You are on page 1of 12

LBERAL-MUHAFAZAKR HEGEMONYA VE MERKEZ-EVRE PARADGMASI

Fatih YALI

erif Mardin merkez-evre paradigmasnn Trkiye siyasetini anlamak iin anahtar bir kavram nitelii tadn ilk kez 1972 ylnda yazd bir makalede dile getirmiti. Buna gre, Osmanl toplumsal yaps, merkezde sarayn ve padiahn, evrede ise yerel glerin, tarikatlarn ve kyllerin bulunduu ve szcn her trl anlamnda birbirine yabanclat bir grnm arz etmekteydi. Osmanl-Trk modernlemesi de pozitivist, jakoben ve elitist bir grup tarafndan gerekletirilmi, eraf, halk ve din adamlarndan oluan evre ise bu modernleme srecinin kar cephesini oluturmutu. Mardinin amac elbette ki modern Trkiye tarihini Amerikan sosyolojisinden devrilmi ve tarihsel materyalizme alternatif olabilecek bir yntem aracl ile analiz edebilme isteiydi. Trkiye tarihinin merkez-evre kartl zerinden okunmas, derinlikli analizler sz konusu olmasa da, zellikle 12 Eyll darbesinin kendisini hala hissettirdii 80lerin ikinci yarsndan itibaren ykselen sivil toplumcu akmlara kout olarak bir tr moda akm haline geldi ve 90larda neredeyse hegemonik bir nitelik kazand. Merkez yllarca evreyi basklam, bu da batl anlamda bir sivil toplumun Trkiyede ortaya kmasn engellemiti. Darbelerin ve darbelere kar gl bir toplumsal kar koyuun ortaya

96

YENDEN DEVRM / 8

kmaynn da 1990lar boyunca ortaya kan istisna durumunda devletin ikenceyi, gzaltnda kaybetmeyi, faili mehulleri ve bilcmle kontrgerilla faaliyetlerini uygulamaya koymasnn sebebi de yine bu ceberut devlet geleneiydi. Bu yllarda, zellikle Birikim Dergisi etrafnda toplanan entelijansiya yaptklar almalarla bu gl devlet geleneinin varln ispatlama abalarna giriti. Buna gre Trkiyede modernleme/ kapitalistleme ttihatlktan Kemalizme uzanan bir izgi tarafndan devlet eliyle gerekletirilmi, burjuvazi devlet eliyle yaratlmt ve devlet adeta kendi iin bir aygt olma nitelii ve brokrasi de zellikle ordu- kendi iin bir snf karakteri tamaktayd, dolaysyla Trkiye siyasal rejimini tanmlamak iin en uygun kavramlardan biri askeri vesayet rejimiydi. Siyasal slamn ykseliine ve muhafazakr entelijansiyann geliimine paralel bir ekilde merkez-evre paradigmas Trk sann da referans noktalarndan biri haline geldi. Bylece ttihatlktan Kemalizme uzanan halkna yabanclam, onun deerleri ile bir trl uzlaamayan, pozitivist, din dman bir devlet elitleri ile onun karsnda yer alan yerli ve halkn deerlerinin temsilcisi milliyeti-muhafazakr blok, Trkiye tarihinin iki kar kutbu olarak belirlenmi oldu. Sembolik olarak, AKPnin 2002 ylnda 3 Kasm seimlerini kazanmasyla birlikte balatabileceimiz Trkiyenin 2000li yllarnda, esas olarak sosyalist bir siyasal znenin etkili bir aktr olamamas nedeniyle, siyasal kutuplama Trkiyeyi kapitalist/emperyalist sisteme daha derin bir ekilde eklemlemeyi amalayan liberal-muhafazakr ittifakla, hibir ekilde anti-kapitalist ya da anti-emperyalist olmayan lakin eklemlenmeye dair yeni siyasetler gelitiremedikleri iin artk tasfiye edilmeleri gereken ve giderek ulusalc bir karaktere brnen laik-batc kanat arasnda gerekleti. Liberal-muhafazakr ittifak, Avrupa Birlii yelik srecini kullanarak styapsal deiiklikleri ve IMF/Dnya Bankas ile yaplan stand by anlamalar araclyla da altyapsal deiikleri gerekletirmeyi bir strateji olarak benimsedi; bir d pa olmakszn i dengelerin bunlar yapmalarna izin vermeyeceini dnyorlard nk. AB uyum srecinin yavalad ve AKP iktidarnn ypranmaya balad gnlerde gelen Ergenekon Operasyonu ise liberal-muhafazakr ittifakn pekitirilmesinde ve hegemonik klnmasnda byk rol oynad. Liberal-muhafazakar hegemonya, Osmanl-Trkiye tarihini merkezevre paradigmasnn vulgar bir okumasyla analiz etmeyi seti, ki hi kukusuz politik bir okumayd bu. Buna gre, Osmanldan Trkiyeye uzanan srete, devlet toplumu hep bask altnda tutmu, sivil toplumun

