You are on page 1of 295

T.C.

ANKARA NVERSTES SOSYAL BLMLER ENSTTS ULUSLARARASI LKLER ANABLM DALI

BUSH DOKTRN VE ASKER GCN NALICI VE NLEYC SAVA KAPSAMINDA KULLANILMASI

Doktora Tezi

Ahmet CURAL

Tez Danman Prof.Dr.Ersin ONULDURAN

Ankara-2011

TRKYE CUMHURYET ANKARA NVERSTES SOSYAL BLMLER ENSTTS MDRLNE

Bu belge ile bu tezdeki btn bilgilerin akademik kurallara ve etik davran ilkelerine uygun olarak toplanp sunulduunu beyan ederim. Bu kural ve ilkelerin gerei olarak, almada bana ait olmayan tm veri, dnce ve sonular andm ve kaynan gsterdiimi ayrca beyan ederim. 21 Mays 2010.

Ahmet CURAL

NDEKLER NDEKLER KISALTMALAR GR BRNC BLM G VE GVENLK KAVRAMLARINA KURAMSAL BAKI I. ULUSLARARASI LKLER DSPLNNDE G KAVRAMININ YER A. REALST TEORDE G ANLAYII B. PLRALST TEOR VE G II. ULUSLARARASI SSTEMDE GVENLK: GENEL KONSEPT VE ALGILAMALARDA YAANAN DEM A. GENEL KONSEPT: GVENLK ALGILAMASI VE GVENLN TANIMI B. GVENLK KAVRAMININ KURAMSAL GELM 1. Realist Yaklamn Gvenlik Anlay 2. Liberal/dealist Yaklamda Gvenlik C. ULUSLARARASI SSTEM AISINDAN GVENLK VE GVENLK ALGISINDA YAANAN DEMLER 1. Uluslararas Gvenlik Kavram 2. Uluslararas Gvenlik Alglamalarnda Yaanan Deiim 3. Uluslararas Gvenlik Asndan nemarzeden Kavramlar a. Gvenlik kilemi i. Caydrclk Teorisi ii. Spiral Model iii. Silahlanma Yar iv. Saldr-Savunma Dengesi b. G Dengesi c. Srekli Rekabet ve Uzun Sreli htilaf . Yanl Alglama KNC BLM GN KULLANIMI VE ULUSLARARASI TOPLUMUN KONUYA BAKIINDA YAANAN DEM I. GENEL ANLAMDA G KULLANIMI 63 65 II. ULUSLARARASI TOPLUMDA KUVVET KULLANILMASI REJM 63 35 42 53 53 55 56 57 58 59 60 61 20 26 26 32 35 6 7 11 16 19 I V 1

A. HAKLI SAVA DNEM (M 330 MS 1650) 1. Klasik Dnem (M 330-MS 300) 2. Hristiyanlk Dnemi ( MS 300- MS 1550) 3. Laik Dnem (1150-1700) B. POZTVST DNEM (1700-1919) C. MLLETLER CEMYET DNEMNDE KUVVET KULLANIMI . BRIAND-KELLOGG PAKTI DNEM D. BM ANTLAMASININ KUVVET KULLANMAYA LKN SSTEM 1. BM Sisteminde Kullanlmas Yasaklanan Kuvvetin Nitelii ve Kapsam a. Yasaklanan Kuvvetin Nitelii b. Yasan Kapsam 2. BM Sisteminde Kuvvet Kullanma Yasann stisnalar III. ULUSLARARASI TOPLUMDA MERU MDAFAA HAKKI A. RF VE ADET HUKUKUNDA MERU MDAFAA HAKKI B. RF VE ADET HUKUKUNDA NLEYC MERU MDAFAA HAKKI C. BM SSTEMNDE MERU MDAFAA 1. Meru Mdafaa Hakkn Kullanma artlar 2. nleyici Meru Mdafaa . 51NC MADDE (MERU MDAFAA)YE LKN GRLER 1. Doktrinde leri Srlen Grler 2. Devletlerin Uygulamalar IV. KUVVET KULLANMAYA LKN KURALLAR ZERNDEK TARTIMANIN YENDEN ORTAYA IKII A. KLASK YAKLAIMIN KUVVET KULLANIMIYLA LGL GRLER B. NEOREALST YAKLAIMIN KUVVET KULLANIMINA LKN GRLER NC BLM BUSH DOKTRN I. BUSH DOKTRNN OLUUMUNA ETK EDEN FAKTRLER A. KRESELLEME VE ULUSLARARASI TERRZMDEK ARTI B. ABDDEK NEO-CON (YEN MUHAFAZAKR) HAREKET C. 11 EYLL SALDIRILARI . 11 EYLL SONRASINDA ABDDE YAPILAN NEML YASAL DZENLEMELER II. BUSH DOKTRNNN ANA EREVES A. ABD DI POLTKA GELENE VE BUSH YNETMNN 11 EYLL

66 67 68 70 71 73 75 76 80 80 82 84 87 88 89 90 91 96 98 99 101 103 109 111

115 117 117 121 128 133 137 137

II

NCES DI POLTKASI B. BUSH STRATEJS 1. Doktrinin Oluum Sreci 2. ABDnin 2002 Ulusal Gvenlik Stratejisi (Bush Doktrini) C. BUSH DOKTRNNDE NE IKAN HUSUSLAR III. ULUSLARARASI LKLER VE ULUSLARARASI HUKUK KAPSAMINDA BUSH DOKTRNNE YNELK ELETRLER DRDNC BLM NLEYC SAVA DNCES VE NLEYC ASKER FAALYETLER I. NLEYC SAVA (PREVENTIVE WAR) NEDR? A. nleyici Sava Dncesinin Geliimi B. Gnmzde nleyici Sava Yaklam II. NLEYC SAVA VE ULUSLARARASI HUKUK III. NLEYC ASKER FALYETLER A. nleyici Askeri Faaliyetlerin Tanm 1. Zaman Deikenine Gre 2. Tehdidin Geliimi Deikenine Gre 3. Kitle mha Silahlar Deikenine Gre 4. Rejim Deitirme Deikenine Gre B. Devletler nleyici Davranabilir mi? 1. lk Taarruz Eden Taraf Olmann nemli Bir Avantaj Getirip Getirmedii 2. Saldr-Savunma Dengesi 3. Uluslararas Krizler BENC BLM YAKIN VE UZAK TEHDTLER KARISINDA NLEYC ASKER FAALYETLERN KULLANILMASI I. YAKIN TEHDT: 1967DE SRALN NALICI ASKER G KULLANIMINA A. 1 inci Safha: Alglama ve Seferberlik (17-22 Mays) B. 2nci Safha: Erteleme ve Diplomasi (2328 Mays 1967) C. 3nc Safha: Kararllk (29 Mays-4 Haziran 1967) . 4nc Safha: Diplomasiden nalc Askeri G Kullanmna Gei D. Sonu: Yakn Tehditler Karsnda nalc Askeri G Kullanmnda 208 211 215 226 233 239 BAVURMASI 207 166 166 168 172 177 190 190 191 194 198 199 201 203 204 205 141 144 150 154 DOKTRNNN OLUUMU VE 2002 ULUSAL GVENLK 141

III

Devletler Normatif ve Uluslararas Hukuk Kurallarn Dikkate Alyor mu? II. UZAK TEHDT: 1981DE SRALN NLEYC ASKER G KULLANIMINA BAVURMASI A. 1nci Safha: Osirak Reaktrnn mha Edilmesi Dncesi B. 2nci Safha: zleme ve Uyarma Aamas (1975-1979) C. 3nc Safha: Taarruzun Planlanmas ve cra (1979-1981) . 4nc Safha: Osiraka Taarruz, Frsatlar ve Kstlamalar D. Sonu: Uzak Tehditler Karsnda nleyici Askeri Harekata Bavurmada Devletler Normatif ve Uluslararas Hukuk Kurallarn Dikkate Alyor mu? SONU KAYNAKA TRKE ZET YABANCI DLDE ZET 263 269 284 286 241 243 251 257 261 240

IV

KISALTMALAR BM NATO MC AET ASEAN ABD M.. M.S. I.C.J UAD UNEF SSCB PNAC NBC ABM NSS UGS KS ICB NPT IAEA Birlemi Milletler North Atlantic Treaty Organization (Kuzey Atlantik Savunma rgt) Milletler Cemiyeti Avrupa Ekonomik Topluluu Associations of the Organization of Southeast Asian Nations Amerika Birleik Devletleri Milattan nce Milattan Sonra International Court of Justice Uluslararas Adalet Divan United Nations Emergency Force Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birlii Project For the New American Century Nkleer, Biyolojik, Kimyasal Anti Ballistic Missile National Security Strategy Ulusal Gvenlik Stratejisi Kitle mha Silahlar International Crises Behavior Non-Proliferation Treaty International Atomic Energy Agency

GR Bush doktrini ile dnya kamuoyunun gndemine oturan nalc ve nleyici sava stratejileri, zellikle ABDnin kendine zg bak as nedeniyle BM sisteminin kuvvet kullanmna getirdii dzeni sarsc niteliiyle ne kmtr. zellikle nalc askeri faaliyetlere bavurulmas, BM sisteminin altm yl akn bir sredir ina etmeye alt uluslararas sistem, hukuk ve normlar dzenini derinden etkileyecek tehlikelere sebebiyet vereceine dair endielere yol amtr. Bu balamda nalc ve nleyici sava stratejilerinin kullanm, uluslararas toplumda birok tartmaya konu tekil etmitir. Literatre 1950li yllardan itibaren preemptive strike (nalc harekt) ve preventive strike (nleyici harekt)1 eklinde geen bu iki kavramn, zaman zaman kartrlarak birbirinin yerine kullanld grlmektedir. Bunlardan nalc harekt; tehdidin ok yakn olmas durumunda n alnarak, kar tarafn saldrsndan nce harekete geilmesi anlamna gelmektedir. nleyici harekt ise tehdidin ok daha uzak olmas durumunda veya bir gelimenin olgunlaarak tehdit edici dzeye gelmesinden nce bertaraf edilmesi iin planl olarak icra edilen eylemdir. Aslnda bu iki terim, ABD kaynakl almalarda Anticipatory Military Activities olarak tanmlanan ve dilimize nleyici Askeri Faaliyetler eklinde kazandrlan kavramn altnda yer almaktadr. almada ska geecek olan nalc ve nleyici terimleri, yukarda ortaya konan anlamlaryla kullanlacaktr. Ayn ekilde, nleyici Askeri

Preemptive strike ve preventive strike kavramalarnn literatrde, preemptive war, preventive war, preemptive action, preventive action ve preemptive strategy, preventive strategy eklinde kullanld grlmektedir. Ancak hangi terim kullanlrsa kullanlsn, yukarda belirtilen anlam ve maksad iermektedir.

Faaliyetler terimi kullanldnda da nalc ve nleyici kavramlarnn herikisi ierilmi olacaktr. Bu alandaki tartmalarn, devletlerin mnferiden kuvvet kullanma kapsamnda deerlendirilen nalc ve nleyici kuvvet kullanmnn hukuki olup olmadna odaklanm olduu, ancak birbirine zt fikirlerin yer ald bu zeminde arzu edilen uyuma ulalamad grlmektedir. Gelinen noktada ise hala; nleyici askeri faaliyetlere bavurulmasnda devletler hukuki ve normatif kurallar ne lde dikkate alyor? sorusuna ak bir yant verilememektedir. te bu nedenle, 1945 sonrasnda uluslararas bar ve gvenlii korumak amacyla kurulan BM sisteminin lokomotif gc olan ABD tarafndan, bir anlamda kendi geleneksel misyon ve sylemleriyle elien bir doktrinin gerei olarak uygulamaya konan nleyici ve nalc herekat faaliyetlerin ele alnmas, bu tez almasnn aratrma konusu olarak seilmitir. almada, devletlerin nleyici veya nalc askeri g kullanm asndan hukuki ve normatif unsurlar ile kstlanp kstlanmadnn akla kavuturulmas hususu, asl maksat olarak belirlenmitir. Bilindii zere Uluslararas Hukukun balca amalarndan biri genel yasaklamalar eklini alan g kullanmnn dzenlenmesidir. Meru mdafaa dncesi ile ortaya konan nleyici ve nalc harekta, acaba Uluslararas Hukukta yer var mdr? Bu soruya ak ve net olarak verilebilecek bir cevap yoktur. Bununla beraber nleyici veya nalc askeri g kullanmnn meruluu konusunda uluslararas toplumda ciddi fikir ayrlklar olmasna ramen, baz istisnalarla birlikte bu sorunun cevab hayrdr. Dier bir deyile, Uluslararas Hukukun geleneksel yorumu asndan, bu tr eylemlerin ok kstl koullar altnda uygulanabilecei belirtilmitir. 2

Bunun yan sra, zellikle ani silahl saldrlara kar kullanlacak nalc harekta izin verildii iddia edilmektedir. Nitekim Brown, kkrtlmam ve yakn olan bir tehdide kar nalma hakknn, meru olan kendini mdafaa hakknn geniletilmesi olduunu belirtmektedir.2 Ancak, uzak tehditlerin bertaraf edilmesi iin bavurulan nleyici harektn Uluslararas Hukukta yerinin olmad aktr. Bugn artk uluslararas sistemin hegemon gc ABD tarafndan tek yanl olarak kullanlan nalc ve nleyici sava stratejilerinin, dier lkeler tarafndan kullanlma olasl da mevcuttur. Nitekim Rusya Genelkurmay Bakan Yuriy Baluyevskiy Moskova Askeri Bilimler Akademisinde yapt konumada, Rusya ile mttefiklerinin egemenliini ve toprak btnln korumak iin gerekirse nleyici saldr dzenleyebilir, nkleer silah da kullanabiliriz3 ifadesiyle, bunu lkesi iin bir hak olarak grdn aka belirtmitir. Bu ynyle nalc ve nleyici harekt stratejileri kresel ve

blgesel gvenlik asndan endie verici bulunmaktadr. Bu balamda almann, uluslararas istikrar ve dzenin devam iin potansiyel tehdit oluturabilecek uygulamalarn zerindeki rty aralama ve bundan sonra bu alanda yaplacak almalara bir hareket noktas tekil etme bakmndan da kaynak olabilecei dnlmektedir. Bu dnceler erevesinde almann ana iskeleti; nalc ve nleyici kuvvet kullanmndan geriye doru gidilerek, Bush doktrini, kuvvet kullanm rejimi ve gvenlik ihtiyac ile g kavramlarn da kapsayacak ekilde tasarlanmtr.
2

Chris Brown, Self-Defense in an Imperfect World, Ethics & International Affairs, Vol. 17, No. 1, 2003, s. 2. Cenk Balam, Nkleer Gzda, Milliyet Gazetesi, 20 Ocak 2008, s.20.

Buna gre birinci blmde; almann teorik altyapsn oluturmak maksadyla g ve gvenlik kavramlar kuramsal adan ele alnmtr. zellikle g ve gvenlik konularna temel aklamalar getiren ve uluslararas ilikilerde egemen olan teorilerin konuya bak irdelenerek, gnmz dnyasnda gvenliin salanmas iin gcn kullanm gerekliliinin boyutlar anlalmaya allmtr. Bununla beraber uluslararas sistemde yaanan deiimlerle birlikte, gvenlik algsndaki deiimin de ortaya konmas hedeflenmitir. kinci blmde; gcn kullanm ve uluslararas toplumun teden beri konuya bak, getirilen dzenlemelerle aklanarak kuvvet kullanmnn yasal ve normatif snrlar ortaya konmaya allmtr. alma konusu bakmndan nem arz eden meru mdafaa, daha detayl olarak incelenerek, kuvvet kullanmaya ilikin kurallar zerindeki tartmalar tespit edilmitir. nc blmde; nleyici sava stratejisini esas alan Bush Doktrini her ynyle analiz edilmeye allmtr. Bu erevede doktrinin oluumuna etki eden faktrler ile doktrinin ana erevesi olan ABDnin 2002 Ulusal Gvenlik Stratejisi incelenmitir. Doktrinin ne getirip ne gtrd, uluslararas ilikiler ve Uluslararas Hukuk erevesinde uzman grleri ve eletirel bakla not edilmeye allmtr. Drdnc blmde ise nleyici sava dncesi ile nleyici askeri faaliyetlerin ne olduu, uzman grleriyle birlikte ortaya konmutur. Beinci blmde; g ve gvenlik salamaya ynelik oluturulan bir doktrinin ngrd nleyici ve nalc sava stratejisinin uygulamaya konma aamasnda devletlerin yasal ve normatif kurallardan ne lde etkilendiini belirleyebilmek amacyla iki vaka analizi yaplmtr. Bylece yakn ve uzak tehdit durumlarna gre devletlerin nleyici askeri faaliyetlere bavurma 4

kstlarnn tespitine allmtr. Elde edilen bulgularn, tutum ve reaksiyon asndan daha salkl olmas bakmndan her iki vaka iin tek bir devlet rnei ele alnmtr. Bu kapsamda yakn tehdit, yani nalc harekt rnei iin srailin 1967de Msra saldrs, uzak tehdit yani nleyici harekt rnei iin de yine srailin 1981de Irakn Osirak nkleer reaktrne taarruzu olaylarnn incelenmesi planlanmtr.

BRNC BLM G VE GVENLK KAVRAMLARINA KURAMSAL BAKI Tarihin her dneminde, toplumlarn kaderinde rol oynayan ve olaylarn gidiine yn veren aktrlerin tutum ve davranlarna ilikin olarak yaplan incelemelerde, g, gvenlik ve gcn kullanm konularnn ncelikli ele alnd grlmektedir. Bu erevede teden beri ulusal ve uluslararas gvenlik alannda almaya odaklanan aratrmaclar, g ve gvenlik kavramlarna zel nem vermi ve bu kavramlar geleneksel/ada dnce akmlar erevesinde almaktadr. Nitekim uluslararas ilikiler dncesinin dayandrld antik Yunan dneminde4 dahi, Sparta ve Atina ehir devletleri arasndaki savalara ilikin ortaya koyduu tahlilleriyle Thucydides, gcn bir siyaset gereklii olarak tad merkezi nem zerinde durmutur. Bu tarihten ok daha sonra, Otuz Yl Savalar akabinde 1648de Avrupada kurulan Westfelya dzeni, ulusdevlet oluumunu ve buna dayal g tanmlamalarn uluslararas toplumun gndemine getirmitir. 1789da mutlak monariyi ortadan kaldrarak siyasal, sosyal ve ekonomik dnmler yaratan Fransz devriminden sonra felsefi altyapsna kavuan ulus-devlet, sistemde bundan sonra yaanacak ittifak ve rekabet hareketleriyle en temel reel politik g birimi haline gelmitir. Bu noktada, uluslararas ilikiler balamnda g ve gvenlik alanlarna ilikin almalarn genellikle devletler dzleminde ekillendii grlmektedir5. Her devletin ulusal stratejisinde, en azndan srdrlebilir seviyede gvenlie
James E. Dougherty ve Robert L. Pfaltzgraff, Contending Theories of International Relations, Forth Edition, New York, Longman, 1996, s.6.
5 4

deien

artlara

gre

yorumlayarak

anlamlandrmaya

Uluslararas ilikilerde analiz dzeyi ve analiz birimi zerine birok gr bulunmakla birlikte, genel olarak birey, devlet ve sistem eklindeki l anlay kabul grmektedir. Bunlardan zellikle devlet, devlet merkezli yaklam benimseyen geleneksel teorilerin hemen hepsinde ve modern yaklamlarn da bir ounda analiz birimi olarak benimsenmektedir (Dougherty ve Pfaltzgraff, a.g.e., s.2-32).

sahip olmak bir hedef olarak yer aldndan, dier devletlerin glerini dengelemek veya daha gl hale gelmek, daha fazla gvenlie ulamann arac olmaktadr. Bu kapsamda g, tartmaya ak greceli bir kavram olarak karmza kmaktadr. ou zaman da askeri kuvvetle edeer olarak alglanan gcn, ayn zamanda bir ulusun ulat teknolojik kapasitesini, nfusunu, doal kaynaklarn, corafi faktrlerini, siyasi yapsn, lider kadrosundaki figrleri dhil birok deikeni ierdii6 aktr. I. ULUSLARARASI LKLER DSPLNNDE G KAVRAMININ YER Siyasi tarihe bakldnda, uluslararas sistemi oluturan birimler

arasndaki ilikilerin inili-kl bir seyir izledii, bar dnemleri uzun srse de srekli bir dengenin salanamad grlr. Bu kapsamda, deiik boyuttaki gelimelere bal olarak uluslararas toplumda yeni dengeler ortaya kmakta ve yeniden ekillenmelerle yeni dzenler tesis edilmektedir. Basit bir analojiyle uluslararas toplumu oluturan aktrlerin bu deiimini canllarn yaamna benzetmek mmkndr; doar, byr, yalanr ve ardndan yok olur. te bu dng ierisinde meydana gelen birok ekillenmenin her biri iin yaanan sre, zamannn artlarna gre deimektedir. Bununla beraber ortada deimeyen bir gerek vardr. O da; bir yanda sistemin ileyiine yn veren ve gc elinde bulunduran aktrler, dier yanda ise g

uygulamalarndan olumsuz ynde etkilenen veya ancak sistem ii ilikilerin aknda yer bulabilen g mahrumlar. Bu noktada dikkate deer olan ey, gcn denklemdeki belirleyici fonksiyonudur. Bir baka deyile, gvenlii salarken, ayn zamanda gvenlie tehdit de oluturan ikilemli roldr. G, boyutu ve nemi pek dikkate alnmadan hemen herkesin gnlk yaant iinde pratik anlamda youn olarak kulland kavramlardan biridir. Alm
6

Michael P.Sullivan, Power in Contemporary International Politics, Columbia, University of South Carolina Pres, 1990, s.103.

gc, dayanma gc, mcadele gc, alma gc, sosyal g, ekonomik g, yumuak g, askeri g, vb. birok ekilde ifade bulan bu kavramn, sahip olduu etki veya erk, yine herkes tarafndan, zellikle de politik dnyada her zaman elde edilmek ve elde tutulmak istenmitir. Nedeni ise olduka yaln ve aktr: nk g, arzu edilenlere ulamann ya da hkmetmenin yegane arac olarak alglanmakta ve kullanlmaktadr. Ansiklopedik olarak bakldnda; canl bir varln fizik kuvvetinden, herhangi bir dzenein i yapabilme niteliine kadar birok anlam ieren g, siyasal adan; bir kimsenin, bir gurubun, bir lkenin veya bir etkinliin erki, etkisi ve stnln ifade etmektedir7. Uluslararas ilikiler penceresinden bakldnda ise g; dierlerinin kararlarn ve eylemlerini direkt olarak etkileme kapasitesi8 olarak karmza kmaktadr. Baka bir deyile, bir devletin istedii sonular elde etme ve bu sonulara ulamak iin gerektiinde, dier devlet veya devletlerin davranlarn deitirme yeteneidir9. Joseph Nyea gre g, hava durumu gibidir. Herkes ona baldr ve onun hakknda konuur, fakat ok az onu anlar.10 Belkide bu yzden analist ve siyasi liderler, yllardr g ilikilerindeki ba ve deiimi tanmlama ve tahmin etmenin gayreti iindedir. Genel olarak bakldnda, znde muhatab zerinde etki yaratma olan gcn, tek bana deil de uygulanmas dnlen tarafn gcyle mukayese edildiinde daha net bir anlam kazanaca aktr. nk bir tarafn gc dierinden stn, ancak bir bakasnn gcnden az olabilir. Bu bakmdan greceli bir kavram olarak da ele alnabilecek g, bir yandan savalara, barlara, ittifaklara, rgtlenmelere ve kar atmalarna neden tekil
7 8 9

Byk Larousse Szlk ve Ansiklopedisi, stanbul, Geliim Yaynlar, 1986, s. 4814 Faruk Snmezolu, Uluslararas likiler Szl, stanbul, Der Yaynlar, 1996, s.203. Ylmaz Tezkan, Jeopolitikten Milli Gvenlie, stanbul, lke Kitaplar, 2005, s. 137. Joseph S. Nye, Soft Power, New York, Public Affairs, 2004, s.1.

10

ederken, dier yandan da adeta bu gelimelerin bir sonucu olarak ortaya kmaktadr. Bu nitelii ile g ve g yaklam, siyaset ve uluslararas ilikilerin en eski aklama yntemlerinden biri olmutur. Nitekim eski in ve Yunan uygarlklar ile Ortaa talyasnda yaam bulan ehir devletleri arasndaki ilikilerin aklanmasnda bile g kavramndan faydalanld grlmektedir. Hatta bu erevede ortaya konan baz eserler, ayn zamanda uluslararas ilikiler alanndaki teorik almalara da temel tekil etmitir. rnein eski Yunan dnrleri iinde, gnmzdeki anlaya yakn bir ekilde devletleraras ilikilere yer veren Thucydidesin, Pleponezya Savalar Tarihi isimli eseri, bugn reel politiin klasii olarak kabul edilmektedir. Bu nemli eserinde Thucydides, eski Yunan dneminde g dengesindeki bozulmann savan sebebi olduunu, gl olann oyunu ynettiini, kar sz konusu olduunda ise adalet ve insanlk gibi kavramlarn gereksiz bulunduunu arpc bir ekilde ortaya koymutur. Thucydidesin eserinde Sparta ve Atina ehir devletleri arasndaki anlamazln zm iin Sparta temsilcileri tarafndan, sorunun hakkaniyet prensipleri iinde halledilmesi nerisine, Atinann verdii cevap; dnyann mevcut halinde adalet kurallar gllerce konur, bu nedenle gller yapacaklarn yaparlar ve zayflar katlanmalar gerekene katlanrlar eklinde olmutur. Ayrca Atina taraf; nsanlar iin doa yasasnn gl olann hkim olmasn gerektirdiini ve dolaysyla, gce sahip olsa Spartann da ayn ekilde hareket edeceini belirtir.11 Thucydides, Atina ve Sparta arasndaki savaa yol aan nedenlerin banda, Atinann gcndeki anormal byme ve bunun Spartada yaratt
11

Steven Forde, International Realism and the Science of Politics: Thucydides, Machiavelli and Neorealism, International Studies Quarterly, Vol. 39, No. 2, 1995, s. 374-377.

endie ve gvenlik kaygs olduunu ifade eder. Thucydides, eserinde ortaya koyduu karmlar ile M.. 400l yllarda, gcn ve g dengesi kuramnn politikadaki merkezi nemi zerinde durmu ve zorunluluk yaklamyla devletin politikalarn aklama12 dncesini gndeme getirmitir. Bylece g

kavramnn toplumsal veya devletleraras ilikilerdeki srkleyici, zorlayc ve belirleyici rol alglanmaya balanmtr. G kavram, doal olarak Thucydidesten sonraki dnemlerde de tarihi, dnr ve uluslararas ilikiler alanlarnca konu edinilmi ve irdelenmitir. Belki de bu yzden, tarih sahnesinin her dneminde bu kavrama zel bir nem verilmi ve artk yaygn olarak kullanlan g dengesi, sper g, hegemonik g gibi pek ok uluslararas ilikiler terimi de ondan retilmitir. Bu anlamda uluslararas ilikiler sisteminin ileyiini aklamaya alanlar, hareket ettikleri parametrelere gre birok teori gelitirmilerdir. Bu teori veya yaklamlarn ounun ilgi alan da, sistemde baat rol oynayan aktrlerin kimler olduu ve bu aktrler arasndaki ilikilerin belirleyicisinin ne/neler olduuna younlamtr. te bu erevede uluslararas sistemi aklamaya ynelik ortaya konan almalar, bugn zerlerinde byk lde fikir birliine varlan birden fazla teoriyi oluturmutur. Uluslararas ilikiler alannda egemen olarak grlen bu teorilerden, devletleri ve devletlerle birlikte devlet ii ve d gleri de aktr olarak kabul eden realizm ve pluralizmin, konumuz olan gce ilikin bak alarnn incelenmesi, uluslararas sistemde baat rol oynayan merkezlerin gc kullanmasnn boyutlarnn anlalmas ve konunun teorik atsnn kurulmas bakmndan nem tamaktadr.
12

Thucydides, hukuksal anlamda Sparta ve mttefiklerinin anlamalar ihlal eden taraf olmakla beraber, savan asl sorumlusunun Atina'nn glenmesi ve onun yol at korkunun olduunu belirtmitir. Bu noktada Thucydides, etik, moral ve hukuksal ilkeleri biryana brakarak, zorunluluk ve gereklilik gibi kavramlarla Spartann politikalarn aklamaya almtr. Ona gre Sparta, Atina tarafndan anlamalar ihlal etmeye zorlanmt (Forde, International Realism and the Science of Politics, s.374-383).

10

A.

REALST TEORDE G ANLAYII

Devleti uluslararas ilikilerin temel aktr olarak kabul eden realist teorinin temel k noktasn g kavram oluturmutur13. Bu akmn temsilcilerine gre uluslararas sistemin zn, devletler arasndaki g ve kar mcadelesi tekil etmektedir. Dier bir deyile realizm, uluslararas ilikileri, aktrler arasndaki mcadele sreci olarak grmektedir. Bu nedenle de savalar olaan bir durum olarak grlmekte ve Hobbesun14 deyimiyle doa durumunun devam ettii anarik yap iinde devletler asndan ana gndem maddesi gvenlik olmaktadr. Grld zere g, realist teoriye gre uluslararas ilikileri anlamada en temel kavram olarak ele alnmaktadr. Nitekim realizmin uluslararas ilikiler alanndaki ilk zgn kullanmn ortaya koyan Hans J. Morgenthauya gre uluslararas sistem, devletlerin milli karlar gereince g elde etme mcadelesi verdikleri siyasal bir arenadr. Bu nedenle devletlerin

davranlarnn nihai amac ne olursa olsun asl hedef g ve iktidar elde etmeye yneliktir.15

13 14

Tayyar Ar, Uluslararas likiler Teorileri, 2nci Bask, stanbul, Alfa Yaynlar, 2002, s.43.

Bir ngiliz siyaset felsefecisi olan Thomas Hobbes (1588-1679), nl eseri Leviathan ile tannmaktadr. Hobbesun devlet zerine grlerinin yer ald Leviathan, siyaset alannda ilk genel teori olarak kabul edilmektedir. Hobbesa gre insanlar bir toplum haline gelmeden nce doa durumunda, yani; herkesin herkesle savat, korku ve iddetin bulunduu bir ortamda yaamaktayd. Bundan kurtulmak iin insanlar yetkilerini Leviathana (devlete) vererek bir ortak idare oluturdular. Ona gre bir Leviathan, ya da hegemonik bir gcn olmad uluslararas sistemde doa durumunun devam etmesi ve anarinin hakim olmas kanlmazdr. Bu anarik dzen ierisinde de mcadeleler devam etmekte, gl olanlar gsz olanlara egemenliklerini benimsetmeye almaktadrlar (Bu konuda bkz. Torbjorn L. Knutsen, A History of International Relations Theory, An Introduction, Manchester, Manchester University Press, 1992, s. 88-89).
15

Hans J. Morgenthau, Politics Among Nations, New York, Alfred A. Knopf, 1954.

11

Belki de bu temel dncesi nedeniyle Morgenthau, realist yaklama getirdii alt ilkenin16 drdnde gc n plana karmaktadr. Morgenthau, formalize ettii bahse konu ilkelerde, devlet adamnn g olarak tanmlanan kar kavramna uygun dnmek ve ona gre hareket etmek durumunda olduunu, g elde etmek iin rekabet halinde olan egemen devletlerin yer ald bir dnyada btn devletlerin d politikalarnn, en azndan devletin varln devam ettirmek iin bir para gce dayanmak zorunda olduunu ifade etmektedir. Morgenthauya gre devletler de insanlar gibi kar peinde koarlar. Bu karlarn gerekletirmek iin gce ihtiyalar vardr. Bir devletin rakip devlete veya devletler grubuna kar gcn artrabilmesinin belli bal drt yolu sz konusudur. Silahlanma, ittifaklar oluturma, tazminat alma, bl ve ynet politikas uygulama. Bu yollar ile glerini artrmaya alan devletlerin birbirilerine kar izledikleri emperyalist, statkocu ve prestij salamaya ynelik politikalar da g esine dayanr. Bunun yan sra Morgenthau, devletin, ulusal kar peinde koarken bireysel ilikilerde geerli olan ahlaki ilkeleri gzetmemesi gerektiini de belirtir. Ona gre devlet adamnn ncelikli sorumluluu, ulusal devletin varln korumaktr ve onun yapmas gerekenler bu noktada bir vatanda olarak bireysel ilikilerinde dikkate ald ahlaki ilkelere ters debilir. Bu noktada, devletin herhangi bir politikasna ilikin olarak, iktisat toplumun refahn nasl etkilediini, hukuku hukuksal kurallara uygun olup olmadn aratrrken,

16

Morgenthauya gre realizmin alt ilkesi: 1. Genel olarak toplum gibi, politika da, kkleri insan doasnda bulunan objektif yasalarca ynetilir, 2. Siyasal gerekiliin hareket noktasn g olarak tanmlanan kar kavram oluturmaktadr, 3. Siyasal gerekilie gre, kar kavram gerekten de politikann zdr ve zaman ve mekana bal deildir, 4. Evrensel moral prensipler, devletlerin d politikadaki eylemlerine aynen uygulanmas mmkn deildir, 5. Siyasal gerekilik bir devletin siyasal eylemlerini, yani ahlaki hareket edip etmediini evrensel ahlaki prensiplerle lmez, 6. Siyasal eylemler, siyasal kriterlerle deerlendirilmelidir (Bkz. Ar, 2002, s.187-191).

12

politikac; ayn olay kar asndan dnr ve politikann devletin gcn ne ynde etkiledii konusu zerinde durur. Realizme gre bir devletin glenmesine seyirci kalmaktansa onu nlemek iin savaa bavurmak merudur. Bunun kaytlara gemi en nemli rneini, Thucydides'in; Atina'nn glenmesine kar Sparta ve mttefiklerinin savaa bavurmasn bir zorunluluk olarak grmesi oluturmaktadr. kinci bir rnek ise Thucydidesten sonra bilinen en nemli realist olan Machiavellinin; Eer bir sava ulusal karn korunmas iin gerekliyse yaplmaldr eklindeki dncesidir. Bu anlaya gre tehdit aka alglanabiliyorsa, muhasmn saldrsn beklemeye gerek yoktur ve dolaysyla byle bir sava gereklidir ve meru kabul edilmelidir.17 Uluslararas sistemi anlamada gc esas alan realist teoriye gre, uluslararas ilikilerin ana gndemini ulusal gvenlik konular oluturmaktadr. Bu yzden realizmde, devletin varln srdrmeye ilikin olan ulusal gvenlik konular yksek politika (high politics), ticari, mali ve sosyal sorunlarla ilgili konular ise alak politika (low politics) eklinde nitelenmektedir.18 Realist teoriye gre uluslararas yap anarik olduundan, devletlerin tek tek gvenliini salayacak bir merkezi otorite bulunmamaktadr. Realistler, bu yap iinde her bir devletin kendi gvenliini kendisi salama zorunda olduunu varsayarak, devletlerin kendi karlar dorultusunda hareket edeceini ileri srmektedir. te bu nedenle devletler, her ne kadar olas tehditlere kar destek salamak iin ittifak anlamalar imzalasalar da, kendi gvenlikleri iin

17 18

Forde, International Realism and the Science of Politics, s.375-76.

Barry Buzan, The Timeless Wisdom of Realism, International Theory: Pozitivism and Beyond, Steve Smith, Ken Booth and Marysia Zalevski (ed), Cambridge University Press, 1996, s. 49.

13

bunlara ok fazla gvenmezler ve gvenliklerini salayabilecek bir gce ulama gayreti iinde olurlar.19 Realist akmn Morgenthaudan sonra gelen ve Theory of International Politics adl almas ile 1980 sonras dneme damgasn vurarak neorealist dncenin de ncs olan Kenneth Waltz, g kavramna yeni anlamlar yklemitir. Waltz, gc bal bana bir ama olmaktan ziyade, mmkn olduunda ve gerektiinde bavurulabilecek bir ara olarak nitelemitir. Waltza gre g, ancak gerektiinde kullanlacak bir ara olup, ne kadar gce sahip olmak gerektii devlet tarafndan belirlenir.20 Kenneth Waltza gre aktrlerin gleri, yeteneklerinin dzeyi ile llmekte ve sistem zaman zaman devletlerin yeteneklerini ve dolaysyla glerini kullanmasna olanak tanyabilmektedir. Bu anlamda uluslararas ilikiler sistemi, devletlerin gcn dengelemek suretiyle hayatta kalma mcadelesi verdikleri bir kendi hakkn arama sistemidir. Bu tanmlamada aslnda g dengesi vurgulanmakta ve Waltza gre denge; devletler sisteminin bir zellii olarak, istense de, istenmese de olumaktadr.21 Bu yaklam ile Waltz, g dengesini sistemik bir eilim olarak nitelendirmektedir. Neorealist dncenin nemli isimlerinden bir dieri olan Robert Gilpin, uluslararas sistemdeki deiiklikleri, devletleraras g dalmndaki

kaymalara balamtr. Gilpine gre devletlerin g kapasiteleri, ekonomik ve teknolojik farkllklara bal olarak eit olmayan bir oranda gelimektedir. Bunun sonucunda da sistemde dengesizlikler olumakta ve hegemonik glerin statkoyu korumalar daha da zorlamaktadr. Bu yzdende yeni bir g
Charles W. Kegley, Neoliberal Challenge to Realist Theories of World Politics: An Introduction, Contraversies in International Relations Theory, Realism and the Neoliberal Challenge, New York, St.Martins Pres, 1995, s. 5. Kenneth N. Waltz, Realist Thought and Neorealist Theory, Robert L. Rothstein (ed), The Evolution of Theory in International Realtions, S.Carolina, University on South Carolina Press, 1992, s. 36..
21 20 19

Kenneth N. Waltz, Theory of International Politics, New York, Random House, 1979, s.94.

14

dengesine gei dnemindeki sistemlerde sava kmas, daha olas grlmektedir.22 Gilpinin nemli zelliklerinden biri de, devletleraras ilikilerde ekonomik faktrlerin etkin olduunu ifade ederken, politik ve askeri deerlendirmelere de nem vermesidir. Ona gre devletin gcnn saptanmas asndan ekonomik verilerin neminin byk olmasna karn, gcn devamnn salanmas asndan da askeri ve politik yetenekler gereklidir.23 Grld zere, gerek geleneksel realistler gerekse neorealistler uluslararas sistemi aklamakta benzer yntemler kullanmlardr. Onlara gre sistemin temel zelliklerini aada sralanan iki husus oluturmaktadr: Uluslararas sistem, dzeni salayacak merkezi bir otorite

bulunmadndan anariktir. Bu ortam iinde devletler, uluslararas ilikilerin temel aktrleri olarak

greceli g durumlarn yaygnlatrmak veya srdrmek iin aba gsterirler. zetle, devletler arasndaki greceli g dalm uluslararas ilikilerin ktlarn aklama konusunda realist paradigmann merkez deikenidir. deolojiler, inan sistemleri ve ulusal politikalar ancak devletleri g mcadelesinde daha az veya ok etkin hale getirmeleri asndan hesaba katlabilirler. Bu anlamda klasik realistler gc uluslararas politika ve d politikann balbana bir amac olarak grmekteyken, neorealistler gc devletin temel amac olan hayatta kalma ve varln srdrme amacn gerekletirmeye ynelik bir ara olarak deerlendirmektedir.

Robert Gilpin, War and Change in World Politics, New York, Cambridge University Press, 1981.
23

22

Deniz lke Arboan, Globalleme Senaryosunun Aktrleri, stanbul, Der Yaynlar, 1996, s. 34.

15

Realistlerin altn izdii bir dier nemli konu da uluslararas sistemin ieriine ilikindir. Onlar iin anarik olarak kabul ettikleri byle bir uluslararas ilikiler sisteminde, devletler iin en nemli unsur ulusal gvenliktir. Bu nedenle devletler ncelikle askeri adan gl olmaya alrlar. G n anahtar kavram haline geldii byle bir ortamda, yukarda da ifade edildii zere askeri gvenlik ve strateji konular st politikalar iken, ekonomik ve sosyal konular daha az nem arz eden alt politika snfna girmektedir. Geleneksel realistler g kavramn daha formal bir ekilde tanmlayarak, gc bir devletin sahip olduu fiziksel unsurlar olarak ifade etmekte ve buradan yola karak, daha ok ulusal g ve onu meydana getiren eler zerinde durmaktadr. Dolaysyla genelde realistlerin, gcn tanm konusunda belli bir noktada birleemedikleri gzlense de Morgenthau ve Niebuhr gibi klasik realistler gc bir devletin sahip olduu bata askeri ve ekonomik gten oluan kapasite toplam olarak grmektedir. Ancak realistlerin gc sadece fiziksel kapasite toplam olarak

grmedikleri, yukarda da ifade edildii gibi, bunun maddi olmayan g unsurlarn da ierdiine dikkat ektikleri grlmektedir. Ekonomik ve askeri gcn dier unsurlardan ayrlamayacan kabul eden Waltz gibi neorealistler, gcn srekli deien ve dinamik bir anlama sahip bir kavram olduuna da dikkat ekmektedir. B. PLRALST TEOR VE G

Plralizm yaklamnn temel zellii, uluslararas yapy rmcek ana benzeterek24, devletin yan sra, devlet ii ve devlet d gleri de birer
24

John Burton tarafndan uluslararas ilikiler yerine gelitirilen dnya toplumu kavram ile uluslararas ilikilerde yalnz egemen devletler ve onlarn resmi grevlileri arasndaki ilikiler deil, ayn zamanda bunlarn dndaki ve arlkl olarak bunlarn denetiminde olmayan ekonomik, siyasal ve toplumsal ilikiler de kapsanmtr. Burton, devlet merkezli olmayan bu yaklamnda, isel ve dsal tm ilikileri i ie gemi rmcek ana (cobweb modeli) benzeterek uluslararas sisteme aklama getirmektedir. Daha fazla bilgi iin bkz. (John W. Burton, International Relations or World Society, International Relations Theory: Realism,

16

uluslararas ilikiler aktr olarak kabul etmesidir. Bir baka deyile plralizmde, realist yaklamn tersine, devletin rasyonellii tartmaya almakta ve uluslararas gndemin eitliliine dikkat ekilerek, devlet dndaki aktrlerden hareketle uluslararas ilikiler ve dier gvenlik sorunlar analiz edilmektedir. Plralizm yaklamna dnya toplumu kavramyla katklarda bulunan Burtona gre bu akmda, devletin ekonomik ve siyasal koullar nem kazanmaktadr. zellikle, ekonomik ticari ve biliim alanlarndaki gelimelerle artan ilikiler, karlkl bamll artrmakta ve bu da, uluslararas sistemdeki tm ilikilerin, egemen devletleraras ilikilerden ibaret olmad gereini ortaya karmaktadr. Burton; byle bir yap iinde dnya toplumunu dzenleyen ana unsur g olmaktan km, haberleme ve iletiim olmutur demektedir. Ona gre haberleme ve iletiimi kontrol eden, dier devletleri ve ilikileri etkileme yeteneine de sahip olur. Plralist yaklam benimseyen Ernst Haas ise ok daha farkl bir almla ilikilerdeki gcn kaynann bilgi olduuna dikkat ekmitir. Haasa gre bireylerin tercihlerini ve daha da tesinde karlar belirleyen esas faktr bilgidir. nk karlarn alglanmasnda sahip olunan deerlerin nemli bir rol vardr ve sahip olunan deerleri bilgi ekillendirmektedir.25 Devletin uluslararas alanda olduu kadar, ulusal dzeyde de etkinlik ve otoritesini sorgulayan, birey ve rgtler gibi devlet d birimlerin de uluslararas

Pluralism, Globalism, Paul R. Viotti ve Mark V. Kauppi (ed), New York, Macmillan Publishing Co., 1999, s.375-384).
25

Ernst B. Haas, Multilateralism, Knowledge and Power, International Relations Theory: Realism, Pluralism, Globalism, Paul R. Viotti ve Mark V. Kauppi (ed), New York, Macmillan Publishing Co., 1999, s.435-36.

17

ilikilerde nemli roller stlendiini ne sren plralistlerin temel tezlerini drt noktada zetlemek mmkndr26: - Plralistler ncelikle, devlet merkezli yaklam yerine, ok aktrl bir uluslararas ilikiler anlayn benimsemektedirler. Devlet d aktrler uluslararas ilikilerde gz ard edilemeyecek kadar nemli varlklardr. - kinci olarak, plralistler asndan devletler niter deildir ve her biri alt rgtlenmeler ile birimlerden olumaktadr. Bu erevede herhangi bir devletin d politikasndan bahsetmek, pek ok saydaki aktr tarafndan oluturulan kararlardan sz etmek demektir. - nc nokta olarak plralistler, devletin rasyonel bir aktr olduu fikrine kar karak, kararlarn eitli aktrler arasnda bir rekabet ve uzla sreci sonucu alndn belirtirler. Karar alma sreci ise bu aktrler arasndaki koalisyonlar, kar koalisyonlar, pazarlk ve uzlamay iine alan bir yap olarak grlmektedir. - Drdnc olarak, bu ekoln temsilcilerine gre uluslararas politikann gndemi olduka youndur. Bu adan uluslararas politikay ynlendiren eilimler yalnzca askeri ve gvenlik konular ile snrl deildir. Ekonomik ve sosyal konular da en az bunlar kadar nemli, hatta onlarn nne geer hale gelmitir. Plralistlerin uluslararas sistem analizlerindeki en nemli yenilik, yeni aktrlerin varlyla beraber, karlkl bamllk ve transnasyonelleme kavramlarn kullanmalardr. Bu anlamda artan karlkl bamllk olgusunun, devletin egemenliini tartmal, snrlarn ise yapay bir hale getirdii

Richard Little, The Growing Relevance of Plralism, International Theory: Pozitivism and Beyond, Steve Smith, Ken Booth ve Marysia Zalevski (ed), Cambridge University Press, 1996, s. 73.

26

18

vurgulanmaktadr. Ancak karlkl bamllk, kresel sistemde ortak unsurlar ve ortak hedefleri de artrmaktadr. Grld zere plralist yaklamda realizmdeki g kavramna yer verilmemekte ve g olgusuna fazla deinmeden sistem ii ilikiler

aklanmaya allmaktadr. Bu kapsamda zellikle ekonomik ve ticari balar ile oluan karlkl bamllk n plana karlmaktadr. Bu arada plralist teoriye gre uluslararas ilikilerde devlet d birimler de rol aldndan, aslnda g gittike ok daha boyutlu hale gelmekte, yaplar daha karmak olmakta ve devletler daha geirgen duruma gelmektedir. II. ULUSLARARASI SSTEMDE GVENLK: GENEL KONSEPT VE

ALGILAMALARDA YAANAN DEM Gvenlik, teden beri uluslararas sistemi oluturan aktrler arasndaki ilikileri dzenleyen belirleyici unsurlarn banda gelmitir. Bu ynyle gvenlik sosyal bilimlerde bireylere, konulara, toplumsal adetler ile deien tarihsel durumlara uyarlanan ve genel ereveye hitap eden temel bir kavram27 olarak ne kmtr. Kavramn, bar durumuyla yakndan ilgili olduu aktr. Sistemde yer alan her bir aktr iin varln koruma ve srdrme her eyin nnde geldiinden, srekli ve istikrarl bir gvenlik ortamnn salanmas esas ama olmutur. Bylece gvenlik, bireyden devlet-st birimlere kadar kayg tayan her aktr iin olaanst nlemler gerektiren bir deer olmutur. Bununla birlikte, gvenlik kavramna ynelik alglamalarn, dnemsel olarak deitii de bir gerektir. Bir baka deyile, belirli bir dnemde gvenliin tanmlan ekli ile o dneme hkim olan uluslararas sistem arasnda yakn bir iliki olmutur.

27

Hans G. Brauch, Gvenliin Yeniden Kavramsallatrlmas: Bar, Gvenlik, Kalknma ve evre Kavramsal Drtls, Uluslararas likiler Dergisi, Cilt 5, Say 18, Yaz 2008, s.2.

19

Bu noktada; Gvenlik alglamas nasl olumaktadr? Bu algy hangi unsurlar etkilemektedir? Hangi aktrler gvenlii tanmlamakta ve kimin gvenliinden szedilmektedir? gibi, bu alma asndan nem arzeden bir ok sorunun yant da, iinde bulunulan uluslararas sistemin yaps ile olayn getii zamana gre deiim gstermektedir. Bunun yan sra, 1990larn temsil ettii nc kreselleme dalgas iinde kendini hissetiren iletiim devrimi28 ile teknoloji alannda yaanan sratli gelimeler toplumlarn her kesimine, bilgiye ulama konusunda geni olanaklar sunmutur. Bu olanaklarn, zellikle g bakmndan zayf olanlar tarafndan asimetrik anlamda barl olmayan maksatlarla kullanm da gvenliin yeni boyutu olmutur. te bu tr gelimelerin yaratt karmak tehditleri ortadan kaldrmak iin gvenlik, insan hayatna her alanda girmi ve bilinen snrlar da aarak, belirli bir seviyeye kadar ortak alglamalarn olumasn etkilemitir. Bu anlamda gvenlik giderek kresellemi ve rnein Asyann derinliklerinde meydana gelen tehlikeli bir gelimenin yk, Avrupadan ABDye kadar adeta dnyann her bir kesinde hissedilir olmutur. A. TANIMI Doal yaamn balangcyla birlikte her canlnn varolu mcadelesinin odanda yer almaya balad deerlendirilen gvenliin, byk lde yaamsal bir zorunluluk olarak ne kt ifade edilebilir. Bunu, bireysel ve toplumsal yaamn her alannda olduu gibi uluslararas sistemin ileyisinde de gzlemlemek olasdr. Nitekim gnlk hayatta hemen hemen heran rastlanlan; bireyin gvenlii, ailenin gvenlii, iyerinin gvenlii, evrenin gvenlii, GENEL KONSEPT: GVENLK ALGILAMASI VE GVENLN

28

Baskn Oran, Kreselleme ve Aznlklar, Ankara, maj Yaynevi, 2001, s.9.

20

ulusun gvenlii, devletin gvenlii, blgenin gvenlii gibi terimlerin varl, ok geni bir yelpazede gvenlik aray olduunu gstermektedir29. Konuya birey dzeyinde bakldnda, gvenliin eitli kademelerdeki endie btnnden olutuu ifade edilebilir. Bu anlamda bireyin kendisinin ve yaknlarnn emniyette olmas, sahip olduu varlklarn tehditlerden uzak bir ortamda bulunmas ve arzu edilen bu durumun mmkn olduunca srdrlmesi temel kaygdr aslnda. Bu kayglar giderecek bir dizi tedbirin gelitirilmesi ise doal bir aray olmakta, bunlarn uygulamaya konmas da yaam ekillendirmektedir. O halde gvenlik, kayglarn giderilmesinden ortaya kan bir ihtiya olarak belirginlemektedir denebilir. Bu da bizi, gvenlik kavramnn, varln koruma ve srdrme30 amacn tayan her davran biiminde karlalan bir olgu olduu sonucuna gtrmektedir. Tpk enerjinin korunmas yasalarnda olduu gibi hibir eyin yoktan var olmad gereinden hareketle, varl koruma ve srdrmeye ilikin tm kayglar, tehdit edici nitelikte olan bir tarafn veya gvensizlik durumlarnn mevcudiyetinden kaynaklanmaktadr. Bu noktada gvenlik kavram, kar tarafn veya gvensizlik ihtimallerinin ortadan kaldrlmasn ifade eder. Kar taraf veya gvensizlik durumlarnn tm ise tehdit olarak alglanr. Tehdit, bir ynyle gerek olgulara, bir ynyle de tahminlere dayanr. Bu kavramn, iinde bulunulan evreye ve zamana gre deitii grlmektedir. rnein kk bir kyde yaamn srdren bir kii ile byk bir metrepolde yaayan birisi iin tehdit olarak alglanan kar tarafn ekli ve boyutu farkldr. Yine, ayn ortam paylaan iki kiiden biri bugnn tehditlerine maruz kalrken, dieri gemiin kayglaryla gvenlik aray iinde olabilmektedir.

29

Beril Dedeolu, Uluslararas Gvenlik ve Strateji, stanbul, Yeniyzyl Yaynlar, 2008, s.21. Ibid, s.21.

30

21

Valantina gre tehdit kavram harfi harfine somut olamaz. Tehdidin etkili ve kalc olabilmesi iin znel bir boyutunun da olmas gerekir. Tehdit, asl hedefi olan insanlarn kafasna korku, phe ve endie gibi ortak duygular drmesi gerekir. Ulusun yaamn altst etmesi, o ulus iin deerli olan varlklar ortadan kaldrmas ve hatta ykc glerin kt niyeti veya siyasi ideolojisiyle ortadan kaldrma korkusunu oluturmas gerekir.31 Bu erevede ulus dzeyinde tehdit, bir lkenin ekonomik, siyasi ve temel gvenlik yaplarna kar geliecek her trl davran ve bu davran sergileme niyeti olarak alglanmaktadr.32 Tehdit alglamasnda bir dier nemli husus da, gl olan aktrlerin ulusal menfaatlerini ksa srede gerekletirmek veya arzu ettii aktrler zerinde hegemonya oluturmak amacyla sanal tehditler yaratarak, ulusal ve uluslararas toplumlar buna inandrma yoluna bavurmalardr33. ABDdeki Bush ynetiminin, 2003 saldrs ncesinde Irakn ok byk bir kitle imha silahlar deposu haline geldii istihbaratn reterek bu lkeyi kresel istikrar iin bir tehdit olarak tanmlamas, bu tr alglamalara verilebilecek gncel bir rnek olarak grlmektedir. Bu durumda gvenlik; ne olduuna, ne olunmak istendiine ve bunun hangi koullar altnda beklendiine gre deien bir kavram olmaktadr. zellikle ne olunmak istendii hususu, kar tarafn yaamsal menfaatleriyle elitii lde, tehditin says ve hacmini etkilemektedir. Aslnda konuya en yaln haliyle bakldnda, gvenlik olgusundan sz edilmesi iin; her eyden nce varln korunmas ve srdrlmesi bakmlarndan bir ya da birka, dhili

Jean M. Valantin, Kresel Stratejinin Aktr, ev.:mer Faruk Turan, stanbul, Babali Kltr Yaymcl, 2006, s.19-20.
32

31

Stratejik Aratrmalar Enstits, Global Gvenlik Mimarisinde Yeniden Yaplanma, <http://www.turksae.com/ fase/index.php?text_id=26>, Nisan 2004, (4 Temmuz 2009). Dedeolu, a.g.e., s.52.

33

22

ve/veya harici tehdidin olmas ve/veya bu trden tahmin veya alglamalarn bulunmas gerekmektedir. Yukarda kii baznda ortaya konan gvenlik olgusu, aslnda tm toplumlar, uluslar ve uluslararas sistem iindeki olgu ve olaylarda karlalan bir durumdur. nk gvenlik ile ama arasnda dorudan bir ilinti bulunmakta, ama deitike ya da gelitike, i ve d tehdit alglamasnda art ya da farkllama olabilmektedir. Burada deinilmesi gereken nemli bir husus da, toplumlarn gelimilik dzeyi ile gvenlik ihtiyac arasnda dorusal bir orant olduudur. ster birey, ister devlet dzeyinde olsun gelimilik, birok konuda ilave kazanmlara yol amaktadr. Bu kazanmlar arttka, onlarn yitirilmesine ynelik endieler de artmakta, bu da daha gvenli bir ortam oluturulmasn gerekli klmaktadr. Nitekim hi bir eyi olmayann kaybedecek eyi de olmaz. Ancak doal olarak ok eyi olann, gerek ya da alglamaya dayal birok endiesi olacaktr. Ansiklopedik anlamda korku ve tehlikelerden uzak olma durumu olarak34 ifadesini bulan gvenliin, fiziksel ve psikolojik olmak zere iki boyutu ne kmaktadr. Bunlardan, fiziksel boyutun zerinde daha ok durulduu aktr. Nitekim bu gerek, tarihsel ak iinde; kk bir kyn yerleim yerinin seiminden, askeri birliklerin konulanma blgelerinin belirlenmesine kadar birok rnee yansmtr. Saraylarn etrafna ekilen dikenli telden, ehirlerin evresini saran yksek sur duvarlarna kadar, dneminin uygarlk izlerini yanstan birok uygulama, gvenliin fiziksel boyutuna hizmet etmitir. Bu anlamda gvenliin fiziksel boyutunun insanln varoluuyla birlikte gelitiini ifade etmek yanl olmayacaktr. Buna paralel olarak, gvenliin psikolojik ynnn nem kazanarak kavramsal boyutunun ekillenmesi, antik Yunan uygarlna kadar geriye
34

Trk Dil Kurumu Szl, Ankara, TDK Yayn, 2006, s. 817.

23

uzanmaktadr. Nitekim Thucydidese gre M.. 424de yaanan Pleponezya Savalarnn nedeni, Atinann askeri ynden glenmesinin Sparta zerinde yaratt gvenlik endiesidir.35 Bu rnekte, taraflardan birinin glenerek dengeyi bozma ihtimali dahi, dier tarafn kendi varlna veya varl ile edeer grd gvenliine tehdit olarak alglanm ve bunun g kullanma yntemiyle giderilmesi ncelikle tercih edilmitir. Grld zere gvenlik algsnn temelinde sistemde yer alan aktrlerin varln koruma ve srdrme gds yer almaktadr. Toplumlarn gelimilik dzeyi, hedefleri, iinde bulunduklar ortamn yaps ve teki kavramyla zdeleen dhili ve harici tehditlerin varl gvenlik alglamasn yakndan etkilemektedir. Algya ilikin konseptin bu ekilde ortaya konmasndan sonra gvenlik kavramnn tanmlamas, konunun kavranmasn daha da kolaylatracaktr. Toplumsal bir deer olarak gvenlik; tehlike, risk, dzensizlik ve korkunun kart olarak, koruma, risk yokluu, kesinlik, gvenilirlilik, itimat ve gven ile ngrlebilirlie ilikin kullanlmaktadr36. Bununla birlikte, bir sosyal bilim terimi olarak gvenlik Robert Arta gre anlamca mulak ve esnektir37. Bu nedenle gvenliin, alglamada yaanan deiimlere bal olarak bir ok ekilde tanmlandn gryoruz. rnein Fischer, gvenlii; Sadece savatan korunmak ya da sava engellemek demek deildir. Ayn zamanda hayatta kalabilmemizi ve refah etkileyen muhtemel tehlikelerden korunmay da ierir. Savatan korunmann tek yolu askeri tehitlere kar koymaktan gemez. Muhtemel sava nedenlerine
35

Steven Forde, Varieties of Realism: Thucydides and Machiavelli, The Journal of Politics, Vol.54, No.2, Mays 1992, s.375. Brauch, Gvenliin Yeniden Kavramsallatrlmas: Bar, Gvenlik, Kalknma ve evre Kavramsal Drtls, s.4.

36

37

Robert Art, Security, The Oxford Companion to Politics of the World, Joel Krieger (der.), Oxford, Oxford Univesity Press, 1993, s.820.

24

dikkat etmek ve muhtemel atmalar ngrebilmek ve bunlar bir savaa yol amadan nce zebilmektir38 eklinde tanmlamaktadr. Bu tanmda Fischer, gvenliin temini iin aktif tedbirler almann yan sra ngr ve diplomasinin de nemini vurgulamaktadr. Gvenlii, Elde edilen deerlere kar tehdidin yok olduu durum olarak tanmlayan Arnold Wolfers, gvenlik kavramnn iki ynn iaret etmitir. Ona gre gvenlik, nesnel manada kazanlm deerlere yneltilen tehditleri lmekte, znel olarak ise bu deerlere saldrlaca ynnde korkularn olmamasn ifade etmektedir.39 Benzer ekilde Art da, gvenliin znel ynn Tehditler, kayglar ve tehlikeden uzak olma hissi40 olarak tanmlamtr. Bylece gvenlik, bir aktrn dierlerinin verebilecei zarardan uzak olduunu hissettii bir ruh hali olarak karmza kmaktadr. Baldwin, Wolfersin Deerlere ynelik tehditlerin olmay eklindeki gvenlik nitelendirmesinde Tehditlerin olmay deyiini biraz mulk grdnden, gvenlik kavramn, Wolfersin ifadesini, Mktesep deerlere ynelik dk bir zarar ihtimali eklinde yeniden formle ederek ortaya koymutur.41 Bu ifade tarz ile Baldwin, gvenlik kavramnda aslnda tehditlerin varl ya da yokluu zerinde deil, mktesep deerlerin korunmas zerinde odaklanlmas gereini vurgulamaktadr. Nitekim lkeler, asker saldr

tehditlerine kar caydrma politikalar gelitirmekte ve saldrnn gerekleme ihtimalini azaltma yoluyla gvenliklerini salamay beklemektedirler. Yine lkeler, rnein deprem tehdidine kar kanunlar ile standartlar getirmektedir.

Dietrich Fisher, Non-Military Aspects of Security: A Systems Approach, Dartmouth, UNIDER & Dartmouth Publishing Company, 1993, s.7. Arnold Walfers, National Security as an Ambiguous Symbol, Political Science Quarterly, Cilt 67, No 4, 1952, s. 481. ile Rana zci, Uluslararas Gvenlik ve evre, Uluslararas Politikada Yeni Alanlar, Yeni Baklar, Faik Snmezoglu (der), stanbul, Derin Yaynlar, 1998, s.404.
40 41 39

38

Art, Security, s.821. David A. Baldwin, Gvenlik Kavram, Avrasya Dosyas, Cilt 9, Say 2, Yaz 2003, s.16.

25

Bu, deprem ihtimalini etkilememekte, ancak mktesep deerlere ynelik zarar ihtimalini azaltmaktadr. Grld zere soyut bir terim olan gvenlik kavramnn tanmlamasnda Kimin iin gvenlik? ve Hangi deerler iin gvenlik? ayrntlarndan hareket edilerek farkl tanmlamalar ortaya konulmaktadr. B. GVENLK KAVRAMININ KURAMSAL GELM

Tarihsel sre iinde sistemlerin ileyii ile uluslararas ilikiler dzenini anlama ve aklamaya ynelik farkl yaklam veya kuramlar gelitirilmitir. Doal olarak oluturulduklar dnemin genel eilimleri, deer yarglar ile g dengeleri ve gelitiricilerinin ulusal kimliklerinin izlerini tayan her bir yaklamn, gvenlik kavramna ykledii anlamlar da deimektedir. Bu erevede, zellikle uluslararas ilikilerde atmay ve ibirliini aklayan egemen teorilerden en kkl olan realizm ile liberalizm-idealizmin gvenlik konusuna ilikin grleriyle kuramsal ereve belirlenmeye allacaktr. 1. Realist Yaklamn Gvenlik Anlay

Uluslararas ilikilerin klasik yaklam olan ve 1930lardan gnmze kadar etkili konumunu srdren realizm, sistemde meydana gelen olaylar olmas gerektii gibi deil, olduu gibi grp aratrmaktadr. Bu erevede, realist dnce anlaynda gvenlik gcn bir uzants olarak ele alnmaktadr. Gl olduunuz srece bir gvenlik yaplanmas oluturarak kendinizi daima emniyette gelimesine grlmektedir. 16nc yzyln ortalarnda ekillendirdii dncelerle realist yaklamn nclerinden olan Machiavelli, uluslararas sistemi; devletlerin srekli hissedersiniz. katkda Bu dnce birok sistematiinin, dnr realist yaklamn

bulunan

tarafndan

benimsendii

rekabetine dayanan bir kar atmas ortam olarak nitelemi ve hemen

26

hemen tm devletlerin birbirleri iin birer tehdit durumunda olduunu belirtmitir.42 Bu yaklama gre her bir devlet kendi gvenliini, tekini alt etme veya tekinden gelecek basklara direnme eklinde alglar. Machiavelli gvenlii; Bir baka gcn vesayeti altnda bulunmamak eklinde tanmlam ve devletin gvenlii ile g arasnda dorudan bir iliki olduunu sylemitir. Machiavelliye gre gvenlik, iyi ynetimle rtmektedir. Ynetim iyi olduunda, devlet de gvenliini salam olacaktr. yi ynetim ise ordunun, iktidara sk skya bal askerlerden olumasna balanm ve bylece gvenlik; gvenlii salayan askeri gcn, iktidara ball ile edeer tutulmutur.43 Dncelerini nl eseri Leviathanda toplayan Thomas Hobbes,

insanlarn hedeflerine ulamadaki eit istek ve arzularnn, onlar kanlmaz bir mcadeleye srklediini ifade etmitir. Bu dnceden hareketle Hobbes, eitlii gvensizliin temel nedeni, gvensizlii de atmann temel nedeni olarak gstermitir. Hobbesa gre bu tanmlama, uluslararas sistemde de aynen kullanlabilmektedir. Nitekim aktrler, grece eit olduklarnda benzer amalara sahip olmakta ve bir sre sonra kar atmasna girmektedirler. Dolaysyla eitlik, gvensizliin temel nedenini oluturmaktadr.44 Gnmzde, gelimi bir lkenin az gelimi bir lkeyi daha az tehdit olarak grmesi, btn gvenlik araylarnn benzer glere kar koymak iin dzenlenmi olduu gznne alndnda Hobbesun doru bir mantk yrtt ifade edilebilir. Hobbes ayrca, savunma sz konusu olduunda

42

Jack Donnely, Realism and Internatinal Relations, Cambridge, Cambridge University Pres, 2000, s.24-25. Niccolo Machiavelli, Hkmdar, ev. S. Badatl, stanbul, Sosyal Yaynlar, 1985, s.13-23. Ar, 2002, s.180-184.

43 44

27

sava kanlmaz grmekte ve bu tr bir sava da toplumsal gvenliin bekas iin doal kabul etmektedir.45 Uluslararas ilikiler alannn temel klasiklerinden Yirmi Yln Krizleri:19191939 adl almasyla tannan Edward H. Carr, uluslararas alandaki rekabetin aktrn devlet olarak tanmlam ve devletlerin karlarnn birbirlerini ile uyumaz olduunu savunmutur. Carra gre i ve d gvenliin salanmas amacyla oluturulmu devlet, iktidar ve egemenlik olgularnn pekitirilmesine hizmet etmekte ve bu haliyle de bizzat atmalara, yani gvensizlie yol amaktadr. Carra gre

evrenselleme adna herkese uygulanan kurallar ile atma ve savalar srasnda ortaya kan yeni egemenler, farkllklarn aa kmasna yol amaktadr. Bu anlamda aa kan soy ve servet farkllklar, uluslararas gvenlik endielerinin temel nedenini oluturmaktadr. Bununla birlikte, ne bunlarn ortadan kaldrlmas yolunda alnan nlemler, ne de bu nedenle kan atmalar farkllklar ortadan kaldrmaktadr.46 Realist yaklamn bir dier nemli temsilsici olan Hans J. Morgenthau, realizmin ve siyasal gerekiliin ilkelerini ortaya koyduu Politics Among Nations adl eserinde, devlet adamnn asl sorumluluunun, devletin varln korumak olduunu belirtir. Bu erevede devlet, gvenliini salama konusunda bireysel ilikilerde geerli olan ahlaki ilkeleri gzetmez.

Morgenthauya gre balbana bir ama olan g elde etme mcadelesi, aslnda devletin gvenliini salamasnn da bir ifadesidir.47 1979da baslan Theory of International Politics adl almasnda ortaya koyduu dnceleriyle neorealizmin ncs olan Kenneth Waltza gre, iki
45 46 47

Dedeolu, 2008, s.43. Dougherty ve Pfaltzgraff, 1996, s.59-61.

Hans J. Morgenthau, Uluslararas Politika, ev.Baskn Oran ve nsal Oskay, Ankara, Sevin Matbaas, 1970, s. 2-14.

28

kutuplu ya da ok kutuplu olarak nitelenebilecek uluslararas sistem, anarik ve ok merkezlidir ve bu ortamda her devletin ncelikli amac gvenliini korumaktr.48 Waltz, klasik realist grte hkim olan g iin mcadeleden daha ok, gvenlik konusunu n plana karmtr. Nitekim O, ok gl olmak iin yaplacak gayretlerin dier devletleri silahlanmaya veya ittifak ilikilerine iteceini belirterek, uluslarn nihai endiesinin gten ziyade gvenlik olduunu ifade etmitir.49 Souk savan yumuamaya balad dnemde etkili olan neorealizm, zetle uluslararas sistemi devletlerin d politika toplamlar olarak ele almakta ve aktrlerin karlar uyumad gereinden hareketle uluslararas sistemi anarik bulmaktadr. Bu nedenle devletin temel amac gvenliini salamaktr. Ancak bunu yaparken, dier devletlerin yan sra, teki uluslararas aktrlerin de dikkate alnmas esastr. Neorealist bak, uluslararas gvenlik araylarnn BM ve NATO gibi kurumsal yaplarla ekillendirilmesini, anarik ileyiin kurala balanmas biiminde deerlendirir. Kural, sistemi kurabilecek gce sahip olan aktr belirler ve bu aktr atmac ise sistem kaotik, uyumac ise bar olur. Neorealistlerin gvenlik konusuna yaklam en yaln haliyle, rnein; ulusal karlar Y devleti zerinde olan X devleti iin gvenlik, o karlarn elde edilmesiyken, Y devleti iin onlar savunmak, vermemektir. X, nnde ciddi bir engel olduunu alglamazsa, sava yoluyla bile Ydeki karlarn elde etmek ister. Y, Xin taleplerine raz olduunda, sistem Xin hegemonik gc ile

belirlenmi olur.50

48

Raimo Vayrynen, Bipolarity, Multipolarity and Domestic Political Models on Internationals System, Journal of Peace Research, Vol.32, No.3, ss.361-62. Waltz, Realist Thought and Neorealist Theory, s.36. Dougherty ve Pfaltzgraff , 1996, s.81-89 ve Dedeolu, 2008, s. 57-58.

49 50

29

Bu gre gre bir hegemonik g uluslararas sistemi etkisi altna alp denetleyebildiinde, sistemde istikrardan sz edilmesi olanakl olur. Hegemonik g zayfladnda ise ortaya kacak yeni g merkezlerinin istekleri dorultusunda ekillenecek yeni bir uluslararas sistem sz konusu olur. Ancak gei dneminde, gvenlii tehdit edici istikrarszlk, kriz ve savalarn yaanma olasl artaca da bir gerektir. Temel olarak realist akm, uluslararas yapnn anarik olduunu savunmakta ve devletlerin gvenliini salayacak bir merkezi otoritenin olmad varsaymn kabul etmektedir. Realistler, bu yap iinde her bir devletin kendi gvenliini kendisi salama zorunda olduunu belirterek, dier devletlerin de ayn ekilde davranacan ve dolaysyla her bir devletin, kendi kar dorultusunda hareket edeceini ileri srmektedir.51 Realistlere gre uluslararas yapdaki istikrarszlklar devletlerin gvenlii iin tehdit oluturmaktadr. Bu nedenle devletler, olas tehditlere kar destek salamak iin ittifak anlamalar imzalayabilir, ancak gvenlikleri iin bunlara ok fazla gvenmezler ve kendi gvenliklerini kendileri salayabilecek bir gce erimeye alrlar.52 Realist dncedeki g dengesinin ise devletler arasndaki maksimum gce ulama mcadelesi sonucunda ortaya kt ve bunun istikrar salayan nemli bir unsur olduu iddia edilmektedir. Realist yaklama gre korku ve korkunun yol at gvenlik ikilemi devletleri savaa zorlayan nedenlerin banda gelmektedir. Realistler, dier bir devletin glenmesine seyirci kalmaktansa onu nlemek iin savaa

bavurmay meru saymaktadr. Bunun en eski rneini, Atina'nn glenerek g dengesini bozma olaslna kar Sparta ve mttefiklerinin savaa

51 52

Kegley, Neoliberal Challenge to Realist Theories of World Politics: An Introduction, s.4 Ibid, s.5

30

bavurmasn grmekteyiz.

bir

zorunluluk

olarak

gren

Thucydides'in

almasnda

Realizmde, eer bir sava ulusal karn korunmas iin gerekliyse yaplmaldr. zellikle kendini savunma kavram olduka geni bir erevede ele alndndan, bu akmda bir anlamda emperyalizme meruluk

tannmaktadr. Nitekim tehdit aka alglanabiliyorsa, kar tarafn saldrsn beklemeye gerek yoktur ve dolaysyla byle bir sava meru kabul edilmelidir.53 Bu anlamda realizm asndan uluslararas ilikilerin ana gndemini, yksek politika54 olarak nitelenen ulusal gvenlik konular tekil etmektedir.55 Bu erevede realist aratrmaclar, atmalarn ve savalarn sebeplerini aratrp bulmay gvenlik almalarnn en temel ura olarak grrler ve gvenlii de basit ifadesiyle Devletlerin silahl kuvvet kullanmndan gelecek zararlar bertaraf etme kabiliyeti56 olarak tanmlarlar. Devletler bireylerin fiziksel gvenliini btnsel olarak salamak durumunda olduundan, burada devletin gvenlii ayn zamanda bireyin gvenliini de kapsar. Bu nedenle gvenlik, ulusal gvenlik ile e anlaml olarak kullanlr. Realist yaklama gre gvenlik her faaliyetin n artdr. Gvenliini salayamayan devletlerin dier btn davranlar ve politikalar anlamszlar.

53 54

Forde, International Realism and the Science of Politics, s. 141.

Realistler, devletin varln srdrmeye ilikin olan ulusal gvenlik konusunu yksek politika (high politics), ticari, mali, salk, kltr ve dier alanlarla ilgili konular ise alak politika (low politics) olarak nitelemektedir. Bu ayrm erevesinde Realistler, uluslararas politikann esas gndemini sava ve gvenlik konularn kapsayan yksek politikann oluturduunu iddia ederler (Daha fazla bilgi iin bknz.: Tayyar Ar, 2002, s.167). Buzan, The Timeless Wisdom of Realism, s. 49.

55 56

Stephen Walt, The Renaissance of Security Studies, International Studies Quarterly, Vol. 35, No. 2, 1992, s.212.

31

Bu nedenle devletler, gvenlik ikilemi57 yaratsa da zellikle askeri adan gl olmak durumundadr. Sonu olarak, realizmin gvenlik anlayn Eldeki kaynaklar koruma ve yenilerine ynelme biiminde zetlemek mmkndr. Gvenlik, sahip olunan ekonomik ve askeri kapasitenin srekli artrm veya eitli ittifak ilikilerine girilerek salanr. Burada belirtilmesi gereken en nemli hususlardan biri ise realizmin zamanla, kar tarafn tmden ortadan kaldrlmasna kadar varabilecek bir gvenlik anlayna sahip olmasdr. nemli olan tek ey mutlak kazantr. Kaybetmemek iin g unsurlarnn arttrlmas ise gvenlik anlaynn znde yer almaktadr. 2. Liberal/dealist Yaklamda Gvenlik

Bireyin haklar ve zgrlklerinin geniletilmesini esas alan liberal-idealist akma gre uluslararas barn korunmas, bu erevede gvenliin temininde pazar ekonomisi ve serbest ticaretin yaygnlatrlmas olduka nemlidir. Liberal dncede demokratikleme ve zgrlklerin geniletilmesi bireylerin zenginlemesini etkiler ki bu da ancak ticaret ile mmkn olur. Ticaret ise John Stuart Mill, Herbert Spencer gibi liberal dnrlere gre insanlar birbirine baml hale getirir, sebebiyet verdii ar mali yk nedeniyle atma ve savalardan uzak tutar ve bar ve refahn salanmasna ynelik uluslararas ibirliinin ortaya kmasn kolaylatrr.58

57

Gvenlik ikilemi, uluslararas sistemde bir devletin kendi bana artrmaya alt gvenliinin istemeden bir dier devletin gvenliinin azalmasna yol at durumlar gsterir. Aslnda bunun sebebi, devletlerin kendi gvenliklerini artrma abalarn savunma amal grrken, dierlerinin glenmesini potansiyel olarak tehdit ve hatta saldr amal olarak yorumlamalardr. Realizme gre, bir devletin gvenliini artrmak iin ykseltilen askeri kapasitenin saldr veya savunma amal olup olmad belirsizdir. Devletler kendi gvenlikleri iin bahse konu belirsizlii en kt senaryo olarak yorumlayp, saldr amal olduunu varsayarlar. (Daha fazla bilgi iin bknz.: Robert Jervis, Cooperation Under the Security Dilemma, World Politics, Vol. 30, No.2, 1978, s,169 ve John Mearsheimer, The False Promise of International Institutionalism, International Security, Vol.19, No.3, 1994, s.23.) Ar, 2002, s. 354-356.

58

32

Bu erevede liberal-idealist gr, realizmden farkl olarak uluslararas toplumda atma yerine bar ve ibirlii konular zerinde younlamtr. Onlara gre devletlerin d politikalarn ynlendiren tek unsur sadece gvenlik deil, ticaret, salk, evre, kltr, g ve benzeri konular da nemli hale gelmitir. Liberal gre gre gvenliin temini asndan uluslararas hukuka ve uluslararas rgtlere de ayr bir nem verilir. Nitekim akmn nclerinden John Locke, 1690da yaymlad Second Treatise on Government adl

alsmasnda liberal dnceyi; eitlik, rasyonellik, zgrlk ve mlkiyet kavramlar zerine ina etmitir. Ona gre insanlar doa durumunda eit ve zgrdrler ve sava ancak haksz bir zorlama olduunda yaanr. Hak ve zgrlklerin daha iyi korunmas ve daha gvenlik iinde yaanmas amacyla rgtl bir toplum oluturulur. Bu nedenle devletin rol, bireylere toplumsal ve ekonomik ilikilerini rahata srdrebilecekleri istikrarl bir ortam salamaktr.59 Bireyin doal haklar hibir kaygya feda edilemez. Devlet dzeni olutururken dahi doal haklar snrlanamaz eklindeki dnceleriyle liberalizme dayanak oluturan Hugo Grotius,60 gvenlii tehdit eden sava uluslararas ilikilerin doal bir paras olarak grmektedir. Grotiusa gre devletler karlar peinde komakta, ancak davranlar byk lde gl tarafndan belirlenen teamllere bal olarak gereklemektedir.

Anlamazlklara zm bulmak iin st sistemlerin kurulmasn ngren

59 60

Ar, 2002, s. 44

Aslnda rasyonolizmin temsilcilerinden olan Hugo Grotius, 1625de yazd Sava ve Bar Hukuku adl almas ile pozitif uluslararas hukukun gelimesine nemli katklarda bulunan bir dnrdr (Seha L. Meray, Devletler Hukukuna Giri, 2.Cilt, Ankara, SBF Yaynlar, 1975, s. 458).

