NSZ 12 Eyll dneminin hukuksuz yarglamalar sonucunda idam ve en agr hapis cezalar verilerekcezaevlerine doldurulan binlerce siyasi hkmlnn ve yarglamalar devam eden siyasi tutuklularnbu davalardaki tavrlarnn ve savunmalarnda ifade ettikleri dncelerinin kamuoyuna yanstlmas,hem 12 Eyll'n bu alandaki bask, demagoji ve tahribatnn neden ve sonularnn daha iyianlalmasna hem de yarglanan siyasi izginin daha iyi tannmasna yardmc olacaktr. Bu dncegnda hazrlanan kitap, 12 Mart dneminden bu yana avukatlklarn yaptgm ve 12 Eylldneminde Trkiye htilalci Komnistler Birligi davasnn nde gelen sanklarndan olanmvekkillerimin siyasi dnce ve tavrlarn yanstan savunma ve dilekeleri ile durumalarda vedurumalara geli gidilerde yaadklar baz olaylara ilikin anlarnn bir derlemesidir. Savunma ve dilekelerinde ifade ettikleri dnceleri nedeniyle mvekkillerim onlarca yl agr hapiscezalarna mahkum edildiler. Savunmalar nedeniyle alan davalarda yaplan yeni savunmalar yenisoruturmalarn konusu oldu; ta ki 12 Eyll savclar pes edene dek. Bu nedenle ceza ve soruturmagerekesi olarak kullanlan kelime ve cmleler savunma metinlerinden kartlmtr. lk blmde yer alan rportaj 12 Eyll yarglamalar ile bu yarglamalarda gsterilen tavrlarn ksa bir degerlendirmesini mvekkillerin anlatmlar ile aktarma amacn tamaktadr. Mvekkillerin savunmalarndan da anlalacag gibi 12 Eyll yarglamalar anti- demokratik, hukukd yarglamalardr. Demokratik bir yarglamann olmazsa olmaz koulu olan savunma zgrlgkimi zaman tek tip elbise giyilmemesi kimi zaman da savunmalarn siyasi niteligi bahane edilereksnrlanm ya da ortadan kaldrlmtr. Savunma hakk tanmamak bir yana kimlik saplamas bileyaplmadan mahkumiyet kararlar verilebilmi ve bu kararlar Askeri Yargtay'ca onaylanmtr.Yrrlkte bulunan yasalara gre sank avukat ile her zaman serbeste grebiliriz ve muhabereedilebilir hkmne ragmen TKB davasndaki gerekeli karar yazlncaya kadar sanklar avukatlar ilegrtrlmemilerdir. Grlebilen sanklar da dakikalarla snrl srelerde grebilmi ve bugrmeler yasaya aykr olarak grevliler huzurunda yaptrlmtr. Konumalar begenmeyengrevliler grmeyi kesebilmilerdir. Avukat ile hangi konularn grlebilecegi er ve astsubaylarntakdirine braklmtr. Bir nsz snrlar iinde degerlendirilmesi mmkn olmayan demokratik usul ve hukuksaldayanaktan yoksun; ikence, kan ve lm kokan tutanaklara dayanan 12 Eyll yarglamalarnn tmsonular ile ortadan kaldrlmas bir zorunluluktur. Avukat brahim AAN
2
RPORTAJ Skynetim mahkemeIerini nasI degerIendiriyorsunuz? 12 Eyll ynetimi, skynetim mahkemelerinin bagmsz olduguna, mahkemelere mdaheleetmediklerine dair demagojik bir propaganda yrtt. Bu mahkemeler, kendileri tarafndankurulmamt! Ynetimi aldklarnda zaten varlard! Bu szler basit bir demagojidir. Szkonusumahkemeler, '78 skynetimi ile birlikte kuruldular. Yakn tarih henz ucundan aralanmayabalamasna karn '78 skynetiminin 12 Eyll iin bir n adm oldugu, Eyll '80 darbesinin ognden sonra adm adm nasl tezgahlandg aklga kavumu durumda. '79 Aralgnda KomutanlarMuhtras olarak Hkmete verilen yazda, cezalarn arttrlmas ve yargnn dzenlenmesi debelirtilen istemlerin arasndayd. Ayn yl iinde daha nce hazrlanan rug raporunda veGenelkurmay Bakanlg Synt. Koordinasyon Daire Bakanlgnn 4 Aralk tarihli yazsnda, ikenceyapan polisler hakknda soruturma almas eletiriliyor, polisteki ilk sorgulamalara savclarn dakatlmas ve mahkemelerin komutanlgn tutuklama istemlerine uymas isteniyor, baz Yargtaykararlarna atlyordu. 12 Eyllle birlikte bu przler de giderildi, yarg organlar tmyle buistemlere uygun hale getirildi. Skynetim mahkemelerinin tarafszlg ve bagmszlg anlalmasg olmayan bir demagojidir. Tarafsz olamazlar nk, varolan hukuk dzeni ve yarg organlarsisteme ait kurumlardr, varolularnn asl nedeni onu korumaktr. Fakat sadece bunun iin degil, bumahkemeler, ykselen ii snf ve halk hareketini bastrmak amacyla, artk bakaca yollar yeterliolmaynca ilan edilen skynetimle birlikte kurulmulardr. Bizzat bu saldrnn asli kurumlardrlar.Varlk nedenleri, tm hukuki kayglardan arnm olarak , gzdag, lm ve onlarca yllk hapiscezalaryla halkn nder glerinin toplumdan izolasyonuydu. Bagmsz da degildiler; Burjuvahukukunun en temel baz kurallarndan dahi uzaktlar. "Tabii hakim" ilkesi uygulanmyordu, yargheyetleri sadece askeri hiyerariden dolay degil kurulu esaslar ynnden de skynetim komutannabaglydlar, iddia makam ise dogrudan Synt. komutann temsil ediyordu. ddianameler, polisfezlekelerine ve ikenceyle alnm ifadelere dayanyordu. Yarg yrtmeye tabi klnmt, iddia-savunma-yarg sacayagndan savunmaya tannan hak, iddialar hazrlamakla ykml figranlkt."Masumluk karinesi", tersine evrilmiti, yarglanan kii, susuzlugunu kantlama ykmllgn-deydi. Askeri ceza yarglama usul kanunu tmyle antidemokratiktir. 12 Mart yarglamalarndanedindikleri deneyimlerle usul kanununda bir dizi degiiklik yaparak sangn sz hakkn hementmyle kaldrmlardr. Yarglamalarda sk sk bavurulan "sava hali" hkmlerince sank veavukatlar kolaylkla durumalardan atlabilmekte, bir sank mahkeme sorgusu alnmakszn mahkumedilebilmektedir. Kamuoyunun yzsuyu hrmetine Usul Kanununda kagt zerinde kalm baz hakkrntlarnn kullanlmas da daima keyfi olarak engellenmitir. Siyasal barometredeki ykselilercezalara dogrudan yansmtr. Skynetim mahkemelerinin yap ve ilerligine ve dava sreci boyuncakar karya kaldgmz uygulamalara ilikin dncelerimiz, sorgu ve savunmalarda ve eitlisafhalarda verdigimiz dilekelerde dile getirilmitir. 3 ahkemeIerde ne tr uyguIamaIarIa kar karyaydnz? Davalar, z ve ierik olarak siyasiydi; fakat sorgu ve savunmalarmz siyasi- ideolojik bir temelzerinde ykseltmemiz ise engelleniyordu. Siyasi tutuklu degil asker tutuklu saylyorduk. Egemengler bir yandan bizleri 146. maddeden yarglyor, te yandan siyasi tutuklu oldugumuzu yadsyaraktam bir ikiyzllk rnegi sergiliyorlard. Bu davalarn temel paradoksu buydu ve tm durumalarbunun mcadelesine sahne oldu. 12 Eyll ynetimi meydanlarda, TV ve gazetelerde tm muhalefetisusturmu olmann pervaszlgma bin trl demagoji yapyor, komnist ve devrimcilere saldryordu.Fakat O, mahkemelerinde hibir zaman siyasi-ideolojik bir hesaplamaya girme cesaretinigsteremedi. Bundan srekli kand, iddianameler bu ynden de acizligin sergilenmesiydi. Bizlerindavay politikletirme ynndeki giriimlerini de kendilerine yakr yntemlerle nlemeye altlar.Yasal itlerin yetersiz kaldg yerde keyfiyete ve zora bavurarak... Sylediklerimiz tutanaklara oldugugibi geirilmiyor, sz hakkmz kstlanyor, susmadgmzda duruma salonundan atlyorduk.Durumalardan atmak kolay bavurulan yntemdi. Durumalardan iki kez atlndgnda atlan,mahkemelerin bitimine kadar bir daha durumalara alnmayabiliyordu. TTE giymeme direniibaladktan sonra ise bir bahaneyle, u okullar olmasayd diyen maarif nazrnn kafa yapsyla
"sorunu" kkten zdler. Cezaevlerinde elbiselerimiz nceden alnmt, mahkeme gidilerindezerlerimizdeki eofmanlar zorla soyuluyor, don-atlet braklyorduk. Mahkeme ise buna,"mahkemeye saygszlk" gibi bir gereke yklyor ve daha duruma salonuna girmeden atlyorduk.Ksa bir dnem sonra hemen tm davalar sanklarn gyabnda srdrld. ahkemeIerde tavr konusunda ne dnyorsunuz? Mahkemelerin snf karakteri ve temel ilevi biliniyor. Mahkemeler bizim amzdan, iki snf, ikikart dnya gr arasndaki atmann bir baka alan idi. Snf mcadelesi her yerde oldugu gibiorada da sryordu. Siyasal planda ise ne kan 12 Eyll Faizmi ile bir hesaplama platformuolmasyd. Burada yarglanan degil, yarglayan olmalydk... En zor koullarda dahi siyasiinanlarmz, ideallerimizi, devrimci siyasi kiiligimizi sonuna kadar savunma gibi komnist birgelenegin takipileriydik. Hitler faizminin yarg kurumlar nnde bunu stn bir inan ve iradegcyle, zeka ve belagatle baarm, temel harcn koymu olan Dimitrov esin kaynagmzd. i snfve halk hareketi yenilgiye ugratlm, devrimci rgtler agr darbeler alm, kar glerin saldrstne saldr tazeledigi, i ve d kamuoyu desteklerinden yoksun oldugumuz gnlerdi. Tm halknbitkisel bir yaama mahkum edildigi bir yenilgi dnemi; davaya srt evirip kendi kabugunaekilenleri, kurtuluu Avrupa yollarnda bulanlar, kar tarafa geip mevzilerimize ate aan hainleriile ama sadece bunlarla degil, zgrlg yeraltnda bulanlar, kann damla damla aktpsavaanlaryla, sokaklarda, daglarda atp, ikence odalarnda direni trkleri syleyenleriyle sznksas aclar, ihanetleri ve ancak bylesi dnemlerde grlebilecek sabr, cesaret, zveri ve esizdireni rnekleriyle yaanyordu. Bu ikinciler g ve esin kaynagmzd. Bu koullarda kendisinimuzaffer ilan edenlerin gerekteki khnemiligini ve erge yenilmeye ve yklmaya mahkumolduklarn, gelecegin 4 bizlerin, sosyalizmin olacagn gr bir sesle haykrmalydk. Mahkemenlerinde esas ve nemli olan bu tavrn koyulmasyd. EyII dnemi yargIamaIarnda, bir btn oIarak devrimci gIerin mahkemeIerdeki tavrn nasI degerIendiriyor-sunuz? Bir baz olmas asndan ana-rgt davalarn alrsak, genelde olumlu, devrimci bir tavrn egemenoldugu dncesindeyiz. Birok davada bizlere dayatlan koullar zorland, devrimciler idam veonlarca yllk agr hapis cezalarna glen gzlerle ve kmseyerek baktlar. Birok davada siyasisavunma yapld ve bu davalarda mahkeme kararlar faizmin lanetlendigi mcadelenin, devrim vesosyalizm dncesinin yceltildigi sloganlarla karland. Devrimciler, kar tarafn alan vekoullarndaydlar. Bu koullarda mcadele edebilmek iin gerekli olan tm silahlardan da hementmyle yoksun braklmlard. Eyll ynetimi iin mahkemeler, devrimci ve yurtseverlere, emekihalka kar gcn kantladg bir gsteri alan, final sahnesiydi. ube ve cezaevlerinde srdrlegelenikence ve basklarla bu gsteriye uygun oyuncular hazrlanmak isteniyordu. Senaryo, halka, ite dnsize nderlik etmekten szedenleri gryorsunuz, bugn kendilerini kurtarmaktan baka bireydnemez, hatta birbirlerini dahi sulamaktan kanmaz hale gelmilerdir. Hallerini grn ve iyigrn ki, bir daha hibiriniz insanlga atei tamaya kalkmayn! diyebilmek iin yazlm, sahne bunagre hazrlanmt. Fakat sahnelenen oyun onlarn istedikleri degildi; birka hain dnda dndklerioyuncular bulamadlar, ne sar basnn manetleri, ne de radyo ve tv'deki propaganda bombardmanamalarna ulamaya yetmedi. Mahkemelerde sergilenen devrimci tavrlar ve siyasi savunmalarla biryenilgi dnemi yaanyor olmasna ve bir dizi olumsuz etkene karn devrimci dnce ve sosyalizmeduyulan inan yceltildi, aydnlk gelecege kpr kuruldu. Ksacas 12 Eyll faizminin hevesikursagnda kald. Mahkemeleri yapabildigince halkn gznden gizlemek zorunda kaldlar.Kararllgn, boyun-egmezligin sergilendigi en kk bir habere dahi sansr koydular. ahkemeIerde tavr konusunda hataI buIdugunuz dnce ve egiIimIer neIerdi? TKB Davas stanbul'da ilk alan ana-rgt davalarndand. Mahkemelerde koyulacak tavr bu adanda nemliydi. Olumlu bir rnek yaratlmalyd. O zaman baz hareket ve kiilerde, hukuki kayglarladavay politikletirmekten ve siyasi savunma yapmaktan kanma egilimleri vard. Byle bir tavrladavann 146. maddenin dna dmesi, siyasi bir dava olmaktan kmas umudu tanyordu. Buekilde adi gasp ve ldrmelerden hkm giyilecekti. Diger bir egilim de -ki bu baz avukatlarda da grlyor ve onlar tarafndan empoze edilmeye allyordu- hukuki savunma perspektifinin devletingllg rgtn gszlg zerine kurularak davann 146. maddenin dna kartlmakistenilmesiydi. Anlay olarak her iki dnceye de karydk. Bu dnceler, mahkemelerin snfmcadelesindeki yer ve nemini kavrayamamak, ve siyasi bir mcadele platformu olarakgrmemekten, bireysel planda da daha az ceza almak gibi kayglardan kaynaklanyordu. lki tam daegemen snflarn istedigi zemine ekilmek, onlarn siyasi tutuklulugumuzu yadsyarak bizleri birer adisulu gibi gsterme abalarna yardmc olmak olurdu. kincisi de yanlt; stelik birde zafer 5 tacarmagan etmekti. Bu gr, glerin biimsel, niceliksel bir karlatrmasna dayanyordu. Marksist-Leninist ve anti-faist devrimci rgtler ve kiiler, glerini ideolojilerinden, devrimin mutlak zaferineduyduklar inantan, ii snf ve halkn, onmilyonlarn gerek zlem ve karlarnn ifadesi olanprogramlarndan alrlar. Glerinin kaynagnda bunlar bulunur ve belirli bir anda saysal gleri snrl,teknik donanmlar yetersiz dahi olsa, ideoloji ve programlar byk maddi- ygnsal glereulamalarnn teminatdr. Diger taraftan egemen gler devasa bir makineye sahip grnyorlarsa dakmekte olan temsil ederler. Dolaysyla bu gr devrimci hareketlerin prestij ye gerek gcnyadsyan, kar tarafn gcn ise abartan yenilgi psikolojisinin yansmas, yanl bir dnceydi.Mahkemedeki tavr, salt hukuki bir anlaya gre belirlemekti. Politik dzeyde asl nemlisi ise, odnemde henz netlememi olmakla birlikte ilerde baz davalarn sorgu-savunma aamalarndakendisini aka ortaya koyan tasfiyeci dncenin mahkeme platformuna yansyan biimiydi. 12Eyll sonras pratik faaliyeti durduran ve rgt organlarn daglmaya brakan kimi hareketlerinliderleri, harcnda yzlerce anti-faist devrimcinin kan olan rgtlerini yadsyp, bir dergi evresiolduklarn iddia ettiler. Poliste zincirleme zlmelerle rgt ele verilmiti, imdi ise rgt ve onunmilitan eylemini savunmak yerine daha az ceza almak iin traji-komik bir yol benimseniyordu. Siyasalplatformdaki varolu nedenlerini de smr ve zulme dayanan bir dzeni ykmak, anti- emperyalistdemokratik halk iktidar, sosyalizm ve snfsz toplum iin mcadele degil, faist saldrlara kar -buda MHP olarak snrlanyor- 27 Mays Anayasasna dayanan meru mdafaann saglanmas olarakaklyorlard. Szn ksas, tasfiyecilik, mahkeme huzurunda en ak bir biime brnyor, ama veidealler savunulmuyor, rgt yadsnyordu. Bir diger yanl gr de, rgtlerinin silahl eylemizgisini yadsyan, iddianamelerde szkonusu olan eylemleri de mnferit ve rgt inisiyatifi dndagsterme tavryd. Devrimci iddet dncesinden taviz zerinde temellenen bu grn amac dadavalarnn 141. madde kapsam iinde degerlendirilmesi istegiydi. Nitekim bu dnce bir dnemiin, Yargtay ve mahkemelerden bekledigi rn ald. Parantez aarak belirtelim, szn ettigimiz tektek eylemlerin stlenilmesi degildir. Bu kural degil ancak istisna olabilir. Szn ettigimiz, rgtlerinkendi izgileri dogrultusunda devrimci iddetin, buna ilikin mcadele biim ve taktiklerininsavunulmam olmasdr. Belirttigimiz dncelerin varlg, bizim iin, mahkemelerde dogru devrimcitavrn ve siyasi savunmann nemini artryordu. Daha ana-dava savunma aamasna gelmezden nce"Mahkemelerde Devrimci Tavr; Faizmi Yarglayalm" isimli bir yazy cezaevlerindeki devrimcileredagtmtk. Savunmaya hazrIk ynnden kouIIar neydi? Siyasi bir savunma iin gerekIi materyaI ve araIara sahip miydiniz? Bunun iin koullarmz son derece elverisizdi. Bildiginiz gibi, cezaevlerinde siyasi kiiligimiziyoketmeyi amalayan sistemli ve yogun bir saldr ile kar karyaydk. Bu amaca varabilmek iin,fiziki zor, yaam koullarmzn alabildigine daraltlmas ve her trl psikolojik bask yntemiuygulanyordu. Uzun sreli alk grevleri, pekok ksa sreli alk grevi; havalandrma, gr gibi endogal gereksinmelerimizin gasp edilmi olmas, saldrlar, aramalar, gn-hafta demeden 6 yaplan kogudegiiklikleri... Siyasi kiiligimizi yoketmeyi balca hedef edinmi olanlarn siyasi savunmayapmamz engelleyebilmek iin de ellerinden geleni artlarna koymayacaklarn tahmin etmek gdegildir. ok uzun dnem dogru drst bir kitaba sahip olamadk. Darda binlerce kitap vb.yaynlarn yasaklanm olmas yetmiyormu gibi belki de mrnde eline bir tek kitap alp okumambir grevlinin keyfi sansr szkonusuydu. Pekok kitap alnmadg gibi, ziyaretilerimizin getirdigikitaplar aylar sonra verilirdi. lk birka yl baz roman ve bilimsel degeri nemsenmeyecek kitaplarasahiptik. 12 Eyll'n ilk gnlerinde nceden var olan kitaplar toplanmt. 83 ylnda Metris'te biroperasyonla yine tm kitaplar topland. Bu operasyonlarn hemen tarihsel baz agrmlar yapmamasmmkn m? Nazilerin kutsal kitap yakma ayinindeki gibi koridora stste yglm, saga sola
savrulup postallarla rselenmi kitaplar... Bununla da yetinmediler! stanbul cezaevlerinde kalemlertopland. Artk, ke bucakta kalem aryorlard. Sanyorum, Eyll ynetiminin seleflerinin dahi akledemedikleri bir uygulamadr bu, Onu tanmakta ve tanmlamakta bir simge olarak kabul edilmelidir.Kitap ve kalem operasyonlar belleklerimizde derin izler brakt. Cumhuriyet gazetesi, Nokta ve Grgrdergilerini ok uzun zaman okuyamadk. eri alnmalar yasaklanmt. Bir dnem Milliyet veTercman da bu yasaktan nasiplerini aldlar. Savunma iin hazrladgmz notlar, kestigimiz bazgazete kuprleri de aramalarda tarumar ediliyordu. Keza avukatlarmzla iki yl gekin bir sregremedik. Grebildigimiz dnemlerde ise, yakndan dinleniyor, bask altna alnmayaallyorduk. Mahkeme dosyalarnda bulunan birok materyali, hukuksal adan en gerekli olanlardahi avukatlarmz alamyor, alabildiklerinin bize verilmesine de cezaevi ynetimince glkkartlyor, kimi zaman engelleniyordu. Ayn durum mahkemeye vermek iin hazrladgmz sorgu vesavunmalar iin de szkonusuydu. Savunmalar cezaevi ynetimince iletilmek zere kural geregialnyor, iletilmiyordu. Davalarda, hukuksal prosedre nem verilmediginden savunma aamalarnabeklenmedik bir hzla geliniyordu. Sorgusu yaplmam sanklar, bulunamayan tanklar, savunmanngsterdigi tanklar vard, diger delillerin mtalaas gerekiyordu. Bunlarn tm karar etkilemeyecegigerekesiyle atland. Bizlerin ve avukatlarn tevsi-i tahkikat taleplerimiz reddedildi. Yarg usulnnzorunlu kldg bu aamalarn bir kalemde geilmesi nedeniyle savunmalar daha ksa bir zamandahazrlamak gibi bir durumla da kar karya kaldk. Tutsaktk ve koullar hemen tmylekarmzdakilerce belirleniyordu. Buna karn, bulundugumuz maddi ve psikolojik ortamn stnekp savunmalarn hazrlanmas gerekliydi. inden amalydk! Bunun gerekletirilmesicezaevlerinde bize yneltilen saldrya bir baka boyuttan vurulan bir darbe olacakt. En bataideolojik ve politik olmak zere her trl dnsel faaliyetin ve retimin yokedilmeye alldg birortamda, bunun sorumlularn, siyasi-ideolojik dzeyde yantlayan bir metinle kmak, onlarncanevine bir saldr demekti. Koullarmz ne olursa olsun bunu baarmalydk. Kanlmaz olarak bazeksikliklerimiz olacakt, oldu da. Fakat tm abalarna karn, siyasi savunma hazrlamamz vecezaevindeki siyasi faaliyetimiz hibir zaman engellenemedi. Legalitenin tm olanaklargaspedilmiti. 7 Fakat, ancak kendilerini legalite ile snrlayanlar bu koullarda eli kolu bagl kalrd. Biznerede olursak olalm zgrlgmzn koul ve aralarn kendimiz yarattk. Birok yaynmz, en zorzamanlarda elimize ulat. Yasaklanm kitaplarmz, bulunamaz zulalarmz vard. Bunlarla zgrdk,bunlarla soluk alyorduk. %KB davas savunmaIar ve ana davann savunmas nasI bir yakIamIa hazrIand? Savunmann siyasal bir metin olmas amaland. Tarihi, toplumsal, ekonomik yap analizlerinegirilmedi. Bunlar baka platformlarda zaten yaplmt ve yaplmaktayd. Bu nedenle, savunmalarkonuyu dagtacak ok gerekli olmayan agrlklardan uzak tutularak yakn tarihsel dnemi de ierecekekilde, yaanlan dnemde yogunlaan, olabildigince kapsaml, Eyll ynetimiyle hesaplamayamalayan bir ngrle hazrland. Ana davann savunmas ve digerleri bu ynden 12 Mart dnemidavalarndaki savunma anlayndan farklyd. Ana davann savunmas, ana balklar olarak; Eyllynetiminin kurumlam yarg sisteminin ve dava srecinin hukuksal adan eletirisi, Eyllynetiminin ii snf ve tm emeki halka kar azgn smrc ve baskc nite liginin ortayakonulmas, ekonomi-politikas, i ve d politikas, emeki halka ve aznlk milliyetlere kar giritigisaldrlar, bask ve katliamlar, devrimci hareketin, ii snf ve halk hareketinin 80 ncesi ve sonrasgeliiminin eletirel bir degerlendirilmesi, TKB programnn ve eylem izgisinin savunulmas, "lenAma Yenilmeyenler", referandum gndemde oldugundan Eyll rejimini onaylatma ve kurumlatrmayamalayan "82 Anayasas'nn Degerlendirilmesi" ayr bir blmde yaplmt. Savunmada, 80sonrasndaki yenilginin nedenleri devrim cephesi ynnden de degerlendiriliyordu. "HalklarnMcadelesi ve kenceye Kar Direni"i konu alan blm Fatih tarafndan yazlmt. Yaamnda dakantladg gibi bu O'nun ok duyarl oldugu bir konuydu. Savunma cezaevIerindeki devrimci evreIerde nasI karIand? Olumlu. Mahkemede devrimci bir tavrn ve byle bir anlayn ortaya konmas ve savunmann militanhavas etkili olmutu. Sola ynelik eletirilerimizin agrlgnn, mahkeme platformunda dilegetirilmesini dogru bulmadklarn syleyenler de oldu. Bu eletiriyi dogru bulmuyoruz. Mahkeme,sadece bir platformdu. Orada Eyll ynetimi ile hesaplayorduk fakat bununla yetinemezdik. Bu krsden sesimizi asl ulatrmaya altgmz devrimciler, ii snf ve emeki halk idi. Bir dnemdegerlendiriliyordu ve tm ynleriyle birlikte ele alnmalyd. Onu karakterize eden olgulardanbirisinin durumu gzard edilemezdi. nkarc, bir yerlere mesaj veren bir gnah karma degil,devrimci gleri hatalarn grerek devindirmeyi amalayan bir eletirellik szkonusuydu. Dogruydu,yerindeydi. Eletirilerimizin agrlgna gelince bunun abartldg kansndayz. Bir yenilgi yaanmsabireyler yerinden oynatlmal, sarslmal, degitirilmelidir. deolojide, siyasette, rgtlenme vetaktiklerde hibir ey olmam, bir yenilgi dnemi yaanmam gibi her ey oldugu gibi srdrlmekisteniyorsa bu anlaya saldrlmaldr. Dncemiz, saglkl bir zeletiri ynelimi olmadgdr.Yeniden toparlanmaya alan devrimci hareketlerin son iki- yllk geliim seyrine baktgmzda 80ncesi yenilgiye neden olan zaaflarn bu nedenle alamadg grlr. 8 %m savunmaIar biim ve ierik ynnden ayn dzeyde miydi? Bu "sol" bir tavr olurdu. yle bir yol izledik. Her davada, say olarak ok az sangn bulundugudavalarda dahi, TlKB'nin program ve diger grleri mutlaka savunuldu. Diger savunmalar da bakamzla yazlmt fakat ierik olarak baz ynlerden kstlanm slup olarak ta esnetilmiti. Busavunmalarda ikenceler, anti-demokratik yarglamalar tehir ediliyor, dneme ilikindegerlendirmelere daha snrl deginiliyor, kiminde deginilmiyordu. Baz arkadalarmzn da hukuksaldurumlar gznne alnarak siyasi savunma yapmamalar uygun grld. Burada unu belirtmekgerekiyor. TKB davalarnda yarglanan arkadalarmzdan bir teki bile daha az ceza almak gibi kiiselbir kayg ile hareket etmedi. Agr ceza tehditleri hibir ey ifade etmiyordu. Onlarn yegane kaygsonurlu devrimci tavr ube ve cezaevlerinden sonra mahkeme nnde de koymak, ii snf ve tmemeki halka kar grevini bu platformda da layk ile yapabilmekti. Bundan gelen bir titizlik vecoku iindeydiler. Bu duygularn etkisiyle savunmas iin izilen ereveyi amak gibi kimiyanllarn yapldg da oldu. Mahkemeler, yeterli delil bulamaynca, baz arkadalarmznsavunmalarndaki siyasi muhtevay "delil" olarak kullandlar. Mahkemelerde yaptgmzsavunmalardan ve onlarn savunmalarndan yeni davalar ald. rnegin, ana davada savunmay yapanarkadalara savunmann savunmasnn savunmasna dava ald. Bunlardan toplam 48 yl hapis cezasverildi. SKYNETM KOMUTANLG 1 NUMARAL ASKER MAHKEMES KDEML HAKMLGNE stanbul osya No : 1981/636 E. Konu : Esas hakknda savunma Savunma Yapan SankIar: Mehmet Fatih ktlm, Remzi Kkertan, Bekta Karakaya Bizler toplu davada ortak karlarmz oldugu iin birlikte savunma yapmay gerekli gryoruz. Yaklak biryldr sren bu davada savclk, iddianamede yeralan hakkmzdaki istemlerini mtalaasnda dayineledi. Devrimin geici bir yenilgiye ugradg bugn, hakkmzda lm ferman kartlmakisteniyor. Bugne dek savclk konutu, heyetiniz sordu, bize ise konuma olanag verilmedi. Savunmaaamasna byle gelindi. imdi sz bizim: MTALAA POLS ANLATMLARNA DAYANMAKTADR. Savclk iddianamede oldugu gibi, esas hakknda mtalaada da, hangi biimde hazrlandg tarafmzcadefalarca belirtilmi "ifade"leri, ikence sonucu elde edildikleri sabit olmasna karn anlatmakta,iddialarna temel dayanak yapmaktadr. Savclk ve mahkemede verilen ifadeleri ise, tek bir cmle ile;"emniyette alnan ifadesini kabul etmedi" eklinde bir cmle ile gemektedir. Savclk, serbest iradern olmayan ve polise hazrlanm anlatmlar daha gvenilir bulmaktadr. 