MERKEZ-EVRE PARADGMASI

97

ve piyasa ilikilerinin gelimesini ve bylelikle bir burjuva snfnn ortaya kn engellemi, pozitivist ve laiki anlay mtedeyyin kitleleri siyasal alandan dlam ve onlarn taleplerini dikkate almam, anti-demokratik niteliini yzyllar boyunca srdrmt. Bu analizin arasal nitelii ortadadr. Liberaller sz konusu olduunda bu, ceberut devletin dntrlmesi, Kemalizmin etkisiz klnmas, sivil toplumun glendirilmesi ve piyasa ilikilerinin hkim klnmas gereklilii anlamna gelmektedir. Muhafazakrlar ise buradan hareketle, cepheden bir trl hesaplamaya giremedikleri resmi ideoloji ile dolayml da olsa hesaplaabilmekte ve mtedeyyin halk kitlelerine yabanclatn dndkleri devleti kendi dorultularnda dntrebileceklerini ummaktadrlar. Bu ayn zamanda, liberal-muhafazakr entelijansiyann toplumsal bilinci biimlendirirken bavurduklar sylemin temelini oluturmaktadr. Trkiyenin ierisinde bulunduu durum, her trl snfsal bak asndan, retim tarzndan, emperyalizmle olan ilikilerden vs. koparlarak, kolaylkla devletin ceberrut nitelii ve sivil toplumun gszlne indirgenebilmekte, bylelikle de soyut bir demokrasi nosyonu btn sorunlarn zm gibi sunulabilmektedir. Merkez-evre paradigmasnn Osmanl ve Trkiye toplumuna dair sosyolojik ve tarihsel analizlerin referans noktas haline gelmesi, akademi dnyasnda son yllara kadar neredeyse tartlmakszn kabul edilmitir. Ancak son yllarda yaplan kimi almalarda sz konusu paradigmaya ynelik nemli eletirilere rastlamak mmkndr. rnein Suavi Aydn, Paradigmada Tarihsel Yorumun Snrlar isimli yazsnda, merkez-evre paradigmasnn avrupamerkezci bir bak asnn rn olduunu ve aka oryantalist bir karakter tadn yazmaktadr. Batl tarih yazm, bat modernlemesinin tarihini merkezdeki glerle evredeki glerin uzlamasnn bir rn olarak anlatrken, douyu tam tersi bir ekilde merkezin evreyi bask altnda tuttuu despotik bir ynetim biimi zerinden tasavvur etmitir. Merkez ile evrenin uzlat batda demokrasinin kurulmas mmkn olurken, merkezin evreyi etkisiz kld dou toplumlarnda byle bir kurulu mmkn olamamtr: Dolaysyla btn byk tarih felsefeleri ve kurucu sosyoloji kuramlar, Avrupada Grek polisinden balayarak ve feodalite ile ivme kazanarak egemenliin paraland oulcu bir yapnn gelitiini ve bu yap iinde merkezin daima egemenlii paylama potansiyelini ve hakkn haiz

II.

