulmu ve bu tarihten itibaren de unutulmu tur.197 Dolay s yla piskoposlar n papa olabilmeleri, belli bir mal ve idar zerkli/e sahip olan bu ki ilerin Kilisenin ba na geebilmek iin e itli entrikalara dahil olmalar na sebebiyet vermi tir.

Bu karanl k dnemde Papal / zay flatan ve rten unsur vard r: Romal aristokratlar, Sakson mparatorlar ve ahlak knt. Bu devrede Senatr Theopylact ve ailesi, zellikle de bu aile ierisindeki kad n, Papal kla ilgili her i i ynlendirmi tir. Theopylact n kar s Theodora siyas bir kad nd r. Onun iki k z Marozia ve Theodora da annelerinin yolunu takip ederler. Amalar u/runa hibir ahlaks zl ktan ekinmeyen bu kad n, yakla k altm y l boyunca papal k seimlerine ve siyasetine yn verir. Papa III. Sergius (904911)un Marozian n sevgililerinden biri oldu/u sylenir. Tuscanal Guy ile evlenen Marozia, Papa X. John (914928) ile anla mazl /a d nce papa Guy taraf ndan hapsedilir ve orada lr. Johndan sonraki iki y lda papal k makam na oturan VI. Leo ve VII. Stephen sadece birer isimdir. Onlar n ard ndan 16 ya nda papa seilen XI. John (931935) ise Marozian n gayr me ru o/ludur. K sacas bu dnem papalar n n hayat ahlaks z ili kiler, aile ii sap kl klar ve metresler aras nda gemi tir.198

Skandallar zincirinin ilk halkas , daha X. yzy l n ba nda V. Leo (TemmuzEyll 903) ile Christopher (903904) aras nda, Formosus-Stephen-Romanus aras ndakine benzer bir at ma ile kendini gsterir. Christopher V. Leoyu geersiz ilan edip hapse atar ve papal k makam na oturur, fakat i ler yle tersine dner ki bu defa kendisi sahte papa durumuna d er. Bunu sa/layan, sonraki papa III. Sergius (904 911)tur. III. Sergiusun ld/ y lda tahta geen Conrad (911918) Do/u Fransada hkm sren Karolenj dneminden sonraki ilk krald r. Sonradan krall / n ba na

197 198

Ullmann, a.g.e., s. 112. Bkz. Ron Pazola, a.g.m., s. 34; J.A. Corbett, The Papacy, ss. 2127; Stebbing, a.g.e., s. 246 vd.

53

geen I. Otto (936973) ise Slavlar ve Macarlara kar

zaferler kazanm

etkili bir

isimdir. Papa XII. John ile III. Sylvester aras ndaki dnem, yani 9551003 y llar aras sakson imparatorlar dnemi olarak bilinmektedir. Bu dnemde Papal k Alman imparatorlar n etkisi alt ndad r. lk sakson imparatoru Ottoya ta giydiren papa XII. Johndur (955964). Bylece imparator unvan Frenklerden Germenlere geer. Gerek Otto gerekse o/lu II. Otto (973983) ile torunlar III. Otto (9831002) ve II. Henry (10021024) dnemlerinde imparatorlu/un Papal k ile ili kileri olduka yak n olmu , fakat bu yak nl k hanedan n Kiliseyi istedi/i biimde ynetmesi biiminde kendini gstermi tir. I. Otto zaman nda papalar n imparatora ba/l l k yemini etmesi gelene/i ortaya kar. Fakat anla ma kar l kl d r, zira bu gelenek 962 y l nda Papa XII. John ile Otto aras nda yap lan ve imparatorun Karolenjler zaman ndaki onaylamas ve Papal k topraklar n kabullenmesinin akabinde ba lar. Bylece yaklak yz y l daha Papal k mlkleri garanti alt na al nm olur.

Ancak, daha sonra I. Otto, XII. Johnu papal ktan uzakla t r r ve yerine VIII. Leo (963965)yu oturtur. John yenilgiyi hemen kabullenmez. Otto Romadan ayr ld ktan sonra papal k makam n zorla tekrar ele geirir.199 lene kadar papal k koltu/unda kalan XII. Johnun halefinin seilmesi de sorun olur. mparatordan pek haz etmeyen Roma halk , Ottonun karar n beklemeden Kardinal Benedicti papa seer. Otto bir defa daha Romaya gelir ve VIII. Leoyu tekrar papal k koltu/una oturtup Roma halk ndan ona ba/l l k sz ald ktan sonra ehirden ayr l r. Aradan ok gemeden VIII. Leo lr ve bu defa daha temkinli davranan kardinaller Ottoya bir heyet gndererek tercihini sorarlar. Ottonun seimi Narni Piskoposundan yana olur ve bylece XIII. John (965972) papal k makam na oturur.

Otto, Bizans mparatorlu/uyla g birli/i yapma d ncesindedir. Bu amala siyas birlik sa/layacak bir evlilik planlar. XIII. John da bu konuda kendisine yard mc olur. D nlen evlilik Ottonun o/lu II. Otto ile Bizans mparatoru Nicephorusun k z Theophaniad r. Normal artlar alt nda Do/u Roma prensesi ile bir barbar Kral n, stelik de Romal lar n kral iddias nda olan Ottonun o/lunun ev199

Bkz. Ron Pazola, a.g.m., s. 35.

54

lenmesi zordur. Fakat Nicephorus, mparatorie Theophanonun i birli/i ile ye/eni Zimiskes taraf ndan dzenlenen bir suikaste kurban gidince, imparatorie ve prensesin iradesi do/rultusunda bu evlilik gerekle ir. 972 y l nda II. Otto ve Theophania St. Peterde Papa XIII. John taraf ndan evlendirilir. Aradan bir y l gemeden hem baba Otto hem de papa lr. XIII. Johnun lmeden nceki telkini ile yerine seilen VI. Benedict (972974) ise muhalifleri taraf ndan ldrlr. Benedict bu dnemde ldrlen tek papa de/ildir. Papal / n o/unlukla Romal Crescenti ailesinin kontrol alt nda bulundu/u bu devrede sahte papalar aras nda say lan VII. Boniface dahil, XIV. John (983984); XV. John (985996) ve V. Gregory (996999) adl papalar Benedict ile ayn ak beti payla rlar.

983ten itibaren mparatorlu/un ba nda, kk ya ta tahta geen III. Otto vard r. Gregorynin papal / zaman nda, onu istedikleri gibi ynlendiremeyince Crescentiler Romadaki nfuzlar n kullanarak bir Yunanl y , XVI. John ad yla papa seerler. Sorun ancak III. Ottonun Romaya girip sahte papay ve yanda lar n bertaraf etmesi ile zlr. Fakat Gregory de ok gemeden bir suikasta kurban gider. Bununla birlikte yerine d manlar n n de/il de onun nceden belirledi/i bir isim olan II. Sylvester (9991003) geer. 1000 y l nda III. Otto, sonradan yerini alacak olan o/lu II. Henryyi de yan na alarak tekrar Romaya geldi/inde ehirde bir isyan kar ve hem papa hem de Otto kaarak canlar n zor kurtar rlar. Papa bir sre sonra tekrar Romaya dnp lene kadar makam n n muhafaza etmeyi ba ard ysa da, Ottonun Roma'y mparatorlu/un merkezi yapma hayali sona erer. Yerine geen o/lu dneminde ise zaten Sakson hanedan art k otoritesini kaybetmi tir.

Sakson hakimiyetinin ard ndan II. Conrad (10241039)la ba layan Salian (bazen Franconian deniyor) dnemi Papal / n daha kaygan bir zemine dn mesine neden olur. Zira Conrad 1000 y l ndan hemen nce Normanlar n istilas na u/rayan talya ile pek ilgilenmemektedir. Papal k yine Romal asilzadelerin kontrolne girer. Bu aristokrat ailelerden en nemlisi Tusculanidir ki, bir dnem papal k adeta bu ailenin saltanat arac haline gelir. Papa VIII. Benedict (10121024), XIX. John

55

(10241033) ve 18 ya nda papa seilen IX. Benedict (10321048)200 hep Tusculani kkenlidir. Fakat Conrad n o/lu III. Henry ( 10391056) -baz lar nca ideal H ristiyan mparator rne/idir- Papal /a zel bir nem verir ve koruyuculu/unu stlenir.201 Ancak, 1044 y l sonbahar nda Roma yine kar r. IX. Benedict hl papa iken Crescenti ailesi III. Sylvester (Ocak-Iubat 1045)i papa seer. K sa bir sre sonra ise nc bir papa ortaya kar ki, o da Tusculani ailesinin seti/i VI. Gregory (1045 1046)dir. Bunun zerine III. Henry 1046da Sutride bir sinod toplar ve bu toplant sonucunda IX. Benedict ve III. Sylvester azledilir, Gregory ise srgne gnderilir. II. Clement (10461047) papa tayin edilir ve Clement Henryye Roma mparatoru tac n giydirir. Sonraki papalar II. Damasus (Temmuz-A/ustos 1048), IX. Leo (10491054) ve II. Victor (10551057) Germen kkenlidir. Bunlardan IX. Leo ayn zamanda Henrynin akrabas d r. Leonun en nemli ba ar s reformist zihniyetteki bir grubu Kilise ynetimine getirmesidir ki, bunlardan biri ileride nemli bir papa olacak olan Hildebrandd r. Bununla birlikte, 955 ile 1057 aras ndaki 25 papan n (sahte papalar dahil) 12si do/rudan imparatorlar taraf ndan, geri kalan ise Romal ailelerce papal k koltu/una oturtulmu tur. 5 papa ise imparator taraf ndan azledilmi tir. 3. Gregoryen Reformlar& Dnemi: Papal&k Otoritesinin Yeniden hyas& X. yzy l n sonlar ndan XI. yzy l n ortas na kadar H ristiyanl / n yay lmas byk lde tamamlanm t r. Polonya X. yzy l ortalar nda I. Mieceslaus idaresi alt nda iken h ristiyan olmu tur. Kralie Olgan n H ristiyanl / kabul etmesi (945) sonras nda Rusya h zla h ristiyanla r. Geri papal k a s ndan bu ok fazla nem arz etmemektedir. Zira Ruslar -Balkanlardaki Slavlar gibi- stanbul Kilisesinin nfuzu alt ndad rlar. Kilise a s ndan daha ehemmiyetli olan XI. yzy l n ortalar ndan itibaren skandinavyan n h ristiyanla mas n n tamamlanmas d r. Byk Canute zaman nda (1040) Danimarka; I. Olaf idaresinde Norve; St. Eric nderli/inde sve birer H ristiyan krall k olur.

200

201

IX. Benedict belli aral klarla defa papal k makam na oturmu biridir. Papal k dnemleri 1032 1044; Nisan-May s 1045; 10471048 tarihleri aras ndad r. Gariptir ki arada onun yerine geenler de, Benedict de Kilise taraf ndan me ru papa say lmaktad r. Sefih bir ya am srd/ ve evlenmek iin papal k makam n vaftiz babas na parayla satt / sylenir. Bkz. Bertrand Russel, Bat& Felsefesi Tarihi, II, 132. Bkz. Stebbing, a.g.e., s. 264.

56

XI. yzy ldan itibaren papalar n en nemli amac IX. ve X. yzy llarda kaybedilen sayg nl / tekrar kazanmakt r. Bu amaca ynelik olarak iki alanda al lm t r; ilki hiyerar inin dzene sokulmas ve itibar n n art r lmas , ikincisi ise siyas idarelerle ya anan din adamlar n atama sorunu (investiture)nu zme gayreti. Reform al mas n n tamam yla ba ar ya ula t / sylenemese de, bu dnemin Papal k tarihi a s ndan nemli oldu/u kesindir. Ayr ca bu dnemin papalar sadece Kilisenin ba olarak kalmam Avrupan n nemli bir gc olarak hareket etmi lerdir. Papal k bu dnemde Constantine Vakf (Donation of Constantine) gibi tarihsel baz aralar kullanm t r. rne/in spanyaya ve Fransaya gnderilen Papal k heyetleri, Kilisenin Constantine zaman ndan kalma haklar na riayet edilmesini istemi tir. Bu tr mracaatlar sadece toprak veya yard m talebini de/il -yine Constantinee dayand rd klar - Kiliseye verilecek baz y ll k demeleri de kapsamaktad r.202 Gregoryen Reformlar Dnemi veya XII. Yzy l Rnesans 203 ad verilen dnem, ismini VII. Gregory (10731085)den al r. Fakat bu dnem genellikle IX. Leo (10491054) ile ba lat l r. Nereye kadar uzand / konusu ise ihtilafl d r. Bu sreci VII. Gregory ile bitirenler oldu/u gibi, XII. yzy l sonuna kadar uzatanlar da vard r. Bizce en makul bu sreci Bat da gerekle tirilen ilk genel konsile (I. Lateran Konsili, 1123) kadar gtrmektir. Uzun zamand r zay flayan Papal k otoritesini ihya eden ki i olan IX. Leonun papal / seimle gerekle mez, o, bizzat imparator III. Henry taraf ndan atanm t r. Leo o dnem talyaya hakim olan Normanlarla iyi ili kiler kurar, hiyerar iyi dzene sokar ve Papal k idaresini heyetler ve konsillerle yrtmeye al r. Selefleri gibi Romada oturup kalmaz, gnmzn devlet adamlar misali, lkeden lkeye geziler yapar ve her gitti/i yerde toplad / sinodlarla bir ihya hareketi amalad / n gsterir. Leonun Kilise reformunun konusu vard r: simony (kilise memuriyetlerinin parayla al n p sat lmas ) ile mcadele; din adamlar aras ndaki nikahs z ya amaya (concubinage) son verme; ve din adamlar n atama sorunu (investiture).
202 203

Ullmann, a.g.e., s. 150. Uta-Renate Blumental, The Papacy and Canon Law, Catholic Historical Review, Apr. 98, Vol. 84. s. 201. Genel olarak Gregoryen dnemi olarak isimlendirilen bu devre ile ilgili olarak bkz. Collins, Upon This Rock, ss. 124132; Brezzi, The Papacy, ss. 9298; Ullmann, a.g.e., ss. 142 172.

57

a) Do;u-Bat& Ayr&l&;& Do/u ile Bat ayr l / genellikle k saca 1054teki kar l kl aforozla a klan p olay n geli im safhas anlat lmaz. Asl nda imdiye kadar de/inildi/i zere, stanbul ile Roman n ayr lmas dnem dnem ortaya kan belli krizlerin sonucudur ve kesin ayr l /a kadar giden tarih geli meler u ekilde zetlenebilir: 1) Kad ky konsilindeki 28. madde 2) Henotikon tart mas ndan kaynaklanan ayr l k 3) VI. yzy l sonunda, I. Gregory zaman nda stanbul patriklerinin ekmenik s fat n kullanmaya al malar ndan kaynaklanan gerginlik 4) 7. yy.da Heracliusun Ecthesisi nedeniyle ya anan olumsuzluklar 5) VIII. yzy lda ikonoklazm hareketinden kaynaklanan at ma 6) IX. yzy l n ikinci yar s nda Patrik Photius olay ile ilgili mcadele 7) 1050lerin ba nda IX. Leonun sert siyaseti, Normanlar n Grekleri Latinle tirme abas ve stanbulun buna tepkisi sonucu ortaya kan geli meler sonunda 1054te resm ayr lma 8) VII. Gregorynin 1081de Bizans mparatoru Alexiusu aforoz etmesiyle ayr l / n iyice kesinle mesi. 9) Hal seferleri esnas nda ve zellikle drdnc hal seferi sonunda, u/rad klar zulmler sonucunda Ortodokslar n Latinlere d man olmas ve ayr l / n geri dnlemez bir hal almas . 1054teki olay n ayr nt lar na bakacak olursak, asl nda ba lang ta vak a do/rudan papal kla ilgili de/ildir. Bu olay daha ok Normanlar n i gzarl / ndan kaynaklanm t r. 1050li y lar n ba nda Roma Kilisesinin bar k oldu/u Normanlar kendi blgelerindeki Yunanl lar Latin tarz ibadete zorlarlar. Buna tepki olarak stanbul patri/i Cerularius stanbuldaki Latin kiliselerinden, ayinlerini Grek adetlerine gre yapmalar n ister, sz konusu kiliseler buna uymay nca da 1052de bunlar kapat r. Cerularius daha sonra, muhtemelen mparatorun etkisiyle, 1053te papaya konuyu zme ba/lamak iste/ini belirten bir mektup gnderir. Papa Leo bunun zerine Kardinal Humbert (bazen Umberto biiminde yaz l r) ba kanl / nda bir heyeti stanbula yollar. Fakat 1054 yaz nda stanbula ula an Humbert ile onu kar layan Cerularius uzla ma iin yanl ki ilerdir.204 Zira Cerularius papadan Peder yerine karde diye sz etmektedir ve kendini ekmenik saymaktad r. Papal k heyeti

204

La Due, a.g.e., s. 95.

58

Ayasofyan n mihrab na patri/i aforoz eden bir belge b rak r ve gider. Patri/in de bir sinod toplay p papal k heyetini aforoz etmesi uzun srmez. ki taraf aras ndaki mcadelenin temelinde H ristiyanl / n liderli/inin kime ait olaca/ vard r, ama asl nda bu mcadele Papal kla stanbul Patrikli/i aras nda de/il Papal kla mparatorluk aras ndad r.205 Zira Patriklik mparatorlu/a ba/l bir memurluktur. Kilisenin ba olan mparatordur ve nas l ki Bat daki geli meler Bizans n cihan mul devlet anlay n temellerinden oynatm ise zellikle kocaman bir Slav dnyas n n stanbul Kilisesinin hakimiyetine girmesi de Roman n evrensellik iddias n temelsiz b rakm t r. Her iki taraf da di/erine boyun e/mek istememektedir.206 Baba-O/ul ili kisi gibi teolojik baz ayr l klar veya komnyon ayininin yap l tarz ndaki farkl l klar bu iki kilisenin birbirinden uzakla mas n n as l nedenleri de/ildir. Olay n temelinde, yukar da ifade edilen nfuz mcadelesi yan nda iki taraf aras ndaki zihniyet fark ve kar l kl nyarg lar yatmaktad r. Roma Latin, stanbul Yunan mantalitesini temsil eder. Do/u inanlar , Bat disiplini ortaya koymu tur.207 Yunan n soyut d nme ve hemen her olguyu ve olay fikr bir tart maya evirme e/ilimi kar s nda, metafizikle ve soyut tart malarla ilgilenmeyi anlams z gren bir Roma gerekili/i vard r. H ristiyan Bizans ne putperest sanat ndan ne de putperest hikmetinden nefret eder Grek kltr btn devreleri iin onlar n fikir hayatlar n n temeli olarak kalm t r Bizzat Bizans kilisesi antik felsefenin d nce formunu benimsemi ve bunun tasavvur ve d ncelerini h ristiyan dogma bilgisinin ekillendirilmesinde kullanm t r.208 Katoliklerin bu zelliklere bak olumsuzdur ve Bat n n gznde Yunanl demek heretik demektir.
209

ise tamamen Ayr ca Kato-

liklere gre stanbul sonradan kurulmu bir kilisedir. Oysa kendi kiliselerinin kurucusu bizzat sad r ve bu Kilise Havarilerin Prensi Petrus taraf ndan ynetilmi tir.
205 206

Bkz. Ullmann, a.g.e., s. 31. Bkz. Ostrogorsky, a.g.e., ss. 310312; Paul Lemerle, Bizans Tarihi, s.101, 102. 207 Milmandan aktaran A. Fawkes, Papacy, E.R.E., vol. 9, s. 620. 208 Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi, s. 29, 30. 209 Ullmann, a.g.e., s. 108. Mesela St. Thomas n eserlerinden birinin ad Contra errores Graecorum (Yunanl lar n Yanl lar na Kar ) biimindedir. Do/u ve Bat aras ndaki zihniyet fark hususunda ayr ca bkz. A. Fawkes, Papacy, E.R.E., vol. 9, s. 620; Ahmet Hikmet Ero/lu, Do/u ve Bat Kiliselerinin Ayr l Sebepleri, Din Ara.t&rmalar, C. 2, S. 5, ss. 387413.

59

Onlara gre Katolisizm biblikal dnem sonras ortaya km

veya tarihsel, kltrel

ya da siyas artlar sonucu olu mu bir fenomen de/ildir. Ayr ca blgesel de/il evrenseldir.210 Bir ba ka fark Do/u ve Bat kiliselerinin devletle ili ki tarzlar d r. En az ndan Bat Roman n y k l ndan sonra Katolik Kilisesi Roma'da imparatorlu/un bo lu/unu doldurmu tur. Oysa stanbul Kilisesi srekli imparatorluk etkisi alt nda kalm ve onun bir arac olmaktan kurtulamam t r. Constantineden itibaren imparatorlar hem Kilisenin ba d rlar hem de konsil toplama yetkisi onlara aittir. Peki ayr l / n sonular ne olumtur? Pek ok yazar bunu sanki papal / n bir ba ar s ym gibi anlat yorsa da, asl nda ayr lmadan karl kan stanbuldur. nk Lemerlenin hakl olarak belirtti/i gibi, ayr l kla Papal k, Do/u zerindeki iddialar ndan vazgemi tir. Halbuki patrikli/in kaybetti/i bir ey olmam , aksine Roma'ya ba/l l ktan kurtuldu/u gibi kendi etki alan ndaki, zellikle de Slavlar zerindeki nfuzu artm t r.211 Tm bunlarla birlikte ayr lman n bizatihi kendisi zerinde de tart malar vard r. Ayr lma iin nceden bir birli/in olmas laz md r. Bu iki kilise hi birle mi midir ki ayr l ktan sz edilebilsin? Dolay s yla baz lar na gre ayr lmadan sz edilemez, zira bunlar ba tan beri ayr ve farkl d rlar.212 nk, Constantineden bu yana ks olduklar dnemler bar k olduklar dnemlerden daha fazlad r. Bu iki kilisenin birle mesi ynnde e itli abalar, hatta ileride grece/imiz zere resm olarak birle menin sa/land / zamanlar da olmu tur, fakat bunlardan hi biri ba ar ya ula amam t r. Gnmze kadar byle bir birle me olmad / gibi bundan sonra da mmkn gzkmemektedir. Buna engel te kil eden sadece tarihsel veya teolojik farkl l klar de/il, rne/in Ortodokslu/un Katolik Kilisesi gibi yekpare bir yap arz etmemesi gibi nedenlerdir. 213
210

211 212 213

Bkz. Richard P. McBrien, Catholicism, New York, 1981, s. 1173. Do/u-Bat ayr l / n n a amalar hakk nda bkz. La Due, Chair of Saint Peter, ss. 312314; Bokenkotter, Concise History, ss. 120126. Do/u Kiliseleri sadece Ortodokslardan ibaret de/ildir. Oriental Churches denilen veya Kadim Kiliseler ad verilen ba ka mill kiliseler vard r. Bunlar hakk nda bkz. Aziz S. Atiya, Do;u H&ristiyanl&;& Tarihi, ev. N. Hiy lmaz, stanbul, 2005. Paul Lemerle, Bizans Tarihi, s. 102. Bkz. Mehmet elik, Fener Patrikhanesinin kmeniklik ddias&n&n Tarihi Seyri, s. 102. Trkiyede Vatikan' n ve Papal / n Patriklikle birle me iddialar s ka gndeme getirilir. Fakat lber Ortayl n n da dedi/i gibi bu birle menin olabilece/ine sadece dinlerin tarihini bilmeyenler ve i gzarlar inan r. Bkz. Papa kucakla maya geliyor ama iki kilisenin birle mesi mmkn m?, Milliyet Pazar, 27.11.2006. Benzer bir yorum iin bkz. Turhan Kaar, Katoliklerle Ortodokslar n Ayr l / , Radikal, 30.11.2006.

60

b) Papa mparator Mcadeleleri VIII. yzy la kadar Bat da Kilise, devlete gre ikincil konumdad r. Krallar piskoposlar atamakta, Kilise i lerine mdahale etmekte hatta kiliselerden vergiler almaktad r. Krallar onun koruyucusudurlar, ama ba/ ml s haline gelmemi lerdir.214 Daha sonra ise baz zaafiyet dnemleri hari, papalar en yksek otorite olduklar iddias nda bulunurlar, fakat imparatorluklar canlan nca bu s fat krallar ve imparatorlar taraf ndan tekrar sahiplenilmeye ba lar. Bundan sonra u temel soru daha belirgin hale gelir: en st otorite kimdir, Devlet mi, Kilise mi? Papa m , mparator mu? Gl bir papa, zorunlu olarak, gl bir imparatorun d man olur.215 te XI. yzy ldan itibaren imparatorpapa at mas a ikar hale gelir ve hem papalar hem de imparatorlar e itli manevralarla birbirlerine stnlk sa/lamaya al rlar. Asl nda Byk Otto (. 973)dan itibaren Papal k gl imparatorlar kar s nda etkisiz kalm t r. III. Henry (10391056) ise o kadar dirayetlidir ki, papalar onun iste/ine gre seilmektedir, hatta bunlardan baz lar onun akrabas d r. Fakat III. Henry, arkas nda henz 6 ya nda bir erkek ocuk b rakarak lr. Bu esnada papa II. Victor (10551057)dur. Victor, III. Ottonun V. Gregory (996999) ile ba latt / , Alman saray etkisi alt ndaki Germen papalar n n sonuncusudur. Ondan sonraki Papa IX. Stephen (10571058) Germen saray n n mdahale etmedi/i bir seimle, din adamlar ve Roma halk taraf ndan seilir. Fakat Stephenin lmnden sonra Tusculani ailesi tekrar papal / kontrolne almak zere bir te ebbste bulunur ve Velletri Piskoposu John Minciusu X. Benedict (10581059) ismiyle papa seer. Bu arada Kardinal Hildebrand n gayretleri sonucu Sienada toplanan kardinaller ise Floransa Piskoposu Gerard papa seerler. Benedict papal ktan uzakla t r l r ve Gerard II. Nicholas (10581061) ad yla o dnem baz nda k sa ama etkili bir papal k sergiler. Bu dnemde Normanlar sadece Papal kla bar ierisine girmezler, Kilisenin tebs haline gelirler. Yine bu devrede Papal k Avrupadaki en gl derebeylik konumuna ula r. Bu durum 150 y l boyunca devam edecektir. Papan n ilk defa trenle

214 215

Bkz. Henry Pirenne, Hz. Muhammed ve Charlemagne, ss. 156161. A. Fawkes, Papacy, E.R.E., vol. 9, s. 622.

61

ta giymesi (coronation) ile birlikte ise Papal k iyice monar ik bir grnm sergilemeye ba lar. Papalar art k imparator gibi ya amaktad r. II. Nicholas n ilk i i Lateranda bir sinod toplayarak simony ve din adamlar n n evlenmesini yasaklamak olur. 1059daki bu sinodda kilise cemaatinin nikahs z beraberli/i olan rahiplerin ayinlerine kat lmalar yasaklan r. Bu sinodda ayr ca papal k seimlerini imparatorun etkisinden uzak tutmaya ynelik yeni bir dzenlemeye gidilmesi kararla t r l r. 1059 Paskalyas nda, Lateranda toplad / konsille Nicholas seimle ilgili u kararlar deklare eder: 1) papa seilebilecekler aras ndan nce kardinal piskoposlar nerilecek, olmazsa di/er kardinallerden biri aday gsterilecek 2) mmkn oldu/unca Roma Kilisesinden biri seilmeye al lacak 3) seim Romada yap lacak 4) Kral Henry (ve halefleri)nin seilen papay onaylama hakk na riayet edilecek.216 Bununla birlikte Nicholas n papal / , hedeflerini tam olarak gerekle tirebilecek kadar uzun srmez. 1061deki lmnn ard ndan yerine, Kardinal Humbertin lmnden sonra Kilisede en etkili isim haline gelen Hildebrand n destekledi/i II. Alexander (10611073) seilir. II. Alexanderin ard ndan Ortaa/ n tart mas z en nemli papas gelir; Hildebrand, papal k ismiyle VII. Gregory (10731085). Hildebrand Kilisede o kadar gldr ki dnemin en k sa seimlerinden biriyle, Alexander n lmnn ertesi gn papa seilir. Muhtemelen Romal Pierleoni ailesinin bir mensubu olarak dnyaya gelmi tir. Papal / dneminde zellikle din adamlar n slaha yneldi/inden ve ta rayla fazla u/ra t / ndan bizzat piskoposlar taraf ndan zaman zaman tehlikeli biri olarak grlm tr. Gregorynin reform giri imi alana odaklanm t r: 1) papal / n prestijini ihya etmek 2) din adamlar na bir eki dzen vermek 3) sekler idarecilere papal / n piskoposlar atama yetkisini kabul ettirmek.217 VII. Gregory de (kendinden nceki pek ok selefi gibi) Petrusun kendisinde ya ad / na ve kendisi vas tas yla hareket etti/ine inanmaktad r.218 1075te yay nlad -

216

Bkz. Stebbing, The Story, s. 278; II. Nicholas n ilgili genelgesi iin bkz. J.A. Corbett, The Papacy, s. 101, 102 (Document No. 7). II. Nicholas ile ilgili ayr ca bkz. Kelly, a.g.e., s. 151, 152. 217 Bkz. Patrick Granfield, Papacy, E.R., vol. 11, s. 176. 218 La Due, Chair of Saint Peter, s. 100. VII.

62

/ Dictatus Papae (Papan n Emirleri), ad ndan da anla laca/ zere otoriter bir metindir ve papal k yetkileri hakk nda kesin ifadeler iermektedir.219 Papa, 27 maddeden olu an Dictatusun 2. maddesinde sadece Roma Piskoposunun evrensel s fat na sahip oldu/unu; 3. maddede piskoposlar grevden alma ve tekrar greve iade etme hakk n n sadece papada oldu/unu; 12. maddede sadece papan n imparatorlar azletme yetkisine sahip bulundu/unu; 22. maddede Roma Kilisesinin imdiye kadar asla yanl a d medi/ini ve bundan sonra da d meyece/ini ifade etmektedir. 1074 y l nda Lentende toplad / sinodda ruhban s n f na dair nemli kararlar al nm t r: Herhangi bir madd kar l kla bir din greve gelenlerin grevden al nmas ; a ka gayr me ru say lan eyler yan nda kendini tutamama (incontinence) veya irade zaaf olarak hafife al nan eylerin dahi ruhbanlar iin yasaklanmas ; liyakat sahibi olmayanlar n ayin ynetemeyece/i; r vetle greve gelmi rahip veya piskoposlar n yerine yap lacak atamalar iin samimi laiklerden yard m al nmas .220 Gregory zaman ndaki en gl tarikat Cluny hareketidir ve bu tarikat n da etkisiyle Gregory, Mslmanlara ynelik bir hal seferi fikrini dile getiren ilk papad r. Malazgirt yenilgisi sonras kendisinden yard m isteyen Bizans n bu iste/i zerine papa, Trklere kar bir Hal seferi yapmak iin Norman Dk Guiscarda telkinde bulunur. Fakat Guiscard byle bir yard m bir yana, papal k aleyhine tutumlara girer. Sonuta hal seferi d ncesini gerekle tiremeyen papa bunun msebbibi olarak grd/ Guiscard 1074te aforoz eder. Normanlar sonradan tekrar papal kla uzla mak zorunda kalm lard r. Ayr ca VII. Gregory dnemi, daha sonra II. Urban ile birlikte, Kilise Yasas (Canon Law)n n geli mesinde nemli bir yere sahiptir. Zira bu dnemde Roma hukuku yeniden ke fedilmi tir.221 Gregorynin tarihsel a dan bir ba ka nemli taraf papa-imparator eki mesinin gnmzde en ok hat rlanan rne/ini te kil etmesidir. o/unlukla papal / n veya papalar n Ortaa/daki etkisini ve gcn gstermek iin Gregorynin imparator
219

220 221

Baz lar bu metnin yazar n n bizzat Gregory oldu/undan phe duyuyorsa da buradaki maddelerin Gregorynin benimsedi/i prensipler oldu/u kesindir. Tam metni EK 4de verilmi tir. ngilizce evirileri iin bkz. J.A. Corbett, a.g.e., s. 103, 104 (Document No. 8); http://www.fordham.edu /halsall/source/g7-dictpap.html; http://history.hanover.edu/courses/excerpts/344dict.html. Stebbing, The Story, s. 285. Bkz. Blumental, a.g.m., s. 201.

63

IV. Henryyi nas l gn kap s nda bekletti/i ve imparatorun affedilmek iin yal n ayak, so/ukta papaya nas l yalvard / anlat l r. Ancak bu tablo hikayenin sadece bir k sm d r. Piskoposlar n atanmas yetkisi sorunundan (investiture ya da lay investiture olarak bilinir222) kaynaklanan at ma Gregorynin Henryye bir ultimatom gndermesiyle ba lar. Asl da sorun sadece din de/il daha ok siyasdir. O dnem artlar d nld/nde piskoposlar imparatorluk veya krall klar iersindeki belli topraklara hkmetmelerinden ve mal zerkliklerinden dolay yerel yneticiler konumundad rlar. Dolay s yla bir devlet ierisindeki bu yneticileri atama hakk n n papaya ait olmas , papan n o devletin hakimiyetine ve ynetimine mdahil olmas anlam na gelmektedir. mparator Henrynin itiraz da bundand r.223 Gregory mektubunda mparatora ya papal / n atama yetkisini tan mas n ya da aforoz edilece/ini syler. Buna kar l k Henry babas III. Henry birok papa atam ve azletmi biriydi- Wormsta kendi taraftarlar ndan olu an bir konsil toplayarak Gregorynin papa olmad / n , sap tm bir ke i oldu/unu ilan eder. Ard ndan Gregory Henryyi aforoz eder, Henry de papal k makam n n bo oldu/unu ilan eder ve yanda lar ndan olu an bir gruba II. Honorius (10611072)u papa ilan ettirir. Bu durum Henrynin d manlar iin f rsat yarat r ve Henrynin muhalifleri onun papa ile problemini kullanarak Swabia Dk Rudolfu imparator seerler. Zor durumda kalan Henry so/uk bir k gn Papadan af dilemek iin kap s na gider. gn boyunca yal nayak bekler ve huzura kabul edildi/inde Papan n ayaklar na kapan r. Henry Papan n her eyi unutmad / n n fark ndad r, fakat bu davran yla d manlar n n elindeki kozu geersiz hale getirmek istemi tir. Ard ndan Rudolfla mcadeleye koyulur. Rudolfla Henry aras ndaki mcadelede Papa elbette Henry taraf nda de/ildir, ancak mcadeleyi kazanan Henry olunca bu defa durum Gregorynin aleyhine dner. Henry Roma'y ku at r, Gregory son anda Sant Angelo (Salerno)ya kamay ba ar r ve bir zamanlar aforoz etti/i Norman Dk Guiscard n korumas nda 1085te burada, srgnde lr. Henrynin bask s yla Gregorynin yerine IV. Henrynin daha

222 223

Bkz. W.C. Schrader, Investiture Controversy, EVP, s. 223225. M.A. A/ao/ullar -L. Kker, mparatorluktan Tanr& Devletine, Ankara, 2001, s. 195, 196.

64

nce setirdi/i sahte papa olan III. Clement (10801100)224 seilir ve ilk i olarak Henryye ta giydirir. Fakat Gregorynin ba/l lar onu papa olarak kabul etmezler. Papal / tamamen monar ik bir hviyete kavu turmu olan Gregory lse de onun ruhu zaman zaman papal k taht nda tekrar kendini gsterecektir. 1085teki lmnn ard ndan III. Clement say lmazsa- papal k makam yakla k iki y l bo kal r. Hildebrand n reformcu kardinalleri Kilisede hl a/ rl ktad r ve Monte Casino manast r n n ba rahibi Desideriusu papa seerler. III. Victor (10861087) ad n alan Desiderius ok gemeden Romada kan kar kl klar esnas nda lr. Reform yanl s kardinallerin 1088de seti/i papa ise Cluny ke i lerinden Ostia piskoposu Kardinal Odo, yani II. Urban (10881099)d r. Henrynin setirdi/i III. Clement de gz nne al nd / nda yakla k 21 y l iki papa bulundu/u gibi, Kilisenin me ru saymad / papa III. Clement, II. Urbandan daha uzun sre grev yapm t r. Hildebranda yak n bir isim olarak Kilise idaresinde nemli dzenlemeler yapan Urban asl nda Hildebrand n d ncelerini hayata geirmeye gayret etmi bunda da ba ar l olmu tur. Hiyerar ideki reform ve kutsal topraklara yap lacak hal seferi bunlar n en nemli ikisidir. O, birok ki i taraf ndan Papal k idari te kilat n n, yani curian n kurucusu say lmaktad r. Kardinaller kurulunu gnmzn deyimiyle bakanlar kurulu gibi al t rm t r. Urban 1095te toplad / Clermont sinodunda christendomun valyelerini mslmanlar zerine bir hal seferi yapmaya a/ r r. Do/uya, mslmanlar zerine yap lan hal seferleri bylece ba lar.

II. Urban n ard ndan geen 30 y ll k sre ierisinde yedisi sahte papa olmak zere on iki ki i papal k makam na oturur. Papal k henz kendi topraklar d nda din a dan ona ba/l blgelerin piskoposlar n atama hakk na sahip de/ildir. Dolay s yla dnemin en nemli sorunu imparatorlarla papalar kar kardinal yap lm kar ya getiren piskoposlar atama yetkisi (investiture) sorunudur. Urban n halefi, Hildebrand taraf ndan olan Rainerius, yani II. Paschal (10991118) Fransa, ngiltere ve zellikle de Almanya ile bu blgelerdeki piskoposlar atama hakk n n papal /a ait olmas iin mcadele vermi tir. mparatorluk bu talebinden dolay papay saf d
224

Bu sahte papa say lan III. Clement olup 10801100 y llar aras nda grev yapm t r. Bkz. John C. Horgan, Clement III, Antipope E.V.P., s. 86, 87. Me ru papa kabul edilen di/er III. Clement ise XII. yzy l ba lar ndaki di/er bir papad r.

65

b rakman n yollar n aramaktad r. Paschal n kar s na Kutsal Roma mparatoru IV. Henrynin destekledi/i Theodoric, Albert ve IV. Sylvester adlar yla sahte papa kar. Fakat bu sahte papalar beklenen etkiyi gsteremez. IV. Henry 1105te tahttan ekilip yerine o/lu V. Henryyi b rakt ktan sonra da durum de/i mez. Sonunda ordusuyla Romaya giren yeni mparator ve adamlar papan n kay ts z arts z Henryye ta giydirmesini isterler. Papa piskoposlar atama yetkisinin kendisinde oldu/u konusunda garanti verilmesinde srar edince hapsedilir. Papay da yan na al p ehir ehir dola t ran Henry sonunda pes eden Paschal n elinden imparatorluk tac n giyer.

Paschal n yerine II. Gelasius (11181119) ad yla Braga Piskoposu Maurice seilir. Fakat V. Henry bu seimden memnun kalmaz ve VIII. Gregory (11181121) ad yla kendi papas n seer.225 Piskoposlar atama mcadelesi nihayet Worms Konkordatosu (1122) ile, papal / n iste/i do/rultusunda sonuca ba/lan r. Bu konkordato papa Callistus bazan Calixtus yaz l r- (11191124) ile V. Henry aras nda imzalanm t r ve piskoposlar atama yetkisini papaya vermi tir.226 Konkordato Bat da gerekle tirilen ilk genel konsil olan I. Lateran Konsili (1123)nin de temel toplanma nedenidir. Bu konsilde Worms Konkordatosu onaylanm ayr ca kilise disiplini ve hal seferleri ile ilgili baz kararlar al nm t r.227 Konsilin 22 karar ndan kilise disiplini ile ilgili en nemlileri simony, din adamlar n n kad nlarla nikahs z beraberli/i (concubinage), piskoposlar n seimi, papazlar n, diyakozlar n ve ke i lerin evlenmesinin engellenmesi ile ilgilidir. Kilisedeki reform srecine o dnem iin son noktay koyan ve papal / n yeniden ihya edildi/inin i areti say lan I. Lateran Konsili ile Gregoryen Reformlar dneminin kapand / sylenebilir.
225

226

227

Bu srele ilgili olarak bkz. Stebbing, The Story, ss. 296300. V. Henry ldkten sonra (1125) imparatorlu/un ba na Welf ailesinden Lothar gemi tir. Bu, Hildebrand n ldkten sonra kazand / bir zafer anlam na gelmektedir. Zira Lothar Henryye kar papalar n destekledi/i aileden biridir. Bkz. J.A. Corbett, The Papacy, s. 105 (Document No. 9). Konkordato papal / n hakim devletlerle kendisine ba/l kiliselerin i lerini dzenleme konusunda yapt / anla malard r. XX. yzy la kadar bu tr anla malar yap lm t r. Teknik anlamda ilk konkordato yukar da ad geen Worms Konkordatosudur. Bununla birlikte Papal / n konkordato politikas n n as l ne kt / dnem XIX. yzy l sonu ile XX. yzy l ba lar d r. Ayr nt l bilgi iin bkz. Richard J. Kehoe, Concordats, EVP, s. 110; Aretin, The Papacy and the Modern World, trans. by Roland Hill, New York, 1970, ss. 182185. II. Callistusun mektuplar nda bu konsilden ekmenik de/il genel olarak bahsetmesi dikkat ekicidir. Belki Roma henz do/udan ba/ ms z bir ekmenik konsil fikrini tam iselle tirememi tir. Bu konsilin ekmenik diye nitelendirilmesi daha sonraki bir kilise gelene/idir. Bkz. La Due, a.g.e., s.107.

66

c) Hal& seferleri Hal Seferi (crusade) Kilisenin organize etti/i, sapk nlara ynelik asker harekatlar n genel ad olsa da, bu kavram n ilk a/r t rd / anlam 10961270 y llar aras nda Avrupa h ristiyanlar n n Ortado/u'daki mslman topraklar zerine yapt / seferlerdir.228 Mslman topraklar zerine yap lan hal seferleri fikren daha nceye dayansa da fiilen ba lamas papa II. Urban n te vikleri iledir. Ama son derece ulvdir: Kutsal topraklar kafirlerin elinden almak. Gerek burada sz konusu etti/imiz byk hal seferlerinde gerekse daha sonraki yzy llarda Avrupa'da hissedilen Trk tehlikesine kar dzenlenen sava larda papal / n temel politikas bu seferleri prestiji ve otoritesi iin bir ara olarak kullanmakt r. Kafirlere kar dzenlenen bu seferler hususunda papal k adeta bir tekel olu turmu tur.229 Ayr ca bu seferleri bahane ederek papal k, koydu/u yeni bir tak m vergilerle nemli gelirler elde eder. Fakat yakla k iki yzy l sren byk hal seferlerinin sonu itibariyle ba ar s zl /a u/ramas , zaten o dnem zor gnler geiren papal / n prestijini tamamen kaybetmesiyle sonulanm t r. Zira bu seferlerden ba ar l olan sadece ilkidir. Ba ar l say labilecek drdncs ise stanbulda bir Latin mparatorlu/u kurulmas na neden olmas ndan dolay konumuz a s ndan nemlidir. lk hal ordusunun Anadolu'ya giri i 1096 y l ndad r. Gerek yol zerinde gerekse sava larda ve sonras nda hem mslmanlar, hem Do/u h ristiyanlar hem de yahudiler hal lar n vah etinden nasiplerini alm lard r. Mslman leminde hal ordusunun niyeti ve kuvveti ge anla lm t r. Bir de o dnemde blgedeki siyas kar kl k bu ilk hal seferinin ba ar l olmas n sa/lam t r. Hal seferleri esnas nda mslman liderler birbirleriyle mcadeleye dalm lar, hatta ilerinde d manlar na kar hal larla i birli/i yapanlar olmu tur. Hal sald r lar na bir de Mo/ollar n Do/udan sald r s eklenince mslmanlar adeta iki ate aras nda kalm lard r. in garibi Mo/ollarla hal lar aras nda sanki gizli bir ittifak vard r. slam eserlerine kar
228

ac -

229

Mslmanlar zerine yap lan hal seferleri Do/u ile s n rl de/ildir. Bat daki rne/i 1147de Papa III. Eugenenin deste/i ile, spanyadaki muhtar krallardan biri olan VII. Alfonsonun, Endls Mslmanlar na kar yapt / seferdir. Bu sefer hakk nda ayr nt l bilgi iin bkz. Simon Barton, A Forgotten Crusade: Alfonso VII of Leon-Castile and the Campaign for Jan (1148), Historical Research, vol.73 no. 182, s. 312320. Bkz. Hans Pfeffermann, Rnesans Papalar&n&n Trklerle .birli;i, ev. Kemal Beydilli, stanbul, 2003, ss. 2942; 5970; Franco Cardini, Avrupa ve slam, s. 81.

67

mas z davranan Mo/ollar h ristiyanlara ve onlar n mabedlerine dokunmam lard r. Hatta ilerinde, blgedeki Mo/ol komutanlar ndan Kitbo/a gibi, h ristiyan olanlar km t r.230

Bu seferlerin kronolojisine bakacak olursak; 1098de Urfa ve Antakya hal lar n eline geer. 1099da Kuds d er. Bu geli meler sonunda Urfa ve Antakyada birer hal kontlu/u, Kuds'te ise bir Hal Krall / kurulur. Mslmanlar n ciddi bir ekilde kar sald r ya gemeleri 1128de Iam geri alma te ebbs ile ba lar. ile Frenkleri bozguna u/rat r ve ard ndan Kuds 1144te Zengi Urfa'y , 1154de Nureddin Iam hal lardan geri al r. 1187de Selahaddin nl Hattin Sava al r. Hal lar n elinde sadece Sur, Trablus am ve Antakya kalm t r. Hal lar n son kalesi Akkan n al narak blgeden tamamen kovulmalar ancak 1291 y l nda gerekle ir.231

Seferlerin ilk nde hal lar stanbuldan gemi tir. Bizans imparatorlar hal lar n geldi/i her defas nda temkini elden b rakmazlar, kendilerini her an savunmaya haz r tutarlar. leri ancak bu davetsiz misafirleri aceleyle Anadolu'ya geirdiklerinde rahat eder. Bu seferler esnas nda a a/ land klar ve zarar grdkleri yetmezmi gibi Avrupal lar, ilk seferden sonrakilerin ba ar s zl / n n faturas n da Bizans n ikiyzll/ne kar rlar. Resmiyette stanbul do/rudan bir hal seferinin hedefi olmaz ama sonular itibariyle drdnc hal seferi Bizans'a kar yap lm bir harekat olur. Venedik gemileri ile M s ra do/ru yola kan hal lar nakliye creti konusundaki anla mazl k diye anlat lan bir nedenden dolay 1203 Haziran nda stanbula gelirler. Amalar art k Kutsal Topraklar de/il taht kavgalar ierisinde zay f d m stanbuldur. Bizans kuvvetleriyle yakla k bir ay sren arp malar sonucunda ehir hal lar n kontrolne girer. Nisan ay nda ise isimlerine yara r bir ekilde, tam bir hal gibi ehri hibir din e yaya sayg duymadan gn boyunca ya/malarlar ve binlerce insan katlederler. Ard ndan Bizans hkmeti la/vedilerek 1204te stan230 231

Amin Maalouf, Araplar&n Gzyle Hal& Seferleri, ev. M.A. K l bay, stanbul, 1997, s. 313. Hal seferleri konusunda genel bilgi iin ayr ca bkz. I n Demirkent, Hal lar, D A, XIV, ss. 525546; Fatma Mensur Co ar, Din Sava.lar&, stanbul, 2000, s. 50 vd. Papal / n hal seferleri politikas ile ilgili olarak ayr ca bkz. Ane L. Bysted, In Merit as well as in Reward: Indulgences, Spiritual Merit and Theology of Crusades, University of Southern Denmark, 2004.

68

bul'da resmen bir Latin Krall / kurulur. Bu krall k Paleologos Hanedan n n Latinleri alt ederek Bizans tekrar ihya etti/i 1261e kadar varl / n srdrr.232 4. Papal&;&n Alt&n a;& Rnesans yazarlar n n ve onlardan sonra gelenlerin barbarl k ve karanl klar a/ nitelendirmesinin olu turdu/u nyarg lar Ortaa/ n gere/i gibi anla lamamas na neden olmu tur.233 Bu kal pla m yarg lardan biri de Ortaa/ n tmyle papal / n egemenli/i alt nda geti/idir.234 S n rlar zerinde tart malar varsa da Ortaa/ kabaca VI ile XV. yzy llar aras n kapsayan, yakla k dokuz as rl k bir zamana verilen add r. Papal / n en etkili oldu/u dnem ise Yksek Ortaa/ (High Middle Ages) ad verilen XI ile XIV. yzy llar aras d r. Bu dnem d nda, hatta bu dnemde de papal / n otoritesi ini li k l bir seyir izlemi tir. Bununla birlikte genel olarak bak ld / nda X. ve XI. yzy llardaki zafiyetten sonra papal k, takip eden iki yzy lda, zellikle III. Innocent zaman nda gcnn doru/una ula r. Hangisi hangisinin sonucudur pek a k de/ildir, ancak papal / n otoritesinin artmas ile papal k yanl lar n n teolojik propagandalar paralellik arzeder. Kkleri belki daha eskilere gtrlebilir, fakat papal / n stnl/ konusunda en a k ve etkili propagandalar XII. yzy ldan itibaren yayg nl k kazan r. Bu propagandan n en nemli isimlerinden biri Canterbury Ba piskoposu Thomas Becket (. 1170)tir. ngiltere zerindeki papal k etkisini azaltmaya al an II. Henry taraf ndan ldrtlmesi Becketi bir simge haline getirir ve onun d ncelerini daha etkili k lar.235 Papal k savunuculu/unun ba ka bir simge ismi ise bir dnem Becketin sekreterli/ini yapm otoritesini savunmu tur. olan Salisburyli John (. 1180)dur. Bu piskopos, zellikle policraticus adl eseriyle papal / n stnl/n ve

232 233 234

235

Hal seferlerinin Bizans'a etkisi konusunda bkz. Ostrogorsky, a.g.e., ss. 334338; 383430; Paul Lemerle, Bizans Tarihi, s. 111 vd.; Auguste Bailly, Bizans Tarihi, II, 307 vd. Bkz. Christopher Dawson, Bat&n&n Olu.umu, s. 9; M.A. A/ao/ullar -L. Kker, mparatorluktan Tanr& Devletine, s. 93. Bu tr bir anlat ma rnek olarak bkz. S. Tanilli, Yzy&llar&n Gere;i ve Miras&, stanbul, 2001, C. 3. Yazar burada Ortaa/da Katolik Kilisesi Avrupan n en byk toprak mlkiyetine sahipti (s. 90) demektedir ki, bu tamamen yanl bir de/erlendirmedir. Kilisenin kendine ait topraklar hibir zaman Orta talyada s n rl bir blge olmaktan teye gememi tir. Bu olay n ayr nt lar hakk nda bkz. Ullmann, Papacy in the Middle Ages, s. 197 vd.

69

a) Gregoryen Reformlar& Sonras& Reform dneminin biti i sayabilece/imiz I. Lateran Konsilinin ard ndan papal k gerek Romal ailelerin eki mesi gerekse Frederick Barbarossa ve haleflerinin Kilisenin etkisini k rmaya ynelik siyaseti yznden s k nt lar ya ar, fakat papalar art k imparatorlarla ba a ba bir mcadele verebilecek gtedir. Callistustan sonra papal k makam na oturan II. Honorius (11241130)un lmnn ard ndan, onu seen Frangipani ailesi II. Innocent (11301143)i, bir di/er etkili Roma ailesi Pierleoni ise II. Anacletus (1131138)u papa seer. Asl nda Peter Pierloni (II. Anacletus) gerek e/itimi gerekse sekler liderlerle ili kisi bak m ndan bir nceki seimin en gl aday d r. Fakat Yahudilikten H ristiyanl /a dnm bu zengin banker aileye Romal lar direnmi tir. Daha sonra Kilise taraf ndan me ru grlen papa II. Innocenttir, fakat 1138deki lmne kadar Romaya hakim olan II. Anacletus olur.236 Innocent Romada kabul grmedi/inden o/u zaman n Fransada geirmek zorunda kal r. Rakibinin lm zerine Romaya gelen Innocent Lateranda ikinci bir genel konsil toplar (1139). Toplanma amac bak m ndan II. Lateran Konsili (1139) Innocentin kendi me ruiyetini sa/lamla t rmaya matuf bir giri imdir.237 Konsil II. Anacletus ve taraftarlar n n mahkum edilmesi ile amac na ula r. Burada al nan di/er kararlardan en dikkat ekici olan ruhbanlar n evlilikleri ile ilgilidir. Bu konsille ruhbanlar n evlili/i sadece yasaklanmam ayn zamanda geersiz ilan edilmi tir. Innocentin bir ba ka maceras Normanlara kar giri ti/i mcadeledir. Blgesindeki papal k mlklerine musallat olmas ndan dolay , toplad / askerlerle Sicilyal Roger zerine giden Innocent esir al n r. Fakat sonuta Roger, papadan kral unvan garantisi ald ktan sonra papal k topraklar na sayg gsterece/ine dair sz verip Innocenti b rak r.

Innocentin ard ndan k sa sre grevde kalan II. Celestine (11431144) ve II. Luciusun (11441145) ard ndan III. Eugene (11451153) papal k koltu/una oturur.
236

237

II. Anacletusun lmnn ard ndan zelikle Sicilya Kral taraf ndan desteklenen IV. Victor onun halefi olarak seildiyse de k sa sre sonra Innocentle mcadele edemeyece/ini anlay p etraf ndakilerle birlikte Innocente ba/l l / n a klay p papal k iddias ndan vazgemi tir. Bkz. Elda G. Zappi, Victor IV, Antipope (1138), E.V.P., s. 441, 442. II. Laterandan sonra Bolonyal papaz Gratian Decretum ad nda bir kitap yazar ki, kilise kanunlar n n derlendi/i bu al ma Kilise Yasas na kaynakl k etmi tir. Bu nedenle Gratian baz lar nca Kilise Yasas n n babas say l r.

70

As l ad yla Bernard Paganelli reformcu bir anlay a sahiptir. Lucca blgesindeki bir lordun o/lu olarak dnyaya gelmi ve hayat ndaki en byk etkiyi, bir sre manast r nda ke i olarak bulundu/u bir ba ka Bernard, Clairvauxlu Ke i Bernard yapm t r.238 Eugenenin en nemli icraatlar ndan biri Germen mparatoru III. Conrad n halefi I. Frederick (Barbarossa) ile yapt / anla mad r. Papa, Fredericke mparator olarak ta giydirmi o da papal k topraklar n koruyaca/ n sz vermi tir. 1146da ba ar s zl kla sonulanan ikinci hal seferi de bu dneme rastlar. Etkili bir papal k performans gstermesinden dolay Avrupan n tas z kral denen Eugene, olduka iddial bir papal k teolojisi geli tirir. Ona gre papa, sa ile insanlar aras nda bir arac d r. Papan n bedeni Tanr n n bedeninden, ruhu Tanr n n ruhundand r (papan n Vicarus Christi/ san n Vekili olarak Tanr n n yeryzndeki temsilcisi grlmesi bundan sonra yayg nla acakt r).239 Dolay s yla yeryznde papan n e i ve benzeri yoktur. O, plenitudo potatistir, yani hem din hem dnyev otoriteye sahiptir. Sadece Ba Rahip (Pontifex Maximus) de/il tm h ristiyanlar zerindeki en byk idareci (Speculator)dir.240

Eugenenin ard ndan, IV. Anastasius (11531154), ondan sonra da tarihteki tek ngiliz papa olan IV. Adrian (11541159) Kilisenin ba na geer. Adrian 1155te yeni papa olarak Fredericki kutsamas n n ard ndan ikisi aras nda bir eki me ortaya kar. Sorunun temelinde Papan n mparatora ta giydirme uygulamas n n (imperial coronation) papaya stnlk kazand rmas ve imparatorun bunu kabullenmek istememesi yatmaktad r. I. Frederick (11531190) ba lang ta papal kla uzla t ysa da uzun saltanat boyunca papal / n gcne muhalif bir isim olarak kal r. Papal / n din otoritesi olduka etkili bir silaht r, fakat yeterli asker gce sahip olmad / ndan hem Romal asilzadelere hem de di/er krall klara kar onu koruyacak bir hamiye ihtiya duymaktad r. Bu sorun kardinaller aras nda iki farkl e/ilimin ortaya kmas na neden olur. Normanlar n korumas n isteyen Sicilyal lar grubu ve imparatorlu/un ko-

238 239 240

Bkz. Christopher S. Myers, Eugene III (11451153), E.V.P., s. 149, 150. Bu anlay n yerle mesinde Clairvauxlu Bernard (. 1153) gibi yazarlar n etkili oldu/u bilinmektedir. bkz. Brezzi, The Papacy, s. 100. Ullmann, Papacy in the Middle Ages, s. 182, 183. III. Eugene hakk nda ayr ca bkz. Kelly, The Oxford Dictionary of Popes, s. 172, 173.

71

rumas nda kal nmas n isteyen imparatorluk yanl lar .241 Bu iki rakip grup Adrian n lmnden sonra iki ayr papa seer: III. Alexander (11591181) ve IV. Victor (11591164). Bylece 10801100 ve 11301138 y llar aras ndaki ift ba l l / n ard ndan yz y l bile gemeden nc nemli kriz ortaya kar. Frederick hangi papan n me ru oldu/unu belirlemek iin 1160da Paviada bir konsil toplar. Alexander bu konsile kat lmay reddedince muhtemelen kat lsa da fark etmeyece/ini biliyorduIV. Victor geerli papa ilan edilir. Ancak Alexander ve taraftarlar n bertaraf etmek kolay de/ildir. Zira imparator sadece kendi blgesinde etkilidir, Lombardiya, Sicilya, ngiltere ve Fransa Alexander taraf ndad r. Alexander Fredericki aforoz eder ve h ristiyanlar n ona itaat etmemelerini emreder. Zaten IV. Victorun lmnden sonra, yerine s rayla III. Paschal (11641168), III. Callistus (11681178) ve III. Innocent (11791180) seilmi se de, Germen blo/unun nemli bir k sm Alexander desteklemi tir. Bununla birlikte, Alexander ancak Venice Bar (1177) ile -Frederickin aforozunu kald rmas ve onunla uzla mas n n ard ndan- VII. Louisin himayesinde bulundu/u Fransadan Romaya dnebilmi tir. Anla ma kar l kl d r, mparator papaya ba/l l / n ilan etmi papa da onun hakk ndaki afarozu kald rm t r. Alexander yakla k iki y l sonra hem kar kl /a bir son vermek hem de imparatorla olan sorunu kesin olarak halletmek zere III. Lateran Konsili (1179)ni toplar. ncelikle sahte papalar n ald / tm kararlar geersiz ilan edilir. Konsilin ald / 27 karar n en nemlilerinden biri papa seimi ile ilgili oland r. Gnmze kadar geerlili/ini koruyan bu kararla, papa seilebilmek iin kardinallerin oylar n n te ikisini alma zorunlulu/u getirilir.242 Piskoposlu/a atanma ya n n en az otuz olarak belirlenmesi ve sakramentlerin icras iin para al nmas n n yasaklanmas gibi disipliner baz kararlarla birlikte, bu konsille Waldensler ve Katharlar gibi sapk n gruplara ambargo uygulanmas , h ristiyanlar n bunlarla ticaret yapmas n n yasaklanmas kararla t r l r.

Alexander 1181de lr. Frederick ise 1190a kadar imparatorlu/un ba ndad r. Frederickle uzla madan Romaya giremeyen Papa III. Lucius (11811185), imparatorun o/luna ta giydirmesi iin bask yap lan III. Urban (11851187) ve zaten

241 242

La Due, a.g.e., s. 112. Papa Alexanderin papal k seimi ile ilgili bu de/i ikli/i ilan eden kararnamesi iin bkz. J.A. Corbett, The Papacy, s. 107 (Document No. 10).

72

papal kta sadece iki ay kadar kalabilen VIII. Gregory (Eki.-Ara. 1187) t pk halefleri gibi imparatordan yana pek ansl olmam lard r. VIII. Gregory nin papal / k sa srm tr ama nemli bir olay esnas ndaki papad r. 1187 y l Selahaddinin Kuds ald / ve buradaki hal krall / na son verdi/i tarihtir. Bunun zerine VIII. Gregory yeni bir hal seferi (nc) organize etmeye koyulur. Hatta Fransa ve ngiltere gibi lkelerde bu hal seferini finanse edebilmek amac yla Selahaddin Ondal / (Saladin tithe) ad yla bir vergi konur.243

VIII. Gregoryyi Roma asilzadelerinden Scolari kkenli bir papa olan III. Clement (11871191) takip eder. Frederickin yerine geen o/lu VI. Henry (1190 1197) ise babas n n Romay kontrol alt nda tutma politikas n srdrr. Bu yzden de imparator ile Clementin halefi III. Celestine (11911198)in y ld zlar bar maz ve e itli gerginliklerden sonra Celestine mparatoru aforoz eder. Henrynin lmnn ard ndan imparatorluk taht na geen o/lu II. Frederick de dedesi ve babas n n talya siyasetini devam ettirir. Bu siyasetin niha amac ise papal k topraklar da dahil tm talyay ele geirmektir. Fakat bu politika ba ar ya ula amaz.

b) Papal&k Otoritesinin Zirvesi Yksek Ortaa/ ad verilen dnemde din toplumsal alan n gerek hakimidir: Romada Papa, ehirde piskopos, kasabada rahip, k rda ke i . Zaman zaman papalar imparatorlardan, piskoposlar prens ve baronlardan daha etkilidir. En grkemli yap lar Gotik tarzda in a edilmi katedrallerdir ve bu katedraller ehir hayat n n merkezinde yer almaktad r. Kasaba ve kylerde de ise bu merkez rol kiliseler oynar.244 Sadece kilise ve katedraller de/il manast rlar ve tarikatlar ( valye tarikatlar gibi asker nitelikte olanlar dahil) bu dnem H ristiyanl / n n nemli unsurlar olmu lard r. Asl nda o dnemde ve sonradan kt grlen ve ele tirilen baz uygulamalar bile dinin ve de kilisenin neminin gstergeleridir. Mesela kilise memuriyetlerinin parayla al n p sat lmas (simony) bu memuriyetlerin itibarl ve krl oldu/unun kan t d r.

243 244

Ullmann, a.g.e., s. 203. Bkz. Stebbing, a.g.e., s. 351367. Henri Pirenne, Hz. Muhammed ve Charlemagne, s. 142.

73

XIII. yzy la gelindi/inde ise papal k tarihteki en gl dnemlerini ya ar. Bundan dolay Katolikler bu yzy l yzy llar n en muhte emi olarak adland r rlar.245 Engizisyonun etkili bir papal k arac olarak kullan lmas , manast rlar n daha etkili hale gelmesi, Dominiken ve Fransisken tarikatlar n n tarih sahnesine k bu yzy ldad r. Byk Albert, Thomas Aquinas, Bonaventura ve Asisili Francis gibi nemli ahsiyetler bu yzy lda ya am lar ve eser vermi lerdir. Me hur Avrupa niversitelerinin o/u da yine bu dnemde kurulmu tur.246 slam filozoflar n n etkisiyle Aristonun ke fedildi/i bu dnem skolastik felsefenin ikinci a amas na tekabl etmektedir.247 XIII. yzy l idar a dan da art k bir Kilise te kilat ndan (curia) bahsedebilece/imiz zaman dilimidir. Yine bu dnemde Kilise Yasas (Canon Law) ile ilgili nemli al malar yap lm t r (1209). Papal k teolojisi a s ndan ise bu yzy lda olduka iddial bir ereve izilir. III. Innocent ilk defa Papa III. Eugenenin kulland / plenitudo potatis (din ve dnyev gcn her ikisine de sahip) unvan yan nda daha nemli bir s fat kullanmaya ba lar: Vicarius Christi, yani san n Vekili. Innocente
245 246

247

Robert McClory, Power and The Papacy: The People and Politics Behind the Doctrine of Infallibility, USA, 1997, s. 17. 11501250 aras ndaki Aristo istilas esnas nda gerek papalar gerekse sekler liderlerin katk s yla kurulan bu niversiteler, daha eskiye dayanan Paris ve Bologna niversitelerini model al rlar. Oxford (1200), Salerno (1200), Padua (1222), Cambridge (1209), Toulouse (1230) bunlardan bir ka d r. Papal k bilgisi ve onay olmadan niversite a lmad / biraz abart olsa da Reformasyon ncesinde Avrupa'da 81 niversite kurulmu tur ve 33 bizzat papal /a ba/l , 20si de papal k ve sivil idarenin ortakla a yrtt/ okullard r. Ayr nt l bilgi iin bkz. Stebbing, a.g.e., s. 366, 367. Genellikle skolastik dnemden sz edilmektedir. Tarihleri ok keskin olmamakla beraber birinci devre 10001150, ikinci devre 11501300, nc devre ise 13001450 aras na tekabl eder. lk devrenin en nemli isimleri Canterbury Ba piskoposlu/u yapm olan Aziz Anselm (. 1109) ve Abelard (. 1142)d r. Bu devrede ayr ca Fransisken ve Dominikenler ba ta olmak zere Dilenci Tarikatlar ve bunlar ierisindeki isimler etkilidir. slam etkisinin hissedildi/i ikinci devredeki nemli ki ilikler Aquinal Thomas (. 1274), Roger Bacon (. 1292) ve Byk Albert (. 1280)tir (Aristo'nun Bat da tan nmas nda temel etkiyi slam filozoflar yapm t r. Bkz. Bokenkotter, a.g.e., s. 145. Hatta Dawson gibi baz yazarlara gre Bat medeniyeti ve kltr kendisinden daha yksek seviyedeki slam kltrnn ve medeniyetinin glgesinde bym tr, hem de ortaa/lar H ristiyanl / n n antik Yunan d nce ve ilminden pay n almas nda hatta ona varis olmas ndaki en byk rol, Bizans n de/il de slam medeniyetinin olmu tur. Dawson, Bat&n&n Olu.umu, s. 171. Genel olarak slam d nrlerinin Bat ya etkileri konusunda ayr ca bkz. Bekir Karl /a, slam D.ncesinin Bat& D.ncesine Etkileri, stanbul, 2004; Franco Cardini, Avrupa ve slam, s. 105 108). Son devrede ise John Duns Scotus (. 1308), Ochaml William (. 1350) n plana kan dnrlerdir. Ochaml William ve Roscelinus gibi isimler zellikle tmel gereklik denilen eylerin insanlar n zihnindeki isimlerden ibaret oldu/u, yani asl nda var olmad klar biimindeki nominalizm /retisiyle Kilisenin felsef olarak realizme dayanan temellerini sarsm lard r. nk Tanr ve Kilise kavramlar dahil dinin tm iddialar tmeldi. Nominalizm ve sonular iin bkz. M.A. A/ao/ullar L. Kker, Tanr& Devletinden Kral-Devlete, Ankara, 2004, s. 77 vd. Genel olarak Ortaa/ felsefesi ile ilgili bkz. Etienne Gilson, Ortaa;da Felsefe, stanbul, 2003.

74

gre Papa ontolojik a dan dahi farkl bir konumdad r, belki Tanr de/ildir ama insan da de/ildir. Tanr ile insan aras nda bir varl kt r. Bu yzden onun otoritesine s n r izilemez. Teokrasinin en tipik rne/ini gsteren III. Innocentin bu d ncelerini IV. Innocent bir ad m daha ileri gtrerek papan n otoritesinin sadece h ristiyanlar de/il tm insanlar , hatta her yarat / kapsad / n iddia edecektir.248 XIII. yzy l n ilk papas olan III. Innocent (11981216) 37 ya nda bu makama oturmu tur. Scolari ailesindendir ve Papa III. Clementin ye/enidir. Papa olmadan nce Roma, Paris ve Bolognada bulunur, teoloji ve Kilise hukuku alan nda al r. 1190da henz rahip olmadan kardinal yap l r. Tm zamanlar n en etkili papas olan Innocent Dominiken ve Fransisken tarikatlar n resmen onaylar ve bunlar etkili birer papal k arac olarak kullan r. Sekler liderlerle ili kileri de incelikli bir siyaset rndr. Innocent kendisini christendom dahilindeki krallar aras nda hakem olarak sunar. Fakat yeri geldi/inde onlara hadlerini bildirir. 1194te hem Norve Kral Sverreyi aforoz eder hem de 1198de de tm Norve Krall / na enterdi249 uygular. 12081213 y llar aras ngiltere ile ya ad / sorunlar neticesinde de Kral Johnu aforoz eder. Ayr ca plenitudo potatis anlay gere/ince 1202deki Per venerabilem adl genelgesinde hem dnyev hem manev en st otoritenin papal k oldu/unu, krallar n me ruiyetinin ancak papa taraf ndan ta giydirilmekle mmkn olabilece/ini ilan eder. Onun bu anlay n ilerde IV. Innocent ve VIII. Boniface rnek alacaklard r. Gerek bir siyaseti gibi davranan Innocent, mparator VI. Henry ldkten sonra patlak veren taht mcadelesinde s rayla ki iyi destekler ve son destekledi/i II. Frederick tahta geer. Frederick buna kar l k Golden Bull olarak bilinen ve 1213te Alman topraklar nda papal k haklar n garanti eden ferman yay nlar. Otto ile Frederick aras ndaki mcadelede ngilizler Otto yan nda (yani papal / n kar s nda), Frenkler Frederick saf nda yer al rlar. Bu arada ngiltere Kral John ile Innocent aras nda Canterbury ba piskoposunun atanmas konusunda anla mazl k patlak verir. Kendi atama yapmak isteyen John un bu tavr na kar papa tm ngiltereye 6 y l srecek enterdi uygulanmas n ilan eder. Papa, Fransa Kral Philip ile ngiltere'nin i gali konusunda anla nca, John mecburen papaya boyun e/er. Fakat papa Philipi
248 249

Bkz. Patrick Granfield, Papacy in Transition, New York, 1980, s. 44, 45. Enterdi (interdict) papa taraf ndan verilen, bir ki iyi veya bir blge halk n sakramentlerine kat lmaktan men etme cezas d r.

H ristiyan

75

de terbiye edecektir. Kar s Ingeborgdan ayr l p sevgilisiyle ya amaya ba layan Philip, kar s n n papaya mracaat etmesi sonucunda zor durumda kal r. Papayla inatla an Philip, papan n Fransaya enterdi uygulamas karar kar s nda geri ad m at p Ingeborgu Kralie olarak ilan etmek zorunda kal r.250 Innocentin, pragmatist politikas iin kulland / aralardan biri de evlilik kurumudur. O, gerek evliliklerin veya bo anmalar n onaylanmas ya da reddedilmesi gerekse bizzat baz evlilikleri planlama ve bunlara arac l k etme yoluyla krallar zerinde etkili olmaya al m bunda da olduka ba ar l olmu tur.251 III. Innocent zaman nda iki nemli hal seferi yap l r. Biri Gney Fransadaki Albigensler252e kar yap lan harekatt r. Di/eri ise Kutsal Topraklara niyetlenilip stanbulun i gali ile sonulanan drdnc hal seferidir. Bu sefer ncesinde din adamlar n n gelirlerine 40ta biri oran nda zel bir hal seferi vergisi konmu tur. E/itime byk nem veren Innocent gerek bir reformun yolunun e/itim oldu/u kanaatindedir ve bu reform anlay ierisinde Kilise Yasas n ekillendirmi ve IV. Lateran Konsilinde (1215) ile de Kilisenin sistematik bir /reti ve disipline kavu mas n sa/lam t r. IV. Lateran bu a dan Ortaa/ n en nemli konsillerinden biridir. Bu konsilde Katolik sakramentlerin say s ve mahiyeti belirlenir. Evharistiyadaki ekmek ve arab n san n eti ve kan na dn t/ inanc (transubstantiation); tm inan rlar n Paskalya komnyonuna kat lmas zorunlulu/u; Roma Kilisesinin nceli/i ve ondan sonra s ras yla stanbul, skenderiye, Antakya ve Kuds Kiliselerinin geldi/i; evlili/e engel durumlar n belirlenmesi ve yeni bir hal seferinin yap lmas konsilde kararla t r lan di/er konulardand r.253 III. Innocentin etkili papal / n n ard ndan Kardinal Cencio Savelli papa seilerek III. Honorius (12161227) ad n al r. Genellikle yumu ak huylu ve bar bir
250 251 252

253

Bokenkotter, Concise History, s. 114116. Bu konuda bkz. Constance M. Rousseau, A papal matchmaker: principle and pragmatism during Innocent IIIs pontificate, Journal of Medieval History, vol.24 no.3, ss. 259271. Albigensler Katharlarla paralel gnostik bir gruptur. Kiliseyi, Hiyerar iyi ve sakramentleri reddetmektedirler. Dnyaya bak lar ktmserdir. Yeryzndeki her eyin bozulmu ve eytana bula m oldu/u biiminde bir inanlar vard r. Anar iye yol amakla sulanmalar n n nedeni ne sekler otoriteyi ne de kilise otoritesini tan malar d r. Bkz. David C. Murray, History of Heresy, New York, 1989, s. 30, 31; J.A. Corbett, The Papacy, s. 38, 39. Stebbing, a.g.e., s. 333; Glenn W. Olsen, Innocent III, E.V.P, ss. 213215. III. Innocentin papal / hakk nda bkz. Collins, Upon This Rock, s. 140144; Kelly, The Oxford Dictionary of Popes, ss. 186188.

76

papa olarak tasvir edilen Honoriusun temel gayreti papal k devletlerinin btnl/n korumak olmu tur. Honorius papal k ynetim ve finansman n merkezile tirme abalar yan nda, selefinin Dominiken ve Fransiskenlerle ilgili onay n teyid etmi ayn zamanda din adamlar n n slah iin kilisede bu tarikatlar n kurallar n n uygulanmas na al m t r. Onun yerine geen Segnili Ugolino ise III. Innocentin ye/enidir. IX. Gregory (12271241) ad n alan Ugolino enerjik bir papad r. Paris ve Bolognada Kilise hukuku zerine al m t r. Papa Gregory imparatorlu/un ba ndaki Hohenstaufen hanedan ile anla mazl /a d er ve bu anla mazl k Gregorynin papal / boyunca devam eder. II. Frederick (12121250) ile hal seferleri konusundaki eki mesi imparator hal seferlerinin devam na kar d r- 1227de Papan n mparatoru aforozla tehdit etmesi ile iyice alevlenir. Sorun sadece bu da de/ildir, zira Frederick anslye Peter de Vignes arac / yla Sicilya Yasas olarak bilinen ve Roma hukuku rnek al narak, papan n dnyev otoritesini reddedip H ristiyanl / n liderli/inin papan n de/il imparatorun uhdesinde olmas n ngren bir hukuksal giriimde bulunmu tur. II. Frederick papadan genel bir konsil nnde yarg lanmay istese de Papa bunu kabul etmedi/i gibi onu deccal n habercisi ilan eder ve 1238de imparatoru aforoz eder. Uzun sre devam eden bu eki me sonucunda iyice sabr ta an mparator papay cezaland rmak iin ordusunu haz rlay p Romaya girmek zereyken papa zaten lm tr. IX. Gregory dneminde papalara ait 2.139 belgenin derlenmesinden olu an Liber Extra ile Kilise Kanunlar ilk defa resm olarak bir araya getirilmi tir. Gregorynin nem verdi/i konulardan biri de misyonerlik faaliyetleridir. H ristiyanlar hal seferleri sayesinde dnyan n sadece mslmanlar ve h ristiyanlardan olu mad / n , mesela Mo/ollar gibi evangelize edilmemi topluluklar bulundu/unu fark etmi lerdir ve bunlar n H ristiyanla t r lmas projesi papan n nemli gndem maddelerinden olmu tur. Gregory dneminin nemli geli melerinden bir di/eri ise daha nce gerekti/inde kullan lan engizisyonun daim bir konsey haline getirilmesi ve etkili bir papal k arac olarak kullan lmas d r.

77

c) Engizisyon Engizisyon IX. Gregory zaman nda Katharlar, Waldensianlar gibi Fransa, Kuzey talya, Almanya ve spanyadaki sapk n ak mlara kar kullan lm t r. IV. Laterandan itibaren engizisyonun i leyi ine dair bir prosedr geli tirilmi ise de onu tam anlam yla kurumsalla t ran IX. Gregorydir. Papa engizisyonu neredeyse tamamen Dominikenlere devretti/inden engizisyon ve Dominikenler bundan sonra neredeyse zde le tirilmi tir.254 Engizisyon asl nda aniden ortaya kan bir kurum de/ildir. Ad ndan da anlalaca/ zere eskiden beri piskoposlar n, blgelerindeki e itli geli meleri ara t rmalar (enquire) ve papal /a rapor etmeleri uygulamas vard r. Bu ara t rma faaliyeti sonradan bildi/imiz anlamda engizisyona dn m tr. Engizisyonda din adamlar veya engizisyon mahkemeleri yarg lay c konumdad r ama cezaland rma veya bu soru turmalara imkan ve kolayl k gsterme sekler idarecilerin inisiyatifindedir. Hatta bu uygulaman n kkenini sa zaman na, onun Yahudilerce yarg lan p Romal yetkililer taraf ndan arm ha gerilmesine dayand ranlar vard r.255 Zaman m zda genellikle engizisyonun gnah tamamen Kiliseye yklenir, fakat bu konuda sekler idarecilerin de olduka ac mas z davrand / bir gerektir. II. Frederick gibi papal kla srekli sorun ya ayan bir mparator bile sapk nlar n cezaland r lmas konusunda en ufak bir tereddt gstermemi tir. Zira heretiklik sadece kiliseye de/il devlete kar i lenmi bir su say lm t r256 Bununla birlikte engizisyonu Avrupada devletin farkl la maya ba lamas , yani geleneksel christendom anlay n n sars lmas sonucu, papal / n otoritesini glendirmek iin kulland / bir ara olarak yorumlayanlar da vard r.257 Engizisyon Kurulu II. Vatikan Konsiline, yani 1960lara kadar varl / n srdrm tr. Fakat onun ruhu zellikle u anki man Doktrini Kurulunda (CDF) yaamaktad r.

254

255 256

257

Engizisyonla ilgili olarak bkz. M. Baigent-R. Leigh, The Inquisition, Penguin Books, London, 200; Guy ve Jean Testas, Engizisyon, ev. Ali Erba , nsan Yay nlar , stanbul, 2003; Kr at Demirci, Engizisyon, D A, C. XI, ss. 238241. Bkz. Fatma Mensur Co ar, Din Sava.lar&, s. 27. Bkz. Patrick Granfield, Papacy, E.R., vol. 11, s. 172; Ullmann, a.g.e., s. 252, 253. Ullmann n burada engizisyonu artlar n bir gere/i olarak grmesi, engizisyona kar nemli bir tepki olmay n da bu uygulamalar n halk taraf ndan tasvip edildi/inin gstergesi saymas ilgintir. Bkz. J.A. Corbett, The Papacy, s. 38.

78

d) IV. Innocent Dnemi Gregorynin A/ustos 1241de lmnden nce Avrupada Mo/ol tehlikesi ba gsterir. Mo/ollar Rusyan n ard ndan 1241de Macaristan istila ederek Polonyay tehdit eder hale gelirler. Tehlikenin fark nda olan Frederick hemen yeni bir papa seilmesi konusunda kardinalleri zorlamak ad na, onlar bir binaya kapat r ve seimi sonland rmadan d ar kmalar na izin vermez. Daha sonra konklav ad ile yerle ecek bu seim tarz na ra/men kardinaller uzun sre te iki o/unlu/u sa/layacak bir aday zerinde uzla amazlar. Hatta ieri ne doktor ne de bir yard mc girmesine izin verildi/i iin kardinallerden biri burada lr. Kardinallerin cenazeye kat lmalar na dahi izin verilmez. Hl bir uzla ma olmad / grlnce bir imparatorluk grevlisinin ieri girerek, karar verilmemesi durumunda IX. Gregorynin cesedinin giydirilerek Romal lara papa olarak gsterilece/i tehdidinde bulunmas ndan sonra Sabina Piskoposu papa seilir ve IV. Celestine ismini al r.258 Fakat Celestine papa seildikten 17 gn sonra lnce kt bir tecrbe ya am olan kardinalleri tekrar toplay p bir seim yapmak kolay olmaz. Haziran 1243te Kardinal Sinibaldonun seilip IV. Innocent (12431254) ad n almas na kadar papal k makam bo kal r. te yandan II. Frederick ile papal k aras ndaki olumsuz hava hl devam etmektedir. Yeni papa, Frederickin errinden emin olmak iin 1244te saray n Romadan Lyona ta r. Innocentin burada toplad / genel konsilde (I. Lyon Konsili, 1245) II. Frederick mahkum edilir ve mslman topraklar na ynelik yeni bir hal seferi dzenlenmesi kararla t r l r. IV. Innocent papal k teolojisine yeni bir boyut getirerek papan n otoritesinin H ristiyan olmayanlar da kapsad / n iddia eder. Yeryzndeki her yarat / n papan n kulu oldu/unu savunan bu dnya teokrasisi fikri ayn zamanda hal seferlerinin din ve siyas olarak me rula t r lmas na yneliktir. Papa, kilisenin ba d man sayd / II. Frederickin 1250de lmnn ard ndan tekrar Romaya ta n r. mparatorla olan sava kazanm grnse de, bu mcadele esnas nda asl nda papal k tek ba na II. Frederickle ba edebilecek gte de/ildir. II. Frederickin kendisini dnyan n hkmdar (dominus mundi) olarak grmesi, neredeyse tm Avrupa idarecile-

258

Ullmann, a.g.e., s. 259, 260.

79

rinin ona kar papal kla birlik olmas na neden olmu tur.259 Bununla birlikte imparatorlukla olan gerginlik burada bitmez. Innocent ve halefleri II. Frederickin o/lu IV. Conrad ile mcadeleye devam ederler. Ama IX. Gregory ve IV. Innocentin agresif politikalar papal /a uzun ve sars c bir sorunla, Byk Bat Blnmesi (Great Western Schism) diye bilinen kriz ile geri dnecektir. 5. Papal&k Otoritesinin Zay&flamas& II. Frederickin ld/ 1250 y l ndan Rudolfla beraber Habsburg hanedan n n tahta geti/i 1273 y l na kadarki devre Byk Fetret (Great Interregnum) olarak adland r l r. Bu dnemde bir imparatorluk bo lu/u sz konusudur. Bu durum papal k a s ndan avantaj de/il tam tersine otorite zaaf na neden olur. IV. Innocentin 1254 y l nda lmnn ard ndan neredeyse yzy l n sonuna kadar papal k otoritesinde muazzam bir d ya an r. Bu sre ierisinde on iki ki i papal k makam na oturur. Bu zaman zarf nda en az 5 defa papal k koltu/u uzun zaman bo kal r ki, bunlardan biri y l srm tr. IV. Innocentin yerine, yine III. Innocent ve IX. Gregorynin akrabas olan kardinal Conti IV. Alexander (12541261) ad yla papa seilir. Onu takip eden IV. Urban (12611264) ise papa olmadan nce Kuds Latin Patri/idir. Onun dneminde, stanbuldaki Latin Krall / zaman nda Roma Kilisesinin kontrolnde iken, VIII. Michael Paleologus (12591282) ile yine eski ayr l k haline dnm olan Bizansa kar faaliyetler gzlenir. Urban nce Yunanistandaki Latinleri Bizansa kar mcadelelerinde destekler, ard ndan Bizansla ittifaklar n bozmak istemeyen Cenevizlileri aforoz eder. Urbandan sonra Frans z kkenli IV. Clement (12651268) papa olur. Onun zaman nda da Bizansla ili kiler olduka hassas bir dnemdedir. mparator Michael papal / kazanmak ve onun deste/inden yararlanmak istemektedir. Bunun da ancak din birle me (union) ile olabilece/inin fark ndad r. Papa Clemente birle me iin mzakerelerde bulunmay teklif eder. Papa da stanbul kilisesini kontrol alt na almak f rsat demek olan bu teklifi kabul eder. Fakat 1271de Clementin lm zerine planlanan mzakereler gerekle tirilemez. Bizans mparatoru yeni bir papa iin uzun zaman beklemek zorunda kal r. Bir ba ka Frans z, Tedaldo Visconti
259

II. Frederick Papa at mas yla ilgili olarak bkz. Ullmann, a.g.e., s. 255 vd.

80

X. Gregory (12711276) ad yla ancak y ll k bir aradan sonra papa seilebilir. Bundan sonra da hemen bir mzakere ya da birle me gerekle mez. Michaelin Katolik glerin zarar ndan emin olmak iin birle me vaadiyle kendisini oyalad / n d nen Papa Gregory sonunda mparatora kesin bir ad m atmas n aksi halde Bizans n korkulu ryas olan ve Balkanlarda ona hcum etmek iin bekleyen Charles dAnjouya daha fazla hakim olamayaca/ n bildiren ikna edici bir mektup gnderir. Bu tehdidi ciddiye almak zorunda kalan mparator, din adamlar n n iddetle direnmesine ra/men 1273te stanbulda papal k temsilcileri ile anla r. Din adamlar n n ise sadece bir k sm bu birle meye r za gstermi tir. Niha i lem 1274 Lyon Konsilinde gerekle ecektir.260

Gregorynin en nemli amac bir kilise reformu gerekle tirmektir. Bu amala Lyonda genel bir konsil toplar. 1274teki II. Lyon Konsilinde alt oturum gerekle tirilir.261 Konsile nl Aziz Thomas (Thomas Aquinas) da kat lacakt r, fakat Thomas Lyon yolunda iken lr. Konsilde Kudsn tekrar ele geirilmesi iin yeni bir hal seferi dzenlenmesi kararla t r l r, tabi bunu finanse edecek vergiler konmas da. Papal k seimi ile ilgili prosedrde de yeni bir dzenlemeye gidilerek baz tadilatlarla birlikte a a/ yukar gnmze kadar ula acak seim tarz belirlenir. Konsilde ayr ca, prenslerin ve aristokrat ailelerin Kilise zerindeki etkisini azalt c nlemler al n r ve yeni tarikatlar kurulmas yasaklan r. Tabi ki konsilin en nemli olay Bizansla vuku bulan birle medir. Konsil huzurunda Bizans n Megas Logothetesi262 Georgios Akropolites, imparator ad na sadece Roman n stnl/n de/il ayn zamanda inanc n da kabul etti/ini yeminle ilan eder. Birle me metnine imza koyan din adamlar ise bir zamanki patrik Germanos ve znik Metropoliti Theophanestir. Bu birle mede papal / n verdi/i tek taviz Bizans n geleneksel Greke ibadetini kabullenmektir. Tabiat yla mparator Michael stanbulda byk bir tepkiyle kar la r. Ostrogorsky bu tabloyu yle resmetmektedir: Latin d manl / etine ve kan na kadar i lemi bulunan Bizans milleti, ecdad n n dinine ihanet eden imparatora isyan ediyordu. mparator ise btn bunlar grmezlikten geldi ve devleti iin kurtulu ad260 261 262

Bkz. Ostrogorsky, a.g.e., s. 418421. Bu konsile bir Trk delegasyonunun da kat ld / ndan sz edilir. Bkz. La Due, a.g.e., s. 305. Gnmz terminolojisi ile ba bakan, Bat daki anslyenin Bizanstaki kar l / , yani devlet idaresinin en st memuru.

81

detti/i uniona s k ca sar ld . K/ by/ birbirinden ay rmayan en zlimane bir takibat ba lad .263 Sonu itibariyle hem imparator hem de papa ve halefleri unionu devam ettirebilmek iin zorlu bir mcadele vermek zorunda kal rlar. Ta ki papa IV. Martinin (12811285) talyadaki siyas artlar n etkisiyle Bizans mparatorunu sapk n ve azledilmi ilan edip Bat krallar na da onunla mnasebeti yasaklamas ile birle menin Roma taraf ndan bozulmas na kadar. Bizans n birle meden resmen ayr ld / n n ilan ise VIII. Michaelin yerine geen o/lu II. Andronikos (12821328)un tahta geer geemez ilk icraat olur. X. Gregory ile V. Clement (13051314) aras ndaki dnemde papal / n nemli lde g kaybetmesi asl nda hal seferlerindeki ba ar s zl klarla paralel bir d tr. Bu dnemin papalar aras nda VIII. Boniface (12941303) d nda nemli bir varl k gsteren kmam t r. X. Gregorynin lmnn ard ndan seilen birka papa olduka k sa sre bu makamda kalm ve bu devrede kardinaller ok gl bir konuma gelmi tir. Yzy l n sonlar na do/ru, papal k gittike daha fazla Frans z etkisi alt na girmi ve bu da papal / n Avignona giden yolunu haz rlam t r. a) Boniface Philipe Kar.& XIV. yzy la gelindi/inde papal k monar isinin alt n devri art k sona ermi tir. Papan n Christendomu zlecek, hem imparatorluklar hem de papal k iin farkl ve y prat c bir devre ba layacakt r. Benedict Caetani, papal k ismiyle Boniface VIII (12941303) dnyay XIII. yzy lda III. ve IV. Innocentin grd/ gibi grmektedir. Fakat o dnya ok de/i mi tir. Art k Fransa, Almanya, ngiltere hatta Aragon ve Kastilya Krall klar kendilerini christendomun bir paras de/il mstakil, kendi dillerine, kltrlerine ve siyasal ilgilerine sahip ba/ ms z birer lke olarak grmeye ba lam lard r. Avrupa yeniden ekillenmektedir, fakat Boniface zaman n sinyallerini iyi okuyamam t r.264 Belki bu yzden, selefi V. Celestinin onun iin kurt gibi gelecek, aslan gibi hkm srecek, kpek gibi lecek dedi/i rivayet edilir.265

263 264 265

Ostrogorsky, a.g.e., s. 427. La Due, Chair of Saint Peter, s. 135. Bkz. R. Pazola, Whos been Sitting in Peters Chair?, s. 35.

82

Boniface 1296da Clericis Laicos adl bir ferman (bulla) ile unutanlara veya grmezden gelenlere, tm yerel kiliselerin idar ve mal a dan kendine ba/l oldu/unu sert bir dille hat rlatarak i e ba lar. Bullan n giri cmlesi laiklerin her zaman ruhbanlara d man oldu/u ok iyi bilinmektedir biimindedir.266 Tabi ki burada kastedilen s radan laikler de/il, yneticilerdir. Papa krallarla mcadele etme kararl l / ndad r. Bu dnemde Gaskonya blgesi zerindeki ihtilaftan dolay ngiltere ve Fransa at ma halindedir ve Bonifacein as l d man Fransa Kral IV. Philip olur. Gzel Philip diye de bilinen IV. Philip, Papan n ad geen fermanda talep etti/i madd ykmllkleri kabul etmez. Kral ile Papa aras ndaki bu gerginli/e, Papan n yak n dostu, Gney Fransadaki Pamiers piskoposu Saissetin Philip taraf ndan sulan p Pariste hapse at lmas eklenince Papa k l lar n eker. 1302de Romada bir konsil toplar (Frans z piskoposlar n n sadece yar s kat l r bu konsile) ve nl Unam Sanctam deklare eder. Ad geen bulla asl nda Thomas Aquinas n bu konudaki gr n zetleyen u cmle ile sona ermektedir: biz, bildiriyoruz ve ilan ediyoruz ki her insano/lunun, kurtulu iin Roma Piskoposuna tb olmas kesinlikle zorunludur.267 Ayr ca Boniface Pavlusun Korintlilere I. mektubunda geen ruhsal ki i herkesi yarg layabilir fakat hi kimse taraf ndan yarg lanamaz (2: 15) biimindeki pasaj da papan n yarg lanamayaca/ n n delili olarak gsterir. Yine burada Papa, Kiliseyi Nuhun gemisine, kendisini de Nuha benzetir ve onun kaptan oldu/u gemiye binmeyenlerin helk olaca/ n syler. Papan n iddias na gre hem dnyev hem din otorite, yani her iki k l da papaya aittir.268 Bonifacede yle bir Frans z antipatisi olu mu tur ki, Papan n Frans z olmaktansa bir kpek veya e ek olmay ye/lerim dedi/i sylenir. te bu Frans z

266 267

268

Ad geen bullan n metni iin bkz. http://www.fordham.edu/halsall/source/b8-clericos.html Unam Sanctam n Trke evirisi EK 5te verilmi tir. Metnin ngilizce evirisi iin bkz. Henry Bettenson, Documents of the Christian Church, ss. 115116. www.papalencyclicals.net/Bon08/ B8unam.htm (11.07.2005). VIII. Boniface ve Philip aras ndaki at ma ile ilgili bkz. Bokenkotter, a.g.e., ss. 159161; Stebbing, a.g.e., s. 379381; J.A. Corbett, The Papacy, s. 37, 38; M.A. A/ao/ullar L. Kker, Tanr& Devletinden Kral-Devlete, s. 1822. ki k l metaforu asl nda XII. yzy la kadar geri gitmektedir. Ortaya k nedeni papa-imparator eki mesidir. lk dile getiren muhtemelen Ke i Aziz Bernard (. 1153)t r. Bernard o yzy l n en etkili isimlerindendir ve onun formlne gre dnyev ve din otoriteyi temsil eden iki k l da papaya ait olmakla beraber dnyev olan yine papa taraf ndan sekler idarecilere verilmi tir (Bkz. J.A. Corbett, The Papacy, s. 33). Bu dnemde papal /a kar krallar n savunucular oldu/u gibi krallara kar papal k savunucular vard r. Bunlar n temsilcileri ve gr leri hakk nda bkz. A/ao/ullar Kker, a.g.e., s. 2336.

83

d manl / sonucunda Papa ile Kral aras ndaki at ma art k dnlmez bir noktaya gelir ve 1303te Boniface yay nlad / bir bulla ile Philipi aforoz eder. Kral gvendi/i bir adam n , William Nogareti Papay yakalay p ona getirmesi iin gnderir. Nogaret durumu dzeltmek iin, Papay aforozu kald rmas ve Kralla uzla mas ynnde ikna etmeye al t ysa da Papa sznden dnmez. Bunun zerine tutuklan r ve ok gemeden de hapsedildi/i yerde pheli bir ekilde lr. Gnmzde baz hekimler tarih nakillerden yola karak Bonifacein hapiste ald / darbeler sonucu beyin kanamas ndan ld/n iddia etmektedirler.269 Bonifacein ard ndan XI. Benedict (13031304) papa seilir. K sa sren papal / esnas nda Benedict Roma asilzadelerinin tasallutundan uzak kalmak iin saray n Perugiaya ta m t r. Papa Temmuz 1304te lene kadar orada kal r. b) Papal&;&n Babil Srgn: Avignon Dnemi (13051378) Papal / n Romadan bir Frans z ehri olan Avignona ta nmas sonucu burada geirdi/i 70 ksur y ll k dneme Avignon Dnemi ad verilir. Bu devrede papal k tamamen Frans zlar n kontrol alt ndad r ve bu dnem papal k zerinde travmatik bir etki yaratm t r. Bu zaman diliminde papal k, Ullmann n deyimi ile Frans zlar n ihtiraslar n doyurma arac haline gelir.270 Fakat sorun bununla kalmaz. Papal k Frans zlara ba/l hale gelince Frans zlara d man olanlar papal /a da d man olurlar. Bu nedenle ngiltere, Almanya gibi lkeler papal / n etkisinden uzak kal r. Avignon papal / dneminde kardinaller kurulunun o/unlu/u do/al olarak Frans zlardan olu maktad r. Avignon papalar n n atad / 134 kardinalden 113 Frans zd r.271 nl Rnesans airi Petrarch (. 1374) ki genli/i Avignonda gemi tir- Avignon Dnemini Papal / n Babil Srgn olarak nitelemi ve ondan sonra bu tabir me hur hale gelmi tir.272

269

Graham Martin, Did Pope Boniface die of a subdural?, Journal of Clinical Neuroscience, (2001) 8 (1), s. 8, 9. 270 Ullmann, a.g.e., s. 279. 271 J.A. Corbett, The Papacy, s. 43. 272 Avignon dnemi hakk nda genel olarak bkz. Ludwig Pastor, The History of Popes, Ed. by F.I. Antrobus, 1938, vol. I, ss. 57116 (Pastor 18541928 y llar aras nda ya am Alman tarihi ve diplomatt r. Ad geen eserin tamam 16 cilt olup yay nlanmas 1930da tamamlanm t r. Eser 1305 Avignon dnemi ile ba lar ve 1799da Napolyonun Roma'ya giri i ile biter); Collins, Upon

84

XI. Benedictin lmnn ard ndan 15 ki ilik kardinaller kurulu 11 ay boyunca bir papa seemez ve kurul iki kampa ayr l r. Kardinallerin bir k sm papal k koltu/una yeni bir VIII. Bonifacein gemesini istemektedir. Fakat konklavdan zay f bir papa kar, Bordo Ba piskoposu Bertrand de Goth. V. Clement (13051314) ad n alan yeni papan n uysal bir portre izece/ini muhtemelen Kral Philip de bilmektedir. Ta giymesinden hemen sonra onu genel bir konsil toplamaya zorlar. Kral n amac hem sonrakilere kt rnek olmamas iin dikba l VIII. Bonifacein mahkum edilmesi hem de Tap nak Ivalyelerine kar tedbirler al nmas d r ki, as l neden Ivalyelerin zenginli/inin Kral n i tah n kabartmas d r.273 Papa, Kral n ilk iste/ine pek olumlu bakmaz, fakat Kraldan ekindi/i a kt r. Philip 1307de Fransadaki Tap nak Ivalyelerine aniden hcum edince Papa da valyelerin tm Avrupada takibata u/rat lmas na hkmeder. Bu arada papan n gc hl zay f imparatorlar aforoz etmeye yetecek durumdad r. Balkanlarda Katoliklerle Ortodokslar aras ndaki baz sorunlar papal k ile Bizans kar kar ya getirir. Clement Bizans aleyhtar hareketlere manev bir destek olarak 1307 y l nda Bizans mparatoru II. Andronikosu aforoz eder.274 Papa Tap nak Ivalyelerine kar tarikata kar giri ilen harekata destek vermi tir ama bu

yap lanlar yle / r ndan kar ki Clement buna bir son verilmesini

ister. Bu da Gzel Philipi olduka k zd r r. Philipin bask s sonucu Papa Viyanada genel bir konsil toplar (Viyana Konsili 13111313). Zaten Clement 1309da papal k saray n Fransaya, Avignona ta m t r. Dolay s yla, di/er genel konsillerle k yasland / nda ba ndan sonuna kadar sekler otoritenin, yani Philipin glgesi alt nda geen konsilde iki nemli karar al n r. Biri Tap nak Ivalyelerinin mahkum edilmesi di/eri ise yeni bir hal seferi projesidir. Tap nak Ivalyelerinin tm varl / bu srete bir di/er asker tarikat olan Hospitalier taraf ndan devral n r.

273 274

This Rock, ss. 155160; Stebbing, a.g.e., ss. 383399; Patrick Granfield, Papacy, E.R., vol. 11, s. 177; Ronald S. Cunsolo, Babylonian Captivity and Papacy, EVP, s. 38, 39. Bir toplumsal kast olarak Ortaa/da Ivalyelik konusunda bkz. Charles Kingsley, Antik Rejim, ev. Seyfi Say, stanbul, 2004, s. 33 vd. Ostrogorsky, a.g.e.,s. 457.

85

Nisan 1314de Clementin lm zerine, Frans zlar, Gaskonlar ve talyanlar biiminde gruptan olu an kardinaller iki y l boyunca bir aday zerinde uzla amazlar. Sonunda Jaques Dues, XXII. John (13161334) ad n alarak V. Clementin yerine papa seilir. XXII. John dneminde papal k Avignona iyice yerle ir. Johnun en nemli icraatlar ndan biri engizisyonun Katharlar, Waldensianlar ve Fraticelli gibi gruplar zerinde terr estirmesi ve bu gruplara mensup pek ok ki inin ate e at larak yak lmas olur. Papa Fransiskenlere kar da etkili bir sava verir. Buna mukabil XXII. John Aziz Augustine ke i leri ile iyi ili kiler kurar ve 1327de yay nlad / bir ferman olan Veneranda sanctorum patrum ile onlar n Paviadaki merkezlerinde (tarikat Augustinein kemiklerinin burada oldu/una inanmaktad r) gven ierisinde bulunmalar n sa/lar. Bu yard mlar kar l / nda Augustine ke i leri de papan n nemli destekileri olurlar, hatta daha sonra imparatorluk ile papal k aras nda ortaya kan baz at malarda Pavia adeta papal / n ss vazifesini grr.275 Bununla birlikte XXII. John ile ilgili yaz lanlar, papan n bireysel olarak mtevaz bir hayat srd/ fakat onun dneminde akraba kay r c l / n n (nepotism) ak l almaz bir safhaya ula t / ynnde birle mektedir. XXII. John, Clemente gre daha dirayetli bir ynetim sergileme abas nda oldu/undan Kutsal Roma mparatoru IV. Louis ile mcadele eder. at man n en nemli nedenlerinden biri Fransiskenlerdir. Papal k bu tarikata d man iken Louis Fransiskenlerin taraf ndad r. 1324teki bir manifesto ile Louis papay kendi karlar n d nmekle sular ve zellikle de Fransiskenlere kar yrtt/ sava tan dolay onu heretik ilan eder. Papan n cevab gecikmez. Louis aforoz edilir ve ona ba/l olanlara da enterdi uygulan r. 1328e gelindi/inde Louis papay tan mamakla kalmaz kendine V. Nicholas ad yla Fransisken bir papa seer. Kilise taraf ndan kabul edilmese de V. Nicholas 1330a kadar Kutsal Roma mparatorlu/unun resm papas olmu tur.276

XXII. Johnun lmnden sonra yirmi drt ki ilik kardinaller kurulu Jaques Fornier zerinde anla r. XII. Benedict (13341342) ismini alan yeni papa zaman nda papal k Avignona iyice yerle ir. Paris niversitesinde teolog olan Benedict

275 276

Bkz. Sharon Dale, A house divided: San Pietro in Ciel dOro in Pavia and the politics of Pope John XXII, Journal of Medieval History, 27 (2001) 5557, ss. 4365. Bkz. Ullmann, a.g.e., ss. 284-286.

