You are on page 1of 10

ISMET

DOGAN

JPENETRATUM NE iIMDESIN NE DMDA

KKNDEKKLER/CONl'ENl'

5
MARCU GRAlF

IBEDEN IBAKXX IBODY GAZ E

6
14

FRAGMENTED XMAGES AlBOUT TJI-llE WORK OF KSMET DOGAN IPARAlLANMX MGElLER KSMET DOGANTN AUMAlLARX ZERNE

EM RE ZEYTKNOGLU

KENDKMK GRDGM

GRYORUM

ALPAN AKGL

18
24

KSMET DOGAN RESKMlLERNN YORUMlLANMASXNDA AKT ARXM VE KARX AKT ARXM

AHMET

BOZKURT

GZN

EGEMENlLKGK

Gzn Egemenlii Ahmet Bozkurt


smet Doan Resminde Bergi-Bak'm Esemplastic nas ve Penetratum
i

"Gz, bak deil, yark ruh deil." Ro/and Barthes Heidegger, Stefan George'un o nl "Kein Ding sei wo das Wort Gebricht"* dizesi zerinde durduu bir yazsnda szn otantik dolaym akn bir ontik kkensellikten hareket eden Dasein'in, evresel bir dsalln ierisinde yiten mekann rtl (veiling) yzn oluturduunu belirttii bir varlk sorusuyla (seinfrage) son(u)landrmaktayd. Heidegger'in hermetik bir dolaymn dnda dnlemeyecek olan Dasein'i, kutsalolan dil araclyla adlandran insann kendi varoluunun ikin snrlar ierisinde bu dnyaya bir eklenti (supplement) olarak atlmlnn (geworfenheit) zsel bir ikrardr. Onun iin Heidegger, bir ift kaba kyl ayakkabsn betimleyen bir Van Gogh resmi iin "burada ne var" diye sorar. Her bak bir snrdr. Kendisine balalan nesne ontik ikinliine ynelen tm uzamsal grme biimlerine kar hep bir "var"n ierisinde konumlandm kendisini. Heidegger'in "hepsine ve hibirine" demekten kanmayaca bir bakmllk ierisinde Van Gogh'un resminde farkllaan ya da ona bakan kiiyle btnleen bedensel fenomenin (leibhanomen) nasl bir dilsel yarkta (punctum) fra darbelerinin egemenliine yenik dtn anlayabiliriz. "Gerekte resim hibir eyi andrmaz " der Heidegger. Fakat bu resmin anlatt eyin kimin hikayesi olduunu sylemeden de edemez. Resimde aa kan ey gerekte bizim varlmzda btnselliini bulan bir ikin1ikdzlemidir. Bu resimde yurtlanan, barnan (verborgenheit) ey en yaln haliyle kendi ben'idir insann. Bu anlamda da zaten bir yerlere yerleik olan milletin mekann adlandrmaktadr bu resim. Zira zaman ve mekann ikinliinde yaplaan varlk her eyin tamamen nesneletii bir uzarnda bedenlemeye (embodiment) de nihai formunu verir. Heidegger'in bedensel fenomen olarak nitelendirdii ey de sonuta bedene ynelik tm psiik isel itkileri ve tm dsal edimleri balam d tutarak btn bunlarn dnda tamamen diyalojik bir sre sonrasnda oluturulan varla ikin bir farkndalk halidir. Zira varlk bir yurtluk, yurtlanma; zamana ve mekana kapanml, "orada"l ve "burada"l imler. Mutlak surette bir yere ve yurda balanr varlk. Varln tm yaamsal dinamiini de zaten bu tr bir yurtluk dncesi oluturur. Onun iin bir yurtluun her zaman iin varln tm ontik kkenselliini ve sahiciliini tamamladn da unutmamak gerekir. Yan Gogh'un resminde btn plaklyla ortaya kan olgu da budur zaten. Varln ontik kkenselliinde bir saklanmln, barnmln bulunmasdr. evresel bir dsalla doru ilerleyen edimselliin dille birlikte varlkta bulabilecei son barnaklardan biridir bu resmin imledii. Hlderlin ise "die vater/andische Umkehr" diye dillendirdii yurda dn varln ontik kkenine iirsel bir dn ve kapanma olarak grr. Tam anlamyla bir barnma ve
* "Szn kesildii yerde hibir ey varolamaz. "