33

Grotius, bunun salanmad srece atmalarn kanlmaz olacan ifade etmektedir.61 Aslnda Grotius, bir devletin gvenliini uluslararas sistemin btnn dzenleyen gvenlik sistemleriyle ilikilendirmekte ve uluslararas gvenlik sistemleri kurulamaynca, devletlerin davranlarn snrlayan kurallar

olmayacan, bu sebeple de savalar kacan ifade etmektedir. Bu kapsamda Grotius gvenlii, dardan gelen tehlikelere kar savunma olarak ne karmaktadr.62 Ortaya koyduu dncelere bakldnda, Grotius ile birlikte gvenlik ve savunma arasnda dorudan bir ilinti kurulmaya baland ve gvenliin, yaplan saldrlar karsndaki savunma nlemlerinin tm olarak ele alnd sylenebilir. Ancak saldr ile savunma nlemlerinin ayrntlarna inilmediinden, neyin saldr, neyin savunma olduu ak deildir. Bu durumun, byk lde gnmzde de benzer ekilde olduu grlmektedir. 20nci yzyln bana gelindiinde liberal anlay kendini ABD Bakan Woodrow Wilson ile yaplandrlan idealizme brakmtr. dealist gr esas olarak, savaa yol aan koullarn devletlerin birlikte davranmasyla ortadan kalkaca temas zerinde durmutur. Yeniden sava kmamas iin oluturulacak ideal dzende uluslararas bar mekanizmalar gerekli grlm ve bu ynyle uluslararas rgtlenme giriimlerine katk salanmtr. dealist dnce, barn korunmas iin de bir uluslararas gvenlik gc

ngrmtr.63

Howard Williams, Moorhead Wright ve Tony Evans, Uluslararas likiler ve Siyaset Teorisi zerine Bir Derleme, ev. Tolga Erda ve Fatih Durmu, Ankara, Siyasal Kitapevi, 1996, s. 121-133.
62 63

61

Dougherty, 1996, s.9.

Atilla Eralp, Devlet, Sistem ve Kimlik: Uluslararas likilerde Temel Yaklamlar, Atilla Eralp (der), stanbul, letiim Yaynlar, 1996, s.62-65.

34

kinci Dnya Sava ile nemini yitiren bu akm, uluslararas rgtlenmeyi nermesi, evrensel normlara nem vermesi ve uluslararas toplum anlayn ilemesi bakmlarndan uluslararas gvenlik hareketlerine kaynaklk etmitir. Bu anlamda idealistler, gvenlii barn bir sonucu olarak deerlendirmi ve hukuk ve kurumlar ile normlar tesis edildii zaman gvenliin salanaca grn benimsemilerdir. Neoliberal dncede de demokrasi ve uluslararas rgtlenmeye nem verilmektedir. zellikle silahszlanmann ortak gvenlii salayacana

inanlmakta, askeri harcamalarla ekonomik gelime ve ulusal gvenlik arasnda ters bir orant bulunduu belirtilmektedir. Bu anlamda neoliberal yaklamda ekonomik g, askeri gten daha nemlidir.64 Aslnda neoliberallere gre uluslararas alanda doa durumu ve anari sz konusu olsa bile, bu durum kresel ibirliinin gelimesine engel olmad gibi zaman zaman da tevik edicidir. Uluslararas toplumda demokratik devletlerin artmas, uluslararas barn salanmasn da o oranda artracaktr. C. ULUSLARARASI SSTEM AISINDAN GVENLK VE GVENLK

ALGISINDA YAANAN DEMLER 1. Uluslararas Gvenlik Kavram Toplumlarn kendine zg deerleriyle varolmasnn balca bilekesi olarak ortaya kan gvenlik, siyasal yaamn en temel problem sahas olarak teden beri ncelikle ele alnan bir konu olmutur. Bu anlamda gvenliin, zellikle 1648 Westfelya Anlamasndan bu yana uluslararas sistemin en gl aktrleri olarak kabul edilen devletlerin temel sorumluluklarndan biri haline geldii grlmektedir. Devletler aras ilikileri dzenleyen bir st

Mak Zacher ve Richard A. Matthew, Liberal International Theory: Common Needs, Divergent Strands, Charles W.Kegley (ed.), Contraversies in International Relations Theory, Realism and the Neoliberal Challenge, New York, St.Martins Press, 1995, s.115.

64

35

otoritenin bulunmamas ve devletlerin, kendi kendine yeterlilie dayanan bir dnyada, kendilerini koruma dnda alternatifleri olmamas gibi hususlar, bu sorumluluun geliimini kuvvetlendirmitir.65 Belki de bu nedenle uluslararas sistemi oluturan aktrler, tarihin hemen her dneminde kendilerine ynelik tehditlerden korunmak iin btelerinin byk bir blmn gvenliklerine harcama eiliminde olmutur.66 Bu erevede, uluslararas sistemde yer alan eler varlklarn srdrme ve ulusal karlarn korumak maksadyla farkl gvenlik araylarna

girmektedir. Bu alana ilikin arayn ekli, bahse konu aktrlerin uluslararas sistemdeki yerine, g ve kapasitelerinin byklne, uluslararas sistemi alglay biimlerine ve belki de en nemlisi kendilerine tanmladklar rollere gre deimektedir. Her bir deikenin boyutu ise uluslararas gvenliin temini ve srdrlebilirliini yakndan etkileyen bir unsur olarak ne kmaktadr. Bu dnceden hareketle uluslararas gvenlik kavramnn farkl

dzlemlerde ele alnmas olasdr. Her eyden nce; - Kresel boyutta; uluslararas sistemin btn veya btnne yaknn gvenliinden, - Blgesel boyutta; corafi ya da alt sistemlerin gvenliinden, - Ulusal boyutta; ulus devlet veya lke iinde yaayan toplumsal alt gruplarn gvenliinden, - Bireysel boyutta ise bireylerin gvenliinden szedilebilir.67 Ancak, gnmzde uluslararas ilikilerin kresel ve blgesel ynleri ok daha fazla

65

John Baylis, Uluslaras likilerde Gvenlik Kavram, Uluslararas likiler, ev. Burcu Yavuz, Cilt 5, Say 18, Yaz 2008, s.71. Terry Terriff, Security Studies Today, Malden, Blackwell Publishers, 1999, s.1. Dedeolu, 2008, s.23-24.

66 67

36

ne ktndan, gvenliin ulus devlet ve kresel boyutu daha fazla nem kazanmaya balamtr. Sistem ierisinde birbiriyle btnlemi ya da i ie gemi gibi grnen bu dzlemlerin ayn anlamlar paylamadklar aktr. rnein kresel veya blgesel gvenlik szkonusu olduunda, bir Gney Amerika lkesi ile Afrika veya herhangi bir Avrupa lkesinin beklentileri rtmeyebilecektir. Bu da, hi sphe yok ki yukarda bahsedilen deikenlerin bir yansmas olarak karmza kmaktadr.68 Genel olarak bakldnda ulusal menfaatler asndan birbirine yaknlk ve ztlklarn youn olduu uluslararas sistemde, atmalar nleyerek gvenlie gidecek dengenin, ancak kar ve beklentilerin asgari mtereklerde bulumasyla mmkn olaca dnlmektedir. Uluslararas gvenliin, yukarda sz edilen katmanlarndan ulus devlet gvenlii, zamanla ideolojik ve yapsal farllklarndan kaynaklanan tehdit anlaylarndan dolay bamsz veya ittifak ii dzlemde kalmtr. Gvenliin kresel boyutu ise silahlanma, nkleer tehdit, evre kirlilii, az gelimilik, ulusaan su faaliyetleri (terr, mafya, organize sular, insan ve deerli madde kaakl, kara para aklama, g gibi) gibi birok yeni tehdit kavramnn ortaya kmas ile hem ekillenmi69 hem de gereklilii artmtr. Bu tehditlerin zellikle ulus aan yaplar iinde snr tanmaz hale gelmesi, ulusal gvenlii salamada devletlerin tek bana yetersiz kalmasn gndeme getirmitir. Bylece ulusal gvenlie yardmc olmak ve daha st gvenlik ihtiyacn karlama dncesinden hareketle uluslararas gvenlik araylarnn nemi artmtr.70

68 69 70

Baylis, Uluslaras likilerde Gvenlik Kavram, s.73. Sait Ylmaz, 21inci Yzylda Gvenlik ve stihbarat, stanbul, Alfa basmevi, 2006, s.268.

Jack Kangas, Yeni Gvenlik Sorunlarna likin ABD Bak ve Politikalar, Dnyada Yeni Gvenlik Anlaylar, Trkiyenin Durumu ve htiyalar, stanbul, Harp Akademileri Basmevi, 2003, s.6.

37

Doal olarak uluslararas toplumda yer alan aktrlerin gvenlik anlay ve araylar farkllk arzetmektedir. Buna karn, gvenliin temini noktasnda ortada ok da farkl seeneklerin olmad ifade edilebilir. Bu kapsamda ulusal g ve jeostratejik konumlarna da bal olmak kaydyla, benzer koullar altndaki aktrlerin gvenlik yntemlerinin de birbirine benzemesi olasdr. Benzer ekilde, konuya btnl olarak bakldnda, gvenlie tehdit tekil eden unsurlarn da benzerlik gsterdii grlecektir. rnein gnmz dnyasnda hemen her blgede ba gsteren terrizm, uluslararas sistemin byk bir blmnde nemli bir gvenlik sorunu olarak grlmektedir. Bu nedenle uluslararas sistemde, sistemin btnn benzer biimde alglayan ve varln koruma ve srdrme bakmndan benzer kayglar tayan aktrler, ayn tr tehditler karsnda duyarl davranma durumundadr. Bu kapsamda kendilerine veya uluslararas topluma ynelik tehditleri ayn biimde alglayan aktrler, genel olarak iki tr davran gsterirler;71 - Tehdide kar gbirlii yaparak kar koymak iin aralarnda bir i birlii kurarlar. Karlkl bamllk anlamna gelen bu tr bir i birlii iki ekilde ne kar: Birinci olarak anlan ibirlii, yalnzca bir araya gelenlerin gvenliini esas alr. kincisi ibirlii ise sistemin btnlnn gvenliini esas alr. - Tehdide kar koymak iin, tehdidi ortadan kaldrmaya yetkin en gl aktrn denetimi altna girerler. Bu durum, asimetrik bir karlkl bamllk anlamna gelebilecei gibi, bir bamllk ilikisine de karlk gelebilir. Grld zere uluslararas gvenlik araylar genellikle ulusal gvenlik araylarnn bir st seviyede bulumasdr. Bir lke, karlarn bir kere tanmladnda, onlar ilerletebilmenin yollarn arar ve bunlara ynelik tehditleri aratrr. Dier taraflarn ne istediini renmeye alr; benzeri karlara sahip lkeler ierisinde mttefikler arar, bu lkeler ile ne eit antlamalar
71

Dedeolu, 2008, s. 26.

38

yapabileceini sorgular, her iki tarafn eitli karlarn birletirmenin ve uzlatrmann yollarn bulmaya alr.72 Gnmz dnyasnn sorunlar da artk, 11 Eyll 2001de ABDde yaanan kresel terr rneinde olduu gibi kimliksiz, devletsiz, tahmin edilemeyen, etik olmayan, topraksz ve ulus aan niteliktedir. Bu nedenle gvenlik alannda uluslararas i birlii, kanlmaz bir gereklilik olarak karmza kmaktadr. Uluslararas gvenlik denilince akla gelen ve evrensel dzeyde gvenlii salama misyonu bulunan BM, grlebilir gelecekte endie tekil eden gvenlik tehditlerini alt grupta toplamaktadr;73 - Ekonomik ve sosyal tehditler, (yoksulluk, bulac hastalklar ve evre sorunlar da dahil) - Devletler aras atmalar, - atmalar (sivil savalar, soykrm ve dier byk lekli karklklar dahil) - Nkleer, radyolojik, kimyasal ve biyolojik silahlarn yaylmas, - Terrizm ve ulus aan organize sular. ABD Ulusal Gvenlik Danman James Jones da Gvenlik kavram gnmzde kendi toplumlarmzn ekonomisi, enerji, yeni tehditler, asimetrik tehditler, silah kaakl, narko-terrizm ve bunun gibi birok konular ile yakndan ilgilidir ve bu konular da iine almaktadr.74 eklindeki

deerlendirmesiyle BMnin tasnifini desteklemektedir.

72 73

Ylmaz, 2006, s.104.

Kofi Annan, A more Secure World: Our Share Responsibility, <http://www.un.org/ secureworld/report2.pdf>, 2004, (20 Ekim 2009).
74

James Jones, 45inci Mnih Gvenlik Konferansnda Yapt Konuma, 8 ubat 2009.

39

Uluslararas gvenlie ynelik tehditlerin analiz edilmesine ynelik olarak Uluslararas Gelime ve atma Ynetim Merkezi tarafndan, 1946-2007 yllar arasnda tm dnyada meydana gelen devletleraras ve i atmalarn istatistiki bilgileri derlenmitir. Bu alma sonularna gre; devletleraras atmalarn 1990lardan itibaren nemli bir d gsterdii, buna karn lke ii atmalarn 1990-1991 yllar civarnda en yksek dzeye ulat grlmektedir. 1990l

yllarda 1 ylda 5den fazla devletleraras grlmezken atma lke ii

atmalar 1992de 50ye km ve 2002ye 30a zetle, dnemlerle

gelindiinde dmtr.75 gemi

kyaslandnda, uluslararas gvenlik asndan devletleraras atmalardan ziyade lke ii atmalar, gvenlik endielerinin banda gelmeye devam etmektedir. Kresel Toplum (Global Society School) yaklam taraftarlar, uluslararas gvenlie ynelik bu tehdit deiimini, zellikle ekonomi, iletiim ve kltrel alanda yaanan hzl kreselleme srecine balamaktadr. Bu yaklama gre bugn ortaya kan kresel sosyal hareketler, ayn zamanda evre, yoksulluk ve kitle imha silahlar gibi yeni risklere kar tepki olarak kabul edilmektedir. Kreselleme ulus-devlet yapsnn krlmaya balad bir dnemi iaret etmekte ve yeni atmalar devletleraras olmaktan ziyade devlet ii nitelik

Joseph Hewitt, Jonathan Wilkenfeld, and Ted Robert Gurr, Peace and Conflict 2010, <http://www.cidcm.umd.edu/inscr/PC10print.pdf>, (21 Ekim 2009).

75

40

tamaktadr. Gvenlik, artk kreselleme tarafndan ekillendirilmekte ve bu durum atmalarn zmnde kresel sorumluluu ortaya karmaktadr.76 Uluslararas gvenliin gelitirilmesi ile ilgili kapsam genellikle; gven ve gvenlik artrc nlemlerin gelitirilmesi, silahszlanma faaliyetleri, askeri ibirlii faaliyetleri, kolektif gvenlik sistemlerinde yer alnmas gibi bir ereve ierisinde aklanmaktadr. Bu erevede uluslararas gvenlii temin iin sistemde, bar ve zorlayc yntemler uygulanmaktadr. Bunlardan bar gvenlik stratejileri; aktrlerin atmaya varmayan yntemlerle gvenliklerini salama ve karlarn gerekletirmeyi, zorlayc gvenlik stratejileri ise ayn maksatlarla atmay gze alacak uygulamalar gerekli klmaktadr.77 Bununla beraber bar yntemler ak bir savaa bavurulmasa da iddet kullanma ve dier caydrc uygulamalar kullanlmayaca anlamna gelmemektedir. Nitekim gerek dnya uygulamalarnda, bar stratejinin temel yntemi olan diplomatik yntemlerin iinde bar olmayan usul veya aralarn kullanldna da rastlanmaktadr. Ksaca uluslararas gvenlik, uluslararas sistemde rol alan tm aktrlerin alglamalar erevesinde ortaya koyduklar davranlar ile kresel ve blgesel boyutlu kurulular araclyla yaratlan ve yrtlen evrensel ilkeler

erevesinde ele alnan bir kavram olarak karmza kmaktadr. Ancak, gvenlik kavramnn insanlk ile gndemimize girdii dikkate alndnda, uluslararas sistemde de gvenlik, hangi perspektiften ele alnrsa alnsn bir sre iinde deerlendirilmektedir. Zaman ve koullara gre gelien olaylar, kavramn ieriini zenginletirdii gibi, gvenlik oluumlarn, yntemlerini ve tekniklerini de byk lde gelitirmektedir.

76 77

Jonathan Friedman, Globalization, The State, Vilonce, Oxford, Altamira Pres, 2003, s.380. Sait Ylmaz, G ve Politika, stanbul, Alfa basmevi, 2008, s.109

41

2. Uluslararas Gvenlik Alglamalarnda Yaanan Deiim Bugnk anlamyla uluslararas gvenlie ynelik ilk alglamalarn antik dnemlere kadar uzand sylenebilir. Bunun bir rneini Hitit, Asur ve Msr uygarlklarnda grmekteyiz. Hititler, balangta hem Asuru hem de Msr kendilerine tehdit olarak alglam, Suriyedeki kk Krallklar kendisiyle ittifak kurmaya zorlam ve Msrn giderek glenmesi zerine taraflar arasnda bilinen Kade Sava yaanmtr. Ancak Suriye krallklarnn ittifaktan kmas ve yeni ve ortak bir tehdit olarak alglanmaya balanan Asurlular nedeniyle taraflar arasnda ilk yazl bar olan, dostluk, saldrmazlk ve iyi komuluk esaslarn ieren Kade Antlamas (M..1283) imzalanmtr.78 Antik Yunanda M..600l yllarda imparatorluk haline gelen Perslerin, kraln lmszleri ad verilen on bin kiilik ordu oluturmas, Yunan siteleri tarafndan tehdit olarak grlm ve bu tehlikeye kar birlikte davranma istei, birlik olma sonucunu getirmitir. Yine Yunan site devletleri, Silah ok olan tehdittir, amac barc deildir, o zaman ktdr eklinde iyi-kt balamnda bir zmleme ile Persleri kendi varlklarna tehdit olarak alglam ve ilk uluslararas rgtlenme saylabilecek Atik Delos Deniz Birliini79 kurmulardr. Ancak birliin, savunma boyutu dnda bir tr blgesel konfederasyona dntrlmesi dncesi, yeni bir atmaya kaynaklk etmitir. Nitekim bu site devletlerinden Atina, konfederasyon ierisinde glenmeye ve giderek hegemonik bir politika izlemeye balaynca, bata Sparta olmak zere dier site devletleri egemenliklerini yitirme kaygs iine dmtr. Sparta, Atina tehdidini daha fazla bymeden etkisiz hale getirmek iin M..431de, tarihe

78 79

Dedeolu, 2008, s.27-28.

M.. 478de kurulan bu birlik, bir tr blgesel savunma rgt niteliinde olup ekil ve fonksiyonu itibaryla NATO benzeri bir yapnn ilk rneini tekil ettii ifade edilebilir.

42

Peloponnes Sava olarak geen ve 30 yl kadar sren bir mcadeleyi balatmtr.80 Gvenlik alglamasna ilikin antik dneme ait bu iki rnek, gnmze ynelik yansmalar bakmndan son derece zgnlk arzetmektedir. Hitit rneinde; - Genileme arzusunda olan bir aktr iin dierlerinin tehdit oluturduu ve bu tehditin bertaraf iin ittifak sistemlerinin zorland, - Benzer gl aktrlerin talep ve uygulamalar deimedike atmann kanlmaz olduu, - atmann gl aktrler arasnda daimi bir durumdan ziyade bar koullarnn hazrlaycs olduu ve, - Gszlerin kendi gvenlikleri iin gllerden biriyle ittifak yolunu tercih ettikleri, sonularna ulalmaktadr. kinci rnekte ise masum bir gvenlik araynn tetikleyici olup bir dier tehdidi harekete geirebilecei, tehdidi oluturandan ok tehdidi alglayann i birlii balarn artrma arayna girdii ortaya kmaktadr.81 Burada dikkati eken bir dier nokta da, aktrlerin birlik oluumlarnda da kar mcadeleyi meru kabul ederken, kendi aralarnda, yani benzerler aras atmay meru bulmamalardr.82 Tarihsel ak iinde dneminin sper gc olarak yer alan Roma mparatorluunda gvenlik anlay Pax Romana ile ifadelendirilmitir. Buna
Joseph S. Nye, Understanding Internaitonal Conflicts An Introduction to Theory and History, 5th ed., New York, Pearson, 2006, s.12-15
81 82 80

Dedeolu, 2008, s.28-29. ve Nye, 2006, s.19.

Burada hakim olan temel dncenin, uluslararas sistemde etkinliini hala muhafaza eden NATO gibi kurulular iin de geerli olduunu gryoruz. Nitekim NATOnun kurulu dneminde SSCBye, daha sonralar ise yelerin gveliine ynelik tehditlere kar mcadelesi meru, ancak yelerinin birbiri arasnda atmas, organizasyonun btnlnn muhafazas asndan uygun bulunmamaktadr. nk, NATO iinde kan bir atma sistemi deiime zorlayabilir ve organizasyonun srdrlmesini olanaksz hale getirebilir.

43

gre gl bir ordu ile sistemin korunmas ve dier aktrlerin bu sisteme dhil edilmesi esas alnm, imparatorlua kar oluabilecek ittifaklar d tehdit olarak kabul edilmitir. Genel olarak gvenlii kurala balama ve normlatrma anlayyla, diplomasiden sava kurallarna kadar her konu kurallatrlmtr. Bylece Roma dneminde gvenlik askeri g ile zdeletirilmi ve belirlenen kurallar ile gnlk yaama hukuki snrlamalar getirilmitir. 83 Ortaa dneminde inanlar gvenlik konusuna yansmaya balam ve hatta din, gvenlik ile zde bir kavram olarak kullanlmtr. Toplumsal uyumun salanmas, iktidarlarn yapsal varlnn devam ve dman olgusunun yaratlmasnda din kullanlm ve Hristiyan ya da Mslman olan-olmayan ayrm zerine bir uluslararas sistem ngrlmtr. Bu kapsamda ayn dinden, hatta ayn mezhepten olmayanla savamak uluslararas gvenlik kavramnn bana yerlemitir. Nitekim Ortaa Avrupasnda Katolik

olmayanlarla sava, en meru mcadele olarak kabul edilmi ve bu husus neredeyse bir grev haline getirilmitir. Bu anlamda Ortaa dneminde din, toplumsal gvenliin temel dinamii olmu ve din adamlar da gvenliin kurucusu ve kollaycs haline gelmitir.84 Ortaada gvenlik alglamalarna ilikin bir dier nemli gelime de Hal Seferleri olarak bilinen srecin yaanmasdr. Bu seferler sonucunda dou ticaret yollar alm ve bu yollarn gvenliinin salanmas gndeme gelmitir. Bu gelimeyle birlikte zellikle 11inci yzyldan itibaren Avrupa dnya ticaretine alm, kapal tarm ekonomisi giderek terk edilmi ve ticaret nem kazanmaya balamtr.85 Bylece gvenlik kapsamna alnacak konular genilemi, gvenlik alan ile kar alan kavramlar zde hale gelmeye balamtr.

83

Paul Kennedy, Byk Glerin Ykseli ve kleri, Ankara, Trkiye Bankas Yaynlar, 1990, s.3-4. Dougherty ve Pfaltzgraff, 1996, s.7-8. Deniz lke Arboan, Globalleme Senaryosunun Aktrleri, stanbul, Der Yaynlar, 1996, s.63-65.

84 85

44

Ortaa sonlarnda ateli silahlarn kullanma girmesi gvenlie yeni bir bak getirmitir. Hereyden nce ateli silahlara sahip olma caydrclk kapasitesini artrmtr. Bu nedenle toplumlarn gvenlii bu tr silahlarn almn olas klacak ekonomik gle rtr hale gelmitir. Modern a dnemi byk deiimlere sahne olmu ve bu deiimler gvenlik alglamalar zerinde nemli etkiler yapmtr. Hereyden nce 17nci yzylda gelen nemli bulularla gelien bilim ve teknik, toplumlarn varolan inan sistemlerini, kurumsal yaplarn, siyasal sistemlerini derinden deitirerek gvenlik ierisinde yer almaya balamtr. Bir baka deyile gvenlik alglamalarnda dine dayal anlay, yerini giderek pozitif bilgi anlayna terk etmitir.86 Ulus-devlet yaps ve buna dayal gvenlik anlay 17nci yzylda yaplan Otuz Yl Savalar sonrasnda nce Avrupa ktasnda ortaya km, daha sonra da dnyann eitli blgelerine yaylmtr. Avrupa'daki din savalarn sona erdiren 1648 tarihli Westfelya bar antlamas, bu anlamda bir milat olup, dini aidiyet ilikilerinin yerine toplumda, sekler aidiyet ilikilerinin yeermesine yol amtr.87 Bylece snrlar belirlenmi bir corafya zerinde yaayan insanlarn nce tebaa sonra da vatanda statsyle ortak bir ulusun eleri olduklar inanc gelimi ve bu insan topluluunun gvenlii ile ait olduklar devletin gvenlii ayn grlmeye balanmtr. Ancak, devlet iinde dzen ve gvenlik durumu srerken, devletleraras ortamda dzensizliin ve

gvenliksizlik durumunun var olduuna inanlmtr.88 Smrgecilikle birlikte gvenlik alglamas yatay genilemeye uramtr. 19uncu yzylda, zellikle nemli suyollar, boazlar, geitler, deerli yeralt
86 87

Dedeolu, 2008, s.34-35.

Robert Jackson ve Patricia Owens, The Evolotuion of International Society, The Globalization of World Politics an Introduction to International Relations, John Baylis ve Steve Smith (ed.) Oxford, Oxford University Pres, 2005, s.54. Waltz, 1979, s.49.

88

45

zenginlikleri bulunduu yerler, petrol blgeleri, ucuz i gc alanlar birer kar alan olmutur. Bu tr yerleri ele geirmek, elde ettikten sonra da en iyi ekilde korumak, gvenlikle edeer hale gelmitir. Bu deiimle birlikte herhangi bir Avrupa lkesi, Pasifikteki bir adann kendisine bal kalmasn kendi gvenlii balamnda deerlendirmeye alabilmitir. Bu arada, gvenlik corafyasn lke topraklar dna tayan devletler, ayn blgelere ayn gerekelerle talip olan dier devletleri tehdit olarak alglamaya balamtr. nk yeni alglamayla birlikte gvenlik, bir lkenin savunulmasnn yansra, ele geirilmi tm alanlarn korunmasn da ierir hale gelmitir. atmay lkenin uzanda tutmak, komu lkelerle savamak yerine i birlii yapmak, ancak ayn komu ile uzak corafyalarda rekabet etmek genel bir kural durumunu almtr. Bu arada, blgesel ve kresel bazda sisteme hkim olan glerin karlkl geii ittifaklar ile sava ve bara genel bir denge aray srdrlmtr.89 20nci yzyl balarnda smrgecilik ve sanayilemenin getirdii pazar aray sistemin temel dinamiini oluturmutur. Daha fazla smrge ve daha geni pazarlar elde etme istei gl aktrler tarafndan gvenlikle edeer tutulmu90 ve bu alglama sonucunda insanlk iki kez dnya sava ve bir ok blgesel sava tecrbe etme durumunda kalmtr. Ardndan ise sonular ok ar olan bu tr savalar bir daha yaanmasn diye farkl gvenlik araylarna balanmtr. Bunlarn en nemlilerinden biri Milletler Cemiyeti giriimidir. ABDnin 1inci Dnya Savana girmesinden sonra Bakan Wilson, sava sonras dnya ile
89 90

Jackson ve Owens, The Evolotuion of International Society, s.56-57.

Bu konuya rnek olarak Adolf Hitler liderliindeki Alman Nasyonal Sosyalizminin gelitirdii lebensraum (hayat sahas) gr verilebilir. Buna gre Almanlar, skp kald dar alanlardan dier rklarn elinde bulunan topraklara doru genileme hakkna sahiptir. Nitekim Hitlerin, 2nci Dnya Savandaki yaylmac d politikasnn znde bu tez, bir dier deyimle Almanlarn gvenliinin hayat sahas olarak grlen blgelerin ele geirilmesinde yatt fikri yer almtr.

46

ilgili dncelerini nl 14 noktas ile aklamtr. Uluslararas gvenlie ynelik olarak Wilson, ak anlamalar yaplmasn, sava ve barta ak denizlerde dolam serbestliini, uluslararas ticarette engellerin kaldrlmasn, silahlanmann i gvenlik dzeyinde kalmasn ve her devletin toprak btnlnn gvence altna alnmasn dile getirmi, bu maksatla da uluslararas bir rgt kurulmasn istemitir.91 te bu dnceler nda, 1inci Dnya Sava sonunda ortak gvenlik sistemini kurmak ve sava engellemek amacn tayan Milletler Cemiyeti hayata geirilmitir. Bylece gvenlik alglamalarnda, ilk kez kollektif gvenlik kavram uluslararas sistemin gndemine girmitir. Ancak giriimin galip devletlerce kabul ettirilmesi ve cemiyetin gl devletlerin karlarna dokunan anlamazlklarda etkisiz kalmas rgtn varln sona erdirmitir.92 nsanlk iin onarlmas g ve ar yaralar aan Dnya Savalarnn ikincisine engel olamayan Milletler Cemiyeti yerine, yine dnya leinde yeni bir rgtlenme istek ve iradesi sava srasnda hz kazanmtr. Bylece uluslararas bar ve gvenlie hizmet edecek evrensel nitelikli ikinci nemli giriim, 2nci Dnya Sava sonrasnda Birlemi Milletler Antlamasyla (BM) hayata geirilmitir. Antlamaya gre yeler dier lkelerin lke btnl ile bamszlna kar g kullanmaktan ve tehditten kanacak, rgte ye olmayanlar da bar ve gvenliin gerektirdii lde antlama ilkelerine uymaya zorlanacaktr.93 Uluslararas ilikilerde kuvvet kullanlmas ise ancak BM Gvenlik Konseyi vastasyla, uluslararas bar ve gvenlii salamak amacna ynelik olarak kullanlabilecektir. Aslnda 2nci Dnya Sava, uluslararas sistemin gvenlii asndan iki nemli dzen getirmitir. Birincisi; g dengesine dayal ABD ve Sovyetler
91 92 93

Oral Sander, Siyasi Tarih, 11.Bask, Ankara, mge Kitapevi, 2003, s. 385-387. Uluslararas likiler Szl, Faruk Snmezolu (der), stanbul, Der Yaynlar, s. 322-323. BM Antlamas, Ankara, A.. Basmevi, 1982, s.1-5.

47

Birlii ile onlarn mttefikleri arasndaki iki kutupluluk. kincisi ise Batl endstriyel lkeler ile Japonya arasnda oluturulan youn gvenlik, ekonomik ve politik kurumlardr.94 Bir dier deyile sava sonrasnda dnya bloklamaya ynelmi, ortada BM gibi evrensel bir rgtlenme varken, savunma, gvenlik ve ibirlii amal yeni araylara girilmitir. Nitekim NATO, bu tr bir arayn rn olarak ortaya km, NATOnun kart olarak ise komnist partilerin idaresindeki Dou Avrupa lkeleri tarafndan da Varova Pakt kurulmutur. Bunun yan sra AET, ASEAN gibi blgesel dzeyde ekonomik ve siyasal alanlarda da i birlii ve gvenlik organizasyonlar kurulmutur. Bu yaplanmalarn znde ulus devletlerin uluslararas sistemdeki varlklarn koruma amac yer almtr. Bylece, uluslararas gvenlik asndan ittifaklar sistemi tekrar uygulama alan bulmutur. Bir baka ifadeyle, 2nci Dnya Sava sonras gelimeler, uluslararas sistemde gvenlik anlaynn ulus devlet ve kresel boyutta adeta i ie, iki dzlemde ilerlediini gstermitir. Souk sava dnemine bakldnda, gvenlik alglamasnn, askeri, ekonomik, ideolojik ve siyasal temeller zerine kurulduu grlmektedir. zellikle byk devletler arasndaki askeri gce dayal rekabet, uluslararas sistemin temel belirleyici unsuru olmutur.95 Nitekim bu dnemde uluslararas gvenliin merkezine caydrclk ve evreleme96 anlay oturtulmutur. Buna gre herhangi bir aktr, sistemin istikrarn tehdit ettiinde dier aktrler bir araya gelip dengeleyici olarak hareket edecektir. Bu nedenle mevcut ve olas

G.John Ikenberry, After Victory Institutions, Strategic Restraint, and Rebuilding of Order After Major Wars, Princeton, Princeton University Press, 2001, s.162 Refet Yinan ve Hakan Tademir, Uluslararas Gvenlik Sorunlar ve Trkiye, Ankara, Sekin Yaynlar, 2002, s.86
96 95

94

ABDnin, 2nci Dnya Sava sonrasnda Sovyetler Birliine kar uygulad d politika stratejisidir. Teorik erevesi George F.Kennan tarafndan ortaya konan bu gr dorultusunda Sovyetler Birliinin evresinde yer alan lkelerin, bu birlikten kaynaklanacak tehlikelere kar biraraya getirilmesiyle eitli ibirlii rgtleri kurulmutur. NATO, CENTO ve SEATO gibi oluumlar bu politikann somut rnekleridir (James Carroll, House of War The Pentagon and The Disastrous Power of American Power, Boston, Houghton Mifflin Company, 2006, s. 131-135).

48

tehditleri karlamak iin dneme, daha ok askeri kabiliyetlerin artrlmas eilimi hkim olmutur. Ancak bu eilim daha sonra eletirilmi ve ulusal gvenlii, uluslararas gvenlik ve global koullar ile birlikte aklayacak almalar yaplmtr.97 Bu dneme ilikin olarak vurgulanmas gereken bir dier husus da, gvenliin salanmasnda istikrarn demokrasiden nce gelmesidir. Sistemin genel gvenlii adna demokratik olmayan rejimlerle stratejik ilikiler

gelitirilebilmekte, devletlerin istikrar bireysel ve toplumsal adaletten nce gelmekteydi.98 Nitekim Souk Sava srasnda nce gvenlik sonra zgrlk gelirken, bu durum 1990'l yllarla beraber nce zgrlk sonra gvenlik eklinde alglanmaya ve tanmlanmaya balanmtr. Souk savan sona ermesi ve kreselleme srecinin hzlanmasyla birlikte uluslararas sistemin geleneksel gvenlik alglamas da sona ermi ve dnya toplumu ok farkl gvenlik sorunlaryla kar karya kalmtr. Her eyden nce belirli ve tanml olan teki (tehdit) ortadan kalkm, yerine devlet d kresel rgtlenme biimleri kmtr. Ekonomik, siyasal, dinsel, etnik zellikler tayabilen ve genel olarak bir devlet ya da halkla tam olarak rtmeyen, yar rgtl hareketlerin rejimleri, halklar, siyasal oyuncularn davran kalplarn deitirme yntemi olarak kullandklar aralarda da eitlilik ortaya kmtr. Oyuncularn tmnn ak ve tanml, aralarn da eitli ve izlenemez nitelikte oluu, gvenlik sorunsalnn alann bireyden kresel dzleme kadar ok geni bir ereveye tamtr.99

97

Tark Ouzlu, Dnya Dzenleri ve Gvenlik:Ulus Devlet Gvenlik Anlay Alyor mu?, Gvenlik Stratejileri Dergisi, Yl 3, Say 6, Aralk 2007, s.13.

Fred Halliday, Nationalism, Globalization of World Politics An Introduction to International Relations, John Baylis ve Steve Smith (ed.), Oxford, Oxford University Pres, 2005, s.521.
99

98

Ersel Aydnl ve James Rosenau, Globalization, Security and the Nation State: Paradigms in Transition, New York, State University on New York Pres, 2005, s.43.

49

Sz konusu koullar, i politika-d politika ayrmn ortadan kaldrrken, i gvenlikle d gvenlik konularn da dorudan paralel hale getirmitir. Bylece, bata kresel terrizm olmak zere, tamam asimetrik tehditler olarak tanmlanan yeni belirsizlikler uluslararas ilikilere hkim olmaya balamtr. Gvenliin ok boyutlu bir kavram olduu aktr, ancak yeni dnemle beraber gvenliin farkl boyutlar ilk kez bu kadar n plana kmtr. NATOnun Kasm 1991 Roma zirvesinde kabul ettii stratejik konsepte baktmzda, gvenlik tanmnn yeni dnya koullarna gre yeniden yorumlandn gryoruz. Nkleer silahlarn yaylmas, dnya enerji aknda ortaya kabilecek aksaklklar ve terrist eylemler, yeni stratejide ittifakn gvenliini tehdit eden olgular olarak deerlendirilmitir. Bu risklere kar ittifak yelerinin yannda, dier lkelerle de ibirliine gidilmesi ngrlmtr. Yeni dnemde diyalog, ibirlii ve ortak savunma kapasitesinin srdrlmesi, NATO gvenlik politikasnn temelini oluturmutur. Kreselleme sreciyle beraber uluslararas geikenliin artmaya

balamas, insanlarn ulus-devlet vatandalndan baka kimliklerinin de olduunu gzler nne sermitir. Bu deiim, gvenlik algsnda devletin gvenliinden ok toplumsal aidiyet kmelerinin gvenliini ne karmtr. nsann ve ierisinde yaad toplumun gvenlii devletin gvenliinin nne gemi, bazen devletin gvenliini salamak adna atlan admlar insanlarn ve toplumsal aidiyet kmelerinin gvenliklerini zedelemeye balamtr.100 Bu anlamda kreselleme, bal bana bir gvenlik tehdidi olmasa da, gvenlik alglamasna yapt etki ok byktr. Her eyden nce asimetrik tehdit olarak tanmlanan ve gszn glye ynelttii tehlike veya glden gsze doru yneltilebilen ekonomik saldr, etnik ayrmcln krklenmesi

100

Ouzlu, Dnya Dzenleri ve Gvenlik: Ulus Devlet Gvenlik Anlay Alyor mu?, s.15.

50

gibi

ekonomik,

politik

ve

sosyal

huzursuzluu

tetikleyen

bir

ortam

oluturmutur. Dier yandan kreselleme devlet-st dzlemde aynlamay

hzlandrrken, devlet-alt dzlemde de farkllamay tetiklemitir. Bir dier deyile, krselleme olgusu bir yandan dnyann farkl yerlerinde benzer hayat tarzlarnn oluumunu sratlendirirken, dier yandan da bu aynlamaya kar yerel tepkileri artrmaktadr. Dolaysyla bu sre, kresel hassasiyetleri tetiklerken, devlet iindeki baz gruplarn savunmaya gemesine ve global lekte yaanan aynlamay, kendi kimliklerine tehdit olarak grmelerine sebebiyet vermektedir.101 Bu nedenle kreselleme, gvenlie kar bir tehdit olarak kabul edilmektedir. Bunlarla birlikte evre kirlilii, az gelimilik, terr, deerli madde kaakl, yasad g gibi bir ok yeni kavram toplumsal tehdit anlaylarnn ierisine dahil olmu, toplumlarn ve devletlerin gvenlik kavramlarnn anlam genilemitir. Daha nceleri, rnein topraklar geniletme arzusu bulunduu alglanan bir devlet, komu devlet tarafndan gvenlii tehdit edici unsur olarak kabul edilirken, bugn terre destek verme, evre kirliliini arttrma gibi birok konu nedeniyle komu olmayan lkeler bile birbirlerini gvenlii tehdit edici kategoride deerlendirmektedir. Gvenlik alglamalarn daha da karmak hale getiren gnmz uluslararas sisteminde, gvenlie tehdit tekil eden sorunlarn ortadan kaldrlmas iin ncelikle bunlar ortaya karan yapsal artlarn

dntrlmesi dncesi hkim olmutur. Sivrisinekleri ldrme yerine, batakl kurutma anlaydr bu. Uluslararas toplumu buna iten ey ise zellikle 11 Eyll sonrasnda ortaya kan gelimelerin gvenlie, kolektif ve blnemez bir karakter kazandrmasdr.
101

Catarina Kinnvall, Globalization and Religious Nationalism: The Search for Ontological Security, Political Psychology, 2004, Vol.25, No. 5, s.741.

51

Nitekim zayf ve baarsz olarak adlandrlan devletlerin yaad i sorunlar, bu tip lkelerde yeerme zemini bulan terrist hareketlerin baka lkelere sramasn kolaylatrmaktadr. Artk bir lkenin gvenlii iin baka bir lkenin nasl ynetildii ve o lkedeki devlet veya toplum yapsnn karakteri nemli olmaktadr. Bu balamda ne srlen temel tez, kesinlik iermemesine ve bazen speklatif grnmesine ramen, demokrasi ile ynetilmeyen lkelerin hibir ekilde evrelerine gven veremeyecekleri ve bu durumun potansiyel olarak atmalar ve savalar artraca algsdr.102 Hi phe yok ki uluslararas gvenlik kavram, toplumsal refah arttracak ilave kaynaklarn yaratlmas, yeni blm biimlerinin gelitirilmesi ve teki diye tanmlananlarn bu kaynaklara ulamasnn engellenmesi gibi gelimelerle zaman iinde daha geni alglanmaya balanmtr. Uluslararas gvenlii salama rol ise ulus-devletlerin yan sra, giderek uluslararas rgtler ve sivil toplum kurulular tarafndan da paylalmaya balanlmtr. Nitekim bu rgtler, yesi olan lkeleri birbirlerinin rakibi olmaktan karm ve aksine istikrar iin birbirlerinin tamamlaycs konumuna getirmitir. Uluslararas rgtler, uluslararas i birliini gelitirme konusunda vazgeilmez aralar olarak grlmektedir. Uluslararas gvenlik kavram ve bu alanda yaan alg deiimini ortaya koyduktan sonra, almann konusu bakmndan nleyici askeri faaliyetlere bavurulmasn gerektiren uluslararas gvenlik kavramlarnn da genel olarak kapsanmas faydal olacaktr. Bylece gvenlik asndan hangi durumlarn nleyici askeri faaliyetleri akla getirdiinin kavramsal arka plan ortaya konacaktr.

Ron Dermer ve Natan Sharansky, Demokrasi Davas Zorbalk ve Terrle Baetmede zgrln Gc, ev. Glah Karada, stanbul, Gncel Yaynlar, 2005, s.57-60.

102

52

3. Uluslararas Gvenlik Asndan nem Arzeden Kavramlar Uluslararas gvenlii etkileyen atma ve krizlerin sebeplerini ve bunlarn ortaya k ihtimalleri zerinde rol oynayan faktrleri aklayan ok sayda dnce ortaya konmu, konseptler gelitirilmitir. Bu anlamda Reiterin de ifade ettii gibi nalma bir sava teorisi deildir, fakat baz teorilerin ngrd savaa sebep olan bir yoldur.103 nleyici askeri faaliyetler savan bir eidi saylmadklar, daha ok atmann knda kapsanan bir faktr olduklar iin savan patlak vermesine yol aan nedenler hakkndaki teorilerin ksaca tartlmas konunun anlalmasn kolaylatracaktr. Sava sebeplerini aklamak zere gelitirilen birok teoriden birka da zellikle nleyici askeri faaliyetlerin kullanlp kullanlmamasyla ilgilidir. Bu kavramlarn birou birbirleriyle skca balantl olup bazen de birbirinin yerine kullanlmaktadr. Ancak lkelerin nleyici askeri faaliyetleri neden yapp yapmadklar hakknda her biri, ayr ayr aklama potansiyeline sahip olduu iin tek tek teorik dzeyde ele alnmalar uygun olacaktr. a. Gvenlik kilemi Uluslararas gvenlik literatrnde savan sebepleri zerine olan en temel yaklamlardan biri gvenlik ikilemidir. Herz gvenlik ikilemini; Bir toplumda yaayan birey ya da gruplar, dier gruplar tarafndan saldrya urama, egemenlik altna alnma ve yok edilme gibi kayglara sahiptir. Saldrlara maruz kalmamak iin kendini emniyete alma abas, onlar bu tehlikelerden kanmak iin daha da gl olmaya ynelik tedbirler almaya yneltir. Bu dnce dierlerini, en ktsne hazrlk yapmaya zorlar. Adeta yar iinde olunan bylesine bir ortamda, iki taraf da kendini gvende

103

Dan Reiter, Exploding the Powder Keg Myth: Preemptive Wars Almost Never Happen, International Security, Vol.20, No. 2, Autumn 1995, s.6.

53

hissetmediinden, daha gl olmak amacyla mcadele bu ekilde devam eder eklinde tanmlamtr.104 Butfoy, gvenlik ikileminin drt faktr arasndaki kompleks oyunun bir sonucu olduuna dikkat ekmitir. Bu faktrler; doas gerei askeri kabiliyetlerin iddeti ve ykc gc, uluslararas anarinin doas ve karmlar, kimlik ve kar politikalar ile tehdit hissidir. 105 Bu kapsamda gvenlik ikilemi; bir devletin kendi gvenliini artrmak iin alm olduu tedbirlerin, genellikle dier devletlerin gvenliini azaltmakta olduu durumudur.106 Nitekim dier

devletlerin varln tehdit etmeden, bir devletin hayatta kalma ansn artrmas zordur. Stern de benzer ekilde dnerek, uluslararas ilikilerde gvenlik ikilemi kavramn; Bir devletin alglam olduu bir tehdide kar kendini korumak iin ald gl nlemlerin, kar taraf tarafndan arttrlm kapasite ya da saldr emaresi olarak yorumlanmasndan dolay genellikle tehdit olarak alglanmas olarak tanmlamtr.107 Dier yandan Butfoy, gvenlik ikileminin bir lkenin savunma politikasna karar verme sorumluluunu stlenmi kiilerin iini karmaklatrdn dnmektedir. Ona gre liderler bar ilikileri kolaylatrmak iin savunma abalarn hafifletebilirler. Ancak sorun, bu srada kendi lkelerini saldrlara daha ak hale getirebilir olmalardr. Liderlerin bir yandan savunma hazrlklarn glendirmesi, uluslararas endielere sebebiyet vererek

silahlanma yarna kar basklar pekitirebilir ve uzun sreli gvenliin

104

John H. Herz, Idealist Internationalism and the Security Dilemma", World Politics, Vol. 2, No. 2, January 1950, s.157. Andrew Butfoy, "Offence-Defence Theory and the Security Dilemma: The Problem with Marginalizing the Context," Contemporary Security Policy, Vol.18, No.3, 1997, s.45.

105

John J. Mearsheimer, The Tragedy of Great Power Politics, New York, Norton & Company, 2001, s. 36.
107

106

Paul C. Stern, "Deterrence in the Nuclear Age: The Search for Evidence," Perspectives on Deterrence,. Paul C. Stern et al (ed.), New York, Oxford University Press, 1989, s. 7

54

amalanmam sonularn da barndrabilir.108 Bu bakmdan gvenlik ikilemi, devletleri nleyici askeri faaliyetlere bavurmaya sevk eden stratejik ve yapsal gerekeler iinde temel etken olarak grlebilir. Devletler, her eyden nce muhataplarnn bir saldrya hazrlanyor olduundan veya muhataplarna gre zayflamaya balad ve hala yapabiliyorken nlem almak gerektiini dnebilir. Gvenlik ikilemi erevesinde eitli kavram ve fikirler uluslararas gvenlik literatr ierisinde gelimi ve evrimlemitir. Bu kavramlar zellikle savalarn nedenleriyle ilgili olup bir blm sava olasln bastrmak iin alnm nlemleri gsterirken, dierleri de sava olasln arttran farkl mekanizmalarla ilgilidir. Bu kavramlarn her birine aada ksaca deinilmitir. i. Caydrclk Teorisi Caydrclk, dmann ald risk ve maliyet kaybnn muhtemel kazancnn nne geeceinin hissettirilmesiyle, askeri teebbslere

girimesine kar cesaretini krmaktr.109 Bu erevede ak veya kapal sava tehdidi, bir devletin baka bir devleti kendi askeri veya politik varlna kar bir ey yapmaktan caydracak diplomasi arac olarak grlmektedir.110 Snydere gre caydrclk, politik gcn sadece negatif yndr. Zorlayc gce kar kullanlan vazgeirme gcdr.111 Jervis, Bir aktr baka birini, bir hareketin beklenen deerinin beklenen cezalandrmann altnda kalacana ikna ederek caydrr derken, Cimbala psikolojik etkiye vurgu yaparak caydrcl, bir devletin potansiyel dmanlarnn zihinlerinde kabul edilebilir

108

Butfoy, "Offence-Defence Theory and the Security Dilemma: The Problem with Marginalizing the Context", s. 39-40.

Glenn H. Snyder, Deterrence and Defense: Toward a Theory of National Security, Princeton, Princeton University Press, 1961, s. 4.
110

109

Bernard Brodie, The Anatomy of Deterrence, World Politics, Vol. 11, No. 2, January 1959, s. 174. Snyder, a.g.e., s. 9.

111

55

oranda askeri bir zafer elde edemeyeceklerinin oluturduu sre olarak tanmlamtr.112 Huth ise tetikleyici etkiye dikkat ekerek, bir dman caydrmak iin oluturulan unsurlar, nleyici askeri faaliyetlerin kullanmna sebep olabilecek bir durumu da yaratr tespitinde bulunmutur.113 Bu perspektife gre gvenlik ikilemini hafifletmenin bir yolu, saldrgan bir hareketin ayn tr bir hareketle karlanacana ve yaplacak kar tepkinin iddeti ile oluacak maliyetin, saldrnn kazancndan ok daha yksek olacana dair kar taraf ikna etmektir. Bu bakmdan, caydrclk teorisinin arkasndaki temel mantk, gvenlik ikileminin ortaya kard istikrarszla devletleri saldrmaktan vazgeirecek bir durum yaratarak kar koyabilmektir. Bu anlamda caydrclk, baarlarndan olduu kadar baarszlklarnda da g alan dinamik bir sre olarak grlebilir. Ancak modern dnemde ok sayda savan ortaya kmas, g kullanma tehdidinin caydrcln baarsz ynne de iaret etmektedir. ii. Spiral Model Gvenlik ikileminin savan kmasna etkide bulunabilecei endirekt hususlardan biri de spiral model diye adlandrlan yoldur. ounlukla caydrcla bir alternatif olarak sunulan bu model, gvenlik ikileminin devletleri nasl savaa ittiine farkl bir aklama getirmektedir. Gvenlik ikileminin sonucu olarak her iki taraf da bir dierinin askeri gcn artrdnda kendi gvenliinin azalaca fikrini gz nnde bulundurarak, gze-gz die-di yntemi dorultusunda silahlanmaya angaje olabilir.

Robert Jervis, "Deterrence and Perception", International Security, Vol. 7, No. 3, Winter 1982-1983, s.4.
113

112

Paul K. Huth, Extended Deterrence and thePrevention of War, New Haven, Yale University Press, 1988, s. 4.

56

Uluslararas sistem anarik yapda olduundan ve herhangi bir problem ortaya ktnda devletlerin arayabilecei bir acil yardm hatt

bulunmadndan, devletler kendilerini korumak iin harekete gemeyi doal bir hak olarak grmektedir. Bu erevede devletlerin kendilerini korumalarnn en iyi yolu, potansiyel tehdit oluturan dmanlarndan daha gl olmaktr. Gvenlik ikilemine gre ise bir devletin gvenliini arttrmak iin att her adm, teki devletlerin kendilerini gsz hissedip, daha fazla g salama abasna girmelerine neden olur. Nitekim devletler savunma kabiliyetleri ararken ok fazla ve ok aza bakarlar. nk ok fazla g, saldr yapma yetenei salar, ok az ise tehdit oluturan devletlerin silahlanmalarn arttrmalar riskini azaltr.114 Eer karlkl korkular, baskn olmak iin nalc veya nleyici saldr yapma gdsn tevik edecek dzeyde geliirse, bu dng savaa neden olabilir.115 Bir dier deyile bu dng, bir tarafn dier tarafa ilikin olarak yakn bir gelecekte ve muhtemelen ileride saldr planlayabilir deerlendirmesinden hareketle, inisiyatif alarak saldrmasna neden olabilecek bir duruma yol aabilir. iii. Silahlanma Yar Gvenlik ikileminin savaa yol aabilecei bir dier mekanizmas da silahlanma yardr. Silahlanma yarnn sava tevik etme mant spiral modele yakndr. Aslnda silahlanma yar spiral modelin somut gstergesidir de denebilir. Her silahlanma yar savala son bulur demek deildir. Buna ilikin olarak Morrow, silahlanma yarnn, mcadele iinde olan uluslarn askeri kapasitelerinin oran arasnda dalgalanmalara sebep olduunu ve bu tr dalgalanmalarn geici askeri avantajn kaybeden taraflar arasnda sava
114 115

Jervis, "Deterrence and Perception", s. 6.

Andrew Kydd, "Game Theory and the Spiral Model", World Politics, Vol. 49, April 1997, s. 371-372.

57

tartmalarnn trmanmasna sebep olduunu belirtmektedir.116 Bu adan bakldnda silahlanma yar, g deiimi gibi savan dier nedenleriyle yakndan balantldr. Howardn belirttii zere; Uluslararas politikada, itah genellikle yemek yerken gelir, daha gl askeri seferberliin dnda iddetli rekabeti kontrol etmenin baka yolu yoktur. Silahlanma yar neredeyse savan yerine geer, ulusun geleceinin ve gcn snav olur.117 Bu bakmdan silahlanma yarlar, gvenlik ikileminin gerektirdii gvenliin doasnda her iki tarafn da kazanmasnn mmkn olmad ya da caydrmann gerei olarak silahlanma gsteriinin gereklilii gibi durumlarla birletiinde ok tehlikeli olabilir. Bu nedenle silahlanma yarlar, nleyici askeri faaliyetleri tetikleyen ve

uygulamaya neden olan bir durum oluturmaktadr. iv. Saldr -Savunma Dengesi Gvenlik ikilemi ayn zamanda askeri teknolojiden, saldr ya da savunmaya avantaj salasa da salamasa da etkilenmektedir. Lynn-Jonesa gre bir devlet saldrya, rakiplerinin savunmaya ayrd miktarda kaynak ayrmaldr. Bu anlamda saldr-savunma dengesi, g kaynaklarnn tehdide dntrlebilecei bir serbestliktir ve devlete uygun teknolojiyle ekil alr.118 Van Evera, saldrnn ncelik verildii durumlarda ortaya kan on eit sava-sebebi etkisinin olduunu ileri srmtr. Bunlar; fethin kolayl, meru mdafaann zorluu, devletlerarasnda yksek seviyede gvensizlik, ilk darbe avantajnn stnl, geni frsatlardan yararlanma olaslklar, emrivaki ve diplomasi eilimleri, baarsz olmas muhtemel mzakereler, kontrol zorlaan
116

James D. Morrow, "A Twist of Truth: A Reexamination of the Effects of Arms Races on the Occurrence of War", The Journal of Conflict Resolution, Vol. 33, No. 3, September 1989, s. 526. Ibid., s. 21.

117 118

M. Lynn-Jones, "Offense-Defense Theory and Its Critics", Security Studies, Vol. 4, No. 4, Summer 1995, s. 665-666.

58

silahlanma yarlar ve saldr baskn eilimi.119 Bunlardan saldr baskn eilimi, nleyici askeri faaliyetlerin kullanlmasn kolaylatran bir durum yaratabilir. Dier taraftan savunma eiliminin baskn olmas halinde tam tersi bir durum sz konusudur. Vatan savunmak daha kolaydr ve devletlerin gvenli snrlar vardr. Ayrca devletler daha az saldrgan, daha az mdahaleci ve statkoyu kabullenmeye daha ok istekli olma eilimindedirler.120 Bu erevede savunmann baskn olduu durumlar, nleyici askeri faaliyetlerin kullanm eilimini azaltr. b. G Dengesi Uluslararas gvenlik asndan bir dier nemli kavram olan g dengesinin ok sayda tanm vardr. Brown bu kavram, lkelerin kabiliyetleriyle balantl olarak dierlerini bask altnda tutmas olarak tanmlam ve g dengesinin global yada yerel olabileceini, elerinin de farkl durumlara gre deiebileceini ifade etmitir. Bu erevede askeri bileenler genellikle zorlayc dengenin en nemli unsurunu oluturmaktadr. Bununla beraber g dengesi, karlkl atma iinde olan lkelerin birbirlerine tahamml etmelerini salayan askeri olmayan basky da iermektedir.121 Baz yazarlar g teorisi dengesini, g dengesinin karl olarak ele almtr. rnein Waltza gre g teorisi dengesi devletlere ilikin u varsaymlarla balamaktadr: Devletler, minimum dzeyde kendi korunmalarn, maksimum dzeyde ise evrensel egemenlii hedefleyen niter aktrlerdir. Devletler, sonuca ulamada mevcut imknlarn kullanmak iin daha fazla ya da daha az hassas yollar denemektedirler. Bu yollar iki kategoriye ayrlmaktadr:

Stephen Van Evera, "Offense, Defense, and the Causes of War", International Security, Vol. 22, No. 4, Spring 1998, s. 62-64.
120 121

119

Ibid, s. 65.

Seyom Brown, The Causes and Prevention of War, New York, St.Martin's Press, 1987, s. 62-63.

59

abalar (ekonomik yeterlilik ile askeri gc artrmak ve akll stratejiler gelitirmek) ve d abalar (kendi ittifakn glendirmek ve geniletmek ya da kar tarafnkini gsz brakmak veya kltmek). Bu erevede iki veya daha fazla devlet kendi kendine yardm sisteminde birlikte yer alabilmekte, bir devlet gcn yitiren dier devlete yardmda bulunabilmekte veya amalarna hizmet edecek aralar kullanmay inkr edebilmektedir.122 Bu bak asna gre hem devletlerin hem de uluslararas sistemin, saldrgan tutumlarn yaylmasn veya dier dmanca hareketleri nlemek iin bir araya gelinmesi ya da saldrganla ibirlii yaparak savatan kar elde edilmesine neden olan belirgin zellikleri vardr. Waltzn yaklamnda, devletlerin srekli bir gvenlik aray iinde olmalarna yaplan vurgu dikkat ekicidir. Bu erevede g dengesi nosyonu, bir devletin davrannn dier devletler tarafndan tehdit unsuru olarak grlme derecesini etkileyebildii iin nemlidir. c. Srekli Rekabet ve Uzun Sreli htilaf Srekli rekabet ve uzun sreli ihtilaf konularnn da sava nedenleri arasnda yerald hep tartlmtr. Hensel srekli rekabeti, ilikileri baz menfaatler zerine anlamazlk veya yara dayal olan iki ya da daha fazla aktrn, her birinin dierini gvenliine tehdit olarak alglamas ve bu rekabet ile tehdit algsnn uzun sre devam etmesi olarak tanmlamtr.123 Uzun sreli ihtilaf hususunda Azar, uzun zaman devam eden dmanca etkileimler ile ara sra kan isyanlarn sklkla ve younlukla savaa yol amasnn konunun zn tekil ettiini belirtir. Bunlar menfaatlerin yksek olduu ihtilafl durumlardr ki btn toplumu kapsar ve ulusal kimlik ile sosyal
122 123

Kenneth N. Waltz, Theory of International Politics, New York, McGraw-Hill, 1983, s. 118.

Paul R. Hensel, "Interstate Rivalry and the Study of Militarized Conflict", Conflict in World Politics: Advances in the Study of Crisis, War and Peace, Frank P. Harvey and Ben D. Mor (Ed.), New York, Palgrave Macmillan, 1998, s. 163.

60

dayanma kapsamn tanmlayarak etkili olur. Uzun sreli ihtilaf, belirli olaylar ya da belli bir zamandaki olay kmesi deil, sreler olarak deerlendirilir.124 Bu anlamda srekli rekabet ve uzun sreli ihtilafn, devletlerarasnda tekrarlanan dmanca etkileim ve iliki tarafndan karakterize edildii grlmektedir. . Yanl Alglama Yukarda sralanan tm sava sebeplerinin altnda yatan en nemli unsur alglama veya yanl algdr. Howarda gre devlet adamlarnn muhasmn gcnn bymesi ve kendi glerinin kstlanmas korkularndan dolay sava sebepleri, endstriyel dnem ncesinde olduu kadar kkl kalmtr.125 Bu nedenle ilgili aktrlerin mevcut durumu anlamas ve doru bir bak asna sahip olmas arttr. zellikle nleyici askeri faaliyetler asndan, silahl bir saldr yaplmadan nce hareketin nerede gerekleecei, yanl alglama unsuru ve bunun sonular ok nemlidir. Yanl alg farkl ekillerde gerekleebilir. Bu anlamda Jervis,

caydrcln ilevini zayflatan iki eit yanl alglamadan bahsetmektedir. lk yanl alglama tarz; Hedef devlet neye deer verir ve neden korkar kavramnn yanl deerlendirilmesini, bir baka deyile Caydrc tehditle hangi unsurlar hedeflenmelidir hususunu ierir. kinci yanl alglama ise caydrc tehdidin gvenilirliinin yanl deerlendirilmesidir.126 Buna gre eer hedef devlet, caydrann ortaya koyduu tehdidi gerekletirmeyeceine inanyorsa, o hareket caydrc olmayacaktr. Yanl alglamalar dmann kabiliyet ve niyetleri ile ilgili yanl deerlendirmeler
124

eklinde

de

grlebilir.

Bunlarn

ierisinde,

dman

Edward E. Azar, Paul Jureidini, and Robert McLaurin, "Protracted Social Conflict; Theory and Practice in the Middle East", Journal of Palestine Studies, Vol. 8, No. 1, 1978, s. 50.
125 126

Howard, a.g.e., s. 18. Jervis, "Deterrence and Perception", s. 7-8.

61

kabiliyetlerinin kmsenmesi, savan kmasnda en kritik rol oynayandr. Bir lkenin askeri durumuna bakarak o lkenin niyetlerine dair karmda bulunmak genellikle zor olsa da, karar vereciler ounlukla kar tarafn askeri gcnn agresif niyetlere varsayarak karm yapmaktadr.127 Hatta bir tarafn askeri gcndeki art, dier tarafn kendini iki kat tehlikede hissetmesine sebep olmaktadr. nk her eyden nce dier tarafn zarar verme kapasitesi artmtr ve kapasite artrmna gidi hareketi, dmanca niyetlerin

beslendiinin algsn yaratmaktadr. Her ne kadar yanl alglamann grnmez tehlikeleri ciddi olsa da, Jervise gre devlet adamlar tehlikelerle uramaya devam eder. Aslnda liderler, yanl algya meydan verecek durumlar kendileri yaratmaktadr. nk onlar genellikle, kar tarafn dnyay kendileri gibi grdklerini varsaymakta, durumun gerekten doru olup olmadn belirlemek iin yeterince kaynaa bavurmamakta ve kantlardan ziyade kar taraf alglamayla ilgili kendi inanlarna ok fazla gvenmektedirler.128 Bu kapsamda yanl alglama, zellikle krizle olumu stres katsays yksek bir karar verme ortam veya modern silahlardan kaynaklanan artan tehlike ile birletiinde, devletlerin savaa srklenmesinde nemli bir unsur haline gelmektedir. Grld zere uluslararas sistemde zellikle g ve gvenlik mlahazlar erevesinde nleyici askeri faaliyetlerin kullanmn akla getiren birok gelime ortaya kabilmektedir. Ancak BM Sisteminin amac

uluslarararas bar ve gvenliin temini ve devamn salamak olduundan, bu tr kuvvet kullanm istikrar bozucu bulunmaktadr. Bu dnceden hareketle bundan sonraki blmde; gcn kullanm ve uluslararas toplumun buna bak ile kuvvet kullanmnn yasal ve normatif snrlar belirlenmeye allacaktr.

Jack S. Levy, "Misperception and the Causes of War: Theoretical Linkages and Analytical Problems," World Politics, Vol. 36, No. 1, October 1983, s. 84.
128

127

Jervis, "Deterrence and Perception", s. 5.

62

KNC BLM GN KULLANIMI VE ULUSLARARASI TOPLUMUN KONUYA BAKIINDA YAANAN DEM I. Genel Anlamda G Kullanm Uluslararas sistemde yer alan aktrler sorunlarn zmek, karlarn korumak, yeni karlar salamak ya da belirledikleri hedefleri elde etmek iin muhataplarn belli davranlara yneltmek veya olas davranlardan

caydrmak iin eitli ara ve yntemlere teden beri bavurmaktadr. Diplomasi, propaganda, ekonomik aralar, i ilerine karma, g kullanma tehdidinde bulunma veya silahl g kullanm (snrl veya topyekn), bu yntemlerin balcalardr.129 Gvenlik bal altnda etraflca ortaya konduu zere, g temel gvenlik ihtiyalarnn giderilmesi maksadyla kullanlmaktadr. Bu ihtiyalar, varln koruma ve savunma gibi edilgen hususlar ile snrl deildir. lke topraklarn savunmann yan sra, lkenin karlarnn maksimize edilmesi de bir gvenlik sorunu olarak grlmekte130 ve bu amala da g uygulamalarna bavurulmaktadr. Uluslararas sistemde yer alan aktrler ise sahip olduklar dnya grne bal olarak gc, oluturduklar gvenlik politikalar erevesinde reaktif ve proaktif olarak kullanmaktadr. Kuramsal adan bakldnda, gc her eyin nnde tutarak sisteme aklama getiren realist ve neorealist dnceye gre; - Etkili uluslararas normlar ile devletler st bir otoritenin olmamas veya dier devletlerden yardm alma konusundaki belirsizlik nedeniyle gvenlik, ancak kendi kendine yetme balamnda en geni lde salanabilmektedir.

129 130

Hseyin Pazarc, Uluslararas Hukuk, Ankara, Turhan Kitapevi, 2004, s. 447. Ylmaz, 2008, s. 84-85.

63

- Birok durumda kuvvet kullanmak veya kuvvet kullanmakla tehdit etme gereksinimi, gvensizlii artrmaktadr. - Uluslararas normlarn gsz karakteri kadar, dier devletlerin

niyetlerinin bilinemezlii de gvenlik problemlerinin ana dou nedenlerinden biridir. - Gvenlik ikileminin varl, bir dier deyile her devletin kendi kendine yetme ynnde ald tedbirler, dierlerinin gvenlik hislerini zayflatr, bu da gvensizlii kuvvetlendirir. Bir devletin gvenliini korumas iin kapasite ve kabiliyeti ne kadar ok ise dier devletler tarafndan alglanan ya da mevcut olan tehdit de o kadar oktur. Realist paradigmann merkezinde yer alan bu grler, proaktif gvenlik politikalarn gerekli klmakta ve g kullanm olan sava uluslararas ilikilerde her zaman bir olaslk olarak grmektedir.131 Nitekim sistemdeki bir aktr g ve gvenliini salamak iin kendi karlarn gzetmeye

baladnda, dierlerinin karlaryla atr ve her iki taraf birbirine tehdit haline getirir. Realist dnyada tehdidin giderilmesi iin gcn kullanmna bavurma olasl yaygndr ve gvenlie kar en belli bal tehdit, silahl kuvvetin tatbik edilmesidir. Bu nedenle g analizlerinde ana unsur askeri gtr. Dier faktrler ise realistler/neorealistler asndan askeri yetenein gelimesine yardmc olup olmadklarna gre, ya da mevcut askeri yetenein kullanlmasna yardmc olup olmadklarna gre nem tarlar. Bu anlamda132; Gl bir ekonomi, bir lkenin ne dzeyde askeri yetenek

oluturabileceini ve idame ettirebileceini belirler,

131 132

Waltz, 1979, s.6. Patrick M.Morgan, "Safeguarding Security Studies, Arms Control, December 1992, s.466.

64

Corafya

doal

kaynaklarn

ne

lde

askeri

kapasiteye

dntrlebileceini ve bir lkenin taarruzdan ne kadar korunduunu ya da ne kadar hassaslkta maruz kalacan belirler, Siyasi yap bir lkenin ne lde vatandalarn askeri amalar iin

harekete geirebileceini etkiler, - Siyasi liderlik, askeri gcn ne dereceye kadar doru zamanda, yerde ve lekte kullanlabileceini belirler. G kavram, kapsam itibaryla corafya, tarih, nfus ve kltr gibi sabit veriler ile ekonomik, teknolojik ve askeri kapasite gibi potansiyel verilerin yan sra diplomasi diyebileceimiz siyasi iradeyi iermektedir.133 Gcn kullanm dendiinde, doal olarak ulusal gcn enstrmanlarndan birinin veya birkann bir arada kullanlmas sz konusudur. Ancak bu almann doas gerei g kullanm kavram, bundan sonraki blmlerde askeri kuvvet kullanm kapsamyla snrl tutulacaktr. II. Uluslararas Toplumda Kuvvet Kullanlmas Rejimi Uluslararas toplumun kuvvet kullanlmasna ilikin yaklamlar, zaman iinde deiim gstererek gittike olgunlaan bir sre izlemitir. Nitekim nceleri, hakl bir nedeni olan aktrlerin kuvvete bavurabilecei dnlrken, bu husus 15inci yzyldan itibaren, devletin gerekli grdnde kuvvet kullanma yetkisi olduu gr ile yer deitirmi ve 17nci yzylda hkim gr haline gelmitir. 19uncu yzyldan itibaren ise bu hak zerinde baz kstlamalar ngrlm ve 20nci yzylda BM Antlamasyla birlikte devletler tarafndan tek tarafl olarak kuvvet kullanlmas yasaklanmtr.134

133 134

Ahmet Davutolu, Stratejik Derinlik, stanbul, Kre Yaynlar, 2004, s.17-34.

Funda Keskin, Uluslararas Hukukta Sava Durumu Dnda Kuvvet Kullanma, Yaymlanmam Doktora Tezi, Ankara, 1996, s.12-13.

65

Dolaysyla, uluslararas ilikilerde kuvvet kullanlmas uzun sre devletler tarafndan hukuka uygun olarak kabul edilmitir. Uluslararas hukuk, ilki 1864te yaplan Sava Alannda Yarallarn Durumunun yiletirilmesi szlemesi olmak zere 19uncu yzyln ikinci yarsndan sonra silahl atmalarn kurallara balanmas ynnde gelimeler yaanmtr. Ancak BM Antlamas ilke olarak kuvvet kullanmn yasaklamasna karn, gerek bunun birtakm

kuraldllklarnn tannmas tartmalar, gerekse kuvvet kullanma yasana uymayarak kuvvete bavurma durumlarnn yaanmas gndeme gelmitir. Bu itibarla konuya ilikin uluslararas hukuk kurallarnn gnmzde de geliimini srdrd grlmektedir.135 Aada bu geliim sreci ksaca ele alnacaktr. A. Hakl Sava Dnemi (M. 330 M.S 1650)

G kullanm konusunda kural koyma ve snrlama gibi dzenlemelerin ilk rneklerine, eski dinlerin kutsal el yazmalarnda rastlanmaktadr. znde kutsal sava dncesinin bulunduu bu yaklama gre, ortada bir ilahi takdir olduu srece sava ahlaki adan farzdr. rnein Musevilikte kutsal sava, tanrnn yannda onunla birlikte savaa gitmek demektir. Eski ahit Deuteronomy 20de; sraillilere savata korkmamalar gerektii, nk yce Lordun onlarla beraber dmanlarna kar savap onlara g verecei ve onlar koruyacandan bahsedilir.136 Bununla beraber dini metinlere gre tm savalar kutsal deildir. Nitekim ncil, Tanr tarafndan kurgulanmayan savalar kutsal grmemekte ve bu tr savalar caiz bulmamaktadr. Dinlerin getirdii dzenlemelere genel olarak bakldnda, ilahi takdir savan en nemli belirleyicisidir. slam dini anlaynda yer alan fetih savalarnda da ayn ekilde Tanrnn rzas belirleyici olduu grlmektedir.
135 136

Pazarc, a.g.e., s.507.

James P.M. Walsh, The Mighty From Their Thrones: Power in the Biblical Tradition, Philadelphia, Fortress Pres, 1987, s.28.

66

Dinsel inanlarla toplumsal yaamn iine giren kutsal sava zamanla yerini hakl sava doktrinine brakmtr. Bu gr altnda savaa, hakl sebepler varsa bavurmak doru kabul edilmitir. Hakl sava yaklamnn geliimi gzden geirildiinde dnem gze arpar: klasik dnem, Hristiyanlk dnemi ve laik dnem. Bu dnemlerin her birinde, sava gerektiren durumlar aklayan farkl yaklamlar bulunmaktadr.137 1. Klasik Dnem (M. 330-M.S 300) Hakl sava doktrininin ortaya k klasik Yunan ve Romal dnrlere dayanmaktadr. Gcn kullanmnn snrlandrlmas gerektiini savunan Aristo, Siyaset (Politics) adl eserinde tm ynelimi sava olan Truva gibi site devletlerini iddetle eletirmi ve savan bir ama deil, aksine halka daha iyi hayat artlar kazandrmak iin ara olmasn ileri srmtr. Aristoya gre sava, bar salamak iin yaplmal ve ama uruna bar zamannda savaa hazr bulunulmaldr. Bunlar; insanln esaretini nlemek, insanlara liderlik yapabilme frsatn verebilmek ve doasnda emir almak olan esarete meyilli bireylerin ynetimini ele almaktr.138 lk bakta, iki ve nc ama iinde her ne kadar g kullanm sz konusu gibi grnse de, sadan nce 3nc yzyl gibi bir dnemde Aristonun g kullanmn snrlama abalar aslnda byk bir gelimedir. Ancak Frederick Russeln belirttii zere, Aristonun bu teorisi uygulamada hukuki olmaktan ziyade ahlaki boyuttadr ve hakl savan tanm anlamndadr.139 Hakl sava yaklamn benimseyen bir dier klasik dnr de Romal devlet adam ve nl filozof Cicerodur. Tpk Aristo gibi Ciceroya gre de
137

Anthony C. Arend ve Robert J. Beck, International Law and The Use of Force, New York, Routledge, 1995, s.12. Aristotle, The Politics, <http://classics.mit.edu/Aristotle/politics.3.three.html>, (26 Mart 2010). Ferederick Russel, The Just War in the Middle Ages, Cambridge, Cambridge University Pres, 1975, s.12.

138

139

67

savan en temel sebebi bar salamaktr. Cumhuriyet (De Res Publica) adl eserinde savaa iki adil sebepten dolay girilebileceini ifade eder; bir hakszl telafi etmek ve istilaclar dar atmak. Ciceroya gre hibir sava, resmi olarak ilan edilmedike ve resmi bir talepte bulunulmadka meru grlemez. Bu nedenle Aristonun tersine Cicero; eer ortada adil bir sebep varsa savan yasal olabileceini140 ve gerekli prosedrlerin yerine getirilmesi gerektiini iddia ederek yasallk tartmasn gelitirmitir. 2. Hristiyanlk Dnemi ( M.S 300- M.S 1550) Hakl sava doktrini, klasik dncenin nde dnrleri tarafndan savunulmu olsa da, Hristiyanln ilk dnemlerinde hemen benimsenmemitir. Kilisenin ilk yllarnda, zellikle aralarnda Tertullian (160-240) ve Origen (185254) gibi dnrlerin olduu birok Hristiyan bar yanlsyd. Bu grup sann dnnn kanlmaz olduuna inanyor ve bu nedenle dnyada g mcadelesine dnnn girmeyi anlamsz buluyorlard. Ancak zamanla, sann ve

ok

yaknda

gereklemeyecei

dncesinin

artmas

Hristiyanln Roma mparatorluu zerindeki etkisinin giderek azalmasyla, birok Hristiyann barl dnceleri azalmaya balamtr. Sonuta, birok Hristiyan dnyevi g ile kendine yer ve mevkii edinme arayna girmi ve yaanan sorunlara adil bir zm bulabilmek iin bazen insanca abalara, bazen de iddete bavurulmutur. Bylece Hristiyan mparatorluu eer g kullanma hakk olmazsa varln nasl srdrebilir? sorular sorulmaya balanmtr.141 Bu anlayn deimesiyle beraber, Hakl Sava yaklamn benimseyen ilk nemli Hristiyan figr Augustinedir. Augustine hakl sava yaklamnn
140

Ciceroya gre; bir antlamann veya atekesin ihlali, Romann bir mttefikine yaplan saldr, bykelilerin dokunulmazlklarnn ihlali, bir elinin haksz yere reddedilmesi, ulusal karlarn ihlali, askerlerin zararsz geiinin reddi, su ileyen bir kiinin geri verilmemesi, vb. hususlar savan hakl nedenleri olarak grlmtr (Keskin, a.g.e. tez, s.13). Russel, a.g.e., s.13-17.

141

68

sistematik bir doktrinini gelitirmemi ancak, baz durum ve artlarda savaa bavurmann hakl olduunu savunmutur. Augustinenin almalarndan yararlanan Thomas Aquinas, Hristiyan dnyann hakl sava doktrinini oluturmutur. Summa Theologiae (Teolojilerin zeti) adl eserinde Aquinas, savaa girmenin sadece durumda hakl olabileceini savunmutur: Sava yetkili bir otorite ilan etmelidir. Hakl bir sava iin hakl bir neden olmaldr. Sava yrten taraf iyi niyetle hareket etmeli, ktden kanp iyiyi gelitirmeyi ama edinmelidir. Yani sava ktln, nefretin, intikamn kavgas

olmamaldr.142 Hakl sava iin ele alnan bu art Orta a Hristiyan dnrleri tarafndan geni lde benimsenmitir. Daha sonralar Francisco Vitoria (1480-1546) ve Francisco Suarez (1548-1617) gibi orta a dnrleri hakl sava doktrinini gelitirmeye devam etmilerdir. Hakl bir sebep gerekliliine Suarez ve Vitoria orantllk hususunu eklemilerdir. Suarez, her sebebin sava gerektirecek yeterlilikte olmadn, bunlardan sadece ciddi ve kayplarla orantl olanlarn hakl neden olabileceini belirtir. Dier bir deyile, devletin urad hasar, savan verdii hasarla kabaca orantl olmal ki savaa girme hakl olsun.143 Hristiyanlk dnemi hakl sava doktrininde, ortaa dnrlerinin yasadan daha ok ahlaki boyutla ilgilendikleri grlr. G kullanm, dini, felsefi ve ahlaki bakmdan sadece hakl sava kavram ile kstlanmaya allmtr. Bilhassa dini hkmler, sava snrlandrmada nemli bir etken olmutur. Dini liderler nce sava nlemeye alm, nleyemeyince de belirli gnlerde sava yaplmasn yasaklamtr. Benzer ekilde slam dininin uygulamasnda da sava ilan belirli kurallara balanmtr. Ksaca bu devrede

142

William R. Stevenson, Christian Love and Just War: Morl Paradox and Political Life in St. Augustine and His Modern Interpreters, Macon, Mercer University Pres, 1987, s.34. Arend ve Beck, a.g.e., s.14.