86

Avignonda yeni bir papal k saray yapt r r ve Romadaki papal k ar ivini de Avignona ta r. Kilisede e itli reformlar yapma niyetinde olsa da pek ba ar sa/layamaz. Onun bu abas n n nndeki en byk engel de curian n kendisi, yani kardinallerdir. Katolik yazarlar onun en nemli gayretinin ngiltere ile Fransa aras nda ya anan Yz Y l Sava lar n engellemek oldu/unu, fakat papan n bu amaca ula mada ba ar l olamad / n sylerler.277

Rouen Ba piskoposu Pierre Roger XII. Benedictin yerine papa seilen isimdir. Papal k ad yla VI. Clement (13421352) Benediktin tarikat na mensup olup, kardinal olarak atanmadan nce Fransa Kral VI. Philipin nemli devlet adamlar ndan biridir. O da halefi gibi kardinallerle u/ra mak zorunda kal r. Bununla birlikte Avignon onun zaman nda bir kltr merkezi haline gelir. Ressamlar, heykeltra lar, airler, neredeyse Avrupan n tm sanat lar Avignonda toplanm t r. Tabi ki bu, papal / n masraflar n n artmas demektir ve bu masraflar kar lamak iin XII. Benedict zaman nda toplanan para ve mallar tketilir. Byk lde bu devre yznden son Avignon papas VI. Innocent, V. Urban ve XI. Gregory- bor yk alt nda ezilmi tir. Bu dnemde ayr ca Avrupadaki byk veba salg n n n ilk dalgas ya anm (13471349) Avignon da bundan en ok etkilenen yerlerden biri olmu tur. Bu veba salg n esnas nda Avignon blgesindeki nfusun yakla k yar s n n ld/ sylenmektedir.278

VI. Innocent (13521362) ad yla, Clementin yerine Ostia kardinal piskoposu Etienne Aubert papa olur. 1352deki bu konklav n zelli/i kardinallerin seim kapitlasyonu olarak adland r lan, seim ncesi bir anla ma yapm olmalar d r ki 1545teki Trent Konsiline kadar bu uygulama olduka yayg n hale gelecektir. te iki o/unlu/un kolay sa/lanmas a s ndan, kardinaller kurulunun r zas olmadan yeni bir kardinal atanmamas esas na dayanan bu uygulama asl nda papa otoritesi a s ndan s n rlay c olur. Zira bu durum karar srecinde kardinallerin etkisini art r277

Bkz. La Due, Chair of Saint Peter, s. 148. ngiltere ile Fransa aras ndaki sava larda Papal k Avignonda ve Frans z etkisi alt n oldu/undan ngilizlerce Fransa saf nda olarak alg lanm t r. Hatta o dnemde ngiliz askerleri aras nda Papa Frans zsa sa ngilizdir sznn yayg nla t / sylenir. Bkz. Brezzi, The Papacy, s. 117. 278 Bkz. J.A. Corbett, The Papacy, s. 44; La Due, a.g.e., s. 149.

87

m t r. Innocent dneminde papal k Avrupa siyasetinde etkin olma iste/ini srdrr. Almanyada 1356da imparatorluk semenlerinin haklar n dzenleyen ve mparator IV. Charles taraf ndan ilan edilen Golden Bull papa Innocent taraf ndan k nan r. Nedeni de bu ferman n Kutsal Roma mparatorunun seiminde papay devred b rakmas d r. Hukuku olan VI. Innocent zellikle Fransiskenlere kar olduka kat davran r ve onun zaman nda neredeyse tm Avrupada Fransiskenler engizisyon marifetiyle sapk nlar olarak yakalan r ve cezaland r l rlar.

VI. Innocentin ard ndan V. Urban (13621370) papal k makam na oturur. Papa seildi/inde kardinal de/il, Marsilyada bir Benediktin manast r nda ke i tir. Papa olarak da yine bir ke i gibi ya amaya devam eder. Avignondaki haleflerinden fark papal / tekrar Romaya ta ma gayreti olmu tur. Asl nda Romaya ta nm t r da. Fakat sonra tekrar Avignona dnm tr. Papa, 1367den 1370e kadar geri o/u zaman Romaya yak n yerler olan Viterbo ve Montefiasconede gemi tirRomada, Kutsal Iehirde kalm t r ve bundan sonraki papalar n ikamet edece/i Vatikan kuran ki idir. Urban Romadan tekrar Avignona neden dnd? Co/rafi konum avantaj ndan dolay ngiltere ile Fransa aras ndaki sava n tekrar patlak vermesini engellemek iin arabuluculuk yapmak amac yla diyenler vard r.279

Bu dnemdeki bir di/er geli me Bizansla unionun bir defa daha gndeme gelmesidir. Anadolu ve Rumeliden Trkler taraf ndan s k t r lan Bizans bir defa daha kurtulu u papal kla uzla mada arar. Dnemin mparatoru birka kez tahta k p indirilen V. John (Ioannes) birle me iin 1369 A/ustosunda Napoli zerinden Roma'ya ula r. Beraberindekiler devlet erkan olup din adamlar ndan kimse bulunmamaktad r. Dolay s yla, Ortodoks inanc na sahip tm blgelere gnderdi/i mektuplarla Roma inanc n kabule kar mcadele veren Patrik Philotheosun da etkisiyle, V. Johnun 1369 Ekiminde Romada byk bir trenle Katolik inanc n kabul edi i sadece imparatorun ahs n ilgilendiren ki isel bir davran tan ibaret kal r.280

279 280

Bkz. La Due, Chaire of Saint Peter, s. 152. Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi, s. 496.

88

XI. Gregory (13701378) V. Urban n yerine papa seildi/inde 42 ya ndad r. VI. Clementin ye/eni olan Gregory henz 19 ya nda iken kardinal olarak atanm , papa olmadan evvel yirmi y l boyunca Avignonda, papal k saray nda al m t r. Yetenekli bir Kilise hukukusudur ve Kilisede e itli reformlar yapma amac ndad r. Engizisyon onun dneminde Gney Fransa, Sicilya ve Almanyada ortodoks inantan ayr lanlara aman vermemi tir. Gregory dnemi ayn zamanda daha sonraki reform hareketinin ortaya k ndaki entelektel etkilerden birinin sahibi olan ngiliz John Wycliffin Kilise hiyerar isine ynelik gr lerini yaymaya ba lad / zamand r. Papal / n Babil srgnne son veren de yine XI. Gregory olur. 1377 Oca/ nda Romaya dnmesiyle burada ortaya kacak sahte papalar hari- papal / n Avignon dnemi sona erer. Fakat sa/l / bozulan Gregory Romaya geli inden yakla k bir y l sonra lr.

c) Byk Blnme ve Konsiliarizm XI. Gregory Mart 1378de ld/nde Romada biri spanyol, drd talyan ve on biri Frans z olmak zere on alt kardinal bulunmaktad r. Alt kardinal ise Avignonda kalm t r. Romadaki kardinaller kendi aralar ndan bir aday zerinde uzla amay nca, talyan bir papa isteyen Romal lar n da etkisiyle, d ar dan bir ki i, Bari Ba piskoposu Bartholomew Prignano papa seilerek VI. Urban (13781389) ad n al r. VI. Urban, curia d ndan olmas n n da etkisiyle Kilise idaresinde nemli de/i iklikler yapma karar ndad r. Ondan o/unlukla tarihteki en kindar ve iddet yanl s papa olarak bahsedilir. Urban paranoyak bir tavra sahiptir ve etraf nda yeni bir kardinaller kurulu olu turur. Onun bu siyaseti, yakla k 40 y l boyunca ayn anda nce iki sonra papan n hkm srd/, Byk Blnme (Great Shism)281 olarak adland r lan krize neden olacakt r. Bununla birlikte, Urban n anlay s z siyaseti yan nda Byk Blnmeyi tetikleyen iki nemli unsurdan sz edilmektedir. Bunlar n ilki idar ikincisi maldir. Yani birincisi papal / n a r biimde merkezile mesi ve yerel kiliselere karar srecinde hi sz hakk verilmemesi; di/eri ise zellikle
281

Corbettin de belirtti/i zere blnme (schisma) dense de bu durum teknik anlam yla bir blnme de/ildir. nk problem, 1054 Ortodoks-Katolik blnmesindeki gibi, inan veya uygulama farkl l / ndan ya da papal k otoritesini tan mamaktan kaynaklanmamaktad r. Sorun birden fazla papa olmas d r. Bkz. J.A. Corbett, The Papacy, s. 45. Bu dnemle ilgili olarak bkz. Ron Pazola, a.g.m., s. 35; La Due, a.g.e., s. 155 vd.; Stebbing, a.g.e., ss. 400414; J.A. Corbett, a.g.e., ss. 44 47; Patrick Granfield, Papacy, E.R., vol. 11, s. 177, 178. Collins, Upon This Rock, ss. 167174.

89

Avignon papal / dnemindeki lks ya am n kiliseye pahal ya mal olmas , gittike daha fazla kayna/a ihtiya duyulmas d r.282 Bunlara Roma halk n n tavr n da bir di/er faktr olarak ekleyebiliriz.

Papan n uygulamalar ndan olduka rahats z olan kardinallerin o/u Romadan ayr l r ve Anagnide ya amaya ba lar. Bir sre sonra papa hari neredeyse tm curia buraya ta n r. Ayn y l, 1378de kardinaller Decleratio diye bilinen bir bildiri yay nlarlar. Bu bildiride VI. Urban n seili inin geersiz oldu/u ve papal k makam n n bo oldu/u ilan edilir. Ayn kardinaller, kendilerine kat lan ba kalar yla beraber Roman n gneyindeki Fondi Dkne ait maliknede toplanarak Genoval Roberti papa ilan ederler. Papal k ismi olarak kendisine VII. Clement (13781394) ismini veren Robert do/al olarak VI. Urban taraf ndan an nda aforoz edilir. Romada bar namayaca/ n anlayan Clement 1381de Avignona yerle ir ve onun halefleri olan sahte papalar da 1430a kadar burada ya arlar. Christendom bir kez daha blnm tr. talya, ngiltere, Almanya, Macaristan ve skandinavyada Urban papa kabul edilirken, Fransa, Naples, skoya, Aragon ve Kastilya krall klar n n me ru sayd / papa Clementtir. Yani Avignon'da Frans zlar n ve yanl lar n n, Romada ise Fransa d manlar n n papas oturmaktad r. 1409daki Pisa Konsiline kadar Romadaki Urban n yerine IX. Boniface (13891404), VII. Innocent (14041406) ve XII. Gregory (14061415); Avignondaki Clementin yerine de XIII. Benedict (13941423) geer. Ayr l / n iki taraf nda art k Gregory ve Benedict vard r. Bu blnmeyi sona erdirmek iin her iki papan n kardinalleri 1409da Pisa Konsilinde bir araya gelirler. Ancak sorun zlemedi/i gibi, ilgin bir biimde konsilden nc bir papa kar: V. Alexander (14091410). Alexanderi ikinci Pisa papas olarak XXIII. John (14101415) takip eder.

Bu dnemde christendomda papa vard r; Romada XII. Gregory, Avignonda XIII. Benedict ve Pisada XXIII. John. Bu kar kl /a bir son vermek iin genel bir konsil toplan r. Bu, Katolik Kilisesince on alt nc genel konsil kabul
282

Avignonun nas l bir merkez haline geldi/i ehrin nfusundaki art tan anla labilmektedir. nceleri yakla k be bin ki i olan ehir nfusu 1376ya gelinceye kadar neredeyse otuz bine km t r. Bkz. La Due, a.g.e., s. 153.

90

edilen Constance Konsili (14141418)dir. Mart 1415te XXIII. John gnll olarak papal k iddias ndan vazgeen ilk isim olur. Ayn y l n Temmuz ay nda da Roma Papas Gregory ekilir. Avignondaki papa Benedict di/erleri gibi ekilmeyi reddettiyse de direnmesi etkili olmaz ve iki y l sonra azledilir. papadan sonuncusu da bertaraf edildikten sonra s ra yeni bir papa semeye gelir. Konsilin ruhuna uygun biimde, seim radikal bir de/i iklikle yap l r. Kardinallere her milletten alt ki ilik bir delege e lik eder. Kardinaller yan nda 30 ki ilik delege grubunun kat ld / seimden Kardinal Oddo Colonna, V. Martin (14171431) ad yla papa olarak kar.283

Contance Konsilinde, sorunu zmek iin papan n da stnde bir otoriteye ihtiya duyulmu ve bunun iin genel konsilin papadan stn oldu/unu kabul etmek en makul zm olarak grlm tr. Bununla birlikte konsiliarizm olarak bilinen ve genel konsili kilisede en st otorite sayan bu gr mevcut krizi zmekle kalmam papal k otoritesine kar alternatif bir teoloji haline gelmi tir. Mevcut durum gere/i, Constance Konsilinin ilk karar na gre genel konsil Kilise demektir ve o en st otoritedir. Bu konsiliarist sylem Haec sancta isimli bir metinde ifadesini bulur ve daha sonra da Frequens adl konsil belgesiyle deklare edilir.284 Bu anlay belirli bir sre kabul grm ve ileriki y llarda papa otoritesine kar zaman zaman ileri srlen bir alternatif olmu tur. Fakat Byk Blnme sorunu zme kavu turulup yeniden tek papal gnlere dnldkten sonra konsiliarizm etkisini kaybedecektir. Zira papan n yerine konsilin gemesi tehlikesini ortaya karan bu e/ilime kar papalar gerekli nlemleri al rlar.

283

284

Kiliseye gre Byk Blnme esnas ndaki me ru papalar Romadakiler ise de Katolik teologlar aras nda hem Constans konsili hem de hangi papan n hakl ve me ru oldu/u gnmze kadar hep tart lm t r. Bkz. La Due, a.g.e., s. 165. Konsil srecindeki nemli olaylardan biri ise John Hus hadisesidir. Roma Kilisesini sert bir ekilde ele tiren Wycliffin /rencisi John Hus Konsil nne kmaya a/r l r ve mparator Sigismundun kendisine bir zarar verilmeyece/i szne gvenen Hus bu a/r ya uyar. Fakat Kilisenin inans zlara verilen szden dnlebilece/i anlay gere/i (bkz. Barker, Onun zinde, s. 103) Hus sapk n olarak mahkum edilip ate te yak l r. Bir y l sonra da Husun arkada Pragl Jerome ayn muameleye maruz kal r. Hatta onlar n hocas mesabesindeki Wycliffin de bu srete kemiklerinin mezar ndan kar l p yak ld / sylenir. nsanlar Jerome ve Husun yak lmas ndan o kadar etkilenmi lerdir ki, bu iki olay Hus ve Jeromu, zellikle de Husu Bohemyada bir kahraman yapm t r. Bkz. Bertrand Russel, Bat& Felsefesi Tarihi, II, 223. Pisa ve Constance Konsilleri sreci ile ilgili olarak bkz. Ludwig Pastor, The History of Popes, I, 174207.

91

Constance Konsilinde, konsiliarizmin ruhuna uygun olarak, be y lda bir genel konsil yap lmas na ve bir sonraki konsilin de Paviada toplanmas na karar verilmi tir. Paviada toplanmas kararla t r lan konsil Martinin isteksizli/i ve Pavian n gvenli bir yer olmamas dolay s yla Sienada toplan r. Fakat kat l m olduka d k oldu/undan Martin yedi y l sonra bir genel konsil yap laca/ n ilan edip konsili kapat r. Konsilcilere kar konsile bak Martin papal k monar isini l ml veya suland r lm bir konsiliarizmle srdrme politikas izler. Onun Iubat 1431de Baselde toplanan yine s cak de/ildir. lmnden hemen nce toplanan bu konsile kendisi yerine bir kardinali ba kan olarak grevlendirir.

Martinin lm zerine kardinaller Byk Blnme esnas nda Roma papas olan XII. Gregorynin ye/enini IV. Eugene (14311447) ad yla papa seerler. Bu arada Baselde ba layan konsil zellikle Bohemyadaki e itli kar kl klar ve at malar nedeniyle 1438de Ferraraya, 1439da da Floransaya ta n r ve ayn y l burada kapan r. Konsil srecinin en nemli zelli/i, Trklerin ku atmas alt ndaki Bizans ile papal k aras nda yeni bir union denemesidir. nceki tecrbeleri Bizansa, birle meye bel ba/lamamas n yeterince /retmi olsa da uniona kar nefret duygusu ne kadar kuvvetli olursa olsun yine de stanbulda, bunal ml anlarda kurtulu u Roma'ya kat lmakta gren byk nfuzlu union taraftar evreler her zaman mevcut olmu tur.285 zellikle Ferraraya ta nd ktan sonra konsil delegeleri mparator VIII. John Paleologos (14251448) ve Moskova Patri/inin de iinde bulundu/u stanbul Kilisesi delegasyonu ile e itli mzakerelere giri ir. V. Johnun aksine mparator bu defa din adamlar n da i in iine sokma kararl l / ndad r. Temel ihtilaf konular nda e itli mzakereler yap l r. Tart lan konular unlard r: 1) Bat Kilisesinin kredosuna Ortaa/ n ba nda girmi ve ayr l / n temel teolojik nedeni olan filioque, yani Kutsal Ruhun Baba ve O uldan kt / inanc 2) Katoliklerde mevcut olmakla beraber Do/u H ristiyanlar na yabanc olan raf (purgatory) inanc 3) Komnyon ayinin anlam ve icras komnyon ekme/ine maya kat l p kat lmayaca/ - zerindeki farkl l klar 4) ve en nemlisi papan n stnl/ sorunu. Amac a k olan birle me yolunda Bizans a s ndan bu mzakereler sadece grn kurtarmak amal bir formaliteden

285

Ostrogorsky, a.g.e., s. 517.

92

ibarettir. Din adamlar e it artlarda kendi aralar nda tart t lar ve uzla t lar grnts verilmek istenmi tir. Fakat imparatorun acelesi bunun dahi tam olarak yap lmas na izin vermez. Konsil Floransaya ta nd ktan sonra Bizans delegasyonu ile niha uzla ma gerekle ir. 1439 Temmuzunda birle me asl nda stanbul Kilisesinin papan n stnl/n tan mas demek gerekir- resmen ilan edilir.286 Fakat Do/u ile Bat Kiliseleri aras ndaki bu birle me de uzun mrl olmam t r. Bunun nedeni iki taraf n da anormal artlar alt nda olmas , yani birle menin do/al artlarda vuku bulmamas d r. Bat Kilisesinde konsilcilerle papal k taraftarlar aras nda hararetli bir mcadele vard r; Bizans n da niyeti Bat dan destek sa/layarak kendini kurtarmakt r.287 Papal / n di/er kiliselerle uzla mas stanbulla s n rl kalmaz. Ayn y l Ermeni Kilisesi ile de benzer bir uzla ma sa/lan r. Ermeni patri/i papal / n stnl/n ve otoritesinin kabul etti/ini ilan eder. Daha sonra 1442de K pt Kilisesi, 1444te Suriye Kilisesi, 1445te Maroniler ve Keldanilerle benzer uzla ma anla malar yap l r.288 Basel Konsili esnas nda, konsilin nce Ferrara sonra Floransaya ta nmas na itiraz eden, aralar nda baz piskoposlar n da bulundu/u 300 delegelik bir muhalif grubu ortaya kar. Bunlar Papa Eugeneyi heretik ilan edip papal / n geersiz sayarlar ve Baselde ilerinden bir papa seerler. Fakat Kilise tarihindeki son sahte papa olan V. Felix (14391449) 1449da papal k iddias ndan vazgeer ve 1451de lr. Tm bu sre sonunda papal k konsiliarizme stn gelmi tir ama christendom zerindeki ahlak ve manev liderli/ini tekrar kuramayacakt r.289

286

Bkz. Ostrogorsky, a.g.e., s. 518, 519; La Due, a.g.e., s. 173. Bizans iin bu birle me fayda sa/lamad / ve stanbulda byk tepkiyle kar land / gibi Bizans n zellikle Slav dnyas ndaki itibar n da zedeler. Bu olaydan sonra Rusya stanbul Kilisesinden kopar. Birle me trenine kat lan Moskova Patri/i Isidor Floransadan dn nde II. Vasili taraf ndan azledilerek hapse at l r ve bundan sonra Ruslar kendi metropolitlerini kendileri semeye ba larlar. Birle menin gerekle ti/i konsilin papal k taraf ndaki bir ba ka kahraman Kardinal Cesarini ise Osmanl n n Macaristanla mcadeleleri esnas nda Papa IV. Eugenenin abalar yla organize edilen, Macar, Romen ve Polonyal lardan olu an bir hal seferinin nemli aktrlerinden biri olmu tur. Fakat 1444 Varna Savanda onunla birlikte H ristiyanlar n mitleri de lr. Bu sava Ni/bolu (1396)daki yenilgiden sonra papal / n Bizans dneminde Trklere kar organize etti/i tek sava t r. 287 Ayr nt l tart mas iin bkz. Ullmann, a.g.e., s. 308 vd. 288 Bkz. La Due, a.g.e., s. 173. 289 Bokenkotter, a.g.e., s. 176. Rnesans ncesine kadar Avrupa'da Kilise ve toplum hakk nda bkz. Bokenkotter, a.g.e., ss. 127140.

93

D- RNESANS VE REFORM DNEM NDE PAPALIK XV. yzy la kadar papal / n temel mcadelesi, tm h ristiyanlar zerinde bir otorite tesis etmek ve bu otoritesini sekler glere kar korumak ynnde olmu tur. Fakat bu yzy ldan itibaren daha farkl meydan okumalarla kar kar ya gelecektir. Bunlar n en nemlileri Rnesans, Protestan Reformu ve Ayd nlanmad r. Seignobosun belirtti/i zere Avrupa'da modern devre iki buhran ile ba lar. Biri bedi ve sath (Rnesans) di/eri ise dindir (Reform). lki kk bir az nl kla ilgili kal rken di/eri tm milletleri etkilemi tir.290 Rnesans yeniden do/u demektir. Peki yeniden do/an nedir? Bu do/u ne zaman ve nerede ba lam t r? Bu sorular n uzla lm bir cevab yoktur. Ayr ca o/unlukla resmedildi/i gibi Rnesans aniden bir olgu de/ildir.291 Belli srelerin sonundaki -belki ierisindeki deortaya km

mek daha uygun- bir geli medir. Bununla birlikte, Rnesansla ilgili en kesin olan ey, onun, Bat n n olu umunda nemli bir unsur olan Helenizmle, yani Dawsonun Klasik Kltr, Pirennenin Antik Gelenek dedi/i, Eliadenin ise biraz daha geni letip daha eskiye dayand rd / ve Eski Vahiy olarak isimlendirdi/i kaynakla yak ndan alakal oldu/udur.292 Rnesansa yn veren nemli g olarak 1) Dante, Thomas More ve Erasmus gibi nl rneklerini bildi/imiz hmanizm 2) Kutsal mparatorlu/un zay flamas yla geli me imkan bulan milliyetilik ve 3) Colomb, Cortes ve Vasco de Gama gibi ka iflerle kendini gsteren ke if ruhu say labilir. Rnesans asl nda gerek siyas gerekse dnyaya bak a s ndan, Roma taraf ndan tahrif edilen insan merkezli Eski Yunan n yeniden ihyas veya bir bak ma intikam d r. Roman n asker imparatorlu/u ve kat kurumsal yap s sonraki devletlerce temsil edilmekle birlikte, Eski Roman n devam say lmaya en lay k yap Kilisedir. te Rnesans, Romaya kar Yunan n plan karmakla asl nda Eski Yunan formundan ayr l p Romal la an Kiliseye de kar km t r. Vaftizin H ristiyanl ktaki geleneksel anlam yeniden do/makt r, fakat Rnesans hmanizmi do/al insan n vaftiz suyundan ar narak yeniden
290 291 292

Charles Seignobos, Avrupa Kavimlerinin Mukayeseli Tarihi, s. 271. Bkz. A/ao/ullar Kker, Tanr& Devletinden Kral-Devlete, s. 153 vd.; Josep Fontana, arp&t&lm&. Gemi.e Ayna, ss. 3349. Bkz. Christopher Dawson, a.g.e., s. 60 vd.; Henri Pirenne, a.g.e., s. 135142; Mircea Eliade, Dinin Anlam& ve Sosyal Fonksiyonu, ev. Mehmet Ayd n, Konya, 1995, ss. 4750.

94

do/mas d r.293 nsan anlay ndaki bu farkl la ma dindarl k anlay n da de/i tirmi tir. Thomas Kempenin Imitation of Christin de rne/ini grd/mz zere, Tanr yla bireysel ve do/rudan ili ki kuran bir insan vard r art k. John Wesel ve John Goch gibi yazarlar n eserlerinde insan, Tanr kar s nda tek ba na sorumlu bir varl kt r.294 Tabi bu yeni anlay muhafazakar Kilise iin paganizm ve bireycili/in hortlamas olarak alg lan r. Bununla birlikte Papal / n Rnesans kar s ndaki tavr eli kilidir. Papalar n bir k sm bu hareketi sahiplenip Kiliseye mal etmek ister, di/erleri ise Kilisenin skolastik anlay n kerten bu m rik geli meye d man olur. Kiliseyi ele tiren Rnesans lar n tutumu da papal / nki kadar eli kilidir. Bunlar grn te zgrlk yanl lar d r, ama lmn yakla t / n grdklerinde o/u Kilisenin samimi mdavimleri haline gelmi lerdir; papalar ele tirmi ama onlar n hizmetlerinde bulunmaktan ve himmetlerinden faydalanmaktan da geri kalmam lard r.295 Bir ba ka husus Rnesans hareketi ile hurafeler aras ndaki ili kidir. Hmanistler Eski Yunan n bt l inanlar n oldu/u gibi alm lard r. Hatta VIII. Innocent bu tr inan ve uygulamalar n a rt c biimde yayg nla mas zerine, cin ve perilerle u/ra may yasaklayan bir ferman yay nlam , cad av diye bilinen me hur takibatlar bundan sonra ortaya km t r. zet olarak, adeta Kiliseden kurtulu un ilk etkisi, insan ak lc dnceye yneltmek de/il, kafalar her tr antik samal /a amak biiminde kendini gsterir.296 1. Rnesans: Hmanist Papalar Dnemi Rnesans papalar genelde V. Nicholas (14471455) ile ba lat l r ve VIII. Innocent (14841492) ile sona erdirilir. Habsburg hanedan ndan Fredericke ta giydiren V. Nicholas, eski ad yla Thomas Parentucelli, nceki papalara gre olduka farkl bir portre izer. Dnemin ruhuna uygun bir papa olur Nicholas. Etraf bilim ve sanat adamlar ile evrilidir. Hmanist idaresi esnas nda Romay bir bilim ve sanat ehri yapmaya al r. Vatikan Ktphanesi onun zaman nda kurulur, Aziz Peter Kilisesi tekrar in a edilir ve ehir yeni bir vecheye kavu ur. Farkl d ncelere kar da olduka msamahal d r Papa. Hatta onun dneminde davet edilerek Romaya gelip
293 294

Ullmann, Papacy in the Middle Ages, s. 315. Ullmann, a.g.e., s. 315. 295 Bertrand Russel, Bat& Felsefesi Tarihi, II, 240. Genel olarak Rnesans papalar ile ilgili bkz. Collins, Upon This Rock, ss. 183189; Brezzi, The Papacy, ss. 128136. 296 Bertrand Russel, a.g.e., II, 242.

95

burada al an Lorenzo Valla, ayn iddiay dile getiren Cusal Nicholas n ard ndan, papal / n yzy llard r ona dayanarak e itli haklar iddia etti/i Constantine Vakf belgesinin uydurma oldu/unu ortaya karm t r.297

stanbulun Trkler taraf ndan fethi de onun papal / zaman na rastlar. Bizans son ana kadar Bat dan bir H ristiyan ordusunun gelip onu kurtaraca/ n ummu tur. Fetihten be ay nce mparator XI. Constantine son union abas na girer. 12 Aral k 1452de bir zamanlar n Moskova Metropoliti iken Floransadaki birle me nedeniyle hapse at ld ktan sonra ka p Roma Kilisesine giren ve burada kardinalli/e kadar ykselen Isidor papal k temsilcisi olarak stanbula gelir ve birle meyi ilan ederek Ayasofyada Roma uslnce ayin yapar. te me hur Kardinal tac yerine Trk sar / n tercih ederiz sz bu manzara kar s nda imparatorlar n yksek memurlar ndan biri taraf ndan burada sylenmi tir.298 Bu szn sahibi ve di/er birok insan Roman n, stanbulu kurtarmaya al sa bile, bunun kurtarma de/il istila etme anlam na geldi/inin fark ndad r.299 Ve ku atma alt ndayken dahi tart lan Roma ile birle me mevzuudur. Zira yreklere arp nt veren facia, yak ndaki d de/il Roma ile birle me idi ve Trk zaferi de/il, Roma ile birle me imparatorlu/un gerek y k l men hemen kimseden ciddi bir cevap alamam t r.301 gibi grlyordu.300 Papa V. Nicholas Trklere kar bir hal seferi iin a/r yapsa da, he-

Nicholas n lmnden sonra kardinal Alfonso Borgia papa seilir. III. Callistus (14551458) ad n alan Borgia Kilisenin malum hastal / olan akraba kay 297 298 299

300

301

Bkz. W.C. Schrader, Donation of Constantine, EVP, s. 135, 136; Ullmann, a.g.e., s. 317. Bu ismi Hammer ve Pfeffermann Lukas Notaras olarak naklederler. Joseph von Hammer, Osmanl& Tarihi, ev. Mehmet Ata, stanbul, 1991, C. I, s. 176; Pfeffermann, a.g.e., s. 13. Bkz. Ostrogorsky, a.g.e., s. 523, 524. Baz Katolik yazarlar Ortodokslar n Latinlerdense Trklerin hakimiyetinde olmay tercih ederiz szne kar l k, stanbulun fethinden bahsederken zaten bunu istiyorlard , iyi oldu demeye getirmektedirler. Bkz. Stebbing, a.g.e., s. 435. Fetih ve olu turdu/u etkiler konusunda ayr ca bkz. Ludwig Pastor, The History of Popes, II, 240286. Auguste Bailly, Bizans Tarihi, II, 438. Fetih sonras nda Patrikhanenin ba na tam bir Roma kar t olan II. Yenadios seilmi tir. Bu seimde Patrikhane ile ilgili ferman nda Roma ile birle me tart malar n yasaklayan Fatihin etkisi oldu/unu d nenler vard r (bkz. Yorgo Benlisoy-Elin Macar, Fener Patrikhanesi, Ankara, 1996, s. 31, 32). Konuyla ilgili dikkat ekici bir ba ka yorum da fetihten sonra patrikli/in daha gl ve nfuzlu hale geldi/i ynndedir (bkz. Barker, Onun zinde, s. 159). Bkz. Charles A. Frazee, Catholics and Sultans: The Church and the Ottoman Empire, 14531923, London & New York, 1983, ss. 810.

96

r c l / nda tay daha da ykselten papalardan biri olur. Callistus iki ye/enini kardinal yapar ki bunlardan biri, kt hretiyle nl olmas na ra/men ilerde VI. Alexander ad yla papa olacak olan Rodrigo Borgiad r. Borgia ailesi o kadar etkilidir ki, Rnesans dnemi hep bu aile ile birlikte an lm t r. III. Callistusun yerine bir ba ka hmanist papa, II. Pius (14581464) geer. Pius, Trklere kar birka defa hal seferi organize etmeye al m sa da ba ar l olamaz. Bu dnemde Fatih stanbulu fethinin ard ndan 1461de Trabzon Rum mparatorlu/unu ortadan kald rarak Eski Romadan kalma son Yunan devletine de son verir. Bu arada Pius nemli mevkilere akrabalar n doldurmakla me guldr. Zaten papa olarak gerekle tirdi/i ilk icraat ye/enini kardinal yapmak olmu tur.302 Piusun baz fermanlar Kilise reformu ynnde kimilerini mitlendirmi se de byle bir niyeti gerekle tirmeye papan n mr vefa etmemi tir.

II. Piustan sonra, Avrupa siyaseti ile ilgilenmeye al an ve Kilisede reform yapmaya ynelik abalar gsteren II. Paul (14641471)303 dnemi gelir. Akabinde ise papal k makam na tam bir Rnesans papas , IV. Sixtus (14711484) geer. Sixtus, Vatikan Saray ve Sistine Iapeli dahil olmak zere yeni yollar, kprler ve binalarla Roman n ehresini neredeyse tamamen de/i tirir. Vatikan Ktphanesini de Avrupadaki e siz bir yazma kitaplar merkezi haline getirir. Akrabalar n n o/unu Kilisede nemli yerlere getiren, alt akrabas n kardinal yapan Sixtus, papal / din ilgilerinden uzakla t rm ve tamamen dnyev bir kurum haline getirmi tir.304 zellikle, Fatihin Otrantoyu almas ndan sonra, Avrupadaki Trk endi esinin, uykular ka ran bir korku haline gelmesi de yine bu dnemdedir. Ayn dnemde spanya Mslmanlar na (Moors) ynelik bir hal seferi ba lar. Daha nce Aragon ve Kastilya olarak iki farkl imparatorlu/a ev sahipli/i yapan spanya topraklar nda bu iki imparatorluk birle mi tir. Yeni imparatorluk zaman nda, daha sonra Toledo Ba piskoposu olacak olan Fransisken ke i Ximenesin nderli/inde Endls Mslmanlar na kar 1481de sava ba lar. 1492de Granadan n h ristiyanlar taraf ndan ele geirilmesi ve h ristiyanlar n Boabdil dedi/i Ebu Abdullah n krall / n n y k lma302

303 304

II. Piusun benzeri uygulamalar ve genel olarak Rnesans dneminde hiyerar i mensuplar n n ya ant s ile ilgili olarak bkz. Carol M. Richardson, The housing opportunities of a Renaissance cardinal, Renaissance Studies, vol. 17. no. 4, ss. 607627; Ludwig Pastor, a.g.e., III, 13 vd. Bkz. Ludwig Pastor, a.g.e., IV, 35194. Bkz. La Due, a.g.e., s. 176; Ludwig Pastor, a.g.e., IV, 197 vd.

97

s ile sava son bulur. Sadece mslmanlar de/il yahudiler de bu hal seferinden nasiplerini al rlar.305 Sixtusun yerine VIII. Innocent (14841492) geer. Onu, kt papalar tart lmaya ba land / nda ilk akla gelen isimlerden biri306 olan VI. Alexander (1492 1503) takip eder. Papal / r vetle ele geirdi/i sylenen307 Alexander n birok gayr me ru ocu/u oldu/u ve sefih bir hayat srd/ bilinmektedir. Alexanderla ilgili olarak zenginlik ve g onun iin ncilden daha nemliydi denmektedir.308 Fakat hmanistler onu ok sevmi lerdir. Bir hmanist air onun iin yle demi tir: Roma Sezar n ynetiminde bykt, Alexander ile daha byk oldu. lki sadece bir lml idi, ikincisi ise bir Tanr .309 Alexander dneminde Frans zlar n talyay istilas sz konusudur. Fransa Kral VIII. Charles n bu topraklar zerine planlar vard r. Buna kar l k papal k bir Kutsal ttifak olu turur. Biri Kutsal Roma mparatoru di/eri spanya Kral olan iki Ferdinand ile grn te Trklere kar birlik olu turan papan n as l amac Frans zlara kar talyay korumakt r. Fakat bu ittifak Frans z Kral n n Roma'ya girip ehri ya/malamas na engel olamaz. Alexanderin ard ndan -III. Piusun 26 gn sren papal / ndan sonra- II. Julius (15031513) papal k koltu/una oturur. Kendisinden papadan ok bir sava gibi sz edilen Juliusun temel amac talyan topraklar n n yabanc hkimiyetinden ar nd rmak olmu tur. Papadan ok generali and ran II. Julius 1506da svire Muhaf z rgtn kurar. Papal k devletlerini restore etme yolunda ba ar l bir mcadele veren Julius a s ndan en nemli tehlike Frans zlard r. Frans zlar n yeni Kral XII. Louis (14981515) papan n bu d manca tav kar s nda 1511de Pisada bir konsil toplay p Juliusu aforoz ettirir. Muhtemelen Alman mparatorunun deste/i olmad / iin istedi/i sonucu alamayan Louise kar
305

Papa ayn

ekilde bir konsille

306 307 308 309

Ximenesin yapt / en byk i lerden biri de spanyan n tmyle tekrar ele geirilmesinin ard ndan, konusuna dahi bak lmadan Arapa yaz lm tm kitaplar yakt rmas d r. Bkz. Franco Cardini, Avrupa ve slam, s. 200. spanyan n tekrar h ristiyanla t r lmas reconquista tabiri ile ifade edilir. Bu srele ilgili mstakil bir al ma iin bkz. Ltfi Ieyban, Reconquista: Endlste Mslman-H&ristiyan li.kileri, stanbul, 2003. Bkz. Ludwig Pastor, a.g.e., V, 375 vd.; Ron Pazola, a.g.m., s. 35. J.A. Corbett, The Papacy, s. 50; La Due, a.g.e., s. 177. Bkz. Ron Pazola, a.g.m., s.36. Aktaran Stebbing, a.g.e., s. 451.

98

kar l k verir. Juliusun ba latt / ve halefi X. Leo zaman nda sona eren V. Lateran Konsili (15121517) bu nedenle toplanm t r. Pisadaki konsil etkili olmay nca Lateran Konsilinden de Kilise disipliniyle ilgili baz kararlar (Kardinallerin politik konularla ilgilenmelerinin yasaklanmas , piskoposlar n maiyetlerindeki di/er ruhbanlarla ili kilerinin dzenlenmesi gibi) ve Trklere kar bir hal seferi planlanmas d nda bir ey kmaz. Bununla beraber Pisada al nan kararlar geersiz ilan edilir ve Frans z kilisesini mal a dan papal ktan ba/ ms z sayan 1438 tarihli Pragmatic sanction310 geersiz say larak Bologna Konkordat kabul edilir. Julius, sava lar yan nda Rnesans ruhuna uygun icraatlarda da bulunur. Aziz Peter Bazilikas n yeniden in a ettiren Julius, Michaelangeloya Sistin Iapelinin me hur fresklerini yapt r r. Romaya davet etti/i ve faydaland / me hur di/er bir isim de Raphaeldir.311 2. Protestan Reformu ve Etkileri a) Reformasyonun Haz&rlay&c&lar& Asl nda Protestan Reformu ncesinde Kiliseyi d t/ durumdan kurtarmak ve ihya etmek amal farkl giri im veya yntem denenmi tir. Bunlar a) bizzat Kilise ierisinden idar kararlarla/konsille bir reform yapma b) mistik hareketlerin manev ihya abas c) sekler idarecilerin giri imleri biiminde zetlenebilir. V. Lateran Konsilinde belki Bat H ristiyanl / n n blnmesini engelleyecek bir reform f rsat do/mu tur. zellikle Camaldolese tarikat ndan iki ke i olan Giustiniani ve Quirini konsile bir reform program nerir. Bu program din adamlar na (clergy) bir eki dzen verilmesi, papal / n dnyev konulara dalmaktan vazgemesi, Kilisenin brokratik yap s n n de/i tirilmesi, Kilise hukukunun (code) revizyonu ve belli aral klarla genel konsiller toplanmas n iermektedir. Fakat dnemin papas X. Leo, ayaklar n n alt nda kaynamakta olan volkandan habersiz oldu/u iin bu nerileri dikkate almaz. Grn kurtaracak baz disipliner kararlar almakla yetinir. Bir di/er

310 311

VII. Charles dneminde Bourgesde toplanan bir mecliste Frans z Kilisesi zerinde papan n yetkilerini azalt p kral nkileri art ran bir ferman. Julius ve sanatla ilgili faaliyetleri hakk nda bkz. Ludwig Pastor, a.g.e., VI, 455 vd. Kelly, The Oxford Dictionary of Popes, s. 255, 256.

99

grup da havarisel bir itenlik ve fedakarl k yoluyla manev bir hal seferi ba lat p ruhlar ar nd rarak Kilisenin ve H ristiyanl / n yeniden ihya edilebilece/i kanaatindedir. Bunlar Fransisken, Benediktin ve Dominiken tarikatlar ba ta olmak zere, Lutherin de mensubu oldu/u Agustinci mistik gruplard r.312 Daha sivil ve daha a a/ dan yukar in ac olan bu yntem de ba ar l olamaz. Zira Kilisenin nnde o kadar uzun bir zaman yoktur. Di/er bir reform abas baz sekler idarecilerden gelmi tir. zellikle Alman, Frans z ve spanyol idareciler aras nda Kiliseyi reforme etmek iin yard mla may nerenler ve bu konuda onu te vik etmek isteyenler kar. Sz konusu giri im de geneli etkileyecek bir sonu vermez. Bunlar aras nda kendi tedbirlerini almaya al an ve nisbeten ba ar l olan yegane blge spanyad r. Toledo Ba piskoposu Ximenes 1517 y l nda lene kadar spanya Kilisesini adeta reforme eden ki i olur. spanyan n Protestan Reformu dalgas ndan etkilenmemesinin nedeni de bu olsa gerektir. Tm Kiliseyi kapsayacak bir ihya hareketi gerekle tirilemedi/inden Papal k XV. yzy la gelindi/inde XI. XII. ve XIII. yzy llardaki ahlaksal onurunu art k yitirmi tir.313 Protestan Reformu ncesinde ise papal k ve Kilise alarm vermektedir. Hem, simony ba ta olmak zere ahlak knt had safhadad r hem de hiyerar i ierisinde muazzam rahats zl klar vard r. Yerel kiliseler adeta papal k taraf ndan haraca ba/lanm , deyemeyecekleri mal sorumluklar alt na sokulmu tur. Rnesans dnemi boyunca papalar talyan politikas ve gndemiyle me gul olmaktan Evrensel Kilisenin i leriyle ilgilenmeye vakit ay ramam lard r. Geri II. Pius Execrabilis (1460)314 adl bulla ile konsiliarizmin kkn kaz m t r, ama papalar konsiliarizmin hortlamas ndan korktuklar iin veya rahatlar n bozmamak ad na, reform yapacak bir konsil de toplayamam lard r. zellikle IV. Sixtus, VIII. Innocent ve VI. Alexander gibi papalar zaman nda Kilise X. yzy ldaki kt durumundan daha beter bir hale gelmi tir. Bunlar kardinaller kurulunu ve di/er kilise memurluklar n akrabalar yla ve likayakatsiz ki ilerle doldurmu lard r. X. Leo gibi bir papa kilisenin ba na geti/inde ise art k Kilisenin durumu dayan lmaz hale gelir. Bylece, Kilisenin halk taraf ndan tasvip edilmeyen baz uygulamalar , Avrupadaki din, toplumsal ve eko312 313 314

Bokenkotter, Concise History, s. 182. Bertrand Russel, Bat& Felsefesi Tarihi, II, 14. Bullan n zet metni iin bkz. J.A. Corbett, a.g.e., s. 109, 110 (Document No. 12).

100

nomik kar kl k ile birle ince, kkleri John Hus ve Wycliff gibi teologlar n gr lerine kadar uzanan Reform iin gerekli altyap olu mu tur. Kilisenin kt durumu yan nda Rnesans dneminin de phesiz Protestan Reformunun ortaya k nda -zellikle de hmanizm yoluyla- haz rlay c bir etkisi olmu tur. Rnesans n kaynaklara dnme arzusu Lutherin hareket noktas olur. Dolay s yla muharrirlerin metinlerini do/rudan do/ruya tetkik ve tetebbe al k n bulunan humanisteler bu usul Kitab- Mukaddesin bran ve Yunan metinlerine tatbik ettiler ve bundan din bir mezhep kard lar. Bu itibarla Reform humanismeden do/mu tur315 diye d nenler vard r. Fakat bu d nce, Protestan Reformunun neden m rik Rnesans ruhunun hakim oldu/u talyada de/il de Almanyada ortaya kt / n yeterince a klayamamaktad r. Genellikle Petrarch (. 1374) ile ba lat lan hmanizm Erasmus (. 1536) gibi sivri dilli yazarlar n elinde Kiliseye kar gl bir hiciv ve ironi silah na dn m tr. Hmanistlerin bizatihi kendilerinde Kilisenin byle devam edemeyece/i, de/i mesi gerekti/i fikri vard r. Hmanistlerin skolastisizmi ve Katolik gelene/i reddetmeleri yan nda ilah ltuf yerine do/aya vurgu yapmalar ve sekler de/erleri ne karmalar Kilise taraf ndan a ka putperestlik gibi alg lansa da, asl nda Eski Yunanla olan ba/lant lar ndan dolay , Kilise kendi babalar n dahi bunlardan /renmi tir. Pek ok Katoli/e gre dnemin nl teologlar Cano (. 1560) ve Vitoria (. 1546) gibi isimler hmanizm bilinmeden anla lamaz.316 Valla (. 1457) ve Erasmus (. 1536) gibi isimler hem ele tirel tarih hem de biblikal ve tarihsel teoloji a s ndan nemli rnler ortaya koymu lard r. Bununla birlikte Kilise ve papal / ele tirenlerin Protestan Reformu izgisiyle paralel hareket ettiklerini de sanmamak gerekir. Evet, Erasmus ve Moore gibiler Kilisenin mevcut durumunu ele tiriyor ve bir reform istiyorlard ama onlar n istedi/i Lutherin yapt / ey de/ildi. Hatta bu gibi isimler Protestanlara kar Katoliklerin saf nda yer ald lar ve ilerinde Lutheri sert bir ekilde ele tiren yaz lar yay nlayanlar oldu.317 Zaten, asl nda Lutherin dile getirdi/i eyler ondan ok nce biroklar taraf ndan sylenmi ti. rne/in Oxford Profesrlerinden
315 316 317

Charles Seignobos, a.g.e., s. 278. Bkz. Bokenkotter, Concise History, s. 185. Bertrand Russel, Bat& Felsefesi Tarihi, II, 255261.

101

Wycliff -Lutherin aynen tekrar edece/i zere- Pavlusun yaz lar ndan, kurtulu un Kilisenin savundu/u gibi amelle de/il sadece inayetle mmkn olabilece/i sonucunu karm t . sadan ba ka efendi yoktur diyerek ruhban s n f n otoritesini ve arac l / n reddetmi , papay da deccal olarak nitelemi ti. Ayn zamanda Kitab- Mukaddesi ngilizceye eviren Wycliffin d ncelerinden etkilenen ek Profesr Hus da benzer d nceleri dile getirmi ti. Hatta Hus, Alman hiyerar isine kar oldu/u olaylar ek Mill Kilisesinin kurulmas ile sonulanm t .318 b) Luther Hareketi Protestan Reformunun k ile sonucu aras nda bir paralellik yoktur. Zira ba lang ta Reformasyon Kiliseyi slaha ynelik hatta en ba ta daha ok teolojikbir hareket iken ayr bir Kilise kurulmas yla sonulanm t r. En zet haliyle temel teolojik argman vard r Lutherin; sola fide, sola gratia, sola scriptura. Yani sadece iman, sadece inayet ve sadece Kutsal Metin. zellikle Kuzey Avrupada yay lan bu hareketin Roma Kilisesi ve Papal k kar t bir hal almas daha sonrad r.319 Gemi teki benzer giri imlerin aksine Luther hareketinin ba ar l olmas n n nedeni ise byk lde, artlar n uygunlu/u ve dnemin papas n n ynetim tarz d r. Hatta Luther hareketinin ba ar s n tamamen zaman n papas na ba/layarak, onun lkse d knl/ ve din konulara ilgisizli/i olmasayd , Luther sade bir Agustinci rahip olarak kalacakt diyenler vard r.320 Martin Luther (14831546)in gr leriyle ortaya kt / dnemde papa, me hur Medici ailesinden X. Leo (15131521)dur. Leonun hayat lks ve e/lenceden ibaret oldu/u gibi papa, akraba kay r c l / nda da olduka ileri gitmi tir.321 Yabanc lar n tabiri ile a/z nda gm ka k ile do/an Leo 13 ya nda iken kardinal
318 319

ek milli-

yetili/inin sembol olmu , onun Constance Konsilinde mahkum edilmesinin neden

320

321

Bkz. Charles Seignobos, a.g.e., s. 261, 262. Protestan Reformu konusunda genel bilgi iin bkz. Kaan H. kten, H&ristiyanl&kta nanc&n Yenilenmesi, stanbul, 2000; Hakan Olgun, Luther ve Reformu, Ankara, 2001; Thomas Bokenkotter, a.g.e., s. 186213; Ali Erba , H&ristiyanl&kta Reform ve Protestanl&k Tarihi, stanbul, 2004. Bkz. Ron Pazola, a.g.m., s. 37. Protestan hareketin ba ar s nda Trklerin olu turdu/u endi e ve kar kl / n etkili oldu/unu d nenler olmu tur. Bunlara gre Trkler olmasayd reformcu h ristiyanlar n ba na Katharlar n ba na gelenler gelecekti. Hatta o dnemde Luthercilerin ans Trklerdir (Der Trke ist der lutheranischen Glck) eklinde bir deyim yayg n hale gelmi ti. Bkz. Cardini, Avrupa ve slam, s. 187. Bkz. La Due, a.g.e., s. 183; Ron Pazola, a.g.m., s. 37; Ludwig Pastor, The History of Popes, VII, 15 vd.

102

yap lm t r, papa oldu/unda ise 37 ya ndad r. Tabi ki bu lks ya am madd kaynaklar gerektirmi tir. Bu kaynak da byk lde endljans sat lar ndan kar lanmaya al l r. John Tetzel gibi usta endljans pazarlay c lar etkili hatipler olarak iyi gelirler sa/larlar, fakat bir yandan da Lutherin tepkisinin malzemesi olurlar.322 Lutherin 1517de Wittenbergde ilan etti/i 95 tezde do/rudan Kiliseye veya Papal /a ynelik bir hcum sz konusu de/ildir. Hatta bu metinde papal kla ilgili olduka sayg l ifadeler yer al r.323 Haddi zat nda, tart lmas istenen konular n kiliselerin kap lar na as lmas dnemin geleneklerindendir. Zaten Lutherin ilan nda da bir tart ma daveti sz konusudur. Bu 95 tez ba lang ta ciddi bir tepki grmedi/i gibi bizatihi Kilise ierisinden destek de bulmu tur. Olay n abart l p at maya dn mesi daha ziyade Lutherin mensup oldu/u Agustincilerle hiyerar ide etkin bir role sahip olan Dominikenler aras ndaki kavgan n rndr.324 Kald ki Kilise Lutheri hemen aforoz etmemi tir. 1518 Ausburg Gr mesi ba ta olmak zere birka kez papal k yetkilileri onunla gr m ve baz belge ve mektuplarla da onu ikna etmeye al m lard r. Gr lerini gittike daha fazla yayan ve taraftarlar artan Lutheri 10 Aral k 1520de Papa X. Leo Exurge Domine adl bir bulla ile telin eder. Onu papan n korumas ndaki gzide Kilise ba/ n talan etmeye al an bir domuza benzetir ve yaz lar n n okunmas n , fikirlerinin yay lmas n yasaklar, pi man olup yanl ndan dnerse efkat gsterilip affedilece/i bildirilir.325 Fakat Luther pi manl k gstermedi/i gibi papal k belgesini herkesin huzurunda yakar. Bunun zerine 3 Ocak 1521de Luther papa taraf ndan aforoz edilir. Wormsta yap lan toplant rne/inde oldu/u zere, sekler idarecilerin Lutherle papal / uzla t rma gayretleri de sonu vermez. Budda ve Ananda ikilisi gibi, Luther ve yolda Melanchthon Kutsal Metin evirilerini ve di/er yaz lar yay nlamaya devam ederler. Bu dnemde matbaan n kullan lmas n n yayg nla maya ba lamas , Luther hareketinin etkisini ve yay lma h z n art ran en
322

323 324 325

Bunun yan nda Leo papal k otoritesi a s ndan Frans zlara byk bir taviz verir. I. Francisin zorlamas ile Fransa ile papal k aras nda bir konkordato yap l r. Bologna Konkordat (1516) olarak bilinen bu anla mayla papal k Fransa Kral n n, din adamlar n atama yetkisini kabul etmi , bylece geleneksel olarak kendisinde oldu/unu iddia etti/i bu haktan vazgemi tir. V. Lateran Konsilince de onaylanan bu anla ma Pragmatic sanctiona gre daha avantajl ym gibi grnse de Papal / n hayat bir hakk ndan vazgemesi anlam nda bir ba ar s zl kt r. Bu konkordatonun ieri/i iin bkz. J.A. Corbett, The Papacy, s. 111, 114 (Document No. 13). 95 tezin Trke evirisi iin bkz. Kaan H. kten, a.g.e., Ek 2, ss. 163176; Hakan Olgun, a.g.e., Ek 2, ss. 221229. Bkz. Kaan H. kten, a.g.e., s. 96. Protestan Reformunu papal k kar t bir ak m olarak de/erlendirmenin rne/i olarak bkz. Brezzi, The Papacy, s. 136138. Ad geen bullan n Trke evirisi iin bkz. Kaan H. kten, a.g.e., Ek 3, s. 177191.

103

nemli faktrlerden biri olmu tur. Thomas Mnzer nderli/inde ba layan Alman Kyl Ayaklanmas ile ortam daha da kar r, fakat Luther kyllere kar prenslerden yana tav r al r. Lutherin ba latt / hareket beraberinde bir patlamay getirmi ve birok blgede benzer Reform hareketleri ortaya km t r. Luther d nda Protestan Reformunun nemli isimleri John Calvin (15091564) ve Ulrich Zwingli (14841531)dir. Protestanl k sonradan birok farkl tezahrle kendisini gstermi se de asl nda temel protestan ekolden sz edilebilir. Bunlar Lutherciler, Baptistler ve Kalvinistlerdir. Luthercilik daha ziyade Almanya ve skandinav lkelerinde (Finlandiya, sve, Norve, Danimarka), Baptism ise Anglosaksonlar aras nda yay lm t r. Protestan hareketin uluslararas bir nitelik kazanmas ise Kalvinizmle olur.326 Luther hareketi ve daha genel anlamda Protestan Reformu ile ilgili her trden yorum yap lm t r. Farkl cephelerden pek ok iddia sz konusudur. Hatta Weberin Protestan Ahlak ve Kapitalizmin Ruhu adl nl al mas yla bu iddialardan baz lar bilimsel bir hviyet kazanm t r. Lutheri ve Protestanl / demokratikle menin, zgrl/n, laikli/in ve Ayd nlanman n ncs olarak grenler de vard r, bunlarla hibir alakas olmayan kapal bir sistem olarak grenler de. kincilerin bak a s daha isabetli grnmektedir. Zira z itibariyle Reformasyon entelektel de/il, din bir harekettir.327 Modern zamanlar n kazan mlar say lan yukar da s ralanm de/erler Lutherin ya da daha sonraki ekliyle Protestanl / n irad olarak katk sa/lad / geli meler de/ildir. Bunlar Protestanl ktan ziyade seklerle menin, yani H ristiyanl ktan uzakla man n sonular d r. Luther inayet anlay yla kat bir kadercilik getirdi/i gibi otoriteye kar zgrl/ savunmam , sadece otoritenin ad n de/i tirmi , yani Romadakinin yerine ba ka papalar ikame etmi tir. Kutsal Kitap ka/ ttan bir papa d r.328 Sekler otorite de Katoliklerde papan n sahip oldu/u imtiyazlar ve stnlklere sahiptir. Yeni teolojide krala kar
326 327

gelmek Tanr ya kar

gelmek demektir. Din-

328

Bokenkotter, Concise History, s. 201213. A. Fawkes, Papacy, E.R.E., vol. 9, s. 624. Protestan Reformu ve sonras ndaki at malar konu alan yaz larda -Protestanlara ait eserler yanl olduklar ndan, lkemizdekilerin o/u da bu Protestan sluptan etkilendiklerinden- genellikle reformcular mazlum kiliseyi zalim gsteren bir anlat m sergilenir. Oysa tahammlszlk ve bask kar l kl olmu , Katolikler kadar Protestanlar da bunun rneklerini gstermi lerdir. Bu konuda bkz. Fatma Mensur Co ar, Din Sava.lar&, stanbul, 2000. Roger Mehl, Protestanl k Mezhebi, Din Fenomeni, s. 261.

104

devlet ili kileri ba/lam nda da Protestanl / n ngrd/ Kilise ile devletin ayr lmas de/il dinin devlete tabi k l nmas d r.329 Lutherin ne kadar zgrlk oldu/u yahudilerin havralar n n yak lmas gerekti/ini sylemesinden anla lmaktad r.330 Protestanl / n bu niteli/i gnmze kadar varl / n srdrm tr. En kat fikirler Protestanlar aras ndan km t r. Fundamentalizm denilen ey Protestanlar nitelemek iin kullan lan bir tabirdir ve sonradan yanl edilmi tir.331 H ristiyanl / biimde ba ka inanlara da te mil tmyle kocaman bir soru i areti olarak gren

Nietschenin, Protestanl / H ristiyanl / n ve akl n bir yan na inen inme diye tan mlamas bo una de/ildir.332 c) Reformasyon Dneminin Di;er Papalar& Sonu olarak Protestanl k Avrupay kuzey ve gney olarak blm tr. Bu blnme sadece din de/il (sonradan daha a k hale gelecektir bu) ekonomiktir de. Ayr ca, geti/imiz yzy l n ba ndan beri geli mi likle ilgili yap lan H ristiyanMslman lkeler mukayesesi, Katolik ve Protestan lkelerle ilgili de yap lmakta ve Katoliklerin az geli mi olduklar na dikkat ekilerek geli me Protestanl /a ba/lanmaktad r. Bu karma k bir konudur.333 A k olan Protestan Reformu ile birlikte Avrupan n din birli/inin bozuldu/u ve Bat H ristiyanl / n n blnd/dr. Dolay s yla papal k Avrupadaki din hakimiyetinin nemli bir k sm n kaybetmi tir. Tabi ki papa olarak bu srece katk sa/layan sadece X. Leo olmam t r. X. Leonun halefi VI. Adrian n (15221523) yakla k bir y l sren papal / ndan sonra Medici ailesinin gayr me ru ocuklar ndan biri olan VII. Clement
329 330

Bkz. A/ao/ullar Kker, Tanr& Devletinden Kral-Devlete, s. 150. Bkz. Kaan H. kten, a.g.e., 142147. Tabi ki tarih ierisinde yahudilere kar bu tutum de/i mi tir. Katoliklerin Yahudilerle mesafeli ili kileriyle kar la t r ld / nda da Protestanlar yahudilerle -hem de en ortodoks olanlar yla- daha iyi anla rlar. Gnmzde de Amerikan fundamentalistleri ile srail a r sa/ aras nda muazzam bir dayan ma vard r. Bu konuda bkz. Grace Hallsell, Tanr&y& K&yamete Zorlamak, ev. M. Acar-H. zmen, Kim Yay nlar , stanbul, 2003. 331 Fundamentalizm kavram ve fundamentalist H ristiyanl / n bir rne/i olarak Yedinci Gn Adventizmi hakk nda bkz. Ali Rafet zkan, Fundamentalist H&ristiyanl&k, Alperen Yay nlar , Ankara, 2002. 332 Nietzsche, Deccal: H&ristiyanl&;a Lanet, ev. O. Aruoba, stanbul, 1985, s. 20. 333 Weberin Kapitalizmin geli mesinde Kalvinizmin roln inceledi/i nl al mas o/unlukla Protestanl k kapitalizme neden oldu biiminde anla lmak istenmi ise de Weber bylesine do/rudan bir neden sonu ili kisi kurmaz. Kald ki Kalvinizm ile Kapitalizm aras ndaki ili kiyi tam tersi, yani kapitalizm Kalvinizme yol at eklinde yorumlayanlar vard r. Bkz. Ian Thompson, Odaktaki Sosyoloji, ev. Bekir Zakir oban, stanbul, 2004, ss. 113114.

105

(15231534) papal k makam na geer. Beceriksiz ve etkisiz bir lider oldu/u, mparator V. Charles taraf ndan Luthercilere kar bir konsil toplamaya te vik edilmesine ra/men bir trl buna yana mamas ndan anla lmaktad r. Hatta Clement daha sonra Charles n askerleriyle Roma'ya girmesine neden olacak bir basiretsizlik gsterir. Papa, V. Charlesa kar Fransa, Venedik ve Floransa ile i birli/i yapar, fakat sonra fark eder ki yaln z kalm t r. Charles ordusuyla 1527de Roma'ya girer, papa anla ma yapmak ve 1530da kendi elleriyle Habsburg mparatoru V. Charlesa Kutsal Roma mparatoru tac n giydirmek zorunda kal r. Bu bir papan n imparatora son ta giydiriidir.334 Clementin beceriksizli/inin bir ba ka rne/i ngiltere Kral VIII. Henry konusunda kendini gsterir ki, sonunda papal k ngiltere'yi tamamen kaybeder. Henry e i Catherinadan bo an r ve daha nce ba ka krallara bu konuda izin verilmesine ve bunun siyaseten kullan labilmesine ra/men Clement bu bo anmay onaylamaz, Kral n yeni evlili/ini geersiz ilan eder. Bunun zerine Henry 1534te ngiliz Meclisinde kabul edilen stnlk Kanunu (Act of Supremacy) ile kendisini ngiltere Kilisesinin Ba ilan eder. Sonuta ngilizler kendi mill kiliselerini kurarak papal kla din ba/lar n tamamen kopar rlar.335 Clementin ard ndan papa seilen Alessandro Farnase 1493ten itibaren kardinaldir ama gayr me ru ocuklar ve bir metresi vard r. Bununla birlikte Kiliseyi reforme etme yolunda ge kalm ad mlar atmaya niyetlenen ilk papad r. Farnase, III. Paul (15341549) ad n alarak papa seildikten sonra Kardinal Contarini ba kanl / nda bir komisyon kurar. Bu komisyonun amac Kilisede art k ka n lmaz olan reformlar gerekle tirmektir. 1536da komisyon al malar n Consilium de emendanda Ecclesia ad alt nda bir metinle papaya sunar. zellikle hiyerar i mensuplar n n ya am tarzlar na ve grevlerine ili kin konulara odaklanan bu metnin nemi, daha sonra toplanacak ve Kar Konsilinin zn olu turmas d r. Reform srecini ba latacak olan Trent

334 335

Bundan k sa sre sonra, 1547de de IV. Ivan ayn ekilde ta giyerek Rusya'y Roma mparatorlu/unun varisi (nc Roma) ve Ortodokslar n hmsi ilan edecektir. VII. Clement dnemi hakk nda bkz. Ludwig Pastor, The History of Popes, IX, 184230. Kelly, a.g.e., ss. 259261. ngilterenin papal ktan ayr lmas hakk nda bkz. Pastor, a.g.e., X, 238287; J.A. Corbett, a.g.e., s. 54, 55; John F. Pollard, Anglican-Vatican Relations, EVP, s. 2628. ngilteredeki Anglikan-Katolik mcadelesi hakk nda bkz. Fatma Mensur Co ar, a.g.e., s. 86105.

106

3. Katolik Reformu veya Kar.& Reform Katolik Kilisesi, s rayla Roma mparatorlar n n bask s ; Aryus hareketi; barbar istilalar ; din adamlar n n atanmas sorunu; Do/u-Bat ayr l / ve Byk Bat Blnmesi gibi badireler atlatm t r, ama bu defa kar s na kan manzara daha vahimdir. Avrupada art k eskisi gibi bir Christendomdan bahsetmek mmkn de/ildir. Bu dnemde hem Protestanlarla bir blnme ya anm hem de ngiltere Kilisesi papal ktan tamamen ba/ ms z hale gelmi tir. Almanyan n Kuzeyi Katolik olmaktan km t r, bu blgede papal /a ba/l olarak sadece Macaristan ve Avusturya kal r. Hollanda, Katolik gney ve Protestan kuzey olarak ayr l r. o/unluk Katolik olarak kalmakla birlikte Fransada Protestanlar rahats zl k unsuru olmaya devam ederler. Sadece Gney Avrupa, yani talya ve spanya Protestan dalgadan etkilenmemi tir. Kilisenin rvan olur. Kilisenin Protestan ayr l / kar s ndaki reaksiyonuna genel olarak Kar Reform (Counter Reformation) denmektedir.337 Fakat bu tabir Protestanlara aittir. Zira Katoliklere gre Trent Konsili ile ba layan hareket reformdur, kar reform de/il. nk Protestan Reformu bir reform de/il sapmad r. Trent konsili ile ba layan Katolik Reformu engizisyon, aforoz, index ve Katolik tarikatlar gibi aralar n kullan m ndan; misyonerlik faaliyetleri, Kilisenin idare ve disiplin a s ndan gzden geirilmesine kadar geni bir faaliyet alan n kapsar.338 Trent Konsili ile ba layan bu srecin ne kadar devam etti/i, yani kar reformun ne zaman sona erdi/i konusunda Reformun biti tarihi olarak genel bir fikir birli/i yoktur. Fakat genellikle iki nemli tarih verilir. II. Vatikan Konsili (19621965)nden nce, genelde Kar Westfalya Anla mas (1648) gsterilir. 1960lardan itibaren ise Kar Reform srecinin II. Vatikan Konsili ile sona erdi/i sylemi daha yayg nd r. Srecin II. Vatikana
336 337

kar

bir reformla olacakt r. Russel reform Alman, kar

reform

spanyol i iydi der.336 Gerekten de Kilisenin Kar Reformunun itici gc spanya

338

Bertrand Russel, Bat& Felsefesi Tarihi, II, 270. Kar Reform sreci ile ilgili olarak bkz. Michael A. Mullett, The Catholic Reformation, Routledge, 1999; Robert Bireley, The Refashioning of Catholicism 14501700: An Reassesment of the Catholic Reformation, New York, 1999; A.G. Dickens, The Counter Reformation, New York, 1979; Collins, Upon This Rock, s. 195214; William V. Hudon, Counter Reformation, EVP, ss. 124126. Kar Reformu dikey (mill ve blgesel faaliyetler) ve yatay (Kilisenin Avrupa le/indeki genel faaliyetleri) olmak zere iki boyutta grenler vard r. Bkz. A.G. Dickens, a.g.e., s. 183.

107

kadar devam etti/ini savunanlar, Kar

Reform hareketini sadece Protestanl /a bir

tepki olarak grmemekte, daha sonraki geli meleri, zellikle de Ayd nlanma ve modernizm ile giri ilen mcadeleyi gz nne almaktad rlar.339 Bu sre esnas nda hem Katolik hem Protestan cephesinden tekrar birle me iin aba sarfedenler olmu tur, ama byle bir birle me gerekle memi tir.340 Ayr ca bu srete Avrupadaki siyaset tarz nda da nemli de/i iklikler ortaya km t r. rne/in nceden h ristiyan prenslerden, dinlerinin gerektirdi/i ahlak prensiplere uymalar beklenirken, Machiavelli (. 1527) -baz lar nca eytan taraf ndan ilham edildi/ine inan lan eseriyle- siyasette ahlak n de/il karlar n geerli oldu/unu iddia etmi ve bunu me rula t rm t r. Dolay s yla Makyavelizm XVIII. yzy l n sonuna kadar Bat diplomasisinin usuln olu turmu tur.341 Katolik Reformunun ba lang c Trent Konsili (15451563) iledir. Bu konsilin arkas nda zellikle talya ve spanya katolikleri vard r. Papa III. Paul (15341549) zaman nda al malar na ba layan ve 19. genel konsil say lan Trent en uzun sren konsillerden biridir, bu srete be papa grev yapm t r.342 devrede faaliyet gsteren konsilin ilk devresi 15451547; ikinci devresi 15511552; nc devresi 15621563 aras nda gerekle tirilir. Buna drdnc bir devre olarak bazen Bologna sreci de kat l r. III. Paulun ad geen konsili Luther hareketinin ortaya kt / Alman topraklar ndaki Trentte toplamas anlaml d r. 34 delegeden olu an konsile papal k taraf ndan atanan kardinal; Reginald Poole, Giovanni del Monte ve Marcello Cevrini ba kanl k eder. Yakla k 50 ki ilik bir teologlar grubu da konsili izlemektedir. Konsilde al nan kararlardan en nemlileri vulgat (Kitab- Mukaddesin Latince evirisi) n esas ve otantik versiyon olarak kabul edilmesi (Luther Kitab- Mukaddesle ilgili baz
339

pheler ortaya atm t nk); Kitab- Mukaddesle birlikte Gelenek

340 341 342

Bu anlay a rnek olarak bkz. Dickens, The Counter Reformation, s. 182, 183. Yazar burada ayr ca, Kar Reformun ba lang c n n sadece Protestanl /a ba/lanmamas gerekti/ini, bu hareketin ortaya k nda Gallikanizm, Konsiliarizm, Biblikal hmanizm ve Agustincilik gibi cereyanlar n getirdi/i s k nt lar n etkili oldu/unu belirtir. Birle me savunucular ndan en me hurlar ise iki filozof; Leibnitz (. 1716) ve Bossuet (. 1704)tir. Bkz. Seignobos, a.g.e., s. 315. Machiavellinin, bu fikirleri serdetti/i nl eseri iin bkz. Machiavelli, Hkmdar, ev. Mehmet zay, stanbul, 1997. Trent Konsilinin metinleri iin bkz. http://history.hanover.edu/texts/trent.html (12.02.2006). Buradaki konsil metinleri Trentle ile ilgili en ok kullan lan eviridir ve J. Waterworthun 1848 tarihli The Council of Trent adl eserinden al nmad r. Konsil ve sonular hakk nda ayr ca bkz. Michael A. Mullett, The Catholic Reformation, ss. 2968; Brezzi, The Papacy, ss. 141147.

108

(Tradition)in Katolik doktrininin temel kayna/ kabul edilmesi; asl gnah doktrininin ne oldu/unun alt n n izilmesi; sakramentler ve kilise disiplini ile ilgili di/er kararlard r. Ayr ca ibadette birlik iin Katolik ilmihalinin ve dua kitab (missal)n n kabul edilmesi ve indexin olu turulmas da al nan kararlar aras ndad r. Bu kararlar n tamam Luther ve di/er reformcular n sylemlerine cevap niteli/indedir. Kararlar 26 Ocak 1564te IV. Pius taraf ndan onaylan r ve Benedictus Deus adl bir bulla ile resmen ilan edilir. Cizvitler kar reformun belkemi/ini olu turmu tur. Zaten bu tarikata kabul edileceklerin papaya ba/l l klar n zel bir yeminle a klamalar zorunludur. Cizvitler aras nda Robert Bellarmine gibi ki papal k krssn, yani catedray en yksek otorite makam olarak tavsif eden ilk yazarlardand r- etkili eserleriyle papal k kar tl / na kar mcadele eden yazarlar vard r.343 Trent konsili srecindeki etkili simalardan biri olan IV. Paul (15551559) indexi, yani librorum prohibitorum (Yasaklanan Kitaplar Listesi)u meydana getiren papad r.344 lk olarak Erasmusun kitaplar ve Kitab- Mukaddesin yerel dillere yap lm baz evirileri index'e al n r.345 IV. Paul dneminin nemli geli melerinden biri de Protestanlarla Katolikler aras ndaki at malar bir mddet durduran ve ujus regio, ejus et religio (prensin inanc ne ise ba/l lar n n inanc odur) prensibinin benimsendi/i Augsburg Bar n n bozulmas d r.346 Sz konusu anla man n bozulmas n n ar ndan Protestan prenslerle Alman imparatorlu/una ba/l birlikler aras ndaki at malar tekrar ba lar. 4. Papalar ve Sultanlar: Papal&k-Osmanl& li.kileri Ortaa/ ile ilgili nyarg lar n bu dnemin hakk yla ele al nmas n engelledi/i gibi, Rnesans dneminin sanatsal ynnn ne kar lmas da dnemin siyas ge343

344

345 346

Bellarminenin en nemli eseri 1586da yay nlanan Zaman&m&z&n Sapk&nlar&na Kar.& Delillerdir. Eser hakk nda bilgi iin bkz. Robert McClory, Power and The Papacy, s. 39, 40. Kar reformda tarikatlar n katk s ile ilgili bkz. Mullett, The Catholic Reformation, ss. 69110. Cizvitler hakk nda mstakil bir al ma iin bkz. Ali sra Gngr, Cizvitler ve Katolik Kilisesindeki Yeri, Ankara, 2002. znik Konsilinden beri baz kitaplar n yasakland / ve mahkum edildi/i bilinmektedir. Fakat indexin kurumla mas Trent Konsili sonras ndad r. Onu kilisede srekli bir kurul haline getiren Papa V. Pius (15661572)tur. Ayr nt l bilgi iin bkz. OConnell, Index of Forbidden Books, EVP, ss. 209211. Vulgat n Latinceden ba ka bir dile evirilmesi tamamen yasaklanmasa da bu tr evirilere izin verilmesi ancak XVII. yzy l n ortalar nda, XIV. Benedict (17401758) zaman ndad r. Bkz. La Due, Chair of Saint Peter, s. 195.

109

li melerinin glgede kalmas na neden olmu tur. Oysa Trklerin Avrupa siyasetinde dengeleri belirleyen bir aktr olarak ortaya k , hatta 1480de Otrantoyu alarak talya'ya girmeleri bu dnemdedir. Avrupal lar gerek bu dnemde gerekse Reformasyon zaman nda gittike daha fazla Trk tehdidini hisseder duruma gelmi lerdir.347 Papal / n Trklere kar izledi/i politikada bu dnemde bir de/i iklik olur. Zira nceden ya ilgisiz kal nan ya da tamamen d man grlen Trkler art k Avrupa ve talya siyasetinin bir paras d r. Fakat paradoksal bir durum sz konusudur papal k iin. Papalar bir taraftan Trkler aleyhinde bir grnt vermek zorunlulu/u hissetmi , di/er yandan ise pek a ikar etmeden Sultanlar n mthi gcnden kendi karlar na yararlanmak istemi lerdir. Birok papa h ristiyan glere kar Osmanl dan yard m beklemi tir.

Bat l yazarlar genelde slam ve mslmanlar, zelde de Trklerle ilgili bir tak m nyarg ve kli elere sahiptirler. Finkel gibi, son zamanlarda farkl bir yakla m gsteren ehl-i insaf baz yazarlar d nda, h ristiyan tarihilerin Osmanl hakk nda yazd klar n n neredeyse tamam tarihten olduka yoksundur ve Osmanl lar ile onlar n dnyas n ehvetli padi ahlar n, kt ruhlu pa alar n, bahts z harem kad nlar n n, cahil din adamlar n n bir geidinden olu an- absrd bir tiyatro oyununa indirger.348 Papal k tarihi ile ilgilenenler de Osmanl ile ili kileri genelde ya grmezden gelirler veya bundan nemsiz bir ayr nt ym gibi bahsederler. Oysa, bu konudaki nadir ara t rmalardan birinin sahibi olan Pfeffermanna gre, gerekte VIII. Innocent (14841492)ten IV. Paul (15551559)un lmne kadar, 75 y l boyunca papalar Osmanl Sultanlar ile mnasebet ierisinde olmaya ve kendi emniyetleri iin Trk kuvvetlerinin talyaya gelmesini sa/lamaya al m lard r.349

347 348

349

Bkz. Hans Pfeffermann, Rnesans Papalar&n&n Trklerle .birli;i, s. v. Caroline Finkel, Ryadan mparatorlu;a: Osmanl&, ev. Zlal K l , stanbul, 2007, s. xv. Kald ki Ortaa/ boyunca ve sonras nda da mslmanlar ve Trklerle ilgili komik denebilecek bilgi kaynaklar vard r Avrupal lar n. Bunlardan birinde anlat ld / na gre Hz. Muhammedi nceleri onun mritleri olan fakat sonra ona isyan eden Trkler ldrm tr. Bkz. Franco Cardini, Avrupa ve slam, s. 175. Bir teki olarak Bat da Mslman imaj n n olu umu hakk nda bkz. Fontana, arp&t&lm&. Gemi.e Ayna, s. 51 vd. Hans Pfeffermann, Rnesans Papalar&n&n Trklerle .birli;i, s. x.

110

Osmanl ya kar Papalar n yukar da sz edilen ikilemi bir yana, Osmanl n n adaleti ve din ho grs h ristiyanlar n kafas n kar t rm t r. Kilisenin onlara gsterdi/i resim farkl d r.350 Fakat dinda lar n n idaresi alt nda ya ayan h ristiyanlar Trk hakimiyeti alt ndakilerden daha ok s k nt ekmektedirler. Ne Kilise ne h ristiyan krallar pek de sevgi dinine inan yor gibi gzkmemektedir. Kald ki H ristiyanl / n kat hiyerar ik kurumsal yap s iinde paradan ve kaynaktan mahrum yoksullar, zay flar, topraks zlar Mslman aleme umut ve g ptayla bak yordu. Calabrial bir bal k da olsan z, Arnavut bir da/l da, o alemde kral veya amiral olabilirdiniz.351 1452de Notaras n papa tac ndansa Trk sar / n tercih ederiz demesi, ya anan tecrbelerin rndr. Lutherin 1529 tarihli Trklere Kar Trklere kar sava Hakk nda isimli yaz s nda dile getirdikleri de, Pfeffermanna gre Almanyada mevcut tevecchn fasih bir delilidir.352 Floransal tarihi Segni, nebaht sava ndan sonra yle der: Avrupa'y H ristiyan hkmdarlardan daha kt bir ekilde idare etmeyecek olan Trkn eline b rakmak ok daha iyi olacakt r. Hi olmazsa o, uyruklar n birbirlerine kar sava maya k k rtm yor.353 Ayr ca diplomatlar, tccarlar, gezginler ve vaizler sava ta yenilmez olan Trklerin gnlk hayatta sad k, drst, kibar, yard msever ve misafirperver olduklar nda hemfikirdiler.354 Onlar n byk millet olmalar n sadece kafirlikleri engelliyordu.

Bir di/er ikilem i in ekonomik boyutuyla ilgilidir. Papal k Trk tehdidini nakite evirmeyi her zaman ok iyi bilmi tir. Kafirlerle ticareti yasaklam fakat bu konuda izin isteyenlerden ald / paralarla kasas n doldurmu tur. Ayr ca Trklere
350

351 352

353 354

XVI. yzy l Katolik alegorik resimlerinde ierisinde azizlerin bulundu/u ve papan n kaptanl / nda ilerleyen bir Kilise gemisi resmedilir. Bu geminin yol ald / denizde birtak m ifritler ve cinler vard r. Bunlardan bir k sm Protestan apkal bir k sm ise Trk sar kl d r. Yani kilisenin iki ba d man n temsil ederler. Bkz. lber Ortayl , Son mparatorluk Osmanl&, s. 193. Franco Cardini, Avrupa ve slam, s. 191. Pfeffermann, a.g.e., s. 13. Luther papal /a kar Trklerin en uygun cezaland r c oldu/unu dnmekle beraber Trklerle ittifaka kar d r. Romadaki kilise ileri gelenlerine sizler varken Trklere H ristiyanl k d man demenin bir anlam varm ? diye sorar. Trkler, Protestan-Katolik sava ba lay nca H ristiyanl / n ba d man olma s fat ndan s yr l rlar. Art k ba d manlar bellidir. Luther Trk herkesi inanc nda serbest b rak yor, papa bunu yapmamaktad r diyordu. Buna kar l k Kardinal Farnese ise Trkler Protestanlardan iyidir, insanlar n Katolik olarak ya amalar na izin veriyorlar demekteydi. Yani her iki taraf da asl nda Trklerin bu insan ve ho grl tavr n n kendilerinde olmad / n itiraf ediyorlard . Lutherin Trklerle ilgili ifadeleri hakk nda mstakil bir al ma iin ayr ca bkz. Hikmet Tanyu, Martin Lutherin Trkler Hakk ndaki Szleri, A.. .F.D., C. XXIV, 1981, ss. 151161. Pfeffermann, a.g.e., s. 223. Franco Cardini, Avrupa ve slam, s. 177.

111

kar

yap lacak sava lar bahane ederek toplad / paralar da nemli bir kaynak ol-

mu tur papal k iin. Toplanan paralar n a klanan ama iin kullan lmad / da birok defa ortaya km t r. rne/in, srekli Trk tehdidine kar paralar toplayan, vergiler koyan papal / n IV. Sixtus zaman nda Trkler talyaya kt / nda kasas bombo oldu/u gibi, mallar da rehin konumundad r. Kald ki Trklere kar sava iin para toplayan papal k XIV. yzy l n sonunda Osmanl dan bor para alm t r.355 Trk tehlikesini paraya eviren sadece papalar de/ildir. H ristiyan krallar da bu konudaki becerilerini gstermi lerdir. 1397de Byezidin stanbul muhasaras esnas nda kendisine yard ma gelen Frans z komutan Bouciacautun telkini ile Avrupa'dan destek sa/lamak iin seyahate kan mparator Manuel, Londraya vard / nda Kral Henry taraf ndan nezaketle kar lan r, ama byk bir tantana ile Trklere kar Bizans iin toplanan paralar ortada yoktur.356 Di/er yandan Trklerle mcadele siyas a dan kullan lacak cazip bir ara olmu tur papal k iin. Baz krallar ve prensler Trklerle sava yetkisinin sa/lad / faydalar fark edip bunu kullanmaya kalksalar da, papalar n tepkileri sert olmu tur. Zira Papal k n Trklerle sava tekeli Tanr n n koruyuculu/u alt ndad r.357

Papal k ile Osmanl ili kilerinin resm olarak ba lang c Orhan Bey zaman na kadar geri gtrlebilir. Trklerin etki alan ierisinde ya ayan Latin h ristiyanlar dolay s yla taraflar aras nda bir a dan zorunlu bir mnasebet olmu tur. Orhan Bey ile Papa VI. Clementin 1348de zmirdeki h ristiyanlar Rodos valyelerinin korumas na b rakan bir anla ma yapt klar bilinmektedir.358 Osmanl n n byyerek topraklar n n geni lemesi sonucu ise bu h ristiyanlar art k Osmanl tebas konuma gelmi tir. Bizans dneminde stanbulda her zaman bir Katolik cemaati var olmu tur. Fetih esnas nda da katoliklerin Trklere kar tavr e itlidir. Rumlarla birlikte Osmanl ya kar sava anlar oldu/u gibi olaylara kar may p bekleyenler de vard r. fetih355 356 357 358

Pfeffermann, a.g.e., s. 30-34, 40. Caroline Finkel, Ryadan mparatorlu;a, s. 24. Pfeffermann, a.g.e., s. 60. Pfeffermann, a.g.e., s. 15. Genel anlamda Bat H ristiyanlar n n Mslmanlarla ili kilerinin tarihi ile ilgili bir al ma olarak bkz. Franco Cardini, Avrupa ve slam, ev. Grol Koca, stanbul, 2004. Eserin 3 blm Osmanl -Avrupa ili kileri konusunda bilgiler vermektedir. Bkz. s. 137 203.

112

ten sonra ise Galatadaki Katolik temsilcilerinden gelen bir heyet sultana ba/l l klar n ve tebriklerini iletmi lerdir. Akabinde bir fermanla Fatih Katolik inanlar n , mallar n ve ticaret haklar n garanti eden bir fermana kavu mu lard r. Bununla birlikte Ortodokslar Osmanl da millet say l rken Katolikler hibir zaman millet yani dini farkl olan vatanda olarak grlmeyip yabanc say lm t r. (Frazee, s. 57). XVI. ve XVII. yzy llarda Anadoludaki Katolik h ristiyanlar ierisindeki en belirgin topluluk ise stanbulda ya am t r.359 Roma Kilisesinin ynetmek ve denetlemek istedi/i bu topluluk o/unlukla Kendisini Roma'ya ba/l grmemi tir. Bunlar kendilerinin zerk bir topluluk oldu/unu ve bu hakk n kendilerine Fatih taraf ndan verildi/ini iddia etmi lerdir. Hatta bu anla mazl k yznden 1643te topluluk Kilise taraf ndan aforoz edilmi tir.360 Osmanl ile Papal / n ilk cidd mnasebetleri ise Macaristan vesilesiyle olur. I. Kosova Sava n n (1389) ard ndan Osmanl ve Macaristan blgede kafa kafaya gelmi tir. Y ld r m Byezid ilk kez Ni/bolu Sava ndan (1396) sonra Macaristana girer. Avrupada Ortodoks ve Katolik eki mesi aras nda Macaristan, papal k karlar na hizmet eden blgenin s n r n olu turmaktad r. Yani Macaristan Katolik Avrupan n s n r kalesidir.361

Osmanl ile Bat h ristiyanlar aras ndaki birok sava ta papal / n provakatif bir etkisi sz konusudur. Ancak nceki hal seferleri ile k yasland / nda Trklere ynelik sava organizasyonlar art k sald r de/il savunma ve Avrupay koruma amal olacakt r. Papal / n zellikle Varna Sava (1444)ndaki tavr dikkate de/erdir. Asl nda sava Edirne-Segedin Anla mas n n Macarlar taraf ndan bozulmas zerine km t r. H ristiyan olmayanlara verilen szden dnlebilece/ini, daha nemlisi papal / n onaylamad / bir anla man n geerli olmad / n syleyerek Macar Kral
359

360 361

XVI. ve XVII. yzy llarda burada kendilerine Magnifica Comunit ad n vermi olan Latin H ristiyan toplulu/u bulunmaktad r. Avrupal lar n Pera olarak bildi/i Galatada ya ad klar ndan dolay bunlara Perots denmektedir. Say lar 3700 civar ndad r ve bunlar kimliklerini koruma maksad yla Mslmanlar ve Ortodoks Rumlarla evlenmemektedirler. Bkz. Eric Dursteler, Education and Identity in Constantinoples Latin Rite Community, c. 1600, Renaissance Studies, vol. 18 no. 2, s. 287303. Bu dnemde stanbul'da 12 Katolik kilisesi mevcuttur. Kimliklerini koruma gayretlerine ra/men topluluk yelerinin o/u Mslmanlar ve Rumlar aras nda asimile olmu veya Avrupaya g etmi tir (bkz. Pfeffermann, a.g.e., s. 291). Bununla birlikte Cumhuriyet dnemine kadar stanbul'da nemli say da bir Katolik cemaati varl / n srdrm tr. zellikle XIX. yzy ldan Cumhuriyetin ilan na kadarki dnemde stanbul Katoliklerinin durumu hakk nda bkz. Frazee, Catholics and Sultans, ss. 223231. Pfeffermann, a.g.e., s. 290. Caroline Finkel, a.g.e., s. 23.

113

Hunyadiyi anla may bozmaya ikna eden ki i ise Kardinal Sezarinidir.362 Fakat h ristiyanlar Ni/boluda oldu/u gibi Varnada da hezimete u/rarlar. Fatih zaman ndaki 1456 Belgrad Ku atmas s ras nda da Papa III. Callistus bir ferman ile h ristiyanlar Trklere kar sava maya a/ rm ve sava a kat lacaklar iin endljans vadetmi tir. Bu a/r ya uyarak Hunyadi saf na yakla k 60 bin ki ilik bir h ristiyan g kat l r.363 Fakat bundan sonra papal k, Avrupadaki siyas ve din kar kl k nedeniyle uzun bir sre etkili bir hal seferi organizasyoncusu olamam t r.364

Iphesiz Papa-Sultan ili kisi dendi/inde akla ilk gelen II. Pius (14581464) ile Fatih Sultan Mehmet (14511481)tir. II. Piusun gerek bir koruyucuya ihtiyac vard r ve arad / bu zellik Avrupadaki krallarda yoktur. Onun Fatihe gnderdi/i iddia edilen mektup bu konuda en ok tart lan husustur (Papa III. Alexanderin de 1159da Seluklu Sultan na benzer bir mektup gnderdi/i sylenir). Hatta Fatihin bu mektuba olumlu cevap verdi/i, yani h ristiyan oldu/u biiminde de bir iddia vard r, ama Piusun mektubuna gre ikincisinin hayal rn oldu/u daha a kt r.365 Asl nda gerek olup olmad / bir yana Piusa nisbet edilen mektup din de/il tamamen siyas bir manevran n rndr. Pius Fatihin h ristiyan olmas hlyas na inanmayacak kadar ak ll bir adamd r. Fatihten yard m istemektedir, ama usulne gre ve h ristiyanlar k zd rmadan. Bahsi geen mektupta papa yle demektedir:
E er sen, H ristiyanlar aras nda hkmdarl n yaymak ve ismini zafer elenkleriyle sslemek istiyorsan, bunun iin paraya, silahlara, ordulara, donanmalara ihtiyac n yoktur. nemsiz bir ayr nt seni btn zamanlar n en byk, en gl ve en tan nm fnisi yapmaya muktedirdir. Bunun ne oldu unu sorabilirsin. Bu bulmak

362 363 364

365

Hammer, Osmanl& Tarihi, I, 150. A.g.e., I, 204. Papal / n Trklere kar sava lardaki etkisi hakk nda bkz. Pfeffermann, a.g.e., s. 43 vd. Papal k ayn zamanda Osmanl ya kar baz glerle ittifaklar yapmaya al m t r. Mo/ollar, ran ve Karamano/ullar bunlardand r. Osmanl y arka cephesinden s k t rmak isteyen papal k tabi ki bu projeleri gerekle tirebilecek gte de/ildir. Avrupa'da bunu sa/layabilecek bir etkinli/i de kalmam t r. Ama bu teklifleri bazan kar l k bulur. rne/in Hal seferleri dneminden beri H ristiyanlara sempati ile bakan Mo/ollar ittifak teklifini kabul ettikleri gibi papadan kendilerini e/itecek misyonerler de isterler. Yine Uzun Hasan ve Karamanl lar Fatihe kar papal kla ittifak kurmu lard r. Fakat bunlar n her ikisi de Osmanl ordular taraf ndan ezilir. Bkz. Pfeffermann, a.g.e., s. 34, 35. Osmanl ncesinde Trklere kar papal / n e itli giri imleri konusunda bkz. Hasan Oktay, Trk slam Dnyas&na Kar.& Ermeniler, Mo;ollar ve Papal&k (10711300), Bas lmam Yksek Lisans Tezi, Yznc Y l niversitesi Sosyal Bilimler Enstits, Van, 1995. Bkz. Frazee, a.g.e., s. 13, 14.

114

iin fazla uzaklara gitmeyi gerektirmeyen, her yerde rastlanan bir eydir: birazc k 366 su.

Piusun birazc k su ile kastetti/i vaftizdir elbet, fakat bu metinde vaftize din bir anlam yklenmemi tir. Teklif etti/i hem Fatihin hem kendisinin i lerini kolayla t racak sembolik bir hiledir. Papan n as l amac talyadaki oyuna Trkleri de dahil etmektir.367

Fatih Otrantoyu ele geirdi/inde papal k makam nda Pius de/il IV. Sixtus vard r. Bu geli me zerine Papa Avignona kamay bile d nm tr. nk bu liman ehri konum itibariyle Roma'ya giri kap s konumundad r. Baz h ristiyan yazarlar Osmanl askerlerinin burada ba piskopos dahil 12.000 ki iyi kesti/ini sylyorsa da368 buradaki toplam nfusunun en ok 20.000.000 oldu/u tahmin edildi/ine gre, bu iddia a k bir abart ve arp tmad r. Otranto, Gedik Ahmet Pa a komutas ndaki bir donanma taraf ndan sadece iki haftal k bir srede ve nemli bir arp ma olmadan al nm t r. Zaten Fatihin vefat ndan sonra da, daha nceden yap lan anla ma gere/i Trk kuvvetleri buray terk etmi lerdir.369 Peki Fatih stanbulu ald ktan sonra Roma'y da almaya niyetlenmi miydi? H ristiyanl / n be nemli kilisesinden drdncsnn ( stanbul) de Mslmanlar n eline geti/ini gren h ristiyanlar son kilisenin de d ece/inden korkuyorlard .370 Hatta Papa IV. Sixtus Avignona kamak iin haz rl k yapm t .371 Ama Fatihin gerekten byle bir niyeti oldu/unu gsteren a k bir kan t yoktur. Otrantonun ele geirilmesinin ard ndan

366 367

368 369 370 371

Pfeffermann, a.g.e., s. 73-74. Pfeffermann Fatihin cevab denen mektubun kesinlikle uydurma oldu/unu syler. II. Piusun Fatihe yazd / iddia edilen mektup hakk nda lber Ortayl mevcut ar ivlerde mektubun olmad / n fakat msveddesinin bulundu/unu, dolay s yla sz konusu metnin niyetlenilmi ama gnderilmemi bir mektup olarak kald / n syler. Kurnazl k yaparak bundan yola k p Fatihin H ristiyan oldu/unu iddia eden ise Franz Babinger'dir. Bkz. lber Ortayl , Son mparatorluk Osmanl&, s. 191. Cardini ise mektubun, ieri/i gz nne al nd / nda Fatihe gnderilmi olmas n n mmkn olmad / n , bu metnin h ristiyanlar hal seferine kat lmaya te vik amac yla da/ t lan belgelerden biri oldu/unu syler. Bkz. Franco Cardini, Avrupa ve slam, s. 157. Bkz. Hammer, I, 272; Stebbing, a.g.e., s. 444. Trkleri Otrantoya Venediklerin a/ rm oldu/una ynelik iddialar da vard r. Bkz. Pfeffermann, a.g.e., s. 234, 7 numaral not. Bkz. Franco Cardini, a.g.e., s. 170. Bkz. Frazee, a.g.e., s. 17.

115

Fatihin burada Osmanl varl / n sa/lamla t rmak yerine do/uya ynelmesi de en az ndan onun k sa vadeli bir Roma fethi amac olmad / n n gstergesi say labilir.372

Fatihin ard ndan papal / n Osmanl ile ili kilerindeki bir di/er nemli olay Cem Sultan hadisesidir. Karde i II. Byezid (14811512)a kar Rumeli'den bir hareket denemeye karar veren Cem, Rodostaki St. John Ivalyelerinin Byk stad Pierre dAubusson ile Rumeli'ye gvenli bir Byezidin durumdan haberdar olmas ekilde geebilmek iin anla r. zerine Byk stada kendisi ad na

Byezidle gr me yetkisi verir. 1482de Sultan karde inin gzetim alt nda tutulmas kar l / nda belli miktar y ll k para demek zere Byk stad'la anla r. Daha Sonra Cem Fransa'ya gtrlr ve bir mddet Kral Charles n yan nda kald ktan sonra Papa VIII. Innocent Kral Cemin Romaya telim edilmesine ikna eder. 1489da Cem Vatikana getirilir.373 Papa VIII. Innocentle ilk gr mesinde protokol memurlar n n srar na ra/men kavu/unu karmayan ve diz kmeyi reddeden Cem Sultan papan n, h ristiyan olmas kar l / nda Osmanl taht na gemesi iin yard m etme teklifini ise tm dnyan n padi ahl / iin dahi dinini de/i tirmeyece/ini syleyerek reddeder.374 Cemin Vatikanda bulunmas hem papal / n prestiji a s ndan nemlidir Avrupa'y titreten Fatihin o/lunun papan n elinde tutsak olmas nemli bir eydirhem de Trklere kar siyas bir kozdur. Gerek dAubusson gerekse Papa, Sultan n Cemin gzetimi iin gnderdi/i cmert hediyelerle ihya olurlar. Bu hediyeler ara372

Bu ynde bir yorum iin bkz. Finkel, a.g.e., s. 63, 64. Fatihin belki Roma'y almak gibi bir amac yoktu ancak Otrantonun al nmas ndan sonra Kiliseyi Sultan n talya'y al p mparatorlu/unun merkezi yapaca/ korkusu sarm t r. Baz Katolik yazarlar Sultan n a ka bunu dile getirdi/ini iddia etmektedirler. Bkz. Stebbing, a.g.e., s. 483. Asl nda slam kaynaklar nda stanbul yan nda Roman n da fethedilece/ine dair peygambere atfedilen bir rivayet vard r. Hadis olarak nakledilen bu rivayetle ilgili gnmzde de zaman zaman baz tart malar yap lmaktad r (rne/in Rubenstein Yusuf el-Kardav ve Abdurrahman el-Arifnin baz yaz lar nda slam n zaferinin yak n oldu/u anlam nda bu hadise at fta bulunmalar n tart r. Bkz. Richard L. Rubenstein, Religion and Clash of Civilizations, Dialogue & Alliance, vol. 16, no.2, Fall/Winter 2002, s.12. ). Sz konusu rivayete gre Peygamberimize hangi ehir nce fetholunacak, Konstantiniyye mi yoksa Rumiye mi? diye sorulmas zerine Konstantiniyye eklinde cevap vermi tir. Sz konusu hadis e itli varyantlarla Ahmed b. Hanbel, Darim, bn. Manzur, bn Abd el-Hakem, gibi birok isim taraf ndan zikredilmektedir. Metinlerde geen tabir Rumiyedir, Hamidullah metni verirken parantez iinde Roma ibaresini ekler. lgili hadis ve geti/i kaynaklar iin bkz. Muhammed Hamidullah, Muhtasar Hadis Tarihi ve Sahifa-i Hemmam ibn Mnebbih, ev. Kemal Ku cu, stanbul 1967, s. 36. Ayr nt l bilgiler iin bkz. Hammer, a.g.e., I, 295 vd.; Finkel, a.g.e., s. 73 vd.; Frazee, a.g.e., s. 18 vd. Stebbing Cem sultan hadisesini aktar rken bilgi yanl yapmakta ve Cem yerine ehzade Selimin Roma'da tutuldu/unu sylemektedir. Bkz. a.g.e.,s. 447, 448. Hammer, a.g.e., I, 305.

373

374

116

s nda kutsal emanetlerden birinin, sa'n n arm hta iken b/rne saplanan m zraktan bir paran n da bulundu/u sylenir.375 Innocentin lmnden sonra II. Byezidin muhatab VI. Alexander olacakt r. Byezidin H rvatistan blgesinde yapt / harekata kar h ristiyan prensler Papadan Cem kozunu oynamas n isterler. Fakat Sultan n elisi Romada papa ile gr r, Sultan n hediyelerini arzeder ve Papan n H rvatistandaki durumla ilgili sesiz kalmas sa/lan r. Daha sonra Frans zlar n talya'y ele geirme abalar kar s nda zor durumda kalan Papa 1494te Sultan yard ma a/ r r. Sadece papa de/il -1499da Milano Dk, 1500de Napoli Kral n n yapt / gibi- o dnemde talyada ba mektupla Sultan uyarm s k an her krall k Trkleri yard ma a/ rm t r.376 Hatta papa, Fransa Kral n n Osmanl ve talya zerindeki emellerini a klayan bir ve papal / n karlar yla Osmanl karlar n bir tutmu tur.377 Papan n bu yard m a/r s na Sultan n cevab olumsuzdur. Bununla birlikte mektubu getiren eli tam bir nezaketle kar land / gibi papan n kendisine de nazik bir cevap verilir. Hatta bir de rica vard r bu cevapta, hem de kilisenin i i leriyle alakal . Sultan, Arles Ba piskoposu Niccolo Cibonun kardinalli/e ykseltilmesini istemektedir.378 Fransa Kral VIII. Charles 1495te papan n dedi/i gibi Roma'ya girer ve Papa teslim olur. Charles n niyeti Trklere kar yapaca/ seferde Cemi kullanmakt r. Fakat bu amac n gerekle tiremez, zira yolculu/un henz ba nda, daha Napolideyken Cem lm tr. Onun ya ad klar ve iirleri Do/uda oldu/u kadar Bat da da birok air ve yazara ilham kayna/ olmu tur ve hatta baz Bat l lar onu air bir Rnesans prensi olarak resmederler.379

Byezidden sonra Osmanl taht na geen Yavuz (15121520) Do/uya ynelir. Suriye ve M s r Osmanl topraklar haline gelir. Fakat o da Papal k saray nda uykular n kamas na neden olmu tur. Yavuz ld/nde Papa X. Leo tm kiliselerde Tanr ya kr ayinleri yap lmas n emretmi tir.380

375 376 377 378 379 380

Pfeffermann, a.g.e., s. 86. Finkel, a.g.e., s. 79. Hammer, a.g.e., I, 327; Pfeffermann, a.g.e., s. 93. Bkz. Finkel, a.g.e., s. 80. Mektubun metni iin bkz. Pfeffermann, a.g.e., s. 9497. Pfeffermann, a.g.e., s. 101. Finkel, a.g.e., s. 81. Frazee, a.g.e., s. 24.

