Professional Documents
Culture Documents
HİZMET TANIMI
Bir sinemaya gittiğimizde yer gösterici kişi bize bir hizmet vermektedir. Ya da bir çay
bahçesinde çayımızı veren garsonun bize sunduğu bir hizmettir. Okullarda öğretmenlerin
öğrencilerine verdikleride bir hizmettir. Durakta otobüs beklerken veya bir hastaneye
koştuğumuzda beklediğimiz hep hizmettir. Yaşamımızın her aşamasında değişik biçimlerde
karşımıza çıkan hizmet olayı ile içiçe yaşamaktayız.Özünde,hizmet insanların birarada
yaşamalarının kaçınılmaz bir sonucudur. İnsanla doğrudan ve dolaylı olarak ilgili her konuda
hizmetten söz edilebilir. Böyle bakıldığında da çok eski bir gerçekliktir.Ancak hizmet
kavramının günlük faaliyetlerden ayrıştırılarak teknik boyutu üzerinde düşünülmesi ve
kavramlaştırılması yenidir.
Hizmet kavramı ilk defa 1700’lü yıllarda Fransız filozoflar tarafından sistematikbir biçimde
ele alınmıştır ve tarımsal faaliyetlerin dışında kalan tüm faaliyetler olaraktanımlanmıştır.O
dönemlerdeki üretim yapısı göz önüne alındığında bu tanım doğal karşılanmalıdır. Ancak
günümüzde pek yeterli ve anlamlı olmadığı açıktır.
Adam Smıth bu yetersizliği bir ölçüde fark etmiş ve sonunda somut, elle tutulabilir ürün
meydana getirmeyen tüm faaliyetlere hizmet adını vermiştir.Bugünkü hizmetanlayışına
bakıldığında, tüketiciye pazarlama sonunda somut ürün sağlayan bazı hizmetlerin varlığından
söz etmek mümkündür. 20.YY’ın ortalarına gelindiğinde gelişmiş batılı ülkeler hizmetin bir
ürünün formunu değiştirmede önderlik edemeyeceği görüşünü ortaya çıkarmışlardır. Çağdaş
hizmet anlayışıda bu görüşü desteklemektedir.
Koller’in tanımına göre ise hizmet,bir kimsenin diğer bir kimseye belirli bir fiyat-dan
sunabileceği, genellikle soyut olan faaliyet veya yarardır ve herhangi bir şeyin
Tüm bu açıklamalardan yola çıkarak,Hizmet kavramı için genel bir tanımı aşağıdaki gibi
verebiliriz.
Hizmet,
Eğer bu genel tanımı “Endüstriyel” bir anlayış içinde açıklamak istersek şöyle
ifadelendirebiliriz:
Hizmet,
gerektirmeye,yarar ve doyum
HİZMETLERİN SINIFLANDIRILMASI:
Bu çeşitliliğin iyi algılanabilmesi için öncelikle ürün / hizmet ayrımı ya da bütünlüğü üzerinde
düşünmek gereklidir.
Genel anlamda bakıldığında ürün hizmetsiz, hizmet de ürünsüz olmaz. Yani, her ürün bir dizi
hizmetin sonucunda adım adım oluşmuştur. O hizmetler ortadan kaldırıldığında
ürün de olmayacaktır. Benzer biçimde, her hizmet bir takım ürünlerle birlikte düşünül -
düğünde anlam kazanmaktadır. Ürünler kaldırıldığında hizmetin etkinliği azalacaktır. Ürün
hizmet ilşkisinde hizmeti daha baskın olarak düşünebiliriz. Hatta ürünün, hizme-
SAF HİZMET
Hizmet ve Mal
Hizmet iyileştirme çalışmalarına katılanlardan bir kişi bize , kendi neden olmadığı bir sorun
görüp de giderilmesine hazır olan bir kurumla ilgili şu olağanüstü deneyimi anlatmıştır :
“ Bir süre önce evimde çok kötü bir yangın oldu . Yangından sonraki gün ben içeri girmiş
zarara bakarken ailem de perişan , öndeki merdivenlerde oturuyordu . O sırada kapımızın
önünde bir domino pizza kamyonu durdu ve sürücüsü elinde pizzalar bize yaklaştı . Ben
kendisine pizza sipariş etmediğimi , evimizin yandığını söyledim . Sürücü “ Biliyorum “ diye
cevap verdi “ Yarım saat önce buradan geçerken kapınızın önünde gördüm sizleri . Aç
olabileceğinizi düşündüm ve çalıştığım dükkanın yöneticisine size bir pizza yapmayı önerdim
. Buyrun , içerde herşey var . Ama böylesinden hoşlanmıyorsanız geri götürür istediğiniz gibi
bir pizza yaparım size . Para istemez , dükkanın ikramı bu .” Anlatan sözlerini şöyle bitirmişti
, “İnanamıyordum . O günde sonra başka bir yerden pizza alır mıyım sanıyorsunuz “ .