143

69

uluslararas hukuk bakmndan gcn kullanm, yani savan yasall zerinde durulmakszn, nasl yaplaca ile uralmtr.144 3. Laik Dnem (1150-1700) Ortaan sonlarna doru hakl sava retisinin Hristiyan ierii nemini yitirmeye balamtr. zellikle 16nc ve 17nci yzyl yazarlar hakl sava (jus ad bellum) kavramn doast kayglar dnda gelitirmeye balamtr. Bu dnemin belki de en nemli dnr olan Hugo Grotius (1583-1645), sava olgusuna doal hukuk yaklam getirmitir. Sava ve Bar Hukuku zerine adl kitabnda, hakl sava gerekliliklerini ortaya koymu ve savan kabul edilebilir olmas iin meru bir otorite tarafndan stlenilmesi gerektiini ifade etmitir. Grotiusa gre hakl sava nedenleri; varl (insanlar ve

mlkleri) korumak ve zarara yol am bir devlete ceza vermektir.145 Bu nedenlerle giriilen bir sava, Grotiusa gre hakl bir savatr ve devlet iin haktr. Grotiusun grlerine bakldnda, g kullanmnn bir yaptrm yolu olduu grlr. Yine varl koruma dncesinde ileride olmas muhtemel meru mdafaay da hesaba katar. nsanlar veya mlkiyetlerini tehdit edecek henz meydana gelmemi, ani ve her an gerekleebilir bir saldrya karlk vermek iin kullanlan kuvvetin yasal olduunu aklar. Bir anlamda devletlerin snrsz egemenlii kabul edilmekte ve sava da bu snrsz egemenlik ierisinde yer almaktadr. Hakl sava retisinin bu laik versiyonu, baka yazarlar tarafndan gelitirilmeye devam edilmitir. John Locke ve Emerich de Vattel gibi nl
144 145

Bozkurt, Uluslararas Hukuk, s.6.

Grotius, savan haksz sebepleri zerinde de durmu ve daha zengin topraklara sahip olma arzusu, bir toplumun bamszlk arzusu, baka toplumlar faydalarna olduunu iddia ederek ynetmek arzusu gibi hususlar buna rnek olarak sralamtr (Arend ve Beck, a.g.e., s.15).

70

yazarlar hakl sava yaklamlarn formle etmilerdir. Bu tespitlerin en nemli taraf dinin, bu doktrinin znde giderek azalan bir rol oynamasdr.146 B. Pozitivist Dnem (1700-1919) Uluslararas toplumda devlet sisteminin ortaya k ve egemenlik kavramnn gelimesiyle birlikte, hakl sava yaklamnn kabuln azaltacak kkl deiimler balamtr. Ortaan sonlarna doru, ticaretin artmas ve Kilisesinin etkisinin azalmasyla, Feodal yapnn yerini monarik hkmetlerle ynetilen daha bamsz devletler almaya balamtr. Bylece Avrupada, Jean Bodin (15291596) ve Thomas Hobbes (1588-1679) gibi yazarlarn tanmlad egemenlik doktrini, devlet sisteminin temel ynetim prensibi olarak kabul edilmeye balanmtr. Bu noktada egemenlie farkl anlam yklenmitir: lk olarak, devletin banda bulunan krallar, prensler veya dkler tek otoritedir. kinci olarak, devletler hukuki ynden birbirlerine eittir. nc olarak ise egemenlik, devletlerin kendi iradelerinden daha stn hibir hukuka tabii olmamaktr. Bu anlay erevesinde devletler eit egemen olduklarna gre hi bir devlet baka bir devletin nedenlerinin hakll konusunda bir yargya varma hakkna da sahip deildir.147 Bu gelimelerin g kullanm veya savaa bavurma konusundaki en nemli sonucu, hakl sava yaklamnn yerini kuvvet kullanmann belirlenmesi (jus ad bellum) dncelerine brakmasdr. Bundan sonra devletler artk egemendir, savaa gitmek konusunda zgrdrler. Devletler haklarn korumak adna istedikleri zaman sava balatabilir. Sava balatma hakknn bu dnemde devletler tarafndan kabul edilen tek gerek yasal dayana sava

146 147

Arend ve Beck, a.g.e., s.15. Arend ve Beck, a.g.e., s.16.

71

ilan etme gerekliliidir. Bu sebeple, bir devlet istediinde sava ilan edebilir ve bu yasaldr.148 zetle bu dnemde kuvvet kullanmn etkileyen nemli gelime yaanmtr. Bunlar; teknolojik gelime, demokratik gelime ve devletleraras ilikilerde ekonomik bamlln artmasdr. zellikle silah sistemleri ile balistikteki gelime, savan etkilerini artrm ve devletlerin sava gze almalarn gletirmi, halkn bilinlenmesiyle birlikte hkmetler, savaa bavurmalar halinde kamuoyunu tatmin edici gerekeler bulmak zorunda kalmtr. Bu nedenle devletler, genel bir savatan ziyade snrl ve geici kuvvet kullanarak dier devletlere mdahalelerde bulunma yntemini

gelitirmitir.149 Bu gelimeler neticesinde sava ve savaa varmayan zorlamalar ayrm ortaya kmtr. Bylece misilleme, bar iinde abluka, ambargo, zararla mukabele ve mdahale gibi kavramlarla bir anlamda g kullanm sz konusu olmutur. Ancak burada ama, savaa gre daha snrl hareket etmektir. Ayrca devletler, bu dnemde gereklilik ve nedenin hakll kavramlarn yeniden n plana kardlar. Buna bal olarak, kendini koruma (self-preservation) ve meru mdafaa (self-defence) kuvvet kullanmann gerekeleri olarak

gsterilmeye balanmtr.150 Pozitivizm akmnn hkim olduu bu dnemde ok az kural devletlerin gce bavurma hakkna snrlama getirdiinden, kuvvete bavurma hakkndan vazgeilmemi, ancak bu artk sava ad altnda deil de, baka nedenler gstererek baka adlar altnda yaplmaya balanmtr.

148

Seha L. Meray, Uluslararas Hukuk ve Uluslararas rgtler, Ankara, S.B.F. Yayn, 1977, s. 226. Meray, a.g.e., s.228. Keskin, a.g.tez, s.15-16.

149 150

72

C. Milletler Cemiyeti Dneminde Kuvvet Kullanm Kuvvet kullanmaya ilikin 1914den nceki yaklam ve Uluslararas Hukuk kurallar, I. Dnya Savann kmasn engelleyememitir. Savan 4 yllk srecinde, 1790-1913 yllar arasnda yaanan tm savalarda lenlerin iki kat kadar insan yaamn yitirmitir. Savan aclar, kamunun ve hkmetlerin dncelerini derinden etkilemi ve bu nedenle Paris Bar Konferansna katlan delegeler, benzer bir savan tekrar yaanmayaca bir sistemin oluturulmas endiesini tamtr.151 Bylece, uluslararas bar ve gvenlii, ulusal karlarn zerine kartarak salamaya alan ilk rgt olan Milletler Cemiyeti 1920de kurulmutur. Bu idealler erevesinde, uluslararas bar ve gvenliin salanmas, uyumazlklarn bar yollarla zm ve devletlerin sava yetkilerinin kstlanmas, Milletler Cemiyeti Misaknda en nemli ama olarak kabul edilmitir. Bu dnemde sava tamamen yasak edilmemekle birlikte, belirli hallerde haksz fiil olarak kabul edilmi ve devletin sorumluluunu gerektirmitir. MC Misak, devletler arasndaki anlamazlklarn zm iin nce bar

yntemlere bavurma zorunluluunu getirmi, bu yntemlerin baarsz olmas halinde devletlerin savaa bavurma hakkn kabul etmitir.152 Misakn 10uncu maddesine gre taraflar, tm Milletler Cemiyeti yelerinin lkesel btnlkleri ile egemenliklerini bir d saldrya kar gzetmeyi ve korumay stlenmitir. Bu tr bir d saldrnn olmas durumunda Konsey, bu ykmlln yerine getirilecei aralar konusunda tavsiyede bulunacaktr. 11inci maddeye gre de, yeleri hemen etkilesin ya da etkilemesin, her trl sava veya savaa bavurma tehdidi Milletler Cemiyeti'ni

151 152

Arend ve Beck, a.g.e., s.19. Asil Yayn Datm,

Enver Bozkurt, Uluslararas Hukukta Kuvvet Kullanm, Ankara, 2007, s.9-10.

73

bir btn olarak ilgilendirir ve Cemiyet, uluslarn barn korumak iin doru ve etkili olabilecek tedbirleri alr.153 MC sistemine gre, iki devlet arasnda atmaya varabilecek bir uyumazlk kt zaman, her eyden nce bu uyumazln bar bir yolla zmlenmesi arttr. Misak; hakemlik, mahkeme ve Milletler Cemiyeti Konseyi olmak zere deiik bar zm yolu ngrmtr.154 Bu yollara bavuran ama bir sonu alamayan devletler, Misakn 15/7inci maddesine gre gerekli grdkleri nlemleri almakta serbesttir. Ancak bir sonuca varlmsa, taraflar bu karara iyi niyetle uyacak ve karara uyan tarafa kar savaa bavurmayacaklardr. Eer taraflardan birisi ortaya kan sonuca uymazsa, dier devlet hemen sava yoluna gidemeyecek, ay beklemek zorunda kalacaktr.155 Taraflarn ya da taraflardan birinin Cemiyet yesi olmamas halinde ortaya kan uyumazlk durumlarnda, taraflar yine Misakta gsterilen zm yollarna uymaya davet edilecek, ancak davet kabul edilmez ve savaa giriilirse, ilgili devlete 16nc madde156 hkmleri uygulanabilecektir.157 Bu nitelikleriyle MC Misak, genel olarak kuvvet kullanmay

yasaklamamasna karn, yine de evrensel anlamda baz dzenlemeler getirmesi bakmndan nemli bir belgedir. Misak ayn zamanda, savan nlenmesi iin resmi ve hkmetler aras bir uluslararas yntemi ilk kez getirerek, savala sadece bir devletin karlarna kar bir hareket olduu iin deil, genel olarak toplumun bar ve istikrarn bozan bir fiil olduu iin de ilgilenen ilk belge olmas asndan nem tamaktadr. Ancak yine de sava
153 154 155 156

Keskin, a.g.e., s.17. MC Misak, madde 12/1, 13/1 ve 15/1. MC Misak, Madde 12/1.

MC Misak madde 16, devletlere uygulanabilecek yaptrmlar ve bunlarn uygulanma artlarn dzenlemitir. MC Misak, Madde 17.

157

74

genel olarak ve aka yasaklamadndan, I. Dnya Sava'ndan sonra Misak'ta belirlenen koullarla savaa bavurma hakk mevcuttur.158 . Briand-Kellogg Pakt Dnemi MC Misakndan sonra kuvvet kullanm ve savan yasaklanmas bakmndan en nemli gelimelerden biri Briand-Kellogg Pakt olarak karmza kmaktadr. Pakt, fikir olarak ilk ileri srlmesinden gerekletirilmesine kadar byk ilgi ve taraftar toplam159 ve 27 Austos 1928de ABD, ngiltere, Fransa, Almanya, talya, Japonya, Polonya, Belika ve ekoslavakya arasnda imzalanmtr.160 Gnmzde de halen yrrlkte olan bu anlamaya gre savaa bavurmak aka hukuka aykr bulunmu ve sava taraflar arasnda tamamen yasaklanmtr. Paktn 1inci maddesi gerei, taraflar uluslararas anlamazlklarn zlmesi iin savaa bavurmay reddederler ve birbirleriyle olan ilikilerinde sava ulusal politikann bir arac olarak kullanmaktan vazgetiklerini aklarlar. 2nci madde de, taraflarn nitelii ve kayna ne olursa olsun,

anlamazlklarnn ve atmalarnn zmn bar yollar dnda bir yolda aramayacaklarn belirtmektedir. Bu hkmleriyle Briand-Kellogg Pakt, meru savunma durumu hari sava aka hukuka aykr grmektedir. Bunun bir dier istisnas da MC organlar kararyla saldrgan devlete kar yaplacak ortak MC hareketidir.161

158

Serta H. Baeren, Uluslararas Hukukta Devletlerin Mnferiden Kuvvet Kullanmasnn Snrlar, Ankara, Ankara niversitesi Basmevi, 2003, s.32-34. Nisan 1927de Fransa Dileri Bakan Aristide Briand, ABD Dileri Bakan Frank Kellogga daha ok Fransa-ABD ilikilerini gelitirmek amacyla sava karlkl olarak kanun d ilan edecek bir anlama yaplmasn nermitir. Kellogg bu teklifi ngiltere, Almanya, talya ve Japonya ile paylam ve Almanya, talya ve Japonya teklifi hemen kabul etmilerdir. Aslnda Fransa iin bu noktaya gitmesinden holanmam, ngiltere de g bir durumda kalmtr. Bununla beraber anlama imzalanmtr. Trkiyenin de dahil olduu Pakta, 1928 yl sonuna kadar 55 lke katlmtr (Uluslararas likiler Szl, s.15-116). Sander, a.g.e.,s.20-21. Arend ve Beck, a.g.e., s.23.

159

160 161

75

MC Misak gibi Briand-Kellogg Pakt da yalnz sava konu almaktadr. Ancak MC Misak'nda savaa bavurma hakk nce belli koullarn yerine getirilmesine balanrken, Briand-Kellogg Pakt bu adan bir adm teye giderek sava yasaklamtr. Bununla beraber savaa varmayan kuvvet kullanma yollar Pakt'n kapsam dnda kalmtr. Ayrca sava hi bir yerde tanmlanmam ve sava yapma yasa bir nlemler sistemine balanmamtr. Yani bu yasa ineyen bir devlete kar uygulanacak meyyide veya alnacak nlemler dizisi yoktur. Pakta gre savaa bavurma yasan ineyen devletlere kar ne yaplaca, her devletin kendisinin karar verecei bir konudur.162 Bu zellikleriyle Briand-Kellogg Pakt, uluslararas toplumda kuvvet kullanm konusunda BM Antlamasna kadar olan dnemdeki ikinci nemli gelimedir. Nitekim bugn yrrlkte olup, BM Antlamasyla birlikte, kuvvete bavurma yasan ortaya koyan ikinci ana belge konumundadr. D. BM Antlamasnn Kuvvet Kullanmaya likin Sistemi Bu gn Uluslararas Hukukta kuvvet kullanmay dzenleyen en temel kural BM Antlamasdr.163 ve kuvvet Antlama, uluslararas ilikilerde kuvvet aka

kullanlmasn

kullanma

tehdidinde

bulunulmasn

yasaklamaktadr. Bu hkm, Antlamann 2/4 maddesinde: Tekilatn yeleri, milletleraras mnasebetlerinde gerek bir baka devletin toprak btnlne veya siyasi bamszlna kar, gerekse Birlemi Milletlerin amalar ile telif edilemeyecek herhangi bir surette, tehdide veya kuvvet kullanlmasna bavurmaktan kanrlar. eklinde ifade edilmektedir. BM Antlamas, herhangi bir ok tarafl uluslararas szlemede olduu gibi, uluslararas grmeler erevesinde BM konferanslaryla formlze
162

Funda Keskin, BM ve Kuvvet Kullanma, Avrasya Dosyas, BM zel, lkbahar 2002, Cilt: 8, Say:1, s.153-154. Baeren, a.g.e., s.46.

163

76

edilmitir. Bu Konferanslarn sonunda 26 Haziran 1945te 51 lke szlemeye imza atm ve 24 Ekim 1945te Gvenlik Konseyinin srekli yeleri ile dier taraf devletlerin ounun onayyla yrrle girmitir. Dier uluslararas szlemelerde olduu gibi BM Antlamas, imza koyan btn taraf devletleri balayc nitelie haizdir.164 BM Antlamasnn dzenledii kuvvet kullanma yasa konusunun arkasndaki dnceyi anlamak iin hem II. Dnya Savan, hem de ncesinde oluturulan giriimler ile tarihi belgelerin ieriinin anlalmas nemlidir. 1945 yl, siyasi g ve toprak kazanma amac gden devletlerin neden olduu ve ykc sonularn yaand bir savan hemen sonrasna denk dmtr. Bu ac tecrbeyi yaayan devletler, Briand-Kellogg Paktnn eksikliklerini

tamamlamak dncesiyle de San Fransisko Konferansnda kuvvete dayal politikalarn nlenmesi konusunda mutabk kalmtr. Kuvvet kullanm, lke snrlarn geniletme ve baka devlet hkmetlerini deitirme amalarna hizmet etmemeliydi. Bu nedenle BM sisteminde meru olmayan kuvvet kullanm, saldrganlk veya yaylmaclk olarak tanmlanm ve

yasaklanmtr. Kuvvet kullanmna ancak, meru mdafaa veya Gvenlik Konseyi kararyla ve siyasal bamszlk veya toprak btnlnn korunmas amacyla izin verilmitir.165 BM Antlamasnn kuvvet kullanmna ilikin oluturduu sistemin iki ana zellii vardr: ncelikle, btn ye devletler madde 2/4 gereince uluslararas ilikilerinde kuvvet kullanmaktan ya da kuvvet kullanma tehdidinden

kanacaklardr. Bu koullarda kuvvet kullanmak, tpk ulusal hukuktaki gibi hukuka aykr bir fiil haline gelmektedir. kinci olarak, madde 2/4deki yasa ihlal eden devletlere kar, mnhasran kuvvet kullanma yetkisiyle donatlm merkezi bir otorite yaratlmtr. Bu husus, Antlamann VII. blmnde,
164 165

Arend ve Beck, a.g.e., s.29. Arend ve Beck, a.g.e., s.33-34.

77

Gvenlik Konseyine hukuka aykr kuvvet kullanmaya kar kuvvet kullanma yetkisi veren madde 42 ve takip eden maddelerde dzenlenmitir.166 Bylece bir yandan devletler kuvvet kullanma yetkisini terk etmiler ve bireysel kuvvet kullanma hukuka aykr bir fiil haline gelmi, dier yandan hukuka aykr bir fiile kar kuvvet kullanacak kolektif bir yetki oluturularak BMye verilmitir. Bu erevede Gvenlik Konseyi, BM Antlamasnn VI. blmnde dzenlenen barl zm yollarn tavsiye etmenin yan sra, VII. blm altnda barn tehdit edildii, bozulduu ya da bir saldr fiilinin meydana geldiini saptadktan sonra, uluslararas bar ve gvenliin korunmas ya da yeniden tesisi iin gerekli tavsiyelerde bulunma veya 41 ve 42nci maddeler gereince alnacak zorlama tedbirlere karar vermekle yetkilendirilmitir.167 Gvenlik Konseyinin madde 42 uyarnca silahl kuvvet kullanlmasn gerektiren tedbirlere bavurmas, madde 43de ngrlen artlarn yerine getirilmesine ve madde 47de ngrlen Askeri Kurmay Komitesinin etkin almasna balanmtr. Uygulamada, 43nc maddede ngrlen zel anlamalarn

yaplamamas ve Askeri Kurmay Komitesinin BM Antlamasnda ngrld ekilde alamamas nedenlerinden dolay BM Gvenlik Konseyi uluslararas bar ve gvenliin korunmas amacyla ad hoc zmler arama yoluna gitmitir. Bu nedenle ye devletlere, BM adna veya BM izniyle silahl kuvvet kullanlmasn gerektiren tedbirlere bavurma yetkisi tannmtr. Bunun dnda, BM Antlamas VIII. blm madde 52-54 erevesinde blgesel rgtlere, BM Gvenlik Konseyinin izni ile zorlama tedbirleri uygulama yetkisi verilmitir.

166 167

Baeren, a.g.e., s.48.

Hilaire McCoubrey ve Nigel D. White, International Law and Armed Conflict, Aldershot, Darthmouth Publishing Company, 1992, s. 23.

78

Buna gre kuvvet kullanma normal usuldekinden daha az merkezilemekle birlikte, Gvenlik Konseyinin kuvvet kullanmn kontrol etmeye devam etmesi sonucu BMnin kuvvet kullanma yetkisini elinde bulundurmasna bir istisna oluturmamtr.
168

BM sisteminde dikkati eken bir dier konu da, madde 2/4 ile uluslararas ilikilerde yalnzca kuvvet kullanma deil, kuvvet kullanma tehdidine bavurmak da yasaklanmtr. Ancak, tpk MC Misak ile Briand-Kellogg Pakt'nda savan tanmlanmam olmas gibi BM Antlamas'nn da hibir maddesinde sava terimi yerine kullanlan kavramlarn bir tanm yaplmamtr. Antlama

maddelerinde kullanlan kuvvet kullanma, kuvvet kullanma tehdidi, bara ynelik tehdit, barn bozulmas, saldr hareketi ve silahl saldr gibi terimlerin tanmlarna Antlamada yer verilmemitir.169 Sonu olarak, BM Antlamasnn kuvvet kullanmaya ilikin getirdii sistemin parametrelerini unsur oluturmaktadr. Bunlarn birincisi, BM Adlamas madde 2/4de somut ifadesini bulan hukuksal bir ykmllktr. Bu erevede getirilen kuvvet kullanma yasa, ok geni kapsaml ve kesin bir yasak olarak tasarlanmtr. kinci unsur, bu hukuksal ykmll uygulamak iin oluturulan uluslararas kurumlardr. nc unsur ise, bu ykmlln felsefi temelini oluturan deerler hiyerarisidir. Deerler hiyerarinin en stnde uluslararas bar ve gvenliin korunmas yer almaktadr. rgtn, self determinasyonunun tevik edilmesi, insan haklarna ve temel zgrlklere sayg gsterilmesi, ekonomik, sosyal ve kltrel gelimenin salanmas, adalet ve adil bir uluslararas dzenin gerekletirilmesi gibi baka amalar da vardr. Bununla beraber, hiyerarik bir
168

Fatma TADEMR, Uluslararas Anariye Giden Yol: Uluslararas Hukuk Asndan nleyici Meru Mdafaa Hakk, Uluslararas Hukuk ve Politika, Cilt 2, No: 5, 2006, s.77.

169

Sean D. Murphy, Terrorism and the Concept of Armed Attack in Article 51 of the U.N. Charter, Harvard International Law Journal, Cilt 43, Say 1, 2002, s. 42.

79

yap iinde olan bu deerler arasnda, uluslararas bar ve gvenliin korunmas ilk sray almaktadr. Adaletin salanmas istenilen bir eydir, ancak barn pahasna deil. Adaleti temin etmek iin kuvvet kullanmak, uluslararas sisteme, ksmi bir adaletsizlikle yaamaktan daha byk zarar verecektir. Bu nedenle barn muhafazas, adaletin yerine getirilmesine tercih edilmitir. Bar adaletten ve ilerlemeden daha nemli grlmtr.170 1. BM Sisteminde Kullanlmas Yasaklanan Kuvvetin Nitelii ve Kapsam BM Antlamasnn giriindeki kararlar ile rgtn ama ve ilkeleri, madde 2/4deki yasan geni kapsaml bir yasak olup olmadn belirleme asndan farkl ekillerde yorumlanmtr. Bu deerlendirmelerin bilinmesi, yasaklanan kuvvetin nitelii ve kapsamnn anlalmasn kolaylatracaktr. a. Yasaklanan Kuvvetin Nitelii Madde 2/4, kuvvet kullanma ve kuvvete bavurma tehdidinde bulunmaya yasak getirmi, ancak Antlama metninde kuvvet kullanma yasann silahl kuvvet kullanlmasyla snrl kalp kalmad konusu aklanmamtr. Bu nedenle, silahl kuvvet kullanma fiili yannda, siyasi ve ekonomik basklarn da yasaklanp yasaklanmad hususu tartmalara sebebiyet vermitir. Tartmalardaki ilk grubun grne gre, yasaklanan kuvvet kullanma yalnzca silahl kuvvet kullanmadr, siyasi ve ekonomik bask yapmak bu madde kapsamna girmez. Bu gr savunanlar, San Fransisko toplantsnda yaananlardan hareket etmekte ve fikirlerini, o dnem Brezilya temsilcisinin ekonomik tedbirlerin de yasak kapsamna alnmas nerisinin reddedilmesine

170

Louis Henkin, Use of Force: Law and US Policy, Riht v. Might International Law and the Use of Force, Louis Henkin, Stanley Hoffmann, Jeane J. Kirkpatrick & Allan Gerson, William D. Rogers, David J. Scheffer, (Ed.), New York, Council on Foreign Relations Press, 1991, s. 38-39.

80

dayandrmaktadr.171 Ayrca BM Antlamasnn 44nc maddesi kuvvet terimiyle silahl gcn kastedildiini aka dorulamaktadr. Bu erevede, devletlerin dier bir devletin tutum ve politikalarn etkilemek iin yaptklar bask, madde 2/4 kapsamnda deildir. Bununla beraber ekonomik ve siyasi basklar, bara ynelik tehdit olarak veya rgt'n ama ve ilkelerine aykr bir eylem olarak kabul edilebilir. Ancak bunlarn kuvvet kullanma yasa erevesinde deerlendirilmemesi gerekir.172 Bu hususlardan hareketle BM sisteminde yasaklanan kuvvetin yalnzca silahl kuvvet olduu sylenebilir. Kuvvet kullanma yasann nitelii incelenirken gz nnde tutulmas gereken bir baka nokta da, BM Antlamasnn yrrle girdii tarihten bu yana birok yntemin gelitirilmesidir. Bunlarn en nemlisi, dolayl saldr yntemleridir. Artk devletler bir baka devlete kar kuvvet kullanrken asker gndermek zorunda deildir. Nitekim BM Genel Kurulunun 1974de ald 3314 sayl Saldrnn Tanm Kararnn 3nc maddesinde dolayl baz eylemler173 de saldr kapsamna alnmtr. Uluslararas Adalet Divan, 1986 Nikaragua Davas kararnn (d) paragrafnda, Nikaragua lkesinde ABD ordusuna mensup kiilerce baz liman, asker s ve devriye gemilerine kar gerekletirilen eylemlerin, baka bir devlete kar kuvvet kullanlmas niteliinde olduunu belirtmesi de bu kabul desteklemektedir.174 Dolaysyla, dorudan silhl kuvvet kullanlmasnn yan
171 172

Keskin, a.g. tez., s.22.

Yousif Elagab, The Legality of Non-Forcible Counter-Measures in International Law, Oxford, Clarendon Press, 1988, s.198. Bu eylemler kararn (f) paragrafnda; devletin kendi lkesini baka bir devlete saldr iin kullandrmas,(g) paragrafnda; baka bir devlete o lkede silhl saldr oluturabilecek younlukta silhl g kullanma olaylar gerekletiren silhl kollar, gruplar, dzensiz birlikler veya lejyonerler gndermek eklinde sralanmtr.

173

174

I.C.J. Reports, Case Concerning Military nad Paramilitary Activities In and Against Nicaragua, 1986, s.94.

81

sra, dolayl yollarla kuvvet kullanlmas da madde 2/4 tarafndan yasaklanm yollar arasndadr. kinci gre gre ise madde 2/4de kullanlan kuvvet teriminin anlam, hkmn amac dikkate alnarak belirlenmelidir. Madde 2/4n amac, devletin lke btnln ve siyasi bamszln korumaktr. O halde devletin lke btnl ve bamszl, silahl kuvvet kullanmyla olduu kadar ekonomik, siyasi ve ideolojik basklarla da tehdit edilebilir. Bu nedenle, bu tr zorlayc fiillerin de yasaklanm olduunu kabul etmek gerekir. b. Yasan Kapsam Madde 2/4de yer alan kuvvet kullanma yasann kapsam konusunda da uluslararas toplumda bir gr birlii yoktur. Bir gre gre, konulan yasak genel ve kesin bir yasaktr. Burada, dier devletin lke btnlne veya siyasi bamszlna kar ya da BM Antlamas amalaryla badamayan baka herhangi bir ekilde kuvvet kullanlmas yasaklanrken, bu terimler genel yasa snrlamak iin deil onu glendirmek iin konmutur. Kart gr ise bunun snrl bir yasak olduunu, yani yalnzca bir devletin lkesel btnl veya siyasi bamszlna kar veya Antlamann amalarna aykr kuvvet kullanma olduu takdirde kuvvet kullanmann yasak olduunu savunmaktadr.175 Bu noktada asl sorun; bir kuvvet kullanma fiili BM amalaryla elimiyor, baka bir devletin toprak btnln ve bamszln ihll etmiyor veya geici olarak ihll ediyorsa, yasak kapsam dnda kalabilir mi? rnein srail zel kuvvetlerinin, karlarak Ugandaya indirilen uakta bulunan ve hayati tehlike iinde olan srail vatandalarn kurtarmak iin yapt mdahale nasl nitelendirilir?

175

Keskin, a.g. tez, s.24-25.

82

Klasik gre gre devletler, uluslararas hukuka aykr olan ancak kuvvet kullanma iermeyen uygulamalara kar kuvvet kullanma yoluna sapamaz. Oysa madde 2/4n getirdii yasa kstl kabul eden ikinci gr, bu gibi durumlarda da eer BM amalarna aykr deilse veya dier devletin toprak btnl veya siyas bamszl ihll edilmiyorsa, devletlere kuvvete bavurma olana tanmaktadr. nk her ikisinde de dier devletin siyasal bamszlna kar bir hareket yoktur, toprak btnl geici bir sre iin ihll edilmektedir ve aktr ki tehlikede olan insanlar kurtarmak BM Antlamas ilke ve amalarna aykr deildir. Ancak bu grn kabul, ktye kullanma yolunun da almas anlamna gelmektedir. Nitekim devletler her zaman amalarnn kuvvet kullanmay hakl hale getiren bir ama olduunu iddia edebilir ve o devletin asl niyetini saptamak zordur.176 Bugn uluslararas toplumda arlkl olarak kabul gren gr, yasa kapsayc kabul eden yorumdur. Devletlerin ve doktrinin ounluu, daha ok gl devletlerin iine yarad iin geni yorumu reddetmektedir. nk asker g ynnden zayf olan bir devletin, daha gl olana kar herhangi bir ekilde kuvvet kullanamayaca aktr. Bu erevede, silahl saldr, mdahale, bir baka devletin lkesinde ayaklanma kartmak, ayaklananlar eitmek ve ynlendirmek, ayaklananlara askeri yardm yapmak ya da bir baka devlete zarar verici faaliyetlerde bulunan ahslarn kendi lkesinde rgtlenmesine izin vermek gibi fiiller, madde 2/4n kapsamnda kabul edilmektedir.177 atmalar, kuvvet kullanma kavram kapsamnda

deerlendirilmemektedir. nk madde 2/4, devletlerin yalnzca uluslararas ilikilerinde kuvvet kullanmalarn veya kuvvet kullanma tehdidinde

176 177

Baeren, Baeren, a.g.e., s.62-63.

83

bulunmalarn yasaklamaktadr. Yani bir devletin lkesinde ortaya kan ayaklanmay bastrmak iin kuvvete bavurmak hakk yasaktan etkilenmez.178 BM sisteminde ngrlen kuvvet kullanma yasa, ye olmayan devletlere dorudan doruya herhangi bir ykmllk getirmemektedir. ye olmayan devletlerin BM Antlamasnn kuvvet kullanma yasana uymalarn salayacak tek ey, madde 2/4de yer alan yasan, evrensel bir uluslararas rf ve adet hukuk kural haline gelmi olmasdr. Bu nedenle, sz konusu yasak, BM yesi olsun ya da olmasn btn devletleri balamaktadr.179 2. BM Sisteminde Kuvvet Kullanma Yasann stisnalar Madde 2/4de belirtilen kuvvet kullanma yasann yine BM Antlamas ile belirlenen drt istisnas mevcuttur. Bu istisnalar unlardr; BM Gvenlik Konseyinin almaya balamasna kadar be daimi

yenin kuvvet kullanmas, kinci Dnya Savandaki dman devletlere kar kuvvet

kullanlmas, BM Gvenlik Konseyi Kararyla Kuvvet Kullanma, Meru Mdafaa.

Bu istisnalarn birincisinde; BM Antlamasnn Gvenlie likin Geici Hkmlerini dzenleyen XVII. blmde yer alan 106nc maddeye gre, 43nc maddede belirtilen zel antlamalar yrrle girene kadar, 30 Ekim 1943 tarihli Drt Ulus Bildirgesi taraflar ve Fransa, uluslararas bar ve gvenlii korumak maksadyla gerekli olabilecek eylemleri BM adna

yapabilecektir. Ancak bugne kadar yaplmam olan bu istisnai durum,

178 179

Hseyin Pazarc, Uluslararas Hukuk Dersleri IV. Kitap, Ankara, 2000, s.112. Tademir, a.g.e., s.79.

84

kuramsal olarak ak bir yol olmakla birlikte, uygulamada gereklemesi beklenmemektedir.180 kinci istisna, Antlamann 107nci maddesiyle dzenlenmi olup BM Antlamas, Antlamay imzalayan herhangi bir devletin II. Dnya Savanda dman olan dier bir devlete kar, bu konuda sorumluluk tayan hkmetler tarafndan, bu savan sonucu olarak yaplan ya da izin verilen bir hareketi etkilemeyecei gibi buna engel de tekil etmez. Antlamann XVII.

Blmndeki geici nlemler arasnda yer alan bu madde, II. Dnya Sava sona erene kadar geerli olduundan, gnmzde hkmn yitirmi

durumdadr.181 Gerek dnya uygulamasnda bu iki istisna ok belirgin olmayp uygulama asndan ihtimal dhilinde deildir. Devletler tarafndan tek tarafl olarak kuvvet kullanlmas yntemi olan meru mdafaa ile BM Gvenlik Konseyi yetkisindeki kuvvet kullanma durumlar, hukuka uygun iki yoldur ve madde 2/4n ak ve kesin istinasn tekil etmektedir. Bunlardan meru mdafaa istisnas; Bu Antlamann hibir hkm, Birlemi Milletler yelerinden birinin silahl bir saldrya hedef olmas halinde, Gvenlik Konseyi uluslararas bar ve gvenliin korunmas iin gerekli nlemleri alncaya dek, bu yenin doal olan bireysel ya da ortak meru savunma hakkna halel getirmez. yelerin, bu meru savunma hakkn kullanrken aldklar nlemler hemen Gvenlik Konseyine bildirilir ve Konsey'in ibu Antlama gereince uluslararas bar ve gvenliin korunmas ya da yeniden kurulmas iin gerekli grecei biimde her an hareket etme yetki ve

180 181

Arend ve Beck, s.31-32. Enver Bozkurt, BM Sisteminde Kuvvet Kullanm, Ankara, Nobel, 2003, s.22-23.

85

grevini

hibir

biimde

etkilemez.182

hkmyle

51inci

maddede

dzenlenmitir. Buna gre; silahl gce sahip olan devlet, kendisine kar oluturulan silahl bir saldr karsnda doal olarak var olan meru mdafaa hakkn kullanarak kendisini, Gvenlik Konseyi gerekli mdahaleyi yapncaya dek savunacaktr. Bu hak ferdi ve ortak olarak kullanabilir. Bununla birlikte, madur olan devlet kendisine yneltilen saldry etkisiz hale getirmek maksadyla meru mdafaa erevesinde ald tedbirleri hemen Gvenlik Konseyine rapor etmelidir. Bundan sonra Gvenlik Konseyinin alaca kararlara uyulmas gerekmektedir. Bush doktrinine ilikin olarak tartlan konulardan biri de nleyici meru mdafaa hakknn kullanlmasdr. Bu nedenle, yaplan almann

btnlnn salanmas, ortaya konan tespit ve deerlendirmelerin bu hususa dayandrlmas asndan meru mdafaa konusu, daha kapsaml olarak aada ele alnacaktr. BM Gvenlik Konseyi Kararyla Kuvvet Kullanma istisnas ise Antlamann 39-51inci maddeleriyle dzenlemektedir. 39uncu maddeye gre Gvenlik Konseyi barn tehdit edildiini, bozulduunu ya da bir saldr eylemi gerekletiini saptar ve uluslararas bar ve gvenliin korunmas veya yeniden kurulmas iin tavsiyelerde bulunur, ya da 41 ve 42nci maddeler uyarnca hangi nlemlerin alnacan kararlatrr. Antlamann 41inci maddesi silhl zorlama iermeyen nlemleri183 belirlemektedir. 42nci maddede, Gvenlik Konseyinin madde 41deki

nlemlerin yetersiz kald ya da kalaca kansna varmas halinde, hava,


182 183

BM Antlamas, md.51.

Bu nlemler; ekonomik ilikilerin ve demiryolu, deniz, hava, posta, telgraf, radyo ve dier iletiim ve ulatrma aralarnn tmyle ya da bir blmyle kesintiye uratlmasn, diplomatik ilikilerin kesilmesini iermektedir (BM Antlamas Md. 41).

86

deniz ve kara kuvvetleri araclyla her trl giriimde bulunabileceini belirtmektedir. Bu tr bir zorlama nlemi karar, btn devletler iin balaycdr. Bu hkmlere gre, 39uncu madde Gvenlik Konseyine iki ilev yklemektedir: nce, bara ynelik tehdit, barn bozulmas ya da saldr eylemi durumlarndan birisinin gerekleip gereklemediini saptayacaktr. Sonra da durum hakknda tavsiyelerde bulunabilecek ya da alnacak nlemleri saptayabilecektir. III. Uluslararas Toplumda Meru Mdafaa Hakk Btn hukuk sistemleri sjelerine hukuka aykr bir saldrya uramalar halinde kendilerini gerekli hallerde g kullanarak korumalar iznini vermektedir. Uluslararas Hukuk da devletlerin lkesel btnl ve bamszlna ynelik bir saldrnn gereklemesi halinde kendilerini koruma haklarn kabul etmektedir. Uluslararas Hukuk asndan meru mdafaa genel olarak; Bir devletin baka bir devlete kendisine kar giriilen hukuka aykr kuvvet kullanma eylemine ani ve doal olarak kuvvet kullanma yoluyla karlk vermesi184 eklinde tanmlanmaktadr. Meru mdafaa, Milletler Cemiyetine kadar kuvvet kullanlmasn hakl klan siyasi gerekeler dnda bir varla sahip olmam, daha geni bir kavram olan varln koruma hakk iinde yer almtr.185 zellikle 20nci yzylda kuvvet kullanmann snrlandrlmasyla yeni bir anlam kazanmtr. Her devletin doal olarak sahip olduu, kendisini igal ya da saldrdan korumak iin bavuraca bir hak olarak meru mdafaa, 1919'dan sonra hukuki bir kavram olarak ekillenmi ve 1928 Briand-Kellogg Pakt ile ortaya kmtr. Tm

ynleriyle akla kavuturulmas ise 1945ten sonrasna denk gelmitir.186

184 185 186

Pazarc, a.g.e., s.512. McCoubrey ve White, a.g.e., s.87. Keskin, BM ve Kuvvet Kullanma, s.157-158.

87

Bylece meru mdafaa, BM Antlamasnn getirdii genel kuvvet kullanma yasa ile ortak gvenlik sistemi kapsamnda, ortak gvenlik sistemi harekete geene kadar bavurulacak bir yol olarak istisna nitelik kazanmtr. A. rf ve Adet Hukukunda Meru Mdafaa Hakk

Uluslararas toplumun 1920-1939 dneminde ulusal politikann bir arac olarak kuvvet kullanlmasnn hukuka aykr olduunu giderek artan bir ekilde kabul etmeleri, varln koruma hakknn ortadan kalkmas sonucunu getirmitir. Nitekim varln koruma hakk, her zaman devletin lkesel btnln korumak iin gerekli olann tesindeki faaliyetlerin hakl

klnmasn salayacak kadar geni olmutur. Milletler Cemiyeti dneminde meydana gelen hukuk gelimeler, varln koruma hakkn ortadan kaldrm ve geriye kuvvet kullanma yasann istisnas olarak meru mdafaa hakk kalmtr. Meru mdafaa hakk, devletin fiziki btnlne ynelik tehlikelere kar bir reaksiyon olarak grlm ve bununla da snrl kalmtr. Bu dnemde meru mdafaa, bir devletin, baka bir devletin kuvvet kullanmasna ya da kullanma tehdidine kar bir cevap olarak yorumlanmtr. Hakkn esas ise maruz kalnan tehditle, meru mdafaa iin kullanlacak kuvvetin oranl olmasdr. Sadece, kuvvete kar kuvvet

kullanlmas hukuka uygun grlmtr.187 rf ve det hukukunda meru mdafaann, haklarn kuvvet kullanlarak korunmasn hala kapsadn dnenler mevcuttur. Yine meru mdafaann, devletin dier karlarna ynelik tehditlere kar kuvvet kullanlmasn da hakl klaca gndeme getirilmektedir. Ancak bu dnceler meru mdafaann ieriini ok kapsaml hle getirdiinden, eski varln koruma doktrinine geri dnme anlamna gelmektedir. Bu nedenle haklarn kuvvet kullanlarak

187

Baeren, a.g.e., s.103-104.

88

korunmas, mevcut uluslararas rf ve det hukukunda hukuka uygun bir meru mdafaa hli olarak grlemez.188 B. rf ve Adet Hukukunda nleyici Meru Mdafaa Hakk

Klsik hukukta varln koruma ve zorunluluk hlinden ayrlmam olan meru mdafaa, nleyici meru mdafaay da kapsamaktadr. BM

Antlamasnn kabulnden ok daha nce nleyici meru mdafaaya ilikin kabul edilmi bir doktrin vardr. Bu doktrini aka telaffuz eden klasik hadise, sk sk anlan Caroline Olaydr.189 Caroline Doktrini, meru mdafaayla varln koruma hakkn zdeletiren bir yaklamla nleyici faaliyetlere izin vermitir. Bununla beraber 1920-1930 dneminin uygulamalarnda ileri srlen silhl eteleri takip etme hakk dnda, nleyici meru mdafaa iin ok az destek sz konusudur.190 Hatta bu dnemde, Saldrnn Tanmna Dair 1930 Tarihli Szleme, Balkan Antant ve Sadabad Pakt gibi nleyici meru mdafaa hakkn reddeden antlamalar da hayata geirilmitir. Baerene gre nleyici meru mdafaa itirazlara ak olup bu tr bir hakkn varl, olas saldrgann niyetlerinin kesin bir ekilde ortaya

188 189

Baeren, a.g.e., s.106-107.

Caroline olay, 1837de Kanadann ngiltereye kar verdii bamszlk sava srasnda kmtr. Sava srasnda Kanadallar zaman zaman yakndaki ABD eyaletlerine snyor ve onlardan yardm alyordu. ABD Hkmeti tarafszlk politikas izliyordu. Kanadallar, Kanada'daki Navy adasndan ngiliz gemilerine saldryor ve ihtiya duyduklar silah yardmn Caroline adl bir Amerikan bandral gemi vastasyla temin ediyorlard. Ancak ngilizler Caroline, bir Amerikan liman olan Schlosser'de ele geirmi, ders olsun diye de Niyagara elalesinden aa atmtr. Bu olayda baz ABD vatandalar yaamn yitirmi, bunun zerine sorumlu grlen bir ngiliz tutuklanmtr. Bu olayda ngiltere, gemiyi yok ederken meru savunma hakk erevesinde hareket ettiini ileri srmt. ngiltere'ye gre Caroline korsan bir gemiydi ve ABD kendi snr hattnda kendi yasasn uygulayamadna gre ngiltere meru savunma iin gerekli nlemleri almt. ABD, ngiltere'nin bu grn reddetmi ve sorun hakemlie gtrlmtr. Hakemlik kararna gre meru mdafaa hakknn kullanlmas iin tehlikenin o an ortaya km, ani, baa klmaz ve baka hi bir korunma yoluna bavurmaya imkn brakmayacak nitelikte olmas gerektii belirtilmi ve bu olayda ngilterenin meru mdafaa boyutlarn at ortaya kmtr (David J. Haris, Cases and Materials on International Law, London, Sweet and Maxwell, 1991, s.848). Baeren, a.g.e., s.108.

190

89

karlmasn gerektirir. Saldr niyetinin varlna karar verilirken yaplacak bir hata, uluslararas bar ve gvenlii tehdit edeci tehlikeler yarataca aktr. rnein bir devlet saldr hazrl iinde olsa bile, kuvvet kullanmadan nce her an vazgeme olasl vardr. Sonu olarak, rf ve adet hukukunda meru mdafaa hakknn kapsamna baktmzda, tehdit o anda geerliyse ve buna kar kullanlan aralar tehditle orantlysa; devletin karlarn ve yurt dnda tehdit altnda olan vatandalarn korumak iin kuvvet kullanlmas, yani nleyici meru mdafaa, mdafaa hakk kapsamnda kalr ve hukuksaldr.191 C. BM Sisteminde Meru Mdafaa meru

Devletlerin ferdi ve kolektif meru mdafaa haklar BM Antlamasnn 51nci maddesinde dzenlenmi olup buna gre: Bu Antlamann hibir hkm, Birlemi Milletler yelerinden birinin silahl bir saldrya hedef olmas halinde, Gvenlik Konseyi uluslararas bar ve gvenliin korunmas iin gerekli nlemleri alncaya dek, bu yenin doal olan bireysel ya da kolektif meru mdafaa hakkna halel getirmez. yelerin bu meru savunma hakkn kullanrken aldklar nlemler hemen Gvenlik Konseyi'ne bildirilir ve Konsey'in ibu Antlama gereince uluslararas bar ve gvenliin korunmas ya da yeniden kurulmas iin gerekli grecei biimde her an hareket etme yetki ve grevini hibir biimde etkilemez.192 Bu madde hkmlerine gre silahl saldrya urayan bir devlet, BM Gvenlik Konseyi harekete geene kadar saldrgan devlete kar kuvvet kullanarak kendini savunma hakkna sahiptir. Devlet, doal olan bu hakkn tek bana ya da baka devletlerle birlikte kullanabilir.
191 192

Keskin, BM ve Kuvvet Kullanma, s.159. BM Antlamas, Md.51.

90

Meru mdafaa hakk, BM Antlamasnn 51inci maddesi kapsamnda ynde gelimitir: ncelikle kavram, bireysel meru mdafaann yan sra kolektif meru mdafaay da kapsar hale gelmitir. kinci olarak, silahl saldrnn gerekletii durumlara zg klnarak mmkn olduu kadar devletlerin bu hakk ktye kullanmalarnn nlenmesine allmtr. Son olarak ise BM Gvenlik Konseyi gerekli tedbirleri alana kadar kabul edilen bir hak olmas bakmndan geici bir nitelik kazanmtr.193 Bylece meru mdafaa eyleminin kapsam, zaman ve snrlar da ortaya konmutur. 1. Meru Mdafaa Hakkn Kullanma artlar 51inci maddeye gre meru mdafaa hakkndan faydalanabilmek iin baz artlarn varl gereklidir. Bunun iin her eyden nce; a. Silahl saldr olmal: Bu hakkn domas iin ncelikle bir silahl saldrnn vukuu bulmas gerekmektedir. Ancak silahl saldr deyimiyle kapsanan eylemler konusunda aklk yoktur. Nitekim 51inci maddede kullanlan silahl saldr terimi BM Antlamasnda tanmlanmamtr. Bir dier ifadeyle saldry resmen tanmlayan ve uluslararas toplumun zerinde mutabk kald ok tarafl bir uluslararas antlama henz yaplamamtr. Bununla beraber, balayc olmamakla birlikte,194 BM Genel Kurulu 1974 ylnda 3314 sayl karar ile saldr kavramna bir tanm getirmitir. Kararn 1inci maddesine gre: Saldr; bir devletin dier bir devletin egemenliine, lke btnlne veya siyasi bamszlna kar veya ibu tanmda belirtildii zere, Birlemi Milletler Antlamas ile badamayan dier herhangi bir tarzda silahl kuvvet kullanlmasdr.195

193 194

Keskin, a.g.tez, s.56.

BM Genel Kurul kararlar hukuksal olarak balayc deildir, ancak tavsiye niteliindedir (Arboan, Ayman ve Dedeolu, a.g.e., s.100).

Aslan Gndz, Milletleraras Hukuk, Temel Belgeler-rnek Kararlar, stanbul, 4. Bas, Beta, 2000, s.118.

195

91

Kararda saldrnn bu ekilde genel bir tanmnn yaplmasndan sonra hangi somut fiillerin saldr olarak deerlendirilecei 3nc maddede rnekler halinde tespit edilmitir. Bu maddede saylan saldr (kuvvet kullanma) rneklerinin 51inci madde anlamnda da silahl saldr olduklar sylenebilir.196 Bu eylemler unlardr:197 - Bir devletin silahl gleri tarafndan baka bir devletin lkesine saldr veya bu lkenin igali ya da geici de olsa byle bir saldr veya igalden kaynaklanan her trl askeri igal veya kuvvet kullanma yoluyla baka bir devletin lkesinin ya da bir parasnn ilhak edilmesi, - Bir devletin silahl glerinin baka bir devletin lkesini bombardman etmesi veya bu devlet lkesine kar baka herhangi bir silah kullanmas, - Bir devletin silahl glerinin baka bir devletin liman ve kylarn ablukaya almas, - Bir devletin baka bir devlet kara, deniz veya hava kuvvetlerine veya deniz ve hava filolarna silahl g kullanarak saldrmas, - Bir antlama ile baka bir lkede bulunan silahl kuvvetlerin, antlamada belirtilen artlara aykr olarak kullanlmas veya antlamann belirledii sreden daha uzun sre bu lkede kalmalar, - Devletin kendi lkesini baka bir devlete saldr iin kullandrmas, - Bir devletin baka bir devlete o lkede silahl saldr oluturabilecek younlukta silahl g kullanma olaylar gerekletiren silahl kollar, gruplar, dzensiz birlikler veya lejyonerler gndermesi.

196

Funda Keskin, Uluslararas Hukukta Kuvvet Kullanma: Sava, Karma ve Birlemi Milletler, Ankara, Mlkiyeliler Birlii Vakf Yaynlar, 1998, s.48. BM Genel Kurulu 3314 sayl karar, Madde 3 (Gndz, a.g.e., s.118).

197

92

Yukardan sralanan saldr eylemlerinin son ikisi dolayl kuvvet kullanma yollardr. Bunlarn silahl saldr kapsamnda olduu, Uluslararas Adalet Divan (UAD)nn 1986 Nikaragua Davas kararnda da kabul edilmitir. Bu nedenle ister dorudan ister dolayl saldr olsun, silahl saldrnn meru mdafaa yolunu at kabul edilmektedir. Ancak, 1974 Saldrnn Tanm Kararnn 3nc maddesinde belirtilen eylemlerin meru mdafaa hakkn yaratmakla birlikte, devletlerin meru mdafaa hakkn kullanmasna neden olabilecek eylemler bunlarla snrl deildir.198 Bu erevede 51inci madde dzenlemesinin sadece silahl saldr eylemlerine kar meru mdafaa hakkn tand, muhtemel bir saldrya kar bu hakk tanmad kabul edilmektedir.199 Dolaysyla BM Antlamas madde 2/4 ile dzenlenmi olan kuvvet kullanma ve tehdidinde bulunma yasana aykr her durum ile 1974 Saldrnn Tanm Karar madde 3n kapsam dndaki silahl saldrya varmayan dolayl kuvvet kullanma yollarna bavurulmas durumu, meru mdafaa hakknn domasna yol amayacaktr. Uluslararas Adalet Divan da Nikaragua Davasnda bu hakkn kullanm, ilgili devletin bir silahl saldrnn maduru olmasna baldr demek suretiyle bu gr desteklemektedir. Bu durumda silahl saldr oluturmayan eylemler karsnda devletlerin meru mdafaa haklarnn doacana ilikin ne antlamalarda ne de teaml uluslararas hukukta hkm vardr.200 b. Alnan tedbirler Gvenlik Konseyine bildirilmeli: Meru

mdafaa hakknn kullanlmasnda uyulmas gereken dier bir art, BM Antlamasnn 51inci maddesinde ak bir ekilde ngrlen, alnan meru mdafaa nlemlerinin hemen Gvenlik Konseyine bildirilmesi ve Gvenlik Konseyinin alaca kararlara uyulmas zorunluluudur. Gvenlik Konseyi'ne
198 199 200

Keskin, a.g.tez, s.58. Pazarc, Uluslararas Hukuk-IV, s.119.

Ayhan Dner, Kuvvet Kullanma Yasa ve nsani Mdahale Asndan II. Krfez Krizi, 3. Bask, Ankara, 1999, s.3.

93

bilgi vermek meru mdafaay iddia eden tarafn grevidir. Eer her iki taraf da meru mdafaa hakkn kullandn iddia ediyorsa, ikisi de Gvenlik Konseyi'ne bavurur.201 Meru mdafaa hakknn kullanlmas, Gvenlik Konseyinin uluslararas bar ve gvenlii korumaya ilikin yetkilerini ortadan kaldrmaz. Gvenlik Konseyinin uluslararas bar ve gvenlii korumak amacyla gerekli kararlar ve tedbirleri almasndan sonra meru mdafaa hakk dairesinde gerekletirilen kuvvet kullanmalarn da sona erdirilmesi

gerekmektedir. c. Eylemde gereklilik ve orantllk olmal: Meru mdafaa hakknn kullanlmas halinde illegal bir fiilin (silahl saldrnn) vuku

bulmasndan baka savunma amacyla kullanlan kuvvetin, rf ve adet hukukundan gelen gerekli ve orantl olma zorunluluu da bulunmaktadr. 51inci maddede belirtilmemesine karn orantlln meru savunmann bir paras olduu aktr. nk meru mdafaada ama saldrda bulunan devleti tamamen yok etmek deil onu zayflatmak ve bu ekilde de haksz saldry bertaraf etmektir.202 Bu anlamda gereklilik, saldrnn durdurulmas iin kuvvet kullanmadan baka herhangi bir yolun kalmamas anlamna

gelmektedir. Yani uluslararas hukuka uygun olmak kouluyla dmann en ksa zamanda saldry durdurmasn salayc nlemleri almay hakl klan nedenleri ifade etmektedir.203 Orantllk ise kullanlacak aralarn meru mdafaay gerekli klan ihlalle orantl ve onu bertaraf etmeye yetecek kadar olmasdr. Daha hafif nlemlerle tehlikeyi ortadan kaldrmak mmkn iken daha ar nlemler alnmas orantllk

201 202

Keskin, a.g.tez, s.61

Judith G. Gardam, Proportionality and Force in International Law, American Journal of International Law, Vol 87, 1993, s.391.
203

Arend ve Beck, a.g.e., s.72.

94

ilkesinin ihlali anlamna gelmektedir.204 Nitekim meru mdafaann amac var olan durumu korumak ve eer bozulmusa eski duruma getirmektir. Yoksa orantsz g kullanp kar taraf cezalandrmak deildir.205 Bu ama mukabil fiilin oranlln tayin eden temel husustur. Oranllk ilkesine uygun olarak bavurulan meru mdafaa hlinde, silhl saldry pskrtmeye yetecek kadar kuvvet kullanlabilecektir. Bu husus, saldrya urayan devletin kar tarafn topran ele geirmek iin kuvvet kullanamayacann ifadesidir. Dman topra, sorun sona erdirilene kadar ksa bir sre iin igal edilebilir, ancak sonu elde edilmezse mmkn olan en ksa zamanda igalin sona erdirilmesi gerekir.206 . Saldr ile savunma fiili arasndaki sre ksa olmal: Meru mdafaadan sz edebilmek iin meru mdafaann amac gerei, silhl saldryla mukabil meru mdafaa fiili arasnda zaman bakmndan bir ba olmaldr. Mukabil fiil silhl saldry takip etmeli, hemen onun ardndan ilenmelidir. Bununla beraber, devletlerin her zaman saldrya hemen cevap

verebilecek durumda olmalar beklenemez. Byle bir durumda, saldrya urayan madur devlet ilk nce hemen karlk vereceini gsterir ve sonra da nemli bir ara vermeden verecei karl icra ederse, saldr ile meru mdafaa fiili arasndaki ba kopmam olur. Mukabil hareket, nceki saldr srerken onu durdurmak ve nlemek yerine, nceki saldr sona erdikten sonra gerekletiriliyorsa, meru mdafaann amac alm demektir. Aradan kabul

204

Ayhan Dner, nsan Haklarnn Uluslararas Alanda Korunmas ve Avrupa Sistemi, Ankara, Sekin Yaynclk, 2003, s.87. Bozkurt, 2003, s. 56. Baeren, a.g.e., s. 137-138.

205 206

95

edilemeyecek bir zaman gemesi, mukabil fiili meru mdafaa olmaktan karmaktadr. 207 2. nleyici Meru Mdafaa Bir devletin hayati nem tayan ulusal karlarna ynelik ar sonular dourabilecek ok yakn saldr tehdidine kar, saldrnn baka yollarla nlenememesi durumunda n alarak kuvvet kullanlmas, nleyici meru mdafaa olarak adlandrlmaktadr. BM uygulamas nleyici meru mdafaay kabul etmemektedir. Bu sonucu ortaya koyan en nemli gsterge ise Gvenlik Konseyinin srailin Osirak saldrsndaki tutumudur. srail, nkleer silhlar gelitirecei gerekesiyle 7 Haziran 1981de Irakn Osirak reaktrn bombalam ve bunu srail devletinin varln yakndan tehdit ettii iin nleyici meru mdafaa hakkn kullanarak gerekletirdiini beyan etmitir. Irak, kar koymak iin askeri bir kuvvet kullanmam, Osirak reaktrne saldr yapld tarihte ise tesis henz kullanma hazr hale getirilmemiti. Ancak srail, Irakn reaktr sraile kar kullanmak zere nkleer bombalar retmek iin kurduunu ve olas bir Irak saldrsn nlemek iin kuvvet kullanlmasnn kanlmaz olduunu iddia etmitir.208 srailin bu hareketi, BM Gvenlik Konseyi tarafndan oy birliiyle knanmtr. Gvenlik Konseyi ayrca, Irak'n uygun bir tazminat talep etme hakkn da hkm altna almtr.209 BM Antlamas sonras dnemde, nleyici meru mdafaa hakk konusuyla ilgili olarak Uluslararas Adalet Divan tarafndan karara balanan iki

207 208 209

Bozkurt, Uluslararas Hukukta Kuvvet Kullanm, s.57-58. Arend ve Beck, a.g.e., s.71. Baeren, a.g.e., s.128-9.

96

dava nem arz etmektedir. Bunlar, 1949 Korfu Boaz Davas210 ve 1986 Nikaragua Davasdr. Korfu Boaz Davas kararnda UAD, Ama, yalnzca Arnavutlukun tutumunu denemek deil, fakat ayn zamanda geen gemilere tekrar ate amaktan kanmasn salayacak lde bir kuvvet gsterisi yapmaktr. Bununla beraber, yukarda aklanan olayla ilgili btn durumlar gz nnde tutulduunda, Divan, Birleik Krallk makamlar tarafndan alnan bu tedbirleri Arnavutluk varmtr.211 Divan kararnda yer alan bu hkm doktrinde farkl ekillerde egemenliinin ihlali olarak nitelendirmeyecektir hkmne

yorumlanmtr. Yazarlarn bir ksm bu karar, UADn nleyici meru mdafaa hakknn hukuka uygunluunu kabul ettii eklinde yorumlamaktadr. Bir baka grup yazara gre ise Divan kararnda yer alan bu hkm, nleyici meru mdafaa hakkn onaylamamaktadr. Divan ngilterenin gei hakkn

kullanmak iin g gstermesinden bahsetmektedir; bu gei hakknn kullanlmas iin kuvvet kullanlmasndan tmyle farkl bir husustur.212 Nikaragua-ABD Davasnda UAD, taraflar vaki olmu bir silahl saldr durumundaki meru mdafaa hakkna dayandklar iin ve ok yaknda gerekleecek bir silahl saldr tehdidine mukabelenin hukuka uygunluu meselesi ortaya atlmad iin demek suretiyle bu konuda hibir gr belirtmemitir.213 Ancak UAD, meru mdafaann geni yorumu erevesinde ideolojik nedenlerle g kullanmna kar kmtr. Bu davada UAD, ABD Nikaraguadaki durumu insan haklarna sayg asndan deerlendirse de, ne
Mays 1946da Korfu Boaznda ngiliz mayn gemilerine Arnavutluk sahillerinden ate almtr. ngilizler ayn yln Ekim aynda gei hakkn kullanmak iin Korfu Boazna drt sava gemisi gnderdiler. Gemiler, nleyici bir tasarrufla sahildeki bataryalar vurmam, ancak sahilden ate almas tehlikesine kar hazrlkl bulunmulardr.
211 212 213 210

Corfu Channel (Albania v. UK) Case, Judgement on Merits, I.C.J. Reports 1949, s. 31. Tademir, a.g.m., s.83. I.C.J. Reports 1986, s. 103, parag. 194.

97

byle bir saygy gzlemlemek ne de bu saygy gerekletirmek iin askeri g kullanlmasnn uygun olamayaca sonucuna varmtr.214 Ayn zamanda UAD, bir devlete belirli bir ideolojik veya politik sistemi benimsedi diye baka bir devlete mdahale hakk verilmesi ynnde yeni bir kuraln getirilmesinin dnlemeyeceine hkmetmi ve herhangi bir devletin istedii politik, sosyal, ekonomik ve kltrel sistemi seme hakkna sahip olduunu belirtmitir.215 Bylece UAD, BM Antlamasnn g kullanm rejiminin geni bir ekilde yorumlanmasna kar olduunu gstermitir. . 51inci Madde (Meru Mdafaa)ye likin Eletirel Grler

Meru mdafaa hakknn, uluslararas rf ve adet hukuku ve BM Antlamas Md. 51 olmak zere iki ayr kaynaktan kt yukarda ortaya konmutur. BM Antlamas kabul edilmeden ok nce gelien uluslararas rf ve adet hukukundaki meru mdafaann, nleyici meru mdafaay da kapsad aktr. Ancak BM sistemi uygulamalarnda 51inci madde ile dzenlenmi olan meru mdafaa hakknn nleyici meru mdafaay kapsamad ortaya konmutur. Bu nedenle BM Antlamas Md. 51in dzenlendii ekliyle meru mdafaa kavram problemli grlmekte ve maddenin ilevinin ne olduu sorusu nemini korumaktadr. zellikle 51inci maddenin meru mdafaa hakkn snrlandrp snrlandrmad baz devletler ve akademisyenler tarafndan tartmal bulunmaktadr. Bu konudaki yorumlar, doktrinde ileri srlen grler ile devlet uygulamalar balklar altnda toplamak mmkndr.

214 215

Nicaragua v. United States of America Case, ICJ Rep., 1986a. Nicaragua v. United States of America Case, ICJ Rep., 1986b.

98

1. Doktrinde leri Srlen Grler BM Antlamas madde 51de ngrlen meru mdafaa hakk doktrinde dar ve geni olmak zere iki farkl ekilde yorumlanmaktadr. Konuya dar yorum getirenler asndan meru mdafaa hakknn doabilmesi iin devletin bir silahl saldrya maruz kalmas gerekir. Bu anlamda 51inci madde, meru mdafaa hakknn kapsamn belirler ve bu hakk kstlar.216 Antlamalar yorumlama konusundaki geleneksel yntem olan terimlerin olaan anlamna uygun olarak anlalmas hususundan hareketle 51inci maddeye bakldnda, maddenin olaan anlam, nleyici meru mdafaaya izin vermemektedir.217 Dolaysyla, devletlerin silahl saldr gereklemeden nce kuvvet kullanma yetkisi yoktur. Bir baka deyile, nleyici meru mdafaa ve yurt dnda vatandalarn korumak iin kuvvet kullanma, meru mdafaa hakknn kapsam dnda kalr. Ulusal karlar savunmak iin meru mdafaa hakk ise temelden reddedilmektedir. 51inci maddeyi dar kapsamda yorumlayanlara gre, maddede yer alan hkm Uluslararas Hukukta meru mdafaaya ilikin geerli olan tek hkmdr. Daha nce mevcut bulunan ve daha geni olan meru mdafaa hakknn 51inci madde karsnda uygulanma olana kalmamtr, ancak yinede nleyici meru mdafaa hakk itirazlara aktr.218 Madde 51i geni yorumlayan ikinci gre gre, bu madde yalnzca hakkn varln belirler, kapsamn kstlamaz. Madde 51de yer alan hkm, BM Antlamas ncesi dnemde var olan rf ve adet hukukundaki doal olan meru mdafaa hakkn aynen sakl tutmaktadr. Buna gre meru mdafaa

216

Mary El-len OConnell, The Myth of Preemptive Self-Defense, <http://www.asil. org./taskforce/oconnell. pdf>, (12 ubat 2009).

Hseyin Pazarc, Uluslararas Hukuk Dersleri, I. Kitap, Ankara, Turhan Kitabevi, 1994, s. 184-185.
218

217

Tademir, a.g.e., s.81.

99

hakk sadece silahl saldrnn gereklemesi halinde deil, saldrnn henz gereklemedii, fakat gerekleme olaslnn yksek olduu hallerde de vardr. 219 Yani, nleyici meru mdafaay da kapsar. Madde 51i geni yorumlayanlarn kendi aralarnda da gr farkllklar bulunmaktadr. rnein Yoram Dinstein, madde 51 erevesinde izin verilmediine inand nleyici (anticipatory) meru mdafaa ile izin verildiine inand balang halinde olan fiile kar (incipient) meru mdafaa arasnda ayrm yapmaktadr. Dinstein, meru mdafaa hakknn kullanlmas iin sadece potansiyel tehlikenin yeterli olmayacan, bir saldrnn fiili olarak balatlmakta olduuna ilikin ikna edici delillerin olmas halinde, saldr snr gemese de meru mdafaa hakknn kullanlmas iin gerekli koullarn yerine gelmi ve bunun incipient meru mdafaa olacan ileri srmektedir. Dinsteina gre, kar tarafn geri dnlmez bir yolla silahl saldrya angaje olmas, yani vukuu muhakkak bir saldr durumunda meru mdafaa hakk kullanlabilecektir.220 Bu erevede, nleyici meru mdafaa hakkn kabul eden yazarlar arasnda pre-emptive ve preventive kuvvet kullanma konusunda bir ayrm bulunmaktadr. nalc veya n alarak (pre-emptive) kuvvet kullanma, vukuu muhakkak bir tehdide kar kuvvet kullanlmasn ngrmekte ve meru kabul edilmektedir. nleyici (preventive) kuvvet kullanma ise, vukuu muhakkak bir tehditten ziyade, vukuu muhtemel yani varsaylan potansiyel tehditlere ve risklere kar kuvvet kullanmay ifade etmekte olup meru kabul

edilmemektedir. Bu gre gre, devletler, potansiyel tehditlere; kuvvet kullanma yannda, kuvvet kullanmasn gerektirmeyen alternatif tedbirlerle de yant verme imknna sahiptir.221

219 220

Arend, ve Robert J. Beck, a.g.e. , s. 72-73.

Yoram Dinstein, War, Aggression And Self-Defence, Cambridge, Grotius Publications Limited, 1988, s. 179-180.

221

Chris Brown, Self-defence in an Imperfect World, Ethics and International Affairs, Vol. 17, No 1, 2003, s. 2-3.

100

2. Devletlerin Uygulamalar Uygulamada, devletlerin nleyici meru mdafaa hakkna bavurmaktan kandklar aktr. Devletlerin bu tutumu, nleyici meru mdafaa hakknn pheli statsne iaret etmektedir. Bununla beraber baz byk devletler, zaman zaman geni yoruma dayal meru mdafaa hakk iddia etmektedir. Ancak, daha geni meru mdafaa hakknn ileri srld her olayda, bu tr bir hak kullanmndan duyulan rahatszlklar dier devletlerce beyan edilmitir. Bu balamda, devletlerin yaklamlarn ortaya koyma asndan BM Antlamas sonras dnemde, nleyici meru mdafaa hakknn gndeme geldii iki nemli olay ksaca irdelenecektir. Bunlar 1962 Kba Fze Krizi ve 1967 Alt Gn Savalardr. - Kba Fze Krizi: 1961 ylnda Sovyetler Birliinin Kbaya orta menzilli balistik fze rampalarn yerletirdiinin duyulmas zerine, ABD 2 Ekim 1962de Kbay abluka altna alarak lkeye giri ve k yasaklamtr. ABD, bu eylemi merulatrmak iin nleyici meru mdafaa hakkna dayanmak istememi ve eylemini, savunmac karantina (defensive quarantine)

gerekesiyle BM Antlamas madde 52 ve Rio Anlamas gibi esaslarla legalize etmitir.


222

BM Gvenlik Konseyinde yaplan tartmalarda Sovyetler Birlii ve yandalar olay knam, Batl devletler ise ABDyi desteklemitir. Bu tartmalarda dikkati eken bir gelime yaam ve Gana temsilcisi Caroline olayna gnderme yaparak, nleyici meru mdafaa hakkn reddetmeyen bir gr ileri srmtr.

222

Stanimir A. Alexandrov, Self -Defense Against the Use of Force in International Law, London, Kluwer Law International,1996, s. 154-155.

101

- 1967 Arap-srail Sava: Mays 1967de UNEFin geri ekilmesinin ardndan Birleik Arap Cumhuriyeti Sinada askeri ynak yapmaya balam ve Msr, Akabe Krfezi ile Tiran Boazn srail gemilerine kapatmtr. Btn bu gelimeleri yakn bir silahl saldrnn delili olarak gren srail, 5 Haziran 1967de Birleik Arap Cumhuriyetine kar bir askeri eylem balatarak ksa srede Araplara kar zafer kazanmtr.223 srail eylemini, vukuu muhakkak bir Arap saldrsna kar nleyici meru mdafaa hakknn kullanlmas olarak Gvenlik Konseyi nezdinde

merulatrmaya almtr. srail, UNEFin Msrn srar zerine Sinadan ekilmek zorunda kalmasnn srailin hayati karlarna ar zarar verdiini ve kendisine nleyici meru mdafaa hakkn kullanmaktan baka bir kar yol brakmadn iddia etmitir. Sovyetler Birlii, Suriye ve Fas, sraili ilk kuvvet kullanan taraf olmas nedeniyle saldrgan olarak grmlerdir. Dier taraftan, ABD ve ngiltere gibi srail taraftar devletler de nleyici meru mdafaa hakkna izin veren bir doktrini ne srmekten kanmlardr.224 Soruna ilikin olarak Gvenlik Konseyinde yaplan tartmalar, nleyici meru mdafaa hakknn kabul edilmediini gstermektedir. Bununla birlikte, eylem aka knanmadndan baz yazarlar, gereklilik artnn yerine getirilmesi halinde, Gvenlik Konseyinin nleyici meru mdafaa hakkn, bir devletin bekasn koruma hakknn hukuksal bir uygulamas olduunu kabul ettii eklinde yorumlamaktadr.225

Anthony Clark, Arend, International Law and the Preemptive Use of Military Force, The Washington Quarterly, Vol. 26, No.2, 2003, s. 94. Thomas M., Franck, Recours to Force, State Action Against Threats and Armed Attacks, Cambridge, Cambridge University Press, 2003, s.101-102.
225 224

223

Tademir, a.g.m., s.85.

102

IV.

KUVVET

KULLANMAYA

LKN

KURALLAR

ZERNDEK

TARTIMANIN YENDEN ORTAYA IKII BM Antlamasn oluturanlar San Fransiskoda toplandklarnda, kuvvet kullanmann ciddi oranda kstland yeni bir dnya dzeni kurmay umut etmilerdir. Bu yzden BM Antlamas paradigmas kuvvet kullanma hukukuna (Jus ad bellum) gre ekillendirilmitir. Bu sistemin parametreleri; yasal bir ykmllk, ykmll gerekletirecek kurumlar ve bu ykmlln felsefi temellerini oluturacak bir deerler hiyerarisi olmak zere grupta toplanmtr. Bunlardan yasal ykmllk; Antlamann Madde 2/4nde mevcut durumu deitirecek ekilde ya da BM prensiplerinin aleyhine tehdit ve kuvvet kullanmaktan kanmak eklinde ifade edilmitir. Ykmll gerekletirecek temel kurum olarak Gvenlik Konseyinin, uluslararas bar tehdit eden bir durumunun vukuu bulmas halinde, saldrgan tarafa kar toplu bir yaptrm yrtmesi hkme balanm ve felsefi deer olarak da asl amacn adaleti salamaktan ziyade uluslararas bar ve gvenlii korumak olduu kayt altna alnmtr. Her iki dnya savandan elde edilen tecrbeler nda BM szlemesini oluturanlar, adaleti salamak iin savamann, adaletsizliklerle birlikte yaamaktan daha zararl olduunu dnmlerdir.226 Ancak BM Antlamas kabul edildikten sonra uluslararas sistemde yaanan deiiklikler, Antlamayla oluturulan kurumlarn baarsz olmas, yeni deerler hiyerarisinin ortaya kmas ve deien yasal ykmllkler kuvvet kullanma konusunda tartmalarn ortaya kmasna sebep olmutur. Arend ve Becke gre 1945den bu yana kolektif kuvvet kullanm zerine Antlamada bahsedilen hususlar deimeye balamtr. rnein veto, toplu hareket
226

edebilmek

iin

oluturulmas

gereken

resmi

mekanizmalarn

Arend ve Beck, a.g.e., s.177-178.

103

kurulamamas ve ortak gvenlik anlaynn reddi konularnda tkanklk alamamtr. Gvenlik Konseyi yerine Genel Kurulu kullanmak sadece Kore sorununda ie yaram, daha sonraki olaylarda Genel Kurul uluslararas bar tehdit eden saldrlar karsnda yeterli cevab verememitir. Ksaca,

uluslararas kurulular saldrgan caydrmak ynnde baarsz olmu, uluslararas toplum da bu problemle ba edecek bir zm bulamamtr.227 Yine BM sisteminin felsefesini oluturan barn adaletten daha nemli olduu ilkesi 1945 sonras dnemde devletlerin uygulamasnda erozyona uramaya balamtr. Uluslararas sistemin birok alannda mevcut politik ve blgesel dzenin deitirilmesi iin meru mdafaa hakk, adil cevap verme hakk ve gemite yaplan hakszlklar dzeltme erevesinde kuvvet kullanlabilecei iddias dile getirilmeye balanmtr. Bunun da tesinde devletler gereken koullarda adaleti salamak iin bar bozmak pahasna kuvvet kullanma seeneine fiilen bavurmaktan kanmamlardr. zellikle BM sisteminde g kullanmn dzenleyen kurallardaki baz belirsizliklerin, 1945 sonras uluslararas sisteminde devletlerin

uygulamalarnda mnferitlie yol at kans mevcuttur. Nitekim, uluslararas sorunlara askeri adan mdahale edilmesini savunanlar, kuvvet kullanmaya ilikin BM sistemini geni adan yorumlayarak kendi fiillerinin meruiyetine gereke oluturma eiliminde olmulardr. Konuya ilikin tartmalar kuvvet kullanmn yasaklayan madde 2/4 ve bunun istisnas olan meru mdafaay dzenleyen 51inci madde zerinde younlamtr. Daha nce de belirtildii zere BM Antlamas Madde 2/4e gre; Tm yeler uluslararas ilikilerinde herhangi bir devletin toprak btnl veya politik bamszln hedef alan tehdit veya g kullanmndan kanacaklardr.

227

Arend ve Beck, a.g.e., s.178-179.

104

Burada geen g kavramnn anlam ve kapsam, ncelikli tartmalardan birisi olmutur. Maddeyi dar adan yorumlayan ve uluslararas toplumda daha yaygn olan pozitivist yaklama gre, uluslararas ilikilerde g kullanm sadece askeri gcn fiilen kullanlmasn veya byle bir gcn kullanlaca ynnde bir devletin tehdit edilmesini ifade etmektedir. Bu anlamda Madde 2/4n, her ne kadar sorunlar ierse de yine de iyi bir yasa olduunu Louis Henkin, Hibir devlet veya sorumlu devlet yetkilisi yasann geersiz olduunu iddia etmemitir szleriyle belirtmitir. Ona gre BM sistemiyle birlikte hemen hemen her g kullanm olay, hemen her devlet tarafndan knanmtr. G kullanmn meru gibi gstermeye alan hemen her giriim reddedilmi ve uluslararas toplum BM Antlamasndaki snrlandrmalar daha belirgin hale getirecek ekilde hareket etmitir.228 Bu da devletlerarasnda belirli bir gr birliinin olduunu ve 1945ten beri bunun giderek glendiini gstermektedir. Ancak uluslararas ilikilerde BM sisteminin vurguladndan ok daha farkl durumlarda silahl mdahale yolu amak isteyenler maddeyi daha geni adan yorumlamay tercih etmitir. Buna gre, maddede yer alan g kullanm kavram, bir lkenin toprak btnl ve politik bamszlna kar yaplabilecek her trl hareket veya hareket tehdidini iermektedir.229 Yani ideolojik veya politik yollarla da bir lkeye kar tehdit oluturulabilir. Bu

konudaki en arpc yorumlar ABDli diplomat Jeane J. Kirkpatrick tarafndan dile getirilmitir. Kirkpatricke gre BM Antlamasndaki g kullanmyla ilgili

snrlandrmalar mutlak deildir ve bu snrlandrmalar Antlamada rnekleme

228 229

Henkin, Use of Force: Law and U.S. Policy, s. 1234-1235.

Nejat Doan, Uluslararas likilerde G Kullanm ve New Haven Ekol: Eletirel Bir Giri, C.. ktisadi ve dari Bilimler Dergisi, Cilt 7, Say 1, 2006, s.106.

105

yoluyla sayld iin tm olas durumlar kapsamamaktadr.230 Uluslararas politikadaki farkl deerler ve normlar arasnda BM Antlamas tarafsz kalmamtr. Yani Antlama, demokratik hkmetleri dierlerine tercih etmi ve demokratik deerlerin uygulamaya geirilmesi konusunda kendini aka balamtr. Bu nedenle, eer herhangi bir devlet demokratik deerlerle uygulamalarn bask altnda tutulmas iin g kullanr veya bu tr durumlarda ekonomik ve askeri yardm salarsa, dier devletler de bu dengesizlii gidermek ve demokratik deerlerin bastrlmasna son vermek iin istedii gibi davranabilir.231 1970 ylnda yaymlad Who Killed Article 2(4) balkl makalesinde Thomas Franc, uluslararas ilikilerde g kullanmna ynelik olan yasan son derece andrldn belirtmi ve bu anmay; ulusal kurtulu savalarnn artmas, artan kitle imha savalar tehdidi ile bir sper g tarafndan ynlendirilen blgesel sistemlerin artan bir ekilde otoriterlemesine

balamtr. Francke gre devletler Madde 2/4de belirtilen amalar dnda baka amalara nem verdiinden, bu normun otoritesi ve kontrol nemli derecede yok olmutur.232 Grld zere madde 2/4 zerindeki ikinci tartma konusu, toprak btnl ve ulusal bamszlk kavramlarnn kapsamna odaklanmtr. Pozitivist yaklam maddenin kapsamn, bir lkenin toprak btnl ile ulusal bamszln dorudan etkileyen tehdit ve g kullanm ile snrl tutarken, daha geni adan bakanlar maddenin kapsamn, bir lkedeki politik otoriteye kar yaplabilecek her trl hareket olarak yorumlamaktadr. Nitekim Kirkpatricke
230

gre,

despotik

ynetimleri

ykmak

iin

mdahaleler

Robert J Beck, The Grenada Invasion: Politics, Law, and Foreign Policy Decisionmaking, Charlottesville, University of Virginia, 1993, s.37.
231

Jeane J. Kirkpatrick ve Allan Gerson, The Reagan Doctrine, Human Rights, and International Law, Right v. Might, New York, Council on Foreign Relations Press, 1991, s.34. Thomas M. Franc, Who Killed Article 2(4)? Or Changing Norms Governing the Use of Force by States, American Journal of International Law, Vol.64, s. 24.

