You are on page 1of 212

1

DERLEYEN: Av. brahim AAN


NSZ
12 Eyll dneminin hukuksuz yarglamalar sonucunda idam ve en agr hapis
cezalar verilerekcezaevlerine doldurulan binlerce siyasi hkmlnn ve
yarglamalar devam eden siyasi tutuklularnbu davalardaki tavrlarnn ve
savunmalarnda ifade ettikleri dncelerinin kamuoyuna yanstlmas,hem 12
Eyll'n bu alandaki bask, demagoji ve tahribatnn neden ve sonularnn daha
iyianlalmasna hem de yarglanan siyasi izginin daha iyi tannmasna yardmc
olacaktr. Bu dncegnda hazrlanan kitap, 12 Mart dneminden bu yana
avukatlklarn yaptgm ve 12 Eylldneminde Trkiye htilalci Komnistler Birligi
davasnn nde gelen sanklarndan olanmvekkillerimin siyasi dnce ve
tavrlarn yanstan savunma ve dilekeleri ile durumalarda vedurumalara geli
gidilerde yaadklar baz olaylara ilikin anlarnn bir derlemesidir.
Savunma ve dilekelerinde ifade ettikleri dnceleri nedeniyle mvekkillerim
onlarca yl agr hapiscezalarna mahkum edildiler. Savunmalar nedeniyle alan
davalarda yaplan yeni savunmalar yenisoruturmalarn konusu oldu; ta ki 12 Eyll
savclar pes edene dek. Bu nedenle ceza ve soruturmagerekesi olarak
kullanlan kelime ve cmleler savunma metinlerinden kartlmtr.
lk blmde yer alan rportaj 12 Eyll yarglamalar ile bu yarglamalarda
gsterilen tavrlarn ksa bir
degerlendirmesini mvekkillerin anlatmlar ile aktarma amacn tamaktadr.
Mvekkillerin savunmalarndan da anlalacag gibi 12 Eyll yarglamalar anti-
demokratik, hukukd yarglamalardr. Demokratik bir yarglamann olmazsa
olmaz koulu olan savunma zgrlgkimi zaman tek tip elbise giyilmemesi kimi
zaman da savunmalarn siyasi niteligi bahane edilereksnrlanm ya da ortadan
kaldrlmtr. Savunma hakk tanmamak bir yana kimlik saplamas
bileyaplmadan mahkumiyet kararlar verilebilmi ve bu kararlar Askeri Yargtay'ca
onaylanmtr.Yrrlkte bulunan yasalara gre sank avukat ile her zaman
serbeste grebiliriz ve muhabereedilebilir hkmne ragmen TKB davasndaki
gerekeli karar yazlncaya kadar sanklar avukatlar ilegrtrlmemilerdir.
Grlebilen sanklar da dakikalarla snrl srelerde grebilmi ve
bugrmeler yasaya aykr olarak grevliler huzurunda yaptrlmtr.
Konumalar begenmeyengrevliler grmeyi kesebilmilerdir. Avukat ile hangi
konularn grlebilecegi er ve astsubaylarntakdirine braklmtr.
Bir nsz snrlar iinde degerlendirilmesi mmkn olmayan demokratik usul ve
hukuksaldayanaktan yoksun; ikence, kan ve lm kokan tutanaklara dayanan 12
Eyll yarglamalarnn tmsonular ile ortadan kaldrlmas bir zorunluluktur.
Avukat brahim AAN







2



RPORTAJ
Skynetim mahkemeIerini nasI degerIendiriyorsunuz?
12 Eyll ynetimi, skynetim mahkemelerinin bagmsz olduguna, mahkemelere
mdaheleetmediklerine dair demagojik bir propaganda yrtt. Bu mahkemeler,
kendileri tarafndankurulmamt! Ynetimi aldklarnda zaten varlard! Bu szler
basit bir demagojidir. Szkonusumahkemeler, '78 skynetimi ile birlikte
kuruldular. Yakn tarih henz ucundan aralanmayabalamasna karn '78
skynetiminin 12 Eyll iin bir n adm oldugu, Eyll '80 darbesinin ognden
sonra adm adm nasl tezgahlandg aklga kavumu durumda. '79 Aralgnda
KomutanlarMuhtras olarak Hkmete verilen yazda, cezalarn arttrlmas ve
yargnn dzenlenmesi debelirtilen istemlerin arasndayd. Ayn yl iinde daha
nce hazrlanan rug raporunda veGenelkurmay Bakanlg Synt. Koordinasyon
Daire Bakanlgnn 4 Aralk tarihli yazsnda, ikenceyapan polisler hakknda
soruturma almas eletiriliyor, polisteki ilk sorgulamalara savclarn dakatlmas
ve mahkemelerin komutanlgn tutuklama istemlerine uymas isteniyor, baz
Yargtaykararlarna atlyordu. 12 Eyllle birlikte bu przler de giderildi, yarg
organlar tmyle buistemlere uygun hale getirildi. Skynetim mahkemelerinin
tarafszlg ve bagmszlg anlalmasg olmayan bir demagojidir. Tarafsz
olamazlar nk, varolan hukuk dzeni ve yarg organlarsisteme ait kurumlardr,
varolularnn asl nedeni onu korumaktr. Fakat sadece bunun iin degil,
bumahkemeler, ykselen ii snf ve halk hareketini bastrmak amacyla, artk
bakaca yollar yeterliolmaynca ilan edilen skynetimle birlikte kurulmulardr.
Bizzat bu saldrnn asli kurumlardrlar.Varlk nedenleri, tm hukuki kayglardan
arnm olarak , gzdag, lm ve onlarca yllk hapiscezalaryla halkn nder
glerinin toplumdan izolasyonuydu. Bagmsz da degildiler; Burjuvahukukunun
en temel baz kurallarndan dahi uzaktlar. "Tabii hakim" ilkesi uygulanmyordu,
yargheyetleri sadece askeri hiyerariden dolay degil kurulu esaslar ynnden
de skynetim komutannabaglydlar, iddia makam ise dogrudan Synt.
komutann temsil ediyordu. ddianameler, polisfezlekelerine ve ikenceyle alnm
ifadelere dayanyordu. Yarg yrtmeye tabi klnmt, iddia-savunma-yarg
sacayagndan savunmaya tannan hak, iddialar hazrlamakla ykml
figranlkt."Masumluk karinesi", tersine evrilmiti, yarglanan kii, susuzlugunu
kantlama ykmllgn-deydi. Askeri ceza yarglama usul kanunu tmyle
antidemokratiktir. 12 Mart yarglamalarndanedindikleri deneyimlerle usul
kanununda bir dizi degiiklik yaparak sangn sz hakkn hementmyle
kaldrmlardr. Yarglamalarda sk sk bavurulan "sava hali" hkmlerince sank
veavukatlar kolaylkla durumalardan atlabilmekte, bir sank mahkeme sorgusu
alnmakszn mahkumedilebilmektedir. Kamuoyunun yzsuyu hrmetine Usul
Kanununda kagt zerinde kalm baz hakkrntlarnn kullanlmas da daima
keyfi olarak engellenmitir. Siyasal barometredeki ykselilercezalara dogrudan
yansmtr. Skynetim mahkemelerinin yap ve ilerligine ve dava sreci
boyuncakar karya kaldgmz uygulamalara ilikin dncelerimiz, sorgu ve
savunmalarda ve eitlisafhalarda verdigimiz dilekelerde dile getirilmitir.
3
ahkemeIerde ne tr uyguIamaIarIa kar karyaydnz?
Davalar, z ve ierik olarak siyasiydi; fakat sorgu ve savunmalarmz siyasi-
ideolojik bir temelzerinde ykseltmemiz ise engelleniyordu. Siyasi tutuklu degil
asker tutuklu saylyorduk. Egemengler bir yandan bizleri 146. maddeden
yarglyor, te yandan siyasi tutuklu oldugumuzu yadsyaraktam bir ikiyzllk
rnegi sergiliyorlard. Bu davalarn temel paradoksu buydu ve tm
durumalarbunun mcadelesine sahne oldu. 12 Eyll ynetimi meydanlarda, TV
ve gazetelerde tm muhalefetisusturmu olmann pervaszlgma bin trl
demagoji yapyor, komnist ve devrimcilere saldryordu.Fakat O,
mahkemelerinde hibir zaman siyasi-ideolojik bir hesaplamaya girme
cesaretinigsteremedi. Bundan srekli kand, iddianameler bu ynden de
acizligin sergilenmesiydi. Bizlerindavay politikletirme ynndeki giriimlerini de
kendilerine yakr yntemlerle nlemeye altlar.Yasal itlerin yetersiz kaldg
yerde keyfiyete ve zora bavurarak... Sylediklerimiz tutanaklara oldugugibi
geirilmiyor, sz hakkmz kstlanyor, susmadgmzda duruma salonundan
atlyorduk.Durumalardan atmak kolay bavurulan yntemdi. Durumalardan iki
kez atlndgnda atlan,mahkemelerin bitimine kadar bir daha durumalara
alnmayabiliyordu. TTE giymeme direniibaladktan sonra ise bir bahaneyle, u
okullar olmasayd diyen maarif nazrnn kafa yapsyla

"sorunu" kkten zdler. Cezaevlerinde elbiselerimiz nceden alnmt,
mahkeme gidilerindezerlerimizdeki eofmanlar zorla soyuluyor, don-atlet
braklyorduk. Mahkeme ise buna,"mahkemeye saygszlk" gibi bir gereke
yklyor ve daha duruma salonuna girmeden atlyorduk.Ksa bir dnem sonra
hemen tm davalar sanklarn gyabnda srdrld.
ahkemeIerde tavr konusunda ne dnyorsunuz?
Mahkemelerin snf karakteri ve temel ilevi biliniyor. Mahkemeler bizim
amzdan, iki snf, ikikart dnya gr arasndaki atmann bir baka alan
idi. Snf mcadelesi her yerde oldugu gibiorada da sryordu. Siyasal planda ise
ne kan 12 Eyll Faizmi ile bir hesaplama platformuolmasyd. Burada
yarglanan degil, yarglayan olmalydk... En zor koullarda dahi
siyasiinanlarmz, ideallerimizi, devrimci siyasi kiiligimizi sonuna kadar savunma
gibi komnist birgelenegin takipileriydik. Hitler faizminin yarg kurumlar nnde
bunu stn bir inan ve iradegcyle, zeka ve belagatle baarm, temel harcn
koymu olan Dimitrov esin kaynagmzd. i snfve halk hareketi yenilgiye
ugratlm, devrimci rgtler agr darbeler alm, kar glerin saldrstne
saldr tazeledigi, i ve d kamuoyu desteklerinden yoksun oldugumuz gnlerdi.
Tm halknbitkisel bir yaama mahkum edildigi bir yenilgi dnemi; davaya srt
evirip kendi kabugunaekilenleri, kurtuluu Avrupa yollarnda bulanlar, kar
tarafa geip mevzilerimize ate aan hainleriile ama sadece bunlarla degil,
zgrlg yeraltnda bulanlar, kann damla damla aktpsavaanlaryla,
sokaklarda, daglarda atp, ikence odalarnda direni trkleri syleyenleriyle
sznksas aclar, ihanetleri ve ancak bylesi dnemlerde grlebilecek sabr,
cesaret, zveri ve esizdireni rnekleriyle yaanyordu. Bu ikinciler g ve esin
kaynagmzd. Bu koullarda kendisinimuzaffer ilan edenlerin gerekteki
khnemiligini ve erge yenilmeye ve yklmaya mahkumolduklarn, gelecegin
4
bizlerin, sosyalizmin olacagn gr bir sesle haykrmalydk. Mahkemenlerinde
esas ve nemli olan bu tavrn koyulmasyd.
EyII dnemi yargIamaIarnda, bir btn oIarak devrimci gIerin
mahkemeIerdeki tavrn
nasI degerIendiriyor-sunuz?
Bir baz olmas asndan ana-rgt davalarn alrsak, genelde olumlu, devrimci bir
tavrn egemenoldugu dncesindeyiz. Birok davada bizlere dayatlan koullar
zorland, devrimciler idam veonlarca yllk agr hapis cezalarna glen gzlerle ve
kmseyerek baktlar. Birok davada siyasisavunma yapld ve bu davalarda
mahkeme kararlar faizmin lanetlendigi mcadelenin, devrim vesosyalizm
dncesinin yceltildigi sloganlarla karland. Devrimciler, kar tarafn alan
vekoullarndaydlar. Bu koullarda mcadele edebilmek iin gerekli olan tm
silahlardan da hementmyle yoksun braklmlard. Eyll ynetimi iin
mahkemeler, devrimci ve yurtseverlere, emekihalka kar gcn kantladg bir
gsteri alan, final sahnesiydi. ube ve cezaevlerinde srdrlegelenikence ve
basklarla bu gsteriye uygun oyuncular hazrlanmak isteniyordu. Senaryo, halka,
ite dnsize nderlik etmekten szedenleri gryorsunuz, bugn kendilerini
kurtarmaktan baka bireydnemez, hatta birbirlerini dahi sulamaktan
kanmaz hale gelmilerdir. Hallerini grn ve iyigrn ki, bir daha hibiriniz
insanlga atei tamaya kalkmayn! diyebilmek iin yazlm, sahne bunagre
hazrlanmt. Fakat sahnelenen oyun onlarn istedikleri degildi; birka hain
dnda dndklerioyuncular bulamadlar, ne sar basnn manetleri, ne de
radyo ve tv'deki propaganda bombardmanamalarna ulamaya yetmedi.
Mahkemelerde sergilenen devrimci tavrlar ve siyasi savunmalarla biryenilgi
dnemi yaanyor olmasna ve bir dizi olumsuz etkene karn devrimci dnce ve
sosyalizmeduyulan inan yceltildi, aydnlk gelecege kpr kuruldu. Ksacas 12
Eyll faizminin hevesikursagnda kald. Mahkemeleri yapabildigince halkn
gznden gizlemek zorunda kaldlar.Kararllgn, boyun-egmezligin sergilendigi en
kk bir habere dahi sansr koydular.
ahkemeIerde tavr konusunda hataI buIdugunuz dnce ve egiIimIer
neIerdi?
TKB Davas stanbul'da ilk alan ana-rgt davalarndand. Mahkemelerde
koyulacak tavr bu adanda nemliydi. Olumlu bir rnek yaratlmalyd. O zaman
baz hareket ve kiilerde, hukuki kayglarladavay politikletirmekten ve siyasi
savunma yapmaktan kanma egilimleri vard. Byle bir tavrladavann 146.
maddenin dna dmesi, siyasi bir dava olmaktan kmas umudu tanyordu.
Buekilde adi gasp ve ldrmelerden hkm giyilecekti. Diger bir egilim de -ki bu
baz avukatlarda da grlyor ve onlar tarafndan empoze edilmeye allyordu-
hukuki savunma perspektifinin devletingllg rgtn gszlg zerine
kurularak davann 146. maddenin dna kartlmakistenilmesiydi. Anlay olarak
her iki dnceye de karydk. Bu dnceler, mahkemelerin
snfmcadelesindeki yer ve nemini kavrayamamak, ve siyasi bir mcadele
platformu olarakgrmemekten, bireysel planda da daha az ceza almak gibi
kayglardan kaynaklanyordu. lki tam daegemen snflarn istedigi zemine
ekilmek, onlarn siyasi tutuklulugumuzu yadsyarak bizleri birer adisulu gibi
gsterme abalarna yardmc olmak olurdu. kincisi de yanlt; stelik birde zafer
5
tacarmagan etmekti. Bu gr, glerin biimsel, niceliksel bir karlatrmasna
dayanyordu. Marksist-Leninist ve anti-faist devrimci rgtler ve kiiler, glerini
ideolojilerinden, devrimin mutlak zaferineduyduklar inantan, ii snf ve halkn,
onmilyonlarn gerek zlem ve karlarnn ifadesi olanprogramlarndan alrlar.
Glerinin kaynagnda bunlar bulunur ve belirli bir anda saysal gleri
snrl,teknik donanmlar yetersiz dahi olsa, ideoloji ve programlar byk maddi-
ygnsal glereulamalarnn teminatdr. Diger taraftan egemen gler devasa bir
makineye sahip grnyorlarsa dakmekte olan temsil ederler. Dolaysyla bu
gr devrimci hareketlerin prestij ye gerek gcnyadsyan, kar tarafn
gcn ise abartan yenilgi psikolojisinin yansmas, yanl bir
dnceydi.Mahkemedeki tavr, salt hukuki bir anlaya gre belirlemekti. Politik
dzeyde asl nemlisi ise, odnemde henz netlememi olmakla birlikte ilerde
baz davalarn sorgu-savunma aamalarndakendisini aka ortaya koyan
tasfiyeci dncenin mahkeme platformuna yansyan biimiydi. 12Eyll sonras
pratik faaliyeti durduran ve rgt organlarn daglmaya brakan kimi
hareketlerinliderleri, harcnda yzlerce anti-faist devrimcinin kan olan rgtlerini
yadsyp, bir dergi evresiolduklarn iddia ettiler. Poliste zincirleme zlmelerle
rgt ele verilmiti, imdi ise rgt ve onunmilitan eylemini savunmak yerine
daha az ceza almak iin traji-komik bir yol benimseniyordu. Siyasalplatformdaki
varolu nedenlerini de smr ve zulme dayanan bir dzeni ykmak, anti-
emperyalistdemokratik halk iktidar, sosyalizm ve snfsz toplum iin mcadele
degil, faist saldrlara kar -buda MHP olarak snrlanyor- 27 Mays Anayasasna
dayanan meru mdafaann saglanmas olarakaklyorlard. Szn ksas,
tasfiyecilik, mahkeme huzurunda en ak bir biime brnyor, ama veidealler
savunulmuyor, rgt yadsnyordu. Bir diger yanl gr de, rgtlerinin silahl
eylemizgisini yadsyan, iddianamelerde szkonusu olan eylemleri de mnferit ve
rgt inisiyatifi dndagsterme tavryd. Devrimci iddet dncesinden taviz
zerinde temellenen bu grn amac dadavalarnn 141. madde kapsam iinde
degerlendirilmesi istegiydi. Nitekim bu dnce bir dnemiin, Yargtay ve
mahkemelerden bekledigi rn ald. Parantez aarak belirtelim, szn ettigimiz
tektek eylemlerin stlenilmesi degildir. Bu kural degil ancak istisna olabilir. Szn
ettigimiz, rgtlerinkendi izgileri dogrultusunda devrimci iddetin, buna ilikin
mcadele biim ve taktiklerininsavunulmam olmasdr. Belirttigimiz dncelerin
varlg, bizim iin, mahkemelerde dogru devrimcitavrn ve siyasi savunmann
nemini artryordu. Daha ana-dava savunma aamasna gelmezden
nce"Mahkemelerde Devrimci Tavr; Faizmi Yarglayalm" isimli bir yazy
cezaevlerindeki devrimcileredagtmtk.
Savunmaya hazrIk ynnden kouIIar neydi? Siyasi bir savunma iin
gerekIi materyaI ve
araIara sahip miydiniz?
Bunun iin koullarmz son derece elverisizdi. Bildiginiz gibi, cezaevlerinde
siyasi kiiligimiziyoketmeyi amalayan sistemli ve yogun bir saldr ile kar
karyaydk. Bu amaca varabilmek iin,fiziki zor, yaam koullarmzn alabildigine
daraltlmas ve her trl psikolojik bask yntemiuygulanyordu. Uzun sreli alk
grevleri, pekok ksa sreli alk grevi; havalandrma, gr gibi endogal
gereksinmelerimizin gasp edilmi olmas, saldrlar, aramalar, gn-hafta demeden
6
yaplan kogudegiiklikleri... Siyasi kiiligimizi yoketmeyi balca hedef edinmi
olanlarn siyasi savunmayapmamz engelleyebilmek iin de ellerinden geleni
artlarna koymayacaklarn tahmin etmek gdegildir. ok uzun dnem dogru
drst bir kitaba sahip olamadk. Darda binlerce kitap vb.yaynlarn yasaklanm
olmas yetmiyormu gibi belki de mrnde eline bir tek kitap alp okumambir
grevlinin keyfi sansr szkonusuydu. Pekok kitap alnmadg gibi,
ziyaretilerimizin getirdigikitaplar aylar sonra verilirdi. lk birka yl baz roman ve
bilimsel degeri nemsenmeyecek kitaplarasahiptik. 12 Eyll'n ilk gnlerinde
nceden var olan kitaplar toplanmt. 83 ylnda Metris'te biroperasyonla yine tm
kitaplar topland. Bu operasyonlarn hemen tarihsel baz agrmlar
yapmamasmmkn m? Nazilerin kutsal kitap yakma ayinindeki gibi koridora
stste yglm, saga sola

savrulup postallarla rselenmi kitaplar... Bununla da yetinmediler! stanbul
cezaevlerinde kalemlertopland. Artk, ke bucakta kalem aryorlard. Sanyorum,
Eyll ynetiminin seleflerinin dahi akledemedikleri bir uygulamadr bu, Onu
tanmakta ve tanmlamakta bir simge olarak kabul edilmelidir.Kitap ve kalem
operasyonlar belleklerimizde derin izler brakt. Cumhuriyet gazetesi, Nokta ve
Grgrdergilerini ok uzun zaman okuyamadk. eri alnmalar yasaklanmt. Bir
dnem Milliyet veTercman da bu yasaktan nasiplerini aldlar. Savunma iin
hazrladgmz notlar, kestigimiz bazgazete kuprleri de aramalarda tarumar
ediliyordu. Keza avukatlarmzla iki yl gekin bir sregremedik.
Grebildigimiz dnemlerde ise, yakndan dinleniyor, bask altna
alnmayaallyorduk. Mahkeme dosyalarnda bulunan birok materyali,
hukuksal adan en gerekli olanlardahi avukatlarmz alamyor, alabildiklerinin
bize verilmesine de cezaevi ynetimince glkkartlyor, kimi zaman
engelleniyordu. Ayn durum mahkemeye vermek iin hazrladgmz sorgu
vesavunmalar iin de szkonusuydu. Savunmalar cezaevi ynetimince iletilmek
zere kural geregialnyor, iletilmiyordu. Davalarda, hukuksal prosedre nem
verilmediginden savunma aamalarnabeklenmedik bir hzla geliniyordu. Sorgusu
yaplmam sanklar, bulunamayan tanklar, savunmanngsterdigi tanklar vard,
diger delillerin mtalaas gerekiyordu. Bunlarn tm karar
etkilemeyecegigerekesiyle atland. Bizlerin ve avukatlarn tevsi-i tahkikat
taleplerimiz reddedildi. Yarg usulnnzorunlu kldg bu aamalarn bir kalemde
geilmesi nedeniyle savunmalar daha ksa bir zamandahazrlamak gibi bir
durumla da kar karya kaldk. Tutsaktk ve koullar hemen
tmylekarmzdakilerce belirleniyordu. Buna karn, bulundugumuz maddi ve
psikolojik ortamn stnekp savunmalarn hazrlanmas gerekliydi. inden
amalydk! Bunun gerekletirilmesicezaevlerinde bize yneltilen saldrya bir
baka boyuttan vurulan bir darbe olacakt. En bataideolojik ve politik olmak zere
her trl dnsel faaliyetin ve retimin yokedilmeye alldg birortamda, bunun
sorumlularn, siyasi-ideolojik dzeyde yantlayan bir metinle kmak,
onlarncanevine bir saldr demekti. Koullarmz ne olursa olsun bunu
baarmalydk. Kanlmaz olarak bazeksikliklerimiz olacakt, oldu da. Fakat tm
abalarna karn, siyasi savunma hazrlamamz vecezaevindeki siyasi
faaliyetimiz hibir zaman engellenemedi. Legalitenin tm olanaklargaspedilmiti.
7
Fakat, ancak kendilerini legalite ile snrlayanlar bu koullarda eli kolu bagl
kalrd. Biznerede olursak olalm zgrlgmzn koul ve aralarn kendimiz
yarattk. Birok yaynmz, en zorzamanlarda elimize ulat. Yasaklanm
kitaplarmz, bulunamaz zulalarmz vard. Bunlarla zgrdk,bunlarla soluk
alyorduk.
%KB davas savunmaIar ve ana davann savunmas nasI bir yakIamIa
hazrIand?
Savunmann siyasal bir metin olmas amaland. Tarihi, toplumsal, ekonomik yap
analizlerinegirilmedi. Bunlar baka platformlarda zaten yaplmt ve
yaplmaktayd. Bu nedenle, savunmalarkonuyu dagtacak ok gerekli olmayan
agrlklardan uzak tutularak yakn tarihsel dnemi de ierecekekilde, yaanlan
dnemde yogunlaan, olabildigince kapsaml, Eyll ynetimiyle
hesaplamayamalayan bir ngrle hazrland. Ana davann savunmas ve
digerleri bu ynden 12 Mart dnemidavalarndaki savunma anlayndan farklyd.
Ana davann savunmas, ana balklar olarak; Eyllynetiminin kurumlam yarg
sisteminin ve dava srecinin hukuksal adan eletirisi, Eyllynetiminin ii snf
ve tm emeki halka kar azgn smrc ve baskc nite liginin ortayakonulmas,
ekonomi-politikas, i ve d politikas, emeki halka ve aznlk milliyetlere kar
giritigisaldrlar, bask ve katliamlar, devrimci hareketin, ii snf ve halk
hareketinin 80 ncesi ve sonrasgeliiminin eletirel bir degerlendirilmesi, TKB
programnn ve eylem izgisinin savunulmas, "lenAma Yenilmeyenler",
referandum gndemde oldugundan Eyll rejimini onaylatma ve
kurumlatrmayamalayan "82 Anayasas'nn Degerlendirilmesi" ayr bir blmde
yaplmt. Savunmada, 80sonrasndaki yenilginin nedenleri devrim cephesi
ynnden de degerlendiriliyordu. "HalklarnMcadelesi ve kenceye Kar
Direni"i konu alan blm Fatih tarafndan yazlmt. Yaamnda dakantladg
gibi bu O'nun ok duyarl oldugu bir konuydu.
Savunma cezaevIerindeki devrimci evreIerde nasI karIand?
Olumlu. Mahkemede devrimci bir tavrn ve byle bir anlayn ortaya konmas ve
savunmann militanhavas etkili olmutu. Sola ynelik eletirilerimizin agrlgnn,
mahkeme platformunda dilegetirilmesini dogru bulmadklarn syleyenler de oldu.
Bu eletiriyi dogru bulmuyoruz. Mahkeme,sadece bir platformdu. Orada Eyll
ynetimi ile hesaplayorduk fakat bununla yetinemezdik. Bu
krsden sesimizi asl ulatrmaya altgmz devrimciler, ii snf ve emeki
halk idi. Bir dnemdegerlendiriliyordu ve tm ynleriyle birlikte ele alnmalyd.
Onu karakterize eden olgulardanbirisinin durumu gzard edilemezdi. nkarc, bir
yerlere mesaj veren bir gnah karma degil,devrimci gleri hatalarn grerek
devindirmeyi amalayan bir eletirellik szkonusuydu. Dogruydu,yerindeydi.
Eletirilerimizin agrlgna gelince bunun abartldg kansndayz. Bir yenilgi
yaanmsabireyler yerinden oynatlmal, sarslmal, degitirilmelidir. deolojide,
siyasette, rgtlenme vetaktiklerde hibir ey olmam, bir yenilgi dnemi
yaanmam gibi her ey oldugu gibi srdrlmekisteniyorsa bu anlaya
saldrlmaldr. Dncemiz, saglkl bir zeletiri ynelimi olmadgdr.Yeniden
toparlanmaya alan devrimci hareketlerin son iki- yllk geliim seyrine
baktgmzda 80ncesi yenilgiye neden olan zaaflarn bu nedenle alamadg
grlr.
8
%m savunmaIar biim ve ierik ynnden ayn dzeyde miydi?
Bu "sol" bir tavr olurdu. yle bir yol izledik. Her davada, say olarak ok az
sangn bulundugudavalarda dahi, TlKB'nin program ve diger grleri mutlaka
savunuldu. Diger savunmalar da bakamzla yazlmt fakat ierik olarak baz
ynlerden kstlanm slup olarak ta esnetilmiti. Busavunmalarda ikenceler,
anti-demokratik yarglamalar tehir ediliyor, dneme ilikindegerlendirmelere daha
snrl deginiliyor, kiminde deginilmiyordu. Baz arkadalarmzn da
hukuksaldurumlar gznne alnarak siyasi savunma yapmamalar uygun
grld. Burada unu belirtmekgerekiyor. TKB davalarnda yarglanan
arkadalarmzdan bir teki bile daha az ceza almak gibi kiiselbir kayg ile hareket
etmedi. Agr ceza tehditleri hibir ey ifade etmiyordu. Onlarn yegane
kaygsonurlu devrimci tavr ube ve cezaevlerinden sonra mahkeme nnde de
koymak, ii snf ve tmemeki halka kar grevini bu platformda da layk ile
yapabilmekti. Bundan gelen bir titizlik vecoku iindeydiler. Bu duygularn etkisiyle
savunmas iin izilen ereveyi amak gibi kimiyanllarn yapldg da oldu.
Mahkemeler, yeterli delil bulamaynca, baz arkadalarmznsavunmalarndaki
siyasi muhtevay "delil" olarak kullandlar. Mahkemelerde
yaptgmzsavunmalardan ve onlarn savunmalarndan yeni davalar ald.
rnegin, ana davada savunmay yapanarkadalara savunmann savunmasnn
savunmasna dava ald. Bunlardan toplam 48 yl hapis cezasverildi.
SKYNETM KOMUTANLG 1 NUMARAL ASKER
MAHKEMES KDEML HAKMLGNE
stanbul
osya No
: 1981/636 E.
Konu
: Esas hakknda savunma
Savunma Yapan SankIar: Mehmet Fatih ktlm, Remzi Kkertan, Bekta
Karakaya Bizler
toplu davada ortak karlarmz oldugu iin birlikte savunma yapmay gerekli
gryoruz. Yaklak biryldr sren bu davada savclk, iddianamede yeralan
hakkmzdaki istemlerini mtalaasnda dayineledi. Devrimin geici bir yenilgiye
ugradg bugn, hakkmzda lm ferman kartlmakisteniyor. Bugne dek
savclk konutu, heyetiniz sordu, bize ise konuma olanag verilmedi.
Savunmaaamasna byle gelindi. imdi sz bizim:
MTALAA POLS ANLATMLARNA DAYANMAKTADR.
Savclk iddianamede oldugu gibi, esas hakknda mtalaada da, hangi biimde
hazrlandg tarafmzcadefalarca belirtilmi "ifade"leri, ikence sonucu elde
edildikleri sabit olmasna karn anlatmakta,iddialarna temel dayanak
yapmaktadr. Savclk ve mahkemede verilen ifadeleri ise, tek bir cmle
ile;"emniyette alnan ifadesini kabul etmedi" eklinde bir cmle ile gemektedir.
Savclk, serbest iradern olmayan ve polise hazrlanm anlatmlar daha
gvenilir bulmaktadr. 1981/4102 Esas sayliddianameden aldgmz u cmleler,
iddia makamnn anlaynn tipik bir rnegidir.
9
"...sangn 1.12.1981 tarihinde Emniyet Mdrlgnde ifade vermedigine dair
zabt tutuldugu, bu sebeple emniyete
ifadesinin alnamadgndan rgt adna hangi eylemlere katldgnn tespit
edilemedigi..."(sf.4)
Savc burada, kendisince alnan ifadenin bir degeri olmadgn, poliste ikence
sonucu imzalatlan"ifadeler"i geerli saydgn aka itiraf etmektedir.
ddianamede oldugu gibi Esas HakkndaMtalaay da bu bak asyla
hazrlamtr. Hem de bugn lkemizde yaygn ve sistematik bir ekildeikence
yapldgnn gizlenemez bir gerek haline gelmesine ve sadece bu dosyada
ikencedekatledilmi drt komnist ve devrimcinin bulunmasna, her birimiz
grdgmz ikencelerianlatmamza, yer ve tanklar ve raporlarla belgelememize
karn.
Savclk bu iddianame ve mtalaa ile, polisin uzants olarak altgn, ikenceyi
meru grdgn ve
su ortaklgn kantlam olmaktadr.
ESAS HAKKNDA MTALAAYA DAMGASN VURAN FAST
TOPLU SULAMA VE CEZALANDRMA ANLAYDR.
Toplu tutuklama ve cezalandrmalar faist hukuk sisteminin belirgin zelligidir.
Geni bir calmaduygusu ve sindirme amacyla ayrm gzetmeksizin emeki
kitlelere, (..) saldrlr. Salt komnistve diger anti-faist unsurlar degil,
evrelerindeki birok kii de, akrabalar, arkadalar, onlarla ilikikurduklar iin
cezalandrlr.
Faist ran ah, yurtdndaki muhalif unsurlar susturabilmek iin lke iindeki
yaknlarn ikenceyeektiriyordu. 12 Eyll sonrasnda da lkemizde, aranan
yaknlarnn yerini syletmek iin yzlerceinsann ikenceye ekildigini, yine
ikence tezgahlarndaki devrimcileri konuturabilmek iin
akrabalarna, iki yandaki ocuklara ikence yapmakla tehdit edildiklerini
biliyoruz.
Bu faist mantk Esas Hakkndaki Mtalaaya da yansmtr. Baz sanklarn salt,
aranan birdevrimciyle birlikte yakalandklar ya da onu tanm olmaktan,
akrabalktan dolay cezalandrlmalaristenmektedir.
- Aysel ZEHR'le ilgili olarak, yle denilmektedir:
"...mraniye'de ablas ile birlikte rgt adna adam ldrmede kullanlan silahla
birlikte yakalanm olmas..." (EHM. sf: 2)
Burada, ablas Nurten ZEHR'in zerinde silah bulundurmaktan hkm giymi
olmas, Aysel
ZEHR'in rgt yeliginin kant olarak ileri srlmektedir.
- Hasan AKDOGAN'la ilgili olarak,
" ... sank hakknda alan 12.1.1982 tarih ve 1981/ 4102 sayl iddianamede de
belirtildigi gibi yarglanan sanklardan RzaDOGAN ile birlikte ayn tarihlerde
yakalanarak bu hususta 1980/3240 esas sayl savclk soruturmas bulundugu,
her nekadar bu tahkikatn rgt yeligi iddiasna ragmen kovuturmaya yer
olmadg kararyla sonulanm ise de, Rza DOGAN'nbaka fiillerinden ve
zellikle Mrvvet AKRERK ile rgt yesi olarak rgt evinde mtereken
10
faaliyetlerdebulunduklarndan dolay derdest davada iddialar oldugu ve iki
sangn halen tutuklu bulundugu, bunun yannda yine HasanAKDOGAN'n
Mrvvet AKRERK ile Bahelievler-irinevler'de yakalanarak Kocasinan
Karakolunda bir mddet nezarettekaldklar, rgt yelerinden Osman Yaar
YOLDACAN'n istegi zerine Mrvvet AKRERK'in karakol hakknda
istihbaratnotlar ve planlarn tanzim edip, sanklardan Adil ZBEK ve Rza
DOGAN'n mterek kaldklar rgt evinde elde edilmibulunmas ve yine
Mrvvet AKRERK hakknda mahkemeniz de 1981/307 esas sayl derdest ve
tutuklu davannbulundugu, bu suretle sank Hasan AKDOGAN'n savunmalarna
ragmen Payas nahiyesinde Bekta KARAKAYA ile birliktepheli olarak
yakalanmas..." (EHM. sf: 21)
Burada Hasan AKDOGAN hakkndaki rgt yeligi iddialar nelere
dayandrlmaktadr?
a) Hasan AKDOGAN'n gemite Rza DOGAN ile birlikte yakalanmas. Bu olay
hakknda rgt
yeligi iddiasyla soruturma yaplm ve kovuturmaya yer olmadg karar
verilmitir.
b) Hasan AKDOGAN'n sank Mrvvet AKRERK ile bir mddet nezarette
kaldktan sonra
braklmalar, Savclk, daha sonralar Mrvvet AKRERK'e atfen ileri srlen
sulamalar burada
anlatarak hibir baglant kurulamadg halde, Hasan AKDOGAN' sulama gayreti
iine girmitir.
c) "Bekta KARAKAYA ile pheli olarak yakalanmas..." Bu "pheli" yakalanma
nedir? Sanklarn
baz "su" aletleriyle bir eylem ya da eyleme hazrlk annda yakalanm olduklar
dnlebilir. Amabunlardan hibirisi szkonusu degildir. ki sank kahvede dama
oynayp zm yerlerkenyakalanmlardr. Kald ki, Bekta KARAKAYA'nn aranan
bir sank olmas, onun yannda yakalananHasan AKDOGAN' sulu duruma
drmez.
3. Ali KARAKAYA ile ilgili olarak,
"... sangn bu evrede ikamet etmi olmas, Bekta KARAKAYA ile akraba olup
mnasebette bulunmas..."
rgt yeligi ve korsan mitinge katlmak iin delil olarak gsterilebilmektedir.
4. Abdullah ALTNEL'le ilgili olarak,
" ... dkkanda yakalanan Ali KORKMAZ'n zerini subay oldugundan aratmayarak
bilahare evinde yasak yaynlarn kmbulunmas, kz Hatice NCE'nin (Altnel)
rgt yesi l Ataman NCE'nin kars bulunmas sangn rgt yeligi
hususundapheler doguruyorsa da... " (EHM. sf:7)
Bunun iin sz sylemeyi gerekli grmyoruz. Fakat iddialarn dayandg gayri
ciddi temellerigrebilmek iin altn izdigimiz ksmn bir kez daha okunmasnn
yararl olacag kansndayz.Verdigimiz rnekler savcnn "su ve cezann
kiiselligi" temel prensibini ihlal ettigini, ilkel ve (...) birhukuk mantg ile hareket
ettigini gstermektedir.
11

SANK OLMAY, SULU OLMAKLA EDEGER GREN FAST
MANTK
Sank, hakknda mahkumiyet karar verilinceye kadar masum saylr. Bu karine
kii iin temel bir hakniteligindedir. Yarglama ile bu karinenin aksinin ispatnn
mmkn olup olmadg aratrlr.Mahkemeye denin sulu saylmas,
susuzlugunu kendisinin kantlama zorunlulugu gemite feodalhukuk sisteminde
vard. Gnmzde de faist hukuk sisteminin bir kuraldr. Faizmin egemen
oldugulkelerde ceza yargyla zdeletirilmekte, tm insanlar srekli bir tehdit
altnda tutulmaktadr.rnegin, Nazi Almanyas ve Mussolini talyas'nda ceza
sistemi byle bir temel zerine oturtulmutu.
Yine masumluk karinesine uygun olarak, "kuku" sank lehine yorumlanr. Bu,
kiilerin zgrlgnn
salt phe ile yokedilmesini nler ve delillerin objektivitesini zorunlu klar.
ddia makam, bu gereklikleri hie saymakta, faist hukuk mantg ile hareket edip
nne kan sulu
ilan etmektedir.
Polis fezlekelerinde, henz tutuklanmam kiiler dahi "sulu" olarak
belirtilmektedir. Savcnn
yaklam da daha farkl degildir. Herkesi pein hkmle "rgt yesi" olarak
nitelemektedir.
Savc Esas Hakknda Mtalaada Mrvvet AKRERK'in durumunu ele aldg
blmde, sank
olmann sulu olmakla edeger oldugu dncesini net bir ekilde ortaya
koymaktadr. yle diyor:
"... tutuklu bulundugu 1981/307 sayl mahkeme dosyas mnderecatndaki tm
eylemleri sangn mevcut anayasal nizamsilahl eylem yoluyla ykmaya matuf
yardmc eylemler mahiyetinin asli faillere fer'an itirak eklinde grldgnden
eylemineuyan TCK'nun 146/3 maddesi geregince tecziyesine..." (EHM. sf: 19)
Savc, bir baka davada eitli eylem iddialar ile yarglanan Mrvvet
AKRERK'i henz o davasonulanmadg halde pein bir hkmle yarglayp
karar vermekte ve szkonusu eylem iddialarn buyarglamann delili olarak
sunmaktadr.
ddia makam, yine sank hakknda, diger davada yarglandg "Kartal korsan
mitingine katlmak"
iddiasn da ileri sryor. Ve rgt yeliginin gerekesi yapyor.
Sank, karar verilinceye kadar masum saylr ilkesi ihlal edildigi gibi, Mrvvet
AKRERK, 141/1istemiyle yarglandg bir baka davada sulandg eylemler delil
gsterilerek 146/3 istemiyleyarglanyor. Hukuk kurallar bir kez daha igneniyor
ve bu sank ayn "su" konusu eylem vefaaliyetler nedeniyle iki ayr davada
yarglanm oluyor.
GEREK D DDALAR VE DELL RETME ABALAR
ddianamede bir sangn hapiste oldugu halde korsan mitinge katldg iddiasn
ileri srebilen savc,mtalaada da bu anlayn "incelterek" srdrmektedir.
12
Mtalaada baz iddialarn kantlayc delilbulamaynca, bunlar uydurma yoluna
bavurmaktadr. hsan Yenal ZBEK'le ilgili blmde;
" ...sangn olay yerinde yakalanmas, emniyetteki ak ikrar, delilleriyle rgt
yeligi sabit grlen Aysel ZEHR ve GlinAYYLDZ ile birlikte yakalanm
olmas, sangn rgt yeligi ve skynetim komutanlg emirlerine muhalefet
suunuoluturmu oldugundan..." (sf:2)
denilerek 141/5. maddeden tecziyesi isteniyor.
Glin AYYLDZ ile ilgili blmde,
"Her ne kadar sangn bu olaya elinde Orak ekili bayrak oldugu halde katlp
komnizm propagandas yaptgna dair birdelil yoksa da beraber yakalandg
sanklarn rgt yesi olduklarnn delillerle belirlendigi, kaar vaziyette
gvenlikkuvvetlerince yakalandg, Aysel ZEHR ile nceden telefonda olay
blgesinde bulumak iin anlatklarn kabul etmelerirgt yesi olmak ve
skynetim emirlerine muhalefet sular iin yeterli delil grlmtr." (sf:3)
Aysel ZEHR iin de rgt yeligi iddias, benzer bir yaklamla getirilmektedir.
Ne hsan Yenal ZBEK, ne Glin AYYLDZ ne de Aysel ZEHR iin rgt
yeligini kantlaycmaddi bir delil bulunmamaktadr, iddia makam, bunun
skntsyla, gerekd ve hukuki bilimsellikve objektiviteden yoksun bir yaklamla
delil retmeye almaktadr. Ve Glin AYYLDZ'a rgtyesi diyerek hsan Yenal
ZBEK'i ve Aysel Zehir'i, hsan Yenal ZBEK'e rgt yesi diyerek
GlinAYYLDZ ve Aysel ZEHR'i, Aysel ZEHR'e rgt yesi diyerek digerlerinin
rgt yeligini szdekantlam olmakladr.
Bu arada, Aysel ZEHR ve Glin AYYLDZ'n gezmek amacyla telefonla
bulumaykararlatrmalar dahi, parlak bir delilmiesine ileri srlmektedir. Fakat
bunlar sadece savclgn delilyoksunlugunun, delil retme abasnn ve iddialarnn
gayri ciddiliginin kant olmaktadr.
KRAR HANG KOULLARDA DELL DEGER TAR?
Usul kanununda yaplan degiiklikle 1696 sayl kanun ile eklenen birinci ve
nc maddeler ve 353sayl yasann 96. maddesi hkmleri geregince, siyasal
nitelikteki sularn hazrlk soruturmasnnsavclar veya yardmclar tarafndan,
bunlar bulunmadg takdirde sulh ve sorgu yarglarncayaplacag belirlenmitir.
Bu yasa hkmlerine gre polisin byle bir sorgulama yetkisibulunmamaktadr ve
polise alnan ifadelerin hukuk ynnden geersiz saylmas gerekmektedir.
Polise saptanan anlatmlar serbest irade rn degildir, ikenceye
dayanmaktadr ve gerekddr.
Savclk, iddianamede ve Esas Hakknda Mtalaada da itihat kararlarn hie
saymaktadr. krarnhangi koullarda geerli saylabilecegi sivil ve askeri
yarglayn eitli kararlarnda belirtilmektedir.Askeri Yargtay Daireler Kurulu,
1982/26 esas, 1982/24 karar sayl dosyann incelenmesi sonucunda141.
maddeden verilen cezay bozarken unlar belirtiyor:
"Kazai ve ilmi itihatlara gre bir itirafn hukuken varlgnn kabul iin, hakim veya
askeri savc huzurunda yaplmasnn dahiyeterli saylmayp tamamen serbest
iradesi ile maddi ve manevi cebir ve hileden azade surette vuku bulmu
olmasgerekmektedir. Ayn gn askeri savc nnde itirafta bulunmayan bir kiinin
13
tutuklama hakimine baz itiraflarda bulunmas vesonradan tekrar itirafn
reddetmi bulunmas bir endie ve kararszlk iinde bulundugunu
gstermektedir."
Kararda sangn beraat ettirilmesi gerektigi belirtilirken, sangn polis ifadesinin
dogru oldugu eklindedaha sonra ifade vermesinin "bask altnda braklmsa
bunun etkisi altnda kalabilecegi cihetle"hkme dayanak oluturamayacag da
belirtilmektedir.
Grlecegi zere, daha nce bask altnda kalmann etkisiyle, polisteki ifadenin
savclk ya da mahke-
mede kabul durumunda dahi, sonradan bu durum belirtilmise bu ifade yine
geerli saylmaktadr.
Bu davada ise eitli sanklar, polisteki anlatmlarn kendilerine ait olmadgn,
poliste ikence grdk-lerini, savclk, tutuklama mahkemesi ve buradaki sorgular
esnasnda belirtmilerdir. Buna karn,iddia makam tm hukuki gerekleri hie
sayarak Esas Hakknda Mtalaasn polis senaryolarnadayandrmtr.
Hakkmzdaki iddialarn hukuki dayanaklardan yoksun oldugunu, iddialarn
dayandgdelillerin nesnellik tamadgn gstermek iin bir rnek daha vermeyi
gerekli gryoruz.
Askeri Yargtay 4. Dairesi, Erzurum 9. Kolordu ve Skynetim Askeri
Mahkemesinin bir kararn,"sanklar hakknda Emniyet Mdrlgndeki
ifadelerinden baka delil bulunmadg" iin bozmutur.Bu davada eitli sanklarn
kendileri ve bakalarna ynelik olarak poliste ikenceyle kabul ettirilmigerekd
anlatmlar dnda delil bulunmamaktadr. Hakkmzdaki birok iddia da bylesine
szdedelillere dayandrlmakladr. Bu nedenle mevcut yasalar erevesinde dahi
ikrarn hangi koullardadelil saylabilecegini belirlemesi asndan Askeri Yargtay
4. Dairesinin karar nem tamaktadr. 1Nisan 1982 tarihli Cumhuriyet
gazetesinde yeralan kararda yle deniliyor:
"Esasen ikrar bir kimsenin sululugunu kabul etmesi, baka bir deyile kendi
aleyhine tanklk yapmasdr. Eine pek azrastlanan olaylar dnda, insanlarn
kendi kendilerini sulamalarnn akldlgn anlamak kolaydr. Aksi dnce
insandogasna aykr der. Sululugunu kabul eden bir kimse bunam
saylmaldr. Bir kimse ancak cinnet dneminde ya dasarho bir halde veya eza ve
cezann iddeti veyahut ikence korkusu ile kendini sulayabilir. Cebir veya
tazyike maruzkalnmadka dnyada hi kimse kendi sululugu iin aleyhine
konumaz.

krarn tek bana delil saylmas tarihte ilkel dnemlerin bir uygulamasdr.
Yrrlkte olan kanunlarmza gre ikrar tekbana delil olarak ele alnamaz.
krarn mahkemelerde degerlendirilecek deliller arasnda yer alabilmesi hakim ya
da savcnnde olmasna bagldr. Hakim ya da savc nnde verilen ikrar
ifadelerinin dahi baka delillerle ve maddi olaylarladogrulanmadka delil degeri
kazanamayacag Askeri Yargtay'n yerlemi grlerinin bir geregidir."
SAVCLK, MTALAADA MANTG NDE HAREKET EDYOR
12 Eyll sonrasnda tm devrimci kitle rgtleri; dernekler, sendikalar kapatld.
Devrimci yaynlartoplatld. (...)1 cunta bu ekilde, emeki kitleleri rgtsz ve
14
dagnk brakmak, anti-faistmcadelenin ykselmesini, daha geni kitlelere
ulamasn engellemek istiyor.
12 Eyllc (....), devrimci mcadelenin yksek oldugu dnemde yapamadklarn
imdi yapyor,mcadeleye u veya bu dzeyde katlm her insan cezalandrmak
istiyorlar. Devrimci kitlergtlerinin ynetici ve yeleri yarglanyor, devrimci
yaynlan okuyup bulundurmak su olarakgrlyor. Komnistler ve anti-faist
rgtlerin yeleri daragalarnda, ikence tezgahlarnda,sokaklarda katledilirken,
onbinlerce anti-faist emeki ve aydn da ikenceye ekiliyor. 12 Eyll'c (..)
dnn intikamn alrken gelecek iinde gzdag vermeye, emeki halk bir
dahabakaldramayacak ekilde ezmeye alyorlar.
(......) bu ve gzdag mantg mtalaada da grlyor.
Savc, Ylmaz ERDEGER rgt yeligini kantlama abas iinde, Halkn Kurtuluu
gazetesini satpdagtmay delil olarak gsterebilmitir. 25.000 tirajl, yasal ve
bayiilerde satlan bir gazeteyi dagtmaksu saylmaktadr.
Yine Aysel ZEHR'in rgt yeliginin kant olarak, evinde bulunan devrimci
yaynlargsterilmektedir. Bunlar 12 Eyll ncesi yaynlanm kitaplar, devrimci
klasiklerdir. Bu kitaplara rgtyayn, zehab verilerek rgt yeliginin bir
kantym gibi ileri srlmektedir.
Bu iddialarn hukuki hibir degerinin olmadg aktr. Sadece (..) gemie
dnk mantg ve
gzdag politikas olarak degerlendirilebilir.
SAVC, HERKES RGT YES LAN ETMEKLE; KOMNST
DNCEDEN, TKB'NN LENNST RGT ZGSNDEN
HABERSZ OLDUGUNU ORTAYA KOYMAKTADR?
Savc, iddianame ve mtalaada, hemen her sank hakknda rgt yeligi
iddiasn ileri srmektedir.
O, komnist rgtn dzenledigi bir gsteriye, yayn dagtmna katlan; hatta
bu yaynlar okuyan
herkesi rgt yesi ilan etmitir. Bunun da tesinde, rgt yesi kabul edilen
birisi ile u ya da bu
dzeyde ilikide olanlar da, ilikinin niteligine baklmakszn rgt yesi
kategorisine
sokulmaktadr.
Savc, bu yaklamyla cehaletini de aga vurmakta, hakkmzda pervaszca lm
ve onlarca yllkhapis cezalan isterken; grlerimizden, Leninist rgt yapsyla
ilgili teorik gereklerden habersizoldugunu gstermektedir.
evresindeki geni sempatizan kitleyi, hatta baz anti-faist unsurlar da rgt
yesi olarakdegerlendiren savc, TKB'ni, iine her isteyenin girip ye olabildigi
burjuva-revizyonist partilerlekartryor.
Leninst bir rgt, ideolojik, siyasi, rgtsel, askeri ve diger alanlarda ok ynl bir
faaliyeti rgtler.Onun almalarndan bazlarna katlan her kii rgt yesi
degildir. Leninist bir rgtte, rgt yeligiiin; rgt programn benimsemek, rgt
organlarnn birinde grev almak, dzenli aidat demek
1Devletin belirli kurumlarna, ynetim organlarna, kurulularna faist demek
yerlemi mahkeme kararlarnda ve itihatlarda su olarak
15
nitelendirilmektedir. Bu savunmay yapanlar da bu nedenle yarglandlar ve
eitli cezalara mahkum edildiler. (DN

koullar aranr. Leninist rgt yeleri, snfnn Marksist-Leninist teori cihazyla
donanm en bilinliyeleridir. Onlar, proletarya ve halkn devrim, sosyalizm ve
yce (..)2 ideali ugruna canlarnvermekten kanmayan en yigit, fedakar,
snanm unsurlardr.
Sempatizanlar ise, komnist izgi ve devrimci faaliyetten etkilenen, komnist
rgtn almalarnaseviyesine gre degiik dzeylerde katlan unsurlardr. Bu
unsurlar, her ne kadar TKB'nin ideolojik,siyasi grlerini benimseyip, baz
faaliyetlerine katlsalar da; henz, burjuva, kk-burjuva dnyagrnden ve
yaam tarzndan tmyle kopamamlardr.
Marksist-Leninist teoriyi, TKB'nin izgisini btnyle kavramamlardr ve henz
kendilerinitmyle komnist almaya hasredecek seviyede degillerdir. Bundan
dolay, Leninist bir rgtlesempatizanlar arasnda snr olmaldr. TKB, her
zaman bu snr belirlemi, korumutur. rgtteideolojik, siyasi seviyenin
dmesine, proleter disiplinin zayflamasna, kk-burjuva dnce veyaama
eklinin rgte szmasna, diger bir deyile rgtn Leninist yapsnn
zayflamasna, gevekve savama gcn yitirmi bir rgt haline gelmesine
yolaacak hatalara kar daima uyankolmutur. TKB'ni Marksist-Leninist olduklar
iddiasndaki eitli kk-burjuva devrimci rgtlerdenayran temel bir kstas
budur. Ve 12 Eyll sonrasnda (..)laan kar devrimci saldr karsndabirok
rgt ktg, agr darbeler yedigi halde, o ayakta kalm, faaliyetini kesintisiz
olaraksrdryorsa, nedenlerinden birisi budur.
SKYNETM MAHKEMELER, (..) MAHKEMELER
12 Eyll sonrasnda (..) devlet cihaz pekitirildi. Ordu, polis halkn
mcadelesini bastrmaktaglk eken, daglmaya yz tutan tm kurumlaryla
devlet, halka kar gl bir saldr arac halinegetirildi. Bu dnemde en ok
demagojisi yaplan konulardan birisi, zel mahkemelerin
kurulmadg,mahkemelere dokunulmadg, yarg organlarnn bagmszlgnn
korundugu idi.
zel mahkemelerin kurulmasna gerek yoktu, nk onlar zaten vard.
Skynetim mahkemeleri (..) devlet cihaznn bir paras, amac komnist ve
devrimci rgt ve kiileri yarglayp mahkumetmek olan rgtlenmi (..)
kurumlardan birisidir. Yap ve ilerlik olarak (..) kurumlardr. (..) skynetim
mahkemeleri kurulu olarak skynetim komutanlklarna bagldrlar.
Atanmalarskynetim komutanlgnca belirlenmi adaylar arasndan,
Genelkurmayca yaplr. Terfileri de askerihiyerari iinde gerekleir. Dolaysyla,
bu mahkemeler hem kurum, hem de heyet yeleri olarak alt-st iliki zinciriyle,
dogrudan Konseye bagmldrlar. nceden verilmi kararlarn stten
gelenemirlerin uygulayclardrlar.
Bu mahkemeler ilerlik olarak da (..) usl hkmleri batan sona anti-
demokratiktir.
Bu mahkemelerde yarglanan her sank hakkndaki iddia ne olursa olsun "asker
kii" saylr.Dolaysyla, daha batan o kii emir kumanda zincirinin en alt halkas
haline getirilerek savunma hakkgaspedilmi olur. AMUK kurallarna uygun olarak
16
sanklara hemen hi sz hakk tanmaz; durumanninzibatn bozma
gerekesiyle durumalardan atlrlar. Sangn yoklugunda durumalara
devamolundugu gibi, bundan dolay bir ay hcre cezas verilebilir.
Bugn uygulanan sava hali hkmleri ise ok daha agrdr. Durumadan iki kez
atlan sank ya da
avukat bir daha durumalara giremez.
Avukatlarla gr imkanlar son derece kstldr ve savunmann hibir bask
altnda kalmadan yapla-bilmesinin kurallarndan birisi olan, mdafi ile sangn gizli
grebilmesi kuralna uyulmaz. Savunmaiin gerekli yayn ve diger aralarn
temin edilmesi engellenir. Mahkeme dosyalarna dahi elkonulur.
2Komnizmi vmek ya da yceltmek, bu savunma nedeniyle alan cezai
soruturmann gerekelerinden birisi olarak kullanld. (DN)


ahkemenin bugne kadarki sreci, heyetinizin tutum ve davranlar da bu
belirttiklerimize
uygun olmutur.
DAVANN SYAS BR DAVA OLMAKTAN KARTLMAS ABAS,(..)N
DEOLOJK-SYAS HESAPLAMADAN DUYDUGUKORKUNUN FADESDR
Hakkmzdaki iddialar 146/1. maddeye dayandrlmaktadr. Bu iddialar, siyasi
niteliklidir ve dava
siyasidir.
Fakat gerek savclgn, gerekse mahkemenizin bugne kadarki davran izgisi
davann bu niteligineuygun olmamtr. Hakkmzdaki iddialarla iddianame ve
mtalaann kapsamlar ve yarglamasresince taknlan tavrlar eliiktir. Dava
siyasi bir dava olma konumundan kartlmaya allmtr.
ddianame ve mtalaann esasn, eylemlerin anlatm ve kii-eylem ilikileri
oluturmakta, eylem iddi-alar devrimci amalarmzdan kopartlarak ele
alnmaktadr, iddianamede szde siyasi grlerimizeyer verilmitir. Fakat nasl?
Polis fezlekelerinden alnm, derme-atma baz bilgi krntlar olarak.Savc,
temsilcisi oldugu (......) rejimin gr ve dncelerini ise koyma cesaretini
gsterememitir.
Mahkeme srecinde bu tavr daha da derinletirilerek dava siyasal ieriginden
kopartlmayaallmtr. Siyasi bir davada yarglandgmz halde siyasal
tutukluluk hakkmz hie saylmtr.Siyasi savunma hazrlama olanaklarmz
srekli bask allnda tutularak, gerekli materyalleri eldeetmemiz engellenerek
yokedilmek istenmitir, iddianamede yeralan siyasi iddialara cevap verme
hakkdahi tannmam tr. Bugne dek srekli olarak durumalardan atlma tehditi
altnda tutulduk,konumak iin zorladgmzda ise atldk.
Bizleri burada sank sandalyesine oturtan 12 Eyll'c (.)ler siyasal-ideolojik
grlerini ortaya koyupbu temelde yarglama cesaretini bulamamaktadrlar.
Mahkemelerin politik niteligini rtbas etmeabasnn altnda (.) bir politik saldr
yatyor. Bir yandan (.) cunta ve (.)larnca dizginsiz birdemagojik saldr
yrtlyor; komnist ve devrimciler, proletarya ve halktan kopuk, amaszca
adamldren mantktan yoksun, vuran-kran, soygun yapan katil ve apulcular
17
toplulugu olarak gsterilmekisteniyor. te yandan, koyu bir sansr uygulanarak,
mahkemelerde zorla susturulmaya allarak,komnist ve devrimcilerin seslerinin
ykselmesi, proletarya ve emeki kitlelere ulamasengellenmeye allyor.
Bu tavr, 12 Eyll'c (.)lerin, iddia makam ve heyetinizin siyasal ve ideolojik
hesaplamadanduydugunuz korkunun ifadesidir. Bu khnemi dzen adna
savunulabilecek hibir eyin olmadgnnbir gstergesidir. Bizlerin kmekte olan bir
dzenin, smr ve zulm dzeninin temsilcilerineverilecek bir hesabmz yok.
birliki tekelci kapitalistlerin ve toprakagalarnn karlarnn (.)lerine,zel
mlkiyet dzeninin temsilcilerine verilecek bir hesabmz yok. Hesap vermesi
gerekenler 12Eyll'c (.)lardr. lkeyi kan glne, ii snf ve emeki halkn
yaamn devasa bir zindanaevirenlerdir. Yzlerce komnist ve devrimciyi
katledenler, onbinlercesini zindanlara dolduran lardr.kenceciler ve (.) katillerdir.
lkeyi bata ABD emperyalizmi olmak zere emperyalistlere pekeekenlerdir.
nsann insan tarafndan smrlmesine ve baskya dayal bu khnemi sistemin
savunucular,
emperyalistlerin ibirlikileri tekelci kapitalistler ve toprakagalardr (....)
HUKUK, FALAKA VE CEREYANN ALTNA YATRLM, (..)
CUNTA HAYATN HER ALANN KENCEHANEYE EVRMTR
kence, smrc hakim snflarn aglar boyu vazgeemedigi yldrma, bask ve
zulm aracolmutur. Smr arknn en acmasz dilisi olan ikence, klelerin
srtlarnda kanl kam izi olmu,feodalizmin engizisyonunda simgelemitir. Dil
koparmadan vcut gerdirmeye kadar lene dek devam
eden korkun ikenceler feodal hukukunun temelidir. Ve sadece emeki halka
degil, bilim ve teknigingeliimine kar da en sert biimde uygulanmtr. Galile,
savundugu gerek ugruna hayatn vermiama dnyann dn durdurulamam,
smrc snflarn dzeni bir bir yokolmaya devam etmitir.agmzda dnya
halklarna ve mcadelesine kar uygulanan yaygn ikence Hitler
faizmindedoruklam ama Hitler ve diger nazi nderlerinin intiharn ve Sosyalist
Sovyetler Birliginderligindeki halklarn faizme kar mcadele ve zaferini
engelleyememitir. (...) hakimsnflarn devleti ikenceye her zaman zel bir
nem vererek sistemletirmitir. Snf mcadeleleritarihi zellikle hakim snflarn
iktidarlarnn sarsldg dnemlerde, ikencenin gelenekselleereksistemletigini,
devletin resmi politikas haline geldigini gstermektedir.
zellikle devrimin kendisini tehdit ettigi dnemlerde; egemen snflar, rnegin 12
Eyll'de oldugu gibiikenceye nazi yntemleriyle sarlm, devletin her kurumunda
uygulanan zel bir politika halinegetirmitir. Askeri (..) cunta, hayatn her
alann ikencehaneye evirmitir. Devletin herkurumunda askeri (..) disiplin
uygulanmakta, kar kan grevliler cezalandrlmakta, ilerine sonverilmektedir.
Bugn resmi daireler, fabrikalar, belediyeler, okullar, basn, TRT hemen hepsi
(..)denetim altndadr. Buralarda alanlar cuntann (......) politikasn
uygulamak iin zorlanmakta, baskve zulm grmektedirler. Ezilen geni ygnlar,
azgn smr karsnda yaayamaz hale gelmilerdir.En basit hakkn aranmas
karsnda bask, tehdit ve ikence uygulanmakta, hak arama
mcadelesininkarsna ise devletin resmi silahl gleri karlmaktadr. Dogu'da
Krtler zerinde milli zulmuygulanmakta, kylere komando basknlar
dzenlenerek oluk-ocuk, kadn-ihtiyar demeden Krthalk karakollarda
18
ikenceye ekilmektedir. Emeki kyllerimiz jandarma basks ve
karakollardakiikenceyi yllardr ok iyi tanyorlar.
Bugn tm halkmza uygulanan (......) zulm ve ikencenin bir yn buysa diger
ynn uygulamaalan, gzalt merkezlerindeki falaka, elektrik, ask vb.
ikencelerdir. Buralarda sadece ii snfn vedevrimci mcadeleyi ndersiz
brakmak iin komnistler, devrimciler katledilmiyor. Sradan insanlardahil
onbinlerce kii 45-90 gnlk srelerle ikenceden geiriliyorlar. Falaka, ellerden,
ayaklardan,dilden, kafa ve kulaklardan, meme ularndan, cinsel organlardan
cereyan verme, kum torbasyladverek i organlarda hasar braktrma, kol ve
ayaklardan asma, soguk su banyosu yaptrma, rzgarlbir yerde donma noktasna
kadar plak bekletme, askda cereyan verme, cinsel organlar burma veezme,
tecavz etme, haftalarca a susuz ve uykusuz brakma, bakasna yaplan
ikenceyi seyrettirmeuygulanan balca ikence yntemleridir. Ayrca, gstermelik
idam etme ve kuruna dizme gibi birokpsikolojik ikence yntemleri de vardr.
12 Eyll'den bu yana yz akn devrimci ikence tezgahlarnda katledilmilerdir.
Halkn bu yigitevlatlarnn kanlar ikence altnda damla damla aktlp damarlar
kurutulurken, onlar inanlar ugrunalmenin, boyun egmemenin, dmann
elindeyken bile ona teslim olmamann en yce ve destansrneklerini vermilerdir.
i snf ve emeki halkmzn yreklerinin derinliklerinde yaayacak olananlar,
devrimci mcadelede snmez birer meale olacaktr.
Zeki Yumurtac, Osman Mehmet nsoy, Ahmet Karlanga, Ekrem Eki, Nejdet
Oynargl, SleymanCihan, Nurettin Yedigl, Hasan Kl, Ataman nce, Aziz Ara,
Songl Kayaba, Selma Aybal ve dahaismini u anda sayamadgmz devrime
kanlaryla imza atan nice yigit devrim savas, ikenceodalarnda devrimci
onurunuzla ykselttiginiz ve kanlarnzla (..) TKB tarafndan asla
yeredrlmedi, drlmeyecek, kar-devrimin burlarna dikilecektir.
Sizler, anl direniinizle abideleerek dman (..) gibi klttnz. Onlar
karnzdahayvanlatka ezildiler, kudurduka aresizletiler. Yreklerine devrim
korkusu yerletirdiniz.Hepinizi saygyla bir kez daha anmaktan gurur duyuyoruz.
(..) CUNTANN AGA KAN (..) YZ:
(....) Devrimcilerin gzaltndayken ubelerde, lm sradan insanlarn bile
sakat kalmas,katliam ve idam sehpalar, cezaevlerine onbinlerce devrimcinin
doldurulmas ve siyasi varlklarnyoketmeyi hedefleyen bask ve ikence, herkesin
gzleri nnde alenen yaplmaktadr.
Ankara 2. ubede grevli polis memuru, Ekrem zbe, Ankara SYNT 2 nolu Askeri
Mahkemesinde
Metin zen ve arkadalarnn yarglandg davada tank olarak verdigi ifadede,
"Geregi konumak gerekirse, emniyette yaplan tm soruturmalarda ikence
yaplyordu."
"Ancak emniyetlerde ikence yaplmaktadr. Ben de istemeyerek baz ikence
olaylarna katldm."
diyerek itirafta bulunmutur. Bizzat ikenceci polislerin bile aka ifadelerine
geen ikence, artanlm ve sakatlklarla gizlenemeyince bizzat (..) tarafndan
da "tek-tk kontrolsz olaylar" olarakkabul edilmiti. Kenan Evren, Der Spiegel
dergisine "Trkiye'de her dnemde ikence oldugunu"syledigi demeciyle
19
ikencenin sadece 12 Eyll'e ait zel bir uygulama olmadg izlenimini
brakmakistemitir. Onbinlerce kii ikenceyi tm ynleriyle anlatabilecek
durumdayken, Evren 28 Mart 1981de Manisa konumasnda "Biz ikencelerin
karsndayz, bu insanlga da vicdana da aykrdr" (..)demagojisine
sarlabilmektedir. Gya ikence cuntann kontrol dnda birka kendini
bilmezinuygulamasdr. Bunun somut gstergesi olarak da ikenceciler aleyhine
alan szde davalargsterilmektedir. Bu gstermelik davalar ile ikencenin
yaygn ve sistemli uygulan gizlenmeyeallyor. Halbuki sadece 12 Eyll'den
sonra gzalt sresinin 45-90 gn olmas, mahkeme vesavclarn teminat altnda
bulunmas gereken tutuklularn tekrar polise gzaltna alnmas bileikence ve
ikencecilere yeni olanaklar sagladgnn ak gstergesidir.
"kence iddialaryla ilgili olarak yrttgmz soruturmalar srasnda bunlardan
bazlarnn maalesef gerek oldugu da
anlalm, sorumlular hakknda derhal kanuni ilem balatlmtr."
eklindeki demagoji ise hem halkmz, hem de dnya kamuoyunu yanltmay
hedeflemektedir.kence, askeri (..) cuntann resmi devlet politikasdr, ikence
merkezleri resmi devletkurululardr. kence tezgahlar da polis merkezlerinde, 1.
ube odalarnda, polis ve askerikarakollarda, MT'in gizli binalarnda kuruludur,
ikence, zel timler, DAL diye adlandrlan ekipler,MT mensuplar ve askeri
savclarn nezaretinde uygulanmaktadr.
kenceciler hakkndaki mahkeme kararlan, ikenceci katillerin nasl gstermelik
cezalara
arptrldklarn ve yarglamalarn nasl yapldgn gsteren rneklerdir.
Ankara 1 Nolu Askeri Mahkemesi'nde ikenceden lme neden olma savyla
yarglanp 1 yl 6 aymemuriyetten men cezas verilen polis memuru, verilen
karardan hemen sonra grevine devamedebilmitir. Mahkemenin bu konuya ilikin
gerekeli kararnda;
"Hasan Asker zmen'in sorgusunu icra etmekte olduklar srada, Hasan Asker
zmen'e crmlerini syletmek iin ikenceyaptklar, zalimane ve gayri insani
haysiyet krc muamelelere bavurduklar toplanan doktor raporlar, otopsi
aklamalar,adli tp raporlar, ahadet sanklarn tevilli savunmalar ve tm dosya
ierigiyle sabit olmutur."
denildigi halde, Tunceli'de Hasan Kl'n ikencede ldrlmesiyle ilgili davann
28.11.1981 gnl
kararn gerekesinde;
"Sanklarn kamu grevlisi olmalar ayrca len Hasan Kl' tanmamalar ve bir
suun aydnlanmas ama,
gayesi iinde hareket etmi..." (Aray, sf.49)
denilerek ikence suu hafifletilmi, suun aydnlanmamas amacyla ikencenin
yaplabilecegine ak
kap braklmtr.
Ankara'da ikence yapmaktan 15 yla yakn ceza alan polis memuru Mustafa
Haskr, karardan ncekidurumada, serbest braklm ve halen
yakalanmamtr. zlenen politika bellidir. Ya bir takm szdegerekelerle az ceza
20
verip ii savuturacaksn, ya da agr ceza veriyoruz grnp daha nceden
serbestbrakacaksn. Bunun da ad, "ben ikenceye karym, ite gryorsunuz
ikence yapanlarcezalandryoruz" olacak.
Alm olan birok dava ise, sahte lm nedenleri gsterilen raporlarla
kapatlmtr. Grlmekte olanbir davada ad geen Ataman NCE'nin ikencede
lm tberkloz raporuyla rtbas edilmekistenmitir. 1945'te yaynlanan nsan
Haklar Evrensel Beyannamesine ragmen ikencenin birok

lkede zellikle faist lkelerde gaddarca uygulanmas, buna kar halklarn
mcadelesi, szdedemokrasinin savunucusu Birlemi Milletlerde de yeni yeni
kararlar gndeme getirmitir. "Kiilerinikence, kyc, insanca olmayan ya da
onur krc eczalar ve eylemlerden korunmasna" ilikinbildirgesindeki tanm aynen
yledir:
"kence bir kiiden ya da nc kiiden bilgi ya da itiraf elde etmek, onun iledigi
ya da ilediginden kukulanlan eylemdendolay cezalandrmak onun ya da
bakalarn sindirmek amacyla kamu grevlileri tarafndan ya da
onlarnyreklendirilmesiyle, o kiinin bilerek agr bedensel ve ruhsal ac ya da
zdraba maruz braklmas eylemidir."
Bildirge geregince;
"kence, insanlga kar ilenmi bir sutur. Hibir devlet sava hali, siyasal
istikrarszlk ya da olaganst durumlar dahil,hibir durumda ikenceye msade
etmeyecek ve ho karlamayacaktr. nlemek iin gerekli egitimden geirilecek
ikenceyiaka yasaklayan emirler verilecektir. Devlet sorguya ekme yntemini
gzden geirecek ikencenin tanmndaki eylemlerceza hukuku geregince su
saylacak, ikenceye maruz braklan, yetkili mercileri dava edebilecek, devlet
yanszaratrmalarda bulunacak ve eylemleri ileyenler cezai ya da disiplin
kovuturmasna tabi tutulacak, ikence edilene tazminatdenecek, ikence
zoruyla syledikleri herhangi bir dava srasnda delil kabul edilmeyecektir."
Buna ragmen bugn ikence dnyann birok lkesinde gizli ya da aka
uygulanmaktadr. ElSalvador'da, Guatemala'da, Hindistan'da, srail'de kitlesel
ikence gnlk politika haline gelmitir.Filistin halkndan onbinlercesi tm
dnyann gzleri nnde siyonist igalcilerin kuatmas ve saldrssonucu alk,
susuzluk ve salgn hastalk yznden topluca lme terkedilmitir.
ABD emperyalizminin CA, FB gibi casusluk tekilatlan ve Pentagon tarafndan
ikence yntemlerive teknikleri, diger lkelerin ayn patentli MT, MOSSAD gibi
gizli istihbarat rgtlerinegretilmekle, zel ikence timleri egitilmekte ve gerekli
ikence aletleri verilmektedir.
zellikle 12 Eyll sonras ikencenin bu kadar yaygn ve sistemli uygulandg bir
dnemde kiralkkatiller ellerini kollarn sallayarak hem dolayorlar, hem de igren
ikencelerine devam ediyorlar.nk onlar (..) dogrultusunda skynetim
savclar ve mahkemeleri tarafndan korunuyor, sularrtbas ediliyor. ubede
ikence alenen ve korkusuzca yaplr, devrimciler ldrlr, savclar
vemahkemeler bu sulan gizleyebilmek ve geitirmek iin krk dereden su
getirirken, askeri cuntagstermelik bir-iki ikence davas ile kendisini temize
kartarak kurtaracagn sanyorsa aldanyor.
21
Herkesin gzleri nnde oynanan bu oyun, mahkemenin yarglama srecinde
de aka izlenmitir.Grlmekte olan davann iinde yeralan Aziz ARA, Songl
KAYABA, Selma AYBAL, AtamanNCE ikencede katledilmilerdir,
iddianamelerde ise lm olaylar normal nedenler gibigsterilmitir. Polis,
skynetim ve savclk ibirligi yaparak hastalk, intihar gibi allagelmi
lmgerekeleri sahte raporlara dayandrlmtr.
Gerek poliste yaplan, gerekse de cezaevlerinde uygulanan ikenceler iin su
duyurusunda bulunansank ve avukatlar tehdit edilerek susturulmaya allm,
talepler sudan gerekelerle mahkeme vesavclka reddedilmitir. u sralar
Ataman NCE'yi ikencede katleden polislerin yarglanmakzorunda kallar bile
mahkemenin (......) oldugunu aka gstermektedir. Birok su
duyurusudilekeleri bile, dosyaya belge olur korkusuyla sanklara iade edilmitir.
Benzer tavr, savunmalarsrasnda bile srdrlmektedir.
Tm bunlara ilikin iddialarmz, iddianame ve duruma tutanaklarndan
karttgmz rneklerlebelirttigimiz ve hapishane idaresince mahkemeye gelirken
elimizden alnan 15.7.1982 tarihlidilekemizde gstermitik. Ayn dilekeyi iliikte
sundugumuzdan tekrarn gereksiz buluyoruz.
Brakalm hukuk ilkelerini ve "hukukun stnlg ilkesi" tartmalarn ikenceye
kar kmak enazndan insanlk grevi, insanlk snavdr, igal edilen makamn
grev ve sorumlulugudnldgnde, sorun ok daha ciddi olacaktr. Olacaktr
ki; mahkemeniz bu snavda snftakalmtr. nk o, yllardr ezilen emekilerin
mcadeleyle kazandg hukuksal dayanak saglambaz demokratik haklar
koruma yerine (...) karlarn savunup korumaktadr.
Anayasann 14. maddesi,

"Kimseye eziyet ve ikence yaplamaz"
der. kence suu ve sulular, bu madde hie saylarak yani bir baka su
ilenerek gizlenmektedir.Gene ikenceyle alnm ifadelere gre iddianame
hazrlanp ceza verilmek istenmesi, polisifadelerinin delil saylmasyla ikence
merulatrlmaktadr. Polis ifadesi olmayan bir sank iin, "buyzden hangi sular
iledigi belli olmamtr" diyebilen savc, polisleri beceriksizlikleri iin
adetaazarlamakladr. Dolaysyla, hukuk, ikencenin; falaka ve cereyannn altna
yatrlmtr. Sorgupoliste, ikence altnda yaplmakta, karar orada verilmektedir.
Savclk ve mahkeme, tavrlarylaikencecilerin su ortaklar olmulardr.
NE KENCE NE KATLAM NE ZNDANLAR VE DAM SEHPALAR
DEVRMN VE SOSYALZMN ZAFERN ENGELLEYEMEZ!
kence, sadece su kabul ettirmek iin veya itiraf amacyla uygulanmamaktadr.
Emperyalistler veibirliki uaklar, tekelci burjuvazi ve toprakagalarnn
lkemizdeki smr dzenlerini ayaktatutabilmek iin kullandklar aralardan
balcalar ikenceler, katliamlar, zindanlardr. (.)
Komnistlere, anti-faistlere, emeki kitlelere, kendilerinden olmayan herkese
kanl saldrlar,katliamlar dzenler; ikence tezgahlar, idam sehpalar kurar,
devrimci rgtlere darbe vururken;korku, ylgnlk ve teslimiyet duygulan
yerletirmek, devrimci mcadeleyi ndersiz brakmak,dagtmak amacn da
gtmektedir, ikence bu anlamda azgn bir siyasal saldrdr da.
Gerekdevrimciler, (....)ler hayatn her alannda oldugu gibi, bu zorlu kavgada da
22
yenilmezler, ikence,devrimci ve (...)lerin proletaryann yce ideolojisi Marksizm-
Leninizm'e, rgtne, proletarya veemeki kitlelerin mcadelesine, devrime olan
inan ve bagllgn snandg bir sava meydandr.Onlarn bu savataki temel
ilkesi, ser verip sr vermemektir. En acmasz ve azgn ve hatta lmeyolaan
kanl ikenceler karsnda bile, ikenceci cellatlar aresiz braktran, len ama
boyunegmeyen bu yigit ve balar dik insanlar yenilmezler. Marksizm-Leninizm'e
olan sonsuz inan vebagllklar onlar yenilmez klar, nk Marksizm-Leninizm,
doga ve toplumsal gerekleri dogru birekilde aklayan, tutarl bir btnlg olan
proletarya ve emeki halkn devrim yolunu, snfsz vesmrz toplum yolunu
aydnlatan mcadele silahdr. rgtlerine bagllklar bu insanlar yenilmezklar,
nk onlarn rgtleri yolgsterici olarak ML'e sarlmtr. Gelecegi temsil eden,
tarihin tandgen devrimci snfa, proletaryaya dayanmaktadr. Proletarya ve
emeki halka duyduklar sonsuzinanlar bu insanlar yenilmez klar. nk tarihin
gerek yaratcs halktr. Emeki halk, proletaryave partisinin nderliginde
egitildiginde, hereyi kendisi iin de retmesini, rettigine sahip kmasnbilir.
Tarihin akn hzlandrp kendisi iin de bir tarih yazabilir.
(..)ler mcadelelerini ve direnilerini ikence tezgahlarnda da devam ettirirler.
Panige, ylgnlgadmezler. rgtlerine, inanlarna ve mcadelelerine zarar
vermemek iin her trl ikenceyekatlanrlar. Burjuvazinin zindanlarnda da
mcadelelerini srdrrler. Gerektiginde ikence altnda veidam sehpalarnda
lm glerek karlarlar.
Proleter snf tavrna uymayan ihanet rnekleri de szkonusudur. nanlarn
kaybetmi bu insanlarkendilerini kurtarabilmek iin kolaylkla kandrlarak ML'i,
rgtlerini, devrimi inkar ederler. Polisyakaladg devrimcileri bir yandan ikence
sonucu fiziki olarak kertmek isterken, diger yandan dadevrimi ezdigini, rgt ve
mcadeleyi dagttgn, hereyin yokolup bittigini syler. Devrim, mcadele,rgt
ve yoldalar, hatta ML'e kar gvensizlik ve inanszlk gelitirmeye alr. Her
trl fizikiikenceye direnebilen devrimcilerde bu tr bir phe u verdi mi zlme
balad demektir.Derinletigi oranda da ihanete dogru gider.
Bu inanszlgn kaynag ML'i kavrayamamakta yatar. Proleter snf yaantsn
zmleyememekte,illegal alma ve rgt disiplinine uymamakta yatar. nmze
kan sorun ve engelleri proleter snfbak asyla degil de faydac ve bireyci
bak asyla zme anlaynda, kitle almasndan kopukolmakta, kendini
kurtarma dncesinde yatar.
Gerek (..)ler, inanlar ugruna canlarn feda ederlerken, sahte devrimciler,
her trden revizyonist
ve oportnistler, bask ve zor karsnda kalnca komnizme ve proletaryaya
ihanetlerini, pimanlkteranelerini komnizme ve proletaryaya kar ak
saldrlarla tamamlyorlar. lkemizde gerek 12Mart dneminde, gerekse 12 Eyll
sonrasnda modern revizyonist sag ve sol oportnist saflarda (..)e ve cuntaya
pimanlk ve tvbekarlk rzgarlar kol gezdi. Btn mcadele kaknlar ve
dneklerayn safhalarda birletiler (..)c askeri (..) cuntaya teslim oldular.
eitli kk burjuva devrimcileri de bazen en yigit mcadele rnekleri verebilirler.
Ancak burgtlerin modern revizyonizmin, trokizmin derin etkisi altndaki kk
burjuva ideolojik siyasiizgilerinin kk burjuva snf temeline dayanyor olmas,
kararl ve uzlamaz bir mcadeleverebilmelerini imkanszlatrr. Ayrca tek tek en
23
yigit kiiler, rgtler bile eninde sonunda uzlamaya,teslimiyete srklenir. ML'i
rehber edinmeyen, proletarya ve ezilen halk ygnlarna dayanmayanhibir g
sonuna kadar kararl ve uzlamaz olamaz.
ML ile kendisini silahlandrm, buna uygun rgt yaants alma tarz ve
mcadele anlay olanTKB'nin (......) kadrolar, ikence odalarn devrim
marlaryla nlatmlardr. TKB'li ikenceye kardirenir, yce ideolojisine,
rgtne ve yoldalarna zarar vermez, devrime olan inanc sarslmaz,gelenegi
yaratlmtr. Bu, onun M-L siyasi izgisinden, proleter snfla olan baglarndan,
devrimciyaant ve mcadelesinden kaynaklanr.
Gerek devrimci ve (..) olan TKB militanlar, ikence odalarn zafer
marlaryla nlatmlardr.elikten bir iradeyle ikenceci zalimleri tek tek yenilgiye
ugratarak onlarn yreklerine devrimkorkusunu yerletirmilerdir.
YKMAYA TEEBBSLE THAM EDLDGMZ "KURULU DZEN",BRLK
TEKELC KAPTALSTLERN VE TOPRAK AGALARNNSMR VE ZULM
DZENDR
Hakkmzdaki iddialar, 141, 142, 146. maddelere dayanyor. Bu maddelere gre:
"Kurulu dzeni ykmaya teebbs" ettigimiz ileri srlyor. Nedir "kurulu dzen?"
zel mlkiyetielinde tutan bir avu ibirliki tekelci kapitalist ve toprakagasnn,
milyonlarca ii ve emekininemegini zorbaca gaspettigi dzen degil mi? ilerin,
kyllerin, tm emeki halkn klece almayave yaamaya mahkum edildigi bir
dzen degil mi? Milyonlarca insann isizlik, alk, yoksulluk iindekvrandg,
halklarn zgrlklerinin hie sayldg, emperyalistlerin yagma ve talan iin
srdrdklerisavalarn kol gezdigi bir dzen degil mi? Bizleri emperyalistlerin,
ibirliki hakim snflarn egemenolduklar bir dzeni, vahi bir smrnn hkm
srdg ve dizginsiz bir terrle ayakta kalabilen birdzeni ykmaya teebbs
etmekle itham ediyorsunuz. Bu bizim iin bir onurdur. Evet, arklarn biravu
smrc iin dndg bu dzen yklmaldr. Bizleri devrim yapmak istemekle,
devrimin ancaksilah zoruyla gerekleebilecegi dncesini savundugumuz iin
yarglyorsunuz.
Bir avu kanemeci asalagn, emperyalizmin uag tekelci burjuvazi ve
toprakagalarnn refah iin,smr ve zulm altnda inletilen, devasa bir zindan
hayatna mahkum edilen proletarya ve (...)larnzgr ve insanca bir yaam iin
kurtulu iin devrimden baka yolu var mdr?
(..) dnyasnn ordusu, polisi, mahkemeleri, zindanlaryla rgtlenmi zoruna
kar proletarya ve
halklarn esaret zincirlerini krmak iin (..) sarlmaktan baka yolu var mdr?
Hakkmzda ihtilalci komnist bir rgt kurmak ve bu rgte ye olmak iddias ileri
srlyor. Evet,bu khnemi dzeni ykmak, proletarya (..)n egemen olduklar
bir dnyay kurmak iin,proletaryann rgtnden baka silah yoktur. Proletarya,
ancak byle bir silaha, Marksizm-Leninizmteorisine skca sarlm, siyasi nc
kurmaya sahip oldugunda kar devrimin zorunu krp, devrimigerekletirebilir.
Ancak byle bir silaha, ihtilalci (..) partiye sahip oldugunda proletarya, burjuva-
revizyonist dnyann ideolojik, siyasi, askeri her trl engelini yerle bir ederek
devrim, ve sosyalizmve (..) toplum yolunda ilerleyebilir.

24
ddianame ve mtalaada, "bir snfn diger snflar zerinde tahakkm
kurmas"ndan szediliyor. Egerbir snf tahakkm aryorsanz, bu ibirliki
kapitalistlerin ve toprakagalarnn ii snf ve halkzerindeki (..)
diktatrlgdr. (..)'nn, halkn iradesini hie sayarak sng ve silah
zoruylakurdugu tahakkmdr. Uzaga gitmeye gerek yok! Yarglandgmz 141,
142, 146. maddeler tahakkmkurma arac degil mi? Temeli zel mlkiyet olan
adaletin uygulayclar mahkemeler; heyetinizibirliki tekelci kapitalistlerin,
toprakagalarnn (..)? Mahkemenizin varlk nedeni, agr bask vesmr
koullarna, hakim snflarn (..) diktatrlgne bakaldrm, komnist ve
devrimciler, iisnf ve halk zerinde (..) korudugunuz ibirliki tekelci
kapitalistlerin ve toprakagalarnn snfegemenligidir. Mahkemeniz bunun iin
vardr, 141. 142. 146. vb. (..) yasalar, bu amalakartlmlardr.
Komnistler dnce ve inanlarn gizlemeyi kklk sayarlar. Amacmz sizlerin
gizlemeyealtgnz egemen snflarn (..) diktatrlgn ykmak, proletarya
(..); iinde bulundugumuzanti-emperyalist demokratik halk devrimi aamasnda
devrimin zafere ulamasyla onun zgl biimiolan iilerin, kyllerin devrimci
demokratik (..) kurmaktr.
Szkonusu yasa maddesinde bir de "anayasann ihlali"nden sz ediliyor. Hangi
anayasann? 12Eyll'de ii snf ve emeki halkn demokratik hak ve
zgrlklerinin son krntlarn da yoketmekiin cuntann silah ve sng zoruyla
ihlal ettigi anayasadan m szediyorsunuz?
Durun!.. Syleyeceklerimiz bitmedi. Devrimin bugnk yenilgisine sevinmeyiniz. O
geicidir. Buyenilgi snf mcadeleleri tarihinde geici bir duraklama, ksa bir
zaman yitimidir. Gelecekte devrim,yenilginin dersleriyle de kendisini egitip
eskisinden daha byk ve daha hzla ykselecektir.
Buraya polisin ikence tezgahlarndan geerek geldik. Yenilgiye ugrayan bizler
degil, ikencecicellatlar (..) sizin khnemi dnyanz oldu. kence odalar,
devrimin, sosyalizmin ileri siperlerioldu. (..) bayrak orada ykseklerde
dalgaland.
ki yldr zindanlardayz. Siyasi varlgmz yoketme abalar, bu amala uygulanan
nazi saldryntemleri, devrime, sosyalizme, yce (..) idealine duydugumuz
inanla dolu ggsmzde krld,paraland.
Hakkmzda lm ferman kartn. kenceci cellatlarn yarm braktklarn siz
tamamlayn.lmmz devrime kan olacak, devrimin ilerleyii durmayacaktr. Ve
onun cokun dalgalar iindesmr ve zulmn khnemi dnyas ve sizler
bogulup yokolacaksnz.
"Kurulu dzeni ykma" iddianza gelince, evet, bu dzen yklacaktr. Ve onun
yklmas tarihsel bir
zorunluluk haline gelmitir.
te, proletarya ve halklarn devrim tehdidi altnda atrdayan dnyanz, ite,
yklmas kanlmaz ve
mutlak olan "kurulu dzeniniz"!..
DEVRM ATE EZLEN HALKLARN KALPLERNDE YANMAKTA,
DNYANN DRTBR KESN YANGN ALANLAR
SARMAKTADR.
25
Yaadgmz dnyann bugnk grnm son derece karmaktr. Varolan
elikilerin alabildigine
keskinletigi, atmalarn yogunlatg bu dnemde dnya patlamaya hazr bir
volkan gibidir.
Dnyann bugnk gelime srecinin Marksist-Leninist tahlili, devrim ve halklarn
kurtuluusorununun zm bekleyen bir aamada oldugunu bize gstermektedir.
Bu eski kapitalist dzeninsmrgeciligin ve emperyalizmin ykl devlet iktidarnn
proletarya tarafndan parampara edilerekele geirilii ve ezilen halklarn kurtuluu
anlamna gelir. Bu toplumsal ve ulusal kurtulu yolunun iisnf nderliginde
iddete dayanan devrim yoluyla burjuvazinin iktidarnn yklmasndan
getigidemektir. Uluslararas planda yaanan olaylar, emperyalistlerin,
revizyonistlerin ve uluslararas
gericiligin tm engel ve demagojik abalarna ragmen, agmzn en byk
Marksist'i Lenin'inemperyalizm ve proleter devrimleri agna ilikin tm tespit ve
tezlerinin geerliligini ak bir biimdedogrulamaktadr.
"Emperyalizm ve sosyal devrimler" agn karakterize eden, "emperyalizmin
ke, sosyalizminzafere" ilerledigi ve devrimin emperyalizmin en zayf
halkasndan krlmasyla zafere ulaacaggeregi, 1917 Ekim Sosyalist Devrimi ile
hayat bulmutur.
Yaanan olaylar, Marksizm-Leninizm'in tek bilimsel ve gerek greti oldugunu; ii
snfnn bykgretmenleri Marks, Engels, Lenin ve Stalin'in ihtilalci gretilerine
sarlnmadan devrim vesosyalizmin byk hedefine ulalamayacag geregini
dogrulamakladr.
Gnmzde bu gerekler ok daha ak ve arpc bir ekilde grlmektedir.
Proletaryann burjuvaziye kar mcadelesi durmakszn sren sert, amansz bir
mcadeledir. Biryanda tarihin grdg en vahi ve hilekar ve en kana susam
snf olan kapitalist-emperyalistburjuvazi; diger yanda, retim aralarndan yoksun,
acmaszca smrlen ve ezilen ayn zamandadnen, yaratan, alan, reten
ama emeginin meyvesinden yararlanmayan toplumun en ileri snfproletarya.
Proletarya toplumsal ve ulusal kurtulu iin devrimi gerekletirmek iin; tm
devrimci veilerici gleri kazanmaya alrken, burjuvazi, egemenligini korumak
ve devrimi bastrmak iin enugursuz, en gerici ve cani gleri etrafnda topluyor.
Marksizm-Leninizm bize, proletarya-burjuvaziarasndaki mcadelenin srekli
gelitigini ve mutlaka proletarya ve mttefiklerinin zaferi iletalanacagn gretiyor.
Ama bu mcadelenin talanmas iin, proletarya nc partisi
etrafndargtlenmeli, geni halk kitlelerini devrimin gerekliligi konusunda
bilinlendirmeli ve (......) iktidarnparalayarak, kendi (..) kurmal, sosyalizm ve
(..) toplumu, (....) ina etmede geni halkkitlelerine nderlik etmelidir.
Ama, zellikle Leninist parti ve devrim teorisi stne pekok karklk yaratlmaya
alld. Devrimkonusunda insanlar artma ve devrimin patlamasn engelleme
grevini stlenen Titocu, Sovyet,Avrupa "komnist"leri, in revizyonistleri ve diger
modern revizyonistler yogun baltalama eyleminegiritiler. Devrim sorununun
zlmek iin ortaya kondugu gnmzde revizyonistlerin devrim stneyaydklar
sisi dagtmak, bu sorun hakkndaki manevralarn, kastl yalanlarn, aga
kartmak, kardevrimci, oven ve hegemonyac amalarn tehir etmek ve M-
26
L'in devrim hakkndaki gretilerininhayata geirilmesini saglamak Marksist-
Leninistler iin zorunlu bir grevdir.
Bugnk durum, tekelci burjuvazinin uyguladg basknn her yerde arttgn
kantlyor. Bu temelzerinde burjuvazi ve proletarya arasndaki eliki
keskinleiyor. Siyasal ve askeri yaylmaclk ilebirlikte yryen ekonomik ve mali
yaylmaclk, halklarla emperyalizm arasndaki elikileri ve aynzamanda
emperyalist devletlerarasndaki elikileri daha da keskinletirdi.
Uluslararas planda gnmzn en nemli olgusu, dnyann devrimci bir durum
yayor olmas vegenel krizin devrimlere gebe bulunmasdr. Devrim atei ezilen
halklarn kalplerinde yanmakta,yerkrenin drt bir kesini devrimci patlamalarn,
kanl snf atmalarnn cereyan ettigi yangnalanlar sarmaktadr. Dnyann
btn blgelerinde ve birok lkede devrimci durum hzla olgunlamya da
olgunlamaktadr. Gerek zgrlg, demokrasiyi ve egemenligi kazanmak,
emperyalizm veuaklarn yokederek iktidar ele geirmek ve sosyalizm yolunda
ilerlemek arzusu duyan halklar isyanbayrag aarak silaha sarlmaktadrlar.
Bugn devrim, ii snfnn ve emeki kitlelerin nnde somut bir grev olarak
durmaktadr.
Gnmzde devrimci eylemin zemini neye dayanmaktadr?