saklanmlk halidir burada egemen olan. te yandan bilme istencinin varln ontik formuna ynelik bir eylemlilii kkrtmas en basitinden, Yan Gogh'un bir ift kaba kyl ayakkabsn betimledii bir resimde ortaya kmas Dasein'in dnya iindeki varlnn gnderimsel zn ifa eder. Kutsalln ierisinde barnan dilsel srelerin rtt bir beden Heideggeryen anlamda "diinya-iinde-varlk't onu bir yere ve yurda kapatan metafizik dolaymn ve bedensel fenomene ikin mekansalln tinsel bir davurumudur. "Dicheriscl wohent der mensch" (insanlk iirce, iir halinde yurtlanr) diyor Hlderlin. nsan varoluunun zsel bir niteliini imleyen varlk sorusuna Heidegger'in "airane dnme" (des dichenden Denkes) olarak kutsad bir olu iindeki gelecei (gewesende Zukunft) varoluun gvdesel btnl sayesinde tamamlamak olacaktr. Daha en bandan itibaren dile, zellikle de iirsel dile zel bir nem atfeden Heidegger kendi yorumsamac geleneini btnyle kuatan Yeni Ahid'in tm hermetik dolaymn yanslarcasna sz hep varln ilksel kkeni olarak grmtr. Dili bir iir gibi grr ve yle adlandrr Heidegger. Dil, bir halk tarihe maleden iirsel uzamdr ona gre. Onun iin dil bu anlamda bir toplumun Dasein'ini (oradavarlk) oluturur. Zira iirsel dil insan varoluuna ikin zlerin ifa edildii biricik ezamanllk biimidir. iirsel dilin gvdesel bir paralanma ierisinde izofrenik bir ayrma uramas insan varoluunun tm ontik kkenselliini oluturan bu dnyaya ait bir dilin psiik snrlar ierisinde aa kar. Bu dnyaya atlan (geworfenheit) insan yine bu dnyaya atlan bir dil araclyla bir yere ve yurda sahiptir. Dile getirilemez olann aktarld bir zemin, bir ara-yer olan iirsel dil dsel bir imgelem ierisinde insan varoluunun kapsn aralayan uzamsal bir eikte durmaktadr. Dilin ierisindeki tm farkndalk biimlerini kutsayarak mekana ikin tekillikleri yerelletiren varlk sz bedenden ayran yaltlm imgelerin hkmranlna da bylece son verir. Zira varoluun ierisinde barnma olanan yalnzca dil salar. Zaten Heidegger de iiri varln szle tamamland bir biim olarak grr. Sz bedenden ayrmak kutsaln dili olan iirsel dili imleyenin yittii bir uzarnda znesiz ve tarihsiz brakmaktan baka bir ey deildir. Zira insan kutsalolan dil araclyla, iirsel dille adlandrr. Heidegger dilin bu tinsel dolaymnn farknda olarak Stefan George'un iirinin imledii anlamn dna karak son sz oktan sylemitir. Sz kesildii zaman bir "varlk" ortaya kar: Ein "is" ergibh sicb wo das Wort
Zerbrich. "

uh ve melarkolik bir suskunluk ierisinde varolan beden zaman ve mekan rten bir tinsellik biimi olan dilsel bir aura'da bu dnyaya kar cephe alr. Dilde ortaya kan, dilin psiik snrlar ierisinde yurtlanan bir dnya da ancak byle bir bakmllk