232

106

zendirilmeliydi. Reagan doktrini de ayn felsefi gr paylamaktayd. Bu gr ve doktrin dorultusunda ABD Grenadann igali ve Nikaraguada kontra gerillalarna yardm edilmesi gibi eitli askeri mdahalelere bavurmutur.233 Grenadann igalini takiben BM Genel Kurulunda konuan Kirkpatrick, igalin hukukun stnl, kendi geleceini kendi tayin etme, egemenlik, demokrasi, insan haklarna sayg da dahil olmak zere BM Antlamasndaki deerlere hizmet etmek amacyla yapldn ve hukukun geerliliinin soyut ilkeleri savunmakla deil, spesifik durumlara evrensel deerlerin bizzat uygulanmasyla mmkn olabileceini sylemitir.234 BM kuvvet kullanma sisteminde tartmalara yol aan ikinci konu, Antlamann 51inci maddesi; Bir BM yesine silahl saldr durumunda, Gvenlik Konseyi uluslararas bar ve gvenliin srdrlmesi iin gerekli nlemleri alncaya kadar, BM Antlamasndaki hibir ey doal olan bireysel ve kolektif savunma hakkna engel olamaz. hkmnde belirsizlikler bulunduu iddiasdr. Her eyden nce devletlerin hangi durumlarda kendilerini savunma hakkn kullanabilecekleri net anlalamamtr. Acaba devletler, bu hakk sadece fiilen silahl bir saldrya uradklar zaman m kullanacaklar, yoksa silahl bir saldr olacan nceden tahmin veya istihbar ettiklerinde de kullanabilecekler midir? Eer saldrgan devletin silahl kuvvetleri snrda ynak yapp, byk bir saldr iin hazrlklar yaplyorsa ne olacaktr? Saldrya urayan devlet zamanla cevap verme ansnn kalmayacan bile bile bombalarn kendi topraklarna dmesini mi bekleyecektir? Dier nemli bir nokta da, meru mdafaa hakk sadece saldrya urayan devlet tarafndan m

233 234

Kirkpatrick ve Gerson, a.g.e., s.33. Beck, a.g.e., s.38.

107

ne srlebilir, yoksa herhangi dier bir devlet saldrnn hedefi olduu veya saldrndan etkilendii iddiasyla byle bir hakk kullanabilir mi?235 Souk Sava dneminde bu tartmalar, devletlerin i ilerine ideolojik amalarla askeri mdahalelerde bulunma konusunda odaklanmtr. Nitekim 1980lerden itibaren ABD d politikasnn uygulanmasnda asker g kullanlmasna taraftar olanlarn fikirleri sonucu, Grenada, Lbnan, Libya, Kamboya, Angola ve Nikaragua gibi askeri mdahale olaylar yaanmtr. Bu olaylarla birlikte, uluslararas hukuk snrlar iinde deniz tesi lkelerde demokrasinin nasl gelitirilebilecei ve terrizmle nasl mcadele edilebilecei sorular da, zellikle ABDnin gndemine girmitir.236 Bylece, demokratik rejimin ortadan kalkt bir lkede yeniden kurulabilmesi veya bu tr rejimin o lkeye bizzat empoze edilmesi iin askeri g kullanm dhil her trl yardmda bulunmann devletlerin hakk olduunu esas alan Reagan Doktrini olumutur. Dnemin ABD Bakan Ronald Reagana gre; Eer hukukun stnl hkim klnacaksa, hukukun stnlnn evrensel olarak benimsenmesi gerekmektedir.237 Baka bir deyile, eer bir devlet hukuka aykr hareket ederse, dier devletlerden kendilerini hukukla bal saymalar beklenemezdi. Bu husus, Reagan dneminde ABDnin BM daimi temsilcisi olan Jeane J. Kirkpatrick tarafndan Amerikan Uluslararas Hukuk Derneinin yllk

toplantsnda yapt bir konumada aadaki ekilde aka ifade edilmitir; Zamanmzda, Orta Amerika, Orta Dou, Asya ve Afrikada ulusal kurtulu mcadelesine girenler iin, ABD'nin BM Antlamasnn

mdahale etmeme ve kuvvet kullanmamay ngren kurallarna tek


235 236 237

Doan, a.g.m., s.106. Baeren, a.g.e., s.1-2.

David J. Scheffer, Introduction: The Great Debate of the 1980s, Right v. Might, New York, Council on Foreign Relations Press 1991, s.2.

108

tarafl olarak uymasnn bir nemi yoktur. BM Antlamasnn bizden istedii bu deildir. Eer hukuk hkimiyeti varsa ki biz, bu gn tm tarihimiz boyunca olduu gibi Dnyadaki herhangi bir millet kadar buna inanyoruz, bu hukuk hkimiyeti evrensel olarak kabul edilmelidir. Biz sadece lkemizi deil, demokratik devletlerin dayanmak zorunda olduu hukuk hkimiyetini savunurken, BM Antlamasnda mevcut olan, fakat dierleri tarafndan tannmayan ykmllklerle bal olmaya tahamml edemeyiz. Bu hukuk hkimiyeti deildir. ada Dnyann mevcut ak tehlikeleri karsnda, BM Antlamasnn bireysel ve kolektif meru mdafaa ilkelerinin karlkllk ilkesine izin verdiini kabul etmek gerekir.238 Bazlarna gre bu konumada ileri srlen fikirler, kuvvet kullanlmasnn snrlandrlmasna ilikin BM sistemine aykrdr. Geni yorumdan yana olanlara gre ise Kirkpatrickin fikirleri, gereklerin ve Uluslararas Hukukun temel prensiplerinin yeniden deerlendirilmesi ihtiyacnn bir yansmasdr.239 Baerenin klasikler ve neorealistler eklinde tasnifledii bu iki grup arasnda 1980lerden itibaren derinleen tartma, devletlerin mnferiden kuvvet kullanmalarna ilikin Uluslararas Hukuk kurallaryla ilgili fikirleri nemli lde etkilemitir.240 A. Klasik Yaklamn Kuvvet Kullanmna likin Grleri gre yeryznde yaayan toplumlar kendi istekleriyle

Klasiklere

birbirinden bamsz devletler hlinde rgtlenmilerdir. Bu toplumlarn her biri, ihtiyalarn dieri vastasyla temin edecek kadar birbirine muhtatr. Bu

238

Jeane J.Kirkpatrick, Proceedings of the Seventyeight Annual Meeting of The American Society of International Law, Washington, D.C, Nisan 12-14, 1984 (The American Society of International Law, 1986), s. 67-68. Scheffer, a.g.e., s. 2. Baeren, a.g.e., s.3.

239 240

109

nedenle uluslararas bar ve gvenliin korunmas, ulusal toplumlarn kendi mnferit karlarndan stn btn toplumlarn ortak deeridir. Klasikler iin asl olan uluslararas toplumun bu yapsn korumaktr.241 Bu dnce sistematii, uluslararas bar ve gvenliin korunmasn doal olarak n plana karr. Bir devletin dier bir devlete iradesini kabul ettirmek iin kuvvet kullanmasna izin vermez. Uluslararas bar ve gvenliin korunmas da, uluslararas toplumun iddetten arndrlmas yoluyla

gerekletirilir. Klasiklere gre yasal dzen korumaya alt deerleri yanstmak zorundadr. 1945 sonrasnda kuvvet kullanmayla ilgili en nemli Uluslararas Hukuk kural BM Antlamas Madde 2/4 ve 51 olduuna gre ve bunlar uluslararas toplumun deerlerini yanstt iin tartmaya alamaz. Bu hkmler, her trl olas alternatife tercih edilmelidir. Bu kurallar erevesinde klasik yaklam temsil eden baz yazarlar, devletin silahl saldryla kar karya kalmadka, lkesi dnda hi bir ekilde mnferiden askeri kuvvet kullanmasna imkn olmadn dnmektedir. Bazlar da inandrc sebepler olmas halinde, rnein vatandalarn darda korumak iin devletin mnferiden kuvvet kullanabileceini kabul etmektedir.242 Bununla beraber baz klasik ekol mensuplarna gre, aada belirtilen durumda hukuka uygun olarak kuvvet kullanlabilmesine olanak verecek deiiklik yaplabilecektir:243 - Klasik kurallar, baskc rejimleri devirmek iin mnferiden kuvvet kullanlmasna izin vermemektedir. Ancak baskc rejimlerin, soykrm ya da

George Schwarzenberger, Power Politics: A Study in International Relations, London, Cape, 1951, s.25.
242 243

241

Baeren, a.g.e., s.14-15.

David J. Scheffer, Introduction:The Great Debate of the 1980s, Riht v. Might International Law and the Use of Force, (Ed.) Louis Henkin, Stanley Hoffmann, Jeane J. Kirkpatrick & Allan Gerson, William D. Rogers, David J. Scheffer, New York, Council on Foreign Relations Press, 1991, s. 5.

110

kitlesel siyasal srgnler gibi ar insan haklar ihlalleri ilemelerini nlemek iin mnferiden kuvvet kullanarak mdahale edilmesini hukuka uygun olduuna inanlmaktadr. - Bir devletin, baka bir devlete mdahale yoluyla bir rejimi zorla kabul ettirmesi hlinde, nc devletlerin, BM Antlamas 51inci madde usulne uygun kolektif meru mdafaa hakk iinde kalmak kouluyla, mdahale edilen devletin bamszln ve toprak btnln korumak iin kar mdahale hakk bulunmaktadr. nc bir devletin, bir baka lkede, dorudan doruya Amerikan

menfaatlerini tehdit eden bir s kurmas durumunda ya da madde 2/4'n kapsamna giren nkleer bir tehditle kar karya kalndnda, nleyici meru mdafaa kapsamnda kuvvet kullanlmas haktr. B. Neorealist Yaklamn Kuvvet Kullanmyla lgili Grleri

Neorealist ekole gre II. Dnya Savandan bu yana ortaya kan gelimeler, uluslararas politikada olaanst deiiklikler yaratmtr. Bu gnn dnyas 60 yl ncesine gre ok farkldr ve BM Antlamas hazrlanrken esas alnan dnceler artk geerli deildir. BM sisteminin almas ise ne yazk ki II. Dnya Sava galiplerinin ibirliine baldr. Oysa bugn, Gvenlik Konseyi yesi devletlerin tutum ve dnceleri, bu ibirliini salayamayacak kadar farkldr. Bu durum, BM kolektif gvenlik sisteminin kmesine neden olmutur ve Antlamaya kolektif gvenlik sisteminin dnda devletlerin mnferiden kuvvet kullanarak hukuku yrtme imkn da yoktur. Sadece ABDnin BM Antlamasna uymas dierlerinin de uymasna yetmemektedir. BM kolektif gvenlik sistemi kt ve BM Antlamas

111

hkmleri erevesinde ABD mnferiden hukuku yrtp ihllini nleyemedii iin BM Antlamasnn ihlali, yapann yanna kr kalmaktadr.244 Bu erevede neorealistler, madde 2/4'n ama ve kapsamyla ilgili yorumlarn bu gnn ihtiyalarna baklarak yaplmas gerektiini

dnmektedirler. Madde 2/4n getirdii genel kuvvet kullanma yasa, uluslararas toplumun ihtiyalar bakmndan geerli olmaktan kmtr. BM roln ok istisna durumlarda yerine getirebilmekte, olaylarn ounda ise farkl dzenlerin atan karlar sistemi kilitlemektedir. BM, ilevini yerine getiremedii durumlarda ihkak- hak geri gelmelidir.245 Neorealistlere gre ABD, dier devletlerin BM Antlamasnn hkmlerini ihll etmelerini nlemek iin karlkllk ilkesi erevesinde kuvvete kar kuvvetle cevap vermelidir. Bu ilke md. 51e uygundur. Neorealistler tarafndan savunulan bu husus, uluslararas szlemelere, uluslararas rf det hukuku kurallarna ya da UADnn Nicaragua v. United States Davasnda verdii karara uymayan baz davran llerini merulatrmay hedeflemektedir. Buna gre Neorealistler, uyumazlklarn bar yollarla zmnn, zellikle de

diplomatik yollarla zmn, kuvvet kullanlmasyla dengelenmesi gerektiini ileri srmektedir.246 Neorealist baka gre hukuka uygun olan kuvvet kullanma kar mdahaleyle snrl deildir. BM Antlamasyla btnletiine inandklar self determinasyon, insan haklar ve en nemlisi demokrasinin gerekletirilmesi iin kuvvet kullanlmasn da, BM Antlamasna uygun grmektedirler. Bu fikirlere dayanan Reagan Doktrini totalitarist hkmetlere kar demokratik bir

244 245

Baeren, 2003, s.4

Michael Reisman, Coercion and Self-determination: Construing Charter Article 2/4, American Journal of International Law, Vol. 78, 1984, s. 642
246

Baeren, a.g.e., 11-13.

112

rejim kurmak zere ayaklananlara yardm etmek iin hi bir engel tanmamtr.247 ABDde Reagan Doktriniyle balayan mdahaleci yaklam, Souk Savan sona erdii 1990dan sonraki dnemde de srdrlmeye devam etmitir. Nitekim ABD Savunma Bakanlnca taslak olarak hazrlanan 1992 Defense Planning Guidance (Savunma Planlama Rehberi)da Avrupa, Asya ve eski SSCB topraklarnda ABDye kar bir rakibin kmasnn nlenmesi, politik ve askeri stratejik amalarn gerekletirilmesi iin gerekirse tek tarafl eylem yaplmas ilkesi yer almtr. Bu dnceyi, 3 Haziran 1997de lkeler Bildirgesi ile kurulduu aklanan Project For The New American Century-PNAC (Yeni Amerikan Yzyl Projesi) isimli dnce kuruluu daha da ileri gtrmtr. PNACa gre Amerikan Savunma ve D Politikas kendi haline terk edilmitir ve Amerika bir meydan okumayla kar karyadr. Ulusun mevcut tehditleri karlayabilme ve ilerde ortaya kabilecek potansiyel olarak daha byk meydan okumalarla ba edebilme yetenei tehlikeye atlmamaldr. Bu nedenle de ABD Silahl Kuvvetleri modernize edilmeli, ABD kar ve deerlerine dman olan rejimlere meydan okunmaldr. ABDnin ulusal gvenlii, refah ve ilkelerinin yararna olan uluslararas bir dzenin muhafaza edilmesi ve geniletilmesi iin ABDnin gcn hegemonik biimde kullanmas gerekmektedir.248 PNACn ortaya koyduu bu dnce sistematii, ileride Bush Doktrininin zn tekil edecektir. Bush Doktrini ise gelecekteki potansiyel tehditlere kar kuvvet kullanma hakkn gndeme getirerek, nleyici meru mdafaa hakkn

247 248

Reisman, Coercion and Self-determination: Construing Charter Article 2/4, s. 643.

Donald Kagan, Gary Sehmitt, Thomas Donnelly, Rebuilding Americas Defenses, New American Century, July 3, 1997, s.1-14, <http://www.newamericancentruy.org/ RebuildingAmericasDefenses.pdf>, (17 Haziran 2007).

113

daha da genileten ve adeta BM sistemini dikkate almayan bir yaklam getirmitir.249 John F.Kennedynin 1962de ifade ettii; Bir lkenin gvenliine meydan okumak iin artk sadece silahlarn atelenmesinin yeterli olmad bir dnyada yayoruz gr, 1986 ylnn Nisan aynda Ronald Reagan tarafndan; Dnyann hibir yerinde terristlerin barnp eitim ve talim yapabilecekleri bir yerin olmamas gerektii ekline dntrlmtr. Reagon ayrca, Kendini savunmann haklar deil grevleri olduunu belirtmitir. 2002de ise Bakan George W. Bush bu vurgular tekrar ederek daha da geniletmi ve Eyll 2002de yaymlanan ABDnin Ulusal Gvenlik Stratejisi (UGS)nde yer alan Yakn zamanda gereklemesi muhtemel tehlike anlayn gnmz

dmanlarnn istidat ve hedeflerine gre uyarlamalyz hkm ile kuvvet kullanmnda nleyici hareket stratejisini yeniden canlandrmtr. Sonu olarak klasik ekol, neorealistlerin iddia ettii, ABDnin demokrasi adna ya da bask rejimlerine kar, tek tarafl mdahale hakknn sbjektif deerlendirmelere yol atna iaret ederek bu gre kar kmaktadr. Klsikler, her hkmetin kendi demokrasi ve bask anlayna gre mdahale hakkn belirleyecei bir Dnyann kaosa srkleneceini ve uluslararas bara tehdit olacan savunmaktadr.250 BM dzeninin getirmi olduu kuvvet kullanma sistemine ilikin olarak ortaya kan bu eilimler, Bush doktrininde ifadesini en st dzeyde bulmutur. Bu nedenle nc blmde nleyici sava stratejisini esas alan Bush Doktrini her ynyle analiz edilmeye allacaktr.

249

Michael Byers, Letting the Exception Prove The Rule, Ethics and International Affairs, Vol. 17, No 1, 2003, s. 13. Baeren, a.g.e., s.18-19.

250

114

NC BLM BUSH DOKTRN ABD d politikas, iki kutuplu uluslararas sistemin yaand Souk Sava dneminden itibaren caydrma ve evreleme zerine kurulmutu. 1991de Sovyetler Birliinin dalmas ve Souk Savan sona ermesiyle birlikte dnyann tek sper gc olarak ne kan ABD, George H. W. Bush ve Bill Clintonun bakanlklar sresince yine ayn politikaya devam etmitir. 11 Eyll saldrlarndan sonra ise ABD, d politikasn yeniden belirleme durumunda kalm ve ulusal gvenlik stratejisini Bush Doktrini olarak bilinen preemption (nalma) ve prevention (nleme) stratejileri zerine bina etmitir. 2002den itibaren ABD d politikasnn esasn tekil eden bu doktrin, 1945 BM dzeniyle unutulmakta olan nleyici ve nalc Sava gibi terimleri, ABDye zg bak asyla yeniden dnya kamuoyunun gndemine getirmitir. Buna gre ABD, BM Antlamasnda yer alan meru mdafaa hakkn genileterek, kendisine tehdit oluturduunu dnd terrist grup veya lkelere, inisiyatifi elde tutarak nceden saldr hakkn kendinde grmektedir. Ancak bu yaklam, uluslararas toplumda BM sisteminin altm yl akn bir sredir ina etmeye alt hukuk ve normlar dzenini, bir baka deyile uluslararas gvenlii tehlikeye att endielerini uyandrmaya balamtr. II.Dnya Sava srasnda Japonlar tarafndan gerekletirilen Pearl Harbour basknndan sonra ABDnin yaad en byk felaket olarak tarihe geen 11 Eyll saldrlarnn hemen ardndan tm dnya kamuoyu, Bakan Bushun azndan u ifadeleri duymutur; ABD bu saldry yapan terristler ile bu terristleri barndranlar arasnda fark gzetmeyecektir. imdi her lkenin

115

almas gereken bir karar vardr. Ya bizimlesiniz, ya da terristlerle.251 Tm dnyaya adeta meydan okuyan bu tavr, terrizmle sava konusunda bir milad temsil ederken, ayn zamanda yeni bir doktrine dnecek olan ABD d politika deiiminin de habercisi olmutur. Aslnda doktrine esas tekil eden ana ilkeler, ABDde yerleik olan dnce (think-tank) kurulularnn almalar, ABD hkmetinin resmi beyanatlar ile Bakanlk demelerinin satr aralarnda adm adm kendini gstermitir. rnein; kimyasal, biyolojik ve nkleer silahlar iin abalayan terrist gruplar ile rejimlerin, ABD ve dnyay tehdit etmesinin nne gememiz gerekmektedir.252 Baz durumlarda caydrma hala uygulanabilir, ancak

yeni tehditler yeni bir dnce yaps gerektirmektedir.253 gibi resmi aklamalar, ABDnin gvenlik stratejisinde prevention ile terrle savan ncelikli olacann birer iareti olmutur. Bununla beraber Bush doktrini, Amerikan ordusunun Grenada, Lbnan ve Nikaraguadaki baarszlk tecrbelerinden sonra, 1984den itibaren kuvvet kullanmna ilikin olarak ABDde balayan tartmalarn Amerikan karlar lehine olgunlam halidir. Bu anlamda konunun daha iyi anlalmas amacyla Bush Doktrininin olumasna katk salayan gelimeler ele alnacak, takiben doktrinin esaslar ile doktrine ynelik eletiriler irdelenecektir.

251

George W. Bush, Address to a Joint Session of Congress and the American People, 20 Eyll 2001, <http://www.whitehouse.gov/news/releases/2001/09/20010920-8.html>, (15 Ocak 2007). George W. Bush, "State of the Union", 29 Ocak 2002, <http://www.whitehouse.gov /news/releases/2002/01>, (15 Ocak 2007).

252

George W. Bush, West Point Remarks, 01 Haziran 2002, <http://whitehouse.gov /news/releases/2002/06/ 20020601-3.html>, (24 Ocak 2007).

253

116

I.

BUSH DOKTRNN OLUUMUNA ETK EDEN FAKTRLER A. Kreselleme ve Uluslararas Terrizmdeki Art

Kreselleme ile birlikte, her alanda olduu gibi uluslararas gvenlik konusunda da deiim yaanmaya balanm ve bu deiim gvenlik kavramnn yeniden tanmlanmas sonucunu getirmitir. Nitekim bugn artk dnyann herhangi bir yerinde meydana gelen istikrarszlk, bir baka lkeyi birok ynden kolayca etkileyebilmektedir. Bundaki en byk etmen ise nceleri yerel ve blgesel bazda seyreden terr faaliyetlerinin de, kreselleme sreciyle birlikte ivme kazanarak global boyuta ulamasdr.254 Bu nedenle, geleneksel uluslararas ilikiler disiplinindeki gvenlik anlay olan, belirli bir toprak parasnn hkmran g tarafndan korunmasna ve salt ulus devlet temeline dayal tanm, kreselleen dnyamzdaki gvenlik sorunlarna gereki yaklamda yetersiz kalmaktadr. Artk gvenlik sorununun zmne ulus devlet temelli yaklamlar ve savan yalnzca devletlerarasnda ortaya kan bir durum olduunu savunan geleneksel gr geersiz kalmaktadr.255 ABDde yaanan 11 Eyll olaylar da bu varsaym glendiren nemli bir gelime olarak grlmektedir. Kreselleme srecinin hz kazanmasyla birlikte ortaya kan en byk uluslararas tehdit, dnya genelinde her eit silah ve tehizatn retilmesi ve bunlarn elde edilmesinin ok daha kolay bir hle gelmi olmasdr. Mallarn, insanlarn ve sermayenin serbest dolam nndeki engellerin tamamen, ya da byk lde kalkmas, sadece uluslararas ticaretin nn amam, ayn zamanda uluslararas su rgtlerinin daha serbest hareket edebilmelerine de
254

Ramazan Gzen, ABD'ye Yaplan Saldrnn Dnya Politikas Asndan nemine Farkl Bir Bak, Liberal Dnce, <http://www.liberaldt.org.tr/guncel/Gozen/rg_abd.htm>, (06.11.2008).

Stanley Hoffmann, Clash Of Globalizations, David Held ve Antony McGrew, (Ed), The Global Transformations Reader: An Introduction to the Globalization Debate, Cambridge, Polity Press, 2003, s.16.

255

117

ortam salamtr. Uluslararas terrizmin artndaki bir dier etmen de hi phe yok ki, Souk Sava dnemi siyasi haritasnn dalmasyla oluan istikrarsz gei srecidir. Nitekim 1989 sonrasnda, SSCB corafyasnda devlet otoritesinin yok olmasyla birlikte, silah ve tehlikeli maddelerin kolayca el deitirdii, karaborsa mantna dayal bir pazar olumutur. Bylece, artk sadece devletler deil, terrist rgtler de artan bir oranda gl ve kitlesel etkiye haiz silahlara sahip olmaya balamtr. Bu anlamda konvansiyonel silahlarla birlikte nkleer, biyolojik ve kimyasal (NBC) silahlarn da dolam yaygnlk kazanmtr. Dolam ve eriim olanaklarn

serbestlemesini salayan kreselleme sreci, bu silahlarn terrist rgtler tarafndan tedarik ve retim aamalarn da kolaylatrmaktadr.256 Bu tr silahlara, terrist guruplarn yan sra demokratik kltr ve denetim

mekanizmalarndan yoksun lkelerin de sahip olmalar, uluslararas toplum iin gvenlik asndan ciddi tehdit olarak deerlendirilmektedir. Gvenlik kavramnn kapsamn deitiren dier bir gelime de

kresellemeyle birlikte terr rgtlerinin, nceki dnemlere gre ok daha farkl yntemler kullanmasdr. rnein 1980'lerde Tokyodaki sarin gaz saldrs, 11 Eyll'de yolcu uaklarnn bomba gibi kullanlmas olaylar, daha nce benzeri grlmemi eylemler olarak hafzalara kaznmtr. Tm bu yeni tehdit biimleri, "asimetrik tehdit" olarak adlandrlmtr. Bu kavramn temelinde, saldrgann muhatab karsndaki zayflna karlk, greceli biimde stnlklere sahip olmas yatmaktadr. Asimetrik saldrlar genellikle muhatabn zaaflarndan yararlanlarak gerekletirilmektedir.257 Dolaysyla, bu gibi saldrlara kar geleneksel terrle mcadele yntemleri de aciz ve yetersiz kalmaktadr.
James D. Kiras, Terrorism and Globalization, The Globalization of World Politics, John Baylis, Steve Smith ve Patricia Owens, (Ed.), New York, Oxford University Press, 2004, s. 488. ar Erhan, Kreselleme Dneminin Tehditleriyle Mcadele, Stradigma, <http://www.stradigma.com/turkce/ haziran2003/makale_01.html>, (20 Mays 2009).
257 256

118

Terrist faaliyetlerdeki bir dier deiim de eskiden olduu gibi belirli bir corafi blgeyle snrl kalmamas, kapsamnn kresel boyuta ulamasdr. Teknolojik gelimelerle birlikte yaanan iletiim devriminin, zellikle de internet teknolojisindeki gelimelerin bu konudaki etkisi yksektir. Kirasn da belirttii zere terrist rgtler kendilerine ait web siteleri kurarak dnya genelinde koordineli bir ekilde alabilmekte, uzaktan eitim programlar

gelitirebilmekte ve internet vastasyla gnderilen talimatlarla komuta-kontrol yrtebilmektedir.258 Teknolojinin sunduu tm olanaklar kreselleme sayesinde ok iyi kullanan terr rgtlerinin, olas saldrlarnn nceden tespit edilip

engellenmesi de ok zor olmaktadr. nk bu rgtler, sanal dnyay kullanarak hibir fiziksel emare yaratmadan, gelitirmi olduklar ifreli yazlmlar sayesinde internet zerinden gvenli bir iletiim salayabilmektedir. Bu nedenle terr rgtleri corafi olarak ok geni bir etkinlik alanna sahip olabilmektedir.259 Deiik lkelerdeki terr yaplanmalaryla birlikte hareket ederek, nfuz alanlarn daha da geniletebilmektedirler. Terr rgtlerinin ok geni bir nfuz alanna sahip olmalar ve faaliyet alanlarn yerel bazdan kresel dzeye tamalar, ayn zamanda snr aan sularn artna neden olmutur. Silah ve uyuturucu ticareti, yasad g, kara para aklama gibi sularn dnya leinde yaygnlamas, uluslararas gvenliin nnde nemli bir sorun olarak ortaya kmtr. Nitekim, uluslararas organize su gruplaryla terrist rgtler arasnda ilikiler balam ve terr rgtleri, ya uluslararas su rgtlerinin faaliyet alanlarna girerek ya

258 259

Kiras, Terrorism and Globalization, s.489. Kiras, Terrorism and Globalizations. 492.

119

da onlarla ibirlii yaparak kendilerine maddi kaynak salama yoluna gitmilerdir.260 Kresellemenin hz kazanmas ile birlikte ortaya kan bir dier uluslararas gvenlik tehdidi de etnik ve din temelli atmalardaki art olmutur. Etnik ve dinsel atmalar, zellikle Souk Sava sonrasnda art gstermi, 1990larn hemen sonrasnda Ruanda, Bosna, Kosova, Kuzey rlanda, Filistin, Sri Lanka, Kemir, eenistan gibi blgelerde sorunlar yaanmaya balanmtr. Bu durumun ortaya kmasn Keyman demokrasinin yaygnlamasyla, aklamaktadr. Keymana gre kreselleme srecine paralel olarak demokrasinin tm dnyada mthi bir hzla yaylmasyla birlikte insanlar (ar milliyeti gruplar, mikro-milliyetilik) kendi kendilerini ifade etme frsat bulmulardr.261 Friedman da iletiim devrimine dikkat ekerek, Dnyann her yannda insanlar bu frsata sarlmaya balamlardr. Snflamann yaygnlamasnn nedeni iletiim devriminde aranmaldr. letiim saydaml artrr, yani herkes her yerde olan biteni grebilir. nsanlarn kendi kendilerini ynetmek iin harekete geileri izlenebilir ve gerekirse mdahale edilebilir.262 Tm bunlar taraflarn durumsal farkndal artrmalarna olanak salam, nlem ve kar nlemlerin alnmas srecini ksaltmtr. Ancak kresellemeyle klen dnyann deiik blgelerinde meydana gelen atmalar, bir yandan soruna taraf lke veya lkelerin siyasal, sosyal ve ekonomik dzenlerine zarar verirken, bir yandan da uluslararas toplumun
260 261

Friedman

ise

iletiim

devrimin

bir

sonucu

olarak

Erhan, Kreselleme Dneminin Tehditleriyle Mcadele, s.3

Fuat Keyman, Globalleme ve Trkiye Radikal Demokrasi Olasl, Kreselleme Sivil Toplum ve slm, Fuat Keyman-A.Yaar Sarbay (Der), Ankara, Vadi Yaynlar,1998, s.45.

John Friedmann, Cultural Logics of the Global System, Theory, Culture & Society, Vol. 5, No.2/3, 1990, s.457

262

120

gvenliini etkilemeye devam etmektedir. Bu durum zellikle ABD gibi gelimi ve demokratik lkeler iin hassasiyet arzetmekte ve bu lkeleri asimetrik tehditlerin hedefi haline getirmektedir. B. ABDdeki Yeni Muhafazakr (Neo-Con) Hareket

Yeni Muhafazakrlk, 1970li yllarda gelien ve 1980lerden sonra ABDde kendini gsteren bir akm olarak deerlendirilmektedir. Bu hareketin temellerini atanlar iinde, bata Leo Strauss, Albert Wohlstetter, Alan Bloom ve Irving Kristol gibi isimler yer almtr. Straussun gelitirdii siyaset felsefesi, Yeni Muhafazakr hareketin en nemli teorik dncesi olarak grlmektedir. Yeni Muhafazakrl siyasi bir hareket olarak organize eden son dnemdeki nclerden bazlar ise Paul Wolfowitz, Donald Rumsfeld, Dick Cheney, Richard Perle gibi George W. Bush dneminde ABD ynetiminde st dzey grevler yrten isimlerdir. Neo-Conservative (Neo-Con) olarak da adlandrlan Yeni Muhafazakrlar, Avrupadaki anlamyla siyasal ya da klasik muhafazakrln birok zelliini barndrmamaktadr. deerlendirilmeleri Bu mmkn nedenle deildir. geleneksel Buna muhafazakr Bush, olarak

ramen

seimlerde

muhafazakr Protestan semen tabanndan byk oranda oy almtr. Bir dier dikkati eken nokta ise Yeni Muhafazakrlar iinde Yahudi kkenli

Amerikallarn younluudur. Bu akmn daha elit bir kitleye hitap ettii grlmektedir. Bu anlamda sradan Amerikal bir muhafazakrn, Neocon olmas mmkn grlmemektedir. Ar liberal grlere de sahip olmalarna karn, insan aklna kar aldklar tutum, modernlik kartl, Amerikan akademik dnyasnda hakim olan kltrel grelilik yaklamna kartlk, uyuturucu ve rock mzie kar takndklar sert tavrlar, onlarn muhafazakar olarak adlandrlmalarnda etkili olmutur.

121

Yeni Muhafazakrlar, 1990lardan itibaren Amerikan hkmetlerinde etkili olmaya balamtr. Bu kapsamda, akmn nde gelen isimlerden Paul Wolfowitzin birinci Bush dnemi olan 1992de ABD Savunma Bakanlnda Savunma Politika Kurulu (Defense Policy Board) bakan yardmcl grevini yrttn grmekteyiz. Wolfowitz tarafndan 1992de taslak olarak

hazrlanan Defense Planning Guidance (Savunma Planlama Rehberi) adl rapor,263 Yeni Muhafazakrlarn politik yaklamlarnn ne olduu konusunda nemli ipular vermektedir. ABDnin Souk Sava sonras askeri konumunun deerlendirildii raporda zetle; - ABDnin Souk Sava sonras politik ve askeri stratejisinin bir numaral hedefinin, Avrupa, Asya ve eski SSCB topraklarnda ABDye kar rakip bir sper gcn ortaya kmasn nlemek olmas gerektii, - Bunun iin; ABDnin gerekirse tek tarafl olarak hareket etmeye hazr olmas gerektii belirtilmi, daha aktif ve mdahaleci politika nerileri gndeme getirilmitir.264 Bu raporun szdrlarak New York Times gazetesinde

yaymlanmas265 zerine kamuoyunda tartmalar balam, ancak raporda yer alan dnceler o dnem itibaryla yeterli destek bulamamtr. almalarna ara vermeyen Yeni Muhafazakrlar, Amerikan Enterprise Institute ve Heritage Foundation gibi dnce kurulularnda bir araya gelerek, yeni bir dnce kuruluu olan Amerikan Yzyl Projesi (The Project for the New American Century-PNAC)ni 3 Haziran 1997de kurmulardr. Neoconlarn adeta siyaset okulu konumunda olan PNAC, aslnda daha ok medya, dnce
Paul Wolfowitz, Draft of the 1992 Defense Planning Guidance, <http://www.csmonitor. com/specials/neocon/ spheresInfluence.html>, (11 Austos 2008).
264 263

Barton Gellman, Pentagon Would Preclude A Rival Superpower, The Washington Post, 11 Mart 1992 ve Patrick E. Tyler, U.S. Strategy Plan Calls For Insurng No Rvals Develop, The New York Times, (8 Mart 1992). Patrick E. Tyler, U.S. Strategy Plan Calls For Insurng No Rvals Develop, The New York Times, (8 Mart 1992).

265

122

kuruluu, akademi, enstit, vakf, lobi irketi ve halkla ilikiler firmalar ile dorudan balantl bir merkez vazifesi grmtr. Yeni Muhafazakr kanatn amacnn ne olduu, Yeni Amerikan Yzyl Projesi kapsamnda ABD hkmetlerine sunulan temel belgede net olarak ortaya konmutur. Bu belgeler; 1997 tarihli lkeler Bildirgesi, 1998de Bakan Clintona gnderilen mektup266 ve yine 11 Eyll saldrlarndan sonra Bakan Busha sunulan mektuptur.267 Bu belgelerde yer alan hususlarn zetle aktarlmas, Yeni Amerikan Yzyl Projesinin amalarn ortaya koyma ve Bush doktrininin felsefi altyapsn anlama bakmndan aklayc olacaktr. Yeni Muhafazakrlarn 26 Ocak 1998de, Bakan Clintona gnderdikleri ve Irakn igalini savunduklar mektupta zetle;268 - Irak'a ynelik mevcut ABD politikasnn baarsz olduu ve yakn bir gelecekte Ortadou'da, ok daha ciddi bir tehditle karlalmasnn olas olduu, - ABD'nin ve btn dnyadaki dost ve mttefiklerinin karlarn koruyacak yeni bir stratejiyi kesin bir dille Bakan tarafndan aklanmas gerektii, - Kabul edilebilir tek stratejinin, Irak'n kitle imha silahlarn kullanmasn veya kullanma tehdidinde bulunmas ihtimalini bertaraf edecek ve Saddam Hseyin rejiminin iktidardan uzaklatrlmasn hedefleyecek bir strateji olmasn,

266

PNAC letter to Clinton, <http://www.csmonitor.com/specials/neocon/spheresInfluence. html>, (12 Austos 2008). PNAC letter to Bush, <http://www.csmonitor.com/specials/neocon/spheresInfluence.html>, (12 Austos 2008) PNAC letter to Clinton, <http://www.csmonitor.com/specials/neocon/spheresInfluence. html>, (12 Austos 2008).

267

268

123

- Stratejinin, birbirinin tamamlaycs olacak diplomatik, siyasi ve askeri abalarn seferber edilmesini gerektirdii ve artk diplomasi belirgin bir ekilde baarsz kald iin askeri harekat yapmann kabullenilmesini, - Bakana, kati ve kararl ekilde harekete gemeyi iddetle tavsiye ettikleri, zayflk ve rehavete dayanan bir davrana srklenildiinde ABD karlarnn ve gelecein riske sokulaca, ok ak ifadelerle yer almtr.269 Yeni Muhafazakr grubun, 11 Eyll saldrlarndan sonra bu kez Bakan Busha yazdklar ve desteklerini akladklar mektupta;270 Terrist rgtlere ve onlar barndran ve destekleyenlere kar

savata, Bakann kararlln desteklediklerini, ABD politikasnn, sadece 11 Eyllden sorumlu kiileri bulmakla

kalmayp, ayn zamanda dnyada ABDye kar iyi niyet beslemeyen ve gemite ABD karlarna kar saldr dzenleyen dier guruplar da hedef almas gerektiini, - Afganistana yaplmas gereken askeri eylemi ve bu lkedeki Taliban kart glerin ihtiya duyduu mali ve askeri yardmn salanmasn desteklediklerini, - Irak devletinin, ABDye ynelik son saldrya bir ekilde yardm etmi olmasnn muhtemel olduu, bu nedenle Saddam Hseyini devirme dorultusunda kararl bir giriim ile Iraktaki muhalif gruplara tam bir askeri ve mali destek verilmesi gerektiini,

Bakan Clintona gnderilen bu mektup, Elliot Abrams , Jeffrey Bergner, Francis Fukuyama, William Kristol, Donald Rumsfeld, Paul Wolfowitz, Richard L. Armitage, John Bolton, Robert Kagan, Richard Perle, William Schneider, R. James Woolsey, William J. Bennett, Paula Dobriansky, Zalmay Khalilzad, Peter W. Rodman, Vin Weber, Robert B. Zoellick gibi ABDde tannan isimler tarafndan imzalanmtr.
270

269

PNAC letter to Bush, <http://www.csmonitor.com/specials/neocon/spheresInfluence.html>, (12 Austos 2008).

124

- Terrizme kar savata Hizbullahn hedef alnmas gerektii, ABDnin ran ve Suriyeden Hizbullaha verdikleri tm destei

durdurmalarnn talep edilmesini, aksi halde ABDnin terrizme destek verdii bilinen bu devletlere kar uygun misilleme nlemlerinin alnmasn, - Terrizme kar savan kazanlmas iin gereken savunma fonlarnn hibir tereddt gsterilmeden istenmesini kuvvetle tavsiye ettiklerini belirtmilerdir.271 1997de hazrlanan ancak Eyll 2000de ABD kamuoyu ile paylalan Yeni Amerikan Yzyl Projesi lkeler Bildirgesinde de zetle;272 - Gemi ynetimlerin biriktirdiini (hem askeri yatrmlar hem de d politika kazanmlar) yemekteyiz. Ulusun mevcut tehditleri karlama ve ileride karmza kacak potansiyel meydan okumalarla mcadele yeteneini riske ediyoruz. - Gnmzde kresel sorumluluklarmz srdrmek ve gelecek iin silahl kuvvetlerimizi modernize etmek iin savunma harcamalarmz arttrmalyz, demokratik mttefiklerimizle olan ilikilerimizi glendirmeli ve karlarmz ile deerlerimize dman olan rejimlere meydan okumalyz, Yurt dnda politik ve ekonomik zgrl tevik etmeliyiz,

gvenliimize, gnencimize ve ilkelerimize uygun bir uluslararas dzenin

271

Bu mektup da; William Kristol, Richard V. Allen, Gary Bauer, Jeffrey Bergner, Eliot Cohen, Seth Cropsey, Midge Decter, Thomas Donnelly, Nicholas Eberstadt, Hillel Fradkin, Aaron Friedberg, Francis Fukuyama, Frank Gaffney, Jeffrey Gemdin, Reuel Marc, Gerecht Charles Hill, Bruce P. Jackson, Eli S. Jacobs, Michael Joyce, Donald Kagan, Robert Kagan, Jeane Kirkpatrick, Charles Krauthammer, John Lehman, Clifford May, Martin Peretz, Richard Perle, Norman Podhoretz, Stephen P. Rosen, Randy Scheunemann, Gary Schmitt, William Schneider, Jr., Henry Sokolski, Richard H.Shultz, Stephen J.Solarz, Vin Weber, Leon Wieseltier, Marshall Wittmann tarafndan imzalanmtr.

272

Project for the New American Century (PNAC), <http://www.csmonitor.com/specials/neocon/ spheresInfluence.html>, (12 Austos 2008).

125

korunmas ve gelitirilmesi iin Amerikann biricik rolne dair sorumluluu kabul etmeliyiz. ana fikirleri ifade edilmitir.273 Project For The New American Century orijinal ismiyle aklanan bu rapor, zellikle Pentagonun Clinton dneminde Quadrennial Defense Review (Drt Yllk Savunma Gzden Geirme) belgelerinde, ABD Silahl Kuvvetlerinin btesi artrlmadan kltlmesinin hedeflenmesi hususunun yer almasndan sonra ele alnmtr. Rapor, anlan belgelerde ortaya konan planlamann ABDnin askeri gcnn erimesine ve ABDyi dnyann en gl konumundan geriye gtrmesine neden olaca kaygsyla yazlmtr. Bu rapora gre, Amerikan Savunma ve D Politikas kendi haline terk edilmitir ve Amerika ciddi bir meydan okumayla kar karyadr. ABDnin kar karya kald tehditleri karlayabilme ve ilerde ortaya kabilecek daha byk meydan okumalarla ba edebilme yetenei tehlikeye atlmamaldr. Bu nedenle de ABD Silahl Kuvvetleri modernize edilmeli ve ABD kar ve deerlerine dman olan rejimlere meydan okunmaldr. ABDnin ulusal gvenlii, refah ve ilkelerinin yararna olan uluslararas bir dzenin muhafaza edilmesi ve geniletilmesi iin ABDnin gcn, hegemonik biimde kullanmas

gerekmektedir.274 Grld zere her belgede Yeni Muhafazakrlar tarafndan srarla savunulan gr, ABDnin 1990dan sonra tek sper g olduu ve sper g olarak nnde bulunan frsatlardan sonuna kadar yararlanmas gerektii

1997 lkeler Bildirgesi raporu; Eliot Abrams, Steve Forbes, Fred C. Ikle, Gary Bauer, Paula Dobriansky, Donald Kagan, Aaron Friedberg, Francis Fukuyama, I. Lewis Libby, William J.Bennett, Dick Cheney, Dan Quayle, Jeb Bush, Frank Gaffney, Peter W. Romdan, Elliot A. Cohen, Zalmay Khalilzad, Stephen P. Rosen, Midge Decter, Norman Podhoretz, Henry S. Rowen, Donald Rumsfeld, Vin Weber, George Weigel ve Paul Wolfowitz tarafndan imza altna alnmtr (The Project for the New American Century, Statement of Principles, Haziran 1997, <http:/newamericancentury.org>). Donald Kagan, Gary Sehmitt ve Thomas Donnelly, Rebuilding Americas Defenses, Project For The New American Century, <http://www.newamericancentury.org/ RebuildingAmericasDefenses.pdf>, Eyll 2000, s.1-14, (7 Ekim 2009).
274

273

126

konusudur. ABDnin liderlik konumunu srdrebilmesi ise asker, diplomatik ve ekonomik olarak gcn korumasna baldr. Neoconlara gre ABDnin byk stratejisi, egemen g stnln esas almaldr. Bu anlamda Amerikan egemenlii; diplomatik, ekonomik ve askeri karlar gelitirme, uluslararas ortam ekillendirme ve Amerikan deerlerine ilikin dnceleri yayma yeteneidir.275 Gerek diplomatik gerekse ekonomik gcn korunmas iin asker olarak gl kalmal, bunun iinde askeri yatrmlara harcama yaplmaldr. ABD, ancak savunma harcamalarnn artrlmasyla meydan okunamaz g olarak kalmaya devam edecek, dnyaya yaylm kalc askeri slerle de kendisini saldrlamaz klacaktr. Bu nedenle ABD, dnyann her kesinde kalc sler edinmelidir. Yukarda zetlenen belgede ortaya konulduu zere Yeni

Muhafazakrlar; Souk Sava dneminde yaratlan btn kresel kurum, kurulu ve rgtlerin SSCBnin kyle gereksizletiini ve ABDnin hegemonya alann daraltc bir ilev grdklerini belirtmektedir. Onlara gre imdiye kadar takip edilen liberal ve realist politikalar, ABDnin gcnn hibir baka g tarafndan snrlandrlamad gnmz dnyasnda artk anlamsz kalmtr.276 Amerika gerekirse tek tarafl hareket etmelidir. ABDye ynelik tehditlerin nlenmesi iin mevcut uluslararas hukuk dzeninde etkili tedbirler alnamamas halinde, ABD tek bana hareket ederek bu tehditlerin stesinden gelmelidir. Yani Uluslararas Hukuk, ABDnin beklentilerini tatmin etmedii noktalarda by-pass edilebilmelidir. Neocon dnceye gre ABD mttefikleriyle ve dier uluslarst rgtler ile mutabakat teminine mecbur deildir. Nitekim, Bush ynetiminde Savunma

275

Bradley A. Thayer, The Pax Americana and the Middle East: U.S. Grand Strategic Interests in the Region After September 11, Middleast Security and Policy Studies, No.56, December 2003, <http://www.biu.ac.il/ Besa/pax.pdf>, (25 Temmuz 2008) Thomas Barnett, Pentagonun Yeni Haritas, 1001 Kitap Yaynlar, stanbul, 2004, s. 27

276

127

Bakan olarak grev alan Donald Rumsfeld, yumuak g terimini anlamadn belirtmi ve ABDnin ak ve net bir ekilde, istedii eyi uluslararas toplumun onay olsun ya da olmasn yapmaya muktedir olduunu ne srmtr. Bu tutumuyla Rumsfeld; ya bize katln, ya da kesin bir lm veya ykm olaslyla yzlein277 yaklam ierisinde olmutur. Neocon dnce sisteminin ABD idaresindeki en nemli figrlerden biri olan Rumsfelde gre dnyann tek sper gcnn daim mttefiklere ihtiyac yoktur. Ona gre; Baz olaylar karsnda koalisyonlar olumaktadr, ancak bu koalisyona da ABD ile birlikte olanlar katlmaktadr. Geici mttefikler bu ekilde olumaktadr. ABDnin nasl hareket edebileceini belirleyen bir daim mttefikler topluluuna ihtiyac yoktur. Belirli bir zaman diliminde ABD menfaatleri neyi gerektiriyorsa, onu yapmaldr.278 Sonu olarak Yeni Muhafazakr dnce, ABDnin tarihsel sre iinde kazanm olduu insan haklar, eitlik ve demokrasi gibi deerlerinden uzaklaarak, dnyann gidiatna yn vermesi ve lider konumunu srdrmesi maksadyla askeri g kullanmn n plana karan mdahaleci gvenlik stratejisinin uygulamaya konmasn ngrmektedir. C. 11 Eyll Saldrlar

11 Eyll 2001de New York ve Washington D.C.de yaanan olaylar, ABDnin kendi topraklarnda grd en byk terr saldrs olarak tarih sayfalarnda yerini almtr. Bu zellii ile 11 Eyll, dnyann tek hegemon gc olarak grlen ABD ynetimi ile dnya kamuoyunu derinden etkilemitir. Her eyden nce bu olay, geni bir korku ve panik dalgasna yol aarak ABD halk zerinde ciddi bir travma oluturmutur. II. Dnya Savandan beri, gl bir devletin salad gven ortamnda zgr ve demokratik bir ekilde, adeta
Joseph S. Nye, Jr., The Decline of Americas Soft Power, Foreign Affairs, May/June 2004, s.16-20.
278 277

Nye, The Decline of Americas Soft Power, s.16.

128

btn tehditlerden uzak yaayan Amerikan halk iin bu olay, anlalmas zor bir durumdu. Ancak 11 Eyll saldrlar ile terrn bu derece snr ve g tanmazl, refahn bayraklat bu toplumda, byk aclarla tecrbe edilmitir.279 Aslnda ABD, daha nce de baz terrist eylemlere maruz kalmt. rnein 1993te Dnya Ticaret Merkezine yaplan bombal saldr, 1995de Oklahoma eyalet binasnn bombalanmas, 1998de Tanzanya ve Kenyadaki ABD Bykeliliklerine yaplan bombal saldrlar, bunlarn en fazla dikkat ekenleridir.280 Ancak ilgin olan nokta udur; nceki terr eylemleri 11 Eyll olaylar kadar derin bir etki yaratmam, Amerikan halk normal yaantsna devam etmitir.281 Bu kez durum farklyd. Saldrlar sonucunda binin zerinde insann hayatn kaybetmesi, dnyann sper gc iin olduka ar ve prestij sarsc bir durumdu. ABD iin bu olayn sorumlularnn bulunup cezalandrlmas ve uluslararas toplumun bu tr tehditlerden arndrlmas, artk bir gereklilik haline gelmitir. Nitekim, bir hafta sonra saldry gerekletirenlerin, uluslararas terr rgt El Kaide olduu ve rgt lideri Usame Bin Ladinin eylemi yaptrd istihbarat birimlerince tespit edilerek aklanmtr.282 Ardndan Ladinin Afganistanda sakland ve bu lkedeki Taliban ynetimince desteklendii ortaya kmtr. Bu erevede ABDnin Afganistana askeri operasyon yapmas gndeme gelmitir. Afganistandaki Taliban ynetiminin, ABDnin herhangi bir

Abdullah Ural, Amerika Birleik Devletlerinin Byk Ortadou Projesi ve Trkiye, Marmara niversitesi Sosyal Bilimler Enstits, Yaynlanmam Doktora Tezi, stanbul, 2008, s.134.
280

279

Didem Yaman, 11 Eyll Sonrasnda ABD: Alglamalar, Psikolojik Yansmalar ve Yasal Dzenlemeler, Uluslararas Hukuk ve Politika, Cilt:1, No:1-2, 2005, s.124.

Bruce Hoffman, Re-Thinking Terrorism in Light of a War on Terrorism, RAND, <http://rand.org/pubs/testimonies/ CT182>, 2001, (25 Mays 2008).
282

281

11 Eyll sonras kan haberler iin baknz: September <http://www.september11news.com/ DailyTimeline.htm>, (23 Nisan 2007).

11

News,

129

operasyon yapmas halinde cihat ilan ederek en sert ekilde cevap vereceini aklamasyla iki lke arasndaki ilikiler gerginlemitir. Saldrlardan sonra ABD ynetimi, 11 Eyll saldrlarnn sadece kendi lkesine deil, ayn zamanda zgrlk ve demokrasiye kar yaplan bir eylem olduu tezini gndeme getirmitir. ABDye gre terrn hedefi sadece Amerika deildir. Ayn zamanda demokrasi, zgrlk ve insan haklardr. Bunlar hedef alan saldrganlara kar da ortak hareket edilmelidir.283 Bylece ABD sadece kendisini deil, tm dnyay bu saldrlarn muhatab ilan ederek kresel destek arayna girmitir. Bu sylemle ABD ynetiminin, uluslararas meruiyet kazanma ve dier uluslarla ibirliinde bu kavramlarn ifade ettii yksek deerden yararlanmak istedii aktr. Gerektende evrensel deerler olan zgrlk, demokrasi ve insan haklarn korumak sadece ABDnin grevi deil, bunlara inanan btn uluslararas toplumun sorumluluudur. 11 Eylln ABDde yaratt terr kaygs, bu olayn ardndan deiik eyaletlerde yaanan biyolojik silah saldrs vakalaryla etkisini artrmtr. arbonlu mektuplarn, Amerikan toplumunda isimleri ne kan gazeteci ve nemli siyasetilere gnderilmesi, bir anda ABDnin biyolojik terr tehlikesi ile de kar karya kald havasn yaratmtr. Bu saldrlarda hi kimse hayatn kaybetmemi, ancak kamuoyunda korku ve panik yaanmasna neden olmutur. arbonlu mektup vakalar ksa bir sre sonra bir anda kesilmi ve bunlarn kayna ile kimler tarafndan gerekletirildii konularnda bir sonuca ulalamamtr.284 Bu olaylarn aydnlatlamamas, ABD ynetiminin yapmay dnd operasyonlar iin hem i, hem de dnya kamuoyunu hazrlamak amacyla yaplan psikolojik sava olduu sylentilerinin kmasna neden olmutur.
283

September 11 News, <http://www.september11news.com/DailyTimeline.htm>, (21 Aralk 2008).

September 11 News, <http://www.september11news.com/USANewspapers.htm>, (12 Ocak 2009).

284

130

ABDde oluan terr sendromu, milliyetilik akmnn glenmesini de beraberinde getirmitir. Amerikan ulusal birlii ska vurgulanmaya balanm ve yabanclara kar duyulan tepki ve kzgnlkta da nemli artlar olmutur.285 Hatta ABD vatandalar, kendi can gvenliklerinin olmad dncesine kaplmlardr. Ksaca Amerikan milliyetilii poplist sylemlerle

pompalanrken lkedeki yabanclar, zellikle de Mslman gmenler hedef alnmaya balanmtr.286 11 Eyll, ABDnin terre ve terr rgtlerine baknda da byk deiiklikler meydana getirmitir. Aslnda ABDnin, 11 Eyll olaylar yaanana kadar terr konusundaki sicilinin pek de iyi olmad bilinmektedir. Nitekim ABD 11 Eyll ncesinde;287 Dier lkelerde ortaya kan terr eylemlerini genelde bamszlk

hareketi, self determinasyon hakk, i sava gibi tanmlamalarla nitelemi ve ulusal karlaryla rtt lde de maniple etmeye almtr. - Terrle mcadele eden devletleri, ou zaman insan haklar ve demokrasi ihlalleri ile sulamtr. alana Terrizmin, sadece ilgili devletin sorunu olduu, bunun uluslararas sadece insan haklar ve demokrasi kavramlar erevesinde

tanabilecei yaklamn benimsemitir. Terr sadece muhatap olan devletin bir sorunu olarak kabul etmitir. Grld zere 11 Eyll ncesinde ABD, terr konusunda adeta duyarsz bir yaklam iinde olmutur. Bu ise terrle mcadele eden devletlerin kararllklarn doal olarak olumsuz ynde etkilemitir.
285

Theda Skocpol, Will 9/11 and The War on Terror Revitalize American Civic Democracy?, Political Science & Politics, Vol. 35, Issue 03, September 2002, s. 538. Sedat Lainer, 11 Eyll ve Etkileri, <www.usakgundem.com/makalen.htm>, (23 Mays 2008). Ural, Amerika Birleik Devletlerinin Byk Ortadou Projesi ve Trkiye, s.136

286

287

131

ABDnin, zellikle Souk Sava dneminde terrizmi, Rusyay kontrol etmede kullanaca bir ara haline getirdii ifade edilmektedir. Bu dnemde ABD ve SSCB dorudan, ya da bir mttefiki araclyla birbirlerine kar terr rgtlerini desteklemiler, en azndan faaliyetlerine izin vermilerdir.

Trkiyedeki PKK terr rgt de ABDnin takip ettii ama eylemlerine kar uzun sre sessiz kald terr rgtlerinden biri olmutur.288 Nitekim Trkiye, PKK ile mcadelesinde NATOnun saldr karsnda Ortak Savunma Mekanizmasnn devreye girmesini ngren 5inci maddesinin uygulanmasn istemitir.289 Ancak yaanan duyarszlk sebebiyle Trkiye, bu abalarndan bir sonu alamamtr. Oysa 11 Eyllden sonra ise NATOnun 5inci maddesi, deyim yerindeyse hemen iletilmi, ABDnin terrle mcadelesi NATOnun da mcadelesi haline getirilmitir.290 Anlald zere 11 Eyllden sonra ABDnin terrle mcadele

konusundaki tutumu deimitir. Her eyden nce ABD, terrle mcadeleye insan haklar ve demokrasi ihlali erevesinde bakmaktan vazgemitir. Terr eylemlerinin kamu dzeni ve kamu gvenlii zerindeki ykc etkisinin farkna varm, insan haklar ve demokrasinin ancak kamu dzeni ve gvenliinin saland bir ortamda srdrlebileceini grmtr. Terrle savata, sadece terr rgtleri deil, onlara destek veren lkeleri de kapsayan bir konsepti kabul etmitir. 11 Eyll saldrlarnn faillerinin geleneksel dman tanmlamasna uymamas, asimetrik tehdit niteliindeki terre kar, yeni stratejilerin

288

Osman M. ztrk, 11 Eylldeki Saldr Sonrasnda Uluslararas Terrizmin ve Terrle Mcadelenin Yeni Yz, Uluslararas Terrizm ve D Politika, Osman M. ztrk (Der.), Ankara, Biltek Yaynlar, 2002, s. 33.

Sedat Lainer ve hsan Bal, The Ideological and Historical Roots of the Kurdist Movements in Turkey: Ethnicity, Demography, and Politics, Nationalism and Ethnic Politics, Vol.10, No.3, Sonbahar 2004, s. 475-76.
290

289

Yaman, 11 Eyll Sonrasnda ABD: Alglamalar, Psikolojik Yansmalar ve Yasal Dzenlemeler, s.137.

132

gelitirilmesini de zorunlu klmtr.291 ABD terre kar, BMde ve uluslararas politikadaki etkinliini kullanarak, uluslararas rgtler ile uluslararas toplumu harekete geirme abalarnn yan sra, ulusal boyutta da yasal ve ekonomik dzenlemeler yapmak zorunda kalmtr. zgrlk-gvenlik tartmalarna da neden olan bu yasal dzenlemeler, ABD kamuoyunda byk bir travmaya neden olan terr saldrlarnn nasl algland konusunda ipular vermektedir. . 11 Eyll Sonrasnda ABDde Yaplan nemli Yasal Dzenlemeler

11 Eyll saldrlarndan sonra ABDde gvenlik ve zgrlk ikilemi yaanmaya balanmtr. lkede hak ve zgrlklerin youn olarak kullanld bir ortamn bulunmas, terr rgtlerine rahat hareket etme ve eylemlerini hazrlayabilme frsat sunduu iddialarn gndeme getirmitir. Bu iddia ve tartmalar sonucunda Bush ynetimi, ulusal gvenlik adna, zgrlkleri kstlama da dhil, birtakm dzenlemeler yapma ihtiyac duymutur. Bu erevede, Amerikan ynetiminin hemen hemen her alannda yasal denetimi arttrmak ve kontrol mekanizmalarn genileterek etkinletirmek amacyla, olduka radikal deiimler hayata geirilmitir. Bahse konu dzenlemeler ierisinde ABDnin ulusal gvenliini salamay hedefleyenler, esaslar itibaryla aada ele alnmtr. Bu alandaki ilk dzenleme, Bush ynetiminin yeni yaklamnn en somut rneklerinden birini oluturan Terrle Mcadele Yasasdr. Bu yasa ile ulusal gvenliin salanabilmesi iin gerektiinde temel hak ve zgrlklerin kstlanabilecei aka ortaya konmutur.292 Buna gre terristler iin zel mahkemelerin kurulmas, uzun gzalt sreleri, vb. gibi, ABDnin 50 yllk

291

Hasan Ksebalan, Yeni Amerikan Gvenlik Doktrini ve Uluslararas likiler, 2023 Dergisi, Kasm 2002, s.35.

Ruhsar Mderrisolu, 11 Eyll le Birlikte Yeni Dnya Dzenine Doru, Uluslararas Terrizm ve D Politika, Osman M. ztrk (Der.), Ankara, Biltek Yaynlar, 2002, s.19.

292

133

geleneksel demokrasi ve insan haklar anlayyla badatrlamayacak hususlar uygulamaya konmutur. kinci dzenleme, 11 Eylln hemen akabinde 24 Eyll 2001 tarihinde karlan Terristleri temel Finanse amac, Eden Glerle finans Mcadele Yasasdr.293 ortadan

Dzenlemenin

terristlerin

kaynaklarnn

kaldrlmasdr. Yasa ile ayrca, terr rgtlerine destek veren birimlerin, kiilerin, kurumlarn ve hatta lkelerin tespit edilerek, bunlarla olan hukuki ilikilerin dondurulmas da amalanmtr. Yani dzenleme, sadece ABDde deil tm dnyada terre verilen mali destein kesilmesini hedeflemektedir. Bu amalar dorultusunda, ilk olarak terrizmin uluslararas finansmannn engellenmesi iin tespit elden 27 kii ve kuruluun mal varlklar

dondurulmutur. Dier lkelerin ve finans kurulularnn da ayn duyarllkla hareket etmesi istenmitir. ABDnin bu ars ksa srede destek bulmu ve Ekim 2001de yaplan bir aklamaya gre dnyada terr rgtlerine gittii dnlen 6 milyon dolarlk mal varl bloke edilmi ve 50 banka hesab dondurulmutur.294 nc dzenleme istihbarat kurumlarnn ibirlii iinde almalarn temin etmek ve srekli bir istihbarat akn salamak amacyla 2 Ekim 2001 tarihinde karlan Vatanseverlik Yasas (Patriot Act)dr.295 Aslnda

dzenlemenin amac yasann ak adnda mevcuttur: Terrizmi Engellemek ve Durdurmak iin Uygun Aralar Salama (Provide Appropriate Tools Required to Intercept and Obstruct Terrorism) yasas.
Whitehouse, Fact Sheet on Terrorist Financing Executive Order, September 24, 2001, <http://www.whitehouse. gov/news/releases/2001/09/20010924-2.html>, (17 Eyll 2007). Treasury Office, Executve Order 13224 - Blocking Property And Prohibiting Transactions With Persons Who Commit, Threaten To Commit or Support Terrorism, September 23, 2001, <http://www.treasury.gov/offices/ enforcement/ofac/programs/terror/terror.pdf>, (13 Mays 2008).
295 294 293

Whitehouse, Provide Appropriate Tools Required to Intercept and Obstruct Terrorism, October 12, 2001, <http://www.whitehouse.gov/omb/legislative/sap/107-1/HR2975-h.html>, (01 Aralk 2008).

134

Bu dzenleme ile terr balantl sularn cezalar sertletirilmi, bilgi edinimi ve paylam konusundaki aksaklklar giderilmi, ceza kanununda yaplan dzenlemelerle terr sulularn aratrma, tutuklama ve cezalandrma konularnda yasa uygulayclarnn yetkileri arttrlm, gmen brolarnn yabanclar soruturma ve gerektiinde snr d edebilme yetkilerini

arttrlmtr.296 Patriot yasasnn Amerikan yaam tarzna ciddi snrlamalar getirdiine dair Amerikan kamuoyunda geni tartmalar olmutur.297 Bush ynetimi, birok lkeye yapt mdahalelerde eksikliini gereke olarak gsterdii temel hak ve zgrlkleri, bu kez kendisi kendi lkesi ierisinde snrlamak durumunda kalmtr. Bir dier dzenleme ise Department of Homeland Securitynin

kurulmasdr. Bu bakanlk, ABDde i gvenlie ynelik faaliyetlerin merkezi bir ekilde ynetilmesi hedefiyle kurulmutur. Amac; Federal Hkmet ile dier Bakanlklar arasnda yurt savunmas faaliyetlerinin ibirlii iinde yrtlmesini salamaktr. Dzenleme ncesinde i gvenlikle ilgili konulardan kolluk kuvvetleri sorumlu olup ordunun temel grevi ABD snrlar dndaki tehditlere kar nlem almakt. Ancak 11 Eyll sonrasnda i gvenlik ihtiyacnn artmas sebebiyle bu dzenleme yaplm ve Silahl Kvvetler birimleri de anayurt gvenliine dahil edilmitir. Bu kapsamda mevcut 22 kurum, oluturulan yeni bakanlk altnda birletirilmitir.298

296

David Teather, Civil Libertarians Prepare to Fight Bush over Tougher Anti-Terror Laws, The Guardian, September 15, 2003, <http://www.guardian.co.uk/world/2003/sep/15/usa. davidteather>, (11 Mays 2008). Ron Paul, Patrot Act is a Threat to Liberty, <http://www.antiwar.com/paul/?articleid =6727>, (07 ubat 2008). Whitehouse, Executive Order Establishing Office of Homeland Security, October 8, 2001, <http://www. whitehouse.gov/news/ releases/2001/10/20011008-2.html>, (3 Mays 2008).

297

298

135

18 Eyll 2001 tarihinde karlan Askeri Kuvvet Kullanmna Yetki Verme Yasas299 ile ABD Bakannn yetkilerinin arttrlmas da yeniden

dzenlenmitir. Buna gre Bakan, terrist eylemlere dorudan veya dolayl yoldan itirak etmi kii, kurum, kurulu, ulus veya lkelere kar gerekli ve uygun g kullanm konusunda daha rahat emir verebilecektir. Bu yasaya ek olarak Operasyona Hazr Askeri Birliklerin Savunma ve Ulatrma Bakanlnn Emriyle Harekete Geirilmeleri300 dzenlemesi de yaplm ve bu kapsamda ilgili bakanlarn terre ilikin kararlarda Bakann onayna ihtiya duymadan hareket etmeleri salanmtr. Bylece Savunma ve Ulatrma Bakanlar, ABDye ynelik bir terr saldrs durumunda kara, deniz ve hava kuvvetlerine bal birliklerden istediklerini operasyona geirebilme yetkisiyle donatlmtr. Yine 22 Eyll 2001de karlan Hava Tamacl Gvenlii ve Sistem stikrar Yasas301 ile ncelikle terr saldrlarndan zarar gren sektr canlandrmak, beraberinde de ABD hava ulam sistemini terrist saldrlara kar korumak amalanmtr. phe yok ki 11 Eyll sonrasnda ABDde en ar darbeyi alan sektr, sivil havaclk olmutur. Dzenleme, bu sektrn sorunlarnn zm iin bir seri tedbirin yan sra Bakana 3 milyar dolarlk bir kaynan kullanm olanan yaratmtr. Yasa ayrca, 11 Eyll terr saldrsndan zarar gren kiilerin kendilerine ve yaknlarna gereken yardmlarn yaplmasn da karara balamtr. ABDnin saldrlar sonrasnda ortaya koymu olduu ulusal gvenlik yaklam erevesinde yapm olduu yasal dzenlemeler, lkenin yeni duruma en sratli ekilde uyumu iin gerekli grlmtr. Hi phe yok ki,
299

Whitehouse, Joint Resolution for Authorization for Use of Military Force, September 18, 2001, < http://www. whitehouse.gov/news/releases/2001/09/20010918-10.html>, (13 Mays 2008).

Presidential Documents, 48201, Federal Register, Vol. 66, No. 181, September 18, 2001, <http://www. defenselink.mil/ra/mobil/pdf/e.o.13223.pdf>, (8 ubat 2008). Air Transportation Safety and System Stabilization Act, September 22, 2001, <http://www.treas.gov/offices/ domestic-finance/atsb/hr2926.pdf>, (14 ubat 2008).
301

300

136

ABDnin terrizme kar alm olduu nlemler, terrle mcadele eden dier devletler iin de olumlu veya olumsuz rnekler oluturabilecek zelliktedir. Bu anlamda devletlerin alaca ulusal nlemler, ayn zamanda uluslararas terrizmin nlenmesine de katk salayacaktr. II. BUSH DOKTRNNN ANA EREVES A. ABD D Politika Gelenei ve Bush Ynetiminin 11 Eyll ncesi

D Politikas Amerikan d politikasnda teden beri realist ve idealist olmak zere iki geleneksel yaklam vardr. Zt kutuplarda olmalarna karn, bu yaklamlarn her ikisi de Amerikan d politikasnn karlar ve deerlerinin nemi konusunda akmaktadr. Ayrldklar tek nokta ise kar ve deerler arasndaki denge ve bunlara verdikleri ncelik zerindedir. Nitekim realist yaklam Amerikan karlar, idealist yaklam da deerler zerinde durmaktadr. Her iki yaklam, kar ve deer kavramlarn farkl arlkta kullanan felsefeye sahip olsa da, ABDnin kresel lekteki rolne inanmaktadr.302 Theodore Rooseveltin bakanl ile ABD d politikasnda etkisini gsteren realist gr, uluslararas politikada devletleri baat olarak grmekte ve gler dengesi zerinde durmaktadr. Realistler, deerlerin ve lkelerin iyaplarnn nemini kmser, bunun yerine istikrar ve bar iin g dengesine nem verir. Ancak g dengesi olduunda barn salanabileceini, kolektif gle atmalarn engellenebileceini ne srerler. Bu sonu gelmeyen mcadelede, uluslararas bar ve istikrar etkileyen byk glerin davranlar nemlidir. Realistlere gre ABD, uluslararas politikaya aktif olarak mdahil

302

Dougherty&Pfaltzgraff, s.81-83.

137

olmaldr, nk ABDnin ulusal karlar bunu gerektirmektedir ve aksi taktirde kresel g dengesini kurmak imknszdr.303 Woodrow Wilson tarafndan ABD siyasi yaamna uygulanan idealist yaklam, uluslararas politikann g elde etme yar yerine, etik standartlarla uyumlu olmas gerektiine inanmaktadr. dealistler barn, demokrasinin yaylmasna bal olduunu ve ulusal karlarn evrensel hukuka uygun olmasn ileri srmektedir. dealist akm savunucular, demokrasi, zgrlk ve insan haklar gibi evrensel deerlerin stnlne vurgu yaparlar. Bu erevede ABDnin uluslararas rolnn adeta mesihlik, yani Amerikan deer ve ilkelerini btn dnyaya yaymak olduunu savunurlar.304 Son yzylda her iki dnce akmnn taraftarlar ABD d politikasn ekillendirmitir. Her iki yaklam da her bir ABD ynetiminin d politikasn bir dereceye kadar etkilemitir. Ne lde etkiledii konusu ise bir ynetimden dierine deimekte ve hatta ayn ynetim srasnda artlar deitiinde bile denge deiebilmektedir. Nitekim Bakan Bushun nce Ulusal Gvenlik Danman, daha sonra da Dileri Bakan grevlerinde bulunan Condolezza Rice bir konumasnda, her iki okulun grlerini evlendirdiklerini ifade etmitir. Ancak, Kissingera gre idealizm, uzun yllar sonucunda ABD d politikasnda baskn konuma gelmitir. Bu erevede Bush ynetimi, ilkeli realist yaklam uygulayacan ileri srerek, ncelikle ABDnin ulusal karlarn koruma ve ikinci planda evrensel deerleri geniletmeyi taahht ederek iktidara gelmitir. Nitekim Bush, 11 Ekim 2000de ikincisi yaplan bakanlk ak oturumunda (presidential debate), ABDnin byk gcnn ynetiminde hangi prensipleri uygulayaca

sorusuna, Benim iin ilk soru, Amerikann en nemli karlar arasnda ne var?

303 304

Henry Kissenger, Diplomacy, New York, The Easton Pres, 1994, s.29-45. Ibid, s. 44.

138

Halkmz iin en iyi karlar nelerdir? D politika sz konusu olduunda bunlar benim ynlendirici sorularm olacaktr diyerek karlara dayal bir politika izleyeceinin iaretlerini vermitir.305 Gerekten de Bush ynetimi, d politikasn milli menfaat ve g politikas merkezinde oluturmutur. ABDnin sava nleyebilmek ve menfaatlerini koruyabilmek iin askeri gcn tekrar oluturmas ve gerek mttefiki gerekse stratejik rakibi olan dier gl lkelerle ilikilerini baaryla yrtebilmesi esas alnmtr.306 Ulusal Gvenlik Danmanl dneminde Rice, izledikleri politikann erevesini; Amerikan deer yarglarndaki art, en nemli ncelik olmasa da ulusal karlardan sonra ikincil neme haizdir. Amerikann ulusal karlarn yerine getirme abas bamszl ve bar destekleyici artlar yaratr. kinci dnya savandan sonraki milli menfaat aray daha mreffeh ve demokratik bir dnya yaratmt. Bu yine olabilir.307 eklinde tanmlamtr. zlenen bu politika ise ilkeli realist yaklam olarak nitelendirilmitir. Bush ynetimi, ilkeli realist yaklamlarn etkili klmak amacyla stnlk stratejisini tercih etmitir. Bu strateji, ABDye rakip olacak devletlerin ykseliini, uluslararas bar ve gvenlie ynelmi en byk tehdit olarak kabul eder. Dolaysyla bu stratejinin hedefi, Amerikan gcn stnln muhafaza etmek ve gelecekte muhtemel bir dmann ortaya kmasn engellemektir.308 Bu hedefler aslnda 1992de Paul Wolfowitz tarafndan taslak olarak hazrlanan Savunma Planlama Rehberinde yer alan hususlardr. Grld zere Bush ynetimi, Clinton dneminde kabul grmeyen Neocon dnceyi d politika stratejisinin adeta merkezine oturtmutur. Buna gre ABD, kendisine kar rakip
Bush-Gore Second Presidential Debate, FAS News, October 11, 2000, <http://www.fas. org/news/usa/2000/usa-001011>, (12 Mays 2008). Ivo H. Daalder ve James M. Lindsay, America Unbound: The Bush Revolution in Foreign Policy, Washington DC, The Brookings Institution, 2005, s.41-47.
307 308 306 305

Condolezza Rice, Promoting the National Interest, Foreign Affairs, No:79, 2000, s.45-47.

Barry R. Posen ve Andrew L. Ross, Competing Visions for U.S. Grand Strategy, International Security, Vol.21, Say 5, 1996/97, s.33.

139

bir sper gcn ortaya kmasn nlemek iin gerekirse tek tarafl olarak hareket etmeye hazr olacak ve daha aktif politikalar izleyecektir. Bylece Bush ynetimi, d politikada tek tarafl ve seici eilimlerden yana olmay tercih etmitir. zellikle, Uluslararas Ceza Mahkemesi ve Kyoto Protokol gibi uluslararas kurulu ve anlamalar tanmamas, ABM (AntiBalistik Fze) Antlamasna karn ulusal fze savunma sistemi projesini srdrmedeki kararl tutumu ile srail-Filistin atmalarnn artna

mdahaledeki isteksizlii, gerek ABD i kamuoyu, gerekse tm dnyada endielere yol amtr. zetle George W. Bush, 2000 ylnda dnyada belirsizliin hkim olduu bir dnemde ABD Bakan olmutur. Bu tarihten itibaren ABD d politikasnda Clinton dneminden farkl olarak realist bak asnn hkim olduunu syleyebiliriz. ABDnin Bush dneminde geleneksel ve dini Amerikan deerleri zerinde durulmaya baland da bir gerektir. Yine ynetimde etkin grevlerde yer alan Neoconlarn da etkisiyle d politikada milliyeti tutum ile dnya liderlii hedefinde yeni bir ivme yakalama arzusu iinde hareket edilmitir. Souk Savan sona ermesinden sonra Reagan, Clinton ve birinci Bush dneminde ABDnin politikas iki tarafl ve seici angajmanlk olarak nitelenmekteydi. Bu u demekti; ABD ne tamamen tek taraflyd, ne de tamamen ok tarafl ibirlii ile hareket ediyordu. nsan haklarn, demokratik deerleri ve serbest giriimcilii savunmakta ve ulusal karlara dorudan bir saldr olmad srece herhangi bir atmaya angaje olmamaya zen gsterilmekteydi. Ancak George W. Bush, Bakanlk grevini devraldnda, ABDnin kar konulamaz asker ve ekonomik gc ile tek tarafl hareket etmeyi benimsemitir.

140

B. Stratejisi

Bush Doktrininin Oluumu ve ABDnin 2002 Ulusal Gvenlik

1. Doktrinin Oluum Sreci 11 Eyll 2001 tarihinin sabahnda Bush ynetimi, bir nceki gnden ok daha youn ve tehlikeli bir dnyaya gzlerini amtr. Realist yaklamla uygulanan stnlk stratejisi ABDnin gvenliini teminde yetersiz kalmtr. Belli ki 11 Eylle kadar Bush ynetimi, uluslar-st terr ana sahip ElKaidenin tm dnyaya ynelttii kresel tehdide, ne yeterli bir aklama getirebildi, ne de nasl kar konulacan ortaya koyabildi. Bu tarihten sonra ise izlenecek stratejinin odana terrizmle savan oturtulaca kesinlemi ve Bush ynetimi adeta Wilsonn sava seferberlii (Wilsonian crusade)309 paradigmasn andran bir tutum taknmtr. Bu husus bakan Bushun 11 Eyll sonrasndaki birok aklama ve konumasna yansmtr. Dnya Ticaret Merkezi ve Pentagona yaplan intihar saldrlarnn yaand gn, ABD bakan Bush yapt radyo konumasnda, 11 Eyll terr eylemlerinin aslnda ABDye alm bir sava olduunu ifade etmitir. Saldrlardan 5 gn sonra Beyaz Sarayn bahesinde yapt aklamada,
309

ABD, dnya apndaki sava seferberliine 6 Nisan 1917de balamtr. Bu tarihe kadar, Bakan Woodrow Wilsonun nderliinde btnyle tarafsz kalnarak, savan sonunda dmanlklara son verebilecek tarafsz bir arabulucu rolnn stlenebilecei mit edilmiti. Ancak, Almanlarn denizalt sava seferberliinde U-Botlar serbest brakma karar ABDnin snr ve zellikle deniz ticaret gvenliini tehdit ettiinden, Wilson bu atmada ABDnin daha fazla tarafsz kalamayaca ynnde ikna olmutur. Nitekim Wilson, 2 Nisan 1917 tarihli Kongre zel oturumundaki sava mesajnda Alman denizalt kampanyasn, btn insanla ve btn uluslara savatr nitelemesiyle knamtr. Wilson, Almanlarn bu faaliyetini Amerikan halk ve hkmetine kar bir sava ilan edildii anlamna geldiini belirtmi ve Kongreye durumu saldrgan bir tutum olarak kabul etmeleri gerektiini tavsiye etmitir. Nitekim Wilsonn tavsiyesini dikkate alan Kongre, drt gn sonra savaa girme kararn almtr. Ancak savata, ABDnin sava maksad Avrupa glerininkinden daha farklyd. Kongrede sunduu sava mesajnda Wilson, bu mcadelenin erevesini izmi ve kendisine ait paradigmay 4 ana ilkeye dayandrmtr. Bunlar; Evrensel Deerlerin Korunmas in Sava, Uygarlk Dmanlarna Kar Sava, Kesin Zafer Kazanlana Kadar Sava ve Daha yi Bir Dnya in Sava. Wilsonn iyimser vizyonunda, savata zafer kazanmak haklarn evrensel hkimiyetini ortaya karacak, zgr insanlar btn uluslar iin bar ve gvenlii getirecek ve dnya sonunda zgr olacaktr. Bu da yenian balangc olacaktr (Woodrow Wilson, War Message (April 2, 1917) in 65th Congress, <http://wwi.lib.byu.edu/index.php/Wilson's_War _Message_to_Congress>, (12 Mays 2008).