1981/4102 Esas sayliddianameden aldgmz u cmleler, iddia makamnn anlaynn tipik bir rnegidir. 9 "...sangn 1.12.1981 tarihinde Emniyet Mdrlgnde ifade vermedigine dair zabt tutuldugu, bu sebeple emniyete ifadesinin alnamadgndan rgt adna hangi eylemlere katldgnn tespit edilemedigi..."(sf.4) Savc burada, kendisince alnan ifadenin bir degeri olmadgn, poliste ikence sonucu imzalatlan"ifadeler"i geerli saydgn aka itiraf etmektedir. ddianamede oldugu gibi Esas HakkndaMtalaay da bu bak asyla hazrlamtr. Hem de bugn lkemizde yaygn ve sistematik bir ekildeikence yapldgnn gizlenemez bir gerek haline gelmesine ve sadece bu dosyada ikencedekatledilmi drt komnist ve devrimcinin bulunmasna, her birimiz grdgmz ikencelerianlatmamza, yer ve tanklar ve raporlarla belgelememize karn. Savclk bu iddianame ve mtalaa ile, polisin uzants olarak altgn, ikenceyi meru grdgn ve su ortaklgn kantlam olmaktadr. ESAS HAKKNDA MTALAAYA DAMGASN VURAN FAST TOPLU SULAMA VE CEZALANDRMA ANLAYDR. Toplu tutuklama ve cezalandrmalar faist hukuk sisteminin belirgin zelligidir. Geni bir calmaduygusu ve sindirme amacyla ayrm gzetmeksizin emeki kitlelere, (..) saldrlr. Salt komnistve diger anti-faist unsurlar degil, evrelerindeki birok kii de, akrabalar, arkadalar, onlarla ilikikurduklar iin cezalandrlr. Faist ran ah, yurtdndaki muhalif unsurlar susturabilmek iin lke iindeki yaknlarn ikenceyeektiriyordu. 12 Eyll sonrasnda da lkemizde, aranan yaknlarnn yerini syletmek iin yzlerceinsann ikenceye ekildigini, yine ikence tezgahlarndaki devrimcileri konuturabilmek iin akrabalarna, iki yandaki ocuklara ikence yapmakla tehdit edildiklerini biliyoruz. Bu faist mantk Esas Hakkndaki Mtalaaya da yansmtr. Baz sanklarn salt, aranan birdevrimciyle birlikte yakalandklar ya da onu tanm olmaktan, akrabalktan dolay cezalandrlmalaristenmektedir. - Aysel ZEHR'le ilgili olarak, yle denilmektedir: "...mraniye'de ablas ile birlikte rgt adna adam ldrmede kullanlan silahla birlikte yakalanm olmas..." (EHM. sf: 2) Burada, ablas Nurten ZEHR'in zerinde silah bulundurmaktan hkm giymi olmas, Aysel ZEHR'in rgt yeliginin kant olarak ileri srlmektedir. - Hasan AKDOGAN'la ilgili olarak, " ... sank hakknda alan 12.1.1982 tarih ve 1981/ 4102 sayl iddianamede de belirtildigi gibi yarglanan sanklardan RzaDOGAN ile birlikte ayn tarihlerde yakalanarak bu hususta 1980/3240 esas sayl savclk soruturmas bulundugu, her nekadar bu tahkikatn rgt yeligi iddiasna ragmen kovuturmaya yer olmadg kararyla sonulanm ise de, Rza DOGAN'nbaka fiillerinden ve zellikle Mrvvet AKRERK ile rgt yesi olarak rgt evinde mtereken 10 faaliyetlerdebulunduklarndan dolay derdest davada iddialar oldugu ve iki sangn halen tutuklu bulundugu, bunun yannda yine HasanAKDOGAN'n Mrvvet AKRERK ile Bahelievler-irinevler'de yakalanarak Kocasinan Karakolunda bir mddet nezarettekaldklar, rgt yelerinden Osman Yaar YOLDACAN'n istegi zerine Mrvvet AKRERK'in karakol hakknda istihbaratnotlar ve planlarn tanzim edip, sanklardan Adil ZBEK ve Rza DOGAN'n mterek kaldklar rgt evinde elde edilmibulunmas ve yine Mrvvet AKRERK hakknda mahkemeniz de 1981/307 esas sayl derdest ve tutuklu davannbulundugu, bu suretle sank Hasan AKDOGAN'n savunmalarna ragmen Payas nahiyesinde Bekta KARAKAYA ile birliktepheli olarak yakalanmas..." (EHM. sf: 21) Burada Hasan AKDOGAN hakkndaki rgt yeligi iddialar nelere dayandrlmaktadr? a) Hasan AKDOGAN'n gemite Rza DOGAN ile birlikte yakalanmas. Bu olay hakknda rgt yeligi iddiasyla soruturma yaplm ve kovuturmaya yer olmadg karar verilmitir. b) Hasan AKDOGAN'n sank Mrvvet AKRERK ile bir mddet nezarette kaldktan sonra braklmalar, Savclk, daha sonralar Mrvvet AKRERK'e atfen ileri srlen sulamalar burada anlatarak hibir baglant kurulamadg halde, Hasan AKDOGAN' sulama gayreti iine girmitir. c) "Bekta KARAKAYA ile pheli olarak yakalanmas..." Bu "pheli" yakalanma nedir? Sanklarn baz "su" aletleriyle bir eylem ya da eyleme hazrlk annda yakalanm olduklar dnlebilir. Amabunlardan hibirisi szkonusu degildir. ki sank kahvede dama oynayp zm yerlerkenyakalanmlardr. Kald ki, Bekta KARAKAYA'nn aranan bir sank olmas, onun yannda yakalananHasan AKDOGAN' sulu duruma drmez. 3. Ali KARAKAYA ile ilgili olarak, "... sangn bu evrede ikamet etmi olmas, Bekta KARAKAYA ile akraba olup mnasebette bulunmas..." rgt yeligi ve korsan mitinge katlmak iin delil olarak gsterilebilmektedir. 4. Abdullah ALTNEL'le ilgili olarak, " ... dkkanda yakalanan Ali KORKMAZ'n zerini subay oldugundan aratmayarak bilahare evinde yasak yaynlarn kmbulunmas, kz Hatice NCE'nin (Altnel) rgt yesi l Ataman NCE'nin kars bulunmas sangn rgt yeligi hususundapheler doguruyorsa da... " (EHM. sf:7) Bunun iin sz sylemeyi gerekli grmyoruz. Fakat iddialarn dayandg gayri ciddi temellerigrebilmek iin altn izdigimiz ksmn bir kez daha okunmasnn yararl olacag kansndayz.Verdigimiz rnekler savcnn "su ve cezann kiiselligi" temel prensibini ihlal ettigini, ilkel ve (...) birhukuk mantg ile hareket ettigini gstermektedir. 11
SANK OLMAY, SULU OLMAKLA EDEGER GREN FAST MANTK Sank, hakknda mahkumiyet karar verilinceye kadar masum saylr. Bu karine kii iin temel bir hakniteligindedir. Yarglama ile bu karinenin aksinin ispatnn mmkn olup olmadg aratrlr.Mahkemeye denin sulu saylmas, susuzlugunu kendisinin kantlama zorunlulugu gemite feodalhukuk sisteminde vard. Gnmzde de faist hukuk sisteminin bir kuraldr. Faizmin egemen oldugulkelerde ceza yargyla zdeletirilmekte, tm insanlar srekli bir tehdit altnda tutulmaktadr.rnegin, Nazi Almanyas ve Mussolini talyas'nda ceza sistemi byle bir temel zerine oturtulmutu. Yine masumluk karinesine uygun olarak, "kuku" sank lehine yorumlanr. Bu, kiilerin zgrlgnn salt phe ile yokedilmesini nler ve delillerin objektivitesini zorunlu klar. ddia makam, bu gereklikleri hie saymakta, faist hukuk mantg ile hareket edip nne kan sulu ilan etmektedir. Polis fezlekelerinde, henz tutuklanmam kiiler dahi "sulu" olarak belirtilmektedir. Savcnn yaklam da daha farkl degildir. Herkesi pein hkmle "rgt yesi" olarak nitelemektedir. Savc Esas Hakknda Mtalaada Mrvvet AKRERK'in durumunu ele aldg blmde, sank olmann sulu olmakla edeger oldugu dncesini net bir ekilde ortaya koymaktadr. yle diyor: "... tutuklu bulundugu 1981/307 sayl mahkeme dosyas mnderecatndaki tm eylemleri sangn mevcut anayasal nizamsilahl eylem yoluyla ykmaya matuf yardmc eylemler mahiyetinin asli faillere fer'an itirak eklinde grldgnden eylemineuyan TCK'nun 146/3 maddesi geregince tecziyesine..." (EHM. sf: 19) Savc, bir baka davada eitli eylem iddialar ile yarglanan Mrvvet AKRERK'i henz o davasonulanmadg halde pein bir hkmle yarglayp karar vermekte ve szkonusu eylem iddialarn buyarglamann delili olarak sunmaktadr. ddia makam, yine sank hakknda, diger davada yarglandg "Kartal korsan mitingine katlmak" iddiasn da ileri sryor. Ve rgt yeliginin gerekesi yapyor. Sank, karar verilinceye kadar masum saylr ilkesi ihlal edildigi gibi, Mrvvet AKRERK, 141/1istemiyle yarglandg bir baka davada sulandg eylemler delil gsterilerek 146/3 istemiyleyarglanyor. Hukuk kurallar bir kez daha igneniyor ve bu sank ayn "su" konusu eylem vefaaliyetler nedeniyle iki ayr davada yarglanm oluyor. GEREK D DDALAR VE DELL RETME ABALAR ddianamede bir sangn hapiste oldugu halde korsan mitinge katldg iddiasn ileri srebilen savc,mtalaada da bu anlayn "incelterek" srdrmektedir. 12 Mtalaada baz iddialarn kantlayc delilbulamaynca, bunlar uydurma yoluna bavurmaktadr. hsan Yenal ZBEK'le ilgili blmde; " ...sangn olay yerinde yakalanmas, emniyetteki ak ikrar, delilleriyle rgt yeligi sabit grlen Aysel ZEHR ve GlinAYYLDZ ile birlikte yakalanm olmas, sangn rgt yeligi ve skynetim komutanlg emirlerine muhalefet suunuoluturmu oldugundan..." (sf:2) denilerek 141/5. maddeden tecziyesi isteniyor. Glin AYYLDZ ile ilgili blmde, "Her ne kadar sangn bu olaya elinde Orak ekili bayrak oldugu halde katlp komnizm propagandas yaptgna dair birdelil yoksa da beraber yakalandg sanklarn rgt yesi olduklarnn delillerle belirlendigi, kaar vaziyette gvenlikkuvvetlerince yakalandg, Aysel ZEHR ile nceden telefonda olay blgesinde bulumak iin anlatklarn kabul etmelerirgt yesi olmak ve skynetim emirlerine muhalefet sular iin yeterli delil grlmtr." (sf:3) Aysel ZEHR iin de rgt yeligi iddias, benzer bir yaklamla getirilmektedir. Ne hsan Yenal ZBEK, ne Glin AYYLDZ ne de Aysel ZEHR iin rgt yeligini kantlaycmaddi bir delil bulunmamaktadr, iddia makam, bunun skntsyla, gerekd ve hukuki bilimsellikve objektiviteden yoksun bir yaklamla delil retmeye almaktadr. Ve Glin AYYLDZ'a rgtyesi diyerek hsan Yenal ZBEK'i ve Aysel Zehir'i, hsan Yenal ZBEK'e rgt yesi diyerek GlinAYYLDZ ve Aysel ZEHR'i, Aysel ZEHR'e rgt yesi diyerek digerlerinin rgt yeligini szdekantlam olmakladr. Bu arada, Aysel ZEHR ve Glin AYYLDZ'n gezmek amacyla telefonla bulumaykararlatrmalar dahi, parlak bir delilmiesine ileri srlmektedir. Fakat bunlar sadece savclgn delilyoksunlugunun, delil retme abasnn ve iddialarnn gayri ciddiliginin kant olmaktadr. KRAR HANG KOULLARDA DELL DEGER TAR? Usul kanununda yaplan degiiklikle 1696 sayl kanun ile eklenen birinci ve nc maddeler ve 353sayl yasann 96. maddesi hkmleri geregince, siyasal nitelikteki sularn hazrlk soruturmasnnsavclar veya yardmclar tarafndan, bunlar bulunmadg takdirde sulh ve sorgu yarglarncayaplacag belirlenmitir. Bu yasa hkmlerine gre polisin byle bir sorgulama yetkisibulunmamaktadr ve polise alnan ifadelerin hukuk ynnden geersiz saylmas gerekmektedir. Polise saptanan anlatmlar serbest irade rn degildir, ikenceye dayanmaktadr ve gerekddr. Savclk, iddianamede ve Esas Hakknda Mtalaada da itihat kararlarn hie saymaktadr. krarnhangi koullarda geerli saylabilecegi sivil ve askeri yarglayn eitli kararlarnda belirtilmektedir.Askeri Yargtay Daireler Kurulu, 1982/26 esas, 1982/24 karar sayl dosyann incelenmesi sonucunda141. maddeden verilen cezay bozarken unlar belirtiyor: "Kazai ve ilmi itihatlara gre bir itirafn hukuken varlgnn kabul iin, hakim veya askeri savc huzurunda yaplmasnn dahiyeterli saylmayp tamamen serbest iradesi ile maddi ve manevi cebir ve hileden azade surette vuku bulmu olmasgerekmektedir. Ayn gn askeri savc nnde itirafta bulunmayan bir kiinin 13 tutuklama hakimine baz itiraflarda bulunmas vesonradan tekrar itirafn reddetmi bulunmas bir endie ve kararszlk iinde bulundugunu gstermektedir." Kararda sangn beraat ettirilmesi gerektigi belirtilirken, sangn polis ifadesinin dogru oldugu eklindedaha sonra ifade vermesinin "bask altnda braklmsa bunun etkisi altnda kalabilecegi cihetle"hkme dayanak oluturamayacag da belirtilmektedir. Grlecegi zere, daha nce bask altnda kalmann etkisiyle, polisteki ifadenin savclk ya da mahke- mede kabul durumunda dahi, sonradan bu durum belirtilmise bu ifade yine geerli saylmaktadr. Bu davada ise eitli sanklar, polisteki anlatmlarn kendilerine ait olmadgn, poliste ikence grdk-lerini, savclk, tutuklama mahkemesi ve buradaki sorgular esnasnda belirtmilerdir. Buna karn,iddia makam tm hukuki gerekleri hie sayarak Esas Hakknda Mtalaasn polis senaryolarnadayandrmtr. Hakkmzdaki iddialarn hukuki dayanaklardan yoksun oldugunu, iddialarn dayandgdelillerin nesnellik tamadgn gstermek iin bir rnek daha vermeyi gerekli gryoruz. Askeri Yargtay 4. Dairesi, Erzurum 9. Kolordu ve Skynetim Askeri Mahkemesinin bir kararn,"sanklar hakknda Emniyet Mdrlgndeki ifadelerinden baka delil bulunmadg" iin bozmutur.Bu davada eitli sanklarn kendileri ve bakalarna ynelik olarak poliste ikenceyle kabul ettirilmigerekd anlatmlar dnda delil bulunmamaktadr. Hakkmzdaki birok iddia da bylesine szdedelillere dayandrlmakladr. Bu nedenle mevcut yasalar erevesinde dahi ikrarn hangi koullardadelil saylabilecegini belirlemesi asndan Askeri Yargtay 4. Dairesinin karar nem tamaktadr. 1Nisan 1982 tarihli Cumhuriyet gazetesinde yeralan kararda yle deniliyor: "Esasen ikrar bir kimsenin sululugunu kabul etmesi, baka bir deyile kendi aleyhine tanklk yapmasdr. Eine pek azrastlanan olaylar dnda, insanlarn kendi kendilerini sulamalarnn akldlgn anlamak kolaydr. Aksi dnce insandogasna aykr der. Sululugunu kabul eden bir kimse bunam saylmaldr. Bir kimse ancak cinnet dneminde ya dasarho bir halde veya eza ve cezann iddeti veyahut ikence korkusu ile kendini sulayabilir. Cebir veya tazyike maruzkalnmadka dnyada hi kimse kendi sululugu iin aleyhine konumaz.
krarn tek bana delil saylmas tarihte ilkel dnemlerin bir uygulamasdr. Yrrlkte olan kanunlarmza gre ikrar tekbana delil olarak ele alnamaz. krarn mahkemelerde degerlendirilecek deliller arasnda yer alabilmesi hakim ya da savcnnde olmasna bagldr. Hakim ya da savc nnde verilen ikrar ifadelerinin dahi baka delillerle ve maddi olaylarladogrulanmadka delil degeri kazanamayacag Askeri Yargtay'n yerlemi grlerinin bir geregidir." SAVCLK, MTALAADA MANTG NDE HAREKET EDYOR 12 Eyll sonrasnda tm devrimci kitle rgtleri; dernekler, sendikalar kapatld. Devrimci yaynlartoplatld. (...)1 cunta bu ekilde, emeki kitleleri rgtsz ve 14 dagnk brakmak, anti-faistmcadelenin ykselmesini, daha geni kitlelere ulamasn engellemek istiyor. 12 Eyllc (....), devrimci mcadelenin yksek oldugu dnemde yapamadklarn imdi yapyor,mcadeleye u veya bu dzeyde katlm her insan cezalandrmak istiyorlar. Devrimci kitlergtlerinin ynetici ve yeleri yarglanyor, devrimci yaynlan okuyup bulundurmak su olarakgrlyor. Komnistler ve anti-faist rgtlerin yeleri daragalarnda, ikence tezgahlarnda,sokaklarda katledilirken, onbinlerce anti-faist emeki ve aydn da ikenceye ekiliyor. 12 Eyll'c (..) dnn intikamn alrken gelecek iinde gzdag vermeye, emeki halk bir dahabakaldramayacak ekilde ezmeye alyorlar. (......) bu ve gzdag mantg mtalaada da grlyor. Savc, Ylmaz ERDEGER rgt yeligini kantlama abas iinde, Halkn Kurtuluu gazetesini satpdagtmay delil olarak gsterebilmitir. 25.000 tirajl, yasal ve bayiilerde satlan bir gazeteyi dagtmaksu saylmaktadr. Yine Aysel ZEHR'in rgt yeliginin kant olarak, evinde bulunan devrimci yaynlargsterilmektedir. Bunlar 12 Eyll ncesi yaynlanm kitaplar, devrimci klasiklerdir. Bu kitaplara rgtyayn, zehab verilerek rgt yeliginin bir kantym gibi ileri srlmektedir. Bu iddialarn hukuki hibir degerinin olmadg aktr. Sadece (..) gemie dnk mantg ve gzdag politikas olarak degerlendirilebilir. SAVC, HERKES RGT YES LAN ETMEKLE; KOMNST DNCEDEN, TKB'NN LENNST RGT ZGSNDEN HABERSZ OLDUGUNU ORTAYA KOYMAKTADR? Savc, iddianame ve mtalaada, hemen her sank hakknda rgt yeligi iddiasn ileri srmektedir. O, komnist rgtn dzenledigi bir gsteriye, yayn dagtmna katlan; hatta bu yaynlar okuyan herkesi rgt yesi ilan etmitir. Bunun da tesinde, rgt yesi kabul edilen birisi ile u ya da bu dzeyde ilikide olanlar da, ilikinin niteligine baklmakszn rgt yesi kategorisine sokulmaktadr. Savc, bu yaklamyla cehaletini de aga vurmakta, hakkmzda pervaszca lm ve onlarca yllkhapis cezalan isterken; grlerimizden, Leninist rgt yapsyla ilgili teorik gereklerden habersizoldugunu gstermektedir. evresindeki geni sempatizan kitleyi, hatta baz anti-faist unsurlar da rgt yesi olarakdegerlendiren savc, TKB'ni, iine her isteyenin girip ye olabildigi burjuva-revizyonist partilerlekartryor. Leninst bir rgt, ideolojik, siyasi, rgtsel, askeri ve diger alanlarda ok ynl bir faaliyeti rgtler.Onun almalarndan bazlarna katlan her kii rgt yesi degildir. Leninist bir rgtte, rgt yeligiiin; rgt programn benimsemek, rgt organlarnn birinde grev almak, dzenli aidat demek 1Devletin belirli kurumlarna, ynetim organlarna, kurulularna faist demek yerlemi mahkeme kararlarnda ve itihatlarda su olarak 15 nitelendirilmektedir. Bu savunmay yapanlar da bu nedenle yarglandlar ve eitli cezalara mahkum edildiler. (DN
koullar aranr. Leninist rgt yeleri, snfnn Marksist-Leninist teori cihazyla donanm en bilinliyeleridir. Onlar, proletarya ve halkn devrim, sosyalizm ve yce (..)2 ideali ugruna canlarnvermekten kanmayan en yigit, fedakar, snanm unsurlardr. Sempatizanlar ise, komnist izgi ve devrimci faaliyetten etkilenen, komnist rgtn almalarnaseviyesine gre degiik dzeylerde katlan unsurlardr. Bu unsurlar, her ne kadar TKB'nin ideolojik,siyasi grlerini benimseyip, baz faaliyetlerine katlsalar da; henz, burjuva, kk-burjuva dnyagrnden ve yaam tarzndan tmyle kopamamlardr. Marksist-Leninist teoriyi, TKB'nin izgisini btnyle kavramamlardr ve henz kendilerinitmyle komnist almaya hasredecek seviyede degillerdir. Bundan dolay, Leninist bir rgtlesempatizanlar arasnda snr olmaldr. TKB, her zaman bu snr belirlemi, korumutur. rgtteideolojik, siyasi seviyenin dmesine, proleter disiplinin zayflamasna, kk-burjuva dnce veyaama eklinin rgte szmasna, diger bir deyile rgtn Leninist yapsnn zayflamasna, gevekve savama gcn yitirmi bir rgt haline gelmesine yolaacak hatalara kar daima uyankolmutur. TKB'ni Marksist-Leninist olduklar iddiasndaki eitli kk-burjuva devrimci rgtlerdenayran temel bir kstas budur. Ve 12 Eyll sonrasnda (..)laan kar devrimci saldr karsndabirok rgt ktg, agr darbeler yedigi halde, o ayakta kalm, faaliyetini kesintisiz olaraksrdryorsa, nedenlerinden birisi budur. SKYNETM MAHKEMELER, (..) MAHKEMELER 12 Eyll sonrasnda (..) devlet cihaz pekitirildi. Ordu, polis halkn mcadelesini bastrmaktaglk eken, daglmaya yz tutan tm kurumlaryla devlet, halka kar gl bir saldr arac halinegetirildi. Bu dnemde en ok demagojisi yaplan konulardan birisi, zel mahkemelerin kurulmadg,mahkemelere dokunulmadg, yarg organlarnn bagmszlgnn korundugu idi. zel mahkemelerin kurulmasna gerek yoktu, nk onlar zaten vard. Skynetim mahkemeleri (..) devlet cihaznn bir paras, amac komnist ve devrimci rgt ve kiileri yarglayp mahkumetmek olan rgtlenmi (..) kurumlardan birisidir. Yap ve ilerlik olarak (..) kurumlardr. (..) skynetim mahkemeleri kurulu olarak skynetim komutanlklarna bagldrlar. Atanmalarskynetim komutanlgnca belirlenmi adaylar arasndan, Genelkurmayca yaplr. Terfileri de askerihiyerari iinde gerekleir. Dolaysyla, bu mahkemeler hem kurum, hem de heyet yeleri olarak alt-st iliki zinciriyle, dogrudan Konseye bagmldrlar. nceden verilmi kararlarn stten gelenemirlerin uygulayclardrlar. Bu mahkemeler ilerlik olarak da (..) usl hkmleri batan sona anti- demokratiktir. Bu mahkemelerde yarglanan her sank hakkndaki iddia ne olursa olsun "asker kii" saylr.Dolaysyla, daha batan o kii emir kumanda zincirinin en alt halkas haline getirilerek savunma hakkgaspedilmi olur. AMUK kurallarna uygun olarak 16 sanklara hemen hi sz hakk tanmaz; durumanninzibatn bozma gerekesiyle durumalardan atlrlar. Sangn yoklugunda durumalara devamolundugu gibi, bundan dolay bir ay hcre cezas verilebilir. Bugn uygulanan sava hali hkmleri ise ok daha agrdr. Durumadan iki kez atlan sank ya da avukat bir daha durumalara giremez. Avukatlarla gr imkanlar son derece kstldr ve savunmann hibir bask altnda kalmadan yapla-bilmesinin kurallarndan birisi olan, mdafi ile sangn gizli grebilmesi kuralna uyulmaz. Savunmaiin gerekli yayn ve diger aralarn temin edilmesi engellenir. Mahkeme dosyalarna dahi elkonulur. 2Komnizmi vmek ya da yceltmek, bu savunma nedeniyle alan cezai soruturmann gerekelerinden birisi olarak kullanld. (DN)
