You are on page 1of 100

NDEKLER

12345NSAN NEDR, KMDR? KOLEKTF BLN ARTILARIN SIRRI BYOLOJK BLN HAYAT NE ZAMAN BALAR? DOUMDAN NCE RENEN BEYN ST BEYN ALT BEYN GENETK HARTAMIZDAK FRELER HCRELER VE DNEN MOLEKLLER DNALARIN YAPISI MUTASYON POTANSYEL YETENEK TEORS MERKEZSZ SSTEMN MUCZES BENCL GENLERN SAVAI KALP KRZLER NEDEN OALDI? KOLESTEROL GERE BESNLERN GENLERE ETKLER NSANLAR HAYVAN GEN TAIYOR MU? GENETK MHENDSLK DEL DANA GERE NSANLAR KLONLANACAK MI? GENETK MHENDSLN ETKSELL YUCENKS SULARI KROMOZOM EROZYONU VE YALANMANIN NEDEN GENLK AISI BULUNDU MU? UZUN MRL NSANLARIN GENETK SIRRI DOANIN GENLE HTABES KANSERLE SAVA BTYOR MU? KATL GENLER BEYNN OKSJENLE LKS ZEK KALITIMSAL MI? AKIL GZ HAYAL GC VE YARATICI ZEK YARATICILIIN FOTORAFI KOZMK BLN EVREN TURU EVRENN BALANGICI VE SONU NSANIN EVRENLE LKS BLM VE NAN NSANIN TANRIYLA LKS BYOENERJ VE RUH GZ LM MUTLAK BT M? REENKARNASYON NANCI BR YANILGI MI? SOSYAL BLN KLK KALITIMSAL MI? SOSYOBYOLOJK GENLER

FEMNZM GENETK M? KADINLARDA YN DUYGUSU NEDEN ZAYIF? NSAN VE TOPLUM LKS


OLDUUN GB GRNME, GRNDN GB OLMA

EVRENSEL ETK AHLK ARVLERN SRAFI SU LETEN GD DOA, NSAN VE ZGRLK GENLERN ESR MYZ? YAAMIN AMACI VE EVRM MUTLULUK SORUNU DUYGULAR KALPTE M, BEYNDE M? DUYGUSAL ZEKMIZ SAYGINLIK LS NSANLAR SINIFLARA AYRILMALI MI? PSKE, RUH VE DEPRESYON BURLAR KLMZ ETKLYOR MU?

N SZ
Bir zincir en zayf halkas kadar kuvvetlidir.
Doru zamanda, doru yerde ve doru biimde sorulan bir soru bazen ktphaneler dolusu kitaptan daha fazla ie yarar. renme ile kiiyi keif yoluna karan sorular arasnda sk bir iliki vardr. Merak eden insan sorar ve sorgular. Merak: Bilin dzeyimizi ycelten ve kltrel evrim srecimizi hzlandran bir igd olarak bilinir. Bu gdnn da yansyan en ak belirtileri, doymam meraklarndan tr ve geldikleri dnyay tez elden renmek iin her eye dokunan ve olmadk sorular soran ocuklarda grlr. Sorgulayan insann renme istei gittike artar. renen insan ne kadar az bildiini anlar. Bilgi yoksulluundan kurtulmak isteyen kiinin merak ve aratrma enerjisi, ite o zaman giderek artar. Bu istek ve gayret dev bir dalgaya dnnce, artk nnde en derin srlar bile duramaz. Bugn yaammz kolaylatran ok sayda bilimsel ve teknolojik buluu ve ulatmz kltrel ve etik dzeyi de bu tr merakla beslenen sorulara borluyuz. Bu kitap da benzer bir sreten sonra olutu. Genetik mhendislik hakkndaki bir makale okurken, Acaba bir insan mhendisi olsaydm, ne tr bir bilgi birikimine sahip olmam gerekirdi? diye kafamda anszn oluan bir soru sayesinde coan merakm, zihnimde zincirleme bir reaksiyonla yzlerce yeni soru dourdu. Yantlar ararken yepyeni aratrmalara srklendim ve edindiim doneler belleimdeki verilerle harmanlannca, ortaya bu kitab dolduracak kadar donanm kt. Umarm, son sayfaya ulatnzda sizin de zihninizde birka kvlcm akm olur, meraknz kabarr ve farkl bilgilere veya yeni aratrmalara ynelme isteiniz artar. Bylece dncelerinize, yaamnza veya yaptlarnza olaand bir boyut ekleme ansnz olur. Kitaptaki savlara, fikirlere ve muhakeme tarzna katlmayabilirsiniz. Fakat zaten nemli olan da kendi dnce ve inanlarmz kart grlerle kyaslamak ve yeni bak alar ile tanmak deil midir? Buradaki fikirleri rtebildiiniz oranda kiisel dncelerinizi snam ve onlara olan gveninizi pekitirmi olacaksnz. Kurgusu, bir sanal insan mhendisi ile yaplan rportaj eklinde tasarlanan bu kitaptaki kuramlarn ve mantk zincirinin ancak en zayf halkas kadar kuvvetli

olduunun bilincindeyim. Bu zinciri krma zevkini defalarca yaamanz diliyorum. Hoa okuyun... Mehmet SALAM zmir 2005

LK SORU

- Efendim, detaylara gemeden nce, bir insan mhendisi olarak, insan nasl bir canldr? sorusuna genel bir yant verir misiniz?

NSAN NEDR, KMDR?


- ncelikle unu belirtmek isterim: Milyonlarca yllk evrim srecine, 50 bin yldr rettiimiz bilgi ve kltr daarcmza ve ulatmz bilimsel dzeye ramen, insan hakknda bildiklerimiz, bilmediklerimiz yannda belki de hi kalr. nk insan: Srekli deien, gelien, derinleen ve derinlere indike kendi isel hazinelerini ve evrenin srlarn gn na karp somutlatran, merak sonsuz bir varlktr. nk o: Makroevrende bir toz zerrecii kadar nemi ve yeri olmayan kk bir uzayl olmasna karn, kendi Mikroevreninde ve genetik ifrelerinde tm kinatn hammaddesini ve belki de 15 milyar yllk tarihini tayan stn bir canldr. nk o: El, emek ve dil becerileri ve henz adn bile koyamam olduu gizli yetenekleri sayesinde bugnk uygarlk, bilim ve teknolojiye sahip olmay becerebilmi maharetli bir yaratktr. nk o: Hem kuarklardan, atomlardan ve molekllerden olumu madd bir yaratk, hem de grnmeyen enerji biimleri ile i ie ortak yaam sren sosyobiyolojik bir canldr. nk o: zgrlk, estetik ve sanat gibi rafine deerleri edinebilmi esiz bir varlktr. nk o: Akl gz sayesinde rasyonellii, kalp gz sayesinde duygusall ve ruh gz sayesinde ruhsall yaayan bilge bir mahluktur. nk o: Yazgsn belirleyen genetik ifrelerini dahi deitirebilen stn zekya ve evrenin her kesinde gezinebilen geni hayal gcne sahip snr tanmaz bir seyyah ve kaderine meydan okuyabilen paradoksvari bir bedendir. nk o: Yksek idealler besleyen, hayal edilmemi hayaller kurabilen ve imgeledii soyutlar retken bilinci sayesinde bir gn mutlaka somuta dntrebilen doadaki en yaratc ustadr. nk o: Yzyllardr Ben neyim? Kimim? Nereden geldim? Nereye gidiyorum? sorularn soran ve bu sorulara her ada bulduu farkl yantlar sayesinde bir kuantum parac gibi srekli bakalaan bir deikendir. nk o: Hem ldrebilen, hem lesiye sevebilen; ak ve nefreti, kin ve sevgiyi

birlikte yaayabilen ve belki de yaradlnn nedeni olan sevgiyi daha da ycelterek, lmsz aka dntrmeyi baarabilen bir simyacdr. Onu anladnz sandnz anda yolun bana geri dndnz deneyimler ve bu evrimcil varl yeniden anlamaya koyulursunuz. Bir insan mhendisinin bile kendi doasn tahsil etmesine mr ve kapasitesi yetmez. O, kendi hakknda ancak ya genel bir kanya sahip olabilir veya bir-iki dalda derin bilgiye ulaabilir. Salt insan anatomisi ve psikolojisi ile uraan tp bilimi bile saylar yze yaklaan kollara ayrlmken; fizyolojik olduu kadar toplumsal, duygusal ve ruhsal olan insan tm derinlikleriyle tanyabilmek, dhilerin bile yeteneklerine ok gelir. nsanolunun 21inci yzylda kendi hakknda bulduu kantlarn ierii, nceki alardan ok daha heyecan verici ve ok daha somut bir zellik tayor. Bunlar da zamanla deiecek ve gelecek kuaklar daha farkl bulular heyecanlandracaktr. Ama elde henz kant yok diye, hakknda konutuumuz, yazdmz, izdiimiz, hissettiimiz ve deneyimlediimiz soyut ve maddetesi gerekleri de gzard etmeden, ak bir bilinle ilerlememiz kouluyla...

- Teekkr ederim. Efendim, beni ok dndren bir gzlemim ve bunun yaratt bir skntm var: Komaya girmi veya bitkisel hayat yaayan baz insanlar grdm. Ayrca, gzmn nnde baylan birka dostum oldu. Bunlar deneyimlerken, o insanlarn yaayan bir bedenleri olmasna ramen kapal bilinleri yznden onlarla iletiim kuramamann skntlarn yaadm. Daha sonralar dndmde, bizi biz yapan eyin bilin olduu sonucuna ulatm. Bilincin kapal olmas ne anlama geliyor? Daha nemlisi, bilin nedir?

KOLEKTF BLN
-Consciousness kelimesi ngilizcede farkndalk anlamna gelir; fakat bu kelime Trkeye bilmek mastarndan tretilen bilin eklinde evrildii iin ierii yanl anlalmtr. ou kez, akl, mantk veya uyank olmak anlamalar yklenerek de kullanlmaktadr. Oysa consciousness farkna varmak kknden tretilmeli ve farkndalk olarak tercme edilmeliydi. Baylan bir insan bilgilerini mi kaybeder, farkndalk hlini mi? Ne yazk ki bilin szc artk dilimize iyice yerlemi olduu iin yapacak fazlaca bir ey yoktur. nemli olan bunu farkndalk anlamnda kullanmaktr. Bilin konusu sizin gibi dnen insanlarn tmn hayrete dren bir olgu... Yzyllardr yaplan bilimsel almalarn ve retilen felsefelerin hibiri Bilin nedir, nerededir ve nasl olumaktadr? sorusuna kesin ve kalc bir yant getirememitir. nk sadece etten, kemikten, kandan ve sudan oluan insan vcudunun olaanst iler becerebilen bir farkndala sahip olmas sorunu insanolunun karlat en zor problemlerden birisidir. Bu probleme ek olarak; bilin hakknda yaplan felsef ve bilimsel almalardan kan elastiki sonular ise bizleri daha byk bir amaza srklemektedir. Kitlelere ulaan her yeni fikir veya deney sonucu, zihinlerde yepyeni pencereler at iin hangi pencereden, nereye bakacamz bilememekteyiz. Bence, en byk yanll tek bir hayalet aramakla yapyoruz. Yani bak amz hatal. zin verirseniz, bilincin tanm ile balayarak, bu bulank suyu biraz berraklatrmaya alaym... Bilin: Bir petek gibi binlerce minik gzn birlemesiyle ortaya kan, grme duyusuna benzeyen bir Kolektif Farkndalk hlidir.

- Sizden apak yantlar almadan buradan gitmeye niyetim yok efendim; biraz

daha aar msnz bu tanm?


- yleyse, gelin sizinle ksa bir sanal yolculuk yaparak, pencereden grnen u doum hastanesine gidelim. Orada be duyusu olmayan ve grme, iitme, koklama, tatma ve dokunma zrl bir bebek domu olsun. imdi syleyin bana: Bu bebein bir farkndalk hli var mdr, yok mudur? - Olmas gerekir... nk o bebek alyor, st istiyor ve elini kolunu hareket

ettiriyor olacak.
- Doru dndnz. Her insan ya da her canl temel ve ham bir bilinle dnyaya gelir. Burada kullandm ham szcne dikkatinizi ekmek isterim. Bu szck, bilinci irdelerken onun farkndalk dzeyini belirleyen etkenleri aklamada ok ie yarayacaktr. Bir baka tanmla Bilin; be duyu organ ve dier yetilerimiz sayesinde, i ve d dnyamzda grnen ve grnmeyen pek ok eyin farkna varmamza olanak veren; renmemize, evreyle iletiim kurmamza ve i grebilmemize imkn tanyan ve canl birer varlk olarak yaamamz salayan, akll bir kolektif enerji trdr. Bilinci ayr kategoride deerlendirmeyi yeliyorum: Biyolojik Bilin, Sosyal Bilin ve Kozmik Bilin... Bedenimizi bir arabaya, bilincimizi de arabann ofrne benzetirsek; insan olarak hem araba, hem de arabann sahibi ve ofr durumunda olduumuzu grebiliriz. Fakat arabaya sahip olurken hem bir seme hakkmz olmamtr, hem de zaten bir bedel dememiizdir. Doutan bize hangi temel ve ham bilin verilmise, onu kullanyor, onun bakm ve temizliini yapyor, onu gelitiriyor ve onun sayesinde varmak istediimiz hedeflere doru ilerliyoruz. Arabann rengi, ekli, hz ve paralarnn kalitesi, ofrn (bilincin) hem gven iinde yol almasn, hem de varaca yere kolayca ulamasn salyor. Araba arza verdiinde, ofr durduu yerde kalakalyor; i gremez duruma dtnde ise bir mezarla trenlerle ve gzyalar ile gmlyor. Geriye sadece ofrn eyalar, yaptlar ve anlar kalyor. Grld gibi; araba (beden) ofrsz (bilinsiz) bir ie yaramad gibi, ofr de arabasz var olamyor. ofr arabasn nasl kullanacan -birka temel manevra dnda doarken bilemiyor ve iyi bir src olmas uzun ve zahmetli bir eitim srecinden sonra ancak ksmen gerekleiyor. Kald ki arabasnn paralarn (organlar) ve alma sistemini renebilmesi bile bir mr boyu srebiliyor. Dnyada bbreklerinin nerede olduunu bilmeyen 900 milyon insan varm. Bence, beynini tanmayanlarn says 5 milyardan fazladr. Bir okyanus kaplumbaasnn kuma gmd yumurtalarndan kan yavrularnn vakit geirmeden denize ynelmesi ve yzebilmesi kadar bilinli olmasa bile, insan yavrularnn da doutan gelen igdsel baz yetenekleri vardr: Alayabilmek, st emmesini bilmek ve anne kokusunu tanmay hemen renmek gibi... Yz binlerce yllk evrim sonucu genetik yapya yerlemi bu yetenekler, beyindeki sinir hcrelerinin ilevleri sonucunda kendilerini gsterir ve bebein yaamas iin gerekli fizyolojik faaliyetleri kontrol ederler. Buradan anlalyor ki: Acemi ofr (st bilin) daha arabasn kullanmay renmeden nce, ona yardmc olan bir usta ofr (alt bilin) var. Fakat Serebral Korteks veya Beyin Kabuu denen ve beynin st tabakasn oluturan o ince blmn altnda kalan kalnca tabakann tam olarak ne iler becerdii, henz tp ve dier bilim dallarnca bile tam anlamyla bilinemiyor. Beynin yzde 72si olan alt beyinde olup bitenleri ortaya karmak, kendimizi daha yakndan tanmak ve evrimsel tarihemizi renmek adna byk birer adm olacaktr. Belki de, alt beyni iyi tanmadmz iin bilinci anlamakta glk ekiyoruz. Beyne bu zellikleri kazandran kaynak hcrelerimizdeki genetik ifrelerdir. Cansz

atomlardan yaplm DNA molekllerini oluturan genler, vcudumuzdaki tm dokular ve sistemleri retme bilgisini tarlar. Bu sistematik bilgilerin ie yaramas iin genlerin canl ve bilinli olmas gerekir. te ben buna Biyolojik Bilin diyorum. Fakat tm beceri ve yeteneklerine ramen; Biyolojik Bilin tek bana fazlaca bir ie yaramaz; aylk bir bebekten ok fazla bir ey beklenemeyecei gibi... Bebein Biyolojik Bilinini i gren ve retim yapan bir sisteme entegre edecek olan bir baka d etkene gereksinim vardr. O da Sosyal Bilintir. Sosyal Bilin olmadan bebein Biyolojik Bilini onu toplumsallatramaz ve olgunlatramaz. Yani kiilik oluumundaki en etkin faktr toplumdur, uzak ve yakn d evredir. Ulalan olgunluun, kiiyi evrensel, yaratc ve esiz klmas iin de Kolektif Bilini tamamlayan nc bir kaynaa gerek vardr. O da Kozmik Bilintir. Bu kayna kullanamayan bir bilin, tek gzl, yetersiz bir bilince sahip demektir. Bunlar formlize ederek ylece zetlemek istiyorum: Kolektif Bilin denilen olgu: Biyolojik Bilin, Sosyal Bilin ve Kozmik Bilin toplamnn artsdr. O nedenle, insan; sosyobiyolojik ve kozmik bir canldr. Yldz tozlarndan yaplm; fakat capcanl, ruh sahibi ve dnebilen bir varlk... -zr dilerim ama toplamn arts ne demek, tam anlayamadm... ARTILARIN SIRRI -te, belki de anlayamadmz tm fenomenlerin srr bu art szcnde sakldr. Baknz, Trk kltrnn en grkemli mzesi ataszlerimizdir. Bir elin nesi var, iki elin sesi var zdeyii, bu gizeme en yaln biimde iaret etmektedir: Bir btn kendisini oluturan paralarn toplamndan fazladr. ki eli matematiksel olarak, ( 1 el + 1 el = 2 el ) eklinde ifade eder ve bunu doru kabul ederiz. Oysa, bu denklem ( 1 + 1 = 2+ ) eklinde olmaldr. Zira, iki elin toplam fazladan bir de alk sesi ortaya karr. Bu ses, bir elde mevcut deildir; ama say iki olunca, bir art deer olarak ortaya kar. u sembole dikkat ediniz: 1) Kavis

2) Daire

3) ki nokta

..

Bunlar isimlendirmiiz, tanyoruz ve kullanyoruz. Fakat bu ayr sembol biraraya geldiinde ortaya kendiliinden art bir deer kacaktr: Bir yz resmi... Buradaki art deer; sadece bir insan kafas deil, ayn zamanda o insann duygusal hli, yani glmsyor olmasdr. Bunun gibi; 64 para enstrmandan olumu ve diyelim ki Beethovenin dokuzuncu senfonisini alan bir orkestrann hibir aletinde o senfoni mevcut olmad hlde; 64 para alet ruhumuzu okayan bir mzik parasn bir art deer olarak ortaya karr.

Bir baka nemli rnek daha vermek isterim. Evrenin ve maddenin var olmasn salayan drt eit g vardr: - Kuvvetli G (Strong Force); atom ekirdeindeki kuarklar birlikte tutan g, - Zayf G (Weak Force); atom ekirdeini birlikte tutan ve radyoaktiviteyi salayan g, - Elektromanyetik G (Electromagnetism); elektronlar atomlara ve atomlar atomlara balayan g, - Yerekimi Gc (Gravity); ktle hlindeki atomlar birbirine balayan g. Bu gler -bir kuvvetli yaptrc gibi- paracklar ve atomlar birbirine balayarak, iinde yaadmz evrenin ve bizim var olmamz salarlar. Bunlardan yerekiminin nasl olutuunu bilim henz zm deil; ama bu gcn art bir deer olduunu biliyoruz. yle bir rnek verelim: stanbulun stnden uakla geerken dar bir elma atsanz; elma yere der. Fakat stanbulu tm ileleri ile birlikte oyup, uzaya karr ve bir uzay aracndan stne bir elma brakrsanz, elma havada asl kalr stanbula dmez. nk uzayda yerekimi yoktur ve stanbul kentini stnde tutan kara paras, yerekimi kazanacak kadar yeterli ktleye sahip deildir. Fizie gre; bir ktlenin yerekimine kavumas, ancak 200 kilometre apnda bir kara parasna dnt zaman mmkn olmaktadr. Yani, biraraya gelen atom ve molekller, kritik ktle denen bykle ulanca, nden bir fazlalk olarak yerekimine sahip oluyorlar. O hlde: Marmara Blgesini uzaya karrsanz, yerekimine yine sahip olur ve elmay kendine eker. Bu fazlalk, iki elin sesi gibi bir art deerdir. Buna ilave olarak, Marmara blgesi uzayda ylece durmaz, kresel bir ekil almaya balar. Kreselletikten sonra da kendi ekseni etrafnda dnmeye balar. Bu sebepten dolay uzaydaki tm byk ktleler kre eklindedir ve dnerler. Bu da art bir deerdir. Demek ki oklukta eitlik bozuluyor. Buradan karlacak nemli dersler ve yorumlar vardr. te ben, nasl olutuu henz bilinmeyen ve bilimin en byk bulmacalarndan biri olan bilincin, byle bir art deer olduu inancndaym. Bylesine karmak ve 100 milyar hcreden oluan bir beyne, embriyon dneminden lme kadar srekli atan bir kalbe, trilyonlarca hcreden yaplm ama sadece maddeden ibaret olan bir vcuda ve bunlara can veren bir ruha sahip olan insann art deeri ise; bilin denen Kolektif Farkndalktr.

- Efendim, isterseniz 3 gruba ayrdnz Kolektif Bilinin nce biyolojik ksmn irdeleyelim. Biyolojik Bilini biraz daha aar msnz?

BYOLOJK BLN
- Bedenimizi oluturan her organ, her doku, her hcre ve her sistem hcre ekirdeindeki kromozomlara hapsolmu genetik ifrelerin eseridir. Gen dediiniz ey, cansz atomlardan olumu DNA moleklnn bir parasdr. Molekl dediiniz ey, atomlarn birlemesiyle ortaya kan maddelerdir.

ekil: 1 Eer atomlarn can verme, hayat yaratma gibi bir yetenekleri olsayd; tm evren canllarla dolup taard. nk her ey atomdan olumutur: Da, ta, demir, cam, su, hava, bulut, fra, boya, kuma vs. Peki bunlar da atomdan yaplm, ama neden canszlar? Yaayan tm canllar da atomlardan olumu. Peki onlar neden canl? Fark

anlamak iin -izin verirseniz- atomun yapsndan biraz detayl sz etmek istiyorum. Atom denilen eyin z proton, ntron ve elektrondur. Proton ve ntron olarak bilinen paracklarn z kuarklar ve gluonlardr. Bunlarn z ise somutlamam, saf enerjidir. te maddenin cevheri bu i-yapan enerjidir. Ben buna Akll Enerji diyorum. Enerjinin ne kadar stn bir bilince sahip olduunu -Mikroevren dediimhcrelerimizi ve genlerimizi incelerken grebiliyorum.

- Mikroevren derken neyi kastediyorsunuz?


- Atomun yapsn zihnimize oturtmadan bu mikroskop tesi evrenin ne olduunu ve o esrarengiz yapsn anlamamz mmkn olamaz. - Efendim oraya girmeyelim isterseniz. Bu sohbetimiz kitap hline getirilecek.

Okuyucularn atomla ilgileneceini sanmyorum.


- O zaman pek ok okuyucunuzu, evrenin ve kendi yaplarnn temelini oluturan atomlarn somut bir resmini zihinlerine oturtmalarndan mahrum edeceksiniz demektir. Atomun yapsn iyi anlayan kii, kendi bilincini daha iyi anlar ve onu daha detayl analiz etme becerisini gelitirir. - Peki, ltfen devam ediniz. - Teekkr ederim. Unutunuz; bilgilenmek isteyen sizdiniz...

ekil: 2 Atom o kadar kktr ki, 100 milyon tanesi bir araya geldiinde bir toplu inenin ba kadar olur. Bir bilye eklindeki atomun % 99.999u boluktur: Bu boluun ortasnda duran bir ekirdek ve ekirdein etrafnda hzla dnd iin bulutumsu ve titrek bir kre oluturan elektronlardan olumutur. yle bir berzetme yapalm: stanbuldaki Sultanahmet Caminin o muazzam kubbesini dnelim. Bu bir yarmkredir. Bu yarkrenin bir eini daha ters evirerek altna yerletirelim. Elde ettiimiz bu kocaman kre atomu temsil etsin. Bunun tam ortasna havada durabilen bir tuz tanesi koyalm. te kubbenin iindeki bolua oranla, atomun ekirdei ancak bu byklkte olur. Elektronlar -ekirdekten 2 bin kat daha hafif olduklar iin- tuz zerresine oranla bir toz zerresi kadar bile olamazlar. Bu toz zerreciklerinin aradaki onca bolua ramen ekirdein etrafnda byk bir hzla ve her yne doru delice dndn dnelim. Bu durumda, ekirdein etrafn bir koza gibi recekler ve bir vantilatr pervanesinin dnerken oluturduu o bulutumsu grnty sergileyecek lerdir. Elektronlar negatif(-) yke sahiptirler ve sfra yakn bir ktleleri vardr. Hzlar saniyede binlerce kilometredir. rnein, en kk atom olan hidrojenin bir tek elektronu vardr ve ekirdek etrafnda bir saniyede milyarca devir yapabilir. Her bir devri deiik bir yrnge izerek yaptklar iin de, her yerde hazr ve nazr grnrler. nk bulunduklar yeri kestirmek istediimiz saniye iinde bile milyarlarca yerde bulunmu olurlar! O nedenle atomun iine elektron hzndan daha dk bir hzla hareket eden hibir ey giremez; ok hzl dnen bir pervanenin iine bir ubuk sokulamayaca gibi...

Atom ekirdei pozitif (+) ykldr. Bu yzden negatif (-) ykl elektronlar kendine doru eker, ama tamamen ekemez. nk elektronlar yksek hzlarndan dolay gl bir merkezka kuvveti olutururlar ve bu ekim gcne kar koyarlar. ekirdei oluturan iki tr parack (partikl) vardr; ntron ve proton. Ntron ykszdr. Proton pozitif ykldr. ekirdek bu yzden pozitif yk tar. - Peki atomun hemen hemen tm arln oluturan ekirdek neden bu kadar

ardr? Ntron ve protonlarn iinde baka eyler mi var?


- Evet, Kuarklar var... Bu paracklarn bulunuuyla atomun yaps ok daha iyi anlalmtr. Kuarklar ifttir ve teki protonu, teki de ntronu olutururlar. Saf enerjiden oluan kuarklar birbirlerine ok gl bir enerji bayla smsk sarlmlardr. Bu, evrendeki en gl ekim kuvvetidir. Ana hatlaryla atomun tasarm budur ama her atom birbirine benzemez. Oksijenin atomu baka, gmn baka, uranyumun daha bakadr. Doadaki elementlerin birbirinden farkl olmasnn nedeni de atomlarn farkl olmasndandr. rnein en basit element olan ve oksijenle birleerek itiimiz suyu oluturan hidrojen atomunun sadece bir elektronu ve bir protonu vardr. Canllarn temel hammaddelerinden olan karbonun 6 elektronu, 6 protonu ve 6 ntronu mevcuttur. Bu nedenle karbonun atom arl (ekirdek arl) 12 kabul edilir. Radyoaktif ve en ar madde olan uranyumun atom arl ise 238i bulur. ekirdeinde 83 adetten fazla proton bulunduran atomlar kararszdrlar. ok arlatklar iin paralanabilirler. Bu da radyoaktivite dediimiz radyasyona neden olur. Atomun iinde byk miktarda enerji depoludur. yle ki, yksek s ile yanan ta kmrnn atom enerjisi, normal hlde yanarken kard enerjiden 3 milyon kat daha fazladr. - Biraz da moleklden bahseder misiniz? - Molekl atomlarn ilgin bir alkanl sayesinde oluur: Atom ekirdeinin etrafnda yrngeler izerek dolaan elektronlarn tm ayn yrngede bulunmazlar. Bir yrnge (orbital) yeterince elektronla dolunca, dnda baka yrngeler oluur. nk her atom en d yrngesindeki elektron saysn sekize tamamlamak ister. Bu istek yznden, dier elementlerin d yrngelerindeki elektronlar koparp almak veya paylamak ihtiyac hisseder. Bu sayede, en az iki elementin farkl atomlar birleerek, molekl ortaya karrlar. Szgelimi iki hidrojen atomu ile bir oksijen atomu birleir ve su molekln olutururlar. Bu molekllerin milyonlarcas da birleerek, kullandmz su hline gelirler. Bir okyanusta ka bardak su varsa, bir bardak suda o kadar molekl olduu sylenebilir. Bir baka rnek de tuzdur: Sodyum atomunun d yrngesinde bir elektron, klorunkinde yedi elektron olduu iin, bunlar yan yana geldiklerinde ayr durmaya dayanamazlar ve birleerek tuz molekln yaparlar. Tek hcreli ilk canlnn tuzlu suda ortaya kt savunulur ve canl hcrelerin olumas iin su ve tuz ile birlikte d yrngeleri elektron al eken karbon, hidrojen, oksijen, nitrojen, kkrt ve fosfat atomlarna gereksinim vardr denir. Ve tm insanlarn, hayvanlarn, bitkilerin ve mikro organizmalarn madd vcutlar, bu elektron paylam sayesinde meydana kan molekller ve bunlardan oluan proteinlerden ibarettir denir. Fakat, bu dncelerde gzden kaan ey, benim Biyolojik Bilin dediim akll enerjidir. Bu enerji olmadan hibir molekl canlanamaz, hayat kazanamaz ve hibir gen i gremez. Enerji gzle grlmez ve soyut hldedir; ama somutlaarak maddeye dnme zelliine sahiptir. Dolaysyla evrende somut olarak gzlenen canl ve cansz her ey enerjinin donmu biimidir ve kuarklardan olumutur. Fakat bilimsel tahminlere gre, milyarlarca yldz kmesini meydana getiren onca somut enerji; evrendeki soyut ve maddelememi enerji miktarnn ancak yzde 10u kadardr. Yani evrenin

yzde 90 Karanlk Madde (Dark Matter) denilen bir enerji trnden olumutur. Bunun tam olarak ne tr bir enerji olduu ve nerede bulunduu henz anlalm deildir; fakat evrendeki Kozmolojik Sabitin tamamlanmas iin bir boluk enerjisi olmas gerektii hesap edilebilmektedir. Bence, pek ok soyut kavramn, ruhun ve hayat denen canllk sebebinin temelini bu yzde 90lk, tezahrlerini bilemediimiz enerjide aramak gerekir. nk bunca bilinmeyene doru yol alrken ayamz basabileceimiz bir zemin olmas lazmdr. Bu zemin enerji olmaldr. O nedenle ben, tm maddetesi ve ruhsal fenomenleri enerji temeline indirgeyerek irdelemeyi, somut bir yntem olduu iin herkese neriyorum. Einstein yllar nce bir kural koydu ve hibir ey k hzndan (300,000 km/saniye) daha hzl hareket edemez dedi. 1905 ylndan beri bilim adamlar bu kuram erevesinde dnyor ve aratrmalar yapyorlar. Ama belki yarn, belki de 100 yl sonra bu kural da deiecek ve yeni hz limitleri ve dalga boylar kefedilecek mutlaka. 200 yl sonrasnn dnyasn ve bilin dzeyini hayal ettiimde, bunlarn ok tesinde gelimeler yaanacan grebiliyorum. Ve ben bunu hayal edebiliyorsam, bu mutlaka gerekleecek demektir; nk insanolu hayal ettii her eyi bir gn mutlaka somuta dntrebilen yaratc bir farkndala sahiptir. Bu yaratc bilinci de hcrelerimizdeki genlerin yapt o inanlmas g ve maharetli ilerde aka grebiliyorum. - Bu bilinci daha yakndan tanmak iin genlerin yaptklar o olaanst

ilerden sz eder misiniz? rnein hayat ne zaman balyor: Dllenmenin balad anda m, ana rahminde kalbin atmaya balamas ile mi, ruhun embriyona girii ile mi, yoksa doum annda m?
HAYAT NE ZAMAN BALAR - Bu konuyu merak edip aratrm insanlarn birou, hayatn dllenme ile baladna inanrlar. Benim de inancm budur. - Peki, sizi bu inanca gtren etken nedir? - Dllenme srecinin o gizemli mekaniini bilen herkes bu kanaate kolayca varr. Dllenmi yumurtaya ulancaya kadar ana rahminde gelien olaylar detaylar ile renen bir insann, hayatn o anda baladn kabullenmekten baka seenei kalmaz. - O gelimeleri sizin aznzdan dinlemek isterdim... - Memnuniyetle... Her kz ocuu, yumurtalklarnda bekleyen bir-iki milyon yumurta ile dnyaya gelir. Ergenlik ana gelen kzlarn yumurtalklar her ay (25-40 gn) bir veya birka yumurtay dlyatana brakmaya balar. Bu durum adetten kesilinceye kadar yaklak 400 kez devam eder. Bu yumurtalar rahime girecek spermleri 4-5 gn bekledikten sonra lrler. Ama bu sre boyunca, spermleri haberdar etmek iin ben buradaym dercesine rahime birtakm salglar gnderirler. Eer rahimde sperm varsa, ite o zaman dnyann en anlaml ve en byleyici yar balar: Yumurtann varlndan haberdar olan spermler, rahim i duvarna trmanarak, ona doru hzla yzmeye balarlar. Yzme diyorum; nk rahim duvarndaki salglar minik spermler iin bir deniz gibidir. Fakat bu salglar spermaya zamk gibi gelen, kaln svlardr. Bir benzetme yapalm: Rahimdeki kaln svlarn iinde yzmek, Mersinden Kbrsa zamk dolu bir denizde yzerek gitmek kadar zor bir uratr. O nedenle, 100 milyon tanesi ancak bir tatl kan dolduracak kadar kk olan spermlerden gsz olanlarnn hepsi hayatlarn yolda kaybederler. te ben asl buna Doal

Seleksiyon derim: Gsz spermleri ayklama snav... Fakat spermlerin bir yetenei daha vardr: Denizde gidi ynne doru dalga yaratmak... Salgladklar bir kimyasal sayesinde rahim kaslarn uyarr ve alp kaslmalarn salarlar ve bu hareket sayesinde ilerlemelerini kolaylatrrlar. Ayn salgy yumurta da salglar ve spermlere yardmc olur. Biyolojik varlmz oluturan kromozomlarmz 23 ifttir. Bunlar her hcremizde ayn sayda ve ayn yapdadrlar. Fakat cinsiyet hcreleri olan yumurta ve spermde sadece 23 tek hlinde bulunurlar. te, yar kazanp, yumurtaya ulaabilen gl ve salkl spermler onu delmek ve ekirdeindeki dier 23 tek X-kromozomu ile birlemek isterler. Amalar lmeden nce belki de 80-90 yl srecek yeni bir hayata kavumaktr. Ve aceleleri vardr nk mrleri sadece 2 veya 3 gndr. Ayn ama 4-5 gnlk mre ve spermalardan 85 bin kez daha byk csseye sahip olan yumurta iin de yaamsal nem tar. nk onun da yaamas iin spermann ba ksmndaki dier 23 Y-kromozomu ile birlemesi gerekir. Kaybetmenin cezas lm olan bu maratonun finali yle gerekleir: Dardaki yalvarlar ve kap almalar hisseden yumurta ekirdeindeki genler hemen baz enzimler rettirirler. Bu enzimler hcre zarn eriterek kk bir delik aarlar. Alan kapya en yakn sperm ieriye ivileme bir dal yapar. Bylece, yumurtann etrafnda drt dnen, zar yrtmak iin bir klbal gibi birbiri ardndan sortiler yapan ve ltfen beni ieri al dercesine adeta yalvaran on binlerce spermden sadece bir tanesi amacna ular. Ortalama, 80 milyonda bir ihtimalle... Ve sonra misafirin ieri girmesiyle, alan delik kapatlr. Darda kalan spermlerin kaderi artk bellidir: lm... ampiyon sperm, sevgilisi yumurta ekirdeine kavumak iin, bu kez yine zamk gibi kaln sitoplazma iinde son bir depar atmak zorunda kalr. Ama o anda belki de mikrokozmostaki en zarif, en romantik ve en anlaml eylem balar: Yumurta ekirdei spermaya doru bir kou balatr ve iki sevgili hcrenin tam ortasnda -eski Trk ve Amerikan filmlerinde olduu gibi- sarma dola birleirler. Bylece bir fermuarn iki yars gibi dizilmi X ve Y-kromozomlar birleerek, yeni bir hayat anlamna gelen 23 ift kromozom formuna girerler. Bu evlilik bir insan mr boyunca sren ve belki de en mutlu ve en retken bir birliktelii balatr. Ayrca, hem spermay, hem de yumurta ekirdeini lmden kurtarr. Hayatn balangc bu an deilse, ne zamandr? - Peki, kalp ne zaman atmaya balar? - Yznzdeki ifadeden anlyorum ki, bu konuya ilginiz byk... - Haklsnz. Hele sizin gibi, zor bir konuyu basite indirgeyen birini bulmuken... - Teekkr ederim. Dllenmi hcre birbiri ardndan blnmeye ve oalmaya balar. Hcreler oaldka, oksijen, glikoz ve protein ihtiyalar artar. Bu maddelerin onlara ulamas iin bir kan dolam sistemine gerek vardr. O nedenle, en hzl gelien organ kalptir ve ondan kan damarlardr. Kalp, dllenmeden 21-25 gn sonra atmaya balar. Balangta 2 gzl bir tp eklinde olan bu ilkel kalbin birdenbire bir nabz hareketi kazanmas da son derece gizemli ve akllara hayret veren bir oluumdur ama bu at hareketi yaamn balangc deil, balam bir yaamn devam ve sreklilii iindir. - Bu aklamalardan nce, itiraf etmeliyim ki ben de nc haftay hayatn

balangc olarak kabul ediyordum. nk, o kalp ve nabz at durunca lm geldiine gre, yaam enerjisinin orada vcuda girdiini dnyordum...
- Sizi bu kanya ulatran baka nedenler de vardr mutlaka. nk tarihten beri kalbe gsterilen tevecch, onu sezgilerin, duygularn ve hatta dncenin olutuu bir merkez durumuna getirmitir. O nedenle, bir sonuca ulamak iin kurduunuz mantk zincirinde bir halka olmas kolaydr. Fakat kalp at dllenme kadar zor ve

nemli bir fonksiyon deildir. yle ki: Konumamn balangcnda szn ettiim artlarn srr kuramna geri dndmzde, ok sayda hcrenin bir araya gelmesiyle oluan art deer; bu nabz at olmaktadr. Bu durum dier btn organlar iin de geerlidir. Belli bir hcre saysna ulaan bbreklerin nden ayrtrma ve szme iine balamas ya da ocuk doar domaz akcierlerin ilk nefesini almas da kalp at kadar mucizevi bir art deerdir. Ve ayrca baz genlerin zaman gelince almas, yani biyolojik saatin tam vaktinde alarm zilini almas da doast bir bilincin eseridir. Baknz, kanda mikrogramlarla llen baz byme hormonlar vardr. Bunlar ok salglanrsa kiinin cssesi byk; az salglanrsa kk olur. Byme 26-27 yana kadar gittike azalarak devam eder. Bymenin o yata durmas da. bu zamanler akll bilincin bir eseri olmak zorundadr. - Efendim, aklma bu noktada gelen bir soruyu sormadan bu konuyu

kapatmak istemiyorum: Ana rahmindeki srete oluan beyin, ocuk domadan nce dnmeye balyor mu? Dncenin kendisi de art bir deer olabilir mi?
DOUMDAN NCE RENEN BEYN - Birlikte dnelim... Dllenmi yumurtann ilk 14 gnlk hline zigot, sonraki 42 gnlk ekline de embriyon denir. 56 gnlk embriyon, bakla byklnde minyatr bir insan andrr. Bu devreden sonraki minik insana da fetus ad verilir. Fetus 3 santimetre uzunluktan 50 santimetreye 7 ay iinde ular ve 9 ayda 1400 kat byyp, 3 kiloyu gemi olarak doar. 38-39 hafta sren bir deiim ve geliim srecinden sonra, st beyni (korteks) bo, alt beyni yar dolu bir canl olarak ilk nefesini alp, anne kokusu ile tanr. Yaplan son aratrmalar, bebein ana rahmindeyken de baz duyularn kullandn gstermitir. Bu sayede bebein beynine d dnya ile ilgili baz bilgiler kaydolur. rnein, nasl ki annesinin kalp atlarn duya duya bir ritim hissine sahip oluyorsa; dardaki sesli mzik paralarn dinledii zaman da notalarn farkl tonlar olduunu ayrt edebilme becerisine kavuur. Fakat merak ettiiniz o dnce srecine girmesi henz gereklememitir. Ama ana rahminde rendii bilgileri doduktan sonra gelien dnce sisteminde kullanacaktr. ocuk dnme yetenei ile doar. Bu yetenek Biyolojik Bilinin en nemli gesidir. Ve canl hcrelerdeki o yaam bilinci sayesinde alp i gren DNA molekllerinde bile mevcuttur. Fakat dnme yetisi buday tanesinin ekmek oluncaya kadar geirdii evrelerde olduu gibi, doduktan sonra gelimek iin ok eye gereksinim duyar, nk henz hamdr. Bunlarn banda, 5 duyu aracl ile d dnya hakknda alnan bilgiler, bu bilgilerin kavram olarak isimlerinin renilmesi ve bunlarn anadili vastasyla anlatlr hle getirilmesi vardr. Yani, olgunlamam olarak doan dnce yetisi bir anadil olmadan gelime olana bulamaz. te, insan beyni iin en nemli eylerden biri olan dil renme ve konuma ii de byk apta korteksin marifetidir. Ben buna st beyin diyorum. Genlerimizin d dnyadan toplad yararl bilgileri kromozomlara kodlayarak yerletirmesi ok yava ileyen bir sistemle gerekleiyor: nk bu bilgilerin, bireyin remesi ve yaamas iin gerekten ie yarayp yaramadn yzlerce kez test ettikten sonra karara balyor ve snav geenleri bnyesine alyor. Oysa, insann deien i ve d koullara annda yant vermesi gerekiyor bazen. Verilecek an bir karar kiinin yaamn kurtarabiliyor. Ge kalndnda bunun bedeli lm olabiliyor. yle grnyor ki: Doa, bu bilgi alma ve kullanma iini daha hzl salamak ve

saniyelik refleksler gsterebilmek iin, genlerden daha pratik olan bir cihaz icat etmi: Beyin... Bylece genler ve beyin kapsaml bir koordinasyon iinde alarak, beyni olan canllar daha etkin ve daha aktif klmlar. rnein genler, atein yakc olduunu haber verecek sinir sistemini yapyor; beyin de bu sayede ateten uzak durulmasna karar verip, organlar nden harekete geiriyor. gd ile dnce arasndaki nans da burada kendini gsteriyor. gd: Genlere yerletirilmi doal bilgidir ve davranlarmz oluturuyor veya etkiliyor. Dnce: D evreden renilen bilgilerin harmanlanmas sonucu oluuyor ve davranlarmz deitirmeye yaryor. Toplumdaki genel kan; igdnn kt ve geri bir duyum, dnceninse iyi ve ileri bir yetenek olduudur. Fakat bu yanl inan artk deimek zorundadr. Genetik ifreler birer birer zldke, igdlerin en az dnce kadar hayati nem tad daha iyi anlalacaktr. - Efendim, bizi biz yapan organ olan beyni daha iyi tanmak iin, st ve

alt beyin hakknda biraz daha bilgi verir misiniz?


ST BEYN - Memnuniyetle... Herkesin beyni vcudunun yzde 2si byklnde ve iki yumruu kadardr. st ksm ceviz ii gibi buruuktur. Beyin Kabuu da denen bu blm, sadece insanlarda vardr ve beynin yzde 28i byklndedir. Ald zaman orta byklkte bir mendil kadar olan bu tabaka, insann bu denli apl dnceler retmesini salayan blmdr. Korteksi skp karrsanz, insan ilkel bir canlya dnr: Konuamaz, dnemez ve retemez. 30 milyar kadar sinir hcresinden (nron) ve milyarlarca Glia hcresinden oluan korteksin faaliyetlerinin yzde 90 sadece iki organa ayrlmtr: Eller ve az. yle ya; ellerimizi bu kadar maharetle kullanamasaydk, bugnk bilimsel ve teknolojik dzeye ulamamz mmkn olur muydu? Beyin, 17 bin kadar sinir hcresinden yaplm bir kablolu devre sayesinde ellerle ve 10 parmakla srekli haberleir, son derece hassas duyumlar alr ve geri gnderdii sinyallerle parmaklara en hassas ileri yaptrr. Bir keman stadnn gzlerini kapayarak, binlerce notadan olumu bir konertoyu hatasz alabilmesi, baka nasl gerekleebilirdi ki? Gzlerimizin bile seemedii bir rnga inesinin upuzun deliini aabilmemiz, ancak bu gelimi parmak hassasiyeti sayesinde mmkn olmaktadr. Ellerinizi iki yana balayp birka saat dolarsanz, ne denli yarm adam durumuna dtnz daha iyi anlarsnz. - Bu durumda, Karl Marxn emek en yce deerdir demesi bouna deilmi

demek.
- Evet, ama Marx madalyonun bir yzn grm. Dier yzn de Descartes grm ve bizi insan yapan dilimizdir diyerek byk bir gerei yakalam. Azmzn iki nemli ilevinden birisi yaamak iin beslenmek, dieri de konumaktr. nsan dilsel geler ve konuma yetenei sayesinde dnebiliyor ve kltr oluturuyor. Kavramlarn birer ismi olmasayd, onlar zihinde harmanlamak anlamna gelen dnce de olmayacakt ya da en ilkel hliyle kalacakt. - O zaman bilin dediimiz farkndalk da olmayacakt belki... - Hayr, olurdu ama hayvanlarnki gibi temel bir farkndalkdan teye gidemezdi. Ben esasen ellerin ve dilin, beyin iin bu kadar nemli olmasnn ana sebebinin alet yapmak veya konuabilmek deil, bir stn bilin yaratmak amacndan kaynakland inancndaym. stn bilincin stn olmasnn bir baka nedeni de ge ileyen evrimsel adaptasyon kurallarna uymamas ve srekli bakalamasdr. Bu sayede anlk veya gnlk evrimler yaar ve hzl bir ekilde st evrim basamaklarna ykselir.

Bu mantk zincirinin sonucu olarak u karm yapabiliriz: Beyin Kabuu, farkndalk dzeyinin ykselmesinde ok byk rol oynar ve bizi dier canllardan ayran pek ok zellie sahip olmamz salar. - Korteksin nemi belli oldu, ama alt beynin nemi daha m az acaba? ALT BEYN - Aslnda, beyne bir btn olarak bakmak gerekir; nk beyin hcreleri srekli olarak birbiriyle balantlar ve dnce devreleri kurarlar. Sa yarmkre, sol yarmkre ile; alt beyin, st beyinle srekli iletiim hlindedir. Beynin yzde 72sini alt beyin oluturur ve 70 milyar kadar hcreden olumutur. Korteksi iyi tanmamza ramen, alt beyni daha az tandmz bir gerektir. Fakat vcudumuzdaki organlarla srekli iletiim hlinde bulunduunu ve bir kumanda merkezi grevi grdn biliyoruz. Psikoloji biliminin ortaya k ile balayan bilinalt, alt benlik, ve sper ego gibi kavramlarn da bence alt beyinle sk bir ilikisi vardr. Bunun tesinde; telepati, altnc his, telekinezi, teleportasyon, sezgi, nsezi, Duyular D drak (Extra Sensory Perception) ve hatta inan gibi olgular bile alt beyinde ortaya kyor olabilir. Baz ruhsal zelliklere sahip olmamzn kayna da bu blm olabilir. Daha ileri giderek, iimizdeki Tanryla konuurken, alt beyinle sohbet ettiimizi ileri srmek bile sama olmayabilir. Hatta belki milyarlarca yllk evrimin tarihesini bile bir gn alt beyinden okuyabiliriz. Eer bu tarihe genetik ifrelerimize kaytlysa... IQ testlerinin terk edildii ve bunun yerine EQ (duygusal zek) testlerinin uygulanmaya baland amzda, bu nemli zek trnn bile alt beyinin fonksiyonlar arasnda yer ald gitgide byk kabul grmeye balad. Bunun tesinde, ruhsal zek ile uraan bilim insanlar kt ortaya. Vcudun yaamas bakmndan alt beyin iin olmazsa olmaz diyebiliriz. Bu adan baknca, alt beyin, st beyinden ok daha nemli iler yapan blmdr; fakat dnen insan hakknda konuuyorsak; st beyin iin de ayn eyi syleyebiliriz.