117

Bat da muhte em olarak an lacak olan Kanun (15201566) ise tekrar Avrupa'yla ilgilenmeye ba lar. Osmanl ordusu Moha Zaferi (1526)nin ard ndan Viyanaya dayan r (1532). Kutsal Roma mparatoru Ferdinand n Sultana gnderdi/i eliler u mektupla dnerler:

lkenizde uzun zamandan beri zavall h ristiyanlar, Trklere kar sava malar n telkin etmeniz suretiyle aldat lmaktad r. Her sene bu bahaneyle onlardan para s zd rmaktas n z niyetim size de il spanya Kral na kar sefer etmektir E er cesareti varsa beni sava meydan nda bekler Beni beklemek istemezse o zaman Padiahl k kat ma hara yollamal d r. Siz, benden bar ve dostluk niyaz nda bulunmak zere eliler yollam s n z. Bunda samimi ve iyi niyetli iseniz, eref ve haysiyet icab olarak bar esirgemeyiz.381

1538de ise Venedik, spanya ve Papal k papal / n bu sava a kat lan 36 gemisi oldu/u sylenir- ittifak ndan olu an bir Kutsal Birlik donanmas Prevezede Barbaros Hayreddin Pa a kar s nda yenilir.382 1550de III. Julius (15501555) ad yla papa seilen Kardinal del Montenin az l bir Trk d man oldu/u biliniyorsa da, Macaristandaki zaferden sonra Kanun komutanlar na, Papan n topraklar na ve uyruklar na dokunmamalar n emretmi tir. IV. Paul dneminde de Kanun, Papal k emri ile cezaland r lan baz yahudilerin -12 yada 24 ki inin bu kapsamda Anconada yak ld / bilinmektedir- Osmanl tebas ndan oldu/unu /rendi/inde duruma mdahale etmi ve pek ok yahudiyi yak lmaktan kurtarm t r.383 Bununla beraber 1554te Reggionun Trk donanmas taraf ndan ele geirilmesi ve Bastian n Turgut Reis taraf ndan al nmas Romada tekrar korkunun hakim olmas na neden olur. Fakat IV. Paul, Kanunye dostluk mesajlar gndermekten geri kalmad / gibi, d manlar na zellikle spanyaya- kar da Trkleri talyaya a/ raca/ tehdidini kullanmay srdrr.384 Ve bir dnem sonra Papal kla Osmanl kar mparatorlu/u ortak d manlara ayn safta yer al rlar. Bir tarafta Papal k-Fransa-Ferrara-Osmanl kar lar nda

ise spanya- ngiltere-Floransa vard r. Papa talyaya hkmeden spanyollar n yerine

381 382

Pfeffermann, a.g.e., s. 123. Bkz. Hammer, a.g.e., I, 500; Finkel, a.g.e., s. 117. 383 Pfeffermann, a.g.e., s. 199, 206. 384 Pfeffermann, a.g.e., s. 209.

118

Trklerin gemesini istemektedir. Hatta 1558de d manlar papay alaya almak iin papa Trk donanmas n mesihi bekleyen yahudiler gibi hasretle bekliyor derler.385

Kanun ve daha nceki Sultanlar neden bu f rsat kullan p talyaya yerle medi? Asl nda Sultanlar n, papalar n yard m taleplerine hi cevap vermedi/i sylenemez. Osmanl donanmas n n talya k y lar ndan yle bir gemesi dahi o/u zaman papalar n d manlar n rktmeye yetmi tir.386 Fakat bunu gerekle tirebilecek gte olmalar na ra/men Sultanlar do/rudan bir mdahale ile papalar kurtaracak yard mlardan ka n rlar. Bunu, papalar n Trkler konusunda ya ad / ikilemin Sultanlarca da ya anmas na, yani kffra yard m ediyor grnts vermek istememelerine ba/layan ve bu tercihte ulemn n etkili oldu/unu syleyenler vard r.387 Bunu uleman n etkisine ba/lamak ok do/ru grnmese de, bu yakla mda Sultanlar n tavr n etkileyen siyas ba ka saikler bulunmas daha muhtemeldir. Papal / n Osmanl ile ilgili genel tavr n ise Frazeenin u szleri zetlemektedir: Roman n Osmanl Sultanlar ve onlar n H ristiyan tebalar na kar tutumu yzy llar ierisinde de/i kenlik gstermi tir [bu konuda] karlar her zaman iin ideolojiden daha belirleyici olmu tur.388

5. Trent Konsili Sonras& Geli.meler Protestan Reformu esnas ndaki kay plar n tamamen telafi edemese de, Kar Reformun Katolik Kilisesini Protestanlar kar s nda daha gl bir konuma getirdi/i sylenebilir. Kar Reform ata/ sonucunda Polonya tamamen Katolisizme dner, byk blm itibariyle Almanya, Fransa, Gney Hollanda ve Lehistan din a dan tekrar papal /a ba/l hale gelir.389 Kar Reformun bu ba ar s nda unsur etkili olmu tur: Papalar, Cizvitler ve Charles Borromeo gibi gayretli piskoposlar. Bunlara yine Cizvitlerin ba rolde oldu/u misyonerlik faaliyetlerini de eklemek gerekir. Zira
385 386

Pfeffermann, a.g.e., s. 215. Bkz. Pfeffermann, a.g.e., s. 183. Papal k-Osmanl ili kilerinin sonraki dnemlerdeki seyri iin bkz. Frazee, a.g.e., s. 31 vd. 387 Pfeffermann, a.g.e., s. 219. 388 Frazee, a.g.e., s. 238. 389 Protestanl k Bat H ristiyanl / n blm tr. Fakat bu ayn zamanda kltrel bir farkl la ma anlam na m gelmektedir? Dickens Protestan Reformu ve Kar Reformun Avrupa'y iki ayr kltre bld/ anlay n ihtiyatla kar lamak gerekti/ini syler ve kltrel a dan as l farkl la man n K ta Avrupas ve ngiltere aras nda ortaya kt / na dikkat eker. Bkz. A.G. Dickens, a.g.e., s. 185.

119

misyonerlik al malar Katolik Kilisesine yeni ba/l lar kazand r r. Co/rafi ke ifler de bu misyonerlik faaliyetlerine katk sa/lar. K ifler gittikleri yerlere ayn zamanda misyonerleri de ta rlar. Asya ve Uzakdo/uda misyonerler ilk kez bu dnemde grlr. Misyonun nl isimlerinden Matteo Ricci 1581de bir grup Cizvitle ilk kez in'e ula r ve burada nemli al malar yapar. Bundan k sa sre sonra Robert de Nobili, Riccinin in'de yapt / na benzer faaliyetleri Hindistan'da gerekle tirir. De Nobili Hindistanda -sonradan inkltrasyon tabiriyle nitelenecek olan- H ristiyan inanc n hedef kitlenin kltrne uyarlama tarz nda bir misyonerlik tarz geli tirir.390 Katolik misyonerler en byk ba ar y ise Filipinlerde gsterirler. 1595te Manilada art k H ristiyan okullar vard r. Sonradan aziz yap lan Francis Xavier (. 1552) 1549 1551 y llar aras ndaki faaliyetleri sonucunda Japonyada nemli bir mesafe kateder. Bununla birlikte Katolik-Protestan at mas misyonerlik al malar nda da ortaya kar. nk Protestan ve Katolik misyonerler pek ok yerde kar la maktad rlar. Kar Reformun sonular V. Pius (15661572) dneminden itibaren grl-

meye ba lam t r. As l ad ile Michael Ghislieri, selefi IV. Piusun engizisyonun bana getirdi/i bir Dominikendir. Sonradan aziz ilan edilen bu papan n zaman , engizisyonun en fazla can yakt / dnem olur. Yine bu dnemde, 1571de, index srekli bir konsey haline getirilir; ilk Katolik ilmihali (kate izm) yay nlan r ve ngilizce hari hemen hemen tm Bat dillerine evirilir.391 V. Piusun ard ndan XIII. Gregory (15721585) papal k makam na oturur. Temel politikas selefi gibi iddeti de/il, e/itim ve diplomasiyi temel almakt r. Roma'daki teoloji e/itimine oldu/u kadar papal / n e itli blgelerdeki temsiline ve sekler idarecilerle ili kilere nem verir. Halefi V. Sixtus (15851590) da yetenekli bir idarecidir ve papal k te kilat n yani curiay reforme eden ki idir. 1588de kardinallerden olu an 15 srekli kurul (congregation) te kil etmi tir. Alt s Papal k Devletlerinin idaresi, dokuzu ise bizatihi Kilise ynetimi ile alakal olan bu kurullardan Kilise idaresi ile ilgili olanlar, sorumluluklar ve
390

391

in ve Hindistanda uygulanan bu yeni misyon tarz Kilise ierisinde bu tarz benimseyen Cizvitlerle byle bir yntemin inanc n safl / n bozdu/unu d nen Fransisken ve Dominikenler aras nda iddetli tart malara neden olmu ; dolay s yla kltre uyarlama XX. yzy la gelinceye kadar pek kabul grmemi tir. Bkz. Owen Chadwick, The Popes and European Revolution, New York, 1981, ss. 286290. Kate izmin bu dnem ngilizceye evirilmemesinde muhtemelen papal kla ngiltere aras nda esen sert rzgarlar n etkisi vard r. Bu gerginlik Papan n ngiltere Kraliesi I. Elizabethi Katoliklere bask yapt / gerekesiyle aforoz etmesi ile had safhaya ula m t r. Kate izmin bilinen ilk ngilizce bas m 1829dad r. Bkz. La Due, Chair of Saint Peter, s. 204.

120

grevleri az ya da ok de/i mi se de gnmze kadar varl / n srdrm tr. Sixtus ayn zamanda Kilise ierisinde bir tak m mal nlemler de al r. Kilise al anlar n n 1000 civar nda olan say s n yar yar ya azalt r, papal k saray n n masraflar n olabildi/ince k sar. Ayr ca in a ettirdi/i an tsal yap larla Roman n ehresini de/i tirir. Lateran Saray ve Vatikan ktphanesini yeniler, bu yap lar eklerle geni letir. Onun dneminde vulgat' n revize edilmi yeni bir bas m da yap lm t r. Sixtustan sonra k sa sreli grev yapan papan n ard ndan, o dnem Avrupas nda en nemli g haline gelen spanyol Krall / n n etkisi alt nda yap lan seimden Ippolito Aldobrandini papa olarak kar ve VIII. Clement (15921605) ad n al r. Papal k XVII. yzy la bu papa ile girer. Yeni bir vulgat tercmesi bast ran Papa, Katolik Dua Kitab n n yeni bask lar n yay nlat r. V. Sixtus dneminden beri iyi gitmeyen Fransa ile ili kiler Clement zaman nda dzelir. Papan n Kral IV. Henry ile uzla mas sonuncu Fransan n verdi/i s k nt hafifler. Bununla birlikte, 1598de Ho gr Ferman olarak da bilinen ve Protestanlara Fransada ibadet zgrl/ getiren Nantes Ferman yay nlan r. Bu dnem ayr ca Cizvit-Dominiken sava n n k z t / bir devredir.392 Bu dnemdeki bir di/er nemli olay Guiordano Brunonun yak lmas d r ki, sonradan bu hadise Kilisenin d nceye kar tavr n n en nemli sembollerinden biri haline gelecektir.393 Clementin ard ndan gelen V. Paul (1605 1621) dnemi ise Otuz Y l Sava lar n n (16181648) ba lad / devreye tekabl eder.394 Bu sava lar Avrupa devletlerinin o/unda ba gsteren ve byk lde Katoliklerle Protestanlar n kar kar ya geldi/i bir at malar dizisidir. Bununla birlikte bu sava lar tamamen din saiklerle yap lmam t r, hatta daha ok siyas faktrlerin etkili oldu/u sylenebilir.395 Habsburg Hanedan n n ynetimindeki AvusturyaMacaristan mparatorlu/u, Alman Prensleri, sve ve Fransa bu sava lar n taraflar olmu lard r. 1648 Westfalya Anla mas yla biten bu sava lardan sonra 1659a kadar Habsburg mparatorlu/unun ynetimi alt ndaki spanya ile Fransa aras ndaki at malar devam etmi tir.
392 393

394 395

Bkz. La Due, a.g.e., s. 208. Bruno eski bir Dominiken iken sonradan Protestanlarla iyi ili kiler kurmu , Kilise taraf ndan pagan bir filozof say lm , Kalvinist ve Luteryenlerle beraber aforoz edilmi sonra da Roma engizisyonu taraf ndan yakalan p 1600de yak lm t r. Otuz Y l Sava lar hakk nda bkz. Stebbing, The Story of the Catholic Church, ss. 521528. Bkz. Fatma Mensur Co ar, Din Sava.lar&, s. 76 vd.

121

XV. Gregory (16211623) zaman na gelindi/inde, Protestan Reformunun etkisini azaltmak ve Kiliseyi glendirmek amac yla nanc Yayma (Propagation of Faith) ad verilen yeni bir kurul olu turulur. Bu kurul misyon faaliyetlerine yeni bir ivme kazand r r ve ba ta Amerika, Asya, Avrupa olmak zere, ula abildi/i her yerde faaliyet gsterir. XVI. yzy l sonlar ndaki misyonerlikten farkl olarak bu dnemdeki faaliyetlerin hedefinde sadece h ristiyan olmayanlar de/il, belki daha ok Do/u Kiliselerine mensup olanlar ve Protestanlar vard r. Bu dnemde Cizvitlerin nde gelen isimlerinden Peter Canisius (. 1597) gibi gayretli ke i lerin al malar da Kiliseye nemli katk lar sa/lar. Onun yazd / kate izm zellikle Almanyada Kar Reformun en etkileyici aralar ndan biri olur. Tm bu faaliyetler Kiliseyi glendirmi tir. Nevarki papalar n nepotizm (akraba kay r c l / ) gibi baz hastal klar hl devam etmektedir ve o/unlukla Kilisede papalar n de/il belli ailelerin hakimiyeti sz konusudur. XV. Gregory de yak n selefleri gibi bu hastal ktan kurtulamam t r. VIII. Urban (16231644) zaman nda ise Alman topraklar nda Otuz Y l Sava lar devam etmektedir. 6. Papal&k Kar.&t& Ak&mlar Urban n yerine geen X. Innocent (16441655) dneminde Otuz Y l Sava lar n sona erdiren Westfalya Bar imzalan r (1648). Bu anla ma, 1555te Almanyada Katolikleri, Lutheryenleri ve Kalvinistleri hukuk kar s nda e it hale getiren Augsburg Anla mas na gre papal k a s ndan daha dezavantajl olmu tur. Zira Westfalya Bar ile Kilise Alman topraklar ndaki pek ok mlkn ve piskoposluk anla mas n n gr melerinde Papa X. blgesini (bishopric) kaybeder. Bu bar

Innocentin elisi olarak yer alan Fabio Chiginin daha sonra VII. Alexander (1655 1667) ad yla papa olacakt r- itirazlar ve daha sonra Papa Innocentin anla ma maddelerinden baz lar n reddi bir i e yaramaz. Westfalya Bar papal k tarihi a s ndan nemli bir dnm noktas d r. Zira Sir Charles Petrienin dedi/i gibi bundan sonra milletler aras sorunlarda Papan n do/rudan mdahalesi bitmi tir.396

396

Bkz. William C. Schrader, Westphalia, Peace of (1648), EVP, s. 446.

122

Westfalya Bar ndan Frans z Devrimine kadar papal / n gl s n rlay c lar olmu tur. Avrupa'daki monar iler, zellikle de Fransa, papal / n etki alan n daraltmak iin mcadele verir. Bunda bilhassa Fransa, ngiltere ve spanyada monar ilerin i sorunlar n halledip zenginlerle i birli/i yapmalar sonucunda glenerek karlar u/runa papal /a kafa tutacak gce eri meleri etkili olmu tur.397 te yandan Josephizm, Jansenizm ve Gallikanizm gibi papal k otoritesi kar t ak mlar bu devrede ortaya kar. Papal / n en nemli mdafileri olan Cizvitlerin bask alt na al nmas da bu gidi at ile paralellik gsterir.398 Flaman as ll Cornelius Jansen (. 1638)e dayand r lan ve zellikle asl gnah merkezli bir teolojiyi savunan Jansenizm XVIII. yzy la kadar varl / n srdrr. Ypres Piskoposu olan Jansenin gr leri, Augustinus adl eseriyle yay lma imkan bulur. nsandaki irade zgrl/n reddeden teolojik bir ktmserli/in yan nda Jansenizmin en nemli zelliklerinden biri Kilise merkeziyetili/ine ve papal /a kartavr d r. Ayr ca Jansenistler Cizvitlerin en az l d manlar d r. nl filozof Pascal n yaz lar yla destek oldu/u Jansenistler, Tanr yla birebir ili ki kurulmas gerekti/inde srar etti/inden Kilisenin me ruiyetini hedef almaktad rlar. Dolay s yla baz lar Jansenizmi l ml Protestanl k olarak adland rm t r. 1642de Papa VIII. Urban Jansenin kitab n , 1653te de X. Innocent Jansenin tm gr lerini lanetler. Sonunda Papa X. Innocent taraf ndan 1653 tarihli Cum occasione adl bulla ile Jansenistler heretik ilan edilirler.399 XI. Innocent de 1679 tarihli bullas Sanctissimus dominus ve daha sonraki baz mektuplar ile Gonzalez ad ndaki bir Cizvit generalinin bir tr phecilik olan Probabilizm" fikri ile birlikte Jansenizmi tekrar mahkum eder. XI. Innocentten sonra Jansenizm ngiltere'de kendisini pritenizm biiminde gsterir ve papalar n Jansenizmle mcadelesi daha bir mddet devam eder. Papa XI. Clement 1713 tarihli Unigenitus adl bulla ile Jansenizmin nemli isimlerinden biri

397 398

399

B. Russel, Bat& Felsefesi Tarihi, II, 14. Barker gibi baz yazarlar Cizvitlere ynelik sert ele tiriler yneltmekte ve bask alt na al nmas n bu tarikat n ktlkte ve entrika evirmekte ileri gitmesine ba/lamaktad rlar. Barker, Cizvitleri genel olarak ama iin her yol mbaht r anlay nda olmakla sular ve Cizvitler spanyada despot, ngilterede anayasac , Paraguayda cumhuriyeti, Roma'da ba/naz, Hindistanda putperesttir der. Bkz. Barker, a.g.e., s. 153. Jansenizm hakk nda bkz. David Christie-Murray, A History of Heresy, s. 171174; Mehmet Ayd n, Jansnisme, Ansiklopedik Dinler Szl;, Konya, 2005, s. 349, 350.

123

olan Quesnelin Moral Reflections on New Testament adl eserini hedef al r ve Quesnelin 101 nermesi tek tek yanl lan r.400 Gallikanizm (Galya blgesine nisbetle verilmi bir isimdir) ise Jansenizmle k yasland / nda daha az teolojik ve daha politik bir anlay t r. Daha do/rusu politik, episkopal ve teolojik Gallikanizm gibi farkl birka Gallikanizmden bahsedilir. Bunlar ierisinde Kilise a s ndan en ciddi sorun politik Gallikanizm olmu tur. Jansenizmin anavatan Hollanda iken Gallikanizminki Fransad r. Jean Bodinin hakimiyetin blnemezli/i (indivisible sovereignity) kavram zerine temellendirilen (politik) Gallikanizme gre papal k d ar dand r ve yabanc d r, devletin i i lerine kar mamal d r. Bu, devlet hakimiyetinin ihlalidir. Dolay s yla bu d nce Papal / n merkeziyeti otoritesine kar yerel kilisenin otonomlu/unu savunmaktad r. Gallikanizm Almanyada Febronianizm, Avusturyada Josephizm biiminde kendisini gsterir. Frans z htilaline kadar papal / ciddi derecede rahats z edecek bir sorun olan Gallikanizm XIX. yzy la kadar varl / n zaman zaman hissettirmi tir. Tabi Gallikanizm kendi kar t n da retmi tir. Bu da papal / n mutlak otoritesini ve merkeziyetili/i savunan Ultramontanizmdir.401 Gallikanizmin en etkili oldu/u dnem birok ki i taraf ndan XVII. yzy l n en etkili papas olarak grlen XI. Innocent (16761689) zaman d r.402 Zaten papal /a kar iyi duygular beslemeyen Kral XIV. Louis Frans z Din Adamlar Genel Meclisini (General Assembly of the French Clergy) toplayarak 1682de Drt Madde (Four Article) veya 1682 Deklerasyonu olarak bilinen bir bildiri yay nlat r. Gallikanizmin tipik bir rne/i oldu/u iin bazen 4 Gallikan Madde ad verilen bu manifesto u ifadelerden olu maktad r: 1- Krallar ve prensler dnyev i lerde herhangi bir kiliseye ba/l de/ildirler. 2- Constance Konsilinin kararlar benimsenmeli ve uygulanmal d r (zira burada genel konsil papadan stn tutulmu tu). 3- Papan n otoritesi kanunlarla s n rlanmal d r. 4- Kilisenin genel kabul olmaks z n bir konuda
400 401

402

Unigenitusun yay nlanma sreci ve sonras ile ilgili olarak bkz. Chadwick, a.g.e., s. 279284. Gallikanizm ve Jansenizm hakk nda bkz. Brezzi, The Papacy, s. 148156; Bokenkotter, Concise History, ss. 239247; J.A. Corbett, The Papacy, s. 6063; R.J. Kehoe, Gallicanism, EVP, s. 170, 171. Baz Katolikler Viyanan n Trklerin eline gemesini Innocentin yard mlar n n engelledi/ini iddia ederler (bkz. La Due, a.g.e., s. 213). XI. Innocent, Papa XII. Pius taraf ndan 1959da aziz ilan edilmi tir. Innocentle ilgili ayr ca bkz. Kelly, The Oxford Dictionary of Popes, s. 287, 288.

124

papan n karar niha de/ildir.403 Tabi ki Innocent bu deklerasyona sert bir biimde kar kar. Bir papal k beyanat yla Drt Maddeyi k nar, bu toplant n n geersiz ve illegal oldu/unu ilan eder. Ayr ca Fransan n Romadaki elisini aforoz eder ve Frans z Kilisesine enterdi uygulanmas na karar verir. Innocentin halefi VIII. Alexander (16891691) dneminde de Frans zlarla Gallikanizm sorunu devam eder. Alexander Drt Maddenin mahkumiyetini yineler. Takip eden senelerde papal / n Fransa ile yak nla ld / zamanlar olmu tur, fakat Kilise bu defa da ba ka sorunlarla kar la r. 1700 y l nda spanya Kral II. Charles, arkas nda bir varis b rakmadan lnce, spanyol taht na gemek iin Avusturyadaki Habsburg Hanedan ile Frans zlar mcadeleye giri ir. Frans z Philip Anjou Habsburglar alt ederek V. Philip ad yla spanya taht na oturur. Onu destekleyenlerden biri de Papa XII. Innocent (16911700)tir. Innocent ldkten sonra yerine geen XI. Clement (17001721) de Philipin destekleyicilerinden biridir. Philipi destekleyen sadece papa da de/ildir, neredeyse tm Avrupal gler Philipin arkas nda gzkmektedir. Fakat Philipin rakibi olan Avusturya mparatoru I. Joseph ngiltere, Hollanda ve Prusyan n deste/ini almay ba ar r. 1707te Avusturya birlikleri Papal k Devletlerini i gal eder. ki y l sonra da papan n kap s na dayan rlar. Sonunda Clement Avusturya mparatoru I. Josephin karde i Charles Philipin ba/l lar 6 y l papadan ba/ ms z kal r.404 XVIII. yzy ldaki nemli papalardan biri olan XIV. Benedict (17401758) dnemine gelindi/inde Kilisede nemli de/i iklikler grlr. Papa seilmeden nce Bologna Ba piskoposu olan Prospero Lambertini neredeyse alt ay sren uzun bir seim srecinden sonra papal k makam na oturmu tur. Papal / n eski hastal / olan nepotizmden zellikle ka nmaya al an papa a k fikirli biridir. Voltaire ile iyi ili kileri oldu/u sylenmektedir. Papal k otoritesi ve prestijini korumaya zellikle gayret eden Benedict yerel kiliselerle de ilgilenir, ilk defa yerel kiliselerden periyodik raporlar al nmas uygulamas n ba lat r. Ayr ca vulgat n yerel dillere ilk resm evi403 404

spanya Kral olarak

tan d / n ilan etmek zorunda kal r. Tabi bu defa da V. Philip ile aras bozulur ve

Bkz. J.A. Corbett, The Papacy, s. 115, 116 (Document No. 14); Stebbing, a.g.e., s. 550552. Gallikanizm ve temel gr leri hakk nda bkz. Robert McClory, a.g.e., s. 4150. Bkz. La Due, a.g.e., s. 215.

125

risi onun zaman nda gerekle tirilir. Bu dnemde ayr ca Katolik ibadet sistemi, yani litrji ile ilgili nemli dzenlemeler yap l r. Bu dzenlemelerle evlilikle ilgili kurallar, ayinlerin icras , bayramlar n say s tekrar belirlenir. Benedict index ve engizisyon uygulamalar n da daha rasyonel ve a k hale getirir. Daha nce bazen yazar hi bilinmeden veya ieri/i hakk nda hibir fikir sahibi olunmadan kitaplar indexe al n yor iken papa bu tr yazarlara, ele tirilere kar kendilerini savunabilme hakk verir. Bununla birlikte bu dnemde haddinden fazla glenen Cizvitler nemli bir sorun olmaya ba lad / ndan, Benedict zaman nda Roma ve Papal k tamamen Cizvit kar tl / n n merkezi haline gelmi tir. Benedictin halefleri XIII. Clement (17581769) ve XIV. Clement (17691774) de kendilerine sa Toplulu/u ad veren bu tarikata kard manca davran rlar. Cizvitler bask alt na al n r, hapis ve srgn edilirler. Hatta spanyada durum tm tarikatlar n yasaklanmas na kadar var r.

126

E- AYDINLANMA VE MODERN A IN MEYDAN OKUMALARI KAR ISINDA PAPALIK 1. Ak&l a;&n&n Tehdidi ve Frans&z Devrimi XVII. yzy l n ortalar ndan itibaren Kilise iin art k Protestanl k ve krall klarla mcadele nemini kaybetmeye ba lar. Zira o, daha varolu sal bir tehditle yzyze gelmektedir. Bu tehdit, do/maya ba layan Ayd nlanma ve modernizmdir. leme, insana, topluma, ahlaka ve dine bamba ka bir bak getirecektir bu yeni anlay . Yani sekler bir kltr do/maktad r. Ayd nlanma genelde lem tasavvurunun de/i mesi ile, yani Kopernik devrimi ile ba lat l r. Kepler, Galile ve Newtondan sonra ise Aristo'nun fiziksel evreninden farkl bir evren anlay , yani yeni bir kozmoloji ortaya kacakt r. Kitab- Mukaddes ile Aristo'yu ve ona dayanan Thomas Aquinas temel alan bir evren anlay na sahip, skolastik d ncenin mekan olan Kilise iin bu hayat bir tehdittir.405 Daha do/rusu tehdit haline gelmi tir, zira Kilise de/i en dnyaya direnmektedir. Galilenin yeni bilim ile dini uzla t rma teklifi makul kar lanmaz; Kar Reformun Kilisesi Galileyi yeni bir Aquinas olarak kabul etmeyi reddetmi tir.406 Yine, Tanr n n varl / n isbata al an Descartes n ele tirel rasyonalizmi Kilise taraf ndan tehlikeli grlr. Oysa onun rasyonalizminin temelinde ontolojik delil, yani Tanr n n varl / n n rasyonel isbat denemesi vard r. Descartes Paris lahiyat Fakltesi doktorlar na yazd / mektupta din hakikatleri, inanmayanlara isbat etmek amac n a ka dile getirmektedir.407 Frans z bir Rahip olan Richard Simon 1678de yay nlad / Eski Ahitin Ele tirel Tarihi adl eserinde Kutsal Kitap kritiklerinin (biblical criticism) zorunlu olarak din a s ndan y k c olmad / n , kutsal metinlerin de ele tirel yntemlerle ele al nmas gerekti/ini vurgular, ancak Kilise bunu iddetle reddeder. Kilise,
405 406 407

Aziz Thomas n eserleri ve d nceleri iin bkz. Bertrand Russel, Bat& Felsefesi Tarihi, II, 179 vd. Bokenkotter, Concise History, s. 232. Burada Descartes bu amac n a klamak iin yle syler: Bizler mmin oldu/umuz iin, bize Allah n mevcudiyetine, insan ruhunun bedenle birlikte fena bulmad / na imanla inanmak kafi gelse de, ilkin bu iki eyi tabii delillerle ispat etmeksizin kafirleri hibir dine ve ahlaki fazilete inand rmak mmkn grnmyor., Bkz. Descartes, lk Felsefe zerine Metafizik D.nceler, ev. Mehmet Karasan, M.E.B., stanbul, 1967, s. 109. Di/er eserlerinde de din inanc n ikrar etti/i benzer ifadeler vard r. rne/in Metot zerine Konu.mada Tanr n n ocuklu/umdan beri iinde yeti meme ltuf ve inayet buyurdu/u inanca sa/lamca ba/l kald m der. Bkz. Descartes, Metot zerine Konu.ma, ev. M. Karasan, M.E.B. Bas mevi, Ankara, 1947, s. 29.

127

inan hrriyetini dahi kabul etmez.408 Bodin gibiler toplumsal dzen iin monolitik bir din yap n n zorunlu olmad / n ; Diderot ve di/erleri -hakl olarak- inanc n samimiyeti a s ndan zgr bir ortam n olmas gerekti/ini syleseler de Kilise, din btnl/n (yani herkesin Katolik olmas gerekti/inin) toplumun istikrar iin zorunlu oldu/u fikrinde srar etmektedir. Bir di/er nemli mantalite fark Ayd nlanman n ilerlemecilik anlay ile Ki-

lisenin genelde tm din geleneklerde grld/ zere- zaman n ktye gitti/i fikri aras ndaki eli kidir. Zaman getike dnya daha iyiye mi gidiyordu? Ayd nlanmac lara gre bu sorunun cevab evetti, ama Kiliseye gre hay r, mutlu devirler eskilerdeydi. Hatta yeni hmanizm dininin havarilerinden Condorcet, H ristiyanl / n te dnyadaki cennetinin bu dnyada mmkn olabilece/ini sylyordu.409 leriki zamanlarda ise baz Katoliklerin Protestan Reformuna ba/lad klar deizm ve tabi din ak m Voltaire, Diderot ve Rousseau gibi isimlerle Kilise kar s na rakip bir din teorisi olarak kacakt .410 Deist gr leriyle bilinen Voltairee (. 1778) ait olan ve H ristiyanl k kar t bir summa olarak nitelendirilebilecek Dictionnarie Philosophique Kilisenin yakt / kitaplar n en nllerinden oldu. Voltaire eserinde, Kutsal Kitab kastederek bu tarihi Kutsal Ruh yazd ysa e/er, hi de rnek al nabilecek bir tarih de/il demekteydi.411 XX. yzy l n ba lar na kadar Katolik yazarlar hr d nceyi ve Frans z htilalini insanlar n ve dinin ba na bela edenin Protestanl k oldu/unu d ndler.412 Oysa -Weberin me hur etti/i tabirle- dnyan n bysnn bozulmas na yol aan Ayd nlanman n temelinde rasyonellik vard . Zamanla, Eliadenin tabiriyle men e saplant -

408 409

410 411

412

Kilisenin sapk nl k anlam nda kulland / heresy szc/nn kkeninin, Eski Yunancada zgr seim anlam na gelmesi olduka manidard r. Bkz. Fatma Mensur Co ar, a.g.e., s. 51. Eliadeye yeryz cenneti fikri eskiden beri mevcuttur. Co/rafi Ke ifler ile bu yeryz cenneti fikri aras nda s k bir ba/lant vard r. Kolomb gibi k iflerin arad / da asl nda budur ki, Paria Krfezine ilk girdi/inde Kolomb, Eden Bahesini sulayan drt rmakla kar kar ya geldi/ini sanm t r. Bkz. Eliade, Dinin Anlam& ve Sosyal Fonksiyonu, ss. 101104. J.A. Corbett, The Papacy, s. 62; Seignobos, a.g.e., s. 389392. Aktaran Bokenkotter, Concise History, s. 237. Voltaire gibi yazarlar n kilise kar s ndaki tutumlar da Rnesanstakiler gibi eli kilidir. Zira ayn Voltaire Mahomet ou le fanatisme adl , slam peygamberini bir iddet sembol olarak tasvir eden oyununun bir nshas n Papa XIV. Benedicte sunmu ekledi/i mektupta da yle demi tir: gerek dinin liderine, bu eser sahte ve barbar bir inan a kar yaz lm t r. Bkz. Cardini, Avrupa ve slam, s. 229. Bkz. Stebbing, a.g.e., s. 585.

128

s 413 haline gelen pozitivist bak

a s her olgunun rasyonel bir nedenini bulmak ile ilgili teoriler ras-

gere/i hissediyordu ve i dine geldi/inde de dinin ortaya k

yonel olduklar ndan onun hakikatine ihtimal vermiyordu. leriki y llarda Lustiger gibi Kilisenin nemli adamlar liberalizm, nasyonalizm vb. zararl ne varsa hepsinin onlardan kaynakland / na inand klar Ayd nlanma ve Frans z devriminin temeline ba d man olarak bu ba bo ak l koyacaklard . 1787de ba lay p 1789da zirvesine ula an ve XVIII. yzy l n bitimine kadar devam eden; derebeylik ve mutlak monar iye son verip ulus devletin ortaya k na yol aan Frans z Devrimi de asl nda Ayd nlanman n siyasal planda uygulanmaya konmas yd . Bu hareket sadece Kiliseyi de/il, dinin kurumsal ve toplumsal tm iddialar n d lamaktayd . Bundan sonra eski dnem Ancien Rgime414 olarak nitelenecekti. Tabiat yla devrimin ilk etkisi Frans z Kilisesinde kendini gsterdi. Cahiers denen, temsilcilerin ikayet defterlerinde Kilise topraklar n n msadere edilmesi nerildi.415 1793 y l ba lar nda ise adeta H ristiyanl / Fransadan silip atmaya ynelik te ebbsler ba lad . Gregoryen takviminden vazgeildi; H ristiyan Pazar gn kald r ld ; hatta Yahudi gelene/ine dayanan 7 gnlk hafta yerine on gnlk hafta sistemi getirilmeye al ld . Din bayramlar vesilesiyle verilen tatiller iptal edildi; san n do/umunu simgeleyen Noel, Frans z Cumhuriyetinin 22 Eyll tarihindeki kurulu y ldnm ile de/i tirildi. Adeta H ristiyanl k yerine bir ak l ve do/a klt konmaya al ld . Kilise ve katedraller ak l tap naklar na dn trlmek istendi; H ristiyan bayram ve yortular n yerine ak l bayramlar ngrld; hatta gen bir k z biiminde bir ak l tanr as bile tasvir edildi.416 Bu ak l dinine daha sonralar bir ilmihal (kate izm) kazand ran Frans z ise, pozitivizmin babas say lan Auguste Comte (. 1857) oldu. nsanl / n din dnemi art k geride b rakt / n syleyen me hur hal yasas n n mimar Comte, Catchisme positiviste (Pozitivist lmihali)de tasarlad / insanl k dininin dogmalar n , ayinlerini ve mabedlerini ayr nt l biimde anlatt . Bununla birlikte bu yeni dinin formlar Katolik Kiliseden mlhemdi. Hem teslis ve
413 414

415

416

Mircea Eliade, a.g.e., s. 55 vd. Ad geen dnemle ilgili en ok bilinen al malardan biri olarak bkz. Charles Kingsley, Antik Rejim: Frans&z Devrimi ncesi Avrupa, ev. Seyfi Say, stanbul, 2004. Burada Kingsley antik rejim tabirini 1648 Westfalya Bar ile Frans z htilali aras ndaki dnem iin kullan r. Frans z htilali ve Kiliseye etkileri konusunda bkz. Frank J. Coppa (ed.) Modern Papacy Since 1789, New York, 1998, ss. 1732; Brezzi, The Papacy, s. 156163; Georges Goyau, French Revolution, C.E., trans. by J.F. Anderson (http://www.newadvent.org/cathen/ 13009a.htm). Devrimin etkileri din adamlar aras nda da kendini gstermi tir. Devrim boyunca drt bin rahibin evlendi/i sylenmektedir. Bkz. Bokenkotter, Concise History, s. 253255.

129

melekler gibi akidev, hem de din adamlar , ayinler ve din trenler gibi uygulamayla ilgili unsurlar, Comteun yeni dininde ekil bak m ndan taklit edilmi ti. Hatta bu dinin ba nda da yan lmaz bir papa vard .417 Asl nda Frans z Devrimine yol aan baz geli meler ba lang ta, Gallikanizm iddialar ve Kilise otoritesinin d lanmas devresinde s k nt ekmi olan din adamlar nca desteklenmi ve bir umut olarak grlm t. Fakat Mill Meclis (National Costituent Assembly) mal krizi zmek iin Kilise mlklerine gz dikince Katolikler devrimin aleyhlerine i leyece/ini anlamaya ba lad lar. Meclis nce, Gallikanizmin son noktas olarak, 1790da sivil ve papal ktan ba/ ms z bir Din Adamlar Meclisi (Civil Constitution of Clergy) olu turdu; sonra mecliste Kilise mlkleri ve idaresi hakk nda e itli kararlar al nd . Piskoposluk blgelerinin say s n n 189dan 83e indirilmesi bunlardan biriydi.418 Ayr ca Mill Meclis baz itirazlar n nne gemek iin din adamlar ndan devrime ba/l l k yemini alma uygulamas n ba latt ve yine 1790daki bir yasa ile yemini reddedenlerin cezaland r lmas n kararla t rd .419 Papa VI. Pius 1791de bu kanunlar Charitas adl bir bulla ile lanetledi.420 Fakat Frans z Hkmeti bir papal k ehri olan Avignonu bile Kilisenin elinden almakta tereddt etmedi. 2. Napolyonla Mcadele ve Restorasyon Frans z htilali ve sonradan Napolyonun Avrupada olu turdu/u siyas dzen Roma Kilisesini derinden etkiledi. Devrime e lik eden milliyetilik tutkusu Fransay H ristiyanl ktan ar nd rma (dechristianization), seklerle me ve din adam kar tl / (anticlericalism)n n merkezi haline getirdi. Devrim kar t Papa VI. Pius (1775 1799) Napolyon taraf ndan esir al nd ve Papa Pariste, srgnde ld. VI. Piusun halefinin de ak beti farkl olmad .421 VII. Pius (18001823) Napolyon ile bir konkordato imzalad . Kardinallerin o/unlu/unun itiraz na ra/men 15 A/ustos 1801 y l nda
417 418 419 420 421

Bkz. N. Iazi Ksemihal, Sosyoloji Tarihi, stanbul, 1955, ss. 146, 154157. Meclisin ilgili kararlar iin Bkz. Corbett, a.g.e., s. 117120 (Document No. 15). Bkz. Corbett, a.g.e., s. 121, 122 (Document No. 16). Corbett, a.g.e., s. 123125 (Document No. 17). Papal / n Napolyon'la ili kileri konusunda bkz. Coppa, Modern Papacy, ss. 3349; Patrick Granfield, Papacy, E.R., vol. 11, s. 180; La Due, a.g.e., ss. 223229; Bokenkotter, a.g.e., s. 256259; Stebbing, Story, ss. 597606; Robert McClory, Power and The Papacy, ss. 4850; Collins, Upon This Rock, ss. 222226.

130

Papa taraf ndan onaylanan konkordatoya gre Kilise, devrim sonras gaspedilmi mlklerinden vazgeiyordu. Ayr ca, piskopos ve rahiplerin maa lar n n devlet taraf ndan verilmesi, hali haz rdaki tm piskoposlar n istifa edip yerlerine devletin atad / ve papal / n onaylad / ki ilerin gemesi konkordatonun di/er nemli maddeleri idi.422 Asl nda Piusun gayreti Frans zlara resm din olarak Katolikli/i ilan ettirmekti ki, konkordatoda yer alan Katoliklik Fransada o/unlu/un dinidir biimindeki ibare papal k taraf ndan bunun ilk ad m olarak grld ve ba ar san ld . Gerekten de Papa gibi Napolyon da baz tavizler vermi ti bu anla ma ile, fakat konkordatonun ard ndan papaya hibir bilgi vermeden yay nlad / Organic Articles diye bilinen bir metinle Napolyon, Gallikanizmden verdi/i dnleri geri ald . nk bu ilanla papal / n Fransa'daki her tr faaliyeti Frans z idaresinin iznine ba/lanmakta, din nikah n dahi ancak meden nikahtan sonra yap labilece/i hkm yer almaktayd . Roma mparatorlar na zenen Napolyona 1804te kendi elleriyle ta giydirdiyse de i ler papan n mid etti/i gibi gitmedi. Papa ngiltere'ye kar olan blokta yer almay reddedince, Napolyon 1807de papal k devletlerini i gal etti, bir y l sonra da Roma'y al p kendisini aforoz eden papay tutuklad . Papa Alplerin ard ndaki Savonaya srgne, kardinaller ise papal k ar ivi ile birlikte Parise gtrld. VII. Pius ancak 1814de, Napolyon safd edilmek zere iken Romaya dnebildi. Napolyon, 1813 Oca/ nda Leipzigde Rusya ve Avusturyadan ldrc bir darbe alm t ve niha olarak Haziran 1815de Avusturya, Rusya, Prusya ve ngiltere taraf ndan Waterlooda Napolyon efsanesine son verildi. Napolyon sonras Avrupa ise 18141815 y llar aras ndaki Viyana Kongresinde ekillendi. Fransada Bourbon monar isi XVII. Louis taraf ndan ihya edildi; Avusturya Almanyadaki topraklar n n o/unlu/unu kaybetti -ki zaten 1806da mparator II. Francis Kutsal Roma mparatorlu/unun bitti/ini ilan etmi ti-; spanyan n ba na da VII. Ferdinand geti. Papal k Devlet Sekreteri Kardinal Consalvinin ba ar l diplomasisi sonucu Viyana Kongresi ile Ravenna, Bologna ve Ferrara dahil, papal k topraklar n n nemli bir k sm tekrar papal / n idaresine verildi. Bu nedenle Viyana Kongresinden IX. Piusun papal / na kadar ki dneme restorasyon dnemi denmektedir. Bu dnemde
422

Konkordatonun maddeleri iin bkz. Corbett, a.g.e., ss. 126128 (Document No. 18).

131

papal k topraklar yla birlikte, uzun zamand r Kiliseden uzakla t r lm olan Cizvitler de restore oldu ve tarikat Kilisede tekrar etkin bir konuma sahip olmaya ba lad . Fakat papal k a s ndan mutlu gnler yoktu yak nda. Hiyerar i ve papal k Avrupa toplumunun genelinde bir daha asla eskisi kadar etkili olamayacakt . Zira Kardinal Bartolomeo Capellari papa seilip XVI. Gregory (18311846) ad n ald / dnemde bu defa talyan Devrimi ba lam t . Gregorynin papal k merkeziyetili/ine ne kadar ba/l oldu/u, papa olmadan nce yazd / ve papal / n otoritesinin ve dnyev gcnn me rulu/unu savundu/u Papal n Zaferi (The Triumph of the Holy See) adl kitab ndan belliydi.423 Papal / n n ilk zamanlar nda ise Fransada, stelik de ba n Katolik din adam Felicit Lamennaisin ekti/i bir grubun kard / gnlk gazete LAvenir (Gelecek) zgrl/, cumhuriyeti, dahas din ile devlet ayr l / n savunmaktayd . Sloganlar Tanr ve zgrlk olan bu grup, liberalizmden korkmak yerine onu Katolikle tirmek lksnden sz ediyordu. Bu liberal e/ilim Fransa d nda, Ignaz von Doellinger (. 1890), A. Mhler (. 1838), Friedrich von Schlegel (. 1829) gibi nemli isimler vas tas yla Almanya'da, John Actonla ngilterede ses getirdi. Gregory A/ustos 1832de Mirari vos adl genelge ile bu ki ileri ve fikirlerini isim vermeden k nad . Haziran 1834teki Singulari nos ile bu defa zellikle Lamennaisi hedef ald ve onu berbat bir yazar olarak niteleyip Bir Mminin Szleri (Words of a Believer) adl kitab n da kmsedi.424 Liberal Katolikler asl nda papal / n merkeziyetili/i veya papal k kurumunun gereklili/i konusunda muhafazakrlarla ok da farkl d nmyorlard . Sadece daha zgrlk bir ortam istemekteydiler. Fakat onlar n bu istekleri IX. Piusun Syllabusu ile tamamen bir kenara itilecekti. Gregorynin as l nemsedi/i misyonerlik faaliyetleriydi. XVI. ve XVII. yzy llardaki misyonerlik faaliyetleri XVIII. yzy lda nemli bir d gstermi ti. Papa Gregory misyonerli/e yeni bir ivme kazand ran isim oldu. zellikle Cizvitlerin yard m ve fedakr gayretleri sonucu Afrika, Hindistan, in ba ta olmak zere Filipinler ve Amerika gibi birok blgeye adeta misyoner bombard man yap ld .

423 424

La Due, a.g.e., s. 233. XVI. Gregory hakk nda bilgi iin bkz. Lavinia Cohn-Sherbok, Whoss Who in Christianity, s. 113. Papan n genelgeleri iin bkz. http://www.papalencyclicals.net/Greg16/index.htm

132

3. IX. Pius ve I. Vatikan Konsili Gregorynin yerine modern papal / n kurucusu olarak isimlendirilen Kardinal Mastai-Ferretti, papal k ismiyle IX. Pius (18461878) geti.425 XVI. Gregoryden itibaren Kilisede ortaya kan liberal e/ilimler, IX. Piusun sadece d ar daki d manlarla de/il ieridekilerle de u/ra mas n gerektirdi.426 Liberal Katolikler modern sekler toplumla daha olumlu ili iler kurma taraftar yd lar. Fakat muhafazakrl /a kar ortaya kan bu e/ilim nc bir grup olarak radikal Katolikleri retti ki, bu radikal e/ilim zellikle IX. ve X. Pius dnemlerinde Kilisenin politikas n belirleyen bak a s oldu.427 Frans z Devrimi sonras geli meler talyada siyasal birli/e ynelik gayretleri art rm t . Neredeyse tm orta talyaya hkmeden papan n iktidar tehdit alt ndayd . 1848de en nemli adamlar ndan biri olan Pallergino Rossinin bir suikasta kurban gitmesi sonucu hayat ndan endi e eden Pio Nono (IX. Pius) kaarak Napoli Krall / na s / nmak zorunda kald . Dolay s yla papan n liberal ve milliyeti glerle uzla ma niyeti vard ysa bile bu dnemde yok oldu. Cumhuriyetiler 1849 Iubat nda Romay ve Kilisenin di/er topraklar n ele geirdiler. Bu i gal papalar n dnyev hakimiyetinin bitmesi anlam na geliyordu. IX. Pius Avusturya, Fransa ve spanya ba ta olmak zere birok lkeden yard m istedi. Fransa Ba kan Louis Napolyon, gnderdi/i kuvvetlerle Roma'y ele geirip tekrar papaya verdi, bu arada zaten Avusturya kuvvetleri de Papal k Devletlerinin nemli bir k sm n papa ad na kontrol alt na alm t . Bylece Frans z ve Avusturya kuvvetleri sayesinde Pio Nono 1870e kadar papal / n dnyev hakimiyetini korumu oldu. Kilise, bir taraftan yaralar n sarmaya al rken di/er yandan varl / na kasteden gl d manlar na kar
425 426

e itli hamleler yapmaktan geri durmad . Papa IX.

427

IX. Pius hakk nda bkz. La Due, a.g.e., ss. 235239; Collins, a.g.e., ss. 234239; Bokenkotter, a.g.e., s. 261294. Liberal katolisizm hakk nda bkz. Bokenkotter, a.g.e., s. 261283; Liberal Catholic Churches, http://en.wikipedia.org/wiki/Liberal_Catholic_Church. Papal / n liberalizmle mcadelesi ile ilgili bkz. Gene Burns, The Politics of Ideology: The Papal Struggle with Liberalism, The American Journal of Sociology, vol. 95, no. 5 (1990), ss. 11231152; Hermann Gruber, Liberalism, C.E., trans. by John Fernandez (http://www.newadvent.org/cathen/09212a.htm); Philip Jenkins, The New Anti-Catholicism: The Last Acceptable Prejudice, New York, 2003, ss. 4766. Bkz. Thomas J.J. Altizer, The Contemporary Challenge of Radical Catholicism, The Journal of Religion, vol. 74, no. 2 (Apr. 1994), ss. 182198.

133

Pius, 8 Aral k 1864te Syllabus Errorum (Hatalar Manzumesi) ad nda bir genelge yay nlad . Bu hem Kilise d ndaki hem de Kilisedeki liberallere ynelik bir metindi. Zaman n seksen nemli hatas n s ralayan Syllabus ile ifade zgrl/, din tolerans, din-devlet ayr l / gibi fikirler yan nda Roma Ba piskoposunun [yani Papan n] ilerleme, liberalizm ve modern medeniyetle uzla abilece/i veya uzla mak zorunda oldu/u d ncesi bir hata olarak nitelendirildi.428 Syllabusla nerdeyse tm liberal ve modern fikirler -Halk n egemenli/i, bas n zgrl/, inan ve ibadet hrriyeti, skolastisizmden sapma gsteren her tr felsef d nce- mahkum edildi. Syllabus, onunla benzer bir ieri/e sahip olan, yani zaman n hatalar ndan sz eden Quanta Cura genelgesi ile beraber yay nlanm t . Benzer papal k metinlerinin ortak zelli/i genel e/ilimleri ve fikirleri hedef almakla birlikte pratikte muhataplar n n bulunmas d r. Syllabus ve Quantan n hedef ald / ki i ise Fransa'daki etkili din adamlar ndan biri olan Orlans Piskoposu Dupanlouptu. IX. Piusun nemli genelgelerinden di/eri de sadece Protestanlarla Katolikler aras nda de/il Katolikler ierisinde de tart malara yol aan ki bunlar n en nls XVII. yzy lda V. Paul zaman nda Dominikenler ve Fransiskenler aras nda ya anm t r ve papa sonunda olaya mdahale edip bu konunun tart lmas n yasaklam t r- Immaculate Conception olarak bilinen ve Meryemin asl gnahtan masun oldu/u doktrinini ieren Ineffabilis Deus (8 Aral k 1854) adl genelgesidir.429 Piusun en nemli ba ar s phesiz I. Vatikan Konsili (18691870)i yapmak oldu. talyan ordular n n Romay ku atmas yla akamete u/rasa da, bu konsil 1870de Papan n stnl/n ve yan lmazl / n ilan etti.430 Fawkes gibi d nenlere gre Syllabus modern topluma kar bir sava ilan yd , yan lmazl k doktrini ile de papal k teorisi tarih geli imini tamamlad .431 Asl nda yan lmazl k doktrinin taraftarlar papa d nda kk bir gruptu ve o/unluk temsilcileri byle bir ilan n en az n-

428 429

Syllabusun tam metni iin bkz. http://www.papalencyclicals.net/Pius09/p9syll.htm IX. Piusun genelgeleri iin bkz. http://www.papalencyclicals.net/Pius09/index.htm 430 Konsil ile ilgili ayr nt lar hakk nda bkz. La Due, a.g.e., s. 240247; Collins, a.g.e., ss. 239250. Liberal e/ilimleri iddetle reddetmesi ve papan n yan lmazl / n vurgulamas na ra/men I. Vatikan Konsilinde kabul edilen esaslardan biri de -ak l a/ n n bir etkisi olacak- insan n do/al akl ile Tanr y bulabilece/idir. I. Vatikan Kararlar n n ilgili k s mlar iin bkz. Corbett, a.g.e., ss. 129 131 (Document No. 19). 431 A. Fawkes, Papacy, E.R.E., vol. 9, s. 625.

134

dan zamans z oldu/u ynnde papay bir mektupla uyard lar.432 Fakat Kardinal Manningin ba n ekti/i yan lmazl k yanl lar konsilden bu karar n kmas n sa/lad . Konsile Do/u Ortodoks ve Protestanlardan da davet edilenler oldu, ancak bu davet bir kar l k bulmad .433 Bunun nedeni muhtemelen, konsil kararlar n n nceden bilinmesi ve bunlar n olduka sert kararlar olmas yd . Bu konsil genellikle Gallikanizm veya Konsiliarizm gibi papal k merkeziyetili/ine kar t fikirlere ve sekler tehditlere kar Ultramontanizmin zaferi olarak yorumland . Ba ka nedenler dile getirilebilirse de bu konsile ultramontanist bir anlay n hakim olmas n n en nemli sebebi, papal / n ve Kilisenin yak n gemi te Ayd nlanma ve modernizm sreci taraf ndan h rpalanmas yd . Dolay s yla I. Vatikan Konsili bu h rpalanmaya kar bir reaksiyondu.434 Kilise bu y prat c sreten sonra ya modernizmle uzla acak ya da ona tepki gsterecekti, papan n tercihi tepki ynnde oldu. Konsilden nce papan n yan lmazl k ilan nda kararl oldu/u biliniyordu. Buna ek olarak, papa taraf ndan liberal gr lerinden dolay k nanan Lamennais dahil olmak zere baz kilise adamlar n n etkileyici eserleri buna zemin haz rlad ve yan lmazl k ilan n kolayla t rd . Bunlardan en nemlisi, ultramontanist sylemin nemli isimlerinden Joseph De Maistrenin kaleme ald / Du Pape (1819) idi. Yay nland ktan k sa sre sonra dneminin ok satan kitaplar aras na giren bu eserde Maistre, papan n ki isel yan lmazl / n savunuyordu. Yine Cizvitler etkili yay n organlar La Civilt Cattolica ile bu konuda az msanmayacak bir hizmet grdler ki, bu yay n organ LOsservatoreden nce papal / n resm yay n organ gibi al yordu. Hatta konsilden neredeyse bir y l nce La Civiltda konsilin yan lmazl k doktrinini ilan edece/i yaz lm ve bu haber hararetli tart malara yol am t . Dolay s yla san ld / gibi konsilden kan karar srpriz de/ildi, zaten biliniyordu.435

432 433

434 435

Konsilden byle bir karar n kmamas na al anlar aras nda Eski Katolikler olarak bilinen bir grubun olu mas n sa/layan Dllinger, Franz Reusch gibi bilim adamlar da vard . IX. Piusun Do/u h ristiyanlar n konsile davet etmesi, onlardan destek almay ve d manlar na kar elini glendirmeyi amalam t r. Fakat bu d nce as rlar n getirdi/i ayr l / n kar s nda bir i e yaramam t r. Konsilin Do/u kiliseleri ile irtibat hakk nda bkz. Frazee, a.g.e., s. 234236. I. Vatican Konsili ve tart malar hakk nda bkz. Bokenkotter, a.g.e., s. 284294; Coppa, a.g.e., ss. 100116. McClory, a.g.e., s.73.

135

I. Vatikan Konsili iki belge yay nlad . Her ikisi de Dogmatik Yasa say lan Dei Filius ve Pastor Aeternus. Yan lmazl kla ilgili yasa Pastor Aeternus (Ebed oban) ile birlikte papan n yan lmazl / dogmaya girmi oldu. Bu yasa u ekilde sona ermekteydi:
Kutsal Konsilin onay ile biz, ilah biimde vahyedilmi bir dogma olarak bildiriyoruz ve ilan ediyoruz ki Roma Piskoposu, din ve ahlaki konularda, havarisel otoritesi ile tm H ristiyanlar n oban ve retmeni olarak kutsal krssnden [excathedra] konu tu u zaman Aziz Petrusun kendisine sa lad ilah yard ma sahiptir yan lmazd r bu yzden Roma Piskoposunun bu tr bildirileri ne kendisi ne de Kilise taraf ndan asla de i tirilemez.436

Tabi ki bu karar kolay kmad . Konsil esnas nda en etkili muhalefet Avusturyal Piskopos Vincent Gasserdan geldi. Konsil oturumlar ndan birinde nerdeyse drt saatlik uzun bir konu ma yapan Gasser yan lmazl k doktrininin ilan n n hangi mahsurlara yol aaca/ n anlatt . Gasser zetle unlar syledi: 1) Byle bir karar ve ilan gelecek genel konsilleri anlams z ve gereksiz hale getirecektir. 2) Genel konsiller art k zgr olamayacakt r. 3) Doktrin papalar n ahs na yan lmazl k veriyor gibi anla l p ki isel yan lmazl k anlay na neden olacakt r. 4) Bu doktrin neredeyse papay ayr bir kilise haline getirecektir. 5) Yan lmazl k, Papal / n mutlakl / na dn ecektir ki, kesin yan lmazl k sadece Tanr ya aittir. Bu, Tanr ya ait bir s fat papaya vermektir.437 Sonuta yan lmazl k kar tlar etkili olamad lar ve Pius papan n yan lmazl / doktrinini dogmaya dahil etti. nk IX. Pius yan lmazl k doktrinini Kiliseyi tehdit eden ahlak, doktrinel, siyas ve toplumsal kaosa kar bir siper olarak grm t.438 Modernizm o dnemde ilerlemeyi temsil etse de papa iin onun anlam hir zaman (apocalypse) idi. Cizvitler yay n organlar yla bu karar destekledilerse de, yan lmazl k ilan na dnyadan tepkiler gecikmedi. New York Times gibi gazeteler doktrinin tehlikelerine dikkat ekerek neredeyse bu karara kar bir kampanya ba latt lar.439 Avrupada da doktrin o/unlukla a k nl k ve tedirginlikle kar land . I. Vatikana en sert tepkiler436 437 438 439

Pastor Aeternus, IV, 9. Konsil ve yan lmazl k doktrininin kabulyle ilgili bkz. McClory, a.g.e., s. ixxxi, 77 vd. Collins, Upon this Rock, s. 243 vd. McClory, a.g.e., s. 112114. John W. OMalley, The Beatification of Pope Pius IX, America, vol 183, 5, s. 10. McClory, a.g.e., s. xi, xii. Amerikan Protestanlar n n I. Vatikan Konsili ile ilgili tepkileri iin bkz. James H. Smylie, American Protestants Interpret Vatican Council I, Church History, vol. 38, no. 4 (Dec. 1969) ss. 459474.

136

den biri Almanyadan geldi. Bu tepki kendisini zellikle Bismark Almanyas n n Kulturkampf (Medeniyet Sava ) politikas ile gsterdi.440 Avusturya papal kla yapt / 1855 konkordatosunu geersiz ilan etti; svire ve spanyada da Kiliseye kar nemli tepkiler ortaya kt .441 Papan n yan lmazl / doktrinini ilan eden I. Vatikan Konsili asl nda do/al bir sre ierisinde sona ermedi. talyan kuvvetlerinin Roma'y ele geirmesiyle zorunlu olarak bitti, hatta resm bir kapan devam ederken 1870de Frans z kuvvetleri Prusya sava dahi yap lamad . Konsil nedeniyle blgeden ayr l-

m t . talyan n birli/ini hedefleyen ve lkede byk taraftar bulan Risorgimento (Dirili ) hareketiyle Garibaldi Roma'ya girdi ve talya Cumhuriyetini ilan etti. Roma'y ve di/er topraklar n kaybeden Pius kendisinin Vatikanda mahpus oldu/unu a klad ve papal / n bu tutsakl k 1929daki Lateran Anla mas na kadar yakla k 60 y l srd.442 1985te Papa II. John Paul taraf ndan Aziz ilan edilen IX. Pius443 zaman ndaki dikkat ekici geli melerden bir di/eri Katolik tarikatlardaki canlanmad r. Cizvitlerin say s Pio Nono zaman nda neredeyse iki kat na km t r. Dominikenler ve Fransiskenler de onun zaman nda faaliyetlerini art rm lar, yeni okullar kurmu lard r. White Fathers, Divine World gibi e itli misyoner rgtler de bu devrede kurulmu tur. Pius ayr ca Roma'y bir hac merkezi haline getirmi tir. Papa 1848 tarihli In suprema Petri Apostoli sede adl mektubuyla Do/u kiliselerinin liderlerini Roma Kilisesi ile birle meye davet etmi , fakat olumlu bir cevap alamad / gibi ele tiri dozu yksek tepkiler de grm tr. rne/in dnemin Rum Ortodoks Kilisesi Patri/i Anthimos papan n mektubuna cevaben ilan etti/i metinde Roma Kilisesini sapk nl kla sulam ve papaya misyonerlerinizi Do/udaki Ortodokslar n pe ine takaca/ n za

440

441 442 443

Kulturkampf dneminde Kilise ile Alman devletinin at mas n n, daha do/rusu kilisenin Almanyada bask alt na al nmas n n nedeni nce Syllabus, sonra da yan lmazl k doktrini ile Kilisenin, Almanyada hakim olan gr le ters d mesi idi. Bu at ma Almanya ile Kilisenin bar t / 1887ye kadar devam etti. Sz konusu at ma iin bkz. J.K. Zeender, Kulturkampf, EVP, s. 251253; Marjorie Lamberti, State, Church, and Politics of School Reform during the Kulturkampf, Central European History, 19, 1986, ss. 6381. Bkz. Corbett, The Papacy, s. 76. Papal k Devletlerinin kaybedilmesi sreci ile ilgili bkz. Aretin, Papacy and the Modern World, s. 7492. Bkz. OMalley, a.g.m., s. 6.

137

Bat daki dinsizlerle u/ra n mealinde sert bir kar l k vermi tir.444 Bazen bu ekilde ters tepse de Pius dneminde etkili bir diplomatik performans gze arpar. Papal k Rusya ile yap lan bir konkordato ile Avrupada nemli bir Katolik nfus te kil eden Polonyay din a dan kendisine ba/lam t r. Osmanl nezdinde gerekle tirilen giriimler sonucu, 1847de Kudsteki Latin Patrikli/inin yeniden kurulmas n sa/lam t r. ABD ile de yak n temasa geilmi ve 1848de ABD Romada bir sefaret am t r.445 4. XX. Yzy&l&n lk Papalar& Kilisenin kar la t / a/da meydan okumalar Petrusun Kayas n sallamad ysa da onu kaygan bir mekan haline getirmi tir446 der Garfield. Szn etti/i tehdit modernizmdir. T pk liberal Katolikler gibi modernist kriz de Kilise de ani bir sorun olarak ortaya km t r.447 Temel problem ise modern ve sekler dnya ile nas l bir modus vivendi (birlikte ya ama tarz ) olu turulaca/ d r. IX. Piustan sonra XIII. Leo ile birlikte, zaten var olan Kiliseye kar meydan okuma daha a ikar hale geldi. Bilimdeki ba ar lar, pozitivizmin kken saplant s yznden kutsal metinlerin, hatta tmyle dinin kayna/ n n sorgulanmas , tarihsel ara t rmalar ve Darwinizm gibi bilimsel ama dini vurmak iin kullan lan aralar, te yandan Marksizm gibi ideolojiler Kilisenin varolu sal temelini sarsma tehlikesi arzediyordu. Biblikal ara t rmalar daha XIX. yzy ldan itibaren ses getirmeye ba lam t . rne/in -ayn zamanda me hur arkiyat lardan olan- Wellhausen, ondan sonra Alfred Loisy gibi ara t rmac lar Pentatok (Tevrat n ilk be kitab )u Musan n yazm olamayaca/ n , Kilisenin imdiki dogmatik yap s n n sadan de/il tarih geli melerden kaynakland / n savunmaktayd lar. Adolf Harnack ve Ernest Renan gibi yazarlar eserlerinde Kilisenin

444

445

446 447

Bkz. Frazee, Catholics and Sultans, s. 227. I. Vatikan Konsilinde de Katolik misyonerlerin Do/u h ristiyanlar zerindeki faaliyetleri ile ilgili ikayetler baz Ortodoks din adamlar nca dile getirilmi tir. Bkz. a.g.e., s. 233. IX. Pius ve halefi XIII. Leonun diplomatik faaliyetleri konusunda bkz. E.L. Woodward, The Diplomacy of Vatican under Popes Pius IX and Leo XIII, Journal of British Institute of International Affairs, vol. 3, no. 3 (May. 1924), ss. 113138; Emiliana P. Noether, Vatican Council I: Its Political and Religious Setting, The Journal of Modern History, vol. 40, no. 2 (Jun. 1968), ss. 218233. Granfield, Papacy in Transition, s. 11. Kilisenin modernizm ile kar la mas ndan kaynaklanan kriz, bunun geli imi ve sosyolojik bir analizi iin bkz. Stephen G. Lyng-Lester R. Kurtz, Bureaucratic Insurgency: The Vatican and Crisis of Modernism, ss. 901922.

138

sas ndan bamba ka bir sa tasvir ediyorlard .448 Onlar n sas XIX. yzy l n liberal reformcular na benzeyen, dogmatik bir din de/il sadece karde lik temeline dayanan bir inan vaz etmi bir ki iydi. Bu ve benzeri iddialar Kutsal Kitap n yan lmazl / ve bozulmam l / doktrinini havada b rak yordu. Baz lar n n Kilisenin paranoid tak nt s dedi/i modernizm krizi kar s nda bir taraftan moderniteyi reddetme ynnde bir e/ilim sz konusu iken di/er taraftan daha gl bir kilise arzu etmekle birlikte, bunun yolunun merkeziyeti ve dogmatik bir anlay de/il, Kilisenin liberalizm ve modernizmle uzla mas ndan geti/ini savunanlar da km t . Bunun, ok fazla bilinmeyen tipik ve ilgin rneklerinden biri Marie von Ebner-Eisenbach n ba latt / bir hareketti. 1887de Das Gemeindekind adl eserinin yay nlanmas n n ard ndan zellikle memleketi Avusturyada ilgi gren Eisenbach, Katolisizm ile liberalizmi uzla t rmaya gayret etmi ve Kilisenin liberalle mesi gerekti/i tezini savunmu tu. Kocas da Avusturyan n me hur liberallerinden olan Eisenbach n temel sylemi, Kilisenin modern d nceye direnmemesi, dnyev g ve met h rs ndan vazgemesi gerekti/i zerine odaklanm t . Ayr ca kad n n kilisedeki mevcut konumunu da ele tiren Eisenbach, kad nlar n Kilisede kutsal boyunduruk alt nda oldu/unu iddia etti. Fakat bu sylem Kilise taraf ndan tepkiyle kar land ve Eisenbach Kilise yay nlar nda, Tanr dan uzakla m diye nitelendirilip kitaplar n n Katoliklerce okunmaya de/mez oldu/u ilan edildi.449 a) XIII. Leo (18781903) Yirminci yzy la girerken Kilisenin ba nda olan XIII. Leo (gerek ad yla Gioacchino Pecci)nun en nemli problemi IX. Piustan devrald / Roma Sorunu (Roman Question), yani Papal k Devletlerine talyan hkmeti taraf ndan el konmas ve Kilisenin ise bunu kabullenmemesi idi.450 Bununla birlikte Leonun tarz selefi kadar sert olmad . Onun temel politikas modern dnya ile uzla ma taraftar grnts vermeye al an bir muhafazakarl kt . Bu biraz da artlar n getirdi/i bir zorunluluktu. Zira onun modernizme kar
448 449

kmas IX. Piustan daha zordu, nk Sanayi

Bkz. Renan, sa'n&n Hayat&, ev. Ziya hsan, MEB Yay nlar , stanbul, 1997. Ayr nt lar iin bkz. Doris M. Klostermaier, Not Recommended For Catholic Libraries: Marie von Ebner-Eschenbach and the Turn-of-the-Century Catholic Revival Movement, German Life and Letters, 53: 2, April 2000, s.162177. 450 Bkz. Ronald S. Cunsolo, Roman Question, EVP, ss. 355357.

139

Devrimi ve di/er siyasal geli meler byle sert bir kar k l yordu. Yani Leonun kar s nda fiil bir durum vard .

gerekilikten uzak

Corbett siyas a dan Leonun talya, Almanya ve Fransa olmak zere lkeye ynelik bir politika izledi/ini, bunlardan sadece Almanyada ba ar l oldu/unu syler. Buna gre Leo Almanyada -Kilisenin Katolik Merkez Partisi ile ili kisinin de etkisiyle- istedi/i deste/i kazand ve Kulturkampf sonras Almanyan n papal kla ili kileri dzeldi. Fransa'da papal k, III. Cumhuriyetin Kilise kar t tutumu nedeniyle istedi/ini alamad . talyada ise ona fayda sa/layacak bir te ebbste dahi bulunamad , zira talyan Hkmeti Leoya da en az IX. Piusa oldu/u kadar d manca davrand .451 Bunun d nda Leo, selefine gre Kilise iin nemli a l mlar sa/lad . Onun dneminde H ristiyanlar n birli/i konusunda nemli bir ad m at ld ve Orientalium Dignitas adl genelge ile, uzun bir aradan sonra Do/u Kiliseleri ile tekrar ili ki kuruldu. Hatta -kar l k grmemi se de- IX. Pius gibi Leo da Do/u Kiliselerine birle me a/r s yapm t r.452 Misyonerli/e dnya ap nda yeni h z kazand rma da Leonun hedeflerinden biri oldu ve bu anlamda al malar yap ld . Di/er taraftan XIII. Leo Syllabus izgisini devam ettirdi. H ristiyan Felsefesinin Restorasyonu alt ba l / n ta yan Aeterni Patris453 adl genelgede neoskolastisizmin (Neo-Tomizm) Kilisenin yegane resm teolojisi oldu/unu ilan eden papa, filozoflar n sadece magisterium (Kilisenin /retme yetkisi)un izin verdi/i erevede d nmeleri gerekti/ini a klad .454 Onun Satis Cognitum adl genelgesi ise II. Vatikana kadar kilise eklesiolojisini belirledi. ndex, modern taleplerde bulunanlara kar kullan lmaya devam edildi. rne/in Wrzburg niversitesi profesrlerinden Hermann Schell, Kilisenin demokratikle mesi gerekti/ini savundu/undan heretik ilan edildi ve kitaplar indexe al nd .455 Bununla birlikte Leo tamamen bilime kapal ve dogmatik bir grnt vermemek ad na Vatikan ar ivlerini bilim adamlar na

451 452 453 454 455

Corbett, The Papacy, s. 7881. Frazee, Catholics and Sultans, s. 236, 237. Tam metin iin bkz. http://www.vatican.va/holy_father/leo_xiii/encyclicals/documents/hf_l-xiii_ enc_04081879_aeterni-patris_en.html Leonun teolojik uygulamalar hakk nda bkz. Corbett, a.g.e., s. 81, 82; La Due, a.g.e., s. 250, 252. Klostermaier, a.g.m., s. 169.

140

at ve bir Kutsal Kitap Komisyonu kurdu.456 Ama Leonun komisyonu 1906da, ben katoli/im diyen birinin Musan n 5 kitab n n bizzat Musa taraf ndan yaz ld / na inanmak zorunda oldu/unu a klad .457 Immortale Dei (1885)458 adl genelgesiyle din-devlet ili kileri hakk ndaki papal k gr n a klayan Leo, din ve devletin do/ru de/erlendirilmesi gerekti/ini, insan n devletin vatanda oldu/u gibi ayn zamanda Tanr n n kulu oldu/unu vurgulad . Libertas humana (1888)da ise papa liberal d ncelere a ka cephe ald .459 Leonun papal / Sanayi Devriminin do/urdu/u sorunlar n belirgin olarak ortaya kt / zamana rastlam t . Bu dnemde Avrupa, demiryollar ile birbirine ba/lanm , Rockefeller, Carnegie ve Nobel gibi endstri baronu aileler ortaya km t . Sanayi Devriminin getirdi/i en nemli problem ise i ilerin durumuydu. Leo bu konuya ayr bir hassasiyet gsterdi ve bu nedenle Katolikler Leoya i ilerin papas dediler.460 Onun, kimi zaman soysal katolisizmin Manga Cartas olarak nitelenen461 Rerum novarum (1891) adl genelgesi i i haklar ile ilgiliydi.462 Asl nda papan n konuya ilgisi ve i ileri sahiplenme gayreti bir tehlikeden kaynaklanmaktayd . Zira Sanayi Devriminin sorunlar n zme iddias ndaki sosyalizm ve onun en etkili biimlerinden olan Marksizm ideolojik olarak dine kar tt ve i iler zerinde etkili bir hareket olmaya ba lam t . Papa, Kilisenin toplumsal sorunlara ilgisini ve dinin bu sorunu zebilece/ini gstermek istemi ti.463 Rerum novarum benzeri ge456

457

458 459 460 461 462 463

Vatikan Ar ivinin a lmas yla birlikte ar ivin ieri/i hakk nda da bilgiler yay nlanmaya ba lam t r. Bunun ilk rneklerinden biri olarak bkz. Charles H. Haskins, The Vatican Archives, The American Historical Review, vol. 2, no. 1 (Oct. 1896), ss. 4058. Leonun, daha az sert olmakla birlikte, X. Pius gibi modernizme direnmesinin ve bu dnemdeki ie kapanman n Kilisenin e/itim kalitesini d rd/n ve XX. yzy l n ortas na kadar Katolik Seminerleri (baz lar ilahiyat fakltesi seviyesinde olan ruhban okullar )nin ortaa/ gettolar olarak kald / n syleyenler vard r. Bkz. Bokenkotter, a.g.e., s. 318, 319. Genelgenin metni iin bkz. Corbett, a.g.e., s. 132139 (Document No. 20). Genelgenin metni iin bkz. Corbett, a.g.e., s. 139142 (Document No. 21). Bkz. Ron Pazola, Whos been Sitting in Peters Chair?, s. 39. Bokenkotter, Concise History, s. 297. Metin iin bkz. Corbett, The Papacy, s. 143148 (Document No. 22). XIII. Leonun di/er genelgeleri iin bkz. http://www.vatican.va/holy_father/leo_xiii/encyclicals/index.htm Kilise, baz din adamlar n n kendilerince Marksizme kar bir alternatif olarak kurduklar i Ivalyeleri vb. h ristiyan te kilatlar n ba lang ta tasvip etmedi. Fakat 1880lerden itibaren pek ok h ristiyan ticaret birlikleri kurulmu tu. Almanyada ilerin Refah Birli/i (1879), Belikada Anti-Sosyalist Birlik (1878), Hollandada Katolik iler (1895) bu kurulu lardand . Yakla k 3,5 milyon yesi ile Avrupay kapsayan bir federasyon ise 1920de H ristiyan Ticaret Birlikleri Federasyonu ad yla kuruldu. Bu ticaret birlikleri ile sonradan Avrupa siyasetinde etkili olmaya ba layacak H ristiyan Demokrat partilerin ortaya k aras nda yak n bir ili ki vard r. 1950lere gelindi/inde H ristiyan Demokrat partiler Hollanda, Belika, Lxemburg, Almanya,

141

nelgeler Leo'nun haleflerince de srdrld. XI. Pius 1931de Quadragesimo annoyu; XXIII. John -Rerum novarumun 1961 y l ndaki y ldnmnde- Mater et Magistray ve 1963te Pacem in terrisi; VI. Paul ise Populorum progressioyu, sosyal katolisizmin anahtar kavram olan sosyal adalete dikkat ekerek ayn ruhla yay nlad lar. II. Vatikan Konsilinin Gaudium et spes (Modern Dnyada Kilise) isimli belgesi bu izgiyi tamamlad . Bir ba ka a dan bu metinler demokrasinin bir ynetim ekli olarak Kilise taraf ndan me ru grlmesinin a amalar n olu turdu.464 b) X. Pius (19031914) XIII. Leonun lmnden sonra grnen en kuvvetli papa aday , Leonun Devlet Sekreterli/ini yapmakta olan Kardinal Mario Rampolla idi. Ancak kardinallerin o/u, Leonun l ml diplomasisi yerine IX. Piusun sert politikas na dnme taraftar oldu/undan, Rampolla Avusturya temsilcisi taraf ndan veto edildi ve konklavdan papa olarak 1893ten beri Venice Patrikli/i grevini srdren Kardinal Guiseppe Sarto kt . X. Pius ad n alan Sartonun abalar ncelikle talyan Hkmeti ile Vatikan aras ndaki tansiyonu d rmeye odaklanm t . Fakat 1905te Fransada, kar lan bir kanunla Kilise ve devlet ayr l / n n kabul edilmesi papan n dikkatini bu konuya yneltti. Fransa ile ili kiler zaten 1904ten beri kopmu tu. Ertesi y l ise Frans z hkmeti Papal / n Fransadaki haklar n dzenleyen 1801 Konkordatosunu geersiz sayd ve Kilise ile devletin ayr ld / n resmen ilan etti. Papa 11 Iubat 1906 tarihli Vhementer nos isimli genelgesiyle Fransa ruhban na ve halk na seslenerek, Kilisenin devletten kesinlikle ayr lamayaca/ n savundu.465 Bu, modernizmle at man n bir vehesiydi; Kilise di/er taraftan e itli yazarlara kar tepki gstermekten geri durmad . Alfred Loisynin 1902de yay nlanan ncil ve Kilise isimli kitab Kilisenin modernizmle uzla mas na ynelik fikirler serdetti/i iin indexe kondu ve Loisy aforoz edildi. Bu vak a istisna bir rnek olarak kalmad . yi niyetli h ristiyanlar olmakla birlikte Almanya, Fransa, ngiltere gibi lkelerde Kilisenin mevcut yap s n ve politiAvusturya ve talyada parlamentolar nda o/unlu/u ele geirmi ler; svire, Fransa ve Norvete ise nemli gruplar haline gelmi lerdir. Bokenkotter, Concise History, s. 309. X. Piusun genelgeleri iin bkz. http://www.vatican.va/holy_father/pius_x/encyclicals/index.htm. Burada yer almayan genelgeleri iin bkz. www.papalencyclicals.net

464 465

142

kalar n ele tiren kitaplara Kilise taraf ndan iddetle cephe al nd . Bu yazarlar, eski gnlerdeki gibi engizisyon elinde can vermedilerse de, neredeyse hi dinlenmeden mahkum oldular ve aforoz edildiler.466 X. Pius ismen selefi olan IX. Pius gibi modernizmi Kilisenin can d man olarak gryordu. Hatta papal / n n 5. y ldnm mnasebetiyle bas lan paralarda papa, modernizm canavar yla sava rken resmedilmi ti. Bununla birlikte, bir ideoloji olarak modernizmin X. Pius zaman nda mahkum edilmesi iki a amada gerekle ti. lk olarak Temmuz 1907de Lamentabili sane467 adl papal k genelgesiyle, ikinci a amada ise ayn y l n Eyll ay nda Pascendi dominici gregis adl genelge ile modernist fikirler lanetlendi. Pascendide neredeyse d nce anlam nda hangi tr izm varsa hepsi mahkum edildi. Byk lde syllabusa benzeyen ve zaman n 65 hatas n n s raland / Lamentabilide ise san n bir kilise kurmad / ve sakramentler uygulamad / ; Roma kilisesinin nceli/inin Tanr sal kaynakl olmad / ; Katolikli/in bu haliyle bilimle uzla amayaca/ gibi yorumlar mahkum edildi ve yasakland . Sz konusu 65 maddenin neredeyse yar s Loisynin sylediklerini hedef al yordu. Ad geen papal k belgelerinin yay nlanmas ndan sonra, bu metinleri ele tiren Loisy ile birlikte birok yazar en nemlilerinden biri o dnemde London Timesda yazan Tyrelldir- aforoz edildi. 1914te len X. Pius, bu ba ar lar ndan dolay 1954te XII. Pius taraf ndan aziz ilan edildi ve 1572de len V. Piustan sonra aziz yap lan ilk papa oldu. Onun, nemli bir proje olarak Kilise Yasas n n derlenmesi d ncesi ise ki bu amaca ynelik bir komisyon olu turmu tu- kendisinden sonra geekle ecekti. c) XV. Benedict (19141922) X. Piusun lmnden sonra kardinaller, curiaya yabanc olmayan bir ismi, Giacomo Della Chiesay papa olarak seti. Iu anki Papa Ratzingerden nceki son Benedict olan XV. Benedict, t pk Ratzinger gibi teoloji doktoras na sahipti ve ayn zamanda Kilise tarihi alan nda uzmand . Picoletto (kk adam) lakab ile an lan

466 467

La Due, a.g.e., s. 254. Genelgenin Trke evirisi Ek 6da verilmi tir. ngilizcesi iin bkz. http://www.papalencyclicals.net/Pius10/p10lamen.htm. Yan lmazl k doktrini, syllabus ve lamentabili gibi metinleri, yak n gemi e ait belgeler olmalar na ra/men, herhalde imaj bozucu olduklar ndan, Vatikan' n resm internet sitesinde bulmak zordur.

143

XV. Benedict, genel itibariyle seleflerinin modernizm kar t tavr n srdrd ve ilk genelgesi olan Ad beatissimide modernist anlay lanetledi.468

Bununla birlikte Papal / n mal durumunu dzeltmek amac yla Osmanl mparatorlu/undan krl tahviller almas ; Rusyadaki devrimi nce zorbal /a kar kazan lan bir zafer ilan edip sonra talyada ba gsteren komnizm tehlikesine kark sa srede talyada ikinci parti konumuna gelen- Katolik Halk Partisini kurmas XV. Benedictin en ok hat rlanan icraatlar ndan oldu.469 Fakat XV. Benedictin yapt / en nemli i , X. Piusun ba latt / Kilise Yasas al malar n n tamamlanmas idi. 1904te Papal k Kodifikasyon Komisyonu ad yla bir komisyon olu turulmu tu. Bu komisyonun ba kan Pietro Gaspari ve ileride XII. Pius ad yla papa olacak olan yard mc s Eugenio Pacellinin gayretli al malar yla 1917de Kilise Yasas (Code of Canon Law)n n ilk resmi bask s gerekle tirildi.470 Papal / n n byk blm I. Dnya Sava esnas nda geen XV. Benedict, sava n nlenmesi amac yla -o dnemde etkili olmasa da- sonradan hat rlanacak baz giri imlerde bulundu. Bunlar ierisinde en nemli olan 1917de sava an devletlerin ba kanlar na yapt / a/r d r. Papan n bu a/r s n n sava n sona ermesinde de/ilse de 1918de Wilson Prensiplerinin ortaya kmas nda etkili oldu/unu syleyenler vard r.471 d) XI. Pius (19221939) XV. Benedictin lmnden sonra kardinaller aras nda iki farkl e/ilim belirir: X. Piusun sert politikas n benimseyenler ve XIII. Leonun nisbeten yumu ak siyasetini do/ru grenler. Fakat iki grubun aday da te iki o/unlu/u sa/layamaz ve Milan Ba piskoposu Achille Ratti seimden srpriz papa olarak kar. XI. Pius ad n alan Ratti mesaisinin byk k sm n Roma Sorununu zmek iin harcar ve nihayetinde talya ile bir uzla maya var l r. Bu konudaki en nemli yard mc s ise
468 469 470 471

Ayr nt l bilgi iin bkz. Joseph A. Biesinger, Benedict XV, E.V.P. ed. Frank J. Coppa, Modern Papacy, s. 51, 52. Bkz. Paul L. Williams, Vatikan S&rlar&, ev. Handan E/lence, stanbul, 2004, s. 25. F. Heiler Kilise Yasas n papal / n merkeziyeti izgisinin niha unsuru olarak grmektedir. Aktaran Granfield, Papacy in Transition, s. 54. Bkz. Bokenkotter, a.g.e., s. 346; Corbett, a.g.e., s. 149. Kilisenin sava kar s ndaki tutumu hakk nda ayr ca bkz. Frederic Siedenburg, War and the Catholic Church, The American Journal of Sociology, vol. 31, no. 3 (Nov. 1925), s. 388376. Papan n sz konusu a/r s n n metni iin bkz. www.firstworldwar.com/source/papalpeacenote.htm; Corbett, a.g.e., ss. 149151 (Document No. 23).

144

seimin en kuvvetli iki aday ndan biri olan ve Piusun, seildikten sonra Devlet Sekreteri olarak atad / Kardinal Gasparidir. 1929da Mussolini ile imzalanan ve bugnk Vatikan Devletinin kurulu unu sa/layan Lateran Anla mas n n mimar Gaspari, Mussolini ile beraber ad geen anla maya imza koyar. Anla ma iki k s mdan olu maktad r; biri siyasal anla ma di/er k s m ise konkordatodur. O dnemdeki artlar d nld/nde asl nda anla ma Kilise a s ndan krl olmu tur. Zira Kilise tm binalar ile birlikte Vatikana sahip oldu/u gibi talyan Hkmetinden mal destek de sa/lar. Ayr ca anla ma ile Katolikli/in devlet dini olarak kabul edilmesi; talyan e/itim sisteminin Kilise esaslar na gre dzenlenmesi ve talyada Katolikli/in imtiyazl bir statde olmas kabul edilir. talya taraf ndan Papan n Vatikandaki mstakil hakimiyeti kabul edilir, buna kar l k papal k da eski topraklar zerinde hak iddia etmekten vazgeer.472 Bu anla madan k sa sre sonra Almanya ynetimi, yani Hitlerle de bir konkordato yap l r. Pius zaman nda Gaspari'nin diplomatik giri imleri sonucu bu ikisi dahil olmak zere e itli ynetimlerle on sekiz konkordato imzalanm t r.473

XI. Piusun nemli zelliklerinden biri ekmenik harekete kar kmas olmu tur. 1928 tarihli Mortalium animos adl

iddetle kar

genelgesinde pan-

h ristiyanlar olarak adland rd / birlik savunucular n tehlikeli ve sava lmas gereken ki iler olarak niteler. Ayr ca Divini Redemptoris ve Mit Brennender adl genelgelerinde de komnizmi ve anti-h ristiyan olarak nitelendirdi/i Nazizmi ele tiren Pius, Non Abbiamo Bisogno (1931) adl genelgeyle de fa izmi k nam t r.474

e) XII. Pius (19391958) XI. Piusun Devlet Sekreteri Eugenio Pacelli, onun lmnden sonra papa seilerek XII. Pius ad n al r. XIII. Leo tarz nda bir siyaset sergileyen XII. Pius hem
472

473

474

Anla man n tam metni iin bkz. Ek 7. Anla ma ve konkordatonun nemli k s mlar iin bkz. J.A. Corbett, a.g.e., ss. 152157 (Document No. 24). Lateran anla mas ve sonras nda Papal k- talya ili kileri konusunda bkz. Aretin, Papacy and the Modern World, ss. 189196. XI. Pius o dnemin Papal k politikalar ile ilgili o tarihlerde kaleme al nm bir makale olarak bkz. Algernon Cecil, Vatican Policy in the Twentieth Century, Journal of British Institute of International Affairs, vol. 4, no. 1 (Jan. 1925), ss. 129. Metin iin bkz. Corbett, a.g.e., s. 158160 (Document No. 25). XI. Piusun yukar da ad geen genelgeleri ve di/erleri iin bkz. www.vatican.va/holy_father/pius_xi/encyclicals/index.htm

145

kinci Dnya Sava

hem de So/uk Sava n haz rl k devresinde papal k yapm t r.

Pius 1943te Divino afflante Spiritu isimli genelgesiyle Kutsal Kitap al malar n te vik eder. Mediator Deide litrjideki yenilenme zerine odaklan r ki, bu genelge II. Vatikan Konsilinin litrji konusundaki metninin (Sacrosanctum Concilium) kayna/ gibi gzkmektedir. Mystici corporiste ise Kilise sa'n n mistik bedeni ve grnmeyen ba , Papa ise sa'n n Vekili ve Kilisenin grnen ba (visible head) olarak tan mlan r. Humani generisde yeni teoloji ak m na hcum eden Papa De Lubac, Bouilard, Congar ve Chenu gibi teologlar n gr lerini ele tirir. Zira Kilise hl Aziz Thomas /retide srar etmektedir. Fakat Papan n as l d man siyasal alandad r. XII. Piusun patolojik bir komnizm korkusu oldu/u sylenir. Papa 1949da yay nlad / bir genelge ile Komnist Partiye ye olan katoliklerin otomatik olarak aforoz edilmi olaca/ n ilan etmi tir. XII. Pius baz Yahudi yazarlarca Hitlerin papas olarak nitelendirilmekte ve bir sava tahrikisi gibi lanse edilmekle birlikte, Katolikler onun tm abas n n savasona erdirme yolunda oldu/unu iddia ederler.475 Yahudiler XII. Piusu soyk r m desteklemekle, en az ndan sessiz kalmakla ele tirirler. Papan n neden byle davrand / hakk nda en nemli iki tez ise yledir: 1) Papa Almanya'ya yak n bir insand r, burada grev yapm t r ve Alman Katolikler zerindeki etkisini kaybetmek istememi tir. 2) Nazileri bol evizm ve liberalizme tercih etmi tir ki bu ikisi hem Nazilerin hem Papal / n ortak d manlar d r.476 Bununla beraber II. Dnya sava n n bitiminden sonra papal / n ve Vatikan n prestiji artmaya ba lar. Art k di/er devletlerle ili kileri olan bir Vatikan ve dnya liderleri aras nda yer alan bir papa vard r. Ayr ca XII. Pius zaman nda bu, art tan ok bir dzenleme gibi grnse de- Kilisenin dnya genelinde 1696 olan Piskoposluk blgesi (diocese) say s 2048e kar ve Kilise mal a dan da olduka iyi bir duruma gelir.

475 476

Piusun ilgili dokmanlar iin bkz. Corbett, a.g.e., s. 16517. Bkz. Randolph L. Braham, Remembering and Forgetting: The Vatican, the German Catholic Hierarchy and the Holocaust, Holocaust and Genocide Studies, s. 237. XII. Piusun sava dnemindeki politikas ile ilgili bkz. Coppa, Modern Papacy, ss. 185197.

146

F- II. VAT KAN KONS L NDEN GNMZE 1. Yzy&l&n oban&: XXIII. John (19581963) 2002 y l n n Kadir Gecesine rastlayan 1 Aral kta, stanbul talyan Kltr Merkezinde, bir papan n hayat n konu alan belgesel bir filmin galas yap ld . Filmin ynetmeni Donatella Baglivonun da kat ld / gecede mslman ve h ristiyan birok nemli sima haz r bulunmu tu.477 Bu papa, dnyada XX. Yzy l n oban , Trkiyede ise Trk Papa veya Trk dostu Papa diye an lan Angelo Guiseppe Roncalli, yani XXIII. John (19581963)du. Roncalli Trkiyede oldu/u kadar Avrupa ve Amerikada da ismi ile hl varl / n srdren bir papad r. Dnyan n pek ok yerinde XXIII. John ad n ta yan onlarca kurulu vard r ve bunlar sadece din organizasyonlar de/il okullar, hastaneler, yard mla ma rgtleridir. Aralar nda Roncalli ad na y ll k dller verenler bulunmaktad r. Papal k tarz a s ndan baz nemli yazarlar n Byk Gregoryye benzetti/i478 Roncalli 25 Kas m 1881de 14 ocuklu bir ailenin ferdi olarak talyan n, Bergamo'ya ba/l Sotto il Monte ehrinde do/du. lk din e/itimini ayn zamanda vaftiz babas olan byk amcas ndan alan Roncalli, 1892den itibaren Kiliseye ba/l e itli okul ve seminerlere devam etti ve 1904de rahip olarak atand . I. Dnya Savaesnas nda ordu papaz olarak grev yapan Roncalli birka farkl grevin ard ndan Papa XV. Benedict taraf ndan SPF ( nanc Yayma Toplulu/u)nin ba na getirildi. 1925te piskoposlu/a ykseldi ve Papal k Temsilcisi (Apostolic Delegate) olarak 1935e kadar Bulgaristan'da al t . Roncalli 1935ten 1944e kadar hem Yunanistan hem Trkiye papal k elili/i greviyle o zaman Trkiye ile Vatikan aras nda henz diplomatik ili ki bulunmad / ndan gayr resm s fatla- Trkiye'de bulundu. 1944te Fransa'ya Papal k Elisi (Nuncio) olarak atanan Roncalli ayn zamanda UNESCOda Vatikan' n ilk daim temsilcilisi oldu. 1953 y l nda kardinalli/e ykselen Roncalli XII. Pius'un lm zerine papa seildi ve XXIII. John ad n ald . XXIII. John, IV. Sixtusun 70 ile s n rland rd / kardinal say s n de/i tirdi ve onun papal / zaman nda bu say tarihteki en geni rakama, 87ye kadar ula t . Papa ayr ca Kilise Yasas n revize etti ve en nemlisi II. Vatikan konsilini toplad . XXIII. John konsil devam
477 478

Bu etkinlik ertesi gn e itli gazetelerce haber yap lm t . rnek olarak bkz. Ak.am, 02.12.2002. Hans Kng, The Church, New York, 1976, s. 599.

147

ederken 3 Temmuz 1963te ld.479 II. John Paul taraf ndan 2000 y l nda aziz ilan edildi. Roncalli kinci Dnya Sava esnas nda Almanya'dan kamaya al an birok yahudiye yard mc oldu. XII. Pius zaman ndaki at man n ard ndan onun dneminde yahudilerle bir uzla ma srecine girildi.480 Baz lar na gre XXIII. John, papal / otoriter bir diktatrlkten ziyade bir birlik simgesi olarak grmekteydi. Selefi XII. Piusun kat komnizm kar tl / yerine, komnist lkelerle bile i birli/i yapmak gibi diplomatik bir tarz- siyaset benimsemi ti. 1962de ABD ile Sovyetler Birli/i aras ndaki Kba Krizi s ras nda Kennedy ve Kuru evle gr erek gerginli/i yumu atmay ba armas , Roncallinin bir din adam ndan ok ba ar l bir devlet adam gibi al t / n n gstergesiydi. 481

Yak n gemi e bak ld / nda Roncallinin Trkiyede -en az ndan ynetim tabakas nca- sempati ile bak lan ilk ve tek papa oldu/u grlr.482 1986da 1017 Kas m tarihleri aras Roncallinin stanbula geli inin 50. y l mnasebetiyle Roncalli Haftas ilan edilmi ; bu hafta dolay s yla yap lan bir trendeki konu mas nda eski d i leri bakanlar ndan hsan Sabri a/layangil Roncalliden Trk dostu papa olarak sz etmi tir. Roncallinin Aziz ilan edildi/i 2000 y l Aral k ay nda ise aziz ilan edildi/i trene dnemin kltr bakan stemihan Talay ve di/er baz devlet erkan da kat lm t r- Roncallinin oturdu/u, bugn Papal k Bykelili/i olarak hizmet veren binan n yer ald / lek Sokak n ad Mustafa Sar gl ba kanl / ndaki Ii li Belediye
479

480

481

482

XXIII. John hakk nda ayr nt l bilgi iin bkz. Pope John XXIII, LOsservatore Romano, Weekly Edition in English, 6 Sep. 2000; F. X. Murphy, John XXIII, E.R., vol. 8, ss. 107110; Collins, Upon This Rock, s. 287292. Ayr ca Vatikan n resm sitesindeki biyografi iin bkz. http://www.vatican.va/ news_services/liturgy/saints/ns_lit_doc_200009 03_john-xxiii_en.html. Bu yzden Kaufman ve Eisenberg gibi yazarlar hibir yahudi, pe in fikirleri ve srail milletini bunaltan eski Tanr katili ithamlar n ortadan kald rmak iin XXIII. Jean n sarfetti/i abalar unutamaz der. F. Kaufmann-J. Eisenberg, Yahudi Kaynaklar na Gre Yahudilik, Din Fenomeni, s. 122. XXIII. John ve sonras nda da bir sre VI. Paulun devam ettirdi/i bu siyaset tarz bazen ostpolitik eklinde bir kavramla ifade edilmektedir. Bu siyasetin amac n n l ml bir politika izleyerek, zellikle Do/u Avrupada komnist rejim alt nda ya ayan h ristiyanlar n din zgrlklerini kazanmas oldu/u ifade edilmektedir. Bkz. Collins, Upon this Rock, s. 309, 310. lkemizde Papal / bir d man veya tehlike olarak anlatan baz kitaplarda dahi XXIII. John bir istisna olarak ayr bir yere yerle tirilir. Bkz. Mnir Abdurrahman, Papalar&n Tarih Boyunca slam-Trk D.manl&;&, s. 73, 74. Bununla birlikte son dnemde Aytun Alt ndal gibi Trk Papa anlay n n bir kand rmaca oldu/unu iddia edenler de vard r. Bkz. Aytun Alt ndal, Vatikan ve Tap&nak valyeleri, s. 81 vd.

148

Meclisinin ald / kararla Papa Roncalli Soka/ olarak de/i tirildi. Kltr Bakanl / taraf ndan 810 Aral k 2000 tarihleri aras nda Roncalli onuruna dzenlenen kutlamalar erevesinde kutlama komitesinin ba kan eski bakanlardan mren Aykutture itli siyas ve din liderlerin kat l m yla gerekle tirilen bir trenle yeni sokak tabelas yerine kondu.483

Roncalliye ynelik bu ilginin olu mas nda onun on y l kadar stanbulda bulunmas n n ve bu esnada edindi/i dostluklar n byk pay vard r. Bu sempatiyi sa/layan nedenlerden biri de stanbulda iken, yani daha papa seilmemi ken kilise cemaatinin nemli bir k sm n n k zg nl / na yol asa da- Trkiyedeki Katolik ayinlerinde Trkenin de kullan lmas n te vik etmesidir. Vatikanla Trkiye aras nda diplomatik ili ki kurulmas nda da Roncallinin olu turdu/u yak nl k etkili olmu tur. Trkiye henz Vatikan resmen tan m yorken, 1955te Ba bakan Adnan Menderes Papa XII. Piusu ziyaret eder. 1958de Piusun yerine Roncalli papa seildi/inde ise dnemin d i leri bakan Fatin R t Zorlu bir Trk dostunu papal k makam nda grmenin mutluluk verici oldu/unu a klar. Ertesi y l Cumhurba kan Celal Bayar Roncalliyi makam nda ziyaret eder.484 Bu geli melerin ard ndan 1960ta Vatikanla Trkiye aras nda resmen diplomatik ili ki kurulur. Francesco Lardone Vatikan n ilk Trkiye elisi, nl sosyologlar m zdan Nur Verginin babas Nureddin Vergin de Trkiye'nin ilk Vatikan Bykelisi olur. 27 May s darbesi sonras ndaki s k ynetim dneminde de Trkiyedeki Roncalli sempatisi devam eder. 1960da Katolik cemaati taraf ndan, Roncallinin stanbulda iken ikamet etti/i lek Sokaktaki binaya onun an s na bir plaket yerle tirilmesi kararla t r lm t r. Ancak s k ynetim nedeniyle her trl toplant ve tren yasakland / ndan Lardone o zaman stanbul Valisi olan General Refik Tulgadan trenle ilgili izin istemeye gitti/inde Tulga sadece izin vermekle kalmaz, trene bizzat kat l p a l yapar ve Roncallinin tarihteki ilk Trk papa ol-

483 484

Bkz. Rinaldo Marmara, Papa Roncalli: lek Sokak n Yeni Ad , ev. S. zen, Toplumsal Tarih, S. 85 (Ocak 2001), ss. 5759. Alt ndal Roncalli ile Bayar n, Roncallinin stanbul gnlerinden itibaren iyi dost olduklar n belirtir. Hatta, Roncalliyi Celal Bayar ipten alan papa olarak isimlendiren Alt ndala gre 27 May s darbesi sonras nda Menderes ve arkada lar yla beraber idama mahkum edilen Bayar n idam edilmemesinin arkas nda Roncallinin mdahalesi vard r. Bkz. Aytun Alt ndal, Vatikan ve Tap&nak valyeleri, s. 83, 84.

149

du/unu syler. 1963 y l nda lmeden nce Roncalliyi bir Trk yetkilisi daha ziyaret eder. Bu ki i dnemin d i leri bakan Feridun Cemal Erkindir.485

2. II. Vatikan Konsili Asl nda modern dnya ile yzyze gelmekten kaynaklanan bunal m a mak amac yla ekmenik bir konsil toplanmas XI. ve XII. Piusun d ndkleri fakat gerekle tiremedikleri bir projedir.486 Ancak bu iki Piusun kafas nda da muhtemelen XXIII. Johnun toplad / tarzda bir konsil yoktu. Kilise de/i mek mi istiyordu yoksa dnyay de/i tirebilmek iin ona a lmak zorunlulu/u487 mu hissediyordu? Her iki bak a s n n da taraftarlar vard . Fakat her halkarda a k olan II. Vatikan n bir de/i im iste/inin sonucu oldu/udur.