24

halinin egemen olduu ontik bir farkllk ierisinde tenin metafizik dolaymna boyun eer. Hennetik bir dolaymn ierisinde kendi btnselliine kavuan Heidegger'in Dasein'i bile evresel bir dsalln ierisinde yiten tarihseilikle malul dilsel bir dnyaya sahiptir. Onun iin biraz da gemie mitik bir balanma sz konusudur burada. Zira varlk ayn zamanda ancak gemie ait nostaljik bir hatrlanma (andenken) ierisinde bu dnyaya dahilolabilir. Walter Benjamin'in tikel bir zaman ve mekan rgs olarak ele ald aura bedeni rten bir tinsellik biimine sahiptir. Dnyaya ve kltre bakmak ise hep vitalistik bir zle mcehhez olan bir aura'nn zaman ve mekan rten tinsellii, tinsel mahremiyeti (privacy) ile bir bedene kavuabilecektir. te hep bundan dolay da simetrik bir arzu iroler aura'y. Tinsel bir bakmllk halinin hazzn doruk noktasna ulat bir zamanda aura'da bylece uzamsal bir yer edinir kendisine. Keza izoid bir yanlsama sonrasnda bedeni rten tinselliin zneden tecrid edilerek sahte bir otantizm ierisinde gvdelemesi "teki"nin yzn aynlatrarak her trl iktidarn gcn kutsayan yeni bir dil sayesinde gerekleir. "Dil kendi kendisine dokunarak doyuma ular" diyor Barthes. i Duyumsal dilin tensel ekicilii bedende biimlenen ontik dili felce uratr. Zira dil bedeni sarar. Bu noktadan sonra-da zaten

bir nc ten, bir nc dil devreye girer. Bu ise, szel imgelemlere sarlan "teki"nin dilin zgllnde ifa olan bir bedene kapanmasndan baka bir ey deildir. Kendisine her baknda "teki" olmakln hznn tadan beden MerlauPonty'nin algsal fenomenolojisinde de "hem gorendir, hem de gornurdur+" Dolaysyla eylerin bedenimizde at yark (punetum) neyse szel imgelemlerin bilinte at dnya da ayn grnr i-uzama aittir. Tpk Barthes'in kutsad "baklmak"ln bizi kuatan ve saran nesnellii gibi beden(irniz)in istedii de "bir kibar orospu gibi" kendisine baklmasdr. Bak her zaman iin nesnelerin i-uzamna egemen olan mutlak bir eylemliliin gnderimsel kodunu oluturur. Bakmz istemli bir younluk ierisinden hareket eder. Onun iin "bana beden duyumumu bir nesne olarak deil, uzamda ve zamanda yaanan bir eyolarak geri verten)" bir akkanlk haline sahiptir bak. Bedenimiz, Josipovici'nin de syledii gibi, aynada olduu haliyle bakmza ak bir nesne deildir; bakan, hisseden, hareket edendir. "Benim arndan dnya, onu grdm iin deil, onun bir paras olduum iin vardr.t " Bize grnr olann mulak sreksizliini ve bu dnyadan kopan gstergelerin dehetinden yaylan dilsel ekiciliin ara-yzn gsterir baknuz. Dolaysyla yze ve bedene de mutlak bir snr koyarz. Bakmz her zaman bu snr zerinden hareket ederek bedene egemen olan irogesellii bu dnya ierisindeki izofrenik bir dilin ierisine kapatr.

25

Nasl bir dil iinde douyorsak ayn zamanda bize hkmeden dilin buyurgan doasna egemen olan bak da insan ayn ortalama simgesel dzen ierisinde tanmlayp merkezsizletiren gzn temel fallik imgesini oluturur. Bu fallik imge btncldr ve grnr olanla ilgili her alana mdahale ederek her trl edilgenlii de kkrtr. Merkezsizleen bir dilin ierisinde ortaya kan tm ontik farkndalk biimlerini kuatan gz kendi rettii temsiliyeterin tutsa olan bir varolu kipine sahiptir. Onun iin hep davurumsal bir snr imgesinin edilgenliinde farkl olann ve yerleik olann kltrel ethos'unu ierirnleyenynde (convergence) bir grnrlk ve srekli bir varolu kipini gerekli klar gz. ou zaman ise imgesel bir tecavzdr gzn bizlere sunduu ie geen nesnelerin her birinin kendi yokluunu ierirnledii bir su ortaklnn rn olan eylemsellik halinin kutsand bir durumdur bu. Dnyann eylemselliinde anlamn bulan bir baka abanan gzn hkmranlnda ina olunan bir gerekliktir bu. Zira simetrik olann yittii sonsuz bir aura'dr gzn imledii alan ... Jean Baudrillard'n "ortaya k esetii" adn verdii grntnn, transfigrasyonu salayan estetik araclyla aa kard bilin hali de simetrik bir gei annn durdurulduu bir imgeleme sahiptir. Dolaysyla grme'nin ve gz 'n

fenomenolojik almna egemen olan ey de sonuta estetikten yoksun bir nesnenin imgeselliine egemen olan ve bu nesneye yneler bakmzn grnr olmayan bir simetriden, bir ka noktasndan hareket ediyor olnasdr.
J Barthes, Roland (1993): Bir Ak Syleminden Paralar, (ev. Tahsin Ycel), stanbul: Metis, s.70.