IAPITALIST VE PEVIZYOMIST DUMYA, EIOMOMII VE POLITII
8UHPAMIM PEMESI ALTIMDA PATLAMAYA HAZIP 8IP VOLIAM
0I8IDIP
Kapitalist-revizyonist dnya bugn derin bir kriz ierisinde temellerine kadar
sarsilmakladir. Ciddi birekonomik ve siyasi, mali ve askeri ideolojik ve ahlaki buhranin
penesindedir. Burjuva ve revizyonistdzenin tm bnyesini ve styapisini saran bugnk
bunalim, kapitalizmin genel bunalimini herzamankinden daha derin ve keskin hale
getirmistir.
1930'lardan bu yana ekonomik sikinti hibir zaman bu kadar genis boyutlara yayilmamisti.
Kriz salgin
bir hastalik gibi tm dnyayi sararak etkisi altina aldi.
Yasanilan ve dnyayi etkisi altina alarak allak-bullak eden derin kriz bugne kadar
yasanmis
olanlardan su Iarkli zelliklerle ayrilmaktadir.
Birinci Olarak, yasanan kriz btn kapitalist-revizyonist sistemi sarmistir. Szkonusu
hibir lkekrizin disinda degildir. Bu nedenle 2. Dnya Savasindan sonra grlen krizlerin
en byg vetahripkar olanidir. 1974'ten bu yana derinleserek sren kriz, kapitalist-
revizyonist lkelerinekonomilerini tahrip ederek derin bir kse neden olmustur.
Belli basli kapitalist lkelerin byme hizlarindaki srekli dss bunun bir gstergesidir,
Ingiltere'de1981'e gre 1,4 olan byme orani 1982'de 0.75'e, bu oranin B.Almanya'da
6'dan 1,5'a,ABD'de ise 0,8'den, 0,3'e dsecegi belirtilmektedir Emperyalist
dnyada ekonomidekidurgunlugun bir gstergesi olarak, imalat sanayi 1980'de l'lik bir
orana dsmstr.
27
ABD btesi geen yil 57.9 milyar dolar, Alman btesi ise, 38 milyar Mark aik
vermistir. Burjuva-revizyonist devletler, btelerini bir trl denk dsrememektedirler.
Mevcut krize dayanamayanbirok sirket ya iIlas etmekte, ya da iIlasin esigine gelmekte,
kapilarini arka arkaya kapatmak zorundakalmaktadirlar.
Alman Ekonomi Enstits Baskani WolIram Gruhler taraIindan bir gazeteye verilen
demete, bu yiliIlaslarin rekor dzeyde, olacagi, yil iinde iIlas eden Iirmalarin toplaminin
11.500'e ulasacagi, burakamin geen yilki iIlaslardan 25 Iazla oldugu aiklanmistir.
1981 yilinda toplam sermayesi 18,5milyar mark olan 8500 sirket iIlas etti. Borlarini
deyemeyen toplam sirket sayisi ise nceki yila gre27,5 artarak 11.653'e ikti. Protesto
edilen senetlerin miktari ise, 32,3 artarak 1,3 milyar marka ulasti.
ABD'de ise 1982 basindan bu yana iIlas eden Iirma sayisi 11.000'in stne ikmistir,
iIlaslar geenyilin ayni dnemine gre 44,3 oraninda artmistir. 1981'in aylik
dnemindeki byk sirket:General Motors 468 milyon, Ford 336 milyon, Chrysler ise
149 milyon dolar, toplam 130 milyar dolarzarar etmislerdir. Fransa'da 1981'de 20.895
isletme iIlas ederken Peuget'in yillik zarari, 263 milyon dolara
ulasmistir.
Alman insaat Sirketleri Ulusal Birliginin yaptigi aiklamaya gre, sektr son otuz yilin en
bykkrizine girmistir, Ingiltere'de ise iIlas eden kurulus sayisi 14.250 olarak tespit
edilmistir. Avrupalkelerinin tmnde 1981 yilinda iIlas eden sirket sayisinin, 1980 yilina
oranla ciddi bir biimdearttigi saptanmistir. Amerika'da ikan Time dergisinde de
dnyanin durumunu syle degerlendiriliyor:
0urgur|u| ler|r| arli| durya e|oror|s|r| lere||er|rder sarsar ge||;re|er| ar|alraya yeler||
o|ariyor.
Burjuva iktisatilari, politikacilar ve isadamlari, dnya ekonomisindeki basasagi gidisin
durdurulmasibir yana, sistemde bir zlmenin baslayabilecegi yolundaki korkularini ve
endiselerini aika dilegetiriyorlar. En son yapilan Versailles Zirvesi'nde Kanada
basbakani Trudeau bu yaygin endiseyi suszlerle dile getirmisti:
8ura|iri al|alli|, le|a|ele dogru g|d|yoruz.
Amerika Ekonomik Danismanlar Konseyi'nin eski baskani, Paul Mc.Craken ise su uyarida
bulunuyor:
0urya e|oror|s|r|r derges| o|r oia| sirlirir uzer|rde duruyor. Er ula| o|r sarsirli u|us|ararasi
e|oror|| ozu|rey|
oa;|alao|||r.
Basta Sovyetler Birligi olmak zere tm revizyonist lkelerde de mevcut ekonomik siyasi
krizderinlemesine yasanmaktadir. Szde bes yillik planlar hedeIlerine ulasamamaktadir.
Izvestiagazetesinde yayinlanan bir ekonomik raporda 1980 Ekim'inde 3,4 olmasi
planlanan ulusal gelirdekiartis 3,2 oraninda gereklesmistir. Sinai retiminde ise
1,4'lk artis planlanmasina karsilik 3,4oraninda artis elde edilmistir. Genel tarimsal
retim bir nceki yila gre 2 oraninda dsmstr.Aslinda rakamlar geregi tam olarak
yansitmamaktadir. Buna ragmen, hedeIlenenden geride kalindigigrlmektedir. Devlet
Planlama Komisyonu baskaninin prezidyumda yaptigi aiklamada tarim, kmrve elik
retiminde plan hedeIlerine ulasilmadigi dogrulandi.
Ekonomik isletmeler iin retim planlarinda ngrlen is veriminin artirilmasi, retim
maliyetinindsrlmesi ve sermaye birikiminin saglanmasi hedeIlerine ulasamadiklari
bilimsel ve teknolojikprogramlarda da zerlerine dsenleri yerine getirmedikleri
28
szkonusu raporda aiklandi. Kmr,demir rnleri, gbre, kimyasal rnler, kagit,
kumas, ayakkabi, et ve hayvansal yaglar gibi rnlerdede plan hedeIlerine ulasilmadigi
yayinlanan raporda belirtilirken tahil retiminin durumundan ise hibahsedilmemektedir.
Rusya'da zellikle tarim alanindaki rekolte dsklg nemli boyutlara varmis, sik sik, bu
aigikapatmak iin disardan tahil alinmistir. 1980'de 236 milyon ton tahil retimi
hedeIlenirken, ancak 170milyon ton retim saglanmis, aik, ABD'den alinan 25 milyon
ton tahil ile kapatilmaya alisilmistir.Ayni zamanda temel ihtiya maddelerine yapilan
40 oranindaki zam ve ekonomik krizin asiri Iiyatartislarinin mallarin kalitesinin
gelistirildigi gibi gsterilerek gizlenmek istenmesi, revizyonistekonominin sonularidir.
Sosyalist planlamada toplumun ihtiyalarindan hareket edilir ve tarimla sanayi arasinda
dengeolusturulur. Sosyalist maskeli revizyonist lkeler ise planlamalarini kapitalist
hedeIlere gre yaparlar.Onlar, kapitalizmin btn hastaliklarindan muzdariptirler. Iinde
bulunduklari kriz, kargasasosyalizmden kaynaklanmamaktadir. Lenin ve Stalin
dneminde, stelik sosyalizmin kurulusununbaslangi yillarinda bes yillik planlar drt
yilda gereklestirilirdi.
Bugn sosyalizmin tek kalesi Arnavutluk, krizden etkilenmeyen tek lkedir. Her lkede
krizderinleserek gelisirken, sosyalist Arnavutluk enIlasyon tanimamakta, temel ihtiya
maddelerininIiyatlari srekli dsmekte, Arnavutluk halkinin reIah dzeyi ise artmaktadir.
Bu Marksizm-Leninizm'in, sosyalizmin; Markisizm-Leninizm'den sapmadan sosyalist
ekonomiyi kendi gcnegvenerek insa eden Arnavutluk'un zaIeridir. Modern
revizyonizmin ekonomik ve siyasi iIlasinisosyalizme maledip sevin gsterisi yapanlarin
suratlarinda Arnavutluk gereginin samari patliyor.Arnavutluk'ta yanan sosyalizm
mesalesi, kizil alevleriyle dnya proletaryasi ve halklarinin devrim vekurtulus
mcadelesini aydinlatiyor.
Sosyal-emperyalizmin bunalimi, Rusya'ya bagimli diger revizyonist lkelerde daha da
katmerli olarakgrlmektedir. Bu lkelerden biri olan Polonya tam bir knt iindedir.
Temel yiyecek maddeleribile bulunmamakta, Polonya halki alik ve seIalet ekmektedir.
lke kapilarini emperyalizme de aanPolonya'nin 14 milyari zel bankalara olmak zere
toplam 27 milyar dis borcu vardir. Polonya'datarimda hala zel mlkiyet egemendir.
Topraklarin 75'i kk iItlikler halinde ve kk reticilerinelindedir. Toplam tarim
retiminin 74' bu zel isletmelerden elde edilmektedir. 1970'ten itibarentarim rnleri
alaninda pazar ekonomisi gelistirilmis olan bu lkenin sancilari, burjuva
ideologlarininiddia ettikleri gibi sosyalist ekonominin degil, kapitalizme geri dnsn bir
sonucudur.
Revizyonist lkeler ekonomik ikmazlarini disaridan bor alarak kapatmaya alisiyorlar.
Birogundatemel gida maddelerinin sikintisi ekilmekte, smr ve yoksulluk artmaktadir.
Dnya Bankasiistatistigine gre; Sovyetler 19 milyar, D. Almanya 12,6 milyar, Romanya
9,6 milyar, Macaristan 8,2milyar, ekoslovakya 4,7 milyar, Bulgaristan'in ise 3,4 milyar
dolar dis borlari bulunmaktadir. Buistatistiki bilgileri Polonya'da yayinlanan bir gazete de
vererek dogrulamistir. Diger yandan,
Yugoslavya'da demeler dengesi aigi 1980'de 2,8 milyar dolarken, Bati'ya olan borcu ise
17 milyar
dolardir.
Genel olarak sanayi retiminde byk lde dss grlmekte, bazi temel alanlarda
retim kapasitesikullanilamamakta, retilen mallar ise satilamayarak stoklasmakta, buna
ragmen Iiyatlar sinirtanimayarak hizla artmaktadir.
29
Amerika otomobil sanayindeki retim 11'e, insaat sektrnde ise 4'e dsms;
otomobil satislarinda30'luk bir azalma olmustur. Yeni insa edilen 300.000 konuta ise
alici bulunamiyor. Piyasadakidurgunluk uluslararasi bir boyut kazanmis, dnya ticareti
hizla gerilemistir. Bu koldaki byme hizi1979'da 6 iken 1980 de 1,5'a kadar
dsmstr. (GATT uluslararasi ticaret raporundan) piyasadakimal stoklarina ragmen,
yksek tekel Iiyatlari nedeniyle tekellerin karlari artmaktadir.
Kapitalist ve revizyonist lkelerin kangrenlesmis ekonomileri, enIlasyonu
durduramamakta, enIlasyonorani ABD'de 11, Federal Almanya'da 6,5, Hollanda'da
7,5, Ingiltere'de 12, Isve'te 10,5,Italya'da 21, Japonya'da 5, Yunanistan'da
25,4' ulasmistir.
Fiyatlar, zellikle de enIlasyon, tekellerin kapitalist ve revizyonist devletlerin elinde,
bunalimin agirykn isi siniIina ve diger emekilere yklemenin ok kullanisli bir araci
haline gelmistir.EnIlasyonu yavaslatma bahanesi altinda cretler dondurulur, emekilerden
kesilen vergiler artirilirken,tekel karlarindan alinan vergiler ise azaltilmakta, sik sik
devalasyon yapilarak halkin bogazindakiilmik biraz daha sikilmaktadir. EnIlasyon,
siniIlar arasindaki uurumu derinlestirmekte, orta siniIlarieritmekte kitleler halinde
yoksullasmayi ve proletarya saIlarina akini hizlandirmaktadir.
Btn bunlar, isi siniIina ve tm halka karsidir. Onlarin daha Iazla smrlmesine neden
olmakta,yasam dzeylerini srekli dsrmektedir. Ekonomik bunalim isi ve kyl
kitlelerinin yasamkosullarini glestirdi, agirlastirdi, issizlik grlmemis boyutlarla rekor
seviyeye ulasti. Sisteminhastaligi mzminlesti. Kapitalist-revizyonist dnyada 100
milyonun stnde insan issiz kalarak sokagaatildilar. 1981 yili iinde ABD'de issiz sayisi
9 milyon 520 bin kisi olarak; her 100 kisiden 8'inin,zencilerde ise 17'sinin issiz oldugu
tespit-edildi. Aralarinda Trkiye'nin de bulundugu OECD'ye ye24 lkede 1981 Kasimina
gre issizlerin 24 milyon 600 bin kisiye ulastigi, 1982'de ise issizlere 6milyon kisinin daha
eklenecegi belirtildi. Polonya'da bu sayi 4 milyon oldu. Ortak Pazar'a ye 10lkede issiz
sayisinda geen yila oranla nemli artislar olmaktadir. Geen yil mayis ayina kadar
8milyon iken, bu yilin ayni dnemine kadar 10 milyonu asti. Buna gre, 10 Avrupa
lkesinde bir yilda 2milyona yakin insan issizler ordusuna katildi. zellikle bu lkelerden
Almanya'da 1.645.800,Fransa'da 1.885.300, Italya'da 2.290.900, Ingiltere'de 2.969.400'e
ulasti. stelik bu rakamlara adigeen lkelerdeki yabancilar dahil edilmemektedir.
Issizligin bu boyutlarda rekor seviyeye ulasmasi, bugne kadar ucuz isgc kaynagi olarak
grlenTrk ve diger yabanci isileri Avrupa'da istenmez hale gelirdi. zellikle de
bunalimin derinlemesineyasandigi Ingiltere ve Almanya'da yabanci isilere karsi bu
temelde irki bir politika ve saldiribaslatildi. Bu lke isilerinin ekonomik knt
temelindeki hosnutsuzluk ve Ikeleri saptirilmaya,isi siniIini blmeye ynelik bir hedeI
kazandi.
Ingiltere'de Karaip'li ve Hint'li (eski Ingiliz smrgelerinden gelen genlere) ve
Almanya'da Trk vediger yabanci isilere karsi irki saldirilar yogunlasti. Yabanci isiler
zerinde, lme de neden olanterr estirildi.
Kapitalizmin yapisal krizi ve bunun artirdigi issizlik, yabanci isiler hedeI gsterilerek
gizlenmek
istendi. Bu temelde irkilik el altindan krkleniyor; "neo" Iasistler greve agriliyor.
Irkilik Ingiltere'de Thatcher hkmetinin resmi politikasi haline geldi. "Kuskulu Kisiler
Yasasi"
30
uygulamaya sokularak Karaip'li veya Hint'li genler itilip, kakilarak, srklenerek
gzaltina alindilar.
Avrupa lkeleri vize vs. gibi lkeye giriste birok kisitlamalar uygularken, yabancilara ve
zelliklesiyahlara asagilayici davranislarda bulunmaktadirlar. Kadinlara bekaret testi
uygulanmakta, siyahgenler sokak vs. yerlerden gerekesiz toplanip eziyet edilmektedir.
Egitim, saglik, konut













hizmetlerinde aik bir ayirim politikasi izlenmektedir, issizlik orani siyahlarda ok daha
yksektir.ABD'de zencilere karsi yillardir uygulanan bu politika, mevcut krizle birlikte
dnyanin biroklkesinde aiga ikmistir Ingiltere'de geen yil patlak veren ve yer yer
atismalara dnsen bykgsteriler, izlenen bu irki politikaya tepki olarak gelismistir.
Ayni politika Almanya, Hollanda ve Belika'da da Trkiyeli isiler basta olmak zere
diger yabanci
isilere de uygulanmaktadir.
Issizlik ve daimi issizler ordusunun varligi, kapitalizmin kainilmaz bir parasi,
yolarkadasidir. Herlkede kapitalistler bu yedek gc, cretleri dsk tutmanin santaj
araci olarak kullanirlar. Ekonomikbunalim issizler ordusunun daha da bymesine yol
amakladir. Birincisi, yatirimlar durmustur; budurum artan isgcnn kismen dahi
istihdam edilememesine yolamaktadir. Ikincisi, mevcutisletmelerin birogunda retim
Iaaliyeti durmus ve gerilemektedir.
Bugn yzmilyonlarca insan aliga mahkum edilmis ya da bir kismi alik iinde yarin ne
olacaginibilememenin korkusuyla yasamaktadir. Dnyada her ellibes dakikada bir kisi
aliktan lyor. Ezilengenis emeki yiginlarin iinde bulunduklari durum ve kapitalist-
burjuva-revizyonist sistemlertaraIindan izlenen halk dsmani i ve dis siyasetler, halk
kitlelerinin hosnutsuzlugunu daha daartiriyor. Kendilerini yneten smrc iktidarlara,
giderek daha ok Ike ve kin duyuyorlar.
Ikinci Olarak: Yasanan kriz altyapiyla sinirli kalmamis, siyasi askeri, hukuki, kltrel,
ahlaki vs. heralanda kendisini gstermistir. Kapitalist ve revizyonist lkelerde sik sik
hkmet bunalimlari ve siyasiistikrarsizlik meydana gelmektedir. Bu devletlerin ynetici
gruplari iindeki yogun kaynasma, siyasalyasama da yayilmistir. Sik sik hkmet
degisikliklerinin olmasi bunun kanitidir. Ayni zamanda,burjuva-revizyonist klikler bu
degisikliklerin Ike ve hosnutsuzlugunu yatistirmak, onlari devrimdenevirmek iin her
trl sahte vaat ve neriler ileri srmektedirler.
31
Hemen her lkede boy veren skandallar, siyasi cinayetler, esi grlmemis bir yozlasma
ve ahlakiknt yeni yeni ortaya ikan "izm"ler, sulu sayisindaki srekli artis, ahlaki ve
ideolojik kargasa veahlaki knt hibir zaman bugnk kadar boyutlanmamistir. Siyasi
yelpazedeki sag, orta ve "sol"iinde burjuva teorilerinin bu kadar ok biimi daha nce hi
varolmamisti. Toplumun ktlklerindenkurtulmak iin, "halk kapitalizmi", "teknik
bilimsel devrim", "bunalimi nleme", Krusevci "barisiinde birarada yasama", "ordulari,
silah ve savasi olmayan bir dnya", "insancil yzl sosyalizm" gibiburjuva-revizyonist
teoriler reete gibi sunulmaya baslandi. Kapitalist ve revizyonist sistemhastaliklarini
tedavi edemeyecek ve yikilmasini engelleyemeyecektir.
nc Olarak: Yasanan kriz lkelerin ulusal ekonomilerinin tm dallarini kapsamakta,
btnsektrlerde kendisini azami lde hissettirmektedir. Sanayiden tarima, ticaretten
turizme kadar btnalanlar krizden nasiplerini almislardir.
Drdnc Olarak: Yasanan kriz agimizin baslica elismelerinin (kapitalist ve revizyonist
lkelerdeburjuvaziyle proletarya arasindaki elisme, sosyalist lkelerle kapitalist-
revizyonist lkeler arasindakielisme, emperyalizm ve sosyal-emperyalizm ile ezilen
halklar arasindaki elisme, emperyalistlerinkendi aralarindaki elisme) hepsinin azami
lde ve ayni derecede keskinlesmesi sartlarinda hkmsrmektedir. Bunun sonucunda
dnya devrim srecinin yayginlasmasi ve genellesmesi, emperyalist-revizyonist sisteme
indirilen stste darbeler, krizi daha da derinlestirmekte ve iinden ikilamaz
halegetirmekledir.
PPOLETAPYA SOIAI 0STEPILEPIYLE 0PEV VE
DIPEMILEPIYLE DEVPIMIM MEPIEZIMDE YEPALMAITADIP
Bylesine derin boyut ve sartlarda yasanilan kriz, zengin ve yoksul tabakalar arasindaki,
gelismiskapitalist lkelerle geri kalmis lkeler arasindaki uurumu gitgide
derinlestirmistir. Devrim ve karsidevrim cephesini kesin sinirlarla birbirinden ayirmis,
cephe gerisi ve cephe n ayirimini ortadankaldirmistir. Gittike daha da derinlesen
kapitalizmin bugnk bunalimi tm dnyada devrimci
durumun hizla olgunlasmasina neden olmustur. Kapitalist revizyonist lkelerdeki hakim
siniIlar, birtaraItan buhranin ykn isi ve emeki kitlelerin sirtina yikabilmek, diger
taraItan kanemici ve zalimdzenlerini gittike yaklasan devrim tehdidinden kurtarabilmek
iin devlet aygiti ve kurumlarinipekistiriyorlar. Onlar vahsi siddet silahlarini orduyu,
polisi, gizli servisleri, mahkemeleri,glendiriyorlar. esitli gerekelerle yeni baski
yasalari ikartmaya alisiyorlar. Bugn kapitalist verevizyonist lkelerde burjuva
siddetinin artirilmasi ve demokratik haklarin kisitlanmasi ynnde biregilim var. lke
yasamini Iasistlestirme istegi giderek gleniyor.
Burjuva-revizyonist klikler, bir taraItan kendi dzenlerinin rmslgn her trl
propagandayoluyla ve zgrlk, demokrasi gibi demagojilerle kamuIle ederken, diger
yandan en kk karsikipirdanmayi bile kanla bastirmaktadirlar. Kt ve agir yasam
kosullarini, sosyal adaletsizligi, Iasistgerici baskilari ve artan zulm protesto iin grev ve
gsteri yapan isi siniIina dogrudan silahli, joplusaldirilar yneltmektedirler. Sadece
Ingiltere'de grevlerde geen isgn sayisi buuk milyonubulmustur. Geen temmuz ayi
boyunca sren oniki kent ve birok kasabadaki gsteri ve atismalardayzlerce kisi
yaralandi ve tutuklandi. Arjantin'de bes yildan bu yana sendikalar ilk deIa bir
gsteriyrys dzenlediler. Gsteriye ellibinden Iazla isi katildi. Letonya'da dagitilan bir
bildiride,AIganistan'daki isgal ve Polonya'ya karsi tehditlerin sona ermesi ve Sovyetler'de
demokratik birynetimin kurulmasi istendi ve bu amala isiler yarim saatlik uyari grevine
32
agrildi. Hindistan'dayirmidrt saatlik genel grev zerine girisilen saldiri sonucu onbir
kisi ld, yz yaralandi, onbirbinkisi de tutuklandi. 1982 Mart ayinda Belika'da yzbin
isinin, hkmetin issizligi artiran ekonomikpolitikasini protesto iin giristikleri gsteri
atismayla sonulandi ve yzlerce kisi yaralandi.Almanya'da ise nkleer savas tehlikesine
karsi 10 Ekimde Bonn'da ikiyzellibin kisinin katildigi birgsteri yapildi. Sekizyz rgtn
bu gsterinin organizasyonuna katilmasi ve son yillarin en bykgsterisi olmasi, kitlelerin
emperyalist savas aleyhtarliginin boyutlarini gstermesi aisindannemlidir. Yine ABD'de
getigimiz aylarda bir milyona yakin kisinin emperyalist savas aleyhtarigsterisi, savas
tehlikesini ve bu tehlikeye karsi genis kitlelerin duyarliliginin ve direnisinin
somutgstergesidir.
Basta isi siniIinin yeraldigi ve tm dnyayi saran eylemler saydiklarimizla sinirli degildir.
Olanaklarimiz ancak bu kadar bilgilenmeye el vermistir.
Burjuva ve revizyonist ynetici klikler, bir yandan demagoji yaparken, diger yandan
zulmebasvurmaktadirlar. ABD, Sovyetler Birligi, Almanya, Italya, in, Ingiltere, Fransa
ve Polonya bastaolmak zere btn kapitalist, revizyonist lkelerdeki ayni tavir aik bir
sekilde grlmektedir.
Emperyalistlerin, sosyal-emperyalistlerin ve dnya gericiliginin bastirma ve yoketme
abalarina, baskitehdit, santaj demagojilerine ragmen proletaryanin devrimci hareketi ve
halklarin kurtulusmcadeleleri srekli bymekte ve glenmektedir. Dnyanin her
taraIindan ekonomik siyasi kitleselgrevler, sokak gsterileri, protestolar ykselmekle ve
bu kitle eylemlerinde siyasi taleplere giderekdaha ok agirlik verilmektedir.
Dnya isi siniIinin mcadelesi M-L partilerin nderliginde daha kitlesel ve militan bir
karakterkazanmaktadir. Gemise nazaran isi siniIi, binlerce ihanet ve yenilgiden ikardigi
derslerle bugndaha bilinli ve rgtldr. Bu tarihi dersler, isi siniIina smr ve zulm
dzenini yikabilmek vezaIeri kalici kilabilmek iin M-L partilerin nderliginin tayin edici
roln gretmistir. Dnyaproletaryasi bugn, gc az da olsa, gelecegi elinde tutan M-L
partilerin saIlarinda birleserekmcadele yrtmektedirler. Son yillarda ABD, Ingiltere,
Italya, Fransa, Sovyetler Birligi, Polonya,Almanya, Ispanya vb. lkelerde isi siniIinin
eylemlerinde ve siyasi talepler ugruna yapilan grevlerdeartis grlmstr. Gsteri ve
silahli atismalar yogunlasmakta, Iabrika isgalleri yayginlasmaktadir.Btn bunlar dnya
proletaryasinin emperyalizme, sosyal-emperyalizme ve her trden gericilige
karsimcadelenin merkezinde yeraldigini gstermektedir. Ayrica isi siniIinin Iran'da
Iasist Sah rejiminindevrilmesinde, Nikaragua'da Iasist Somoza ynetiminin devrilmesinde
oynadigi tartisma gtrmezrole ilave olarak, bugn Salvador'daki genel grevden silahli
atismalara varan devrimci eylemi, aynisonucu dogrulayan arpici rnekler niteligindedir.
Bugn basta iki sper g ve dnya gericiligi hegemonya ve pazar alanlari iin kiyasiya
mcadele
etmektedirler. Bu yarista, ABD ve Sovyetler Birligi yaninda in sosyal-emperyalizmi de
yeralmakta
ve dnya halklarina karsi vahsi saldirilar dzenlemektedirler.
Emperyalizme bagimli ekonomik yapilarindan tr, smrge ve yari-smrgeler, mevcut
krizdendaha da katmerli olarak etkilenmektedirler. Krizin yarattigi sonular bu lkelerde
daha da tahrip edicive yikicidir. lkede yaratilan degerlere, hem emperyalistler, hem de
yerli isbirlikileri elkoymaktadirlar. Yari smrge lkelerin bu yapilarindan dolayi dis
33
ticaret dengesizlikleri, artanborlanmalar, yaygin issizlik, alik seIalet ve cahillik hkm
srmektedir. Emperyalizme bagimlilikekonominin gelismesinin nndeki engeldir.
HALILAPIM AMTI-EMPEPYALIST DEMOIPATII IUPTULU
HAPEIETI ZAFEPLEP IAZAMAPAI 0ULEMIYOP
Gnmzde halklar, yeni-smrgeci sistemi yikmak ve her trl emperyalist bagimliliktan
ve yabancisermaye smrsnden kurtulmak, ekonomik ve siyasal alanlarda tam
bagimsizlik ve egemenlikkazanmak istiyorlar. Bugn dnya halklarinin anti-emperyalist
demokratik kurtulus harekeli hemyogunluk, hem de muhteva bakimindan daha yksek
dzeydedir. Dnya isi siniIinin ve zgrlgeasik halklarin emperyalizme, sosyal-
emperyalizme ve her trden gericilige karsi ayaga kalkmalari vezaIer kazanmalari
Amerikan ve Sovyeti kukla ve zorba ynetimlerin yikilmasi, dnya devrimsrecinin
genellestiginin ve yayginlastiginin kanitidir.
Asya, AIrika, Latin Amerika, emperyalistlere ve sosyal-emperyalistlere karsi genis bir
mcadelecephesidir. Bu kitalarin halklari siyasi bagimsizliklarini elde etmek, smrgeci
ve yeni-smrgecihakimiyeti yikip atmak iin Iedakar, okyanli bir mcadele
srdrmektedirler. Anti-emperyalistdemokratik hareketler genislemekte; yeni-
smrgecilige, Iasizme ve irkiliga karsi mcadeleyogunlasmaktadir. Portekiz
smrgelerinin siyasi bagimsizliklarini kazanmasi, Nikaragua'da IasistSomoza
ynetiminin yikilmasi, Iran'da Iasist Sah rejiminin devrilmesi, dnya
halklarininmcadelesinin boyutlari hakkinda bir Iikir vermektedir. Fasist Sah yillarca
ABD emperyalizmineusaklik yapmis, kendi halkini ABD ikarlari dogrultusunda
acimasizca smrms, iskencedengeirmistir. Ortadogu halklarina karsi blgede ABD'nin
Jandarmaligini yapmistir. CIA patentliuluslararasi iskence ve zulm rgt SAVAK'a
ragmen eIendilerinin her trl yardimina, kan, zulmve iskenceye ragmen Iran halkinin
mcadelesi Iasist Sah'a kuyrugunu bacaklarinin arasina sikistiripkamaktan baska yol
birakmamistir. Bugn demokratik devrim srecini yasayan Iran, tam bir kaosiindedir. Bir
yandan emperyalizm, sosyal-emperyalizm denetimindeki Iran-Irak savasi srerken,
digeryandan lke iindeki siniI kavgasi sertligini korumaktadir. ABD ve Sovyet
emperyalistleri pusuyayatmislardir. Iran isi ve kylleri nndeki karsi devrimci engelleri
de yikarak gerek kurtuluslarinakavusacaklardir.
IAPITALIST VE PEVIZYOMIST DUMYA IPIZIM PEMESIMDE
IIVPAMIPIEM SOSYALIZMIM TEI IALESI APMAVUTLUI DIMDII
AYAITA DUPMAITADIP.
Lenin'in belirttigi gibi dnya bugnk sartlarda ikiye ayrilmistir ve bu iki dnya arasindaki
temelayirim ve Iarkliliklar, her zamankinden daha arpici bir sekilde grlmektedir. Bir
yanda ArnavutlukHalk Cumhuriyeti'nde somutlasan "yeni dnya", diger yanda ise
kapitalist-revizyonist sistemdenolusan "eski dnya" bulunmaktadir. "Yeni dnya", buhran,
smr, karisiklik issizlik nedir bilmeden,istikrarli bir sekilde sosyalizmin tam insasi
yolunda basariyla ilerler ve retici glerin muazzamgelismesine sahne olurken, eski
dnya rmekte, can ekismekle, "yasiyorken lmekte", buhran vekarisikliklar iinde
bulunmakta, issizlik ve seIalet iinde debelenmektedir. "Yeni dnya" smrcsiniIlari
ortadan kaldirmis, toplum dost siniIlardan olusan kardeslik iliskileri temeline
oturtulmustur.Oysaki "eski dnya" uzlasmaz siniI karsitligi zerine oturdugundan keskin
siniI mcadelesine ve kanliatismalara sahne olmaktadir. "Yeni dnya"da tam demokrasi,
34
gerek demokrasi, isi siniIi veemekiler iin gerek demokrasi ve zgrlk srerken,
"Eski dnya" zgrlg, demokrasiyi sadece
smrc ve egemen siniIlar iin bir nimet durumuna getirmistir. "Yeni dnya" kitlelerin
reIahdzeylerini srekli olarak ykseltirken, "eski dnya" emeki kitleleri gnden gne
aliga seIalete,yozlasmaya ve utan verici bir klelige mahkum etmektedir. Bu arada bir
avu tekelci, srekli olaraksmrmekte, milti milyonerler servet stne servet
yigmaktadirlar.
Arnavutluk Sosyalist Halk Cumhuriyeti'nin yanisira, "yeni dnya"nin temsilcisi olan
UluslararasiKomnist Hareketi olusturan gerek M-L parti ve rgtler de bugn hizla
gelismekte ve ykselendevrime nderlik etmeye alismaktadirlar. M-L'in tek temsilcisi
uluslararasi Komnist Hareket,Krusevci ve inci vb. modem revizyonist ihanetlerin
sonucu bugn gsz grnmektedir. Fakat bugrnstedir ve bugn hem niceliksel, hem
de niteliksel olarak gelismekte ve gelecegi temsiletmektedir. Bir taraItan modem
revizyonist, trokist vb. ihanet akimlarinin yarattigi tahribati ortadankaldiran ve bunlara
ldrc darbeler vuran (UKH) diger taraItan emperyalizme, sosyal-emperyalizmeve
uluslararasi gericilige karsi mcadelenin nderi olarak sekillenmektedir. zgrlk, devrim
vesosyalizm iin ayaga kalkan dnya proletaryasi ve emeki kitleler, gerek M-L partilerin
nderligialtinda toplanmakta ve her geen gn z ikarlarinin bu parti ve rgtler etraIinda
temsil edildigininbilincine kendi deneyleriyle varmaktadir. M-L partiler teori ve
pratikleriyle bilimsel strateji vetaktikleriyle dnya proletaryasinin ve emeki kitlelerin
gerek nderleri olduklarini kanitlamaktadir.Zaten, bugn dnya komnist hareketine
sizmaya, onun prestijinin arkasina saklanmaya alisanrevizyonist hareketlerin Iaaliyetini
de aiklayan gereklerdir.
Bunlar gstermektedir ki bir sistem olarak kapitalizm ile sosyalizm arasindaki elismenin
ortadankalktigini vazeden in, propagandasi, somut gerege dayanmamakla kalmamakta,
ayni zamanda M-Ldevrim ve sosyalizm davasina karsi girisilmis bir saldiridir da. nk
sosyalizmin ilk gereklestirildigilke olan Sovyetler Birligi'nde ve bir dizi lkede modern
revizyonizmin iktidari gasbetmesinimteakip kapitalizmin restore edilmis olmasi, bu temel
elismeyi ortadan kaldiracak bir zelliktasimamaktadir. Modern revizyonizmin iktidari
gaspetmesi sonucu sosyalist kampin dagilmis olmasida ayni sekilde objektiI bir yasa olan
bu elismeyi ortadan kaldirmaz. Bugn sosyalizm canli vedipdiri olarak Arnavutluk Halk
Cumhuriyetinde yasamakta; sosyalizmin tam insasi yolunda hergnyepyeni basarilar
kazanmakta ve dnya isi siniIina ve ezilen halklara, ulusal ve sosyal kurtulusun,zgrlk
devrim ve sosyalizmin yolunu izmeye devam etmektedir.
Modern revizyonist ihanet tarihin genel gidisini; kapitalizmden sosyalizme geisi ortadan
kaldiramazve sadece tarihin ileriye dogru akisinda bir zig-zagdir, o kadar. Zaten
kapitalizmin genel krizinin veelismelerin azami lde derinlestigi, buna karsilik,
Arnavutluk Halk Cumhuriyetinin basini ektigidnya proletaryasi, ezilen halklar ve ilerici
demokratik glerden olusan dnya devrim cephesininkazandigi basarilar, emperyalizme,
sosyal-emperyalizme ve her trden gericilige stste indirdigidarbeler, tarihin
kapitalizmden sosyalizme geise dogru ilerledigini gsterdigi kadar ayni zamanda,bunun
somut olarak karsimizda bulundugunu da gstermektedir.
DEVPIM VE SOSYALIZM MUCADELESI, IAMEMICI ZALIMLEPIM
VE SMUPUCU DUZEMLEPIMIM IIUMU IAZIYACAI,
SOSYALIZMIM ZAFEPIMI DUMYADA E0EMEM IILACAITIP.
35
Uluslararasi btn bu karsiliklara ragmen dnya proletaryasi ve ezilen halklar, devrim
ve sosyalizmgleri aisindan gelecek parlaktir. Emperyalistlerin, revizyonistlerin ve
uluslararasi gericiligin ezme,blme ve pasiIize etme abalarina ragmen, dnya devrim
mcadelesi tarihin kendisine izdigi yoldailerleyecegi ve glenecegi ve dnya apinda
Marks, Engels, Lenin ve Stalin'in (...) yolundailerleyerek zaIer kazanacagi muhakkaktir.
Hibir sey, emperyalizmi, kapitalizmi ve revizyonizmi proletarya ve halklarin acimasiz
intikamindankurtaramayacak, hibir sey onlari devrimin uzlasmaz eliskilerinden, srekli
bunalimlardan,devrimlerden, kainilmaz bir lmden koruyamayacaktir.
Btn lkelerin proletaryasinin; emeki kitlelerin ve ezilen halklarin M-L (..)
partilerinin
nderliginde verdikleri devrim ve sosyalizm mcadelesinin alevleri bu kanemici
zalimlerin bastiklari
topragi yakmakta, smr ve zulmn kkn dnyamizdan kazima amacina dogru
muzaIIer adimlarla
yrmektedir.
TIKB, uluslararasi planda dnya proletaryasinin ve ezilen halklarin emperyalizme, sosyal-
emperya-
lizme ve uluslararasi gericilige karsi yrttg mcadeleyi kararli bir sekilde
desteklemektedir.
TIKB, basinda Enver Hoca'nin bulundugu Uluslararasi (..) Hareketin (UKH) uzlasmaz
bir
savunucusu ve O'nun Trkiye'deki mIrezesidir.
YEMI 8IP EMPEPYALIST SAVA TEHLIIESIME IAPI II SIMIFI
VE HALILAP MUCADELE 8AYPA0IMI YUISELTIYOP
Bugn emperyalist ve sosyal-emperyalist lkeler arasindaki eliskilerin had saIhaya
ulasmasi veekonomilerini hizla askerilestirerek bunalimi en u saIhasinda onu zmenin
bir araci olmasi, savastehdidini gndeme getirmektedir. Sper devletler, yagmaci
ikarlarini ekonomik, ideolojik vediplomatik yntemlerle gereklestiremedikleri zaman,
eliskiler en keskin hale geldiginde, anlasmalarve "reIorm"lar bu eliskileri zemedigi an
aralarinda savas baslayacaktir. Reagan ve SSCB,politikalarini saldiri ve silahli mdahale
zerine oturtmaktadirlar. Emperyalistler ve sosyal-emperyalistler NATO, CENTO,
VARSOVA Pakti gibi saldirgan askeri bloklar yarattilar. Birokyabanci lkenin topraklari
zerine ok sayida silahli g yerlestirdiler. Her kitada askeri sler kurdularve tm
denizlere ve okyanuslara yaydiklari gl deniz Iilolari olusturdular. Devrimleri bastirmak
vebogmak iin birok yere askeri mdahalede bulundular.
Gnmzde savasin Avrupa'da ikacagi in revizyonist tezinin tersine savas,
emperyalistler arasieliskilerin en Iazla derinlestigi, rekabetin en Iazla kizistigi bir blgede
ikabilir. Ortadogu veAIrika'da savas ikabilecegi gibi, Gneydogu Asya'da da ikabilir.
ABD emperyalistleri savasin ancakkrenin iki noktasinda, Ortadogu ve AIrika'da
ikabilecegini sylediler. Yine AIganistan isgalindensonra ABD yneticileri Sovyetler'in
Basra KrIezi'ni ele geirmeye kalkismasi halinde savasacaklariniaikladilar. nk
bugn bu blgeler petrol gibi ok nemli bir hammaddeye sahiptir. Ve ABDikarlarinin en
Iazla bulundugu blgeler oldugu gibi, emperyalistlerarasi ikar kavgasinin en Iazlaoldugu
blgelerdir. Iran olaylari, Filistin halkinin Israil'in saldirisina karsi devrimci mcadelesi
36
vedirenisinde somutlasan Arap halklarinin anti-emperyalist mcadelesi, Iran-Irak savasi
ve AIganistan'inRusya taraIindan isgali, Ortadogu ve Hint okyanusu evresinde yeni savas
ihtimallerinin sicakligibunu gstermektedir. Son gnlerde Hint Okyanusu ve Basra
KrIezi civarinda ABD ve Batiliemperyalistler askeri varliklarini gzle grlr bir sekilde
artirmislardir. ABD'nin Ortadogu'da 6.Filodan sonra aninda ve direkt mdahaleyi
hedeIleyen evik Kuvvet'i kurmasi, ve tatbikatlarinagirismesi, pesinden Israil'in
Lbnan'daki vahsi saldirisi bunun aik gstergeleridir. Savasta kanidklecek halklar,
savasa apansiz yakalanmamak ve emperyalistlerarasi bu savasi baltalamak; egerbununla
basarili olamazlarsa bunu kurtulus savasina dnstrmek ve zaIer kazanmak iin
btnolanaklarini seIerber etmektedirler.
Savasa karsi baristan yana tm glerin rgtlendirilmesi ve mcadeleye sokulmasi
gndemdeki birgrevdir. nceki iki emperyalist savasin tahripkar sonularini bilen, son
savasin yikimini grenonmilyonlarca insanin yasadigi dnyamizda bir baris cephesi iin
byk bir potansiyel bulunmaktadir.Son dnemde birok Avrupa lkesinde ve Amerika'da
yapilan yzbinlerin katildigi gsteriler bunukanitlamaktadir. Fakat dikkati eken bir nokta,
bu mcadelenin ABD ile birlikte savas kiskirticiligiyapan baslica iki gten birisi olan
Sovyet sosyal-emperyalistlerinin yedegine dsme tehlikesidir.Sovyetlerin emperyalist
karakteri, savas kiskirticisi ve saldirgan tavirlari teshir edilmelidir.
Baris iin mcadele, hibir emperyalistin gdmne giremez; daha dogrusu buna
olanaktaninmamalidir. nk, gerek bir baris, savaslarin nihai olarak yokolmasi,
emperyalizmin bir sistemolarak topyekn ortadan kalkisiyla mmkndr. Dolayisiyla
baris hareketi, pasiIist, reIormcu birhareket olarak degil, onu emperyalizmi yoketme
mcadelesinin dinamik bir katilicisi, devrim vesosyalizm iin mcadelenin yedek bir gc
haline getirmek olmalidir.



Bugn Sili, Arjantin, Brezilya halklarinin Iasist ynetimlerine karsi mcadeleleri tm
baski, ihanet vetehditleri bosa ikartarak srmektedir. Ekonomik durumu gnden gne
bozulan ve toplumsalmuhaleIetin ykselmeye baslamasi karsisinda dikkatleri disa
evirmek, soven duygulan krklemekiin Iasist Arjantin ynetimi Falkland macerasina
giristi. Soven duygularin kabarmasinda kismenbasarili oldu. Ama zaten kms olan
ekonomisinde daha da derin gedikler ailacak olan Arjantin,byk bir ekonomik bunalima
girecektir. Bolivya, Tayland, Malezya yurtseverlerinin mcadelesigerici glere ve onlarin
destekisi emperyalistlere agir darbeler indirmekledir. El Salvador'da isisiniIi ve kir
yoksullarinin yurtsever-demokrat glerinin Iasist rejime ve emperyalizme karsi
devrimcimcadelesi gl bir sestir. AIrika'da irkiliga, smrgeci ve yeni smrgecilige
karsi Tanzanya,Namibya, Zimbabve halklari mcadeleyi srdryor, sahte zmleri
kabul etmiyorlar. Bati Sahra'daFransiz emperyalistlerinin, Fas ve Moritanya gericilerinin
abalarina ragmen halklar mcadeleyidurdurmuyorlar. Eritre halkinin Rus sosyal-
emperyalizmine karsi mcadelesi zaIerler kazaniyor.Asya'da AIganistan halkinin Sovyet
isgaline karsi direnisi sryor. Sovyetler ve isbirliki BabrakKarmal'in tm saldirilari,
seksenbesbin kisilik Rus askeri AIgan halkinin direnisini kirmayibasaramamistir. Kabil ve
birka byk kent disinda kirsal blgeler gerillalarin denetimi altindadir. Veyine Rus
sosyal-emperyalizmine karsi Azeri, Abaza, Grc milli hareketleri gelismektedir.
BugnAmerikan emperyalizmi ve onun kana susamis aleti Israil'e karsi mcadele, basta
37
Filistin ve Araphalklari olmak zere tm halklarin ortak sorunu olmustur. Bir avu halka
karsi son model silahlarlagirisilen yoketme harekati karsisinda Filistin halki
sindirilememekte, Arap halklarinin emperyalizmekarsi mcadelesinin mesalesi olmaktadir.
Halklarin devrim ve kurtulus mcadelesinin yayginlik kazanmasi emperyalizm ve sosyal-
emperyalizmiin ciddi bir tehdit olusturmaktadir. Yari-smrge lkeler zerindeki smr
ve denetimlerini kendietkileri altindaki devletlere ve kliklere kredi vererek yatirimlar
yaparak veya silahla yresel savaslarlaya da dogrudan ise karisarak veya bir devleti
digerine karsi kiskirtarak saglamaya alismaktadirlar.Yresel savaslar, dnya
sermayesinin agina dsms olan lkeleri hegemonyasi altinda daha sikitutmaya hizmet
etmektedir. Buhranin ve ondan kurtulma abalarinin baska bir iIadesi de silahlanmayarisi
ve savas iin ok ynl hazirliklardir. Ekonomiler askerilestirilmekte, silah
potansiyelleriblgesel savaslar ikartilarak da eritilmeye alisilmaktadir. Bu amala kk
lkeler arasindakianlasmazliklar krklenmekte, srekli bir gerginlik ortami
olusturulmaya alisilmaktadir.
Ortadogu'da (Iran, Irak), AIrika Boynuzunda, Bati Sahra'da, in Hindi'nde ve baska
yerlerde oldugugibi sorunlar bahane edilerek, iki lke hakim siniIlarinca politik ikar
hesaplari da yapilarak sovenmilliyetilik krklenmekte, savas ortami yaratilmaya
alisilmaktadir. Bu tr gerginlikler ve yer yersavaslara basvurulmasi, ite siniI
mcadelesini bastirmak ve dikkatleri dis "dsman"a yneltmeyiamalamaktadir. Bu yol,
su ya da bu emperyalist devletin hegemonyaci, yayilmaci amalarina hizmetetmekte ve
bugn benzeri grlmemis boyutlara ulasan savas sanayii ve silah ticaretini canli
tutmakta,krklemektedir.
Buna ragmen iki sper devlet ABD ve Rusya ve diger emperyalistler kendilerini barisi
gstermeabalarindan da geri kalmiyorlar. Helsinki Antlasmasi, SALT grsmeleri vb.
nitelikteki konIeranslarbaris adina sahte bir gsteri olmaktan teye gitmiyor. Helsinki
Antlasmasi 1975'te imzalandi. Ognden bu yana silahlanma yarisi aisindan ne degisti?
Silahlanma hizi yavaslamadigi gibi, buyndeki abalar daha da artti. Aligin, yoksullugun
kolgezdigi, milyonlarca insanin aliktan ldg birdnyada, basdndrc bir silahlanma
btn hiziyla srmekledir. Emperyalist tekellerin doymakbilmez kar kirsi, emperyalist
tekel gruplari ve lkelerin egemenliklerini korumak ve paylasilmisalanlari yeniden
paylasmak iin yrttkleri mcadele; bunlarin sonucu olarak yeni bir savasolasiliginin
artmasi, silahlanma yarisini daha da artirmistir. Iki sper devlet ve diger
emperyalistlkeler btelerinin devasa bir blmn bu amala kullanmaktadirlar, iste
rakamlar; ABD'nin bugnekadar en byk savunma btesi 200 milyar dolari bulmaktadir.
1983-1984 askeri harcamalar tutari ise554 milyar dolar olacak. 1987 yilina kadar sosyal
yardim Ionlarindan kisarak silahlanma btesineayirdigi para ise birbuuk milyar-trilyon
dolardir. Halbuki bes sene nce dnyada toplam askeriharcamalar 550 milyon dolardi.
Sovyetler Birligi'nin 1981'e ait savunma harcamalari 207 milyardolara ulasmisti. Yari-
smrge lkelere ise 1961-1978 arasinda 2 milyar dolarlik silah satti. ABD'ninelinde
dnyayi 12 kez yokedecek kadar atom silahi var. Dnyada kisi basina ton patlayici
madde
dstg, Stockholm'daki Baris Arastirmalari Enstits taraIindan ise bugn dnyadaki
silahlanmagiderleri olarak 1 dakikada 130 milyon lira harcandigi tespit edildi. Dnyada 33
bini ABD, 15 biniSSCB ve geri kalani Fransa, Ingiltere ve in'e ait 50 bin atom basligi
bulunuyor. Ve tek bir nkleerdenizaltida bulunan bir megaton patlayici madde, ikinci
Dnya Savasinda kullanilan tm bomba vesilahlarin tahrip gcne esit.
38
Cenevre'de baslayan son grsmeler de, yeni bir emperyalist savas tehlikesine karsi
direnenmilyonlarca insanin aldatilmasini amalayan bir oyalamadan baska bir anlam
tasimiyor. Sper glerinherbiri barisin koruyucusunun kendisi olduguna ve saldirganin
savas ikarmasini nlemek iinsilahlandigi yalanini yaymaya alisiyor.
Taktik nkleer savas hazirliklari, salt ntron bombasi ve bu silahin hazirlanmasinin altinda
yatanmantik, emperyalizmin igren yzn ve yokedilmesinin tarihsel bir zorunluluk
oldugunu gstermeyeyeterlidir. Doymak bilmezlik, kar ve egemenlik amaciyla, makineler,
binalar ve benzerlerininkorunmasi dsnlrken bizzat bu degerlerin yaraticisi, en nemli
retici g olan insan yokediliyor.
EMPEPYALIST VE SOSYAL-EMPEPYALISTLEP APASIMDAII
"ITDALAI"
Dnyanin bugnk durumunda emperyalistler ve sosyal-emperyalistlerin kendi
aralarindaki elismelerde keskinlesmektedir. Emperyalist ve Sosyal-emperyalistler,
devrime ve halklarin zgrlgne karsiittiIak halinde canavarca saldirirlarken, diger
yandan pazar ve etki alanlarini egemenlik altina almakve uluslarin zenginliklerini talan
etmek iin vahsi bir rekabet srdrmektedirler.
Amerikan emperyalizmi ve Rus sosyal-emperyalizmi tarihin tanidigi en kanli ve zalim
gler olarakdnya proletaryasinin, ezilen halklarin, zgrlk, devrim ve sosyalizmin
uzlasmaz dsmanlaridirlar.Onlar ayni derecede saldirgan tehlikeli ve emperyalizmin ana
mihraklaridirlar. Rekabet mcadelesindeherbiri digerinden geri kalmamaktadir. ABD ve
Rus emperyalistleri, ekonomik, askeri rgtleriylekollarini yerkrenin drt bir yanina
yaymislardir. Her ikisi de ayni trden yntemler uygulayan tipikbirer smrgeci ve yeni-
smrgecidirler. Onlar, lke iinde yarattiklari dev askeri ve brokratik devletaygitini her
seyiyle dnya pazarinin hizmetine sokmuslardir. Ikili anlasmalar, kredi, esitsiz
mbadele,teknoloji yardimi, rsvet, santaj vb. her trl yolu deneyerek kendilerine bagli
lkeler yaratmakla,halklarin kanini emmekledirler. Halklari birbirine kirdirir, blgesel
savaslari krkler. Smr vehegemonyalari tehlikeye girdiginde aik barbarliga ve
dogrudan askeri isgal, darbe ve mdahalelerebasvurmaktan ekinmezler. Amerikan
emperyalizminin Kore ve Vietnam'a aik saldirisi; Laos veKamboya'daki vahseti, Kongo
mdahalesi, Ortadogu'daki bir dizi tertibi, siyonist Israil araciligiylaFilistin halkina ynelik
saldirisi, Sili, Arjantin, Yunanistan vb. yerlerde Iasist darbeler rgtlemesi halabelleklerde
tazeligini korumaktadir. Diger taraItan Rus sosyal-emperyalizminin ekoslavakya
veAIganistan isgali, Kba vasitasiyla Angola vb. yerlerdeki mdahaleleri ve Polonya'da
uzun sredirgelisen byk aptaki isi kitlelerinin gsterileri tehdit edici boyutlara
ulastiginda, tezgahlanan askericunta ve sosyal-Iasist darbeler unutulmamistir. Bu nedenle,
dnya proletaryasi ve ezilen halklar ikisper devleti ok iyi tanimaktadirlar.
Sovyet Amerikan rekabetine ek olarak in sosyal-emperyalizminin sper g olmak,
Japonya'ninpazarlari ele geirmek ve genisletmek, Alman emperyalizminin Batinin "ikinci
byk" hayduduolmak, Avrupa Ortak Pazari'nin (AET) eski smrgelerini ele geirmek
iin yrttg vahsi rekabetsrmektedir.
Rekabet mcadelesinde Krusevci modern-revizyonist ihanetin M-L'ler taraIindan teshir
edildigi birdnemde ortaya ikan in sosyal-emperyalizmi, yzyilin sonunda bir sper g
olmayihedeIlemektedir. Bu hedeIe ynelik olarak szde "drtl modernizasyon" (sanayii,
tarim, ordu, biliminmodernlestirilmesi) planiyla yola ikan in sosyal-emperyalizmi
Iaydaci, ilkesiz ve pragmatik birsiyaset izlemektedir. in hegemonyacilari bugnk
konumlariyla ikarlarini ABD ve Batiliemperyalistlerle birlestirmislerdir.
39
in Sosyal-emperyalizmi stratejik hedeIlerine ulasabilmek ve in'de kapitalizmin
temelleriniglendirebilmek iin gerek duydugu sermayeyi ABD, Japonya ve Batili
emperyalistlerden saglamayoluna gitmektedir. O, en basta ABD olmak zere Almanya ve
Ortak Pazar'dan, Japonya'dan yogun birsekilde kredi, teknoloji ve silah yardimi
almaktadir. Avrupa'da daha ziyade Almanya ile ilgiligelistirdigi iliskiler kusku vericidir.
ABD ile ticari iliskiler 1980 yilinda milyon dolari asti. insosyal-emperyalistleri,
uluslararasi tekelci sermayenin temel direklerinden biri olan, ABDemperyalizminin basini
ektigi Iinans kurumlarindan IMF'ye ye olmuslardir. Simdiden in'inkapitalist lkelerle
olan dis borlanmasi onbes milyar dolari asmistir. in revizyonistleri Uzakdogu veAsya'da
Japonya ile iliskiler gelistirmeye de byk nem vermektedirler. ABD'nin
ikarlariylauyusacak sekilde Japonya ile ittiIak kuran in, Uzakdogu ve Asya'da
Sovyetler'i kusatma politikasiizlemektedir.
Ayrica in sosyal-emperyalizmi gzn "nc dnya" olarak siniIlandirdigi lkelere
dikmistir.Gerici ve kanli Iasistlerle kolkola girmesi, Yugoslavya ve Romanya'yla dostluk
kurmasi ve szde "dnya"li bir siniIlandirmaya gerek duymasi bosuna degildir.
Dnya pazarlarini paylasma mcadelesinde Japonya da giderek sz sahibi olmaktadir.
Bugn esasolarak ABD taraIindan desteklenmesine ve Rus sosyal-emperyalizmine karsi
kullanilmasina ragmen,in ile yaptigi ittiIakla ayni zamanda kendi lehine ABD'nin de
zayiIlamasini istemektedir. Japonya,Uzakdogu ve Asya'da hegemonya kurabilmek iin
btn gcyle aba harcamaktadir.
ABD, NATO iinde egemen bir konuma ve byk bir askeri, siyasi, ekonomik etkiye
sahiptir.Emperyalistler ve usaklari arasindaki askeri ittiIaka ragmen, zellikle son yillarda
NATO iindekiatlaklar artmistir. Bati Alman emperyalizmi NATO iinde giderek
glenmektedir. Ekonomik, siyasigc ve silah ticareti ortak pazar sinirlarini asmistir.
Almanya, eski taktiklerini Iasist intikamciliginiHitlerizm'de hortlatmak zlemindedir.
Elbette Almanya'nin glenmesi, Fransa ve Ingiltere'nin isinegelmemektedir ve onun
in'le ittiIaklarini ve genel gelismesini kuskuyla izlemekledirler. NATOiindeki atlak
sesleri son AIganistan isgaline, Rus patentli Polonya cuntasina karsi takinilan
tavirlardaizlemek mmkndr. AIganistan isgalinden sonra Sovyetler'e, Polonya sosyal-
Iasist darbesinden sonraPolonya'ya ekonomik ambargo uygulamasini neren ABD, bu
nerisini, tam bir ittiIak halindebenimsetememistir. Rusya'daki olimpiyatlarin boykotu
konusunda bile net ve ortak bir Iikrevaramamislardir. Dnya emperyalizminin Bati Sepeti,
bykl-kkl, herbiri bir taraIa ekenkirkayaklarla dolu gibidir. Dnya
emperyalizminin Bati Sepeti bu durumdayken, Dogu Sepetinindurumu bundan hi de
Iarkli degildir. Gemiste Sovyet revizyonizminin yrngesinde bulunan birokmodern
revizyonist ihanet akimi iinden ikarak karsi-devrimci Iaaliyetlerini, kendi
"zelsosyalizmlerini yaratarak srdrmeye baslamislar ve sre iinde bir kismi
tamamiyla z ve biimolarak batili emperyalistlerle, uluslararasi tekellerle btnlesmisler;
bir kismi ise gya "bagimsiz"tavirlarini srdrmslerdir. Bugn ise gerek Markist-
Leninistlerin ideolojik siyasi, pratik, her alandasrdrdkleri uzlasmaz mcadele sonucu,
Sovyeti modern revizyonistlerin, dnya proletaryasi veemekilerinin gznde teshir
olmasi, modern revizyonizmin kendi i bunalimi, Batili emperyalistlerinIaaliyetleri vb.
gibi bir dizi nedenden dolayi meydana gelen atlaklar ve Iarklilasma ok daha hizli
veaiktir. En yeni rneklerini Rus sosyal-emperyalistlerinin AIganistan isgali ve Polonya
darbesisirasinda grdgmz gibi genel olarak modern revizyonizmin ve zel olarak
Sovyeti revizyonizminiindeki atlaklar bymektedir. Rus sosyal-emperyalistlerinin
40
btn gleriyle denetim saglama vebirlik iinde grnmeye alismalarina ragmen
bunda eskisi kadar basarili damaktadir.
Dogu Blokunun iinde yeralan Romanya'nin Bati bloku ile iliskilerini gelistirmesi, Rus
eIendilerinekarsi zaman zaman atlak sesler ikarmasi Rusu Polonya cuntasi ncesi
Polonya'daki ynelimdegisiklikleri, Dogu blokunun iinde bulundugu durumu sergileyen
bazi gncel rneklerdir. DigertaraItan Rus sosyal-emperyalizminin masalari durumunda
olan ve kapitalist lkelerde Iaaliyet gsterenpartilerin iinden, Rus eIendilerinden Iarkli
grsler benimseyen hiziplerin ikmasi ve ayrilmalari, yada szkonusu "besinci kol"
partilerinin bazi olaylar karsisinda Sovyeti revizyonistler kadar aikdavranmamalari
Sovyet revizyonizminin iinde bulundugu durumu gsteren bir baska kanittir.
EYLUL MCESI SIMIF MUCADELESI
1960'lar sonrasinda lkemizde siniI mcadelesi hizli bir gelisme gsterdi. 1969-70'lere
gelindigindegenligin anti-emperyalist, anti-Iasist eyleminin yanisira isi siniIinin 15-16
Haziran direnisineuzanan, demokratik sendikal haklar iin giristigi Iabrika isgallerine,
ttn, zm, Iindik reticilerininmiting ve gsterilerine, topraksiz kyllerin toprak
isgallerine dogru gelisen isi siniIi ve halk hareketi12 Mart'ta karsi-devrimin azgin bir
saldirisiyla karsi karsiya kaldi. Emperyalistler ve hakim siniIlaryari askeri (..)
diktatrlg tezgahladilar. Halkin tm demokratik hak ve zgrlkleri
gaspedildi.Devrimci rgtlere agir darbeler vuruldu, devrimciler katledildi ve binlercesi
zindanlara dolduruldu.Devrimci hareket bir daha belini dogrultmamak zere ezilmek
istendi. cret ve maaslar, taban Iiyatlaridsrld.
Bu durum devrimci rgtlerin isi siniIi ve halk hareketinin geici bir yenilgisiydi ve
byle devamedemezdi. Huzursuzluk dalgasi lkeyi kapladi ve mcadele yeniden
Iilizlenmeye basladi. Ekonomikve siyasi krizin ykledigi sorunlar karsisinda aciz kalan ve
hakim siniIlar arasindaki atismalarla dazayiI dsen (..) diktatrlk penelerini
zayiIlatmak zorunda kaldi. 1975 yilindan itibaren ykselenkitle hareketi (..)'in baski
yasalarini bir yana iterek gelisti ve birogunu islemez hale getirdi. 12Mart ncesinde
hemen hepsi genlik hareketi tabaninda gelisip agir darbeler yiyen,
alismalarinisrdremez hale gelen devrimci rgtler de yeniden rgtlenmeye giristiler.
Isi siniIi ve emeki halkgaspedilen demokratik, sendikal haklarini kazanmak, alisma ve
yasam kosullarini gelistirmek iinmcadele ediyor, mcadele daha genis toplum
kesimlerinin katilmasi ile ve yeni biimlere brnerekzenginlesiyordu.
O dnemde nc partisinden yoksun olan isi siniIinin ve emeki kitlelerin devrimci
enerjisi reIormist
kanallara akitildi.
Kapitalist-revizyonist sistemin iine dstg ekonomik bunalim derinlesmekte idi.
Emperyalizmebagimli, geri kapitalist bir lke olan Trkiye iinde yeraldigi dnya
ekonomik sisteminin bunaliminidaha derinden ve siddetli yasiyordu, izlenen enIlasyonist
politika, emeki halkin yasam kosullariniagirlastiriyor, issizlik artiyordu. Kitle hareketinin
ekonomik kriz tabaninda seyretmesi kitle hareketinindaha hizli gelisip yayginlasmasina,
daha genis toplum kesimlerinin katilmasina yolaiyordu.
1974 sonrasinda kurulan CHP agirlikli hkmetler (..) MC hkmetleri, gerek
reIormcu yollarla,gerek siddetle ve her ikisini iice uygulayarak isi siniIi ve halk
hareketini durdurma abalaribasarisizliga ugruyordu. Koalisyon hkmetleri, hakim
siniIlarin sorunlarini zmleyemiyor,bunlarin yk altinda eziliyor, hkmet
degisiklikleri birbirini izliyordu. Resmi, sivil (..) glerindevrimcilere, demokratlara,
41
emeki halka karsi giristikleri kanli saldirilar, basta polis olmak zere (..)
diktatrlgn tahkim edilmesi, yeni (..) yasalarin ikartilmasi, neo-Iasist MHP'ye
desteginartirilip glendirilmesi devrimci kitle mcadelesinin gelismesini nleyemiyordu.
1970'li yillarin sonlarinda lke ekonomisi ok derin bir krizin iine girdi. Hizli enIlasyon,
birbiriniizleyen devalasyonlar, ithalat-ihracat dengesizligi, iIlas eden orta ve kk
isletmeler, disborlanmanin artisi, Iabrikalarin dsk kapasite ile alismasi, dviz
darbogazi, enerji krizi...., gnlkhayatin tabii grntleri halini aldi. 1977'de iIlas eden
sirket sayisi, 1976'ya gre 107 artmistir.1978'de 272 milyon TL sermayeli 1107 sirket
iIlas etmistir.
Protesto edilen senet degeri ise, 1978'de 1977'ye gre 64'lk bir artis gstermistir.
1978'de belirlenebilen 584 isyerinden 37.405 isi ikartilmisti. 1979'da ikartilan isi
sayisi ise, 111
isyerinden 32.326'dir.
cret, maas ve tarim gelirlerindeki dsme ise byk bir hiz kazanmistir. 1970 yilini 100
kabul edecekolursak, cretler 1977'de 66.7, 1978'de 57.0, maaslar, 1977'de 67.8, 1978'de
65.7, tarim gelirleri1977'de 97,2, 1978'de 74.2'ye dss gstermistir.
Dis ticaret aigi gittike bymektedir. 1978'de ihra gelirleri 2.2 milyar dolar olmasina
karsilik,
ithalat 4.4 milyar dolar olmustur. Makine hammadde ve her trl girdi ynnden disa
bagimli ekonomi
artan bir dviz aigiyla karsi karsiyadir. Ihracat ve turizm gelirleri, isi dvizleri bu aigi
kapatmayayetmemekle, ardiardina alinan borlar emperyalizme bagimliligi artirmakta,
emperyalist smryyogunlastirmaktadir. yle bir yere varilmistir ki, 20 milyar dolara
yaklasan dis bor bir yana, Iaizleridenemez hale gelmistir.
Enerji krizi de bu ikmazi derinlestirmektedir. Yeterli su ve kmr kaynaklari
bulunmasina karsin,emperyalizme bagimlilik erevesinde petrole dayali bir enerji
politikasi, ihtiyacin artmasi ve petrolIiyatlarindaki hizli ykselisle derin bir krize
yolamistir. yle ki, gnbirlik, kisa vadeli ok yksekIaizli borlanmalar ve ihracat
gelirlerinin tamamina yakini petrol alimi iin kullanilmaya baslanmistir.
Izlenen ekonomik politika sonucu, toplumsal kutuplasma derinlesiyor; tekellesme hiz
kazanirken,sehir ve kirlardaki orta ve kk isletme sahiplerinin iIlaslari ile proletaryanin
saIlarina geisartiyordu. Emeki halkin yasam kosullari alabildigine agirlasmisti. Devlet
Planlama Teskilatinin birarastirmasina gre isiler, 1977 yilinda milli gelirden 20.8
oraninda pay alirken, bu pay 1980'de15.2 dzeyine inmisti.
Ayni zamanda siyasal bir krizin varligi kosullarinda sregiden ekonomik kriz, siyasal krizi
daha
siddetlendirdigi gibi, siyasal kriz de ekonomik krizin daha da derinlesmesine yolaiyordu.
1970'li yillarin sonlari, o gne dek lkemiz tarihinde grlmemis zenginlikte mcadelelere
sahne oldu.Grevler, gsteriler, boykot ve direnisler, barikat savaslari, gerilla baskinlari...
lkemizde Iabrikalar,okullar, kirlar, sokaklar hergn yeni eylemlere sahne oluyor, yeni
mcadelelerle zenginlesiyor,iekleniyordu. Tm emeki siniI ve sosyal gruplar byk bir
hareketlilik iindeydiler. Isi siniIitoplumun en hareketli kesimiydi. Grevler hizla
yayginlasiyordu. Grev sayisinda ve greve katilan isisayisinda byk bir artis grlyordu.
Y|L
CREV 8AY|8| KAT|LAN |$| 8AY|8|
42
CREV CUNU 8AY|8|

18
1.8
.

55
.8
.
1

5.5
1.
5

.8
5.

58
.1
.

5
5.8
.
8
8
.18
1.15


.
.5
8
(l|| do|uz ay)

81.8
1.11
Grev sayisinda ve greve katilan isi sayisindaki artisin yaninda grevlerin uzamasi ve
kilitlenmeyedogru gitmesi de dnemin bir olgusuydu. Isbirliki tekelci sermaye bu
grevleri kirabilmek iin bykgrev Ionlari olusturuyordu. Grev dalgasi isi siniIinin en
geri bilinli kesimlerine dogru yayiliyordu.Bu grevlerin ogunda salt ekonomik talepler
43
ileri srlmekteydi. Bunun yaninda ekonomik ve siyasitaleplerin iice getigi grevler
gelismeye baslamisti. Yer yer de dogrudan siyasal nitelikli talepler iinyapilan, ya da
giderek bu nitelige brnen siyasal grev ve direnisler ortaya ikiyordu.
Kahramanmaras'taki ve 16 Mart'ta Istanbul niversitesindeki Iasist katliamlari protesto
eylemleri,Tekel, Taris ve Antbirlik direnisleri, 1 Mayis eylemleri 25 Temmuz 1980
yrys ve 12 Eyll'nhemen ncesinde Adana'da Sikiynetimce gzaltina alinan dokuz
isinin birakilmasi iin 12.000'denIazla isinin katildigi siyasal grev... isi siniIi ve halkin
eylemi, Iasizme karsi genel grev ve geneldirenis ynnde gelismekteydi.
Emeki siniIlarin btn kesimleri dinamizm iindeydi. Kirsal alanlarda tarim
proleterlerinin
rgtlenmesi ve mcadelesi gelisiyordu. rnleri enIlasyon erozyonuna ugrayip deger
kaybeden
kk reticiler; ttn, zm, Iindik, ay reticileri rnlerinin gerek degerini
bulabilmesi, yksek
taban Iiyati iin mcadele ediyorlardi. Yer yer toprak isgalleri gereklesiyordu.
grenci genligin mcadelesi, niversitelerden liselere, hatta ortaokullara kadar
yayilmisti. Lise
genliginin anti-Iasist mcadelesi byk bir sirama gstermisti.
Memurlar, gretmenler derneklerde rgtleniyor, grevli, toplu szlesmeli sendikalasma
hakki iinmcadele ediyorlar, siyasi gsterilere artan sayida katiliyor, bulunduklari
isyerlerinde esitli eylemlergereklestiriyorlardi.
Yogun milli zulme, katliamlara ragmen Krt halkinin mcadelesi gelisiyordu.
1978 yilinda Maras'taki Iasist katliam bahane edilerek ilan edilen sikiynetim
mcadeleninykselmesini engelleyemedi. Sikiynetimle birlikte gsteriler, toplantilar
yasaklanmis, grevler, "milligvenlik" ve "kamu sagligi" gibi gerekelerle ertelenmeye
baslanmisti. Dernekler ve tm kitlergtleri kapatilmis, sendikal Iaaliyet kisitlanmisti.
Devrimci yayin organlarinin basimi-dagitimiyasaklanmisti. Sikiynetim karsi-devrimin bir
ileri adimiydi. Fakat o da isi siniIi ve devrimci halkhareketinin ilerleyisini anti-Iasist
mcadelenin gelismesini durduramadi. Anti-Iasist mcadele lkeninher yaninda
yayginlasiyordu.
MHP'li Iasistlerin ve ( ) devlet glerinin saldirilarina karsi halk direniyor, barikatlar
kuruluyor,kitlesel atismalara giriliyordu. Maras, orum, Sivas, Izmir-Gltepe,
imentepe'de halk elde silahsaatlerce, hatta gnlerce barikatin arkasinda bekliyor, resmi
ve sivil (..) glerin saldirilarina karsidireniyordu.
Ihbarcilar, iskenceciler, (..) cezalandiriliyorlardi. Hapishaneler, iskence, zulm yuvasi
karakollar
basiliyor, MHP'li Iasistlerin karargahlari dagitiliyordu.
1980 yilinda ekonomi iIlasin esigine gelmisti. EnIlasyon 107.9 idi. Dis ticaret aigi
byms, disborlar denemez hale gelmisti, isletmelerin retim kapasitesi dsms,
iIlaslar artmis, issizlik devboyutlara varmisti. Halkin alim gc dsmst. Birok mal
piyasada bulunamiyor, kuyruklar uzuyordu.
Bu kosullarda emperyalizmin uluslararasi Iinans kuruluslari, IMF, Dnya Bankasinin ve
isbirlikitekelci kapitalistlerin direktiIleriyle, 24 Ocak kararlari (..) Demirel
hkmetince alindi,uygulamaya sokuldu. 24 Ocak kararlari isi siniIi ve emeki halka
44
karsi dizginsiz bir saldiriydi.Ekonomik krizin ykn onlarin sirtina yikmayi
amaliyordu. 24 Ocak kararlariyla cretlerin,maaslarin, taban Iiyatlarinin dsrlmesi
ngrlyordu. Tekellesmeyi hizlandiracak bir politikabelirleniyor, orta ve kk
isletmelerin iIlasi hazirlaniyordu. En byk tekellerin, bankalarla birlesmisholdinglerin
ayakta kalip bymeleri saglanacakti. lkemiz emperyalist smrye daha genis
aptaailiyor, emperyalizme bagimlilik artiyordu. Bu politikayla isi siniIi ve tm emeki
halk tekilerinazami karlarinin korunmasi ve artirilmasi iin derin bir yoksullugun,
seIaletin iine itiliyordu.
Bu kararlar uyarinca, cret artislari enIlasyonun ok gerisinde tutularak gerek cretler
dsrlmeye,
sosyal haklarin kaldirilmasina, alisma saatlerinin azaltilmasinin engellenilmesine
ynelindi.
Grevlere devletin mdahalesi artmisti; kah asker-polis saldirisi, kah Yargitay ve mahkeme
kararlariylagrevler kirilmaya, kazanilmis haklar gaspedilmeye alisiliyordu. 1980 Haziran
sonu ve Temmuzbasinda, hkmete toplu szlesmelerin ana maddelerini belirleyen iki
genelge yayinlaniyor, bunoktalarda tavizsiz davranilmasi isteniyordu. Bu, 12 Eyll
sonrasinda uygulamaya sokulan tek tiptoplu szlesme dzeninin yerlestirilmesi ynnde
atilmis bir adimdi.
Yine ayni dnemde, "iskolu ve isyeri dzeyinde tek sendika" uygulanmasi ynnde
adimlar atilmisti.320.000 isiyi ilgilendiren toplu szlesme grsmeleri, ilgili diger
sendikalar bir yana birakilarakIasist Trk-Is ile TISK arasinda kurulan bir komisyonca
yrtlyordu.
Paranin her ay 10-11 oraninda deger kaybettigi, temci ihtiya mallarindaki Iiyat artisinin
bundan ok
daha yksek oldugu kosullarda, rn yok pahasina kapatilan kk reticilerin paralari
da aylar sonra
taksit taksit deniyordu.
Hakim siniIlar, isi siniIinin ve diger emeki siniIlarin haklarini adim adim gaspedip,
yasamkosullarini agirlastirirken, onlarin direncini kirmak iin daha genis apli saldirilarin
da hazirliginiyapiyorlardi.
1980 yazina gelindiginde (......) devlet terr daha belirgin bir sekilde aiga ikmisti.
teden beri Krthalki zerinde, jandarma ve komando zulm uygulanmakta katliamlara
girisilmekteydi. Bugenisletilmis, lkenin her yerinde uygulanir hale gelmisti. Birbiri
ardina dzenlenen tatbikatlarla halkagzdagi verilmek isteniyordu. Tarsus ve Inciralti
katliamlari, orum'da iki kez girisilen Iasist katliam,Ordu-amas'ta (..) devlet kirimi,
Fatsa operasyonu devlet terr ile sivil Iasist etelerin cinayet veterrnn btnyle iice
gemesi, kaynasip aynilasmasinin gstergesi oldu.
Komnist ve devrimciler, isi siniIi ve emeki halk, (..) diktatrlgn resmi, sivil
glerinin kanlikiyim girisimleri karsisinda mcadeleyi srdryor ve pasiIizm vazeden
reIormcu, revizyonisthainlere ragmen her geen gn mcadele yeni biimlerle zenginlesip
gelisiyordu. Fasist saldirilarakarsi aktiI direnisler rgtleniyor, mcadele daha kitlesel ve
militan biimlere brnyordu. Toplumunen geri kesimleri dahi, siyasete ilgi duyar hale
gelmis mcadele alanina girmekteydiler. Yiginlar bilinve rgtllk kapasitelerini ok
asan eylemlere, gsterilere, silahli alismalara girismekteydiler.Mcadele, ezilen,
smrlen btn toplumsal siniI ve sosyal gruplara yayilmakta, devrimci
45
durumolgunlasmaklaydi. SiniI mcadelesinin gelisimi bir olgu olarak i savas srecini
yaratmisti. Gelisimise, bunun derinlesmesi ynndeydi.
te yandan sbjektiI Iaktrdeki gerilik bu srete arpici bir biimde kendini
gstermekteydi.Komnist hareketin gleri azdi. Sanayi merkezlerinin bazilarinda, belli
basli birok sehir veblgelerde henz rgtlenmis degildi, isi siniIi ve diger emeki
siniIlar iinde genis baglara sahipdegildi. O kendi, gcnn ok stnde bir aba ile,
bulundugu alanlarda, isi siniIi ve emeki halkirgtlemeye, mcadelesine nderlik
etmeye alisiyordu.
TIKB ideolojik, siyasi, rgtsel ok ynl grevlerin stesinden gelebilmek iin de
gcnn stndebir aba sarIediyor, siniI mcadelesinin atesi iinde eliklesiyordu.
Revizyonizmin, kk burjuvaoportnistlerinin tecrit emberini kirma mcadelesi
veriyordu.
Revizyonizmin, reIormculugun her trden oportnizmin kitleler ve devrimci rgtler
zerindeki
etkisini kirmak iin yogun bir ideolojik, siyasi mcadele yrtyordu.
Militan ve devrimci bir propaganda, genis kapsamli bir siyasal ajitasyon rgtleniyordu.
IhtilalciKomnist ve Orak-eki ikartiliyor, IK kadrolara, sempatizanlara ve diger
devrimci unsurlara, Oise isiler ve emeki halka; devrimci, demokrat kitlelere
dagitiliyordu.
Teorisi, programi, rgtlenmesi; eliklesmis, sinanmis kadrolari ve kitle baglari ile,
ihtilalci Komnist
Parti'nin insasi hedeIine dogru ilerliyordu.
Devrimci hareketin ykseldigi o gnlerde, Iaaliyet alanini genisletmeye, bulundugu her
yerde kitlelerenderlik etmeye, kitleleri dzene karsi dolaysiz saldirilara yneltmeye
alisirken, rgt saglamtemeller zerinde insa etmeye, her sart altinda devrimci
alismasini srdrebilecek tarzda bir rgtyaratmaya alisiyordu. Orak-eki, bugn dahi
Iasistlerin tm abalarina ragmen basim ve dagitiminisrdrebiliyorsa, sikiynetim
dnemi boyunca hi aksatmadan srdrebilmisse, temellerinin ta odnemden atilmis
olmasindandir. Fabrikalarda grev ve direnislere nderlik edilmeye, siyasal
grevlergelistirilmeye alisiliyor, sikiynetimle belirlenmis (..) legalitenin kirilmasi
iin, korsan gsterilerrgtleniyor, (..) resmi-sivil glerle atismalara giriliyor,
Iasistler cezalandiriliyordu.
esitli kitle rgtlerini ynlendirebilen daha genis kitle baglarina ve tabana sahip anti-
Iasist rgtlerise daha militan ve sert biimlere brnen kitle hareketinin gerisinde
kalmislardi. Mcadeleyi daha stbiimlere siratmak, siyasi kitle eylemlerini
yayginlastirmak, dzene karsi dolaysiz saldirilara dogrugelistirmek yerine sag izgileri ile
onun nnde kstektiler.
Kk burjuva maceraci rgtlerin ise, zaten kitleleri rgtleme, nderlik etme diye bir
sorunlariyoktu. Mcadelenin st biimlerinin gndeme geldigi kosullarda kitle hareketine
siyasi bilin vergtlk kazandiracak nderlik eksikligi, hareketin gelisip ykselmesinin
nndeki en nemli engeldi.
Isi siniIi ve devrimci halk hareketinin gelismesi, karsi devrim kampindaki eliskileri
dederinlestirmisti. Hakim siniI partileri, halkin mcadelesini engellemek iin Iarkli
yntemler neriyor,aralarinda anlasamiyorlardi. AP, MHP gibi azili Iasist partiler, ittiIak
halinde, halka karsi MilliyetiCephe adi altinda azginca saldirilar rgtlemeye ynelik bir
46
cephe kurmuslardi. CHP ise bir yandansaldirilar rgtlerken, te yandan reIormcu
vaazlarla kitlelerin devrimci atilimini Irenlemeye,durdurmaya alisiyordu.
Hakim siniIlar eskisi gibi ynetemez hale gelmislerdi. Parlamento kilitlenmisti.
Cumhurbaskanligiseimi, yz turu gemesine karsin sonu alinamiyordu. Hkmet
krizleri birbirini izliyor, birhkmetin yerini kisa sre sonra bir digeri aliyordu.
Parlamenter dalavereler, ayyuka ikan rsvetlerlemebus transIerleri, rsvet ve bakanlik
vaatleri ile kurulup zar-zor ayakta kalabilen hkmetler, ognlerin grntleridir. Bu
grntler, ("..")nin gerek yznn daha aik grlmesini sagliyor,emeki halkin
parlamentoya, siyasal partilere gven ve destegi azaliyordu.
Devlet kurumlari iinde ve esitli devlet kurumlari arasinda uyum saglanamiyordu. esitli
devletkurumlarinin tabaninda memur kitlesi rgtlenmisti ve kmsenmeyecek bir anti-
Iasist potansiyeliolusturuyordu. Bu, Iasist saldiri mekanizmasinin saldiri gcn
zayiIlatiyordu. esitli devletkurumlari arasinda da tam bir uyum saglanamiyor, siyasi
partiler arasindaki grs Iarkliliklari,buralara da yansiyor, ikartilmis bazi yasalar Anayasa
Mahkemesi'nden hkmetin bazi kararlariDanistay'dan dnyordu.
1979 14 Ekim seimleri sonrasinda siyasi istikrarsizlik daha da derinlesti. Hakim siniIlar,
isi siniIi vehalk hareketini bastiracak ve pasiIize edecek genis tabanli bir AP-CHP
hkmeti ngryorlar, buistek TISK, TSIAD gibi tekelci sermaye rgtlerince dile
getiriliyordu.
1980 Ocak'inda ordu taraIindan acil olarak yeni Iasist baski tedbirlerinin alinmasini
ngren birmuhtira verildi. Muhtirada; "anarsi ile mcadelede siyasal partilerin bir ve
beraber olamadiklari","devlet arkinin iyi alismadigi ve partizan ynetimden bir trl
kurtulamadigi", "Milli egitim vegvenlik teskilatinin politikanin iine girdigi" vb.
belirtiliyor; "Sikiynetim komutanlarininyetkilerinin artirilmasi", "sikiynetim sularinin
cezalarinin artirilmasi", "polisin etkinligininartirilmasi", "mahkemelerin hizli karar
almasini saglayacak degisikliklerin yapilmasi", "dernekleryasasinin degistirilmesi",
"anarsik olaylar ve her trl olaylar iin aI ikarilmamasi", "her trl zararliyayinin
nlenmesi" gibi, hepsi 12 Eyll sonrasinda uygulamaya sokulan (...) yasa ve
uygulamalarneriliyordu. Ayrica, "siyasal partiler kanununun yeniden dzenlenmesi"
isteniyor, siyasal partilere"yikicilik ve blclk Iaaliyetlerinin nlenmesinde bir ve
beraber olduklarini bir deklarasyonlakamuoyuna aiklama" agrisi yapiliyordu.
Daha o gnlerde askeri (...) bir darbenin hazirliklari yapiliyor, bu sekilde kamuoyu
olusturulmakisteniyordu. Muhtira ayni zamanda buna ynelikti. Mevcut siyasal partilerin
ve parlamentonun iindebulundugu durumda, emperyalizmin isbirliki hakim siniIlarin
siyasal ve ekonomik istek ve kararlariniyerine getirebilmesi giderek daha da glesiyordu.
Isi siniIi ve devrimci halk hareketininsikiynetime karsin durdurulamadigi, ykselmeye
devam ettigi, hkmet krizlerinin birbirini izledigi,parlamentonun ve hakim siniI
partilerinin gven ve desteginin zayiIladigi kosullarda istenilen biimdeve hizda (...)
yasalarin ikartilmasi ve uygulanmasi gt. Keza 24 Ocak kararlarinin
ngrldgsekilde uygulanmasi da. Bunlarin gereklestirilebilmesi iin (...) devlet
mekanizmasinin tahkimedilmesi, saldiri gcnn artirilmasi, isi siniIinin ve devrimci
halk hareketinin ezilmesi gerekliydi.
Egemen siniIlar; parlamento, siyasal partileri, hkmetleri devrimci mcadeleyi
durdurmayayetmediginde, sistemlerini ayakta tutabilmek iin son bir are olarak orduyu,
tek ve ortak (...) partilerigibi kullanip egemenliklerini onun araciligiyla srdrme yoluna
girdiler.
47
ASIEPI (...) DAP8E, EMPEPYALIZMIM OPTADO0UDAII
IIAPLAPI DO0PULTUSUMDA 0EPEILETIPILMITIP
Trkiye'de askeri (...) darbe gereklestikten hemen sonra Kenan Evren'in ilk konusmasinda
dahanceki hkmetlerce, emperyalist lkelerle gereklestirilen tm anlasmalara
uyulacagi belirtiliyordu.NATO'ya, ABD emperyalistleriyle yapilan ikili anlasmalara
sadakat yemini ediliyordu.
Bu dogaldi; nk, darbe ABD emperyalistleri ile birlikte tezgahlanmisti. Hava Kuvvetleri
Komutani,darbenin iki gn ncesinde ABD'deydi ve son rtuslar orada yapilmisti. Askeri
(....) darbe ABDemperyalizminin Ortadogu'daki ikarlari ve gelecege ynelik hesaplari
dogrultusunda gereklestiril- mistir.
Ortadogu, ABD emperyalizminin stratejik ikarlarinin oldugu bir blgedir. Gerici Arap
seyhlik vekralliklari, Israil, Misir ve Trkiye o dnemde Iran, ABD emperyalizminin
hegemonyasi altindakilkelerdi. Bu lkelerde ulusal ve sosyal kurtulus mcadelelerinin
ykselmesi, basta ABD olmak zereemperyalizmin ikarlari iin en byk tehdit idi. Anti-
emperyalist bilincin derinlesmesi vemcadelenin gelismesi emperyalizmin siyasi,
ekonomik, askeri vb. ikarlarinin korunmasini vehalklara karsi yeni oyunlar
tezgahlanmasini glestiriyordu. Blge lkeleri arasinda emperyalizmingdmnde RCD,
CENTO gibi olusturulmus paktlar eriyip gitmisler, ABD emperyalizmininhegemonyasini
glendirmek iin olusturmak istedigi askeri, siyasi, ekonomik yeni paktlar ise
blgehalklarinin anti-emperyalist muhaleIeti ile karsi karsiyadir.
1979 yilinda Iran'da Iasist Sah rejiminin yikilmasi, ABD emperyalizminin blgedeki
hakimiyetine agirbir darbe oldu. Fasist Sah rejiminin yikilmasi ile ABD emperyalistleri
Iran'daki ikarlarinin yanisira,Ortadogu'da Israil'le birlikte bas iki jandarmasindan birini de
kaybetmis oluyordu.
Ortadogu, basta iki sper devlet olmak zere emperyalistler arasindaki hegemonya
mcadelesininodak noktalarindan birisidir. ABD emperyalizmi ve Sovyet sosyal-
emperyalistleri arasindakimcadele, bu blgede de basta petrol alanlari olmak zere
hegemonya alanlarini korumak ve digerininhegemonyasi altindaki lkelere el atmak ve ele
geirmek iin mcadele olarak srmekledir.
Sovyet nIus alanindaki Misir'in bir manevrayla ABD emperyalizminin etki alanina
girmesi veardindan Camp David anlasmasini imzalamasi, son yillarda ABD'nin
Ortadogu'da kazandigi en bykbasariydi.
te yandan Sovyet sosyal-emperyalistlerinin AIganistan'da gereklestirdikleri bir i
darbeden sonrabilIiil isgale girismeleri, halklarin egemenlik ve kendi kaderlerini tayin
haklari hie sayilaraksrdrlen sper devletlerarasindaki karsilikli tirmanma
mcadelesinin diger bir grntsyd.
Iki sper devlet arasinda gn getike kizisan bu mcadele ve Iran'da Iasist rejimin byk
bir halkhareketiyle yikilmasi, blgede ABD hegemonyasini zayiIlatti. ABD emperyalizmi,
zellikle BasraKrIezi lkelerine ynelik jandarmalik grevini verdigi Sah, Iran'ini
kaybetmis oluyordu. Bu anti-emperyalist mcadelenin daha da ykselmesi, devrim
yangininin her yani sarmasi tehlikesinibyttg gibi, ABD nIus alanindaki Basra
KrIezi lkeleri zerindeki hegemonya mcadelesini desiddetlendiriyor, Sovyet sosyal-
emperyalizminin tehdidini artiriyordu.
ABD emperyalizminin blgede Iran'in yerini dolduracak yeni jandarmalara, halklarin
mcadelesini
48
bogmaya, hegemonyasinin devamini saglayacak yeni paktlara ihtiyaci vardi.
Bu kosullarda, isi siniIi ve diger emeki siniIlarin mcadelesinin ykselisi, lke iinde
oldugu gibibasta ABD olmak zere emperyalistlerin blgedeki ikarlarini da tehdit
etmekteydi. Gelisen anti-emperyalist mcadele, ABD emperyalizminin Trkiye zerinden
Ortadogu blgesine ynelik hedeI veplanlarinin nne dikilen bir engeldi.
EYLUL SOMPASIMDA SIYASAL TEPP IDDETLEMDI IAPI
DEVPIM II SIMIFI VE HALIA IAPI (...) SALDIPIYA 0ETI
Askeri (..) cunta isbasina geldigi andan itibaren (......) diktatrlke teden beri
hedeIlenen, Iakat
isi siniIi ve halk hareketinin gelisimi nedeniyle hayata geirilemeyen kararlari
uygulamaya soktu.
Isi siniIi ve tm emeki halkin siyasal zgrlklerinin son kirintilari da yokedildi.
Komnist ve anti-Iasistlere, isi siniIi ve halka karsi dizginsiz bir terr estirilmeye
baslandi. Grev ve direnisleryasaklandi, sendikalar ve dernekler kapatildi.
Komnist ve devrimci rgtleri kertmek, proletarya ve emeki halka gzdagi vermek,
sindirmekiin lkede bastan sona terr estirildi. Isi siniIi ve emeki halk iin hayat
zindana evrildi. Krt ulusuzerindeki soven-milliyeti baski ve terr daha da azginlasti.
Basta komnist ve diger devrimcilerolmak zere yzbinlerce demokrat, yurtsever iskence
tezgahlarindan geirildi, gzaltina alindi,tutuklandi. Polis ve ordu merkezleri, jandarma
karakollari iskence merkezleri haline getirildi. Birokkomnist ve devrimci iskence
tezgahlarinda, idam sehpalarinda katledildi, sokaklarda kursunlandi.
Parlamento dagitildi, siyasi partiler kapatildi, seimler yasaklandi. Bundan ama, (...)
karsi-devrimci
saldiri gcnn artirilmasi, (..) dsmanin kararlarinin hizla uygulamaya
sokulabilmesiydi.
(..) mekanizmasi bu temelde yeniden biimlendirildi. Milli Gvenlik Kurulu'nun
yetkilerigenisletildi. Milli Gvenlik Konseyi adi altinda cunta, yasama ve yrtme
yetkilerini kendi zerinealdi. niversiteler, yargi kurumlari Konsey'e bagimli hale
getirildi. TRT, il ve ile belediyeleri hattamuhtarliklar askerilestirildi. Buralara ve devletin
birok kilit noktasina subay ya da emekli subaylargetirildi.
Cunta, parlamentoyu dagitip siyasal partileri kapatirken bu kurumlarin iine dstkleri
durumlari,
kendi ynetimine mesruiyet kazandirmak iin kullandi.
Basin zerine koyu bir sansr ekildi. Cuntanin, sikiynetim komutanliklarinin karar
veuygulamalarinin elestirilmesi, askeri (...) mahkemelerde komnist ve devrimcilerin
yargilanmalariylailgili haberler yasaklandi. Askeri (...) cuntanin gelisine alkis tutan Iasist
basin da bu sansrn gnlluygulayicisi oldu.
Askeri (...) cunta kendisini siniIlarst bir konumda gstermeye alisti. MHP, MSP gerici,
Iasist
partiler hakkinda gstermelik sorusturmalar aildi.
"Kemalizm" resmi (...) ideolojiye dayanak yapildi. "Imtiyazsiz, SiniIsiz, kaynasmis kitle"
demagojisi
yeniden piyasaya srld. Milli birlik, beraberlik demagojisi de.
49
Cunta, bu siniIlarst ve taraIsiz grntsyle kendisine karsi gelisebilecek tepkileri
zayiIlatmak,
blmek, kitlelerde duraklama yaratmak istiyordu.
Cunta, ilk ataginda basari kazandiktan sonra devrimci rgtlere, isi siniIi ve halk
hareketine agir
darbeler indirdikten sonra, saldirilarini daha genisletti, pervasizlasti.
Siyasal alanda baslangita, komnist ve silahli anti-Iasist glere ynelen dizginsiz saldiri
genisletildi.
Cunta, kendi siyasal hakimiyetini zayiIlatacak hibir muhaleIete olanak tanimadi. Baski ve
gzdagipolitikasiyla muhaleIet girisimlerini bastirmaya alisti. Sendika ve kitle
rgtlerinin taban rgtleri,yneticilerine, isyeri temsilcilerine anti-Iasist aydinlara, bilim
adamlarina, avukatlara, sanatilarakadar uzanan bir gzalti ve tutuklama politikasi izlendi.
Askeri (...) disiplin ve tahakkm, hayatin heralaninda egemen hale getirildi. Fabrikalar,
atlyeler, okul ve devlet daireleri (...) disiplinynetmelikleriyle kilik kiyaIete varincaya
dek yeni dzenlemelere tabi tutuldu.
(...) ideoloji yayginlastirilmaya alisildi. 1981 Atatrk yili ilan edilerek, tm basin-yayin
aralari (...)
propaganda iin seIerber edildi. Okullarda, devlet dairelerinde, hapishanelerde (...) ideoloji
dayatildi.Bu amala yzlerce kurs, seminer, konIerans dzenlendi. (...) ideolojik egitimi
halk
kitlelerine yayabilmek iin szmona okuma yazma kurslari aildi.
Dogu'da Krt halkina karsi dzenlenen genis apli operasyonlar, baski ve katliamla iice,
soven Trk
milliyetiligi propagandasi ve eritme politikasi yrtld.
Hapishanelerde onbinlerce devrimci ve komnistin siyasi varliklarini yokelmek iin
naziyntemleriyle saldiriya geildi. Fasist ideolojik egilim ve askerlestirme politikasi
uygulanmak istendi.Ierde ve disarda devrimci hareket atomlarina kadar paralanmak,
direnme gc ve dsncesiyokedilmek isteniyordu. Ierdeki komnist ve devrimciler
Iasist terrle bir yilginlar ve dneklerordusuna evrilmek isteniyor; bu yilgin ve dnekler,
halk kitleleri iinde ihanetin, boyun egmisligincanli propagandacilari, reIormcu Iikirlerin
yayicilari haline getirilmek isteniyordu.
Fabrikalardan isi nderleri, devlet kurumlarindan anti-Iasist memurlar isyerlerinden
atildilar, srgne
gnderildiler.
Btede sosyal yardim Ionlari daraltilirken askeri harcamalara, polise byk paylar
ayriliyor, (.)
mekanizmasi glendiriliyordu.
"zel Gvenlik rgt" yasasi ile, Iabrika ve isyerlerinde, gemiste MHP'li sivil
Iasistlerin islevinistlenecek yeni saldiri gleri rgtleniyordu. Grev kiriciligi,
muhbirlikle ykml bu cinayetmangalarina yari-resmi bir stat kazandiriliyordu; polisle
isbirligi yapacak, silah tasiyabileceklerdi.
Askeri (...) cunta, ok sayida (...) yasayi birbiri ardina hizla ikarmistir. Bunlarin byk
kismi siyasizgrlklerin son kirintilarinin da yokedildigi yasalardir. "Toplanti, Gsteri ve
50
Yrys Kanunu'ndangrlen mdahale, erteleme, cezalarin artirilmasi gibi bir dizi
engelleyici hkmle bu hakkin yasalyollardan kullanilmasi hemen hemen olanaksiz hale
getirilmistir. Sendikalar Kanunu ile sendika kurmave sendika seme haklari ok
glestirilerek Iasist sendika tekelini koruyucu hkmler getirilmistir.Toplu szlesme ve
Grev Yasasi ile ise isi siniIinin ekonomik mcadele yollari tmyle tikanmistir.Grev
yapmanin yasak oldugu iskollarina yenileri eklenmistir. Grev kiriciligi yasallastirilmistir;
"Grevekatilmayan isiler isyerine giris ikis sirasinda engellenmeyecek", "isveren grev
sirasinda stoklarinidisari ikarabilecek ve ieri hammadde sokabilecektir" Hak grevi
yasaklanmaktadir. Grevietkisizlestirmek iin getirilen diger bir nokta da, "grev yasadisi
ilan edilecek "tm bu (...) yasalaraAnayasa tasarisinda grevin iki ay sreyle sinirlanmasi
ile nokta koyulmus oldu.
Bu yasalar ve Anayasa (...) cuntanin uygulamalarina yasal kiliI geirmesidir. Yakin bir
gelecekte bir
kagit gibi yirtilip suratlarina Iirlatilacaktir.
CUMTAMIM EIOMOMI POLITIIASI, 8UMALIM IOULLAPIMDA
I8IPLIII TEIELCI IAPITALISTLEPIM AZAMI IAPLAPIMIM
IOPUMMASI, II SIMIFI VE EMEII HALIIM (,) SMUPULMESI
POLITIIASIDIP.
Emperyalizmin Iinans kuruluslari IMF, Dnya Bankasi ve Isbirliki tekelci kapitalistlerin
direktiIleridogrultusunda (...) Demirel hkmetince alinan 24 Ocak kararlari, cuntanin da
ekonomi politikasinintemelini olusturdu. Bu kararlar isi ve diger emeki siniIlarin daha
(...) soyulmalari yoluyla,emperyalistlerin ve bir avu isbirliki tekelci kapitalistin bunalim
kosullarinda azami karlarinikorumasini ve byk tekellerin glendirilmesini amaliyordu.
12 Eyll ncesinde bu kararlarin ngrdg cret ve maaslari dondurmak, dsk taban
Iiyatipolitikasi, halk muhaleIetinin yogunlugu nedeniyle istenildigi gibi uygulanamiyordu.
"12 Eyll olmasabu ekonomik programin neticesini alamazdik, anarsi ykseliyordu." Bu
szler 24 Ocak kararlarininbas uygulayicisi, ekonomik mucize peygamberi ilan edilen
sabik basbakan yardimcisi Turgut zal'aaittir. Ve 12 Eyllle birlikle Iasist karsi devrimin
isi siniIi ve halka karsi giristigi dizginsiz siyasalterrle iice ve pesisira yogunlasan
ekonomik smry kanitlayicidir. Fasist karsi-devrim isi siniIi

ve devrimci halk hareketine agir darbeler vurduka, ekonomik baski ve smr de
agirlasti.
12 Eyll sonrasinda isi siniIi derin bir yoksulluk ve seIaletin iine itildi, isi siniIinin
toplu szlesme
ve direnis yapmasi yasaklanmis, tm sendikal ve siyasal haklari gaspedilmisti.
12 Eyll'n hemen sonrasinda Iasist "tek sendika" uygulamasina geildi. Isbirliki tekelci
kapitalistlerve (...) cunta, revizyonist sendika agalarinin irkeIliklerini kullanarak "sendika
agaligi ve sendikalblnmslk sendikal rekabet" szleriyle yogun bir demagojiye
giristiler. te yandan Iasist Trk-s'inbasindaki sendika agalariyla kol-kola, isi haklarini
(...) gaspettiler.
Fasist sendika tekeli Trk-Is'e Iiilen tanindi. Fasist burjuvazinin tek bir (...) devlet
sendikasi kurmasi,isi siniIinin elini kolunu baglayarak rahata smrp soyabilecegi bir
is ve sendika dzeni kurmagirisiminin bir parasiydi.
51
Toplu szlesme dzeni de kaldirildi. Bu islev, YHK adi verilen, isi, isveren ve devlet
temsilcilerindenolusan devlete bagli bir kurul taraIindan yerine getiriliyordu. Fakat nasil?
EnIlasyon oranlari gerekteoldugundan ok daha dsk tespit ediliyor, szlesmeler ise
bunun da altinda gereklestiriliyordu.rnegin 1982 yilinda enIlasyon oraninin belirlenen
25'in ok stnde seyredecegi, simdiden burjuvaekonomistlerce dahi belirtiliyor. Ancak
bu dnemde yapilan tm szlesmeler 25'in allinda, cret vemaaslarin ge denmesi de
yaygin bir uygulama. Isinin eline geecek para enIlasyon canavarincayutulup gidiyor.
YHK ylesine pervasizca davraniyor ki, aiklanan bazi szlesmelerde isilerkapitalistlere
borlu bile ikariliyordu.
Isletmelerin iine dstkleri kriz ve bunun sonucu izlenen ekonomi politika geregi,
kredimaliyetlerinin ykselmesi, temel girdi Iiyatlarindaki artisin yarattigi maliyet artisini
dsrmenin biryolu, retilen metanin toplam maliyetini belirleyen diger kalemlerde
tasarruI etmekledir. Fasistburjuvazi iin ise bunun en kolay yolu isi cretlerinin
dsrlmesi idi. Bunun ise baslica iki yoluvardi ve 12 Eyll sonrasinda Iasist burjuva/i her
iki yolu da byk bir pervasizlikla uyguladi, isileristen atilmakla tehdit edilerek cretler
dsrld; ya da daha az sayida isi eskisinden daha Iazlaretim yapmaya zorlandi.
12 Eyll ncesinde isbirliki tekelci kapitalistler isi cretlerinin yksekligi zerine byk
bir yaygarakoparmislardi, isilerin "mutlu azinlik" olduklari demagojisini yayan Iasist
burjuvazinin korosuna (.)' de katilmis, bir konusmasinda "isilerin mdrlerden de Iazla
cret aldiklarindan" yakinmisti.
Gerekte ise, lkemizde isi cretlerinin toplam maliyet iindeki payi ok dsktr. Bu,
MESSrakamlarina gre dahi 12.3' gemiyordu. 600.000 sigortali isi, 12. derecenin
altinda 400.000memurun ve yzbinlerce sigortasiz emekinin asgari cretle alistigi ve
asgari cretin de net 7200 liraoldugu kosullarda bu Iasist demagoji (...) srdrlyor,
ekonomik smrnn daha agirlastirilmasininsartlan olusturuluyordu.
Mcadele silahlan gaspedilerek isi siniIinin eli-kolu baglanmisti. Fiyatlar ise serbestti ve
enIlasyonsryordu. Bu durumda gerek isi cretlerindeki dss byk bir hiz kazandi,
isi siniIinin hayatseviyesi 10 kat geriye gitti, isi cretleri 1963 yilinin bile altina dst.
Gnlk asgari cret 1963yilinda 8 lira 91 kurus iken, bugn 8 lira 54 kurusa inmistir. 1981
Nisan'indan 1982 Subat basina kadargeen 10 ayda asgari cretin gerek degeri 7400
liradan 5570 liraya dsmstr. Buna karsilikkanemici tekellerin karlari kat kat byd.
Buhran kosullarina ragmen 1981 yilinda tekeller, bir ncekiyila oranla 60 daha Iazla kar
elde ettiler. Byk tekellerin karlari ise 100'den asagiya dsmyor,hatta bazilarinin
karlari 300'e, 400'e, 920'ye kadar ikiyordu. Byk tekellerle iice gemis
olanbankalarin karlari ise 1981'de 1980'e oranla ortalama 70 artmistir.
12 Eyll sonrasinda isi siniIinin sosyal haklarina da byk kisitlamalar getirildi. Trk-Is
genelsekreteri (...) Sadik Side bakan olduktan sonra, SSK Yasasinda yapilan
degisikliklerle, isilerin dahaok prim demesi, tedavi ve ila cretleri demeleri, emekli
maaslarinin dsrlmesi, emeklilerdenprim alinmasi (vb.)... Yillik ikramiyeler yok
denecek kadar azalirken, yillik cretli izinler de 30 gnlesinirlandirildi. Kidem tazminatina
taban siniri kondu ve istiIa halinde de kidem tazminati denmemesigetirildi.
Izlenen ekonomi politikanin diger bir sonucu da, bes milyonu asan issizler ordusunun
saIinayzbinlerce issizin katilmasi olmustur. Bugn lkemizde alisabilir her bes kisiden
biri issizdir.Ekonomik krizin derinlesmesiyle, yeni yatirimlarin gereklestirilmemesi,
isletmelerin dsk kapasiteile alismasi ve bazilarinin retimi durdurmasi, yayginlasan
52
iIlaslar issizligin bymesine nedenolmustur. Sadece tekstil iskolunda 26 Iabrikanin
kapanmasiyla 25.000 isi issiz kalmistir.
Askeri (...) cunta isi siniIinin gaspedilen haklarina karsi szde isi ikarimini da
yasakladi. Bu karartamamen demagojikti ve cunta szde isi (...) yzn gizleyebilecekti.
Fabrikalarin dsk kapasiteylealistigi, iIlaslarin birbirini izledigi kosullarda isilerin
sokaga dklmesi tm hiziyla devam etti. 12Eyll sonrasinda basta nder isiler olmak
zere, onbinlerce isi sokaga atildi. Bir kismi da agir isleresrldler. Bugn bu
gstermelik karar da yrrlkten kaldirilmistir. Toplu isten ikarmalar hizladevam
etmektedir.
EYLUL FAIZMIMIM IIPLAPDAII EIOMOMI POLITIIASI
12 Eyll gn (...) Evren, okudugu bildiride syle diyordu:
Koy|urur r|||el|r|z|r elerd|s| o|dugu |rarciri |uvveder l|||e i|arra| ||r larir a|arirda urel|r|
arliraca| o|r larir
seleroer||g| ve l|yal po||l||asiy|a gere||| d|ger ledo|r|er|r a|irrasira o||rassa orer ver||ece|l|r.
Daha sonra bu "tarim seIerberligi", "petrole karsi bugday" gibi sloganlarla sslendi.
Uygulama ve bugn ortaya ikan sonu nedir? Tarimsal krizin derinlesmesi ve kir
yoksullarinin yasamkosullarinin daha da agirlasmasi, izlenen ekonomik politika sonucu
tarimsal retim geriledi; 1980'de1.7 olan tarimdaki byme hizi, 1981'de binde 4'e
dst. DIE raporlarina gre, bitkisel rnlerdenbaklagiller 2,2, patates, 3,3, zeytin
6,3, ay 32,8, ttn 14,5, elma 28,6 gerilemistir. Ayricabugday retiminde 18,1
ayiegi retiminde 23,3 dss vardir.
(...) generallerin "tarim seIerberligi ve Iiyat politikasi" dedikleri seyin, kyllerin lehine
olmayipemperyalistlerin, kapitalistlerin, toprakagalarinin kyllere kurduklari vahsi bir
tuzak oldugu simdiiyice anlasilmistir.
Askeri diktatrlgn kirlardaki (...) ye (...) politikasi, tarim bunalimini ortadan
kaldirmadi,derinlestirdi. zellikle 12 Eyll 1980'den beri sanayiyi izleyen tarimdaki
bunalim siddetlenmis,hayvancilik, tarim rnleri ve besin maddeleri retimindeki dss
belirginlesmistir. Pamuk, ayiegi,seker pancari vb. rnlerdeki dss birok dallarda
ithalat ile birlikte ilerlemektedir. nmzdekiyillarda et, st, meyve, sebze ve bakliyat
ithal edilmek zorunda kalinacagi belirtilmektedir.
24 Ocak kararlan ve (...) cuntanin izledigi ekonomik politikanin kapsaminda kyllk
zerindekismry bir kat daha artirma amaci da vardi. 24 Ocak kararlariyla (...) Demirel
Hkmeti gbreIiyatlarina ortalama 600 oraninda zam getirdi. Elbette bu zam byk
toprak sahiplerini degil,dogrudan kk ve orta kylleri etkiledi. Zaten zor durumda olan
kk retici kyl yeniden retimiin gerekli tarim aletlerini, tohumluk gbreyi alamaz
duruma gelmisti.nk gbre zamlari, hayatpahaliligi, dsk taban Iiyatlari gibi diger
etkenlerle birlesiyordu. 12 Eyll Iasizmi kyllere en agirdarbeleri basta dsk taban
Iiyatlari politikasi olmak zere, Vergi Yasasi, tarim ilalarina, tohumluk veyemlere, tarim
ara ve gerelerine, akaryakita ve diger tketim mallarina getirdigi zamlarla
indirdi.Bunlar, kirsal alanlarda byk toprak sahiplerinin egemenliklerini glendirme,
emperyalistlerin, yerlitekelci kapitalistlerin, agalarin, teIecilerin smrsn
yogunlastirma, orta ve kk kyllerimlkszlestirme ve yoksullastirma, kir proletaryasi
zerindeki smr oranini ykseltme srecinihizlandirdi.
(...) generaller nasil ilk planda isi cretlerini dondurmak iin gerekli siyasi ve ekonomik
nlemlerialdilarsa, ayni sekilde buna benzer bir islevi yerine getiren dsk taban Iiyati
53
politikasiyla da, tarimsalbesin ve hammaddelerin Iiyatlarini en alt seviyede tutacak
kararlar aldilar. (...) Devletin ttn, Iindik,ay, pamuk, zeytin, ayiegi, seker pancari gibi
hemen btn tarim rnleri zerinde uyguladigi dsktaban Iiyatlari, milyonlarca kk
retici kyly yoksulluk ve seIaletin kucagina itti. yle ki, tarim
rnlerinin taban Iiyatlarindaki artis hizi 20'ler civarinda oynarken, kyllerin
retimdekullandiklari mallarin ve hayati tketim maddelerinin Iiyatlarindaki artis hizi
100'n zerindeseyrediyordu. Aradaki Iark emeki kyllerin omzuna biniyordu. Dsk
taban Iiyatlari, devletinbelirledigi tekel Iiyatlariyla, kk reticinin rnn maliyetinin
altinda bir Iiyatla ucuza kapatmakanlamini tasirken, byk toprak sahipleri rnleri daha
dsk bir maliyetle rettiklerinden, hattataban-tavan Iiyatlari onlarin ikarlarina gre
ayarlandigindan, bundan karli ikmislardir. te yandan,kylye sattigini en yksek Iiyat
seviyesinde tutan, retimde kullandigi tarim hammaddelerini ise enucuza alan tekelci devlet
ve kapitalist, bankaci, ihracati, teIeci bu sayede byk vurgunlar vurmaktadir.
Bununla birlikte (...) askeri rejim Vergi Yasasi'yla emeki kyller zerindeki vergi
ykn artirmis,
kir yoksullarinin durumunu agirlastirmistir.
Bunun gibi, tarim blgelerine verilen kredi Iaizlerinin en st seviyeye ykselmesi,
kyllerin kaniniemen bankacilara ve teIecilere byk vurgun ortami saglamistir. Bilindigi
zere, Ziraat Bankasi vediger mali kuruluslar, kredileri toprakagalarina ve teIeci kyllere
vermekte, zaten zor durumda olankyl, krediyi 500'e varan oranlarda teIecilerden
saglamak zorunda kalmaktadir. Kylnn parasizve geim sikintisi iinde olmasi, onu
tarlasini ipotek ettirmeye, malini tccara taban Iiyatinin altindakaptirmaya itince; aga,
teIeci-tccar, kylnn elinde ne varsa silip sprmektedir. Buna ek olarak (...)devlet
yetkilileri, kk reticiye mallari karsiliginda avans vermeyi kaldirmakla kalmamis;
pamuk,ttn, ay vb. reticilerinin durumunda oldugu gibi, teslim etlikleri mallarin
karsiligini, aradan aylargetigi halde hala demeyerek onlari alik ve seIaletin kucagina
itmislerdir. Cuntanin tarimsalretimdeki anarsinin ykn kyllere yikmak iin egemen
siniIlarin ikarlari dogrultusunda ekimalanlarini sinirlandirmasi veya devletin elindeki
stoklari eritinceye dek alimi dsk tutmasi, tarimrnlerinin Iiyatlarini dsrmek iin
ithalat yapmasi bunlarin zerine binen birer Ielaket olmaktadir.
Askeri (...) rejimin (.) ekonomik politikasi kirsal alanlardaki topraksiz ve az toprakli
kyl sayisinihizla ogaltti. Orta ve kk kyllerin topraklarini kaybetmeleri, (...)
devletin keyIi sekildedzenlenen istatistiklerinde dahi gizlenemiyor. MGK ihtisas
Komisyonu raporunda;
yi|irda lur |oy|u a||e|er|r|r sadece .| lopra|siz|er, ou orar 8de 1.a i|ri;lir.
Topra|siz a||e sayisi.8.d|r. Ayrica, lopragir ru|||yel| ve |u||ariri aisirdar u||e apirda
derges|z ve ada|els|z o|r dagi|ir|z|erre|led|r... A||e|er|r 8,5| larirsa| ge||r|r ,siri a|ir|er,
a||e|er|r 1u |se ge||r|r .siri a|ra|ladir.
denmektedir.
Toprakagasi, kendi (...) dzeninde devrimci-demokratik hareketin ezilmesini de Iirsat
bilerekkamisini kylnn sirtina daha da siddetli indiriyor; angarya ykn, kirayi, yari-
Ieodal baskiyiartiriyor, kyllerin topraklarina ve meralarina zorbalikla el koyarak
kyly ve ailesini topragindansryor. En agir smr ve baski da tarim proleterlerinin
ve yoksul kyllerin stndedir. Fasizminsmrs arttika tarim bunalimi derinlestike,
kirlardaki issizlik, alik ve salgin hastaliklar dayayginlasmaktadir. Tarim proleterleri
hibir demokratik hak ve gvenceye sahip degillerdir.Sendikasiz, sigortasiz, gnde en az
54
12 saat -o da is bulabilirlerse- ve en dsk cretle, bogaztokluguna, yk hayvani gibi
alistiriliyorlar. Bir yandan kyllerin ekonomik ve demokratik haklarigaspedilirken, te
yandan kirsal alanlar bastanbasa, ova kynden en cra ksedeki dag kyne
kadarjandarma birlikleri taraIindan birka kez tarandi, "terrist" ve "blc" avina ikildi.
(.) sikiynetimve jandarma komutanlari, valiler, kaymakamlar, savcilar seIerber olup
kylerde terr Iirtinasiestirdiler. Silahli kyly silahsizlandirmak iin seIerber oldular.
Baskin dzenleyerek kadin-erkek,gen-yasli demeden kyllere iskence ve meydan dayagi
ektiler. Silah olsun olmasin her kybelirlenen miktarda silahi teslim etmek zorunda
birakildi. Anti-Iasistler iin kara listeler ikartildi. Heryerde muhbirlik agi rld, genis
tutuklamalara girisildi. (...) devlet, zellikle de devrimci-demokratikuyanisin geliskin
oldugu kylere, (.) kylerine, alevi halka amansizca saldirdi. Bir yandan zulmarki, bir
yandan smr arki, bir yandan Iasist propaganda ve demagoji arki atalli
kiymamakinesi gibi isleyip durdu.
Tarim bunaliminin altinda yatan neden, emperyalizmin boyundurugu ve kapitalist
sistemdir. Burjuvazi
bunalimi ne denli gizlemeye alisirsa alissin, onun gstergelerini gizleyememektedir.
rnegin, gbre