ahkemenin bugne kadarki sreci, heyetinizin tutum ve davranlar da bu belirttiklerimize uygun olmutur. DAVANN SYAS BR DAVA OLMAKTAN KARTLMAS ABAS,(..)N DEOLOJK-SYAS HESAPLAMADAN DUYDUGUKORKUNUN FADESDR Hakkmzdaki iddialar 146/1. maddeye dayandrlmaktadr. Bu iddialar, siyasi niteliklidir ve dava siyasidir. Fakat gerek savclgn, gerekse mahkemenizin bugne kadarki davran izgisi davann bu niteligineuygun olmamtr. Hakkmzdaki iddialarla iddianame ve mtalaann kapsamlar ve yarglamasresince taknlan tavrlar eliiktir. Dava siyasi bir dava olma konumundan kartlmaya allmtr. ddianame ve mtalaann esasn, eylemlerin anlatm ve kii-eylem ilikileri oluturmakta, eylem iddi-alar devrimci amalarmzdan kopartlarak ele alnmaktadr, iddianamede szde siyasi grlerimizeyer verilmitir. Fakat nasl? Polis fezlekelerinden alnm, derme-atma baz bilgi krntlar olarak.Savc, temsilcisi oldugu (......) rejimin gr ve dncelerini ise koyma cesaretini gsterememitir. Mahkeme srecinde bu tavr daha da derinletirilerek dava siyasal ieriginden kopartlmayaallmtr. Siyasi bir davada yarglandgmz halde siyasal tutukluluk hakkmz hie saylmtr.Siyasi savunma hazrlama olanaklarmz srekli bask allnda tutularak, gerekli materyalleri eldeetmemiz engellenerek yokedilmek istenmitir, iddianamede yeralan siyasi iddialara cevap verme hakkdahi tannmam tr. Bugne dek srekli olarak durumalardan atlma tehditi altnda tutulduk,konumak iin zorladgmzda ise atldk. Bizleri burada sank sandalyesine oturtan 12 Eyll'c (.)ler siyasal-ideolojik grlerini ortaya koyupbu temelde yarglama cesaretini bulamamaktadrlar. Mahkemelerin politik niteligini rtbas etmeabasnn altnda (.) bir politik saldr yatyor. Bir yandan (.) cunta ve (.)larnca dizginsiz birdemagojik saldr yrtlyor; komnist ve devrimciler, proletarya ve halktan kopuk, amaszca adamldren mantktan yoksun, vuran-kran, soygun yapan katil ve apulcular 17 toplulugu olarak gsterilmekisteniyor. te yandan, koyu bir sansr uygulanarak, mahkemelerde zorla susturulmaya allarak,komnist ve devrimcilerin seslerinin ykselmesi, proletarya ve emeki kitlelere ulamasengellenmeye allyor. Bu tavr, 12 Eyll'c (.)lerin, iddia makam ve heyetinizin siyasal ve ideolojik hesaplamadanduydugunuz korkunun ifadesidir. Bu khnemi dzen adna savunulabilecek hibir eyin olmadgnnbir gstergesidir. Bizlerin kmekte olan bir dzenin, smr ve zulm dzeninin temsilcilerineverilecek bir hesabmz yok. birliki tekelci kapitalistlerin ve toprakagalarnn karlarnn (.)lerine,zel mlkiyet dzeninin temsilcilerine verilecek bir hesabmz yok. Hesap vermesi gerekenler 12Eyll'c (.)lardr. lkeyi kan glne, ii snf ve emeki halkn yaamn devasa bir zindanaevirenlerdir. Yzlerce komnist ve devrimciyi katledenler, onbinlercesini zindanlara dolduran lardr.kenceciler ve (.) katillerdir. lkeyi bata ABD emperyalizmi olmak zere emperyalistlere pekeekenlerdir. nsann insan tarafndan smrlmesine ve baskya dayal bu khnemi sistemin savunucular, emperyalistlerin ibirlikileri tekelci kapitalistler ve toprakagalardr (....) HUKUK, FALAKA VE CEREYANN ALTNA YATRLM, (..) CUNTA HAYATN HER ALANN KENCEHANEYE EVRMTR kence, smrc hakim snflarn aglar boyu vazgeemedigi yldrma, bask ve zulm aracolmutur. Smr arknn en acmasz dilisi olan ikence, klelerin srtlarnda kanl kam izi olmu,feodalizmin engizisyonunda simgelemitir. Dil koparmadan vcut gerdirmeye kadar lene dek devam eden korkun ikenceler feodal hukukunun temelidir. Ve sadece emeki halka degil, bilim ve teknigingeliimine kar da en sert biimde uygulanmtr. Galile, savundugu gerek ugruna hayatn vermiama dnyann dn durdurulamam, smrc snflarn dzeni bir bir yokolmaya devam etmitir.agmzda dnya halklarna ve mcadelesine kar uygulanan yaygn ikence Hitler faizmindedoruklam ama Hitler ve diger nazi nderlerinin intiharn ve Sosyalist Sovyetler Birliginderligindeki halklarn faizme kar mcadele ve zaferini engelleyememitir. (...) hakimsnflarn devleti ikenceye her zaman zel bir nem vererek sistemletirmitir. Snf mcadeleleritarihi zellikle hakim snflarn iktidarlarnn sarsldg dnemlerde, ikencenin gelenekselleereksistemletigini, devletin resmi politikas haline geldigini gstermektedir. zellikle devrimin kendisini tehdit ettigi dnemlerde; egemen snflar, rnegin 12 Eyll'de oldugu gibiikenceye nazi yntemleriyle sarlm, devletin her kurumunda uygulanan zel bir politika halinegetirmitir. Askeri (..) cunta, hayatn her alann ikencehaneye evirmitir. Devletin herkurumunda askeri (..) disiplin uygulanmakta, kar kan grevliler cezalandrlmakta, ilerine sonverilmektedir. Bugn resmi daireler, fabrikalar, belediyeler, okullar, basn, TRT hemen hepsi (..)denetim altndadr. Buralarda alanlar cuntann (......) politikasn uygulamak iin zorlanmakta, baskve zulm grmektedirler. Ezilen geni ygnlar, azgn smr karsnda yaayamaz hale gelmilerdir.En basit hakkn aranmas karsnda bask, tehdit ve ikence uygulanmakta, hak arama mcadelesininkarsna ise devletin resmi silahl gleri karlmaktadr. Dogu'da Krtler zerinde milli zulmuygulanmakta, kylere komando basknlar dzenlenerek oluk-ocuk, kadn-ihtiyar demeden Krthalk karakollarda 18 ikenceye ekilmektedir. Emeki kyllerimiz jandarma basks ve karakollardakiikenceyi yllardr ok iyi tanyorlar. Bugn tm halkmza uygulanan (......) zulm ve ikencenin bir yn buysa diger ynn uygulamaalan, gzalt merkezlerindeki falaka, elektrik, ask vb. ikencelerdir. Buralarda sadece ii snfn vedevrimci mcadeleyi ndersiz brakmak iin komnistler, devrimciler katledilmiyor. Sradan insanlardahil onbinlerce kii 45-90 gnlk srelerle ikenceden geiriliyorlar. Falaka, ellerden, ayaklardan,dilden, kafa ve kulaklardan, meme ularndan, cinsel organlardan cereyan verme, kum torbasyladverek i organlarda hasar braktrma, kol ve ayaklardan asma, soguk su banyosu yaptrma, rzgarlbir yerde donma noktasna kadar plak bekletme, askda cereyan verme, cinsel organlar burma veezme, tecavz etme, haftalarca a susuz ve uykusuz brakma, bakasna yaplan ikenceyi seyrettirmeuygulanan balca ikence yntemleridir. Ayrca, gstermelik idam etme ve kuruna dizme gibi birokpsikolojik ikence yntemleri de vardr. 12 Eyll'den bu yana yz akn devrimci ikence tezgahlarnda katledilmilerdir. Halkn bu yigitevlatlarnn kanlar ikence altnda damla damla aktlp damarlar kurutulurken, onlar inanlar ugrunalmenin, boyun egmemenin, dmann elindeyken bile ona teslim olmamann en yce ve destansrneklerini vermilerdir. i snf ve emeki halkmzn yreklerinin derinliklerinde yaayacak olananlar, devrimci mcadelede snmez birer meale olacaktr. Zeki Yumurtac, Osman Mehmet nsoy, Ahmet Karlanga, Ekrem Eki, Nejdet Oynargl, SleymanCihan, Nurettin Yedigl, Hasan Kl, Ataman nce, Aziz Ara, Songl Kayaba, Selma Aybal ve dahaismini u anda sayamadgmz devrime kanlaryla imza atan nice yigit devrim savas, ikenceodalarnda devrimci onurunuzla ykselttiginiz ve kanlarnzla (..) TKB tarafndan asla yeredrlmedi, drlmeyecek, kar-devrimin burlarna dikilecektir. Sizler, anl direniinizle abideleerek dman (..) gibi klttnz. Onlar karnzdahayvanlatka ezildiler, kudurduka aresizletiler. Yreklerine devrim korkusu yerletirdiniz.Hepinizi saygyla bir kez daha anmaktan gurur duyuyoruz. (..) CUNTANN AGA KAN (..) YZ: (....) Devrimcilerin gzaltndayken ubelerde, lm sradan insanlarn bile sakat kalmas,katliam ve idam sehpalar, cezaevlerine onbinlerce devrimcinin doldurulmas ve siyasi varlklarnyoketmeyi hedefleyen bask ve ikence, herkesin gzleri nnde alenen yaplmaktadr. Ankara 2. ubede grevli polis memuru, Ekrem zbe, Ankara SYNT 2 nolu Askeri Mahkemesinde Metin zen ve arkadalarnn yarglandg davada tank olarak verdigi ifadede, "Geregi konumak gerekirse, emniyette yaplan tm soruturmalarda ikence yaplyordu." "Ancak emniyetlerde ikence yaplmaktadr. Ben de istemeyerek baz ikence olaylarna katldm." diyerek itirafta bulunmutur. Bizzat ikenceci polislerin bile aka ifadelerine geen ikence, artanlm ve sakatlklarla gizlenemeyince bizzat (..) tarafndan da "tek-tk kontrolsz olaylar" olarakkabul edilmiti. Kenan Evren, Der Spiegel dergisine "Trkiye'de her dnemde ikence oldugunu"syledigi demeciyle 19 ikencenin sadece 12 Eyll'e ait zel bir uygulama olmadg izlenimini brakmakistemitir. Onbinlerce kii ikenceyi tm ynleriyle anlatabilecek durumdayken, Evren 28 Mart 1981de Manisa konumasnda "Biz ikencelerin karsndayz, bu insanlga da vicdana da aykrdr" (..)demagojisine sarlabilmektedir. Gya ikence cuntann kontrol dnda birka kendini bilmezinuygulamasdr. Bunun somut gstergesi olarak da ikenceciler aleyhine alan szde davalargsterilmektedir. Bu gstermelik davalar ile ikencenin yaygn ve sistemli uygulan gizlenmeyeallyor. Halbuki sadece 12 Eyll'den sonra gzalt sresinin 45-90 gn olmas, mahkeme vesavclarn teminat altnda bulunmas gereken tutuklularn tekrar polise gzaltna alnmas bileikence ve ikencecilere yeni olanaklar sagladgnn ak gstergesidir. "kence iddialaryla ilgili olarak yrttgmz soruturmalar srasnda bunlardan bazlarnn maalesef gerek oldugu da anlalm, sorumlular hakknda derhal kanuni ilem balatlmtr." eklindeki demagoji ise hem halkmz, hem de dnya kamuoyunu yanltmay hedeflemektedir.kence, askeri (..) cuntann resmi devlet politikasdr, ikence merkezleri resmi devletkurululardr. kence tezgahlar da polis merkezlerinde, 1. ube odalarnda, polis ve askerikarakollarda, MT'in gizli binalarnda kuruludur, ikence, zel timler, DAL diye adlandrlan ekipler,MT mensuplar ve askeri savclarn nezaretinde uygulanmaktadr. kenceciler hakkndaki mahkeme kararlan, ikenceci katillerin nasl gstermelik cezalara arptrldklarn ve yarglamalarn nasl yapldgn gsteren rneklerdir. Ankara 1 Nolu Askeri Mahkemesi'nde ikenceden lme neden olma savyla yarglanp 1 yl 6 aymemuriyetten men cezas verilen polis memuru, verilen karardan hemen sonra grevine devamedebilmitir. Mahkemenin bu konuya ilikin gerekeli kararnda; "Hasan Asker zmen'in sorgusunu icra etmekte olduklar srada, Hasan Asker zmen'e crmlerini syletmek iin ikenceyaptklar, zalimane ve gayri insani haysiyet krc muamelelere bavurduklar toplanan doktor raporlar, otopsi aklamalar,adli tp raporlar, ahadet sanklarn tevilli savunmalar ve tm dosya ierigiyle sabit olmutur." denildigi halde, Tunceli'de Hasan Kl'n ikencede ldrlmesiyle ilgili davann 28.11.1981 gnl kararn gerekesinde; "Sanklarn kamu grevlisi olmalar ayrca len Hasan Kl' tanmamalar ve bir suun aydnlanmas ama, gayesi iinde hareket etmi..." (Aray, sf.49) denilerek ikence suu hafifletilmi, suun aydnlanmamas amacyla ikencenin yaplabilecegine ak kap braklmtr. Ankara'da ikence yapmaktan 15 yla yakn ceza alan polis memuru Mustafa Haskr, karardan ncekidurumada, serbest braklm ve halen yakalanmamtr. zlenen politika bellidir. Ya bir takm szdegerekelerle az ceza 20 verip ii savuturacaksn, ya da agr ceza veriyoruz grnp daha nceden serbestbrakacaksn. Bunun da ad, "ben ikenceye karym, ite gryorsunuz ikence yapanlarcezalandryoruz" olacak. Alm olan birok dava ise, sahte lm nedenleri gsterilen raporlarla kapatlmtr. Grlmekte olanbir davada ad geen Ataman NCE'nin ikencede lm tberkloz raporuyla rtbas edilmekistenmitir. 1945'te yaynlanan nsan Haklar Evrensel Beyannamesine ragmen ikencenin birok
lkede zellikle faist lkelerde gaddarca uygulanmas, buna kar halklarn mcadelesi, szdedemokrasinin savunucusu Birlemi Milletlerde de yeni yeni kararlar gndeme getirmitir. "Kiilerinikence, kyc, insanca olmayan ya da onur krc eczalar ve eylemlerden korunmasna" ilikinbildirgesindeki tanm aynen yledir: "kence bir kiiden ya da nc kiiden bilgi ya da itiraf elde etmek, onun iledigi ya da ilediginden kukulanlan eylemdendolay cezalandrmak onun ya da bakalarn sindirmek amacyla kamu grevlileri tarafndan ya da onlarnyreklendirilmesiyle, o kiinin bilerek agr bedensel ve ruhsal ac ya da zdraba maruz braklmas eylemidir." Bildirge geregince; "kence, insanlga kar ilenmi bir sutur. Hibir devlet sava hali, siyasal istikrarszlk ya da olaganst durumlar dahil,hibir durumda ikenceye msade etmeyecek ve ho karlamayacaktr. nlemek iin gerekli egitimden geirilecek ikenceyiaka yasaklayan emirler verilecektir. Devlet sorguya ekme yntemini gzden geirecek ikencenin tanmndaki eylemlerceza hukuku geregince su saylacak, ikenceye maruz braklan, yetkili mercileri dava edebilecek, devlet yanszaratrmalarda bulunacak ve eylemleri ileyenler cezai ya da disiplin kovuturmasna tabi tutulacak, ikence edilene tazminatdenecek, ikence zoruyla syledikleri herhangi bir dava srasnda delil kabul edilmeyecektir." Buna ragmen bugn ikence dnyann birok lkesinde gizli ya da aka uygulanmaktadr. ElSalvador'da, Guatemala'da, Hindistan'da, srail'de kitlesel ikence gnlk politika haline gelmitir.Filistin halkndan onbinlercesi tm dnyann gzleri nnde siyonist igalcilerin kuatmas ve saldrssonucu alk, susuzluk ve salgn hastalk yznden topluca lme terkedilmitir. ABD emperyalizminin CA, FB gibi casusluk tekilatlan ve Pentagon tarafndan ikence yntemlerive teknikleri, diger lkelerin ayn patentli MT, MOSSAD gibi gizli istihbarat rgtlerinegretilmekle, zel ikence timleri egitilmekte ve gerekli ikence aletleri verilmektedir. zellikle 12 Eyll sonras ikencenin bu kadar yaygn ve sistemli uygulandg bir dnemde kiralkkatiller ellerini kollarn sallayarak hem dolayorlar, hem de igren ikencelerine devam ediyorlar.nk onlar (..) dogrultusunda skynetim savclar ve mahkemeleri tarafndan korunuyor, sularrtbas ediliyor. ubede ikence alenen ve korkusuzca yaplr, devrimciler ldrlr, savclar vemahkemeler bu sulan gizleyebilmek ve geitirmek iin krk dereden su getirirken, askeri cuntagstermelik bir-iki ikence davas ile kendisini temize kartarak kurtaracagn sanyorsa aldanyor. 21 Herkesin gzleri nnde oynanan bu oyun, mahkemenin yarglama srecinde de aka izlenmitir.Grlmekte olan davann iinde yeralan Aziz ARA, Songl KAYABA, Selma AYBAL, AtamanNCE ikencede katledilmilerdir, iddianamelerde ise lm olaylar normal nedenler gibigsterilmitir. Polis, skynetim ve savclk ibirligi yaparak hastalk, intihar gibi allagelmi lmgerekeleri sahte raporlara dayandrlmtr. Gerek poliste yaplan, gerekse de cezaevlerinde uygulanan ikenceler iin su duyurusunda bulunansank ve avukatlar tehdit edilerek susturulmaya allm, talepler sudan gerekelerle mahkeme vesavclka reddedilmitir. u sralar Ataman NCE'yi ikencede katleden polislerin yarglanmakzorunda kallar bile mahkemenin (......) oldugunu aka gstermektedir. Birok su duyurusudilekeleri bile, dosyaya belge olur korkusuyla sanklara iade edilmitir. Benzer tavr, savunmalarsrasnda bile srdrlmektedir. Tm bunlara ilikin iddialarmz, iddianame ve duruma tutanaklarndan karttgmz rneklerlebelirttigimiz ve hapishane idaresince mahkemeye gelirken elimizden alnan 15.7.1982 tarihlidilekemizde gstermitik. Ayn dilekeyi iliikte sundugumuzdan tekrarn gereksiz buluyoruz. Brakalm hukuk ilkelerini ve "hukukun stnlg ilkesi" tartmalarn ikenceye kar kmak enazndan insanlk grevi, insanlk snavdr, igal edilen makamn grev ve sorumlulugudnldgnde, sorun ok daha ciddi olacaktr. Olacaktr ki; mahkemeniz bu snavda snftakalmtr. nk o, yllardr ezilen emekilerin mcadeleyle kazandg hukuksal dayanak saglambaz demokratik haklar koruma yerine (...) karlarn savunup korumaktadr. Anayasann 14. maddesi,
"Kimseye eziyet ve ikence yaplamaz" der. kence suu ve sulular, bu madde hie saylarak yani bir baka su ilenerek gizlenmektedir.Gene ikenceyle alnm ifadelere gre iddianame hazrlanp ceza verilmek istenmesi, polisifadelerinin delil saylmasyla ikence merulatrlmaktadr. Polis ifadesi olmayan bir sank iin, "buyzden hangi sular iledigi belli olmamtr" diyebilen savc, polisleri beceriksizlikleri iin adetaazarlamakladr. Dolaysyla, hukuk, ikencenin; falaka ve cereyannn altna yatrlmtr. Sorgupoliste, ikence altnda yaplmakta, karar orada verilmektedir. Savclk ve mahkeme, tavrlarylaikencecilerin su ortaklar olmulardr. NE KENCE NE KATLAM NE ZNDANLAR VE DAM SEHPALAR DEVRMN VE SOSYALZMN ZAFERN ENGELLEYEMEZ! kence, sadece su kabul ettirmek iin veya itiraf amacyla uygulanmamaktadr. Emperyalistler veibirliki uaklar, tekelci burjuvazi ve toprakagalarnn lkemizdeki smr dzenlerini ayaktatutabilmek iin kullandklar aralardan balcalar ikenceler, katliamlar, zindanlardr. (.) Komnistlere, anti-faistlere, emeki kitlelere, kendilerinden olmayan herkese kanl saldrlar,katliamlar dzenler; ikence tezgahlar, idam sehpalar kurar, devrimci rgtlere darbe vururken;korku, ylgnlk ve teslimiyet duygulan yerletirmek, devrimci mcadeleyi ndersiz brakmak,dagtmak amacn da gtmektedir, ikence bu anlamda azgn bir siyasal saldrdr da. Gerekdevrimciler, (....)ler hayatn her alannda oldugu gibi, bu zorlu kavgada da 22 yenilmezler, ikence,devrimci ve (...)lerin proletaryann yce ideolojisi Marksizm- Leninizm'e, rgtne, proletarya veemeki kitlelerin mcadelesine, devrime olan inan ve bagllgn snandg bir sava meydandr.Onlarn bu savataki temel ilkesi, ser verip sr vermemektir. En acmasz ve azgn ve hatta lmeyolaan kanl ikenceler karsnda bile, ikenceci cellatlar aresiz braktran, len ama boyunegmeyen bu yigit ve balar dik insanlar yenilmezler. Marksizm-Leninizm'e olan sonsuz inan vebagllklar onlar yenilmez klar, nk Marksizm-Leninizm, doga ve toplumsal gerekleri dogru birekilde aklayan, tutarl bir btnlg olan proletarya ve emeki halkn devrim yolunu, snfsz vesmrz toplum yolunu aydnlatan mcadele silahdr. rgtlerine bagllklar bu insanlar yenilmezklar, nk onlarn rgtleri yolgsterici olarak ML'e sarlmtr. Gelecegi temsil eden, tarihin tandgen devrimci snfa, proletaryaya dayanmaktadr. Proletarya ve emeki halka duyduklar sonsuzinanlar bu insanlar yenilmez klar. nk tarihin gerek yaratcs halktr. Emeki halk, proletaryave partisinin nderliginde egitildiginde, hereyi kendisi iin de retmesini, rettigine sahip kmasnbilir. Tarihin akn hzlandrp kendisi iin de bir tarih yazabilir. (..)ler mcadelelerini ve direnilerini ikence tezgahlarnda da devam ettirirler. Panige, ylgnlgadmezler. rgtlerine, inanlarna ve mcadelelerine zarar vermemek iin her trl ikenceyekatlanrlar. Burjuvazinin zindanlarnda da mcadelelerini srdrrler. Gerektiginde ikence altnda veidam sehpalarnda lm glerek karlarlar. Proleter snf tavrna uymayan ihanet rnekleri de szkonusudur. nanlarn kaybetmi bu insanlarkendilerini kurtarabilmek iin kolaylkla kandrlarak ML'i, rgtlerini, devrimi inkar ederler. Polisyakaladg devrimcileri bir yandan ikence sonucu fiziki olarak kertmek isterken, diger yandan dadevrimi ezdigini, rgt ve mcadeleyi dagttgn, hereyin yokolup bittigini syler. Devrim, mcadele,rgt ve yoldalar, hatta ML'e kar gvensizlik ve inanszlk gelitirmeye alr. Her trl fizikiikenceye direnebilen devrimcilerde bu tr bir phe u verdi mi zlme balad demektir.Derinletigi oranda da ihanete dogru gider. Bu inanszlgn kaynag ML'i kavrayamamakta yatar. Proleter snf yaantsn zmleyememekte,illegal alma ve rgt disiplinine uymamakta yatar. nmze kan sorun ve engelleri proleter snfbak asyla degil de faydac ve bireyci bak asyla zme anlaynda, kitle almasndan kopukolmakta, kendini kurtarma dncesinde yatar. Gerek (..)ler, inanlar ugruna canlarn feda ederlerken, sahte devrimciler, her trden revizyonist ve oportnistler, bask ve zor karsnda kalnca komnizme ve proletaryaya ihanetlerini, pimanlkteranelerini komnizme ve proletaryaya kar ak saldrlarla tamamlyorlar. lkemizde gerek 12Mart dneminde, gerekse 12 Eyll sonrasnda modern revizyonist sag ve sol oportnist saflarda (..)e ve cuntaya pimanlk ve tvbekarlk rzgarlar kol gezdi. Btn mcadele kaknlar ve dneklerayn safhalarda birletiler (..)c askeri (..) cuntaya teslim oldular. eitli kk burjuva devrimcileri de bazen en yigit mcadele rnekleri verebilirler. Ancak burgtlerin modern revizyonizmin, trokizmin derin etkisi altndaki kk burjuva ideolojik siyasiizgilerinin kk burjuva snf temeline dayanyor olmas, kararl ve uzlamaz bir mcadeleverebilmelerini imkanszlatrr. Ayrca tek tek en 23 yigit kiiler, rgtler bile eninde sonunda uzlamaya,teslimiyete srklenir. ML'i rehber edinmeyen, proletarya ve ezilen halk ygnlarna dayanmayanhibir g sonuna kadar kararl ve uzlamaz olamaz. ML ile kendisini silahlandrm, buna uygun rgt yaants alma tarz ve mcadele anlay olanTKB'nin (......) kadrolar, ikence odalarn devrim marlaryla nlatmlardr. TKB'li ikenceye kardirenir, yce ideolojisine, rgtne ve yoldalarna zarar vermez, devrime olan inanc sarslmaz,gelenegi yaratlmtr. Bu, onun M-L siyasi izgisinden, proleter snfla olan baglarndan, devrimciyaant ve mcadelesinden kaynaklanr. Gerek devrimci ve (..) olan TKB militanlar, ikence odalarn zafer marlaryla nlatmlardr.elikten bir iradeyle ikenceci zalimleri tek tek yenilgiye ugratarak onlarn yreklerine devrimkorkusunu yerletirmilerdir. YKMAYA TEEBBSLE THAM EDLDGMZ "KURULU DZEN",BRLK TEKELC KAPTALSTLERN VE TOPRAK AGALARNNSMR VE ZULM DZENDR Hakkmzdaki iddialar, 141, 142, 146. maddelere dayanyor. Bu maddelere gre: "Kurulu dzeni ykmaya teebbs" ettigimiz ileri srlyor. Nedir "kurulu dzen?" zel mlkiyetielinde tutan bir avu ibirliki tekelci kapitalist ve toprakagasnn, milyonlarca ii ve emekininemegini zorbaca gaspettigi dzen degil mi? ilerin, kyllerin, tm emeki halkn klece almayave yaamaya mahkum edildigi bir dzen degil mi? Milyonlarca insann isizlik, alk, yoksulluk iindekvrandg, halklarn zgrlklerinin hie sayldg, emperyalistlerin yagma ve talan iin srdrdklerisavalarn kol gezdigi bir dzen degil mi? Bizleri emperyalistlerin, ibirliki hakim snflarn egemenolduklar bir dzeni, vahi bir smrnn hkm srdg ve dizginsiz bir terrle ayakta kalabilen birdzeni ykmaya teebbs etmekle itham ediyorsunuz. Bu bizim iin bir onurdur. Evet, arklarn biravu smrc iin dndg bu dzen yklmaldr. Bizleri devrim yapmak istemekle, devrimin ancaksilah zoruyla gerekleebilecegi dncesini savundugumuz iin yarglyorsunuz. Bir avu kanemeci asalagn, emperyalizmin uag tekelci burjuvazi ve toprakagalarnn refah iin,smr ve zulm altnda inletilen, devasa bir zindan hayatna mahkum edilen proletarya ve (...)larnzgr ve insanca bir yaam iin kurtulu iin devrimden baka yolu var mdr? (..) dnyasnn ordusu, polisi, mahkemeleri, zindanlaryla rgtlenmi zoruna kar proletarya ve halklarn esaret zincirlerini krmak iin (..) sarlmaktan baka yolu var mdr? Hakkmzda ihtilalci komnist bir rgt kurmak ve bu rgte ye olmak iddias ileri srlyor. Evet,bu khnemi dzeni ykmak, proletarya (..)n egemen olduklar bir dnyay kurmak iin,proletaryann rgtnden baka silah yoktur. Proletarya, ancak byle bir silaha, Marksizm-Leninizmteorisine skca sarlm, siyasi nc kurmaya sahip oldugunda kar devrimin zorunu krp, devrimigerekletirebilir. Ancak byle bir silaha, ihtilalci (..) partiye sahip oldugunda proletarya, burjuva- revizyonist dnyann ideolojik, siyasi, askeri her trl engelini yerle bir ederek devrim, ve sosyalizmve (..) toplum yolunda ilerleyebilir.