2Merlau-Ponty, Maurice (1964): L '(Ed et l'Esprit, Paris: Editions Gallimard.; (1996): Sens et non-ses, Paris: Editions Gallimard. 3Josipovici, Gabriel (1997): Dokunma, (ev. Kemal Aakay), stanbul: Ayrnt, s. 21, 34.

"Adsz", 2005-06, Tuva/ zerine kark teknik,I 20 xl 50 cm (J Leroy ve A/ain De/on "Le Bamurai" 1987)

26

II

"Le jeu est la disruption de la presence. ,,* Jacques Derrida Esemplastic kavramn Yunanca El'.; EU TCAanElU szcnden treten Samuel Taylor Coleridge; bir biime sokmak, apayr eyleri dzgn bir btnde birletirmek anlamlarna gelecek ekilde kullanmt onu tm yaznsal metinlerinde." Gstergelerin akkanl ierisinde var olan, kendisini yaz ierisinde deneyimleyerek akn st kodlarla hayata mdahilolan bir nesneleme srecinin rndr kavramlar. Sreen imgeler evreninde hayat bulan her kavram olaslklarn evreninde dnenip duran rgen bir yapya sahiptir. Bu rgenlik de bizatihi ona yeterli bir lmszlk ve tamamlanmlk yazgsn zamann rtt bir safiyet ierisinde adlandrmasna olanak tanr. Tinin glgeledii bir dnya ierisinde vcuda gelen bylesi bir edimsellik hep bir paranteze alnan varlk dolaymnda varoluunun farkna varr. Bir nevi bulunma edimi olarak da dnlebilecek olan bu olgu safbir dnyann trajedisidir. Bu trajediyi var klan ise hep tanrsal zayfln lm korkusuna ikin olan bulunma halidir. Bu trden bir bulunma hali ierisinde zihine ait tm duyumsallklar (aisthesis), grnte bir merkez dncesinden hareket eden btnselliin dekonstrktifbir aba ierisinde paralanmasndan sonra esemplastic bir eylem ierisinde birletirilmeye allr. Jacques Derrida'nn yap kavramna ykledii zsel bir olay vardr. Bu olayona yklenen tm anlam yklerinden ok daha farkl bir uzamda ortaya kar. Yap ona yklenen tm anlam katmanlarndan farkl olarak bir "kopma" (rupture) ve iftekatlanma (redoublement)nn dsal biimi ile varolmaktadr. Derrida 'nn srarla zerinde durduu "yapnn yapsall" dncesi Bat epistemesinde hep indirgenen ve ntralize edilen bir kavram olagelmitir. Bu indirgerne edimi ise ona bir merkez bahetmekten daha ziyade bir mevcudiyet (presence) dmne ve sabit bir kkene duhl ettirilen bir jest yoluyla gerekletirilmitir. Derrida'nn "yapnn oyunu" (jeu de la structure) diye adlandrd ey tam da bu noktadan sonra bizatihi bir merkezden yoksun bir yap'nn bizzat dnlemez olan temsilinde dmlenmektedir. Fakat unutlmamas gereken bir ey vardr, o da, merkez ayn zamanda at ve mmkn kld bu oyunu kapatr da. Kurulmu bir oyun kavramnn merkezlemi yap kavramnn gerekte kendisini kurucu bir hareketsizlie ve gven verici bir kesinlik ierisinde ina olmasna balayan Derrida asndan tek kelimeyle bir anlamn tarihi ierisine alnan merkez dncesi daima yapy oyunun dnda olan tam bir mevcudiyetten itibaren dnmeyi denemitir. Onun, mevcudiyet (presence) olarak belirledii olgu, merkezin tm adlarnn srekli sabit bir mevcudiyeti imlemesi ile (eidos, arche, telos, energia, ousia, aletheia) ayn balamsal srete tezahr eder. Derrida'nn bir kopma, kesinti olarak adlandrd olgu ise szcn tm anlamlarnda hep bir tekran (repetition) imler.5 Paul Cezanne de, nasl, anlamsz hibir esi olmayan bir grme duyumsallndan hareketle kendi l doasn olutrduysa, resimin merkez yaps ierisinde oynad oyun ona sanatn kiisel bir duyumsama biimi olduunun farkna varmasn salad. Bylece Cezanne, sanata duyumsal bir gvde