retimi en st noktadayken, en alt seviyeye inmis, tarimda makinelesme hizi yavaslamis,
geri teknikboy gsterir olmus, tarim retimindeki dss ile birlikte toplam ihracattaki
tarim rnleri payindagerileme grlmstr. "Petrole karsi bugday ve hayvancilik", "tarim
seIerberligi" gibi ekonomiksloganlar anliyorsa bunun nedeni, tarim bunalimini gizleme
telasi, kyllerin zerindeki soygunplanini gereklestirme istegidir. Fasizmin genis kyl
yiginlarina bos vaatler disinda verecegi birseyyoktur, iste (...) generaller ve (...) hkmeti
binbirinci kez, yeniden aldatici "Toprak ve Tarim ReIormuYasasini" ikarma balonunu
uurdular. Belli ki, bundan esas ve ilk ama, yoksul ve topraksiz kyllerialdatmak ve
oyalamak ise; ikincisi de (Onu da uygularsa) bazi yrelerde toprakagalari iin en
verimsizbazi topraklari az toprakli ve topraksiz kyllere borlandirma yoluyla satip, onlar
zerinde daha agirsmrnn yolunu bulmak, toprak kleliginin yeni biimlerini
hortlatmaktir. Tarim ve Orman BakaniSabahattin zbek "Toprak ve Tarim ReIormu
kanun tasarisinin yanlis hazirlandigini" sylediktensonra, yukarida szn ettigimiz bu
politikayi su szlerle dogruladi:
8|r dela razir|arar Topra| Tarir Relorru deg||, Tarir Topra| Relorru o|ra|idir. Yar|, orce
larira e|ver|;||lopra||ar |;|elreye ai|ra|i, sorra araz|s| o|rayar |ll|ye larira e|ver|;|| o|ar
lopra||ar dagili|ra|idir. ( N|sar8 TERCuVAN)
Askeri (...) diktatrlgn kirsal blgelerdeki ve tarim sorunundaki politikasi, sistemin tm
eliskilerinimisli misli keskinlestirmek, demokratik kyl yiginlariyla egemen siniIlar
arasindaki uzlasmaz zitligiderinlestirmek disinda bir baska yol izleyemez. O kyl
yiginlarini Iasist ideoloji ve demagojiyle,kapitalist ve Ieodal ideolojiyle uyusturmaya,
aklini elmeye ne kadar alisirsa alissin, kir proleterleri,yari-proleterler, emeki kyller
arasindaki hosnutsuzluk ve Ike gitgide byyecektir. BugnTrkiye'nin kirsal alanlarinda
yzyillardir degismeyen ve zlmeyen sorunu, hala Toprak Devrimisorunudur. Yigit
Trk ve Krt kyllerinin yreginde TOPRAK ve ZGRLK zlemi derin
kklersalmistir. Trkiye'de kyl sorunu egemen siniIlarin yolundan degil, ancak kkl
bir toprak devrimi,tam bagimsizlik demokrasi ve sosyalizm yoluyla zlebilir. Tek yol
budur.
55
Bu yolu aacak olan anahtar ise emperyalizme ve askeri (...) diktatrlge karsi
proletarya ve
kyllerin (.)3
YA0MA VE TALAM SIYASETI
cret ve maaslar dondurularak, taban Iiyatlari dsk tutularak gnden gne agirlasan
ekonomiksmr, tam bir yagma, talan siyasetine dnsmstr. Kirin ve kentin kk
reticilerinin sirtina agirvergi yk bindirilmis, pesin deme zorunlulugu getirilmistir.
"Bankerler Olayi" cuntanin izledigi ekonomik politikanin dogal bir sonucudur, isisi,
memuru,emeklisiyle emeki halkin disinden tirnagindan artirip biriktirdigi -bes kurus,
bankerler araciligi ilekanemici tekellerin midesinde gtlmek zere toplandi. Onlarin
arkasinda bankalar holdinglerbulunuyordu. Bir dnem sonra, bankerler byk lde
islevlerini tamamladiklarindan hkmetkararlariyla iIlasa srklendiler. Onlar islevlerini
yerine getirmisler; toplanan para ile ise tekellerindsk Iaizli, adeta bedavaya gelecek
kredi talebi karsilanmisti. Simdi uzun vadeli deme planlari ilehalk avutuluyor, bir kez
daha aldatiliyor. Bankerlere yatirilan paralarin byk kismi bir daha geridnmeyecek,
denecek kisim ise deme gn geldiginde enIlasyon hizi ile eriyip gitmis olacak.
Cuntanin emeki halka karsi izledigi yikim politikasi, bankerler araciligiyla
gereklestirilen (.)labitmiyor. O, (...) gibi, mutlaka bir bahane bulup nne gelenden
hara alma hesaplari yapiyor.Cuntanin (...) siyasetinin bir rnegi de vergi, zam ve traIik
cezalarina Iahis artislar koyup bteyealmis olmasidir. 1982 Mali Yili Bte Tasarisi'nda,
bteye mali yil boyunca 4 milyar traIikten 8milyar vergi ve zam cezasindan olmak zere
toplam 12 milyar liralik bir ceza geliri saglanmasingrlyor. Ayni tasarida, 1982 mali
yilinda 1981'e gre traIik cezalarinda 60, vergi ve zamcezalarinda ise 33'lk bir artis
saglanmasinin planlandigi da yeraliyor.
3"Proletarya ve kyllerin baskaldirmasindan, devrimi zaIere ulastirip kendi ikii darlarini
kurmaktan" bahsetmek, cezai sorusturmanin gerekeleri
arasinda yer almistir. (DN)
ISTIIPAPSIZ VE 0UMU8IPLII 8IP IHPACAT POLITIIASI
24 Ocak kararlari dogrultusunda izlenen ekonomik politikanin bir yn de, ekonomide
yapisaldnsm adi altinda sunulan "ihracat seIerberligi" idi. Ekonomik basarinin temel
taslarindan birisiolarak sunulan bu ihracat seIerberligi ne idi? Szde sanayide byk bir
hamle yapilmis, byk biratilimla gemis yillari kat kat asan bir ihracat patlamasi
gereklestirilmisti. 1981 yili ihracatinin geenyila gre 60 artisla 4.7 milyar dolara
ulastigi syleniyordu. Bunlar, (...) propagandanin "EkonomikMucize" zerine kopardigi
bir yaygara olmaktan baska bir anlam tasimiyordu.
Oysa ihracatta 1981 yilinda tutturulan dzeyle, Trkiye'nin dnya ihracatindaki payi
yalnizca binde2.1 kadardir. Ilk nce bu, basli basina bir Iiyaskodur. Sonra, 1981 yilinda
dnya ticaretindeki 2.1'likpay, 1950-954 dneminde binde 4.7, onu takip eden yillarda
binde 3 olan paylarin ancak yarisicivarindadir. Bu demektir ki, simdiki ihracat dzeyi
1950 dzeyine bile varmamis. O yillardan bu yanaTrkiye'nin ihracatinin genel graIigi hep
dsmstr.
Geri teknoloji ve dsk kapasiteye sahip sanayi nitelerinin uluslararasi pazarlarda hibir
rekabet sansiyoktur. Dnya pazarlarindaki Iiyatlari belirleyen tek g olan emperyalist dev
tekeller agir sanayimallarini, sattiklarini en yksek seviyede tutulurken, yari-
smrgelerden aldiklari yari-mamul mallari,hammaddeleri, en dsk seviyede
donduruyorlar. Dolayisiyla, dnya kapitalist ticaretinin bu degismezyasasi, olduka
56
emperyalist boyunduruk altindaki Trkiye'nin dis ticaret aigi azalmaz, aksine
byr.Buzdolabinda, ierdeki bayi satis Iiyati 40.000 lira iken dis satis 180 dolar, yine
Iirinda bayii Iiyati 20-22.000 lira iken disariya 90 dolara satilmasi, ihracatin zararina
yapildigini ortaya koymaktadir. Mallar,maliyet ve lke iindeki satis Iiyatinin altinda
pazarlanirken, bu szde ihracati gereklestirenler "tesvikkredileri", "vergi iadeleri" ile
besleniyordu. Bu tekelleri kurtarma operasyonunun Iaturasi ise emekihalka kesiliyordu.
Trkiye gibi yari-smrge bir lke, ihracat artisini ancak tarim rnlerinden
saglayabilecekken, bundada gerileme grld. nk hem bunalim iindeki tarimda
retim dst, hem de tarim rnlerinindnya pazarlarindaki Iiyatlarini dsk tutan
emperyalist tekellerin rekabeti Trkiye'yi disladi. Budurum 1981 yilinda Trkiye'nin
ihracatinda aika grld.
te yandan, egemen siniIlar 1981 ihracatinda sanayi mallari payinda tarimi geride birakan
bir artisoldugunu, bunun "sanayilesme gstergesi" anlamina geldigini sylyorlar. Oysa,
sanayi mallanihracati denilen sey, tarima dayali gida, sanayi ve tekstil rnleridir.
Digerleri ise, basit ve geriteknolojiye dayanan imento, dkm sanayi rnleridir. Bu
alanlarda saglanan gelisme, dnyaemperyalizminin hamalligindaki gelisme demektir. Bir
baska ynden bakildiginda Trkiye ihracatininnemli bir zelligi, ampul, kibrit, sala, et,
yas meyve, ttn gibi dayaniksiz tketim mallarinadayaniyor. Bu da, yarini belli olmayan,
dalgalanma ihtimali Iazla olan bir ihracat demektir. Hele birde, "ihracat seIerberligi"nde
mezar tasi, papatya, kurbaga, salyangoz, odun kantari, su, kaldirim tasigibi mallar var ki o
da zengin bir mizah konusu. Btn bunlara "ihracat seIerberligi" deniyorsa,
isteTrkiye'nin ihracati!.. Trkiye'nin ihracati dengeli, agir sanayi ve gelismis bir tarima
dayanmadigi gibii piyasa durgun, retim dss halinde oldugu iin nceki yillara kiyasla
saglandigi iddia edilen artisise geici ve sagliksizdir. Gelecek yillarda ayni artis hizi bir
yana, eski seviyenin bile tutturuluptutturulamayacagi sphelidir. Trkiye'nin ihracatinda
AET'nin payi 1979'da 48 iken, 1980'de 32'yedst. Ortadogu ve Arap lkelerininki ise
1978 yilinda 14 iken, 1981 yilinda 40'a ykseldi. Bu, birgelisme degil, istikrarsiz ve
gnbirlik bir ihracat gstergesidir. nk Trkiye bazi ihra mallarindaOrtak Pazar
taraIindan pazardan srlmstr. nk Ortadogu ve Arap lkelerine yapilan
ihracattakiartis, dnya ticaretinin gncel bosluklarindan, Iran-Irak savasi gibi dnemsel bir
olgudan, Libya'ninzel durumundan kaynaklanmaktadir.
Ihracattaki nispi artisin asil nedeni ise halk zerindeki azgin (...) terrdr. 12 Eyll Iasizmi
en (...)kemer sikma politikasiyla halkin tketimini alabildigine kisti. Grevleri, toplu
szlesmeleriyasaklayarak cretleri dondurdu, taban Iiyatlarini en dsk seviyede tuttu, iste
ihracattaki nispi artisinbasta gelen nedeni halkin kani ve teriyle kirlenmis vahsi smr
sistemidir. Ihracatin halka sagladigien uIak bir yarar yoktur, aksine bundan ihracati
vurgun tekelleri karli ikmaktadirlar.
(,) "8UMALIMDAM IIMAI UZEPEYIZ" SZU, SAHTE VE
0ULUMTUP
"Ekonomide Trkiye Mucizesi", "bunalimdan ikmak zereyiz" vb. 12 Eyllc Iasizmin
ekonomikalanda demagojik propaganda sloganlari oldu. IIlaslarin, kk ve orta
isletmelerden, Asil elik,Gney Sanayi, Banker Kastelli gibi dev isletme ve Iinansman
kuruluslarina dogru gelisimi, gerekdurumu btnyle su yzne ikardi. yle ki, bu
ekonomik mucizenin mimari olarak lanse edilen IMFpatentli Turgut zal istiIa etmek
zorunda birakildi. Bu ise, gerekte izlenen ekonomik politikaniniIlasinin belgelenmesidir.
57
Trkiye'de sistem halihazirda derin bir ekonomik kriz iindedir. Gerekte bunalim
durdurulamadigigibi haIiIletilebilmis de degildir. Tm olgular bunalimin giderek daha da
derinlestigini gstermektedir.Dnya lsnde kapitalizmin devleri dahi gnden gne
agirlasan bir bunalim iindeyken, yarismrge bir lke olan ve bunalimin sonularini ok
daha agir yasayan Trkiye'nin tek basina bunalimialtedip dze ikmak zere oldugu
iddiasi sahte ve glntr. Bugn dze ikmak bir yana, orta vekk isletmelerin uzun
sredir devam edegelen iIlaslarina, bazi byk isletmelerin iIlaslarieklenmektedir. Hatta
bazi bankalarin iIlaslari gndemdedir. Ekonomik kriz o kadar siddetlidir ki, isisiniIi ve
emeki halkin vahsice smrlmesi temelinde srdrlen ekonomik takviyeye karsin
birokisletmenin iIlaslarini deyememektedirler. Sanayinin hemen tm dallarinda varolan
durgunluk, bazidallarda tam bir kntye dogru genislemektedir. Tekstil sanayinin iine
dstg durum bir rnektir.Bu dalda 20 Iabrika kapanmis, 25.000 kisi issiz kalmistir.
Otomotiv sanayiinde 1981 yilinda, kapasitekullanimi 28 dzeyinde kalmistir. lke ii
insaat sektrnde de derin bir kriz hkm srmektedir.
Iste krizin gittike derinleserek srdgnn diger bazi kanitlari:
1981'de Ieshedilen sirket sayisi, 1980'e gre 101.4 oraninda artis gstererek 2300'e
ulasmistir. 1980yilinda ise Iesih veya tasIiye yoluna basvuran sirket sayisi 1142 idi. 24
Ocak uygulamalarinabaslandigi gnden itibaren ticari Iaaliyetlerine son veren sirket sayisi
ise 3442'yi bulmustur.
Bu dnemde protesto edilen senet sayisi artmis ve karsiliksiz ek verme yayginlasmistir.
DIE'ye gre1981'in ilk 11 ayinda protesto edilen senet sayisi 1.800.000'i gemektedir ki
bu, bir nceki (1980) yilagre 25 oraninda artma oldugunu gstermektedir, Izmir Ticaret
Gazetesinin bir arastirmasina gre1981 yilinda sadece Istanbul'da 90-100 milyar liralik
karsiliksiz ek kesilmistir.
Bunlar ekonomik krizden ikisin degil, onun derinlestiginin ve zincirleme iIlaslarin
gstergeleridir.
Bugn birbirleriyle ticari iliskiler iindeki isletmelerin, ayni zincirin halkalari olarak,
durumlarisarsilmakta, iIlaslar birbirini izlemektedir. Bugn sanayide derinlesen kriz bazi
kk bankalari dasallamaya baslamistir. 24 Ocak kararlari, tekellerin disinda kalan orta
ve kk byklktekiisletmelerin zaten iinde bulunduklari iIlas ve yikim srecini daha
da hizlandirirken, te yandantekellesmeyi zellikle de sanayi banka kompleksine sahip
tekel gruplarinin daha da bymesineyolamistir. Bankalar ve byk holdingler, iIlas
durumuna gelmis isletmelere el uzatarak gerekdegerinden ok ucuza kapatmislar veya
birlikte is yapma nerisinde bulunarak hisselerin nemli birkismini ele geirmislerdir.
ASIEPI (...) CUMTAMIM DI POLITIIASI, A8D EMPEPYALIZMIMIM
(,)4
ABD emperyalizminin izdigi rotaya uygun bir yolun izlenmesi, isbirliki hakim siniIlarin
dispolitikadaki geleneksel izgisidir. Askeri (...) cunta, ABD emperyalizminin
gdmndeki bu dispolitikayi, (.) her alanda doruga ikardi. ABD emperyalizmine
siyasi, askeri alanlarda bagimlilikdaha da artti. ABD emperyalistlerinin siyasi ve askeri
konulardaki direktiIlerini daha abukuygulayabilmesini saglamak amaciyla Trk-
Amerikan Savunma Konseyi kuruldu. ABD
4 Askeri ynetimin dis politikasini "ABD emperyalizminin dmen suyunda, ikiyzl ve
kalles" olarak nitelendirmek, savunma nedeniyle ailan cezai
sorusturmanin gerekelerinden biri olmustur. (DN)
58
emperyalistlerinin Ortadogu halklarina ynelik saldiri stratejisinde cunta daha aktiI
grevler stlendi.ABD'nin basini ektigi Bati emperyalist blogunun saldirgan askeri pakti,
NATO'nun saldirihedeIlerinin Ortadogu'ya dogru genisletilmesi planlarini onayladi. Bu
planin bir parasi olarak, Vanhavaalaninin ABD uaklarinin kalkip inebilmesine uygun
olarak dzenlenmesi karari alindi.
Bugn daha saldirgan ve savas kiskirticisi bir politika izleyen ABD emperyalizminin
Ortadogu'dakivurucu gc olma yolunda ileri adimlar atildi. Bu ileri karakol grevini
yerine getirebilmesi iin ABDemperyalizmince yapilan yardimlarin 700 milyon dolarinin
400 milyon dolari askeri harcamalar iinveriliyordu. ABD'nin (.) yerine getirebilmek
iin 1982 btesinde de askeri harcamalara byk payayrildi. Sosyal hizmetlere ayrilan
paylar kisitlanirken, askeri harcamalar iin ayrilan pay 353 milyarlira oldu.
Bir yandan (.) askeri harcamalar artirilip Ortadogu halklarina karsi ABD'nin blgedeki
saldiri gcolarak rgtlenirken, te yandan blgedeki lkelerle (.) bir yakinlasma
siyaseti izleniyordu. Bu daABD emperyalistlerince belirlenmis politikanin diger bir
ynyd. Cuntanin dis politikasi Ortadogu'daABD emperyalizminin Truva Ati roln
oynamaktir. Arap ve tm Ortadogu halklari arasinda ABD veIsrail'li Siyonistlere karsi bir
blogun olusmasini engellemek, bu yndeki abalari iten baltalamaktir.Onun dis politikasi
hibir zaman ABD emperyalizminin izdigi sinirlarin disina ikmaz. Nitekim onunArap
halklarina gsterdigi gleryzn (...)ligi, Birlesmis Milletlerde Israil'in Golan
Tepelerininilhakinin kinanmasi sirasinda ortaya ikti. Trkiye, ABD ve Israil'le birlikte
karara karsi ikan birkalkeden biriydi.
Cuntanin ABD'ye (.) siyasetindeki pervasizliginin diger bir rnegi de, yine BM'de
yapilan bir baskaoylamada, ABD usagi ve insan kasabi Sili, El-Salvador, Guatemala Iasist
ynetimlerini grnsteolsun kinamaktan kainmasiydi. Trkiye yine karara karsi ikan
birka lkeden biriydi.
Cuntanin izledigi bu dis siyaset, dnyadan tecrit olusunu hizlandirirken, te yandan
maceraci,saldirgan ve savas kiskirticisi bir siyaset izleyen ABD emperyalizminin
gdmndeki dis politika,lkemizi yeni bir savasla ilk hedeIlerden birisi haline getiriyor.
EYLUL VE AMTI-FAIST DEVPIMCI 0ULEP
"Devrim, karsi-devrimi dogurarak ve glendirerek ilerler." 12 Eyll ncesinde
lkemizdeki siniImcadelesinin durumunu bu zde zetleyebiliriz. (...) karsi-devrim (.),
yeni (...) yasalar ikartarak,polis vb. saldiri kurumlarini tahkim ederek, isi siniIi ve
devrimci halk hareketinin ykselmesininlemeye, bastirmaya alisiyor, bunu
basaramiyordu. Isi siniIi ve halk hareketi, hakim siniIlar iinegemenliklerini korumada
giderek byyen bir tehdit oluyordu.
Sikiynetimle birlikte ordunun siyasal hayata mdahalesi artti. Isi siniIi ve devrimci halk
hareketinekarsi genis apli rgtlenip saldiriya geirildi. (...) karsi-devrim bazi ileri
hamleler yapiyor; devrimcirgtlere darbe vurmaya, kertmeye, devrimci Iaaliyet alanini
daraltmaya, kitlelerle devrimci rgtlerarasindaki baglari zayiIlatmaya ve kesmeye
alisiyor, zaman zaman bazi basarilar da elde ediyordu.Bu darbeler, devrimin genel
ykselisini, egemen siniIlar iin byyen bir tehdit haline gelmesiniengelleyememekle
birlikte, bazi blgelerde alismalarin geici olarak durmasina, zayiIlamasina,Iaaliyetlerin
daralmasina yolaiyordu. Bu srete askeri (...) diktatrlgn kosullari da agir
agirhazirlanmaya baslaniliyor, etkin bir karsi direnisin rgtlenememesi iin de devrimci
harekete adimadim darbeler vurulmaya alisiliyordu.
59
Hakim siniIlar eskisi gibi ynetemez hale gelmislerdi. Durumda bir degisikligin, daha
genis aplisaldirilarin hazirligi iindeydiler. Devrim cephesindeyse birok rgt
mcadelenin gerisindeydi vebunu altedici bir hazirlikta szkonusu degildi.
Isi siniIi ve emeki kitleler, sosyal demokrasi ve modern revizyonist ihanet akimlari
taraIindanblnmst. Sendikalar ve birok kitle rgtnn ynetiminde reIormcu ve
revizyonist hainleregemendi. Bu akimlar kitleleri pasiIize etmeye, kitle eylemini yasallik
sinirlari iinde tutmaya,devrimci eylemin ynn saptirmaya alisiyorlardi.
12 Eyll Iasizminin kolay basarisinda revziyonizmin gl etkisi birinci dereceden rol
oynamisti. Busadece revizyonizmin ynetiminde bulunduklari sendikalarda ve kitle
rgtleri tabaninda, kitlelerinbelirli kesimi zerindeki siyasal etkisi nedeniyle degildir.
Revizyonist propaganda bu yndeuyusturucu zehrini yaymistir. Revizyonist mikrop baska
bnyelere de siringa edilmis ve onlari dauyusturmustur. Ortayolcu hareketler, esitli
revizyonist akimlarin etkisi altindaydilar. Sovyeti, incirevizyonizmin yarattigi ideolojik
kargasa, bunun sonucundaki blnmslk ve etki alanindakiortayolcu akimlarin sag bir
izgi izleyerek devrimci mcadeleyi zayiIlatmalari, revizyonizmmikrobunun bnyede
yarattigi tahribatin sonucudur.
O dnemde kitleler bilin ve rgtllk kapasitelerini asan eylemlere atilmaktaydilar;
Iakat anti-Iasistrgtler bu gelisimin gerisinde kaliyorlardi ve kitle mcadelesini daha st
biimlere dogru siratacakg ve kapasiteden yoksundular. Bazilarinin ok sayida
kadrosu, yaygin kitle iliskileri vardi. Fakatbunlar illegal temelleri zayiI, sinirlari belirsiz,
savasma dinamizminden yoksun rgtlerdi. BirogusiniI mcadelesinin gelisim ynnn
giderek sertlesecegini szde tespit ediyor, Iakat bunungereklerini yerine getirmiyorlardi.
Sikiynetimle birlikte genlik ve diger kitle rgtleri kapatilinca legal yayin organlari
yasaklaninca burgtlerin bazilari bir sre hareketsiz kaldilar. Kendi tabanlariyla dahi
iliskileri koptu. Bu rgtlerinkoI ve Iasist legaliteye bagimli yapilari aiga ikmisti. Bu
durum gelecek iin siniI mcadelesinindaha sert gnleri iin uyariciydi ve kavransaydi
egitici olabilirdi. Fakat degisen bir sey olmadi. Ciddibir atilim ve toparlanma
gereklesmedi. Bu rgtlerin Iaaliyetleri biraz daha daraldi. Sikiynetimkosullarina
kendilerini uydurdular, legal ve mensevik yapilarinda ise temel bir degisiklik olmadi.
O dnemde devrim cephesinin diger bir zayiIligi, anti-Iasist rgtler arasinda
dayanismanin, eylembirliklerinin zayiI olmasiydi. Birok rgtn revizyonizmin etkisi
altinda olmasi devrimci eylembirliklerinin gelismesini de engelliyordu. Eylem birligini
zayiIlatan diger bir etken de, basta genistabana sahip bazi rgtler olmak zere esitli
rgtlerin bnce bir gurura kapilmalariydi.
O gnk sre, isi siniIi ve emeki kesimlerin nder ve kararli unsurlarini saIlarinda
toplamis genisyiginlarin gvenle izledikleri komnist ncnn zayiIligini, eksikligini her
asamada arpici bir sekildeortaya koyuyordu.
12 Eyll askeri (...) darbesi, egemen siniIlarin hakimiyetlerini tehdit eden kitlelerin
devrimci atiliminikirmak iin son glerini kullanarak saldiriya getikleri son
alternatiIleriydi. TAVIR NEOLMALIYDI? Devrimci bir karsi saldiri rgtlenmeliydi!
Darbeyle (...) karsi-devrim atak yapmis, stn bir konuma gemisti. Fakat henz bu
konumunusaglamlastirabilmis degildi. Askeri (...) darbe, devrimci atilim snerken degil,
zirvesindeykengereklesmisti. Devrimci rgtler henz glerini muhaIaza ediyorlardi ve
bugnk gibi agir darbeleryemis degillerdi.
60
Devrimci kitleler moral kntye ugramamislardi ve karamsar degillerdi. Kitlelerin
bulundugumevziler henz kaybedilmis degildi. Karsi saldirinin rgtlenmesi iin nesnel
kosullar elverisliydi,gerekli devrimci potansiyel vardi.
Eger anti-Iasist devrimci gler toparlanip tm gleriyle karsi saldiriya geselerdi (...)
karsi-devrimgeriye ekilmek zorunda kalacak, devrimci dalga eskisinden kat kat
byyecekti. Bu saldiri, yenilgiylede sonulanabilirdi. Ama Trkiye devrimi iin
kazanilmis nemli bir tecrbe, geride kalanlara yksekbir devrimci ruh ve calma duygusu
birakilarak yenilinirdi. Bu yenilgi sereIli bir yenilgi olurdu.Engels'in de dedigi gibi, "Sert
bir arpismadan sonraki bir yenilgi, devrimci nemi kolayca kazanilanbir zaIere esit bir
olaydir."
12 Eyll askeri (...) darbesi daha ilk anda grev ve direnisleri yasakladi. Sendikalari ve
diger kitlergtlerini kapatti. Komnistlerin disinda diger btn devrimci rgtler saskin
ve hazirliksizyakalanmisti. Devrimci kitlelerin saIlarinda da rgtsz ve ndersiz olmanin
daha derinlestirdigi birsaskinlik ve duraksama vardi. Genis yiginlarda ise hakim olan
"bekle, gr" tavriydi.

12 Eyll'n hemen ertesinde devrimci grevimiz (...) cuntaya konumunu saglamlastirma
Iirsatinivermemekti. Durumun panik ve zlmeye dnsmesinin n alinmaliydi.
Devrimin yedigi darbeninnne set ekilmeli, bunun bir yenilgi halini almamasi iin elden
gelen aba gsterilmeliydi. Bugrevlerin hepsinin birden basarilmasi ise tek bir yolun
izlenmesiyle mmknd. Bu yol, direnmek,kitlelerin harekete geirilmesi ve karsi bir
saldirinin rgtlenmesiydi. (...) darbeyi izleyen dnemdekitlelere "saldirin" demeliydik.
Btn gcmz bu saldirinin rgtlenmesine ve onun basina gemeyevermeliydik.
Taktiklerimiz saldiriyi esas almaliydi. Devrimin henz kaybedilmemis
mevzilerinikorumak iin kaldirmaliydik. ncy korumak, isi siniIinin ve tm
emekilerin ikarlarini korumakiin saldirmaliydik (...) saldirinin ilerlemesi ve
derinlesmesinin nne gemek iin, onu geri ekilmeyemecbur etmek iin saldirmaliydik.
Fakat izlenen yol bu olmadi. Sosyal demokratlar ve modern revizyonistler ihanetlerini bir
kez dahasergilediler. Ilk gnden teslim oldular. Sendikalarin ve diger kitle rgtlerinin
anahtarlarini teslim edipbozgun borusu almaya basladilar.
Ortayolcu akimlar ise yalpalama, saskinlik, korku ve yenilgiyi pesinen kabullenmenin
hazirligiiindeydiler. Bu akimlarin toparlanmalari bir yana belirttigimiz zaaIlari daha da
derinlesti. Birogugeri ekilme karari aldilar. Mcadele etmeden, direnmeden siperleri terk
ettiler.
"Geri ekilmecilik" daha srecin basinda, belirleyici bir anda, yenilgi bugn oldugu gibi
aik ve kesindegilken devrimci mevzileri terk etti. Onlar revizyonist, reIormist hainlerle
birlikte (...) karsi-devrimeyolu atilar. Srecin bu sekilde gelisip bugnk yenilginin
alinmasinda "geri ekilmeci" oportnistegilimin, aik veya rtl olarak ortayolun sagi
veya "sol"uyla btn kk-burjuva hareketlerzerinde egemen olmasinin nemli bir payi
vardir.
Ihtilalci Komnist hareket o dnemde saldiri taktigini izledi. Askeri (...) darbe karsisinda
saskinligadsmedi. O, siniI mcadelesinin sertlesecegi Iirtinali gnlere hazirdi.
alismalarini eski dzeydesrdrd. Darbe gereklestiginde srmekte olan grev ve
direnislerin devami iin saskinligin moralbozuklugunun, bozgunculugun kol gezdigi bir
ortamda, bunlarin yenilgiye ugratilmasi, devrimciglerin toparlanip karsi saldiriya
gemesi iin alisti. TIKB, devrim cephesinin en n siperlerindeydi,yksek bir moral ve
61
savasma gcne sahipti, ama sayica azdi, genis kitle baglarina sahip degildi. Bunedenle
devrimci kitleleri devrimci bir atilim iin, (...) karsi-devrime karsi bir saldiri iin
seIerberedemedi. Grev ve direnisleri srdrme abasi, revizyonist ve ortayolculugun
bozguncuengellemeleriyle karsilasti.
1981 yilinin ilk yarisina dogru, darbeden 7-8 ay sonra askeri (...) diktatrlk soldaki
rgtlere agirdarbeler indirmis, bazilarini kertmis, yiginlari susturmus ve eylemlerini
kontrol altina almis, kendiglerini toparlayip otoritesini saglamis, ilk asamada ulasmayi
tasarladigi hedeIlerine varmisbulunuyordu. TIKB yeni durumu degerlendirip dzenli
olarak geri ekilme karari aldi. Bu kosullardamcadeleyi eski dzeyde ve biimlerde
srdrmek mmkn degildi. Bu kosullarda devrimci taktik,dzenli olarak geri ekilisin
saglanmasi, mcadelenin dnemsel kosullarina uygun olaraksrdrlmesiydi. Bu
kosullarda, karsi-devrimin azginlasan saldirilarindan, agir darbeler
yemektenkainilmaliydi. Elverissiz kosullarda savasa girmekten, elverissiz eylem
biimlerini kullanmaktankainilmaliydi. Fakat devrimci proleter taktik, kk burjuva
oportnistlerinin izledikleri "arkayabakmadan ka" taktiginden temelden Iarkliydi.
Kk burjuva oportnistlerinin bozgun halinde geri ekilme taktiginin temelinde 12 Eyll
ncesindeyasanilan devrimci bunalimin, kitlelerin mcadele gcnn kmsenmesi, te
yandan (...)karsidevrimin gcnn abartilmasi, zayiIliklarinin grlmemesi vardi. Bu,
devrime inansizligin,yilginligin, teslimiyetiligin taktigi idi. Oportnist "geri
ekilmecilik", devrimci ajitasyonu vedevrimci pratik eylemi tmyle bir yana birakarak
gnn devrimci Iaaliyetini, salt propaganda vergtlenme Iaaliyeti dzeyine indirdi. te
yandan TIKB, bu dnemde "srekli saldiri" taktigini neripbunu uygulamayan "sol"
maceraci rgtlerle de arasina sinir ekti.
Bolsevik geri ekilme taktiginin oportnist "kadrolari bekleyerek koruma", "rgtlenmeyi
ve Iaaliyeti
durdurma" teorileriyle bir ilgisi yoktur. Bolsevik geri ekilme, Iasizme karsi mcadelenin
kosullarinda
meydana gelen degismelerin gznne alinmasi ve devrimci eylem ve mcadele
biimlerinin yenikosullarda,yeni biimlerde srdrlmesidir. Dzenli bir geri ekilme,
komnistlerin dilinde militan,proleter bolsevik bir ruha, anlayisa sahiptir. Komnist geri
ekilme, devrimin yenilgisinin geicioldugu, devrimci dalganin yeniden ykselecegi
geregini grr. Ve alismalarini yeni bir atismaninhazirlanmasi temelinde yogunlastirir.
LEM AMA YEMILMEYEMLEP...b
(. .. .. ..)
YEMI AMAYASA TASAPISI, EYLULDEM 8U YAMA IIAPTILAM
(...) YASA VE UY0ULAMALAPA MEPUIYET IAZAMDIPMA VE
SUPDUPME A8ASI...
Yeni Anayasa tasarisi kisa sre nce aiklandi. Ve "demokrasiye dns" zerine yayilan
hayalleringerekdisiligi ve aldaticiligi bir kez daha aiga ikti. Anayasa tasarisi, gidisin
"demokrasiye dogru"olmadigini, 12 Eyll'den bu yana (...) karsi-devrimin attigi adimlara
anayasal bir stat kazandirilmakistenildigini gstermektedir. ikartilan (...) yasalar ve
devlet kurumlarinda yapilan dzenlemelerAnayasa ile teminat altina alinmaktadir.
12 Eyll'den bu yana yapilan (...) yasa degisiklikleri ve uygulamalar ile demokratik hak
vezgrlklerin kagit zerinde kalan son izleri de silinmisti. Simdi isi siniIi ve halk iin
siyasalzgrlgn kirintisinin bile bulunmadigi bir Anayasa ile pekistirilmektedir.
62
Isbirliki tekelcikapitalistler ve toprakagalarinin 12 Eyll ncesi isteyip de
gereklestiremedikleri ne varsa, yeniAnayasa'da onlarin istekleri dogrultusunda
zmleniyor.
Anayasa tasarisinda dsnce zgrlg tmyle yokedilmektedir. Yasaklama komnist ve
devrimcidsncelerin aiklanmasiyla sinirli degildir. Kapsami ok daha genistir. Komnist
dsncelerinaiklanmasi ve komnistlerin rgtlenmesi zel hkmlerle yasaklanmistir.
Bunun disinda getirilenyasaklama ve kisitlamalar rejime karsi en kk kipirdanmayi dahi
bastirmaya yneliktir.
"Dsnceyi aiklama ve yayma zgrlg" basligi altinda iIade edilen 25. madde;
ler|es du;urce ve |araal|er|r| soz, yazi, res|r veya oa;|a yo||ar|a le| oa;ira veya lop|u o|ara|
ai||ara veya yayra
ra||ira sar|pl|r.
diye basliyor. Hemen altindan ise, bununla taban tabana zit cmlelerle devam ediyor:
8u ozgur|u||er|r |u||ari|rasi, su|arir or|erres|, su|u|arir ceza|ardiri|rasi, oa;|a|aririr ;orrel
veya ra||aririr, oze| vea||e rayal|aririr ve res|e| sir|aririr |orurrasi, dev|ele a|l g|z|| o||g||er|r
ai||arrasi, e|oror|| rayali el|||eyece|gere|di;i veya zararsiz raoer|er|r or|erres|,
yargi|ara gorev|r|r aracira uygur o|ara| yer|re gel|r||res| ve ger||g|rzarar|i a|ir ve
davrari;|ardar |orurrasi araciy|a da sirir|arao|||r.
Hakim siniIlar tek bir yaprak kipirtisina dahi tahammlszdrler. (...) diktatrlge muhaliI
hibirdsncenin aiklanmasina olanak tanimayan bu madde "basin hrdr ve sansr
edilemez" diyebaslayip basin zerine kapkara bir perde eken 28. madde ile
tamamlanmaktadir.
0ev|el|r | ve di; guver||g|r|, u||es| ve r|||el|y|e oulur|uguru lerd|l eder ya da su |;|ereye,
aya||arra veya |syara le;v||
eder r|le|||le o|ar veya dev|ele a|l g|z|| o||g||ere |||;||r ou|urar rer lur|u raoer ve yasagi, rarg|
silal|a o|ursa o|sur,
5El yazisiyla drt sayIa tutan bu blmde TIKB Merkez Komitesi yesi olarak aranan
Osman Yasar YOLDASCAN'in, 29 Eyll 1980'de Istanbul
Bagcilar'da polisle giristigi ve bir baskomiserin ldg, drt polis ve askerin yaralandigi
silahli atismada lm; TIKB yesi olarak aranan MetinAYDIN'in 1980 Aralik ayinda
Adana Kiremithane semtinde giristigi alismada bir polisi vurduktan sonra lm; yine
TIKB yesi olarak aranan SelmaAYBAL'in polislerce kursunlanip yaralanmasi, hastaneye
ge kaldirilmasi, iskence grmesi, yeterli tedavi yapilmamasi nedeniyle lm; TIKB
yesiolarak yakalanip agir iskencelerden geirilen Ataman INCE'nin iskence tezgahinda
lm ajitasyonal bir dille anlatilmis, Istanbul 1. sube mdrnnTIKB saniklari ile ilgili
olarak; "... rgtlerinden aldiklari illegal talimatlarin etkisinde kalarak kesinlikle
konusmaktan, iIade vermekten, imzaetmekten imtina etmislerdir." denilen raporuna yer
verilmis; Enternasyonal'in iki kitasinin da yeraldigi blm 12 Eyll dneminde iskencede
ya daidam sehpalarinda ldrlen devrimciler anilarak bitirilmis ve bu nedenle hemen her
satiri cezai sorusturmanin gerekesi olmustur. (DN)
yayir|arrasi araciy|a oa;|asira verer|er ve our|ari ayri ara|a oasar|ar ve oaslirar|ar, dagilir
gere||e;rese o||e, ou
su|ara a|l |arur ru|ur|er| ||e sorur|u o|ur|ar.
63
Bu iki maddeyi okuduktan sonra, ilk akla gelen soru su oluyor. Geriye ne kaldi? Halka
karsi girisilecekyeni bir siyasal saldiriya, 24 Ocak kararlan gibi ekonomik baski ve
smrnn daha yogunlasmasinigetirecek kararlarina karsi emeki halkin nceden
uyarilmasi, (...) diktatrlgn yzn aiga ikarticibir yayin, kokusmus dzenin
pisliklerinin sergilenmesi yasaklaniyor.
Bu maddelerle komnist ve devrimci dsnce, devrimci yayinlarin basim ve dagitimi
yasaklandigigibi, tm basim organlari zerinde bugn oldugu gibi koyu bir sansr;
yasaklama, kapatma vecezalandirma politikasinin srdrlmek istendigini gstermektedir.
Bu maddelerde, (...)'in demagojik yz ve hemen onun altinda tm (...) grnen gerek
yz,
birbirinin pesisira pervasizlikla sergilenmektedir.
25. maddede, du;urce yayra ozgur|ugu... ger||g|r zarar|i a|ir ve davrari;|ardar |orurrasi
araciy|a da sirir|arao|||r
deniliyor.
12 Eyll ncesinde ve 1960'lardan bu yana genlik toplumun en dinamik kesimlerinden
biri olmazelligini daha arpici biimde ortaya koymustur. Genligi devrimci dsnceler
sarmis, mcadelesianti-emperyalist, anti-Iasist, anti-revizyonist bir izgide ilerlemistir.
Genlik lkedeki anti-Iasistmcadeleye aktiI bir sekilde katilmis ve desteklemisti. Genlik
sosyalist dsnceye yaygin birsempatinin oldugu, halkin bilin ve rgtlenme dzeyi en
yksek kesimlerinden birisiydi.
zel bir hkm getirilmesi bu nedenledir. Getirilen hkmle bu yndeki gelisim,
genligin gelecekteIasizme, emperyalizme, sosyal-emperyalizme ve revizyonizme karsi
mcadeleye aktiI bir sekildekatilimi durdurulmak, engellenmek isteniyor.
Yeni anayasa tasarisi ile isi siniIi ve emeki halka siyasal Iaaliyetinin btn yollari
tikanmaktadir.Komnist ve devrimci rgtlenme ve alisma tmyle yasaklandigi gibi,
ekonomik, demokratikdzeydeki rgtlenmelere de siyaset yasagi konulmustur. Bu
rgtlerin ekonomik mcadeleyi dahiyrtmeleri engellenmektedir. Aralarinda dayanisma
yasaklanmistir ve her an kapatilma tehdidialtindadirlar, isi siniIi ve emeki halka taninan
tek siyasi Iaaliyet hakki, bes yilda bir hangi hakimsiniI partisini seecegini belirleyip oy
kullanmaktir.
Tasarida isi siniIinin tm demokratik sendikal haklan gaspedilmektedir. Bu tasari, Iasist
burjuvazininisi siniIi mcadelesinden duydugu korkuyu gsteriyor. Bir daha 12 Eyll
ncesi karabasanlaryasamamak iin, isi siniIinin rgtlenme ve mcadelesini baltalayici
en ayrinti maddeler dahi butasariya sokulmustur.
Sendikalara siyaset yasagi konulmustur ve her an kapatilma tehdidi altindadirlar. Hak
grevi,dayanisma grevi, siyasi grev, genel grev isyerinde her trl direnis
yasaklanmaktadir. Ekonomiktaleplerle ilgili olarak da grev sresi 60 gn ile sinirlanmakta,
bu sre sonunda isveren alismabakanligina basvurdugunda anlasmazligin YHK'nca
zmlenecegi hkme baglanmaktadir.
Bu, isi siniIinin en nemli mcadele silahlarindan grev hakkinin gaspedilmesi, alisma ve
yasamkosullarini iyilestirme mcadelesinde dahi, pazarlik gcnn kalmamasi demektir.
Kanemici isbirlikitekelci kapitalistler, yarattiklari smr cennetini srdrmek istemekte,
isi siniIi kurdun nne elikolu bagli birakilmaktadir.
64
Tasarida en ok 10 isi alistiran kk isyerlerinde toplu is szlesmesi ve grev
yasaklaniyor. Bu hkmle, isi siniIinin rgtlenme ve mcadelesine agir bir darbe
vurulmak isteniyor.
lkemizde sanayilesme geridir ve kk lekli isletmeler ogunlukladir. lkemiz
ortalamasinda her100 isletmeden 88'i 10 veya daha az isi alistirmaktadir. (DIE)
buralarda alisan isilerin byk birogunlugu asgari cretle, halta daha dsk cretlerle
ve sigortasiz alismaktadirlar.

Isi siniIinin nemli bir gc rgtlenmeden yoksun birakilarak zayiI dsrlmeye, agir
ekonomik smr ve insanlikdisi alisma kosullarina mahkum edilmeye alisiliyor.
Getirilen yasaklamalar bunlarla da bitmiyor. Fasist burjuvazinin gelecegini teminat altina
alabilme kaygisiyla, bir anayasa ile hi ilgisi bulunmayan maddeler tasariya sokulmustur.
Sendikalari zayiIlatmak iin aidat demede check-oII sistemi kaldirilmistir. Greve
katilmayanlarinalisabilmeleri, yani grev kiriciligi anayasal bir hak haline getirilmistir.
Isilerin grev ve topluszlesmelerde ileri haklar almasi pesin olarak yasa ile
sinirlanmaktadir. Ve lokavti bir hak olarakbelirleyen dnyadaki tek degilse bile birka
anayasadan birisidir bu.
Tasariyla kyller zerindeki yari-Ieodal baski ve smrnn srdrlmesi
ngrlmektedir.
Toprakagaligi sistemi korunmakta, toprak reIormu zerine uurulan demagojik balonlar
patlamaktadir.
Szde nce devlete ait bos topraklar, ardindan yine devlete ait tarima elverisli hale
getirilebilirtopraklar dagitilacaktir. Daha sonra da, zel mlkiyete ait olup. Isletilmeyen ya
da verimsiz isletilipkamulastirilmis olan topraklarin dagitilmasi ngrlyor.
Bunun ipe un serme politikasi oldugu ve 12 Eyll sonrasinda yeniden gndeme getirilen
'Taprak reIormu" demagojisinin ilerde tekrar indirilmek zere raIa kaldirildigi
grlmektedir.
Tasariyla memurlarin da sendikalasma hakki ve siyasi Iaaliyette bulunmalari
yasaklanmistir.
Anayasa tasarisinin 18. maddesiyle, milyonlarca issiz, daimi isi olmayan veya gelir dzeyi
dsk emekiler, srekli olarak zgrlklerinin gaspedilmesi tehditi altinda
birakilmaktadirlar. Bu madde,tasariya damgasini vuran Iasist hukuk mantiginin en belirgin
rneklerinden birisidir. Maddeningerekesi aynen syledir;
3erser| ler|r| rurlazar ve rorra| ge|r |ayragirdar rarrur ve res|er| ou|urrayar ||rse|er|
|lade eder. 8|r serser|r|r su |;|ere |rl|ra|| d|ger ||;||erder o| dara yu|se|l|r. 8ur|ar |erd|
ra||er|re oira|i|di||ari la|d|rde lop|ur ||r devar|i o|rler|||e ve lerd|l le;||| edece||erd|r.
Serseri szcg yaniltici olmasin. Burada hedeIlenenler, bu dzenin tortusu lmpen-
proletaryanin disinda genis emeki yiginlarin bir kesimidir. nk lkemizde, "muntazam
ve normal geim kaynagindan mahrum" tanimina giren milyonlarca emeki vardir. DPT
rakamlarina gre 5.5 milyon kisi, OECD'ye gre 6.7 milyon kisi bu tanima girmektedir.
Tarimda 970.000, insaat sektrnde350.000 kisi mevsimlik isi olarak alismaktadir; yani,
"muntazam geim kaynagina sahip" degildir vetasariya gre, "su isleme ihtimali en
yksek" diye nitelenen ve "zgrlg kisitlanabilecek" olan bu kitledir.

65
Agir baski ve smr altinda olan bu kitlenin iinde devrimci mcadeleye katilma orani
yksekti. 12Eyll sonrasinda 1 Mayislar ncesinde gecekondu semtlerindeki kahvelerden
yzlerce emekigzaltina aliniyor, seyyar saticilara karsi saldiri politikasi izleniyordu.
Simdi bu uygulamalara Anayasaile mesruiyet kazandirilarak milyonlarca emeki, her an,
hibir gereke gsterilmeden zgrlggaspedilme tehdidi altinda birakiliyor.

Anayasa tasarisinda, "tketicinin korunmasi", "tekellesmenin nlenmesi", gibi Iasist
demagoji rnegimaddeler de bulunmaktadir. Ki, sonuncusu Nazi partisinin programindaki
benzer maddeyi hatirlatiyor,izlenen ekonomik politikanin tekelci siniI z, tekellesmeyi
hizlandiran sonulari ortadadir. Demagojiile, tasarinin isi siniIi ve halka karsi azgin bir
saldiri oldugu geregi gizlenmek islenmektedir.

Diger demagoji rnegi de, komnist rgtlenmenin yasaklandigi maddede Iasist
partilerinkurulmasinin da yasak oldugunun belirtilmesidir. (.) iktidardayken, isi siniIi ve
halka karsi dizginsizbir siyasal terr, (...) bir ekonomik smr uygulanirken, devletin her
kurumu yeni bastansekillendirilip btn kurumlariyla halka karsi aik saldiri rgt haline
getirilirken ve bu tasariyla buuygulamalara mesruiyet kazandirilmak istenirken, bundan
gln ve daha sahte ne olabilir?

YEMI AMAYASA TASAPISI ILE DEVLET, IOMUMIST VE DEVPIMCI
HAPEIETLEPE, II SIMIFI VE HALIA IAPI SALDIP0AMLI0I
APTIPILMI "AII 8IP SAVA ALETI" OLAPAI
P0UTLEMMEITEDIP.
Devletin yapisi, kismi degisikliklerle, 12 Eyll sonrasi biimlendirilisine uygun olarak
korunmaktadir.Hakim siniIlar iktidarlarini gizleyen incir yapragini da geriye ekmisler,
generaller ve st seviyedekibrokratlardan, en sadik, denenmis adamlarindan olusan
kurumlarla ve "ekonomik, sosyal konsey"deoldugu gibi bilIiil katilarak daha dolaysiz,
dogrudan bir ynetime gemektedirler, isbirliki tekelkapitalistlerin ve toprakagalarinin
siniI egemenligi, (.) diktatrlg olanca iplakligi ile ortaya ikmistir.
"Rejimin sivillesmesi" zerine yrtlen propagandalarin da sahteligi ve aldaticiligi aiga
ikmaktadir.Kenan Evren ve diger (...) generaller niIormalarini ikartip,
Cumhurbaskanligi ve Devlet DanismaKonseyi koltuklarina oturma hesabi iindedirler.
Ayrica ordunun siyasi hayata mdahalesimesrulastirilmakta, MGK i ve dis politikada en
nemli konularda "emredici" yetkilerle donatilmaktadir.
Tasarida yrtme glendirilmekte, kendi iinde daha merkezi hale getirilmektedir.
Cumhurbaskanligikurumunun yetkileri olaganst artirilmistir. Devlet, yukaridan asagiya
tm kurumlariyla "gl lider,gl devlet" (...) siarina uygun bir yapida
biimlendirilmektedir. Yrtme gcnn basindakiCumhurbaskanligi Kurumu, "Fhrer"
ve Savcilar Yksek Kurulu, Danistay, Devlet Danisma Konseyi,TRT, Devlet Denetleme
Konseyi, Trk Dil Akademisi yelerinin tamami veya byk bir kisminiatama yetkisi
Cumhurbaskanina verilmistir. Bazi hallerde Cumhurbaskani Basbakan'i azledebilecek
veparlamentoyu Ieshedebilecektir. Olaganst hallerde kanun gcnde kararname
ikarabilme yetkisitaninmaktadir.
Yeni Anayasa tasarisinda hkmetin de yetkileri artirilip, halka karsi saldiri kararlarini
daha kolayalabilmesinin yollan ailmaktadir. Hkmet de Cumhurbaskaniyla birlikte
66
"olaganst hal" ilanedebilecek, kanun gcnde kararname ikartabilecektir, iisleri
Bakanina bazi hallerde bir siyasipartiyi Ieshetme ve idari organlari ve yelerini geici
olarak grevden alma yetkisi taninmistir.
Parlamento ve siyasi partilerin islevleri iyice sinirlanmaktadir. Askeri mdahaleye
mesruiyetkazandirilmis ve Milli Gvenlik Kurulu'nun (MGK) yetkileri artirilmistir. MGK
ile ilgili 134. maddesyledir.
0ev|el|r var|igi, oagirsiz|igi, u||er|r oulur|ugu ve oo|urrez||g| ve lop|urur ruzur ve guver||g|r|r
|orurrasi ||r a|iraca|
|arar|ar, 8a|ar|ar Kuru|u ||r uyu|rasi gere|er lavs|ye r|le||g|rded|r. (ao)
Grldg gibi, i ve dis politikayla ilgili tm temel konularda MGK, siyasi hayata
dogrudan
mdahale edecektir.
Yrtmeyi glendirici yeni kurumlar olusturulmustur. Devlet Danisma Konseyi, Devlet
Denetleme
Konseyi, korporatiI tarzda rgtlenen Ekonomik-Sosyal Konsey ve YHK.
Bu kurumlar ve diger bazi tedbirlerle hakim siniIlar halka karsi saldiri glerini artiriyor,
12 Eyllncesinde oldugu gibi siyasal bir kriz durumunda saldiri gcn koruyabilecek ve
artiracak birmekanizmayi kurmaya alisiyorlar. Devrimci hareketin yksekligi ve bunun
bir sonucu olarak hakimsiniIlar arasindaki eliskilerin alabildigine keskinlestigi kosullarda
parlamentonun kilitlenmesi,hkmet degisikliklerinin birbirini izlemesi gibi durumlari
giderecek, i eliskilerini devrime karsisaldiriyi zayiIlatmayacak tarzda tutmayi amalayan
tedbirler getiriliyor. Byle hallerde parlamentotmyle geri plana itilecek veya
Ieshedilecek; Cumhurbaskani, hkmet ve MGK, Devlet DanismaKonseyi, Ekonomik ve
Sosyal Konsey genis yetkilerle ynelimi tm ynleriyle Iiilen stleneceklerdir.
Anayasa tasarisinin isi siniIi ve halka karsi saldirisi bunlarla da sinirli degildir. Ekonomik
ve siyasal
kriz kosullarinda "olaganst hal" ilan edilecek, kisitli haklar da askiya alinip angarya
zorunlulugu
getirilebilecektir.
Hakim siniIlarin 12 Eyll ncesinde szn etmekten ileri geemedikleri (...) DGM'ler
kurulacaktir.
"Yasama Hakki" gaspedilmekte, idamlarin yerine getirilmesi kolaylastirilmakta, bugn
uygulandigigibi, komnist ve devrimcilerin "kamaya tesebbs etti", "isyan", "karsi
koyma" vb. gerekelerlekatledilmesi mesrulastirilmaktadir.
Bu tasarida halka karsi dizginsiz bir saldirinin olmadigi tek bir madde, tek bir cmle
yoktur. Devrimcirgtlerin agir darbeler yedikleri, kitlelerin suskun bir bekleyis iinde
oldugu, devrimin geici biryenilgi aldigi bugn (...) karsi-devrim, yasanilan dnemi kismi
degisikliklerle anayasa ilemesrulastirmak ve srekli kilmak istemektedir. Bu tasari da
gstermektedir ki, (...) diktatrlk elegeirdigi mevzileri kendiliginden terketmez. O,
ancak mcadeleyle geriletilebilir, bu mevzilerdenmcadeleyle sklp atilabilir, yenilgiye
ugratilir.
Bu anayasa taslaginin her maddesine 12 Eyll ncesi devrimci dalganin kabardigi
dnemin korkususinmistir. Hakim siniIlar bir daha 12 Eyll ncesini yasamamak iin o
67
dnemde dsnp degereklestiremedikleri birok (...) yasayi, anayasa ile de teminat
altina alarak bir bir ikartiyorlar.
Ama bosuna!.. 15-16 Haziranlar, DGM, Taris direnisleri unutulmadi! Devrimci dalganin
kabardigignler, kitlelerin coskun dalgalar halinde ilerleyisi, sloganlarin ugultusu,
devrimin silah tarrakalariunutulmadi! Isi siniIi ve emeki halkin bilincinde, yreginde
yasiyor!
Mcadelenin yeniden ykselecegi gnler ok uzak degildir! Ve bu kez eskisinden kat kat
daha glolarak, daha bilinli, daha byk Ike ve kazanma azmiyle dolu, revizyonizmin
ve reIormizminbarikatlarini kirip paralayarak, smr ve zulm dzenini yerle bir etmek
iin ilerleyecektir!
Iste o zaman nasil 12 Eyll ncesi birok (...) yasa isi siniIi ve halkin Iiili itaatsizligi ile
islemez halegeldiyse, ayni sonula karsilasacaksiniz! Ve bu kadarla da kalmayacak!..
Devrim, sizin (...) iktidarinizi(...) diktatrlgnz parampara edecektir!..
ASIEP (...) CUMTA, 0UMDEM 0UME 8UYUYEM 8IP DIZI I VE
DI SOPUMLA IAPI IAPIYADIP.
Askeri (...) rejim bugn kendisinin gstermek istedigi gibi gl degildir. O, 12 Eyll'den
bu yanaesitli basarilar kazanmistir, Iakat bugn bir dizi i ve dis sorunla karsi karsiyadir.
Bunlarin birogunuzebilmek bir yana, bu sorunlar gnden gne agirlasmaktadir.
Askeri (...) diktatrlk, 12 Eyllle birlikte (...) bir karsi-devrimci terr estirerek gnden
gne kabarandevrimci dalgayi durdurdu, geriletti. Devrimci ykselisle dagilmaya yz
tutan devlet otoritesi yenidenkuruldu ve (.)mekanizmasi glendirildi. Yzlerce (...) yasa
ikartildi, isi siniIi ve emeki halkinsiyasal hak ve zgrlkleri gaspedildi. Klece
alisma ve yasam kosullarina mahkum edildiler.
Cunta, 12 Eyll sonrasinda devrimci rgtlere agir darbeler vurdu. Anti-Iasist rgtlerden
bazilariIaaliyetlerini srdremez hale geldiler. Revizyonizm ve oportnizm (...)
diktatrlgn basyardimcisioldu, tasIiyeci grsler yayginlasti ve nemli devrimci gler
atil hale getirildiler.
Bunlar 12 Eyll'den bu yana askeri (...) cuntanin kazandigi basarilardir ve gnmzde
bunlaripekistirmeye alisiyor. Fakat o bir dizi sorunla karsi karsiyadir ve devrimci
mcadeleyi gelistirerekileriye dogru yeni adimlar atmasi nlenebilir.
12 Eyll sonrasinda Iasizmin, revizyonizmin ve oportnizmin ortak abalari, (...) karsi-
devrimcisaldiri, devrimci Iaaliyetin tmyle durdurulmasina, ortadan kaldirilmasina
yetmedi. Komnistrgtn alismalari hibir zaman kesintiye ugramadi. Anti-Iasist
rgtlerin bazilari da kesintili veyresel de olsa Iaaliyetlerini srdrdler. Birok rgtn
tabaninda tasIiyeci seIlere ragmen devrimcialismayi srdrme ynnde gl bir istek de
her zaman varoldu.
Askeri (...) diktatrlk, komnist ve devrimci rgtleri yoketmek istek ve iddiasinda idi.
(...)generaller, devrimci hareketin "kklerini kaziyacagiz" diyorlardi. Bu amala hibir
abayi daesirgemediler. Disarda katliamlar birbirini izler, dizginsiz bir terr Iirtinasi
estirilir, komnist vedevrimciler yokedilmeye, teslimiyete srklenmeye alisilirken,
zindanlarda da onlarin siyasivarliklarini yoketmek iin (...) askeri disiplin ve egitim
uygulanmak isleniyordu. Zindanlarda da olsa,onbinlerce komnist ve devrimcinin varligi
onlar iin bir korku kaynagi idi. Uygulanan Naziyntemleri ile birka ynl sonu
alinmasi amalaniyordu: Zindanlardaki komnist ve devrimcilerinsiyasi varliklari
yokedilerek mcadeleyi terketmis yilginlar ordusu yaratmak; etkileyebildiklerini(...)'in
saIina kazanmak; bu yilgin ve dnekleri (.) gnll propagandacilari olarak kitlelerin
68
arasinasalmak, kitlelere gzdagi vermek ve yilgin unsurlarin "sngerin suyu suyla
emmesi" rnegirevizyonist grsler retmelerini veya bilinen limanlarina dogru yelken
amalarini saglamak.
Askeri (...) cuntanin bu politikasi bazi yerlerde basari kazandiysa da, birok yerde
uygulanamadi.Elazig, Erzurum ve zellikle Istanbul hapishanelerinde direnisle karsilasti,
saldirilar her seIerindepskrtld, Istanbul hapishaneleri uzun sreli alik grevlerine,
protesto eylemlerine, aktiI karsikoyuslara sahne oldu. Istanbul hapishaneleri 12 Eyll
sonrasinda direnis destanlarinin yaratildigialanlar olmustur.
Bugn (...) generaller devrimci hareketin "kkn kaziyamayacaklarini" anlamis
durumdadirlar ve
bunu itiraI ettiler.
Askeri (...) diktatrlk darbeden kisa bir sre sonra kitle eylemlerini kontrol altina alabildi.
Bundatemel etken, bugn revizyonistlerin o gnlerde "arkana bakmadan ka" taktiginin
uygulayicisioportnistlerin gstermek istedikleri gibi, "generallerin rollerini ok iyi
oynamalari" ya da kitlelerindaha nceden byle bir deneyi yasamamis olmalari degildi.
(...) karsi devrimin azgin saldiriya geisi,revizyonizmin ve oportnizmin Iirari ile ve
devrimci saIlarda yaydiklari yilginlik zehrinin yarattigietkilerle birlesti. Askeri (...)
cuntanin 12 Eyll'deki kolay basarisi bunun sonuncudur.
Fakat cunta, proletarya ve emeki kitlelerde 12 Eyll ncesinin devrimci anilarini
yokedememistir.Isi siniIi ve emeki halk, 12 Eyll ncesi sahip oldugu ve bugn
kaybettigi siyasal ve ekonomik hakve zgrlklerin degerini daha iyi anliyor.
12 Eyll'den bir dnem sonra yavas da olsa kitlelerden ilk dnemin saskinligi
kaybolmaya,durgunluktan hareketlilige dogru geisin belirtileri grlmeye baslanmistir.
Geici agirlasma devreleridisinda isi siniIinin yemek boykotu, is yavaslatma, kisa sreli
isbirakma, servise binmeyip yrmevb. eylemleri yayginlasmaktadir.
Proletarya ve emeki kitlelerin (...) cuntaya karsi duydugu hosnutsuzluk derinlesmektedir.
Cuntaninekonomi politikasi, isi siniIi ve emeki kitlelerin alisma ve yasam kosullarini
gnden gne daha daagirlastirip, orta siniIlarin yikim srecini hizlandiriyor. Agir
ekonomik bunalim cuntanin nndeki enagir sorunlardan birisidir. O, bastan bu yana tm
abasina ragmen genis bir kitle tabani edinememistir.Hatta bugn, baslangita cuntaya
karsi "hayirhah" bir tavir iinde olan, halkin bilin dzeyi gerikesimlerinde dahi
hosnutsuzluk giderek bymektedir. (...)'in demagojisi ile gerekte izledigi
politikaarasindaki zitlik hergn yeni rnekleriyle aiga ikmaktadir. Ekonomik bunalimin
sryor olmasiyigin hareketinin gelisebilmesi iin elverisli bir zemin olusturuyor.
Askeri (...) cunta homojen bir yapida degildir. Generaller iinde ve orduda irili uIakli
esitli siyasalpartilerin grslerini yansitan hakim siniI klikleri vardir ve bunlar arasindaki
eliskiler zaman zamansu yzne ikmaktadir. Asil nemlisi, emeki kitlelerdeki
hosnutsuzluk bydke bunun ordununtabanini olusturan isi ve kyllere yansimasinin
kainilmaz olmasidir.
Askeri (...) cuntanin siyasi tekel durumu zayiIladika, hakim siniI klikleri arasinda
eliskiler, gelecegeynelik Iarkli politik tercihler daha aik bir sekilde grlmektedir.
Daha simdiden kitlelerin byyenIkesinden toplumsal patlamalardan duyulan korku dile
getiriliyor. Ekonomik bunalimdan daha oketkilenen ve daha az destek alabilen hakim
siniIlarin bazi kesimlerinde de izlenen ekonomi politikadabelirli degisikliklerin yapilmasi
istegi artmaktadir.
69
Isi siniIi ve emeki halkin mcadelesi gelistike, karsi-devrim kampi iindeki eliskiler
daha da
belirginlesip derinlesecektir.
Askeri (...) cuntanin izledigi (...) baski ve terr politikasi uluslararasi alanda derin bir
neIretuyandirmaktadir. Cuntanin sokaklarda, iskencehanelerde, zindanlarda giristigi
katliamlara, idamsehpalari kurmasina karsi dnya proletaryasi ve halklari Ikeli seslerini
ykseltmektedirler. zellikleAvrupa'nin esitli lkelerinde Trkiye'li devrimci ve
demokratlarla birlik ardi ardina gsteriler,protesto toplantilari dzenlenmektedir.
Cuntanin dis iliskileri de saglam degildir. Uluslararasi planda tek "gvenilir" dis destegi,
askeri (...)darbenin (...)sinda basrol oynayan ABD emperyalistleridir. lkemizin
emperyalist smrye dahaok ailmasina ve ABD'nin Ortadogu lkelerine ynelik
oyunlarinda daha ok rol verdigi (.)lardanbirisi olarak bu iliskiler pekismekte, bagimlilik
artmaktadir. Askeri (...) diktatrlgn ABDemperyalistlerine (...) zerine kurulu dis
politikasi uluslararasi iliskilerde tecridini hizlandirmaktadir.
Cuntanin Arap ve diger Ortadogu lkeleriyle ABD'nin "Truva Ati" roln oynamak iin
gelistirmeye
alistigi iliskiler istikrarsizdir, blge halklarinin neIretini kazanmaktadir ve geriye
tepecektir.
TKP, TIP, TSIP vb. isbirlikilerini destekleyip glendirmek, kendisine karsi hayirhah bir
ynetiminisbasina gelmesi Sovyet sosyal-emperyalistlerinin Iaaliyetinin esasini
olusturuyor. Diger yandan daekonomik, siyasi iliskilerini eski dzeyinde srdrmeye
alisiyor, bulanik suda balik avlama siyasetinide ihmal etmiyor. "Falkland Krizi"nde
Arjantin cuntasi ile oldugu gibi iliski gelistirmenin kosullaridogabilir umuduyla
uluslararasi alanda tecrit cunta (...)'ne Bulgaristan'in kapilari ailiyor ve Ziya l-Hak'a
nazire yaparcasina grlmemis trenlerle karsilaniyor.
lkemizdeki anti-emperyalist, demokratik mcadelenin ezilmesi ve Trkiye'nin
Ortadogu'daNATO'nun bir ileri karakolu roln oynamasi Avrupa emperyalistlerinin de
ikarina uygundu. Onlar,devrimci mcadeleyi ezebilmesi iin cuntaya zaman
kazandirmaya alistilar ve onun "demokrasiyedns" demagojilerini destekleyip,
akladilar. Parlamenter sisteme sahip olmayan lkelerin Avrupaparlamentosunda
yeralamayacagi konusunda aik hkmler bulunmasina ragmen iliskileri kesmenoktasina
gitmediler.
Avrupa'daki emperyalist lkelerin hkmetleri zaman zaman askeri (...) cuntayi zorlayici
bir grnmiine girdilerse, bunda asil etken, Avrupa proletaryasi ve emeki halklarinin
kendi hkmetlerizerindeki byk baskisidir.
Bugn askeri (...) diktatrlgn AET emperyalistleriyle ekonomik ve siyasi iliskileri iyi
degildir. Onlarkendi kamuoylarinin baskisi sonucu zaman zaman cuntayi sikistirmak
zorunda kalmaktadirlar. Bunundisinda, kendileri de derin bir kriz iinde olan Avrupa
lkeleri, "i pazari" dzenleme zorunluluguylaTrkiye'den aldiklari geleneksel ithal
mallarini (pamuk ipligi, konIeksiyon, tarim rnleri )kisitlamaya ynelmislerdir ve artan
issizlik nedeniyle bu lkelerde alisan 2,5 milyon isiyi geriyegndermek istemektedirler.
Bunlar lkemizin iinde bulundugu bunalimi daha da derinlestirmekte, askeri (...) cuntanin
nndeki
sorunlari bytmektedir.
AMTI-FAIST MUCADELE VE HEDEFLEP
70
(.) ve devrimcilerin nndeki grev, askeri (...) diktatrlge karsi proletarya ve diger
emeki
siniIlarin rgtlenmesi ve mcadelenin yeniden ykseltilmesidir.
Askeri (...) diktatrlgn nnde bir dizi sorun vardir. Fakat ne ekonomik bunalim, ne
yurtdisindakidemokratik kamuoyunun baskisi, ne de karsi-devrim kampinin i eliskileri
onu yenilgiye ugratmaz,yikilmaya gtrmez. Kitlelerin mcadelesinin kendiliginden
kabarmasini beklemekte dogru degildir.Bu konularda revizyonizmin, reIormizmin yaydigi
devrimcileri ve emeki kitleleri atalete srklemeamaci tasiyan ve askeri (...) cuntanin
mrn uzatacak hayaller yikilmalidir. Askeri (...) diktatrlgn

yikilmasi, isi siniIi ve emeki halkin mcadelesine, bu mcadelenin gcne ve
rgtlenmesinebaglidir. Bu gereklestirildiginde, diger etkenler, mcadeleyi glendirici
elverisli bir zemin,hizlandirici bir rol oynayacaklardir.
Emeki kitlelerde hosnutsuzluk giderek derinlesmekte, yemek boykotu, is yavaslatma, kisa
sreli isbirakimi vb. mcadeleler yer yer yayginlasmaktadir. Halihazirdaki genel egilim ise,
durgunluk vebekleyis halidir. Askeri (...) cuntanin yaprak kimildamasina tahamml yoktur.
Terr ve psikolojikbaski yntemleri uygulayarak kitleler zerinde kesin bir denetim
srdrmeye alismaktadir. Bukosullarda proletarya ve emeki halkin ekonomik amali,
kk bir eylemi dahi, siyasi birdegere.sahiptir. Bu tr eylemler 12 Eyll ncesinin silahli
atismalara varan kitle eylemlerine,baskinlara bakarak kmsemek ve bylesi eylemlerin
rgtlenmesine yan izmek hatali bir tavirolacaktir. nk bu eylemler, gnmzdeki
durgunluk ortaminin yarilmasi aisindan byk nemtasimaktadir. Bunlar rgtlenip
yayginlastigi lde kitle mcadelesinin daha st biimlerine geisinkosullari yaratilmis
olacaktir. Kitlelerdeki en kk Ike belirtisini eyleme dnstrmek hedeIimizolmalidir.
Askeri (...) diktatrlk isi siniIi ve halkin mcadeleyle kazanmis oldugu siyasal ve
ekonomik haklarigaspetmis; emeki kitleler zgrlkten yoksun, agir alisma ve yasam
kosullarina mahkumedilmislerdir. Anayasa ve bir dizi (...) yasa ile bu durum srekli
kilinmaya alisilmaktadir. Dolayisiylagnlk ekonomik, siyasal taleplerin belirlenmesi ve
kitlelerin bu talepler etraIinda rgtlenmesi, anti-Iasist mcadelenin gelistirilebilmesinin
temel bir kosuludur. Dsnce, basin, rgtlenme, toplanti-gsteri ve yrys haklarinin
kazanilmasi iin mcadele sarttir. Gaspedilen, gdklestirilen grevdirenis, sendikal
zgrlkler, toplu szlesme hakki, isten atilanlarin geri alinmalari, cretlerinykseltilmesi,
alisma kosullarinin dzeltilmesi iin mcadele edilmelidir.
Tm emeki siniI ve tabakalari hedeIleyen (...) yasa ve yasa tasanlarina, sikiynetim
yasaklarina,sikiynetim mahkemelerine, idam ve agir hapis cezalarina, jandarma ve polis
terrne, ulusal zulme,iskence ve katliamlara karsi mcadele acil bir durum kazanmistir,
issizlige pahaliliga, agir vergiykne karsi talepler ileri srlmelidir. Dsk taban Iiyati
politikasina son verilmeli, teIeci ve bankaborlan iptal edilmelidir, isiler, kyller,
memurlar, gretmenler zerindeki (.) ve baskilara, kisladisiplinine son verilmelidir.
Fasist caniler, iskenceciler yargilanmali, cezalandirilmalidir. Zindanlardakiiskenceler sona
ermeli, tm devrimci tutuklu ve hkmller kosulsuz ve kisitlamasiz saliverilmelidir.
Emperyalistlerle yapilan her trl anlasma iptal edilmeli, lkemizin ABD emperyalizminin
masasi
olarak kullanilmasina, emperyalist savas tehlikesine karsi mcadele edilmelidir.
71
Bunlarin birogu ikartilmak istenilen (...) anayasaya karsi mcadelenin kapsami iine
girmektedir.Tm hak ve zgrlklerin gaspinin yasal teminat alinmak istendigi bu (...)
yasaya karsi siyasal birkampanya rgtlenmeli, gerisin geri (.) suratlarina arpilmalidir.
Kitlelerin gnlk ekonomik ve siyasi talepler etraIinda rgtlenmesi ve mcadeleye
sokulmasininyadsinmasi, kitlelerden tecrit olma ve oportnist bekleme taktiginin zeminine
dsme sonucudoguracaktir. Bugn Iirar bildirgeleri ikartan veya onlarla ayni sahillerde
yzen sag oportnistlerle,"heyecanlandirici terrizm"in szn etmekten teye gemeyen
"sol" maceracilik, bu zemindebirlesmislerdir.
Bu talepler iin mcadele yrtlrken ama, dzenin aksayan yanlarinin dzeltilmesi
degil, dzeniyikmak iin, devrim yolunda ilerlemek iin daha elverisli olanaklarin
saglanmasi, mcadeleningelistirilmesi olmalidir. ReIormlar iin devrimci bir tarzda
dvslmelidir.
Anti-Iasist mcadele iktidar hedeIine ynelik olmalidir. Mcadelenin merkezine (.)Anti-
Iasist
mcadelenin ieriginde emperyalizme karsi tam bagimsizlik ve sosyalizm iin mcadele
de vardir.
Fasizmin kesin yenilgisi (...)6 kesintisiz olarak sosyalizme dogru ilerleyen bir halk iktidari
ile
mmkndr. Dolayisiyla, devrimci ajitasyon ve propagandada ve eylemlerde,
emperyalizme karsi tam
6"Proletaryanin nderliginden ve hegemonyasindan" bahsetmek cezai sorusturmanin
gerekeleri arasinda yeralmistir. (DN

bagimsizlik, isbirliki tekelci burjuvazi ve toprakagalarinin iktidarinin yikilmasi ve
devrimcidemokratik isi-kyl iktidarinin kurulmasi, 8 saatlik is gn, (.) kendi kaderini
serbeste tayinetmesi, uluslara tam hak esitligi temel talepleri vazgeilmezdir.
Bu perspektiIin karartilmasi, anti-Iasist mcadelenin revizyonizm ve reIormculuk
taraIindan devrimciyoldan saptirilarak dzen sinirlari iine hapsedilmesi sonucuna
yolaar. "Demokratik parlamenterdzene geis"i hedeI gsteren revizyonist, reIormcu
grslerle sinir ekilmelidir. SiarimizKAHROLSUN (.)7, YASASIN HALK
CUMHURIYETI olmalidir.
(...)8 P0UTUMU SA0LAMLATIPALIM, (....) ALIMASIMI
0ULEMDIPELIM, 0UMUM IOULLAPIMA UY0UM MUCADELE
VE P0UT 8IIMLEPIMI 0ELITIPELIM.
(.) ve devrimciler, askeri (...) cuntaya karsi agir illegalite kosullarinda mcadeleyi
srdrme greviile karsi karsiyadirlar. (...) rgtnn saglamlastirilmasi, (.) alismasinin
glendirilmesi ve gnnkosullarina uygun devrimci eylem biimlerinin gelistirilmesi,
gnn temel ve acil grevidir.Oportnist tasIiyecilerle baglar kopartilmak, devrimci
saIlardan tasIiye edilmelidir. TasIiyecilerinyzst biraktiklari, derin bir atalet iine
itilerek rmeye terk ettikleri devrimci gler rgtlenipyeniden mcadele iine
ekilmelidirler.
Katledilen, disaridaki mcadeleden zindanlara doldurularak alikonulan komnist ve
devrimcilerinbiraktiklari bosluk, kitle mcadelesi iinde ne Iirlayan unsurlarla
doldurulmali, kitleler iinde yenidayanak noktalari yeni sempatizan evreler
olusturulmalidir.
72
SiniI mcadelesi bugn daha cesur, sabirli ve kararli olmayi gerektiriyor. Kosullar agirdir.
Eskisindenkat kat Iazla enerji ile alisilsa da istenilen sonulari kisa srede almak, kitle
mcadelesini hizlailerletmek mmkn olmayacaktir. Devrimci dalganin kabardigi gnlerde
oldugu gibi topraktanIiskirircasina devrimci saIlara akin akin yeni insanlarin gelmesi
beklenmemelidir. Ama devrim ve (...)davasina gerekten inanmis yeni insanlar kitlelerin
derinliklerinden ikip gelecekler, saIlarimizakatilacaklardir. Bunlar, devrimin ykseldigi
gnlerde saIlara katilip, karsi-devrimin azgin saldirilariylabirlikte mcadeleyi terk eden
"geici yolarkadaslari"ndan Iarklidirlar. Ve bylesi daha degerlidir.Gnmzn daha agir ve
zor kosullarinda yrtlecek alismalar ile atacagimiz kk adimlar,mcadeleyi gelistirip
hizlandiracagi gibi; kazanilacak mevziler, ykselis dneminde sirama noktalariolacaktir.
Legal kitle rgtleri kapatilmis, legal propaganda ve ajitasyon yollari byk lde
tikanmistir. Anti-Iasist mcadelenin gelistirilmesinde (.) ve (.) yigin rgtlenmelerinin
olusturulmasi belirleyicinem kazanmaktadir. (.) sendikalarin olusturulmasi, isilerin
Isi Komiteleri, kyllerin KylBirlikleri etraIinda birlestirilmesi; isi, kyl, grenci
genligin anti-Iasist mcadele rgtlerininkurulmasi zorunludur.
Devrimci (.) basininin gelistirilerek, devrimci propaganda ve ajitasyonunun her sart
altinda geniskitlelere ulasmasinin saglanmasi da bu yiginsal rgtlenmelerin
gereklestirilebilmesi iin atilmasizorunlu bir n adimdir.
(.) biimlerde yigin rgtleri olustururken, legal planda da, kitlelerin bulunduklari her
yere girmek,Trk-Is vb. kitle rgtlerine sizarak tabaninda devrimci alismanin
yrtlmesi, spor kulpleri, kltrderneklerinin kurulmasi iin aba sarIedilmelidir.
Anti-Iasist mcadeleyi gelistirmenin nmze koydugu diger bir grev de anti-Iasist
yurtsevercephenin rgtlenmesidir. Cephe, devrimci proletaryanin asgari programi
hedeIleri temelindergtlenmeli, isi-kyl ittiIaki temeline dayanmalidir. esitli siniI ve
sosyal gruplarin temsilcisisiyasi hareketlerle devrimci eylem birliklerinin gelistirilmesi bu
ynde atilan adimlar olacaktir.
7"Krt ulusunun kendi kaderim tayin hakkini" savunmak, her zaman cezai sorusturmalara
neden olmaktadir. (DN)
8"Illegal" ve "yari-legal" rgtlenmeler nermek, TCK kapsaminda "halki su islemeye
tahrik" olarak nitelendirilmistir. (DN)
Bugn yurtdisinda basta revizyonist gruplar olmak zere esitli oportnist gruplar
"Iasizme karsibirlik" agrilarinda bulunmakta, szde "cephe"ler rgtlemektedirler. Cephe
yurtdisinda degil, Trkiyetopraginda gereklesebilir. Anti-Iasist yurtsever cephe, pespaye
revizyonist gruplarla degil, onlardanve oportnist tasIiyecilikten kopularak ve devrimci
eylem zemininde gereklesip gelisecektir.
Bugn ok ynl devrimci alismanin srdrlmesi, yksek bir siyasi bilinci siki
merkeziyetiligielikten disiplini, her sart altinda mcadeleyi srdrecek saglam bir
rgtn varligini gerektirir. SiniImcadelesinin dnemsel kosullarina uygun legal, (.)
mcadele biim ve yntemlerini gelistirmedeustalasmayi gerektirir. Bu vasiIlari
bnyesinde birlestiren tek hareket, ihtilalci (.) rgttr. VeIasizme karsi mcadelede
tutarli ve zaIere giden yol, onun nderliginden geer.
TII8 "SILAHLI 8IP ETE" DE0ILDIP. EYLEM IILAVUZU YUCE
MAPISIZM-LEMIMIZM OLAM, PPOLETAPYAMIM IHTILALCI (...)
PAPTISIMIM IMASI YOLUMDA ILEPLEYEM MCU (...) 8IP
MUFPEZEDIP
73
Savci iddianame ve mtalaasinda TIKB'ni bir yandan "anayasal dzeni silah zoruyla
yikmaya tesebbs
eden komnist rgt" olarak nitelendirirken, te yandan, yer yer de "silahli ete"
diyebilmektedir.
"Isine geldigi yerde, isine geldigi biimde" davranmak! savcinin iddianame ve mtalaayi
ele alisinadamgasini vuran pragmatist anlayis budur. Savci, TIKB'ni "silahli ete" diye
nitelerken, iddianamedesz edilen eylemlerin siyasi muhtevasini gizlemeye, TIKB'ni
amaci olmayan, amasizca vuran-kiran,soyan bir rgt konumuna dsrmeye alismistir.
TIKB, "silahli bir ete" degildir. Ama ve hedeIleri belirlidir. Ve tm eylemleri ama ve
hedeIleri
dogrultusunda ilerlemek, yolunu tikayan engelleri asmak, yoketmek iindir.
Savci bir kez daha, (...) aiga vurmakta, hakkimizda idam Iermani ikartmaya alisirken,
TIKB
hakkinda dogru-drst bir bilgiye dahi sahip olmadigini ortaya koymaktadir.
TIKB, "Silahli bir ete degildir." Eylem kilavuzu yce Marksizm-Leninizm olan,
proletaryanin
ihtilalci (...) partisinin insasi yolunda ilerleyen nc (...) bir mIrezedir.
TIKB, ihtilalci (...) parti ekirdegi olarak Leninist ilkeler temelinde rgtlenmis ve Iaaliyet
gstermektedir.
TIKB, devrim, sosyalizm ve siniIsiz (...) toplum amalan dogrultusunda mcadele eden,
ihtilalci (...)toplumun insasi iin bira-raya gelmis bilinli, sinanmis, isi, emeki, aydin
kkenli M-L nclerden olusur.
TIKB, proletaryanin siniI rgtlenmesinin en yksek sekli, proletaryanin nc (...)
mIrezesidir.TIKB'nin devrim, sosyalizm mcadelesinde teorik temeli, tek dogru ve
bilimsel greti, isi siniIininyol gsterici ideolojisi M-L'dir. Dnya proletaryasinin, devrim
ve (...) davasinin yce gretmenleriMarks, Engels, Lenin ve Stalin'in ihtilalci gretilerini
tartisilmaz sayar.
TIKB, amalarina ulasmak iin M-L'in ariligini korumak iin modern revizyonizme, her
trden
burjuva revizyonist sapmaya karsi uzlasmaz bir mcadele yrtr.
TIKB, devrimin ancak ihtilalci proletarya partisinin nderliginde, rgtl ve bilinli
kitlelerin eseriolacagi inanciyla savasir. Isi siniIinin proleter ihtilalciler rgt olarak
parti yolunda mcadeleederken, proleter siniI mcadelesi ve devrimci kitle eyleminin
Iirtinasi iinde gelismeyi ve bymeyi,bu temelde devrimin nder ve ynetici gc haline
gelmeyi esas alir.
TIKB, demokratik merkeziyetilikle, kolektiI ynelim ilkesiyle, kongre, konIerans Merkez
Komitesive organlar araciligi ile ynetilir. Savcinin iddianamesinde belirttigi gibi, "sucu
ya da bucu degildir.Savcinin "Aktanci"lik seklindeki iddiasi tmyle gerekdisidir ve
savcinin TIKB hakkindaki (.) bir
kez daha ortaya ikarmaktadir.
nk, TIKB, Merkez Yayin Organi bir yili askin bir sre ncesinde "Aktan Ince'nin
TIKB'nin
kurucusu ve yneticisi olmadigini, TIKB ile bir iliskisinin bulunmadigini" aiklamistir.
74
TIKB'nin azami programi; sosyalizm, proletarya diktatrlg yoluyla siniIsiz (...)
toplumu kurmaktir.O btn Iaaliyetlerinde Ihtilalci Proletarya Partisinin nihai hedeIi olan
proletarya diktatrlg altindasosyalizmin tam olarak insasinin gereklestirildigi, siniIlarin
ortadan kaldirildigi ve "herkestenyetenegine gre, herkese ihtiyacina gre" ilkesinin
gereklestirildigi (.) toplumu kurma hedeIinigznne alir ve mcadelesini bu eksen
etraIinda yrtr.
TIKB'nin asgari programi anti-emperyalist demokratik halk devrimini gereklestirmektir.
TIKB,lkemizin bugnk durumunda iinde bulundugu devrim asamasini anti-emperyalist
demokratik halkdevrimi olarak tespit etmektedir.
Bu devrim, proletarya partisinin ynetimi isi siniIinin nderligi ve isi kyl ittiIaki
temelinde (....)dayanan devrim yoluyla zaIere ulasacaktir. Anti-emperyalist demokratik
halk devrimiyle,emperyalizmin smrsne, boyunduruk ve baskisina, isbirliki tekelci
burjuvazi ve toprakagalariiktidarina son verecek, yerine (....) bir biimi olan Demokratik
Halk Cumhuriyeti devletini kuracaktir.Anti-emperyalist demokratik halk devrimi
durmaksizin ve kesintisiz olarak sosyalizme geisin zorunlukosulu ve bunun iin gerekli
ilk adimdir.
TIKB, nihai hedeIini bir an bile unutmaksizin, isi siniIinin ve emeki halkin gerek
zgrlk,bagimsizlik, demokrasi ve sosyalizm mcadelesini var gcyle omuzlar.
Emperyalizme, sosyal-emperyalizme, Iasizme ve revziyonizme, her trden smr ve
zulme karsi aktiI olarak mcadele eder.
TIKB (...) ulusunun kendi kaderini tayin hakkini savunur ve (...) ulus zerindeki milli
zulme karsi
kararlilikla mcadele eder.
TIKB, MustaIa Suphi yoldasin nderligindeki TKP'nin mirasisi olarak hareket eder.
Trkiye halkinin
tarihindeki devrimci demokratik, anti-emperyalist geleneklere sahip ikar.
TIKB, kendini Marks, Engels, Lenin, Stalin'in ihtilalci yolundan ilerleyen uluslararasi. (...)
harekelinTrkiye'deki mIrezesi olarak grr. TIKB "Btn lkelerin Isileri Birlesin!"
sloganina sadik kalarakproleter enternasyonalizminin bayragini yksekte tutar.
TII8 YAIYOP VE MUCADELEYI SUPDUPUYOP
TIKB, 1979 Subat'inda esitli blgelerden gelen (...) kadrolarin katildigi "Ileri
MilitanlarToplantisi"siyla kuruldu, Ileri Militanlar Toplantisi komnist kadrolarin nne;
grup dnemine,sekilsizlige kesin olarak son vermek ve teorisi, programi, rgtlenmesi ve
kitle baglariyla (...) birrgtn insasi grevlerini koydu.
1980 Nisan'inda gereklesen 1. konIeransa gelindiginde, TIKB, militan (...) nc bir
mIreze halinialmisti. 1. KonIerans bu srece ivme kazandirdi. lkemizde siniI
mcadelesini en Iirtinali gnlerininyasandigi son birka yilda, o belirledigi hedeIler
dogrultusunda hizla ilerledi. Devrim dalgasininkabardigi gnlerde mcadelenin en n
cephesinde dvst. Bulundugu alanlarda kitlelerin devrimcieylemine nderlik etmeye,
mcadelelerini st biimlere siratmaya, egemen siniIlar iktidarini yikmakiin dolaysiz
saldirilara dogru gelistirmeye alisti.
Devrimin, karsi-devrimin azgin bir saldirisiyla karsi karsiya kaldigi bugn, O yasiyor ve
mcadelesinisrdryor. 12 Eyllc (...) TIKB'ni kertmek iin ellerinden geleni
yaptilar, yapiyorlar. Fakat onlarne bunu basarabilmis, ne de Iaaliyetini kesintisiz olarak
srdrmesini engelleyebilmislerdir.
75
O, var ya da yok olmasini, Iaaliyetini hibir zaman ve hibir dnemde egemen siniIlarin
icazetine

baglamamistir. SiniI mcadelesinin inis ve ikislarina, devrimin ykseldigi ya da
karsidevriminazginca saldiriya getigi gnlerde varligini koruyacak ve alismalarini
srdrecek, saglam, illegaltemellerde rgtlenmistir. O, gcn Marksizm-Leninizm
ideolojisinden, proletarya ve halktan alir.
Biz, proletarya ve halkin yce davasi, devrim, sosyalizm ve siniIsiz (...) toplum iin
mcadele eden
(...)'leriz.
Sizler (.)9
Onlar adina bizi yargilayip hakkimizda lm Iermani ikartmaya alisiyorsunuz.
Vereceginiz karar
bizi baglamayacaktir.
Bizler, yasayalim ya da lelim TIKB yasayacak, proletarya ve halkin zgrlk,
bagimsizlik,
demokrasi, sosyalizm, ve siniIsiz (...) toplum iin yrttg mcadeleye nderlik
edecektir!..
Yasayalim ya da lelim, devrimin ilerlemesi durmayacaktir. lmmz devrime kan
olacaktir!..
TIKB yasayacak ve onun ugrunda mcadele ettigi ilkeler ve yce (...) ideali er-ge
gereklesecek ve
halklarin dnyasina egemen olacaktir!..
KAHROLSUN (.)10
YASASIN (.)11
13.8.1982
M. Fatih KTLM$ - Remzi KKERTAN - Bektay KARAKAYA
9Mahkeme heyetine "emperyalistlerin, isbirliki tekelci kapitalistlerin ve toprakagalarinin
hizmetkarlarisiniz" demek savunma hakkindaki cezai
sorusturmanin gerekelerinden biri olmustur. (DN)
10"Kahrolsun Askeri Iasist cunta", "Yasasin Trkiye ihtilalci Komnistler Birligi" szleri
savunma nedeniyle verilen cezalarin gerekeleri arasinda yer
almistir. (DN)
11"Kahrolsun Askeri Iasist cunta", "Yasasin Trkiye ihtilalci Komnistler Birligi" szleri
savunma nedeniyle verilen cezalarin gerekeleri arasinda yer
almistir. (DN)

ISTAM8UL SIIIYMETIM IOMUTAMLI0I MOLU ASIEPI
MAHIEME 8AIAMLI0IMA
Selimiye
No
: 1981/307 E.
Konu
: Ek Savunma
76
$avunma Yapan: Kenan GNGR
Yaklasik iki yildir sren bu davada Esas Hakkinda Mtalaanin okunmasi ve savunma
yapmamizdan ay sonra hakkimdaki iddianin niteliginde, heyetinizce degisiklik yapilarak
146. maddeden ek savun-mamiz istendi.
Bu degisiklige hukuki platIormda bir neden bulabilmek olanaksizdir. Dava baslangicinda
hakkimdasavci taraIindan getirilen iddialar bazi otomobil ve silahlarin zoralimi, yazilama
vb. idi. Bugne kadarolan srete, diger saniklar ve taniklar dinlendi. Onlarin iIadeleri,
dosyadaki tutanak ve digerbelgelerle hakkimdaki bu iddialar kanitlanmis midir? Hayir!
Tm bu sre boyunca kabullendigimsahte kimlik bulundurma disinda, savcinin
iddialarini kanitlayici tek bir delil ikmamistir. Digersaniklarin, savcilik ve mahkeme
iIadelerinde, savcinin szn ettigi eylemlere benim de katildigimibelirten tek bir cmle
yoktur. Dinlenen taniklardan nn teshisi bulunmamakta, bir diger magdurtanigin ise,
hukuki geerliligi olmayan eliskili ve yalan beyani bulunmaktadir.
Tm dosyada, burada yargilanan saniklar arasinda rgt hiyerarsi ve iliskilerini ortaya
koyan hibir
iIade ve belge yoktur.
Kisacasi, davanin bugne kadar olan sreci, hakkimdaki iddialarin dogrulandigini degil,
geersizliginive savciligin ve heyetinizin tm abalarina karsin davanin hukuki bakimdan
iIlas ettigini gstermektedir.
Buna karsin savci Esas Hakkindaki Mtalaada da iddialarini degistirmemistir. Bu onun
pesinhkmllgn ve bizleri nasil olursa olsun agir cezalandirma istahasini gsteriyor.
Mahkememiz isedaha da baskin ikmistir. EHM'nin hakkimizdaki nesnel ve hukuki
bilimsellikten yoksun, hibir maddikanit ile dogrulanamayan iddialarini daha nce
cevaplamistim. yle ki, delil bulamayan savcinin,sorgumda "Markist-Leninistim", "isi
siniIi ve diger emeki siniIlarin smr ve zulm dzeninidevrim yoluyla yikarak iktidara
gelmesi..." demis olmami delil olarak gstermesi bile EHM'ninboslugunu kanitliyordu.
Ilgintir! Mahkemeniz, yrrlkteki ceza hukuku yasalarina dahi uygunluk tasiyan iki
degil bir tekkanitin sunulamadigi, EHM'ya karsi savunmamizi da dikkate almayarak,
maddenin niteligini dedegistirip ek savunma istemektedir.
Mahkemenizce ek savunma ne zaman isteniyor? E.H.M ve savunmamizdan aylar sonra,
altidurusmadir heyetinizin karar veremeyip bocaladigi bir asamada. Ilk akla gelen soru
sudur: NiinEHM'dan sonra, henz biz savunma yapmadan, 146. maddeden savunma
yapmamiz istenmedi? Oasamada dava 146. maddeye dndrlmedigi gibi, heyetiniz 1
Nolu Mahkemenin bir baska heyetince,TIKB ile ilgili 146. maddeden grlen diger bir
dava ile szkonusu heyetin birlestirme talebine karsinbunu reddetmistir. Hem de bu
davanin sanigi olan Mrvvet AKIRERK'in o davanin da sanigiolmasi, her iki davada
ayni "su"tan yargilanmasi ve avukatinin birlestirme talebine karsinreddetmistir. Burada
akla gelebilecek diger bir soru da su oluyor; EHM'nin verilmesinden sonrakisrete
mahkemeyi tutum degisikligine gtren yeni kanitlar mi ortaya ikti? Bazi hukuk
kurallarinagre "kanitlar" saniktan gizlenemeyeceginden bu mmkn degildir. Tm bunlar
mahkemenizin tavirdegisikliginin nedenlerini hukuki platIormun disinda aramak
gerektigini gsteriyor. Nerede? PolitikplatIormda.
Buna gemeden nce, mahkemenizin son karari ile uyumlu ve gstermelik niteligini
ortaya koyacak,dava srecindeki bazi rneklerden szedecegim. Bu rnekler gerek
savciligin gerek ise heyetinizindava dosyasina karsi ilgisini(!) gsteren kanitlardir.
77
1- Savcinin iddianame ve Esas Hakkindaki Mtalaasi tmyle derme atmadir.
Objektiviteden, hukukibilimsellikten yoksun olmasinin yanisira, hazirlanirken asgari bir
dikkat dahi gsterilmis degildir.Bunun iin maddi delil niteligi tasiyan, iddiamizi
kanitlamaya yeterli tek bir rnek verecegiz.
Savci EHM'da (sI. 3 son paragraI) eylemlerin anlatildigi blmde diger saniklarla birlikte
LtITunali'ya ait otomobili silah zoruyla aldigimi iddia ediyor. Hatta olayi anlatirken
"Kenan'in sikayetiyetabancasini ektigi" gibi bir cmle de kullaniyor. Fakat ilgintir,
benim bu olaydan cezalandirilmamailiskin bir talepte bulunmuyor. Bundan hibir Iarklilik
tasimayan diger arabanin zoralimindan isecezalandirilmami istiyor. Neye gre?
2- Tutuksuz saniklardan Hseyin KOGZL'ye tevsi-i tahkikat talebinin olup
olmadiginingrenilmesi iin agrildigi 28.12.1981 tarihli durusmada "iddianame size
teblig edildi mi?" diyesoruluyor. Ve ayni celsede heyetiniz "iddianamenin tebligi ve
sorgusunun yapilmasi" kararini aliyor.Oysa Hseyin KOGZL'nn sorgusu yaklasik
alti ay nce 2.7.1981 tarihli ikince celsede yapilmisti.
3- 5.2.1982 tarihli durusmada Filiz ETINSOY tanik olarak agiriliyor. 23.3.1982 tarihli
durusmadada "agrildigi ve gelmedigi anlasilan Filiz ETINSOY'un yeniden celbine,"
denilerek karar aliniyor.Yine gelmiyor. nk, Filiz ETINSOY isimli bir tanik yok.
Dava ile ilgili tanigin ismi FilizSALAIN. Peki Filiz ETINSOY kim? O, savcilik
iIadelerimizi yazan tutanak katibesi.
4- Tm sanik sayisi yedi olan davada haklarinda yz yila yakin agir hapis cezasi istenilen
iki saniginsorgusu yapilmiyor. 28.12.1981 tarihli durusmada bu durum belirtildiginde ve
israrimiz zerine birisi-nin, Mrvvet AKIRERK'in sorgusu aliniyor. Tm israrlarimiza
ragmen Ecmen SISMAN'in,yapildigi iddiasi ile sorgusu alinmiyor.
Ancak bir sonraki celsede Ecmen SISMAN 29.1.1982 tarihli dileke ile basvurdugunda ve
yeniden
israrimiz zerine durum aiga ikiyor.
Sikiynetim mahkemeleri (...) mahkemelerdir. Islevleri, kurulus ve islerlikleri ynnden
(...)tirler.Devrimci halk hareketini bastirmak, yoketmek isteyen (...) terr makinesinin
paralaridir. Grevlerikomnist ve anti-Iasistleri lm ve agir hapis cezalarina
arptirmaktir. Kurulus itibariyle SikiynetimKomutanliklarina, Genelkurmay'a ve
dolayisiyla MGK'ya baglidirlar, islerlik olarak AMUK'nadayanir. AMUK savunma
hakkini yokeden kisitlamalarla dolu (...) bir usul yasasidir.
Bu mahkemelerde burjuva anlamda dahi hukuk, adalet ilkelerinden, temel insan hak
vezgrlklerinden ve bunlarin bir parasi olan savunma hakkindan biimsel olarak dahi
szedilmez.Mahkemenizde, bu keyIi, savunma hakkimizin hie sayildigi szde
yargilamanin rneklerisayilamayacak kadar oktur. Hatta mevcut yasalarda oldugu
kadariyla dahi "oyunun kurallari"nauygun davranildigi sylenemez. Bunun iin herbiri
birka satiri gemeyen sorgularin nasil alindiginabakmak yeterlidir.
Tm bunlar mahkemenizin halk (...)ni niteligini ortaya koydugu kadar (...)ms yapisini
dagstermektedir. Tipki bir parasi oldugu, ancak dizginsiz ve aik bir terr sistemi
kurarak ayaktadurabilen isbirliki tekelci burjuvazi ve toprakagalarinin (...) diktatrlg
gibi.
Heyetiniz, iskenceci cellatlarin yarim biraktigini tamamlama abasi iindedir. Devrimin
geici biryenilgi aldigi (...) yargilamalarin koyu bir sansr perdesi ile rtlerek gizlendigi
bugn, lam bir keyIi-likle savunma hakkimizi gasbetmek, hakkimizda lm ve agir hapis
78
cezalari vermek kolaydir. Fakatbunun ykn omuzlayabilmek zordur. Devrimci gnler
uzak degildir. Yarin ve tarih nnde saniksandalyesine oturacak olan sizlersiniz.
Sunu bilesiniz! Isgal ettiginiz krs ve temsilcisi oldugunuz egemen gler, tarihin hibir
dnemindeesaret altinda yasayanlarin zgrlk dsncesini, onun ileriye dogru akisini,
smr ve zulme karsiisyanini engellememistir, engellemeyecektir de.
(...) Savci dahi hakkimizda 141/1 isteminde bulunacak delil olmadigini belirtirken,
heyetinizin 146.maddeden ek savunma istegi bu davanin hukuki ynden iIlas ettigini
gsterir. Mahkemeniz adalettanriasi roln oynamayi bir yana birakarak maskesini
ikartmis, aik siyasal kimligine brnmstr.Verilecek lm ve agir hapis cezalarinin
tmyle politik olacagi ortadadir. Bunun temeli nedir?
Askeri (...) cunta, 12 Eyll sonrasinda giristigi kanli saldiriyla devrimci rgtlere agir
darbelervurmayi, devrimci halk hareketini geriletmeyi ve kitleleri denetim altina almayi
basardi. Devrim,geici bir yenilgiye ugradi. Fakat komnist ve anti-Iasist rgtleri,
devrimci dsnceyi, emekikitlelerdeki direnme istegini atomlarina kadar paralayip
dagitmayi, yoketmeyi basaramadi. Bugneski boyutlarinda olmasa da mcadele ierde ve
disarida sryor. Gerek (...) ve devrimciler, Iasistkarsi devrimin kendisini en gl
sandigi iskencehanelerde, zindanlarda, idam sehpalarinda direniyor,bulunduklari yeri
devrim marslari ile inlatarak lm kucakliyorlar. Disarida, iskence ve lm tehdidihie
sayilarak, essiz bir Iedakarlikla devrimci alisma srdrlyor. 12 Eyll ncesindeki
devrimcignler, emeki kitlelerin anilarinda yasiyor, cuntaya karsi duyulan Ike ve
mcadele istegi gndengne byyor.
Bugn srmekte olan mcadele geri ve alt dzeydedir. Ama grnrdeki durgunlugun
altinda iteniekaynayan bir volkan vardir. (...) cunta bunun korkusuyla doludur. O bu
nedenle, idam ve agir hapiscezalari ile komnist ve anti-Iasistlerden 12 Eyll ncesi
gnlerin intikamini almaya alisirken,gelecege ynelik olarak onlara, ilerici isi ve
emekilere gzdagi vermeye ve sindirmeye alisiyor.
Mahkemenizin bu tavri, yargilandigimiz Trkiye proletaryasinin nc (...) mIrezesi
(...)ye, onun ye
ve sempatizanlarina karsi duydugu dsmanligi, kertme ve calma tutkusunu gsteriyor.
(...) 12 Eyll sonrasinda azgin Iasist saldiri karsisinda kayiplar verdi, yaralar aldi. Fakat O,
devrimciykselis gnlerinde oldugu gibi, srecin azgin gericilik yillarinda da dimdik
ayaktadir. Birok anti-Iasist rgln agir darbeler yiyip Iaaliyetlerini srdremez hale
geldigi; revizyonist ihanetin, mcadelekakinliginin ve dnekligin kol gezdigi bir ortamda,
O, ML'e sarilmis olarak devrim, sosyalizm,siniIsiz (...) toplum yolunda sasmadan ilerliyor.
Fasist terr ve zulmn kol gezdigi yasamakta oldugumuz kara gnler (...)nin bulundugu
her yerdegnes gibi parlamasini, isik saarak etraIini aydinlatmasini engelleyemedi,
ihtilalci (...)ler ierde vedisarda, iskencede, zindanda ve mahkeme nlerinde destansi
direnis rnekleri verdiler. O'nundevrimciler ve emeki kitleler iindeki prestiji gnden
gne byd ve byyor.
146. maddeye gre cezalandirilmak istenmemin zgl yn ise iskencehane ve
zindanlarda boyunegmemis olmam, komnist oldugumu, dsnce ve inanlarimi her kosul
altinda savunmamdir. Bundangurur duyuyorum.
Iste (...) mi ilgina eviren, intikam igliklari atarak (...)musasina saldirtan, tm hukuki
degerlere sirtevirerek lm Iermanimizin ikartilmak istenmesinin onlarca yillik hapis
cezalarinin nedenleribunlardir. (...)nin yasiyor, yasiyor ve savasiyor olmasidir.
79
Ama bir kez daha yenilgiye ugrayacaksiniz. Hakkimizda lm karari verseniz de,
vermeseniz de!..
EYLUL ASIEP (...) DAP8ESI, IOMUMIST VE AMTIFAISTLEPE-
II SIMIFI VE EMEII HALIA IAPI (...) 8IP SALDIPIDIP.
12 Eyll, Iasist karsi devrimin isi siniIi ve halka karsi atigi i savasin dinamitlenmesidir.
12 Eyllncesinde "eskisi gibi ynetememe" durumuna dsen ABD emperyalizmi ve
isbirliki hakim siniIlarson ve gvenilir kozlarini oynayarak (...) ordu ve azgin bir savas
aleti haline getirdikleri tm devletmekanizmasi ile emeki halka karsi dizginsiz bir
saldiriya getiler. HedeI devrimci halk hareketininezilmesi, kapitalist buhranin yknn
emeki halkin sirtina yikilmasi, Trkiye'nin ABD emperyalizmive NATO'nun Ortadogu
blgesindeki gvenilir bir saldiri ss haline getirilmesiydi.
1973 sonlarindan itibaren yeniden gelismeye baslayan isi siniIi ve halk hareketi 12 Eyll
ncesindehizli bir ykselise girdi. Gnden gne byyen, esitli sosyal siniI ve
tabakalardan katiliminartmasiyla genisleyen, daha sert ve militan mcadeleye dogru
gelisen devrimci halk hareketikarsisinda egemen siniIlar eskisi gibi ynetemez duruma
gelmislerdi. Polis terr, neo-Iasist MHP'ningiristigi katliamlar, 1978 yilinda Maras'taki
Iasist katliam bahane edilerek ilan edilen sikiynetim,sosyal demokrat ve modern
revizyonist hainlerin emeki kitleleri pasiIize etme abalan bu gelisimidurduramiyordu.
Ayni dnemde hakim siniI klikleri arasindaki eliskiler de byms, hkmet krizleri
birbirini izleyip,
parlamento toplanamaz hale gelmisti. Bu da Iasizmin devrimci harekete karsi saldiri
gcn
zayiIlatiyordu.
Bu kosullarda hakim siniIlarin nnde devrimci hareketi bastirabilmek iin tek bir yol
kalmisti, basta
ordu olmak zere tm (...) devlet cihazini aik bir savas aleti olarak rgtlemek ve
saldiriya geirmek.
Bugn asilabilmis olmak bir yana giderek derinlesen, emperyalist smr altinda geri
kapitalist birlke olan lkemizde daha siddetli yasanan bir kriz hkm sryordu. Siyasal
bir krizin varligikosullarinda sregiden bu ekonomik kriz, toplumsal muhaleIetin
genislemesine ve derinlesmesinezemin olusturdugu gibi, siyasal ynde de ters etki yaparak
ekonomik krizin daha da derinlesmesineyolaiyordu.
24 Ocak 1980'de (...) Demirel hkmetince aiklanan, emperyalizm ve hakim siniIlarin
bunalimiemeki halkin sirtina ykleme amacini tasiyan ekonomik programinin
uygulanmasini glestiriyordu.Bu programin ngrdg, cret ve maaslari dondurmak,
dsk taban Iiyati politikasi halkamuhaleIetinin yksekligi nedeniyle istenildigi gibi
uygulanamiyordu.
Gelisen anti-emperyalist mcadele, ABD emperyalizminin Trkiye zerindeki Ortadogu
blgesineynelik hedeI ve planlarinin nne dikilen bir engeldi. Iran Devrimi, Filistin
halkinin mcadelesi, tmblgede anti-emperyalist uyanisin hizlanmasi ve sosyal kurtulus
mcadeleleri, basta ABD olmak zereemperyalizmin blgedeki ikarlarini sarsiyordu.
Sovyet sosyal-emperyalizminin AIganistan'i isgali blgede odagini Basra KrIezi ve petrol
alanlarininolusturdugu hegemonya mcadelesini hizlandirmisti. ABD emperyalizminin
blgede Iran'in yerinidolduracak yeni jandarmalara, hegemonyasinin devamini saglayacak
80
gvenilir saldiri slerine ihtiyacivardi. Askeri (...) darbe ayni zamanda bu amala, ABD
emperyalizminin Ortadogudaki ikarlarina vegelecege ynelik hesaplarina uygun olarak
gereklestirildi.
DIZ0IMSIZ 8IP SMUPU VE (....)LII DMEMI
12 Eyll'le birlikte (...) diktatrlk askeri bir nitelik kazandi. Kumanda merkezinde
MGK'ninbulundugu aik (...) devlet terryle isi siniIi ve emeki kitlelere karsi saldiriya
geildi. Bu (...) veTrk milliyetinden halkimiz iin aci ve ile ile dolu, tm lkede hayatin
devasa bir zindana evrildigignlerin baslangici oldu.
Emeki halkin tm siyasal ve ekonomik haklari gasbedildi. Biimsel ve burjuva anlamda
dahi hak,hukuk, adalet ilkeleri yokedildi. Bunlarin yerini keyIiyet, yasa tanimazlik,
(...)min dizginsiz (...)ligialdi. Daha ilk anda, grev ve direnisler yasaklandi, sendika ve
dernekler kapatildi. Anti-Iasistmcadelenin ykseldigi semtlerde, kylk blgelerde
dizginsiz bir terr estirildi, toplu tutuklamalaragirisildi. Krt halki zerinde irki soven
baskilar artirildi. Bunun yanisira, dil, kltr ve ulusalgeleneklerini unutturma, zorla
Trklestirme abalari hizlandirildi.
Askeri (...) cunta, devrimci halk hareketini bastirabilmek, kitleleri denetim altina
alabilmek iin ilkandan itibaren halkin, rgtl ve nder glerine karsi saldiriya giristi.
Komnist ve anti-Iasistdevrimci rgtlere karsi (...) bir saldiri baslatildi. 16 yigit anti-Iasist
idam sehpasinda katledildi. 215komnist ve anti-Iasist savasi sokaklarda kursunlandi.
50'den Iazlasi iskncehanelerde can verdi.Yzlercesi atismalarda yaralandi. Yzbinin
zerinde komnist, anti-Iasist ilerici, yurtsever isi veemeki gzaltina alindi, onbinlercesi
tutuklandi, daha bugnden (...) sikiynetim mahkemelerindegstermelik yargilamalarla 30
binine bes yildan mebbede kadar uzanan agir hapis cezalari ve idamkararlari verilmis
durumda.
Bu dnemde dizginsiz bir siyasal baski ve terrn yanisira, vahsi bir ekonomik smr ve
baski dabaslatildi ve uygulaniyor. Askeri (...) cunta'nin IMF, Dnya Bankasi gibi,
uluslararasi Iinans kuru-luslarinca dikte ettirilen ekonomi politikasi, bunalim kosullarinda
emperyalizmin, isbirliki tekelcikapitalistlerin yeni karlarinin korunmasi ve arttirilmasi,
diger bir deyisle isi siniIi ve emeki halkin(...) smrlme politikasidir. Bu politika ile
isbirliki tekelci burjuvazi ve toprakagalari servetlerinibirka katina ikartirken, isi siniIi
ve emeki halk derin bir yoksulluk iine itildi. Bu dnemi, TISKbaskani H. Narin'in
agzindan kendileri iin, "glme dnemi" ilan ettiler, ihracati tesvik kredisi, servetve stok
aIIi, kaak yapi aIIi, birikmis vergi borlarini azaltan ve demesini kolaylastiran kanun,
iIlas
eden isletmelerin Iahis karla devlete satilmasi vb., vb.... Kisacasi her trl tesvik ve destek
saglandi.
te yandan isi cretleri, memur ve emekli maaslarindaki son 5 yildir sregelen hizli
dss, zellikle1980-81 yillarinda sirama yapti, isi ve memurlarin gerek creti 1977'ye
gre 43 azaldi. Emeklimaaslarinin satinalma gcnde 55.1 dsme grld. Kyllk
iinde yoksullasma sreci byk birhiz kazandi. Tarim rnlerinin Iiyatlari ogu kez
maliyetin de altinda belirlendi ve kk reticileringelirlerinde byk bir dss oldu.
rnegin, (...) Ulusu hkmeti, 1981 yilinda enIlasyon oraniniresmen 36 olarak
aikladigi halde taban Iiyatlardaki ortalama artis oranini 25'lerde tutmus,
gerekenIlasyon orani ise belirtilenin stnde 70 civarinda olmustur. Tarim girdilerinde
ve temel ihtiyamallarindaki artis ise daha da yksekti.
81
Bunlara karsilik 1981 yilindaki bankalarin karlari 130 oraninda artarken, sanayi
isletmelerininkarlari da 70 artis gsterdi. zel sektrde isi basina kar 628 bin liraya
ikmis, bazi tekellerde bumiktar 2 milyona kadar varmistir.
(...) cuntanin ekonomik politikasi emperyalist smrnn daha yogunlasmasina yolati.
Son gnlerdeok sz edilen IMF programi erevesinde belirlenmis serbest blge plani
lkemizin smrgeles-tirilmesi ynnde atilmis ileri bir adim olacaktir. Bu lkemizin
askeri alanda oldugu gibi ekonomikalanda da Ortadogu pazarlarina siramak iin yeni bir
s alani olarak kullanilmasi amacini tasiyor.Grevlerin zorbalikla bastirilmasindan, isgc
ve topragin ucuzlugundan, hammadde ve tanm rnleriIiyatlarinin dsklgnden
yararlanip gelir ve gmrk vergilerinden muaI tutularak yatirim yapmakok uluslu banka
ve sirketlerin istahasini kabartiyor. OECD gibi emperyalist kuruluslara Trkiyegvenli ve
karli yatirim alani olarak ilan ediliyor.
Emperyalizmin ekonomi alaninda izledigi dayatmaci politika, agir sanayiye ve en karli
alanlarin kenditekellerinde kaldigi, lkemizin ise emperyalizmin ekonomik ihtiyalarina
uygun geri, tekyanli, tanmrnleri ve islenmis hammadde retimi ile sinirlandigi bir
isblmn ngryor. (...) ruhlu isbirliki(...)lerde, ziyaIet soIrasindan kemikleri
toplayabilmek iin bu smrgelestirme politikasina lkemizipeskes ekiyorlar.
12 Eyll sonrasinda askeri (...) cunta, ABD emperyalizminin gdmndeki geleneksel dis
politikasinidoruguna ikardi. ABD (...)'ligi 1950'dekine benzer yeni bir sirama gsterdi.
"Amerikan TrkSavunma Konseyi" kuruldu. Van merkez olmak zere Trkiye (...)tan'inda
on havaalani, radar s vealanlari kurulmasi karar altina alindi. II. ordunun merkezi
Malatya'ya kaydiriliyor. lkemiz ABD veNATO'nun Basra KrIezi ve Iran'a ynelik bir
saldiri ss olarak hazirlaniyor. Sovyet Sosyal-emperyalizmi ile rekabette Ieda edilecek
bir piyon olarak kullanilmak isteniyor. Trk Ordusu bunauygun olarak askeri bakimdan
tahkim ediliyor, bunun sonularindan birisi de emeki halkin sosyalhaklarinda kisintilara
girilir, cretler dsrlr, vergiler artirilirken askeri harcamalarda devasa birbyme,
Amerikan silah tekellerine artan borlanmadir.
Evren'ci (...) cuntanin dostlari, kendileri gibi ABD (...)ligi, dnyaca bilinen, lanetlenen
Ziya l Hak,Ersad, Suharto gibi Iasist diktatrlerdir. Izledigi Amerikanci dis siyaset onun
blgede ve dnyadakitecritini hizlandirmakta, yeni bir savasta lkemizi ilk hedeIlerden
biri haline getirmektedir.
(...) YASASI, SAHTE PEFEPAMDUM VE SOMPASI...
Yeni Anayasa, sinirsiz (...) baski ve (...)liga dayanan 12 Eyll rejimini gelecekte de
srdrmeyiamalayan bir kiliItir. Yeni (...) Anayasa isi siniIi ve emeki halkin 12 Eyll
ncesi sahip oldugu tmdemokratik hak ve zgrlkleri silip spren (...) bir (...)
yasasidir.
Bu (...) Anayasa, 7 Kasimda yapilan sahte bir reIerandumla szde halka onaylatildi. Szde
91'lik birsonu saglandi. Ama nasil? Askeri (...) cunta bu sonucu saglayabilmek iin
reIerandum ncesindebaskiyi ve terr yogunlastirdi. Fasist propaganda, reIerandumun
"demokrasiye dns" iin ileri biradim olduguna halki inandirmaya alisiyordu. Fakat
Anayasa'nin hazirlanisi bir yana reIerandumunyapilis kosullari dahi bunun aksini
dogruluyor, sahtenin de sahtesi bir reIerandum oldugunukanitliyordu. Bu reIerandumda
(...) Anayasa'ya "evet" propagandasi serbest, aleyhte propaganda yasakti.
(...) Askeri ve idari mekanizma tmyle (...) Anayasanin zorla onaylatilmasi iin seIerber
edildi. Kimi
82
yerde halk aiktan tehdit edildi. Kimi yerde bol vaatte bulunuldu. Kimi yerde mavi red
oyu buluna-
madi, (konulmadi) vb. vb.
Fakat yine de bunlar yeterli degildi. Bu baski tehdit, hile ve vaatlerle belki "evet" oylarinin
ogunluktaolmasi saglanabilirdi. Ama "hayir" oylarinin bu kosullarda belirli bir yzdeye
ulasmasi da cuntayakarsi gl bir muhaleIet potansiyelinin varligini ortaya koyacak ve
gelecekteki adimlarinizorlastiracakti. Bunun iin bu tedbirler yeterli degildi. Istenilen
sonucu saglayabilmek iin asil hileseim kurullarinda yapildi. Ve tm (...) cuntalar gibi, E.
Sedat, Suharto, Ziya l Hak gibi Evrencicunta da sonucu 90'in zerinde aikladi.
Bu sonu, cuntanin bazi sadik dostlari, hararetli savunuculari iin dahi inandiriciliktan
uzakti.Yurtiinde ve yurtdisinda cunta destekisi esitli Iasist odaklar ve politikacilar
hosnutsuzluklarini dilegetirdiler. "Eger" dediler, "ReIerandum sonulari 80'lerde
kalsaydi, daha inandirici olurdu."
Askeri (...) cunta sahte reIerandum sonularina dayanarak sonulari 12 Eyll'den bu yana
izledikleripolitikanin onaylanmasi gibi gstermeye alisti. Bu demagojik propaganda ile
birlikte komnist vedevrimcilere, isi siniIi ve halka karsi saldirisini hizlandirdi ve
genisletti.
Bugn 12 Eyll sonrasinda elde edilen Iasist kazanimlar yasallastirilarak kalicilastirilmak
isteniyor.Yeni (...) Anayasa ile teminat altina alinan toplanti ve gsteri yrysleri yasasi;
grev, toplu szlesmeve sendikalar yasasi; DGM yasasi gibi bir dizi (...) yasa birbiri ardina
ikariliyor, isi siniIi ve emekihalkin yasal haklari tmyle gasbedildigi gibi ekonomik
haklari da byk lde budaniyor.
(...) devlet mekanizmasi dipten doruga tahkim ediliyor. (...) Evren'in asiri yetkilerle
donatilarakcumhurbaskani ilan edilmesi, diger MGK yelerinin de onun yaninda yer alisi
(...) ordunun i ve dispolitikaya iliskin tm temel konularda sz sahibi olma ve
gerektiginde mdahale hakkinin anayasal birteminata baglanmasi eski durumun bazi
rtuslarla srdrlecegini demokrasiye dns manevralarininsahte ve aldatici oldugunu
kanitliyor.
Fasist burjuvazi ve toprakagalari 12 Eyll ncesi yasadiklari karabasani bir kez daha
grmemek iinpolis ve orduyu glendiriyor, valileri genis yetkilerle donatiyor, cezalari
agirlastiriyorlar. Btn bun-lar (...) devletin tm kurumlariyla halka karsi daha gl bir
saldiri araci olarak rgtlendiginigsteriyor. Idamlarin hizlandirilip, kurumlastirilmaya
alisilmasi, komnist ve anti-Iasistlerin agirhapis cezalarina arptirilmasi, niversite ve
diger devlet kademelerinde ailan genis kapsamlisorusturma ve tasIiyeler bu tabloyu
tamamliyor.
Askeri (...) cunta yogun bir demagojik kampanya ile kendisini nndeki tm sorunlari
zms vegl olarak gstermeye alisiyor. O anti-Iasist devrimci rgtlere agir darbeler
vurmayi, dizginsiz birterrle geici olarak emeki kitleleri sindirmeyi basardi. Yeni
Anayasayi ve bir dizi (...) yasayi ikartti.(...) devlet mekanizmasini yeniden glendirdi. O
12 Eyll'den bu yana bazi basarilar kazanmistir.Fakat bunlar onun koI gcn ve rk
temelini gizleyemez.
Askeri (...) cunta siyasal ve ekonomik alanda stste biriken bir dizi i ve dis sorunla karsi
karsiyadir.12 Eyll darbesi sonrasinda nne koydugu temel sorunlarin birogu hala
zlememistir ve gndengne agirlasmaktadir. (...) Evren cuntasi btn abalarina,
manevrali demagojilerine ragmen kendisinekitleler iinde saglam ve kalici bir destek
saglayamadi. Fasist demagoji ve vaatlerinin Ioyasi aigaikti, ikiyor. Isi ve emeki
83
kitleler zerinde askeri darbenin yarattigi "sok" ve durgunluk hali gndengne yariliyor.
Ike ve muhaleIet birikimi artiyor. Cunta, dsk cret ve taban Iiyati, agir
kosullardaalismaya dayali ekonomi politikasini yogun bir baski uygulayarak
srdrebiliyor. Buna karsinrgtlenme ve grev yasagina ragmen isiler bir yili askin
sredir giderek artan sayida yemek boykotu,is yavaslatma ve kisa sreli is birakma gibi
eylemlere girismektedirler. Dsk taban Iiyat politikasi,toprakagalarinin artan baskisi,
Krt halki zerinde ve demokrat yrelerde yogunlasan jandarma-komando zulm, kirsal
alanlarda cuntaya karsi neIreti bytmektedir. Idam, iskence ve kursunlamalarartan bir
Ikeyle karsilanmaktadir.
(...) cuntanin nndeki en nemli sorunlardan birisi agirlasarak sren ekonomik
bunalimdir."Ekonomik mucize yaratma" demagojisi iIlas etmistir. Sanayi ve Iinans
kuruluslarinin "(...)12rindansonra degistirerek" gz boyama abasi da kisa srede bosa
ikmistir. Artan issizlik, ihracat
12Esas metinde okunmuyor.(DN
baglantilarinin zayiIligi, borlarin bymesi ve deme zamaninin yaklasmasi, yeni kredi
bulmaktazorluk ekilmesi krizi daha agirlastirmaktadir. Bazi bankalar, Gney Sanayi, Asil
elik gibi isletmelerpahasi halkin sirtina yikilarak devlet destegi ile ayakta tutulmaya
alisilmaktadir.
Cuntanin "ihracat patlamasi" balonu da snmenin esigindedir. Tm kapitalist-revizyonist
sistemdebunalimin derinlesmesi dnya ticaret hacminde daralmaya ve rekabetin
kizismasina yolaiyor.Geleneksel tarim rnlerinde tarimsal bir kriz iinde olan ABD
emperyalizminin rekabeti ilekarsilasirken, T-Shirt, dokuma, tarim rnleri ithal eden
AET'nin i pazarini koruma kaygusu ilekisitlamalara basvurmasi sonucu ikmaza
girilmektedir. Bunun yanisira, petrol Iiyatlarindaki hizlidsme ve savas nedeniyle, su anda
en yksek ihracat yapilan Irak ve Iran'in deme glg iinegirmeleri ikmazi
derinlestirmektedir. Bu maliyetin altinda gnbirlik, istikrarsa ihracat
politikasininkainilmaz sonucudur.
Askeri (...) cuntanin izledigi (...) baski ye terr politikasi dnya halklarinin artan
neIretinikazanmaktadir. zellikle esitli Avrupa lkelerinde Trkiye'li anti-Iasistlerle
birlikte ardiardinadzenlenen gsteriler ve protesto toplantilari cuntanin teshirini ve
tecritini hizlandiriyor.
Tm bu etkenler askeri (...) cuntaya karsi mcadele iin elverisli bir zeminin varligini
gsteriyor.Askeri (...) diktatrlk zlmesi g sorunlarla karsi karsiyadir. Ama ne
ekonomik bunalim, neyurtdisindaki demokratik kamuoyunun baskisi, ne de karsi devrim
kampinin i eliskileri onunkendiliginden yikilmaya gtrmez. Onu yikacak olan devrimin
gl yumrugudur. Askeri (...)cuntanin sahte "demokrasiye dns" manevralarinin
aldaticiligina da kapilinmamalidir. Seimlersonrasinda siyasal rejimin ne olacagi yeni (...)
Anayasa ile belirlenmistir. Siyasal partiler veparlamentonun kisitlanarak yer aldiklari her
zaman (...) ordunun denetiminde ve mdahalesine aik birtablo, buna sahtenin de sahtesi
bir demokrasi bile denemez. Bu askeri (...) diktatrlgn bazi rtuslarlasrdrlecegini
gsterir.
Kitlelerin mcadelesinin kendiliginden kabarmasini beklemek de dogru degildir. Modern
revizyonistve reIormcu hainlerle sinir ekmek, mcadele kakini tasIiyecilerle baglari
koparmak, devrimcimcadeleyi omuzlamak gereklidir. (...) diktatrlgn yikilmasi, isi
siniIi ve emeki halkinmcadelesine, bu mcadelenin gcne ve rgtlenmesine baglidir.
84
Bunlar gereklestiginde (...)'in yikilmasi mcadelemizin devrimle talanmasi
kainilmazdir. Devrimcignler uzak degildir. Proletarya ve emeki halkin mcadelesi
yenilgiden aldigi derslerle, daha bilinli,daha byk Ike ve kazanma azmi ile dolu ve
daha byk glerle revizyonizmin, reIormizminbarikatlarini yikarak, smr ve zulm
dzenini yerle bir etmek iin ilerleyecektir.
Son sz devrimin olacaktir.(...) ASKERI (...) CUNTA!(...) TIKB!
15.3.1983
Kenan GNGR

