You are on page 1of 22

MERUYET KAVRAMI VE ANAYASALARIN MERUYET PROBLEM

Dr. Levent GR Meruiyet kavram sosyal bilimler literatrnde zerinde en ok tartlan konulardan biri olmasna ramen, ierii, unsurlar ve siyasi sistem zerindeki etkileri konusunda genel bir uzlamann varlndan sz etmek gtr. Anayasalarn meruiyeti problemi ise, genel olarak meruiyet kavram kadar tartma konusu olmasa da, son zamanlarda zerinde dnlmeye ve konuulmaya balanan konulardan biridir. zellikle, Dou Avrupa ve eski SSCB'deki komnist rejimlerin kmesinin ardndan yaplan yeni anayasalarn geleceinin tartld bir ortamda meruiyet kavramna sk sk bavurulmakta, kavramn eitli boyutlar post-komnist siyaset ve hukuk laboratuvannda masaya yatrlmaktadr. Anayasalarn meruiyeti problemi sadece yeni anayasalar asndan deil, eski anayasalar asndan da nem tamaktadr. Bugn eski anayasalarn kar karya olduklar deiim talepleri, dikkatleri bir kez daha meruiyet kavram ve anayasalarn meruiyeti problemi zerinde younlatrmaktadr. Bu makalede, genel olarak meruiyet kavram, zel olarak ise anayasalarn meruiyeti problemi zerinde durulacaktr. Makalenin ilk blmnde, meruiyet kavramyla yakndan ilgili iktidar ve otorite kavramlarn tanmlayarak iktidar, otorite ve meruiyet arasndaki ilikiye iaret edeceiz, ikinci blmde, Alman sosyolog Max Weber'in meruiyet zmlemesi balamnda, sosyal bilimler literatrnde meruiyet kavram zerine yaplan tartmalar ksaca ele alacaz. nc blmde, ikinci blmdeki tartmalar nda, meruiyet kavramnn kullanlabilir bir tanmna ulamaya alacaz. Bu blmde ayrca, yaptmz tanm erevesinde, "siyasi kltr-anayasa yapm-fonksiyonel etkinlik" GNEN

Ankara niversitesi Hukuk Fakltesi, Anayasa Hukuku Anabilim Dal Aratrma Grevlisi.

132

GNEN

Yl 2001

unsurlarndan oluan ayakl bir meruiyet modeli kurarak anayasalann meruiyeti problemini aklayacaz. Bu makale, hipotetik-dedktif bir yntemle meruiyet kavramn aklamay amalayan kapsaml bir almann ilk aamas olarak dnlebilir. Bilindii gibi, hipotetik-dedktif yntemde bilimsel bilgiye aamadan geerek ulalr: Genel bir hipotezin ortaya konmas, bu hipotezden yola karak belli bir dncenin formle edilmesi, bu formln veya formllerin deney veya gzlem yoluyla test edilmesi. Bu makalede gelitirilen hipotez ve formllerin, ileride somut olaylarda test edilmesinin, en azndan bu konuda bir tartmann almasnn, meruiyet kavramnn analitik bir ereveye oturtulmasna katkda bulunacana ve yeni anayasa araylannn srekli gndemde olduu lkemizde, anayasalann yaamas iin byk nem tayan bu kavramnn daha iyi anlalmasna yardmc olacana inanyoruz. 1 . KTDAR VE OTORTE, KTDAR-OTORTEMERUYET LKLER Meruiyet kavramnn tanmn vermeden nce, bu kavramla yakndan ilgili iki kavram, iktidar ve otorite kavranlan zerinde durmak yerinde olur1. ktidar geni anlamyla birine aksi halde yapmayaca bir eyi yaptrmay ifade eder2. ktidar sahipleri veya iktidan ellerinde tutanlar muhalefet veya direnmeyle karlasalar dahi, iradelerini empoze etme imkanna sahiptir. Ksacas, iktidar bir kimsenin veya bir grubun dierlerini kontrol edebilme kapasitesini anlatr. Bu anlamyla iktidar, eitli sosyal ve siyasal ilikilerde gzlenebilir. rnein, ataerkil bir ailede, aile babas dier aile fertleri zerinde byle bir kapasiteye sahiptir. Ayn ekilde, klp, sendika veya siyasi parti gibi eitli rgtlenmelerde bu tr bir iktidann varlndan sz etmek mmkndr. Ancak siyasi iktidar, iinde g kullanma tekelini barndrmas nedeniyle, bu tr rgtlenmelerde grlen iktidarlardan nemli lde ayrlr. Bir baka deyile, ne klp mdr, ne sendika bakan, ne de siyasi parti lideri kararlann uygulatmak iin meru olarak g kullanmaya muktedir veya yetkili deildir. Asli olarak g kullanma tekelini elinde tutan tek kurum devlettir. Devlet, yasalara uymayan vatandatan belli artlar gerekletiinde ve belli

'Bu konuda genel aklamalar iin bkz., Robert A Dahi, Modern Political Analysis, 2. Bask, Prentice-Hall, Inc., Englewood Cliffs, New Jersey, 1970, s. 14-34; Rod Hague, Martin Harrop, Shaun Breslin, Comparative Government and Politics, An lntroduction, 3. Bask, Macmillan, Londra, 1993, s. 3-22; Andrew Heywood, Political ldeas and Concepts, An lntroduction, Macmillan, Londra, 1994, s. 78-105. Bu konuda Trke genel bir kaynak iin bkz.,Mnci Kapani, Politika Bilimine Giri, 4. Bask, Bilgi Yaynevi, Ankara, 1988, s. 4654. 2 Terence Ball, "Power," The Blachvell Encyclopedia of Political Thought iinde, David Miller, Janet Coleman, William Connolly, Alan Ryan(der.), Blackvvell, Oxford, 1993, s. 397.

C.50 Sa.l

MERUYET KAVRAMI

133

kurallar erevesinde g kullanarak bu yasalara uygun davranmaya zorlayabilir. Siyasi iktidar iddet tekelini iinde barndrd halde, bu, siyasi iktidann sadece gce dayand anlamna gelmez. Tarihi rnekler bize gstermitir ki, hibir siyasi iktidar srekli olarak gerek g kullanm veya g kullanma tehdidiyle var olamaz. Salt gce dayanan rejimler karar ve emirlerini gce bavurduklan srece uygulatabilirler ama sonunda istikrarszla dmeleri kanlmazdr. Bu yzden yneticiler ynetmeyi srdrebilmek iin iktidarlann meru temellere oturtmaya, bir baka deyile iktidarlarn otoriteye dntrmeye mecburdur. Bu son aklamalarmzdan anlalaca zere, ele alacamz ikinci kavram, otorite, aslnda iktidann zel bir biimini, "meru iktidan" ifade eder. Otorite sahipleri de, iktidar sahipleri gibi karar ve emirlerini muhalefet veya direnmeyle karlamadan uygulatabilirler. Ancak bu durumda, sz konusu karar ve emirlerin muhataplan bunlan veren otoritelerin ynetme hakkn tanr; yani ynetilenler ynetenlere kendi istekleriyle itaat eder. Bu erevede otorite, en genel anlamyla, ynetme hakk olarak tanmlanabilir3. Otorite gle desteklenmi olsa da, temel olarak ynetilenlerin nzasna dayanr. yleyse, meruiyet, ynetilenlerin ynetenlere itaatini salayan temel unsur olarak karmza kar ve meru iktidar otorite adn alr. Bu ksa karlatrma, bize konumuzla ilgili nemli kavram, iktidar, otorite ve meruiyet kavranlan ve aralarndaki iliki hakknda bir fikir vermektedir, ancak bu, meruiyet kavramnn ieriini tam olarak netletirmek iin yeterli deildir. Bir takm pratik ve teorik problemler bu kavramn genel kabul gren bir tanmn vermemizi gletirmektedir. Pratik alanda, Rodney Barker'n iaret ettii gibi, gnmzde hemen her tr sosyal ilikide meruiyet kavramna atf yaplmakta, bu ise, ister istemez kavramn ieriini belirsizletirmektedir4. Teorik alanda da durum farkl deildir. Sosyal bilimler literatrnde de, meruiyet kavram farkl disiplinler tarafndan farkl biimlerde anlalmakta ve anlatlmaktadr. Bundan sonraki ksmlarda ele alacamz yazarlarn grlerinin yardmyla bu tanm zorluunun stesinden gelmeye alacaz.

'RichardB. Friedman, "Authority," The Blachvell Encyclopedia of Political Thought iinde, David Miller, Janet Coleman, William Connolly, Alan Ryan (der.), Blackwell, Oxford, 1993, s.28. 4 Rodney Barker, Political Legitimacy and the State, Clarendon Press, Oxford, 1990, s. 20.