kazandrarak onu bir resim olarak rgtlemeyi rgrmt." Varolann duyumsanabilir bir etkinlik kayna olarak aisthesis't nesneler dnyas ile olan ilikisi bizi grme fenomenolojisi ile kar karya brakr. Alglanabilir dnyann geitlerinden (poroi) akp gelen ey grmenin psiik sonularn da skalamayan bir estetik biime dayanr. Bu estetik biim ayn zamanda dnceyi (nesis) de tzsel bir durum olarak rgtler. Alglanabilir dnya ierisindeki tm bu grsel imgeler bylece bir bakalama (alloisis) edimi ierisinde varolurlar. smet Doan resmi de, daha en bandan beri, tpk MerlauPonty ve ardllarnn srarla dillendirdikleri eyi yani bir bedenler dnyasn (mundus corpus) farkl almlama biimleriyle anlam sourtan fallik gsterenleriyle aa vuruyor. Onun iin, dil, aynen ressam gibi, izleyici olarak resimle yaratc diyaloa girmenin ncelikli n koulunu olutrur. Dolaysyla harf ve suret, dil ve beden bir gz aldatmacas (trompe l'oeil}ndan ya da aktifimgeleme dayanan bir gsterge olarak harfin yknerek dnyay imledii, figrletirdii bir glge-fenomen 'den (epiphenomenon) ok daha farkl bir uzamda tecessm eder. Zira dil ve imge arasndaki klasik ba koparan figrn kendini metinselolana aarak zld yeni sylemsel durum tamamen mekansal ve daha ok bedenin almlama tarzndan doan grnglere ve bilind zlere aidiyetinden kaynaklanan bir sorundur. Zaten "bilindnn imgelerinden" bahseder smet Doan. nk sanat bilinddr ona gre ve bu durum kiisel bir nermesi deildir sanatnn. Gemiin temsili anlatmn; hem yerelolan hem de evrensel olan ierimleyen bir beden tasarmyla ele alan smet Doan resminde bulunduu zaman sourtan farkl bir zamansal ann bakrnszl ierisinde kendisini sunan imgesel bir eik, harf ve suretin benzeimselliinden hareket eden ortak bir yaam alan mevcuttur. Her eyden nce non-figratif rglerle ilenen bu resimler temsil ettii epistemolojik uraa hi de uzak dmeyen betimsel ynyle gemie ait olann metinsel bir forn ierisindeele alnd yaptlardr. Doan'n yaptlarnn dilbilgisel zn akamete uratmayan zellik ayn zamanda bu resimlerin zerine kaznm her trl imin ve kodun gstergesel btn yapsn da kendi bnyesinde anlatsal bir balamda dile getirmektedir. Daha nce dzenlenmi olan, bir nceki, Medium: Yaz serisinin devam niteliinde olan Medium: Yaz-Beden (Lapsus) serisinde de smet Doan dil ve tarihi bir sorunsalolarak nne koymaktadr. Bu temel sorunsal ise bir modemite eletirisi ve ayn zamanda hermentik bir okuma ile amaya almaktadr. Yapt ileri bir "resim-i" olarak deerlendiren Doan, bunlar resm-i olmayan modem resim okumalar olarak grmesiyle de farkl bir resimsel korpus ierisinde yer almaktadr. Kaligrafk (resim-yaz) yntem araclyla resimlerinde iledii bedenler hem gelenein hem de modemitenin iselletirdii suretlere egemen olan figrdeki deformasyonu aa vuran imgesel duraklara sahiptir. te bu yzden Doan'n resminde, birbirine eklemlenmi dsallklarn dile geldii boylamsal geometrik bir dzlemde ibkey imgesellik haline sahip olan nesneler kendi gerekliine denk den ara bir uzamda, eikte;