98

YENDEN DEVRM / 8

evre tarafndan tehdit altnda tutulduunu, bu yzden bir uzlama kltrnn doduunu, bu kltrn en simgesel kurumunun ise parlamento olduunu temellendirir. Buna karlk, Dou gl bir merkezin sava karakteri ile geni alanlara hkmeden, egemenlii ne fiilen ne de hukuken paylaan pederahi bir yapnn geliimine sahne olur. erif Mardin ve merkez-evre paradigmasndan hareket eden baka bir isim olan Metin Heper, Osmanl toplumsal yapsna dair analizlerini ite bu avrupamerkezci model zerinden kurarlar. Pederahi (patrimonyal) bir karakter tayan Osmanl mparatorluu merkezi brokratik bir devlettir ve merkez siyasi otoriteyi hibir gle paylamayacak ekilde gl bir nitelie sahiptir. Bu ise Osmanlda merkez ile evre arasndaki ilikinin hep atma eklinde tezahr ettii ve batdaki gibi bir uzlamann hi sz konusu olmad anlamna gelir. Ancak Aydna gre Osmanl sz konusu olduunda, Halil nalck ve mer Ltfi Barkan gibi tarihilerin yazdklarndan karsanan, imparatorluun her hcresine nfuz etmi kadir-i mutlak devlet tasavvuru bir yanlsamadan ibarettir. Aksine, imparatorlukta bir merkez-evre ilikisinden (ve atmasndan) ziyade ok sayda merkezin hkmran gle temasta olduu politik ve hukuki zeminlerden sz edebiliriz. Bunun temel nedeni ise mparatorluun geni bir corafyaya yaylmasna mukabil, iletiim ve ulam aralarnn gelimemiliidir. Bu nedenle de stanbuldan uzaklaldka yerel zerk glerin hkimiyeti sz konusu olmaktadr. Yerel gler, zellikle vakf sisteminden yararlanarak topraklar ellerinde tutabilmi, bu topraklar zerinde sz sahibi olabilmi ve eitli vergi istisnalarndan yararlanmlardr. Bylece, Orta Anadoluda Bektai, Mevlevi ve Bayramiler gibi birok eyh ailesi yzyllarca bu yolla nfuslarn ayakta tutmu ve byk topraklar kontrol edebilmilerdir. Bektai, Mevlevi ve Bayrami eyh ailelerine devredilen bu vakf gelirleri, ayn zamanda merkezin, geni cemaatleri kontrolleri altnda tutan bu otoritelerle uzlama araynn bir gstergesidir. Vakf sisteminin yan sra 17. yzyldan itibaren younlaan iltizam sistemi ile belirli gelirlerin yerel glerin elinde toplanmas sz konusu olmu ve ayanlar bu ekilde ortaya kmlardr. Bu zerk glere boyun edirilmesi ve modern vilayet tekilatlarnn kurulmas imparatorluun merkezileme eilimlerinin en gl olduu 19. yzyln sonlarnda ancak mmkn olabilmitir. O halde sylenebilir ki, yukarda ele alnan malzeme bize kopukluktan ziyade eitlilik arz eden bol sayda temas noktasnn varln ilham etmektedir. Bu temas noktalarndaki uzlama araylar, aslnda, sanldnn aksine zerk alanlar yaratmtr; bu alanlar

MERKEZ-EVRE PARADGMASI

99

ayn zamanda siyasal alanlardr, zira art ele geirmeye ve oaltmaya ynelik bir iktidar mcadelesine her zaman ak olmutur. Merkez-evre paradigmasnn Osmanl mparatorluunun iktisadi ve siyasi formasyonunu aklamaktaki yetersizliine ilikin bu aklamalardan sonra paradigmann Osmanldan Cumhuriyete uzanan Trk modernlemesi balamndaki amaz ve yetersizliklerine geebiliriz. Fethi Akel, Merkez-evre Paradigmas zerine Eletirel Notlar isimli makalesinde Trkiye siyasi tarihine dair analizlerde Kemalist modernlemeye bal evrelerin de muhafazakrlarn da OsmanlCumhuriyet tarihini dar anlamda bir tr sekler ve dinsel fikirlerin iktidar mcadelesine indirgemek eiliminde olduklarn syler. Mardinin merkez-evre analizi de bu indirgemecilikten mnezzeh deildir. Bu analiz modernleme srecinde ortaya kan ynetilenlerle ynetenler arasndaki mcadeleyi basite farkl kltrel deerler arasndaki bir mcadele olarak kodlar ve modernlemenin hem snfsal hem de uluslararas boyutunu gz ard eder. Oysa devlete/brokrasiye/entelektellere toplumsal yeniden retim tarihinde imtiyazl rol vermek ve devleti enerji kanunlarna tabi olmayan akn bir aygt olarak kurgulamak yanltc olacaktr. nk devletlerin modernleme srecinde izledikleri rotay belirleyen dnya sistemi ile girdikleri iliki biimidir ve devlete karakterini veren olgu da kapitalist dnyayla nasl eklemleniyor olunduudur. Kapitalizmin kurumlarnn ve sivil toplumun grece az gelitii toplumlarda devletler uluslararas arenada varlklarn devam ettirebilmek iin ncelikle devlet aygtnn kendisinden balayarak bir modernleme srecine girerler ve bu lkelerdeki modernleme sreci radikal dnm projelerine/topyalarna sahip siyasi-brokratik kadrolarn gl bir kitle destei aramakszn modernleme stratejilerini gerekletirmeye alm olmalar eklinde tezahr eder. Dolaysyla modernleme srecinde ortaya kan elitler ile halk, ya da merkezle evre arasndaki yabanclama basite deerlerin atmas olgusu zerinden anlalamayacak derecede karmak bir grnm arz eder ve iddia edildii gibi de yalnzca bu topraklara ait deildir, benzer modernleme srelerinden geen birok lkede grlmtr: Muhafazakr modernleme ya da tepeden devrimler bu adan bakldnda, sadece kltrel-dinsel deerler atmasndan deil; fakat politik ve snfsal anlamlarda da kylln kat kontrol altnda tutulduu ve rza aramakszn endstriyel, politik ve kltrel dnme maruz brakld rnekler olarak karmza karlar. Ancak buna ramen, yukardaki hibir deneyim ister ulus-devletleme, ister kapitalistleme,