134

GNEN

Yl 2001

2 . WEBER'N MERUYET ZMLEMES VE WEBER' ZLEYEN YAZARLAR Sosyal bilimler literatrnde, meruiyete ilikin tartmalar genellikle Alman sosyolog Max Weber'in otorite ve meruiyete ilikin zmlemeleriyle balar. Weber yle yazmaktadr: "Tecrbelerimiz bize gstermitir ki, hibir otorite sistemi, sadece maddi, duygusal veya ideal motiflere dayanarak srekliliini salayamaz. Btn bunlara ek olarak, her otorite sistemi meruiyetine ilikin bir inan oluturmak ve beslemek gayretindedir."5 Weber'in grlerinde iki unsur dikkat ekmektedir: Birincisi, yazar meruiyeti siyasi rejimlerin yaamas iin en nemli faktr olarak grmektedir. kincisi ise, yazar meruiyet kavramn tanmlarken inan unsurunu esas almaktadr. Bu genel tespitler erevesinde, Weber tip hakimiyet veya otorite tipini ayrdetmektedir; geleneksel, karizmatik ve hukuki-rasyonel otorite. Geleneksel otorite, belli bir toplumda uzun zamandan beri yaayan geleneklere dayanrken, karizmatik otorite bir liderin olaanst zelliklerinden kaynaklanr. Karizmatik otorite tipinde halk belli bir liderin sahip olduu olaanst bir takm nitelikler dolaysyla ona itaat ederken, geleneksel otorite tipinde vatandalarn yneticilere itaat etmesinin nedeni, siyasi iktidarn geleneklere uygun olarak ele geirip kullandna olan inantr. Hukuki-rasyonel otorite tipinde ise, otorite rasyonel bir hukuk sisteminin sonucudur. Bu otorite tipinde, insanlar geleneksel olarak sayg gren bir efe veya karizmatik bir lidere deil, bir dizi soyut, genel ve kiilik d kurala ballk gsterir. Weber'e gre, modern dnyada geerli olan otorite tipi hukuki-rasyonel otoritedir6. zet olarak, siyasi iktidar ellerinde tutanlar, Weber'in zmlemesine gre, ynetilenlerin nzasm talep ederken adeta yle seslenmektedir: Geleneksel ef: "Bana itaat et, nk halkmz yzyllardan beri eflerine itaat etmitir."; karizmatik lider: "Bana itaat et, nk ben senin hayatm deitirebilirim."; hukuki-rasyonel ynetici: "Bana itaat et, nk ben senin hukuka uygun olarak atanan yneticimin."7 Weber'in snflandrmas dikkatli incelendiinde, meruiyetin hukukilikle ayn ey olmad hemen ortaya kar. Hukukilik esas olarak, hukuka veya kanunlara uygunluu anlatr. Yneticilerin anayasa ve kanunlara uymalar, o yneticilerin ynetilenler gznde meru olduu anlamna gelmez. Bir baka deyile, yneticiler karar alrken, emir verirken pozitif hukuka uygun
3 Max Weber, "The Theory of Social and Economic Organization," Theories of Society iinde, Talcott Parsons, Edward Shils, Kaspar D.Naegele, and Jesse R. Pitts, (der.), The Free Press, New York, 1961, s. 627. 6 Max Weber, "The Types of Authority," Theories of Society iinde, Talcott Parsons, Edward Shils, Kaspar D.Naegele, and Jesse R. Pitts, (der.), The Free Press, New York, 1961, s. 626632. 7 Frank Parkin. Max Weber, Ellis Horwood Limited, Tavistock Publications, Londra ve New York, 1982, s. 77.

< * l * # P + '

lif

II

I ,

., n.

t . |

| II

, ,< . , I i 1 |) -f| , (I

)NM ft;

C.50 Sa.l

MERUYET KAVRAMI

135

davranabilirler, ancak buna ramen ynetilenlerin ounluu veya bir ksm yneticilerin ynetme hakkn tanmayabilirler veya meru olduuna inanmayabilirler.CarlJ.Friedrich, buna rnek olarak 18. yy. Fransas'ndaki XVI. Louis ynetimini gstermektedir8. Baz durumlarda bunun tersi de sz konusu olabilir; yani hukuka uygun davranmayan bir rejim halk tarafndan meru saylabilir. Kukusuz hukukilik meruiyetin artmasna katkda bulunur, ancak her zaman hukuka uygun bir rejimin meru olduu sylenemez. Bu tespitler anayasalar iin de geerlidir. Anayasa yapm aamasnda hukuki devamlln salanmas, hukukiliin gzetilmesi, yani yeni anayasann eski anayasada yer alan anayasa deiikliine ilikin kurallara uygun olarak yaplmas, yeni anayasaya belli artlar altnda meruiyet kazandrabilir, ancak bu sadece hukukilikten kaynaklanan bir meruiyettir. Tarihi rnekler bize gstermitir ki, hukukilik veya hukuki devamllk anayasalarn sosyolojik anlamda meruiyet kazanmalar ve yaamalar iin yeterli deildir9. Weber'in grleri baz yazarlar tarafndan eletirilmesine ramen10, pek ok sosyal bilimci onun grlerinden etkilenmi ve meruiyet kavramn
Cari J. Friedrich, "Legitimacy and Constitutionalism," Limited Goverment: A Comparison iinde, Prentice-Hall, Inc., Englewood Cliffs, New Jersey, 1974, s. 113. 9 Andrew Arato, "Constitution and Continuity in the East European Transitions", Constitutionalism and Politics iinde, Irena Grudzinska Gross, (der.), Slovak Committee of the European Cultural Foundation, Bratislava, 1994, s. 166. 10 Baz yazarlar Weber'in snflandrmasn "modas gemi" (obselete) olarak nitelendirirken (Mattei Doan, "The Pendulum Between Theory and Substance-Testing the Concepts of Legitimacy and Trust," Comparing Nations, Concepts, Strategies, Substance iinde, Mattei Doan ve Ali Kazancgil (der.) Blackvvell, Oxford, 1994, s. 297-313), bazlar "snrl" (limited) bulmutur (Anthony H. Birch, The Concepts and Theories of Modern Democracy, Routledge,Londra, 1993, s.35-37). John Schaarise Weber ve onu izleyen yazarlar bir baka adan eletirmitir. ada felsefecilerden Hanna Fenichel Pitkin'in dncelerini (Hanna Fenichel Pitkin, Wittgenstein and Justice, University of California Press, Berkeley, Los Angeles, 1972, s.280-286) esas alan Schaar'n, yukarda incelediimiz "inan-temelli" meruiyet tanmlarna getirdii ilk eletiri, bu tr tanmlarn meruiyeti tmyle inan veya kanaate indirgedii noktasnda toplanmaktadr. Eer insanlar mevcut kurumlarn "uygun" veya "ahlaken mnasip" olduuna inanyorlarsa bu kurumlar merudur. Bu eski kavram, yazara gre, cerrahi bir mdahale ile o hantal "normatif ve "felsefi" ksmlarndan ayrlmtr. Bylelikle, bir aratrmacnn, bir rejimin, kurumun veya emrin meru olup olmadna karar vermek iin kamuoyu veya kamu efkan dnda bir yere bakmas gerekmez. Bu ilk eletiriyle balantl olarak Schaar'n "inan-temelli" meruiyet tanmlarna getirdii ikinci ve daha nemli eletiri liderlerin halkn inanlarn ekilllendirme kapasiteleriyle ilgilidir. Yazara gre, bu tanmlar meruiyeti, sistemin, mensuplarn kendi uygunluuna ikna etme kabiliyeti olarak grmektedir. Bu demektir ki, zellikle propaganda ve halkla illikilerin bu kadar gelitii gnmzde, yneticiler ynetilenlerin inanlarn maniple edebilir ve Weber'in tanmlad anlamda bir inan oluturabilir. Bu durumda meruiyet iktidar sahiplerinin eline kalm olur (John H.Schaar, "Reflections of Authority," New American Review 8, 1970, s. 48, 49). Bu son eletiri, Weber ve onu izleyen yazarlarn grlerine kar alternatif bir meruiyet zmlemesi neren DavidBeetham'n da k noktasdr (David Beetham, The Legitimation of Power, Macmillan, Londra, 1991). Kukusuz, Pitkin, Schaar ve Beetham tarafndan getirilen eletiriler ciddiye alnmas gereken eletirilerdir. Ancak, bu eletiriler Weber ve onu izleyen
8