Haz rl klar iki y l a k n bir zaman sren ve 10 ayr komisyonun al t / konsil 11 Ekim 1962de XXIII. Johnun a l konu mas ile ba lad . Yakla k y l sren konsilde kat l mc lar n say s zaman zaman 3.000e yakla t . Konsilde Ortodoks ve Protestan Kiliselerinden gzlemciler de yer ald . 1962den ba layarak, her biri haz rl k a amas nda belirlenmi ereve planlar zerinden gitmek suretiyle, 1965e kadar her y l n sonbahar nda 4 genel oturum (session) biiminde al ld . lk oturumda vahiy ve litrji ile ilgili sorunlar ele al nd . Konsil, Roncallinin 3 Temmuz 1963teki lmnden sonra ayn ruhla Papa VI. Paul (19631978) taraf ndan devam ettirildi. Konsilin, 1963 y l n n 29 Eyll4 Aral k aras ndaki ikinci toplant s nda Kilisenin mahiyeti ve i levi yan nda ekmenizm, din zgrlk, antisemitizm gibi konular zerinde duruldu. nc toplant 14 Eyll21 Kas m 1964te Papa ve di/er kat l mc lar n haz r bulundu/u bir komnyon ayini ile ba lad . Vahiy zerine yo/unla an tart malar esnas nda yeni teolojik ve tarihsel yorumlar zerinden modern dnyada

485 486

487

Bkz. Rinaldo Marmara, Papa 23. John Aziz lan Ediliyor, ev. S. ztrk, Toplumsal Tarih, S. 80 (A/ustos 2000), ss. 5054. Vincenzo Carbone, Vatican Council II: Light for the Church and for the Modern World, www.vatican.va/jubilee_2000/magazine/documents/ju_mag_01051997_p-21_en.html. (28.07. 2004) Konsilin alt yap s n olu turan geli meler konusunda bkz. Aretin, Papacy and the Modern World, s. 232 vd.; M. Fitzgerald F. Machado, Yeni Olu an Dinler Teolojisi, ev. Ali hsan Yitik, DE FD, S. XVII, 2003, s. 333336. Konsil ncesi ve sonras Vatikan politikalar ile ilgili bkz. F.X. Murphy, Vatican Politics: Structure and Function, World Politics, vol. 26, no. 4 (Jul. 1974), ss. 542559. Richard P. McBrien, Catholicism, s. 1175.

150

h ristiyan vahyinin nas l anla laca/ tart ld . Ayr ca planda grlen Modern Dnyada Kilise ba l / etraf nda da tart malar gerekle ti. nc toplant dan sonra VI. Paul Bombaydaki Evharistiya Kongresine kat ld , dn nn ard ndan 1965 y l n n 14 Eyll8 Aral k tarihleri aras nda drdnc ve son toplant gerekle tirildi. II. Vatikan Konsili 8 Aral k 1965te VI. Paulun kapan konu mas yla sona erdi.488

II. Vatikan Konsilinin a klad / belgeler gruptur, bu metinlerin adlar ve ba l klar u ekildedir:489 YASALAR (CONSTITUTIONS) Sacrosanctum Concilium (Kutsal Litrji ile ilgili Yasa, 4 Aral k 1963) Lumen Gentium (Kilise ile ilgili Dogmatik Yasa, 21 Kas m 1964) Dei Verbum ( lah Vahiy ile ilgili Dogmatik Yasa, 18 Kas m 1965) Gaudium et Spes (Modern Dnyada Kilise ile ilgili Pastoral Yasa, 7 Aral k 1965) B LD R LER (DECLARATIONS) Gravissimum Educationis (H ristiyan E/itimi ile ilgili Bildiri, 28 Ekim 1965) Nostra Aetate (Kilisenin H ristiyanl k D ndaki Dinlerle li kisi zerine Bildiri, 28 Ekim 1965) Dignitatis Humanae (Din zgrlk zerine Bildiri, 7 Aral k 1965) KARARLAR (DECREES) Inter Mirifica (Toplumsal Medya leti imi zerine Karar, Aral k 1963) Unitatis Redintegratio (Ekmenizm zerine Karar, 21 Kas m 1964)
488

489

Konsil sreci ile ilgili olarak bkz. G.C. Berkouwer, The Second Vatican Council and the New Catholicism, Eerdmans Publishing Co., US, tarihsiz; Collins, Upon This Rock, ss. 287306; Coppa, Modern Papacy, ss. 210222; R.F. Bulman, Vatican Council II, EVP, ss. 429432. Vatikan n resm internet sitesinde yer alan konsil belgelerinin metinleri iin bkz. http://www.vatican.va/archive/hist_councils/ii_vatican_council/index.htm (26.12.2006). Metinlerin bas l ngilizce tercmesi iin bkz. W.M. Abbot, Documents of Vatican II, New York, 1966.

151

Orientalium Ecclesiarum (Do/u Tarz Ayin Yapan Katolik Kiliselerle ilgili Karar, 21 Kas m 1964) Ad Gentes (Kilisenin Misyonerlik Faaliyeti ile ilgili Karar, 7 Aral k 1965) Presbyterorum Ordinis (Rahiplerin daresi ve Ya am Tarz ile ilgili Karar, 7 Aral k 1965) Apostolicam Actuositatem (Laiklerin Havarili/i ile ilgili Karar,18 Kas m 1965) Optatam Totius (Rahiplerin E/itimi ile ilgili Karar, 28 Ekim 1965) Perfectae Caritatis (Din Hayat n Adaptasyonu ve Yenilenmesi ile ilgili Karar, 28 Ekim1965) Christus Dominus (Piskoposlar n Kilisedeki obanl k Grevi ile ilgili Karar, 28 Ekim 1965) VI. Paul bu konsilin amac n Kiliseyi yenilemek, H ristiyanlar birle tirmek ve dnya ile diyalo/a girmek biiminde a klam t .490 Fakat o/unlukla aggiornamento, yani Kilisenin a/da la t r lmas olarak nitelenen bu konsilin gerekten yle olup olmad / ayr nt l bir tart may gerektirmektedir. Zira baz lar na gre Kilisenin modern dnya ile uzla mas n n ilk ad m olan bu konsil, di/erlerine gre Kilisenin d dnyaya verdi/i son tavizdir. Ayr ca bu konsilin toplanmas nda ve di/er dinlerle ilgili olumlu anlamda nemli ifadeler ieren Nostra Aetate491 gibi dokmanlar n haz rlanmas nda II. Dnya sava ndan beri iyi gitmeyen KatolikYahudi ili kilerini dzeltme gayretinin oldu/u ynnde yorumlar da sz konusudur.492 Kald ki konsil esnas nda ve sonras nda zellikle Arap dnyas ndan olan Do/u Katolik din adamlar Yahudilere ynelik ilgi ve iltimastan olduka rahats z olmu ve bu durumun mslman-h ristiyan ili kilerini kt etkileyece/ini ifade etmi lerdir.493

490 491 492 493

F. Dvornik, Konsiller Tarihi, s. 99. Nostra Aetatenin Trke evirisi iin bkz. Mahmut Ayd n, Monologdan Diyalo;a, s. 267271. Katolik-Yahudi ili kilerinin tarihi konusunda bkz. Baki Adam, Yahudilik ve H&ristiyanl&k A&s&ndan Di;er Dinler, stanbul, 2002, ss. 125145. Bkz. George E. Irani, The Papacy and the Middle East, Notre Dame, 1986, s. 153. II. Vatikan Konsili sonras mslman-katolik ili kileri konusunda bir de/erlendirme iin bkz. Qamar-ul Huda, The 40th Anniversary of Vatican II: Examinig Dominius Iesus, and Contemporary Issues for

152

Sonraki geli meler bir yana, bu konsille birlikte Kilise ierisindeki liberalmuhafazakar ya da yeniliki-geleneki ayr l / ve at mas ilk defa net bir biimde ortaya kt .494 Bunun d nda litrjide baz de/i iklikler yap ld .495 En radikal karar ise ibadet diline getirilen serbestlik oldu. nceleri sadece Latince yap labilen ayinlerin bayramlar ve baz byk ayinler d nda- yerel dillerde de yap labilece/i kabul edildi. slam ile Arapa, Luthercilik ile Almanca aras nda oldu/u gibi Katoliklik ile Latince aras ndaki kkl ittifak496 gz nne al nd / nda bu de/i ikli/in ne kadar nemli oldu/u daha iyi anla l r. Bunun d nda I. Vatikan papal k zerine yap lm bir konsildi, II. Vatikan ise Kilise zerine yap lm bir konsil oldu. Kilise gerek anlamda bir eklesioloji497 olu turmaya al t . Kilise ile ilgili konsil metni olan Lumen Gentiumda bu grlmektedir. Ayr ca en az ndan konsil metinleri a s ndan- Kilisenin di/er h ristiyanlara bak de/i ti. Di/er h ristiyanlar sapk n olarak grlmekten sada karde ler olmaya terfi ettiler. Daha nceki skolastik bak ta tarih yok farzediliyorken, Kilise kendi zerindeki tarihsel etkileri kabul etti ve -en az ndan konsil srecindeki hava itibariyle- Kilise modern dnya ile ve di/er inanlarla diyalo/a girmeye raz oldu.

Kilisenin a/da la mas fikri pek ok ki iyi umutland rm t . Charles de Gaulle gibi nl siyaset adamlar II. Vatikan XX. yzy l n en nemli olay olarak nitelendirmi lerdi.498 Sadece Katolikler de/il di/er kiliseler, bilim adamlar , teologlar Kilisenin de/i ebilece/ine inanmak istemi ti. Fakat konsilin kapan ndan birka y l
Inter-religious Diaolgue between Muslims and Catholics, Islam and Christian-Muslim Relations, vol. 15, no. 3 (July 2004), ss. 331347. Baz yazarlar Konsil sonras nda kardinaller aras nda e/ilimin hakim oldu/unu sylerler: a) Kilisenin dnyadaki fakir ve yoksullarla ilgilenmesi ve misyonerli/e a/ rl k vermesini savunan Radikal Evangelistler b) II. Vatikan Konsili istikametini do/ru kabul eden l ml reformcular c) Konsil ncesi pozisyona dnmeyi savunan gelenekiler. Bkz. Gary MacEoin, The Inner Elite, Kansas City, 1978, s. xxviii, xxix. Konsilde, litrjide gerekle tirilen en nemli iki de/i iklik Evharistiya (Communion) ve Kefaret (reconciliation/penance/confession) sakramentlerinin icras ile ilgilidir. Buradaki dzenleme ile Evharistiyan n sresi k salt lm Kefaret ise rit haline getirilmi tir. Bkz. Pierre-Marie Gy, The Reception of Vatican II Liturgical Reforms in the Life of the Church, Milwaukee, 2003; Malcolm McMahon, Reconciliation in the Life of the Church, Dominican Council 2004. Bkz. Amin Maalouf, lmcl Kimlikler, ev. Aysel Bora, stanbul, 2002, s. 108. Eklesioloji (Ecclesiology) H ristiyan teolojisinin, kilisenin mahiyeti ve i levini, yani kilisenin kendisini nas l grd/n konu alan bir dal d r. Michael S. Patton, The Coup Against Vatican II, Humanist, Sept/Oct 95, vol.55, 5, s. 3.

494

495

496 497 498

153

bile gemeden umutlar n bo a kt / anla ld . nk baz lar n n

Katolik

Rnesans olarak grd/ bu hareket, zellikle Papa VI. Paulun yay nlad / iki genelge ile hsrana dn t. Bunlar din adamlar n n bekarl / n n devam n ilan eden Sacerdotalis celibatus (1967) ve do/um kontroln k nayan ve sa/l k amal olsa dahi gebeli/i sonland r c her tr mdahaleyi yasaklayan Humanae vitae (1968) idi.499 Bu iki genelge Rahner, Curan, Delhaye gibi nl teologlar n protestolar na muhatab oldu. Asl nda Konsili toplayan XXIII. John ve onu bu konuda te vik eden Katolik teologlar n amac -kkl olmasa da- gerekten bir de/i im yaratmakt .500 Fakat sonraki y llarda galip gelen yine kat muhafazakarl k oldu. II. Vatikan ruhu etkisizle tirildi, konsil kar tlar onun yeniliki a l mlar gerekle tirmesine izin vermediler. Pattonun ifadesiyle II. Vatikana kar bir darbe yap ld . nce VI. Paul sonra da II. John Paul bu darbenin mimarlar oldular.501 Dolay s yla pek ok ki iye gre II. Vatikan in aat halinde bir bina olarak kald .502 Greelynin belirtti/i gibi, asl nda konsil Kilisede kkl bir de/i iklik yapma amac nda de/ildi. Tanr , Kilise, sa, teslis, Papan n otoritesi gibi teolojik veya do/um kontrol, kad nlar n rahipli/i gibi gncel meseleler tart maya bile a lmad . Daha ziyade Ayd nlanma ve modernizmden kaynaklanan sorunlar kar s nda Kiliseyi bir lde rahatlatma amac ndayd . Konsil, eski testi (kilisenin geleneksel yap s ) ierisine yeni arap (litrji, kutsal metinlerin yorumu, yahudilere kar tutum ve din zgrlkle alakal baz s n rl de/i iklikler) koymaktan ibaretti. Ama bu bile tam manas yla ba ar lama-

499

500

501 502

Michael S. Patton, a.g.m., s. 3. Yazara gre din adamlar n n bekarl / insan do/as na ayk r d r ve onlar n normal insanlar olmalar n engellemektedir. Papal / n do/um kontrol ve krtaj konusundaki anlay hakk nda bkz. Joseph J. Califano, Abortion and Papacy, EVP, s. 1, 2; Joseph J. Califano, Birth Control and Papacy, EVP, s. 53, 54. XXIII. Johnun konsilde grev verdi/i ki ilerde de ayn ruh ve d nce vard asl nda. rne/in konsilin nemli simalar ndan biri, reformcu ki ili/iyle tan nan Kardinal Joseph Suenestir. XXIII. Johnun konsil iin seti/i isabetli adamlardan biri olan Suenes konsil esnas ndaki drt moderatrden biri, bunlar n en etkilisidir. Do/um kontrol gibi kilisenin sorunlu konular nda bile rahat fikirleriyle dikkat ekmi tir. Do/um kontrolnn serbest b rak lmas ndan yanad r. Daha sonra piskoposlar sinodunun periyodik toplant lar nda zelikle ilk ikisinde- Suenesin ngrd/ reformcu bir idare anlay ile papal k merkeziyetili/ini savunanlar ars nda bir safla ma olur, fakat galip gelenler merkeziyeti muhafazakarlard r. Ayr nt l bilgi iin bkz. MacEoin, The Inner Elite, s. xxv, xxvi. Bkz. Michael S. Patton, a.g.m. s. 5. Gerard Mannion, Ecclesiology and Postmodernity: A New Paradigm for the Roman Catholic Church?, Dominican Council 2004, s. 306.

154

d ve devam ettirilemedi.503 Hatta baz lar na gre konsil ne kararla t rd ysa konsilden sonra tam tersi yap ld .504

Baz lar nca sevinle kar lanan, baz lar nca yanl bir trajedi olarak grlen
505

anla lan, baz lar nca da

konsil zerindeki tart malar hl devam etmektedir.

Sorun o/unlukla konsil metinlerinin, gnmzde farkl fraksiyonlardan insanlar n bir araya gelip mutabakat sa/lad klar konularda haz rlad klar bildirgelere benzemesinden kaynaklanmaktad r. Metinler ayn d r ama bu metinlerden herkes farkl eyler anlamaktad r.506 Kald ki konsil sonular ndan hibir kesim memnun kalmam t r. Yahudiler de buna dahildir.507 Liberal Katolikler istedikleri a l mlar grememekten dolay hayal k r kl / na u/rad lar, Katolikler d ndaki h ristiyanlar Roma cephesinde de/i en bir ey olmad / n fark ettiler.508 Muhafazakar Katolikler de konsili taviz verme ve bozulma olarak alg lad lar. Ayr ca muhafazakar ve radikal Katolikler baz konsil metinlerinin di/er kiliseler ve hatta di/er dinlerde de kurtulu u mmkn grd/n ki bu isabetsiz bir yorumdur, kate izmde hl Kilise d nda kurtulu olmad / yazar- bunun Katolisizmin me ruiyet zeminini tehlikeye att / n savundular ve II. Vatikan Konsilini Petrusun Kay / n n tarihte geirdi/i batma tehlikelerinden sonuncusu olarak tan mlad lar.509 Hatta bunlar aras ndan Frans z Ba piskopos Marcel Lefebvre gibi, konsil kararlar n tan mad / n ilan eden ve zellikle litrjideki baz de/i iklikleri uygulamamakta srar eden din adamlar kt . Bunlardan baz lar konsili modernle me lg nl / olarak de/erlendirdi ve tepkilerini kili503

504 505 506 507 508

509

Bkz. Andrew Greely, The Catholic Revolution: New Wine Old Wineskins and the Second Vatican Council, University of California Press, 2004. Kald ki, Emile Poulat gibi, II. Vatikan Kilisenin modernizmle mcadelesinin bir devam olarak grenler de vard r. Bkz. Richard L. Rubenstein, Yirmibirinci Yzy lda Din, Odaktaki Sosyoloji, s. 181, 182. MacEoin, The Inner Elite, s. xiii. La Due, a.g.e., s. 272. Bkz. Anthony M. Barratt, Interpreting Vatican II Forty Years on: a Case of Ceveat Lector, The Heythrop Journal, vol. 47, no. 1 (2006), ss. 7696. Bkz. Solomon Zeitlin, The Ecumenical Council Vatican II and the Jews, The Jewish Quarterly Review, vol. 56, no. 2 (Oct. 1965), ss. 93111. Protestanlar n konsille ilgili nas l umutland klar hak. Bkz. Jean-Louis Leuba, Papacy, Protestanism and Ecumenism, The Ecumenical Review, vol. 46, no. 4 (Oct. 94) s. 467475. Konsilin Amerika'daki yans malar hakk nda bkz. John T. McGreevy, Racial Justice and the People of God: The Second Vatican Council, the Civil Rights Movement, and American Catholics, Religion and American Culture, vol. 4, no. 2 (Summer, 1994), ss. 221254. Bokenkotter, Concise History, s. 387. Yazar ayr ca tamamen konsile ba/lamakla birlikte, 1965 1985 y llar aras n kapsayan baz say sal verilerden hareket ederek Katolikli/in bu yirmi y lda kan kaybetti/ini sylemektedir. Bu verilerde Katolik okullar ve bunlar n /renci say s ndaki d ile kar k evliliklerin say s ndaki art dikkat ekmektedir.

155

se ayinlerine kat lmak yerine kendi ayin gruplar n olu turmak suretiyle gsterdiler.510 Kardinaller aras nda dahi konsili kilisenin yak n tarihindeki en byk hata olarak nitelendirenler oldu.511

Tm bunlarla birlikte II. Vatikan n ba ar ya ula amamas n daha farkl a klayanlar da vard r. Mesela Gerard Manniona gre Kilise kap lar n modern dnyaya at amas na da, kar s nda art k modern de/il postmodern bir dnya vard . Her eyi a klama iddias nda olan din, bilim gibi byk anlat lar n ala a/ oldu/u bu postmodern dnemde Kilise daha modernizm bunal m n atlatamadan yeni sorunlarla kar kar ya kald . Rlativizmin getirdi/i bireycilik, ahlaktaki mutlakl / n a nmas sonucu olu an yozla ma, sonu nihilizme varacak olan anlams zl k, din ve kilisenin tketim maddesi haline geli i, me rula t rma krizi, yeni bir byk anlat olarak globalle me bu sorunlar n en belirgin olanlar yd , ki bunlar Kilise iin hl nemli problemler olarak durmaktad r.512

Peki Papal k teolojisi ve idaresi a s ndan konsil bir de/i iklik getirdi mi? I. Vatikan Konsili papal k teolojisini son haddine ta m t . Dolay s yla I. Vatikandan geriye Kilise a s ndan iki nemli sorun kalm t . Papan n Kilise ve din adamlar yla ili kisi ve papa otoritesinin s n rlar . II. Vatikanda, ikincisine de/il ama birinciye ynelik bir ruh bulmak mmkndr. Konuyla ilgili konsil metinlerinde, hiyerar inin di/er unsurlar yla ili kisi a s ndan papa meslekta bir piskopos (fellow bishop) gibi tasvir edildi ve birlikte al ma (collegality) ruhu vurguland . Fakat, yukar da da belirtildi/i gibi, I. Vatikan Konsiline k yasla II. Vatikanda papal k otoritesi anlay a s ndan bir de/i iklik olmad . Bu otoriteyi adeta s n rs z hale getiren yan lmazl k doktrini gndeme dahi gelmedi. Dolay s yla II. Vatikan, papan n konumu a s ndan I. Vatikan Konsilinin anlay n devam ettirdi, hatta Kng gibi baz teologlara gre tasdik etti.513 Zaten VI. Paul konsil al malar devam ederken, 1964teki genelge-

510 511 512 513

Bkz. Bokenkotter, Concise History, s. 368 vd. Bkz. Granfield, Papacy in Transition, s. 178. Bkz. Mannion, Ecclesiology and Postmodernity, ss. 309313. Hans Kng, The Church, s. 574.

156

si Ecclesiam suamda bu konsili I. Vatikan Konsilinin devam olarak alg lad / n gstermi ti.514 3. VI. Paul (19631978) Papa seildikten sonra VI. Paul ismini alacak olan Giovanni Battista Montini 1897de Bresciada do/du. 1920de rahip olarak atanan Montini 1922den itibaren Devlet Sekreterli/i bnyesinde al maya ba lad . 1954te Milan Ba piskoposu oldu, 1958de XXIII. John taraf ndan kardinalli/e atand ve II. Vatikan Konsilini haz rlayan ekipte yer ald . XXIII. Johnun lmnn ard ndan Haziran 1963teki konklavdan papa olarak kan Montini, II. John Paul dnemindeki baz de/i iklikler d nda Papal /a idar ve mal a dan bugnk eklini veren ki i oldu.515 Curiay reforme etti, Kardinaller Kuruluna temsil a s ndan uluslaras bir nitelik kazand rd ve indexi kald rd . XXIII. John gibi o da din zgrl/e nem verdi. II. Vatikan' n Dignitatis Humanae deklerasyonunda, her insan n din zgrl/e sahip oldu/unu vurgulad .516 Yine selefi Roncalli gibi o da Kiliseyi talyan siyasetilerinin etkilerinden uzak tutmak iin aba sarf etti.517 Populorum progresio adl genelgesinde adeta yeni bir hmanizm ilan etti.518 Bununla birlikte modern dnyan n evangelizasyonu fikri de yine bu papaya aitti. VI. Paul doktrin anlam nda muhafazakar bir anlay sergiledi ve bu muhafazakarl / n dozu II. Vatikan Konsilinden sonra daha da artt . rne/in kad nlar n papaz olarak atanmas , rahiplerin bekarl / gibi konularda papa kesinlikle bir yumu ama gstermedi. Papan n muhafazakar politikas , dnemin siyas artlar yla yak ndan alakal olan bir tak m yeni teolojik ak mlarla ili kilerde de kendisini gsterdi. Katolikli/in hakim oldu/u Gney Amerikada 1960lardan itibaren Marksizmle H ristiyanl / uzla t rmay amalayan Kurtulu Teolojisi ses getirmeye ba lam t . Bu teolojinin
514 515 516 517 518

Bkz. Ecclesiam Suam, md. 30. (metin iin bkz. www.vatican.va/holy_father/paul_vi/ encyclicals/documents/hf_p-vi_enc_06081964_ecclesiam_it.html VI. Paulun hayat ve papal / ile ilgili bkz. Kelly, Oxford Dictionary of Popes, s. 322325; Coppa, Modern Papacy, s. 223233. Dignitatis Humanae, md. 2. (Metin iin bkz. http://www.vatican.va/archive/ hist_councils/ii_v atican_council/docume nts/vat-ii_decl_1965 1207_dignitatis-humanae_en.html). The Future of the Papacy: A Symposium, First Things: A Monthly Journal of Religion & Public Life, March 2001, no. 111, s. 7. Genelge iin bkz. http://www.vatican.va/holy_father/paul_vi/encyclicals/documents/hf_p-vi_e nc_ 26031967_ populorum_en.html

157

sas bir sosyal devrimci idi. Hareketin ortaya k

o/unlukla II. Vatikan

Konsiline bir reaksiyon olarak kabul edildi/inden, kurtulu teolojisinin damgas n vurdu/u, Latin Amerika Piskoposlar Genel Konferans (CELAM II)n n 1968de Kolombiyada dzenledi/i toplant Latin Amerikan n II. Vatikan olarak isimlendirildi. Gustavo Guiterrezin 1971 y l nda yay nlanan Kurtulu Teolojisi adl kitab kurtulu teolojisini sistemle tiren eser oldu ve bu teolojinin Manga Cartas olarak kabul edildi. Brezilyada Camara ve Boff, Uruguayda Segundo, Arjantinde Gaillea ve Bonino, Peruda Guiterrez bu ak m n nemli isimleri oldular. El Salvador da kurtulu teolojisinin etkili oldu/u yerlerdendi. Fakat VI. Paul ynetimindeki Roman n destek ve yard m n bekleyen kurtulu ular hayal k r kl / na u/ramakla kalmad lar sindirilmeye al ld lar. II. John Paul dneminde de kurtulu teolojisinin savunucular yla benzer tart malar ve sorunlar ya anmaya devam etti. Kilisenin kurtulu teologlar yla en fazla u/ra an adamlar ndan biri de imdiki Papa Ratzinger oldu. Boff gibi, zaman nda Ratzingerin al ma arkada olmu kurtulu ular gl ve merkez bir kilise istiyorlard , ama geleneksel teolojiden ayr ld klar d nld/nden bunlar Kilisede kendilerine yer bulamad lar.519

VI. Paulun bizim a m zdan nemli bir faaliyeti de 1967deki Trkiye ziyaretidir. 25 Temmuz 1967de stanbula gelen Paul, Ye ilky Havaalan nda dnemin Cumhurba kan Cevdet Sunay ve Ba bakan Sleyman Demirel taraf ndan kar land . Ayasofyay ziyaret eden VI. Paul dnemin Fener Rum Patri/i Athenagorasla da gr t ve bu gr mede Roma ve stanbulun karde kiliseler oldu/unu ifade etti.520

4. I. John Paulden Ratzingere VI. Paulun bu muhafazakar modelinin II. John Paul taraf ndan devam ettirildi/i ve imdiki papa Ratzinger'in de bu izginin devam oldu/u sylenebilir. Fakat arada bir bu izgiye uymayan bir papa vard r. VI. Paulun lmnn ard ndan papal k krssne XXIII. John tarz nda bir papa geer. Fakat II. Vatikan ruhunun tekrar
519

520

Kilisenin Kurtulu teolojisine gsterdi/i tepki ile ilgili Bkz. Bokenkotter, Concise History, s. 410430. Kurtulu teolojisinin temel teolojik iddialar hakk nda bkz. Raymond F. Bulman, Liberation Theology, EVP, s. 272274; Mahmut Ayd n, sa Tanr& m& nsan m&?, ss. 7786. Papan n ziyareti zerine ayn y l kaleme al nm bir eser olarak bkz. Mnir Abdurrahman, Papalar&n Tarih Boyunca slam-Trk D.manl&;&, stanbul, 1967.

158

canlanmas na imkan verebilecek bir papa olan I. John Paul seildikten yakla k bir ay sonra pheli bir ekilde lm tr.

a) I. John Paul (1978) Fakir bir i i aileden gelen Albino Luciani 1912de Forno di Canalede do/du. 1935te rahip olarak atand , Roma Gregoryen niversitesindeki doktora e/itiminin ard ndan papal /a ba/l e itli okullarda grev yapt . 1958de XXIII. John taraf ndan Vittorio Veneto Piskoposlu/una atanan Luciani evresindeki komnist gruplarla gerekle tirdi/i diyaloglarla dikkati ekti. 19721975 y llar aras nda talya Piskoposlar Konferans n n ba kan yard mc l / n yrtt ve 1973 y l nda kardinalli/e atand . Humanae vitae gibi geleneki metinlerin destekisi olmu sa da, Luciani zellikle fakir blgeler konusunda hassasiyet gsterdi ve zengin kiliselerin nc dnya lkelerine yard m etmelerini istedi. 1978de VI. Paulun yerine papa seildi/inde gelenekleri hie sayarak seim sonras ta giyme seremonisi yap lmas na izin vermedi. Luciani, XXIII. John ve VI. Paulun adlar n birle tiren bir papal k ismini, yani John Paul seti. Bu tercih Kilise ierisindeki geleneki ve yeniliki fraksiyonlar uzla t rma gayretinin i aretiydi. Bununla birlikte kardinallere II. Vatikan a l m n devam ettirme niyetini a klam ve asl nda yenilikilerden oldu/unu gstermi ti. Fakat buna f rsat bulamad , zira 26 A/ustosta papa seilen I. John Paul 28 Eyll sabah odas nda l bulundu. Kilise onun lmn kalp krizi olarak a klad , fakat otopsi yap lmas izin verilmemesi ve papan n Vatikan Bankas n effafla t rma, teolojide baz de/i ikliklere gitme gibi, bilinen baz projelerinin olmas bu lm zerinde pheler uyanmas na neden oldu.521 b) II. John Paul (19782005) I. John Pauln yerine seilen Karol Wojtyla 1912 y l nda Polonyada, Krakow yak nlar ndaki bir endstri kasabas olan Wadowicede do/du. Genli/inde spor ve edebiyata d kn olan Wojtyla bir sre Krakowdaki Jagiellonian niversitesinde Polon dili ve edebiyat okudu, 1946da rahip olarak atand . Fenomenoloji ekolnn nemli isimlerinden Max Scheler zerine yapt / doktoras n bitirdikten
521

I. John Paul ile ilgili olarak bkz. Kelly, Oxford Dictionary of Popes, s. 325, 326. Olay n zerindeki pheler ve iddialarla ilgili olarak bkz. Paul Williams, Vatikan S&rlar&, s. 167 vd.

159

sonra Krakow ve Lublin seminerlerinde zellikle ahlak zerine dersler okuttu. II. Vatikan Konsilinin haz rl k komisyonunda al an Wojtyla 1963te VI. Paul taraf ndan Krakow Ba piskoposlu/una atand . 1967de Kardinal olmadan nce Sevgi ve Sorumluluk adl kitab n yay nlam t . 1976da bu yay n n n etkisiyle VI. Pauln daveti zerine Humanae vitae genelgesinin haz rlanmas na katk da bulundu. 1970li y llarda Wojtylan n kuvvetli bir papa aday oldu/u biliniyordu.522 1978de I. John Pauln lm zerine, kardinallerin byk tevecch ile papa seildi ve I. John Pauln birle tirici ismini takip ederek II. John Paul ad n ald .523 II. John Pauln seili i ile talyan papalar n 455 y ld r devam eden saltanat sona erdi. Yzy llar sonra talya d ndan, stelik de komnist bir lke olan Polonyadan bir papa kmas elbette a rt c , fakat bir o kadar da anlaml yd . Hatta II. John Paul, Ronald Regandan sonra So/uk Sava n en nemli sembol haline geldi.524 Komnizme kar etkili bir figr olarak Polonyadan seilen Karol Wojtylan n toplumsal konularla alakas ve komnizm kar tl / papa olu undan nceye dayanmaktayd . 1953te Katolik Sosyal Ahlak isimli bir kitap yay nlam t . Asl nda bu kitapta Wojtyla Avrupadaki komnist e/ilimler yan nda Bat kapitalizmini de ele tiriyordu. Kald ki papa olduktan sonra da Regan n Y ld z Sava lar projesini ve Amerikan politikalar n ele tirmekten ekinmemi ti.525 Bu ak ll ca bir yakla md , nk Papa sadece komnizmi ele tirmekle kalm yor, insanlar ona iten vah i kapitalizmi de hedef alarak dinin cazibesini art rmaya al yordu. Baz lar n n iddia etti/i gibi II. John Paul Amerikan politikas n n komnizme kar retti/i bir figr myd? Bu bunlar n birlikte hareket oka tart lm bir konudur. Tam olarak Amerikan politikalar ile Vatikan n planl bir beraberli/i sz konusu olmasa da, ortak d mana kar ettikleri muhakkakt r.

522

523 524

525

Bkz. Gary MacEoin, The Inner Elite, s. 172. 1978 y l nda, Wojtyla henz papa seilmeden bas lm bu kitapta MacEoin ondan uyumlu ki ili/i nedeniyle kardinallerin, zerinde uzla abilecekleri bir papa aday olarak bahseder. II. John Paul ile ilgili olarak bkz. Kelly, a.g.e., s. 326328. Collins, Upon This Rock, ss. 315338; Halim I k, Papal&k Tarihi, s. 215 vd. Massimo Franco, Papal Rebuke: the Vatican vs. Pre-emptive War, Survival, vol. 46, no.1, Spring 2004, s. 38. So/uk Sava dnemi ile Papal k mnasebeti hakk nda ayr ca bkz. C.F. Delzell, Cold War and Papacy, EVP, s. 101103. Bkz. R. Burke, The Papacy: Present and Past, Cross Currents, Fall.98, vol. 48, 3, s. 420 vd.

160

II. John Paul olduka uzun sren papal / dneminde Kilisede nemli i ler yapt . VI. Paulun curia reformunu tamamlad ve zellikle Pastor Bonus ile Kilise te kilat na imdiki ekli verildi. 1983de Kilise Yasas n n revize edilmi biimi yay nland . 1992de Katolik Kate izminin yeni bir bas m gerekle tirildi. Papa, grev sresi ierisinde tam 231 kardinal atad . Yine, aziz ilan etme konusunda da bir rekor k rd . II. John Paul, kendisine kadar aziz ilan edilenlerin toplam say s ndan daha fazla ki iyi aziz yapt . Bunlar aras nda XXIII. John gibi birok kesim taraf ndan sevilenler oldu/u gibi, kat gelenekiler de vard ve zellikle IX. Piusun aziz yap lmas yahudileri olduka k zd rd .526 II. Vatikan Konsili esnas nda kurulan Piskoposlar Sinodunun ilk toplant lar da John Paul zaman nda gerekle tirildi. II. John Paul 80li ve 90l y llar n dnya starlar ndan biriydi. Adeta bir seyyah gibi dnyan n her yerini dola t papa. Onun beyaz elbisesi ierisindeki grnts televizyonlar n en a ina resimlerinden oldu. Bar sever bir portre izdi ve birok yerde dnya bar iin dualar etti,527 farkl din mensuplar yla oka bir araya geldi. Paduygular n pan n zellikle son dnemlerindeki pr-i fni hali insanlar n ona kar

daha olumlu hale getirdi, hele de ldkten sonra II. John Paul -olumlu anlamdafarkl bir papa olarak nitelendi. Fakat II. John Paul bir paradokslar insan 528 idi. Evet, zellikle son zamanlar nda iyilik ve bar timsali bir grnt verdi ama onun papal k siyaseti VI. Paulun muhafazakar izgisinin bir devam oldu. Dolay s yla, II. Vatikan Konsilinden sonra Kiliseden ciddi a l mlar bekleyenlerin hayal k r kl / II. John Paul dneminde de devam etti. Yeniliki ve liberal Katoliklere gre papa, II. Vatikan Konsilinin miras n reddetmek ve etkisizle tirmek iin elinden gayreti gsterdi. Ayr ca yapt / baz uygulamalar Ortaa/daki seleflerini hat rlat r cinstendi. II. John Paul Katolik Kilisesini ve kendi siyasetini ele tiren makale ve kitaplar n bas lmas n engellemek iin ciddi bir mcadele verdi ve resmen olmasa da fiilen bir index olu turdu.529 Ortodoks inantan sapt / n d nd/ teologlara hcum etmek, papan n seildikten sonraki ilk i lerinden biriydi. Birok nl teolog ad konmam
526 527 528 529

bir

Bkz. OMalley, The Beatification of Pope Pius IX, s. 611. Bu bar dualar ndan biri iin bkz. Nicholas P. Bautista, The Pope Quest for Peace, Dialogue and Alliance, vol.16, no.1, Spring/Summer 2002, s. 4345. Bkz. C. M. Gray, The Provacative Power of the Papacy, s. 501, 502. ndex fiilen devam etti/i gibi, resm olarak da Imprimatur uygulamas hala srdrlmektedir. Yani bir eserin Katoliklerce dikkate de/er bulunmas iin Kilise /retilerine uygunlu/unun onaylanmas gerekmektedir.

161

engizisyonun ma/duru oldu. rne/in, Engizisyon Kurulunun yerini alan man Doktrini Kurulu (CDF) 1979da Tbingende eklesioloji ve kristoloji dersleri veren Hans Kngn art k Katolik bir teolog olmad / n ilan etti ve Kilise Kngn ad geen dersleri vermesini engelledi. Vahiy konusundaki gr lerinden tr Edward Schillebeeckx ve Washington Katolik niversitesinden Charles Curran da Kng ile benzer bir muameleye maruz kald .530 John Paulun politikalar n n nemli bir arac da piskoposlard . lk yirmi y l nda 2.700 piskopos atayan papa, bunlarda kendi bak a s na uyan kriterler arad . Piskopos olarak atanabilmek iin ahlak, kad nlar n rahipli/i, bekarl k, papaya ba/l l k gibi konularda John Paul ile paralel bir fikre sahip olmak gerekiyordu.531 Papa bununla da yetinmeyerek atad / piskoposlardan kendine ba/l l k yemini almak gibi bir uygulamaya gitti.532 Onun papal / esnas nda Ratzinger gibi kardinaller ve Opus Dei, Katolik nan Birli/i, Kolomb Ivalyeleri, Katolik Ara t rmac lar Toplulu/u, Wandererler, Mother Angelica gibi a r muhafazakar Katolik olu umlar n hepsi, adeta II. Vatikan n etkisini Kiliseden silip atmak iin al t lar. yle ki Mother Angelica II. Vatikan eytan i i bir ktlk olarak ilan etti.533 Hatta John Pauln bizzat kendisi bir konu mas nda II. Vatikan asl gnahtan kaynaklanan bo bir heves olarak tan mlad .534 Bir kitab nda da II. Vatikan konsilini kap lar, kilisedekiler d ar ks n diye a ld ama d ar dakiler ieri girdi biiminde yorumlad .535 Papa yeni kate izmin ilan dolay s yla yay nlad / Fidei depositum adl kararnamesinde konsile at flarda bulunmu ise de yeni bir Katolik ilmihalinin yay nlanmas dahi, baz lar na gre, II. Vatikan ncesine dnme te ebbsyd.536 Teolojik konularda da John Paul ne kadar s ra d oldu/unu gsterdi. 14 Ekim 1998de Fides et Ratio ( man ve Ak l) adl bir genelge yay nlad . Bunun nedeni zellikle Ratzinger ile baz teologlar aras nda y llardan beri var olan tart malara
530

La Due, Chair of Saint Peter, s. 279, 280; nan Doktrini Kurulunun bu ve benzeri uygulamalar hakk nda bkz. M. Baigent-R. Leigh, Inquisition, ss. 233 262. 531 La Due, a.g.e., s. 287. 532 Bkz. Michael S. Patton, The Coup Against Vatican II. s. 4 vd. 533 Bkz. a.g.m., s. 4, 5. 534 Aktaran Michael S. Patton, The Coup Against Vatican II. s. 5. Yazar burada ayr ca Amerika ile Vatikan politikalar n k yaslayarak her iki lkede 60l y llarda nemli reformlar yap ld / n fakat So/uk Sava dnemindeki iki nemli figrn, John Paul ve Regan n, Vatikan' ve Amerika'y iine kapatt / n ve tutucu hale getirdi/ini savunmaktad r. 535 Bkz. John Paul II, Crossing the Threshold of Hope, s. 156. 536 Bkz. La Due, a.g.e., s. 284.

162

papan n a/z ndan bir nokta koymakt . John Paulden ok Ratzingere ait olmas daha kuvvetle muhtemel olan bu metinde felsefe tamamen din iin kullan labilecek bir araca indirgeniyordu ve ayn dar d nce sebebiyle, ak l ve iman ili kisinin ele al nd / bu genelgede, bu konuda bat l lara ok ey /reten slam filozoflar ndan neredeyse tek kelime bile edilmemi ti.537 Papan n daha nceki baz yaz lar da filozoflar aras nda tart ma yaratm t . 1993te H ristiyan ahlak zerine yay nlanan genelgesi Veritatis splendor ahlak felsefecilerini tam anlam yla aya/a kald rd . nk burada ahlak do/runun yegane belirleyicisinin Kilise oldu/u savunuluyordu.538 Kad nlar n ordinasyonu (rahip olarak atanmas ) konusunda da II. John Pauln bak a s ayn yd . Ordinatio sacerdotalis adl papal k mektubunda kad nlar n ordinasyonu konusuna papan n getirdi/i zm mecellenin mevrid-i nasda itihada mesa/ yoktur kaidesine benzemekteydi. Bu mektupta papa kad nlar n rahip olamayaca/ n , byle bir yetkinin kendisinde ve Kilisede, yani hi kimsede olmad / n syledi.539 Meryem y l mnasebetiyle 1988de yay nlanan apostolik mektubu Mulieris dignitatem (Kad n n Sayg nl / zerine)de ise bu problemli konudan hi sz etmedi, sadece Meryemin ve bekaretin faziletlerini anlatt .540 2000li y llara gelindi/inde II. John Paul, karizmas n art k kaybetmi , ya l ve hasta bedenine hapsolmu tu. Hatta bu srete papa acaba grevinden ekilebilir mi tart malar bile ya and .541 Dolay s yla II. John Paulden sonra kimin papa olaca/ na dair tahminler, kendisi henz ciddi derecede hastalanmadan ok nce ba lad . Uzun bir papal / n ard ndan II. John Paul, 2005 y l Nisan ay nda hayata gzlerini yumdu. Cenaze treni tam bir Kraliyet seremonisi grnmnde ve dnyan n neredeyse tm nemli liderlerinin kat l m yla yap ld .

537 538 539 540 541

Bkz. II, Jean Paul, Fides et Ratio, Ak&l ve man, ev. smail Ta p nar, stanbul, 2001. La Due, a.g.e., s. 284, 285. Ordinatio Sacerdotalis, md. 4. (Metin iin bkz. http://www.vatican.va/holy_father/john_paul_ii/ apost_letters/documents/hf_jp-ii_apl_22051994_o rdina tio-sacerdotalis_en.html). Metin iin bkz. http://www.vatican.va/holy_father/john_paul_ii/ apost_letters/documents/hf_jpii_apl_15081988_mulieris-dignitatem_en.html Bkz. John Jay Hughes, A Papal Age Limit, America, vol. 183, 3, s. 10,11. Bu tart malar esnas nda Kardinal Ratzinger John Pauln grevden ayr lmayaca/ n duyurmu tu.

163

c) XVI. Benedict (2005 - ) II. John Pauln lmnn ard ndan, seimden kimin kaca/ na dair merak iyice artt . Muhtemel papalar aras nda ad en ok geenlerden biri Afrikal Kardinal Arinze idi.542 lkemizde de Arinzenin gl bir papa aday oldu/unu syleyenler oldu. Fakat mazlum grnml bir zencinin papa olabilece/ini sananlar, papal / BM Genel Sekreterli/iyle kar t r yorlard . talya d ndan birinin seilmesi dahi zor grnrken Avrupa d ndan birinin papa olmas neredeyse mmkn de/ildi. stelik John Pauln sa/l / nda adeta fiil olarak papal / yneten bir kardinal vard zaten; Joseph Ratzinger. Kiliseyi tan yanlar iin liberal Katoliklerin korkulu ryas olan Ratzingerin papa seilmesi srpriz olmad . Zira pek ok ki i II. John Pauln geleneki politikas n n ba mimar Ratzingerin papa olaca/ na kesin gzyle bak yordu.543 Joseph Ratzinger 16 Nisan 1927de Almanyada, Marktl am Innde do/du. Babas bir polis memuruydu. ocuklu/u Avusturya s n r nda bir kasabada geti. Ratzingerin genlik dneminde ise Almanyaya naziler hakimdi. II. Dnya Sava n n son aylar nda Alman Ordusunda fiilen grev yapt . 19461951 y llar aras nda Mnih niversitesinde Felsefe ve teoloji okudu. 1951de rahip olarak atand . 1953te Aziz Augustinein Kilise Doktrininde nsan ve Tanr isimli tezi ile doktoras n tamamlad . Drt y l sonra dnemin me hur teologlar ndan Gottlieb Shngenin deste/iyle niversitede teoloji okutmaya ba lad . Teoloji hocal / 1959dan 1963a kadar Bonnda, 19631966 aras Mnsterde ve 19661969 aras nda da Tbingende devam etti. II. Vatikan Konsili esnas nda Kardinal Joseph Frings ba kanl / ndaki bir komisyonda uzman olarak al t ve baz konsil dokmanlar na katk sa/lad .544 Daha sonra Alman Piskoposlar Konferans ve papal /a ba/l Uluslararas Teoloji Komisyonunda nemli grevler stlendi. 1969dan itibaren Regensburg niversitesinde hem ders verdi hem de bu niversitenin rektr yard mc l / grevini yrtt. May s 1977de Papa VI. Paul taraf ndan Mnih Ba piskoposlu/una getirilen Ratzinger ayn
542 543

544

Bkz. Uwe Siemon Netto, The Next Pope, The National Interest, Winter 2003/4, s. 113 vd. Bkz. Ratzinger for Pope?, Commonweal, December 17, 2004, s. 6; Jeff Israely, The Next Pope: Rome Eyes A Hard-Liner, Time, 10.01.2005, vol. 165, 2; Thomas A. Shannon, The Papacy of Benedict XVI, Dialogue: A Journal of Theology, vol. 44, no. 3 (Fall, 2005), s. 290; John L. Allen, Conclave, New York, 2002, s. 182. Gary MacEoin, The Inner Elite, s. 140.

164

y l n Haziran ay nda kardinalli/e ykseltildi. 1978de I. ve II. John Pauln papa seildikleri iki konklavda da oy kulland . II. John Paul 1981 y l nda Ratzingeri man Doktrini Kurulu (CDF)nun ba na getirdi ve Ratzinger uzun y llar bu kurulun ba kanl / n yrtt.545 1992de yay nlanan Katolik Kate izmini haz rlayan komisyonun ba kan da Ratzingerdi. II. John Paul taraf ndan 1998de Kardinaller Kurulunun ba kan yard mc l / na atanan Ratzinger 2002de bu kurulun ba kan oldu. 2000 y l ndan itibaren de Papal k Bilimler Akademisinin onur yesi seilmi ti. Ratzingerin curiadaki grevleri bununla da s n rl de/ildi. Papa seilip 19 Nisan 2005te resmen grevine ba lamadan nce Devlet Sekreterli/inin D her biriminde onun ad geiyordu. Trkiye ise Ratzinger ad n ilk kez Trkiyenin AB yeli/ine kar kan li kiler Dairesinde, Do/u Kiliseleri Kurulunda ve daha pek ok komisyon ve konseyde, neredeyse curian n

kardinal olarak duydu. Papa seildikten sonra da, Almanyada daha nce ders verdi/i Regensburg niversitesinde slam aleyhine syledi/i szlerle ve akabinde gerekle tirdi/i Trkiye ziyareti ile Ratzinger lkemizin gndemini uzun sre me gul etti. Fakat, yukar da da belirtildi/i zere, Ratzinger 60l y llardan itibaren Kilise ve H ristiyan bilim dnyas n n ok iyi tan d / bir isimdi.546 Hatta baz lar geleneksel papal k teolojisinin y lmaz savunucusu olmas bak m ndan onu Aziz Bonaventuraya benzetiyorlard .547 Bu panzer kardinal hretini sert k lar na borluydu. 1960l y llarda, zellikle papal / n nceli/i hususunda Rahner gibi teologlarla giri ti/i polemiklerle ad n duyurdu.548 Sadece teolojik konularda de/il, a ka siyas olan meselelerde dahi gr lerini ok net biimde ifade etmekten ekinmedi. rne/in AB Anayasas metinleri tamamland / nda burada H ristiyanl /a at f yap lmamas na tepki gstererek, Avrupa'da din zgrl/n sald rgan bir seklerizm tehdidi alt nda oldu/u syledi.549 Hatta din-devlet ili kileri konusunda a ka devlet, H ristiyan
545 546

547 548 549

Ratzingere ait CDF dokmanlar iin bkz. http://www.vatican.va/roman_curia/congregations /cfaith/doc_rat_index.htm H ristiyanl a Giri ; Bir ok Din, Tek Anla ma; Tanr ve Dnya; Dnm Noktalar ; badetin z; Dnyan n Tad ; Efendiye Yeni Bir "ark ; Komnyona a r ; Tanr Bize Yak nd r. Bunlar, 1960l y llardan itibaren birok kitab yay nlanan Ratzingerin nemli eserlerindendir. Brian Tierny, Pope and Bishops Before Trent: An Historical Survey, The Papacy and the Church in the United States, Bernard Cooke (ed.), s. 19. Bkz. John P. Galvin, Papal Primacy in Contemporary Roman Catholic Theology, Theological Studies, 47, 4 (1986), s. 661, 662. Ratzinger for Pope?, Commonweal, December 17, 2004, s. 6.

165

esasa dayanan temel bir de/erler erevesini benimsemek zorundad r Devlet, konsensse tbi olmayan, aksine onu nceleyen ve mmkn k lan de/i mez bir hakikatin var oldu/unu /renmelidir diye yazd .550 Bir ba ka a dan, onun papa seilmesiyle II. Vatikan ruhuna muhalif izginin hl devam etti/i sylenebilir. Zira daha konsil srerken liberal kanada kar muhafazakar cephede yer alan Ratzinger, konsil sonras nda da II. Vatikan miras n etkisizle tirmeye al an ekipte yer alm , hatta yenilikilere kar muhafazakarlar n en nemli teolojik silah olmu tur. rne/in Piskoposlar Sinodunun 1985teki toplant s na Ratzingerin ba n ekti/i Alman piskoposlar damgas n vurdu ve buradan kan sonu raporu II. Vatikan ruhunun tam z dd na idi.551 Fakat Kilise enteresan bir yerdir. Tm bunlara ra/men Ratzingeri dahi reformist olmakla ele tirenler vard r.552 Peki, Ratzinger nas l bir papal k politikas izleyecek? O mu kiliseyi biimlendirecek yoksa bulundu/u makam m onun bak a s n ekillendirecek? Bunu sylemek iin vakit henz erkendir. Bununla birlikte, papal / ndan nce Kilise siyasetinin nemli belirleyicilerinden biri oldu/u d nld/nde XVI. Benedictten Kilise ile ilgili keskin de/i iklikler beklemek gereki olmayacakt r.

550 551 552

Joseph Cardinal Ratzinger, Church, Ecumenism and Politics, New York, 1988, s. 219. Aktaran Rubenstein, Yirmi Birinci Yzy lda Din, s. 186. La Due, a.g.e., s. 283. A. Dulles-Ladislas Orsy, In Dialogue, America, s. 13.

166

II. BLM PAPALI IN DAR YAPISI: PAPA VE CUR A A- PAPA 1. Papalar&n Say&s&, simleri ve Unvanlar& Papal k makam Katolikler taraf ndan Latince Sancta Sedes yani Kutsal Makam (Holy See) veya Sedes Apostolica, Havarisel Makam (Apostolic See) olarak isimlendirilir. ngilizce pope, Frans zca pape, Almanca papst terimleri ile ifade edilen papa kelimesi ise Latince papatus, Greke pappas kknden gelmekte olup efkatli baba anlam ndad r.1 Bu, V. yzy la kadar neredeyse tm piskoposlar n kulland / bir unvan olmakla birlikte, birinci bin y l n sonundan itibaren sadece Roma piskoposlar nca ta nmaktad r. V. Gregory (996999)nin Milan Ba piskoposunu bu unvan kullanmaktan men etmesinden sonra Papal k Roma piskoposlar na hasredilmi tir. Resm unvan haline getiren VII. Gregory (10731985)dir. Gnmzde Katolik Kilisesinin ba d nda bu unvan kullanan tek ki i skenderiye Patri/idir. lk bin y ldaki genel konsil metinlerinde papadan Eski Roma Papas veya Eski Roma Piskoposu diye sz edilir.2 Sahte papalar dahil olmak zere (yakla k 40 tanedir) Petrustan u anki papaya kadar yzn zerinde papa gelmi ve gemi tir. Bunlardan ilk iki yzy l ierisindekilerin grev tarihleri kesin de/ildir.

Papalar n seildikten sonra ba ka bir isim almalar , vaftiz gibi yeniden do/uu simgeledi/i biiminde a klansa da3 nceleri papalar kendi isimlerini kullanm lar, ancak Mercury ad nda bir Romal papa seildi/inde (putperest bir ad oldu/u iin) ilk isim de/i ikli/i gerekle mi ve sz konusu papa, II. John (533535) ismini alm t r. Yani bu, VI. yzy ldan sonra ortaya kan bir uygulamad r ve bundan sonra papalar iin yeni bir isim almak gelenek haline gelmi tir. Fakat bu isimler geni bir e itlilik gstermez. En popler papa isimleri John, Gregory, Benedict, Clement,
1

2 3

Patrick Granfield, Papacy, ER, vol. 11, s. 171. Papa ve Havarisel Makam kavramlar iin ayr ca bkz. Hans Kng, The Church, s. 595; G.H. Joyce, The Pope, CE, trans. by G. Haffner (www.newadvent.org/cathen/12260a.htm); J. Wilhelm, The Apostolic See, CE, trans by D.J. Boon (www.newadvent.org/cathen /01640c.htm). rnek olarak bkz. III. stanbul Konsili metinleri, La Due, a.g.e., 71. Ullmann papa seilen ki inin yeni bir isim almas yla s radan bir h ristiyan olmaktan Petrusun halefi olmaya ykseldi/ini ve bir di/er a dan da vaftiz ismi alma gelene/ine benzer biimde yeniden do/u u simgeledi/ini syler. Bkz. Ullmann, a.g.e., s. 229.

167

Innocent, Leo ve Piustur. Genelde bir papan n isim tercihi, onun nceki papalardan hangisine yak n bir politika izleyece/inin i areti olarak grlr. Sahte papalar da sz konusu oldu/u iin, ayn ismin birden fazla ki i taraf ndan kullan ld / vakidir. Mesela IV. Victor ad nda iki tane sahte papa vard r; biri me ru di/eri sahte say lan iki XXIII. John sz konusudur. Vatikan n resm bir papalar listesi mevcuttur, fakat bu, gemi ten beri ayn kalan de/i mez bir liste de/ildir. Yap lan ara t rmalar do/rultusunda bu liste zerinde zaman zaman baz de/i iklikler yap lm t r, muhtemelen yap lmaya da devam edilecektir.4 Zira Dioscorus (. 530), V. Benedict (964), VIII. Leo (. 965) ve II. Clement (. 1047) gibi isimlerin papal klar hl tart mal d r.5 II. Stephen (. 752) en k sa sreli grev yapan papad r. Seildikten gn sonra lm tr. Papalar ezici bir o/unlukla talyan kkenli olmu lard r. Iimdiki papaya gelinceye kadar, son bin y ldaki papalardan talyan olmayanlar n say s sadece 21dir. Bunlardan 12si Frans z, - imdiki papa hari- drd Alman, ikisi spanyol, biri ngiliz, biri Portekizli ve biri de Polonyal d r.6

Kilisede do/al olarak papalar n cinsiyetini tart maz, hepsi erkek say l r. Fakat papalar ierisinde IV. Leo (847855) ile III. Benedict (855858) aras nda Jean isminde bir kad n oldu/una dair bir rivayet vard r. Fakat sz konusu rivayete gre ad geen ki i kad n olarak papal k yapmam erkek zannedilmi tir. Hikayeye gre bir tren esnas nda do/um yapmas yla onun kad n oldu/u anla lm t r. Bu rivayet XIII. yzy ldan beri bilinmektedir. Jean olay n n bilinen ilk anlat c s XIII. yzy lda ya am Polonyal tarihi Opaval Martindir. Sz konusu rivayeti papal /a kar bir ele tiri malzemesi olarak kullananlar, Rnesans dneminde resimlere konu edenler veya kad nla erke/in e it oldu/unu savunmak iin delil gsterenler olmu tur. Fakat kilisenin resm anlay nda byle bir olay kabul edilmez.7

5 6 7

rne/in 1913te Kardinal Ferrata ba kanl / ndaki bir papal k komisyonu 4 ismi Kilisenin resm papalar listesinden karm t r. Bu konu ve genel olarak liste zerindeki tart malar hakk nda bkz. Reginald L. Poole, The Names and Numbers of Medieval Popes, The English Historical Review, vol. 32, no. 128 (Oct. 1917), ss. 465478. Bkz. Patrick Granfield, Papacy, E.R., vol. 11, s. 175. Granfield, Papacy in Transition, s. 189. Konuyla ilgili ayr nt l bir al ma iin bkz. Kathryn M. Smith Hanssen, Pope Joan: Heretic or Heroine?, Pacifica Graduate Institute, USA, 2001. zet bilgiler iin bkz. Kelly, Oxford Dictionary of Popes, s. 329, 330; Ali Ergenekon, 2000e Do;ru Papalar&n Gnah Dosyas&, stanbul, 1995, s. 43 vd.

168

Papaya resm hitap ekli Papa Hazretleri (His Holiness) biimindedir. Papan n e itli s fatlar ve unvanlar vard r. S fatlar manev ahsiyetiyle alakal , unvanlar ise kilisedeki grevi ile ilgilidir. Papan n hl kullan lan en nemli s fatlar sa'n n Vekili, Petrusun Halefi, Kilisenin Grnen Ba ve Tanr n n Hizmetkarlar n n Hizmetkar (veya bazen Trkeye evrildi/i biimiyle Tanr Kullar n n Kulu). Bunlar n d nda papalar n Roma Piskoposu, Evrensel Kilisenin Ba rahibi, talya Ba piskoposu, Roma Ba piskoposu ve Metropoliti, Vatikan Site Devletinin Ba , Bat Patri/i ve Havarisel Makam n Vekili unvanlar vard r. Bunlardan son ikisi gnmzde kullan lmamaktad r.8 Daha nceleri Roma mparatorlar n n unvan olan Pontifex Maximus pagan kaynakl olmas na ra/men zellikle I. Leodan itibaren papalar taraf ndan kullan lm t r. zellikle Rnesans dneminde n plana kan bu unvan resm olarak varsa da uzun zamand r fiilen kullan lmamaktad r.

Birok papa ayn zamanda azizdir. Papalar listesinde 530532 y llar aras nda grev yapan Papa II. Bonifaceye kadar, yani ilk alt yzy ldaki papalar n neredeyse tamam aziz ilan edilmi tir. Listedeki azizler bu yzy ldan sonra seyrekle meye ba lar. VIII. yzy lda k smen tekrar yo/unla an aziz papalar bu yzy ldan itibaren nadir hale gelir. Arada III. Victor, III. Eugene, X. Gregory, V. Urban gibi mbarek (blessed) say lanlar vard r. Fakat XVI. yzy ldaki Trent Konsilinden bu yana sadece be papa aziz veya mbarek ilan edilmi tir. Bunlar V. Pius, XI. Innocent, IX. Pius, X. Pius ve XXIII. Johndur. Aziz ilan etme rekoru Papa II. John Paule aittir. 1978den 1999a kadar 283 ki iyi aziz yapm t r.9 2. Papal&k Sembolleri Papal k sembollerinin kkeni Ortaa/a dayanmaktad r. Bu bak mdan sz konusu semboller papal / n din gc yan nda dnyev otoritesini de temsil etmektedir. Bunlardan en nemlisi papalar n greve ba lama ve ta giyme seremonisidir. lk ta giyme treni 1059 y l ndad r. Bu gelenek yak n zamana, I. John Paule kadar devam
8 9

Papan n unvan ve s fatlar hakk nda bkz. D.M. OCannell, Pope, EVP, s. 343; Hidayet I k, Papal&k Tarihi, s. 159, 160; http://en.wikipedia.org/wiki/Pope Kilise azizleri konusunda bkz. John J. Delaney, Dictionary of Saints, Doubleday, Westminster, 2003.

169

etmi tir. Greve ba lamalar ndan, cenaze trenlerine kadar papalarla ilgili tm trenler ve papan n kulland / aksesuarlar monar ik sembollerle doludur. Papal k sembolleri k yafetler (regalia) ve amblemler (insignia) olarak iki k sma ayr lmaktad r. Bunlar hakk nda k saca u bilgiler verilebilir: a) Papal k Armas : Papal k armas iki anahtar ve katl tadan olu ur. Bunun d nda her papan n, t pk isim seti/i gibi kendisine bir amblem semesi gelene/i vard r. Amblemlerde ta ve anahtar standartt r, bunun d ndaki birka figr ve renk papalar n tercihine gre de/i mektedir. b) Papal k Tac : Papal / n merkez sembollerinden biridir. Vatikan Devletinin bayra/ nda da iki anahtar ve bu ta yer al r. katl ta triregnum veya tiara ad yla bilinmektedir. Sembol olarak bu katl tac kullansalar da gnmzde papalar n ba nda grd/mz ta de/il mitre denen piskopos ba l / d r. c) Anahtar: Papal k tac ile birlikte en nemli sembol anahtard r. sa'n n Petrusa verdi/i yetkiyi sembolize etmektedir. Bu yetkinin Petrustan papalara geti/i kabul edildi/inden, anahtar Petrusun halefi olman n gstergesidir. o/unlukla iki anahtar eklinde izilmesi ise dnyev ve din otoriteye i aret eder. d) Papa Ha : ok fazla gze arpmasa da Papal k ha olarak bilinen bir ha ekli vard r. Bu ha n yukar do/ru daralan, enine kolu bulunur.10 e) Bal k Yz : Yine Petrusa atfen kullan lan bir semboldr. Petrusun mesle/i bal k l k oldu/undan halefleri de bal k yz/ takarlar. Bu yzk ancak ldkten sonra papan n parma/ ndan kar l r. f) Crozier: Papalar n ellerinde ta d klar asad r. Son dnemde papalar n kulland / asalar n ba nda arm ha gerilmi sa figr bulunmaktad r. g) Pallium: Pallium veya Pall ad verilen, zerinde halar bulunan bir erittir. Papalar omuzlar ndan a a/ sarkacak biimde elbiselerinin zerinde ta rlar. Episkopal gc sembolize eden palliumun St. Peterin suna/ ndan al n p papa seilen ki inin zerine konmas gelenektir.

10

Ha sembol ve e itleri hakk nda bkz. Mahmut H. Iakiro/lu, Ha, D A, XIV, ss. 522524.

170

h) Fanon: Papan n sadece papal k komnyonunda giydi/i zel bir k yafettir. Omuzlara at lan iki paral bir pelerin eklindedir. Bir di/er ekli cape ad verilen ve papan n zellikle nemli trenlerde ve d ziyaretlerde giydi/i k rm z pelerindir. i) Umbracullum: Iemsiye biiminde bir semboldr. Papal / n gcn ve evrenselli/ini simgelemektedir. k) Sedia Gestatoria: Papal k taht revan d r. I. John Paule kadar kullan lm sa da art k grnmemektedir.11

3. Papal&k Belgeleri Papalar n e itli konulardaki emir, karar ve a klamalar n ieren metinler tarih ierisinde do/al olarak bir de/i im geirmi tir. Bunlar mektuplarla ba lar. Daha ok di/er kiliselerin mracaatlar zerine verilen cevaplardan olu an bu ilk metinlere papalar n dekretal mektuplar denmektedir ve asl nda bunlar, mparatorlar n yerel yneticilere gnderdi/i emirnameler (decree veya responsa)in taklididir. Ortaa/dan gnmze kadar ise papal k metinlerini, o/u gnmzde de kullan lan u tr belgeler olu turmu tur: a) Papal k Yasas (Papal Constitution): Doktrin ve kilise disiplini ile ilgili yasalar n ve dogmaya eklenen unsurlar n yer ald / metindir. o/unlukla konsil kararlar n n resmen ilan iin kullan l r. b) Bulla: Bu isim, belgenin papal k mhr ta mas ndan dolay verilmi tir. Daha ok Ortaa/da kullan lan bir belge trdr. VI. yzy ldan itibaren kullan ld / bilinen bullalar XV. yzy la kadar kamuya hitaben yay nlanm , bu yzy ldan sonra daha ok resm Kilise tamimi eklini alm t r. Eskiden imparatorluk ferman na benzer bir zellik gsteriyorken gnmzde nemli memurluklara atama, bir piskoposluk blgesi kurma veya aziz ilan etmede kullan lmaktad r.12 c) Papal k Talimat (Brief): ok nemli olmayan baz karar ve talimatlar iin kullan lmaktad r.

11 12

Burada sz edilen sembollerle ilgili ekil ve resimler EK 8de verilmi tir. Papal k bullalar ile ilgili bkz. D. M. OConnell, Papal Bull, EVP, s. 309, 310.

171

d) Genelge (Encyclical): Modern dnemden itibaren papalar n kulland / genelge tarz ndaki belgelere ensiklikal denmektedir. lk ensiklikal olarak genellikle XIV. Benedicte ait 1740 tarihli Ubi primum kabul edilir. Ensiklikal asl nda bir tr papal k mektubudur. nceden kiliselere gnderilen papal k mektubu iken sonra erevesi geni lemi tir. eri/i birbirinden ok farkl konularda olabilmektedir. Kilise iindeki bir genelge zelli/inde olanlar, tm dnyaya hitaben yaz lanlar, teolojik veya ahlak konular ierenler vard r. Ensiklikallerin ad metnin Latince ilk kelimelerinden bir ka olarak belirlenir. K ymetli karde lerim, piskoposlar, rahipler. eklinde ba lar. Metnin sonunda Papan n ismi, PP eklinde papa k saltmas ve papal / n n hangi y l nda yay nlad / yer al r. Papal k belgelerinde mparatorlar n isminin zikredilmesi ve tarihlendirmenin buna gre yap lmas Vigilius (537555)la birlikte ba lam t r. 781 y l ndan gnmze kadar ise papalar, belgelerini grev yapt klar dneme gre tarihlemektedirler.13 e) Bildirge (Rescript): Bir tr resm bildiridir. f) Kararname (Decree): Papal k kurullar n n papan n onay n ta yan karar belgeleridir. g) Motu Proprio: Papan n tamamen ahsi insiyatifi ile yay nlad / belgedir. h) Chirographi: Papan n kendi yazd / mektuplard r.14

4. Papan&n Grevleri ve Hukuksal Otoritesi Asl nda Kilisede papaya ait, s n rlar izilmi bir grev tan m bulunmaz. Zira en st otorite kabul edilen papan n mutlak hakimiyeti vard r. O, sa'n n, yani Tanr n n Vekilidir. Bir ki inin aziz ilan edilmesinden genel bir konsilin toplanmas na kadar her nemli olay onun onay ile gerekle ir. Papa, manev alanda oldu/u gibi hukuk alanda da en yksek otoritedir. Bununla birlikte bu otoritenin anlam papa istedi/i gibi davranabilir demek de/ildir. nceki papalar n da ierisinde oldu/u ve

13

14

Papal k bildirileri ve genelgelerle ilgili olarak bkz. Anne Fermantle, The Papal Encyclicals in their Historical Context, New York, 1956. Burada 1740tan 1954e kadar Papal k genelgelerinin listesi de verilmi tir. Ayr ca bkz. D. OConnell, Papal Encyclicals, EVP, s. 145, 146. Buradaki tasnif Fermantlein ad geen kitab ndan al nm t r. Bkz. Anne Fermantle, a.g.e., s. 24, 25.

172

katk sa/lad / Katolik Gelene/i (Tradition) hukuk anlamda de/ilse de manev anlamda papalar n gz nne almak zorunda olduklar bir unsurdur. Peki, bir Kilise Yasas n n bulunmas papan n hukuk otoritesini s n rlamakta m d r? Kilise Hukuku Yasas , daha nce de belirtti/imiz gibi, ancak 1917de tedvin edilerek btncl bir ekil alm t r. Yan lmazl kla ilgili k s mda grece/imiz zere, bu gecikmenin nedeni hukuk metinlerin ba/lay c l / d r. Zira bir karar, hukuk terimle itihad, metinle ti/i zaman ba/lay c hale gelmektedir. Papan n yetkisini s n rlayan tek ey de yine papan n kendisinin veya di/er papalar n itihadlar d r. Dolay s yla bunlar n metinle mesi papan n bu yetkisini daraltmaktad r. Papalar bu engeli a mak iin bir forml geli tirmi lerdir. Bu da slam Hukukunda ruhsat kavram na tekabl edebilecek bir terim olan dispensation, yani istisnad r ki, papan n zel bir durum veya ki i iin hukukta yapt / istisnay ifade etmektedir.15 5. Konklav: Papal&k Seimi

a) Papal&k Seiminin Tarih Serveni Kimse papa olarak do/mamaktad r. Katolikler ilah bir kanundan bahsetse de papal k sonuta seimle gelinen bir makamd r. Tarih srete Roma Kilisesinin iki farkl tarzda idare edildi/i grlr. Kilise ilk dnemlerde bir heyet taraf ndan ynetilmi , sonra tek bir piskoposun idaresi dnemi gelmi tir. Roma Piskoposunun, yani papan n seimi de tarihsel olarak iki a ama gsterir. Yakla k olarak ilk bin y ll k dnemde Roma piskoposlar -di/er kiliselerde oldu/u gibi- Roma halk ve Roma'daki din adamlar taraf ndan seilmi ler, sonraki dnemde ise papay semek sadece kardinallere hasredilmi tir. Kardinallerin papay seme biimi de zaman ierisinde baz de/i ikliklere u/ram t r.16 Seimin tarih servenine biraz daha ayr nt l olarak bakarsak; be inci yzy la kadar papalar n seilmesi, slam tarihindeki biata benzer bir uygulama ile gerek15

16

stisnalar n Kilise Yasas ndaki tan m ve erevesi iin bkz. Code of Canon Law, can. 8593 (Kilise Yasas maddeleri, yani canonlar genellikle metnin asl na uyarak can. biiminde k salt ld / ndan biz de bu k saltmay de/i tirmiyor ve aynen kullan yoruz). Seimin geli im sreci hakk nda bkz. Owen Chadwick, The Popes and European Revolution, s. 257273; Granfield, Papacy in Transition, ss. 124150.

173

le tirilmektedir. Cyprian gibi, o dnem hakk nda bilgi veren baz yazarlar n mektuplar ndan anla ld / kadar yla seim sreci a amal d r: testimonium ad verilen adaylar n belirlenmesi ve zelliklerinin a klanmas ; suffragium, yani herkesin tercih etti/i ki inin yan nda yer ald / n gstermesi; ve judicium denen, zerinde yo/unla lan aday n kabul. Bu, sadece Roma'da de/il, sz konusu devirde spanya, Afrika gibi yerlerde de piskopos seiminde uygulanan usldr.17 Dolay s yla VII. yzy la kadar, papalar n seimi di/er piskoposlardan farkl de/ildir. Ruhbanlar, Roma halk , -zellikle Ostia, Albano ve Porto olmak zere- kom u blgelerdeki piskoposlar Roma Piskoposunu semektedir. Seimle ilgili ilk dzenleme 555 y l ndaki bir imparatorluk ferman ile gerekle ir. Bu fermanda papal k makam n n bo almas halinde Ravennadaki exarch (Bizans Valisi) n durumdan haberdar edilmesi ve seimin papa ldkten gn sonra yap lmas yer almakla beraber, Roma ruhban ve asilzadelerin belirleyici oldu/u bir prosedr sz konusudur. Seim sonras nda bir heyetin stanbula giderek mparatora sonucu bildirmesi ve onun da seimi onaylamas ferman n hkmlerindendir. Fakat uygulamada genellikle exarch n onay ile yetinilmi , imparatorun onay na gerek duyulmam t r. Seimle ilgili ikinci nemli dzenleme Papa III. Stephenin 769da Lateranda toplad / bir sinodda gerekle tirilir. Bu sinodda papal k seimine sadece din adamlar n n kat labilece/i, yani seimin laiklere kapat lmas kararla t r l r.18 Fakat Papa IV. Stephenin (816817) idaresi dneminde papa seimleri laik Romal lara tekrar a lm t r ki, istisna baz dnemler hari bu tarihten itibaren yakla k iki yzy l boyunca papalar Roma asilzadelerinin etkisi ile seilir. Papal k seimi hususundaki di/er bir k r lma noktas IX. yzy l n sonlar d r. Daha nce piskoposlar papa olamazken Papa I. Marinus (882884) ile piskoposlar n papa seilmesi dnemi ba lam t r.19 Papalar n her zaman seimle gelip lnce papal ktan ayr ld / n da sanmamak gerekir. Kilisenin zay f d t/ zamanlarda veya Otto ve III. Henry gibi dirayetli baz imparatorlar dneminde bazen gstermelik bir seimle bazen de hi seim yap lmadan papan n do/rudan imparator taraf ndan atand / veya azledildi/i

17 18 19

Granfield, a.g.e., s. 126. La Due, a.g.e., s. 77. Ullmann, a.g.e., s. 112.

174

olmu tur. Papal / n gl oldu/u zamanlarda ise tersine, imparatorlar n etkisini azaltan nlemler al nm t r.20 XII. yzy ldan itibaren art k gnmze kadar gelmi olan seim usl belirginle meye ba lar. IX. Leo (10491054) ile birlikte papal k seimi sadece kardinallerin uhdesine b rak l r. Bunun en nemli nedeni ise aristokratlar n ve sekler idarecilerin seime mdahalesi, yani X. yzy lda ya anan kt tecrbelerdir. Papa III. Alexander dnemindeki III. Lateran Konsili (1179) ile de daha istikrarl bir ynetim amac yla, papa seilebilmek iin kardinallerin oylar n n te ikisini alma zorunlulu/u getirilir.21 1274teki II. Lyon konsilinde ise baz tadilatlarla birlikte a a/ yukar gnmze kadar ula acak seim prosedr belirlenir. VI. Paulun 1975 tarihli Romano pontifici eligando adl genelgesi XX. yzy lda papal k seimi ile ilgili son dzenlemelerden biridir. I. ve II. John Paul bu genelgedeki kriterlere gre seilmi tir. Seimle ilgili en son papal k metni ise II. John Pauln 1996 tarihli Universi dominici gregis adl genelgesidir. Papal k makam na kimlerin aday olabilece/i veya kimlerin semen olarak rol alaca/ d nda bir de seim sreci ve ortam ile ilgili kurallar ve teamller sz konusudur. Kardinallerin bir binaya kapat larak seimi yapmalar , yani ilk konklav XIII. yzy lda gerekle mi tir. IX. Gregorynin A/ustos 1241de lmnden sonra Avrupay tehdit eden Mo/ol tehlikesi yznden mparator Frederick hemen yeni bir papa seilmesi konusunda kardinalleri zorlamak ad na onlar bir binaya kapat r ve seimi sonland rmadan d ar kmalar na izin vermez.22 Asl nda bu ilk konklavdan sonra odaya kapat lma uygulamas hemen yerle memi tir. Baz seimler ok uzun srnce (rne/in 1271de X. Gregorynin seilmesi iki y l 9 ay srm tr) X. Gregory 1274teki II. Lyon Konsilinde Ubi Periculum adl bulla ile kardinallerin bir odaya kapat lmas uygulamas n ba latm t r. Bu uygulama o zamandan beri hl devam etmektedir.
20 21

22

Bkz. Stebbing, The Story, s. 278; J.A. Corbett, The Papacy, s. 101, 102 (Document No. 7). Papa Alexanderin papal k seimi ile ilgili bu de/i ikli/i ilan eden kararnamesi iin bkz. J.A. Corbett, The Papacy, s. 107 (Document No. 10). Ortaa/da papal k seiminin geirdi/i sreler ve te iki o/unluk art n n ortaya k hakk nda bkz. Joseph M. Colomer-Iain McLean, Electing Popes: Approval Balloting and Qualified-Majority Rule, Journal of Interdisciplinary History, vol. 29, no. 1 (Summer, 1998), ss. 122. Ullmann, a.g.e., s. 259, 260.

175

b) Gnmzde Seim artlar& ve Prosedr Teorik olarak, vaftiz edilmi , erkek ve Katolik olan herkes papa olabilir. Ya , milliyet veya kilisedeki stat a s ndan herhangi bir belirleyici kriter yoktur. Fakat tarih teamllere ve uygulamalara bak ld / nda teori ile pratik farkl d r. rne/in II. John Paul 1523ten sonra ilk talyan olmayan papad r. Kardinal olmad / halde seilen son papa ise 1378teki VI. Urband r. 1179dan beri papalar Kardinaller Kurulu semektedir. o/u zaman Kardinaller Kurulu veya Kardinaller Koleji diye bahsedilmekteyse de asl nda bu kurul kardinallerin tamam iin kullan lmaktad r, yani bu kurula dahil olmayan kardinal yoktur. Bununla birlikte 1970de VI. Paul 80 ya zerindeki kardinallerin seime kat lmas n engelleyen bir dzenleme getirmi , seime kat labilecek kardinallerin say s n da 120 ile s n rland rm t r. Kardinallerin toplam say s Ortaa/da 30u gememi ken XX. yzy ldan itibaren bu say artarak 100n zerine km t r. En fazla kardinal atayan papa II. John Pauldr. Grev sresi ierisinde 231 ki iyi kardinal yapm t r. Hali haz rdaki uygulamaya gre kardinaller, papan n lmnden sonraki 20 gn ierisinde seim iin toplanmak zorundad r. Bu seimde parti, propaganda, kampanya gibi sivil seimlerde grlen hibir ey yoktur. Sistin Iapelinde toplanan kardinaller papa seilmeden buradan kamazlar, d dnya ile ileti im kuramazlar. Konklav ba lamadan nce kardinaller ieride olanlardan kimseye sz etmeyeceklerine dair yemin ederler. Oy pusulalar dahil seimle ilgili tm malzeme seimden sonra yok edilir. Seim esnas nda geleneksel yntemden biri uygulan r. Birincisi Kutsal Ruhun yard m yla kardinallerin do/al olarak bir aday zerinde konsenss sa/lamas d r. kinci tarz, tm kardinallerin kabul etmesi art yla, delegasyon yntemi ile, yani olu turulan delegasyonlar n aday nermeleri ve bunlar n oylanmas yla seimin gerekle tirilmesidir. En yayg n olan nc yntemde ise yaz l oy pusulalar (ballot) ile gizli bir oylama yap l r. Papa seilebilmek iin kardinallerin te ikisinin

176

oyunu alma zorunlulu/u vard r. Sistin Iapelinden siyah duman ykselmesi seimin hl devam etti/ini gstermektedir. Ne zaman duman beyaz olursa papa seilmi demektir. Seimin ard ndan kardinallerin ba Habemus Papam! (Papam z oldu!) cmlesi ile yeni bir papa seildi/ini ilan eder.23 Seilen ki iye, grevi kabul edip etmedi/i, etti/ini onaylamas n n ard ndan ise kendine hangi ismi verdi/i sorulur. I. John Paulden beri papalar eskisine oranla daha sade bir trenle grevlerine ba larlar. Tarihte nadir de olsa papalar n haleflerini tayin etmelerine rastlanm t r. Bu halef tayin etme giri imlerinden sadece bir ka ba ar l olmu tur. Konu Katolik teologlar aras nda ihtilafl d r. Baz lar teolojik a dan halef tayin etmenin mmkn oldu/unu, baz lar ise bunun mmkn olmad / n savunmaktad r. Fakat geleneksel uygulamalara bak lacak olursa, imdiye kadar byle bir yntemin yayg nla mad / ve bundan sonra da uygulanmas n n pek mmkn olmad / sylenebilir. Papal k grevinin biti i do/al yolla, yani papan n lm ile olmaktad r. Peki, istifa veya azledilmek suretiyle papal k grevi sona erdirilebilir mi? Papan n istifa edip edemeyece/i teolojik a dan tart mal bir konu olmakla birlikte,24 Kilise Yasas na gre evet, papa istifa edebilir. stifan n geerli olabilmesi iin zgrce ve a ka ifade edilmesi gerekir. Bu istifan n herhangi bir ki i veya kurum taraf ndan kabul gerekmez.25 Azledilmesine gelince, art k papalar n seilmesini onaylayan imparatorlar olmad / ndan onlar azledecek kimse de yoktur. Bir papa sapk nl k ierisinde olsa dahi azledilemez. Zira, gnmz sivil yasalar na gre cumhurba kanlar bile yarg lanabilmekte iken, Kilise Yasas na gre papa hi kimse taraf ndan yarg lanamaz.26

23 24 25 26

Papal k seimi ile ilgili ayr nt l bilgi iin bkz. John L. Allen, Conclave, New York, 2002. Papal ktan ayr lma ve gemi dnemlerdeki azl ve istifa rnekleri iin bkz. Granfield, Papacy in Transition, ss. 151174. Code of Canon Law, can. 332/2. Code of Canon Law, can. 1404.

177

B- CUR A VE UNSURLARI Roma Curias papal k idar te kilat n ifade etmek iin kullan lan bir terimdir. Bu te kilat e itli kurul, konsey ve brolardan olu maktad r. Kilise, tarih boyunca bir te kilatlanma sreci geirdiyse de curia papal k makam kadar eski de/ildir. Btncl bir te kilat olarak ancak XIII. yzy ldan itibaren curiadan sz edilebilir.27 Kurumsalla mas n tamamlamas ise Kar Reform dneminde olmu tur. Bu dnemde Kilisenin merkez idaresi tekrar organize edilmi tir. Bunu gerekle tiren, curiay kardinallerden olu an on be kongregasyon (kurul) biiminde dzenleyen Papa V. Sixtus (15851590)tur.

Kilise hiyerar isi a s ndan papadan sonra kilisenin prensleri ad verilen kardinaller gelir. Kardinaller kuruluna yine bir kardinal ba kanl k etmektedir. Fakat papal k emas nda kardinaller kurulu curia ierisinde gsterilmez. Zira kardinaller bu kurulla de/il daha ziyade Kilise te kilat n n e itli kurumlar n n ba nda bulunmak suretiyle grevlerini yerine getirmektedirler. Kardinallerin kurul olarak temel i levi papay semektir. Kardinallik asl nda din de/il idar bir unvand r. Eskiden diyakozlar, rahipler ve piskoposlar kardinal olabilirken 1917 Kanonu ile kardinal olabilmek iin en az ndan rahip olmak art getirilmi , XXIII. John ise bu art en az piskopos olmak eklinde de/i tirmi tir. Kardinallik kurumunun kkeni VIII. yzy la kadar geri gitmektedir. III. Stephen (768772)den itibaren, nemli kiliselerde ve byk bazilikalarda grev yapan ve Kilise idaresinde papaya yard mc olan bir grup olu mu tur. Kardinaller ad verilen bu grup zamanla glenip kilise idaresinde nemli bir unsur haline gelmi tir. Kardinaller kurulu XII. yzy l n sonlar na do/ru, Papa III. Alexander zaman nda niha eklini alm t r. Bir ruhban n kardinal olarak atanmas eskiden beri tamamen papan n insiyatifindedir. Kardinalli/in kkeni ve me ruiyeti ile ilgili kilise ierisinde de zaman zaman tart malar olmu tur. Nihayetinde 1439da Papa IV. Eugene kardinallik kurumunun bizatihi Petrus taraf ndan kuruldu/unu ilan edip tart maya son noktay koyduysa da, bu tarz bir grevin tesisinde Roma mpara-

27

Ortaa/da curian n geli imi ve idaresi hakk nda bkz. Ullmann, a.g.e., s. 227 vd. Curia hakk nda ayr ca bkz. D.M. OConnell, Roman Curia, EVP, s. 126128; Mehmet Ayd n, Vatikan Ruhan Devletinin dar Yap s , Diyanet lm Dergi, C. 33, S. 4, ss. 316; Halim I k, Papal&k Tarihi, s. 135158.

178

torluk idaresinde senatrlerle imparatorlar aras nda arac l k yapan imtiyazl ki ilerin model al nd / bir gerektir.28

Curian n unsurlar olarak a a/ da verilecek olan te kilatlar n (dicastery) byk o/unlu/u Trent Konsilinin rndr. V. Sixtus zaman nda bu konuda nemli dzenlemeler yap ld / grlr. II. Vatikan Konsili ve akabinde VI. Paulun getirdi/i yenilikler dikkat eker. Iimdiki halleriyle en son II. John Paul zaman nda, zellikle de 1988 tarihli Pastor Bonus adl apostolik yasa ile dzenlenmi lerdir.

1. Devlet Sekreterli;i al ma a/ rl / d ili kiler olmakla birlikte, Papan n ayn zamanda Devlet

Ba kan oldu/u d nlrse, Devlet Sekreterli/i ba bakanl k statsndedir. Dolay s yla Devlet Sekreterli/i papal ktan sonraki ikinci nemli makamd r. Kkeni XV. yzy la dayanmaktad r. 1487de Secreteria Apostolica ad yla kuruldu/unda 25 apostolik sekreterli/i iermekle beraber bunlar n en nemlisi Secretairus Domesticus idi ve bu kurum sonradan zellikle Trent Konsili srecinde Devlet Sekreterli/i haline geldi. Devlet Sekreterli/i bnyesinde e itli brolar ve daireler vard r. 1793, 1814, 1908deki de/i ikliklerden sonra 1967de VI. Paul taraf ndan tekrar dzenlenmi tir. 1988de Pastor Bonus ile Genel ler K sm (Section for General Affairs) ve Devletlerle li kiler K sm (Section for Relations with States) biiminde iki daireye ayr lm t r.29 lki Kilisenin i leriyle di/eri d ili kilerle ilgilidir. Yani ii leri ve d i leri bakanl klar gibi d nlebilir.

Devlet Sekreterine resm hitap ekli Zt- lleri (His Eminence) biimindedir. Haziran 2006dan beri Devlet Sekreterli/ini, Dan Brown n Davinci "ifresi adl

28

29

Bkz. Ullmann, a.g.e., s. 233. Kardinaller ve Kurul hakk nda bkz. D.M. OConnell, College of Cardinals, EVP, s. 70, 71; MacEoin, The Inner Elite, s.xvi vd. Kardinallerin grev, sorumluluk ve imtiyazlar n belirleyen Kilise Yasas maddeleri iin bkz. Code of Canon Law, can. 349359. Bkz. Pastor Bonus, II, 3947.

179

kitab na yneltti/i sert ele tirileriyle tan nan Kardinal Tarcisio Bertone yrtmektedir. Bu grevi Kardinal Angelo Sodanodan devralm t r.30

2. Kurullar Papal /a ba/l dokuz adet kurul (congregation) vard r. Bunlardan her biri belirli bir saha ile ilgilidir.31 a) man Doktrini Kurulu man Doktrini Kurulu (CDF) asl nda Engizisyon Kurulunun sonraki ad d r. 1542de III. Paul taraf ndan kurulan bu yap n n eski ad Evrensel Engizisyon Kutsal Kurulu (Sacred Congregation of the Universal Inquisition)dur. Ratzingerin, papa olmadan nce uzun y llar ba nda bulundu/u bu kurumun temel amac Kiliseyi heretik sald r lara kar savunmakt r. Dokuz kurul aras nda en eski olan d r. Iimdiki ismini 1965te, VI. Paul zaman nda alm t r. Pastor Bonusun 48. maddesinde yle tarif edilir: man Doktrini Kurulunun amac Katolik dnyas n n iman ve ahlak konular ndaki doktrinlerini muhafaza etmektir. Bu kurumun ba nda u anda Kardinal William Joseph Levada bulunmaktad r. Kardinaller ve piskoposlardan olu an 23 yesi ve bunlar n d nda 33 dan man bulunmaktad r. Kurul nemli a klamalar n gnlk yay nlanan L'Osservatore Romano arac l / yla yapmaktad r. Piskoposlar n be y lda bir gerekle tirdikleri geleneksel Roma ziyareti (ad limina) esnas nda di/er papal k kurulu lar n n yapt / gibi, bu kurul da onlar davet ederek bilgi verir. Bu kurulun ba kanl / alt nda Papal k Kutsal Kitap Komisyonu, Uluslararas Teoloji Komisyonu ve Katolik Kate izmi Komisyonu ad nda komisyon bulunmaktad r.32

30

31 32

Vatikan' n Curia ile ilgili kendi verdi/i bilgiler iin bkz. www.vatican.va/roman_curia. Curia ile ilgili bu siteye atfen verilen referanslarda hem ilgili kurulu la ilgili bilgiler hem de kurulu un yay nlar ve di/er baz dokmanlar bulunmaktad r. Pastor Bonusun III. Blm (48116 aras ndaki maddeleri) bu kurullarla ilgilidir. CDFnin inan, ibadet ve kilise disiplini ile ilgili dokmanlar iin bkz. http://www.vatican.va/roman_curia/congregations/cfaith/index.htm; komisyonlarla ilgili dokmanlar iin bkz. http://www.vatican.va/roman_curia/congregations/cfaith.

180

b) Do u Kiliseleri Kurulu Bu kurumun temel i levi Do/u kiliseleri ile ili kileri dzenlemektir. lk defa 1862de papa IX. Pius taraf ndan Cogregatio de Propaganda Fide pro negotiis ritus orientalis ad yla kurulmu tur. Asl nda Do/u kiliselerine Latinle tirme amac n ima eden bir isimdir bu. XV. Benedict, kurulu 1917de mstakil bir kurum haline getirmi , en son 1967de VI. Paul taraf ndan imdiki ismini (Congregatio pro Eclesiis Orientalibus) alm t r. Daha ok Do/udaki (Afrika da buna dahil) Latin kiliselerinin haklar n n korunmas ve bu kiliselerin geli mesi iin al r. Ba nda bir kardinal ba kan bulunan kurumda ayr ca 27 kardinal, bir ba piskopos ve 4 piskopos bulunmaktad r. Iu anki ba kan Kardinal Ignace Moussa Daoudtur. Kurul bnyesinde e itli komisyonlara farkl konularda yard m eden 50 civar nda dan man vard r. Do/u Kiliseleri Kurulu, ROACO (Reunion of Aid Agencies for the Oriental Churches), CNEWA (Catholic Near East Welfare Association) SICO (Information Service of the Oriental Churches) gibi Amerika ve di/er Avrupa lkelerinde faaliyet gsteren ba ka Katolik kurulu lar yla ba/lant l al maktad r.33 c) badet ve Sakramentler Kurulu X. Pius dneminde 1908de Papal k Bilim Adamlar Kurulu ad yla kurulmu tur. Di/er kurullar gibi bugnk ismi ve mahiyeti VI. Paul zaman nda, 1969da belirlenmi tir.34 Temel grev konusu H ristiyan ibadetinin zn olu turan sakramentler ve di/er ibadetlerdir. d) Azizlik Kurulu Bir ki inin kilise taraf ndan Mbarek (Blessed) veya Aziz (Saint) ilan edilmesi belli bir prosedr gerektirmektedir. Bu kurulun i levi bu prosedr yerine getirmektir. Mesela aziz ilan edilebilmesi iin ki inin nceden mbarekli/i ilan edilmeli ve mucizeler gsterdi/i kan tlanm olmal d r. Fakat azizlik ilan bu kurulun yapaca/ bir i de/ildir. Sadece gerekli de/erlendirmeleri yapar, aziz ilan etmek veya etmemek tamamen papan n tasarrufundad r. 1588de V. Sixtus taraf ndan kurulan Immensa Aeterni Dei adl te kilat bu kurumun ve badetler ve Sakramentler Kurulunun atas d r. 1969da bu iki kurulun ayr lmas ile olu mu tur. Iimdiki ismini ise,
33 34

Bkz. http://www.vatican.va/roman_curia/congregations/orientchurch/index.htm Bkz. http://www.vatican.va/roman_curia/congregations/ccdds/index.htm

181

ayn zamanda kurulun al ma prosedr ve azizlik artlar n da yeniden belirleyen bir belge olan Pastor Bonusla alm t r. Kurulun ba kanl / n halen Kardinal Jos Saraiva Martins yrtmektedir. Kurulda ayr ca sekreter ve yard mc s d nda din adamlar ndan olu an 34 ye ve 83 dan man grev yapmaktad r.35 e) Halklar H ristiyanla t rma Kurulu H ristiyanl / yayma amac ta yan e itli kilise kurumlar daha nceden var olmakla birlikte, bu konuda srekli ve istikrarl bir kurulun ortaya k y ldad r. Iu anki Halklar XVII. yzH ristiyanla t rma Kurulu (Cogregation for the

Evangelization of Peoples) XV. Gregory taraf ndan 1622de Propaganda Fide ad yla kurulmu olan bu yap ya dayan r. Kurul, Papa VI. Paul dneminde imdiki ismi ve yap s na kavu mu tur. 2006dan beri ba nda Kardinal Ivan Dias bulunmaktad r. Farkl dillerde pek ok yay n mevcuttur. Ayr ca, bu kurula ba/l olarak al an ve Papal k Uluslararas Misyon Topluluklar Sekreteryas at s alt nda daha birok misyon toplulu/u bulunmaktad r. Bunlardan en nemlileri Papal k nanc Yayma Toplulu/u, Papal k Kutsal ocukluk toplulu/u, Papal k Havari Petrus Toplulu/u (POSPA) ve Papal k Misyonerler Birli/idir.36 f) Rahipler Kurulu Din adamlar Kilisede hiyerar ik bir dzen ierisindedir. Hiyerar i, yukar dan a a/ do/ru kardinaller, piskoposlar, rahipler ve diyakozlardan olu ur. Bu kurul piskoposlar ve kardinallerle ilgili de/il rahip ve diyakozlarla (clergy) ilgilidir. Iimdiki ba kan Kardinal Claudio Hummestir. Kurulun u anki ad VI. Paul zaman nda verilmi tir. Gemi i 1564e, IV. Pius zaman na kadar gitmektedir. Bu a dan Trent Konsilinin rndr. Pastor Bonus ile broya ayr lm t r. Rahipler Brosu rahip ve diyakozlar n e/itimi ve grevleri ile ilgilidir. Di/er iki bro din e/itimi ve rahiplerin kar la t klar hukuksal sorunlarla alakal d r. Bunlara ilaveten, bu kurul bnyesinde Kilise i leri ve e/itimle ilgili drt enstit bulunmaktad r.37

35 36 37

Azizlik kurulunun yap s , azizlikle ilgili kurallar ve azizler ve mbarek say lanlar n resm listeleri iin bkz. http://www.vatican.va/roman_curia/congregations/csaints/index.htm Bkz. http://www.vatican.va/roman_curia/congregations/cevang/index.htm Bkz. http://www.vatican.va/roman_curia/congregations/cclergy/index.htm

182

g) Kutsal Hayat Enstitleri ve Havarisel Ya am Topluluklar Kurulu Din ve sekler enstitler bu kurumun iki temel aya/ n olu turmaktad r. Bir di/er sorumluluk alan ise manev hayat te vik edici topluluklar ve tarikatlar (orders)dir. Dolay s yla, bu kurulun grev alan papal /a ba/l din veya sekler tm Katolik organizasyonlar d r. Kurul, Papa V. Sixtus zaman nda kurulan (1586) bir te kilat n devam d r. X. Pius dneminde baz de/i ikliklere u/ramakla beraber VI. Paul bu kurulun ad n Din ve Sekler Enstitler Kurulu olarak de/i tirmi , Pastor Bonusla beraber imdiki ad n alm t r. Yay n organ , 1975ten beri birok dilde yay n yapan SCRIS ad nda bir dergidir. 2004 y l ndan beri bu kurulun ba kanl / n Kardinal Franc Rode yrtmektedir.38 h) Katolik E itimi Kurulu Papal / n niversite e/itimi ile ilgili kurumudur. Papa V. Sixtus zaman nda Bologna, Paris, Salamana gibi niversiteleri dzenleme ve ynetme amal kurulmu tur. XIX. yzy l n sonlar ve XX. yzy l ba lar nda e itli de/i ikliklere u/ram t r. VI. Paul ve sonra II. John Paul imdiki eklini vermi lerdir. Kurulda bir ba kan (1990dan beri Kardinal Zenon Grocholewski) bir sekreter, bir sekreter yard mc s , 31 ye, 25 memur ve 31 dan man bulunmaktad r. Kurul, ilahiyat faklteleri statsndeki seminerler, Kiliseye ba/l tm niversiteler ve sekler veya din enstitlerin koordinasyonundan sorumludur.39 i) Piskoposlar Kurulu Tarihi 1588e, yani V. Sixtusa kadar dayanan bir kuruldur. Rahipler ve diyakozlarla ilgili Rahipler Kurulunun, piskoposlarla ilgili muadilidir. Kilisenin idare biimi piskoposluk blgeleri (diocese) vas tas yla oldu/undan, te kilat a s ndan nemli bir kurumdur.40 Piskoposluk blgeleri ve ba lar ndaki piskoposlarla ilgili tm i ler bu kurulun uhdesindedir. Kurula 2000 y l ndan beri Kardinal Giovanni Batista ba kanl k etmektedir. Yeni piskoposlar n atanmas bunlar n yer de/i tirmesi gibi tm

38 39 40

Bkz. http://www.vatican.va/roman_curia/congregations/ccscrlife/index.htm Bkz. http://www.vatican.va/roman_curia/congregations/ccatheduc/index.htm 2003 y l itibariyle dnya genelinde yakla k olarak 570 ba piskoposluk ve 2015 piskoposluk blgesi mevcuttur. Bkz. http://www.vatican.va/roman_curia/synod/index.htm

183

i ler bu kurulun grevi kapsam ndad r. Latin Amerika Komisyonu ad yla kurul ierisinde ayr bir birim bulunur. 3. Mahkemeler Papal /a ba/l yksek mahkeme vard r.41 a) Papal k Ba lama Mahkemesi

Kilise taraf ndan verilmi olan e itli cezalar n ba/ lanabildi/i mahkemedir. Gnah itiraf ve ba/ lanma, bir yani kiliseyle Aforoz bar ma karar n n sakramentinin kald r lmas ; (Confession/Reconciliation) uzant s d r.

sakramentlere kat l m n yasaklanmas cezas ; ve endljans verilmesi bu mahkemenin sorumluluk alan na girmektedir. Gemi i XII. yzy la kadar dayanan bu mahkeme XVIII. yzy lda baz revizyonlara u/ram t r. 1935ten beri yap s nda nemli bir de/i iklik olmam t r. Sakramentlerle ilgili konular da bu mahkemenin yetki alan ndad r. Ba nda Byk Ba/ lay c (Major Penitentiary) ad verilen bir kardinal bulunmaktad r. Iu anki ba kan Kardinal James Francis Staffordtur.

b) Apostolik Yksek mza Mahkemesi Gemi i XIII. yzy la kadar geri giden bu mahkeme XX. yzy l ba lar nda yeniden te kilatland r lm t r. nceleri normal bir mahkeme iken X. Pius onu yksek mahkeme haline getirmi tir. Iu anda Roma Kilisesindeki en st yarg merciidir. Buradaki iki bro Yarg tay ve Dan tay gibi i lemektedir.42 Yani birincisi ki isel konularda, ikincisi kilise uyu mazl klar nda niha karar vermektedir. Ba nda u anda Kardinal Agostino Valini bulunmaktad r. Ba kan dahil 11 kardinal ve 9 piskopos bu mahkemede grev yapar.

c) Rota Mahkemesi Di/erlerine gre daha yak n gemi e sahip olan bu mahkeme stat olarak da onlardan a a/ dad r. XVIII. yzy lda kurulmu , XX. yzy l ba lar nda tekrar dzen41 42

Bu mahkemelerin mahiyeti ile ilgili olarak bkz. Pastor Bonus, blm IV (117130 aras maddeler). Bkz. Mehmet Ayd n, a.g.m., s. 13.

184

lenmi tir. Daha alttaki kilise mahkemelerinin kararlar n n st merciidir. rne/in evlilikle ilgili davalar n niha karar burada verilir. Fakat mahkeme sadece evlili/in geerli olup olmad / na bakar. Evlilik geerli ise mahkemenin bo ama yetkisi yoktur. Zira Katolik inanc na gre me ru ve geerli bir evlilik yap ld ktan sonra bo anma mmkn de/ildir.