- Efendim, Descartes insan bir sosyal hayvan olarak grm, Freud ise insan kendi beyninin eseri kabul etmi ve Anatominiz kaderinizdir demi. Sizce hangisi hakl?
GENETK HARTAMIZDAK FRELER - Bu zor grnen sorunun yant ok basit: kisi de elmann birer yarsn grmler. Yani insan hem iinde yaad toplum kltrnn, hem de genetik ifrelerinin eseridir. Yani insan sosyobiyolojik bir canldr. - nce biyolojik yn ile balayalm isterseniz: Biliyorsunuz genetik ifrelerimiz,

1953 ylndan beri yaplan almalar sonucunda zld. Bu sonu bize insan hakknda neler retiyor?
- zr dilerim ama bu konuyu iyi takip etmediiniz sorduunuz sorudan anlalyor! Henz bir ey zlm deil, sadece 23 ift kromozom iine skm 3035 bin kadar genetik dizilimin haritasn kardk, o kadar. Bunlarn tm ifrelerini filn zm deiliz. Yani sadece DNA moleklleri zerindeki genlerin sralanma ve dizili biimlerini belirledik ve ne tr bir alfabe kullandklarn grm olduk. Bu bilgi ne ie yarar? Bu, bir insann kromozom veya DNA yapsn dier insanlarn ve canllarnki ile karlatrmaya ve farkllklar veya benzerlikleri grmeye yarar. Ayrca, artk kimlik kaytlar belli olan genlerin hangi ileri becerdiklerini yava yava renmeye yarar. Fakat sorunuzda szn ettiiniz ve imdiye dek sadece yzde 5 kadar zlm olan genetik ifrelerin tmnn deifre edilmesi iin, sper

bilgisayarlar bir srpriz yapmazsa, tahminen 30-35 yl daha almamz gerekmektedir. Bunlar bilgi dolu ifrelerdir ve dllenme anndan lnceye kadar srekli- alarak, hcreyi yneten, yenileyen, deitiren ve kopyalayan emirleri, mRNA denen mesajc molekller aracl ile ekirdek dna gnderirler. Yani, gzmzn ve samzn renginden tutun da beynimizin ve dier tm organlarmzn yapsna kadar btn biyolojik karakterimizi ve hatta kiiliimizin baz paralarn, bu genetik ifreler tayin ederler.

ekil: 3

- Efendim, derinliklerimizdeki Mikroevrende olup bitenlerin resmini zihnimize daha iyi oturtmak iin hcrelerimizin yapsn da ksaca anlatr msnz?
HCRELER VE DNEN MOLEKLLER - Burada da nmze yine astronomik rakamlar kyor. Vcudumuzda trilyonlarca hcre var. Farkl farkl yaplarda olabilen hcrelerin d; ince, esnek ve yar geirgen bir zarla kaplanmtr. Hcrenin genellikle ortasnda yer alan, yine zarla kapl bir ekirdei vardr. D zar ile ekirdek aras sitoplazma denilen bir sv ile doludur. Yzde 70i su olan bu svnn iinde tuz, eker, fosfat, protein, enzim, amino asit gibi maddeler bulunur. Ayrca, hcrenin ileyiini salayan ve adna cihaz diyebileceimiz baz yaptalar da sitoplazma iinde yzerler. Golgi Cisimcii, Ribozom, Retikulum, Mitakondri, Sentrozom gibi isimleri olan bu cihazlar ok nemli grevler yklenmilerdir. rnein Mitakondri bir soba gibi alp, s retme iini yrtr. Ribozom, genlerin gnderdii protein yapma ifrelerini zer ve tRNA denen transfer RNA molekllerinin tad amino asitleri zincir gibi dizerek, gereken proteinleri retir. Hi durmakszn hummal bir faaliyet iinde olan hcre ekirdei byk srlarn gizlendii kumanda merkezidir. Siyah bir toplu ine bana benzeyen ekirdekte, anne ve babadan gelen zellikleri tayan 23 ift kromozom bulunur. Kromozom dediimiz ey, uzun bir DNA molekldr (DeoksiriboNkleikAsit). Bu uzun molekl bklm bir merdiven eklindedir (ift sarmal/double helix) ve bir makaraya sarlm iplik gibi st ste sarlarak, kromozomu denen yaplar oluturmutur. DNAlar bir bilgisayarn programlar gibi nceden programlanm, dnen molekllerdir; askerlere yapmas gerekeni emreden kumandanlar gibi, hcreye durmadan emirler gnderirler. Hemen hemen her canl hcrede bulunan DNAlar hcrenin kendi kopyasn yapma bilgisine de sahiptirler. Sperm ve yumurtann birlemesinden balayarak, douma kadar devam eden srete bir tek yumurta hcresini mkemmel bir insan yavrusu hline getiren bilgi ve teknoloji, bu 23 ift moleklde sakldr.

ekil: 4 Bir tek hcre ekirdeindeki tm DNA molekllerini aarak yan yana koyacak olursak, 2 metreye yakn bir uzunluk elde ederiz. Her hcrede 2 metre DNA demek; milyarlarca kilometre bir uzunluk demektir. Bu, dnyann evresini milyonlarca defa

dnebilecek veya gnee 500 defa gidip gelebilecek bir uzunluktur. Burada, ayrca gnlk yaamda srekli kullandmz milyar rakamnn bykln vurgulamak iin -izninizle- ben de size bir soru soraym: Birden balayarak 1 milyara kadar teker teker saymak ne kadar zamannz alr? - Sanyorum 15 gnde sayarm. - Yanldnz... mrnz yetmez! - aka ediyor olmalsnz! - Hi aka deil. Saniyede bir defa tklayan sarkal bir duvar saatinin 24 saatte sadece 86,400 kez tkladn biliyor muydunuz? Bu say bir ylda 31,536,000 eder. 1 milyara ulamak iin, bir saatin 32 yl srekli tklamas gerekir. Kald ki, siz hi durmakszn, makine gibi sayamazsnz; uyumak ve almak zorundasnz. Evet, milyar rakam ok byk bir rakamdr. Oturduunuz 100 metrekarelik bir dairenin her yerini tavana kadar nohutla doldurursanz; ancak 1 milyar adet nohut depolam olursunuz. Demek ki: 3 milyar harften olumu genetik ifreler, her biri bir bilgiyi sembolize eden 3 daire dolusu nohut kadar devasa bir bilgi bankasdr. Bir baka benzetmeyle yle diyebiliriz: DNAlarn dili dnyadaki tm dillerin toplam kelime hazinesinden ve kavram zenginliinden daha zengindir. stelik onca bilgi ifrelenerek yazlmtr. Hcre ekirdeindeki DNAlarn toplamna nsan Genomu denir. Biyolojik tm zelliklerimizi belirleyen ve canl kalmamz salayan DNAnn yaps ok kark olduu iin, bir haritasnn karlmas bile yllar srmtr. Yapt ilerden hangi blmnn sorumlu olduunu bulabilmemiz iin de, dediim gibi tahminen 30-35 yllk ilave bir bilimsel aratrma gerektirecektir. - Efendim, 21inci yzyln en nemli teknolojisi DNA teknolojisi olacak

deniyor. O nedenle herkesin bu konuyu iyi anlamasnda byk yarar var. Bize DNAnn ve genetik ifrelerin teknik yapsn daha detayl anlatr msnz?
DNALARIN YAPISI - Evet, haklsnz. Genetik yapy anlamayan insanlar, bundan byle sk sk duyacaklar genetik ifreler ifadesine srekli yabanc kalacak ve bir anlamda genetik cehalet yaayacaklardr. Temel maddeleri eker, tuz, oksijen, hidrojen, karbon, azot ve fosfat olan DNAlarn nasl altklarn anlamak iin, nce hangi blmlerden olutuklarn bilmeliyiz.. Bunun iin de baz terimlerin ne anlama geldiini bilmek gerekiyor. nsan genomunu bir ansiklopediye benzetirsek, karmza: - 23 blm (Kromozom) - Her blmde binlerce hikaye (Gen) - Her hikayede binlerce paragraf (Exon) - Her paragraf oluturan binlerce kelime (Kodon/Codon) - Her kelimeyi oluturan 3 harf (Baz ifti/Base-pairing) kar. Bu ansiklopedide bir milyar kelime ve 3 milyar harf vardr Bu da elimdeki u kitabn 5 bin kopyas demektir. nk genetik kelimelerin tm sadece 3 harften olumu kelimelerdir. Kodon denen bu kelimeler; 3 tane Nkleotidin birlemesiyle oluan nitelerdir. - Nkleotid nedir? - Ondan nce Baz ifti nedir, ona bakalm; nk DNAnn en temel yaps bu bazlardr. Bedenimizi yapan ve u anda konuabilmemizi salayan bazlar 4 trdr: Adenin, Guanin, Sitozin (Cytosine) ve Timin. Bunlar farkl yaplar ve grevleri olan kk molekllerdir ve iftleerek, merdiven eklindeki DNA moleklnn

basamaklarn olutururlar. Bunlardan A her zaman mutlaka T ile birleir, C ise mutlaka G ile iftleir. Yani bunlar, birbirlerine ok sadk eler gibidirler. te bu elere Baz ifti denir. Bu iftlerin DNA merdiveninde yer almas iin bir yerlere yapmalar gerek. Tutunacaklar yer merdivenin sa veya sol direi olacaktr, deil mi? Bu direkler de eker, fosfat ve hidrojen balarndan olumu nitelerdir. te; bir baz iftini ve bu balar ieren birimlere Nkleotid denir. Ansiklopedi benzetmesine geri dnersek; bu kitaptaki her harf birer Nkleotiddir. Yan yana dizilmi 3 tane Nkletoid ise bir Kodondur. Bunlar da kitaptaki kelimeler demektir. Ve her kelime mutlaka 3 harften olumutur. O nedenle genetik alfabenin tm szckleri er harflidir diyoruz.

ekil: 5 Bu iftlerin DNA merdiveninde yer almas iin bir yerlere yapmalar gerek. Tutunacaklar yer merdivenin sa veya sol direi olacaktr, deil mi? Bu direkler de eker, fosfat ve hidrojen balarndan olumu nitelerdir. te; bir baz iftini ve bu balar ieren birimlere Nkleotid denir. Ansiklopedi benzetmesine geri dnersek; bu kitaptaki her harf birer Nkleotiddir. Yan yana dizilmi 3 tane Nkletoid ise bir Kodondur. Bunlar da kitaptaki kelimeler demektir. Ve her kelime mutlaka 3 harften olumutur. O nedenle genetik alfabenin tm szckleri er harflidir diyoruz. Kelimelerden oluan paragraflara ise Exon denir. te gen dediimiz ey; birka paragraf, yani birka Exondan olumu DNAnn bir blmdr. Genler birka paragraf uzunluunda olduklar iin bir anlam ifade ederler. 23 ift kromozom iinde bu genlerden yaklak 30-35 bin tane mevcuttur. Kitap benzetmesi aslnda genetik ifrelerin gerek yapsn anlatr. Zira genetik paragraflarn her biri kitaplardaki paragraflar gibi bir anlam ierir ve bir grev veya i emri ifade eder. Bunlar gzlerin rengi, bbreklerin ekli, kemiklerin kalnl, ayaklarn uzunluu, ellerin bykl, bebein cinsiyeti gibi tm biyolojik niteliklerimizi belirleyen bilgilerdir. Ayrca, mr boyu hcrelerin yapmas gereken ilerin bilgisi de genlerde sakldr. Tabi, iin daha bandayz; nk genlerin verdii emirler sayesinde retilen proteinlerin ne tr iler becerdiklerini daha teker teker anlamamz gerekmektedir. Bunu aratrmak iin balatlan Proteom Projesi, bakalm bizi hangi srprizlerle tantracak gelecek 2-30 yl iinde. imdi stanbulu dnelim ve bulutlara kadar ykselip, bu kenti kubak izleyelim: Bu byk ehirde ne kadar insan faaliyeti ve ara hareketi varsa, bir hcrede o kadar eylem vardr ve bunlarn ounu DNAlar gerekletirir. Kentte yaayanlarn beyinleri ne kadar dnce retiyorsa; DNAlar da o kadar dnce retmektedirler. Bir baka benzetmeyle; dnyadaki tm hareketlilik ve insanlarn tm dnceleri ne kadarsa; bir insan vcudundaki hcrelerin faaliyetleri de o kadardr denilebilir. nsan vcudunu ina eden ve mkemmel almasn salayan maddesel yapnn, bylesi bir sistemi kurabilmi olmas, tm akllar hayrete drp, kendine hayran brakmaktadr. nsan genomu; koullar uygun olduu zaman kendi fotokopisini alabilen ve kendi kendini okuyup, okuduu emirlerin gereini yapan son derece akll bir kitap gibidir. Bu fotokopi iine Kopyalama, okuma iine de Tercme denir. - Bu genetik tercme iinin nasl yapldn hep merak etmiimdir. Biraz aar

msnz?
- Memnuniyetle. Tercmeyi RNA denen molekllere ve Ribozom denen protein

makinesine borluyuz. RNAlar DNAlara ok benzerler. Hatrlarsanz DNAlar, A,G,T,C molekllerinden oluuyordu. RNAlar ise (RiboNkleikAsit), A,G,T ve U (Urasil) denen bazlardan olumutur. ekirdek iindeki RNAlara mesajc (postac) mRNAlar denir. Bunlar genlerden aldklar ifreyi hcre iindeki ribozoma iletirler. Ribozom, mRNAnn zerinden kayarak geer ve krlerin Mors alfabesini parmaklaryla okuduu gibi, tad ifreyi okurlar. Bunlar 3 harfli kelimelerden olumu paragraflarn tad mesajlardr ama ribozom bu kelimeleri tek harfli ifrelere dntrr. Bu tek harfli ifreler, tRNA denen transfer RNAlarn ribozoma tad Amino Asit dediimiz ve vcutta sadece 20 farkl tr olan molekllerdir. - Demek oluyor ki DNAlarn 4 harfli alfabesi yerine, ribozom 20 harfli bir alfabe

kullanyor, yle mi?


- Evet. Ve ite adna protein denen ve bedenimizin inasnda ve tamirinde kullanlan 150-200 bin tr madde, sadece bu 20 tr amino asitten yaplmtr. Bunlar 150-200 bin kombinezon yapar ve uzun bir tespihin taneleri gibi u uca sralanarak proteinleri retirler. Amino asitler zincirdeki halkalar gibidir. Bir halkann yeri deiirse, retilen protein farkl olur.

ekil: 6 - Bir de Enzimler var. Onlar nasl oluuyor? - Enzimler de birer proteindir ve ayn yolla retilirler. Ama bunlar vcuttaki kimyasal reaksiyonlar srasnda retimi hzlandrmak iin katalizr grevi yaparlar. - Peki DNAlar kim retiyor? - Dedim ya, vcudumuzda ne varsa, hepsi 20 amino asitten yaplmtr. A, G, T, C, U dediimiz bazlar da birer amino asittir. Bunlarn kopyalanmasn ve tercmesini salayan RNAlar ve Ribozom da birer protein sentezidir. Bu oluum bir mhendisin bir binay 20 farkl materyal ile ina etmesi gibidir. Tulalar duvarlara; harlar tula aralarna; demirler kiri ve kolonlara; camlar pencerelere yerletirilir ve ortaya bir bina kar. Ama buradaki byk fark gzden karmamak lazm: Mhendis bu malzemeleri kendisi yapmaz, hazr satn alr. Vcuttaki sistem ise bu amino asitleri aldmz besinleri ve havadaki atomlar ve moleklleri kullanarak kendisi yapar. Hazr protein aldmz zaman ise bunun trn hemen tanr ve gerektii yerde aynen kullanr. - yi ama bu kadar karmak bir sistem hi hata yapmaz m? MUTASYON - Elbette yapar... te o zaman mutasyon dediimiz genlerin bozulmas olay gerekleir. Toplumda, engelli diye adlandrlan insanlar arda pazarda pek grmezsiniz; ama 6,5 milyar insann yaklak yzde 6snda doumdan nce cidd mutasyonlar gereklemi; sarlk, krlk, sakatlk vs. gibi deformasyonlar olumutur. Yine yaklak yzde 4nde cinsiyetle ilgili mutasyon olduunu da hesaba katarsak; hcredeki sistemin yapt iler yzde 10luk bir hatayla sonulanmaktadr diyebiliriz. Bu hatalar ounlukla genlerin kendilerine ait deildir: Doum ncesi mutasyonlarn balca nedeni vardr: a- hcre blnmesi srasnda, genler kopyalanrken yanllk veya eksiklik olmas, b- hcredeki serbest radikaller denen atklarn genlere hzla arparak onlar bozmas. rnein genetik ifrede yer alan kelimelerden birisi ATG ise ve bu ATC olarak kopyalanrsa, o zaman ortaya farkl bir protein kar, c- Radyasyon, elektromanyetizma ve gneten gelen zararl klar vs. gibi d etkenler

Doumdan sonra da genler bozulur. nsan vcudunda dllenmeden lme kadar ortalama 100 kadar mutasyon ortaya kar ama birou zararszdr. Hatta bazlar yararldrlar. Fakat baz mutasyonlar kiiyi ldrecek kadar nemli sonular dourabilir. Baz hastalklarn ve hatta yalanmann sebepleri arasnda bu yanl tercme yatmaktadr. Son gnlerde aklanan bir bulguya gre; erkeklerde, kadnlardan daha fazla mutasyon gereklemektedir.

ekil: 7 - ok ilgin!... Dnyorum da, bir genetik uzman gzyle baklnca, Ben kimim? sorusunun yant hemen deiiyor, deil mi? - Evet, haklsnz. Genetik mhendisinin yant udur: Ben; reetesi genlerim tarafndan yazlm ve proteinler tarafndan imal edilmi biyolojik bir yaratm. Ten rengimi, elmack kemiklerimin eklini, boy lm ve i organlarmn yapsn onlar belirledi. Bana iki el ve 10 parmak kazandrdlar. 32 diimi onlar yapt. Dil yeteneimin temelini onlar att ve zihinsel kapasitemin yarsn onlar oluturdu. Yeteneklerimin tr ve mizacmn rengi onlarn emrettii ekilde gereklemi. Bir eyi hafzamdan arp, anmsamam onlar salyor. Gnlk yaamm yrtmem ve gelecek plnlarm oluturmam iin bana bu olaanst beyni onlar verdi. Virslerden korunmam ve yaamaya devam etmem onlarn elinde olduu gibi, elimde olmayan biyolojik bir sebepten dolay dnyaya veda etmem de onlara bal. Hatta istediimi yapmada zgr olduum hissini bana veren de onlar. u anda size istediim her sz syleme zgrlm bile onlar sayesinde gerekleiyor. Genler: D dnyadan milyonlarca yldr alnm ve depolanm bilgiyi kullanarak, vcut denen bu muazzam ve son derece komplike sistemi yaratmaya, onarmaya ve yaatmaya alan birer biyodijital bilgisayardrlar.

ekil: 8 - Sanyorum siz bu konuda bir de Yetenek Teorisi sahibisiniz. Onu da

izah eder misiniz?


POTANSYEL YETENEK TEORS - Elbette ama ncelikle bunun bir teori deil hipotez olduunu sylemekle sze balayaym... Bildiiniz gibi Mozart gelmi gemi en byk mzik dehasyd: 3 yanda keman almaya balad, 5 yanda senfoni besteledi, 7 yanda orkestra efi oldu. Bu esiz yetenein genetik olduunu ve fakat doumdan sonra giderek gelitiini herkes kabul ediyor. Peki, bu veya dier zek trleri sizce hangi organn genetik ifresinde sakl acaba? - Beynin DNAlarnda olmal... - Hayr, her hcrenin ekirdeinde.. Biliyorsunuz trilyonlarca hcremiz var ve baz istisnalar dnda hepsinin ekirdek yaps tpatp ayndr. Demek ki sizi siz yapan ifrelerin tm her hcrenizde teker teker mevcuttur, cinsiyet hcreleri hari olmak zere. Yani Mozartn mzikal dehas beyin hcrelerinde de mevcut, diz kapa hcrelerinde de, dalak hcrelerinde de. Fakat 30-35 bin genin tm her hcrede almyor. Hangi ifre nerede ie yarayacaksa, o hcrede alyor ve grevini orada yrtyor. stelik bu ifrelerin bir de biyolojik saati var. ifrelerin ou srekli ak

kalyor; ama bazlar belirli saatlerde, gnlerde, aylarda veya yllarda alyor. Bunun en tipik rnei ergenlik ana giri vaktidir. Kz ocuklarnda ortalama her ay bir cinsiyet yumurtasnn dl yatana dmesinin balamas iin, doumdan sonra bu ifrelerin 10-14 yl beklemesi ve zaman gelince harekete gemesi gerekiyor. Erkek ocuklarndaki sperm retme ifresi de benzer bir takvime uyuyor. Bu verilerden hareketle gelitirdiim hipotezi size ksaca yle izah edebilirim: Dnyada yaayan ve yaam olan btn insanlarda rastlanan tm zek ve yetenek trleri, her insann her hcre ekirdeinde kodlanm genetik ifreler hlinde mevcut olmas gerekir; nk evrim srecinde renilen btn yararl ve gl yetenekler insanlarn ortak genomuna kaydolmutur. Bu yetenek ifrelerinden bir veya birka tanesi herhangi bir insann beyin hcrelerinde alabilir. Veya bir baka insannkinde hi almayabilir. Veya ok erken ya da ileri yalarda alabilir. Ve bu yetenek trlerinin stn, ileri ya da geri olmalar; genetik ifrelerin al ile hcrelerin yapl arasndaki srete DNA, tRNA, mRNA, Ribozom ve proteinlerin hata yapp yapmamalarna veya tembel-alkan olmalarna baldr.

ekil: 9 - Efendim, teziniz son derece arpc. Doru anladm kontrol etmek istiyorum. Diyorsunuz ki: Picassonun o yaratc resim dehas benim genetik ifremde de var; fakat bu ifre bende almam, Picassoda alm. stelik alrken hibir kayba uramam ya da ok az kaybetmi. Bununla birlikte, Mozartn mzik dehas da bende var fakat bende almam, Mozartta ise ok erken alm. Ama bendeki atletik zek da Mozartta almam. Doru anlam mym? - Evet ok doru... Baknz, doada ve belki de tm evrende melodik bir ritim olgusu var. Bu ritimler doann mziidir. Zehirli erkek kurbaalarnn diiler iin syledii iftleme arklarn onlara kimse retmez. Bu arklar onlarn genlerinde kaytldr. stelik o mzii icra etmeleri iin, genler, o kurbaalarn grtlak altlarn balon gibi iebilen bir zara dntrmtr. Bunu sylerken, genlere kodlanm bir klasik arkdan sz etmiyorum. Sylediim ey u: Genetik olarak hcrelerimize kaydolmu konuma yetenei sayesinde rendiimiz kelimeleri nasl ki milyonlarca cmleye dntrebiliyorsak; bunun gibi, doal ritimleri ve notalar da, zihnimizdeki mekanizmalar sayesinde sayfalar dolusu bir klasik opera parasna dntrebilme yeteneimiz var. nsanolunun mzik sanatn bu denli gelitirmi olmasnn ve notalarla i ie bir yaam srmesinin tek nedeni kltrel midir zannediyorsunuz? Mzikal zek genetik bellee kaytldr ve her insanda var olan ortak genlerin da yansmasdr. Bu kaltmsal hafza baz insanlarda var, bazlarnda yok diyemeyiz; fakat bazlarnda almyor veya eylemsiz kalyor diyebiliriz. - Teekkr ederim. O hlde, yeteneklerin erken veya ge alma konusunu da

biraz izah edin ltfen.


- iero (.. 106-43) olarak bilinen nl Romal hatip ve filozof Marcus Tellius kekemeydi. nsanst bir gayretle yirmili yalarda bu handikab yenmeyi baard ve mthi bir sylev ustas oldu. Ben, ilkokulda baar gsteremeyen bir ocuun, ortaokul veya lisede ok baarl olmasn, bu ge alan zek ifrelerine balyorum. Bu arada, d evre koullarnn byk etkisini de gzard etmiyorum. rnein yeni doan bir bebein sol gzn birka ay bal tutar ve grmesini engellerseniz, o bebein sol gz geliemez ve bebek yar m olur. nk gz ile beyin arasnda grme iini salayan sistem genler tarafndan yaplmtr; ama bu sistemi oluturan hcrelerin fonksiyon kazanmalar iin k denen bir d evre faktrne ihtiyalar

vardr. Grme de bir yetenektir; ama gelimesi, d evreden gelen grsel uyarclara baldr. O nedenle de insan sosyobiyolojik bir canldr; ve hem genlerinin hem de iinde yaad toplum kltrnn ve evrenin eseridir diyorum. Bunu da kabaca yzde 50 gen, yzde 50 d evre faktr eklinde formlletiriyorum. - Peki, o potansiyel yetenekler nerede ve nasl kayba uruyorlar acaba? - Bu kayp ounlukla mRNAlarn ve ribozomun kabahatidir. DNA ifreleri alnca, oradaki bilgi ya da emirleri hcreye iletme ii mRNAlara der. Bunlar enerji dzeyleri dk veya mutasyon geirmise, bilgiler hcreye yarm yamalak iletilirler. Yani postac mRNAlar bilgi hamalln iyi beceremedikleri iin, o stn yetenekler silik veya heba olurlar. Veyahut mRNAlarn mesajlarn eksik veya yanl okuyan ribozomlar istenilen protein ve enzimleri retemezlerse, genlerin istei tam olarak yerine getirilmemi olur. Bence bir muamma gibi grnen bu konunun bu kadar basit bir nedeni var. Fakat tekrar ediyorum: genetik olarak ortaya kan yeteneklerin gelimesinde veya gerilemesinde; aile, okul, eitim kalitesi, sosyal etkenler ve d evre faktrleri byk rol oynarlar. - Toparlarsak yle diyebilir miyiz? ekli insan olan bir canlnn ortaya kmasn

salayan tm bilgiler kromozomlarda ifreli olarak kodlanm hlde beklemektedirler. Bu ifrelerin almasnda rol oynayan bir seri i ve d uyarc vardr. Bu potansiyel bilgilerin aldktan sonra aksiyona dnmesini salayan 4 nemli ara var. Bunlar: DNAlar, RNAlar, Ribozom ve Proteinlerdir. Sistemin zeti bu...
- Gzel toparladnz; ancak unu da ekleyelim: 1 numaral kromozom zerinde 120 harfli ve vcuttaki en aktif genlerden biri olan 5S-RNA geni var. Bu gen birka protein ve RNA ile birleerek, ribozomu ina eder. Bu, var olmasayd; ne DNAlar kopyalanabilirdi, ne genler tercme edilebilirdi ne de proteinler retilebilirdi. RNAlar ve ribozom var olmasayd yine bunlarn hibiri olmazd. Ama RNAlarn en byk zellii, DNAlar olmadan da kendi kendilerini kopyalayabilmeleridir; fakat tek balarna protein retemezler. Grld gibi, bu sistemi oluturan her birim bir dierinin varlk sebebi ve almasn salayan nemli bir parasdr. Bu olaanst sistem, bir mdr, bir emredeni ve bir ana kumanda merkezi olmayan btncl ve otomatik bir sistemdir. Ve aslnda olduka basit bir tasarmn eseri ve fakat sadece ok komplike grnen bir mekanizmadr.

- Merak ettiim bir konu da u: Nasl oluyor da, dllenmi bir yumurta 9 ay 10 gn boyunca defalarca ve armadan blnerek byyor, ama sonuta mkemmel bir insan eklinde douyor? Mdrsz ve idarecisiz bir sistem dediniz. Trilyonlarca hcreden hangisinin nerede yer alacana karar veren hi kimse yok mu? Bu nasl mmkn olabiliyor?
MERKEZSZ SSTEMN MUCZES - Bu sisteme herkesin gsterdii hayret, aslnda dnce sistemimizdeki bir eksikliin gstergesidir. Bizler hep merkezi sisteme dayal bir eitim tarz ile yetitirildiimiz iin herhangi bir sistemi irdelerken, srekli bir idari merkez aryoruz. Aslnda, ilk bakta, embriyonun gelime srecinde proteinlerin farkl doku yaplarn oluturmas; farkl ekil ve renk kazanarak ete, kemie, yaa ve zara dnmesi; yzlerce eklemin, kasn, kemiin ve organn yerli yerine oturmas; bize son derece karmak bir sistem gibi grnyor. yle ki, bunu bir inaat projesine benzetirsek; dnyadaki tm ehir ve kasabalarn ikizlerinin bir baka gezegende ayn pln, teknik ve yap malzemeleri ile tekrar tekrar ina edilebilmeleri kadar zor ve karmak bir dzenek gibi grnr.

Fakat bu olaanst biyomhendislik harikasn doa ok basit bir yntemle gerekletirmektedir. Olaya bak amz deitirerek ve merkezi bir kumanda odas aramadan bakarsak eer; sistemi anlamamz olduka kolaylar. Evet, embriyonun mkemmel bir canl bebek hline gelmesi ve sonrasnda yaamn devam ettirmesi, ehirlerin ve kasabalarn valilikler ve belediyeler tarafndan ynetildii gibi merkezi bir ynetim mekanizmas olmadan gerekleir. Fakat her hcrede lokal birer otorite olan genler ve proteinler teker teker vazifelerini mkemmel yaptklar iin; baka bir emir-komuta zincirine gerek kalmaz. te herkesin merak ettii srrn srr budur. Her hcrede 30-35 bin kadar genden olumu 23 ift kromozom olduunu hatrlayn. Bu genler hem 150-200 bin kadar farkl proteinin reete bilgisini ierirler, hem de bu proteinlerin ne zaman ya da hangi saniye iinde retilmesi gerektiine karar verirler. Ayrca, birer inaat iisi ve harc olan proteinleri rettirecek dier genlerin ne zaman almas gerektiini saptarlar ve ii biten gen de dier genleri greve arr. Bu imece sayesinde her protein dier proteinlerle haberleerek alr; bylece vcudun her blgesindeki lokal inaatlar kendi kurallar erevesinde ilerini bitirmekten baka bir ey dnmezler. - zin verirseniz bu sistemi doru anlayp anlamadm da kontrol etmek

istiyorum. Diyorsunuz ki dllenmeden sonra yumurta ikiye blnnce, bu iki hcre arasnda yle bir konuma geer: Hey, hcre karde! imdi iki hcreyiz artk. Hadi gel kopyamz kararak drt hcre olalm. Sonra birlikte karar verilir ve bir hcrenin aynsn yapacak tm genler alr, yeterli sayda protein retilir ve hcrenin fotokopisi alnr. Bylece hcre says 4, 8, 16, 32 eklinde byr ve trilyonlara ular. Ama hangi organn nerede ve nasl yaplacana karar vermek iin de, genler arasnda yle bir konuma geer: Hey, SR4YB karde! Ben aldm ve ribozoma BST proteinini yapma mesajn gnderdim. imdi sra sende. Sen de hcremizin kkrdak hcresi olmas iin CPS proteini yapma mesajn gnder. Bylece o protein retilir ve o hcre kkrdaa dnr. Sonra komu hcreler de ayn eyi yapar ve kkrdak hcreleri oalr. Ama bunlar diyelim ki kula yapyorlarsa; kulan apn, eklini, rengini ve kalnln belirleyen genler alr ve proteinlere nerede ne kadar kkrdak hcre yapacaklarn bildirirler. Oluan her hcre, komu hcrelerin aldklar ekle ve yere gre kendi eklini ve yerini belirler. Doru anlam mym acaba?
- Evet, ama dzeltmem gereken bir husus var: Genler birbirini amak iin haberleirken byle konumazlar. retilen her protein hem kendi iini grr, hem de bir dier ifrenin almasn otomatik olarak salar. Yani gen geni aar, gen geni aar ve bu zincirleme bir reaksiyon alarak devam eder. Bylece, vcudun inas iin gerekli proteinler ve enzimler zamannda ve koordineli bir sistem iinde retilmi olur.

- Dikkatimi ekti... Cinsiyet kromozomlarndaki genler dnda, genlerin yapt ilerden bahsederken, erkek-dii veya rk ayrm hi yapmyorsunuz. Ama kadn ve erkek arasnda cinsiyet frklar dnda da baz nemli farklar var. Bunlar hangi genlerin marifeti sonucunda oluuyor acaba? Veya genetik deilse, nedir sebebi? - Bir rnek verebilir misiniz? - rnein kadnlarda -erkeklerle kyasladmzda- yn duygusunun daha zayf olmasnn sebebi... - Fakat Bencil Genler diye bir olgu var. Bunlara neden bencil deniyor?
BENCL GENLERN SAVAI - Doa birok srrn genetik ifrelerimize 4 harfli bir alfabe ve 3 harfli kelimelerle yazm dedik. Bu kodlanm bilgileri kuaktan kuaa aktarrken olduka sistematik

ama karmak grnen bir yntem uyguluyor. e yarayacak yeni bilgileri -canllarn deien d koullara daha kolay adapte olabilmesi iin- genetik hazineye pe pee ekliyor. Kimi kez de bu bilgileri daha emniyetli klmak iin yedekliyor veya kopyalarn zekice gizlemeye alyor. Baz bilgilerin kopyasn bir baka gene yedek olarak kopyalatyor, bazlarn da ayn sayfadaki iki eit paragraf gibi yazdryor. Fakat bu yedek paragraflar arasna, bazen birka paragraflk ie yaramaz ifre ekliyor, kimi kez de birka sayfalk anlamsz kelime ve cmleler ekliyor ki, bu ifrelerin kolayca bulunmas ve virsler tarafndan deitirilmesi nlenmi olsun. yle ki: kromozomlardaki ifrelerin yzde 97sinin bu anlamsz ve gereksiz DNAlardan olutuu gerei ile kar karyayz. Yani alan ve i gren genler tm genomumuzun sadece yzde 3n oluturuyorlar. Bu kopyalama tekniini renen; fakat baka hibir ey bilmeyen ve hibir ie yaramayan pek ok gen, bir bilgisayar programnn kendi yedeini almas gibi, frsat bulduka oalyor. Yzde 97nin iinde bunlar da var. Genetik bilimciler Bu dknt genlere Junk DNA adn vermiler. Ve imdiye dek ie yarar bir protein saladklarna tank olunmayan bu msvedde genleri, uzunluklarna gre Miniuydu, Mikrouydu, Transpozon, Netrotranspozon gibi isimlerle snflandrmlar. Bunlarn en nls LINE-1 denilen, 1400 harften olumu gendir. LINE-1, ribozoma sadece kendisini kopyalama bilgisini gnderir ve retilen protein sayesinde fotokopisini aldrarak, kromozomlardan birine saklanr. Bu kopyalama ve oalma iini binlerce yldan beri o kadar sk sk yapm olmal ki, 23 ift kromozomdaki tm genlerin yzde 14.6s LINE-1 genidir. Bu ve buna benzer genlerin bu inat ve bencil tavrlar yznden insan genomunun haritasn karmak tam 48 yl srmtr. Genomun yzde 10unu oluturan bir baka bencil gen, 180 harften oluan ALUStur. Bu da birbiri ardndan oalan; fakat herhangi bir grevi olmayan genlerden biridir.

ekil: 10 LINE-1 ve ALUS gibi bencil genler toplam ifrelerin yzde 35ini olutururlar. Geriye kalan yzde 62sinin de alp, almad henz bilinmemektedir. nk bunlarn da bir protein sentezi saladklarna tank olunmamtr. Fakat alan ve i gren yzde 3 oranndaki genlerin ne ie yaradklar daha nemli olduu iin, imdilik almalar bunlar zerinde younlatrlmtr. Bencil genlerin grnrde bir faydas olmad gibi, zararlar bile olmaktadr: Bazen salkl alan ve diyelim ki kann phtlamasn salayan bir genin tam ortasna yerlemekte ve ifreyi bozarak mutasyona neden olmaktadrlar. Hemofilya denen hastaln nedeni ite bu bencil gendir. yle bir rnekle bunu daha iyi aklayabiliriz: nce kesilen bir yerden akan kan durdurmaya yarayan geni, kendi 4 harfli alfabesi yerine, Trke alfabeyle yazalm: phtoluturphtoluturphtoluturphtoluturphtolutur Araya LINE-1 geni girdiinde durum yle olur: phtoluturphtoluturbenikopyalaphtoluturphtolu Bu bozuk gen de pht oluturacak proteinleri rettiremez ve sonu Hemofili hastal olur. - Bu son anlattklarnz olduka rahatsz edici! Ayrca buradan yle bir sonu

kyor bence; genetik haritamz kt kmasna ama, bu, kalc bir harita deil. nk bu harita hem bencil genler yznden deiecek, hem de d etkenlerin zorlamas ile

yeni genler oluaca iin ileride farkllk kazanacaktr.


- Gzel ifade ettiniz. Tabi, deien sadece harita deildir, ifreler de deimektedir. Evet, insan genomu d koullara ve hastalk oranlarna gre srekli deimektedir. Nasl ki farkl uluslarn genleri farklysa, gelecek nesillerin genomu da farkl olacaktr. Bu farklar ok kk grnebilir, ama genom kanunlarna gre bir harflik bir deime bile ok byk farkllklar yaratr. rnein, yaayan 6,5 milyar insandan hibiri bir dierine tamamen benzemez ama benim genlerim ile Afrikal, siyah bir insann genleri yzde 99.99 ayndr. Farelerle insan genleri arasndaki fark bile sanld kadar byk deildir. Sirke sineinde 18 bin gen var, bizde bunun iki kat. Hepsi bu...

- Efendim, genlerin ii hastalk yapmak deildir demitiniz ama hastala neden olan genler olduunu da bu rnekte grdk. Acaba son yllarda oalan kalp hastalklarnda genetik faktrler nasl bir rol oynuyorlar? Kalp krizlerinde stres mi daha byk bir etken, genler mi?
KALP KRZLER NEDEN OALDI? - Hm... Az nceki Hemofili rnei, ima ettiiniz elikiyi hakl karmyor. ncelikle gelin u saptamay yapalm: Genler, beynimiz ve gvdemiz birlikte alan ve olumlu-olumsuz pek ok d etkene srekli olarak maruz kalan bir ldr. Stres denilen etken de negatif bir d faktrdr. lmler, yaslar, korkun bir deneyim, kt bir haber, itilmilik duygusu ya da nemli bir snav gibi... Ksa vadeli stresler, kalbin daha hzl almasna veya ayaklarn mesine neden olan kandaki Epinefrin ve Norepinefrin hormonlarnn oalmasn salar. Uzun vadeli stresrler ise, yava yava ama srekli olarak Kortizol dzeyinin artna neden olurlar. Kortizol, vcudun savunma sisteminin zayflamasna yol aar. nk Kortizol, akyuvarlarn saysn ve mrn azaltrlar. Bylece stres altndaki kiinin, rnein gribe ya da daha kt bir rahatszla, hastala yakalanma riski artar. - Kortizol reten enzimlerin yapln genler emrettiine gre, bu kt

hastalklarn esas nedeni de genler olmal, deil mi?


- Hayr, bu yanlgya dmemek gerekir. Genlerin grevi stres ya da hastalk retmek deildir. Fakat, iin iine giren dier faktrleri hesaba katmadnz zaman, sebepler genetik grnebiliyor. Bu dier faktrlerin banda beyin gelir. st beyin dardan bir stresr alglad zaman, bunu Hipotalamus blgesine iletir. Uyarlan Hipotalamus, Pituitary bezine sinyaller gnderir ve Kortizol retmesi iin Adrenal bezine emir vermesini ister. te ancak bundan sonra Kortizol rettiren genler alr ve ribozom almaya koyulur. Grdnz gibi esas neden, stresi alglayan beyindir. Fakat diyebilirsiniz ki beyin de bedenin bir paras olduu iin, sadece sisteme uymak ve bunu yapmak zorunda kalyor. Bu argman da geerlidir. Aslnda bedendeki tm organlar grnmeyen bir sisteme uyarak alr. Bu sisteme d evre de dahildir. Bu durum bizi ok daha komplike bir canl yapmaktadr. O bakmdan insan: Psikososyal, nroimmunolojik bir varlktr; ksacas sosyobiyolojik bir canldr. - Kalp krizinden sz edecektik?... - Pardon, biraz uzattm galiba. Evet, nce Kolesterol denen o herkesin c sayd kimyasal ele alalm. Bu suda erimeyen ama yada eriyen ve mum kvamnda olan organik bileie vcudun ihtiyac vardr. Vcut bu maddeyi aldmz ekeri kullanarak yapar. Sonra da kolesterol kullanarak, ok deerli 5 tr hormon retir: Testestron, Kortizol, Progesteron, Aldosteron ve Oestradiol. Bu hormonlara topluca

Steroitler denir. te bu Steroitlerle genler arasnda ok sk bir mnasebet mevcuttur. rnein, 10. kromozom zerinde CYP17 adl bir gen vardr. Kolesterol, Steroitlere dntren enzimleri retme ifresi bu gendedir. Eer bu gen iyi almazsa ve Testestron hormonu retilemezse; o insanlar ergenlik ana giremezler ve erkek ocuu olarak domu olmalarna ramen kz ocuuna benzerler. Kortizol retilmedii zaman da beyin ile beden arasndaki ilikide byk aksaklklar olur ve salkl bir entegrasyon salanamaz. Ama kulaklarn, burnun ve gzlerin duyarllk orann da etkileyen Kortizol kanda ar dozda bulunursa; bu kez kii kendini stres altnda hisseder ve nedenini de anlayamaz. Kolesterol ile kalp arasndaki ilikiye gemeden nce stresle kalp hastalklar arasndaki ilgiye deinmek istiyorum. Stresin kalp krizi yaratt iddiasndan sonra, Londradaki bakanlklar semti olan Whitehallda alan 17 bin memur ve brokrat zerinde yllar sren kapsaml bir aratrma yapld (1974). Elde edilen bulgulardan biri ok arpc idi: Kiinin alt yerdeki hiyerari dzeyi; kalp hastalklarna neden olan faktrlerden imanlk, yksek tansiyon, kolesterol dzeyi ve sigaradan ok daha gl bir etken. Bir dairede alan odac ya da temizlikinin, bir sekreterden 4 kat daha fazla kalp krizi riski tad saptand! Hatta kilolu, sigara ien ve yksek tansiyonu olan bir st dzey yneticinin, dk tansiyonlu, zayf ve sigara imeyen bir gece bekisinden ok daha az risk tad belirlendi. Yani, dk rakaml maa bordrosuna sahip olmak, iini kaybetme korkusu yaamak ve emir altnda bulunmak kalp hastalklarnn birincil nedeni olarak boy gstermektedir. O almadan 21 yl sonra (1995), benzer bir aratrma bu kez byk bir irketin on binlerce iisi ve yneticisi arasnda yapld. Oradan da kan sonu ayn oldu: D etkenler ve kendimizi deerlendiri tarzmz, biyolojik salmz zerindeki en byk etkendir! Bu bilimsel bulgular, o zamana kadar bilinen tm biyolojik nedenleri ikinci plna itti ve psikolojik faktrleri birinci sraya oturttu. Son yllarda kalp krizlerinde bir oalma olmas ile yaantmzn ok stresli olmas arasndaki balant bylece kendiliinden ortaya km oldu. -Pek ok insann adn bildii ama neden kt olduunu bilmedii

Kolesteroln etkisine gelelim isterseniz. Geri stres birinci basama ald ama Kolesterol da yabana atlacak bir neden deildir herhalde?
KOLESTEROL GERE - Deil elbette. Kolesterol ile ilgili Apolipo-protein denen 4 gen var. Bunlar birbirine benziyorlar ve 4 ayr kromozom zerinde yer alyorlar. Bunlara ksaca APOA, APOB, APOC ve APOE deniyor. 19. kromozomdaki APOEnin sal ile kalp sal arasndaki ilikiyi kuran ey Kolesteroldr. yle ki: O lezzetli pirzolalar veya tereyayla yaplm omletleri mideye indirdikten sonra kanmza ok miktarda Kolesterol karr. Suda erimeyen bu Kolesterolleri hcrelere ulatrma ii kandaki Lipo-proteinlere der. Bunlar kandaki yalar (Trigliseritler) tayarak azar azar hcrelere brakrlar. Ykleri azaldka younluklar der. Bu dk younluklu ya tayc Lipo-proteinler, halk arasnda kt kolesterol olarak bilinir. Besinlerden alnan Kolesterol hcrelere tayp, ykn tamamen boaltan ve yeni bir kolestrol yk iin karaciere dnen bu Lipoproteinlere de yksek younluklu Lipo denir. Bunlar da iyi kolesterol olarak tannr. te bu proteinlerini rettiren gen APOEdir. Bu genler iyi almyorsa, tayc Lipoproteinler retilmez ve bylece kanda babo gezen ya ve Kolesterol dzeyleri

ykselir. Bunlar, kan dolamnn hz sayesinde 6-7 saniyede bir kalbe girip karlar. Ve en ok da kalpten kan atardamarlara yapp kalrlar. Bylece onlar hem sertletirir, hem de daraltrlar. Bu yapkan ya ve Kolesterol kmeleri kalp hastalklarnn stresten sonra- en nemli sebebidir. Umarm bu aklama sorunuza yant olmutur. Grdnz gibi genlerin grevi sistemin dzgn almasdr. Ama kendileri hasta olduklar zaman sistem de hastalanmaktadr. - Anladm efendim. Demek ki: Bu hastalk genetiktir ifadesini iittiimiz zaman,

o hastal yapan eyin bir gen olduu anlalmamal; bunun yerine, o hastaln ortaya kmasn engelleyen bir genin almad anlalmaldr.
- Evet. Baz istisnalar var tabi; fakat o detaylara girersek konu ok uzayabilir. - Efendim baz besinlerin genleri koruyucu etkileri olduu syleniyor, bu

doru mu?
BESNLERN GENLERE ETKLER - nsan anatomisini renmeden nce, daha ok genken, Ne yersen, osun diye bir sz duymu, bu sz bende obeziteyi artrd iin epeyce yadrgamtm syleyen kiiyi. - Can boazdan gelir diye bir zdeyiimiz de var zaten... - Evet haklsnz var; var ama boazdan giren her ey cannza can katmyor maalesef! stelik burnunuzdan ve aznzdan giren her eyi ok dikkatli ve ll ekilde kontrol etmezseniz, bunlar cannz veya salnz arabuk elinizden alabilirler! - Burnumuzdan?... - Yani soluduunuz havadaki gazlar, tozlar, ki yasallar ve gzle grlmeyen canllar ya da partikller... Havas ve eyalar kirli ortamlar hem hcrelerimize, hem de kromozomlarmza byk zararlar vermektedirler. Eksoz gazna, tpgaza, baca dumanna, bataklk kokusuna, sigara dumanna veya asit, tiner, amonyak gibi kimyasal kokulara srekli maruz kalmak, sadece akcierlerinizi ypratmaz, genetik yapnz da bozar. - Bu bilgi de ok yararl elbet, teekkr ederim, ama ben genlerimizin dostu olan

yiyecekler hakknda bilgi rica etmitim...