141

ABDnin terre kar ald tutumu; Hal seferi, terre kar sava.310 olarak tanmlamtr. 20 Eyll 2001de Kongrenin ortak oturumundaki; Amerikallar sava zayiatnn ne olduunu bilmektedir, ancak buna huzurlu bir sabahn ilk saatlerinde, ABDnin kalbi olan iki ehir merkezinde gerekletirilen saldrlarla olanna hi ahit olmamtr. Amerikallar beklenmedik saldrlarla daha nce karlamtr, ancak bu saldrlar asla binlerce sivili hedef almamtr.311 szleriyle Bushun, terre kar savan tpk 1917de olduu gibi Amerikallar iin bir emrivaki, bir zorunluluk olduunu vurgulad dnlmektedir. Bush, New Yorkta yapt bir baka konumada ise; Tarihe kar sorumluluumuz imdiden bellidir. Bu saldrlara cevap vermek ve dnyay ktlkten kurtarmak gerekmektedir. Gizli eylem, hilekrlk ve katliamla bize kars sava almtr. Bu millet barsever, fakat kzdrldnda acmaszdr. Sava dierlerinin artlar ve zamanlamas ile balatlmtr. Bizim tercih ettiimiz ekilde ve saatte sona erecektir.312 eklinde hem bir deerlendirme yapm, hem de Amerikan makamlarna yaplmas gerekenleri ieren direktif vermitir. Bu szleriyle Bush, ABDnin dnyay ktlkten kurtarma ve bunu yaparken de her yola bavurma gibi uluslararas toplumu yakndan ilgilendiren boyutta bir sorumluluu stlendiini dnyaya ilan etmitir. Bush, 27 Eyll 2001de yine Kongrede yapt bir konumada, ABDnin bundan sonra izleyecei politikann ana hatlarn aklad grlmektedir: Emrimizdeki tm kaynaklar, her trl istihbarat aracn, her trl hukuki yaptrm, her trl mali etkiyi ve gerekli her trl silah kullanarak kresel terr ebekesini mahkum edeceiz. Terristlerin mali kaynaklarn kurutacaz, birini
310

George W.Bush, Remarks by the President Upon Arrival, September 16, 2001, <http://www.whitehouse.gov/news/releases/2001/09/print/20010916-2.html>,(22 Haziran 2008).
311

George W.Bush, Address to a Joint Session of Congress and the American People, September 20, 2001, <http://www.whitehouse.gov/news/releases/2001/09/print/200109208.html>, (22 Haziran 2008). George Bush, Presidents Remarks To U.S., White House, September 14, 2001, <http://www.whitehouse.gov/ news/releases/2001/09/20010914-2.html>, (5 Nisan 2008).

312

142

dierine dreceiz, onlar bir yerden baka bir yere kaacaklar ve snacaklar yer kalmayncaya kadar takip edeceiz. Terristlere yardm eden veya onlar barndran devletleri takip edeceiz. Dnyann neresinde olursa olsun devletlerin bir karar vermesi gerekir: bizimle misiniz yoksa terristlerle mi? Bugnden itibaren terristleri barndrmaya ve desteklemeye devam eden bir devlet, ABD tarafndan dman bir rejim olarak dikkate alnacaktr. Ulusumuzun unu bilmesi gerekir ki, saldrlardan muaf saylamayz. Fakat terristlere kar Amerikallar korumak iin gerekli savunma nlemlerini alacaz.313 ABD kamuoyunun terr ve terrn beslendii kaynaklara ynelik byk hiddetinin grld bu dnem, Bush ynetiminin zellikle savunma ve gvenlik politikalarna ynelik deiim ve dnmleri tetiklemitir. ABD artk, terre kar sava slogan ile kendi karlaryla atan odaklara ynelmeye, operasyonlarn apn geniletmeye ve maruz kald trajediyi stratejik ve ekonomik kazanmlara evirmeye balamtr. Uygulamaya dnk en somut adm, El-Kaide ve rgtn lideri Usame bin Ladin ile bu rgt lkesinde barndran Afganistandaki Taliban rejimine kar, 11 Eyll olaylarndan 26 gn gibi ok ksa bir sre sonra, koalisyon gleriyle birlikte dzenlenen askeri operasyon olmutur. ABD nclndeki operasyona 40 lke itirak etmi, BM ve NATO gibi uluslararas kurulularn da terrle mcadelede g kullanmna ilikin karar alma mekanizmalarnn sratli alt grlmtr. Bundan sonraki srete de Bakan Bush, deiik platformlarda yapt konumalarda ABDnin vatandalarn, nerede olursa olsun saldrlardan korumak iin terristleri, Amerikan karlarn tehdit etme snrlarna ulamadan tehis ve imha yoluna gideceini sylemitir. Bush bu konuda, gerektiinde tek
313

Kenneth W.Stein, The Bush Doctrin: Selective Engagement in the Middle East, Middle East Review of International Affairs, Vol.6 No.2, June 2002, s.43.

143

bana hareket etmekte tereddt etmeyeceini, meru mdafaa hakkn kullanarak terristlere kar nceden davranp lkeye ve halka zarar vermelerinin nleneceini314 belirtmitir. Terr gibi gnmz tehditlerinin aciliyeti ve muhtemel dmanlarn setikleri silahlarn verecei zararn byklnn, saldrnn balamasn bekleme ve ona gre reaksiyonda bulunma seeneini ortadan kaldrdn315 vurgulayarak, Bush doktrininin (yeni gvenlik stratejisinin) ipularn vermitir. Bakan Bush, 1 Haziran 2002de West Point (Kara Harp Okulu) mezuniyet treninde; ABDnin, Souk Sava boyunca izlenen caydrclk (deterrence) ve evreleme (containment) doktrinleri, baz durumlarda hala uygulanabilir olmalarna karn yeni tehditler karsnda yetersiz kalmtr. Terre kar sava savunmada kalarak kazanlmayacaktr. Sava dmana gtrmeliyiz, planlarn bozmalyz ve daha ortaya kmadan en vahim tehditlerin nlerini kesmeliyiz. ine girdiimiz ada, emniyete giden tek yol eylemin yoludur. Ve bu ulus harekete geecektir.316 szleriyle kendi adyla anlacak yeni gvenlik doktrininin zn aklamtr. Bu konumann satr aralarndan, terrle savan nleyici (preventive) yntemle yaplaca ve bu anlamda uluslararas hukuk ilkelerinin arka planda kalaca da anlalmaktadr. 2. ABDnin 2002 Ulusal Gvenlik Stratejisi (Bush Doktrini) Bush ynetiminin politik dncelerini somutlatran ve Bush Doktrinini tekil eden belge, ABDnin 2002 Ulusal Gvenlik Stratejisi (The National Security Strategy of the United States of America-NSS)dir. Bu belge, 11 Eyll

314

The National Security Strategy of the United <http://www.whitehouse. gov/nsc/nss.pdf>, (02 Ocak 2009).

States

of

America,

s.5-7,

315

George Bush, West Point Remarks, White House, June 1, 2002, <http://whitehouse.gov./news/releases/2002/ 06/20020601-3.html>, (2 Ocak 2009) ve The National Security Strategy of the United States of America, s.1-2, <http://www.whitehouse. gov/nsc/nss.pdf>, (02 Ocak 2009). George Bush, West Point Remarks, White House, June 1, 2002, <http://whitehouse.gov/ news/releases/2002/ 06/20020601-3.html>, (2 Ocak 2009).

316

144

terr saldrlarndan yaklak bir sene sonra, 17 Eyll 2002de imzalanm ve 20 Eyllde kamuoyuna aklanmtr. 33 sayfalk bu belge, giri metnine ilave olarak dokuz blmden olumaktadr.317 Bakan Bushun imzasn tayan belgenin giri blmnde yeni gvenlik stratejisinin amac; Dnyay sadece daha gvenli deil, ayn zamanda daha iyi yapmak ve zgrlkleri destekleyen adil bir bar ortam salamak eklinde ifade edilmitir.318 Bush, belgede yer alan sayfalk deerlendirmede, 20nci yzylda totalitarizm ile zgrlk arasnda yaanan mcadelede zgrln kazandna iaret ederek, 21inci yzyldaki mcadelenin de bu ekilde devam edeceini vurgulamaktadr. Busha gre, uluslararas sistemin istikrar ile insanln gelecei iin 20nci yzylda da galip gelmi olan, temel insan haklar ile ekonomik ve siyasal zgrlklere bal uluslarn zgrlk, demokrasi ve serbest giriimi savunmalar gerekmektedir. Dnyaya zgrlk ve demokrasi gtrme iddiasyla Bushun, Wilsonlama eilimi gsterdiini sylemek yanl olmayacaktr. ABDnin 2002 UGSni tantan kapak yazsnda Bakan Bush, Bush Doktrini olarak bilinen temel unsurlarn altn u ekilde izmitir: Ulusumuzun yzletii en ciddi tehlike radikalizm ve teknolojinin kesimesinde yatmaktadr.

Dmanlarmz aka kitle imha silahlarna ulamaya altklarn beyan etmiler ve kantlarn gsterdii zere bunu azim ve kararllkla yapmaktadrlar. ABD bu abalarn baarya ulamasna izin vermeyecektir. Balistik fzelere ve dier datm aralarna kar savunma ina edeceiz. Dmanlarmz tehlikeli teknolojileri elde etme abalarndan yoksun brakmak ve onlar ele geirmek iin dier devletlerle birlikte alacaz.

317

The National Security Strategy of the United States of America, September 2002, <http://www.whitehouse.gov/ nsc/nss.pdf>, s.3-4, (2 Ocak 2009). Marcus Corbin, Bushun Ulusal Gvenlik Stratejisi, 2023 Dergisi, Kasm 2002, s.10.

318

145

Ayrca meru mdafaa konusunda ABD, bu tehditlere kar onlar tam olarak olumadan nce harekete geecektir. Biz en iyisini umarak Amerikay ve dostlarmz koruyamayz. Bu yzden dmanlarmzn planlarn boa karmak iin en iyi istihbarat ve tedbirli bir ekilde ilerleyerek hazrlkl olmalyz. Tarih yaklaan tehlikeyi grp harekete gemekte baarsz olanlar acmaszca yarglayacaktr. Girdiimiz yenidnyada, bar ve gvenlie giden tek yol, eylem yoludur.319 Bu belgede ABDnin uluslararas stratejisi be ana ilke zerine

oturtulmutur. Bunlar; ABDnin deer ve karlarnn birlikteliini yanstan ak bir Amerikan uluslararascl, dnyann daha gvenli ve gnenli klnmas, siyasal ve ekonomik zgrln desteklenmesi, dier devletlerle bar ilikilerin gelitirilmesi ve insanlk onuruna sayg duyulmas hususlardr.320 UGSde belirtilen bu temel ilke ve amalara ulamak iin ABDnin uygulayaca temel politikalar ise aadaki yedi balk altnda tespit edilmitir;321 - nsanlk onurunun savunucusu olmak, - Kresel terrizmi yenmek iin ittifaklar kurmak ve ABD ve ortaklarna ynelen saldrlar nlemek, - Blgesel atmalarn uzlatrlmasnda dier devletlerle ibirlii yapmak, - Kitle imha silahlarn (KS) bir tehdit unsuru olarak kullananlara kar mcadele etmek,

319

George W. Bush, President Bush Outlines Iraqi Threat, Remarks by the President on Iraq, October 7, 2002, Office of the Press Secretary, <www.whitehouse.gov/news/ releases/2002/10/print/20021007-8.html>, 20 Kasm 2009.

The National Security Strategy of the United States of America, September 2002, <http://www.whitehouse.gov/ nsc/nss.pdf>, s.7-8, (2 Ocak 2009).
321

320

Ibid, s.7-8.

146

- Serbest piyasa ve ticaret araclyla yeni bir kresel ekonomik byme atlm gerekletirmek, - Dier kresel g merkezleriyle ibirliine dayal eylemlerde bulunabilmek iin ortak planlar gelitirmek, etmek. Dokmann nc blmnde, kresel terrizmle sava ve saldrlarn nlenmesi ele alnmtr. Burada ncelikli dman terrizm olarak tanmlanm ve kz ocuklarn okutmayanlar, totaliter rejimler, tehlikeli teknoloji kullananlar, radikal topluluklar ile tm bunlara yardm edip kolaylk salayanlar da dman algsnn kapsamna alnmtr.322 Dolaysyla dmann, tek bir siyasal rejim ya da kiilerden olumad ve belirli bir din veya ideolojiye sahip olmad anlalmaktadr. Bu blmde ayrca, terrizme asla hakl gereke ABDnin ulusal gvenlik kurumlarn dzenleyerek yeniden organize

bulunamayaca ve terristlerin isteklerine boyun eilmeyecei belirtilmektedir. Buna gre ABD, terrle savata aadaki yntemleri uygulayacaktr;323 Terr rgtleri ile yneticilerini bulup ortadan kaldrmak ve rgtlerin

komuta, kontrol ve iletiim yaplanmasn yok etmek, rgtlerin mali kaynaklarn ortadan kaldrmak, Kitle imha silahlarna sahip olan veya bunlara sahip olmaya alan

kresel ltlerdeki terr rgtleriyle savamak, Bir terr tehdidi algland anda onu yok etmek, Terristlere ynelik kar eylemlerde, tek bana da olsa hareket

etmekten kanmamak ve

322 323

Ibid, s.11. Ibid, s.12-13.

147

Dier devletlerin de bu savaa etkin biimde katlmasn salamak.

2002 UGSnde asi devletler, terrizm ve KS arasnda dorudan bir balant kurulmutur. Biz asi devletleri ve onlarn terrist mvekkillerini, onlar ABD ile mttefiklerine kar kitle imha silahlarn kullanmadan ya da silahlar kullanmakla tehdit etmeden nce durdurmalyz.324 ifadesi bu tespiti dorulamaktadr. Belgenin ilerleyen blmleri nleyici askeri eylem ve onun uluslararas hukuk ierisindeki yerinden aka bahsetmi ve bunu ak ekilde hakl sava gelen einin unsurlarna balamtr: Yzyllardr uluslararas hukuk, devletlerin kendilerini yakn saldr tehlikesi karsnda yasal bir ekilde savunmadan nce bir saldrya maruz kalmalar gerekmediini onaylamtr. Hukukular ve uluslararas hukukular sklkla nalmann meruluunu yakn tehdidin varl ile koullandrmlardr. Bizler, yakn tehdit kavramn gnmzn dmanlarnn hedefleri ve yeteneklerine gre uyarlamalyz. Asi devletler ve terristler bize geleneksel yollarla saldrmaya almamaktadr. Onlar bu eit saldrlarn baarszla urayacan bilmektedir. Bunun yerine, terr eylemlerine ve potansiyel olarak kitle imha silahlarnn (kolaylkla gizlenebilen, gizlice nakledilebilen ve uyar olmadan kullanlabilen silahlar) kullanmna gvenmektedirler. ABD uzun sredir ulusal gvenliimize kar var olan tehdide kar koymak iin nalc eylem seeneini sakl tutmaktadr. Tehdit bydke eylemsizlik riski artmaktadr ve dman saldrsnn zaman ve yeri hakknda belirsizlik srse bile, kendimizi savunmak iin nleyici eylemde bulunma ansmz daha da zorlamaktadr. Dmanlarmzn bu tarz dmanca hareketlerinin nne gemek veya onlar nlemek iin ABD, eer gerekirse nalc olarak harekete geecektir.
324

Bush, President Bush Outlines Iraqi Threat, s. 14.

148

Ne ABD ortaya kan tehditlerin nne gemek iin her olayda g kullanacaktr, ne de devletler saldrganlk bahanesi olarak nalc saldry kullanmaldr. Ancak uygarln dmanlarnn aka ve aktif bir ekilde dnyann en ykc teknolojilerinin peinde kotuu bir ada, ABD tehlikeler artarken bo duramaz. Eylemlerimizin amac her zaman iin ABD ve mttefikleri ile dostlarna kar oluan belirli tehditleri ortadan kaldrmak olacaktr. Eylemlerimizin sebepleri ak olacak, g ll olacak ve neden adil olacaktr.325 Belgenin dier blmlerinde ise blgesel atmalarn zmlenmesi iin ibirliine nem verilmesi ve KSe sahip olan veya bu gibi silahlar edinmeye alan rgt ve devletlerle nasl mcadele edilecei ele alnmtr. Kresel iktisadi bymenin nasl balatlaca konusunda Avrupa ve Japonyada gl bir iktisadi bymenin gereklemesinin ABDnin karlarna yarayaca, in ve Rusyann dnya ticaretine entegre edilmesinin nemli olduu vurgulanmtr. ABDnin enerji gvenlii iin enerji kaynaklarnn arz ve mevcut kresel eitliliini, zellikle Bat yarmkre, Afrika, Orta Asya ve Hazar blgesinde gelitirecei not edilmitir.326 Dokmann son iki blmnde, dnyann dier blgelerindeki aktrlerle ibirliinin gelitirilmesi iin ortak gndemler oluturulmas ile ABD ulusal gvenlik kurumlarnn 21inci yzyln olanaklarn deerlendirebilecek ve tehditleri gsleyebilecek ekilde dzenlenmesi konular da kapsanmtr.327 Bu zellikleriyle Bush Doktrini, dnyann hemen hemen her yerini insanlk adna koruma ve zgrletirmeyi hedeflediini ve adeta ABDnin dnya polislii roln stlendiini ilan etmitir. Bush doktrini bu anlamda, sanki dnyay

325 326 327

Bush, President Bush Outlines Iraqi Threat, s. 15-16. Ibid, s.14-35.

Beril Dedeolu,. ABD'nin 21. Yzyl Stratejisi ve Olas Kresel Etkileri, 2023 Dergisi, Kasm 2002, s.30.

149

ynetmek zere iktidara gelmi bir hkmetin programn andrmaktadr. Belgenin, terr yapan ve terristleri barndran odaklar yok etmeye ynelik radikal politikalar ortaya koyduu aktr. Bunun yan sra, tm dnya lkelerini etkileyecek bir tarzda ekonomi, politika, demokratikleme, insan haklar gibi konularn da ele alnmas, Amerikan hegemonyaclnn bir adm daha ilerisine geilerek, mutlak egemenliin dayatlmasnn da iaretleri verilmitir. Lodenius bunu, gelecekte ortaya kmas muhtemel kresel rakibin nne geerek, tek kutuplu zaman, tek kutuplu aa dntrmek328 eklinde yorumlamtr. C. Bush Doktrininde ne kan Hususlar

Bush doktrini olarak tarihe geen ABDnin 2002 UGS belgesi, uluslararas ilikileri hem teorik hem de pratik olarak deitirecek radikal unsurlar iermektedir. Bu anlamda doktrinde; ncelikle geleneksel tehdit merkezli askeri savunma anlayndan, olanak-olaslk odakl bir stratejiye geilmitir. kinci olarak, ABDnin hegemonyadan mutlak kontrole getii bir anlay dile getirilmekte ve ABD ok taraflla kar pozisyon alnmaktadr. Nitekim Uluslararas Ceza Mahkemesinin statsne kar klm ve Kyoto Protokol reddedilmitir. nc olarak da, ABD mutlak dorunun kendisi olduunu kabul ederek, kendi deerlerinin evrensel yaylmn ngrmtr. Bu kapsamda Bush Doktrininde ne kan hususlar aadaki ekilde zetlenebilir; nalc ve nleyici (preemptive/preventive strikes) kuvvet kullanmnn

esas alnmas: nleyici sava, ABD menfaatlerine tehdit oluturduu varsaylan lkeler veya gruplar karsnda bavurulacak meru ve tercih edilen bir sava metodu olarak esas alnmtr. Kendilerini savunmak iin terristlerin

saldrmasn beklemektense, erken davranarak tehdidin nne geilmesi


328

Peter Lodenius, The New World of Bush: The Birth of an Empire, Helsingfors, Tigertext, 2003, s.116.

150

gerektii dncesinden hareketle, ABD d politikasnda her zaman aktif rol alm olan nalma/nleme kavramlarna daha merkezi bir rol yklenmitir. Terrizm ve kitle imha silah retimi arasndaki balant fark edildiinde, tehdit daha kendini gstermeye balamadan nleyici mdahale ile onu kaynanda yok etme ncesi merulatrlmaya allmtr. Kukusuz Bush Doktrininde uluslararas sistemi yakndan ilgilendiren en can alc konu; nalc veya nleyici mdahale kavramlardr. Bu strateji,

ABDnin nleyici mdahale hakk ile dnyann birok yerine, uluslararas toplumu dikkate almadan, kendi bana mdahale edebileceinin ilandr.329 Bu yaklam, aslnda 11 Eyll 2001 ile 17 Eyll 2002 tarihleri arasnda Bakan Bushun yapm olduu aklamalarn somutlam ifadesi330 olup tehdit ve gvenlik kavramlarna yeni bir bak getirmitir. Nkleer silahla ilk taarruzun nnn almas: Doktrin, askeri g

kullanm durumunda nkleer silahla ilk vuruun yaplmasna izin vermi ve bylece savaa yeni eilimler getirmitir. Bylece nkleer silahlar, artk son bavurulacak silahlar olmaktan km, ilk bavurulacaklar arasnda yerini almtr. Nitekim bu yaklam, ABDnin Anti Balistik Fze Antlamasndan ekilmeye ynelik kararlar ile Ulusal Savunma Giriiminin hzlandrlmasyla daha fazla g kazanmtr. Tek taraflln ok taralla tercih edilmesi: Uluslararas ilikilere ya

bizimlesiniz, ya da karmzda gibi tehlikeli bir anlay getirilmi ve tek tarafllk tercih edilerek BMnin rol nemli lde azaltlmtr. ABD ynetiminin istedii yerde ve istedii zamanda hareket etme gcn snrlandran Uluslararas Hukuk, antlama ve ykmllkler gz ard edilerek, ABDnin tek bana

329

Noam Chomsky, Amerikan Mdahalecilii, 6.Bask, Taylan Doan ve Bar Zeren (ev.), stanbul, Aram Yaynlar, 2003, s.18.

Lawrence Freedman, Prevention, Not Preemption, The Washington Quarterly, Spring 2003, s.104.

330

151

hareket etmekten tereddt etmeyecei ortaya konmutur. Hukuk uzman Lee Feinsteinn da belirttii gibi konu kuvvet kullanmna gelince Clinton ynetimi dneminde; Yapabildiimizde dierleriyle, yapmamz gerektiinde tek bana ifadesi geerliyken, Bush ynetiminde; Yapabildiimizde tek bamza, yapmamz gerektiinde dierleriyle331 ilkesi getirilmitir. Kresel egemenliin ngrlmesi: Dost veya dman rakip bir

devletin ortaya kmasn engellemek iin ABDnin herhangi bir lke veya lkeler topluluu karsnda, zellikle askeri alanda stnlnn devamn salamaya ynelik tm tedbirlerin alnaca hedeflenmitir. Bunun iin sahip olunan stn g ve bunu kullanmaya ynelik istein, ABDnin dost ve dmanlarna gzda verecei, bunun da uluslararas arenada nem arzeden hayati konularn ABD lehine zmlenmesini salayaca belirtilmitir. Bu erevede ABD menfaatlerinin dnyann her yerinde, ne pahasna olursa olsun korunmas, muhafaza edilmesi ile ykseltilmesi dikte edilmekte ve bu kresel egemenlikle ilikilendirilmektedir. Bush dnemi politikalarnn oluturulmasnda rol alan Zalmay M. Khalizad bu hususu; Dman bir g ya da koalisyon kritik bir blgede stnlk saladnda, kresel bir rakip ortaya kabilir. Bu nedenle ama dorultusunda kuvvet kullanarak bu ekilde bir gelimenin nne gemek, ABDnin hayati menfaatlerindendir. eklinde ok ak olarak ifade etmitir.332 Evrensel deerlerin yaylmasnn salanmas: zgrlk ve batnn

benimsedii tarzda bir demokrasi anlayn, rejim deiiklii yoluyla getirmek iin dnya apnda bir mcadele gerekli grlmektedir. Byk Ortadou Projesinin, bu dncenin rn olarak uygulamaya konmaya alld aktr.

Stephen Murdoch, Preemptive War: Is It Legal?, <http://www.dcbar.org/for_lawyers/ washington_lawyer/ january_2003/war.cfm>, (15 Ocak 2008).
332

331

Zalmay M Khalilzad, "From Containment to Global Leadership? America and the World after the Cold War," Rand Corp., Washington DC, 1995, p.25

152

zetle Bush Doktrini, iermi olduu yeni yaklamlar ve anlay ile Souk Sava dneminde hkim olan geleneksel politika (caydrma ve evreleme) yerine mdahaleci bir politikay, ok tarafllk yerine tek tarafll ve demokratik normlar yerine emperyal dnce ile kresel apta bir ABD egemenliine doru giden, derin bir hareket felsefesini iermektedir. Hi phe yok ki doktrinin en arpc yn, geleneksel caydrclk ve evreleme politikasnn, kresel terrizm ve kitle imha silahlarnn yaygn olduu 21inci yzyln yeni tehdit ortamnda yetersiz kaldna iaret ederek,333 bu politikalarn yetersizliini gidermek iin Uluslararas Hukukta ihtilafl bir doktrin olan esnek nleyici meru mdafaa (anticipatory self-defense) hakkna dayanm olmasdr. Bu ynyle doktrin, kitle imha silahlar ve terrizmin ortaya kard yeni tehditler karsnda vukuu muhakkak (imminent threat) tehdit kriterinin anlam ifade etmeyeceini iddia ederek, Uluslararas Hukukta kabul gren meru mdafaa hakknn geleneksel gereklilik kriterini esnetmeyi ngrmtr. Doktrinde ayrca, nleyici (preventive) ve nalc (preemptive) vuru terimlerinin birbirinin yerine kullanlmas da dikkat ekicidir. teden beri bu iki terim arasndaki ayrm, olmas muhakkak kavram referans alnarak

yaplmaktadr. Bu erevede preemption; yakn bir tehdidi, inisiyatif alarak nceden yaplacak bir harekaatla ortadan kaldrmay hedeflerken, preventive war; vukuu muhtemel potansiyel bir tehdidi veya riskleri ortadan kaldrmak iin kuvvet kullanmay ifade etmektedir.334 Uluslararas Hukuk alannda alanlarn bir blm preemption seeneini hukuka uygun bulurken, preventive war

333

Hasan Ksebalaban, Yeni Amerikan Gvenlik Doktrini ve Uluslararas likiler, 2023 Dergisi, Kasm 2002, s.34-6.

334

Preemptive strike iin srailin 1967de Arap koalisyonunu yakn bir tehdit olarak deerlendirip taarruzda nalmas, preventive war iin de yine srailin ileride kendisine muhtemel bir tehdit tekil eder dncesiyle Irakn Osirak nkleer reaktrne 1981deki saldrs birer rnek tekil etmektedir.

153

meru

zeminde,

Neocon

dnceye

sahip

olanlar

dnda

kabul

grmemektedir.335 Uluslararas uyumazlklar, diplomatik yollarn tkenmesini beklemeye veya Uluslararas Hukuka ans verilmesine gerek kalmakszn askeri kuvvet kullanarak zlmesini ngren Bush doktrininin yaratt en byk endie, kresel bir gcn Uluslararas Hukuk normlarn yok sayarak, kendi karlar dorultusunda hareket etmesidir. Bu endie, Clinton dnemi Bakan Yardmcs Al Gore tarafndan da; Bakan Bush tehdidin yakn olmamas durumunda dahi n alc mdahalede bulunacamz bildirmektedir. Eer dier lkeler de ayn hakk iddia ederlerse sava hukukunun yerine korku hkm srecektir. Yeni doktrinin aa vurulmayan ksm bu hakkn bizim, sadece bizim olduunu iddia etmemiz gibi grnmektedir.336 eklinde dile getirilmitir. Gerektende, ileride kendisine tehdit oluturacak durumlar olduunu kavrayan veya byle davranmay ulusal karlarna uygun gren bir lkenin, dier bir lke karsnda askeri kuvvet kullanmna bavurmas, uluslararas gvenlii tehlikeye, dnya barn da bunalma srkleyecektir. Doktrinin getirdii esnek nleyici meru mdafaa yaklamnn bir hak olarak alglanmas, uluslararas toplumda tek yanlln yaylmasn ve hukuk d kuvvet kullanmn artrabilecektir. III. ULUSLARARASI LKLER VE ULUSLARARASI HUKUK

KAPSAMINDA BUSH DOKTRNNE YNELK ELETRLER Bush Doktrini, aklanmasyla birlikte hem Amerikan kamuoyu hem de dnya kamuoyunda, gerek gvenlik gerekse politik evreler tarafndan eletiriye uramtr. Eletiriler daha ok doktrinin; ABDye nleyici mdahale
Chris Brown, Self-Defence in an Imperfect World, Ethics and International Affairs, Cilt 17, Say 1, 2003, s. 2.
336 335

Al Gore, Iraq and the War on Terrorism, Address delivered to the Commonwealth Club of San Francisco, September 23, 2002, <http://thruthout-GoreConfronts BushonWarPlans.htm>, (19 Mart 2008).

154

yoluyla kuvvet kullanmay hak olarak tanmas, yani Uluslararas Hukuku gz ard eden bir yaklam iermesi, tek tarafl hareket gibi arlklar iermesi ve II.Dnya sava sonunda uluslararas sistemde oluan uzlaya dayal g dengesini bozmas gibi konular zerinde younlamtr. Doktrine gre nalc veya nleyici sava meru bir strateji olarak kabul edildiinden ABD, ulusal gvenliine ynelik bir tehdit alglad takdirde, tehdit tam manasyla olumadan, nceden davranarak tehdidi bertaraf edebilecektir. Buradaki eletiri konusu, tehdit kavramnn mulkl ve nleyici stratejinin Uluslararas Hukuka uygun olmad zerinedir. Yakn tehdit olarak grlen ve nleyici mdahale yaplacak muhatabn gerekten yakn bir tehdit olup olmad ve buna kimin karar verecei tartma konusudur.337 Oysa Bush Doktrini, bunun da tesine giderek ileride edinecei kabiliyet ile tehdit tekil edecek gelimeleri, yani uzak tehditleri de kapsamna almakta ve mdahaleyi hak olarak grmektedir. Nitekim kitle imha silahlarna sahip olduu

gerekesinden hareketle ABDnin Mart 2003de Iraka ilan ettii sava, bu dnceyi dorulamaktadr. Bush doktrininde esas alnan nalc ve nleyici kuvvet kullanma, Uluslararas Hukuktaki meru mdafaa hakkna dayandrlmaktadr. kinci Blmde etraflca incelendii zere kuvvet kullanmn dzenleyen halihazrdaki tek geerli Uluslararas Hukuk kural, BM sisteminin madde 2/4 ile getirdii kuvvet kullanma yasa ve bunun istisnalarndan biri olan meru mdafaa hakkdr. Bu hak, BM Antlamasnn 51inci madde hkmne gre

kullanlmaktadr. Maddeyi kullanlmas dar iin yorumlayan hedef geleneksel bir yaklama saldrya gre bu hakkn kalmas

devletin

silahl

maruz

gerekmektedir. Ancak maddeyi geni yorumlayanlara gre meru mdafaa


337

Franklin Eric Wester, "Preemption And Just War: Considering The Case Of Iraq", <http://www.army.mil/usawe/ Parameters/04winter/wester.pdf>, (11 Ekim 2008).

155

hakk ayn zamanda, saldrnn henz gereklemedii, fakat gereklemesi ihtimalinin yksek olduu (vukuu muhakkak) durumlarda da kullanlr. Bu gr savunanlara gre madde 51 hkm, nleyici meru mdafaay (anticipatory self-defense) da kapsamaktadr ve bu hukuka uygundur.338 Bakan Bushun 1 Haziran 2002de ABD Kara Harp Okulu West Pointte yapt deerlendirmeye bakldnda, Bush Doktrini madde 51i geni yorumlayanlarn da tesine gemitir. Busha gre; ABD artk gemite olduu gibi tepkisel bir tutuma gvenemez. Muhtemel saldrgan caydrmadaki iktidarszlk, gnmz tehditlerinin aciliyeti ve muhtemel muhasmlarn setikleri silahlarn verecei zararn bykl, dman saldrsnn gereklemesinin beklenmesi seeneini ortadan kaldrmaktadr. Bu anlaya gre Uluslararas Hukuk, teden beri vukuu muhakkak bir tehdide kar nleyici meru mdafaa hakkn tanmaktadr, asl yaplmas gereken ey vukuu muhakkak tehdit kavramn, gnmz tehditlerinin imkn ve amalarn dikkate alarak yeniden yorumlamaktr.339 Grld zere Bush doktrini ile BM sistemi dikkate alnmadan, Caroline olay ile oluan 1840lardaki rf ve adet hukukunda yer alan gereklilik, orantllk ve acillik kriterlerine uygun vukuu muhakkak saldr tanmlamas da alarak daha geni bir meru mdafaa hakk getirilmitir. Bu anlamda Bush ynetimi, kitle imha silahlar ve terrizmin ortaya kard yeni tehditler karsnda vukuu muhakkak tehdit kriterinin bir anlam ifade etmeyeceini iddia ederek, meru mdafaa hakknn, geleneksel gereklilik kriterini esnetmitir.340 Bylece hem rf ve adet hukukunda, hem de BM sisteminde hukuka uygun bulunmayan nleyici (preventive) sava dzeyine ulalmtr. Bu haliyle Bush Doktrini,
338 339

Chris Brown, Self-defence in an Imperfect World, s. 2.

The National Security Strategy of the United States of America, September 2002, <http://www.whitehouse.gov/ nsc/nss.pdf>, s.15, (2 Ocak 2009).
340

Gowers, Andrew Garwood, Pre-Emptive Self-Defence: A Necessary Development or the Road to International Anarchy, Australian Year Book of International Law, Cilt 23, Say 51, 2004, s. 57.

156

Richard Falkun da ifade ettii gibi hukuksal bir doktrin deil, BM Antlamasnn ruhuna aykr siyasal bir doktrindir.341 Bush doktrini, biimsel olarak telaffuz edildiinde en azndan hem uluslararas hukuk, hem de hakl sava gelenei iinde var olan nleyici hareket snrlamalarnn farknda grnmektedir. Aslnda belge, nleyici meru mdafaa hakk ile ilgili yasal snrlandrmalar nemsemezken, bu hakka izin veren geleneksel yasal unsurlara aka deinme konusunda dikkatlidir. Bu itibarla bilimsel literatrde Bush doktrininin, uluslararas hukuk ve hakl sava geleneinin kabullerini zorlayarak uluslararas hukuk ve hakl sava geleneinin snrlarnn dnda kalp kalmad, ya da uluslararas hukuk ve hakl sava geleneinin gereksinimleri ile uyumlu olup olmad tartmaldr. zellikle uluslararas hukuk ve hakl sava geleneinin revizyonu lehinde dnenlere gre gnmz tehditleri ile baa kmak iin yaknln geleneksel kavram yeterli deildir. Kitle imha silahlarnn, balistik fzelerin ve uluslararas terrizmin geliimi ile devletler artk ncekinden ok farkl bir tehdit ortam ile yzlemektedir. Greenwood, yakn bir silahl saldry neyin oluturacan belirlerken Caroline olaynn yaand zamanda bulunmayan iki unsurun gz nnde bulundurulmas gerektiini belirtmektedir. Bunlardan birincisi tehdidin arl ve ykcldr. Eer bir ehre kar saldrda bulunulursa, bir nkleer ya da biyolojik silahn oluturduu tehdit, sadece tfek ile silahlanm insanlar tarafndan yaplan snr tesi basknlarn (Caroline olaynda olduu gibi) tekil ettii tehditten ok daha korkun sonular dourabilecektir. KS ile gerekletirilecek bir saldr karsnda devletin, vatandalarna saldr meydana geldiinde herhangi bir etkin koruma salamasnn mmkn olmad ve devletin, saldr fiilen gerekleene kadar

341

Richard Falk, Why International Law Matters: Pre-Emptive War Flagrantly Contradicts the UNs Legal Framework, Nation, Cilt 276, Say 9, 2003.

157

beklemesi zorunluluunun olduu durumda saldr veya tehdit yakn olarak deerlendirilir.342 kinci unsur ise tehdidin servis yntemidir. Dzenli bir silahl kuvvetin oluturduu tehdit ile kyaslandnda, terristler tarafndan gerekletirilecek bir saldrnn zamann tahmin etmek ok daha zordur. Bu husus, herhangi bir olayda saldrnn ne zaman yakn olarak kabul edilebileceini belirleyecek gerekli faktr olacaktr. Bununla beraber bir saldry yakn olarak nitelendirmek iin gerekli grlen kriterler grmezden gelinemez. Bu konular gz nne alnsa dahi, meru mdafaa hakk sadece bir saldr tehdidi olduuna ilikin yeterli kant bulunduu zaman ortaya kacaktr. Bu da sadece KSna sahip olma deil, ayn zamanda onlar kullanma niyeti ile ilgili kantlara ihtiya duyulaca anlamna gelmektedir.343 nl speklatr George Soros da, doktrinin arlklar ierdiini belirtmitir. Sorosa gre bu durum, 11 Eyll saldrlarnn insanlarn gvenlik algsn parampara etmesinin ve Bush ynetiminin terrist tehdidini abartarak ulusu arkasndan srklemesinin bir sonucudur. Bylece Amerikan demokrasisinin normal ilemesi ile belirli snrlar ierisinde tutulmasnn tesine geilmitir.344 Soros, Bush ynetimini Sosyal Darwinizmin kaba bir biimi ile hareket eden radikallere benzetmitir. Buna gre ynetimin yaklamn; Yaam bir hayatta kalma mcadelesidir ve hayatta kalmak iin byk lde g kullanmak zorundayz. eklinde zetlemi ve aslnda hayatta kalmann, rekabet kadar ibirliine de dayal olduunu belirtmitir.345

Christopher Greenwood, International Law and the Pre-Emptive Use of Force, Afghanistan, Al-Qaida, and Iraq, San Diego International Law Journal, No. 4, 2003, s. 16.
343 344

342

Ibid, s. 17.

George Soros, Amerikan stnl Hayali, Yanl Kullanlan Amerikan Gcnn Dzeltilmesi, Doan Seluk ztrk (ev). stanbul, Truva Yaynlar, 2005. s.4. Ibid, s.13.

345

158

Vassilis Fouskas ise doktrinin, uluslararas sistemde oluan g dengesini tehdit ettii eletirisini getirmitir. Ona gre her ne kadar tek kutupluluk ne ksa da, Souk Sava sonrasnda Avrupadaki byk gler (Almanya, Fransa, ngiltere) ile Dounun gelien gleri (Rusya, in, Hindistan) ve ABD arasnda uzlaya dayal bir g dengesi olumutur. ABDdeki Clinton ynetiminin byle bir uluslararas ortam oluturmada yakalad baary, Clinton sonras iktidara gelen muhafazakr Bush, 11 Eyll sonras uluslararas politikada taknd tavr ve Irak Sava ile bozmutur.346 Bush doktrinin ok byk tepkilere yol aan dier bir unsuru, Amerikan askeri hegemonyasn tehdit edebilecek herhangi bir gcn kmasnn, Amerikan karlarna tehditkr olup olmadna baklmakszn nlenmesidir. UGSde yer alan Kuvvetlerimiz potansiyel dmanlarn ABDnin gcne denk olabilmek ya da onu geebilmek midi tayan askeri yaplanmalarn engelleyecek gte olacaktr. hkm ile herhangi bir lkenin askeri yaplanmas ABD tarafndan potansiyel dman alglamasna girebilecektir. Bu husus ayn zamanda, BM Antlamasnn ruhunda olan iilerine mdahale etmeme ilkesine aykr olarak, ABDnin dier devletlerin iilerine karmas anlaman da gelmektedir. Bilindii zere Clinton dnemi ABDsinde izlenen gvenlik stratejisinin hedefi de ABDnin sper g konumunun muhafaza edilmesiydi. Ancak Clinton ynetimi bu hedefe, jeo-ekonomi stratejisinden hareketle tehdit olarak kresel ekonomik krizleri grmekteydi. Bush doktrini ise asl tehlikeyi, terrizm ve kitle imha silahlarnn yaylmas olarak belirlemi ve kendisinden nceki

Bakanlardan farkl olarak, konuyu uluslararas kurumlar ile silahszlanma anlamalarna brakmaktan yana olmamtr.

Vassilis K. Fouskas, US Macht-politik in Eurasia and the Re-fashioning of the Greater Middle East, War in the Gardens of Babylon: Milde East After the Iraqi War, Blent Aras (ed.), stanbul, TASAM Publications, 2004, s.13.

346

159

Busha gre bu kurum ve anlamalar, terrist glerin karsnda yalnzca aresiz deil, ayn zamanda ABDnin iini etkili bir ekilde grmesine de engel olduklar iin gereksiz ve tehlikelidirler. Bu anlamda Bush ynetiminin uluslararas toplum ve okuluslu rgtlerle ortak hareket edilmesi

(multilateralism) prensibinden uzak, tek bana hareket etmeye (unileteralism) dayal bir d politika izlemesi de eletiri konusu olmutur. Henry Kissenger da doktrinin uluslararas sisteme getirdii tehdide dikkat ekmi ve nleyici mdahale politikasn, Westphaliadan bu yana sre gelen uluslararas dzenin tm kurallarn hie sayan devrimci bir yaklam olarak nitelemitir.347 Nitekim uyumazlk veya sorunlarn diplomatik yollarn

tkenmesini beklemeye veya uluslararas hukuka ans verilmeden askeri kuvvet kullanarak zlmesini ngren, Feinsteinn ok veciz zetledii yapabildiimizde tek bamza, yapmamz gerektiinde dierleriyle yaklam, uluslararas toplumun tepkisini ekmitir. Devletlerin istedii ekilde hareket etme gcn snrlandran Uluslararas Hukuk, antlama ve ykmllklerin gz ard edilerek, tek bana hareket etme dncesi kaosun habercisi olarak yorumlanmtr. William Galston bunu, Yeni gvenlik stratejisi Amerikann elli yldr ina etmeye alt uluslararas kurumlar, hukuk ve normlar dzeninin sona erdiine iaret etmektedir.348 eklinde deerlendirmitir. ABDnin dnya ilikilerindeki yeni rolnn oluturaca sonular hakknda uyarlarda bulunan John Ikenberry de; Amerikann olumaya balayan neoemperyal stratejisi, uluslararas toplumun yapsnn ve politik ortaklklarn yrtlmas tehlikesinin habercisidir. Bu tehlike dolu bir yaklamdr ve baarsz

347

Ergin Yldzolu, ABD Sanda Irak Tartmalar Yol Ayrm: Hegemonya - mparatorluk", Stratejik Analiz, Say 30, Ekim 2002, s.19.

348

William A. Galston, Why a First Strike Will Surely Backfire, The Washington Post, 16 Haziran 2002.

160

olmaya mahkmdur. Sadece politik olarak istikrarsz olmakla kalmayp ayn zamanda diplomatik olarak zarar vericidir. Eer tarih bir yol gsterici ise bu strateji dmanlklar ve mukavemetleri tetikleyecek ve bu sayede Amerikay blnm ve daha dmanca bir dnya ierisinde brakacaktr.349 eklinde benzer bir eletiri getirmitir. Bush doktrininin eletirisi bakmndan doktrinin ierisinde yer alan kavramlar da dikkat ekicidir. Bu anlamda doktrin, nleyici yntemle baa klabilecek en az belirli tehdit trne hitap etmektedir: terrizm, KS ve asi devletler. Doktrine gre gerek tehdit, nn birleip birlikte hareket etme potansiyelidir. Tpk meru mdafaa ve yaknlk kavramlarnda olduu gibi terrizm kavramnn da gvenilir bir tanmn saptamakta sorunlar

bulunmaktadr. Higginse gre terrizm herhangi bir yasal anlam bulunmayan bir kavramdr. Sadece devletler tarafndan ya da bireyler tarafndan yaplan, kullanlan metotlar kanunsuz olsa da yaygn bir ekilde onaylanmayan faaliyetleri st kapal bir ekilde sylemenin pratik bir yoludur.350 Bununla birlikte Greenwood, son yllarda BM Gvenlik Konseyinin devlet destekli olsun veya olmasn uluslararas terrizm eylemlerini bara kar ve BM Antlamasnn 7nci Blmnde belirtilen amalara tehdit olarak grmekte tereddt etmediini, bu erevede Konseyin uluslararas terrizmi mahkm edecek bir dizi karar benimsediini belirtmektedir.351 BMnin bu tutumu, bir terrist saldrya kar kuvvet kullanmna fiilen bavurulabilecei eklinde yorumlanmaktadr.

John Ikenberry, America's Imperial Ambition, Foreign Affairs, Vol 81, Nu.5, Eyll-Ekim 2002, s.59.
350

349

Gilbert Guillaume, Terrorism and International Law, International and Comparative Law Quarterly, Vol 53, No. 3, July 2004, s. 541. Greenwood, International Law and the Pre-Emptive Use of Force, Afghanistan, Al-Qaida, and Iraq, s. 19-20.

351

161

Bu noktada devletler, terrist gruplara kar nleyici eylemde bulunabilir mi? Bush doktrini gelecekte meydana gelebilecek terrist saldrlarn nne gemek iin nalc ekilde harekete geeceklerini iddia etmektedir. Biggio ise terristlere kar nleyici hareketlerin ancak terristler silahlanmaya

baladnda gerekleebileceini iddia etmektedir. Silahlanmak iin devletlerin yasal sebepleri varken, terristler ayn hakka sahip deildir. Biggioya gre; terrist organizasyonlarn ykc silahlar edindii gerei, onlar bir hedef belirlemeden nce, onlara kar saldrmak iin yeterli sebep olmaldr. Terristler tarafndan silahlara sahip olmak iin yaplan basit bir giriim bile ilk izlenimde onlarn dmanca amalarnn belirtisi olmal, iddetle ve sratle karlk verilmelidir. nalc meru mdafaa hakkna izin verilmesi, terristlere yaptklarndan ya da niyetlendikleri eylemlerden dolay sulu tutulacaklar mesajn gnderecektir.352 Biggionun bu gr olduka ar bir durutur. Ancak terrist gruplarn silahlanmaya getirmektedir. balamas Endieler doal olarak bir dizi endieyi bir hedef beraberinde belirleyip

sadece

terristlerin

belirlemedikleri deil, ayn zamanda hangi devletin nleyici harekette bulunmas gerektiinin belirsiz olmasdr. Yine, saldrnn yakn olduunu belirlemek iin belirli bilgiler toplanana kadar, terrist grubun sebebiyet verdii tehdidin her zaman grnd kadar gerek olmama ihtimali bulunmaktadr. Geleneksel tehditlerde olduu gibi kuvvet kullanmna son are olarak bavurulmaldr. Ancak Bush doktrininin hangi gr savunduu tamamen ak deildir. Terrist gruplara kar orantl g kullanma konusunda ise Bonafede farkl yol nermektedir: Ksasa Ksas, Kmlatif Orant ve

352

Frank A. Biggio, Neutralizing the Threat: Reconsidering Existing Doctrines in the Emerging War on Terrorism, Case Western Reserve Journal of International Law, Vol.34, No. 1, Fall 2002, s. 35-36.

162

Gze Di ya da Caydrc Oran yaklam.353 lk yaklam uluslararas hukuk ve hakl sava gelenei bakmndan en uyumlu olan grnrken, Bush doktrini son yaklam zerine kurulmu gibi grnmektedir. Baka bir deyile, Bush doktrini muhataplarna daha net bir mesaj verebilmek iin yani gelecek saldrlar caydrmak iin orantl gcn gelitirilmi halini uygulamay tercih etmitir. Ancak bu yaklam, hem uluslararas hukuk hem de hakl sava geleneinde bulunan geleneksel orantl kuvvet kullanm kavramndan en uzak olandr. Bush doktrininde kapsanan dier gncel tehditler, yani kitle imha silahlar ile asi devletler doktrine gre yakinen balantldr. Terrizmden farkl olarak, KSnn yaylmas ile mcadele edebilmek iin kurulmu yasal sistemler bulunmaktadr. Bununla beraber, Osirak rneinde olduu zere, birok devlet ve bilim insan bu sistemin kitle imha silahlarnn tehlikeli aktrler ile rejimlere yaylmasn engellemek iin etkin olmadn iddia etmektedir. Newcomba gre Nkleer Silahlarn Yaylmasn nleme Antlamas (Non-Proliferation Treaty) iki belirgin husus yznden zarar grmtr. Birincisi; antlama, nkleer silaha sahip tm devletler tarafndan onaylanmamtr. Bu ise nkleer silaha sahip olmayan ve antlamada imzas bulunmayan devletlerin, paralanabilir nkleer materyaller ile teknolojilerden yararlanabilmesi iin kaynak tekil etmitir. kincisi; antlama, koruyucu szlemeleri zorla uygulayabilmesi iin mekanizmalar salamamtr. Koruyucu szlemeler ile uyum, imzac devletlerin iyi niyetine bal olmu ve uyumsuz davrananlara verilebilecek cezalar, diplomatik manevralar ve ittifaklarla snrl kalmtr.354

353

Michael C. Bonafede, Here, There, and Everywhere: Assessing the Proportionality Doctrine and U.S. Uses of Force in Response to Terrorism After the September 11 Attacks, Cornell Law Review, Vol. 88, 2002, s. 183.

Mark E. Newcomb, Non-Proliferation, Self-Defense, and the Korean Crisis, Vanderbilt Journal of Transnational Law, Vol. 27, October 1994, s. 608-609.

354

163

Ancak

Bush

ynetimine

gre

Yaylmay

nleme

Antlamasnn

sorunlarndan biri, onun ilikileri karlkl gvene dayal devletler arasnda etkili olmasdr. Antlama, ykmllklerinde hileye bavuran asi devletler,

karaborsadan bomba satn almaya alan terristler ya da en yksek teklifi verene nkleer srlar satan kanun kaa bilim insanlar ile baa kmak iin yeterince donanma sahip deildir. Bu balamda, bahse konu devletlerin kesin olarak tehdit oluturduu ya da en azndan bir tehdit oluturduunun varsayld durumlarda Yaylmay nleme Antlamas ie yaramamaktadr. Tpk terrizm gibi asi devlet kavramnn tanm zerinde de uzlama salanm deildir. Litwaka gre asi devlet kavram Souk Savan sona ermesinden sonra popler olan ve uluslararas hukuk ierisinde yeri olmayan bir Amerikan politik terimidir.355 Bu anlamda asi devletler, uluslararas sistemin en nemli kurallar ve uygulamalarn kabul etmemekte ve onlara bal kalmay reddetmektedir. Hangi devletlerin asi olarak adlandrlaca ve kimin bu saptamay yapaca ise grecelidir. Bu yzden herhangi bir devletin asi olup olmad devletlerin bakna gre deiirken, tehdit oluturup oluturmadn kantlamak da zor hale gelmektedir. Kitle imha silahlarnn yaps ve asi devletlerin bu silahlar edinme olasl, ok sayda uzmann meru mdafaa amacyla g kullanlmas iin salanmas gereken ltlerin yeniden deerlendirilmesini istemesine neden olmutur. Bu tr tehditlere mdahalede genel gr birlii yaknlk unsuruna dayanmaktadr. Zaman unsuru bir miktar deiime urarken, nleyici hareketin savunulmas iin hem kabiliyet hem de niyet ile ilgili bilginin bulunmas gerekli grlmektedir. Bununla birlikte, bu ltlerle ilgili olarak bir standardizasyonun olmad da aktr.

355

Robert S. Litwak, Rogue States and U.S. Foreign Policy: Containment After the Cold War, Baltimore, The Johns Hopkins University Press, 2000, s. 3.

164

Grld zere Bush Doktrinine ynelik eletirilerin znde, uluslararas dzeni yakndan etkileyen nleyici ve nalc hareket yaklamnn ilke olarak kabul edilmesi bulunmaktadr. nleyici ve nalc hareketlerin icrasnda, tehdidin etkisiz hale getirilmesi iin doal olarak askeri g kullanlmaktadr. Bu nedenle takip eden blmde nleyici sava dncesinin arka plan ele alnarak, konuya gnmzdeki bak tespit edilmeye allacaktr.

165

DRDNC BLM NLEYC SAVA DNCES VE NLEYC ASKER FAALYETLER I. NLEYC SAVA (PREVENTIVE WAR) NEDR? Literterde nleyici hareket, nleyici saldr ve nleyici mdahale olarak da kullanlan nleyici sava terimi, bir saldry engellemek iin baka bir saldr nerdii iin ilk bakta ksr bir ifade gibi grnmektedir. Ancak u bir gerek ki, nleyici sava devlet adamlarnn kendi lkelerinin ulusal karlarn korumak ve uluslararas toplumda g kaybn nlemek veya geciktirmek iin stlendikleri, ngrye dayal bir giriimdir.356 Liderler bazen baar ihtimalinin dk olduunu bile bile, gelecekte zafer olaslnn daha dk olaca ngrsyle, nleyici sava seeneine bavurmay gze alrlar. Nitekim nleyici sava tasarlayan devlet adamlar, durum bize kar dnyor, avantajlarmz elden gidiyor, zaman aleyhimize iliyor, rakibimizi keye sktrmalyz ve Anadoluda ska sylendii gibi ylann ban bymeden ezmeliyiz, vb. bir drt ile hareket ederler. Bu anlamda nleyici saldr gds, ou zaman orta veya uzun vadede gelierek tehdit tekil edecek bir durumu ortadan kaldrarak, gvenlii temin etme dncesine dayanr. Bunun yan sra, giderek g kaybeden bir devletin, nleyici hareket ile muhasmn alt edebilecei ngrs de bir baka itici faktr olarak grlmektedir. Bu noktada karar vericileri daha ok, ulusal glerinin zayflamas ve ulusal karlar ile gvenliklerini salama endiesinin

ynlendirdii aktr. lkelerinin milli gc konusunda iyimser olmayan liderler nleyici sava, mevcut ulusal karlarn belirli bir seviyede muhafaza etmek iin bir savunma

Jack S. Levy, Research Note: Declining Power and the Preventive Motivation for War, World Politics, Vol. 40, No.1, October 1987, s. 82-86.

356

166

manevras olarak grmektedir.357 Bu erevede nleme gds, g dengesinde negatif bir deiim meydana gelmeden nce, liderleri mevcut g ile sorunlara olabilecek en iyi zm getirme ynnde cesaretlendirmektedir. rnein, I. Dnya Savandan nce Almanlarn savaa ilikin sezgileri Rusya zerinde younlamt. Rus sanayi ve nfusunda yaanan art sebebiyle, Rusyann eninde sonunda savala ya da savasz bir biimde Almanyay igal edeceini deerlendirmilerdi. Hatta Rus demiryolu inaat ve askeri reform programlar, Alman askeri yetkililerini, Almanyann 1917den nce Rusya ile savaa girmesi gerektii sonucuna gtrmtr. Alman liderlerin, mevcut veya yakn emarelere bakmakszn, giderek g kaybedeceklerine ilikin

karamsarlklar uzun vadeli sava planlamalarnda nemli bir rol oynamtr. Grld zere nleyici sava dncesi, bir devletin uluslararas sistemde greceli g kayb algs ile de olumaktadr. Baka bir deyile, muhasmndan ok gl olan, ancak avantaj kaybetmeye balad kaygs oluan bir devlet, nleyici sava iin bask hissetmeye balamaktadr. Ayn durumla, dmanndan daha zayf ve g kaybetmeye devam eden bir devlet de kar karyadr. rnein 1980de, Irakn rana saldr karar temel olarak nleyici sava dinamikleriyle ekillenmitir.358 Saddam Hseyinin ran-Irak savan balatma karar, Irakn genel olarak askeri kapasitesi rannkine oranla daha az olmasna ramen, Irak kapasitesinin zirvesine ulam ve bundan sonraki aamada g mukayesesi ran lehine daha da fazla geliebilecektir ngrsne dayanmtr.
357

Robert Gilpin, War and Change in World Politics, Cambridge, Cambridge University Pres, 1981, s.77. Nitekim ran, 1979 devriminden dolay askeri olarak zayflam, bu arada Irak yeni silah almlaryla belirli lde gcn artrmtr. Bu nedenle Saddam, rann silahl kuvvetlerini toparlayp Iraka kar harekete geirmeden nce rana saldrmak istemitir. randan daha az nfusa, daha az eitimli insan gcne ve daha az gayri safi milli hslaya sahip olan Irak, devrim nedeniyle rann yaad gei srecindeki danklktan, nleyici saldr adna tahrik olmutur. Yani Irak, g dengesi aleyhine dnmeden nce ran tehlikesini bertaraf etmek istemitir. ran-Irak Savanda Irakn nleyici sava gdleri hakknda daha geni bilgi iin bkz. Ephraim Karsh, The Iran-Iraq War: A Military Analysis, Adelphy Paper, No.220, Spring 1987, s.58.

358

167

Uluslararas Hukuktaki yeri 1950lerde tartlmaya balanan nleyici sava stratejisi,359 Bush doktrininin zn tekil etmitir. Bu nedenle, bahse konu doktrin erevesinde kuvvet kullanmnn daha iyi kavranmas iin tarihsel sre ierisinde nleyici savaa ilikin grler ile konu zerinde alma yapan analistlerin dnceleri gzden geirilecektir. A. nleyici Sava Dncesinin Geliimi

Yazl kaynaklarda grlen ilk nleyici sava rnei, Thucydidesin Pelopones Sava adl eserinde tanmlanmtr. Thucydides, savan temel nedenini, Atina askeri gcnn ykselii ve bunun Sparta zerinde oluturduu korku olarak aklamtr. Thucydidese gre Atina askeri g bakmndan zirveye ulam ve Spartann mttefiklerini taciz etmeye balamtr. Gelinen bu nokta, Sparta iin artk tahamml snrdr ve btn enerjisini toplayp saldrmak ve tm Atina glerini tahrip etmek amacyla karar verdii andr.360 Burada, Atinann gcne kar Spartann saldrya urama konusundaki farkndal nleyici savan kayna olmutur. nleyici sava savunan Ciceroya gre her ktlk doduunda kolaylkla bastrlabilir, bir kural keskinletike yerleir.361 16nc yzyl hukukularndan Alberico Gentili de benzer ekildeki; nsanlar zaten fazlasyla g sahibiyken, daha da fazla g sahibi olmamalarnn engellenmesi, daha sonra are aramak zorunda kalmaktan daha iyidir.362 szleriyle nleyici savan gereklilii ve nemini vurgulamtr.

359

Harry S. Laver, Preemption and the Evolution of Americas Strategic Defense, Parameters, Vol. 35, No. 2, Summer 2005, s.112. Thucydides, History of Peloponnesian War, trans. Rex Warner, New York, Penguin Boks, 1972, <http://www. pdfqueen.com/pdf/pe/peloponnesian-war/>, (10 Haziran 2008), s.103.

360

David Rodin, The Ethics of Preventive War, <http://www.allacademic.com/meta/p99055 _index.html>, (22 Haziran 2009), s.8. Richard Tuck, The Rights of War and Peace: Political Thought and the International Order From Grotius to Kant, Oxford, Oxford University Pres, 1999, p.18.
362

361

168

Thucydidesin, savan tetikleyicisi olarak grd saldrya maruz kalmaya dayal aklama, aslnda g dengelerindeki deiim ve uluslararas sistemde sava konusundaki sebep-sonu ilikisine k tutmaktadr. G dengesindeki uzun sreli deiimler, uluslararas sistemde savan temel nedeni olarak grlen devletlerarasnda inili-kl g kaymalarna sebep olmaktadr. Nitekim Hans Morgenthau g dengesindeki bu deiimlerde, gc azalan devletlerin sava balattn savunur. Morgenthauya gre nleyici sava, her ne kadar diplomatik evrelerde ve demokratik kamuoyunda nefretle karlansa da, gerekte, g dengelerinin doal bir getirisidir.363 nleyici sava iddias iin k noktas olarak gler dengesi kavramn ne sren Edmond Burkee gre Avrupadaki belli bal lkeler arasnda salanacak gler dengesi, tek bir lkenin hakimiyeti elinde bulundurmasn engelleyerek Avrupann zgrln korumaktadr. Ayrca denge henz bozulmadan erken savaa girmenin bedeli, tehdidin yaknlamasn

beklemekten daha dktr.364 II. Dnya Sava sonrasnda nleyici sava terimi, sadece ok yakn bir tehdit ortaya ktktan sonra yaplan askeri eylem olarak grlmtr. Bununla beraber 1950lerde Bernard Brodie nleyici sava; bir lkenin baka bir lkeye kar kkrtlmam, zel bir saldr beklenmeden, ya da hedef lkenin ak bir eylemi olmadan tasarlayarak yapt saldr olarak tanmlamtr.365 Brodienin tanmnda tehdidin zamanlamas dikkate alnmam, devletin eylemi yapma iradesi ne kmtr. Burada ilgin olan nokta, Brodienin nleyici sava konusuna yaklam ile Bush doktrinindeki nleyici sava anlaynn ayn oluudur.

363 364

Morgenthau, 1978, s.216.

David Luban, Preventive War, Philosophy and Public Affairs, Vol. 32, No. 3, 2004, s. 223. David Rodin, The Ethics of Preventive War, s. 224.

365

169

ABDde nleyici sava ihtimalinin tartmaya almas 1940l yllarn sonuna denk gelmitir. Ancak bu dnce o dnem pek ilgi grmemi, hatta kar tutuma maruz kalmtr. Bu erevede George Kenan, 1949da yazd bir makalede nleyici sava politikasna ilikin grlerini; Demokratik bir toplum nleyici sava planlayamaz. Demokratik lkeler iin de bilerek savaa gitmek mmkn olsa da, ben bunun doru cevap olup olmadn sorgularm. Bizler sava harici tedbirlerin neler baarabilecei konusunda, hedeflerimizi

aklamakla ykmlyz.366 eklinde belirterek, uluslararas toplumun sava d zmlere ynelmesi gerektii zerinde durmutur. Truman ynetimi de benzer grten hareketle 1968de yaymlanan Ulusal Gvenlik Stratejisi belgesine, gereklemek zere olan bir taarruz ya da kar saldr hazrl olmad srece ABDnin ilk saldran olmayaca hkmn koymutur. Baka bir deyile Truman ynetimi, nleyici sava uygun bulmamakta, ancak nalc saldry uygulanabilir bir seenek olarak kabul etmitir. Bu husus, anlan belgede yer alan; Modern silahlarla ilk darbeyi vurmann askeri avantajlar olduka nemli hale gelmektedir. Bu nedenle saldrya urama durumunda tm gcmzle taarruz etmek ve hatta mmknse bir Sovyet darbesi gereklemeden nce reaksiyon gstermek iin alarmda olmamz gerektirmektedir.367 ifadesi ile aka belirtmitir. Bununla beraber Souk Savan getirdii sorunlar, ABD bakan Eisenhower nleyici sava dncesine itmitir. Sovyetlerin artan savunma harcamalar ve nkleer kapasitesinden endie duyan Eisenhower, Dileri Bakan Foster Dullesa; Ynetim gerekli durumlarda, gelecek nesillerin, bizim tayin edebileceimiz en uygun zamanda sava balatmann bizim grevimiz olup olmadn sorgulamalarna meydan verilmemesini dnmek zorundadr.
366

George F. Kennan, Lecture to Foreign Service Institute, John L.Gaddis, Strategies of Containment, New York, 2005, s. 49.

367

NSC-68, Section IX.C., <http://www.mtholyoke.edu/acad/intrel/nsc-68/nsc68-3.htm, (10 Aralk 2009).

170

talimatn vermitir. Dnemin ABD Kara Kuvvetleri Komutan Matthew Ridgway ise Bakann aksine nleyici tedbir olarak yaplan savaa kar km ve bu yaklamn ABDnin kuruluu ile ilgili btn deerlere ters, Amerikan halknn ounluu iin nefret uyandrc olduunu sylemitir. Birka ay sonra da Eisenhower, en azndan kamuoyu nnde nleyici tedbir olarak yaplan sava, bana gre bugn iin olanakszdr diyerek, nleyici sava stratejisini reddetmitir.368 Brodie, 1959da yaymlad Fze anda Strateji adl eserinde, nleyici sava zerine yaplan tartmalar zetlemi ve bugn de geerli olabilecek nokta tespit etmitir.369 Bunlardan birincisi; lkelerin taarruzi askeri

kapasitelerinin, artk etkili bir savunma salayamadnn farkna varlmasdr. Nitekim ne konvansiyonel, ne de nkleer silahlar ykc bir saldry tamamen durdurabilecektir. kinci husus; bu tarz bir saldrnn yarataca hasar tahamml snrlarn aacaktr. nc husus da; bu durumu iyiletirebilecek teknolojik bir gelimeye ilikin herhangi bir emare bulunmamaktadr. Tm bunlar, nleyici sava ilgi ekici hale getiren bir dnce sistematiinin olumasna sebebiyet vermitir. Gemite nleyici savatan yana olanlar, savan kanlmaz olduu ve istihbaratn uygun hedefler tespit edebilecei varsaymlarndan hareketle, nleyici saldrnn nemli avantajlar salayacan savunmutur. Bu avantajlar; eylemin kesin sonular retecei ve dmann kar reaksiyonunun etkilerini tamamen yok etmese de en azndan azaltacadr. Dier taraftan bu yaklama kar olanlar nleyici savan, ne olabilir temeline dayal, daha ciddi bir sava balatacana dikkat ekmitir. Bismarck da; Ben, hibir zaman majestelerine,

368

David Alan Rosenberg, The Origins of Overkill: Nuclear Weapons and American Strategy, 1945-1960, International Security, Vol. 7, Spring 1983, s. 33.

Bernard Brodie, Strategy in the Missile Age, Princeton, Princeton University Press, 1959, <http://www.rand. org/pubs/commercial_books/2007/RAND_CB137-1.pdf>, (26 Ekim 2009), p.392.

369

171

rakibimizin yakn gelecekte dmanla balayaca tahminine dayanarak derhal sava amas gerektiini tavsiye edemem ifadesiyle, varsaymlara dayal olarak askeri gcn kullanlmasn kayg verici bulmutur.370 B. Gnmzde nleyici Sava Yaklam

ABDde 1950lerde formlze edilen nleyici sava stratejisi, kamuoyunda azda olsa tartma yaratm ve politik evrelerde pek ilgi grmedii iin adeta rafa kaldrlmtr. Ancak 2002nin ABDsine gelindiinde, bu kez ayn strateji, zerinde ok da dnlmeden kabul edilerek Bush doktrinine esas tekil etmitir. Bylece Eyll 2002den itibaren savunma stratejist ve teorisyenleri iin terrizmle mcadelede nleyici savan yetersizlikleri ve erdemlerini

deerlendirme sreci balamtr. Bu noktada dikkati eken nemli bir husus, ABDde nleyici ve nalc sava arasnda 1950lerde yaplan ayrmn, gnmz tartmalarnda

grlmemesidir. ki yaklamdan, nalc sava bir dereceye kadar kabul grebilir ve daha anlaml sonulara sahipken, nleyici sava, dierinin yerine yanl olarak kullanlmaktadr. Bu tr kullanmn, ABDnin 2002-UGS belgesine de yansd grlmektedir. nleyici savan meruluu sorusuna, tehdidin yaknl ile yant getirilmeye allmaktadr. Anthony C. Arend, nleyici anlamda yaplan nalc sava, Uluslararas Hukuk asndan yasal grmektedir. Arende gre rf ve adet hukuku, bir lkenin meru mdafaa amacyla nalc eylemde bulunma hakknn olduunu kabul etmektedir. Ancak bunun iin gereklilik, yani baka bir devletten kaynaklanan tehdidin yakn olmas ve orantllk, yani ar g

370

Laver, Preemption and the Evolution of Americas Strategic Defense, s.114.

172

kullanmndan kanlmasn gerektiren eylemin tehdidi bertaraf etmeye yetecek kadar olmas artlar yerine getirilmelidir.371 nleyici sava stratejisine dayanan Bush doktrini, 11 Eyll sonras dnyada yakn tehdit kavramnn yeniden yorumlanmas gerektiini iddia etmektedir. Bush ynetimine gre kitle imha silahlarnn yaylmas ve terristlerin bu tr silahlarla mevcut veya potansiyel balar, Uluslararas Hukukun meru mdafaadaki geleneksel gereklilik, bir baka deyile yakn tehlike anlayn eskitmitir. Bu anlamda Bush doktrini, yakn tehdit kavramnn yeniden yorumlanmasn, uluslararas topluma st kapal ekilde sunmutur. Buna karn Uluslararas Hukuk bir deiim gstermemitir. Eer Uluslararas Hukuk, Bush doktrinindeki yakn tehlike ifadesini kabul ederse, nleyici sava Arendin belirttii zere, politik olarak akllca olmasa da, yasal olabilecektir.372 Bu durumda devletlerin gvenliine tehdit tekil eden yakn tehlikenin ve nleyici savan ABD tarafndan ortaya konan dzenlenmi yeni ekli, Uluslararas Hukuk ile nasl uyumlu hale gelecektir? Terr rgtlerinin binlerce insann hayatn tehdit eder hale geldii ve sistemde ana aktr gibi sarsc etkiler yaratt gnmzdeki fiili durumuna, ne Uluslararas Hukuk, ne de BM Antlamas etkili ekilde hitap edebilmektedir. Bu nedenle Terence Taylor, 11 Eyll sonras dnyada yakn tehdidi tanmlamak iin kriterden oluan bir lt nermitir. Buna gre; - Birinci kriter; tehdidin arl belirgin olmal. rnein kitle imha silahlarnn varl gibi. - kinci husus; saldr yntemi dikkate alnmal. Ancak terrizmin gizlilik ve srpriz basknlara dayanmas, genellikle erken uyar ihtimalini ortadan

Anthony Clark Arend, International Law and the Preemptive Use of Military Force, The Washington Quarterly, Vol.26, No.2, Spring 2003, s.89.
372

371

Arend, International Law and the Preemptive Use of Military Force, s.90.

173

kaldrmaktadr. Bu sebeple Taylor, genel bir tehdidin bile Uluslararas Hukukta yakn tehdit olarak nitelendirilebilecei tartlabilir demektedir. - nc kriter ise potansiyel saldrganlar tarafndan deklare edilen niyetler. Taylora gre bunun en bariz rnei El Kaide terr rgtnn ABDye kar daha byk saldrlar dzenleyecei aklamalardr. Taylora gre bu ltlere uyan yaplanmalar yakn tehdit olarak nitelenir ve uygun zaman ortaya ktnda nleyici askeri harekt ile bertaraf edilmeyi gerektirir.373 Ancak Taylorn belirledii bu kriterlerin, Uluslararas Hukuk karsnda geerlilii belirsizdir. Aslnda uluslararas toplumun, terrn younlat bir ortamda yakn tehdit kavramnn net ve kabul edilir bir tanmlamasn yapana kadar, durumun bu ekilde kalaca aktr. Bush ynetiminin bakna gre Uluslararas Hukukun getirdii tanm ve yorumlar, kitle imha silahlar, terristler ve muhtemelen ikisinin karm ile bezenmi bir dnyada nleyici stratejileri uygulama konusunda sorun tekil etmektedir. Bu nedenle Jason Ellis, kitle imha silahlarnn yaylmasna kar nleyici harektn geni kapsaml bir stratejinin paras olarak kalmas gerektiine dair yeni bir bak as nermektedir. Ellise gre balistik fzeler de dahil, kitle imha silahlarnn yaylmasn nleme abalar baarsz olmutur. Byk tehditlerin gelimesi ve yaylmasn nlemek iin saldrgan olmalyz diyerek harekete geen Bush ynetiminin, KS-terrizm bana kar benimsedii proaktif tutum yerinde olmutur.374 Lee Feinstein ve Anne-Marie Slaughter ok daha iddial davranarak, KSnn yaylmasn nlemede zamann getiini ve nleyici sava stratejisinin yeteri kadar ileri gitmediini belirtmilerdir. Feinstein ve Slaughter, insan

373

Terence Taylor, The End of Imminence?, The Washington Quarterly, Vol.27, No.4, Autumn 2004, s.66-67. Jason D. Ellis, The Best Defense: Counterproliferation and U.S. National Security, The Washington Quarterly, Vol.26, No.2, Spring 2003, s.117.

374

174

haklar ve yaamnn gerekiyorsa dorudan mdahale ile korunmasnn dnyann sorumluluu olduunu ifade eden BMnin koruma sorumluluu prensibinden hareketle, sisteme entegre sorunu yaayan devletlerin kitle imha silahlarna sahip olmasn nlemek iin paralel ortaklaa nleme nerisinde bulunmutur. Onlara gre 11 Eyll sonras ortamda lkeler, kitle imha silahlar tehditine kar aktif olarak hareket etmelidir. Bununla beraber Feinstein ve Slaughter iin gsterilecek gayretin ou, ekonomik ve diplomatik giriimler ile meyyide ve ambargo benzeri askeri olmayan eylemleri iermelidir. Bu nlemler tamamen yetersiz kaldnda ise tek tarafl olarak ya da koalisyonlarla askeri zmler dnlmelidir.375 Ancak tpk Ellis gibi Feinstein ve Slaughter da askeri seenein ne zaman uygulanacana kimin karar verecei sorusunu cevapsz brakmtr. Bu konuda farkl bir gr ileri sren Gu Guoliang ise pratikte nleyici stratejinin ie yaramayacan ifade etmitir. Baarl olmak iin kullanlacak stratejinin, dmann kesin niyetini, kapasitesini ve yerini belirleyen gvenilir istihbarata dayanmas ve dnya kamuoyu karsnda yasal ve etik yetkiye sahip olmas gerektiini belirtmitir. Guoliange gre nleyici sava bu koullardan hibirini karlamamakta ve bu yzden KSnn kullanlmasn durdurmada etkisiz olaca anlalmaktadr. Guoliang, ABD Savunma Bakanlarndan William Cohenin Amerikann askeri stnl bize kar nkleer, biyolojik ve kimyasal saldr yaplmas tehditini artrmaktadr. kar nk bu stnlk

rakiplerimizi,

bize

asimetrik

olarak

koyabilmek

konusunda

isteklendirmektedir. szne atf yaparak, nleyici savan, kamyonlar, gemiler

375

Lee Feinstein and Anne-Marie Slaughter, ADuty to Prevent, Foreign Affairs, Vol.83, January/February 2004, s.136-137.

175

ya da jumbo jetler kullanan terristlerin saldrlarn engellemek iin hibir ey yapamayacan belirtmektedir.376 Yine Guoliange gre ABD tarafndan yaplan bir nleyici harekt, dier devletlerin de ayn nleyici saldr hakkna sahip olduunu iddia etmelerine yol aacak, hem de ABDnin tek yanl imajn artracaktr. Ona gre uluslararas ibirlii, uluslararas gvenliin anahtardr. Kitle imha silahlarnn yaylmasn engelleyen programlarn glendirilerek devam ettirilmesi iin sarf edilen ok uluslu gayretler, devletlerin oluturduu tehlikeleri azaltacak ve bu arada uluslararas toplumun yeleri arasndaki dayanma, devlet d tehditlere olan politik, mali ve moral destei azaltacaktr.377 nleyici sava konusunda Lawrence Freedman da Guolianga benzer bir gre sahiptir. Freedmana gre Souk Sava dneminde kalan ve gnn artlarna uymayan caydrclk stratejisi gibi nleyici sava stratejisi de asimetrik terr tehditine kar etkisizdir. Souk Sava dneminde caydrcln baars, karlkl ykm gcnden doan dengeli korkudan kaynaklanmt. ki tarafn da birbirlerini yok edecek yeterli gce sahip olduunun bilinmesi, iki taraf da atma riskinden vazgeirmi ve gergin de olsa istikrarl bir ortamn olumasna yol amtr. Gnmzde ise uluslararas sistemi oluturan aktrler arasnda byle bir denge veya dinamiin salanmas, zellikle terr rgtlerinin arcl ve ngrlemeyen taktikleri yznden zordur.378 nk, rnein bir intihar bombacsn caydrabilecek eyler olduka snrldr. Freedmana gre nleyici sava stratejisinin yasall konusundaki kayglara ilave olarak, pratikte de uygulanmas sorundur. Nitekim yakn tehdit
Gu Guoliang, Redefine Cooperative Security, Not Preemption, The Washington Quarterly, Vol.26, No.2, Spring 2003, s.135-137.
377 376

Michael Hirsh, Bush and theWorld, Foreign Affairs, Vo.81, September/October 2002, s.22.

Lawrence Freedman, Prevention, Not Preemption, The Washington Quarterly, Vol.26, No.2, Spring 2003, s.105.

378

176

kavramnn bir lkeden kaynaklanp kaynaklanmadn bile tanmlamak olduka zorken, terrist grup gibi devlet d odaklarn yakn tehdit oluturup oluturmadn tanmlamak adeta imknszdr. Bu nedenle nleyici sava en uygun artlarda bile 11 Eyll benzeri saldrlar durdurmakta yetersiz kalacaktr. Bu grleri ileri sren Freedman, askeri nitelikte olmayan rnein daha iyi istihbarat, diplomatik giriimler, ekonomik destek ve gelimi teknolojiler gibi nleyici tedbirleri ise makul bir alternatif olarak deerlendirmektedir. Bu tr nlemlerin, zellikle zayf devletlerden kaynaklanan gvenlik sorunlaryla mcadele etmede etkin olacan belirtmektedir.379 Baka bir deyile, terr rgtlerinin kaynak ve motivasyonlarna hitap etmek, eylemlerine kar tavr taknmaktan daha makul sonular

getirebilecektir. Ancak bu yaklam sratli bir askeri zm yerine, uzun bir zaman dilimi ierisinde skntl problemlerle uramay ierdiinden sabrl ve istekli olmay gerekli klmaktadr. II. NLEYC SAVA VE ULUSLARARASI HUKUK Geleneksel Uluslararas Hukuk devlet egemenliine duyulan saygy, kuvvet kullanm zerine byk kstlamalar koyarak vurgulamtr. BM Antlamas bunu, tm yelerine uluslararas ilikilerinde kuvvet kullanma yasa getirerek ve bu kuraln istisnas olarak meru mdafaa ile BM organlarnn kararlar dorultusunda g kullanmn tesis ederek formlze etmitir. Gcn, BM (Gvenlik Konseyinin) sisteminin dnda kullanld durumlarda, bir devletin BM Antlamas altnda, yakn bir tehdite kar nleyici meru mdafaay da ieren geleneksel bir meru mdafaa hakkna m sahip olduu, ya da bu hakkn nleyici meru mdafaay iermeyecek ekilde daraltp daraltmad konusu kesin olarak ak ve anlalr deildir. Baz yazarlar, BM Antlamasnn Uluslararas Hukukun artk yrrlkte olmayan bir kayna
379

Freedman, Prevention, Not Preemption, s.105.