4. Konseyler Papal k Konseyleri (Pontifical Councils)nin hemen hemen tamam modern etkinin rndr ve II. Vatikan Konsili sonras nda kurulmu tur. Zihniyet a s ndan onu takip ettikleri phelidir ama ilgilenmekle ykml olduklar sorunlar gncel sorunlard r. Bu konseylerin kurulu unun, papal / n yumu ak kar nlar n sa/lamla t rmak amal oldu/u sylenebilir.43 a) Laikler Konseyi II. Vatikan Konsilinin Apostolicam actuositatem adl belgesiyle kurulan bu konseyin olu umunda muhtemelen, Kng gibi teologlar n, laiklerin kilise ierisinde yeterince insiyatif sahibi olmad klar ynndeki ele tirileri etkili olmu tur. Pastor Bonusta konseyin laiklerle ruhbanlar n i birli/i amac vurgulansa da44 Kilisenin karar srelerinde laiklerin de katk sa/lamas n hedefleyen konseyin bunu ne kadar ba ard / tart mal d r. Laikler konseyinin ba nda bir ba kan ve sekreter bulunmaktad r. Din adamlar dahil 32 yesi olan konseyin 30 tane de dan man vard r. Iu anki ba kan 2003ten beri bu grevi yrten Ba piskopos Kardinal Stanislaw Rylkodur. Konsey Notizario adl bir periyodik karmaktad r. Ayr ca Laity Today ve Youth ad nda ba ka yay nlar da bulunmaktad r.45

b) H ristiyan Birli ini Geli tirme Konseyi XXIII. Johnun 1960da kurdu/u H ristiyan Birli/ini Destekleme

Sekreteryas n n devam d r. II. Vatikan' n Ekmenizmle ilgili olan Unitatis adl bel43 44 45

Konseyler hakk nda bkz. Pastor Bonus, V. Blm (131170 aras maddeler). Pastor Bonus, V, 131134. Bkz. http://www.vatican.va/roman_curia/pontifical_councils/laity/index.htm

185

gesi bu konseyin al malar sonucu ortaya km t r. 1989da II. John Paul dneminde ad geen sekreteryan n ad imdiki halini (PCPCU/Pontificial Council for Promoting Christian Unity) alm t r. En nemli muhataplar ndan biri Dnya Kiliseler Konseyidir (WCC). Konsey y lda drt defa Information Service ad yla bir dergi karmaktad r. Kurulu un amalar ndan biri de ncilin yay lmas iin di/er kiliselerle i birli/i yapmak olarak a klamaktad r. Dolay s yla bu konsey ekmenik hareketin Kilise de akis bulmu halidir. Konsey Bat ve Do/u kiliseleri ile ilgilenen iki sektre ayr lm t r. Yine II. Vatikan ruhuna uygun olarak komisyon ierisinde yahudilerle ili kiler konusunda ayr bir birim vard r. Bu birimin Dinleraras Diyalog Konseyinde de/il de burada yer almas manidard r. Konseyin u anki ba kan Kardinal Walter Casperd r.46

c) Aile Konseyi Evlilik Kilise a s ndan bir sakramenttir ve tamamen din bir olgudur. Dolay s yla zel hayatla ilgili bir mesele de/ildir. Bu nedenle aile ile ilgili mstakil bir komisyon vard r. VI. Paul dneminde, 1973te kurulan ve II. John Paul zaman nda 1981de imdiki ad na ve yap s na kavu an bu komisyon baz lar nca tutucu bulunmakla birlikte h ristiyan ailesi iin nemli bir kurumdur. Konsey aile sorunlar ve ailenin maneviyat n ykseltme ile ilgilenmektedir. Kilise ilgisi (pastoral care) denen nemli kavram n en ok gze arpt / yer buras d r. 15 kardinal ve 12 piskopostan olu an ba kanl k komitesi d nda, 19 evli ift, 10 memur ve 39 dan man bu konseyde grev yapmaktad r. Konseyin yak n zamandaki en nemli etkinlikleri 1994n aile y l ilan edilmesi nedeniyle bu tarihte gerekle tirilmi tir. Konsey farkl dillerdeki pek ok yay n yan nda 1996dan beri Familia et Vita adl bir dergi karmaktad r. Iimdiki ba kan Kardinal Alfonso Lopez Trujillodur.47

d) Adalet ve Bar Konseyi Bu konsey II. Vatikan n dnya bar ile ilgili Guadium et spes adl belgesi-

nin sonucudur. 1967de VI. Paul taraf ndan kurulmu , imdiki statsne 1976da
46 47

Bkz. http://www.vatican.va/roman_curia/pontifical_councils/chrstuni/index.htm Bkz. http://www.vatican.va/roman_curia/pontifical_councils/family/index.htm

186

ula m , Pastor Bonusla hali haz rdaki ismini ve eklini alm t r. Konseyin amac ncilin ve kilisenin toplumsal /retisi desteklemek
48

/ nda, dnyada adalet ve bar n geli imini

biiminde a klanmaktad r. Konsey, papa taraf ndan 5 y ll / na ata-

nan bir ba kan ve sekreter yan nda di/er yelerden olu maktad r. nsan haklar konseyin ilgi alan ierisindedir. Do/al olarak, konsey ayn amac destekleyen tm kilise ve kurumlarla i birli/i ierisinde oldu/unu beyan etmektedir. Justpax konseyin en nemli yay n organlar ndan biridir.49

e) Cor Unum Cor Unum, tek yrek demektir. nsan yard m amal bir kurulu tur. 1971 tarihinde VI. Paul taraf ndan kurulan konseyin amac san n hay rseverli/inin gstergesi olarak Katolik Kilisesinin muhtalara yard m etmesi50 biiminde ifade edilir. Konseyin bu ynde yapt / yard mlar Kilise taraf ndan kendisine tahsis edilen y ll k bir bteden kar lanmaktad r. 2005 y l nda bu konseye tahsis edilen fon 1.381.000 dolard r. Ba nda Ba piskopos Joseph Cordesin bulundu/u konseyde bir sekreter, 38 ye, 9 memur ve 6 dan man grev yapmaktad r. Konsey bnyesinde ayr ca II. John Pauln az geli mi lkelere yard m iin kurdu/u bir fon vard r.51 Trkiyede Marmara depremi esnas nda ve sonras ndaki yard m faaliyetleri nedeniyle tart malara sebep olan Caritas da Cor Unumun en etkili organizasyonlar ndan biridir. Caritas n halen stanbulda bir brosu faaliyet gstermektedir.52

f) Gmenler Konseyi G gnmz dnyas nda her lke, hatta her byk ehir iin nemli bir sorundur. Gmenlerin de kendilerine has birok problemleri bulunmaktad r. Gmenlerle ilgilenme Kilise taraf ndan hay r i lerinden say lmakta ve onlara yard mc olma bu gmenlerin kalbini kazanmak iin bir f rsat olarak grlmektedir. Eskiden beri bu konuda kilise faaliyetleri olmakla beraber ad geen ekliyle srekli bir konsey
48 49 50 51 52

Pastor Bonus, V, 142. Bkz. http://www.vatican.va/roman_curia/pontifical_councils/justpeace/index.htm Pastor Bonus, V, 145. Bkz. http://www.vatican.va/roman_curia/pontifical_councils/corunum/corunum_en/index_en.htm# Bkz. www.caritas.org; Trkiyedeki al malar iin bkz. www.caritas-tr.org

187

olu turulmas 1970de VI. Paul dnemindedir.53 Konseyin amac , havalimanlar nda ve uaklarda al anlardan, vatanlar ndan srlenler, turistik ya da din amal seyahat edenlere kadar, sefer durumda olan tm h ristiyanlar n din ihtiyalar n n kar lanmas ve onlara kilisenin yanlar nda oldu/unun hissettirilmesidir. Gmenler, mlteciler, yabanc /renciler, turistler, hac lar, denizde ya ayanlar, sivil havac l k, gebeler, sirk ve karnaval al anlar isimleri alt nda birok komisyon konsey bnyesinde hizmet vermektedir. Ayr ca Yol Havarileri ad verilen misyonerler de bu konsey kapsam alan nda faaliyet gstermektedirler. Konseyde ba kan, sekreter ve sekreter yard mc s yan nda, din adamlar ndan olu an 25 ye ve 15 memur grev yapmaktad r. People on Move ba ta olmak zere e itli yay nlar vard r.54

g) Sa l k Konseyi 1985te II. John Paul taraf ndan kurulan konsey, Pastor Bonusla papal k konseylerine dahil edilmi tir. Di/er uluslararas Katolik organizasyonlar (CIO) ile birlikte al maktad r. Kilisenin sa/l k bakanl / olarak d nlebilir. Javier Lozano ba kanl / ndaki konseyde sekreterya yan nda 36 ye ve 50 dan man grev yapmaktad r. Dolentium Hominum adl temel yay n organ birka Bat dilinde yay nlanmaktad r.55

h) Kilise Hukuku Metinleri Konseyi Kilise Yasas ile ilgili bir komisyondur. 1917den beri e itli biimlerde var olmakla birlikte II. Vatikan Konsili bu kuruma tekrar i lerlik kazand rm t r. Iimdiki yap s ise II. John Paul zaman nda belirlenmi tir. Konseyin temel amac Kilise yasas n n yorumlanmas d r.56 Ba nda halen Kardinal Julian Herranz Casado bulunmaktad r.57

53 54

Konseyle ilgili son dzenleme iin bkz. Pastor Bonus, V, 149151. Bkz. http://www.vatican.va/roman_curia/pontifical_councils/migrants/index.htm 55 Bkz. http://www.vatican.va/roman_curia/pontifical_councils/hlthwork/index.htm; Pastor Bonus, V, 152, 153. 56 Pastor Bonus, V, 154. 57 Bkz. http://www.vatican.va/roman_curia/pontifical_councils/intrptxt/index.htm

188

i) Dinleraras Diyalog Konseyi PCID (Pontifical Council for Interreligious Dialogue) II. Vatikan Konsilinin en nemli rnlerinden biridir. Nostra Aetate bu konseyin varl / yla yak ndan ilgilidir. Iimdiki ismini Pastor Bonusla alm t r. Bu genelgede h ristiyan olmayan dinlerle uygun diyaloglara giri ilmesi ve kar l kl ileti imin desteklenmesi konseyin amac olarak ifade edilir. Yine genelgeye gre bunlar yaparken konsey iki kurulla irtibatl al mal d r: Bunlardan biri man Doktrini Kurulu, di/eri de Halklar H ristiyanla t rma Kuruludur. Bu genelge ile ayr ca, konsey bnyesinde mslmanlarla ili kiler konusunda mstakil bir komisyon kurulmu tur.58 Konseyin ba nda u anda Michael Fitzgerald bulunmaktad r. Konseyde karar mercii kardinaller ve piskoposlardan olu an 30 yeden olu maktad r, 50 ki iden olu an dan ma kurulu da belli aral klarla bir araya gelerek konsey al malar na katk da bulunmaktad r. Ba kan ve sekreteryadan olu an yrtme mercii ise srekli Roma'da bulunmaktad r. Pro Dialogo konseyin en nemli yay n organ d r.59

j) nans zlarla Diyalog Konseyi Bu komisyon da zellikle XXIII. Johnun ve II. Vatikan Konsili zihniyetinin rndr. Bilhassa So/uk Sava dneminin ateizm ve Sovyet komnizmi tehlikesine kar bir nlem gibi alg lanabilir. nanmayanlar d lamak yerine onlarla ili ki kurup Kiliseye kazand rmak amal d r. Pastor Bonusa gre bu diyalo/un kapsam na girenler ateistler ve herhangi bir dine ba/l olmayanlard r. Konsey diyalog yan nda ateizmin nedenleri ve sonular n ara t rmak, e/itim kurumlar yla i birli/i ierisinde ortak faaliyetler yrtmek gibi inans zl / n kkeni ve sonular yla alakal al malar da yapmaktad r.60

k) Kltr Konseyi Kltr konseyinin amac kltrn geli tirilmesi gibi anla l yorsa da

Katolisizm iin tek bir kltr sz konusu de/ildir. As l sorun H ristiyanl / n yabanc
58 59 60

Pastor Bonus, V, 159162. Bkz. http://www.vatican.va/roman_curia/pontifical_councils/interelg/index.htm Pastor Bonus, V, 163165.

189

kltrlerde nas l ya ayaca/ d r. Bu komisyonun temel konusu da Kilisenin farkl kltrlerle ili kisi, daha do/rusu ncil ile di/er kltrler aras nda diyalog kurmak, yani inkltrasyondur. Bundan dolay konsey di/er kurul ve konseylerle, zellikle de diyalog ve inanc yayma ile ilgili te kilatlarla i birli/i ierisinde al maktad r. Iu anda ba nda daha nce nans zlarla Diyalog Konseyinin ba kanl / n yapm olan Kardinal Paul Poupard vard r. Sekreterya d nda 30 ki ilik bir genel kurul ve kardinaller ile di/er din adamlar ndan olu an 26 ki ilik bir dan manlar grubu konsey bnyesinde grev yapmaktad r. Konseyin Cultures and Faith isminde bir yay n organ bulunmaktad r.61

l) Kitle leti im Konseyi Papal / n kendi radyosu, televizyonu, bas m merkezi, gnlk gazetesi (LOsservatore Romano), haftal k dergisi (Osservatore Della Domenica) ve Fides ad nda bir haber ajans vard r. Bu kitle ileti im aralar ndan Kitle leti im Konseyi sorumludur. Bu konseyin gemi i 1948e, XII. Pius dnemine dayanmaktad r. Iimdiki ad ve yap s Pastor Bonusla belirlenmi tir.62 Konsey sadece bas n ve yay n aralar ndan de/il Kilisenin d dnya ile tm ileti iminden sorumlu kurumdur. II. Vatikan Konsili esnas nda kurulan bu komisyon ayr ca ileti im a/ olarak adland r lan zaman m zda ileti im aralar n n Kilise yarar na nas l kullan labilece/i zerinde al maktad r.63 5. Piskoposlar Meclisi Piskoposlar Meclisi (ya da Piskoposlar Sinodu) Kilise Yasas nda tarif edilmi ve yeri belirlenmi tir. Buna gre dnyan n e itli yerlerinde grev yapan piskoposlar n olu turdu/u bu meclis periyodik olarak belli gndemlerle toplan r ve do/rudan papaya ba/l olarak al r.64 II. Vatikan Konsili esnas nda VI. Paul taraf ndan olu turulan meclisle ilgili Pastor Bonusta herhangi bir dzenleme yap lmam t r. Piskoposlar Meclisinin ilk toplant s 1967de Roma'da gerekle tirilmi tir. Bu toplant da 1917 Kanonunda de/i iklikler yapmak zere bir komisyon kurulur. kinci toplant
61 62 63 64

Bkz. http://www.vatican.va/roman_curia/pontifical_councils/cultr/index.htm Bkz. Pastor Bonus, V, 169, 170. Bkz. http://www.vatican.va/roman_curia/pontifical_councils/pccs/index.htm Bkz. Code of Canon Law, can. 342348.

190

1969da do/um kontrol konusuna yap l r. 1971deki nc toplant n n konusu rahiplerin idar sorunlar ve dnya bar d r. 1974teki drdnc toplant misyonerlik konusundad r ki bu toplant VI. Paulun Evangelii nuntiandi (Modern Dnyada Misyonerlik) adl yaz s nda konu edilmi tir.65 Piskoposlar Meclisinin VI. Paul zaman ndaki son toplant s 1977de gerekle ir ve catechesis (szel veya informel din e/itimi) konusu ele al n r. En son 2005 y l nda yap lan toplant n n konu ba l / ise Evharistiya: Kilise Misyonunun ve Hayat n Kayna/ ve Zirvesi biimindedir.66 6. Daireler Bu daireler, zellikle de ilki, papan n en yak n ndaki kurulu lard r. Papan n ahsi i leriyle ilgilenmek yan nda papal / n mal idaresinden sorumludurlar. a) Apostolik Camera Papal / n, Ortaa/daki saray naz rl / n n devam niteli/indedir. Gemi i XII. yzy la kadar uzan r. XIII. yzy lda hal sava lar ondal klar n toplamak gibi grevleri bu te kilat stlenmi tir. XIX. ve XX. yzy lda bir tak m de/i ikliklere u/ramakla birlikte temel i levi bak m ndan asl na uygun olarak al maya devam etmektedir. Ba nda camerlengo ad n ta yan bir kardinal bulunur.67 Papan n lm esnas nda ve sonras nda yeni papa seilene kadar yap lacak i leri de yine bu bro yrtmektedir. Pastor Bonusta cameran n ba kan, yard mc s ve di/er grevlilerce yrtlece/i, papan n lm halinde zel bir hukuk dahilinde i lerin bu daire taraf ndan stlenilece/i ve ekonomik konulardan da yine bu dairenin sorumlu oldu/u ifade edilmektedir.68 b) Papal k Miras Ynetimi Papal k mlklerinden sorumlu olan bu daire Papal k Devletlerinin kaybedilmesinin ard ndan kurulmu tur. Kilise mlklerinin ve fonlar n n idaresi bu broya aittir. Ba kan ve yelerinin tamam kardinallerden olu maktad r. Daire bnyesinde ola/an ve ola/an st olmak zere iki k s m vard r. Ola/an k sm mlklerin ida65 66 67 68

lgili metin iin bkz. www.papalencyclicals.net/Paul06/p6evan.htm Piskoposlar Meclisinin mahiyeti ve faaliyetleri hakk nda bkz. Bkz. http://www.vatican.va/roman_ curia/synod/ index.htm La Due, Chair of Saint Peter, s. 275277. J.P. Kirsch, Apostolic Camera, CE. Pastor Bonus, VI, 171.

191

resi, bunlar n hukuk durumlar , bak mlar ve benzeri i lerden; ola/anst ise ta nabilir mallar n idaresinden sorumludur.69 c) Ekonomik ler Merkezi Temel i levi papal kla ilgili dnyev i leri organize etmek ve ynetmektir. Ba nda bir kardinal ve yine kardinallerden olu an bir ynetici grubu bulunan dairenin ba ka al anlar da vard r. Daire ayn zamanda Vatikan btesinin de denetleyicisi ve dzenleyicisi konumundad r.70 Burada Papal / n mal yap s ndan da k saca sz etmek yararl olacakt r. Vatikan n iki ayr btesi bulunmaktad r. Daha do/rusu Papal k btesi ile Vatikan btesi birbirinden ayr d r. Papal k btesi Kilise bnyesindeki Kurullar, Konseyler ve di/er kurumlarla, 118 ofisten olu an d elilik ve temsilcilikleri kapsamaktad r. Vatikan s n rlar ierisindeki binalar n bak m ve onar m , pul ve para bas m ofisleri ile Vatikan mzesinin gelir ve giderleri ise Vatikan Site Devleti btesi dahilindedir. Her iki btenin 2003 y l ndaki a / n n 11,7 milyon dolar oldu/u d nld/nde Papal / n toplam btesi hakk nda bir fikir edinilebilir.71 Kilisenin harcamalar o/unlukla bilinmektedir. As l merak edilen ve zerinde speklasyonlar yap lan gelirleridir. Kilisenin effaf bir mali yap ya sahip olmamas , ilgili k s mda grece/imiz zere, onu bu a dan e itli ele tirilerin hedefi yapm t r. 7. Papal&k Komisyonlar& Papal /a ba/l olarak al an bu komisyonlardan her biri curia bnyesindeki te kilatlar ierisinde faaliyet gstermektedir. rne/in Kutsal Kitap, Kate izm ve Uluslararas lahiyat Komisyonlar man Doktrini Kurulu bnyesinde al r. o/unlu/u II. Vatikan Konsili sonras nda olmak zere, komisyonlar n tamam XX. yzy la ait kurulu lard r. A a/ da s ralanm olan bu komisyonlardan en nemli i leve sahip

69 70 71

Pastor Bonus, VI, 172175. Pastor Bonus, VI, 176179. Bkz. News Briefs, America, July 1926, 2004, s. 6. Papal / n mali yap s hakk nda ayr ca bkz. Dominic Midgley, Vatican Inc, Management Today, Ocak 2005, ss. 4853; Ernst Lewin, The Finances of the Vatican, Journal of Contemporary History, vol. 18, no. 2 (Apr. 1983), ss. 185 204; W.E. Lund, The Financial System of the Medieval Papacy in the Light of Recent Literature, The Quarterly Journal of Economics, vol. 23, no. 2 (Feb. 1909), ss. 251295.

192

olan di/er papal k kurulu lar yla srekli mnasebet halinde bulunan Kate izm Komisyonudur.72 a) Kilise Kltrel Miras Komisyonu b) Papal k Tanr n n Kilisesi Komisyonu c) Papal k Kutsal Arkeoloji Komisyonu d) Papal k Kutsal Kitap Komisyonu e) Uluslararas teoloji Komisyonu f) Kurullar Aras Katolik Kate izmi Komisyonu g) Latin Amerika Komisyonu 8. svireli Muhaf&zlar svireli muhaf zlar Vatikan' n simgelerinden biri haline gelmi tir. Papal k muhaf z alay mesabesindedir. II. Julius 1506da kendisini Romal haydutlardan korumak iin svire blgesinden, Romal lar n deyimiyle Halvetiadan askerler getirip svire Muhaf z rgtn kuran papad r. Bundan sonra papal k muhaf z rgt bugne kadar gelmi tir. Baz lar n n zannetti/i gibi askerlerin svireli olmas n n imdiki svire devletinin konumu ve durumu ile bir ilgisi yoktur. Bunlar n papaya ba/l l k yeminleri me hurdur. svire muhaf zlar iin Kilisenin istedi/i artlar svire vatanda ; Roma Katolik Kilisesine ba/l ; iyi ahlak sahibi; asker e/itim alm ; 19 ile 30 ya lar aras nda; en az 174 cm boyunda; bekar ve yksek okul mezunu olmakt r.73

9. Papal&;a Ba;l& Di;er Kurulu.lar a) St. Peter Kilisesi Heyeti: Adeta Roma Katolik Kilisesinin sembol olan Aziz Peter Kilisesinin mtevell heyeti konumunda bir kurulu tur. Bu kurulu bnyesinde ayr ca bir de kaz brosu vard r.

72 73

Bkz. http://www.vatican.va/roman_curia/pontifical_commissions/index.htm Bkz. Halim I k, Papal&k Tarihi, s. 186193;www.vatican.va/roman_curia/swiss_guard/index.htm

193

b) Latinitas Vakf : 1976da Papa VI. Paul taraf ndan kurulan bu vakf n amac Latin dili ile ilgili al malar desteklemektir. Latinitas ad yla tamamen Latince yay nlanan dergi bu vakf n en nemli yay n organ d r. c) Papal k Hay r leri Dairesi: Tamamen ihtiya sahiplerine yard mlarla ilgilenen ofistir. Roma ve evresinden tm dnyadaki muhtalara kadar Kilisenin yard mlar n organize eden bu kurulu tur. d) Hac Brosu: Tam ad St. Peter Makam na Hac (Peregrinatio Ad Petri Sedes) olan bu bro Roma'ya yap lan hac ziyaretlerini organize etmektedir. 1930lardan itibaren hizmet veren bro Papa VI. Paul dneminde imdiki yap s na kavu turulmu tur. e) Papal k Kutsal Mzik Enstits: Roma'da bulunan bu enstit akademik bir kurulu tur. Din mzik alan nda e/itim ve ara t rma yapmaktad r. f) Papal k Sistin "apeli Korosu: e itli lkelerin Kraliyet veya Cumhurba kanl / orkestralar n n Vatikandaki kar l / d r. Tarihi ortaa/a kadar uzanmaktad r. g) Vatikan Bas mevi: Vatikan Yay nevi Stamperia Vaticana ad yla V. Sixtus zaman nda kurulmu tur. Gnmze kadar zaman n gereklerine gre de/i ikliklere u/rayarak gelmi tir. Birok dilde eser yay nlamaktad r.74

10. .i Brosu Vatikanda e itli grevlerle al an i ilerden sorumlu olan bu bro (Labour Office) irketlerin insan kaynaklar veya resm dairelerdeki personel i lerinin yapt / i lerden sorumludur. Kardinal bir ba kan ve ba piskopos bir ba kan yard mc s taraf ndan ynetilen bu bro II. John Paul taraf ndan 1989da kurulmu tur.

74

Papal /a ba/l di/er kurulu lar n tm hakk nda bilgi ve ilgili belgeler iin bkz. http://www.vatican.va/roman_curia/intitutions_connected/index.htm

194

11. Akademiler Bu kurulu lar curiadan ba/ ms z de/ildir. Fakat dnyev i lerle ilgili olduklar ndan, en az ndan Vatikan' n benimsedi/i emada, curia ierisinde gsterilmezler. Bu be akademi onursal topluluklar statsndedir.

a) Cultorum Martyrum: 1879da kurulan bu akademi Kilisenin ehit sayd / ki ilerle ilgili bir arkeolojik kurulu tur. Iehitlerin efsane olmad klar ve bunlar n gerekten ya ad klar n isbata al r, bunlara sayg gsterilmesini te vik eder. Arkeoloji Komisyonu ile i birli/i ierisinde faaliyet gsterir. b) Kilise Akademisi: Din adamlar n n e/itim grd/ akademidir. Burada sadece din konularda de/il uluslararas diplomasi ile ilgili bir e/itim vard r. Kilisenin ihtiya duydu/u nitelikte diplomatlar yeti tirilir. c) Hayat Akademisi: Bu akademi Sa/l k Konseyi ile birlikte al maktad r. Buras bir t p fakltesi de/ildir. Yay nlar ndan anla lan, daha ok bioethic diye tabir edilen alana giren t p ve biyoloji bilimlerindeki klonlama, organ ba/ din a dan tart mal geli melerin de/erlendirildi/i bir yerdir. d) Bilimler Akademisi: Linceorum Academia ad yla XVII. yzy lda kurulan bu akademi XIX. ve XX. yzy llardaki e itli de/i ikliklerin ard ndan en son 1993te imdiki eklini alm t r.75 e) Sosyal Bilimler Akademisi: Toplum, ekonomi, siyaset ve hukuk alan nda al malar yapmak ve bu alandaki al malar desteklemek amac yla II. John Paul taraf ndan 1994 y l nda kurulmu tur. Di/er akademiler gibi Sosyal Bilimler Akademisi de zerk bir yap ya sahiptir, fakat Adalet ve Bar Konseyi ile yak n ili ki ierisindedir. Ayr ca burada gncel konularda atlye al malar (workshop) yap lmaktad r. Bu ba/lamda 1998 y l ndaki bir al man n konusu demokrasidir, 2001 y l nda yap lan bir di/er al mada ise kreselle me ele al nm t r. Acta ba l / alt nda e itli yay nlar vard r. vb.-

75

Papal k Bilimler Akademisi hakk nda ayr nt l bilgi iin bkz. Marcelo Sanchez Sorondo, The Pontifical Academy of Sciences: A Historical Profile, Vatican City, 2003.

195

C- ULUSLAR ARASI ALANDA PAPALIK

1. Uluslararas& Hukukta Papal&k Papal k sadece din bir kurum de/ildir, bilindi/i zere kendi bayra/ ve mill mar ile ayn zamanda bir devlettir. Bu zelli/ini ilk defa Lateran Anla mas ile de kazanmam t r. 18701929 aras ndaki dnem hari,76 Pepinin Kiliseye toprak ba/ lamas ndan, yani VIII. yzy ldan itibaren siyas bir hakimiyet sahas na sahiptir. Vatikan Devletinin kurulmas yla bu hakimiyetin sadece toprak a s ndan s n rlar de/i mi tir.77

Uluslararas hukuk ve devlet protokolleri a s ndan Vatikan n di/er devletlerden herhangi bir fark yoktur. Papa ba ka lkelere gitti/inde devlet ba kan olarak kar lan r ve u/urlan r. Vatikan n 172 lkeyle, yani neredeyse dnyan n tm devletleriyle diplomatik ili kisi vard r. Bunun tek istisnas Rusyad r. Her ne kadar Vatikan n a klamalar nda Papal / n Rusya ile zel bir ili ki ierisinde oldu/u ifade ediliyor ise de bu, ili ki olmad / n n diplomatik dille beyan edilmesidir. Ayr ca Vatikan' n di/er lkelerle ili kisi ikili bir mahiyet arz etmektedir. D lkelerde bir taraftan Kilisenin piskoposluklar vard r, di/er taraftan Vatikan Devletinin diplomatik temsilcileri bulunur.78 Fakat, din sorumluluklar olmamakla birlikte bu diplomatlar da sekler ki iler de/il, Kilise Akademisinde yeti mi din adamlar d r.79

76

77

78

79

Papal / n topraks z olarak ya ad / bu dnemde uluslararas konumu ile ilgili olarak bkz. The Papacy in International Law, The American Journal of International Law vol. 8, no. 4 (Oct. 1914), ss. 864867; Alfred Fawkes, The Papacy and the Modern State, The Harvard Theological Review, vol. 11, no. 4 (Oct. 1918), ss. 376394. Vatikan Devletinin kuruldu/u y llardaki yap s hakk nda bkz. Gordon Ireland, The State of the City of the Vatican, The American Journal of International Law, vol. 27, no. 2 (Apr. 1933), ss. 271289; Umberto Toschi, The Vatican City State: From the Standpoint of Political Geography, Geographical Review, vol. 21, no. 4 (Oct. 1931), ss. 529538. rne/in Trkiyede hem Vatikan Bykelili/i hem de zmir, stanbul ve Antakya olmak zere piskoposluk bulunmaktad r. Diplomatik temsilci Bykeli, Trkiyedeki piskoposluklardan sorumlu ki i ise zmir Piskoposudur. Vatikan diplomasisi hakk nda ayr nt l bilgi iin bkz. John F. Pollard, Vatican Diplomacy, EVP, s. 432436.

196

2. Uluslararas& Kurulu.lar ve Papal&k II. Dnya sava ncesinde ve esnas nda aktif bir diplomasi sergilemesine

ra/men80 Birle mi Milletlerin kurulu unda Vatikan herhangi bir rol oynamam t r. Vatikan BMye ye de/ildir. Gzlemci veya ye statsnn var oldu/u BMde Vatikan iin adeta nc bir stat icat edilmi tir. 1965ten beri Vatikan BMde daim gzlemcidir. Vatikan n BMye ye olmamas n n nedeni teolojiktir. Zira BMye ye olmak papal / n kendinden stn bir otorite kabul etmesi ve onun hakimiyetini benimsemesi anlam na gelecektir. Bunun d nda baz BM politikalar ile Vatikan' n geleneksel gr leri aras nda da ihtilaf vard r. rne/in do/um kontrol vas tas yla dnya nfusunun azalt lmas BMnin benimsedi/i politikalardan biridir. Yine krtaj BM belgelerinde makul kar land / gibi bir insan hakk kabul edilir. Do/ald r ki, bunlar hali haz rdaki yap s yla Kilisenin onaylayamayaca/ anlay lard r.81 Bununla birlikte BM tek ve evrensel olma zelli/i ile Kilisenin hayal etti/i konumda bir kurulu tur. Bunun d nda Vatikan' n ye oldu/u veya gzlemci statsnde yer ald / blgesel veya uluslararas kurulu lar unlard r:82

Vatikan&n Ba;lant&l& Bulundu;u Uluslararas& Kurulu.lar Kurulu. Ad& CTBTO FAO IAEA ICAO ICMM IFAD IGC ILO IMO INTELSAT IOM
80 81 82

Vatikan'&n Stats ye Gzlemci ye Gayr Resm Gzlemci ye Gzlemci ye Gzlemci Gayr Resm Gzlemci ye Gzlemci

Nkleer Denemelerin Kapsaml Yasaklanmas Anla mas rgt Birle mi Milletler G da ve Tar m rgt Uluslararas Atom Enerjisi Kurumu Uluslararas Sivil Havac l k Kurumu Uluslararas Asker Hekimlik Komitesi Uluslararas Tar msal Kalk nma Fonu Uluslararas Tah l Konseyi Uluslararas al ma rgt Uluslararas Denizcilik rgt Uluslararas Telekomnikasyon ve Uydu rgt Uluslararas G rgt

Bkz. D.A. Binchy, The Vatican and International Diplomacy, International Affairs, vol. 22, no.1, (Jan. 1946), ss. 4756. Konuyla ilgili bkz. The Vatican and U.N., Humanist, Apr. 96, vol. 56, 2, s. 41; Richard J. Wolff, United Nations and Vatican, EVP, s. 415, 415. Kaynak: Vatican Resm nternet Sitesi, www.vatican.va/roman_curia/secreteriat_state/documents /rc_seg-st_20010123_holy-see-relations_en.html

197

ISDR

ITU LU OPCW UNCHS (Habitat) UNCOPUOS BM Uzay n Bar l Amalarla Kullan lmas Komisyonu UNCSD BM Srdrlebilir Kalk nma Komisyonu UNCTAD BM Ticaret ve Kalk nma Konferans UNDCP BM Uluslararas Uyu turucu Kontrol Program UNEP BM evre Program UNESCO BM E/itim, Bilim ve Kltr Kurumu UNHCR BM Mlteciler Yksek Komiserli/i UNIDO BM S na Kalk nma Te kilat UNO Birle mi Milletler Te kilat UNIDROIT Uluslararas zel Hukukun Birle tirilmesi Enstits UPU Dnya Posta Birli/i WFP Dnya G da Program WHO Dnya Sa/l k rgt WIPO Dnya Fikr Mlkiyet Te kilat WMO Dnya Meteoroloji Te kilat WTO Dnya Ticaret rgt WTO Dnya Turizm rgt

Felaketlerin Azalt lmas iin uluslararas Strateji Sekreteryas (BM bnyesinde) Uluslararas Telekomnikasyon Birli/i Latin Birli/i Kimyasal Silahlar n Yasaklanmas rgt BM skan Merkezi

Gayr Resm Gzlemci ye Gzlemci ye Gzlemci Gayr Resm Gzlemci Gayr Resm Gzlemci ye Gzlemci Gzlemci Gzlemci ye Gzlemci Gzlemci ye ye Gzlemci Gzlemci ye Gayr Resm Gzlemci Gzlemci Gzlemci

Vatikan&n li.kide Bulundu;u Blgesel veya Hkmetler Aras& Kurulu.lar Kurulu. Ad& AALCC Afrika ve Asya Resm Dan ma Komitesi AL Arap Birli/i CEPT Avrupa Posta ve Telekomnikasyon dareleri Konferans CE Avrupa Konseyi CDCC Avrupa Konseyi Kltrel Birli/i Kurulu EUTELSAT Avrupa Telekomnikasyon ve Uydu rgt OAS OAU OSCE OSCE PA Amerikan Devletleri rgt Afrika Birli/i Te kilat Avrupa Gvenlik ve birli/i Te kilat Avrupa Gvenlik Ve birli/i Te kilat Parlamenter Asamblesi Vatikan'&n Stats Gayr Resm Gzlemci Delege ye Gzlemci ye ye Gzlemci Gzlemci ye Onur Konu/u

198

III. BLM D N B R KURUM OLARAK PAPALIK A- PAPALI IN KATOL K K L SES NDEK YER VE NEM 1. Papal&k-Katoliklik zde.li;i Mensuplar n n gznde Roma Katolik Kilisesi, onu di/er h ristiyan kiliselerden ay ran, kendine has niteliklere sahiptir. Kilise tek, kutsal, evrensel ve havariseldir, onun d nda kurtulu yoktur.1 O, bizzat sa taraf ndan kurulmu tur ve Tanr n n Yeryzndeki Krall / d r.2 Bu Kutsal ve Evrensel Kiliseye inanmak iman n artlar ndan biridir.3 Fakat, din ayr l klardaki belirleyici unsurlardan birinin de otorite anlay oldu/u gz nne al nd / nda4 -doktrin ve riteldeki farkl l klar bir yana- katolikleri di/er h ristiyanlardan ay ran temel unsur, onun ynetim biimidir. Kilisede hiyerar ik bir yap lanma vard r ve bunun ba nda da papa yer al r. Dolay s yla, Papal k ya da Petrusu dare (Petrine Ministiry)yi benimsemesi, Katolik Kilisesinin en ay rt edici zelli/idir.5 Dahas , papal k ve Kilise, yani papay kabul etmekle katolik olmak adeta zde le mi tir. Descuffi, H ristiyan Dininde Katolik Kilisesinin yeleri kimdir? sorusunu Romadaki Papaya ve onun me ru piskoposlar na boyun e/en h ristiyanlar Katolik Kilisesinin yeleridir eklinde cevaplar.6 Papa II. John Pauln ifadelerine gre de, di/er h ristiyanlarla katolikleri birbirinden ay ran papaya ba/l l kt r:
Her h ristiyan Tanr n n sadece [insanlarla] konu tu una de il, Roma mparatorlu u zaman nda Nas ral sa eklinde bir tarihsel ki ilik olarak insan biiminde yaad na inan r. Fakat bir Katolik bunun tesine geer ve Tanr ve san n Kilise denen kurum ierisinde ya ad na ve eylemlerde bulundu una da inan r ki, bu kurumun dnyadaki grnen ba Roma Piskoposudur.7

1 2

3 4 5 6 7

Katolik Kilisesi Din ve Ahlak lkeleri, md. 811, 846. Katolik Kilisesi Din ve Ahlak lkeleri, md. 763. Katolisizmin bu temel zellikleri ile ilgili bkz. Bokenkotter, History, s. 7; Stebbing, Story, s. 1; Henri de Lubac, Catholicism, London, 1950, s. 157; . Faruk Harman, Katoliklik, D A, XXV, ss. 5558. Bkz. Katolik Kilisesi Din ve Ahlak lkeleri, md. 197. Bkz. Bryan Wilson, Din Mezhepler, ev. Ali hsan Yitik-A. Blent nal, stanbul, 2004, s. 23. McBrien, Catholicism, s. 1184. Guiseppe Descuffi, H&ristiyan Dini, zmir, 1955, s. 106. John Paul II, Crossing the Threshold of Hope, s. 27.

199

K sacas Papal k Katolik kimli/inin en belirgin semboldr.8 Katolikler a s ndan papas z bir Kilise mmkn de/ildir. Kilise ile papal k, kilise mensuplar n n gznde oldu/u gibi Kilise kar tlar n n gznde de zde tir. Kngn ifadesiyle insanlar Kiliseye dair bir kitab okumaya ba lad klar nda ilk merak ettikleri, yazar n papaya kar m yoksa ona taraftar m oldu/udur.9 Bununla birlikte papal k Katolikli/in yegane sembol de/ildir. Sanki, teslis doktrinine benzetilebilecek bir lden sz etmek mmkndr: Roma, Kilise ve Papal k. Bu unsur Katolikli/in kalbini olu turmaktad r. Bu nedenle Kilise Roma Katolik Kilisesi, mensuplar da Roman Katolik diye adland r l r.

Katolikli/e gre Kilise Tanr n n mekan ve krall / d r, papa ise Kilisenin grnen ba (visible head). O, Kilisenin grnmeyen ba olan sa'n n vekili ve Petrusun halefidir. Kilisenin en tepesinde Roma Piskoposu olarak oturur. Kendisine ba/l tm kiliseleri curia vas tas yla idare eder. Piskoposlar n atanmas , kardinallerin tayini, k sacas her trl Kilise i inin niha mercii papad r. Romaya ba/l tm kiliselerdeki ayin ve dualarda papan n ismi geer:
Papam z Hazretleri (papan n ad zikredilir) iin dua edelim: Allah onu muhafaza edip kuvvetlendirsin ve yerde onu kutlu ederek, d manlar n n penesinden kurtars n.10

Papal / n, do/rudan kendisine ba/l olmayan bir tak m kiliselerle farkl bir ili kisi bulunmaktad r. Anglikan Kilisesi ile baz Ortodoks ve Protestan Kiliseler kendilerini Katolik saymakta, fakat papan n otoritesini tan mamaktad rlar. Bir de, zellikle Do/u h ristiyanlar ierisinde Uniat Kiliseler ad verilen ve birincilerin tersine, kendi inan ve uygulamalar n devam ettirmekle, yani Roma tarz ibadet etmemekle birlikte, papan n otoritesini kabul edenler mevcuttur. Keldaniler, Ermeniler ve K ptiler aras nda bu gruba girenler vard r.11

8 9 10 11

Granfield, Papacy in Transition, s. 1. Hans Kng, The Church, s. 566. Dini Ayin Kitab&, zmir, 1961, s. 453. Benzer rnekler iin bkz. Dua Kitab&, zmir, 1960; Roma badet Usul, zmir, 1960. Bkz. mer Faruk Harman, Katoliklik, s. 56, 58.

200

2. Kilise Yasas&nda ve Katolik Kate.izminde Papal&k

a) Kilise Yasas&nda Papal&k lk resm bask s 1917 y l nda yap lan Kilise Yasas (Code of Canon Law) yzy llarca devam eden bir geli im sreci sonunda ortaya km t r. Kilisenin anayasas niteli/inde olan bu metnin kaynaklar , konsil kararlar ve papalar n -deyim yerinde ise- itihatlar d r.12 Kilise Yasas , slam Hukuku gibi, bir bilim dal d r. Son ekli 1983te II. John Paul dneminde yrrl/e girmi tir. Mevcut haliyle 1752 maddeden olu maktad r.13 Yedi kitap (blm) olarak tasnif edilmi tir. Bu kitaplar n ierdikleri konular yledir: a) genel kurallar b) din adamlar ve laiklerin konumlar ve sorumluluklar c) Kilisenin ilanlar ve medya ile ili kileri d) sakramentler (evlilik, zerinde en ok durulan d r) e) Kilise mlkleri f) cezaland rma ve s n rlamalar g) Kilisenin kurumsal yap s ve i leyi i ile ilgili esaslar. A a/ da grlece/i zere, Kilise Yasas son derece merkeziyeti bir zelli/e sahiptir ve neredeyse hemen her konu papan n onay ve emrine ba/lanm t r.

Kilise Yasas nda papal k makam iin Kutsal Makam (Holy See) ve Havarisel Makam (Apostolik See), papa iin ise Roma Piskoposu (Roman Pontiff) terimleri kullan l r. Yasada papan n yetkisinin sa ve Petrustan geldi/i a ka ifade edilir. Buna gre Katolik Kilisesi Petrusun halefi taraf ndan ynetilmektedir.14 sa'n n yetkisi nce Petrusa, ondan da papalara gemi tir. Papa Petrus'un, piskoposlar da havarilerin halefleridir.15

Kilisenin dnyadaki ba ve sa'n n Vekili olan Roma Piskoposu, Kilise zerinde istedi/i gibi kullanabilece/i stn, do/rudan, tam ve evrensel yetkiye sahip-

12

13 14 15

Daha ncesine gtrmek mmkn ise de Kilise Yasas ile ilgili ilk nemli al malar XI. yzy lda yap lmaya ba lam t r. Bkz. Blumental, The Papacy and Canon Law in Eleventh-Century Reform, s. 201 vd. Bu al mada Kilise Yasas n n, Vatikan' n resm internet sitesindeki ngilizce tercmesi kullan lm t r. Bkz. http://www.vatican.va/archive/ENG1104/_INDEX.HTM (06.10.2006). Can. 204/2; 245/2 Can. 330.

201

tir.16 Papa curian n ba d r17, yetkileri sadece Evrensel Kilise zerindeki manev bir otorite de/ildir; blgesel kiliseleri ve onlar n cemaatlerini do/rudan ba/lar.18 Sadece papa ekmenik bir konsil toplama yetkisine sahiptir. Ayr ca konsili ask ya almak, da/ tmak, konsil kararlar n onaylamak da tamamen papan n yetkisi dahilindedir. Konsilin gr ece/i konular da o belirler.19 Konsil esnas nda papal k makam bo al rsa, konsil, al malar n yeni bir papa seilene kadar ask ya alacakt r. Konsil kararlar ancak papan n onay ndan sonra geerlilik kazan r ve inananlar ba/lay c hale gelir.20 Papa, kardinalleri istedi/i gibi seer ve papal k elilerini atama, yerlerini de/i tirme de tamamen papan n emriyle olur.21 Kilise mlkleri konusunda da en yetkili ki i papad r.22 e itli lkelerde, katolik kiliselerin st yap s n olu turan piskoposlar konferans eklindeki te kilatlar do/rudan papan n ynetimi alt ndad r.23 Tm katolik organizasyonlar n n papal k gzetiminde olmas gerekir.24

Yukar da zikredilen idar ve otorite ile ilgili zellikler yan nda Kilise Yasas nda papa ile alakal manev baz nitelikler de zikredilir. Din ve ahlak konularda konu tu/u zaman papa yan lmazd r.25 Hi kimsenin papan n bir yorumu veya hkmn tart ma hakk veya yetkisi yoktur.26 Papan n ve Kilisenin genel kabullerine kar sylemlerde bulunanlar, hatta onun davran lar n veya szlerini tart ma konusu yapanlar, aforoz dahil e itli cezalara mstehak olmu say l r.27 Endljans verme yetkisi de papaya aittir.28 Hukukta istisna (dispensation) yapma imtiyaz na sahip tek ki i de odur.29

16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29

Can. 331. Can. 64. Can. 333/1. Can. 338/12. Can. 340; 341/1. Can. 351; 362367. Can. 1273. Can. 242/1. Can. 305/2; 320/1. Can. 749/1. Can. 333/3. Can. 1371, 1372. Can. 995/1. Can. 87/2; 1698.

202

Yasada ayr ca, papa ve papal k makam ile ilgili, ola/anst baz durumlar kar s nda ne yap laca/ na dair dzenlemeler de yer almaktad r. Mesela papa seilen ki inin piskopos olmas gerekir, e/er de/ilse papal k koltu/una oturmadan nce acilen piskopos olarak kutsanmas laz md r.30 Daha nce de belirtti/imiz gibi, Kilise Yasas na gre papa istifa edebilir. zgr bir ekilde bu iradesini beyan ettikten sonra bu istifan n herhangi bir ki i ya da kurumca onay gerekmez.31 Yine, yasaya gre her ne olursa olsun papal k d nda Kilise iin bir alternatif yoktur. Bu kurumdan vazgeilemez. E/er papal k makam bo (vacant) kal rsa, yani papa lr, istifa eder veya engellenirse, papal k makam na alternatif bir teklifte bulunulamaz.32

b) Katolik Kate.izminde Papal&k Kilise Yasas gibi Katolik Kate izmi de Kilisenin nemli bir metnidir.33 Son ekli, Kardinal Ratzinger ba kanl / ndaki bir komisyonun al malar sonucunda 1992de yay nlanm t r. Sz konusu tarihte Papa II. John Pauln Fidei Depositum adl papal k kararnamesi ile birlikte resmen yrrl/e giren Kate izm bir din el kitab , yani ilmihal olarak nitelendirilebilir. Daha ok din e/itimi amal d r. H ristiyanl k inanc ve ayinler olmak zere iki ana blmden olu maktad r.

Papa iin Kate izmde Roma Piskoposu yan nda papa unvan kullan lmaktad r. Kilise Yasas nda oldu/u gibi Kate izmde de papa sa'n n Vekili ve Petrus'un Halefidir. Onunla birlikte Kiliseyi idare eden piskoposlar da havarilerin halefleridir.34 Ba/lama ve zme yetkisi sadece papan n nderli/i alt ndaki piskoposlara verilmi tir.35 Roma Piskoposu ve Havari Petrus'un halefi Papa, gerek inanl lar toplulu/unu gerek piskoposlar birbirine ba/layan birli/in temeli ve gzle grlr srekli kayna/ d r. Nitekim Papan n Kilise zerinde Mesihin Vekili ve btn Kili-

30 31 32 33

34 35

Can. 332/1. Can. 332/2. Can. 335. Bu al mada Katolik Kate izminin Trkiye Piskoposlar Konferans taraf ndan onaylanm Trke evirisi (Katolik Kilisesi Din ve Ahlak lkeleri, ev. Dominik Pamir, stanbul, 2000) ve Vatikan n resm ngilizce tercmesi olan Catechism of the Catholic Church (http://www.vatican.va/archive/ENG0015/_INDEX.HTM) kullan lm t r. Bkz. Katolik Kilisesi Din ve Ahlak lkeleri, md. 85, 869, 880, 1369, 1594. Md. 881.

203

senin oban olarak her zaman serbeste uygulayabilece/i yce ve evrensel tam yetkisi vard r.36 Piskoposlar da yetkilerini konumlar ndan de/il, papaya ba/l l klar ndan almaktad r. Zira Kate izmin ifadesine gre Piskoposlar kurulunun papaya ba/l l / nedeniyle yetkisi vard r. Piskoposlardaki bu yetki de yine papan n iradesiyle s n rl d r. nk bu yetki yaln zca papan n r zas ile ortaya konulabilir. Kurulun bu yetkiyi gsterme yeri ise genel konsildir ve bir konsilin ekmenik say labilmesi iin papa taraf ndan onaylanmas gerekmektedir.37 Papa magisterium, yani /retme yetki ve sorumlulu/unda yan lmazl k s fat yla birlikte inananlar n uymas gereken kurallar koyabilir. Kate izme gre, Tanr szn yorumlama yetkisi sadece papaya ve Kiliseye aittir.38 VIII. Bonifacein Unam Sanctam n hat rlatan bir biimde, Kate izmin ifadelerine gre papan n otoritesi Katolik Kilisesiyle de s n rl de/ildir, tm canl lar kapsar: Papa canl lar zerinde, Tanr sal atama sayesinde yce, tam, dolays z evrensel yetkiye sahiptir.39 Gnahlar ba/ lama yetkisi de papaya ve onun yetki verdi/i piskoposlara aittir.40 Papaya itaati reddetmek, en hafif ifadesiyle izma yaratmak, yani blclk yapmakt r.41

36 37 38

39 40 41

Md. 882. Md. 883, 884. Md. 100, 888, 892. Magisteriumla ilgili ayr ca bkz. md. 2030 vd. Katolikler papan n magisterium yetkisini ola/an ve ola/an st olmak zere ikiye ay rmaktad rlar. Ola an magisterium var olan /retme, ola an st magisterium ise yeni bir dogma ihdas etme ile ilgilidir. Bkz. Brezzi, The Papacy, s. 172, 173. Katolik Kilisesi Din ve Ahlak lkeleri, md. 937. Md. 1462, 1463. Bkz. md. 1462, 1463. Burada tarif edildi/ine gre sapk nl k (heresy) vaftiz olduktan sonra Katolik bir imanla inan lmas gereken gerekleri kabul etmemek veya ku ku duymak; rtidat/dinden kma (apostasy) ise H ristiyan inanc n reddetmektir.

204

B- PAPALIK OTOR TES N N KAYNA I VE PAPANIN YANILMAZLI I 1. Kurumsal Olarak Papal&;&n Kkeni I. Blmde de grd/mz zere, papal k, uzun bir tarih sre ierisinde ekillenmi tir. H ristiyanl k, IV. yzy la kadar zaten imparatorluk bask s alt ndad r ve Roma Kilisesi gayr me ru bir konumdad r. Bat Roman n y k l na kadar hatta bir mddet sonras na de/in Kilise, Roma mparatorlu/unun bir kurumudur. Ancak bu devreden sonrad r ki Roma Kilisesinde monar ik baz i aretler gzkmeye ba lar. Sonraki dnemlere bak ld / nda ise papal / n X. yzy la kadar siyasal olarak kurumsalla mas n n srd/; XXIV. yzy llar aras nda nemli bir dyev g haline geldi/i; Rnesans ve Reform srecinde, akabinde de Ayd nlanma ve modernizm ak mlar kar s nda otorite olarak zaafa u/rad / ; buna mukabil XIX. ve XX. yzy llarda papal / n stnlk iddialar n n son haddine ta nd / grlmektedir.

Peki papal k model olarak otantik bir kurum mudur? De/ilse kkeni nereye dayanmaktad r? Bu sorular cevaplamak iin muhtemel iki kayna/a bakmak gerekir. Bunlardan ilki, H ristiyanl / n ierisinden kt / Yahudilik; ikincisi ise Kilisenin, ierisinde geli ti/i ve ekillendi/i Roma mparatorlu/udur.

a) H&ristiyanl&;&n Yahudi Kkeni ve Papal&k H ristiyanl k, Yahudilik zerine bina edilmi bir dindir. H ristiyanl / n merkezinde yer alan sa bir yahudidir ve onun mesihli/i de Yahudili/e dayanmaktad r. lk h ristiyanlar n tamam da yahudidir ve ba lang ta H ristiyanl k, Yahudili/in bir mezhebi konumundad r. Sonradan H ristiyanlar, say bir yahudi mesihi olmaktan kar p kurtar c bir tanr ya dn trm ler ve bu yeni inanc n, Yahudili/in s n rlay c millli/ini a p evrensel bir mesaj haline geldi/ine inanm larsa da, bu ba ar l olmu mezhep yahudi kkenini tamamen bir kenara b rakamam t r. Gnmzde dahi bir Yahudi-H ristiyan (Judeo-Christian) gelene/inden sz edilmesi bu nedenledir.42

42

Yahudi-H ristiyan gelene/inden anla lan, ayr ayr Yahudi ve H ristiyan gelenekleri de/il, bu iki dinin olu turdu/u btnlktr. Daha do/rusu, bu kavramla kastedilen asl nda H ristiyan gelene/idir, ama bu H ristiyanl k zorunlu olarak onun temelini te kil eden Yahudilikle birlikte bir btn olu turmaktad r.

205

nan anlam nda veya kutsal metinler a s ndan Yahudi gelene/ine ba/l l k d nda, H ristiyanl kta kurumsal olarak da bir yahudi etkisinden sz edilir. rne/in kiliselerin olu umunda sinagoglar n rnek al nd / biiminde yorumlar vard r.43 Yine, ilk kiliselerde ynetimin presbyterium denilen bir k demliler heyeti taraf ndan stlenilmi olmas n n diaspora yahudilerinin uygulamalar yla benzerlik gsterdi/i sylenir.44 Fakat, idarenin tek ki iye hasredilmesinden sonraki hali ile kiliselerin bahsedilen bu iki benzerlikten de uzakla t / grlmektedir. Kald ki H ristiyanl / n ortaya kt / devrede ve sonras nda, Yahudilikteki en st din otorite sanhedrin ad verilen bir meclistir. Sanhedrinin kkeni ve i levi ile ilgili farkl gr ler bulunmakla birlikte, bu kurumun Eski srail devletinden bu yana var oldu/u bilinmektedir. Sz konusu meclisin etkili oldu/u as l dnem M.. 63 ile M.S. VI yzy llar aras d r.45 Bizim iin nemli olan nokta ise bu idare eklinin yap s , yani meclis biiminde olmas d r. nk tek ki inin mutlak idaresine dayal olan papal k ile Yahudi gelene/indeki meclis tarz , biim olarak tamamen farkl d r. Bunun yan nda Katolik Kilisesindeki ile Yahudilikteki din adam anlay da kesin bir benzerlik gstermez. Yahudilikte din adamlar n n ifac l k zellikleri, ynetimle ilgili grevleri, hukuk yetkileri varsa da, din adamlar s n f Kilisedeki kadar keskin ve hiyerar ik de/ildir.46 Tarih ierisinde Harunun neslinden geldiklerine inan lan Levililere zel bir yer verilmi tir, ancak Teorik olarak her yahudi hahamd r.47 Sonuta, Yahudilikte Katolik Kilisesindeki papal /a rnek olabilecek bir otorite anlay veya din bir kurum oldu/unu sylemek gtr. A a/ da grece/imiz zere papal / as l biimlendiren imparatorluk anlay , kurumlar ve hatta eski inanlar ile Romad r.48
43 44 45 46

47 48

Bkz. E. Renan, san&n Hayat&, s. 104. Bkz. BihlmeyerTuchle, I. ve IV. Yzy&llarda H&ristiyanl&k, s. 75. Sanhedrin ile ilgili bilgi iin bkz. Hugo Mantel, Sanhedrin, EJ, vol. 14, ss. 835839; D. Goodblatt, Sanhedrin, ER, vol. 13, ss. 6063. Yahudilikte din adamlar ile ilgili bkz. G.J. Blidstein, Priest and Priesthood, EJ, vol. 13, ss. 10701090; W. Kelman, Rabbi, Rabbinate, EJ, vol. 13, ss. 14451458; B.A. Levine, Jewish Priesthood, ER, vol. 11, ss. 534536. F. Kaufmann-J. Eisenberg, Yahudi Kaynaklar na Gre Yahudilik, Din Fenomeni, s. 94. Burada belki slamdaki halifelik ile papal k aras nda zaman zaman kurulan bir benzerli/e de i aret etmek gerekir (rnek olarak bkz. T.W. Arnold, Halife, MEB slam Ansiklopedisi, C. 5/I, s. 152; http://en.wikipedia.org/wiki/Caliphate). Ba ta temel bir fark belirtmek laz md r ki, hilafet, slam gelene/i ierisinde sadece Iiada inan konusudur. Ii inanta imamet ve halifelik ayn d r ve dinin esaslar ndan biridir. mamlar n ayn zamanda korunmu luk (ismet) s fatlar vard r (bkz. Bkz. Eb Cfer el Kumm, Risaletul- tikadatil- mamiyye - i mmiyyenin nan Esaslar&-, ev. Ethem Ruhi F /lal , Ankara, 1978, s. 104 vd.; Halife Keskin, ia nan Esaslar&, stanbul, 2000, s. 129 vd.). Ortodoks/snn slamda ise din otorite, yani inanlar n nas l idare edilece/i teolojik bir mesele de/ildir. nan esaslar aras nda bulunmayan bu konu mmetin tasarrufuna b rak lm t r.

206

b) Roma Miras& Roma Kilisesinin, Roma imparatorluk formlar n kendine rnek ald / zerinde neredeyse bir ittifak vard r.49 Roma mparatorlu/u ile kurulan bu ba/lant gnmze ait bir d nce de de/ildir. XVII. yzy l d nrlerinden Thomas Hobbes (15881679) nl eseri Leviathanda yle der:
E er insan, bu byk ruhani hakimiyetin kkenini d nrse, kolayca fark edecektir ki Papal k, mevta Roma imparatorlu unun, mezar zerinde talanm olarak oturan hortla ndan ba ka bir ey de ildir.50

Tarihsel sreci hat rlayacak olursak, zellikle Bat Roman n y k l ndan itibaren Avrupada bir otorite bo lu/u meydana gelmi , bu bo lu/u byk lde Kilise doldurmu ve manev otoritesi ile adeta Roma mparatorlu/unun devam n sa/lam t r. Roma Kilisesinin bu konumu, VIII. yzy l n sonundan itibaren toprak sahibi
slamda kilise tarz bir yap olmad / gibi bir ruhban s n f da yoktur. Ynetim sadece sosyolojik ve siyas bir gerekliliktir. Halifeler her ne kadar peygamberin halefleri say lsalar da, zellikle drt halifeden sonra bunlar n din alanda bir otoriteleri mevcut olmam t r. lk drt halifenin din konulardaki etkinli/i de makamlar ndan de/il, Peygamberi en yak ndan tan yan ki iler olmalar ndan kaynaklanmaktad r. Halifeler siyas liderlerdir (bkz. Ziya Kaz c , slam Messeseleri Tarihi, stanbul, 1996, ss. 2568) ve din ya ant n n ayr lmaz bir paras de/ildirler. Fiil olarak uzun zamand r slam dnyas nda bir halife yoktur ve bu da bir soruna yol amamaktad r. Halifelerin i i tarihte sadece siyasal birli/i temsil etmek ve gl olduklar zamanda da devleti ynetmek olmu tur. nan veya ibadet sistemine mdahale etmeleri, din tasarruflarda bulunmalar sz konusu de/ildir. Zaten Osmanl dneminde de daha ok sultanlar n sembolik unvanlar olarak kalm , sadece son dnemlerde zay flaman n getirdi/i etkiyle ihya edilmeye al lm t r (bkz. Mmtazer Trkne, Siyas deoloji Olarak slamc&l&;&n Do;u.u, stanbul, 1994, s. 145 vd.). Osmanl sultanlar n n Kanuniden nce de halife unvan n kulland klar bilinmektedir ve halifeli/in Kahiredeki kutsal emanetlerin al nmas yla Osmanl ya geti/i 18. yzy la ait bir efsanedir (bkz. lber Ortayl , Osmanl&y& Yeniden Ke.fetmek, s. 183). As l itibariyle, slamda H ristiyanl /a gre daha sivil bir kurumsalla ma sz konusudur. Baz mezheplerin resm ideoloji haline geldi/i zamanlar olmu tur, ama slam tarihinde, rne/in konsillere benzer bir uygulama yoktur. Belki icma konsillerle k yaslanabilir. Fakat onun da varl / n n tart mal olu u bir yana, varsa da bu tamamen sivil bir insiyatiftir, baz lar n n yapt / gibi kilisedeki magisteriumla k yaslanamaz. (George Makdisi, Ortaa;da Yksek ;retim, ev. A.H. avu o/lu-H.T. Ba o/lu, stanbul, 2004, s. 395). Tm bunlarla birlikte papal kla halifelik aras nda baz paralellikler de yok de/ildir. ncelikle sosyolojik i lev a s ndan bunlar birbirine benzemektedir. Zira ikisi de birli/i temsil etmektedir. Buna ilaveten, XII. yzy lda Abbasi halifeleri papalar n isimlerine benzer isimler kullanm lar, papalar gibi sultanlara ta giydirmi lerdir. Mo/ollarca ldrlen son Abbas halifesi Mutas m gibi baz halifelerin ak betleri de bir tak m papalarla ayn olmu tur. Fakat sonuta, baz bat l lar n da hakl olarak tesbit ettikleri gibi, slamdaki halifelik slama zg bir kurumdur (Bkz. H.L., Bodman, Caliphate, ER, vol. 3, ss. 2124). slam dnyas nda halifelik ile ilgili yak n dnemdeki baz tart malar iin ayr ca bkz. Ramazan Bier, 20. Yzy&l slm Dnyas&nda Hilafet Tart&.malar&, stanbul, 2004; Trk Hukuk ve Siyaset Adam& Seyit Bey Sempozyumu, zmir lahiyat Vakf Yay nlar , 1999; smail Kara, Hilafet Risaleleri, IIV, stanbul, 2002. rnek olarak bkz. Ullmann, a.g.e., s. 8; Pirenne, a.g.e., s. 142; Dvornik, Emperors, Popes and General Councils, Dumbarton Oaks Papers, vol. 6 (1951), s. 3; Bryan Wilson, Din Mezhepler, s. 22; A. Fawkes, Papacy, E.R.E., vol. 9, s. 620. Thomas Hobbes, Leviathan, ev. Semih Lim, stanbul, 2004, s. 480.

49

50

207

olmas yla daha da peki mi tir. Asl nda Roma mparatorlu/u birok idareci iin cihan imparatorlu/u olma anlam nda bir rnek olarak grlm ve Bat Roman n y k l n n ard ndan neredeyse Avrupadaki her krall k ve imparatorluk kendisini Roman n devam saym t r. Ruslar dahi Roman n sezar n ar haline getirip Moskovan n Roma ve stanbuldan sonra nc Roma oldu/unu iddia etmi lerdir. Bugn Osmanl vard r.51 mparatorlu/unun da Roma tarz bir imparatorluk oldu/unu d nenler

H ristiyanl k, zellikle de Roma Kilisesi nk imparatorlu/un merkezindedir bu imparatorlu/un iinde do/up bym tr. Devlet dini olduktan sonra imparatorlu/un ve Kilisenin kar l kl olarak birbirlerini etkiledikleri muhakkakt r. Bir yandan imparatorluk h ristiyanla m t r, di/er yandan ise H ristiyanl k Romal la m t r.52 Bu durum H ristiyanl k ile Roma aras nda varolu sal bir ili ki kurulmas na, hatta baz h ristiyan yazarlar n dnya tarihini H ristiyanl / n do/u unun bir n haz rl / olarak yorumlamas na ve Roman n putperest dnemine dahi bu gzle bakmas na neden olmu tur. Roma dini zerine a/da incelemelerin nemli bir blm bu H ristiyanla t r c nyarg n n kan t d r53 der Messaid, ve yle devam eder:
Versailles, sonuta, dev bir Roma Villas ndan ba ka bir ey de ildir. T pk Berlindeki Vilhelm Almanyas n n resmi binalar n n, Washingtondaki Capitol ve Beyaz Saray n byk Roma binalar n n ruhsuz kopyalar ndan ba ka bir ey olmamas gibi. ngiltere, y llarca kendi ocuklar na Roma tarz bir e itim verdi ini sanm t r ve en nl otomobilinin nne klasik Roma Al nl n kopya etmi tir... [Roman n] gerekte ne Tanr s zellikle tek ve a k n bir tanr - vard ne de eytan , yani cehennemi Herkes sorun zerine kendi bak a s n dayatmak istedi ve hala istiyor ve o u, Roma dininin Romal olmad n kan tlamay denedi: [Roma] neredeyse Romulus taraf ndan kurulu undan itibaren H ristiyanl a haz rlan yordu.54

51

52 53

54

lber Ortayl imparatorlu/un emperyalizmle zde le tirilmesinden dolay , baz lar n n bunu Osmanl ya yak t ramad klar n , oysa emperyalizmle imparatorluk ili kisinin sonradan ve de yanl biimde kuruldu/unu, cihan imparatorlu/u anlam nda Osmanl n n bir Roma mparatorlu/u oldu/unu syler. Bkz. Osmanl&y& Yeniden Ke.fetmek, s. 181; Son mparatorluk Osmanl&, s. 45. Brian Wilson, Christianity, London, 2003, s. 39, 40. Gerald Messadi, eytan&n Genel Tarihi, ev. I k Ergden, stanbul, 1998, s. 261. Yazar bu h ristiyanla t r c nyarg konusunda G. Dumezil ve Arnold Toynbeeyi rnek verir. Bkz a.g.e. s. 260. Messadi, a.g.e., s. 246, 247.

208

Roma mparatorlu/unun Katolik Kilisesi ve papal k zerindeki tesiri, inan ve uygulamalar ile idar formlar a s ndan de/erlendirilebilir. Kilisenin gerek mabed gerekse ibadet biimleri bak m ndan Romadan etkilendi/ine dair gr lerden daha nce bahsetmi tik. Eskiden beri, ikonolara sayg gsterme, kutsal su, mum yakma, azizlik gibi inan ve uygulamalar Roman n putperest adetlerinden H ristiyanl /a geen unsurlar olarak grenler olmu tur.55 Bunun yan nda, belki daha temel bir benzerlik olarak, Katolik gelenekte Petrusa dayand r lan papal k teolojisinin ve Roma Kilisesine yklenen anlam n, paganlar n Roma aeterna (ebed Roma) d ncesinden kaynakland / n syleyenler vard r.56

Bir tak m inanlar ve uygulamalar aras ndaki benzerlikler belki farkl biimlerde yorumlanabilir. Fakat Kilisenin idare tarz ile Roma imparatorluk kal plar aras ndaki benzerlikler daha somuttur. ncelikle, bizatih papalar I. Leodan itibaren imparatorlar n daha nce kulland / Pontifex Maximus unvan n kullanm lard r. Papalar n, kendilerine ba/l blgelerle ileti im iin kulland klar ve decretal ad verilen mektuplar da asl nda imparatorlar n yerel yneticilere gnderdi/i emirnameler (decree veya responsa)in taklididir.57 IV. yzy ldan itibaren Kilisenin idar blgeleri Roma mparatorlu/unun taksimi rnek al narak dzenlenmi tir.58 Papa Byk Gregory, Kilise emlak n dzene sokarken de Roma sistemini aynen uygulam t r. Bir e it ikta sistemi diyebilece/imiz beneficium bunun en tipik rne/idir.59 Papal k idare te kilat na verilmi olan curia ad , ayn zamanda Roma Senatosunun ismidir. Birok yazara gre genel konsil de Roma Senatosundan mlhemdir.60 Hatta do/udaki h ristiyan din adamlar sakal b rak rken Bat dakilerin tra l olmas dahi, o/unlukla, Romal senatrlere benzeme iste/ine yorulur.61

55 56 57

58 59 60 61

Hobbes, Leviathan, s. 447, 456459. Collins, Upon this Rock, s. 52. Bu tr bir mektup ilk kez Papa Siricius zaman nda, 385te spanya ruhbanlar na gnderilmi tir. Daha sonra Papa I. Celestine (422432) papalar n bu mektuplardaki szlerini hukuk olarak nitelmi ve itaat edilmesi gerekti/ini vurgulam t r. Bkz. Ullmann, a.g.e., s. 16. K. Bihlmeyer H. Tuchle, I. ve IV. Yzy&llarda H&ristiyanl&k, s. 81. Bkz. Pirenne, a.g.e., s. 87. Dvornik, Emperors, Popes and General Councils, s. 4, 22. Turhan Kaar, Katoliklerle Ortodokslar n Ayr l / , Radikal, 30.11.2006.

209

Katolik Kilisesi ile Roma aras ndaki ba/lant a s ndan nemli bir di/er husus da dil, yani Latincedir. Latince Kilisenin sembollerinden biridir ve adeta onunla zde le mi tir. Bugn dahi Latince Vatikan Devletinin resm dilidir. Asl nda nciller dahil, H ristiyanl /a ait en eski metinler Yunancad r. Zaman ierisinde imparatorlu/un Bat s gittike Latin, Do/usu ise Yunan zelli/i kazanm , do/al olarak Roma Kilisesinde de dil a/ rl / Latinceye kaym t r. Kilisenin resm dilini Yunancadan Latinceye eviren Papa I. Victor (189198)dur. Kilise Kitab- Mukaddesi de Romal la t rm ve Latinceye evirmi tir. Papa Damasus zaman nda Jeroma yapt r lan Latince Kitab Mukaddes tercmesi (vulgat) Trent Konsilinde Kilisenin otantik ve resm metni haline gelmi tir. Baz lar na gre vulgat sadece Kiliseyi de/il Avrupay da zihnen Romal la t rm t r. Hatta papal / n Petrus'la irtibatland r lmas nda dahi Mattan n Petrus'la ilgili pasajlar n n Latin evirisinin etkili oldu/unu, yani Latin mantalitesinin Kutsal Kitap yoluyla h ristiyanlar papal k fikrine haz r hale getirdi/ini syleyenler vard r.62

2. Kiliseye Gre Papal&k Otoritesinin Kayna;& ve Me.ruiyeti Yukar da dile getirilen gr lerin temelinde papal / n tarihsel/do/al bir kurum oldu/u anlay vard r. Katolik Kilisesinin papal /a bak ise tabi ki farkl d r. teolojik ve gelenekKatolik /retiye gre Papal k, tarihsel de/il ilah bir kurumdur. Papal / n kayna/ ve me ruiyetine dair Kilise gr nn temel dayanaklar n sel/tarihsel olmak zere iki k s mda inceleyebiliriz. Bunlardan sonra da bazen papal /a alternatif olarak ileri srlen, fakat o/unlukla papal k otoritesinin tezahr etti/i yer olarak grnen genel konsillerle papal k mnasebetine de/inmek yerinde olacakt r.

a) Teolojik Dayanaklar H ristiyan teolojisinin temel konular ndan biri Kilisenin mahiyeti ve i levini konu alan eklesiolojidir. Papal k da eklesioloji ierisinde ele al n r. Yukar da belirtti/imiz zere, geleneksel Katolik inanc na gre Kilise ve de papal k ilah bir temele sahiptir. Hatta sadece papal k kurumu de/il bir btn olarak hiyerar inin kendisi ilah
62

Bkz. Ullmann, a.g.e., s. 1215.

210

kaynakl d r. sa Kiliseyi hiyerar ik bir kurum olarak b rakm t r. Yani Kilise bugnk haliyle bizatihi Tanr taraf ndan kurulmu tur. Fakat Tanr n n tasar mlad / bir hal almas biraz zaman alm t r.63

Papal k teolojisi; birincisi, san n Kiliseyi kurdu/u ve ba na Petrusu atad / , ikincisi Petrusa verilen bu yetkinin di/er Roma Piskoposlar na geti/i biiminde iki temele dayanmaktad r.64 Katolik /retiye gre Petrus bizzat sa taraf ndan kilisenin ba olarak atanm t r. Bunda phe izhar eden Katoliklikten kar.65 H ristiyanl / n geli im srecine ve kutsal metinlerin olu umuna Yeni Ahitin nemli bir k sm onun mektuplar ndan olu maktad r bak ld / nda asl nda Pavlus, Petrustan daha etkilidir. Papal kla ilgili teolojide Pavlusun yerine Petrus'un temel al nmas n n en nemli nedeni onun sa'n n en yak n ndaki ki ilerden biri olmas ve onunla ilgili ncillerdeki ifadelerdir. Pavlus sz konusu teolojik iddialar iin uygun bir rnek de/ildir. Zira hem Drt ncilde ad hi gemez, hem de otantik anlamda havari de/ildir, yani do/rudan sa'n n /rencisi olmam t r. Ayr ca hidayete ermeden nce sa taraftarlar na zulmetmek gibi bir dezavantajl durumu vard r. Kilise /retisine gre papal kla ilgili teolojik anlay , en ba ta kutsal metinlere dayanmaktad r. Petrus metinleri (Petrine texts) olarak bilinen ncil pasajlar , ilk papan n Petrus oldu/unu a ka gsterir.66 Bu anlay a gre ncil yazarlar n n Petrusun nceli/i ve otoritesi konusunda en ufak bir pheleri yoktur. Havarilerin isimlerini sayarken onu en ba ta zikretmeleri de bunu gstermektedir.67 Petrusun otoritesi ve papal / n me ruiyeti konusunda zellikle Matta ve Yuhannada geen iki pasaja at f yap l r:
Ben sana unu syleyeyim, sen Petrussun ve ben kilisemi bu kayan n zerine kuraca m. ller diyar n n kap lar ona kar direnemeyecek. Gklerin Egemenli i'nin
63 64

65 66 67

K. Bihlmeyer H. Tuchle, a.g.e., s. 83. Bkz. Kng, The Church, s. 581585. Charles Journet (18911975) Katolik kilisesinde teolojik anlamda papal / n nceli/i hakk ndaki fikirleri bak m ndan nemli bir ki idir. Onun gr leri sonraki y llarda Kilisenin papan n nceli/i hakk ndaki temel gr olmu tur. Bkz. John P. Galvin, Papal Primacy in Contemporary Roman Catholic Theology, s. 653667. Ludwing Ott, Fundamentals of Catholic Dogma, trans. by P. Lynch, Rockford 1960, s. 276, 279. Petrus Doktrini ile ilgili ayr ca bkz. John C. Horgan, Petrine Doctrine, EVP, ss. 325327. G.H. Joyce, The Pope, CE. Petrus metinleri ile ilgili ayr nt l bir al ma iin bkz. Donald J. Grimes, The Papacy and The Petrine Texts, Fordham University, New York, 1981. Bkz. Corbett, The Papacy, s. 9, 10.

211

anahtarlar n sana verece im. Yeryznde ba layaca n her ey gklerde de ba 68 lanm olacak; yeryznde zece in her ey gklerde de zlm olacak." Yemekten sonra sa Simun Petrusa, Yuhanna o lu Simun beni bunlardan daha ok seviyor musun? diye sordu. Petrus evet ya Rab dedi, seni sevdi imi bilirsin. sa ona kuzular m otlat dedi. kinci kez yine ona Yuhanna o lu Simun, beni seviyor musun? diye sordu. O da, evet ya Rab seni sevdi imi bilirsin dedi. sa ona 69 koyunlar m gt dedi.

Bu iki pasaj, papal / n kurumsal anlamda me ruiyeti konusunda en ok at fta bulunulan metinlerdir. Bununla birlikte ilgili k s mda grece/imiz zere, birok yazara gre evet, Yeni Ahitte Petrus'un sa yan nda zel bir yeri oldu/una dair i aretler vard r, fakat onun herhangi bir kilisenin ba oldu/u konusunda bir kan t gstermek mmkn de/ildir.70 Kald ki temel problem Petrusun H ristiyanl / n ortaya k dnemindeki konumu da de/ildir. Bu teolojinin as l sorunlu olan k sm , Petrusa atfedilen bu yetkinin Roma piskoposlar na nas l geti/i, yani yetki zinciri ile ilgilidir. Dolay s yla, Kng gibi teologlara gre Kilisenin bu pasajlardan bu sonular karmas , ancak kutsal metinlerin dogmatik bir yorumu ile mmkn olmu tur.71

b) Tarihsel ve Geleneksel Dayanaklar Yukar da da belirtti/imiz gibi, Katolik Kilisesinin geleneksel anlay na gre Petrus zaman nda neredeyse imdiki haliyle bir kurumsal yap sz konusudur.72 Bununla birlikte, Katoliklerin papal / n me ruiyeti ile ilgili tarihsel ve geleneksel kan tlar iki konuya odakl d r: Petrusun Roma'ya gelip burada ld/ ve Roma Kilisesinin stnl/. Petrusla ilgili yukar da zikredilen ncil pasajlar , Petrus'un Roma'da ld/ ve Roma Kilisesinin de onun mezar zerine kuruldu/u inanc na yol am t r. Hatta, sz konusu pasajlara bu ekilde literal bir mana verilmesi, 1940l y llarda Vatikanda yap lan kaz larda Petrus'un mezar n n bulundu/u ve bylece incillerdeki ifa-

68 69 70 71 72

Matta, 16: 18,19. Yuhanna, 21: 15,16. Bkz. Patrick Granfield, Papacy, E.R., vol. 11, s. 171. Kng, The Church, s. 581. Hatta Liber Pontificaliste Petrusun, kilise idaresine yard mc olmak zere iki piskopos atad / yazar. Bkz. Liber Pontificalis, 1: 3 (s. 1).

212

delerin gerekli/inin kan tland / n biiminde sylemlere neden olmu tur.73 Kilisenin resm anlay n savunan Katolik yazarlar, Petrusun Roma'ya geldi/i ve burada ld/ne dair kutsal metinlerde a k bir ifade bulunmad / n kabul etmekle birlikte, ilk h ristiyan yazarlar n eserlerinden bu sonucun kesin olarak kar labilece/i kanaatindedirler.74 Kilisenin anlay na gre zaten Kutsal Kitapta a k olan Petrus idaresinin sonraki h ristiyan ku aklarca da anla lmas farkl olmam t r. Kilise babalar da Roma Kilisesinin nceli/ini ve Petrusu idarenin me rulu/unun ahitleridir.75 Ayn zamanda Petrustan sonraki nc papa say lan Romal Clement (. 100 civar )in, muhtemelen Roma hkmdar Domitian (M.S. 8196) zaman nda, Korint Kilisesine yazd / mektubu, Roma Kilisesinin ve papal / n otoritesinin delillerinden biri say lmaktad r. Bu mektupta Clement Roma Kilisesinden sz etmekte fakat onun stnl/ veya Roma piskoposunun otoritesi ile ilgili herhangi bir de/erlendirmede bulunmamaktad r. Mektup Korint Kilisesinde ortaya kan bir kar kl k zerine kaleme al nm t r ve Korintlilere /tler ve baz tavsiyeler iermektedir.76 Mektuba atfedilen nem ieri/inden ziyade sonucu ile ilgilidir. Korint Kilisesindeki kar kl / n Clementin mektubu ile sona erdi/i kabul edildi/inden, bu durum Roma Piskoposunun bir ba ka kiliseye mdahale etmesi ve o kilise taraf ndan otorite kabul edilmesi olarak yorumlanmaktad r. Antakya Kilisesi piskoposu oldu/u kabul edilen ve Thophorus ad yla da bilinen bir di/er Kilise babas Antakyal Ignatius (. 110 civar )un, muhtemelen mparator Trajan (M.S. 98117) zaman nda Romal lara yazd / mektubunda Roma Kilisesinden vgyle bahsetmesi ve ondan sevgide nder diye sz etmesi de Roman n di/er kiliseler ierisinde farkl bir yerinin ve nceli/inin bulundu/unun delili kabul edilmektedir.77 Ireneus (. 200 civar ) ise Roman n nceli/i ve otoritesini a ka dile getiren yegane Kilise babas d r. Anadoluda do/73 74 75 76

77

Ayr nt lar iin bkz. Brezzi, The Papacy, s. 13, 14; BihlmeyerTuchle, a.g.e., s. 28. Petrus'la ilgili sz konusu inan konusunda ayr ca bkz. Ludwing Ott, a.g.e., s. 281283. BihlmeyerTuchle, a.g.e., s. 2528. Roma Kilisesinin nceli/i ve stnl/ ile ilgili ilk i aretler kabul edilen metinlerle ilgili yorum iin bkz. Brezzi, The Papacy, s. 22 vd. Sz konusu mektup iin bkz. Philip Schaff, The Apostolic Fathers with Justin Martyr and Ireneus, Eerdmans Publishing, 2001, Vol. I, ss. 537. Mektuptan nemli baz blmlerin Trke evirisi iin bkz. Kilise Babalar&ndan ve Yaz&lar&ndan Al&nt&lar, ev. Hakk Demirel ve di/erleri, stanbul, 1997, ss. 1127. Bkz. Schaff, Apostolic Fathers, s. 143; Kilise Babalar&ndan ve Yaz&lar&ndan Al&nt&lar, s. 38; Corbett, a.g.e., s. 94 (Document No. 2).

213

du/u, hayat n n byk bir k sm n ise Lyonda geirdi/i bilinen Ireneus, Sapk nlara Kar ad yla bilinen eserin nc kitab nda Roman n di/er kiliselerin kabul etmek zorunda olduklar bir otoritesi bulundu/undan sz etmektedir. Ireneusun ifadelerine gre evrensel nitelikte olan Kilise Romada kurulmu tur; kurucular Petrus ve Pavlustur. Sonraki piskoposlarca da bu gelenek devam ettirilmektedir. Di/er kiliseler onun nceli/ini ve otoritesini kabul etmelidir.78 Ayr ca Ireneusun, gelenek ve yetki zinciri kavramlar n ilk kullanan ki i oldu/u sylenmektedir.79 Yukar da zikredilenler d nda, yaz lar gnmze ula t / kabul edilen ba ka Kilise babalar da vard r. Fakat bunlar n eserlerinde Roman n stnl/ veya di/er kiliselere mdahalesi anlam nda bilgiler yer almaz. rne/in, e itli yerleri dola t ktan sonra Romaya yerle en ve burada ldrlmesinden tr ehit lakab yla an lan Justin (. 165), ona isnad edilen pek ok yaz da Roma Kilisesinden bahsetmekte, fakat onun di/er kiliseler aras ndaki herhangi bir stnl/nden sz etmemektedir.80 Milad ikinci yzy lda ya ad / ve sapk nlara kar polemikler kaleme ald / bilinen fakat eserleri kay p olan di/er bir yazar Hegesippustan yap lan nakillerden (o/unlu/u Eusebiusun nakilleridir) anla ld / kadar yla, Hegesippus Roma Piskoposlar Anicetus (155166) ve Eleutherus (174189) zaman nda Roma'da bulunmu bir ki idir. O dnemdeki Kilise hakk nda bilgi vermektedir, fakat tarihsel bir gelene/in varl / ndan sz etmekle birlikte Roman n stnl/ konusunda bir gr ileri srmemi tir.81 Tertullian (. 230) ise Roman n doktrinal otoritesini kabul etmi ve zellikle Sapk nlara Kar Reete adl eserinde Roma Kilisesinin ift havarili/ini ve nceli/ini ifade etmi tir.82 Daha sonraki dnemlerde de yine baz Kilise babalar n n Petrus idaresinin me rulu/u iin delil gsterilen ifadeleri vard r. Bunlardan en ok kullan lanlardan

78

79 80 81 82

Schaff, a.g.e., s. 597 (Against Heresies: Book III, 2). Ireneus bu iki havariden sonra Kilisenin ba na s rayla Linus, Anacletus ve Clementin geti/ini ifade eder. Telesphorus ve Pius gibi ba ka isimleri de bunlar n yerine geen ki iler olarak zikreder (Against Heresies: Book III, 3). Barker, Onun zinde, s. 32. Justin Martyrin yaz lar iin bkz. Schaff, a.g.e., s. 210439. Hegesippusun yaz lar ndan paralar iin bkz. www.earlychristianwritings.com/text/Hegesippus .html (24.10.2006). The Prescription Against Heresies, 36 (www.earlychristianwritings.com/text/tertullian11.html).

214

biri Ambrose (. 397)ye atfedilen Petrus neredeyse Kilise oradad r szdr.83 Bir di/er nemli isim Jerome (. 420)un, Papa Damasusa yazd / mektupta Kilisenin o kaya zerine bina edildi/ini biliyorum diye yazd / nakledilir. Yine IV. yzy l sonras nda ya am Byk Basil, John Chrysostom, Nazianzenli Gregory gibi babalar n Roman n nceli/i ile ilgili syledikleri de s ka papal / n me ruiyetine delil say lan materyallerdendir.84 lk dnemlerde Afrika kiliselerinin e itli konular dan mak zere Romaya mracaatlar da katoliklerce papal / n nceli/inin bir gstergesidir.85 Papalar n tav rlar da Roma Kilisesi ve papal / n nceli/i konusunda de/inilen hususlardan biridir. Papa ile Petrus'un zde le tirilmesi ve papal / n nceli/inin ilan n n Byk Leo ile gerekle ti/i bilinmektedir.86 Daha sonra da Byk Gregory, zellikle mektuplar yoluyla Roman n nceli/ini savunmu tur87 Peki neden I. Leo ncesinde papalar n Roman n stnl/ ve papal k otoritesi ile ilgili a klamalar na rastlanmamaktad r? Corbett gibi yazarlara gre evet, Petrus'un ilk halefleri aras nda ncelik iddias nda bulunan olmad , ama bu, buna gerek duyulmad / ndand . Yani ilk papalar fiil olarak zaten nceliklerini kullanmaktayd lar.88

c) Genel Konsiller ve Papal&k H ristiyanl kta genel konsiller son derece nemli bir yere sahiptir. Bu konsiller, Kutsal Ruhun iradesinin tecelli etti/i ortamlar olarak kabul edilir. Katolik Kilisesi a s ndan da papan n otoritesi ile birlikte en st otorite genel konsildir. Hatta VII. Gregory (10731085)ye kadar genel konsillerin papan nkinden daha st bir otoriteyi temsil etti/i, VII. Gregory ile birlikte papan n otoritesinin konsilden stn say lmaya ba lad / sylenebilir.89 Byk Blnme esnas nda ve sonras nda genel

83 84 85 86

87 88 89

Bkz. Ludwing Ott, a.g.e., s. 284; McClory, Power and The Papacy, s. 11. Bkz. Ludwing Ott, a.g.e., s. 284; Brezzi, The Papacy, ss. 5257. Bkz. Bettenson, Documents of the Christian Church, s. 85. Bu zde le tirme gnmze kadar devam etmi tir. VI. Paul 1969da Dnya Kiliseler Konseyi temsilcileriyle gr mesinde Ben Petrus diye konu mu tur. II. John Pauln farkl zamanlarda benzer konu malar vard r. Bkz. Granfield, a.g.e., s. 40. Bu konuda bkz. Graham Nicholson, The Understanding of Papal Supremacy as revealed in the Letters of Pope Gregory the Great, ss. 4965. Bkz. Corbett, a.g.e., s. 11. 994 y l ndaki Chelles Sinodunda Kilise Babalar n n gr leri ile ters d mesi durumunda papalar n emirlerinin geerli olmayaca/ kararla t r lm t . Fakat XI. yzy lda bu de/i ti ve Gregory dneminde papan n otoritesi konsillerin ve Kilise babalar n zerine kt . Gregory daha da ileri gide-

215

konsilin papaya stnl/ne dair d nceler ortaya km sa da bunlar etkili olamam t r.

21 genel konsilden ilk yedisi Ortodokslar ve Katoliklerce ba/lay c kabul edilir. 8. genel konsil olan IV. stanbul Konsili Do/uda gerekle tirilmesine ra/men Ortodokslarca kabul edilmez.90 Bundan sonraki konsiller ise tamamen Katolik Kilisesine mahsus Bat Konsilleridir. Konsiller her zaman bir pratik sorundan veya zorunluluklardan dolay toplanm t r. Bunlar din oldu/u kadar siyas nedenler de olabilir. Mesela konsiller, sekler glere kar papalar n nemli aralar ndan biri olmu tur. mparatorlar n aforoz edilmeleri genellikle bu ekildeki konsiller iledir. Genel konsiller periyodik bir faaliyet de/ildir. Trent Konsili ile I. Vatikan Konsili aras nda oldu/u gibi, 300 y l konsilsiz geen zamanlar olmu tur. Konsillere sadece oy hakk bulunan delegeler de/il gzlemciler de kat lmaktad r.91

Asl nda ilk genel konsil olan znikten nceki baz Bat sinodlar nda Roma Kilisesinin etkinli/ine dair baz i aretler vard r. rne/in Galya blgesindeki Arlesta 314 y l nda yap lan bir sinoda bakacak olursak, sinodun toplanma nedeni Roma Piskoposu Miltiades taraf ndan aforoz edilmesi zerine, Donatusun imparatora ba vurmas d r. Papa bu sinoda kat lmam t r. Fakat kat lan piskoposlar n karar papan n hakl oldu/u ynnde olmu tur. Yine ayn sinodda Roman n esas ald / paskalya tarihinin do/rulu/u da onaylanm t r.92 381 stanbul Konsilinden sonra da, konsil kararlar Theodosius taraf ndan Bat daki piskoposlara gnderilirken, listedeki isimlerin ilki Roma Piskoposudur. Bununla birlikte, k smen son ikisi hari, ilk sekiz konsilde papalar n ve kurumsal olarak papal / n herhangi bir nemli rolnden bahsetmek zordur. stelik, I. Blmde de i aret edildi/i gibi, I. stanbul ve Kad ky konsillerinde Roma Kilisesine kar stanbulu n plana karmaya al an kararlar

90 91 92

rek papal k emirlerinin bizatih Kutsal Ruhun emirleri oldu/unu iddia etti ve yeni kanun koyma ayr cal / n sadece papalar n uhdesinde oldu/unu a klad . Bkz. Blumenthal, Papacy and Canon Law, s. 209 vd. Bunun nedeni muhtemelen, bu konsilde nceki patri/in aforoz edilmesidir. Genel konsillerde papal / n rol ile ilgili genel olarak bkz. La Due, The Chair of Saint Peter, ss. 299311. Robert McClory, Power and The Papacy, ss. 1215. Bkz. Collins, Upon this Rock, s. 39, 40. Genel konsiller, papalar ve imparatorlarla ilgili bkz. Dvornik, Emperors, Popes and General Councils, ss. 123.

216

al nm t r. Zaten birinci biny l ierisindeki ilk sekiz konsili papalar de/il imparatorlar toplam t r.93 Bat konsilleri XI. yzy lda, al nan kararlar bak m ndan II. Vatikan konsili ile benzerlik arzeden I. Lateran Konsili ile ba lar. Bunlar n da hepsi tamamen papan n iradesi ve emri ile toplanmam t r. rne/in Constance Konsili (14141418) tmyle mparator Sigismundun toplad / bir konsildir. Fakat Bat konsillerinin geneli papal / n insiyatifinde gerekle mi tir denebilir. Genel Konsiller ierisinde I. Vatikan Konsili papal k teolojisinin niha eklini ald / konsil olmas bak m ndan nemlidir. Zira burada papan n yan lmazl / dogmaya dahil edilmi tir. II. Vatikan Konsilinde papa ve din adamlar aras nda i birli/ine vurgu yap lmaya al lm sa da -zellikle Lumen Gentium gibi konsil metinlerinde grlece/i zere- papal / n geleneksel otorite iddias ndan taviz verilmemi , papan n Petrus'un halefi ve san n vekili oldu/unun alt izilmi tir.94

3. Papan&n Yan&lmazl&;& Meselesi Yan lmazl k doktrininin papal k iin teolojik bir nkleer silah oldu/unu dnenler vard r.95 Bu biraz abart l bir niteleme olsa da, yan lmazl / n kkeni ve mahiyeti, papal kla ilgili en tart mal konulardan biridir.96 Tart man n temelindeki sorun ise, yan lmazl / n Kiliseye ait oldu/una inan lan yanl a d meme veya bozulmam l k m , yoksa papan n bireysel yan lmazl / olarak m anla lmas gerekti/idir.

Yan lmazl / n dogmaya giri i, yukar da da belirtildi/i gibi, I. Vatikan Konsilinde gerekle mi tir ve bu doktrin olduka tart mal bir biimde ve asl nda ola/anst artlarda kabul edilmi tir. I. Vatikan Konsili sonras nda bu doktrini revize eden ba ka bir dzenleme yap lmad / gibi bu anlay
93

sa/lamla t rma, hatta kapsa-

94 95 96

Dvornike gre, Kilisenin genel konsili tamamen papaya ba/layan anlay sonradan icad edilmi tir. Zira eskiden konsilleri toplama yetkisi tamamen imparatorlar n uhdesindedir; hatta tart lacak konular dahi onlar belirlemi lerdir. Bkz. Dvornik, Emperors, Popes and General Councils, s. 3. Bkz. Lumen Gentium, prg. 18. McClory, a.g.e., s. vii. Yan lmazl k doktrini ile ilgili teolojik gr lerin bir de/erlendirmesi iin bkz. John T. Ford, Infallibility: A Review of Recent Studies, Theological Studies, vol. 40, no.2 (Jun. 1979), ss. 273305.

217

m n geni letme yoluna gidilmi tir. Lumen Gentiumda papan n, Petrus'un halefi ve sa'n n vekili oldu/u vurgulanmaktan ba ka, papan n yan lmazl / da teyid edilir. Bununla da kal nmaz, I. Vatikanda papal k krss, yani ex catedra ile s n rl olan yan lmazl k ex catedra d na da ta n r:
nan ve ahlak konular nda piskoposlar sa ad na konu urlar, inananlar onlar n rettiklerini benimsemelidirler ve bunlara din bir hassasiyetle sar lmal d rlar. Bu zihn ve irad teslimiyet, ex-catedra konu muyor olsa da, bilhassa Roma Piskoposunun otantik retme yetkisinde[magisterium] kendisini gstermelidir Roma Piskoposu, Piskoposlar Meclisinin ba olarak, bulundu u makamdan dolay yan lmazl k yetkisine sahiptir.97

Katolik Kate izminde de papan n yan lmazl / u ekilde vurgulanm t r:


Episkoposlar kurulunun lideri Papa, btn inanl lar n doktoru ve oban olarak kendi grevi gere i yan lmazl k yetkisini karde lerini imanda peki tirmek amac yla iman ve ahlakla ilgili doktrinin bir noktas n , kesin bir kararla resmen beyan ederek kullan r. Kiliseye vadedilmi yan lmazl k yetkisi Petrusun halefi ile birlik iinde iken zellikle de bir Ekmenik Konsilde yce yetkisini kullanan episkoposlar birli inde de vard r. Kilise, Yetkili Kurulu ile birlikte bir eyin Tanr taraf ndan a nlanm [vahyedilmi ] ve Mesihin bir retisi oldu unu ileri sryorsa, bylesi tan mlamalar imana olan itaat iinde benimsemek gerekir. Bu yan lmazl k Tanr sal Vahyin emanetinin kendisine kadar uzan r. 98

Yan lmazl kla alakal , Kilise Yasas ndaki ifadeler de a a/ Kate izmdekilerle paraleldir:

yukar

Bulundu u makam gere i Yce Pontif [Papa] retme konusunda tm h ristiyanlar n retmeni ve pastr olarak yan lmazl a sahiptir Piskoposlar Kurulu da magisterium kapsam nda, bir genel konsilde birlikte al t klar nda yan lmazl a sahiptir herhangi bir doktrin a ka belirtilmesi haricinde yan lmazl k kapsam nda anla lamaz.99

Peki, papan n yan lmazl / n n kayna/ nedir? Katolik literatrde yan lmazl / n kutsal metinlerdeki kaynaklar olarak baz pasajlar verilmektedir. Fakat at f yap lan metinlerle sz konusu doktrin aras nda bir ba/lant kurmak olduka g grn-

97 98 99

Lumen Gentium, md. 25. Katolik Kilisesi Din ve Ahlak lkeleri, md. 891. The Code of Canon Law, can. 749/ 13.

218

mektedir. rne/in Katolik Ansiklopedisinde, a a/ daki pasajlar yan lmazl / n Kutsal Kitaptaki dayanaklar olarak zikredilir:100
sa yanlar na gelip kendilerine unlar syledi: "Gkte ve yeryznde btn yetki bana verildi (Matta, 28: 18). Ben de sana unu syleyeyim, sen Petrus'sun ve ben kilisemi bu kayan n zerine kuraca m. ller diyar n n kap lar ona kar direnemeyecek (Matta, 16: 18). "Beni seviyorsan z, buyruklar m yerine getirirsiniz (Yuhanna, 14: 15) Ben de Baba'dan dileyece im. O sonsuza dek sizinle birlikte olsun diye size ba ka bir Yard mc , Gere in Ruhu'nu verecek. Dnya O'nu kabul edemez. nk O'nu ne grr, ne de tan r. Siz O'nu tan yorsunuz. nk O aran zda ya yor ve iinizde olacakt r (Yuhanna, 14: 16, 17). Yak nda yan na gelmeyi umuyorum. Ama gecikirsem, gere in dire i ve dayana olan Tanr 'n n ev halk aras nda, yani ya ayan Tanr 'n n toplulu unda nas l davranmak gerekti ini bilesin diye sana bunlar yaz yorum (Timoteosa I, 3: 14, 15). Kutsal Ruh ve bizler, gerekli olan u kurallar n d nda size herhangi bir ey yklememeyi uygun grdk: Putlara sunulan kurbanlar n etinden, kandan, bo ularak ldrlen hayvanlar n etinden ve fuhu tan sak nmal s n z (Resullerin leri, 15: 28).

Kilisenin, bozulmam l k anlay n devam ettirmekle birlikte, I. Vatikan Konsilinden itibaren en az ndan teoride papan n bireysel yan lmazl / n savunan bir gr te srar etti/i grlmektedir. Yine baz Katolik yazarlar Kilisenin resm gr ne paralel biimde, Kilisenin bozulmam l / inanc ile papan n yan lmazl / n n ayr eyler oldu/unu savunmaktad rlar.101 Fakat Katolik teologlar aras nda, Kilisenin bu anlay na ynelik gl itirazlar vard r. Bu itirazlar, asl nda yan lmaz olan n bireysel olarak papa de/il Kilise oldu/u ve bunun da h ristiyan inanc n n safl / n n bozulmayaca/ na dair bir iman ifade etti/i noktas nda yo/unla maktad r.

Kilisenin bireysel yan lmazl k anlay n n en etkili muhaliflerinden biri Hans Kngtr. Kng, 1970de yay nlanan ve zellikle papan n yan lmazl / doktrini ze-

100 101

P.J. Toner, Infallibility, CE, (www.newadvent.org/cathen/07790a.htm). Brezzi, The Papacy, s. 145.

219

rine yazd / eserde102 bu dogman n yanl

oldu/unu ve de/i mesi gerekti/ini syl-

yordu. Kngn temel ele tirisi, doktrinin yan lmazl k (infallibility) de/il bozulmam l k (indefectiblity) olarak anla lmas gerekti/i ynnde idi. Kilisenin Knge cevab 1973te, man Doktrini Kurulundan Gnmzdeki Baz Yanl lara Kar ismindeki bir a klama ile geldi. Asl nda a klamada konu tart lm yor sadece Kilisenin yan lmazl k doktrini tekrar ediliyordu.103 Kng, sadece bireysel yan lmazl k anlay na de/il, bu anlay n, papan n otoritesini s n rs z k ld / tarz ndaki yorumlara da kar km t r. Ona gre papan n yetkisi mutlak de/ildir; papan n gc ba bo /kurals z de/ildir. Papan n otoritesi sa, havariler, onlar n ard llar , do/al kanunlar (ius naturale) ve ilah kanunlar (ius divinum) ile s n rl d r. Ayr ca di/er piskoposlar olmadan papa bir i e yaramaz, papa ancak onlarla birlikte vard r. Piskoposlar n ola/an baz yetkileri vard r ve asl nda papa da Roma Piskoposu olarak sadece bu yetkilere sahiptir. Papan n varolu amac Kiliseyi ilga etmek ve onun yerine gemek olamaz ve en nemlisi, Kilisenin yarar papay ba/lar ve s n rlar.104

E/er bireysel yan lmazl /a dar, Kilisenin bozulmam l / inanc na geni anlamda yan lmazl k dersek, geni anlamda yan lmazl / n Kng d nda da birok savunucusu vard r. Rahner bunlardan biridir ve onun da temel srar papa ile Kilise aras nda bir ayr m yap lamayaca/ , yani papan n Kilisenin stnde ve d nda bir otorite olarak grlemeyece/idir.105 Devoya gre de yan lmazl k geni anlamda anla lmal d r ve bu, papaya ait ahs bir imtiyaz olmay p Kilisenin hataya d memesi anlam nda bir tanr sal ltuftur.106 McClory, asl nda yan lmazl / n havariler dneminden beri, Kilisenin Kutsal Ruhun koruyuculu/u alt nda oldu/u ve bozulmayaca/ inanc ile alakal oldu/unu, hataya d meme zelli/inin papaya de/il Kiliseye

102 103 104 105 106

McClory, a.g.e., s. 173 vd. McClorynin verdi/i kaynak: Hans Kng, Infallible? An Inquiry, New York, 1983. Bkz. Bokenkotter, a.g.e., s. 377. Kng, The Living Church, trans. by C. Hastings and N.D. Smith, London&New York, 1966, ss. 343346. Bkz. G.C. Berkouwer, The Second Vatican Council and the New Catholicism, s. 153. Loretta Devoy, Papal Infallibility, EVP, s. 211.

220

ait oldu/unu, Kilisenin mevcut yan lmazl k doktrininin bu inanc tahrif etti/ini syler.107

Gerekte de yan lmazl / n geni anlamda anla lmas gerekti/i d ncesinin kkleri olduka eskiye gitmektedir. Yan lmazl k terimini ilk zikreden ki i oldu/u sylenen IX. yzy lda ya am Piskopos Abu Quarra, bu terimi papalar n bireysel bir niteli/i de/il, genel konsil kararlar n n kesinli/i anlam nda kullanm t r.108 Ochaml William (.1347) Evrensel Kilise papan n stndedir ve yanl a d meme s fat sadece Kiliseye aittir gr n savunmu tur.109 Dile getirdi/i gr lerden dolay Papa VI. Alexander taraf ndan aforoz edilmi olan XV. yzy lda ya am Dominiken rahip Girolamo Savonarola (. 1498) da, papan n niyeti ile eylemini birbirinden ay r p, papan n niyetinde masum olabilece/ini fakat eyleminde yan labilece/ini ifade etmi tir.110 Dolay s yla, Kilisenin resm anlay yan lmazl / n ba lang tan beri var oldu/u ynndeyse ve baz Katolik yazarlar bireysel yan lmazl k d ncesini tarihsel olarak Ireneusa kadar dayand rmaya al yor ise de111 ancak I. Vatikan Konsilinde Kilisede kabul gren ve resmle en bireysel yan lmazl / n sonradan ortaya kan bir d nce oldu/unu sylemek mmkndr.