136

GNEN

Yl 2001

onun izinden giderek tanmlamtr. Bu erevede, rnein Seymour Martin Lipset ve Juan J. Linz "minimalist" bir meruiyet tanm ortaya koymulardr. Lipset'e gre meruiyet, siyasi sistemin, mevcut siyasi kurumlarn toplum iin en uygun kuramlar olduuna ilikin bir inanc yaratma ve srdrme kapasitesini ifade eder11. Linz de meruiyeti hemen hemen ayn biimde tanmlamtr. Yazara gre meruiyet, yetersizlik ve baarszlklarna ramen, mevcut siyasi kurumlarn ina edilebilecek baka kurumlardan daha iyi olduuna ilikin inantr12. Bu yazarlar ksaca unu sylemektedir: "Eer bir siyasi sistemin mensuplar, kendileri iin, X kurumlar sisteminin, Y veya Z kurumlar sisteminden daha uygun veya daha iyi olduuna inanyorlarsa, X kurumlar sistemi merudur." Dikkat edilecek olursa, bu formlde anayasalardan deil siyasi kurumlardan sz edilmektedir, ancak bu, sz konusu formln anayasalar iin kullanlamayaca anlamna gelmez. nk anayasalar siyasi sistemin temel kurumlarn ierir. Anayasalarn bu zelliini dikkate alan Herman Finer anayasay, "temel siyasi kurumlar sistemi" olarak tanmlamtr13. yleyse siyasi kurumlar iin verdiimiz forml anayasalar iinde kullanabiliriz. stelik, Seymour Martin Lipset ve Larry Diamond daha sonra yazdklar bir makalede, "siyasi kurum" kavram yerine "anayasal dzenlemeler" kavramm kullanarak bu fikrimizi teyid etmilerdir. Yazarlara gre, meruiyetten sz edebilmek iin, elitlerin ve kitlenin, sistemin, yani belli bir idarenin veya yneticilerin deil, anayasal dzenlemelerin (the set of constitutional arrangements), en iyi (veya ktnn iyisi) devlet veya hkmet biimi olduuna ilikin bir inac paylamalar gerekir14. Bu tespitler nda anayasalarn meruiyetine ilikin tanm u ekilde formle edebiliriz: "Eer bir siyasi sistemin mensuplan, kendileri iin, X anayasasnn, Y veya Z anayasasndan daha uygun veya daha iyi olduuna inanyorlarsa, X anayasas merudur."

yazarlar tarafndan yaplan meruiyet tanmlarnn geerliini tmyle ortadan kaldrmaz. nk, fikrimizce, davranlar ou zaman inanlar tarafndan ynlendirilmektedir. Dolaysyla inan, sosyo-politik srelerin ve dolaysyla meruiyet kavramnn aklanmasnda kabul edilebilir bir balang noktas olabilir. " Seymour Martin Lipset, Political Man, The Social Basis of Politics, Doubleday, New York, 1959, s. 77. Juan J. Linz, "Introduction," The Breakdown of DemocraticRegimes iinde, Juan J. Linz ve Alfred Stepan (der.), The Johns Hopkins University Press, Baltimore, 1978, s. 18. Herman Finer, Theory and Practice of Modern Government, Gzden geirilmi bask, Methuen, Londra, 1950, s. 116. 14 Larry Diamond ve Seymour Martin Lipset,' "Legitimacy," The Encyclopedia of Democracy iinde, Seymour Martin Lipset (der.), Congressional Quarterly Inc., Washington D.C., 1995, s.747.

*\*mwm^-"

Ut

( I

Hl . ' . I H ^

h.

. t>NM Hl -: t M t H

:..*..

C.50 Sa.l

MERUYET KAVRAMI

137

Meruiyet kavramnn tanmna ilikin aklamalarmza son vermeden nce, bu kavrama farkl bir adan yaklaan David Easton'n grleri zerinde de durmamz gerekir. Yazara gre meruiyet, siyasi sistemin herhangi bir unsuruna15 yneltilen bir tr destekleyici duyguyu ifade eder16. Grld gibi Easton, Weber ve onu izleyen Lipset ve Linz'in aksine "inan" unsurunu deil, "destek" unsurunu esas almaktadr. Easton bu tanmyla, ilk bakta, minimalist tanmlara bir alternatif getirmi gibi grnse de, aslnda onun tanm minimalist tanmlan tamamlamaktadr. nk destek meruiyet kavram iinde yer alan inan unsurunun bir sonucudur. Destek unsurunu meruiyet tanmna sokan Easton bu kavramn gzlenmesini ve somutlatrlmasn kolaylatrmtr. yleyse Easton'n tanm nda yukarda verdiimiz forml bir kez daha ifade edebiliriz: "Eer bir siyasi sistemin mensuplar, kendileri iin, X anayasasnn, Y veya Z anayasasndan daha uygun veya daha iyi oldu-una inanyor ve o anayasay destekliyorlarsa, X anayasas merudur." Lipset, Liriz, Diamond ve Easton'n zmlemeleri bizi kullanlabilir bir meruiyet tanmna ulatrm grnmektedir, ancak bu tannm hala eksikleri olduu sylenebilir. Burada karmza kan en nemli problem, bir anayasann siyasi sistemin mensuplar tarafndan desteklenip desteklenmediinin nasl tespit edileceidir. Bu problem zerinde dnrken anayasann yrrle giri ve uygulanma aamalarn ayr ayn deerlendirmek gerekir. Anayasalar farkl biimlerde kabul edilip yrrle girebilir, ancak burada bizim amzdan nemli olan, anayasann halkoyuna sunulup sunulmaddr. Eer bir anayasa halkoyuyla kabul edilip yrrle giriyorsa halkoyu sonulan sz konusu anayasaya siyasi sistemin mensuplan tarafndan verilen destek, dolaysyla anayasann balangtaki meruiyeti hakknda bir fikir verebilir17. Eer bir anayasa halkoylamasna sunulmadan, bir kurucu
15 David Easton'a gre, siyasi sistemin unsurlar unlardr: Rejim (regime), siyasi topluluk (political community) ve otoriteler (authorities). Easton burada "otoriteler" ve "siyasi topluluk" kavramlaryla ok genel anlamyla yneten ve ynetilenleri kasdetmektedir. Rejim ise Easton'n terminolojisinde oyunun kurallarn, yani anayasal dzeni, yani belli bir siyasi sistemde yer alan aktrler arasndaki iktidar ilikilerini dzenleyen formel ve informel kurallar ifade etmektedir. David Easton, "An Approach to the Analysis of Political Systems," World Politics, S. 9, 1957, s. 383-400. Aynca bkz. David Easton, A Systems Analysis of Political Life, John Wiley & Sons, Inc., New York, 1965. 16 David Easton, "A Re-Assessment of the Concept of Political Support", British Journal of Political Science, S. 5, 1975, S. 451. 17 Gnmzde, genel olarak siyaset bilimi, zel olarak ise siyaset sosyolojisi alanndaki almalar gstermitir ki, halkoylamas her zaman halkn tercih ve beklentilerini yanstmayabilir. Bir halkoylamasmn sonular deerlendirilirken, oy kullananlarn siyasi alkanlklar, oylamann zaman, oylamann yapl yntemi, oylamada sorulan sorularn formle edili biimi, oylamay dzenleyenlerin konumlan ve yetkileri gibi hususlar gz nne

138

GNEN

Yl 2001

meclis veya kurucu meclis ilevi gren normal bir meclis tarafndan kabul edilip yrrle giriyorsa, bu durumda anayasa yapclarn gerekten siyasi sistemdeki byk gruplar temsil etme yeteneine sahip olup olmadna baklr. Toplumdaki nemli kesimleri temsil yetenei ve yetkisine sahip olduu varsaylan bir meclis tarafndan yaplan bir anayasann, kabulne ilikin oylama, siyasi sistemdeki nemli gruplarn o anayasaya verdii destei yanstr. Bir anayasann meruiyeti, uygulanmas aamasnda azalabilir veya artabilir. Ancak anayasa yrrle girdikten sonra bunu tespit etmek, yani siyasi sistemdeki birey ve gruplarn anayasaya destek verip vermediine ilikin bir deerlendirme yapmak, anayasann balangtaki meruiyetini tespit etmekten daha gtr. Bu konuda, anayasa hakknda yaplacak kamuoyu yoklamalar bize yardmc olabilir, ancak bu tr bir aratrmann pratik ve teorik bir takm zorluklar ierdii de bir gerektir. En bata, aratrmann finansman, aratrmay yapacak bilgi ve tecrbeye sahip bir kadronun kurulmas ve aratrmann yaplaca lkenin sosyo-politik ve demografik koullarnn belirlenmesine ilikin zorluklarn almas gerekir. Bu zorluklar aslsa dahi, belli bir toplumda yaayan bireylerin farkl eitim dzeylerine ve farkl dnya grlerine sahip olduklar unutulmamaldr. Siyasi sistem mensuplarnn fikirleri zaman iinde gelien artlara bal olarak deiebilir. Daha da nemlisi, siyasi sistem mensuplarnn belli bir konuda beklentilerinin olmas iin o konuya ilgi duy malan, en azndan o konudan haberdar olmalar gerekir. Btn bunlar birlikte deerlendirildiinde, anayasa gibi spesifik ve uzmanlk gerektiren bir konuda, kamuoyu yoklamas yntemiyle bireylerin tavrlarnn doru bir ekilde ortaya konmas olduka g grnmektedir. Ancak yine de, bu konuda yaplan snrl aratrmalardan yararlanmak mmkndr. Kamuoyu yoklamas dnda, bir anayasann yrrle girdikten sonra siyasi sistem mensuplarnn desteine sahip olup olmadn tespit etmek iin nerilecek bir baka yol, sistemdeki anayasal deiim taleplerinin incelenmesidir. Gnmzde, ada siyasi sistemlerin ounda, zellikle demokratik sistemlerde siyasi sistem mensuplarnn beklenti ve tercihleri siyasi partiler tarafndan ifade edilip savunulmaktadr. Anayasal deiim konusunda da durum farkl deildir. Bugn pek ok sistemde anayasal deiim tartmalar siyasi partiler tarafndan ortaya atlmakta ve yrtlmektedir. Bir anayasa deiiklii sz konusu olduunda da teklifin hazrlanmas, olgunlatmlmas ve kabul edilmesi aamalannda siyasi partiler en nemli aktrler olarak karmza kmaktadr. Dolaysyla, siyasi partiler tarafndan dile getirilen anayasal deiim talepleri de anayasann meruiyetinin
alnmaldr. Bu konuda bkz., David Butler ve Austin Ranney, (der.), Referendums Around the WorW,Macmillan, Londra, 1994.