GENEL SINIFLANDIRMALAR
Perakende ticareti
Üretici Hizmetler:
Mal üretenlere hizmet veren alanlar bu gruba girerler .
Sigorta
Muhasebe
Hukuki hizmetler
Sosyal Hizmetler
Sağlık hizmetleri
Dağıtıcı Hizmetler:
Bunlar birincil ve ikincil sektörlerdeki faaliyetlerin doğal bir sonucu olarak üretilen hizmetler
olup şunları içerir .
Ulaştırma ve depolama
Haberletme
Toptan ticaret
Hastaneler
Eğitim
Dini hizmetler
Dernek ve vakıflar
Posta hizmetleri
Kamu hizmetleri
Kitisel Hizmetler
MATRİS SINIFLANDIRMALAR
Kapasite tahsisi
Bir örnek vermek gerekirse bu matrisin somut hizmet – insan bölgesinde , hizmetin kullanıcısı
doğrudan insan vucududur ve somut bir hizmet sözkonusudur . örneğin bir hava yolu yolcusu,
uçak ile yolculuk yapmak istediğinde bir havaalanından diğerine fiziksel olarak nakli söz
konusudur.
Ev hizmetleri:
Mallardan bağımsız olarak satışa sunulan , dokunulmaz , elle tutulamaz .( Örnek : Sigortacılık
, avukatlık )
Dokunulur malların kullanımı için gerekli olan dokunulmaz eylemler . ( Örnek : Taşıma ,
eğlence )
Müşterinin, hizmet sunumu boyunca fiziksel olarak o mekanda bulunması gerekli olan
hizmetler:saç kesimi ve şekillendirilmesi,lokantada yemek yeme vb.
Müşterinin, yalnızca hizmetin başlangıç ve sonunda fiziksel olarak hizmetin verildiği
mekanda bulunmasının yeterli olduğu hizmetler: arabanın tamir için servise, elbisenin kuru
temizleyiciye bırakılıp hizmet gerçekleşince geri alınması vb.
U eder
Y
U * Eğitim * Bankacılık
M * Tiyatrolar * Sigorta
Talepte geniş dalgalanmaların görüldüğü bir sektörde faaliyet gösteren ve talebin yüksek
dönemlerinde, buna gecikmesiz cevap verebilen bir hizmet işletmesi, her dönemde sunduğu
hizmete ilişkin talebi karşılayabilecektir. Dolayısıyla, böyle işletmeler toplam talebi arttıracak
stratejiler izlemelidir. Buna karşın, dar talep dalgalanmalarının görüldüğü bir sektördeki
hizmet firması, talebin yüksek dönemlerinde, buna gecikmesiz olarak cevap verebiliyorsa,
“talep ve kapasitede büyümeyi destekleme” ile “mevcut durumu sürdürme” alternatifleri
arasında tercihini yapacaktır.
Öte yandan, mütterinin tek bir şubeye gitmek suretiyle hizmetten yararlandığı durumlarda,
müşteriye sağlanan hizmet kolaylığının en alt düzeyde olduğu söylenebilir. Birden fazla
şubede hizmet sunmak kolaylığı arttıracağı gibi koordinasyon ve kalite kontrolu gibi
problemleri de beraberinde getirecektir.
Diğer bir durumda ise, müşteri ile firmanın fiziki olarak karşılaşmaları gerekir. Bu ilişki posta
veya elektronik haberleşme araçlarından yararlanarak gerçekleştirilmektedir. Her hizmet fiziki
karşılaşma olmaksızın haberleşme sistemleri yardımıyla sunulamaz. Ancak hizmetin belirli
bölümlerini ayırarak bunları belirtilen şekilde gerçekleştirme olanağı vardır. Hava yollarının
rezervasyon bilgilerinin verilmesi , bilet kesilmesi gibi hizmetlerde bu durumla karşılaşılır.