24 ddianame ve mtalaada, "bir snfn diger snflar zerinde tahakkm kurmas"ndan szediliyor. Egerbir snf tahakkm aryorsanz, bu ibirliki kapitalistlerin ve toprakagalarnn ii snf ve halkzerindeki (..) diktatrlgdr. (..)'nn, halkn iradesini hie sayarak sng ve silah zoruylakurdugu tahakkmdr. Uzaga gitmeye gerek yok! Yarglandgmz 141, 142, 146. maddeler tahakkmkurma arac degil mi? Temeli zel mlkiyet olan adaletin uygulayclar mahkemeler; heyetinizibirliki tekelci kapitalistlerin, toprakagalarnn (..)? Mahkemenizin varlk nedeni, agr bask vesmr koullarna, hakim snflarn (..) diktatrlgne bakaldrm, komnist ve devrimciler, iisnf ve halk zerinde (..) korudugunuz ibirliki tekelci kapitalistlerin ve toprakagalarnn snfegemenligidir. Mahkemeniz bunun iin vardr, 141. 142. 146. vb. (..) yasalar, bu amalakartlmlardr. Komnistler dnce ve inanlarn gizlemeyi kklk sayarlar. Amacmz sizlerin gizlemeyealtgnz egemen snflarn (..) diktatrlgn ykmak, proletarya (..); iinde bulundugumuzanti-emperyalist demokratik halk devrimi aamasnda devrimin zafere ulamasyla onun zgl biimiolan iilerin, kyllerin devrimci demokratik (..) kurmaktr. Szkonusu yasa maddesinde bir de "anayasann ihlali"nden sz ediliyor. Hangi anayasann? 12Eyll'de ii snf ve emeki halkn demokratik hak ve zgrlklerinin son krntlarn da yoketmekiin cuntann silah ve sng zoruyla ihlal ettigi anayasadan m szediyorsunuz? Durun!.. Syleyeceklerimiz bitmedi. Devrimin bugnk yenilgisine sevinmeyiniz. O geicidir. Buyenilgi snf mcadeleleri tarihinde geici bir duraklama, ksa bir zaman yitimidir. Gelecekte devrim,yenilginin dersleriyle de kendisini egitip eskisinden daha byk ve daha hzla ykselecektir. Buraya polisin ikence tezgahlarndan geerek geldik. Yenilgiye ugrayan bizler degil, ikencecicellatlar (..) sizin khnemi dnyanz oldu. kence odalar, devrimin, sosyalizmin ileri siperlerioldu. (..) bayrak orada ykseklerde dalgaland. ki yldr zindanlardayz. Siyasi varlgmz yoketme abalar, bu amala uygulanan nazi saldryntemleri, devrime, sosyalizme, yce (..) idealine duydugumuz inanla dolu ggsmzde krld,paraland. Hakkmzda lm ferman kartn. kenceci cellatlarn yarm braktklarn siz tamamlayn.lmmz devrime kan olacak, devrimin ilerleyii durmayacaktr. Ve onun cokun dalgalar iindesmr ve zulmn khnemi dnyas ve sizler bogulup yokolacaksnz. "Kurulu dzeni ykma" iddianza gelince, evet, bu dzen yklacaktr. Ve onun yklmas tarihsel bir zorunluluk haline gelmitir. te, proletarya ve halklarn devrim tehdidi altnda atrdayan dnyanz, ite, yklmas kanlmaz ve mutlak olan "kurulu dzeniniz"!.. DEVRM ATE EZLEN HALKLARN KALPLERNDE YANMAKTA, DNYANN DRTBR KESN YANGN ALANLAR SARMAKTADR. 25 Yaadgmz dnyann bugnk grnm son derece karmaktr. Varolan elikilerin alabildigine keskinletigi, atmalarn yogunlatg bu dnemde dnya patlamaya hazr bir volkan gibidir. Dnyann bugnk gelime srecinin Marksist-Leninist tahlili, devrim ve halklarn kurtuluusorununun zm bekleyen bir aamada oldugunu bize gstermektedir. Bu eski kapitalist dzeninsmrgeciligin ve emperyalizmin ykl devlet iktidarnn proletarya tarafndan parampara edilerekele geirilii ve ezilen halklarn kurtuluu anlamna gelir. Bu toplumsal ve ulusal kurtulu yolunun iisnf nderliginde iddete dayanan devrim yoluyla burjuvazinin iktidarnn yklmasndan getigidemektir. Uluslararas planda yaanan olaylar, emperyalistlerin, revizyonistlerin ve uluslararas gericiligin tm engel ve demagojik abalarna ragmen, agmzn en byk Marksist'i Lenin'inemperyalizm ve proleter devrimleri agna ilikin tm tespit ve tezlerinin geerliligini ak bir biimdedogrulamaktadr. "Emperyalizm ve sosyal devrimler" agn karakterize eden, "emperyalizmin ke, sosyalizminzafere" ilerledigi ve devrimin emperyalizmin en zayf halkasndan krlmasyla zafere ulaacaggeregi, 1917 Ekim Sosyalist Devrimi ile hayat bulmutur. Yaanan olaylar, Marksizm-Leninizm'in tek bilimsel ve gerek greti oldugunu; ii snfnn bykgretmenleri Marks, Engels, Lenin ve Stalin'in ihtilalci gretilerine sarlnmadan devrim vesosyalizmin byk hedefine ulalamayacag geregini dogrulamakladr. Gnmzde bu gerekler ok daha ak ve arpc bir ekilde grlmektedir. Proletaryann burjuvaziye kar mcadelesi durmakszn sren sert, amansz bir mcadeledir. Biryanda tarihin grdg en vahi ve hilekar ve en kana susam snf olan kapitalist-emperyalistburjuvazi; diger yanda, retim aralarndan yoksun, acmaszca smrlen ve ezilen ayn zamandadnen, yaratan, alan, reten ama emeginin meyvesinden yararlanmayan toplumun en ileri snfproletarya. Proletarya toplumsal ve ulusal kurtulu iin devrimi gerekletirmek iin; tm devrimci veilerici gleri kazanmaya alrken, burjuvazi, egemenligini korumak ve devrimi bastrmak iin enugursuz, en gerici ve cani gleri etrafnda topluyor. Marksizm-Leninizm bize, proletarya-burjuvaziarasndaki mcadelenin srekli gelitigini ve mutlaka proletarya ve mttefiklerinin zaferi iletalanacagn gretiyor. Ama bu mcadelenin talanmas iin, proletarya nc partisi etrafndargtlenmeli, geni halk kitlelerini devrimin gerekliligi konusunda bilinlendirmeli ve (......) iktidarnparalayarak, kendi (..) kurmal, sosyalizm ve (..) toplumu, (....) ina etmede geni halkkitlelerine nderlik etmelidir. Ama, zellikle Leninist parti ve devrim teorisi stne pekok karklk yaratlmaya alld. Devrimkonusunda insanlar artma ve devrimin patlamasn engelleme grevini stlenen Titocu, Sovyet,Avrupa "komnist"leri, in revizyonistleri ve diger modern revizyonistler yogun baltalama eyleminegiritiler. Devrim sorununun zlmek iin ortaya kondugu gnmzde revizyonistlerin devrim stneyaydklar sisi dagtmak, bu sorun hakkndaki manevralarn, kastl yalanlarn, aga kartmak, kardevrimci, oven ve hegemonyac amalarn tehir etmek ve M- 26 L'in devrim hakkndaki gretilerininhayata geirilmesini saglamak Marksist- Leninistler iin zorunlu bir grevdir. Bugnk durum, tekelci burjuvazinin uyguladg basknn her yerde arttgn kantlyor. Bu temelzerinde burjuvazi ve proletarya arasndaki eliki keskinleiyor. Siyasal ve askeri yaylmaclk ilebirlikte yryen ekonomik ve mali yaylmaclk, halklarla emperyalizm arasndaki elikileri ve aynzamanda emperyalist devletlerarasndaki elikileri daha da keskinletirdi. Uluslararas planda gnmzn en nemli olgusu, dnyann devrimci bir durum yayor olmas vegenel krizin devrimlere gebe bulunmasdr. Devrim atei ezilen halklarn kalplerinde yanmakta,yerkrenin drt bir kesini devrimci patlamalarn, kanl snf atmalarnn cereyan ettigi yangnalanlar sarmaktadr. Dnyann btn blgelerinde ve birok lkede devrimci durum hzla olgunlamya da olgunlamaktadr. Gerek zgrlg, demokrasiyi ve egemenligi kazanmak, emperyalizm veuaklarn yokederek iktidar ele geirmek ve sosyalizm yolunda ilerlemek arzusu duyan halklar isyanbayrag aarak silaha sarlmaktadrlar. Bugn devrim, ii snfnn ve emeki kitlelerin nnde somut bir grev olarak durmaktadr. Gnmzde devrimci eylemin zemini neye dayanmaktadr?
IAPITALIST VE PEVIZYOMIST DUMYA, EIOMOMII VE POLITII 8UHPAMIM PEMESI ALTIMDA PATLAMAYA HAZIP 8IP VOLIAM 0I8IDIP Kapitalist-revizyonist dnya bugn derin bir kriz ierisinde temellerine kadar sarsilmakladir. Ciddi birekonomik ve siyasi, mali ve askeri ideolojik ve ahlaki buhranin penesindedir. Burjuva ve revizyonistdzenin tm bnyesini ve styapisini saran bugnk bunalim, kapitalizmin genel bunalimini herzamankinden daha derin ve keskin hale getirmistir. 1930'lardan bu yana ekonomik sikinti hibir zaman bu kadar genis boyutlara yayilmamisti. Kriz salgin bir hastalik gibi tm dnyayi sararak etkisi altina aldi. Yasanilan ve dnyayi etkisi altina alarak allak-bullak eden derin kriz bugne kadar yasanmis olanlardan su Iarkli zelliklerle ayrilmaktadir. Birinci Olarak, yasanan kriz btn kapitalist-revizyonist sistemi sarmistir. Szkonusu hibir lkekrizin disinda degildir. Bu nedenle 2. Dnya Savasindan sonra grlen krizlerin en byg vetahripkar olanidir. 1974'ten bu yana derinleserek sren kriz, kapitalist- revizyonist lkelerinekonomilerini tahrip ederek derin bir kse neden olmustur. Belli basli kapitalist lkelerin byme hizlarindaki srekli dss bunun bir gstergesidir, Ingiltere'de1981'e gre 1,4 olan byme orani 1982'de 0.75'e, bu oranin B.Almanya'da 6'dan 1,5'a,ABD'de ise 0,8'den, 0,3'e dsecegi belirtilmektedir Emperyalist dnyada ekonomidekidurgunlugun bir gstergesi olarak, imalat sanayi 1980'de l'lik bir orana dsmstr. 27 ABD btesi geen yil 57.9 milyar dolar, Alman btesi ise, 38 milyar Mark aik vermistir. Burjuva-revizyonist devletler, btelerini bir trl denk dsrememektedirler. Mevcut krize dayanamayanbirok sirket ya iIlas etmekte, ya da iIlasin esigine gelmekte, kapilarini arka arkaya kapatmak zorundakalmaktadirlar. Alman Ekonomi Enstits Baskani WolIram Gruhler taraIindan bir gazeteye verilen demete, bu yiliIlaslarin rekor dzeyde, olacagi, yil iinde iIlas eden Iirmalarin toplaminin 11.500'e ulasacagi, burakamin geen yilki iIlaslardan 25 Iazla oldugu aiklanmistir. 1981 yilinda toplam sermayesi 18,5milyar mark olan 8500 sirket iIlas etti. Borlarini deyemeyen toplam sirket sayisi ise nceki yila gre27,5 artarak 11.653'e ikti. Protesto edilen senetlerin miktari ise, 32,3 artarak 1,3 milyar marka ulasti. ABD'de ise 1982 basindan bu yana iIlas eden Iirma sayisi 11.000'in stne ikmistir, iIlaslar geenyilin ayni dnemine gre 44,3 oraninda artmistir. 1981'in aylik dnemindeki byk sirket:General Motors 468 milyon, Ford 336 milyon, Chrysler ise 149 milyon dolar, toplam 130 milyar dolarzarar etmislerdir. Fransa'da 1981'de 20.895 isletme iIlas ederken Peuget'in yillik zarari, 263 milyon dolara ulasmistir. Alman insaat Sirketleri Ulusal Birliginin yaptigi aiklamaya gre, sektr son otuz yilin en bykkrizine girmistir, Ingiltere'de ise iIlas eden kurulus sayisi 14.250 olarak tespit edilmistir. Avrupalkelerinin tmnde 1981 yilinda iIlas eden sirket sayisinin, 1980 yilina oranla ciddi bir biimdearttigi saptanmistir. Amerika'da ikan Time dergisinde de dnyanin durumunu syle degerlendiriliyor: 0urgur|u| ler|r| arli| durya e|oror|s|r| lere||er|rder sarsar ge||;re|er| ar|alraya yeler|| o|ariyor. Burjuva iktisatilari, politikacilar ve isadamlari, dnya ekonomisindeki basasagi gidisin durdurulmasibir yana, sistemde bir zlmenin baslayabilecegi yolundaki korkularini ve endiselerini aika dilegetiriyorlar. En son yapilan Versailles Zirvesi'nde Kanada basbakani Trudeau bu yaygin endiseyi suszlerle dile getirmisti: 8ura|iri al|alli|, le|a|ele dogru g|d|yoruz. Amerika Ekonomik Danismanlar Konseyi'nin eski baskani, Paul Mc.Craken ise su uyarida bulunuyor: 0urya e|oror|s|r|r derges| o|r oia| sirlirir uzer|rde duruyor. Er ula| o|r sarsirli u|us|ararasi e|oror|| ozu|rey| oa;|alao|||r. Basta Sovyetler Birligi olmak zere tm revizyonist lkelerde de mevcut ekonomik siyasi krizderinlemesine yasanmaktadir. Szde bes yillik planlar hedeIlerine ulasamamaktadir. Izvestiagazetesinde yayinlanan bir ekonomik raporda 1980 Ekim'inde 3,4 olmasi planlanan ulusal gelirdekiartis 3,2 oraninda gereklesmistir. Sinai retiminde ise 1,4'lk artis planlanmasina karsilik 3,4oraninda artis elde edilmistir. Genel tarimsal retim bir nceki yila gre 2 oraninda dsmstr.Aslinda rakamlar geregi tam olarak yansitmamaktadir. Buna ragmen, hedeIlenenden geride kalindigigrlmektedir. Devlet Planlama Komisyonu baskaninin prezidyumda yaptigi aiklamada tarim, kmrve elik retiminde plan hedeIlerine ulasilmadigi dogrulandi. Ekonomik isletmeler iin retim planlarinda ngrlen is veriminin artirilmasi, retim maliyetinindsrlmesi ve sermaye birikiminin saglanmasi hedeIlerine ulasamadiklari bilimsel ve teknolojikprogramlarda da zerlerine dsenleri yerine getirmedikleri 28 szkonusu raporda aiklandi. Kmr,demir rnleri, gbre, kimyasal rnler, kagit, kumas, ayakkabi, et ve hayvansal yaglar gibi rnlerdede plan hedeIlerine ulasilmadigi yayinlanan raporda belirtilirken tahil retiminin durumundan ise hibahsedilmemektedir. Rusya'da zellikle tarim alanindaki rekolte dsklg nemli boyutlara varmis, sik sik, bu aigikapatmak iin disardan tahil alinmistir. 1980'de 236 milyon ton tahil retimi hedeIlenirken, ancak 170milyon ton retim saglanmis, aik, ABD'den alinan 25 milyon ton tahil ile kapatilmaya alisilmistir.Ayni zamanda temel ihtiya maddelerine yapilan 40 oranindaki zam ve ekonomik krizin asiri Iiyatartislarinin mallarin kalitesinin gelistirildigi gibi gsterilerek gizlenmek istenmesi, revizyonistekonominin sonularidir. Sosyalist planlamada toplumun ihtiyalarindan hareket edilir ve tarimla sanayi arasinda dengeolusturulur. Sosyalist maskeli revizyonist lkeler ise planlamalarini kapitalist hedeIlere gre yaparlar.Onlar, kapitalizmin btn hastaliklarindan muzdariptirler. Iinde bulunduklari kriz, kargasasosyalizmden kaynaklanmamaktadir. Lenin ve Stalin dneminde, stelik sosyalizmin kurulusununbaslangi yillarinda bes yillik planlar drt yilda gereklestirilirdi. Bugn sosyalizmin tek kalesi Arnavutluk, krizden etkilenmeyen tek lkedir. Her lkede krizderinleserek gelisirken, sosyalist Arnavutluk enIlasyon tanimamakta, temel ihtiya maddelerininIiyatlari srekli dsmekte, Arnavutluk halkinin reIah dzeyi ise artmaktadir. Bu Marksizm-Leninizm'in, sosyalizmin; Markisizm-Leninizm'den sapmadan sosyalist ekonomiyi kendi gcnegvenerek insa eden Arnavutluk'un zaIeridir. Modern revizyonizmin ekonomik ve siyasi iIlasinisosyalizme maledip sevin gsterisi yapanlarin suratlarinda Arnavutluk gereginin samari patliyor.Arnavutluk'ta yanan sosyalizm mesalesi, kizil alevleriyle dnya proletaryasi ve halklarinin devrim vekurtulus mcadelesini aydinlatiyor. Sosyal-emperyalizmin bunalimi, Rusya'ya bagimli diger revizyonist lkelerde daha da katmerli olarakgrlmektedir. Bu lkelerden biri olan Polonya tam bir knt iindedir. Temel yiyecek maddeleribile bulunmamakta, Polonya halki alik ve seIalet ekmektedir. lke kapilarini emperyalizme de aanPolonya'nin 14 milyari zel bankalara olmak zere toplam 27 milyar dis borcu vardir. Polonya'datarimda hala zel mlkiyet egemendir. Topraklarin 75'i kk iItlikler halinde ve kk reticilerinelindedir. Toplam tarim retiminin 74' bu zel isletmelerden elde edilmektedir. 1970'ten itibarentarim rnleri alaninda pazar ekonomisi gelistirilmis olan bu lkenin sancilari, burjuva ideologlarininiddia ettikleri gibi sosyalist ekonominin degil, kapitalizme geri dnsn bir sonucudur. Revizyonist lkeler ekonomik ikmazlarini disaridan bor alarak kapatmaya alisiyorlar. Birogundatemel gida maddelerinin sikintisi ekilmekte, smr ve yoksulluk artmaktadir. Dnya Bankasiistatistigine gre; Sovyetler 19 milyar, D. Almanya 12,6 milyar, Romanya 9,6 milyar, Macaristan 8,2milyar, ekoslovakya 4,7 milyar, Bulgaristan'in ise 3,4 milyar dolar dis borlari bulunmaktadir. Buistatistiki bilgileri Polonya'da yayinlanan bir gazete de vererek dogrulamistir. Diger yandan, Yugoslavya'da demeler dengesi aigi 1980'de 2,8 milyar dolarken, Bati'ya olan borcu ise 17 milyar dolardir. Genel olarak sanayi retiminde byk lde dss grlmekte, bazi temel alanlarda retim kapasitesikullanilamamakta, retilen mallar ise satilamayarak stoklasmakta, buna ragmen Iiyatlar sinirtanimayarak hizla artmaktadir. 29 Amerika otomobil sanayindeki retim 11'e, insaat sektrnde ise 4'e dsms; otomobil satislarinda30'luk bir azalma olmustur. Yeni insa edilen 300.000 konuta ise alici bulunamiyor. Piyasadakidurgunluk uluslararasi bir boyut kazanmis, dnya ticareti hizla gerilemistir. Bu koldaki byme hizi1979'da 6 iken 1980 de 1,5'a kadar dsmstr. (GATT uluslararasi ticaret raporundan) piyasadakimal stoklarina ragmen, yksek tekel Iiyatlari nedeniyle tekellerin karlari artmaktadir. Kapitalist ve revizyonist lkelerin kangrenlesmis ekonomileri, enIlasyonu durduramamakta, enIlasyonorani ABD'de 11, Federal Almanya'da 6,5, Hollanda'da 7,5, Ingiltere'de 12, Isve'te 10,5,Italya'da 21, Japonya'da 5, Yunanistan'da 25,4' ulasmistir. Fiyatlar, zellikle de enIlasyon, tekellerin kapitalist ve revizyonist devletlerin elinde, bunalimin agirykn isi siniIina ve diger emekilere yklemenin ok kullanisli bir araci haline gelmistir.EnIlasyonu yavaslatma bahanesi altinda cretler dondurulur, emekilerden kesilen vergiler artirilirken,tekel karlarindan alinan vergiler ise azaltilmakta, sik sik devalasyon yapilarak halkin bogazindakiilmik biraz daha sikilmaktadir. EnIlasyon, siniIlar arasindaki uurumu derinlestirmekte, orta siniIlarieritmekte kitleler halinde yoksullasmayi ve proletarya saIlarina akini hizlandirmaktadir. Btn bunlar, isi siniIina ve tm halka karsidir. Onlarin daha Iazla smrlmesine neden olmakta,yasam dzeylerini srekli dsrmektedir. Ekonomik bunalim isi ve kyl kitlelerinin yasamkosullarini glestirdi, agirlastirdi, issizlik grlmemis boyutlarla rekor seviyeye ulasti. Sisteminhastaligi mzminlesti. Kapitalist-revizyonist dnyada 100 milyonun stnde insan issiz kalarak sokagaatildilar. 1981 yili iinde ABD'de issiz sayisi 9 milyon 520 bin kisi olarak; her 100 kisiden 8'inin,zencilerde ise 17'sinin issiz oldugu tespit-edildi. Aralarinda Trkiye'nin de bulundugu OECD'ye ye24 lkede 1981 Kasimina gre issizlerin 24 milyon 600 bin kisiye ulastigi, 1982'de ise issizlere 6milyon kisinin daha eklenecegi belirtildi. Polonya'da bu sayi 4 milyon oldu. Ortak Pazar'a ye 10lkede issiz sayisinda geen yila oranla nemli artislar olmaktadir. Geen yil mayis ayina kadar 8milyon iken, bu yilin ayni dnemine kadar 10 milyonu asti. Buna gre, 10 Avrupa lkesinde bir yilda 2milyona yakin insan issizler ordusuna katildi. zellikle bu lkelerden Almanya'da 1.645.800,Fransa'da 1.885.300, Italya'da 2.290.900, Ingiltere'de 2.969.400'e ulasti. stelik bu rakamlara adigeen lkelerdeki yabancilar dahil edilmemektedir. Issizligin bu boyutlarda rekor seviyeye ulasmasi, bugne kadar ucuz isgc kaynagi olarak grlenTrk ve diger yabanci isileri Avrupa'da istenmez hale gelirdi. zellikle de bunalimin derinlemesineyasandigi Ingiltere ve Almanya'da yabanci isilere karsi bu temelde irki bir politika ve saldiribaslatildi. Bu lke isilerinin ekonomik knt temelindeki hosnutsuzluk ve Ikeleri saptirilmaya,isi siniIini blmeye ynelik bir hedeI kazandi. Ingiltere'de Karaip'li ve Hint'li (eski Ingiliz smrgelerinden gelen genlere) ve Almanya'da Trk vediger yabanci isilere karsi irki saldirilar yogunlasti. Yabanci isiler zerinde, lme de neden olanterr estirildi. Kapitalizmin yapisal krizi ve bunun artirdigi issizlik, yabanci isiler hedeI gsterilerek gizlenmek istendi. Bu temelde irkilik el altindan krkleniyor; "neo" Iasistler greve agriliyor. Irkilik Ingiltere'de Thatcher hkmetinin resmi politikasi haline geldi. "Kuskulu Kisiler Yasasi" 30 uygulamaya sokularak Karaip'li veya Hint'li genler itilip, kakilarak, srklenerek gzaltina alindilar. Avrupa lkeleri vize vs. gibi lkeye giriste birok kisitlamalar uygularken, yabancilara ve zelliklesiyahlara asagilayici davranislarda bulunmaktadirlar. Kadinlara bekaret testi uygulanmakta, siyahgenler sokak vs. yerlerden gerekesiz toplanip eziyet edilmektedir. Egitim, saglik, konut
hizmetlerinde aik bir ayirim politikasi izlenmektedir, issizlik orani siyahlarda ok daha yksektir.ABD'de zencilere karsi yillardir uygulanan bu politika, mevcut krizle birlikte dnyanin biroklkesinde aiga ikmistir Ingiltere'de geen yil patlak veren ve yer yer atismalara dnsen bykgsteriler, izlenen bu irki politikaya tepki olarak gelismistir. Ayni politika Almanya, Hollanda ve Belika'da da Trkiyeli isiler basta olmak zere diger yabanci isilere de uygulanmaktadir. Issizlik ve daimi issizler ordusunun varligi, kapitalizmin kainilmaz bir parasi, yolarkadasidir. Herlkede kapitalistler bu yedek gc, cretleri dsk tutmanin santaj araci olarak kullanirlar. Ekonomikbunalim issizler ordusunun daha da bymesine yol amakladir. Birincisi, yatirimlar durmustur; budurum artan isgcnn kismen dahi istihdam edilememesine yolamaktadir. Ikincisi, mevcutisletmelerin birogunda retim Iaaliyeti durmus ve gerilemektedir. Bugn yzmilyonlarca insan aliga mahkum edilmis ya da bir kismi alik iinde yarin ne olacaginibilememenin korkusuyla yasamaktadir. Dnyada her ellibes dakikada bir kisi aliktan lyor. Ezilengenis emeki yiginlarin iinde bulunduklari durum ve kapitalist- burjuva-revizyonist sistemlertaraIindan izlenen halk dsmani i ve dis siyasetler, halk kitlelerinin hosnutsuzlugunu daha daartiriyor. Kendilerini yneten smrc iktidarlara, giderek daha ok Ike ve kin duyuyorlar. Ikinci Olarak: Yasanan kriz altyapiyla sinirli kalmamis, siyasi askeri, hukuki, kltrel, ahlaki vs. heralanda kendisini gstermistir. Kapitalist ve revizyonist lkelerde sik sik hkmet bunalimlari ve siyasiistikrarsizlik meydana gelmektedir. Bu devletlerin ynetici gruplari iindeki yogun kaynasma, siyasalyasama da yayilmistir. Sik sik hkmet degisikliklerinin olmasi bunun kanitidir. Ayni zamanda,burjuva-revizyonist klikler bu degisikliklerin Ike ve hosnutsuzlugunu yatistirmak, onlari devrimdenevirmek iin her trl sahte vaat ve neriler ileri srmektedirler. 31 Hemen her lkede boy veren skandallar, siyasi cinayetler, esi grlmemis bir yozlasma ve ahlakiknt yeni yeni ortaya ikan "izm"ler, sulu sayisindaki srekli artis, ahlaki ve ideolojik kargasa veahlaki knt hibir zaman bugnk kadar boyutlanmamistir. Siyasi yelpazedeki sag, orta ve "sol"iinde burjuva teorilerinin bu kadar ok biimi daha nce hi varolmamisti. Toplumun ktlklerindenkurtulmak iin, "halk kapitalizmi", "teknik bilimsel devrim", "bunalimi nleme", Krusevci "barisiinde birarada yasama", "ordulari, silah ve savasi olmayan bir dnya", "insancil yzl sosyalizm" gibiburjuva-revizyonist teoriler reete gibi sunulmaya baslandi. Kapitalist ve revizyonist sistemhastaliklarini tedavi edemeyecek ve yikilmasini engelleyemeyecektir. nc Olarak: Yasanan kriz lkelerin ulusal ekonomilerinin tm dallarini kapsamakta, btnsektrlerde kendisini azami lde hissettirmektedir. Sanayiden tarima, ticaretten turizme kadar btnalanlar krizden nasiplerini almislardir. Drdnc Olarak: Yasanan kriz agimizin baslica elismelerinin (kapitalist ve revizyonist lkelerdeburjuvaziyle proletarya arasindaki elisme, sosyalist lkelerle kapitalist- revizyonist lkeler arasindakielisme, emperyalizm ve sosyal-emperyalizm ile ezilen halklar arasindaki elisme, emperyalistlerinkendi aralarindaki elisme) hepsinin azami lde ve ayni derecede keskinlesmesi sartlarinda hkmsrmektedir. Bunun sonucunda dnya devrim srecinin yayginlasmasi ve genellesmesi, emperyalist-revizyonist sisteme indirilen stste darbeler, krizi daha da derinlestirmekte ve iinden ikilamaz halegetirmekledir. PPOLETAPYA SOIAI 0STEPILEPIYLE 0PEV VE DIPEMILEPIYLE DEVPIMIM MEPIEZIMDE YEPALMAITADIP Bylesine derin boyut ve sartlarda yasanilan kriz, zengin ve yoksul tabakalar arasindaki, gelismiskapitalist lkelerle geri kalmis lkeler arasindaki uurumu gitgide derinlestirmistir. Devrim ve karsidevrim cephesini kesin sinirlarla birbirinden ayirmis, cephe gerisi ve cephe n ayirimini ortadankaldirmistir. Gittike daha da derinlesen kapitalizmin bugnk bunalimi tm dnyada devrimci durumun hizla olgunlasmasina neden olmustur. Kapitalist revizyonist lkelerdeki hakim siniIlar, birtaraItan buhranin ykn isi ve emeki kitlelerin sirtina yikabilmek, diger taraItan kanemici ve zalimdzenlerini gittike yaklasan devrim tehdidinden kurtarabilmek iin devlet aygiti ve kurumlarinipekistiriyorlar. Onlar vahsi siddet silahlarini orduyu, polisi, gizli servisleri, mahkemeleri,glendiriyorlar. esitli gerekelerle yeni baski yasalari ikartmaya alisiyorlar. Bugn kapitalist verevizyonist lkelerde burjuva siddetinin artirilmasi ve demokratik haklarin kisitlanmasi ynnde biregilim var. lke yasamini Iasistlestirme istegi giderek gleniyor. Burjuva-revizyonist klikler, bir taraItan kendi dzenlerinin rmslgn her trl propagandayoluyla ve zgrlk, demokrasi gibi demagojilerle kamuIle ederken, diger yandan en kk karsikipirdanmayi bile kanla bastirmaktadirlar. Kt ve agir yasam kosullarini, sosyal adaletsizligi, Iasistgerici baskilari ve artan zulm protesto iin grev ve gsteri yapan isi siniIina dogrudan silahli, joplusaldirilar yneltmektedirler. Sadece Ingiltere'de grevlerde geen isgn sayisi buuk milyonubulmustur. Geen temmuz ayi boyunca sren oniki kent ve birok kasabadaki gsteri ve atismalardayzlerce kisi yaralandi ve tutuklandi. Arjantin'de bes yildan bu yana sendikalar ilk deIa bir gsteriyrys dzenlediler. Gsteriye ellibinden Iazla isi katildi. Letonya'da dagitilan bir bildiride,AIganistan'daki isgal ve Polonya'ya karsi tehditlerin sona ermesi ve Sovyetler'de demokratik birynetimin kurulmasi istendi ve bu amala isiler yarim saatlik uyari grevine 32 agrildi. Hindistan'dayirmidrt saatlik genel grev zerine girisilen saldiri sonucu onbir kisi ld, yz yaralandi, onbirbinkisi de tutuklandi. 