177

olduunu iddia etmekte ve nleyici meru mdafaa hakknn, her eye ramen ve geleneksel olarak yakn saldr tehdidi olan durumlarla snrlandn belirtmektedir.380 Devletin lkesi ve vatandalarn, saldrgana kar g kullanarak koruma hakk ve ykmll, ulus-devletlerden ve modern Uluslararas Hukuktan daha nce gelimitir. Silahl mcadele ile ilgili modern yasalarn dayand hakl sava teorisi, byle bir ykmlln farkna 4nc yzylda varmtr. 16nc yzyldan bu yana ise ulus-devletlerin bu hakka sahip olduklarna inanlmaktadr. Bu anlamda geleneksel olarak saldrganlk kanunsuz, meru mdafaa ise yasal grlmtr. nk meru mdafaa hakk, uluslararas rf ve adet hukuku ile BM Antlamas gibi iki nemli kaynak tarafndan dzenlenmitir. Bu noktada akla gelen soru; ilk saldrnn saldrgan bir eylem yerine, bir savunma eylemi olarak grlp grlemeyeceidir? nleyici meru mdafaa hakk, saldrgann saldrya hazrland bir durumda, devletin saldrnn meydana gelmesini beklemek yerine saldr beklentisi ile savunma amal harekete geeceini varsaymaktadr. Geleneksel olarak bir ilk saldrnn bile, eer bu saldr gereklemesi yakn bir taarruzu nleme amac gdyorsa, yaps gerei savunma amal ve yasal olabilecei teorik olarak

varsaylmaktadr.381 BM Antlamas kabul edilmeden ok nce gelien uluslararas rf ve adet hukukundaki meru mdafaa yaklam, Caroline olay ile birlikte nleyici meru mdafaay da kapsamtr. Buna gre nleyici meru mdafaa iin ani, kar konulmaz ve baka seenek zerinde dnmeye imkn brakmayan bir

380

Steven C. Welsh, Preemptive War and International Law, December 5, 2003, <http://www.cdi.org/news/ law/preemptive-war.cfms>, (17 Aralk 2009). Welsh, Preemptive War and International Law, s.2.

381

178

gerekliliin ortaya kmas ve meru mdafaa eyleminin ar olmamas, yani tehdit ile orantl olmas zorunluluu getirilmitir.382 BM sistemi uluslararas ilikilerde mutlak eitlik ilkesini yerletirmi ve btn ye lkeleri, dier ye lkelerin toprak btnl ile politik bamszlna kar g kullanmaktan kanma esasn getirmitir. Antlamaya gre bu kural ihlal eden lkeler, BM yelerinden oluan mterek bir birlik tarafndan karlk bulacaktr.383 Antlamann 51inci maddesinde ifade edilen; BM yesi bir devlete kar silahl bir saldr meydana geldiinde, Gvenlik Konseyi uluslararas bar ve gvenlii salamak iin gerekli tedbirleri alana kadar, bireysel ya da mterek meru mdafaa hakk bulunmaktadr. Meru mdafaa eklinde gerekleen eylemler en ksa zamanda Gvenlik Konseyine bildirilmeli ve hibir ekilde tze bal olan Gvenlik Konseyinin sorumluluu ve otoritesine etki edecek ekilde uygulanmamaldr. hkm ile meru mdafaa maksadyla kuvvet kullanlaca belirtilmektedir. Bu hkm ile ayrca, lkelerin ya da lke gruplarnn nleyici olarak baka lkelere saldrmasnn onaylanmad, nk meru mdafaann sadece bir saldr meydana geldiinde geerli olduu belirtilmektedir. Bununla beraber BM Antlamasnn Uluslararas Hukukun g kullanm alan zerindeki etkisiyle ilgili tartma devam etmektedir. Antlama, kuvvet kullanmaya kar genel bir yasak getirse de Gvenlik Konseyini, ortada bir saldrgan eylem bulunmasa bile g kullanma konusunda yetkilendirmekte ve tek tarafl ya da ok tarafl meru mdafaa eylemlerine belirgin snrlandrmalar ile izin vermektedir. Antlamann 39, 41 ve 42nci maddelerine gre Gvenlik Konseyi saldrgan eylemlere, bar ihlallerine ve bara kar oluan tehditlere
382

David Ackerman, International Law and the Preemptive Use of Force Against Iraq, Congressional Research Service, document RS21214, September 23, 2003, <http://www. iraqresearch.com/RS21314_1.html>, (17 Aralk 2009). BM Antlamas, Madde 1 ve 2, <http://www.un.org/en/documents/charter/chapter1.shtml>, (18 Aralk 2009).

383

179

cevaben, ekonomik yaptrmlar ve eitli derecelerde kuvvet kullanm (rnein; abluka ve topyekn sava) benzeri bir dizi seenei kullanmakla

yetkilendirilmitir. Yani BM Antlamasna bal olarak kuvvet, Gvenlik Konseyinin onay ile nemsiz bir tehdide kar bile kullanlabilmektedir. Silahl bir saldrya kar meru mdafaa durumunda kuvvet

kullanlabilecei konusunda yazarlar arasnda gr birlii vardr. Buna ilave olarak, Caroline doktrininin izgisinde, tehdidin belirgin biimde yakn olduu durumlarda da nleyici askeri aktivitelerin kullanm genel olarak kabul grmektedir.384 McCormacka gre, madde 51in nleyici askeri g kullanmna olanak veren yorumu artn gereklemesi halinde geerli ve yasaldr:385 Antlamann yaratclarnn amalarn yanstyorsa, organizasyonun amalar ile uyumluysa ve devletlerin uygulamalarna gre devletler ne sylerse sylesin, onlar bir saldr beklentisi durumunda g kullanm hakk olduuna inanr. Schmitte gre ise devletlerin yasal olarak meru mdafaa konusunda nalma haklar bulunsa da, bu hakla ilgili olarak kat snrlandrmalar bulunmaktadr. zellikle; silahl bir saldrnn meydana gelecei konusunda kesin bir inancn olmas, sorunun zmne katkda bulunacak barl alternatiflerin phe gtrmez bir biimde tkenmi olmas, savunma eyleminin sadece baka hibir ans kalmad bir durumda kullanlmas ve savunmada kullanlan gcn tehdidi caydrmaya yetecek miktardan daha fazla olmamas, en temel olanlardr.386

John B. Mitchell, "'Preemptive War: Is It Constitutional?", Santa Clara Law Review, Vol. 44, 2004, s. 497-498 ve Miriam Sapiro, "Iraq: The Shifting Sands of Preemptive Self-Defense", The American Journal of International Law, Vol. 97, No. 3, July 2003, 599-603. Timoty L. McCormack, Self-Defense in International Law: The Israeli Raid on the Iraqi Nuclear Reactor, New York, St. Martin's Pres, 1996, s.111.
386 385

384

Michael N. Schmitt, "International Law and the Use of Force: Attacking Iraq," The RUSI Journal, Vol.148, No.1, 2003, <http://pdfserve.informaworld.com/260295_758064766 _791608818.pdf547>, (15 Aralk 2009).

180

Maxon da geleneksel meru mdafaa ya da nleyici meru mdafaa amacyla g kullanmndan nce ortaya kmas gereken baz artlardan bahsetmitir. Sekiz maddeden oluan Maxon kriterleri;387 Tasarlanan kar eylam statkoyu korumaya ynelik mi?

Misilleme ve cezalandrma niyeti ieren eylemler, amacn meru mdafaa olmad ve doas gerei saldrgan olduunu belirtir. Bir yasal ykmlln ihlali sz konusu mu? BM yesi her

devlet, baka bir devletin politik bamszlna ya da toprak btnlne kar g kullanmaktan saknma konusunda Madde 2/4 ile ykmldr. Bu temel deerlerden herhangi birine kar yaplan tehdit, devletlerin yasal

sorumluluklarn ihlal ettikleri anlamna gelmektedir. D kaynakl bir silahl saldr sz konusu mu? nleyici meru

mdafaadan ayr olarak, meru mdafaann ortaya kt en ak durum, bir devletin baka bir devlet ya da baka bir devlet tarafndan desteklenen bir organizasyonca silahl saldrya urad durumdur. Verilen karln zamanlamas uygun mu? Meru mdafaa

eylemleri ilk saldrdan uzak bir zaman diliminde olmamaldr. Gecikmi bir karlk uluslararas toplum tarafndan uluslararas bar ve gvenlie kar bir tehdit olarak alglanabilir. Kar eylemin gereklilii, saldr hareketi ile savunma reaksiyonu arasnda ok zaman fark bulunuyorsa anlamn yitirmektedir. Meru mdafaada askeri karlk gerekli mi? BM Antlamasnn

2/3nc maddesi tm ye devletleri ihtilaflarn barl yntemlerle zmeleri gerektii konusunda uyarmaktadr. Madde 23 ise anlamazln zlememesi durumunda Gvenlik Konseyine bavurulmas gerektiini belirtmektedir. Tehdit edilen devlet, meru mdafaa amacyla askeri g kullanmndan nce sorunu
387

Richard G. Maxon, "Nature's Eldest Law: A Survey of a Nation's Right to Act in SelfDefense", Parameters, Vol.25, No.3, Autumn 1995, s.67-68.

181

zmeye ynelik btn uygulanabilir barl yntemleri denemek zorundadr. Eer askeri ynteme gereki ve anlaml bir alternatif varsa, meru mdafaa durumu ortadan kalkar. Sonu alnamayacann bilinmesi halinde, btn barl yntemlerin denenip tketilmesi gereksizdir. Bu arada askeri eylemin gereklilii ak deilse, bu eylem hakl gsterilemez. Meru mdafaa amacyla kullanlan askeri g tehdit ile orantl

m? Meru mdafaa uygulayan devlet, saldrgan devletin yaratt tehlikeden daha byk bir g kullanamaz. Karlk olarak yaplan askeri eylem hemen Gvenlik Konseyine

bildirildi mi? BM Antlamas madde 51 gerei ye devletler meru mdafaa hakkn kullanrken aldklar nlemleri hemen Gvenlik Konseyine bildirmekle sorumludur. Gvenlik Konseyi saldry nlemek iin etkili ve anlaml

nlemleri ald m? Eer Gvenlik Konseyi iddet hareketlerini bitirici nlemleri alrsa, saldrya maruz kalan devlet kendi meru mdafaa eylemlerini durdurmaldr. Maxonn bak asna gre bu sorulara verilecek yantlarn olumlu olmas durumunda meru mdafaa eyleminin Uluslararas Hukuk erevesinde gerekleecei aktr. Ancak Maxon, nleyici meru mdafaa konusunda asl cevaplanmas gereken sorunun, silahl saldr tehdidinin dorudan, acil ve yakn olup olmadnn belirlenmesi olduunu iaret etmektedir. Bu soruyu

cevaplamak iin de aada sralanan drt ltn gz nne alnmas gerektiini nermektedir: Saldrnn yakn olduunu anlamamz salayan belirtiler mevcut

mu? Ordularn hazrlanmas, ykseltilen alarm seviyeleri, ykseltilen eitim temposu, seferberlik ilan gibi durumlar saldrnn yakn olduunu anlamamz salayabilir. 182

Potansiyel saldrgann gemi beyanatlar ve dmanca tavrlar

bizi mantksal olarak saldrnn mmkn olduu sonucuna gtryor mu? Gemite yaanm saldrgan tutum ya da dmanca kamuoyu aklamalar, saldrgan devletin bir silahl saldr niyeti iinde olduunu dnmemizi salayabilir. Potansiyel devletin elinde bulunan silahlarn zellii nedir ve bu

devlet, silahlarn etkili biimde kullanabilme yeteneine sahip mi? Silahl bir saldrda, kullanma hazr olan kitle imha silahlar ve bunlarn modern tayc sistemleri olduka tehlikelidir. Bu silahlara sahip olmak, onlarn kullanlacann bir kant olarak grlemeyecek olsa da, bu hususun dier tm faktrlerle beraber gz nnde bulundurulmas gerekir. G kullanm, btn barl yntemlerin tketilmesinden sonra

bavurulacak son yntem mi? Silahl bir saldrnn ardndan bavurulan meru mdafaann aksine, nleyici eylemler genellikle barl bir zm iin yeterli zaman olduu anlamna gelmektedir.388 Grld zere Maxon, yasal meru mdafaa hakknn snrlarn nleyici meru mdafaay da iine alabilecek ekilde geniletmekle kalmam, ayn zamanda nleyici meru mdafaay ak bir ekilde hakl sava geleneinin bir ok esine balamtr. Byersn bak asna gre devletlerde nleyici meru mdafaa hakkn kullanma konusunda bir isteksizlik bulunmaktadr.389 Gray, bu isteksizliin nedenini, devletlerin nleyici meru mdafaann yasall konusunda emin olamamalarna balamaktadr. Devletlerin nleyici meru mdafaaya

gvenmekle ilgili bu isteksizlikleri, bu tarz g kullanmnn yasall hakkndaki tartmal duruma ilikin en gl kant oluturmaktadr. Bunu destekleyen
388 389

Maxon, "Nature's Eldest Law: A Survey of a Nation's Right to Act in Self-Defense", s.68.

Michael Byers, "Terrorism, the Use of Force and International Law After 11 September", International and Comparative Law Quarterly, Vol.51, No. 2, April 2002, s.409.

183

durum ise Uluslararas Adalet Divannn Nikaragua davasnda, nleyici meru mdafaann yasall hakknda gr bildirmekten kanmasdr.390 Her ne kadar nleyici meru mdafaa hakknn kullanmyla ilgili uluslararas toplumda bilim insanlar arasnda gr birlii bulunsa da, ana e her zaman iin tehlike ve tehdidin acillii ve yaknl olmutur. nleyici eylemin yasalln kazanmas ve yasal bir meru mdafaa hareketi olarak

tanmlanabilmesi iin bu hareketin bir yakn tehdit karsnda yaplmas gerekmektedir. Neyin yakn tehdit olarak geerlilik kazanaca ise ounlukla belirsizdir. yle grnyor ki BM Antlamasnn hazrlayclar, buna Gvenlik Konseyinin karar vermesini tasarlamlar. Ancak Gvenlik Konseyinin beklenildii gibi gl bir konuma gelememesi gereinin nda, devletlerin yakn tehdit ieren durumlar Gvenlik Konseyinin kararna brakmalar genellikle problemli olmutur.391 Baz dnrlere gre de yakn tehdidin doas zaman ierisinde deimektedir. rnein Schmitt, tehdidin doas deitike, yaknlnn ls de evrimlemelidir392 dncesi ile yaknlk ltnn greceli olduuna dikkat ekmektedir. Bu durumda, harekete gemeden nce Gvenlik Konseyinin onayn alma gereklilii savunulamayabilir. Nitekim Greenwooda gre saldr tehdidi, KSlerle yaplacak bir saldr anlamna geliyorsa, lkenin iine girecei risk, lkenin saldr meydana gelene kadar beklemesi sonucunda kendi vatandalarn korunmasn imknsz klaca iin artacaktr. Bu da, phe gtrmeksizin saldrnn yakn ve dorudan olarak deerlendirilmesi gerektii anlamna gelmektedir. Dnlmesi gereken ikinci nokta ise saldrnn

390

Christine Gray, International Law and the Use of Force, New York, Oxford University Press, 2000, s.115. Gray, a.g.e., s.117. Schmitt, "International Law and the Use of Force: Attacking Iraq", s. 519.

391 392

184

gereklemesinde kullanlan metottur. Askeri gcn yapaca bir saldrnn zamann ve tehdit dzeyini anlamann yannda, bir terristin yapaca saldrnn yaratt tehdidi ve zaman araln anlamak ok daha zordur. Bu zorluk dnldnde, her halkarda saldr yakn olarak deerlendirilmelidir. Saldrnn yakn olup olmadnn anlalmas gerei, anlamsz ya da geitirilmesi gereken bir konu gibi grlmemelidir. Bu konular gz nnde bulundursak bile, meru mdafaa hakk sadece bir saldr tehdidinin sz konusu olduu hakknda gl kantlar varsa yaplan eylemi yasal klacaktr. Bu husus, sadece silahlarn var olduuna dair kantlara deil, ayn zamanda bu silahlar kullanma niyetinin varlna ilikin kantlara da ihtiya duyulmasn gerektirecektir.393 Bu balamda yaknlk faktr konu ile alakasz grlmemelidir. Bunun aksine devletlerin gnmzde karlat skntlar gz nne getirmek iin bir ara olarak kullanlmaldr. Buna benzer bir durum ile karlaldnda, bir devlet harekete gemeden nce uzun bir sreten geip konuyu Gvenlik Konseyine tayacak yeterli zamana sahip olamayabilir. Nitekim Glennona gre Gvenlik Konseyinin tehditlerle etkin olarak ba etme konusunda baarszl, bazlarna gre Antlamada belirtilen yasaklar grnrde etkisiz hale getirmitir. Kuvvet kullanlmasna getirilen snrlamalar, bar ve gvenlii salayan, tam teekkll bir Gvenlik Konseyinin varlnda ngrlmtr. Eer Gvenlik Konseyi kendi grevlerini tam olarak yerine getiremiyorsa, devletlerden kendi gvenliklerini feda edip almayan bir sisteme balanmalarn istemek mantksz hale gelmektedir.394

393

Christopher Greenwood, "International Law and the Pre-Emptive Use of Force, Afghanistan, Al-Qaida, and Iraq", San Diego International Law Journal, Vol.4, 2003, s.16. Michael J. Glennon, "The Fog of Law: Self-Defense, Inherence, and Incoherence in Article 51 of the United Nations Charter", Harvard Journal of Law & Public Policy, Vol.25, No. 2, Spring 2002, s.557.

394

185

Dier bilim insanlarnn iddiasna gre ise devletler BM Antlamasn imzalarken, balayc bir szlemenin altna imza attklarn bilerek ve isteyerek bu ii yapmlardr. McCormack bunu, Gvenlik Konseyinin beklentileri karlayamamas, Madde 2/4n artk devletleri balamad anlamna

gelmemektedir. Devletler BM Antlamasn imzalayarak kendilerini Madde 2/4n yasaklarna uymaya mecbur hale getirmilerdir.395 eklinde ifade etmitir. Yine McCormacka gre devletler Madde 2/4e bal kalrken, Gvenlik Konseyinin beklentileri karlayamamas, devletlere yasal olarak kuvvet kullanmalar konusunda biraz daha rahat hareket etme imkn tanmaktadr. Gvenlik Konseyinin harekete gemedii ya da geemedii durumlarda, Madde 51 de devletlerin uluslararas bar ve gvenlii salamaya yardm etmelerine izin vermek amacyla yeniden yorumlanabilecektir.396 Bir dier nemli konu da tehditlerin deien doas yznden oluan baz belirsizliklerin varldr. Devletlerin, BM Antlamasnn hazrland zamanlar olan 1940lara nazaran gnmzde karlat tehditler elbette farkldr. Bu durum birok bilim insann, BM Antlamasndaki kurallarn yeni gereklie uyum salayabilmesi iin gelitirilmesi gerektii sorgulamasna itmitir.397 Ancak Henkin, BM gibi kurumlarn yasalar, uluslardaki deiimi,

uluslararasndaki etkileimi ve devletler arasndaki ilikileri etkileyebilecek glerin deiimini yanstacak biimde byyp geliirken, bahse konu yeniden yorumlama srecinin tehlikeli ve hassas olduunu belirtmitir.398 Bu konuda Schmitt; Yasa, amaca uygun kalabilmesi temelinde incelenmelidir ve 21inci yzyl gvenlik ortamnda, nleyici stratejiler ile ilgili uluslararas yasal

395 396 397

McCormack, a.g.e., s.188. McCormack, a.g.e., s.188.

Thomas M. Franck, "The Use of Force in International Law", Tulane Journal of International and Comparative Law, Vol.11, Spring 2003, s.7-8.

Louis Henkin, "The United Nations and Its Supporters: A Self-Examination", Political Science Quarterly, Vol.78, No.4, December 1963, s.530.

398

186

prensipler hakknda, zaman gemi uygulamalarda srar etmek, devletleri bu prensipleri umursamamaya itmektedir.399 yargsnda bulunmutur. Bu paralelde Jessup, silahl saldrdan ne anlaldnn, yeni teknolojik ortam yanstacak ekilde yeniden yorumlanmasna dikkat ekmitir. Jessupa gre silahl saldrnn nkleer silahlarn kefinden nceki dneme nazaran, bugn tamamen farkl bir anlama geldii aktr. Gnmz koullarnda silahl saldry, iinde nkleer silahlar da kapsayacak ve bunu da nkleer silahn sadece kullanlmas ile snrlandrmayacak, bu tarz bir eyleme n hazrlklar da ierecek biimde yeniden tanmlamas nemli ve gereklidir.400 Bu almann amalarna hizmet etmek iin incelenmesi gereken soru, benzer bir krizde etkilenen devletin eyleminin yasal kapsamnn ne olduudur. Arend ve Becke gre kabul edilmi bir normun gerekten bir yasa olduunu saptayabilmek iin, bu normun otorite ve kontrol ile desteklenmesi

gerekmektedir. Baka bir deyile, devletlerin bunun bir yasa olduuna inanmas ve buna gre hareket etmesi gerekmektedir.401 Eer bu doruysa, bunun tam tersi de geerli olmaldr. Buna gre de kabul edilmi norm bir yasa deilse ve devletler buna inanmyorsa, yine devletlerin buna gre hareket etmesi gerekmektedir. Bu gre gre, eer devletler Madde 51in nleyici askeri aktiviteleri yasaklayan, kstlayc yorumuna bal kalmazlarsa, bu yasan aslen bir yasa olduunu savunmak zor olacaktr. Test edilecek hipotezlerden biri de, devletlerin yasal hususlar tarafndan snrlandrld, ancak bunun da belli bir noktaya kadar olduudur. Maruz kalnan tehdit, rnein devletin varlna kar olanlar gibi yeterli derecede iddetli ise uluslararas hukuku inemenin bedeli, hibir eylem yapmamann
399 400

Schmitt, "International Law and the Use of Force: Attacking Iraq", s.547.

Philip C. Jessup, A Modern Law of Nations: An Introduction, New York, The Macmillan Company, 1948, s.169-170. Anthony C. Arend and Robert J. Beck, International Law and the Use of Force: Beyond the UN Charter Paradigm, New York, Routledge, 1993, s.9.

401

187

bedelinden daha hafif olacaktr. Bir devlet kendi gvenliini ve varln tehdit eden bir krizle karlatnda, onun karlar (rnein hayatta kalma) uluslararas hukukta yer alan kstlamalar glgede brakabilmektedir. Bununla beraber devletler Uluslararas Hukuku mmkn olduunca dikkate alarak hareket etme eilimindedir. Nitekim uluslararas sistemde, yakn tehditleri bertaraf etmek amacyla bavurulan nleyici eylemlere gsterilen destek, uzak tehditlere olduundan ok daha fazladr. Baz yazarlar nalc meru mdafaa hakknn Uluslararas Hukuk tarafndan ak ve tartmasz olarak tanndndan bahsetmektedir.402 Ancak birok uzman, karlalmas an meselesi olan bir saldrya kar kstl bir nalma hakknn bile Uluslararas Hukuk tarafndan kabul edilmediine inanmaktadr. Nitekim BM Antlamas madde 51 hkm, meru mdafaa hakknn sadece silahl saldrya maruz kalnmas durumunda ortaya kacan aka belirtmektedir. Bu anlamda, bir lkeye ynelik tehdit tam olarak ekillenmeden tek tarafl askeri harekata girimenin yasallna dair hi bir belirsizlik yoktur. Yakn olmayan tehditlere kar bu ekilde bir hareketten bahsederken, nalcktan ziyade nleyici terimi kullanlmaktadr ve bu tr askeri faaliyetler Uluslararas Hukuku aka ihlal etmektedir. Bu nedenle nleyici sava stratejisini esas alan Bush Doktrininin uluslararas sistemde kuvvet kullanmyla ilgili yasal ve ahlaki ereveyi deitirdiini ifade etmek yanl olmayacaktr. Nitekim Bush Doktrini, harekete gemek iin saldrnn yakn olmasnn aslnda gerekmediini, aksine gelecekte olabilecek bir felaketi nlemek iin uzak tehditlere kar ok ge olmadan tedbir alnmasna izin vermektedir. Bunun iin de baz nemli dnceler zerine odaklanmaktadr. Bunlar; bir terr saldrsnn yaknlnn fark edilmesinin olduka zor olduu, masum sivil
402

David Luban, Preventive War, s.212-214.

188

halkn sklkla hedef alnd ve kitle imha silahlarnn ykc etkisinin bulunduudur. Bir tehdide kar ok ge olmadan harekete geilmesini ngren nleyici savan, KS balamnda yaylma srecinin erken aamasnda bir eik oluturulmasn gerektirebilecei ve bu erken noktann tehdidin yaknl ile eanlaml olaca iddia edilmektedir. Ancak bir istisna KS ya da asi devletin KSleri ile snrlandrlm olsa bile, ortada hala yeni ve potansiyel olarak dengeyi bozabilecek bir rnek oluturma sorunu olacaktr. Bu sayede Bush Doktrini ve nleyici sava stratejisi, dier lkeler iin bir rnek tekil edecek ve lkelerin, baka trl cesaret edemeyecekleri anlamazlklar balatmalarna ya da tehdit unsuru olmalarna yol aacaktr. Sapiroya gre de nleyici tedbir gr, Kore yarmadasndan Tayvan boazna, oradan Kemir ve tesine kadar her yerde g kullanmn hakl karmak iin kullanlabilecek belirsiz ltlere sahip, anlalmaz bir kavramdr.403 lkelerin kendilerini anarik bir ortamda bulabilecei varsaym zerine kurulmu olan realist uluslararas ilikiler bak asna gre nleyici sava iin hakl gerekeler, uluslararas ilikilerin doasnda bulunmaktadr. Bu bak asna gre her lkenin kendi gvenliinden sorumlu olduu, uluslararas ilikilerin oluturduu kendi kendine yetme anlaynda, tekilerin gelecekte saldrgan davranma ihtimali hibir zaman gz ard edilemez.404 Bu anlamda nleyici sava doktrini, potansiyel dmanlarn risk hesaplarna dayanarak nleyici saldrda bulunmalarna izin vermek suretiyle rakip lkeleri birbirleri iin potansiyel tehditlere dntrmektedir. Her bir tarafn belirsizlii, onu kar taraf asndan ne yapaca tahmin edilemeyen bir konuma getirmektedir.

403 404

Miriam Sapiro, Iraq: The shifting Sands of Preemptive Self-Defense, s.599.

James J. Wirtz and James A. Russell, "U.S. Policy on Preventive War and Preemption," The Nonproliferation Review, Spring 2003, s.118.

189

Bu kapsamda nleyici sava doktrini birbirleri iin potansiyel tehditlere dnen taraflarn her ikisinden gelecek saldrlara da izin vermi olmaktadr. Sonu olarak yukarda ortaya konan hususlardan hareketle nleyici sava doktrininin Uluslararas Hukukta destek bulamadn ifade etmek yanl olmayacaktr. III. NLEYC ASKER FALYETLER nleyici askeri faaliyetler uygulamada nalc (preemptive) ve nleyici (preventive) sava405 olmak zere iki grupta ele alnmaktadr. nalc hareket; bir dman saldrsnn yakn olduuna dair tartlmaz emare zerine balatlrken, nleyici hareket daha ok uzak tehditlere kar uygulanan bir stratejidir. Aslnda bu kavramlar farkl konseptleri ifade etse de, ou zaman birbirinin yerine gelii gzel kullanlmaktadr. Nitekim Bush ynetiminde Savunma Bakan dzeyinde grev yapan Donald Rumsfeld bile yapt bir mlakatta; nleyici mdahale, nalc mdahale, nalc meru mdafaa ve meru mdafaa terimleri, hemen hemen ayn manaya gelmektedir. stediinizi istediiniz ekilde kullann406 deme rahatln gstermitir. A. nleyici Askeri Faaliyetlerin Tanm

nalc ve nleyici askeri askeri faaliyetler (preemptive and preventive military activities) kavramlarnn uluslararas ilikiler literatrnde birden fazla tanm olmasna karn, ikisi arasndaki temel fark, bu iki eylemin

gerekletirilmesine sebep olacak tehdidin niteliidir. Eer tehdit acil ve yaknsa, buna karlk yaplan mdahale nalc (preemptive), tehdit uzak ve hatta sadece olas ise buna karlk yaplan mdahale nleyici (preventive) olarak adlandrlmaktadr.

405 406

Gareth Evans, "When is It Right to Fight?", Survival, Vol. 46, No. 3, Autumn 2004, s.65.

Mike Moore, "Truman Got It Right", Bulletin of the Atomic Scientists, Vol. 59, No.1, January/February 2003, s.20.

190

Literatre bakldnda farkl disiplinlerden birok akademisyenin nleyici askeri faaliyetlere farkl tanmlamalar getirdii grlmektedir. Aralarnda kk farkllklar olan bu tanmlar, drt kategoride deerlendirmek mmkndr. lk grupta, yakn ve uzak tehditler arasndaki ayrm ele alnarak zaman deikenine odaklanlmtr. kinci grup, devletlerin gler dengesindeki deiikliklerini dikkate alarak frsatlarn nemini merkeze almtr. nc grup, nkleer silahlar ile kitle imha silahlarn gz nne alarak nleyici askeri faaliyetleri tanmlamaktadr. Son grup ise rejim deiiklii dncesinden hareketle nleyici askeri faaliyetlere aklama getirmektedir. 1. Zaman Deikenine Gre nalc ve nleyici Hareket ou zaman nalc ve nleyici askeri mdahaleler arasndaki fark mevcut tehdidin yaknlna gre yaplmaktadr. ABD Savunma Bakanlna gre nalc mdahale; bir dman taarruzunun, tartma gtrmeyecek derecede yakn olmas durumunda yaplan harekttr. nleyici mdahale ise askeri atma ok yakn olmasa da gereklemesinin kanlmaz olduu ve gecikmenin byk riskler tad dncesine dayanlarak yaplan savatr.407 Cimbalaya gre nleyici sava, bir lkenin yakn bir zamanda taarruz etme niyeti olduu tahmin edildiinde yaplr veya uluslararas ortamda beklenen ve lke tarafndan kabul edilemez olan bir g dengesi deiiklii beklentisi durumunda bunu nlemek iin sava gz nne alnr. Fakat nalc hareket; dmann kesin olarak taarruz etmeye karar verdii inancndan hareketle, ilk taarruzu kendisinin yapmaya karar vermesi ve bunu

uygulamasdr.408

407

Department of Defense, DOD Dictionary of Military Terms, December 17, 2003, <http://www.dtic.mil/doctrine/ jel/doddict/index.html>, (25 Kasm 2009).

Stephen J. Cimbala, Military Persuasion: Deterrence and Provocation in Crisis and War, Pennsylvania, Pennsylvania State University Press, 1994, s.77.

408

191

Reiter ise bir sava, taarruz eden tarafn kendisinin ksa sre iinde hedef olacan hissetmesi neticesinde patlak verirse nalc savatr. Bu tanm, ulusal gvenlie kar beklenen ksa vadeli tehditleri gz nne almaktadr. Buna karn nleyici sava, bir lke orta ve uzun vadede (genellikle nmzdeki bir ka yl iinde ve tesinde) beklediinde veya stratejik olarak byk kendisine taarruz edilmesini kayplara maruz kalacan

anladnda, o lkenin taarruz etmesiyle balayan savatr409 eklinde bir deerlendirmede bulunmutur. Tuckera gre nleyici sava, maksatl ve nceden planl kartl en uygun zamanda balatrken, nalc sava, muhasm taraf g kullanmaya balamken veya yakn zamanda kullanaca kesinken, dmann hareketini nlemek iin yaplan mdahaledir.410 Harkavy de nleyici ve nalc askeri faaliyetlerin tanmlarn benzer ekilde yapmaktadr. Ona gre nalnarak yaplan faaliyetler, genellikle ani gelien kriz durumlarnda karlkl korku ve tehdit beklentisi altnda, ilk nce mdahale etmenin bariz avantajl olduu durumlarla ilintilidir. Buna karn nleyici sava, genellikle ilk vuruun ok hayati olmad muhasma kar uzun vadede yaplan planl eylemlerdir.411 Kegley ve Raymond, bu iki askeri faaliyet arasndaki farkll u ekilde ifade etmitir: nalc harekt, muhasmdan beklenen bir saldry bastrmak maksadyla yaplr. nleyici taarruz ise gelecekte beklenen muhtemel taarruzlar nlemek iin hatta bazen muhasmn byle bir taarruz plan ve imkn olmadnda bile yaplr. nalc harekt, yakn bir tehdidin delillerine
409

Dan Reiter, "Exploding the Powder Keg Myth: Preemptive Wars Almost Never Happen", International Security, Vol. 20, No. 2, Autumn 1995, s.6-7.

410

Robert W. Tucker, The Just War: A Study in Contemporary American Doctrine, Baltimore, The Johns Hopkins Press, 1960, s.142-43.

Robert E. Harkavy, Preemption and Two-Front Conventional Warfare: A Comparison of 1967 Israeli Strategy with the Pre-World War One German Schlieffen Plan, Jerusalem Papers on Peace Problems, No. 23, 1977, s.7.

411

192

dayanlarak yaplrken, nleyici taarruz, tehdit ihtimali veya phesine dayanlarak yaplr.412 Synder bu konudaki dncesini; bir lke baka bir lkenin taarruzunu bekliyorsa nalr, ancak hemen olmasa da gelecekte taarruz etmesini bekliyorsa nleyici mdahalede bulunur413 eklinde ifade etmitir. Buhite ve Hamele gre nleyici sava, bir lke veya lke gruplarnn baka bir veya birden fazla muhasma, ileri bir tarihte gvenliklerinin tehlikeye dmesini nlemek maksadyla taarruz etmesiyle balar.414 Yukarda gr ve dnceleri ortaya konan yazarlara gre nalc ve nleyici askeri faaliyetler arasndaki tek fark tehdidin zamanlamasdr: Ulusal gvenlie ynelik tehdit yakn bir gelecekte mi? Yoksa daha uzak bir gelecekte midir? Eer askeri mdahale, ok yakn veya bariz bir tehdidi bertaraf etmek iin yaplmsa nalc, uzun vadeli veya potansiyel bir tehdidin nn kesmek iin yaplmsa nleyici olarak adlandrlmaktadr. Grld zere nleyici askeri faaliyetlerin tanmn zaman odakl aklayan yaklam, yakn veya uzak gelecekteki tehdidin gelimesine neden olan sebepleri sorgulamamaktadr. Bu yaklama gre askeri faaliyetler, sadece bir tehdidi bertaraf etmek iin zaman deikeni erevesinde uygulamaya konarak adlandrlmaktadr. Aada ele alnan ikinci grup tanmlamada, uzak tehdidin nitelii zerinde daha fazla durulacak ve bunlarn eitleri

irdelenecektir. Bu anlamda gelecekte tehditler nasl ve niin geliebilir? hususlar arasndaki etkileim ile lkelerin bu tehditleri bertaraf etme yollarnn dikkate alnd grlecektir.
412

Charles W. Kegley and Gregory A. Raymond, "Preventive War and Permissive Normative Order", International Studies Perspectives, Vol. 4, No. 4, November 2003, s. 388. Jack Snyder, "Imperial Temptations," The National Interest, Spring 2003, s. 654.

413 414

Russell D. Buhite and Christopher Hamel, "War for Peace: The Question of an American Preventive War Against the Soviet Union, 1945-1955," Diplomatic History, Vol. 14, No. 3, Summer 1990, s. 368.

193

2. Tehdidin Geliimi Deikenine Gre nalc ve nleyici Hareket Tehdidin geliimini merkeze alarak nleyici askeri faaliyetlerin tanmn yapanlar, daha ok devletlerin dikkate almalar gereken tehditlerin varln alglamaya iten sebeplerden hareket etmektedir. Baka bir deyile, sadece zamanlamaya baklmamakta, nleyici hareketin mantna aklk getirilmeye allmaktadr. Bu kapsamda, nleyici mdahaleye sebep olan gelimeler arasnda, yeni bir askeri teknolojinin gelitirilmesi veya muhasm lke ile g dengesinin deimesi gibi nemli hususlar esas olarak grlmektedir. Baz uzmanlar bu hususlarn birine odaklanrken, bazlar da konuya getirdikleri aklamalarda her iki hususu da dikkate almaktadr. Bu kapsamda baz uzmanlar, nleyici askeri faaliyetleri tanmlarken yeni bir askeri teknolojinin gelitirilmesini, ak bir sebep olarak grmektedir. rnein Synder, nleyici sava bir askeri silahn gelitirilmesini nlemek iin yaplrken, nalc taarruz mevcut dman kuvvetlerinin intikal etmesi veya seferi duruma gemesini nlemek iin yaplr demektedir.415 Gaddis de benzer yaklamla; nalc mdahale, dman lkeden beklenen yakn bir tehdidi bertaraf etmek iin yaplr. nleyici mdahale ise dman lkenin taarruz etme gc veya yeteneine ulamasn nlemek iin yaplr416 deerlendirmesinde bulunmutur. Haasn da bu konuya ilikin grleri destekleyici yndedir. Ona gre gcn nleyici maksatla kullanm, bir lkeyi veya lke grubunu askeri gcn gelitirip tehdit edici hale gelmeden nce durdurmak veya imha etmektir. Kuvvetin nalnarak kullanm, muhasmn ok yakn bir askeri mdahalesinin

Jack Snyder, Myths of Empire: Domestic Politics and International Ambition, New York, Cornell University Press, 1991, s. 160. John L. Gaddis, Surprise, Security, and the American Experience, Cambridge, Harvard University Press, 2004, s. 123.
416

415

194

emareleri veya taktik istihbarat zerine yaplr. Kar taraf harekete veya taarruza gemeden nce veya dmanca taarruzlar balam olsa dahi, hedef kuvvetler harekt alanna gelmeden nce yaplan saldry ifade eder.417 Blinken ise daha basit bir benzetmeyle; Birisi, yumruunu atmak zere olan bir muhasma nalarak saldrr. Yumruunu henz kaldrmam, ancak kaslarn gelitiren ve ileride size vurmaya karar verebilecek birisine ise nleyici saldr yaplr418 diyerek iki kavramn ayrmn ortaya koymutur. Bu tanmlara gre nleyici harektta ana unsur, muhasmn gelitirmekte olduu askeri teknoloji sayesinde gl hale gelip tehdit edici dzeye ulamadan, nce davranarak hemen harekete gemektir. Ancak nleyici hareketle ilgili en byk sorun, karar vericilerin bir taarruz beklediklerinden nasl emin olacaklar konusudur. Blinkinin yaklam tam da bu soruna dikkat ekmektedir. Blink, nleyici hareketi gelecekte size saldrmaya karar verme ihtimali olan lkeye kar yaplan icraat olarak tanmlamaktadr. htimal ve Gelecek Bir Zamanda gibi mulk ifadelerin yer ald deerlendirmelere dayanarak kuvvet kullanma kararnn ise pek salam olmadn belirtmektedir. Ancak karar vericiler, istihbarat akna dayanarak tehdidin geliimini takip eder ve telafisi mmkn olmayacak sonular ortaya kmadan nce davranmay arzu ederler. Baz yazarlar ise tanmn yaplmasnda aktr devlet ile muhasm devlet arasndaki g dengesinin bozulmasna odaklanmaktadr. rnein Lemke; bir devletin nleyici harekt yapma dncesi, dier lkeye nazaran g kaybetmeye baladnda oluur419 diyerek nleyici sava konseptini, birinin askeri g ve potansiyelinin, artmakta olan muhasmnkine nazaran azalaca
417

Richard N. Haass, Intervention: The Use of American Military Force in the Post-Cold War World, Washington DC, Carnegie Endowment for International Peace, 1994, s. 51-52.

Antony J. Blinken, "From Preemption to Engagement", Survival, Vol. 45, No. 4, Winter 2003-04, s. 35.
419

418

Douglas Lemke, "Investigating the Preventive Motive for War", International Interactions, Vol. 29, No. 4, 2003, s. 278.

195

korkusuna dayandrmtr. Van Evera da, nleyici savan bir taraf kar tarafa nazaran g dengesinde aleyhine bir deiim grdnde ve ileride savamasnn daha zor olacan anladnda yaplacan belirtir.420 Bettse gre nleyici sava, muhasmla husumetin kanlmaz olacak kadar derin olduu ve dmann zamanla glenecei iin durum imdikinden daha kt olaca ngrsnden ortaya kmaktadr.421 Wirtz ve Russellde benzer tanmlamay yapmaktadr; nleyici sava, sava kanlmaz olduu ve maliyetin daha yksek olaca gelecekte atmaktansa, maliyetin daha az olduu zamanda atma dncesine dayanr. Savaa balama karar, dnlerek verilmitir. Buna karlk, nalc hareket hzl bir tepkidir. Dmann saldrmak zere olduunu anladktan sonra, saldry bertaraf etmek iin dmana ilk vuruu yapmaktr.422 Bu tanmlarda, nleyici sava konseptine ilikin olarak ilgin bir nokta daha dikkati ekmektedir: Savan kanlmaz olduu. Bazlarna gre gelecekte belirli bir zamana kadar tehdidin tam olarak olumayaca hususu, hemen harekete geme motivasyonunu azaltmaktadr. Aksine, bir lkenin bilinmeyen gelecei beklemektense, kazanma ihtimali daha yksek olduu bir anda harekete gemeyi tercih edecei, lkeleri nleyici savaa iten nemli bir etkendir. Bunu Levy ve Gochaln, lkeleri nleyici askeri faaliyetler yapmaya iten kararlarn verilmesinde etkili olan faraziyelere dikkat ekmesi

desteklemektedir. Onlara gre liderler, nalarak harekete gemezse dmann

Stephen V. Evera, "The Cult of the Offensive and the Origins of the First World War", International Security, Vol. 9, No. 1, Summer 1984, s. 64.
421

420

Richard K. Betts, "Striking First: A History of Thankfully Lost Opportunities", Ethics & International Affairs, Vol.17, No. 1, 2003, s. 18. Wirtz and Russell, "U.S. Policy on Preventive War and Preemption," s. 116.

422

196

hemen sava balataca, nleyici harekat yaplmazsa muhasma gre askeri gcn zamanla azalaca ve pazarlk gcnn kaybolaca423 sezgisi gldr. Baz yazarlar da, yeni askeri teknolojinin gelitirilmesi ve/veya tedarik edilmesi ile g dengesinin deimesi arasndaki ba, nleyici ve nalc askeri faaliyetlerin tanmlamasnda kullanmaktadr. rnein Walzera gre nleyici savaa ynelik tartmalar ok eskidir ve klasik tanmlamas g dengesine dayanmaktadr. X lkesinin lideri u anda, muhasm lke ile glerimiz birbirini caydracak ekilde dengededir der ve dengeye dayal bar hali srer. Ancak Y lkesi, kar taraftaki tarihi dmanmz hlihazrda faal ve hzl bir ekilde yeni silah gelitirmeye almaktadr. Bu hzla devam ederse g dengesi deiecek ve caydrc gcmz artk kalmayacaktr. Tek zm hala yapabiliyorken imdi taarruz etmektir424 eklinde dnerek, nleyici askeri seenei kullanr. Levy de tanmlamasnda her iki unsuru kullanmtr. Ona gre nleyici sava, savan hemen olmasyla bir tarafn kazanlarn maksimize etmekten ok, ileride olabilecek kayplar minimize etmesiyle ilgilidir. Bu erevede nalc sava, muhasmn mevcut askeri kuvvetlerinin intikal ve seferberliini nlemek iin yaplrken, nleyici sava yeni askeri kuvvetleri saf d brakmak iin yaplr.425 Grld zere bu grupta yer alan yazarlar tanmlamalarnda iki lke arasndaki g dinamiklerinin deiimine arlk vermitir. nleyici askeri faaliyetlerin tanmlarnda yaplan bu arlklandrma, ileride gelimesi muhtemel olan uzak tehdidi oluturan mekanizmay ortaya koymaktadr.

Jack S. Levy and Joseph R. Gochal, "Democracy and Preventive War: Israel and the 1956 Sinai Campaign", Security Studies, Vol. 11, No. 2, Winter 2001-02, s. 7. Michael Walzer, "The Triumph for Just War Theory and the Dangers of Success," Social Research, Vol. 69, No. 4, Winter 2002, s. 21.
425 424

423

Jack S. Levy, "Declining Power and the Preventive Motivation for War", World Politics, Vol. 40, No. 1, October 1987, s. 88.

197

3. Kitle mha Silahlar Deikenine Gre nalc ve nleyici Hareket Bu gruptaki tanmlar, ABD ve Sovyetler Birlii arasndaki nkleer rekabetten esinlenerek, nkleer silahlarla kitle imha silahlarnn rol zerinde durmaktadr. Say bakmndan ok olmasa da, modern savalarn belirli bir bakn ortaya koyarak, standart nleyici ve nalc mdahale tanmlarnn dnda bir yaklam sergilemesi bakmndan nemli olduu dnlmektedir. Bazlarna gre KSlerin doas gerei, yani hi bir emare vermeden konulandrlabilmeleri, nalc ve nleyici mdahale arasndaki farklarn yeniden tanmlanmasn gerektirmektedir. Buna ilikin olarak Boot, KSlerin hi bir ikaz vermeden kullanlabilmeleri, nalc ve nleyici sava arasndaki ayrm kertmitir demektedir.426 Bootun ifadeleri durumu biraz mbalaa etse de, aslnda modern savalarda geen geleneksel baz tanmlamalardaki problemler de dikkat ekicidir. Bununla birlikte, lkelerin modern silah teknolojilerine sahip olmas, tehdidin yaknlk eiini olduka drmtr. Litwaka gre ise nleyici sava, kitle imha silahlarnn temin edilmesini eitli vastalarla, ki bunun en u rnei g kullanmdr, erken davranp nlemek iin kullanlan tm stratejileri ifade eder. Dmann KS kullanmas olaslnn ok yakn olmas durumunda yaplan askeri faaliyetler de nalmayla alakaldr.427 Litwakn, nleyici askeri faaliyetleri KSle ilintili olarak m kulland yoksa sadece bu hususun altn m izmek istedii tam ak deildir. Bunun bir sebebi, KSlerin artan ykm gcnn, Litwakn belirttii ekilde nleyici askeri faaliyetlerin uygulanmasn olduka snrl hale getirmi olmas olabilir.

Max Boot, The Savage Wars of Peace: Small Wars and the Rise of American Power, New York, Basic Books, 2002, s. 58. Robert S. Litwak, "The New Calculus of Pre-Emption", Survival, Vol. 44, No. 4, Winter 2002-03, s. 54.
427

426

198

nleyici askeri faaliyetleri KSden hareketle tanmlamaya alan yazar ve akademisyenlerin hangi bak asyla konuya yaklatklarn tam olarak belirlemek mmkn olmasa da, KSlerin varlnn, nleyici askeri faaliyetlere bavurma asndan karar vericileri etkiledii aktr. ABDnin ayn gerekeyle 2003de Iraka kar ilan ettii nleyici sava bunun en yakn rneidir. 4. Rejim Deitirme Deikenine Gre nleyici Hareket nleyici askeri faaliyetlerin tanmnda, rejim deiiklii hususunun da kapsand grlmektedir. Bu bak asna gre dmana sadece taarruz ederek tehdit merkezlerini imha etmek tek bana yeterli deildir. Bunun yan sra, muhasm lkede rejim deiikliinin de yaplmas, baarl bir nleyici hareket iin gereklidir. Bu yaklam ileri sren Freedmana gre nleyici hareket, lkenin tehlike yaratma kapasitesinden mahrum edilmesi ve/veya rejim deiiklii ile lkenin tehdit olmaktan karlmasyla yaplacak stratejik avantajlarla ilgilenir. nleyici hareket, gelimekte olan bir tehdidi, yakn bir tehdit haline gelmeden bertaraf edecek faktrleri ierir. nalc sava ise dmann taarruz etmeye karar verdii an, ya da daha doru ifadeyle taarruz edecei alglanan an ile gerek taarruzun yapld an arasndaki bir zamanda icra edilir. nleyici mdahale, bir problemi kriz haline gelmeden nce halletmeye alrken, nalc mdahale krizde en umutsuz zamanda uygulanan stratejidir. nleyici davran dierinin yava ekimli hali olup daha sezgisel ve ileri grldr. Hatta hedefin, ileride olduka artacak kapasitelerini de dikkate alarak mevcut niyetlerin ok tesini ele alr.428 Bu perspektiften baknca, nleyici askeri faaliyetlerin gerekli ve radikal bir paras da rejim deiikliidir. Rejim deiiklii, muhasmn yeni bir teknoloji
428

Lawrence Freedman, Deterrence, Cambridge, Polity Press, 2004, s. 85-86.

199

gelitirmesinin nne gemek iin son derece nemli grlmektedir. Bu baka gre muhasmn mevcut imknlarnn veya aratrma faaliyetlerinin yrtld tesislerin imha edilmesi yeterli deildir. nk bu teknolojiyi gelitirmeye kararl olan lider kadro, askeri harektn sonrasnda da muhtemelen ayn ii yapmaya tekrar balayacaktr. Yukarda drt ayr deikene bal olarak yaplan tanmlar belirgin farkllklar iermektedir. Bununla beraber tm tanmlarda deimeyen tek unsur zaman unsurudur. Bu nedenle nalc ve nleyici askeri faaliyetleri birbirinden ayrt eden asl etmen, tehdidin zaman olarak yaknl ve uzakldr. Buna gre nalnarak yaplan askeri faaliyetler yakn bir tehdide ynelikken, nleyici faaliyetler daha uzak bir tehdidi nlemek iin yaplmaktadr. Uzak tehdidin ne olaca ise bu ii yapacak potansiyel lkenin alglamasna ve yorumuna kalmaktadr. Uzak tehdidin tespit edilmesi, Barberin de belirttii gibi eitli ihtimaller ve olaslklar ile lkelerin nihai yarglarna kalmaktadr. Tm bu dnce ve yaklamlardan hareketle, nleyici askeri faaliyetler, uluslararas kriz durumlarnda, yakn veya uzak bir tehdidi bertaraf etmek iin icra edilen kuvvet kullanm olarak tanmlanmaktadr. Bu erevede nleyici askeri faaliyetler, misilleme, almak iin yaplan saldrlar veya eski hatalar cezalandrmak iin yaplan tm reaksiyoner kuvvet kullanm harektlarn iermemektedir. Bu tarz kuvvet kullanmlar, gerek bir saldrya kar yaplan ve nleyici askeri faaliyetlerin iine girmeyen reaktif politikalardr. Bu balamda, nleyici askeri faaliyetler terimi, nleyici ve nalc mdahalelerin geleneksel tm konseptlerini iermektedir. Buna ilave olarak, nleyici askeri faaliyetlerin yalnzca uluslararas kriz durumunda yaplan faaliyetlerle snrl olduunun zerinde durulmaldr. Buna gre nleyici askeri faaliyetler, bir lkenin yapt veya yapmak istedii ilere bulduu bir ara deil, dier bir lkeden kaynaklanan belirli ve tehdit oluturan bir durumu ortadan kaldrmakla ilgilidir.

200

B.

Devletler nleyici Davranabilir mi? sistemde nleyici askeri faaliyetlerin kullanlmasn

Uluslararas

gerektirecek ok eitli durum olumasna karn, uzmanlar devletlerin bu tr seeneklere nadiren bavurduunu belirtmektedir. nleyici askeri faaliyetlerin nadiren kullanlmas hususuna, lke rejimi, uyguland takdirde politik sonular, ya da yapsal engeller gibi farkl faktrlere dikkat ekilerek aklama getirilmektedir. Bu manta gre yasal veya normatif kurallar devletleri nleyici askeri faaliyetleri kullanmaktan bir dereceye kadar alkoymamaktadr. Bununla beraber, nleyici askeri faaliyetlerin kullanlmasn devletler iin ekici bir politik seenek haline getiren birok unsur da bulunmaktadr. rnein bir lkenin nleyici askeri faaliyetleri kullanmas, onun ksa zamanl bir stnlk salamasna yarayabilir. Hatta eer bir lke, muhasm olan baka bir lke karsnda g kaybediyorsa, o lke nleyici askeri faaliyetleri kullanmay, gcn yeniden kazanmas asndan en etkili yol olarak grebilir. Bu kapsamda uluslararas gvenlik literatrnde yer alan dnce ve konseptler iinde nleyici askeri faaliyetlerin kullanlmasn etkileyen hususlar; birinci blmde ortaya konduu zere gvenlik ikilemi, g dengesi, caydrma teorisi, silahlanma yar, savunma/saldr dengesi, srekli rekabet, yanl alglama, kutuplama ve krizler olarak sralanabilir. Devletlerin nleyici askeri faaliyetlere bavurma ihtimalini etkileyebilecek pek ok faktr olmasna karn, savan nedenlerinden hareketle bu konuda birka genelleme yaplabilir. Her eyden nce savaa sebebiyet veren etkenlerin ounun altnda yatan belirsizlik, bir devletin kar taraftan kaynaklanan tehditlerle baa kmak iin nleyici kuvvet kullanma ihtimalini artrmaktadr. Bu ise aslnda devletlerin kar taraftan en ktsn bekleme eilimlerinin bir sonucudur. Dier bir deyile, eskilerin de dedii gibi nlem almak piman olmaktan iyidir.

201

Ancak, durum gerekten bu mudur? Eer belirsizlik gerekten zararl ve pek ok uzmann nerdii gibi belirleyici ise ve bu belirsizliin stesinden gelmek iin nleyici askeri faaliyet yaplmas etkili bir zm ise devletlerin bu faaliyetlere bavurmas beklenebilir. Ancak Reiterin de belirttii gibi ounlukla devletler nleyici hareketlere bavurmazlar. Fakat bu tr eylemlerin yokluu, her zaman belirsizliin olmad anlamna gelmez. Oyunda pek ok unsur vardr ve emin olmak iin bunlarn tm gz nne alnmaldr. Bu anlamda devletlerin zaman zaman nleyici askeri faaliyetlere bavurduu

grlmektedir.429 Aslnda nleyici askeri faaliyetler bir sava eidi deildir, daha ok bir savan balangcn iaret eden bir eit hareket, snrl g kullanm veya belli bir kriz tetikleyicisidir. rnein yeni bir askeri teknolojinin gelitirilmesi430 veya kar tarafn askeri glerinin seferber edilmesine431 cevaben bavurulan harekt tr olarak nitelendirilebilirler.432 Bu balamda nleyici askeri faaliyetler, bir kriz ortamnda bulunan devletler tarafndan kullanlan taktikler olarak grlebilir. Bu noktada temel soru; devletlerin nleyici askeri faaliyetlerde bulunma olasln artran veya azaltan yapsal ve stratejik etmenlerin olup olmaddr. Teorik adan bakldnda, devletlerin nleyici askeri faaliyetlere bavurma olasln ekici klarak arttran baz durumlar vardr. Bunlar; 1. lk Taarruz Eden Taraf Olmann nemli Bir Avantaj Getirip Getirmedii

429 430

Reiter, Exploding the Powder Keg Myth: Preemptive Wars Almost Never Happen, s. 6.

ICB veri setlerinde bu tr gelimeler Harici Deiim (External Change) olarak tanmlanm olup uzak tehditlere nleyici kuvvet kullanm ile mdahalede rnek gsterilmektedir.

431

Bu tr hareketler ise ICB veri setlerinde iddet ermeyen Askeri Hareket (Non Violent Military Action) eklinde tanmlanm ve yakn bir tehdide kar yaplacak nalc askeri hareket tipi iin rnek verilmitir.

Jack S. Levy, "Quantitative Studies of Deterrence Success and Failure", Perspectives on Deterrence, Paul C. Stern et al. (Ed.), New York, Oxford University Press, 1989, s. 98-99.

432

202

Synder, saldry nce yapann elde ettii avantaj, savan ok yaknda kacana inanlmas durumunda, ilk taarruzu yapan tarafn kayplarn en aza indirebilecei bir durum olarak belirtmitir.433 Fearona gre ise nalc sava senaryosunda liderler u ekilde bir mantk yrtr: Saldry ilk yapan taraf olma avantaj o kadar byktr ki, aramzdaki diplomatik sorunu hangi yolla zersek zelim, taraflardan biri her zaman ilk olma avantajn elde etmek iin saldrya gemek isteyecektir.434 Jervis, farkl bir bak asyla yaklaarak, eer teknolojik ve stratejik olarak birbirine yaknlk sz konusu ise her iki tarafn da saldrya ilk geen taraf olmann kesin bir avantaj salayacana inandn belirtmitir. Hatta mevcut durumundan btnyle memnun olan bir devlet bile, kendisinin saldrya gememesinin bar salamayaca, aksine kar tarafn saldrya gemesine yol aaca korkusuyla sava balatabileceini ifade etmitir.435 Huth, caydrclk teorisinin nleyici askeri faaliyetlere bavurulmasn gerekli klan etkenleri olduunu ve zellikle baarl caydrcln

gerekliliklerinin, nleyici askeri hareketlere sebep olan durumlar yarattn iddia etmitir. rnein bir kriz durumunda, savunmada bulunan tarafn askeri hazrlklar potansiyel bir saldr olarak nitelendirilebilir ve bu husus, caydrlmas beklenen devleti, nleyici saldr yapmaya itebilir. Aslnda saldr ve savunmada taraflarn durumlarndaki farkllk ayrt edilebilir olduundan, liderler savunmadaki tarafn askeri hazrlklarn potansiyel saldr tehdidi olarak alglayabilir.436

433 434

Snyder, a.g.e., s. 105.

James D. Fearon, "Rationalist Explanations for War", International Organization, Vol. 49, No. 3, Summer, 1995, s. 403.
435 436

Jervis, "Deterrence and Perception", s. 11.

Paul K. Huth, Extended Deterrence and thePrevention of War, New Haven, Yale University Press, 1988, s. 9.

203

Saldrya

ilk

geen

taraf

olma

avantajna

gre,

muhasmdan

kaynaklanacak muhtemel bir kriz veya savatan korkan devletler, dmannn saldrsna maruz kalmaktansa ilk saldran taraf olmay tercih etmektedir. Bu balamda, harekete ilk geen taraf olmann stratejik avantajlar, potansiyel politik, yasal veya normatif yaptrm veya zararlara ar basmaktadr. 2. Saldr - Savunma Dengesi Bir devletin nleyici askeri faaliyetlerde bulunup bulunmayacan etkileyen bir dier unsur ise saldr-savunma dengesidir. Saldr avantajl olduunda, yukarda tartlan ilk saldran olma avntaj u ekilde aklanabilir: Saldrya ynelik avantaj ne kadar bykse, nleyici iin saldrya ilk geen taraf olmann potansiyel avantaj o kadar byktr ve bu bakmdan nleyici motivasyon da bir o kadar byk olur. Ancak Van Everaya gre, saldr baskn olursa, ilk mobilize olan ve saldrya geen taraf olma avantaj arttka nleyici sava riski de artar. Baz yazarlara gre bir devletin nleyici askeri faaliyetlerde bulunmasnn en byk motivasyonu, g dengesindeki deiimlerdir. Levy, nleyici sava balatan dteki gcn, askeri avantaj hala elindeyken, ykselen rakibini imha etmek veya zayflatmak gdsne sahip olduunu ifade etmektedir. Aslnda bu durum, taraflardan birinin askeri g ve potansiyelinin, kar tarafn gc artarken, azalmas ve dn sonularndan duyulan korkudan kaynaklanmaktadr. Eer dte olan g, gelecekte ykselen bir g tarafndan saldrya urayacan dnrse nleyici sava kabilir.437 Aslnda her iki taraf iin de ilk saldrdan kanmak mtevaz bir tavr gibi grnse de, daha sonra bizim onlara saldracamz dndkleri iin bize saldracaklarn dndmzden saldrmak zorundayz eklindeki dngsel bir saldr motivasyonu ile durum daha karmak bir hale gelebilmektedir. Bu
437

Levy, "Quantitative Studies of Deterrence Success and Failure", s.89.

204

bak asna gre nleyici askeri faaliyetler, eer ilk saldran taraf olma avantaj varsa neredeyse kanlmaz olur. 3. Uluslararas Krizler Devletlerin nleyici askeri faaliyetlere bavurma olasln arttran bir dier durum ise uluslararas krizlerdir. Copelande gre krizler, her iki tarafn da askeri kuvvetlerini arttrmasn, bu kuvvetlerin teyakkuz halinde olmasn ve dmanca istek ve tehditler ierir. Bu nlemler devletlerin hibir zaman hazrlksz yakalanmayacaklarn gsterir. Her iki tarafta, karlkl olarak beklenmedik saldrya ynelik korku gelitirebilir. nk iki taraf da kart gcn hareket halindeki askeri gc ile ne yapacan kestiremez.438 Bu itibarla, krizler yukarda tartlan pek ok faktr ykseltir ve glendirir. Yukarda sralanan temel etkenin yan sra, devletler nleyici askeri faaliyetlerde bulunmak iin pek ok sebep ve motivasyon kayna

bulabilmektedir. Bu nedenle nleyici askeri faaliyetlere bavurma nedenleri ok eitlidir ve altnda yatan mantk, buna bavuran devlet iin olduka ikna edicidir. Nitekim devletler, uluslararas sistemde nalc ve nleyici kuvvet kullanmna kar birok kstlayc unsur bulunmasna ramen sonularn veya maduriyetlerini kabullenerek bu tr bir politika izlemeyi gze alabilmektedir. lkenin maruz kald tehdidin ekli ok nemlidir ve bir sonraki blmde yaplacak analizler, hem ani, hem de uzak tehditleri ierecektir. lk tehdit tipi ICB projesi tarafndan tanmlanan iddet iermeyen askeri tehdittir. Bu tehdit tipi, ordunun seferber olmas, intikaller yapmas gibi faaliyetleri ierir ve tehlike asndan yakn bir tehdidi tanmlar. kinci tip tehdit ise gzle grlen deiim tehdididir. Bu ise yeni silah teknolojilerinin gelitirilmesi gibi daha uzak tehlikeleri tanmlar.
438

Dale C. Copeland, The Origins of Major War, Ithaca, Cornell University Press, 2000, s. 45.

205

Maruz kalnan tehdidin tipinin incelenmesine ilave olarak iki farkl tepki de irdelenecektir. Bunlar nleyici askeri faaliyetlerin icrasdr. Bir dier deyile nleyici ve nalc askeri gcn kullanmdr. Bu seenekler, askeri intikal gibi belirgin emarelere dayanan yakn bir saldr beklentisine kar olabilecei gibi KS veya dier nemli askeri teknolojilerin gelitirilmesi gibi uzak tehditlere kar da kullanlmay iermektedir. Bu tarz hareketlere rnek olarak srailin 1967 ylnda Msra saldrmas ve yine srailin 1981 ylnda Irakn nkleer tesislerine taarruzu gsterilebilir. Bylece yakn ve uzak tehditler karsnda karar vericilerin nleyici askeri faaliyetlere bavurmada yasal ve normatif kstlamalardan ne lde etkilendii, yaanm vakalardan hareketle belirlenmeye allacaktr. Farkl aktrlerin ayn gelime karsnda farkl tutum sergileyecei aktr. Bu erevede her iki tehdit tipine reaksiyon gsteren tek bir devlet rneinin incelenmesiyle daha isabetli sonulara ulalaca dnlmtr. Bu nedenle her iki vaka analizi iin de srail tarafndan 1967 ve 1981 yllarnda icra edilen nleyici askeri faaliyetler ele alnmtr.

206

BLM V YAKIN VE UZAK TEHDTLER KARISINDA NLEYC ASKER FAALYETLERN KULLANILMASI Bu blmde belirgin bir krizde ortaya kan tehdidin niteliine bal olarak iki vaka analizi yaplmas planlanmtr. ncelikle yakn olarak deerlendirilen tehdit tipi, yani ICB veri setlerinde tanmland ekliyle saldrgan olmayan askeri tetikleyiciler ele alnmtr. kinci grupta ise gelimekte olan ve uzak tehdit olarak deerlendirilen bir baka olayn incelenmesi ve bu erevede her iki tehdit durumunda karlk olarak bavurulan, kuvvet kullanmn da ieren nleyici askeri faaliyetler irdelenmitir. Bylece krizleri tetikleyen, ancak farkl karlklar bulan iki rnekten hareketle gvenlik endieleri ile hukuki ve normatif unsurlarn karar vericiler zerindeki etkilerine ilikin deerlendirmeler yapmak mmkn olabilecektir. Dier bir deyile vaka analizlerinin ana hedefi, Bush doktrininin zn tekil eden nleyici sava dncesi kapsamnda hukuki ve normatif etkenlerin devletleri snrlandrp snrlandrmad ve belirli bir krizde ne tr tepkilere sebep olduunu ortaya koymaktr. Yaplan vaka analizlerinin maksatlar dorultusunda, incelenmesi

planlanan iki krize ait tm faaliyetler ve balangtan itibaren sregelen tm sre ele alnmamtr. Burada sunulan alma, her bir krizin olduka snrl bir kesiti ile ilgilidir. almann ana sorusunun nleyici askeri faaliyetlerin kullanm ya da kullanlmamas olduu dikkate alndnda, her krizin sadece belirli bir blmnn almaya k tutabilecei dikkate alnmaldr. Sorgulanan zaman aral, zellikle bir krizin balangcn gsteren tetikleyici eylemle balamakta ve nleyici askeri faaliyetlerin balangcna bal olarak verilen karar ile sona ermektedir. Bu ise bundan nceki faaliyetlerin tamamen alma dnda tutulaca ya da dikkate alnmayaca anlamna gelmemekte, sadece

207

her krizdeki nleyici askeri faaliyetlerin kullanlmasndaki kararlara etkisi orannda ele alnacan gstermektedir. Ayrca, burada sunulan vaka analizleri mnferit krizlere ait kapsaml tarih, tanm ve tartmalar ile olaylar aklama maksad gtmemektedir. Her iki analizde, kriz ve olaylara ait yalnzca nleyici askeri faaliyetlerin kullanlmasna ynelik kararlarn incelenmesi hedeflenmektedir. Bu nedenle, her krize ait olan ancak uzunca tartlmayan bir ksm kriz bileenleri bulunmaktadr. Bunun yan sra u husus da vurgulanmaldr ki vaka analizleri, krizdeki mnferit bir aktrn faaliyetlerine odaklanmakta, zellikle belirli bir krizdeki tetikleyici eyleme bal olarak nleyici askeri faaliyete mracaat eden aktr incelemektedir. Bir krizde en az iki tarafn bulunaca muhakkaktr. Bu ynyle nc taraflarn faaliyetleri, nleyici askeri faaliyetlere dnk kararlara olan etkileri nispetinde dikkate alnmtr. Bu erevede yaplan iki vaka analizi; Haziran 1967de srailin Msra saldrs (Alt Gn Savalar Krizi) ve Ekim 1981de yine srailin Irakn Osirak Nkleer Reaktrne taarruz etmesidir. Bahse konu bu iki krizin zmnde, hukuki ve normatif kstlamalarn karar vericileri nleyici askeri faaliyetleri kullanma konusunda hangi seviyede etkilemitir? Bu etkenler krizlere mdahalede uygulanacak politika veya gsterilecek reaksiyonun seiminde nemli bir rol oynam mdr? sorularna yant aranacaktr. I. YAKIN TEHDT: 1967DE SRALN NALICI ASKER G

KULLANIMINA BAVURMASI srailin 1967de uygulad nleyici askeri faaliyet karar, yakn bir tehdide ynelik olarak nalc kuvvet kullanm bakmndan son derece uygun bir rnek

208

tekil etmektedir. Handele gre aadaki hususlar srail tarafndan sava sebebi (Casus Belli) olarak ilan edilmiti;439 Bir veya birden ok Arap lkesinin askeri gcnn snr blgelerinde

tehditkar oranda younlamas. Tiran Boaznn veya sraile dorudan olan hava ve su yollarndan

birinin kapatlmas. Misilleme politikalaryla ba edilemeyecek oranda youn yar askeri

faaliyetler veya dayanlamayacak lde Arap gerilla faaliyetleri. srailin dou ve kuzey snrnda rdn ve Lbnandan daha kuvvetli

bir Arap devletinin kontrol ele geirme gayreti ile g dengesinin deimesi. sraile olan silah yardmndan daha fazlasnn Arap lkelerine

yaplmas ve bunun sonucunda g dengesinin srailin aleyhine deimesi. srailin ilan etmi olduu bu krmz izgiler; Tiran Boaznn kapatlmas, Msr kuvvetlerinin Sinaya yerlemesi ve rdn askeri gcnn yabanc lkelerin komutas altna girmesi gibi eylemlerle Msr, Suriye ve rdn tarafndan fiilen inenmitir. srail karar makamlar, artk savan yakn olduu kanaatine varm ve ilk taarruza dayanamayacaklarna karar vermilerdir. Bu nedenle srail inisiyatifi ele alarak ilk darbeyi vurmu ve bylece 5 Haziran 1967 sabahnda Arap komularna kar Alt Gn Sava olarak da bilinen nleyici askeri faaliyeti (nalc sava) balatmtr. Acaba srailin nalc sava karar sadece stratejik duruma m dayanmtr? Ya da zellikle diplomatik alandaki olmak zere tm alternatifler dikkate alnm ve ncelikle uygulanm mdr? srailin hareketi Uluslararas Hukuk ve hakl sava geleneine uygun mudur? srailli karar vericiler, hukuki ve
439

Michael I. Handel, Israel's Political-Military Doctrine, Occasional Papers in International Affairs, No. 30, 1973, s. 65.

209

normatif kstlamalar dikkate almlar mdr? Yoksa stratejik kayglar tamamna baskn m gelmitir? Savan kt dneme ait birok bilgi, rapor ve belgeden anlalabildii kadaryla, srailin nleyici bir askeri mdahalede bulunmas, zellikle diplomatik ve hukuki sreler tamamlandktan sonra, en son bavurulan are olmutur. Bu kararn alnmasnda phesiz ki ABDnin sessizlii srail tarafndan onay olarak alglanmtr. Bu erevede

Uluslararas Hukuk ve hakl sava geleneine ait kstlamalar srailli karar vericileri etkilemi ve krizde izlenecek politikann seiminde rol oynamtr. ICB verilerine gre Alt Gn Sava krizi 17 Mays 1967de Msr tarafndan yaplan iki ak fiille balamtr. Bunlarn biri, Msr Hava Kuvvetlerinin Dimonadaki srail nkleer aratrma tesislerinin zerinden umas, dieri de Msrn Sinaya askeri birlikler konulandrmasdr. Bu faaliyetleri, BMnin 1956da Svey savan takiben atekesi temin iin Sinaya gnderdii BM gcnn (UNEF) blgeden karlmas izlemitir. Saldrganln seviyesini ykselten bir sonraki ana sebep ise Tiran Boaznn 22-23 Mays tarihlerinde kapatlmas olmutur. Tiran Boaznn kapatlmas, srailin gney liman Eilat zerinde fiili bir abluka oluturmutur. Selaya gre boazn kapatlmas, Msrn tehditkr tutumu, saldrgan aklamalar ve sraile meydan okumalar ile birletirildiinde, Msrn artk harbi kazanacak kadar gl olduunun bir ilanyd.440 te srailin nleyici askeri g kullanma karar bu gelimelerin ardndan alnmtr. Brecher, Alt Gn Sava analizinde krizi birbirini takip eden safhaya ayrmtr:441 17-22 Mays 1967: Alglama ve Seferberlik

440

Avraham Sela, Political Encyclopedia of the Middle East, Jerusalem, The Jerusalem

Publishing House, 1999, s. 65.


441

Michael Brecher, Decisions in Crisis: Israel, 1967 and 1973, Berkeley, University of California Press, 1980, s. 91-92.

210

23-28 Mays 1967: Erteleme ve Diplomasi 29 Mays - 4 Haziran 1967: Kararllk

Zamana bal olarak yaplan bu ayrm, srailli liderlerin nalc askeri kuvvet kullanma kararna nasl geldiinin anlalmasnda faydal olacaktr. Ayrca, lkeler asndan yapsal/gvenlik, hukuki ve normatif etkenlerin neminin her safhada nasl deitii bu ekilde daha iyi grlebilecektir. A. 1 inci Safha: Alglama ve Seferberlik (17-22 Mays)

Krizin ilk safhas Sinadan BMnin UNEF kuvvetlerinin ekilmesi ve ardndan Msr kuvvetlerinin bu blgeye intikali ile balamtr. Wagnere gre Msr bu hareketle saldrgan bir tavr sergilemek istememise de, Suriye bu kadar sabrl davranamamtr. Suriye Dileri Bakan tarafndan ifade edilen ekli ile BM kuvvetlerinin yol an kuvvetlerimiz harp yolunda anlamna gelen bu ekildeki ekilmesi, Arap devriminin nnde hibir eyin duramayacan kantlamaktadr eklindeki aklamas tehditkar alg uyandrmtr.442 srail yneticileri, Arap lkelerinin benzer aklama ve faaliyetlerinden kayg duymaya balamtr. srailin kayglarnn farknda olan ABD Bakan Johnson, sraili Msrn Sinaya ynelik harektna kar bir misilleme yapmamas konusunda uyarmtr. Rodmana gre ABD krize ynelik belirgin bir zm forml sunmasa da, aka bozulan statkonun yeniden dzene konmasn, BM kuvvetlerinin Sinadaki yerlerine dnmesini, Msr ve srailin seferberlik faaliyetlerine son vermesini umut etmitir.443 Daha sonra ok bilinen bir deyi haline gelecei zere 18 Mays 1967de Bakan Johnson; Blgede gerilim ve iddeti artracak her trl admn

Abraham R. Wagner, Crisis Decision-Making: Israel's Experience in 1967 and 1973, New York, Praeger Publishers, 1974, s. 68-69. David Rodman, "The Diplomatic Prelude to the Six-Day War", Midstream, Vol. 47, No. 4, May/June 2001, s. 8.
443

442

211

atlmasndan kanlmas gerektiini sizlere kuvvetli bir ekilde vurgulamak istiyorum. Bize danlmadan atlacak hibir admdan ABDnin sorumlu tutulamayacan ve ABDnin bu durumu kabul edemeyeceini anlayacanz dnyorum. aklamasn yapmtr.444 srail asndan ABDnin mesaj ok akt: u an iin tek tarafl bir karar almayn. srailin, Arap devletlerinin kuvvetlerini koordine etmeye baladn, Suriyenin tm silahl kuvvetlerini tam seferberlik durumuna getirdiini ve Msrn fze slerini tam alarma geirdiini renmesi zerine durum 19 Mays 1967den itibaren ciddi bir ekilde deimeye balamtr. Tm bunlara ilave olarak Msr Sinaya ok sayda askeri kuvvet ve malzeme ymtr. Bu gelimelerin sonucunda artk srail taraf, krmz izgi olarak ilan ettii Tiran Boaznn kapatlabilecei ihtimaline inanmaya balamtr. Daha da ktye giden bu duruma karlk srail hkmeti, silahl kuvvetlerini seferber etmeye ve boazlarn kapatlmas durumunda kendi haklar olan ak denize ulama konusunda uluslararas destek arayna karar vermitir.445 Bu noktada srail hkmeti, deklere ettii krmz izgilerin askeri gle almasna ncelikle iddet iermeyen yntemlerle cevap verme yoluna gitmitir. Bir baka ifadeyle srail, tm dier yollarn denenmesi ve baarsz olunmasndan sonra bavurulmas gereken askeri gce, askeri gc kullanmadan nce uluslararas hukuka mracaat ederek yaklamtr. Bu konuda Brecher, srail babakannn Fransa devlet bakan de Gaullee; srail kendi bana saldrgan bir faaliyeti balatmayacaktr. Ancak, kendi topran ve uluslararas haklarn korumaya son derece kararldr. Kararmz, Msr bize saldrmadka, ya da Tiran Boazn kapatarak srailin

444 445

Brecher, a.g.e., s. 107.

Michael B. Oren, Six Days of War: June 1967 and the Making of the Modern Middle East, New York, Oxford University Press, 2002, s. 76-77.

212

ulam zgrln engellemedike, Sharm el Sheikhdeki Msr kuvvetlerine ynelik herhangi bir faaliyette bulunmamaktr eklinde bir mektup yazdn belirtmitir. Ayn ekilde srail Dileri Bakan Eban da Fransz meslekta Couvre de Murvillee; Fransann gemite, 1957de srail tarafndan aklanan ve serbest geiin engellenmesini srailin kendisine yaplan bir saldr olarak alglayaca ve bunun BM Antlamasnn 51inci maddesinde ifadesini bulan meru mdafaa hakkn kullanmay gerektirecek bir durum olarak kabul edileceini onayladn hatrlatmtr.446 Bu ynyle, krizin ilk safhalarnda yrtlen diplomatik faaliyetler aka gstermektedir ki, srail Uluslararas Hukuk snrlar iinde hareket etme gayretini gstermi ve Uluslararas Hukuktan yardm beklemitir. Anlald kadaryla srail, dost ve mttefiklerinden sadece yardm beklememi, ayn zamanda gelecekte uygulayacaklar hareket tarzlar iin de hukuki altyapy oluturmaya balamtr. srail Babakan Eshkol, UNEF Kuvvetlerinin Sinadan geri ekilmesinin duyurulmasndan hemen sonra, ancak Tiran Boaznn kapatlmasndan nce, gelimekte olan krize tedbir olarak 22 Maysta seferi kuvvetler iin ksmi seferberlik ilan etmitir. Bundan sonraki tartmalarda, srailin Arap

faaliyetlerine karlk daha aktif bir politika izlemesi talebinde bulunanlar olmutur. rnein bunlardan biri olan Menahem Begin, takip eden deerlendirmeyi yapmtr: Geen birka gnde gvenlik durumumuz ciddi olarak ktye gitmitir ve bu bir gecede dzelmeyecektir. Birok testi baar ile geen milletimiz bunu bilmelidir. Millet bilmektedir ki, her ne kadar bu gerek bazen saklansa da evresi kendisini yok etmek isteyen dmanlarla evrilidir. O, milli

446

Brecher, a.g.e., s. 111.

213

egemenliimizin ihlal edilmesini, saldrgan faaliyetleri ya da maynlar kabul etmeyecek, bu saldrganla kar uluslararas kabul grm haklar

erevesinde kendisini savunacaktr. Gneyimizdeki dmanmz, kuzeydeki dmanmza kar kendi savunma hakkmz kullanmamz durumunda saldr tehdidinde bulunmaktadr. Eer bu tehdit baarya ularsa ve eer Suriye tarafndan dzenlenen dmanca tutumu ile saldrgan faaliyetleri kabul edersek, bu sadece dman iin ok byk bir zafer olmayacak, ayn zamanda lkemiz saldrlara da ak olacaktr. Yahudi kan rahata dklebilecek ve egemenliimiz alay konusu olacaktr. Bu nedenle gneyden gelen saldr tehdidinin, kuzeyden gelen saldrganlklar kabule hizmet etmeyecei ak ve yksek sesle sylenmelidir. Eer bu saldrganlk devam ederse srail kendini savunma hakkn kullanacaktr.447 Begin, o dnemin muhalefet yelerinden biri olarak durumun stesinden gelmek iin tek tarafl hareket edilmesi gerektiine dair bir tartma yaratmtr. Tartma hala meru mdafaa erevesinde deerlendirilirken, konu aslnda srailin kendi menfaatlerini korumas iin harekete gemesini gerektiren z gvene dayandrlmaktadr. Begin gibi ahin diye nitelendirilen kanadn tek tarafl hareket etme tercihinin tersine Eskhol hkmeti, krizin bu safhasnda diplomatik ve ok tarafl bir yaklam izlemeye devam etmitir. Krizin ilk safhasnda yer alan son etken ise Nasrn 22 Maysta aklad Tiran Boazn kapatma karardr.448 Bu olay Msr ile srail arasndaki krizde kkl bir deiime neden olmu ve krizin ykselmesine iaret etmitir. 22 Mays ayn zamanda ABD Bakan Johnsonun 6nc Filoyu iki uak gemisiyle Dou Akdenize gnderme talimat verdii tarihtir. Ancak bu talimatn, Tiran

447 448

Brecher, a.g.e., 111.