I. OPDU VE ISTAM8UL SIIIYMETIM IOMUTAMLI0I
MOLU ASIEPI MAHIEME 8AIAMLI0IMA
Selimiye
osva No
: 83/391 ESAS
Konu
: " S AV U N M A M " D I R .
$avunmay Yapan: $elim AAN
Szlerime baslarken herseyden nce, ayni zamanda bu davanin maktul saniklari olan,
proletarya ve
halkimizin yigit evlatlari:
(...) Ismail CNEYT'in, (...)
Mehmet Ali DOGAN ve Aslan TEL'in,
insanlikdisi bir baski ve zulmn kolgezdigi (...) zindanlarinda bizleri komnist ve devrimci
inan veideallerimizden zorla vaz geirmeye, siyasi kisiligimizi ezerek teslim almaya
alisan 12 Eyll'c (...)baski ve saldirilarina karsi yce devrim ve (...) davasina bagliligin,
basegmezligin ve yigitligin gr-kemli bir rnegini vererek lm kucaklamakta tereddt
etmeyen sanli LM ORUCUDIRENISI'nin sehitleri:
(...) Mehmet Fatih KTLMS,
(...) Adtullah MERAL, Haydar BASBAG ve Hasan TELCI ve DIYARBAKIR LM
ORUCU sehit-
leri ile,
Onlarin sahsinda proletarya ve insanligin kurtulusu ugruna, devrim ve (...) davasinin zaIeri
yolunda
can veren tm devrim sehitlerinin anilari nnde saygiyla egilirim!
Bizler neden buradayiz? Neyle sulaniyoruz? Kokusu daha simdiden ikan F-16 rsvetini
yedigimiziin mi? Yoksa halka yillardan beri kan kusturan ABD emperyalizmi ve
smrc egemen siniIlarin(...) oldugumuz iin mi? Smrc siniIlarin azgin kar hirsi
ugruna silah zoruyla iktidar mi gasbettik?Anayasayi generaller gibi sng ucuyla p
sepetine mi attik? Yoksa gstermelik parlamentonun kapi-sina kilidi biz mi vurduk?
Yzbinlerce komnisti, devrimciyi, isiyi, emekiyi iskenceden geiren,katleden, sakat
birakan caniler miyiz? Yoksa (...) dipik ve snglere sirtini dayayarak isi siniIi
veemeki halkin kanini-iligini emen smrcler mi? Halkin alinterinden gasbedilen
paralarla olusanmuazzam Ionlari bir avu kanemici tekelci burjuvaya sebil gibi mi
85
dagittik? Ulusal onuru ve bagim-sizligi Beyaz Saray ve Pengaton'un yer halisi mi
yaptik? Yoksa lkemizin yeralti ve yerst zengin-liklerini emperyalist akallara peskes
mi ektik? -bes Dolar, Sterlin, Mark, Yen, Riyal daha kopara-bilmek iin isi siniIimiz
ve halkimizin alinterini pazarlamak amaciyla (...) bezirganlar gibi kapi kapidolasmaya mi
iktik?
Silah, uyusturucu, sigara ve daha akla gelebilecek her trl malin kaakiligini yapan
maIya babalarimiyiz? Yoksa onlarla isbirligi halinde alisip komisyon alan polis seIleri,
yksek rtbeli subay ve b-rokratlardan miyiz?..
Hayir! Burada yargilananlardan hibirisi bylesi yzkizartici soygun ve zulm sulari
islemedi. Bu
sularin Iailleri bizzat (...).
Bu davanin "sanik"larina yneltilen sulama TIKB'nin yesi olmak, onun Iaaliyetlerine ve
gerekles-tirdigi devrimci eylemlerden bazilarina katilmak, desteklemek veya yardimci
olmaktir. Bu iddialaringeregi ne derece yansittigi, nereden ve nasil iktigi ayri bir
tartisma konusudur. Yapilan yargilamanin
gstermelik niteligine ragmen hakkimizdaki iddialarin rklg, bunlarin hukuki ve ciddi
dogru-d-rst hibir kanita dayanmadigi geregi, grmek istedikten sonra kr gzlerin bile
grebilecegi kadaraik-seik ortaya ikmistir. Bu davada "sanik" sandalyesine oturtulan
insanlar arasinda eger ortak birpayda aranacak olursa, bu en genel iIadeyle bu insanlarin
anti-Iasist, anti-emperyalist siyasal dsnceve egilimlere sahip olmalaridir. Bu topluluk
iinde komnistler de vardir, devrimci demokrat olanlarda vardir, aktiI bir siyasal tutum
iinde olmamakla birlikte drst ve namuslu emeki insanlar da var-dir. Hatta gemiste
hasbelkader ilerici, devrimci dsncelere sempati beslemisken, bugn devrim
vekomnizm davasini onun azili dsmanlarinin agziyla "bos bir hayal" olarak niteleyen
bazi tipler deburada "sanik" sandalyesindedirler. Bana gelince, ben proletarya ve ezilen
insanligin nihai kurtulusdavasinin neIeri bir komnist oldugum, Iasizme ve emperyalizme
karsi dvstgm iin buradayim.
Neresinden bakilirsa bakilsin bu dava siyasi bir davadir. Bu davanin temeli ve ruhu 12
Eyll'c (...)intikamcilik, zel olarak da egemen siniIlar ve onlarin (...) TIKB'ye karsi
besledikleri zel kin ve ds-manliktir. Eger davanin bu z ve ruhu gzden kairilirsa o
zaman poliste insanlikdisi iskencelereugramamizin, hukuki ve gvenilir kanitlara
dayanmak bir yana akil ve mantikdisi zorlamalarla en agircezalara arptirilmamizin
istendigi 83/595 ve 84/153 karar sayili iddianameler ve 14 Mayis 1985 ta-rihli Esas
Hakkindaki Mtalaaya damgasini vuran (...) bir cezalandirma tutkusunun, gerekleri aras-
tirmak bir yana gereklerin zerini rtmek iin elden gelen abanin gsterildigi,
gstermelik yargilamasrecindeki burjuva hukukuna dahi sigmayan tutumlarin nedenleri
anlasilmaz. Basindan beri grd-gmz muameleler en haIiI deyimiyle "akilalmaz seyler"
olarak grnebilir. 12 Eyll sonrasinda ko-mnistler, devrimciler, anti-Iasist yurtsever
isiler, emekiler, aydinlar hakkinda ailan siyasi dava-larda oldugu gibi, bu davada da
davanin siyasi niteligini temelinin ve amacinin ne oldugunu gizlemekiin elden gelen aba
gsterildi. Fasizmin hakkimizda verdigi pesin hkme "mesru" bir kiliI ve daya-nak
yaratmak amaciyla Iasist iskencecilerin hazirladigi senaryonun bogucu sinirlari iinde
tutulmayaalisildik. (...) yargilama komedisinde bizlerden de Iigran olarak sanik roln
oynamamiz isteni-yordu. Bu nedenle, gerekleri ortaya koymak iin gsterdigimiz her
aba, ya durusmadan atilma teh-ditleriyle karsilasti, ya israrli abalarimiza ragmen sz
hakki verilmedi, syleyebildiklerimiz ise tuta-naklara taninmayacak lde kusa evrilmis
86
ve arpitilmis olarak geirildi, gzmz korkutmak iinhakkimizda yeni davalar aildi
ve yeni eczalar verildi, en hakli taleplerimiz sudan bahanelerle redde-dildi, vb. vb. Eger
kimimizin kellesinin alinmak istenmesine, kimimizin onlarca yillik hapis
cezalarinaarptirilmamiza dayanak yapilmak istenen Iasist iskencecilerin hazirladigi,
iddianame ve Esas Hak-kindaki Mtalaanin da birka kk rtusla tekrarladigi polis
senaryosunun dzmece niteligini sergi-lemeye, davanin siyasi zn ortaya koymaya ve
bu temelde hakkimizda ne ceza verilecekse verilsinsiyasi bir hesaplasmadan
korkmadigimin bilinmesine alismak yerine, revizyonist hainler veya opor-tnistler gibi
karsinizda diz kseydim, gnah ikartsaydim, pismanlik gsterseydim, hele hele
Adilzbek denilen polis kpegi gibi kendi paami kurtarmak iin nme geleni isirmaya
kalksaydim,dostun-dsmanin z, sz ve eyleminin bir olmasiyla tanidigi TIKB ve
komnistler hakkinda igrenve alaka iItiralar yagdirmaya yeltenseydim; eminim o
zaman genis bir hosgr ile karsilanir, sinirsizbir sz hakkina sahip olurdum.
Oyunu hi olmazsa kurallarina gre oynamaktan bu kaisin nedenleri neydi? Bir kez
hakkimizda d-zenlenen Iasist senaryo ylesine rk ylesine zavalli, ylesine egretiydi
ki, syle bir darbe vurma-miz onun yerle bir olmasi, iler-tutar taraIinin kalmamasi iin
yeterliydi, ikinci ve en nemli neden ise,tamamen siyasal neden ve hesaplara dayanarak
bizleri olabildigince agir cezalara arptirma abasiierisinde olan (...)in siyasal
hesaplasmadan duydugu korkuydu. Burjuvazi ve onun btn usaklari bizkomnistleri,
siyasal dsnce ve amalarimizi gizleyerek ikiyzl ve sahtekarca davranmakla
sular.Gerek ise, bu yzszce iItiranin tam tersidir. Proletaryanin yce nderleri K.
Marks ve F. Engels'inisi siniIinin ideolojisinin temellerini atarken, bundan yaklasik 150
yil nce "Komnist ManiIesto" dabelirttikleri gibi, hangi kosul altinda olursa olsun biz
(...)1er siyasal dsnce ve inanlarimizi, ugrundamcadele ettigimiz amalari gizlemeyi
bir alaklik sayariz. nk biz tarihin ve toplumsal gelismeninnne geilmez akisinda
aydinlik gelecegi temsil eden bir siniIin temsilcileriyiz. Ancak tarihsel ba-kimdan mrn
tamamlamis, insanliga verebilecegi hibir seyi kalmayan tam tersine toplumsal gelis-
menin nnde engel olan, rms ve bu yzden de yok olup gitmesi kainilmaz olan
siniIlar ve onla-rin (...)lari bu cesareti ve gveni gsteremezler. Hele kapitalizmin (...)'i
burjuvazinin (...)ler bunu higsteremezler. Bu yzden de en azili demokrasi dsmani,
kendini dnyanin allamesi sanan (...)lari

"demokrasi asigi", "gerek bir demokrasinin mimarlari" pozlarina brnrler, emperyalist
burjuvazi-nin gzde kahyasi olmakla bbrlenip sabah-aksam lkenin emperyalizme
peskes ekilmedik dahaneyi kaldigina kaIa yoranlar is etikete geldi mi "Anavatanci"
kesilirler, demokrasinin "d"sine bile ta-hamml olmayan atesli emperyalizm (...)lari
"Milliyeti demokrat" geinirler, vb. vb. Kisacasi budavada da, davanin Siyasal niteligi ve
znn ortaya konmasi demek, herseyden nce onun iyznnbtn iplakligiyla ortaya
ikmasi demektir. 12 Haziran 1984'teki durusmada yapilan sorgumdan itiba-ren srekli bu
gerege isaret ettim ve gereklerin ancak bu temelde aiga ikabilecegini ve anlasilabi-
lecegini her Iirsatta vurguladim. Bunlara karsi sik sik tekrarladiginiz bir gerek de
"bunlarin savunmakapsamina girdigi, savunma asamasinda genise ortaya koymama
olanak taniyacaginiz" szyd.Simdi artik usul geregi sz savunmanin!
Hakkimdaki iddialari burada tek tek saymayacagim. Zaten bunlarin hepsi tek bir baslik
altinda topla-nabilir: TIKB'nin kuruculari ve MK yeleri arasinda yeralmak... Hakkimdaki
iddialarin nereden venasil iktigi bunlarin hukuki ve ciddiye alinabilir tek bir kanita bile
87
dayanmadigi gereginin zerindedurmaya gemeden nce sunu belirteyim: Hakkimdaki
iddialarin tmn bir an iin dogru ve geerlisaysak bile, bir komnist olarak bunlari
yapmis olmayi "su" degil onur verici bir tutum olarak kabulederim. TIKB gibi ihtilalci
Marksist-Leninist bir mIrezenin degil kuruculari, degil MK yeleri, degilye veya aday
yeleri: O'nun gvenilir sempatizanlarindan biri olmak bile bana gre bir (...) tir.13nk
TIKB proletarya, ezilen halklar ve insanligi (...)'dir.14 "TIKB'nin kuruculari ve MK
yelerindenolmak" iddiasi gibi hakkimdaki ileri srlen diger iddialari da bir "su" olarak
grmyorum. Bu ne-denle de bir sulu psikolojisi iinde degilim ve olmadim da. Siyasi
inan ve ideallerim nedeniyle agirbir cezaya arptirilacagim korkusu iinde degilim ve
olmadim. Bundan tr vereceginiz cezadankurtulma kaygisi ve telasi iinde degilim ve
olmadim. Kendimi bir "sulu" olarak grmedigim iinsyleyeceklerim klasik anlamiyla
bir savunma degildir.
nce hakkimizdaki iddialarin ikis noktasini olusturan polis sorusturmasi zerinde
duracagim. 12Eyll sonrasinda komnistler, devrimciler, anti-Iasistler aleyhine ailmis
olan tm siyasi davalardaoldugu gibi bu dava da polis sorusturmasina dayaniyor. 12 Eyll
(...) yargi sisteminde herseyi belirle-yen polis ve polis sorusturmasidir. Polis
sorusturmasinin belirleyici hatta tek dayanagi ise iskencedir.
Iddia makaminin gerek hakkimizdaki iddianameleri gerekse Esas Hakkindaki Mtalaayi
hazirlarkendayandigi birinci kaynak polis iIadesidir. "Sanik"larin savcilikta, tutuklama
yargiliginda ve mahke-mede verdikleri iIadeler hi mi hi anlam tasimiyor bay savci iin.
Varsa-yoksa polis iIadeleri. Yalnizbu konuda, daha sonra Esas Hakkinda Mtalaada, nasil
semeci bir tutum izledigine ilerde deginece-gim. Bay savci polis iIadelerinin dogruluguna
ylesine gveniyor, onlari ylesine degismez ve geerlikabul ediyor ki, ierdigi gaIlari
bile aynen ve srekli tekrarliyor, iddia makaminin polis iIadelerinegsterdigi dsknlk ve
gvenin yanisira bu konudaki tutumunda bir nokta daha dikkati ekiyor. Ken-disi ve
baskalari hakkinda sulamalar ieren iIadelere drt elle sariliyor da, kimi saniklarin
kendisihakkindaki sulamalari kabul etmeyen, baskalari hakkinda sulamalar iermeyen
polis iIadelerineitibar etmiyor. Onlarin hakkinda kendi iIadelerine degil baska saniklarin
onlarla ilgili sulamalar ie-ren iIadelerine dayanma yntemini izliyor. Benim hakkimdaki
tm iddialar da sadece ve sadece Adilzbek denilen polis piyonunun iIadesi ile Oya
SALAIN, A. Coskun EFENDIOGLU ve SaIiye mrEFENDIOGLU'nun, daha sonra
savcilikta, sorgu yargiliginda ve mahkemede reddettikleri polis iIa-delerine dayaniyor.
Oya SALAIN, A. Coskun EFENDIOGLU ve SaIiye mr EFENDIOGLU be-nim
hakkimdaki tamamen gerekdisi sulamalari da ieren bu iIadelerin kendilerine iskence
baskialtinda, okumalarina izin verilmeden imzalatildigini da belirtmislerdir.
Bu davanin tm saniklari poliste insanlikdisi iskencelerden gemislerdir. Bir kisim
"sanik"larin gerekkendileri gerekse baskalari hakkinda olmadik sulamalar ieren iIadeleri
polise dzenlenmis ve is-kence zoruyla imzalatilmistir. Yani iddia makaminin Esas
Hakkindaki Mtalaasinda aika da syle-digi gibi "saniklarin eylemleri ve buna bagli
sularinin belirlenmesinde" kullandigi ikinci kaynak olan"bir kisim saniklarin digerleri
hakkindaki anlatimlari" da birinci kaynagi olan "zabitadaki aik kabulve anlatimlari..."nin
bir parasidir. Davanin belirleyici unsuru olan bu iIadelerin nasil alindigini, do-
13Karurur su saydigi o|r ey|er ya da laa||yeller ;erel duyduguru soy|ere| u||er|z
yargisirda gere|||||e su o|ar l|||| ovre| o|ara| deger|erd|r|||yor. (0.N.)
14TlK8r|r ey|er ve laa||yel|er|, araci, prograr ve luzugu, orgul|erre ar|ayi;i ovucu o|r d|| ||e
savuru|uyor. Yasa|aririzir du;urce ozgur|ugu ar|ayi;i, ou oo|uru yayir|ara-
88
riza e| verr|yor. (0.N.
layisiyla geregi ne derece yansittigini daha iyi ortaya koyabilmek, asil nemlisi de 12
Eyll'c (...)rinbugne kadar gzaltina aldiklari yzbini askin komnisti, devrimciyi,
isiyi, emekiyi nasil bir tezgah-tan geirdiklerini, Iasist iskence tezgahlarinda katledilen
50'ye yakin devrim savasisinin nasil hun-harca katledikliklerini sergilemek amaciyla
poliste bizzat grdgm iskenceleri anlatmak istiyorum.
26 Aralik 1983 gn Adana'dan Istanbul'a geldim. Hem kendisini grmek, hem de evinde
kalmakamaciyla, 1974'ten beri Ankara'da okul evresinden tanidigim Coskun
EFENDIOGLU'nu alistigiisyerinden teleIonla aradim. Birlikte evine gitmek zere
teleIonda bana verdigi bulusmada ise polistaraIindan yakalandim. Yakalandigim andan
itibaren baslayan bir tekme, yumruk, kIr ve tehdit sa-ganagi altinda bir arabaya
bindirildim. Bu arada ellerim arkadan kelepelenmis, gzlerim de baglan-misti. Resmi adi
Istanbul Emniyet Mdrlg 1. Sube olan, Gayrettepe'deki iskence yuvasina geldi-
gimizde kapida bir iskenceci gruhu taraIindan karsilandim. Konusmalardan anladigim
kadariyla ile-rinde st dzeyde seIler de vardi.
Yine tekme, yumruk, tokat, kIr, tehdit saganagi altinda arabadan indirilip iskencenin
yapildigi odayagtrlene kadar zerimde bir tek Ianilam, bir de gzmdeki bag kalmis..
Hemen "aski"ya alindim.Yanlara dogru ailan kollarim, bileklerimden dirsege kadar,
kalinca bir bezle sirtimdan geirilen kreksopasina benzer bir sopayla sarildi. Sopanin
ulari tavana monte edilmis ulari halka seklindeki de-mirlere takildi. (Bu demirleri, ok
sonra gzlerim aik olarak o odaya gtrldgm bir sirada gr-dm.) Ayaklarim yerden
kesilmis, vcudumun btn agirligi koltukalti kaslarima binmisti. Bu haldey-ken
vcuduma pespese cop ve yumruk darbeleri iniyordu. Bu arada iskenceci caniler ncelikle
ev,silah ve bir takim tanimadigim insanlarin yerlerini gstermemi istiyorlardi. Askidaki
dayak Iasli oksrmeden vcuduma elektrik vermeye basladilar. Elektrotlardan biri sag
ayak basparmagima, digeriise nce sag el sere parmagima baglandi. O gece ve daha
sonralari yapilan elektrik iskenceleri sira-sinda ayak parmagimdaki elektrot sabit kaliyor,
baslangita sere parmagima bagladiklarini ise penis,makat, gbek, ene, dudaklar ve sag
kulak memesi gibi vcudumun esitli noktalarina tutuyorlardi. Buarada verdikleri
cereyanin voltajini ykseltiyor, zaman zaman da ayni anda noktadan veriyorlardi.
Elektrigin arkasindan askidan indirilip Ialakaya yatiriliyordum. Cop ve esitli kalinlikta
sopalar kul-landiklari Ialaka sirasinda 60-80 arasi darbe indirildikten sonra kisa bir sre
iin duruyorlar, ayaklarinabuk sismesini engellemek ve tabanlarda toplanan kanin
dagilmasini saglamak iin olsa gerek, ayagakalkip ziplamami istiyorlardi. Iskenceci
alaklarin islerini kolaylastirmayi reddetmem zerine bu"zahmeti" de kendileri stlendiler.
Bir taraItan kaIami ve vcudumu insaIsizca tekmelerken bir yandanda bacaklarimdan
tutarak ayaklarimi duvara vuruyorlardi. Bu islemin yapildigi kisa araliklardan sonraIalaka
devam ediyordu. Bir taraItan tabanlarima cop veya sopa inerken bir taraItan da eneme,
gg-sme, sagima-soluma tekmeler indiriliyordu. Daha ilk gecenin sonunda sabah
iskenceye ara verildi-ginde, tabanlarim patlamis, ayaklarim ktk gibi sismis, yryemez
haldeydim.
Bir sre atildiktan sonra Ialaka duruyor, bu kez srklenerek tuvalete gtrlyordum.
Burada ze-rime hortumla tazyikli soguk su tutuluyordu. Vcudum soguktan morarincaya
kadar suyun altindatutulduktan sonra tekrar iskence odasina srkleniyor, cereyan yapacak
sekilde ailan pencerelerinnnde tutuluyordum. Bunun arkasindan tekrar aski, tekrar
elektrik, tekrar Ialaka, tekrar soguk su...Aski, elektrik, Ialaka, soguk su... Iskence seanslari
89
bu minval zerine srp gitti. Bunlarin disindagndz, iskencelere ara verildiginde
uygulanan "Filistin askisi" denilen yntemle sag elim bilegimdenkelepe ile yksek bir
yere baglaniyordu. Kol hibir yere degmeden saatlerce havada kaldigi iin par-maklardan
baslayarak kola kan gitmiyor, zaman ilerledike elde ve kolda baslayan karincalanma
gide-rek ignelenmeye, daha sonra siddetli bir aciya dnsyordu.
Aski-elektrik-Ialaka-soguk dus zincirinin disinda her Iirsatta sik sik meydan dayagi
atiliyordu. Buarada kaIami duvarlara arpiyorlar, hayalarimi buruyorlar, tekmeliyorlar,
dverken zellikle de mi-deme, karacigerime, bbreklerime yumruk, karate darbesi,
tekmeyle vuruyorlardi, iskenceci manyak-lar iin insanlara aci ektirmek, eziyet etmek,
zel zevk aldiklari bir aliskanlik haline gelmisti. Bukonuda birbirleriyle yarisiyorlardi.
nne gelen, her Iirsatta ya pelte halinde atildigim hcreme damli-yor, ya tuvalete gidis
geliste sadiste dvyor, eziyet ediyor, igren sarkintiliklarda bulunuyor, Iizikive
psikolojik baski uyguluyorlardi. Iskenceci sadist manyaklar, igrenlikte askidayken
tecavze yelte-necek derecede ileri gittiler. Bir seIerinde de burnumdan zorla st vermeye
kaktilar. Onlarin asagilik
tutumlarini protesto ve lmden de korkum olmadigini gstermek iin yemek
yemiyordum. Bununzerine zorla st iirmeye kalkisan manyak, bir yandan kahkaha
atarken, bir yandan da "nasilsa btndelikler mideye ikar. Sen istedigin kadar agzini
kenetle. Agzin olmazsa burnundan, burnundan ol-mazsa kulagindan, o da olmazsa ters
evirip makatindan verecegim. Sana bu st iirecegim...!" di-yordu.
Ilk gnlerdeki yogun iskencenin sonucu vcudum pelteye dnmst. Ayaklarim, ellerim,
yzm sis-mis, patlamis, morarmis bir haldeydi. Btn kemiklerim sizliyor, soluk almakta
glk ekiyor, vcu-dumun her yanindan aci Iiskiriyordu. Bbreklerimin ugradigi
tahribat sonucu idrarimi tutamiyordum,yryemez haldeydim. Bu halimle zemin katta
bulunan hcrelerden birine gtrlp atildim. Gzal-tinda tutulanlarin ikiser-er-drder
kisi olarak atildiklari bu hcreler tahminime gre alani 2x1-1.20m. boyutlarinda havasiz,
isiksiz adeta birer beton mezardi. Tek olarak atildigim hcrede ne altimaserebilecegim, ne
stme rtebilecegim el kadar bir bez parasi bile yoktu. Bunun da tesinde ya ka-pinin
altindan su dkerek hcreyi su iinde biraktilar ya da srkleyerek gtrdkleri tuvalette
ensem-den ve ggsmden iime hortum sokarak vcudum ve zerimdeki giysiler islatildi.
Hcrenin veyagiysilerin kurumasi en az 3-4 gn aliyordu.
Iskenceci cellatlar Iiziki iskencelere paralel olarak yogun bir psikolojik baski ve iskence
uygulamayida elbette ihmal etmiyorlardi. Igren tehditler savuruyor, hakaret ve
asagilamalara basvuruyorlardi.Yaptiklari psikolojik iskenceler aslinda anlatilamayacak
kadar uzundur. Istedikleri iIadeyi vermemektedevam edersem rnegin gzmn nnde
gayriresmi esim olan Oya'ya tecavz edeceklerinden, anami,babami, kardeslerimi,
akrabalarimi, tanidiklarimi toplayip getirecekleri ve onlara iskence yapacaklaritehditlerine,
bu insanlarin sirI aci ekmekle kalmayip bundan tr beni lanetleyeceklerinden, ceza-
evlerinde tutuklu komnist ve devrimciler arasinda "polisle gizli isbirligi yaptigim"
sylentisi ikaripyayacaklari seklinde manevi baski ve tehditlere kadar akillarina gelen
herseyi kullaniyorlardi. Kendiyozluk ve kokusmusluklarini yansitan, zellikle esim, anam
ve komnistlerle ilgili asagilik ve igreniItira ve kIrleri pespese siraliyorlardi.
Iste bay Savci! Sizin drt elle sarildiginiz "zabitadaki anlatim"1ar bu igren ve insanlikdisi
yntem-lerle aliniyor. Buralarda "sanik" sandalyesine oturtulan insanlarin hemen hepsi
siyasi polis denilen o(...) iskence yuvasinda asagi-bes yukari ayni muameleye maruz
kalmislardir. Sizin mahkeme heyetiolarak "bizi ilgilendirmiyor" diyerek su
90
duyurularimiza kulaklarinizi tikadiginiz gerek budur. "Biziuygulanan yntem degil
sonu ilgilendiriyor" diyebilirsiniz. Zaten iddia makaminin ve sizin iskencekonusundaki
su duyurularimizi kulak arkasi edisinizin bir anlami da budur. O halde iskence
zoruylaimzalatilan polis iIadelerinin geregi ne derece yansittigi zerinde de kisaca
durayim.
Polis iIadeleri, insanlikdisi igren bir su olusturan bir tutumla da alinmis olsa nesnel
gerekleri miyansitiyorlar? Hayir!.. Bunlar, iskenceci Iasist cellatlarin kendilerinin
hazirladiklari birer senaryodur.Ve bu senaryolar sokaklarda, daglarda, iskence
tezgahlarinda (...) katledemedigi komnistleri ve dev-rimcileri olabildigince agir cezalara
arptirma gzdnmslg ile hareket eden (...) intikamciligin,buna dayanak yaratma
amaciyla hazirlanmistir. Fasist iskencecilerin, zemedikleri olaylara "Iail",bunun ok aik
siritacagi hallerde ise nce bir "su" yaratma abalarinin bir iIadesidir. rnegin isken-ceci
cellatlar bana kapiyi TIKB'nin gereklestirdigi esitli devrimci eylemler sirasindaki 9
ldrme vebir banka soygununa katildigimi kabul ettirmeye alismakla atilar. Bunlar
arasinda halen sulanmaktaoldugum 15-16 Haziran sanli isi direnisinin 10. yildnmnde
TIKB'nin dzenledigi devrimci militangsteriye katildigim iddiasi da vardi. Bunlardan bir
digeri de polisin ldg SeIaky direnisinekatildigim iddiasiydi. Mehmet ARUZ'un
zerine yiktiklari bu atismada kaan iki kisiden uzun boyluolanin aslinda ben oldugumu
sylyorlardi, vb. vb. Iskenceci cellatlarin bana kabul ettirmeyi dene-dikleri sulamalari
kabul etmemem zerine ilerleyen gnlerde "Sen kerizligine yan. Sana kabul ettire-
medigimiz seyleri biz nasil olsa baskalarinin agzindan aliriz" demeye basladilar. Hatta
hatta "cezami"da teblig ediyorlar! "Basin davalarindan zaten alacaklarin bir yana, buradan
da en az bir 30 sene giydi-recegiz" diyorlardi.
Hakkimda 30 yildan asagi giydirmeme -bu deyimler bana degil cellatlara aittir- karari
vermis bulunanIasist iskencecilerin buna dayanak yaratma abalari bu kadarla da kalmadi.
Askeri Savciliga sevkim-den hemen nceki gnlerde gerekesiz veya sudan bahanelerle 5-
6 kez iskencelerin yapildigi ve ev-
raklarin hazirlandigi "yukari"ya gtrldm. Bunlardaki esas amacin beni birtakim
insanlara gster-mek oldugunu daha sonra anladim. Syle ki: Bunlardan 2-3'nde
gzmdeki bag hi zlmeden birodaya sokuluyor, girer girmez birka saniye sreyle
ne, saga, sola, arkaya dndrlyor ve hemenodadan ikariliyordum. Odada kalis srem
yarim dakikayi gemiyordu. Odaya girdikten sonra gzle-rimin aildigi 3 tanesinde ise
birka iskencecinin disinda odadaki koltuklarda oturan degisik insanlargrdm. Birinde
bunlar arasinda gen bir ocuk da vardi. Daha sonra durusmalar sirasinda
Barikankuyumcusunun soyulmasi olayiyla ilgili taniklar dinlenirken Ergun BARIKAN,
Askin BARIKAN veAhmet OLAK'i tanidim. Bunlar poliste szn ettigim sekilde
grdgm ve benim de kendilerinegsterildigim kisiler iindeydiler. Bunlardan Ahmet
OLAK, 18 Ocak 1985 gnl durusmada tanikolarak yeminli iIadesini verirken, soygunu
yapanlardan birinin Hseyin ISIK oldugunu, teshisindeyanilmadigini sylemek polis ve
savcilik iIadelerini kabul etmek ve aynen tekrarlamakla kalmamis,soygun sirasinda
grdgn syledigi elinde pazar antasi ve silah bulunan sahsin "90 HseyinISIK"
oldugunu da bylesine kesin bir iIadeyle vurgulamistir. (Tutanaklar, sayIa: 31) Durusma
yargi-cinin tutuklu ve tutuksuz saniklar arasinda Hseyin ISIK'i gstermesini istemesi
zerine de bizlerebakmis ve Iazla duraksamadan Hseyin ISIK olarak beni gstermistir.
(Tutanaklar, sayIa: 31) AhmetOLAK'in bu tutumu o'nun tanik oldugunu iddia ettigi
soygun olayinin ne derecede gvenilir ve d-rst(!) bir tanigi oldugunu gstermesinin
91
disinda (...) polisin beni nasil hi ilgim olmayan olaylariniine dahil etmeye alistiginin
ve hatta bunlar iin "taniklar" dahi ayarladiginin somut bir rnegidir.Polis sorusturmasinin
iyzn sergileyen bu ok somut ve yeni rnegin zerinde durma girisimim,gerekleri
arastirmak ve aiga ikarmak iin degil zerlerinin rtl kalmasi iin alisan
heyetiniztaraIindan engellendi. "Bu olay seni ilgilendirmiyor" denilerek sz verilmedi.
Fasist iskencecilerin "en az 30 sene giydirtebilmek" iin hakkimda nasil "su" yaratmaya
alistiklari-nin en arpici rnegi Mehmet KELOGLU'na ait tasinmazi kiralayarak burada
TIKB'ne ait yayin, dok-man, silah, teksir makinesi, vs. sakladigim iddiasidir. Polis
taraIindan yapilan sorusturmada bukonuyla ilgili hazirlanan belge ve tutanaklar da M.
KELOGLU'nun dkkanini kiralayan sahis olarakbeni teshis ettigi belirtilmektedir.
Mehmet KELOGLU'nun Dizi: 8'de bulunan ve 28 Eyll 1983 tarihli"iIadeli Teshis
Tutanagi"nda kendisine gsterilen IotograIlarin arasindan "..." israrla bu sahsin
resminigstererek dkkanini kiraya verdigi sahsin Hasan Selim AAN oldugunu ve
teshiste yanilmadiginibeyan etti..." Yine Kla: 2, Dos: 2, Dizi: 18'deki 27 Aralik 1983 gn
"usulne uygun olarak..." yapti-rildigi iddia edilen teshis tutanaginda "birden Iazla kisi
arasindan..." beni "teshis ettigini" ve "teshi-simde yanilmiyorum; dkkanimi kiralayan bu
sahistir." dedigi yazilidir. Ama ayni MehmetKELOGLU 7 Agustos 1984 gnndeki
durusmada yeminli iIade verirken -stelik durusma yargicinintaniga telkin anlamina gelen,
usul disi bir tutumla direkt beni gstermesine rag-men- aynen: "Huzurdagsterdiginiz
Hasan Selim AAN, IotograIindan teshisini yaptigim ve emniyette grerek
teshisiniyaptigim sahis (degildir). Dkkanimi kiralayan kisi esmer, uzun, Hasan Selim
AAN'dan daha uzunboylu idi" demistir. (Tutanaklar, sayIa: 15) Mehmet KELOGLU,
kendisine "poliste beni sana nasilgsterdiler?" seklindeki sorum zerine de, tek ve
gzlerim bagli olarak karsisina ikarildigimi syle-mistir. Bu rnek Iasist iskencecilerin
aleyhimde "su" retim abalarinin yanisira onlarin dzenledik-leri tutanaklarin da nasil
bastanasagi dzmece ve gvenilmez oldugunu gsteren rneklerden biridir.
Verecegim rnekler daha bitmedi...
8 Ocak 1984 gn Adana'daki evimde yapilan aramayla ilgili olarak hazirlanan tutanakta
benim"...rgt genel sekreteri ve Merkez Komitesi yesi... " oldugum iddia ediliyor. Bu
tutanagin altindaIstanbul Siyasi Sube Md. Yard. Adana siyasi Sb. Md. Yard. ve 3' Ist.
Siyasi Sb.'den olmak zere-bunlardan biri de baskomiser- 4 polisin imzasi var. (Kla:2
Dos:3, Dizi:128'de) Burada da tekrarlanan,TIKB MK yesi oldugum iddiasini bir yana
birakiyorum. Benim "rgt genel sekreteri" oldugumadair dzmece dosyanin baska
herhangi bir yerinde en kk bir sulama dahi var midir? Adil zbekdenilen alak
yaratigin kendi seIil paasini kurtarmak karsiliginda polisle yaptigi anlasma sonucu al-tina
imza atmayi kabullendigi "iItiraname"de bile byle bir iddia yoktur. (...) iskencecilerin;
iskenceyedayanak yaratma amaciyla yrtldgnn bir baska rnegidir.
31 Ocak 1984 tarihli, hakkimizdaki aik polis Iezlekesinin -burada "aik" deyimini
kullandim. nkpolisin hakkimizda bir de gizli Iezlekesinin olduguna inaniyorum- 6.
sayIasinda Oya SALAIN'in"ORAK-EKI'in yazi kurulu yesi" oldugu da iddia
edilmektedir. Yukaridaki rnekte oldugu gibi
burada da, ileri srlen bu iddia dogrultusunda dosyanin baskaca hibir yerinde dzmece de
olsa enkk bir suatma, ima vs. yoktur. Fasist iskenceciler kisiler hakkinda yaratmak
istedikleri imaji,byle sokusturma biimindeki irili-uIakli "yan desteklerle" de akillari sira
"glendirmeye" alismis-lardir.
92
Yakalandigim randevunun her Iirsatta "rgtsel bir bulusma" olarak lanse edilmesi de
bu tutumun birbaska rnegidir. Bunun nceden kararlastirilmis "rgtsel" nitelikte bir
bulusma olmayip bulusmadaniki saat kadar nce Coskun EFENDIOGLU ile yaptigimiz
teleIon konusmasinda kararlastirdigimiz,amacimin da grsmek ve evinde kalmak oldugu
geregi, en son, 18 Ocak 1985 gnndeki durusmadadinlenilen tanik Mahmut TEZCAN'in
anlatimiyla da tescil olmustur.
Basta da belirttigim gibi tekrar vurgulamak gerekirse, polis sorusturmasinin esasi
iskencedir. Fasistcaniler gzaltina aldiklari her insana iskence yaparak yalnizca igren bir
insanlik suu islemis olmaklakalmamis, onlara bu yolla kendileri ve baskalari aleyhinde
gerekdisi sulamalari kabul ettirmeyealismislardir. Bu geregin isiginda, iddia
makaminin yaptigi gibi degil polis iIadelerine "en gvenilir"ve "en saglam" kaynak olarak
drt elle sarilmak, onlari dikkate bile almamak gerekir. Byle bir tutumyalnizca hukuka
saygili ve sadik kalmanin bir kosulu degildir. Bundan da nce insan olmanin,
insanlikonuruna ve bilincine sahip olmanin bir geregidir, iskence, drst ve namuslu her
insanin lanetledigi velanetlemesinin de grevi oldugu igren ve asagilik bir insanlik
sudur. Iskenceye gz yuman, ona karsitavir almayan, iskencenin su ortagi sayilir.
12 Eyll askeri (...) dnemi Trkiye'de iskence uygulamalarinin doruguna iktigi bir
dnem oldu. S-mrc egemen siniIlarin daha nce esas olarak MHP'li sivil Iasist
beslemeleriyle yrttg sivil Ia-sist terrn yerini 12 Eyll'le birlikte ondan ok daha (...)
bir biimde yrtlen resmi devlet terraldi. Iskence uygulamalari ise bunun temel
unsurlarindan biri oldu. Bu dnemde iskenceler sadeceyogunlasmakla kalmadi. lke
apinda yayginlastirildi. (...) 12 Eyll'c (...) generaller (...)nin (...) y-netimi polis
merkezlerini, jandarma ve polis karakollarini, MIT ve Kontgerilla karargahlarini,
askerikislalari, cezaevlerini, kimi resmi daireleri iskence yuvalan haline getirmekle
kalmadi, zellikle Tr-kiye (...)'inde ve kirsal yrelerde Iaaliyet gsteren gezici iskence
merkezleri kurdu. Yzbinlerce ko-mnist, devrimci, Trk ve Krt emekisi haril haril
alisan iskence tezgahlarindan geirildiler. Dahabugnden aiga iktigi kadariyla 12
Eyll'den sonra 50'ye yakin devrim savasisi iskence tezgahla-rinda hunharca katledildiler.
Bunlar arasinda TIKB'nin yigit nder ve kadrolarindan Ismail CNEYT,Ataman INCE,
Selma AYBAL'da vardi.
Iskence uygulamalarinin yayginlasmasi ve yogunlasmasi ite emeki kitleler, dista da
zellikle Avru-pa'da demokrat kamuoyunda bu igren insanlik suuna karsi olan
duyarliligi ve tepkileri arttirdi. (...)nceleri "Trkiye'de iskence olmadigi..." seklinde (...)'la
sularini gizlemeyi denediler. Ama ok ge-meden mizrak uvala sigmaz hale geldi.
Tepkilerin artmasi karsisinda (...) elebasilar, masalarindan birka tanesini "gnah keisi"
olarak Iedaedip kendi sorumluluklarini gizleme yolunu denediler. Iskenceci katillerden
birkai hakkinda gster-melik davalar aip, bunlara dayanarak "iskencelerin mnIerit
olaylar oldugu, kendilerinin de bunakarsi hosgr gstermedikleri" demagojisine
sarildilar. Ama bu oyun da skmedi. lkenin drt biryaninda hayasiz iskence
uygulamalari kol gezerken, bu tr sahte (...) showlar ve (...) yalanlarla (...)yzlerini
gizleyemezlerdi. (...) (...) kanli ellerini gizleme telasi iinde secaat arzederken
kendilerinibiraz daha ele verdiler. Iskenceci katillerin sylediklerinin birinci kismi
dogruydu. Trkiye'de iskence,(...) diktatrlk rejimince her dnem uygulanagelen resmi
devlet politikasi olmustur. Ama 12 Eyll(...) dnemi, iskence uygulamalarinda, gemis
tm dnemleri kat kat geride birakmistir. Kendi paala-rini kurtarmak iin "atese attiklari"
masalarin sayisindaki ykseklik bile bunun bir gstergesidir. (...)rejimin resmi
93
szclerinden Yalim ERALP 26 Temmuz 1985 tarihli gazetelerde yeralan bir aiklama-
sinda simdiye kadar 465 (...) devlet grevlisinin iskence nedeniyle yargilanip hapse
mahkum edildikle-rini belirtmistir. Elbette bu sayi, iskence uygulamalarinin gerek
boyutlarinin yaninda devede kulakbile degildir. Ama surasi iyi bilinsin devrimci hareket,
isi siniIi ve emeki halkin 12 Eyll'c (...) ve(...) ile hesaplasmasi onlarin dktkleri kan,
ektirdikleri acilar, akittiklari gzyasinin byklg ora-ninda amansiz olacaktir! 12 Eyll
yenilgisiyle yitirdigi mevzilerin oklugu, (...) karsi derimin kendinidaha da saglama almak
iin diktatrlk rejiminde yaptigi tahkimat nedeniyle devrimci isi siniIi ve
emeki kitle hareketi, nmzdeki srete gemis tekinden ok daha kararli olmak, cesur
olmak zo-rundadir. Bunlari gsterip gsterememesi ise her seyden nce onun devrimci
bilin ve rgtllk d-zeyine bagli olacaktir. Ama devrimci kitle mcadelesinin
nmzdeki ykselisi mthis intikamci ola-caktir.! (...) en basta olmak zere (...) katilleri,
iskencecileri, halka kan kusturan zalimleri devriminadaletinin elinden kimse
kurtaramayacaktir! Bu kez "gemise snger ekmeye" yeltelenenler de yu-
musatamayacaktir halkin gazabini, devrimci hareketin kinini!..
(...)
Ismail CNEYT, bu davayla ilgili olarak yrtlen polis operasyonu sirasinda
CoskunEFENDIOGLU'nun alistigi Galatasaray'daki "Asama Yayinlarinin brosunda
silahsiz olarak yaka-lanmis (...) katiller taraIindan daha sonra katledilmistir. Ama katiller
isledikleri bu (...)ce cinayetinzerini rtebilmek iin O'nun Coskun EFENDIOGLU'nun
Beylerbeyi'ndeki evinde giristigi atismasirasinda ldg yalanini uydurmuslardir.
Bu yalani inandirici kilabilmek iin de bir yigin sahte belge dzenlemislerdir ve dosyaya
bunlar ko-nulmustur. (...) katillerin yalani zellikle "Asama Dergisi Yayinlari"nin sahibi
Mahmut TEZCAN'in 18Ocak 1985 gnndeki durusmada tanik olarak dinlenmesi
sirasinda iyice aiga ikmistir. TanikMahmut TEZCAN, durusma tutanaklarinin 30.
sayIasinda yeralan iIadesini verirken, nce "CoskunEFENDIOGLU'nun yakalanmasindan
sonra isyerine karakol kuran polislerin burada silahsiz bir kisiyisilah ekerek
yakaladiklarini" sylemistir. Tanik, C. EFENDIOGLU'nun savunma avukati
MehmetRahmi KADIOGLU'nun sorusu zerine dkkaninda silahsiz olarak yakalanan
kisiyi "1.70 boyunda,ince yzl, zayiI, biyikli biri" olarak tanimlamistir. Tanigin tanimi
Ismail CNEYT'e uymaktadir. Asilnemlisi tanik yakalanan sahsin zerinde ikan kimligi
tutmasi iin polislerin bir ara kendisine emanetettiklerini, bu arada kimligi inceledigini,
aklinda kimlikten bir tek Adana-Osmaniye nIusuna kayitlioldugu hususunun kaldigini,
bir ara Osmaniye'de gretmenlik yaptigi iin bunun dikkatini ektigini vebu yzden de
aklinda net olarak kaldigini iIade etmistir. (...) katillerin hazirladiklari dzmece tuta-
naklarda da Ismail CNEYT'in zerinden ikan Bekir ETIN adina dzenlenmis kimligin
Adana-Osmaniye nIusuna kayitli olarak grndg yazilidir. Tanik Mahmut TEZCAN'in
bu beyanlari isye-rinde sag olarak yakalanan sahsin Ismail CNEYT oldugunu hemen
hemen hibir kusku birakmaya-cak sekilde ortaya koymustur. Zaten savciligin haklarinda
takipsizlik karari verdikleri de dahil o ope-rasyonda gzaltina alinanlar iinde, degil
Asama Yayinlarinin brosunda, Galatasaray'in civarinda bileyakalanan bir tek kisi yoktur.
Durusmalar sirasinda aiga ikan bu cinayet karsisinda heyetinizin tutumu ne oldu? Her
zamanki gibibu konuda da geregin zerini rtl tutmak iin elinizden gelen abayi
harcadiniz. Ben daha sorgumsirasinda Ismail CNEYT'in bilinli bir cinayet sonucu
katledildigini belirterek su duyurusunda bu-lundum. Sylediklerimin "mcerret
beyanlardan teye gitmedigi" gerekesiyle bu talebimi reddettiniz.(Tutanaklar, sayIa 8-9-
94
10) Daha sonra cezaevinde Ismail CNEYT'in Coskun EFENDIOGLU'nunevinde degil
isyerinde sag olarak ele geirildigini duydum. Bunun zerine 21 Eyll 1984
gnndekidurusmada bu kez yazili olarak su duyurumu yineledim, ortada alaka
islenmis bir cinayetszkonusu oldugu halde bu konuda sere parmagini dahi oynatmayan
heyetiniz (tipki polis ve ceza-evlerinde grdgmz iskence ve baskilar konusundaki su
duyurularimiz karsiniza ogu kez vcu-dumuz yara bere iinde geldigimiz halde
karsisinda yaptigi gibi), dilekemde olgularin adini aikaokuyup (...) "Iasist" (...) "katil",
(...) "cinayet", vb. dedigim iin benim aleyhimde Sikiynetim Komu-tanligina ihbarda
bulundu. Gerekeniz de heyetinizin bizlere karsi genel tutumunun bir aynasiydi dog-rusu:
"Hasan Selim AAN'in ... dava ile ilgisi olmayan 2 dilekesinde su unsuru
grldgnden ge-reginin takdir ve iIasi iin Synt. K.ligina gnderilmesine" (Tutanaklar,
SayIa: 20) Heyetinizin bu cina-yetin aydinlanmamasi iin harcadigi abalar tanik Mahmut
TEZCAN'in dinlendigi durusmada doru-guna ikti. Benim taniga soru sorarak konuyu
aydinlatmaya alismami zorla engellediniz. Soru sor-durtmadiniz, szm kestiniz. Ancak
savunma avukatlarindan M. Rahmi KADIOGLU'nun "konununkendi mvekkilinin
durumunu ok yakindan ilgilendirdigi" gerekesiyle israri zerine taniga bir-ikisoru
sormasina istemeye istemeye izin verdiniz.
Ismail CNEYT, yigit bir (...) nder, gzpek bir devrimci eylem adami oldugu iin (...)
katledildi.
(...) Ismail CNEYT'in katledilmesi (...) cinayettir. Katillerin sularini gizleme abalari
ise polis tuta-
naklarinin, yaptirilan teshis ve yzlestirmelerin, ekspertiz raporlarinin polis Iezlekesinin
vs. nasil dz-mece ve ne denli gvenilmez oldugunun da ok arpici bir kanitidir. Bu
dosyada bunun daha baskarnekleri de vardir.
Daha nce degindigim Mehmet KELOGLU'na ait dkkani kiralayanin ben olduguma dair
iddianindayandirildigi belgeler bu aidan da arpici bir diger rnektir. Ne teshisler iddia
edildigi gibi "usulneuygun olarak" yaptirilmistir, ne de sadece saniklara degil taniklara da
tutanaklar "okutularak" degil,hi okutulmadan imzalatilmistir. Bu konudaki talebim
zerine 18 Ocak 1985 gnndeki durusmadatanik olarak dinlenen Bedia KKSALAN ve
Lamia SALAIN'in yeminli iIadeleri de, poliste yaptiril-digi sylenen yzlestirmelerin
yalan oldugunu, dolayisiyla en basit bir yzlestirme tutanaginin biledzmece niteligini
sergileyen rneklerden bir baskasidir. (Tutanaklar, sayIa: 31) iskenceci
(...)larindzenledikleri tutanaklarin tarihlerinden bile kusku duymak gerekir. rnegin, Kla:
2 Dosya: 6 Dizi:382'de benimle ilgili olarak dzenlenmis bir "iIade verme ve imzadan
imtina etme tutanagi" vardir.Bunun altinda nce daktiloyla 29.12.1983 tarihi atilmis, daha
sonra tu tarih yarisi daktilo, yarisi elle29.01.1984'e evrilmistir.
Iskenceci (...)lik elbette ki arama tutanaklari iin de geerlidir. Hakkimdaki belli basli
iddialardan biride "Adana'daki evimde ok miktarda silah, mermi, Inye, telsiz, teksir
makinasi, baski malzemesi,ORAK-EKI ve sair dokman bulundurmak, ve ORAK-
EKI'in baskisini yapmak..."tir. Bu iddiatmyle evimde yapilan aramaya
dayanmaktadir. Bu aramanin sonucunda tutulan 8 Ocak 1984 tarihli,Kla: 2, Dos: 3, Dizi:
128'deki arama tutanaginda bu silah ve malzemelerin benim evimden iktigi iddiaediliyor.
Aramayi yapanlar ise ikisi Istanbul ve Adana siyasi sube mdr yardimcisi olan 6
iskenceci-dir. Arama sirasinda ne ben ne Oya ne ev sahibi veya komsulardan herhangi biri,
ne mahalle muhtariyoktur ve bulundurulmamistir. Yani yapilan arama usulne uygun bir
arama degildir. Polisin basina bir"is rmeyi" amaladigi insanlarin cebine, evine veya is
95
yerine bir para esrar veya bir silah koyup,daha sonra bunu "bulmasi" eski ve halk
arasinda yaygin olarak bilinen beylik bir numaradir.
Zamanla siyasi olaylarda da devrimcilere, anti-Iasist aydinlara karsi bu klasik numaranin
zaman za-man oynandigi olmus, yalniz siyasi olaylarda esrarin yerini genellikle "yasak
yayin" denilen komnistveya devrimci, kitap, dergi, brosr, bildiri vb. dokmanlar
almistir. Subedeyken beni, ailemi ve ya-kinlarimi toplayip getirmekle tehdit edip
kertmeye alisan iskencecilerden biri "ulan bu da is mi?"diyordu. "Eve iki tane ORAK-
EKI koyar veya ikti diye zabit tutarim. Senin o avukat babani bilegetirip yanindaki
hcreye atarim." Iste, Adana'daki evimde szkonusu edilen silah ve malzemeleri"bulanlar"
yukaridan beri yaptiklarini ve amalarini anlatmaya alistigim bu iskencecilerdir. Evime
birhirsiz gibi gizli-kapakli girmisler ve bir hirsiz sessizligiyle islerini grmslerdir.
Adana'daki evim eli-ayagi dzgnce bir gecekondudur. O evde gerek evin kk olusu,
hemen her dakika insanlarin bu-lundugu evre evlere ve sokaga ok yakin konumu,
gerekse komsularimizla sosyal iliskilerimizin sa-mimi ve gelismis olmasi yznden
gelenin-gidenin ok sik olmasi gibi nedenlerle onca silah ve mal-zemeyi gizlice muhaIaza
etme, hele hele baski yapmaya elverisli olup-olmadigi konusunda bir Iikiredinilmesi iin
18 Ocak 1985 gnndeki durusmada, yerinde kesiI yapilmasa bile ev sahipleri
veyakomsularin tanik olarak agrilip dinlenmeleri ynndeki talebim mahkeme heyeti
taraIindan "esasamessir olmadigi" gerekesiyle reddedilmistir. (Tutanaklar, SayIa: 33-35)
iddia gznne getirilirse butalebimi "esasa messir bulmayan" heyetiniz ya bu iddiayi
ciddi ve geerli grmeyen bir kanaatevarmistir, ya da ne derece "gvenilir" ve "drst"
olduklari rnekleriyle ortada olan Iasist iskencecile-rin kendi aralarinda dzenledikleri tek
bir tutanagi yeterli grms, ne olursa olsun hibir seyin onusarsamayacagi seklinde kesin
bir kanaate varmistir. Bu olasiliklardan hangisinin geerli oldugunugerekeli kararda
grecegiz.
Bu davanin belirleyici halkasini olusturan polis sorusturmasinin iyz ve yrtls tarzi
zerine ge-nel hatlariyla syleyeceklerim bunlardir. Kimi bir arkadas radevusunda, kimi
yolda giderken kimievinden, kimi isyerinden, kimi bir mesai sonrasi isyerinden
arkadasiyla bir ay imeye gittigi ay bah-elerinden, kimi yillarca yattigi zindan
kapisindan disari adimini attigi anda,... toplanip iskence yuvasisiyasi polise gtrlen
insanlar, byle bir sorusturmadan geirildikten sonra bu davanin "sanik"lariarasinda
bulmuslardir kendilerini. Bir de gnlerce benzeri eziyet ve iskenceler grdkten sonra
polis-ten veya savciliktan birakilanlar vardir geride. Ve bu insanlarin byk bir ogunlugu
TIKB militanikomnistlerin SeIaky Direnisi'nin ardindan estirilen intikamci (...) Iirtinasi
sirasinda toplanmislardir.
24 Mart 1983... Yer: Istanbul-SeIaky-TIKB militani komnistlerin bulundugu bir ev
Istanbul SiyasiSube ekipleri taraIindan basilir. Evdeki komnistler, zoru grnce solugu
Avrupa'larda alan revizyonisthainler, rahat gnlerin "devrimcisi", "yol arkadaslari",
tabansiz oportnistlerden degillerdir. (... ... ...)15
12 Eyll'c (...)cilik komnistler ve devrimciler hakkinda 12 Eyll sonrasinda ailan btn
siyasi da-valarda oldugu gibi bu davanin da ruhudur. Poliste ve cezaevlerinde grdgmz
insanlikdisi muame-lelere, iddianamelerden hkmlere kadar her yerde karsimiza ikan bu
(...) calma tutkusu neredendogmustur? Neyin sonucudur? Bunun idddia makaminin ve
sizlerin bu gne kadarki tutumlarinizdanasil ve hangi biimlerde yansidigi zerinde
durmaya gemeden nce bu sorunun yanitini vermekartik zorunluluk olmustur.
96
1973-80 yillari arasindaki dnem, en zet iIadeyle, isi siniIi ve emeki halk kitlelerinin
dzene karsimuhaleIetinin Cumhuriyet tarihi boyunca daha nce esine rastlanmadik
boyutlar kazandigi bir dnem-dir, "zel mlkiyet dzeni elden gidiyor... Cumhuriyet
tarihinin en byk tehlikesiyle karsikarsiyayiz..." Smrc egemen siniIlar ve (...)larinin,
12 Eyll ncesine iliskin olarak sik sikyineledikleri bir tespittir bu. Aslinda zellikle orta
siniIlari panige srkleyerek onlari ykselen isisiniIi hareketi ve devrimci harekete
dsman etmeyi amalayan bilinli bir abartma vardir burada. Birkere, iinde
bulundugumuz asamada devrimimizin hedeIi her trl zel mlkiyete bir irpida
sonvermek degildir. O, bu asamada isbirliki tekelci burjuvazi ve toprakagalarinin elindeki
byk zelmlkiyeti hedeIlemistir ve nce onu ortadan kaldiracaktir, ikinci olarak, isi
siniIi ve smrlenemeki yiginlarin dzene karsi muhaleIeti ve gelisen devrimci
mcadele, smr dzenini ve (...)diktatrlk rejimini yikabilecek bir olgunluk dzeyine
ulasmistir. Fakat tmyle de yanlis ve isabetsizdegildir, dzenin sahipleri ve (...)larinin
yukaridaki tespitleri. Gerekten de onlar, smr ve zulmdzenleri aisindan daha nce
karsilasmadiklari boyutlarda bir tehlike ile karsilastilar. 12 Eyllncesindeki kabarma,
ezilen ve smrlen emeki halk kitlelerinin dzene karsi tepki vemuhaleIetinin
yogunlastigi Cumhuriyet tarihinde daha nceki bellibasli dnemlerle
kiyaslandigindakendiliginden grlr.
1920-40 yillari arasindaki en nemli muhaleIet eylemlerini olusturan Krt isyanlarina
baktigimizda,bunlarin en bykleri olan Seyh Sait ve Dersim sirasinda bile Krt
emekilerinin nemli bir blm-nn katilmadigini grrz. Kaldi ki, bu isyanlar sirasinda
yigit (...) halki (...)'dan geirilirken lkeninTrkiye (...)nin disindaki kesimlerinde koyu bir
sovenizmin etkisi altinda bulunan Trk isi ve emek-ilerinin saIlarinda herhangi bir
kipirdama ve eylem grlmez.
(...) DP iktidarina karsi halk saIlarindaki hosnutsuzluk ve muhaleIet egilimi 1956'lardan
sonra iyiceartti. Fakat (...) DP iktidarina karsi kitle muhaleIeti eylem planinda grenci
genligin Istanbul ve An-kara'daki yigit eylemlerinden teye geemedi.
60'li yillarin sonu -zellikle 1968 sonrasi- isi siniIi ve halk hareketinin yeniden
yogunlastigi ve ka-bardigi bir baska dnemdir. Bu yillar isi siniIindan kyllge, grenci
genlikten gretim yelerine,memurlara, gretmenlere kadar genis bir toplumsal kesimin
grevlerine, direnislerine, toprak isgalle-rine, yrys ve protesto gsterilerine sahne olur.
Trkiye isi siniIi (...) 15-16 Haziran Direnisi gibimcadele tarihinin en (...) sayIalarindan
birini bu dnemde yazmistir. Yigit grenci genligin anti-Iasist, anti-emperyalist
mcadelesi arpici boyutlar kazanmistir. Fakat her geen gn isi siniIi ilediger emeki
siniI ve tabaklara dogru yayilmasina, kitlesel bir karakter kazanmasina ragmen yine debu
dnemdeki devrimci mcadele kk burjuva devrimci genlik hareketinin ve Ankara,
Istanbul,Izmir gibi byk sehirlerin sinirlarini Iazla asmamistir. Devrimci kabarmanin
henz ok alt basamak-larinda kalan bu sre 12 Mart askeri (...) darbesi ve darbe ile
kurulan yari-askeri (...) diktatrlk d-neminde kesintiye ugramistir.
1973'ten itibaren adim adim yeniden ykselen 12 Eyll ncesi dnemdeki halk hareketi ise
hem ge-
nislik hem de derinlik olarak bunlardan daha Iarklidir ve daha ileri boyutlardadir.
Bu dnemde mcadele artik bir genlik hareketinin boyutlarini kat kat asmis, basta isi
siniIi olmak
97
151 Varl 8 guru lslarou| 3ela|oyde TlK8 r|||lar|ariy|a po||s arasirda i|ar ali;rarir
aj|lasyore| o|r d|||e ar|ali|digi ou oo|urur rerer rer salir TCKrir oe|||
radde|er|r| |r|a| eder r|le||||| o|dugurdar yayir|arariyor (0N)
zere ezilen ve smrlen btn emeki siniI ve tabakalarin katildigi, her geen gn
kitlelerin en gerikesimlerine dogru yayilan bir halk hareketi halini almistir. Mcadelenin
alani artik yalnizca Istanbul,Ankara, Izmir, Adana gibi byk sehirlerle sinirli degildir.
Edirne'den Kars'a, Sinop'tan Iskenderun'akadar lke apinda, kasabalara kylere kadar
uzanan bir siyasal uyanis, politiklesme ve mcadeleszkonusudur. yle ki, gemis yillarda
siyasal bilinlenme ve mcadele dzeyinin geriligi ile taninan,devrimci rgtlenme ve
Iaaliyetin daha nceleri szkonusu bile olmadigi yrelerde birok byk se-hirlerdekinden
daha keskin bir siyasal kutuplasma ortaya ikmis, militan bir mcadele
srdrlmstr.Kyler, kasabalar hatta sehirler blnms, emeki kitlelerin bizzat
katildigi silahli atismalar, (...)devlet grevlilerine ve MHP'li Iasistlere karsi silahli
eylemler buralardaki siniI mcadelesinin neikan biimi olmustur.
Mcadelenin en Iazla kizistigi ve kitlesel bir nitelik kazandigi yrelerden biri de Trkiye
(...)tani'dir.Ezilen yiginlardaki genel demokratik siyasal uyanisla birlikte yillardan beri
yalnizca siniIsal bir baski,smr ve zulmn degil bunun yanisira (...) bir ulusal zulm,
smr ve baskinin da iIte boyundu-rugu altinda olan yoksul (...) halki arasinda ulusal
bilincin yayilisi da hizlandi. Devrimci halk hareke-tindeki kabarmaya paralel olarak (...)
ulusal kurtulus mcadelesi de byk bir sirama gsterdi. TutarliMarksist-Leninist,
enternasyonalist bir nderlikten yoksun olmasina ragmen (...) kurtulus
mcadelesiemperyalizm ve yerli (...)larinin korkulu ryasi haline geldi.
12 Eyll ncesinde ykselen toplumsal muhaleIetin basini isi siniIi hareketi ekiyordu.
1973-80 ara-sinda grev ve direnislerle bunlara katilan isi sayisinda byk bir artis
grlr. Bu dnemde (...)legalite ignenerek gereklestirilen grev, is yavaslatma, boykot,
Iabrika isgali, vb. biimlerdeki isidirenislerinin sayisi yasal grev ve direnislerden daha
Iazladir, isi siniIinin disinda diger emeki siniIve tabakalar da yaygin bir hareketlilik
iindeydiler, isilerden kir emekilerine, kk esnaI ve zanaat-karlardan memurlara,
gretmenlerden teknik elemanlara, emeki ve grenci genlige kadar kadin-er-kek, yasli-
gen milyonlarca insan bu yillardaki grev, direnis, yrys, miting, gsteri, kapali
salontoplantisi, silahli atisma, boykot, isgal eylemlerinin iinde yeraldilar. Ezici
ogunluguyla her zamanemeki halkinin yaninda yer alan soylu bir anti-emperyalist, anti-
Iasist devrimci mcadele gemisineve geleneklerine sahip yigit genligimiz yine
mcadelenin n saIlarindaydi.
Toplumsal muhaleIet ve devrimci mcadele yildan yila, gnden gne yayilir, genisler,
yeni kesim vealanlara sirar, kitlesel karakteri daha da artarken te yandan yine sre
iinde gitgide daha militan vedevrimci zellikler kazandi, insanca bir yasam zleminin
drtsyle harekete geen isi siniIi veemeki kitleler giristikleri eylemler sirasinda
yalnizca ekonomik taleplerini ne srmekle yetinmiyor-lar, cret artirimi, taban
Iiyatlarinin ykseltilmesi, geim kosullarinin iyilestirilmesi vb. talep ve slo-ganlarinin
yanisira demokratik hak ve zgrlk istiyorlar, anti-Iasist, anti-emperyalist siyasal talep
vesloganlara da yer veriyorlardi. Zamanla dogrudan dogruya siyasal nitelikteki grev,
direnis, protestogsterileri, miting, toplanti, vb. trdeki eylemler yayginlik ve siklik
kazandi. Mcadelenin her ala-ninda oldugu gibi bu noktada da yigit isi siniIimiz basi
ekiyor, lke apinda yanki yaratan, digeremeki siniI ve tabakalari da sarsan, etkileyen,
harekete geiren arpici direnis rnekleri sergiliyordu.(...) DGM'lere karsi direnis, Iasizme
98
ihtar eylemi, dnya proletaryasinin siniIsal "Birlik Dayanisma veMcadele Gn" olan
1 Mayis'in Iasist yasak ve engellere ragmen Iiilen ve kitlesel olarak kutlanmasi,Tekel, Ant
Birlik ve Taris direnisleri bunlardan sadece birkaidir. Isi siniIinin devrimci siyasal
uyanisive alttan gelen devrimci baskisi, devrime karsi kurulmus reIormcu ve modern
revizyonist ihanetbarikatlarini zorluyordu. Basta DISK olmak zere ilerici sendikalar ve
diger demokratik kitle rgtle-rinin basina reklenmis dzen usagi reIormcu veya sosyal
Iasist hainleri zaman zaman g durumlarasokuyordu. Bunlar, gelisen mcadeleyi dzen
sinirlari iinde tutmak iin harcadiklari tm abalararagmen, kitlelerin tabandan gelen
devrimci baskisi karsisinda, rnegin bir Iasizme ihtar eylemi rne-ginde oldugu gibi
zaman zaman gstermelik genel grev, genel direnis kararlari almak zorunda kali-yorlardi.
Ama tabii sirI yiginlari aldatmak ve kitleler zerinde kontrol kaybetmemek iin alinan
"dev-rimci" kararlar ogu kez kagit zerinde kaliyordu. Bu burjuva ayakoyununun da
skemedigi durumlar-da bu kez yasak savma kabilinden, iyice sulandirilmis, olabildigince
en alt dzeyde tutulmaya alisilaneylem biimleriyle isi siniIi ve emeki kitlelerin
devrimci enerjisi bosaltiliyor, militan mcadele is-tekleri trpleniyordu. Ama rnegin bir
Taris direnisinde oldugu gibi isi kitleleri reIormcu ve reviz-yonist sendika agalarinin hain
engellerini de igneyerek 15-16 Haziranci geleneklerine yakisir eylem-
ler, direnis ve grevler gereklestirdi. Devrimin itIaiyecisi reIormcu ve revizyonist hainler
bunlari kir-mak, atesi sndrmek iin harcadiklari abalarin ve alaka tutumlarin
unutuldugunu sanmasinlar! Odnemde isi siniIi ve emeki halk kitlelerinin gsterdigi
devrimci atilim salt reIormcu, revizyonisthainleri degil Trk-Is'in basina reklenmis
gerici, Iasist sendika agalarina bile taban zerindeki dene-timlerini tmyle yitirmemek
iin rnegin 1978'deki sartelleri indirme karari gibi sahte ve gstermelikikislarda
bulunmak zorunlulugunu duyuruyordu. SiniI mcadelesi keskinlestike sermaye
dzenininemeki kitle rgtlerinin basina reklenmis sosyal demokrat, modern
revizyonist, Iasist ve gericihempalarinin maskeleri de sik sik dsyordu. Fakat en basta
kendileri de revizyonizmin vereIormizmin gl etkilerini zerlerinde tasiyan devrimci
rgtler ve genel olarak devrimci hareket budurumu ve ikan Iirsatlari gerektigi gibi
degerlendiremedi. Fasizme karsi mcadele ile reIormizme verevizyonizme karsi mcadele
arasindaki kopmaz devrimci bag "unutuldu". ReIormizme ve revizyo-nizme karsi tutarli ve
etkin bir mcadele izgisini izlenmedi. ReIormcu, revizyonist, Iasist, gerici sen-dika
agalarin sendikalar ve demokratik kitle rgtlerinin ynetiminden deIetme ve onlari
alabildiginetecrit etme grevini yerine getirmedi, getiremedi. Bu 12 Eyll ncesi dnemde
kitlelerin gsterdigidevrimci atilimin gerisinde kalan devrimci hareketin en temel
zaaIlarindan biriydi ve 12 Eyll'de ug-ranilan yenilginin bu denli agir ve utan verici
olmasinda bunun da belirleyici bir rol oldu.
Isi siniIi ve emeki kitlelerin ekonomik talepler, ekonomik taleplerle birlikte siyasal
talepler vedogrudan dogruya siyasal talepler ugruna giristikleri eylemler ayni zamanda
giderek artan devrimcimilitan bir karakter kazandi. Yiginlar iinde (...) devlet
otoritesinden duyulan korkunun, (...) yasa veyasaklara klece itaat ruhunun yerini gitgide
yayilan bir itaatsizlik aliyordu. zellikle rgtlenme,grev, toplanti ve gsteri, basin ve
yayin gibi temel hak ve zgrlkler alaninda isi siniIi ve emekikitlelerin mcadelesinin
nne dikilen Iiili ve yasal bir sr yasak ve engel devrimci kitle hareketiningc
karsisinda islemez hale gelmisti. rnegin mevcut (...) yasalar 1,5 milyon memur basta
olmakzere grencilerin, emeki genligin, halk kitlelerinin sendikal ve demokratik
rgtlenmesiniyasaklayan hkmlerle doluydu. Ama tm (...) yasak ve engeller bu
99
kesimlerin yaygin, kitlesel vedevrimci rgtlenmelerinin nne geemedi. Isi siniIinin
dayanisma grevi, genel grev ve direnis gibietkin mcadele biimlerini kullanmasini
yasaklayan (...) yasalar gibi proletaryanin uluslararasi "Birlik,Dayanisma ve Mcadele
Gn" olan 1 Mayis'in kutlanmasinin nne dikilen yasak ve engeller deignenip geildi.
Devrimci halk hareketinin ykselisi basin-yaym alaninda da gitgide genisleyendemokratik
bir zgrlk ortami yaratti. Isi siniIinin bilimi Marksist-Leninist klasikler basta
olmakzere degerli bilimsel ve edebi eserlerin Trke'ye kazandirilmasi, yayinlanmasi ve
yaygin olaraksatilmasinin disinda yasal olarak yayinlanan devrimci yayin organlarinin
tirajlari onbinleri buluyordu.Birok grev, direnis ve gsteri (...) legalite ignenerek
gereklestiriliyordu, isi ve emeki kitlelergiristikleri yasal veya yasadisi eylemler
sirasinda zerlerine saldirtilan (...) dzenin resmi kollukgleri ve devlet destegindeki
MHP'li Iasist srleri ile gzpek atismalara girmektenekinmiyorlardi. Sanli Taris
direnisi sirasinda kendiliginden barikatlara ikan isiler dnyaproletaryasinin 1830'lardan
beri sregelen militan bir geleneginin bayragini dalgalandiriyorlardi.
SiniI eliskileri keskinlesip, emeki yigin hareketi ve devrimci mcadele ykseldike
egemen siniIlarIasist terre sarildilar. Fasist devlet gleri ve devlet destegindeki sivil
Iasist MHP'li etesinin gelisenmcadelenin nn almak, kitleleri yildirarak sindirmek,
devrimci rgtlenmelerini dagitmak, dev-rimci Iaaliyeti engellemek amaciyla giristikleri
saldirilar artti. Kahramanmaras katliami, gitgide dahavahsi biimler alan ve kitle kiyimina
dnsen Iasist terr ve saldirilarin tepe noktasi oldu. Fasist terrve saldirilarin azmasi
emeki kitleler iinde silahlanma egilimini kamiladi politik kutuplasmayi de-rinlestirdi,
kitleler ve devrimci hareket, Iasist terr karsisinda her seyden nce varligini korumak
iindevrimci terre basvurmak ve militan bir mcadele yrtmek zorundaydi. Resmi ve
sivil (...) glerlesilahli atismalar, (...) devlet grevlileri ve MHP'li Iasist beslemelere
karsi suikast tr eylemler artiksalt devrimci rgtler taraIindan yrtlen eylemler
olmaktan ikmis, birok yerde ve ogu zaman biz-zat kitleler ve rgtsz devrimci
unsurlar taraIindan da uygulanir olmustu. Byk sehirlerde isi veemekilerin yogun
olarak toplandigi gecekondu semtlerinde ve zellikle de tasrada, birok sehir, ileve kyde
silahli atisma ve eylemler, devrimci mcadelenin ayrilmaz bir parasi hatta ne ikan
ynhaline gelmisti. Devrimci kitle mcadelesinin gelisimine paralel olarak devrim ve
karsi-devrim arasin-daki atismanin siddetlenmesi, devrimci kitlelerin ve kadrolarin
cangvenliginin saglanmasinin di-sinda devrimci propaganda, ajitasyon ve rgtlenme
Iaaliyetlerinin yrtlebilmesi, devrimci

rgtlenmelerin korunup gelistirilmesi, kitle mcadelesinin nnn ailmasi ve eylemlerin
korunabil-
mesi iin silaha ve silahli mcadele biimlerine basvurmayi gitgide daha zorunlu
kiliyordu.
Devrimci hareket, kitle mcadelesinin gelisimiyle ortaya ikan devrimci militan egilime
bilinli vergtl bir nitelik kazandirmak zorundaydi, isi ve emeki kitlelerin resmi ve
sivil (...) glerin saldi-rilarina karsi yer yer kendiliginden barikatlara iktigi, sert
atismalara girdigi, yaygin lde silahlan-digi kosullarda herseyden nce kitle eylemleri
grevler, gsteriler, direnisler, silahli sokak gsterileri,Iabrika ve toprak isgalleri gibi
devrimci kitle mcadelesinin daha ileri ve st biimlerine dogru sira-tilmaya
alisilmaliydi. Zaten eger gizli ya da aik bir reIormcu degilse, devrimin ancak ezilen ve
s-mrlen kitlelerin (...) yoluyla gereklesebilecegini samimi olarak savunan devrimci bir
100
hareket, kitle-leri ve kitle mcadelesini her adimda (...) devrim hedeIine dogru
ynlendirme, egitme, bilinlendirmeve buna uygun rgtlendirme perspektiIiyle hareket
etmek zorundadir. 12 Eyll ncesi mcadele herne kadar silahli devrim gnlerinde degildi
ise de siniI mcadelesinin gelisimi ve giderek sertlesmesikitlelerin bu ynde egilimi, kitle
mcadelesinin silahli biimlere dogru ykseltilmesi iin elverisli Iir-satlar sunuyordu.
Artan Iasist terr ve saldirilar karsisinda canini, malini, irzini, namusunu
korumaigdsyle halk arasinda hizla yayilan (...) egilimi glendirilmeliydi. zellikle
nemli grevlerdenbirisi de, yayginlasan silahli eylem biimleri konusunda kadrolarin ve
devrimci kitlelerin Marksist-Leninist bir bakis aisiyla egitimi konusuydu. (...) ve sivil
(....) terrn giderek vahsi kitle katliamla-rina dnstg, devrimci kadrolarin ve halk
kitlelerinin can gvenligini ortadan kaldirdigi, devrimciIaaliyetin solugunu kesmeye
alistigi kosullarda azili halk dsmani Iasist (...)lerinin, iskencecilerin,muhbirlerin, halka
insaIsizca zulmeden smrclerin, devrimci ve emeki kani dken Iasist katillerin(...)esi,
devrimci hareketin mali gereksinimlerinin karsilanmasi amaciyla (...) eylemleri gibi (...)
eylembiimlerine basvurmak gerekli ve dogruydu. Ama bu, silahli eylem biimlerinin
artik siniI mcadele-sinin esas hatta tek eylem biimi haline geldigi anlamina gelmiyordu.
Devrimci kitle mcadelesindekikabarmaya, siniI eliskilerinin her geen gn biraz daha
keskinlesmesine, ezilen yiginlarin gzle g-rlr bir devrimcilesme sreci iinde
bulunmalarina, vb. vb. ragmen hem nesnel hem de znel kosullarbu olgunluk noktasinin
daha epey uzagindaydi. O dnemde devrimci kitle mcadelesini daha da gelis-tirmek ve
(...) devrim ynnde derinlestirmek iin henz hayata geirilmesi gereken esas
mcadelebiimleri grevler, direnisler, toprak (...)leri, silahsiz ve (...)li gsteriler, genel
grev, genel direnis gibikitlesel mcadele biimleriydi. Ve Trkiye devrimci hareketi daha
bu mcadele biimlerini etkin birbiimde uygulayabileck bir gce ve kitleler zerinde
etkinlige bile sahip degildi. Hersey bir yana egerznel ve nesnel kosullar (...)li mcadele
biimlerinin artik siniI mcadelesinin tek veya esas biimihaline geldigi olgunluk
dzeyine ulasmis olsaydi (...) karsi devrim 12 Eyll (...)siyla bu kadar kolaybasari
saglanabilir miydi? Devrimci gerilla eylemleri olarak yrtlen (...)li mcadele biimleri
oasamada mcadelenin tali biimleri olarak ele alinmali ve kitle mcadelesinin esas
biimlerine bagliolarak yrtlmeliydi.
Burada dogal olarak akla su soru gelmektedir. Devrimci halk hareketindeki bu ykselis
hangi etkenle-rin sonucuydu? Nasil olmustu da Trkiye Isi siniIi ve emeki halk kitleleri
daha neki yillarda g-rlmedik lde kitlesel ve militan bir mcadeleye atilmislardi?
Fasist ya da burjuva liberal dzen(...)larinin agizbirligi halinde iddia ettikleri gibi bu
devrimci sre "dis kiskirtmalarin sonucu" bir"anarsi ve terr" dnemi miydi? te yandan
kimi devrimci evrelerce bugn dahi ileri srldg gibikitleleri asil harekete geiren ve
devrimcilestiren etken Iasist terr ve saldirilar karsisinda nemli birsorun olarak ortaya
ikan "can gvenligi" sorunu muydu?
Basini isi siniIi hareketinin ektigi toplumsal muhaleIetin ve buna paralel olarak onun
nemli birgesini olusturan (...) ulusal kurtulus mcadelesinin 1973'lerden itibaren arpici
bir biimde yenidenykselisi, hizli bir sosyal ve siyasal uyanisin sonucudur. Bu ise tek bir
nedene baglanamaz. Kapitalist-Ieodal smr ve (...) baski ve (...) rejiminin yapisindan
kaynaklanan ve herbiri digerleri zerindeetkili olan birbirine bagli bir dizi ekonomik,
siyasal, sosyal, kltrel etkenin bir sonucudur, bu gelisme.Ekonomiye egemen olan
emperyalist ve yerli tekellerin ve byk toprak sahiplerinin bunaltici veagzl smrs,
zellikle 12 Mart yari-askeri (...) diktatrlk dneminde daha da azginlasan busmrnn
101
daha da derinlestirdigi ekonomik kutuplasma, bu arada lke nIusunun en byk
kesiminiolusturan kk burjuvazinin elindekini avucundakini de kaybederek
proleterlesmesi srecinin hiz-lanmasi, yine 12 Mart dneminde yogunlasan (...) terr,
zulm ve baskinin isi siniIi, emeki yiginlar
ve (...) ulusu zerinde yarattigi kin ve Ike, topraksizligin, issizligin, Ieodal, yari-Ieodal
smr vezulmn yerinden yurdundan ettigi kir emekilerinin byk sehirlere akini, kitle
iletisim aralarindakigelisme -radyo ve tv'nin en cra kylere kadar yayilmasi-, tm
eksiklik ve zaaIlarina ragmen devrimcihareketin ezilen yiginlari bilinlendirmek ve
rgtlenmek iin yrttg yigit ve Iedakar alismaninetkileri, gemis mcadele yillarinin
birikimi, 1970'li yillarin ilk yarisinda rnegin bir Vietnam ve G-ney Dogu Asya
halklarinin grkemli devrimci zaIerleri, son yarisinda ise Iran ve Nikaragua halklarininSah
ve Somoza gibi kanli Iasist diktatrleri alasagi edisi gibi arpici basarilarla bezenen
devrimdalgasinin dnya apindaki ykselisi ezilen ve smrlen yiginlarin siyasal ve
sosyal uyanisinayolaan ve bunu hizlandiran etkenlerden sadece bir kismidir.
Emperyalizme bagimli, bu yzden degeri, arpik ve ok yavas da olsa kapitalizmin nisbi
gelisimi artan smryle birlikte siniI eliskilerinikeskinlestirmis, siniI Iarklilasmasina
greceli bir ivme kazandirmis zellikle kirsal kesimlerde kapaliekonomik ve sosyal
yasantinin emeki insanlari krlestirici o dar kabugunu atlatmis, emperyalizmin,bir avu
kanemici isbirliki tekelci burjuva ve toprakagasinin smr, soygun ve zulm
yogunlasir,emeki kitlelerin ektigi yoksulluk, seIalet, issizlik, diger aci ve sikintilar
artarken te yandan gzleriailan ezilen ve smrlen yiginlar iinde en azindan insanca
bir yasam zlemini kamilamistir. 12Mart yari-askeri (...) diktatrlk dnemi aslinda
1960'li yillarda baslayan bu srece hiz kazandirmistir.Nitekim giderek devrimci bir
patlamaya dnsen, isi siniIi ve emeki kitle hareketinde 12 Eyll n-cesi kabarmanin
baslangici smr ve Iasist terrn azdigi 12 Mart'in hemen ertesine dayanir. Zaten12
Mart yari- askeri (...)'nin karanliginin dagilmasinin temelinde yatan belirleyici etken de,
isi siniIive emeki halk kitleleri iinde gelisen tepki ve hosnutsuzluktu.
Ezilen ve smrlen isi ve emeki kitlelerde yigit ve ilekes (...) halkinda Ike ve neIret
yaratan on-lari gzpek mcadelelere iten "kiskirtici", bu (...) ve (...) dzenin ta kendisidir.
Hayasiz kapitalist-Ieodal smr ve (...) diktatrlk rejimidir. Ancak kan ve terrle, baski
ve zulmle ayakta tutulmayaalisilan, tarih olarak miadini doldurmus, retici glerin ve
toplumsal gelismenin nnde engel olan,toplumsal yasamin igren bir rme, yozlasma
ve kokusmanin batagina srkleyen, isi siniIi vealisan emeki halka, her geen gn biraz
daha dayanilmaz bir hal alan yoksulluk, seIalet, issizlik, acive gzyasindan baska bir sey
vermeyen ve hibir gelecek vaat etmeyen, toplumun ezici bir ogunlu-gunu olusturan isi
siniIi, emeki halk, (...) ulusu ve diger azinlik (...)lerin en dogal ve temel demokra-tik
haklarini dahi gasbederek onlari karanlik bir zindan hayatina mahkum eden, insani isyan
ettirecekboyutlarda bir esitsizligi doguran ve derinlestiren, ulusal bagimsizlik ve onuru
emperyalizmin ayaklarialtinda igneten bu "kiskirtici" ortadan kaldirilmadika ezilen ve
smrlen milyonlarin ayaga kalk-masi ve mcadeleye atilmasinin nne gemek
mmkn degildir. 12 Eyll'de oldugu gibi (...) terr ve(...)le devrim yenilgilere
ugratilabilir. Isi siniIi ve emeki halk hareketi bir sre iin bastirilabilir.Devrimci
harekete agir darbeler vurulabilir, ama tm bunlar geicidir. Devrimci Iirtina eninde
sonundayine patlayacaktir! Ezilen ve smrlen milyonlar, bu kez daha da artmis
hesaplarin biledigi kin veIkeyle erge yeniden ayaga kalkacaklardir!.. Devrimci hareket,
yaralarini sarmis ve yenilginin dersle-riyle silahlanmis olarak, eskisinden daha gl, daha
102
usta, daha kararli ve daha militan olarak ika-caktir. (...) egemen siniIlar, (...)lari ve
(...)larin karsisina! Ta ki bu (...) dzen layik oldugu yere: devri-min demirden sprgesiyle
tarihin plgne sprlp atilana kadar!
1973 sonrasi mcadelenin tabanini genisleten nemli bir etken de kapitalist, revizyonist
sistemindnya apindaki bunaliminin Trkiye'deki yansimasi ve smrc egemen
siniIlarin bunalimin y-kn isi siniIi ve emeki halkin sirtina yikma abalariydi.
Metropol lkelerden smrge ve yari-s-mrgelere kadar tm kapitalist ve revizyonist
lkeleri penesi altina alan ve yalnizca ekonomik olma-yip ayni zamanda siyasi, mali,
kltrel, sosyal her alanda yikici sonular doguran kapitalizmin genelbunalimi, diger
smrge ve yari-smrge lkeler gibi emperyalizmin yeni smrgeci
boyundurugualtindaki lkemizde de ok daha agir ve yikici sonular dogurarak
seyrediyordu. Bir kere emperya-lizme bagimli mevcut geri kapitalist ekonomik yapi
metropol lkeler hapsirsa nezle olacak kadar ci-lizdi. Ikincisi, emperyalist burjuvazi kendi
sper karlarini gven altina almak iin bunalimin yknite kendi isi siniIi ve emeki
kitleler zerine dista ise smrge ve yari-smrge lke halklarinin sir-tina yikmaya
bakiyordu.
Bunalim derinlestike isbirliki tekelci burjuvazi ve toprak-agalarinin bunalimin Iaturasini
isi siniIi
ve emeki halk kitlelerine detme abasi yogunlasti. Kanemici egemen siniIlar kendi tekel
karlarini
koruyup glendirebilmek iin bir yandan halkin en temel ihtiya maddelerine zam stne
zam bindi-riyor, bir yandan isi cretlerini, memur maaslarini, taban Iiyatlarini
dsrmeye: isi siniIi ve emekihalkin kazanilmis sosyal haklarini gasp etmeye alisiyor,
te yandan isi siniIi ve emeki yiginlarintepkisini ve mcadelesini engellemek iin zaten
sinirli olan halkin demokratik hak ve zgrlklerinesaldiriyor, (...) terre yeni (...) yasa ve
baski tedbirlerine yneliyorlardi. EnIlasyon ve hayat pahaliligiazmis, yatirimlarin
yavaslamasi kapasite kullanimindaki dss, agzl yerli ve yabanci tekellerinvahsi
rekabetine dayanamayan kk ve orta isletmelerin birbiri ardina kapanmasi ve isi kiyimi
so-nucunda issizlik bir ig gibi byyor, yoksulluk ve seIalet derinlesiyordu. Kapitalist
smr ve zulmdzeninin dogasindan kaynaklanan btn toplumsal hastalik ve
ktlkler azmisti. Toplumsal ya-samda her geen gn biraz daha derinlesen bir ahlaki
yozlasma ve knt grlyordu. Bu kokmusdzenin mayasinda yatan ve en basta
"yukardakiler", halkin kanini iligini emerek korkun bir lksseIalet ve debdebe iinde
yasayan tekelci burjuvazi ve byk topraksahiplerinin saIlarinda hkmsren igrenlikler,
"asagidakiler"e de empoze ediliyor, ekonomik yoksullasmaya paralel olarak, alko-lizm,
uyusturucu tutkunlugu, kumar, Iuhus, homoseksellik, manyaklik derecesinde bir seks
dskn-lg vb. vb. buralarda da besleniyor ve yayiliyordu.
Emperyalizme bagli ekonominin arklarini dndrebilmek iin gerekli olan emperyalist
sermaye ihti-yaci siddetlendike, emperyalist lke ve kuruluslardan (...) kredi ve
"yardim"lari koparabilmek iin en(...) tavizler veriliyordu. Emperyalistlerden alinan kredi,
bor ve szde yardimlarin her kurusu emper-yalizme klece bagimlilik zincirinin bir
halkasiydi. Alman kredi ve borlar ve bunlarin Iaiz yk, yil-dan yila katlanarak byyor,
yeniden -bes Dolar, Mark, Sterlin, Frank daha Iazla alabilmek iinemperyalist Iinans
kuruluslarinin esikleri asindiriliyordu. Ama alinan cevap degismiyordu: Trkiye'yeyeni
kredi, bor verilebilirdi. Fakat bunun iin herseyden nce Trkiye ekonomisi ve
maliyesinin y-netim ve denetimi daha dolaysiz ve onursuz bir biimde emperyalist
103
sermayenin uluslararasi gvenilir(...)'nin eline verilmeli, Trkiye Ortadogu blgesinde
zellikle ABD emperyalizminin ikarlariningerektirdigi yeni grevler stlenmeli,
emperyalist sermayenin lkenin yeralti ve yerst zenginlikleriniyagmalamasini daha
kolaylastiracak ek tedbirler almali,isi cretleri, memur maaslari, taban
Iiyatlarialabildigine dsrlmeli, sosyal haklar budanmak, emeki halkin sirtindaki vergi
yk arttirilmali vetm bunlarin hayata geirilebilmesi iin en nemli n kosul olarak da
isi siniIi ve emeki halk hare-keti ile kurt (...) mcadelesi mutlaka bastirilmaliydi.
Kitlelerin tepkisine ve mcadelesi karsisindaegemen siniIlarin sivil usaklarinin ve
yzndeki (...) halki maskesiyle sosyal demokrat Ecevit hk-metinin ve (...) MC ve
Demirel hkmetlerinin basaramadigi bu (...)ce grevi sonunda 12 Eyllc (...)generaller
(...) stlendi.
Smrc egemen siniIlarin bunalimin ykn emeki halkin sirtina yikma ynndeki
girisimleri, isisiniIi ve emeki yiginlarin tepki ve mcadelesini kamilayan bir etken
oldu. Ezilen ve smrlen mil-yonlar yasam kosullarinin iyilesmesi, en azindan insanca
bir yasamin zlemi iindeydiler. Kanemicitoprakagalari ve tekelci burjuvazi ise onlari
daha geriye, daha derin bir yoksulluk ve seIaletin iineitmeye alisiyorlardi. Bu eliski,
isi ve emeki kitlelerin smr ve baskiya karsi Ikesini biledi vemcadele bilincini
keskinlestirdi. Yasam ve alisma kosullarinin agirlasmasi ve gn getike birazdaha
dayanilmaz bir hal almasi, emeki yiginlarin en geri kesimleri iinde bile nlerinde
mcadeledenbaska bir ikar yol olmadigi bilincinin uyanmasini hizlandirdi. alisan
kitlelerin ekonomik hak veikarlarini korumak ve gelistirmek iin giristikleri grevler,
direnisler, protesto gsterileri yayildi vegenisledi. Giristikleri eylemler sirasinda kitleler,
sahip olduklari gcn bilincine daha iyi varmaklakalmiyorlar; haklarini almak ve
korumanin ancak mcadele yoluyla mmkn oldugu geregini dahaderinden kavriyorlardi.
En dogal hak ve talepleri ugruna giristikleri eylemler sirasinda karsilarina i-kan yasal ve
Iiili (...) engeller, emeki kitle muhaleIetini bastirma abasi iindeki smrc
egemensiniIlarla (...) devlet gleri ve MHP'li Iasist etelerin zerlerine saldirtilmasi,
zorlu mcadelelerlesaglayabildikleri nispi, cret artislarinin hizli enIlasyon ve artan hayat
pahaliligi karsisinda kisa sredeerimesi geregi, egemen siniIlarin demokratik hak ve
zgrlklere saldirilariyla smry ve ekono-mik terr yogunlastirma girisim ve
planlari arasindaki bagintinin gzle grlr bir hale gelmesi gibietkenler, kitlelerin
siyasallasmasi ve kitle mcadelesinin devrimcilesmesi srecine hiz kazandirdi.Btn
ktlklerin kaynaginin kapitalist-Ieodal smr dzeninde ve onun (...) diktatrlk
rejimindeyattigi, smr, baski ve zulmden kurtulmak iin bu kokusmus dzenin (...) (...)
dayanan devrimyoluyla yikilmasi gerektigi bilinci smrsz, siniIsiz, baski ve zulmn
kknn kazindigi bir dnya
zlemi ve sosyalizme sempati, genis emeki kitleler iinde gn getike daha Iazla yayildi,
glendi.
Devrimci kitle mcadelesinin gelisim srecinde onun gitgide daha militan boyutlar
kazanmasinda rololan etkenlerden biri de, resmi ve sivil (...) terrdr, isbirliki egemen
siniIlarin, zellikle de devletdestegindeki MHP'li sivil Iasist beslemelerini kullanarak
tezgahladigi Iasist saldiri ve provokasyonlar,halk yiginlari iinde anti-Iasist bilincin
yayilmasinda, politik kutuplasma srecinin hizlanmasinda,devrim ve karsi devrim gleri
arasindaki mcadelenin keskinlesmesinde nemli bir rol oynadi. Yal-niz, devrimci kitle
mcadelesinin yayilmasi ve siddetlenmesi, Iasist terr ve saldirilarin artmasina,
cangvenligi sorununun nemli bir sorun haline gelmesine baglanamaz. Fasist terrn ve
104
saldirilarin art-masi, isi siniIi ve devrimci halk hareketinin ykselmesi ve
siddetlenmesinin sebebi degil bir sonucu-dur. Bu ykselisin nn almak isteyen egemen
siniIlar isi ve emeki yiginlarin gzn korkutmak,onlari bu yolla sindirmek ndersiz
birakmak, devrimci rgtlenmeleri dagitmak, halki birbirine ds-rerek gcn blmek,
kitlelerin dikkatini ve mcadelesini agirlasan bunalimin sebebi ve sorumlusuolan smr
dzeni ve (...) diktatrlk rejiminden baska taraIlara ekmek, kk burjuvazi ve
ortasiniIlari korku ve panige srkleyerek onlari isi siniIi hareketi ve devrimci harekete
dsman etmekgibi amalarla Iasist terr yogunlastirmis, saldiri ve provokasyonlari
tirmandirmislardir. Nitekim isisiniIi hareketi ve devrimci hareket gelisip glendike
Iasist saldiri ve provokasyonlar da artmis, vahsikitle katliamlarina dnsmstr.
Devrimci mcadelenin esas olarak genlik mcadelesinin sinirlarini Iazla asamadigi 12
Mart nce-sinde veya devrimci halk hareketinin 12 Mart sonrasi ykselisinin ilk yillarinda
(...) ve sivil Iasist ci-nayet sebekelerinin kahpe namlulari, daha ok tek tek komnist ve
devrimci kadrolara, devrimci kitlenderlerine ynelik olmustu. Bu Iasist cinayetlerle
kitleler ndersiz birakilmak ve yildirilmak isteni-yordu. Ama ne zaman ki devrimci
mcadele, isi siniIi ve halk hareketi genis, yaygin, kitlesel bir ka-rakter kazandi,
smrc egemen siniIlar iin gitgide daha rktc ve tehlikeli boyutlar almaya bas-ladi,
o zaman Iasist saldiri ve cinayetler de yasli-ocuk, kadin-erkek ayirimi gzetmeyen igren
vealaka katliamlara dnst. (...) ve sivil Iasist terr, ancak Iasizmin azili halk dsmani,
kiyici karakte-rine denk dsen halkin toplu bulundugu yerleri bombalama, kitlelerin
zerine hedeI gzetmeksizinates ama, kahvehane tarama, belediye otobslerini kursun
yagmuruna tutma, ev kundaklama vb. gibicanice saldiri biimlerine yneldi. Ve gn
getike de daha asagilik, daha vahsi, daha kahpece boyutlarkazandi. 1978 yili Aralik
ayinin son gnlerinde Kahramanmaras'ta girisilen kitle katliami Iasist terrve cinayetlerin
doruk noktasiydi. arlik Rusyasi'ndaki Karayz etelerinin ya da Hitlerci SA ve
SSsrlerinin Yahudi programlarindan esinlenen Kahramanmaras katliami, MHP'li
beslemeler, (...) vediger (...) glerinin isbirligiyle gereklestirildi. Katliami esas yrten
Hitlerci Iasist MHP'li katillerdi.Gnlerce sren bu kahpe kitle kiyimi sirasinda yzn
zerinde kadin, erkek, ihtiyar, ocuk hunharcakatledildi, yzlercesi yaralandi, evleri,
isyerleri yakildi, yikildi, talan edildi. Hamile kadinlar karinlaridesilerek katledildi, l
kadinlarin ve gen kizlarin bile irzina geildi, evler ilerindeki insanlarlabirlikte yakildi
vb. vb. Kahramanmaras vahseti, genis halk yiginlari iinde derin bir Ike ve neIretyaratti.
Halkimiz Iasist terr ve saldirilar karsisinda, canini, malini, irzini, namusunu,
huzurunukoruyabilmek iin silahlanmak ve kendi silahli gcne gvenmek zorunda
oldugu geregini daha ya-kindan grd. Nitekim zellikle Kahramanmaras deneyimden
sonra orum'da, Sivas'da, Elazig'daoldugu gibi Iasist srlerin yeni katliam girisimleri,
mahalli devrimci kadrolar ve ilerici kitlelerin si-lahli militan savunmasi sayesinde geri
pskrtld, Iasist kpekler ikinci, nc... bir Maras yaratmaemellerini
gereklestiremediler.
12 Eyll ncesi isi siniIina, emeki halka ve devrimcilere karsi uygulanan Iasist terr
yalnizcaHitlerci Iasist MHP etesi eliyle uygulanmiyordu. (...) devlet glerinin MHP'li
katiller etesini koru-mak ve desteklemesinin disinda birok saldiri ve cinayet bizzat (...)
gleri eliyle yrtlyordu. Bu-nun sayisiz rnekleri iinde en arpicisi 1977' deki 1
Mayis katliamidir. 1977 1 Mayisinda TKP'li mo-dern revizyonist hainlerin yarattigi
elverisli ortamdan da yararlanarak MIT Kontr-gerilla taraIindansahneye konan bu (...)
provokasyon sonucunda Istanbul 1 Mayis Alani kana boyandi. Fakat zaten ol-duka
105
zedelenmis olan (...) devlet otoritesinin halk yiginlarinin gznde iyice zayiIlamasina
yol ama-sindan, katliam ve saldirilarin emeki yiginlarda yarattigi Ike ve neIretin
dogrudan dogruya (...) dev-lete karsi kitlesel saldiri ve patlamalara dnsebileceginden
ekinen egemen siniIlar, Iasist saldiri veprovokasyonlarda esas olarak MHP'li sivil
beslemelerini kullandilar.