C.50 Sa.l

MERUYET KAVRAMI

139

tespitinde deerlendirilmesi gereken verilerdir. Ancak, burada anayasal deiim taleplerinin ne kadarnn siyasi sistemdeki nemli gruplarn istek ve beklentilerini yansttnn, ne kadarnn siyasi partiler tarafndan maniple edildiinin ve ne kadarnn sadece siyasi partilerin kendi menfaatlerinden kaynaklandnn da aratrlmas gerekir. Siyasi partiler tarafndan dile getirilen anayasal deiim talepleri yannda, brokrasi, sivil toplum rgtleri ve dorudan kitle tarafndan ifade edilen talepler de anayasann meruiyetinin tespitinde bize yardmc olabilir. Sonuta, yukarda yeterli ve yetersiz ynleriyle ele alnp aklanan yntemlerin yardmyla anayasalarn meruiyeti konusunda bir deerlendirme yapmak mmkndr, ancak, fikrimizce, bu konuda hala teorik bir cihazn veya modelin eksiklii hissedilmektedir. Biz bu eksiklii gidermek amacyla, meruiyetin unsurlarn veya kaynaklarn tespit etmeye ve bu tespitler erevesinde ina edeceimiz model sayesinde meruiyetin varl veya yokluunu ok-boyutlu bir bak asyla ortaya koymaya alacaz. 3 . SYAS KLTR, ANAYASA YAPIMI, FONKSYONEL ETKNLK: BR MERUYET MODEL NERS Yukarda, "Eer bir siyasi sistemin mensuplar, kendileri iin, X anayasasnn, Y veya Z anayasasndan daha uygun veya daha iyi olduuna inanyorlar ve bu anayasay destekliyorlarsa, X anayasas merudur." eklinde bir forml vermitik. yleyse, anayasalarn meruiyetine ilikin teorik bir model kurarken sormamz gereken ilk soru udur: " Siyasi sistemin mensuplar niye X anayasasnn Y veya Z anayasasndan daha uygun veya daha iyi olduunu dnsnler ve bu anayasay desteklesinler?" Bu sorunun cevabn vermek iin, yine Lipset ve Linz'in siyasi sistemler konusundaki zmlemelerine bavurabiliriz. Bu yazarlara gre, bylesi bir meruiyetin iki ana kayna vardr: siyasi kltr ve fonksiyonel etkinlik18. Siyasi kltrden kast siyasi objelere ilikin deer, inan ve tavrlardr. Siyasi kurumlarn yaamas iin siyasi kltrden kaynaklanmalar, onunla uyum iinde olmalar gerekir. Bu tespit anayasalar asndan da dorudur: Bir anayasa ne kadar ok bir toplumun siyasi kltrn yanstyorsa meruiyeti ve dolaysyla yaama ans o kadar artar. Fonksiyonel etkinlikten kast ise, siyasi kurumlarn belli bir siyasi sistemdeki birey ve gruplarn beklentilerini yerine getirebilme kapasitesidir. Anayasalar asndan dnecek olursak, bir anayasa belli bir toplumda ne kadar ok grubun anayasal beklentilerini tatmin edebiliyorsa meruiyeti ve dolaysyla yaama ans o kadar artar. Meruiyet kavramn anayasalar asndan incelerken siyasi kltr ve fonksiyonel etkinlik yannda
Larry Diamond, Juan J. Linz, Seymour Martin Lipset, "Introduction: What Makes for Democracy?" Politics in Developing Countries iinde, Larry Diamond, Juan J. Linz, Seymour Martin Lipset, (der.), kinci bask, Lynne Rienner Publishers, Boulder, 1995, s. 10

140

GNEN

Yl 2001

anayasa yapm srecinin zelliklerini de gz nne almamz gerekir. Bir siyasi sistemde bulunan byk gruplar anayasa yapmna ne kadar ok katlrsa ve ortaya kan belge bu gruplarn anayasal istek ve beklentilerini ne kadar ok karlarsa sz konusu gruplar o anayasaya o kadar sahip kar, destek verir. Sonuta yine anayasann meruiyeti ve yaama ans artar. zetleyecek olursak, anayasalarn yaamas meru olmalarna baldr; bu ise, siyasi kltr, fonksiyonel etkinlik ve anayasa yapmn iine alan ayakl bir modelle aklanabilir. Bu ayakl model yardmyla, belli bir siyasi sistemdeki anayasal deiim dinamiklerini incelemek ve anayasalarn gelecei hakknda tahminlerde bulunmak mmkndr. Makalenin bundan sonraki blmnde sz konusu modeli gelitirmek ve pekitirmek amacyla bu kavram (siyasi kltr, fonksiyonel etkinlik ve anayasa yapm) ayrntl olarak incelenecektir. Siyasi Kltr Yukanda ksaca deindiimiz gibi, siyasi kltr bireylerin siyasi objelere ilikin inan, deer ve tavrlarn ifade eder19. Kukusuz, bu tanmda geen siyasi obje kavram olduka geni bir kavramdr ve baz yazarlarn da ifade ettii gibi anayasa bu siyasi objeler arasnda yer alr20. yleyse, belli bir toplumda yaayan bireylerin anayasaya ilikin inan, deer ve tavrlar da o toplumun siyasi kltrnn nemli bir parasn tekil eder. Buna gre, aada meruiyet asndan siyasi kltre ilikin yapacamz deerlendirmeler byk lde anayasalar iin de geerli olacaktr. Bu blmde zerinde duracamz ilk soru udur: "Siyasi kltr genel olarak siyasi kurumlann ve dolaysyla siyasi sistemin meruiyetine nasl katkda bulunur?" Bugn zellikle siyaset sosyolojisi literatrnde yaygn olarak kabul edilen bir gre gre, siyasi kurumlarn yaamalar o kurumlann o siyasi sistemde hakim olan siyasi kltrle uyumlu olmalanna baldr21. Bir baka ekilde ifade edecek olursak, bir siyasi sistemde siyasi kurumlann yaamas destekleyici bir siyasi kltrn varln gerektirir. Bu tespit bir "temel kurumlar sistemi" olan anayasa iin u ekilde formle edilebilir: "Eer X anayasas A toplumunda yaayan bireylerin inan, deer ve tavrlanyla uyum iindeyse, bu bireyler X anayasasnn Y veya Z
19 Siyasi kltrn bu ve deiik tanmlan iin bkz., Glenda M. Patrick, "Political Culture", Social Science Concepts iinde, (Giovanni Sartori, der.), Sage Publications, Londra, 1984, s. 265-314. 21 Dennis Kavanagh, "Political Culture", The Blachvell Encyclopedia of Political Science iinde, Vernon Bogdanor, (der.), Blackvvell, Londra, 1991, s. 447. 21 Gabriel A.Almond, "Civic Culture", The Blacfovell Encyclopedia of Political Science iinde, Vernon Bogdanor, (der.), Blackwell, Londra, 1991, s. 98

>^*mi>t

i IH I!