100

YENDEN DEVRM / 8

ya da ister merkezileme sreleri asndan deerlendirilsin, iinde tek bana deerler-sisteminin arlkl bir rol oynad bir analiz erevesinden anlalamaz. Zira intoizmin, Ortodoks Hristiyanln, Katolisizmin ya da slamn isel-teolojik karakteristiklerine ve kurumsal miraslarna bakmakszn, radikal modernlemenin Japonya, Rusya, spanya ve Trkiye gibi lkelerdeki- temel paradoksu toplumun merkezi ve evresinin saltdinsel deerlerle snrlandrlamayacak lde birbirine yabanclamalardr. Modernlemenin erken dnemlerinde daha da iddetli bir ekilde grlen merkez-evre yabanclamas, bir tr kltralizm ile anlalamayacak kadar ok boyutludur; tpk toplumsal iktidar ve muhalefet eksenlerinin ok boyutlu ve ok katmanl olduklar gibi. Merkez-evre paradigmasnn hem Osmanl toplumsal formasyonunu hem de Osmanl-Trk Modernlemesini aklamadaki teorik yetersizliklerine ilikin bu zet nitelikli deerlendirmelerden sonra paradigmann politik eletirisine geebiliriz. Bu eletiride k noktamz Hasan Blent Kahramann Eyll aynda yaynlanan ve Osmanl-Trkiye siyasi tarihini ilk kez siyasi tarih deil, siyaset bilimi erevesinde analitik bir yaklamla ele alma iddiasndaki Trk Siyasetinin Yapsal Analizi-I isimli kitab olacak. Kahramann sz konusu kitab merkez-evre paradigmasnn btnlkl bir ekilde cumhuriyet dnemi siyasi tarihine uyarlanmas asndan nem tayor. Ayrca bu paradigmann snrlarn ve yetersizliklerini bir kez daha test etmemiz asndan da nemli bir malzeme niteliinde. Analizlerini merkez-evre paradigmas zerinden temellendiren Kahramana gre, Osmanl-Trk modernlemesinin temel unsuru devlet-toplum atmasdr. Kahraman, devlet ya da ayn anlama gelmek zere merkezin Gramsciden mlhem bir kavramla bir tarihsel bloktan mteekkil olduunu iddia eder: Tarihsel blok, Trkiyede Osmanl modernlemesinin son dnemi olan 1889dan balayarak ordu-aydnlar ve brokrasiden olumutur. Bu, daha geni ve tarihsel bir kesitte bakldnda (...) erif Mardin tarafndan merkez diye nitelendirilen olgudur. Karsnda, byk halk ynlarndan ve zellikle tara burjuvazisinden oluan ve gene Mardinin evre diye tanmlad olgu vardr. Kahraman, yakn dnem Trkiye tarihinin bu iki kutbun iktidar mcadelesi olarak alglanabileceini syler ve yle bir tarihsel dnemlendirmeye gider: 19081930 Kurucu Dnemdir ve merkezin egemenlii sz konusudur, 19301950 konsolidasyon dnemidir ve yine merkez

III.