1982 Mart ayinda Belika'da yzbin isinin, hkmetin issizligi artiran ekonomikpolitikasini protesto iin giristikleri gsteri atismayla sonulandi ve yzlerce kisi yaralandi.Almanya'da ise nkleer savas tehlikesine karsi 10 Ekimde Bonn'da ikiyzellibin kisinin katildigi birgsteri yapildi. Sekizyz rgtn bu gsterinin organizasyonuna katilmasi ve son yillarin en bykgsterisi olmasi, kitlelerin emperyalist savas aleyhtarliginin boyutlarini gstermesi aisindannemlidir. Yine ABD'de getigimiz aylarda bir milyona yakin kisinin emperyalist savas aleyhtarigsterisi, savas tehlikesini ve bu tehlikeye karsi genis kitlelerin duyarliliginin ve direnisinin somutgstergesidir. Basta isi siniIinin yeraldigi ve tm dnyayi saran eylemler saydiklarimizla sinirli degildir. Olanaklarimiz ancak bu kadar bilgilenmeye el vermistir. Burjuva ve revizyonist ynetici klikler, bir yandan demagoji yaparken, diger yandan zulmebasvurmaktadirlar. ABD, Sovyetler Birligi, Almanya, Italya, in, Ingiltere, Fransa ve Polonya bastaolmak zere btn kapitalist, revizyonist lkelerdeki ayni tavir aik bir sekilde grlmektedir. Emperyalistlerin, sosyal-emperyalistlerin ve dnya gericiliginin bastirma ve yoketme abalarina, baskitehdit, santaj demagojilerine ragmen proletaryanin devrimci hareketi ve halklarin kurtulusmcadeleleri srekli bymekte ve glenmektedir. Dnyanin her taraIindan ekonomik siyasi kitleselgrevler, sokak gsterileri, protestolar ykselmekle ve bu kitle eylemlerinde siyasi taleplere giderekdaha ok agirlik verilmektedir. Dnya isi siniIinin mcadelesi M-L partilerin nderliginde daha kitlesel ve militan bir karakterkazanmaktadir. Gemise nazaran isi siniIi, binlerce ihanet ve yenilgiden ikardigi derslerle bugndaha bilinli ve rgtldr. Bu tarihi dersler, isi siniIina smr ve zulm dzenini yikabilmek vezaIeri kalici kilabilmek iin M-L partilerin nderliginin tayin edici roln gretmistir. Dnyaproletaryasi bugn, gc az da olsa, gelecegi elinde tutan M-L partilerin saIlarinda birleserekmcadele yrtmektedirler. Son yillarda ABD, Ingiltere, Italya, Fransa, Sovyetler Birligi, Polonya,Almanya, Ispanya vb. lkelerde isi siniIinin eylemlerinde ve siyasi talepler ugruna yapilan grevlerdeartis grlmstr. Gsteri ve silahli atismalar yogunlasmakta, Iabrika isgalleri yayginlasmaktadir.Btn bunlar dnya proletaryasinin emperyalizme, sosyal-emperyalizme ve her trden gericilige karsimcadelenin merkezinde yeraldigini gstermektedir. Ayrica isi siniIinin Iran'da Iasist Sah rejiminindevrilmesinde, Nikaragua'da Iasist Somoza ynetiminin devrilmesinde oynadigi tartisma gtrmezrole ilave olarak, bugn Salvador'daki genel grevden silahli atismalara varan devrimci eylemi, aynisonucu dogrulayan arpici rnekler niteligindedir. Bugn basta iki sper g ve dnya gericiligi hegemonya ve pazar alanlari iin kiyasiya mcadele etmektedirler. Bu yarista, ABD ve Sovyetler Birligi yaninda in sosyal-emperyalizmi de yeralmakta ve dnya halklarina karsi vahsi saldirilar dzenlemektedirler. Emperyalizme bagimli ekonomik yapilarindan tr, smrge ve yari-smrgeler, mevcut krizdendaha da katmerli olarak etkilenmektedirler. Krizin yarattigi sonular bu lkelerde daha da tahrip edicive yikicidir. lkede yaratilan degerlere, hem emperyalistler, hem de yerli isbirlikileri elkoymaktadirlar. Yari smrge lkelerin bu yapilarindan dolayi dis 33 ticaret dengesizlikleri, artanborlanmalar, yaygin issizlik, alik seIalet ve cahillik hkm srmektedir. Emperyalizme bagimlilikekonominin gelismesinin nndeki engeldir. HALILAPIM AMTI-EMPEPYALIST DEMOIPATII IUPTULU HAPEIETI ZAFEPLEP IAZAMAPAI 0ULEMIYOP Gnmzde halklar, yeni-smrgeci sistemi yikmak ve her trl emperyalist bagimliliktan ve yabancisermaye smrsnden kurtulmak, ekonomik ve siyasal alanlarda tam bagimsizlik ve egemenlikkazanmak istiyorlar. Bugn dnya halklarinin anti-emperyalist demokratik kurtulus harekeli hemyogunluk, hem de muhteva bakimindan daha yksek dzeydedir. Dnya isi siniIinin ve zgrlgeasik halklarin emperyalizme, sosyal- emperyalizme ve her trden gericilige karsi ayaga kalkmalari vezaIer kazanmalari Amerikan ve Sovyeti kukla ve zorba ynetimlerin yikilmasi, dnya devrimsrecinin genellestiginin ve yayginlastiginin kanitidir. Asya, AIrika, Latin Amerika, emperyalistlere ve sosyal-emperyalistlere karsi genis bir mcadelecephesidir. Bu kitalarin halklari siyasi bagimsizliklarini elde etmek, smrgeci ve yeni-smrgecihakimiyeti yikip atmak iin Iedakar, okyanli bir mcadele srdrmektedirler. Anti-emperyalistdemokratik hareketler genislemekte; yeni- smrgecilige, Iasizme ve irkiliga karsi mcadeleyogunlasmaktadir. Portekiz smrgelerinin siyasi bagimsizliklarini kazanmasi, Nikaragua'da IasistSomoza ynetiminin yikilmasi, Iran'da Iasist Sah rejiminin devrilmesi, dnya halklarininmcadelesinin boyutlari hakkinda bir Iikir vermektedir. Fasist Sah yillarca ABD emperyalizmineusaklik yapmis, kendi halkini ABD ikarlari dogrultusunda acimasizca smrms, iskencedengeirmistir. Ortadogu halklarina karsi blgede ABD'nin Jandarmaligini yapmistir. CIA patentliuluslararasi iskence ve zulm rgt SAVAK'a ragmen eIendilerinin her trl yardimina, kan, zulmve iskenceye ragmen Iran halkinin mcadelesi Iasist Sah'a kuyrugunu bacaklarinin arasina sikistiripkamaktan baska yol birakmamistir. Bugn demokratik devrim srecini yasayan Iran, tam bir kaosiindedir. Bir yandan emperyalizm, sosyal-emperyalizm denetimindeki Iran-Irak savasi srerken, digeryandan lke iindeki siniI kavgasi sertligini korumaktadir. ABD ve Sovyet emperyalistleri pusuyayatmislardir. Iran isi ve kylleri nndeki karsi devrimci engelleri de yikarak gerek kurtuluslarinakavusacaklardir. IAPITALIST VE PEVIZYOMIST DUMYA IPIZIM PEMESIMDE IIVPAMIPIEM SOSYALIZMIM TEI IALESI APMAVUTLUI DIMDII AYAITA DUPMAITADIP. Lenin'in belirttigi gibi dnya bugnk sartlarda ikiye ayrilmistir ve bu iki dnya arasindaki temelayirim ve Iarkliliklar, her zamankinden daha arpici bir sekilde grlmektedir. Bir yanda ArnavutlukHalk Cumhuriyeti'nde somutlasan "yeni dnya", diger yanda ise kapitalist-revizyonist sistemdenolusan "eski dnya" bulunmaktadir. "Yeni dnya", buhran, smr, karisiklik issizlik nedir bilmeden,istikrarli bir sekilde sosyalizmin tam insasi yolunda basariyla ilerler ve retici glerin muazzamgelismesine sahne olurken, eski dnya rmekte, can ekismekle, "yasiyorken lmekte", buhran vekarisikliklar iinde bulunmakta, issizlik ve seIalet iinde debelenmektedir. "Yeni dnya" smrcsiniIlari ortadan kaldirmis, toplum dost siniIlardan olusan kardeslik iliskileri temeline oturtulmustur.Oysaki "eski dnya" uzlasmaz siniI karsitligi zerine oturdugundan keskin siniI mcadelesine ve kanliatismalara sahne olmaktadir. "Yeni dnya"da tam demokrasi, 34 gerek demokrasi, isi siniIi veemekiler iin gerek demokrasi ve zgrlk srerken, "Eski dnya" zgrlg, demokrasiyi sadece smrc ve egemen siniIlar iin bir nimet durumuna getirmistir. "Yeni dnya" kitlelerin reIahdzeylerini srekli olarak ykseltirken, "eski dnya" emeki kitleleri gnden gne aliga seIalete,yozlasmaya ve utan verici bir klelige mahkum etmektedir. Bu arada bir avu tekelci, srekli olaraksmrmekte, milti milyonerler servet stne servet yigmaktadirlar. Arnavutluk Sosyalist Halk Cumhuriyeti'nin yanisira, "yeni dnya"nin temsilcisi olan UluslararasiKomnist Hareketi olusturan gerek M-L parti ve rgtler de bugn hizla gelismekte ve ykselendevrime nderlik etmeye alismaktadirlar. M-L'in tek temsilcisi uluslararasi Komnist Hareket,Krusevci ve inci vb. modem revizyonist ihanetlerin sonucu bugn gsz grnmektedir. Fakat bugrnstedir ve bugn hem niceliksel, hem de niteliksel olarak gelismekte ve gelecegi temsiletmektedir. Bir taraItan modem revizyonist, trokist vb. ihanet akimlarinin yarattigi tahribati ortadankaldiran ve bunlara ldrc darbeler vuran (UKH) diger taraItan emperyalizme, sosyal-emperyalizmeve uluslararasi gericilige karsi mcadelenin nderi olarak sekillenmektedir. zgrlk, devrim vesosyalizm iin ayaga kalkan dnya proletaryasi ve emeki kitleler, gerek M-L partilerin nderligialtinda toplanmakta ve her geen gn z ikarlarinin bu parti ve rgtler etraIinda temsil edildigininbilincine kendi deneyleriyle varmaktadir. M-L partiler teori ve pratikleriyle bilimsel strateji vetaktikleriyle dnya proletaryasinin ve emeki kitlelerin gerek nderleri olduklarini kanitlamaktadir.Zaten, bugn dnya komnist hareketine sizmaya, onun prestijinin arkasina saklanmaya alisanrevizyonist hareketlerin Iaaliyetini de aiklayan gereklerdir. Bunlar gstermektedir ki bir sistem olarak kapitalizm ile sosyalizm arasindaki elismenin ortadankalktigini vazeden in, propagandasi, somut gerege dayanmamakla kalmamakta, ayni zamanda M-Ldevrim ve sosyalizm davasina karsi girisilmis bir saldiridir da. nk sosyalizmin ilk gereklestirildigilke olan Sovyetler Birligi'nde ve bir dizi lkede modern revizyonizmin iktidari gasbetmesinimteakip kapitalizmin restore edilmis olmasi, bu temel elismeyi ortadan kaldiracak bir zelliktasimamaktadir. Modern revizyonizmin iktidari gaspetmesi sonucu sosyalist kampin dagilmis olmasida ayni sekilde objektiI bir yasa olan bu elismeyi ortadan kaldirmaz. Bugn sosyalizm canli vedipdiri olarak Arnavutluk Halk Cumhuriyetinde yasamakta; sosyalizmin tam insasi yolunda hergnyepyeni basarilar kazanmakta ve dnya isi siniIina ve ezilen halklara, ulusal ve sosyal kurtulusun,zgrlk devrim ve sosyalizmin yolunu izmeye devam etmektedir. Modern revizyonist ihanet tarihin genel gidisini; kapitalizmden sosyalizme geisi ortadan kaldiramazve sadece tarihin ileriye dogru akisinda bir zig-zagdir, o kadar. Zaten kapitalizmin genel krizinin veelismelerin azami lde derinlestigi, buna karsilik, Arnavutluk Halk Cumhuriyetinin basini ektigidnya proletaryasi, ezilen halklar ve ilerici demokratik glerden olusan dnya devrim cephesininkazandigi basarilar, emperyalizme, sosyal-emperyalizme ve her trden gericilige stste indirdigidarbeler, tarihin kapitalizmden sosyalizme geise dogru ilerledigini gsterdigi kadar ayni zamanda,bunun somut olarak karsimizda bulundugunu da gstermektedir. DEVPIM VE SOSYALIZM MUCADELESI, IAMEMICI ZALIMLEPIM VE SMUPUCU DUZEMLEPIMIM IIUMU IAZIYACAI, SOSYALIZMIM ZAFEPIMI DUMYADA E0EMEM IILACAITIP. 35 Uluslararasi btn bu karsiliklara ragmen dnya proletaryasi ve ezilen halklar, devrim ve sosyalizmgleri aisindan gelecek parlaktir. Emperyalistlerin, revizyonistlerin ve uluslararasi gericiligin ezme,blme ve pasiIize etme abalarina ragmen, dnya devrim mcadelesi tarihin kendisine izdigi yoldailerleyecegi ve glenecegi ve dnya apinda Marks, Engels, Lenin ve Stalin'in (...) yolundailerleyerek zaIer kazanacagi muhakkaktir. Hibir sey, emperyalizmi, kapitalizmi ve revizyonizmi proletarya ve halklarin acimasiz intikamindankurtaramayacak, hibir sey onlari devrimin uzlasmaz eliskilerinden, srekli bunalimlardan,devrimlerden, kainilmaz bir lmden koruyamayacaktir. Btn lkelerin proletaryasinin; emeki kitlelerin ve ezilen halklarin M-L (..) partilerinin nderliginde verdikleri devrim ve sosyalizm mcadelesinin alevleri bu kanemici zalimlerin bastiklari topragi yakmakta, smr ve zulmn kkn dnyamizdan kazima amacina dogru muzaIIer adimlarla yrmektedir. TIKB, uluslararasi planda dnya proletaryasinin ve ezilen halklarin emperyalizme, sosyal- emperya- lizme ve uluslararasi gericilige karsi yrttg mcadeleyi kararli bir sekilde desteklemektedir. TIKB, basinda Enver Hoca'nin bulundugu Uluslararasi (..) Hareketin (UKH) uzlasmaz bir savunucusu ve O'nun Trkiye'deki mIrezesidir. YEMI 8IP EMPEPYALIST SAVA TEHLIIESIME IAPI II SIMIFI VE HALILAP MUCADELE 8AYPA0IMI YUISELTIYOP Bugn emperyalist ve sosyal-emperyalist lkeler arasindaki eliskilerin had saIhaya ulasmasi veekonomilerini hizla askerilestirerek bunalimi en u saIhasinda onu zmenin bir araci olmasi, savastehdidini gndeme getirmektedir. Sper devletler, yagmaci ikarlarini ekonomik, ideolojik vediplomatik yntemlerle gereklestiremedikleri zaman, eliskiler en keskin hale geldiginde, anlasmalarve "reIorm"lar bu eliskileri zemedigi an aralarinda savas baslayacaktir. Reagan ve SSCB,politikalarini saldiri ve silahli mdahale zerine oturtmaktadirlar. Emperyalistler ve sosyal-emperyalistler NATO, CENTO, VARSOVA Pakti gibi saldirgan askeri bloklar yarattilar. Birokyabanci lkenin topraklari zerine ok sayida silahli g yerlestirdiler. Her kitada askeri sler kurdularve tm denizlere ve okyanuslara yaydiklari gl deniz Iilolari olusturdular. Devrimleri bastirmak vebogmak iin birok yere askeri mdahalede bulundular. Gnmzde savasin Avrupa'da ikacagi in revizyonist tezinin tersine savas, emperyalistler arasieliskilerin en Iazla derinlestigi, rekabetin en Iazla kizistigi bir blgede ikabilir. Ortadogu veAIrika'da savas ikabilecegi gibi, Gneydogu Asya'da da ikabilir. ABD emperyalistleri savasin ancakkrenin iki noktasinda, Ortadogu ve AIrika'da ikabilecegini sylediler. Yine AIganistan isgalindensonra ABD yneticileri Sovyetler'in Basra KrIezi'ni ele geirmeye kalkismasi halinde savasacaklariniaikladilar. nk bugn bu blgeler petrol gibi ok nemli bir hammaddeye sahiptir. Ve ABDikarlarinin en Iazla bulundugu blgeler oldugu gibi, emperyalistlerarasi ikar kavgasinin en Iazlaoldugu blgelerdir. Iran olaylari, Filistin halkinin Israil'in saldirisina karsi devrimci mcadelesi 36 vedirenisinde somutlasan Arap halklarinin anti-emperyalist mcadelesi, Iran-Irak savasi ve AIganistan'inRusya taraIindan isgali, Ortadogu ve Hint okyanusu evresinde yeni savas ihtimallerinin sicakligibunu gstermektedir. Son gnlerde Hint Okyanusu ve Basra KrIezi civarinda ABD ve Batiliemperyalistler askeri varliklarini gzle grlr bir sekilde artirmislardir. ABD'nin Ortadogu'da 6.Filodan sonra aninda ve direkt mdahaleyi hedeIleyen evik Kuvvet'i kurmasi, ve tatbikatlarinagirismesi, pesinden Israil'in Lbnan'daki vahsi saldirisi bunun aik gstergeleridir. Savasta kanidklecek halklar, savasa apansiz yakalanmamak ve emperyalistlerarasi bu savasi baltalamak; egerbununla basarili olamazlarsa bunu kurtulus savasina dnstrmek ve zaIer kazanmak iin btnolanaklarini seIerber etmektedirler. Savasa karsi baristan yana tm glerin rgtlendirilmesi ve mcadeleye sokulmasi gndemdeki birgrevdir. nceki iki emperyalist savasin tahripkar sonularini bilen, son savasin yikimini grenonmilyonlarca insanin yasadigi dnyamizda bir baris cephesi iin byk bir potansiyel bulunmaktadir.Son dnemde birok Avrupa lkesinde ve Amerika'da yapilan yzbinlerin katildigi gsteriler bunukanitlamaktadir. Fakat dikkati eken bir nokta, bu mcadelenin ABD ile birlikte savas kiskirticiligiyapan baslica iki gten birisi olan Sovyet sosyal-emperyalistlerinin yedegine dsme tehlikesidir.Sovyetlerin emperyalist karakteri, savas kiskirticisi ve saldirgan tavirlari teshir edilmelidir. Baris iin mcadele, hibir emperyalistin gdmne giremez; daha dogrusu buna olanaktaninmamalidir. nk, gerek bir baris, savaslarin nihai olarak yokolmasi, emperyalizmin bir sistemolarak topyekn ortadan kalkisiyla mmkndr. Dolayisiyla baris hareketi, pasiIist, reIormcu birhareket olarak degil, onu emperyalizmi yoketme mcadelesinin dinamik bir katilicisi, devrim vesosyalizm iin mcadelenin yedek bir gc haline getirmek olmalidir.
Bugn Sili, Arjantin, Brezilya halklarinin Iasist ynetimlerine karsi mcadeleleri tm baski, ihanet vetehditleri bosa ikartarak srmektedir. Ekonomik durumu gnden gne bozulan ve toplumsalmuhaleIetin ykselmeye baslamasi karsisinda dikkatleri disa evirmek, soven duygulan krklemekiin Iasist Arjantin ynetimi Falkland macerasina giristi. Soven duygularin kabarmasinda kismenbasarili oldu. Ama zaten kms olan ekonomisinde daha da derin gedikler ailacak olan Arjantin,byk bir ekonomik bunalima girecektir. Bolivya, Tayland, Malezya yurtseverlerinin mcadelesigerici glere ve onlarin destekisi emperyalistlere agir darbeler indirmekledir. El Salvador'da isisiniIi ve kir yoksullarinin yurtsever-demokrat glerinin Iasist rejime ve emperyalizme karsi devrimcimcadelesi gl bir sestir. AIrika'da irkiliga, smrgeci ve yeni smrgecilige karsi Tanzanya,Namibya, Zimbabve halklari mcadeleyi srdryor, sahte zmleri kabul etmiyorlar. Bati Sahra'daFransiz emperyalistlerinin, Fas ve Moritanya gericilerinin abalarina ragmen halklar mcadeleyidurdurmuyorlar. Eritre halkinin Rus sosyal- emperyalizmine karsi mcadelesi zaIerler kazaniyor.Asya'da AIganistan halkinin Sovyet isgaline karsi direnisi sryor. Sovyetler ve isbirliki BabrakKarmal'in tm saldirilari, seksenbesbin kisilik Rus askeri AIgan halkinin direnisini kirmayibasaramamistir. Kabil ve birka byk kent disinda kirsal blgeler gerillalarin denetimi altindadir. Veyine Rus sosyal-emperyalizmine karsi Azeri, Abaza, Grc milli hareketleri gelismektedir. BugnAmerikan emperyalizmi ve onun kana susamis aleti Israil'e karsi mcadele, basta 37 Filistin ve Araphalklari olmak zere tm halklarin ortak sorunu olmustur. Bir avu halka karsi son model silahlarlagirisilen yoketme harekati karsisinda Filistin halki sindirilememekte, Arap halklarinin emperyalizmekarsi mcadelesinin mesalesi olmaktadir. Halklarin devrim ve kurtulus mcadelesinin yayginlik kazanmasi emperyalizm ve sosyal- emperyalizmiin ciddi bir tehdit olusturmaktadir. Yari-smrge lkeler zerindeki smr ve denetimlerini kendietkileri altindaki devletlere ve kliklere kredi vererek yatirimlar yaparak veya silahla yresel savaslarlaya da dogrudan ise karisarak veya bir devleti digerine karsi kiskirtarak saglamaya alismaktadirlar.Yresel savaslar, dnya sermayesinin agina dsms olan lkeleri hegemonyasi altinda daha sikitutmaya hizmet etmektedir. Buhranin ve ondan kurtulma abalarinin baska bir iIadesi de silahlanmayarisi ve savas iin ok ynl hazirliklardir. Ekonomiler askerilestirilmekte, silah potansiyelleriblgesel savaslar ikartilarak da eritilmeye alisilmaktadir. Bu amala kk lkeler arasindakianlasmazliklar krklenmekte, srekli bir gerginlik ortami olusturulmaya alisilmaktadir. Ortadogu'da (Iran, Irak), AIrika Boynuzunda, Bati Sahra'da, in Hindi'nde ve baska yerlerde oldugugibi sorunlar bahane edilerek, iki lke hakim siniIlarinca politik ikar hesaplari da yapilarak sovenmilliyetilik krklenmekte, savas ortami yaratilmaya alisilmaktadir. Bu tr gerginlikler ve yer yersavaslara basvurulmasi, ite siniI mcadelesini bastirmak ve dikkatleri dis "dsman"a yneltmeyiamalamaktadir. Bu yol, su ya da bu emperyalist devletin hegemonyaci, yayilmaci amalarina hizmetetmekte ve bugn benzeri grlmemis boyutlara ulasan savas sanayii ve silah ticaretini canli tutmakta,krklemektedir. Buna ragmen iki sper devlet ABD ve Rusya ve diger emperyalistler kendilerini barisi gstermeabalarindan da geri kalmiyorlar. Helsinki Antlasmasi, SALT grsmeleri vb. nitelikteki konIeranslarbaris adina sahte bir gsteri olmaktan teye gitmiyor. Helsinki Antlasmasi 1975'te imzalandi. Ognden bu yana silahlanma yarisi aisindan ne degisti? Silahlanma hizi yavaslamadigi gibi, buyndeki abalar daha da artti. Aligin, yoksullugun kolgezdigi, milyonlarca insanin aliktan ldg birdnyada, basdndrc bir silahlanma btn hiziyla srmekledir. Emperyalist tekellerin doymakbilmez kar kirsi, emperyalist tekel gruplari ve lkelerin egemenliklerini korumak ve paylasilmisalanlari yeniden paylasmak iin yrttkleri mcadele; bunlarin sonucu olarak yeni bir savasolasiliginin artmasi, silahlanma yarisini daha da artirmistir. Iki sper devlet ve diger emperyalistlkeler btelerinin devasa bir blmn bu amala kullanmaktadirlar, iste rakamlar; ABD'nin bugnekadar en byk savunma btesi 200 milyar dolari bulmaktadir. 1983-1984 askeri harcamalar tutari ise554 milyar dolar olacak. 1987 yilina kadar sosyal yardim Ionlarindan kisarak silahlanma btesineayirdigi para ise birbuuk milyar-trilyon dolardir. Halbuki bes sene nce dnyada toplam askeriharcamalar 550 milyon dolardi. Sovyetler Birligi'nin 1981'e ait savunma harcamalari 207 milyardolara ulasmisti. Yari- smrge lkelere ise 1961-1978 arasinda 2 milyar dolarlik silah satti. ABD'ninelinde dnyayi 12 kez yokedecek kadar atom silahi var. Dnyada kisi basina ton patlayici madde dstg, Stockholm'daki Baris Arastirmalari Enstits taraIindan ise bugn dnyadaki silahlanmagiderleri olarak 1 dakikada 130 milyon lira harcandigi tespit edildi. Dnyada 33 bini ABD, 15 biniSSCB ve geri kalani Fransa, Ingiltere ve in'e ait 50 bin atom basligi bulunuyor. Ve tek bir nkleerdenizaltida bulunan bir megaton patlayici madde, ikinci Dnya Savasinda kullanilan tm bomba vesilahlarin tahrip gcne esit. 38 Cenevre'de baslayan son grsmeler de, yeni bir emperyalist savas tehlikesine karsi direnenmilyonlarca insanin aldatilmasini amalayan bir oyalamadan baska bir anlam tasimiyor. Sper glerinherbiri barisin koruyucusunun kendisi olduguna ve saldirganin savas ikarmasini nlemek iinsilahlandigi yalanini yaymaya alisiyor. Taktik nkleer savas hazirliklari, salt ntron bombasi ve bu silahin hazirlanmasinin altinda yatanmantik, emperyalizmin igren yzn ve yokedilmesinin tarihsel bir zorunluluk oldugunu gstermeyeyeterlidir. Doymak bilmezlik, kar ve egemenlik amaciyla, makineler, binalar ve benzerlerininkorunmasi dsnlrken bizzat bu degerlerin yaraticisi, en nemli retici g olan insan yokediliyor. EMPEPYALIST VE SOSYAL-EMPEPYALISTLEP APASIMDAII "ITDALAI" Dnyanin bugnk durumunda emperyalistler ve sosyal-emperyalistlerin kendi aralarindaki elismelerde keskinlesmektedir. Emperyalist ve Sosyal-emperyalistler, devrime ve halklarin zgrlgne karsiittiIak halinde canavarca saldirirlarken, diger yandan pazar ve etki alanlarini egemenlik altina almakve uluslarin zenginliklerini talan etmek iin vahsi bir rekabet srdrmektedirler. Amerikan emperyalizmi ve Rus sosyal-emperyalizmi tarihin tanidigi en kanli ve zalim gler olarakdnya proletaryasinin, ezilen halklarin, zgrlk, devrim ve sosyalizmin uzlasmaz dsmanlaridirlar.Onlar ayni derecede saldirgan tehlikeli ve emperyalizmin ana mihraklaridirlar. Rekabet mcadelesindeherbiri digerinden geri kalmamaktadir. ABD ve Rus emperyalistleri, ekonomik, askeri rgtleriylekollarini yerkrenin drt bir yanina yaymislardir. Her ikisi de ayni trden yntemler uygulayan tipikbirer smrgeci ve yeni- smrgecidirler. Onlar, lke iinde yarattiklari dev askeri ve brokratik devletaygitini her seyiyle dnya pazarinin hizmetine sokmuslardir. Ikili anlasmalar, kredi, esitsiz mbadele,teknoloji yardimi, rsvet, santaj vb. her trl yolu deneyerek kendilerine bagli lkeler yaratmakla,halklarin kanini emmekledirler. Halklari birbirine kirdirir, blgesel savaslari krkler. Smr vehegemonyalari tehlikeye girdiginde aik barbarliga ve dogrudan askeri isgal, darbe ve mdahalelerebasvurmaktan ekinmezler. Amerikan emperyalizminin Kore ve Vietnam'a aik saldirisi; Laos veKamboya'daki vahseti, Kongo mdahalesi, Ortadogu'daki bir dizi tertibi, siyonist Israil araciligiylaFilistin halkina ynelik saldirisi, Sili, Arjantin, Yunanistan vb. yerlerde Iasist darbeler rgtlemesi halabelleklerde tazeligini korumaktadir. Diger taraItan Rus sosyal-emperyalizminin ekoslavakya veAIganistan isgali, Kba vasitasiyla Angola vb. yerlerdeki mdahaleleri ve Polonya'da uzun sredirgelisen byk aptaki isi kitlelerinin gsterileri tehdit edici boyutlara ulastiginda, tezgahlanan askericunta ve sosyal-Iasist darbeler unutulmamistir. Bu nedenle, dnya proletaryasi ve ezilen halklar ikisper devleti ok iyi tanimaktadirlar. Sovyet Amerikan rekabetine ek olarak in sosyal-emperyalizminin sper g olmak, Japonya'ninpazarlari ele geirmek ve genisletmek, Alman emperyalizminin Batinin "ikinci byk" hayduduolmak, Avrupa Ortak Pazari'nin (AET) eski smrgelerini ele geirmek iin yrttg vahsi rekabetsrmektedir. Rekabet mcadelesinde Krusevci modern-revizyonist ihanetin M-L'ler taraIindan teshir edildigi birdnemde ortaya ikan in sosyal-emperyalizmi, yzyilin sonunda bir sper g olmayihedeIlemektedir. Bu hedeIe ynelik olarak szde "drtl modernizasyon" (sanayii, tarim, ordu, biliminmodernlestirilmesi) planiyla yola ikan in sosyal-emperyalizmi Iaydaci, ilkesiz ve pragmatik birsiyaset izlemektedir. in hegemonyacilari bugnk konumlariyla ikarlarini ABD ve Batiliemperyalistlerle birlestirmislerdir. 