HİZMETLERİN ÖZELLİKLERİ:
SOYUTLUK:
Hizmetin en belirgin özelliği soyutluğudur. Soyutluğun çok önemli sonuçları vardır. Hizmetin
soyut olması demek, hizmetin elle tutulamaz, görülemez, duyulamaz, bir ölçü birimiyle ifade
edilemez, sergilenemez paketlenemez ve taşınamaz olduğu anlamına gelir. Tüm bunların
sonucunda hizmet “dayanıksızdır”dır. Bir operada, bir koltuk o gece için tutulmamış ise geliri
sonsuza kadar kaybedilmiş demektir ya da belirli bir seferde uçakta boş kalan koltuk bir daha
hiç satılmayacaktır. Başka bir deyişle bir hizmet pazara sunulduktan sonra tüketilmemesi
durumunda ortaya çıkacak ekonomik kayıplar sonradan giderilemez.
Müşteriler açısından bakıldığında, tüketiciler hizmeti satın almadan önce hizmetin niteliğini
ve değerini ölçemezler. Çünkü hizmet, davranışlarla ortaya konulabilen ve fiziki bir boyutu
olmayan bir faaliyettir.tüketici bir hizmeti satın alırken daha çok geçmişteki deneyimlerinden
yararlanmaktadır.
Hizmetlerin fiziksel bir varlığa sahip olmamalarının bir diğer sonucu da, gebellikle patentle
korunamamaları ve fiyatlandırmalarındaki güçlüklerdir.
Hizmetin sunumu tüketim boyunca ya da tüketimin bir bölümü sırasında olabilir. Mallar
üretilir, satılır ve tüketilir. Hizmet ise üretilip tüketildikten sonra satılır.başka bir deyişle
hizmetler üretildiği anda tüketilirler. Yani hizmetin yaratılması ile kullanımı eş zamanlı olarak
oluşmaktadır. Bunun iki önemli sonucu vardır. Birincisi çoğu kez üretici / hizmeti yaratan ile
satıcının aynı kişi olması ve hizmeti sunan kişinin, hizmetin bir parçası olmasıdır. Yani
hizmet, hizmeti üretenden ayırdedilemez. Bu durum hizmet sektöründe doğrudan / aracısız
dağatımı ortaya çıkarmaktadır.
Hizmetin üretilmesi ile pazarlanması birbirinden ayrılmadığı için, bir hizmet aynı anda bir çok
pazarda pazarlanamaz. Ayrıca, aynı anda çeşitli hizmetlerin aynı anda pazarlanması da
mümkün olmamaktadır.
Eş zamanlı üretim / tüketimin bir diğer önemli sonucuda müşterinin hizmet üretim sürecinde
yer almasıdır. Gerçektende bir çok hizmet türünde (taksi tutma, restoran, berber vb de olduğu
gibi) müşterinin bizzat bulunması ,olaya tanık olup yaşaması gerekmektedir. Bu açıdan
hizmetin pazarlanmasında başarı veya başarısızlık, hizmeti üreten ile satın alan arasındaki
ilşkiye bağlıdır. Bu ilişkinin niteliği başarıyı doğrudan etkiler.
Eş zamanlı üretim / tüketim’in bir sonucu da müşterinin mülkiyet hakkı olmaksızın bir
hizmetten yararlanmasıdır. Böylelikle tüketici riske girmemiş olmakta, gereksiz üretim
ömlenerek kıt kaynakların ekonomik kullanımı sağlanmaktadır.
HETEROJENLİK:
göre oluşabilir. Bu durumda hizmetin kalitesi ve performansı önceden kesin olarak ölçülemez.
Hizmetin niteliği onu üreten insanın beceri ve kapasitesinden ayrılamaz.
DEĞİŞKEN TALEP:
Hizmete olan talep göreli olarak değişken ve belirsizdir. Bu talep yalnızca yıllara, mevsimlere
ve aylara göre değil, günden güne ve hatta bir gün içindeki saatlere göre bile önemli ölçülerde
değişebilir. Bu durumda sunulan hizmet miktarı ile talep edilen hizmet arasında denge kurmak
her zaman işletmenin elinde değildir. Kimi zaman talebin artması durumunda hizmet arzı
yetersiz kalırken, kimi zamanda fazla hizmet arzı karşısında talep yetersizliği ekonomik
kayıplara neden olmaktadır. Dalgalanan talep nedeniyle hizmet üretim kapasitesinin
belirlenmesi zor olmakta, ayrıca verimlilik ve performansın ölçülmesinde güçlüklerle
karşılaşılmaktadır.