MERKEZ-EVRE PARADGMASI

101

egemenlii sz konusudur, 1950-1960 dnemi ilk krlma dnemidir ve egemenlik evreye gemitir. 196061 yllar aras restorasyon dnemidir ve egemenlik merkeze dner 196165 dnemi gei dnemidir ve merkez kontroldr sz konusu olan, 196571 yllar aras dnem demokratik tepki dnemidir ve egemenlik yine evrededir, 19711973 dnemi yeni bir restorasyon dnemidir, merkez egemenlii ve modernite muhafazakarl sz konusudur, 19731980 yllar aras gei dnemidir ve bu dnemde evrenin kalkmas ve ideolojik kayma grlr. 198083 yllar arasnda tekrar bir restorasyon dnemine girilir, sz konusu olan merkez egemenlii, modernite muhafazakarl ve retrospektif modernleme abasdr, 198387 yllar arasnda demokratik tepki ortaya kar, evre egemendir ve bu dnemde evrede bir dnm sz konusudur, 8791 yllar arasnda demokratik tepki devam eder, evre yine egemendir ve merkezde bir dnm grlmektedir, 9195 yllar arasnda merkezde bir zlme ve evrede bir krlma gerekleir, 9599 yllar arasnda evrenin araylarna ve radikallemesine ahit olunur, 19972002 arasnda yeni bir restorasyon dnemi ile karlarz, bu dnemde evrede bir yenilenme sz konusu olur, 20022007 yllar arasnda yeni bir demokratik tepki grlr, bu dnem bir evre radikalizmi ve merkezdeki muhafazakar konsolidasyon eklinde tezahr eder, 2007de ise demokratik tepki devam eder ve merkezdeki evre ile evredeki merkezin koalisyonu kurulur. Kahraman, merkez-evre analizini dinamik bir veheye kavuturarak o ekilde kullandn iddia etse de, merkezi ve evreyi oluturan gleri tarih-st ve akn bir karakterle ele almakta, kltrel kod ve deerleri neredeyse hi dntrmeyip sabit kalan yaplar olarak grmekte ve bu kltrel deerlerin kimi ksmi dnmlere ramen birbiriyle atmasnn halen devam ettiini iddia etmektedir. Neredeyse yz yldr merkez ve evrenin srasyla iktidar olduu iddia edilen yukardaki tabloya ramen merkez iktidardayken de iktidarda deilken de yine de merkez olma niteliini devam ettirmekte, evre de iktidarda olsun ya da olmasn evrede kalmaya devam etmektedir. stelik merkez, 1960 darbesini yaptnda da 1980 darbesini yaptnda da zsel niteliklerinden neredeyse hibir ey kaybetmeyen bir grnm arz etmektedir. Kahraman muhtemelen bunun yaratt kmazn farknda olduundan merkezdeki evre, evredeki merkez, pasif modernleme, aktif modernleme gibi kavramlar tretme yoluna gitmektedir. Kahramann tarihsel blok kavram ile balayalm. Buna gre, aydnlar-