39 in Sosyal-emperyalizmi stratejik hedeIlerine ulasabilmek ve in'de kapitalizmin temelleriniglendirebilmek iin gerek duydugu sermayeyi ABD, Japonya ve Batili emperyalistlerden saglamayoluna gitmektedir. O, en basta ABD olmak zere Almanya ve Ortak Pazar'dan, Japonya'dan yogun birsekilde kredi, teknoloji ve silah yardimi almaktadir. Avrupa'da daha ziyade Almanya ile ilgiligelistirdigi iliskiler kusku vericidir. ABD ile ticari iliskiler 1980 yilinda milyon dolari asti. insosyal-emperyalistleri, uluslararasi tekelci sermayenin temel direklerinden biri olan, ABDemperyalizminin basini ektigi Iinans kurumlarindan IMF'ye ye olmuslardir. Simdiden in'inkapitalist lkelerle olan dis borlanmasi onbes milyar dolari asmistir. in revizyonistleri Uzakdogu veAsya'da Japonya ile iliskiler gelistirmeye de byk nem vermektedirler. ABD'nin ikarlariylauyusacak sekilde Japonya ile ittiIak kuran in, Uzakdogu ve Asya'da Sovyetler'i kusatma politikasiizlemektedir. Ayrica in sosyal-emperyalizmi gzn "nc dnya" olarak siniIlandirdigi lkelere dikmistir.Gerici ve kanli Iasistlerle kolkola girmesi, Yugoslavya ve Romanya'yla dostluk kurmasi ve szde "dnya"li bir siniIlandirmaya gerek duymasi bosuna degildir. Dnya pazarlarini paylasma mcadelesinde Japonya da giderek sz sahibi olmaktadir. Bugn esasolarak ABD taraIindan desteklenmesine ve Rus sosyal-emperyalizmine karsi kullanilmasina ragmen,in ile yaptigi ittiIakla ayni zamanda kendi lehine ABD'nin de zayiIlamasini istemektedir. Japonya,Uzakdogu ve Asya'da hegemonya kurabilmek iin btn gcyle aba harcamaktadir. ABD, NATO iinde egemen bir konuma ve byk bir askeri, siyasi, ekonomik etkiye sahiptir.Emperyalistler ve usaklari arasindaki askeri ittiIaka ragmen, zellikle son yillarda NATO iindekiatlaklar artmistir. Bati Alman emperyalizmi NATO iinde giderek glenmektedir. Ekonomik, siyasigc ve silah ticareti ortak pazar sinirlarini asmistir. Almanya, eski taktiklerini Iasist intikamciliginiHitlerizm'de hortlatmak zlemindedir. Elbette Almanya'nin glenmesi, Fransa ve Ingiltere'nin isinegelmemektedir ve onun in'le ittiIaklarini ve genel gelismesini kuskuyla izlemekledirler. NATOiindeki atlak sesleri son AIganistan isgaline, Rus patentli Polonya cuntasina karsi takinilan tavirlardaizlemek mmkndr. AIganistan isgalinden sonra Sovyetler'e, Polonya sosyal- Iasist darbesinden sonraPolonya'ya ekonomik ambargo uygulamasini neren ABD, bu nerisini, tam bir ittiIak halindebenimsetememistir. Rusya'daki olimpiyatlarin boykotu konusunda bile net ve ortak bir Iikrevaramamislardir. Dnya emperyalizminin Bati Sepeti, bykl-kkl, herbiri bir taraIa ekenkirkayaklarla dolu gibidir. Dnya emperyalizminin Bati Sepeti bu durumdayken, Dogu Sepetinindurumu bundan hi de Iarkli degildir. Gemiste Sovyet revizyonizminin yrngesinde bulunan birokmodern revizyonist ihanet akimi iinden ikarak karsi-devrimci Iaaliyetlerini, kendi "zelsosyalizmlerini yaratarak srdrmeye baslamislar ve sre iinde bir kismi tamamiyla z ve biimolarak batili emperyalistlerle, uluslararasi tekellerle btnlesmisler; bir kismi ise gya "bagimsiz"tavirlarini srdrmslerdir. Bugn ise gerek Markist- Leninistlerin ideolojik siyasi, pratik, her alandasrdrdkleri uzlasmaz mcadele sonucu, Sovyeti modern revizyonistlerin, dnya proletaryasi veemekilerinin gznde teshir olmasi, modern revizyonizmin kendi i bunalimi, Batili emperyalistlerinIaaliyetleri vb. gibi bir dizi nedenden dolayi meydana gelen atlaklar ve Iarklilasma ok daha hizli veaiktir. En yeni rneklerini Rus sosyal-emperyalistlerinin AIganistan isgali ve Polonya darbesisirasinda grdgmz gibi genel olarak modern revizyonizmin ve zel olarak Sovyeti revizyonizminiindeki atlaklar bymektedir. Rus sosyal-emperyalistlerinin 40 btn gleriyle denetim saglama vebirlik iinde grnmeye alismalarina ragmen bunda eskisi kadar basarili damaktadir. Dogu Blokunun iinde yeralan Romanya'nin Bati bloku ile iliskilerini gelistirmesi, Rus eIendilerinekarsi zaman zaman atlak sesler ikarmasi Rusu Polonya cuntasi ncesi Polonya'daki ynelimdegisiklikleri, Dogu blokunun iinde bulundugu durumu sergileyen bazi gncel rneklerdir. DigertaraItan Rus sosyal-emperyalizminin masalari durumunda olan ve kapitalist lkelerde Iaaliyet gsterenpartilerin iinden, Rus eIendilerinden Iarkli grsler benimseyen hiziplerin ikmasi ve ayrilmalari, yada szkonusu "besinci kol" partilerinin bazi olaylar karsisinda Sovyeti revizyonistler kadar aikdavranmamalari Sovyet revizyonizminin iinde bulundugu durumu gsteren bir baska kanittir. EYLUL MCESI SIMIF MUCADELESI 1960'lar sonrasinda lkemizde siniI mcadelesi hizli bir gelisme gsterdi. 1969-70'lere gelindigindegenligin anti-emperyalist, anti-Iasist eyleminin yanisira isi siniIinin 15-16 Haziran direnisineuzanan, demokratik sendikal haklar iin giristigi Iabrika isgallerine, ttn, zm, Iindik reticilerininmiting ve gsterilerine, topraksiz kyllerin toprak isgallerine dogru gelisen isi siniIi ve halk hareketi12 Mart'ta karsi-devrimin azgin bir saldirisiyla karsi karsiya kaldi. Emperyalistler ve hakim siniIlaryari askeri (..) diktatrlg tezgahladilar. Halkin tm demokratik hak ve zgrlkleri gaspedildi.Devrimci rgtlere agir darbeler vuruldu, devrimciler katledildi ve binlercesi zindanlara dolduruldu.Devrimci hareket bir daha belini dogrultmamak zere ezilmek istendi. cret ve maaslar, taban Iiyatlaridsrld. Bu durum devrimci rgtlerin isi siniIi ve halk hareketinin geici bir yenilgisiydi ve byle devamedemezdi. Huzursuzluk dalgasi lkeyi kapladi ve mcadele yeniden Iilizlenmeye basladi. Ekonomikve siyasi krizin ykledigi sorunlar karsisinda aciz kalan ve hakim siniIlar arasindaki atismalarla dazayiI dsen (..) diktatrlk penelerini zayiIlatmak zorunda kaldi. 1975 yilindan itibaren ykselenkitle hareketi (..)'in baski yasalarini bir yana iterek gelisti ve birogunu islemez hale getirdi. 12Mart ncesinde hemen hepsi genlik hareketi tabaninda gelisip agir darbeler yiyen, alismalarinisrdremez hale gelen devrimci rgtler de yeniden rgtlenmeye giristiler. Isi siniIi ve emeki halkgaspedilen demokratik, sendikal haklarini kazanmak, alisma ve yasam kosullarini gelistirmek iinmcadele ediyor, mcadele daha genis toplum kesimlerinin katilmasi ile ve yeni biimlere brnerekzenginlesiyordu. O dnemde nc partisinden yoksun olan isi siniIinin ve emeki kitlelerin devrimci enerjisi reIormist kanallara akitildi. Kapitalist-revizyonist sistemin iine dstg ekonomik bunalim derinlesmekte idi. Emperyalizmebagimli, geri kapitalist bir lke olan Trkiye iinde yeraldigi dnya ekonomik sisteminin bunaliminidaha derinden ve siddetli yasiyordu, izlenen enIlasyonist politika, emeki halkin yasam kosullariniagirlastiriyor, issizlik artiyordu. Kitle hareketinin ekonomik kriz tabaninda seyretmesi kitle hareketinindaha hizli gelisip yayginlasmasina, daha genis toplum kesimlerinin katilmasina yolaiyordu. 1974 sonrasinda kurulan CHP agirlikli hkmetler (..) MC hkmetleri, gerek reIormcu yollarla,gerek siddetle ve her ikisini iice uygulayarak isi siniIi ve halk hareketini durdurma abalaribasarisizliga ugruyordu. Koalisyon hkmetleri, hakim siniIlarin sorunlarini zmleyemiyor,bunlarin yk altinda eziliyor, hkmet degisiklikleri birbirini izliyordu. Resmi, sivil (..) glerindevrimcilere, demokratlara, 41 emeki halka karsi giristikleri kanli saldirilar, basta polis olmak zere (..) diktatrlgn tahkim edilmesi, yeni (..) yasalarin ikartilmasi, neo-Iasist MHP'ye desteginartirilip glendirilmesi devrimci kitle mcadelesinin gelismesini nleyemiyordu. 1970'li yillarin sonlarinda lke ekonomisi ok derin bir krizin iine girdi. Hizli enIlasyon, birbiriniizleyen devalasyonlar, ithalat-ihracat dengesizligi, iIlas eden orta ve kk isletmeler, disborlanmanin artisi, Iabrikalarin dsk kapasite ile alismasi, dviz darbogazi, enerji krizi...., gnlkhayatin tabii grntleri halini aldi. 1977'de iIlas eden sirket sayisi, 1976'ya gre 107 artmistir.1978'de 272 milyon TL sermayeli 1107 sirket iIlas etmistir. Protesto edilen senet degeri ise, 1978'de 1977'ye gre 64'lk bir artis gstermistir. 1978'de belirlenebilen 584 isyerinden 37.405 isi ikartilmisti. 1979'da ikartilan isi sayisi ise, 111 isyerinden 32.326'dir. cret, maas ve tarim gelirlerindeki dsme ise byk bir hiz kazanmistir. 1970 yilini 100 kabul edecekolursak, cretler 1977'de 66.7, 1978'de 57.0, maaslar, 1977'de 67.8, 1978'de 65.7, tarim gelirleri1977'de 97,2, 1978'de 74.2'ye dss gstermistir. Dis ticaret aigi gittike bymektedir. 1978'de ihra gelirleri 2.2 milyar dolar olmasina karsilik, ithalat 4.4 milyar dolar olmustur. Makine hammadde ve her trl girdi ynnden disa bagimli ekonomi artan bir dviz aigiyla karsi karsiyadir. Ihracat ve turizm gelirleri, isi dvizleri bu aigi kapatmayayetmemekle, ardiardina alinan borlar emperyalizme bagimliligi artirmakta, emperyalist smryyogunlastirmaktadir. yle bir yere varilmistir ki, 20 milyar dolara yaklasan dis bor bir yana, Iaizleridenemez hale gelmistir. Enerji krizi de bu ikmazi derinlestirmektedir. Yeterli su ve kmr kaynaklari bulunmasina karsin,emperyalizme bagimlilik erevesinde petrole dayali bir enerji politikasi, ihtiyacin artmasi ve petrolIiyatlarindaki hizli ykselisle derin bir krize yolamistir. yle ki, gnbirlik, kisa vadeli ok yksekIaizli borlanmalar ve ihracat gelirlerinin tamamina yakini petrol alimi iin kullanilmaya baslanmistir. Izlenen ekonomik politika sonucu, toplumsal kutuplasma derinlesiyor; tekellesme hiz kazanirken,sehir ve kirlardaki orta ve kk isletme sahiplerinin iIlaslari ile proletaryanin saIlarina geisartiyordu. Emeki halkin yasam kosullari alabildigine agirlasmisti. Devlet Planlama Teskilatinin birarastirmasina gre isiler, 1977 yilinda milli gelirden 20.8 oraninda pay alirken, bu pay 1980'de15.2 dzeyine inmisti. Ayni zamanda siyasal bir krizin varligi kosullarinda sregiden ekonomik kriz, siyasal krizi daha siddetlendirdigi gibi, siyasal kriz de ekonomik krizin daha da derinlesmesine yolaiyordu. 1970'li yillarin sonlari, o gne dek lkemiz tarihinde grlmemis zenginlikte mcadelelere sahne oldu.Grevler, gsteriler, boykot ve direnisler, barikat savaslari, gerilla baskinlari... lkemizde Iabrikalar,okullar, kirlar, sokaklar hergn yeni eylemlere sahne oluyor, yeni mcadelelerle zenginlesiyor,iekleniyordu. Tm emeki siniI ve sosyal gruplar byk bir hareketlilik iindeydiler. Isi siniIitoplumun en hareketli kesimiydi. Grevler hizla yayginlasiyordu. Grev sayisinda ve greve katilan isisayisinda byk bir artis grlyordu. Y|L CREV 8AY|8| KAT|LAN |$| 8AY|8| 42 CREV CUNU 8AY|8|
18 1.8 .
55 .8 . 1
5.5 1. 5
.8 5.
58 .1 .
5 5.8 . 8 8 .18 1.15
. .5 8 (l|| do|uz ay)
81.8 1.11 Grev sayisinda ve greve katilan isi sayisindaki artisin yaninda grevlerin uzamasi ve kilitlenmeyedogru gitmesi de dnemin bir olgusuydu. Isbirliki tekelci sermaye bu grevleri kirabilmek iin bykgrev Ionlari olusturuyordu. Grev dalgasi isi siniIinin en geri bilinli kesimlerine dogru yayiliyordu.Bu grevlerin ogunda salt ekonomik talepler 43 ileri srlmekteydi. Bunun yaninda ekonomik ve siyasitaleplerin iice getigi grevler gelismeye baslamisti. Yer yer de dogrudan siyasal nitelikli talepler iinyapilan, ya da giderek bu nitelige brnen siyasal grev ve direnisler ortaya ikiyordu. Kahramanmaras'taki ve 16 Mart'ta Istanbul niversitesindeki Iasist katliamlari protesto eylemleri,Tekel, Taris ve Antbirlik direnisleri, 1 Mayis eylemleri 25 Temmuz 1980 yrys ve 12 Eyll'nhemen ncesinde Adana'da Sikiynetimce gzaltina alinan dokuz isinin birakilmasi iin 12.000'denIazla isinin katildigi siyasal grev... isi siniIi ve halkin eylemi, Iasizme karsi genel grev ve geneldirenis ynnde gelismekteydi. Emeki siniIlarin btn kesimleri dinamizm iindeydi. Kirsal alanlarda tarim proleterlerinin rgtlenmesi ve mcadelesi gelisiyordu. rnleri enIlasyon erozyonuna ugrayip deger kaybeden kk reticiler; ttn, zm, Iindik, ay reticileri rnlerinin gerek degerini bulabilmesi, yksek taban Iiyati iin mcadele ediyorlardi. Yer yer toprak isgalleri gereklesiyordu. grenci genligin mcadelesi, niversitelerden liselere, hatta ortaokullara kadar yayilmisti. Lise genliginin anti-Iasist mcadelesi byk bir sirama gstermisti. Memurlar, gretmenler derneklerde rgtleniyor, grevli, toplu szlesmeli sendikalasma hakki iinmcadele ediyorlar, siyasi gsterilere artan sayida katiliyor, bulunduklari isyerlerinde esitli eylemlergereklestiriyorlardi. Yogun milli zulme, katliamlara ragmen Krt halkinin mcadelesi gelisiyordu. 1978 yilinda Maras'taki Iasist katliam bahane edilerek ilan edilen sikiynetim mcadeleninykselmesini engelleyemedi. Sikiynetimle birlikte gsteriler, toplantilar yasaklanmis, grevler, "milligvenlik" ve "kamu sagligi" gibi gerekelerle ertelenmeye baslanmisti. Dernekler ve tm kitlergtleri kapatilmis, sendikal Iaaliyet kisitlanmisti. Devrimci yayin organlarinin basimi-dagitimiyasaklanmisti. Sikiynetim karsi-devrimin bir ileri adimiydi. Fakat o da isi siniIi ve devrimci halkhareketinin ilerleyisini anti-Iasist mcadelenin gelismesini durduramadi. Anti-Iasist mcadele lkeninher yaninda yayginlasiyordu. MHP'li Iasistlerin ve ( ) devlet glerinin saldirilarina karsi halk direniyor, barikatlar kuruluyor,kitlesel atismalara giriliyordu. Maras, orum, Sivas, Izmir-Gltepe, imentepe'de halk elde silahsaatlerce, hatta gnlerce barikatin arkasinda bekliyor, resmi ve sivil (..) glerin saldirilarina karsidireniyordu. Ihbarcilar, iskenceciler, (..) cezalandiriliyorlardi. Hapishaneler, iskence, zulm yuvasi karakollar basiliyor, MHP'li Iasistlerin karargahlari dagitiliyordu. 1980 yilinda ekonomi iIlasin esigine gelmisti. EnIlasyon 107.9 idi. Dis ticaret aigi byms, disborlar denemez hale gelmisti, isletmelerin retim kapasitesi dsms, iIlaslar artmis, issizlik devboyutlara varmisti. Halkin alim gc dsmst. Birok mal piyasada bulunamiyor, kuyruklar uzuyordu. Bu kosullarda emperyalizmin uluslararasi Iinans kuruluslari, IMF, Dnya Bankasinin ve isbirlikitekelci kapitalistlerin direktiIleriyle, 24 Ocak kararlari (..) Demirel hkmetince alindi,uygulamaya sokuldu. 24 Ocak kararlari isi siniIi ve emeki halka 44 karsi dizginsiz bir saldiriydi.Ekonomik krizin ykn onlarin sirtina yikmayi amaliyordu. 24 Ocak kararlariyla cretlerin,maaslarin, taban Iiyatlarinin dsrlmesi ngrlyordu. Tekellesmeyi hizlandiracak bir politikabelirleniyor, orta ve kk isletmelerin iIlasi hazirlaniyordu. En byk tekellerin, bankalarla birlesmisholdinglerin ayakta kalip bymeleri saglanacakti. lkemiz emperyalist smrye daha genis aptaailiyor, emperyalizme bagimlilik artiyordu. Bu politikayla isi siniIi ve tm emeki halk tekilerinazami karlarinin korunmasi ve artirilmasi iin derin bir yoksullugun, seIaletin iine itiliyordu. Bu kararlar uyarinca, cret artislari enIlasyonun ok gerisinde tutularak gerek cretler dsrlmeye, sosyal haklarin kaldirilmasina, alisma saatlerinin azaltilmasinin engellenilmesine ynelindi. Grevlere devletin mdahalesi artmisti; kah asker-polis saldirisi, kah Yargitay ve mahkeme kararlariylagrevler kirilmaya, kazanilmis haklar gaspedilmeye alisiliyordu. 1980 Haziran sonu ve Temmuzbasinda, hkmete toplu szlesmelerin ana maddelerini belirleyen iki genelge yayinlaniyor, bunoktalarda tavizsiz davranilmasi isteniyordu. Bu, 12 Eyll sonrasinda uygulamaya sokulan tek tiptoplu szlesme dzeninin yerlestirilmesi ynnde atilmis bir adimdi. Yine ayni dnemde, "iskolu ve isyeri dzeyinde tek sendika" uygulanmasi ynnde adimlar atilmisti.320.000 isiyi ilgilendiren toplu szlesme grsmeleri, ilgili diger sendikalar bir yana birakilarakIasist Trk-Is ile TISK arasinda kurulan bir komisyonca yrtlyordu. Paranin her ay 10-11 oraninda deger kaybettigi, temci ihtiya mallarindaki Iiyat artisinin bundan ok daha yksek oldugu kosullarda, rn yok pahasina kapatilan kk reticilerin paralari da aylar sonra taksit taksit deniyordu. Hakim siniIlar, isi siniIinin ve diger emeki siniIlarin haklarini adim adim gaspedip, yasamkosullarini agirlastirirken, onlarin direncini kirmak iin daha genis apli saldirilarin da hazirliginiyapiyorlardi. 1980 yazina gelindiginde (......) devlet terr daha belirgin bir sekilde aiga ikmisti. teden beri Krthalki zerinde, jandarma ve komando zulm uygulanmakta katliamlara girisilmekteydi. Bugenisletilmis, lkenin her yerinde uygulanir hale gelmisti. Birbiri ardina dzenlenen tatbikatlarla halkagzdagi verilmek isteniyordu. Tarsus ve Inciralti katliamlari, orum'da iki kez girisilen Iasist katliam,Ordu-amas'ta (..) devlet kirimi, Fatsa operasyonu devlet terr ile sivil Iasist etelerin cinayet veterrnn btnyle iice gemesi, kaynasip aynilasmasinin gstergesi oldu. Komnist ve devrimciler, isi siniIi ve emeki halk, (..) diktatrlgn resmi, sivil glerinin kanlikiyim girisimleri karsisinda mcadeleyi srdryor ve pasiIizm vazeden reIormcu, revizyonisthainlere ragmen her geen gn mcadele yeni biimlerle zenginlesip gelisiyordu. Fasist saldirilarakarsi aktiI direnisler rgtleniyor, mcadele daha kitlesel ve militan biimlere brnyordu. Toplumunen geri kesimleri dahi, siyasete ilgi duyar hale gelmis mcadele alanina girmekteydiler. Yiginlar bilinve rgtllk kapasitelerini ok asan eylemlere, gsterilere, silahli alismalara girismekteydiler.Mcadele, ezilen, smrlen btn toplumsal siniI ve sosyal gruplara yayilmakta, devrimci 45 durumolgunlasmaklaydi. SiniI mcadelesinin gelisimi bir olgu olarak i savas srecini yaratmisti. Gelisimise, bunun derinlesmesi ynndeydi. te yandan sbjektiI Iaktrdeki gerilik bu srete arpici bir biimde kendini gstermekteydi.Komnist hareketin gleri azdi. Sanayi merkezlerinin bazilarinda, belli basli birok sehir veblgelerde henz rgtlenmis degildi, isi siniIi ve diger emeki siniIlar iinde genis baglara sahipdegildi. O kendi, gcnn ok stnde bir aba ile, bulundugu alanlarda, isi siniIi ve emeki halkirgtlemeye, mcadelesine nderlik etmeye alisiyordu. TIKB ideolojik, siyasi, rgtsel ok ynl grevlerin stesinden gelebilmek iin de gcnn stndebir aba sarIediyor, siniI mcadelesinin atesi iinde eliklesiyordu. Revizyonizmin, kk burjuvaoportnistlerinin tecrit emberini kirma mcadelesi veriyordu. Revizyonizmin, reIormculugun her trden oportnizmin kitleler ve devrimci rgtler zerindeki etkisini kirmak iin yogun bir ideolojik, siyasi mcadele yrtyordu. Militan ve devrimci bir propaganda, genis kapsamli bir siyasal ajitasyon rgtleniyordu. IhtilalciKomnist ve Orak-eki ikartiliyor, IK kadrolara, sempatizanlara ve diger devrimci unsurlara, Oise isiler ve emeki halka; devrimci, demokrat kitlelere dagitiliyordu. Teorisi, programi, rgtlenmesi; eliklesmis, sinanmis kadrolari ve kitle baglari ile, ihtilalci Komnist Parti'nin insasi hedeIine dogru ilerliyordu. Devrimci hareketin ykseldigi o gnlerde, Iaaliyet alanini genisletmeye, bulundugu her yerde kitlelerenderlik etmeye, kitleleri dzene karsi dolaysiz saldirilara yneltmeye alisirken, rgt saglamtemeller zerinde insa etmeye, her sart altinda devrimci alismasini srdrebilecek tarzda bir rgtyaratmaya alisiyordu. Orak-eki, bugn dahi Iasistlerin tm abalarina ragmen basim ve dagitiminisrdrebiliyorsa, sikiynetim dnemi boyunca hi aksatmadan srdrebilmisse, temellerinin ta odnemden atilmis olmasindandir. Fabrikalarda grev ve direnislere nderlik edilmeye, siyasal grevlergelistirilmeye alisiliyor, sikiynetimle belirlenmis (..) legalitenin kirilmasi iin, korsan gsterilerrgtleniyor, (..) resmi-sivil glerle atismalara giriliyor, Iasistler cezalandiriliyordu. esitli kitle rgtlerini ynlendirebilen daha genis kitle baglarina ve tabana sahip anti- Iasist rgtlerise daha militan ve sert biimlere brnen kitle hareketinin gerisinde kalmislardi. Mcadeleyi daha stbiimlere siratmak, siyasi kitle eylemlerini yayginlastirmak, dzene karsi dolaysiz saldirilara dogrugelistirmek yerine sag izgileri ile onun nnde kstektiler. Kk burjuva maceraci rgtlerin ise, zaten kitleleri rgtleme, nderlik etme diye bir sorunlariyoktu. Mcadelenin st biimlerinin gndeme geldigi kosullarda kitle hareketine siyasi bilin vergtlk kazandiracak nderlik eksikligi, hareketin gelisip ykselmesinin nndeki en nemli engeldi. Isi siniIi ve devrimci halk hareketinin gelismesi, karsi devrim kampindaki eliskileri dederinlestirmisti. Hakim siniI partileri, halkin mcadelesini engellemek iin Iarkli yntemler neriyor,aralarinda anlasamiyorlardi. AP, MHP gibi azili Iasist partiler, ittiIak halinde, halka karsi MilliyetiCephe adi altinda azginca saldirilar rgtlemeye ynelik bir 46 cephe kurmuslardi. CHP ise bir yandansaldirilar rgtlerken, te yandan reIormcu vaazlarla kitlelerin devrimci atilimini Irenlemeye,durdurmaya alisiyordu. Hakim siniIlar eskisi gibi ynetemez hale gelmislerdi. Parlamento kilitlenmisti. Cumhurbaskanligiseimi, yz turu gemesine karsin sonu alinamiyordu. Hkmet krizleri birbirini izliyor, birhkmetin yerini kisa sre sonra bir digeri aliyordu. Parlamenter dalavereler, ayyuka ikan rsvetlerlemebus transIerleri, rsvet ve bakanlik vaatleri ile kurulup zar-zor ayakta kalabilen hkmetler, ognlerin grntleridir. Bu grntler, ("..")nin gerek yznn daha aik grlmesini sagliyor,emeki halkin parlamentoya, siyasal partilere gven ve destegi azaliyordu. Devlet kurumlari iinde ve esitli devlet kurumlari arasinda uyum saglanamiyordu. esitli devletkurumlarinin tabaninda memur kitlesi rgtlenmisti ve kmsenmeyecek bir anti- Iasist potansiyeliolusturuyordu. Bu, Iasist saldiri mekanizmasinin saldiri gcn zayiIlatiyordu. esitli devletkurumlari arasinda da tam bir uyum saglanamiyor, siyasi partiler arasindaki grs Iarkliliklari,buralara da yansiyor, ikartilmis bazi yasalar Anayasa Mahkemesi'nden hkmetin bazi kararlariDanistay'dan dnyordu. 1979 14 Ekim seimleri sonrasinda siyasi istikrarsizlik daha da derinlesti. Hakim siniIlar, isi siniIi vehalk hareketini bastiracak ve pasiIize edecek genis tabanli bir AP-CHP hkmeti ngryorlar, buistek TISK, TSIAD gibi tekelci sermaye rgtlerince dile getiriliyordu. 