i . .. , M ,

( ( |,

,0 , ,, i M ^ . u . n

.|i|n*H..lhl

C.50 Sa.l

MERUYET KAVRAMI

141

anayasasndan daha uygun vaya daha iyi olduunu dnr ve X anayasasn destekler." Bu aamada hemen unu belirtmek gerekir ki, siyasi kltr "monolitik" bir yap deildir, yani belli bir zamanda, belli bir toplumda hakim olan siyasi kltr, eitli faktrlerin etkisiyle kendi iinde farkllaabilir22. Bu balamda, zellikle elit siyasi kltr-kitle siyasi kltr ayrmna dikkat ekmek gerekir. Genellikle belli bir toplumda liderlik ve yenticilik vasflaryla ne kan, belli ayrcalklara sahip bir kadro olarak elitler, eitimleri ve konumlan gerei, kitleye gre farkl (hatta pek ok rnekte gzlendii gibi, insan yaam ve varlna ilikin evrensel standartlar n plana karan) bir siyasi kltre sahiptir veya byle olmas beklenir. Elit kadrolarn ortaya k ve siyasi kltrlerinin oluma sreci bu makalenin snrlarn aar, ancak burada u kadarn sylemek gerekir ki, elitler siyasi sreci, olaan ve olaanst dnemlerde ekillendirebilme yeteneine ve yetkisine sahiptir. Dolaysyla, sadece olaan deil, olaanst dnemlerde de alnan siyasi kararlar, yaplan siyasi tercihler elit siyasi kltrn yanstr. Bir siyasi sisteme ilikin temel tercihleri ieren ve gelecek kuaklan da balayan anayasalar da genellikle elit siyasi kltrnn bir yansmasdr23. Bu aklamalardan karacamz ilk sonu udur: Bir anayasann yaamas iin en azndan elit desteine sahip olmas gerekir. Eer bir anayasay yapan elitler ona inanmyorlarsa, o anayasa sz konusu elitlerin inan, deer ve tavrlanyla uyum iinde deilse, o anayasa l domu demektir. Harriet B. Applevvhite bu konuda 1791 Fransz Anayasasn rnek olarak gstermektedir. Yazara gre, anayasa yapclar tarafndan dahi desteklenmeyen bir anayasann halk desteine sahip olmasn beklemek gereki deildir24. O zaman anayasa-siyasi kltr ilikileri asndan en kt ihtimal, anayasann hem elitlerin hem de kitlenin kltryle uyumsuzluk gstermesidir. En iyi ihtimal ise, anayasann elitler ve kitle tarafndan ortaklaa paylalan bir siyasi kltrden kaynaklanmasdr. Bu ihtimalde, destekleyici bir siyasi kltr anayasadan nce mevcuttur ve bu kltr anayasaya vcut verir. Dolaysyla, anayasa ile siyasi kltr arasnda batan beri bir uyum sz konusudur. rnein Lawrance M. Friedman'a gre, 1787 Amerikan Anayasasnda ifadesini bulan kuvvetler aynl prensibi ve fren ve dengeler sistemi anayasann yaplmasndan nce Amerikan toplumu tarafndan benimsenmitir. "ktidar temerkz"nn sakncalanna dikkat eken 18. yy.
2

Lucian W. Pye, "Political Culture", International Encyclopedia of the Social Sciences iinde, DavidL. Silis, (der.), The MacmillanCompany &The Free Press, New York, 1968, s. 218225 23 Ivo D. Duchacek, Power Maps: Comparative Politics of Constitutions, ABC-Clio, Santa Barbara, 1973, s.4. 24 Harriet B. Applevvhite, "Political Legitimacy in Revolutionary France, 1788-1791", Journal of Interdisciplinary History, S. 9, 1978, s. 245-273.

142

GNEN

Yl 2001

dnr-lerinin fikirleri, Amerikan toplumunda geni yank bulmu ve kabul edilmitir. Friedman'a gre, anayasa bu tavrn bir nedeni deil, sonucudur25. Ancak, tarihi rnekler bize gstermitir ki, anayasa ile siyasi kltr arasnda ilikiler asndan baka ihtimaller de mevcuttur. Pek ok rnekte rastlanan durum, anayasann elit siyasi kltr ile uyumlu, ancak kitle siyasi kltr ile uyumsuz olmasdr. Bu konuda, II. Dnya Sava sonrasnda, bamszlklarn kazanan smrgelerde yaplan anayasalar rnek olarak gsterilebilir. Peki, bu durumda ne olacaktr? Kitlenin desteine sahip olmayan bir anayasa yaayabilir mi? Fikrimizce, bu soruya olumlu yant vermek zordur. Bir anayasann yaamas iin elit destei gerekli, ama yeterli deildir. O anayasann ayn zamanda geni toplum kesimleri tarafndan kabul edilip benimsenmesi gerekir. Bu, sadece sz konusu anayasann yaamas iin deil, o anayasay yapan elitlerin iktidarnn devam iinde n kouldur. Peki, kitle, siyasi kltr ile uyumayan bir anayasaya destek verir mi? Balang meruiyeti asndan dnecek olursak, kitlenin inan, deer ve tavrlarna ters bir anayasann yrrle girmesi baz artlar altnda mmkndr. rnein, anayasa i veya d gler tarafndan empoze edilebilir. Bu durumda anayasann baskyla kitleye kabul ettirilmesi mmkndr. Veya, sava, devrim, hkmet darbesi gibi byk toplumsal olaylardan sonra, bu toplumsal olaylarn aktrleri tarafndan veya onlarn himayesinde yaplan bir anayasa, sz konusu kii veya kadrolara duyulan hayranlk veya gvenin bir neticesi olarak desteklenebilir. Nihayet, siyasi sistemin mensuplar "beklegr" dncesiyle siyasi kltrlerine ters bir anayasaya "evet" diyebilir. Hangi biimde olursa olsun, minimum bir destekle yrrle giren bir anayasannelit desteinin devam etmesi kouluylasahip olduu minimum destei srdrebilmesi veya bu destei arttrabilmesi iin kitle tarafndan benimsenmesi gerekir. Peki bu nasl gerekleir? Balangta anayasa kitlenin siyasi kltr, yani inan, deer ve tavrlaryla uyumlu olmad iin popler destekten yoksun kalmtr. Anayasann kitlenin desteini kazanmas iin bu uyumsuzluun ortadan kalkmas gerekir; ya anayasa deiecektir, ya siyasi kltr... Peki siyasi kltr deiebilir mi? Bu sorunun cevabn vermeden nce, siyasi kltrn nasl olutuu zerinde durmamz gerekir. Siyaset bilimi ve siyaset sosyoloji literatrnde zellikle Gabriel A. Almond ve Sidney Verba tarafndan gelitirilen siyasi kltre ilikin klasik teorilere gre, siyasi kltr ocukluk anda siyasi sosyalizasyon yoluyla oluur ve zaman iinde fazla deiiklie uramaz26. Siyasi sosyalizasyon belli bir siyasi sistemin mensuplarnn; aile, okul, arkada evresi gibi "sosyalizasyon ajanlar"
25

Lavvrance M. Friedman, The Legal System, A Social Science Perspective, Russell Sage Foundation, New York, 1975, s. 210. ^Gabiel A. Almond ve Sidney Verba, The Civic Culture, Political Attitudes and Democracy in Five Nations, Princeton University Press, Princeton, 1963.

C.50 Sa.l

MERUYET KAVRAMI

143

vastasyla inan ve deerlerini elde etme, tavrlarn gelitirme srecini ifade eder27. Bu tanmdan da anlalaca gibi, siyasi sosyalizasyon, zellikle ocukluk anda yaanan eitim sreciyle yakndan ilgilidir. Pek ok bireyin siyasi kltrnn nveleri ocukluk anda ortaya kan faktrlerin etkisiyle ekillenir. Bu tespitlerde byk lde gerek pay vardr, ancak siyasi sosyalizasyonun zellikle ocukluk anda etkili olan bir sre olduunu kabul etmek bizi siyasi kltrn insan yaamnn belli bir anda oluan, zaman iinde deimeyen bir zellik olduu sonuca gtrmemelidir28. Bugn yaygn olarak kabul edilen bir gre gre, siyasi kltr statik deildir; zaman iinde deiebilir29. zellikle, yaam boyunca siyasi srece aktif olarak katlan birey, bu sre iinde inan ve deerlerini gzden geirebilir, tavrlarn deitirebilir. Sonu olarak, kitle kltryle uyumsuz bir anayasa sz konusu olduunda, minimum destekle yrrle giren bu anayasann yaamaya devam etmesi onunla uyumsuzluk gsteren siyasi kltrn deimesi mmkndr. Peki byle bir deiim ne zaman, hangi artlarda gerekleir? Bu sorunun cevab fonksiyonel etkinlik kavramnda yatmaktadr. Deyim yerindeyse, balangta meruiyet ayla doan bir anayasann yaayabilmesi iin kitlenin gvenini kazanmas gerekir. Eer kitle balangta siyasi kltrne aykr anayasann zaman iinde "ie yaradn" grrse, anayasa yerine siyasi kltrn deitirmeyi tercih edebilir. Alman siyasi kltr byle bir deiime rnek tekil eder. II. Dnya Sava sonrasnda Almanya'da yaplan kamuoyu yoklamalarna gre, Alman halknn kk bir blm monarinin tekrar inaasndan yana olduunu belirtmitir. Halkn byk bir blmne hakim olan tavr ise aldrmazlk veya kararszlktr. Federal Cumhuriyet'in kuruluundan alt yl sonra yaplan bir kamuoyu aratrmas, halkn %52'sinin anayasa hakknda hibir ey bilmediini, %14'nn kararsz olduunu, %5'inin ise anayasaya kar tavrnn olumsuz olduunu ortaya koymutur. Alman halknn ancak %30'u anayasaya kar olumlu bir tavr taknmtr. Ancak zaman iinde, anayasann fonksiyonel etkinlii (zellikle hkmet istikrarn salamas, ekonomik kalknmay kolaylatrmas, insan haklarnn korunmas ve milli zgvenin yeniden inaas konusundaki katks), Alman
27