Gitgide daha kanli ve asagilik biimler alan Iasist terr ve saldirilar isi siniIi ve emeki
kitleler iinde
Iasizme karsi, zellikle de Iasist MHP'ye karsi Ike ve neIreti kamiladi.16
Fakat genel olarak devrimci hareket, kitlelerde uyanan anti-Iasist bilince tutarli ve
btnlkl bir nite-lik kazandirarak Iasizme karsi gelisen militan mcadele egilimini asil
olarak isbirliki tekelci burju-vazi ve toprakagalarinin (...) diktatrlk rejimine yneltme
grevini yerine getiremedi. Sonuta, Ia-sizmi salt Hitlerci Iasist MHP'den ibaret gren
dolayisiyla da Iasizme karsi mcadeleyi mevcut kapi-talist sisteme, egemen siniIlara ve
devlete karsi genel mcadeleden soyutlayip MHP'li Iasist eteyekarsi mcadeleye
indirgeyen hatali, oportnist bir anlayis ortaya ikti ve yayildi. Bu oportnist
anlayisyalnizca devrimci kitleler zerinde degil, devrimci hareket iinde kk burjuva
sag veya "sol" birizgi izleyen devrimci rgtler zerinde de etkili oldu. En basta devrimci
hareketin ve devrimci kitle-lerin (...) karsi-devrimin 12 Eyll (...)si karsisinda hazirliksiz
ve saskin yakalanmasinda bu oportnistanlayisin da payi byktr. nk bunun da
etkisiyle devrim iin asil byk tehlike ve saldirinin (...)karsi devrimin temel dayanagi ve
en byk vurucu gcn olusturan (...) ordudan gelebilecegi unu-tuldu, gzardi edildi. 12
Eyll ncesi devrimci harekette egemen olan sagcilik kitlelerde beliren anti-Iasist tepkiyi
ve mcadele istegini (...) diktatrlk rejimine karsi dogrudan ve devrimci militan
birsaldiriya dnstrmek syle dursun, Iasist MHP etesine karsi mcadeleye daha
bilinli, merkezi,rgtl bir nitelik kazandirma grevini dahi dogru drst yerine
getiremedi. Kk burjuva sag opor-tnizm, bu konuda da kendiliginden gelismenin
kuyrugunda srklendi. MHP'ye karsi mcadeleyiadeta hersey haline getiren "sol"
oportnizm ise, en basta devlet ve devrim konusundaki Marksizm-Leninizm'e aykiri,
maceraci genel izgisinin de etkisiyle, bunu ne (...) diktatrlge karsi mcadeleylene de
kitle mcadelesinin diger talep, alan ve biimleriyle birlestirme yetenegini gsteremedi.
Tekyanli, dar yanli ve sik sik da egemen siniIlarin istedigi zemine dsen bir mcadele
izgisi izledi.
Ykselen devrimci kitle mcadelesine nderlik grevini layikiyla yerine getiremeyen
devrimci hare-ketin 12 Eyll ncesi anti-Iasist mcadelede gsterdigi en byk zaaI ve
hatalarindan bir de, (...) karsidevrimin kk burjuvazi -zellikle de sehir kk
burjuvazisi- emeki yiginlarin geri kesimlerinikendi demagojik etki alanina ekmesinin
nne geememek oldu. Hatta bunun tam tersine islenenkk burjuva sag ve "sol"
oportnist hata ve gnahlar bu konuda Iasizmin isini kolaylastirdi. Kkburjuvazi ve
emeki kitlelerin geri kesimlerinin Iasizmin demagojik etki alanina girmesi 12
Eyll'deugranilan agir yenilgiyi hazirlayan belirleyici etkenlerden biridir. (...) ve sivil
Iasist terr ve provokas-yonlarin temel hedeIlerinden biri, kk burjuvazi ve orta siniIlari
rktmek, panige srklemek,mlk sahibi yanlarina hitap ederek onlari bir "gven ve
istikrar" anlayisi iine itmekti. Fasist terr veprovokasyonlarin azmasina paralel olarak
Iasizm smr dzeninden kaynaklanan ve yine derinlesenekonomik krizin yaratip
agirlastirdigi sorun ve sikintilara "anarsi ve terr"n sebep oldugu seklindeigren bir
106
demagojik kampanya yrtyordu. Tabii burada "terr" olarak nitelenen devrimci
mcadeleidi. "Anarsi"den kastedilen ise ykselen isi siniIi hareketiydi. Egemen siniIlar
ve usaklari bizzat ken-dileri taraIindan kiskirtilip tezgahlanan Iasist terr ve
provokasyonlarin sorumlusu olarak kendini sa-vunmak zorunda birakilan devrimci
hareketi gsteriyorlardi. Vicdanlari isyan ettiren, halkin derin birneIretine yolaan kitle
katliamlari, kahve tarama, ev basma ve kundaklama, halki kursunlama, toplu-
16 Ey|u|cu (...) gerera||er (...) |;oa;ira ge||r ge|rez d|ger ger|c|, la;|sl sosya| dero|ral parl||er
g|o| l|l|erc| la;|sl VlPy| de |apalli. 8urur|a da |a|rayip, gere|le ayri
(...)du||ari la;|sl e|eoa;i (...) ve VlP|| |al|||erder -o da reps|r| deg||- o|r |isriri lulu||adi.
la||arirda goslerre||| dava|ar ali. Ey|u|cu (...)r|r ou lavri rer;eyder orce, la;|sl|al|||er eles|
VlPye |ar;i ra|| yigir|arirda|| ouyu| relrel|r o|r sorucuydu ve ||l|e|er|r gozuru ooyarayi
ara|iyordu. Ey|u|cu (...) g|z|eyeo||re| ||r (...) o|r laralsiz|i|ras|es|y|e sarreye i|li. uzurca
o|r sure saga da, so|a da |ar;iyiz ;e|||rde (...) o|r deragoj| yurullu. A|rar |;| siriliri ve
ere|||er|r| a|dalao||re| ||r |grer o|r yuzsuz|u||eparl|s|r|r adiri Nasyora| 3osya||sl Parl| o|ara|
|oyar l|l|er re |adar sosya||sl |se(l) A80 erperya||zr| ve |;o|r|||| le|e|c| ourjuvaz| ve
lopra|aga|aririr (...) gerera||er| de o der||laralsizdir|arl.. Ara oze|||||e ||l|dar|ariri sag|ar|a;lirip
devr|rc| ra|| rare|el|r| oaslirara |adar Ey|u|cu (...)r|r laralsiz|i| deragoj|s|re |rl|ya|ari vardi.
Eger |orur|sl|ere,devr|rc||ere, |;| sirilira ve ra||a azgirca sa|dirir|ar|er VlP|| |al|||er|r de
uzer|re g|d|yor gorururu verrese|erd|, ou (...) o| aou| du;erd|. Ka|di ||, VlPr|r |apali|rasi
vela;|sl e|eoa;i Tur|e;|r s|v|| la;|sl |adro|ar ve laoar uzer|rde|| presl|j|r|r sarsi|rasi, Evrerc|
(...)r|r |erd| s|yasa| le|e||r| |urra ve |erd||er|re o|r ||l|e lere|| yaralra resap|arirada uygur
du;uyordu. 8a;|argila devr|rc| ra|| rare|el|r|r ez||res| ve (...) d||lalor|u| rej|r|r|r
sag|ar|a;liri|rasi, egerer siril|arir Ey|u|cu (...)r|r sirirsiz ve |eyl| o|ryorel|r|r|r |uru|rasiri
gere||| |i|iyordu. 8u |o;u||arda egerer siril|ar aisirdar aya|oagi ra||re ge|er, gorece||er| laz|a
o|r |;|ev| |a|rayar arayasa, goslerre||| par|arerlo,d|ger ourjuva-lopra|agasi parl||er g|o| la;|sl
VlP de devreder i|arli|di. VlP|| la;|sl oes|ere|er|r yer|re arli| (...) ordu ||er| suru|uyor, s|v|| la;|sl
VlP e||y|e uygu|arar leroruryer|re o| dara (...) o|r dev|el lerorure ge|||yordu. usle||| ||l|e|er|r
der|r o|r relrel|r| |azarri; o|ar VlPr|r var|igiri surdurres|, Ey|u|cu (...)ir laralsiz|i|
deragoj|s|r|oa;lar sa|al|ararir oles|rde ez||er ||l|e|er|r derel|r a|lira a|irrasi ve depo||l|ze
ed||re|er| surec|r| gu|e;l|rece| soru|ar dogurao|||rd|. (...) |ar;i devr|r|r ou gere|
i|ar|ariy|aEvrerc| (...)r|r |erd|r| az o| |sl||rar|i |a|ici o|r ||l|e lere|| ed|rre gere|s|r|r| ve
resap|ari a|i;iyordu. Ey|u||e o|r|||le |erd|s|re ver||er ||l|dar d|zg|r|er|r| dara sorra oa;|ara||p
ele|ere |aplirraya r| de r|yel| o|rayar Evrerc| (...)||| razir ||l|dar d|zg|r|er|re de sar|p|er
|erd|s|re |a|ici o|r ||l|e lere|| yaralra| durururdaydi. 0rur ou ara|agozuru d||l|g| (...) oa;irda
da Ey|u| orces| la;|sl parl||er|r |adro|ari ve laoar|ari ge||yordu. |grey|p yulrarir r|speler dara
|o|ay o|acagiri resap|adigi ou razir |o|ra|ardaro|r| de es|| VlP laoariydi. Fa;|sl VlPr|r
|apali|ip, la;|sl e|eoa;i Tur|e;|r laoarda|| |adro|ar uzer|rde|| presl|j|r|r sarsi|rasi ou aidar da
Evrerc| (...)r|r |;|re ge||yordu.
Ara Ey|u|cu (...) gerera||er (...)s|r| la;|sl VlPye |ar;i lavir a|raya zor|ayar ara oe||r|ey|c| el|er
ere|| ra|| ||l|e|er|r|r ou |al|| ;eoe|es|re |ar;i duydugu ||r ve relrell|.Ya|riz |orur|sl|er,
devr|rc||er, arl|-la;|sl|er so|a||arda, dag|arda, |arpece |ur;ur|arir, a|e|ace|e ve goslerre|||
yargi|ara|ar sorucurda daraga|arira e||||r, o|r o||d|r| dagilligiveya o|r ||| s|ogar yazdigi, ralla
ev|rde devr|rc| yayir|ar ou|urdurdugu g|o| gere|e|er|e or|arca yi||i| agir rap|s ceza|arira
arpliri|ir|er, o|ro| la;|sl |al|| e|eoa;irir dara ra|ae||er|r| |o||ariri sa||ayara| do|a;ra|ari goslerre|||
o|ara| lulu||arar |uu| o|r azir|igir da ogurur, ou arada er sor (...) la;|sl e|eoa;i Tur|e;|r
sa|iver||res|, Ey|u|cu (...)ir(...) ve goslerre||| lulur|aririr er sor |arilidir. Ara ;urasi da o|||rs|r
107
|| (...) |erd||er| g|o| Tur|e; ve VlP|| |al|||er de ra||irizir gazaoirdar ve ada|el|rder
|urlu|arayaca||ar- dir.
luklari bombalama gibi Iasist saldiri ve provokasyonlar alaka bir ikiyzllkle
devrimcilerin zerineatildi. "Anarsi ve terr" edebiyatiyla, zaten ekonomik bunalimin
etkisiyle tm emeki siniI ve tabaka-lar gibi durumlari bozulan, hizla ktlesen kk
burjuvazi ve orta siniIlar devrimci hareket ve isisiniIi hareketine karsi kusku ve
gvensizlige itildi. Devrimci hareketin ve isi siniIi hareketinin amave taleplerinin
arpitilarak, bu asamada yalnizca byk mlkiyeti ortadan kaldiracak olan devrimin,her
trl mlkiyetin dsmani oldugu ve siddete dayanarak her tr zel mlkiyete son verecegi
seklin-deki karsi devrimci propaganda kk ve orta mlk sahipleri iinde devrime karsi
kusku ve gvensiz-lik besledi. (...) karsi devrim izledigi bu taktikle, baslangita isi siniIi
hareketi ve devrimci hareketesempatiyle yaklasan ve onu destekleyen orta siniIlan giderek
devrimden ve isi siniIi hareketindensogutmayi, en azindan edilgen bir taraIsizlik iine
itmeyi, te yandan 1978'den itibaren hazirliklarinagiristigi (...) darbeye "mesru" bir zemin
yaratmayi ve basta kk burjuvazi olmak zere diger emekisiniI ve tabakalar hatta isi
siniIinin geri kesimlerinin bile 12 Eyll'c (...)'in "huzur ve istikrar" sagla-mak, "can
gvenligini temin etmek" vb. demagojilerinden kolay etkilenmelerinin zeminini
hazirlamayibasardi.
Devrimci hareket, (...) karsi devrimin bu planlarini bozabilirdi. Bu herseyden nce,
devrimin ve isisiniIi hareketinin hedeI ve taleplerinin, devrimimizin iinde
bulundugumuz asamadaki demokratikhalki karakterinin halk yiginlarina dogru bir
biimde kavratilmasina bagliydi. Fakat bu yalnizca laIlave propagandayla basarilamazdi.
Degisik emeki kesimlerin karsisina onlarin talep ve zlemlerine ce-vap veren somut
slogan ve eylem planlari ile ikilmali, isi siniIinin devrimin bu asamasindaki talepve
ikarlariyla kendi talep ve ikarlarinin elismedigi, tam tersine ortak oldugu gsterilmeli,
kendizgn taleplerinden hareketle mcadeleye seIerber edilmeli, zel rgtlenme ve
mcadele biimlerigelistirilip uygulanmaliydi. Bu arada artan Iasist terr ve
provokasyonlarla egemen siniIlar ve mevcutdevlet arasindaki bag etkin bir biimde
sergilenmeliydi. Genel olarak devrimci hareket, ok ynl veyaratici bir alismayi
gerektiren bu grevleri dogru drst yerine getiremedi. En basitinden, smrcegemen
siniIlarin "enIlasyona isi cretlerinin sebep oldugu" seklindeki demagojisini ya da
MHP'liIasist saldirganlarin iplerinin egemen siniIlarin elinde oldugu ve bunlarin artan
saldin ve cinayetleri ile(...) karsi devrimin ama ve planlari arasindaki baglantiyi
sergilemekte bile yetersiz kalindigi. Bunundisinda MHP'ye karsi mcadeleye indirgenen
anti-Iasist mcadele sirasinda, ogu devrimci rgtlerinkontrol disinda gelisen veya
nlemekte yetersiz kalinan silahli suikast eylemlerinde seilen kimi he-deI ve kullanilan
eylem biimlerinin yanlisligi, devrimci harekete mali destek saglama abalarindarastlanan
yoz tutumlar, vb. egemen siniIlar ve usaklarinin devrimci mcadeleyi "terr",
devrimcileri"terrist" olarak tanitma abalarina malzeme verdi.
Isi siniIi ve emeki halk kitlelerindeki siyasal uyanis ve devrimci halk hareketindeki
kabarma, sm-rc egemen siniIlar ve her cinsten usaklari arasinda gn getike
byyen bir tedirginlik ve korkuyaratti. 12 Eyll sonrasi komnistlere, devrimcilere, isi
ve emeki halk kitlelerine, (...)na karsi (...) birterr, baski ve (...) uygulamasinda iIadesini
bulan 12 Eyll'c (...)ligin temeli iste bu korkudur. Esa-sinda isi siniIi ve halk
hareketindeki devrimci kabaris her geen gn adim adim ykselmesine ragmensmr ve
zulm dzenini, isbirliki tekelci burjuvazi ve toprakagalarinin (...) rejimini
108
yikabilecekyakin bir devrim tehdidi szkonusu degildi. Ama buna ragmen kanemici
egemen siniIlar, dzeninIasist, gerici ve sosyal demokrat (...)ri modern revizyonist hainler
de dahil devrim ve komnizm dava-sinin azili dsmanlari korkmakta hakliydilar. nk
her geen gn byyen ve devrimci zelliklerkazanan bu kabaris, dzenin korunmasi
temel amacinda ortak olan ikarlarinin yanisira her birininkendine gre kisa ve uzun vadeli
hesap ve planlan aisindan da gitgide artan ciddi bir tehdit ve tehlikeolusturuyordu. nk
byle bir kabansin son dorugunun devrim olacagini biliyor ve hissediyorlardi.
Trkiye isi siniIi ve emeki halk kitleleri, onlarin gemis yillarda grmeye alistiklari gibi
kr karan-liklar iinde cahil birakilmis, Iasist terr ve baskiyla sindirilmis, dnyanin
nereye gittiginin Iarkinavarmasi engellenmis, siniI bilincine ulasmasi ve devrimci
rgtlenmenin n sayisiz ceza, yasak veengellerle tikanmis, sahte vaatlerle avutulan,
olmazsa kk bir parmak balla kolayca aldatilabilen,gerici, Iasist, irki, dinci, anti-
komnist grs ve huraIelerle yillarca beyni yikanan, nIusun ezici o-gunlugunun "bir
lokma bir hirka" IelseIesiyle zehirlendigi mtevekkil ve uysal bir "sr" grnmn-den
ikmisti artik. Szde ilerici ve halki geinen liberallerin bile kstah bir tutumla "bu halk
adamolmaz" diye asagiladiklari yigit isi siniIimiz ve emeki halkimiz, kendiliginden
iktigi barikatlarda,
yzbinlerle doldurdugu miting ve gsteri alanlarinda, atisma ve grevlerde gstermistir ne
yaman birg oldugunu! Haklarinda kmseyici zel deyimler ikarilan orumlular bile
zerlerine saldiridanIasist srlerle Komn'n yaraticisi Paris proletaryasinin barikat
diliyle konusuyorlardi. Ne Iasist terrve provokasyonlarin ne yoluna kurulan sosyal
demokrat ve modern revizyonist sinsi ve hain tuzaklarinengelleyemedigi devrimci kitle
hareketinin o kabarisindan korkmakta hakliydilar smrcler ve d-zenin (...)lari. nk
yillardir uyuyan, uyutulan dev yekinmisti!..
Yakin bir devrim tehlikesi henz szkonusu olmasa da devrimci kitle mcadelesindeki
ykselis isbir-liki tekelci burjuvazi ve toprakagalarinin iktidarini sarsiyor, tehlike giderek
byyordu. Devlet otori-tesi sarsilmis, birok (...) yasa ve yasak Iiilen islemez hale
gelmisti. (...) devlet cihazi byk ldeIel olmustu. Siyasal blnme ve kutuplasma
devlet dairelerine kadar girmis, hatta (...) rejimin temeldayanaklarindan ve vurucu
glerinden biri olan polise kadar siramisti. Polisteki kadar belirgin l-de disa
yansimasa da (...) rejimin en gvenilir dayanagi olan ve bu yzden de mmkn
olduguncahalktan yalitilmis bir dzene sahip (...) bir disiplinin hkm srdg ordu iinde
bile, zellikle de or-dunun temelini teskil eden ve zorla silahaltina alinan isi ve emeki
halk ocuklarinin olusturduguerler arasinda da devrimci dsnceler yayiliyordu. Halk
yiginlarindaki siyasi uyanis ve devrimci kitlemuhaleIetinin baskisi egemen siniIlarin (...)
Iasist sosyal demokrat ve gerici siyasal partiler arasindakitaktik Iarklari derinlestirmisti,
isbasina gelen hkmetler ok abuk yipraniyor, gbela kurulan koa-lisyon hkmetleri
iinde atisma ve sorun eksik olmuyor, gitgide siklasan hkmet krizleri birbiriniizliyordu.
Siyasal kriz Cumhurbaskanligi seimi sirasinda doruguna ikti. (...) diktatrlk
rejiminirten incir yapragi olmanin tesinde Iazla bir Ionksiyonu olmayan gstermelik
parlamento, isi siniIive emeki halk kitlelerinin gznde hizla itibar kaybina ugruyordu.
Ezilen ve smrlen yiginlar zatentekelci burjuvazi ve toprakagalarinin hizmetindeki bu
gstermelik kurumdan halk yararina ve halkinikar ve zlemleri dogrultusunda adimlar
beklemenin bos bir hayal oldugu gereginin her geen gnbiraz daha Iazla Iarkina
variyorlardi. Gstermelik parlamento ayni zamanda kapitalist rme, yoz-lasma ve ahlaki
bunalimin yansidigi bir aynaydi. Aik aik kurulan pazarlarda milletvekilleri satinaliniyor
109
bu yolla hkmetler kuruluyor, hkmetler dsrlyor, rsvet, ikarcilik (...) vb. vb.
buaynada da boy gsteriyordu. Bu rms ve kokusmus grnm, halkin en geri
kesimleri iinde biletekelci burjuva-toprakagasi parlamentoya arsi bir Ike ve igrenme
duygusu yaratti. 12 Eyll darbesiniyapan (...) generaller (...) sinirsiz ve keyIi terrist
ynetimlerin ayakbagi olabilecek kurumlari, buarada egemen siniIlar partilerini ve
parlamentoyu devre disi birakirlarken (...) bir demagojiyle halkkitlelerindeki bu tepkiyi
smrdler. Suladiklari Iasist, gerici, sosyal demokrat politikacilar gibi sankikendileri de
(...) degillermis gibi. (...) rejimin her kurumunda oldugu gibi (...) orduda da sanki rsvetve
adam satinalma kolgezmiyormus ve bunun irili-uIakli bir yigin rnegi yokmus gibi
"mutluluk, hu-zur ve reIah" zerine (...) vaatlerle aldattiklari halki salt hayal kirikligina
ugratmakla kalmayip ge-mistekinden daha (...) bir smr, baski ve zulm cenderesine
sokup, ona kan, aci ve gzyasindanbaska bir sey vermeyenler kendileri degilmis gibi,
sabah aksam (...) "yurtseverlik"ten dem vurup ABDemperyalizminin Ortadogu (...)ligi gibi
(...) bir role soyunan, ulusal onuru iyice ayaklar altina alan,lkemizin yeralti ve yerst
zenginliklerini emperyalist yagma ve talana peskes ekmekte en ileri gi-denler onlar
olmamis gibi.
12 Eyll ncesi mcadele yillarinda isi siniIi ve emeki halk kitleleri smrc egemen
siniIlarinbunalimin ykn kendi sirtlarina yikma hesap ve girisimlerinin nne set
olusturmakla kalmiyor,giristikleri eylemlerle ekonomik ve siyasi haklarini koruyup,
genisletebiliyorlardi. Gerek isi cretle-rinin son 80 yilin en yksek noktasina iktigi,
taban Iiyatlarinda memur ve emekli maaslarinda nisbiykselislerin oldugu yillarin 1976-79
yillari arasi olmasi tesadI ya da o dnemde isbasinda bulunantekelci burjuva-toprakagasi
hkmetlerin ynetim becerisinin, "halki dsnmelerinin" vb. sonucu de-gildir. Isi ve
emeki kitlelerin yasam kosullarinda o yillardaki nisbi iyilesmeler, mevcut
hkmetlerintam tersine geriye gtrme abalarina ragmen, ykselen kitle eylemleri ile
saglanmistir. Devrimcihareketin kan ve terrle bastirildigi, isi siniIi ve emeki kitlelerin
rgtlenme ve mcadele olanakla-rinin dipik zoruyla ortadan kaldirildigi, koyu ve
dizginsiz bir Iasist baski ve zulmn esliginde sm-rnn azdigi 12 Eyll sonrasinda ise
gerek isi cretleri 1963 yilindaki dzeyin bile altina inmis,memur ve emekli maaslari
dilenci sadakasina dnms, taban Iiyatlari maliyetleri bile kurtaramaz ol-mus, isi ve
emeki kitlelerin emeklilik, kidem tazminati, sosyal yardimlar ve diger kazanilmis
sosyalhaklari gaspedilmis, kisi basina dsen ulusal gelir miktari bu dnemde "yoksulluk
siniri" olarak kabul
edilen 1.000 dolarin altina dsms, gelir dagilimi arasindaki adaletsizlik korkun boyutlara
varmis,Trkiye gelir dagiliminin en adaletsiz oldugu dnyanin 8 lkesi arasina girmis,
(lke nIusunun enyoksul beste birinin milli gelirden aldigi pay sadece 3,5 iken, en
yksek gelirli beste birinin aldigipay 56,5'tur), halkin sirtindaki vergi yk insaIsiz
boyutlara ulasmis, issizlik korkun bir patlamagstererek aik issizler ordusu 4 milyona
yaklasmis... Kisacasi isisiyle, kylsyle, esnaIiyla, memu-ruyla, aydiniyla emeki halk
korkun bir yoksullasma srecine girmistir. Bu gerek, emeki yiginlarinen geri kesimleri
taraIindan bile bugn daha iyi grlyor. Gemis mcadele yillarinin anilan isi veemeki
kitlelerin bilinlerinde yasiyor. Bu anilarin besledigi mcadele istegi ve bilincinin eyleme
d-nsecegi gnler de uzak degildir!
Devrimci halk hareketinin ykselisi, ABD emperyalizminin Ortadogu'da Iasist Sah
Rejiminin yikilma-siyla bosalan jandarmalik grevini Trkiye'ye verme hesaplarinin
nnde bir engeldi. Fasist Sah reji-minin yikilmasiyla ABD emperyalizmi Ortadogu
110
blgesinde nemli bir kalesini yitirdi. Bu arada ra-kibi Sovyet Sosyal-
emperyalistlerinin AIganistan'i isgali, yanki emperyalizmi aisindan bu boslugusratle
doldurmayi gerektiriyordu. Pentagon generallerine gre ABD boyundurugu altindaki
TrkiyecograIi konumuyla da bu grev iin biilmis kaItandi. Ama Trkiye'nin bu rol
stlenebilmesi iinherseyden nce "cephe gerisi"nin saglama alinmasi sartti. Devrimci
halk hareketi bastirilmali, rejimistikrara kavusturulmali, Trkiye (...)ndaki ulusal kurtulus
mcadelesi ezilip, bu blge evik kuvvetlerve ABD slerine sirama tahtasi olarak
hazirlanmaliydi.
Iran devrimini erken davranip bastiramamanin kuyruk acisi ve taze dersleriyle dolu ABD
emperya-listleri, isbirliki tekelci burjuvazi ve toprakagalarinin devrimci halk hareketinin
ykselisine seyircikalmayacaklari aikti. Kitle muhaleIetindeki devrimci ykselisi bir
dnem Ecevit hkmeti'nin sosyaldemokrat "havu taktigi" ile engellemek, yatistirmak
istemisler ama istedikleri sonucu tam manasiylaalamamislardi. Bunun ardindan o
dnemdeki siniIlararasi g dengesinin elverdigi lde DemirelHkmeti araciligiyla
"sopa taktigi"ne ynelmisler ama isi siniIi ve emeki kitle hareketindeki yk-selisi ve
devrimcilesmeyi o da durduramamisti. Hatta (...) ve sivil Iasist terr ve
provokasyonlarinartisi bir noktada ters etki yapmis, devrimci kitle mcadelesinin
yayilmasi ve militanlasma srecinehiz kazandirmisti. Gidis emperyalizm ve isbirlikileri
aisinda gitgide daha tehlikeli ve rktc birhal almisti. Is isten daha Iazla gemeden bu
gidisin nn almak, egemen siniIlarin baslica gndemmaddesi haline gelmisti. Yalniz bu
kez karsilarinda en Iazla birka bin devrimcinin etkisizlestirilme-sine bagli bir "genlik
hareketi" yoktu. SirI devrimci hareketin kadro ve sempatizanlarinin sayisionbinleri
buluyordu. Ayrica anti-Iasist rgtler isi ve emeki kitleler iinde yaygin bir sempati
vedestege sahiptiler. Bunun disinda isi siniIi ve emeki halk nispeten rgtl bir
durumdaydi ve hitedeneyimsiz sayilmazdi. Neresinden bakilirsa bakilsin devrimci halk
hareketinin boyutlari siddetli birkarsi darbe indirmeyi zorunlu kiliyordu. Ayrica sorun
yalnizca devrimci kitle muhaleIetini bastirmakve ezmekle bitmiyordu. Ayni korku ve
tehlikelerin ok gemeden bir daha yasanmamasi iin son 30-40 yil boyunca burjuvazinin
nnde birikmis sorunlar zlmeli ve gerekli tedbirler alinmaliydi. Bu-nun iin de en
basta halk hareketindeki ykselisin darbeleriyle olduka rselenmis olan (...)
diktatrlkcihazi saglamlastirilmali, tepeden tirnaga elden geirilmeliydi.
(...) karsi devrimin hazirlandigi karsi saldirida dayanacagi g aikti. Onun temel dayanagi
ve vurucugc olan (...) ordu. Burjuva-toprakagasi ordunun asil grevi olan devrimi
ezmekle bir kez daha g-revlendirilen (...) generaller (...) darbe hazirliklarina 1978 yilinda
basladilar. Pentagon patentli (...)askeri darbe plani, smrc egemen siniIlarin btn
kesimlerinin tam destegi ve (...) onayiyla 12Eyll 1980 gn uygulamaya konuldu.
Proletaryanin yce nderlerinden K. Marks'in dile getirdigidevrimler ve karsi devrimler
tarihinin "devrim, birlesmis ve gl bir karsi devrimi dogurarak iler-ler..." kurali bir kez
daha dogrulaniyordu. Devrimci hareket, isi siniIi ve emeki halka karsi (...) bir isavas
ilani olan 12 Eyll askeri (...) darbesinin ana hedeIi vardi. Devrimci halk hareketini
mmknoldugunca uzun sre belini dogrultamayacak sekilde ezmek ve (...) diktatrlk
cihazini saglamlastir-mak, derinlesen ekonomik bunalimin ykn isi siniIi ve emeki
halk kitlelerinin sirtina yikmak,Trkiye'yi ABD emperyalizminin Ortadogu'daki yeni
jandarmasi haline getirmek.
12 Eyll'n gerekesini yalnizca "buhranin ykn isi siniIi ve halkin sirtina yikmaya
baglayan g-rsler revizyonisttir. (...) darbeye yolaan etkenleri ve onun hedeIlerini
111
ekonomik politikaya, dahasomut bir iIadeyle 24 Ocak kararlarinin uygulanmasina
indirgemek IelseIi aidan kaba materyalizme,
siyasette ise ekonomizme dsmek demektir. 12 Eyll ncesinde uluslararasi ve ulusal
etkenlerin tekbir noktada dgmlendigi, burjuvazinin bunu "devlet, zel mlkiyet, aile ve
din elden gidiyor" igli-ginda zetledigi ve Evren'in ancak "nc gndem maddesi
ekonomiyi dzeltmek" diye iIade ettigitespit ne abuk unutulmustur? Yukarida sayilan
etken birbirine bagli olmakla kalmaz; ekonomipolitikanin uygulanmasi, burjuvazinin
gznde ilk planda da yeralmaz. Ama eger illa da bunlari bir teknedene indirgemek
gerekirse, bu asil belirleyici neden devrimci halk hareketinin bastirilmasidir.Tekelci
burjuvazi ve toprakagalari aisindan buhranin Iaturasini isi siniIi ve emeki halk
yiginlarinadetebilmenin de, Trkiye'ye ABD emperyalizminin Ortadogu'daki yeni
jandarmasi haline getirebil-menin de nndeki en byk engel devrimci halk
hareketindeki ykselis olmustur. Isin ilginci, ge-miste, ykselen kitle mcadelesine karsi
en kuyruku politikayi izleyenler, onun kendiliginden vergtsz karakterini gzardi
ederek "yakin bir devrim" hayaline en Iazla kapilanlar, bugn 12 Eyllaskeri (...)
darbesinin nedenlerini ve gelisimini "tahlil" ederken, devrimci kitle muhaleIetinin
sznya hi etmiyor ya da nemsiz ve daha tali bir neden durumuna indirgiyorlar. Bu
tutumun nedeninianlamak g degil. nk o hareketin yerli yerine oturtulmasi, zaaIlarini
ve eksiklerini gzardi etme-den byklgnn ve neminin teslim edilmesi daha sonra
ugranilan yenilginin devrimci hareket ai-sindan ne denli utan verici oldugunu ortaya
ikaracak, dolayisiyla bunda tasinilan sorumluluklar,yapilan sag ve "sol" hatalar, 12
Eyll'le birlikte sagciligin nasil derinlesip tasIiyecilige dnstg ger-egi derhal
siritacaktir.
(...) karsi devrimin 12 Eyll saldirisi sonucunda devrim agir ama geici bir yenilgiye
ugradi. (...) vebaski rejimi kuran 12 Eyll'c (...) generaller (...) isi hareketini devrimci
kitle muhaleIetini ve (...)kurtulus mcadelesini kisa srede bastirdilar. Devrimci rgtlere
agir darbeler vurdular. Isi siniIi veemeki halkin demokratik hak ve zgrlklerini son
kirintilarina kadar silah zoruyla gasbettiler. De-mokratik, devrimci rgtlerini dagittilar,
mcadele silahlarini ellerinden aldilar, (...) sonucunda ezilenve smrlen yiginlari
sindirmeyi basardilar. Ve kendilerinin dahi ummadigi lde kolay bir "zaIer"kazandilar.
Neden yenildik? (...) cunta, o kitlesel ve militan isi siniIi ve emeki halk hareketini
nasiloldu da bu kadar kolay ve abuk yenilgiye ugratabildi? Yenilgi kainilmaz miydi?
Eger yleyse budenli agir ve utan verici olmasi da mi kainilmazdi?
nce neden yenildik?.. Bu yenilgi, devrimci durumun yeterince olgunlasmamis
olmasindan ileri gelenbir yenilgi miydi? Bu anlamda kainilmaz miydi? Yoksa nesnel
devrimci durum zaIere ulasmak iinyeterince olgunlastigi halde devrimci bir nderligin
olmayisindan dolayi mi yenildik? Her ikisi de...Devrimci halk hareketindeki ykselise,
devrimci durumun olgunlasmakta olmasina ragmen yine de 12Eyll ncesinde nesnel
devrimci kosullar, devrimin zaIerini mmkn kilacak lde olgunlasmis, birbaska
iIadeyle devrimci kriz "tepe noktasi"na ulasmis degildi. Devrimci bir nderligin olmayisi,
yanidevrimin zaIeri iin belirleyici nem tasiyan znel etkenin de yoklugu -daha dogrusu
yetersiz ve zayiIolusu- ise yenilgiyi agirlastiran nedendi.
Nesnel devrimci kosullarin 12 Eyll ncesindeki olgunluk seviyesinde (...) diktatrlgn
yikilarakyerine devrimci isi-kyl iktidarinin kurulmasi beklenemezdi. Halk
yiginlarindaki uyanmaya, isisiniIi ve emeki kitle hareketinin her geen gn yayilmasina
ve giderek devrimci bir karakter kazan-masina ragmen yine de ezilen ve smrlen
112
yiginlarin byk bir kesimi henz aktiI bir mcadele iinegirmis degillerdi. Bu
dnemde isi siniIi hareketi diger emeki siniI ve tabakalarin mcadelesineoranla en
gelismis olaniydi. Fakat buna ragmen o bile siniIin ezici bir ogunlugunu henz kapsami-
yordu. Geri 12 Eyll ncesi dnemde gereklestirilen grev, direnis ye gsterilerle,
bunlara katilanisilerin sayisi daha nceki dnemlerle kiyaslandiginda byk bir artis
grlr. Ama aktiI bir tutumiinde olan kesimlerin sayisi, isi siniIinin 4-5 milyon
civarindaki toplam nicel gc ile karsilastirildi-ginda, siniI hareketinin henz siniIin
ogunlugunu kucaklamadigi anlasilir. Yasal ve yasadisi grev vedirenis dalgasinin en
yksek noktasina iktigi yillarda bile bunlara katilan toplam isi sayisi 150-200bini pek
gememistir. rnegin yeni bir grev dalgasinin kabarmakta oldugu bir sirada gelen (...)
darbegereklestirildiginde grevdeki isi sayisi 54.000 grev hazirligi iindeki isi sayisi ise
110.000'dir. So-nu olarak siniIin geri kesimleri de gn getike artan bir uyanis ve
kipirdanma iinde idiyse de isisiniIinin daha atak ve mcadeleci bir tutum takinan nc
kesimleri henz azinliktadir.
Daha da nemlisi, devrimci kyl hareketinin geri dzeyiydi. Kirsal kesimlerde genis
kyl yiginlari
isi siniIini izleyerek basta toprak talebi olmak zere kendi ekonomik ve demokratik
talepleri iin
yaygin ve kitlesel bir mcadeleye atilmis degillerdi. Geri byk sehirlerde oldugu gibi
lkenin kirsalkesimlerinde de bir uyanis, hareketlilik ve mcadele szkonusuydu. Hatta
birok yrede kimi byksehirlerden daha keskin bir politik kutuplasma ve daha sert bir
mcadele hkm sryordu. Fakat bumcadele daha ok MHP'li Iasist beslemelere karsi
"can gvenligi" erevesinde ve savunma izgi-sinde kaliyordu. Dogru bir nderligin
yapilmayisi nedeniyle kirsal alanlardaki mcadele isi siniIininmcadelesiyle paralel ve
eszamanli bir biimde tarim proleterlerinin grev ve direnisleri yoksul kylyiginlarinin
toprak isgalleri, emeki kyllgn protesto gsterileri vb. gibi st biimlere
siratilamadi(...)da kk burjuva milliyetiliginin etkisi nedeniyle (...) kurtulus
mcadelesi, (...)nin ezici ogun-lugu olusturan yoksul Krt kyllerinin Ieodal
toprakagalarina, yari-Ieodal ve kapitalist smr vebaskiya karsi siniIsal mcadelesi ile
birleserek daha gl daha kkl ve daha kitlesel bir nitelik kaza-namadi.
Isi siniIi ve yoksul kyllgn disinda kk burjuvazi iinde de dzene karsi
hosnutsuzluk ve mu-haleIet egiliminin yaygin olmasina ve kimi kesimlerinin nispeten
daha mcadeleci bir tavir izlemesineragmen genel olarak kk burjuva yiginlar, aktiI ve
mcadeleci bir tutum iine girmis degillerdi.Kk burjuva yiginlar iindeki yaygin
muhaleIet egiliminin eyleme dnsmemesinde sosyal demok-rat reIormculugun ve
modern revizyonizmin bu kesimleri zerindeki etkinliginin payi byktr. Dev-rimci
ykselisin zellikle ilk yillarinda kk burjuva kitleler, isi siniIi hareketi ve devrimci
hareketekarsi belirgin bir sempati ve yakinlik besliyordu. Fakat devrimci hareket bunu
yaygin bir devrimcimcadele bilinci ve devrimci rgtllge dnstremedi. Artan Iasist
terr ve provokasyonlarin bukesimlerde yarattigi rknt ve panik egilimi, devrimci
hareketin sag ve sol hatalariyla da birlesince,kk burjuva yiginlar Iasist karsi devrimin
demagojilerinden gitgide daha Iazla etkilenir oldular.zellikle bizim gibi nIusunun
byk bir ogunlugunu kk burjuvazinin olusturdugu lkelerde k-k burjuva
yiginlarin destegini saglayamadika ne devrim ne de karsi devrim ciddi kalici bir
basarisaglayamazlar. (...) karsi devrim bu geregi devrimci hareketten daha iyi
degerlendirdi. Kaldi ki,iinde bulundugumuz demokratik halk devrimi asamasinda kk
113
burjuvazi, devrimde proletaryaninvazgeilmez ve ok nemli bir mtteIikidir.
Devrimin ilerlemesi ve zaIeri, proletaryanin kk bur-juva yiginlarin en azindan byk
bir ogunlugunun destegini kazanmasina baglidir.
Mevcut ekonomik ve siyasal krize, devrimci kitle muhaleIetindeki ykselisin egemen
siniIlarin esitlikesimleri ve usaklari arasindaki taktik Iarklari ve eliskileri daha da
keskinlestirmesine, (...) devletotoritesinin sarsilmasina, (...) devlet cihazinin teklemeye
baslamasina ragmen (...) karsi devrim kampiiindeki blnmede i atismalar had saIhaya
varmis, (...) diktatrlk rejimi iyice gten dsms de-gildi. Nitekim isbirliki tekelci
burjuvazi ve toprakagalarinin btn kesimleri ve Iasistinden sosyaldemokratina kadar
btn usaklari, ykselen devrime karsi dzenin korunmasi iin girisilen (...) dar-beyi
desteklemekte kolayca birlestiler. Bunun yanisira (...) karsi devrimin temel dayanagi ve
devrimekarsi asil vurucu gcn olusturan (...) ordu, halk hareketindeki ykselisten ve
devrimci Iikirlerdentabanindaki etkilenmelere ragmen yine de henz btnlgn
koruyordu. Emir komuta zinciri iinde(...) generallerin denetimi altindaydi. Halkin zerine
(...) generallerin ordunun asil gcn olusturanhalk ocuklarini, hibir ciddi direnme ve
karsi ikmayla karsilasmadan halka karsi (...) iin kullana-bilmeleri, 12 Eyll ncesi, isi,
kyl emeki yigin hareketinin yeterince gelismemis ve devrimci siya-sal aidan
olgunlasmamis oldugu gereginin bir baska gstergesidir.
12 Eyll ncesi isi siniIi ve emeki halk kitleleri gl ve etkili Marksist-Leninist bir
nc kurmay-dan yoksundu, ihtilalci komnist bir partinin nderliginden mahrum olan isi
siniIi ve emeki kitlele-rin ileri kesimleri, daha ok sosyal demokrasinin ve modern
revizyonizmin etkisi altindaydi. ReIorm-culuk ve revizyonizm yalnizca kitleler zerinde
degil devrimci rgtler zerinde de su veya bu ldeetkindi. Isi siniIi ve emeki
kesimlerin belli basli byk demokratik kitle rgtlerinin bir ogununynetimi zellikle
Sovyet sosyal-emperyalizminin usagi revizyonist hainlerin elinde veya denetimialtindaydi.
Sosyal demokrat ve modern revizyonist reIormculugun gerek siyasal gerekse
demokratikkitle rgtlerindeki rgtsel etkinligi isi siniIi ve emeki kitlelerin harekete
geirilmesi ezilen yiginlariindeki muhaleIet egilimlerinin devrimci eyleme
dnstrlmesi, isi siniIi ve emeki kitle hareketi-nin devrimci, militan yanlarinin
glendirilmesi, isi siniIi hareketi ile diger emeki siniI ve tabaka-larin mcadelesinin es
zamanli ve birlesik bir g haline gelmesinin nndeki en byk engellerdenbiriydi.
Bunun yanisira, devrimimizin temel etkenlerinden ve itici glerinden biri olan (...) ulusal
demokratik hareketi, yillardan beri sovenizmin egemenligi altinda olan Trkiye solunun
gnah vehatalarinin bir sonucu olarak ezilen ulus milliyetiliginin etkisindeydi. Bu durum
Trk ve (...)nin pro-leter enternosyanalist bir temelde tek bir devrimci potada birlesmesini
ve emperyalizme ve Iasizmekarsi ortak ve gl bir darbe olusturmasini engelledi. Tam
tersine blnme atismalarla, Iasizmin,Trk ve Krt smrc siniIlarinin isini
kolaylastiran bir durum ikti ortaya.
Eger ihtilalci Marksist-Leninist bir partinin nderligi olsaydi, o zaman isi siniIi ve emeki
yiginlarinhareketine daha byk bir g, yayginlik ve derinlik kazandirilabilir ve en
nemlisi de daha sonra (...)karsi devrimin yararlandigi sag ve "sol" hatalar asgariye
indirilebilirdi. Bu aidan bakildiginda 12Eyll ncesi ykselen devrimci halk hareketinin
belirleyici zaaIi, onun Marksist-Leninist bir nder-likten ve rgtllkten yoksun, tm
devrimci niteliklerine ragmen esas olarak kendiliginden bir hare-ket olusudur. ML teorinin
ve dnya devrim deneylerinin de ortaya koydugu gibi kendiliginden birhareket -ne kadar
114
byk ve grkemli olursa olsun- sonunda yenilmeye mahkumdur. Devrimci hareke-tin
hata ve zaaIlari ise yenilgiyi agirlastirdi, (...) karsi devrimin isini kolaylastirdi.
Genel olarak devrimci hareket, zel olarak da tek tek devrimci rgtler (en basta da
nispeten geniskadro ve sempatizanlara sahip olanlar) hibir zaman devrimci kitle
hareketinin nnde yryemediler.Izledikleri sag veya "sol" politikalarla ogu zaman
onun kuyruguna takilmayi bile beceremediler. 12Eyll ncesinde devrimci harekete esas
olarak kk burjuva sag oportnist kendiligindencilik ege-mendi. SiniI mcadelesi
gelisip keskinlestike sag oportnizmin iyznn siritmaya baslamasi ze-rine ona bir
tepki olarak gelisip glenen kk burjuva "sol" oportnizmin tavri da birok temel so-
runda ve belirleyici anda sagciliktan Iarkli olmadi. Sag veya "sol" biimlerdeki
kendiligindenciliksonu olarak, isi siniIi ve emeki halk kitlelerinin nne tutarli, aik ve
belirli siniIsal politikalarlaikamadi, ikamazdi da... Genel olarak devrimci hareket, ezilen
ve smrlen yiginlarin karsisina anti-emperyalist demokratik halk devriminin temel
hedeIlerinin isiginda her emeki kesimin kendi zgndurumunu, devrimci srecin iinde
bulunulan anin somut kosullarini ve gelisimini dikkate alan, isi veemeki yiginlari
mcadeleye eken ve onlari devrimci harekete yaklastiran, kitle mcadelesini adimadim
ykseltmeyi hedeIleyen sloganlar, mcadele ve rgtlenme biimleriyle ikmayi
beceremedi.Kitle alismasinda egemen olan koyu bir ekonomizmdi. Devrimci alismanin
her adiminda proletar-yanin siniI bakis aisiyla hareket etmenin yerine hersey genel bir
"halkilik-demokratlik" potasindaeritiliyordu. Demokratik devrim grevlerinden tesi (o
da eksik ve sagci bir biimde) grlmyordu.LaIta ne denirse denilsin Iasizme karsi
mcadele pratikte salt MHP'li sivil Iasist eteye karsi mcade-leye indirgenmisti. Isi
siniIimiz ve emeki halkimiz olduka gelismis bir anti-emperyalist bilin veduyarliliga
sahip oldugu halde, stelik emperyalizmin ekonomik, mali, askeri, siyasi
boyundurugunupekistirecek yeni yeni teslimiyeti adimlar halkimizda byk tepki
yarattigi halde, gl kitlesel anti-emperyalist eylemlerin rgtlenmeyisi, devrimci
hareketin bu alandaki ihmalinin bir gstergesiydi.Keza Trkiye devriminin temel sorun ve
grevlerinden biri olan ulusal sorunda; Krt emeki yiginla-rini devrimci enternasyonalist
bir temelde rgtlenmede geri kalinmasi, isi siniIi ve emeki kitleleriinde yillardir
kklesmis olan sovenizmin etkilerine karsi yogun ve etkin bir mcadelenin yrtlme-yisi,
(...) mcadelesinin desteklenmesinde yetersizlik devrimci hareketin temel zaaI ve
eksikliklerindenbir tanesiydi. Sag veya "sol" biimlere de brnse, znde sag
oportnizmin devrimci harekettekiegemenligi; rgtlenmede mensevizmi, legal ve koI bir
rgtlenme anlayisini, alisma tarzinda iseyasalciligi dogurdu, besledi ve egemen kildi.
Mensevizmin ve yasalciligin agir Iaturasi ise; halk yi-ginlarinin devrimcilerin sesini
duymaya ve onlari nlerinde grmeye en Iazla ihtiya duyduklari kritikbir anda her trl
yasal olanagin, ortadan kalkmasi nedeniyle hareketsizlige ve saskinliga srklenme,12
Eyll'c (...)in birok devrimci rgte kisa srede ok agir darbeler vurabilmesi oldu.
Sag ve "sol" kendiligindencilik, halk hareketindeki ykselisin zaaIlarinin grlmesini
engelledi. Artikdevrimin nlenemez bir zaIeri beklenir oldu. 12 Eyll (...) darbesinin
birok devrimci kadroda, sem-patizanlarda ve devrimci kitlelerde "sok" etkisi
yaratmasinda, "yakin devrim" hayallerinin yikilmasi-nin da nemli bir payi vardir.
Kendiligindenci dargrsllk, hayalciligin yanisira (...) ordu eliyle karsidevrimden
eninde sonunda siddetli bir karsi saldirinin gelebilecegi tehlikesinin unutulmasina
yolati.Devrim ve devlet konusundaki revizyonist grslerin etkinliginden dolayi (...)
ordunun teshiri (...)orduya dayanilarak gelebilecek bir saldiri tehlikesine karsi devrimci
115
kitlelerin uyanik tutulmasi,egitilip hazirlanmasi ihmal edildi. Bunun yanisira illegal
yapilarin glendirilmesi basta olmak zere
(...) bir askeri darbeye ve yasal olanaklarin tmyle gaspedilebilecegi gnlere karsi
rgtsel, siyasal vepratik hazirlik yapilmadi. Halbuki (...) darbe gstere gstere geldi.
Maras'taki Iasist katliam bahaneedilerek ilan edilen sikiynetim, cuntaci generallerin 1980
basindaki muhtirasi, Fatsa operasyonu,Tunceli'deki arama vb. bunlar yaklasan darbenin
sinyalleri, birer nabiz yoklamasiydilar. (...) darbecigeneraller, bu adimlarla, devrimci
hareketin gcn ve tepkilerini de ltler. Bu isaretlerden gerekensonular ikarilmadi.
Sosyal demokrasiye zellikle de darbenin ilk adimi olan sikiynetimin ilan edil-digi sirada
CHP'nin hkmette olmasina beslenen gvenin gsterilen bu aymazliktaki payi byktr.
O gnk kosullarda devrimin nesnel ve znel kosullarindaki yetersizlik ve gerilik
nedeniyle devrimcihareketin karsi devrimin 12 Eyll saldirisi karsisinda yenilgiye
ugramasi kainilmazdi. Ama yenilginindevrimci hareket iin bu denli agir ve utan verici
olmasi da kainilmaz miydi? Hayir!.. Devrimcihareket 12 Eyll'de yalnizca agir Iiziki
darbeler yemek ve aci kayiplar vermekle kalmamistir. Ayni za-manda utan verici bir
moral yenilgiye de ugramistir. Bunun giderilmesi zaman alacak ve bundansonra
eskisinden kat kat Iazla bir Iedakarlik, cesaret ve tutarlilik gsterilmesine bagli olan en
nemlisonucu, ezilen yiginlarin devrimcilere olan gveninin sarsilmasidir. Hi kimse bu
suun nedenini"nesnel kosullarin elverissizligi" gibi bahanelerle aiklamaya kalkismasin
veya "herkesin ortak oldu-gunu" ileri srerek kendi payini haIiIletmeye yeltenmesin!
Bunun sorumlusu modern revizyonist iha-net ve tasIiyecilige dnsen oportnist
korkakliktir.
Modern revziyonist hainler, askeri (...) darbe ile birlikte proletarya ve halkin savas
mevzileri olan y-netiminde bulunduklari sendikalar ve demokratik kitle rgtlerinin
kapisina generallerden nce kilitvurdular. Kitleleri yzst birakip mcadele alanlarindan
sivistilar, bir an nce Avrupa'ya kapagi at-manin yollarini aramaya koyuldular. Veya
(...)larin "teslim ol" agrilari zerine (...) zindanlara dolus-mak iin kuyruga girdiler.
Kendileri kamakla kalmadilar "geri ekilme" adi altinda geride kalanlarave kitlelere de
kamayi gtlediler. Onlar bu tutumlariyla devrimci kitleler, isi siniIi ve emeki yi-ginlar
arasinda panige yol atilar, teslimiyetiligi ve yilginligi krklediler. Revizyonist hainler,
ugra-nilan yenilginin hazirlanmasinda byk rol oynayan "besinci kol" Iaaliyetlerini askeri
Iasist darbedensonra da srdrdler. Ne yazik ki birok devrimci rgt de darbeyle birlikte
telas iinde "ricat" boru-lari almaya basladi. Saldiriya geen Iasist karsi devrimle daha
hibir ciddi atismaya girmeden, onakarsi direnmeyi ve devrimci kitlelerin basina geerek
olabildigince gl bir direnis rgtlemeyi hidsnmeden eldeki mevzilerin terk
edilmesi, devrimci kitlelerin yzst birakilmasi geri ekilme degildpedz korkaka bir
kaisti. Geri komnistlerden baska, bir ileri bir geri giderek de olsa direnenanti-Iasist
rgtler cesaretle savasip lmn zerine yryen yzlerce yurtsever devrimci de
vardi.Bozguncularin beyaz bayragina karsi, (...) ve anti-Iasist direnisiler de (...) bayragi
dalgalandiriyor-lardi. Fakat ogunluk bozgunculardaydi, teslimiyetilerdeydi,
sagcilardaydi. 12 Eyll gnlerinin genelbilanosunu dgssz yenilginin olusturmasina
damgasini vuran da onlar oldu. Halbuki 12 Eyll'denhemen sonra hizli bir toparlanma
saglansaydi, gnn kosullarina uygun mcadele biimleri gelistiril-seydi, (...)in
ilerleyisinin n alinabilirdi, n alinmazsa bile en kts onun skp atamayacagi sag-
lamlikta kalici mevziler elde edilebilir ve yenilgiden devrimci canlanisa daha hizli geisin
nkosullariyaratilabilirdi. Darbenin yapildigi ilk alti ay (...) karsi devrimin en zayiI aniydi.
116
nk (...) karsi dev-rim gl bir karsi saldirinin ilk hamlesini yapmis ama bu hamle
ile elde ettigi konumunu henz sag-lamlastirabilmis degildi. Ona bu olanagi vermemek
iin direnmeliydik. (...) saldiriyi tmyle geri ps-krtemesek bile karsi devrime rahat
rahat ilerleme olanagi ve cesaretini vermemek iin devrimci kit-lelerin basina gemeli ve
tm enerjimizle (...)ya karsi koymaliydik. Buna ragmen yenilgiyi nleyeme-yebilirdik.
Belki agir Iiziki kayiplara ugrardik. Ama bu kitlelerin hi olmazsa sonuta yine agir kayip-
lara ugramakla kalmayip isi siniIi ve halk gznde devrimci hareketin "moral kredisi"nin
asgariyeindigi byle utan verici bir bozgun olmazdi, isi siniIina, halka ve tarihe karsi
basimiz dik, alnimizaik olurdu. Kendilerinin bile hi ummadigi kadar kolay ve ucuz bir
basari saglayan 12 Eyll'c (...)bu kadar (...) ve (...) davranamaz, yenilginin devrimci
saIlarda ve kitleler iinde yarattigi moral bo-zuklugu, yilginlik ve teslimiyet egilimleri bu
kadar byk olamazdi. Yenilgiyi, uluslararasi proletarya-nin tarihteki 1848 Fransiz Subat-
Temmuz Devrimi, 1871 Paris Komn, 1905 Rus Devrimi, 1919Alman Spartaks
Devrimi, Macar Devriminin yenilgisi gibi, yasayan ve daha sonraki devrimci ku-saklara
g ve cesaret veren bir esin kaynagi, karsi devrimden calma tutkusunu besleyen bir
krk,somut, canli ve kazinamaz bir direnis ve rgtlenme agrisi, karsi devrimin aklindan
ikaramadigi birkarabasan haline getirebilirdik.

Egemen siniIlar ve 12 Eyll'c (...)lari, revizyonist ihanet ve oportnist korkakligin da
sayesinde ka-zandigi kolay basarinin sarhoslugu ile kendilerinden getiler. (...) kendilerini
"yenilmez" ve "karsikonulmaz" ilan ettiler. Isi siniIimiz ve emeki halkimizin yigit kiz ve
ogullarini sokaklarda, daglarda,iskence odalarinda, daragalarinda (...) katlederek, yzbini
askin komnisti, devrimciyi, isi ve emek-iyi iskence tezgahlarindan geirerek (...)
zindanlara doldurarak, uzun yillar ierde tutarak rtmeyealisarak, isi siniIi ve emeki
halki (...) bir (...) terr ve baskinin boyundurugu altina alarak devriminbelini kirdiklarini
dsndler (...) diktatrlk cihazini iyice tahkim etmekle bir daha ayni korkulu r-yayi
grmemeyi garanti altina aldiklari gvenine kapildilar. Sizi (...) sizi! Sizi (...) sizi! Sizin
"ezdik"dediginiz devrim yeniden mayalaniyor! Siz, devrimi ancak (...)'le ayakta
tutabildiginiz rms, has-talikli dzeniniz mi zannettiniz? Bir yenilginin devrimin sonu
oldugunu mu dsndnz? "Devrim,nihai zaIerin bir dizi 'yenilgilerden' geerek
hazirlanabildigi tek savas biimidir; bu da, onun zel ha-yat kanunudur." Biz (...)leri
devrimcileri, isi siniIi ve ezilen yiginlari zgrlk, bagimsizlik, demok-rasi ve sosyalizm
kavgasindan, siniIsiz, smrsz, baski ve zulmn olmadigi o esitlik ve
kardeslikdnyasini siniIsiz (...) toplumu kurma idealimizden vazgeirebileceginizi mi
sandiniz? Nasil yanildi-ginizi, eger bugne kadar ihtilalci (...)lerin kesintisiz bir biimde
mcadeleyi srdrmelerinden, is-kence odalarinda zindanlarda, daragalarinda ortaya
konulan (...) ve devrimci yigitlik ve basegmezlikrneklerinden, anti-Iasist mcadele
kivilcimlarinin gnden gne artisindan henz anlayamadiysaniz,bunu size daha aik ve
kesin bir dille gsterecegimiz gnler uzak degil! 12 Eyll ncesinde
kosullarinyetersizligine, eksik ve zaaIlarimiza ragmen syle bir silkinmemiz bile sizleri
korkudan korkuya s-rklemeye yetti. Bu kez gemisin ve yenilginin dersleriyle de
silahlanmis olarak, eskisinden ok dahakararli, eskisinden ok daha atak, eskisinden ok
daha gzpek olarak karsiniza ikacagiz! Ve bunun okokusmus ve mrn doldurmus
smr ve zulm dzeninizle birlikte sizlerle de olan hesabimizigrecegimiz o son
kapisma olmasi iin elimizden geleni yapacagiz!17
. $elim AAN
117
17l. 3e||r AANir savurrasirir yazi|i |isri ourada o|l|yor. 0uru;ra yargicirir dara
orceder verd|g| oulur soz ve ler|ral|ara ragrer, 3e||r AANir savurrasiri
larar|arasira o|ara| larirrari;lir. (0N)

. IOLOPDU VE ADAMA SYMT. IOMUTAMLI0I MOLU
ASIEP MAHIEMESI 8AIAMLI0IMA
Adana
osva No: 1982/58 E.
Konu
: Iddia makaminin 16.8.1984 tarihli mtalaasina ynelik savunmadir.
$AVUNMAMR.
Mahkemenize Istanbul dosyasiyla birlestirilmeden nce iddia makaminin ilk mtalaasina
yanit olarak17 Haziran 1984 pazar gn lm Orucu'nda sehit dsen degerli yoldasim ve
rgtmz TIKB'ninMerkez Komitesi yesi Mehmet Fatih KTLMS ile birlikte salt
siyasal ierikli bir savunmavermistik. Aslinda delillerin hemen hi degismedigi bir
asamada ikinci bir savunma vermek bizimaimizdan gereksiz bir klIet olacakti. Ancak
dosyayi kabataslak inceledigimizde iddia makamininizledigi yntemi, szde delil diye
nmze ikartilan belgeleri, insanlikdisi iskenceler altinda lmtehdidi ile siradan
taraItarlarimiza imzalatilmis iskenceci polisin hazirladigi senaryolari grnce,hukuki
alanda da birseyler sylemeyi zorunlu grdm.
Herseyden nce Adana dosyasinin Istanbul dosyasiyla birlestirilmeye alisilmasi koskoca
biraldatmacadir. Adana blgesiyle uzaktan yakindan ilgisi olmayan arkadaslarimiz simdi
sadecebazilarimiza 146/1'den idam verebilmeniz iin burada yargilanir duruma
dsmslerdir. Ama, etiylekemigiyle bir btn olusturan genis ve toplu bir dava yaratmak,
gerekeli hkme dayanak hazirlayacakszde delillerin hepsini bir dosyada birlestirmekti.
Dosyalarin birlestirilmesindeki tek siyasal hukukiama buydu. Zira gerek Istanbul, gerekse
Adana mahkemeleri tek baslarina 146/1'i olusturacak,zellikle de ok sayida idam karari
ikararak 12 Eyll Askeri (...) darbesinden bu yana yilmadansavasan, varligini
glendirerek koruyan ve dipdiri ayakta kalabilen rgtmz TIKB'ye caydirici birdarbe
indirebilecek yeterli delilleri bulmaktan yoksundular, Istanbul dosyasinin
Yargitay'daaleyhimizde bozulan karari egemen siniIlar aisindan tatmin edici ve sonu
alici bir niteliktasimiyordu, iki dosyayi birlestirip bindirelim mantigi ile dosyalari
birlestirmek istediniz; Istanbulmahkemesi ise basbelasi olarak tanimladigi dosyayi elinden
ikarmak iin Iirsat bekliyordu, durumudegerlendirdi ve topu nnze yuvarladi.
Iddia makami, gerek hazirlik sorusturmalari, gerek iddianamelerin ve gerekse ilk ve son
mtalaalarinhazirlanmalari asamalarinda 12 Eyll ncesi ykselen halk hareketine karsi
duydugu sonsuz bir siniIkini ve neIretiyle hareket etmekten geri durmadi. Karsimiza
aldigimiz isbirliki tekelci burjuvazi vetoprakagaliginin, gericiligin ve Iasist glerin, devlet
iindeki temsilcisi oldugunu kanitlama abasiiine girdi hep. Kendi burjuva hukuk
kurallarini bile aiktan aiga ayaklar altina alarak derin bircalma mantigi ile hareket
etmekten geri durmamistir. Hukukta keyIiyetin dahiyane rneklerinisergilemistir.
Hakim siniIlar, halkin mcadele dalgasinin snmeye yz tuttugu, kendilerinin geici
zaIerler eldeettikleri her dnemde, gemiste ugultulu bir sel gibi ikip gelen ykselen
mcadelenin cn tmyoksul halk kitlelerinden ama zellikle de devrimin nder ve ileri
militanlarindan komnistlerdenmisli misli ikarmaya kakmislardir. Bu, dnyanin her
118
yerinde byle olmustur. Bylesi bir anlayisintredisi olarak da iddia makaminin
olaylara bakis, yorumlayis ve zmleyis yntemlerini, siyasalhesaplasmadan 12 Eyll
sonrasinin tm (...) uygulamalarinin ortaya ikabilecegi geregindenhareketle zellikle
kainip salt zecri tedbirleri onaylayan ve kalem oynatan davranislarini anlamak golmasa
gerek. Iskence altinda hazirlanmis ve zorla imzalatilmis szde iIadeler, ayni yntemle
yazilmispolis Iezlekeleri, sahtenin de sahtesi yzlestirme ve teshis zabit varakalari vb. vb.
belgeler eylemlereve davayi sonuca gtrmeye dayali "nesnel" ve "inandirici" kanitlar gibi
ortaya srlebilmistir. Butrden tm belgelerin tek baslarina hukuki bir deger tasimadigi
Yargitay'in sayisiz itihadinda varkenve burjuva hukukunun genel bir teaml haline
gelirken iddia makaminin bu davranisi sadece,
kendisini yadsimaya vardirmistir. Bu davranislariyla iddia makami, kendi koltugunu
kendisiterketmistir. Siyasal davalarda tm sorusturma yetkisi savcilik kurumunda oldugu
halde devreyetamamen polis sokulmus, yargilama, polisin iskence tezgahindan baslatilip,
orada sona erdirilmis;hukuk; iskence ve Ialakanin altina yatirilmistir. Polis Iezlekelerine
itibar edilmesinin de tesinde, iddiave mtalaalar bu sahte belgelerin adeta titrek birer
kopyasi haline getirilmistir. Iddia makaminin bu trbir davranis iine girmesini hi
yadirgamiyoruz. Haksiz da degildir!.. Zira, 12 Eyll ncesi ykselenhalk hareketi, devletin
temellerini sarsalamaya baslamis, devletin dizginleri elinden kairmasina ramakkalmisti.
Simdi ieri doldurulan onbinlerce devrimci, demokrat ve komniste tam bir
diktatrlkuygulanmakta ve devasa bir zindan hayati ektirilmektedir. Eger geici bir
rgtsel yenilgi almayipzaIere ulasabilseydik, sphesiz biz de diktatrlgmz
uygulayacaktik ama nemli ve belirleyici birIarklilikla; bizim proletarya diktatrlgmz
bir avu egemen siniIa, saheser demokrasimiz ise genisemeki halk kitlelerine
uygulanacakti.
Iddia makami hukukta "kazanilmis hak" diye isimlendirilen haklarimizi hasiralti etmeye
alismaktadir.15 Haziran 1980 Istanbul Kartal korsan mitingindeki devletin sadik gvenlik
glerinin zayiatiylasonulanan arpisma olayi, Istanbul mahkemesinde irdelenmis,
derinlemesine tm deliller eldengeirilmis, taniklarin hepsi dinlenmis, oradaki iddia
makami mtalaasinda sadece silah irtibatindantr ceza verilemeyecegini bildirmis,
mahkeme de bu olaydan beraat karari vermistir. KararYargitay'da esastan bozulmustur, tek
tek eylemlerden degil. Simdi iddia makami kalkiyor, devletiniskenceci polis gleriyle
girisilen bir arpismada yarali olarak yakalandigimda bindigim arabadabulunan otomatik
tIegin balistiginden 15 Haziran 1980 Kartal eyleminde kullanildigi iktigi iineylemden
tekrar beni hukuki anlamda sorumlu tutmaya yelteniyor. Silah direkt benim
zerimdeyakalansa dahi tek basina silah irtibati, cezai bir sonuca varmak iin yeterli kanit
olamaz. Silah, rgtsilahidir ve elden ele gezmesi kadar dogal bir sey olamaz.
Iddia makami dosya kapsami ierisinde en kk bir delil yokken ortaya ORAK-EKI
gazetesininyaziisleri mdr oldugum gibi bir samalik ileri srebilmistir. Bu iddia
makaminin nemli birIiyaskosu oldugu gibi ayni zamanda siyasal davalara yabanciliginin,
ehliyetsizliginin, cehaletinin birrnegidir. ORAK-EKI, TIKB'nin kitlelere ynelik
illegal yayin organidir ve yaziisleri mdr deyoktur. Dnyada hangi illegal yayin
organinin yaziisleri mdr varmis ki? ORAK-EKI'inyaziisleri mdr olsun, sahibi
olsun basta bilinli proletarya olmak zere, genis emeki halkkitleleridir. Illegal bir yayin
organinin tek tek kisiler biiminde yaziisleri mdr olamayacagigeregini dahi
bilemeyen, olaylari bu biimde arpitacagi aika belli olan, siyasal bir
119
hesaplasmayagiremeyen iddia makami, oturdugu koltugun hakkini verip vermedigini
tekrar dsnmelidir.
Bunlar, aslinda zerinde durmak istemedigimiz bazi rneklerdi, ama iddia makaminin
niteligini veanlayisini ortaya koymasi aisindan deginip gemekte yarar grdm. Keza,
yine ayni anlayisla hareketeden iddia makaminin bazi arkadaslarimizla ilgili blmlerde
de benzeri trden arpitmalara girecegiaiktir. Zaten Adil zbek haininin dzmece
ihanetnamesine drt elle sarilmasi da ayni anlayisinbenzer bir yansimasi olarak
degerlendirilmelidir.
MUMUZE IAMIT DIYE SUPULEM TEI "DELIL" POLIS
SEMAPYOLAPIl..
zellice 12 Eyll askeri (...) darbesinden sonra halkin gelisen devrimci mcadelesinin
nne setekebilmek ve ezmek amaciyla tm polis karakollari, ordugahlar, MIT binalari
ve siyasi polissubelerinin azgin birer iskence yuvasi haline getirildigi ve iskencenin
devletin resmi politikasidzeyine tirmandirildigi bilinen bir gerektir. Bugn
hapishanelere doldurulan onbinlerce devrimci vekomnistten bir tekinin bile iskenceden
gemedigi sylenemez, iskencelerde sayisiz devrimcikardesimizi ne yazik ki kaybettik,
iskencenin amalarindan birisi komnist, devrimci ve demokratrgtleri zmek,
kertmek ve gzdagi vermekse; bir digeri de, mahkemelere szde delil niteligitasiyacak
olan ikrar elde etmektir. Polis iskence zoruyla zebildigini zms, zemedigine de en
adive pespaye senaryolari hazirlamaktan geri durmamistir. rnegin, siyasi polis, 19 Subat
1980Iskenderun Devlet Hastanesi baskini olayi ile ilgili olarak varsayimlardan asla bir
adim te gemeyenrivayetlere dayali Agatha Christie'vari bir polisiye yk dzmeye
yeltenmistir. Fakat iskenceci (...)
polis seIleri sapla samani birbirine karistirmislar, isi iinden ikilmaz bir labirente
dnstrmslerdir.Grg, duygu, somut teshis, mahkeme ve savcilik nnde aik ve
samimi ikrar, kriminalistik raporlargibi objektiI delillere bir trl ulasamayan iskenceci
polis seIi Mehmet zrek zm, kendisini savciyerine koymakta bulmus, hazirladigi
gereklerle tamamen elisen Iezlekenin benzerlerini, iskencedelm korkusu iindeki bir
takim saniklara imzalatabilmistir. Hakkimda tahminlere ve yorumlara dayaliiIadelerin
altina zorla imza koyan saniklardan LtIi inar, Mehmet Koparan, Ramazan zkan,
Kazimimendur, gerek savcilik, gerekse mahkeme sorgusu asamalarinda iIadelerini lm
korkusu altindaimzaladiklari iin reddetmislerdir. Bu iIadelerin tm dogru bile olsa, hatta
mahkemede de kabuledilmis olsa, tek basina oldugu ve baska nemli yan delillerle
desteklenemedikleri iin itibar edilemez.Hele hele TCK'nin 146. maddesi szkonusu ise
sorun ok daha vahamet kazanir. Oysa iddia makami,burjuva hukukunun bu en basit ilke
ve normlarini grmezden gelmektedir.
Olayla ilgili rivayet olunan masal nedir?
Gnlerden birgn beyaz Murat bir arabayla Osman Yasar Yoldascan, Ataman Ince, Filiz
Aksinir ve benAdana Anadolu mahallesine gelmisiz. Mehmet Koparan ve Ramazan
zkan'dan benzin istemisiz,hatta nereye gidecegimizi de sylemisiz;(!) aradan birka gn
geince bir torba silahi ben MehmetKoparan'a teslim etmisim ve bu silahlar gmlms;
daha sonra bir aramada bulunmus ve silahlardanbirisi de Iskenderun'da len askere ait
olanmis!
Evet, polis seIi Mehmet zrek ve olayi onun gibi yorumlayabilen iddia makamina gre bu
masalgeerli bir kanit oluyor. Buna ocuklarin bile glecegi apaik ortadadir. Kehanete
varan iskenceci polisseIi Iezlekesinde syle diyor:
120
0|ay|a ||g||| o|ara| yapi|ar sor lar|||al|ardar, ls|erderur 0ev|el laslares|rde o|ay lar|r|rde
yara|i o|ara| yalra|lao|ar TlK8 orgulu rersuou ar|ada;|ari lACl K03Ey| raslareder |airra|
araciy|a 0srar Ya;ar Yo|da;car ||eo|r|||le, Rerz| Kuu|erlar, |arisi F|||z Kuu|erlar ve Alarar
lrcer|r 1 p|a|a|i oeyaz rer||| Vural rar|a o|r olo||e Adaradar ls|erderura ge|d|||er|
ar|a;i|ra|ladir.
..8 lar|r|rde|| o|aydar sorra yapi|ar lar|||al|ar sirasirda, lari| |lade|er|rder, J. er| 3a||r
ar|ayayio|durdu|ler sorra o|r| do|lor g|ys||| (0srar Ya;ar Yo|da;car), o|r| s|v|| ||| er|e| ve o|r de
rer;|re |iyalel|| o|r |izo|ra| uzere u ||;|r|r o|ay yer|rder |ali||ari goru|dugu lari| |lade|er|rde
oe||rl||r|;l|r. 3orgu|ara|ara gore, ourer;|re |iyalel|| |izir F|||z Kuu|erlar o|dugu |araal|re
vari|ra|ladir.
ls|erderur 0ev|el laslares|rde Jardarra er| 3a||r ar|ayarir o|duru|res| o|ayi la|||er|rder
Rerz| Kuu|erlaro|dugu sorucura vari|ra|ladir. ur|u, Verrel Koparar |lades|rde, |arvererg|
o|r va||z |er|s|rde ou|urar s||ar|ari|erd|s|re Rerz| Kuu|erlarir sa||ara| uzere verd|g|r|...
..8 lar|r|| FEZLEKE
nce ortada ne Iol ne de yumurta varken, ykde Adana'dan Iskenderun'a getiriliyoruz,
sonra eylem
yaptiriliyor, arkasindan Adana'ya geri gidiliyor ve kahverengi antada silahlar veriliyor.
Illegal rgtlerin nasil alistiklarini az-ok bilen herkes rahatlikla bilir ki, rgt iinde ya
daevresinde hi kimse birbirine bilgi aktaramaz. Bu Leninist rgt anlayisinin nemli bir
kuralidir.Fakat, siyasal bir davanin savciligina soyunan iddia makami, bu geregi ya
bilmiyor, ya dabilmezlikten geliyor. Savci TIKB'yi nne gelen her yerde gevezelik eden,
hatta eylem planlarinisiradan taraItarlarina aiklayan (hem de nceden) gevsek, legal bir
dernek saniyor herhalde. OysaTIKB, siyasal yasamanin her dneminde gevseklikle,
legalizmle, bosbogazlik ve i dkmelerseklindeki egilimlerle ideolojik ve pratik alanda
yogun biimde savasmistir. Bugn ayaktakalabilmesinin nemli etkileyici Iaktrlerinden
birisi de budur.
Polis seIi M. zrek sadece kendi hayal mahsl Iezlekesiyle yetinmiyor, iskence altinda
dayak velm korkusuyla kendisinin hazirladigi iIadeleri imzalayan saniklara bir de derin
hukuki yorumlaryaptiriyor. Biktirici tekrarlardan ibaret bu "mthis kanit degeri tasiyan"
iIadelerden bazi kisa alintilaryapalim.
LtIi inar iIadesinde;
..8 lar|r|rde ls|erderur 0ev|el laslares|rde orgul rersuou yara|i lACl K03Ey| |airra|
||r |er|ye

g|rere| |erd||er|re rudara|e eder J. er| 3a||r ar|ayayi o|durer|er, |es|r||||e 0srar Ya;ar
Yo|da;car, Rerz|Kuu|erlar, F|||z Kuu|erlar ve Alarar lrced|r. ur|u |ladede oe||rll|g|r g|o|
0srar Ya;ar Yo|da;lar, Rerz|Kuu|erlar, F|||z Kuu|erlar ve Alarar lrcer|r Verrel Koparar
ve Rarazar 0z|ar laralirdar oerz|r ||ra||yapi|ara| o|rd|||er| Vural rar|a oeyaz rer||| olo ||e
ls|erderura g|dece||er|r| soy|eyere| ayri|ri;|ardi... (ao)
Simdi ayni cmleleri Mehmet Koparan'da grelim.
ls|erderur 0ev|el laslares|rde gorev|| J. er|r| o|durer|er, 0srar Ya;ar Yo|da;car, Rerz|
Kuu|erlar, F|||zKuu|erlar ve Alarar lrced|r. ur|u, yu|arida|| |laderde oarsell|g|r g|o|,
Rarazar 0z|ar ve oer|r 0az| arir|iraalrares| orurde ;u ;aris|arir o|rd|||er| Vural rar|a
oeyaz rer||| oloya oerz|r ||ra|| yapri;, lar|r|r|ralir|ayaradigir ||r lar|r oe||rler|yorur.
Y|re |laderde oe||rll|g|r g|o| o|z|r oloya oerz|r ||ra|| yapi;iriz ||e laci Koser|r o|uruy|e ||g|||
|orsar gosler|arasirda o|r gur ;u arda rezarelle lulu|ar Rerz| Kuu|erlar laralirdar ||rde
121
s||ar|ar ou|urar va||z o|ze gel|r|||ples||r ed||r|;l|. Rerz| Kuu|erlarir gel|rd|g| va||z |er|de
ou|urar s||ar|ardar VP-5 oloral|| s||arir ls|erderurda||o|ayda jardarra er|re a|l s||ar o|u;u ve
Rarazar 0z|ar ve oer yu|arida |s|r|er|r| oe||rll|g|r ;aris|arir o|rd|||er|oloya oerz|r ||ra||
yapi;iriz sirasirda ou ;aris|arir ls|erderura g|deceg|z, oerz|r yeler|| o|rasi gere||r
g|o||oru;ra|ari yu|arida oe||rll|g|r g|o| ls|erderur 0ev|el laslares|rde gorev|| J. er| 3a||r
ar|ayayi ou ;aris|ariro|durdugure |arillir. Ayrica ou o|ay sirasirda J. er|r|r gorev|| o|ara| laci
Kosey| oe||ere|le o|duguru ogrerr|;ou|uruyorur ||, ou da o|r de||| sayi|ra|ladir. (ao)
Yukaridaki dikte ettirilen iIadelere Ramazan zkan'in da katkisi syle oluyor:,
... 8ur|ari dara orceder oasirdar ogrerd|r. 0ara sorra da rara||ede ar|ali|ar|ar oer|r orceder
oe||rll|g|r oazirusus|ara |es|r o|r ai||i| gel|r|yordu. ur|u ls|erderurda |airi|ra| |slerer laci
Kose TlK8 larallari |d| ve ouruda oe||rll|g|r g|o| 0srar Ya;ar Yo|da;car, F|||z Kuu|erlar, Rerz|
Kuu|erlar ve Alarar lrced|r. ur|uls|erderura g|dece||er|r| soy|er|;|er, erles| guru |se
oasirda J. er| 3a||r ar|ayarir ;er|l ed||d|g|, e||rde ou|uraroloral|| s||arir a|irdigiri
ogrerr|;l|r. laci Kose o|ayi ||e oag|arli |uraca| o|ursa|; ls|erderur 0ev|ellaslares|rde, ou o|ayi
gere||e;l|rer|er de ou ;aris|ardir.
Evet aika grlyor ki iIade ve Iezleke birbirinin ayni, adeta aralarina birer kopya
kagidikonulmus. Dil, slup, hatta noktalama isaretleri, olaya bakis ve yorumlayis tarzlari
hep ayni. nceeylemin iinde benim de bulundugum grubun yaptigina kesin nyargiyla
yaklasiliyor. Sonra da bunyargi iskeletinin eti ve sinirleri doldurulmaya alisiliyor.
Burjuva hukukunda yargilama sistemininnesnel verilere dayandigi geregi ise aika igdis
ediliyor.
Kaldi ki, bu iIadelerin altini imzalayan saniklarin, yani Ramazan zkan, LtIi inar ve
MehmetKoparan'in tahsil durumlarini inceledigimizde hepsinin ilkokul mezunu
seviyesinde olmasi, hukukiterimlerin getigi neredeyse iddianame diliyle ve dzgn
cmlelerle yazilmis oldugu hesap edilirse,iIadeleri kendi bagimsiz iradeleriyle
vermedikleri, tersine bunlarin iskenceciler taraIindan dikteettirildigi ok aik.
Simdi bir an iin iIadelerin tmnn dogru oldugunu varsayalim. Hatta Iezlekenin de.
Benzin almakilla Iskenderun'a gitmeye delalet midir? Veya bir antayla silahlari Mehmet
Koparan'a vermek, anilaneyleme katildigima dair bir kanit midir? Bir hukuku olarak
sizlere sormak isterim: Tm bunlar yeterlive objektiI deliller midir? Rivayetler, masallar,
nyargilar, polisiye tezgahlar ne zamandan beri delilyerine geiyor? Bir benzin ikmali
yapmanin ve anta vermenin kanitlayici delil degeritasiyamayacagini elli tr varyasyonla
aiklamak olasidir. Ama bunlara girmek bile gereksizdir.
Dosya incelendiginde olayin tek grg taniginin hastabakici Meryem Katar oldugu
anlasiliyor. PolisseIi, M. zrek'in Iezlekesine gre olayi kisi gereklestirmis; iki erkek,
bir kiz. Eylemcigerillalardan birisi grg tanigi hastabakici Halime Kaya'nin gerekse
Meryem Katar'in anlatimlarinagre Osman Yasar Yoldascan olarak anlatilan kisi 1.70
boyunda tanimlanmaktadir. Meryem KatariIadesinde:
3||ar ses|rder rerer sorra o|r|s| |adir o|ra| uzere u ||;| rerd|ver|erder a;agiya dogru riz|a
|r|yor|ardi.8ur|ardar |izir oa;irda rer;|re |eo| vardi. uzer|rde s|yar ce|el vardi a|l laralirda re
o|duguru ralir|ayaradir.Er|e||erder o|r|r|r uzer|rde do|lor lorrasi g|o| oeyaz o|r g|ys| vardi.
uurcu ;aris |isa ooy|u ve lararer s|v||g|y|r||yd|.
demektedir, ikinci erkegi Osman'a gre kiyasladigina gre 1.70'den olduka kisa olmalidir.
Oysa kendi
boyumun 1.82 oldugunu sylemekle yetinecegim sadece.
122
Yukarida szn etligim dzmece iIadelerin altina zorla imza koydurulan saniklara
bizzat gzmnnnde iskence yapildi ve yine gzmn nnde iIadeler dikte ettirildi.
Bununla da yetinmeyip aynikisileri bana iskence yapmalari iin zorladilar ve yaptirdilar.
Bu insanlar o anlarda tamamen lmpsikozu iindeydiler; sadece bylesi bir senaryonun
degil, Iaili mehul baska cinayetleri de kabulleneniIadelerin de altini imzalayacak duruma
gelmislerdi. Artik kendi kendilerini, insanliklarini, onurlarini,kisiliklerini yadsir haldelerdi.
Ayni dnemde getirilen ve subede tanistigim bu dava saniklarindanHasan Karadag ve
Zeynep Berktas'a da her trl iskence yapilmisti. 1981 Temmuzunda Adana veIskenderun
subelerine alindigimda, simdi szedilen ya da edilmeyen birok eylemi stlenmem
iinbarbarca iskencelerden geirildim. Gnlerce, a, susuz, uykusuz birakildim. Hergn en
az 4-5 seansdayak, Ialaka, sambriyel iinde Ialaka, cereyan verme, bileklerimden tavana
saatlerce asili birakilma,cinsel organa ve makata tecavz, kum torbalariyla dvlme,
bileklerimde ve ayaklarimda ailanyaralara tuz basma ve binbir trl psikolojik
yntemlerle iskenceden geirildim. Fakat tm iskencelerekarsin yce rgtm TIKB'nin
Marksist-Leninist ideolojisini ve siyasal izgisini savunmak veiskencecilerin yzne
bunlari aika haykirmaktan te bir sey yapmadim. Yalana ve gerekdisidavranislara
basvurmadim; gerekdisi hibir seyi kabul edemezdim. Dnyadaki tm iskenceciler
gibi,bizlere en agir ve en soysuz iskenceleri yapanlar da hakettikleri cezalari bulacaklardir.
Bu gnler hiteuzak degildir.
Bir baska delil olarak daha sonralari ortaya atilan Kazim imendur'un sube iIadesini de
iskencecipolisin bir dzmecesi olarak degerlendirmek gerekir. Yalniz, burada rivayet
olunan masala bir demekan esnisi verilmeye alisilmistir. Ne olacak, polis aisindan
gayet basit!.. Benzini aldiran,Iskenderun'a eylem grubunu getirten, eylemi yaptiran, geri
Adana'ya dndren senaryonun yazari M.zrek, bir de kalinacak yer sorununu zerek
drt drtlk, masalin zerine tug dikmistir.
8IP HAIMIM ITIPAFMAMESI UZEPIME...
Iddia makami sadece delil sayilamayacak sube iIadelerine sarilmakla kalmiyor, ayni
zamanda bu davadosyasinda yargilanan soysuz hain Adil zbek'in dzmece itiraIlarina da
bel bagliyor. zellikle esitlisaniklarla ilgili blmlerde szde samimi ikrar olarak
degerlendirilen hainlik amuruna bogazinakadar batmis Adil zbek'in iIadeleri muteber
grlmstr. Savci mtalaasinda kanit diye uzun laIlaretmeyi bile gereksiz grms, "A.
zbek'in iIadesinden anlasildigi zere" diyerek birok arkadasinhukuki durumundaki
gedikleri kapatan bir joker olarak degerlendirmistir itiraInameyi.
Adil zbek, yakalandiginda iinde iyice byyen rme Iirtinasini bastiramamis, rgte,
emekihalka, devrime ve ideolojisine ihanet etmis zavalli ve soysuz bir piyon, adi bir polis
soytarisindanbaska birsey degildir. O subelerde polisle birlikte devrimcilere ve TIKB'lilere
iskence edecek kadar,ekmegini yiyip suyunu itigi, evinde barindigi yoksul emeki
halkimizi ardindan hanerleyecek kadaralak, bir o kadar da kisiliksizdir.
Btn dnyada oldugu gibi lkemizde de azgin gericilik ve yenilgi yillari akla karayi, iyi
ile kty,gzelle irkini birbirinden ayirt etmistir. Devrim kakinlari Itursuzca ihanet
edenler, ahlaki vekltrel rmenin plgnde eseleyenlerle yigitler, ser verip sir
vermeyenler, devrim ugruna caniniseve seve Ieda edenler ayirdedilmislerdir. Madalyonun
bir yznde her trl ihanet kol gezerken, digeryznde yigitlik destanlari yazilmistir.
SiniI mcadelesinin hizli kabardigi, devrimciligin moda oldugu 12 Eyll ncesi gnlerde
saIlara hizlakatilan kk burjuva unsurlar zoru grnce korku ve panik iinde terk-i
mcadele yolunusemislerdir, insanlarin iindeki rme ve eliklesme sreci alabildigine
123
hizlanmistir. TIKB, dogru,ilkeli ve kararli davranislariyla, dogru devrimci taktikleriyle,
savasma ruhu ve sasmaz kadropolitikasiyla, kendisini zor gnlere nceden hazirlamasiyla
bu gnleri ihanetilerin ikip ikmamasiaisindan en az kayipla geirmis, ama nesnel bir
olgu olan Adil zbek gibi bir hainin ikmasi daengellenememisti. TIKB'de 12 Eyll
sonrasi gelisen esas yn, yigitlik, savasilik saldiri ruhu, dogru
mcadele biimlerinin israrli ve kararli bir biimde hayata geirilmesi olmustur. Adil
zbek olayi ise
sadece bir sanssizliktir.
Aslinda onun iinde korkun boyutlara varan bireycilik, kariyerizm brokratlik, sagcilik
ve korkaklikbir egilim olarak 12 Eyll ncesi gnlerden beri iin iin bymekteydi. 12
Eyll' grnce dudaklariuuklayan Adil zbek'te rme ve yozlasma sreci
hizlanmistir. rgtmz TIKB'nin birka kezdzelebilmesi iin Iirsat tanimasina karsin
dzelmek bir yana, tam tersi bir tutum iine giren Adilzbek iin artik pek bir sans
kalmiyordu. Dogru bir ngryle hareket eden TIKB, 12 Eyll'n hemensonrasindaki
gnlerde onu kizaga ekmekte gecikmedi.
O sadece iskencede zldg, ideolojisine ve rgtne sirt evirdigi iin hain degildir;
ayni zamanda,ihanetini adim adim gelistirip pekistirdigi iin sevgili yoldaslarimiz Selma
Aybal, Mehmet Ali Dogan,Aslan Tel'in lmlerinin direkt ya da dolayli sorumlusu oldugu
iin de haindir.
rgtmz TIKB adina aikliyorum ki, Adil zbek'in cezasi ok nceleri verilmistir,
geriye sadeceinIaz saIhasi kalmistir. Yaptiklarinin hesabi mutlaka sorulacak, hak ettigi
cezayi er ya da ge, yilanindeligine de girse, devletinizin kanatlari altina da siginsa
mutlaka ama mutlaka ekecek; henz sonsayIasi kapanmamis bu deIter drlecektir.
Simdi o, bir yalan makinesi gibi alisiyor, dzmece iIadeler veriyor. Savcilara, yargilara
ve sadiksavunuculugunu yaptigi sahiplerine yaranmak iin olmadik saklabanliklar yapiyor,
yaltaklaniyor. Vesizlerden sadece "Birazcik ilgi!" bekliyor. Ayaklariniza kapanip
yalvariyor. Dn bize ihanet edeninyarin sizi satmayacaginin garantisi yoktur. Adil zbek,
basta rgtmz TIKB olmak zere, halka vedevrimcilere byk bir neIret ve siniI kiniyle
saldiriyor. Onun gznde kendi seIil yasamiylargtmzn lm adeta zdeslesmistir.
Iste bunun iin dzmece yorumlara dayali dsnce ve bilgikirintilarini samimi
ikrarmisasina nmze sryor. Tek amaci, kendisi disari ikincaya dek
TIKB'ye,devrime vurabildigi her trl darbeyi indirmektir. Ama naIile!..Onu hibir g
TIKB'nin elindenkurtaramayacaktir. TIKB bu haini cezalandirmaktan onur ve mutluluk
duyacaktir.
Adil zbek'in iIadelerinin dzmece oldugunun bir kaniti da olaylara ynelik
anlatimlarinda kendisiyleilgili hep duyguya dayali bir Iigranlik rol bimis olmasinda
yatmaktadir. O hep duymustur, ya dasohbetlerde dinlemistir. Kendisine gre eylemlerin
hibirinde yoktur, en Iazlasindan gzclk etmistirya da sahislardan dinlemistir.
Birakiniz TIKB'yi, hibir illegal rgt herseyin her yerde bosbogazca konusulmasina
msaadeedemez. Bu rgtlerin ilke ve kurallarina ters dser. IIadesinde yle bir hava var
ki, sanki eylemcilerher eylemden sonra zellikle Adil zbek'i bulup ona gelismeleri rapor
ediyor sanirsiniz. Oysa ondakirme ve kariyerizm egilimleri belirdikten sonra,
anlatilmasi gereken seyler bile anlatilmamistir. Buhainin uyduruk, kendisini koruyan,
baskalarini karalayan ve sizlere yagcilik yapan iIadelerine biyikaltindan glmemek elde
degil. Sonu olarak Adil zbek'in iIadeleri maksatli ve hasimlarini yoketmeyeynelik
oldugu iin tamamen geersizdir.
124
SIYASAL SOPUMLULUI VE HUIUII SOPUMLULUI UZEPIME...
rgtmz TIKB'nin 12 Eyll ncesi ve sonrasi tm eylemleri son derece dogru ve
haklidir.Eylemlerimizin kk, dogru ve tek bilimsel greti olan Marksist-Leninist ideoloji,
siyasal saptamalaradayanmaktadir. Eylemlerimiz, 12 Eyll ncesi ve sonrasindaki ilk 8
aylik dnemde izlenen saldiritaktigimizin bir izdsm niteligini tasiyan dogru eylem
biimleriydiler.
TIKB, zaten genel bir anlayis olarak dsmanin eline geip zgrlgn yitiren
militanlarinizgrlklerine kavusturmak, halk dsmani Iasist muhbir ve iskencecileri
cezalandirmak, halkhareketinin basdndrc bir hizla kabardigi gnlerde silahli korsan
mitingler dzenlemek, rgtgiderlerini karsilamak iin hakim siniIlarin mallarini
kamulastirmak, hayatin her alaninda siniImcadelesini ykseltmek ve bunu giderek aik,
silahli bir savas haline dnstrmek vb. trndeneylemleri savunur. Hibir eylem biimini
yadsimayan TIKB, yerine zamanina, kosullara ve mekanauygun olarak zaman zaman
yukarida szn ettigim trden eylemlere basvurmus, bunlarin byk bir
blmn zaIerle sonulandirmistir. Bu eylemlerin hepsini siyasi anlamda savunuyorum.
Ve bukrsden TIKB adina sesleniyorum: daha nce de sylemis oldugumuz gibi (...)
rgtmz, tekkomnist mIreze TIKB'nin tm eylemlerinin siyasal sorumlulugunu
sereIle stleniyorum. HibirTIKB militani aisindan eylemlerimizin yadsinmasi mmkn
degildir. Bizler yce devrim ve siniIsizkomnist toplum ugruna yola iktik, gereken
yapilmistir ve bundan sonra da nihai hedeIimizevarincaya dek yapilacaktir.
Iddia makami siyasal sorumlulugu 146/1'e atiIta bulunarak yorumluyor mtalaasinda.
Ancak burjuvahukuk kurallarina ve buna bagli olarak da TC hukukunda su ve cezanin
kisiselligi prensibi tartisilmazbir gerekliktir. Oysa siyasal sorumluluk, savunulan rgtn
ideolojisi ve siyasal izgisinindogrulugunun, buna bagli olarak da, eylemlerin ve eylem
biimlerinin dogrulugunun savunulmasidir.Bu ne eylemlerin ikrari olarak ele alinabilir ne
de hukuki sorumlulukla esitlestirilebilir.
Fakat eylemlerimizin siyasal sorumlulugunu stlendigim iin, 146/1'den idam cezasi
vermeye tevessledebilirsiniz. Bizim de mahkemenizden bekledigimiz baska bir davranis
biimi yoktur. Iddia makamive mahkemeniz byle bir Iirsati drt gzle bekliyordunuz.
Simdi bu Iirsati nnze seriyorum.Eylemlerimizin siyasal sorumlugunun tasinmasi ve
savunulmasi benim ve tm gerek TIKBmilitanlarinin iinde bulundugumuz (...) askeri
(...) diktatrlk kosullarinda nde gelengrevlerimizden birisidir. Sizler tm bu gereklerle
idam cezasi verebilme, sesimizi kanla ve ilmikle"bogabilme" zgrlgne sahipsiniz. Biz
de savasa devam etme, Mehmet Fatih ktlms'lerin OsmanYasar Yoldascan'larin emanet
ettikleri bayragimizi daha da ykseklere ekme zgrlgne sahibiz.Devrim davamiz,
yce halkimiz ve rgtmz ugruna lm, biz komnistler iin sereI ve mutluluktur.
Sehitlik mertebesi, erisilmesi g bir onur simgesidir. Komnistlerin gerek yasami,
devrim ugrunabiyolojik olarak ldkleri ve son neIeslerini verdikleri gn baslar. Benim
yasamak ve lmek zerineIelseIem budur.
Vereceginiz "ceza"lar bizi asla baglamayacaktir. nk mahkemeniz bize gre devletin
sadikgvenlik(!) gleri iskenceci (...) polis ve savcilik kurumu gibi gayrimesrudur.
Devletiniz de yle.Gayrimesru ve (...) olarak niteledigim hibir kuruma hesap vermek
zorunda degilim, bu gne kadar davermedim. Eger hesap verecegimiz bir yer varsa, bu
bilinli proletarya, genis emeki halk kitleleri vergtmzn yetkili organlaridir.
Bizlerden nce sehitlik katina ulasmis yoldaslarimizda oldugu gibilmmz devrimimize
taze kan tasiyacaktir.
125
YASASIN(...)!..
KAHROLSUN (...)!..
6 Aralik 1984
Remzi KKERTAN