- Baknz, siz istediiniz kadar salkl beslenin; ama her gn, her saat bol oksijenli hava yerine baka gazlar teneffs ediyorsanz, yedikleriniz sizi cidd hastalklardan kurtarmaya yetmez! Gelelim genlerinizi negatif mutasyonlardan kurtaracak besinlere... Her ne kadar insanlarn genetik yaplar birbirine ok benziyorsa da; aralarnda yine de byk farkllklar vardr. Sadece bir genin farkl olmas bile iki kii arasnda nemli bir benzemezlik yaratabilir. Hangi besinin kime ok yararl, kime daha az yararl olduunu tam olarak belirlemek iin uzun sren bir genetik aratrma ve testler dizisi gerekir. Bunu becermenin daha kolay yollar ileride mutlaka bulunacaktr. Fakat imdilik bu testleri yaptramayan milyarlarca insan iin, yanlma pay az olan ve herkesin genlerine iyi gelen kk bir reete verebilirim size. - Ltfen... - Genetik ifrelerimiz teker teker zldke ve besinlerdeki biyolojik mucizeler birer birer tanmlandka, etkin salk reeteleri daha bir gvenle yazlabilecektir. u listeyi alr msnz? Grdnz gibi burada, genetik miras olumlu ynde etkileyebilen birka maddeye sahip olan besinler var. Domates Likopen denen bir maddenin deposu gibidir. Bolca alndnda prostat,

gs ve kaln barsak kanserlerini nleyici etki yapabilir. Bir de gneten gelen zararl nlar yznden oluan cilt yalanmasna ve damar sertliine kar cidd bir koruma salayabilir. Karpuz ve krmz greyfurt bakl arttran maddeler ierirler. zmdeki proantisiyanidinler ve resveratrol, kiraz ve yeil aydaki cilt besleyici bileikler bnyenize cidd dzeyde antioksidan g kazandrabilirler. Vcudumuza giren bakteri ve virslerle mcadele eden alyuvarlarn daha salkl remelerine yardmc olan sarmsa hi tketmeyenleri de srekli uyarmak gerekir. Susam, brokoli, ilek ve halanm yumurtadaki Koenzim-Q10, kalp ve kan dolamyla ilgili baz genleri destekler. Ayrca st, st rnleri ve balktaki B12 vitamini hem kan yapc zellie sahiptir, hem de genlerin daha salkl almasna yardmc olur. - Efendim tm yazl ve grsel medyada vcuda iyi gelen besinlerin reetelerine

olduka fazla yer veriliyor. Sizinki neden bu kadar ksa?


- Ben size genlerin dostu olan baz maddelerden sz ettim. Bunlardan ie yarad kantlanm olanlar imdilik bu kadar. leride bu liste elbette byyecek ve daha bilimsel diyetler ortaya kabilecektir. Zararl gazlar ve kimyasallar da unutmayn! - Bir de, dier canllarla ortaklaa kullandmz genetik ifrelerden sz ettiniz. Bu konuyu da aar msnz? NSANLAR HAYVAN GEN TAIYOR MU? - DNAdaki bilgilerin i grme sistemi, bir dilin gramer kurallar gibi alyor. Nasl ki Trkedeki kelimelerin semantik yapsn incelediimizde yarsndan fazlasnn Arapa, Farsa, Ltince ve dier dillerden gelen szckler olduunu gryoruz; genetik alfabeye ve kelimelere baktmzda da insan genomundaki pek ok genin dier hayvanlarda da bulunduuna tank oluyoruz. Modern Darwinci genetikilerin insann empanzeden geldiine bu kadar iman etmelerinin en byk nedeni bu bulgudur denebilir. nk empanzenin genomu ile bizimki arasnda sadece yzde 2lik bir fark vardr. Onlarda 24 ift kromozom var, bizde 23. Ve bunlardan ilk 13 ift kromozom arasnda hibir fark yoktur. Yani kromozomlarmzn yarsndan fazlas bir empanzeninkiyle ayn kalptan km gibidir. - Ne kadar ilgin... empanze ile insan arasndaki grnm ve zihinsel farklar bu

kadar bykken; bunca fiziksel benzemezliin nedeni yalnzca yzde 2lik bir gen farkllndan kaynaklanyor, yle mi?
- Doumdan sonra renilen ve gelitirilen dil ve dnce farkllklarn karrsanz, evet. Aslnda aradaki fark yzde 1 bile olsa, genetik ifreler en ufak bir deiiklikte ok farkl iler becerdikleri iin, bedensel farkllk ok byk olabiliyor. Szgelimi benim burnumun bu ekli almas iin binlerce gen birlikte alyor ve embriyon dneminde belli bir ekil oluuyor. Burnumun eklinden sorumlu olan geni sadece bir tek gen kabul edersek ve bu gen 280 harflik bir kelime ise; bunu 281 harfe kardnzda, benim burnum gorilinkine veya kaplannkine benzeyebilir. O nedenle yzde 2lik bir fark kmsememek gerekir. Farelerle bile aramzda ok az gen fark var ama grnteki farklarn bykl ortada.

- Peki, bu ortak genler her organizmada ayn ii mi gryorlar?


- Gzel bir soru. Evet, bizdeki D4DR geni ne i gryorsa, bal arsndaki D4DR geni de ayn ii yapyor. Evrim teorisinin sadece bir teori olmasna ramen onca taraftar toplamasnn bir baka nedeni de budur. Mutasyona urayp, hastalk yapar hle gelmi bir fare genini karr ve onun yerine bizdeki eini yerletirirseniz, o

farenin geninin dzeldiini grrsnz. Bunu tersi de mmkn. Hayvanlardan ya da bitkilerden alnan baz genleri bizdeki bozuk genlerle deitirebilirsiniz. Fakat bunu yapabilmek o kadar da kolay bir i deil; nk sadece bir hcredeki geni deil, saylar trilyonlarca olan btn hcrelerdeki o geni dzeltmeniz gerekmektedir. Ya da o bozuk gen hangi hcrelerde alyorsa, o hcrelerdekini deitirmelisiniz. Bunlar da milyonlarca olabilir. in zorluu burada... - Fakat son yllarda ie yarayan bir yol bulundu galiba, deil mi? - Evet, virsleri kullanma teknii diye bir yntem gelitirildi. Bozuk ifreleri dzeltmek iin vcuda dzgn ifrelenmi genleri tayan virsleri alama ve bunlarn gidip o bozuk genlerle yer deimelerini bekleme yntemi. Bu sayede sanyorum pek ok hastalk yaknda ortadan kaldrlm olacak. te buna genetik mhendislik deniyor. - Anlalan, Genetik Mhendislik, 21inci yzylda insann biyolojik

yapsn byk lde deitirecek gibi grnyor. Bu mhendislerin yapt iin tekniini de biraz anlatr msnz?
GENETK MHENDSLK - Hay hay. Milyonlarca yllk evrim ve on binlerce yllk bilgi birikiminden sonra, tarihte ilk kez biyolojik yapmz deitirecek bir teknoloji yakaladk. Yani artk eskiden adna kader denen sakatlk gibi bir olguyu bile deitirmek kendi elimizde. Genetik bulgular, ortaya, adna Biyoteknoloji denen yeni bir tp dal ve hatta sanayi i kolu kard. Nasl ki gazetelerden kelimeler ve cmleler kesip, bo bir kada yaptrarak istediimiz paragraf ortaya karabiliyorsak, DNAdaki genleri de ayn ileme tbi tutabiliriz. Bunun iin sadece makas ve zamk gerekli ve bunlar hcrenin iinde doal olarak var. Zamk, Ligase denen bir enzim; makas ise, engel enzimleri denen proteinlerdir. Bu enzimlerin hcrede retilen 400 kadar tr var. Her biri genetik ifrelerden bir veya birkan tanyor ve istenildiinde onu DNAdan koparp karabiliyor. - Galiba bu ii ilk olarak 1972 ylnda, Stanford niversitesinden Paul Berg

baard, deil mi?


- Evet, Berg, bir virsn DNAsn engel enzimlerini kullanarak ortadan ikiye bld ve sonra Ligase enzimini kullanarak tekrar yaptrmay baard. Daha sonra bir kurbaadan alnan genler bir virse aktarld ve DNAsna yaptrlmas saland. Bu teknii artk insanlar zerinde de uygulamak mmkn. Bir insan hcresindeki bozuk genler karlarak yerine salkl genler yaptrlyor. Sonra bu genler, genleri boaltlm bir bakteri hcresine konuyor. Sonra da bu bakteri hastann kanna enjekte ediliyor. Kanda oalan bakteriler gidip hcrelere yerleiyorlar ve sonra ekirdee girip, oradaki bozuk genleri, tadklar salkl genlerle deitiriyorlar. Bir baka kolay teknik daha var: Yumurta sperm tarafndan dllenince -zigot dneminde- bozuk genler tehis ediliyor ve bunlar dzgn olanlarla deitiriliyor. Henz gelime aamasnda olan bu teknikler, ileride kalp-bbrek nakilleri gibi rutin birer ilem olacak ve bylece hastalklar ve sakatlklar byk lde engellenecektir. Bu kadar karmak grnen bir sistemi dzeltmek, ite o 52 yl sren bilimsel almalar ve aratrmalar sonucunda bu kadar basite indirgenebilmitir. Buna tanrclk oynanyor gibisinden savlarla kar kanlarn, o lboratuvarlara gitme ve yaplanlar grme ans olsayd; bu almalarn ne kadar kolay ve yararl olduunu grebilir ve bu sulamalarndan vazgeebilirlerdi. - Bu yolla yetitirilen meyve ve sebzeler de ayn ileme mi tbi tutuluyor acaba? - Evet. Bu teknik ilk kez 1983 ylnda ttn ve pamuk bitkilerinde uyguland.

Sonu: Yzde 20 daha fazla verim ve daha salkl ttn ve pamuk oldu. Spermarket raflarnda ve buzdolaplarnda haftalarca rmeden durabilen domates ve biberleri de bu ynteme borluyuz. - Peki ama, bu tekniin sakncalarndan haykrrcasna sz eden dnr, yazar

ve halktan insanlarn kayglar bouna m yani?


- Hayr, bouna deil ama biraz fazla abartl bence. Dediim gibi genetik mhendislik henz gelime anda. Bu srete birtakm hatalar olabilir diye korkuyor herkes. Fakat 30 yldr yaplan deneylerde ve uygulamalarda herhangi bir kaza olmad. Olsa bile bunlar daha lboratuvar almalar aamasnda ortaya kyor ve o hatalar hemen dzeltiliyor veya o proje terk ediliyor. Bylece d dnyaya ve halka negatif etkileri olmuyor. Fakat yine de, bu teknie u veya bu sebepten tr kar olanlar genellikle poplist sylemlerle taraftar toplayabiliyor ve halk korkuya itebiliyorlar. Bu gruplarn sylemlerine sadece karalar deil, aklar da eklemeleri daha dengeli ve rasyonel olacaktr. - u anda ABDde satlan hububatn yzde 60nn genleri deitirilmi durumda... - Evet, yle, ve daha verimli hle getirilmi durumdalar. Bu almalardan geri dn yoktur. zerinde durmamz gereken nokta almalarn daha emniyetli yrtlmesi ve piyasaya kmadan nce yzde 100 gvenceli olduklarnn test edilmi olmasdr. Bu sayede ileride daha lezzetli stler iebilecek, daha byk ve protein deeri daha yksek yumurtalar yiyebilecek, A vitamini ve demiri yksek pirin retebilecek ve lmcl hastalklar tedavi etmi olacaz. Hatta, daha ileriki aamada belki de ila alacamza, kendisi ila hline getirilmi meyve ve sebzeler yiyerek genlerimizdeki tm bozukluklar nlemi olabileceiz. Bylece, patolojik tarihemizi yanstan genlerdeki gemiin tm negatif tortularn silmi, yeni bir genetik kompozisyon oluturmu olacaz. Bu az bir gelime mi? Genetik almalara kar kanlar, neye kar ktklarn iyi bilmek zorundadrlar. - Genlerin nemini ve hastalklarla alkasn vurgulamak bakmndan,

biraz da zaman zaman hortlayan Deli Dana (BSE) denen hastalktan sz eder misiniz?
DEL DANA GERE - ok iyi olur; nk aratlan korku yznden milyonlarca insan bence ar bir endieye kaplp krmz et yemez oldu. Bu hastaln balangc 1979-1980 yllardr ve ilk kez ngilterede ortaya kmtr. Bunun sebebi de Scrapi denen bozuk genli bir virstr veya bozuk bir gen de diyebilirsiniz. Bu bozuk genlere sahip bir inek (inek diyorum, nk bu hastalk kzlerde grlmez) kesilerek hayvan yemi yaplmak zere kaynatld ve protein ilavesi olarak ineklere verildi. Fakat bu virs yksek scaklklarda bile lmyordu. Bylece binlerce hayvana bulam oldu. Asl ad Bovine Spongiform Encephalopaty olan bu virs olduka da tembel bir virs; remesi iin 5-6 yl gibi bir zaman gemesi gerekiyor. Zaten varl da 1986 ylnda ineklerin acayip davranlar gstermesinden sonra ortaya kt 10 yl sren bilimsel almalar ve dedektiflik gerektiren aratrmalardan sonra nihayet hayvan yemleri ile bulat bulundu (1996). Ama ok ge kalnm ve 180 bin inek, beyin dokular sngerimsi bir hle dnt iin, BSE hastalndan lmt. Bunun zerine Almanya ve Fransa, ngiltereden sr eti ithaltn durdurdu. Fakat hkmet bu etleri spermarket raflarndan hemen kaldrtmad. nk bilim insanlar bu hastaln insanlara az yolu ile bulamasnn ok dk bir ihtimal olduunu rapor ediyorlard. Sonra sinsice bir oyun oynand ve 50 milyon etobur Britanyal birer kobay olarak

kullanld. 1996 ylnda Deli Dana Hastal yznden 10 kii hayatn kaybetti. Bylece, lm riski 5 milyonda bir olarak hesapland. Bu da bir insann bana yldrm dmesinden daha zor bir ihtimaldi ve siyasileri sevindirdi. nk 100 binlerce hayvan yok etmekten ve fiyatlarnn yarsn iftilere demekten kurtulmu grnyorlard. Ama halkn ve medyann protesto ve basklarna daha fazla dayanamadlar ve bir yl sonra sadece kemikli sr etinin satn yasakladlar. Daha sonra da yz binlerce hayvan ldrp yakmak zorunda kaldlar. Bu hastaln esas sebebi de yine bir gen demitik: Stanley Prusinerin 1982 ylnda bulduu ve adna PRP (Protiz Rezistansl Protein) dedii gen. Bunun rettii protein olan Prion, 150 bin tr protein iinde amino asitleri ve DNAs olmayan belki de tek proteindir. Kendisini zmleyip datan normal Protiz enzimlerine kar koyabilen Prion, sert ve yapkan bir yapya sahip olduu iin dier prionlarla birleerek byyor ve hcrenin yapsn tamamen bozuyor. Ayrca, dier salkl proteinleri de kendi ekline sokabilme yeteneine sahip. Bu proteinin tam olarak ne ie yarad henz bilinmiyor, fakat tm memeli hayvanlarda var olduu iin nemli olduu varsaylyor. 20 yldr yaplan binlerce deney ve aratrma bu DNAsz proteinin srrn zmeye yetmedi. Fakat yalnz beyinde ald iin orada i grd biliniyor. Farelerin genomundan karlan bu gen, embriyon dneminde ya da yetikinik anda onlarn saln etkilemiyor veya bir eksiklie yol amyor. Fakat insanlarda farkl bir durum sz konusu: 253 kelimelik yani 759 harflik olan bu genin 129. kelimesi karldnda, aylar sren uykusuzluk hastalna (nsomnia) ve lme neden olabiliyor. nk beynin uyku merkezi olan Talamusu yiyip bitirebiliyor. Bu gen, keilerde ve ineklerde ise daha farkl bir zellik gsteriyor. 253 kelimeden 108 ve 121 aras bklerek yukar doru bir kavis yapmsa, hayvann fazla uyumasna, aa doru kavislenmise hiperaktif olmasna neden oluyor. te Deli Dana Hastal ineklerdeki bu kavislenmi genler yznden ortaya kt. nsanlara az yoluyla geme olasl ok dk ama bol miktarda inek eti yendii zaman vcuda yerleiyor ve 5-6 yl sren reme dneminden sonra salkl genlerimizi bozarak, BSE denen hastal yapabiliyor. - Efendim, 5 Temmuz 1996 da tm dnyay sarsan bir olay yaand: lk

kez Dolly ad verilen bir kuzu, babasnn ikizi olarak klonlama yoluyla dnyaya getirilmiti. Herkesin aklna hemen nsanlar da klonlanacak m? sorusunu getiren bu teknii basit bir dille anlatr msnz?
NSANLAR KLONLANACAK MI? - Aslnda ok basit bir yntemle gerekleen klonlama neden bu kadar ge kald diye ayorum. Bilim adamlar bu ii 1950lerde gerekletirecek bilgi ve teknolojiye sahiplerdi. Hatta o zamanlar baz kurbaalarn klonlanma almalar yaplmt. Sonu alnmasnn 30 yl gecikmesi bana biraz garip geliyor. Fakat demek ki bazen basit sorular ve yntemler bile kimsenin aklna gelmeyebiliyor. Ya da belki bu bilgilerin dnya kamuoyuna duyurulmas baka amalarla geciktirilmitir. Klonlama iin 3 ayr yntem gelitirilmitir: Twinning, Roslin ve Honolulu teknikleri... sko genetik uzman Ian Wilmut, Dollyyi klonlarken Roslin, yani ekirdek transferi tekniini kulland. Bu yntemi anlatrsak, sanrm konu anlalm olur. Klonlama iin ncelikle iki eye gereksinim var: bir yumurta hcresi ve bir donr hcre. Donr hcre; Dollynin babasndan alnan canl bir hcreydi. Yumurta hcresi de herhangi bir dii koyundan alnm ama dllenmemi bir cinsiyet hcresiydi. Yaplacak ilk i; bu yumurta hcresinin ekirdeini karmaktr. Bylece

ekirdeksiz yumurtann genetik ifrelerinin byk bir ksm alnm olur. Byk ksm diyorum nk genetik materyalin hepsi ekirdekte deildir. Sitoplazma iinde de DNA tayan maddeler vardr. Sonra bu yumurta hcresi "Gap Zero" ad verilen bir dnem geirmeye braklr. Ksaca "G0" denen bu evrede, ekirdeini kaybetmi olan yumurta "baygnlk" geirir ve tm fonksiyonlar durur ama lmez. te o evrede, yumurtann iine donr denen canl hcrenin ekirdei konur. Tabi bu bir cinsiyet hcresi olmad iin, genetik yaps tam olan bir hcredir. Yani erkek veya dii olsun, hangi hayvandan alnmsa, o hayvann btn genetik ifrelerini ierir. Bylece o yumurta dllenmi bir yumurta gibi blnmeye hazr hle gelmi demektir. Fakat nce G0 evresinden kp aylmas lazmdr. Bunu salamak iin de hafif bir elektrik akm verilir. Yeni ekirdei kabul eden yumurta hcresi birka saat sonra blnmeye balar, etmeyen ise lr ve deneme baarsz olur. Blnen hcreler bir embriyon olutururlar. Bu evrede artk embriyonun lboratuvardan alnp, bir annenin rahmine konmas gerekir. Bu embriyon vey annesinin rahminde yaarsa, bymeye devam eder ve vakti gelince donr hcre kime aitse ona tpatp benzeyen bir yavru olarak doar. te klonlama denen yntem, bu kadar basit bir biyotekniktir. Dollyden bu yana bu yntemle ve dier iki teknik kullanlarak yzlerce hayvan tr klonlanm ve ounda baarl olunmutur. - Peki, klonlamann bize bir yarar olacak m? - Elbette olacak. ncelikle hastalksz ve ok daha verimli hayvanlar ve bitkiler retmi olacaz. Hayvanlardaki hastalklara neden olan bozuk genler bulunduka ve bunlarn salkl olanlar klonlandka, reyen hayvanlarn hem kendileri daha iyi bir yaam srecekler, hem de insanlar onlardan daha fazla verim alacaklar. - nsanlarn klonlanmas da mmkn m? - Bunun etik tartmalar uzun srmezse ve think-tank denilen dnce kurulular klonlamann faydalarn halka yeterince anlatabilirlerse, bence en ge 5 yl iinde insanlar da klonlamak mmkn olacak. Belki o zaman ilk Klon nsana sahip olma hakk ok nemli bir kiiye verilecek ve tarihte bir byk a daha alm olacak. Fakat o insann ruhsal sal hakknda hi kimse bir garanti veremez! Genetik aratrmalara yatrlan kaynaklarn, zamann ve enerjinin ne denli devasa boyutlara ulatn ou insan bilmiyor. ngiltere, ABD ve Japonya bu teknolojiye 50 yldan beri ok byk yatrmlar yapyorlar. O nedenle, bunun ulaaca dzeyi imdiden kestirmek iin yksek bir hayal gc gerekmiyor. Kopya insan srada bekliyor ve hatta konutuumuz u anda bile gereklemi olabilir! - O zaman 40 yanda bir insan klonland zaman doan ocuk 40 yanda m

olacak?
- Bunu ancak uygulamada grebileceiz. Dolly adl koyun kopyaland zaman 3 yandaki babasna benzedi; fakat normalden daha ksa yaayp ld. Ama bir baka denemede bir buza klonlandnda, buza normal yanda dodu. Proteinlerin ve enzimlerin nasl reaksiyon gstereceklerini imdilik kestirmek ok zor; ama btn zorluklar alacak, klonlama rutin bir i hline gelecektir. - Efendim, insan genleriyle oynamak tm toplumlarda iddetli bir

muhalefet gryor. Hatta bu tartma pek ok lkede bir etik soruna dnt. Genetik mhendislii ahlk adan siz nasl deerlendiriyorsunuz?
GENETK MHENDSLN ETKSELL - Bence, modern an en nemli bulularndan biri olan bu teknie kar kmak, etik adan bakarsak byk bir gnahtr. Ve zaten nlenmesi de artk olanakszdr.

Bu bilimsel aratrmalara 52 yldan beri o kadar zaman harcand, o kadar byk yatrm yapld ve elde edilen bilgilerin insanoluna salayaca yararlar o denli belirgin hle geldi ki, 21inci yzyldaki drt byk teknolojiden birinin genetik olaca artk gn gibi ortadadr.

- Dier hangileri?
- Yapay zek, nano teknoloji ve uzay teknolojileri. Klonlama ilk kez havu bitkisinde baarlmt. Bitki klonlama teknolojisindeki bu baarlar 1952de kurbaalardaki klonlamaya kadar devam etmiti. 1970lerde fare, 1973de sr ve 1979da koyun klonlamas gereklemiti. Genetik mhendislik ve biyoteknolojideki ilerlemeler, hastalk ve soua dayankl bitki trleri, daha ok reyebilen ve gelikin iftlik hayvanlar retimine byk katkda bulunmutu. Bitki ve hayvan hcrelerinde yaplan bu genetik deiikliklerin sonular olumlu olunca, doal olarak ayn teknii insanlarda kullanma fikri domutu. 1993 de, Robert Stillman ve Jerry Hall insan embriyonunu klonlam ve 6 gn yaatmay baarmlard. Hl hzla sregiden insan klonlama almalarnn dramatik sonular yaknda bir bomba gibi gndemimize oturabilir. O nedenle insanlarn bu konuya hazr olmalar gerekmektedir. - Peki, genetik mhendislik ve yapay zek teknolojileri ileriki yzyllarda

insan doasn da deitirebilir mi dersiniz?


- Sorunuza hi tereddt etmeden evet diyebilirim. zellikle genetik ifrelerin zlmesi ve yapay zek alanndaki gelimeler, ok yakn bir zamanda yars canl, yars robot yaratklarn ortaya kmasna neden olacak, biyolojik bakmdan kusursuz diyebileceimiz insanlar treyecektir. O nedenle ben bugnn genlerini bu drt alanda eitim almaya ve aratrma yapmaya davet etmek istiyorum. 20 yl sonrasnn meslekleri arasnda -eminim ki- insan mhendislii diye bir meslek de yer alacaktr. Bu meslek sahiplerinin doktor olmas dahi gerekmeyebilir. Nano teknoloji ve yapay zek sayesinde retilecek mikroipler, beynimizdeki ve bedenimizdeki bir ok organn ya yerini alacak veya onlarn daha dzgn almasna yardmc olacaktr. Genetik mhendislik u anda bile insan hayatn kurtarabiliyor ve genetik tehis sayesinde lmcl hastalklar engelleyebiliyor. yle dnn: Daha geen yzyla kadar ana-babalarnn tifo, tberkloz veya kolera yznden hayatn kaybeden ocuklarnn ve yaknlarnn ldklerini seyretmekten baka seenekleri yoktu. Ama bunlarn alar ve ilalar bulunduktan sonra milyonlarca insan lmden kurtuldu. Eer mucize ila denen Penisilin bulunduktan sonra onu kullanmasaydk, bu bir insanlk suu olurdu. imdi de durum ayndr. Genetik teknoloji sayesinde -belki de ok yakndakanser ve kalp hastalklar dahil pek ok hastalk tarihte kalm olacak. rnein yeni bulunan WT1 geni sayesinde kan kanserinin tedavisi yaknda mmkn olacaktr. Bu teknolojinin getirecei faydalar bilmeden birtakm yersiz etik tartmalar yaratmak ve bu almalarn nn tkamak, bence insanln kendi kendisine byk zararlar vermesi anlamna geliyor. Genetik tartmalarda saduyunun galip geleceine inanyorum. Klonlama sayesinde genlik as gerek olacak, lboratuvarda retilecek salkl organlar sayesinde eskiyen veya hastalanan tm organlar yenilenebilecek, ksrlk bitecek, plastik veya estetik cerrahiye gerek kalmayacak, bozuk genler deitirilebilecek ve hastalklarn byk bir ksm nlenmi olacak. Btn bu nedenler klonlamay desteklemeye yeter de artar bile. - Efendim, bu ahlk tartmalarn ortaya kn salayan birtakm hakl sebepler

de var. Szgelimi, Charles Darwinin kuzeni Francis Galtonun 1885 ylnda balatt Yuceniks (Eugenics) hareketi... Trk kamuoyunda pek de bilinmeyen bu eylemi -yeri gelmiken- anlatr msnz?

Soruyu syle de sorabilirim: 2. Dnya Savana Kromozom Sava diyen genetikiler var. Genlerle dnya sava arasndaki balanty izah eder misiniz?
YUCENKS SULARI - Galton son derece pratik zekl, idealist, hrsl ve agresif biriydi. Tarihin yzkaras olmu bir dnce ve hareket olan Yuceniksin fikir babas saylr. Darwinin Tabiattaki doal seleksiyon yznden yalnzca gl canllar ayakta kalr ve nesillerini idame ettirirler saptamasn, Galton, politik bir slogana dntrmt. Ve insan zerinde etkili olan doal seleksiyonun tabiata braklmadan insan eliyle uygulanmasn savunmutur. Akl hastas, sakat ve gsz insanlarn ksrlatrlmalar ve nesillerinin tkenmesi iin byk abalar harcamt. Bu abalardan sonra ngilizlerin Yuceniks hareketini gizliden gizliye balattn renen ve Galtonun fikirlerine hayran olan Karl Pearson da ayn eylemi Almanyada yaymaya balam ve yapt st dzey lobi almalarndan sonra, Yuceniks fikrini milliyetilikle zdeletirmeyi baarmt. Ve Eer Almanya hastalkl ve izofrenik vatandalarn ksrlatrrsa, daha salkl bir millet hline gelir ve her zaman ngilterenin nnde olur fikrini devleti ynetenlere kabul ettirmiti. - Ben de bu fikrin hzla yayldn Pearsonun 1907 ylnda Galtona yazd bir

mektup sayesinde rendim. Mektupta u ifadeler vard; Orta snf vatandalardan doan clz ocuklar iin Haa! Demek ki bu Yucenik bir evlilik deildi, dendiini duyuyorum. Genleri salkl insanlarn evlilikleri tasvip grmeye, dierlerinki aalanmaya balam bile.
- Evet. O tarihte Almanyadaki ekonomik ve sosyal geliimin biyolojik geliimle btnletirilmesi fikri siyasi destek grm ve yerlemiti ama hl teori dzeyinde idi. Pratie geii bu fikrin Amerikaya sramasndan sonra balad. Amerikal Charles Davenport, o yllarda alkoliklerin, kriminal su ileyenlerin, bulac hastalk tayanlarn ve geri zekllarn evliliklerine yeni bir isim buldu: Discenik... Davenport almalarn disceniklerin ekarte edilmeleri zerine younlatrm ve Amerikan elitlerinin kafasn elmeyi baarmt. yle ki, Bakan Roosevelt, bir gn toplumun dejenere olmasn nlemenin tek yolunun salkl vatandalarn soylarn devam ettirmeleri ve salkszlarn ocuk yapmamalar olduunu grecek ve bunu uygulamann en byk vatanseverlik olduunu anlayacaz! diyebilecek cesareti kendinde bulmutu. Discenik fikri o kadar benimsendi ki, 1924 ylnda kabul edilen bir kanunla Amerikaya sadece Anglo-Sakson rkndan gelenler alnd ve dierlerine g izni verilmedi. Bu kanun 1964 ylna kadar 40 sene yrrlkte kald. 1910 ile 1935 yllar arasnda 30 Eyalette son derece zc sosyal cinayetler ilendi. Bu 25 yl iinde 100 bin insann beyinsiz ismi verilerek ksrlatrld o eyaletlerdeki hastane dosyalarnda hl korunmaktadr. Hatta Virginia Eyaleti akl hastalarn ksrlatrma kanununu 1970 ylna kadar uygulad. Tabi, beyinsizleri sterilize et hareketi dier lkelere de srad. svete 60 bin ve bu fikre oktan hazrlanm Almanyada 400,000 insan ksrlatrld. Bunlar Kanada, Norve, Finlandiya, zlanda ve Estonya izledi. Ksrlatrlan insanlarn says milyonlar geti. Fakat Almanyaya bu kampanya yeterli gelmedi ve savan ilk 18 aynda tam 70 bin ksrlatrlm hasta, hastane yataklarn yaral askerlere tahsis etme bahanesi ile gaz odalarnda yaklmaya gnderildi. Bunun arkasndan yaklma sras tm Yahudi vatandalara kadar geldi. - Fakat bu ksrlatrma kanunlar ngiltere ve Hollandada kmad, deil mi?

- Evet, ama iddetli muhalefet sayesinde karlamad. Rusyada da kmad; ama Rus devleti daha ziyade akll insanlarn ldrmekle megul olduu iin Yuceniks hareketine katlmad. stelik bir kanunun kmam olmas, ksrlatrmalarn yaplmad anlamna gelmemeli! ngilteredeki elitler, Almanyada balayan aklszlarn ksrlatrlmas ve etnik temizlik hareketinden rahatsz oluyorlard. Rahatszlklarnn esas nedeni Almanyann gerisinde kalma kaygsyd. Darwinin olu Leonard, Yuceniks Derneinin mdrlne getirilmiti. Sosyalist veya muhafazakar bir ok yazar ve filozof ile birlikte pek ok bilim adam ve siyaseti Yuceniks fikrini destekliyordu. Bernard Show, H.G.Wells ve Winston Churchill bu hareketi savunan yazlar yazyor ve hararetli sylevler veriyorlard. Churchill, beyinsizlerin oalmalar rkmz iin en byk tehlikedir diyebilecek kadar ileri gitmiti. Oxford profesrlerinin yzde 65i bunlara katlyordu. Btn bu destee ramen parlamentoda saduyu hkim oldu ve ksrlatrma kanunu aralklarla iki kez oylanmasna ramen gemedi. Fakat kapal kaplar ardnda sinsice yrtld. te, bylesi bir atmosfer iinde balayan 1930lardaki ekonomik kriz, isizlik ve toplumsal dejenarasyon Almanyada Nazi hareketlerinin gelimesini kolaylatrd. Hitler ii Yahudi rknn yok ediliine ve tm Avrupay temizleme fikrine kadar gtrd. Hitlerin baarya ulamas, ngiltereyi ok endielendiriyordu. Ve bylece savaa katlmak iin bir neden daha olumutu. Baz genetikilerin bu sav, bugnk pencereden bakldnda geersiz grnebilir fakat o gnk scak koullar ve toplumsal psikoloji ierisine girip dnrseniz, savan nedenlerinden birinin de genetik olduunu kabullenmeniz o kadar da zor olmayabilir. - Peki, Yuceniks hareketi bugn artk apak devam ediyor diyenlere de katlyor

musunuz?
- Evet katlyorum. Galtonun birok fikri artk devlet zoruyla deil, bireylerin rzasyla uygulanyor. Hamile bir annenin douraca ocuun sakat ya da tedavisi mmkn olmayan bir hastalkla dnyaya geleceini gren doktorlar, krtaj nermekte ve seimi ana-babaya brakmaktadrlar. Genetik bilimi ilerledike, ana rahmindeki ocuun salk durumu daha kolay saptanacak ve belki de anneler geri zekl ocuklarn vakit gemeden aldrma seimini, daha kolayca ve sululuk duygusuna kaplmadan yapacaklar. Hatta, 1994 ylnda in hkmetinin kard bir kanunla, krtaj yaptrma seenei anneden alnp doktorlara verilmitir. Son zamanlarda birden fazla ocuk yapmay yasaklayan indeki bu tartmalar tm dnyaya er veya ge yaylacaktr. Bence, modern Yuceniks bireylerin kiisel onaylar ile geliecek ve belki de evrensel bir ilke olacaktr. - Efendim, sanyorum bunlar yalandka grebileceiz. Peki,

yalanmann nedeni de genetik mi?


KROMOZOM EROZYONU VE YALANMANIN NEDEN - Bu, ok ilgin bir soru. Teekkr ederim. uradan balayaym: Aslnda genetik sistem sanld kadar da mkemmel almyor. Fakat bu sorunuza yant olarak, evet tamamen genetiktir diyemiyorum. Yalanmamzn nedenleri arasnda genetik sistemin ileyi teknii byk rol oynuyor fakat az su tketimi ve gne , evremizdeki radyasyon oranlar, kt beslenme alkanl gibi zararl etkiler de birer faktr. u bulgulara bir gz atalm: Ana rahmindeki dllenmi yumurta, douma kadar ortalama 47 kez blnyor ve o tek hcre 100 trilyon hcreye ulayor. Ortalama 47 diyorum, nk baz hcreler

30, bazlar 40 blnmeden sonra duruyorlar ve bazlar da 50 defadan fazla blnerek oalyorlar. Fakat yaam srerken baz hcreler birbiri ardndan yenilendii iin blnme says 200-300 kadar olabiliyor. te yalanmann pek ok sebebiyle birlikte asl nedeni bu doumdan sonraki yenilenme srecinde gizli. - Fakat, canl hcreler milyonlarca yldan beri, milyarlarca kez blnerek

yaamlarn srdrebilmiler. Sadece 300 blnmenin onlar bozaca bana pek ikna edici gelmiyor.
- Kubak veya makro baktn zaman detaylar grnmez. Ama mikroskopik baktnda teleskopik ba asyla gremediin eyleri grebilirsin. yle ki: Beyindeki nronlar ve sinir hcreleri hari, vcudumuzdaki tm hcreler bir ya gnnden dierine kadar byk oranda yenilenir. rnein, iskeletimiz 11 ayda, kanmz 3 ayda bir tamamen deiir. Kandaki alyuvarlarn milyonlarcas her saniye yenilenir. Genler, hcrelerin kendi fotokopilerini aldrdktan sonra eskiyenler ve lenler vcut dna atlr veya zlerek tekrar kullanlr. Vcut dnda bulunan salar, trnaklar ve deri de pepee yenilenir. Bir mr boyu deien bu hcreleri toplayp tartma imknmz olsayd, nmze tonlarca l hcre kard. te bu yenilenmeler srasnda alnan her fotokopi, kopyas alnan bir resimin giderek renk kaybetmesi gibi biraz daha silik kar veya anr. - Bu, herkesin ilgisini ekecek bir bulgu... Biraz daha aar msnz? - Elbette. Yalanmay anlamak iin kromozomlarn kopyalanma sistemini iyi anlamak gerekir. Her kromozom upuzun bir DNA molekldr. Hcreler blnrken hem bu 23 ift DNA molekl kopyalanr, hem de hcrenin iindeki her eyin tamam kopyalanr. Bu kopyalanma ann 1972 ylnda ilk kez DNAnn kiflerinden James Watson gzlemitir. Watsonun grd olay uydu: Kromozomlar kopyalayan biyokimyasal sistem, kromozomlarn ularndan kk bir blm kopyalamazlar. Yani, fotokopi makinasna konan bir mektubun ilk ve son satrlarnn kopyalanmamas gibi bir eksiklik olur. Bu ok artcyd nk her kopyalamada kromozomlar biraz daha ksalyor olmalyd. Ve ortalama 40-45 kopyadan sonra ortada kromozom denen eyin kalmamas gerekirdi. Fakat Watson, doann bu esiz sistemi neden kurduunu ve bu sorunu nasl zdn abuk anlad. Kromozomlar yakndan incelediinde grd ey onu byk hayretler iinde brakt. Kromozomlarn ularnn anlamsz genlerle doldurulduunu kefetti. Bunlar ipler dalmasn diye ayakkab balarnn ularna eklenmi o plastik tutalar gibi (agletler) bir emniyet sistemi idiler. Bu agletler, 6 harften olumu bir genin binlerce kez art arda tekrarndan ibaretti. Watson, TTAGGG bazlarndan olumu bu nkleotidlere Telomer adn verdi. (Bak. ekil: 4) Telomerlerin grevi; kopyalama esnasnda, kromozom ularnda yer alan ve ie yarayan genlerin saf d kalmasn nlemektir. yle ya, eer kromozomlarn ucunda diyelim ki 150 harfli bir gen yer alyorsa ve bu hcrenin kopyas alnrken kazara kopyalanmyorsa, yeni hcrede genetik bir eksiklik ve dolaysyla pek ok sistem hatas doabilir. Bu nedenle, hcrelerin her kopyalannda, ie yaramayan Telomer genlerinin bir ksm eksik kopyalanarak yeni hcreye geer ama herhangi bir fonksiyonlar olmad iin hcrelerde bir hasar olmaz ve vcutta bir eksiklik ya da hastalk ortaya kmaz. imdi gelelim iin pf noktasna: Embriyon dnemimdeki blnmelerde, Telomerler her blnmede ksalr fakat bunlar vakit geirmeden tamir eden ve eski hline getiren bir sistem daha vardr. Bu tamirci genlerin rettii proteinlere Watson, Telomeraz demi. Son derece akll olan bu proteinleri rettiren genler doumdan hemen sonra

emekli olur ve artk almazlar. O nedenle Telomerazlar retilmezler ve artk eksik kopyalama kendini tamir edemez duruma gelir. Bylece, kromozomlar doum sonras ve mr boyu gerekleen yzlerce kopyalamadan sonra iyice ksalrlar. Vcudumuz bir doum gnnden dierine kadar byk oranda yenilendii iin (sinir sistemi ve beyin nronlar hari) kromozomlar her yl ortalama 31 harf (nkleotid) ksalrlar. Sk sk yenilenen hcrelerdeki kromozom uzunluu ylda 100 harf kadar ksalabilir. 80 yana girmi bir insann kromozomlar doduu gne oranla yzde 37 ksalr. te yalanmann asl nedeni bu eksik kopyalanan Telomerlerdir. Bu da, doann belli bir yatan sonra neslini oaltmasnda saknca grd bir organizmann giderek yalanmas, fonksiyon kaybetmesi ve nihayet lmesi iin genetik sisteme yerletirdii olaanst zekice dnlm bir dzenektir. Bir baka nemli neden de u: Hcrelerimizde ve kanmzda ok hzl hareket eden ve arptklar dokulara hasar veren atk maddeler var. Bunlara serbest radikaller deniyor. Serbest radikaller hcre ekirdeinde de bulunduu iin, hzla arptklar DNA molekllerinde de hasara yol aarlar. Hasar gren genler yznden vcutta giderek azalan fonksiyon kayplar olur. Bunlar da yalanmaya neden olur. Bu noktada size Voltairein bir szn aktarmak isterim: lm olmasayd, onu icat etmek zorunda kalrdk... - ok gzel... Peki, Telomerler hayvanlarda da var m? - Tabi var... DNAs olan tm hayvanlarda bu sistem mevcut. Hepsinde TTAGGG olarak mevcut; fakat bazlarnda yzlerce kez tekrarlanarak ksa bir gen olmu, bazlarnda binlerce defa art arda dizilerek uzun bir gen. Bitkilerin kromozomlarnda da ayn sistem var fakat onlarn Telomerleri bir T fazla. Yani, TTTAGGG harflerinden olumu. Bu nedenle onlar da yalanyorlar. - yleyse doumdan sonra emekli olan Telomeraz genlerini ak tutmak

yalanmay engelleyebilir, deil mi?


GENLK AISI BULUNDU MU? - Bu balanty yakaladnza sevindim. Baknz: Cal Harley adnda bir bilim adamnn kurduu Geron Corporation adnda bir irket tm almalarn Telomeraz genlerinin emekli olmamas zerine younlatrm ve ok nemli aamalar kaydetmitir. 1997 ylnda bu ii baardn akladnda, Geron irketinin hisseleri borsada birka kat prim yapt. Bu genetik aratrmalar irketi, yzlerce kez kopyalandktan sonra kromozom uzunluu deimeyen hcreler retmeyi salam durumda. rnein sirke sineklerinin mrn iki katna karmay baarmtr. Harleyye gre, ortalama insan yaamn 150 yla karmamz u anda mmkndr. Fakat bu teknolojinin de etik tartmalar tm iddetiyle srmektedir. - Siz bu mr uzatma abalarn ahlk adan doru buluyor musunuz? - Evet, buluyorum; nk Telomerleri onaran genlerinin doumdan sonra da ak kalmasn salayan sistem, hcre blnmelerinin ve oalmalarnn nne geecek bir yntem iin de kullanlabilir. Bylece belli bir sayya ulatktan sonra blnme saysn karan ve blnmeye devam edip oalan kanser hcrelerinin nne geilebilir. Bir baka yarar damar sertliini nlemektir. yle ki: Bacaklarmzdaki kan damarlarnn kromozomlarna bakarsanz, bunlar kalpten kan arterlerin kromozomlarndan daha uzundur. nk, kalp damarlar, kalpten hzla kan kann basncna ve serbest radikallere srekli maruz kaldklar iin abuk ypranrlar ve sk sk yenilenirler. Her yenilenme yeni kopya ve daha ksa Telomer demektir. Ksa Telomer de yalanma demektir. O nedenle insanlar damar sertliinden deil, arter duvar bozukluklarndan lrler. Bunu dzeltme ansn yakalamken neden uygulamayalm? Kald ki yalanmay nlemek her insann en byk arzularndan

biridir. - Fakat bu grn karsav diyor ki: Dnyada zaten haddinden fazla insan var.

Uzun yaamak bu sayy daha da arttracaktr. Ayrca, nemli olan kaliteli yaamaktr. 150-200 yl yaamaktansa, salkl ve verimli ksa bir mr yaamak daha iyidir.
- Efendim, bence bunlar poplist yaklamlardr ve hayal gcnden yoksun yorumlardr. Bir olay deerlendirirken, zihnimizde onu kendi koullar iinde oluturarak dnrsek, analizlerimiz daha gereki ve mantkl olur. Ben insanlarn 150 yanda kadar yaayabilecekleri bir dnyay hayal ettiimde byk heyecanlar yayorum. Dnsenize, genetik mhendislik sayesinde hastalklarn olmad, insanlarn gen ve dinamik yaad ve beyinlerinde yz yl boyunca biriken devasa bilgi ve deneyim arivlerini kullanabildikleri bir dnyada cehalet denen eye yer olabilir mi? Akl yolunun izlendii ve erdemin kk sald bir dnyada, insanlar elbette artan insan nfusuna bir are bulacaklar ve belki de herkes kendi yerini dolduracak yalnz bir ocuk yaparak, dnya nfusunu sabit tutacaktr. O evredeki koullar iinde u an hayal edemeyeceimiz ok daha farkl zmler retilecek ve saduyu mutlaka hkim olacaktr. - Fakat beyin hcreleri yenilenmiyor ve len nronlarn yerine yenileri gelmiyor.

150 yllk bir beyin, bu dediklerinizi yapabilecek mi?


- Kulaa ho gelen bu soru, biraz bilgi eksiklii ieriyor. Baknz, beyindeki hcre lmleri say bakmndan fazla grnebilir; ama yz milyar gibi yksek rakaml bir nron says yannda bunu nemsemeyebilirsiniz. Zira 100 yl boyunca len hcreler oran olarak beynin yzde 10unu bile zor bulur.. Kald ki beyin sadece nron denen sinir hcrelerinden olumamtr. Nronlarn miktarndan kat kat fazla Glia hcreleri var beyinde. Bunlar birbiri ardndan yenilenen ve nemli grevleri olan hcrelerdir. Nrologia da denen bu hcreler 5 tiptir: Bazlar (Astrosit) kan damarlarnn etrafn sararak, beyin ve damar arasna bir duvar gibi dizilirler. Bazlar (Ependimal) beyin svs retme iine yardmc olurlar. Bazlar (Mikroglia) beyni zararl bakterilerden ve enfeksiyonlardan korurlar. Ve bazlar da (Oligodendrokit ve Schwann) nron uzantlar olan aksonlarn etrafnda miyelin denen koruyucu bir tabaka olutururlar. te bu 5 tip hcrenin yenilenmesi ve yalanmas beyinde fonksiyon kayplarna yol aar. Fakat biz Telomerleri tamir eden Telomerazlarn retilmesini salarsak, bu yalanma gereklemeyecek ve beyin de gen kalacaktr. - Bizim gibi uzun yaayan pek ok hayvan var. Bunlarn ou csseli hayvanlar.

Byk gvde demek, daha ok kopyalama demek ve daha ksa kromozom demektir. Dolaysyla aslnda balina ve fil gibi hayvanlarn abuk yalanp, erken lmesi gerekiyor. Ama durum byle deil. Bu bulgu, Telomer teorisini rtmyor mu?
UZUN MRL NSANLARIN GENETK SIRRI - nce bir yanll dzeltelim... Telomerlerin varl bir teori deil, kantlanm bilimsel bir bulgudur. Fillere gelince... imdi size ok artc bir gr ifade etmek istiyorum: mr dediimiz eye zaman denen o greceli olgu asndan bakarsanz, bu dnce doru grnr ve siz de hakl olarak bu soruyu sorarsnz. Fakat aslnda baz kk hayvanlar da uzun yayor. rnein, kaplumbaalar ve salyangozlar... Ne var ki mr denen eye bir baka pencereden daha bakma olana var. O da u: Hayvanlarn mr boyu sren kalp atlarn sayarsanz, birounun ayn saydaki kalp atndan sonra ldn grrsnz. Yava hareket eden hayvanlar uzun; ama hzl hareket edenler ksa yaarlar. K uykusuna yatanlar da nispeten uzun yaarlar. Demek ki mr denilen yaam sresi, kalp at says ile ters orantldr. Tabi, her

dncede olduu gibi, bu bak asnda da istisnalar var; rnein son derece hiperaktif davranan ve kalbi makineli tfek gibi atan farelerin mr 3 yldr, ama yarasalar 30 yl ve kular byklklerine oranla ok daha uzun yaarlar ve kalp atlar da olduka hzldr. - Demek oluyor ki yava hareket eden ve k uykusuna yatan hayvanlarn

hcreleri abuk ypranmad iin sk sk yenilenmiyor ve o nedenle de telomerleri hemen ksalmyor. Ama bu yorum, yava yaayan ve ok uyuyan, fakat gen len insanlarn durumunu pek aklamyor, deil mi?
- Burada gene bir baka gerek rol oynuyor: Telomerlerin uzunluu... Her insanda kromozom uzunluklar farkldr. Baz insanlarn Telomerleri 6 bin harften oluur, bazlarnki 8, bazlarn ki ise 10 bin kadar olabilir. Bunlarn ortalamas 7 bindir. Bu da ortalama 73 yaa denk gelir. Dnya ya ortalamas da bu rakamdr zaten. O nedenle, Telomerleri uzun olan insanlarn daha uzun yaad gr bilim adamlarnca yaygn bir kabul grmtr. te size Mutlak Kader olarak kabul edilen yaam sresinin genlere yazlm srr... - Efendim, bu da son derece artc bir gerek. Teekkr ederim. Fakat,

kafamda bir baka soru daha olutu imdi. Doa bizim fazla yaamamz neden istemiyor acaba?
DOANIN GENLE HTABES - lgin bir soru sordunuz ve doru bir saptama yaptnz. nsan yaadka belirli yalarda alan belirli genler oluyor ve mutasyona urayan bozuk genlere sahip olma olasl artyor. O nedenle, bu ksa kromozomlar ve bozuk genleri ocuklara geirme ans oalyor. te bu yzden mant bizimkinden farkl ama daha doru alan doa; kuvvetli ve salkl genlerin ayakta kalmasn istedii iin, reme an tamamlam organizmalarn daha fazla yaamalarn istemiyor. Jinekologlarn, kadnlarn 35 yandan sonra doum yapmamasn istemesinin altnda yatan sebep de temelde budur. Fakat bu tavsiyeye uymayan iftlere doa (ya da Tanr deyin) zoraki kurallar ile kar kar. Kadn adetten keser ve menopoza sokar. Belki de baz kadnlarn gen yata adetten kesilmelerinin gerek nedeni genlerindeki mutasyon orannn oalmas ya da kromozom ularnn (telomer) ar derecede ksalmas yzndendir. Bu sav henz kesinlik kazanmamtr ama kuvvetli bir hipotezdir. Bu bulgulardan kardm sonuca gre; doa genlere hitap ederek, neslinizi gen yata oaltnz mesajn veriyor. - Enteresan bir saptama... Yalanmaya geri dnersek, aklma imdi gelen bir

baka soru daha sormak istiyorum: 1997 ylnda len ve Guinness Rekorlar Kitabna en yal insan olarak giren Fransz Jeanne Calmontun kromozom ular 10 bin harften oluan uzun Teleomerlere mi sahipti acaba?
- Evet, fakat Jeanne uzun mrn, bir bakma oksijen atomlarna da borluydu. - Yani, ak havada ve bol oksijenli bir ortamda yaad iin mi? - Haayr! Burada ok uzun yaamaya yol veren bir baka etken daha var. Bildiiniz gibi, oksijen paslanmaya neden olan bir elementtir. Vcudumuz da oksijenle srekli alveri iinde olduu iin hcrelerde bir tr paslanma olur. Oksijen atomlar genellikle dizilii bozulmu veya mutasyona uram genleri paslandrarak, almalarna engellerler. Bylece hastala yol aacak genleri paslanm ve fakat salkl genleri alan insanlar daha uzun yaarlar. Ama bu durum henz anlalamam nedenlerden tr her insanda gereklemez. Aslnda yalanmaya neden olan pek ok faktr var. Bir hesaba gre 7 bin kadar gen yalanmada rol oynuyor. Her birinin ufak da olsa etkisi var ama bunlar toplam olarak byk etkiler

oluturuyorlar. Yine sirke sinekleri zerinde yaplan aratrmalarda, yalanmaya sebep olan genler dzeltildii zaman bu sineklerin trdalarndan ok daha uzun yaamalar salanmtr. yle ki, bunlar insan olsayd 350 yl yaam olacaklard. - Bu konuyla ilgili olarak, ABDdeki Atlanta kentinde Henriette Lacks diye bir gn

kutlanyor. Bu kutlamann esas sebebi nedir?