Yan lmazl kla ilgili en bilinen al malardan birinin sahibi olan Tiernye gre ilk bin y lda papan n bireysel yan lmazl / na dair bir d nce mevcut de/ildir. Bu fikrin kkleri XIII. yzy ldan itibaren grlmeye ba lar.112 Byle bir fikrin ortaya kmas nda zellikle Aziz Bonaventure (. 1274)nin sylemlerinin haz rlay c etkisi
107

McClory, a.g.e., s. 145 vd. Geni ve dar anlamda yan lmazl k tart mas n n d nda bir de Il ml yan lmazl k (moderate infallibilism) teorisinden sz edilmektedir. Kng ve Rahner gibi yine nl bir Katolik teolog olan Avery Dulles taraf ndan ortaya at lan bu d nce, biraz papan n yetki ve otoritesinden biraz Kiliseninkinden fedakarl k yaparak ve daha ok ahlak ve din taraf na vurgu yapmak suretiyle yan lmazl k konusunda bir orta yol bulma e/ilimindedir. Bkz. McClory, a.g.e., ss. 185188. 108 Robert McClory, Infallibility in Flux, Rome Has Spoken, s. 18. Kavram n ilk defa ne zaman kullan ld / na dair farkl gr ler de vard r. Mesela Chadwick bu terimin daha ge, XVI. yzy lda bir spanyol yazar taraf ndan kullan ld / n syler. Bkz. Owen Chadwick, The Popes and European Revolution, s. 284. 109 La Due, a.g.e., s. 160; McClory, a.g.e., s. 31. 110 Brezzi, The Papacy, s. 32. 111 A.g.e, s. 29. 112 Bkz. Brian Tierny, Origins of Papal Infallibility: A Study on the Concepts of Infallibility, Sovereignity and Tradition in the Middle Ages, Leiden, 1988.

221

sz konusudur.113 Fakat papan n bireysel olarak yan lmaz oldu/unu net bir ekilde ilk ortaya atan ki i Fransisken Ke i Pietro Olivi (1298)dir. Bunun alt nda yatan neden de Fransisken tarikat n n karlar n korumakt r. Olivi, Papa III. Nicholas n Fransiskenlere tan d / serbestlik ve ayr cal klar n sonraki papa taraf ndan iptal edilmesini engellemek iin, papalar n yan lmaz olduklar ve kararlar n n sonraki papalarca dahi de/i tirilemeyece/i biiminde bir teori ortaya atm ve bu ekilde bir papan n karar n n ba ka bir papa taraf ndan bozulmas n n nne gemek istemi tir. Bu teori sonraki papalardan XXII. John taraf ndan a ka reddedilmi ise de ileriki dnemlerde baz papalara olduka cazip gelmi tir.114

Papan n yan lmazl / ile ilgili doktrine ynelik hcumlar sadece tarihsel veya teolojik ele tirilerle s n rl de/ildir. Tenkitlerin bir k sm da daha farkl ynler zerindedir ve mant ksal baz itirazlar iermektedir. rne/in Berkouwer, son havarinin lmyle vahyin kesildi/i Katolik /retinin unsurlar ndan biri iken, papan n yan lmazl / nas l vahiysel bir temele dayand r labilir, diye sorar.115 Yine baz lar , ncillerde Petrusun sa'y defa inkar etti/i, yani yan ld / yaz l oldu/u halde116 onun halefleri oldu/u iddia edilen papalar n yan lmaz say lmas n bir eli ki olarak grr.117 Bir ba ka itiraz noktas , papa olmadan nce byle bir niteli/i olmayan birinin o makama oturunca nas l yan lmazl k zelli/i kazand / zerinedir. Hi kimse insanlar n i dnyas n bilemedi/ine gre ve sapk n bir ki inin papa seilebilmesi pekala mmkn oldu/una gre, byle birine yan lmazl k s fat nas l atfedilebilir?118

I. Vatikan Konsilinden sonra, yani halihaz rda Kilisede var olan ekliyle yan lmazl / n uygulamadaki biimi nas ld r? Grnen odur ki, papan n yan lmazl k s fat ile bir a klama yapmas n n bir tek rne/i vard r. O da 1950de XII. Piusun Meryemin, bedeni ve ruhuyla birlikte cennette oldu/unu dogmaya dahil etmesi-

113 114

Bkz. a.g.e., s. 5892. Ayr nt lar iin bkz. Tierny, a.g.e., s. 93130. Sz konusu iddia ile ilgili ayr ca bkz. McClory, a.g.e., ss. 2527; Infallibility in Flux, Rome Has Spoken, s. 19. 115 Bkz. G.C. Berkouwer, The Second Vatican Council and the New Catholicism, s. 167. 116 Bkz. Matta, 26: 6974; Markos, 14: 6672; Luka, 22: 5662; Yuhanna, 18: 1517, 2527. 117 Tierny, a.g.e., s. 34, 35. 118 Bkz. G.C. Berkouwer, a.g.e., s. 171.

222

dir.119 Bunun d nda yan lmazl k s fat ile yap lm ba ka herhangi bir papal k beyan yoktur.120 Geni bir kabul grmemekle birlikte, bundan nce, X. Piusa ait olan Pascendi ve Acerbo Nimis genelgelerinin de yan lmazl k stats ile yay nland / na dair baz gr ler varsa da, genelde kabul edilen papan n her a klamas n n yan lmazl k kapsam nda olmad / d r.121 Kald ki Kilise Yasas n n yukar da zikretti/imiz maddesinin son k sm bunu a klamaktad r:
herhangi bir doktrin, a ka belirtilmesi haricinde, yan lmazl k kapsam nda anlalamaz.
122

Yan lmazl kla papan n dnyev otoritesi aras nda bir ba/lant var m d r? I. Vatikan Konsili karar yan lmazl / din ve ahlak konularla s n rlam t .123 Doktrini ilan eden Papa IX. Piusa gre de papan n dnyev otoritesi ile yan lmazl k farkl eylerdir.124

Sonu olarak bireysel anlamda yan lmazl / n Kutsal Kitapa dayanan veya tamamen teolojik temellere sahip bir inan olmad / n , daha ok Kilisenin zellikle modern dnemde d glerle mcadele etmede kendisini manev bir silahla tehiz etme amac na dayand / sylenebilir.125 Zaten dogman n kabul edildi/i I. Vatikan Konsili esnas ndaki artlar ve konsil srecindeki tart malar da bunu gstermektedir.126 Katolik gelene/inde asl nda yan lmazl k Kiliseye atfedilen bir zelliktir ve

119 120

lgili Dogmatik Yasan n metni iin bkz. www.papalencyclicals.net/Pius12/P12MUNIF.HTM. Kng, The Church, s. 572; Collins, Upon this Rock, s. 249. 121 Anne Fermantle, Papal Encyclicals, s. 28. 122 The Code of Canon Law, can. 749/3. 123 Bkz. Pastor Aeternus, IV, 9. 124 Piusun ilgili konu mas iin bkz. Corbett, a.g.e., s. 33. 125 Bkz. M. Fiedler-L.Rabben, Rome Has Spoken, s. 11 126 I. Vatikanda, Manning gibi yan lmazl k taraftarlar na kar John Henry Newman gibi yan lmazl k doktrinini geni anlamda yorumlanmas na gayret eden kilise adamlar km t r (bkz. Robert McClory, Infallibility in Flux, Rome Has Spoken, s. 20). Yine, I. Vatikan Konsili ile ilgili k s mda bahsetti/imiz zere, Gasserin sz konusu doktrinle ilgili itirazlar dikkate de/erdir. Gasser konsildeki tart malar esnas nda zetle unlar sylemi tir: a) Byle bir karar ve ilan gelecek genel konsilleri anlams z ve gereksiz hale getirecektir b) genel konsiller art k zgr olamayacakt r d) doktrin papalar n ahs na yan lmazl k veriyor gibi anla l p ki isel yan lmazl k anlay na neden olacakt r e) bu doktrin neredeyse papay ayr bir kilise haline getirecektir f) yan lmazl k, Papal / n mutlakl / na dn ecektir ki, kesin yan lmazl k sadece Tanr ya aittir. Bu, Tanr ya ait bir s fat papaya vermektir. Bkz. McClory, a.g.e., ss. 112114.

223

slamda, mmetin yanl zerine ittifak etmeyece/i inanc na benzer ekilde bozulmam l k vasf na sahip olmay ifade etmektedir.127

127

Kiliseye atfedilen bu zellikle ilgili bkz. George Salmon, The Infallibility of the Church, London, 1953; G.H. Joyce, The Church, CE.

224

C- PAPALIK, EKMEN ZM, M SYON VE D YALOG 1. Ekmenik Hareket e itli ayr l klar ve farkl la malar olmas kadar, tm inananlar n btnl/n ve birli/ini sa/lamak d ncesi de, her din gelenekte bulunabilecek, do/al, fakat gerekle mesi de bir o kadar zor ve sorunlu bir mittir. Tm h ristiyanlar n birle mesini amalayan ekmenik hareketi de bu erevede de/erlendirmek gerekir. Bu hareketin ortaya k nda din saikler yan nda ba ka etkenlerden de sz edilmektedir.128 H ristiyanlar n birli/ini amalayan niyetler ve gayretlerin rneklerini daha nceki dnemlerde de grmek mmkndr. Ancak, bu konuda somut ve kapsaml ad mlar at lmaya ba lanmas XX. yzy l n ba nda, ekmenizm veya ekmenik hareket ad verilen olgu ile gerekle mi tir. Son y llarda bu hareket daha ziyade ekmenik diyalog biiminde adland r lmaktad r. Ekmenik diyalo/un gereklili/i zerinde h ristiyan gruplar aras nda bir anla ma var gibi grnmekte ise de bunun ne ekilde olaca/ nemli bir sorundur. Bununla birlikte ekmenik hareketi destekleyenler yan nda ona kar kan baz kiliselerin oldu/unu da belirtmek gerekir. rne/in, daha ok Protestan kiliselerin birli/i grnts veren Dnya Kiliseler Konseyini, yine baz Protestanlar n ikinci bir Vatikan olmaya al makla sulad klar bilinmektedir.129 H ristiyan gruplar aras ndaki ilk birle me abalar Protestan kiliselerde ba lam t r. 1910da Edinburgda gerekle tirilen ve 1200 civar nda protestan delegenin kat ld / konferans ekmenik hareketin ba lang c say l r. I. ve II. Dnya Sava lar nedeniyle sekteye u/rayan ekmenik hareket 1948de Amsterdamda Dnya Kiliseler Konseyinin (WCC/World Council of Churches) kurulmas ile merkez bir kuruma sahip hale gelir.130 Bu kurulu gnmzde de ekmenizm al malar n n oda/ nda bulunmaktad r.
128

129 130

Misyonda bir birlik sa/lanmas ve misyonerlik alan nda kiliseler aras ndaki at malar n stesinden gelinmesi veya slam gibi rakip din geleneklerle mcadelede bunun bir zorunluluk gibi alg lanmas bu hususta dile getirilen di/er faktrlerdendir. Bkz. William G. Rusch, Structure of Unity: The Next Ecumenical Challenge A Possible Way Forward, Ecclesiology, 2.1. (2005), s. 107; Ahmet Hikmet Ero/lu, kmenik Hareketin Ortaya k , Dinler Tarihi Ara.t&rmalar& I, Ankara, 1998, s. 225. Ekmenik harekete kar kanlarla ilgili bkz. Ahmet Hikmet Ero/lu, a.g.m., ss. 234236. Ekmenik hareketin ortaya k sreci ile ilgili ayr nt lar iin bkz. a.g.m., ss. 225234. Barker, Onun zinde, ss. 245248.

225

Ekmenik hareket kapsam nda gerekle tirilen e itli faaliyetlerden ziyade bizim iin nemli olan, bu srete papal / n tavr n n ne oldu/u ve ekmenizmle ilgili tart malarda papal / n ne ekilde yer ald / d r. Papal k 1960a, yani XXIII. Johna kadar ekmenik harekete katk sa/lamay d nmedi/i gibi tamamen kar km t r. rne/in XI. Pius, 1928 tarihli Mortalium Animos adl genelgesinde panh ristiyanlar olarak adland rd / birlik savunucular n tehlikeli ve sava lmas gereken ki iler olarak nitelemi tir.131 XXIII. Johna gelinceye kadar da papal / n bu hareket kar s ndaki tutumunda nemli bir de/i iklik grlmez. Fakat Roncallinin daha nce bahsetti/imiz politikas , ekmenik hareket konusunda da Kilisenin bir tav r de/i ikli/ine gitmesine yol am , II. Vatikan Konsilinde de bu olumlu yakla m peki tirilmi tir. Katolik Kilisesi WCC ile ilk mnasebetini XXIII. Johnun kurdu/u H ristiyan Birli/ini Geli tirme Sekreteryas vas tas yla kurmu tur. 1961de Vatikan ilk defa WCCnin Yeni Delhideki nc byk toplant s na gzlemciler gnderir. XXIII. Johnun kurdu/u Sekreteryan n al malar sonucunda olu an Unitatis Redintegratio adl metin, II. Vatikan' n ekmenizmle ilgili karar olarak di/er konsil belgeleri ile birlikte ilan edilir. Unitatiste di/er h ristiyanlar ayr d m karde ler olarak nitelenir ve tm katolik inanl lar ekmenik harekete destek vermeye davet edilir.132 1968de WCC ve Papal k Adalet ve Bar Komisyonu i birli/i ile Toplum, Geli me ve Bar Komitesi (SODEPAX) ad nda bir komite olu turulur. Roncallinin kurdu/u sekreterya ise 1989da Papal k H ristiyan Birli/ini Geli tirme Konseyi (PCPCU) ad alt nda tekrar dzenlenir. Tm bu geli melerle birlikte, di/er konularda oldu/u gibi, II. Vatikan Konsilinden sonraki devrede papal / n ekmenizmle ilgili tutumunda bir gerileme grlm tr. VI. Paulun son dnemlerinde ve zellikle de II. John Paul ile birlikte Kilisede a/ rl k kazanan muhafazakar e/ilimin etkisiyle, papal k ekmenizme yne-

131 132

Bkz. Mortalium Animos, prg. 8, 9 (http://www.vatican.va/holy_father/pius_xi/encyclicals/ documents/ hf_p-xi_enc_19280106_mortalium-animos_en.html). Unitatis Redintegratio, prg. 4 (http://www.vatican.va/archive/hist_councils/ii_vatican_council/ documents/vat-ii_decree_19641121_unitatis-redintegratio_en.html).

226

lik olumlu yakla m n tamamen tersine dndrmediyse de, temkinli bir pozisyon alm t r. zellikle 1980den itibaren Kilise metinlerinde, bir taraftan ekmenizmi d layamaman n bir taraftan da ierisinde olma zorunlulu/u hissetmenin tezahr olan eli kili ifadeler yer al r. Kate izm bunun rneklerinden biridir. Burada di/er h ristiyanlarla ilgili mesihe inanan ve geerli bir biimde vaftiz olanlar, kusurlu bir ekilde de olsa Katolik Kilisesi ile birlik ierisinde bulunurlar133 eklinde rezervli bir birlikten sz edilir. Di/er yandan ayn maddede Ortodokslarla ilgili Ortodoks Kiliseleri ile bu birlik ylesine kkldr ki, birli/in tam olmas iin hep birlikte Rabbin Efkaristiyas n kutlamaya az kalm t r denir. Bunlar genellikle olumlu anla labilecek ifadeler olarak grlebilir. Fakat di/er yandan Kilisenin geleneksel anlay olan extra ecclessiam nulla salus (Kilise d nda kurtulu yoktur)134 d ncesi aynen tekrarlan r. Bu ve anas Kilise olmayan n babas Tanr olamaz135 biimindeki benzer hkmler, Katolik Kilisesinin kurtulu konusundaki tekelci anlay n n hala devam etti/ini gstermektedir. Kald ki daha sonraki baz Kilise belgeleri de ekmenizme inananlar iin pek i a c olmam t r. 1995te yay nlad / Ut Unum Sint136 (Ekmenizme Ba/l l k zerine) adl genelgesinde II. John Paul, ekmenizme evet demi , fakat birle menin adresi olarak papal / gstermi tir. Papa, genelgenin 88. paragraf ndan itibaren Roma Piskoposunun, yani papan n h ristiyan birli/i yolundaki yerinden sz ederken, adeta papal / n stnln ispatlamaya al r. Petrus'la ilgili klasik ncil pasajlar n hat rlat r ve Roman n neminden sz eder. Hatta papalar n yan lmazl k yetkisinin h ristiyan birli/ine hizmet edebilece/ini savunur ve sonuta tm teologlar ve din adamlar n bu stnlk etraf nda birle meye a/ r r.137 Yine pek ok ki i, 2000 y l nda man Doktrini Kurulunun yay nlad / Dominius Iesus adl belgenin ekmenik hareketi baltalad / d ncesindedir.138 O dnemde bu kurulun ba ndaki isim imdiki papa Ratzingerdir ve Ratzingerin ekmenizmle ilgi-

133 134

Katolik Kilisesi Din ve Ahlak lkeleri md. 838. Md. 846. 135 Md. 181. 136 25.05.1995 tarihli bu genelgenin tam metni iin bkz. http://www.vatican.va/holy_father /john_paul_ii/encyclicals/documents/hf_jp-ii_enc_25051995_ut-unum-sint_en.html (11.07.2005). 137 Bkz. Ut Unum Sint, prg. 8896. 138 Bkz. Michael Putney, A Roman Catholic Understanding of Ecumenical Dialogue, Ecclesiology, 2.2, s. 179; Carol S. LaHurd, Two Popes, Two Churches, s. 301. Dominus Iesusun metni iin bkz. http://www.vatican.va/roman_curia/congregations/cfaith/documents/rc_con_cfaith_doc_200 00806 _dominus-iesus_en.html

227

li gr nn eskiden beri birle me bize bir ey katmaz ynnde oldu/u bilinmektedir.139

Ekmenik hareket ierisindeki tart malarda papal / n ne ekilde yer ald / hususuna gelince; konu ile ilgili tart malar n, temel olarak, papal / n mevcut kurumsal yap s ile ekmenik hareket iin ne gibi avantajlar veya engeller olu turdu/u zerine odakland / grlmektedir. 1997 y l nda Torontoda, Kuzey Amerika Ekmenistler Akademisi (North American Academy of Ecumenists) taraf ndan dzenlenen bir toplant n n konusu Papal k: H ristiyan Birli/i iin Engel mi, Yoksa S rama Tahtas m ? biimindeydi.140 Asl nda toplant n n temel amac Papa II. John Pauln yukar da behsetti/imiz Ut Unum Sint adl genelgesini de/erlendirmekti ki, sz konusu genelge bu ve benzeri toplant larda konunun tart lmas na yol am t . Bu toplant da papal / n ekmenizm iin katk sa/layabilece/inden phe duyanlar yan nda, R. Tillard gibi papal / n ekmenik ama iin Tanr n n bir ltfu oldu/unu dile getirenler olmu tur.141 Yine ayn y l Romada Petrus daresi ve Kilisenin Birli/i: Ho grl ve Karde e bir Diyalo/a Do/ru ad alt nda bir sempozyum gerekle tirilmi tir. Bu sempozyuma, ev sahipli/i yapan Katolikler d nda Anglikan, Luteryen, Ortodoks kiliselerini temsilen pek ok din ve bilim adam kat lm t r. Kat l mc lar n o/unlu/u papal / n nceli/inin stnlk de/il hukuk ve din de/il, sevgi ve karde likte ncelik biiminde anla lmas gerekti/i ynnde gr ler serdetmi lerdir. Fakat, az nl kta olsa da, baz lar as l sorunun Katolik Kilisesinin papal kla ilgili geleneksel iddialar ndan kaynakland / n a ka belirtmi tir.142 Bir di/er konu, ekmenik hareketin ba ar s iin gerekli grlen teoloji ile papal k ili kisidir. Son zamanlarda ekmenizmin ba ar l olabilmesi iin bir teoloji-

139 140 141

142

Bkz. John P. Galvin, Papal Primacy in Contemporary Roman Catholic Theology, s. 664, 665. Bkz. Lorelei F. Fuchs, 1997 North American Academy of Ecumenists Meeting on the Papacy, Journal of Ecumenical Studies, Spring 98, vol. 35, 2. ss. 308316. Tillardla paralel d nenlerin, yani ekmenik hareket ierisinde papal / engel de/il avantaj olarak grenlerin say s az de/ildir. Bkz. Louis Weil, The Papacy: An Obstacle or a Sign for Chrsitian Unity?, International Journal for the Study of the Christian Church, vol. 4, no.1 (Mar. 2004), ss. 620; Wainwright, Does Doctrine Stil Divide?, Ecclesiology, 2.1 (2005), s. 34. James Buglisi, The Petrine Ministry and Church Unity, Journal of Ecumenical Studies, Spring 98, vol. 35, s. 309 vd.

228

sinin olmas gerekti/i s ka dile getirilmektedir.143 Hatta ekmenik hareketle ilgili al malar dahilinde ortak bir ament belirleme abas vard r.144 Ortak teoloji konusundaki al malar sadece Protestanlar aras nda de/ildir, Katolikler de zaman zaman bu al malara kat lmaktad rlar.145 Bu faaliyetler ierisinde aktif olarak yer alan baz lar , papal / n bir tak m zelliklerinin ekmenik hareket iin katk sa/layabilecek nitelikte oldu/u d ncesindedir.146 Bu zelliklerden en nemlileri papan n birlik simgesi olmas ve yan lmazl / d r. Fakat baz Protestanlar bu gr leri dile getirmekle, papal k simgesi alt nda toplanmay veya papan n yan lmazl / n kabul etmeyi de/il, bu zelliklerin geli tirilecek ortak teolojide rnek al nmas n kastetmektedirler.147 Yoksa herkes papal / n ekmenizme katk sa/lamas nndeki as l engelin Roma Kilisesinin stnlk iddialar oldu/unun fark ndad r.148 Ekmenizmin ba ar s n n nndeki en byk engellerden biri -dinleraras diyalogda oldu/u gibi taraflar n kendi ilerinde bir btnlk sa/layamam olmalar d r ve bu yzden ekmenizm olduka zor bir projedir. Mevcut haliyle Dnya Kiliseler Konseyine baz Luteryen, Baptist ve Pentakostal kiliseler d nda 300den fazla kilise yedir. Tabi Roma Katolik Kilisesi de ye olmayan kiliselerden biridir. Vatikan n WCCye ye olmas n n kendi teolojisine ayk r oldu/u d nlebilir. nk ye olmak papan n zerinde bir otorite kabul etmek demektir. Konsey a s ndan da asl nda Vatikan n yeli/i risk arzetmektedir. Zira ye olmas durumunda dev cssesi
143

Bkz. William G. Rusch, Structure of Unity: The Next Ecumenical Challenge A Possible Way Forward, ss. 107122; Michael Putney, A Roman Catholic Understanding of Ecumenical Dialogue, s. 187193; Michael Root, The Development of Doctrine: A Lutheran Understanding and its Ecumenical Application, Ecclesiology, 2.1 (2005), ss. 3551; Geoffrey Wainwright, Does Doctrine Stil Divide?, ss. 1134. Kanaatimizce ekmenik diyalo/un dinleraras diyalogdan temel fark da buras , yani bir ortak bir teoloji aray d r. 144 Wainwright, a.g.m., s. 11, 26, 27. 145 rne/in 2004 y l nda WCC ve Katolik Kilisesi yelerinden olu an bir grubun ekmenizmin anlam ve amac ile ilgili yay nlad / rapor (The Nature and Purpose of Ecumenical Dialogue) bu kapsamda bir al ma say labilir. Bkz. Michael Putney, a.g.m., ss. 179193. 146 Bkz. Pamela Dickey Young, A Papacy Faithful to the Gospel: What Would the Protrestant Churches Require?, Journal of Ecumenical Studies, Summer/Fall 1998, vol.35, no. 3/4, s. 357 365; Granfield, a.g.e., s. 88. 147 Michael Root, a.g.m., s. 4651. 148 Bkz. Lutheran-Roman Catholic Dialogue: Teaching Authority and Infallibility in the Church, Theolgical Studies, vol. 40, no.1 (Mar. 1979), ss. 113166. Ekmenik hareketin nndeki en nemli engellerden biri de kutsal metinlerin nas l anla ld / ile ilgilidir. Tabi ki Katolik Kilisesi a s ndan bu farklar n en nemlilerinden biri Roma ve papal / n nceli/ini gsterdi/ine inan lan metinlerdir. e itli h ristiyan kiliselerinde Kitab- Mukaddesin nas l farkl yorumland / hususunda bir al ma iin bkz. Kenneth Hagen (ed.), The Bible in the Churches, Marquette University Press, 1994.

229

ile konseyi yutabilece/i endi esi vard r. H ristiyan birli/ini sa/lama konusunda ekmenik hareket d nda alternatifler var m d r? Tm h ristiyanlar n kat l m n ngren bir federal modelden bahsediliyorsa da, bu ekmenizmden daha topik bir projedir.149 Sonuta Granfield gibi yazarlar n da belirtti/i zere, mevcut papal k iddialar Kilisenin ekmenik hareketin bir paras olmas nndeki en nemli engeldir.150 Ayr ca papan n kendisini Kilisedeki meslekta lar ndan bile ayr grd/ bir ortamda, papal kla di/er kiliseler aras nda bir birle me veya uzla may mmkn grmek gereki de/ildir.151 Ekmenizmin savunucular bazen fazla iyimser bir bak a s yla, VI. Paulun Papal / n h ristiyanlar n birli/i nndeki en byk engel oldu/u cmlesini152 veya II. John Pauln di/er h ristiyanlara, papal / revize etmemize katk sa/lay n a/r s n 153 nemli ad mlar olarak grmekte ve bu tr a klamalar papal k kendini de/i tirmek istiyor ve di/erlerinden gerekten katk bekliyor biiminde anlamak istemektedirler. Fakat bu tr ifadeler en iyimser tahminle gnl alma kabilinden veya siyaseten sylenmi cmlelerdir. Yoksa papal / n resm tavr ve belgeleri ortadad r ve o, geleneksel tavr ndan bir taviz verecekmi gibi grnmemektedir. Birok yazar n dile getirdi/i gibi, papal k ekmenizmle ciddi olarak ilgilenmemektedir ve byle bir amac da yoktur, hatta ondan endi e duymaktad r.154 2. Papal&k ve Misyonerlik Ufolar ve uzayl larla ilgili haberlerin olduka artt / dnemlerin birinde bir Kilise yetkilisi, e/er uzayl lar gerekten varsa onlara da misyoner gndereceklerini a klam t r.155 Misyonerlikle H ristiyanl k kadar zde le mi ba ka bir din yoktur. Bu, bu dine inananlar n ki isel tercihlerinden veya e itli h ristiyan gruplar n sonradan gerekle tirdikleri baz organizasyonlardan kaynaklanan bir durum de/ildir. Misyonerlik bu dinin esaslar ndan biridir ve H ristiyanl / n ba lang c ndan gnm149 150

Bkz. Granfield, a.g.e., s. 119 vd. Granfield bu iddialar ba l kta toplar. Bunlar a) ilah kurum olma b) yarg lama stnl/ ve c) yan lmazl k iddias d r. Bkz. Granfield, a.g.e., ss. 100106. 151 Kng, The Living Church, s. 337, 338. 152 Aktarmalar iin bkz. Leuba, Papacy, Protestanism and Ecumenism, s. 468; Galvin, Papal Primacy in Contemporary Roman Catholic Theology, s. 653; Granfield, a.g.e., s. 97. 153 Bkz. Louis Weil, The Papacy: An Obstacle or a Sign for Chrsitian Unity?, s. 6. 154 Collins, Upon this Rock, s. 340; M. Baigent-R. Leigh, Inquisition, s. 282. 155 M. Baigent-R. Leigh, a.g.e., s. 284.

230

ze kadar, her h ristiyan ayn zamanda bir misyoner olarak alg lanm ve misyonerlik de Kilisenin bir grevi olarak grlm tr.156 Sadece yak n dnemdeki Kilise belgelerine bak ld / nda bunun ne kadar vurgulu bir biimde ifade edildi/i grlr. Bu belgelere gre misyonerlik kutsal bir grevdir ve bu grev h ristiyanlara bizzat sa taraf ndan verilmi tir.157 Papa da, Kilise Yasas na gre, tm misyon faaliyetlerinin ba ndaki koordinatr ve idarecidir.158 Yukar da da ifade etti/imiz gibi, misyonerli/in tarihi H ristiyanl / n tarihi ile ba lar. Fakat belli dnemlerde Kilisenin bir misyonerlik ata/ yapt / grlr. 16. ve XVII. yzy l yo/un misyonerlik al malar na sahne olmu tur. Ard ndan XVIII. yzy lda g kaybeden misyonerli/e XIX. yzy lda XVI. Gregory yeni bir soluk getirir. Bu ivme XX. yzy lda XIII. Leo ve XV. Benedict gibi papalarla devam eder. Fakat bu devrede katolik misyonerli/inin iki byk sorunu vard r: Birincisi, misyon konusunda katolikler kadar profesyonel hale gelen protestanlar, di/eri ise misyonerli/in smrgecilikle zde le ip itibar kaybetmesi. Misyonerlerin adeta smrgecilerin nc kolu gibi al mas ve misyonerlikle siyasal amalar aras nda grlen rt me nedeniyle, zellikle 1920lerden sonra H ristiyanl k, emperyalizmin bir arac olarak grlmeye ba lam t r.159 Buna kar baz nlemler al nmas gerekmi ve rne/in XV. Benedict, 1919da yay nlanan ve modern misyonun Magna Cartas olarak kabul edilen Maximum Illud adl genelgesinde baz misyonerlik prensipleri ortaya koymu tur: a) hedef blgelerde yerli din adamlar n n grevlendirilmesi b) milliyeti davran lardan ka nma ve c) blge kltrne sayg gsterme.160 Daha nce baz misyonerlerce denenen fakat Kilise taraf ndan ho kar lanmayan kltre uyarlama (inkltrasyon), yani H ristiyanl / yerel kltr geleri zerinden anlatarak yaymaya al ma yntemi de bylece din bir me ruiyet kazanm t r.161 Bununla birlikte yak n dnemde Kilisenin misyonerlikle ilgili en nemli belgeleri II. Vatikan Konsilinde
156 157 158 159

160 161

K. Bihlmeyer H. Tuchle, a.g.e., s. 39. Bkz. kinci Vatikan Konsili belgelerinden Ad Gentes, prg. 6, 7; Lumen Gentium, prg. 13. Ayr ca Katolik Kilisesi Din ve Ahlak lkeleri, md. 848856. Code of Canon Law, can. 781792. Code of Canon Law, can. 782. Bokenkotter, Concise History, s. 322. Misyonerli/in felsef a dan problemleri ve bu faaliyetlerin niha noktada siyas amalara hizmet etmeye dn mesi hakk nda bkz. Hanifi zcan, Misyonerli/in Felsef Temelleri, www.dinlertarihi.com/dosyalar/makaleler.htm Stefano Girola, Motivations of Catholic missionaries working with Austuralian Aborigines, Austuralian Pschiatry, vol. 11, 2003, s.25. nkltrasyon kavram ile ilgili olarak bkz. Marcello de Carvalho Azevedo, Inculturation and Challenges of Modernity, Roma, 1982, ss. 610.

231

yay nlananlar, zellikle de bu konuya hasredilmi olan 1965 tarihli Ad Gentes (Kilisenin Misyonerlik Faaliyeti ile ilgili Karar)tir. Fakat bu belgeler baz lar na yeterince tatminkar gelmemi ve konsilin, misyonerlik faaliyetleri hususunda bir zaafa neden olaca/ (veya oldu/u) ele tirileri dile getirilmi tir. II. John Paulun 1995te dnya ap nda yeni bir evangelizasyon a/r s yapmas n n arkas nda da bu ele tiriler yatmaktad r. Zira papa u hususa dikkat ekmektedir; II. Vatikan Konsili Kilisenin misyoner faaliyetinin sekteye u/ramas de/il, tam tersi yo/unla mas anlam na gelmektedir.162 Misyonerlik lkemizde de s ka gndeme gelen bir konudur ve bu ba/lamda tart lan hususlardan biri de misyonerlik yntemleri ile alakal d r.163 Gerekten de misyonerlikle ilgili ele tiriler amatan ziyade aralar zerinde yo/unla maktad r. Bunun nedeni de, gnmzde misyonerli/in do/rudan de/il, ba ka hizmet alanlar ierisinden yap lmas d r. Modern misyonun zellikleri hakk nda bir tasvir yapan Amerika Katolik niversitesinden Cenknerin ifadeleri olduka dikkat ekicidir. Cenkner her diyalo/un niha amac n n misyonerlik oldu/unu vurgulad ktan sonra diyalog e itlerini sayar ve Kilisenin misyonunun be a amal oldu/unu syler: Ortama girmek, hizmet emek, diyalog, inanc a klamak ve vaftiz etmek.164 Bu tan mlama, zellikle e/itim, sa/l k, insan yard m gibi hay r i leri ile misyonerlik aras ndaki ili kiyi net bir ekilde ortaya koymaktad r. Kald ki Kilise metinlerinde de bu ba/lant a ka kurulmaktad r ve misyonerlerin beyanlar nda da bu d nce tarz n n tezahrlerini grmek mmkndr. rne/in, insanlar n dar oldu/u e itli hastal klar n, inanc yaymak iin Tanr n n bir ltfu oldu/una inan lmaktad r.165 Dolay s yla bu tr yakla mlar, misyonerlerin insanlar n zaaflar ndan ve aresizliklerinden yararland / iddialar na yol amakta ve o/unlukla misyonerli/in istismarc l k (proselytism) ile itham edilmesine neden olmaktad r. Bunun d nda genel olarak misyonerlik veya Kilisenin tm dnyan n h ristiyanla t r lmas ideali, di/er dinlere
162 163

164 165

John Paul II, Crossing the Threshold of Hope, s. 79. Trkiyede H ristiyan misyonerli/i ile ilgili yay nlara rnek olarak bkz. Samiha Ayverdi, Misyonerlik Kar.&s&nda Trkiye, stanbul, 2001; Iinasi Gndz, Misyonerlik, Ankara, 2005; Trkiyede Misyonerlik Faaliyetleri, Trkiye Diyanet Vakf Yay nlar , Ankara, 1996; Trkiyede Misyonerlik Faaliyetleri Sempozyumu, SAV, stanbul, 2004; slmiyt (Misyon ve Diyalog Say s ), C. 5, S. 3, 2002. William Cenkner, Mission and/or Dialogue: A Roman Catholic Perspective, BuddhistChristian Studies, vol. 17 (1997), ss. 130139. Bkz. Stefano Girola, a.g.m., s. 24,25.

232

ya da H ristiyanl / n ba ka mezheplerine mensup insanlar iin her zaman bir endi e kayna/ olmaya devam etmektedir. 3. Dinleraras& Diyalog Kilise a s ndan, t pk ekmenik harekette oldu/u gibi, dinleraras diyalog konusunda da as l dnm noktas II. Vatikan Konsilidir. Papal / n di/er dinleri muhatab olarak grmesi, Garaudynin ifadesiyle aforoz a/ n n bitip diyalog a/ n n ba lamas bu konsil ile birliktedir.166 kinci blmde grd/mz zere, sz konusu konsil ile ba layan bu srete Papal k bnyesinde hem di/er h ristiyanlar, yahudiler veya hibir dine inanmayanlarla ilgili mstakil birimler, hem de dinleraras diyalogla ilgili bir konsey kurulmu tur.167 Peki diyalog kimleri kapsamaktad r? VI. Paul 1964 tarihli genelgesi Ecclesiam Suamda drt tip diyalogdan sz eder: tm insanlarla, tek tanr ya inananlarla, di/er h ristiyanlarla ve katoliklerle.168 Yani Kilisenin diyalo/u anlay biimindedir. VI. Paul ve II. John Paul dneminde dinleraras diyalogla ilgili olumlu al malar yap lm ve iyimser metinler ortaya konmu tur. VI. Paulun Ecclesim Suam ve Evangelii Nuntandi (1975), II. John Pauln Redemptor Hominis (1979) ve Redemtoris Missio (1990) adl genelgeleri II. Vatikan Konsili sonras nda diyalogla ilgili nemli belgelerdir. Bunlara Dinleraras Diyalog Konseyinin 1991 tarihli belgesi Diyalog ve lan (Dialogue and Proclamation) ve Teologlar Komisyonunun 1997de yay nlanan H ristiyanl k ve Di er Dinler (Christianity and Religions) adl metinlerini ekleyebiliriz.169 Bununla birlikte, II. Vatikan sonras ndaki srete, Papal / n ekmenizm konusundaki eli kili tavr n diyalog konusunda da grmek mm166

kendi mensuplar ndan tm insanlara kadar uzanan daireler

Bkz. Roger Garaudy, Aforozdan Diyalo;a, ev. Sad k K l , stanbul, 1996. lkemizde dinleraras diyalog konusundaki al malara rnekler olarak bkz. Ali sra Gngr, Vatikan, Misyon ve Diyalog, Ankara, 1997; Mahmut Ayd n, Monologdan Diyalo;a, Ankara, 2001; Mustafa Al c , Mslman-H&ristiyan Diyalo;u, stanbul, 2005; Niyazi ktem, Diyalog Yaz&lar&, stanbul, 2001; slmiyt (Diyalog ve Misyon Say s ), C.5, S.3, 2002. 167 Te kilat n yap s ve faaliyetleri ile ilgili olarak bkz. Ali sra Gngr, a.g.e., ss. 188219. 168 Ecclessiam Suam, md. 7285 (metin iin bkz. http://www.vatican.va/holy_father/paul_vi/ encyclicals/documents/hf_p-vi_enc_06081964_ecclesiam_en.html). 169 Metinler iin bkz. http://www.vatican.va/roman_curia/pontifical_councils/interelg/documents/ rc_ pc_interelg_doc_19051991_dialogue-and-proclamatio_en.html; http://www.vatican.va/edocs/ENG 0219/_INDEX.HTM. sz konusu belgeler ve dinler aras diyalog konusunda II. Vatikan sonras geli meler iin bkz. Mahmut Ayd n, Monologdan Diyalo;a, ss. 121175.

233

kndr. Zira bahsetti/imiz Kilise metinlerinde diyalo/un gereklili/i ve nemi vurgulanmaktad r, fakat bununla eli en sylemlerden de vazgeilmi de/ildir. Bu, zellikle teolojik bak a s nda kendini gstermektedir. rne/in, daha nce de bahsetti/imiz Dominius Iesus tarz metinler diyalog taraftarlar n hayal k r kl / na u/ratm t r. nk bu belge pek ok ki iye gre zel olarak bir dini hedef almamakla birlikte Katolik inanc d ndakileri resmen d lamaktad r.170 Ayr ca, Kilisenin temel metinlerine bak ld / nda da diyaloga a k veya o/ulcu bir zihniyet gze arpmaz. Bunun fark nda olan baz curia yeleri, diyalog bahsinde baz s k nt l ifadelerin oldu/unu kabul ederek Kate izmde her eyin yer almas n n mmkn olmad / n , Katolik Kate izmin zamana gre de/i iklikler geirdi/ini sylemekte ve bir sonrakinin belki bu a dan daha ileri bir metin olabilece/i temennisinde bulunmaktad rlar.171 Fakat Kilise d nda kurtulu yoktur biimindeki ifade Kate izmde hala yerini korumaktad r. Yine, slam ile ilgili ifadelerde de eli kili bir tutum vard r. Katolik inanc na gre mslmanlar Tanr n n kurtulu plan iersinde midir de/il midir? Kate izme gre bu sorunun cevab hem evet hem hay rd r. Bir maddede, Nostra Aetate ve Lumen Gentiuma da at fta bulunularak yle denir:
Esenlik tasar s , Yaradan kabul edenleri, ncelikle brahimin inanc n ifade eden, bizim gibi tek, ba lay c , son gnde insanlar yarg layacak Tanr ya tapan Msl172

manlar da ayn ekilde kapsar.

Ba ka bir madde ise u ekildedir:


H ristiyanl k inanc , Mesihte tamamlanm olan Vahyi dzeltti ini ya da a t n
173

iddia eden a nlanmalar kabul edemez. H ristiyanl k d

baz dinler ve de byle-

si a nlanmalar zerine kurulmu baz yeni mezhepler bu kategori iindedir.

Evet, burada a ka slamdan sz edilmemektedir. Fakat hedef al nan iddian n en nemli sahiplerinden birinin slamiyet oldu/u a ikard r. eli kiler bizzat papalar n ifadelerine de yans maktad r. zellikle son dnemlerinde bir diyalog ve bar havarisi portresi izen II. John Pauln di/er dinlerle ilgili syledikleri olduka a r170 171 172 173

Qamar-ul Huda, The 40th Anniversary of Vatican II, s. 331 vd. Bkz. Michael L. Fitzgerald, Other Religions in the Catechism of the Catholic Church, slamochristiana, 19 (1993), s. 41. Katolik Kilisesi Din ve Ahlak lkeleri, md. 841. Md. 67.

234

t c d r. Budizme ateist bir sistem diyen papa, slamiyete de a ka teolojik ele tiriler yneltmi tir. Ona gre slam n Tanr s tamamen bu dnyan n d ndad r ve slam bir kurtulu dini de/ildir.174 John Paul, di/er h ristiyanlar konusunda da karde lerimiz ve benzeri ifadelerle l ml mesajlar vermeye al sa da sadece Roma Kilisesi mi hakl ? sorusuna verdi/i cevap Katolikli/in geleneksel gr nn tekrar olmu tur: sa Kurtulu un yegane yoludur, sa'n n yegane yeri de Kilisedir.175

Diyalogla amalanan nedir? Dinleraras diyalog terimi asl nda bir galatt r. Zira diyalo/a girenler dinler de/il dindarlard r. Diyalog konusunun da tart lan n din inanlar de/il dindarlar n sorunlar olmas gerekir. Bu erevede gerekle tirilen birok toplant da yanl biimde inanlar tart lmakta ise de, diyalo/un taraflar oldu/unun alt n aras ndaki yanl bilgiler ve nyarg lar n giderilmesinde bir katk s olabilece/ini dnmek makuldr.176 Kilise, diyalogla amalanan eyin dnya bar izmektedir.177 Fakat Kilisenin bu niyeti ile ilgili endi eler vard r. Bunlar n ba nda da diyalo/un bir misyonerlik arac olarak grld/ phesi bulunmaktad r. VI. Paul'un icad etti/i ve II. John Pauln devam ettirdi/i kurtar c diyalog (dialogue of salvation) kavram bu endi elerin en nemli nedenlerinden biridir. nk bu kavram diyalo/un amac n n kurtarmak oldu/unu ima etmektedir. Bu endi eye sahip olanlar sadece di/er dinlerin mensuplar da de/ildir. Katolik olmayan h ristiyanlardan da bu konudaki tereddtlerini dile getirenler mevcuttur.178 Kald ki bu endi eleri hakl karacak nemli baz veriler mevcuttur. rne/in bir tak m Kilise

174

175 176

177 178

John Paul II, Crossing the Threshold of Hope, s. 92. Iimdiki papa XVI. Benedict de 2006 Eyll ay nda Regensburgda yapt / konu mada H ristiyanl / n aksine slamiyette Tanr ile ak l aras nda bir ba/ olmad / n ve Bizans mparatoru II. Manuelden al nt yaparak Hz. Muhammed'in sava tan ba ka bir ey getirmedi/ini sylemi ti. Papan n bu szleri bir ok slam lkesinde ve Trkiyede gsterilerle protesto edildi, fakat papa zr dilemedi. lgili haberler ve yorumlara rnek olarak bkz. Papan n K zd ran Szleri, Sabah 15.09.2006; Hseyin Hatemi, Regensburg Hitabesi, Yeni afak, 21.09.2006. Bkz. John Paul II, a.g.e., s. 136 vd. rne/in Amerikadaki Mslmanlarla H ristiyanlar aras ndaki toplant larda, mslmanlar srekli H ristiyanlar n kendileri hakk ndaki yanl bilgilerini ve nyarg lar n dzeltmeye al maktad r. Bkz. John Borelli, Christian-Muslim Relations in the United States: Reflections for the Future After Two Decades of Experience, The Muslim World, s. 326. rnek olarak bkz. Papa II. John Pauln bu konudaki konu malar . Pro Dialogo, no.107, 2001/2; L'Osservatore Romano Weekly Edition in English, 9 May s 2001, s. 10. Sz konusu endi elerle ilgili olarak bkz. John Borelli, a.g.m., s. 327; Michael Putney, a.g.m., s. 184; Solomon Zeitlin, The Ecumenical Council Vatican II and Jews, s. 106.

235

mensuplar diyalo/un bir misyonerlik arac oldu/unu net bir biimde ifade etmektedirler. Mannion, VI. Paulun ortaya koydu/u kurtar c diyalog kavram n bir ad m daha ileri gtrerek diyalog misyonuundan sz etmektedir.179 Papal k Dinleraras li kiler Konseyi ba kan Michael Fitzgerald, Redemtoris Missioya atfen aynen unu yle syler:
II. John Paul, Kilisenin misyonerlik grevi hakk ndaki mektubunda da (Redemptoris Missio) dinleraras diyalo un Kilisenin ncili yayma grevinin bir paras oldu unu vurgular.
180

Yine, II. John Pauln papal k te kilatlar n dzenleyen genelgesine bak ld / nda Dinleraras li kiler Konseyinin Halklar H ristiyanla t rma Kurulu ile irtibatl al mas ngrlmektedir.181 Yukar da belirtti/imiz zere, Cenkner Kilise misyonunun a amalar n tarif ederken diyalo/un, misyonun zorunlu bir paras oldu/unu sylemi ti. Bir ba ka hususa daha dikkat ekmektedir Cenkner, o da, II. Vatikan belgeleri dahil olmak zere, Kilise metinlerinde diyalog ve misyondan bahsedilmekle beraber bu ikisi aras nda bir ayr m yap lmad / d r.182 Bunlar n d nda, genel olarak diyalog konusunda da baz tereddtler ve endielerden sz edilebilir ki, Do/u ile Bat veya H ristiyanl k ile slam sz konusu oldu/unda bu tereddtler daha anlaml hale gelmektedir. Binder, bu hususa yle dikkat eker:
Diyalog bask c ve bast r c bir niteli e sahip olabildi i iin, farkl bilin biimlerine sahip olan topluluklarla diyalog kurma abas n n her zaman kar l kl olarak yararl sonular do urup do urmayaca n irdelemenin baz nemli nedenleri vard r.183

179 180

Mannion, Ecclesiology and Postmodernity, s. 318. M. Fitzgerald F. Machado, Yeni Olu an Dinler Teolojisi, ev. Ali hsan Yitik, DE FD, S. XVII, 2003, s. 337. 181 Pastor Bonus, md. 161. 182 William Cenkner, a.g.m., s. 131. Diyalog-misyon ili kisi hakk nda ayr ca bkz. Mahmut Ayd n, a.g.e., ss. 157170; Dinleraras Diyalog Yeni Bir Misyon Yntemi mi?, slmiyt, C.5, S.3, 2002, ss. 1748. Diyalogla misyonun ne derece zde le tirildi/ini baz katolik yay nevlerinin klielerinde de grmek mmkndr. rne/in Maryknoll adl irketin kitaplar n n ba nda u ibare yer almaktad r: Maryknoll, Orbis Books vas tas yla misyon iin temel olan uluslararas diyalo/u te vik etmektedir. William J. La Due, The Chair of Saint Peter: A History of the Papacy, Orbis Books, New York, 1999. 183 Leonard Binder, Liberal slam, ev. Yusuf Kaplan, Kayseri, 1996, s. 10.

236

Edward Saidin gsterdi/i gibi, geni anlam yla bak ld / nda oryantalizm de bir diyalogdur. Fakat bu diyalog, Bat n n yukar dan bakan (hegemonik), kibirli karakterinin glgesi alt nda kalm t r.184 Yani her diyalog olumlu sonu vermeyebilir. Diyalog bizatih olumlu bir eylem de/ildir. Benzer bir durum, diyalogla neredeyse her zaman yan yana kullan lan ho gr (daha do/rusu tolerans, yani tahamml) iin de geerlidir. Ho gr do/al bir ey de/ildir ve varl / veri al namaz. rad olarak ynelinmesi, kastedilmesi gerekir. Ayr ca, John Lock gibi filozoflar n da belirtti/i zere, ho gr o/unlukla hakim konumda ve gl olanlar n de/il daha ziyade kendisini tehdit alt nda hissedenlerin n plana kard / bir sylemdir. Tolerans savunanlar gc ele geirdiklerinde bundan hi haberleri yokmu gibi davranmaktad rlar.185 Sonuta dinleraras diyalog, grnrdeki baz sylemler itibariyle, birok insana cazip gelmekle birlikte biro/unda da endi eye neden olmaktad r. lkemizde oldu/u gibi pek ok insan diyalo/un amac n n h ristiyanla t rmak oldu/u fikrine sahiptir.186 Kald ki Kilise ierisinde de diyalog kar tlar mevcuttur. Bunlara gre II. Vatikan n rn olan di/er kiliselerle ve dinlerle diyalog faaliyetleri, Katolikli/i bir kimlik krizine sokmu tur:
Katolikler konsilden nce kim olduklar n ve kim olmad klar n biliyorlard . Oysa konsilden sonra kimlikleri bulan kla t ve kendilerini Katolik olmayanlar zerinden tan mlamaya ba lad lar.
187

184 185 186

187

A.g.e., s. 8. Bkz. Fatma Mensur Co ar, Din Sava.lar&, ss. 12, 118121. Dinleraras diyalog konusunda bu tarz d nceye dayanan yay nlara rnek olarak bkz. Ymni Sezen, Diyalog haneti, stanbul, 2006; Mslim Karabacak, Dinleraras& Diyalog: artlara Uydurulmu. Misyonerlik, stanbul, 2005; Mehmet Oru, Dinleraras& Diyalog Tuza;& ve Dinde Reform, stanbul, 2003. nternet sitesi olarak bkz. http://www.diyalogmasali.com Bokenkotter, Concise History, s. 387.

237

D- PAPALIK VE DNYA S YASET 1. Kilise ve Devlet ncillerde nakledildi/ine gre Hz. sa bir Tanr Krall / ndan sz etmektedir. O, bahsetti/i Krall k n bu dnyada olmad / n sylese de188 h ristiyanlar n bu kavram tamam yla manev bir ekilde yorumlad klar n sylemek zordur. Tanr Krall / asl nda Yahudilikten tevars edilen bir anlay t r.189 H ristiyanl k, din gelenek a s ndan oldu/u gibi, tarih boyunca, dnyaya kar tavr ve siyasetle ilgisi bak m ndan da Yahudilikten tamamen ayr lm de/ildir. rne/in, Bizans n Tanr n n Dnyadaki Krall / d ncesi, srailin Eski Ahitinde oldu/u gibi, siyasal, madd ve somuttur.190 Katolik /retisine gre de Tanr n n Yeryzndeki Krall / Kilisedir.191 Kilisenin tarih boyunca tavr da, Tanr Krall / n n dnyev olarak anla ld / n gstermektedir. Kald ki, Katolik dnyan n nde gelenlerinden pek o/una gre siyaset, Tanr n n sahnesidir ve papalar da, din adamlar da, gemi te oldu/u gibi gnmzde ve gelecekte bu sahnenin aktrleri olmak zorundad r.192

Birinci blmde de grd/mz zere papal k, zellikle I. Leodan itibaren dnyev hakimiyet iddias nda bulunmaya ba lam ve sonraki zamanlarda gl papalar ve gl imparatorlar zorunlu olarak birbirlerinin d man olmu lard r. Kilisenin dnyev iktidarla mcadelesi asl nda sezaro-papizm ile teokrasi aras ndaki mcadeledir. mparatorlar veya krallar Kiliseyi hakimiyet alt na almaya al m , papalar ise din alanda oldu/u gibi dnyev alanda da en st otorite olduklar n iddia etmi lerdir. Ortaa/ n, zellikle Yksek Ortaa/ denilen son diliminde Papal k imparatorlar ve krallarla ba a ba bir mcadele vermi tir. Zaman zaman otorite a s ndan zay flam olsa da birok dnemde sadece kendi topraklar nda de/il tm Avrupada

188 189

190 191 192

Yuhanna, 18: 36 Tanr n n Krall / kavram ile ilgili kar la t rmal bir de/erlendirme iin bkz. Mehmet Paac , Allah n Krall / Sendromu ve Gnmz Mslmanlar , slm Ara.t&rmalar, C. 7, S. 2, ss. 181192. Joseph Campbell, Tanr&n&n Maskeleri Bat& Mitolojisi, ev. K. Emiro/lu, Ankara 1995, s. 375. Katolik Kilisesi Din ve Ahlak lkeleri, md. 763. Paul J. Griffithsin bu gr leri iin bkz. The Future of the Papacy: A Symposium, s. 14.

238

etkili bir kurum olmu tur. Papal / n bu toplumsal etkisi de manev otoritesinden kaynaklanm t r.193

Modern ulus devletlerin kurulmaya ba lamas ve din-devlet ayr l / n n ortaya k yla birlikte Kilise ile devlet aras ndaki sorun temelde de/i memi , ancak biim olarak farkl la m ve daha da karma k hale gelmi tir. Laiklik (Kilise ve devletin ayr lmas ) asl nda ba lang c itibariyle Kilisenin bir iste/idir. nk Kilisenin devlet iktidar na ve mdahalesine kar zgr bir alan yaratmak iin buna ihtiyac vard r.194 Fakat i ler papal / n bekledi/i gibi geli memi ve hakim devletlerin ya tamamen dine ilgisiz (veya kar ) ya da tm dinleri ayn statde kabul eden dzenlemeleri papalar rahats z etmi tir. XX. yzy l n ba lar nda XIII. Leo, devletin Katolik Kilisesine di/er din organizasyonlar gibi bakamayaca/ n ve ona belli imtiyazlar vermesi gerekti/ini savunmu tur.195 1905te Fransada Kilise ve devletin kanunen ayr lmas ortaya k nca Papa X. Pius, 11 Iubat 1906 tarihli Vhementer Nos isimli genelgesinde Fransa ruhban na ve halk na seslenerek, Kilisenin devletten kesinlikle ayr lamayaca/ n sylemi tir.196

Gnmzde Fransan n laikli/in kalesi olarak grlmesi de tesadf de/ildir.197 Zira Fransa yzy llar boyunca Kilise ile en fazla mcadele eden lke olmu tur. Geri tarihe bak ld / nda Papal / n Frans zlarla ili kisi paradoksald r. Papal /a toprak verip onun dnyev bir hakimiyet alan na sahip olmas n sa/layan Pepin de Frans zd r, Kilisenin ba d manlar olarak grd/ Ayd nlanma ve Frans z Devriminin havarileri de. Fakat laikli/in geli imi a s ndan bak ld / nda bugn Fransan n a r laiki tutumunun tarihsel arkaplan nda Fransa ile Papal k aras nda ge193

194 195 196 197

Manev otoritenin gemi te nas l i lev grd/ ve iktidar arac olarak kullan ld / hakk nda bkz. Rodney Bruce Hall, Moral Authority as a Power Resource, International Organization, vol. 51, no.4 (Autumn 1997), ss. 591622; J.M. HobsonJ.C. Sharman, The Enduring Place of Hierarchy in World Politics: Tracing the Social Logics of Hierarchy and Political Change, European Journal of International Relations, vol. 11 (1), 2005, ss. 8186. Bkz. Christopher M. Gray, The Provacative Power of the Papacy, s. 506. La Due, Chair of Saint Peter, s. 251. Metin iin bkz. http://www.vatican.va/holy_father/pius_x/encyclicals/index.htm. Avrupada din-devlet ili kileri ve laikli/in Avrupa lkeleri aras nda uygulan a s ndan kar la t r lmas konusunda bkz. Jaques Robert, Bat&da Din-Devlet li.kileri, Fransa rne;i, ev. zzet Er, stanbul, 1998; Jean Baubrot (ed.), Avrupa Birli;i lkelerinde Dinler ve Laiklik, ev. Fazl Arabac , stanbul, 2003.

239

mi te ya anan sert mcadelenin oldu/u sylenebilir. Gnmzde dahi bu gerginli/in uzant lar n grmek mmkndr.198

Bugn Kilise ierisinde hala, devletin Kiliseye tb olmas biiminde bir teokrasiyi de/ilse de, devletin Kilisenin stnl/n tan mas ve H ristiyan ilkelere gre davranmas gerekti/ini savunanlar mevcuttur. Fransa rne/indeki gibi bir din-devlet ayr l / n n kt sonular do/urdu/unu ve Avrupan n yeniden h ristiyanla t r lmas gerekti/ini syleyen Paris Ba piskoposu Lustiger ve devletin h ristiyan esaslara dayanan temel bir de/erler erevesini benimsemesi gerekti/ini, dinin zel/bireysel alanla s n rland r lamayaca/ n savunan imdiki papa Ratzinger bunun rnekleridir.199 Gnmz dnyas nda, zellikle de Avrupada Kilisenin bir tak m hukuk dzenlemelerden ho nut olmad / bilinmektedir. Fakat din-devlet ili kileri en az ndan hukuk metinler anlam nda lkeden lkeye farkl l k gstermektedir. Bugn Avrupa lkeleri aras nda drt de/i ik uygulamadan sz edilmektedir: a) ngiltere, Danimarka ve Yunanistan gibi, bir devlet dinine ya da mill kiliseye sahip olanlar b) Almanya, Hollanda ve Belika gibi, din o/ulculu/un hakim oldu/u yar laik devletler c) spanya, talya Portekiz gibi laik fakat Katolikli/in avantajl konumda oldu/u lkeler d) Gsterilebilen tek rne/in Fransa oldu/u, tamamen laik lkeler.200

Bununla birlikte, hukuk metinlerde ne yazarsa yazs n, gnmz Avrupas nda din kltrel olarak nemli bir unsur olmaya devam etmektedir. te yandan, Avrupada siyasetle H ristiyanl / birbirinden ay rmak neredeyse imkans zd r. rne/in, Ratzinger papa olduktan sonra ilk ziyaretini A/ustos 2005te memleketi Almanyaya
198

199 200

II. John Paul ldkten sonra, Fransada bir ehre heykelinin dikilmesi bile ortal / kar t rmaya yetmi tir. Rus bir heykeltra n hediyesi olan heykel Ploermel Belediyesi taraf ndan ehrin meydan na dikilmi tir. Baz gruplar kamusal alana din bir sembol dikmenin laikli/e ayk r oldu/unu savunarak sekiz metre yksekli/indeki bu heykeli protesto etmi ler, fakat heykelin rts 10 Aral k 2006da trenle a lm t r. Trenin asl nda 9 Aral kta, yani tam da Fransada laikli/in kabulnn y ldnmnde yap lmas planlanm t r. Ancak bu tesadf baz lar n n dikkatini ekince tren bir gn sonraya ertelenmi tir. Laiklik Platformu yeleri heykelin dikilmesine de trene de kar km lard r. Fakat tren yap l r, hatta heykelin dikildi/i meydan n ad da II. John Paul Meydan olarak de/i tirilir. zellikle Belediye ba kan n sulayan muhalifler konuyu mahkemeye intikal ettirmi lerdir. lgili haber iin bkz. Zaman, 14.12.2006. Bkz. Rubenstein, Yirmibirinci Yzy lda Din, ss. 183186. Bkz. A.C. Hemerijk (ed.), The European Union, Turkey and Islam, s. 33; Fazl Arabac , AB lkelerinde Din-Devlet li kileri ve Trkiye, Avrupa Birli;i lkelerinde Dinler ve Laiklik, ss. 733.

240

yapt . Klnde dzenlenen Dnya Genlik Gn kapsam nda, endljans vadiyle buraya gelen papay yzbinlerce ki i dinledi.201 Papan n bu ziyareti tamamen din bir faaliyet olarak alg lanmad . Birok ki i, tam da Almanyadaki seimler ncesine tesadf eden bu ziyareti H ristiyan Birlik partilerine destek olarak yorumlad . Kald ki, Avrupada H ristiyan Demokratlarla gerek yerel kiliseler, gerekse Vatikan aras ndaki ili kiler olduka nemlidir.202 Zira H ristiyan Demokratlar, Almanyadaki H ristiyan Tarihsel Birli/i gibi Protestan a/ rl kl baz istisnalar d nda, o/unlukla katoliktir. Bunlar merkez veya merkez sa/ partiler olarak nitelenir. Almanyada CDU (Christlich Demokratische Union), talyada CD (Democrazia Cristiana), Fransada MRP (Mouvement Rpublicain Populaire) H ristiyan Demokrat partilerin en nemlileridir.203 Birok ki iye gre kiliseler bugn toplumsal ve siyasal taleplerini byk oranda H ristiyan partiler arac l / yla seslendirmektedirler.204 Hatta gnmzde toplumsal, ekonomik, siyas konular ve sorunlar h ristiyan prensipler / nda de/erlendiren bir ideoloji
205

eklinde tan mlanan bir H ristiyan Demokrasi

deolojisinden sz edilmektedir. Bu ideoloji, klasik liberalizmin tersine bireyi bir aile ferdi, toplumun ve manev btnl/n bir paras olarak gren bir anlay a sahiptir. Toplumsal dayan may ve yard mla may n plana karmaktad r.206 Bununla birlikte, Kilisenin bizzat kendisini t pk siyas partiler gibi bir kar grubu (interest group) olarak gren yakla mlar da sz konusudur. Buna gre Kilise her hareketinde bir kr- zarar hesab yapmaktad r.207

201 202

203 204 205 206 207

Papal / n bu toplant ya kat lanlara endljans vaadinin metni iin bkz. L'Osservatore Romano, 10/17 August, 2005. Bkz. Carolyn Warner, Confessions of an Interest Group: The Catholic Church and Political Parties in Europe, New Jersey, 2000, s. 8; M. Emin Kkta , Din ve Siyaset, Konya, 1997, s. 66 vd. Bununla ilgili bir tart ma iin bkz. Paolo Pombeni, The Ideology of Christian Democracy, Journal of Political Ideologies, (2000), 5 (3), ss. 289300. M. Emin Kkta , Din ve Siyaset, Konya, 1997, s. 67. Carolyn Warner, a.g.e., s. 10 Geni bilgi iin bkz. Paolo Pombeni, The Ideology of Christian Democracy, Journal of Political Ideologies, (2000), 5 (3), ss. 289300. Bkz. Carolyn Warner, a.g.e. s. 10.

241

2. De;erler mi, &karlar m&? zelikle Vatikan Devletinin kurulmas ndan sonra papal / n dnyev meselelere kar mama ile bunlara mdahil olma aras nda zaman zaman gidip geldi/ini, fakat her halkarda pragmatist bir politika izledi/ini sylemek mmkndr. Ayd nlanma dalgas n n etkisiyle Kilise, yetkilerinin s n rlanmas ve dnyev i lere kar mamas ynnde ykselen seslere tepki gstermi ve bu yndeki beklentilere olumlu cevap vermemi ti. Dahas , siyas geli melerin eski dzenden farkl la mas n , yani liberal, cumhuriyeti, demokratik e/ilimleri hep kendisine ynelik bir tehdit olarak alg lam ve bunlara kar mcadele vermi ti.208 Siyas gc olmad / iin manev silahlar n kuvvetlendirmeye al an Papal k, yan lmazl k doktrinini ilan etti. Fakat talya Cumhuriyetinin kurulmas yla, di/er lkeler zerindeki etkisi bir yana, kendi topraklar n dahi kaybetti. 1929da Vatikan n kurulu anla mas nda ise srarla papal / n tarafs zl / vurgulan yordu.209 ki dnya sava nda ve akabinde de papal k hep tarafs z bir grnt vermeye al t . Peki gerekten tarafs z olabildi mi? zellikle fa ist iktidarlarla ili kisine ve komnizme kar verdi/i mcadeleye bakarsak hay r. Birok konuda papal k taraf olmu tur. Fakat taraf olurken bir tak m de/erleri ve inanlar esas ald / n sylemek zordur. Kilise iin belirleyici olan daha ziyade o ortamdaki karlar d r. M. Gray bunu u rnekle a klar:
Kilisenin, zaman nda Latin Amerikadaki diktatrlerle i birli i yapt n , spann

yada Franko, talyada Mussolini, Almanyada Hitlerle anla malara imza att le mcadele etmesini din ve insan gerekelerle yap ld sanabilir.210

bilmeyenler, So uk Sava dneminde Polonyal Wojtylan n papa seilip komnizm-

Bu durum Kilise ierisinde tuhaf eli kilerin ortaya kmas na neden olmu tur. rne/in Kilise, 1970lerde Nikaraguadaki Somoza rejimini resmen desteklemektedir, fakat rejim kar tlar n n ba n ekenler de yine Katolik Kilisesinin yeleridir. Sonu itibariyle Papal k, karlar n n planda tutmakta ve bunlar de/erlerden ne koymaktad r. Ayr ca o/u kez iddia etti/i gibi tarafs z bir konumda da de/ildir.
208

Gee Burns, The Politics of Ideology: The Papal Struggle with Liberalism, s. 1123; Kilisenin zgr d nceye kar mcadelesi hakk nda ayr ca bkz. Albert Bayet, Dine Kar.& D.nce Tarihi, ev. Cemal Sreya, 1991. 209 Bkz. Ek 7. 210 Bkz. Christopher M. Gray, The Provacative Power of the Papacy, s. 500, 501.

242

Avrupa lkeleri aras ndaki hakemlik roln oktan kaybetmi tir. Bugn tarafs z lke deyince Vatikan de/il svire akla gelmektedir.211 Kald ki, tarafs zl k bizatih bir erdem de/ildir. nsanlar n beklentisi Kilisenin, hadiseler kar s nda tarafs z kalmas de/il, haks zl /a, zulme u/rayandan yana olmas , ya anabilecek olumsuzluklar engellemek iin aba sarfetmesidir. Fakat zellikle yak n bir gemi te, II. John Paul dnemindeki iki olay, papal / n bu konuda ba ar l bir s nav vermedi/ini gstermektedir. 1990larda Bosna ve Ruandada ya anan iki soyk r mda da Kilise zerine deni yapmam t r.

Avrupan n gbe/inde ya anan bir dram olan Bosna Sava nda millet ve inan vard r: Ortodoks S rplar, Katolik H rvatlar ve Mslman Bo naklar. Bu sava n ma/durlar , S rplar n yok etmeye azmetti/i Mslman Bo naklard r. Vatikan n bar l baz giri imleri nasihatten teye gitmemi tir. Bu vah ete kar Kilise sadece dua edip a/r lar yapmakla yetinmi tir. Sava Amerikan mdahalesiyle bittikten sonra ise e itli kiliseler Papal / n bar a nas l katk sa/lad / n gsteren yay nlar yapm t r.212 Ruandadaki durum Papal k a s ndan daha vahimdir. Zira taraflar n her ikisi de katoliktir. Nfusun yakla k %90n n olu turan Hutular say ca az nl kta olan Tutsileri ac mas zca ldrrken baz katolik rahipler yoksuldan yana olma ve fkelerini anlama bahanesiyle soyk r m n i birlikileri haline gelmi tir.213 II. John Pauln konuyla ilgili sorulara verdi/i cevap yelerinin i ledi/i sulardan dolay Kilise sorumlu tutulamaz biimindedir.214 stelik Vatikan, Belika'da, 1994 Ruanda soyk r m s ras nda sava suu i ledikleri gerekesiyle iki rahibenin 15'er y l hapis cezas na arpt r lmas n protesto etmi tir.215

Tabi i in bir de sahip olunan gle ilgili bir taraf vard r. Staline papadan bahsettiklerinde, ka tane ordusu varm ? diye sordu/u sylenir.216 Evet ordular
211 212 213 214 215 216

Bkz. Owen Chadwick, The Popes and European Revolution, ss. 254256. rnek olarak bkz. Vatikan ve Bosna-Hersekteki Sava., XXXIII. John Ekmenik Merkezi, Ankara, 1994. Amin Maalouf, lmcl Kimlikler, s. 124. http://www.afrol.com/features/1060 Vatikan' n Ia rt c Tepkisi, Ba.bakanl&k Bas&n-Yay&n ve Enformasyon Genel Mdrl; Blteni, 11.06.2001. M. Fiedler - L.Rabben, Rome Has Spoken, s. 5

243

yoktur ama, papa dnyada nemli bir nfusun Tanr n n Vekili oldu/una inand / adamd r. Fakat de/i en dnya kar s nda papal / n otoritesinin bir hayli a nd / bir gerektir. talyada dahi Papal / n yerle ik gr lerinin hilaf na olan baz hukuk dzenlemeler halkoyu ile kabul edilmi tir. rne/in, 1974te bo anma; 1975te do/um kontrol aralar n n kullan lmas ; 1981de krtaj, referandumlarla kanun hale gelmi tir.217 Yine yak n zaman nce, AB Anayasas haz rlan rken Kilisenin, H ristiyanl /a at f yap lmas ynndeki talepleri dikkate al nmam t r. Bununla birlikte Kilise adeta insanlarla ilgili olan her ey Kilise ile ilgilidir d ncesinden asla vazgememi , dnya meseleleri ile ilgili hemen her konuya mdahil olmu tur.218 stelik bu ilgisi insanlar taraf ndan benimsenmi olmal ki, baz sorunlarla ilgilenmedi/i zaman da ele tirilmektedir. rne/in 2005 y l nda II. John Paul, aidsle mcadeleye yeterli deste/i sa/lamad / iin byk bir hata yapmakla itham edilmi tir.219

Baz durumlardaki karlar bir yana, Papal / n tamamen de/erlere dayal bir siyaset izlemesine engel olan ba ka faktrler de vard r. Bunlar n ba nda dnya gerekleri ve Papal / n ayn zamanda bir devlet olmas n n getirdi/i s n rlamalar gelmektedir. Kilise sadece din bir kurum veya bir sivil toplum rgt de/ildir, di/er lkelerle ili kileri diplomatik olmak zorundad r. Bir ba ka ay r m da ki iler ve kurum aras nda yapmak gereklidir. Mevcut artlar ierisinde Vatikan' n dnya siyaseti ile ilgili do/rudan, resm bir a klama yapt / na veya hakim glere ynelik a ka bir ele tiride bulundu/una pek ahit olmay z. Fakat Kilise ierisinde Amerikan mdahalecili/ini, kapitalizm ve hatta ulus-devlet anlay n olduka sert bir ekilde ele tirenlere rastlamak mmkndr. rne/in William Canavaugh, u anda dnya gndeminin ilk s ras nda yer alan Iraktaki sava zerinden s k bir ulus-devlet ve kapitalizm ele tirisi yapmaktad r. 2005 y l nda gerekle tirilen Dominiken Konsilinde sundu/u Tanr Ad na ldrmek isimli tebli/inde Canavaugh, dinin iddet ile zde le tirilmesine ve adeta dinin iddeti, sekleritenin ise tolerans temsil etti/i d ncesinin yay lmaya al lmas na itiraz eder. Ona gre, Tanr n n emirlerini ciddiye alman n ve dini bireysel de/il cemaatsel bir olgu olarak grmenin, an nda fundamentalizm
217 218

219

Eric Hobsbawm, K&sa 20. Yzy&l, ev. Yavuz Alogan, stanbul, 1996, s. 375. rne/in Papal k 80li ve 90l y llarda nkleer silahs zlanma konusundaki tart malara dahil olmu ve silahs zlanmay desteklemi tir. Bkz. Douglas Roche, The Holy See and Nuclear Disarmament, America: The National Catholic Weekly, vol. 178, no. 8 (1998), s. 9. Bkz. The Popes Grevious Errors, The Lancet, Mar. 1218, 2005, s. 912.

244

diye yaftalanmas da ok yanl t r.220 Canavaugh, asl nda ulus-devletin de din gibi i lev grd/n ve Tanr ad na ldrmek vah et diye nitelenirken ulus-devlet ad na ldrmenin mazur gsterilmeye al ld / n , oysa ulus devlet ad na ldrmenin de sahte bir tanr ad na ldrmek oldu/unu syler. nk Hobbesun tabiriyle ulusdevlet lml tanr d r, stelik t pk Eski Ahit'in tanr s gibi, ba ka ba/l l klardan ho lanmayan k skan bir tanr d r. Szlerini, Irak sava dininin slam dinine kar yrtt/ bir sava .221 ile ilgili bir de/erlendirmeyle bitirir Canavaugh: Evet, bu bir din sava d r; liberal, demokratik kapitalizm

3. Di;er Devletler ve Ba;l& Kiliselerle li.kiler Papal / n en nemli sorunlar ndan biri de, kendisine ba/l kiliselerin bulundu/u lkelerdeki sosyo-politik artlar n e itlili/idir. Katolikli/in a/ rl / n korudu/u birok merkez Avrupa lkesinde nemli sorunlarla kar la lm yormu gibi grnebilir. Fakat siyas kar kl klar n veya otoriter ynetimlerin ya da farkl bir kltrel havan n hakim oldu/u yerler sz konusu oldu/u iin Papal / n, d lkelerdeki tm kiliselerle ayn tarz bir ili kiye sahip oldu/unu sylemek mmkn de/ildir. Mesela, y llard r baz kiliseler papal / n kendilerini yaln z b rakt / n adeta s zlanarak ifade etmektedirler. Bunlardan biri Kuzey rlanda, zellikle de Katolik-Protestan at mas n n en hararetli mekanlar ndan biri olan Ulster blgesi katolikleridir.222 Fakat biz burada k saca, daha arp c ve birbirine z t iki rne/i ele alaca/ z: ABD ve in. Amerikal l k imaj o/unlukla WASP (Beyaz, Anglo-Sakson, Protestan)a indirgense de Katoliklik ABDde grmezden gelinebilecek bir unsur de/ildir. XX. yzy l ba lar itibariyle burada onbe in zerine katolik metropolitlik bulunmakta, ayr ca Katolik Kilisesinin e/itim alan nda nemli faaliyetleri gze arpmaktad r. ABDde katoliklere ait 10.000e yak n ilkokul, 2000in zerinde orta dereceli okul, 200n zerinde kolej ve 300 civar nda ruhban okulu vard r. Fakat ABD ynetiminde katoliklerin bir a/ rl / oldu/u sylenemez. Birle ik Devletlerin imdiye kadar bir

220 221 222

Bkz. William T. Cavanaugh, Killing in the Name of God, Dominican Council 2004, ss. 510 526. A.g.m., s. 521. Bkz. Norman Vence, No pope here? The catholics of Ulster: a history, History of European Ideas, 27 (2001) s. 171180.

245

tane Katolik ba kan Kennedydir.223

olmu tur, o da bir suikast sonucu ldrlen John F.

Papal / n ABD ile ili kileri o/unlukla istisnai diye nitelenir.224 Bunun nedeni zgrlkler lkesinin kltrel zelli/idir. Bellah n ifadesiyle, Amerikaya ilk gidenler iin Avrupa M s rd , Amerika ise vadedilmi topraklar225 Bu vadedilmi topraklarda, farkl etnik kkenden ve de/i ik kltrlerden gelenler Amerikal l k kimli/i alt nda btnle mi tir. Bu kimli/e, adeta bir din gibi i lev grd/nden, baz sosyologlar Amerikan Sivil Dini derler. Zira Abraham Lincoln, Amerikan bayra/ , Ba/ ms zl k Gn kutlamalar ve belirli tarih mekanlar bu dinin azizleri, sembolleri, ayinleri ve ibadethaneleri gibidir.226 Baz lar Katolikli/in ABDde, Amerikal l k n olu um srecinin bir paras oldu/unu ve bu konumunu halen srdrd/n savunur. Brown ve Anatolios gibi yazarlar Amerikada Katolik Kilisesi, Amerikan n bizzat kendisi gibi bir eritme potas d r der.227 Bu iddia baz lar nca kabul edilmese de Amerikadaki Katolik Kilisesinin bu lkedeki din ve siyas geli meler alt nda ekillendi/i bir gerektir. Yani Amerikada Kilise olduka belirgin biimde Amerikal d r. Bunu baz Kilise yetkililerinin bir tak m konularla ilgili a klamalar nda da grmek mmkndr. rne/in Vietnam Sava s ras nda New Yorklu kardinal Francis Spellman, sava neden destekledi/ini yle a klam t r: Do/ru ya da yanl , sz konusu olan benim lkem.228 Bu farkl dnya ile Vatikan' n ili kilerinde zaman zaman baz sorunlar yaanmaktad r. zellikle Papal / n bir tak m konulardaki mdahalesi Amerikan katoliklerinde rahats zl klara yol amaktad r. Fakat Vatikan, ince bir politikayla,
223 224 225 226

227 228

Amerika Katolik Kilisesi hakk nda bkz. Bokenkotter, Concise History, ss. 328343. Brian Tierny, Pope and Bishops Before Trent: An Historical Survey, The Papacy and the Church in the United States, Bernard Cooke (ed.) s. 16. Robert Bellah, Beyond Belief: Essays on Religion in a Post-Traditional World, New York, 1970, s. 175 Amerikan sivil dini denen olgu konusunda bkz. Ian Thompson, Odaktaki Sosyoloji, s. 100, 101. Bunun yan nda Amerikay a/ m z n Roma mparatorlu/u olarak grenler vard r. Roma, kendini meden ve bar c l grmekte ve egemenli/i alt na ald / yerlere de Roma Bar , yani pax Romana getirdi/i iddias ndayd . Gnmzde de Amerika ayn iddialara sahiptir ve bir pax Americanadan sz edilmektedir. Bkz. Richard L. Rubenstein, Religion and Clash of Civilizations, Dialogue & Alliance,vol.16, no.2, Fall/Winter 2002, s. 11. Stephen F. Brown and Khaled Anatolios, Catholicism and Orthodox Christianity, USA, 2002, s. 11. William H. Slavick, The Peace of Christ and Just Violence, Rome Has Spoken, s. 192.

246

Amerikan Kilisesi ile aras ndaki bu nazik dengeyi korumaya al maktad r.229 Bu politikan n en nemli belirleyicisi, So/uk Sava dneminden beri sregelen pragmatik ili kilerdir. Ama baz lar na gre, kara dayanan bu pragmatist tav r, iki taraf aras ndaki ahlak ve felsef uurumu geni letmektedir.230

ine gelince; 1949 y l na kadar katoliklerin bu lkede bir zgrlk sorunu yoktur. Bu tarihte Marksist temeller zerine bir in Halk Cumhuriyetinin kurulmas yla katoliklerin faaliyetleri yasaklanm , misyonerler tutuklanm , 1952de ise indeki Papal k temsilcisi Natonio Riberi s n r d edilmi tir. statistiklere gre 1948 y l itibariyle, daha ok Do/u blgelerinde olmak zere, indeki katolik say s 3 milyonun zerindedir. 1986ya gelindi/inde ola/anst bir d le 300 bine gerilemi tir. 1986daki baz reformlarla, hkmetin bask c rejiminde eskiye gre bir gev eme ortaya kt / ndan, 2000 y l nda bu rakam tekrar eski seviyesine ula m grnmektedir.231 Bununla beraber, u anda inde fiil olarak iki ayr Katolik Kilise bulunmaktad r. Bunlardan biri, devlet kontrolnde olan ve ba/ ms z oldu/unu iddia eden Mill Katolik Kilisesi, di/eri ise gayr resm veya yer alt (underground) diye nitelenen ve kendisini Roma'ya ba/l gren Kilisedir. Vatikan, in Hkmeti ile sorun ya amamak iin yeralt kilisesini resmen tan mamaktad r, fakat resm kilise de kendisini ondan ba/ ms z grmektedir. Dolay s yla Vatikan' n bu kar k durum kar s ndaki siyaseti hem yeralt kilisesini kstrmemek hem de in hkmeti ve resm kilise ile iyi geinmek, yani yine pragmatik bir hassasiyet politikas srdrmek ynndedir.232

229 230 231

232

William Portier, Church Unity and National Traditions: The Challenge to the Modern Papacy, The Papacy and the Church in the United States, Bernard Cooke (ed.), s. 37 vd. Massimo Franco, Papal Rebuke, s. 39. Rakamlar iin bkz. Bkz. William T. Liu - Beatrice Leung, Organizational Revivalism: Explaining Metamorphosis of Chinas Catholic Church, Journal for the Scientific Study of Religion, 41: 1 (2002), s. 133. Ayr nt l bilgi iin bkz. F.X. Murphy, Vatican Politics, ss. 555557; William T. Liu - Beatrice Leung,a.g.m., ss. 121138.

247

4. Katolik - Yahudi li.kileri a) at&.man&n Temelleri ve Tarihi H ristiyanl k, Yahudilik ierisinden km bir din olmakla birlikte, Hz. sadan ba layarak yahudilerle ili kisi her zaman problemli olmu tur. ncillerin de etkisiyle, yahudi kar t bir teoloji olu mu ve yzy llar boyunca bunun etkisi devam etmi tir. sa'n n ilk /rencileri yahudilerdir. Yahudi kimli/inden ayr lmay da d nmemi lerdir. Fakat daha sonra Yahudi-H ristiyanl / ndan Heleno-H ristiyanl /a do/ru bir sapma gsteren yeni dinin mensuplar ile yahudiler aras ndaki uurum gittike derinle mi tir. sa'n n takipileri ile yahudiler aras ndaki ilk ay r m asl nda Yuhanna ncili ile ba lam t r denebilir. Benzerliklerinden dolay Sinoptik nciller denilen Matta, Markos ve Lukada yahudileri farkl bir topluluk olarak gren bir anlay gze arpmazken, Yuhannada yahudiler tabiri kullan larak bunlar ayr bir unsur olarak grlr. Yine ayn incilde havarilerin branice adlar Yunancaya evrilmi , sadece hain skaryotun ad branice olarak b rak lm t r.233 H ristiyanl k usulca Yahudilikten kopmu tur ve Yahudilikten ayr lma sreci adeta bir d manl / da beraberinde getirmi tir. Bilahare, zellikle H ristiyan konsillerinde, yahudi kar t tutumu daha net bir ekilde grmek mmkndr. znik Konsili (325)nde paskalyan n yahudilerin f s h bayram ndan ba ka bir tarihe al nmas kararla t r l r. Laodikya Konsilinde (348) h ristiyanlar n sebt gnn gzetmeleri yasaklan r. 787deki II. znik Konsilinde ise Yahudilik bt l bir din olarak nitelenir ve gnlden ihtid etmemi olan yahudilerin kiliselere al nmamas kararla t r l r.234 Kilise babalar n n yaz lar nda da yahudiler o/unlukla hakir grlm ve d lanm lard r.235 Hatta baz yahudi yazarlar, Kilisenin neredeyse Ortaa/ boyunca resm gr olan Augustine teolojisinin yahudi kar t bir teoloji oldu/unu savunurlar.236 Ortaa/ n Papal k bullalar nda da yahudiler itham edilmi ve karde ini ldren Kabile benzetilmi lerdir.237 spanya gibi blgelerde ise yahudilerin mslmanlarla beraber u/rad klar asimilasyondan
233 234 235 236 237

Baki Adam, Yahudilik ve H&ristiyanl&k A&s&ndan Di;er Dinler, s. 126. A.g.e., s. 127, 128. M. Fiedler - L.Rabben, Rome Has Spoken, s. 66 vd. Robert S. Wistrich, The Vatican and the Shoah, Modern Judaism, 21 (2001), s. 83. Solomon Zeitlin, The Ecumenical Council Vatican II and Jews, s. 99.

248

ok nce din inanlar n ya amalar na izin verilmedi/i ve ticaret yapmalar n n yasakland / dnemler olmu tur.238 Yine, Hal Seferlerinden nasibini alanlar aras nda yahudiler de vard r. Protestan Reformu sonucunda da yahudilere kar bir tav r de/iikli/i olmam t r. Luther gibilerin yahudilere kar yahudilere kar t r.239 Frans z htilali ile farkl bir dnemece girilir. lk kez Fransa 1791de yahudilere vatanda l k hakk verir. Fakat modern dnemlerin buhran n a mada yahudi topluluklar n n k yolu olarak grdkleri sosyalizm, nasyonalizm ve siyonizm gibi seeneklerden her biri ayn zamanda Kilise taraf ndan az l d manlar olarak alg lanm t r.240 Bu nedenle de Kilisenin yahudilere bak nda keskin bir de/iiklik olmam t r. Papal k, srail Devletinin kurulmas srecinde de olumsuz bir tav r sergiler. Genel olarak siyonizm olarak ifade edilen srailin kurulmas idealine Kilisenin e itli defalar olumsuz ve d lay c bir tav r tak nd / n grlr. rne/in, o dnem Kilisenin en nemli yay n organ Civilt Cattolicada kan bir yaz da Filistinde bir srail devletinin kurulmas n n, sa'n n, Yahudilerin dnyan n sonuna kadar srgnde kalacaklar biimindeki kehanetine ayk r d ece/i ifade edilmi tir. Bir ba ka yaz da ise Yahudiler a ka katiller rk olarak nitelenmi tir. Hat ralar nda syledi/ine gre Theodore Herlz, destek aramak iin gr mek istedi/inde ancak uzun u/ra lar sonunda papan n huzuruna kabul edilmi ve dnemin papas X. Piustan adeta azar i itmi tir. Papa, Herlze, Yahudilerin bu blgede toplanmalar konusunda herhangi bir yard mda bulunmayacaklar n belirtmi , stelik Yahudiler bizim Efendimizi tan m yorlar dolay s yla biz de onlar tan yamay z eklinde bir cevap vermi tir.241 tutumunun katoliklerden a a/ kal r bir taraf yoktur. Ayd nlanma dnemine gelinceye kadar, h ristiyanlar n tavr nda nemli bir de/i iklik olmaz. Hatta baz lar na gre uzun dnem sren bu bask yahudi mistisizminin geli mesinde belirgin bir rol oynam -

238 239 240 241

Henri Pirenne, a.g.e., s. 97. F. Kaufmann-J. Eisenberg, , a.g.m., s. 108. A.g.m., s. 113. Ayr nt lar ve at flar iin bkz. Richard L. Rubenstein, The Temple Mount and My Grandmothers Paper Bag: An Essay on Inter-religious Relations, Dialogue & Alliance, vol.14, no. 1, Spring/Summer 2000, s. 86.

249

b) Uzla.maya Do;ru Yahudi kimli/inin modern zamanlardaki milad say labilecek olan soyk r m (holokost) hadisesi ise Papal / n yahudilerle ili kisinin k r lma noktas d r. Sava esnas nda Vatikan, tarafs zl / n birka defa ilan etmi tir.242 Fakat yahudiler soyk r m n neredeyse btn suunu Kiliseye yklemek istemi lerdir. Onlara gre Papal k byle bir soyk r m n ya anmas nda, en hafifinden, bir sessiz kalma suu (sin of ommission) i lemi tir. Papa XXIII. John ile birlikte Kilisenin yahudilere yakla m nda radikal bir de/i iklik olur ve yahudilerle bir uzla ma sreci ba lar. Kilisenin yahudilere kar tutum de/i tirmesinin nedenleri olarak a) soyk r m esnas ndaki hatalardan dolay vicdan azab duyma ve gnah karma iste/i b) ekmenik hareketin yahudilerle ili kileri tekrar gzden geirmeye itmesi c) Bat l larca srail Devletinin Ortado/udaki bir kale olarak grlmesi gibi sebepler say lmaktad r.243 Bununla birlikte bu tutum de/i ikli/ini sa/layan en nemli faktr XXIII. Johnun genel politikas ve bu politikan n rn olan II. Vatikan Konsilidir. Hatta, daha nce de belirtti/imiz gibi, bu konsilin s rf yahudilerle uzla ma amac yla topland / ynnde yorumlar yap lm t r. Kald ki konsilin di/er dinlerle ilgili belgesi olan Nostra Aetatede a/ rl k yahudilere verilmi tir.244 Katolikler, birden sa'n n bir yahudi oldu/unu hat rlam lar, sz konusu belgede ve daha ba ka a klamalarda yahudilere ynelik olduka olumlu ifadelere yer vermi lerdir. Papal kla srail aras nda hemen bir mnasebet kurulmam olsa da Kilisenin yahudilerin gnln alma abas bir mddet devam etmi tir. Yahudilerin Katolikler kar s ndaki konumu art k eski karde ler olarak de/i meye ba lar.245 1963te Papa VI. Paul sraili ziyaret eden ilk papa olur. 1992de yay nlanan Kate izmde yahudilerin sa'n n lmnden topluca sorumlu olmad klar , Tanr n n vahyine muhatap olduklar ve Tanr n n onlara olan vaatlerinin gerek oldu/u gibi olumlu ifadelere yer verilir.246 II. John Paul ile birlikte, 1993te Roma'da ilk kez bir
242

243 244 245 246

Kilisenin bu konudaki resm a klamalar na rnek olarak bkz. Vatican City: Declaration of Continued Neutrality of the Holy See (Official Document), The American Journal of International Law, vol. 38, no.3 (Jul. 1944), s. 201. Baki Adam,a.g.e., ss. 131133. Nostra Aetatenin Trke evirisi iin bkz. Mahmut Ayd n, Monologdan Diyalo;a, Ankara, 2001, s. 267271. Robert S. Wistrich, The Vatican and the Shoah, s. 86. Bkz. Katolik Kilisesi Din ve Ahlak lkeleri, md. 597, 839.

250

papa bir yahudi sinagoguna girer. Kilise, 1998 y l nda yay nlad / bir belge ile (We Remember: A Reflection on the Shoah) soyk r m n haks zl / n ve bunun Kiliseden kaynaklanmad / n anlatmaya al r247 ki zaten bundan drt y l nce, 15 Haziran 1994te Vatikan, srail Devletini resmen tan m ili ki kurulmu tur. Papa XVI. Benedict 10 Temmuz 2005te, yani papa olduktan birka ay sonra, antisemitizmle sava aca/ n ilan etmi tir. Ayr ca Benedictin ilk resm konu/u srail Cumhurba kan Mo e Katsavd r ve papa, seildikten sonra ilk seyahatini gerekle tirdi/i Almanyada bir sinagogu ziyaret etmi tir.248 Fakat bunlara bak p gnmzde Vatikan- srail ili kilerinin gllk glistanl k oldu/unu sanmamak gerekir. Zira ayn Benedict 2006 Aral / nda Roma'da bulunan srail Ba bakan Ehud Olmertle gr mesinde, ba bakan n kendisini sraile davetini nazik bir dille reddetmi tir. Ayr ca papa bu gr mede Beytllahimdeki katoliklerin sorunlar n dile getirmi tir ki, Filistin blgesi ve Kuds (Holy Land) dahilinde ya ayan katolikler ve buradaki kutsal mekanlar iki lke aras ndaki en nemli sorunlardan biri olagelmi tir.249 Kald ki, 2004 y l nda, Vatikan ile srail aras nda diplomatik ili kinin ba lad / 1994 anla mas n n gzden geirilmesi amac yla Vatikan ve srail heyetleri aras nda yap lan bir gr me de ba ar s zl kla sonulanm t r. Zira srail heyeti daha masaya oturur oturmaz, Vatikan temsilcilerine, zerinde anla maya var lmam konularda hibir yeni gr me yapmayacaklar n bildirerek toplant y terk etmi lerdir.250 En son 2007 y l n n Nisan ay nda Vatikanla srail aras nda kk apl krize neden olan bir geli me ya and . Vatikan' n srail'deki temsilcisi Ba piskopos Antonio Franco, dzenlenen soyk r m anma etkinliklerini boykot edece/ini ve kat lmayaca/ n a klad . Bu tavve iki lke aras nda diplomatik

247

248 249

250

Bkz. Robert S.Wistrich, a.g.m., s. 84; Rubenstein, Yirmibirinci Yzy lda Din, s. 184. Sz konusu belgenin tam metni iin bkz. www.vatican.va/roman_curia/ponfical_councils/chrstuni/ documents/rc_pc_chrstuni_doc_16031998_shoah_en.html Hsn Mahalli, Papa sraili ok Seviyor, Ak.am, 6.11.2005. Bu konuda bkz. Antony OMahony, The Vatican, Jarusalem, the State of Israel and Christianity in the Holy Land, International Journal for the Study of the Christian Church, vol. 5, no. 2 (July 2005), ss. 123146. Bir ba ka sorun da srail-Filistin at mas hususunda Vatikan' n tavr d r. Zira bir taraftan srail'in uluslararas a/ rl / di/er yandan o blgedeki kutsal yerler ve buradaki katolikler papal / tek bir taraf tutamaz hale getirmi tir. Arap- srail eki mesi ve buna ba/l Vatikan n politikalar konusunda bkz. George E. Irani, The Papacy and the Middle East, Notre Dame, 1986. Konuyla ilgili haber iin bkz. Vatican Disapponinted by Negotiation with Israel, America, July 1926, 2004, s. 6.

251

r n n nedeni olarak da ayn zamanda trenin yap laca/ yer olan sraildeki Yad Va em Soyk r m Mzesi'nde dnemin papas XII. Piusun resminin yan nda, papay soyk r m kar s nda sessiz kalmakla sulayan bir yaz n n bulunmas n gsterdi. Olay dnya medyas nda olduka fazla yank bulunca ba piskopos sonradan bu boykot kadar ndan vazgeip trenlere kat laca/ n bildirdi.251 c) Yahudilerin Ele.tirileri, Katoliklerin Cevaplar& Yahudilerin Papal /a ynelik ele tirilerinin odak noktas n , Papal / n nazilerle i birli/i yapt / , en az ndan soyk r ma kar sessiz kald / iddias olu turmaktad r.252 Yani yahudiler dnp dola p antisemitizmin ortaya k nda ve soyk r m hadisesinin ya anmas nda Kilisenin etkili oldu/unu, bunun arkaplan nda ise h ristiyan teolojisi ve tarihinin yer ald / n savunmaktad rlar. Birok yahudi yazara gre Kilise babalar ndan XX. yzy la gelinceye kadar yahudiler Tanr katili (deicide) olarak grlm lerdir.253 II. Vatikan Konsilinden sonraki srete yahudilerin, Kilisenin att / ad mlar kar s ndaki tavr ise iki trl olmu tur. Baz lar Kilisenin a klamalar n ve belgelerini yetersiz grmekle beraber olumlu kar lam , di/erleri ise soyk r m konusunda papal / zellikle de dnemin papas XII. Piusu sulamaya devam ederek uzla maya kapal bir tav r gstermi tir. Bunlara bir de H ristiyan teolojisine ynelik ele tiriler eklenebilir.

Uzla ma aray n olumlu kar lamakla birlikte, baz ele tirilerini devam ettirenlerin hedefinde, Kilisenin bu ba/lamda yay nlad / metinlerdeki bir tak m ifadeler vard r. rne/in, daha nce dile getirilen ve kate izmde de yer alan sa'n n arm ha gerilmesinden tm yahudilerin sorumlu tutulamayaca/ dzeltmesine bir k s m yahudiler bu, baz yahudiler bundan sorumludur demektir, diye itiraz etmektedirler.254 Ayn ekilde, Nostra Aetate (1965) ve We Remember (1998) gibi belgeler birok yahudi yazar taraf ndan takdirle kar lanmakta, fakat bunlar n bir ba lang

251 252 253

254

Anadolu Ajans n n 16.04.2007de geti/i haber. Solomon Zeitlin, a.g.m., s. 101. Zeitlin, as l yahudi kar tl / n n hal seferlerinden sonra alevlendi/ini belirtmekle birlikte, bu anlay n 18 yzy l srd/n ve antisemitizmin kayna/ n n da bu d nce oldu/unu syler. Bkz. Solomon Zeitlin, a.g.m., s. 93, 99. A.g.m., s. 101, 102.

252

oldu/u, Kilisenin daha pek ok ad m atmas gerekti/i bu takdire eklenmektedir.255 Bunlar n aras nda Randolph Braham gibi, geli meleri olumlu de/erlendirmekle birlikte, Kilisenin sz konusu metinlerinin savunmac bir zihniyetle kaleme al nd / ele tirisini getirenler de vard r. Braham n sylediklerinde bir husus daha dikkat ekmektedir. O da, yazar n uzla madan bahsetmekle beraber, bu yolda at lmas gereken tm ad mlar Vatikan'a ykleyip, srail'in veya yahudilerin ne yapmas gerekti/i konusunda tek cmle bile sarf etmemesidir.256

Yahudilerle ili kiler a s ndan Papal / ele tirenlerden baz lar ise uzla madan hi sz etmemekte, sadece sulamalarda bulunmaktad rlar. Bu tavr n son y llardaki en me hur rne/i, bir sre katolik seminerlerinde ders de vermi olan John Cornwellin 1999da yay nlanan Hitlerin Papas (Hitlers Pope) adl eseridir. Bu kitap, varolan XII. Pius kar tl / n daha da krklemi tir. Bununla birlikte kitab n mbala/al slubu baz yahudi din adamlar n bile isyan ettirmi ve sz konusu kitaba reddiyeler yazmalar na neden olmu tur. Bunlardan biri olan D.G. Dalin, Hitlerin Papas Miti (The Myth of Hitlers Pope, 2005) ad yla yay nlanan eserinde XII. Pius ile ilgili iddialara kar karak, soyk r m esnas nda Piusun birok yahudiyi nas l kurtard / n anlatmaktad r.257 Sulay c yakla m n en tipik rneklerinden bir di/eri David Ketzerin eseridir. Yahudilere Kar Papalar (The Popes Against Jews, 2001) adl kitab nda, XIX. yzy l n ba ndan itibaren yahudilerin Avrupadaki konumlar n ele alan Ketzer, modern antisemitizmin ortaya k ndaki en nemli faktrn Katolik Kilisesi oldu/unu ilan etmektedir.258 Bir ba ka rnek ise, yine Hitlerin Papas tarz nda bir kitap olan Daniel Goldhagenin Soyk r mda Katolik Kilisesinin Rol (The Role of the Catholic Church in the Holocaust, 2002) adl kitab d r.259

255

256 257 258 259

II. Vatikan Konsilinin yahudilerle ili kiler konusunda getirdi/i geli meler konusunda ayr ca bkz. Ben Zion Bokser, Vatican II and the Jews, The Jewish Quarterly Review, vol. 59, no. 2 (Oct. 1968), ss. 136151. Randolph L. Braham, Remembering and Forgetting: The Vatican, the German Catholic Hierarchy and the Holocaust, ss. 222251. Bkz. Robert S. Wistrich, The Vatican and the Shoah, ss. 83107. Bkz. David I. Ketzer, The Popes Against Jews: The Vaticans Role in the Rise of Modern Anti-Semitism, New York, 2001. Kitapla ilgili de/erlendirme iin bkz. Vincent A. Lapomarda, Reckoning with Daniel J. Goldhagens Views on the Roman Catholic Church, the Holocaust and Pope Pius XII, The Journal of the Historical Society, III:3-4, Summer/Fall 2003, s. 493502.

253

Bu iddia ve ithamlar kar s nda Katolik yazarlar n cevaplar genellikle iddialar n tam aksini savunmak biiminde olmu tur. Yani XII. Pius ve Kilise soyk r ma yard mc olmam , bilakis engel olmak iin elinden geleni yapm ve en az ndan pek ok yahudiyi lmden kurtarm t r. rne/in, II. Dnya Sava esnas nda Vatikan n soyk r ma kay ts z kald / ve sessiz kalma suu i ledi/i biimindeki Yahudi iddialar na cevap veren Jaques Adler, Vatikan Radyosunun sava dnemindeki yay nlar n delil gstererek, bu iddian n gerek d oldu/unu, Vatikan ve XII Piusun nazi ideolojisini tasvip etmedi/ini ve k nad / n ifade eder.260 Bokenkotter da XII. Piusun selefi Papa XI. Pius'un Humani Generis genelgesinde rk l k ve antisemitizmin a ka k nand / na dikkat eker ve soyk r m esnas nda Kilisenin 400.000den fazla yahudiyi mutlak bir lmden kurtard / n syler.261 John Cornwellin Hitlerin Papas ndaki iddialar na cevaben de M. Gray gibi Katolik yazarlar n tepkisi, bu kitaptakilerin gereklerle alakas olmad / ynndedir.262 Yahudi ithamlar na kar katolik tepkisinin tipik rneklerinden biri olan

Vincent Lapomardan n, Goldhagenin eserine yneltti/i ele tirilere daha yak ndan bakmak yararl olacakt r. Lapomardaya gre yahudi yazarlar, meseleleri de/erlendirirken objektif olmalar n engelleyen baz sabit fikirler ierisindedirler. Soyk r m tak nt s , katoliklerin zele tiriye yabanc olduklar nyarg s ve Cizvitlerin antisemitizmle zde le tirilmesi bunlardan en nemlileridir. Dahas , yahudiler kendilerini yarg yerine koymakta ve XII. Piusun ahs nda Kiliseyi yarg lamaktad rlar. Soyk r m esnas nda Kilisenin tavr konusundaki ele tirileri bir yana, yahudilerin, Kilisenin yapmas gerekenler olarak sayd klar eylerin akla ve mant /a gelir bir taraf yoktur. Goldhagen gibi yazarlar kutsal metinlerin, papan n yan lmazl / dogmas n n ve kurtulu un ancak Kilise ile mmkn olaca/ inanc n n antisemitizmi te vik etti/i iin revize edilmesi gerekti/ini iddia etmektedirler ki, bu tuhaf d nceler gerekle tirilirse e/er, ortada ne Katoliklik ne de Kilise kal r. Ayr ca bu ve benzeri eserler ierik

260 261 262

Jaques Adler, The Sin of Ommission? Radio Vatican and the anti-Nazi Struggle, 19401942, Austuralian Journal of Politics and History, vol. 50, no. 3, 2004, ss. 396406. Bokenkotter, Concise History, s. 352. Bkz. Christopher M. Gray, The Provacative Power of the Papacy, s. 509 vd.