MOLU ASIEP MAHIEME 8AIAMLI0IMA
Adana
AVA $YA$: 1986/7925 Hazirlik
Adana Cumhuriyet Savciligi
E$A$ AKKNAK $AVUNMAMR
Idam talebiyle yargilaniyorum. Artik davanin sonuna geldik!
Bizleri bir an nce daragacina yollamak iin sabirsizlandiginizi hal ve tavirlarinizdan
ikariyorum veister istemez aklima eski Genel Kurmay Baskani Kenan Evren'in "ne yani
terristleri asmayacak damrboyu besleyecek miyiz?" yollu szleri geliyor. Siz de
biliyorsunuz ki bu szler ordunun basininsikiynetim savci ve yargilarina radyo ve
televizyondan verdigi bir buyruktu.
Bana kalirsa bu buyruga uyarak hakkimizdaki idam kararini oktan verdiniz, savunmamizi
Iormaliteolsun diye aliyorsunuz. br seyler bir yana, bu drt kisinin idaminin istendigi
davanin, drtdurusmada stnkr bitirilmeye alisilmasindan bellidir. O da
mahkemenizin nne ikarildigim durusmanin ikisinde srklenerek durusma
salonundan disari atildim, biriyse zaten ok kisa srmst.Simdi ben yargilanmis mi
oldum sizce?
Hayatimda karsilastigim en (...) iddianame ve Esas Hakkinda Mtalaa olan ve sahsen
benim ibret-ialem olsun diye devlet hukuk mzesine kaldirilmasini nerdigim "hukuk
harikasi eserler" de bayMehmet MANSUROGLU ve bay Mehmet FIDAN'in sizden hi
asagi kalmadigini gsteriyor. Savcilardava dosyasini ciddi sekilde inceleme zahmeti
gstermisler mi, hakkimda somut ve inandirici delillerne srebilmisler mi? Kendileri
sylesinler!
Bugne kadar iskenceyle alinmis iIadeler ve hainlerin karaalmalariyla bizi sulayan, bizi
sularkenbizim sahsimizda TIKB'yi sularken TIKB'nin sahsinda proletaryanin kurtulus
gretisi Marksizm-Leninizmi ve kutsal davamiz devrim ve sosyalizmi sulayan savciydi.
Simdi sz sirasi, yatismalari iin ilahlara kurban edilmek istenen biz saniklarda;
bagimsizlik,demokrasi ve sosyalizm iin, halkimizin kurtulusu ve mutlulugu iin agir
cezalara arptirilmak istenenbiz Komnistlerdedir.
Mademki simdiye kadar beni kah susturarak, kah durusmaya ikarmayarak, kah
durusmalardan ataraksulayip durdunuz. yleyse hi olmazsa simdi syleyeceklerimi
dinleyin, dinleme cesareti gsterin.Eger bu cesareti gsteremezseniz haksizliginizi ve
hakkinizdaki ngrlerimi en kisa yoldandogrulamis olacaksiniz.
Geri savunma iin topladigim materyaller ve hazirladigim taslaklar Sagmalcilar ve Metris
AskeriCezaevlerinde elimden alinarak istedigim gibi bir siyasi savunma hazirlamama
engel olundu. Buradasyleyeceklerimi, geen durusmadan bu yana, Adana Kapali
Cezaevinde hcre cezasi, dayak, baski veyasaklardan arta kalan son onbes gn iinde
ancak bu kadar, bir savunma zeti dzeyinde hazirlayabildim.
- I -
SAVCI, IIEMCECI POLISIM SU OPTA0IDIP
126
Bay savci, bagimsiz dsnme ve arastirma, kendi basina yargida bulunma ve sonu
ikarmayetkilerine sahip olmadigini, gerek iddianamede gerekse Esas Hakkindaki
Mtalaa'da kanitlamistir.Esas Hakkindaki Mtalaasinda benim TIKB kurucusu, M.K.
yesi, Genel Sekreter, ORAK-EKI vediger yayinlarin yazari, mali, askeri ve teknik
islerin sorumlusu, soyguncu, cezaevleriyle irtibatisaglayan kisi oldugumu iddia ederken,
Aristo mantiginin en basit kurallarini dahi uygulamadigindan,benim tek basima bir merkez
organin grevlerini istesem de yrtemeyecegimi dsnememistir.
Savcinin iddialari arasinda spheye dayanmayan, somut, delillerle desteklenebilir ve
nesnel olarakkanitlanabilir tek bir iddia yoktur. Benim kendi hakkimdaki iIadelerime
dayanmiyor, rtlemezbelgeler gsteremiyor, kesin teshis yapan taniklar bulamiyor;
Iakat 146/1 maddeden cezalandirilmamiin aklina ne gelirse siraliyor.
Yalniz bay savcinin tek dayandigi sey mtalaasinda aynen zetledigi Istanbul ve Adana
siyasi polisininIezlekeleridir. Polisin spheleri, iskenceyle aleyhimde baskalarina kabul
ettirdikleri, hainlerinkaraalmalari, sahte polis ekspertiz raporlari eksiksiz sekilde
mtalaaya yansitilmistir. Demek ki bizsaniklarin savcilik ve mahkemedeki savunmalari
olsun, baska seyler olsun savcinin polis ikisli Iikr-isabitini degistirmeye Iayda etmemistir.
zellikle de bizim polisteki iskenceler hakkindasylediklerimiz bir kulagindan girmis bir
kulagindan ikmistir.
Polis Iezlekeleri bastan sona iskence, yalan ve sahte ekspertiz raporlarinin rndr.
Savci, bunlaridikkate almamak ve polis Iezlekesini onaylamakla, iskencecileri igren
sanatlarini icra etmeleri iintesvik etmekte ve cesaretlendirmektedir. Zaten polisin
devrimcileri sulu dsrmek iin yaptigiiskenceler, onun kendi basina yaptigi seyler
degildir. (...) emrini basta cunta (...) olmak zere,Basbakan, Iisleri Bakani, Sikiynetim
Komutanlari vermekte, Sikiynetim savci ve yargilari daiskence rn Iezlekelerle is
grmektedirler.
8 Mart 1985 gn Istanbul'da yakalandiktan sonra 36 gn tutuldugum Gayrettepe'de ve
ardindan 25gn tutuldugum Adana Polis Kolejinde bana ve arkadaslarima akilalmaz
maddi ve manevi iskenceleryapildi, Istanbul siyasi subede ilk alti gn boyunca gzlerim
bagli ve ellerim arkadan kelepeli olarakbir sandalye zerinde tutuldum. Bu sre iinde
iskenceciler beni bir saniye bile uyutmadilar. Belliaraliklarla basimdan ayagima dek cop
Iasillari geiyor, geceleri de asagidaki esas iskence yerindesorguya ekiyorlardi.
Sorgudayken deIalarca armiha gerip, askidayken bedenimin esitli yerlerindenelektrik
akimi verdiler. Ardindan hem dvyor, hem de dondurucu mart sogugunda saatlerce
soguk subanyosundan geiriyorlardi.
Bu ve benzer iskenceler Siyasi Subede kaldigim 36 gn boyunca srp gitti. Vcudumun
mosmorolmasi, el ve ayaklarimin sisip tutmamasi, koltukalti kaslari yirtilan kollarimin
islememesiiskencecileri hi etkilemiyordu. Bunlar da yetmeyince bir duvarin dibine dikip
sagimdan solumdankursun yagdiriyorlardi. Kursuna dizme ynteminin degisik bir biimini
benimle ayni evde kalan davasanigi Nurten ZEHIR'e yaparak, nce merdivenden asagi
atip kprck kemigini kirmislar, sonra iseldrmek niyetiyle kalbinin stne nisan alarak
ates etmisler, iskenceciler sonradan buna atisma ssvereceklerdi.
Btn bu iskenceler neden yapiliyordu? Iskencenin esas nedeni kendimizi ve
arkadaslarimizisulamamizin istenmesi ve Iaili mehul olaylarin stmze yikilmaya
alisilmasiydi. Diger nedeni iselm ve iskence korkusuyla ihanet ve yilginliga
srklenmek, devrimci ideallerimizden vazgeirilmekisteniyorduk. 12 Eyll sonrasinda
127
gzalti sresinin 90 gne ikartilmasi iskenceyi uzun sreyapabilmek ve bu sonulara
ulasabilmek iindi.
Bize iskence yapilmasini engellemek elimde olan bir sey degildi. Bir insan, bir halk evladi,
birkomnist devrimci olarak iskencecilere boyun egmemek, Iasist burjuvazinin bu igren
silahini islemezhale getirmek zorundaydim. Mademki Iasizm terr ve iskenceyi herseye
kadir birsey olarak gryor,dnyayi barbarlik agindan alip gnmze getiren ve
smrsz baskisiz bir altin aga gtrecek olanemeki insanin iradesini kirabilecegini
saniyordu, yleyse yenilmez komnistler Mehmet FatihKTLMS, Ismail CNEYT,
Ataman INCE gibi, ser verip sir vermeyen Ibrahim KAYPAKKAYAve diger yurtseverler
gibi direnmek gerekiyordu.
Bu amala polisin bana iskenceyle yklemek istedigi haksiz sulamalarin hibirini de
kabul etmedim.En dogrusu polise hi iIade vermemek ve yakalandigimda zerimde
bulunan sahte kimlik zerindedirenmekti. Ben de yle yaptim. Nasil olsa iskence
yapiyorlardi ve yklenmek istenen sularin ardininarkasinin gelecegi yoktu, hi olmazsa
bylece elini nice devrimcinin kanina bulamis iskencecikatillere acizliklerini gsteren bir
ders verebilirdim. Iskenceciler grmeliydiler ki beni ldrebilir,sakat birakabilir, aciya
bogabilir, asagilik egolarini tatmin iin her igrenlige basvurabilir; Iakat banadiz
ktremez, irademi yenemez, onurumu igneyemez, yregimi korkuya dsremezlerdi.
Hemyzlerce Komnist ve yurtseverin yaptigi gibi, direnmekle, "insanin maddi ve
psikolojik direncinin de
bir siniri vardir" bahanesiyle ihaneti teorilestiren revizyonistlerin ve iskenceye yenik dsen
zayiIiradeli, eksik bilinli deneyimsiz ve dayaniksiz insanlarin polise boyun egmeyi
mesrulastirmagerekelerini de bosa ikarmis oldum.
Ancak polis bana kabul ettiremedigi haksiz sulamalarini, bu kez de zayiI iradeli kisilerin
agzindanbana yikmistir. Iste, savcinin elindeki tek szde dayanak da polisin aleyhimde
Adil ZBEK'e, CoskunEFENDIOGLU'na, Leyla EFENDIOGLU'na ve diger bazilarina
iskenceyle dikte ettirdigi iIadelerdir.Savci bu iIadelerin iskenceyle kabul ettirildigini hi
dsnmeden, hatta aleyhimde iIade verenszkonusu saniklarin bu yndeki beyanlarina
ragmen, bunlara mal bulmus magribi gibi siki sikiyasarilmistir.
Ayni sekilde, polis Iezlekesindeki her iddiayi nesnel gerekmis gibi kabul eden savci, ayni
iskencecipolisin bu dava saniklarini sulu gstermek iin hazirladigi sahte ekspertiz
raporlarini da geerlisaymaktadir. Polisin ekspertiz raporlarinin gvenilmezligini birka
rnekle gstermek isterim. Benimevimde olmasi gereken bana ait "Devrimci Bir Eylem
iin" baslikli yazi polis ekspertiz raporuylaKazim BAYRAKTAR'a aitmis gibi
gsterilmistir. Yine benim tuttugum evlerde bulunan bana ait elyazili dokmanlarin bir
kismi da Nurten ZEHIR ve Esmehan EKINCI'ye aitmis gibi gsterilmistir.
Sonu olarak, savci ister bilerek, ister bilmeyerek yapsin, iskenceye dayali iIadeleri ve
sahte ekspertiz
raporlarini dogru kabul etmekle iskenceci polisin suuna ortak olmaktadir.
TUPIIYE, 8IP IIEMCELEP ULIESIDIP
Trkiye ve dnya kamuoyu lkemizde yapilan iskence olaylarinin stste patlak
vermesiyle adetaalkalanmakladir. Son alti yildir emniyet binalarinda, karakollarda,
cezaevlerinde ylesine yoguniskence yapilmistir ki, bunlar artik kamuoyundan gizlenemez
bir hal almistir. Pahalilik gibi, issizlikgibi, iskence de halkin en ok konustugu gndelik
konular arasindadir. Buna ragmen basta Evren vezal olmak zere devlet yetkilileri
128
"Trkiye'de iskence yoktur.", "Iskence devlet politikasi degildir,""sadece mnIerit
iskence olaylari vardir" diye (...) sylemektedirler.
Trkiye'de her zaman iskence vardi. Osmanli Devletinde de, onun bir devami olan
TrkiyeCumhuriyeti'nin kurulus dneminde de, Trkiye Cumhuriyeti'nin bugne kadarki
btn gelmis gemishkmetlerinde de iskence vardi. Devrimcilere, ilerici aydinlara,
direnen isilere, yoksul kyllere veKrtlere Trkiye tarihi boyunca en agir iskenceler
yapilmistir. Abdlhamit'in iskencehaneleri,Sansaryan Hani, tabutluklar, kyllere kan
kusturan jandarma terr ve Trkiye (...)indan eksikolmayan zulm unutulmus degildir. 12
Mart ve daha sonrasinda devrimcilere yapilan iskenceler,iskenceden lmler ve
iskenceciler de unutulmamistir. Ne var ki, iskence esas 12 Eyll dnemindedoruguna
varmistir.
12 eyll (...) darbesinden sonra yzbinden Iazla yurtsever, emeki, komnist, iskence
tezgahindangeirildi. Polis ve jandarma olaganst yetkilerle donatilmisti. Gzalti
sresinin cunta taraIindan 90gne ikarilmasi, iskencecilerin istedikleri kadar iskence
yapmasini sagliyordu. zellikle devrimcirgtlerle ilgili sorgulamalara Sikiynetim
Kurmay Baskanlari, sikiynetim grevlileri, askeri savcilar,MIT blge temsilcileri, siyasi
sube seIleri katiliyordu. Iskenceyi ise daha ok polisler iinden zelolarak seilip egitilmis
piyonlar yapiyorlardi. En ok basvurulan iskence yntemleri armiha germe,kasap askisi,
elektrik verme, Ialaka, Ioseptik ukuruna atma, soguk su banyosu, tazyikli su ile
yikama,joplama, srekli ayakta tutma, a-susuz birakma vs. idi. Bu iskence yntemleriyle
ylesine okdevrimci ldrld ki, bunlarin sayisi hala tam olarak bilinemiyor.
(...) yneticiler iskencenin sistemli bir devlet politikasi oldugunu inkar ederek, "sadece
mnIeritiskence olaylari vardir" diyorlar. Oysa her emniyet binasi, her karakol, her
cezaevi bir iskenceyuvasidir. Iskence sadece devrimcilere karsi degil siradan emekilere
karsi da yaygin olarakuygulanmaktadir. Son yillarda, devletin mahkemeleri bile,
gizlenemez hale gelen iskence olaylarindazorunlu kalinca, 500'den Iazla iskenceciyi
gstermelik olarak yargilamak zorunda kalmistir. Kaldi kiemniyet binalarinda pencereden
kendini atti veya kendini asti bahanesi altinda intihar ss verilenler,subede hastaliktan
ld diye rapor edilenler, gizlice bilinmeyen mezarlara gmlenler, kaarkenvuruldu diye
gsterilenler, atismada ld denilenler, sakat kalanlar ylesine oktur ki.... Ismail
CNEYT, Ataman INCE, Selma AYBAL, Ahmet KARLANGA, Ekrem EKSI,
CennetDEGIRMENCI, Mehmet CEREN, Sleyman CIHAN, Hasan Asker ZMEN,
Maksut TEPELI,I.Hakki ERDOGAN, Zeynel Abidin CEYLAN, Necdet Erdogan
BOZKURT, Ali UYGUR, AyhanALAN, Behet DINLERER, Durdu CINCIK, Ali Ekber
YREK, Bedrettin SIRNAK, CaIer DOGAN,Hasan KILI, Sleyman LMEZ, Eyp
KURDOGLU, Sait SIMSEK, Hulusi TALAK, IsmetMRCAN, Siddik BILGIN, Enver
SAHIN, Tarik TUNA, Ali INAN, Metin SARPBULUT, AdilYILMAZ ve Satilmis
DOKUYUCU iskencede katledilen komnist ve yurtseverlerden bazilaridir.
Trkiye'de iskenceden lm herhangi bir hastaliktan lm olayi kadar olagan hale
gelmistir. Bulmlerin oguna da "intihar" denmistir. Iskenceci polis Sedat CANER
yaptigi itiraIlarda, "intihar"sznn polis literatrnde ne anlama geldigini anlattigi
asagidaki olayla ortaya koymustur:
Verrel CEREN, |asapas|isira asi|ri;, er|e|||| orgarira da e|e|lr|| ver|||yordu. l;|erce a|el|rder
|rd|r|||r|eraya||ari oagdar |urlu|du ve a|lirda durar |asl|g|r |erarira arpirca ooyur |er|g| |iri|di.
0|uru |;|erceder do|ayio|ru;lur. Erles| gur, CEREN|r gor|eg| ||e |erd|r| asara| o|dugu
soy|erd|. (lurr|yel .1.8)
129
Polis Sedat CANER'in NOKTA dergisine yaptigi itiraIlar Trkiye'de yapilan
iskencelerin onbinde biribile olmamasina ragmen, iskencenin sistemli bir devlet politikasi
oldugu geregine isik tutacakniteliktedir. Sedat Caner, "40-50 kiilik isim listesi
verecegim, ikence yapanlarin da emri verenlerin
de isimlerini verecegim. Ikence her :aman yapiliyordu. Bu sregelen bir
eydi." demektedir. Hkmet
Sedat CANER'in esitli emniyet binalarindaki iskence yerleriyle ilgili olarak ikardigi
semalari:iskenceciler, iskence emri verenler, iskenceden mahkum olup hala isbasinda
olanlarla ilgili verdigiisim listelerini ve iskencede ldrlp gizlice gmlenlerin mezar
yerleriyle ilgili aiklamalarinihasiralti etmistir. Tipki devrimci saniklarin sikiynetim
mahkemelerinde yaptiklari aiklamalarinhasiralti edildigi gibi.
Trkiye'de yapilan iskencelerin ve iskenceden lm olaylarinin boyutlari hep
kamuoyundan gizlitutulmustur. Buna ragmen saklanamayip kamuoyuna yansiyanlar bile
insanlari dehsete dsrecekkadar korkuntur. Nitekim burjuva-liberal muhaleIete mensup
SHP Milletvekili Fikri SAGLARdstg bu dehseti syle dile getirmektedir:
0ordu||er|rder ve |;|ll|||er|rder |arir dordu. 8|r valarda;, r|||elve|||| o|ara| ulardir,
|arro|dur... 8ugurTur||yede 8u a;|ir |rsar |ayiplir. Yar| |ara|o|dar,rap|rareder |er| g|rr|;
o|r dara i|arari;lir.Ya |;|ercedero|duru|dugurde o|ay sa||ararari;, orlaya i|ri; dava
ai|ri;lir. Ya |rl|rar ell| ya |azay|a o|du der||r|;l|r. Ya|aar|er vuru|du der||r|;l|r. Eger a||es|
o||r|yorsa goza|lira a|irdigirda arariyor der||r|;l|r. 8oy|e 8u a;|ir |rsarvar. Kor|ur o|r sayi ou
0urey Arer||a u||e|er|rde|| g|o|. 8a|ir o|ro| |rsar o|duru|dugurde arariyor d|ye ou|rsar|arir
res|r|er| oasi|ri;lir. lalla ar|a;i|rasir d|ye o|durdu||er| |rsarir ev|re oas|ir yapip arara
yapri;|ardiroru ariyoruz d|ye (Currur|yel, --8)
Iste bu kanli tablo karsisinda Basbakan Turgut zal, "Arada yanlis isler yapilmistir,
bunlari tabiikarsilamak gerekir" diyecek kadar (...)lesmistir. (...) diktatrlgn basindakiler
iskencecileri bylekorumakta ve gizli genelgelerle de "iskenceye devam" emri
vermektedirler. Iskenceye dayali iIadelerleis yrten sikiynetim savci ve yargilarinin
yaptigi da bundan daha Iarkli degildir.
PIMAMLII YASASI DEVPIMI DUPDUPAMAZ
Savci beni sularken, polis Iezlekesinden sonra pismanlik yasasi sayesinde tahliye olmus
Adil ZBEKadli haine dayanmaktadir. Tahliye karsiliginda satin alinarak aleyhimizde
uyduruk iIadeler verenbirinin ne denli gvenilir olacagini tahmin etmek g degildir.
Pismanlik Yasasi, Italya ve bazi Iasist lkelerden dn alinan "kk disarida" bir yasadir
(...) zalHkmeti (...)' oldugu rsvet silahini yasaya dkerek egemen siniIlarin her
zamanki hkmetmeyntemlerinden biri olan satin almayi, hile ve sahtekarligi itiraI yasasi
adi altinda piyasaya srmstr.Bu yasanin amaci, Komnist ve yurtsever rgtlere sizmis
rk, zayiI ve sallantili unsurlari esitliyollarla ihanete dsrdkten sonra rsvetle satin
alarak (...)'in hizmetine sokmaktir. Bylece devrimcirgtler arkadan hanerlenip iten
kertilmek isteniyor.
Pismanlik yasasi, (...) hukukun gstermelik, biimsel ve (...) yzn gsteren iyi bir
rnektir. Yasalara
gre "su" isleyen bir devrimci idam sehpasina gnderilirken, ayni suu islemis bir hain
tahliye
edilmektedir. Bit pazarinda mal satilir gibi ceza yasasindan indirim yapilmis, hainlerin
eski rgtarkadaslari aleyhine verdigi iIadeler arastirilmaksizin dogru kabul edilmis ve
130
hainler polis vesikiynetim savcilariyla elele alisip beraberce sorguya katilmislardir.
stelik bunlara, disariiktiklarinda mevcut yasalara aykiri olmasina ragmen polis
taraIindan sahte kimlik ve pasaportsaglanacagi, estetik ameliyat yapilacagi gvence atina
alinmistir. Kallesligin, ihbarciligin, yalanciligin,ihanetin alakligin, rsvetin, sahtekarligin
pismanlik yasasiyla yasa dzeyine ikartilmadigini kimiddia edebilir? 12 Eyll Iasizminin
(..)lari adalet terazilerinin bir keIesine ihaneti, br keIesine dersveti koyarak szmona
adalet dagitmaktadirlar.
Adil ZBEK bu (...) yasanin irkin kahramanlarindan biridir. Devrimci hareketin coskun
selinekapilarak TIKB saIlarina sizmis korkak bir kk-burjuvadir. 12 Eyll sonrasinda
devrimci halkhareketi yenilgiye ugrayinca, panige ve umutsuzluga kapilmis Iasizmin gc
nnde diz kmstr.Poliste eski dava arkadaslarini ele vererek, onlari kallese
kursunlatmistir. Iskencecilerle birliktesorgulamaya katildigi hatta yoldaslarimiza iskence
yaptigi bilinmektedir. Bu hain er ya da ge TIKBtaraIindan cezalandirilacagini ok iyi
bildigi iin nne gelene iItira yagdirmis, elinden gedigince suyklemeye alismistir, iste
bu yaptiklari karsiliginda, yani ihanetin dl olarak (...) devlet taraIindanserbest
birakilmistir.
Savci, iddianame ve mtalaa diye hain Adil ZBEK'in hakkimizdaki iItiralarini
zetlerken, sirtinikime dayadigini bir dsnmeliydi. Kendini kurtarmak iin her trl
yalani sylemeye hazir,karaktersiz, asiri derecede korkak, bencil, insani degerlerini
yitirmis, bu yzden anasini bile satmayarazi, polisin beyinsiz bir kuklasi haline gelmis
vicdanini bir zamanlar dsman bildiklerine kiralamis,elini eski arkadaslarinin kanina
bulamis, iskencecilerle beraber iskence yapmis, yalanciligi ve karaalmayi huy edinmis,
cezaevinde hapiliga alistirilmis, kogusta beraber kaldigi diger hainlerle sapikiliskiler iine
girmis bir insan msveddesine ne kadar gvenilirse Adil ZBEK'e de o kadargvenilirdir.
Bugn devrimi arkadan hanerleyen bu hain, yarin devrim zaIer kazaninca da
simdikieIendilerini satacaktir. Byle birinin iIadelerine dayanilarak bizler nasil
sulanabiliriz?
Ancak ne pismanlik yasasinda, ne de ipleri polis ve mahkemelerin elindeki hainlerin
durumundasasilacak bir sey yoktu. Smrye, iskenceye, haksizliga dayanan bir devlet ve
onun yasalari da bunauygun olacaktir. rms bir hukukun ancak rsvete ve ihanete
dayanarak ayakstnde duracagibesbellidir.
Yalniz sunu syleyeyim ki, dnyanin hibir lkesinde devrim saIlarindan hainler,
dnekler, kavgakakinlari ikti diye devrim yari yolda kalmamistir. Devrim, pismanlik
yasalariyla dadurdurulamamistir. ZaIer ve devrimci kahramanlik gibi, onun negatiI
kutbunda yer alan yenilgi, ihanetve hile de siniI mcadelesi diyalektiginin bir olgusudur.
Kuskusuz dnyayi sarsan Ekim Devriminin,bugn de isildayan Arnavutluk Devriminin,
ABD emperyalizmini ezip geen Vietnam Devriminin vebtn diger devrimlerin
saIlarindan hainler ikmisti. Buna ragmen alinlarina helalinden bir mermiyemis hainlerin
cesetleri, usakligini yaptiklari smrc dzenlerin cesetleriyle birlikte tarihinplgne
srlp gitti. Trkiye, devrimin bu demirden yasasinin disinda kalamaz,
kalmayacaktir.Nasil 1920, 1950, 1971 dnemlerinin hainleri komnist ve yurtsever
hareketin bir ig gibi byysengelleyemedilerse, 12 Eyll dneminin hainleri de
gelecekteki byk zaIeri engelleyemeyeceklerdir.nk onlar usuz bucaksiz bir ovayi
kaplayan bugday tarlasindaki bir avu zehirli ot kadar biledegillerdir.
SIIIYMETIM MAHIEMELEPI, ZEL (...) MAHIEMELEPDIP
131
Pismanlik yasasi, 12 Eyll darbesiyle bastan sona yeniden dzenlenen (...) hukuk
sistemi, yargiaygitindan bagimsiz degildir. Basta 1982 Anayasasi olmak zere, Trk Ceza
Kanunu, CezaMuhakemeleri Usul Kanunu, Sikiynetim Yasasi da ayni siniIin ruhuyla
kaleme alinmistir. Bozukluk(...) ve siz (...)larin kisiliginden de nce, baligin bastan
kokmasi gibi (...) rejimin kiliIi islevini grenyasalardan ve yargi kurumlarinin niteliginden
baslamaktadir.
Sikiynetim mahkemeleri, bes kisilik cuntanin agzindan dklen keyIi szlerle kaleme
alinan yasalaradayanan ve ipleri yine onlarin elinde olan zel (...) mahkemelerdir.
Dogrudan Komnistleri veyurtseverleri yargilamak amaciyla kurulan Sikiynetim
Mahkemeleri, sivil yargidan ayri olarak emir-
komuta zinciri iinde Genelkurmaya ve (...) Kenan Evren'e bagli olarak alismislardir.
Ordunun birmensubu olan, terIi ve tayin islemleriyle Genelkurmaya bagli bulunan askeri
savci ve yargilarstlerinin direktiIlerine uymak zorundadirlar. Uymadiklarinda ya
srlmslerdir, ya da emekliyeayrilmislardir. "Bagimsiz Mahkemeler" yalani, sivil
mahkemelere kiyasla Sikiynetim Mahkemelerisahsinda daha aik grlebilmektedir.
Genelkurmayin ve Sikiynetim Komutanliklarinin emriyle isgren Sikiynetim
Mahkemeleri mi "bagimsiz"dir? Tek bir tekelci kapitalist ve byk
topraksahibiyargilamamis olan Sikiynetim Mahkemeleri mi "bagimsiz"dir? Kenan
Evren'in radyo ve televizyondayaptigi bir kiskirtmayla idam ve agir hapis cezalari graIigi
ykselen Sikiynetim Mahkemeleri burjuvaanlamda bile bagimsiz sayilmaz.
Yzbine yakin devrimci Sikiynetim Mahkemelerinin insaIina teslim edildi. Sikiynetim
yargilari,15 yigit halk evladini cezaevi avlularinda hazir bekletilen idam sehpalarina
yollamakta tereddtetmediler. Binlerce yurtsevere idam cezalari verilirken, binlercesi de
idam talebiyle yargilanmayadevam ediyor. Onbinlercesi de sorgusuz sualsiz zindanlara
dolduruldu. Tek celsede idam kararlariverildi, savuma hakki engellendi, durusma
salonlarinda yargicin isaretiyle dayak atildi, giyabenyargilama olaganlasti, insanlar yillarca
susuz yere hapiste tutuldu vs... Birok devrimcinin katiliMHP'li Iasist beraat ettirilir ya da
sembolik haIiI eczalara arptirilirken, yeralti gazetesi veya bildiriokudu diye devrimcilere
ondan daha Iazla cezalar yagdirildi. Neresinden bakilirsa bakilsin sikiynetimmahkemeleri
burjuva hukukunun biimsel kurallarini dahi uygulamamistir. Hitler Iasizminin
karacppeli cellatlarinin Almanya'da ortaligi kasip kavurdugu 1930'lu yillarda, herseye
ragmen "BerlindeHakimler Var" denebiliyordu, biz Trkiye'de onu bile diyemiyoruz.
Uzaga gitmeye gerek yok, rnek olarak mahkemenizin bizlere karsi tutumunu
gsterebilirim. Savci,sabah kahvaltisiyla gle yemegi arasinda yazilabilecek 7-8 sayIalik
iddianame ve mtalaalarla drtkisinin idamini istiyor, 8 satirla da benim idamimi istiyor.
Simdiye kadar dogru drst mahkemeyeikarilmadim, durusmanin ikisinde haksiz yere
atildim. Buradaki saniklarin bazilarinin iIadesi dahialinmamis, tanik gstermek isteyenlere
sz hakki verilmemistir. Hakkimizda ciddi kanitlargsterildigi, davanin kurallarina uygun
olarak yrtldg, yargilar taraIindan dosyanin yeterincekavrandigi sylenemez.
Sonuta sunu sormak isterim: Bay yargilar! Bizim asla onaylamadigimizyasa ve kurallari
uygulamadiginiz ortadayken nasil idam cezasi vermeye hazirlaniyorsunuz? Kalemkirip bir
insani daragacinda sallandirmak o kadar basit birsey midir?
Btn bunlara karsin hibir tutumunuz beni sasirtmiyor. nk iyi biliyorum ki, tipki
toplumsal vesiyasal sistemler gibi adalet sistemi ve onun kurumlari da siniI niteligi tasiyor.
Trkiye, kapitalist birlkedir. retim aralarinin mlkiyetini elinde tutarak iktisaden
egemen olan isbirliki tekelci burjuvazive byktoprak sahipleri, ekonomik yapinin
132
zerinde ykselen ve onun bir yansimasi olan styapiyi,yani devleti, hukuku, sanati,
dini (vs.)'de ellerinde tutuyorlar. Smrlenler zerideki baski aygiti olandevlete
damgasini vuran egemen siniIlar, devlet aygitinin bir parasi olan hukuka ve
hukukkurumlarina da damgalarini vururlar. Burjuva hukukunun amaci zel mlkiyet
sistemini onaylamak,smrenlerle smrlenler arasindaki siniI esitsizliklerine dayanan
smr ve baski dzenini"taraIsizlik", "esitlik", "adalet" rtsyle gizleyip korumaktir.
Yasalari yapan da, mahkemeleriaraciligiyla onlari kendi adamlarina uygulatan da
burjuvazidir. Burjuva demokratik rejimlerde bu, inceve dolayli-yntemlerle, Iasist rejimler
de ise daha aik ve kaba yntemlerle yapilir, iste, sizlerinyaptigi da bu ikincisidir.
CEZAEVLEPI 8IPEP IIEMCE OCA0IDIP.
Ordu, polis, brokrasi, mahkemeler ve cezaevleri egemen siniIlar devletinin belli bir
isblmn veuzmanlasmayi iIade eden kurumlaridir. Smrc siniIlarin dzeni ayakta
tutmak ve altan gelendevrimci saldirilara karsi korumak iin bu kurumlara gereksinimi
vardir, dzenin devrimcimuhaliIlerini ordu ve polis bastirip yakalar, mahkemeler
yargilayip cezalandirir, cezaevleri ise drtduvar arasina hapsederler.
Yalniz Trkiye'deki son yillarin deneyimleri cezaevlerinin islevlerinin sadece drt duvar
arasinahapsetmekle sinirli olmayip devrimcilere iskence yapmak ve onlari ideolojik-siyasi
bakimdan imhaedip teslim almak iin bir ara oldugunu da gstermistir. Bu amala
darbeden sonra yzbin civarinda
anti-Iasist zindanlara dolduruldu. yle ki, eski cezaevleri yetmeyince, lkenin drt bir
ksesinde
insaat sektrne canlilik kazandiracak kadar Iazla cezaevi yapildi.
Cezaevleri lkemizde iskencenin en yaygin ve kitlesel olarak uygulandigi yerlerdir.
Devrimcilerburalarda iskenceyle yildirilmaya devrimci ideallerinden vazgeip Iasist ideoloji
ve disiplinibenimsemeye zorlanmislardir. (...) yneticilere gre bunun adi "terristlerin
rehabilitasyonu"dur.Saygon zindanlarindaki ve Latin Amerika lkelerindeki uygulamalarla
sasirtici bir benzerlik gsteren"islah" yntemlerinin CIA patentli olduguna sphe yoktur.
Devrimci tutuklu ve hkmller devrimsaIlarini terketmeye zorlanmis, basarili
olunamadiginda bedenen rtlmeye ve yokedilmeyealisilmistir. Devrimcilerin
Iasistlestirilmesi iin Istiklal Marsi, yemek duasi, spor, siyasi ve diniegitim, askeri disipline
itaat, tek tip elbise vs. dayatilmistir. Fasist yaptirimlara karsi direnenlereyapilmayan iskence
ve baski yoktur. Falaka, meydan dayagi, a ve susuz birakma, sogukta bekletme,zincire
vurma hcrede tutma, psikolojik baski kullanilan yntemler arasindadir. Direnen
devrimcilereylesine kt yasam kosullari dayatilmis, ylesine yasaklar uygulanmistir ki,
bunlar bile baslibasinaiskence sayilir. Yemek diye yemek suyu verilmis, elbise yasaklanmis,
kaloriIerler yakilmamis,hastalara ila verilmemis, tedavi uygulanmamis, dis dnyayla irtibat
tamamen kesilmistir. Buiskenceler zel olarak seilmis MIT grevlileri, subaylar ve szde
psikologlar taraIindan yrtld.Bunlar pilot blge olarak setikleri yerlerde "itiraIilar",
"bagimsizlar", "yesiller" ve "siyasiler" gibistatler yaratarak kendi taraIina ektiklerine
ayricalik, devrimci mevzilerde tutulanlara iskence uyguladilar.
Cezaevlerinde iskence ile ldrlenlerin sayisi, tipki poliste ldrlenler gibi tam
olarakbilinememektedir. Sadece Diyarbakir Askeri Cezaevinde 76 kisinin ldrldg
dsnlrse, bulmlerin boyutu hakkinda yaklasik bir Iikir edinilebilir. Sedat CANER'in
itiraIlari sirasindakamuoyunun ykselen tepkisi sonucu Diyarbakir Askeri Savcisi 1981-
1984 yillari arasinda cezaevinde32 kisinin ldgn aiklamak zorunda kalmistir. Ancak
savci gerek lm nedenlerini gizleyerek"intihar", "yakarak intihar", "eceliyle lm",
133
"normal lm", "veremden lm", "siradan lm" gibiipe sapa gelmez nedenler ne
srmstr. Tibbin tanimadigi "eceliyle lm", "normal lm" gibiyalanlar bile bu Iasist
cinayetler hakkinda bir ipucu vermektedir.
Cunta, Mamak'ta gz gre gre dvlerek ldrlen Ilhan ERDOST gibi birka kisi
disindacezaevlerinde iskenceden lenleri saklamistir. Sikistirilinca en Iazla hastaliktan ve
lm orucundalenleri kabul etmistir. Oysa her ikisi de tesadIen meydana gelen lmler
degildir. rnegin IstanbulMetris Askeri Cezaevinde Adil CAN adli devrimci tutuklu tm
israrlara ragmen, tek tip elbisegiymedigi bahanesiyle hastaneye kasitli olarak
kaldirilmadigi iin ld, yani ldrld. 1984 yilindaIstanbul cezaevlerinde iskence, onur
kirici uygulama ve (...) baskilara karsi yapilan lm orucudirenisinde sehit dsen Mehmet
Fatih KTLMUS, Abdullah MERAL, Haydar BASBAG ve HasanTELCI iin de ayni
sey geerlidir.
Darbenin altinci yilinda zindanlardaki acimasiz iskence hala srmektedir. Yakalanali
ancak bir yiloldugu halde simdiye kadar kaldigim Selimiye, Sagmacilar, Metris ve Adana
Kapali Cezaevlerindesayisiz iskenceye tanik oldum. stelik i ve dis kamuoyunun tepkisi
nedeniyle 1981'lerde dorugunavaran iskencenin hizi nispeten yavasladigi ve nce
yakalananlara kiyasla sansli oldugum halde. Dayaksonucu Selimiye ve Metris'te kaburga
kemiklerim kraldi. Tedavi ve rapor iin yaptigim girisimleretehditle karsilik veridi.
Operasyonlarda, sevklerde, mahkeme gidis gelislerinde polisi aratmayacakiskenceler
grdm. iriliplak soyuldum, meydan dayagina ekildim, asagilandim, srklendim,
kissogugunda don gmlek aik havada tutuldum, yaz sicaginda bogulurcasina kapali
arabadahapsedildim. Istanbul-Adana arasinda 55 saat tutan zincirli sevkler var ki,
anlatilacak gibi degildir.
Simdi kalmakta oldugum Adana Kapali Cezaevi, kt nl Metris'ten de berbattir.
Hayvanlarin bilezor yasayacagi havasiz, nemli ve zemini suyla kapli hcrelere
atilmaktayiz sik sik. Srmeli denilenkisimdaki ve banyonun yanindaki hcreler havasiz
oldugu kadar, duvarlari ve zemini ipislaktir. Bizdevrimciler grup grup yataksiz,
battaniyesiz bu hcrelere atilmaktayiz. Bu davada yargilanan kizarkadaslarimiz 1984
yilindan beri bu tip hcrelerde tutuluyorlar. stelik kadin-erkek demeden
sreklidvlmekte, haklarimizdan yoksun birakilmakta, msahede adi verilen eski tip
hcrelerde ikiser ikisertutulmaktayiz.
(...) gler herseye ragmen istedigi hedeIlere erisememistir, erisemeyecektir. Iskence ve
ihanet, lmve rsvet, zincir ve kan pahasina direnilmektedir. Halkin yigit ogullari ve
kizlarinin devrim vesosyalizme olan inanlarini hibir sey sarsamaz.
- II -
EYLUL PEJIMI, ASIEPI (...) 8IP DIITATPLUITUP
12 Eyll (...) sistemi ve darbeye yolaan kosullar bir yana birakilirsa, poliste, Sikiynetim
Mahkemelerinde ve cezaevlerinde yapilanlar "bulutsuz gkte akan simsek" gibi
anlasilmaz kalacaktir.
Burjuva demokratik rejimin hibir zaman uygulanmadigi Trkiye'de 12 Eyll gn tank
namlulariniankaya'ya ve Basbakanliga dogrultarak bir hkmet darbesi yapan generaller
terr ve baskidakendilerinden nceki btn ynetimleri glgede biraktilar. 12 Eyll rejimi
Liberallerin ve bazirevizyonistlerin iddia ettigi gibi Bonapartist bir diktatrlk veya Askeri
bir diktatrlk degildir.Aksine, darbeyle, sirtini Beyaz Saray'a dayamis isbirliki tekelci
burjuvazi ve byk topraksahiplerinin en gerici, en saldirgan, en sovenist unsurlari
134
taraIindan askeri bir(...) diktatrlk kuruldu.Latin Amerika lkelerinde sika rnegi
grldg zere bu (...) diktatrlk orduya dayanmak ve genisbir kitle temelinden yoksun
olmak gibi zellikler tasiyan (...)in daha ok yari smrge lkelerdegrlen bir
varyasyonuydu.
12 Eyll Ordu darbesi, o gnn kosullarinda emperyalistlerin ve yerli egemen siniIlarin,
bir ig gibibyyen devrimci hareket ve halk direnisi karsisindaki son kozlariydi.
Parlamentodaki Iasist ve gericipartilerin yiginlarin gznden dserek zayiIladigi,
ekonomik-siyasi bunalimin ve sosyal muhaleIetindevleti sarsarak otorite bunalimina
soktugu byle bir ortamda, bundan daha az etkilenen ve ciddi bir(...) gc olusturan ordu
sahneye srld.
Kapitalist-revizyonist sistemi kiskaci altina alan genel bunalim ve metropol lkelerden
yari-smrgelere kadar her lkeyi sarsan ekonomik bunalim 1974 yilindan itibaren
derinleserek srekli veagir bir hal almisti. Bu, Trkiye'ye en siddetli sekilde yansiyordu;
ekonomi Iel olmus, retim dsms,maliye, tarim ve ticaret allak-bullak olmustu.
Ekonomik ve siyasi bunalim temelinde ykselendevrimci bunalim hizla olgunlasiyordu.
Egemen siniIlarla halk yiginlari arasinda devamli artan gerilimhalk hareketinin o gne dek
grlmedik boyutlara varmasina, ekonomik ve siyasi grev, gsteri veboykot, isgal ve
barikat arpismalari gibi eylemlerin ykselmesine yolati. Fasist glerin
azginsaldirilarina karsi her yerde silahli savunma ve saldirilarla karsi konuluyordu. (...)
Devlet saldirdika,iine dstg otorite bunalimi derinlesiyor, birbirini izleyen hkmet
degisiklikleri para etmiyor,ekonomik bunalimdan ikis yolu bulamayan ve sosyal
muhaleIeti bir trl bastiramayan egemen siniIIraksiyonlari arasindaki eliskiler
derilesiyordu. IMF gibi uluslararasi Iinans kuruluslari ve iktidarindizginlerini elinde tutan
holdingler ve bankalar yeni bir ekonomik modele geisin siyasi zme baglioldugunu
vurguluyorlardi devamli. Bunalimi atlatma ve ekonominin dmenini "ihracata
dayaliekonomik model"e kirma reetesi olan 24 Ocak kararlari isi hareketi bastirilip halk
susturulmadanuygulanamaz hale gelmisti. te yandan iki sper devlet ABD
emperyalistleri ve Sovyet Sosyal-emperyalistleri arasinda meydana gelen g
degisiklikleri ABD'yi Trkiye'de rejimi saglamlastirmayave Basra KrIezi jandarmaligina
hazirlamaya zorluyordu. Bati basini resmen Trkiye'de ordudarbesinin elinin kulaginda
oldugundan szediyordu.
Pentagon taraIindan planlanip ordu taraIindan uygulanan (...) darbe bu etkenlerin bir araya
gelmesisonucu yapildi. IMF'nin, NATO'nun, KO'un, SABANCI'nin soyguncu ve
saldirgan amalari,Cuntanin basi Kenan EVREN'in agzindan 12 Eyll 1980 gnk tv
konusmasinda "demokrasininkorunmasi", "huzur ve gven ortami", "hukukun stnlg",
"can gvenligi" gibi demagojilerle kat katkundak bezine sarilip gizleniyordu.
12 Eyll darbesi, 12 Mart'in bir devami ve tamamlayicisiydi. Yarim kalmis 12 Mart
darbesindendersler ikaran cunta ok daha kapsamli ve kkl olarak ise giristi. Simdi
bizim yikmaya alismaklasulandigimiz 1961 Anayasasi sng darbeleriyle delik desik
edilip parlamento ve hkmetlagvedilerek, siyasi partiler kapatilarak dizginler ordu
Genelkurmayindan olusan bes kisilik Cuntanin
eline alindi. Resmi adi MGK. olan cuntanin (...)'i Evren "Cumhurbaskanligi" koltugunda
otururoturmaz yrtme, yasama ve yargi yetkilerini kendinde birlestirdi. Artik hersey
Beyaz Sarayelebasilarinin ve "kamu yararina dernek" statsyle dokunulmazlik
kazandirilan TSIAD gibikuruluslarin suIlrlgn yapan MGK'nin elindeydi.
135
MGK'nin ilk isi lke apinda sikiynetim ilan etmek, sikiynetim komutanlari ve
polise olaganst
yetkiler vermek, emekli ve muvazzaI subaylari devlet cihazinin kilit noktalarina
yerlestirmek oldu.
Hizla yeni (...) yasalar ikarildi askeri-sivil karmasi kukla bir (...) hkmet kuruldu, ordu
tank vetIegiyle sokaga srld. Burjuvalarin alkislari arasinda sendikalar, dernekler
kapatilip demokratikzgrlklerin son kalintilari da sprlp atildi. Artik sz terr ve
zulmnd. nk devrimciharekete ve halka karsi ailan (...) i savas baska trl
yrmezdi. Daha ilk gn "her trl grev, direnisve gsteri" yasaklandi. Kisa vadeli hedeI
halk direnisini "zapturapt" altina almak, ondan sonrakihedeIler ise devrimci yeralti
rgtlerini kertmekti. Fasist i savas geregi daglarda, sokaklarda,evlerde, iskence
odalarinda sorgusuz sualsiz komnist ve yurtsever avlamak serbestti. Sili'deki
gibistadyumlar doldurulmadiysa da askeri garnizonlar toplama kamplarina evrildi. Bunlar
olup biterkensevin ve zaIer igliklari atan yalnizca byk kapitalistler ve
toprakagalariydi. cretleri dondurulanisiler, taban Iiyatlari bastirilan kyller, kisla
disiplinine alinan genlik, susturulan ilerici aydinlar kanagliyordu.
Darbeci generaller isi hareketini bastirarak, kylleri susturarak, devrimci genligi
dagitarak, Krt(...) demokratik direnisini sindirerek anti-Iasist glere ok agir darbeler
indirerek geici bir zaIerkazandilar. Komnistler ve yurtsevelerin bir kismi Iasizme karsi
direnmelerine ve yiginlari diriltmeyealismalarina ragmen Iasizmin zaIeri nlenemedi,
yzlerce komnist ve gerek yurtsever teslimolmayip kahramanca direnerek sehit dst.
Ancak szde halki sosyal-demokrasi Iasizmin nnde dizkmekle kalmayip onunla
dolayli bir ittiIak kurdu. Sosyal demokrasiden Iarksiz davranan modemreviyonistler
ellerindeki mevzileri Iasizme direnmeden terkettiler, grevleri kirdilar, ya polise
teslimoldular ya da yurtdisina katilar. nemli bir anti-Iasist g olusturan kk-burjuva
sosyalistleri iseyilginliga kapilarak, pasiIist "bekle-gr" taktigi uyguladilar. Askeri (...)
rejim ise o zamanlardakibekleyici pasiIizmden yararlanarak nce halki susturdu, sonra da
anti-Iasist yeralti rgtlerini dagitti.Proletarya ve emeki yiginlarin ileri kesimleri
devrimci bir nderlikten yoksun olduklari ve kendibaslarina rgtsz birakildiklari iin
Iasizmin nne geemediler. 12 Eyll yenilgisi, byk ldedvssz bir yenilgi oldu.
Bu sayede (...) generaller ummadiklari sekilde kolay bir zaIer elde ettiler.
Gayrimesru 12 Eyll rejimi devlet terrnn dizginlerini koyvererek halka kan aglatti.
Evren'in agzinasakiz ettigi "Iasizme ve komnizme karsiyiz" laIi devletin dipten doruga
ideolojik, siyasi, hukuki,kltrel Iasistlestirilmesini gizleyen bir kalkan olarak kullanildi.
Demokratik zgrlklerin yokedilmesi, (...) yasalarin hayatin her alaninda hakim
kilinmasi, yrtmenin glendirilmesi, iplak terrve baskinin kol gezmesi, (...) demagoji
biimlerinin bolca kullanilmasi vs. diktatrlgn (...) znkisa srede aiga ikardi.
Evren'in "Iasist degiliz" aldatmacasi ancak bir-iki akli evvel revizyonistikandirabildi. Eli
kanli tescilli Iasist Trkes bile, 3 Kasim 1980'de Kenan EVREN'e tutukluykenyazdigi
mektupta sunlari sylyordu:
3ayir 0rgerera||r, Ey|u| gururder ou yara va|| oeyar|aririz o|z|r de yi||ardir savurraya
a|i;ligiriz veourdar sorra da rer ;arl a|lirda savurraya a|i;acagiriz du;urce|er|r deg|;|| o|r
us|up|a ley|d| r|le||g|rded|r.8|z|r savurraya a|i;ligiriz deger|er || s|z|er de dayariyor ve or|ari
ra||r |i|raya a|i;iyorsuruz (Tercurar1..8)
136
Fasist TRKES sonradan ikma (...) Evren rejimini hem ideolojisinde, hem de
uygulama alanindabyle takdis etmektedir iste. Egemen siniIlarin en (...) iki (...) kligi zde
birlesmekte, sadece izlenecekyol ve yntemlerde Iakli dsmekteydiler.
CUMTA, MASIL 8IP TUPIIYE YAPATTI7
Darbeden bu yana aradan bes yil yedi ay gibi hi de kisa sayilmayacak bir zaman
gemistir. Gelirgelmez cuntanin (...)lari byk vaatlerde bulunarak, dista itibarli, ite
kalkinmis ve mutlu bir Trkiyeyaratacaklarini sylemislerdi. Gerekten yle midir,
generaller dediklerini yapmislar midir?
Bugn Trkiye akli basinda burjuvalarin bile itiraz etmeyecekleri gibi, basta ABD olmak
zere dnyaemperyalizminin hangi ipi ekerse ipin bagli oldugu vcut kisminin oynadigi
basit bir kuklasidurumundadir. Reagan ynetimi, cuntanin (...)lerini ele alarak ona
istedigini yaptirmis Trkiye'yiOrtadogu'da Israil ve Misir'dan sonraki en saglam ss
yapmistir. lkemizde anti-emperyalist, anti-Amerikan, anti-NATO yurtsever glerin
bastirilmasindan sonra, ABD daha rahat atoynatabilmektedir. Dnya halklarinin basbelasi
ABD emperyalizmi, besbinden Iazla personeli, 60tesisi, Honest John ve orta menzilli
Pershing, Lance-2 Izeleri, gzlem ve casusluk istasyonlari, evikkuvvetler iin hazirlanan
s ve havaalanlari, gizlice depolanmis nkleer silahlari ile yurdumuza iyiceyerlesmistir.
Trkiye'nin, ABD'nin yari smrgelerinde nkleer silah depo ettigi iki lkeden biri
olmasi-digeri Kore- olduka ilgintir. Emperyalist savas kundakisi ABD Trkiye'yi hem
rakibi SovyetlerBirligi'ne karsi bir kalkan olarak, hem de kardes Arap halklarinin devrimci
savaslarini bastirmada birsirama tahtasi olarak kullanmaktadir. Emperyalist savas bir
yana, ABD ile aralarinda kismi biratisma iksa Sovyet Sosyal-emperyalistlerinin nkleer
silahlarini ilk atesleyecekleri yer Trkiye'dir.
Bati emperyalizminin bir dedigini iki etmeyen 12 Eyll rejimi sadece askeri, siyasi ve
diplomatikalanlarda degil, izledigi ekonomi politikada da gdmldr. Cuntanin ekonomi
politikasinin esasi olan24 Ocak kararlari IMF taraIindan dikte ettirilmistir. okuluslu
sirketler ve uluslararasi Iinanskuruluslari taraIindan ynlendirilen ve Trkiye'yi
emperyalist lke ekonomilerinin ihtiyalarina greyeniden biimlendirmeyi amalayan
"ihracata dayali ekonomik model" ancak (...)min zoruylauygulamaya sokulabilmistir.
Son bes yilda Amerikan Express, Chase Manhattan, Bank oI Credit, Bank Mellat,
Chemical Mitsui,ManuIacturers Hannover gibi yabanci byk bankalar agizlarinin suyu
akarak Trkiye'ye akin ettiler.Trkiye maliyesi devlet ve zel kuruluslariyla bu bankalar
taraIindan ynlendiriliyor. okuluslusirketlerin sermaye yatirimlari da her ksede ailan
yabanci banka subeleri gibi artmistir. 1980-1985yillari arasinda, 1920-1980 yillari
arasindakinin 5-6 kati yatirim yapan okuluslu sirketler dislerinihalkimizin kan
damarlarina iyice batirmislardir. Emperyalist smrnn en asalak biimi olan bor
vekrediler yoluyla arti-deger gaspi diger btn dis smr biimlerini geride birakti.
Yardimdilenciliginde stne olmayan ZAL, son bes yilda dis borlar iinde uzun sreli
ve dvizle denecekolanlari yzde yzlk bir artisla 20,6 milyar dolara ikarmistir.
Emperyalist smr dis ticaretalaninda ok daha belirgindir. ZAL'in "byk basari" diye
yutturdugu ihracat artisi aslinda her yildaha ok mali daha ucuza satip karsiliginda daha az
mali daha pahaliya almanin arapasidir. Ekonomi1984 yilinda, 1973'e gre bir birim
disalim yapabilmek iin, bunun iki katina yakin degerde dissatimda bulunmak zorunda
birakilmistir.
12 Eyll darbesine neden olan nemli etkenler arasinda yeralan 24 Ocak kararlariyla
Iormle edilenekonomi politika dis smrye paralel olarak i smry de yogunlastirdi.
137
Amaci bunalimin yknisi ve kyllerin sirtina yikmak, sermayenin birikim ve
merkezilesme srecini hizlandirmak olan buekonomi politika cuntanin demir yumruguyla
uygulandi. 12 Eyll'n ilk dneminde (...) arkininbasina geen Evren ekonomik smr
arkini da yakin mtteIiki zal kligine teslim etti. Holding vebankalarin en saldirgan ve
vurguncu kesimlerinin temsilcisi zal "Liberal ekonomi", "serbest rekabet"sloganlari
altinda tekellerin ekonomideki egemenligini glendirip pekistirdi. cretler
dsrlerek,taban Iiyatlari dondurularak, isgn sresi uzatilarak, temel ihtiya
maddelerinin Iiyatlari ykseltilerekkapitalistlerin azami karlari gvence altina alindi.
12 Eyll dnemi bir kez daha Iasizmin, smrnn korkun derecede siddetlenmesi demek
oldugugrsn dogruladi. Smrc siniIlar servet stne servet yigarken, halk
alabildigine yoksullasti.Gelir dagilimi kar, Iaiz ve rant gelirlerini cebe indiren isbirliki
tekelci kapitalistlerin ve byk topraksahiplerinin yararina, halk siniIlari zararina daha da
bozuldu. Ulusal gelir iinde maas ve cretlilerinpayi 1980 yilindaki yzde 26.66'dan 1985
yilinda yzde 21.48'e gerilerken, ayni yillar iinde mlksahibi siniIlarin Iaiz, kira ve kar
paylari yzde 49.47'den yzde 58.40'a ykseldi. Ayni dnemde kentile kir, tarim ile sanayi
arasindaki dengesizlik byyerek, tarimin ulusal gelirden aldigi yzde 23.87'likpay 1985'te
yzde 20.11'e dst. Bu, emeki kyller zerindeki tekelci kapitalist smrnn
artmasidemektir.
Evren ve zal Trkiye ekonomisini 3-4 yil iinde dzelteceklerdi, enIlasyonu yzde 10'a
dsreceklerdi, bunalimi ortadan kaldiracaklardi. Oysa dediklerinin tam tersini yaptilar:
bunalimi
agirlasmis, sorunlari ogalmis, bor iinde kivranan, enIlasyon hizi kesilmeyen, issizlik
iinde yzen,a ve yoksullar lkesi bir Trkiye yarattilar. EnIlasyon bes yil iinde toplam
yzde 288 oranindaartarak, hkmetin sahte istatistiklerinde bile 30 oraninin altina hi
inmedi. Inmezdi, nkenIlasyon kapitalistlerin elinde ulusal gelirden alinan payi kendi
yararlarina, emeki siniIlar zararinadegistirmek iin etkin bir silahtir. Inmezdi, nk
kapitalist sistemde tipki bunalim gibi enIlasyonu dayok etmenin aresi yoktur. te yandan,
zamlar gibi vergi yasalarinin yk de emekilerin sirtinayikilmistir. Halktan alinan
vergiler militarist brokratik devlet aygiti iin yapilan harcamalara gitmis,vergi iadesi
altinda vurguncu ihracatilarin kasalarina akitilmis, batik holding ve
bankalarinkurtarilmasinda kullanilmistir. Buna karsilik, isi cretlerinin alim gc 1963
dzeyinin bile gerisinedsrlmstr, issizlik, yoksullari kavuran bir Ielaket gibi dne
dne bymstr. 1979'da 2 milyon366 bin olan issiz sayisi, 1985 yilinda 3 milyon 56
bine ikti. Gizli issizlik daha da byd. Aldiklaripahali sattiklari ucuz olan kyller gn
gnden yoksullasarak aganin, teIecinin, vurguncu tccarinpenesine terkedildiler.
Kyllerin ogu topraklarini ve alisma aralarini kaybederek mlkszlestiril-diler. Kk
esnaI ve zanaatkar, hatta orta byklkteki isletmeler yigin halinde iIlasa
srklendiler.Yapilan bir arastirmaya gre 24 Ocak programinin uygulandigi son alti yilda
toplam sermayeleri 17.7milyar lira olan 980 sirket iIlas etmis, 114 Iirma konkordato
talebinde bulunmus, 10993 sirket kendinitasIiye yoluna gitmis, 68345 kisi de ticareti terk
etmistir. Bu da gstermektedir ki, yabanci ve yerlitekeller cuntanin ekonomi politikasi
sayesinde kendinden kkleri kirip geirmislerdir.
Bazi ynlerine deginmekle yetindigimiz bu soyguncu ekonomi-politika demokratik
zgrlklerinkirintisinin dahi olmadigi, iskence katliam ve kisla disiplininin hkm
srdg bogucu bir ortamdauygulandi. Trk ve Krt (...)lari, T.C. tarihi boyunca bylesine
sikintili ve acili bir dnemi dahayasamadilar. Toplumu operasyonlar, iskenceler,
138
srgnler, idamlar, kursunlamalar, is kazalari, alik veyokluklar kasip kavurdu. Salgin
hastaliklar o gne kadar grlmedik esitlilik ve rakamlara ulasti.Uyusturucu madde ve
alkol kullananlarin sayisi eski yillari geride birakti. Intihar olaylari halkin herkesiminde
yayginlasti. Fuhus aldi basini yrd. MGK ve hkmet dahil hibir devlet
kurumunudislamayan rsvet olaylari hibir zaman bu kadar yaygin olmadi. Burjuvazinin
tepelerinden baslayanpornograIi salgini ve diger sapikliklar tm topluma yayilarak Ielaket
halini aldi. Hirsizlik, sahtekarlik,kaakilik, yozluk, delilik olaylari ogaldika ogaldi.
Getigi her yeri kanli ve kirli ayak izleriylecehennem yerine eviren Iasizm durduk yerde
byle ryordu iste.
Toplumu "terrist", "yikici", "blc hainler"in elinden kurtarip "huzur ve skun
ortami"nakavusturacagini vaat ederek is basina gelen (...) Evren ve sivil (...)gi zal'in
yarattigi irkin tablobyleydi. stelik utanmadan kendi sularini ve dzenin ktlklerini
komnist ve yurtseverlerin,dillerine doladiklari "12 Eyll ncesi"nin zerine attilar.
Vaatleri ile gerekler arasindaki zitligi iseunutturmaya alistilar.
Yalniz (...) Evren'in btn vaatleri iinde bir tanesi "demokrasiye geis" vaadi vardi ki, bu
o gne
kadarkiler iinde en sahtesiydi.
EYLUL FAIZMI DEMOIPASIYE IEMDILI0IMDEM 0EMEZ
Cunta, egemen siniI partilerinin kurulusuna izin verdigi ve yilsonunda seimlerin yapildigi
1983'demokrasiye geis dnemi olarak ilan etti. General Evren "gelirken asker sz
verdik, simdi szmztutuyoruz" diye vnmeyi de ihmal etmedi. Oysa "asker sz"nn
(...) szyle es anlama geldigi, dahacuntanin ilk adimlarinda anlasilacakti.
Generallerin kililarinin ucuyla karpuz seer gibi setikleri ve istediklerine izin verip
istemediklerinisaI disi ettikleri siyasi partiler ve milletvekili adaylari ile yapilan 6 Kasim
seimleri halkin suskun veasik suratla izledigi (...) bir komediydi. Ilkin Komnistlere,
yurtseverlere hatta liberallere hibirsekilde rgtlenme ve seime katilma hakki taninmadi.
Sahte demokrasi havarisi DYP'nin ve sagsosyal demokrat SODEP'in dahi seimlere
katilmasi zorbaca nlendi. Generallerin kilici, tipkiDemokles'in kilici gibi, 6 Kasim
seimleri zerinde ha dst ha dsecek vaziyette sallanip duruyordu.te yandan, seimlere
katilmasina izin verilen partiler zaten (...) cuntanin dnk adamlarinin veortaklarinin
kurdugu Iasist ve gerici partilerdi. MDP bizzat cuntanin kurdugu "devlet partisi",
ANAPdaha ondan bir yil nce cuntanin ekonomi politikasindan sorumlu (...) zal'in
partisi, HP ise parti
kurmazdan bir ka ay nce Basbakanlik Mstesarligi yapan, (... )i Evren'in elindeki, sahte
sosyaldemokrat Calp'in kurdugu parti idi. Yani halktan cunta yanlisi partilerden birisine oy
vermesi, cuntaninok nceden setiklerini semesi isteniyordu.
Namlularin glgesinde yapilan 6 Kasim seimlerinde cunta zorla setirmeye alistigi z
partisiMDP'yi setiremediyse de, en yakin 12 Eyllc mtteIiki ANAP'i hkmet
koltuguna oturttu. (...)Ulusu Hkmeti gitmis (...) zal Hkmeti gelmisti, yani degisen
birsey yoktu. Aslinda btn sorunaskeri (...) diktatrlgn (...) yznn kusa evrilmis bir
parlamentoyla gizlenmesi ve sahte birdemokrasicilik oyunuyla yikilmasinin nlenmesi idi.
Trk egemen siniIlari, geleneksel taktikleri olan,sahte kurumlari bastan kurarak halki
kandirip aldatma, halkin tepkisini yumusatma taktigini bir kezdaha uyguluyorlardi. 6
Kasim manevrasi, askeri (...) rejime yarim yamalak da olsa sivil bir grnmvererek,
diktatrlge karsi yiginsal patlamalari nlemek istiyordu. Yoksa 6 Kasim seimlerinin
burjuvademokratik rejime geisle bir ilgisi yoktur.
139
Smrc siniIlarin, Bati emperyalizminin, hatta bir takim liberallerin Trkiye'de
"demokrasi"yegeildigi masallari kimseyi aldatamaz. 12 Eyll rejimi kendine sivil bir
grnt vermesine karsin,yari-askeri (...) diktatrlk diyebilecegimiz bir yapida varligini
srdrmektedir. Fasist diktatrlkneden hala ayaktadir?
12 Eyll darbesiyle kurulan askeri (...) rejim halka zorla kabul ettirilen hileli 1982
reIerandumuylabiimlendirilmis ve hukuki gvence altina alinmisti. Bu Anayasa
herseyden nce (...)bir ierikli biresit devlet baskanligi sistemi getiriyor, yrtme
aygitinin hatta devletin siklet merkeziniCumhurbaskanligi kurumuna kaydiriyordu. Iste bu
makama eski Genelkurmay ve MGK baskani Evrenoturtuldu. Geri eski yetkilerinin siniri
biraz daraliyor, Iakat bu (...) konumunu ortadan kaldirmiyordu.Yrtmede kesin sz
sahibi, yasama ve yargi erki zerinde ise zel bir agirlik sahibiydi. Hkmetebaskanlik
edebilir, Meclisi Ieshedebilir, savas ilan edebilir, devletin belli basli
kurumlarininyneticilerini seip atayabilirdi. stelik Cumhurbaskani gcn seim ve
reIerandumdan degil,dogrudan dogruya ordudan aliyor. O ordu ki istedigi an "i savas",
"ekonomik bunalim", "dogalaIetler"gibi herhangi bir bahaneyle yasal yoldan -12 Eyll
ncesinden Iarkli olarak- darbe yapiphkmeti, parlamentoyu, burjuva partilerini vs.
dmdz edebilir. Yani, cunta niIormasini ikarmistir,Iakat niIormaliyken kullandigi
yetki ve mekanizmalarin ogunu elinde tutmaktadir.
Ayrica demokratik zgrlkleri siIira indirgeyen, devrimci sendikalari, dernekleri,
yayinlariyasaklayan, aik terr mesrulastiran, (...) devlet rgtlenmesini tabulastiran
1982 Anayasasi veherbiri ona bir payanda olusturan 12 Eyll patentli (...) yasalar,
biimiyle-zyle halen yrrlktedir.Fiilen iskence, insan avi, sorgusuz sualsiz tutuklama,
dizginsiz ulusal zulm, polis ve jandarma terreskisi gibi devam etmektedir. Sikiynetim
szde bazi yerlerde kalkmasina ragmen hem (...)tan'dadevam etmekte, hem sikiynetim
mahkemeleri astigi astik kestigi kestik yollarinda yrmektedirler.Gerek anlamda grevler,
gsteriler, siyasal toplantilar -egemen siniIlara degil- zerindeki yasaklarsryor. Kisacasi,
12 Eyll (...) sistemi tm kurum ve yntemleriyle hala ayaklari zerindedir.
Eger hkmete sosyal demokrat bir parti gelseydi, bu, Iasizmi kaldirmaksizin belki alttan
yiginlarinbaskisiyla rejimde nispi bir yumusamaya yolaabilirdi. Halbuki tam tersine
hkmet koltugunda 12Eyll sistemini Evren kadar hararetle savunan ve onunla
omuzomuza yryen zal kligi oturmaktadir.zal kliginin demokrasi dsmani, sovenist,
(...) anti-komnist ve en iri tekellerin ve ABD emperyaliz-minin izgisindeki programi
Iasist bir nitelik tasimakta; bu kligin bir eli Evren kligine diger eli MHPkligine siki sikiya
yapismis bulunmaktadir. Siyasi gericiligi ekonomi politikasinda maskesiz olanANAP ve
nderi zal kadar agzl ve yagmaci bir parti daha iktidara gelmemistir. ANAP, en
bastaENKA holding gibi "ihracata dayali ekonomi modeli"nin kaymagini yiyen son
yillarda hizla gelismisholdinglerin dogrudan temsilciligini yapmaktadir. Bu partinin
ynetimi holding sahipleri, bankacilar,byk ihracati ve mteahhitler, toprak-agalari ile
organik bir btnlk iindedir. Gerek siniIsalikarlari, gerekse siyasi gelecegi 12 Eyll
sistemine kk salmis ANAP, bu sistem ktgndekendisinin de kecegini ok iyi
bilmektedir.
Sonuta EVREN'in "demokratik parlamenter sistemi" dedigi rejim yzne tlden maske
takmis (...)
rejimden baskasi degildir. Yani o zaman EVREN'in "asker sz"nn (...) demeye geldigi
aiga ikiyor.
Dnyanin hibir lkesinde Iasist diktatrlkler kendiliklerinden ve gnll olarak burjuva
140
demokrasisine gememislerdir. Ispanya, Portekiz, Yunanistan, Arjantin, Sili, Pakistan,
Filipinler gibilkeler buna rnektir. Emperyalistler ve yerli Iasist gler ancak gl, ok
gl yiginsalmcadeleler, ayaklanmalar oldugunda, bunlarin bir devrime dnsmesini
engellemek iin birmanevrayla burjuva demokratik rejime gemeye zoraki razi
olmuslardir; Iakat kendiliklerinden asla! Oyzden Iasizmin kuzu kuzu iktidardan
uzaklasacagini syleyenler halki aldatmak iin byle yaparlar.
(...) diktatrlgn 6 Kasim 1983 manevrasi tutmamistir. Devrimci bir bunalim iin iin
olgunlasmakta,siniI mcadelesi graIigi yeni bir devrimci ykselisin sinyallerini
vermektedir. Fasizme karsi az ya daok bir hizla byk bir devrimci dalganin gelecegi
kesindir. Bizim grevimiz bu dalganin Iasizmin birmanevrasiyla bosa ikartilmasini
nlemek ve onun proletaryanin nderliginde anti-emperyalistdemokratik bir halk devrimi
olarak gelismesini saglamaktir. Fasizme karsi mcadelede bu perspektiIesahip olmak iin,
Iasizmin kklerinin mevcut sosyo-ekonomik sistemde oldugunu grmek, hareketnoktasi
olarak proletaryayi almak gerekir.
yleyse, (...) diktatrlgn kaynaklandigi ve onun siyasi styapisini olusturdugu
Trkiye'deki sosyo-
ekonomik dzen nasil bir dzendir.
MASIL 8IP DUZEMDE YAIYOPUZ7
Trkiye, emperyalizmin yeni smrgeci boyundurugu altinda, kapitalist retim
iliskilerinin egemen
oldugu geri kapitalist bir lkedir.
Mevcut sosyo-ekonomik sisteme geri kapitalist niteligini veren etkenler, birinci olarak,
emperyalizminyeni smrgeci boyundurugu altinda tuttugu lkemizin ekonomik, sosyal,
siyasi, kltrel ve ulusalgelisme yolunu ksteklemesi, ikinci olarak, tarimsal yapiya
damgasini vuran Ieodal kalintilarin vegenelde pre-kapitalist iliskilerin varligi, nc
olarak, kent ve kirda geri teknige ve ilkel retimyntemlerine dayali kk ve orta kyl
ekonomilerinin, zanaatkar ekonomisinin genel ekonomidekizgl agirliginin
byklgdr.
Belirleyici ve en nemli retim aralarinin mlkiyeti, isbirliki tekelci kapitalistlerin ve
byktopraksahiplerinin elindedir. Yabanci kapitalizmle iie temel retim aralarinin
mlkiyetini elindetutan bu yerli egemen siniIlarin ekonomi zerindeki egemenligi siyasal
iIadesini, isiler, kyller vebtn emekiler zerindeki baski aygiti olan devleti de
tekelleri altinda tutmalarindasomutlasmaktadir. Yalniz egemen siniIlar devleti resmi
olarak bagimsiz grnmesine ragmen, gerekteemperyalizmin ekonomik, siyasi, askeri
diplomatik ve kltrel boyundurugu nedeniyle bagimli birdevlettir. Grnrdeki
bagimsizlik II. Dnya savasi sonrasinda basta ABD emperyalizmininuyguladigi yeni
smrgeci politikanin yarattigi bir yaniltmacadir.
Trkiye ekonomisi, agzl ve talanci emperyalistlerin penesi altindadir. Ekonomi,
kapitalist-revizyonist dnya ekonomisinin tepelerini tutmus emperyalist metropollerin
ucuz hammadde kaynagi,pazar ve sermaye yatirim alanidir. okuluslu sirketler ve byk
yabanci bankalar sanayide,bankacilikta, ticarette, ulasimda ve turizm sektrnde kilit
mevzileri kontrol etmektedir. Yenismrgeci soygun sisteminin temel araci sermaye
ihraci, yani bor, kredi, szde yatirimlar ve ortaklikvs. biiminde yapilan direkt sermaye
yatirimlaridir. Emperyalist devletler, esit ticaret yoluyla,hammaddeleri, mamul ve yan
141
mamul rnleri ucuza kapatip yksek teknige dayali agir sanayirnlerini tekel
Iiyatlariyla satarak da byk vurgunlar vuruyorlar.
Emperyalistler Trkiye ekonomisini kendi ihtiyalarina gre biimlendirerek tekstil gibi
sektrlerdisinda -kendi ikarlari byle gerektirdigi iin- agir sanayinin gelismesini
engellemisler, ekonomininorantisiz, arpik, montajci bir yapi kazanmasina neden
olmuslardir. lkemizin zengin yeralti veyerst kaynaklarini srekli yagmalamakta,
isilerden gaspedilen arti-degerin ve kyllerdengaspedilen arti-rnn byk bir kismi
esitli yol ve yntemlerle Iinans kapitalin anavataninatasinmaktadir. Emperyalist lkelerle
Trkiye arasinda srekli byyen uurum yeni-smrgecieIendilerin izdigi bir kader
olagelmistir.
Trkiye'de kapitalizm birok yari-smrgeye kiyasla gelismistir. Ancak kapitalizmin
gelismesi,yabanci sermaye ihracina ve esit olmayan ticarete bagli oldugundan yerli tekelci
burjuvazi emperyalistburjuvazinin bir uzantisi, bir isbirlikisi, bir aracisi olarak sekillenip
bymstr. zellikle, 1960