- Evet, Atlantada her yl 11 Kasm tarihi HeLa Gn olarak kutlanr. Henriette, 1951 ylnda rahim kanserinden len bir siyah bayand. Otopsi yaplrken ondan alnan kanser hcreleri o kadar lmsz ve sk sk oalan hcrelerdi ki, 54 yldr hl yayorlar. Hatta dnyann pek ok kanser aratrma merkezinde ve uzaydaki aratrma lboratuvarlarnda hl oalyorlar. yle ki, toplam arlklar 20 tona ulam durumda. Belki de kansere ve yalanmaya are, HeLann lmsz grnen hcreleri sayesinde bulunacak. nk, He-Lann genlerinde, kopyalanan ve ksalan Telomerleri hemen eski hline getiren, mutasyona uram bozuk bir gen var. te bu mutant gen iimize ok yarayabilir. Geron irketinin hisseleri de bu ve benzeri bulgulara sahip olduu iin olduka yksek, ve Celera Genomics denen aratrma enstits, bu nedenle dnyada en ok nem verilen kurululardan birisi. - Efendim, konuyla balants olan kanser hastaln da biraz aar

msnz?
KANSERLE SAVA BTYOR MU? - ABD bakanlarndan R. Nixon, 1979 ylnda kanserle sava kampanyasn balatt zaman, bilim adamlar nasl bir dmanla kar karya olduklarn tam olarak bilmiyorlard. Bilinen eyler; hcrelerin durmadan blndkleri ve radyasyon, asbest tozu ve katran gibi faktrlerin kansere yol at idi. Sebep olarak da radyasyon ve asbest tozunun savunma mekanizmasn bozduklar gsteriliyordu. Daha sonralar Rntgen nlarnn DNA ifrelerini bozduu fikri ortaya atld. Bylece, kanserin genetik bir hastalk olup olmad aratrlmaya baland. Bu aratrmalar sonucunda, rahim kanserinin bir onkovirs tarafndan yapld bulundu. nk, farelere aktarlan kanserli insan hcrelerinin onlarda da kanser balatt ve DNAlarn bozduu grld. Bu onkovirslerin, dokularn bymesini salayan genler olduunu dnmek zor olmad. Zira, doumdan nce, byme anda ve yaralarn tamiri iin hcrelerin bymeleri gerekiyordu ve bu ileri yrten genlerin mevcut olmas lazmd. Bunlara ilaveten, yeterince byyen dokularn bymelerini durduracak genler de olmalyd. Bu genler 1985 ylnda Oxford niversitesinden Henry Harris tarafndan kefedildi. H. Harris bu onkogenlere Tmr Spresr Genler adn koydu. Eer bir dokudaki gereksiz bymeyi T.S. Genleri durduramyorsa, TP53 denen gen hemen alyor ve P53 denen bir protein reterek hcrenin ldrlmesini salyor. te kanserin esas nedeni, bu TP53 geninin bozulmu olmas ve i grmemesidir. Bu bozuklua sebep olan eyler de genellikle evre koullardr. nk DNA molekl kaya gibi zor krlan bir kat madde deil, aksine son derece ince ve krlgan bir yapya sahiptir. yle ki, azck gne bile baz insanlarn genlerini bozuyor ve cilt kanserine neden oluyor. TP53 genini bulan Davis Lane, P53 adn verdii bir ila gelitirdi ve yaknda kullanlmaya balanacak. Bu ila kanserli hcrelerde TP53 geninin almasn ve o hcreleri yok etmesini amalyor. Son yllarda kanser vakalarnn bunca artmasnn arkasnda yatan evresel faktrler iinde de yapay olarak elde ettiimiz maddeler, zehirli atklar, yksek radyasyon dzeyleri ve doamza ters gelen bir sr zararl yiyecek ve ieceklerdir. Sanki, kirletilmi ve deitirilmi olan doa, cn kanserli hcreler reterek

almaktadr. - Peki, kanser tedavisinde kullanlan In Tedavisi iyi bir yntem mi? - Aslnda, Gama nlar kullanlarak uygulanan bu radyoloji tedavisinin baar yzdesi 10-15 arasnda deiiyor ve epeyce yan etkileri var. Bu yzde 15 oranndaki baary da yine genlere ve bir tesadfe borluyuz; nk Gama nlar DNAya hasar verir. Bozulan DNAy haber alan TP53 geni alr ve hcreyi imha eden proteini retir; bylece kanserli hcreler yok edilmi olur. Yani keramet yine genlerdedir. Ama bu nlar TP53 genlerini de bozduu iin, yzde 85-90 orannda baarsz bir yntemdir bu. - yleyse, karanla kurun skmak anlamna gelen n tedavisi yerine bir DNA

testi yaplsa ve TP53 geninin salkl olup olmadna baklsa, kesin tehis hemen konulacak, deil mi?
- Evet, ok doru sylediniz. Ama bu testlerin yaplamad kliniklerde n tedavisinin hedef hcreler zerinde uygulanmasna devam ediliyor. nk, aresizlik yerine yzde 15lik bir baar orann tercih etmek daha mantkl grnyor. Son yllarda, TP53, MYC, BCC-2 ve RAS gibi onkogenleri faaliyete geirecek bir de onkovirs tedavisi gelitirildi. Genetik mhendislikle retilen bu virslerin kanserli hcrelerle birlikte dier hcreleri de ldrebilecekleri riski olduu iin henz kullanlmayan bu sistem gelitirilince, kanser tedavisinde ok nemli bir baar daha elde edilmi olacaktr. Yeter ki, vampir ve Frenketayn hikayeleri artrlarak kar klan genetik mhendisliin nne geilmesin ve bu aratrmalar tevik edilsin. - Bir de genetik literatre Katil Genler (Killer Genes) ismiyle giren bir

kavram var. Bunlar neyin katilleri?


KATL GENLER - Deyi yerindeyse, bu genlere intihar komandolar veya jandarma genler demek daha uygun olurdu. nk yenilenmek iin blnen hcrelerin durmadan blnmesi hlinde, bu genler hcreye nce dur, teslim ol gibisinden bir uyar gnderirler. Bu uyarya uyulmazsa, en byk silahlar olan terminatr proteinleri rettirir ve bunlar kullanarak tm hcreyi imha ederler. Bylece kendileri de ld iin intihar etmi saylrlar. Bu mekanizma kanseri nlemek iin tasarlanm genetik savunma sisteminin olaanst zeksnn ve szn ettiimiz Biyolojik Bilinin esiz bir eseridir. Bu kamikaze genlerin en nls ve en nemlisi 17. Kromozomun ksa kolu zerindeki TP53 genidir. 1979 ylnda Dundee niversitesinden David Lane tarafndan kefedilen TP53, 1179 harfli uzun bir gendir. Hcrede herhangi bir DNA bozukluu ortaya knca, bunu derhlanlar ve hemen P53 denen bir protein rettirir. Bu protein hcrenin tm almasn durdurur ve her eyi bozarak, yaamasn ve remesini engeller. Ayrca hcredeki ar oksijen eksiklii de bu jandarma genin gecikmeden almasn ve ldrc gcn kullanmasn salar. O nedenle 3-4 dakikadan daha fazla oksijensiz kalamayz. - Galiba oksijen, zellikle beyin hcreleri iin, ok nemli bir gaz. Bu

konuyu da biraz geniletir misiniz?


BEYNN OKSJENLE LKS - nsan vcudunun her organ ve hcresi kendi kendini srekli yenilemektedir; fakat sinir hcreleri (nronlar) yenilenemezler. nk merkezi sinir sistemi ve beyin kendi kendini retemez. Doduumuz gnden, lnceye kadar her gn yzlerce, binlerce nron kaybederiz ve yerine yenileri gelmez. Bu kayba ramen beyin fazlaca

klmez. Zira beyin hayata 100 milyar gibi astronomik bir nron says ile balad iin, gnlk hcre lmleri nemli saylmaz. Minimal dzeydeki bu doal beyin kayb yannda, nron imhalarna sebep olan baka etmenler de vardr. Bunlardan birisi alkoldr. Bir duble rak, bir bardak arap veya bir ie bira iindeki alkol gnlk doal kaybn ok stnde nron lmne sebep olur. Bu da nemsiz grlebilir ama her gn bir ie raky mideye indiren bir insann 50 ylda 500 milyondan fazla nron kaybettii gz nnde tutulduunda, alkoln cidd beyinsel sorunlar dourabilecei ortaya kar. Uyuturucu maddeler, eksoz gazlar, sigara duman, eitli kimyasallar ve hava kirlilii gibi etkenler de hem sinir hcrelerini ldrrler, hem de nron devrelerinin shhatli almasn nlerler. Beynin fonksiyonel bozukluuna neden olan bir baka zararl madde de cvadr. Bu madde beyne yerleerek -zellikle ocuklarda- zek geriliine yol aar. Cva bizlere, di doktorlarmz tarafndan dolgu maddesi olarak kullanlan Amalgam araclyla -iyi niyetle- enjekte edilmekteydi. Artk kullanlmyor ama solunum yoluyla kana karan ve beyne yerleen bu zehrin milyonlarca insan etkiledii ileri srlmektedir. Fakat, oksijen yetersizlii bunlardan ok daha nemlidir. Her organ gibi beynin de enerjiye ihtiyac vardr. Beyin bu enerjiyi, oksijenle glikozu yakarak elde eder. Dier btn organlardan daha ok alt ve daha farkl bir dokusu olduu iin, daha fazla oksijene gereksinim duyar. Beyin, vcudun sadece yzde 2si kadar bir arla sahip olduu hlde kana karan oksijenin yzde 25ini kullanr. Yani, payna dmesi gereken orann tam 12 katn... Bu nedenle; aylarca a, gnlerce susuz kalabildiimiz hlde 3-4 dakikadan fazla oksijensiz kalamayz. Demek ki, beyin sal iin en nemli elementlerden birisi oksijendir. te bu gerek nda farkna vardm bir varsaym zerinde cidd biimde dnmemiz gerekmektedir: Gnde ortalama 7-8 saat iine hapsolarak uyuduumuz yatak odalarmzn yeterince havadar olmamas bize ok pahalya mal olmaktadr. Souk havalarda ve zellikle kn, biroumuz yatak odalarmzn kap ve pencerelerini skca kapatarak uyuruz. Hatta bununla yetinmeyerek, cereyan yapmamas iin, kap ve pencere kenarlarn sngerlerle ve bantlarla izole ederiz. Bu tutum, yatak odalarmza temiz hava ve oksijen giriini tamamen engeller ve 4-5 saatlik bir uykudan sonra soluduumuz havann oksijen oran iyice azalrken, karbondioksit oran artar. Daha kts, odada alevle yanan bir snma aleti varsa, bu oranlar daha ksa srede olumsuzlar. Bu bozuk atmosfer, bata beyin hcreleri olmak zere, btn organlarmzn biyolojik ve fizyolojik saln kt ynde etkiler. te zararlar: - Gnden gne zayflayan nronlar lmektedir. - Fonksiyonlarn tam gsteremeyen nronlarn yeni balantlar (dendrit) yapmalar ve elektriksel devreler oluturmalar zorlamaktadr. Bu, ok nemli bir yetenek kaybdr; nk geni dnebilme yetenei, bu balantlarn okluu ve ileklii ile ilintilidir. - Oksijen eksiklii, ncelikle beyindeki Hipokamps blgesinde nemli hasarlar yaratr. Bu blge, deneyimlerimizi, yeni dendrit balantlar oluturarak hafzaya kaydeden ve sonra hatralara dntren blgedir. Bunun hasar grmesi ezberleme yeteneinin azalmasna, hafza kaybna ve renme glne yol aar. - Ortaya lisan ile ilgili problemler kmaktadr. Ve insanlar, anadillerini bile konuurken uzun sre duraklamakta, ...ee yardmc sesini sk sk kullanmakta, kekelemeye kadar varan dil srmeleri sergilemekte ve zihinsel blokajlar (filmin kopmas) gibi geici konuma ve dnme yetenei kaybna uramaktadrlar.

Konuma yeteneindeki noksanlklarn eitimle, yaam biimiyle ve ekonomik sorunlarla ilgisi olabilecei gibi, beyinsel fonksiyonlarn dzensizlii ile de yakn ilintisi vardr. nk; dil, beyin kabuunda (korteks) yer alan Broca ve Wernicke adl blgelerin dier beyin blgeleriyle yapt ibirliinin meyvesidir. Bu iki blge, szckleri anlar ve kavramlatrr. Ayrca, akcierlerden flenen havann ses tellerini titretirmesinden sonra oluan notalarn anlalr kelimelere dnmesini salamak iin, gnderdikleri sinyallerle az ve grtlak kaslarn gereken ekle sokarlar. Az ve grtlak kaslar, bu milimetrik ve hassas hareketleri zamannda yapamyorsa veya duraklamalarla yapyorsa, sinir sistemindeki sinyallemelerde bir aksaklk veya tembelleme var demektir. Bu fonksiyon kaybnda oksijen yetersizliinin rol byktr. - Efendim, amzdaki teknolojik gelimeler ylesine hz kazanm ki, kimse 10 yl

sonrasn bile hayal edememektedir. nsanolunun 20. yy.daki bulular son 50 bin yllk bulularndan daha fazladr ve geometrik bir hzla artmaktadr, deniyor. Bir de bunlara szn ettiiniz genetik mhendislik ve yapay zek aratrmalar eklendi. nsan Genomuna geri dnersek; zlm olan o yzde 3lk ifreler hakknda biraz daha bilgi verir misiniz? rnein zek genetik mi?
ZEK KALITIMSAL MI? - Bu konuda ok eitli aratrmalar ve farkl grler var. Ama galiba sorunuza yant olacak bir gen bulunmu durumda. 6nc Kromozom stnde IGF2R olarak adlandrlm bir gen var. Bu 7473 harften (A,T,G,Clerden) olumu uzun bir paragraf. Bunun grevi beyine giden ekerin yaklmasn kontrol etmek. Yaplan ok uzun almalardan sonra bulunan bu gen iyi alyorsa ortaya yle bir durum kyor: renme esnasnda beyin ok miktarda oksijen ve eker kullandndan, renmenin devamlln ve beyin hcrelerinin ekersiz kalmamalarn salamak iin bu gen devreye giriyor ve azalan ekerin en tasarruflu ekilde yaklmasn kontrol ediyor. Bylece renme ve renirken alnan bilgileri depolama ii devam etmi oluyor. Aksi hlde kii hem abuk sklyor ve hem de eker oran ok dt iin beyin enerjisi azaldndan renme ii gereklemiyor. te, kolay renen ve rendiklerini kullanan beyinle, zor renen ve bilgilerini etkin kullanamayan beyinler arasndaki fark yaratan eyin, bu genin sal olduu dnlyor. Fakat genel kanaat, zek trlerinin yzde 50 kaltmsal olduudur. Dier yars da ana rahminde ve doumdan sonraki evrelerde gelimektedir. - Bu ilgin aklama iin teekkr ederim. Bir de, sizin Akl Gz

dediiniz bir kavram var... Bunu da biraz aar msnz?


AKIL GZ - sterseniz nce elmalar portakallardan ayralm; nk akl, zek ve yetenek kavramlar ou kez birbiri ile kartrlyor veya farkl balamlarda kullanlyor. Zek (intelligence); beynin renme, anlama, problem zme, zm retme, bilinenlerden yararlanarak bilinmeyenleri ortaya karma gc ve zihinsel yetenekleri kullanabilme zelliidir. Bu yetilerin alma gc, hz ve kapasitesi her insanda ayn deildir. Ayrca zek; bu g ve kapasite dnda, her meyvenin ayr bir lezzete, kokuya ve renge sahip olmas gibi farkl zellikler de gsterir. imdiye kadar zel yetenekler diye bilinen zek trleri, baz eitimbilimciler tarafndan 13 kategoriye ayrlmtr:

1- Matematiksel zek 2- Mantksal ve Analitik zek 3- Dil yetenekli (Lengistik) zek 4- Pratik (Saduyusal) zek 5- Ansiklopedik (Genel Kltrc) zek 6- Uyumsal (Interpersonal) zek 7- Artistik (ekilsever/Patternist) zek 8- Mziksel zek 9- Atletik (Physical) zek. 10- Sezgisel (Intuitive) zek 11- Duygusal (Emotional) zek 12- Ruhsal zek (Spiritual) 13- Genel zek. Dikkat edilecek olursa; hem Batda hem de Trkiyede eitim programlar genellikle ilk 6 tr zeknn gelitirilmesini hedeflemitir. Bu zek trleri, byk apta beynin sol yarm kresinin ilevleri arasndadr. Sa yarm krenin fonksiyonlar arasna giren artistik, mzikal ve atletik zek trlerinin gelitirilmesi de genellikle ihmal edilmektedir. Sezgisel ve duygusal zeknn ise, alt beynin fonksiyonlar olduu dnlmektedir. Genel zek ise; her zek trnden biraz nasibini alm, ama hibiri ok yksek olmayan trdr. Konuya biraz daha aklk getirmek iin, beynin sa ve sol yarmkrelerinde hangi fonksiyonlarn gerekletiini sralayalm: Beynin sol yarmkresinde: - Matematik - Mantk - Lisan - Okuma-yazma - lmler - Analizler - Denklem zmleri - Rasyonel ilemler - Redksiyonist dnceler... Sa tarafta ise: - Mzik - Ritim - Renkleri alglama - Resimleme - Hayal gc - Tanma - Sentezleme - Konsantrasyon - Btncl dnceler. Bu iki yarmkre kesintisiz bir iletiim ve koordinasyon iinde alrlar. Burada nemle vurgulanmas gereken gr udur: Geri zek baka ey, eitimsiz zek bir baka eydir. nk dnyada eitilmemi fakat stn yetenekleri olan pek ok insan vardr. Akl (reason/mind) ise: Zek, dnmek, kavramak, bilmek, irade, karar vermek, hayal etmek, sezmek, dikkat etmek ve hafzaya kaydetmek gibi beyinsel faaliyetlerin tmn kapsayan geni bir kavramdr. Akln ne olduunu iyi anlamak iin isterseniz nce gcn tanyalm: - Anlama gc: Szckleri ifade ettikleri gerek ve mecazi mnlar ile kavrayabilme

ve birbirinden ayrabilme gcdr, - Anlatma gc: Duygu ve dnceleri anlalr ekilde ifade edebilme, - Eleme gc: Kavramlar ve fikirler arasndaki zel ilikileri bulabilme ve balantlar kurabilme, - Analiz gc: Benzerlik ve farkllklar ayrt edebilme ve bir btn kk birimlerine ayrabilme, - Sentez gc: gelerine ayrlm bir btn tekrar birletirebilme, - Bellek gc: Bilincin farkna vard her eyi hafzaya kaydedebilme ve hatrlayabilme, - Dleme gc: Kavramlar iki veya boyutlu olarak hayal etme ve hayal gcn dncede kullanabilme, - Say gc: Kavramlar, adetleri ve miktarlar ile alglayabilme ve basit aritmetiksel ilemleri zihinden yapabilme, - Sonulama gc: Tmdengelim ve tmevarm yntemleri ile genel ve zel sonulara varabilme, - Gzlem gc: Bakarak grme ve detaylar uzun vadeli bellee kaydedebilme, - Sezgi gc: Birdenbire gerekleen bilme ii, - Kavrama hz ve gc, - Tepki hz ve dengesi, - Dnce ve davranlarda hassas olabilme, - Kararllk ve hedef belirleyebilme, - Uyum salayabilme, - Esnek davranabilme, - Konsantre olabilme, - Organize olabilme ve edebilme, - nisiyatif kullanma, - Tavr kazanma, - zgven ve liderlik, - retkenlik ve yaratclk, - Etkileyebilme gc, - Etkilenme duyarll. te, akln btn bu zelliklerini gelitirebilmi olduumuz oranda akll saylrz. Bunlar tandka da, kendimizi ve bakalarn daha yakndan tanyabilme olanana kavuabiliriz. Akl gz budur ve Biyolojik Bilin sayesinde ortaya kan bir yetenektir.

- yle anlalyor ki, zek kaltmsal olsa bile d koullar uygun olmadnda geliemiyor ve kendinden bekleneni gsteremiyor. Peki, yaratclk denen o stn retkenlik nasl oluuyor?
HAYAL GC VE YARATICI ZEK

Syledim: Duydu anlamna gelmez, Duydu: Anlad anlamna gelmez, Anlad: nand anlamna gelmez, nand: Uygulayacak anlamna gelmez, Uygulad: Srdrecek anlamna gelmez.
- nsan bazen duyduu yaln bir ifadeyi, syleyenin kulland balamn dnda bir anlam iinde alglar. rnein, Vazoyu Mehmet drd haberi, Vazoyu Mehmet krd eklinde anlalabilir. Oysa, den her vazo krlmaz. Bu kavray hatasnn eitime, kltre, zihne ve fizyolojiye bal nedenleri vardr. Yaplan kk bir aratrmada, hayal gc nedir? sorusuna karn alnan yantlarda, bu terimin

ounlukla yanl algland ve bu yanllkta hem kavram hem de balam karmaasnn byk etken olduu saptanmtr. O nedenle, doru dnmek ve doru konumak iin kavramlarn gerek isimlerini ve aralarndaki nanslar iyi renmi olmak gerekir; nk hafza ile kavramlar arasnda sk bir alka vardr. Yaadmz bir deneyimi veya edindiimiz bir bilgiyi yllar sonra btn canll, tad, kokusu, scakl veya detaylar ile zihnimizde resimleyebilmek ve anlatabilmek iin, dilimizdeki kavramlarn kiiliini iyi tanm olmak gerekir. Bir baka anlatmla, yllar nce belleimize kaydolmu bir filmi fazlaca kaznt, silinti ve karncalanma olmadan zihin ekranna yanstabilmek iin yalnzca gl bir bellee sahip olmak yetmez. Bununla birlikte, kavramlar bellek arivine gerek balamlar iinde kaydetmi olmamz arttr. Hatrlama (recollect) dediimiz arivden karma ve yeniden canlandrma iini gerekletirirken, yaptmz ie yaratc bir katkmz olmaz. Hatta tamamn anmsayamadmz iin kaybmz olur. Bu kayplar nlemek iin, hayal gcnden yararlanmak olduka nemlidir. nk bir hatrlama esnasnda, gz nne, nce anlarn veya szcklerin bellekteki resimleri veya imajlar gelir. Bu, hayal etmektir, imgelemektir. Hayal etmek, akl gznn bir sanatdr: Yani, zihinde oluan kavramlara birer resim (imge/imaj) bulmak, hafzaya yerletirmek ve bunlar gerektiinde hatrlamaktr. te hayal etmek ile hayal gc arasndaki nans da burada yatmaktadr: Hayal gc akl gznn resimlerle dnmesidir. Bildiiniz gibi, dnce demek; beynin, mevcut kavramlar, fikirleri ve hkmleri birletirmesi, aktrmas, harmanlamas ve birbirleri ile ilikilendirilmesi sonucu ortaya yeni birer kavram, dnce veya karar karmas demektir. Bir baka deyile, dnce: Beynin kendi kendisiyle konumasdr. Hayal gc ise, bu dnce iini resimlerle yapmaktr: Yani bellekteki mevcut resim ve imgelerin harmanlanmas sonucunda ortaya yeni tablolarn ve sanal filmlerin karlmasdr. - Peki hayal gc ile yaratc zek arasndaki ilinti nerede? - Yaratc zek: Hayal gc ve dncenin veya resim sergisi ve fikir sergisinin srekli aktrlmas sayesinde gelien bir yetenektir. Kuvvetli bir hafza, ilek bir dnce mekanizmas ve geni bir hayal gc ls sayesinde gelien yaratc zek, bu lnn sal orannda gldr. Yaratc zek; mevcut olan tekrar kullanarak daha fonksiyonel ve daha estetik hle getiren ve yeni ve farkl dnmemizi salayan bir yetenektir. Burada bir kavram ve balam kargaasn daha dzeltmek gerekiyor. Hayal gc, hayalperestlik ile kartrlmaktadr. Hayalperest sfat; akl havada, gereklerden uzak dnen, aya yere basmayan ve gelitirdii hayal dnyas iinde yaayan kiiler iin kullanlan bir sfattr. Buna karn hayal gc; dncede rol oynayan bir unsur olarak mutlaka gelitirilmesi gereken ok nemli bir zihinsel yetenektir. Zira ufuk turlarnz hayal gcnzn ulat snrlarda biter. Kii, hangi zek trne sahip olursa olsun; hayal gc olmadan, onu yaratc zekya dntremez. Bu nedenle, zellikle kk yataki ve gelime andaki ocuklara ilgin masallar anlatmak, elendirici ve dndrc izgi filmler izletmek ve kafalarnda yeni senaryolar retmelerine yardmc olmak gerekir. Hayal gcnn zayfl pek ok insanda kolayca fark edilebilir. Bu belirtiler zellikle gemiteki bir olay anlatrken su stne kar. nk olaylar kendi koullar iinde deerlendirmek iin, olaylarn getii zamann artlarn ve zelliklerini zihinde canlandrabilmek gerekir. Kiinin bunu ne denli baard yksndeki tasvirlerde grlr. Alaskada doup bym bir Eskimonun, Afrika llerinde geen olaylar iyi anlayabilmesi iin, iyi okumu olmas yetmez; ayn zamanda, stn bir hayal gcne

de sahip olmas gerekir ki, hi hissetmedii bir scakln artlar altnda yaanm tecrbeleri yeterince kavrayabilsin. stn yaptlar veren ressam ve bestekrlarn, yazar ve irlerin, mimar ve mhendislerin olduu kadar, byk lider ve komutanlarn, tiyatro sanatlarnn ve mucitlerin baarlar hi kukusuz zeklar ve gl bellekleri yannda, geni hayal glerinin rndr. Uzak ufuk turlarna kabilen dnrler de ancak bu zellikleri sayesinde engin felsef boyutlara ykselebilirler. Hayal gc ve yaratc zeks gelmi gemi en yksek insanlardan biri olan Mikelanja sormular: Bu kadar canl ve geree yakn heykelleri nasl yapabiliyorsunuz? Yant yle olmu: Ben kocaman bir mermer ktlesini nme aldmda heykeli hemen yapmaya kalkmam. nce o mermer bloun iindeki heykeli grrm. Sonra etrafndaki fazlalklar keskimle yontarak karrm. Bu kadar... te size hayal gcnn gc!... - Efendim, yaratc zek terimini kullandnz fakat yaratclk szcn

hi kullanmadnz. Bunun zel bir nedeni mi var, yoksa ikisi de ayn ey mi? Ayrca, yaratcln fotoraf ekildi deniyor; sizce bu mmkn m?
YARATICILIIN FOTORAFI - Semyon ve Valentina Kirlian tarafndan gelitirilen fotoraf teknikleri sayesinde aurann resmi ekilebildiine gre, bilgisayar teknolojisinin her alanda kullanld bu ada, o da mmkndr. Nerede neyi aradnz bilirseniz, onu bir ekilde somuta dntrme ansn yakalayabilirsiniz. Yaratc zek ile yaratclk arasnda bir nans olduu iin bu szc kullanmadm. Yaratc zek gelitirilmeye msait bir yetenek trdr. Yani, doutan gelen Biyolojik Bilinin paras olan kiisel yeteneklerin uygun eitim ve d koullar sayesinde gelitirilmesiyle ortaya kar. Fakat yaratclk, insana anszn gelen ilhamlarn bize kazandrdklardr. Bu ilham olmadka, yaratc zek iyi geliemez, ok stn yaptlar retemez ve ou kez mevcut eyleri gelitirmekle yetinmek zorunda kalr. Aslnda yaratclk: Daha iyiye, daha gzele ve daha mkemmele doru giden bakalam zincirini yaratmay gerekletiren bir katalizrdr. yle ki: beyindeki nronlarn birinde bir uyar ortaya knca, bu hemen ilgili binlerce ve hatta bazen milyonlarca hcreye ulatrlr. Bylece bir beyin devresi ya da sinyaller a (network) olumu olur. Bu devre ya bir dncedir ya hafzadaki bir bilgiyi anmsamadr ya renilen yeni bir bilgidir ya 5 duyu aracl ile alnm bir d uyardr ya da organlarmzdan gelen bir uyarnn yaratt etkidir.

ekil: 11 Fakat btn bunlardan farkl ve hem rengi, hem de enerji dzeyi apayr bir baka devre daha oluur beyinde. Nadiren ortaya kan bu devre veya impulslar (impulse) zellikle herhangi bir isel ya da dsal uyar olmadan, kendiliinden oluan esrarengiz bir enerji devresidir. Bu devreyi tayan nronlardaki enerji, komu hcrelerle ilikiye girmek iin ksa bir mddet bekler, fakat kendisiyle ilgilenen nron bulamaynca snp gider. te fotoraf ekilen nron devresi budur. Tabi, fotoraf dediiniz ey beyindeki o biyokimyasal ve elektriksel devrenin bilgisayara aktarlan renkli grafikleridir. Fakat bu impuls; patolojik, basit ve olaan bir dnce biimi deildir. Siz buna isterseniz yaratclk deyin, isterseniz ilham deyin, isterseniz

yaratc enerji deyin veya isterseniz odaklanm dnce deyin, fark etmez. - Bu yaratc devreler nasl oluyor da kendiliinden ortaya kyor? - Kanaatimce, bu son derece deerli ilhamlar, kalpten beyne gnderilen nrotransmiterler sayesinde ortaya kyor olabilir. Veya kafamzn etrafndaki zihin alanna gelen bir sinyalin beyine aktarlmas olabilir. Veyahut da biyoenerji alnmza gelen kozmik sinyallerin beyinde yakt o k ya da aktrd imek olabilir. Hatta genetiimize ilenmi ve vakti gelince alan bir ifre bile olabilir. Bunlarn hangisi olduunu henz bilemiyoruz. - Peki bu k hep snp gidiyorsa ne ie yaryor? - Hayr, her zaman heba olmuyor. Dikkat ederseniz, ilgili nronlar bulamad zaman snp gidiyor dedim. - lgili nron ne demektir? - Beyinde, Uzun Erimli Glendirme (Long Term Potentiation) denen bir mekanizma vardr. Bu sistem, belirli uyarlar sonucunda beyindeki nronlarn sonraki benzer uyarlara verdii elektrofizyolojik ve nro-kimyasal bir sretir. Bu sre sonucunda deneyimleri anlara dntren nron uzantlar (dendritler) oluur. Eer sizin beyninizdeki ve zellikle st beyin olan korteksteki nronlarda bu yaratc impuls dediimiz sinyalleri kabul edecek ve dier nronlara aktararak geni ve gl bir devre oluturacak nron uzantlar daha nceden olumusa, bunlar ilgili nronlardr. Ve bunlar, sizin merak ve aratrma gdleriniz ocukluunuzdan beri ne kadar gelitirilmise, o kadar fazla ya da azdr. te yetitirilme tarz ve koullar, eitimin kalitesi, salkl beslenme, salkl evre koullar, salkl toplum, retkenlii motive eden d etkenlerin varl ve bunun gibi yzlerce sebep, bu, nden ortaya kan impulslarn beyinde yaayp bymesine veya snp gitmesine yol aarlar. Sizin lkenizde sanatn her kolu rabet gryor, takdir ediliyor ve ekonomik olarak besleniyorsa; sizin lkenizde bilimsel ve teknolojik aratrmalara hem devlet hem de zel sektr tarafndan yeterince kaynak ayrlyorsa; sizin lkenizde ocuklara kuru bilgi yerine merak etme ve aratrma alkanl alanyor ve bireysel yetenekleri gelitiriliyorsa; sizin lkenizde yaratc fikirleri teknolojik kazanmlara dntrecek itah kabartlabiliyorsa ve sizin lkenizde on binlerce ayp, gnah ve yasak insanlarn zgr dncelerine gem vurmuyorsa; sizin lkenizdeki insanlarn kafalarnda o imekler her zaman akar, o lambalar her zaman yanar ve farkl ve yeni dnceler her zaman oluur, o yaratc fikirler birbiri ardndan yeerir, byr, somuta dnr ve hem kltrel hem sosyal ve hem de ekonomik kazanmlar olarak, lkenizdeki insanlarn mutlu ve refah yaamalarna katkda bulunur. - Efendim, snp giden her yaratc impuls ekonomik olarak ok byk bir milli

gelir kaybna yol ayor galiba. Sylediklerinizden bu da kyor bence.


- Elbette. Siz bu ilhamlar deerlendirmezseniz; yeni bulular yapamaz, yeni teknolojiler retemez, ksacas yeni hibir ey yapamazsnz. Bunlar gerekletirmediiniz srece de taklitlerle, ithal fikirlerle ya da montajlarla yetinmeye ve nispeten fikir fukaras bir yaam srmeye mahkm olursunuz. Bir fikir yeni ve farkl ise; bir ihtiyaca yant veriyorsa; zlememi bir problemi zebiliyorsa; o fikir yaratclk dediimiz ilhamn da yansmasdr. Bunun kayna genetik de olabilir, zihinsel bir sre de olabilir veya gksel ya da kozmik de olabilir. Belki de tmnn bilekesidir. Fakat bildiimiz bir ey varsa; o da bu srecin beyinde olutuudur. nk artk fotoraf bile ekilmitir. Bu da yansma illa da bir rn olmak zorunda deildir. Bir teori veya daha nce dnlmemi bir fikir de olabilir. Bir de kolektif yaratclk vardr. rnein 30 bin kiinin alt Microsoft firmasndaki 40-50 kiinin birlikte yaratt yeni bilgisayar programlar gibi... Bu tr yaratclk Gestalt modeli denen trdendir: Yani, mevcut fikirlerin ve arivlerin beyne yerlemesinden ve fikir alveriinden sonra gelen ilhamlarla ortaya kan ortak

yaratclktr. Yaratcln belki de en nemli getirisi kiiye kazandrd haz ve yaam enerjisidir. Kafasnda akan imekleri somutlatrp birer tablo, iir, kitap, tiyatro eseri, ark, heykel, teknolojik ara-gere ya da ekonomik sisteme dntrebilen insanlar daha mutlu ve daha doyumlu olmaktadrlar. Bunun tersi ise karamsar ve bezgin insanlar karyor ortaya. Her yeni fikir ve her yaratc nron devresi evrim srecine katkda bulunan ok deerli birer kozmik varlktr; fakat sadece somut hayatta bir uygulamaya geerse ie yaramaktadr. Heba olup gidenleri ben insanlk adna byk bir kayp addediyorum. - Efendim, yaratclk hakknda sylediklerinizle sanyorum Kozmik

Bilin dediiniz alana da sram olduk. Kozmik Bilini tarif eder misiniz?

KOZMK BLN
Grmek: Bir kum tanesinde Evreni, Yaban bir iekte Cenneti, Avu iinde lahi Ezeliyeti, Ve bir saatte Sonsuz Zaman.
William Blake - Bu kocaman konuya, kocaman bir yant lazm. Kozmik Bilin bir cmlelik bir tanmla anlatlacak kadar s bir kavram deil. - Sanyorum, evrenin yapsn, iinde olup bitenleri ve kanunlarn bilmeden ve

atomlarda olduu gibi onun da salkl bir resmini kafamza oturtmadan vereceiniz bir yantn bir anlam ifade etmeyeceini sylemek istiyorsunuz...
- Evet, haklsnz. nk Kozmosu anlamadan onun bilincini anlamamz mmkn olmaz. Evrene detayl bakarsak ve onun da grnrde sadece cansz atomlardan olutuunu anlarsak, bunca zek dolu sistemin arkasnda gene akll bir enerjinin olmas gerektiini kabul edebiliriz. sterseniz sizinle bu kez bir kozmik seyahat yapalm, ne dersiniz? - ok memnun olurum. Dnyamz Gne Sistemi iinde bulunduu iin yolculua buradan balayalm isterseniz... EVREN TURU - Bu kozmik seyahatta greceimiz o devasa manzarann sadece bir ksmn kavrayabilmek, engin bir hayal gc ister. Fakat tank olacanz sistemlerin ve kozmik kanunlarn ne denli stn bir bilin eseri olduunu kolayca grebiliriz. Dnyamzn da iinde bulunduu Gne Sistemi yalnzca 9 gezegenden olumamtr. Bu gezegenlerin de kendi uydular vardr. Bunlarn toplam saysnn 2001 ylnda bulunan 10 yeni Jpiter uydusu ile birlikte- 69 olduu bilinmektedir. Btn bunlardan baka on binlerce kuyruklu yldz, gkta, gaz ve toz bulutlar gnein evresinde dnerler. Gnein ap 1,392,000 kilometredir. scakl 15 milyon dereceye yakn, yzey scakl ise 5,700 derece civarndadr. Ktlesinin ou hidrojendir. Bu byk s yznden hidrojenler patlar ve helyuma dnrler. Bu arada ortaya mthi bir serbest enerji kar ve s radyasyonu olarak dnyamza kadar yansr. Dnyay stan ey bu radyasyondur. Gne, dnyadan -hacim olarak- 300 bin kez daha byktr. Dnyadan 11 kat

daha byk olan Jpiterin hacmi bile gnein hacmi yannda hi kalr. Hatta evresindeki gezegenlerin ve dier maddelerin tm, gnein hacminin yzde yarm kadar bile deildirler. Bu nedenledir ki, arln az ok kavrayabildiimiz dnyay kendine doru ekerek, saate 1,800 kilometre hzla ve bir topa gibi evresinde dndrr. Hem de aramzdaki uzakln yaklak 150 milyon kilometre olmasna ramen. Bu muazzam ktlenin yer ekimi o kadar gldr ki, kendisinden 6,5 milyar kilometre uzakta olan uydusu Plutonun bile bu gc yenip, uzaklamasna izin vermez. Bu akl almaz cssesine ramen gne, kendi galaksimiz olan Samanyolundaki 400 milyar yldzdan sadece biridir. Gne Sisteminden ayrlarak Samanyoluna girdiimizde artk mesafeleri kilometrelerle dile getirmemiz zorlar; Edirne-Kars arasn milimetrelerle tarif edemeyeceimiz gibi... Bu nedenle k yl denilen bir l kullanlr. Ik bir saniyede 300 bin kilometre yol alr. Bu, 365 gnde 9,5 trilyon kilometre demektir. Bu mesafeye 1 k yl denir. Gnee en yakn yldz Alfa Centurdur ve bize 4 k yl getikten sonra ular. (4 x 9,5 trilyon km.) Ve geceleyin gkyznde grnen en parlak yldz olan Siriusun dnyaya 8,5 ylda ancak ulaabilir. Samanyoluna en yakn galaksi olan Andromeda Nebulann klarnn dnyaya ulamas iin 2,2 milyon k yl yol katetmesi gerekir. ( 2,2 milyon x 9,5 trilyon km.) Evrenin geniliini kavrayabilmek iin nce k hzn iyi anlamalyz. rnein, elinizdeki k kaynandan kan bir k huzmesi bir saniye iinde dnyann evresini yaklak 7 kez dnebilir. Bu olaanst hzla yol alan k, Sirius yldzndan kp bize ulancaya kadar 8,5 sene yol katediyorsa, aramzda muazzam bir boluk var demektir. Milyarlarca k ylndan sz edildii zaman, hayal edilemeyecek kadar geni bir boluktan bahsedildiini gz nnde bulundurmalyz. 400 milyar yldz, milyonlarca ton yldz tozu ve gazlardan olutuu sanlan Samanyolu, ortasna bilye yerletirilmi bir diske benzer. Bu diskin bir ucundan dier ucuna olan mesafe 90 bin k yldr. Gne, Samanyolunun merkezine 30 bin k yl kadar uzaklkta ve dna daha yakn bir konumdadr. Samanyolundaki yldzlarn toplam ktlesi, Gnein o muazzam ktlesinin 500 milyar kat kadardr. Samanyolundaki bu 400 milyar yldz merkezin etrafnda yksek hzlarla durmadan dnerler. Gne Sistemi de dnyamzla beraber merkezin evresinde dner. Gnein merkez etrafndaki bir turu 200 milyon sene srer. Bu tura bir galaktik yl denir. Demek ki gne doduu gnden bu yana 24-25 galaktik yl geirmitir. Bu muazzam byklne ramen Samanyolu bile, saylarnn yaklak 100 milyar olduu hesaplanan yldz kmelerinden sadece birisidir. Ve bu kmelerin her birinde 100 milyarlarca yldz mevcuttur. Hayal gcmze biraz daha yardmc olmak iin yle bir rnek verebiliriz: ok geni ve bombo bir ova dnn. Bu ovay tamamen dolduracak ikin bir balon hayal edin. Bu balonun zerine tkenmez kalemle fazla aralk brakmadan noktalar koyun. te evrenin byklne oranla 100 milyar yldzl bir galaksinin bykl bu balonun zerindeki bir nokta kadar ancak olur. Big Bangden (Byk Patlama) 15 milyar yl sonra bile hl genileyen bu grkemli kinat ve bu devasa mesafeler iinde cereyan eden bir baka ilgin olay da udur: Diyelim ki parlak bir yldz olan ve bize 36 k yl mesafede bulunan Arcturus bir gn patlad ve daha parlak bir yldza dnt. Biz onu 36 yl boyunca, yine normal bir yldz olarak grmeye devam ederiz. Zira patlad andaki parlak grntsn bize ulatracak k huzmelerinin Dnyaya kadar ulamas 36 yl srecektir. Gne bile

patlayp yok olsa, biz bunu -aradaki 150 milyon kilometre mesafe yznden- ancak 8 dakika sonra fark edebiliriz. Demek ki bulutsuz bir gecede plak gzle grebildiimiz 6 bin kadar yldzdan bazlar belki yllar nce k vermeyen birer pulsar hline gelmitir; ama onlar, gzmze hl var olan yldzlar olarak grnmektedirler. Yani gkyznn grnts aldatcdr ve geceleyin grdmz parltlar imdiki zaman deil, gemii yanstmaktadr. Burada ilgin olan bir baka olay da yldzlarn lmesidir. Gne gibi birer atom santrali eklinde yanan yldzlar zaman iinde nkleer enerjilerini harcadka, ktle kaybederler. lerindeki ar maddeler merkezlerine doru ker. Hafifleyen d yzeyleri imeye balar ve bylece birer kzl dev (red giant) hline dnrler. Hesaplar doruysa, 4,5 milyar yl sonra gne de bir kzl dev olacak ve hacmi dnyann bugn bulunduu yere kadar genileyecek. Merkezindeki younluk gittike artt iin zamanla d yzeyindeki daha hafif ktleyi ie doru ekecek ve klerek bir akcce (white dwarf) hline gelecek. Akcceler ok youn olduklar iin son derece ardrlar. rnein bir ceviz kadar birka yz ton gelebilir. Samanyolundaki kl yldzlarn yzde 10unun akcceler olduu tahmin edilmektedir. Akcceler birka milyon sene yaarlar ve sonunda artk k veremez hle gelerek birer karacceye (black dwarf) dnrler. Daha sonra karacceler merkezlerindeki dayanlmaz yerekiminden dolay kerler, ktke snrlar ve ktleleri kld iin daha ok younlamaya balarlar. Bu youn enerji boyutunun zelliinden dolay patlarlar ve birer spernova olurlar. Spernovalar da gitgide o kadar younlar ki, artk kendi klar bile kendi yerekimlerinden kaamaz ve nihayet birer kara delik (black hole) hline dnrler. Kara delik durumu bir yldzn lm demektir. Hibir astrofiziki henz bir kara delik bulmamtr ama bunlarn varlklar teorik olarak kabullenilmektedir. Hatta Samanyolunun merkezinde bir kara delik olduu tahmin edilmektedir. Kara delik bir tr mini skmadr. inde ne uzay vardr, ne zaman, ne atom, ne de madde. Kendi ekim alan bunlarn tmn yok etmitir ve youn bir enerji ktlesine dntrmtr. Teori dorulanrsa -veya bir kara delik kefedilirse- kinatn sonunun kk bir resmi saptanm olacak ve gkyzne bakldnda gze arpan manzarann yalnzca gemiin grnts deil, belki gelecein de snk bir fotoraf olduu belirlenmi olacaktr. te birka dakikada gerekletirdiimiz bu turda grdklerimizi zihnimize yerletirmeden, nasl bir evrende yaadmz anlamamza olanak yoktur. - Efendim Byk Patlama ifadesini kullandnz. Ayrca, Byk Skma

denen bir kavram daha var... Bunlar da aar msnz?