27

paralanm gvdeler, paralar, senetler, et paralar, Atatrk ve Osmanl padiah portreleri, kfi yazlar, haritalar, gazete paralan, rozetler, bulmacalar ve labirentler eliinde simgesel bir yurt edinmitir kendisine. Bir nevi, resmi tarih anlaynn ve onunla mall retrospektif tarih ve kltrn arketipsel-ikonografik imlerinin yapbozumuna uratld metinsel yaptlardr Medium: Yaz-Beden serisine dahilolan resimler. En ok da bu zelliiyle, Doan, dilsel gndergeleri son derece kkl bir ekilde resmine yerletirir. Bylece kulland imgeleri daha da bir akkan hale getirerek resime dahilolan tm gsterenleri zihinsel bir kodlamaya tabi tutmaktadr. Bu anlamda da zaten Doan, neredeyse bir yaz yitimini (agraphia) neeleyen dolaysz bir alglanm biiminin kendisini dayatt bir farkndalk ierisinde her zihin tarafndan grlebilir olmayan imgeleri ve nesneleri kayt altna alm olmaktadr. O yzden, anlamn ve grntnn hibir deiiklie uratlmadan grsel bir oaltm ierisinde aktarld dinsel bir biim olan ikonografiller gibi Trk modernlemesinin temel seyrini oluturan Atatrk'n posterlerini de ikonografik bir temsil ilikisi ierisinde ele alr Doan. Bylece hem gelenekle olan gl ban vurgulamak iin kulland kfi yazlar hem de modem bir temsil ve kullanm biimi olarak klarla erevelenmi bir ritel eliinde iki farkl "Mustafa Kemal" imgesini bedenletirir. smet Doan resimi, Trk modernlemesine vurgu yapan bu ynyle de daha imdiden farkl bir urakta yerini alm durumda. Trk politik kltrne ilikin tm dilsel, kltrel, mekansal imleri ele ald felsefi erevesiyle smet Doan hem yerel olan hem de evrenselolan ierimleyen kltrel kodlarn yapbozumuna girimitir. Hi kukusuz bu dekonstrktif aba "eylerin dnyasn yaratan, kelimelerin dnyasdr" diyen Jacques Lacan' da bylesi bir varolu kipinden ayr tutmayan, paranteze alan metinsel bir yapya sahiptir. Zaten aynadan yansyan suretlerin bir bengi-dn sayesinde giderek nasl harfsel bedenlere dntn; algda duyumsalolarak kendini hissettiren eyin bu trden bir bedenlenme biimi olduunu gsteriyor smet Doan'n resmi. Ayna aamasnn bir kimliklenme (identificiation) olarak kendisini aa kartt Lacanc retorikte de bir eksiklik olarak kendisini hissettiren ey aslnda tam anlamyla bir bilin durumunun kendisini hep "teki" olarak kurmasdr. "teki" olmakln bir bilin ak eliinde kendisini hissettirdii bu resimlerde bizi Derrida'run ngrd ekilde bir ilk-yaz (arche-ecriturg) deneyimine gtren ey nedir o zaman? Her eyden nce smet Doan hep bir unutu olarak hafzalara kaznan mitik ve topik tm imgeleri bal bulunduu dil ve tarih balamndan da ayr tutmadan zamansal ve mekansal btn bilisel geleri de grnen nesnelerin ikinliine abanan bir ayna araclyla aktarma yolunu secmitir. Onun iin smet Doan resminde "tekiletirici" zelliiyle n plana kan ayna imgesellii mekana hapsolan tarihsel bilincin yeniden sessizliin dili olan resim araclyla yanstld bir aktarmdan baka bir ey deildir.

"Oyun mevcudiyetin kesintiye uramasdr. " Derrida, Jacques (1967): L'ecriture et la difference, Paris: Editions du Seuil., p. 426. "Coleridge, Samuel Taylor (1993): Denemeler, (ev. Halit alar), stanbul: YK Y, s. 67.
5Derrida, Jacques (1967): L 'ecriture et la difference, Paris: Editions du Seuil., p. 409-411.

"Merlau-Ponty. Maurice (1996): Sens et non-sens, Paris: Editions Gallimard., p. 18. ("L 'art est une aperception personelle. Je place cette aperception dans la sensation etje demande ci l'intelligence de i 'organiser en ceuvre. " Paul Cezanne.)