İNSAN ODAKLILIK:
Hizmet, hizmeti üreten ile tüketen arasında yüzyüze ilişki ve yakınlık gerektirir. Yani hizmet
insanlararası ilişkilerle ilgilidir. Dolayısıyla hizmet sektöründe insan varlığı kesin ve
kaçınılmaz bir zorunlulıktur. Bu açıdan hizmet yönetimi bir ilişki yönetiim anlamını
taşımaktadır.
Yukarda açıklanan özellikler, hizmetin bir ürün ya da maldan önemli noktalarda farklılıklar
içerdiğini göstermektedir. Bu farklılıklar aşağıda karşılaştırmalı olarak sergilenmektedir.
Değerlendirme ölçütü
HİZMET
MAL
İŞLEMLER
Insan odaklı
teknik
Belirsiz, kararsız
Kararlı,kestirilir
Emek yoğun
Sermaye yoğun
Merkezkaç
Merkezi
ÇIKTILAR:
Stoklanamaz
Stoklanabilir
Taşınamaz
Taşınabilir
Toptan üretilemez
Toptan üretilebilir
Fabrikasyon olanaksız
Fabrikasyon olanaklı
Soyut, dayanıksız
Fiziksel, dayanıklı
Daha az standarttır
Standarttır
ÇALITANLAR:
Kolay denetlenemez
Kolay denetlenir
Günümüzde hizmet sektörü, ekonominin gelitme süreci içinde giderek artan bir önem
kazanmaktadır. Yirminci yüzyılın ikinci yarısından başlayarak, hem gelişmiş hem de
gelişmekte olan ülkelerde, hizmet sektörü, diğer iki sektörü yani tarım ve sanayiyi geride
bırakmaya başlamıştır.
Hizmetlerin kendine özgü özelliklerinden dolayı hizmet işletmelerinde mal üreten işletmelere
göre bazı farklılıklar olması doğaldır. Hizmet işletmelerinde alınan kararlar üzerinde önemli
bir etkiye sahip olan bu özellikler aşağıda açıklanmaktadır.
Envanter Yapılamaz:
Emek Yoğundur:
Hizmet işletmeleri genellikle emek yoğun çalışırlar. Yani birim çıktı başına daha az donanım
gerektirir. İş akışı, makinalara bağlı olan sanayi işletmelerine göre bu özellik, hem hizmet
üretiminin kontrolunu zorlaştırır hem de stratejilerin geliştirilmesinde belirsizliği arttırır.
Diğer tarafdan aynı açıklamalar, hizmet işletmelerinin miktar standardı için de geçerlidir.
Örneğin bir psikolog doktorun bir günde kaç hasta muayene ettiği belirlenebilir. Hatta
hastalar, şikayetlerine göre sınıflandırılarak istatistikler çıkartılabilir. Ancak doktorun bu
hastaların herbirine sağladığı hizmet miktarını ölçmekkolay değildir. Ayrıca doktorun günlük
kapasitesinin tam olarak ne olacağı, önceden tam olarak kestirilemez. Bu nedenle hizmet
işletmelerinde genellikle hedeflerin yaklaşıkla belirlenmesi yeğlenir.
Hizmet itletmeleri,üreten ile satın alan arasında doğrudan ilişki gerektiği için pazara yakın
olmak zorundadırlar. Bu özellik hizmet işletmelerinin faaliyet alanlarını sınırlandırarak
olumsuz bir etki yaparken müşterilere ve rakiplere yakın olmasına bağlı olarak bazı
üstünlüklerde sağlayabilir. Bu genellemeye rağmen, bazı hizmet işletmeleri aracı kurumlar
(acentalar, komisyoncular gibi) kullanabilmektedirler. Bu tür bir dağıtım kanalıda yine mal
üreten işletmelerden farklı bir nitelik gösterir.