EVRENN BALANGICI VE SONU - Fakat ncelikle, Alevtopu nedir? sorusunun yantn bulmamz lazm. Alevtopu (Fireball): Kinat olumadan nce var olduu tahmin edilen ok youn bir enerji kitlesidir. Bu youn enerji tm tahminlerin stnde bir arla sahipti. yle ki, evrendeki tm yldzlarn, tozlarn ve gazlarn arl olan 1050 ton (birin arkasna elli sfr konulacak), Alevtopunun arlnn yzde 10u kadar bile deildi. Bu enerji ok scakt. O kadar ki, gnein merkezindeki scaklk olan 10-15 milyon dereceden

milyarlarca kat daha scakt. Ve o kadar skmt ki, kendi arl, scakl ve ekimi yznden patlamaktan baka aresi kalmamt: Sonunda bir atom bombas gibi patlad... Alevtopunu hayal ederken kelimenin zihnimizde otomatik olarak uyandraca gne gibi parlayan bir cisim dnmemek gerekir. nk bu madde deildi, enerjiydi. Enerji plak gzle grlemez. te bu patlamaya Byk Patlama denir ve bu olay evrenin balangc olarak kabul edilir. Alevtopunun nereden ve ne zaman geldii hakknda kesin bir bilgimiz yok ama teori dzeyinde kuvvetli tahminler var. Bu varsaymlar yaplrken yle bir yntem kullanlmaktadr: Kullanlm bir otomobilin yan renmek istiyorsak; nce onu paralarna ayrr, sonra bu paralarn orijinal malzemesinden ve ilk llerinden ne kadar farkl olduklarna bakar, anma dzeylerini saptar ve daha sonra tmdengelim yntemini kullanarak, geriye doru ispatla, ortalama bir tahmin yrtebiliriz. te bu metodoloji ve benzeri yntemler kullanlarak, kinatn yann 15 milyar sene olduu hesaplanmtr. 15 milyar yl nceki durumdan daha ncesine degin hibir fikrimizin olmamas normaldir. nk, o zaman ne madde vard, ne uzay vard, ne de zaman... Fakat, bir ey olmas gerekiyordu..! te o da dnld ve adna Alevtopu dendi. Bylece, evren filminin senaryosu bu kozmik yumurtann sahneye kyla tamamlanm oldu. Alevtopu patlamann ilk saliselerinde atomdan ok daha kk olan enerji paracklarna blnd. Paracklarn tm ayn arlk ve hzda deillerdi. Hatta bazlar o kadar kkt ki, arlklar hi yoktu. Bu paracklara foton, elektron, proton, ntrino, Alfa vs. gibi isimler verilmektedir. Ayrca bu paracklarn anti-ikizleri olan anti-paracklar da olumutu. O kaos ortamnda bunlar antileri ile arptklar iin birbirini yok ettiler ama -nedendir bilinmez- yzde 10u yok olmad. Sonra bu paracklar balon gibi gittike byyen bir boluk (uzay) oluturarak dzenli bir ekilde daldlar. Bir saniye sonraki Mini Evrenin scakl 1 katrilyon dereceye dmt. Birinci dakika iinde, scaklk 1 milyar dereceye kadar inmiti. Bu, bulutumsu bir grne sahip olduu tahmin edilen kozmik orbaya Nebula denmektedir. Nebulann iinde arpan partikller yava yava atomun ekirdeini (nucleus) oluturmaya baladlar. Pek ok atom ekirdei 15 milyar yldan beri bozulmadan bugne kadar gelebilmilerdir. rnein protonlarn bozulmalar iin 1031 yl gemesi gerektii hesaplanmtr. Nebula 100 bin yl ierek geniledikten sonra protonlar ve elektronlar birleip atomlar oluturmaya baladlar. 1 protonu ve 1 elektronu olan bu ilk atom hidrojendir. Hidrojenler zamanla birleerek 2 protonu ve 2 elektronu olan helyumu meydana getirdiler. lk 300 bin yl iinde, evrenin yzde 89u hidrojene ve yzde 9u helyuma dnt. Yzde 2sini de dier paracklar oluturuyordu. Daha sonra ikiden fazla proton ve elektron bir araya gelerek, farkl arlklarda ve farkl zelliklerde atomlar oluturdular. Bu atomlar da zaman iinde birbirleriyle birleti ve moleklleri oluturdular. Ve nihayet bu atomlarla molekller birletike bydler ve bugn grdmz yldzlar ve galaksiler (yldz kmeleri) ortaya kt. Big Bang teorisi bir gn dorulanrsa, Tanrnn evreni yaratrken balang noktas olarak alevtopunu setiini kabullenmekten baka grnr bir seenek kalmayacaktr. Ve eer kozmik kyametin 5 milyar yl sonra Byk Skma ile gerekleecei

dorulanrsa, 20 milyar yln evrenin bir tek nabz at kadar ksa bir sre olduu anlalacak ve zamantesi (ebed-ezel) kavramnn ifade ettii gerek, zihinlerde daha da somutlaacaktr.

- Peki, evrende bir toz kadar bile yeri olmayan dnyadaki insann, bu neredeyse sonsuz byklkteki evrende bir nemi veya yeri var mdr? Yoksa biz kendi kendimizi mi aynada dev gryoruz?
NSANIN EVRENLE LKS - Aslnda, insann Makroevrenle olan mnasebeti bilimin ilgi alanna giren konularla snrlanm grnyor. nk aya yere basan canllar olarak ncelikle yakn iliki kurduumuz madde ile ilgilenmeyi yeliyoruz. Bu, doal bir ilikidir ve 5 duyumuzun dikte ettirdii bir etkileimdir Yaadmz bu dzeyde, Makroevren pek ok insan ilgilendirmez veya -eer varsa- burlarn kiiliimiz zerindeki etkileri kadar ilgilendirir. Fakat dnen, merak eden ve elinde aratrma olana olan bilim insanlar evrende srekli gezinirler ve bilinmeyenleri bilinir hle getirmeye urarlar. Yani soyut, komplike ve anlalmaz gibi grnen fenomenleri basite indirgeyip, anlalr semboller ve kavramlarla somuta dntrrler. Evrenin ve onun iinde cereyan eden olaylarn insan beyninde kolay anlalr modellere dnmesini salar ve bunu yaparken zellikle be duyumuza ve aklmza hitap eden bir sistematik kullanrlar. Bylece okullarda verilen eitimle sadece bilimsel ereve iinde dnmeye zorlanan insanlar, bilim adamlarnn ura alanlarnda gezinecek kadar bir ereveye sktrlm olurlar. Sonuta, insann evrenle ilikisi, bilimin evrenle ilikisi kadar olur. O zaman da Kozmik Bilin gibi kavramlar din adamlarnn veya hayal gc geni baz felsefecilerin ura olur. Fakat bilim de artk bu konular mercek altna almaya balam grnyor. Bilimin somut amalarn ve metodolojisini topyekn gz nnde bulundurduumuzda, be duyumuzun ve maddenin snrlarn aan pek ok kavramn, onun ilgi ve deney alanna girmediini kolayca grebiliriz. Yani bilim, var olan somut bir evrenle uramak zorundadr ve nce somutlarla yola kma tercihini birka yzyldan beri kullanmaktadr. Fakat artk bilim de evrim srecine paralel olarak deiiyor diyebiliriz.

- Siz bunlar sylerken, bilim neden inan konusu ile fazlaca ilgilenmez? sorusunun yant kendiliinden ortaya kt. Ekleyeceiniz daha baka dnceler olabilir mi?
BLM VE NAN - Ekleyecek ok ey var. lk etapta aklma gelenleri hemen syleyeyim: Bilim somutla urarken, tamamen soyut olan inan olgusunu pozitif bilimlerin karar mekanizmasna sokmay sakncal saymtr. Bunu yapmada da haksz deildir. Sbjektif grlerin, objektif ve test edilebilir deneylere ve bululara karmamas gerekmektedir. Aksi hlde, gerekler sapar, tahrif olur ve objektif olmas gereken hakikatler, sbjektif ve yanl birtakm sonular olarak nmze karlar. O zaman da bilim, bilim olmaz ve inan dnyasnda dolaan binlerce hurafe gibi ii bo ve temelsiz bir yapya dnr. Bu nans ve metodolojiyi bilmeden bilim adamlarn aralarnda Tanr inancna sahip pek ok kii bulunmasna ramen topyekn inansz olarak sfatlandrmak sakncal ve yanltr. - Efendim, Bugn bilimde ve teknolojide uzay an yakalam

toplumlarn bu baarsnn inanlaryla kskn ya da bark olmalar ile bir

ilgisi var m?
- Objektif bilimsel almalarn ve sbjektif inan dnyasnn insanla kazandrd bilgiler ve erdemler ayn potada eritilince, madd ve manev dnyalarn bilincine daha stn bir farkndalkla ulald, tarihsel sre iinde yaanarak kantlanmtr. Bilimsel ve ruhsal gereklerle rten bir din ve ahlk anlaynn toplumlar ne denli ycelttiine geen iki milenyumda defalarca ahit olunmutur. Kozmik grevinin bilincinde olan ve insan evrimine katkda bulunan ok sayda bilim insan yetitiren toplumlar baardan baarya komu ve komaktadrlar. Esasen, din dediimiz inan sistemlerinin orijinal kkeninde, Tanrnn sfatlarn insanda ortaya karma amac vardr: Sevme, koruma, adil olma gibi... Bu sfatlarn bazlarn edinmi ve bugn ounlukla Batda bulunan ateist bilim adamlarnn da bilime katks azmsanamayacak kadar yksektir. Tanrya inanan bilim adam da, inanmayan da ayn metodolojiyi ve prensipleri izledii iin sonu fark etmez. lgintir ki, Hristiyan Batnn bugnk yksek bilim dzeyi Kiliseye kar kla ykselmeye balamtr. Fakat Ortaa Avrupasnda bu bilinten yoksun Ruhban Snfnn bilim adamlarna kar uygulad sindirme yntemleri yzyllar boyunca din ve bilim messeselerini birbirine kskn ve kimi kez de dman klmtr. Kilise ve Bilim kurumlarn iki ayr kutup hline sokan ve hatta dman durumuna getiren sebeplerin olumasnda en byk rollerden birini Galilenin yaam yksnn oynad kabul edilir. Gne dnyann etrafnda dnmyor; tersine dnya gnein etrafnda dnyor diyerek Kilisenin yanl dndn syledii iin yllarca hapiste kalan ve orada len bu gkbilimci; aslnda modern bilimin de babas saylr. Bilimin, mikroskop ve teleskop gcnden yararlanarak Byk ve Kk Kinat yldz kmelerinden atoma kadar- en ince detayna kadar aratrmaya balamas, fiziktesine kar ilgisini gitgide azaltm ve zamanla tamamen ortadan kaldrmtr. Fakat bilim ve teknoloji retenlerin maddetesini bilimin alanna sokmamalar son yllarda saylar artan birok bilim insan tarafndan trl eletirilere maruz kalmaktadr. Bazen de maddest konulara eilen bilimsel almalara ve deneylere tank olunmaktadr. Buradan, Tanry anlamann yalnz fiziktesi veya bilimsel uralarla mmkn olabilecei eklinde bir sonu karlmamaldr. Madd evrenin her objesi, her kanunu ve her sistemi Tanr kavramn daha iyi anlamak iin bir ara olabilir. Fakat pek ok dnre gre; neden sorusuna yant arayan dinsel dnce ile nasl sorusuna cevap bulmaya alan bilimsel dncenin ortak dnmesi -insanolu adna- ok daha verimli sonular dourabilir. O zaman Kozmik Bilin dediim Evrensel Zeknn yaratc gcn daha iyi anlam ve daha etkin biimde kullanm oluruz.

- Evrensel Zek veya Kozmik Bilin terimini hangi anlamda kullandnz tam olarak anlayamadm. Bunlar Tanr anlamnda m kullanyorsunuz?
NSANIN TANRIYLA LKS - Konumamzn banda szn ettiim Artlarn Srr konusunu anmsayn. Kozmik Bilin; bence, bildiimiz trilyonlarca yldzdan ve bilemediimiz btn enerji trlerinden oluan bu devasa evrenin bir artsdr. Siz bu bilince ister Tanr deyin, ister Kozmos deyin, ister Doa deyin, ister Ruh deyin, isterseniz Enerji veya Ik deyin, fark etmez. Onu nasl alglarsanz, O sizin kendi gereiniz olur. Artlarn Srr dediim eyler hep olmutur, olacaktr ve olmaldr. Yaam gzelletiren eylerden birisi de bu byl, gizemli, bilintesi ve maddest srlarn varl deil midir? Hibir bedel demeden sahip olduumuz bu esrar perdelerine, hayatmz bir nebze de olsa monotonluktan kurtaran ve anlaml klan birer sihirli

forml gzyle bakma olanamz var. Dorusu, tm srlar zlm bir evrende ve gezegende yaamak istemezdim. Ben, canllarn o zarif yaplarn, deniz kabuklarndaki naklar, ku tylerindeki renk armonilerini, ipek bceinin rd kozadaki mhendislik bilgisini, galaksilerin ileyi sistemlerini ve evrende onca olup biteni gzledike ve dndke; btn bu gzelliklerin ve var olma abalarnn ok sayda ortak mterekleri olduunu gryorum: Akl, zek, pln, tasarm ve estetik gzellik ieren evrim ve var olma ura... Sanki bunca canl ve cansz yap, bu ortak amalar gerekletirmek iin var olmu. Bu sonu beni, ortak bir Kozmik Bilinin var olmas gerektii inancna gtryor. Bu inancn, ad ne olursa olsun, yaamas ve yaatlmas taraftarym. Tarihin ayak izlerini takip ederek bugne geldiimde, elimizde bir ideal olarak sadece iki temel sistemin kaldn gzlyorum. Bunlar; bilimsel materyalizm ve inan sistemleridir. Bu inanlar ve ne yazk ki geleneklerle birletirildii iin zn kllendirmi olan dinler, bilim dnyasnn bombardman altnda giderek g kaybediyor grnyorlar. Fakat bu grnt aldatcdr. Baknz, Hindistandan sonra en dindar lke; bilimde, teknolojide ve zenginlikte dnyann en gelimi lkesi olan ABDdir. Bu lkede en ok satan kitaplar arasnda Tanr ile Sohbet ilk sralardadr. Geenlerde grevine ikinci kez balamadan nce yemin etmesi gereken bakan G.W. Bushun bir papaz eliinde, elini ncile koyarak Tanrnn tankln kabulleniini hepimiz televizyonlarda ahit olduk. Bu lkede olduka etkin ve prestij sahibi bir kurulu olan Bilimanda Din Enstits, Nobel dll bilim adamlarnca kurulmu ve srdrlmektedir. Dolarn stndeki Tanrya gveniyoruz ifadesi bunca materyalizme ramen baslmaya devam etmektedir. Hangi lkeye bakarsanz bakn, Tanrya inanan insanlarn ezici ounluuna tank olursunuz. nl antropolog Anthony F.C. Wallace yle diyor: nsanolu ilk alardan bu yana 100 bin din retmitir. Ben de diyorum ki, insanolu kitapl ve kitapsz daha binlerce din retmeye devam edecektir. Hatta, gelecekte bilimsel materyalizmi bile bir inan sistemine dntrebilir. nsan genlerinde kendinden stn bir gce inanma ve tapnma gds vardr. Bu gdy beynin kontrol altna aldnda, bu kez de kendisi tanrclk oynama hedefine ynelir. Bunun temel nedeni sadece g delisi olma deildi. nsanda ayrca byl, gizemli, esrarengiz, mitolojik ve fiziktesi fenomenlerle yakn temas kurma, onlarn srrn zme veya onlardan yararlanma gds vardr. O nedenle insan, hayal gcn geniletmek veya tatmin etmek ister. Baknz, en ok okunan kitap tr romandr. UFO masallar pek ok insann ilgisini eker ve soyut teoriler somut bilimsel kanunlardan daha fazla ilgi grrler. Tanrlarn Arabalar isimli kitap -aradan yllar gemesine ramen- hl baslp, satlyor tm dnyada. Tarihteki Mitolojiyi gncel bir mitolojiye dntrm olan Byk Patlama Teorisinin bu denli tutulmasnn ardnda yatan gerek de budur. Belki yatrlara, burlara ve falclara bu kadar rabet gsterilmesi bile bu nedenden trdr. nsan kaderinde bilmek ve inanmak yazgs vardr ama insanlarn ou inanmay bilmeye tercih ederler. Bilme iini renemeyenlerin -bir sanatlar olmad iin- ne denli fukara yaadklarna tm dnyada tank oluyoruz. Fakat bilim sellii, adal ve toplumsal evrimi kitlelere mal etmek ve bilgi toplumu olmak isteyenler de, kurduklar denklemlere bir katalizr olarak inancn bysn ve hayal gcn eklemek zorundadrlar. Siz tm insanlarn beyinlerini matematiksel ve fiziksel gereklerle doldurun, onlar en rasyonel insanlar kadar mantkl ve bilimsel dnen bireyler yapn ve tm

fiziktesi masallar belleklerinden silin; onlar mutlaka bir yolunu bulup, bu gerekleri yeniden organize edecek ve onlara gerekst baz deerler ykleyeceklerdir. Biyolojik Bilinimizin arac olan DNAlarn grevlerinden ve nemlerinden ok sz ettik. Aslnda, genetik molekller bulunduklar hcre ekirdeine hapsolmu birer sadk hizmetkar gibi alrlar ve bir yandan doann gzelliklerini yaratrken, te yandan bal arlarnn armaan ettii petek gibi bize yaama zevkini tattran aralar olurlar. Mutlak Kaderimizi tayin etmelerine ramen, onlarn boyunduruu altnda saylmayz. nk Kolektif Bilinimiz ve elde ettiimiz teknoloji sayesinde onlar deitirebilir ve amalarmz dorultusunda davranmalarn salayabiliriz. Yeter ki, onlarn gizem dolu hikayeleri sregitsin. Belki mrmz grmemize yetmeyecek ama genetik ifrelerin tm zld zaman bu by kaybolacak ve artk somut gereklere dnm olan bu veriler birer kuru bilgi saylacaktr. Kuru bilgi belki entelektel ynmz tatmin edebilir; fakat ruh ynmzn ve hayal gcmzn tatmini salt bilgiyle mmkn olmaz. Bu konuda, ok beendiim dnrlerden nl matematiki ve Kartezyen Felsefesinin kurucusu Rene Descartes (1596-1650), sadece akl baz alarak yola kan bir felsefe gelitirmiti. Baknz neler demi: Ruhsal tecrbeler ve inan sistemleri bize rasyonel olarak kantlayabileceimiz hibir ey retmedi. Bir eyin doru veya yanl olduunu akla vurmadan kabullenmek byk hatadr. Doruyu yanltan ayrmak iin nce tmdengelim, sonra tmevarm yntemlerini kullanarak, evvela zerinde dndmz fikri paralarna ayrmalyz. Bylece, bir problem gibi grnen eyi basit birimlere ayrm oluruz ki, bu geleri irdelemek kolaydr. yice anlalan bu paralar birletirip bir sentez yaptmzda ortaya kan sonuca gvenebiliriz. Bunu becerebilmenin iki koulu vardr: Dnrken, duygularmz ve sezgilerimizi muhakeme zincirine katmamalyz ve zerinde dndmz bir fikrin nce doruluundan phe etmeliyiz. Her eyden phelenmek pek akllca grnmeyebilir ama bunu yapmadan, mutlak gereklere nyargsz ulamak mmkn olmaz. Ben bir eyin doruluu zerinde dnrken, tm nyarglarm ve bana kendi kltrmn empoze ettii etkileri sildikten sonra, zgr bir bilin iinde muhakeme yaparm. Bu yolla retilen dnceler yanl ve katk olmaz. Ortaya saf ve yepyeni sonular kar. Aklma gelen her fikirden nce phe ederim. Tanrdan bile... Hatta yaamn ve evrenin gerekliinden bile phe eitim. Belki de grdmz bir ryadr, diye dndm. Sonra bir gn bunca dnceden en az bir tanesinin doru olmas gerektii geldi aklma. Bu gerein ne olabilecei zerinde kafa yorarken, nden evreka dedim. Evet! Dnyordum... Dndm biliyordum. Tek gerek buydu. Dndme gre ryada olamazdm. yleyse, var olduum da bir ikinci gerekti. Dnyorum, yleyse varm, dedim. Artk btn dncelerimi bu iki salam temel zerine ina edebilirdim. Duyularmla algladm, var olan evreni dnrken Mkemmel Bir Varlkn var olduunu buldum. Bu mkemmel varlk, mkemmel olmayan Dekartn dncelerinin bir eseri olamazd. O kendi mkemmel gereini kendi dnm olmalyd. Hi mantk hatas yapmadan ulatm bu sonucun gerek olduundan, kendi varlmdan emin olduum kadar eminim. Bylece, Tanr inanc herkesin yaratlnda mevcuttur diyenlere de katlmak zorunda kaldm. nk bu inan bizde var olduuna gre, bu bizim kendi dncelerimizden kaynaklanan bir fikir olamazd. Tanrdan bu garantiyi alnca, sadece dncelerimizin bizi Ona gtreceinden emin oldum.

Dnce yardmyla ulatm gerekler nme iki kategori kard; isel ve dsal... sel gerek; uzayda yer kaplamayan ve paralarna blnemeyen bilin (ruh) idi. Dsal gerek ise; uzayda yer kaplayan, blnebilen ve bilinci olmayan madde idi. Bu ikili Tanrdan gelmiti ama birbiri ile alkal deildi. Bundan phelendim. nk insan hem madde hem de bilin tayordu ve ikisi de ayn bedene hapsolmutu. Ulatm kesin sonu u oldu; madde ve bilin vcuttayken bir ikili iliki iindedirler ama birbirinden bamsz hareket ederler. Ben ve dnen dier yaratklar sonlu varlklarz. Tanr: Dnen sonsuz bir varlktr. Bilinsiz cisimler: Tanrnn uzants olan dnemeyen varlklardr. Bilincimizdeki anlama kabiliyeti her eyin zn net olarak kavrayabilir. Duyular da neyin peinde koup, komamamz gerektii konusunda dnen bilince klavuzluk ederler. - Bu konuda sizin fikriniz nedir? - Benim kendi anlaym udur: nsan Biyolojik Bilin, akl gz ve Sosyolojik Bilin sayesinde Kozmik Bilin ile bir iliki kurabilmektedir. Bu mnasebet bilin dediimiz farkndal oluturmaktadr. Fakat farkndalk dzeyinin ykselmesi ve ham evreden kp olgunlua erimesi iin Kolektif Bilinimizi gelitirmemiz gerekir. Bir Tanr olduunu kabullenmek, Kozmik Bilinimizin gelimesi iin ilk basamaktr. Fakat sahip olduumuz biyolojik ve ruhsal yeteneklerimizi gelitirmeden edindiimiz Tanr anlay veya inanc eksik bir kompozisyon izmektedir. Bunlar gelitirdiimiz oranda daha btncl/holistik bir Tanr anlayna sahip olabiliriz. Bu snrl farkndalk ve yetersizlie ramen, insanolu Onu hep tanmak ve anlamak isteyecektir. nk insan merak eden, aratran ve sorgulayan bir yaratktr. Meraknn sonu yoktur. Anlamad bir eyi anladktan sonra kendisine tekrar yeni problemler arar, bulur ve zmn aratrr. Bu zellie sahip olmas evrim srecinin kanlmaz bir sonucudur. Bu bylece srp gidecek ve belki milyarlarca yl sonra Kolektif Bilin dzeyi en yksek noktasna ulanca, insanolunun Kozmostaki grevi sona erecek ve o zaman saf enerji konumuna geri dnecektir. Sonu olarak, Tanr dendii zaman bu szck kimin zihninde ve gnlnde neler artryorsa Tanr odur gerei ile kar karya bulunmaktayz. Fakat bu gerek izafidir, sbjektiftir ve grenle grlen arasndaki bir ilikidir. O hlde Tanrnn ekli, konumu, gc ve yetenekleri zerinde yaplacak her yorum birer speklasyon olmaktan ileri gidemeyecek ve Mutlak Gereki yanstmayacaktr. Aslnda Tanry tarif etme sorunu, en byk paradoksumuz olan sonsuzluk ve sfr elikisinin bir parasdr. Binlerce yldr bu konuda sylenen ve yazlanlar bizi hl bir k noktasna ulatramamtr. Birka ksa rnek verirsem, ne demek istediim daha iyi anlalacaktr sanyorum. Mesel B. Pascal (1623-1662), Tanrnn byklne karn insan aklnn kkln anlatr ve yle der: Tanrnn ne varl, ne de yokluu aklla llemez. Matematiksel ifadeyle; Tanrnn var olma ihtimali %50, yokluunun ihtimali de %50dir. Akl, bu yolu semekle Tanr inanc zerine yaz-tura atp, kumar oynamaktadr. Benim aklm bu zihinsel terazide varlk kefesinin daha ar gelecei zerine bahse giriyor. Daha ar geliyor, nk Onun varlna inanmak tamamen irrasyonel (akld) deildir. Eer Tanr yoksa, kaybedeceim ey ok azdr. Ama eer varsa, kazancm hem bu dnyada hem de dierinde sonsuz olacaktr. Fakat ruhum byle bir bahis oyununu tamamen reddediyor. nk, Tanrs ile beraber olan ruhum, Onu her an hissetmektedir. Ayrca, mmanuel Kant (1724-1804), insanlara zgven telkin eden bir yaklamla syle der:

Gerek aydnlanma; insanolunun kendi kendini altna soktuu, olmayan bir d otoritenin boyunduruundan kurtarmas sayesinde gerekleebilir. nsan; dinsel dogmalardan, tuhaf tuhaf ayinlerden ve din otoritelerin empoze ettii balardan kurtulmadan, var olan kendi isel gcne gvenme duygusunu gelitiremez. Tanr; kendi irademizin zerindeki despot bir varlk deildir. nk Tanr, kendini irade st deil, irade ii bir usulle ifa etmektedir. Tanr, evrendeki ve dnyadaki dzenin devam iin mutlaka gereklidir. nsanlar her zaman Tanrya muhtatrlar. nk insan, ok stn zelliklere sahip olmas yannda, son derece gaddar ve ykc bir yapya da sahiptir. Akl tek bana bu negatif zelliklere gem vuracak gte deildir. Akln limitlerinden daha geni bir Vli mutlaka gereklidir. Ykclk, yapclktan daha gl deildir ama ykmak kolay, yapmak zordur. Bu ykc zelliinin engellenmesi, Tanr inancnn gelitirdii vicdan sayesinde gerekleebilir. Evet, sanyorum konu anlalmtr...

- Tabi ki... Fakat bir de Ruh Gz diye bir terim kullandnz. Bu gz de Kolektif Bilinin bir baka paras mdr?
BYOENERJ VE RUH GZ - Yaamla lm arasndaki o en kk zaman parasn dnn. Bir saniye nce vardnz, bir saniye sonra yoksunuz. Peki ne oluyor da lm denen ey gerekleiyor? Kalp durduu iin mi, beyin havlu att iin mi, Katil Genlerdeki ifreler ald iin mi, yoksa ruh bedenden ayrld iin mi? nsan anatomisini ve fizyonomisini iyi bilen doktorlara sorarsanz, size lmn geldii o minik salise iinde, vcuttaki biyolojik fonksiyonlarn srdn sylerler. O minimum zaman periyodu iinde nabz dursa bile kan dolam hzn kesinceye kadar srer ama iindeki alyuvarlar ve akyuvarlar hemen lmez, doku hcrelerinin ounda oksijen bitinceye kadar yaam devam eder ve hatta salar ve trnaklar -milimetrik bile olsa- lmden sonra uzayabilir. Kaslar bile lmden sonra 3-4 dakika daha yaarlar. Peki nedir lm getiren deiken? Kii neden lr? Dedim ya; bilim, neden? sorusunu sormaz, nasl? sorusunun yantn arar. Kii nasl lm? sorusuna otopsi raporlarna bakarsanz, yzlerce bilimsel sebep bulursunuz. Ama artk bilim de, kendi klasik alanna girmemi birok konuda neden? sorusunu yava yava sormaya ve yantlar aramaya balad. lm anna dnersek, o anda vcudun elektrik, enerji ve s dengesinde birtakm deiimler grrsnz. Bunlarn ou vcuttaki binlerce sistemin, elektrii kesilen bir motor gibi yavalayarak, durmasndan dolay ortaya kar. Fakat o esnada, hastas elinin altnda len baz doktorlar, vcuttan an s kayb yannda baka bir eyin daha birdenbire eksildiini hissettiklerini sylyorlar. Eksilen bu eyin vcudu epeevre saran bir Manyetosfer olduu zerinde ok cidd aratrmalar yaplyor artk. Budist filozoflarn Astral Alan adn koyduklar bu alann aslnda Kirlian fotorafl sayesinde resimleri bile ekilmi durumda. Auradan baka, tm vcudun etrafn kuatm bir baka enerji alannn varl artk inkr edilemiyor. lm annda ekilecek bir fotoraf bize bu konuda byk ipular verecektir fakat bu henz gerekletirilemedi. nk, len bir hasta zerinde deney yapmak -etik olarak- yanl kabul ediliyor. Bu konuyu ciddiye alan baz bilimsel kurulularn ABD, Rusya ve ngilteredeki almalar hlen srmektedir. Hatta bunlardan birinde, lm nnda vcut arlnn 21 gram eksildii bile saptanm. Bunun sebebinin kan ruh olup olmad aratrlyor. - Peki, bedenimizi epeevre kuatan ve Kirlian teknikleri sayesinde

fotoraf ekilen aurann ruhla bir ilgisi var m acaba?


- Bu, pek ok bilim insannn kafasn kurcalayan ve henz yant bulunamam bir sorudur. sterseniz nce bu konudaki bilgilerimizi bir toparlayalm: Canl hcrelerin kimyasal ve elektriksel niteliklerinin aratran Alman biyofiziki Fritz Poppun hcrelerin zayf bir ldama (glow) yaynladklarn kefetmesinden sonra, bu konudaki aratrmalar hzland ve bu ldamalara biyofoton ad verildi. Rus genetikiler de genlerin bile auras olduunu buldular. Daha sonra da Japon mikrobiyolojiciler hcre ekirdeindeki DNAlarn bu biyofotonlar sayesinde haberletikleri teorisini gelitirdiler. Bunun arkasndan, vcuttaki trilyonlarca hcrenin yaynlad biyofotonlarn her insann vcudunu epeevre saran bir enerji alan (aura) oluturduu ispat edildi ve bu biyoenerji alannn fotoraflar ekildi. Aratrmalarn younlamas sayesinde, herkesin kafasnn evresinde daha geni bir biyoalan tespit edildi ve buna da Zihinsel Alan (Mental Field) dendi. Bu buluu takiben, insan beynindeki 100 milyar sinir hcresinin bu zihinsel alan sayesinde d dnyayla haberletii teorileri gelitirildi. Hatta ancak bu sayede bir farkndalk sahibi olduu hipotezi ne srld. Felsefecilerin bu tr savlar ve hayalleri, bilim adamlarnn zihninde yeni sorular dourunca, tm beyin hcrelerinin bir entegre enerji alan iinde hzl bir haberleme gerekletirdikleri tespit edildi ve bu enerjinin matematiksel deerleri bile hesapland (50-100 Hertz gibi...). Hatta canl madde ile cansz madde arasndaki fark olan hayat oluturan eyin bu haberlemeyi salayan canllk enerjisi olduu tezi savunuldu. imdilik, bilin dediimiz farkndaln byle bir canllk enerjisi sayesinde ortaya kt tezinden baka elimizde somut bir veri yok. yle anlalyor ki, aklmz d dnyay olduka iyi anlamay becerebiliyor fakat henz kendi kendini anlayacak kadar beceri sahibi olamam. te, aura denilen ldama -ister canllk enerjisi deyin, ister biyoenerji deyin, ister ruh deyin, ister iyonize plazma deyin veya isterseniz hcrelerdeki biyokimyasal reaksiyonlarn rettii mekanik enerji deyin, bedenimizi altran enerjinin da vurumudur. Bu enerji alan -ekilen fotoraflardaki renklerin deiiminden anlald zereinsann duygusal hline gre farkl dalga boyutlar kazanmaktadr.Yani, sahip olduunuz moral auranz deitirmektedir. - Peki bu bilgi bir ie yarar m? - Yarayabilir... Depresyonlarn ve baz ruh hastalklarnn tehisinde kullanlabilir. Hatta baz dnrlere gre, bu alann bykl kiinin dier insanlarla olan duygusal, ruhsal ve telepatik iletiiminde rol oynuyor ve empati ve kompati kurmada etkili oluyor. Bu tez kantlanrsa ve baz teknikler gelitirilirse, bir insann kendi aurasna bakarak ne denli etkileyici olabileceini anlayabilmesi mmkn olabilir. Hatta i organlarn auralarna baklarak, onlarn salkl alp almadklar tespit edilebilir. - Bu konuda pek ok nemli bilim adam aratrma srdryor. Onlarn

bulgularndan da biraz sz eder misiniz?


- Elbette. Bu aratrmalar hem canllar hem de canszlar zerinde yaplyor. rnein su damlacklarnn da bir auras olduu kantlanm durumda. Biyoelektrografi yntemleri kullanarak lmler yapan ve fotoraflar eken Rus profsr Konstantin Korotkovun, eyaya etki edebildii dorulanm bir medyum olan Allan Chumak ile yapt bir deneyden yle bir sonu kt: Bu medyumun bir su damlasna 10 dakika trans iinde bakarak etki yklemesinden sonra, damlann aurasnn 30 kat artt gzlendi. Hatta damlann ekli deiti ve iindeki minarellerin

bir ksm iyonize oldu. Krotkova gre; yksek enerji dzeyli aura demek, yksek bilin dzeyi demek! yleyse, aura sayesinde insanlarn farkndalk dzeyini lmek mmkn olacak demektir. Vcudumuzun yzde 70inin su olduunu dnecek olursak, bu su damlacklar deneyi bize unu gstermektedir; konsantrasyonumuzu kendi iimize ynelttiimizde bedenimizde baz deiiklikler yapabiliriz. Yoga ve transandantal meditasyon gibi egzersizlerin veya biyoenerji terapilerinin ie yaramasnn nedeni de bence budur. - Efendim, bu bulgular byk apta abartan ve samalk derecesinde yorumlar

yapan baz szde medyumlar yznden bence yala kuru bir arada yanmaktadr. rnein geenlerde okuduum bir yorum yle diyordu: Atalarmz auray gryor ve ondan yararlanmay biliyorlard. Yemeklerden nce sofrada dua edilmesinin esas sebebi kr deil, ierii byk apta su olan yiyeceklerin aurasnn deitirilerek vcut aurasna uygun hle getirilmesiydi. sann bann stndeki o yuvarlak Haloyu izen ressamlar bile zihin alann gryorlard. Hindu kadnlarn alnlarna yaptrdklar o krmz iaret bile auray gren atalarmzn eski bir alanlna dayanr. Kendisinden emin olan ve drst olduunu ispat etmek isteyen Hindular, bu iareti aurasna baklmas iin bir davetiye olarak kullanrd. nk aura, kiinin ruhsal ve zihinsel hlinin aynasyd. Bu kiiler hakknda ne dnyorsunuz?
- Bu konuda yazan ve sz syleyenlerin bilimsel bulgular dna kmadan yorum yapmalar daha yerinde olacaktr. Bu sayede belki baz bilim adamlar samalklarla urayor sulamasndan kurtulmu olarak, daha rahat aratrmalar yapar ve bizlere kendi derinliklerimizi kefetmede yeni pencereler aarlar. Bilin veya ruh dediimiz eyleri ve etrafmzda bize grnmeden olan biten doal fenomenleri irdelerken, akldan karmamamz gereken bir husus var: Gzle grlen fiziksel varlmz ve dier varlklar enerjinin partikl hlidir, yani donmu ve somutlam enerjidir. Fakat tm evren bunlardan ibaret deildir. Grnmeyen enerjinin de en az madde kadar tr vardr. Bunlar da enerjinin dalga hlidir. Daha nce dediim gibi, bu tr fiziktesi oluumlara bakarken k noktamz enerji olursa, dncelerimizi ve mantk zincirimizi ok daha salam bir temel zerinde gelitirebiliriz. Ben herkesi bu ynde dnmeye ve enerjinin oktavlarna kanalize olmaya aryorum. Aslnda, evrende bizim limitlerimiz dnda paranormal bir fenomen yok. Her ey apak ve birbiri ile iliki iinde, ama bizim bilin dzeyimiz ve 5 duyumuzun snrl alglay baz olaylar anlalmaz klyor. Sonra da bunlara fiziktesi diyoruz. yle zannediyorum ki, ruh ve bilin konusundaki amazlarmz 21inci yzylda daha anlalr kavramlar reterek ve yeni bulular yaparak byk lde giderebileceiz. Bence, Kozmik Bilinteki titreimleri alabilen ve bunlar kullanan bir ruhumuz var. Ben buna Ruh Gz diyorum. Biyolojik Bilin de bu ruhsal gr sayesinde ilerlik kazanyor. - Peki, bedenin lmesi ruhun da lmesi anlamna geliyor mu? Yani, lm

insan iin bir tr mutlak biti mi?


LM MUTLAK BT M - Bir istatistik oluturmak iin, bu soruyu dnyadaki tm yetikinlere sorarsanz, sanyorum bir eyrei evet, eyrei hayr yantn verir. Evet, her ey biter, diyenler ruhun varlna inanmayanlar veya yaam sadece bedenin canll olarak grenler olacaktr. Hayr, bitmez, diyenlerin aklnda mutlaka ya dinsel retiler vardr, ya ruhsal

deneyimler vardr, ya tresel ve takliti bir inan vardr, ya eserlerim ve dostlarmla yaarm dncesinde olanlar vardr ya da ruhun var olmas gerektiine rasyonel dnce yoluyla ulaanlar vardr. Ben, kendi duygu, dnce, sezgi ve deneyimlerimden ruh olmazsa, olmaz prensibini karm biriyim. Yani yeryznde ve i dnyamda sregelen pek ok fenomeni ancak ruhun varl ile izah edebiliyorum kendi kendime. Bedenimin biyolojik yapsna baktmda, bir mr sresince tonlarca hcrenin ldn ama bedenimin yenilenen hcreler sayesinde yaadn gryorum. Yani beden, canlln lm anna kadar kaybetmiyor. Bunu salayan kaynan, hcreler deil, adn ruh koyduumuz bir Kozmik enerji olduuna inanyorum. Sorunuza kendi yantm udur: Evet, bedenimi oluturan hcreler zlecek ve bir ksm bakterilere yem olacak veya mikroorganizmalara dnecek; bir ksm toprak, bir ksm da fosil olacak. Bu, benim vcudum iin her eyin bittii anlamna gelir. Fakat geride bitmeyen unsur kalacak: a- dostlarmn belleindeki hatralar, b- yaptlarm ve eyalarm, c- ruhum. Anlar ve eserler de birka nesil veya yz yl sonra znp yok olacaklar. Fakat ruhum asla yok olmayacak. Ruh yaayan ve yaatan akll enerji ise, Enerjinin Saknm Kanunu gerei yok edilemez. Ama baka ekillerde tezahr edebilir. Reenkarnasyon denen hadise de bence budur. Esasen, ruha bir tanm getirmek istiyorsanz, bir balang noktasndan hareket etmek zorundasnz. Az nce dediim gibi, somut bir temel olarak enerjiyi ele aldmzda iimizin olduka kolaylatn grebiliriz. Enerjinin sfr ile sonsuz arasnda deien, saylamayacak kadar frekans ve dalga boyu vardr. Bizim ulatmz bilin dzeyinin limitleri iinde bunlardan henz ok azn kefedebildik. leriki yzyllarda ruhun dalga boyu ve frekanslarn kefetmek istiyorsak, aratrmalarmz enerjinin dier zellikleri zerinde younlatrmalyz. O zaman ak, bilin ya da reenkarnasyon dediimiz ve nasl olutuklarn tam anlayamadmz kavramlara da belki daha somut yantlar bulma olanamz artar. Ben btn bu aklayamadmz fenomenlerin; alglamakta aciz kaldmz enerji frekanslarnn birer yansmas olduuna inanmak istiyorum. Bu inan, bilinmeyenleri saf d ederek, daha bilinir ve anlalr bir evrende yaadm hissine kavuturuyor beni. Bu sayede; tm hurafeleri, btn batl inanlar ve bilimsel temelden yoksun yorumlarn hepsini bilinaltma sokmakszn daha salkl bir dnce deryasnda yzdme inanm oluyorum. - Sizce Reenkarnasyon mmkn m? REENKARNASYON NANCI BR YANILGI MI? - ncelikle u noktay iyice akla kavuturalm: Ruhun varlna inanmyorsanz, dnmnden de sz etmeye gerek kalmaz. nanyorsanz, o zaman kendi kendinize u soruyu sormalsnz; Benim bilinaltmda veya ruhsal derinliklerimde, daha nce bir yaam srdme dair hibir iaret, kant, sezgi veya an var m? Bu konuda okuduklar ve/veya duyduklarnn etkisinden kurtulup bamsz dnebilen ve kendi kendisiyle drst herkesin bu soruya hayr diyeceini dnyorum. Baz zorlamalar ve hayal gc rnleri ile bu tr iddialarda bulunanlar, aslnda insan aklna hakaret etmektedirler. Ulatmz bu farkndalk dzeyine ramen, daha ruh denen eyin kk bir somut kantn ortaya koyamamken, ayn ruhun daha nceki yaamlarn alglama yetisini gelitirdiini syleyenler, sadece havanda su dvmektedirler. nceki yaamlarn deneyimlediini masumca dnenler ise, kanaatimce bir tr zihinsel serap yayorlar. Fakat, bu savlarm reenkarnasyonu yadsdm anlamna gelmez. Ben

reenkarnasyonun srekli yaandna inanyorum; ama insan ruhunda -bugnk alglama dzeyimiz itibariyle- anlayabileceimiz bir hafza tr olmadna inandm iin, bu bilin dzeyi ile, bundan nceki yaamlarmzla bir kpr kurabileceimize de inanmyorum. - O hlde reenkarnasyonun yaand sonucuna nasl varyorsunuz? - Beni, bu yeniden douun srekli yaand neticesine gtren dnce, Efesli Herakleitosun (540-480?) ayn rmaa iki kez girilmez saptamas olmutur. Evrende var olan her ey birka dnme mecburdur. Evrenin kendisi bile... Tm kinat bir devinim, deiim, dnm ve evrim geirmektedir. Her ey; ama canl veya cansz her ey douyor, byyor ve lyor: Dalar, talar, gezegenler, yldzlar ve hatta evren bile... 15 milyar yl nce Byk Patlama ile olutuuna inandm evren, srekli geniliyor ve byyor. Astrofizikilerin dncesine gre de yaklak 5 milyar yl sonra, Byk Skmadan sonra ilk balad nokta olan Hilike veya Teklike geri dnecek. Sonra da 20 milyar yllk yeni bir yaama bir baka patlama ile tekrar balayacak. Evrenin her nabz atnn 20 milyar yl srd tezi, bana iindeki her zerrenin deimesi ve bakalamas sayesinde mmkn olabilecei mantn dikte ettiriyor. Yani deimeyen tek ey, deiimdir. Bu devinim, dnm ve farkllama kanunu yalnzca ma-deden olumu somut evren iin geerli olmasa gerek. Madde donmu enerjidir. Evrenin yzde 90nn donmam ve grnmeyen enerji olduu savndan yola karsak, ruh dediimiz o saf enerji trevinin bu kanunun dnda kalmas gerektiini dnecek bir neden bulamyorum. Yani, ruhun da srekli biim ve nitelik deitirdiini kabul ediyorum. nk; enerji, potansiyelden kinetie, kinetikten potansiyele ve donmuluktan (madde) zlmle dnr veya s, k, elektrik gibi dier biimlere girer ve maddeye etki ederek, onu deitirir. Bence, reenkarnasyon da bu balamda gereklemektedir. Ama daha nceki formlarnn titreimlerini hissedecek kadar hassas bir bilin dzeyine ulamadmz iin, nceki yaamlar bilebilmemiz mmkn deildir inancndaym. Dnen her insan, cansz atomlarn ve molekllerin birlemelerinin, canl hcrelerin oluumu iin yeterli olmadn hemen grebilir. Dnyann en gelimi lboratuvarlarnda bu maddeler bir araya getirilerek canl hcreler retilmeye allmaktadr. Ama bunu baaran bir tek bilim adam henz kmamtr. Burada canllk iin bir baka faktre daha ihtiya olduunu gryoruz. Biyologlar ve hcre mhendisleri hcrenin nabz at kazanabilmesi ve canlanmas iin bir d enerjinin eksikliini saptamlardr. - Peki bu kefedemediimiz enerji trleri, varlklarn ne ekilde gsteriyorlar? - yle hissediyor ve alglyorum ki, cansz maddeye hayat kazandrp onu canl klan ey, bu tr bir enerji formudur. Bilim buna henz bir isim koyamam ama ilkalardan beri buna herkes ruh demi. Mistikler onu hissettiklerini sylemiler, tm kutsal kitaplarda bu kavram temel bir olgu olarak yer alm ve hatta Tanr bile ruhla zdeletirilmi. Ben una inanyorum: Bugn yeryznde yaayan ve saylar 15-20 milyon olduu ngrlen canl trleri, nesilleri tkenmi canllarn ancak yzde 1i kadardr. Demek ki milyarlarca yldan beri yeryznde yz milyonlarca canl tr yaam ve tkenip, yok olmu: 50 milyon sene nce nesli tkenen dinozorlar gibi... Biz de, Homo sapiensler olarak, belki binlerce yl sonra yok olacaz veya yerimizi yar makine, yar canl bir varla brakacaz. Hatta, insan genomunun ve kanatl hayvanlarn genetik ifreleri zlrse, belki de genetik mhendislik sayesinde, kartaln kanadndan daha byk kanatlara sahip uan insanlar ortaya kacak.

Bunun gibi, 40-50 bin yl ncesine dnersek, o zamanki nesillerin bugn bizde bulunmayan birtakm yeteneklere sahip olduklarn dnebiliriz. Bence, ilk insanlar ruhlaryla bizlerden daha i ie bir ortak yaam srdryorlard. Bir baka enerji tr de evrendeki her eyi birbirine balayan, iletiim salayan ve online sistemi gibi alan bir tr manyetizma olabilir. Size arpc bir saptamay aktarmak isterim. Halk arasnda ermi olarak tanmlanan sflerin ilkalardan beri sylediklerine bakarsanz, hepsinin adeta az birlii etmiesine ayn kavramlar kullandn ve Hallac veya Yunus gibi Enel Hakk dediini grrsnz. Peki, ayn veya birbirinden farkl alarda, apayr corafyalarda ve farkl toplumlarda yaam olan on binlerce insan -aralarnda hibir iletiim arac olmad hlde- nasl olmu da ayn arky syleyebilirmi? Hi dndnz m?... Kafamzn evresini kuatan bir zihinsel alan var. Acaba bu alan niin var, ne i gryor? Bu enerji alan acaba alglayamadmz baz sinyalleri alp, beyinde bunlarn ilenmesini mi salyor acaba, yani beyin de bir radar gibi mi alyor? yle bir mantk yrtelim: Madde ve ruhu birbirinden ayran balca zellik eer etken ve edilgen olma hlleri ise; ruh aktif, madde ise pasiftir. Yani ruh, bir tr var edici enerjidir. Bu Tanr deildir; fakat her eye hayat veren ve biim kazandrp grnmesini salayan varlktr. ekil vermek demek, ayn zamanda bir mekan tekil etmek demektir. yleyse canl bir organizmann cansza dnmesi esnasndaki ilk deiiklik, ruhun mekan deitirmesidir. Aurann, zihin alannn ve astral alanlarn lm insanlarda artk grlmemesinin nedeni de bu olmak zorundadr. Esasen, ruhun ne olduu, nasl ve nerede biim ve mekan deitirdii bizi makro dzeyde ok da fazla ilgilendirmemelidir. Ruhtan ne anladmz gemite farklyd, bugn farkl ve ileriki yzyllarda ok daha farkl olacaktr. nk greceli bir kavrama ancak greceli yantlar verebiliriz. Bizi asl ilgilendiren ey, pratik anlamda ve mikro dzeyde ruhun varln ve tezahrlerini tartmak, ona inanmak veya inanmamak ve de bu sayede tezler, antitezler ve sentezler reterek dnce ve felsefe dzeyimizi gelitirmek olmaldr. Ruhu tartmak, yaratclmz gelitirecei iin ancak o zaman bir ie yarayabilir. Tarihten beri ruh konusunda bu kadar kafa yorulmasayd, belki de bugnk dnce dzeyini yakalamam olacaktk. Bu tartmalar ve felsef grler bilimsel aratrmalara vesile olunca, ortaya umulmadk yeni bulular kacak ve bylece hem bilin dzeyimizi ykseltecek, hem pratik anlamda ie yarar teknolojiler retmi olacaz hem de insan evrimine katkmz olmu olacak. Szgelimi, Kirlian teknii ile aurann fotoraflarn ekme gayreti gsterilmeseydi ve bu kavram somuta dntrlmeseydi, aura okuma teknikleri gelimeyecek ve biyolojik alanlarmz oluturan enerjinin partikl deil, dalga formunda olduu anlalamayacakt. - Efendim, bunca uzun aklamadan sonra Kozmik Bilin demekle neyi

kastettiinizi anladm sanyorum. Teekkr ederim. Bylece, temel ksma ayrdnz Kolektif Bilinin sonuncu halkasna geldik sanyorum. Sosyal Bilin nedir?
SOSYAL BLN - Dolly ad verilen o nl koyun klonlandnda, babasnn fotokopisi olan bir canl retilmi oldu. Ayn eyi insanlar iin yapabilirsek, babasnn ikizi olan bir bebek dnyaya gelecek. O ocuu 15 yana kadar bana teslim ederseniz, size dili farkl, dini farkl, zihinsel, duygusal ve psikolojik yaps farkl, hedefleri farkl ve kiilii babasnnkinin zdd olacak bir gen yetitirebilirim. Hatta, babasndan kaltmsal olarak geen zek ve yeteneklerinin geliimini de byk lde engelleyebilir veya

gelitirebilirim. Bu iddiama hakl olarak kar kabilirsiniz. Fakat, benim yerime toplumu koyarsanz, o zaman aksini savunamazsnz. Zira, kiilii ekillendiren ba mhendis, toplumdur. Toplum derken de nce anne ve babay, sonra yakn akrabalar, daha sonra eitmenleri, arkada evresini, medyatik kiilikleri, rnek gsterilen ahsiyetleri, etkisi bireye ulaan tm insanlar ve bunlarn kltrel yapsn kastediyorum. Ksaca, aile, yakn evre ve uzak evre diyebiliriz... Bu temel etken, kiilikleri srekli etkiler, deitirir ve ekillendirir. Yani, doutan gelen ham farkndal olgunlatrr ve bir Sosyal Biline dntrr. Sosyal Bilinin zellikleri her ailede ve her snfta farkl olduu gibi, her lkede de farkldr. nk bir lkede yaayan tm insanlarn ortak kltrlerinden olumu olan bir kolektif sosyal bilin vardr. Kii o bilin sayesinde oluturulmu eitim sistemi iine girince ve o eitimi alm yurttalar ile iletiim kurduka, o lkenin ortak bilinci ile bilinlenir. Fakat bu bilinlenme srecinde her birey ayn etkiye maruz kalmaz. Zira hem her kiinin eitimden yararlanma olana ve seenei farkldr, hem de Biyolojik Bilin dzeyi farkldr. Yani, bireyin bilinlenmesine olanak tanyan genetik yap herkeste farkl olduu iin, Sosyal Bilinler farkl biimlerde ortaya kar. - Teekkr ederim. O hlde, Biyolojik Bilin veya genetik etkenler

kiiliimizi ne oranda etkiliyor?