R. Dawson, K. Prewitt ve K. Dawson, Political Socialization, Little, Brown, Boston, Mass., 1977. 28 Bu konuda klasik teorilere getirilen eletiriler iin bkz., Brian Barry, Sociologists, Economists, and Democracy, University of Chicago Press, Chicago, 1970, s. 51-52; Carole Pateman, "Political Culture, Political Structure and Political Change", British Journal of Political Science, S. 1, 1971, s. 291-305 29 Larry Diamond, "Introduction: Political culture and Democracy", Political Culture and Democracy in Developing Countries iinde, Larry Diamond, (der.), Lynne Riener, Boulder, 1994, s.9-10.

144

GNEN

Yl 2001

halknn anayasaya kar taknd ilgisiz, kararsz ve olumsuz tavr byk lde deitirmitir. 1972 ylnda yaplan bir kamuoyu aratrmas bunu teyid etmektedir. Bu aratrmaya gre, Alman halknn %52'si anayasa hakknda olumlu gr aklamtr. Bu oran 1978 ylnda %71'e kmtr30. Bu rnekte de aka grlebilecei gibi, balangta anayasa ile siyasi kltr arasnda bir uyumsuzluk olsa dahi, anayasann fonksiyonel adan etkinlik salamas durumunda, uyumsuz siyasi kltrn deimesi mmkndr. Peki anayasann meruiyeti asndan bu kadar nem tayan etkinlik veya fonksiyonel etkinlik kavramn nasl tanmlayabiliriz? Fonksiyonel Etkinlik Genellikle hukuk ve siyaset bilimi literatrnde, bir anayasann etkin olup olmad aratrlrken, o anayasann gerekten uygulanp uygulanmad zerinde durulur. Bir baka deyile, eer anayasal formalite ile anayasal realite arasnda, yani kat zerindeki anayasa ile uygulamadaki anayasa arasnda bir uyumsuzluk varsa, sz konusu anayasann etkin olmad sonucuna varlr. Oysa etkinlii meruiyet kavram asndan deerlendirecek olursak, nemli olan anayasann harfiyen uygulanp uygulanmad deil, siyasi sistemdeki grup ve bireylerin anayasal beklentilerinin tatmin edilip edilmediidir31. A siyasi sisteminde X anayasas harfi harfine uygulanabilir, ancak bu, sz konusu sistem mensuplarnn anayasal beklentilerinin tatmin edildii anlamna gelmez. Dolaysyla anayasal beklentileri tatmin edilmeyen bireylerin de, X anayasasnn, Y veya Z anayasasndan daha uygun veya daha iyi olduunu dnmeleri iin bir neden yoktur. Nitekim meruiyeti minimalist bir anlayla tanmlayan yazarlar, meruiyet ile etkinlik arasndaki ilikiyi bu adan ele almtr. Yukarda meruiyet tanmndan yararlandmz Seymour Martin Lipset bir siyasi sistemin etkinliini, o sistemin performans, halkn ounluunun ve byk i evreleri, silahl kuvvetler gibi gl gruplarn grd biimiyle, temel devlet fonksiyonlarnn yerine getirilmesi olarak tanmlamtr32. Linz ise, Lipset'e paralel bir tanm yapt halde, etkililik (efficacy) ve etkinlik (effectiveness) arasnda bir aynma gitmi, ve etkililii, belli bir rejimin, herhangi bir siyasi sistemin karlaabilecei ve belli bir
30

Alman siyasi kltr ve deiimi konusunda bkz., Michael J. Baun, "The Federal Republic of Germany", Pofe'ca/ Culture and Constitutionalism, A Comparative Approach iinde, Daniel Franklin, Michael J. Baun,(der.), M. E. Sharpe,New York, 1995, s. 79-97; David Conradt, "West Germany: A Remade Political Culture? Some Evidence from Survey Archives", Comparative Political Studies, S. 7, 1974, s. 222-238; David Conradt, "Changing German Political Culture", The Civic Culture Revisited iinde, Gabriel A. Almond, Sidney Verba, (der.), Sage Publications, Londra, 1980, s. 212-272; David Conradt, "Political Culture, Legitimacy, andParticipation", West European Politics, S. 4, 1981, s.18-34. 31 Henc van Maarseven, Ger van den Tang, Written Constitutions, Ocean'a Publications, Inc.JDobbs Ferry, New York 1978, s. 281. 32 Lipset, age.. s. 77.

C.50 Sa.l

MERUYET KAVRAMI

145

zaman kesiti iinde nemli hale gelen temel problemlere, vatandalarn ounluu tarafndan tatmin edici bulunan zmler bulabilme kapasitesi olarak tanmlarken, etkinlii, formle edilen siyasalarn, arzu edilen sonular dorultusunda hayata geirilebilme. kapasitesi biiminde ifade etmitir33. Ufak tefek farkllklarna ramen, fkrimizce, bu iki tanm birlikte deerlendirilerek etkinlik kavram hakknda bir sonuca varlabilir. Bu iki tanmda iki ortak nokta dikkat ekmektedir. Birincisi, her iki tanm da fonksiyonel etkinlik zerinde durmaktadr, yani eer bir siyasi sistem fonksiyonlarn yerine getiriyorsa etkindir. kincisi, bir siyasi sistemin etkin olup olmad deerlendirilirken o sistemin mensuplarnn fikirleri, kanaatleri nem kazanmaktadr. Anayasalar asndan ifade edecek olursak, fonksiyonlarn yerine getiren bir anayasa etkindir ve bu etkinliin tespitinde o anayasa ile muhatap olan ynetici ve ynetilenlerin beklentileri nemli rol oynar. yleyse, anayasalarn fonksiyonel adan etkinlii konusunda doru bir sonuca varabilmek iin, ncelikle anayasalarn fonksiyonlarn tanmlamamz gerekir. Bu son nokta belki de buraya kadar kurmaya altmz ayakl meruiyet modelinin en etin teorik problemlerinden birini de beraberinde getirmektedir. Belli bir toplumda yaayan bireylerin anayasal beklentileri nasl tespit edilir? Bireylerin tek tek anayasal beklentilerini aratrp ortaya koymann glkleri gz nne alndnda, bu sorunun cevabnn pratik alanda deil, teorik alanda aranmasnn daha uygun olacan syleyebiliriz. Demokratik rejimlerde belli gruplarn varl bize teorik bir kolaylk sunmaktadr. Modem siyaset biliminde siyasi sistem asndan bireyler kadar, hatta bireylerden daha fazla, gruplar nem tamaktadr34. Bir toplumdaki bireyleri birbirine balayan her trl formel ve informel yaplar olarak tanmlanabilecek gruplar, siyasi sistemin ilemesi asndan hayati neme sahiptir. Pek ok rnekte, siyasi partiler ve bask gruplar siyasi sistemin aynlmaz bir paras olarak karmza kar. Demokratik rejimlerde, farkl menfaat ve deerlere sahip eitli gruplar iktidara gelmek iin yansr. Belli bir kurumsal ereve iinde yaplan bu yarta, baz gruplar kazanr, bazlar kaybeder. Bu aamadan sonra artk kazananlar ynetenler, kaybedenler ise ynetilenler sfatn alr. Demokratik rejimlerde, kaybeden gruplar kazanan gruplarn otoritesini tanr ve gelecek seimlerde tekrar iktidara gelebilmek amacyla demokratik kurumlar erevesinde mcadelesini srdrr. Bu zellikleriyle demokrasi, "organize bir belirsizlik" olarak tanmlana-bilir35. Bunun anlam, demokrasilerde her
^Linz.age., s. 20-21,22. 34 Jean Blondel, Comparative Government, 2. Bask, Prentice Hall/Harvester VVheatsheaf, Londra, 1995, s. 95 35 Adam Przevvorski, Democracy and the Market, Political and Economic Reforms in Eastern Europe and Latin America, Cambridge University Press, Cambridge, 1991, s. 13.