1980 Ocak'inda ordu taraIindan acil olarak yeni Iasist baski tedbirlerinin alinmasini ngren birmuhtira verildi. Muhtirada; "anarsi ile mcadelede siyasal partilerin bir ve beraber olamadiklari","devlet arkinin iyi alismadigi ve partizan ynetimden bir trl kurtulamadigi", "Milli egitim vegvenlik teskilatinin politikanin iine girdigi" vb. belirtiliyor; "Sikiynetim komutanlarininyetkilerinin artirilmasi", "sikiynetim sularinin cezalarinin artirilmasi", "polisin etkinligininartirilmasi", "mahkemelerin hizli karar almasini saglayacak degisikliklerin yapilmasi", "dernekleryasasinin degistirilmesi", "anarsik olaylar ve her trl olaylar iin aI ikarilmamasi", "her trl zararliyayinin nlenmesi" gibi, hepsi 12 Eyll sonrasinda uygulamaya sokulan (...) yasa ve uygulamalarneriliyordu. Ayrica, "siyasal partiler kanununun yeniden dzenlenmesi" isteniyor, siyasal partilere"yikicilik ve blclk Iaaliyetlerinin nlenmesinde bir ve beraber olduklarini bir deklarasyonlakamuoyuna aiklama" agrisi yapiliyordu. Daha o gnlerde askeri (...) bir darbenin hazirliklari yapiliyor, bu sekilde kamuoyu olusturulmakisteniyordu. Muhtira ayni zamanda buna ynelikti. Mevcut siyasal partilerin ve parlamentonun iindebulundugu durumda, emperyalizmin isbirliki hakim siniIlarin siyasal ve ekonomik istek ve kararlariniyerine getirebilmesi giderek daha da glesiyordu. Isi siniIi ve devrimci halk hareketininsikiynetime karsin durdurulamadigi, ykselmeye devam ettigi, hkmet krizlerinin birbirini izledigi,parlamentonun ve hakim siniI partilerinin gven ve desteginin zayiIladigi kosullarda istenilen biimdeve hizda (...) yasalarin ikartilmasi ve uygulanmasi gt. Keza 24 Ocak kararlarinin ngrldgsekilde uygulanmasi da. Bunlarin gereklestirilebilmesi iin (...) devlet mekanizmasinin tahkimedilmesi, saldiri gcnn artirilmasi, isi siniIinin ve devrimci halk hareketinin ezilmesi gerekliydi. Egemen siniIlar; parlamento, siyasal partileri, hkmetleri devrimci mcadeleyi durdurmayayetmediginde, sistemlerini ayakta tutabilmek iin son bir are olarak orduyu, tek ve ortak (...) partilerigibi kullanip egemenliklerini onun araciligiyla srdrme yoluna girdiler. 47 ASIEPI (...) DAP8E, EMPEPYALIZMIM OPTADO0UDAII IIAPLAPI DO0PULTUSUMDA 0EPEILETIPILMITIP Trkiye'de askeri (...) darbe gereklestikten hemen sonra Kenan Evren'in ilk konusmasinda dahanceki hkmetlerce, emperyalist lkelerle gereklestirilen tm anlasmalara uyulacagi belirtiliyordu.NATO'ya, ABD emperyalistleriyle yapilan ikili anlasmalara sadakat yemini ediliyordu. Bu dogaldi; nk, darbe ABD emperyalistleri ile birlikte tezgahlanmisti. Hava Kuvvetleri Komutani,darbenin iki gn ncesinde ABD'deydi ve son rtuslar orada yapilmisti. Askeri (....) darbe ABDemperyalizminin Ortadogu'daki ikarlari ve gelecege ynelik hesaplari dogrultusunda gereklestiril- mistir. Ortadogu, ABD emperyalizminin stratejik ikarlarinin oldugu bir blgedir. Gerici Arap seyhlik vekralliklari, Israil, Misir ve Trkiye o dnemde Iran, ABD emperyalizminin hegemonyasi altindakilkelerdi. Bu lkelerde ulusal ve sosyal kurtulus mcadelelerinin ykselmesi, basta ABD olmak zereemperyalizmin ikarlari iin en byk tehdit idi. Anti- emperyalist bilincin derinlesmesi vemcadelenin gelismesi emperyalizmin siyasi, ekonomik, askeri vb. ikarlarinin korunmasini vehalklara karsi yeni oyunlar tezgahlanmasini glestiriyordu. Blge lkeleri arasinda emperyalizmingdmnde RCD, CENTO gibi olusturulmus paktlar eriyip gitmisler, ABD emperyalizmininhegemonyasini glendirmek iin olusturmak istedigi askeri, siyasi, ekonomik yeni paktlar ise blgehalklarinin anti-emperyalist muhaleIeti ile karsi karsiyadir. 1979 yilinda Iran'da Iasist Sah rejiminin yikilmasi, ABD emperyalizminin blgedeki hakimiyetine agirbir darbe oldu. Fasist Sah rejiminin yikilmasi ile ABD emperyalistleri Iran'daki ikarlarinin yanisira,Ortadogu'da Israil'le birlikte bas iki jandarmasindan birini de kaybetmis oluyordu. Ortadogu, basta iki sper devlet olmak zere emperyalistler arasindaki hegemonya mcadelesininodak noktalarindan birisidir. ABD emperyalizmi ve Sovyet sosyal- emperyalistleri arasindakimcadele, bu blgede de basta petrol alanlari olmak zere hegemonya alanlarini korumak ve digerininhegemonyasi altindaki lkelere el atmak ve ele geirmek iin mcadele olarak srmekledir. Sovyet nIus alanindaki Misir'in bir manevrayla ABD emperyalizminin etki alanina girmesi veardindan Camp David anlasmasini imzalamasi, son yillarda ABD'nin Ortadogu'da kazandigi en bykbasariydi. te yandan Sovyet sosyal-emperyalistlerinin AIganistan'da gereklestirdikleri bir i darbeden sonrabilIiil isgale girismeleri, halklarin egemenlik ve kendi kaderlerini tayin haklari hie sayilaraksrdrlen sper devletlerarasindaki karsilikli tirmanma mcadelesinin diger bir grntsyd. Iki sper devlet arasinda gn getike kizisan bu mcadele ve Iran'da Iasist rejimin byk bir halkhareketiyle yikilmasi, blgede ABD hegemonyasini zayiIlatti. ABD emperyalizmi, zellikle BasraKrIezi lkelerine ynelik jandarmalik grevini verdigi Sah, Iran'ini kaybetmis oluyordu. Bu anti-emperyalist mcadelenin daha da ykselmesi, devrim yangininin her yani sarmasi tehlikesinibyttg gibi, ABD nIus alanindaki Basra KrIezi lkeleri zerindeki hegemonya mcadelesini desiddetlendiriyor, Sovyet sosyal- emperyalizminin tehdidini artiriyordu. ABD emperyalizminin blgede Iran'in yerini dolduracak yeni jandarmalara, halklarin mcadelesini 48 bogmaya, hegemonyasinin devamini saglayacak yeni paktlara ihtiyaci vardi. Bu kosullarda, isi siniIi ve diger emeki siniIlarin mcadelesinin ykselisi, lke iinde oldugu gibibasta ABD olmak zere emperyalistlerin blgedeki ikarlarini da tehdit etmekteydi. Gelisen anti-emperyalist mcadele, ABD emperyalizminin Trkiye zerinden Ortadogu blgesine ynelik hedeI veplanlarinin nne dikilen bir engeldi. EYLUL SOMPASIMDA SIYASAL TEPP IDDETLEMDI IAPI DEVPIM II SIMIFI VE HALIA IAPI (...) SALDIPIYA 0ETI Askeri (..) cunta isbasina geldigi andan itibaren (......) diktatrlke teden beri hedeIlenen, Iakat isi siniIi ve halk hareketinin gelisimi nedeniyle hayata geirilemeyen kararlari uygulamaya soktu. Isi siniIi ve tm emeki halkin siyasal zgrlklerinin son kirintilari da yokedildi. Komnist ve anti-Iasistlere, isi siniIi ve halka karsi dizginsiz bir terr estirilmeye baslandi. Grev ve direnisleryasaklandi, sendikalar ve dernekler kapatildi. Komnist ve devrimci rgtleri kertmek, proletarya ve emeki halka gzdagi vermek, sindirmekiin lkede bastan sona terr estirildi. Isi siniIi ve emeki halk iin hayat zindana evrildi. Krt ulusuzerindeki soven-milliyeti baski ve terr daha da azginlasti. Basta komnist ve diger devrimcilerolmak zere yzbinlerce demokrat, yurtsever iskence tezgahlarindan geirildi, gzaltina alindi,tutuklandi. Polis ve ordu merkezleri, jandarma karakollari iskence merkezleri haline getirildi. Birokkomnist ve devrimci iskence tezgahlarinda, idam sehpalarinda katledildi, sokaklarda kursunlandi. Parlamento dagitildi, siyasi partiler kapatildi, seimler yasaklandi. Bundan ama, (...) karsi-devrimci saldiri gcnn artirilmasi, (..) dsmanin kararlarinin hizla uygulamaya sokulabilmesiydi. (..) mekanizmasi bu temelde yeniden biimlendirildi. Milli Gvenlik Kurulu'nun yetkilerigenisletildi. Milli Gvenlik Konseyi adi altinda cunta, yasama ve yrtme yetkilerini kendi zerinealdi. niversiteler, yargi kurumlari Konsey'e bagimli hale getirildi. TRT, il ve ile belediyeleri hattamuhtarliklar askerilestirildi. Buralara ve devletin birok kilit noktasina subay ya da emekli subaylargetirildi. Cunta, parlamentoyu dagitip siyasal partileri kapatirken bu kurumlarin iine dstkleri durumlari, kendi ynetimine mesruiyet kazandirmak iin kullandi. Basin zerine koyu bir sansr ekildi. Cuntanin, sikiynetim komutanliklarinin karar veuygulamalarinin elestirilmesi, askeri (...) mahkemelerde komnist ve devrimcilerin yargilanmalariylailgili haberler yasaklandi. Askeri (...) cuntanin gelisine alkis tutan Iasist basin da bu sansrn gnlluygulayicisi oldu. Askeri (...) cunta kendisini siniIlarst bir konumda gstermeye alisti. MHP, MSP gerici, Iasist partiler hakkinda gstermelik sorusturmalar aildi. "Kemalizm" resmi (...) ideolojiye dayanak yapildi. "Imtiyazsiz, SiniIsiz, kaynasmis kitle" demagojisi yeniden piyasaya srld. Milli birlik, beraberlik demagojisi de. 49 Cunta, bu siniIlarst ve taraIsiz grntsyle kendisine karsi gelisebilecek tepkileri zayiIlatmak, blmek, kitlelerde duraklama yaratmak istiyordu. Cunta, ilk ataginda basari kazandiktan sonra devrimci rgtlere, isi siniIi ve halk hareketine agir darbeler indirdikten sonra, saldirilarini daha genisletti, pervasizlasti. Siyasal alanda baslangita, komnist ve silahli anti-Iasist glere ynelen dizginsiz saldiri genisletildi. Cunta, kendi siyasal hakimiyetini zayiIlatacak hibir muhaleIete olanak tanimadi. Baski ve gzdagipolitikasiyla muhaleIet girisimlerini bastirmaya alisti. Sendika ve kitle rgtlerinin taban rgtleri,yneticilerine, isyeri temsilcilerine anti-Iasist aydinlara, bilim adamlarina, avukatlara, sanatilarakadar uzanan bir gzalti ve tutuklama politikasi izlendi. Askeri (...) disiplin ve tahakkm, hayatin heralaninda egemen hale getirildi. Fabrikalar, atlyeler, okul ve devlet daireleri (...) disiplinynetmelikleriyle kilik kiyaIete varincaya dek yeni dzenlemelere tabi tutuldu. (...) ideoloji yayginlastirilmaya alisildi. 1981 Atatrk yili ilan edilerek, tm basin-yayin aralari (...) propaganda iin seIerber edildi. Okullarda, devlet dairelerinde, hapishanelerde (...) ideoloji dayatildi.Bu amala yzlerce kurs, seminer, konIerans dzenlendi. (...) ideolojik egitimi halk kitlelerine yayabilmek iin szmona okuma yazma kurslari aildi. Dogu'da Krt halkina karsi dzenlenen genis apli operasyonlar, baski ve katliamla iice, soven Trk milliyetiligi propagandasi ve eritme politikasi yrtld. Hapishanelerde onbinlerce devrimci ve komnistin siyasi varliklarini yokelmek iin naziyntemleriyle saldiriya geildi. Fasist ideolojik egilim ve askerlestirme politikasi uygulanmak istendi.Ierde ve disarda devrimci hareket atomlarina kadar paralanmak, direnme gc ve dsncesiyokedilmek isteniyordu. Ierdeki komnist ve devrimciler Iasist terrle bir yilginlar ve dneklerordusuna evrilmek isteniyor; bu yilgin ve dnekler, halk kitleleri iinde ihanetin, boyun egmisligincanli propagandacilari, reIormcu Iikirlerin yayicilari haline getirilmek isteniyordu. Fabrikalardan isi nderleri, devlet kurumlarindan anti-Iasist memurlar isyerlerinden atildilar, srgne gnderildiler. Btede sosyal yardim Ionlari daraltilirken askeri harcamalara, polise byk paylar ayriliyor, (.) mekanizmasi glendiriliyordu. "zel Gvenlik rgt" yasasi ile, Iabrika ve isyerlerinde, gemiste MHP'li sivil Iasistlerin islevinistlenecek yeni saldiri gleri rgtleniyordu. Grev kiriciligi, muhbirlikle ykml bu cinayetmangalarina yari-resmi bir stat kazandiriliyordu; polisle isbirligi yapacak, silah tasiyabileceklerdi. Askeri (...) cunta, ok sayida (...) yasayi birbiri ardina hizla ikarmistir. Bunlarin byk kismi siyasizgrlklerin son kirintilarinin da yokedildigi yasalardir. "Toplanti, Gsteri ve 50 Yrys Kanunu'ndangrlen mdahale, erteleme, cezalarin artirilmasi gibi bir dizi engelleyici hkmle bu hakkin yasalyollardan kullanilmasi hemen hemen olanaksiz hale getirilmistir. Sendikalar Kanunu ile sendika kurmave sendika seme haklari ok glestirilerek Iasist sendika tekelini koruyucu hkmler getirilmistir.Toplu szlesme ve Grev Yasasi ile ise isi siniIinin ekonomik mcadele yollari tmyle tikanmistir.Grev yapmanin yasak oldugu iskollarina yenileri eklenmistir. Grev kiriciligi yasallastirilmistir; "Grevekatilmayan isiler isyerine giris ikis sirasinda engellenmeyecek", "isveren grev sirasinda stoklarinidisari ikarabilecek ve ieri hammadde sokabilecektir" Hak grevi yasaklanmaktadir. Grevietkisizlestirmek iin getirilen diger bir nokta da, "grev yasadisi ilan edilecek "tm bu (...) yasalaraAnayasa tasarisinda grevin iki ay sreyle sinirlanmasi ile nokta koyulmus oldu. Bu yasalar ve Anayasa (...) cuntanin uygulamalarina yasal kiliI geirmesidir. Yakin bir gelecekte bir kagit gibi yirtilip suratlarina Iirlatilacaktir. CUMTAMIM EIOMOMI POLITIIASI, 8UMALIM IOULLAPIMDA I8IPLIII TEIELCI IAPITALISTLEPIM AZAMI IAPLAPIMIM IOPUMMASI, II SIMIFI VE EMEII HALIIM (,) SMUPULMESI POLITIIASIDIP. Emperyalizmin Iinans kuruluslari IMF, Dnya Bankasi ve Isbirliki tekelci kapitalistlerin direktiIleridogrultusunda (...) Demirel hkmetince alinan 24 Ocak kararlari, cuntanin da ekonomi politikasinintemelini olusturdu. Bu kararlar isi ve diger emeki siniIlarin daha (...) soyulmalari yoluyla,emperyalistlerin ve bir avu isbirliki tekelci kapitalistin bunalim kosullarinda azami karlarinikorumasini ve byk tekellerin glendirilmesini amaliyordu. 12 Eyll ncesinde bu kararlarin ngrdg cret ve maaslari dondurmak, dsk taban Iiyatipolitikasi, halk muhaleIetinin yogunlugu nedeniyle istenildigi gibi uygulanamiyordu. "12 Eyll olmasabu ekonomik programin neticesini alamazdik, anarsi ykseliyordu." Bu szler 24 Ocak kararlarininbas uygulayicisi, ekonomik mucize peygamberi ilan edilen sabik basbakan yardimcisi Turgut zal'aaittir. Ve 12 Eyllle birlikle Iasist karsi devrimin isi siniIi ve halka karsi giristigi dizginsiz siyasalterrle iice ve pesisira yogunlasan ekonomik smry kanitlayicidir. Fasist karsi-devrim isi siniIi
ve devrimci halk hareketine agir darbeler vurduka, ekonomik baski ve smr de agirlasti. 12 Eyll sonrasinda isi siniIi derin bir yoksulluk ve seIaletin iine itildi, isi siniIinin toplu szlesme ve direnis yapmasi yasaklanmis, tm sendikal ve siyasal haklari gaspedilmisti. 12 Eyll'n hemen sonrasinda Iasist "tek sendika" uygulamasina geildi. Isbirliki tekelci kapitalistlerve (...) cunta, revizyonist sendika agalarinin irkeIliklerini kullanarak "sendika agaligi ve sendikalblnmslk sendikal rekabet" szleriyle yogun bir demagojiye giristiler. te yandan Iasist Trk-s'inbasindaki sendika agalariyla kol-kola, isi haklarini (...) gaspettiler. Fasist sendika tekeli Trk-Is'e Iiilen tanindi. Fasist burjuvazinin tek bir (...) devlet sendikasi kurmasi,isi siniIinin elini kolunu baglayarak rahata smrp soyabilecegi bir is ve sendika dzeni kurmagirisiminin bir parasiydi. 51 Toplu szlesme dzeni de kaldirildi. Bu islev, YHK adi verilen, isi, isveren ve devlet temsilcilerindenolusan devlete bagli bir kurul taraIindan yerine getiriliyordu. Fakat nasil? EnIlasyon oranlari gerekteoldugundan ok daha dsk tespit ediliyor, szlesmeler ise bunun da altinda gereklestiriliyordu.rnegin 1982 yilinda enIlasyon oraninin belirlenen 25'in ok stnde seyredecegi, simdiden burjuvaekonomistlerce dahi belirtiliyor. Ancak bu dnemde yapilan tm szlesmeler 25'in allinda, cret vemaaslarin ge denmesi de yaygin bir uygulama. Isinin eline geecek para enIlasyon canavarincayutulup gidiyor. YHK ylesine pervasizca davraniyor ki, aiklanan bazi szlesmelerde isilerkapitalistlere borlu bile ikariliyordu. Isletmelerin iine dstkleri kriz ve bunun sonucu izlenen ekonomi politika geregi, kredimaliyetlerinin ykselmesi, temel girdi Iiyatlarindaki artisin yarattigi maliyet artisini dsrmenin biryolu, retilen metanin toplam maliyetini belirleyen diger kalemlerde tasarruI etmekledir. Fasistburjuvazi iin ise bunun en kolay yolu isi cretlerinin dsrlmesi idi. Bunun ise baslica iki yoluvardi ve 12 Eyll sonrasinda Iasist burjuva/i her iki yolu da byk bir pervasizlikla uyguladi, isileristen atilmakla tehdit edilerek cretler dsrld; ya da daha az sayida isi eskisinden daha Iazlaretim yapmaya zorlandi. 12 Eyll ncesinde isbirliki tekelci kapitalistler isi cretlerinin yksekligi zerine byk bir yaygarakoparmislardi, isilerin "mutlu azinlik" olduklari demagojisini yayan Iasist burjuvazinin korosuna (.)' de katilmis, bir konusmasinda "isilerin mdrlerden de Iazla cret aldiklarindan" yakinmisti. Gerekte ise, lkemizde isi cretlerinin toplam maliyet iindeki payi ok dsktr. Bu, MESSrakamlarina gre dahi 12.3' gemiyordu. 600.000 sigortali isi, 12. derecenin altinda 400.000memurun ve yzbinlerce sigortasiz emekinin asgari cretle alistigi ve asgari cretin de net 7200 liraoldugu kosullarda bu Iasist demagoji (...) srdrlyor, ekonomik smrnn daha agirlastirilmasininsartlan olusturuluyordu. Mcadele silahlan gaspedilerek isi siniIinin eli-kolu baglanmisti. Fiyatlar ise serbestti ve enIlasyonsryordu. Bu durumda gerek isi cretlerindeki dss byk bir hiz kazandi, isi siniIinin hayatseviyesi 10 kat geriye gitti, isi cretleri 1963 yilinin bile altina dst. Gnlk asgari cret 1963yilinda 8 lira 91 kurus iken, bugn 8 lira 54 kurusa inmistir. 1981 Nisan'indan 1982 Subat basina kadargeen 10 ayda asgari cretin gerek degeri 7400 liradan 5570 liraya dsmstr. Buna karsilikkanemici tekellerin karlari kat kat byd. Buhran kosullarina ragmen 1981 yilinda tekeller, bir ncekiyila oranla 60 daha Iazla kar elde ettiler. Byk tekellerin karlari ise 100'den asagiya dsmyor,hatta bazilarinin karlari 300'e, 400'e, 920'ye kadar ikiyordu. Byk tekellerle iice gemis olanbankalarin karlari ise 1981'de 1980'e oranla ortalama 70 artmistir. 12 Eyll sonrasinda isi siniIinin sosyal haklarina da byk kisitlamalar getirildi. Trk-Is genelsekreteri (...) Sadik Side bakan olduktan sonra, SSK Yasasinda yapilan degisikliklerle, isilerin dahaok prim demesi, tedavi ve ila cretleri demeleri, emekli maaslarinin dsrlmesi, emeklilerdenprim alinmasi (vb.)... Yillik ikramiyeler yok denecek kadar azalirken, yillik cretli izinler de 30 gnlesinirlandirildi. Kidem tazminatina taban siniri kondu ve istiIa halinde de kidem tazminati denmemesigetirildi. Izlenen ekonomi politikanin diger bir sonucu da, bes milyonu asan issizler ordusunun saIinayzbinlerce issizin katilmasi olmustur. Bugn lkemizde alisabilir her bes kisiden biri issizdir.Ekonomik krizin derinlesmesiyle, yeni yatirimlarin gereklestirilmemesi, isletmelerin dsk kapasiteile alismasi ve bazilarinin retimi durdurmasi, yayginlasan 52 iIlaslar issizligin bymesine nedenolmustur. Sadece tekstil iskolunda 26 Iabrikanin kapanmasiyla 25.000 isi issiz kalmistir. Askeri (...) cunta isi siniIinin gaspedilen haklarina karsi szde isi ikarimini da yasakladi. Bu karartamamen demagojikti ve cunta szde isi (...) yzn gizleyebilecekti. Fabrikalarin dsk kapasiteylealistigi, iIlaslarin birbirini izledigi kosullarda isilerin sokaga dklmesi tm hiziyla devam etti. 12Eyll sonrasinda basta nder isiler olmak zere, onbinlerce isi sokaga atildi. Bir kismi da agir isleresrldler. Bugn bu gstermelik karar da yrrlkten kaldirilmistir. Toplu isten ikarmalar hizladevam etmektedir. EYLUL FAIZMIMIM IIPLAPDAII EIOMOMI POLITIIASI 12 Eyll gn (...) Evren, okudugu bildiride syle diyordu: Koy|urur r|||el|r|z|r elerd|s| o|dugu |rarciri |uvveder l|||e i|arra| ||r larir a|arirda urel|r| arliraca| o|r larir seleroer||g| ve l|yal po||l||asiy|a gere||| d|ger ledo|r|er|r a|irrasira o||rassa orer ver||ece|l|r. Daha sonra bu "tarim seIerberligi", "petrole karsi bugday" gibi sloganlarla sslendi. Uygulama ve bugn ortaya ikan sonu nedir? Tarimsal krizin derinlesmesi ve kir yoksullarinin yasamkosullarinin daha da agirlasmasi, izlenen ekonomik politika sonucu tarimsal retim geriledi; 1980'de1.7 olan tarimdaki byme hizi, 1981'de binde 4'e dst. DIE raporlarina gre, bitkisel rnlerdenbaklagiller 2,2, patates, 3,3, zeytin 6,3, ay 32,8, ttn 14,5, elma 28,6 gerilemistir. Ayricabugday retiminde 18,1 ayiegi retiminde 23,3 dss vardir. (...) generallerin "tarim seIerberligi ve Iiyat politikasi" dedikleri seyin, kyllerin lehine olmayipemperyalistlerin, kapitalistlerin, toprakagalarinin kyllere kurduklari vahsi bir tuzak oldugu simdiiyice anlasilmistir. Askeri diktatrlgn kirlardaki (...) ye (...) politikasi, tarim bunalimini ortadan kaldirmadi,derinlestirdi. zellikle 12 Eyll 1980'den beri sanayiyi izleyen tarimdaki bunalim siddetlenmis,hayvancilik, tarim rnleri ve besin maddeleri retimindeki dss belirginlesmistir. Pamuk, ayiegi,seker pancari vb. rnlerdeki dss birok dallarda ithalat ile birlikte ilerlemektedir. nmzdekiyillarda et, st, meyve, sebze ve bakliyat ithal edilmek zorunda kalinacagi belirtilmektedir. 24 Ocak kararlan ve (...) cuntanin izledigi ekonomik politikanin kapsaminda kyllk zerindekismry bir kat daha artirma amaci da vardi. 24 Ocak kararlariyla (...) Demirel Hkmeti gbreIiyatlarina ortalama 600 oraninda zam getirdi. Elbette bu zam byk toprak sahiplerini degil,dogrudan kk ve orta kylleri etkiledi. Zaten zor durumda olan kk retici kyl yeniden retimiin gerekli tarim aletlerini, tohumluk gbreyi alamaz duruma gelmisti.nk gbre zamlari, hayatpahaliligi, dsk taban Iiyatlari gibi diger etkenlerle birlesiyordu. 12 Eyll Iasizmi kyllere en agirdarbeleri basta dsk taban Iiyatlari politikasi olmak zere, Vergi Yasasi, tarim ilalarina, tohumluk veyemlere, tarim ara ve gerelerine, akaryakita ve diger tketim mallarina getirdigi zamlarla indirdi.Bunlar, kirsal alanlarda byk toprak sahiplerinin egemenliklerini glendirme, emperyalistlerin, yerlitekelci kapitalistlerin, agalarin, teIecilerin smrsn yogunlastirma, orta ve kk kyllerimlkszlestirme ve yoksullastirma, kir proletaryasi zerindeki smr oranini ykseltme srecinihizlandirdi. (...) generaller nasil ilk planda isi cretlerini dondurmak iin gerekli siyasi ve ekonomik nlemlerialdilarsa, ayni sekilde buna benzer bir islevi yerine getiren dsk taban Iiyati 53 politikasiyla da, tarimsalbesin ve hammaddelerin Iiyatlarini en alt seviyede tutacak kararlar aldilar. (...) Devletin ttn, Iindik,ay, pamuk, zeytin, ayiegi, seker pancari gibi hemen btn tarim rnleri zerinde uyguladigi dsktaban Iiyatlari, milyonlarca kk retici kyly yoksulluk ve seIaletin kucagina itti. yle ki, tarim rnlerinin taban Iiyatlarindaki artis hizi 20'ler civarinda oynarken, kyllerin retimdekullandiklari mallarin ve hayati tketim maddelerinin Iiyatlarindaki artis hizi 100'n zerindeseyrediyordu. Aradaki Iark emeki kyllerin omzuna biniyordu. Dsk taban Iiyatlari, devletinbelirledigi tekel Iiyatlariyla, kk reticinin rnn maliyetinin altinda bir Iiyatla ucuza kapatmakanlamini tasirken, byk toprak sahipleri rnleri daha dsk bir maliyetle rettiklerinden, hattataban-tavan Iiyatlari onlarin ikarlarina gre ayarlandigindan, bundan karli ikmislardir. te yandan,kylye sattigini en yksek Iiyat seviyesinde tutan, retimde kullandigi tarim hammaddelerini ise enucuza alan tekelci devlet ve kapitalist, bankaci, ihracati, teIeci bu sayede byk vurgunlar vurmaktadir. Bununla birlikte (...) askeri rejim Vergi Yasasi'yla emeki kyller zerindeki vergi ykn artirmis, kir yoksullarinin durumunu agirlastirmistir. Bunun gibi, tarim blgelerine verilen kredi Iaizlerinin en st seviyeye ykselmesi, kyllerin kaniniemen bankacilara ve teIecilere byk vurgun ortami saglamistir. Bilindigi zere, Ziraat Bankasi vediger mali kuruluslar, kredileri toprakagalarina ve teIeci kyllere vermekte, zaten zor durumda olankyl, krediyi 500'e varan oranlarda teIecilerden saglamak zorunda kalmaktadir. Kylnn parasizve geim sikintisi iinde olmasi, onu tarlasini ipotek ettirmeye, malini tccara taban Iiyatinin altindakaptirmaya itince; aga, teIeci-tccar, kylnn elinde ne varsa silip sprmektedir. Buna ek olarak (...)devlet yetkilileri, kk reticiye mallari karsiliginda avans vermeyi kaldirmakla kalmamis; pamuk,ttn, ay vb. reticilerinin durumunda oldugu gibi, teslim etlikleri mallarin karsiligini, aradan aylargetigi halde hala demeyerek onlari alik ve seIaletin kucagina itmislerdir. Cuntanin tarimsalretimdeki anarsinin ykn kyllere yikmak iin egemen siniIlarin ikarlari dogrultusunda ekimalanlarini sinirlandirmasi veya devletin elindeki stoklari eritinceye dek alimi dsk tutmasi, tarimrnlerinin Iiyatlarini dsrmek iin ithalat yapmasi bunlarin zerine binen birer Ielaket olmaktadir. Askeri (...) rejimin (.) ekonomik politikasi kirsal alanlardaki topraksiz ve az toprakli kyl sayisinihizla ogaltti. Orta ve kk kyllerin topraklarini kaybetmeleri, (...) devletin keyIi sekildedzenlenen istatistiklerinde dahi gizlenemiyor. MGK ihtisas Komisyonu raporunda; yi|irda lur |oy|u a||e|er|r|r sadece .| lopra|siz|er, ou orar 8de 1.a i|ri;lir. Topra|siz a||e sayisi.8.d|r. Ayrica, lopragir ru|||yel| ve |u||ariri aisirdar u||e apirda derges|z ve ada|els|z o|r dagi|ir|z|erre|led|r... A||e|er|r 8,5| larirsa| ge||r|r ,siri a|ir|er, a||e|er|r 1u |se ge||r|r .siri a|ra|ladir. denmektedir. Toprakagasi, kendi (...) dzeninde devrimci-demokratik hareketin ezilmesini de Iirsat bilerekkamisini kylnn sirtina daha da siddetli indiriyor; angarya ykn, kirayi, yari- Ieodal baskiyiartiriyor, kyllerin topraklarina ve meralarina zorbalikla el koyarak kyly ve ailesini topragindansryor. En agir smr ve baski da tarim proleterlerinin ve yoksul kyllerin stndedir. Fasizminsmrs arttika tarim bunalimi derinlestike, kirlardaki issizlik, alik ve salgin hastaliklar dayayginlasmaktadir. Tarim proleterleri hibir demokratik hak ve gvenceye sahip degillerdir.Sendikasiz, sigortasiz, gnde en az 54 12 saat -o da is bulabilirlerse- ve en dsk cretle, bogaztokluguna, yk hayvani gibi alistiriliyorlar. Bir yandan kyllerin ekonomik ve demokratik haklarigaspedilirken, te yandan kirsal alanlar bastanbasa, ova kynden en cra ksedeki dag kyne kadarjandarma birlikleri taraIindan birka kez tarandi, "terrist" ve "blc" avina ikildi. (.) sikiynetimve jandarma komutanlari, valiler, kaymakamlar, savcilar seIerber olup kylerde terr Iirtinasiestirdiler. Silahli kyly silahsizlandirmak iin seIerber oldular. Baskin dzenleyerek kadin-erkek,gen-yasli demeden kyllere iskence ve meydan dayagi ektiler. Silah olsun olmasin her kybelirlenen miktarda silahi teslim etmek zorunda birakildi. Anti-Iasistler iin kara listeler ikartildi. Heryerde muhbirlik agi rld, genis tutuklamalara girisildi. (...) devlet, zellikle de devrimci-demokratikuyanisin geliskin oldugu kylere, (.) kylerine, alevi halka amansizca saldirdi. Bir yandan zulmarki, bir yandan smr arki, bir yandan Iasist propaganda ve demagoji arki atalli kiymamakinesi gibi isleyip durdu. Tarim bunaliminin altinda yatan neden, emperyalizmin boyundurugu ve kapitalist sistemdir. Burjuvazi bunalimi ne denli gizlemeye alisirsa alissin, onun gstergelerini gizleyememektedir. rnegin, gbre