28

III

Sen ki ayryorsun ve cezbediyorsun, Deniz gibi deierek, Birden ayna oluyorsun, yzmz Karr grdmzle geerek; Uzlamal bir zgrlk rnei, Kaderin varl ile; Bu grntyle bizde eitleniyor Darnn fazla bykl. Rainer Maria Rilke Hibir aidiyet duygusunun olmad bir kendiliin (entity) biimlendirdii grngler dnyasnda insan hem simgesel olarak hem de kurrnacaya dayal zihinsel anlatm biimlerine sahiptir. Bylece varla ikin bir ara-uzamda yerlemlendirilen beden, ierisi ile dars arasndaki snrn imgesel farkllnda soluk alan bir kurgusalla yaslanr. Dile getirdii eyi, kendi ierisinde tketen, bir imge tarafndan kalcln onaylatan beden gerekte grlen nesne ierisinde bir "seilmilik" edimine denk der. Zira beden srekli olarak yeniden yaratlan ve retilen bir dzlemde hep kendisine baklan nesnenin ikinliinde dokunsa iolann tacizkarlndan da g alan fenomenolojik bir srece sahiptir. Her imgede bir grme biiminin yattn dillendiren John Berger'i hakl kartan sanat nesnesi (objekt

d'art) de budur zaten. teki'nin "ayn"l ierisinde suskunlua uratlm tm bedenler, kimliin akkanl ierisinde harekete geen dilsel bir zdenlie sahiptir. imdiki ar'n bilin aknda dolaysz bir farkndalk biimine sahiptir beden. Bu yzden grmenin fenomenolojisine abanan dilsel bir sre olarak beden, bu dnyada bizi akkan bir zaman ierisinde verili bir mekana balar. Anlamdan yoksun bir dnya, dilden yoksun bir dnyadr. Dolaysyla bakn ve grmenin fenomenolojik dolaym her zaman dsel bir imgelem ierisinden dile gelir. Bu balamda bedeni yazmak edimi de, benliin kendi varoluuna kapand dngsel bir zaman ierisinde dile gelen bir sylemsellie sahiptir. eylerin edimsellii zerinden hareket ederek, eylemselliini ancak i-ie gemi imgelerin toplamnda bulan dnya da her eyden nce bir beden olarak beliren dilin ierisinden varln haber verir bizlere. O halde zamanda ve mekanda sabit bir aral olmayan bir varlk nosyonu, dnyann bedenlerden olutuunu syleyen Bergson'u ne kadar hakl kartabilir? Nesnelerin sylemsel retimi sayesinde bir dil gibi varolmaktadr beden. Mekana baml olan bir bedenin rtt tinsellik biimi olarak dil her zaman iin bylesi bir arala sahip kmtr. Dolaysyla bedenin, tam da yapsac anlamda, "yaz" tarafndan kodlanan anlamn ve yorumun st dzeyde geerliliini koruduu