Hizmet işletmeleri mal üreten işletmelere göre genellikle küçüktür ve pazara yakın olması
gerektiği için de daha sınırlı bir alanda faaliyet gösterirler. Tepe yöneticileri hem çevreyi hem
de işletme içini daha yakından gözleme olanaklarına sahiptir. Dolayısıyla stratejik yönetimde
ve işletme içi yönetimde ayrıntılı kontrol sistemlerine gerek duyulmadığı söylenebilir. Ancak
küçük olmanın verdiği zayıflıkları da bünyesinde taşıdığı unutulmamalıdır.
Bankalar gibi hizmet itletmelerinin, genit alana yayılmaları ve tüm ülke pazarına yönelmiş
olmaları bu gerçeği fazlaca değiştirmez. Çünkü bu tür bir pazar genişletme çalışması, aslında
benzer nitelikte hizmet birimleri için yapılan yatırımların, pazarın olduğu yerde
tekrarlanmasını gerektirmektedir.
Mal üreten işletmelerde olduğu gibi hizmet işletmelerinde de pazar hacminin belirlenmesi,
pazarın tanımlanmasında yeterli olmaz. Bir hizmetin pazarı, “birbirine benzer nitelikte bir dizi
istekden meydana gelir” ve satın alınan hizmetin, tüketicilerin isteklerini tatmin edeceği
varsayılır. Dolayısıyla hizmet pazarının tanımlanmasında sunulacak hizmetin niteliklerinin de
açıklanması gerekir. Hizmet işletmelerinin pazarının tanımlanmasına tüketici isteklerinin
incelenmesi ile başlanmalıdır. Diğer taraftan satışa arz edilen hizmetin, alım veya kullanım
sıklığı önemli bir faktör olarak gözönüne alınmalıdır.
Mal üreten endüstriyel kuruluşların, stratejik yönetim kapsamındaki çok değişik stratejilerden
yararlandıkları bilinmektedir. Bu stratejiler sonucunda da ekonomik üstünlükler
sağlayabilirler. Teknolojiye, pazara vb. Noktalara yönelik olarak geliştirilen bu çabalar
genelde standart ve somut mallar üzerinde odaklaşır. Yani stratejilerin yoğunlaştığı nokta
somut üründür.ürünün tanımlanmışlığı, bu malların üretiminde olduğu kadar ,pazarlama,
dağıtım ve satışında da, rakiplerin mallarında ayırdedilmeyi sağlayacak stratejik
farklılaştırmanın yapılmasına olanak verir.
Hizmet işletmeleri, strateji oluşturmada, çok ender olarak bu gibi üstünlüklere sahip
olabilmektedirler. Hizmetin soyut ve geçici bir faaliyet olması, çoğunlukla doğrudan insan ve
onun kullandığı donanımla üretilmesi ve üretildiği anda tüketiliyor olması, hizmet
işletmelerini rekabet üstünlüğünün sağlanmasından yoksun bırakmaktadır. Bununla birlikte
teknikler farklılık gösterse de, geleneksel stratejik yönetim yaklaşımlarından yola çıkarak
hizmet işletmeleri için stratejiler geliştirmek mümkündür. Atağıda bu stratejilerin bazıları
örneklendirilecektir.
Bazı hizmet yatırımlarında ise, yüksek kapasite yerine düşük kapasiteli birden çok birim
kurarak ortak yönetimden yararlanılabilir. Örneğin büyük bir sınema salonu yerine, aynı
alanda küçük sahneli birden çok sinema salonu açarak büfe, bilet satışı, projeksiyon odası vb.
merkezleştirilebilir. Böylece hem daha az eleman istihdam edilir ve hem de müşterilerin çok
azaldığı dönemlerde bazıları devre dışı bırakılabilir.
Reklam ise önemli bir avantajdır. Bölgesel ve/veya ülke çapında yapılan reklamlarla pazarda
önemli bir yer kapılabilir. Ancak küçük boyutlu işletmelerin rekabet edici reklamlara
yönelmeleri için her zaman sermayaleri yetmeyebilir.
Donanıma dayalı işletmelerde, özellikle bilgisayar programı üreten işletmelerde olduğu gibi,
patent alınarak rekabet engeli konulabilir. Az sayıda olmakla birlikte bu tür rekabet engelleri
koyma fırsatı, insana dayalı hizmet işletmelerinde de bulunmaktadır. Yönetim danışmanlık
firmaları, kendilerine has bir problem tanı ve çözüm tekniği geliştirerekkullanım ve yayım
hakkını ellerinde tutabilirler.