sonrasi yillarda, holdingler seklinde rgtlenen ve gl banka tekellerine sahip olan
tekelcikapitalistler, gerek ekonomik yasamda, gerekse siyasi styapida sistemin temel
diregi halinegelmislerdir. Sadece zel sektr degil, tekelci devlet kapitalizmini temsil eden
ve byk burjuvazininkolektiI kapitalist mlkn olusturan KIT'ler de, bu siniIin elinde
proletaryayi smrmek iin etkin biraratir. Meta ekonomisi ve kapitalist iliskilere bagli
olarak olusan kk ve orta byklktekiisletmeler sayisal okluklarina karsin tekelci
kapitalizmin baskisi altindadirlar. Orta burjuvaziye aitsinai ve ticari isletmeler olsun,
kk esnaI ve zanaatkar isletmeleri olsun gitgide ekonomideki eskiglerini yitiriyor ve
bunlarin nemli bir kismi iIlasa srklenerek byk burjuvazi
taraIindanmlkszlestiriyorlar.
Yerli tekelci sermaye, banka, sanayi ve ticaret sermayesini elinde birlestirmis asalak ve
rantiye niteliktasiyan bir sermaye biimidir. Bu zelligini emperyalizme bagimli olarak
gelismesinden ve onunlkedeki uzantisi olmasindan almaktadir. Tekelci sermaye bu
niteligi geregi gericidir, tekelci rekabetkurallarina gre is grr, retici glerin gelismesi
nnde bir engeldir. Ancak gelismis sanayilkelerinde, yksek kapitalist bir rgtlenme
temelinde ykselen Iinans kapital burjuvazisi ileisbirliki tekelci sermaye arasinda temelli
Iarklar vardir.
Emperyalizmin lkemizdeki diger bir sosyal dayanagi da tekelci burjuvazinin mtteIiki
olan yari-Ieodal toprakagalaridir. Yari-Ieodal toprakagalari, ekonomik ve siyasal g
olarak ikincil bir roloynamalarina ragmen yine de nemsiz bir g degildirler. Trkiye'de
Ieodalizme karsi burjuva devrimiynnde 1908 Jntrk Devrimi ve Ulusal Kurtulus
Devrimi gibi adimlar atilmis, Iakat burjuvademokratik devrim tamamlanamamistir. Feodal
iliskilerin sre iinde gitgide zlmesine ve gelisenkapitalist iliskilere kiyasla zgl
agirliklarinin azalmasina karsin kirsal alanlarda nemli bir yertutarlar. Zamanimiz da saI
Ieodal smr biimleri yoktur; Ieodal smr biimleri kapitalist smrbiimleri ile
iice geerek birinin veya digerinin agir bastigi geis halinde yari-Ieodal
biimlerkazanmistir. Feodal kalintilarin temel dayanagi yari-Ieodal toprakagaligi
ekonomisidir. Yari-Ieodaltoprakagalari, topraksiz ve az toprakli kylleri angarya
ortakilik, yancilik vs. biimler altindasmryorlar.
Trkiye'de kirsal ekonomi ok dengesiz ve orantisiz bir yapiya sahiptir. (...)tan'da yari-
Ieodaltoprakagaligi ekonomisi agir basarken, zellikle Akdeniz, Ege, Marmara gibi
142
blgelerde bykkapitalistlere ait iItlikler n plandadir. Ancak lke genelinde
kapitalist nitelikteki byk topraksahipleri ile gndeliki, mevsimlik ve gebe isilerden
olusan tarim proleterleri arasindakikutuplasma hala geri plandadir. Gerek yari-Ieodal
iliskiler, gerekse kk retime dayali tarimsalekonomiler kirdaki emek-sermaye
eliskisinin olgunlasmamisliginin gstergesidir. Zaten bu nedenlekyllkteki Iarklilasma,
bir taraIta tarim proleterleri, bir taraIta tarim burjuvalari arasindakikutuplasma dzeyine
ulasmaktan olduka uzaktir. Halen kyllgn temel kitlesini kk ve ortakyller
olusturmaktadir.
Toprakagalari, tekelci-tccar sermayesi taraIindan smrlen milyonlarca topraksiz ve az
topraklikyly bu asalak siniIlardan kurtaracak olan toprak devrimidir. Toprakagalarinin
topraklarina ve mal-larina tazminatsiz olarak el koyup bu topraklar yoksul kyllere
dagitilmadika Ieodal iliskiler kktenparalanamaz. Ancak toprak devrimi yalniz Ieodal
smrye son verir, emeki kyllg smrdenkurtaracak olan yalniz sosyalizmdir.
Trkiye'de burjuva demokratik devrimin tamamlanmamasinin sonularindan biri de ulusal
sorunun
zmlenmemis olusudur.
Emperyalizm karsisinda ezilen bir ulus olan Trk ulusu, ezilen Krt (...) ile Araplar,
Ermeniler,Rumlar, Azeriler, Lazlar gibi azinlik (...) karsisinda ezen ve ayricalikli bir
ulustur. Trkiye tipki arlikRusya'si gibi bir ezilen (...) hapishanesidir. Trk egemen
siniIlari ezilen (...) karsi sistemli olarak zorlaTrklestirme, soykirim, srgn, ulusal kin,
kiskirtma ve asagilama politikasi (...)lar. Ulusal baski vesoygun politikasinin ana hedeIi
yaklasik 15 milyon civarindaki Krt (...) dur.18
(....)lerin anayurdu Trkiye (...)tan'i ile Trk blgeler arasinda derin, siyasi, ekonomik,
sosyal, kltrel
esitsizlikler vardir. (...) emperyalizm taraIindan ve onun araciligiyla ynetilen Trk
egemen siniIlari
18Kurl u|usurdar ez||er azir|i| r||||yel|erder oarselre| ve our|ara |ar;i Tur||e;l|rre, soy|irir,
surgur, u|usa| ||r, |i;|irlra ve a;agi|ara po||l||asi uygu|ardigiri soy|ere| ou
savurrarir ceza| soru;lurrasira gere|e o|ara| |u||ari|ri;lir.(0N)
taraIindan hayasizca smrlmektedir. (...) varliginin imha ve asimilasyon politikalariyla
nasil tarihtensilinmek istendigi Trkiye tarihinden anlasilabilir. En dogal hakki olan kendi
ulusal devletini kurmahakki zorla elinden alinan (...) ulusal dilini serbeste konusma ve
yazma, sanat ve kltrngelistirme, gelenek ve greneklerini koruma haklarindan
yoksundur.
Ezilen ulus ve azinlik milliyetlere ynelik her trl ulusal zulm, kisitlama ve
sinirlamakaldirilmaksizin, btn milliyetlere tam hak esitligi saglanmaksizin ve en basta
ezilen Krt (...)ayrilma ve kendi bagimsiz devletini kurma hakki dahil kendi kaderini tayin
hakki taninmaksizinsadece Krt (...) degil Trk halki da zgr olamaz. nk baska
uluslari ve milliyetleri ezen bir uluszgr degildir.19
Buraya kadar zetledigimiz sosyo-ekonomik ve siyasal olgular, egemen siniIlarin bayat
demagojisi"siniIsiz imtiyazsiz kaynasmis bir kitle" edebiyatinin sahteligini ortaya
koymakladir. Aksine Trkiyetoplumu i ve dis uzlasmaz karsitliklari, kent ile kir, ezen
ulus ile ezilen ulus, erkek ile kadinarasindaki derin esitsizlikleri bagrinda tasimaktadir.
Bugnk asamada temel uzlasmaz eliski distaemperyalistlerle halkimiz, ite tekelci
kapitalistler ve toprakagalari ile halkimiz arasindadir. Bu temeluzlasmaz karsitlik anti-
emperyalist demokratik halk devrimi ile zlmeksizin ulusal ve toplumsalgelisme
143
yolunun n ailamayacagi gibi, emek ile sermaye eliskisinin zm iin gerekli
nkosullarda yaratilamaz.
Yari smrge, geri kapitalist dzenin btn yk, btn ktlkleri, bir avu tekelci
kapitalist vebyk toprak sahibi taraIindan acimasizca smrlen ve baski altinda tutulan
halk siniI ve ta-bakalarinin zerindedir. ikarlari ve temel talepleri emperyalistler ve yerli
egemen siniIlarla zit dsenhalki; sanayi ve tarim proletaryasi, yari proleterler, kk
retici kyller, orta kyller, kk esnaIve zanaatkarlar ile sehir kk burjuvazisinin
diger kesimleri olusturmaktadir. Buna karsilik halkkavrami disinda kalan sehir ve kirin
orta burjuvalari, smrc siniIlar olmakla ve aralarinda binbirbag bulunmakla birlikte,
bugnk dzende tekelci kapitalistler ile byk toprak sahipleri taraIindanbaski altinda
tutulduklari iin egemen siniI kavraminin disinda kalirlar. Egemen siniIlar isbirlikitekelci
kapitalistler ve byk toprak sahipleridir. Bu smrc siniIlara hizmet eden
brokratlar,subaylar ve generaller ise halkin dsmanlari arasinda yer alirlar.
Halk siniI ve tabakalari iinde, ikarlari emperyalizmle, Ieodalizmle ve her esit
kapitalizmle tabantabana zit olan ve disindaki siniIlari kurtarmadan kendini de
kurtaramayacak olan tek siniI proletar-yadir. Zincirlerinden baska kaybedecek bir seyi
olmayan, en ileri teknikle iie, geimini isgcnsatarak saglayan proletarya, toplumun
en devrimci siniIidir.
Kapitalizmin nispi geliskinligi nedeniyle Trkiye proletaryasi sadece nitel olarak degil
nicel olarak dabelirleyici nemde bir sosyal gtr. Proletarya ile halkin en kalabalik
kesimini olusturan emekikyller birlestiginde bu dzen, onlarin karsisinda
dayanamayacak kadar gszdr.
Emperyalizme kleligin kapitalist ve Ieodal smrnn, Iasizmin her esit siyasal
gericiligin, ulusalzulmn, irkiligin, sovenizmin, issizligin, pahaliligin, ekonomik
bunalimin, varlik iinde yoklugun,her esit seIaletin, haksiz savaslarin, iskencenin, ortaag
karanliginin, ahlaki yozlasmanin, rsvetin,yolsuzluklarin, kltrel rmenin, cehaletin,
kadinin kleliginin, gerici adetlerin, asagilanmanin,cinayetlerin, karaborsanin,
gangsterligin, uyusturucu madde aliskanliginin, alkolizmin, Iuhsun kaynagibu geri
kapitalist dzendir.
- III -
TII8 MEDIP, MIIM SAVAIYOP7
Biz komnistler emperyalizme ve sosyal-emperyalizme, yeni smrgecilige ve
hegomanyaciliga,Iasizme ve sermayeye, irkiliga ve sovenizme karsi, bagimsizlik,
zgrlk ve halk demokrasisi iin,smrsz ve baskisiz bir dnya iin, sosyalizm ve
siniIsiz toplum ugruna mcadele ettigimiz iinburadayiz. Egemen siniIlar taraIindan bu
nedenle (...) mahkemelerde yargilanip idam sehpasina
19u|us|arir |erd| |ader|er|r| lay|r ra||iri Tur||ye sorulurda savurra| u||er|zde rer zarar
ceza| soru;lurra ||e |ar;i|arri;lir. (0N)
gnderilmek isteniyoruz.
Aslinda bizim sahsimizda lekelemek, mahkum etmek, Iiziken ve ruhen yoketmek
istediginiz,proletaryanin umudu ve gelecegi oldugu iin "terrist", "yikici", "blc" diye
gzden dsrmeyealistiginiz Trkiye Ihtilalci Komnistler Birligi'dir. Savci olsun,
heyetiniz olsun (...) egemen siniIlaradina btn karalamalari stmze boca etmekte
tereddt etmedi. Kimi zaman davanin siyasiniteligini inkar ederek, kimi zaman
grslerimizi ve niyetlerimizi arpitarak TIKB'nin (...)ina yazilmisama ve hedeIlerini,
144
program ve stratejisini, bir seytan maniIestosu gibi gstermeye alistiniz. Onuniin
TIKB nedir, niin savasiyor sorusunu bir kez daha zetleyelim ki, planlariniz bosa
iksin,komnistlerin grs ve amalarini gizlemedikleri grlsn!
TIKB, halkin cellatlarinin gstermek istedigi gibi "terrist", "soyguncu", "hirsiz etesi"
degildir.Soyguncu olan, terrist olan, cani olan, hirsiz olan dzenin basindaki egemen
siniIlar ve (...)landir.TIKB, mevcut smr ve baski sistemini yikma mcadelesine
nderlik edecek proletaryanin komnistpartisini insa etmek amaciyla, 1968'lerden beri
siniI mcadelesinin n cephesinde savasmis IhtilalciKomnistler taraIindan MustaIa Suphi
yoldasin komnist mirasini diriltip yasatmak ve Trkiyeproletaryasinin siniI kavgasina
nderlik etmek iin 1979 yilinda kurulmus nc komnist mIrezedir.Bastan itibaren
proletaryanin davasindan baska hibir kisisel ikar gzetmeyen ve bugne kadar
siniImcadelesinin her alaninda (...) bir yigitlik ve atilganlikla dvsen TIKB savasilari,
ldler, iskencegrdler, zindanlara atildilar Iakat kutsal davalarindan dnmediler,
dnmezler.
TIKB bu gcn, temsil ettigi Trkiye proletaryasindan, davasinin hakliligina olan
inancindan ve enbasta da rehber aldigi yce Marksizm-Leninizm ideolojisinden almistir.
Marks, Engels, Lenin veStalin'in ihtilalci gretilerini zmledigi ve onu lkemiz
kosullarina uyguladigi iindir ki, Marksizm-Leninizme ihanet eden Sovyet ve in
revizyonizmine karsi, ayni zamanda kk-burjuva sosyalizmiesitlerine, anarsizme ve
maceraciliga karsi uyanik olmus ve bunlarla kararlilikla mcadele etmistir.Asil kendi
"kk disarda" olan burjuvalara ve Iasistlere ilan ederiz ki, proleter
enternasyonelizminkararli savunucusuyuz; Marksizm-Leninizm'in bayragini onurla
dalgalandiran dnyanin tek sosyalistlkesi ASHC'nin ve onun mimari AEP'nin saIindayiz.
Insanliga altin bir ag getirecek siniIsiz (...) toplum TIKB'nin nihai hedeIidir. (...) toplum,
burjuvazininkendi pisliklerini tasvir ederek karalamaya alistigi o korkun heyula degil,
aksine retim aralarizerindeki zel mlkiyetin kaldirildigi, siniIlarin ve siniI
Iarkliliklarinin yokedildigi, insanin insantaraIindan smrsne, retim anarsisine, savasa
ve yoksulluga son verildigi, toplumun sancaklarizerine "herkesten yetenegine, herkese
ihtiyacina gre" sloganin yazildigi smrsz ve baskisiz birdnya cennetidir. Ne
burjuvazinin karalamalari, ne de modern revizyonizmin ihaneti bu ugurdamcadeleden
bizi alikoyamaz.
TIKB'nin nihai hedeI olarak belirledigi siniIsiz komnist topluma ulasmak iin, kapitalist
toplumlakomnist toplum arasinda uzun bir tarihi dnem olan (...) dneminden gemek
gerekir. Ne var ki Tr-kiye ulusal boyunduruk altinda geri bir lke oldugu iin, devrim
nce anti-emperyalist demokratikasamadan gemek ve (...) alasagi ederek (...) geici ve
zgl bir biimi olan halk demokrasisi devletineulasmak zorundadir. Devrimi kesintisiz
olarak srdrp sosyalist toplumu ekonomik, siyasi veideolojik-kltrel alanlarda insa
etmek ancak halk demokrasisi devleti kurulduktan sonra mmknolabilecektir.
Belirttigim gibi, bugn proletaryanin temel grevi anti-emperyalist demokratik halk
devrimini zaIereulastirmak, emperyalizmin boyundurugunu ve iktidardaki tekelci
kapitalistler ile byk topraksahiplerinin militarist-brokratik devlet aygitini (... ...)rak
yerine isilerin ve kyllerin devrimci(...)gn kurmaktir. Sosyalist devrimin bir n
asamasi ve hazirlayicisi olan anti-emperyalistdemokratik halk devrimi, Ihtilalci Komnist
partinin sevk edip ynetecegi, proletaryanin nderligindeisi-kyl temel ittiIakina
dayanan btn halkin devrimidir. Halka zgrlg, tam bagimsizligi, halkdemokrasisini,
mutluluk ve reIahi getirecek olan ancak byle bir devrim olabilir.
145
lke apinda iktidar elde edilip halk demokrasisi devleti kurulur kurulmaz:
Emperyalistlere, sosyal-emperyalistlere, tekellerin elindeki zel sektre ve devlete ait
btn
kuruluslari tazminat demeksizin ulusallastiracagiz. Dis borlari silecek, bankalari
devletlestirecek dis
ticareti devlet tekeline alacagiz.
Yari-Ieodal toprak agalarina ait topraklara ve retim aralarina el koyarak, topraklari,
topraksiz ve aztoprakli kyllere dagitacagiz. Devletin ve byk toprak sahiplerinin
elindeki genis lekli moderniItlikleri sosyallestirecegiz.
(...) zerindeki ulusal baski ve soygun sistemine son vererek, (...)na, isterse (...) kurma
hakki, isterse
Iederal erevede halk cumhuriyetiyle zgrce birlesme hakki taniyacagiz.
Isilerin ve btn emekilerin insanca, mutluluk, reIah ve zgrlk iinde yasamlari iin
gerekli acil
nlemleri alacak, halk devriminin btn kazanimlarini devrim anayasasiyla gvenceye
kavusturacagiz.
Biz komnistler grs ve amalarimizi saklamaksizin, ilk elde bu yakin amalar iin
savastigimizi,bunlari elde ettikten sonra sosyalizme ve (...) dogru ilerleyecegimizi, smr
ve baski dzeniniyalnizca (...)e dayanan devrimle yikabilecegimizi aika sylyor,
bunlari tm halka ve dnyaya ilanediyoruz. Ne zora basvurmayi ve kan dkmeyi ilk icat
eden bizleriz, ne de devrimci terrekeyIimizden basvuruyoruz. Aksine terre ilk basvuran
ve bizi karsi siddete zorlayan, devrimcileri vehalki katlederek, iskence ve soykirima
basvurarak, sosyal muhaleIeti zulmle ezip bastirarak her yolumubah gren egemen
siniIlar ve onlarin devletidir. nk umutsuz da olsa, tipki nclleri acimasizkle sahibi
siniIlar ve Ieodal zorbalar gibi, burjuvazi de yerini proletarya ve emekilere
birakmayayanasmiyor. O yzden, burjuva devlet cihazi (ordu, polis, brokrasi,
parlamento, mahkemeler vs.)(...)li devrimle (...)tir.
Iste, TIKB devrimin ancak genel (...)li halk (...)masi sonucunda, halk (...)su iinde
rgtlenmis isi vekyllerin nispeten kisa ya da uzun sreli (...)li mcadelesiyle zaIer
kazanabilecegini bu nedenle genelstratejisinin temel taslarindan biri haline getirmistir.
TIKB platIormunda, merkezi yayin organlariORAK-EKI ve IHTILALCI
KOMNIST'te bu izgi aika belirtildigi halde, savci egemensiniIlardan grendigi
yntemlerle TIKB'nin silahli mcadele anlayisini keyIince altst edip kasitli birkarisiklik
yaratiyor.
Ya TIKB'nin silahli mcadele izgisinden habersiz olan, ya da kasitli davranmaktan
mantigini yitiren(...) savci, TIKB'nin "T.C. Anayasasini silahli halk ayaklanmasiyla"
yikmak zere "silahli eylemler"debulundugunu iddia etmektedir. Savci, her silahli eylemin
silahli halk ayaklanmasi ile zdes olmayacagigeregini grmezden gelmektedir.
Genel silahli (...)ma, devrimci krizin doruk noktasinda, i ve dis dsman glerine karsi
dzenli halk(...)su ve ona destek olan (...) mIrezeleriyle, sehirde ve kirda cepheden
yrtlen silahli mcadeleninson asamasi ve en st biimidir. Ihtilalci komnist partinin
bu asamaya gelmezden nce basta isisiniIini, kyllg ve diger halk kesimlerini kendi
nderligi altinda halk cephesinde siyasi olarakbirlestirmesi ve (...) mcadelenin ana
dayanagi halk (...)sunun temellerini atmasi gerekir.
146
(...)li mcadele, basitten karmasiga, alt biimlerden st biimlere mevzi (...)lardan
genel ve birlesik(...)lara dogru gelisen, objektiI ve sbjektiI kosullara, gler dengesine
(vs.) gre uzun veya nispetenkisa sreli olabilen bir ulusal ve siniIsal mcadele biimidir.
O yzden, genel (...)li (...)madan nce,ona ulasmak ve hazirlik olmak zere kosullara
uygun sekilde (...) eylemleri yrtmek ve (...)mIrezeleri rgtlemek gerekir. Yalniz, siniI
mcadelesinin biimlerinden biri olan (...) savasi herkosulda degil, mcadelenin belli bir
evresinde, belli kosullarda yrtlr.
Bu anlayis erevesinde TIKB 12 Eyll ncesinde devrimci durumun olgunlasma
dzeyine, halkyiginlarinin rgtllk ve destek derecesine, siniI mcadelesinin
gereksinimlerine uygun (...)eylemleri yapmistir. Bu eylemler Iasist saldirilari
pskrtmeye, komnistlerin ve ilerici insanlarin cangvenligini saglamaya, Iasist terr ve
baskiyla yolu tikanmaya alisilan siniI kavgasinin yolunuamaya ve saldiri
pozisyonundaki genel devrimci mcadeleyi st biimlere siratarak (...) savasi vegiderek
(...)li (...)ma asamalarina hazirlanmaya ynelik eylemlerdi. Yani savcinin keyIi olarak
iddiaettigi gibi TIKB'nin o dnemdeki silahli eylemleri halk ayaklanmasinin bizzat kendisi
degildi,olamazdi. Eger byle bir grs savunulsaydi devrimci maceraciliga dslrd.
Kaldi ki TIKB'ninbyle bir anlayisi olsa, bunu aika ilan eder ve savunmaktan
kainmazdi.
12 Eyll sonrasinda ise devrimci hareketin yenilgisi sonucu silahli halk ayaklanmasinin
objektiI ve
sbjektiI kosullari zaten yoktu. Bu dnemde TIKB'nin basvurdugu silahli eylemler rgte
para temini,ordu ve polisin rgt yoketmeye ynelik silahli saldirilari karsisinda kendini
savunma gibi olanlarlasinirli, geri ekilme taktiginin kapsamina uygun eylemlerdi.
rgtn aldigi yaralar sariliponarilmadan, halk yiginlariyla baglar glendirilmeden, halk
yiginlarinin mcadele istegi kabaripmorali ykselmeden (...) diktatrlkle silahli
mcadeleye girismek bir dellodan teye gitmezdi. Onuniin TIKB yeralti yntemlerini
uygulayarak rgtlenme, ajitasyon ve propaganda alismasina agirlikvermis 12 Eyllden
bugne dek bir an bile ara vermeksizin kitleleri Iasizme karsi bilinlendirmek,rgtlemek
ve direnise geirmek iin cesurca mcadele etmistir.
Buraya kadar ok kisa zetledigim TIKB'nin silahli mcadele anlayisini savci istedigi gibi
arpitmaktazgrdr. Zaten programi, ama ve hedeIleri egemen siniIlar taraIindan
utanmazca tahriI edilmiyormu? Yalniz ben su kadarini syleyeyim ki, TIKB'ye ynelik
haksiz saldirilara karsi iktigim gibi,TIKB'nin yaptigi askeri eylemlerin hi birisine
katilmadigim halde, bu davada bizlere yklenmekistenen Sabanci mutemedinin soyulmasi
gibi TIKB'yle uzaktan yakindan hibir ilgisi olmayan silahlieylemler disindakileri
savunuyorum.
Egemen siniIlar ve (...)lari hangi (...) yollara basvururlarsa vursunlar, isterlerse (...)
demogoji, Iesat,iItira, komplo, entrika, terr gibi klasik silahlarini hep birden ateslesinler,
biz komnistleri yolu-muzdan alikoyamazlar. Trkiye ihtilalci Komnistler Birligi'ni
zaptedemezler; (...), kervan yrr!
ZAFEP 8IZIMDIP, 8IZ IAZAMACA0IZl
Savci idamimizi istiyor! Mahkeme heyeti kalem kirsin, zindancilar sicim yaglasin,
mezarcilar ve
tabutular bos durmasin istiyor.
147
Bunu (... ... ...)nin Ikelerini yatistirmak, devrimcilige cret edecek halk evlatlarinin
zgrlk atesinidaragacinin soguk rpertisiyle sndrmek, gemiste smrc zorbalara
yasatilan korkulu dslerinintikamini alip bedelini detmek, (... ... ... ...) daha sunmak iin
yaptigini biliyorum.
Karar gn, (...) cppelerinizin iinden bizlere dogru uzanan ellerinizle kaleminizi kirip
dzene olanminnettarliginizi yerine getirmenin gnl rahatligiyla huzura kavusabilirsiniz.
Bir TIKB neIeri, birihtilalci komnist, bir halk evladi olarak, bana lmden korkmamayi
gretmis kahramanlik destanlariyazan sehit yoldaslarimdan aldigim ilhamla, idam
sehpalarina tekme atip cellatlarini korkutmus DenizGEZMIS'lerden ve bu gelenegi yasatan
12 Eyll rejiminin daragaci kurbani devrimcilerle idamkararlarini tebessmle izleyip
yillardir lm tehdidi altinda yasayan yurtseverlerden grendiklerimedayanarak kararinizi
metanetle karsilayacagim, bundan emin olabilirsiniz. Sunu da biliniz ki, sayetidam karari
ikartmazsaniz, bu benim devrimci Ikemi yatistirip beni rahatlatmayacak.
Biz komnistler lm dahil her trl korkuyu atarak ikariz yola, yle olmasa bir ev
baskininda, birsokak ksesinde, bir iskence odasinda, bir zindan hcresinde ldrlme
korkusunu pasli bir prangagibi ayaklarimizda tasiyip ideallerimizden vazgemememiz iin
bir neden kalir miydi? yle olmasaher bir sehidimizin lmezden nce kendinden nceki
sehitler silsilesine bakarak korkuya kapilmasigerekmez miydi?
Tam tersine! Mcadelemiz lmden lmszlk, eski direnis destanlarindan yeni destanlar
yaratmayigrenmistir. (...) karsi dvserek len her TIKB savasisi nbeti devrettigi
yoldasina kahramancayasayip savasmayi, dvse dvse kahramanca lmesini bilmeyi
gretmistir. (... ... ... ... ... ... ... ... ...)20
Eger ben de (...) taraIindan yagli ilmikle katledileceksem bunu tipki sehit yoldaslarim gibi
TIKBgelenegine uygun olarak basim dik olarak karsilarim. nk biliyorum ki biz lsek
de, zindanlardartlsek de, bagimsizlik, demokrasi ve sosyalizm davamiz kavga
alanlarinda yasayacaktir. Herseyeragmen TIKB yasayacak ve savasacaktir.
(... ... ... ... ... ... ... ... ... ... ... ... ... ... ... ... ... ... ... ... ...)
Ne kadar inkar ederseniz edin, bu dava, sizin krsde (...) devleti, (...) dzenini, (...),
burjuvazinin
(...)ligini ve (...) adaletini temsil ettiginiz; bizlerinse ezilen ve smrlen dev siniI
proletaryayi,
20TlK8 r|||lar|arirdar 0.Ya;ar Y0L0A$CANir Vel|r AY0lNir 3e|ra AY8ALir, Alarar
lNCEr|r, Verrel A|| 000ANir, As|ar TEL|r, lsra|| CuNEYT|r, V.Fal|r
0KTuLVu$ur o|ur|er|r|r aj|lasyore| o|r us|upla ar|ali|rasi savurraya ver||er cezarir
gere|e|er| arasirda yer a|ri;lir. (0N
devrimci proletaryanin smrsz ve baskisiz gzel bir dnya zlemini temsil ettigimiz,
siyasi bir
davadir.
Siyasi davalarin bir kez grlp stste yigilan yillarla, onyillarla, hatta yzyillarla
tarihinkaranliklarina gmlp unutulmadiklarini bilmeniz gerekir. Sokrat'in savunmasi,
Galille'nin drami,Seyh Bedrettin'in idami, Pir Sultan Abdal'in katli, DreyIuss olayi, Kln
Davasi, Leipzig Durusmasi,Sacco ve Vanzetti cinayeti, Rosenberg'lerin yargilanmasi,
Deniz Gezmis Davasi unutulmayarak,tarihin altin sayIalarinda yerlerini almislar ve herbiri
kamu vicdanina birer adli cinayet olarakkazinmislardir. Sorgusuz sualsiz, delilsiz ispatsiz,
148
savunmasiz yrtlen 12 Eyll davalari daunutulmayacak, zamani gelince tekrar
grlecektir.
Onun iin, bu savunmam, bugn sizin iddianamenize yanittir. Yarin 12 Eyll (...) rejimi
(...)krssnn nne ekilip sanik sandalyesine oturtuldugunda ona bir iddianame
olacaktir. zleminiektigim o gnler ok uzak degildir.
Unutmayin ki, dn tehlike anlari bizim iin aliyordu, simdi anlar sizin iin aliyor!
Bugn kalemler
bizim iin kiriliyorsa, yarin sizin iin kirilacaktir!
40 milyonluk halk iin korkun bir zindan olan Trkiye'de egemen siniIlarin lks ve
seIahati, zaIersenlikleri ve ilgin kahkahalari, hunhar cinayetleri ve kitlesel iskenceleri,
asip kesmeleri ebediyyensrmeyecektir. Evet (...)lar! (... ...) devrimci isyan gnleri
geliyor... Iran'dan Nikaragua'ya, Arjantin'denFilipinler'e Gney AIrika Cumhuriyetin'den
Haiti'ye, Pakistan'dan Sili'ye, kizgin kizgin dolasip duran,Sahlari, Somozo'lari, Baby
Do'lari, Markos'lari silip spren byk ve durdurulamaz anti-Iasistkasirga yakinda
Trkiye'ye de ugrayarak (...) oturduklari iktidar koltugundan alasagi edip
hakettikleriuuruma Iirlatacaktir.
(...) diktatrlk yikilacaktir! (...) diktatrlk yikilacak ve bizim istedigimiz Trkiye Halk
Cumhuriyeti
kurulacaktir!
ZaIer bizimdir; biz kazanacagiz!
YASASIN (...)!
KAHROLSUN (...) YASASIN DEVRIM!
YASASIN ZGRLK, BAGIMSIZLIK, HALK DEMOKRASISI VE SOSYALIZM
MCADELEMIZ!
17.4.1986
Yayar AYA$L
AMILAP
-
Yine 1982 yazi. Fatih, Sultanahmet'e geleli bir sre oldu. Tecrit gelenleri Sultanahmet
cezaevi mdrYzb. Fikret TIMUREMRE koguslara dagitmiyor. Onca aba sarIediyoruz,
en Iazla iki hcreyeblebilecegini, adli msavirin, zel emri oldugunu vurguluyor. Oysa
herkes kendi yoldaslariyla aynihcrelerde kalabiliyorlar o gnlerde. 12 Eyll'den hemen
sonraki gnlerdeki gibi zirt pirt yogundayaklar yok artik Sultanahmet'te. Belirli bir denge
kurulmus, iskenceye adam verilmiyor. Subedendevrimcileri almaya geldiklerinde nce ast
subay Sleyman ETLIBAS gelir, su kisiyi alacagiz der,vermeyecegimizi bildigi iin ekip
giderdi. Sonra tm koguslar barikat kurar, askerler coplarini sallayasallaya ieri girince
sloganlar patlardi. Kol kola girerek-askerlere Iiilen saldirilarak karsilardikdsmani. Bu
aidan en ileri eylem biimleri Sultanahmet'te hayata geiriliyor. Haksiz
uygulamalarsloganla protesto ediliyor. Turistlerin ugrak yeri Sultanahmet Meydani
sloganlarla zaman zamaninliyor. Tecritten gelen 8 arkadasi A bloga tasiyor idare. Bizde
onlarla beraber blok degistiriyoruz.Yzb. Fikret hi degilse bunu kabul ediyor. Fatih ayri
bizler ayri koguslardayiz. Havalandirmayabirlikte ikabildigimiz gnler hatta gndzleri
birbirimize mi saIir gidiyoruz. Tm iliskilerimiz tikirtikir kuruluyor ama adli msavir
eziyet olsun diye tecridi yasatiyor. Sanki skt m? Neye yaradi?Fatih'in yanina iskencede
149
zldg bilinen kisi dsyor. O gnlerde iskencelerde zlenlere karsitavir
konusunu ieren bomba tesiri yapan bir bildiri yayinlamistik. Bunlar da mirin kirin
edincetartisma alevlendi ve iskencede zldkleri iin ayni komnde kalmayacagimizi
bildirmistik. Fatih'inyemegini ve zorunlu ihtiyalarini, ayi da dahil aksam stleri
gtryorduk yanina.
Idamlarin, iskencelerin, vahsetin, hayat pahaliliginin kol gezdigi, insanlarin sorgusuz
sualsiz daglarda,
sokaklarda kursuna dizildigi 12 Eylln en azgin saldiri gnlerindeyiz.
Durusma iin iskenceler, idamlar ve hayat pahaliligini ieren bir dileke yazdik ve
okumaya kararverdik. 1982'nin Istanbul cezaevlerinde hapishaneden mahkemeye yazili bir
belge, dileke, hele heleagir bir saldiriyla yazilmis yazi ikartmak deveye hendek
atlatmaktan zor. Kimi durusmalarda g belabir seyler gtryoruz. Disarida halkimiz
onca aciyi ekerken durusmalarda bunu dile getirmek veyargiyi hergn mahkum etmek
nemli bir grev. Dilekenin ierigini tam hatirlamak simdi g amaIasist diktatrlklerle
Arnavutluk Sosyalist Halk Cumhuriyeti kiyaslaniyor ve sosyalizminpropagandasi
yapiliyordu.
Her sey hazir. Taktiklerimiz, notlarimiz, dilekemiz. Itelenip kakalansak da hatta dayak da
yesekmahkeme gnleri ok gzel. O zamanlar mektuplasma Ialan yok. Olsa bile 2-3 ay
bekletiyorlar. Heryer tam bir temerkz kampi. Yoldaslarimizi grecek ve pp koklayacak
olmanin mutlulugunutadacagiz. Gzel, acili, sevinli gnler...
Kapialtindayiz. Dileke Fatih'in elinde. Benim elimde bos 4-5 tane kagit var. Her ihtimale
karsi aldikyanimiza. Kalemlerimiz de var. Kalemleri syle bir kontrol edip veriyorlar.
Fasist ama sinsi, yledisini pek gstermeyen, yere bakan yrek yakan bir stegmen var
Yzb.'nin yanisira. Dilekeye sylebir bakiyor, kosa kosa komutanina ulastiriyor. Eline
yapistik, askerler sardi etraIimizi. ekistiriyoruzbirbirimizi. Bagiriyoruz "alamazsin",
"hukuk dsmanisiniz" diyoruz. NaIile. Alip gidiyor. Sz veriyor;bakip verecegiz diyor.
Biraz sonra geri dnyor, eli bos. Anliyoruz. Fatih:
"Ne oldu dilekemiz?"
"Verecegiz."
"Almadan gitmeyiz."
"Verecegiz dedik kardesim."
"Sen bilirsin sorumlusu olursun, ona gre."
stegmen askerlere dnp, bunlari arabaya gtrn diyor. Ellerimiz kelepeli. Henz o
gnlerde eller
nden kelepeli. kyoruz yere, hep bir agizdan:
"Dilekeyi verin, binmeyiz arabaya."
Askerler atiliyor zerimize. Yaka paa kaldirip havaya tasiyorlar bizi. Karar olmadigi iin
sloganatmiyoruz. Dayak atmiyorlar, sadece srklyorlar. Dayak atsalar parola slogan var.
"KahrolsunFasizm!" Arabadayiz, Ike yklyz, sinirlerimiz tepemizde.
Saat 9. Selimiye'deyiz. Saat II de durusma var. Bizim dileke simdi Fikret Timuremre'de
cezaevinde
150
kaldi. Alacaginiz olsun sizin, bizde bu isi her seye karsin yapacagiz. Fatih'e:
"Gel yeniden yazalim dilekeyi" diyorum.
"Olur mu, yapabilir miyiz?" diyor.
"Niye olmasin, aslini biz yazmadik mi? Kelepeli elimle ben yazarim. Sirtinda hallederim
bu isi. Kagit
kalem de var. Inat ettiler, inatsa inat."
-"Iyi, hadi basla."
Kikir kikir glyor Fatih. Bu isten memnun. Zevkten bes kse. Oturuyor sirtini dmdz
yapiyor.
Basliyorum yazmaya. Zor ama imkansiz degil. Yaklasik bir buuk saat sryor. Fatih
sabirsiz;
"Hadi yahu bitmedi mi?"
"Dur be aslanim, bitecek simdi."
Glsyoruz.
Mahsus uzatiyorum bittigi halde. Sevecen "sizlanmasi" hosuma gidiyor. Daha bir
sevimlilesiyor.
Bitiyor nihayet.
Mutluyuz.
Aslinda bu bir savas, inatlarimizin savasi.
Yeniden konusuyoruz ve sanki yazmamis gibi yapip inmeyecegiz arabadan.
Direnisi burada da srdrelim diyoruz. Yoksa dilekelerin gaspina yol aacak. Caydirmak
gerekiyor.
Kapi ailiyor. Bir basavus var, tim komutani.
"Hadi inin asagiya."
"Inmeyecegiz."
"Niye?"
"Dilekelerimiz gelsin nce, onu mutlaka mahkemeye verecegiz!"
"Olmaz kardesim, cezaevinde kaldi."
"Inmeyiz."
Zor kullansa slogan atilacak, ortalik karisacak. Telsizle cezaevine bildiriyor. Fikret'in
kararini
grenecek. Sesleri duyuyoruz.
"Fatih'le Remzi inmiyor komutanim."
Sessizlik. Nihayet duyuluyor sesi:
151
"Bir kereye mahsus insinler, rica ettigimi syle, bir daha olmayacak sz veriyorum."
"Iste duydunuz" diyor basavus.
"Tamam inelim ama gidince grsecegiz mdrle." Yeniden alistiriyor telsizi.
"Komutanim gelince sizinle grsmek istiyorlar."
"Tamam, sz, grsecegim."
Iniyoruz, ierdeyiz. Durusma basladi. Fatih, koynundan dilekeyi ikardi, okumaya
basladi. Basavus,
moravus oldu!
Durusma yargici tahamml edemiyor. Yarida kestiriyor. Neredeyse Fatih'i atacaklar.
Veriyoruz,
dosyaya konuluyor.
ikiyoruz. Basavus sinirli ve Ikeli. Neredeyse aglayacak, soramiyor da bir sey.
Yoldayiz. Ben ikip konusacagim.
Sultanahmet'teyiz... Arandik. Grsecegimizi syledik. Grstrmek istemiyorlar.
"Yalan mi syledi Yzb.?" diyorum.
"Ieri girmeyiz" diyor Fatih.
Fikret'e haber veriyorlar. "Gelsin" demis.
ikiyorum yukari. Nerelerden gelen gelirle dsedigi mehul, mkemmel bir oda. Maroken
koltuklar,
ceviz kaplama masa, havalandirma tertibati, kristal avize...
Ikili mi ne? Gzleri kan anagi. Kravatini gevsetmis, kollari sivamis, ceketi ikartmis, les
gibi ter ve
losyon kokuyor. Aklisira teorisyen aydin havalarinda. Bizim dilekeyi nne yaymis.
Kirmizi, sari,
yesil keeli kalemlerle aklina gelen yerlerin altini izmis. Gzgze geliyoruz.
"Vermedin de ne oldu, neyi basardiniz?" diyorum.
"Vermem tabi" diyor.
"Ama aynisini yazdik, gemis olsun."
"Siz bu dnyanin anasini bellersiniz" diye yakiniyor. Saskin. Arabada yazdigimizi
anlatiyorum.
Arnavutluk'tan sz aiyor. Savunuyorum. Konusuyoruz. Tipki kimi oportnistler gibi"
ama orada bir
avu" diyor. Tartisma sertlesiyor.
"Dava aarim, yumusak ol."
"Aarsan a, ilgilendirmez bizi."
"Iyi, adli msavire yollayacagim."
152
"Yolla, savcida da savunacagim." Tam ikiyorum, geri dndm, sordum:
"Bu odayi nasil dsedin mdr bey?" deyiverdim. Mosmor oldu...
Adli msavire yolladi. Propaganda asamasina girmedigi halde dava aildi ve Fatih'le
birlikte 6 yil 8 ay
"ceza" aldik.
Yargitay mi?
Onayladi tabi.
-
YIL 1981
Kasimin ortalarindayiz. Bir gn sonra durusmamiz var. Iim sevin ve cosku dolu. Diger
cezaevindengelen yoldaslarimi grmenin, birlikte kisacikta olsa sohbetleyebilmenin
mutlulugunu yenidenyasayacagim. Daha durusmalar baslayali bir ay kadar oluyor.
Doymadik birbirmize. Aksamdan ertesign iin hazirlaniyorum. Sinekkaydi tras, disler
itinayla Iiralaniyor: sicak su hakgetire, soguk suylabir banyo yapiyorum. En temiz ve
gzel giysilerimi ikariyorum uvalimdan. Yoldas yanimda. Onunlason kez konusuyoruz
bir gn sonraki durusmada izleyecegimiz taktigi. Son hazirliklari yapiyorum.Mahkemeye
gidecek notlar zulalaniyor. Son kez uyariyor, aman sunu unutma ha, aman bunu daunutma.
Muhtemel gelismelere gre tek tek seilmis taktiklerimiz var. Durusmada
inisiyatiIikaptirmayacagiz heyete. Saldiri sirasi bizde. Sorgu asamasindayiz, iyi bitirmek
istiyoruz sorguyu.Oturacagimiz yerleri bile nceden ayarliyoruz. Kim nereye oturacak ve
bes dakikalik sigaramolalarinda Alemdag'la, Metris'le, Hasdal'la, kadin yoldaslarimizla
neler konusacagiz, her sey planlive ayarli. Gece uyku zor tutacak beni. Heyecan, sevin,
hzn karmakarisik. Bogazdan geecegimizibildiginden, bogazin mavisine, martilarin
beyaz kanatlarina selam sylyor benden.
En nemlisi Fatih'imizi grecegim. Gipta ediyor. Keske hep beraber "yargilansaydik"
diyehayiIlaniyor. Fatih yakalanip destanlar yaratarak tutuklanali aylar oldu. Artik
kendisine geldi.Yakalandiginda yedigi kursunu ikartmak iin yapilan ameliyattan geriye
kalan 30 dikisi oktanalinmisti. Yine gle, yine sevecen, yine gzleri isil isil ve yine
muzip. Yarin iimizi yine isitacaktisimsicak glsyle. Gergin ve incecik dudaklariyla
glecek, g ve moral dagitacakti, yoldaslarinaavukatlara ve ailelere. Durusma salonu
nndeki koridor bir ana baba gn olacak, ardarda nce iekgibi giyinmis kadin
yoldaslarimiz; iste yaninda ardinda grnecekler. Fatih de onlardan epey sonragrnecek.
Hayal ediyorum. Ilk Iirsati kairmayip pecegim Fatih'i. Bu psme Iasillari aylar ve
yillarboyu srecekti. Taaa ki, taa ki devrimcilerin ve tm Trkiye halkinin kalbine
gmldg son gnlerinedek... civiltili, duru dingin ve ortama hakim olan sesini
duyacaktim.
Erkenden kalktik. Alelacele ayakst bir kahvalti ve kapialti aramalarimiz yapildi.
Kelepelervuruldu... Yillarca tasidigimiz ve daha yillarca tasiyacagimiz onur
bileziklerimizi. Homurdaniyor,kelepe vuran avusa "ne sikiyorsun hemserim..."
Ringdeyiz, ziyaret gn, Sultanahmet'in kapisininhemen karsisindaki kahvehane zingazink
dolu. Analar, babalar, esler, nisanlilar, sevgililer,olukocuk... Gzleri bugulu, gzleri
tedirginlikle kaygi ile bakiyor. Bir bir ikiyoruz kapidan.Baslarimiz dik, ggsmz
kabarik, yzmz gle. 10-15 kisi var Selimiye'ye gidecek. Artik alistik,mahkemeye
ziyaret gn gidersek kahvedekiler bize biz de onlara elimizi dudaklarimizla
153
gtrerekpck atiyoruz. Analarimiz, bacilarimiz bizleri gerekten sevip sayiyorlar.
Hepsi birden ayni andakahvenin camina ssyorlar, "acaba bizimki var mi", "bosa mi
geldik yoksa" dercesine... elsalliyorlar; Askerler G-3'leri doldurmus, stmze
dogrultmuslar, yarim daire izmisler arabanin arkakapisinda. Ziyaretilerle karsilikli
seslenisimizi nlemeye alisiyorlar, tetikte olmayan sol ellerinikaldirip indiriyorlar. Hepsi
seilmis, semirmis gerici askerler...
Arabanin motoru homurdaniyor. Arabanin ii pis tahtalardan yapilmis banklarla dolu.
Oturmuyoruz,meliyoruz. Kus gz kadar delikten disariyi seyrediyoruz, bir daha
gremeyecekmisiz gibi... Nasilsaasacaklar diyoruz, iyice doyuncaya kadar grelim
istiyoruz. Disarida insanlar tedirgin bakiyorlararabaya. Ilerinden iyileri el salliyor.
Anliyorlar. Bu manzaralara alisiklar. Hatta demokrat oldugunusandigimiz insanlar isaret
ve orta parmaklarini V gibi yayip "zaIer" selami veriyorlar etraIlarina kuskuile baktiktan
sonra.
Ring ilerliyor. nde eskort, inadina canavar ddgne basiyor. Ardimizda "gvenlik" timi.
Konvoysimdi emberlitas'ta. Laleli, Topkapi derken evre yolu. Iste bogaz. Nasil
zlemisiz. Iimizdeki hznkabariyor. Gemis gzel gnleri zlyoruz. Bogazda
yoldaslarimizla bulusmamiz, birlikte zevkleyudumladigimiz aylari animsiyorum. UIak
teIek esmer insanlari ikide bir Stalin'e (Ismail Cneyt)benzetiyorum. Ah! diyorum syle
sabit yere dursalar da gzergahta hi degilse dnya gzyle bir keredaha grsem. ogu
disarida yoldaslarimizin. Onlara zlem sinirsiz... Ariyoruz onlari... Kokularina
bilehasretiz... Bizim yoldaslik baglarimizi dostlugumuzu, ideolojik temelde sekillenmis
bagliligimizi vekarsilikli gvenimizi, saygimizi, ask derecesine varan sevgimizi kimse
anlayamaz. Bazi seyleranlatilamaz zaten, yasamak gerek.
Anadolu yakasinda ilerliyoruz. Selimiye'nin bahesine girdik. 12 Eyll'n Istanbul
kalelerinden birinegiriyoruz... Arabadan iniyoruz. Askerler telasli. Sanki dnya yikiliyor.
Salonun bulundugu koridora ilkadimimizi attik. Heyecan dorukta. Metris takimi nceden
gelmis. Ziyaretiler bek bek toplanmislar.Aralarinda birseyler konusuyorlar.
Yzmzde yayilmis bir tebessm var sevinliyim. Iimyoldaslarima duydugum sevgiyle
dopdolu. Ilerliyoruz, evremizdeki askerler hava atmak iin ve sankikairiliverecekmisiz
gibi dne dne yryorlar.
Fakat o ne bir seyler var bizimkilerde. Bir olaganstlk seziyorum, sessizlikte. Yzler
asik, kizginbakislar Iar. Fatih'in yz sararmis basi haIiIe nde. Bizi grnce belli belirsiz
glmsyor ama bubizim sen, neseli, civil civil Fatih'imiz degil. KaIamda binbir trl
olasilik serit gibi akiyor. Ne oldu,ne var, bu haliniz ne diyemiyorum. Yzm glgeleniyor
bir anda. Bir banka ilisiyorum. Fatih'e kas-gz isaretiyle soruyorum "Ne var" gibilerden.
Gzleri lgn bakiyor. Fatih agzini aarak A harIiyapiyor. Sonra heceliyor... Evet
anliyorum ATA MAN... Sonra ne oldugunu da anlatiyor. Tamanlayamadim ama hissettim,
kara haber tez ulasirmis hissediyorum. Yeniden isaret ediyor, elinibogazina gtrp
bogazlanma isareti yapiyor. ldrlms diyor. Artik duyuyor, anliyorum.
Kan beynime siriyor. Korkun bir znt ve aci seline kaptiriyorum kendimi. O anki ruh
halimianlatmak gerekten g. Yigit, yagiz delikanlimiz, Ataman'imizi kaybettik.
Basimdan kaynar sularbosaliyor sanki. Aci beynim ve yregim arasinda mekik dokuyor.
Sarsiliyorum. Ne zormus meger yol-daslarimin lmn duymak. Iim iglik igliga.
Ataman geliyor gzlerimin nne. Siyah salari,esmer yz, kara ve kalin kaslari,
kahverengi simsek gzleri ile sevecen, yoldaslarina karsi yuIkayrekli yigit delikanlimiz.
Yillarin dostlugu, birlikteligi sslemis anilarimizi. Istanbul'un Kartal'i,Glsuyu'su,
154
Adana'nin proleterleri, emekileri, Adana TIKB rgt iinde sevgi halesi ile
kusatilmis,yigit, usta, kivrak zekali partizan, tam bir rgt adami, sanina yarasir tarzda son
neIesini vermis.Verirken sancagi bizlere birakmis. Mahpusta zordur lmleri duymak, ok
zordur. Bir beklemek, birde lm haberi duymak zordur. Koyar adama evlat acisi gibi.
Bagrimda bir degirmen tasi reklenmissanki, iim sikiliyor, sikiliyor...
Yillardir yedigimiz itigimiz ayri gitmeyen bu yigit (...) yzlerce anisi canlaniyor simdi
hayalimde.Adana sokaklari, ortak rgtlenen eylemler, bildiriler zerine tartismalar...
inisiyatiIliligi, nesesi,esprileri ile sicak gls... O gerek bir rgt adami idi. rgt adami
ruhu ile donanmisti. O yceStalin'in tariI ettigi rgtne, yoldaslarina, halkina ve
proletaryanin kutsal davasina bagli birpartizandi. rgtne ve davaya sadikti. O byle
oldugunu (...)'nin olusumu ve sonraki savas yillarindadeIalarca kanitlamisti. MuhaleIet
saIlarinda koordinasyoncular, arastirma-incelemeciler, yuvarcilar vetrockist bozmalari u
verdiginde bir avu kalma pahasina rgtn ve yoldaslarini terketmemisti. Iyibir gemi
kaptani olacagini ispatlamisti. rgt ruhu ile hareket ediyordu. Dostluklara,
arkadasliklarakan baglarina asla pabu birakmazdi. 1981'in ortalarinda henz lmle
kucaklanmadigi gnlerde businavi da basari ile veriyordu Ataman; oportnist, bozguncu,
korkak, rgt iradesi yerine kendiagaligini ne ikaran ve zoru grnce kaacak delik
arayan, yilan gibi kivrim kivrim kivrilan A.I.'ninrgtten ve devrim davasindan kamaya
yz tuttugunu ve Iare gibi girecek delik arama hazirligi iindeoldugunu grendigi zaman
asla yz vermedi ona. agrilarina, hele gelin bir grselim yolludavetlerine su cevabi
verdi. "Ben rgt adamiyim. Ben (...)'liyim. Yoldaslarim, rgtm ve halkimindavasi
vardir ve bunlardir baki olan, kutsal olan. A. bir bireydir sadece, durumunu biliyor
vesezinliyordum, soysuz ve irkin yolunda cehennemin dibine kadar gidebilir..." Iste bir
partizanin rgtkaIasi bu olmaliydi ve Ataman'in sahadetinden nce biraktigi miraslarin
baslicalarindan biriydi bu.Savasta dsene bakilmaz, savasta durulup arkaya dnlmez.
Kim olursa olsun, dnen dner... Yryen
de yrr yolunda... Korkusuzca ileri atildi Ataman o dnemde de. Ataman yasayacakti. Ya
agabeyisiya o, sonralari tam da Troki cephesinden Stalin gibi bir usta (...) saldirabilecek
kadar alalan kakin?Ataman lm kucaklayarak yasayacak. A. mltecisi ise Fransa'nin
yumusak karninda Yunus Doganmahlasiyla Troki yamakligi yaparak her gn lecek.
Tarihe Ataman iskencede ldrld, ser verdi, sirvermedi diye geecek, yigitligi ile
anilacak; A.I. ise "...Bir zamanlar iyiydi ama..." "Evet ama"dansonrasini istediginiz
olumsuzlukla doldurabilirsiniz. Ah Yunus Dogan aahh... Sen kim Stalin'e diluzatmak kim?
Kayalara kt bindirmissin... (...)'nin uzak grsllg bir kez daha dogrulaniyor, birkez
daha kanitlaniyor, iyi ki dogru bir ngryle deIedilmissin rgtmzden. Zaten yillardir
birkambur gibi duruyordun sirtimizda. Simdi btn iyi niyetli ve gnl devrimden yana
olan herkes seniniin "Iyi ki (...) bunu atmis" diyecek. Sen bizim ML kadro politikamizi
bir kez daha dogrulamis oldun.Iste hayat byle "Yunus Dogan" nam-i diger eIendi... SiniI
mcadelesinin azgin Iirtinalari, seni nereyeIirlatti, bizi nereye getirdi. Osman, Fatih ve
Ismail senden neIret ederek sehit dstler. Ataman da yle.Ama sen karsi-devrimci bir
mltecisin ve hep yle asalak kalacaksin.
Anilarimdan siyriliyorum. Ziyaretiler Ataman'i konusuyor. Yigit ve basegmez onurlu
insan,saygideger demokrat ve anti-Iasist insan, avukatimiz Ibrahim Aan Ike ykl,
elinde antasi, sirtindacppesi volta atiyor. Yzndeki tek bir hat bile kipirdamiyor. Kim
bilir nasil zlmstr. Mermerdenbir rakkas gibi, bir o yana bir bu yana gidip geliyor.
Durusma salonuna agriliyoruz. Mbasirinmetalik sesi inliyor. Kisa, bodur bir adam.
155
"Fatih ktlms ve arkadaslari..." Herkes zgn kadinyoldaslarimizin gzleri yasli,
hepsi tanir Ataman'in yigitligini. Bilir herkes Ataman'in (...) ipligindendokunmus (...)
hamurundan yogrulmus oldugunu.
Gidip oturuyorum Fatih'in yanina. Elini elime aliyorum, parmaklarimiz tarak gibi gemis
birbirine
simsiki... O byk insanin gzleri dolu dolu. Sesi titriyor, henz heyet girmemis ieri.
Iimiz hin
dolu... Iimiz hin dolu Ike dorukta, isyan atesi harmanlaniyor yregimizde...
Soruyorum:
"Nasil olmus?"
"Iskencede"
"Nerede?"
"Kartal Soganlik karakolunda"
Devam ediyor Fatih "Ilk haber kizlara gelmis. Ben de onlardan duydum. ok sayida kirigi
varmis,
hastaneye kaldirmislar, lecegini anlamis galiba, slogan ata ata lms hastahane
koridorlarinda..."
Gzyaslarim iime akiyor. Fatih'in elini daha bir sikiyorum. Ikide bir "vay bee" diyorum.
Birazsaskinim. Byk bir sessizlik hakim. nceki durusmalarda ortaligi kaynatirdik.
Grltmz taa disaritasardi. lmn verdigi aci ve suskunluk hakim salona. Katip Ali
yerini aldi. Bizlere ok yardimidokunan Sivasli anti-Iasist katip Ali. Bir seylerin oldugunu o
da hissediyor. Kasi ile soruyoraktirmadan "ne oldu?" Simdi anlarsin diye Iisildiyoruz. Bu
iyi insan sonra bir traIik kazasindalecekti. Az tiyo getirmedi bize bu katip arkadas.
Suskunuz, herkesin basi nde sanki herkes iindenAtaman'a sz veriyor. Sanki herkes bir
saygi durusunda. Fatih'le kisaca konusuyoruz, su duyurusundabulunacagiz. Birazcik
sertlesecegiz ama kendimizi attirmak istemiyoruz heyete. Zaten Iirsat kolluyorlar.
Heyet yerini aliyor. Kimlik yoklamasina geiliyor. Herkes tamam. nce Fatih sz istiyor,
mahkemeheyeti israrla geri eviriyor. Durusmanin sonunda sz verecegini sylyor, ikna
olmuyoruz. O andaIbrahim AAN sz istiyor, kalkiyor. Sesi titrek, aglamakli. Dokunsan
aglayacak o koca inar. Basliyorkonusmaya:
"Bu davanin aranan saniklarindan Ataman INCE iskencede ldrlmstr..."
Anlatiyor olayi. Yarida kesiyor durusma yargici
"EIendim bizi ilgilendirmez SYNT. komutanligina basvurun"
"Hayir, sizi ilgilendirir, bu dosyanin sanigidir, kimi kime sikayet edecegiz. Suu isleyen
merci ayni
zamanda sikayet merci olmustur."
"Oturun yerinize eIendim."
"Oturmayacagim, bu memlekette sizinki kadar anti-demokratik bir mahkeme tanimadim,
grevinizi
156
yapin."
"Size oturun dedim, bizi ilgilendirmez."
"Oturmayacagim, zapta gein, su ortagi oluyorsunuz..."
O sirada diger avukatlardan homurtular ykseliyor. Fitili atesledi Ibrahim Aan.
Ailelerimizhomurdaniyor. Bizler yerimizde duramiyoruz. O sirada salon inzibat subayi bir
astegmen arkadanyanasiyor Ibrahim Beye.
Cppesinin omzundan tutarak geriye dogru ekmeye alisiyor. Hep birden haykiriyoruz...
Ibrahim
Aan bagiriyor.
"ek elini!.. Ben bir hukukuyum, tutamazsin cppemden..." Haykiriyor. Astegmenin
bilegini tutuyor.
Ayaktayiz artik. Durusma yargici ekiniyor, rkyor, astegmene emir veriyor.
"Geri ekil oglum sen karisma "...
O anda Fatih'le hemen karar aliyoruz. Avukatlari atmaya yellenirlerse slogan atip protesto
ederekikmaya karar veriyoruz. Fakat simdi asil hedeI tutanaga geirtmek. Fatih sz
istemeden ayaga kalkiyor.
"Tutanaga geirilmesini istiyoruz. Arkadasimiz Ataman INCE iskencede ldrld. Su
duyurusunda
bulunuyorum. Yoksa su ortagi olursunuz."
Yargi Tarik SENKERI nihayet geri adim adiyor.
Katibe sesleniyor... "Yaz oglum"
Tutanaga bir sey geirtmek aslanin agzinda o gnlerde. Mcadele etmezsen geirtemezsin.
Yigit,veIakar ve Iedakar avukatlarimiz ve bizler bir cephedeyiz. Savas sryor; karsi
cephede heyet var.Taslar ustalikla dsnlerek oynaniyor. Duygusalliga yer yok.
Amacimiza ulastik. Tutanaga kapi gibigeirttik. Ataman'in ldrldgn. Aradan aylar
geince gstermelik bir dava ailacak ve Ataman'inkatilleri, szde cezalara
arptirilacaklardi. Ama asil ceza ilerde gelecek, bekleyin ve grn. Herkesnasibine dseni
alir elbet.
Durusma bitiyor, pemiyorum bile Fatih'i. Onlar Metris'in yolcusu, biz Sultanahmet'in.
Arabada zipkinyemis gibi oturuyoruz. Disler kenetli, yumruklar sikili... Her birimiz birer
Ike yumagi... arabailerliyor. Bogaz bugn ne kadar kt... Sanki hava kararmis gibi...
Cezaevinin nndeyiz, arabaninhomurtusu kesiliyor, nihayet iniyoruz, araniyoruz ve
ierdeyiz iste... Dogru yanina variyorum, onkisilik kk bir 4x3 m ebadinda bir kogusta
kaliyoruz. Usulca giriyorum ieri. Yzm sariya kesmis.Bir seyler var, anliyor.
"Ne oldu?"
"Sorma, aci haber var."
Kck bir rahlede alisiyor. Bir arkadas orta yerde salata yapmakla mesgul. Herkes iyi
haberler
bekliyor ama anliyorlar... Kogus sessizlesti aniden.
"Syle yahu ne oldu?" Diyor.
157
"Siki dur, kendini hazirla"
Yz ali al, moru mor oluyor. Pr dikkat dinlemeye hazir, acilara alisik ve dingin...
"Ataman'i kaybetmisiz, iskencede ldrmsler..."
Dondu kaldi. Elindeki tkenmez dst yere. Tek ses yerde yuvarlanan kalemin tikirtisi.
Karsisina oturuyorum. Bagdas kuruyoruz, onun yatagindayiz. Elleri dudaklari titriyor.
Gzlklerinin
altindaki gzleri bugulaniyor. Basi ne egik, aci iinde kivraniyor... Gzndeki tik
artmis...
Hcrede P.ci arkadaslar var. Onlarla ortak komnz o gnlerde. Yani basimda yatanla
konusuyorum,onlara gelen haberleri iletiyorum. Bir sre sonra ve hepimizin yregi bu kez
Sleyman Cihan iinyanacakti. Anma yapmayi neriyorum. Aksam hcrelerde anmalar
yapiliyor. Yumruklarimiz havada,sikili. Iimiz hin, kin, neIret dolu. Iimizden bir kez
daha sz veriyoruz yagiz komnist Ataman'a.
"Sana ve ideolojine layik olacagiz..."
Sen rahat uyu canimiz, cigerimiz, yoldasimiz. Omzumuzdaki ykn agirliginin
bilincindeyiz.
Bayragin dsmedi, dsmeyecek diyorum.
Uykusuz karanlik bir geceye daha giriyoruz. Yattim, hayalimde Ataman, her yerde
Ataman.Pencerenin pervazinda, gkyzndeki tek tek yildizlarda, soludugumuz neIeste.
Ataman son greviniyapiyor ve bizim ruhumuzu bir kez daha bilegi tasina vuruyor.
Gece karanlik, ziIiri, kopkoyu, simsiyah bir karanlik. Karanligi yirtan tek iglik gibi
disaridaki (...)'nin
savasi. O iglik byyecek. Eminiz bundan. Gvenliyiz. Ama acili da...
-
Durusmalar sona ermek zere.
Gerek savci, gerekse heyet yeleri son gnlerde iyiden iyiye hizlandirdilar durusmanin
seyrini.Anlayamadigimiz nedenler mi vardi? Tam kestiremiyoruz. nceleri daha agirdan
aliyorlardi. Sondnemlerde yildirim hiziyla yryordu isler. Sabah baslayip geceyarilarina
kadar srdryorlardi. EnIazla 2-3 kez de ara vermek zorunda kaliyorlar, biz de bu
aralardan yararlanip yoldaslarimizla dahaok grsebiliyorduk. O celse aralarindaki sigara
sohbetlerinin tadina doyum olmadigi gnler...
Savci mtalaayi bile zet geerek okumustu. Okurken ciddi hukuku havalarina
brnyordu. zerinene kadar kuzu postu giyinirse giyinsin biz onun ne denli kurt
oldugunu biliyoruz. Sorusturmaningenisletilmesi ynndeki israrli taleplerimizi geri
evirmisti heyet. Bagcilar atismasinin olsun Kartalkorsan mitinginin olsun nemli
taniklari hala dinlenilmemis! Fatih'le birlikte bu hizlandirma veyangindan mal kairma
tavri zerine yorum yapiyoruz. "Bir an nce bitirip sonu almak istiyorlar."diyoruz.
Karardan nasilsa 3-4 kisiye idam ikacak, Yargitay ise hemen onaylayacak. TIKB'den
birkakisiyi idam etmek isterler diyoruz.
Savci tanis bir avukatla haber yolluyor. Aklisira bize "tel" ekiyor. "Nedir bu yahu?
Fatih'le Remziisrarla uzatmak istiyorlar, yoksa bir bildikleri mi var? Bunlar ya kaacaklar
ya da sol bir cuntagelecek..." Bu yoruma glyoruz, zellikle "sol cunta" teranesine
glyoruz. Mtalaa ile savunmaarasindaki 15 gnlk araya itiraz ediyoruz. Gerekten de
158
henz savunmamiz hazir degil. zerindealismamiz gerek. Savunmayi Sultanahmet'te
hazirliyoruz. Elimizde materyal yok, sadece gazetealiniyor o gnlerde. Bir de olsa olsa
roman tr kitaplar var. Server Tanilli'nin kitaplari da girmis.Kimi rgtlerden sorgu
hazirlayanlar Server Tanilli'den "yararlaniyorlar". Kimisi cmle cmle"yararlaniyor" daha
ileri giderek. O zamanlar S. Tanilli neredeyse bas taci. Aksilikler stste geliyor.Elimizde
bulunan bir nsha asgari ve azami programimiz tam da o gnlerdeki bir aramada gidiyor.
Oysa "zula"miz saglamdi. Nasil olduysa buldular. Bulan askeri 15 gnlgne mkaIat
iznine
yolluyorlar. Savunmaya koyamayacagiz programi. zgnz.
Savunmalar okunmaya baslandi. Bizimki en sona kaldi. esitli yoldaslar birer birer
okuyorlar. Hemenikabilecek olanlara yumusak hazirlamalarini, "su" unsuru olabilecek
sz ve degerlendirmelerdenkainmalarini sylemistik nceden. Disariya hi degilse birka
arkadasimizi ikartmak istiyoruz.Yoldaslarin ogunun savunmalari teshire, ncelikle de
iskence ve insanlikdisi uygulamalara ynelik.
Savunmalardan 2 gn sonra "son szlere" gelindi. Herkes sirasiyla kalkip "son szlerini"
sylyor.Kisa ve zl ama siyasal ierikli, "son szler". Kimse "susuzum" Iilan demiyor.
Hemen ikabilecekolanlar sadece beraatlarini talep ediyorlar. Bir Adil "susuzum" diyor.
"Son sz" gzel. Sevecensevecen ezberden sylyor. Aysel, kisacik ama zl bir
cmleyle gurur duydugunu belirtiyordevrimciligiyle. Sira Fatih'te. Ortam yle gergin ki,
igne dsse sesi gelir yerden. Yavas yavas kalkti,sandalyesini dzeltti ve top gibi
grleyiverdi sesi:
"Biz yasasak da lsek de davamiz srecektir!.." diye haykiriyordu.
Heyet rkek ve tedirgin. Hele Hakim Yzb. Tarik SENKERI'nin yz bembeyaz olmus.
Kizgin veIkeli bakiyor. Son szler serbest, istedigimizi syleriz. Ardindan ben de daha
nce yazip ezberledigim drt cmlelik kisacik metni okudum. Tutanaklara aynen
geiliyor. Vurgu daha ok, rgtmze,proletaryanin ve halkin davasina olan inan ve
gvenimize, gelecek gzel gnlere, devrimin zaIerineve Iasist diktatrlgn devrim
yoluyla yikilacagina dnk oluyor. Herkesin tyleri diken diken.Avukatlar bu toplu rgt
tavri karsisinda biraz saskin. zgrlgne kavusacak birka kisi disinda tmyoldaslarimiz
Iasizmi lanetliyor. Herkes rgtyle vnyor. Sira B'ta, ezberlememis, elinde bir
pelrkagit var. Ondan okuyacak. Daha ilk cmlesini bile okumadan yargi szn kesiyor.
"Onu bize ver,dosyaya koyalim, okumana gerek yok." diyor. Aslinda yargi
Fatih'inkinden, benimkinden ve rgttavrindan duydugu hincin cn ikartmaya
yelteniyor. Hava birdenbire elektrikleniyor. Mthis birsessizlik.
"Vermem, herkes sesli olarak syledi, son szmdr mdahale etmeyin diyor.
"Ver onu bize!.."
"Vermem!"
Kprler atiliyor. Herkes patlamaya hazir. Avukatlarin cenahindan mahkemeyi protesto
eden
homurtular ykseliyor. Yargi yanindakilerle Iiskoslasiyor. Salon inzibatlarindan birine
dnp:
"Oglum al getir o kagidi" diye bagiriyor.
159
Asker geliyor hisimla. Bektas kagidi arkasina gizliyor. ekistirme basladi bile. B'in
Ikeden bacaklari,elleri titriyor. Grltler ykseliyor. Biz de kalkip mdahale ediyoruz.
Asker sayisi artti, ogaldilaraniden. Yaka-paa oluyoruz. B, slogani patlatiyor.
-"Kahrolsun Fasizm!"
Bir anda diger yoldaslarimiz da kalkiyor ayaga ve slogani bir kez tekrarliyoruz. Heyet
saskin, askerlersaskin. Aileler tedirgin... Avukatlar ayaga kalkmis, her biri ayri bir ses
tonuyla heyete bir seylersylyor, ellerini kollarini uzatmislar ileri dogru. Yargilar son
derece tedirgin. Kantarin topuzunukairdilar, inisiyatiI gitti ellerinden. Toparlamaya
alisiyorlar. Salon bir ana-baba gn.Beklemedigimiz ama hosumuza giden bir olay.
Yargi bagiriyor askerlere:
"ikarin hepsini"
Gerekten olayin bymesinden korkuyorlar. Yzleri bembeyaz olmus. O sirada katibe bir
seyler
yazdirma cesareti gsteriyor ama naIile. Grltlerden zabit katibi hibir sey duymuyor.
ekistirilerek ikartiliyoruz disari. Kadin polisler de gelmis kadin yoldaslarimizi
ikartmaya alisiyor.Biz yeterli tavri koydugumuza karar veriyoruz ve ikartilma
konusunda Iazla direnis gstermiyoruz.Bizim iin bu politik sonu yeterlidir.
Koridordayiz. Grltler, grltler, grltler...
evremize Selimiye'nin tm koruma inzibatlari ssms. Yeni bir slogandan ekiniyorlar.
Inzibatkomutani bir binbasi gelmis, oradaki astegmene Iira ekiyor, sanki gnah keisi
oymus gibi...Bileklerimize oturuncaya kadar sikiliyor kelepeler... O sirada bir avukat
bagiriyor. "Iki gn sonrakarar". Bu olaydan sonra kararin iyice sertlesecegini
dsnyoruz. Yanilmisiz. Kararlar daha ncedenyazilmis aslinda. Bunu da daha sonra
grenecektik.
Arabadayiz, keyiIliyiz. Sultanahmet'e dogru yol aliyoruz. Hava kararali ok olmus.
Sultanahmet'tekiherkes bizi bekliyor. Niye geciktigimiz zerine yorumlar ykseliyor
hcrelerden. Agirlikli egilim; sonszlerden sonra hemen karari okuyup Selimiye
hcrelerine alindigimiz yolunda...
Merakla, hznle neseyle geirecegimiz iki gn kaldi Sultanahmet'te. Arkadaslarimizdan
kopacagiz.En ok bu koyuyor bize. Nasil da alismistik. zellikle K'dan ayrilacak olmak
zyor bizi. O gnlerdeidam alanlar cezaevlerine geri getirilmiyorlar. Hemen orada
verilen bir karar sonucunda Selimiye'ninyeraltinda bulunan hcrelerine konuluyorlar.
Tekosin davasindan Hseyin Aydin Ialan orada. KadirTandogan ve Ahmet Soner de
oradan gtrlmslerdi idama. Hseyin Aydin tm nesesiyle ziyaretilerve avukatlarla
haber yolluyor. Daha sonra cuntaya bagli cezaevi yneticilerinin ilgisizligi sonucu
midekanserinden kaybedcektik bu arkadasimizi.
"Gelsinler yerlerini hazirladik, burasi rahat" diyormus. Cezaevinde hazirliklarimiz
sryor. Agirlikliyn hzn. esitli rgtlerden arkadaslar veda iin ziyaretlerimize
geliyorlar, aylar iiliyor, sohbetlerbirbirini kovaliyor. Esyalarimizi tmden yikadik, her
seyimizi elden geirip hazirladik.
Denklerimiz, torbalarimiz hazir. zerlerini zenle yaziyoruz. Idam ikar da Selimiye'ye
alinirsakcezaevi ynetimi esyalarimizi arkamizdan gnderecek. Nasil mektuplasacagimizi,
ailelerle,avukatlarla nasil haberlesecegimizi, her seyi ama her seyi konusuyoruz.
Konusulmayan tek sey yok.Idam olursak, gmlecegimiz yerleri bile konusuyoruz. HedeI
Silivrikapi Mezarligi, Osman'in yani.
160
Sayili gn tez geer. nmzde 48 saatimiz bile yoktu. Saatler gz aip kapayana
kadar geti gitti.
Durusma gnndeyiz...
Sabah erkenden uyandik. Ortaklasa yapilan neseli bir kahvalti. K'nin yz bozuk...
zlyor. Iindenkahroluyor ama belli etmek istemez o... Her zaman sogukkanli... Idam
ikarsa slogan atacagiz.Sloganlarimiz belli. "Yasasin TIKB", "Kahrolsun Askeri Fasist
Cunta", "Idamlar Bizi Yildiramaz"...Sloganlari atinca yoldaslarimizla vedalasmayi
kuruyoruz kaIamizda.
Ayrilik vakti geldi. Bizi en ok ayrilik zyor. Sariliyoruz, uzun tutmuyoruz vedalasmayi,
ele gne
karsi aglamak istemiyoruz. Yryoruz kapialtina. Kapialtinda Yzbasi Fikret bekliyor.
"Nasil olacak Remzi idam ikacak mi?" diyor. Aramizda esen buz gibi bir havayla
konusuyoruz usulenayakst. Bileklerimizi Iazla siktirmiyor. Askerlere yalanciktan
bagiriyor "oglum, o kadar sikilir mi,can bu..." Sanki onca dayagi attiran, arkadaslarimiza
Ialaka ektiren, ailelerimizi inim inim inleten odegildi. Simdi sempatik grnmeye
alisiyordu.
Insan herhangi bir olayin gelisimini tahlil ettiginde sonulari hakkinda da kimi nyargilara
sahip olur.Bizler de mahkemenin sonucundaki kararlari kesine yakin bir tahminle
kestiriyorduk. Siyasal iktidarinkarakteri, diger davalardaki gelismeler ve kararlarin siyasal
olmasi bizi byle bir yorum yapmayagtryordu. Nitekim daha sonradan grendigimiz
kadariyla, davanin perde arkasinda birok dolapdndgn de kavrayacaktik. Sikiynetim
Komutanligi ve Adli Msavirin idam ikartilmasiynndeki baskilarina bir durusma
yargicinin "delil bulunamadigi" gerekesiyle karsi iktiginigrenecektik. Delil bulsa
ekinmezdi kalem kirmaktan... Ama tahmin ettigimiz sonu yillar sonra daolsa
gereklesecekti. Mahkeme idam verecek Yargitay onaylayacakti.
Selimiye'ye dogru hareket ettigimizde, idamlarin ikacagina kesin gzyle bakiyor,
getigimiz yerleride son kez seyrediyormusuz gibi bir havaya kapiliyorduk. Fatih'le
sakalasiyor, gle oynayagidiyorduk. Muzipligi stndeydi yine Fatih'in.
Koridora giriyoruz. Burasi Selimiye'yi bilen, taniyan tm devrimci tutsaklarin asina
olduklari koridor.Sevk arabasindan indikten sonra arka kapi denilen yerden 1 Nolu
Mahkemenin bulundugu koridor. Birolaganstlk daha ilk anda seziliyor. Basimiz dik,
vakur yryoruz. Normal inzibat erlerinin yanisira,mavi bereli muharebe kiyaIetiyle tam
tehizat kusanmis askerler gze arpiyor. Bir albay kaskinitakmis, elinde telsizi, saga-sola
emirler yagdiran havasiyla o zel time komuta ediyor. Sloganlardandevletin iki gn nce
ciddi biimde rahatsiz oldugu belli.
Avukatlarimiz tedirgin ve zgn gzlerle tebessm edip selamliyorlar bizleri. Aileler
birikmisler,birbirleriyle Iisildasiyorlar. Fatih'in ihtiyar babasi, N'n babasi, G'in annesi ilk
gze arpanlardan.R'ninkiler yine topyekn gelmisler. Adil haini bir kseye bzlms,
klms, bitmis sanki. Stdkms kedi gibi oturuyor. A. Glyz Ketenci, N'n avukati
bir tuhaI geziniyorlar... Ailelerin tm oanda dokuz doguruyor.
Yoldaslarimizla selamlasiyoruz. Herkes kopacak tuIanin sessizligine gmlms.
Heyet giriyor ieri. Suratlari bir karis... EtraIimizdaki ember iyice daraltiliyor.
agirilmayi
bekliyoruz, ierden ses seda yok...
161
Farkli bir uygulama var... Isimleri tek tek agirip karari yzmze okuyup yolluyorlar.
Karari dinleyenyoldaslarimizi tek tek kelepeleyip arabaya gtryorlar. Oyunu anladik
hemen, toplu slogandanekiniyorlar.
Fatih'ten nce benim adim okundu. Ieri girdim. Avukatlarimiz ayakta karari dinliyorlar.
Slogan
atmaya hazirim, gerili bir yay gibi...
Hayret ediyorum... Uzun uzun okudular, en sonunda indir-bindir-topla-ikar derken yirmi
senededurdu ibre. Dogrusu sasirdim. Slogan da atamadim, disari ikiyorum ama mthis
hirsliyim, cezalarin168'den verilmis olmasi canimi son derece sikiyor. Iimden bela
okuyorum. Yanlarindan geerkenkadin yoldaslarima veda ediyorum, o sirada "cezayi"
syledim, bir iki Ikeli laI da ettim galiba.
Kime niyet kime kismet!.. O anda kaIami hizla alistiriyorum, arabaya dogru asker
emberindeyrrken. Sadece Fatih'e idam verecekler galiba diyorum iimden. Arabaya
bindigimde baskadosyalardan gelmis arkadaslara durumu izah ediyorum, moralim bozuk,
tetikteyim. Kulagim korido-run bize dogru ailan pencerelerinde. Simdi, simdi, simdi...
diye bekliyorum Fatih'in sloganini...Gelmiyor ses... Ortalik sessiz... Huysuzlaniyorum...
Fatih tek basina kalacak diye Selimiyezindanlarinda, kahroluyorum.
Ayak sesleri, miriltilar ykseliyor. Fatih'in neseli sesi yirtiyor havayi. Slogan sesi degil!...
Arabaya
dogru yaklasiyor ayak sesleri. Kapi ailiyor ieri giriyor Fatih. Atilip soruyorum hemen.
Yanit:
" 34 yil."
4-
Sorgum sirasinda ML oldugunu sylemistim. Durusmayi dikkatle, aleyhimize olabilecek
en kk biraigi yakalayabilmek niyetiyle dinleyen ye hakim, hemen sze girerek bunu
amami istedi. Busasirticiydi. nk heyet yelerinin her zamanki, bilinen tavirlari
ideolojik, siyasi konulara giril-diginde serte engellemeye alismak, olmuyorsa
durusmadan atmak olurdu. ML. olmanin ne demekoldugunu aikladim. Sylediklerimi
szck szck tutanaga geirtti. Bu da beklenmedik birdavranisti. Sonra keyiIle arkasina
yaslandi.
Bu davranisin, titizligin nedeni daha sonralari ortaya ikti. Mahkeme hakkimda delil
yetersizligisorunundan muzdaripti. Mahkeme kararinda bu szlerim, szde anayasal
teminat altina alinmisdsnce ve inan zgrlgne karsin, delil olarak kullanilmisti.
Delil yetersizligi bu dava boyunca mahkemeyi ugrastiran bir sorun oldu. Yoksa yaratmak
gerekiyordu.Yine hakkimda maddi delil olmasi iin, hibir ilgim bulunmadigi hibir
tutanak vb. ile belgelenmedigihalde, bazi dokmanlarin iktigi bir rgt evi bana
maledilmis, Yargitay kararina da dayanakyapilabilmisti.
b-
Tm dava boyunca aldigim bir rme kokusuydu. Subedeyken onbinlerce insana iskence
yaparakayakta kalmaya alisan bir sistemin rmslgn ve yikilmaya mahkum
oldugunu dsnmstm.Davalar boyunca bu dsncem kesinlesti. Yargi kurumlari bu
halde olan bir sistemin yikilmasikainilmaz oldugu gibi, zorunludur da.
Bir gn adeta itile kakila durusma salonuna sokulduk. Daha her birimiz yerlerine
oturmadan durusmabitmisti. Sylemek istedigimiz seyler vardi. Fakat hakim, bir yandan
162
durusma tarihini erteledigi karariyazdiriyor bir eliyle de inzibatlara bizi ikarmalarini
isaret ediyordu.
Bellegimde salonun o anki durumu arpici bir sekilde yer etmis!.. Durusma hakimi
ayaktaydi ve soltaraIinda on-onbes kadar klasr vardi. Krsnn sag arka boslugunda da
bir o kadar daginik biimdeduran, st ste yigilmis klasrler... Inzibatlar bizi ite kaka
disariya ikartirken bizim dava dosyasini dabunlarin zerine atti. Bir sonraki davanin
dosyasini nne dogru ekerken mbasire de bu davaninsaniklarinin salona alinmasi
talimatini veriyordu.
Bu davanin karara gelisi de ilgintir. Savci esas hakkinda mtalaasini vermisti.
Hakkimizdaki cezaistemleri 141 arti eylemlerle ilgili maddelerdi. Savunmalarimizi yaptik.
Dava bir trl kararabaglanmiyordu, aylarca gittik geldik. Dava ynnden yapilacak tek
sey kararin aiklanmasiydi, o dabir trl olmuyordu. Saniyorum, drt aya yakin bir sre
byle geti. Nihayet bir gn heyet bizleredavanin 146. maddeye evrildigini belirterek, ek-
savunma yapabilecegimizi syledi. Galiba bir yerdenruIailer ise karismisti.
Bizim davanin rlantiye alindigi karar saIhasinda Adil zbek isimli hain itiraIlara baslamis,
beklentiburadan kaynaklaniyordu. Bu hainin itiraIlarinda benimle ilgili karari aleyhimde
etkileyebilecek birdelil ikartamamislardi. Bu konuda, baska bir sorusturma nedeniyle
gittigim savcilikta, savcininsohbetvari, bos atip dolu tutma amaciyla sordugu bir iki soru
disinda hi sz edilmedi. Fakat zimniolarak kararda belirleyici etken oldu. ok sonralari
subedeki iskenceciler, mahkemeye baski yapipbana cezayi kendilerinin verdirdiklerini, yeni
yakalanan bir arkadasa gzdagi vermek iin gnerekanlattilar.
-
Ek savunma iin gelmistik. Oniki-on sayIalik kisa bir metin hazirlamistim. Salona
girdik. Durusmahakimi, savunmalarimizi vermemizi istiyor. Alip hemen dosyaya koyacak.
"Okuyacagim." diyorum,"sen ver, biz okuruz." diyor. Mbasir nmde deste duruyor.
Kagitlari bos bulunup biraz ne uzatsamekip alacak. ekisme uzadika arkamdaki
inzibatlar da daha bir diklenip, sagimdan solumdandrtklemeye basladilar. Ama
kararliyim. Okuyacagim. Durusmalar boyunca iimde birok seybirikmis. Kimi zaman
Iirlayip onlari syleme istegimi nasil duydum. Kendimi Irenlemem gerekiyorduve tm
onlar iimde birikti. Simdi ise konusmakta zgrm. Onlar ne kadar engellemeye
alissalar dadiretecegim. Usul Kanununda savunmami szl olarak yapma hakkimin
oldugunu syleyerek
okumaya basliyorum. Heyet yelerinin yzlerinde kayitsizlik maskesi, dinliyorlar. Sadece
durusmahakimi biraz telasli ve biraz da tedirgin. Hukuki blm bitip siyasi konulara
girince, irkiliyorlar.Cepheden bir saldiri, bir meydan okuyus. Durusma hakimi
dayanamiyor, tekrar mdahale ediyor.Sonra digerleri de sze giriyorlar. Yeni bir ekisme.
"Dosyaya koyalim, biz inceleyecegiz..." buna beniinandirmaya, ikna edip savunmami
elimden almaya alisiyorlar. Kabul etmiyorum.
KaIa kaIaya verdiler. Ara karari alip savunmayi okumami on dakika ile sinirladilar. Tekrar
okumayabasladim. Vurus gcn artirmak iin zellikle sonlari okumak istiyorum. Bunun
iin arada bir sayIayida atladim. Bitmesine ok kalmadi ama sre doldu. Savunmayi
elimden aliyorlar. Artik rahatlar.Benimse canim biraz sikkin. Daha diretse miydim? Fakat
bu atilmak istemedigim bir durusma. Daha"son sz"m var, karardan sonra
syleyeceklerim var!
Disarida karari bekliyoruz. Ikisi kiz, bes yoldasiz. Ailelerden birka kisi, iki avukat
karsimizdalar. Ilkkez byle bir araya geldik. Aramizda asker barikatlari olurdu her zaman.
163
Son durusma ve karar uzunsrecek diye bu kez byle biraktilar. Cezaevindeki diger
arkadaslari soruyoruz birbirimize. KeyiIliyiz.Heyetin karar vermesi en azindan daha iki
saat srer! Savunmalari okuyup degerlendirecekler, davaninbtnn tartisacaklar, usulen
"son sz"lerimizi sormalari gerekiyor, karar daktilo edilecek vb., vb.Fakat daha on dakika
bile dolmadi. Ieriye agriliyoruz. Karar okunmaya baslaniyor. Belli ki her seynceden
bitirilmis. mr boyu hapis bes ve on yillik agir hapisler. "Bu cezalar bizim
iinonurdur. Karariniz bizleri korkutmuyor" diye bagiriyorum. Ve bizler, bes yrek ve bes
ses! Salonsloganlarimizla inliyor.
-
12 Eyll sikiynetim mahkemelerinde sivil yargilar da grev yaptilar. Askeri
mahkemelerde askeriyargilarin yanisira sivil yargilara da yer verilmesi her seyden nce,
sikiynetim mahkemelerininemir-komuta zinciri iinde, sikiynetim komutani generallere
olan bagimliligini perdeleme amacinitasiyan bir sis bombasiydi. Bu karma heyetler bir
ynyle de DGM gibi yine asker sivil karmasi birbaska hukuk disi mahkemelere geis iin
yapilan bir n hazirlik, bir nevi "acemi alaylari" idi.
Subay ye ve yargilar gibi 12 Eyll mahkemelerinde grev verilen sivil yargilarin da
zenle"seildikleri" her zaman her hallerinden belli oluyordu. Bunlarin hemen hepsi her
konuda kraldanIazla kralci, subay ye ve askeri yargilardan daha atesli birer 12
Eyllcydler.
Subat'in olduka soguk gnlerinden biriydi. Disarida inceden inceye sulu sepken bir kar
atistiriyor.Selimiye'deyim. "Hemen hazirlan, 1 noludan agiriyorlar..." dediler.
"Hazirlanmam" hemen ve kolayoluyor. Tutuklandigim gnden beri bir hcrede don-
gmlek tutuluyorum nk. Bir astsubay, biravus, 5-6 tane de er esliginde yola(!)
koyuluyoruz. Cezaevi binasindan ikip Selimiye'ninmahkemelerinin bulundugu blmne
gemek iin 15-20 adimlik bir yolu asmamiz gerekiyor. AmareIakatilerim inadina agir
davraniyorlar. O 15-20 adimlik yolu asana kadar az smyorum, bu aradazerimdeki
Ianila da sirilsiklam olmasa bile yeterince islaniyor.
Beni agirtan yargicin odasini buluyoruz. Astsubay geldigimizi haber veriyor, otoriter
grnmeyealisan cirlak bir sesin ierden "beklesin" dedigini duyuyorum. "Bekleyelim
beklemesine de koridordadisaridakinden daha Iazla syorum. Cereyanda duruyoruz
nk. Dislerimin takirtisi gidereksiddetleniyor, kendimi sikmaya, enelerimin birbirine
vurmasinin nn almaya alisiyorum amaelimde degil, basaramiyorum. O an hcreyi bile
zlyorum. O halde aradan yarim saat mi, yoksa birsaat mi geti Iarkinda degilim. Yargi
beyin keyIi nihayet yerine geliyor, agirtiyor bizi. Odaya girergirmez tatli bir sicaklik
yaliyor yzm, bedenimi... Sicagin etkisiyle kapinin nnde adetaeriyecekmis gibi
gevsedigimi hissediyorum bir an... Fakat lanet olasi enelerim yeniden, hatta bu
kezdisaridakinden de siddetli vurmaya basliyorlar birbirine. Tam soguga alismis gibiyken
bu isidegisikligi bedenimin zaten g bela kurdugum dengesini bozuyor nk. Ne
yapsam naIile...Dislerimi sikmaya alisiyorum olmuyor, dudaklarimi isirmayi deniyorum,
Iark etmiyor. Koskocaodada sanki tamtamlar aliniyormus gibi dislerimin takirtisindan
baska ses duyulmuyor, bir an
masalardan birinde oturan bir yargi okudugu dosyadan kaIasini kaldiriyor, bir diger
masada oturanIisilti halinde konustugu ziyaretisi ile olan sohbetini kesiyor. Beni agirtan
yargicin yaninda oturanbayan sekreterin bir an irkildigini, irilesen gzlerle bana baktigini
gryorum. Gzgze geliyoruz.Aciyla doldugu apaik belli olan gzlerini kairiyor
hemen, dudaklarini isirarak basini ne egiyor.Zaten benim de gzlerim onun zerinden, tel
164
ereve bir gzlgn arkasina saklanmis aik renk biriIt gze kayiyor. Parlayan
camlardan dolayi bu gzlerdeki bakislarin anlamini ilk andaikaramiyorum, ama soguk
mu soguk bir hava tasidiklarini derhal hissediyorum. Aik renk gzlerdekidemir
soguklugundaki bakislarla karsilasinca sanki bir Gestapo subayinin karsisina getirilmisim
gibibir duyguya kapiliyorum. Ama hayir! Karsimdaki masada bir kara veya boz gmlekli
Ialan degil, 50-55 yaslarinda gsteren sivil giyimli biri oturuyor. Benekli papyon kravat(!)
ile insanin hemen dikkatiniekiyor. Beni agiran yargimis.
"- Siz bunu cezaevinde byle mi tutuyorsunuz?"
Azarla asagilama karisimi bir sesle beni getiren astsubaya soruyor bu soruyu. Arkasindan
ne
gelecegini kestiremedigi bu soru karsisinda astsubay nce bir aIalliyor. O daha;
"- Sey... eIendim... Ialan" diye kekelerken, bu kez asagilamanin belirgin bir sekilde
egemen oldugu ses
zerimde slip klot ve Ianilayi isaret ederek:
"- Niye bunlari da almiyorsunuz?" diye yeni bir soru soruyor.
Ben de sasiriyorum. Bir an su insanlikdisi manzara karsisinda, insanligin bir isyani mi
yoksa diye birdsnce geiyor iimden. "Demek ki iinde insani duygu ve yn adina ne
varsa henz hepsi lmemis,geriye kalan insanliginin, sikiynetim yargiligina agir bastigi
bir bunalim anini yasiyor iindeherhalde" diye iyimser yorumlar geiyor kaIamdan.
Astsubay da karsisindakinin kimden yanaoldugunu daha hala ikartamamis olmanin
verdigi rkeklikten dolayi olsa gerek ciliz ve gvensiz birsesle:
"- Evet ama komutanim, verdigimiz elbiseyi giymiyor..." gibisinden bir seyler geveliyor.
Yargi sabirsiz bir tutumla astsubayin szn kesiyor.
"- Ben olsam bunlari da vermem!..."
Sadece bagirarak syledigi iin degil, aik bir biimde cezaevi idaresini elestiren bir cmle
oldugu iin
odadaki herkesin bakislari hemen onun zerinde toplaniyor! Ise laIi nereye getirmek
istedigine aiklik
kazandirirken aslinda kisiligini, karakterini, o greve neden seildigini gzler nne
seriyor.
"- Ben olsam bunlari da vermem. Cezaevinin en soguk yerinde iriliplak tutardim
bylelerini."
(Bu adam) szde hukuk adami, ondan da nce szde bir insandi ve 12 Eyll dneminde
hakkimizdaki
kararlari iste byleleri "verdi".
8-
Hakkimda daha nceden ailmis onlarca basin davasi var. Bu yzden haItanin en asagi iki
gnbunlarin durusmalarina gtrlyorum. "Selimiye yolculuklari"nin bazen haItada drt
hatta bes gnbuldugu bile oluyor. esitli durusmalarin yine byle pespese geldigi bir
siraydi... Metris'teyim...Birka gn stste sabah aksam getigim "aramalar" sirasinda
yedigim tekmelerden sag bacagiminkaval kemigi zerindeki deri neredeyse dizden ayak
bilegime kadar soyuluyor. SirI deri soyulmaklakalmamis derinlemesine yaralar da ailmis.
165
Adim atarken dahi bunlar sik sik ailiyor ve kaniyor. Zatennormal olarak
yryemiyorum. Sag ayagimi ancak srkleyebiliyorum. Bu bile mthis bir aci
veriyor.Metris idaresi "bu adamin bu bacagini kim bu hale getirdi" gibisinden belki bir
soran ikar diye enkk bir kaygi dahi duymadan beni ayagimin o haliyle mahkemelere
gndermekten ekinmiyor. Tabii
Metris iskencecilerinin bu gven ve cesareti, kimsenin kendilerine byle bir soru
sormayacaginibilmekten ileri geliyor. Nitekim son gnlerde artik srklemekte bile glk
ektigim ayagimin ohaliyle yaklasik iki haIta boyunca bir, iki ve Nolu Sikiynetim
Mahkemelerinde belki bes ayriheyetin karsisina iktim. Bunlarin hepsine yaptigim su
duyurularindan hibiri kabul edilmedi. Helebunlardan birinde cezaevi arabasindan inerken
yaralar yine ailmisti, sizan kanlardan sadeceayagimdaki orap ve ayakkabilarim
lekelenmekle kalmamis, yrdgm koridorlarda arkamdan incebir serit halinde kandan
bir iz birakarak gelmistim heyetin karsisina. "Iste" diyorum ayagimin halinigstererek
"poliste ve bulundugumuz cezaevlerinde grdgmz ve halen de sregiden
iskencelerkonusunda bugne kadar yaptigimiz su duyurularinin birogunu, 'kaniti
olmayan soyut iddialaroldugu' bahanesiyle reddettiniz. Alin iste size somut kk bir
rnek... Bakalim simdi neyapacaksiniz?.." Sans mi demeli bilemiyorum ama, ayagimin o
halinin disinda yaranin etraIindaorabimin kaninin lekeledigi kisimlardan sabah gelirken
yedigim tekmelerin postal izleri aikagrlyor. Fakat "Bagimsiz Mahkeme" heyetinin
hibir yesi ne yzmze ne de ayagima bakiyorveya bakabiliyor o andan itibaren. Baskan
aika kaIasini eviriyor, durusma yargici yzn nndekidosyaya evirmeyi tercih
ediyor, ye yargi ise bos gzlerle her gn saatlerce oturdugu krsy sankiyeni
gryormus gibi seyre daliyor. Karsimdakilerden sadece tutanak katibesinin yznn
sarardiginisonra da dudaklarini isirmaya basladigini Iarkediyorum. "EIrada
suimuamele"yi, "Iskence ve eziyettebulunmaya" vb. vb. szde su sayan Anayasa ve
yasalarin temsilcisi, bu sulari grdg veya duyduguanda hemen re'sen sorusturma
amakla ykml olan savci mi? Daha ayagimin halini grdg andanitibaren nndeki
dosyadan rastgele eline gelen dava konusu 4 sahiIelik bir gazete zel sayisini"incelemeye"
basliyor ve salonda kaldigim 3-5 dakika boyunca o topu topu 4 sahiIenin bir nn
birarkasini eviriyor. Kim bilir, belki de yitirdigi insanligini ariyor?.. Iskenceci cezaevi
yneticilerihakkinda yaptigim su duyurusu talebim reddediliyor. Durumu dilekeyle
sikiynetim komutanliginabildirmem gtleniyor. Ve yillardir yetkili-yetkisiz, etkili-
etkisiz btn resmi agizlar dnya ve lkekamuoyunu "en kk bir iskence iddiasi ve
belirtisinin bile hassasiyetle zerine gidildigi"masallariyla uyutmaya alisiyor...
-
18 Ocak 1985 tarihindeki durusma bizim davanin en hareketli durusmalarindan biri
oluyor. ncedenbakildiginda aslinda bu da tekiler gibi siradan bir durusma olacakti. Bazi
taniklar agrilmisti. Egergelmislerse onlar dinlenecekti. Nitekim ogu da gelmisti.
Durusmanin baslamasiyla birlikte siraylataniklarin dinlenmesine baslandi. Yalniz, taniklar
konustuka davanin dayandigi polis sorusturmasininipligi bir kez daha ortaliga saildi.
Dinlenen her tanigin neredeyse her syledigi, polisin hazirladigidosyadaki belgelerin nasil
dzmece ve gvenilmez oldugunu sergileyen birer byteti sanki...
Polisin hazirladigi tutanaklarda gya "birden Iazla sahsin arasinda grerek..." tanidiklari
iddia edilentaniklar poliste, degil baskalarinin grp tanimak, tek olarak bile yzmz
grmediklerini,kendilerine sadece resimlerimizin gsterildigini, bu arada imzalatilan
tutanaklarda neyin nasilyazildigini dogrusu bilmediklerini; nk bunlarin kendilerine
166
aceleyle okutturulmadan imzalatildiginisylyorlardi. Ilerinden bazilari kendi
imzalarini tasiyan iIade ve teshis tutanaklari okundukahayrete dsyor, "ben byle seyler
sylemedim..." veya "ben byle bir teshis veya tariIte bulun-madim..." diyerek
reddediyorlardi.
O gn "tanik" olarak dinlenenlerden biri de, polisin masasi olmayi kabullenmis;
kusbeyinli, beyinsizoldugu kadar da namussuz bir piyondu. 12 Eyll ynetiminin
mahallesinde muhtar yaptigi bu adam,bir soygun olayina szde yakindan tanik olmustu.
Yemin billah soygunu yapanlardan zellikle biriniok yakindan grdgn sylyor,
birlikte yakalandigimiz bir arkadasin adini vererek "grdg sahsin90 o oldugunu" iddia
ediyordu. O gne kadar poliste ve savcilikta bu ynde sayisiz iIade vermis,teshis
tutanaklari imzalamisti. Kendisine ezberletilenleri papagan gibi simdi bir de mahkeme
nndetekrarliyordu. Yalniz "sahibinin sesi" olmaya soyunan bu polis piyonunun her
nedense haberininolmadigi yepyeni bir gelisme olmustu. Aradan geen sre iinde, o hala,
polisin kendisine aylar nceezberlettigi masallari bizzat tanik oldugu(!) gerekler olarak
yutturmaya alisirken, szkonusu
soygunu baska bir grup devrimcinin yaptigi aiga ikmisti.
Ipleri polisin elindeki bu geri zekali "tanik" taslaginin o gn devirdigi am bununla da
kalmadi."Soygun sirasinda ok yakindan grdm" dedigi ve "90 oydu" diye ismini
verdigi arkadasigstermesini istiyor usul geregi yargi. Seninki bizlere dogru dnyor ve
Iazla dsnmeden o arkadasdiye gelip beni gsteriyor. Piyonun bu yeni gaIinin nereden
iktigini, benim disimda kimse anlamiyor.Hemen vaziyeti kurtarma abasina giren
durusma yargici" acele etme iyi bak... arka siralardaoturanlara da bak..." seklinde uyarip
ynlendirmeye alisiyor ama anlayan kim... Szde tanik halaisrarli beni gstermeye
devam ediyor. Yargi tutamiyor artik kendini "ismini verdigin o degil beadam!.. Senin
syledigin arkada oturuyor..." diye patliyor Ike iinde....
Piyonun bu gaIina ve bunu srdrmekteki israrina bir tek ben sasirmiyorum. nk daha
salona girergirmez onu subede grdgm animsiyorum hemen. Savciliga sevk edilmeden
kisa bir sre nceydi.Sudan bir bahaneyle tim seIi iskencecinin odasina gtrldm.
Odadaki misaIir koltuklarinda iki kisioturmus ay iiyorlardi. Bunlardan biri, iste bu
piyondu. Demek o gn "tanismisiz" kendisiyle. Fakatkendisinden her ne istendiyse yine
agzina yzne bulastirmisti iste.
Polisin dosyalari nasil sadece sahte tutanak, ekspertiz raporu ve benzeri yazili
belgelerle(!)doldurmakla kalmayip gerektiginde nasil sahte taniklar bile ayarladigi geregi
bir kez daha ikmistiortaya. Ama mahkeme heyeti her zamanki gibi bunun da zerini
rtmeye girisiyor. "Sen bu soygunlasulanmadigin iin taniga soru sorma hakkin yok" gibi
bir gerekeyle durumu aiklamama izinverilmiyor. Baska olay ve davalarda, daha nce
polis ve savcilikta hile, tehdit, santaj hatta iskencezoruyla devrimcilerin aleyhine verdikleri
iIade ve teshis tutanaklarini mahkeme nnde dzeltmedrstlgn gsteren taniklar
"yalanci taniklik"tan derhal tutuklanirken polis taraIindan ayarlandigive bastan sona yalan
syledigi btn iplakligiyla aiga ikan bu sahtekar tutuklanmiyor. Sadecedurusma
yargicinin "ya o soygunu yapanlar yakalanmasalardi?.. Senin iIadelerine dayanarak
bizbunlari mahkum edecektik..." seklindeki bir azari ile paayi kurtariyor. Sahi, ya eylemi
yapanlaryakalanmamis veya olay aiga ikmamis olsaydi ne olacakti? Olayla hi ilgisi
olmayan iki kisi hem de146/1'den idam veya mebbet ceza alacaklardi. nk o soygunu
onlarin yaptigina dair(!) dosyadasayisiz belge, polis raporu, teshis tutanagi, vb. vardi?!..
Polis bu kadar kanitla da yetinmemis, 3 tane degrg tanigi(!) ayarlanmisti. Nitekim 12
167
Eyll yargilamalarinda 1, 3, 5... degil yzlerce insan da istebylesi gvenilir belge(!)
hatta taniklara(!) dayanilarak lm de dahil en agir cezalaraarptirilmamislar miydi?..
-
18 Ocak durusmasinda birok tanik dinlendi. Fakat o gn dinlenen taniklar iinden biri
ikti ki, onundinlenmis olmasi ne heyetin ne de herhalde diger iskenceciler srsnn
hosuna gitmistir. AslindaIsmail CNEYT'le dogrudan hibir ilgisi olmayan bir konuyla
ilgili olarak agrilan bu tanik, iIadesisirasinda Iarkina bile varmadan bu yigit komnist
nder savasinin nasil alaka katledildigininsaklanamaz bir biimde aydinlanmasini
sagladi.
Polis, Ismail CNEYT'in pusu kurulan bir evde polisle girdigi silahli atisma sirasinda
vurularakldgn iddia ediyordu. Bu iddia dogrultusunda dosyada yine bir yigin yazili
belge(!) vardi. yle ki,Ismail CNEYT'in atismada kullandigi sylenen bir tabancaya ve
siktigi mermilere ait bir ekspertizraporu ile atismanin nasil cereyan ettigine dair bir kroki
bile vardi bu "belgeler" arasinda.
Ama szkonusu tanik, mahkeme nnde iIade verirken polisin bir sre karakol kurdugu
isyerinde sagolarak bir kisiyi daha yakaladigi seklinde bir cmle kullandi sz arasinda.
Fakat ne bizler arasinda nede bu davayla ilgili operasyonlarda nce gzaltina alinip da
sonra serbest birakilan insanlar arasindabile, degil tanigin isyerinde, onun civar
semtlerinde dahi yakalanan bir kisi yoktu. O halde kimditanigin szn ettigi bu sahis?
Tanigin syleyecekleri bitince sz alip bunu soruyorum, ardindan busahsi biraz tariI
etmesini istiyorum. Durusma yargicinin kendisine sz vermesini beklemeden tanikbyk
bir saIiyetle sorumu yanitlamaya basliyor. "Kisa boylu, gzlkl, gr biyikli, esmerce
biriydi...
Paltosu yeniye benziyordu ama pantolonu ve ayakkabilari eskiceydi... Polisler bir ara
banayakaladiklari sahsin kimligini gsterip "taniyor musun" diye sordular. Ismi Bekir'di,
soyadinihatirlayamiyorum, Iakat Osmaniye dogumluydu. Lise gretmenligimi
Osmaniye'de yaptigimdan buhatirimda kalmisti."
Artik hibir teredddmz kalmiyor. Bu Ismail... O'nun atismada degil, sag olarak ele
geirildiktensonra iskence tezgahlarinda katledildigine dair bazi bilgiler kulagimiza
alinmisti nceden. Ama bunakesinlik kazandiracak ayrintili bilgi, belge veya taniklar
bulamamistik o gne kadar. Karsimizdakitanigin anlattiklari iste bu ince sis perdesini de
dagitiyordu, ama tam da bu sirada yargi Ikeyletanigin szn kesiyor "konusmana kim
izin verdi? Burada hangi sorulara cevap verip, ne zamankonusacagini ben sylerim sana,.."
diye hem azarliyor hem de dpedz tehdit ediyor. Benden deyerime oturmami istiyor. Bu
durumda kuzu kuzu nasil yerime oturabilirim?
Kahpece islenmis bir cinayetin aydinlatilmasinin szkonusu oldugunu hatirlatiyorum nce
israrla.Dinlemiyor bile, beni konusturmamakta kararli grnyor. Yerime oturmadigim
takdirde durusmadanatmakla tehdit ediyor. Bu arada inzibatlar da ise karisiyor, beni zorla
oturtmaya alisiyorlar. Biryandan buna karsi koyuyorum bir yandan da taniga soru
sormamizi engellemeye alismanin IsmailCNEYT cinayetinin zerini rtme abasi
oldugunu haykiriyorum. Bunun iskenceci katillerledpedz su ortakligi oldugu da dahil
agzima geleni sylyorum. Ama btn abalarimiz bosuna!"Sen bu taniga soru
soramazsin. nk o seninle ilgili olmayan bir konuda dinlenmek zereagrildi..." gibi
akilalmaz bir gerekenin arkasina saklanarak konuyu kapatmaya alisiyorlar. Bu
aradaavukatlarimiz sessiz kalmiyor, iskencede cinayet gibi bir konunun bylesine insanlik,
mantik veahlakdisi bir tutum ve bahaneyle geistirilemeyecegini yasal gerekeleri ile de
168
anlatiyor, bana szverilmesi gerektigini belirtiyorlar. Salondaki hava iyice
elektrikleniyor. Seslerimiz koridora kadartastigi iin kapinin n subay, er ve avukatlardan
olusan bir merakli kalabaligi ile doluyor. Salonatakviye olarak yeni inzibatlar getiriyorlar.
Ama kararliyiz. Ya bu tanigin bildigi herseyi anlatmasinisaglayacak, yoldasimizin nasil
alaka katledildigini aiga ikaracagiz ya da Selimiye'yi birbirinekatacagiz!.. Bizim ve
avukatlarimizin gitgide siddetlenen tepkimiz karsisinda heyet panige kapiliyor.Bir yandan
bizi susturmaya, yatistirmaya, oturtmaya alisirken bir yandan da aralarinda
Iisildasmayabasliyorlar. Islerin kendileri aisindan bu denli sarpa sarmasi karsisinda
aresiz geriliyorlar. Ama yinede sorulari bizim degil, o tanigin dinlenmesini isteyen sanik
avukatinin sorabilecegi kaydinigetiriyorlar. O asamada bizim iin nemli olan,
yoldasimizin polis taraIindan sag olarak ele geirildigigeregini mahkeme tutanaklarina
geirterek belgelemek. Bu nedenle Iazla zerinde durmuyoruz businirlamanin. Ayrica
nelerin sorulmasini ve tutanaklara gemesini istedigimizi o ana kadar en az 4-5kez
vurgulamistik. Nitekim sadece kendisine sz hakki taninan avukat da sorulmasi gereken
busorulari soruyor tek tek taniga ve tanik anlattika da yigit yoldasimizin nasil yakalandigi
en inceayrintilarina kadar aiga ikiyor.
-
Hakkimizda ailari rgt davasi basliyor artik. 15 Mayis 1984 gn ilk durusmaya
gtrlyoruz. Ognn sonradan hepimiz iin tarihi bir gn olacagini nereden bilirdik.
FATIH'le meger songrsmemizmis.
O'nun 33. gnndeyiz. Halsiziz, bir deri bir kemik kalmisiz belki ama yine de hepimiz
saIi glckve cosku kesilmisiz. Aligin ukurlarini iyice kerttigi gzlerimizden
mutluluk kivilcimlariIiskiriyor... atlamis, hastalikli bir beyazliga brnms dudaklarimiz
hemen hi kapanmiyor ki, etleriiyice ekilmis dislerimizin neredeyse dklmek zere
olduklari belli olmasin... Ggn yedinci katindabyle bulutlar zerinde dolasmamizi
mahkeme kaleminin yaptigi bir hataya borluyuz. Ana dava ilebizim yeni ailan davayi
birbirine karistirmislar, durusmaya getirilmemiz iin Cezaevine yazdiklaricelp yazisinda
hepimizi birden agirmislar. ogumuz 3-4 yildan beri grememisiz birbirimizi...
Budurumda bizlere can gelmesin de kime gelsin?..
Selimiye'de bizlerin durusmaya agrilmamiz ile bir sre iin kesiliyor sohbetimiz. Tabii
hepimiz yine"iplagiz". Dolayisiyla durusmadan "atilacagimiz" kesin. TTE saldirisi
sirasinda cezaevi ynetimleriile sikiynetim mahkemeleri arasindaki isblmnn bir
parasi da bu: cezaevlerinde zorla soyuluyor,mahkemelere don-gmlek gnderiliyoruz;
mahkemelerde de "kiligimiz mahkemenin mehabetineuygun olmadigi..." gerekesiyle
durusmalardan atiliyoruz. Yukari ikarilmamizdan bir sre sonraavukatlar ve ailelerimiz
ieri aliniyorlar. Belli ki durusma ailiyor ama biz "saniklar" hala disarida kapinnde
tutuluyoruz. Bir sre sonra hepimiz sirayla kapinin agzina gtrlyor, ierdeki
heyeteuzaktan syle bir gsteriyorlar. Durusma yargicinin kaIasini belli belirsiz yukari
kaldirdiginigrmemle kolumdan ekilmem bir oluyor. Bylece meger "durusmadan
atilmis..." oluyoruz(!)
O sirada avukatin ayaga Iirladigini gryorum. Bizlerin mahkemeye kendi istegimizle
don-gmlekgelmedigimizi, cezaevi idaresince bilinli olarak byle gnderildigimizi,
giysilerimizin zorlagaspedildigini, vs. anlatiyor, ardindan da "biz" diyor, "kendilerine sivil
elbise getirsek mvekkillerimizde bunlari giyseler siz durusmaya alir misiniz, yoksa
elbiseleri TTE olmadigi iin yine de atarmisiniz?" diye bir soru soruyor. Yargi nasil olsa
byle bir sey olmaz rahatligi ierisinde hitereddtsz "tabii aliriz..." diye yanit veriyor bu
169
soruya. Bunun zerine kimsenin beklemedigi bir seyoluyor: Avukatim sivil bir gmlek
ve pantolon getirmis antasinda. Bunlari ortaya ikartiyor ve "verinbu giysileri kendisine,
mvekkilim giysin ve durusmaya katilsin. Hem bylece mvekkillerimizinkendi
istekleriyle mi byle geldiklerini yoksa istek ve iradeleri disinda mi byle
gnderildiklerini hepbirlikte grms oluruz..." diyor. Sadece heyet degil salonda ve
kapinin nnde grevli subaylar dabyk bir saskinlik geiriyorlar... Hi ummadigi bir
biimde kseye sikisan durusma yargici, bir andurakliyor ve sonra bana dnp: "Bak
avukatin giysi getirmis. Simdi bunlari sana versem giyinir mi-sin?" seklinde sama bir
soru soruyor. Cehaletinden mi yoksa artniyetinden mi artik tam bilemiyorumama bu adam
ciddi ciddi bizlerin durusmalara sanki kendi istegimizle byle don-gmlek geldigimizimi
saniyor yoksa?...
Nedeni ne olursa olsun sadece sasmamak degil Ikelenmemekte elde degil!.. Dsnsenize
bir!.. Birinsan aylardir karsisina don-gmlek getirilen insanlari "Mahkemenin mehabetine
aykiri bir kilikladurusmaya geldigi" gerekesiyle durusmalardan atiyor, 2 kez durusmadan
atilan bir "sanik" ise birdaha durusmalara alinmiyor, dolayisiyla kendini savunma
olanaklarini tmden yitiriyor. Nitekim 12Eyll dneminde binlerce insan bu yzden, degil
savunma, dogru-drst sorgu dahi veremeden lmveya onlarca yillik hapis cezalarina
arptirildi. Hal byleyken her gn onlarca insan hakkindadurusmalardan atma kararini
verenlerden biri olan yargi eIendi daha hala sivil giysi verilse giyipgiymeyecegimizi ciddi
ciddi sorabiliyor!... Bylesine ne denir?
"Niye giymeyeyim?.." diye yanitliyorum sorusunu ve mahkemelere bizim kendi
istegimizle bylegelmedigimizi giysilerimizin zel operasyonlarla nasil zorla
gaspedildigini, mahkemelere gelirkennasil zorla soyuldugumuzu, TTE'nin anlami ve
amacini bir kez daha anlatmaya alisiyorum. Geridnemiyor artik, avukatimin getirdigi
elbiseyi giyip durusmaya katilmami sylyor. Ama tam o siradamahkeme baskani albayin
egilip durusma yargicinin kulagina bir seyler Iisildadigini gryorum.Bunun zerine "Biz
bes dakika bir mzakereye ekilelim" diyerek durusmaya ara veriyorlar. Belli kiavukatin
kurnazligi sayesinde iine dstkleri amazdan kurtulmanin yollunu arayacaklar,
dahadogrusu bu durumda ne yapacaklarina dair "yukardan" gelecek emri bekleyecekler.
Byle bir srprizlekarsilasacaklarini hi ummamis, buna karsi hazirlanmamislar anlasilan.
Avukatin antasindan sivilgiysiler ikardigi anda sirI heyetin degil evredeki grevli
subaylarin da geirdikleri saskinlik veardindan kapildiklari telastan da anliyoruz bunu. O
sirada Selimiye'de grevli bir yzbasinin birastegmeni alelacele bir yere gnderdigini
Iarkediyorum. Zaten mahkeme baskani albay da oyzbasinin gznn nnde verdigi
isaret zerine durusma yargicinin kulagina egilip durusmaya araverilmesini saglamisti.
"Bes dakka..." denilen mzakere sresi uzuyor, 15-20 dakika geiyor. O aradaben
avukatimin getirip verdigi giysileri zerime geirirken kapinin nndeki subay, asker,
avukatkalabaligi artiyor. "Yukardan" geldikleri her hallerinden belli olan 3-4 subay
Selimiye'nin yzbasisi ilebizi cezaevinden getiren yzbasiyi bir kseye ekiyorlar.
Ardindan cezaevinden gelen avusaasagidaki cezaevi arabasindan bir takim TTE getirmesi
emri veriliyor. Durum anlasiliyor. Nitekim 1-2dakika gemeden salondan ikan mbasir er
heyetin ancak TTE'yi giyersem "salona alinabilecegimi,yoksa o an zerimde olan sivil
elbiselerimle salona giremeyecegim" seklindeki yeni kararini
duyuruyor. Bu kez kapinin esigine kadar da yanastirilmiyorum. Uzaktan da olsa
grebilsem o yargicave digerlerine bir-iki iIt szm olacak. Syleyeceklerimi bagirarak
koridorda sylyorum.Yapilanlarin ne tas duvarlarin arasinda ne de yapanlarin yaninda
170
kar kalmayacagini haykiriyorum.Sonu olarak zerimde sivil elbiselerimle oldugu
halde kiligim "mahkemenin sayginligina uygundsmedigi gerekesiyle" salona bile
girmeden durusmadan atilmis oluyorum...
-
Metris'te durusmacilarin isimleri sabah saat 06.00 gibi okunur. 07:00'ye dogru da almaya
gelirler.Metris'te kuraldir: TTE'ye karsi direnen devrimcilerden durusmaya gidecek
olanlar, yaz-kis demedensabahin krnde alinirlar koguslarindan. Kimse saat 07:00'den
sonraya birakilamaz. Ancak hainler,"bagimsizlar" ve TTE'yi giyen "yesiller" bu
uygulamanin disindadirlar. Onlar 08.00 civarindaikartilirlar.
Kogus kapisinin nnde seme iskenceciler takimindan en az 8-10 er karsilar sizi. Gnne
vedurumuna gre ya kogus kapisinin hemen nnde ya da alinip gtrldg daha kuytu
bir ksede-hainlerin koguslarinin bulundugu koridor olur bu genellikle- "arama" yapilir.
"Soyun" derler. Halbukizerinde bir klot, bir de Ianila vardir zaten. Ama onlarin da
amaci arama degildir. Arama bahanesiyleseni asagilamak, onurunu ignemek, kisiligini
ezmektir. Bu onur kirici igren istegi aninda reddedersinve daha senin "hayir" szn
tamamlanmadan zerine ullanirlar. Cop, tekme, tokat, yumruk, palaska,kelepe veya
knye zinciri... ile girisirler. Bu konuda egitilmislerdir ayrica her geen gn artan birdeney
sahibidirler. Bu nedenle iplak bedeninin en duyarli yerlerine indirirler
darbelerini:Dizkapaginin alti, ayak bilekleri, kaval kemiginin ortasi... tekmelerinin en
gzde hedeIleridir, midenve bgrlerin yumruklarinin, kaba etlerin ve sirtin ise
coplarinin... Yalniz sabah aramalarinda, sagindasolunda grnr iz birakmamaya az ok
dikkat ederler. Bazen "yavas ol, nasil olsa bir de aksamadns var..." diye birbirlerini
uyardiklari bile olur. Ama en az 8-10 saldirganin hem karsisindakinidayakla yildirmaya
alisip hem de iz birakmamasi mmkn m hi?.. Zaten epey yipranmis ve zayiIdsms
iplak bedenler bir de insaIsizca inen cop, tekme, yumruk, zincir... saganagindan yara
berealmadan kurtulabilir mi?.. Ya agiz veya burun kanamaya baslar, ya kas ailir, kaIa
yarilir, dudak patlar,ya gz morarir veya kolunda, bacaginda rkler olusur, yaralar ailir.
Sagmalcilardan Iarkli olarak Metris'te TTE giymeyenlerin mahkemelere giderken sort
giymelerinedahi olanak taninmaz. Btn spor sortlari toplanmistir zaten. arsaI, nevresim
ve benzeri bezparalarindan elde diktiklerinizi de mahkeme gidislerinde giydirmezler.
Paralayarak zorla soyar,mutlaka slip klotla gnderirler sizi.
"Arama" islemi bittikten sonra eller arkadan zincirle kelepelenir. Zincirler yle siki vurulur
ki, okgemez bilekleriniz sizlamaya kollariniz uyusmaya baslar, elleriniz ise zaten mosmor
kesilmistir ozamana kadar. Kelepenin de vurulmasindan sonra her mahkeme gidisinde en
az iki saatbekleyeceginiz mahkeme havalandirmasina atilirsiniz don-gmlek. Kar, yagmur,
rzgar, amur, ayaz...Iarketmez. Hatta karli, yagmurlu, soguk havalarda her gnknden
daha erken ikartilirsiniz mahkemehavalandirmasina. Bu havalandirma sanki zel olarak
Metrisin en Iazla rzgar alan yerine yapilmistir.Bina yaptirilirken bunun iin zel
meteorolojik incelemeler yapilip yapilmadigini ok meraketmisimdir dogrusu. nk o
havalandirmanin rzgar ve soguk almayan bir ksesi yoktur. Sadecegiris kapisinin nnde
bir merdiven alti vardir. Nispeten kuytu sayilabilecek tek yer bu 5-6 basamagin altidir.
Soguktan mosmor kesilen bedenlerin, eller arkadan kelepeli olmasina ragmen iki bklm
vaziyette deolsa buraya siginmaya alismasi bile rahatsiz eder iskencecileri. Soguktan
veya yagmurdan biraz olsunkorunabilmek iin merdiven altina girenleri oradan ikarmak
iin operasyon dzenlendigi gnler bileolmustur. Dayaga basvurmadiklari zamanlarda da
esitli igrenliklere basvurup rahatsiz ederek sizioradan ikmak zorunda birakmaya
171
alisirlar. Ya mutIaktan zel olarak bulasik suyu getirir dkerlertepenizden asagiya, ya
Iaras veya kl tablasi bosaltirlar ya da paspas irparlar...
zellikle Metris'in sevk arabalari ile mahkemelere gidip gelmek basli basina bir
iskencedir. BunlarABD ordusunun muhtemelen II. Dnya savasindan kalma hurdalarindan
bozma sacdan tabutlardir.Her taraIlari sirI demir ve sac levha oldugu iin kisin sogugunu,
yazin ise sicagini adetayogunlastirarak ieri yansitirlar. Yani arabaya binip Selimiye'ye
varmak da "kurtulus" degildir. Sabahsaatlerce havalandirmada ektiklerimizi daha sonraki
saatler boyu sevk arabasinda da ekmeye devamedersiniz. TTE giymemenin bir cezasi
olarak Selimiye'de zel bir odaya vs. alinmaz, durusma saatinekadar arabada
bekletilirsiniz. Tuvalete bile gtrlmezsiniz. Evet, don-atlet Selimiye
koridorlarindadolastirilirsiniz, savciliga gtrlebilirsiniz, hatta bazi istisnai durumlarda
mahkemelere bilealinabilirsiniz, ama kesinlikle sokulmadiginiz bir tek yer vardir:
tuvaletler... Bu dogal ihtiyacinizi,iinde aksama kadar bekleyeceginiz sevk arabasinin
iine yaparak gidermekten baska hibir yol yokturnnzde. Tabii bu yol(!) da ancak
kk tuvalet ihtiyalariniz iin geerlidir. Sevk arabalari salakapli kk bir minibs
olan Sagmalcilardan gelenler iin bu yol da kapalidir. Diyetli, hasta vb.olsaniz bile
kantinden birsey aldiramazsiniz. Saatler boyu bekliyor olsaniz bile bir bardak ay veya
birmesrubat iebilmenin ryasini grmek bile byk lkstr(!).
Ve siz, ruhen ve Iiziken ok rahat ve zinde olmanizin byk nem tasidigi kritik
durusmalara bile bu
emberden geerek girersiniz...
-
Sultanahmet cezaevindeyiz. TTE'ye karsi direnisimiz sryor. Durusmalara esoImanla
gidip geliyoruz.Galiba ikinci durusmamizdi. Bizi sabahin erken, saatinde havalandirmaya
aliyorlar. Hava soguk, hizlihizli volta atiyoruz. te yandan kaIamizda bir soru, "neden bu
kadar erken ikartildik?", zmeyealisiyoruz. Az sonra idare taraIindan ykselen
sloganlarla bu soru cevaplaniyor. "Iskence yapmaksereIsizliktir." "Asker degil siyasi
tutukluyuz." "TTE giymedik giymeyecegiz." atilan sloganlardan neyaptiklarini
ikartiyoruz. Nitekim az sonra yukardan bir arkadas bagiriyor. Sloganlar ve bunubastirmak
iin son sesiyle ailan hoparlr grltsnden sesini zor bela duyuyoruz. "Bugn
hemsalari kesmeye alisiyorlar, hem de zorla TTE giydiriyorlar."
Arkadaslara dnyorum "hazir miyiz" diyorum. "Haziriz." Sira bizde, bekliyoruz. Kapi
ailiyor, elindebir liste ile bir asker giriyor, isimlerimizi okumaya basliyor, sonunda "bir
bir alacagiz" diyor. Karsiikiyoruz, bizim ikmayacagimiza kanaat getirince gidiyor, iki
dakika gemiyor ki bir manga askerletekrar geliyor. Zorla alacaklar... Bu kez direnme
idare binasinda degil havalandirmadan baslayacak. Ilkandaki gerginlik saldiriyla birlikte
coskulu bir heyecana dnst. Kolkola girip, betondan bir set gibiduruyoruz. zerimize
ullanip tek tek koparmaya alisiyorlar. Basaramiyorlar, daha da hirslanipkollarimiza cop,
bacaklarimiza tekme ile girisiyorlar. Ikeli ve kinliyiz, gcmzn tmnkollarimiza
veriyoruz. Kopacakmis gibi olan olursa, bir digerimiz onun nne geiyor.
Direnisimizsonucunu aliyor. Gelen subay, askerlerin aresizligini grnce emir veriyor.
"Tamam hepsini birliktegetirin."
Idare binasina giriyoruz. Karsimizda "hazir kita", komandolar... Girisin darligindan
yararlanip,toparlanma Iirsati vermeden hemen saldiriyorlar. Iki taraItan bacaklarima vurup
yere dsrdler.Pantolonu ayaklarimdan yukari dogru ekmeye alisiyorlar. Ceketi
giydirmek iin kaldirdiklarindabirden kyorum, pantolon yirtiliyor. Ceketi igreti bir
172
sekilde zerime geirip, kollarimi kivirarakarkadan kelepeliyorlar. Kelepe kemige
oturdu... Ykselen sloganlarimiz kogustan gelen sloganlarakarisiyor. "Kahrolsun
Fasizm!", "Insanlik onuru iskenceyi yenecek." Kisilan sesimin son perdesinekadar
bagiriyorum. Salarimizi kesmeye gtryorlar, birisi agzimi kapatiyor, neIes
alamiyorum.Dizimle karnina vuruyorum, eli gevsiyor. Koyun kirkar gibi salarimizi yol
yol kesiyorlar. KaIalarimizyara bere iinde. Itekleyerek arabaya gtryorlar.
Tam cezaevi kapisindan beni ikarttiklarinda, ziyaret gn oldugundan toplanmis
ziyaretiler halimigryorlar. Bir ana "ldryorlar" diye bagirarak kendini yere atinca,
btn ziyaretiler cezaevikapisina dogru yrdler. Kapi nndeki asker ve polis onlari,
kahvenin iine, yan sokaga dogru
srmeye alisiyor. Arabanin iindeyiz. Cezaevinden sloganlar ykseliyor, kapi ve
pencerelerevuruluyor sanki yer yerinden oynuyor gibi. Disarida grltl haykirislar...
Mahkemeye gideceklerinhepsi tamam Iakat, neden bekletiliyoruz hala! Daha sonra duyduk
ki analardan birkai arabanin nneyatmislar, "arabadakilerle konusacagiz mutlaka, ierde
l var." diye kalkmamislar, onun iinbekletilmisiz.
Yolda giderken, dislerimizle yakalarindan tutup ekerek skyoruz TTE"leri Selimiye'ye
vardigimizdasubay bizi bu halde grnce arabadan indirmekten vazgeiyor. "Ben gidip
mahkemeye bir bakipgeleyim." Gidis o gidis! gleyin geliyor. "Elbise yirtigimiz iin
mahkeme sizi kabul etmiyor." diyor.Slogani patlatiyoruz. "Savunma hakkimiz
engellenemez!", "TTE giymedik giymeyecegiz!"...Sloganlarimiz onlari rahatsiz etti ki
aksama kadar bekletmeden cezaevine gtrlyoruz. Yalniz, arabahareket etmeden nce
subay kapiyi aip, "mahkeme hepinizi atmis oldu." diyor.
Cezaevi kapisinda bir basavus, bir erle elinde daktilo bizi bekliyorlar. Szmona "Neden
elbiseyiyirttiniz ve slogan attiniz" diye iIade alacaklar. IIade vermeyecegimizi syleyip
koguslarimizagidiyoruz.
4-
"Saniklar, bagsiz olarak salona alindilar." Durusmayi yneten yargicin, durusmanin
basinda tutanagageirttigi ilk cmleler bunlardir. Kaliplasmis bu szler, sanigin hibir
baski altina alinmadan, serbesteirade beyaninda bulunabilmesinin simgesi gibidirler. Ve
durusma salonunda her seyden sorumlu olanheyete bunun teminat altina alindiginin bir
gstergesi. Fakat ramp isiklari altindaki grnt ile sahnegerisindeki grnm arasindaki
Iark gibi Iarklidir gerek. Hemen ardinizda, syle kuvvetliceksrseniz bile mdahale
edecek olan inzibatlar bekler. Konusurken arkandan ekistirirler, hoslarinagitmeyen bir
sey sylediginde ogu kez hakimin isaretini bile beklemeden susturmak iin
vurmayabaslar, yaka-paa disariya atarlar...
Durusmalarda zellikle ayri cezaevlerinden gelenlerin birbirlerine yaklasmamasina dikkat
ediyorlardi.Bunun iin aramiza askerler diziliyor, degil birbirimizle konusmamiz
bakmamiz bile yasakti. "Bunlargzleriyle bile birbirlerine mesaj verirler." diye
dsnyorlar.
Bir durusmada yine Sultanahmet'ten gelen bizleri n siraya aldilar. Metris'ten gelen
yoldaslari da ikisira arkaya oturttular. Bir sre geti, heyet, durusmaya ara verdi. Daha
heyet salondan ikmamisti ki,Iirsati degerlendirip, kiz yoldasa dogru yaklasarak "Nasilsin"
diye konusmaya alistim. Tam bu siradaarkamizdaki inzibatlardan birisi "not alisverisi
yaptilar" diyerek kadin yoldasin ellerine saldirdi.Ellerinde bir sey bulamayinca bu kez
agzini amasini istediler. Mdahale ettik. Bunun zerine salondabulunan tm askerler
stmze ullandilar, diger yanda, kadin yoldasin agzini amaya alisiyorlardi.Heyet ise
173
bir tiyatro oyunu seyreder gibi bakiyor, en uIak bir mdahalede bulunmuyordu.
Kizyoldasimizi kadin polisin aramasina razi olduk. Kadin polis geldi, yoldasimizi gtrp
aradilar, gerigetirdiler. Birsey bulamamislardi.
Durusma tekrar baslamisti. Bir astsubay ve iki er, salona girip heyete bir tek sz syleme
geregi
duymadan, beni kaldirip gtrdler.
Bekleme salonunda ellerime kelepe vurup, aradilar. Belli ki not ariyorlar. Fakat benden
de bir seyikmadi. Tekrar geri dndk. Aradan iki- dakika gemedi, ayni sekilde gelip,
bu kez bir baskayoldasi kaldirip gtrdler.
Bunlar bir yerlerden emir aliyorlar ama bu emri heyetten almadiklari kesin. Ilgin olan
sey, mahkeme
salonunda miyiz, 1. Sube'nin "sorgu" sirasinin beklendigi odasinda mi?.
b-
Fatih Yoldas...
Her yerde, daima basegmez, direngen, yigit (...) devrim dsmanlarina ve dsmanligina bir
milim bilemsamaha gstermeyen o mkemmel insan, hayatinin her aninda oldugu gibi
mahkemelerde deyumusak ve dingin grntsnn altinda devrime ve rgtmze
saldirilmasina asla izin vermemisti.
Yznden hi eksilmeyen huzurlu glmseyisinin biz yoldaslarina verdigi, anlatilmaz bir
gvenduygusuydu. Ama, devrime ve TIKB'ye dsmanlik edenler bilmeliydiler ki o
huzurlu ve sicakglmseyisinin arkasinda, onlara karsi en uIak bir iyiniyet ve anlayislilik
yoktu. O dsmanlarina karsi,tirnaklarini gizlemis saldirmaya hazir ve saldiriya getiginde
de mutlaka ama mutlaka yenen yirtici birkaplandi. Bunu lme glmseyerek ve huzur
iinde gidisiyle seve seve lsyle ve lm bileyenisiyle de gsterdi.
Mahkemelerde onunla karsilasmak, sicacik bir "merhaba"sini isitmek doyumsuz ve
sevecenglmseyisinin muhatabi olmak bize, onun yoldasi olmanin gururunu tattirirdi.
Ama tabii bu durumyargilanan herkes iin ayni seyleri yasatacak demek degildi. rnegin
"tescilli hain" Adil zbek,Fatih'imizin bakislarinda lmn, devrime ihanette olan
tiksintiyi gryordu. Selimiye koridorlarindaya da durusma salonlarinda elinden
geldigince bu bakislardan uzak durmaya alisiyor vebakislarindaki Ikeden kurtulmak iin
kaIasini nnden kaldirmiyordu. Fakat o, ne kadar kamayaalisirsa alissin,
yoldaslarimiz ondaki lm korkusunu canli tuttular.
Sabik bir TIKB'li olmasi da TIKB'nin gazabinin boyutlari hakkinda ona bir Iikir
verebiliyordu. Ve ook iyi biliyordu ki gemiste atisi altinda barindigi ve simdi dsmanla
birlikte kertmeye alistigi burgt ne olursa olsun ona haddini bildirecektir. Ve o, ok
iyi biliyordu ki, bu rgtte onun gibi birtasmali it daha yoktur, o ilk ve tektir. O nedenle de
ihanete olan kin ve neIret sadece onun igrenkisiliginde yogunlasmistir ve pesi
birakilmayacaktir. Bu da ondaki korkuyu ogalttika ogaltiyordu.
Mahkemelerdeki neIret ve tehdit dolu bakislarin yarattigi korkuyla, daha "toy bir hain"
iken, esitlimanevralarla emniyetteki ihanetini unutturmaya, rgte yaranmaya, TIKB'nin
gazabindan bir paraolsun kurtulmaya alisti. Bunun iin mahkemede kendince, hem
mahkeme heyetine hem de bizeyaranabilecegi, zn Kemalizm'den alan bir savunma
yapti ve masum bir demokrat havasi yaratmayaalisti.
gn stste sren savunma durusmalarinin ilk gnyd. Dosyanin kadin saniklari
olarak,kendimizce de epey vasat degerlendirdigimiz savunmalar hazirlamistik. Asil olarak
174
devrimcioldugumuzu savunuyor, TIKB'nin grslerine inandigimizi belirtiyor ve
agirlikli olarak teshireyneliyorduk. Bu yazdigimiz yazilari cezaevinden gizlice,
gstermeden ikartmak zorunda kalmistik.nk mahkemelere giderken yanimizda yazili
belge bulundurtmuyorlar, aramada bunlara elkoyuyorlardi. Neyse ki kazasiz belasiz
atlattik aramayi. Bir an nce mahkemeye varip yoldaslarimizinsiyasi savunmalarini
dinleyebilmenin sabirsizligi iindeydik. Ayni zamanda da savunmalarimizinvasatligi
nedeniyle elestirilme endisesini tasiyorduk; hi begenmeyeceklerdi. devine
gvenmeyengrenciler gibi kaygiliydik.
Ellerimiz arkadan kelepeli, arabadayiz. Hepimizin tm derdi savunmalarimizin ktlg.
Elimizdengelse o an oturup sayIalarca daha iyisini yazmaya alisabiliriz. Herkes kendini
hos gsterecek birbahane ariyor. Ama birimiz, kolu rahatsiz oldugu iin kollari nden
kelepelenme bahtiyarligindakikucaginda savunmasini biraz daha iyilestirme gayretinde.
Hepimiz glyoruz. Kucakta yazilan yazininirkinligine gereke aramayi heyete birakiyor,
"nasilsa kolunun kt oldugunu biliyorlarmis, kizcagizondan irkin yazmistir" derlermis.
Saatler sren ve demir arabanin iinde sallana yuvarlana yapilan bir yolculuktan sonra
SelimiyeKislasinin i avlusundayiz. Durusma saati yakin, hemen ikariliyoruz aratan,
eller hala arkadankelepeli ve uyusmus, 10-15 kadar askerin dogrulttugu G-3'lerin
arasinda yryoruz. Gzmz digercezaevlerinin arabalarinda. Arabalarin uIak
detaylarindan ve yanlarindaki subaylarindan hangicezaevlerinden geldiklerini
anlayabiliyoruz. Bizim davadaki arkadaslarin hepsi getirilmis galiba.
Mahkeme salonlarinin oldugu koridorda ok yogun bir gvenlik kordonu iinde
ilerliyoruz. Askerler,bizler, aileler, daha nce getirilmis koridora oturtulmus arkadaslar,
hep birlikte. Bizler ve aileler Iirsatyaratip konusabilmek, askerler konusturtmamak iin
tetikte.
Iste karsidan Aysel'in annesi ve babasi, geliyorlar. Ama havalari, sanki ilgilendikleri biz
degilmisizgibi. Bu analarin, askerleri aldatip bos bulunmalarini saglamak iin bir taktik.
Biraz sonra Aysel'inannesi tam yanimizdan geerken askerlerin arasindan siziverip Aysel'e
sarilacaktir. Byle dsnerekilerlerken askerlerin basindaki avus, daha nceki
durusmalardan edindigi tecrbeyle uyanik, dahaaileler yanimiza varmadan Aysel'e
sesleniyor:
- "Aysel, sen teye ge."
Aysel sanki onu hi duymuyor. Bu deIa askerler o yana asilmaz bir duvar olusturuyorlar.
Ilerlemeye
devam ediyoruz.
Fatma teyze zgn, taktikleri bosa ikmis, simdi seslenerek duvari asmak istiyor.
-"Aysel'im, kizlarim nasilsiniz?"
Neseyle sesleniyoruz.
- "Iyiyiz."
Durusma salonunun nnde banklara oturmadan kelepelerimizi aiyor ve ieri aliyorlar.
Durusmasalonunda herkes hazir. Henz heyet yok. Katip daktilodaki son hazirliklarla
mesgul. Arkadaslarla enrahat konusabilecegimiz yerlere oturmaya alisiyoruz.
Fisildasmalar, merhabalar, hatir sormalarbitemeden katip heyetin girdigini sylyor.
Ayaga kalkiyoruz. Herkes birbirine yakin olmayaalisirken Adil en uzaktaki bir yerde bir
175
siranin ucuna ilismis yapayalniz. Durusmanin digerdetaylarini geiyorum, asil
sylemek istedigim ihanetin ve onurun atismasini anlatmak.
Adil savunmasini okumaya basladiginda tmden her seyi reddetmeye emniyet tavrini
inkara yeltendi.Grdg "iskencelerden", ugradigi "adli yanilgilar"dan szetti bol bol.
Ama inkarlari bile yleuyduruktu ki, mahkeme heyeti de dahil, saniklar ve dinleyiciler,
herkes saskinlik iinde bu tuhaImasali glerek dinlemeye koyuldu. Hepimizin ok ilgisini
ekmisti. Bu zavalli yaratik, bu iki camiaarasindaki utanmaz beynamaz hem TIKB'ye, hem
de mahkeme heyetine karsi kendini savunmayakalkmis ve iyice samalamaya baslamisti.
Bir ara yle bir yere geldi ki, TIKB izgisini anlatmayabasladi. Ona bagliligindan
szederken Fatih yoldas yerinden Iirlayarak, Ike ve tiksinti dolu korkunbir sesle
haykirdi:
- "Adil zbek gibi bir hainin TIKB'nin sanli ve yce adini agzina almaya hakki yoktur.
Hemen
SUSSUN!"
Iste her yerde, her zaman oldugu gibi en aik ve en net tavir dsmaninin nnde szl
olarak ilan
ediliyor ve bir hainin son yaltaklanma abalari da bosa ikariliyordu.
Onun dzeyindeki bir hainin asla aIIedilmeyecegi, bundan sonra onun iin TIKB'nin
lmle es anlamli
olacagi salondaki herkes taraIindan hissedildi.
Heyet Adil'in bu deli samasi savunmasini tuhaI bir ilgiyle izlerken Fatih'in grleyisiyle
irkildi vebaskan Fatih'e mdahale etmemesini, yoksa onu salondan atacagini syledi. Ayni
heyet daha sonraFatih'e siyasi savunmayi sadece 11 sayIa okutarak ve zorla susturarak
taraIgir tavrini koydu. Mahkemesalonu karsilikli saldirilarla bir savas alaniydi. Fatih'in
susturulusunun ardindaki gerek, siyasisavunmadaki ithamlardan heyetin korkusuydu.
Adil'in susturulusunun arkasindaki gerek ise, onunsavunmasindaki tanitima ihtiyacimizin
olmadigi ve o adi kpegin byle bir sey yapmasina dahi izinverilmeyecegi idi.
Biri korkunun, digeri onurlu gvenin susturulusuydu.
Adil islak ve rkek bir kpek gibi titreyerek ve duyulur duyulmaz bir sesle tamamladi
savunmasini,sonra da her zaman yaptigi gibi adeta grnmez olmak istercesine,
sandalyesine bzlerek ve iyicealalarak kt. Bu ks, onun iin artik TIKB'nin atIinin
olmayacagini, artik bir insan gibiyasamasinin sonuna geldigini gsteriyordu. Zaten bundan
sonraki evrimi de hizla ihanetilikteorisyenligine soyunma ve tescilli bir hain olma
yolunda oldu.
Fasist gazetelere hainlik teorilerini satarken, cezaevinde buldugu kendi gibi bir (...)le
nisanlandi.Metris'te tm devrimcilere kan kusturuldugu gnlerde biz hainler kogusunun
tam karsisindaki kogustalm orucumuzu srdrrken, Fatih'imizin artik gremedigi
haberleriyle kahrolurken o, hainlergruhunun kogusunda "En byk Adil, baska byk
yok" sloganlariyla nisanini kutluyordu. O veonun gibi hainler byle ilginliklarla, pastali,
limonatali nisan trenleriyle ve idarenin sonsuzmsamahasiyla ilerine sinmis lm
korkusunu biraz olsun yatistirmaya alisiyorlardi.
Simdi ise bir yilan gibi en kuytu kselerde gizlenerek TIKB'nin onu cezalandirmamasi iin
dua ettigi
muhakkak.
176
Korkuyor; nk sonsuz abalarla yoketmeye alistigi TIKB hala var ve hala dimdik.
Mahkemekoridorlarinda kuyrugunu bacaklarinin arasina saklayan korkak bir kpek gibi
nnden getigi Fatih,artik bedenen yasamasa da bir eIsane gibi dilden dile dolasiyor. O
yce eIsane srdke ve Adilkpegi yasadika kulaklarindan: "Adil zbek gibi bir hainin
TIKB'nin sanli ve yce adini agzinaalmaya hakki yoktur. Hemen SUSSUN!" inlayisi
silinmeyecektir. Ve bu inlayisi her duydugunda,mahkeme koridorunda Fatih'in yzne
tkrsnn islakligini pis suratinda hissedecektir.
Korksun ve beklesin...

Artik Fatih, Sultanahmet'teydi.
Metris'te 1982'deki tecrit, dayak ve n iliklettirmeye ynelik saldirilara karsilik hayata
geirilen ve 28gn sren, taleplerin elde edilmesiyle ve dayagin pskrtlmesiyle
sonulanan byk bir AG'ninyasandigi gnlerdeyiz.
Sultanahmet 10 gnlk destegin iinde. Destegin nc veya dndnc gnndeyiz.
Metriseyleminin ykselis gnleri... Cezaevi nleri ana-baba gn. Aileler tedirgin ama
canli. Ikide birSelimiye'nin kapisini asindiriyorlar. Metris'te dayak politikasi Iiilen
geriletilmis ama diger haklar iinde eylem devam ettiriliyor. Teslimiyet cephesinin
kobasi E.B. eylemi oktan birakmis. Metrisynetimi Eylem Birligi'nin sirtini sivazliyor.
Ardindan gelen ve birinciligi E.B.'ne kaptiran teslimiyetioportnistler mizirdaniyor.
Dayakli, direnisli, coskulu gnler...
Mahpus yatan bilir, hapishanede gelisen herhangi bir olay aninda kulaktan kulaga, dalga
dalga yayilir.En gaddar ynetimler bile ieride gelisen olaylarin duyulmasini nleyemez.
Sultanahmet'te o zamanlargnde iki saat havalandirmamiz var. Metris'i destekledigimiz
iin o da gasbedilmis. Kk, hcrevari"koguslarda drt, alti, sekiz, on kisi kaliyoruz.
Sultanahmet'te saldiri inisiyatiIinin ve atilim hamlesinindevrimcilerde oldugu gnler. Yaz
aylarindayiz. Hava sicak ve agir. Buram buram terliyoruz hcrelerde...
Birden Metris'te tecrit tutulan 8 devrimci nderin geldigi haberi alindi kulagimiza.
Hcremazgallarinda kulaklar dikilmis, kulaklar dayanmis... Ierde bir sevin dalgasidir
ykseliyor. Terlibedenlerimizi unutuyoruz bir anda. Yregimiz soguyor. K.'la bakisiyoruz.
liiih gkten altin yagsa bizetas dser, sanssiziz biz. Fakat yine de belki gelmistir diyoruz,
beklenen Fatih'imiz. Tecritte oldugunubiliyorduk. Sevincimiz acaba niye getirdiler
sorusuna dnsyor. Ierde dsman daima tetiktedir. Herdavranisinda bir ama vardir.
Yine bir hinlik dsnyordur diyoruz. K.'la ilk yorumumuzu yapiyoruz:"Devrimci
nderleri tecrit edip, esitli cezaevlerine dagitarak yeniden saldiracak dsman. Simdi geri
ekilir gibi yapip yeni saldirinin elverisli zeminini olusturmaya alisiyor" yorumunda
birlesiyoruz. Bu
ilk andaki yorumumuzu, sonraki aylar ve yillar dogrulayacakti.
Cezaevi uguldamaya basladi haber duyulur duyulmaz. UIak teIek ihtiyalarimizi gren
arkadaslarsevin iinde kosusturuyorlar, gelenleri haber veriyorlar. Ayak sesleri var.
Mjdemi verin diye sevinlibir ses duyuluyor. O anda anliyoruz Fatih'in de geldigini.
Duygularimiz anlatilir gibi degil. Sevin,cosku, saskinlik, u noktalardaki duygularimiz
iie gemis bir yumak sanki. Hayaller kuruyoruz;beraber yatacagiz, beraber yiyip
iecegiz, beraber uyuyacagiz ve en nemlisi beraber bir seyler yapacagiz.
amasir bahanesiyle kapiyi atirmaya alisiyorum nbeti askere. Epeyce ugrastiktan
sonra nihayetikna edebiliyorum. Bir elimde legen, iinde gstermelik bir-iki para
177
amasir, solugu koridordaaliyorum. Hepsini sekiz kisilik bir hcreye koymuslar.
Yerlerini biliyorum. Kapiya varabilmek iin birnbetiyi daha tavlamak gerekli. O is de
oluyor. Iste kapidayim. Ve ilk anda diger arkadaslarigryorum "Fatih " diye bagiriyorum.
Sesimi tanidi. Ieride bir bagiris, agiristir gidiyor. Kosar adimgeliyor, yine ayni sevecen
ve sicak glmseyisi, kolunu mazgaldan disari uzativeriyor. Ellerimizkenetleniyor. Ilk
anda, ne syledigimizi bilemedigimiz, szleri birbirine karistirdigimiz saskinlikla
veheyecanla konusuyoruz. Gzlerimiz isil isil. Fatih'in gzleri doluverdi. ook ok
zledigi belli. Kusgibi civildayip sekiyor yerinde. Kapi engel; psp kucaklasamamanin
huysuzlugu var zerimizde.Hemen ayakst Metris'in durumunu ve niin getirildiklerine
dair ilk bilgileri aktariyor.
-"Adamlar saldirmayi plnliyorlar, bizi onun iin srdler ama yerimiz doldu bile.
Avularini yalarlar."
-"ok dvdler mi son gnlerde?"
-"Eylemin ilk on gnnde dayak attilar. Sonra kestiler."
-"Kendini nasil hissediyorsun?"
-"Grmyor musun bomba gibiyim."
Devam ediyor.
-"K. ne yapiyor? Nerede?"
-"Ayni hcredeyiz, iyiyiz, birazdan gelir yanina."
Ellerini birakmak istemiyorum. Iki gn sonra durusma var.Kisaca konusuyoruz
durusmayla ilgili.esitli cezaevlerinden son haberleri veriyorum. Sonra K. gelsin diye
ekilip gidiyorum. Aklimiz heporada.
Gece K.'la uzun uzun konustuk. Fatih'li bir yasamin nasil olacagi ve bu durumu
nasildegerlendirecegimiz zerinde durduk. Yeni bir pln ve program gerekiyordu. Metris'e
ynelik yenibakisimizi da sekillendiriyoruz. Neler yapabiliriz, dsnyoruz...
Aylar boyu sren, birlikte ayni sevk arabalarinda Selimiye-Sultanahmet arasi mekik
dokumalarimizinilki iin ringdeyiz simdi Fatih'le. Daha ierde, kapisi ailir ailmaz
dakikalarca kucaklasippsmstk. Her zamanki gibi sikti yine. Aik krem bir pantalon,
aik gri bir mont giymisti. Trasli vetertemizdi. Eylem hala devam ediyor. Fatih iyice
szlmst o gnlerde. Ama grevin bitti-bitecekoldugunu da tahmin ediyoruz. O gnlerde,
lm siniri diye tutturulan sama sapan bir 30 rakamidolastiriyordu ortalikta statkocular.
Eylemin bitirilis tartismalarinin oldugunu bir gn nceduymustuk. Daha nceden, Fatih
gelirken, bizim, tm haklar alinip, cezaevi idaresinin gazetecilergzetiminde sz vermeyi
kabul etmesine kadar devam ettirme nerimizi biliyoruz. Fatih:
-"Bizimkiler Metris'te nermislerdir devam edilmesi gerektigini. Bildiri ikartacaklardi."
diyor.
O sirada yeniden durusmaya dnyoruz. O gnk muhtemel gelismeler zerinde
duruyoruz. Aysel'den
szediyor. Temizligi, saIligi, yigitligi zerinde duruyoruz. Fatih, "Sevecen kck bir
ocuk sanki"
178
diyor. Aysel'in olgunlugunda bir ocuksuluk gizli. Ardindan Adil kpegine geiyoruz.
Bizim
yoldaslarimizla nasil bir zitlik iinde, srngen gibi gelip gidiyor durusmalara. Fatih'in o
anda aklina
bir sey gelmis gibi isildiyor gzleri:
-"Bak hele Remzi, su ite bir sey yapalim bugn, yzne iyice bir tkrelim."
-"Iyi, niye olmasin."
-"Hem bak aileler, avukatlar nezdinde tavrimizi iyice ortaya koymus oluruz. Milletin
yregi sogur."
-"Tamam yapalim." diyorum.
-"Ama ben yapacagim, tam koridorda."
-"Oldu."
Selimiye'deyiz. Yolda hep konustu o gzel sesiyle. HayiIlaniyordu. "Surada ay iemedik
bir" dedigiyerleri gsteriyordu. Anilari tazelenir gibiydi. Bogaz'dan geerken bir trk
tuttururduk adetimizoldugu zere. Selimiye'ye yaklastigimizda agzini amaz oldu. Ne
sylersem kaIasiyla isaret veriyor.Meger bizim muzip, agzinda tkrk biriktiriyormus.
Alik grevlerinde agiz genellikle kuru olur.Sonradan anladim, eliyle agzini isaret etti ve
ok biriktirdim der gibi bakti.
Koridordayiz. Koridorda tm avukatlar, aileler kmelenmis, yine ortalikta telasla
kosusturansekreterler var. Koridor inzibatlari dizilmisler duvar diplerine. Baska
cezaevlerinden gelenlerbanklarda oturuyorlar. Kadin yoldaslarimiz grnyorlar geriden,
bizi grdler. Bilerek agirilerliyoruz. Evet, Adil haini gzkt iste. Hastalikli rkek bir
tavuk gibi oturuyor "muhaIizlarinin"iinde surati hepten kararmis, sanki ii disina vurmus
itin. Biliyoruz, bizi grnce yine aI dileyenbakislarla yaltaklanip, basini utaniyormus
numaralarinda yere egecek. Alak heriI, zaten, herdurusmada "Ne olur dinleyin beni" diye
yalvarip duruyordu. Her davranisi rold. Dayagadayanamayip "Elinden bir sey
gelmeyecek" tarzda zlms, ama Iazla zarar vermemis, samimi, acieken devrimci
rollerindeydi hep. Oysa tm numaralarini biliyorduk. Tepeden tirnaga ihanet
kokusuykselirdi bedeninden.
Tam sol taraIimizda ilerliyoruz. Iste bir metre kaldi. Fatih birdenbire etraIimizdaki silahli
asker timininemberini yarip siradi ve siramasiyla tkrmesi bir oldu. Tkrmenin sesi,
hapsirmayla balgamatma arasinda bir tizlikte ikmisti agzindan. Adil itinin yz o anda
tkrkle yikanmisti. Herkessaskin bakiyordu. Askerler saskindi, onun etraIini ren
"korumalari" daha da saskindi. Komutanlarininkara kpegine tkrlmst. Avukatlar,
aileler, evredeki subaylar, diger banklarda oturanyoldaslarimiz ylece baka kalmisti.
Fatih'i ekistirmeye basladi askerler. Hemen homurdandik, isinstn kapattilar. Tantana
yapmak onlara zarar verecekti. Adil'in surati grlmeye degerdi. Mosmorolmus, sanki
yerin dibine gemek istiyordu da basaramiyordu. Bir srngen gibi, bir smsk
gibiayaklarimizin altinda dolasiyordu adeta. Koridordaki sessizligin verdigi saskinligi
sevinten dogan birgrlt kaplayiverdi. Ama Adil iti "korumalarina" da ihanet edip,
SYNT Komutanligi AdliMsavirligine onlari da sikayet edecekti. EIendisinin usagi bize
olan hincini askerlerden almaya kalkmisti.
179