William B. Quandt, Decade of Decisions: AmericanPolicy Toward the Arab-Israeli Conflict 1967-1976, Berkeley, University of California Press, 1977, s. 43.

214

Boaznn kapatlmasnn aklamasndan nce mi yoksa sonra m olduu ak deildir. B. 2nci Safha: Erteleme ve Diplomasi (2328 Mays 1967)

Msr devlet bakan Nasr, 23 Mays 1967de sraile gitmekte olan tm gemilere boazlarn kapatldn aklayan konumasn yapm ve

konumasnda; Dn silahl kuvvetler arm el eyhi ele geirmitir. Bu Akabe Krfezinde ki buras Msr karasuyudur, egemenlik haklarmzn bir teyididir. Hibir artta srail bayrann Akabe Krfezinden geiine msaade edemeyiz. Sava istiyorlarsa biz hazrz, buyursun gelsinler. Silahl kuvvetlerimiz, halkmz, hepimiz harbe hazrz, ancak hibir artta haklarmzn hibirinden imtina etmeyeceiz. Buralar bizim sularmzdr. hususlarn dile getirmitir.449 Bylece Nasr, sadece srail ablukasn duyurmam, ayn zamanda Msrn srail ile savaa hazrlandn da aka beyan etmitir. BM Genel Sekreteri U Thant, Nasrn UNEF gcn Sinadan ekme talebine rza gsterirken, BM Gvenlik Konseyi de UNEFin ekilmesi ve Tiran Boaznn kapatlmas konusunda herhangi bir tedbir almada baarsz olmutur. ABD ve ngiltere ablukay Uluslararas Hukukun bir ihlali olarak grmtr. Nitekim Bakan Johnson; ABD krfezi uluslararas bir suyolu

olarak grmekte ve srail gemilerinin ablukaya alnmasn kanunsuz bulmakta ve barn tesisine ykc tesir edeceine inanmaktadr. Uluslararas sulardan serbest ve zararsz gei hakk, tm uluslararas camiann hayati

menfaatidir450 szleriyle ABDnin konuya bak ve tutumunu bir kez daha ifade etmitir. Bu erevede srail, uluslararas su olarak grlen bir blgedeki yasal haklarn geri kazanabilmek iin eyleme gemeye ynelik bir ksm uluslararas
449 450

Quandt, a.g.e., s. 47. Ibid., a.g.e., s. 48.

215

hukuk temeli kazanmtr. Buna ramen abluka sresince nleyici bir faaliyette bulunmama konusunda ABD tarafndan kuvvetli bask grmtr. Johnson, srailin uluslararas sular kullanma hakkn desteklemesine ramen, sraili bu haklar alma konusunda tek tarafl g kullanmamas iin uyarmtr.451 Nasrn Tiran Boazn kapad aklamasnn ardndan Babakan Eshkol bunun aka Uluslararas Hukuka aykr bir giriim olarak nitelemitir. Mecliste yapt konumada Eshkol:452 Bu sabah Msr Devlet Bakan Akabe Krfezi ile Kzl Denizi birbirine balayan Tiran Boazn srail bayrakl gemiler ile stratejik zellikte yk tayan dier gemilere kapama niyetini ifade eden bir aklama yapmtr. Krfezdeki serbest dolamn ile herhangi lkelerin bir ekilde

engellenmesi

uluslararas

zgrlkler

egemenlik

haklarnn ciddi ekilde ihlali ve sraile ynelik saldrgan bir faaliyettir. 1957den bu yana, denizcilikte gelimi lkeler dahil bir ok devlet Akabe Krfezi ve Tiran Boazndan serbest gei hakknn

uygulanmasn aka beyan etmilerdir. Getiimiz birka gnde srail, bu hkmetler ile yakndan temasa gemitir. Bunun

sonucunda, bahse konu haklar konusunda ciddi ve yaygn bir uluslararas destek alnmtr. Burada test edilecek olan uluslararas hukuk ve dzenin dayand ak ve resmi uluslararas taahhtlerdir. Bu yzden bu an sadece srail iin deil tm dnya iin bir kader andr. Bu durumu gz nnde bulundurarak, buradan dier tm lkelere gney limanmza olan

451 452

Quandt, a.g.e., s. 45. Oren, a.g.e., s. 76-77.

216

serbest dolam hakknz derhal uygulamaya koymanz talep ediyorum. Bu szleriyle Eshkol, Uluslararas Hukuka krizi zmesi iin ak ve dorudan bir arda bulunmutur. Hem politik olarak yakn olduu, hem de ticaret balar bulunduu lkeleri yanna alarak hareket etmeyi tercih etmitir. Bu sre zarfnda srail, Msrn faaliyetlerine dnk olarak tek tarafl askeri tedbirlere de bavurabilirdi. Ancak tam tersine, krizin zmnde ncelikle kuvvete bavurma yerine diplomatik ve hukuki zm araylarna arlk vermitir. Ayn gn Bakanlar Kurulu toplantsnda Eban, asl soru bizim buna kar koymamz deil, tek bamza m yoksa dierlerinin destek ve anlay ile mi kar koymamzdr yargsyla hkmetin arayn ifade etmitir. Brechera gre Msrn faaliyetleri srailin caydrclk gcne meydan okuma anlamna geliyorsa da, srailin askeri olarak karlk vermeden nce diplomasi iin birka kuvvetli sebebi vard. Bunlar; Sovyetler Birliinin niyetinin renilmesi, Batl glerin 1957 ylnda teyit ettikleri srailin izolasyonunun kaldrlmas konusundaki tutumlar ve diplomatik destein garantiye alnmas konusunda ncelikle ABD olmak zere dost lkelerle danmalar.453 Bu noktaya kadar srail hkmeti krize ynelik (Tiran Boaznn kapatlmas konusunda) karar almtr: Abluka resmi bir saldr hareketidir. ABDden tavsiyeler alnncaya kadar ne ekilde reaksiyon gsterileceine karar verme konusunda 48 saatlik bir erteleme yaplmtr. Dileri Bakan ABD Bakan ile durumu tartmak zere yz yze grme imknlarn

arayacaktr.454

453 454

Brecher, a.g.e., s. 120. Ibid., a.g.e., s. 121-122.

217

Babakan Eshkol, kendi generallerinden nleyici bir mdahale iin zamann ok uygun olduu yolunda neriler alrken, ABD tarafndan bu tr bir hareket tarznn izlenmemesi ynnde telkinler alyordu. Bu kapsamda Orene gre U Thantn UNEF gcnn ekilmesi kararnn zc olmasna ramen Johnson, Sovyetleri ibirlii iinde grdklerini, ABDnin BM ve dier uluslararas platformlarda krizin barl yollarla zmne altn yazyordu. Kriz sonulanana kadar ABD, Patton tanklar, Hawk fze paralar, gda ve ekonomik yardmdan oluan 47.3 milyon dolarlk yardm ile 20 milyon $lk krediyi, iinde bulunduu durumun stesinden gelmesi iin sraile vermeye niyetliydi. Ancak bir nart sz konusudur, o da; srail ablukay krmak iin bir test botunu dahi gndermeyecek ya da harbi nceden balatacak bir giriimde bulunmayacakt. srailin herhangi bir tek tarafl hareketi, ancak tm barl yollar tketildikten sonra makul grlebilecektir. 455 Tek tehdit, Tiran Boaznn kapatlmas olarak kald srece srail hkmeti, ABD ve bata ngiltere olmak zere dier denizci uluslarn krize bir zm bulabilmesine kadar beklemeye razyd. Dier yandan, eer srail hkmeti, ilk taarruzun dezavantajlar gibi kendi hareketlerine ynelik olas politik tepkiler konusunda kayg duymam olsayd nleyici askeri harekta bavurabilirdi. Nitekim bunun, ilan edilmi krmz izginin geilmesi, caydrc seviyede askeri kabiliyetin muhafazas, ya da ilk taarruzun avantajlarndan yararlanma gibi stratejik temelleri mevcuttu. Buna ramen srail karar vericileri tarafndan tm dier gerekeli alternatifler tketilmeden harekete gememe n planda tutulmutur. Dier bir ifade ile eer srail hkmeti hukuki ve normatif deerleri dikkate almasayd, Msr askeri gc Sinay getiinde ya da Tiran Boazn kapattnda nleyici askeri g kullanmna mracaat edebilirdi.

455

Oren, a.g.e., s. 87.

218

Bu srete ksa sreli de olsa diplomatik faaliyetler srail, ABD, ngiltere ve Fransa arasnda yrtlmtr. Dileri Bakan Eban, ABD ile grmeler yapma amacyla Washingtona hareket etmi ve yolda nce Londra, ardndan da Parise uramtr. Bu ziyaretler srasnda Fransa ve ABDden alnan

mesajlar ayn olmutur: lk mdahaleyi yapann srail olmamas srailin menfaatinedir. Ancak ngilizler, ok arzu etmelerine ramen sraile nasl bir yol izleyeceklerine dair tavsiyede bulunamayacaklarn belirtmitir. Bu ksa diplomasi turu srasnda de Gaulle, Eban nleyici mdahalede bulunmama konusunda uyarmtr. Ebana ifadesine gre; Daha masasnn yanna oturtulmadan bana yksek sesle Ne faites pas la guerre demitir. O an daha tantrlmamtk bile. Ardndan selamlatk ve General sanki szn tamamlarcasna Ne pahasna olursa olsun ilk ate eden siz olmayn. Eer srail saldrrsa bu lmcl olacaktr. Drt sper g bu sorunu zmelidir. Fransa, Sovyetleri kabul edilebilir bir bara ynelik olarak etkileyecektir.456 de Gaullen srailin kriz karsnda ne yapmak istedii sorusuna ise Eban; Eer seenekler teslim olma ve direnme arasnda ise srail direnecektir. Kararmz verilmitir. Bu gn ya da yarn harekete gemeyeceiz, nk bize vaatte bulunanlarn tutumlarn henz renmekteyiz. Bu ite yalnz m olacaz yoksa uluslararas bir erevede mi hareket edeceiz bunu renmek istiyoruz. Eer srail yalnz savarsa, maliyeti kanl ve ar bile olsa bundan galibiyetle kacaktr. Eer dier gler faaliyetlerini irtibatlar erevesinde

gerekletirirse, srail direniini onlarnki ile harmonize edecektir. Sadece bunu renmek iin henz haklarmz teste balamadk yantn vermitir. Ebann Fransaya verdii bu mesaj, srailin kuvvete bavurmadan nce her tr zm yolunun denenmesi ve bar yntemlerin tketilmesine ncelik verdiinin ifadesi olmutur. Ayrca, ok tarafl bir zm iin ak bir tercih de
456

Abba Eban, Abba Eban: An Autobiography, New York, Random House, 1977, s. 341.

219

ortaya konulmutur. Eban ile de Gaulle arasndaki tartmann bir baka bileeni de Uluslararas Hukuk ve hakl sava geleneinde kuvvet kullanm sadece meru mdafaa ile snrl ise hangi tr faaliyetler karsnda ne tr savunma tepkilerinin gsterilebilecei ve hangi tr faaliyetlerin saldrganlk olaca ve buna kimin nasl karar verileceidir. Bu konuda Eban ve de Gaulle zt fikirler beyan etmilerdir. Ebann bak asna gre srail ak saldrgan olma konusunda ilk olamazd. nk zaten saldrganlklar balamt. Nasrn ablukas ve aklamalar harp halini ifade ediyordu. srailin yapt her ey sadece reaksiyon olabilir, fakat balatc olamazd. Bir devlet silah ile ate edilmesi dnda birok metotla saldrya urayabilirdi. Hukuk, boulmak ile silahla vurulmak arasnda bir ayrm yapmyordu. Buna karn de Gaulle asndan saldrgan, ilk atei aandr.457 Bu iki dnce arasndaki farklar nleyici askeri mdahalenin yasall konusunun merkezinde yatan iki ayr bak asn gstermektedir. Alt Gn Savalar erevesinde, ABD ve ngiltere Tiran Boaznn uluslararas sular olduunu kabul etmi ve ablukay da uluslararas hukukun ihlali olarak grmtr. Krizin daha da trmanmas bu periyodun iinde olmutur. Arazi zerindeki durum ayn kalsa da, Tiran Boaznn ablukada kalmas konusu krizin merkezindeki sorun olarak devam etmitir. srail, ABD ve dier mttefiklerinin arlarn dikkate alarak diplomatik faaliyetlerin kendi mecrasnda srmesini beklemitir. Ancak 25 Mays 1967de durum deimeye balamtr. Ne oldu da 25 Maysta krizin ak deimeye balad? Bu tarihte srail istihbarat kaynaklar, Msrn 4nc Zrhl Tmeninin Sinaya intikal ederek tamamen konuland bilgisini teyit etmilerdir. Brechere gre bu hareket,

457

Eban, a.g.e., s. 342.

220

srail hkmeti zerinde diplomatik abalarn artk sonusuz kalmak zere olduu kaygsnn olumasna neden olmutur. Yine Brecherin notlarna gre bu gnden itibaren srail askeri liderlerinin harbe girme konusunda Eshkol zerindeki basks artmtr.458 Bu srada srail Dileri Bakan Eban Washingtondadr ve Eshkoldan ald bir telgrafla misyonu deimitir. Eshkol gnderdii telgrafla, srailin artk bir taarruzun ok yakn olduuna inandn ABD tarafna bildirmesini istemitir. Bahse konu telgraf; Geen 24 saatte gelien olaylarn sonucunda Suriye ve Msrdan baskn tarznda bir saldry her an beklediimizi bilmenizi isteriz. ABD sraile yaplacak herhangi bir saldrnn ABDye yaplm olarak farz edileceini aklamaldr. Ayrca blgedeki kuvvetlerine de buna uygun emirler vermelidir. Bu telgrafn en yksek rtbeli memura, ABD Bakan ya da Dileri Bakanna gsterilmesi de tavsiye olunur459 talimat yer almtr. Ancak bu talepler, o srada Vietnam sorunuyla uramak zorunda olan ABD tarafndan duymazlktan gelinmi ve kuku ile karlanmtr. ABD Dileri Bakan srailli meslekta ile grmesinde, herhangi bir Arap devletinin sraile ani bir saldrsnn beklendii deerlendirmesine ABDnin katlmadn belirtmitir. Yine Bakan Johnson Ebana verilen notada; Tiran Boaznn kapatlmas konusunda, boaz ve krfezin tm devletlerin serbest ve zararsz geiine ak kalmasnn salanmasn dier denizci lkelerle birlikte planlamaktayz. srailin saldry balatan sorumlu taraf olmamas gerektiini vurgulamak isterim. srail tek bana hareket etmek istemedii srece yalnz olmayacaktr. srailin bu karar alacan dnemiyoruz460 eklindeki beyanlarla sraili nleyici mdahale konusunda bir kez daha uyarmtr. Ancak

458 459 460

Brecher, a.g.e., s. 130. Brecher, a.g.e., s. 131. Quandt, a.g.e., s. 52.

221

Johnson, bunca ikazn ikna edici olduuna inanmadn, Eban Beyaz Saray terk ettikten sonra danmanlarna, Baarsz oldum, imdi kendileri devam edecekler yaknmasndan anlalmaktadr.461 srail ve ABDnin krizin doas hakkndaki temel dnceleri ayrmaya baladka, krizle ilgili tercih edilen metotlar da deimeye balamtr. ABD hala Tiran Boaznn uluslararas ok ynl faaliyetlere yeniden alabileceine inancn korurken, srail duruma mdahale iin askeri harekt balatma basksn hissetmeye balamtr. srailin iinde bulunduu bu durumu Stein; srailin caydrclk dzeyi dikkate alndnda, Msr bir saldr planlasn ya da planlamasn askeri tepki mecburi olmutur. st dzey komutanlar srailin caydrclk kabiliyetinin zarar grmesine bal olarak bir Arap taarruzunun yakn veya uzak zamanda kanlmaz gre olduunda srailin srar etmilerdir. koruma

Komutanlarn

deerlendirmelerine

caydrcln

konusundaki kritik ihtiyac, nleyici ve nalc sava arasndaki ayrm belirsiz hale getirmitir462 szleriyle caydrcln srdrlmesi gerektiine balamtr. Bu arada krizin seviyesi ykselmeye devam etmitir. 26 Mays 1967de Nasr, Arap Ekonomik Birlii toplantsnda yapt konumada; Yakn zamanda eer srail ile bir harbe girersek, Tanrnn izni ile galip geleceimize ve bunu baaracak gce eritiimize inandk. Bu temelde baz admlar atmaya da karar verdik. Askeri planlar balamnda Suriye ve bizim kuvvetlerimiz arasnda tam bir koordinasyon bulunmaktadr. Tek bir ordu olarak, tek bir savata, tek bir hedef iin Arap milletinin hedefi iin hareket edeceiz. Bu gnk sorun sadece srail deil ayn zamanda arkasndakilerdir. Eer srail, Suriye ya da Msra saldracak olursa bu snrl kalmayacak, genel bir harp olacaktr. Genel bir harp
461 462

Quandt, a.g.e., s. 54.

Janice G. Stein, The Arab-Israeli War of 1967: Inadvertent War Through Miscalculated Escalation, Avoiding War: Problems of Crisis Management, Alexander L. George. Boulder (Ed.), Boulder, Westview Pres, 1991, s.141.

222

olacak ve hedefimiz srailin ortadan kaldrlmas olacaktr. Bundan -be yl nce muhtemelen bunlar syleyemezdim ifadeleri ile Arap dnyasnn srail ile mcadeleye hazr olduunu ilan etmitir. Artan Msr seferberlii ve konulandrlan birlikler ile Nasrn bu szleri, srail hkmeti zerindeki endieleri artrmtr. Nitekim Ebana ertesi gn lkeye dnmesi ve durumu rapor etmesi talimat verilmitir. ABD Savunma Bakanl yetkilileriyle yapt toplantda ise Ebana, srailin ne harbe girmesi ne de girmemesi sylenmitir.463 Yine srailin ABD Bykelisi Eppy Evronn Bakan Johnson ile grmesinden; ABD Tiran Boazndan serbest geii salama konusunda teminat vermektedir ve bu taahhdn yerine getirecektir. Bakan, BMnin mevcut konumda hibir ey yapamayacana inanm olup tartmalardan bir sonu kmayacaktr. Bakan BMde devam eden bata ngilterenin destei ile ana denizci devletlerle yaplacak ksa bir mzakerenin ardndan yeni bir yap oluturulmas konusunda iyimser konumutur. nde gelen baz danmanlar ile gr alveriinde bulunmutur. Bunlarn tm de srail dostu olarak tanmlanabilir. Bu kiiler mteakip forml erevesindeki

desteklerini ifade etmilerdir: Hedef, srail dhil olmak zere Boazn tm lkelerin geiine almasdr ve bu hedef

gerekletirilecektir. Johnson, Msrn yapaca bir baskn taarruzunun yakn olduu deerlendirmesine ABDnin katlmadn belirtmitir. srail egemen bir devlettir ve yalnz bana harekete gemeye karar verirse bunu yapabilir. Ancak bu durumda ncesinde ve sonrasnda olmu ve olacak tm konularn sorumluluu kendisinde olacak, ABDnin bunu
463

Brecher, a.g.e., s. 136.

223

takip eden sonulardan hibir ykmll olmayacaktr. Bakan ok defalar srailin kendisine gvenebileceini vurgulamtr. Bakan bir korkak olmadn ve sz verdii konulardan

dnmeyeceini, ancak ABDnin gvenliini tehlikeye atacak tarzda bir faaliyette bulunarak, srailin son gn Pazar gn olarak kararlatrmas yznden Sovyetler Birliinin konuya mdahil olmasna hazr olmadn gstermitir ifadelerini aktarmtr.464 Evronun mesajnda grlecei zere Johnson, ABD ile srailin krizi alglamalarndaki ayrma ile bu krizle mcadelede izlenecek yntemlerin farkndadr. Quandta gre Johnson, takip ettikleri politikann uygulanabilir olmadnn farkndayd. Boazn almas iin ok tarafl bir gcn

oluturulmas biraz zaman alabilecek, bu g oluturulabilse bile blgedeki durumun deimesi neticesinde srail deiik skntlar ile yz yze kalabilecek ve durumla daha farkl bir ekilde mcadele etmek gerekebilecekti. Quandt, Johnsonun aka srailin askeri bir hareketi bekletmesini istediini, zamanla kararndan vazgeerek srailin neyi gerekli grdyse onu uygulamasna msaade edecek bir duruma gelmi gzktn ne srmtr.465 Birbiriyle elien bu mesajlar, yukarda tartlan ifadelerde de aka grlmektedir. Buna ramen krizin bu safhasnda Johnsonun tek yanl hareket etme aleyhindeki ikazlar srail iin hala ikna edici olmutur. Bu erevede srail hkmeti, 28 Mays 1967de askeri hareket seeneini yine erteleme karar almtr. Brecherin ifadesine gre Babakan Eshkol; Johnsonun mektubu ve Ruskun mesajn almam olsaydk hkmete savama karar almas talebinde bulunurduk. Ancak haberlemeler gstermitir ki tek tarafl harekette bulunmak sadece srail iin lmcl olmayacaktr. Ayrca
464 465

Brecher, a.g.e., s. 137.

William B. Quandt, "Lyndon Johnson and the June 1967 War: What Color Was the Light?", Middle East Journal, Vol. 46, No. 2, Spring 1992, s. 214.

224

size her ne sz verdiysek bunu yapacaz taahhdnde bulunan ABD Bakann grmezden gelemezdim466 beyanyla, bekleme kararnn

alnmasnda ABDden gelen basklarn nemli bir etken olduunu aka belirtmitir. Babakan Eshkol, i kamuoyunun giderek artan yaknmalar ve

eletirileriyle kar karya kalmtr. Bu erevede Brechere gre Eshkol, 27 Maysn sabahndan itibaren Genelkurmayn harbe girme karar verilmesini beklediini biliyordu. Son iki gnk temaslarda, byle bir kararn kanlmaz olduunu anlamaya ynlendirilmilerdi. imdi ise Eshkol, askeri kanata hkmetin bir mddet daha bekleme karar ald tatsz haberini verme durumunda kalmtr. Yaplan toplantda Generaller Eshkola, harpten hibir ka yolu kalmad ve kaybedilen her gnn kayplar artracan, daha fazla beklemenin srail kuvvetleri ile halkn morali zerinde olumsuz etkileri olduunu sylemitir. Eshkol sarslm ve Generallerin endielerini gidermeye alarak sabrl olunmas gerektiini, harbe girmeden nce tketilmesi gereken tm seenekleri bitirene kadar mzakerelere devam edileceini ve bunun 1956 Svey Krizinde olduu gibi srailin geri ekilmesini gerektirecek bir durumun tekrarnn nlenmesi iin gerekli olduunu belirtmitir.467 Bir nceki blmn sonunda, devletlerin varlna ynelecek ciddi tehditlerin, hukuki ve normatif kstlamalara bal kalmakszn nleyici askeri faaliyetler ile karlanaca hipotezini ne srmtk. Krizin bymesi aamasnda tehdit daha ciddi ve ar bir hal alrken, bu hipoteze gre srail bu noktada nleyici askeri mdahalede bulunmalyd. Ancak Eshkoln szleri srailin aka byle bir tercih durumunda maruz kalaca yan etkilere odaklandn gstermektedir. srail bu srete yalnzca g dalm ya da
466 467

Brecher, a.g.e., s. 147. Brecher, a.g.e., s. 149.

225

dier uluslararas yaplar ile snrlanmam, ayn zamanda hukuki ve normatif prensiplerle de nc bir taraf zerinden yrtlse de snrlanmtr. Baka bir deyile nleyici askeri faaliyetlerin son are olarak kullanlmas ve bu kapsamda normatif kstlamalarn krizin bu safhasnda da etken olduu grlmektedir. C. 3nc Safha: Kararllk (29 Mays-4 Haziran 1967) Krizin nc ve son safhas Eshkolun Knessetteki hitab ile 29 Mays tarihinde balamtr. Eshkol konumasnda gelien olaylar zetlemi ve bunlara kar srail tarafndan gsterilen tepkileri ayrntl olarak aklamtr. zetle Eshkol aadaki hususlar dile getirmitir; Blgedeki gelimeler gvenlik ve politik durumlar deitirmitir. Buna bal olarak Hkmet srailin hayati menfaatlerini garanti altna alabilmek iin bir takm politik ve savunma tedbirleri almtr. Bar ve hayati menfaatlerimizi koruyabilmemizin ilk art askeri gcmzdr. Bu nedenle, Hkmetin mutabakat ile srail Silahl Kuvvetleri yedeklerinin seferberlii emrini verdim. srail hkmeti birok durumda Tiran Boaz ile Akabe Krfezinde serbest dolam hakkn kullanacan ve gerekirse bunu

savunacan aka bildirmitir. Bu, hibir taviz verilmeyecek en st seviyedeki milli menfaattir. nanyorum ki abluka devam ettii srece bar tehlikededir. Dileri Bakannn Paris, Londra ve Washingtona yapt ksa ziyaretlerin maksad bozulan statkonun yeniden tesisi iin destek salamakt. ABD ve ngiltere bu konuda kararl aklamalar yapmtr. Hkmetimiz, ABDnin uluslararas sularda serbest dolam taahht ettii izlenimini tam olarak edinmitir. Benzer bir tutuma ngiltere Babakannn 226 Dileri Bakanmzla

grmelerinde de ahit olunmutur. Dier denizci devletler de serbest dolam konusunda etkin ekilde destek olmaya hazr olduklarn bildirmilerdir. Resmi taahhtlere balanan bu beklenti hkmetin bu safhadaki tutum ve faaliyetlerini nemli lde etkilemitir. Bizim

ykmllmz en bata uluslararas taahhtleri test etmektir ki bu gelecek birka gn iinde akla kavuacaktr. srail Tiran Boaznn kapatlmasn tek bana bir saldr olarak grmektedir. Halen geni apta politik faaliyetler ile serbest dolam temine alyoruz. Dnyann dier lkeleri ile karlkl ilikilerimiz gcmz artrmamza ve haklarmz korumamza yardm etmi ve bu ekilde yardm etmeye de devam edecektir. Msrn Tiran Boazn kapatmas, hrn tutumu ve ordusunun snrmzda ynaklanma ierisinde olmasnn yan sra, terrist faaliyetlerin de varl blgedeki gerilimi en st noktaya tamtr. Blgede sava rzgrlarn estiren Nasrn bu hareketleridir. Bugn ordumuz personel, bilgi birikimi, silah ve tehizat ile savama azim ve iradesi bakmndan gcnn doruundadr. u an sadece deniz ulam gvenliini garanti altna almaya alyoruz. Ayn zamanda Msr liderliinde olabilecek bir taarruz ihtimalini de gz nnde bulundurmamz gerekiyor. Msr ve mttefiklerinin snrlarmzdaki ynaklanmalar bu ekilde devam ettike, kanl bir savan balamas an meselesidir. Dolaysyla srail Savunma Kuvvetleri herhangi bir taarruz durumuna kar, harekt konuunu

227

muhafaza edecek ve harbe hazrlk seviyesini en st derecede tutmaya devam edecektir.468 Eshkolun dikkat ektii hususlar, srail hkmetinin hazrlkl olduunu ve gerekirse g kullanabileceklerini, fakat ncelikli olarak dier zm yollarn denemeye kararl olduklarn aka gstermitir. Bu noktada srailin daha ne kadar sabredebilecei konusu nem kazanmt. lave olarak dier zm yollarnn baarya ulama anslarnn ne kadar olabilecei ve baar salansa bile bunun neye mal olaca konularndaki belirsizlik devam etmitir. 30 Maysta rdn Kralnn Msr ile savunma anlamas imzalamas blgedeki tansiyonu daha da artrmtr. rdn birliklerinin yabanc bir askeri gcn kontrolne girmi olmas, srail iin bir baka krmz izginin ihlali anlamna gelmitir. Aslnda zaman getike sava daha da yaklayor ve srailin endieleri gittike artyordu. srail taraf, zellikle Msr-rdn savunma ibirliinin sraile taarruz etmekten baka bir amac olamayacana

inanyordu.469 Bu arada, blgedeki olaylar karsnda ABDnin duruundan da emin olunamyordu. Quandta gre pek ok Yahudiye gre ABD, srailin yannda yer almayacakt ama istediinizi yapmakta serbestsiniz diyordu. Yinede ABDnin tavr hakknda daha net bir anlaya sahip olmak ve stihbarat birimleri arasndaki koordinasyonu artrmak amacyla srail stihbarat efi Meir Amit 30 Mays 1967de gizlice Washingtona hareket etmitir.470 Amitin ABDye gnderilmesi, askeri g kullanm haricindeki tm zm yollarnn tkanp tkanmadnn anlalabilmesi iin son manevra bakmndan neme haizdir.

468 469 470

Wagner, a.g.e., s. 142. Wagner, a.g.e., s. 83. Quandt, a.g.e., s. 55-56.

228

srail hkmetinin 30 Maysta yapt toplantda nleyici askeri harekt karar alnmam olmasna ramen konu gndeme gelmitir. Wagner sz konusu kabine toplantsnda nalc askeri harekt karar alnp alnmad noktasnda yaplan tartmalara dikkat ekmi ve herhangi bir oylama yaplmam olmasna ramen kabine ounluunun diplomatik zm

yollarnn tkand ynnde gr birliinde olduu yorumunu yapmtr.471 Krizin ilerleyen her gnnde Eshkol zerindeki i kamuoyu basks gittike artmaktayd. Daha dorusu hkmet, silahl kuvvetler ile srail halkna izlenen bekleme politikasnn dayanaklarn izah etmede savunma durumuna

dmt. Eshkol ve kabinesi Arap kkrtmalarna kar herhangi bir eylem dncesi tamazken, muhalefet ve askerler bu durumu rahatlkla istismar edilebilecek bir zayflk olarak gryorlard. basklar ve krizin hzla trmanmas sonucu lkede hkmet bunalm yaanm ve 1 Haziran 1967de muhalefetin de resmi olarak iinde yer ald bir milli birlik hkmeti kurulmutur. Yeni kurulan hkmetin Savunma Bakan grevini Moshe Dayan stlenmitir. Sava yanls olan Dayana hkmette grev verilmesi bazlar tarafndan, sava karar alamayan hkmetin bu sorumluluu sava yanls birisinin omzuna ykleme giriimi olarak yorumlanmtr.472 Dier yandan, resmi kanallardan olmasa da ABDden gelen yeni haberler askeri harektn nndeki son engelin de ortadan kalkmasn salamtr. Orene gre, srail hkmetindeki sava tedirginliini drt unsur ortadan kaldrmtr. Bunlarn birincisi ABDnin, Svey Kanaln yeniden amak iin etkili bir uluslararas donanmay biraraya getirme abalarnn sonusuz kalmasyd. Kanal tekrar amak iin yaplan uluslararas eylem plannn hayata

471 472

Wagner, a.g.e., s. 85. Wagner, a.g.e., s. 86.

229

gemeyecei artk ak hale gelmiti. nk bunun iin alan devletler gn getike birer birer azalyordu.473 kinci unsur, ABD Dileri Bakan Walt Ruskn, kendisine sorulan sraili engellemeye devam edecek misiniz? sorusuna, Onu veya bunu engellemenin bizim iimiz olmadn dnyorum yantn vermesidir. Bar-Zohara gre ABD 30 Maysta, Nasr ve Kral Hseyinin anlama yapmalarnn ardndan, durumu iyice anlamt. Nitekim o gn gece ge saatlerde Rostow, srail Bykelisi Evronu yanna ararak artk ABDnin bir zm grmediini itiraf etmitir.474 Bu grme ABDnin, sraile nleyici askeri faaliyet yapmamas konusunda bask yaplmasn ieren politikasnda nemli deiimleri

tetiklemitir. Her eyden nce Rostowun szleri srailde, artk nleyici askeri harekt kararnn alnmas iin nemli bir iaret olarak alglanmtr. Tm bunlarn yan sra Eban, 1 Haziran 1967de ABD hkmetine yakn kaynaklardan elde ettii bir dokmandan da etkilenmitir. Ebana gre dokmanda; Eer srail, dier tm alternatifleri denemeden yalnz bana bir askeri harekta kalkrsa ok byk bir hata yapm olacaktr. Bu durumda ABDnin sraile yardm etme imkn kalmayacaktr ve mteakip ilikiler gerilecektir. Eer sava karsa, bu sava uzun bir sava olacaktr ve sraile ar faturalar kartacaktr. BM nezdinde srdrlen giriimler sonulanmadan ilk kurunu srail atarsa, ABDnin kendisine yardm ihtimalinin ortadan kalkmasna sebebiyet verecektir475 deerlendirmesi yer almaktayd. Bu da srail hkmetinin izledii politikann ABD desteini almada ne lde isabetli olduunu kantlyordu.

473 474

Oren, a.g.e., s. 153.

Michael Bar-Zohar, Embassies in Crisis: Diplomats and Demagogues Behind the SixDay War, Prentice-Hall, 1970, s.157. Eban, a.g.e., s. 384-85.

475

230

Eban aslnda diplomasi taraftarlarnn sonuncularndand ve anlalaca zere artk o da bu noktadan sonra diplomasinin zm retemediini dnyor ve baka alternatiflerin denenmesi gerektiine inanyordu. srail hkmetini ikna eden son unsur ise Arthur Goldbergin, ABD ve dnyann, zellikle Araplarn ilk taarruz eden olmalar durumunda sraille ayn dncede olacaklarn dndn ve eer srail yalnz hareket etme durumunda kalrsa, nasl hareket edeceini oktan belirlediini dair

deerlendirmesi olmutur.476 ABDnin tutumundaki deiim ve gelen lml mesajlar, srail hkmetini askeri harekt karar alma konusunda rahatlatmtr. 2 Haziranda Eshkol, bir telgraf ile de Gaulleden Fransann desteini tekrar istemitir. Eshkoln telgraf; Buna hemen karlk vermeliydik belki, fakat biz dostlarmzn tavsiyelerine uyduk ve bekledik. Ne yazk ki bu ekilde davranm olmamz hayal krklndan baka bir sonu dourmad. Sovyetler Birlii sizin drtl konferans teklifinizi kabul etmedi ve Gvenlik Konseyi anlamsz bir tartmada tkand kald. srail yok olma tehlikesi ile kar karya. Naziler, Yahudilerin te birini katletmiti, imdi yeni bir hayatta kalma mcadelesi ile kar karyayz. zgrlkler lkesi olan ve insanln yksek ideallerini barndran Fransann, geldiimiz noktaya kadar sesini ykseltmemi olmas bizi derinden zmektedir. Sayn Bakan, sizden rica ediyorum; Fransa sesini ykseltsin ve bize bir dost ve mttefik sadakatiyle muamele etsin. Etsin ki dmanlarmz lkenizin bizimle mttefik ve dost olduunu grsnler477 eklindeki ifadelerle samimi bir yardm talebini iermekteydi. Fransann cevabi mesajnda ise Hangi lke olursa olsun, eer o lke silaha sarlyor ve ilk kurunu atyorsa, Fransa onu ne destekleyecek ne de

476 477

Oren, a.g.e., s. 153. Bar-Zohar, a.g.e., s. 178-179.

231

yardm edecektir ibaresi yer alm ve srailin yardm talebi adeta reddedilmitir.478 Bununla beraber bu mesaj en azndan srail hkmeti iin Fransann dncesinin deimeyecei konusunda ikna edici olmutur. srail hkmetinin artk ABD eletirisinden ekinmiyor olmas, bavurulacak bir nleyici askeri harekta kar gelebilecek eletirilerden ekinmedii anlamna gelmiyordu. Nitekim hkmetin nleyici askeri harekt karar ald toplantda, uluslararas eletirilere maruz kalma konusu gndeme getirilmi ve tartlmt. Orene gre bir bakan, gerekleecek bir mdahaleyi uluslararas hukukta ak bir yeri olan casus belli ilan edebilmek iin srailin en azndan bir gemiyi Tiran Boazndan geirmeye teebbs etmesini teklif etmi ve srailin sava balatan taraf olarak sulanmasndansa, bir veya iki denizci tayfann lmesi daha iyidir. Zafer konusunda hi phem yok, ancak zafer sonrasnda ne olur? Beni endielendiren budur eklinde deerlendirmede bulunmutur.479 Yinede bu korku, askeri harekat sonraya brakma fikrine kar duruu engelleyememitir. Nitekim 4 Haziran 1967deki Bakanlar Kurulu toplants, srail Silahl Kuvvetlerinin Msr, Suriye ve rdne kar nleyici askeri harekt iin yetkili klnmas karar oy birlii ile alnmtr. Aklanan karar yleydi; Babakann politik ve askeri durumu anlatan raporu neticesinde, Dileri Bakan, Savunma Bakan, Genelkurmay Bakan ve Askeri stihbarat efi ve Hkmet, Msr, Suriye ve rdnn yakn bir zamanda ok cepheli bir taarruza kalkacana ve bunun devletimizin bekasna ynelik bir tehdit olduuna kesin bir ekilde kanaat getirmitir. Hkmet, sraili epe evre kuatan ve gn getike artan tehdide kar lkeyi korumak iin askeri harekt karar almtr. Hkmet, Babakan

478 479

Bar-Zohar, a.g.e., s. 179. Oren, a.g.e., s. 157.

232

ve Savunma Bakann harektn zaman konusunda srail Savunma Kuvvetlerinin Genelkurmay Bakan ile birlikte karar alma konusunda yetkili klmtr. Bakanlar Kurulu yeleri icra edilecek harekt hakknda mmkn olan en ksa zamanda bilgilendirileceklerdir. Hkmet Dileri Bakann, d glerin desteini salayabilmek amacyla, srailin duruunu aklamak zere her trl politik ihtimalin deerlendirilmesi konusunda

grevlendirmitir.480 Bylece srail, zorlu bir srecin ardndan nleyici askeri harekt yapma karar almtr. Bu karar ile srail, askeri harekt seeneini Msr, Suriye ve rdn tarafndan sergilenen dmanca tavrlar nedeniyle aldn aka ifade etmi ve bu tavrlar kendi bekasna tehdit olarak grdn dnya kamuoyuna bir anlamda ilan etmitir. . 4nc Safha: Diplomasiden nalc G Kullanmna Gei srailin bu eylemi gvenlik, yasal ve ahlaki konular ile nleyici askeri harekt arasndaki etkileimle ilgili ilgin ve nemli birok soruyu gndeme getirmitir. Brechere gre alma Bakan Yigal Allon nalc harektla ilgili 1967 baharnda yazd, ancak sava bittikten sonra yaynlanan bir makalesinde; nalc bir askeri harekta ahlaken ve politik bakmdan kar kyorum. Ahlaki bakmdan kar kyorum, nk sraili herhangi bir tehlikeyle kar karya brakmadan sava erteleyebildiimiz kadar erteleme imkn varken, nleyici bir harekta gerek yok. Ve sava yllarca erteleme imknmz var. Politik adan ise byle bir hareket, saldrgan bir tutum taknma bakmndan tarihi bir hata olacaktr. Bu durumda dnyada dostlarmz kaybedeceiz ve ambargoyla kar karya kalma ihtimalimiz var.
480

Oren, a.g.e., s. 157.

233

Allonn dnceleri nleyici bir harekete kar srail st dzey idaresinde nceden hkim olan bir tutumu aka gstermektedir. Buna ramen Allon, srailin aada sralanan alt olas durumda nalc harekat seeneini dnmesi gerektiini savunmaktayd. Bunlar; sraile ynelik bir tehdit oluturan taarruzi (Arap) birliklerin

ynklanmaya devam etmesi. Dmann, srail Hava slerine srpriz bir taarruza hazrland

ynnde ak bir istihbarat sz konusu olursa. Bilimsel kurumlara ve nkleer reaktrlere ynelik blgesel bir taarruz

sz konusu olursa. Terr ve bombalama eylemleri pasif savunma tedbirleri ile kontrol

altna alnamayacak boyutlara ularsa. rdn herhangi bir Arap Devleti ile askeri ittifak ierisine girer ve

yabanc lke askerlerinin rdn topraklarnda zellikle de rdn Nehrinin batsnda konulanmasna izin verirse. Eer Msr Tiran Boazn kapatrsa.481

Allonn ortaya koyduu yaklam, aslnda srail liderlerinin kar karya olduklar elikiyi gstermektedir. Bir tarafta nalc/nleyici bir harekete kar ahlaki ve hukuki kstlamalarn olduunu ifade eden aklamalar, dier tarafta ise belirli artlarn gereklemesi durumunda ilk tetii eken olma konusunda yaplan tartmalar yer alyordu. Asl soru ise hangi tarafn daha ikna edici olduuydu. Genellemek gerekirse, Alt Gn Savalar krizinin devletlerin ahlaki ve hukuki mlahazalarla sadece belirli bir noktaya kadar (bir taarruzun
481

Brecher, a.g.e., s. 99.

234

gereklemek zere olmas veya bir devletin bekasna ynelik ciddi bir tehditle kar karya kalmas) engellenebilecei grnn daha fazla arlk kazanmasna sebep olduu sylenebilir. Eer ahlaki ve hukuki mlahazalarn snrlamalar olmasayd veya gvenlik konusu arlk kazansayd, srailin nalc askeri harekt daha nce gerekleebilirdi. Aslnda kriz sresince srailin nalc askeri harekta bavurabilecei bariz durum yaanmtr. Bunlarn ilki, 22 Mays 1967de Msr devlet bakan Nasrn Tiran Boazn kapatma tehdidinde bulunmasyd. Bu durum sadece srailin uruna sava balatabilecei krmz bir izgi deildi, ayn zamanda ABD ve ngiltere de bu konuyu saldrgan bir tutum olarak grmekteydi. Literatre gre srail bu noktada dier devletlerin durumuna bakmakszn, Boazn kapatlmasna karlk nleyici harekata balayabilirdi. Tiran Boaznn kapatlmas, srailin casus belli olarak ilan ettii hususlara dorudan bir meydan okumayd. Krmz izgi ihlaline kar uygun reaksiyon gsterilemedii takdirde srailin caydrcl ciddi anlamda zarar grebilirdi. Bu durum ise srail dmanlarn, karlnda bir reaksiyon olmayaca

dncesiyle dier krmz izgileri ihlal etme konusunda cesaretlendirebilirdi. Nitekim de byle olmutur. srail, ahlaki ve hukuki normlar iinde kalarak, ncelikle askeri olmayan tm zm yollarn deneme durumunda kalmtr. srail hkmeti belli ki, Bat Dnyasnn Tiran Boaznn uluslararas bir stat altna alnmas konusunda baarya ulaabileceini ve dolaysyla srailin g kullanma durumunda kalmayacan dnm. Bu adan bakldnda srail hkmeti, ncelikle uluslararas toplumun konu zerinde almasn, sonu alnamad takdirde ise srailin tek bana tutum taknabilecei bir hareket tarzn aka benimsedii grlmektedir. nleyici askeri harekt gerektiren ikinci durum, 25 Mays 1967de srail istihbaratnn, Sina yarmadasndaki Msr birliklerinden 4nc Zrhl Tmenin

235

harekete getii ynndeki bilgiye ulamasdr.482 Bu olay zerine srail, savan ok yakn olduu sonucuna varmtr. ngrye dayanan bir harekata ynelik nihai motivasyon unsurunu, Nasrn Msr ve Suriyenin beraber hazrlandklar savan Genel bir sava olaca ve hedeflerinin sraili yok etmek olduu ynndeki aklamas oluturmutur. Bu noktada nleyici harekta ynelik motivasyonu artran unsur sadece srailin caydrc imajnn korunmas deil, ayn zamanda baskn avantajndan da yararlanma arzusu olmutur. lk taarruz ederek baskn avantajndan yararlanma stratejisine gre, yakn bir tehdite maruz kalma ve dmanla sava korkusu olan devletler iin bekleyip dman taarruzunu gslemekten, ilk taarruz eden taraf olunmas daha iyidir. Bu erevede baskn avantajndan yararlanma dncesi srail iin nemliydi. nk srail, kara paras olarak kkt ve bu nedenle yerleim yerleri ile savunma hatt arasnda yeteri kadar derinlik yoktu. Ancak yine de krizin bu noktasnda ahlaki ve hukuki normlara kar gelerek nleyici bir harekt yapmann olas kayplar, kazanlarna nazaran daha fazla grldnden, krizin sona erdirilebilmesi iin askeri olmayan zm yollarnn denenmesine devam edilmitir. nleyici askeri harekt iin nc durumu ise 30 Mays 1967de Msr ve rdnn savunma anlamas imzalamasdr. rdn birliklerinin baka bir lke kontrolne verilmesi, srail iin bir baka casus belli anlamna geliyordu ve savan ilk emarelerini oluturuyordu. Literatre gre bir kez daha, baskn avantajndan yararlanma stratejisi srail ynetimini bu noktada taarruza geilmesi konusunda ikna etmeliydi.

482

Brecher, a.g.e., s. 131.

236

Bu iki durumun aksine, 30 Maystan sonra srail Hkmetinde diplomatik zm yollarnn denenmesi ynndeki uzlamann kaybolmaya baladn belirtmek gerekir. Bu adan bakldnda 30 Maysta yaanan gelimelerin dengeleri deitirdii ve ilk taarruz eden taraf olmann avantajlar karsnda dezavantajlarnn sylenebilir. Kriz esnasnda alnan kararlarn altnda ne gibi temel motivasyonlarn bulunduunu tespit etmek, imknsz deilse de olduka zor bir itir. srail ynetiminin hibir eyden etkilenmese de, en azndan ar g kullanmama konusundaki uluslararas norm ve hukuki mlahazalardan etkilendii ynnde grler mevcuttur. Krizin zmne ynelik srailin birden fazla devletin desteini aramas, krize ait belirli noktalarda srarla uluslararas norm ve hukuk mlahazalarn gndeme getirmesi, defalarca stratejik konumunu gz ard etmesi, ilan ettii krmzizgilerden zaman zaman dn vermesi gibi hususlar, sz konusu etkinin varlna dair verilebilecek rneklerdir. Bu adan bakldnda, hukuki ve ahlaki normlarn karar almada nemli olduu ve srail makamlarn bir noktaya kadar etkiledii grlmektedir. Ayrca ABDnin krizde nemli rol oynad dikkate alnmas gereken bir konudur. srail hkmeti, zellikle ABD yetkililerinin isteklerine kar hassas davranm ve Amerikal yetkililerin ikazlarn gz ard etmeme konusunda dikkatli davranmlardr. Bu bakmdan, srailin nalc harekt konusundaki karar zerinde en nemli faktr ABDnin krize ynelik tutumu olmutur. srail taraf, ancak ABDnin st kapal onay verdiine kanaat getirdikten sonra nalc harekt karar almtr. Bu nedenle, ne zaman ve hangi hareket tarznn benimsenecei konusunda srail ve ABD arasnda geenlerin, szde Uluslararas Hukuk ve hakl sava tartmalarndan te bir ilikinden baka bir ey olmad grlmektedir. daha nemsiz gibi alglanmasna sebebiyet verdii

237

Bununla beraber, yukarda tartlan hukuki ve ahlaki kstlamalar konusuyla i ie girmi olmasna ramen, ABD basksnn srail karar alma srecinde sadece etkili bir girdi olduu dncesi de doru olabilir. Bu bak as bizi, srail yetkililerinin kriz karsnda ne tr bir hareket tarz izlenmesi konusunda karar alrken, hem ABD basks, hem de Uluslararas Hukuk ile hakl sava geleneinin gerekli kld artlardan etkilendii sonucuna gtrmektedir. Bu noktada, srail yetkililerinin nalc harekt karar ald srada ABD basksnn kalkm olmasnn ans olmadn anlayabiliriz. ABD politikasndaki deiime ansdan ziyade srail yetkililerinde yaanan tedirginlik art sebep olmutur. Belki de srail yetkililerinin tedirginliklerini artran faktrler ABDyi de srail zerindeki ahlaki ve hukuki normlara uyum basksn azaltma ynnde etkilemi olabilir. Handele gre Devletin gvenlii tehlikeye girdii takdirde srail Savunma Kuvvetleri nleyici taarruz gerekletirecektir ilkesi srail Savunma

Kuvvetlerinin stratejik askeri doktrininde yer alan nemli unsurlardan biridir. Buna karn dnemin srail hkmeti, savan son are olarak gereklilii ve hakkaniyeti konusunda ikna olacaklar ana kadar srail askeri gcnn bu doktrini uygulamasna izin vermemitir. D. Sonu: Yakn Tehditler Karsnda nalc Askeri G

Kullanmnda Devletler Normatif ve Uluslararas Hukuk Kurallarn Dikkate Alyor mu? Yukarda ele alnan rnekten hareketle, yakn tehditler kapsamnda devletlerin nalc askeri kuvvet kullanmna bavurma karar alrken, en azndan belli seviyede normatif ve hukuki mlahazalar dikkate alma eilimleri olduu ortaya kmaktadr. Bir baka deyile devletlerin; yakn ve ani ve dost ve mttefiklerin desteini kaybetmeye deecek kadar byk bir tehdit

238

olmamas durumunda nalc askeri harekt kart olduklar grlmektedir. Bu noktada kararllk gstermek gerekten ok zordur ve liderlerin ynetimde kar karya kalabilecekleri en zor durumlarn banda gelmektedir. Uluslararas Hukuk ve hakl sava gelenei normlarnn, bahse konu iki durum haricinde geliecek olaylar karsnda devletlerin nalc kuvvet kullanma karar almalarnda kstlayc etkisi olacaktr. Her iki koulun da denklemin nemli iki unsuru olduunu belirtmek gerekir. Liderler iin yakn tehdidin ne olduu da nemli sorulardan birini oluturmaktadr. rnein liderler tarihte yaanan ve savala sonulanmayan olaylarla benzerlik kurmaya almalar ne derece isabetli olacaktr? Ya da liderler durumun bu sefer farkl olup olmadna nasl karar verecekler? Yine liderler, tehdit tarafndan gndeme getirilen sava sylemleri ile hazrla ynelik askeri birliklerin intikali gibi faaliyetleri ciddiye alp almamaya nasl karar verecekler ve bunlarn bir sava hazrl m, yoksa sadece gvde gsterisi mi olduunu nerden bilecekler? phesiz ki bu sorular, uluslararas ilikiler ve politika uzmanlar tarafndan ele alnmas gereken ve yantlanmas g olan, ayn zamanda her yaanan olayn doasna gre farkl ekilde yant bulan sorulardr. Fakat yukarda ortaya konan vaka analizinde u nokta belirginlik kazanmtr: nalc kuvvet kullanm gibi riskli bir seenein sorumluluunu alma noktasnda liderlerin, savan balyor olduunu hissetmelerinin dnda baka eylere ihtiyalar vardr. Bir baka ifade ile devletler yakn bir tehdide kar nalc askeri harekt yapma karar almadan nce, tehdidin gerek olduundan ve taarruzun yakn bir zamanda yaplacana dair somut delillerin varlndan emin olmalar gerekmektedir. Buna ramen, tekrar vurgulamak gerekir ki somut delillerin varl bile bazen devletlerin nalc askeri harekt yapma noktasnda ikna olmalar iin yeterli olmamaktadr.

239

II.

UZAK

TEHDT:

1981DE

SRALN

NLEYC

ASKER

KULLANIMINA BAVURMASI Yukarda zaman bakmndan vukuu yakn tehditlere kar nalc askeri kuvvet kullanlmas analiz edilmitir. Bu balk altnda ise yine zaman bakmndan ancak bu kez vukuu uzak olan tehditlerden kaynaklanan krizlere devletlerin nasl cevap verdii irdelenecektir. Bu maksatla incelenecek vaka, ICB veri setlerinde dtan deiim (external change) snflandrmasnda belirtilen gelime veya olay gibi deikenlerle tetiklenir. Bu deikenler ise istihbarat raporlar, silah sistemleri, belirli bir silah sisteminde deiim, taarruz kabiliyeti, kresel sistemde veya blgesel alt sistemde deiim, uluslararas organizasyonlarn meruluuna kar giriimler eklinde tanmlanmtr.483 Bu deikenlerle belirli bir krizi balatan tehdit, doas gerei yakn deil daha uzaktr veya tehdit edici nitelii gelecekte oluacaktr. Bir nceki blmde etraflca ortaya konduu zere bu tehditlerin giderilmesi iin yaplan askeri faaliyetler, nleyici hareket olarak isimlendirilir. Ama, tehdidin tamamen olgunlamadan veya gelimeden engellenmesidir. Tehditlerin yakn veya uzak olarak ayrlmas, Uluslararas Hukuk ve hakl sava gelenei asndan nemlidir. nceki blmlerde tartld zere, yakn bir tehdide kar uygun kar tedbirleri alma konusunda bir dereceye kadar uyum olmasna karn, daha uzak bir tehdide kar ayn tavrn sergilenmesi konusunda uluslararas toplumda konsenss yoktur. Bu kapsamda aada ele alnacak vaka analizinin amac herhangi bir lkenin belirli bir krize kar ald tedbirin meruluu veya Uluslararas Hukuka uygunluu deil, liderlerin bir kriz durumunda karar alrken normatif veya yasal etkenlerden nasl etkilendiklerini veya bunlar ne lde dikkate aldklarn belirlemektir. Bu maksatla

483

Michael Brecher and Jonathan Wilkenfeld, International Crisis Behavior (ICB) Online, 2003, <http://www.cidcm.umd.edu/icb/>, (16 Ocak 2010).

240

incelenecek vaka, yine srail tarafndan 1981 ylnda Irakn Nkleer Reaktrne yaplan saldrdr. Irak Nkleer Silahlarn Yaylmasnn nlenmesi Anlamas (NonProliferation Treaty-NPT)n 29 Ekim 1969 ylnda onaylayp, nkleer silah retmeyeceini taahht etmitir. Bu erevede btn nkleer malzeme ve tesislerini IAEA himayesine vermeyi kabul etmitir.484 Saddam Hseyin 1970lerde Irak nkleer silah programn balatm ve Irak 1975 ylnda Fransadan, enerji retiminde kullanma amacyla bir reaktr satn almtr.485 Ancak program ierisinde yksek seviyede ortaya zenginletirilmi neden uranyum olmutur.

edinilmesi,

uluslararas

kayglarn

kmasna

Uluslararas kamuoyunun en byk korkusu ise ran-Irak Savann ilk gnlerinde, Eyll 1980de rann yapm olduu bir saldrnn ardndan Irak devlet haber ajansnn: ran halk Irak nkleer reaktrnden korkmamaldr. nk reaktr rana kar kullanlmak iin deil aksine Siyonist varla kar kullanlmas amacyla tesis edilmektedir.486 bildirisi olmutur. Bu bildiri sadece Irakn bir nkleer bombann peinde olduunu gstermemi, ayn zamanda srailin Irakn yeni oluan nkleer cephaneliinin ana hedefi olacan da gstermitir. A. 1nci Safha: Osirak Reaktrnn mha Edilmesi Dncesi

srail Hava Kuvvetleri 7 Haziran 1981 tarihinde Badatn 26 Km. gneydousundaki Tuwaithada bulunan Osirak Nkleer Reaktrn

bombalamtr. ICB verilerine gre kriz, Ocak 1981de Franszlarn reaktrn 14 Temmuzda tamamen faaliyete geeceini aklamasyla balamtr. Bu harekt sadece nkleer bir reaktrn baaryla tahrip edildii ilk harekt deil,

484

Claire Rak, The Role of Preventive Strikes in Counterproliferation Strategy: Two Case Studies, Strategic Insights, Vol. 2, No. 10, October 2003, s. 3. Rebecca Grant, Osirak and Beyond, Air Force Magazine, Vol.85, No.8, August 2002, s. 1. Ibid., s.1.

485 486

241

ayn zamanda nleyici hareketin, silahlarn yaylmasnn nlenmesinde bir ara olarak kullanlmasnn ders kitaplarnda yer alan ilk rnei olmutur.487 srail, Irak nkleer reaktryle ilgili endielerini ilk olarak Ocak 1976da dile getirmitir. 27 Ocak 1976da konu Knessete getirilmi ve izleyen tartmalarda yapm aamasndaki reaktrn tipiyle ilgili detaylar ve srailin reaktrle neden ilgilendii konusu aklanmtr. Buna gre reaktrn yakt %93 orannda zenginletirilmi uranyumdur ve reaktrn ekirdei 7 pound Uranyum 235tir. Bylesine gelimi bir reaktrle pltonyum retilebilir ki hem pltonyum, hem de zenginletirilmi uranyum nkleer silah olarak kullanlmaktadr. Nitekim be pound pltonyum ile Hiroimada kullanlana denk on kilotonluk bir atom bombas retilebilmektedir. Eer Iraktaki nkleer merkez kontrol altna alnmazsa, Irakn bombay yapacak teknik bilgisi ve personeli mevcut olacaktr. En nemlisi de Irak 1948de srail ile askeri mcadeleye giren ve bunu pasif de olsa srdren lkelerden biri olup o dnem srail ile atekes anlamas yapmay reddetmitir.488 Ayn oturumda srail Dileri Bakan Yigal Allon; srail hkmeti endielerine ramen gelimi nkleer teknolojilere sahip Arap lkeleriyle ibirlii yollarn aramaktadr. Ayrca nkleer teknolojiyi saldrgan amalarla kullanabilecek lkelere kar teknolojinin verilmemesi konusunda ilgili lkeler uyarlmtr aklamasn getirmitir. Bundan sonra sorun Dileri Bakanl ile Meclis Savunma Komitesine aktarlmtr. Bu birimlerde konuyla ilgili olarak tam be yl alma yaplm ve tehdidin ciddiyeti ortaya konmaya gayret edilmitir.489

Robert S. Litwak, "Non-Proliferation and the Dilemmas of Regime Change", Survival, Vol. 45, No. 4, Winter 2003-04, s. 18.
488

487

Shai Feldman, "The Bombing of Osiraq-Revisited", International Security, Vol. 7, No. 2, Autumn 1982, s. 115.

Amos Perlmutter, Michael Handel, and Uri Bar-Joseph, Two Minutes Over Baghdad, London, Frank Cass Publishers, 2003, s. xxxix.

489

242

Bulunduu hassas konum itibaryla srail, gelecek be yl da Irak reaktrnn oluturduu tehdit ve projeyi durdurma konusunda dier lkeleri ikna etme konusunda almaya hazrd. Perlmuttere gre 14 Eyll 1980de Irakn projesine yardmc olan talya ve Fransay, srail Savunma Bakan yardmcs Zipori aka uyararak; Biz her trl yasal ve insani yollar deneyeceiz. Eer diplomatik bask ie yaramazsa dier yollar deneyeceiz demitir.490 Osirak reaktrne srail taarruzu uzun grmelerin sonucunda deil, projeyi iptal ettirmeye ynelik uzun sren gayretlerin sonucunda gelmitir. Aslnda bu gayretlerin tkenmesinden sonra srail taarruz karar almtr. nleyici kuvvet kullanmna bavurmadan nce srailin ald dier nlemleri de gzden geirmek, analizin yaplmasnda faydal olacaktr. B. 2nci Safha: zleme ve Uyarma Aamas (1975-1979)

srail, aada sralanan be husustan hareketle Irakn sivil maksatl g santral yapma yerine, nkleer silah program gelitirmeye altn ileri srmekteydi. Bunlar; Irakn ilk olarak Fransadan ekonomik olmayan ancak pltonyum

retebilen bir reaktr satn alma istei. 70 megawatt Termal Malzeme Test Reaktr satn almann, g

reaktrlerini kendi kaynaklaryla retmeyen bir lke iin ok anlamsz olmas. Irakn Osirak reaktrnde az zenginletirilmi Caramel yakt yerine,

%92 orannda silah yapmnda kullanlabilecek derecede zenginletirilmi uranyum yaktnda srar etmesi.

490

Perlmutter, Handel, and Bar-Joseph, a.g.e., s. xxxix.

243

Irakn 250 ton doal uranyum almasnn pltonyum retmek dnda

bir maksat iin anlaml olmamas. Pltonyum ayrm iin talyadan scak hcre simlatrnn

alnmas.491 Bu kapsamda Irakn nkleer reaktr kurma projesi srail tarafndan ok yakndan takip edilmitir. Gelitirmenin ilk safhalarnda, 1974-1975 knda srail Askeri stihbarat (AMAN) ve srail D stihbarat Tekilat (Mossad), Irakn nkleer projesine ilikin nceliklendirmede st sralarda, buna ramen imdilik acil bir tehdit olmad deerlendirmesini yapmtr.492 Konu, 1976 ylnda Knessetin nne getirilmi ancak srail gvenlik politikasnn iinde yer almamtr. Fransa ve Irak arasndaki Nkleer birlii Anlamas 4 Nisan 1976 ylnda imzalandktan sonra srail hkmeti konuyu ABDnin gndemine tayarak bahse konu anlamann uygulanmamas iin tm tedbirlerin alnmas gerektiini belirtmitir. srail hkmeti tarafndan 1976 ylnda yaymlanan bir raporda, ABD hkmetinin srailin endielerini anlad ve Fransz hkmeti nezdinde konunun halledilmesi iin giriimde bulunulaca yer almtr. 493 1977 ubatnda srail Dileri Bakan Allon ranl yetkililerle grmtr. Perlmutttere gre grmede srail ile ran asnda Irakn nkleer gcn nleyici bir ibirliine gidilip gidilemeyecei konusu ele alnm, ancak ran konuya ihtiyatla yaklamtr.494 Nakdimona gre ise Allon rana, Irakn nkleer program hakknda bilgi alabilmek amacyla gitmitir. ran, bu konuda sraile ok yardmc olmam, ama yine de Franszlarn reaktrn kurulmasna
491 492 493

Feldman, "The Bombing of Osiraq-Revisited", s. 115. Perlmutter, Handel, and Bar-Joseph, a.g.e., s. xxx.

Peter S. Ford, Israels Attack on Osiraq:A Model for Future Preventive Strikes?, INSS Occasional Paper 59, July 2005, <http://www.science.co.il/ilan-ramon/Osiraq.pdf>, (11 Ocak 2010). Perlmutter, Handel, and Bar-Joseph, a.g.e., s. xxxi.

494

244

yardmc olduunu teyit etmitir.495 Mart 1977de Allon, Fransz Dileri Bakan Guiringuad ile grm ve Franszlara Irakn reaktr vastasyla silah retebilecei konusundaki endielerini iletmitir. Fransa taraf ise byle bir durumun olumamas iin gerekli tedbirlerin alnd ynnde tatmin olduklarn ifade etmitir.496 Mays 1977de Likud partisi ilk kez genel seimleri kazanm ve Menahem Begin babakan olmutur. Beginin ilk ii AMAN ve Mossad ile Irakn nkleer programn irdelemek olmutur. Begin konuya daha hassasiyetle yaklam ve olumakta olan Irak tehdidini yakndan takip edecek bir daimi komiteyi Kasm 1977de oluturmutur. Komitenin balca grevi, istihbarat bilgilerine dayanak Irakn nkleer projesinin durumunu tahmin etmek ve Irakn nkleer bir yetenee sahip olmasn engellemekti.497 srailde, Osirak nkleer reaktrnn ele alnd ilk gvenlik zirvesi 23 Austos 1978de yaplmtr. Bu zirveye Babakan Begin, yardmcs Yigal Yadin, Dileri Bakan Moshe Dayan, Savunma Bakan Ezer Weizman, Savunma Bakan Yardmcs Mordeschai Zipori, Tarm Bakan Ariel Sharon ve Maliye Bakan Simha Ehrlich katlmtr. Ayrca Generaller ile istihbarat uzmanlar ve srail Atom Enerji Komisyonu Bakan Tugeneral Uzi Eilam ve zel komitenin bakan konumundaki Nahum Admoni de anlan toplantya itirak etmitir.498 Gvenlik zirvesinde meselenin nasl ele alnaca konusunda fikir ayrlklar olmutur. rnein Sharon, Araplarn herhangi bir nkleer silah alma veya gelitirme abasn srail Hkmetinin sava sebebi saymas gerektiini

Shlomo Nakdimon, First-strike: The Exclusive Story of How Israel Foiled Iraq's Attempt to Get the Bomb, Peretz Kidron (Trans.), New York, Summit Books, 1987, s. 72.
496 497 498

495

Ford, Israels Attack on Osiraq:A Model for Future Preventive Strikes?. Perlmutter, Handel, and Bar-Joseph, a.g.e., s. xxxiii. Nakdimon, a.g.e., s. 94.

245

savunmutur.499 Bununla birlikte ortada askeri seenek olduu iin Sharona destek snrl seviyede kalmtr. Toplantda bulunanlarn ounluu, zellikle Yadin, tehdidin yakn zamanda geliemeyeceini, bu sebeple u anda yaplacak taarruzun faydadan ok zarar getireceini, bu durumun politik arenada sraile ilk saldran dezavantajn yaatacan ve bedelinin ar olaca grne sahiptir. Bu gruba gre srailin en ksa srede taarruz etmesini gerektirecek bir zaman basks henz yoktu ve bu sebeple dier alternatifler dnlmeliydi. Bununla beraber askeri zm seenei gz ard edilmemi ve srail Hava Kuvvetleri (IAF) operasyonel ve teknik planlar hazrlayarak reaktrn imhasna hazrlk yapmaya balamtr.500 Bu srete srail hkmeti Irak reaktr ile ilgili grlerini ve gvenlik endielerini srekli olarak ABD ve Fransaya iletmitir. Bu erevede ubat 1979da D leri Bakan Dayan Fransaya yapt ziyarette, Irakn sraile kar giderek artan dmanca tutumunu, giderek artan silahlanma faaliyetlerini ve Sovyetler Birliiyle artan ilikilerini gndeme getirerek reaktr projesinin iptaline almtr. Ancak Dayann abalar sonusuz kalmtr.501 srailin, Fransa zerinde bu yndeki politik giriimleri st dzeyde devam etmi ve 1980 Hazirannda D leri Bakan, Fransa D leri Bakanna Osirak reaktr hakkndaki derin endielerini bir kez daha resmi yollardan bildirmitir. Fransa ise cevaben Osirakta nkleer yaylma endiesi verecek bir durumun olmadn sylemi ve ertesi gn Irakn her bamsz lke gibi nkleer gc bar yollardan kullanmaya hakk olduu ve Fransann Irakn taleplerini reddetmek iin bir sebep grmedii aklamasn yapmtr.502

499 500 501 502

Nakdimon, a.g.e., s. 94. Perlmutter, Handel, and Bar-Joseph, a.g.e., s. xxxiii. Perlmutter, Handel, and Bar-Joseph, a.g.e., s. xxxiii.

Jed C. Snyder, "The Road to Osiraq: Baghdad's Quest for the Bomb", The Middle East Journal, Vol. 37, No. 4, Autumn 1983, s. 581.

246

srail, ABDyi de Irak reaktr konusunda bilgilendirmeye ve srailin ileriye dnk endielerini iletmeye devam etmitir. ABD, Fransann aksine Irakn askeri nkleer potansiyele sahip olmasnn engellenmesi iin her trl gayretin gsterileceini srail makamlarn ifade etmitir. srail resmi kaytlarnda yer alan bilgilere gre o dnemde srailin edindii izlenim, ABDli yetkililerin Irakn nkleer abalarndan ok az endie duyduu istikametindeydi.503 srail Dileri Bakan ayrca, konuya mdahil durumda olan talya ile de 1980 yaznda grmtr. Bu grmede amir, talyan meslekta Colomboya; sraile kar Irakn izledii dmanca tutumu, rejimin karakteri ve sraili paralayaca ynndeki beyanlarn, 1948den itibaren srail e kar yaplan savaa da katlmasn ve srailin abalarna ramen Iraka kitle imha silah imknnn verildiini ifade etmitir. Ardndan da talyan Hkmetini srailin varln tehdit eden Irakn tehlikeli kapasitesini engellemeye armtr.504 talyan taraf ise Irak ile yaptklar ibirliinin Nkleer Silahlarn Yaylmasnn Engellenmesi Antlamasna (NPT) uygun ve bilimsel bir doas olduunu belirterek, eer Irakn nkleer programnn bilimselliin tesinde bir yn olduu ortaya karsa ibirliinin bitirilecei ynnde sraile garanti vermitir.505 Eyll 1980de amir Fransz liderlerle tekrar bulumutur. Bu toplantlarda amir, Ortadou blgesinde yeni balayan ran-Irak savan da gstererek kayglarn tekrar dile getirmitir. Savan kyla Irakn saldrgan yznn ortaya kt ve Irakn nkleer kabiliyetlerini askeri faaliyetlerde kullanaca endiesinin iletilmesine ramen amir, Fransz yetkilileri yine ikna edememitir. Nitekim Fransz D leri Bakan, srailin endielerini anlamasna ramen ayn fikirde olmadn beyan etmitir. Ayrca Fransann Irakla olan nkleer teknoloji
503 504 505

Ford, Israels Attack on Osiraq:A Model for Future Preventive Strikes?. Ibid. Ibid.

247

gelitirme abalarnn bilimsel olduunu ve Irakn nkleer silah gelitirmek gibi bir amacnn olmadn yinelemi ve lkesinin dncesine gre Irakn nkleer teknolojiyi edinmesinin engellenmesi alternatifinin kabul edilemez olduunu sylemitir.506 Konu srail tarafndan Fransz yetkililer nezdinde Ekim 1980 ile Ocak 1981de de gndeme getirilmi ancak yine bir deiiklik olmamtr. Irak nkleer programnn barl maksatl olduuna dair Fransann teminat vermesine ramen, srailin reaktrn nihai amac hakkndaki endieleri hep en st seviyede kalmtr. Bu endieler hem Irakn nkleer programnn zamanla kazand teknoloji, hem de rejimiyle ilgiliydi. Teknolojik olarak, tedarik edilen donanmn blnebilir malzeme retimi, yani ok maksatl kullanma olanak salamas asl endie kaynayd. Buna ilave olarak srail, IAEA yetkililerinin reaktrn askeri projeye evrilmesinin nlenmesi konusunda verdikleri garantiyi de yeterli bulmuyordu. srail, Irakta yaplacak teftiler iin birka hafta nceden haber vermenin yeterli olmadn, ayn zamanda Irakn, deneti personelin inceleme yapabilmesi iin nceden vize bavurusu yapmalarn zorunlu kldn belirtmitir.507 Nitekim,

denetlemelere ilikin olarak Irak ile IAEA arasnda yaplan anlamaya gre konuda ciddi snrlamalar mevcuttu: Denetlemeler srekli deildir ve denetleme heyeti gelmeden nce

bilgi verilecektir. Bu durumda Irak inceleme sonras reaktr Uranyum ile doldurabilecek ve inceleme dneminde boaltabilecekti. Ayrca hi endie etmeden pltonyum retebilecekti.

506 507

Ibid.

Uri Shoham, "The Israeli Aerial Raid Upon the Iraqi Nuclear Reactor and the Right of SelfDefense", Military Law Review, Vol. 109, Summer 1985, s. 211,

248

Denetleme kurallarna gre iki ziyaret arasnda Tv veya gzetleme

kontrol yaplabilecekti. Ancak Osirakn mevcut gvenlik yaklamnda byle bir ey ngrlmemiti. Bu nedenle denetleme periyotlar arasnda bilgi salayc baka bir yol yoktu. Ayrca NPT yetkililerinin ikyet zerine zel denetleme yapma

olasl da bulunmamaktayd.508 Bunlara ilave olarak IAEAnin herhangi bir gc olmadndan, Iraka kar olas her trl yaptrm BM Gvenlik Konseyi onaylamak durumundadr. Fakat Sovyetler Birlii ile Irakn yaknl dikkate alndnda, bunun sonu vermeyecei aktr. Feldmann belirttii zere ite bu nedenle sraile gre Irak, herhangi bir yaptrm veya riske maruz kalma korkusu olmadan IAEA ile yapt denetim anlamasn feshedebilecek ve ceza almayacaktr. Bu snrlandrmalarn sonucu olarak, srailin nleyici karar almas tamamen mevcut tedbirlerin Irakn hedefini gerekletirmesine bariyer tekil etmeyecei deerlendirmesine dayanmtr.509 srailin endieleri ayn zamanda Irakn sylemlerinden kaynaklanmtr. rnein 1975 ylnda Saddam Hseyin aka Irakn nkleer reaktr almasn, nkleer silahlanma iin ilk Arap giriimi olarak nitelemitir. Baka bir Irak lideri de Araplar atom bombas edinmek zorundadr. Arap lkeleri kendilerini savunmak iin neye sahip olmalar gerekiyorsa onu almaldrlar demitir. Bu adan Irakl yetkililerin beyanlar, srailin Irakn nkleer reaktr askeri amalar iin gelitirdii endielerini artrmtr.510

508

Shoham, "The Israeli Aerial Raid Upon the Iraqi Nuclear Reactor and the Right of SelfDefense", s. 211. Feldman, "The Bombing of Osiraq-Revisited", s. 118. Lucien S. Vandenbroucke, "The Israeli Strike Against Osiraq: The Dynamics of Fear and Proliferation in the Middle East", Air University Review, September-October 1984, March 28, 2005, <www.airpower.au.af.mil/airchronicles/aureview/1984/sep-oct/vanden.html>, (18 ubat 2010).

509 510

249

srailin endielerini artran hususlardan biri de Irakl yetkililerin srailin paralanmas iin arda bulunmalardr. Nitekim Irak Dileri Bakan Hamadi, 31 Ocak 1980de kendisiyle yaplan bir rportajda; Irak Siyonizmin varlna, ne bir hareket ne de bir devlet olarak rza gsteremez. Arap milletleri kendilerinden bir parann ayrlmasna izin veremez. Filistin Arap topradr ve verilemez. Siyonizme kar mcadele dn verilmeden devam ettirilecektir deerlendirmesini yapmtr. Yine 27 Mart 1980de Irak Devlet Bakan Saddam Hseyin Badatta yaplan bir konferansta, Canavar Siyonistlerin topraklarmz almas ve bir devlet tekil etmesine kimse inanmamaktadr. Araplarn Siyonist varlkla, 5 Haziran 1967 snrlar iinde dahi anlamamasna inandmzdan baz Arap lkeleri ve organizasyonlaryla ayn fikirde deiliz511 szleriyle hem Msr ve rdnden farkl dndn, hem de srailin blgedeki varlna kar olduunu aka ortaya koymutur. Aslnda bu sylemde Irak yalnz deildir. srailin yklmas veya Siyonist varln paralanmas yllarca Arap liderler tarafndan kullanlmtr. Bununla birlikte Irak, atom bombas gelitirme programnn iinde olan tek Arap lkesidir. Ayrca Irak, 1973 savanda srail ile anlamaya varlmasna kar km ve reti cephenin paras olmutur. Reti cephe, baz Arap devletlerinden ve Filistin gruplarndan olumakta ve sraille sorunlarn diplomatik yollarla deil, ancak srailin yklmasyla zleceini

savunmaktayd. Selaya gre reti cephenin dayanaklar Arap milliyetilii ve diplomatik srecin srail Devletini yasallatraca korkusudur. Irak, Libya ile

511

Vandenbroucke, "The Israeli Strike Against Osiraq: The Dynamics of Fear and Proliferation in the Middle East".

250

birlikte reti cephenin lideri olduundan, srailin Irakn nkleer giriiminden rahatsz olmas doaldr.512 Irakn nkleer kabiliyet kazanmasn srailli diplomatlar resmi kanallarla durdurmaya alrken, resmi olmayan kanallarn da toplumsal hareketlerle faaliyete getiini gryoruz. 1980 yaznda srail medyas Nkleer Arap Bombas. srail iin Sava Nedeni, srail, Fransann Iraktaki Macerasn Ortadouda lk Nkleer Saldr Devrini Balatma Olarak Gryor gibi balklar atm ve ke yazlar bu konuyu ilemitir. Yrtlen halkla ilikiler projesinin mesaj son derece akt: srail, Irakn nkleer programna kar sessiz uyar vermi ve Irakn nkleer tesislerine nceden nleyici mdahalede

bulunabileceini ima etmitir.513 srailin resmi ve gayri resmi tm diplomatik abalar tamamen halka ak yaplmtr. Bu durum Irakn da dikkatini ekmitir. Nitekim 1980 Ekiminde bir Irak gazetesi; Irakn nkleer tesislerinden korkan Siyonist varlktr, bu varlk Irakn nkleer teknolojiye sahip olmasn engellemek iin yeri g ayaa kaldrmtr ve eli bal kalamayacan duyurmutur ibareleri yer almtr.514 Bu anlamda srail, ncelikle askeri olmayan tm zmleri deneyerek Irakn nkleer programn gelitirmesini durdurmaya altn mdahil olanlarn tmne gsterme gayreti iinde olduu aktr. C. 3nci Safha: Taarruzun Planlanmas ve cra (1979-1981) Irak reaktrne ilk taarruz planlamas 1979 ylnn sonunda balamtr. Ekim aynda IDFe reaktre taarruz plan gelitirmesi talimat verilmitir.515
512 513 514

Sela, a.g.e., s. 636. Perlmutter, Handel, and Bar-Joseph, a.g.e., s. 59.

Shoham, "The Israeli Aerial Raid Upon the Iraqi Nuclear Reactor and the Right of SelfDefense", s. 213. 1980nin lkbahar ve Yaz dneminde taarruz plann ilk tasla hazrlanmt. Austos ay iinde grev uuunun modeli altrlmtr. Ocak 1981e srail Hava Kuvvetleri grevin icras iin gerekli olan yakt ikmaline ihtiya duyulmadan 600 millik uu yeteneine ulatn test etmitir (Perlmutter, Handel, and Bar-Joseph, a.g.e., s. xxxvi).