HİZMET ÇEŞİTLENDİRME:
Mal üretimine yönelik işletmelerde, markası ve kalitesi tanıtılarak, malın piyasada etkililiği
arttırılabilmektedir. Böylece başarılı bir malın markası, benzerleri arasında ayrıcalıklı bir yer
tutabilir. Buna karşılık bir hizmet işletmesi, yaptığı hizmetin tür ile kalitesinde, saygınlık ve
imaj oluşturur. Oysa hizmetlerin soyut olma özelliği nedeniyle saygınlığın geliştirilmesi
olanaksızolmamakla birlikte daha fazla çaba ve birikim gerektirecektir.
MALİYETİ DÜŞÜRME:
Mal üreten işletmelerde emeğin yerini sermayenin alması, klasik bir maliyet düşürme
yöntemidir. Özellikle donanıma dayalı hizmet işletmelerinde yeni ve gelişmiş teknolojilerin
kullanılması maliyetleri düşürür. Otomatik araba yıkama işletmeleri buna güzel bir örnektir.
Faaliyetler otomatikleştirilmediği zaman, uzmanlaşmış pahalı elemanlar yerine mümkün olan
durumlarda özelliksiz ve daha ucuz işçiler istihdam edilir. Örneğin danışman firmalar ön
hazırlık çalışmaları yaptırmak için yeni mezun öğrencileri çalıştırabilirler, sürekli olmayan
programlar için, söleşmeli personel yerine program danışmanları kullanılabilir.
Diğer taraftan bir hizmet analiz edilerek, bütün hizmeti oluşturan hizmetler saptanır, müşteri
hizmetlerinde doyumu etkilemeyecek işlemler kaldırılır ve böylece maliyetler azaltılabilir.
Havayollarında birinci sınıf ve ikinci sınıf bölümlerinde olduğu gibi. Gerçekte her iki sınıfta
da temel hizmet aynıdır, ancak birinci sınıfta biraz daha geniş koltuk ve fazla içecek için
ödenen ücret daha yüksektir.
Daha önceden belirtildiği gibi, sunulan hizmetin (özellikle insana dayalı olanların) bir
biriminin maliyetini belirlemek oldukça zordur. Ayrıca hizmet alımları, çoğu kez isteğe
bağlıdır ve kolayca ertelenebilir. Dolayısıyla hizmet işletmelerinde fiyatlandırma maliyet
üzerinden değil, değer üzerinden yapılır. Değer ise, genellikle ya tüketiciler tarafından ya da
piyasa tarafından belirlenir ve subjektifdir. Bu nedenle fiyatlandırma, hizmet işletmelerinde az
kullanılan stratejik bir silahtır. Ancak bu, fiyatlandırma stratejisinin hiç kullanılmayacağı
anlamına gelmez. Nitekim sigorta şirketleri, sürekli müşterileri için indirimli fiyatlar
uygulayarak; danışmanlık firmaları değişir fiyatlar uygulayarak; sinema gibi eğlence
merkezleri de sabit fiyat kullanarak, rekabet üstünlüğü kurmaya çalışmaktadırlar.
Hizmet geiştirme süreci, fiziki nesnelerden çok kavramlarla ilgilenir. Bu süreç hizmet
işletmesinin donanıma veya insanlara dayalı olmasına göre farklılık gösterir; ancak her iki
türde de pazar araştırması yapmak ve test etmek bir hayli güçtür. Yeni bir ürün için müşteriler
ikna edilmelidir. Bu durum, yeni bir hizmet sunmanın maliyetini de yükseltebilir. Bununla
birlikte, özellikle insana dayalı hizmet işletmeleri bazı rekabet üstünlükleri yakalayabilir.
Çünkü yeni hizmet, mevcut çalışanlara kolayca uygun hala getirilebilir ve piyasaya sunulmuş
olsa bile değiştirilebilir. Diğer taraftan hizmet işletmelerinde yeni hizmetleri taklit etmek
oldukça kolaydır. Örneğin havayolları ve bankalarda buna sıkça rastlanır.