Yargilandigimiz Sikiynetim mahkemeleri 12 Eyll rejiminin devrimcilere ynelik teslim
almapolitikasinin bir araciydi. lkede devrimcilere ynelik genel baski ve terr havasinin
yanisirayakalandigimiz andan baslayarak poliste, cezaevlerinde iskence baski ve yildirma
politikasiyladevrimci dsncelerimizi terketmemiz isteniyordu. Bu zincirin stteki
tamamlayici halkasi halenvarligini srdren sikiynetim mahkemeleridir. Verdigi idam,
agir hapis cezalariyla...
Bu zel cezalandirma aralarinin burjuva hukuku erevesinde yargilama yaptigini
dsnmek bile bos
bir hayal olur. Polis Iezlekelerinden, hainlerin kendilerini kurtarmak iin uydurdugu
yalanlardan,
hakkimizda alinan iskenceli iIadelerden daha saglam hukuki dayanak olamaz
sikiynetimmahkemeleri iin; poliste, cezaevlerinde iskence ve baskilara karsi
direnmisseniz, devrimci inan vedsncelerinizi koruyorsaniz, mahkemelerde nedamet
getirip sklm pklm durmuyorsaniz,hakkinizdaki karar daha bastan verilmistir!
Yakalandiktan 2-3 ay sonra Istanbul 1 Nolu Sikiynetim Mahkemesi'nde davamiz
ailmisti. Iddianame
bize teblig edilirken durusmanin bir gn sonra olacagini da grenmistik.
Sabah durusma iin hazirlanirken, arkadaslarimizi grebilecegimiz, bir-iki cmle de
olsakonusabilecegimiz iin seviniyorduk. Arkadaslarimizin "arama" sirasinda koridorlarda
attigi sloganlarkoguslarda yankilaniyor, sloganlar ykseliyordu Metris'te. Ne
arkadaslarimizin arama bahanesiyledvlerek soyuluyor olmasi, ne de biraz sonra bizim
ayni seylere ugrayacak olmamiz moralimizibozmuyor, sevincimizi engellemiyor.
Metris Askeri Cezaevi lkeden yalitilmak isteniyordu. Iskenceciler istedikleri gibi atini
oynatabilsindiye. Iskence ve baskinin yanisira akliniza gelebilecek her sey yasakti. Aile,
avukat grs,havalandirma vb... Yoldaslarimizla, cezaevi geneliyle bagimizi koparmak
iin her trl nlemalinmisti. Haberlesebilmek, rgtl baglarimizi koparmamak iin her
trl baski ve iskenceyekatlanabilirdik. Yoldaslarimizi grebildigimiz, haber alabildigimiz
yer mahkemeler.
Kogusun agir demir kapisi aildi. Birlikte mahkemeye gtrlmek iin koridora ikarildik.
"Arama"
iin nce ben girdim polis odasina. Masada oturan Sevil isimli kadin polis beni grnce,
- A sen misin? Senin aramanda komiser de bulunmak istiyordu...
TeleIonu aip komisere "arama"mi yapacaklarini sylerken, bana da "disarda bekle" diyor.
E.'yi Ierialip kapiyi kapatiyorlar. Odadan bogusma sesleriyle birlikte "Arama Bahane
Ama iskence" diyehaykiran sesi geliyor.
Seslerimiz birbirine karisiyor koguslardan sloganlar ykseliyor birbiri pesisira. Odadan
bogusma,dayak sesleri geliyor. O sesleri duymak, arkadasimizin dvldgn bilmek daha
ok Ikelenmenizeneden oluyor. O sesleri duymaktansa, o anda odada kendinizin olmasini
istiyorsunuz.
"Arama" bittiginde st-basi darmadaginik, elleri arkadan zincirlenmis olarak gzetimin
bulundugukoridora gtrdler. Benim iin komiser beyin gelmesini bekliyorlar! Daha
nceden kadin tutuklulariaskerlere soydurmaya kalktiklarini biliyorum. Eger adamin niyeti
"arama" sirasinda bizzat odadabulunmaksa kesinlikle odaya girmeyecegim, koridorda
baslayacagim direnmeye.
180
Komiser koridorda grndgnde, bana pis pis bakip kadin polis odasina girdi. Bir sre
kadin
polislerle konusup disari ikti. Odaya agrildim.
"Soyun"
zerime atilmaya hazir bir vaziyette polis Sevil karsimda bagiriyor. "Soyunmuyorum".
Eligmlegimin dgmelerine uzandiginda ittim onu. Tekme tokat vurmaya basladiklarinda,
"KahrolsunFasizm" diye bagirmaya basladim. Slogani tamamlayamadan bir eliyle
bogazimi sikmaya bir eliyleagzimi kapatmaya alisiyor polis Sevil. Digerleri kollarimi
sikica kavrayip karsi koymami engellemekistiyorlar. Duvara yaslayip tekme tokat
dvmeye basliyorlar. Elbiselerimi ikarmak iin hibiriugrasmiyor bile. Komiserlerinin
istegini yerine getirip sadece dvyorlar.
Odadan ikarildigimda komiser zevkten drt kse olmus bir yzle kadin polis odasina
girdi.Meslektaslarina tesekkr edecek belli ki! "Arama" boyunca koridorda dayak seslerini
dinleyip, voltaatip sigara tttrms!
Selimiye'ye gtrlmek iin ring arabalarindan birine bindirildik. Erkek arkadaslarimizi
ayri birarabaya bindirmisler. Ayni arabaya bindirilmiyoruz, birbirimizle konusuruz diye
korkudan. Oysa, ayniarabayla mahkemeye gtrldgmzde bile ayri ayri blmlere
oturtuluyoruz. Yanimizdaki askerlerkonusmamiza izin vermiyor, ama ne yapar eder
konusmanin yolunu buluruz diye ayri ayri arabalara
bindirildik.
Arkadaslarimizi ancak Selimiye koridorlarinda, bizden uzak bir kseye
oturtulduklarindagrebilecegiz. TTE'yi protesto etmek iin hepsi sort-atlet gelmislerdi
mahkemeye. Askerler nlerindeetten duvar olusturdular. Birbirimize bakmamiz,
glmsememiz de yasak!
Yan koridorda ailelerimiz bekliyor, ilerinde kilometrelerce uzaktan gelenlerde var.
Cezaevinde grsyasak oldugu iin, konusamayacak olanlar da birka dakikacik
evlatlarini grebilmek iin gelmislermahkemeye. Arkadaslarimiz TTE giymedikleri iin
salondan atilacak durusma basladiginda. Aileleri,kisacik bir srede gzleriyle gidermeye
alisacak yillarin zlemini.
Yanlarindan geerken ailelerimizle konusuruz diye tuvalete gitmemize izin vermiyorlar.
Israr edipzorlayinca gtrmek zorunda kaliyorlar. Byle bir neden yznden Selimiye
koridorlarinda sloganatmamiz islerine gelmiyor. Tuvalete gtrldgmzde ise mahkeme
iin koridorda beklerken ndenzincirlenen ellerimiz ailmiyor. Ellerimiz sikica
zincirlenmis bir durumda ihtiyalarimizi karsilamakzorundayiz.
Durusma salonuna alindigimizda, mahkeme heyeti yerini alincaya kadar salondaki
askerlerinekistirmelerine, konusmayin diye bagirmalarina aldiris etmeden bir iki
cmleyle de olsa konusmaIirsati bulduk.
Mahkeme heyeti yerine oturur oturmaz, arkadaslarimizin isimlerini okuyup, "uygunsuz
kiyaIetle"
geldikleri iin salondan atilmalarini buyurdu.
"Metris'te iskence var..." Heyet arkadaslarimizin konusmasina izin vermiyor. Neden byle
geldiklerini
ok iyi biliyorlar. Yillardir devrimci tutuklulari iamasirlariyla grmeye alisiklar
karsilarinda.
181
Savci iddianameyi okumaya basladi. Heyet yeleri ilgisiz ilgisiz dinliyor. Mahkeme
baskani basiniyumruguna dayamis, gzkapaklarini indirmis bir vaziyette uyukluyor. Arada
kaIasi nne dsecek gibioldugunda gzlerini aip, etraIina bakiniyor.
Iddianamenin okunmasi bittiginde, sorgularimiza geildi. Simdi uyuklama sirasi savciya
geti. Arada
bir basini kaldirip, anlattiginiz masallari daha ok dinlemistim havalarinda bize bakiyor.
Mahkeme heyeti de sorgumuzu ilgisiz, tipki savci gibi masal anlatiyorsunuz dercesine
dinliyor.Sorgular, savunmalar sirasinda sylediklerimizin hibir nemi yok onlar iin.
Polis Iezlekelerihakkimizda iskenceyle alinan iIadeler, hain Adil zbek'in yalanlari varken
bizim sylediklerimizin nenemi olabilir ki?! Hakkimizdaki karari oktan vermisler;
durusmalari, sorgular, savunmalar, taniklarisin Iormalitesi artik. Heyet bu Iormaliteyi
bikkinlikla yerine getiriyor.
Sorgu sirasi bana geldiginde durusma yargici bu is bir an nce bitsin havalarinda sorulara
basladi.
- Gvenlik kuvvetleriyle silahli atismaya girip komiser yardimcisi Yasar Yaylali'yi
yaraladigin...
- Iddia edildigi gibi silahli atismaya girmedim. Komiser yardimcisi Yasar Yaylali'yi
yaraladigimiddiasi da dogru degildir. Polisler beni yakaladiktan sonra, nce evden disari
ikardilar. Sokaktaki ekipotosunun nne geldigimizde arabaya bindirmekten vazgeip,
srkleyerek, dverek tekrar apartmanagetirdiler. Merdivenlerden asagi attilar. Bu sirada
alnimin sol taraIi ve sag omzumun kprck kemigikirildi. Daha sonra yerde yatarken ates
edip beni yaraladilar. Beni yaralamalarini rtbas etmek iinsilahli atismaya girdigimi
iddia etmektedirler. Kaldirildigim hastaneden bu iddialarin ispat etmek iinsirtimdan
vurulduguma dair dzmece bir rapor almislar. Bu rapor dogru degildir. Bana ates
ettiklerindesag omuzum zerinde yerde yatiyordum. Kursun sol ggsmden girip sirtimin
sag taraIindan ikti.Bunun tespiti iin Adli Tip'a gnderilmemi ve beni yaralayan polisler
hakkinda dava ailmasini istiyorum.
- 15 Haziran 1980'de Kartal'da korsan mitinge katildigin...
- 1980 Haziran'inda Selimiye Askeri Cezaevinde tutukluydum. Bu yzden korsan mitinge
katilmam
mmkn degil.
- 1980 yilinda silahla yakalandigin, rgt silahlarini tasidigin...
- Bundan dolayi 1980 yilinda yargilandim ve 1 yil ceza aldim. Simdi ayni sutan tekrar
yargilanmaktayim.
Hakkimda iskenceyle alinmis uyduruk iIadeler ve hain Adil zbek'in yalanlariyla sorguma
devamedildi. Adil zbek haini eIendilerine yaranmak iin tanidigi tanimadigi herkes
hakkinda itiraItabulunmustu, itiraIlarinin yalan oldugu aiga iktika da ayni sulamalari
bir baska arkadasimizayneltiyordu. Benim hakkimda da yalanlar uydurmus, itiraIlarinin
dogru olmadigi aiga iktiginda,"yanlis" teshis ettigini syleyerek ayni sulamalari bir
baska arkadasa yneltmisti. Bunu mahkemeheyeti de biliyor. Ama Adil zbek'in bu
yalanlarini isine geldigi gibi hem benim iin hem de Adilzbek'in sonradan suladigi kisi
iin kullaniyor.
Durusmanin sonunda mahkeme heyeti, Adli Tip'a gnderilme istemimi ve iskenceci
polislerhakkindaki su duyurumu reddetti. Cezaevlerindeki iskencelerle ilgili su
182
duyurulari ise mahkemeyi"ilgilendirmiyordu." 2-3 durusma sonra Av. Ibrahim
AAN'in silahli atismaya girmedigimi ispatetmek iin tanik olarak dinlenmesini istedigi
komsularimizdan bir kadin dinlenecekti.
Heyet sinirli sinirli tanigin anlattiklarini dinlemis, tanigi ynlendirmeyi amalayan
sorularla geregin
aiga ikmasini nlemeye alismisti.
Sinirli sinirli sorulan bu ynlendirme amali sorulara ragmen komsu kadin, polislerin nce
benimevden saglam olarak ikarildigini grdgn, daha sonra srklenerek eve
sokuldugumu, evden silahsesleri geldikten sonra yarali olarak polislerin kollarinda disari
ikarildigini, kendisinin aglayarakpolislere "niye vurdunuz" diye sordugunu, polislerin
cevabinin "bunlara acimayacaksin" oldugunuanlatmisti.
O durusma iin hukuki durumumu anlatan dileke yazmistim. Cezaevi ynetiminin
dilekemi yollayip
yollamadigini sordugumda heyet szcs sinirle "Gelmedi. Ne yazmistin dilekende?"
diye sordu.
Kisaca sorgumda bana yneltilen sulamalara verdigim cevaplari zetledim. Bu kez
anlattiklarimiuyuklayarak dinlemiyorlardi. Sinirli, tahammlsz bir sekilde dinliyorlardi.
Durusma yargicikizginlikla,
- Bunlari daha nce niye anlatmadin?
- Sorgum sirasinda ayni seyleri syledim.
15 Haziran 1980 tarihinde Selimiye Askeri Cezaevi'nde tutuklu olup olmadigimin
arastirilmasikararini aldilar sadece. Yaralanmamla ilgili su duyurumu Sikiynetim
Komutanliginayapmaliymisim! Oysa cezaevi ynetiminin birakin su duyurularini ileten
dilekelerimizi, hukukidurumumuzla ilgili dilekelerimizi bile yollamadigini ok iyi
biliyorlar.
Adli Tibba gnderilme istemim de reddedildi. Zorunlu kaldiklari iin tanigi dinlemislerdi.
Ancakiskenceci polislerin beni ldrmek amaciyla yaraladiginin bir de Adli Tip raporuyla
belgelenmesineizin veremezlerdi. Bu, kurulus amalarina aykiri olurdu.
Devrimcilerin komnistlerin cezalandirilmalari iin kurulmuslardi. Poliste cezaevlerinde
yapilaniskencelerin aiga ikmasi iin degil. Bu temel zerine insa edilmislerdi.
Temellerinin sarsilmasinagstermelik bir sekilde de olsa iskencecilerin yargilanmasina
tahamml edemezlerdi.
Yargilanma boyunca tm durusmalarda iskenceci polisler hakkinda yaptigim su
duyurulari ve AdliTip'a gnderilme istemim reddedilmisti. Onlar iin hakkimizdaki
iddialarin dogru olup olmadiginin nenemi vardi ki, koskoca "vicdani kanilarinin yaninda?
Poliste, cezaevinde karsilastigimiz iskencelere,agir hapis cezalari tehdidine ragmen
devrimci dsncelerimizi koruyor, inanlarimizdanvazgemiyorduk, bir de bizi burjuva
hukuk kurallariyla mi yargilayacaklardi?
1985 yilinin son aylarinda, Istanbul'da son durusmamiz olacakti. Adana Sikiynetim
mahkemesindegrlmekte olan TIKB davasiyla yargilandigimiz dosyanin birlestirilmesi
szkonusuydu. Iki durusmadir yazismalar sryor iki mahkeme arasinda. O gnk
durusmada dosyamizin birlestirilmesikarari verilecekti.
O gnlerde Metrisle TTE direnisini srdren yoldaslarimiz ve devrimci arkadaslarimiz
zerindekibaski ve iskenceler artmis, hcreler, tecritler yine gndeme gelmisti.
Iskenceciler Metris'te TTEdirenisinden, slogan seslerinden kurtulacaklarini umarken isler
183
hi de umduklari gibi gitmemisti.Iskenceciler bastiklari zeminin giderek ayaklarinin
altindan kaydigini, inisiyatiIin TTE direnisilerinegetigini biliyordu. Bu durumun
aresizligiyle her trl yntemi kullanarak saldiriyordu TTEdirenisilerine.
Istanbul'da sikiynetimin kaldirilmasindan bir sre sonra Iskenceciler, Metris'te "n
ilikleme"dayatmasini kaldirmislar, TTE giymek iin 1 yildir bekleyen teslimiyeti
oportnistlere TTE giymeizni vermislerdi. Karsiliginda slogan atilmamasini, anma
yapilmamasini istiyorlardi. Sadece biz tekbasimiza kalma pahasina da olsa DS'de Metris
zelinde TTE giymeyi kabul etmisti o dnemgiymeyecegimizi aiklamistik.
Metris'te TTE giyildigi gnlerde Sagmacilar Askeri Cezaevi, Metris'e tasinmisti. TTE
direnisi
eskisinden daha glyd artik!
Durusma gn sabahi erkenden slogan atmaya baslamistik. Artik sadece TTE direnisini
srdrenlerindurusma gnlerinde slogan atiliyor Metris'te. Ama eskisinden daha gr daha
canli sloganlar. TTEgiyen siyasetler slogan atip atmamayi tartisirlarken, direnis cephesinin
ok gerilerine dsenbagimsizlar baslamisti slogan atmaya. TTE direnisilerini
desteklemek iin.
Emniyet sikiynetimin kaldirilmasindan sonra kadin polislerini ektigi iin onur kirici
soyarakaramayi kadinlara 1-2 ay nce kaldirmak zorunda kalmislardi. Binbasi MuzaIIer
"Emniyet biziyzst" birakti diye yakiniyordu bu yzden.
Arabaya bindirilmek iin gtrlrken, Metris'in girisinde saatler nce konulduklari
havalandirmadagryoruz arkadaslarimizi. Hepsi sort-atletle. Askerlerin engellemelerine
aldirmadan bagira bagiraneden hepsinin byle geldiklerini anlatiyorlar. Iskenceciler, TTE
direnisini kirmak iin, temsilci olarakgelecek arkadasa mahkemede giymesi iin TTE
vermemis. Bylece iki kez durusmadan attirip,mahkemeyi izleme hakkini tmyle
kaybettirmeyi amaliyorlar.
Heyet arkadaslarimizi sort-atletle grnce hiddetlendi. Arkadaslarimizi ilk kez byle
grmyorlaroysa, daha nceki durusmalarda hi byle sinirlenmemislerdi. Onlari
sinirlendiren asil neden,mahkemeleri izleme hakkini yitirme pahasina da olsa
arkadaslarimizin TTE direnisini srdryorolmalari. Mahkemelerden atma tehdidiyle
Metris iskencecilerine yardim edemedikleri iinsinirleniyorlar.
Heyet yerine oturur oturmaz, arkadaslarimizin salondan atilmasi karari aldi.
- Atin bunlari disari! Atin!
- Atin bunlari...
- Metris'te TTE giymedigimiz iin bize iskence yapiliyor...
- Mahkemeye giymemiz iin de TTE verilmedi. Bizi dinlemek zorundasiniz.
Askerler arkadaslarimizin basina toplaniyor, ekistirmeye, agizlarini kapatmaya
alisiyorlar.
Konusmalarini engelleyemeyince coplayarak dvmeye basliyorlar.
- KAHROLSUN FASIZM!..
- ISKENCECILERDEN HESAP SORACAGIZ!..
Sloganlar mahkeme salonundan koridorlara tasiyor.
"Yapmayin... ocuklarimizi dvemezsiniz". Ailelerimiz izleyici siralarindan kalkiyorlar,
askerlerin
coplarini tutup arkadaslarimizin dvlmesini engellemeye alisiyorlar.
184
Heyetin Ikesi geti. Sakin sakin arkadaslarimizin dvlmesini seyrediyorlar. Simdi ne
de olsayargilamalarinin birer parasi byle "manzaralar". Alisiklar! Birlikte ayaga kalkip,
arkadaslarimizincoplanarak salondan atilmalarini protesto ettigimizi syleyerek durusma
salonunu terkediyoruz.
Koridora iktigimizda arkadaslarimizin coplanarak dvlmesi devam ediyor. Biz de
katiliyoruz
sloganlara.
Ailelerimiz hala askerlerin kollarini, coplarini tutuyor bagirarak. Arkadaslarimizi
coplamayi birakip,ailelerimize dndler coplariyla. Ailelerimize vuramazsiniz, haykirislari
doldurdu bu kez koridoru.Koridoru doldurmus avukat ve gazeteci toplulugu nnde
ailelerimizi coplamaya cesaret edemiyorlar.Itekleyerek, zorla uzaklastiriyorlar.
Ailelerimizi yanimizdan dnp dnp bize bakiyorlar, gzleriyasli.
"Moralinizi bozmayin. ", "Caninizi sikmayin.", "Yatirdigin esyalari aldik, sagol
teyze.""zlmeyin, bunlarin hesabini soracagiz." diyen seslerimiz birbirine karisiyor.
Ailelerimizi teskinetmeye, ilerini rahatlatmaya alisiyoruz. Moralimizin bozulmadigini
direncimizin azalmadiginigrmelerinin, gzleri nnde dvlmemizi daha katlanilir bir
hale getirecegini biliyoruz onlar iin.
Ellerimiz arkadan sikica zincirlendi. Ring arabalarina gtrlyoruz. Heyet bos salonda
yargilamamizi
yapiyor! Avukatlar da arkadaslarimizin coplanarak atilmasini protesto etmek iin ikmisti
salondan.
Ayni gn TTE giyenlerin de durusmasi var Selimiye'de. Sabahtan aksama kadar onlarin
durusmasininbitmesini bekleyecegiz. Metris'e gtrlmek iin. zerimizdeki kazaklara,
montlara ragmen, kisinsogugundan syoruz arabanin iinde, hareket edip isinmaya
alisiyoruz. Yoldaslarimizin zerindesadece sort-atlet var!
8
ISTAM8UL MAHIEMELEPIMDE 0ECEYLE 0UMDUZUM SAVAI
I12 Eyll yillari, sadece Engizisyon agini aratmayan iskenceleri, tyler rpertici
zindanlari, adina
gvenlik gleriyle atisma denilen cinayetleriyle anilmayacaktir tarihte. Bu tabloyu
boyutlandiriptamamlayan vicdansiz adaletiyle de anilacaktir. Geceyarilari sessizce
daragacina ekiliveren gencecikinsanlar, sayilari artik binlerle iIade edilen idam ve
mebbetler, altalta yazilip toplanirsa yzbinleribulan hapis cezalari, unutulacak gibi
degildir. Eger bir lkede sirI siyasal nedenlerle besyzbine yakininsan iskenceden geirilip
sanik sandalyesine oturtulmussa, orada tepeden tirnaga rms bir dzenve o dzenin
mutlaka sorgulanmasi gereken bir zorba adaleti var demektir.
Yillardir halkin en yigit ogullarinin ve kizlarinin cigerlerine kara sapli bir haner gibi
saplanip kalmisve onlarin analarina, babalarina, eslerine, ocuklarina tariIsiz acilar
ektirmis bu adaletsiz adalet, altihaki st kara renkli sikiynetim mahkemelerinin
eseriydi. Bu mahkemeler ki devrimcileri yargilarkensavas hali kural ve hkmlerini
uygulamakla kalmamislar, sasmaz taraIliliklari, keyIilikleri,acimasizliklari, dizginsiz anti-
komnizmleri ve soven milliyetilikleri ile de kt bir nam salmislardir.MIT ve siyasi
polisin uydurma rapor ve belgelerini, iskenceyi, cigeri bes para etmez hainlerin
itiraIlarini, sadece devrimciler ve halk iin geerli sayilan ceza yasalarini, yargi cihazinin
grnmeyenkumanda yerlerine yerlesmis Tahsin Sahinkaya'lari, Nejdet rug'lari, Hiram
185
Abas'lari, Skr Balci'laribir kaba koyup iyice karistirin, sikiynetim mahkemelerinin
adalet iksirini elde edersiniz. Bir yargikurumunun sicilinde birka celsede idam kararlari,
yedi sene yatirip beraat ettirme, toplu katliamsanigi Iasistleri saliverip devrimci diye kusku
duyulanlari yatirma, kiralik itiraIilar eliyle su icadetme, giyapta karar verme,
savunmasiz cezalandirma, iskencecilerle isbirligi, mahkeme salonundameydan dayagi,
savci odalarinda Ialaka varsa, sylenecek Iazla birsey kalmaz geriye.
Devrimci, devrimci gemisi ve devrim zlemini yargilayip mezara gmmek isteyen
sikiynetimmahkemeleri devletin topunu-tIegini, orman kanunlarini, resmi propaganda
aygitlarini, ardinaaldiktan baska, birok gnll yardimcilar da bulmustu kendisine.
stmze kan ve irin karisimi birmrekkeple saldirip duran sari basindaki kiralik
kalemler, arkadan alaka saldirmayi huy edinmisitiraIilar, ugruna hi kan akitmadiklari
gibi yreklerinin derinlerinde asla hissetmedikleri kutsaldavamizi "bireysellesme" adina
dzenin otopsi masasina yatirmaya kalkisan entelektel zppelerSikiynetim Mahkemeleri
ile ayni saIta, zincire vurulmus, devrime karsi Hali SeIerine ikmislardi.
Bu 12 Eyll yargilari ve destekileri istedikleri zaIeri elde edemediler ama, 12 Eylln
yenenleri,mahkeme platIormlarinda da sren siniI mcadelesinde, inanci, kararliligi,
Iedakarligi, cesareti, silahyapmis Ihtilalci Komnistler ve tutarli devrimciler karsisinda
yenildiler. nk , grnrdekininaksine yargilayanlar yargilanmis 12 Eyll sanik
sandalyesine oturtulup sorguya ekilmistir.
Yalniz, sikiynetim mahkemeleri karsisinda elde edilmis bu basarilar yeterli degildir.
Btndevrimcilerin, btn ilerici insanlarin tamamlamasi gereken bir grevleri daha vardir
simdi: Bumahkemeleri, tarihin teshir diregine ivilemek ve isledikleri insanlik sularinin
Iaturasini detmekzere sanik sandalyesine oturtup yargilamak. Eger onlarin verdikleri
haksiz kararlari tm sonulariylaberaber ortadan kaldirmak, zindanlardaki binlerce
zgrlk savasisini aklayip gerek sulularignisigina ikartmak istiyorsak, bunu
yapmaliyiz.
Yasadiklarimdan hareketle asagida anlatacaklarimin amaci budur iste.
II
Dzenin eIendileri, yakalandigim gnlerde ylesine yksek perdeden "demokrasi"ye
geildigipropagandasi yapiyorlardi ki, dnyanin en zgr lkesi Trkiye sanirdiniz. Oysa
vitrinin arkasindakiTrkiye bir hapishaneden Iarksizdi. Halk zulm ve zgrlkszlkten
boguluyordu, dagda sokaktainsan vuruluyordu, sorgusuz-sualsiz, iskencede lenler vardi,
iglik ve slogan sesleriyle inliyorduzindanlar. (.) Sikiynetim yargilari idam ve agir
hapis cezalari yagdirip, ibret-i alem olsun diye deradyo ve TV ile tm lkeye ilan
ediyorlardi bunlari.
Iki aylik sube Iaslindan sonra, polis arabasiyla getirilip subeden pek de Iarkli olmayan
Metris AskeriCezaevine atilmistik. Cezaevinde hibir haklari yoktu tutuklularin; ne kitap,
deIter, kalem veriliyordu,ne aileler ve avukatlarla grslebiliyordu, ne de savunma
hazirlanacak bir ortam vardi. Polistekidirenis bitmis, cezaevinde devrimci onuru koruma
mcadelesi ile mahkemede devrimci ideallerisavunma ve Iasizmi sorgulama grevi
baslamisti benim iin artik. Metris'e gelisimin zerinden dahabir ay gemeden bir
aksamst elime iddianameyi tutusturup ertesi gn ilk durusmaya agirmalariisimin hi de
yle kolay olmadigini gsteriyordu.
Hazirlik bir yana, durusmada avukatlarimiz bile yanimizda olmayacaklardi. Sikiynetim
yargilari,hem davayi siyasi niteliginden uzaklastirmak, hem de bir an evvel deIterimizi
drmek iinyapiyorlardi bunu.
186
O gnlerde mahkemeye gidip gelmek, askerlerin postal darbeleri altinda iki kez
soyulup makata kadararanmak, kizgin gnesin altina ekilip Iirina evrilmis cezaevi
arabasinin iinde saatlerce bekletilmek,durusma salonunda askerlerle bir esit Amerikan
Iutbolu oynamak ve bol bol dayak yemek demekti.Ilk durusmaya gidisimiz de eksiksiz
yle oldu, tek tip elbise giymedigimiz iin dayak yiyip soyularakikarildik cezaevinden.
Selimiye Kislasi'ndaki askeri mahkemenin nne iktigimizda sadece atlet ve
don vardi zerimizde. Kimlik tespiti bitince yargi, szde durusmaya "mahkeme adabina
aykiri birkiyaIetle" geldigimiz bahanesiyle salondan disari atti bizi. Bylece, iskencenin,
ki aramasinin, subedeirza geip insan bogazlayan polislere kanat germenin, rsvet
yemenin ahlaklilik; zorla giydirilmekistenen TTE'yi giymeyip insanlik onurunu korumanin
ahlaksizlik oldugunu grenmis oldum, banaahlak dersi vermeye kalkisan mahkeme
heyetinden. Ahlak anlayislarimiz da, temsil ettigimiz siniIlarve dnya grslerimiz kadar
Iarkliydi.
Sikiynetim yargilari, bulundugu her yerden rk kokulari ykselen brokrasinin tm
hastaliklarinitasiyorlardi. Tipki (. . . . ) Bu yzden bana ahlak dersi veren
mahkeme heyetinin suratinabunlari haykirmayi ok istedim. Fakat durusmalara ikabilmek
ve krsde istedikleri gibi atoynatmalarina meydan vermemek iin, duygularimla hareket
etmekten kainmam gerekiyordu. Somutduruma uygun devrimci taktikler izleyip
durusmalari kk muharebeler dizisi olarak degerlendirmekzorundaydik. Mahkemeler
bizim hem ideolojik ve siyasi kavga alanlarimizdi, hem de gidis-gelislerdediger kogus ve
cezaevleriyle, basin ve avukatlarla haberlesme aralarimizdi.
SirI eziyet edip sersemletmek, alismaya basladigimiz kosullari tepe-taklak etmek iin,
bizleridurmadan kogustan kogusa, cezaevinden cezaevine srerlerdi. Burada bir parantez
aarak bu konudabir Iikir verebilmek iin, yakalandigimdan bu yana geen yil iinde 20
dolayinda kogus, 7 kez decezaevi degisikligi yasadigimi belirtmek isterim. Iste bu amala
Metris'e gelisimin zerinden bir aybile gemeden oradan alinip Sagmalcilar zel
Cezaevi'ne sevketmislerdi. Sevk sirasinda askerlersoyarak arama yaparlarken yere yatirip
postallariyla girtlagima ve ggsme bastiklari sirada birkaburga kemigim kirildi.
Sagmalcilardan gtrldgm ikinci durusmada da kirilan kaburgakemigimin acisindan
(tedavi grmemiz olanaksizdi) sorgu veremedim, ayakta zor duruyordum.Epeyce
ugrastiktan sonra bunu g-bela tutanaga geirttim ama, sanki szkonusu olan bir
sivrisinekisirigiymis gibi yargilarin umurunda bile degildi bu durum. Diger yoldaslarin
sorgularinin yapildigibirka durusmaya da keyIi olarak agirmadilar beni, bir an nce
Iormaliteleri tamamlayip bizibaslarindan savmak istedikleri belliydi. nk, kisa bir sre
nce Adana Sikiynetim Mahkemesi aynisulardan hakkimda idam istemiyle (diger
yoldaslarla beraber) ikinci bir dava daha amisti,niyetlerinin buradaki davayi Adana'da ana
davayla birlestirmek oldugu anlasiliyordu.
Alelacele biri Istanbul, digeri Adana davasi iin siyasi nitelikte iki yazili sorgu metni
hazirladim.Selimiye Kislasi'na gtrldgm gn mahkemeyle isbirligi yapan cezaevi
ynetimi ikista yazilisorguma el koydu, durusmada sz alip bunu belirttigimde ise, heyet
bu tr seylerin kendisiniilgilendirmedigini syledi. Fasizme ynelik sulamalarimi szl
olarak yapmak zorunda kaldim buyzden. Ben davayi siyasi platIorma ekmeye alisirken
durusma yargici onu basit bir adli davayadnstrmeye ugrasiyor, szlerime bagirip
agirarak mdahale ediyor, sylediklerimi tutanagageirmiyordu. Ama drt kisi sorgu iin
gtrlp getirildigimiz ayni gnlerde, Adana 1 No'lu AskeriMahkemesindeki sorgulama
tamamen bizim siyasi egemenligimiz altinda geti. (.) yargi sistemineve rejime
187
indirdigimiz darbelerin hedeIini buldugu, mahkeme heyetinin Ikelenmesinden ve
pasiIkalmasindan aika belli oluyordu. Yazili sorgu metninde geen, kalem kirma
dskn kara cppeliyargilarla, cellatlik iin sira bekleyen issiz ingeneler arasinda bag
kuran szlerim durusma yargiciniylesine kizdirmis olacak ki, yerinden ayaga Iirlayip,
"sana burada su islettirmem" diye bagiripagirarak durusmadan atma tehdidinde bulundu.
Yargici sakin olmaya davet ederek, "eger suisliyorsam, dava aarsiniz olur biter" deyip
devam ettim elimdeki metni okumaya. Hala Ikesiyatismayan yargi, sorgu bittikten
sonra, yanimdaki yoldasimla konustugum bahanesiyle benidurusmadan atti, sorguda
sylediklerimle ilgili dava atirdi ayrica. Bundan ceza aldim sonradan.
Sagmalcilardan Metris'e tekrar topluca getirildigimiz sirada iktigimiz Istanbul 1 No'lu
AskeriMahkemesindeki son durusma ise olayli geti. Durusmaya don ve atletle gelmemi
gereke gsterenyargi disari ikmami istedi; "mademki yle verin elbiselerimi giyeyim"
diyerek ikmadim. Yargicinisareti zerine kollarimdan srklemeye basladi askerler, bir
yandan da agzimi kapatip alttanpostallariyla ayaklanma vuruyorlardi. Silkinip askerlerden
kurtuldum ve "bunlarin hesabini soracagiz,sanik sandalyesine oturtulmaniz uzak degil"
diye bagirdim, isaret parmagimi zerlerine sallayarak. Buarada diger yoldaslarin hepsi
ayaga kalkip heyeti protesto amaciyla disari yrmslerdi. Mahkemeiyice karismisti,
askerlerle itisip kakisiyor, yksek sesle karsilikli tartisiyor, cop darbelerindenkorunmaya
alisiyorduk. Bu durumda son silahimiz olan slogan atmaktan baska are kalmamisti:
"Kahrolsun Fasizm!..", "Savunma Hakkimiz Engellenemez!..", "Iskencecilerden Hesap
Soracagiz!.."Selimiye'nin koridorlarinda inlayan sloganlarin, kovalamacalarin, havada
uusan coplarin, kadinyoldaslar dahil herkesin yerlerde srklenmesinin olusturdugu
manzara bir korsan gsteridenIarksizdi. Mahkeme, "komutanim" deyip hazirolda duran,
ellerini dizlerinin zerinde bitistirmis, sinik,boynu bkk, itaatkar, posasi ikmis insanlar
istiyordu karsisinda. Ama meydan okuyorduk onlarakendi kalelerinde, devrimin yrek
atislarini dile getiren sloganlarimizla.
III
Yakalandigimdan tam bir yil sonraydi, soguk bir 8 Mart sabahi cezaevi arabasiyla
Adana'yasevkediyorlardi bizi, orada yargilanacaktik artik. Bu sevk, hangi kosullarda
yargilandigimizigstermek aisindan anlatmaya deger.
Giderken Izmit, Adapazari, Ankara (Keiren Islahevi), Nigde, Ulukisla ve Pozanti
cezaevlerineugradik; normalde 15 saat srecek bir yolculugun arabanin ikide bir ariza
yapmasi, ugranilan her yerdesavci beklenmesi gibi nedenlerle 55 saat srmesi bilerek
yapilan bir esit iskenceyle karsi karsiyaoldugumuzu gsteriyordu. Agzina dek dolu
arabanin ii kipirdanacak ve neIes alinabilecek gibidegildi. Zaten bileklerimiz sikica
kelepelenmis, ayrica kol aralarindan geirilerek siralara baglanansevk zincirleriyle
hareket edemez hale getirilmistik. Bileklerdeki kelepeleri yolculuk boyuncaikarmadilar,
sevk zinciriniyse yalnizca yanimizdaki tutuklulari bizden ayirirken ya da
tuvaleteikarildigimizda atilar. Ama ancak iki kez yemek yiyip 3-4 kez tuvalete
ikarildigimiz iin bunun birIaydasi olmadi. Kemiklerimize dek dayanmis kelepeler,
bileklerimizi sisirmekle kalmamis, zerindeancak aylar sonra kaybolacak izler birakmisti.
Susuzluktan atlayan dudaklar, geceleri kuru ayazdauyumanin olanaksizligi, alik,
sigarasizlik, havasizlik, yorgunluk, sirt agrilari ekilir gibi degildi.Adana'ya geldigimizde
kurtuluruz sanmistik ama, bu kez de savciyi arama bahanesiyle yakici gnesinaltinda ii
Iirin gibi kizmis arabanin iinde beklettiler 5-6 saat boyunca. Giysilerimiz
terdensirilsiklamdi, sicakta btn sikintilarimiz kat kat artmis, baygin hale gelmistik. Kapi
188
ailip cezaevineteslim edildigimizde savastan ikmisasina bitkin haldeydik. Arabanin
iinde baygin yatan yasli biradli mahkumu hayvan lesi srkler gibi ayaklarindan ekerek
disari ikardilar gardiyanlar. "Kelebek"Iilminde seyrettiklerimizi aratmiyordu
yasadiklarimiz. Iki gn askin yolculuk boyunca bunlara karsisessiz kaldigimiz
sanilmasin; kimi zaman yumruklayip durduk arabanin duvarlarini, kimi zamanslogan attik,
kimi zaman bagirip agirdik subay ve askerlere, hatta insani yanlarina hitap ettigimiz
bileoldu; ama bunlarin hibiri de, insanliktan eser kalmamis vicdanlara etki etmedi.
Iskenceci bir ynetimin isbasinda oldugu Adana Kapali Cezaevi'nin kapisindan ieri
girdigimizde,sevk bitince eziyetlerin de azalacagini sanmakla yanildigimi anlamakta
gecikmedim. Perisanligimizigren asker ve gardiyanlar geleneksel "hosgeldin dayagi"
atmadilar ama, bununla esdegerdeki suluhcrelere attilar bizi gelir gelmez. Tutuklularin
korkulu ryasi olan bodrum kattaki sulu hcreler,susuz, havasiz, kI kokulu, asiri nemli,
zemini islak, tuvaleti ierde berbat yerlerdi. Islak betonunzerinde uyunacak tek bir kuru
yer yok, stelik ierisi buz gibi. Protesto haykirislarimiz byk birbeton mezari andiran
drt duvar arasinda bogulup gidiyordu. Ancak burada gn tutulduktan sonraikabildik,
yukaridaki msahede hcrelerine.
Pirzolayi izgarada pisirip yenir hale getirmeden nce, agir bir demir parasiyla iyice bir
dvp ezerler;bizi de mahkemeye ikarmazdan evvel cezaevinde ve sevklerde yaptiklari
iskencelerle yle yapmayaalisiyorlardi iste. Cezaevinde dayak, hcre, tehdit hersey var;
sulu hcrelere atiyorlar, direnenleri siksik. Asker ve gardiyanlarin gz zerimizde,
haItada iki kez yapilan aramalarda esyalarimizi alt-stedip, savunma notlarimizi alip
gtryorlar. Savunma hazirlamak iin yararlanacak ise yarar bir kitapolmadigi gibi,
bunun ortami da yoktu. Mahkeme, benimle birlikte gelen 12 kisinin Iormalitelerini biran
nce tamamlayip cezayi basmak istiyor. Olduka kalabalik olan Adana davasi, daha 12
Eylldarbesinden nce ailmisti, sonradan Adana'da btn yakalananlari ve Istanbul'dan
bizden baska birdavayi daha eklediler bu davaya. Son asamaya gelinmisken bizi
bekledikleri iin karari ertelemislerdi.Istanbul'dan daha acimasiz olup nne geleni agir
cezalarla (.) 1 No'lu Askeri Mahkeme, o yzdendavanin bizimle ilgili kismini bir aya
sigdirilan durusmayla bitirip, gelisimizden iki ay sonra dakarari okudu.
Adana'daki ilk durusmada sevk sirasinda ve cezaevinde bize yapilan iskencelerle ilgili su
duyurusuyapmak iin sz aldim. Daha birka cmle sylemeye kalmadan, gzlerini zerime
(.) gibi dikmisdurusma yargici: "indir ellerini arkadan" diye bagirip agirmaya basladi,
belli ki gzdagi veripsindirmekti niyeti. Szlerime devam ederek "Ben asker degilim, siyasi
tutukluyum. Sizin emirlerinizegre hareket etmem. Fakat amaciniz beni durusmadan atip
syleyeceklerimi syletmemekse, size buIirsati vermemek iin biraz sonra ellerimin yerini
degistirecegim." dedim. Bu szlere daha da kizipIkelenen yargi, askerlere isaret ederek,
"ikarin" komutunu verdi. Kollarimdan tutup disari ikardilar.
Mahkemeden atmak ogu kez, askerlere dvn demeye gelir. yle de oldu: Salonun
disinda,cezaevinden bizi getiren kaba-saba, kara cahil grnsl uzman avus zerime
saldirdi. Cezaevinegidince grrmsm! Altta kalmayip karsi koydumsa da, durusma bitip
cezaevine gidince yapacaginiyapti. Giriste beni en sona birakip askerlere: "alin bunu ieri"
dedi. Beni kk bir odaya sokan onkadar asker, soyunmayacagimi bildikleri halde,
"soyun arayacagiz" diyorlardi. Reddedince de tekme-yumruk zerime ullanip esek sudan
gelinceye kadar dvdler. Bilinsiz niIormali kyl, ne kadar daaptalca ve zalimce kendi
zgrlgne saldirabiliyor! stm basim ve yerler kan lekelerine bulanmisti.Yumrukla
karsi koymalarim ise yaramayinca, Iasizmi ve iskencecileri lanetleyen sloganlar
189
atabildimsadece. Dayak Iasli bitince de slogan attigim gerekesiyle hcre cezasi verip
asagidaki sulu hcrelereattilar. Yataksiz battaniyesiz islak yerde yattim yedi gn boyunca.
Ikinci durusmadan da atildim. Durusma yargici, davayi siyasi ieriginden uzaklastirip adli
bir davadzeyine dsrebilmek ve agirligi benim zerimde olan siyasi savunma ve
hcumlardan kurtulabilmekiin, areyi beni durusmalardan atmakta buluyordu. Nitekim,
daha sonradan hakkimda neden 59.maddeyi uygulamadigini anlatirken bunu gerekeli
kararda aika ortaya koydu. Sadece bir kezdurusmadan atilmadim; o da avukatlarin
savunma yaptiklari, biz saniklara hi sira gelmedigi gn.Yargilandigimiz Ialan yoktu;
sorusturmayi genisletme ve gsterdigimiz taniklari dinleme taleplerimizreddediliyordu,
hersey jet hiziyla yapilip geiliyordu. Bu yzden, cezaevindeki baski ve hcrecezalarindan
Iirsat bulabildigim son iki haIta iinde kisa bir savunma hazirlayip durusmaya
ikmakzorunda kaldim.
Durusma yargici, savunmalari nce diger yoldaslara okuttu; hukuki nitelikte olanlara Iazla
sesikarmiyordu, Iakat siyasi ierikli yerlerde durusmadan atma tehdidi savurarak
mdahale ediyordu.Beni en sona birakarak, durusmaya yalniz gelmemi saglayacak bazi
Iormalitelerini tamamlamak iiniki kadin yoldasi da getirdiler, ama savunma yapacak bir
tek ben vardim. Sira bana geldiginde yargisavunmami okumama gerek olmadigini, nasil
olsa dosyaya konacagini syleyerek elimden almakistediyse de, okumakta kararliydim,
gerekirse olay ikartip bagirip agiracaktim. Mahkemeyi, zelliklesiyasi grslerimden
korktugu, acizlik sonucu savunmami okutmak istemedigi vb. seklindesulayarak, onu
bunun tersini ispatlama tavrina zorladim, szl olarak. Taktigim tuttu, istemeyeistemeye
hukuksal sinirlar disina ikmamami tembihleyerek okumami kabul ettiler. Hukuksal
birgirisle baslayip siyasi alana geerek savunmayi okumaya basladim, birka kez
mdahale ettilerse dekararliligim karsisinda gerilediler. Btn yoldaslarim gibi benim de
hibir cezadan korkum yoktu,amacim halkimizi kasap biagi altina yatiranlardan hesap
sormak, ugruna bas koydugum ideallerimisavunmak ve davanin sonunu Iasizmin lm
Iermaninin ilan edildigi yeni bir baslangi halinegetirmekti. Benim onlardan neIret ettigim
kadar, durusma heyetinin de benden neIret ettigiyzlerinden okunuyordu. Tepkileri
degisti, kimi sinirli sinirli kasiniyor, kimi renkten renge giriyor,kimi de umursamaz pozlar
takiniyordu. Fakat hepsi de sirayla bir halden digerine geip duruyorlardi.Yargilayanlari
yargilamak byk bir manevi haz veriyordu tabii bana. Savunma bittiginde, yazili
metni(baska bir yoldasinkiyle birlikte) sorusturma ailmasi iin savciliga gnderme karari
aldilar.
IV
Karar gn gelmisti nihayet.
Cezaevi arabasinda hep birlikteydik; ilerinde drt-bes yildir grmedigim, bazilarini
tanimadigim
yoldaslar da vardi. Ne verilecek cezalar, ne grdgmz iskenceler ne de tekrar ayrilacak
olmamiz
umurumuzdaydi. O an tek bir yrekmisesine yasanan sey bir anlik kavusmanin tariIsiz
sevinci, daglarkadar birikmis zlemleri gidermenin doyumsuz tadi idi. Bunu direnmenin
sicakligini yasayanlar veonurlarini devrime adanmis baslarinin zerinde dnsz
tasiyanlar disindakiler ne derece anlarlar bil-miyorum. Bizi en ok sevindiren, sadece o
gn ayni cezaevi arabasina binebildigimiz kadinyoldaslarin da aramizda olmalariydi.
Nemlenmis gzlerimiz tavizsizce direndikleri iin kimi yillardir,kimi aylardir sulu
190
hcrelerde tutulan bu yoldaslarin zerindeydi. Yasamlari boyunca
gnesgrmemisesine soluk ve beyaz yzlerinde kizarik noktalar halinde sivrisinek izleri
vardi, okzayiIlamislardi, hareketleri yavaslamisti. Herseye ragmen hasret ve sevin
karisimi bir duygu iindegidiyorduk mahkemeye, sanki dgne gider gibi.
Cezaevi arabasi mahkemenin bulundugu askeri karargahin iinde durunca, evremizde kat
katgvenlik koridorunu olusturmus silahli askerler taraIindan teker teker disari ikarildik.
Betonyiginindan kurtulmus ayaklarin topraga degmesi, aik havada yrmek ne kadar da
gzel! InsaninFaust gibi, zamana dur diyesi geliyor. Altimizda toprak, stmzde
teraslardan baslayip sonsuza dogruuzanip giden masmavi gkyz. Gnes, nazli nazli
sallanip duran koyu yesil agalarin zerindeparlayip duruyor. Mahkeme salonuna dogru
yrrken ln ortasinda su iercesine derin derin tazehava ekiyoruz iimize.
(.) dzen gibi khne, kaba ve hantal grnmdeki durusma salonu epeyce byk. Boyca
uzun birdolap ekmecesini andiriyor. En uta, ardinda byk harIlerle "Adalet Mlkn
Temelidir" yazanmahkeme krss var. Krsnn sol nne avukatlarin, onun soluna ise
bizim oturacagimizsandalyeler dizilmis. Dinleyici yerleri en arkada. Tahta sandalyeler,
yazlik sinemalarinki gibi italarlatutturulmus birbirlerine. On siraya kadin yoldaslar,
onlarin arkasina biz yerlestik. Tutuksuz saniklarbizden ayrildilar, arkada. Dip ksedeki
ailelerimizle askerlerin ikazlarina aldirmayip isaretleserekkonusuyoruz. Aralar ve
etraIimiz eli coplu askerlerle evrili, onlar bizden kat kat Iazla.
Uzun bir bekleyisten sonra, krsnn arkasindaki kapidan mahkeme heyet yeleri girdiler
ieri, karacppeleriyle szlerek. Salonda it ikmiyor. Durmadan Ilas patlatan
gazeteciler, korkuariyormusasina, merakla gzlerimizin iine bakiyorlar. Ellerinde
kameralarimla tv ekibi de orada,gzdagi olsun diye halka gsterilmek zere Iilme aliyorlar
bizi. Ya iskence bitip subeden iktigimizgn, ya da mahkemenin karar okuyacagi gn
grnrler bunlar. Seytan gibi, "Ielaket" ve ktlkanlarinda peydah olup, sonra
kayboluyorlar.
Mahkeme heyeti telasli grnyor. Yangindan mal kairircasina alelacele karar veren,
sulu, haksiz,lm Iermani yzlerine okunmus saniklarin ve ailelerin neIret ve kin dolu
bakislarini zerindehisseden bir heyet endiseli olmaz da ne yapar? Krsnn yaninda (.
. .) Mahkeme baskani havacialbay oturuyor. Saniklarin susturulmasi veya dvlmesi
disindaki zamanlarda durusmalara karsiilgisiz, ara-sira uyukluyor. Uzatmak gereksiz, bir
irpida islerini bitirelim gitsin, gibi bir havasi var.Hukuku degil, dava dosyasindan
habersiz, ama aleyhteki her kararda imzasi var. Daha sonralariemekliye ayrilinca MP'ye
gittigini duydugumda hi sasirmadim. Ortadaki salari dkk, kselisuratli, koyu
kahverengi gzlkl sisman durusma yargici karaci bir binbasi (.) Tebessm ettigini
higrmedim; daima surati asik, bagirip agirmaya hazir, anti-komnizmi ve zgrlk
dsmanligi yznevurmus sanki. (.) Yanindaki yzbasi rtbeli ye ise, sorgulandigimiz
sirada durusma yargiciydi.Esnek grnr, Iakat bu (.)ligindedir. Taniklar aleyhimize
konusunca yz gler, lehimize konusuncasuratini asar; ama bunlari tutanaga geerken
istedigi ayarlamayi yapar. Ayni iplikten dokunmus bu sahis zevkle ceza yasasinin en
agir maddelerini bir makineli tIek gibi zerimize bosaltiyorlardi simdi.
Cezalar, bekledigimiz gibi, olaganin ok stndeydi. Durusma yargici en haIiI cezalardan
agirlaradogru ikarak okuyordu kararlari. Biri hari hepsi oybirligiyle alinmisti. Kimine
ayni olaydan iki kezceza verilmis, kimine Istanbul'un verdigi 15-20 yillik cezalar idam ve
mebbete ikarilmisti. Durusmayargicinin yz haIiI kizarik, zaman zaman dili dolasiyor,
191
yanlis okudugu kelimeleri tekrar ediyor. Enson 6 mebbet, 4 idam karari okuyup
szlerini bitirdikten sonra, gzgze geldik. Gzlerinin iine bakabaka glmsedim,
inadina...
Yargi syleyecegini sylemis, yapacagini yapmisti. Sira bizdeydi artik!
Sessizligin ortasindan sloganlarimiz ykseldi: "Yasasin Trkiye Ihtilalci Komnistler
Birligi!...""Fasizme lm Halka Hrriyet!.." nce bir saskinlik bir dalgalanma oldu.
Saskinligindan siyrilanyargi, "susturun sunlari" diye bagirdi askerlere Ikeyle, sonra da
diger yelerle krsnn ardindakikapidan sivisip gitti. Baslarinda subaylari cop, yumruk
ve tekmelerle saldiriyor, agizlarimizi kapatipsusturmaya, omuzlarimizdan bastirarak
gsteri havasini bozmaya alisiyorlardi askerler. Kesik kesiksloganlar, ailelerin bagiris
agirislariyla, gazetecilerin patlayan Ilaslari, itisip kalkismalar eyrekdakikadan Iazla
srd. Giysilerimizde yerde ve duvarlarda kan lekeleri grlyordu. Iskenceyi nasilolsa
yapiyorlardi, slogan atmaktan dava da aabilirlerdi, ama sloganlarimiz davanin sonuna
konmus iribir nokta oluyordu. Idam ve agir hapis cezalari bizi yildiramaz, rgtmze ve
davamiza bagliligimizisarsamazdi. Asla!
Fasizmi protesto gsterimiz bittikten sonra kollarimiza kelepe takildi, cezaevi arabasina
yerlestirildik.
Tahliye olan iki kisi vardi.
Neseliydik. Disarida gnes parliyordu, tek bir bulut yoktu gkyznde. Kuslar kanatlarini
szerekuusuyorlardi. Arabayla cezaevine dogru ilerliyorduk. (.)in zindanlarindaki ziIiri
karanliktaaydinligi, gelecegi temsil eden yeni direnislere dogru.
Ve alacakaranlikta geceyle gndzn savasi devam ediyordu hala, gnes dogarken
durulmak zere.
VBir gn gelecek, devrimci katilleri, iskencecileri, vatan saticilari, soyguncu hirsizlar
dzeninin
eIendileri ve usaklari yargilanacaktir, buna inaniyorum. Bu byk gn zledigim kadar
hibir seyizlemedim. Fakat biz onlari yargilarken ayni yntemleri uygulamayacagiz,
onlar gibidavranmayacagiz. Sosyalist dzenimiz gibi adalet sistemimiz de stn olacak,
yalanci ve sahte degil,gerek tanik ve belgelerle ikacagiz karsilarina. Susuzlar
yargilanmayacak, Saniklar kendileriniistedikleri gibi savunabilecekler bizim dzenimizde.
Ama suunu sabit grdklerimizi de aslaaIIetmeyecegiz!
192
193

ISTAM8UL SIIIYMETIM IOMUTAMLI0I MOLU ASIEP
MAHIEME 8AIAMLI0IMA
sruIIII SIyonIsLIerIn bnun'du ABD emperyuIIsLIerI IIe bIrIIkLe pIunIudikIuri IguI
IurekeLI sryor.
194
Bugne dek q.ooo'I ukin IIIsLInII ve bnunIi IdrId,
onbInIercesI yuruIundi. AmerIkunLeknoIojIsInIn en son sIIuIIuri IIe eIIrIerde Lu
sLnde Lu birukiImiyor. KImyusuI sIIuIIur kuI-IuniIiyor, kudin-ocuk demeden
InsunIur kuLIedIIIyor.
Bu suIdiri IIIsLIn IuIkinu yneILIImI bIr soykirim IurekeLIdIr. ABD
emperyuIIsLIerI ve sruIIIISIyonIsLIer LuruIindun yrLIen bu suIdiriIur, IIIsLIn
IuIkinin IukIi duvusinin er-ge zuIereuIumusini engeIIeyemeyecekLIr. BenzerIerInI
NuzI AImunyu'sindu grdgmz IIIsLIn IuIkinukuri gIrIIIen bu soykirim
IurekeLInI neIreLIe proLesLo ederIz.
OnyiIIurdir, "zgrIk buIedIImez, kunIu kuzuniIir" IIkesInIn bIIIncIyIe IurekeL
eden ve Lm bIruIus oIuruk suvuun IIIsLIn IuIki, mcudeIeyI kuzunucuk; zgr,
bugimsiz, demokruLIk IIIsLIngerekIeecekLIr. Bu LurIIIn durduruIumuyucuk
ukiidir. IIIsLIn IuIkinin mcudeIesI, buLu IkIsper devIeL oImuk zere
emperyuIIsLIerIn, sruIIII SIyonIsLIerIn, gerIcI Arup yneLImIerInInkInemI
kuIeIerIne vuru vuru, nne dIkIIen engeIIerI yikuruk zuIere uIuucukLir.
IIIsLIn IuIkinin sIyusI ve uskerI vurIigini srdrme, yuumu suvui verdIgI bugn,
bunu InuncimizibIr kez duIu beIIrLIrIz. (...)In zIndunIurindu LuLsuk oIun bIzIer,
bugn IIIsLIn sIperIerInde omuzomuzu sIyonIsL IguIcIIere
kuri suvuubIIme oIunukIurindun yoksunuz.
KuLIedIIen yIgIL evIuLIurinin yunisiru, onbInIercesI de yuruIunun IIIsLIn IuIkinin
yuruIurinisurmusindu kuLkidu buIunmuk IIn KAN VERMEK
STYORUZ. sLIyoruz kI, kunimiz yuruIiIIIsLIn suvuiIurinu g versIn. OnIur,
soyIu bIrer InLIkum meuIesI oIuruk, emperyuIIsLIerIn vesIyonIsL IguIcIIerIn
kurisinu yenIden dIkIIsInIer.
ZuIer, dIrenen IIIsLIn IuIkinin oIucukLir.
FILISTIM HALIIMIM DUMAMLAPI
A8D emperyoIisfIeri ve IsroiIIi SiyonisfIer
ump DuvId unLIumusiyIu ABD emperyuIIsLIerI OrLu-Dogu'du IIIsLIn sorununu
szde bIr zmgeLIrerek IsLIkruri sugIumuk, IIIsLIn sorunu odugindu IurkIi poIILIk
LuvirIuru suIIp IegemonyuuILindukI eILII IkeIerI uyni dogruILudu -
gerekIeLIrIIIrse bIr pukL eLruIindu- bIrIeLIrerekbIgedekI IukImIyeLInI
pekILIrmek IsLIyordu. Bu gerekIemedI, IguI uILindukI IIIsLInIIIereLuninucuk
zerkIIkIe SIyonIsLIerIn, BuLi $erIu ve Guzze erIdInI IIIukinu meruIyeL
kuzundirmu veIIIsLIn IuIkinin kurLuIu mcudeIesInI bogmu pIuni buuriyu
uIumudi. IIIsLIn IuIki, kendIsI IInesureLI ngren ve kuderInI kendI diindu LuyIn
eLmeye uIiun bu pIun kurisindu boyun egmedI.Bu pIunin kurisindukI en nemII
engeI, dIrenen IIIsLIn'dI.
Son yiIIurdu IIIsLIn IuIkinin mcudeIesI sIyusuI, uskerI uIundu nemII udimIur uLLi.
KO,uIusIururusi uIundu IIIsLIn IuIkinin meru LemsIIcIsI oIuruk Lunindi. eILII
IkeIerde eIIIIk,LemsIIcIIIkIer uLi. IIIsLIn IuIkinin IukIi
duvusi uIusIururusi pIundu desLek kuzundi. Son uyIurduIguI uILindukI LoprukIurdu
yuuyun IIIsLIn IuIkinin mcudeIesI byk bIr uLiIim gsLerdI. BuLi-$erIu ve
Guzze'de yuuyun IuIkin, yedIden yeLmIe kuLiIdigi gsLerI ve grevIer, sIyonIsLIerce
IuIk
zerIne deIuIurcu uLe uiImusinu, kILIeseI kirim gIrIImIerIne kurin durmudi.
195
ABD emperyuIIsLIerI ve sruIIII SIyonIsLIerIn son suIdiridukI umuci sIyusuI ve
uskerI uIundu gIenenKO'n kesIn bIr yenIIgIye ugruLmuk, bnun'dukI vurIiginu
son vermek, I dogmu umpDuvId unLIumusinini gerekIeebIIIr IuIe
geLIrmekLIr. sruIIII SIyonIsLIer, ump DuvId'IgerekIeebIIIr IuIe geLIrmek, IguI
uILindukI LoprukIurdu yuuyun IIIsLIn IuIkinin mcudeIesInIezebIImek IIn KO'ne
ugir bIr durbe vurmuyi zorunIu gryorIur. nk, IguI uILindukILoprukIurdu
yuuyun IuIk, mcudeIe IIIumini ve Ier LrI desLegInI sIIuIIi devrImcI
IurekeLLen uIiyor.
AyIur nce, ABD emperyuIIsLIerI ve sIyonIsLIerce pIunIunun uygun sIyusuI kouIIur
buIundugunduuyguIumuyu sokuIun bu pIun bIgede, ABD IukImIyeLInIn
korunmusi, pekILIrIImesI ve ABD-sruIIgdmnde bIr bnun devIeLI kuruIuruk
ABD nIusunun bnun IIerInde genIIeLIImesInIumuIiyor.
Sovyef SosyoI-EmperyoIisfIeri
IIIsLIn IuIkinin dmuni sudece ABD emperyuIIsLIerI ve onun OrLu-Dogu'dukI bu
jundurmusisruIIII SIyonIsLIer degIIdIr. DIger emperyuIIsL IkeIer, SovyeL SosyuI-
emperyuIIsLIerI ve gerIcI ArupyneLImIerI de IIIsLIn IuIkinin, O'nun zgr,
bugimsiz demokruLIk IIIsLIn mcudeIesInIndmunidirIur.
SosyuI-emperyuIIsLIer Lm uIusuI kurLuIu suvuIurini oIdugu gIbI, IIIsLIn IuIkinin
kurLuIumcudeIesInI de desLekIedIkIerInI syIerIer. GerekLe Ise onIur, proIeLer
enLernusyonuIIzmInI IIesuyur, ezIIen IuIkIurin kurLuIu mcudeIesInI bogmuyu
uIiirIur. IIIsLIn sorunundu du onIuremperyuIIsL yuyiImuci ikurIuri
dogruILusundu IurekeL edIyor, IIIsLIn IuIkinin ABDemperyuIIsLIerI ve sruIIII
SIyonIsLIere kuri mcudeIesInden, OrLu-Dogu'dukI nIus uIuninigeIILIrmek IIn
yururIunmuyu uIiiyorIur. Son suvu, SovyeL SosyuI-emperyuIIsLIerInIn,
IIIsLInsorununu suIL kendI sper devIeL ikuri uisindun yukIuun poIILIkusini bIr
kez duIu uigu ikurdi.
SovyeL sosyuI-emperyuIIsLIerI sruII'In bnun IguIInIn buIungicindu sessIz
kuIdiIur. SuvubIgedekI ikurIurini dogrudun LeIdIL eder IuIe geInceye kudur du
kuri ikiIuri gsLermeIIkproLesLoIurin LesIne gemedI. Brejnev, beIncI gn,
"urpimuIurin geIImesInden endIe eLLIgInI"beIIrLLI. Bu "endIe" sruII
suIdirisinin SovyeL nIuz uIunindukI SurIye'ye dogru geIImesInInIemek IIndI.
NILekIm SurIye, kisu bIr IkI urpimudun sonru gerI ekIIdI, suvu uIunini LerkeLLI.
SovyeL sosyuI-emperyuIIsLIerInIn sesIerI bIr kez duIu sruII suIdirisi genIIeyIp
SIyonIsL orduIuriBeyruL'u geIIp duyundikIurindu duyuIdu. HkmeL uikIumusindu,
"OrLu-Dogu'nun SovyeLIer'esinir bIr bIge oIdugu, SovyeLIer'In burudukI
geIImeIere IIgIsIz kuIumuyucugi" beIIrLIIIyordu.AILinci IIIonun bnun'u usker
ikurmusi gndeme geIInce de, syIedIkIerI uydu: "bIz depoIILIkumizi gzden
geIrIrIz."
Le sper devIeL poIILIkusi! O'nu IIgIIendIren, kendI ikurIurinin LeIdIL
edIImesIdIr. Egemen bIrIkenIn LoprukIurinin IguII, IIIsLIn IuIkinin ikurIuri onu
IIgIIendIrmIyor. Ne zumun kendI nIuzuIunini LeIdIL eden bIr geIIme vur, sesI o
zumun ykseIIyor.
OrLu-Dogu'du buLu sper devIeLIer oImuk zere emperyuIIsL IkeIer urusindu,
IuIkIurin buIurizerInde, onIurin kendI kuderIerInI LuyIn Iukkinu duyunun bIr
mcudeIe sergIIenIyor. SovyeLsosyuI-emperyuIIsLIerI egemen bIr IkenIn IguII,
196
IIIsLIn IuIkinin, soykirimi kurisindu sessIzkuIiinin kuriIigindu, AIgunIsLun,
PoIonyu ve run'i kupsuyun bIr puzurIik ve bu puzurIikLu kozIuri
197
198
199

eIInde LuLmu IesupIuri yupiyor.
200
Bu geIImeIer, kurLuIu suvui yrLen IuIkIurin dosLIurinin yIne IuIkIur
oIdugunu bIremperyuIIsLe kuri mcudeIe ederken bIr buku emperyuIIsLe
gvenmenIn IuIkIuri yuniIgiIurusrkIeyecegInI gsLermekLedIr.
FiIisfin Dovosinin Sinsi SoboforIeri: 0erici Arop YonefimIeri
IIIsLIn IuIkini, O'nun sIyusI ve uskerI vurIigini yokeLme IurekeLIne Lm Arup
yneLImIerI sessIzseyIrcIIer oIduIur. OnIur, dIpIomuLIk uIundu duII eLkIn bIr ubu
IurcumudiIur. nk, zgr,bugimsiz ve demokruLIk bIr IIIsLIn, ABD ve Rus
sosyuI-emperyuIIsLIerInIn kukIusi bu gerIcIyneLImIerIn en byk
korkusudur. IIIsLIn dIrenIInIn ezIImesI onIurin uigu vurumudikIuri
gIzIIIsLekIerIdIr.
IIIsLIn'dekI mcudeIe, sudece LoprukIurindun srIm bIr IuIkin, guspedIIen
Loprugini gerI uImuve kendI uIusuI devIeLInI kurmu sinirIuri IInde kuImudi.
IIIsLIn, OrLu-Dogu'du yunun bIr meuIeoIdu. IIIsLIn IuIkinin mcudeIesI geneI bIr
Arup duvusi IuIIne geIdI. Arup IkeIerInde, uIusuI vedemokruLIk bIIIncIn
uyunmusi ve derInIemesIne, emperyuIIzmIn bu mIIrukIurindun ABD'ye
kuriderIn bIr neIreLIn geIImesIne yoIuLi. OrLu-Dogu'du ve duIu bIrok Ikede,
uIusuI ve sosyuIkurLuIu mcudeIesI veren gIerIn s nokLuIurindun bIrIsI oIdu.
IIIsLIn duvusi, Arup IuIkIurinin yregInde yunun bIr uLeLIr. KIm kI, o duvuyu
uikLun yun Izer, oArup yneLImInIn uyukLu kuIubIImesI gLr. NILekIm
ump DuvId unLIumusinu Imzu uLun IIIsLInIuIkinin kuderInI onun diindu
Izmeye uIiun Enver SeduL'in sonu bunu gsLermekLedIr. EnverSeduL, IIIsLIn
duvusini ABD ve sruII'e suLmi bIr uIusuI IuIndI. Onun IdrImesI, IuInIere
kuriduyuIun uIusuI neIreLIn doruk bIr IIudesIydI.
Le bu nedenIe gerIcI Arup yneLImIerI, IuIkIurindun duydukIuri korku IIe IIIsLIn
duvusinidesLekIer grnyorIur. ukuL onun IIndekI gerIcI kunuLIuri uyukLu
LuLmuyu uIiirken, IIIsLInIuIkinin kendI LuILIurini LeIdIL eden, bugimsiz,
demokruLIk IIIsLIn'I yuruLmu mcudeIesInInezIImesI gIzII emeIInI de yrekIerInde
LuiyorIur. 1q;1 Kuru EyII' (Urdn) 1q;6 bnunIsuvuindu SurIye'nIn
uIunjIsLIerIe bIrIIkLe geIILIrdIgI suIdiriIur, gerIcI Arup yneLImIerInInIIIsLIn
duvusinu kuri sInsI emeIIerInIn gn iiginu ikmi rnekIerdIr.
GerIcI Arup yneLImIerI, IIIsLIn IuIkinin rgLIenme ve mcudeIe dzeyInIn
ykseImesInI kendILuILIurinu kuri bIr LeIdIL oIuruk gryor ve bu korkuyIu IirsuL
buIdukIurindu bIIIIII suIdiriIurugIrIIyorIurdi. Bugn de onIur, sruII'In IIIsLIn
dIrenIInI yokeLmek IIn gIrILIgI suIdiriyi seyIrcIoIuruk, sessIz bIr sevInIe
kuriIiyor, "eIIerInde IekIer, cenuze LrenInI bekIIyorIur."
Cunfonin Ikiyu;Iu FiIisfin PoIifikosi
AskerI (...) cunLu, IIIsLIn IuIkinin kurLuIu suvuinu kuri (.) bIr poIILIku
IzIemekLedIr. unLu,grnrde sruII IguIIne kuri ikmukLu, IIIsLIn IuIkinin
mcudeIesInI desLekIer grnmekLedIr.GerekLe Ise, IIIsLIn IuIkinin yenIIgIsInden
(.) bIr sevIn duymukLudir.
AskerI (...) cunLu, ABD emperyuIIsLIerInIn OrLu-Dogu'dukI en sudik (.)IerInden
bIrIsIdIr. unLu,ABD emperyuIIzmInIn OrLu-Dogu'dukI sLruLejIk pIunIurinin buLu
geIen uyguIuyiciIurindundir.IIIsLIn, Arup ve Lm OrLu-Dogu IuIkIuri IIn yenI bIr
LeIdIL oIuLurun "evIk G" projesIne desLeksugIuyun cunLudir. Ozgr, bugimsiz,
demokruLIk bIr IIIsLIn, gerIcI Arup yneLImIerInIn yunisiruOrLu-Dogu'dukI Lm
emperyuIIsL (...) yneLImIer ve onIurdun bIrIsI oIun cunLu IIn de bIr korku
201
kuynugidir.
Ayricu IIIsLIn'In eILII IkeIerde ve IkemIzdekI sIIuIIi devrImcI IurekeLIere bIr
egILIm uIuni
oImusi, korkuIurini byLmekLedIr.
BunIurdun doIuyi, uskerI (...) cunLu szde IguII kinurken, gerIIIu kumpIurinin
dugiLiImusindunduydugu sevIncI gIzIeyememekLedIr. BIr yundun IguIe son
verIImesI IsLenIrken, Le yundun,IguIIn gunImeLInden kendIne den puyi
uIubIImek IIn MT-MOSSAD IbIrIIgI sergIIenmekLedIr.Bu IbIrIIgI kumpIurdukI
TrkIyeII devrImcIIerIn IsImIerInI grenmek ve SIyonIsLIere esIrdenIerIn
IudesI IIn gerekIeLIrIImekLedIr. ABD emperyuIIsLIerInIn OrLu-Dogu'dukI
IegemonyupIunIurinin bu desLekIeyIcIsI ve uyguIuyiciIurindun oIun uskerI (...)
cunLunin, SIyonIsL suIdirgunIurukuri IIIsLIn'II gerIIIuIurIu sIperIerde omuz omuzu
dven TrkIyeII devrImcIIere kuri Luvri,onun (...)Ignn en uik gsLergesIdIr.
YeniIgiden TomurcukIonon Zofer
IIIsLIn IuIki suvuin buindun bu yunu ugir kuyipIur verdI. AmerIkun
LeknoIojIsInIn son modeIsIIuIIuriyIu donuLiImi ve suyicu sLn dmun kurisindu
gerIIemek zorundu kuIdi. Amu buyenIIgI ereIII bIr yenIIgIdIr ve duIu ImdIden
dmunu puIuIiyu muIoImuLur. IIIsLInII gerIIIuIurLek bIr mevzIyI dvmeden
LerkeLmedIIer ve SIyonIsL IguIcIIere ugir kuyipIur verdIrdIIer.GemILe Arup
IkeIerInIn sruII'e Lm suvuIurdu verdIrdIkIerI kuyipIurdun duIu
IuzIusiniverdIrdIIer. OnIurin bu desLunsi dIrenII ABD emperyuIIsLIerInIn sIyusuI ve
uskerI desLegIne suIIp"yenIImez" suniIun SIyonIsL IguIcIIerIn yurinkI yenIIgIsInIn
IubercIsIdIr. Toprugu den Luze cunIur,geIecekLekI zuIerIn LoIumIuri oImuIurdir.
Bugn IIIsLIn IuIkinin nnde IkI yoI vurdir. BIrIncIsI, BeyruL'u
SIyonIsL IguIcIIere LesIImeLmemek IIn sonunu kudur dIrenmek, BeyruL'u bIr
SLuIIngrud yupuruk dmuni yenIIgIyeugruLmuk yu du sonunu dek
urpiu urpiu Imek. kIncI yoI Ise, u yu du bu ekIIde bIr unIumuIIe BeyruL'u
LerkedIp dmunu LesIIm eLmek, bnun'dun ikmuk. Bu yoI IIIsLIn
IuIkininmcudeIesInde nemII bIr gerI udim, sIyusuI bIr yenIIgI, sruIIII SIyonIsLIer
kurisindu boyun egIoIucukLir. Dmuni gIendIrecek, IIIsLIn IuIki ve kurLuIu
mcudeIesI veren Lm IuIkIurin moruIve bIIIncInde sursici bIr eLkI yupucukLir.
DIger yoI, BeyruL'u bIr SLuIIngrud yupmuk yu du TeI ZuuLur'du oIdugu gIbI
dverek ImekLIr. BuyoI IIIsLIn IuIkinu nderIerInden buziIurini, ok suyidu
suvuisini kuybeLLIrecekLIr. Amu, byIe bIryenIIgI gerIde kuIunIuru derIn bIr IIIum
kuynugi, soyIu bIr cuImu LuLkusu birukucukLir. IIIsLInIuIkindu, IguIcIIere
kuri duyuIun neIreLI urLLirucuk, uIusuI kurLuIu bIIIncInI
derInIeLIrecekLIr.BeyruL'u uImuk, SIyonIsL IguIcIIer IIn koIuy kuzuniImi bIr zuIer
oImuyucukLir. sruII'de BeyruL'unIguIIne kuri ikun, buri IsLeyen IuIkin
mcudeIesInI gIendIrecegI gIbI, IIIsLIn IuIkinin IukIiduvusi Lm dnyudu
yunkiIunucuk, zgrIge uik bIr IuIkin desLunsi dIrenII IuIkIurin beynIne
veyregIne kuzinucukLir. 1.;.1q8z
Mehmef Fofih PTULMU - Pem;i IUUIEPTAM - 8ekfo IAPAIAYA

SIIIYMETIM IOMUTAMLI0I MOLU ASIEP
MAHIEMESI 8AIAMLI0IMA
202
STANBU
-SOP0UDUP-
1z EyII (...) cunLusi sng zoruyIu I buinu geIdIgI gnden bu yunu IuyuLin Ier
uIunini devusu bIrzIndun, ekIImez bIr IkenceIuneye evIrmILIr. KendIne benzer
bLn (...) dIkLu rejImIerIndeoIdugu gIbI kunun, kuruI Lunimuz IuuIIyeLIerInI Ier
gn duIu du (...)IuLiruruk srdrmekLedIr. 1zEyII ncesI dnemde duIgu duIgu
ykseImekLe oIun IuIkimizin mcudeIesInI kunIu busLirmuk veIIne dLkIerI
ekonomIk bunuIimin ykn buLu II siniIi oImuk zere emekI IuIku
ekLIrmekIsLeyen IukIm siniIIurin (...) yneLImI, IuIkin kuni puIusinu ske ske
uIdigi kirinLi IuIIndekIdemokruLIk IukIurinu du (...)IikIu eI koydu. HuIk kILIeIerI
IIndekI en kk bIr kipirdunmuyu duIILuIummI edemIyorIurdi. GrevIer
yusukIuniyor, en kk ekonomIk Iuk IIn kipirdunun IInInLepesIne bInIIIyor,
kILIeIer IuIInde poIIs IkenceIerInden geIrIIIyordu. Topruk ve zgrIk LuIebIIud
suIIuyu vurun kyIIgn sLne okynI oIuruk Icum edIp; bIr LuruILun dk
Lubun IIuLpoIILIkusi, Ier gn IizIu urLun IuyuL puIuIiIigi, bIr yundun du
jundurmu duyugini uLbui gLrdIer.HuIkin ykseIen mcudeIesInIn bIIInII
suvuiIuri komnIsLIere, unLI-IuIsL ve yurLseverIere deuzgincu suIdiriIdi. Dnyu
IuIkIurinin bu kusubi HILIer'In ynLemIerIyIe devrImcIIer sokukIurdukurunIundi,
Ikence LezguIIurindu cunIce IdrId, Idum seIpuIurindu kuLIedIIdI,
onbInIercesIsukuL birukiIdi. $ImdI onbInIercesI (...) cunLunin kiyim
mukInesI IuIIne geIen zIndunIuru kupuLiIdi.Duyuk, Icre cezuIuri, LopIu suIdiriIur,
psIkoIojIk yiIdirmu ynLemIerIyIe, onIur, devrImcImcudeIeden vuzgeIrIImeye
uIiiIiyor.
ZIndunIuru doIduruIun komnIsL ve unLI-IuIsLIer gsLermeIIk (...) muIkemeIerde,
uskerI (...)cunLunin kununsuz kuruIsiz muIkemeIerInde, sikiyneLIm
muIkemeIerInde yurgiIunmuyuuIiiIiyor.
Kumuoyunun LepkIIerInden rkerek Ikencede IdremedIkIerInI bIr LuruILun (...)
zIndunIurdusIndIrmeye, yiIdirmuyu uIiirken dIger yundun bu uyguIumuIurin bIr
purusi ve devumi oIunmuIkemeIerde suvci-IukIm eIeIe "yurgiIuyip" ugir IupIs ve
Idum cezuIurinu urpLiriyorIur.
MAHIEMEMIZ 8IZI YAP0ILAYAMAZl..
TrkIye proIeLuryusinin nc komnIsL rgL TrkIye IILIIuIcI KomnIsLIer
BIrIIgI'nIn
sLunbuI'dukI LopIu duvusi devum edIyordu.
HIbIr muddI deIIIe duyunmudun soyuL ve IuyuII IILImuIIerIe IIerInde
komnIsLIerIn debuIundugu ; unLI-IuIsLIn Idumi ve onIurcusinin du IukIurindu
eILII ugir IupIs cezuIuriIsLenIyordu.
BIze gre, bIzIm duvumizin grIdg muIkeme suIonIuri devrIm, sosyuIIzm ve
yce (...) IdeuIInInLuvIzsIz suvunuIdugu, (...)In IgrenIIgInIn yzIerIne bIr umur
gIbI vuruIdugu krsIerdIr. DevrImcepIesInIn nemII bIr mevzIsIdIr. kence
LezguIIurindu dmunIu yzyze eIImIz koIumuz bugIiIken nusiI dnce ve
InunIurimizi IuIk dmuni IkencecI ceIIuLIurin yzne Iuykirdiysuk, bu(...)Iik
kurumunun bIr uzunLisi oIun IupIsIune ve muIkemeIerde de Iuykirdik,
Iuykiriyoruz veIuykirucugiz. nk bu muIkemeIer, IbIrIIkI LekeIcI burjuvuzI ve
LoprukuguIiginin IkLIdurdukIyneLImI oIun (.) cunLunin "Iukuk" uIunindukI
203
(...)Iuridir. MuIkemeIerInIzIn kuruIu umuci, IIve kyIIerIn devrImcI,
demokruLIk mcudeIesInIn nne seL ekmek, komnIsL ve devrImcIIerI
muIkum eLmek, IukIm siniIIurin (...)IIgInI yupmukLir.
(.)cunLu kendI burjuvu Iukukunun kuruIIurinu bIIe uymumukLudir. En busIL
suvunmu Iukki duIIkisiLIunmiLir. (...) cbbeIerIyIe uzumeLII grnmeye uIiun
muIkemeIerInIz uskerI (...) cunLuninemrInde, onIurin IsLedIgI gIbI IurekeL eden
(...) bIr (...)dun buku bIr ey degIIdIr. BLn duvuIurdusuvci ve yurgiIur koIkoIu
gIrmIIer, bIrIsI IddIu eLmI br sormu ve szde uruLirmi, sunikIuruve
suvunmuyu sz Iukki duII verIImeden "yurgiIumu"Iur oIdu bILLIye geLIrIImILIr.
(...) cunLunin (...) bui Evren, verdIgI demeIerde sik sik "zeI muIkemeIerIn
kuruImudiginin"demugojIsInI yupiyordu. EveL kuruImudi. ZuLen gerek de yokLu.
nk (...) sikiyneLImmuIkemeIerI vurdi zeI muIkemeIerIn IIevIerInI grecek.
MuIkemeIerInIz Iem kuruIu Iem de IIerIIk bukimindun (...)LIr. nk onIurin
kuruIuu dIrekLsikiyneLIm komuLunIiginu bugIi, emIr komuLu zIncIrI IInde bIr
ucu Konseye duyunmukLudir.ALunmuIuri du SYNT komuLuninin gsLerdIgI uduyIur
urusindun GeneIkurmuycu yupiIir. TerIIIerIve Lm mesIek yuumIuri uskerI
IIyerurI IInde gerekIemekLedIr. IerIIIIk uisindun eIeuIindigindu Ise,
muIkemeIerde yurgiIunun sunikIur duIu IIn buindun "er" suyiImukLu, emIr-
komuLu zIncIrInIn en uIL IuIkusindu grIerek suvunmu Iukki peInen
guspedIImekLedIr.
MuIkemeIerInIz (...)LIr ve bIz komnIsLIerI yurgiIuyumuyucukLir. BIzI yurgiIuyucuk
Lek g, buLuproIeLuryu oImuk zere IuIkimizin gcdr. BIz IuIkimizu
yuumimizin Ier dukIkusinin IesubiniverIrIz. OnIuru, sIze kuri (...) dIkLuLrIge
kuri bILmeyen Lkenmeyen bIr enerjI IIe suvuLigimizi,yiImudigimizi ve
yiImuyucugimizi syIerIz. AInimizin uik, buimizin dIk oIdugunu
unIuLiriz.DevrIm, sosyuIIzm ve yce (...) IdeuII IIn son neIesImIze kudur
suvuucugimizi syIerIz. Amu bIzImsIze (...) muIkemeIere verecek IIbIr Iesubimiz
yokLur. Ve verdIgInIz cezuIur bIzI usIubugIumuyucukLir. Yurin devrIm
mcudeIesInIn ykseIen duIguIuri uILindu (...) dIkLuLrIgnz de,muIkemeIerInIz
de, verecegInIz "cezu"Iuriniz du ezIIecek, kuru bIr yupruk gIbI sprIecekLIr.
IDDIA MAIAMI FAIST CUMTAMIM SU OPTA0IDIP.
SikiyneLIm uskerI (...) muIkemeIerIne yukIumumizin bIr geregI oIuruk duvu
konusu edIIendIIekeIerI LuIepIerImIzIe bIrIIkLe muIkeme IeyeLIne vermek
IsLemILIk. Ancuk Ienz muIkemeyegLremeden IupIsIune IduresInce IIbIr
gereke gsLerIImeden eIImIzden uIinuruk keyII bIrbIImde eIkonuIdu.
HupIsIuneIerde sirudunIuun sudece bu oIuy duII "Iukuk'u bugIiyiz" dIyeyksek
perdeden uLun (...) cunLu uisindun bIr gsLergedIr.
Duvu konusu dIIekeIerIe IIgIII IddIunume zeIIIkIe oIuyi supLirici muIIyeLLe
IuzirIunmiLir.DIIekeIerImIzden bIrIsI o gnIerde ABD'nIn cunI kusubi sruIIII
SIyonIsLIer LuruIindun IunIurcukuLIedIIen, LoprukIurindun skIp uLiImuyu
uIiiIun yIgIL IIIsLIn IuIkinin mcudeIesIne bIrdesLek ve emperyuIIsLIerIn
yznn uigu ikurLiImusi umucini Luiyordu. DIgerInde IsekomnIsLIere,
yurLsever ve unLI-IuIsLIere orduguIIurdu, kurukoIIurdu, sIyusI poIIsLe
yupiIunInsunIikdii IkenceIerI dIIe geLIrIyor, kuLIedIIen yoIduIurimizin Iesubinin
soruIucugi vurguIuniyor,IkencecIIer Iukkindu duvu uiImusi LuIep edIIIyordu, IddIu
mukumi, urLik yz dnyu IuIkIurincuIyIce Luninmi ABD emperyuIIzmI ve sruIIII
204
SIyonIsLIerIn burburIikIurinin ve kokumu, yikiImukzorundu oIun dnyunin bIr
purusi durumundukI (...)yi gIzIeyebIImek IIn ne IIIsLIn sorununu nede
IkenceIere degInmILIr. DIIekeIerden sudece buzi deyIm ve cmIeIer
cimbizIunuruk szdeIesup soruImuyu uIiiImiLir. Konu bLnnden
kopurLiImi, IIIsLIn ve IkenceIer konusununerevesI IInde dvImekLen
LILIzIIkIe kuiniImiLir. ukuL beyIude! ddIu mukumi ABDemperyuIIzmI, BegIn ve
onun SIyonIsL munguIuri, 1z EyII'c (...) cunLu, eIIkunIi IkencecIceIIuLIurIu,
(.)dugunu orLuyu koymu, onIurin suorLugi oImuLur.
Bu duvunin sonucundu du bIz degII onIur Lopyekn yurgiIunmi oIucukIur. TurIIIn
IIerIye dogru
dnen LekerIegInIn uILindu kuImukLun kurLuIumuyucukIurdir.
Ayricu bIr sIyusuI duvunin suvunmu erevesI IInde eIe uIinmusi gereken bu
dIIekeIerden SYNTkomuLunIigi ve IddIu mukuminin duvu umusindukI bIr umuci
du suvunmu IukkininkisiLIunmusinin meruIuLiriImusi, suvunmu yupmuyu uIiun
devrImcIIere bIr gzdugi vermekLIr.ZuLen gdk oIun, Lumumen unLI-demokruLIk
muddeIerIe donuLiImi buIunun suyiIi AskerIMuIukemeIer UsuI Kunun'undukI
suvunmu muddeIerI LopLun yokedIImI oIucukLir. ukuL bu LuvirIIbIr komnIsL ve
devrImcInIn sIyusuI suvunmuIurini yupmusinin nne geemeyecekLIr. OnIurduvu
umuyu devum edecekIer. BIz de konumuyu...
8U0UMIU YMETIM A8D EMPEPYALIZMIMIM 0UDUMUMDE I8IPLIII
TEIELCI 8UPJUVAZI VE TOPPAIA0ALAPIMIM (,) 8IP CUMTADIP.
ddIu mukumi IuzirIudigi IddIunumesInde bugnk yneLImI (...) cunLu oIuruk
nILeIendIrdIgImIzve doIuyisiyIu IukureL eLLIgImIz gerekesIyIe cezuIundiriImumizi
LuIep eLmekLedIr. YneLImIerkImden yunu kIme kuri ne yupLigiyIu nem
kuzunirIur.
1z EyII ncesInde LopIumun Ier kesImInI duIgu duIgu surun IuIkin
mcudeIesI Ier geen gnykseIIyor, yer yer devIeLIn LemeIIerInI sursiyordu, IIIer
ekonomIk ve demokruLIk LuIepIerIugrunu, IuLLu ogu kez sudece demokruLIk
LuIepIer ugrunu mcudeIeye uLiIiyordu. ubrIkuIurdugrevIer, IguIIer bIrbIrI
peIsiru geIIyordu. Yuvu yuvu Ike upindu bIr geneI grevIn urLIurioIumukLuydi.
HukIm siniIIur IIne dLkIerI ugir bunuIimin ykn buLu II siniIi oImuk
zereLm IuIk kILIeIerInIn omuzunu ykIemeye uIiiyor, unLI-demokruLIk
mcudeIe ve kumuoyusonucundu bIr LrI Lum oIuruk buurumiyordu.
KouIIsyon IkmeLIerI bIIe bunuIim ve IuIkinmcudeIesI kurisindu sik sik
degILIrIImek zorundu kuIiniyorIurdi. KyIIkLen gn be gn Loprukve zgrIk
LuIepIerInIn IomurLuIuri ykseIIyordu. GenIIk byk bIr dInumIzmIe
mcudeIeyeuLiIiyor upoIILIk kesImIer duII byk bIr IizIu devrIm suIIurinu
kuLiIiyorIurdi. uIsLIer, muIbIrIercezuIundiriIiyor, IuIzme kuri mcudeIe gIderek
Iem duIu kILIeseI Iem de sIvII IuIsLIerIn yunisiru(...) dIkLuLrIgn gIerIne
dogru kuyuruk genIIIyordu. kencecIIerden Iesup
soruIuyordu.DevrIm, yungininin uIevIerI Lm IkeyI surmiLi. PurIumenLo
kIIILIenmI Lum bIr (...)ni sImgeIIyor,devIeL oLorILesI Iergn bIruz duIu
sursiIiyordu.
1z EyII (...) cunLusi buLu IuIkin ykseIen devrImcI mcudeIesInI bogmuk,
IkemIzI ABDemperyuIIzmInIn boyundurugunu IyIce sokmuk, run'dun bouIun
yerI doIdurmuk, TrkIye'yIABD'nIn OrLudogu'dukI jundurmusi yupmuk, ekonomIk
205
bunuIimin IuLurusini IuIku deLmek IInsng zoruyIu Ibuinu geIdI. GeIIr
geImez de purIumenLoyu kupuLLi, purLIIere ve Lm IuIku sIyuseLyusugi koydu,
Anuyusu'yi IugveLLI. AsIindu bu eyIemIerIyIe EvrencI (...) TK'nin
1q6J1.muddesIndekI suu Iem de II LurLimusiz IIemILIr.
GrevIer, boykoL ve IguIIer durduruIuruk yusukIundi. BuLu devrImcIIer oImuk
zere Lm yurLseverve demokruLIuru mIsII grImemI bIr Lerr esLIrIIdI. Ordu
merkezIerI, kurukoIIur, ubeIeronbInIerce InsunIu doIup doIup LuLi. DevrImcIIerIn
onIurcusi IkenceIuneIerde kuLIedIIdI,bInIercesI sukuL birukiIdi. kence devIeLIn
resmI poIILIkusi IuIIne geLIrIIdI. OyIe kI, poIIse LunikIikIIn gIden sirudun InsunIur
bIIe IuIukudun geIrIIdI. SendIkuIur kupuLiIdi, LopIu szIemeIer uskiyuuIindi, bIr
zumunIur ok IsLenIp de bIr LrI ikuriIumuyun yzIerce (...) yusu IizIu be kIIIIk
Evren(...)nIn "purIumenLo"sundun geIrIIdI, IsLIsnusiz bLn kyIere udeLu IguI
uILinduymiusinubuskinIur dzenIendI. HuIki sIIuIsizIundirmuk IIn Ier kyIden
sng zoruyIu, duyuk veIuIukuyIu sIIuIIuri IsLendI ve uIinmuyu uIiiIdi. OkuIIurdu
genIIk, devIeL duIreIerInde memurIur,
IubrIkuIurdu IIIer Lum bIr kiIu dIsIpIInIyIe okumuk ve uIimuk zorundu
birukiIdiIur. BuLu IIIeroImuk zere Lm IuIkimiz uzgin enIIusyon urLIurindu
usLronomIk rukumIurIu IirIuyip gIdenIIyuLIur ve donduruIun creLIerIyIe uIik ve
perIunIigin penesIne IyIce srkIendIIer.
(...) cunLu devrImcI rgLIere ugir durbeIer vurup dugiLLikLun, IuIki rgLsz ve
ukin IuIegeLIrdIkLen, moruI uidun kerLLIkLen sonru suIdiriIurini duIu du
genIIeLLI. ArLik LuLukIumukumpunyuIurini II nderIerInden sirudun demokruL
IIIere, uydinIuru, demokruL memurIuru,sunuLiIuru, proIesrIere, yuzurIuru
kuydirdi. PurLIIer kupuLiIdi. EkonomIk soygun ynLemIerI,buski, LeIdIL, Ikence,
IuIsL IdeoIojIk egILIm, IdumIur, sIyusI vurIigi
yokeLme poIILIkusi bIrbIrIerInILumumIuyuruk Lum bIr kiymu mukInusi gIbI IIeLIIdI.
HupIsIuneIer NuzI LopIumu kumpIurinuevrIIdI, devrImcIIere IunIurcu suIdiriIdi.
zq Ocuk soygun kururIuriyIu IuIk bIruz duIu seIuIeLeILIIIrken IukIm siniIIur
serveLIerIne serveL yigdiIur. Kk esnuI ve zunuuLkurIur zerIndekI ugirvergI yk
kuL kuL urLLiriIirken IsIzIIk Iud suIIuyu uIuLi.
ABD emperyuIIzmIne IkenIn bLn kupiIuri urdinu kudur IoyruLu uiIdi. YeruILi
ve yersL
zengInIIkIerImIz peke ekIIdI, bugimIiIik IyIce pekILIrIIdI.
HukIm siniIIurin (...)si Dunimu MecIIsI'nIn IInden seIIen (...) vusiLusiyIu LekyunIi
oIuLuruIun (...)unuyusu IIe ImdIye kudur ikurdikIuri kununIuri ve IIedIkIerI
suIuri meruIuLirmuk veonuyIuniyormu gIbI gsLermek IsLedIIer. Bunun IIn
szde reIerundum yupLiIur. Yksek SeImKuruIu'ndun en kk bIrImdekI sundik
kuruIunu kudur rgLIedIkIerI (. .)sIyIe durumudiIur.nk bugn bLn oIup
bILenIerden sonru %q1'IIk "kubuI" oyunu ocukIur bIIe gImekLedIr.
1z EyII (...) cunLusi IuIkimizu yoksuIIuk, zuIm, Ikence, buski ve Lerrden buku
IIbIr eyvermemILIr. BoguzindukI son Iokmuyi du skp uImiLir. (...)
dIkLuLrIg pekILIrmek, devIeLIIuIku kuri duIu (...) suIdirgun bIr uygiL oIuruk
yenIden rgLIemek IIn udimIur uLmukLun, IkeyIABD'ye duIu du bugimIi
kiImukLun Le bIr ey yupmumiLir. (.. . .)
BIz bunIuri syIyorsuk, IepsI bIrer gerekLIr (...) oIdugunu degII, oImudiginu
yneIIk Lek bIr rnek
206
gsLerIIemez. Gnden gne (...) ve demugojIsI de uigu ikmukLudir.
(...) CUMTAMIM FILISTIM SOPUMUMA YAILAIMI, (, ,)
DIIekeIerImIzI verdIgImIz dnemde Lm dnyu IuIkIurinin neIreLIe IuneLIedIgI
ABDemperyuIIzmInIn kukIusi eIIkunIi sruIIII SIyonIsLIerIn bnun'i IguII
gerekIemI, byk bIrsoykirim IurekuLiyIu q.ooo'I ukin IIIsLInII
IdrIm, onbInIercesI yuruIunmiLi. IIIsLIn IuIkininsIyusI ve uskerI vurIigini
srdrme, bugimsiz, demokruLIk ve zgr IIIsLIn devIeLInI
kurmumcudeIesI kunIu busLiriImuyu uIiiIiyordu. BuLu ABD oImuk zere Lm
dnyu gerIcIIIgI sruIIIISIyonIsLIerIn suIindu yeruIdiIur. GerIcI Arup yneLImIerI ve
SovyeL sosyuI-emperyuIIsLIerI de uILLunuILu sInsIce IIIsLIn'e kuri oIdukIurim dIIe
geLIrIyorIurdi.
PekI, TrkIye'dekI (...) cunLu ne yupLi?
EvrencI (...) cunLu szde sruII'e kuri IIIsLIn'In yuninduymi gIbI grnyordu.
Amu usIindu, o
IIIsLIn'In yenIIgIsInden (...) bIr sevIn duymukLudir.
AskerI (...) cunLu, ABD emperyuIIsLIerInIn OrLudogu'dukI en (... .)IerInden
bIrIsIdIr. unLu, ABDemperyuIIzmInIn OrLudogu'dukI sLruLejIk pIunIurinin buLu
geIen uyguIuyiciIurindundir. IIIsLIn,Arup ve Lm OrLudogu IuIkIuri IIn yenI bIr
LeIdIL oIuLurun "evIk G" projesIne desLeksugIuyun cunLudir. Ozgr, bugimsiz
ve demokruLIk bIr IIIsLIn, gerIcI Arup yneLImIerInIn yunisiru,
Lm emperyuIIsL uugi yneLImIer ve onIurdun bIrIsI oIun (...) IIn de bIr korku
kuynugidir.
(...)Ign o duIu sonrukI gnIerde sruII'In eILII bIrIIk ve rgLIerden LecrIdI
dogruILusundukI
oyIumuIurdu ABD'II (...)IerInIn IsLedIgI Lurzdu Iep ekImser oy kuIIunuruk
pekILIrmILIr.
(...) cunLunin bu (...) ve (...) poIILIkusi Lm di sIyuseLIne yunsimukLudir. HuIk
kILIeIerInInLepkIsInden ekInerek Iem LuruIsiz gIbI grnmeye uIimukLu, bu
konudu demugojI mukInesInIuIiLirmukLu umu uyni zumundu ABD'II (...)IerInIn
dmen suyundun du uyriImumukLudir.
EvrencI cunLunin (...)Ig, Iemen Ier konudu siriLmukLudir. Onun bIr eIInde (...)
demugojIyIoIuLurun (.)buyrugi, dIger eIInde sng durmukLudir. Buzen bIrInI
buzen dIgerInI, buzen de IerIkIsInI bIrden suIIumukLudir.
kencecIIer konusundu ve IupIsIuneIerde de IzIedIgI (... ...)poIILIkusindu du uyni
ynLemI IzIIyor.OnIurcu devrImcIyI Ikence LezguIIurindu kuLIeden 1z EyII (...)
cunLusi degII mIdIr? BInIerce dev-rImcIyI onIur sukuL birukmudiIur mi? TKB
mIIILuni, yIgIL komnIsL ALumun NE'yI SongIKAYABA$'ni, SeImu AYBA'i
dIger unLI-IuIsL rgLIerden AzIz ARAS'i AImeL KARANGA'i,ZekI
YUMURTA'yi, Ekrem EK$'yI, NejdeL OYNARGU', SIeymun HAN'i ve
duIu onIurcudevrImcIyI InsunIikdii IkenceIerIe kuLIeden (...) cunLu degII mIdIr?
Bugn, dmunin eIIne geenIer devrImcI yu du demokruLu duyuk, IuIuku, ceryun,
uski uIik-susuzIuk, uykusuzIuk, irzu Lecuvzve envuI eIL psIkoIojIk meLoLIu
Ikence yupLirun ve bunu bIr devIeL poIILIkusi IuIIne sokun (...)cunLu degII mIdIr?
ZIndunIurdu devrImcIIerIn sIyusI vurIikIurini yokeLmek, devrImden, mcudeIeden
ve IuIkinduvusindun vuzgeIrIp bIr yiIginIur ve dnekIer ordusu yuruLubIImek IIn
207
eIInden geIenI urdinukoymuyun, Iergn duyuk, buski, zuIm ve Ikence urkini
IIeLen (...) cunLu degII mIdIr?DevrImcIIerI en kk bIr IukLun duII yoksun
birukuruk Ier geen gn IIzIkI oIuruk yipruLmuyuuIiun onIur degII mIdIr? Her gn
Mumuk'Lu, DIyurbukir'du, AnLukyu'du ve duIu nIce cruzIndunIurdu unLI-IuIsLIere,
IuIsL ve gerIcI murIur syIeLmek IIn, devIeLe, buyrugu suygigsLermeIerInI
sugIumuk IIn (...) uskerI dIsIpIInIn yiIgin bIrer kIesI oImuIuri IIn, jop, Lekme,
LokuL,devrImcIIerI dven (...) cunLu degII mIdIr? Ve bLn bunIuri
kendIsI yupLirmiyormuusinu"IupIsIuneIerIn bIrer okuI" oIdugu, "Ikence
yupunIur Iukkindu soruLurmu uiIdigi", yoIundudemeIer verIp yuvuz IirsizIik
yupun onIur degII mIdIr?
Ve bLn bu uyguIumuIuru (...) LuLun, udeLu IkenceyI buski ve Lerr, (...)Iuyun,
IkencecIIerI degIIbIzIerI yurgiIumuyu uIiunIur du sIzIer degII mIsInIz? kenceIerde
uIinun IuyuII IIudeIerIe,sorgusuz, suuIsIz, sz Iukki duII Lunimudiginiz InsunIuru
ugir IupIs cezuIun busunsIzIer degII mIsInIz? EveL, sudece IddIu mukumi degII, uyni
zumundu sIzIer de (. . .)Iiginiyupiyorsunuz.
$ImdI bIzI IyI dInIeyIn!..
BIn kere de sorsuniz, bu yneLIm (...) bIr cunLudir. Ve buLu proIeLuryu oImuk zere
Lm emekIIuIkin ukLII devrImcI mcudeIesIyIe (...)cukLir. Onun (...)musi LurIII bIr
zorunIuIukLur. TrkIye'nInsLnde (...) bIr gne dogucuk, IIIerIn-kyIIerIn
devrImcI demokruLIk (...) kuruIucuk vesosyuIIzme geIIecekLIr.
BIn kere de sorsuniz, TrkIye'de sIsLemII Ikence yupiIdigini ve onIurdun
umunsizcu Iesup
sorucugimizi Iuykirucugiz.
BIn kere de sorsuniz, zIndunIurinizin kupkuru bIr cunIi mezur oIdugunu yznze
vurucugiz.
BIn kere de sorsuniz, IIIsLIn IuIkinin mcudeIesInIn yunindu oIdugumuzu,
mmkn oIsu omuzomuzu urpiucugimizi ve er-ge IIIsLIn IuIkinin bugimsiz,
demokruLIk ve zgr IIIsLIn'Ikurucugini yIneIeyecegIz.
BIn kere de sorsuniz, sIzIn ve IddIu mukuminin (... ...) oIdugunuzu syIeyecegIz.
BIn kere de sorsuniz, komnIsL oIdugumuzu ve son neIesImIze kudur du bIr
komnIsL gIbI
suvuucugimizi vurguIuyucugiz.
BIn kere de sorsuniz, TKB'nIn yuudigini ve yuuyucugini; dzenInInIzIn cuninu
oL Likuyucugini
Iuykirucugiz. o.11.1q8z
Mehmef Fofih ITULMU - Pem;i IUUIEPTAM
. OPDU VE ISTAM8UL SIIIYMETIM IOMUTAMLI0I
MOLU ASIEPI MAHIEME 8AIAMLI0IMA
SEMYE1z
HuzIrun 1q8q LurIIIndekI durumudu, proIeLuryu ve IuIkimizin yIgIL evIuLIurindun
nderkomnIsL, usLu devrIm suvuisi SMA UNEYT'In IuIsL IkencecIIer,
LuruIindun bIIInII oIurukkuLIedIIdIgIne duIr su duyurusundu
buIunmuLum. "McerreL beyundun Leye gILmedIgI..."gerekesIyIe o zumun bu
LuIebIm reddedIIdI.
208
Bugn bu konudukI LuIebImI bIr kez duIu LekrurIiyorum. SMA
UNEYT IuIsL kuLIIIerLuruIindun bIIInII oIuruk kuLIedIImILIr. uIsL cunIIer
LuruIindun IuzirIunun dosyudu bu konudukIzubiLIur dzmecedIr. Dzmece
zubiLIurdu SMA UNEYT'In, okun EIendIogIu'nun "evInegILLIgI sirudu ikun
uLimudu" Idg syIenmekLedIr. AksIne o, okun EIendIogIu'nun IyerIndesug
oIuruk eIe geIrIImI ve duIu sonru kurunu dIzIImILIr. YIne uyni zubiLIuru
InuniIucuk oIursu ouLimudu SMA UNEYT'In zerIne oLomuLIk sIIuIIurIu
LopIum 11 eI uLe edIImILIr. uIsLIkencecIIerIn eIInde buIundugum sirudu, bu
yIgIL komnIsLIn kuLIedIIdIkLen sonru ekIImIresImIerI, psIkoIojIk Ikence ve
gz korkuLmu umuciyIu bunu gsLerIIdI. AzIz vcudundu dzenIIuruIikIurIu kuIbe
dogru yurim uy Izen ve sonuncusu Lum kuIbIn zerIne rusLIumi ekIIde q
kurunyurusindun buku IerIungI bIr yuru IuLLu IzIk IzI duII yokLu. BIr evIn
durucik ve -be udimuzunIugundukI gIrI korIdorundu Iem de IkI uyri oLomuLIk
sIIuILun 11 mermInIn sikiIdigi IddIuedIIen bIr "uLimu"du bunun IILe ukIu yukin
oImudigi orLududir.
1z EyII uskerI (...) durbesInden sonru onIurcu unLI-IuIsL suvui bIIInII oIuruk
kurunu dIzIIerekveyu IuIsL Ikence LezguIIurindu kuLIedIIdIkLen sonru "uLimu
sonucu" ss verIIerek bucInuyeLIer gIzIenmeye uIimiLir. SMA UNEYT'In
kuLII bu LIp cInuyeLIere ekIenen yenI bIrIuIkudir. Amu urusi unuLuImusin kI,
IIenI bIImI ne oIursu oIsun, IIbIr cInuyeL gIzIIkuImuyucukLir. YuInizcu bu
cInuyeLIerI IIeyen kuLIIIer degII, onIuru bu emIr ve yeLkIyI veren 1zEyIIc (. .)Iur
ve bu cInuyeLIerIn sLn rLme ubuIurindu roI uIunIur du yupLikIurinin
IesubinibIrer bIrer ve muLIuku verecekIerdIr. SMA UNEYT'ERN
KANAR YERDEBRAKMAYAAKTR!.. z1 EyII 1q8q
H. SeIim AAM
ISTAM8UL MOLU SIIIYMETIM ASIEPI
MAHIEMESI 8AIAMLI0IMA
Duvu uiImusinu neden oIun dIIekemIn IerIgInI uikIumuyu gemeden nce,
suvciIiginIddIunumesInde beIIrLIIenIn uksIne, kendIsIne MGK IsmInI veren uskerI
(...) cunLunin, sIsLemIn yusuve kurumIuri nezdInde duII meruIyeLInIn
buIunmudigi, sIIuI ve sng zoruyIu gerekIeLIrdIgIdurbeden sonru eIe geIrdIgI
yusumu erkIyIe kendIsInI "yusuI" IIun eLLIgInI beIIrLmek IsLerIm. SIyusuIrejImIn bu
zorbucu eI degILIrmesI duII onun nILeIIgInI ve duvu konusu oIun "(...)
cunLu"LunimIumumizi dogruIur. 1z EyII sonrusi sreLe yusumu ve
yrLme yeLkIIerInI sLIenIp yurgi erkIzerInde doIuysiz deneLIm kurun (...)
MGK'nin IzIeyegeIdIgI I ve di poIILIkusi, ekonomI poIILIkusidIzgInsIz bIr sIyusuI
Lerre, komnIsL ve unLI-IuIsL yurLseverIerIn kuLIIne, II siniIi ve Lm
emekIIuIkin sIyusuI ekonomIk Iuk ve zgrIkIerInIn gusbinu (...) uIusu ve dIger
(.) zerIndeyogunIuLiriIun oven buski ve usImIIusyonu, vuII bIr ekonomIk
smrye duyunir. BunubLnIeyen di poIILIkusi Ise, komu Ike IuIkIurinu
dmunIik, suIdirgun emeIIer besIenmesI,ovenIzm buyruginin ykseILIImesI,
AmerIkun emperyuIIzmIne (...)Iik ve en gerIcI ve IuIsLrejImIerIe dosLIugu duyunir.
Bu gerekIer bInIerce kuniLIu orLuduyken (...) nILeIIgInI sergIIedIgImIz IIn
Iukkimizdu bu duvuninuiImusi, onun Lm dnyu IuIkIurincu neIreL edIIen yzn
gIzIeme ubusinin ve demugojIkkurukLerInIn bIr rndr.
I Io;osi DeniIen I CinoyefIerinin, ZonguIdok Moden IiIerinin Iumunun
209
SorumIusu, Egemen SinifIor Ve OnIorin (...) DikfoforIugudur.
Her yiI IkemIzde onbInIerce I kuzusi oIur, pekok emekInIn IuyuLi sner;
bInIercesI koIunu,bucugini, gzn, purmukIurini kuybederIer. BunIur kumuoyunu,
busin ve yuyin kurumIurinuyunsimuz, yunsiLiImuz, yu du onIur IIn nemII bIr
Iuber degerI Luimuz. Sudece IsLuLIsLIkIerdeyeruIir. kuzusi denIIIp geIIen,
bInIerce emekInIn yuumini yILIrmesI, sukuL kuImusiyIusonuIunun bu oIuyIur
gerekLe bIrer I cInuyeLIdIr. Ve bu cInuyeLIerIn en urpiciIuri LukdIr-I IIuIIgIbI
gsLerIIIp, gsLermeIIk cenuze LrenIerI dzenIendIkLen sonru, bIr sonrukI gk ve
kuLIIumudek eskI IuIIne LerkedIIen ZonguIduk IuvzusindukI cInuyeLIerdIr. Her yiI
uyni senuryoyu en uz bIrkez duIu IzIerIz. Buyrugu suriIun LubuLIurin buindu uLiIun
IumusI nuLukIur, devIeL udumIurininbusugIigi mesujIuri, szde yurdim
kumpunyuIuri, Le yundun gerIde kuIun uciIi e ve ocukIur veyenI bIr grIzu
puLIumusinin LeIdIdI uILindu ugir uIimu kouIIurindu IIbIr degIIkIIk oImudun,
IerLrI gvenIIkLen yoksun oIuruk uIimuyu muIkum kmr IIIerI...
YIneIenIp durun bu LubIo, gnee IusreL muden IIIerInIn ikurdikIuri kmr gIbI
kuru yuzgisimidir? Huyir!.. ukuL Insunin smrsne ve sermuyenIn
egemenIIgIne duyunun bIr uvu LekeIcIkupILuIIsL ve Loprukugusinin IkLIduri
yikiImudiku srp gIdecek oIun bIr "yuzgi"dir.
TrkIye, kmr mudenI ocukIurindu byIesI cInuyeLIerIn en yksek dzeyIerde
IIendIgIIkeIerden bIrIsIdIr. ZonguIduk Iuvzusindu reLIm gerI LeknoIojI IIe
gerekIeLIrIIIr. GvenIIgIsugIuyucuk uruIurin IIkeIIIgI, bu uruIuri kuIIunucuk
LeknIk personeIIn kupusILe ve suyisuIyeLersIzIIgI, bu sIsLemIn IIeyIInIn
deneLImsIzIIgI IIe bLnIenIr. Bugn pekok Ikede ocukIurdukIgrIzu mIkLurini
IebIIen, doIuyisiyIu puLIumu gerekIemeden LedbIr uImu oIunugini
sugIuyungeIImI uygiLIur kuIIuniIir. UIkemIzde Ise byIesI uygiLIur yok denecek
kudur uzdir, bozukLur veguz ImIerI duIu IIkeI ynLemIerIe yupiIdigi gIbI
keyIIyeLe birukiImiLir.
EmekIIerIn yuuminin byIesIne pumuk IpIIgIne bugIunmicusinu rusLIunLiIuru
birukiImusisIsLemIn dogusi geregIdIr. KupILuIIsL IkeIerde en yksek kuzunci eIde
eLmek IIn kun dkmekduIII IIbIr yoIu buvurmukLun kuinmuyucuk egemen
siniIIur, IubrIku ve IIeLmeIerde gvenIIksIsLemIerI kurmuk ve bunIuri geIILIrmek
IsLemezIer. nk bu onIurin kuzun IuneIerIndeuzuImuyu, IIn yuvuIumusinu
doIuyisiyIu reLIm dne yoIuur. Oysu kupILuIIzmIn zorunIu bIrpurusi yedek
sunuyI ordusunun vurIigi bunIurin sugIudikIuri ucuz Igc, gvenIIk
sIsLemInIngerekLIrdIgI purudun ok duIu ucuzu muIoIur. " kuzuIurindu" Ien
emekIIerIn yerI bu ekIIdekoIuyIikIu doIduruIur. MIIyonIurcu Insunin uIigi seIuIeLI
gIbI, "I kuzuIurindu" ImesI, sukuLkuImuIuri du smrgen kupILuIIsLIerI
IIgIIendIrmez. OnIur IIn Lek yusu sermuyenIn egemenIIgIdIr.Bu egemenIIgI
srdrmek, kurIurini ykseILmek IIn suvu ve kuLIIumIur duIII
buvurmuyucukIuriIIbIr yoI yokLur.
Ancuk, II siniIinin sendIkuI sIyusuI rgLIenmesInIn geIIkIn oIdugu buzi
kupILuIIsL IkeIerde, IIsiniIinin yzyiIi ukin rgLI mcudeIesI sonucu IukIurinu
suIIp ikmusi IIe eILII gvenIIksIsLemIerI kuruImu ve IIIerIn ve rgLIerInIn
srekII deneLImIyIe IIeLIImekLedIr. DoIuyisiyIu IkuzuIuri dk orunIurdudir. OLe
yundun reLImIn II siniIinin ve Lm emekIIerIn ekonomIk,sosyuI ve kILreI
reIuIinin sugIunmusinu IIzmeL eLmesInIn umuIundigi, en yce deger oIun
210
InsunemegInIn korunmusinin nde LuLuIdugu sosyuIIsL ArnuvuLIukLu IyerI ve
diindu Ier LrI sosyuIgvenIIk sIsLemI kuruImuLur.
EmperyuIIzme bugimIi gerI bIr kupILuIIzmIn egemen oIdugu IkemIzde Ise, reLIm
LeknoIojIsInIngerIIIgInIn yunisiru, yu II buIunmuyun yu du son derece IIkeI ve
bunun du uyguIunmusi keyIIyeLekuImi gvenIIk sIsLemIerI sonucu kuzuIur, gerek
IsmIyIe InuyeLIerI, dnyu siruIumusindubuLu geImekLedIr. 1z EyII durbesInIn
urdindun EvrencI (...) cunLu, sIIuI zoruyIu II siniIini duIudk creL, duIu kL
besIenme kouIIurinu muIkum ederken, duIu yogun emek surIi, duIuyksek
reLIm IsLenIyordu. Sng zoruyIu ugir uIimu kouIIuri duIu du ugirIuLiriIun
ZonguIdukmuden IIIerI, Lm sendIkuI ve demokruLIk IukIuri du uskerI (...)
dIkLuLrIk LuruIindunguspedIIerek mcudeIe sIIuIIurindun du yoksun
birukiImiIurdi. Ve bu kouIIurdu, gerekLeIerbIrIsI cInuyeL oIun I kuzuIuri urLi
kuydeLLI. 1q8'Le 1oq IInIn Imne yoIuun grIzu puLIumusibu nedenIe bIr
kuLIIumdi. AskerI (...) dIkLuLrIk bu kuLIIumin buLu geIen sorumIusudur.
HuIku kuri gIrIIIen suIdiriIuru, buski ve cInuyeLIere kuri ikmuk, gerekIerI
uikIumuk komnIsLoImumin bunu ykIedIgI bIr grev oIdugu gIbI,
byIesI kuLIIumIur kurisindu sessIz kuImumuk bIrInsunIik grevI, demokruL-
yurLsever oImunin bIr kouIudur. Hukkimdu bu nedenIe duvu uiImioImusi benIm
IIn onurdur, duvu uunIur IIn Ise IuIk (...)Iiginin bIr kez duIu
beIgeIenmesI... z..1q8
Ienon 0UM0P
ISTAM8UL SYMT. IOMUTAMLI0I MOLU ASIEPI
MAHIEME 8AIAMLI0IMA
" ... SOM SZLEPIMI 8IP IEZ DAHA HAYIIPIYOPUMl"
MuIkemenIzde duvu konusu oIun TKB duvusindu son szIerImden Lr IkIncI
kezyurgiIunmukLuyim. TKB duvusindu kurur ncesInde muIkemede syIedIgIm
son szIer, uyniduvudukI suvunmumin 1zq-1z. suyIuIurindu yer uIun son
kismidir. Ve bu suvunmumdun Lr de1 No'Iu AskerI MuIkemede
yurgiIunmukLuyim. Ayricu uyni muIkemede verdIgImIz dIIekeIer deduvu edIImI
ve 1 No'Iu muIkemede dIger duvuyIu bIrIeLIrIImILIr. MuIkemenIzde grIen
uyniIerIkII bu duvunin du szkonusu dIger duvuIurIu bIrIeLIrIImesI uygun
oIucukLir.
TKB duvusi sirusindu verdIgImIz dIIeke ve suvunmuIur nedenIyIe uiIun duvuIurin
bIr benzerIoIun bu duvu du, Iem suvunmu Iukkimizin nIenmesI ve Iem de
yupLigimiz sIyusI suvunmuyusuIdiri umuci LuimukLudir. SuvunmuIurimizdu
syIedIgImIz szIerden Lr cezuIundiriImu IsLemI,suvunmu Iukkimizu uik bIr
suIdiri, bIzIere gzdugidir. AsIindu (...) yurgiIumu sIsLemIndeuIiiIugeImI bIr
uyguIumudir bu. AskerI (...) cunLunin (...) muIkemeIerI oIun (...)
sikiyneLImmuIkemeIerInde suvunmuyu yer yokLur. HeIe bu muIkemeIerIn (...)
rejImIn eIeLIrI ve LeIIrIneLuIummIIerI II yokLur. SIyusI suvunmu yupunIur yu
suIondun dIpIkIe ikurLiIir yu du su-vunmuIuri eIIerInden zorIu uIinir.
PoIIsLe IkenceyIe buIuyun suvunmu Iukkinu suIdiri ve engeIIeme, cezuevIerInde
ve muIkemedekIdurumuIurdu du srdrId. ezuevIerIndekI sIyusI vurIigimizu
yneIIk Ikence ve suIdiriIurinyunisiru, duvu dosyusi ve IoLokopIIerIne,
suvunmu noLIurimizu ve dIIekeIerImIze eI konuImu, bIrduIu du Iude
edIImemILIr. Suvunmumizu kuynuk oIucuk kILupIur verIImemI, buziIuri
211
Ise eIImIzdenuIinmiLir. DurumuIur sirusindu sorguIurimiz
engeIIenmI, suvunmu uumusi du duIII LmmuIkeme boyuncu
suvunmu yupmumizu IirsuL Luninmumi, bu yoIdukI ubuIurimiz IsedurumuIurdun
uLiImukIu sonuIunmiLir. Suvunmumizu LemeI LekII eden su duyuruIurimiz ve Lu-
IepIerImIz srekII "IusiruILi" edIImI yu du reddedIImILIr. Son szIerImIz bIIe
yuridu kesIImILIr.Duvu sIyusI bIr duvu oImusinu kurin sIyusI IesupIumudun
korkuLmuLur. TekyunIi eyIem IddIusisuIumunin LemeII oImuLur. (...)
yurgiIumudu suvunmunin oImudigi bu duvudu bIr kere duIugrImLr.
Bunu rugmen TKB duvusindu yurgiIunun komnIsL ve devrImcIIer (...) oyunu
bozuruk muIkemeyI(...)In degII, devrImIn krss yupmiIurdir. (...)Ie oIun
IdeoIojIk sIyusuI urpimu Ier durumuLekrurIunmi, uskerI (...)(...) cunLu Ier
ynyIe LeIIr edIImeye uIiiImi, IuIk (...) yz uiguikurLiImiLir. (...) uskerI
(...) cunLunin, (. . .) orLuyu kondu.
TKB duvusi sunikIuri (...)I yurgiIuyun ve suIuyun konumu geInce
sIyusI IesupIumudun kuun (...)cunLu, yenI duvuIurIu gzdugi vererek bIzIerI
sIndIrmeye uIimukLudir. Ancuk bIzIerIn komnIsLoIdugu
unuLuImukLudir. PuIusi ne oIursu oIsun dnceIerImIzI uikIumuk ve
suvunmukLun IIbIr(...) yusu bIzI uIikoyumuz. HIbIr (...) yusu onIurin
kuvrunmusinin ve muddI bIr g oImusininnne seL ekemez. Bugn
muIkeme suIonIurindu yunkiIunun sesImIz, IubrIkuIurdu, LurIuIurdu,okuIIurdu,
zuIm ye smrnn oIdugu Ier yerde gIderek byyecek uskerI (...)
cunLuninburIurindu bIr Lop mermIsI gIbI puLIuyucukLir. nk, MurksIzm-
enInIzm yenIImezdIr. nk o,LurIIIn grdg en devrImcI siniIin bIIImIdIr.
Buski, LeIdIL, Ikence, Idum seIpuIuri kurisinduzuIerden zuIere koLurun
sIIuIimizdir bIzIm. rm dzenInIzI, (...) dIkLuLrIgnz yerIe bIredecek,
IIIerIn, kyIIerIn devrImcI (.)n kurucuk yegune gLr o.
HuIkimizin yzIerce kizi ve ogIunun ugrunu Ime gILLIkIerI yce duvumizi bIr kere
duIu
suvunmukLun onur duyuyorum. Ve "son szIerImI" bIr kere duIu Iuykiriyorum:
BIz proIeLuryu ve IuIkin yce duvusi, devrIm, sosyuIIzm ve siniIsiz (...) LopIum IIn
mcudeIe eden
komnIsLIerIz.
"SIzIer, kInemI bIr dnyunin, emperyuIIsLIerIn, IbIrIIkI, LekeIcI kupILuIIsLIerIn
ve
LoprukuguIurinin (...)Iurisiniz."
"OnIur udinu bIzI yurgiIuyip Im Iermuni ikurLmuyu uIiiyorsunuz. VerecegInIz
kurur bIzI
bugIumuyucukLir."
"BIz yuuyuIim yu du IeIIm; (...) yuuyucuk, proIeLuryu ve IuIkin zgrIk,
bugimsizIik, demokrusI,
sosyuIIzm ve siniIsiz (...) LopIum IIn yrLLg mcudeIeye nderIIk edecekLIr. "
"YuuyuIim yu du IeIIm, devrImIn IIerIemesI durmuyucukLir. OImmz
devrIme kun oIucukLir.
212
"(....) yuuyucuk ve onun ugrundu mcudeIe eLLIgI IIkeIer ve yce (.) IdeuII er-
ge gerekIeecek,
proIeLuryu ve IuIkIurin dnyusinu egemen oIucukLir."
"KAHROSUN (.)"
"YA$ASN (.)"
16.z.1q8
Mehmef Fofih ITULMU

You might also like