KLK KALITIMSAL MI - Bu soruyu u ekilde sorsaydnz daha aklayc olurdu sanyorum: Yaayan 6,5 milyar insandan hibirinin kiilii bir dieri ile ayn deil. 6,5 milyar insandan hibirinin genetik yaps da bir dieri ile ayn deil. Bu bir rastlant m, yoksa kiiliklerin farkl olmasnn nedeni genlerin farkl olmas m? - Haklsnz. O ekilde sormu olaym... - Bunun bir tesadf olmadn gsteren bilimsel kantlar bir hayli fazla. Ben size arpc birka rnek vermek istiyorum: nce beyindeki nrotransmiterler dediimiz o kimyasal salglara bakalm. 11. kromozom zerinde D4DR isimli bir gen var. Fakat bu ifre beyindeki her hcrede almyor. Bu gendeki ifrenin grevi; Dopamin Reseptr denen bir protein retmek. Bu protein iki sinir hcresinin birletii yer olan Sinaps boluundaki kk bir molekl olan Dopamin adl nrotransmiter ile birlemek. Dopamin salgs, bir sinir hcresinin ucuna bir elektrik sinyali geldii zaman retilir. Dopamin kar hcrenin Dopamin reseptrne dokununca, o hcre elektrik ykn boaltr. Bu yk beynin dier hcrelere iletmek istedii bir emri ya da bilgiyi ierir. Bu elektriksel sinyaller, iddetleri orannda az ya da ok miktarda dier hcrelere iletilirler. Beynin haberleme ve karar verme mekanizmas bu ekilde alr. Beyinde bu ite grev alan 50 kadar farkl nrotransmiter retilir. Bir beyin hcresindeki D4DR geni aktif ise, o hcrenin Dopamin salgsnn yapt ile ilgili bir gen olduunu anlarz. Dopaminin birincil grevi beyindeki kan dolamn kontrol etmektir. kincil grevi ise, vcuttaki kaslarn ve organlarn aktivitelerini kontrol altnda tutmaktr. D4DR geni hiperaktif ya da tembel ise ne olur? te o zaman sizin mizacnz deiir. Tembel D4DR, az Dopamin rettirir. O zaman kii donuk, kararsz ve bezgin bir miza sergiler. Dopamin ok fazla salglanyorsa, kii bir iten abuk sklr ve birbiri ardndan yeni maceralar aramak ister. Hatta, halsinasyonlar grr. Miktar ok artnca sonu izofreniye kadar gider. Bir dier sonu da Parkinson hastaldr. Burada bir nansa deinmek istiyorum: Bu kimyasal mekanizmadaki aksaklk bazen kiilie zt bir etki yapar. rnein bezgin mizal insanlar, kuvvetli bir iradeye

sahiplerse, D4DR genini stimle etmek ve Dopamin salgsn oaltmak iin bir takm maceralara ve riskli davranlara yeltenebilirler. Gz kara insanlarn bu tr davranlar sergilemelerinin bir nedeni bu olabilir. Bir baka salg olan Serotonin ise, kiinin bir eye baml olmaya meyilli olmasn salar. Birey, ar dzenli veya ar dikkatli ise bu zelliinin kalc olmas Seratonin sayesinde gerekleir. Ve hatta kt alkanlklar terk edememe bamllnn bile bu nrotransmiter ile ilintili olduu sanlmaktadr. - Efendim, toparlarsak yle mi diyorsunuz? Dopamin ve Seratonin beynin

motivasyonunu salayan salglardr. Azlklar veya okluklar kiilik geliiminde byk rol oynarlar. Genlerin kiiliimiz zerindeki etkilerini grmek istiyorsak, dier nrotransmiterlerin etkilerini alt alta yazarak bir liste yapabiliriz. O zaman sonu gn gibi kendiliinden ortaya kar: Genler birok sosyal davranmz ekillendirecek etkileri ifrelerinde tarlar. Ama ayn zamanda da sosyal etkenlerden etkilenecek esnek bir yapya sahiptirler...
- Evet. Ayrca bunlar bilmek ve kabullenmek, bizdeki eksiklik veya fazlalklar psikolojik telkinlerle, grup terapileri ile veya sosyal baz aktivitelerle giderme abalarn da yaratabilir. Bu tr abalarn pek ok sorunu zd yaplan aratrmalarla zaten kantlanmtr. Yani, genler kat ve dijital birer molekl deil, interaktif ve esnek karakteri olan yaptalardrlar. rnein Japon ocuklarnn son yzylda tam 10 cm. uzad saptand. Bunun sebebi hastalklarla mcadelenin artmas, ekonomik koullarn dzelmesi ve sosyal koullarn daha uygun olmasdr diyebiliriz. - Bunca arpc bilgi iin ok teekkr ederim. Genlere geri dnersek; genlerimiz

davranlarmz etkiliyor ve ynlendiriyor dediniz. Genlerimizle davranlarmz arasnda ne tr bir balant var?
SOSYOBYOLOJK GENLER - Genlerin davranlarmz etkiledii ve hatta baz genlerin baz davranlarmzn direkt nedeni olduu kesin. Pasifik Som Balklarn rnek verelim: Bu eksantrik balklar doduklar nehir yatandan okyanusa doru yzerler, yzerken byrler ve okyanusa vardklarnda kendilerine birer e bulup iftleirler. Sonra da yumurtalarn doduklar nehir bana brakmak iin, akan suya kar yzerek ve hatta yoldaki 2-3 metrelik elaleleri bile zplayp geerek doum yerlerine geri gelirler. Yumurtalarn braktktan sonra da lrler. Ve bylece yumurtalardan kan yavrular da ayn eyi tekrarlarlar. Bu milyonlarca yldr devam edip gidiyor. Som balklarnn bu garip davran tamamen genetiktir; nk onlara bu yaama eklini retecek anne veya babalarn asla grmezler. Bu igdsel davran yaptran bilgi onlarn DNAlarna, yani genetik hafzalarna kaytldr. Genlerin kefine kadar, bu tr otomatik davranlara bilim adamlar igd adn koymulard. Ama artk igd denen ve davranlarmz belirleyen eyin genetik bilgilerin da yansmas olduu apak. Peki, insan olarak bizim igdlerimiz neler yaptryor bize? 20. yzyln nde giden dilbilimci filozofu olarak kabul edilen N. Chomskyye kulak verirseniz, bizim de ilgin igdlerimiz olduuna kesinkes kanaat getirirsiniz. Chomskyye gre, bizdeki en nemli igdlerden biri dilsel (lengistik) igddr. Bu igd, konumaya hazr hle gelmi olan ocuklarda nden alan bir genetik ifre sayesinde kendini gsterir. ocuklar ana dillerini renirken, nce duyma, sonra anlama ve sonra da taklitle konuma yolunu izlerler. Fakat bir gn, anszn cmle kurmaya, soru ekleri kullanmaya ve daha nce hi duymadklar cmle kalplarn kullanmaya balarlar.

te bu an gelime, bir-iki yllk bir duyma ve anlama srecinin eseri gibi grnse de, aslnda kendisini almaya zorlayan d koullarn olutuunu sezinleyen bir/ka dil yetenei geninin almas sayesinde gereklemitir. Bu sezgiyi oluturan d koullar iinde, az ve grtlak kaslarnn geliimi, ses tellerinin elastikiyet kazanmalar ve bellekte yeterince kelime hazinesinin olumas vardr. Bu durumun genetik olduunu yle bir rnekle de izah etmek mmkn: Bir insann ylandan korkmas igdsel bir davrantr. Ama bu gdy yaratan genin almas iin, ylann zehirli olduu bilgisinin de ocuun hafzasna yerlemesi gerekir. Bir ocua ylandan kokmay m daha abuk retirsiniz, yoksa bir iekten korkmay m? Dndnzde yant kendiliinden ortaya kyor, deil mi? Ayrca, dil yetenei yksek kiilerin anne ve babalarnn da sz mimarlar olduklar saptanm bir gerektir. Yine ayn ekilde, konuma bozukluu olan ana-babalarn ocuklarnda da dil yeteneinin zayf olduu saptanmtr. Burada genlerin etkin roln rahatlkla grmek mmkndr. - Genlerin davranlarmz etkiledii saptamasn biraz daha ileri gtrebilir

miyiz... 2. Dnya Savandan sonra Batda ortaya kan ve son yllarda Trkiyede de artan feminist dnce ve davranlarda veya boanmalarn artmas gibi sosyal deiimlerde genlerin rol olabilir mi?
FEMNZM GENETK M - Bence rol var... Baknz, 23nc kromozom olan cinsiyet kromozomu anneden gelen X-kromozomu ile babadan gelen Y-kromozomu iftinden olumutur. X sekizinci en byk kromozomdur. Bunun aksine, Y 46 kromozomun en kdr. X ve Y, ocuun erkek ya da dii olacan belirler; fakat bunlar anneden gelen X veya Y deil, babadan gelenlerdir. Yani yumurtay dlleyen spermann iinde Xkromozomu varsa (ki spermalar yumurtalar gibi sadece 23 tek kromozom tarlar), ocuk kz olur, Y-kromozomu varsa, ocuk erkek olur. nk ocuun adaleli ve erkek reme organ tamasn salayan genler Y-kromozomu zerindedir. Anneden gelen yumurtada ise sadece X-kromozomu vardr; ama bu X cinsiyet tayininde hibir rol oynamaz. Bu yzden de ilk bakta ocuun kz veya erkek olma ihtimalinin yzde 50 olduu grlr. Fakat bu oran aslnda % 49 - % 51 olarak gerekleir. nk, Xkromozomu byk ve ar olduundan yumurtaya ulamak iin rahim i duvarnda yol alrken, hafif kromozom tayan Y ykl spermalarn gerisinde kalr. Bylece, yumurtann, Y-kromozomu tayan bir sperma tarafndan dllenmesi ve ocuun erkek olmas yzde 2lik bir fark gsterir. Doa, bunu da gayet gzel ayarlamtr: Erkeklerin mr, kadnlarnkinden yzde 2 orannda daha ksadr. te size Doann eitlik anlay... - O zaman ocuu kz oldu diye eine kzan erkeklerin aslnda kendi kendilerini

sulamalar gerekir, deil mi?


- Kesinlikle haklsnz. Ama ocuun cinsiyetini spermann tayin ettiini bilen ka kii var ki!... Bu arada, medyada ve halk arasnda yanl bir alglama yznden tartlan kadnlar evrimini tamamlam grnn genetik gereklerle alkas olmadn da belirtmek gerekir. - Peki, artan boanmalarn veya aile geimsizliklerinin sebebini de bu

kromozomlarda m arayacaz?
- in srr yine X ve Y-kromozomlarnda sakl. Bu iki komu kromozom srekli bir sava hlindedirler. Mcadele, Antagonist veya Hasm Genler ad verilen, birbirinden yararl baz genleri karmak isteyen genler arasndadr. Xkromozomunun Yden ok daha byk olmasnn nedeni de, ite bu savan bir

sonucudur: X, belli ki Yden ok sayda gen alm, o yzden de Y clz braklmtr. rnein baz hayvanlarda Y-kromozomu zerinde grlen ve besinlerle alnan kalsiyumu boynuz yapmada kullanan genin ayns insanlarda da vardr. Fakat Ydeki bu kalsiyum genini, kalsiyumu anne st yapmada kullanmak iin X- kromozomu kendi bnyesine almtr; yani Yden almtr. Bir baka ilgin rnek de Y-kromozomu zerinde bulunan SRY genidir. Bu, embriyonu erkee dntren ve erkek beynindeki pek ok hormonun retilmesini salayan son derece etkin, gl ve nemli bir gendir. rnein, Testestron hormonu bu genin eseridir ve cinsel arzu yaratmadan tutun da, erkeklerin kadnlardan daha sportif olmalarn salamaya kadar pek ok ie yarar. Bu genin son 200 bin yldan beri hi deimeden bu zelliini koruduu fosil aratrmalarndan ortaya kmtr. Ayrca, X ve Ynin birbirine gen kaptrmadan kendilerini emniyette hissetmelerini salayan genin de SRY olduu hakknda nemli ipular vardr. Diyelim ki Y-kromozomu modern ada erkeklerin ok iine yarayacak yeni bir gen oluturmak istiyor. Fakat bu gen, kadnlar iin sakcalar dourabilir. Mesel, olimpiyatlarda dnya rekorlarnn krlmas gittike zorlat iin daha gl ve daha dayankl kaslara ve elastiki eklemlere sahip olmak isteyen erkeklerin Ykromozomundaki kas genleri, kadnlarn X-kromozomuna geerse, bu durum alnan protein ve minerallerin ocuk yapma ve bytme yerine, kas yapmna harcanaca iin bebein sal ve -adaptasyon anlamnda kullandm- evrim asndan sakncaldr. Fakat bu evrim mantna ramen, X ve Y-kromozomlar bu statkoyu koruma yolunu semitir. Bu korumacl da yukarda szn ettiim SRY genini bnyelerine adapte ederek salamtr. Sirke sinekleri ve tavus kular zerinde yllardr yaplan almalar bize unu gstermitir: Bu genler sperm ve yumurtann birlemesinden sonra kar cinsiyet kromozomuna geemese bile, baka bir yolla gemeyi denemektedir. Sperm svs iinde de yine bu genlerin rettii baz proteinler var. Bunlar kar cinsin kanna karyor ve kromozom yaplarn bozmak iin urarken, onlar taciz etmeye balyor. Bu da diilerde erkeklere kar bir reaksiyon domasna neden oluyor. rnein erkek tavus kularnn kuyruk ve kanat yelpazelerini bu kadar bytmelerinin nedeni zannedildii gibi diinin ilgisini ekmek ve beenisini kazanmak iin deil, dii bu genler yznden gittike daha kaak ve ilgisiz davrand iindir. Dii bu reaksiyonlar gsterdike ve erkein seksel cazibesine kaytsz kaldka, erkek ona yaklamak iin grntsn daha da gzelletirmeyi denemektedir. - Bu cinsel tacizi ve kar reaksiyonu kadnlarn genleri de gsteriyor mu demek

istiyorsunuz?
- Bu konudaki almalar henz tamamlanmad; fakat elde edilen verilere baklrsa, bizim SRY genlerimiz de benzer bir reaksiyon dourmaktadr. Daha nce de sylediim gibi, davranlarmz hayvanlarnkinden farkl ama hayvanlarla ortaklaa kullandmz pek ok gen var. empanzelerin genomunun yzde 97si bizimkilerle ayn. nein alyuvarlar bizimkilerle % 100 benzerlik tayor vs. Ve bu genlerin ilevleri de ayn olduu iin, ister istemez hayvanlardaki ve hatta baz bitkilerdeki igdleri bizler de yayoruz. Feminist hareketin ortaya kndan tutun da, zellikle Avrupada boanma yzdelerinin 60lara kmasn salt kadnn ekonomik zgrlne balayanlar, galiba bu genetik tacizden haberdar deiller. Aslnda, kltrel ve ekonomik zgrlk arttka, cinsel zgrlk de birlikte artyor. Cinsler arasndaki cinsel ilikiler ne kadar sksa, bu genlerin cinsel antagonizmi o denli geliiyor. Ve diiler erkeklere o denli reaksiyoner olmaya balyorlar. Dikkat ederseniz, kadn-erkek husumeti cinsel

zgrln doyasya yaayan snflar arasnda daha ok ortaya kyor. Bu fenomeni salt genler aras savaa balamak da doru deil elbet. nk deien ve gelien dnyadaki sosyal, evresel ve kltrel faktrler de rol oynuyor bu husumette. Feminizmi erkek ve kadn arasndaki dmanlk biiminde yorumlayan ve anlayan yazar ve izerlerden tutun da, televizyonlardaki grnt ve tartmalara kadar pek ok evre faktr bu reaksiyonlar olumsuz ynde krklyor. Ama genlerin de davranlarmz deitirmede ne denli etken olduklarn anlatmak iin verdim bu rnei. Benim buradan kardm esas sonu; genlerin cansz ve dijital birer molekl olmadklar, aksine bir sihirbaz gibi durmadan bizi srprizden srprize srkleyen etkin, gl ve yaam denen eyin bilgisini ve srrn tayan akll birer biyolojik bilgisayar olduklardr. Bu cansz molekllerin, rnein tohum satan dkkanlardan aldnz 100 gram kuru maydanoz tohumunda olduu gibi, nden canlanp emirler gndermeye ve protein retmeye balamas ise bal bana bir mucizedir. Ben bu atomlardan olumu kuru genlerin gerekli nem ve s ortam salannca anszn canlanmalarn, her eye hayat veren ve her yerde hazr ve nazr olan o total kozmik enerjinin ve Kolektif Bilinin bysne balamaktan alamyorum kendimi.

- Dikkatimi ekti... Feminizm bahsine kadar, cinsiyet kromozomlarndaki genler dnda, genlerin yapt ilerden szederken, erkek-dii veya rk ayrm hi yapmadnz. Ama kadn ve erkek arasnda cinsiyet farklar dnda da baz nemli farklar var. Bunlar hangi genlerin marifeti sonucunda oluuyor acaba? Veya sebep genetik deilse, nedir? - Bir rnek verebilir misiniz? - rnein kadnlarda -erkeklerle kyasladmzda- yn duygusunun daha zayf olmasnn sebebi...
KADINLARDA YN DUYGUSU NEDEN ZAYIF - Soruyu yle sorsaydnz daha kapsaml ve anlalr olurdu: Kadnlarn yn duygusunun erkeklerinkinden daha zayf olmasnn sebebi genetik midir, sosyolojik midir, yoksa ikisi de mi? - Tamam, sizinki gibi sorduumu kabul edin ltfen. - Gzel... Yant basit... nsanln ilk alarnda sosyolojikti, daha sonralar genetik oldu... - Tam anlayamadm, biraz aar msnz? - Canm elbette aacam, ama biraz nefeslenince hemen sabrszlanmayn ltfen. - zr dilerim. - Zarar yok... imdi syleyin bana: nsanlar ilk alarda klanlar hlinde yaarken, sizce erkekler mi yaadklar maaralarn daha sk dna kyordu, kadnlar m? Veya soruyu sizin iin daha da kolaylatraym: Hangisi avlanmak ve meyve toplamak iin evden uzaklat, hangisi evde kalp eve ve ocuklara bekilik yapt? - Herhlde kadn evde kalm, erkek avlanmaya kmtr. - Doru, nk her tarafta vah hayvanlarn kol gezdii bir dnyada beden ve kas gc daha fazla olan evin erkeinin gidip yiyecek temin etmesi daha uygun bir davrant. Peki avlanmaya kan erkek, balta girmemi ormanlarda veya tepelerin arkasndaki tanmad blgelerde dolarken ve arada srada karanlk knceye kadar oralarda av peinde koarken, geldii yolu veya yn bulmak iin zamanla baz yntemler gelitirmi midir acaba? Elbette gelitirmitir dediinizi duyuyorum. Peki, ancak evin giri kapsn gzden karmayacak kadar veya evden gelen sesleri duyabilecek kadar evden 10-15 metre uzaklam olan kadn, eve geri dn hususunda herhangi bir yetenek veya yol iaretleme sistemi gelitirmeye gerek

duymu mudur dersin? - Yoo, duymamtr mutlaka... - Doru... Peki, bu sosyal davran binlerce yl devam ederse, bu bilgi zamanla ifrelenip genlere ilenir mi dersin? - Efendim bu sizin alannz, beni yalan-yanl bir yorum yapmaya zorlamayn

ltfen.
- Tebrik ederim, gerek bir bilim ve erdem insan kadar doru davrandnz; bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmamak gerekir. - Teekkr ederim, beni onurlandrdnz. - Rica ederim. Gelelim buradan karacamz sonuca... Tm canllarda soyu devam ettirmeye yarayan ok faydal bilgiler zamanla ifrelenerek DNA moleklne birer gen olarak yerletirilir. Bunun gibi, insanlarda da yaam ve remeyi salkl ekilde devam ettirecek -zellikle de sosyal veya kltrel deneyimler sonucu elde edilmi olan- ok yararl bilgiler, MEME denen bilgi deposu genlerine dntrlr. O hlde, ilk alarda erkeklerin gelitirdii yn bulma teknikleri gibi ok nemli yaamsal bir yetenek; ocuk dourup, yemek yapt iin evde oturan kadnlarn genlerine deil, elbette ki erkeklerin genlerine kaydolacaktr. te sorunuzun yant... - Efendim ok teekkr ederim bu enteresan saptama iin. Demek, insan sosyal

ve biyolojik bir varlktr tanm ok yerinde bir anlatm... Peki, Sosyal Bilin balamnda dnrsek;, tarihe ve gnmze baktmzda, bir veya birka insann koskoca bir ulusu rezil veya vezir edebilmi olduuna tank oluyoruz. Ayn ekilde, toplum da kiileri en yksek mertebelere kadar yceltebiliyor veya bir canavar yapabiliyor. Bu toplumsal olgunun en u iki rnei Atatrk ve Hitlerdir. Toplumbirey ilikisinin kiilikler zerindeki etkisi nasl oluyor da bu denli yksek dozlara kabiliyor?
NSAN VE TOPLUM LKS - Yant ok basit... Bireyin ya ilerledike, toplumsal etkiler giderek g kaybeder. Kiilik iyice oturmu, karizma kazanm, stn beceri ve bilgi birikimleri ile donanm ve btn bunlar liderlik kabiliyeti sayesinde ycelme gds edinmise, o zaman sular tersine akar ve bu kez birey toplumu ynlendirmeye balar. Milyonlarca, hatta milyarlarca insann kaderini deitirebilir. Bunun neticesi olumlu olursa, kii kahraman, olumsuz olursa vatan haini vs. iln edilir. - Bir de miza dediimiz kiilik zellii var. Miza nedir? - sterseniz nce ahsiyeti tarif edelim... Dikkat buyurunuz; kiilik demiyorum; nk ahsiyet ve miza (huy) birlikte kiilii olutururlar. ahsiyet: Bir insan teki insanlardan ayran ruhsal, duygusal, dnsel ve davran zellikleri sayesinde ortaya kan ve sadece o kiiye zg olan bir yapsal zelliktir. Tutarl, sorumlu, ikiyzl, silik, esnek vs. gibi. Miza: Kiinin duygu, dnce ve davranlarn etkileyen ruhsal tutumlar sayesinde ortaya kan bir yaradl zelliidir. en, mzmz, sakin, aceleci, tell vb. Dikkat ederseniz, bu tanmlara gre, en akrak bir kiilii var ifadesi yanltr: en akrak bir mizac var, demek gerekir. Toplum, kiilik ve mizalar kendi kltrel ve inan deerleri erevesinde olumlu ve olumsuz olarak kategorize eder ve onlara birer deer ykleyip, basamaklandrr. Bylece hem st basamaklarda yer alan kiilikler sayg ve vg grr, hem de onlar rnek alnd iin birer mihenk ta ve l olurlar. Alt basamaklardakiler ise tersi bir reaksiyona maruz kalr ve dlanrlar. Bylece, toplum da kiiyi rezil veya vezir etmi olur.

- Ve sonra da rezil olanlar vezirlie terfi etmek iin trl yntemler gelitirirler.

Bu sznz bir makalenizde okumutum. Bu yntemleri de biraz aar msnz?


- Sayg verilmez, kazanlr diye bir sz var. Bu sav her zaman geerli deildir. Saygnl kazanma yetisi, erdemi ve gc ile donanmam kiiler ya da bunlara sahip olma olanan edinememi bireyler, alt basamaklarda bulunmaktan tr birtakm aalk komplekslerine girerler. Bu kompleksleri yznden de kafalarnda gezmeye balayan tilkiler, onlara saygnlk ykleyecek envai eit yntemler gelitirme enerjisi kazandrr. Bu enerji, kendini umulmadk ekillere sokarak aa vurur. nsanlar vardr: Bakalarn olduklar gibi kabul etmeyi asla baaramazlar. Onlarn baarlar karsnda huzursuzluk duyar ve kendilerini nemsiz grrler. nem kazanmak iin onlar baarsz gstermeye ve deerden drmeye alr ve olmadk komplolara bavururlar. Bunun yannda, kendilerinden daha yetersiz kimselere kar sert ve egemen olmaya alrlar. Bunu da, ya g gsterisi ya da koruyuculuk rolne girerek yaparlar. nsanlar vardr: Srekli yetersizlik ve nemsizliklerini dnerek, kendi kendileri ile urar ve toplumdan uzak kalmay yelerler. Eletiriden son derece rahatsz olurlar. Kar eletirilerinde hrn, krc, saldrgan ve ar duygusal davranrlar. nsanlar vardr: Savunma mekanizmalarn pe pee altrr ve komplekslerini yalanlarla giderip, ycelmek arzusu duyarlar. Manta brnr, rol yapar veya maskeler takarlar. Yani insanlar olduklar gibi grnemez, fakat grndkleri gibi olmaya alrlar. - Dndm de; Ya olduun gibi grn, ya grndn gibi ol sznde

bir yanllk var gibi. O yanlla m deiniyorsunuz?


OLDUUN GB GRNME, GRNDN GB OLMA - Bu nans yakaladnza sevindim. Evet, yzyllardr dnmeden ve yanl balamda kullandmz bu zdeyiin asl; olduun gibi grn, grndn gibi ol dur. Fakat bakalm olduumuz gibi grnmemiz mmkn mdr? Evet ve byk bir hayr Hayr; nk hi kimse olduu gibi grnemez. Sadece beenilme igds veya baz kompleksler bile buna hemen engel olur. Zira herkesin yalnzca kendine ait, derin ve ok gizli srlar vardr. Bunlar aa vuramaz ve mezara kadar da vuramayacaktr. Hepimizin sevdalar, tutkular ve nefretleri var. Bunlar alenen ortaya dkersek, hem kendimiz hem de bir/ka kii rahatsz olabilir, zlebilir, bunalma girebilir ve hatta pek ok ta yerinden oynayp bir deprem etkisi yaratabilir. Hepimizin zaaflar, tembellikleri, eksiklikleri, bilgisizlikleri, huysuzluklar, israf ettii zamanlar, yaamn etkilemi byk hatalar, pimanlklar ve krd kalplerdeki cinayetleri var. Bunlar ifa edemeyiz. Hepimizin yaparken sululuk duyduu, vicdan azab ektii ve fakat yapmaktan vazgeemedii alkanlklar var. Bunlar afie edemeyiz. Hepimizin yakn evrede ve toplumda kendimizi kabul ettirdiimiz maskeli bir yerimiz var. Bunu kaybetmek ve rzgarn nnde srklenen kuru bir yaprak olmak istemeyiz. Hepimizin ok, daha ok, pek ok iltifata, beeniye, vgye ve bazen de taplmaya ihtiyacmz var. Bunlara ayna tutamayz. Hepimizin farkl farkl inanlar var. nan dnyasna dair pheleri, elikileri ve kendi kendimize bile itiraf edemediimiz byk inkrlar ve gnahlar var. Bunlar her zaman ve her yerde itiraf edemeyiz.

Hepimizin aldatt insanlar, syledii yalanlar ve ektii kopyalar var. Bunlar beyan edemeyiz. Hepimizin datt madd, manev, fiziksel ve duygusal rvetler var. Bunlar ihbar edemeyiz. Hepimizin aalad, kovduu ve hayatndan kard kiiler var. Bunlar birer insanlk suu kabul edip, kendimizi yarglatamayz. Hepimizin ana-babamza, eimize, stmzdeki otoriteye ve devlete kar eletirilerimiz ve hatta isyanlarmz var. Bunlar ak ak syleyemeyiz. Hepimizin daha zengin olma, daha refah ve daha sorunsuz yaama ve daha gl olma arzular var. Bu uurda hepimizin basamak yapt ve kulland kii ve kurumlar var. Onlar incitmek, kstrmek ve basamaksz kalmak istemeyiz. Hepimizin gizlice ve yava yava yrtt samanalt plnlar ve fantezileri var. Bunlar iln edemeyiz. Aslnda, toplumsal kurallara ve ayp, gnah, yasak lsne boyun emek, onlara kar gelmek veya onlar deitirmekten daha kolaydr. Bunun skntsn hepimiz srekli yaarz. Fakat bunlar problem etmemek iin de trl trl yntemler gelitirir veya maskeler takarz. Bunun bir nedeni de ruhsal yapmzn ve i derinliklerimizin farknda olmaymzdr, bence. O derinliklerimizdeki hazinenin varln ve deerini bilemeyiimizdir. O, zgrce akp boalmak, tekrar dolmak, devinmek, tazelenmek isteyen z yapmz hep frenleyiimizdir maskelerimizle. te bakn maskelerimiz nasl da dyor i dnyamz aynaya tutma cesareti gsterince. Acaba iimizdeki kilitli odalar mercek altna yatrp grdklerimizi anlatabilseydik neler olurdu? Tamamen effaf hle geleceimiz iin -bir sevgili dostumun dedii gibi- sadece k olurduk o zaman. Ve ite ancak o zaman olduumuz gibi grnebilirdik. Bir k olmay hangimiz becerebildik ki imdiye dek? Tam tersine, mz ve scaklmz engelleyen yzlerce, binlerce maske taktk ve bu yzden kendi kendimizi engelleyip, donuklatk. Tm zamanmz d dnyaya ayrdmz iin de kendimizi dinleyecek, isel derinliklerimizde gezinecek zaman bulamadk ve o esiz yeteneklerimizi gelitiremeden krletirdik. Ik olmak belki asla mmkn olmayacak; fakat en azndan daha effaf, daha maskesiz, daha zgn ve daha iten olabiliriz, deil mi? O maskelerin ezici arlnn kalktn hissedince ne kadar zgrletiimizi fark edeceiz. Bu zgrlk iinde, hepimiz esiz bireyler olduumuzu anlayacaz. Bu esizlik de bize ve evremize ok ey kazandracak, ok eyi deitirecek ve ok daha mutlu, dingin ve yaratc olmamz salayacaktr. Unutmayalm, az ve esiz olan her ey daha deerlidir! Oysa, ayn maskeler altnda hepimiz birbirimize benziyor ve 6,5 milyar insandan sadece birisi olup gidiyoruz. Sizin deerinizi bakalar lemez. Deerlisiniz, nk yle olduunuzu dnyorsunuz. Kendi deerinizi bakalarnn terazisine braktnz an, o artk sizin deeriniz deil, onlarn deeridir, diyen dnr ne kadar da hakl, deil mi? yleyse, netice u olmak zorunda: nsann evrimi son noktasna ulancaya kadar birer k olmay beceremeyeceimiz iin, olduumuz gibi grnmemiz mmkn olmayacaktr. Ama bir sr maskemizden kurtulmamz mmkndr. Ayrca d dnyaya yansttmz grntlerle uraacamza, i dnyamza daha ok zaman ve enerji ayracamz iin karanlk odalarmzdaki hazineleri kefedebilir, ruh zenginlie kavuabiliriz. Bu zenginlik -parann getirdii zgrlk ve bamszlk gibi- bize daha hr bir iyap ve d dnya salayacaktr. Bu hrriyet iinde daha yaratc, daha dingin, daha

mutlu ve daha sevgi dolu birer birey olduumuzu yaayarak greceiz. Ve Sosyal Biline sahip insan olmann gereini daha fazla yerine getirmi olacaz. kinci soru u: Grndmz gibi olmal myz? Kendi kendimize bir d grnt vermisek; bu, ya daha iyi, daha gzel, daha scak, daha k, daha kltrl, daha ada, daha etkileyici grnmek ihtiyac yzndendir ya da baz komplekslerimiz yle istedii iindir. Diyelim ki makyaj ve k giyinme artk birer gereksinimdir ve ayrca kiinin kendi kendini daha iyi hissetmesine yardmc olduu iin de yararldr; ama iinden gelmedii hlde birine vgler yadrmak, dalkavukluk edip kpry geinceye kadar ayya day demek ve zihinsel, sosyal ve ekonomik dzeyini olduundan yksek gstermeye almak gibi ikiyzllkler kaln birer maske deil de nedir? Bylesi maskeler takarak, da yansttmz grnm benimser ve grndmz gibi olursak iyi mi etmi oluruz acaba? Bu durumda, doal yapmz zorladmz ve i dnyamzda bir ift kiilik gelitirdiimiz iin kendimize byk hakszlk etmi ve zsaygmz kaybetmi olmaz myz? Bu durum bizde, i savalar yznden huzursuz bir ruh yaps oluturmaz m? Taklit bir kiilikle geen bir mrn rettii her ey taklit olmaz m? Olur elbet ve oluyor da Ben, sregiden bu hazin tablonun en byk nedenini bu maskelere ve zbenliimize yabanclamaya balyor ve yle diyorum: zgn olmaya almalyz. zgn olmak demek: Doutan gelen ruhsal yeteneklerimizi bulup karmak, ilemek, gelitirmek ve mizacmz maskeler yznden bask altnda tutmadan, isel dnyamzla i ie bir yaam srmemiz demektir. Onu bunu taklit ederek geldiimiz seviye gzler nnde Taktmz maskelerle oynadmz oyunlar yaamn hangi gereini yanstt ki mutlak gereklerin ieriini renmi olalm? Yapay ve kompleksli kiiliklerle ne denli zgr davranabildik, ne denli zgven elde edebildik, ne tr baarlara imza atabildik? Mzelerdeki eserler neden bizde bir hayranlk oluturur, bilir misiniz? Hayranlmzn asl nedeni onca yzyl nce, bunca gzel eylerin yaplm olmas deildir aslnda. Esas sebep; o eyalarn, tablolarn, heykellerin ve yaptlarn; kendi i hazinelerinden ve ruhsal kaynaklarndan aldklar zgn ilham ve sonrasnda oluan yepyeni fikri kullanan insanlar tarafndan yaplm olmasdr. Onlar otantiktirler... imdi gidip bakn modern sanat galerilerine: lhamlarn okuyamadklar iin daha nce yaplm olanlarn urasn burasn deitirerek bir eser ortaya kardn zanneden szde ressamlarn tablolar ile doludur birou. Burada yeri gelmiken zihinlerde oluacak bir yanl anlamay da engellemeye alalm: Doal davranmak veya zgn olmak demek; igdlerin ve duygularn istedii ekilde paldr kldr davranlar sergilemek demek deildir. Davranlar mutlaka evreyi ve toplumu rahatsz etmeyecek tarzda ve bakasnn zgrln engellemeyecek limitler iinde olmaldr. Esas orijinallik; maskesiz, taklit etmeden, isel sesleri ve ilhamlar iyi tercme ederek; daha nce sylenmemi sz, yazlmam yazy, izilmemi resmi, bestelenmemi mzii, oynanmam oyunu, yaplmam heykeli, denenmemi mimariyi, kurulmam kurguyu ve sergilenmemi yaratclk rneklerini retmektir. Sonu olarak yle bitireceim: Yzyllardr sorgulamadan kullandmz pek ok zdeyii biraz detiimizde onlarn anlamszln ve bireylerde yaratt tahribat ve yanl ynlendirmeyi hemen fark edebiliyoruz. O hlde yle diyelim: Olduumuz gibi grnemeyiz, grndmz gibi olmamalyz.

- Efendim, bunlar ylesine derin bir trans iinde sylediniz ki sznz kesmek istemeden zevkle dinledim. Bir de onur, erdem, ahlk, etik, ilke, namus gibi edinmi

olduumuz bir dizi kavram var. Siz bunlarn gerek ve art olduunu sylyorsunuz. Fakat te yandan da, beynin rettii her ey doaldr ve doa mant tar diyorsunuz. Bu bir eliki oluturmuyor mu?
EVRENSEL ETK - Bir eyin doa mant tamas; o eyin insan mantna ve gereklerine uyaca anlamna gelmez. Hem zaten bir nermenin mantkl olmas da doru olduu anlamna gelmez. Bizler, tarihsel srete bir dizi insan deer, evrensel etik ve bilimsel, toplumsal ve kiisel dorular oluturagelmiiz. Bu dorularn bazlar Doa Kanunlar ile eliir, bazlar da akr. Szgelimi, doada gsze geit yoktur ve byk balklar srekli kkleri yiyerek hayatta kalrlar. Fakat, bu kural, kanunlarmzca su ve dinsel yasalarmzca da gnahtr. O nedenle, dnmeden hararetle savunduumuz pek ok Doa Kanunu, aslnda sivil anayasamza ters der ve eer onlar uygulayarak yaarsak, tm dnyada orman kanunlar hkm srmeye balar. Bu da, imdiye dek rettiimiz tm ahlk, kltrel ve estetik deerlerin yok oluu anlamna gelir. Esasen insanolu, doaya ramen doaya kar ktka onu kontrol ettike gelimi ve bugnk bilin dzeyine ulaabilmitir. Bu durum bir paradokstur. Ama unutmayalm ki tm evren bir paradoksun eseridir. Tanr kavram bile byk bir paradokstur: Hem yoktan var olmak hem, de sonsuz olmak gibi... rettiimiz ilkelerin banda ahlk deerlerimiz gelir. Dnyada barn, kiisel zgrlklerin ve insan haklarnn korunmas iin, eitsizliklerin bymemesi iin ve toplumsal huzurun devam iin ahlk deerlerimize sarlmak zorundayz. Tabi, deien dnyadaki yeni oluumlara ayak uydurmak ve onlar da ahlk erevede kontrol edebilmek amacyla yeni bir etik oluturmak da gerekir. Paraya ve gce taplr hle getirilmi kreselleen dnyann modern deerleri, bizleri robotlatracak kadar acmaszdr. Bu yeni deerler, gelecek kuaklarn temel etii olmadan nce nlemler alnmal ve bu ruhsuz gidi -derin bir ahlk vakum olumadan- nlenmelidir.

- Fakat bu argman zayf bulanlar da var. yle diyorlar: Gelecek kuaklarn bizim deerlerimizden yoksun olmalar onlara bir zarar vermez ve onlar bunun acsn bile duymazlar; nk ocuklar dnyay tandklar ve rendikleri ekliyle yaarlar ve ylece kabul ederler. Dolaysyla, kendi ahlk deerlerimizi onlara empoze etmemiz, belki de insanln daha yava evrimlemelerine neden olacaktr. Bu sav bana da mantkl geliyor. Sizce de yle deil mi?
AHLK ARVLERN SRAFI - Hayr, deil... Tekrar ediyorum; mantkl bir sav her zaman doru deildir. Size bir soru soraym: Dnyadaki 6,5 milyar insan nden yok olsa ve sadece bir kz, bir de erkek ocukla birlikte sadece siz kalsanz; onlar yetitirirken imdiye dek edindiiniz bilgi ve deerleri mi kullanrsnz, yoksa babo brakp, kendi kanunlarn kendilerinin oluturmasn m beklersiniz? - Dnyann bugn iinde bulunduu durumu gz nne alarak dndmde,

onlarn torunlarnn da bu duruma dmesini istemediim iin herhlde onlar doal seyirlerine brakrdm.
- O zaman, 40-50 bin yllk bu ahlk ve bilimsel evrimi heba etmi olurdunuz ve insanolunun yaad tm aclardan ve zorluklardan sonra edindii bu deerleri ve deneyimleri israf ettiiniz iin byk bir hataya veya dier adyla anakronik hastala derdiniz. nk o iki ocuk ve onlardan treyecek nesiller, eninde sonunda gene

bugnk ahlk deerlere ulaacaklardr. Bu, insan ruhunun doas ve zihinsel yapmzn bir gereidir. Bundan kanlamaz. O nedenle, beynimizin doal bir yap olmas bize dncelerimizin doal olmasndan baka olanak tanmaz. Bu doallk, bizi sonunda yine bu noktaya getirecektir. Siz zannediyor musunuz ki tarihteki dnya bundan daha iyi bir dnyayd? Asla... Marco Polo veya Evliya elebi neden byk insan olarak anlrlar? Onlar, her tarafta yamann, yol kesmenin, ekyaln, tecavzlerin, katliamlarn, savalarn ve her trl ilkelliin hkm srd devirlerde seyahat edebilme cesaretini gsterebildikleri iin vg kazanmlardr. Bu hreti kazanmalarnda grdkleri ve yaadklarn gezemeyenlere anlatmalar da rol oynamtr elbet; fakat esas neden, o alarda dnyann bir cangldan daha tehlikeli oluudur. Eski kentlerin etraf neden surlarla evriliydi, biliyor musunuz? nk hak ve hukuk tanmayan bir dnyann istilsndan korunmak iin en geerli savunma ekli oydu. Oysa bugn, elinizdeki bir pasaportla tm dnyay zgrce ve gvenle dolaabilme olananz var. Demek ki orman kanunlarnn iledii Marco Polonun dnyas epeyce medenilemi ve uygarlam. Ve hzla daha da uygarlamaktadr. Ama bunun n koulu, eldeki deerlerimizi korumak ve gelitirmektir. Onlar ykp, silbatan yenileri ile deitirmek mmkn deildir ve zaten sonuta ulalacak nokta yine bugnknden farkl olmayaca iin abesle itigaldir. Friedrich Nietzsche (1844-1900) buna benzer bir dnceyi, khnemi Hristiyan anlayn ykmak ve yerine yenisini koymak biiminde uygulamak istemiti. Sonuta olan kendisine oldu; yaamnn son on yln byk bunalmlar ve hastalklar iinde geirdi. Nietzsche zaman zaman pazarlara gider, yksek bir yere kar ve alayarak unlar haykrrd: Tanry aryorum, Tanry..! Acaba kat m? Gt m? Hayr, hayr! O ld. Onu bizler ldrdk. Sizler ve ben... Bizler Onun katilleriyiz. Artk yukars yok, sadece aas, buras var. Buras sonsuz bir boluk. Bu boluun iine dtmz grmyor musunuz? Nietzsche hurafelerle dolu bir Tanr anlaynn yklmas ve bunun yerine doru bir anlayn yerletirilmesi gerektiine inanmt. Bunun salamak iin de uzun vadeli bir pln gelitirmiti: Bu tanr nce ldrlecek, sonra orijinal hliyle yeniden diriltilecekti. O nedenle her eyin deitirilmesini istiyor ve ki tip insan deimez; ller ve deliler... eklinde telkinlerde bulunuyordu. Fakat Nietzschenin tek pln bu deildi. nce Prusyadaki, daha sonra tm dnyadaki ahlkszl ve ikiyzll yok edecek olan kat, gl ve moral deerleri yksek bir sekinler tabakas yaratma hayali de besliyordu. 1883te yazd Zaratustrada, Zerdtlkten esinlenerek oluturduu bir karakter sayesinde kutsal saylan her eye saldryordu. Karamsar bir miza sergileyen Nietzsche, insanlarn Tanrdan korkmalar yerine; kendi duygu, drt ve ihtiraslarndan korkmalar gerektiini neriyor ve kendi yalnzlndan korktuu zamanlar Zaratustray Tanrya yalvartarak yle haykryordu:

Tanrm! Geri gel, Tm ikencelerinle ve zulmnl! Ltfen geri gel, Uzletlerin sonuncusuna... Gzya rmaklarm Yataklarnda sana doru akyor. Ve kalbimdeki son alev Sana doru yanyor. Ltfen geri gel,

Benim bilinmeyen Tanrm, Benim aclarm, Benim son mutluluum!


Eer, deerlerimizi evrimletirmek yerine devrimle ykmaya alrsak, dnyann bana gelecek olan da Nieninkinden farkl olmayacaktr. On binlerce yldan beri edindiimiz evrensel, ahlk ve sosyal deerler sosyobiyolojik insann mutluluu iin en geerli arivdir. Bunlar korumak, gelitirmek ve evrimlemelerini salamak, ncelikli hedefimiz olmak zorundadr. Bugn dnyada midesi yiyecek, beyni bilgi al eken milyarlarca insan var. Oysa, onlar doyuma ulatracak ekonomik ve zihinsel gcmz Makroevreni aratrma yolunda harcyoruz. hlbuki, dnyamzdaki sorunlar bizi dier gezegenlerden daha fazla ilgilendirmelidir. Bu durum byle devam ettii srece, bu dnyada hak ettiimiz evrensel mutluluu yaamamz srekli ertelenecektir. Sonu olarak ben, Evrensel dn, kresel davran ve yresel yaa prensibini edinmemiz gerektiine inanyorum.

- Efendim, her yorumunuz bende yeni bir soru douruyor. Dnya kreselletike ve lkeler bile bir ehrin mahalleleri gibi kolayca gezildike, insanlar yeni kltrlerle ve yaam tarzlar ile tanyorlar. Bunlar benimseyen kiiler aynlarn kendi yrelerinde yaamak istiyorlar. Bu da pek ok toplumsal srtme ya da deiim karyor ortaya. Bu nedenle dnyadaki su oranlar son yllarda olduka artt deniliyor. Oysa, sizin de Marco Polo rneinde szn ettiiniz gibi, su ileme ilk insanlardan beri sregiden bir olgu. Sizce, insanlar su ilemeye neden meyillidir ve su ile gnah arasndaki fark nedir?
SU LETEN GD - Su: Kanunlarca saptanm yasaklara uymamak ve topluma veya bireylere zarar vermek demektir. Bu sular ilemek dinlerce de yasaklanm ve fakat adna gnah denmitir. Ama gnah sutan daha geni bir kavramdr; Tanrnn buyruklarna uymamay da iine alr. - Gnahkr insanlarn saysnn sululardan daha fazla olmasnn nedeni de bu

olsa gerek.
- Saptamanz ok yerinde. Fakat bu durumun bir baka nedeni de, insan doasnda yasaklar delme arzusunun varldr. Yani yasak; arzu ve merak dourur. Merak: Dnyaya gelen insan yavrusunun hayata hazrlanmas ve evresindeki her eyin doasn renmesi iin gerekli olan bir igddr. ocuklarn her eye dokunma ve olmadk eyleri kurcalama istei bu gdden kaynaklanr. Ve beenilme igds ile birlikte bu merak sayesindedir ki, insanolu bugnk bilimsel ve teknolojik dzeyi yakalayabilmi, bunca sanat ve deer retmitir. Fakat, her ey kart ile var olabildii iin, yasaklara uymama gds, pozitif bir igd olan merakn negatif zdd olarak ortaya kar. Zaten, kanunlarn ve dinlerin var olma sebebi de budur. Dinsel retilerin istedii ey, o nefse hkimiyet, ruh dengeyi ve toplum dzenini bozacak yasaklar delme arzusunu engellemek veya pasifize etmektir. Fakat tarihsel srete gnahlarn, yasaklarn ve ayplarn kapsam o kadar geniletilmitir ki, pozitif merak bile ilevini srdremeyecek hle gelmitir. nk ayp-gnah-yasak ls ocuklara ok erken yata ve daha beyinsel naklar rlmeden nce empoze edildii iin, bu dengesiz ve salksz eitim onlardaki merak igdsn kreltmekte ve yaratclklarn engellemektedir. Mucitlerin ve icatlarn, yasaklarn az olduu toplumlarda daha fazla grlmesi bir

tesadf olmasa gerek! - Yani sizce, bir toplumun bilim ve teknolojide geri kalmasnn nedeni

yasaklarn ve gnahlarn fazlaldr, yle mi?