254

a s ndan da olduka zay ft r. Bu kitaplarda birinci el kaynaklar kullan lmad / gibi eski hikayelerin tekrar ndan ba ka bir ey yap lmamaktad r.263

Grld/ gibi, katoliklerin yahudilerle uzla mas ve birok konuda hemfikir hale gelmesi pek kolay de/ildir. Zira sorun, sadece soyk r m esnas ndaki Papal k politikas veya baz Kilise metinlerindeki ifadelerle ya da sadece gemi te ya ananlarla s n rl de/ildir. Teolojik bir at ma sz konusudur. Yahudilerin bu husustaki ele tirilerine bak ld / nda bu durum daha iyi anla lmaktad r.

Abraham Heschel gibi yahudi yazarlar, H ristiyanl / n teolojisinin merkezine yklenerek sa kime tap yordu? diye sorarlar.264 Zeitlin gibilere gre ise, arm h hadisesinde yahudilerin rol ile ilgili, inciller d nda bir kaynak bulunmamas bir yana, inciller de bu konuda tutarl ve do/ru bilgiler vermemektedir. Kald ki, yahudi isyan n n bast r lmas n n ard ndan, ncil yazarlar iin Romal lar yerine yahudileri sulamak daha kolay oldu ise de, mevcut haliyle bile incillerden anla lan, arm h olay n n din (yani yahudi etkisiyle) de/il, siyas (Roma mparatorlu/u ile ilgili) bir hadise oldu/udur.265 Fakat h ristiyanlar yle bir teoloji geli tirmi lerdir ki, yahudilerin sefil durumu ve a a/ lanmalar , sa'n n hakikatinin delili say lm ve bu delile zarar gelmemesi iin de yahudilerin hep ac nacak halde olmalar gerekli grlm tr. Halbuki h ristiyanlar n tanr katili iddialar yla, sa'n n kendini kurban etti/i inanc eli mektedir. Madem H ristiyan teolojisine gre sa insanl / kurtarmak iin kendini feda etmi ve bilerek lme gitmi tir, o zaman onu ldrdler diye birilerini sulaman n mant / nedir? Her ey ilah bir plan n paras ise yahudiler Tanr taraf ndan verilen bir rol oynam olmuyorlar m ?266 Hlasa, Andrew Wilsonun u cmleleri yahudi bak a s n zetlemektedir:

263

264 265 266

Vincent A. Lapomarda, a.g.m., ss. 493502. Yahudilerin soyk r m kullanarak herkesi sululuk psikolojisine soktuklar ve yapt klar her ktl/ bylece mazur gstermeye al t klar iddias ile ilgili bkz. Israel Shahak, Yahudi Dini Yahudi Tarihi, ev. Ahmet Emin Da/, stanbul, 2002. Heschelin gr leri di/er teolojik itirazlar iin bkz. Ben Zion Bokser, Vatican II and the Jews, s. 141 vd. Zeitlin, a.g.m., ss. 9397. A.g.m., ss. 99107.

255

sa, H ristiyan antisemitizminin ac tarihinin ba lang noktas d r. Yahudilere gre arm htaki sa ktl n semboldr sa'n n reddi, Yahudi din kimli inin zdr.
267

267

Andrew Wilson, Beyond the Cross: Bridging the Theological Divide between Christianity and Judaism, Dialogue and Alliance, vol. 16, no.2, Fall/Winter 2002, s. 36.

256

E- PAPALI A YNELT LEN ELE T R LER Corbett, Papal k iin, yerinde bir tasvirle, hibir kurum onun kadar sevgiye muhatap olmad / gibi, ayn derecede fke ve nefrete de muhatap olmam t r der.268 Papal k Bat dnyas n n en eski kurumu say lmaktad r. Bu kadar uzun bir gemi e sahip olmak ve Avrupa'daki hemen her nemli olayla bir taraf ndan ilgili bulunmak do/al olarak onu birok ele tiriye a k hale getirmi tir. Ba ta bu uzun tarihi olmak zere, papal / n birok yumu ak karn bulunmaktad r. Buna ra/men, kolay de/i meyen ve taviz vermeyen yap s onu gl ve istikrarl k lm t r. Bu devaml l / n da tabi ki ona inanan ve yrekten ba/l olan mensuplar na borludur.

Papal / n her zaman d manlar bulunmakla birlikte, h ristiyanlar taraf ndan ona ynelik ilk ciddi ve a k ele tiriler Avignon dneminde ba lam t r denebilir. Bir dnem Paris niversitesi rektrl/ yapm olan Padual Marsiglio, 1324te yay nlanan Bar Savunucusu adl eserinde, incillerden Petrusun otoritesinin kar lamayaca/ n ve onun Roma'ya hi gelmedi/ini syledi/i gibi, hlihaz rdaki papal / n da dnya bar n bozdu/unu savunmu tur. Marsiglio (veya Marsilius)ya gre papan n otoritesi Tanr taraf ndan verilmi de/il, gaspedilmi bir otoritedir. Kilisenin asl nda byle imtiyazl bir otorite yoktur. Petrus'un havarilerin ba oldu/u da do/ru de/ildir. san n btn havarileri e ittir. Ockhaml William (.1347) da hem teolojik iddialar a s ndan papal / , hem de ahlak zaaflar bak m ndan papalar ele tiren me hur isimlerden biridir. Williama gre papaya mutlak otorite isnad etmek, H ristiyanlar kle konumuna indirmektir ki, bu din a dan kfrdr.269 Yine, 1908 y l na kadar indexte kalan Monar i adl eserinde papal / n ynetim biimini ele tiren Dante (.1321) lahi Komedyada ise unlar syler:
Efendimiz ermi Petrustan neler istedi, yetkesinin anahtar n ona vermeden nce? Hibir ey istemedi, yaln zca pe imden gel dedi. Ne Petrus ne de tekiler, ne alt n ne gm istediler
268 269

Corbett, The Papacy, s. 3. Marsiglio ve William n ele tirileri iin bkz. M.A. A/ao/ullar -L. Kker, mparatorluktan Tanr& Devletine, s. 70 vd.

257

Yeryznde elinde tuttu un kutsal anahtarlara sayg m olmasa, daha a r szler sylerdim; nk cimrili iniz dnyay karart yor, iyileri ezip ktleri yceltiyor. Alt nla gm Tanr yapt n z kendinize; putatapardan fark n z, bir yerine yz puta tapman z. Ey Constantinus, mezhep de i tirmen de il ama, zengin olan papan n ald nice ktl n anas oldu. ilk drahoma
270

Bu ele tirilere, Alvarus Pelagius gibi isimler papal / savunarak cevap vermi lerdir.271 Rnesans ve Reform dnemi ise papal / n hcumlar kar s nda olduka rselendi/i bir devre olmu tur. Zaten Protestan hareketin ba ar l olu u da, Rnesans ncesinden beri biriken ve Lutherle patlak veren e itli memnuniyetsizliklere ba/l d r.

Papal /a ynelik ele tirileri iki grupta de/erlendirmek mmkndr: Birincisi papalara ynelik ele tiriler, ikincisi papal k kurumuna ynelik ele tiriler. Bizim zerinde duracaklar m z daha ok papal k kurumuna yneltilenlerdir. Bir ba ka a dan katoliklerin ve di/erlerinin itirazlar biiminde, yani d ar dan ve ieriden ele tiriler eklinde bir ay r m yapmak da belki mmkndr. A a/ da rneklerini grece/imiz zere, bu zaviyeden bak ld / nda, ierdekilerin itirazlar daha ziyade teolojik mevzular yan nda, papal / n merkeziyetili/i, monar ik yap s , fazla dnyevle ti/i, kad nlar d lad / gibi hususlara odaklanm durumdad r. D ar dan gelen ele tiriler ise papal / n me ruiyet zemininin sorgulanmas , Kilisenin baz uygulamalar ve poli-

270 271

Dante, lahi Komedya, ev. Rekin Teksoy, stanbul, 1998, Cehennem, xix, 88115. Bu dnemdeki ele tiriler ve onlara kar papal / savunanlar hakk nda bkz. Ullmann, Papacy in the Middle Ages, s. 283, 284; Brezzi, The Papacy, s. 19, 120; Bkz. M.A. A/ao/ullar L. Kker, a.g.e., ss. 7075, 83, 84.

258

tikalar na yneliktir. Bununla birlikte biz, itiraz konular n esas alan bir sistematikle konuyu de/erlendirmek istiyoruz.

1. Papal&;&n Me.ruiyetine ve Otorite ddialar&na Ynelik Ele.tiriler Papal /a yklenen zellikler onu neredeyse otorite ile e anlaml k lm t r.272 Katolik /retisine gre bu otorite Tanr sal bir kanuna (ius Divinum) dayan r. Daha nce de belirtti/imiz gibi, Kilisenin bir papal k teolojisi vard r ve bu teolojinin iki temel aya/ n (veya a amas n ) Petrus'un nceli/i ve yetki zinciri ile bu otoritenin Roma piskoposlar na geti/i inanc olu turmaktad r. Papal / n me ruiyeti ile ilgili ele tiriler i te bu teoloji zerinde yo/unla maktad r.

Hans Knge gre papal k teolojisinin zellikle ikinci basama/ olduka zay ft r. Zira Petrusun yetkisinin Roma piskoposlar na geti/inin Kutsal Kitaptan bir dayana/ n bulmak gtr. Sorunun merkezinde de Petrus'un Romaya geldi/inin ve burada ld/nn kesin olmamas yatmaktad r. Baz pheli yorumlar d nda, Roma ile Petrus ba/lant s n n kuruldu/u en eski metinler V. yzy la aittir. Petrus'un Romaya geldi/i ve buradaki kiliseye ba kanl k etti/inin bir kan t olmad / gibi, ne Petrus'un ne de Pavlusun buradaki cemaatin kurucusu olmad / kesindir. Ayr ca, Petrus'un bir monark gibi davrand / n , kendisine piskoposlar tayin etti/ini ve halef atad / n d nmenin olduka zor oldu/unu savunan Kng, Kilise babalar na yap lan at flara da de/inerek, Ireneusun ilk Roma piskoposu olarak Petrusu de/il de Linusu zikretmesini anlaml bulur.273 Fakat bunlardan Kngn, Kilisenin Petrusa dayanan idare (Petrine Ministry) anlay n tamamen reddetti/i sonucunu karmamak gerekir. Kngn temel tezi Petrusu idare ile papal / n ayn ey olmad / d r.274 O, Petrusu idarenin sadece pastoral ynetim olarak anla lmas gerekti/i kanaatindedir. Ona gre Tanr n n Vekili gibi do/a st, veya Pontifex Maximus gibi pagan ve ay r c s fatlar yanl t r. Papan n bir piskopos ve din adam oldu/u n plana
272

273 274

Bkz. Clive Erricker, Living in a Post-Punk Papacy: religion and education in a modernist world, Journals of Beliefs and Values, vol. 22, no.1, 2001, ss. 7385. Burada Erricker papal / otorite ile zde le tirmekte ve bu otoritenin statden, statnn de bilgi kayna/ olmaktan kaynakland / n ifade etmekte ve din ile bilimi modern dnyan n iki papal / oldu/unu iddia etmektedir (s. 73). Kng, The Church, s. 584, 586. A.g.e., s. 567.

259

kar lmal d r, hatta papan n seimi de ilk zamanlarda oldu/u gibi tm Kilisenin kat l m yla gerekle tirilmelidir.275 Yani Kngn ele tirisinin odakland / nokta, Kilise yerine papal / n merkeze al nmas ve adeta papa Kilise iin de/il de Kilise papa iin varm gibi ters bir bak a s n n geerli olmas d r.276

Kngle paralel biimde, papal kla ilgili o/u inanc n Kilisenin asl nda olmad / n , bunlar n sonradan olu tu/unu savunan ba ka yazarlar da vard r. rne/in Thomas Rausch, katoliklerin birok yanl anlamalar ierisinde bulunduklar n iddia eder. Bunlar n en nemlileri de papaya atfedilen zelliklerle ilgilidir. Ona gre, katoliklerin o/u Kilisenin ba nda tek yetkili ve son sz sahibi olarak papan n bulundu/unu san r. Bu bir papal k fundamentalizmidir. Oysa Katolik /retiye gre Kilisenin ba sad r. Papa sadece piskoposlar n ba d r. Kilise babalar , Roma Kilisesini vc bir tak m ifadeler kullanm larsa da bu, papal / n eskiden beri imdiki zelliklerle an ld / n gstermez. Mesela Byk Gregory (590604) evrensel papa unvan n kabul etmemi , kendisi iin Tanr n n hizmetkarlar n n hizmetkar (servus servorum Dei) s fat n kullanm t r.277 Papalar n kendilerine o byk unvanlar yak t rmalar daha sonrad r. Gregory tarz nda mtevazi ki ilikler yerine, Petrusun halefi oldu/unu iddia eden Byk Leo (440461) gibi isimleri kendilerine rnek alan sonraki papalar XII. yzy lda i i sa'n n Vekili olmaya kadar gtrm lerdir. Fakat bu son derecede yanl t r. Zira birine san n Vekili demek, sa art k yok demektir. Oysa inanan her ki iye gre sa ya amaktad r ve Kilise ile beraberdir.278
275

276 277

278

Kng, a.g.e., ss. 600608. Belki bu ele tirilerin etkisiyle, Congar gibi Katolik teologlar san n vekili kavram n n kapsam n geni leterek, tm din adamlar n n ayn s fata sahip oldu/unu savunmu lard r. Bkz. G.C. Berkouwer, The Second Vatican Council and the New Catholicism, s. 152. II. John Paul de buna paralel biimde zaman zaman her din adam sa'n n vekilidir eklinde ifadeler kullanm t r. Bkz. John Paul II, Crossing the Threshold of Hope, ss. 713. Kng, a.g.e., s. 576, 578. Tierny de Gregorynin, stanbul Patri/inin ekmenik s fat n kullanmas na iddetle itiraz etmekle birlikte, ayn s fat kendisi, yani Roma Piskoposu iin kullanan skenderiye Piskoposunun bu davran n da onaylamam olmas na dikkat eker. Bkz. Brian Tierny, Pope and Bishops Before Trent: An Historical Survey, s. 14. Thomas Rausch, Church, Hierarchy and Churches: Popular Catholic Misconceptions, America, vol. 167, no. 18, (1992) s. 446 vd. Hobbesa gre de Kilise Tanr n n Yeryzndeki Krall / de/il bir karanl klar krall / d r. Ba ndaki papan n sa'n n vekili oldu/u inanc feci bir yan lg d r. Bkz. Hobbes, Leviathan, s. 421424. Roma Katolik kilisesinin Petrusa ili kin iddialar n n tamamen as ls z oldu/una dikkat edilmelidir diyen Barkera gre ise, Clement havarilerden sonraki ku a/a mensup olmas na ra/men papa unvan n kullanmam ve ba ka kiliselerin i lerine kar mam t r. Dolay s yla papal / n tm h ristiyanlar n ba oldu/u iddias temelsizdir. Bkz. Barker, Onun zinde, s. 12, 24.

260

Kilise tarihisi John OMalley de Katolikli/in bir papal la t rma (papalization) srecine maruz kald / gr ndedir. O, Katolik olmakla papaya iman etmenin zde le ti/ini, bunun sonradan olu mu ve yanl iin neyin do/ru neyin yanl bir inan oldu/unu; adeta bir Katolik oldu/u konusunda papan n sylediklerinin, Kilisenin

syledikleri eklinde anla ld / n ve bunun do/ru olmad / n savunur.279 OMalleye gre papa eskiden bu kadar nemli bir role sahip de/ildir. Birinci milenyum (ilk bin y l)un papalar sonrakilerin iddialar n n o/una sahip de/illerdi. Onlar Ekmenik konsiller toplamad lar, genelgeler yazmad lar, doktrin ihdas etmediler. Bunlar ikinci bin y ldan itibaren ba lad .280

Baz ele tiriler ise do/rudan Petrusa atfedilen konuma ve Roma Kilisesinin stnl/ anlay na yneliktir. tirazlar ierisindeki en nemli noktalardan biri, Kilise taraf ndan papal / n me rulu/u ve ilahli/inin delili olarak gsterilen kutsal metinlerdir. Baz lar na gre, Petrus metinleri (Petrine Texts) denilen ve papal / n me ruiyetine kan t olarak gsterilen ncil pasajlar Papa Damasus zaman na gelinceye kadar hi kimse taraf ndan Roma Kilisesinin iddia etti/i ekilde anla lmam ve yorumlanmam t r. Matta (16: 18)da geen sen Petrussun ve ben kilisemi bu kayan n
zerine kuraca m ifadesi bunun en tipik rne/idir. Schaff, White ve Collins gibi

yazarlara gre Petrus kelimesinin kaya anlam na gelmesiyle alakal bir kar kl k ve arp tma sz konudur. Zira nc yzy lda ya am olan Tertulliana kadar hi kimse pasajda geen kaya kelimesini Petrus eklinde anlamam t r.281 Kaya kelimesi ancak Eski Ahit gz nne al nd / nda do/ru biimde anla labilir ki, buraya bak ld / nda bu kavram n Tanr ve inan kar l / olarak kullan ld / grlr.282 Bu bak a s na gre, Petrusun halefleri ile ilgili bilgiler de kesin olmay p olduka phelidir.

279 280 281

282

John OMalley, The Millenium and the Papalization of Catholicism, America, vol. 182, no. 12. s. 9,10. A.g.m., s. 12, 13. Schaff, a.g.e., s. 597, 3313 numaral not; James R. White, The Roman Catholic Controversy: Catholics and Protestants, Minnesota, 1996, ss. 116123; Collins, Upon this Rock, ss. 710. Katoliklerin kendi dogmalar n desteklemek iin kutsal metinleri arp tt klar iddias ile ilgili ayr ca bkz. Hobbes, Leviathan, s. 383 vd. Collins, a.g.e., s. 9.

261

Kilisenin Kutsal Kitap yorumlar na ele tiriler denince ilk akla gelenler phesiz Protestanlard r. Papay , Luther deccal, Calvin de bir put olarak nitelemi ise de, Reform kavgalar n n duygusal etkileri getikten sonra Protestan ele tirilerinin temelinde daha teknik bir sylem yer alm t r. O da papal / n kitab bir kurum olmad / d r. Bu, Kutsal Kitapa dnmeyi ve sadece Kutsal Kitap anlay n savunan Protestan bak a s na da uygun bir itirazd r. Protestanlar n o/unlu/una gre Petrusa atfedilen zellikler ancak kutsal metinleri arp tmakla mmkndr. lk yzy llarda sz konusu metinler kesinlikle Roma Kilisesinin anlad / tarzda yorumlanmam t r.283 Bunun yan nda baz lar , Katolik Kilisesinin vulgat' benimsemesini dahi, bu Latince versiyonda Kilisenin iddialar lehine eviri yanl lar bulunmas na ba/larlar.284

Yukar da zikredilenler d nda, daha farkl noktalara temas eden itirazlar da vard r. Bunlar aras nda dikkate de/er olanlar u ekilde zetlenebilir: Romadaki h ristiyanlar n ilk yap lanma tarz , Kilisenin sonradan resmetti/i gibi de/ildir. Eski metinlerden anla ld / kadar yla, ilk dnemlerde Roma'da merkez bir kilise yoktu. H ristiyanlar, ehrin e itli yerlerinde, birbiriyle s k bir ba/ olmayan ve daha ok etnik kkene gre te ekkl etmi ev-kiliseler de bir araya gelmekteydiler.285 Ayr ca, ilk h ristiyanlar n, sa'n n yak n zamanda dnece/i ve dnyan n sonunun an meselesi oldu/u inanc ki incillerin ifadeleri de bu yndedir gz nne al nd / nda, bunlar n katoliklerin iddia etti/i tarzda, yzy llar srecek bir kilise anlay na sahip olduklar n d nmek makul de/ildir.286 Harnack gibi baz yazarlar n dikkat ekti/i husus ise Roman n nceli/i ve papal kla ilgili iddialar n neden Do/u kiliselerinin eski metinlerinde yer almad / d r.287

283 284 285 286 287

James R. White, a.g.e., s. 105 vd. Lutheryen ve Kalvinist ele tiriler konusunda ayr ca bkz. Granfield, a.g.e., ss. 1821. Barker, a.g.e., s. 152. Bu ele tiriye gre Bkz. Collins, Upon this Rock, ss.1722. A.g.e., s. 11. Brezzi, The Papacy, s. 30.

262

2. Papal&;&n Monar.ik Yap&s&na Ynelik Ele.tiriler Sir Frederick Pollock 1920lerde, dnyadaki en sekin monar i papal kt r, fakat sonular hi de tatmin edici de/ildir diye yazm t r.288 Monar i veya monark terimleri Kilise ile o derece zde le mi tir ki, Kilisenin resm dokmanlar nda bu tabirler Kiliseyi ifade etmek zere kullan l r ve bunun istisnas ok nadirdir.289 Bu konudaki ele tirilerin temelinde monar inin eskilerde kalmas na ra/men papal / n, anakronistik bir ekilde bunu devam ettirmesi; monar ik yap n n iine sirayet eden Romal l ktan gelen kt al kanl klar ve sa ile havarilerinin sade bir hayat srdklerinin bilinmesine ra/men papalar n ve Kilisenin bu tablodan olduka uzak olmas vard r.

Papal / n dnyev bir idare sahas na kavu mas daha ncedir. Fakat XI. yzy l n ba ndan itibaren, kardinaller ve papan n birlikte ynetimini ifade eden bir curian n da olu mas yla, papal k tam anlam yla monar i haline gelmi tir. Bundan sonra yakla k 150 y l boyunca papal k Avrupadaki en gl derebeylik konumundad r. Ullmann n deyimiyle papal k terminolojisine gre, Petrus art k bir derebeyidir.290 II. Nicholas (10591061) n ilk defa ta giymesiyle birlikte papal k iyice monar ik bir grntye brnr. Papalar art k krallar gibi davranmaktad r. Ullmann bu de/i imi yle zetler:
V. yzy lda Roma Kilisesi di er kiliselerin anas idi, fakat bundan sonra sert bir anne olmaya ba lad ve sonuta monar ik bir lider olarak her eye kar an bir baba haline geldi.
291

Gemi i daha eskiye gtrlebilirse de, Papal / n ne tr bir idare sistemini benimsemesi gerekti/i zerindeki as l tart malar XV. yzy ldan II. Vatikan Konsiline kadarki srete net bir ekilde grlmektedir.292 Papal k iin ngrlen ve
288 289 290 291 292

Aktaran , Ullmann, a.g.e., s. 34. Granfield, Papacy in Transition, s. 47, 48 numaral not. Ullmann, a.g.e., s. 137, 139. A.g.e., s. 141. Bu dnemden nce, VIII. yzy la kadar geri gtrlen bir pentarchy (be li ynetim) modelinden sz edilmektedir. Bununla kastedilen, H ristiyanl / n en eski ve merkez be kilisesinin (Roma, stanbul, skenderiye, Antakya ve Kuds) olu turdu/u bir ortak idare eklidir. Bkz. La Due, Chair of Saint Peter, s. 80. Ostrogorsky bunu Theodoros Studitesin bir hayali olarak sz eder. Bkz. a.g.e., s. 211. Konuyla ilgili ayr ca bkz. Ahmet Hikmet Ero/lu, Do/u ve Bat Kiliselerinin Ayr l Sebepleri, ss. 399404.

263

tart lan ynetim tarz ndan bahsedilebilir: monar i, aristokrasi ve tam olarak gnmzdeki biimiyle de/ilse de, o/unlu/un kat l m anlam nda demokrasi. Bununla birlikte as l tart man n ilk ikisi aras nda geti/i grlr. Zira demokratik bir ynetim talebi hem di/erlerine gre olduka ge ortaya km t r, hem de marjinal bir istek olarak kalm t r. Konsilcillik (conciliarism) ve Gallikanizm ba ta olmak zere, papan n tek ba na otoritesine kar kan ak mlarda da grd/mz gibi, temel at ma monar i ile aristokrasi aras ndad r. Monar iyi savunanlar n temel iddias bu ynetim biiminin papal k iin en uygun tarz oldu/udur. Bunlar n en nemlileri say lan Cajetan (. 1534), Bellarmine (. 1621) ve Hettinger (. 1890) gibi isimlere gre h ristiyanlar itaat etmek iin do/mu tur, ynetmek iin de/il. Ayr ca, papa Kilisenin, yani bir toplulu/un de/il, tek bir ki inin, yani sa'n n vekilidir. sa, inananlar ynetmek zere bir grubu de/il tek ba na Petrusu semi tir. Bu yzden aristokrasi Kiliseye uygun bir idare ekli olamaz.293 Bu d ncelerin vard / sonu asl nda papal / n monar ik idare tarz n n da ilah kaynakl oldu/udur.

Buna kar kanlara gre ise monar ik papal k, tarih geli melerin rndr. Temel sorun ise monar inin gemi te kalmas na ra/men papal / n bunu devam ettirmeye al mas d r.294 Bunun sonucudur ki, yak n dneme bak ld / nda Papal k her tr zgr sisteme kar km t r.295 Sadece kendi ynetim tarz na ynelik talepler de/il, modern devletlerdeki demokratik geli meler de Kiliseyi huzursuz etmi tir. Oysa monar inin kutsal bir taraf olamaz. H ristiyan inanc na gre hibir ynetim tarz ilah de/ildir. Ya da tam tersi, Pavlusun ifadesiyle tm iktidarlar Tanr dand r.296 Burada u fark da belirtmek gerekmektedir ki, monar ik idareye kar olanlar n o/unlu/u papal k kurumuna kar de/ildir. Rahner, McBrien ve Ohlig gibi Katolik gelenekten gelen teologlar papal / gerekli grmekle birlikte onun monar ik yap s n n de/i mesi gerekti/inde srar etmektedirler. Bunlar n temel itiraz papan n, Kilisenin nne gemesidir, oysa bu yazarlar Kiliseye vurgu yapmaktad rlar.297 Geri I. John Paulden itibaren ta giyme treni ve benzeri baz uygulamalar art k terke293 294

Bkz. Granfield, a.g.e., s. 55 vd. Bkz. a.g.e., s. 21, 22. 295 Gee Burns, The Politics of Ideology: The Papal Struggle with Liberalism, s. 1123 vd. 296 Bkz. Murphy, Vatican Politics, s. 552; Collins, a.g.e., s. 6. 297 Bkz. Granfield, a.g.e., s. 58.

264

dilmi grnmektedir, fakat papal / n Ortaa/ hat rlatan seremonilerini hala grmek mmkndr. II. John Pauln cenaze treni, bunun yak n zamandaki en tipik rneklerindendir.

Papal / n monar ik ve emperyal grnm ile ba/lant l bir di/er itiraz da onun fazla Romal (veya talyan) oldu/u ynndedir. Daha nce de belirtti/imiz gibi, birok ki iye gre Roma mparatorlu/unun Papal k ve Roma Kilisesi zerinde derin bir etkisi vard r. Consul, magistrat, curia, hierarchie gibi, Kilise dzeni ile ilgili kavramlar n neredeyse tamam Roma kkenlidir. Synod Roma mparatorlu/unun vilayet meclislerinin bir taklididir. Kilisenin laik-ruhban ay r m da imparatorluktan mlhemdir. mparatorlukta partici denen soylular n yerini clerge, yani ruhban s n f ; pleblerin, yani klelerin yerini de laiqueler alm t r. Zira Roma mparatorlu/unda da laiqueler sr, clergeler oband r. mparatorlu/un populus Romanus (Roma Halk ) anlay da papalar taraf ndan populus Dei (Tanr Halk )ye dn trlm tr.298 Roman n etkileri sadece kurumsal zelliklerle s n rl de/ildir. Baz lar na gre Papal / n fazla Latin ve Bat l bir grnm arzetmesi bu kategoriye girmeyen mensuplar zerinde olumsuz bir etki yapmaktad r. Resm anlay a gre Kilise ne Latin ne de Yunand r, evrenseldir299 deniyorsa da, mevcut haliyle Papal k Afrika ve Asyadan ayr bir dnya gibi durmaktad r. Zaireli Kardinal Malulan n 1978de Timeda yay nlanan konu mas bu rahats zl / ok iyi ifade etmektedir:
Tm bu emperyal ssler, Papay izole eden eyler... Tm bu Ortaa kal nt lar , Avrupal lar n, Kilisenin sadece Bat dan olu tu unu d nmelerine yol a yor. Bu kat l k, Avrupal lar n, benimki gibi kk lkelerin ba ka bir ey istediklerini anlayamamalar na neden oluyor. Onlar sadelik istiyor. Onlar say istiyorlar. Bunlar, tm bunlar de i meli.300

Roma etkisinden kaynaklanan ba ka kt al kanl klar da vard r. Bunlar n banda da tipik Romal zellikleri olan kat hukukuluk, gelenekilik ve de/i ime kapal l k gelmektedir. Bu gelenekilik, insanlar samimiyetsizli/e ve ikiyzll/e it298 299 300

Bkz. Charles Seignobos, a.g.e., s. 43, 49, 61, 73, 74; A/ao/ullar -Kker, a.g.e., s. 17, 19, 20. Henri de Lubac, Catholicism, s. 156. 30 Ekim 1978 tarihli Timedan aktaran Patrick Granfield, Papacy in Transition, s. 17.

265

mektedir ki, asl nda bunun da Roma kaynakl oldu/u, Romal lar n u atasznden anla lmaktad r: foris ut moris, intus ut libet, yani grn te uy da, iinden ne istersen onu d n.301

sa ve havarilerinin sade bir hayat srmesi ile papa ve din adamlar n n buna hi benzemeyen hayat tarzlar na ynelik ele tiriler ise eskiden beri dile getirilmektedir. Dante lahi Komedyada yle der:
Cefas [Petrus] vard , Kutsal Ruhun byk ana avurtlar km t, ayaklar plakt , zar zor doyuyordu kar nlar . Oysa yle gbekli ki imdiki obanlar [papalar] Ayakta durmak iin destek ar yorlar, Cppeleri atlar n rtyor, Ayn rt alt nda iki hayvan gidiyor302 [Pavlus] vard ,

Zaman m za gelinceye kadar ayn itiraz birok ki iden duymak mmkndr. Temel olarak ifade edilen, Roma Kilisesi ve Papal / n kendisinin en nemli dayanaklar olarak grd/ Pavlus ve Petrusun papalar gibi bir hayat srmedi/idir. Petrus bir prens de/ildi, mtevazi bir bal k yd der Kng, ve say inkar etmesi hadisesini de onun insanl / na ve do/all / na ba/lar.303

3. Papal&;&n Kilise Ynetimine Ynelik Bu ba l k alt nda de/inece/imiz temel itirazlar; Kilisenin papaya odakl merkeziyetili/i, papa ve di/er piskoposlar n birlik ve btnlk ierisinde al mas (collegiality) konusundaki eksiklik, Kilise idaresinde laiklerin d lanmas , papal / n fazlaca dnyevle mesi ve dindarlardan kopuk olmas d r.

301 302

Bkz. Granfield, a.g.e., s. 2325. Dante, lahi Komedya, Cennet, xxi, 127133. 303 Bkz. Kng, The Church, s. 602606. Petrusun say inkar hadisesi katoliklerce genellikle kt hretli papalar n konumunu me rula t rmak iin kullan lm t r. Yani, papalar Petrusun halefleri olduklar ndan, onun hem gl hem de zay f ynlerini temsil etmi lerdir, denmektedir. Bkz. Stebbing, Story, s. 5.

266

H ristiyanl / n ilk dnemlerine bak ld / nda kiliselerin birbirleriyle organik ve hiyerar ik bir ili ki ierisinde olmad / grlr. Daha sonraki dnemlerde ise Bat da Roma Kilisesi ne km ve di/er kiliseler zerinde bir stnlk sa/lam t r. Ortaa/dan itibaren Papal k gittike daha merkeziyeti bir kurum haline gelmi tir. Bu merkeziyetili/in oda/ nda da bizatihi papa vard r. Ona ba/l blgesel kiliselerle Roma Kilisesi aras nda her zaman baz sorunlar olmu tur.304 Fakat Roma merkeziyetili/ine kar yerel kiliselerin zerkli/ini savunan en nemli ak m, daha nce szn etti/imiz, Gallikanizmdir. Fakat Gallikanizm sonradan siyasalla m ve Kilisenin, di/er devletlerin egemenlik haklar na mdahale etmemesi gerekti/i fikri ile zde le mi tir. Bunun d nda papal / n merkeziyetili/ine ve papan n tek ba na idaresine ynelik ciddi bir alternatif olarak grlen Konsilcilik (Conciliarism)ten sz edilebilir.

Kuds Konsili H ristiyanl k tarihindeki ilk konsil say lmaktad r. kinci yzy ldan itibaren blgesel konsiller, drdnc yzy ldan itibaren de genel konsiller art k kurumsalla m t r. Konsilin temel amac mutabakatt r. Konsillerde Kutsal Ruhun inananlara yard m etti/ine inan l r. Fakat mevcut Kilise Yasas nda da grld/ zere, eskiden beri papa genel konsilin zerinde bir otoriteye sahip olmu tur.305 Daha nce belirtti/imiz gibi, VII. Gregory (10731085) ile birlikte ise papan n genel konsilden stnl/ resmen ilan edilmi tir. Fakat papan n tek ba na iktidar na kar , Konsilcilik ad verilen ve genel konsilin niha karar mercii olmas n talep eden bir muhalefet sz konusudur.

304

305

Roma Kilisesi ile yerel kiliseler aras nda nas l bir ili ki oldu/u teolojik a dan da tart mal d r. Anla mazl / n merkezinde kilisenin birli/inin ve evrenselli/inin basit mi yoksa bile ik bir mahiyet mi arz etti/i yer almaktad r. rne/in Rahner tm kiliseleri tek ve evrensel Kilisenin kendisi olarak de/erlendirirken, Ratzinger ve Congar gibiler Kiliseyi Roma ve di/er kiliselerin birli/i biiminde tarif etmektedir. Yani ikincilere gre Roma Kilisesi ile di/erleri aras nda kat l m vas tas yla bir birlik sz konusudur. Bkz. John P. Galvin, a.g.m., s. 658664. Mevcut Kilise Yasas na gre genel konsili toplant ya a/ rmak, gr lecek konular belirlemek ve konsili sona erdirmek tamamen papan n yetkisindedir. Ayr ca konsil kararlar ancak papan n onay ndan sonra geerlilik kazan r. Bkz. Code of Canon Law, can. 338/12; 340; 341/1.

267

Konsilcili/in kklerini IX. yzy lda ya am olan ve Roma Kilisesinin ademi merkeziyeti bir yap da olmas gerekti/ini savunan Rheims Ba piskoposu Hincmar (. 882)a kadar gtrmek mmkndr.306 Bununla birlikte Konsilcili/in, en st otorite olma a s ndan papaya alternatif olarak grlmesi, birinci blmde de bahsetti/imiz zere, Byk Bat Blnmesi esnas ndad r. Bu durum biraz da artlar n getirdi/i bir zorunluluktur. Zira ortada her biri papa oldu/unu iddia eden ki i vard r ve sorunu zmek iin her papan n da stnde bir otoriteye ihtiya duyulmu tur. Constance Konsili (14141418)nde ancak byle bir anlay la kriz ortadan kald r labilmi tir.307 Konsilin 1415teki be inci oturumunda Konsilci gr hararetli bir ekilde tart lm ve sonuta Kiliseyi genel konsilin temsil etti/i ve papa dahil hi kimsenin genel konsilin stnde olmad / sonucuna var lm t r.308 Ancak, papalar n otoritesini ciddi derecede s n rlad / iin konsilci yakla m k sa sre ierisinde etkisizle tirilmi ve nihayetinde papalar tekrar eski konumlar na dnm lerdir.309 Konsilcili/e en nemli darbeyi ise Execrabilis (1460) adl bullas ile II. Pius (1458 1464) vurmu tur.310

Fakat Konsilci anlay

hibir zaman tamamen yok olmam t r. Gnmzde

s ka dile getirilen, papan n ba/ ms z bir idareci gibi de/il meslekta bir piskopos olarak, di/erleriyle i birli/i ve btnlk ierisinde al mas (collegiality) gerekti/i d ncesi Konsilcili/in yans malar ndan biri olarak grlebilir. Asl nda papa ile piskoposlar aras ndaki ayr maya ynelik itirazlar XX. yzy l n ilk yar s ndan itibaren yksek sesle dile getirilmi tir. II. Vatikan Konsilinde de bu yndeki talepleri kar lamaya ynelik i aretler grlebilir. rne/in Lumen Gentiumda papa-piskoposlar i birli/i vurgulanmaktad r.311 Fakat yine ayn metinde papan n Kilisenin ba olarak,

306 307 308 309

310

311

La Due, a.g.e., s. 83, 84. Contance Konsili ve sonras nda konsiliarizm hakk nda. Bkz. Ullmann, a.g.e., s. 299, 300, 306 vd.; La Due, a.g.e., s. 158 vd.; Robert McClory, Power and The Papacy, s. 31 vd. Bkz. Ludwig Pastor, The History of Popes, I, 174207; La Due, a.g.e., ss. 160162. Ullmann, Konsilcili/in, papal / n gcnden ziyade konsilcilerin kendi beceriksizliklerinden dolay ba ar l olamad / kanaatindedir. Ona gre konsilciler idare konusunda uygulanabilir bir proje sunamam lard r. Bkz. Ullmann, a.g.e., s. 311. Bkz. Henry Bettenson, Documents of the Christian Church, s. 136; Corbett, a.g.e., s. 109, 110 (Document 12). Latince ngilizce kar l kl metin iin bkz. http://www.geocities.com/caleb1x/docu ments/execrabilis.html. Bkz. Lumen Gentium, prg. 27.

268

stn otoritesiyle istedi/i gibi tasarrufta bulunabilece/i yazar.312 Yani Kilisenin tavr , talep edilen i birli/inin papan n otorite tekeline halel getirmemesi gerekti/i ynndedir. Dolay s yla Konsilin sa/l yormu gibi grnd/ a l m beklentileri kar lamaktan uzak kalm t r.313 Halbuki bu konudaki itiraz n anafikrine gre papa bir piskopostur, di/er piskoposlarla bir meslekta l k ili kisi ierisinde olmal ve Kiliseyi ynetme yetkisini de onlarla payla mal d r.314 Mesela VI. Paulun lmnden k sa bir sre sonra G. Alberigo, M.D. Chenu, Y. Congar, A. Greely ve H. Kng gibi nl katolik isimlerin dahil oldu/u on ki ilik bir teologlar komitesi Timeda yer alan a klamalar nda yle demi lerdi:
Gnmzn papas gerek bir meslekta piskopos [fellow bishop] olmal d r. Kendi kurumuna gvenmeli, otoritesini di er piskoposlarla payla mal ve hizmetkarlar na hkmeden bir efendi gibi de il, karde leri aras ndaki bir karde gibi davranmal d r.315

Laiklerin Kilisedeki konumu da en ok tart lan ve ele tirilen hususlardan biridir. Baz lar na gre Kilisenin laiklere biti/i rol bir darb mesel haline gelmi tir: dua et, para ver ve itaat et (pray, pay and obey).316 Fakat birok ki iye gre as l sorun s radan laikler de/il Katolik teologlarla ilgilidir. Karar srelerinde, ruhban s n f ndan olmayan teologlara en ufak bir sz hakk verilmemektedir. Hans Kng gibi dnyaca nl Katolik teologlar, Kiliseye katk sa/lamaya al malar na ra/men d lanmalar na adeta isyan etmektedirler.317 Dolay s yla, geleneksel teolojide ecclesia docens (/reten kilise) ecclesia discens (/renen kilise) ayr m yap lmaktaysa da, sz

312 313

314

315 316 317

Bkz. Lumen Gentium, prg. 22. Bkz. Bkz. Paul McPartlan, Presbyteral Ministry in the Roman Catholic Church, Ecclesiology, 1.2 (2005), ss. 1124; James L. Heft, From the Pope to the Bishops, s. 65 vd; Granfield, a.g.e., s. 68, 69; McClory, a.g.e., s. 157 vd. Bkz. James L. Heft, a.g.m., ss. 5578; A. Dulles-L. Orsy, In Dialogue, ss. 1215; Granfield, a.g.e., ss. 6295. Asl nda piskoposlukla ilgili Katolik gelenekte temel olarak iki teori bulunmaktad r. Epsicopal teoriye gre piskoposlar yetkilerini do/rudan sadan, Papal teoriye gre ise papadan al rlar. Kilisenin resm anlay na ve uygulamaya bak ld / nda ikincisinin hakim oldu/u grlmektedir. Bu konuda bkz. Ludwing Ott, a.g.e., s. 290, 291. 21 A/ustos 1978 tarihli Timedan aktaran Granfield, a.g.e., s. 62. Charles B. Kelly, Limits to Papal Power, s. 232. Bkz. Hans Kng, Participation of Laity in Church Leadership and in Church Elections, Journal of Ecumenical Studies, 6 (1969), s. 512den aktaran Granfield, Papacy in Transition, s. 181.

269

konusu teologlar /renmesi gerekenler ya da henz /renememi ler muamelesi grmektedirler.318

Konumuzla ilgili ba ka bir itiraz noktas papal / n dnyevle mesi ve inananlardan kopuk olmas d r. Baz lar na gre, monar ik yap s n n zorunlu bir sonucu olarak papal k, fazlaca dnyevle mek yan nda, H ristiyanl / n zne tamamen z t biimde insanlar kul kendisini efendi gibi grmektedir. Halihaz rdaki Vatikan brokrasisi de bu anlay n bir tezahrdr.319 Oysa h ristiyanlar n ortaa/dan kalma efendilere de/il, sa gibi hizmetkarlara ihtiyac vard r.320

4. Papal&;&n Teolojik Yakla.&mlar&na ve Politikalar&na Ynelik Ele.tiriler Papal k zerindeki Latin/Roma etkisinden birka defa sz ettik. Bu etkilerden biri de, yine daha nce bahsetti/imiz Roma gerekili/idir. Bu zihniyeti u ifadeler zetlemektedir:
Soyut felsef d nceler, siyasal kuramlar bir kyl-asker olan Romal n n ilgisini ekmiyordu; kendisine ho gelen ahlak felsefesini de metafizi e dayamam t . Hatta uzun sre, soyut d ncelerin tart lmas n , felsefe yap lmas n , zaman n bo a harcanmas olarak alg lam ve a a lam t . Her eyden te ilgilendi i ey (sava may , ynetmeyi ve para kazanmay ieren) eylemdi Roma gerekili inden sz edilmesinin nedeni de buydu i te hukuk Romal n n kabul etti i tek soyutlamayd . [O da] do rudan do ruya eylemle ba lant l yd , daha do rusu eylemin alan n izmeye yar yordu.321

Soyut d nceden kaan bu Roma gerekili/i, birok ki iye gre, papal / n d nceden korkmas na, insan akl n inan ve vahye rakip grmesine neden olmu tur. Index tarz uygulamalar n nedeni de budur.322 Ayr ca papal k, teoloji kar t oldu/u gibi, her tr zgr d nceye de kar olmu tur.323 Knge gre de Ortaa/dan beri Kilise eklesiolojisi zgn d nceye de/il reaksiyon ve apoloji zerine kuruludur. Wycliff ve Husstan Gallikanizm, Jansenizm, Ayd nlanma ve modern ak mlar
318 319 320 321 322 323

Granfield, Papacy in Transition, s. 182. Bkz. a.g.e., s. 22, 23. Collins, Upon this Rock, s. viii. Papal kla ilgili bu yndeki ve di/er konulardaki ele tiriler iin bkz. Michael de la Beyodere (ed.), Objections to Roman Catholicism, , Great Britain, 1966. M.A. A/ao/ullar -L. Kker, mparatorluktan Tanr& Devletine, s. 25. Bkz. Granfield, a.g.e., s. 26, 27. Gene Burns, The Politics of Ideology: The Papal Struggle with Liberalism, ss. 11231152.

270

kar s ndaki tavr na kadar, Kilise hep savunma pozisyonundad r. lerlemeci anlay a kar ise mkemmel topluluk kavram n retip kendi zerine kapanm t r.324 Hatta Katolik teologlar aras nda, bu ve benzeri tutumlar yznden Kilisenin bizzat kendisinin inans zl k nedeni oldu/unu savunanlar vard r. rne/in Congar'a gre, a/da inans zl / n iki nedeni bulunmaktad r: Bunlardan ilki din inan yerine ruhulu/un bazen buna hmanist mistisizm diyor gemesidir. kinci ve ondan daha nemli olan ise Kilisenin, seklerle me srecine tepki olarak ie kapanmas , dolay s yla, hayatla dinin birbirinden ayr lmas d r.325

Fakat tam tersine, papal / fazla liberalle ti/i ynnde ele tirenler de olmu tur. Uzun zamand r radikal katolisizm denilen bir olgu vard r ve radikal katolikler halihaz rda Kiliseye hakim olan geleneki izgiyi dahi bir sapma olarak grmektedirler.326 Bu trden ele tiriler daha ok II. Vatikan Konsiline yneliktir. Mesela Frans z ba piskopos Marcel Lefebvre, II. Vatikan Konsili kararlar n sapk nl k olarak nitelemi ve litrjideki reformlar da asla kabul etmeyece/ini bildirmi tir. Kilise kan bir Lefebvreye hibir ey yapamamaktad r, zira bu Frans z piskoposun Avrupa'da ve Kuzey Amerikada binlerce destekisi vard r. II. Vatikan kararlar na kar ba ka grup ise Geleneki Hareket diye bilinen olu umdur. 1965te, konsilin kapan n n hemen ard ndan Gommar De Pauw taraf ndan kurulmu tur. Bu grup zellikle evharistiya ile ilgili de/i ikli/e kar kmaktad r.327

Bir ba ka itiraz alan , papal / n belli konulardaki geleneksel politikalar ile ilgilidir. Kilisenin, do/um kontrol konusundaki de/i mez tavr bunlardan biridir. Afrikada binlerce ki inin lmesinde Kilisenin kondom kullan m na olumsuz bakmas n n etkisinin oldu/u iddia edilmektedir.328 Yine, zellikle ABDde, Vatikan n ve yerel kilise te kilatlar n n kendilerine ba/l hastanelerde uygulad klar baz prosedr-

324 325 326 327 328

Kng, The Church, s. 571, 572 Bkz. Gabriel Flynn, The Role of Unbelief in the Theology of Yves Congar, Dominican Council, ss. 430439. Bkz. Thomas J.J. Altizer, The Contemporary Challenge of Radical Catholicism, ss. 182198. Bkz. Granfield, a.g.e., s. 30, 31. Carol S. LaHurd, Two Popes, Two Churches, s. 299.

271

ler s k s k ikayet konusu olmaktad r.329 Bunun yan nda, birok ki inin dile getirdi/i bir ele tiriye gre papal k insanlara uzakt r ve onlar n sorunlar yla samimi olarak ilgilenmemektedir. Bo anmak isteyenler, bo and ktan sonra tekrar evlenemeyenler, d lanan kad nlar, fakirlik ekenler, bunlar n hibiri Kilisenin umurundaym gibi gzkmemektedir. Kilise, mkemmel toplum ve kendine yetme fikrinden dolay bu gereklerle yzle mekten kamaktad r.330 Ayr ca papal k blcdr. nsanlar birle tirmekten ok ay rd / gibi kad n ve az nl klar konusunda da ayr mc l k yapmaktad r. II. Vatikan konsili dokmanlar ndan Gaudium et Speste her trl ayr mc l / n Tanr n n r zas na muhalif oldu/u dile getirilse de,331 uygulamadaki durum farkl d r. Bunun yan nda, hem Katolik lkelerin o/unlu/unda az nl klar n haklar ihlal edilmekte, hem de Do/ulu piskoposlarla Bat l lar ars nda ayr m yap lmaktad r.332 Oysa Kutsal metinlerde laik-ruhban ayr m olmad / gibi, mesihe inananlar n hepsinin e it oldu/u vurgulanmaktad r.333

Baz lar da papal / n poplerle me srecine dikkat ekerler. IX. Pius Garibaldinin 1870de Roma'y ele geirmesinden sonra kendini Vatikanda mahpus ilan etmi ve yayg nla maya ba layan ileti im aralar yoluyla tm dnyada kendinden sz ettirmeyi ba arm t r. Herkes onun resmini grp tan r hale gelmi ve bylece papalar mega-starlar aras na kat lm t r.334 Gnmzde de papay tan mayan yoktur. Fakat bununla ters orant l bir biimde papal k art k gvenirli/ini kaybetmi tir. Roma Kilisesi ile ilgili gemi te yle bir me hur sz vard r: Roma locuta es, causa finita est, yani Roma konu ur ve mesele kapan r. Oysa imdi durum tersidir: Roma konu tu mu, tart ma yeni ba l yor demektir.335 Papal k insanlar zerindeki eski tesirine art k sahip de/ildir. rne/in Papa VI. Paulun, do/um kontroln
329 330 331 332 333

334 335

Bkz. Melanie Evans, New Pope, Old Directives, Modern Healthcare, vol. 35, no. 15 (Apr. 11, 2005), s. 7. Bkz. Granfield, a.g.e., s. 25. Gaudium et Spes, prg. 29. Bkz. Granfield, a.g.e., s. 29, 30; MacEoin, The Inner Elite, s. xiii. Vaftizde Mesihle birle enlerinizin hepsi Mesihi giyindi. Art k ne Yahudi ne Yunan, ne kle ne zgr, ne erkek ne di i ayr m var. Hepiniz sada birsiniz. Galatyal&lara, 3: 27, 28. Russel, H ristiyanlar n Kiliseyi yahudilerin seilmi halk n n yerine koyduklar kanaatindedir. Bkz. Bertrand Russel, Bat& Felsefesi Tarihi, II, 58. Kng de Kilisenin merkez ve mutlakiyeti yap s n n (yani papal k sisteminin) Christendomun blnmesi pahas na sa/land / n ve srdrld/n syler. Bkz. Kng, The Church, s. 571. John OMalley, Papalization of Catholicism, s. 1316.; The Beatification of Pope Pius IX, America, vol. 183, 5, s. 8. Bkz. Granfield, a.g.e., s. 31, 32.

272

d layan 1968 tarihli genelgesi Humane Vitae ki yay nland / nda olduka tepki ekmi tir geli mekte olan lkelerde BMnin destekledi/i do/um kontroln yayg nla t rma al malar zerinde nemli bir etki yapmam t r. Katolik nfusun a/ rl kl oldu/u blgelerde dahi bu genelgenin tesirinin son derece s n rl kalmas , dnya gereklerine uymayan bir konuda papadan da gelse, insanlar n art k bu tr telkinlere kulak asmad / biiminde yorumlanm t r.336

Kad nlar n ordinasyonu (rahip olarak atanmalar ) ve ruhbanlar n bekarl / meseleleri ise Papal / n Kilise i leri ile ilgili en ok ele tiriye u/rad / konular n ba nda gelmektedir. Kilisenin kad na bak gemi ten beri olduka eli kilidir. rne/in Katolikler Meryeme, Protestanlar bu konuda ilgisizli/e yneltecek derece nem verirler. Constantinein annesi ba ta olmak zere tarihte pek ok kad n aziz say lmakta ve sayg yla an lmaktad r. Hatta bunlar adeta birer mitoloji kahraman haline getirilmi lerdir.337 Avrupan n h ristiyanla mas srecinde de kad nlar nemli roller stlenmi ler ve baz manast rlar n idaresinden sorumlu olmu lard r.338 Kald ki, her eyden nemlisi Kilise ana olarak grlr (bundan dolay di il zamirlerle an lmaktad r) ve kiliseler birbirlerinin k z karde leri kabul edilir.339 Fakat Kilise i leyiinde kad n n rolne gelince, zellikle de kad nlar n rahipli/i hususunda, adeta bir tabu sz konusudur. Bu mesele uzun zamandan beri Kiliseye ynelik yerle ik bir ele tiri haline gelmi tir ve Katolik kar tl / n n simgelerinden birini olu turmaktad r.340

336 337

338 339 340

Bkz. Charles B. Keely, a.g.m., ss. 220240. Gerek ortodoks gerekse gnostik H ristiyanl kta Havva, Bakire Meryem, Magdalal Meryem gibi nemli figrlerle ilgili mitler iin bkz. Kathryn M. Smith Hanssen, Pope Joan: Heretic or Heroine?, ss. 1462. Hatta Dawsona gre bu manast rlar bir sre sonra piskoposluklar gibi al maya ba lad / nda bu kad nlar da fiilen piskoposluk yapm lard r. Christopher Dawson, Bat&n&n Olu.umu, s. 197. Bkz. Henri de Lubac, Catholicism, s. 16. Bkz. Philip Jenkins, The New Anti-Catholicism, s. 67 vd. Ayr ca baz kad n yazarlar n da dikkat ekti/i zere, mesele kad n kimli/i ve psikolojisi ile de do/rudan ilgilidir. rne/in Pamela Young, ki kendisini feminist bir protestan olarak tan mlamaktad r, Ben bir kad n olarak Tanr n n kad nlar n Kilisedeki baz grevlerden uzak durmas n emretti/ine inanamam der. Pamela Dickey Young, A Papacy Faithful to the Gospel, s. 361.

273

Kad n veya erkek, Katolik veya de/il pek ok ki iye gre Katolik normlar fazla erkek rndr ve bunun de/i mesi gerekmektedir.341 zellikle 1970li y llarda buna ynelik taleplerin Kilise zerinde bir bask olu turmas sonucu 1977de, VI. Paul bir a klama yapmak zorunlulu/u hissetmi tir. Fakat Inter Insigniores isimli bu a klamada, Kilisenin bu konudaki tutumunu yumu atmak yle dursun, tam tersine kad nlar n rahipli/ine ynelik istekler kesin bir ekilde reddedilmi ve bunun Tanr n n iradesine ayk r oldu/u savunulmu tur. Papa II. John Pauln 1994 y l ndaki Ordinatio Sacerdotalis adl apostolik mektubunda da VI. Paulun gr aynen tekrarlanm , kad nlar n rahip olamayaca/ , bu konuda Kilisenin ve papan n dahi bir ey yapamayaca/ ifade edilmi tir.342 Bu, ylesine yerle ik bir inant r ki, ayk r gr lerinden dolay Kilise taraf ndan adeta aforoz edilen Schillebeeckx gibi katolik teologlar dahi Kilise ile paralel d nmektedir.343

Fakat kad nlar pes edecekmi gibi grnmemektedir. Bugn feminist teolojiden, feminist kristolojiden bahsedilmektedir.344 Kad nlar n Kilise ierisindeki konumunu iyile tirmeyi amalayan birok kurulu mevcuttur ve bunlar n o/unlu/u, kad nlar n rahip olabilmesi iin mcadele vermektedir. Sz konusu kurulu lar aras nda en nemlilerinden biri 1996da kurulan WOW (Womens Ordination Worldwide) bnyesinde yer alan ve Roma Katolik Kilisesinde Kad nlar n Sesi (A voice for women in the Roman Catholic Church) alt ad n ta yan WOC (Women's Ordination Conference/ Kad nlar n Ordinasyonu Konferans )tur. Yak n zamandaki en nemli faaliyeti ise kad nlar n ordinasyonu konusunda 2005 y l nda dzenledi/i uluslararas bir sempozyumdur. Merkezi Amerika'da bulunan WOCun ngilterede CWO (Catholic Womens Ordination) rlandada BASIC (Brothers And Sisters In Christ) ve Avusturyada WAC (We Are Church) isminde karde kurulu lar bulunmaktad r.345

341 342 343 344 345

Bkz. Cristina Grenholm, A New Pope and Voices that Deviate from the Norm, Dialogue: A Journal of Theology, vol. 44, no. 3, Fall, 2005, ss. 304306. Bkz. Ordinatio Sacerdotalis, md. 4. (Metin iin bkz. http://www.vatican.va/holy_father/ john_paul_ii/apost_letters/documents/hf_jp-ii_apl_22051994_o rdina tio-sacerdotalis_en.html). Robert McClory, Power and The Papacy, s. xix. Bkz. Mahmut Ayd n, sa Tanr& m& nsan m&?, s. 7175. Bkz. WOCnin internet sitesi http://www.womensordination.org/; benzer kad n kurulu lar iin bkz. http://www.ministryforwomen.org/; http://www.womenpriests.org/.

274

Kad nlarla ilgili bu sorunla birlikte rahiplerin bekarl / meselesi de s ka gndeme getirilen bir konudur ki, bu iki hususta Protestanl k Katolikli/e gre daha avantajl bir konumda gzkmektedir. Zira Protestanlarda kad nlar kilise grevlerini stlenebildi/i gibi erkek grevliler de evlenebilmektedir. Doksanl y llar n ba nda Kardinal George Sterzinsky ve Rottenburg Bapiskoposu Walter Casper gibi isimler ileriki y llarda rahiplerin belki de evlenebileceklerini, hatta evli din adamlar n n Kilisenin tecrbesine zenginlik kataca/ n ifade etmi lerdir.346 Fakat geen sre ierisinde byle bir geli meye i aret say labilecek herhangi bir ad m grlmemi tir.

Rahiplerin bekar bir mr srmesi zorunlulu/u o/u ki iye gre insan n tabiat na ayk r d r. Ayr ca bu durum, katolik din adamlar n n cinsel sapk l /a meyilli olduklar tarz nda e itli nyarg lar olu mas na neden olmakta, ya anan baz olaylar da bu nyarg lar peki tirmektedir. rne/in sadece 2002 y l nda Amerikada 300 Katolik din adam ki bunlar aras nda piskoposlar da vard r- ocuk istismar ile sulanm ve haklar nda davalar a lm t r.347 Buna ilaveten, gemi te yap lm baz ara t rmalar, zellikle 45 ya n alt ndaki rahiplerin, bekarl / n neden oldu/u bir rol at mas ya ad / n gstermektedir.348

5. Papal&k daresinin effaf Olmamas&ndan Kaynaklanan Ele.tiriler Asl nda bu konudaki ele tirilerin daha do/rusu speklasyonlar n do/rudan papal k kurumu ile de/il Vatikan imaj ile ilgili oldu/u sylenebilir. ddialar iki temel noktada yo/unla maktad r: para ve karanl k rgtler. Tm kurulu lar gibi Kilisenin de gelirleri ve giderleri vard r. Papal / n Ortaa/dan bu yana en nemli gelirleri beneficium ad verilen vak f gelirleri ve
346 347

348

Bkz. Thomas Rausch, Church, Hierarchy and Churches: Popular Catholic Misconceptions, America, vol. 167, no. 18, (1992) s. 445. Thomas G. Plante Courtney Daniels, The Sexual Abuse Crisis in the Roman Catholic Church: What Psychologists and Councelors Should Know, Pastoral Psychology, vol. 52, no. 5 (May 2004), ss. 381393. Mary Ellen Reilly, A Case Study of Role Conflict: Roman Catholic Priests, Human Relations, vol. 31, no. 1 (1978), s. 80, 83.

275

Petrusa atfen verilen ismiyle Peters Pen diye bilinen ba/ lard r. Bunlara, endljans sat ndan ve Kilise memuriyetlerinin para kar l / sat lmas ndan (simony) elde edilen kaynaklar , Kilisenin geleneksel ondal k (tithe) n , Trk vergisi gibi, zaman zaman ortaya kan tehlikelere kar toplad / paralar da ekleyebiliriz. Yine, Jubile ad verilen ve ok say da hac n n Romaya ak n etmesine neden olan kutlamalar da bilhassa 1300l y llardan itibaren nemli bir kaynak olu turmu tur. Ba lang ta bu kutlamalar n 100 y lda bir yap lmas planlanm , ama Kilise bunun karl bir i oldu/unu anlay nca VI. Clement Jubile aral / n 50 y la, V. Sixtus ise 25 y la indirmi tir. Buraya kadar say lanlar n hepsi din kaynakl gelirlerdir. Fakat bir de Kilisenin bir mte ebbis gibi, kr elde etmek amac yla yapt / i ler sonucu kazand / paralar vard r. zellikle Rnesans ve Reform dneminde Kilise maden i letmecili/i yapm , hatta bir dnem Papal k, talya blgesinin hububat tekeli haline gelmi tir.349

Vatikan Devletinin kurulu undan gnmze ise Papal / n giderlerinde o kadar de/il belki ama, gelirlerinde nemli farkl l klar meydana gelmi tir. Kilisenin u anki en nemli gelirlerini, sahip oldu/u mlklerden elde etti/i kaynaklarla, aralar nda dnyan n en gl bankalar n n ve irketlerinin de bulundu/u baz kurulu lar n ve zengin ailelerin ba/ lar olu turuyor gibi gzkmektedir. Peki, Kilisenin din kaynakl olmayan ba ka gelirleri var m d r? S ka iddia edildi/i gibi, Papal k pek ok irketin sahibi olan kutsal bir holding midir? Bu konu hala bir speklasyonlar alan d r ve Kilisenin bu husustaki ketum tavr da bu speklasyonlar besleyen en nemli unsurdur. in bu k sm , Papal / n karanl k taraf d r ve bu karanl kta sleti grnen bina da Vatikan Bankas 'd r. IOR (Istituto per le Opere di Religione) ad yla bilinen bu bankan n i leri tam bir s rd r.350

Vatikan' n para konusundaki ketumlu/u phelere yol asa da, bu gizlili/in baz makul gerekeleri olabilir mi diye soranlar vard r. rne/in Lewin bu gizlili/in muhtemel nedenlerinden baz lar n yle a klar: Kilisenin kaynak aktard / blgeler aras nda bir e itsizlik vard r (rne/in en byk pay Afrikaya gitmektedir) ve

349 350

Pfeffermann, a.g.e., s. 37, 38, 234. Vatikan Bankas hakk nda bkz. Halim I k, a.g.e., ss. 171176; Ernst Lewin, The Finances of Vatican, s. 199 vd.; Paul Williams, a.g.e.,, ss. 6170.

276

Kilise, rahats zl klara yol aaca/ ndan bu e itsizli/in grlmesini istememektedir. Bir di/er neden daha ok komnizm dnemine dayansa da, gnmz iin de geerlidir. Kilise paras n a klarsa, neden insanlar iin harcam yorsun ele tirisi ile kar kar ya gelece/inden korkmaktad r.351 Kilisenin baz organizasyonlar iin harcad / mebla/lar bilinmektedir ve bu rakamlar o/unlukla onun zenginli/inin bir gstergesi say lmaktad r. Mesela Kilisenin a klamalar na gre, II. Vatikan Konsiline harcanan para 7 milyon dolar n zerindedir. Yine, bir papan n lp yeni bir papan n makama gemesi de olduka masrafl d r. Papal / n VI. Paulden I. John Paule gemesinin maliyeti 4.4 milyon dolar olmu tur.352 Fakat o/unlukla san ld / n n aksine, asl nda Papal / n gerek zenginli/i nakit paras nda de/il mlklerinde ve paha biilmez sanat eserlerindedir. Vatikan, s n rlar itibariyle 40 dnmlk bir yer gibi grnyorsa da 1977deki bir ara t rmaya gre Roma ehrinin yakla k drtte biri Kiliseye ait mlklerden olu maktad r. Bunlar sadece kiliseler veya din mekanlar de/ildir, aralar nda yksek fiyatlarla byk bankalara ve lks otellere kiralanm tarih binalar vard r. 1978 teki ba ka bir habere gre ise Vatikan' n talyadaki gayr menkullerinin de/eri 36 milyar dolar n zerindedir. Kald ki sadece Vatikan ziyarete gelenlerden kazan lan para dahi olduka nemli bir mebla/ tutmaktad r. Y ll k olarak Vatikan mzesine giri lerden elde edilen gelirler 15 milyon, Vatikan paras ve Vatikan pullar ndan elde edilen miktar ise 5 milyon dolar civar ndad r.353 Peki Vatikan n yat r m ve stok olarak ne kadar paras bulunmaktad r? Daha nce de belirtti/imiz gibi bu konuda papal / n resm a klamalar olmad / iin, sadece baz verilerden yola kan tahminler sz konusudur. erisinde ekonomi dergilerinin de bulundu/u e itli yay n organlar nda itibar bir tak m rakamlar verilmektedir. rne/in 1965 ile 1978 y llar aras ndaki tahminler 5 ile 15 milyar dolar aras nda de/i mektedir ve anla ld / kadar yla Vatikan bu paran n o/unlu/unu talya d nda, zellikle de Amerikada de/erlendirmektedir. General Electric, General Motors, Shell, IBM Vatikan n para yat rd / nl irketler aras ndad r.354

351 352 353 354

Ernst Lewin, The Finances of Vatican, s. 185. A.g.m., s. 192. Bkz. A.g.m., ss. 185193. A.g.m., s. 194.

277

Papalar n ve Kilisenin pheli ki ilerle ve bankerlerle para ili kisine girmesine Papa Callistus (217?222) zaman ndan beri itirazlar vard r.355 Fakat tarih ierisinde bunun rneklerini her zaman grmek mmkndr. Yak n dnemde de papal k birok kez, skandal olarak nitelendirilen baz olaylar ya am t r. Bunlar n en nemlileri ise VI. Paul ve II. John Paul dnemindedir. Fakat her defas nda meselenin iyz ortaya kmam ve hadiseden geriye sadece bir y / n speklasyon kalm t r. Kilisenin olduka zor durumda kald / bu olaylar n ba aktrleri Sindona ve Roberto Calvi gibi kt hretli talyan bankerleri ile P2 (Propaganda Due) gibi mason rgtleridir. Hatta baz lar na gre I. John Pauln lm bu hadiselerle ilgili bir cinayettir. David Yallop Tanr Ad na (In Gods Name) adl kitab nda I. John Pauln, Papal k Devlet Sekreteri Kardinal Villot, Chicagolu kardinal Patrick Cody dahil, Sindona ve Calvinin iinde oldu/u bir grubun komplosuna kurban gitti/ini iddia eder.356

Asl nda masonlarla Kilise aras nda tarih bir d manl k vard r. zellikle XVIII. yzy lda h zla yay lmalar yla birlikte masonlar engizisyonun hedeflerinden biri olmu tur.357 Hatta XII. Clement 1738de, masonlu/a bula m katolikleri aforoz eden bir kararname yay nlam t r. Uzun bir sre masonlar papal / bir tiranl k olarak grp neredeyse Kilise kar t her harekete destek vermi ler; Kilise de onlar eytan n ocuklar olarak nitelemi tir. XXIII. John dnemine gelinceye kadar masonlarla Kilise aras ndaki bu sava devam etmi tir. XXIII. Johnun masonlarla ilk defa diyalog kurmas n n akabinde Papa VI. Paul 1974te bir ad m daha atm ve XII. Clementin aforozunu kald rm t r.358 Fakat Vatikanla masonlar n bu geli melerin ncesinden beri, zellikle de para konusunda birok kirli i te ortak olduklar iddia edilmektedir. Buna paralel olarak yine, papal / n masonik bir rgtlenme tarz na sahip baz olu umlarla ili ki ierisinde oldu/u ynnde de iddialar sz konusudur. Bunlar aras nda, kar tlar n n Octopus Dei (Tanr n n Ahtapotu) diye isimlendirdi/i Opus Dei359 tarz nda, Papal / n onay n alm
355 356 357 358 359

Katolik tarikatlar oldu/u gibi, Gl ve Ha

Brezzi, The Papacy, s. 32. Bu konu ve Finansal skandallarla ilgili bkz. Paul Williams, a.g.e., s. 113 vd.; Collins, Upon this Rock, s. 310 vd.; Dominic Midgley, Vatican Inc, s. 48. Bkz. M. Baigent-R. Leigh, Inquisition, s. 158180. Ayr nt l bilgi iin bkz. Ronald S. Cunsolo, Freemasonary and Papacy, EVP, ss. 167169. Opus Dei 1928 y l nda spanyada Josemaria Escriva (19021975) taraf ndan kurulmu tur ve ba lang ta tamamen bir kad n tarikat d r. 1950de Papa XII. Pius taraf ndan onaylanan tarikat n lideri Escriva 1990da mbarek (blessed), 1992de azize ilan edilmi tir. Tarikat, zellikle II. Dnya Sa-

278

(Rosy Cross) tarz nda, resmen olmayan ama ad ndan ok bahsedilen rgtler vard r.360 zetle, bu iddialar n temelindeki d nce udur: Papal k baz mason rgtleriyle ili ki ierisindedir; kendi bnyesindeki baz tarikatlar da bir tak m gizli ili kilere sahiptir ve pheli i ler evirmektedir. Kilisenin politikalar n da bu ili kiler ynlendirmektedir.

Grld/ zere, gerek parasal konularda gerekse gizli rgtler konusunda papal /a yneltilen ele tiriler daha ziyade speklasyonlardan ibarettir. Evet, Kilisenin baz konulardaki ketum tutumu ve bir tak m hususlarda effaf olmamas bu tr iddialar n en nemli nedenidir, bu iddialardan bir k sm do/ru da olabilir. Fakat bu tr speklasyonlar kar s nda ak lda tutulmas gereken bir husus vard r ki, o da gemi te oldu/u gibi gnmzde de siyas bir anti-katolisizmin var oldu/udur.361 Yani Kilisenin ve Papal / n taraftarlar oldu/u gibi, kendi karlar n d nen d manlar da vard r.

360

361

va sonras nda Avrupa ve Amerikada etkili hale gelmi tir. Siyas komplolarla alakas bulundu/u ve masonlarla ili kisi oldu/u eklindeki pek ok speklasyonun hedefi konumundad r. Ayr nt l bilgi iin bkz. Roy Palmer Domenico, Opus Dei, EVP, s. 307, 308; John L. Allen, Opus Dei, ev. Ieref Mercan, stanbul, 2006. Sz konusu ele tiriler ve ad geen olu umlarla ilgili olarak bkz. John L. Allen, Opus Dei; Paul Williams, Para, Cinayet ve Mafya geninde Vatikan S&rlar&; Aytun Alt ndal, Vatikan ve Tap&nak valyeleri; Aytun Alt ndal, Gl ve Ha Karde.li;i; Hulki Cevizo/lu, Vatikan: Bat&dan Gelen Tehlike. Bkz. Philip Jenkins, The New Anti-Catholicism, s. 208216.

279

F- PAPALI IN GELECE 1. Gemi.in A;&rl&;& Papal k yzy llar sren tarihi boyunca imparatorluklar n, ideolojilerin, hatta medeniyetlerin do/u una ve bat na ahitlik etmi tir. Bilimin, adeta dinin yerini alacak yeni bir sistem olarak grld/ XX. yzy l n ba lar nda, Papal / n bir fosil gibi varl / n srdrmeye al t / ve yak nda yeryznden silinece/i tahmin edilmi tir.362 Fakat o hala ayaktad r. Papal k bu devaml l / n neye borludur? diye hakl olarak sorar Collins, de/i meye mi yoksa ayn kalmaktaki srar na m ?363 Cevap ikincisi ise, de/i imi engelleyen papal k m d r, yoksa H ristiyanl / n kendisi mi? Baz lar buna, H ristiyanl / n de/il papal / n de/i ime engel oldu/u biiminde cevap vermektedir.364 Fakat ilk sorunun cevab bu kadar basit de/ildir. Zira yzy llar boyunca de/i meden kalmak neredeyse imkans zd r. Dolay s yla, papal / n tarih ierisinde de/i ti/ini fakat, daha nce de belirtti/imiz gibi, bu de/i imin a/ r i ledi/ini sylemek mmkndr.

Bu kkl tarih, Papal / n hem en avantajl taraf n olu turmaktad r, hem de en zay f taraf n . Bu tarih avantajd r, nk baz krizlerden gemi olsa da, antik dnemden gnmze kadar varl / n istikrarl bir biimde srdrmek ve ok byk bir nfusun ba/l l / n elinde tutabilmek nemli bir ba ar d r. Dezavantajd r, nk bu kadar uzun bir sreten tertemiz kabilmek mmkn de/ildir. Gnmzde papal k deyince birok insan n akl na Ortaa/daki ahlaks zl klar, engizisyon, aforoz ve cad av gelmektedir. Evet bunlar gerekten ya anm t r, fakat bu imaj n olu mas nda ve devam etmesinde Ayd nlanma ve modernizmin bize sundu/u tablonun da etkisi vard r. George Orwell, bugne hkmeden gemi e, gemi e hkmeden gelece/e hkmeder der. Papal k uzun bir dnemdir iinde bulundu/u a/a hkmedemedi/inden, gemi i de kendi istedi/i gibi sunamamaktad r. Ayr ca bu tarihsel srete Kilise, Papal k ve papalar birbiri iine gemi tir. Tarihten tablolar sunulurken zellikle de kt tablolar neyin katoliklerden, neyin papal k kurumundan ve neyin bir papadan
362 363 364

Alfred Fawkes, The Papacy and the Modern State, The Harvard Theological Review, vol. 11, no. 4 (Oct. 1918), s. 381, 394. Collins, Upon this Rock, s. viii. A. Fawkes, Papacy, ERE, vol. 9, s. 628.

280

kaynakland / o/unlukla ay rt edilmez. Kilise tarihileri de zaman zaman bu yanl a d mektedir. rne/in Walter Ullmann papal k makam n n, papalar n ahsiyetini absorbe eden bir mekan oldu/unu syler.365 Oysa papal k makam , bu krsye oturanlar n ahsiyetlerini eriten bir kal p de/ildir. Tarih boyunca iyi ve kt, yetenekli ve yeteneksiz papalar olmu tur. Fakat uras do/rudur ki, iyili/in de ktl/nde faturas her zaman papal k kurumuna kesilmi tir. Bir ba ka a dan, papal k iin nemli dezavantajlardan biri de tarih ile teori, yani sylenenlerle yap lanlar aras ndaki eli kidir. slam Tarihi ile ilgili on koca cilt okuyun, Cezayirde olanlardan hibir ey anlamazs n z. Smrgecilik zerine otuz sayfa okuyun bundan ok daha fazlas n anlars n z366 diyen Maalouf, hakl olarak din ile siyas ve ekonomik ili kiler aras ndaki ba/lant ya dikkat ekmekte, dinlerin teorisinden ziyade pratikteki uygulamalar na bak lmas gerekti/ini sylemektedir. Bu a dan bak ld / nda Kilise ok daha a/ r bir tarih yk alt ndad r. H ristiyanl k, yzy llar boyunca bar ve sevgi dini diye lanse edilmeye al ld ysa da, tarih bu sylemin tersinin kan tlar yla doludur. Kilise, gemi te birok defa inanlar n dnyev menfaatlere feda etmekle veya ba kalar n n onun arac l / yla kar sa/lamas na gz yummakla ruhunu kirletmi tir. Yak n dnemlere kadar, o/u kez de/erler yerine karlar n plana koymas da bu ruhun tezahrdr.

2. Gelece;in Kilisesi Katolikli/in gelece/ine dair tahminde bulunanlar aras nda, 2025 y l nda dnyadaki h ristiyan say s n n 2.6 milyar civar nda olaca/ n , katoliklerin de bu nfusun %75ini olu turaca/ n ngrenler bulunmaktad r. Buna gre, bu sreteki en nemli sorunlar ise a) slam n meydan okuyu u b) dnyan n kuzeyinin yeniden h ristiyanla t r lmas (yani katolikle tirilmesi) ve c) postmodern kaos olacakt r.367 Bu sorunlarla ba a kman n anahtar da dnya genli/ini kazanmakt r.368 Benzer ekilde, baz katolikler Bat toplumunun ve belki de dnyan n nnde seenek bulundu/unu, bunlar n H ristiyanl k, slam veya tketicilik (consumerism) oldu/unu sy365 366 367 368

Ullmann, Papacy in the Middle Ages, s. 1. Amin Maalouf, lmcl Kimlikler, s. 57 Uwe Siemon Netto, The Next Pope, The National Interest, Winter 2003/4, s. 109. Bkz. A.g.m., ss. 110113.

281

lemekte; Huntingtonu hat rlat rcas na, Bat iin Kilise-tketicilik, Do/u iin Kiliseslam at mas ngrmektedirler.369 Yine, katolikler aras nda Kiliseyi a/a ayak uydurmada ve insanlar n ihtiyalar na cevap vermede modern devletten daha ba ar l bulanlar; insan haklar ve hay r i leri konusunda da, bu u/urda al an Vatikan ve ona direnen di/er devletler biiminde bir mcadele tahayyl edenler vard r.370 Fakat bunlar, o/unlukla Papal / n mevcut politikalar n savunanlar n gr leri olup, fanatizme yak n ve de fazla iyimser d ncelerdir. Pek ok katolik, Kilisenin gidi at ndan son derece endi elidir.

Gerard Mannion H ristiyan yzy llar art k gemi te kald der.371 Bu, asl nda Kilisenin, daha nce atlatt / pek ok badireye oranla, gnmzde daha ciddi problemlerle kar kar ya oldu/unun bir ifadesidir. Ayd nlanma ile ba layan sre, modern ve postmodern denilen devrelerle devam etmi ve bu dnemler sadece Kilisenin de/il bir kurum olarak dinin i inin zorla t / zamanlar olmu tur. II. Vatikan Konsili de asl nda bu krizi a mak zere dzenlenmi tir. Fakat birok ki iye gre II. Vatikan' n a k kilise (open Church) modeli sonradan yerini yeni d lay c l ka (neoexclusivizm) b rakm t r. Kilise tekrar iine kapanm ve muhafazakarl /a gmlm tr. zellikle Ratzinger'in Kilisede etkili bir isim olmas ndan itibaren radikal ortodoksi, ayr l k teoloji, dar kafal l k, hatta sosyolojik deyimle dnyay reddeden (world renouncing) bir yakla m papal / n zellikleri haline gelmi tir.372 Kilisenin aforoz, endljans gibi uygulamalar Ortaa/da kalm eyler de/ildir. Bunlar hala uygulamaktad r. ndex resmen olmasa da fiilen varl / n srdrmektedir. Papa, k yafetinden ayinine, ziyaretlerinden cenazesine kadar Ortaa/ n monar ik grntlerini devam ettirmektedir. Daha nemlisi, Papal k o/ulcu bir yap ya gitmekte olan dnyaya eskimi teolojisiyle direnmeye al makta, modern sekler ya am tarz kars nda etkisiz kalmaktad r. Bunun yan nda papal / n, modas gemi merkeziyeti yap s onun etkili biimde al mas nndeki en nemli engellerden biri olarak g-

369 370 371 372

Bkz. David B. Hart, The Future of the Papacy: a symposium s. 12. Bkz, Russel Hittinger, The Future of the Papacy: A Symposium, First Things: A Monthly Journal of Religion and Public Life, March 2001, no. 111. Gerard Mannion, Ecclesiology and Postmodernity, s. 307. Bkz. a.g.m., ss. 314317.

282

rlmektedir. Baz katolikler Kilisenin gelece/inin yerelle meye ba/l oldu/u kanaatindedir.373

Papal / n mevcut sorunlar n stesinden gelebilmesi iin ne yapmas gerekti/i konusunda birok gr sz konusudur. Papan n tek ba na otoritesi yerine o/ulcu otorite (plural primacy) modelini savunanlar374 veya kad nlar n rahip olarak atamas na, rahiplerin evlenmesine ve krtaja izin veren, homosekselli/in ho gren bir III. Vatikan Konsili hayali kuranlar mevcuttur.375 Bunlar n ne derece gereki oldu/u ayr bir tart mad r. Fakat katolik olsun veya olmas n pek ok bat l ya gre, mevcut haliyle dnya-d mesine ba/l d r.
376

bir grnm arzeden Papal / n gelecek vadetmesi de/i -

Hatta Collins gibilerine gre Papal k uzun zaman devam eden

varl / n de/i erek korumu tur ve var kalmak iin de yine de/i melidir.377 Kald ki Kilise ierisinde bu potansiyel vard r ve bunun anahtar da II. Vatikan Konsili ruhudur. Kilisede, II. Vatikanla beraber, bu konsili de/i menin ilk ad m sayanlarla, verilen son taviz olarak grenler aras nda bir safla ma meydana km t r.378 Halihaz rda ikinciler egemendir. Fakat konsil ruhunu devam ettirmek isteyenler i te bu potansiyeli umut olarak grmektedir.379 3. Gelece;in Papalar& Tarih kitaplar na bak p, Ortaa/ n papalar n n baz dnemlerdeki kudretine hayran kalanlar olabilir. Ama gerekte gnmzn papalar onlardan daha rahat bir konumdad r. Bugn papa bir devlet ba kan ve bir ruhan lider olarak sayg grmekte, protokollerle kar lan p u/urlanmaktad r. Topraklar n n elinden al nmas , hapis veya srgn edilmesi, ldrlmesi ya da kar s na bir sahte papa kar lmas tehlikesi yoktur. Geli mi ileti im aralar vas tas yla tm dnyaya hitap edebilmektedir. Ken-

373 374 375 376 377 378 379

Bkz. William T. Liu - Beatrice Leung, a.g.m., ss. 121138. Bkz. Granfield, Papacy in Transition, s. 72-75. Philip Jenkins, The New Anti-Catholicism, s. 212. Bkz. Bernard Haring, Church needs renewed Petrine ministry, National Catholic Reporter, Oct. 17, 1997, s. 8; Paul McPartlan, Vatican II After Forty Years, ss. 109113. Collins, Upon this Rock, s. 341, 342. Rubenstein, Yirmibirinci Yzy lda Din, s. 181. Bkz. Paul McPartlan, Presbyteral Ministry in the Roman Catholic Church, ss. 1124.

283

disini destekleyen din ve sekler pek ok kurulu vard r.380 Yak n bir gelecekte de bu konumlar nda bir de/i iklik olmas n d nmek iin grnr bir neden yoktur. II. John Pauln papa seilmesiyle Kilise tarihinde bir devrim ya anm t r. Zira Kilisenin ba na yzy llar sonra talya d ndan bir papa gemi tir. Ratzingerin seilmesiyle de talyan papalar al kanl / ndan biraz daha uzakla ld / d nlebilir. Gelecekte belki talyadan yine papalar kacakt r, ancak en az ndan bundan sonraki papalar hep bu lkeden olmayacakt r. Bununla birlikte Papal / n Avrupal kimli/inde yak n zamanda bir de/i iklik beklemek gereki de/ildir. Belki gelecekte mmkn olacakt r, fakat Avrupa d ndan bir papan n seildi/ini grmek iin vakit biraz erkendir.381 Papalar n hep ya l ki ilerden seilmesi de zaman zaman tart lmaktad r. Kilisede, kural de/il ama byle bir teaml vard r. Baz lar bu teamln nedenini yle a klar: Gen bir papa, tecrbesizli/i dolay s yla yanl i ler yapabilir ve e/er olmamas gereken biri papa seilirse, byle birinin uzun y llar Kilisenin ba nda kalmas arzu edilen bir durum de/ildir.382 Bu husustaki bir ba ka sorun da papalar n mr boyu makamda kalmas d r. zellikle II. John Pauln son y llar nda sergiledi/i grnt nedeniyle, birok ki i bu kural n art k de/i mesi gerekti/i fikrindedir. Bu dncede olanlara gre emekli papa katoliklere tuhaf gelecek bir kavramd r, fakat II. John Paul tecrbesi ve ortalama insan mrnn uzamas gere/i gz nne al nd / nda, imdi de/ilse de yak n bir gelecekte papalar da emekli olmal d r.383 Fakat tm bunlarla birlikte birok ki iye gre as l sorun, papalar n etnik kkeni veya ya lar de/il zihniyetleridir. Granfield gibi katoliklerin de belirtti/i zere, gelece/in papalar monark olmaktan k p gerekten meslekten bir piskopos olurlarsa Kilise ve ba/l lar iin daha faydal olacakt r.384

380 381

382 383 384

Collins, Upon this Rock, s. 339, 340. Ratzingerin seilmesi esnas nda da, Avrupa d ndan bir papa seilmesinin neredeyse imkans z oldu/u, konuyu bilenlerce dile getirilmi tir. Bkz. Yal m Eralp, Papa Seimi, Dnden Bugne Tercman, 2.4.2005. Owen Chadwick, The Popes and European Revolution, s. 273. Bu konuda bkz. John Jay Hughes, A Papal Age Limit?, s. 10, 11; Granfield, a.g.e., s. 187. Granfield, a.g.e., s. 177, 179.

284

SONU H ristiyanl k, Yahudilik ierisinde do/mu bir inan olmakla beraber, yay lma imkan buldu/u Roma mparatorlu/u dahilinde ekillenmi tir. lk dnemlerde bu yeni dinin imparatorluktaki yay lma h z olduka d ktr; as l reva bulmas me ruluk kazanmas ndan sonrad r. Bununla beraber, ilk dnemlerden itibaren h ristiyanlar n toplu olarak bulundu/u belli merkezler n plana km t r. Bunlardan biri de Roma Kilisesidir. Fakat ilk kiliseler aras nda hiyerar ik bir ili ki bulunmay p, bunlar kendi blgelerinde kendi kurallar nca ya amaktad rlar. zellikle heretiklerle mcadelede Roma Kilisesinin belli bir duru sergiledi/i ve bu tavr n onun prestijini art rd / grlmektedir. 313teki Milan Ferman ile H ristiyanl k imparatorluk ierisinde serbestlik kazanm ve Thedosius ile birlikte 381de de Roma mparatorlu/unun resm dini haline gelmi tir. Bylece Roma Kilisesi bir devlet kurumuna dn m tr. Buradaki Kilise, Roma ehrinin a/ rl / ve nemini zerinde ta maktaysa da, imparatorlu/un yeni ba kenti stanbuldur ve devletle do/rudan muhatap olan da stanbul Kilisesidir. Eski ve yeni ba kentte yer alan bu iki kilise aras ndaki mcadele de bylece ba lam t r. Roma Kilisesinin, V. yzy l n ba ndan itibaren, Byk Leo ile birlikte Roma Kilisesi olmaktan k p, hakiki anlam yla Papal k haline geldi/i sylenebilir. zellikle barbar istilalar n n neden oldu/u kar kl k ve Bat Roman n y k lmas ile blgede bir otorite bo lu/u do/mas , Kilisenin nemli bir figr olarak Avrupa sahnesine kmas na yard mc olmu tur. Byk Gregory dneminde ise gerek stnlk iddialar gerek te kilatlanmas a s ndan Papal k, sonraki dnemlerdeki biimini almaya ba lam t r. Bu ekillenmede stanbul Kilisesi ile ili kiler ve monofizitizm ile mcadele etkili unsurlar olmu tur.

Papal k Pepinin toprak ba/ lamas ile VIII. yzy l sonunda dnyev bir hakimiyet sahas na kavu mu , Charlemagne ile ili kiler sonucunda da Do/u Roma ile ba/ n tamamen koparm ve art k Bat krallar na ta giydiren bir makam haline gel-

285

mi tir. Fakat dnyevle me ayn zamanda olumsuz etkileri de beraberinde getirmi , karanl k a/lar diye nitelendirilen IX. ve X. yzy llarda Papal k siyas entrikalar n merkezi durumuna gelmi tir. Gregoryen Reformlar ile yeniden ihya edilen Kilise, belli bir sre devam eden kar kl klar n ard ndan XIII. yzy lda gcnn doru/una ula m ve zellikle III. Innocent ile birlikte neredeyse Avrupaya hkmeder hale gelmi tir. Fakat bu durum fazla uzun mrl olmam , papalar imparatorlar kar s nda tekrar zay f duruma d m lerdir. Bununla birlikte, Ortaa/ n geneline bakt / m z zaman, baz istisnalar hari, birtak m kitaplar n yazd / gibi, papalar Avrupa siyasetinin yegane hakimi de/illerdir. Ama Kilise nemli bir denge unsurudur. Hassas hesaplar n dnd/ bir ortamda Papal k bir taraf lehine veya aleyhine a/ rl k koydu/unda i ler de/i ebilmektedir. Fakat sonuta gl krallar ile gl papalar mecburen birbirlerinin d man olmu lard r.

XIII. yzy ldan XX. yzy la, 1929da Vatikan Devletinin kurulu una kadar Papal k srekli sorunlarla mcadele etmek zorunda kalm t r. nce 70 y ldan fazla sren bir Avignon dnemi ya ayan Papal k, Romaya dnmesinin ard ndan bu defa da ayn anda papan n bulundu/u Byk Bat Blnmesi sorunu ile yz yze gelmi tir. Rnesansta hmanistlerin etkili ele tirilerine muhatap olmu , dnemin siyas ve ekonomik kar kl klar n n Kilisedeki sefahate ynelik tepkilerle birle mesi, Lutherin ba latt / Reform hareketinin ba ar l olmas na katk da bulunmu ve sonuta Papal k, Avrupan n neredeyse yar s zerindeki din otoritesini kaybetmi tir. Trent Konsili ile ba layan Kar Reform sreci Kilisenin k smen toparlanmas n sa/lam sa da, Avrupada bir Christendomdan bahsetmek art k imkans z hale gelmi tir. Ayd nlanma ve Frans z Devrimi kar s nda ise Papal k varolu sal bir tehlikeye maruz kalm , bu tehlikeye her tr modern fikre kar kmak ve klasik teolojisinde srar kmalar ; di/er etmek suretiyle mukabelede bulunmu tur. Avrupada cumhuriyetlerin kurulmas ve modern devletlerin, Kilisenin kendi i i lerine kar mas na kar yandan liberalizmin ve pozitivizmin g kazanmas Papal / bir defa daha zor durumda b rakm t r. XIX. yzy l n sonlar na do/ru Papa IX. Pius, Kiliseyi bu meydan okumalara kar kuvvetlendirmek amac yla Vatikanda bir genel konsil toplam ve yan lmazl k doktrinini ilan etmi tir. Fakat bu esnada talyada da cumhuriyet kurulmaktad r. 1870de Papal k Orta talyadaki tm topraklar n kaybetmi tir. Bu d-

286

nemdeki papalar n tabiriyle Vatikandaki bu mahpusluk, 1929daki Lateran Anla mas ile sona ermi , bu anla mayla Vatikanda ba/ ms z bir devletik kurulmu tur. XX. yzy l n ilk papalar n n genel politikas modernizme direnmekle birlikte, zaman zaman uzla maya niyetli bir grnt sergilemeye al mak biiminde olmu tur. Bu gerginlikten kurtulmak amac yla XXIII. John taraf ndan Vatikanda bir genel konsil yap lmas kararla t r lm t r.

II. Vatikan Konsili o/unlukla bir de/i im ve d a a lma arzusunun tezahr gibi yorumlanmaktad r. Gerekten de konsil esnas nda ve sonras nda II. Vatikan n a/da la ma yolunda bir dnm noktas te kil etmesini umanlar olmu tur. Bununla birlikte, asl nda bu konsilin litrjide baz de/i iklikler gerekle tirmek, di/er kiliselerle ve ba ka dinlerle diyalo/a kap amak d nda gerekle tirdi/i bir devrim sz konusu de/ildir. Dolay s yla konsili bir a l m gibi gren yeniliki veya liberaller de, onu bir dejenerasyon olarak alg layan muhafazakarlar da konsil sonular ndan memnun kalmam lard r. Fakat II. Vatikan Konsili hala bir de/i im simgesi olarak haf zalardaki yerini korumaktad r.

Konsil devam ederken len XXIII. Johnun yerine VI. Paul gemi , ilk dnemlerinde selefinin a k politikas n devam ettirir bir grnt vermesine ra/men, yeni papa, muhafazakarl /a keskin bir dn gerekle tirmi tir. Yerine geen I. John Pauln pheli lmnn ard ndan papal k krssne oturan II. John Paul de, bu muhafazakarl / devam ettirmi tir. II. John Pauln, Kilisede nemli grevler verdi/i Ratzingerin papa seilmesiyle liberal katoliklerin korkulu ryas gere/e dn m tr.

Gnmzde Papal k, Vatikan devletinin sahibidir. Papalar da ayn zamanda devlet ba kan d r. Uluslararas hukuk ve teamller a s ndan di/er devlet ba kanlar ndan hibir fark yoktur. Bununla beraber teolojik yap s ndan dolay Vatikan Birle mi milletlere ye de/ildir. Bu kurulu ta gzlemci olarak yer almaktad r. Papalar, konklav ad verilen bir toplant da, sadece 80 ya n alt ndaki kardinallerin oy kullanabildikleri bir seimle papal k krssne oturmaktad rlar. Seildikten sonra eski adla-

287

r n kullanmay p yeni bir isim almakta ve k yafetlerinden e itli aksesuarlara kadar geleneksel baz papal k sembollerini ta maktad rlar. Papa, Kilise zerinde din, hukuk ve ahlak konularda tam yetkiye sahiptir. Kiliseyi curia ad verilen bir idar te kilat ile birlikte ynetmektedir. Devlet Sekreterli/i siyas a dan bu te kilat n en nemli kurumudur. Bunun yan nda man Doktrini Kurulunun merkezde yer ald / e itli kurullar, mahkemeler, konseyler, komisyonlar ve papal /a ba/l di/er kurulu lar bu te kilat n unsurlar d r. Bu kurulu lardan zellikle konseyler II. Vatikan Konsilinin rnleridir. Curia imdiki haline VI. Paul ve II. John Pauln dzenlemeleri ile kavu mu tur.

Papal k, kar tlar n n da taraftarlar n n da gznde Katoliklikle adeta zde le mi tir. Katolik /retisine gre Papa san n Vekili ve Petrusun Halefidir. sa Kiliseyi bizzat kurup ba na ilk papa say lan Petrusu atam ve Petrusun bu yetkisi Roma piskoposlar na gemi tir. Katolikler bu anlay tarihsel kaynaklarla ve kutsal metinlerle desteklemeye al salar da, Papal / n kitab de/il tarih bir kurum oldu/u a kt r. Zira sa'n n, katoliklerin anlad / tarzda bir Kilise kurdu/una, Petrusu onun ba na atad / na ve Petrusun Romaya geldi/ine dair ne srlen deliller olduka zay ft r. Fakat bu teolojinin as l problemli noktas bu yetkinin Roma piskoposlar na geti/i iddias d r. Zira bu bir varsay mdan ibarettir. Roma Kilisesinin stnl/ fikri sonradan ortaya km t r. H ristiyanl / n ba lang y llar nda, inanan topluluklar bir k demliler heyeti taraf ndan ynetilmektedir. Kiliselerin yava yava ekillenmesinden sonra ise tek bir idarecinin ynetimi benimsenmi tir. Roma Kilisesi de Roma ehrinde bulunman n avantajlar yla gittike ne km ve sonuta Bat da byk bir blgenin sorumlulu/unu stlenmi tir. Oysa Do/uda Roma piskoposlar n n hibir zaman bir otoritesi olmam t r. Roma Kilisesinin stnl/ ve papalar n Petrusun halefi oldu/u iddias net bir ekilde V. yzy lda Byk Leo birlikte ortaya km t r. Sonraki papalar artlar n avantajlar n da kullanarak bu tr sylemler zerinden bir papal k teolojisi geli tirmi ler ve bu teolojiyi papan n Tanr n n Vekili oldu/u iddias na kadar gtrm lerdir. Evet, Roma Kilisesinin tarihten gelen bir nemi ve merkez bir rol vard r, bunu kabul etmek gerekir. Fakat sonradan olu turulan teoloji, Roman n nemini ve stnl/n inand r c l ktan uzakla t rm t r. Buna bir de yan lmazl / n eklenmesi, Tanr ya ait bir s fat n papaya atfedildi/i itirazlar na

288

yol am t r. Halbuki yan lmazl k eskiden beri Katolik teolojisinde bulunmakla birlikte, orijinal haliyle papalar n de/il Kilisenin s fat d r ve inananlar toplulu/u olarak Kilisenin yanl a d meyece/i, bozulmayaca/ inanc n ifade etmektedir. Bu, I. Vatikan Konsili ile papan n bireysel yan lmazl / na dn trlm tr. Geri bugn bireysel yan lmazl k fiilen kendisini gstermemektedir. Fakat papal k bu kar kl / dzeltmeyip bireysel yan lmazl k kap s n a k tutmaya devam etmektedir. Bu ve di/er baz hususlardaki temel sorun, Durkheimin totemizmle ilgili teorisini hat rlat rcas na, otantik anlamda Kiliseye ait grlen yan lmazl k, kutsall k, evrensellik, en st otorite olma gibi niteliklerin neredeyse tamam n n papaya atfedilmesidir.

Katolik tarihi ierisinde olu an bu teoloji, din-devlet ili kileri a s ndan da s k nt l sreler ya anmas na neden olmu tur. nk papalar geli tirdikleri teorilerle dnyev ve din otoritenin her ikisinin de Kiliseye ait oldu/unu iddia etmi ler; Kiliseyi ve Papal / hakimiyetin yegane me ru kayna/ olarak sunmaya al m lard r. Bu yakla m do/al olarak krallar ve imparatorlarca direnle kar lanm , sonuta papal k dnyev siyasetin kt yanlar na bula m ve bu a dan olumsuz bir miras biriktirmi tir. Papal k, tarih boyunca din konularda kat bir muhafazakarl k gstermi ve tavizsiz bir tutum sergilemi tir. Fakat siyas ve ekonomik ili kilerde baz de/erleri nde tutma a s ndan ayn tavizsiz tutumu gstermemi tir. Hatta papal / n ekmenizm ve dinleraras diyalog konusundaki yakla mlar ndan pek ok ki inin phe duymas n n temel nedeni de papal / n genlerine i lemi olan bu siyasetiliktir.

Gnmzde papal /a ynelik ele tirilerin kayna/ da byk lde, bu kurumun gemi ten gelen al kanl klar n srdrmekteki srar d r. Papal /a ynelik pek ok trden ele tiri sz konusudur. Bunlardan o/u Vatikan bir perili k k gibi anlatma e/ilimindedir. Baz lar ise Papal / dnyadaki her tr ktl/n msebbibi bir cad kazan olarak sunma amac ndad r. Bunlar hakl karacak trden baz olaylar ya anm t r, fakat as l ciddiye al nmas gereken, Kilise iindekilerin, yani katoliklerin ele tirileridir. Bugn teolojisinden, pek ok konudaki politikalar na kadar papal /a katoliklerden birok itiraz ykselmektedir. Rahiplerin bekarl / , kad n-

289

lar n konumu, mal konularda phe eken gizlilikler bunlardan en n planda olanlard r. Bununla birlikte, dindar insan a s ndan as l hayat rahats zl k, papal / n monar ik bir grnm arzetmesi ve inananlar n sorunlar ndan uzak bir tablo sergilemesidir. Yani Kardinal Malulan n dikkat ekti/i gibi, Kiliseye inananlar sadelik ve samimiyet istemektedir.

Tm bunlarla birlikte, tarihine bak ld / nda, Papal k ortaya k ndan beri ayn kalm bir kurum de/ildir. Yzy llar boyunca ayakta kalmas n da de/i ebilmesine borludur. Fakat bu de/i im olduka yava t r. Gnmz a s ndan bak ld / nda, Papal k beklenilen h zda bir de/i im ortaya koyabilir mi? Bu konuda iyimser ve ktmser olanlar vard r. Fakat o/unlukla dile getirilen husus, de/i mesi gerekti/idir. Bu d ncede olanlar n tek umudu ise, asl nda Kilisede kkl yenilikler gerekle tirmemi olsa da, a l m n ve de/i imin simgesi haline gelmi olan II. Vatikan Konsili ruhudur. Er veya ge Vatikanda nc bir genel konsil yap lacakt r. Bu konsil ncesinde ve esnas nda yenilik ve de/i im talep edenler seslerini daha da ykseltecektir. Fakat bu taleplerin gerekle ip gerekle meyece/i zerine yorum yapmak kehanette bulunmak olur.

290

EKLER

291

EK 1 PAPALARIN KRONOLOJ K L STES


*

Papa smi St. Peter St. Linus St. Anacletus (Cletus) St. Clement I St. Evaristus St. Alexander I St. Sixtus I St. Telesphorus St. Hyginus St. Pius I St. Anicetus St. Soter St. Eleutherius St. Victor I St. Zephyrinus St. Callistus I [St. Hippolytus] St. Urbain I St. Pontian St. Anterus St. Fabian

Grev Tarihi ?-64/7 64/779? 79?-90/2 90/299/101 99/101107? 107?-116? 116?-125? 125?-136? 136?-140/2 140/2154/5 124/5166? 166?-174? 174?-189? 189?-198? 198?-217? 217?-222 [217?-235] 222230 230235 235236 236250

Papa smi St. Cornelius [Novatian] St. Lucius I St. Stephen I St. Sixtus II St. Dionysius St. Felix I St. Eutychian St. Gaius (Caius) St. Marcellinus St. Marcellus I St. Eusebius St. Miltiades St. Sylvester I St. Mark St. Julius I Liberius [Felix II] St. Damasus I [Ursinus] St. Siricius

Grev Tarihi 251253 [251258?] 253254 254257 257258 259268 269274 275283 283296 296304 308309 Nis.-A/u. 309 311314 314335 Haz.-Eki. 336 337352 352366 [355365] 366384 [366367] 384399

Buradaki liste 1979 tarihli Papal k Y ll / (Annuario Pontificio), Katolik Ansiklopedisi (The Catholic Encyclopedia) ve ba ka eserler kaynak al narak haz rlanm , sahte papalar k eli parantez ierisinde belirtilmi tir. lk iki yzy la ait tarihler kesin olmad / gibi sonraki dnemlere ait tarihlerin baz lar nda da ihtilaflar vard r. Felix ve Stephen gibi baz papalar n s ras zerindeki farkl gr lerden dolay parantez iinde ikinci bir rakam verilmi tir. Zaman zaman farkl yaz lan baz papa isimleri de yine parantez ierisinde gsterilmi tir.