102

YENDEN DEVRM / 8

brokrasi ve ordudan mteekkil bir tarihsel blok Trkiyede merkezi oluturuyor ve modernlemenin de taycln stleniyor. Osmanl ve erken dnem cumhuriyet iin bunun byle olduuna phe yok sahiden de. Yukardan modernlemenin sz konusu olduu btn toplumlarda modernleme srecinin znesi olarak bu gler karmza kyor. Ancak burada problemli olan, Kahramann sz konusu blounun yz yldan beridir pozitivist-jakoben-ilerlemeci bir ideolojinin taycln yapt ve monolitik bir grnm arz ettii iddias. Tamam, Kahraman zaman zaman bloun unsurlar arasnda krlmalar ve mcadeleler olduunu kabul ediyor ama bunlar pek de nem arz etmiyor, merkez merkezliini korumaya devam ediyor. 2. Merutiyeti gerekletiren kadrolarn ve cumhuriyeti kuranlarn kendi i mcadelelerini bir yana brakalm, 1930larda, rnein Kadrocularla karmza kan, Kemalist inklbn derinletirilmesi yanllaryla buna kar kanlar arasndaki mcadeleleri bir yana brakalm, CHP kadrolarnn 2. Dnya Savann hemen ardndan dinsel politikalar yeniden uygulamaya koymalar ve evre ile uzlama abalarn bir yana brakalm, 1950 nasl bir anlam ifade etmektedir, bunu dnelim. Daha Souk Savan hemen banda, komnizmi en byk tehdit olarak ilan ettikten sonra, emperyalist sisteme eklemlenmek adna merkezin evreyi sokaa armas, Tan Matbaas ve Dil Tarih Corafya Fakltesi basknlarn tertiplemesi nasl bir anlam ifade etmektedir acaba? Bu soruyu aklmzda tutarak, CHPnin kansz bir ekilde iktidar Demokrat Partiye devretmi olmas ile Souk Sava arasnda bir balant olup olmadn da soralm kendimize. Bu sorular bize Kahramann tarihsel blou ve Mardinin merkezi zerine daha derin analizler yapma imkn verecek nk. Demokrat Partinin, yeter sz milletindir sloganyla iktidara gelmi olmas partiyi kuran unsurlarn CHP ierisinden km ve hepsinin de toprak aalar olmalar gereini unutturmamaldr bize. evrenin temsilcisi DPnin, CHPnin rejimi konsolidasyon adna bir toprak reformuna girimesi ve toprak aas CHPlilerin buna kar k ile birlikte hayata geirilen bir parti nitelii tamas elbette ki ironiktir; baka bir ironi ise evrenin temsilcisi olan bu partinin emperyalist merkezlere eklemlenmekte gsterdii kararllktr. evrenin temsilcileri NATOya girebilmek adna evrenin ocuklarnn emperyalizm adna Koreye savaa gnderilmelerinin ba msebbibi olabilmilerdir. Dolaysyla, 195060 arasn evrenin kltrel deerlerine (esas olarak slama) sahip kan ve CHP dneminin arlklarn trpleyen bir dnem olmas nedeniyle evre egemenlii

MERKEZ-EVRE PARADGMASI

103

olarak deerlendirmek daha batan sorunludur, nk merkez ve evre kavramsallatrmalar daha batan sorunlu bir grnm arz etmektedir. Tek parti yllarnda CHPnin taradaki temsilcilerinin eraf ve tccarlar olduu dnldnde bu durum daha da iyi anlalabilir. Kltrel kodlardan ziyade snfsal pozisyonlardr merkezdekileri ve evredekileri esas olarak belirleyen ve tarada yer alan eraf, tccar, toprak aas vs. de aka merkezin birer paras niteliindedirler. Aydnlar-brokrasi ve ordudan mteekkil bloun tek tip bir ideolojiye sahip, homojen ve monolitik bir blok olmadn anlamak iin 1950ler Trkiyesinde anti-komnizmin yaratt etkiye bakmak da yeterli olacaktr. Her eyden nce bu dnemde Nurettin Topu, Necip Fazl Ksakrek, Peyami Safa gibi entelekteller devletle zaman zaman sorunlar yaasalar da, muhafazakr entelijansiyann ve elbette ki evrenin temsilcileri olarak kamusal alandaki yerlerini almlar, Kemalist inklpla cepheden olmasa da bir hesaplama ierisine girmilerdir, sadece bu da deil, ayn dnemde, devlet ierisinde, zellikle Diyanet leri Bakanl bnyesinde muhafazakr bir brokrasinin glenmeye balandn da grmekteyiz, Kemalist ideolojinin en gl bir ekilde varln devam ettirdii orduda ise ABD ile ve NATO ile olan ilikiler dorultusunda anti-komnistliin n planda olduu yeni bir subay profili ortaya kmaktadr. Dolaysyla aydnlar-brokrasi-ordu ittifak Kahramann iddia ettii dnemden, yani 70lerden ok daha nce, bir krlmaya uram durumdadr ve bu krlma merkez-evre atmas ya da devlet-toplum atmasna indirgenemeyecek kadar karmak bir grnme sahiptir. Trk-slam Sentezi, Trkiyeyi merkez-evre atmas zerinden okuyup, aydnlar-brokrasi-ordu ittifakn homojen bir modernletirici zne olarak gren yaklamlarn en fazla bir sapma olarak deerlendirebilecei bir olgudur. Oysa bu sentez, Trkiyenin 60l yllarnn sonundan itibaren anti-komnizmin etkisiyle hzla muhafazakrlaan brokrasi ve ordu ile muhafazakr entelijansiyann yapt zmni bir szleme niteliindedir. Brokratlarn ve subaylarn bir blm Yn-Devrim izgisinde Doan Avcolunun bamszlk-kalknmac grlerinin etkisi altnda hzla solcularken, dier bir blm ise ban Aydnlar Ocann ektii muhafazakr entelijansiyann nclnde hzla milliyeti-muhafazakr ideolojinin yrngesine girmektedirler. Ayn ekilde evre olarak adlandrlan halk da bu dnemde hzla sa ve sol ideolojiler etrafnda kamplamaktadr ve rnein 1516 Haziran Olaylarnda grlebilecei gibi evre dinsel/kltrel deerleri adna deil, snfsal karlar adna