- Evet, ama sadece onlar deil tabi. Daha yzlerce faktr var. Fakat merakn ocuk yata kreltilmesi bence en nemli sebeptir. - Bu szleriniz bana bilimin akaryakt cehalettir szn anmsatt. Bilim

cehaletin stne gittike, bilinmeyenler birer birer bilinir hle geliyor ve bylece yeni bilgiler tryor. Fakat her yeni bilgi, daha nce akla gelmeyen yeni sorular douruyor ve dolaysyla insan zihninde yeni cehaletlere yol ayor. Yani bildike bilmediklerimizin okluunu daha iyi anlyoruz. Bu durum da bizde yeni meraklarn domasna neden oluyor. Bu merak igdsn tetikleyen bir gen var m, yoksa merak sadece dnen insandaki beyinsel bir fonksiyon mu?
- Byle bir genin varlna dair birka ipucu mevcut. 20nci kromozom zerinde, PRP (Protiz Rezistansl Protein) denen kk bir gen var. Ne tr bir ilevi olduu henz tam olarak anlalamam ama bu genin beyinde ald ve dnce sisteminde etkin olduu sanlyor. Merakn genetik olduunu ben en ak hliyle ocuklarda gryorum. Daha konumay renmedii iin kltrel etkiler altna girmemi bir ocuun her taraf kartrmas ve her eyi ellemesi buna en gzel kanttr. te bu gd, krd eyalardan balayarak ocua su iletmeye o zaman balar. Konumaya balaynca sorduu binlerce soru da merak igdsnn bir baka kantdr. - Acaba insanlarn agresif davranmasnn nedeni de genetik olabilir mi? - Genetik yapmzda var olan iki temel igd yaamak ve remektir demitik. Yaamak gdsn iki temel davranla tatmin ederiz: Yiyecek tketmek ve bir tehlike annda vurmak veya kamak Vurmak gds; beyin gelitike ve Sosyal Bilin olgunlatka, bir savunma mekanizmas olarak agresif davranma ekline dnr. Ama bu mekanizma kltrel etkiler yznden gereksiz yere ldrme davranna kadar genileyebilir. rnein dnyada 6,5 milyar insan var ve ayn sayda da yaban kurt var diyelim. Protein gereksinimi ayn olan bu iki canl trnn ldrdkleri dier canllar sayacak olursanz, insanlarn kurtlardan ok daha fazla sayda canl ldrdn saptayabilirsiniz. nsanlar protein ihtiyalarn karlamak iin ldrdkleri iftlik ve kmes hayvanlarndan baka, zevk iin avlanrlar ve karlarn ya da toplumsal statlerini korumak iin savalarda veya barta birbirini ldrrler. Bu ilave katliamlar insanlar kendilerini her bakmdan daha emniyette hissetmek ve vur gdsn doyurmak iin de yaparlar. Bunu da kolayca rasyonalize ederek, sululuk duygusundan kurtulmak isterler. Buradan kan sonuca gre; agresif davranma temelde genetiktir, diyebiliriz.

- Efendim, Evliya elebinin byk cesaretle edindii seyahat zgrl gibi, zgrlk; insann ok deer verdii ve urunda srekli savat bir kavram. Agresif davranlarn bir nedeni de bu deil mi? Ayrca doann da, gzleyebildiimiz bir zgrlk anlay var. Acaba zgrlk kavram genetik ifrelerimize mi kaytl?
DOA, NSAN VE ZGRLK - Nasl ki evren, sonsuzluk ve hilik paradoksu ile var olmusa; iindeki her fenomen, her olay ve her grng de ztlklar paradoksu sayesinde var olmaktadr. Evrene enerji dzeyinde baktmzda grrz ki: Madde soyut enerjinin somutlam hlidir ve maddenin gerek boyutlar; en, boy ve ykseklik deil; pozitif, negatif ve ntrdr. Bir ey ntr (yksz) ise duraandr. Varln ortaya koymas ve i grmesi iin

eit miktarda negatife ve pozitife blnmesi gerekir. Yani, enerji olarak yksz bir evren; iinde madde, uzay, zaman ve hibir hareket olmayan, Kara Delik tesi Teklik (Singularity) denen bir evrendir. Bu nedenle, bilincimiz sayesinde farkna vardmz her oluumun kkeninde pasif ntr ve aktif pozitif veya aktif negatif vardr. O bakmdan, her ey kendisi ve zdd sayesinde var olur. zgrlk de byledir. Esaret olmasayd hrriyet de olmazd. Dnyadaki esaretin tmn yok ederseniz, o zaman zgrlk -zdd olmad iin- pozitif deerini kaybeder ve ntr hle dnr. Bylece zgrlk (pozitif) ve esaret (negatif) kavramlarndan artk sz edilemez. Eer tm dnyada tarihten beri srekli koyu bir esaret rejimi olsayd, bizler bunu yaamn doal bir gidii zannedecek ve zgr davranan veya zgrlk isteyen bireyleri belki de iddetle cezalandracaktk. Burada bir nansa dikkatinizi ekmek isterim: Pozitif ve negatif enerji trlerine bu isimleri takan insanoludur. Olaya doa gzlnden baktmzda, ikisinin de ayn deerde, gerekli ve art olduklarn grrz ve birisi dierine tercih edilmez. Fakat biz, kltrel geliim srecinde, bunlar iyi ve kt olarak snflandrm ve hatta pozitif enerjiye, sahip olduu deerden daha fazla art bir deer yklemiiz. Dolaysyla, doann gznde bizim deerlerimiz sbjektif ve grecelidir. Temelde, bizim ok deer verdiimiz zgrlk de, kandmz esaret de, doada eit deere sahiptir. Aslnda, zgrlk ve tutsaklk evrenin ileyiinde vardr. Ben zgrl Kinetik Pozitif ve tutsakl da Potansiyel Negatif olarak alglyorum. Yani zgrce hareket eden mikroorganizmalardan ve hayvanlardan tutun da, rzgara, yamura, depreme ve spernovalara dnen yldzlara kadar evrende olaanst zgr ve dinamik bir yap gzleniyor. Fakat topraa balanm bitkiler ve milyonlarca yldr yerinden kmldamayan kayalara kadar, dolam kabiliyetini yitirmi ve esaret hayat yaayan varlklar da var. nk ne kadar kinetik zgrlk varsa, o kadar potansiyel tutsaklk olmas gerekiyor. - Peki, zgrl oluturan temel etken evrendeki dinamizmdir sonucu kyor mu

buradan?
- Tabi... Evrendeki her ey srekli deiiyor ve yenileniyor. Ve evren srekli geniledii iin yldz kmeleri bile durmadan konum deitiriyorlar. Bunca hareket ve deiim esnasnda, potansiyel esaret, kinetik zgrle dnme abas gsteriyor ve olana buluyor. Bu abay en yaknmdaki bitkilerde her mevsim gzlyorum. Onlar da -hayvanlar gibi- zgrce yer deitirmek iin ok ilgin yntemlere bavuruyorlar. Szgelimi, hayvanlara ve insanlara rvet olarak ikram ettikleri meyvelerindeki ekirdekler veya polenler sayesinde, baka topraklarda yeermek arzularn hayretle ve heyecanla izliyorum. ieklerini bin bir renge boyamalarnn asl nedeninin, uan bceklerin ve kularn dikkatlerini ekip genlerini uzak diyarlara da gnderme gayretleri olduunu dndke, zgrln deerine daha fazla art yklemeden edemiyorum. Fakat mutlak zgrlk doada tek bana bulunmad iin, insann bu zlemini mutlak mnda tatmin etmesi asla mmkn olmayacak. Zira bulduu her pratik yntem, benliinde potansiyel tutsakl da tayacaktr. nsansoyu evrenin bir paras olduu ve genlerine kodlanm Doa Kanunlarna uyduu iin, srekli bir zgrlk ve dinamizm aray iinde olmu ve olmaya devam edecektir. Bunlar iin gerektiinde agresif davranmay ve savamay kolayca gze almaktadr. On binlerce yl nce, Bursadan yola kan bir maymun, yere basmadan, daldan dala atlayarak Karsa ve hatta ine kadar gidebilirmi. O yemyeil dnyada yaayan ve korku iinde ama zgrce dolaan insanolu; derebeylikler, etraf surlarla evrili kentler ve devletler kurmaya balaynca korkularn azaltt ama zgrln de kstlam oldu. Surlara hapsolan insan bir de totaliter rejimlerin basks altna girince,

zgrln tekrar kazanmann savan vermeye balad. Bu kabarm zgrlk igds ve zlemi uruna hlen savayor ve demokraside bulmu grnyor. Bir vine aac, filiz andan ergenlik ana kadar toprak ve hava koullarnn el verdii kadaryla ve fakat dallarn ve yapraklarn zgrce salarak byr; ama onun bir nar aacna dnme zgrl asla yoktur. Bunun gibi, insann -sosyobiyolojik bir canl olmasndan tr- Doa Yasalarnn ve toplumsal kanunlarn tamamen dna kma zgrl bulunmamaktadr. Yetenekleri elverdii iin zaman zaman bu yasalar delebilir, ama bunun bedeli zgrln veya yaamn yitirmek olur. Ben zgrl -bu limitleri amamak kaydyla- doal ve kozmik bir hak olarak gryorum. - Efendim, insanolu belki bu limitler iinde kalmakla yetinmeyecek ve daha

zgr bir dnya kurmak isteyecektir. Hatta, genetik mhendislik sayesinde bir gn belki doasn bile deitirebilecek. O zaman kurduunuz denklemi deitirmek zorunda kalmayacak msnz?
- Hayr, tutsaklk ve zgrlk dengesi hi deimeyecektir. Byk Skma, yani bir anlamda Evrenin Kyameti 5 milyar sene sonra gerekleecek deniliyor. Hayal gcmz aan bu zaman iinde, diyelim ki insanolu o kadar olumlu bir evrim sreci geirdi ve o kadar yksek bir bilin dzeyi yakalad ki, k hzndan daha hzl hareket ederek, evrenin her yerini mesken yapt ve sonsuza yakn bir zgrlk kazand. O zaman art deerdeki zgrlk o kadar byynce, eksi deerdeki esaret de ayn oranda byyecektir. Ve sonra bom! Byk Skma!... Tm evren ve iindeki zgr insan nce kara deliklere, sonra da Teklik denen o hilie hapsolup, gidecek. Ve ar zgrle kar ar tutsaklk denklemi yine alacak. Bence, insanolunun ta ilkalarda kaybettii ve ancak Magna Carta ile ucunu yakalad zgrlnn snrlar, nsan Haklar Evrensel Bildirgesinde listelenmitir, ama henz bu liste bile uygulanmamaktadr. zgrln evrimini zorlamak ve onu devrimle edinmeye kalkmak, ortaya yeni esaret trleri karacaktr. O nedenle, bu greli kavram doal denge terazisinde tartarak anlar ve uygularsak, bizi tatmin edecek zgr bir dnyay kurmamz daha da kolaylaacaktr. zgrl, daldan dala atlayp gezen maymun rneinde olduu gibi uaktan uaa atlayp, dnyay dolaabilmek balamnda anladmz srece de, bu evrimi hzlandrma olanana kavuamayz. Gerek zgrl, kendi doamza ve tarihsel diyalektik srecimize uygun biimde yaayarak ve fakat kendi totaliter ve banaz fikirlerimizi saf d brakmak iin mcadele ederek bulabiliriz.

- Peki, genetik ifrelerimiz bize ne kadar zgrlk tanyor?


GENLERN ESR MYZ - Burada ncelikle birka kavram arasndaki ilikiyi akla kavuturmak lazm: zgr irade, zgrlk, kaos, belirsizlik, belirlenimcilik (determinizm) gibi... Baknz, zgr iradenin nefes ald ve hayat damarlarnn beslendii kaynak olan zgrlk, aslnda determinizm, kaos ve belirsizliklerin eseridir. DNAlar konuurken fark ettiiniz gibi, determinist birer mekanizma olan genler, belirsiz birer eylem olan davranlarmz ve dncelerimizi etkiliyorlar. Buna karn zgr dnce ve davranlarmz da genlerimizin mekanik yapsn deitirebiliyor. inde bylesine belirsiz ve hercmer bir etkileimin olduu bir sistemde, mekanik ve determinist bir mekanizmann yaamasna olanak yoktur. Newton mekaniine gre, tm evren kurulu bir saat gibi hareket eder ve iindeki her ey bilardo toplar gibi nceden belirlenmi ynlere doru gidip gelirler. Bu etkitepki mekanizmas determinist bir oluumdan baka bir ey deildir.

Neyse ki Newton bu konuda yanlmtr; evrende aslnda bir kaos yaanmaktadr. Bu kaosu Heisenberg, Belirsizlik lkesi dedii bir kavramla aklamaya almtr. Heisenberg, Mikro ve Makroevrende hibir eyin belirli, yani determinist olmadn savunur. Fakat Kaos Teorisine kulak verirseniz, Newtonun da, Heisenbergin de hakl olduunu grebilirsiniz. Yani: Kaos gibi grnen bir sistemi oluturan elemanlar veya olaylar arasndaki iliki o kadar ok ve karmaktr ki, sistemin paralarn teker teker belirleyip isimlendirseniz dahi, olaylarn sonucunu kestirmeniz yine mmkn olmayabilir. Ve en basit kurguya sahip sistemlerden bile ok karmak sonular kabilir. rnein yamurun nasl yad ve kar tanelerinin nasl olutuu artk iyice belirlenmitir; fakat bunlarn ne zaman, nerede ve ne miktarda yaacan hi kimse kesinkes bilemez; ancak baz tahminlerde bulunabilir. Serbest ekonomi piyasalar da byle bir sistemdir. geler determinist, ama sonu belirsizdir. nsan davranlar ve kiilik arasndaki iliki de bylesi bir karakteristie sahiptir. Hibir insann bir dakika sonra nasl davranacan bilemezsiniz. Buna ramen, insann davran kalplar uzun vadede ortaya kt iin, onun kiisel zelliklerini kestirmek kolaylar. Mesel benim bu akam ne zaman yemek yiyeceimi veya yiyip yemeyeceimi bilemezsiniz; ama gelecek 3 gn iinde mutlaka bir eyler yiyeceimi tahmin edebilirsiniz. Aslnda yemek yiyebilmem birok determinist etkene baldr: Alm genler belirler; yemeimi hava koullar, iftiler ve bitkiler; yemek zamanm ise sosyal ve biyolojik koullarm. Bu genetik ve dsal koullar benim yemek alkanlm belirler; fakat yine de zaman hakknda tam bir tahmin yrtmenize olanak vermez. Ama eninde sonunda mutlaka bir eyler yiyeceimi bilirsiniz. te bu da bir determinizmdir. Benim zgrlm, determinizm ve belirsizlik limitleri arasnda kalan bu alanda ortaya kar. Yani zgrlk, ulardaki siyah ve beyazda deil, aradaki gri tonlardadr. - Acaba bu siyah ve beyaz renklere de esaret mi diyoruz? - Hayr. Bence yle dnmek lazm: D koullarn veya dier insanlarn bana empoze ettii determinizm zgr irademe her zaman ters gelir. Buna kt determinizm diyebiliriz. Bunun yannda, kendi genlerimin ve kendi dncelerimin bana empoze ettii determinizm bana iyi gelir. Buna da iyi determinizm diyebiliriz. te, zgrlk, aslnda iyi determinizmin ta kendisidir: Kendi limitlerimizi anlayp kabullenme ve bu snrlar iinde kendi seeneklerimizi yaamaktr. Bizi bu seeneklere sahip kmaya iten nedenler de hem genetik, hem de kltreldir; bir baka deyile, Biyolojik ve Sosyal Bilintir. nk genler kendi ifrelerini kullanmak istedikleri iin, bizi baka genlere ve geleneklere sahip insanlarn emirlerine kar kmak iin gdmlerler. rnein, yardm istemeyen insanlara yardm emeyi istekle yaparz; fakat bize emreden insanlarn ilerini ya savsaklar ya da zorla veya stres altnda yaparz. te bu nedenledir ki, emir altnda olan insanlar daha fazla strese girerler ve o yzden daha yksek kalp hastal riski tarlar. nsan olarak hepimiz, davranlarmz da etkileyen bir genetik determinizm sahibiyiz. Bunun adn Ben koymuuz. Ama Yunusun dedii gibi, Bende bir ben var, benden ieru... te o ben: Kolektif Bendir.

- Efendim, benliini determinist ya da zgr bir dnyada yaamak isteyen Benin amac ne olmaldr. Yani, yaamn amac nedir?
YAAMIN AMACI VE EVRM - Ben izaf kavramlara hep ekinceli yaklarm. Ama szc de en greceli kavramlardan biridir: Kimin nereden, hangi gzle ve ne zaman baktna bal olarak deien, olduka sbjektif bir kavramn ismidir. Bu soruyu kime sorarsanz farkl yantlar alrsnz. Ben bunu yadrgamyorum; nk bu durum monotonluu itici

bulan insan doasnn bir sonucudur. Aslnda, insanoluna zg amalar koleksiyonu iinde birbirinin ayns ve benzeri olan sadece birka temel gaye bulabilirisiniz. Bunlar da evrensel ortak paydalardr. Doadan balarsak, onun nde gelen iki amac; remek ve evrimlemektir. nk yaamak iin, oalmak ve deiken evre koullarna adapte olmak zorundadr. Bu gayesini milyonlarca yldan beri yeryznde byk bir baaryla gerekletirdiine hayretle tank oluyoruz. Doann nemli paras olan insann ise temel amac var: remek, evre koullarna ve topluma uyum salayarak yaam srdrmek ve -dier canllarda bulunmayan yaratcl sayesinde- bir dizi kltrel deer ve ekonomik kazanm retmek. amzdaki 6,5 milyar insann binlerce gayesinin kkleri bu ana kaynaktan beslenir. Fakat 50 milenyum nce, dier canllar gibi, insann da sadece iki temel amac vard; yaamak ve remek. - Neden 50 bin yl? - Aslnda bu zaman 250 bin yl olarak kabul edenler de var; ama 50 bin sene ncesi, insann konumaya, dnmeye ve alet yapmaya balad adr. Bu saptama, elimizde 50 bin sene ncesine degin hibir yapay kalnt olmayna ve insan kafatas ve beyin byklnn 50 bin senedir hi deimediine dayanlarak yaplmaktadr. Zaten, 15-20 bin sene ncesine gittiinizde bile insanlarn ne denli doal ve ilkel yaadklarna tank olabilirsiniz. Demek ki amal insan bu evreden sonra gelimeye balam; elini ve dilini daha iyi kullanarak, kltr altyapsn oluturmaya 50 bin yl nce koyulmutur. - O hlde dnen ve ahlk deerleri olan insan dinsel balamda temsil eden

dem ve Havva 50 bin yanda demektir bu, yle mi?


- Evet. Madem ki Hz. dem konuabiliyor ve ilk emir olan ldrmek gnahtr yasan koyabiliyordu, yleyse insan kltrnn ve etiinin babas saylabilir. - Fakat bilim adamlar ile din adamlar bu konuda bir trl anlaamyorlar... - Efendim, Charles Darwine (1809-1882) kadar, altn izerek sylyorum, bu konuda aralarnda byk bir ihtilaf yoktu. Zaten bilim de fazla gelimemiti. Fakat, Darwin 1859 ylnda Trlerin Kkeni adl kitabn yaymlaynca, bu srpriz ve kilise retilerini yadsyan teoriyi destekleyen ok sayda bilim adam ve i adam oldu. 142 senedir hl kantlanmam ve kanunlamam bir teori olarak bekleyen Darwinin tezini, pek ok insan kanun gibi grd ve hararetle savundu. Bunun arkasnda duran bilimsel itah yannda, altnda yatan baka sebepler de vard: Bata, engizisyon gibi insan onuruna ve haklarna tamamen aykr bir sistem kurmu ve uygulam olan Kilisenin hl elinde bulundurduu grkemli gc kertmek ve paylamak amac geliyordu. Ayrca, gelien ateizmi ve kapitalizmi destekler grnt verdii iin, Evrim Teorisi bu evreler tarafndan neredeyse gklere karld. Kald ki, Darwinizm gibi bir akm kapitalizmin geliimi iin gerekliydi. Darwin ne diyordu?... Tm bitkiler ve hayvanlar milyonlarca yl nce ortaya km ilkel canllarn evrimleerek bakalamas sonucu ortaya kmtr. Bu evrimsel deiim, doal bir ayklama mekanizmasnn sonucudur (Doal Seleksiyon). Yani, bir canlda gl olan zellikler dier nesillere kaltm yoluyla geerken, gsz zellikler yava yava tercih edilmemi ve kaybolmutur. 300 milyon yldan beri devam eden bu ayklama, sonuta bu kadar eitli ve mkemmel canllarn olumasn salamtr. Darwinin mantk zinciri yleydi: Nasl ki bir ifti iki ineinden birini kesmek zorunda kalnca st az olan kesmeyi yeler ve yararl olan yaatr... Nasl ki iki meyve aacndan az meyve vereni keser ve bire on veren buday yerine, bire otuz veren buday ekerse, Tabiat

da byle bir genetik seim yapar. klim koullar ktletiinde, hastalklar arttnda, dmanlar oaldnda ve yiyecek kaynaklar azaldnda trler arasnda rekabet artar, gszler telef olur ve gller ayakta kalr. Bylece, en fazla ie yarayan zellikler gelecek kuaklara aktarlm olur. Bu mekanizma bazen an deiimlerle (mutasyon) bozulabilir. Bu yeni trlerin oluumunu salar. Doal ayklama bunlar da zamanla gl hle dntrr. nsanlar bile a yoluyla yeni trler oluturabilmektedir. Doa bu ii, ok daha uygun ve mkemmel biimde yapmaktadr. Buraya kadar Kilisenin gsterdii tepki aslnda onlarn ne denli banaz dndklerini ortaya koyuyordu. Zira Darwin, doal bir srecin nasl iledii zerine gzlemlerini aklamt. Fakat, esas kyamet, Darwinin 1871de yaymlad Descent of Man adl kitabndan sonra koptu. Darwin, insanlarla maymunlar arasndaki benzerlikten sz edince, Kilise ile Bilim Dnyasnn aras iyice ald. Bilim adamlar da kendi aralarnda Darwinciler ve Dindarlar olarak ikiye blndler. Oysa Darwin, Tanry inkr etmemi; doada var olan evrim gereine parmak basmt. Teorisinde yanllklar ve eksikler vard ve ncille atyordu ama Tanr anlay ile atan fikirler ne srmedii birok bilim adam tarafndan savunuluyordu. Osmanl ulemas bile Darwinin teorilerini tehlikeli bulmu ve kitaplarnn okunmasn yasaklamt. Botanik, Zooloji, Tp ve Antropoloji dallarndaki son 100 yllk gelimelerin ve bulgularn hibirisi bu teoriyi kanunlatracak kantlar ortaya karamad. Ben, bilimsel dnmeye saygmdan ve ballmdan dolay bu teoriyi kantlanncaya kadar- sadece nemli bir tez olarak grmeye devam edeceim. Zaten evrim kelimesini de trlerin birbirinden tredii balamnda deil, evre koullarna adaptasyonu ve bu sayede geliimi anlamnda kullanyorum.

- Yani, sizce evrim yeni trler ortaya karmyor, ama trlerin geliimi evrim sayesinde oluyor...
- Hayr, yeni trler de evrim yoluyla ortaya kyor ama bir trn dierinden trediine inanmam iin elimde somut kantlar olmas gerekir. rnein, domuzdan file veya filden zrafaya geii gsteren bir dizi fosil iskelet olmas lazm. Ama bu geileri gsterecek bir tek iskelet bulunamad.

- Peki diyelim ki, hayvanlarn genetik ifreleri zldke Darwinci grler daha da ne kacak ve belki de kanunlaacak. O zaman bunu dinsel retilerle ve kutsal kitaplarla nasl badatracak din adamlar?
- Bunun olacana pek ihtimal vermiyorum; ama eer teori dorulanrsa, ortalk baya karacak. Fakat bir mddet sonra yaplacak yorumlar sayesinde sular yine durulacak ve inananlar bir yolunu bulup, bu bulgularn kutsal kitaplarla elimediini, sadece binlerce yldr yaplan yanl yorumlar dzelttiini syleyecekler. Bu bylece devam edip gidecek. - Sizce inan denen olgu neden bu kadar inat, yani kolay kolay deimiyor? - Esasen inan, dncenin kat bir trevidir. Dncenin yaps irdeleyici, sorgulayc ve su gibi akcdr: Girdii kabn eklini alr, stne ekleyip hacmini artrabilirsiniz. Bazen kendisinden daha kuvvetli bir dnce ile karlatnda buharlap yok olur. Kimi zaman da katlar veya buz kesilir. Bir dnceyi deimez dnceler klasrne koyar ve o klasre o dncenin doru olduunu destekleyen bilgileri de depolayp uzun sre saklarsanz; o dnce zamanla katlap buz donar ve bir inan veya ideoloji hline dnr. te inan byledir; dncenin donmu hlidir. Dnce gibi esnek deildir, daha ileri gitme olana kstl olduu iin hantal ve tembeldir, krlgandr ve kolay kolay buharlamaz. Kendisini yaatan evre koullarn bulduunda daha da katlar ve bir aysberg gibi

byr. - Ya yanl inanlar?... - Kirli suyun donmas gibi, yanl inan da donar ve katlar. Onun da buharlamas o kadar kolay deildir: Yanl bir inanc veya ideolojiyi besleyip byttnz iin, artk o inanc bir evldnz gibi kolay kolay terk edemezsiniz. Yaamnz onun dikte ettirdii biimde kurgularsnz. Bu durum doamza ve Doa Kanunlarna aykr deildir: Nasl ki enerji donduu zaman maddeye dnyorsa; bir enerji tr olan dnce de donduu zaman inanca, lkye, ideolojiye veya ahlk deerlere dnr. Etik dediimiz ahlk deerlerin tm; tarihten beri rettiimiz dncelerin kat bilekesidir. Bir dine inanan kiinin iman ne kadar kat ise, bir ateistin inanszl da o kadar katdr. Ve aslnda ikisi de ayn dnce pnarndan kp, birbirine zt kutuplarda buzlanmlardr.

- Efendim, bu noktada bir parantez aalm isterseniz: Yaamn amac mutlu olmaktr diyen epeyce yaygn bir dnce var. Bu dnce bir buzda gibi donup bydke bir ideoloji mi olacaktr sizce?
MUTLULUK SORUNU - Baknz, bu grn ok popler olmasnn esas nedeni mutluluk nedir? ve yaamn amac nedir? sorularna kolayca yant bulunamamasdr. Sorular insan zihnini zorlaynca, genelde kolaycla kaar ve bulunmu bir yant benimsemeyi yeleriz. Bu iki soruya kolay yantlar verilememesinin asl nedeni ise, bunlarn izaf olmasdr. Mutluluk anlay ve yaamn amac kiiden kiiye deiebilir. Bu konularda imdiye dek on binlerce kitap yazlmasnn ve binlerce farkl yant bulunmasnn sebebi bu izafiyetten kaynaklanmaktadr. Oysa, mutluluk bir makineye benzer: Ne kadar basitse, o kadar az bozulur. Bu alnty biraz amak isterim: Bence hayat, insan ve evreni iyi tanm olmak; insanda heyecan yaratt gibi bezginlik de yaratyor. O nedenle, merakl birok insann hayata tutunmalar zorlayor. Bu zorluu yenmek iin, kii, btn deerlerinin odak noktas olacak bir adanmlk ilkesi ve amac gelitiriyor. O zaman da gcn bir veya iki yne doru kanalize etmi oluyor. Albert Camus, insann elinde tutmak zorunda olduu yksek ahlk ve gksel deerleri ieren amalarn korumak iin, karlat engellere bakaldrmasnn gerekli olduunu; bu mcadelenin anlamsz olan hayata, biim ve renk vereceini anlatmaya almtr. Nietzsche, yaamak iin bir nedeni olan kii hemen hemen her eye katlanabilir der. Aslnda, varolu meselesi, genetik detaylara kadar inen kiiye rktc gelebilir. Kromozomlarn, yaamn varolu sebebini ve zgrln snrlarn belirlediini kavrayan insan biraz karamsarla debilir. Grnteki amac sadece reme ve evrim olan doann bu banal gayesinin esiri olmamak iin, dnen ve aratran ve yaratcln kullanan insan kendine -doaya ramen ve doaya kar olmak zerebir hedef veya erekler dizisi oluturmak zorundadr. nsan genomundaki genetik hafzaya, sadece yaamay ve remeyi empoze eden bir dzenek gzyle baklmamaldr. Aksi hlde, yaamakta hibir anlam ve ama gremeyen, bu yzden yaamn srdrmeyi mnsz bulan kii ok ey kaybeder. Oysa, hayatn bir anlam olduu inanc, en rktc koullarda bile kiinin yaama sarlmasna yardmc olur. nsann kendi idealleri ve deerleri iin yaayabilme ve hatta lebilme yetenei vardr. Aradn bulmas hlinde ise; onu yitirmemek iin ac ekmeye, z vermeye ve en zorlu koullara dahi katlanmaya raz olur. Esasen anlam aray, insana zg ve

nemli bir gereksinimdir. Hayatta ama ve anlam yakalayamam insanlarn mutlu olmalar hemen hemen olanakszdr. Anlam aray, ruh salnn da kuvvetli bir gstergesidir. Ama yoksunluu ise, duyusal uyumsuzluun bir gstergesidir. Albert Einsteinin deyimiyle, Yaam anlamsz gren kii hem mutsuzdur hem de yaama uygun deildir. Dnen ve duyumsayan bir varlk olarak insann anlamdan yoksun bir dnyada var olmas imknsz gibidir. nsan ister ilkel isterse meden olsun, bu amatan kaamaz ve yalnzca hayvansal varla hizmet etmekten daha yksek bir ama iin atlm gstermedii srece; yaamdan, hayvanlarnkinden daha yksek bir deer talep edemeyecektir. nsan: Ruh denen varlk ile madde denen varln bir sentezidir. Bu yzden insann hayattaki amalarndan, en azndan yars bedeniyle ilgili, dier yars da ruh ynyle ilgilidir. Hayat srf maddesel bir olgu olmaktan karp, ruhsal bir kaynaktan tap gelen gereklerin de tesiri altnda dzenlemek gerekir. nsann anlam aray ile deer olgusu arasnda tkenmez bir mnasebet vardr: Deerlerle ilikisi bulunan kiinin yaam, deerlerin gerekletirilmesine katk yaptka anlam kazanr. Zaten hayatn anlam da, deerler edinilip yaandnda kavranr. yle anlalyor ki yaam, anlamn bir lde deerlere borludur. te btn bu nedenlerden dolay; insan, amalarn gerekletirdii ve deerlerini yaatabildii oranda mutlu olur. Baknz Shakespeare ne diyor:

nsanlarn ou sevmekten korkuyor, kaybetmekten korktuu iin. Sevilmekten korkuyor, kendisini sevilmeye lyk grmedii iin. Dnmekten korkuyor, sorumluluk getirecei iin. Konumaktan korkuyor, eletirilmekten korktuu iin. Duygularn ifade etmekten korkuyor, reddedilmekten korktuu iin. Yalanmaktan korkuyor, genliinin kymetini bilmedii iin. Unutulmaktan korkuyor, dnyaya iyi bir ey vermedii iin. lmekten korkuyor, aslnda yaamay bilmedii iin. Ve yaamdan korkuyor, kendisi yerine bakalarna gre yaad iin.
-Efendim, sadece bu szleriniz zerine bile birka kitap yazlabilir, teekkr ederim. Acaba yaama anlam katan duygularmz da genlerin etkisinde mi? rnein, insanlarn birbirine ksmesinin genetik bir nedeni var mdr sizce? DUYGULAR KALPTE M, BEYNDE M - Ksme bir krlganlk iaretidir ve krlma duygusunun dourduu bir tepki veya davran biimidir. Krgnln iddetine gre, kii kendine, dostlarna ve hatta tm dnyaya ksebilir ve bu duygusal tepkiyi ksa veya uzun sre gtrebilir. Krlma, ac ve akla birlikte ruhsal dengemizi en ok etkileyen duygudan biridir.

nsan kran ve ac veren nedenler arasnda temel faktr vardr: Ktlkler, hatalar ve gerekler. Ksmeye neden olan bu etken, birbirleriyle i ie birer iliki iindedir. rnein, gerekler bizi krabilir ama hatal ve rencide edici ekilde yzmze vurulduu zaman, ktle ve acya dnebilir ve ksmeye yol aar. Keza, bize hak ettiimiz bir ktlk yaplabilir; fakat gerei ierdii hlde acya ve krgnla sebep olur. Ayrca, hatalar hem ktlkleri, hem de gerei dourabilirler. Krgnlk duygularn en yanltc olandr. Bu becerisi, kendisini gizleyebilmesinden ve sevgi, sempati, sayg, zveri gibi dier duygularn postuna brnme yeteneine sahip olmasndan kaynaklanr. Birine iten ie kstmz hlde, yalan bir sevgi ve sayg gsterdiimiz hller, kzgnln bu maskesini kulland anlardr. nsann en iddetli aclara dayanabilmesi de bu duygunun bir bukalemun gibi rengini deitirebilme zelliine sahip olmasndandr: Aclar bir ekilde rasyonalize ederek, dayanlr hle getirebilmemizi salar. Aslnda, bize ok karmak, anlalmaz ve mantksz gelen duygularmz fiziksel birer oluumdur, evrim kurallarna uyar ve iinde doa mant tar. Yani, btn duygularn birer mant, sebebi ve sonucu vardr. Ve btn duygular genlerden gelen emirler zerine retilen enzimler, hormonlar ve beyindeki nrotransmiter denen salglar sayesinde oluurlar. Dar erevede mantksz grnen ve rasyonel dnce tarafndan srekli dlanan duygular, geni perspektiften bakldnda bilincimizin en vazgeilmez yap talarndan biridir. Ama salt bilgi zerine oturttuumuz yanl eitim sistemi yznden, bu potansiyel hazinemizden yeterince yararlanamamaktayz. Son yllarda yaplan aratrmalar sonucunda, IQ testlerinin yerini EQ (duygusal zek) testlerine brakm olmas, bu tutsak kalm beyinsel ve genetik gcmzn aa karlmas, kullanlmas ve belki de daha heyecanl bir an balangcnn mjdecisidir. Ben bu potansiyel yeteneimiz sayesinde evrimsel bir srama yapacamz bile dnyorum. nk bizi dier canllardan ayran ve stn klan ey: Duygusal, psikolojik ve ruhsal yapmzla birlikte beyin hcrelerimizdeki genetik bilgi bankas nn hafzadr. Bu genetik bellei ilkretim, lise ve faklte gibi dzeye ayrmak mmkndr: Temel Evrim Mant, Orta Evrim Mant ve stn Evrim Mant. Doadaki fizik ve matematik kanunlarnn evrim yoluyla biyolojimize ilenmi hli, Temel Evrim Mant ierir. Bu, Biyolojik Bilinin bir parasdr. Bu bilgi hayatta kalmamz salar: Yani, reme, beslenme, evreyi alglama ve bir tehlike annda vurma veya kama gdlerini dourur. Orta Evrim Mant: Snama ve yanlma yntemiyle renme yeteneidir. Bunu tm hayvanlarda ve ocuklarda grebiliriz. Ben buna ham bilin diyorum. stn Evrim Mant ise: Akademik dzeyde dnme, renme, gzleme, rasyonel davranma ve bilgiden bilgi retmektir. Bu sistem, baz hayvanlarda ilkel dzeyde gzlenir fakat insanlarda stn bir gelime gstermitir ve Sosyal Bilinin bir parasdr. te btn duygu ve dncelerimiz bu mantk dzeyinin kombinezonlar ve varyasyonlardr. Bu eitlemelerin hem negatif hem de pozitif boyutlar vardr: Sevgi ve nefret, sevin ve fke, mutluluk ve mutsuzluk gibi... Bunlarn birinden dierine geii ok kolay ve an olarak gerekleebilir. Duygularn oluumunu bir aacn anatomisine de benzetebiliriz: Duygular uyaran sinir hcrelerini ve aralarndaki balantlar aacn kklerine benzetirsek; bu uyarlar tetikleyen dnce veya d evre faktrleri aacn gvdesi ve dallar olur. Gvde, yani dnce ve evre, negatif olduu zaman btn dallar ve yapraklar negatif olur ve kklere bile negatif sinyaller ular. O hlde, pozitif dnmek ve pozitif evre

koullarnda yaamak, duygusal denge ve verimlilik bakmndan son derece nemli iki etkendir. Bence baarnn srlarndan biri de budur. - Duygu ile his arasnda bir fark var m? - Evet, aralarnda bir nans var ama iin iine heyecan da katarak aklayalm: His (feeling): Herhangi bir eye kar zihinde veya bedende oluan ve younluu yksek olmayan bir duygusal tepkinin farkna varma iidir (awareness). rnein bir aya topallayarak yryen bir kediye duyulan acma hissi, farkna varlan bylesi bir tepkidir. Duygu (emotion): Farkna varlan bir hissin kuvvetlenerek, bilinte ve bedende genel bir uyarlmlk hli (arousal) oluturmasdr. Korku, znt, ak gibi Heyecan (excitement) ise: Duyguya oranla daha ksa sreli; ama daha youn ve iddetli bir uyarlmlk hlidir. Yani abuk gelip geen, iddetli bir duygudur. Yreim azma geldi!, Kan beynime srad! veya Kendimi zor tuttum! ifadelerindeki iddetli duygusal hller, heyecan kategorisine girerler. Vcudun sadece bir organn veya blgesini uyarmak gereksinimi ortaya kt zaman, beyin o organa bir sinirsel sinyal (impulse) gnderir ve bu sinyal bir refleks hareketi yaratr. Fakat beyin, bedenin tmn uyarma ihtiyac hissettii zaman, bu ii bir sr sinyal gnderip zahmetli bir ekilde yapmaz. Hangi duygu veya refleks uyandrlacaksa, o duyguyu gerekletirecek hormonlar reten salg bezlerine bir sinyal gnderir ve baz hormonlar hemen retilip, kan dolamna aktlrlar. Bylece en ge 6 saniye iinde, o hormonun yaratt duyguya kaplrz. Heyecanlanma gerektii zaman ise, hem hormonlar hem de sinir sistemi kullanlr.

- Bu arada szn ettiiniz Duygusal zeknn tanmn yapar msnz?


DUYGUSAL ZEKMIZ - Duygusal zeknn ierii henz tam olarak anlalamamtr ve hatta tanm bile henz bilimsellik kazanmamtr. Fakat ncelikle duygu derken nelerden sz ettiimizi saptamak ve hafzamz tazelemek bakmndan u listeye bir gz atmak yerinde olacaktr: - Sevgi (ocuk, aile, dost, millet, insan, Tanr sevgisi) - Ak (cinsellik tayan romantik sevgi) - ehvet (cinsel drtleri tatmin etme istei) - Utanma (masumiyet ya da erefsizlikten doan duygu) - Ac (yrek acs, buruk ac gibi) - Hrs/htiras - Gurur/vn - Kuku/Vesvese - Alnma/Ksme - Panik/ok - Hayranlk/Gpta - Mutlu olma - Mutsuz olma - Tatmin olma - Kendini aa hissetme - Kendini stn hissetme - Zevk alma - Hzn duyma - znt, sevin, fke, cesaret, korku, hnlanma, isyan, kskanlk, sululuk, pimanlk, efkat, minnet, umutsuzluk, aknlk, bezginlik... Beynimizde, Hipotalamus denen, nohut byklnde bir duygu merkezi var.

Bu merkez, bedenin psikofiziksel faaliyetlerini dzenleyen ve Endokrin Sistemi denen hormonlar sistemine bal olan salg bezleri ile sk bir ibirlii iindedir. Hipotalamus, bu salg bezlerinin gerekli hormonlar rettikten sonra hedef organlara gnderilmelerinde nemli bir rol oynar. Troit bezi, Hipofiz bezi, Epifiz bezi, pankreas, testisler, yumurtalklar ve dier birka organdan eitli hormonlar salglanr. te bu hormonlar sayesinde ve vcuttaki baz fizyolojik fonksiyonlar sonucu hislenir, duygulanr ya da heyecanlanrz. Duygulanmamz salayan bir baka neden de beynimizin rettii nrotransmiter denen kimyasallardr. Bunlarn bazlar eroin, kokain, esrar, ekstasi, kafein veya alkol ile edeer etkiler olutururlar. Duygu dediimiz ey kltrel kutsallatrma yznden ok sayda insann yanl bir inanca kapld gibi, yle kalbe yerletirilmi, manev bir oluum deildir. Aksine tamamen madd ve bedensel bir olgudur; genlerin ve hormonlarn bedenimizde ve beynimizde ortaya kardklar etkileridir. Duygusal zek; duygular zamannda retebilme, yaatabilme, denetim altnda tutabilme, baka bireylerle salkl duygusal iletiime (empati) girebilme ve birlikte pozitif duyumlar yaama (kompati) yeteneidir. Bir baka deyile; akln kendisini his bombardmanlarndan korumas ve duygular gerektii yerde bastrma gcn veya yaatma isteini gsterebilmesidir. Herkes doal olarak duygulanr, duygulanabilir, bu, zor deildir. Ama zor olan ey; doru yerde, doru zamanda, doru kiiye kar, doru duyguyu doru oranda ve doru tarzda gsterebilmektir. te bu tanm -tek bana- bize duygusal zek hakknda ok ey retmektedir. te duygusal zek, bu ada baarl bir yaam iin gelitirilmesi gereken nemli bir zek tr olarak karmza kmaktadr. Bu zek trn lebilecek testler henz ortaya kmamtr. Kim bilir; Ne souk insan! diyerek suladmz kiiler, belki de ortalamann ok stnde bir duygusal zekya sahip ada insanlardr!

- Efendim, duygular gibi insanlar da eitli biimlerde kategorize ediliyorlar. Dil, din, rk, snf, renk, zek, baar ve servet bunlardan bazlar. Bir de nemli-nemsiz ve deerli-deersiz ayrm var. Bu ayrmlar yapmak doru mu? Doru ise, insanlar deerli klan zellikler nelerdir?
SAYGINLIK LS - Bu ayrmlar binlerce yldan beri yaplmakta ve sosyobiyolojik insann bir gerei olarak hl sregitmektedir. Bunlar yadsmak veya yok saymak, gnmzdeki baz hmanist akmlarca bir moda hlinde, temeli rk baz savlarla srdrlmektedir. Daha akas; btn insanlar deerlidir diyenler, ii bo bir iddiayla kendi kendilerini kandrmaktadrlar. nk deer kavram greceli ve insana hangi pencereden bakldna gre deien bir olgudur. Bunu gzler nne apak seren bir zdeyi var; Kiisel deerler her zaman sbjektif, evrensel deerler imdilik objektiftir. Kiinin insan olarak domas, bu dnyada bir yer kaplamas, herkes gibi duygu, dnce ve yeteneklere sahip olmas ve onun da sevenleri bulunmas; ona deerli sfatn kazandrmaz. Ama herkesin yararland evrensel insan haklarndan yararlanma hakk verir. nsan: Dili, dini ve rengi ne olursa olsun; akln, dilini, sezgilerini ve becerilerini gelitirdike, duygularn yaatp denetleyebildike, ruh ve beden saln koruyabildike, kltrel ve evrensel deerlerle donandka ve rettike ycelen bir canldr.

Bu yceli, ona toplum gznde bir deer kazandrr. Bu kazanm edinmi biri ile edinmemi birini -ayn toplumun iki ferdi olarak- ayn kefeye koyamazsnz. Ayn toplumun diyorum; nk her toplum, her insan zellie ayn eit deeri bimez. O nedenle, kiinin kazand deerin sbjektif olmaktan kp, objektif, somut ve gerek bir deere dnmesi iin, onu evrensel bir jrinin alklamas gerekir. Aksi hlde, kii, sadece nemli (VIP) ve nl olmaktan teye gidemez. nemli veya hretli kii genellikle statkocudur. Kiisel deerleri, evrensel deerlerinden daha fazladr. evresinde karnca gibi dolaan hayranlar veya dalkavuklar vardr. Onun nem ve hretinden yararlanmak isteyen karc dostlar vardr. Ona gsterilen sayg ounlukla zorunlu ya da yapmacktr. Oysa, deerli kiinin etraf kalabalk deildir. nk o, menfaat yerine erdem datr. O erdemi yklenmek herkesin harc olmad iin, kiiler ondan uzak durarak, kendilerini ezilmi hissetmekten kurtarrlar. Ama varlndan haz duyarlar, nnde iten bir saygyla eilirler. Onun szleri hem akla hem ruha hitap eder ve hayata anlam katar. Deerli kii lider olmakszn nder olur, ycelikleri simgeler ve rnek alnr. - Efendim, bylesi kiilikler olduka zor bulunuyor. Deerleri biraz da az

olmalarndan m kaynaklanyor?
- Hayr. Nadir olan deerlidir inanc geerli bir nermedir; fakat bu kiiler nadir olduklar iin deer kazanmazlar; gerekten pek ok deerle donandklar iin saygnlk ve kymet kazanrlar ve dolaysyla ender olurlar.

- Bu deerlere evrensel jrinin onay koulunu koydunuz. Peki, bu jri hangi kriterlere gre oy veriyor?
- Ksaca bilgi, grg, bilgelik, estetik anlay, ahlk deerler ve evrime katk dzeyleri diyebiliriz. Yani, Kolektif Bilinin ne kadar grdne bal olan farkndalk dzeyine gre... Nasl ki bromu temizleyen firmann yaamma getirdii kolayla ve Microsoft firmasnn salad katkya ayn kymeti vermiyorsam; lisedeki rehberlik dersi hocama ve Descartesa da ayn deeri vermeme hakkn kendimde gryorum. Aslnda, bu kademelendirmeyi herkes yapar; fakat det olduu zere birer maske taklr ve herkes eittir tekerlemesi kullanlr. Eitlik devletin vatandalarna hizmet gtrrken veya adalet datrken onlara verdii deerde var olmaldr. Yani insanlar hukuk nnde eit olmaldrlar. nsanlar anne ve babalarn bile farkl dzeyde severken; mutlak bir eitlik ilkesine hizmet etmelerini onlardan nasl isteyebilirsiniz?

- Bu arada sevgi szcn ok az kullandnz fark ettim. Bunun zel bir nedeni mi var?
- Hayr, zel bir nedeni yok, ama bir nedeni var: Sevgi o kadar izaf ve deiken bir duygu ki, imdiye dek on binlerce tarifi yaplmasna ramen bir sonuca ulalamamtr. Bylesine greceli ve soyut bir kavram somut olgulardan sz ederken kullanmak bana ters geliyor. Israr ediyorsanz, size Kk Prensin yazar A. Saint Exuperyden beendiim bir alnt ile yant verebilirim: Sevmek, birbirine bakmak deil, birlikte ayn yne bakmaktr.

- Kiiliklere verilen deerler farkl olduuna gre, snfsz bir toplum da mmkn deildir, yle mi?
NSANLAR SINIFLARA AYRILMALI MI? - Elbette deildir, hi olmamtr ve belki de hi olmayacaktr. Bu geree muhalefet eden hibir sistem yaayamaz ve hibir toplum mutlu olamaz.