"Cmle ve Bedenim", 2002, Tuval /zerine kark teknik, 120 x 150 cm

29

kltrel bir metin ile sabitletirilmi bir "aralk" (spacing) ierisinde vcut bulduunu syleyebiliriz. Zira dil, kendisine "kapal" bir anlam kmesi oluturduu gibi, bedeni yazma dncesinin dourduu metinse1ci bir yap da ayn kapall sabitletirilmi bir aralkta, toplumsal muhayyilede aa kartmaktadr. Heidegger'in nerdii bir "yaayan beden" tasavvuru da ancak bu dzlemde ele alnabilir. Gerek bilindmn ykclndan bahseden Luce Trigaray'n dekonstrktif abas gerekse de iktidarn bedenlerde ve bedenler araclyla ilediini dile getiren Foucault'nun beden merkezli genealojik (soyktksel) yorumlarnda? hep sylemsel retimin yaz dolaymnda dile geldii libidinal bir akkanlk egemendir. Freud'da bir nevi tutunumlu (chorent), bilinli zneyi sken bilin dnn yap ta olan beden Merlau-Ponty'nin, katksz, fenomenolojisinde ise eylerin alglanmasyla e-zamanl bir alglanna sonrasnda ortaya kmaktadr. Ayn durum Edmund Husserl'inynelimsel (intentionalite) dncesinin bir devam olarak grlebilecek olan J. P. Sartre'n bilinci kendinin dna kma eylemi olarak betimledii varlk sorununa "teki" ile olan karlkl bir bakmllk ve dokunma duyumsall ierisinde deinen dnsel serveninde de rastlamak mmkn. Psiik olann kendi bana bir dnya olutunnadn; "ben" olarak ya da "ben yaants" olarak verilen bylesi eylerin, deneysel bedenler denen belli fizik eylere bal olarak grndn dillendiren Husserl' de bu sre daha da etkindir. Bakn "teki"nin bedenini cisimletirdiini syleyen Sartre bedenin okannas ile varln oluumuna edimsel bir boyut katar, Onun iin Sartre: "tekini okarken benim okamam ile onun bedenini dounnaktaym" diyerek bedeni okama ile varla sunmaktadr.f Dnyann eylemselliinde anlamn bulan bir bak ise, tpk MerlauPonty'nin imlenen varlk (etre signifie) dedii bir adannln bu dnyaya bir annaan olarak sunulmasndan baka bir ey
deildir.

ikinliinde varolur. Ortaa'da Kutsal Kitap okumalarnda ortaya kan ve kkleri Saint Paulus'a dayanan ve ancak Dante ile tanmaya frsat bulduumuz alegorik kurarnn hurf- rnukattaa's olan bir epigram aktarr Umberto Eco: "videmus
nunc per speculum (aynaya baktmzda in cenigmate, tunc autem facie ad faciem kendi yzmzde " baka yzleri goruria")

Zaman-dnn rgen bir betimselliine el veren tm bu resimler, duyulur-olan'n (aisheton) alg tasarmn gerekli klan birer penetrf.tum olarak sreen bir artmann bengi-bak'ta younlaan hakikat oyununa gnderir bizi. Oyuna, yani paralanan yaplarn ve aynalarn muammasna, kim bilir belki de hakikatine, her zamankinden daha iirsel bir yolculua ve kapannayan yaralar ak tutan bir gelecek bilgisine havale eder bizi.
"Foucault. Michel (1966): Les Mots et les Choses: Une Archeologie des Sciences Humanies, Paris: Editions Gallimard. "Sartre, Jean Paul (1943): L 'Etre et le Neant, Paris: Editions Gallimard. 9Eco, Umberto (1965): L'teuvre ouverte, (traduit de l'italien par C. Roux de Bezieux - Andre Boucourechliev), Paris: Editions du Seuil., p. 19.

Bedenin imge durumuna ikin bir hatrlamayla varolur smet Doan resmi. Giderek an' yakalayan bir hale, bir snr-durumdan daha te bellein akkanlnda bir imge kuruculuun giderek ikonoklast bir imge krclna dnmesi tm beden duyumlarnn ardndaki aura'ya elik eden bir zglle yaslanmtr smet Doan'n sanatsal yarats. Sabitledii zaman ierisinde an'n ierisine szan bir imgeselliin anlatsal bir sre ierisinde dngselolarak kendisini tamamlad bir izlee sahiptir smet Doan'n resimleri. Her daim tm sembolik iktidar dzlemlerini sorgulayan Doan, bir dil gibi duyumsal bir vehe eklemitir resimlerine. Tarih ve sz tm beden durumlarna yazlmaktadr onun yaptlarnda. Ele ald modernlik eletirisini hennetik bir dzlemde dekonstrktifbir abayla var eden Doan her eyden nce bir metin olarak oluturmaktadr tm yaptlarn. Modernlik eletirisini yaparken, izofrenik ve epistemik kopmann resimsel anlatmn ayna gibi temsil biimleriyle adlandnnaktadr. Bunu yaparken de, onda resmin nesnelemesi sreci anlatsal uzam da hep bengi-bak'a el veren bir srete varolur. smet Doan'n zne-bedenleri hibir zaman duyumsal bir temaa y (contemplatio) dtalamaz. Yansmalarn etkin birer dntrc gc olarak her zaman o grme psikolojisinin

30

"Ne imdesin Ne Dmda", 2003, Tuval zerine kark teknik, 120 x 150 cm

You might also like