292

Papa smi St. Anastasius I St. Innocent I St. Zosimus St. Boniface I [Eulalius] St. Celestine I St. Sixtus III St. Leo I (Byk Leo) St. Hilary St. Simplicius St. Felix III (II) St. Gelasius I Anastasius II St. Symmachus [Lawrence] St. Hormisdas St. John I St. Felix IV (III) Boniface II [Dioscorus] John II St. Agapitus I St. Silverus Vigilius Pelagius I John III Benedict I Pelagius II St. Gregory I (Byk) Sabinian Boniface III

Grev Tarihi 399401 401417 417418 418422 [418419] 422432 432440 440461 461468 468483 483492 492496 496498 498514 [498; 501501] 514523 523526 526530 530532 [Eyl.-Eki. 530] 533535 535536 536537 537555 556561 561574 575579 579590 590604 604606 Iub.-Kas. 607

Papa smi St. Boniface IV Boniface V Honorius I Severinus John IV Theodore I St. Martin I St. Eugene I St. Vitalian Donus St. Agato St. Leo II St. Benedict II John V Conon [Theodore] [Paschal] St. Sergius I John VI John VII Sisinnius Constantine St. Gregory II St. Gregory III St. Zachary Stephen (II) Stephen II (III) St. Paul I [Constantine II]

Grev Tarihi 608615 619625 625638 May.-A/u. 640 640642 642649 649655 654657 657672 676678 678681 682683 684685 685686 686687 [687] [687] 687701 701705 705707 Oca.-Iub. 708 708715 715731 731741 741752 2325 Mart 752 752757 757767 [767769]

St.Deusdedit (Adeodatus) 615618

Deusdedit II (Adeodatus) 672676

293

Papa smi [Philip] Stephen III (IV) Adrian I St. Leo III Stephen IV (V) St. Paschal I Eugene II Valentine Gregory IV [John] Sergius II St. Leo IV Benedict III [Anastasius] St. Nicholas I (Byk) Adrian II John VIII Marinus I St. Adrian III Stephen V (VI) Formosus Boniface VI Stephen VI (VII) Romanus Theodore II John IX Benedict IV Leo V [Christopher] Sergius III Anastasius III

Grev Tarihi [768] 768772 772795 795816 816817 817824 824827 A/s.-Eyl. 827 827844 Ocak 844 844847 847855 855858 [A/u.-Eyl. 855] 858867 867872 872882 882884 884885 885891 891896 Nis. 896 896897 A/u.-Kas. 897 Ara. 897 898900 900903 Tem.-Eyl. 903 [903904] 904911 911913

Papa smi Lando John X Leo VI


Stephen VII (VIII)

Grev Tarihi 913914 914928 May.-Ara. 928 928931 931935 936939 939942 942946 946955 955964 963965 May.-Haz. 964 965972 973974 [974; 984985] 974983 983984 985996 996999 [997998] 9991003 Haz.-Ara. 1003 10041009 10091012 10121024 1012 10241032 10321044 Oca.-Iub. 1045 Nis.-May. 1045 10451046

John XI Leo VII


Stephen VIII (IX)

Marinus II Agapetus II John XII Leo VIII Benedict V John XIII Benedict VI [Boniface VII] Benedict VII John XIV John XV Gregory V [John XVI] Sylvester II John XVII John XVIII Sergius IV Benedict VIII [Gregory] John XIX Benedict IX (1) Sylvester III Benedict IX (2) Gregory VI

294

Papa smi Clement II Benedict IX (3) Damasus II St. Leo IX Victor II Stephen IX (X) [Benedict X] Nicholas II Alexander II [Honorius II] St. Gregory VII [Clement III] Victor III Urban II Paschal II [Theodoric] [Albert] [Sylvester IV] Gelasius II [Gregory VIII] Callistus II Honorius II [Celestine II] Innocent II [Anacletus II] [Victor IV] Celestine II Lucius II Eugene III Anastasius IV Adrian IV

Grev Tarihi 10461047 10471048 Tem.-A/u. 1048 10491054 10551057 10571058 [10581059] 10591061 10611073 [10611072] 10731085 [10801100] 10861087 10881099 10991118 [1100] [1102] [11051111] 11181119 [11181121] 11191124 11241130 [1124] 11301143 [11301138] [1138] 11431144 11441145 11451153 11531154 11541159

Papa smi Alexander III [Victor IV] [Paschal III] [Callistus III] [Innocent III] Lucius III Urban III Gregory VIII Clement III Celestine III Innocent III Honorius III Gregory IX Celestine IV Innocent IV Alexander IV Urban IV Clement IV Gregory X Innocent V Adrian V John XXI Nicholas III Martin IV Honorius IV Nicholas IV St. Celestine V Boniface VIII Benedict XI Clement V John XXII

Grev Tarihi 11591181 [11591164] [11641168] [11681178] [11791180] 11811185 11851187 Ekm.-Ara. 1187 11871191 11911198 11981216 12161227 12271241 Ekm.-Kas. 1241 12431254 12541261 12611264 12651268 12711276 Haz.-Tem. 1276 Tem.-A/u. 1276 12761277 12771280 12811285 12851287 12881292 Tem.-Ara. 1294 12941303 13031304 13051314 13161334

295

Papa smi [Nicholas V] Benedict XII Clement VI Innocent VI Urban V Gregory XI Urban VI Boniface IX Innocent VII Gregory XII
[Clement VII, Avignon] [Benedict XIII, Avignon] [Clement VIII, Avignon] [Benedict XIV, Avignon]

Grev Tarihi [13281330] 13341342 13421352 13521362 13621370 13701378 13781389 13891404 14041406 14061415 [13781394] [13941423] [14231429] [14251430] [14091410] [14101415] 14171431 14311447 [14391449] 14471455 14551458 14581464 14641471 14711484 14841492 14921503 Eyl.-Eki. 1503 15031513 15131521 15221523 15231534

Papa smi Paul III Julius III Marcellus II Paul IV Pius IV St. Pius V Gregory XIII Sixtus V Urban VII Gregory XIV Innocent IX Clement VIII Leo XI Paul V Gregory XV Urban VIII Innocent X Alexander VII Clement IX Clement X Innocent XI Alexander VIII Innocent XII Clement XI Innocent XIII Benedict XIII Clement XII Benedict XIV Clement XIII Clement XIV Pius VI

Grev Tarihi 15341549 15501555 Nis.-May. 1555 15551559 15591565 15661572 15721585 15851590 1527 Eyl. 1590 15901591 Eki.-Ara. 1591 15921605 127 Nis. 1605 16051621 16211623 16231644 16441655 16551667 16671669 16701676 16761689 16891691 16911700 17001721 17211724 17241730 17301740 17401758 17581769 17691774 17751799

[Alexander V, Pisa] [John XXIII, Pisa] Martin V Eugene IV [Felix V] Nicholas V Callistus III Pius II Paul II Sixtus IV Innocent VIII Alexander VI Pius III Julius II Leo X Adrian VI Clement VII

296

Papa smi Pius VII Leo XII Pius VIII Gregory XVI Pius IX Leo XIII St. Pius X Benedict XV Pius XI Pius XII John XXIII Paul VI John Paul I John Paul II Benedict XVI

Grev Tarihi 18001823 18231829 18291830 18311846 18461878 18781903 19031914 19141922 19221939 19391958 19581963 19631978 A/u.-Eyl. 1978 19782005 2005-

297

EK 2 KRONOLOJ 4/6 (M..) 34 (M.S.) 42 50/51 6468 67 70 284 313 325 375 380 381 383 410 431 440 451 455 476 493 496 553 568 590 610 622 632 637 639 Hz. san n do/umu. Pavlusun H ristiyan olmas . Petrusun Romaya ilk geli i. Kuds (Havariler) Konsili. Neronun bask dnemi. Pavlus ve Petrusun Romada ldrlmesi. Romal larca Kudsn ele geirilmesi ve Mabedin tahribi. Diocletian dnemi: Roma mparatorlu/unun drde ayr lmas . Milan Ferman . I. znik Konsili. Gratian Ferman ile mparatorlukta putperestli/in yasaklanmas . H ristiyanl / n Roma mparatorlu/unda resm din ilan edili i. I. stanbul Konsili. Gotlar n H ristiyanl / kabul etmesi. Alaricin Romay ele geirmesi. Efes Konsili. Byk Leonun papa olu u. Kad ky Konsili. Vandallar n Roma'y ku atmas . Bat Roma mparatorlu/unun y k l . talyada Got Krall / n n kurulu u. Frenklerin H ristiyanl / kabul etmesi. II. stanbul Konsili Lombard istilas . Byk Gregorynin papa olu u. Heracliusun Bizans mparatoru olu u. Hz. Muhammedin Hicreti. slam fetihlerinin ba lamas . Kudsn Mslmanlar taraf ndan fethi. skenderiyenin Mslmanlar taraf ndan fethi.

298

653 680 711 726 732 738 755 754/756 768 787 800 846 858 858 869 955 999 1000 1049 1054 1066 1073 1095 1100 1112 1123 1139 11461148 1179 1187 1190 1198 1204

Papa I. Martinin stanbulda yarg lan p srgn edilmesi. III. stanbul Konsili. Mslmanlar n spanyay fethi. Bizans'ta konoklazm n ba lang c . Puvatya (Poitiers) Sava Hollandan n H ristiyanl / kabul etmesi. Almanyan n H ristiyanla mas . Pepinin Papal /a toprak ba/ lamas . Charlemagne n mparatorluk taht na k . II. znik Konsili. Charlemagnea papa taraf ndan ta giydirilmesi. Mslmanlar n Romay ya/malamas . Byk Nicholas n papal k makam na gei i. Bulgarlar n H ristiyan olu u. IV. stanbul Konsili. Sakson mparatorlar dneminin ba lang c . Normanlar n talyay ele geirmesi. Ruslar n ve Polonlar n H ristiyanl / kabul etmesi. Gregoryen Reformlar dneminin ba lang c . Do/u ve Bat kiliselerinin kesin ayr l / . Normanlar n ngiltere'yi ele geirmesi. Hildebrand (VII. Gregory) n papa seilmesi. II. Urban n hal seferlerini ba latmas . Kudste Hal Krall / n n kurulmas . Worms Konkordat . I. Lateran Konsili. II. Lateran Konsili. kinci Hal seferi. III. Lateran Konsili. Selahaddinin Kuds geri almas . nc Hal seferi III. Innocent dneminin ba lang c . Drdnc Hal seferi ve stanbulun katoliklerce i gali.

299

1215 1245 1274 1302 1305 1311 1312 1378 1378 1396 1409 14141418 1431-1439 1444 1447 1453 1456 1480 1489 1492 1495 15121517 1517 1520 1534 15451563 1555 1585 1598 1618 1648 1763 1776

IV. Lateran Konsili. I. Lyon Konsili. II. Lyon Konsili Unam sanctam n ilan . Papal / n Avignon Dneminin ba lamas . Viyana Konsili. Tap nak Ivalyelerinin da/ t lmas . Papal / n Avignondan Roma'ya dn . Byk Bat Blnmesinin ba lang c . Ni/bolu Sava . Pisa Konsili. Constance Konsili ile blnmenin sona ermesi. Basel/Ferrara/Floransa Konsili Varna Sava Rnesans papalar n n ba lang c . stanbulun fethi. Osmanl n n Belgrad Ku atmas Otrantonun Osmanl taraf ndan al n . Iehzade Cemin Vatikana getirilmesi. III. Innocentle Rnesans Papalar dneminin biti i. Frans zlara kar kutsal ittifak. Sonras nda Frans zlar n Roma'y i gali ve ya/malamas . V. Lateran Konsili. Martin Lutherin tezlerini ilan . Exurge Domine ile Lutherin papa taraf ndan aforoz edilmesi. ngiltere Kral VIII. Henrynin aforoz edilmesi. Trent Konsili ve Kar Reformun ba lamas . Augsburg bar . IV. Sixtus ve Curia Reformu. Nant Ferman . Otuz Y l Sava lar n n ba lamas . Westfalya Anla mas . Paris Anla mas Amerikan n ba/ ms zl / .

300

18041814 1815 1809 1846 1864 1870 1870 18731878 18781903 19031914 1905 1907 1908 19141922 1914 19221939 19391958 19581963 19621965 19631978 1978 19782005 2005

Napolyon mparatorlu/u. Viyana Kongresi ve Restorasyon Papal k Devletlerinin i gali. IX. Piusun papa olu u. Syllabusun yay nlanmas . I. Vatikan Konsili ve yan lmazl k doktrininin ilan . talya Cumhuriyetinin ilan ve Papal / n topraks z kalmas . Almanyada Kulturkampf dnemi. Papa XIII. Leo dnemi. X. Pius dnemi. Fransada Kilise ve Devletin ayr lmas . X. Piusun Pascendi genelgesi ile modernizmi lanetlemesi. Curian n yeniden dzenlenmesi. XV. Benedict dnemi. I. Dnya Sava n n ba lamas . XI. Pius dnemi. XII. Pius dnemi. XXIII. John dnemi. II. Vatikan Konsili VI. Paul dnemi. I. John Pauln papa seili i. II. John Pauln papal k dnemi. Ratzingerin Papa seilerek XVI. Benedict ad n almas .

301

EK 3 HAR TALAR

H ristiyanl / n Yay l

302

Charlemagne mparatorlu/u (814)

303

1000 y l nda Avrupa

304

Byk Bat Blnmesi

305

Ortaa/da H ristiyan E/itim Merkezleri

306

1600 Y l nda Avrupa

307

Westfalya Anla mas Dneminde Avrupa

308

1900 Y l nda Avrupa

309

VAT KAN S TE DEVLET

310

GNMZ DNYASINDA D NLER

311

EK 4 DICTATUS PAPAE (Gregory VII, 1075)

1. Roma Kilisesi bizzat Tanr taraf ndan kurulmu tur. 2. Sadece Roma Piskoposu evrensel s fat n kullanma hakk na sahiptir. 3. Sadece o, Piskoposlar grevden alabilir veya greve iade edebilir. 4. Herhangi bir konsilde papan n temsilcisi, daha a a/ bir rtbede olsa bile, tm piskoposlar n stndedir ve onlar n azledilmelerini isteyebilir. 5. Gerekli grrse bu ki ileri papa azleder. 6. Hi kimse papan n aforoz etti/i biriyle ayn yerde bulunmamal d r. 7. Zaman n ihtiyalar na gre yeni kanunlar koymak, yeni kurullar olu turmak, manast r kurallar n belirlemek; fakir bir piskoposluk blgesini zengin bir blgeyle birle tirmek sadece papan n yasal haklar d r. 8. Sadece papa imparatorluk ni an kullanabilir. 9. Prensler sadece papan n ayaklar n pecektir. 10. Kiliselerde sadece papan n ad zikredilecetir. 11. O, [H ristiyanlar n ba olarak] dnyadaki yegne isimdir. 12. mparatorlar azletme yetkisi sadece papaya aittir. 13. Papa gerekli grd/ takdirde piskoposlar n yerini de/i tirir. 14. O, istedi/i Kiliseye istedi/i din adam n atama yetkisine sahiptir. 15. Papa taraf ndan atanan rahip bir ba ka kiliseyi idare edebilir, fakat ba ka bir kilisenin emrine giremez; byle biri herhangi bir piskopostan stn de/ildir. 16. Papan n karar olmaks z n hibir sinod veya genel konsil toplanamaz. 17. Hibir risale ya da kitap papan n onay olmaks z n legal say lamaz.

312

18. Papa taraf ndan verilen bir hkm papan n kendisi hari hi kimse taraf ndan de/i tirilemez. 19. Papa hi kimse taraf ndan yarg lanamaz. 20. Hi kimse Apostolik Makama mracaat eden birini k namaya kalk mamal d r. 21. Her kilise nemli konularda papal /a mracaat etmelidir. 22. Roma Kilisesi asla yanl a d memi tir; Kutsal Kitap sayesinde ebediyen de yanl a d meyecektir. 23. Roma Piskoposu, me ru bir ekilde seildi ise, Papa Aziz Symmachusun emirnamelerinde buyruldu/u zere, Petrusun halefi olmas dolay s yla tart mas z aziz olmu tur. 24. Onun kontrol ve r zas kapsam nda astlar kanun olarak stlerini ikayet edebilirler. 25. Papa, bir sinod toplamadan piskoposlar azledebilir veya greve iade edebilir. 26. Roma Kilisesi ile bar ierisinde olmayan Katolik say lamaz. 27. Sadece papa gnahkr insanlar n gnahlar n ba/ layabilir.

313

EK 5 UNAM SANCTAM (Boniface VIII, 18 Kas m 1302) nanc m z gere/i biz, Kilisenin tek, kutsal, evrensel ve havarisel oldu/unu kabul ediyoruz. Ona [Kiliseye] sebatla inan yoruz ve temel olarak onun d nda kurtulu un ve gnahlardan ar nman n mmkn olmad / n ikrar ediyoruz. Sleyman n Iark s nda benim biricik gvercinim, annesinin biricik yavrusudur, onu do/uran kad n n gzidesi [Ne ideler Ne idesi, 6:9] dendi/i gibi o, san n ba n , onun mistik bedenini temsil eder ki, san n ba Tanr d r [I. Korint., 11:3]. Onda tek Tanr , tek inan, tek vaftiz vard r [Efeslilere, 4:5]. Tufan zaman nda sadece Nuhun gemisi vard , t pk Kilise gibi, bu kk gemi tek bir rehber ve kaptana, yani Nuha sahipti, ve okuduk ki geminin d nda kalan canl lar n tamam helak oldu. Biz bir tek Kiliseyi kutsal say yoruz. Tanr , peygamberin a/z ndan yle demi ti: can m k l tan, biricik hayat m kpe/in penesinden kurtar [Mezmurlar, 22: 20]. O, kendisi iin dua etmi ti, kalbi ve bedeni iin, yani Kilisenin birli/i iin. Bu Efendi [ sa]nin mintan d r, diki siz mintan, paralanm mintan [Yuhanna, 19: 23-24]. Bu nedenle, sadece bir Kilise vard r, bir beden ve bir ba vard r, canavar gibi iki ba yoktur; yani sa, sa'n n Vekili, Petrus ve Petrusun halefi vard r, nk sa Petrusa bizzat koyunlar m gt [Yuhanna, 21: 17] demi tir. Burada koyun geneli, hepsi anlam ndad r, zel birileri veya bir k s m insanlar iin sylenmemi tir ve bundan anl yoruz ki sa Petrusa tamamen gvendi. Bu nedenle Yunanl lar [Ortodokslar] veya di/erleri e/er Petrusa ve onun haleflerine inanm yorlarsa, san n koyunlar olmad klar n itiraf etmek zorundad rlar. Zira Efendimiz Yuhannada tek sr ve tek oban vard r [Yuhanna, 10: 16] buyurmu tur. Kutsal metinlerden /reniyoruz ki kilisenin gc biri manev di/eri dnyev iki k l tad r. Havariler i te burada iki k l var [Luka, 22: 38] dediklerinde Kiliseyi kastediyorlard ve sa yeterli dedi. Muhakkak ki her kim Petrusun uhdesinde olan dnyev k l c inkr ediyorsa san n k l c n k n na koy [Matta, 26: 52] szn iyi dinlememi demektir. Manev ve dnyev her iki k l da Kiliseye aittir; fakat birincisi din adamlar n n, ikincisi ise yine onlar n iradesi ve r zas ile krallar ve askerlerin elindedir. Bununla

314

birlikte, k l c n biri di/erine itaat etmelidir, dnyev olan manev olan n emrindedir. Havari [Pavlus]nin dedi/i gibi: hibir g Tanr dan ba/ ms z de/ildir ve var olanlar Tanr taraf ndan kurulmu tur [Romal lara, 13: 1-2]. Fakat onlar, e/er k l c n biri di/erine itaat etmeseydi ve a a/ olan stn olana itaatle st mertebeye ula masayd , kurulmayacaklard . Aziz Dionysiusa gre a a/ eylerin arac larla yksek makamlara ula mas

ilah bir kanundur. O halde evrenin kanununa gre her ey e it de/ildir ve kendi de/erini do/rudan gsteremez, fakat d k olan orta olana, a a/ olan stn olana gre de/er kazan r. Bundan dolay unu a ka kabul etmeliyiz ki, manev otorite her ne olursa olsun sayg nl k ve asalet bak m ndan herhangi bir dnyev otoriteden nceliklidir. Bunu ayn zamanda dnyev otoritelerin tebalar ndan ald klar ondal klar n takdis edilmesinde de a ka grrz. Dnyev gc kurmak ve iyi i ler yapm yorsa onu mahkum etmek manev otoritenin grevidir. Bylece Yeremyan n Kilise ve manev otorite hakk ndaki sizi milletlerin ve krallar n zerine hakim yapaca/ m gn bekleyin eklindeki kehaneti geekle mi tir. Bunun iin, e/er dnyev otorite hataya d erse manev otorite taraf ndan yarg lanacakt r; din otorite hataya d erse daha stteki bir manev otorite taraf ndan yarg lanacakt r. E/er en st otorite [yani papa] yanl a d erse, Havarinin; ruhsal ki i her eyin yarg c d r ama kendisi hi kimse taraf ndan yarg lanamaz [I. Kor., 2:15] szyle ahitlik etti/i gibi, herhangi bir insan taraf ndan de/il sadece Tanr taraf ndan yarg lanabilir. Zira bu otorite insana verilmi ve onun taraf ndan kullan l yor olmas na ra/men insan de/il ilah kaynakl d r. lah bir kelime ile Petrusa verilmi , onu ve haleflerini tasdik etmi ve bu, Efendimizin yeryznde ba/lad / n her ey gksel lemde de ba/lanm olacak [Matta, 16:19] szyle de ikrar edilmi tir. Bu nedenle her kim Tanr taraf ndan vaz edilmi bu otoriteye direnirse Tanr n n emrine kar gelmi olur [Romal lara, 13:2]. Bundan dolay bildiriyoruz, a kl yoruz ve ilan ediyoruz ki her demo/lunun, kurtulmak iin Roma Piskoposuna [yani papaya] tabi olmas kesinlikle zorunludur.

315

EK 6 LAMENTABILI SANE (Pius X, 3 Temmuz 1907) Zaman m zda, yeni bulu lar n heyecan yla ve insanl / n miras n reddederek, eylerin niha sebeplerini, hibir s n rlama olmaks z n ara t rma gayreti ac kl sonulara neden olmaktad r. Byle bir yakla m ok ciddi hatalara d mektedir ki bu hatalar kutsal otorite, kutsal metinlerin yorumlanmas ve iman n temel gizemleri ile alakal olunca daha ciddi hale gelmektedir. Pek ok Katolik yazar n Kilise babalar ve bizzat kilise taraf ndan belirlenen s n rlar n tesine geti/i gere/i ise son derece zcdr. Bunlar, daha yksek bir bilgi ve tarihsel ara t rma ad na (kendileri byle sylyor) gya dogmalar n tarih srecini ara t rmaktad rlar ki, geekte bu, dogmalar rtmeye al maktan ba ka bir ey de/ildir. Bu hatalar inananlar aras nda da gnden gne yay lmaktad r. Bunlar mminlerin zihinlerini elmesin ve onlar n saf inanlar n bozmas n diye, Papa Cenaplar X. Pius, ilah bir takdirle bu hatalardan en nemlilerinin Kutsal Roma ve Evrensel Engizisyon Kurumu taraf ndan gsterilmesi ve lanetlenmesine karar vermi tir. Bu nedenle, son derece titiz bir ara t rma ve sayg de/er dan manlarla, en sayg n kardinallerle ve ahlak ve inan konular ndaki yarg larla beraber gerekle tirilen mtalaalardan sonra bu genel emirle a a/ da s ralanan fikirler lanetlenmi ve yasaklanm t r: 1. Kutsal metinler hakk ndaki kitaplar n geleneksel yorumlara ayk r olamayaca/ n belirten Kilise kanunlar , Eski ve Yani Ahitin bilimsel yorumu ile u/ra an ele tirici ara t rmac lara ve /rencilere uygulanamaz. 2. Kilisenin Kutsal Kitap yorumu hibir surette reddedilmez; bununla birlikte bu yorumlar n daha yerinde de/erlendirmelere ve dzeltmelere ihtiyac vard r.

316

3. Kilisenin zgr ve bilimsel yorumlara kar yarg lamalar ve k namalar yznden insanlar Kilisenin tarih kar t eyler syledi/i ve Katolik /retisinin hakikatte H ristiyanl k dininin gerek kkenleriyle uzla mad / inanc na ula abilir. 4. Dogmatik tan mlamalarda bile Kilisenin /retme yetkisi Kutsal Kitaplar n hakiki anlam n belirleyemez. 5. manla ilgili konular sadece vahye dayanan gerekleri ierdi/i iin, Kilisenin insan bilimlerinin a klamalar zerine hkm verme hakk yoktur. 6. /renen Kilise ve /reten Kilisenin hakikatleri gstermede birlikte al mas nda /reten Kiliseye d en, sadece /renen Kilisenin fikirlerini tasdik etmektir. 7. Yasaklanan hatalar konusunda Kilise, inananlardan, verdi/i hkmleri benimsetecek herhangi bir isel onaylama bekleyemez. 8. Onlar Kutsal Index Kurulu veya di/er Papal k Kurullar n n tm k namalar ndan zgrdr. 9. Tanr n n gerekten Kutsal Kitap n yazar oldu/una inananlar a r derecede saf veya cahildirler. 10. Vahiy mahsul say lan Eski Ahit kitaplar n n olu umu, srailli yazarlar n din doktrinlerini Yahudi olmayanlar n ya ok az bildikleri ya da hi a ina olmad klar garip bir tarzda yazmalar ndan ibarettir. 11. lah ilham kutsal metinlerin tamam na mil de/ildir, bu yzden ieri/i herkese a kt r ve iinde yanl vard r denemez [yanl varsa da vahye ait de/ildir]. 12. E/er birisi i e yarar bir Kutsal Kitap ara t rmas na giri ecekse, bu yorumcu ncelikle kutsal metnin do/ast kkeni ile ilgili tm nkabulleri bir yana b rakmal ve onu di/er insan rn dokmanlardan herhangi biri gibi yorumlamal d r. 13. ncili ilk yayanlar n [Evangelistler] bizzat kendileri kadar, ikinci ve nc kuak h ristiyanlar da, sun olarak [ ncildeki] meselleri tertib ettiler. Bu ekilde

317

sa'n n Yahudiler aras nda yeterince sonu vermeyen tebli/ini [ba kalar na] a klad lar. 14. ncil yazarlar n n anlatt / pek ok hikayede gerek d yanlar iin faydal olaca/ n d nm lerdir. 15. Kutsal metinler belirlenip yrrl/e konuncaya kadar inciller eklemeler ve dzeltmelerle ierik bak m ndan de/i mi tir. Bu nedenle bunlar n iinde kalan, sa'n n doktrininin sadece belirsiz ve pheli kal nt lar d r. 16. Yuhannan n anlatt klar asl nda tarih[te olan eyler] de/il, ncilin mistik bir yorumudur. Burada yer alan ifadeler kurtulu gizemi ile ilgili tarih gerekler olmay p teolojik meditasyonlard r. 17. Drt ncilde sadece ola/anstnn cazibesini kullanmak iin de/il ayn zamanda Kelimenin inkarnasyonunun [yani sa'n n ] eserini ve zaferini daha iyi gsterebilmek iin mucizeler abart lm t r. 18. Yuhanna, say grenlerden oldu/unu iddia eder. Fakat gerekte o sadece H ristiyan hayat n n veya ilk yzy l n sonunda Kilisede [manev olarak ya ayan] sa'n n mstesna bir ahididir [asl dan say grmemi tir]. 19. Heterodoks yorumcular kutsal metinlerin hakiki anlamlar n katolik yorumculardan daha do/ru bir ekilde tespit etmektedirler. 20. Vahiy, uurlu insan n kendi vahyini Tanr dan almas ndan ba ka bir ey de/ildir. 21. Katolik inanc n n nesnesi olan vahiy, havariler taraf ndan tamamlanm de/ildir. 22. Kilisenin vahye dayand / na inan lan dogmalar manev alemden gelen hakikatler de/il, birtak m din gelerden kar lan yorumlar olup insan zihninin rndrler. unsurlar yer almaktad r,

fakat bu hikayeleri anlatanlar bunlar n do/ru olmad / n bildikleri halde, oku-

318

23. Kutsal metinlerde gerekmi gibi anlat lan olaylar ve bunlara dayanan Kilise dogmalar ele tirilebilir. Kilisenin son derece kesin grd/ gereklerin yanl oldu/u sylenebilir. 24. Dogmalar n dayanaklar n n tarihsel olarak yanl veya pheli oldu/unu savunan bir yorumcu, bizatih dogmalara hcum ediyor itham yla k nanamaz. 25. man son tahlilde [kesin hakikatlere de/il] bir ihtimaller y / n na dayan r. 26. nanla ilgili dogmalar sadece pratik anlamda, yani /retici davran olarak kabul edilmeli, inan normlar olarak grlmemelidirler. 27. ncillerden sa'n n ilahli/i sonucu kar lamaz. Bu, h ristiyanlar n Mesih fikrinden rettikleri bir dogmad r. 28. O, tebli/i esnas nda kendisini Mesih olarak anlatmad / gibi mucizelerini de bunu ispatlamak iin gstermemi tir. 29. Tarihin sas n n, iman n objesi olan sa'dan ok a a/ bir konumda oldu/unu sylemek caizdir. 30. ncil metinlerindeki Tanr n n O/lu ibaresi Mesihin kar l / olarak kullan lm t r, sa'n n gerekten Tanr n n o/lu oldu/u anlam na gelmez. 31. Pavlusun, Yuhannan n, znik, Efes ve Kad ky Konsillerinin sa ile ilgili olu turduklar doktrinin sa'n n /rettikleriyle hibir ilgisi yoktur. Bunlar h ristiyanlar n sa hakk ndaki kendi yorumlar d r. 32. ncil metinlerinin, teologlar n sa Mesihin yan lmaz bilgisi ve bilinci konusunda /rettikleri ile uyu mas mmkn de/ildir. 33. nyarg l olmayan herkes, gerek sa'n n Mesih olarak hemen dnece/i konusunda yan ld / n , gerekse onun incillerde anlat lan /retisinin otantik olmad / n kolayca anlayabilir. normlar

319

34. sa'n n s n rs z bir bilgiye sahip oldu/u sadece bir varsay md r ve bu anlay tarihen mmkn olmad / gibi ahlaken de problemlidir. nk bu, sa'n n Tanr bilgisinin tamam na sahip oldu/unu, fakat bu bilginin tmn havarileri ve sonraki ku aklarla payla mak istemedi/i anlam na gelir. 35. sa kendi Mesih zelli/inin bilincine her zaman sahip olmam t r. 36. Kurtar c n n yeniden dirili i tarih bir vak a de/il, isbat edilmemi ve ispatlanmas da mmkn olmayan, fakat h ristiyan bilincinin retti/i, mucize diye inan lan bir olayd r. 37. lk dnemlerde Onun Tanr kat ndaki lmsz hayat n n yan nda, sa'n n tekrar dirili ine inanmak ok da nemsenen bir ey de/ildi. 38. sa'n n insanlar n gnahlar na kefaret olarak ld/ inanc incillere de/il Pavlusun gr lerine dayan r. 39. Trent Konsili Babalar n n sakramentlerin kkeni ile ilgili kanaatleri ve onlar n etkilenmi olduklar dogmatik kanunlar, H ristiyanl / ara t ran tarihiler aras nda gerekten varolanlardan olduka farkl d r. 40. Sakramentler, havariler ve haleflerinin de/i ik artlar ve olaylar n etkisiyle, sa'n n baz d nceleri ve amalar n kendilerince yorumlamalar sonucu ortaya km t r. 41. Sakramentler sadece insan zihnine Yarat c n n iyiliki varl / n hat rlatmay amalar. 42. H ristiyanlar n, vaftizi zorunlu bir ritel kabul etmeleri ve H ristiyan olman n art saymalar , H ristiyan toplumuna vaftizin gereklili/i empozesinin sonucudur. 43. Yeni do/mu bebeklerin vaftiz edilmesi uygulamas belli bir evrim srecinden sonra ortaya km t r ve bu uygulama, sakramentin gnah itiraf ve vaftiz olarak ikiye ayr lmas n n nedenlerinden biri olmu tur.

320

44. Konfirmasyon sakramentinin Havariler taraf ndan uyguland / na dair hibir kan t yoktur. Vaftiz ve konfirmasyon sakramentleri aras ndaki formel ay r m ilk h ristiyanlarda mevcut de/ildir. 45. Pavlusun evharistiya ile ilgili sylediklerinin (Korintlilere I, 11: 23-25) hibiri tarihsel olarak do/ru de/ildir. 46. lk Kilisede gnahkar h ristiyan n Kiliseyle uzla mas gibi bir kavram yoktu. Ancak zamanla Kilise kendini bu kavrama al t rd . Fakat, asl nda kefaretin Kilise taraf ndan benimsenmesinden sonra bile o, utan verici oldu/undan sakrament olarak isimlendirilmedi. 47. sa'n n Kutsal Ruh'u al n! Kimin gnahlar n ba/ larsan z, ba/ lanm kimin gnahlar n ba/ lamazsan z, ba/ lanmam sakramentinin delili say lamaz. 48. James, mektubunda (Ch. 5:14-15) saya ait bir sakramenti ilan etmek niyetinde de/ildir, sadece dindarca bir gelene/i tavsiye etmektedir. 49. Son Ak am Yeme/inin kutsal bir karakter kazanmas , ancak h ristiyanlar n akam yeme/ini geleneksel olarak litrjik bir mahiyete brndrmelerinden sonrad r. 50. nananlar toplulu/u zerinde gzetmenlik yapan ya l lar, apostolik misyon ve gcn bihakk n ebedle tirilmesi iin de/il, gittike o/alan toplulu/u dzenli bir ekilde idare etme gereklili/inden dolay Havariler taraf ndan rahipler ve piskoposlar haline getirildi. 51. Evlili/in bir sakrament haline gelmesi ancak inayet ve sakramentlerle ilgili teolojik yorumlar neticesinde mmkn olmu tur. 52. Yeryznde as rlar boyu varl / n devam ettirecek bir Kilise kurmak san n dncesine ok uzakt . Tam tersine, saya gre dnyan n son bulmas ve gklerin egemenli/inin gelmesi an meselesiydi. olur;

kal r. (Yuhanna, 20: 22-23)

biimindeki szleri hibir ekilde, Trent Konsilinde sylendi/i gibi, kefaret

321

53. Kilisenin organik yap s de/i mez de/ildir. Her be er toplum gibi h ristiyan toplumu da srekli bir de/i ime mecburdur. 54. Gerek kavramsal olarak gerekse realitede dogmalar, sakramentler ve hiyerar i H ristiyan zihninin yorumlar n n ve evrimlerinin rndr ki, bunlar n ncilde tohumlar bulunmakla beraber daha ok d sal eklemelerle o/alt lm mamlanm t r. 55. Petrusa sa taraf ndan verilmi bir stnlk yoktur. 56. Roma Kilisesi ilah bir takdir de/il, siyas artlar neticesinde di/er kiliselerin ba haline gelmi tir. 57. Kilise, do/a bilimlerinin ve teolojinin geli mesine d man oldu/unu gstermi tir. 58. Hakikat insandan ba/ ms z de/ildir. Onunla, onda ve onun vas tas yla geli ir. 59. sa tm zamanlara ve tm insanlara uygulanabilecek belli bir doktrin /retmemi , sadece farkl zamanlara ve mekanlara adapte edilen ve edilecek olan din bir hareket ba latm t r. 60. H ristiyan doktrini aslen Yahudi idi. Evrimsel bir sre sonuncunda nce Pavlusu, sonra Yuhannac , nihayetinde de Helenik ve evrensel hale geldi. 61. Yarat l Kitab ndan Vahiy blmne kadar, kutsal metinlerin hibir yerinde ve ta-

Kilisenin /retti/i ile zde le tirilebilecek bir doktrin yoktur. Ayn sebeple, hibir Kutsal Kitap blm ele tirmenler ve teologlar iin ayn anlama sahip de/ildir 62. Havariler Kredosundan zaman m zdaki h ristiyanlar n anlad klar ile ilk a/lardaki h ristiyanlar n anlad klar farkl d r. 63. Kilise, modern geli melere uyum sa/layamayacak de/i mez doktrinlere inatla sar lmas ndan dolay , ncil ahlak n devam ettirme kapasitesinin olmad / n gstermi tir.

322

64. Bilimsel ilerlemeler H ristiyan doktrinine ait Tanr , yaratma, vahiy, inkarnasyon ve kurtulu la ilgili kavramlar n yeniden dzenlenmesini gerektirmektedir. 65. Modern Katolisizm gerek bilimle, ancak dogmatik olmayan bir H ristiyanl /a dn rse, yani tamamen liberal Protestanl /a dnerse uzla abilir.

323

EK 7 LATERAN ANTLA MASI* YCE TESL S ADINA Papal k ve talya, adalete ve her iki taraf n sayg nl / na uygun bir ekilde, kar l kl ili kilerine kesin bir a kl k getirmek suretiyle, aralar ndaki anla mazl k nedenlerini ortadan kald rmaya karar vermi lerdir. Dnyadaki misyonunu icra etmesinde Papal /a tam ba/ ms zl k hakk ve statsn sa/layacak bu anla ma ile 1870de Savoy Hanedan ynetimi alt ndaki talya Krall / taraf ndan Roman n ilhak edilmesiyle ortaya kan Roma Sorunu zlm olacakt r. Papal /a a k ve kesin ba/ ms zl k sa/lamak ve ayn zamanda uluslararas ili kiler alan nda onun tart lmaz bir hakimiyete sahip olmas n garanti etmek iin; Vatikan Devletinin kurulmas ve papal / n bu devlet dahilindeki mutlak mlkiyetinin, mutlak yarg hakk n n ve otoritesinin kabul edilmesi zorunlu grlm tr. Papa Cenaplar XI. Pius ve talya Kral Majesteleri Victor III. Emmanuel, bu ama iin Papal k Devlet Sekreteri, Zt Alleri Kardinal Pietro Gasparri ile Ekselanslar , Ba bakan Senyor Cavaliere Benito Mussoliniyi grevlendirerek, bir anla ma yapmaya karar vermi lerdir. Bu yetkililer, tam ve usulne uygun olarak, belgelerini birbirlerine ibraz ederek a a/ daki maddeler zerinde anla m lard r: MADDE 1 talya, talya Krall / n n 4 Mart 1848 Anayasas n n birinci maddesi gere/ince devletin yegane dininin Roma Katolik ve Apostolik Dini oldu/unu kabul eder. MADDE 2 talya, do/as gere/i ve kendi geleneklerine uygun olarak dnyadaki misyonuna dair talepleri bulunan Papal / n uluslararas alandaki egemenli/ini tan r.

Kaynak: National Catholic Welfare Conference taraf ndan yay nlanan resm ngilizce tercme (Treaty between the Vatican and Italy, The American Journal of International Law, vol. 23, no. 3, Official Documents, July 1929, s. 187195). Finansal anla ma ve Konkordat bu metne dahil de/ildir.

324

MADDE 3 talya, Papal / n halihaz rdaki tm m temilat ile birlikte Vatikan zerindeki kesin otoritesini ve yarg hakimiyetini kabul eder. Vatikan Iehrinin s n rlar anla ma dahilindeki planda gsterildi/i gibidir. Saint Peter Meydan , Vatikan Iehrinin bir paras olmakla beraber, her zaman oldu/u gibi halka a k ve talyan polis kuvvetlerinin kontrol alt nda olacakt r. Papal k kamusal ayinler esnas nda meydan kullanmaya devam edecektir. talyan hkmetinin yetkisi bazilikan n d ndaki alandad r. Polis kuvvetleri Kilise yetkililerince a/r lmad klar srece bazilikaya yakla mayacaklard r. Papal k zel bir ama iin Saint Peter Meydan n n geici olarak halka kapat lmas n isteyebilir. Aksi bir istek olmad / mddete bu durumda talyan polisi meydanda bulunmayacakt r. MADDE 4 Papal / n Vatikan Devleti zerindeki hakimiyeti ve yarg otoritesinin talya taraf ndan kabul edilmesi, talyan Hkmetinin veya herhangi ba ka bir otoritenin bu konularda mdahil olamayaca/ anlam na gelir. MADDE 5 Bir nceki maddede zikredilen hususun uygulanmas iin bu anla madan nce geerli oldu/u gibi, talyan Hkmeti Vatikan s n rlar ierisindeki araziyi tm ipoteklerden azade grecek, gelecekteki tm kiralamalara kapal oldu/unu kabul edecektir. Papal k Saint Peter Meydan d ndaki istedi/i yeri kapatma ve istedi/i gibi kullanma hakk na sahiptir. Papal k kendi s n rlar ierisindeki mlklerde, din kurulu lar ve organizasyonlarla ilgili istedi/i dzenlemeleri yapabilecek, talyan Devleti bu dzenlemelere mdahale etmeyecektir. MADDE 6 talya, ilgili kurumlar vas tas yla Vatikan' n ihtiyac oran nda suyu sa/lamay stlenir.

325

talyan devleti ula m iin talyan Devlet Demiryollar arac l / yla Vatikan bnyesinde bir istasyon kuracak, Vatikana ait vagonlar talyan demiryollar n kullanabilecektir. leti im amac yla ve ayn zamanda di/er devletlerle haberle mek iin talya taraf ndan Vatikana telgraf, telefon ve posta servisi sa/lanacakt r. Ayr ca di/er kamu hizmetleri konusunda talya ile Vatikan aras nda koordinasyon gerekle tirilecektir. talyan Devleti yukar da sz edilen hizmetleri anla ma tarihinden itibaren bir y l boyunca kendi btesinden kar layacakt r. Bundan sonra bu hizmetlerin masraf Vatikan Devletine ait olacakt r. Kara veya havayollar ile ilgili dzenlemeler her iki taraf n uzla mas yla kararla t r lacakt r. MADDE 7 talyan Hkmeti, Vatikan topraklar etraf nda yeni binalar in a edilmesini engellemeyi ve zellikle baz Vatikan binalar na yak n bir tak m yap lar n y k lmas n taahht eder. Uluslararas hukuk dzenlemeler gere/i Vatikan topraklar zerinde her tr uu yasakt r. Rusticucci Meydan ve evresi ile ilgili dzenlemeler her iki taraf n r zas na dayal olarak gerekle tirilecektir. MADDE 8 talya, papan n ahsiyetini kutsal ve dokunulmaz kabul ederek, ona ynelik her tr te ebbs veya tahriki Kral n ahs na yap lm eder. talyan topraklar nda eylem, sz veya yaz yla olsun, papan n ahs na kar i lenen sular veya hakaretler talya Kral n n ahs na yap lm gibi cezaland r lacakt r. MADDE 9 Uluslararas hukuk dzenlemeler gere/i, Vatikan Devleti s n rlar ierisinde yerle ik olan herkes Papal k egemenli/i alt ndad r. Buradaki evini ba ka birinin ikagibi cezaland raca/ n beyan

326

metine veren veya herhangi bir sebeple ikametgah n kaybedenler Vatikan vatanda l / n da kaybederler. Yukar da sz edilen ki iler art k papal k egemenli/i alt nda de/ildirler. talyan yasalar na gre ve yukar daki artlardan ba/ ms z olarak, e/er ba ka bir lkenin vatanda l / na gememi lerse talya vatanda say l rlar. Papal k tebas iken talyan vatanda haline gelen bu ki iler talyan hukukuna tabidirler. zel hukukun gzetilmesi gereken konularda (bunlar Papal k taraf ndan dzenlenmemi se) ve bu ki iler ba ka bir lkenin vatanda olduklar na inan yorlarsa, ba/l olduklar lkenin kanunlar na tabidirler. MADDE 10 Taraflar aras nda ortakla a haz rlanacak listede yer alan Kilise ileri gelenleri ve Papal k Mahkemesi yeleri, Vatikan Devleti vatanda olmasalar dahi askerlik ve di/er zorunlu kamu grevlerinden muaft r. Bu hkm 13, 14, 15 ve 16. maddelerde zikredilen ve Vatikan Devleti s n rlar haricinde olmakla beraber idaresi Papal /a ba/l olan kurumlar n daim grevlileri iin de geerlidir. Bu statde grevli olanlar n listesi Papal k taraf ndan sunulacak ve her y l gncellenecektir. Papal k i lerini yrtmekle sorumlu olan Kilise grevlileri talyan gleri taraf ndan takibata u/rat lamayacak, tutuklanamayacak veya cezaland r lamayacakt r. Romadaki Kilise kurumlar na para veren herhangi bir yabanc , talyan Krall / kanunlar gere/ince talyan vatanda lar n n sahip oldu/u ki isel teminatlara sahip olacakt r. MADDE 11 Katolik Kilisesinin ortak mallar ( talyan hukukunun kltrel varl klarla ilgili s n rlamalar hari olmak zere) talyan Devletinin herhangi bir mdahalesinden muaf olacak ve kamula t r lamayacakt r. MADDE 12 Uluslararas hukukun genel kurallar uyar nca, talya, Papal / n diplomatik temsilciler gndermesini ve kabul etmesini onaylar.

327

Yabanc hkmetlerin Papal k elileri, talya Krall / nda uluslararas hukuk kurallar n n diplomatlara sa/lad / tm imtiyaz ve dokunulmazl klara sahip olacaklard r. Bu hkmetlerle talya aras nda diplomatik ili ki olmasa dahi, bunlar n temsilcileri uluslararas hukukun verdi/i tm imtiyazlara sahip olarak talyan topraklar nda ikamet edebileceklerdir. talya, sava durumu dahil, her artta, tm milletlerden Vatikana ula m n sa/lanmas n ve dnyan n hangi blgesinden olursa olsun piskoposlar n papal /a serbeste gei ini garanti eder. Taraflar, 9 Haziran 1915 tarihli Viyana Kongresi kararlar erevesinde, Vatikanda bir talya bykelisi ve talyada bir papal k temsilcisi [Nuncio] vas tas yla aralar nda dzenli bir diplomatik ili ki kurmay taahht ederler. Benimsenen ba/ ms zl / nedeniyle, uluslararas hukuk gere/i, 19. maddede belirtilen artlar d nda, Papal / n diplomatik temsilcileri ve kuryeleri, sava zaman nda dahi di/er devletlerin diplomatlar ve kuryeleri ile ayn statdedir. MADDE 13 talya St. John Lateran, St. Mary Major ve St. Paul bazilikalar n n m temilatlar yla birlikte mlkiyet haklar n n Papal /a ait oldu/unu kabul eder. talya Devleti yukar da zikredilen St. Paul Bazilikas ve ona ba/l manast r n kontroln ve ynetimini Papal /a b rakm ; ad geen bazilika iin E/itim Bakanl / nca her y l ayr lan btenin de Papal /a devredilmesini kararla t rm t r. Kilise, Trasteveredeki Santa Maria yak n ndaki San Callisto binas n n da sahibidir. MADDE 14 talya, Castel Gandoflo Papal k Saray n n btn m temilat ve ilaveleri ile birlikte Papal / n mal oldu/unu kabul; buradaki Villa Berberiniyi ise tm m temilat ile beraber, bu anla man n yrrl/e girmesinden itibaren alt ay ierisinde papal /a teslim edece/ini taahht eder. nanc Yayma Kuruluna ve di/er Papal k te kilatlar na ait olan ve Vatikan binalar na yukar dan bakan Janiculan Tepesinin Kuzey taraf ndaki arazileri birle tirmek iin talya, Devlete veya nc ah slara ait bu arazileri Papal /a veya onun

328

tayin edece/i kurumlara devretmeyi taahht eder. Bu araziler ekteki planda gsterilmi tir. Son olarak talya, Romadaki 12 Havari Bazilikas ile Sant Andrea Della Vale ve San Carlo ai Catanari kiliseleri bnyesinde bulunan eski manast r binalar n n tm m temilatlar yla birlikte mlkiyet hakk n Papal /a b rakm t r. Tm bu binalar anla man n yrrl/e girmesini takip eden bir y l ierisinde kirac s z biimde Papal /a devredilecektir. MADDE 15 13. madde ile 14. maddenin ilk ve ikinci f kralar nda sz edilen mlkler, Dataria, Cancelleria, spanya Meydan ndaki nanc Yayama Kurulu saraylar , ekleriyle beraber Papal k Saray , Scossacavalli Meydan ndaki (halen Do/u Kiliseleri Kurulu taraf ndan kullan lan) Convertendi Saray , Vekalet saray ve gelecekte gerekli grd/ durumlarda Papal / n kuraca/ di/er binalar, talya Devleti topraklar nda bulunmalar na ra/men, uluslararas hukuk gere/ince yabanc lkelerin elilikleri statsndedirler ve diplomatik dokunulmazl /a sahiptirler. Roma d nda olsalar dahi, halka a k olmasa da, e/er burada papan n da bulundu/u bir ayin yap l yorsa, di/er kiliseler iin de ayn dokunulmazl k geerlidir. MADDE 16 nceki maddede ad geen mlkler u papal k kurumlar yla beraber, Papal kla yap lacak bir anla ma d nda ipotek alt na al namayacak, kamula t r lamayacak, ola/an ve ola/an st vergilerden, Devlet veya ba ka herhangi bir kurumca uygulanacak maddi bir yapt r mdan muaf olacakt r: Gregoryen niversitesi, Kutsal Kitap Enstits, Do/u Enstits, Arkeoloji Enstits, Rusya Semineri, Lombard Koleji, St Apollinaris Saray , St. John ve St. Paul rahiplerinin kulland / tikf Evi. Papal k bu ve bundan nceki maddede say lan mlkler zerinde yerel veya merkez herhangi bir talyan otoritesinin onay zorunlulu/u olmaks z n, istedi/i tasarrufu gerekle tirme hakk na sahiptir. Bu konuda yetkililer Kilisenin, her zaman vnd/ yksek sanat gelene/ine gvenebilirler.

329

MADDE 17 Katolik Kilisesi merkez te kilatlar taraf ndan ve Roma d nda olsa da do/rudan Papal k taraf ndan ynetilen organizasyonlarca papal k iin kabul edilen ba/ lar ile Kilise yneticileri ve al anlar iin tahsis edilmi paralar talya topraklar nda 1 Ocak 1929 tarihinden geerli olmak zere Devlet veya ba ka herhangi bir kurumun koyaca/ vergiden muaf tutulacakt r. MADDE 18 Vatikanda ve Lateran Saray nda bulunan bilim ve sanat eserleri bilim adamlar ve ziyaretilere a k olacak, fakat bu eserlerin ne zaman ve hangi artlarda halka a laca/ na Papal k karar verecektir. MADDE 19 Papal / n diplomatik temsilcileri ve elileri, yabanc milletlerin Papal k nezdindeki diplomatik temsilcileri ve d ar dan do/rudan Vatikana gelen Kilise grevlileri e/er geldikleri lkenin onay n ta yan bir pasaportlar varsa ve Papal k temsilcilikleri taraf ndan vize edilmi se ba ka herhangi bir formaliteye gerek kalmadan talya topraklar zerinden Vatikana geebileceklerdir. Vatikan pasaportuna sahip ki ilerin d lkelere gidi lerinde de ayn prosedr uygulanacakt r. MADDE 20 Yabanc lkelerden veya Papal / n Vatikan d ndaki kurulu lar ndan Vatikana gelen mallar, talyan s n rlar nda veya herhangi bir talyan blgesinde kabul edilecek ve gmrk vergisinden muaf olacakt r. MADDE 21 talyada tm kardinaller, hanedan prenslerine uygulanan protokolle ayn biimde, yani eref konu/u kabul edileceklerdir. Romada oturanlar ise, Vatikan d nda ya ayanlar dahil, vatanda statsndedir. Papal k Makam n n bo kalmas halinde talya Devleti, kardinallerin [yeni bir papa semek iin] Vatikana hibir engelle kar la madan serbeste ula malar hususunda gerekli hassasiyeti gsterecektir.

330

talya ayr ca, papal k seimi esnas nda Vatikan ve civar nda seimi etkileyecek herhangi bir rahats z edici olay ya anmas n engellemek iin gerekli nlemleri alacakt r. Bu nlemler Vatikan s n rlar d nda yap labilecek bir papal k seimi veya papan n veya temsilcilerinin ba kanl / nda gerekle tirilebilecek piskoposlar n kat laca/ konsiller iin de geerlidir. MADDE 22 Mnferit durumlar iin veya srekli olarak, Papal k Vatikan s n rlar ierisinde i lenmi sular kendisi cezaland rabilecektir. Bununla birlikte, Vatikan s n rlar ierisinde su i leyip talyadan s / nma hakk isteyen biri talyan yasalar na gre yarg lanacakt r. Papal k, her iki devlet taraf ndan su say lan bir eylemi i leyip Vatikana kaan ki ileri talya Devletine teslim edecektir. Su zanl lar n n 15. maddede zikredilen ve dokunulmaz say lan yerlere s / nmas durumunda da, talyan polisinin buraya girmek ve tutuklama iin izin almas kayd yla ayn prosedr uygulanacakt r. MADDE 23 Uluslararas hukuk gere/i, Vatikan mahkemelerinde verilmi olan kararlar talya Krall / taraf ndan uygulanacakt r. Kilise otoritelerince din veya disiplinle ilgili, Kilise grevlileri veya dindarlar hakk nda verilen ve resm olarak tebli/ edilen kararlar tam hukuk geerlili/e sahip olacak ve talyadaki mahkemelerce dikkate al nacakt r. MADDE 24 Uluslararas ili kilerdeki ba/ ms zl / gere/i Papal k, bar iin katk sa/lamas amac yla taraflarca davet edilmesi d nda, milletler aras ndaki tm dnyev anla mazl klar n ve bu anla mazl klar n zlmeye al ld / uluslar aras kongrelerin d nda kalmak istedi/ini ve kalaca/ n beyan eder. Ahlak ve din konularla ilgili her meseledeki haklar n ise sakl tutar.

331

Bu deklerasyondan anla lmas gereken, Vatikan Devletinin her halkarda tarafs z ve dokunulmaz olaca/ d r. MADDE 25 Bu anla man ile birlikte imzalanan zel bir anla ma ile Papal / n talyaya ynelik mal talepleri kar lanm t r. MADDE 26 Papal k imzalanan bu anla may talya ve dnyadaki Kilise i lerini yrtebilece/i pastoral rejimi sa/lamas ve ba/ ms zl / n garanti etmesinden dolay yeterli grmektedir. Papal k Roma Sorununun kesin olarak zld/n, Savoy Hanedan ynetimi alt ndaki talya Krall / n , bu devletin ba kentinin Roma oldu/unu kabul etti/ini ilan eder. talya da Papan n ynetimi alt ndaki Vatikan Devletini tan r. Bu anla man n hkmlerine uymayan, gemi teki tm kurallar ve kanunlar gibi, 13 May s 1871 Kanunu da geersizdir. MADDE 27 Bu anla ma imza edili ini takip eden drt ay ierisinde Papa ve talya Kral taraf ndan onaylanacak ve kar l kl olarak onayland / andan itibaren yrrl/e girecektir. mza: Kardinal Pietro Gasparri mza: Benito Mussolini

332

EK 8 PAPALIK SEMBOLLER

Bal k Yz/

Umbracullum Vatikan Devletinin Bayra/

Pallium Anahtar ve Papal k Tac

Tiara Papal k Ha

XVI. Benedictin armas

Bulla rne/i

333

KAYNAKLAR ABBOT, W.M., Documents of Vatican II, Guild Press, New York, 1966. ABDURRAHMAN, Mnir, Papalar&n Tarih Boyunca slam-Trk D.manl&;&, Ya/mur Yay nevi, stanbul, 1967. ADAM, Baki, Yahudilik ve H&ristiyanl&k A&s&ndan Di;er Dinler, P nar Yay nlar , stanbul, 2002. ADLER, Jaques, The Sin of Omission?: Radio Vatican and the anti-Nazi Struggle, 19401942, Australian Journal of Politics and History, vol. 50 no. 3, 2004, ss. 396406. AJAOJULLARI, M.A. KKER, Levent, mparatorluktan Tanr& Devletine, mge Kitabevi, Ankara, 2001. , Tanr& Devletinden Kral-Devlete, mge Kitabevi, Ankara, 2004. ALICI, Mustafa, Mslman-H&ristiyan Diyalo;u, z Yay nc l k, stanbul, 2005. ALLEN, John L., Conclave: The Politics, Personalities and Process of the Next Papal Election, Image Books, New York, 2002. , Opus Dei, ev. Ieref Mercan, Nokta Kitap, stanbul, 2006. Ankara, 2002. k, k, , Gl ve Ha Karde.li;i, Avrupa Birli;inin Gizli Masonik Kimli;i, Alfa Bas m Yay m, stanbul, 2004. Yoksul Tanr& Apollinus, Alfa Yay nlar , stanbul, 2005. Papa 16. Benedikt Avrupa Birli;i ve Trkiye, Birharf Yay nlar , stanbul, 2006. ALTIZER, Thomas J.J., The Contemporary Challenge of Radical Catholicism, The Journal of Religion, vol. 74, no. 2 (Apr. 1994), ss. 182198. ARET N, K. Otmar, The Papacy and the Modern World, trans. by Roland Hill, World University Library, New York, 1970. ARNOLD, T.W., Halife, MEB slam Ansiklopedisi, C. 5/I, ss. 148155. AT YA, Aziz S., Do;u H&ristiyanl&;& Tarihi, ev. N. Hiy lmaz, Doz Yay nlar , stanbul, 2005. AVCI, Casim, slm-Bizans li.kileri, Klasik Yay nlar , stanbul, 2003. ALTINDAL, Aytun, Vatikan ve Tap&nak valyeleri, Yeni Avrasya Yay nlar ,

334

AYDIN, Mahmut, Monologdan Diyalo;a, a;da. H&ristiyan D.ncesinde H&ristiyan Mslman Diyalo;u, Ankara Okulu Yay nlar , Ankara, 2001. k, s Tanr& m& nsan m&?, z Yay nc l k, stanbul, 2002. 33, S. 4, ss. 416. k, Ansiklopedik Dinler Szl;, Din Bilimleri Yay nlar , Konya, 2005. Modernity, Pontifical Gregorian University, Rome, 1982. BAIGENT, M. - LEIGH, R., The Inquisition, Penguin Books, London, 2000. BAILLY, Auguste, Bizans Tarihi, ev. Haluk Iaman, Tercman 1001 Temel Eser, c. I, II. BAINTON, Roland H., Early Christianity, Robert E. Krieger Publishing Company, Florida, 1984. BARBEO, Alessandro, The Birth of Modern Europe, Chronicle of Higher Education, vol.51, no. 6, (01.10.2004) s. 1314. BARKER, G., Onun zinde: H&ristiyanl&k ve Laiklik Tarihi, Zafer Matbaas , stanbul, 1985. BARON, Salo Wittmayer, A Social and Religious History of the Jews, New York, 1958. BARRATT, Anthony M., Interpreting Vatican II Forty Years on: a Case of Ceveat Lector, The Heythrop Journal, vol. 47, no. 1 (2006), ss. 7696. BARTON, Simon, A Forgotten Crusade: Alfonso VII of Len-Castile and the Campaign for Jan (1148), Historical Research, vol.73 no.182, Oct. 2000, ss. 312320. BAUBEROT, Jean, (ed.), Avrupa Birli;i lkelerinde Dinler ve Laiklik, ev. Fazl Arabac , Ufuk Kitaplar , stanbul, 2003. BAUTISTA, Nicholas P., The Popes Quest for Peace, Dialogue and Alliance, vol.16 no.1, Spring/Summer 2002, ss. 4345. BAYET, Albert, Dine Kar.& D.nce Tarihi, ev. Cemal Sreya, Broy Yay nlar , 1991. BEDOYERE, Michael de la (ed.), Objections to Roman Catholicism, Pelican Books, Great Britain, 1964. AZEVEDO, Marcello de Carvalho, Inculturation and The Challenges of AYDIN, Mehmet, Vatikan Ruhan Devletinin dar Yap s , Diyanet lmi Dergi, C.

335

BELLAH, Robert N., Beyond Belief: Essays on Religion in a Post-Traditional World, Harper & Row, New York, 1970. BENL SOY, Yorgo MACAR, Elin, Fener Patrikhanesi, Ayra Yay nlar , Ankara, 1996. BERKOUWER, G.C., The Second Vatican Council and the New Catholicism, W.B. Eerdmans Publishing Co., US, tarihsiz. BETTENSON, Henry, Documents of the Christian Church, Oxford University Press, London, 1977. BIHLMEYER, K.- TUCHLE, H., I. ve IV. Yzy&llarda H&ristiyanl&k, ev. Antun Gral, Gler Matbaas , 1971. BINCHY, D.A., The Vatican and International Diplomacy, International Affairs, vol. 22, no.1, (Jan. 1946), ss. 4756. BINDER, Leonard, Liberal slam, ev. Yusuf Kaplan, Rey yay nc l k, Kayseri, 1996. BIRELEY, Robert, The Refashioning of Catholicism 14501700: A Reassesment of the Catholic Reformation, MacMillan Press, New York, 1999. B ER, Ramazan, 20. Yzy&l slm Dnyas&nda Hilafet Tart&.malar&, Anka Yay nlar , stanbul, 2004. BLAKE, C. EDMONDS, A.G., Biblical Sites in Turkey, stanbul, 1982. BLIDSTEIN, G.J., Priest and Priesthood, Encyclopedia Judaica, Keter Publishing House, Yarusalem, 1996, vol. 13, ss. 10701090. BLUMENTHAL, Uta-Renate, The Papacy and Canon Law in the Eleventh-Century Reform, Catholic Historical Review, Apr. 98, Vol. 14, 2, ss. 201220. BODMAN, H.L., Caliphate, ER, vol. 3, ss. 2124. BOKENKOTTER, Thomas, A Concise History of the Catholic Church, Image Books Doubleday, New York, 1990. BOKSER, Ben Zion, Vatican II and the Jews, The Jewish Quarterly Review, vol. 59, no. 2 (Oct. 1968), ss. 136151. BORELLI, John, Christian-Muslim Relations in the United States: Reflections for the Future After Two Decades of Experience, The Muslim World, vol. 94, July 2004, ss. 321333.

336

BRAHAM, Randolph L., Remembering and Forgetting: The Vatican, the German Catholic Hierarchy and the Holocaust, Holocaust and Genocide Studies, vol. 13, no. 2, Fall 1999, ss. 222251. BREZZI, Paolo, The Papacy: Its Origins and Historical Evolution, trans. by Henry J. Yahonne, Newman Press, Maryland, 1958. BROWN, Stephen F. and ANATOLIOS, Khaled, Catholicism and Orthodox Christianity, Facts On File Inc., USA, 2002. BULTMANN, Rudolph, Primitive Christianity, in its Contemporary Setting, trans. by R.H. Fuller, Living Age Books, New York, 1956. BURKE, Ronald, The Papacy: Present and Past, Cross Currents, Fall. 98, vol.48, 3, ss.420423. BURNS, Gene, The Politics of Ideology: The Papal Struggle with Liberalism, The American Journal of Sociology, vol. 95, no. 5 (1990), ss. 11231152. BYSTED, Ane L., In Merit as well as in Reward: Indulgences, Spiritual Merit and Theology of Crusades, University of Southern Denmark, 2004. CAMPBELL, Joseph, Tanr&n&n Maskeleri Bat& Mitolojisi, ev. K. Emiro/lu, mge Kitabevi, Ankara, 1995. CARBONE, Vincenzo, Vatican Council II: Light for the Church and for the Modern World, http://www.vatican.va/jubilee_2000/magazine/documents/ju _ mag_ 01051997_p-21_en.html (21.08.2005). CARDINI, Franco, Avrupa ve slam, ev. Grol Koca, Literatr Yay nc l k, stanbul, 2004. Catechism of the Catholic Church, http://www.vatican.va/archive/ENG0015/_ INDEX.HTM (07.09.2005). CAVANAUGH, William T., Killing in the Name of God, The Dominican Council 2004, Blackwell Publishing Ltd., UK and USA, 2004. CECIL, Algernon, Vatican Policy in the Twentieth Century, Journal of British Institute of International Affairs, vol. 4, no. 1 (Jan. 1925), ss. 129. CENKNER, William, Mission and/or Dialogue: A Roman Catholic Perspective, Buddhist-Christian Studies, vol. 17 (1997), ss. 130139. CEV ZOJLU, Hulki, Vatikan, Bat&dan Gelen Tehlike, Ankara, 2005.

337

CHADWICK, Owen, The Popes and European Revolution, Oxford University Press, New York, 1981. Code of Canon Law, http://www.vatican.va/archive/ENG1104/_INDEX.HTM (06.10.2006) COHN-SHERBOK, Lavinia, Whoss Who in Christianity, Routledge, London, 1997. COLLINS, Paul, Upon This Rock: The Popes and their Changing Role, Crossroad Book, New York, 2000. COLOMER, Joseph M. - McLEAN, Iain, Electing Popes: Approval Balloting and Qualified-Majority Rule, Journal of Interdisciplinary History, vol. 29, no. 1 (Summer, 1998), ss. 122. COPPA, Frank J. (Ed.), Encyclopedia of the Vatican and Papacy, Aldwych Press, London, 1999. , The Modern Papacy Since 1789, Longman, New York, 1998. New Jersey,1956. COSTAMBEYS, Marios, Property, Ideology and the Territorial Power of the Papacy in the Early Middle Ages, Early Medieval Europe, 2000, 9 (3), ss. 367396. COIAR, Fatma Mensur, Din Sava.lar&, Bke Yay nc l k, stanbul, 2000. EL K, Mehmet, Fener Patrikhanesinin kmeniklik ddias&n&n Tarihi Seyri (3251453), Akademi Kitabevi, zmir, 2000. , , Bizans mparatorlu;unda Din-Devlet li.kileri I, Akademi Kitabevi, zmir, 1999. Sryani Kilisesi Tarihi, Yaylac k Matbaas , stanbul, 1997. of Pope John XXII, Journal of Medieval History, 27 (2001), 55-77, ss. 4365. DANTE, lahi Komedya, ev. Rekin Teksoy, O/lak Yay nlar , stanbul, 1998. DAWSON, Christopher, Bat&n&n Olu.umu, ev. Din Tayan, Dergh Yay nlar , stanbul, 1997. DELANEY, John J., Dictionary of Saints, Doubleday, Westminster, 2003. DALE, Sharon, A House Divided: San Pietro in Ciel dOro in Pavia and the Politics CORBETT, James A., The Papacy: A Brief History, D. Van Nostrand Company,

338

DE LUBAC, Henri, Catholicism, Burns & Oates, London, 1950. DEM RC , Kr at, Engizisyon, D A, XI, 238241. DEM RKENT, I n, Hal lar, D A, C. XIV, ss. 525546. DESCARTES, Ren, lk Felsefe zerine Metafizik D.nceler, ev. Mehmet Karasan, M.E.B. Bas mevi, stanbul, 1967. , Metot zerine Konu.ma, ev. M. Karasan, M.E.B. Bas mevi, Ankara, 1947, s. 29.

DESCUFFI, Guiseppe, H&ristiyan Dini, kinci Bask , zmir, 1955. DICKENS, A.G., The Counter Reformation, W.W. Norton and Company, New York, 1979. Dini Ayin Kitab&, (Imprimatur: Joseph Descuffi) Korsini Bas mevi, zmir, 1961. Dua Kitab&, (Imprimatur: Joseph Descuffi) Korsini Bas mevi, zmir, 1960. DULLES, Avery ORSY, Ladislas, In Dialogue, America, 25.11.2000, vol. 183, 17, ss. 1215. DURSTELER, Eric, Education and identity in Constantinoples Latin Rite community, c. 1600, Renaissance Studies, vol.18 no.2, ss. 287303. DRIKEN, i/dem, Pavlusun Kutsal Grev Gezileri ve Anadolu Halklar&na Mektuplar&, Homer Kitabevi, stanbul, 2003. DVORNIK, Francis, Konsiller Tarihi, znikten II. Vatikana, ev. Mehmet Ayd n, Ankara, 1990. , Emperors, Popes and General Councils, Dumbarton Oaks Papers, vol. 6 (1951), ss. 123. Ecumenical Events, Journal of Ecumenical Studies, Spring 98, vol. 35, 2, ss. 308316. ELIADE, Mircea, Dinin Anlam& ve Sosyal Fonksiyonu, ev. Mehmet Ayd n, Din Bilimleri Yay nlar , Konya, 1995. ELIADE, M. - COULIANO, I.P., Dinler Tarihi Szl;, ev. A. Erba , stanbul, 1997. ERBAI, Ali, H&ristiyanl&kta Reform ve Protestanl&k Tarihi, nsan Yay nlar , stanbul, 2004. ERGENEKON, Ali, 2000e Do;ru Papalar&n Gnah Dosyas&, stanbul, 1995.

339

EROJLU, Ahmet Hikmet, kmenik Hareketin Ortaya k , Dinler Tarihi Ara.t&rmalar& I, Dinler Tarihi Derne/i Yay nlar , Ankara, 1998, ss. 223 236. , Do/u ve Bat Kiliselerinin Ayr l Sebepleri, Din Ara.t&rmalar, C. 2, S. 5, ss. 387413. ERRICKER, Clive, Living in a Post-Punk Papacy: religion and education in a modernist world, Journal of Beliefs and Values, vol. 22, no. 1, 2001, ss. 7385. EVANS, Melanie, New Pope, Old Directives, Modern Healthcare, vol. 35, no. 15 (Apr. 11, 2005), s.7. FAWKES, Alfred, Papacy, Encyclopedia of Religion and Ethics, ed. James Hastings, Edinburg, 1994, vol. 9, ss. 620628. , The Papacy and the Modern State, The Harvard Theological Review, vol. 11, no. 4 (Oct. 1918), ss. 376394. FERMANTLE, Anne, The Papal Encyclicals in their Historical Context, Mentor Books, New York, 1956. FIEDLER, M. & RABBEN, L., Rome Has Spoken: A Guide to Forgotten Papal Statements and How they have Changed Through the Centuries, The Crossroad Publishing Co., New York, 1998. FINKEL, Caroline, Ryadan mparatorlu;a: Osmanl&, ev. Zlal K l , Tima Yay nlar , stanbul, 2007. FITZGERALD, Michael L., Other Religions in the Catechism of the Catholic Church, Islamochristiana, 19 (1993), ss. 2941. FITZGERALD, M. MACHADO, F., Yeni Olu an Dinler Teolojisi, ev. Ali hsan Yitik, DE FD, S. XVII, 2003, ss. 333348. FLYNN, Gabriel, The Role of Unbelief in the Theology of Yves Congar, The Dominican Council 2004, Blackwell Publishing, Oxford, 2004, ss. 426 443. FORD, John T., Infallibility: A Review of Recent Studies, Theological Studies, vol. 40, no.2 (Jun. 1979), ss. 273305. FONTANA, Josep, arp&t&lm&. Gemi.e Ayna: Avrupan&n Yeniden Yorumlanmas&, ev. Nurettin Elhseyni, Literatr Yay nc l k, stanbul, 2003.

340

FRANCO, Massimo, Papal Rebuke: the Vatican vs. Pre-emptive War, Survival, vol.46 no.1, Spring 2004, ss. 3839. FRAZEE, Charles A., Catholics and Sultans: The Church and the Ottoman Empire 14531923, Cambridge University Press, London & New York, 1983. FUCHS, Lorelei F., 1997 North American Academy of Ecumenists Meeting on the Papacy, Journal of Ecumenical Studies, Spring 98, vol. 35, 2. ss. 308 316. GALVIN, John P., Papal Primacy in Contemporary Roman Catholic Theology, Theological Studies, 47 (1986), 4, ss. 653667. GARAUDY, Roger, Aforozdan Diyalo;a, ev. Sad k K l , Birey Yay nlar , stanbul, 1996. GILSON, Etienne, Ortaa;da Felsefe, ev. Ay e Meral, Kabalc Yay nlar , stanbul, 2003. GIROLA, Stefano, Motivations of Catholic missionaries working with Australian Aborigines, Australasian Psychiatry, vol.11 Supplement, 2003, ss. 24 28. GOODBLATT, D., Sanhedrin, Encyclopedia of Religion, ed. Mircea Eliade, New York, 1987, vol. 13, ss. 6063. GRANFIELD, Patrick, The Papacy in Transition, Doubleday & Company, New York, 1980. , Papacy, Encyclopedia of Religion, ed. Mircea Eliade, New York 1987, vol. 11, ss. 171183. GRAY, M. Christopher, The Provocative Power of the Papacy, Orbis, vol. 44 (Summer 2001), 3, ss. 500513. GREELY, Andrew, The Catholic Revolution: New Wine Old Wineskins and the Second Vatican Council, University of California Press, 2004. GRENHOLM, Cristina, A New Pope and Voices that Deviate from the Norm, Dialogue: A Journal of Theology, vol. 44, no. 3, Fall, 2005, ss. 304306. GRIMES, Donald J., The Papacy and The Petrine Texts: A Study in the History of Biblical Exegesis (AD 800-1300), Fordham University, New York, 1981.

341

GNDZ, Iinasi, Pavlus: H&ristiyanl&;&n Mimar&, Ankara Okulu Yay nlar , Ankara, 2001. , Din ve nan Szl;, Vadi Yay nlar , Konya, 1998. Ankara, 2002. , Vatikan, Misyon ve Diyalog, Tre Bas n Yay n, Ankara, 1997. the Church, Marquette University Press, Milwaukee, 2003. HAGEN, Kenneth (ed.), The Bible in the Churches: How Various Christians Interpret the Scriptures, Marquette University Press, 1994. HALL, Rodney Bruce, Moral Authority as a Power Resource, International Organization, vol. 51, no.4 (Autumn 1997), ss. 591622. HALLSELL, Grace, Tanr&y& K&yamete Zorlamak: Armageddon, H&ristiyan K&yametili;i ve srail, ev. M. Acar-H. zmen, Kim Yay nlar , stanbul, 2003. HAM DULLAH, Muhammed, Muhtasar Hadis Tarihi ve Sahifa-i Hemmam ibn Mnebbih, ev. Kemal Ku u, Fatih Matbaas , stanbul, 1967. HAMMER, Joseph von, Osmanl& Tarihi, ev. Mehmet Ata, haz. Abdlkadir Karahan, M.E.B. Yay nlar , stanbul, 1991. HANSSEN, Kathryn M. Smith, Pope Joan: Heretic or Heroine?, Pacifica Graduate Institute, USA, 2001. HARING, Bernard, Church needs renewed Petrine ministry, National Catholic Reporter, Oct. 17, 1997, s. 8. HARMAN, . Faruk, Katoliklik, D A, XXV, ss. 5558. HASKINS, Charles H., The Vatican Archives, The American Historical Review, vol. 2, no. 1 (Oct. 1896), ss. 4058. HEFT, James L., From the Pope to the Bishops: Episcopal Authority from Vatican I to Vatican II, The Papacy and the Church in the United States, Bernard Cooke (ed.), Paulist Press, New York, 1989, ss. 5578. HEMERIJCK, A.C. (ed.), The Europan Union, Turkey and Islam, Amsterdam University Press, Amsterdam, 2004. GY, Pierre-Marie, The Reception of Vatican II Liturgical Reforms in the Life of GNGR, Ali sra, Cizvitler ve Katolik Kilisesindeki Yeri, ASAM Yay nlar ,

342

HOBBES, Thomas, Leviathan, ev. Semih Lim, Yap Kredi Yay nlar , stanbul, 2004. HOBSBAWM, Eric, K&sa 20. Yzy&l 19141991, ev. Yavuz Alogan, Sarmal Yay nevi, stanbul, 1996. HOBSON, J.M.SHARMAN, J.C., The Enduring Place of Hierarchy in World Politics: Tracing the Social Logics of Hierarchy and Political Change, European Journal of International Relations, vol. 11 (1), 2005, ss. 63 98. HUDA, Qamar-ul, The 40th Anniversary of Vatican II: Examinig Dominius Iesus, and Contemporary Issues for Inter-religious Diaolgue between Muslims and Catholics, Islam and Christian-Muslim Relations, vol. 15, no. 3 (July 2004), ss. 331347. HUGHES, John Jay, A Papal Age Limit?, America, vol. 183, no.3 (29.07.2000) ss. 1011. ncil, Mjde ncilin a;da. evirisi, Yeni Ya am Yay nlar , stanbul, 1994. IRANI, George E., The Papacy and the Middle East, University of Notre Dame Press, Notre Dame, 1986. IRELAND, Gordon, The State of the City of the Vatican, The American Journal of International Law, vol. 27, no. 2 (Apr. 1933), ss. 271289. ISRAELY, Jeff, The Next Pope: Rome Eyes A Hard-Liner, Time, 10.01.2005, vol. 165, 2. IIIK, Halim, lk Papa Aziz Petrustan Son Papa Ratzingere Papal&k Tarihi, Ozan Yay nc l k, stanbul, 2006. JENKINS, Philip, The New Anti-Catholicism: The Last Acceptable Prejudice, Oxford University Press, New York, 2003. JOHN PAUL II., Crossing the Threshold of Hope, trans. by J.M. McPhee, ed. by Vittorio Messori, Alfred A. Knopf Inc., New York, 1995. , Fides et Ratio, Ak&l ve man, ev. smail Ta p nar, yi Adam Yay nlar , stanbul, 2001. KAAR, Turhan Katoliklerle Ortodokslar n Ayr l / , Radikal, 30/11/2006. KARA, smail, Hilafet Risaleleri, IIV, Klasik Yay nlar , stanbul, 2002.

343

KARLIJA, Bekir, slam D.ncesinin Bat& D.ncesine Etkileri, Litera Yay nc l k, stanbul, 2004. Katolik Kilisesi Din ve Ahlak lkeleri, ev. Dominik Pamir, stanbul, 2000. KAUFMANN, F.-EISENBERG, J., Yahudi Kaynaklar na Gre Yahudilik, Din Fenomeni, Mehmet Ayd n (ev. ve der.), Din Bilimleri Yay nlar , Konya, 1995, ss. 89129. KAZICI, Ziya, slm Messeseleri Tarihi, Kayhan Yay nlar , stanbul, 1996. KEELY, Charles B., Limits to Papal Power: Vatican Inaction After Humane Vitae, Population and Development Review, vol. 20 (1994), ss. 220240. KELLY, J.N.D., The Oxford Dictionary of Popes, Oxford University Press, Oxford & New York, 1988. KELMAN, W., Rabbi, Rabbinate, Encyclopedia Judaica, Keter Publishing House, Yarusalem, 1996, vol. 13, ss. 14451458. KESK N, Halife, ia nan Esaslar&, Beyan Yay nlar , stanbul, 2000. KETZER, David I., The Popes Against Jews: The Vaticans Role in the Rise of Modern Anti-Semitism, Alfred A. Knopf, New York, 2001. Kilise Babalar&ndan ve Yaz&lar&ndan Al&nt&lar, ev. Hakk Demirel ve di/erleri, Kaya Bas m Yay n, stanbul, 1997. KINGSLEY, Charles, Antik Rejim: Frans&z Devrimi ncesi Avrupa, ev. Seyfi Say, Ata Yay nlar , stanbul, 2004. Kitab& Mukaddes, Kitab- Mukaddes Iirketi, stanbul, 1993. KLOSTERMAIER, Doris M., Not Recommended For Catholic Libraries: Marie von Ebner-Eschenbach and the Turn-of-the-Century Catholic Revival Movement, German Life and Letters, 53: 2, April 2000, ss.162177. KKTAI, M. Emin, Din ve Siyaset: Siyasal Davran&. ve Dindarl&k, Vadi Yay nlar , Konya, 1997. KSEM HAL, Nurettin Iazi, Sosyoloji Tarihi, Faklteler Matbaas , stanbul, 1955. KUMM , Eb Cfer Muhammed, Risaletul- tikadatil- mamiyye ( i mmiyyenin nan Esaslar&), ev. Ethem Ruhi F /lal , Ankara niversitesi lahiyat Fakltesi Yay nlar , Ankara, 1978. KNG, Hans, The Church, Image Books, New York, 1976.

344

The Living Church: Reflections on the Second Vatican Council, trans. by C. Hastings and N.D. Smith, Sheed & Word, London & New York, 1963.

La DUE, William J., The Chair of Saint Peter: A History of the Papacy, Orbis Books, New York, 1999. LAHURD, Carol S., Two Popes, Two Churches: One Augsburg, One Gospel, Dialogue: A Journal of Theology, vol. 44, no. 3, Fall 2005, ss. 297303. LAMBERTI, Marjorie, State, Church, and Politics of School Reform during the Kulturkampf, Central European History, 19, 1986, ss. 6381. LAPOMARDA, Vincent A., Reckoning with Daniel J. Goldhagens Views on the Roman Catholic Church, the Holocaust and Pope Pius XII, The Journal of the Historical Society, III: 34, Summer/Fall 2003, ss. 493502. LEANEY, A.R.C., The Jewish and Christian World 200 BC to AD 200, Cambridge University Press, Cambridge, 1989. LEMERLE, Paul, Bizans Tarihi, ev. Galip stn, leti im Yay nlar , stanbul, 2005. LEUBA, Jean-Louis, Papacy, Protestanism and Ecumenism, The Ecumenical Review, Oct.-94, vol. 46, 4, ss. 467475. LEVINE, B.A., Jewish Priesthood, Encyclopedia of Religion, ed. Mircea Eliade, New York, 1987, vol. 11, ss. 534536. LEWIN, Ernst, The Finances of the Vatican, Journal of Contemporary History, vol. 18, no. 2 (Apr. 1983), ss. 185204. Liber Pontificalis (The Book of Pontiffs), The ancient biographies of the first ninety Roman bishops to AD 715, Trans. and Ed. by Raymon Davis, Liverpool University Press, 2000. LIU, William T.LEUNG, Beatrice, Organizational Revivalism, Explaining the Metamorphosis of Chinas Catholic Church, Journal for the Scientific Study of Religion, 41: 1 (2002), ss. 121138. LUND, W.E., The Financial System of the Medieval Papacy in the Light of Recent Literature, The Quarterly Journal of Economics, vol. 23, no. 2 (Feb. 1909), ss. 251295.

345

Lutheran-Roman Catholic Dialogue: Teaching Authority and Infallibility in the Church, Theolgical Studies, vol. 40, no.1 (Mar. 1979), ss. 113166. LYNG, Stephen G. KURTZ, Lester R., Bureaucratic Insurgency: The Vatican and Crisis of Modernism, Social Forces, vol. 63, no. 4 (Jun. 1985), ss. 901 922. MAALOUF, Amin, Araplar&n Gzyle Hal& Seferleri, ev. M. Ali K l bay, Telos Yay nc l k, stanbul, 1997. , lmcl Kimlikler, ev. Aysel Bora, Yap Kredi Yay nlar , stanbul, 2002. MacEOIN, Gary, The Inner Elite: Dossiers of Papal Candidates, Sheed Andrews & McMeel Inc., Kansas City, 1978. MACHIAVELLI, Niccol, Hkmdar, ev. Mehmet zay, Ile Yay nlar , stanbul, 1997. MAKD S , George, Ortaa;da Yksek ;retim, ev. A.H. avu o/luH.T. Ba o/lu, Gelenek Yay nlar , stanbul, 2004. MAHALL , Hsn, Papa sraili ok Seviyor, Ak.am, 6.11.2005. MANNION, Gerard, Ecclesiology and Postmodernity: A New Paradigm for the Roman Catholic Church?, Dominican Council, Blackwell Publishing, Oxford, 2004, ss. 304328. MANTEL, Hugo, Sanhedrin, Encyclopedia Judaica, Keter Publishing House, Yarusalem, 1996, vol. 13, ss. 835839. MARMARA, Rinaldo, Trk Dostu Olarak Tan nan Papa 23. Johannes Aziz lan Ediliyor, ev. S. ztrk, Toplumsal Tarih, S. 80 (A/ustos 2000), ss. 50 54. , Papa Roncalli: lek Sokak n Yeni Ad , ev. S. zen, Toplumsal Tarih, S. 85 (Ocak 2001), ss. 5759. MARTIN, Graham, Did Pope Boniface die of a subdural?, Journal of Clinical Neuroscience, (2001) 8 (1), ss. 89. McBRIEN, Richard P., Catholicism, Winston Press, New York, 1981. , Assessing the state of Christian Unity, National Catholic Reporter, January 21, 2005, s. 16.

346

McCLORY, Robert, Power and the Papacy: The People and Politics Behind the Doctrine of Infallibility, Triumph, U.S.A., 1997. McGREEVY, John T., Racial Justice and the People of God: The Second Vatican Council, the Civil Rights Movement, and American Catholics, Religion and American Culture, vol. 4, no. 2 (Summer, 1994), ss. 221254. McMAHON, Malcolm, Reconciliation in the Life of the Church, Dominican Council, Blackwell Publishing, Oxford, 2004, ss. 7482. McPARTLAN, Paul, Vatican II After Forty Years, Ecclesiology, 1 (2004), ss. 109113. , Presbyteral Ministry in the Roman Catholic Church, Ecclesiology, 1.2 (2005), ss. 1124. MEHL, Roger, Protestanl k Mezhebi, Din Fenomeni, Mehmet Ayd n (ev. ve der.), Din Bilimleri Yay nlar , Konya,1995, ss. 199286. MESSADIE, Gerald, eytan&n Genel Tarihi, ev. I k Ergden, Kabalc Yay nlar , stanbul, 1998. MICHEL, Thomas, Jesuit Writings on Islam in the Seventeenth Century, Islamochristiana, 15 (1989), ss. 5785. , H&ristiyan Tanr&bilimine Giri., Orhan Bas mevi, stanbul 1992.

MIDGLEY, Dominic, Vatican Inc, Management Today, Jan. 2005, ss. 4853. MULLET, Michael A., The Catholic Reformation, Routledge, London and New York, 1999. MURPHY, Francis X., John XXIII, Encyclopedia of Religion, ed. Mircea Eliade, New York 1987, vol. 8, ss. 107110. , Vatican Politics: Structure and Function, World Politics, vol. 26, no. 4 (Jul. 1974), ss. 542559. MURRAY, David Christie, A History of Heresy, Oxford University Press, New York, 1989. NETTO, Uwe Siemon, The Next Pope, The National Interest, Winter 2003/4, ss. 109114. NICHOLSON, Graham, The Understanding of Papal Supremacy as revealed in the Letters of Pope Gregory the Great, Access: History, vol. 1, no.2 (Autumn 1998), ss. 4965.

347

NIETZSCHE, Friedrich, Deccal: H&ristiyanl&;a Lanet, ev. O. Aruoba, Hil Yay nlar , stanbul, 1985. NOETHER, Emiliana P., Vatican Council I: Its Political and Religious Setting, The Journal of Modern History, vol. 40, no. 2 (Jun. 1968), ss. 218233. OKTAY, Hasan, Trk- slam Dnyas&na Kar.& Ermeniler, Mo;ollar ve Papal&k (10711300), Bas lmam Bilimler Enst., Van, 1995. OLGUN, Hakan, Luther ve Reformu: Katolisizmi Protesto, Fecr Yay nlar , Ankara, 2001. OMAHONY, Antony, The Vatican, Jarusalem, the State of Israel and Christianity in the Holy Land, International Journal for the Study of the Christian Church, vol. 5, no. 2 (July 2005), ss. 123146. OMALLEY, John W., The Beatification of Pope Pius IX, America, vol. 183, no. 5, (26.08.2000) ss. 611. , The Millenium and the Papalization of Catholicism, America, vol. 182, no. 12 (08.04.200), ss. 816. ORTAYLI, lber, Osmanl&y& Yeniden Ke.fetmek, Tima Yay nlar , stanbul, 2006. , , Son mparatorluk Osmanl&, Tima Yay nlar , stanbul, 2006. Papa kucakla maya geliyor ama iki kilisenin birle mesi mmkn m?, Milliyet Pazar, 27.12.2006. OSTROGORSKY, George, Bizans Devleti Tarihi, ev. Fikret I ltan, Trk Tarih Kurumu Bas mevi, Ankara,1981. OTT, Ludwing, Fundamentals of Catholic Dogma, Ed. in English J. Canon Bastible, Trans. by P. Lynch, Tan Books and Publishers, Rockford, 1960. KTEN, Kaan H., H&ristiyanl&kta nanc&n Yenilenmesi, Lutherin Teolojik Tezleri ve Toplumsal Yans&malar&, Mavi Ada Yay nc l k, stanbul, 2000. ZCAN, Hanifi, Misyonerli/in Felsef Temelleri, (Trkiyede Misyonerlik Faaliyetleri Sempozyumu tebli/i), www.dinlertarihi.com/dosyalar/makaleler.htm ZCAN, Mustafa, slam&n Papaya Cevab&, Nesil Yay nlar , stanbul, 2006. ZKAN, Ali Rafet, Fundamentalist H&ristiyanl&k: Yedinci Gn Adventizmi, Alperen Yay nlar , Ankara, 2002. Yksek Lisans Tezi, Yznc Y l nv. Sosyal

348

PAACI, Mehmet, Allah n Krall / Sendromu ve Gnmz Mslmanlar , slm Ara.t&rmalar, C. 7, S. 2, ss. 181192. PASTOR, Ludwig, The History of Popes, ngilizce edisyon Frederick Ignatius Antrobus, Vol I, B. Herder Book Co. Sixth Edition, 1938; Vol II, Routledge & Kegan Paul, Seventh Edition, 1949; Vol. IIIVI, Routledge & Kegan Paul, Fifth Edition, 1949; Vol. VIIX, ngilizce edisyon Ralph Keri, Third Edition, Routledge & Kegan Paul, 1950. PAZOLA, Ron, Whos been Sitting in Peters Chair?, U.S. Catholic, vol. 58 no. 7, July 1993, ss. 3439. PATTON, Michael S., The Coup Against Vatican II, Humanist, Sep/Oct 95, vol. 55, 5, ss. 35. PFEFFERMANN, Hans, Rnesans Papalar&n&n Trklerle .birli;i, ev. Kemal Beydilli, Tarih ve Tabiat Vakf Yay nlar , stanbul, 2003. PIRENNE, Henri, Hz. Muhammed ve Charlemagne, ev. M.A. K l bay, mge Yay nlar , Ankara, 2006. PLANTE, Thomas G. DANIELS Courtney, The Sexual Abuse Crisis in the Roman Catholic Church: What Psychologists and Councelors Should Know, Pastoral Psychology, vol. 52, no. 5 (May 2004), ss. 381393. POMBENI, Paolo, The Ideology of Christian Democracy, Journal of Political Ideologies, (2000), 5 (3), ss. 289300. POOLE, Reginald L., The Names and Numbers of Medieval Popes, The English Historical Review, vol. 32, no. 128 (Oct. 1917), ss. 465478. PORTIER, William L., Church Unity and National Traditions: The Challenge to the Modern Papacy 16821870, The Papacy and the Church in the United States, Bernard Cooke (ed.), Paulist Press, New York, 1989, ss. 2554. PUTNEY, Michael, A Roman Catholic Understanding of Ecumenical Dialogue, Ecclesiology, 2.2, (2006), ss. 179194. Ratzinger for Pope?, Commonweal, December 17, 2004, s.6. RAUSCH, Thomas, Church, Hierarchy and Churches: Popular Catholic Misconceptions, America: The National Catholic Weekly, vol. 167, 18, (12.05.1992) ss. 445449.

349

REILLY, Mary Ellen, A Case Study of Role Conflict: Roman Catholic Priests, Human Relations, vol. 31, no. 1 (1978), ss. 7790. RENAN, Ernest, san&n Hayat&, ev. Ziya hsan, MEB Yay nlar , stanbul, 1997. RICHARDSON, Carol M., The housing opportunities of a Renaissance cardinal, Renaissance Studies, vol. 17 no. 4, ss. 607627. ROBERT, Jaques, Bat&da Din-Devlet li.kileri, Fransa rne;i, ev. zzet Er, z Yay nc l k, stanbul, 1998. ROCHE, Dougles, The Holy See and Nulear Disarmament, America: The National Catholic Weekly, vol. 178, 8, (03.14.1998) s. 9. Roma badet Usul, (Imprimatur: Joseph Descuffi) Korsini Bas mevi, zmir, 1960. ROOT, Michael, The Development of Doctrine: A Lutheran Understanding and its Ecumenical Aplication, Ecclesiology, 2.1 (2005), ss. 3551. ROUSSEAU, Constance M., A papal matchmaker: principle and pragmatism during Innocent IIIs pontificate, Journal of Medieval History, vol.24 no.3, ss. 259271. RUBENSTEIN, Richard L., sa Nas&l Tanr& Oldu, ev. Cem Demirkan, Gelenek Yay nc l k, stanbul, 2004. , , Religion and the Clash of Civilizations, Dialogue and Alliance, vol. 16 no. 2, Fall/Winter 2002, ss. 714. The Temple Mount and My Grandmothers Paper Bag: An Essay on Interreligious Relations, Dialogue and Alliance, vol. 14, no.1, Spring/Summer 2000, ss. 7699. , Yirmibirinci Yzy lda Din, Ian Thompson, Odaktaki Sosyoloji, ev. Bekir Zakir oban, stanbul, 2004, ss. 171188. RUSCH, William G., Structure of Unity: The Next Ecumenical Challenge A Possible Way Forward, Ecclesiology, 2.1. (2005), ss. 107122. RUSSEL, Bertrand, Bat& Felsefesi Tarihi, C. 2 (Ortaa/), ev. Muammer Sencer, Say Yay nlar , stanbul, 1997. SALMON, George, The Infallibility of the Church, Wyman & Sons Ltd., London, 1953. SARIKIOJLU, Ekrem, Dinlerde Mehdi Tasavvurlar&, Sidre Yay nlar , Samsun, 1997.

350

SCHAFF, Philip, The Apostolic Fathers with Justin Martyr and Ireneus, Vol. I, Eerdmans Publishing Company, 2001. SEIGNOBOS, Charles, Avrupa Kavimlerinin Mukayeseli Tarihi, ev. H.C. Yal n, Kanaat Kitabevi, stanbul, 1939. SHAHAK, Israel, Yahudi Dini Yahudi Tarihi, ev. Ahmet Emin Da/, Anka Yay nlar , stanbul, 2002. SHANNON, Thomas A., The Papacy of Benedict XVI, Dialogue: A Journal of Theology, vol. 44, no. 3 (Fall, 2005), ss. 290, 291. SIEDENBURG, Frederic, War and the Catholic Church, The American Journal of Sociology, vol. 31, no. 3 (Nov. 1925), ss. 366376. SMART, Ninian, The World Religions: Old Traditions and Modern Transformations, Cambridge University Press, New York, 1989. SMYLIE, James H., American Protestants Interpret Vatican Council I, Church History, vol. 38, no. 4 (Dec. 1969) ss. 459474. SORONDO, Marcelo Sanchez, The Pontifical Academy of Sciences: A Historical Profile, Vatican City, 2003. STEBBING, George, The Story of the Catholic Church, The B. Herder Book Company, London and Edinburg. (Kitab n ilk bask tarihi1915tir. Kulland / m z 6. bask da tarih yoktur. Fakat ieri/inden anla ld / kadar yla 1926 bas m olmas kuvvetle muhtemeldir). IAK ROJLU, Mahmut, Ha, D A, C. XIV, ss. 522524. IEYBAN, Ltfi, Reconquista: Endlste Mslman-H&ristiyan li.kileri, z Yay nc l k, stanbul, 2003. TANYU, Hikmet, Martin Lutherin Trkler Hakk ndaki Szleri, A.. .F.D., C. XXIV, 1981, ss. 151161. TAICAN, Arzu, Bizans-Papal&k li.kileri (X.-XV. Yzy&l), Bas lmam Yksek Lisans Tezi, F rat niversitesi Sosyal Bilimler Enstits, Elaz /, 2000. TESTAS, Guy & Jean, Ortaa; H&ristiyan Dnyas&nda Dinsel iddet: Engizisyon, ev. Ali Erba , nsan Yay nlar , stanbul, 2003. The Future of the Papacy: A Symposium, First Things: A Monthly Journal of Religion & Public Life, March 2001, no. 111, ss. 2836.

351

The Papacy in International Law, The American Journal of International Law vol. 8, no. 4 (Oct. 1914), ss. 864867. The Popes Grievous Errors, Anonymous, The Lancet, Mar.1218, 2005, s. 912. The Vatican and U.N., Humanist, Mar/Apr. 96, vol. 56, 2, s.41. THOMPSON, Ian, Odaktaki Sosyoloji: Din Sosyolojisine Giri., ev. Bekir Zakir oban, Birey Yay nlar , stanbul, 2004. TIERNEY, Brian, Origins of Papal Infallibility 11501350: A Study on the Concepts of Infallibility, Sovereignty and Tradition in the Middle Ages, E.J. Brill, Leiden, 1988. , Pope and Bishops Before Trent: An Historical Survey, The Papacy and the Church in the United States, Bernard Cooke (ed.), Paulist Press, New York, 1989, ss. 1123. TOSCHI, Umberto, The Vatican City State: From the Standpoint of Political Geography, Geographical Review, vol. 21, no. 4 (Oct. 1931), ss. 529 538. Treaty Between the Vatican and Italy, The American Journal of International Law, vol. 23, no. 3, Official Documents (Jul. 1929), ss. 187195. TRKNE, Mmtazer, Siyas deoloji Olarak slamc&l&;&n Do;u.u, leti im Yay nlar , stanbul, 1994. ULLMANN, Walter, A Short History of the Papacy in the Middle Ages, Methuen & Co, London, 1974. Vatican City: Declaration of Continued Neutrality of the Holy See (Official Document), The American Journal of International Law, vol. 38, no.3 (Jul. 1944), s. 201. Vatican Disappointed by Negotiations With Israel, America, Jul. 1926, 2004, s.6. Vatikan ve Bosna-Hersekteki Sava., XXXIII. John Ekmenik Merkezi, Ankara, 1994. VENCE, Norman, No Pope Here? The Catholics of Ulster: A History (Review Article), History of Europan Ideas, 27 (2001), ss. 171180. WAINWRIGHT, Geoffrey, Does Doctrine Stil Divide?, Ecclesiology, 2.1 (2005), ss. 1134.

352

WARNER, Carolyn M., Confessions of an Interest Group: The Catholic Church and Political Parties in Europe, Princeton University Press, New Jersey, 2000. WEIL, Louis, The Papacy: An Obstacle or a Sign for Chrsitian Unity?, International Journal for the Study of the Christian Church, vol. 4, no.1 (Mar. 2004), ss. 620. WHITE, James R., The Roman Catholic Controversy: Catholics and Protestants Do the Differences Stil Matter?, Bethony House Publishers, Minnesota, 1996. WILLIAMS, Paul L., Para, Cinayet ve Mafya geninde Vatikan S&rlar&, ev. Handan E/lence, Gncel Yay nc l k, stanbul, 2004. WILSON, Andrew, Beyond the Cross: Bridging the Theological Divide Between Christianity and Judaism, Dialogue and Alliance, vol.16 no.2, Fall/Winter 2002, ss. 3447. WILSON, Brian, Christianity, Routledge, London, 2003. WILSON, Bryan, Din Mezhepler: Sosyolojik Bir Ara.t&rma, ev. Ali hsan YitikA.Blent nal, z yay nc l k, stanbul, 2004. WISTRICH, Robert S., The Vatican and the Shoah, Modern Judaism, 21 (2001), ss. 83107. WOODWARD, E. L., The Diplomacy of Vatican under Popes Pius IX and Leo XIII, Journal of British Institute of International Affairs, vol. 3, no. 3 (May. 1924), ss. 113138. YOUNG, Pamela Dickey, A Papacy Faithful to the Gospel: What Would the Protestant Churches Require?, Journal of Ecumenical Studies, Summer/Fall 1998, vol. 35, no. 3/4, ss. 357365. ZEITLIN, Solomon, The Ecumenical Council Vatican II and the Jews, The Jewish Quarterly Review, vol. 56, no. 2 (Oct. 1965), ss. 93111. Ba vurulan nternet Adresleri http://images.google.com.tr (Haritalar) http://www.bartleby.com (Ansiklopedi) http://www.britannica.com (Ansiklopedi)

353

http://www.catholicnews.com (Gncel) http://www.catholic-pages.com (Gncel) http://www.deu.edu.tr/DEUWeb/Icerik/Icerik.php?KOD=5516 (e-ansiklopediler) http://www.earlychristianwritings.com ( lk dneme ait h ristiyan yaz lar ) http://www.encyclopedia.com (Ansiklopedi) http://www.fiu.edu/~mirandas/cardinals.htm (Kardinallerle ilgili bilgiler) http://www.kypros.org/cgi-bin/lexicon/ (Yunanca- ngilizce szlk) http://www.lib.utexas.edu/maps/historical/index.html (Haritalar) http://www.newadvent.org/cathen/ (Katolik Ansiklopedisi) http://www.papalencyclicals.net (Papal k genelgeleri) http://www.roman-emperors.org (Roma imparatorlar ) http://www.sunsite.ubc.ca/LatinDictionary/ (Latince- ngilizce szlk) http://www.vatican.va/news_services/or/home_eng.html (LOsservatore Romano) http://www.vatican.va/phome_en.htm (Vatikan n resm internet sitesi/ ngilizce) http://en.wikipedia.org (Ansiklopedi)

354

You might also like