146

GNEN

Yl 2001

zaman kazananlar ve kaybedenler olacak, ama kimin kazanp kimin kaybedecei belli olmayacaktr. Sonuta, demokrasilerde bu iki geni kategori (yani kazananlar ve kaybedenler veya ynetenler ve ynetilenler) her zaman mevcut olacaktr. ada demokrasilerde iktidar yans esas olarak siyasi partiler araclyla ve siyasi partiler arasnda yaplmaktadr. Bu balamda, iktidara gelen ve iktidara gelemeyen siyasi partilerin stratejileri, alma biimleri ve hedefleri farkl olmaktadr. Ancak bizim amzdan asl nemli olan, bu partilerin, anayasadan beklentilerinin de farkl olmasdr. ktidara gelmek iin yanan partiler, programlannda semene eitli alternatifler sunar, semenler de bu alternatifler hakknda yaptklan deerlendirmeler neticesinde oylann kullanr. Bir baka deyile, partiler seilebilmek iin semene eitli szler verir, semenler de en inandnc bulduklan partiyi oylanyla iktidara getirir. ktidara geldiklerinde, bu partilerin semene verdikleri szleri siyasalara, yani yasama ilemleri ve yrtme eylemlerine dntrmeleri beklenir. Belli bir partinin iktidarda kalabilmesi veya yeniden seilebilmesi verdii szleri yerine getirmesine baldr. Demek ki, iktidar gruplannn en byk anayasal beklentisi anayasann, semene verdikleri szleri yerine getirmelerini kolaylatrmas veya en azndan buna engel olmamasdr. Bu ise, devlet organlan ve yetkilerinin aka tanmlanmasn, hkmet istikrarszln nleyecek aralara yer verilmesini ve muhtemel bir kitlenme durumunda bu kitlenmeyi zecek etkili bir mekanizmann kurulmasn gerektirir. ktidara gelemeyen gruplarn en byk anayasal beklentisi ise, anayasann kendilerini, ounluun diktatrlne kar korumasdr. ktidarda olan gruplann her zaman iktidarda olmayan gruplar aleyhine kararlar alp uygulama tehlikesi vardr. Demokrasi bir ounluk rejimdir. Halkn ounluunun desteine sahip olan partiler iktidara gelir, yasama organnda ounlua sahip olan parti kamusal tercih ve kararlarda sz sahibi olur. Ancak her zaman demokrasinin bir ounluun diktatrlne dnme olasl vardr. ounluu elinde bulunduran gruplar, kendilerini tm toplumun meru temsilcileri olarak grp, keyfi bir ynetime meyledebilirler. Bu da iktidarda olmayan, dolaysyla kamusal karar ve tercihlerde yeterince sz sahibi olmayan gruplarn menfaat ve varlklarna kar ciddi bir tehdit tekil eder. Bu durumda, iktidarda olmayan gruplarn ounluk diktatrlne kar korunmas gerekir. te etkin bir anayasann bu tehlikeyi nlemek iin meyyidelerle desteklenmi bir temel hak ve zgrlkler rejimi kurmas gerekir. ktidarda olmayan gruplar arasnda, etnik ve dini gruplarn anayasal beklentilerinin tatmini de anayasalann meruiyeti asndan byk nem tar. Eer bir anayasa etkinlik gsteremezse, yani siyasi sistemdeki nemli gruplann anayasal beklentilerini yerine getiremezse, bu gruplar arasnda bir anayasal tatminsizliin ortaya kmas kanlmazdr. Bu ise anayasal deiim taleplerinin en nemli nedenlerinden biridir. Burada unun altn izmek gerekir ki, teorik olarak, anayasal deiim talepleri anayasann tmne ynelik

C.50 Sa.l

MERUYET KAVRAMI

147

olabilir. Ancak pratikte, bir anayasay tmden deitirmenin zorluk ve hatta sakncalar gz nne alndnda, anayasal tatminsizliin pek ok durumda kismi anayasal deiime yol aaca sylenebilir. Anayasa Yapm Buraya kadar yaptmz zmlemelerde, anayasalarn meruiyeti problemini siyasi sistemlerin meruiyeti ve istikrarna ilikin teorilerden yola karak aklamaya altk. Ancak anayasalarn meruiyetini incelerken bu iki unsurdan ayr olarak, siyasi sistem teorileri iinde incelenmeyen bir konu zerinde daha durmamz gerekir: Anayasa yapm36. Anayasa yapm sreci anayasalarn meruiyetini yakndan ilgilendirir ve bu sfecin artlarna gre anayasann balangtaki meruiyeti artabilir veya azalabilir. Yukarda yle bir forml vermitik: "Eer bir siyasi sistemin mensuplar, kendileri iin, X anayasasnn, Y veya Z anayasasndan daha uygun veya daha iyi olduuna inanyorlar ve bu anayasay destekliyorlarsa, X anayasas merudur." te, anayasa yapm sreci, belli bir siyasi sistemde yer alan nemli gruplarn kendi "en uygun" veya "en iyi" anayasa anlaylarn ortaya koymalar iin uygun bir ortam salar. Kukusuz, homojen bir siyasi kltrn varl byk gruplarn ortak bir "en uygun" veya "en iyi" anlay etrafnda birlemelerini kolaylatrr. Ancak bu durumda dahi, anayasa yapm srecine katlan btn gruplar veya ounluunu memnun edecek bir metnin ortaya kmas kolay deildir. nk anayasa yapm srecinde siyasi sistemin yap ve ileyiine ilikin temel kararlar alnr, temel tercihler yaplr. Bu kararlar ve tercihler, phe yok ki, bu srece katlanlar, hatta onlarn ocuklarn ve torunlarn yakndan etkiler. Bu yzden, anayasa yapm srecine katlanlarn siyasi sisteme ilkin temel karar ve tercihlerde kendi menfaatlerini n plana karmalar mmkndr. Tarihi rnekler bize gstermitir ki, bylesine youn bir menfaatler atmasnn yaand bu srece katlan btn gruplar tam anlamyla tatmin edecek bir belgenin hazrlanmas gtr. Anayasa yapm srecinin aklanan bu zellikleri, anayasalarn meruiyetini yakndan ilgilendirir. Anayasa yapm srecine katlp anayasal beklentileri tatmin edilmeyen gruplar batan itibaren anayasaya kar olumsuz bir tavr taknr. Hatta, eer gleri ve imkanlar varsa, bu anayasann deimesi iin almaya balarlar. Byle bir durumda, anayasa meruiyet eksiiyle domu demektir. Doutan gelen bu eksiklik anayasann fazla
36

Bu konuda genel olarak bkz., Edvvard McWhinney, Constitution-making: Principles, Process, Pmctice, University of Toronto Press, Toronto, 1981, s. 15; Daniel Elazar, "Constitution-Making: The Pre-eminently Political Ad", The Politics of Constitutional Change in ndustrialNations iinde, Keith G. Banting ve Richard Simeon, (der.), Macmillan, Londra, 1985, s. 232-233; JonElster, "Constitution-Making Ways", Democracy's Victory andCrisis, Axel Hadenius, (der.), Cambridge University Press, Cambridge, 1997, s. 123-142.

148

GNEN

Yl 2001

yaamasna izin vermez. Anayasa yapm srecine katlan gruplarn anayasal beklentilerinin tatmin edilmemesi anayasalarn meruiyetini bylesine olumsuz etkilerken, bu srece katlamayarak anayasal beklentilerini ifade dahi edemeyen gruplarn tatminsizliinin ok daha olumsuz sonular dourabilecei aktr. yleyse, anayasa yapm srecinde bir siyasi sistemde yer alan byk gruplar ne kadar ok temsil edilir ve bu gruplar anayasal beklentilerini ne kadar zgrce ortaya koyabilirlerse, sonuta kacak metnin desteklenme ans ve dolaysyla meruiyeti o kadar artar. Anayasa yapm srecine katlacak anayasa yapclarn adil ve zgr bir biimde seilmeleri, oluturulan mecliste (ister kurucu bir meclis olsun ister normal bir mecs kurucu meclis ilevi grsn), serbest tartma ve zgr ifade olanaklarnn garanti altna alnmas, anayasa yapm srecinin kamuya ak olmas ve son metnin referanduma sunulmas gibi hususlar anayasa yapm srecinde anayasann meruiyetinin artmasna katkda bulunan faktrler arasnda saylabilir. SONU Gnmzde pek ok siyasi sistemde anayasalar deiim taleplerinin basks altndadr. Bu, eski anayasalar iin olduu kadar baz yeni anayasalar iin de dorudur. Dolaysyla bugn, anayasal deiimin dinamikleri ve anayasal deiim problemi anayasa almalarnn en nemli konularndan biri olmaya adaydr. Biz bu makalede anayasalarn yaamas problemini meruiyet kavram erevesinde aklamay denedik ve ayakl (siyasi kltrfonksiyonel etkinlik- anayasa yapm) bir meruiyet modeli kurarak anayasal deiimin kaynaklarn ortaya koymaya altk. Bu model, pek ok siyasi sistemde, bu arada Trkiye'de de test edilebilir. Fikrimizce, siyasi -kltrle anayasa arasndaki uyumsuzluk, anayasa yapmnda byk siyasi gruplara sz hakk verilmemesi ve anayasann elitler ve kitlenin anayasal beklentilerini yerine getirmekte yetersiz kal, bugn Trkiye'de ortaya kan anayasa araylannm altnda yatan temel nedenler olarak gsterilebilir. Bu makalede gelitirdiimiz teorik modelin Trkiye'ye uygulanmas bir baka makalenin konusudur.