104

YENDEN DEVRM / 8

stanbulu iki gnlne de olsa ele geirebilmektedir. Bunda elbette ki yaklak on senedir srmekte olan rgtlenme/sendikalama srecinin ve renci genliin mcadelesinin byk etkisi vardr; renci ve ii mcadelesi bu dnemde birbirleri zerinde bir tr sinerji yaratm ve birbirlerini glendirmilerdir. 1970li yllar boyunca evrenin CHPye ve sosyalist sola byk bir tevecch gstermi olmas, haka bir dzen araynn ierisinde yer almas, byk burjuvazinin temsilcisi TSADn sola kar, evrenin temsilcisi olduu iddia edilen Trk sa ile ibirlii yapabilmesi ve faist hareketin 1970ler boyunca srdrd terr de merkez-evre paradigmas zerinden deil, dnya ve Trkiye leindeki snf mcadelesi ekseni zerinden anlalabilir ancak. Merkez-evre analizinin baka bir problemi, burjuvaziyi analize dhil edilebilecek nemli bir zne olarak hi grmemesidir. Bunun iki nedeni vardr. Nedenlerden ilki, analizin uluslararas meseleleri neredeyse hi dert edinmemesidir. Mardinin analizinde de Osmanl-Trk modernlemesi, Osmanlnn emperyalizm anda yaadklar ile hi ilikilendirilmez, imparatorluu ynetenlerin emperyalizm karsnda uygulad i ve d stratejiler hi deerlendirilmez ve elbette ki yakn dnem Trkiye tarihi sz konusu olduunda da dnya sistemi ile/emperyalizmle olan ilikiler hi dikkate alnmaz, rnein Hasan Blent Kahramann almasnda emperyalizm szc tek bir kez bile kullanlmamtr. Oysa Osmanl-Trk modernlemesi, dnya sistemi ile olan ilikiler ve dolaysyla sermaye birikim sreleri dikkate alnmadan anlalamaz. Aksi takdirde, 1960 darbesi de merkezin yitirdii gc geri alma ve restorasyon abas, 1980 darbesi de merkezin yitirdii gc geri alma ve restorasyon abas olarak grlecektir. Oysa 1960 darbesi ile birlikte ithal ikameci sanayileme modeli ve planlama ile uluslararas sisteme eklemlenen Trkiye egemen snf, 1980 darbesinin ardndan neoliberal iktisat politikalar ve ihracata dayal byme modeli ile sisteme eklemlenmeyi tercih etmitir; her iki durumda da esas olan Trkiye burjuvazisinin sermaye birikimine ilikin konjonktrel tercihi ve uluslararas burjuvazi ile olan ilikileridir. Nedenlerden ikincisi ise, Trkiyede klasik-batl anlamyla bir burjuva snfnn gzlemlenemiyor oluundan kaynaklanmaktadr. Osmanl-Trkiye tarihine baktnda, Weberci bir ideal tip olarak, demokrat, zgrlk, liberal bir karakter tayan ve bu karakterden kaynaklanan taleplerini devlete dikte eden bir burjuva snfnn gzlemlenemiyor oluu, burjuvazinin devlet babann uslu ocuu olarak grlmesi ve snf ilikilerinin mevcut olmamas gibi alglanmakta ve yle sunulmaktadr. Oysa ttihatlar tarafndan temel-