Hizmet işletmesi rakiplerini ele geçirerek büyüyebilir. Bu strateji özellikle donanıma dayalı
olanlar daha kolaydır. Ancak insana dayalı hizmet işletmelerinde satınalma riski bir
yaklaşımdır. Çünkü fiziki bir değer satın alındığı zaman anlaşma imzalanmasıyla iş
tamamlanır. Oysa insanların ön planda olduğu durumlarda, istihdam anlaşmaları ve teklif
edilen yararlar ne olursa olsun, kazanma ve kaybetme riski yüksektir. Satınalınan bir
işletmede kilit personelin işte ayrılması önemli sorunlar doğurabilir. Dolayısıyla bu tür strateji
izlenirken, “kilit personelinolmaması durumunda bu işletmenin değeri nedir?” sorusu
sorulmadan anlaşmaya varılmamalıdır.
Özetle belirtmek gerekirse, hizmet işletmeleri, mal üreten işletmelere göre daha az strateji
geliştirme olanağına sahiptirler. Mal üreten işletmelerin kullandığı bazı strateji ve taktikleri
kullanma fırsatına sahip olmakla birlikte, hizmet işletmelerinde başarılı bir stratejik yönetim,
hizmetin maldan farklı olduğunun kavranması, onu ayırdeden özellikleri düşünmeyi de
zorunlu kılacaktır.
HİZMET YÖNETİM MODELİ:
Hizmet yönetiminin kritik noktası satıcı ile müşterinin karşılaştığı sıcak noktadır. Üretim ve
tüketimin eş anlı olarak yapıldığı bu noktada çalışan ve müşteri karşı karşıya gelirler.
Müşteri belli bir hizmet beklentisi içindedir. Çalışan ise bu beklenen hizmeti sunma
çabasındadır. Hizmeti telep eden müşteri yalın bir varlık değildir. Herşeyden önce bit
insandır. Özel bir kişiliği vardır. Gereksinimlerini karşılamak düşüncesindedir. Alacağı
hizmetle ve hizmeti veren kurumla ilgili olarak duydukları, okudukları yardımıyla bir görüşe
sahiptir. Bir alıcı olarak kazanmış olduğu deneyimler vardır.
Cephede çalışan da (hizmeti sunan) herşeyden önce bir insandır ve belli bir kişilik
taşımaktadır, belli bir tutum ve davranış normuna sahiptir. Ancak cephedeki çalışan yalnız
değildir. Hizmete yönelik bir bakış açısıyla donatılmıştır, yani bir stratejiye sahiptir. Ayrıca
hizmetin nasıl üretileceğine yönelik sistemlerle ve hizmet üretimini kolaylaştıran kaynaklarla
desteklenmektedir.Bu durumda, basit bir hizmet alışverişi olarak görünen olay giderek
karmaşıklaşmaktadır.
Hizmet Yönetim Modeli, Genel Hizmet Modelinde gösterilen gerçekler ışığında işleyecektir.
Mütteri,Strateji,Çalışan,Sistem,
Hizmet tirketlerinin müşteriye ve müşteriye verecekleri hizmete ilişkin net bir görüş ve açık
bir stratejileri olmalıdır. Müşteriye nitelikli bir hizmetin güvencesini veren ve tüm
çalişanlardan bunu sağlamalarını bekleyen bir kültürleri olmalıdır.
Hizmet yönetm modelinde yer alan bu kavramlar birbirinden bağımsız değildir. Bir bütün
oluştururlar. Temel soru şudur: Hizmet kalitesini oluştururken bu dört etmen arasındaki ilişki
nasıl düzenlenmelidir? Bu dört etmen bir bütün olarak nasıl birlikte çalışırlar?
MÜŞTERİ:
Hizmet yönetim modelinde müşteri odak noktada yer almaktadır. Şirketler ne yapacaklarını
müşteriden öğrenirler. Bu durumda, hizmet şirketlerinin içe dönüklükten kurtulmaları,
kuruluşun dışına çıkarak müşterinin beklenti ve gereksinimlerini dinlemeleri ve onların
satınalma güdülerini anlamaları kaçınılmaz bir zorunluluktur.
STRATEJİ:
Hizmet şirketleri bir hizmet hizmet stratejisi oluşturmalıdır. Buradaki amaç,hizmet olgusuna
rakiplerden farklı bir yaklaşımda bulunmaktır. Böylelikle, müşterinin gözünde, düşüncesinde
ve gönlünde rakip kuruluşlardan ayrı bir yer edineceklerdir.