515

251

Ocak 1980de reaktre taarruz tekrar tartlm ve Savunma Bakan Ezer Weizman, durumun taarruz iin olgunlamadn ifade etmitir.516 2 Mart 1980de ise Babakan Begin, Irak reaktrne taarruzun muhtemel fayda ve zararlarna ilikin deerlendirmesinde; Irakn reaktr projesindeki hedefi nkleer yetenee erimektir. Ancak bu haliyle Irakn projesi dnyada yasal grlmektedir. Bu nedenle reaktre taarruzun srail iin olumsuz etkileri olabilecektir. Iraka taarruz, alma duygusuyla srailin hassas noktalarn hedef yapacaktr, buna Dimonadaki nkleer tesis de dhildir. Reaktrden radyoaktif yaylm olacaktr. Taarruza kar uluslararas yaptrmlar olabilecektir. Arap kamuoyunda tepkiler artacak, zaten krlgan olan Msr ile bar sreci kopabilecek ve ABD-srail ilikilerine zarar verebilecektir hususlarn dile getirmitir.517 Beginin deerlendirmesi, yaplacak nleyici eylemi takip edecek sonular konusunda adeta uyar niteliindedir. Buna gre Begin, reaktrn aktif hale getirilmeden nce tahrip edilmesini uygun olacan ve yan etkilerinin bu ekilde azaltlabileceini ifade etmitir. Baka bir deyile, reaktr aktifken taarruzun sebebiyet verecei dezavantaj maksimum olacaktr. Ekim 1980de srail Gvenlik Kurulu Irak reaktr konusunu tekrar ele almtr. Burada Babakan Begin, srailin iki beladan birini tercih etmesi gerektiini sylemitir. Birinci bela, Irak reaktrne muhtemel yan etkilerine ramen nleyici bir hareket ile askeri taarruzdur. kinci bela ise Irakn nkleer programna tepkisiz kalmaktr. Bu erevede Begin kurula: u sonuca ulatm, iki beladan birincisini semek durumundayz. Niin? Her eyden nce uan avantajlyz. Irak krfez savandan dolay zayf dmtr ve reaktrn yapmn yavalatmtr ki henz aktif deildir. uan vurmann radyoaktif
516 517

Perlmutter, Handel, and Bar-Joseph, a.g.e., s. xxxiv. Perlmutter, Handel, and Bar-Joseph, a.g.e., s. xxxv-xxxvi.

252

kirlenme gibi evreye yan etkisi yoktur. Bu frsatn tekrar ele geeceini kim garanti edebilir. Irak engellemezsek nkleer silah retecektir. Saddam Hseyin eli kanl bir hayduttur. Nkleer reaktre neden ihtiyac vardr, nkleer silah iin. Badat civarnda bir yerde kitle imha silahlar bizim iin hazrlanmtr. Byle bir tehlikenin karsnda eli balm oturacaz? nsanlarmz korumak iin risk almak ve harekete gemek bizim

grevimizdir518 grlerini aktarmtr. Ancak Beginin bu tavr tm Kurul yeleri, toplantya katlan askeri ve istihbarat uzmanlar tarafndan destek grmemitir. Taarruz seeneine kar olan tartmada iki konu ne kmtr: Birincisi, reaktr faaliyette deildir ve diplomatik yollara projeyi durdurmaya yeterli zaman vardr. kincisi ise taarruzun Arap dnyasndaki etkisinin ne olaca bilinmemektedir. Bu durum Arap dnyasyla olan ilikileri daha da bozabilir ve kendi aralarnda birleerek daha gl bir srail kartl oluabilir. Burada dikkati eken bir husus, nleyici askeri g seeneine kar olanlar arasnda Mossad ve AMANn bakanlar ile Savunma Bakanl Ulusal Gvenlik blmnn bakannn da bulunmasdr. lkenin istihbarat ve gvenlik nitelerinin banda olan bu uzmanlarn kar olmalarnn esas nedeni, Irakn nkleer bomba yapabileceine inanmamalardr. Onlara gre ABDden gelecek ters tepki, srailin ulusal gvenliine Irak reaktrnden daha ok zarar verecektir.519 Ancak yine ilgintir, bu grubun yardmclar ise reaktre taarruzdan yanadr. Bu karmak bak iinde aslnda Gvenlik Kurulu da ikiye blnmt. Yaplan oylamada; Begin, Shamir, Sharon, Ehrlich ve Hurtwitz nleyici askeri g kullanm iin evet derken, Yadin, Burg, Hammer ve Shostak kar grte
518 519

Nakdimon, a.g.e., s. 159.

Seymour H. Hersh, The Samson Option: Israel's Nuclear Arsenal and American Foreign Policy, New York, Random House, 1991, s. 10.

253

yer almtr. Sonu olarak ak bir ounluk olmamasna karn Begin, konuyu tm kabinenin nne getirme karar almtr.520 Bylece konu 28 Ekim 1980de hkmetin nne gelmitir. Oturumun alnda Babakan konunun yksek gizlilik dereceli olduu ve dar szdrlmamas gerektii uyars ile aadaki deerlendirmeyi yapmtr: Ksaca elimizde saatli bomba tutuyoruz. Dicle ve Fratn kylarndaki binalarda bizi yok etmek iin plan yapan insanlar var. Her geen gn onlar hedeflerine biraz daha yaklatryor. Irak gibi bir lke tarafndan yaplan nkleer silahlarn nemini kendimize sormalyz. Bunun nemi: sraildeki her adamn, kadnn ve ocuun hayatnn tehlikede olmas demektir. Be yl, belki de yl iinde tpk Hiroimaya atlan gibi Irakn da iki veya atom bombas olacak. Saddam, bu silahlar bize kar kullanmaktan ekinmeyecektir. Bu hususu hareket noktamz olarak semeliyiz. Bu bizim, bizi seen vatandalarmza grevimizdir. Bu silahlarn sivil halkmza kar kullanlmas, soykrm olayndan daha byk bir felaket yaatacaktr. Byle bir tehdit karsnda kollarmz bal oturma zgrlmz olabilir mi? Byle davranarak grevimizi yapabilir miyiz? Eer Irakn elinde nkleer silahlar olursa, bir iki ey olabilir. Ya onlarn isteine teslim oluruz veya topluca imha ediliriz. Kendimize sormalyz. Bunu nlemenin dnda bir yol var m? Bu durumu engellemek iin bir sr ey yaptk. Fakat bir lke dn alnan zamanla yaayamaz, artk karar alma zaman geldi. Reaktrn kurulmasn ve faaliyete gemesinin engellenmesinin tek yolu askeri harekttr. Askeri harektn byk
520

Nakdimon, a.g.e., s. 160-61.

254

riskleri vardr. Bu riskleri minimuma indirmek iin gayret gstermeliyiz. Elbette bu iin politik riskleri de vardr. Hesaplanabilir riskleri gz nne almalyz. Askeri harektn diplomatik sonularna dayanabilmeliyiz. Dman karlk verse bile, nkleer silaha maruz kalmann etkisinin yannda bu bir hitir. Eer imdi harekete gemezsek bu durumu kendimize ve ocuklarmza aklayamayz.521 Beginin deerlendirmesinden sonra kabine alternatif zm tarzlarn tartmtr. Tartmalar srasnda Ehrlich; Reaktr varlmz iin tehlikelidir. Onu yok etmek grevimizdir. Normal ve yasal bir tedbir alnmamasnn sebeplerinden biri de varlmzn tehdit edilmesidir. Birok srail kabine yesi Irak byle grmektedir szleriyle saldr kararlln ifade etmitir. Taarruz seeneini destekleyenlerin en byk savunmas, tehdidin bykl yannda, taarruzdan sonra karlalacak sorunlarn ne denli kk olduudur. Tm endielere, lehte ve aleyhte tartmalara ramen hkmet, altya kar on oyla planlanan harekt onaylamtr.522 1981 ylnn balarndan ortasna kadar srailde bu kez Irak reaktrne kar yaplacak harektn zamanlamas ve kullanlacak aralarla ilgili tartmalar balamtr. Bu arada harektn ertelenmesine ynelik basklar da mevcuttur. Basknn sebebi, Osirak reaktrnn tehdit olmamas deil, tahrip etmek iin bir aceleye gerek olmadyd. Baka bir deyile, dier zm yollarn denemek iin hala vakit vard.523 Geleneksel olarak Pazar gnleri srail Hkmetinin haftalk toplant gndr. 10 Mays 1981 toplantsna harekt plann konumak iin Mossadn bakan da katlm ve kabineye nkleer reaktr aktif olana kadar ki ngrlen tarih Eylld, harektn ertelenmesini tavsiye etmitir. Begin, byle bir
521 522 523

Nakdimon, a.g.e., s. 163-64. Perlmutter, Handel, and Bar-Joseph, a.g.e., s. xlii. Perlmutter, Handel, and Bar-Joseph, a.g.e., s. xliv.

255

ertelemenin gvenlik sakncalarnn yan sra hem aktif bir reaktrn imha edilmesinin riskleri artraca, hem de olumsuz politik sonular olacan ifade etmitir. Beginin, Haziranda yaplmas planlanan seimlerde partisi Likudun baarl olamayacana dair endieleri vard. Sonu olarak Begin, seimleri kaybedip babakan olmayacandan korkuyor ve yeni babakann reaktre saldrmayaca, bylece srail byk bir tehditle kar karya kalacandan endie ediyordu.524 Bu nedenle Begin, grevin Eylle kadar ertelenmesini kabul etmemi, ancak kabine grevi iki hafta erteleme karar almtr. Burada ilgin ve artc olan husus ise Beginin reaktre hemen saldralm gerekelerinden birinin politik maksatl olmasdr. nleyici saldr karar alnmasna ramen srail kamuoyunda yeni diplomatik abalarn devreye konmas iin basklar da mevcuttu. Bunlar zellikle muhalif i Partisinden geliyordu. Nitekim 10 Mays 1981de i Partisi lideri Peres, Begine bir mektup gndererek saldr kararn yeniden dnmesini nermitir. Peres mektubunda; Milli karlarmz iin kararnzdan vazgemeniz konusunda sizi uyarmann vatandalk grevim olduunu hissettim. Tecrbe sahibi bir insan olarak konuuyorum. Bize verilen miatlar gereki bir insan olarak gereki miatlar deildir. Malzemeler deiebilir ve yaplmak istenen ey katalizr etkisi grebilir. Dier yandan srail ldeki bir aa gibi olacaktr. Bunu da dnmeliyiz gibi kiisel endielerini dile getirmitir. Peres ak olarak harektn politik ve stratejik olas sonularna iaret etmeye alm ve stratejik olarak programn engellenmesi yerine

cesaretlendirilmesinin sonu verebileceini gndeme getirmitir. Politik olarak ise taarruz sonras srailin uluslararas toplumda yalnz kalabilecei endiesini Babakanla paylamtr. Ancak Begin ve ona destek veren hkmet yeleri bu
524

Perlmutter, Handel, and Bar-Joseph, a.g.e., s. xlv.

256

son giriimlerden de etkilenmemi ve tehdidin nleyici kuvvet kullanm yntemiyle bertaraf edilmesi konusundaki kararllklarn srdrmlerdir. Begin saldr emrini verdiinde, zamanlama dier endie unsuru olmutur. Zamann srail Hava Kuvvetleri Komutan Tmgeneral David Ivry, Uranyum tesise ulamadan saldrmak zorundayz, nk aksi takdirde uranyum ierideyken saldr durumunda evreye radyasyon zarar verebilir uyarsnda bulunmutur. Bu anlamda srail yetkilileri reaktrn yok edilmesi ile ortaya kacak radyoaktif serpinti potansiyelinin Irakn yerleim blgelerine

ulamasndan endie duymutur. srail istihbarat ise Msrla olan bar grmelerinin bozulmasna yol aaca korkusu ile saldrnn balamasna saatler kala operasyonu iptal edilmesini nermitir.525 Ancak Begin bu neriyi dikkate almayarak saldrnn balamasn emretmitir. 7 Haziran 1981 tarihinde leden sonra 5.35te sekiz F16 ua on alt ton patlaycy Osirak reaktrne atmtr.526 . 4nc Safha: Osiraka Taarruz, Frsatlar ve Kstlamalar srailin bu saldrs aslnda farkl sebeplerin kesimesiyle gereklemitir. Birinci etken, hi phe yok ki reaktrn tehdit olarak alglanmasdr. ICB veri setlerinde tehdidin seviyesi srailin varln tehdit olarak deerlendirilmitir. Akas bu, srailli karar vericilerin de duruma bakyd. Nitekim Raka gre srailin ulusal gvenlii ile lkenin egemenliini koruma dncesi, srailli yetkilileri Irakn nkleer reaktrne nleyici saldr yapmay gerektirdiine inandrmt.527

525 526

Grant, Osirak and Beyond, s.2.

Ghassan Bishara, The Political Repercussions of the Israeli Raid on the Iraqi Nuclear Reactor", Journal of Palestine Studies, Vol. 11, No. 3, Spring 1982, s. 59. Rak, The Role of Preventive Strikes in Counterproliferation Strategy, s. 3.

527

257

Yukarda ifade edildii zere Osirak reaktrne taarruz karar, Irakn nkleer programn nlemeye ynelik olarak uzun sren diplomatik abalardan sonra alnmtr. Ayrca taarruzun zamanlamas, diplomasiye yeterince frsat verildikten sonra planlanm ve harekt reaktr faaliyete geirilmeden nce icra edilmitir. Donnely gre Begin, harekat barl zmlerin baarsz olmasyla ve saldrnn daha fazla ertelenemeyecek hale gelmesiyle icra edildii fikrini srarla savunmutur.528 nk reaktr ok ksa zaman iinde operasyonel hale gelebilecek ve bu durumda yaplacak saldr, Badatn yaam alanlarn radyosyan tehlikesine maruz brakacakt. Osirak reaktrnn niin bombaland, saldrdan sonra yaymlanan resmi srail raporunda u ekilde ortaya konmutur: Osiraka taarruz, Uluslararas Hukuk kurallarna dayanan yasal bir meru mdafaa hareketidir. Bu hakkn kullanm, sraile kar tolere edilemeyecek hakiki artlarn oluturduu tehdidin sonucudur. Bunun iinde Irakn acelece nkleer silah sahibi olma abas, sraile kar ilan ettii sava durumunu srdrmesi ve srailin var olma hakkn reddetmesi ve Irakn nkleer programnn gelitirilmesinin nlenmesi iin yrtlen diplomatik abalarn sonusuz kalmas da vardr. Ayrca, srail harekt reaktr faal olma arifesindeyken yapmtr. Ge kalnm bir harekt radyoaktif serpintiye ve evresel sorunlara sebep olacakt. Bu sebeple zamanlama, srailin kararnda birinci ncelikli etken olmutur.529 Her ne kadar bu resmi sebepler, yasal ve normatif ilkelerin nleyici askeri g kullanma kararnda rol oynayan unsurlar olduunu gsterse de, savan yasal dayana ve kuvvet kullanmann bavurulacak en son are olmas gerekleri dikkate alndnda, baz gzlemciler olayn gerekte ne olduu konusunda bir noktaya kadar phede kalmaktadr. Nitekim Donnellye gre

Warren Donnelly, "The Israeli Raid Into Iraq", Congressional Research Service, Library of Congress, June 16, 1981, s. 15.
529

528

Perlmutter, Handel, and Bar-Joseph, a.g.e., xlv.

258

aktif sava durumu ile teknik sava durumu arasnda fark vardr ve bu fark srailin meru mdafaa iddialar bakmndan nemlidir. Irak ile srail teknik olarak bir sava durumunda olsa da, aktif olarak bir sava durumunda deildirler. Buna karn srailin iddias, nleyici saldr hareketinin muhasmn dmanca hareketlerine karlk olarak yaplddr.530 Bu nedenle srailin hareketi yasal bir meru mdafaa olarak dnlemez, nk hareket gerek bir atmann dnda yaplmtr ve sraile kar silahl bir saldr olmamtr. srailin gr, yakn ve acil tehditler karsnda kullanlabilecek nleyici meru mdafaaya dayandrlm ve geleneksel uluslararas hukukta yer alan meru mdafaa tanmyla hakl karlmaya allmtr. Taarruzdan sonra hkmet tarafndan yaymlanan resmi rapor, bu durumu savunan yazarlarn grlerini referans gstermitir. Fakat karar vericilerin sre iinde bu tartmalardan ne kadar etkilendii veya olay gerekletikten sonra iddialar ne dereceye kadar hakl karaca ak deildir. Ancak u bir gerek ki, srailin Osirak reaktrn bombalamas BM Gvenlik Konseyi dahil, uluslararas toplumun tm tarafndan knanm ve sulu olarak deerlendirilmitir. Feldman, srailin caydrclk kabiliyetinin srdrlmesi, hatta artrlmas dncesinin, taarruzun temel motivasyonlarndan biri olduunu savunmutur. Bu bak asna gre srailin kesin olan en byk askeri avantaj blgede nkleer tekel olmasdr. sraile gre bu devam ettirilmelidir, nk

konvansiyonel stnlk gelecekte baka bir noktaya kayabilir.531 Bu anlamda Irakn nkleer tesislerinin yok edilmesi srailin savunma politikasnn temel ta olmutur. Feldman bu hususa; 9 Haziran 1981de Osirakn vurulduunun duyulmasyla birlikte srail hkmeti, eer Saddam

Louis R. Beres and Yoash Tsiddon-Chatto, "Reconsidering Israel's Destruction of Iraq's Osiraq Nuclear Reactor", Temple International and Comparative Law Journal, Vol. 9, No.2, Fall 1995, s.437.
531

530

Feldman, "The Bombing of Osiraq-Revisited", s. 126-127.

259

nkleer bomba elde etseydi, o bombalardan birini srail ehirlerinden birine veya kalabalk merkezlere atmaktan ekinmeyecekti diyerek dncelerini aka ifade etmitir. Bu deerlendirme srail kart olan dier lke liderleri iin de geerlidir. Bu nedenle srailin genel savunma doktrini; hibir durumda dmanmzn kitle imha silahlar gelitirmesine izin veremeyiz, srail vatandalarn her zaman ve her eye ramen savunacaz eklindedir. deerlendirmesiyle gayet net bir aklama getirmitir.532 Bu kapsamda, tehdidin stratejik yn ve saldrnn srailin dier dmanlarna verdii mesajn nemi srailli liderleri iin ok nemlidir. Yllarca sren diplomatik abalarn nkleer reaktrn yrtlmesini engellemeye yetmemesi ve abalarn baarszlkla sonulanmas, Begin ve dier liderleri, ilk taarruz avantajnn ilk taarruz dezavantajndan fazla olduuna ikna etmitir. Perlmuttere gre taarruz kararnn alnd kabine toplantsnda Beginin Sharona syledii Bunu yapmann tm sorumluluu bizim olacaktr. Problem Fransa veya ABD deil, srailin var olmasdr ifadesi de bunun en ak gstergesidir.533 Bununla beraber birok yazara gre Beginin bu karar almadaki temel motivasyonu stratejik gereksinim deil, i politika endiesidir. Buna gre Begin, muhtemelen Likudun gelecek seimleri kaybetme ihtimali ile seimlerin taarruz kararnda veya zamanlamasnda etkili olabileceini dikkate alarak hareket etmitir. 8 Haziran 1981de yaplan srail hkmetinin resmi aklamasna gre ise taarruzun kesin zamanlamas birka faktre dayandrlmtr: Reaktrn ne zaman bitirilip faaliyete geirilecei konusunda iki tarih rendik. Birincisi 1981 Temmuzunun ba, ikincisi ise 1981 Eyllnn badr. Dier bir deyimle ksa sre ierisinde Irak reaktr faaliyete geecek ve aktif olacaktr. Bu artlar
532 533

Ibid., s. 122. Perlmutter, a.g.e., s. 365.

260

altnda, aktif olduktan sonra hibir srail hkmeti reaktr bombalamay dnemez. Byle bir durumda Badat ehri civarna byk bir radyoaktif serpinti olacak ve binlerce masum lecektir. Bu sebeple Irakta yrtlen ve sraile kar kullanlmasndan ekinilmeyecek faaliyetler takip edilmitir. srail hkmeti, lkenin varln tehdit eden bu gelimeye kar reaksiyonunu ertelememitir. Planlama kesindir. Saldr 100-150 yabanc uzmann tatilde olduu, Hristiyanlarn dinlenme gn olan ve hibir yabancnn zarar grmeyecei Pazar gn olmutur.534 ABD srail saldrsn alenen knam olsa da, saldr ile nc derecede ilikisi yznden eletirilmitir. srailliler Amerikan retimi ekipmanlar

operasyon iin datm sistemi olarak kullanm ve ABD saldrdan nce de sonra da sraile istihbarat destei salamtr. F-16lar sraile savunma maksad ile satlm olmasna karn saldr amal kullanlmas, aslnda ABDnin Silah hracat Kontrol Yasasnn ihlali anlamna gelmektedir.535 ABD Kongresi ihlalden bahseden bir raporu incelemi fakat bulgulara cevaben pek az ey yaplm ve sraile olan desteini Irak ve dier Arap lkelerinin protestolarna ramen srdrmtr. D. Sonu: Uzak Tehditler Karsnda nleyici Harekata Bavurma

Hususunda Devletler Normatif ve Uluslararas Hukuk Kurallarn Dikkate Alyor mu? Osiraka saldrnn gerekletii zaman Irak nkleer silah kapasitesine ulamaktan ok uzakt. Bu ynyle saldr tartmaldr. nk bir devletin baka bir devletin nkleer programna yakn provokasyon olmadan nleyici

"Statement by the Government of Israel on the Bombing of the Iraqi Nuclear Facility Near Baghdad, 8 June 1981", Israel's Foreign Relations, Selected Documents 1981-1982, June 8, 1981, <http://www.mfa.gov.il/MFA/Foreign+Relations/Israels+Foreign+Relations+since+ 1947/1981-1982/>, (22 ubat 2010).
535

534

Rak, The Role of Preventive Strikes in Counterproliferation Strategy, s. 2.

261

eylemde bulunduu ilk olaydr bu. srail babakan Begin, partisinin bir sonraki seimleri kaybedecei endiesi ile politik davranarak saldr emrini vermede acele etmi ve rakibinin nkleer silah altyapsn, bomba retmeden nce yok etme cesaretini gstermitir. Yukarda incelenen rnek olaydan, uzak tehditler karsnda nleyici askeri faaliyetlerin kullanlmas konusunda Uluslararas Hukuk ve hakl sava geleneinin snrlandrc rol hakknda karma sonular karlmaktadr. Nitekim nleyici askeri kuvvetin kullanld Osirak olaynda, yasal ve normatif unsurlarn bir dereceye kadar snrlandrc, ya da en azndan etkileyici tesirinin olduu grlmtr. Buna ramen srail, tehdit yakn olmasa da nleyici harekette bulunma yolunu tercih etmitir. srail, sadece nleyici hareket yapmakla kalmam, bu eylemini hem Uluslararas Hukuk, hem de hakl sava gelenei kapsamnda icra ettiini iddia etmitir. Bu olayda srail hkmeti, normatif unsurlardan etkilenmitir. Reaktrn faaliyete gemesini engellemek iin askeri g kullanmaya karar vermeden nce yaplan youn diplomatik abalar, bunun en iyi gstergesidir. Askeri gcn son are olarak kullanlmas da bu yargy desteklemektedir. srail, teknik olarak sava durumunda olduu ve dman olarak alglad bir lkeden kaynaklanan bir tehdide kar meru mdafaada bulunduunu ileri srd iin buradaki yasal unsur biraz aldatcdr. Ancak ak olarak grlmtr ki, srail karar vericileri Uluslararas Hukuk ile uyumayan bir davran ierisinde hareket ettiklerini dnmemilerdir. eylemsizliin Dnm sonularndan olsalar daha bile fazla eylemin endie

sonularna

nazaran,

duymulardr. Bu balamda srailli karar vericiler, Uluslararas Hukuk kurallarn dikkate almamtr.

262

SONU Realist teoriye gre uluslararas sistemin zn aktrler arasndaki g ve kar mcadelesi tekil etmektedir. karlarn realize veya maksimize etmek iin devletlerin gce ve ayn zamanda srdrebilir gvenlie ihtiyac olduu aktr. Bu anlamda uluslararas ilikilerin ana gndemini gvenlik endielerinin oluturmas geerliliini hala korumaktadr. zellikle 1990larn temsil ettii nc kreselleme dalgasyla birlikte toplumlarda bilgiye ulama konusunda ciddi bir dnm balam ve bu olanan asimetrik kullanlmasyla hem gvenlik algs hem de gvenlik olgusu giderek kresellemitir. Bu arada 11 Eyll sonrasnda ortaya kan gelimeler gvenlie, kolektif ve blnemez bir karakter kazandrmtr. Nitekim asi veya baarsz olarak adlandrlan devletlerin yaad i sorunlar, bu tip lkelerde yeerme zemini bulan terr hareketlerinin baka lkelere sramasn kolaylatrmakta ve artk bir lkenin gvenlii iin baka bir lkenin nasl ynetildii ile toplumsal yaps nemli olmaktadr. Uluslararas sistemin bu karmak yaps iinde ibirlii ve gvenliin temininde, liberal yaklamn da nerdii zere Uluslararas Hukuk ile uluslararas rgtlerin yeri nemlidir. Grotiusun belirttii gibi uluslararas gvenlik asndan devletlerin davranlarn snrlayan kurallara ihtiya vardr. te bu erevede bar ve gvenliin salanmasna ynelik olarak uluslararas toplumun kuvvet kullanlmasna ilikin yaklamlar, zaman iinde deiim gstererek gittike olgunlaan bir sre izlemitir. nceleri, hakl bir nedeni olan aktrlerin kuvvete bavurabilecei hukuka uygun olarak kabul edilirken, bu husus 15inci yzyldan itibaren devletin gerekli grdnde kuvvet kullanma yetkisi olduu gr ile yer deitirmi ve 17nci yzylda hkim gr haline gelmitir. 19uncu yzyldan itibaren ise bu hak zerinde baz kstlamalar ngrlm ve 20nci yzylda BM Antlamasyla birlikte devletler tarafndan tek tarafl olarak kuvvet kullanlmas yasaklanmtr.

263

BM Antlamas madde 2/4 yer alan hkm ile devletlerin uluslararas ilikilerinde kuvvet kullanmasn ve kuvvet kullanma tehdidinde bulunmalarn aka yasaklam ve istisnai olarak meru mdafaay gerektiren durumlar ile BM organlarnn kararlarnn gerektirdii hallerde kuvvet kullanlabilecei karara balanmtr. Aslnda btn hukuk sistemleri sjelerine hukuka aykr bir saldrya uramalar halinde kendilerini g kullanarak korumalarna izin vermektedir. Uluslararas Hukuk da devletlerin lkesel btnl ile

bamszlna ynelik bir saldrda bulunulmas halinde kendilerini koruma haklarn kabul etmektedir. Nitekim bu hak BM Antlamasnda madde 51 ile Bu Antlamann hibir hkm, BM yelerinden birinin silahl saldrya hedef olmas halinde, bu yenin doal olan mnferit veya mterek meru mdafaa hakkna halel getirmez eklinde garanti altna alnmtr. Madde 51den de anlalaca zere meru mdafaa hakkndan faydalanabilmek iin ncelikle bir silahl saldrnn mevcut olmas

gerekmektedir. Bunun yan sra yaplan kar eylemde gereklilik ile orantllk ilkesine de riayet edilmelidir. Yine meru mdafaann amac gerei, silhl saldryla mukabil meru mdafaa fiili arasnda zaman bakmndan bir ba olmal ve mukabil fiil silhl saldrnn hemen ardndan yaplmaldr. Ancak Souk Sava sonras dnyada ortaya kan snr aan sorunlar, terrizm, asi devletler ve KSlerin yaylmas gibi yeni tehditlerle mcadele etmek iin kuvvet kullanmna ilikin kurallar zerinde yeni tartmalar ortaya kmtr. Buna gre tehdit kavramnn gnmzn artlar ile terr gruplarnn hedef ve yetenekleri erevesinde yeniden uyarlanmas gerektii ileri srlmtr. Dier bir deyimle gnmz dnyasnn BM sisteminin

oluturulduu 60 yl ncesine gre ok farkl olduu ve BM Antlamas hazrlanrken esas alnan dncelerin artk geerli olmad ve kolektif gvenlik sisteminin kt ifade edilmitir.

264

Bu erevede Madde 2/4n getirdii genel kuvvet kullanma yasann, uluslararas toplumun ihtiyalar bakmndan geerli olmaktan kt, bu nedenle madde 2/4'n ama ve kapsamyla ilgili yorumlarn bu gnn ihtiyalarna baklarak yaplmas gerektii dnceleri ortaya kmtr. ABD kaynakl olan bu grler, daha ok 1980lerden itibaren ABD d politikasnda asker g kullanmnn esas alnmas, yani Reagan Doktrini ile birlikte seslendirilmeye balanmtr. 11 Eyllde yaanan terr eylemlerinden sonra ise dnemin ABD ynetimi daha da ileri giderek Amerikan karlarn tehdit eden oluumlara kar nalc ve nleyici kuvvet kullanma haklarnn sakl olduunu ilan etmitir. Bush Doktrini olarak literatre geen ve ABDnin 2002 UGS ile formlze edilen bu yeni yaklama gre nleyici sava stratejisi, ABD menfaatlerine tehdit oluturduu varsaylan lkeler veya gruplar karsnda bavurulacak meru ve tercih edilen bir mcadele yntemi olarak esas alnmtr. Bush Doktrini ile uluslararas ilikilere Ya bizimlesiniz, ya da karmzda eklinde tehlikeli bir anlay getirilmi ve tek tarafllk tercih edilerek BMnin varl gz ard edilmitir. ABDnin tek bana hareket etmekten tereddt etmeyecei ortaya konarak, Yapabildiimizde tek bamza, yapmamz gerektiinde dierleriyle hususu ilke edinilmitir. Bu zellikleriyle Bush Doktrini, rf ve adet hukukunda yer alan kriterlere uygun vukuu muhakkak saldr tanmlamasn da aarak daha geni bir meru mdafaa hakk iddia etmitir. Kitle imha silahlar ve terrizmin ortaya kard yeni tehditler karsnda vukuu muhakkak tehdit kriterinin bir anlam ifade etmeyeceini ne srerek, hem rf ve adet, hem de BM sisteminde hukuka uygun olmayan nleyici ve nalc hareketi merkeze almtr. Ancak almann nceki blmlerinde sunulan bulgular, Bush Doktrininin uygulanp uygulanamayaca konusunda sorularn ortaya kmasna neden

265

olmaktadr. zellikle, bu politika yakn tehditlere nazaran uzak olan tehditlerin stesinden gelmek amacyla tasarlanm olarak grldnden, politikann Uluslararas Hukukun gereksinimleri ile nasl uyumlu olduu belirsizdir. Hem Uluslararas Hukukun hem de hakl sava geleneinin geleneksel konumlar, nalc eyleme sadece yakn tehditlere cevap olarak ok tahditli ekilde izin verileceini gstermektedir. Ancak Bush ynetimi tarafndan gelitirilen ve birok uzmann da savunduu durua gre, gnmz dnyas nemli lde deimitir ve uluslararas hukuk ile hakl sava gelenei ierisindeki ho grlebilirliin snrlar, bu yeni gereklie uyum salamak iin deiime uramaldr. Bush Doktrininin esasn tekil eden nleyici askeri faaliyetler, Uluslararas Hukuk, hakl sava gelenei ve uluslararas gvenlik literatr iinde gri alan igal etmektedir. Bu alanlarn her birinde yasallk, meruluk ya da bu faaliyetlerin faydalar ile ilgili sorular genellikle belirsiz bir tarzda

cevaplanmaktadr. rnein, Uluslararas Hukuk ve hakl sava literatrlerinde bu eylemlere belirli durumlarda izin verildii konusunda gr birlii bulunmamaktadr. Devletlerin neden nleyici askeri faaliyetlerde bulunduu konusunda ok sayda aklama bulunmakla birlikte, literatre eklenmi bir ikaz da yer almaktadr: denecek bedel. Bu husus, devletlerin bu eylemlere bavurmasn yakndan etkilemekte ve daha az olas hale getirmektedir. Vaka analizleri, eer bir devlet varlna kar bir tehdit olarak snflandrlan bir tetikleyici olay ile yzleirse, nleyici askeri faaliyette bulunma olaslnn daha fazla olduunu gstermitir. Bununla beraber karar vericilerin belirli bir noktaya kadar yasal ve normatif unsurlarn kstlayc etkisinde kaldklar, en azndan Uluslararas Hukuk ve hakl sava geleneinin artlarn karlama abas iinde olduklar ifade edilebilir.

266

ncelenen iki rnek olaydan hareketle potansiyel bir sorunun dikkat ekici olduu grlmtr. Devletler tarafndan krizlere kar uygulanan eylemlerin hepsi baka aktrler tarafndan tetiklendii iin her tepkinin potansiyel olarak meru mdafaa ad altnda hakl gsterilmeye allaca sorunu

bulunmaktadr. Bununla beraber nemle vurgulanmas gereken bir husus da bazen devletlerin, nleyici meru mdafaa ile aklanabilecek bir eylemi bu ekilde tanmlama konusunda kararsz grnmeleridir. Bunun yerine devletler, eylemlerini dayandrmak iin daha geleneksel yani kabul grm baka gerekeler bulmaya ynelmektedir. Nitekim 1967de sraili harekete gemeye mecbur edecek durumun olumasn salayan, UNEF glerinin Sinadan ekilmesi ve Tiran Boaznn kapatlmas gibi olaylar meydana gelmitir. ki eylem de Uluslararas Hukukun ihlali olarak grlmtr. Ancak srail eylemini nleyici meru mdafaa eklinde ifade etmemi, bunun yerine gerekten yakn olduu konusunda gl bir inan olan tehdide karlk vermek iin son are olarak nalc askeri kuvvet kullanmtr. nleyici meru mdafaa gerekesinin ak bir ekilde kullanld srailin Irakn Osirak reaktrne dzenledii saldr olaynda, iddia uluslararas kamuoyu tarafndan reddedilmitir. srail, tehdidin yapsnn onlar daha sonra harekete gemek yerine erkenden harekete gemeye, aktif bir reaktre yaplacak saldrnn yarataca yan hasar da nlemek amacyla mecbur braktna inanrken, uluslararas kamuoyu tehdidin gerekten yakn olduuna inandrlamamtr. Bu balamda Osirak olay birok uzmann uzak tehdit veya yaklaan tehlike tanmnn, modern silah teknolojisinin nda yeniden deerlendirilmesi gerektiine dair dncelerini aydnlatmaktadr. Vaka analizleri, devletlerin rnek oluturan unsurlardan etkilendiini gstermektedir. Bu anlamda son are gereklilii hususu dikkat ekici olup srailin 1967de Msra, 1981de de Iraka (Osiraka) saldr olaylarnn ikisinde

267

de fiilen etkin olduu grlmtr. Son are olgusunun iki unsuru nem tekil etmektedir. Bunlar; askeri olmayan dier anlamazlk zmleri, yani diplomatik yollar ncelikli olarak kullanlmal ve tehdidin yakn olarak grld hallerde askeri yant verilmeli. ncelenen olaylarda liderler bu snrlamalardan etkilenmi ve bu gereksinimlerle uyumlu bir ekilde hareket ettikleri grlmtr. Sonu olarak uluslararas gvenlik asndan uluslararas terrizm, KS ve asi devletler, uluslararas sistemin gndeminde bulunan konulardan yalnzca birkadr. Bir ksm uzman, BM sistemi ile Uluslararas Hukukun gnmzn asimetrik zellikteki bu tehdit tipleriyle ba edebilme yeteneine sahip olmadn inanmaktadr. Aslnda bu tr tehditlerin her biri, devletleri nleyici askeri faaliyetlere bavurmaya mecbur edebilecek niteliktedir. Bu noktada Bush Doktrini, bahse konu tehditlerle baa kabilmek amacyla tasarlanm bir politika rnei olarak kamuoyuna ilan edilmitir. Ancak rnek olay incelemesinin iaret ettii zere devletler, tehdit yakn dahi olsa nleyici kuvvet kullanma konusunda tereddtl davranmaktadr. Bu belki de onlarn kullanmna yasak getiren Uluslararas Hukuk kurallarnn yaatlmasna duyulan ihtiyacn bir yansmasdr. Bununla birlikte bu unsurlarn Bush ynetimi zerinde snrlandrc bir etkisinin olmad 2003de Irakn igali olay ile ak bir ekilde grlmtr.

268

KAYNAKA

KTAPLAR Ar, Tayyar, Uluslararas likiler Teorileri, 2nci Bask, stanbul, Alfa Yaynlar, 2002. Arboan, D. lke, Globalleme Senaryosunun Aktrleri, stanbul, Der Yaynlar, 1996. Arend, Anthony C. and Beck, Robert J., International Law and the Use of Force: Beyond the UN Charter Paradigm, New York, Routledge, 1993. Art, Robert, Security, The Oxford Companion to Politics of the World, Joel Krieger (der.), Oxford, Oxford Univesity Press, 1993. Aydnl, Ersel ve Rosenau, James, Globalization, Security and the Nation State: Paradigms in Transition, New York, State University on New York Pres, 2005. Barnett, Thomas, Pentagonun Yeni Haritas, 1001 Kitap Yaynlar, stanbul, 2004. Baeren, Serta H., Uluslararas Hukukta Devletlerin Mnferiden Kuvvet Kullanmasnn Snrlar, Ankara, Ankara niversitesi Basmevi, 2003. Bar-Zohar, Michael, Embassies in Crisis: Diplomats and Demagogues Behind the Six-Day War, Prentice-Hall, 1970. Beck, Robert J, The Grenada Invasion: Politics, Law, and Foreign Policy Decisionmaking, Charlottesville, University of Virginia, 1993. Boot, Max, The Savage Wars of Peace: Small Wars and the Rise of American Power, New York, Basic Books, 2002. Bozkurt, Enver, BM Sisteminde Kuvvet Kullanm, Ankara, Nobel, 2003. Bozkurt, Enver, Uluslararas Hukukta Kuvvet Kullanm, Ankara, Datm, 2007. Asil Yayn

Brecher, Michael, Decisions in Crisis: Israel, 1967 and 1973, Berkeley, University of California Press, 1980. Brown, Seyom, The Causes and Prevention of War, New York, St.Martin's Press, 1987. Buzan, Barry, The Timeless Wisdom of Realism, International Theory: Pozitivism and Beyond, Steve Smith, Ken Booth and Marysia Zalevski (ed), Cambridge University Press, 1996. Burton, John W., International Relations or World Society, International Relations Theory: Realism, Pluralism, Globalism, Paul R. Viotti ve Mark V. Kauppi (ed), New York, Macmillan Publishing Co., 1999. Carroll, James, House of War The Pentagon and The Disastrous Power of American Power, Boston, Houghton Mifflin Company, 2006. Cimbala, Stephen J., Military Persuasion: Deterrence and Provocation in Crisis and War, Pennsylvania, Pennsylvania State University Press, 1994. Chomsky, Noam, Amerikan Mdahalecilii, 6.Bask, Taylan Doan ve Bar Zeren (ev.), stanbul, Aram Yaynlar, 2003.

269

Copeland, Dale C., The Origins of Major War, Ithaca, Cornell University Press, 2000. Davutolu, Ahmet, Stratejik Derinlik, stanbul, Kre Yaynlar, 2004. Daalder, Ivo H. ve Lindsay, James M., America Unbound: The Bush Revolution in Foreign Policy, Washington DC, The Brookings Institution, 2005. Dedeolu, Beril, Uluslararas Gvenlik ve Strateji, stanbul, Yeniyzyl Yaynlar, 2008. Dermer, Ron ve Sharansky, Natan, Demokrasi Davas Zorbalk ve Terrle Baetmede zgrln Gc, ev. Glah Karada, stanbul, Gncel Yaynlar, 2005. Dinstein, Yoram, War, Aggression And Self-Defence, Cambridge, Grotius Publications Limited, 1988. Dougherty, James E. ve Pfaltzgraff, Robert L., Contending Theories of International Relations, Forth Edition, New York, Longman, 1996. Donnely, Jack, Realism and Internatinal Relations, Cambridge, Cambridge University Pres, 2000. Dner, Ayhan, Kuvvet Kullanma Yasa ve nsani Mdahale Asndan II. Krfez Krizi, 3. Bask, Ankara, 1999. Dner, Ayhan, nsan Haklarnn Uluslararas Alanda Korunmas ve Avrupa Sistemi, Ankara, Sekin Yaynclk, 2003. Eban, Abba, Abba Eban: An Autobiography, New York, Random House, 1977. Elagab, Yousif, The Legality of Non-Forcible Counter-Measures in International Law, Oxford, Clarendon Press, 1988. Eralp, Atilla, Devlet, Sistem ve Kimlik: Uluslararas likilerde Temel Yaklamlar, Atilla Eralp (der), stanbul, letiim Yaynlar, 1996. Fisher, Dietrich, Non-Military Aspects of Security: A Systems Approach, Dartmouth, UNIDER & Dartmouth Publishing Company, 1993. Franck, Thomas M., Recours to Force, State Action Against Threats and Armed Attacks, Cambridge, Cambridge University Press, 2003. Friedman, Jonathan, Globalization, The State, Vilonce, Oxford, Altamira Pres, 2003. Gaddis, John L., Surprise, Security, and the American Experience, Cambridge, Harvard University Press, 2004. Gilpin, Robert, War and Change in World Politics, New York, Cambridge University Press, 1981. Gray, Christine, International Law and the Use of Force, New York, Oxford University Press, 2000. Gndz, Aslan, Milletleraras Hukuk, Temel Belgeler-rnek Kararlar, stanbul, 4. Bas, Beta, 2000. Haas, Ernst B., Multilateralism, Knowledge and Power, International Relations Theory: Realism, Pluralism, Globalism, Paul R. Viotti ve Mark V. Kauppi (ed), New York, Macmillan Publishing Co., 1999.

270

Haass, Richard N., Intervention: The Use of American Military Force in the PostCold War World, Washington DC, Carnegie Endowment for International Peace, 1994. Halliday, Fred, Nationalism, Globalization of World Politics An Introduction to International Relations, John Baylis ve Steve Smith (ed.), Oxford, Oxford University Pres, 2005. Henkin, Louis, Use of Force: Law and US Policy, Riht v. Might International Law and the Use of Force, Louis Henkin, Stanley Hoffmann, Jeane J. Kirkpatrick & Allan Gerson, William D. Rogers, David J. Scheffer, (Ed.), New York, Council on Foreign Relations Press, 1991. Hensel, Paul R., "Interstate Rivalry and the Study of Militarized Conflict", Conflict in World Politics: Advances in the Study of Crisis, War and Peace, Frank P. Harvey and Ben D. Mor (Ed.), New York, Palgrave Macmillan, 1998. Hersh, Seymour H., The Samson Option: Israel's Nuclear Arsenal and American Foreign Policy, New York, Random House, 1991. Hoffmann, Stanley, Clash Of Globalizations, David Held ve Antony McGrew, (Ed), The Global Transformations Reader: An Introduction to the Globalization Debate, Cambridge, Polity Press, 2003. Huth, Paul K., Extended Deterrence and thePrevention of War, New Haven, Yale University Press, 1988. Ikenberry, G.John, After Victory Institutions, Strategic Restraint, and Rebuilding of Order After Major Wars, Princeton, Princeton University Press, 2001. Jackson, Robert ve Owens, Patricia, The Evolotuion of International Society, The Globalization of World Politics an Introduction to International Relations, John Baylis ve Steve Smith (ed.) Oxford, Oxford University Pres, 2005. Jessup, Philip C., A Modern Law of Nations: An Introduction, New York, The Macmillan Company, 1948. Kangas, Jack, Yeni Gvenlik Sorunlarna likin ABD Bak ve Politikalar, Dnyada Yeni Gvenlik Anlaylar, Trkiyenin Durumu ve htiyalar, stanbul, Harp Akademileri Basmevi, 2003. Kegley, Charles W., Neoliberal Challenge to Realist Theories of World Politics: An Introduction, Contraversies in International Relations Theory, Realism and the Neoliberal Challenge, New York, St.Martins Pres, 1995. Kenan, George F., Lecture to Foreign Service Institute, John L.Gaddis, Strategies of Containment, New York, 2005. Kennedy, Paul, Byk Glerin Ykseli ve kleri, Ankara, Trkiye Bankas Yaynlar, 1990. Keskin, Funda, Uluslararas Hukukta Kuvvet Kullanma: Sava, Karma ve Birlemi Milletler, Ankara, Mlkiyeliler Birlii Vakf Yaynlar, 1998. Keyman, Fuat, Globalleme ve Trkiye Radikal Demokrasi Olasl, Kreselleme Sivil Toplum ve slm, Fuat Keyman-A.Yaar Sarbay (Der), Ankara, Vadi Yaynlar,1998. Kissenger, Henry, Diplomacy, New York, The Easton Pres, 1994.

271

Kirkpatrick, Jeane J. ve Gerson, Allan, The Reagan Doctrine, Human Rights, and International Law, Right v. Might, New York, Council on Foreign Relations Press, 1991. Kiras, James D., Terrorism and Globalization, The Globalization of World Politics, John Baylis, Steve Smith ve Patricia Owens, (Ed.), New York, Oxford University Press, 2004. Knutsen, Torbjorn L., A History of International Relations Theory, An Introduction, Manchester, Manchester University Press, 1992. Lawrence Freedman, Deterrence, Cambridge, Polity Press, 2004 Levy, Jack S., "Quantitative Studies of Deterrence Success and Failure", Perspectives on Deterrence, Paul C. Stern et al. (Ed.), New York, Oxford University Press, 1989. Little, Richard, The Growing Relevance of Plralism, International Theory: Pozitivism and Beyond, Steve Smith, Ken Booth ve Marysia Zalevski (ed), Cambridge University Press, 1996. Litwak, Robert S., Rogue States and U.S. Foreign Policy: Containment After the Cold War, Baltimore, The Johns Hopkins University Press, 2000. Lodenius, Peter, The New World of Bush: The Birth of an Empire, Helsingfors, Tigertext, 2003. Machiavelli, Niccolo, Hkmdar, ev. S. Badatl, stanbul, Sosyal Yaynlar, 1985. McCormack, Timoty L., Self-Defense in International Law: The Israeli Raid on the Iraqi Nuclear Reactor, New York, St. Martin's Pres, 1996. McCoubrey, Hilaire ve White, Nigel D., International Law and Armed Conflict, Aldershot, Darthmouth Publishing Company, 1992. Mearsheimer, John J., The Tragedy of Great Power Politics, New York, Norton & Company, 2001. Meray, Seha L., Devletler Hukukuna Giri, 2.Cilt, Ankara, SBF Yaynlar, 1975. Meray, Seha L., Uluslararas Hukuk ve Uluslararas rgtler, Ankara, S.B.F. Yayn, 1977. Morgenthau, Hans J., Uluslararas Politika, ev.Baskn Oran ve nsal Oskay, Ankara, Sevin Matbaas, 1970. Morgenthau, Hans J., Politics Among Nations, New York, Alfred A. Knopf, 1954 Mderrisolu, Ruhsar, 11 Eyll le Birlikte Yeni Dnya Dzenine Doru, Uluslararas Terrizm ve D Politika, Osman M. ztrk (Der.), Ankara, Biltek Yaynlar, 2002. Nakdimon, Shlomo, First-strike: The Exclusive Story of How Israel Foiled Iraq's Attempt to Get the Bomb, Peretz Kidron (Trans.), New York, Summit Books, 1987. Nye, Joseph S., Soft Power, New York, Public Affairs, 2004. Nye, Joseph S., Understanding Internaitonal Conflicts An Introduction to Theory and History, 5th ed., New York, Pearson, 2006. Oran, Baskn, Kreselleme ve Aznlklar, Ankara, maj Yaynevi, 2001.

272

Oren, Michael B., Six Days of War: June 1967 and the Making of the Modern Middle East, New York, Oxford University Press, 2002. ztrk, Osman M., 11 Eylldeki Saldr Sonrasnda Uluslararas Terrizmin ve Terrle Mcadelenin Yeni Yz, Uluslararas Terrizm ve D Politika, Osman M. ztrk (Der.), Ankara, Biltek Yaynlar, 2002. Pazarc, Hseyin, Uluslararas Hukuk, Ankara, Turhan Kitapevi, 2004. Pazarc, Hseyin, Uluslararas Hukuk Dersleri IV. Kitap, Ankara, 2000. Pazarc, Hseyin, Uluslararas Hukuk Dersleri, I. Kitap, Ankara, Turhan Kitabevi, 1994. Perlmutter, Amos, Handel, Michael and Bar-Joseph, Uri, Two Minutes Over Baghdad, London, Frank Cass Publishers, 2003. Russel, Ferederick, The Just War in the Middle Ages, Cambridge, Cambridge University Pres, 1975. Sander, Oral, Siyasi Tarih, 11.Bask, Ankara, mge Kitapevi, 2003. Sela, Avraham, Political Encyclopedia of the Middle East, Jerusalem, The Jerusalem Publishing House, 1999. Scheffer, David J., Introduction: The Great Debate of the 1980s, Right v. Might, New York, Council on Foreign Relations Pres, 1991. Schwarzenberger, George, Power Politics: A Study in International Relations, London, Cape, 1951. Snyder, Glenn H., Deterrence and Defense: Toward a Theory of National Security, Princeton, Princeton University Press, 1961. Snyder, Jack, Myths of Empire: Domestic Politics and International Ambition, New York, Cornell University Press, 1991. Soros, George, Amerikan stnl Hayali, Yanl Kullanlan Amerikan Gcnn Dzeltilmesi, Doan Seluk ztrk (ev)., stanbul, Truva Yaynlar, 2005. Stevenson, William R., Christian Love and Just War: Morl Paradox and Political Life in St. Augustine and His Modern Interpreters, Macon, Mercer University Pres, 1987. Stein, Janice G., The Arab-Israeli War of 1967: Inadvertent War Through Miscalculated Escalation, Avoiding War: Problems of Crisis Management, Alexander L. George. Boulder (Ed.), Boulder, Westview Pres, 1991. Sullivan, Michael P., Power in Contemporary International Politics, Columbia, University of South Carolina Pres, 1990. Stern, Paul C., "Deterrence in the Nuclear Age: The Search for Evidence," Perspectives on Deterrence,. Paul C. Stern et al (ed.), New York, Oxford University Press, 1989. Quandt, William B., Decade of Decisions: AmericanPolicy Toward the Arab-Israeli Conflict 1967-1976, Berkeley, University of California Press, 1977. Terriff, Terry, Security Studies Today, Malden, Blackwell Publishers, 1999. Tezkan, Ylmaz, Jeopolitikten Milli Gvenlie, stanbul, lke Kitaplar, 2005.

273

Tuck, Richard, The Rights of War and Peace: Political Thought and the International Order From Grotius to Kant, Oxford, Oxford University Pres, 1999. Tucker, Robert W., The Just War: A Study in Contemporary American Doctrine, Baltimore, The Johns Hopkins Press, 1960. Valantin, Jean M., Kresel Stratejinin Aktr, ev.: mer Faruk Turan, stanbul, Babali Kltr Yaymcl, 2006. Wagner, Abraham R., Crisis Decision-Making: Israel's Experience in 1967 and 1973, New York, Praeger Publishers, 1974. Walsh, James P.M., The Mighty From Their Thrones: Power in the Biblical Tradition, Philadelphia, Fortress Pres, 1987. Waltz, Kenneth N., Realist Thought and Neorealist Theory, Robert L. Rothstein (ed), The Evolution of Theory in International Realtions, S.Carolina, University on South Carolina Press, 1992. Waltz, Kenneth N., Theory of International Politics, New York, Random House, 1979. Williams, Howard, Moorhead Wright ve Tony Evans, Uluslararas likiler ve Siyaset Teorisi zerine Bir Derleme, ev. Tolga Erda ve Fatih Durmu, Ankara, Siyasal Kitapevi, 1996. Ylmaz, Sait, 21inci Yzylda Gvenlik ve stihbarat, stanbul, Alfa basmevi, 2006. Ylmaz, Sait, G ve Politika, stanbul, Alfa basmevi, 2008. Yinan, Refet ve Tademir, Hakan, Uluslararas Gvenlik Sorunlar ve Trkiye, Ankara, Sekin Yaynlar, 2002.

SREL YAYINLAR Alexandrov, Stanimir A., Self -Defense Against the Use of Force in International Law, London, Kluwer Law International,1996. Arend, Anthony Clark, International Law and the Preemptive Use of Military Force, The WashingtonQuarterly, Vol.26, No.2, Spring 2003. Azar, Edward E., Paul Jureidini, and Robert McLaurin, "Protracted Social Conflict; Theory and Practice in the Middle East", Journal of Palestine Studies, Vol.8, No.1, 1978. Baldwin, David A., Gvenlik Kavram, Avrasya Dosyas, Cilt 9, Say 2, Yaz 2003. Baylis, John, Uluslaras likilerde Gvenlik Kavram, Uluslararas likiler, ev. Burcu Yavuz, Cilt 5, Say 18, Yaz 2008. Beres, Louis R. and Tsiddon-Chatto, Yoash, "Reconsidering Israel's Destruction of Iraq's Osiraq Nuclear Reactor", Temple International and Comparative Law Journal, Vol. 9, No.2, Fall 1995. Betts, Richard K., "Striking First: A History of Thankfully Lost Opportunities", Ethics & International Affairs, Vol.17, No. 1, 2003.

274

Biggio, Frank A., Neutralizing the Threat: Reconsidering Existing Doctrines in the Emerging War on Terrorism, Case Western Reserve Journal of International Law, Vol.34, No.1, Fall 2002. Bishara, Ghassan, The Political Repercussions of the Israeli Raid on the Iraqi Nuclear Reactor", Journal of Palestine Studies, Vol. 11, No. 3, Spring 1982. Blinken, Antony J., "From Preemption to Engagement", Survival, Vol. 45, No. 4, Winter 2003-04. Bonafede, Michael C., Here, There, and Everywhere: Assessing the Proportionality Doctrine and U.S. Uses of Force in Response to Terrorism After the September 11 Attacks, Cornell Law Review, Vol. 88, 2002. Brauch, Hans G., Gvenliin Yeniden Kavramsallatrlmas: Bar, Gvenlik, Kalknma ve evre Kavramsal Drtls, Uluslararas likiler Dergisi, Cilt 5, Say 18, Yaz 2008. Brown, Chris, Self-Defence in an Imperfect World, Ethics and International Affairs, Cilt 17, Say 1, 2003. Brodie, Bernard, The Anatomy of Deterrence, World Politics, Vol.11, No.2, January 1959. Buhite, Russell D. and Hamel, Christopher, "War for Peace: The Question of an American Preventive War Against the Soviet Union, 1945-1955," Diplomatic History, Vol. 14, No. 3, Summer 1990. Butfoy, Andrew, "Offence-Defence Theory and the Security Dilemma: The Problem with Marginalizing the Context," Contemporary Security Policy, Vol.18, No.3, 1997. Byers, Michael, Letting the Exception Prove The Rule, Ethics and International Affairs, Vol. 17, No 1, 2003. Byers, Michael, "Terrorism, the Use of Force and International Law After 11 September", International and Comparative Law Quarterly, Vol.51, No. 2, April 2002. Dedeolu, Beril, ABD'nin 21. Yzyl Stratejisi ve Olas Kresel Etkileri, 2023 Dergisi, Kasm 2002. Doan, Nejat, Uluslararas likilerde G Kullanm ve New Haven Ekol: Eletirel Bir Giri, C.. ktisadi ve dari Bilimler Dergisi, Cilt 7, Say 1, 2006. Ellis, Jason D., The Best Defense: Counterproliferation and U.S. National Security, The Washington Quarterly, Vol.26, No.2, Spring 2003. Evans, Gareth, "When is It Right to Fight?", Survival, Vol. 46, No. 3, Autumn 2004. Evera, Stephen V., "The Cult of the Offensive and the Origins of the First World War", International Security, Vol. 9, No. 1, Summer 1984. Evera, Stephen Van, "Offense, Defense, and the Causes of War", International Security, Vol. 22, No. 4, Spring 1998. Falk, Richard, Why International Law Matters: Pre-Emptive War Flagrantly Contradicts the UNs Legal Framework, Nation, Cilt 276, Say 9, 2003. Fearon, James D., "Rationalist Explanations for War", International Organization, Vol. 49, No. 3, Summer, 1995.

275

Feldman, Shai, "The Bombing of Osiraq-Revisited", International Security, Vol. 7, No. 2, Autumn 1982. Feinstein, Lee and Slaughter, Anne-Marie, A Duty to Prevent, Foreign Affairs, Vol.83, January/February 2004. Forde, Steven, Varieties of Realism: Thucydides and Machiavelli, The Journal of Politics, Vol.54, No.2, Mays 1992. Forde, Steven, International Realism and the Science of Politics: Thucydides, Machiavelli and Neorealism, International Studies Quarterly, Vol.39, No.2, 1995. Franc, Thomas M., "The Use of Force in International Law", Tulane Journal of International and Comparative Law, Vol.11, Spring 2003. Franc, Thomas M., Who Killed Article 2(4)? Or Changing Norms Governing the Use of Force by States, American Journal of International Law, Vol.64. Freedman, Lawrence, Prevention, Not Preemption, The Washington Quarterly, Vol.26, No.2, Spring 2003. Friedmann, John, Cultural Logics of the Global System, Theory, Culture&Society, Vol. 5, No.2, 1990. Gardam, Judith G., Proportionality and Force in International Law, American Journal of International Law, Vol 87, 1993. Glennon, Michael J., "The Fog of Law: Self-Defense, Inherence, and Incoherence in Article 51 of the United Nations Charter", Harvard Journal of Law & Public Policy, Vol.25, No. 2, Spring 2002. Gowers, Andrew Garwood, Pre-Emptive Self-Defence: A Necessary Development or the Road to International Anarchy, Australian Year Book of International Law, Cilt 23, Say 51, 2004. Greenwood, Christopher, "International Law and the Pre-Emptive Use of Force, Afghanistan, Al-Qaida, and Iraq", San Diego International Law Journal, Vol.4, 2003. Grant, Rebecca, Osirak and Beyond, Air Force Magazine, Vol. 85, No. 8, August 2002. Guillaume, Gilbert, Terrorism and International Law, International and Comparative Law Quarterly, Vol 53, No. 3, July 2004. Guoliang, Gu, Redefine Cooperative Security, Not Preemption, The Washington Quarterly, Vol.26, No.2, Spring 2003. Handel, Michael I., Israel's Political-Military Doctrine, Occasional Papers in International Affairs, No. 30, 1973. Harkavy, Robert E., Preemption and Two-Front Conventional Warfare: A Comparison of 1967 Israeli Strategy with the Pre-World War One German Schlieffen Plan, Jerusalem Papers on Peace Problems, No. 23, 1977. Henkin, Louis, "The United Nations and Its Supporters: A Self-Examination", Political Science Quarterly, Vol.78, No.4, December 1963. Herz, John H., Idealist Internationalism and the Security Dilemma", World Politics, Vol.2, No.2, January 1950.

276

Hirsh, Michael, Bush and theWorld, Foreign Affairs, Vo.81, September/October 2002. Ikenberry, John, America's Imperial Ambition, Foreign Affairs, Vol 81, No.5, EyllEkim 2002. Jervis, Robert, "Deterrence and Perception", International Security, Vol.7, No.3, Winter 1982-1983. Jervis, Robert, Cooperation Under the Security Dilemma, World Politics, Vol. 30, No.2, 1978. Jones, Mary Lynn, "Offense-Defense Theory and Its Critics", Security Studies, Vol. 4, No. 4, Summer 1995. Karsh, Ephraim, The Iran-Iraq War: A Military Analysis, Adelphy Paper, No. 220, Spring 1987. Kegley, Charles W. and Raymond, Gregory A., "Preventive War and Permissive Normative Order", International Studies Perspectives, Vol. 4, No. 4, November 2003. Keskin, Funda, BM ve Kuvvet Kullanma, Avrasya Dosyas, BM zel, Cilt 8, No.1, lkbahar 2002, Kinnvall, Catarina, Globalization and Religious Nationalism: The Search for Ontological Security, Political Psychology, Vol.25, No.5, 2004. Ksebalaban, Hasan, Yeni Amerikan Gvenlik Doktrini ve Uluslararas likiler, 2023 Dergisi, Kasm 2002. Kydd, Andrew, "Game Theory and the Spiral Model", World Politics, Vol. 49, April 1997. Lainer, Sedat ve Bal, hsan, The Ideological and Historical Roots of the Kurdist Movements in Turkey: Ethnicity, Demography, and Politics, Nationalism and Ethnic Politics, Vol.10, No.3, Sonbahar 2004. Laver, Harry S., Preemption and the Evolution of Americas Strategic Defense, Parameters, Vol. 35, No. 2, Summer 2005. Lemke, Douglas, "Investigating the Preventive Motive for War", International Interactions, Vol. 29, No. 4, 2003. Levy, Jack S. and Gochal, Joseph R., "Democracy and Preventive War: Israel and the 1956 Sinai Campaign", Security Studies, Vol. 11, No. 2, Winter 2001-2002. Levy, Jack S., "Misperception and the Causes of War: Theoretical Linkages and Analytical Problems," World Politics, Vol. 36, No. 1, October 1983. Levy, Jack S., "Declining Power and the Preventive Motivation for War", World Politics, Vol. 40, No. 1, October 1987. Levy, Jack S., Research Note: Declining Power and the Preventive Motivation for War, World Politics, Vol. 40, No.1, October 1987. Litwak, Robert S., "The New Calculus of Pre-Emption", Survival, Vol. 44, No. 4, Winter 2002.

277

Litwak, Robert S., "Non-Proliferation and the Dilemmas of Regime Change", Survival, Vol. 45, No. 4, Winter 2003-2004. Luban, David, Preventive War, Philosophy and Public Affairs, Vol. 32, No. 3, 2004. Maxon, Richard G., "Nature's Eldest Law: A Survey of a Nation's Right to Act in SelfDefense", Parameters, Vol.25, No.3, Autumn 1995. Mearsheimer, John, The False Promise International Security, Vol.19, No.3, 1994. of International Institutionalism,

Mitchell, John B., "'Preemptive War: Is It Constitutional?", Santa Clara Law Review, Vol. 44, 2004. Moore, Mike, "Truman Got It Right", Bulletin of the Atomic Scientists, Vol. 59, No.1, January/February 200. Morgan, Patrick M., "Safeguarding Security Studies, Arms Control, December 1992. Morrow, James D., "A Twist of Truth: A Reexamination of the Effects of Arms Races on the Occurrence of War", The Journal of Conflict Resolution, Vol.33, No.3, September 1989. Murphy, Sean D., Terrorism and the Concept of Armed Attack in Article 51 of the U.N. Charter, Harvard International Law Journal, Cilt 43, Say 1, 2002. Newcomb, Mark E., Non-Proliferation, Self-Defense, and the Korean Crisis, Vanderbilt Journal of Transnational Law, Vol. 27, October 1994. Nye, Joseph S., Jr., The Decline of Americas Soft Power, Foreign Affairs, May/June 2004 Ouzlu, Tark, Dnya Dzenleri ve Gvenlik:Ulus Devlet Gvenlik Anlay Alyor mu?, Gvenlik Stratejileri Dergisi, Yl 3, Say 6, Aralk 2007. Posen, Barry R. ve Ross, Andrew L., Competing Visions for U.S. Grand Strategy, International Security, Vol.21, Say 5, 1996/97. Rak, Claire, The Role of Preventive Strikes in Counterproliferation Strategy: Two Case Studies, Strategic Insights, Vol. 2, No. 10, October 2003. Rice, Condolezza, Promoting the National Interest, Foreign Affairs, No:79, 2000. Romdan, David, "The Diplomatic Prelude to the Six-Day War", Midstream, Vol. 47, No. 4, May/June 2001. Reisman, Michael, Coercion and Self-determination: Construing Charter Article 2/4, American Journal of International Law, Vol. 78, 1984. Reiter, Dan, "Exploding the Powder Keg Myth: Preemptive Wars Almost Never Happen", International Security, Vol. 20, No. 2, Autumn 1995. Rosenberg, David Alan, The Origins of Overkill: Nuclear Weapons and American Strategy, 1945-1960, International Security, Vol. 7, Spring 1983. Sapiro, Miriam, "Iraq: The Shifting Sands of Preemptive Self-Defense", The American Journal of International Law, Vol. 97, No. 3, July 2003. Shoham, Uri, "The Israeli Aerial Raid Upon the Iraqi Nuclear Reactor and the Right of Self-Defense", Military Law Review, Vol. 109, Summer 1985.

278

Snyder, Jed C., "The Road to Osiraq: Baghdad's Quest for the Bomb", The Middle East Journal, Vol. 37, No. 4, Autumn 1983. Skocpol, Theda, Will 9/11 and The War on Terror Revitalize American Civic Democracy?, Political Science & Politics, Vol. 35, Issue 03, September 2002. Stein, Kenneth W., The Bush Doctrin: Selective Engagement in the Middle East, Middle East Review of International Affairs, Vol.6 No. 2, June 2002. Tademir, Fatma, Uluslararas Anariye Giden Yol: Uluslararas Hukuk Asndan nleyici Meru Mdafaa Hakk, Uluslararas Hukuk ve Politika, Cilt 2, No.5, 2006. Taylor, Terence, The End of Imminence?, The Washington Quarterly, Vol.27, No.4, Autumn 2004. Thayer, Bradley A., The Pax Americana and the Middle East: U.S. Grand Strategic Interests in the Region After September 11, Middleast Security and Policy Studies, No.56, December 2003. Quandt, William B., "Lyndon Johnson and the June 1967 War: What Color Was the Light?", Middle East Journal, Vol. 46, No. 2, Spring 1992. Walfers, Arnold, National Security as an Ambiguous Symbol, Political Science Quarterly, Cilt 67, No 4, 1952. Walt, Stephen, The Renaissance of Security Studies, International Studies Quarterly, Vol.35, No.2, 1992. Walzer, Michael, "The Triumph for Just War Theory and the Dangers of Success," Social Research, Vol. 69, No. 4, Winter 2002. Vayrynen, Raimo, Bipolarity, Multipolarity and Domestic Political Models on Internationals System, Journal of Peace Research, Vol.32, No.3. Wirtz, James J. and Russell, James A., "U.S. Policy on Preventive War and Preemption," The Nonproliferation Review, Spring 2003. Yaman, Didem, 11 Eyll Sonrasnda ABD: Alglamalar, Psikolojik Yansmalar ve Yasal Dzenlemeler, Uluslararas Hukuk ve Politika, Cilt.1, No. 2, 2005. Yldzolu, Ergin, ABD Sanda Irak Tartmalar Yol Ayrm: Hegemonya, mparatorluk", Stratejik Analiz, Say 30, Ekim 2002.

NTERNET Ackerman, David, International Law and the Preemptive Use of Force Against Iraq, Congressional Research Service, document RS21214, September 23, 2003, <http://www.iraqresearch.com/RS21314_1.html>, (17 Aralk 2009). Air Transportation Safety and System Stabilization Act, September 22, 2001, <http://www.treas.gov/offices/ domestic-finance/atsb/hr2926.pdf>, (14 ubat 2008). Annan, Kofi, A more Secure World: Our Share Responsibility, <http://www.un.org/ secureworld/report2.pdf>, 2004, (20 Ekim 2009). Aristotle, The Politics, <http://classics.mit.edu/Aristotle/politics.3.three.html>, (26 Mart 2010).

279

Brodie, Bernard, Strategy in the Missile Age, Princeton, Princeton University Press, 1959, <http://www.rand. org/pubs/commercial_books/2007/RAND_CB137-1.pdf>, (26 Ekim 2009). Bush, George W., Remarks by the President Upon Arrival, September 16, 2001, <http://www.whitehouse.gov/news/releases/2001/09/print/20010916-2.html>, (22 Haziran 2008). Bush, George W., Address to a Joint Session of Congress and the American People, 20 Eyll 2001, <http://www.whitehouse.gov/news/releases/2001/09/ 200109208.html>, (15 Ocak 2007). Bush, George W., "State of the Union", 29 Ocak 2002, <http://www.whitehouse.gov/ news/releases/2002/01>, (15 Ocak 2007). Bush, George W., West Point Remarks, 01 Haziran 2002, <http://whitehouse.gov./ news/releases/2002/06/ 20020601-3.html>, 24 Ocak 2007 Erhan, ar, Kreselleme Dneminin Tehditleriyle Mcadele, Stradigma, <http://www.stradigma.com/turkce/ haziran2003/makale_01.html>, (20 Mays 2009). Ford, Peter S., Israels Attack on Osiraq:A Model for Future Preventive Strikes?, INSS Occasional Paper 59, July 2005, <http://www.science.co.il/ilan-ramon/ Osiraq.pdf>, (11 Ocak 2010). Global Gvenlik Mimarisinde Yeniden Yaplanma, <http://www.turksae.com/ fase/index.php?text_id=26>, Nisan 2004, (4 Temmuz 2009). Gore, Al, Iraq and the War on Terrorism, Address delivered to the Commonwealth Club of San Francisco, September 23, 2002, <http://truthout-GoreConfrontsBushon WarPlans.htm>, (19 Mart 2008). Gzen, Ramazan, ABD'ye Yaplan Saldrnn Dnya Politikas Asndan nemine Farkl Bir Bak, Liberal Dnce, <http://www.liberaldt.org.tr/guncel/Gozen/ rg_abd.htm>, 06.11.2008 Hewitt, Joseph, Jonathan Wilkenfeld, and Ted Robert Gurr, Peace and Conflict 2010, <http://www.cidcm.umd.edu/inscr/PC10print.pdf>, (21 Ekim 2009). Hoffman, Bruce, Re-Thinking Terrorism in Light of a War on Terrorism, RAND, <http://rand.org/pubs/testimonies/ CT182>, 2001, (25 Mays 2008). International Crisis Behavior (ICB), <http://www.cidcm.umd.edu/icb/>, (16 Ocak 2010). Kagan, Donald, Sehmitt, Gary, Donnelly, Thomas, Rebuilding Americas Defenses, New American Century, July 3, 1997, <http://www. newamericancentruy.org/ RebuildingAmericasDefenses.pdf>, (17 Haziran 2007). Lainer, Sedat, 11 Eyll ve Etkileri, <www.usakgundem.com/makalen.htm>, (23 Mays 2008). Murdoch, Stephen, Preemptive War: Is It Legal?, <http://www.dcbar.org/ for_lawyers/washington_lawyer/ january_2003/war.cfm>, (15 Ocak 2008). OConnell, Mary El-len, The Myth of Preemptive Self-Defense, <http://www.asil. org./taskforce/oconnell. pdf>, (12 ubat 2009). Paul, Ron, Patrot Act is a Threat to Liberty, <http://www.antiwar.com/paul/ ?articleid=6727>, (07 ubat 2008).

280

PNAC letter to Clinton, <http://www.csmonitor.com/specials/neocon/ spheresInfluence.html>, (12 Austos 2008). PNAC letter to Bush, <http://www.csmonitor.com/specials/neocon/ spheresInfluence.html>, (12 Austos 2008) Project for the New American Century, <http://www.csmonitor.com/specials/ neocon/spheresInfluence .html>, (12 Austos 2008). Rodin, David, The Ethics of Preventive War, <http://www.allacademic.com/meta/ p99055_index.html>, (22 Haziran 2009). September 11 News, <http://www.september11news.com/ DailyTimeline.htm>, (23 Nisan 2007). Schmitt, Michael N., "International Law and the Use of Force: Attacking Iraq," The RUSI Journal, Vol.148, No.1, 2003, <http://pdfserve.informaworld.com/ 260295_758064766_791608818.pdf547>, (15 Aralk 2009) "Statement by the Government of Israel on the Bombing of the Iraqi Nuclear Facility Near Baghdad, 8 June 1981", Israel's Foreign Relations, Selected Documents 1981-1982, June 8, 1981, <http://www.mfa.gov.il/MFA/Foreign+Relations/ Israels+ Foreign+ Relations+since+1947/1981-1982/>, (22 ubat 2010). Teather, David, Civil Libertarians Prepare to Fight Bush over Tougher Anti-Terror Laws, The Guardian, September 15, 2003, <http://www.guardian.co.uk/world/ 2003/sep/15/usa.davidteather>, (11 Mays 2008). Treasury Office, Executve Order 13224-Blocking Property And Prohibiting Transactions With Persons Who Commit, Threaten To Commit or Support Terrorism, September 23, 2001, <http://www.treasury.gov/offices/enforcement/fac/ programs/terror/terror.pdf>, (13 Mays 2008). Thucydides, History of Peloponnesian War, trans. Rex Warner, New York, Penguin Boks, 1972, <http://www. pdfqueen.com/pdf/pe/peloponnesian-war/>, (10 Haziran 2008). Vandenbroucke, Lucien S., "The Israeli Strike Against Osiraq: The Dynamics of Fear and Proliferation in the Middle East", Air University Review, September-October 1984, March 28, 2005, <www.airpower.au.af.mil/airchronicles/aureview/ 1984/sepoct/vanden.html>, (18 ubat 2010). Welsh, Steven C., Preemptive War and International Law, December 5, 2003, <http://www.cdi.org/news/ law/preemptive-war.cfms>, (17 Aralk 2009). Wester, Franklin Eric, "Preemption And Just War: Considering The Case Of Iraq", <http://www.army.mil/usawe/ Parameters/04winter/wester.pdf>, (11 Ekim 2008). Whitehouse, Executive Order Establishing Office of Homeland Security, October 8, 2001, <http://www. whitehouse.gov/news/ releases/2001/10/20011008-2.html>, (3 Mays 2008). Whitehouse, Joint Resolution for Authorization for Use of Military Force, September 18, 2001, <http://www.whitehouse.gov/news/releases/2001/09/0010918 -10.html>, (13 Mays 2008). Presidential Documents, 48201, Federal Register, Vol. 66, No. 181, September 18, 2001, <http://www. defenselink.mil/ra/mobil/pdf/e.o.13223.pdf>, (8 ubat 2008).

281

Whitehouse, Fact Sheet on Terrorist Financing Executive Order, September 24, 2001, <http://www.whitehouse.gov/news/releases/2001/09/20010924-2.html>, (17 Eyll 2007). Whitehouse, Provide Appropriate Tools Required to Intercept and Obstruct Terrorism, October 12, 2001, <http://www.whitehouse.gov/omb/legislative/sap/1071/HR2975-h.html>, (01 Aralk 2008). Wolfowitz, Paul, Draft of the 1992 Defense Planning Guidance, <http://www. csmonitor.com/specials/neocon/ spheresInfluence.html>, (11 Austos 2008).

GAZETELER Gellman, Barton, Pentagon Would Preclude A Rival Superpower, The Washington Post, 11 Mart 1992 ve Patrick E. Tyler, U.S. Strategy Plan Calls For Insurng No Rvals Develop, The New York Times, 8 Mart 1992. Galston, William A., Why a First Strike Will Surely Backfire, The Washington Post, 16 Haziran 2002. Tyler, Patrick E., U.S. Strategy Plan Calls For Insurng No Rvals Develop, The New York Times, 8 Mart 1992.

BELGELER BM Antlamas, Ankara, A.. Basmevi, 1982. Corfu Channel (Albania v. UK) Case, Judgement on Merits, I.C.J. Reports 1949. I.C.J. Reports, Case Concerning Military nad Paramilitary Activities In and Against Nicaragua, 1986. NSC-68, Section IX.C., <http://www.mtholyoke.edu/acad/intrel/nsc-68/nsc68-3.htm, (10 Aralk 2009). The National Security Strategy of the United States of America, <http://www. whitehouse. gov/nsc/nss.pdf>, (02 Ocak 2009).

KONFERANS/KONUMALAR Jeane J.Kirkpatrick, Proceedings of the Seventyeight Annual Meeting of The American Society of International Law, Washington, D.C, Nisan 12-14, 1984. Jones, James, 45inci Mnih Gvenlik Konferansnda Yapt Konuma, 8 ubat 2009.

ANSKLOPED/SZLKLER Byk Larousse Szlk ve Ansiklopedisi, stanbul, Geliim Yaynlar, 1986. Snmezolu, Faruk, Uluslararas likiler Szl, stanbul, Der Yaynlar, 1996. Trk Dil Kurumu Szl, Ankara, TDK Yayn, 2006.

282

TEZLER Keskin, Funda, Uluslararas Hukukta Sava Durumu Dnda Kuvvet Kullanma, Yaymlanmam Doktora Tezi, Ankara, 1996. Ural, Abdullah, Amerika Birleik Devletlerinin Byk Ortadou Projesi ve Trkiye, Marmara niversitesi Sosyal Bilimler Enstits, Yaynlanmam Doktora Tezi, stanbul, 2008.

283

ZET Realist yaklama gre uluslararas sistemin zn aktrler arasndaki g ve kar mcadelesi tekil etmektedir. Bu tr bir sistem iinde her devlet doal olarak en azndan srdrebilir dzeyde gvenlie sahip olmay

hedeflemektedir. Uluslararas bar ve gvenlii korumak amacyla 1945 sonrasnda oluturulan BM sistemi ise tm devletlere uluslararas ilikilerinde, meru mdafaa dnda kuvvet kullanma yasa getirmitir. Ancak Souk Sava sonras dnyada ortaya kan terrizm, asi devletler ve KSlerin yaylmas gibi yeni tehditlerle mcadele etmek iin kuvvet kullanmna ilikin kurallar zerinde yeni tartmalar ortaya kmtr. Buna gre tehdit kavramnn gnmzn artlar ile terr gruplarnn hedef ve yetenekleri erevesinde yeniden uyarlanmas gerektii Bush Doktrini ile en st seviyede gndeme getirilmitir. En nemlisi de doktrin, karlarn tehdit eden oluumlara kar ABDye nalc ve nleyici kuvvet kullanma hakkn getirmitir. Bu tr kuvvet kullanm Uluslararas Hukuk ile rf ve adet hukukuna aykr olup BM sisteminin altm yl akn bir sredir ina etmeye alt uluslararas sistem, hukuk ve normlar dzenini derinden etkileyici niteliktedir. Bu erevede almada gcn kullanm ve uluslararas toplumun teden beri konuya bak, getirilen dzenlemelerle aklanarak kuvvet kullanmnn yasal ve normatif snrlar ortaya konmutur. Ardndan Bush Doktrini her ynyle analiz edilmi ve nleyici askeri faaliyetlerin kullanlmasn gerektirecek birok durum ortaya kmasna ramen devletlerin bu tr seeneklere nadiren bavurduu belirlenmitir. Bu kapsamda devletlerin nleyici askeri kuvvet kullanmna bavurma karar alrken, en

284

azndan belli seviyede normatif ve hukuki mlahazalar dikkate alma eilimleri olduu sonucuna varlmtr.

285

ABSTRACT According to the realistic approach, struggling for power and interest among actors constitutes the essence of the international system. In this system, every single state naturally chases to have security at least in the sustainable level. For the goal of protecting international peace and security, UN system, composed after 1945, issued the prohibition on the use of force for all states in their international affairs apart from self-defense. Yet, after the Cold War, terrorism in the world causes new debates on the rules concerning power use to struggle against new threats such as expansion of rogue states and Weapons of Mass Destruction. In this respect, that terrorism concept is obliged to be adapted in the objective and ability frame of terrorist groups was revealed with Bush Doctrine at the top level. Here, the vital point is that Doctrine brings the right of preventive and preemptive action to USA against the organizations threatening its national interest. This kind of power use in defiance of International Law and usage and custom law deeply affects international system, law and norms order that UN system has been trying to build for over sixty years. In this frame, by determining use of power in study and view of international community so far for the subject matter within the newly regulations, legal and normative limitations of power use was created. Afterwards, although Bush Doctrine was analyzed, and a number of cases requiring use of preventive military activity happened, it was determined that the states rarely tried this kind of alternatives. In this context, it was deduced that when the states take the resolution of application for preventive

286

military power, they have tendency to take the normative and legal issues into consideration at least in a certain level.

287

You might also like