MERKEZ-EVRE PARADGMASI

105

leri atlan ve Cumhuriyet dneminde de palazlandrlan bir burjuva snf inkr edilemeyecek bir gereklik olarak karmzda durmaktadr ve bu snf yukarda da belirttiimiz zere, gcn artrdka siyasete mdahale gcn de artrmtr. Merkez-evre paradigmasnn bir baka zayfl 1950den bugne ok ksa aralklar dnda hep iktidarda olan Trk sa geleneini devlet elitleri karsnda boynu bkk, ezilmi ve stelik muhalif gsterebilmesidir; darbe dnemlerinde elitler gelip lkeyi restorasyon srecine sokmakta, hemen ardndan gelen demokratik tepki ile de merkez sa yeniden iktidar olmaktadr. lgin olan, devlet elitleri ile merkez arasnda kurulan ve esas olarak kltrel deerlerden kaynaklanan bir antagonistik ilikinin varl iddiasdr. Bu iki taraf, sermaye birikim srelerinde, sola kar mcadelede, toplumsal muhalefetin bastrlmasnda ve hegemonya projelerinin hayata geirilmesinde mttefiklik ilikisi ierisinde olan iki zne olarak deil de, birbirleriye srekli olarak mcadele eden ve birbirini tasfiye etmeye alan iki zihniyet olarak kavramsallatrlmaktadrlar. Bunu mmkn klan ise emperyalist sistemin ve snf mcadelesinin analizin ierisinde yer almamasdr daha nce de belirttiimiz gibi. Oysa, son olarak AKP iktidar dneminde grdmz zere, merkezin temsilcileri ile evrenin temsilcileri, -bu btn atmalardan mnezzeh olduklar anlamna gelmemekle birlikte- Trkiye burjuvazisinin ve dnya sisteminin talepleri dorultusunda kolaylkla uzlaabilmekte, neo-liberal iktisat politikalarn devreye sokabilmekte ve Trkiyenin emperyalist projelere uygun bir ekilde dntrlmesi ve bamllnn derinletirilmesi srecini ynetebilmektedirler. stelik artk bu sreci merulatracak gl bir liberal-muhafazakr entelijansiya, devleti ele geirmi ve bir tarikatn ierisinde ok gl ekilde temsil edildii bir brokrasi ve bunlara hibir ekilde itiraz olmayan bir ordu da mevcuttur. O halde syleyebiliriz ki, Osmanl-Trk modernlemesi Osmanl mparatorluunun kendisini emperyalist bir dnyada paralanmak zereyken grmesinden ve devleti kurtarma misyonunu stlenen modernletirici kadrolarn emperyalizme baklarndan/emperyalizmle ilikilerinden, Cumhuriyet dnemi ise, Cumhuriyeti kuran kadrolarn bir paylam savandan km ve bir imparatorluu yitirmi olmalarnn etkisi ve elbette ki hemen yanbalarnda dnyann ilk ii devletinin kurulmu olmasndan, yeni cumhuriyetin uluslararas sisteme nasl eklemleneceinden, 2.Dnya Sava sonrasnda balayan Souk Savata alnan pozisyondan ve anti-komnizmden, sermaye birikim modellerin-

106

YENDEN DEVRM / 8

den, 60lardan itibaren ykselen sola kar yrtlen i savatan, Trk sann emperyalizmle olan ilikilerinden ve lml slamn bir proje olarak sahneye konuundan bamsz olarak ele alnamaz. Tm bu parametreleri dikkate almakszn, Trkiye siyasetini kltrel kodlar birbiriyle atan devlet elitleri ile halk kitleleri arasndaki mcadelenin gerekletii bir sahne olarak grmek bilimsel adan sorunlu olduu gibi, politik adan da gerici bir tutuma iaret etmekte ve liberal-muhafazakr hegemonyann varl srdrmesine hizmet etmektedir. Merkez-evre paradigmasna ilikin ok daha kapsaml bir almann n notlar olarak okunmas gereken bu yazy, Osmanl-Trkiye tarihinin btnlkl ve tarihsel materyalizm perspektifli bir tarihinin hala yazlmam olduunu belirterek bitirmek, Trkiyeyi ve dnyay deitirmek iin mcadele edenlerin, hegemonyay reten ve onu mmkn klan paradigmalarla da mcadele etmeleri gerekliliini hatrlatmak asndan manidar olacaktr.

You might also like