ÇALITANLAR:
Çalışanlar yalnızca cephedeki elemanlar değildir. Cephedekilere destek veren geri büro
elemanları “iç müşteri” anlayışı içinde destek yaratırlar. Bir diğer grup çalışanlar da
yöneticilerdir. Hizmet yönetiminde yöneticiler, emir verip yaptıran değil, gerekli zamanlarda
hizmet veren elemanlara yardım eden ve onları yüreklendiren antrenörlerdir.
SİSTEMLER:
Sistemler hizmetin nasıl sunulacağının kurallarını, biçimini ve desteğini açıklamaktadır.
Hizmet sunum biçiminin yani kullanılan sistemin arkadaşça olması gerekir.
Hizmet, müşteriye hizmet veren çalışanın işini kolaylaştırmalıdır. Iyi işlemeyen ya da sonuç
vermeyen bir hizmet sistemi için çalışanların sorumlu tutulmaları doğru olmayacaktır.
Hizmeti üreten sistemin tarzı, tanımlanmış olan hizmet stratejisini yansıtmalıdır. Başka bir
deyişle, sistemler stratejiyle çelişmemeli, çerçevelenmiş olan farklı hizmet bakış açısını
gerçeklemelidir.
HİZMET YÖNETİM SÜRECİ:
Elle tutulamayan soyut hizmetin yönetiminde karşılaşılan basit ancak önemli sorun tudur:
Kuşkusuz hizmet yönetim süreci, diğer tüm yönetim süreçleri gibi sürekli bir çevrimdir ve
hizmetin planlamasını, yönlendirilmesini ve izlenmesini içerir. Izleme, gerekli düzenleme ve
geliştirmelerle yeniden planlamaya bağlanmaktadır.
Müşterinin algılanması
Stratejinin yaygınlaştırılması
MÜŞTERİNİN ALGILANMASI:
Hizmet yönetim sürecinin ilk adımı müşterinin algılanmasıdır. Yani müşteriyi anlamaktır. Bu
amaçla üç ayrı sorunun yanıtı aranmalıdır.
Mütteri kimdir?
Özellikleri nelerdir?
Mütteri ne istiyor?
Müşterinin tanımlanmasından sonraki adım, müşteri isteklerinin yerine getirilmesi için oyun
planının kurulmasıdır. Bu amaçla yanıtlanması gereken sorular şunlardır:
Sistemler, elemanların işlerini kolaylaştırmak için gerekli olan kaynakları belirler. Sistemlerin
kurulması ile müşterinin bakış açısı yakalanarak stratejiler uygulamaya aktarılır. Yani,
sistemler, hizmete bakış açımızı eyleme dönüştürürler. Burada, önemli nokta, sistemlerin
müşteri eğilimlerine, istek ve gereksinimlerine göre düzenleme gereğidir. Eğer sistemler
müşteriye itici geliyorsa, çalışanların ne kadar içten davrandıkalrı pek önem taşımayacaktır.
Müşteriye sıcak bakan bir sistemde personel karar verme yetkisine ve bürokrasiyi azaltma
esnekliğine sahiptir.
Hizmet stratejisinin tüm çalışanlar tarafından algılanması için sürekli iletişim sağlamak
anafikridir. Bu amaçla, stratejiyi gündemde tutacak tanıtım kampanyaları yapılmalıdır.
Hizmet yönetiminde, müşteri ile yüzyüze gelen çalışanların özel bir önemi vardır. Eğer
stratejiler kurumun en uç birimlerine ve noktalarına kadar yaygınlaştırılamaz ise sonuç
alınamayacaktır. Bu nedenle stratejilerin, becerilerin ve uygulamaların kurumun bütününe ve
özellikle uç birimlere kadar yaygınlaştırılması özel bir önem taşımaktadır.
Bu soruların yanıtlanabilmesi ilk adım müşterinin sürekli olarak izlenmesi gerçeğidir. Ikinci
adım ise stratejilerin ve uygulamaların standart duruma getirilmesi ve kurumun ortak
değerleri, ortak bilinci yani bir kültür olarak oluşturulmalarıdır. Değişimler karşısında işlemez
duruma gelen sistemlerin keşfedilmesi, yetersizleşen becerilerin fark edilmesi ve
geliştirilmelerinin ortak bir kurum kültürü çerçevesinde kendiliğinden sağlanması gereklidir.
Değişimleri kalıcı kılmak sürekli bir dikkat gerektirecektir.