- Efendim, snf kavramn tarif etmek iin hangi ltleri gz nnde

bulundurmak gerekir: - Moral/etik deerler mi? - Dinsel inanlar m? - Soy veya slale mi? - Emek mi? - Zek m? - Eitim mi? - Kltr m? - Estetik deerler mi? - Kariyer/i mi? - Kiinin ekonomik dzeyi mi? - Bireyin sosyal dzeyi mi?
- nce snf kavramnn tarihine bir gz atarsak, belki bu bulank su biraz daha berraklar. Toplumlardaki snflar -ister kar ister yannda olun- insanlk tarihinin ilk alarndan beri var olan bir olgudur. Bu tarihsel gerek, trl evrimler geirerek, bu yzyla kadar pek ok deiiklie uram ve 21inci yzyla girdiimiz bu yllarda hl farkl lkelerde, farkl biimlerde ve deierek sregitmektedir. Tarihsel verilerden anlalyor ki, ilk insanlardaki snflama daha ziyade hayvanlar leminde olduu gibi bir hiyerarik zellik gsteriyordu. Aslann krall gibi, daha gl, daha heybetli, yenilmez, dayankl ve cesur olan kiiler toplumun st ksmndaki basamaklara oturtuluyordu. Bu basamaklama sistemi sonralar yerini ya ve tecrbeye brakt. Bylece kabile reislii balad. Fakat zaman iinde, o en yal ve en tecrbeli kii kendi gerek gcnn ve kapasitesinin stnde bir basamaa oturtulduu iin, en byk benim sfatnn eletirilmesini nlemek ve otoritesinin devamlln salamak zere, yava yava, Tanrdan sonra en byk benim kimliine brnd ve bylece kutsal krallk yolu alm oldu. Bu yolla Ruhban takmn ve devleti ynetenleri de arkasna alan bir kraln, artk kutsal diktatrlk denilebilecek bir sistemi oluturmas zor olamazd. Sonu olarak, kutsal hanedanlklar devri balam oldu. Gelien bu krallk ve padiahlk sistemleri de kendi iinde zamanla deiti ve tecrbe ve yan yerini babadan oula geen anlamsz bir sistem ald. Bu da soyluluk ve aristokrasi denen kavramlarn douuna vesile oldu. Soyluluk anlay, idare edenler ve edilenlerden sonra ortaya km olan -bugnk anlamda- ilk snf sisteminin temelidir. Bu geliim sreci dnyann farkl corafyalarnda, farkl zamanlarda ve farkl biimlerde cereyan etti ama Avrupada kraliyetlerin gcn paylamak isteyen ruhbanlar da bo durmad ve kendilerini bir snf olarak kabul ettirmeyi baarabildiler. Soydangelim krallk; gen, tecrbesiz ve bilgisiz krallarn veya kralielerin ortaya kmasna neden olduu iin ve fakat ruhban snf Ltince okuyan, yazan ve srekli bilgi ve dnce reten bir snf olarak gelitiinden dolay, krallar bu snfn elinde birer piyon olmaya baladlar. Bylece, Engizisyon denen bir olgu tredi. Bu yzden de ac ve ikence dolu yzyllar yaand. nk Kilisenin dedii dedik, ast astk ve hkmettii de kanun olmu ve hatta Cennetin anahtar bile onlarn eline gemiti. Rnesans srecinde, yava yava, ortaya bu samalklara ve hakszlklara kar kmalar balad ve o adaki homurdanmalar Martin Lutherin Protestanlk mezhebini kurma abalarna kadar ykseldi. Fakat ruhbanlar bir snf olarak varlklarn korudular. Avrupadaki Aydnlanma Devrinde gelien bilim, ticaret ve smrgecilik; hem aydn hem de burjuva denen birer zmrenin ortaya kmasna neden oldu.

Yeri gelmiken, izninizle burada anlamda grnen entelektel ve aydn kavramlar arasndaki fark da belirtmek istiyorum. Aydnlanma Devrine kadar, felsefe yapan dnce adamlarna feylesof denirdi. O gnk anlamda feylesoflar; sadece kutsal kitaplar, peygamberlerin hadisleri ve vahiy geni iinde kalmakszn kendi dncelerini oluturan ve farkl dnen insanlard. Dier taraftan, kutsal kitaplarn ve dinsel erevenin dna kmadan dnen ve yorum yapan kiilere de lim denirdi. limler; hem akl hem de kalp gz ile grmeye alan ve bu iki kaynan bilekesi paralelinde dnen insanlard. Entelektel tabiri de bu insanlar iin kullanlrd. Ama aklclk ve rasyonalizm kavramlarnn bu ada ortaya kndan sonra, dncelerinde tamamen lik olan bir dnr zmresi ortaya kt ve bu zmre yava yava Tanr ve din kavramlarn, dnce daarcklarndan tamamen kararak, felsefe yapmaya balad. Bunlara da aydnlar dendi. Daha sonralar, aydn ve entelektel ayn kategoride ve tek bir kavramm gibi kullanlarak, gnmze kadar geldi. Fakat, artk bu iki kavram arasndaki fark tekrar gndeme gelmi ve bu konudaki kavram kargaas giderilme yoluna girmitir. Siyasal ekonominin ve bir anlamda kapitalizmin babas saylan Adam Smith; para, ticaret ve bunun siyaseti zerine kitaplar yaymlaynca, burjuva snf yava yava kapitalist bir snfa dnt ve bu isimle anlmaya baland. Kapitalist snfn, alan kesimleri birer modern kle olarak kullanmasna kar kla yola koyulan Karl Marx, bu zmrenin ve ruhban snfnn egemenliine son verebilmek iin, Proleterya (ii snf) kavramn ortaya att ve emek en yce deerdir sloganndan hareketle, bir proleterya iktidar kurulmas gerektii fikrini teoriletirdi. Bu teorinin pratikte nasl uygulanacan da gsterebilmek iin -Adam Smithin yapt gibi- sistemi rakamlarla ele alan Sermaye isimli kitabn yaymlad. Bu eserinde ve verdii sylemlerde tm sermayenin devlet elinde toplanmas gerektiini ve eit ekilde datlmasnn en adaletli sistem olacan vurgulad. Bu fikir, Avrupann birok lkesinde ii kesimi tarafndan benimsendi ve bylece zellikle dar gelirli iiler bir snf oluturduklarn grmeye, kabul etmeye ve bu uurda mcadele vermeye baladlar. Sermayenin yaymlanndan tam 50 yl sonra, Leninin nderliinde, arlk Rusyada bir Bolevik Ayaklanmas ile Komnizm denen bu sistem yrrle girdi (1917). Bolevik Devrimi, zellikle Avrupada ve genelde tm dnyada snf kavramnn kemiklemesine neden olan etkenlerin en nde gelenlerindendir. Zira bu devrim bir snfn bir dier snfn hkimiyetine son verebileceini kantlam oldu. O nedenle; aristokrat, ruhban, asker, kapitalist, orta snf ve iiler kendi snflarnn daha da glenmesi ve kazandklar gc kaybetmemek iin birlemeye, btnlemeye, birlikte dnmeye ve ortak menfaat birlikleri oluturmaya baladlar. Snf anlayna salkl bir yaklam getirmek istiyorsak, bu tarihsel diyalektikten yola karak, bir tasnif yapmamz gerekir. Gerekir diyorum, nk hem toplum huzuru bakmndan, hem de Sosyal Bilinin gelimesi iin snf olgusunu iyi anlamamz gerekmektedir. Sonu olarak diyebiliriz ki, snfsz bir toplum hi olmamtr ve belki kresellemeye ramen- daha yzyllarca olmayacaktr. Bu konuda cesaret ve ak yreklilikle ve fakat kimsenin onurunu rencide etmeden konumal, yazp izmeliyiz. Avrupa Birliine ye olmak isteyen bir lkedeki sosyal deiimlerin ve reformlarn gereklemesi iin, snf kavramnn da tartlmas ve bu konudaki belirginlememi noktalarn akla kavuturulmas gerekir. Zira, Avrupann ou lkesinde toplumsal snflar ve bu snflarn davran ve dnce ekilleri belirlenmi ve -yazl olmasa da- kurallara balanmtr. Snflar belirlenmi toplumlardaki sosyal ilikiler daha salkl ilemekte ve toplumsal huzur kolay kolay bozulmamaktadr. Farkl kltrel ve ekonomik dzeyleri

sahip insanlarn i ie yaamak zorunda olmalar snflar aras enteraktif bir yaam tarz oluturuyor. Bu da farknda olunmasa bile snflar aras atmalara neden oluyor ve toplumun ruh saln olumsuz ynde etkileyebiliyor.

- Efendim, siz ruh sal deyince aklma hemen son yllarda gittike artan depresyon konusu geldi. Tm dnyada stres ve toplumsal huzursuzluklar insan saln tehdit ediyor. Psikiyatristler, nceleri isizlikten kendileri depresyona girerlerdi, imdilerde ise balarn kayacak vakit bulamyorlar. Depresyon salgn bir hastalk hline mi geldi? Acaba morali bozulan veya strese giren herkes kendini depresyona dt m zannediyor? Tm bunlarn sorumlusu iinde bulunduumuz an olumsuz koullar m? Yoksa bakaca ok cidd nedenler ve genetik etkenler mi var? Psikolojik bozukluun gksel anlamdaki Ruh ile bir ibalants var m?
PSKE, RUH VE DEPRESYON - Sanyorum, bu nemli ve kocaman sorularn yantlar da ayn apta olmak zorunda... oumuz, bir problemimiz olduunda ve buna bir zm yolu bulamadmz zaman, doal olarak bir sknt iine giriyor ve stres altnda yaamaya balyoruz. Bu duruma yanllkla ve moda tabirle depresyon diyenlerin says az deil. Bazen de, etrafmzdakiler ka yapaym derken gz karp, bize bir psikiyatra gitmemizi nerdikleri iin kendimizi depresyona girmi sanyoruz. Ben, birok insann bu yanlla kolayca dtn zannediyorum; nk depresyon, cidd bir ruhsal hastalktr ve yle kolay kolay bagstermez. Belki, stres ve depresyon arasndaki farklara bir gz atarsak, durum kendiliinden akla kavumu olur: Stres: Sinirsel bir younluk ve gerilim hlidir. Bu younluk, bir gerginlik ve huzursuzluk yaratarak, kiinin keyfini karr. nsan abuk sinirlenebilir ve tahamml dzeyi debilir. Bu durum geicidir ve kiinin kendi kendine yapaca telkinle, sakin dnp yaamas ile, meditasyon gibi yntemlerle veya bir yakn dostu ile derinlere inerek dertlemesi sonucunda dalabilir. Eer strese yol aan sorunlar zlrse; kii kendini mutlu hisseder ve normal hline dnebilir. Bunun iin bir doktora gitmesine ounlukla gerek yoktur ve dnyadaki 6,5 milyar insann istisnasz tm bu durumu zaman zaman, bazen de sk sk yaarlar. Bu, zellikle insan olmann ve biraz da amzn bir gereidir. Ama stres yaratan olaylar birikir ve kendi sreleri iinde zmlenemezlerse, bunlar zamanla depresyona dnebilirler. Zaten, biriktirilmi veya ar stresler, depresyonun bata gelen nedenlerinden biridir. Depresyon ise: Dermansz bir ruh hlidir, hayattan ve yaptklarndan zevk almama durumudur, ar sknt veren ve insann kapkara bir tnele girmiesine cann skan bir bitkinliktir. Depresyona girmi kii hlsizleir, abuk yorulur ve tembelleebilir ve tm enerjisi ekilmi gibi olur, geceleri uyuyamaz ya da ar uyur, itahszlk eker ya da ok yer, kilo kaybeder ya da ar kilo alr, fiziksel arlar olabilir, baylma nbetleri geirebilir, korku ve panik iine girebilir, kendini deersiz hisseder, iine kapanr, sululuk duyabilir veya bakalarn sulayabilir, byk znt hlleri yaayabilir, karamsar ve mitsiz olur, dikkatini bir noktaya toparlayamaz, unutkan olabilir, kararsz olur ve cinsel isteksizlik yaar. En kts de -ar depresyona girmi- kiinin aklndan intihar senaryolar gemeye balar. Bu belirtiler uzun sre devam edebilir ve kii bir d yardm olmadan genellikle depresyondan kamaz. Depresyonun hem biyolojik, hem psikolojik ve hem de sosyolojik nedenleri vardr ve depresyona girmek kimsenin suu olmad gibi, bu hastalk bir kiilik eksiklii

veya bozukluundan da kaynaklanmaz. stelik depresyon kaltmsal bir faktrden kaynaklanyorsa, kiinin tamamen iradesi dnda gerekleiyor demektir. Psikoanalitik Ego Psikolojisi Teorisine (Bibling Kuram) gre; depresyonun temelinde benlik (ego) iin gerekli narsistik emellerin karsnda egonun kendi aresizliinin farkna varmas yatar. Egonun benlik saygsn kazandran narsist emel vardr: a- deerli ve sevilen olmak, b- gl, stn ve gvenli olmak, c- iyi ve seven biri olmak. Ego bu emellerini gerekletirmekteki gszln hissederse depresyona girer. Yani depresyon, benliin kendi iindeki atmasndan kken alr. aresiz kalm ego, speregonun (stbenliin) eline der ve verdii cezalar kabul eder. Saldrgan drtlerin bireyin kendine ynelmesi -bu kurama gre- birincil deil, ikincildir. Kendine saygs kolay krlan, kuvvetli speregolar olan ve kiiler aras ilikilerde bamllk gsteren kiilik yaps, depresyona daha sk girer; ama aslnda tm insanlar uygun koullarda depresyona girebilirler. Grld gibi depresyon, ciddiye alnmas gereken; ya ila, ya klinik (psikoterapi) ya da her ikisi bir arada bir tedavi isteyen ruhsal bir rahatszlktr. Bence tbbn literatrne henz girmemi olan birka nedeni daha var bu hastaln: Bilindii zere; kreselleme denen yeni dnya dzeni, haberlemedeki teknolojik yeniliklerin artmas, televizyon kanallarnn ve program trlerinin oalmalar, filmlerde ve dizilerde izlenen yeni yaam tarzlar, yeni kltrler ve hatta iddet ve sanki dnya kk bir kasabaym gibi- her blgede ortaya kan her olayn arabuk duyuluyor olmas;, yaam tarzmz, dnyaya bak amz, fikirlerimizi, inanlarmz, ideallerimizi ve beklentilerimizi artryor. Fakat, ekonomik dzeyin dk olduu hllerde ve kiisel yeteneklerin aresiz kald durumlarda, insanlar bu beklentilerini karlayamyorlar. Bu nedenlerle de amalarna ulaamayan kii ve gruplar huzursuz ve karamsar oluyorlar. Ya da her evin dnyaya alan penceresi olan televizyon sayesinde huzursuzluk ve karamsarlk dersleri alm oluyorlar! Bunu bilinli veya bilinsiz olarak yanstan medyann tketim toplumunu krkledii ve bireyleri tketebiliyorsan mutlusun telkiniyle mutlak bir maddiyatla srkledii eklinde de ifade edebiliriz. Bylece, gelirleri bunca satnalma yetmeyen insanlar mutsuz oluyorlar, bilinaltlar kirleniyor ve genellikle ruh salklar etkileniyor. Btn bu nedenler de iddetli streslerin, intiharlarn, cinayetlerin, su trlerinin ve depresyonlarn artmasna neden oluyor. nsanlar arasndaki sevgi bann, hogrnn ve saygnn azalm olmas da dikkat eken bir baka sebep bence. Yksek benlik saygsnn temellerinin atld 7 yana kadar, beyindeki nron devrelerinin yzde 70i oluurken, iinde yaadklar sevme ve sevilme ortam zerine kurulmu bir dnyay gnlk yaamda, i ortamnda veya toplum iinde bulamayan bireylerin d krklna urayan bilinaltlar, parann n plna, sevginin ikinci, nc plna getii gerei ile kolayca baedemiyor. Ve ncelikle telkine ak beyinler, bu durum karsnda, ar fiziksel ve ruhsal skntlar yaayabiliyorlar. Gnmzde hedefledii parasal dzeye ulaamayanlar stres veya depresyona giriyor, hrnlayor, sua eilimli oluyor ve hatta intihar ediyorlar. Servet sahibi olmak isteyenler ise; ya bir i kurup, uzun vadede ve aln teri ile hedefe ulamak istiyorlar ya da her trl ahlkszl, kanunsuzluu ve smry mbah sayp, ksa yoldan amaca ulamay yeliyorlar. Bu hrs ve gzkaralk da toplumsal huzuru bozuyor ve sonuta, toplumu oluturan ailelere ve bireylere kadar yansyor. Bu bunalmlar, zamannda halledilmeyip bastrlnca, bir mddet sonra depresyona dnebiliyor. Grdnz gibi, lke sorunlarmz bizlerde depresyona sebep olabiliyor ama bu

problemlerimizi zmlemi olsak bile, bu, depresyonun kkn kurutacamz anlamna gelmez! Peki bu bir eliki deil mi? Elbette yle... Hatta bu bir paradokstur diyebiliriz. Peki neden? nk tm evrende, doada ve doann bir paras olan insanda bu paradokslar birbiri ardndan yaanr ve yaanacaktr da... - Bu kapsaml aklamadan sonra isterseniz Ruh ve Psikoloji arasndaki fark

konusuna gelelim. Psikolojideki Psii/Piske/Psyche kavramnn ruh denilen eyden fark nedir?
- Gksel anlamdaki ruhla ilgisi olmayan Psikoloji kavram; Freuda gre zihnin blmden oluan ksmdr. Bunlar; id (alt benlik), ego (benlik) ve sper egodur (st benlik). Esasen; Yunan Mitolojisinden gelen bir isim olan Psi (Psyche), Ak tanrs Cupidin eidir ve ruhun lmszln simgeler, ruhun ve akn ayrlmaz btnln anlatr. Daha sonralar bu mitolojik kavramlar, Eros ile Piske ikilisine de dnmtr. Ancak, psikoloji biliminin geliim srecinde iki anlam daha kazanmtr; a- insan ruhu, b- insan zihni. Aslnda psikoloji: Gzlenebilir davranlar, duygular ve zihinsel sreleri tanmlar, ruhu tanmlamayla pek de ilgisi yoktur. Psikolojinin Trkesi ruhbilim... Biz henz ruh nedir, nerededir, var mdr, yok mudur sorularnn yantlarn tartrken ve hibir ey bulamamken, ruhun bilimdaln kurmuuz. Ve on binlerce yldan beri hissedilen, dnlen, tezahrleri yaanan ve inan sistemlerince varl anlatlan bir kavram olan ruha, bilimsel bir yaklam getirmek ve bu kavramn yarattna inandmz sorunlar zebilmek iin psikoloji ve psikiyatri dallarn oluturmuuz. - Peki, Psikoloji biliminin her insann ruhsal zellii olan ego ve sperego

kavramlarnn adn koymasndan, ruhbilim ve psikanaliz gibi ekoller gelitirmesinden ve bilinalt, bilintesi gibi olgulara bilimsel aklamalar getirmesinden bu yana hi mi mesafe kaydetmedik?
- Bir psikiyatriste sorarsanz, yant mutlaka ok uzun mesafeler aldk olacaktr. nk gerekten ok aratrma yapld, yepyeni bilgiler elde edildi ve tedavide kullanlan ilalar ve yntemler gelitirildi. Bana sorarsanz, hl yolun banda olduumuzu syleyebilirim. Zira Psikoloji, sadece bilinaltyla ve davranlarn kkeniyle uramak ve buralardaki aksaklklar kendi yntemleri ile zmek veya kontrol etmekle megul. Ama Tanr kadar eski bir kavram olan ruhun varl ve tarifi zerinde on binlerce yldr henz ortak bir gr oluturmu deiliz. Kimilerine gre ruh diye bir olgu mevcut deil... Kimileri ruhun beynimizdeki elektrik akmlar ve kimyasal deiikliklerinden baka bir ey olmadn dnyor... Kimileri ruha ilahi bir sfat yklyor... Kimileri de ruhu cansz atomlardan olumu bedene hayat veren akll enerji olarak gryor. Ben sonuncu gruptaym. Adna miza dediimiz ve bebek daha doarken var olan yaradl zellii ruhsal deil de nedir? Miza konusunda beni ruh adan en ok ilgilendiren zellik, kiinin hassas veya vurdumduymaz olmasdr. nk duyarlln, sonradan kazanlan deil, byk oranda doutan gelen bir zellik olduu inancndaym, ayrca duyarl kiilerin telkine ak olduklar iin daha sk depresyon yaadklar kanaatindeyim. Hassas bir kiilik iin; eitim, dikkat ve konsantrasyon younluu, detaylar grebilme ve zek dzeyi gibi zihinsel zellikler elbette gerekli ve bunlar yaam boyunca gelitirilebilen zellikler. Fakat yksek duygusal zek, empati, sezgi younluu, telepati, altnc his, telkine ak olma/olmama, o ruhsal titreimleri alglayabilme ve tercme edebilme yetenei bence doutan gelen ruhsal zellikler... zetle unu savunuyorum: Dnsel olgular iyi tercme edebilmek iin zek, eitim, kltr, mantk ve zel baz yetenekler gerekiyor. Duygusal etki ve tepkileri iyi

yorumlayabilmek ve pozitif ynde kullanabilmek iin de psikoloji bilgisi, duygusal zek ve duygusal younluklar deneyimlemi olmak gerekiyor. Ruhsal titreimleri alglamak ise, yksek frekansl bir ruh gerektiriyor. Yeri gelmiken, kendi ruh tanmlamam da yapmak isterim. Ruh: Bedenimizdeki o mkemmel mekanizmalarn grkemli bir koordinasyon ve haberleme sistemi iinde grevlerini yapabilmelerini salayan enerjinin ta kendisidir. Ama bu enerji paketinin, lambalarmz aydnlatan elektrik enerjisinden bir fark var; akll olmas. Bu enerji ne yaptn ve ne yaptrdn ok iyi biliyor; donmu enerji olan cansz maddeyi hareket ettiriyor ve ekillendiriyor; etkisini gzle grlr biimde madde zerinde tezahr ettiriyor. Belki de kutsallk sfat kazanm olmasnn nedeni budur! Ruhun bedenimiz zerindeki etkilerini byk bir ounluumuz fark edebiliyoruz ve zaten psikoloji ve psikiyatri, bu etkileri saptamak ve olumsuz olanlarn gidermekle megul. Fakat ok azmz bu etkileri doru tercme edebiliyoruz. Bunlar, bazlarmz duygularla, bazlarmz dncelerle, bazlarmz vcudun kimyasyla ve bazlarmz da d etkenlerle kartryoruz. Hl byle olunca da ruhsal rahatszlklarmzn nedenlerini ilgisi olmayan yerlerde aramaya balyor, nitekim salkl bir sonuca ulaamyoruz. Son zamanlarda, bu konularla fazla i ie olunca kafamda yepyeni yorumlar geliti. te bunlardan bazlar: Enerji donmam ve effaf olduu iin grnmez. Bizim grebilme duyumuz belli dalga boyutlar arasnda kalan bir spektrum iinde ie yarad iin, biz enerjiyi ya maddeye dnt zaman ya da etkilerini gsterdii zaman fark ederiz (s, k, rzgar vb.). Enerji ok kk paracklar (partikl) hlinde (foton veya elektron gibi) ya da dalga olarak hareket eder ve yaylr (uzun, orta, ksa, mikro dalgalar gibi). Dalga olarak yaylan enerjini hz, dalga boyu ve frekans arplarak bulunur. Szgelimi, bir dalgann boyu 12 cm. ve frekans saniyede 2450 milyon ise, bu dalgann hz: 0.12 metre x 2450 saniye eittir 294,000 km/saniye demektir. Bu da k hzna yakn bir mikro dalgadr. Somut olsun diye bilgisayardan bir rnek verelim: Benim bilgisayarmn ilemcisi Pentium III ve 550 Megahertz hza sahip. Bir Herz; bir saniyede bir dalga frekans demektir. Megahertz ise; bir saniyede bir milyon dalga frekansdr. 550 MHz demek 550 milyon frekans/saniye demektir ki; bu, bilgisayarmn k hznn te biri bir hzla ilem yapt anlamna gelir. O nedenledir ki, evinizden Amerikaya gnderdiiniz bir elektronik posta yerine hemen ular. nk bu hzla giden bir ey, dnyann evresini bir saniyede iki kez dolaabilir. Peki acaba ruhun dalga boyu ve frekans var mdr? Onu bir enerji olarak kabul edersek, elbette vardr dememiz gerekir. Bence, ruhlarmzn farklln ve duyarlln salayan ey de bu dalga boyutlarnn ve frekanslarn her insanda farkl oluudur. rnein, birinin ruhsal enerjisi 10 cm. x 2100 saniye iken, bir dierinin 12 cm. x 2490 saniye olabilir ve aradaki hz fark onlarn duyarllk dzeyini belirler. Bu durumda, uzun dalga bir ruhun, ksa dalga bir ruhun titreimlerini alglama ihtimali olduka zayftr. Konuya byle yaklatmda, ruh konusunu anlalr hle getirmek daha kolay oldu benim iin. Ruhsal duyarll daha somut biimde anlayabildim. Uzun dalga ruhlu birinin karn geni olmasnn doal olduunu kavrayabildim ve ksa dalga ruha sahip birinin neden o denli hassas ve her eyden nem kapan biri olduunu aklayabildim kendi kendime. Bu durumda, aadaki sonucu karmak zor olmad: ime dodu diye dillendirdiiniz eyin nasl olutuunu hi dndnz m? lham denen eyin mahiyeti nedir acaba? Telepati, nsezi, altnc his ve hatta vahiy denilen fenomenlerin kayna nedir? diye hi sordunuz mu kendi kendinize? Ve acaba tm bunlar, ruhsal titreimlerin Biyolojik Bilinimiz tarafndan tercmesi olamaz m? Yorum sizin...

- Efendim, son olarak her zaman gncelliini korumu bir konu ile bitirelim isterseniz: Burlar ve yldz fallar... Doum tarihinin kiilik zerinde bir etkisi var m? Yani, burlar bizi gerekten burluyor mu?
BURLAR KLMZ ETKLYOR MU - Ka adet bur var? - 12. - Peki, alalan ve ykselenleri ile birlikte 36 bur var diyelim. Eer kiiliimizi burlar belirleseydi, dnyada sadece 36 tip insan olurdu, deil mi? Fakat gryoruz ki, 6,5 milyar insann her biri farkl birer kiilie sahip. Hatta ayn saatte doan tek yumurta ikizleri bile apayr kiilikler gelitiriyorlar. Neden? - Soruyu ben sormutum!... - Evet, neden; nk kiilik oluumuna etki eden tek faktr, doduumuz zaman gkteki yldzlarn ve gezegenlerin konumlar deildir. Bata genetik kodlarmz olmak zere; ailemiz, akrabalar, arkadalar, retmenler, okuduumuz kitaplar, treler, inanlar, lkemizin rejimi, kresel etkiler ve yaadmz tm deneyimlerin her biri kiiliimizi olumlu ya da olumsuz olarak ekillendiriyorlar. Bunca devasa lokal etkileim varken, yldzlarn ekim etkilerinin roln bu denli abartmak bana abes geliyor. Bunun yerine Kozmik Bilinin etkileri zerinde kafa yorsaydk, imdiye dek belki evrenle olan ilikimizi ok daha berraklatrm olurduk - Peki ama gelgit olayn yaratacak kadar dnya zerinde ekim etkisi olan Ayn

da m kiiliimiz zerinde hibir etkisi yok?


- 200 yl nce, ngilterede dolunay vaktinde su ileyenlere ceza verilmezmi ve onlara ayn etkisinde kalm anlamna gelen lunatik denirmi. Bu inancn kayna yine tarihte sakldr. lk insanlar Ayla, Gnele, parlak yldzlarla ve gktalaryla o kadar yakndan ilgilenmi ve o kadar gksel inan ve mitoloji yaratmlar ki, burlara bu kadar inanp nem vermek, onlarn uralar ve inanlar yannda hi kalr. Evrendeki her ey elbette birbirinden etkilenmektedir ve yakn gezegenler birbirinin ekiminden, radyasyonundan ve hatta glgesinden bile etkilenirler. zerinde durduumuz konu, bu etkileimin insan olarak kiiliimizi ne kadar deitirebileceidir. Bence, bu etki minimal dzeydedir ve lokal etkilerin says 99 ise, yldzlarn etkileri ancak bir tanedir, yani yzde 1dir. Who is Who adnda bir ansiklopedi var, hi grdnz m? - Evet okudum. Her lkede her yl yenilenir ve ok baarl insanlarn ksa

biyografilerini ierir. - Oradaki binlerce bilim insannn, devlet adamnn, sanatnn veya atletin doum
tarihlerine bakarsanz, grrsnz ki belirli yeteneklere sahip kiiler, belli tarihlerde domamlardr. Hatta farkl zek trne sahip farkl insanlarn ayn gnde veya ayn haftada doduklarn da saptayabilirsiniz. Bunlar bir bilgisayar grafii ile dzenlerseniz, o zaman belli mevsimlerde belli ahsiyetlerin hafif bir kmelenme gsterdiklerine tank olabilirsin. te bu kk kmelenme o yzde 1lik etkinin kantdr, diye dnyorum. Ayrca, aylk ve mevsimlik bu kmelenmeleri gkyznn haritasna deil, yeryznn koullarna balamazn daha inandrc olur. Zira kn doan bir bebek, gelime srecinin ounu 6 ay nce, yaz mevsiminde tamamlamtr. D scakln anne zerindeki etkisi ocua da yansr. stelik baz genlerin almas iin baz uygun d koullar gerektiinden, mevsim koullar nedeniyle baz genler alyor veya almyor olabilirler. O nedenle, ben, kiilik zerindeki rol bakmndan bata gelen iki etken; genler ve dnyadaki d koullardr diyorum. - Bur yazarlar ve yorumcular ounlukla insan psikolojisine zarar vermeyen ve

hatta yararl birok kehanet yapyorlar. Sizce burlara inanmak -temelsiz bir inan olsa bile- yararl deil midir?
- Bir istatistik yapmadm ama tahminen diyebilirim ki, on bin falcdan bir tanesinin kehanet yzdesi gerekten yksektir. Bunlara da medyum deniyor. Ben bu kiilerde iki nemli yetenek olduuna inanyorum: Duygusal zeklar ok yksek olduu iin muhataplar ile kolayca empati kurabiliyorlar ve telkine ak olanlarn bilinaltlarna birtakm beklenti tohumlar ekebiliyorlar; ve kalp ve ruh gzleri dierlerinden daha ak... Baz telkinler, fala baktrann bilinaltna girince, onun st-bilincini srekli taciz eder ve gerekeni yapmas iin uyarr; sonunda 3 vakitte mi desem, 5 vakitte mi, yoksa 7 vakitte mi, o beklentilerin bazlar gerekleir. Demek ki iin srr falcda deil, fala baktrandadr. Yani kii, falcnn sylediini farkna varmadan kendisi arm ve gerekletirmi olur. Bunun gibi, gnlk bur yazarlarnn da telkinleri insanlar zerinde olumlu etki yapabildii gibi, son derece olumsuz etkiler de yaratabilir. Bizi burlar deil, bur yazarlar ve yorumcular burluyorlar. Fakat temcit pilav gibi farkl szcklerle tekrarlanan monoton kavramlar illa da okuyacak olanlara, burlara inanma, bursuz da kalma szn hatrlatyorum.

- Efendim, bu uzun sohbet iin ok teekkr ederim. Gerekten ok yararlandm. zninizle son szlerinizi almak istiyorum.

SON SZ
- Ben de ok teekkr ederim. Bana fikirlerimi ve inanlarm ifade etme, tazeleme ve sizinle paylama olana verdiniz, ok yaayn. Son olarak unlar sylemek isterim: nsanolunun son 50 bin yllk tarihine baktmzda, birka nemli devirden getiini gryoruz: Ta Devri, Maden Devri, Rnesans, Sanayi Devrimi, Uzay a ve Bilgisayar a, Bilgi a... Bu gelime ve evrim bir yelpaze gibi alarak ve geometrik biimde byyerek sregelmitir. yle ki, sizin de dediiniz gibi, 20nci yzylda elde ettiimiz bilim ve teknoloji, daha nceki kazanmlarmzn tmnden daha fazladr. 21inci yzylda ise, ok daha grkemli bir rekor kracamz imdiden belli olmutur. Gelecek 50 yl iinde, balca 4 alanda ok byk gelimeler olacaktr: - Biyomhendislik denilen DNA teknolojisi, - Yapay Zek ve Nanoteknoloji, - Uzay teknolojileri. Gelimi lkelerdeki birok irket, bu teknolojilere devasa yatrmlar yapyor. Bir yandan hzla genetik ifreleri zyorlar; te yandan elde ettikleri bilgileri vakit geirmeden birer teknolojiye dntrp pazarlyorlar. Bir yandan kapal kaplar ardnda ve karantinaya alnm nkleer lboratuvarlarda insan, hayvan ve bitkilerin hastalklara kar direncini arttrma almalar yaparken, te yandan bu canllarn genlerini birbirleri ile dei toku yaptrarak, daha gl ve daha verimli yeni canl trleri retiyorlar. Bu deneylerin ve teknolojilerin ortaya karaca akl almaz sonular ngrmeye altmda, bilimkurgu filmlerindeki senaryolarn gerekten yaand bir dnya gryorum: DNAl Kuantum bilgisayarlar... Be duyusu olan ve insan gibi konuan robotlar... Uzaydaki yerekimsiz lboratuvarlarda retilen yeni elementler ve canllar... Bunlar, birka yl sonra tanacamz yeni gereklerimiz olacaklar.

Bu grnen gelimelerin hemen ardndan yz yze geleceimiz gerekler ise, grdmz hlde inanamayacamz kadar artc olacak: ok yaknda babasnn veya annesinin ikizi olan ocuklar, arkasndan yars robot, yars canl insanlar ve daha sonra da kanatl ve uan insanlar... Hatta hcrelerini dondurduktan sonra lm insanlarn hayata geri dndklerine bile bu yzyl bitmeden tank olabiliriz. Mezarlarnda bozulmam hcre ekirdei kalm insanlarn ve hatta dinozorlarn diriltilmeleri bile eer ruh konusunda bir ilerleme kaydedersek- gelecek yzylda gerekleebilir. Biyomhendislik sayesinde kendi doamzn deitirilebildiini anladmz gn, nmze nemli bir ikilem kacak: Neyi deitirelim, neyi deitirmeyelim sorunu... lleri ve nesli tkenmi hayvanlar diriltelim mi, diriltmeyelim mi? O zaman medyadaki politik ve din tartmalarn bu tr tartmalara dneceini grr gibiyim. Bu konular halka iletildike, yaplacak tercihler ve benimsenecek fikirler, her zaman olduu gibi yine dnce retenlerin ne srecei savlar paralelinde oluacaktr. Bakalm genetik mhendislerimiz egoist genlerimizi karp, yerine bal arlarnn kardelerini ve krelerini korumak iin intihar gze alan zveri genlerini mi koyacak; yoksa karncalarn kolektif alma genlerini mi? Belki de, 30 bin sene nce len insanlarn kafataslarndan alnan hcreler diriltilecek ve onlarn genetik ifrelerinde var olan, ama evrim srecinde yitirdiimiz yetenekler geri alnacak. Bunlar sylerken ulamak istediim sonu uydu: Nasl ki 10 bin yl nceki insanlarn Sosyal Bilin gerei ile bugnk insanlarn gerei arasnda byk farklar varsa; bizim bu adaki Sosyal Bilinimiz ile 200 yl sonraki insanlarn bilinci tamamen farkl olacaktr. Fakat Biyolojik ve Kozmik Bilin bakmndan, Ta Devri insanlaryla bile pek ok mtereimiz var. Binlerce yllk evrim srecine ve kltrel deiime ramen, hl belirli genetik kodlarn deimediine tank oluyoruz: Yaama ve reme igds ve temel duygularmz bunlardan bazlar. Kozmik Bilinimiz de onlarnkinden ok farkl deil. Bizler de Tanr, Ruh ve Bilin kavramlar konusunda en az onlar kadar amazdayz. Bu dnce bana ne anlatyor? Bu dnce bana, Sosyal Bilin ok hzl, ama Biyolojik ve Kozmik Bilin ok yava evrimleiyor, dedirtiyor. Fakat yle grnyor ki biyoteknoloji artk Biyolojik Bilini de hzla deitirecek. Demek; evrimleen Sosyal Bilin o kadar byd ki, ortaya art bir deer kt. Bu art deer sayesinde Kolektif Bilinin dier paras olan Biyolojik Bilin de deiiyor. - Araya girmeden duramayacam. Bu syledikleriniz zihnimde unu artrd:

Bu iki bilin yeterince evrimletiinde ortaya kacak olan art deer, bu kez de Kozmik Bilini deitirecek. Bu noktaya m gelecektiniz acaba?
- Hayr, oraya gelmeye hi niyetim yoktu, ama madem aklnza geldi, bu ngrnze de birka cmleyle deinmek isterim: Bugnk bilin dzeyimiz sayesinde yapabildiklerimizi o kadar byk baarlar olarak gryoruz ki, neredeyse bir zafer sarholuu iindeyiz. rnein size kanatl insanlardan sz ettiimde, gznzde parlak bir lt, yznzde bir hayranlk ifadesi grdm. nk bu tr baarlar -insanlar olarak bize- imknsz gerekletirme, olaanst bir zafer eklinde grnyor. Oysa Kolektif Bilin zaten trilyonlarca uan canl yaratm durumda. Hatta 60 milyon yl nce o kocaman gvdesiyle havaya ykselip uabilen dinozorlar yaratmt. Bir analoji yaparsak: Bizim bilin dzeyimiz, Kozmik Bilin yannda bir atom kadar ufak kalr. O yzden, insanolunun daha alaca ok mesafe var. Atom kadar kk bilincimizi bir galaksi kadar bytsek dahi, Kozmik Bilini deitirme kudretine sahip olamayz. O, kendi bildiini sonsuza dek okuyacaktr. te gelmek istediim nokta buydu. Bizim milyonlarca yllk evrimimiz, Kozmosun yannda Gne nndeki kibrit alevi gibi kalr. Yapmamz gereken ey, Onun verdii

Iktan yararlanmak olmaldr. Bu sayede elde edeceimiz kazanmlar kendi geliimsel evrimimiz bakmndan ok nemlidir. Fakat bu nemli kazanmlar da birer izaf gereimizdir ve zaman iinde nemlerini giderek kaybedecek, belki de sadece birer ariv malzemesi veya masal olacaklardr. Masallar sadece ocuklarn duymak istedii ykler deildir. Biz byklerin de masallar olmas gerekir; zira masallardaki by ve gizem hayal gcmzn akaryaktdr. te bu syleide de bir genetik masal dinlemi oldunuz benden. Son olarak bana sormay unuttuunuz bir soruyu kendim sorup, kendim yantlamak istiyorum. nsann esas grevi nedir? nsann temel grevi: Doduuna deecek bir eyler yaparak, Kolektif Biline katkda bulunmaktr. Konfysn dedii gibi, karanla sveceine bir mum yakmaktr.

- Efendim, tekrar ok teekkr ederim. Ben de bu sohbeti yaymlayarak, umarm doduuma deecek bir ey yapm olurum. Salcakla kaln.

SZLK
Adenin : DNA molekln oluturan bazlardan birisi Amino asit : Hcredeki proteinleri oluturan kk organik molekl Anatomi : Vcudun biyolojik yaps Antagonistik : Hasm, rakip, dmanca Aura : Vcudun etrafndaki n saan alan Bilinalt : Altbilin, farknda olmadmz psikolojik oluumlar Broca : Beyinde lisan ile ilgili olan blm Biyoenerji : Vcudumuzdaki canlln ortaya kard enerji ift Sarmal : Bklm bir merdiven biimindeki DNA molekl DNA : Kromozomlar oluturan ar ve uzun molekller Doal seleksiyon : Tabiatn, canllarn zayf zelliklerine geit vermeden kuvvetli zellikleri semesi Donr : Organ, kan veya hcre veren Dopamin : Beyindeki bir salg En'el Hakk : Ben Oyum, Ben Hakkm diyen ruh durum Enzim : Vcuttaki kimyasal reaksiyonlarda katalizr olarak i gren bir tr protein EQ testi : Duygusal zek testi Genom : Bir hcredeki tm DNA molekllerinin ortak ismi Glia/Nrologia : Beyindeki nronlarndan farkl yaps ve ilevi olan hcreler Guanin : DNA molekln oluturan bazlardan birisi

Hemofili : Kanamalarn durmamas ile ilgili bir hastalk IQ testi : Zek testi mpuls : tepi, bir sinir hcresinden dierine ulaan uyarc sinyal yonize plazma : Sadece atomlardan veya elektromanyetik dalgalardan olumu bir alan Junk DNA : Herhangi bir ie yaramadklar hlde, DNA moleklnde yer ald kabul edilen dknt genler Kinetik : yapan, belirtileri grnen, aktif Kromozom : Canllarn hcre ekirdeinde bulunan ve DNA molekllerinden oluan tp eklindeki yap Kuantum : Enerjinin en ufak birimi Ligase : Bir tr hcre ekirdei enzimi Manyetosfer : Vcudun etrafndaki manyetik alan Mistik : Tasavvufa degin, gizli mns olan, ruhsal bilgelik, sf Mitakondri : Hcredeki s retme iini gerekletiren bir cihaz, organel Mutasyon :Genleri oluturan bazlarn yerlerinin deimesi veya saf d kalmas Mutlak Kader : nsann kendi iradesi dndaki yazgs Nkleotid : DNAnn bir harfi anlamna gelen baz ifti ve balar Nron : Beyindeki ve sinir sistemindeki hcreler Nron devresi : Beyindeki hcrelerin birbirini uyarmas sonucu oluan kimyasal ve elektriksel fonksiyon Nrotransmiter : Beyindeki haberlemeyi salayan salg Onkovirs : Kanser hastalna neden olan virs Partikl : Parack, atomun en kk paralar Potansiyel : Var olan ama belirtileri grnmeyen, tl veya sakl g, pasif Paranormal : Bilimin normal kabul etmedii, fiziktesi olgular Protein : Amino asitlerden oluan uzun molekl, dokularn ana maddesi Patoloji : Hastalklar bilimi, hastala ait, hastalkla ilgili Reenkarnasyon : Ruhun bir bedenden ayrldktan sonra bir baka bedende tezahr etmesi Ribozom : Hcredeki proteinlerin retildii cihaz RNA : DNAlara benzeyen fakat grevleri farkl olan hcre moleklleri Serabral korteks : Beynin kvrml st blm Seratonin : Beyindeki bir salg, nrotransmiter Sitozin : DNA molekln oluturan bazlardan birisi Sosyobiyolojik : Toplumsal ve biyolojik Telomer : Kromozomlarn dalmasn nleyen u ksmlarndaki blm Telomeraz : Ksalan kromozomlar tamir eden protein Think Tank : Fikir ve/ya neri reten bir grup insan Timin : DNA molekln oluturan bazlardan birisi Ulema : Bilginler Urasil : RNA molekln oluturan bazlardan biri VIP : ok nemli kii Wernicke : Beyinde lisan ile ilgili olan blm Yuceniks (Eugenics): Akl hastalarnn remelerinin engellemek iin bu hastalarn ksrlatrlmas fikri.

KAYNAKA
(Not: Alntlar, aadaki kitaplarn baz sayfalarndan deil, ana temalarndan alnd iin sayfa numaralar belirtilmemitir. zr dileriz.)

Charles Davenport (1912), Heredity and Eugenics, University of Chicago Press William Castle (1930) Race Mixture and Physical Disharmonies, Science, S: 603-606 Albert Einstein (1941) Science, Philosophy and Religion; a Symposium, New York James Watson&F.Crick (1953) A Structure for DNA, Nature, S: 737-738 Will Durant (1961) The Story of Philosophy, Simon&Schuster, New York John Burnet (1963) Early Greek Philosophy, Meridian Books, London Henri Bergson (1964) Creative Evolution, Mcmillian, N.York&London Konrad Lorenz (1965) Evolution and Modification of Behaviour, Phoenix, Chicago J.P. Sartre (1966) Being and Nothingness, H.E. Barnes, New York James E. Lovelock (1982) Gaia, Oxford University Press, Oxford Keith Ward (1982.) Rational Theology and the Creativity of God, Pilgrim, N. York Stephan Hawking (1988) A Brief History of Time, Bantam, London, Roger Penrose (1990) The Emperors New Mind, Vintage, London, Danah Zohar (1990) The Quantum Self, Flamingo, London Danah Zohar (1994) The Quantum Society, Flamingo, London Matt Ridley (1993) The Red Quenn, Viking, London Steve Jones (1994), The Language of Genes, Harper Collins, London R. Cook-Degan (1995) The Gene Wars, W.W.Newton, New York Matt Ridley (1997) Disease, Phoenix, London S. Austrad (1997) Why we age, J.Wiley, New York D. Hamer, P. Copeland (1998) Living with our genes, Doubleday, New York Matt Ridley (1999) Genome, Fourth Estate, London J.F.Atkins (1993) The RNA World, Cold Spring Horbor L. Press, New York M.J. Releigh (1994) Seratonin, Illinois Unv. Pr., Carbondale&Edwardsville, S:129-145 M. Raff (1998) Cell Suicide for Beginners, Nature 396, S: 119-122 F. Caldicott (1998) Mental Disorders and Genetics, Nuffield C. on Bioethics, London R. Ridley&H. Baker (1998) Fatal Protein, Oxford Unv. Press, Oxford R. Lynn (1996) Dysgenics, Praeger-Westport, Connecticut R. Dawkings (1995) River out of Eden, Weidenfeld&Nicolson Fritjof Capra (1992) The Tao of Physics, Flamingo, London H. Margenau-A. Varghese (1994) Cosmos, Bios, Theos, Open Court, Illinosis Paul Davies (1993) The Mind of God, Penguin, London Robert Matthews (1993) Unravelling the Mind of God, Virgin, London R. Carter (1998) Mapping the Mind, Weidenfield&Nicolson, London Steven T. Katz (1983) Mysticism and Religious Traditions, Oxford U.P.,Oxford Robert Pollack (1995) Signs of Life, Penguin, London

Dr. Wayne Dyer (1993) Youll see it when you believe it, Arrow, London William Lyons (1996) Modern Philosophy of Mind, Everyman, London Clifford Morgan (1977) Brief Introduction to Psychology, McGraw-Hill, N. York, Rodney Castleden (1994) World History, Parragon, Bristol A.S. Hornby (1993) Oxford Advanced Learners Dictionary, Oxford U.P., Oxford Alfred Adler (1993) Yaamann Anlam ve Amac, Say Yaynlar, stanbul, S:7-8 Erich Fromm (1993) nsandaki Ykcln Kkenleri, Payel Yaynlar, stanbul Engin Gentan (1996) Varolu ve Psikiyatri, Remzi Kitabevi, stanbul, S:128 Orhan Hanerliolu (1966) Dnce Tarihi, Varlk Yaynlar, stanbul Mehmet Salam (1997) Beynin Kimlii, Denge Yay., stanbul - http//:www.bioinformatics.weizmann.ac.il/cards/ - http://:www.sanger.ac.uk/HGP/Genes/ - http//:www.ncbi.nlm.nih.gov/omim/ - http//:www-genome.wi.mit.edu/ - http//:www.nhgri.nih.gov/ - http://www.celera.com/

YAZAR HAKKINDA anlurfa Nfus Mdrl kaytlar 1956 ylnn birinci gn doduumu sylyor. Annemse bu tarihin rasgele yazlm olduunu, caneriklerinin yeni yeni kt Haziran aynn ortalarnda doduumu sylyor. Ben anneme inanyorum. 20 yl sonra -yine bir yaz aynda- Diyarbakr Eitim Enstitsn bitirip, ngilizce retmeni oldum. Bakanlk, yam tutmad iin tayinimi hemen yapmad, yasa uyarnca 21 yana gireceim 1 Ocak 1977 gnn beklemek zorunda kaldm. Diyarbakr ve zmir-Bornova Anadolu Liselerinde 4 yl boyunca iimi ve rencilerimi ok severek, retmenlik yaptm. 1980de yaz tatilimi Avrupada otostop yaparak geirirken kendimi Londrada buldum. 2 hafta sonra bir ngiliz ngilizce retmenine k olunca, Londrada yaamaya karar verdim, retmenlikten istifa dilekemi de zmire gnderdim. Tercmanlk yaparak geinirken, bir yandan da gece-gndz popler bilim kitaplar okumaya baladm. 16 yl boyunca belleim o kadar doldu ki, birikimlerimi kitaplara boaltp, yurdumun insanlaryla paylamak iin zmire dndm. Bir daire satn alp keyfimce dedim. Sonra nmde tertemiz bir klavye, oturup ilk kitabm yazdm ilk 6 ay iinde: Beynin Kimlii. Kitabm ok satnca motivasyonum artt ve fakat 3 yl sren bir aratrma dneminden sonra ikinci kitabm bitirdim: Ryama Tanr Girdi Yazlmam ve yararl olan aryordum. Bu kez 2 yl srd aratrma: Genetik Gereklere Yolculuk. Sra yazar olmaya, roman yazmaya gelmiti. 1 yl iinde bir bilim kurgu roman yazdm: PS2YATIR. Bu kitap bir leme olacak. kincisi bu yl sonunda hazr olur sanyorum. Okuyun, tanalm...

Mehmet Salam zmir 1 Ocak 2005

You might also like