C.50 Sa.l

MERUYET KAVRAMI

149

KAYNAKA Almond, Gabiel A, ve Sidney Verba, The Civic Culture, Political Attitudes and Democracy in Five Nations, Princeton University Press, Princeton, 1963. Almond, Gabriel A., "Civic Culture", The Blachvell Encyclopedia of Political Science iinde, Vernon Bogdanor, (der.),Blackwell, Londra, 1991. Applevvhite, Harriet B., "Political Legitimacy in Revolutionary France, 1788-1791", Journal of Interdisciplinary History, S. 9, 1978. Arato, Andrew, "Constitution and Continuity in the East European Transitions", Constitutionalism and Politics iinde, Irena Grudzinska Gross, (der.), Slovak Committee of the European Cultural Foundation, Bratislava, 1994. Ball, Terence, "Power," The Blachvell Encyclopedia of Political Thought iinde, David Miller, Janet Coleman, Wliam Connolly, Alan Ryan (der..), Blackwell, Oxford, 1993. Barker, Rodney, Political Legitimacy and the State, Clarendon Press, Oxford, 1990. Barry, Brian, Sociologists, Economists, and Democracy, University of Chicago Press, Chicago, 1970. Baun,Michael J., "The Federal Republic of Germany", Political Culture and Constitutionalism, A Comparative Approach iinde, Daniel Franklin, Michael J. Baun,(der.), M. E. Sharpe, New York, 1995. Beetham, David, The Legitimation o/Power, Macmillan, Londra, 1991. Birch, Anthony H., The Concepts and Theories of Modern Democracy, Routledge, Londra, 1993. Blondel, Jean, Comparative Government, Hall/Harvester Wheatsheaf, Londra, 1995. 2. Bask, Prentice

Butler, David ve Austin Ranney, (der.), Referendums Around the World, Macmillan, Londra, 1994. Conradt, David, "Changing German Political Culture", The Civic Culture Revisited iinde, Gabriel A. Almond, Sidney Verba, (der.), Sage Publications, Londra, 1980.

150

GNEN

Yl 2001

) "Political Culture, Legitimacy, and Participation", West EuropeanPoUtics, S. 4, 1981. ; "West Germany: A Remade Political Culture? Some Evidencefrom Survey Archives", Comparative Political Studies, S. 7, 1974.

Dahi, Robert A., Modern Political Analysis, 2. Bask, Prentice-Hall, Inc., EnglewoodCliffs,New Jersey, 1970 Davvson, R., K. Prewitt ve K. Davvson, Political Socialization, Liftle, Brown, Boston, Mass., 1977. Diamond, Larry ve Seymour Martin Lipset, "Legitimacy," The Encyclopedia of Democracy iinde, Seymour Martin Lipset (der.), Congressional Quarterly Inc., Washington D.C., 1995. Diamond, Larry, "Introduction: Political culture and Democracy", Political Culture and Democracy in Developing Countries iinde, Larry Diamond, (der.), Lynne Riener, Boulder, 1994. Diamond, Larry, Juan J. Linz, Seymour Martin Lipset, "Introduction: What Makes for Democracy?" PoUtics in Developing Countries iinde, Larry Diamond, Juan J. Linz, Seymour Martin Lipset, (der.), ikinci bask, Lynne Rienner Publishers, Boulder, 1995. Doan, Mattei, "The Pendulum Between Theory and Substance-Testing the Concepts of Legitimacy and Trsust," Comparing Nations, Concepts, Strategies, Substance iinde, Mattei Doan ve Ali Kazancg (der.) Blackvvell, Oxford, 1994. Duchacek, Ivo D., Power Maps: Comparative PoUtics of Constitutions, ABC-Clio, Santa Barbara, 1973. Easton, David, "A Re-Assessment of the Concept of Political Support", British Journal of Political Science, S. 5, 1975.
) "An Approach to the Analysis of Political Systems," Worid PoUtics, S. 9, 1957.

, A Systems Analysis of Political Life, John Wiley & Sons, Inc., New York, 1965. Elazar, Daniel, "Constitution-Making: The Pre-eminently Political Act", The PoUtics of Constitutional Change in Industrial Nations iinde, Keith G. Banting ve Richard Simeon, (der.), Macmillan, Londra, 1985.

.,,

l|

i,

H . i IHH-' I l

imitm:),,!

C.50 Sa.l

MERUYET KAVRAMI

151

Elster, Jon, "Constitution-Making Ways", Democracy's Victory and Crisis, Axel Hadenius, (der.), Cambridge University Press, Cambridge 1997. Fenichel Pitkin, Hanna, Wittgenstein and Justice, University of California Press, Berkeley, Los Angeles, 1972. Finer, Herman, Theory and Practice of Modern Government, Gzden geirilmi bask, Methuen,Londra, 1950 Friedman, Lavvrance M., The Legal System, A Social Science Perspective ,Russell Sage Foundation, New York, 1975. Friedman, Richard B., "Authority," The Blachvell Encyclopedia of Political Thought iinde, David Miller, Janet Coleman, William Connolly, Alan Ryan (der.), Blackvvell, Oxford, 1993. Friedrich, Cari J., "Legitimacy and Constitutionalism," Limited Goverment: A Comparison iinde, Prentice-Hall, Inc., Englevvood Cliffs, New Jersey, 1974. Hague, Rod, Martin Harrop, Shaun Breslin, Comparative Government andPolitics, An Introduction, 3. Bask,Macmillan,Londra, 1993. Heywood, Andrew, Political Ideas and Concepts, An Introduction, Macmillan, Londra, 1994. Kapani, Mnci, Politika Bilimine Giri, 4. Bask, Bilgi Yaynevi, Ankara, 1988. Kavanagh, Dennis, "Political Culture", The Blachvell Encyclopedia of Political Science iinde, Vernon Bogdanor, (der.), Blackvvell, Londra, 1991. Linz, Juan J., "Introduction," The Breakdown of Democratic Regimes iinde, Juan J. Linz ve Alfred Stepan (der.), The Johns Hopkins University Press, Baltimore, 1978. Lipset, Seymour Martin, Political Man, The Social Basis of Politics, Doubleday,New York, 1959. Maarseven, Henc van,Gervan den Tang, Written Constitutions, Oceana Publications, Inc., Dobbs Ferry,New York, 1978. McWhinney, Edward, Constitution-making: Principles, Practice, University of Toronto Press, Toronto, 1981. Parkin, Frank, Max Weber, Ellis Honvood Publications, Londra ve New York, 1982. Process,

Limited, Tavistock

152

GNEN

Y 2001

Pateman, Carole, "Political Culture, Political Structure and Political Change", British Journal of Political Science, S. 1, 1971. Patrick, Glenda M., "Political Culture", Social Science Concepts iinde, Giovanni Sartori, (der.), Sage Publications, Londra, 1984. Przevvorski, Adam, Democracy and the Market, Political and Economic Reforms in Eastern Europe and Latin America, Cambridge University Press, Cambridge, 1991. Pye, Lucian W., "Political Culture", International Encyclopedia of the Social Sciences iinde, David L. Silis, (der.), The Macmillan Company & The Free Press, New York, 1968. Schaar, John H., "Reflections of Authority," New American Review 8, 1970 Weber, Max, "The Theory of Social and Economic Organization," Theories of Society iinde, Talcott Parsons, Edvvard Shils, Kaspar D.Naegele, and Jesse R. Pitts, (der.), The Free Press, Ne w York, 1961. Weber, Max, "The Types of Authority," Theories of Society iinde, Talcott Parsons, Edward Shils, Kaspar D.Naegele, and Jesse R. Pitts, (der.), The Free Press, New York, 1961.

' t**P'-,t-"

< W

<

| 4

MI

H'< * * ' r l ' I H

< MHW>-i h il

You might also like