retimi en st noktadayken, en alt seviyeye inmis, tarimda makinelesme hizi yavaslamis, geri teknikboy gsterir olmus, tarim retimindeki dss ile birlikte toplam ihracattaki tarim rnleri payindagerileme grlmstr. "Petrole karsi bugday ve hayvancilik", "tarim seIerberligi" gibi ekonomiksloganlar anliyorsa bunun nedeni, tarim bunalimini gizleme telasi, kyllerin zerindeki soygunplanini gereklestirme istegidir. Fasizmin genis kyl yiginlarina bos vaatler disinda verecegi birseyyoktur, iste (...) generaller ve (...) hkmeti binbirinci kez, yeniden aldatici "Toprak ve Tarim ReIormuYasasini" ikarma balonunu uurdular. Belli ki, bundan esas ve ilk ama, yoksul ve topraksiz kyllerialdatmak ve oyalamak ise; ikincisi de (Onu da uygularsa) bazi yrelerde toprakagalari iin en verimsizbazi topraklari az toprakli ve topraksiz kyllere borlandirma yoluyla satip, onlar zerinde daha agirsmrnn yolunu bulmak, toprak kleliginin yeni biimlerini hortlatmaktir. Tarim ve Orman BakaniSabahattin zbek "Toprak ve Tarim ReIormu kanun tasarisinin yanlis hazirlandigini" sylediktensonra, yukarida szn ettigimiz bu politikayi su szlerle dogruladi: 8|r dela razir|arar Topra| Tarir Relorru deg||, Tarir Topra| Relorru o|ra|idir. Yar|, orce larira e|ver|;||lopra||ar |;|elreye ai|ra|i, sorra araz|s| o|rayar |ll|ye larira e|ver|;|| o|ar lopra||ar dagili|ra|idir. ( N|sar8 TERCuVAN) Askeri (...) diktatrlgn kirsal blgelerdeki ve tarim sorunundaki politikasi, sistemin tm eliskilerinimisli misli keskinlestirmek, demokratik kyl yiginlariyla egemen siniIlar arasindaki uzlasmaz zitligiderinlestirmek disinda bir baska yol izleyemez. O kyl yiginlarini Iasist ideoloji ve demagojiyle,kapitalist ve Ieodal ideolojiyle uyusturmaya, aklini elmeye ne kadar alisirsa alissin, kir proleterleri,yari-proleterler, emeki kyller arasindaki hosnutsuzluk ve Ike gitgide byyecektir. BugnTrkiye'nin kirsal alanlarinda yzyillardir degismeyen ve zlmeyen sorunu, hala Toprak Devrimisorunudur. Yigit Trk ve Krt kyllerinin yreginde TOPRAK ve ZGRLK zlemi derin kklersalmistir. Trkiye'de kyl sorunu egemen siniIlarin yolundan degil, ancak kkl bir toprak devrimi,tam bagimsizlik demokrasi ve sosyalizm yoluyla zlebilir. Tek yol budur. 55 Bu yolu aacak olan anahtar ise emperyalizme ve askeri (...) diktatrlge karsi proletarya ve kyllerin (.)3 YA0MA VE TALAM SIYASETI cret ve maaslar dondurularak, taban Iiyatlari dsk tutularak gnden gne agirlasan ekonomiksmr, tam bir yagma, talan siyasetine dnsmstr. Kirin ve kentin kk reticilerinin sirtina agirvergi yk bindirilmis, pesin deme zorunlulugu getirilmistir. "Bankerler Olayi" cuntanin izledigi ekonomik politikanin dogal bir sonucudur, isisi, memuru,emeklisiyle emeki halkin disinden tirnagindan artirip biriktirdigi -bes kurus, bankerler araciligi ilekanemici tekellerin midesinde gtlmek zere toplandi. Onlarin arkasinda bankalar holdinglerbulunuyordu. Bir dnem sonra, bankerler byk lde islevlerini tamamladiklarindan hkmetkararlariyla iIlasa srklendiler. Onlar islevlerini yerine getirmisler; toplanan para ile ise tekellerindsk Iaizli, adeta bedavaya gelecek kredi talebi karsilanmisti. Simdi uzun vadeli deme planlari ilehalk avutuluyor, bir kez daha aldatiliyor. Bankerlere yatirilan paralarin byk kismi bir daha geridnmeyecek, denecek kisim ise deme gn geldiginde enIlasyon hizi ile eriyip gitmis olacak. Cuntanin emeki halka karsi izledigi yikim politikasi, bankerler araciligiyla gereklestirilen (.)labitmiyor. O, (...) gibi, mutlaka bir bahane bulup nne gelenden hara alma hesaplari yapiyor.Cuntanin (...) siyasetinin bir rnegi de vergi, zam ve traIik cezalarina Iahis artislar koyup bteyealmis olmasidir. 1982 Mali Yili Bte Tasarisi'nda, bteye mali yil boyunca 4 milyar traIikten 8milyar vergi ve zam cezasindan olmak zere toplam 12 milyar liralik bir ceza geliri saglanmasingrlyor. Ayni tasarida, 1982 mali yilinda 1981'e gre traIik cezalarinda 60, vergi ve zamcezalarinda ise 33'lk bir artis saglanmasinin planlandigi da yeraliyor. 3"Proletarya ve kyllerin baskaldirmasindan, devrimi zaIere ulastirip kendi ikii darlarini kurmaktan" bahsetmek, cezai sorusturmanin gerekeleri arasinda yer almistir. (DN) ISTIIPAPSIZ VE 0UMU8IPLII 8IP IHPACAT POLITIIASI 24 Ocak kararlari dogrultusunda izlenen ekonomik politikanin bir yn de, ekonomide yapisaldnsm adi altinda sunulan "ihracat seIerberligi" idi. Ekonomik basarinin temel taslarindan birisiolarak sunulan bu ihracat seIerberligi ne idi? Szde sanayide byk bir hamle yapilmis, byk biratilimla gemis yillari kat kat asan bir ihracat patlamasi gereklestirilmisti. 1981 yili ihracatinin geenyila gre 60 artisla 4.7 milyar dolara ulastigi syleniyordu. Bunlar, (...) propagandanin "EkonomikMucize" zerine kopardigi bir yaygara olmaktan baska bir anlam tasimiyordu. Oysa ihracatta 1981 yilinda tutturulan dzeyle, Trkiye'nin dnya ihracatindaki payi yalnizca binde2.1 kadardir. Ilk nce bu, basli basina bir Iiyaskodur. Sonra, 1981 yilinda dnya ticaretindeki 2.1'likpay, 1950-954 dneminde binde 4.7, onu takip eden yillarda binde 3 olan paylarin ancak yarisicivarindadir. Bu demektir ki, simdiki ihracat dzeyi 1950 dzeyine bile varmamis. O yillardan bu yanaTrkiye'nin ihracatinin genel graIigi hep dsmstr. Geri teknoloji ve dsk kapasiteye sahip sanayi nitelerinin uluslararasi pazarlarda hibir rekabet sansiyoktur. Dnya pazarlarindaki Iiyatlari belirleyen tek g olan emperyalist dev tekeller agir sanayimallarini, sattiklarini en yksek seviyede tutulurken, yari- smrgelerden aldiklari yari-mamul mallari,hammaddeleri, en dsk seviyede donduruyorlar. Dolayisiyla, dnya kapitalist ticaretinin bu degismezyasasi, olduka 56 emperyalist boyunduruk altindaki Trkiye'nin dis ticaret aigi azalmaz, aksine byr.Buzdolabinda, ierdeki bayi satis Iiyati 40.000 lira iken dis satis 180 dolar, yine Iirinda bayii Iiyati 20-22.000 lira iken disariya 90 dolara satilmasi, ihracatin zararina yapildigini ortaya koymaktadir. Mallar,maliyet ve lke iindeki satis Iiyatinin altinda pazarlanirken, bu szde ihracati gereklestirenler "tesvikkredileri", "vergi iadeleri" ile besleniyordu. Bu tekelleri kurtarma operasyonunun Iaturasi ise emekihalka kesiliyordu. Trkiye gibi yari-smrge bir lke, ihracat artisini ancak tarim rnlerinden saglayabilecekken, bundada gerileme grld. nk hem bunalim iindeki tarimda retim dst, hem de tarim rnlerinindnya pazarlarindaki Iiyatlarini dsk tutan emperyalist tekellerin rekabeti Trkiye'yi disladi. Budurum 1981 yilinda Trkiye'nin ihracatinda aika grld. te yandan, egemen siniIlar 1981 ihracatinda sanayi mallari payinda tarimi geride birakan bir artisoldugunu, bunun "sanayilesme gstergesi" anlamina geldigini sylyorlar. Oysa, sanayi mallanihracati denilen sey, tarima dayali gida, sanayi ve tekstil rnleridir. Digerleri ise, basit ve geriteknolojiye dayanan imento, dkm sanayi rnleridir. Bu alanlarda saglanan gelisme, dnyaemperyalizminin hamalligindaki gelisme demektir. Bir baska ynden bakildiginda Trkiye ihracatininnemli bir zelligi, ampul, kibrit, sala, et, yas meyve, ttn gibi dayaniksiz tketim mallarinadayaniyor. Bu da, yarini belli olmayan, dalgalanma ihtimali Iazla olan bir ihracat demektir. Hele birde, "ihracat seIerberligi"nde mezar tasi, papatya, kurbaga, salyangoz, odun kantari, su, kaldirim tasigibi mallar var ki o da zengin bir mizah konusu. Btn bunlara "ihracat seIerberligi" deniyorsa, isteTrkiye'nin ihracati!.. Trkiye'nin ihracati dengeli, agir sanayi ve gelismis bir tarima dayanmadigi gibii piyasa durgun, retim dss halinde oldugu iin nceki yillara kiyasla saglandigi iddia edilen artisise geici ve sagliksizdir. Gelecek yillarda ayni artis hizi bir yana, eski seviyenin bile tutturuluptutturulamayacagi sphelidir. Trkiye'nin ihracatinda AET'nin payi 1979'da 48 iken, 1980'de 32'yedst. Ortadogu ve Arap lkelerininki ise 1978 yilinda 14 iken, 1981 yilinda 40'a ykseldi. Bu, birgelisme degil, istikrarsiz ve gnbirlik bir ihracat gstergesidir. nk Trkiye bazi ihra mallarindaOrtak Pazar taraIindan pazardan srlmstr. nk Ortadogu ve Arap lkelerine yapilan ihracattakiartis, dnya ticaretinin gncel bosluklarindan, Iran-Irak savasi gibi dnemsel bir olgudan, Libya'ninzel durumundan kaynaklanmaktadir. Ihracattaki nispi artisin asil nedeni ise halk zerindeki azgin (...) terrdr. 12 Eyll Iasizmi en (...)kemer sikma politikasiyla halkin tketimini alabildigine kisti. Grevleri, toplu szlesmeleriyasaklayarak cretleri dondurdu, taban Iiyatlarini en dsk seviyede tuttu, iste ihracattaki nispi artisinbasta gelen nedeni halkin kani ve teriyle kirlenmis vahsi smr sistemidir. Ihracatin halka sagladigien uIak bir yarar yoktur, aksine bundan ihracati vurgun tekelleri karli ikmaktadirlar. (,) "8UMALIMDAM IIMAI UZEPEYIZ" SZU, SAHTE VE 0ULUMTUP "Ekonomide Trkiye Mucizesi", "bunalimdan ikmak zereyiz" vb. 12 Eyllc Iasizmin ekonomikalanda demagojik propaganda sloganlari oldu. IIlaslarin, kk ve orta isletmelerden, Asil elik,Gney Sanayi, Banker Kastelli gibi dev isletme ve Iinansman kuruluslarina dogru gelisimi, gerekdurumu btnyle su yzne ikardi. yle ki, bu ekonomik mucizenin mimari olarak lanse edilen IMFpatentli Turgut zal istiIa etmek zorunda birakildi. Bu ise, gerekte izlenen ekonomik politikaniniIlasinin belgelenmesidir. 57 Trkiye'de sistem halihazirda derin bir ekonomik kriz iindedir. Gerekte bunalim durdurulamadigigibi haIiIletilebilmis de degildir. Tm olgular bunalimin giderek daha da derinlestigini gstermektedir.Dnya lsnde kapitalizmin devleri dahi gnden gne agirlasan bir bunalim iindeyken, yarismrge bir lke olan ve bunalimin sonularini ok daha agir yasayan Trkiye'nin tek basina bunalimialtedip dze ikmak zere oldugu iddiasi sahte ve glntr. Bugn dze ikmak bir yana, orta vekk isletmelerin uzun sredir devam edegelen iIlaslarina, bazi byk isletmelerin iIlaslarieklenmektedir. Hatta bazi bankalarin iIlaslari gndemdedir. Ekonomik kriz o kadar siddetlidir ki, isisiniIi ve emeki halkin vahsice smrlmesi temelinde srdrlen ekonomik takviyeye karsin birokisletmenin iIlaslarini deyememektedirler. Sanayinin hemen tm dallarinda varolan durgunluk, bazidallarda tam bir kntye dogru genislemektedir. Tekstil sanayinin iine dstg durum bir rnektir.Bu dalda 20 Iabrika kapanmis, 25.000 kisi issiz kalmistir. Otomotiv sanayiinde 1981 yilinda, kapasitekullanimi 28 dzeyinde kalmistir. lke ii insaat sektrnde de derin bir kriz hkm srmektedir. Iste krizin gittike derinleserek srdgnn diger bazi kanitlari: 1981'de Ieshedilen sirket sayisi, 1980'e gre 101.4 oraninda artis gstererek 2300'e ulasmistir. 1980yilinda ise Iesih veya tasIiye yoluna basvuran sirket sayisi 1142 idi. 24 Ocak uygulamalarinabaslandigi gnden itibaren ticari Iaaliyetlerine son veren sirket sayisi ise 3442'yi bulmustur. Bu dnemde protesto edilen senet sayisi artmis ve karsiliksiz ek verme yayginlasmistir. DIE'ye gre1981'in ilk 11 ayinda protesto edilen senet sayisi 1.800.000'i gemektedir ki bu, bir nceki (1980) yilagre 25 oraninda artma oldugunu gstermektedir, Izmir Ticaret Gazetesinin bir arastirmasina gre1981 yilinda sadece Istanbul'da 90-100 milyar liralik karsiliksiz ek kesilmistir. Bunlar ekonomik krizden ikisin degil, onun derinlestiginin ve zincirleme iIlaslarin gstergeleridir. Bugn birbirleriyle ticari iliskiler iindeki isletmelerin, ayni zincirin halkalari olarak, durumlarisarsilmakta, iIlaslar birbirini izlemektedir. Bugn sanayide derinlesen kriz bazi kk bankalari dasallamaya baslamistir. 24 Ocak kararlari, tekellerin disinda kalan orta ve kk byklktekiisletmelerin zaten iinde bulunduklari iIlas ve yikim srecini daha da hizlandirirken, te yandantekellesmeyi zellikle de sanayi banka kompleksine sahip tekel gruplarinin daha da bymesineyolamistir. Bankalar ve byk holdingler, iIlas durumuna gelmis isletmelere el uzatarak gerekdegerinden ok ucuza kapatmislar veya birlikte is yapma nerisinde bulunarak hisselerin nemli birkismini ele geirmislerdir. ASIEPI (...) CUMTAMIM DI POLITIIASI, A8D EMPEPYALIZMIMIM (,)4 ABD emperyalizminin izdigi rotaya uygun bir yolun izlenmesi, isbirliki hakim siniIlarin dispolitikadaki geleneksel izgisidir. Askeri (...) cunta, ABD emperyalizminin gdmndeki bu dispolitikayi, (.) her alanda doruga ikardi. ABD emperyalizmine siyasi, askeri alanlarda bagimlilikdaha da artti. ABD emperyalistlerinin siyasi ve askeri konulardaki direktiIlerini daha abukuygulayabilmesini saglamak amaciyla Trk- Amerikan Savunma Konseyi kuruldu. ABD 4 Askeri ynetimin dis politikasini "ABD emperyalizminin dmen suyunda, ikiyzl ve kalles" olarak nitelendirmek, savunma nedeniyle ailan cezai sorusturmanin gerekelerinden biri olmustur. (DN) 58 emperyalistlerinin Ortadogu halklarina ynelik saldiri stratejisinde cunta daha aktiI grevler stlendi.ABD'nin basini ektigi Bati emperyalist blogunun saldirgan askeri pakti, NATO'nun saldirihedeIlerinin Ortadogu'ya dogru genisletilmesi planlarini onayladi. Bu planin bir parasi olarak, Vanhavaalaninin ABD uaklarinin kalkip inebilmesine uygun olarak dzenlenmesi karari alindi. Bugn daha saldirgan ve savas kiskirticisi bir politika izleyen ABD emperyalizminin Ortadogu'dakivurucu gc olma yolunda ileri adimlar atildi. Bu ileri karakol grevini yerine getirebilmesi iin ABDemperyalizmince yapilan yardimlarin 700 milyon dolarinin 400 milyon dolari askeri harcamalar iinveriliyordu. ABD'nin (.) yerine getirebilmek iin 1982 btesinde de askeri harcamalara byk payayrildi. Sosyal hizmetlere ayrilan paylar kisitlanirken, askeri harcamalar iin ayrilan pay 353 milyarlira oldu. Bir yandan (.) askeri harcamalar artirilip Ortadogu halklarina karsi ABD'nin blgedeki saldiri gcolarak rgtlenirken, te yandan blgedeki lkelerle (.) bir yakinlasma siyaseti izleniyordu. Bu daABD emperyalistlerince belirlenmis politikanin diger bir ynyd. Cuntanin dis politikasi Ortadogu'daABD emperyalizminin Truva Ati roln oynamaktir. Arap ve tm Ortadogu halklari arasinda ABD veIsrail'li Siyonistlere karsi bir blogun olusmasini engellemek, bu yndeki abalari iten baltalamaktir.Onun dis politikasi hibir zaman ABD emperyalizminin izdigi sinirlarin disina ikmaz. Nitekim onunArap halklarina gsterdigi gleryzn (...)ligi, Birlesmis Milletlerde Israil'in Golan Tepelerininilhakinin kinanmasi sirasinda ortaya ikti. Trkiye, ABD ve Israil'le birlikte karara karsi ikan birkalkeden biriydi. Cuntanin ABD'ye (.) siyasetindeki pervasizliginin diger bir rnegi de, yine BM'de yapilan bir baskaoylamada, ABD usagi ve insan kasabi Sili, El-Salvador, Guatemala Iasist ynetimlerini grnsteolsun kinamaktan kainmasiydi. Trkiye yine karara karsi ikan birka lkeden biriydi. Cuntanin izledigi bu dis siyaset, dnyadan tecrit olusunu hizlandirirken, te yandan maceraci,saldirgan ve savas kiskirticisi bir siyaset izleyen ABD emperyalizminin gdmndeki dis politika,lkemizi yeni bir savasla ilk hedeIlerden birisi haline getiriyor. EYLUL VE AMTI-FAIST DEVPIMCI 0ULEP "Devrim, karsi-devrimi dogurarak ve glendirerek ilerler." 12 Eyll ncesinde lkemizdeki siniImcadelesinin durumunu bu zde zetleyebiliriz. (...) karsi-devrim (.), yeni (...) yasalar ikartarak,polis vb. saldiri kurumlarini tahkim ederek, isi siniIi ve devrimci halk hareketinin ykselmesininlemeye, bastirmaya alisiyor, bunu basaramiyordu. Isi siniIi ve halk hareketi, hakim siniIlar iinegemenliklerini korumada giderek byyen bir tehdit oluyordu. Sikiynetimle birlikte ordunun siyasal hayata mdahalesi artti. Isi siniIi ve devrimci halk hareketinekarsi genis apli rgtlenip saldiriya geirildi. (...) karsi-devrim bazi ileri hamleler yapiyor; devrimcirgtlere darbe vurmaya, kertmeye, devrimci Iaaliyet alanini daraltmaya, kitlelerle devrimci rgtlerarasindaki baglari zayiIlatmaya ve kesmeye alisiyor, zaman zaman bazi basarilar da elde ediyordu.Bu darbeler, devrimin genel ykselisini, egemen siniIlar iin byyen bir tehdit haline gelmesiniengelleyememekle birlikte, bazi blgelerde alismalarin geici olarak durmasina, zayiIlamasina,Iaaliyetlerin daralmasina yolaiyordu. Bu srete askeri (...) diktatrlgn kosullari da agir agirhazirlanmaya baslaniliyor, etkin bir karsi direnisin rgtlenememesi iin de devrimci harekete adimadim darbeler vurulmaya alisiliyordu. 59 Hakim siniIlar eskisi gibi ynetemez hale gelmislerdi. Durumda bir degisikligin, daha genis aplisaldirilarin hazirligi iindeydiler. Devrim cephesindeyse birok rgt mcadelenin gerisindeydi vebunu altedici bir hazirlikta szkonusu degildi. Isi siniIi ve emeki kitleler, sosyal demokrasi ve modern revizyonist ihanet akimlari taraIindanblnmst. Sendikalar ve birok kitle rgtnn ynetiminde reIormcu ve revizyonist hainleregemendi. Bu akimlar kitleleri pasiIize etmeye, kitle eylemini yasallik sinirlari iinde tutmaya,devrimci eylemin ynn saptirmaya alisiyorlardi. 12 Eyll Iasizminin kolay basarisinda revziyonizmin gl etkisi birinci dereceden rol oynamisti. Busadece revizyonizmin ynetiminde bulunduklari sendikalarda ve kitle rgtleri tabaninda, kitlelerinbelirli kesimi zerindeki siyasal etkisi nedeniyle degildir. Revizyonist propaganda bu yndeuyusturucu zehrini yaymistir. Revizyonist mikrop baska bnyelere de siringa edilmis ve onlari dauyusturmustur. Ortayolcu hareketler, esitli revizyonist akimlarin etkisi altindaydilar. Sovyeti, incirevizyonizmin yarattigi ideolojik kargasa, bunun sonucundaki blnmslk ve etki alanindakiortayolcu akimlarin sag bir izgi izleyerek devrimci mcadeleyi zayiIlatmalari, revizyonizmmikrobunun bnyede yarattigi tahribatin sonucudur. O dnemde kitleler bilin ve rgtllk kapasitelerini asan eylemlere atilmaktaydilar; Iakat anti-Iasistrgtler bu gelisimin gerisinde kaliyorlardi ve kitle mcadelesini daha st biimlere dogru siratacakg ve kapasiteden yoksundular. Bazilarinin ok sayida kadrosu, yaygin kitle iliskileri vardi. Fakatbunlar illegal temelleri zayiI, sinirlari belirsiz, savasma dinamizminden yoksun rgtlerdi. BirogusiniI mcadelesinin gelisim ynnn giderek sertlesecegini szde tespit ediyor, Iakat bunungereklerini yerine getirmiyorlardi. Sikiynetimle birlikte genlik ve diger kitle rgtleri kapatilinca legal yayin organlari yasaklaninca burgtlerin bazilari bir sre hareketsiz kaldilar. Kendi tabanlariyla dahi iliskileri koptu. Bu rgtlerinkoI ve Iasist legaliteye bagimli yapilari aiga ikmisti. Bu durum gelecek iin siniI mcadelesinindaha sert gnleri iin uyariciydi ve kavransaydi egitici olabilirdi. Fakat degisen bir sey olmadi. Ciddibir atilim ve toparlanma gereklesmedi. Bu rgtlerin Iaaliyetleri biraz daha daraldi. Sikiynetimkosullarina kendilerini uydurdular, legal ve mensevik yapilarinda ise temel bir degisiklik olmadi. O dnemde devrim cephesinin diger bir zayiIligi, anti-Iasist rgtler arasinda dayanismanin, eylembirliklerinin zayiI olmasiydi. Birok rgtn revizyonizmin etkisi altinda olmasi devrimci eylembirliklerinin gelismesini de engelliyordu. Eylem birligini zayiIlatan diger bir etken de, basta genistabana sahip bazi rgtler olmak zere esitli rgtlerin bnce bir gurura kapilmalariydi. O gnk sre, isi siniIi ve emeki kesimlerin nder ve kararli unsurlarini saIlarinda toplamis genisyiginlarin gvenle izledikleri komnist ncnn zayiIligini, eksikligini her asamada arpici bir sekildeortaya koyuyordu. 12 Eyll askeri (...) darbesi, egemen siniIlarin hakimiyetlerini tehdit eden kitlelerin devrimci atiliminikirmak iin son glerini kullanarak saldiriya getikleri son alternatiIleriydi. TAVIR NEOLMALIYDI? Devrimci bir karsi saldiri rgtlenmeliydi! Darbeyle (...) karsi-devrim atak yapmis, stn bir konuma gemisti. Fakat henz bu konumunusaglamlastirabilmis degildi. Askeri (...) darbe, devrimci atilim snerken degil, zirvesindeykengereklesmisti. Devrimci rgtler henz glerini muhaIaza ediyorlardi ve bugnk gibi agir darbeleryemis degillerdi. 60 Devrimci kitleler moral kntye ugramamislardi ve karamsar degillerdi. Kitlelerin bulundugumevziler henz kaybedilmis degildi. Karsi saldirinin rgtlenmesi iin nesnel kosullar elverisliydi,gerekli devrimci potansiyel vardi. Eger anti-Iasist devrimci gler toparlanip tm gleriyle karsi saldiriya geselerdi (...) karsi-devrimgeriye ekilmek zorunda kalacak, devrimci dalga eskisinden kat kat byyecekti. Bu saldiri, yenilgiylede sonulanabilirdi. Ama Trkiye devrimi iin kazanilmis nemli bir tecrbe, geride kalanlara yksekbir devrimci ruh ve calma duygusu birakilarak yenilinirdi. Bu yenilgi sereIli bir yenilgi olurdu.Engels'in de dedigi gibi, "Sert bir arpismadan sonraki bir yenilgi, devrimci nemi kolayca kazanilanbir zaIere esit bir olaydir." 12 Eyll askeri (...) darbesi daha ilk anda grev ve direnisleri yasakladi. Sendikalari ve diger kitlergtlerini kapatti. Komnistlerin disinda diger btn devrimci rgtler saskin ve hazirliksizyakalanmisti. Devrimci kitlelerin saIlarinda da rgtsz ve ndersiz olmanin daha derinlestirdigi birsaskinlik ve duraksama vardi. Genis yiginlarda ise hakim olan "bekle, gr" tavriydi.
12 Eyll'n hemen ertesinde devrimci grevimiz (...) cuntaya konumunu saglamlastirma Iirsatinivermemekti. Durumun panik ve zlmeye dnsmesinin n alinmaliydi. Devrimin yedigi darbeninnne set ekilmeli, bunun bir yenilgi halini almamasi iin elden gelen aba gsterilmeliydi. Bugrevlerin hepsinin birden basarilmasi ise tek bir yolun izlenmesiyle mmknd. Bu yol, direnmek,kitlelerin harekete geirilmesi ve karsi bir saldirinin rgtlenmesiydi. (...) darbeyi izleyen dnemdekitlelere "saldirin" demeliydik. Btn gcmz bu saldirinin rgtlenmesine ve onun basina gemeyevermeliydik. Taktiklerimiz saldiriyi esas almaliydi. Devrimin henz kaybedilmemis mevzilerinikorumak iin kaldirmaliydik. ncy korumak, isi siniIinin ve tm emekilerin ikarlarini korumakiin saldirmaliydik (...) saldirinin ilerlemesi ve derinlesmesinin nne gemek iin, onu geri ekilmeyemecbur etmek iin saldirmaliydik. Fakat izlenen yol bu olmadi. Sosyal demokratlar ve modern revizyonistler ihanetlerini bir kez dahasergilediler. Ilk gnden teslim oldular. Sendikalarin ve diger kitle rgtlerinin anahtarlarini teslim edipbozgun borusu almaya basladilar. Ortayolcu akimlar ise yalpalama, saskinlik, korku ve yenilgiyi pesinen kabullenmenin hazirligiiindeydiler. Bu akimlarin toparlanmalari bir yana belirttigimiz zaaIlari daha da derinlesti. Birogugeri ekilme karari aldilar. Mcadele etmeden, direnmeden siperleri terk ettiler. "Geri ekilmecilik" daha srecin basinda, belirleyici bir anda, yenilgi bugn oldugu gibi aik ve kesindegilken devrimci mevzileri terk etti. Onlar revizyonist, reIormist hainlerle birlikte (...) karsi-devrimeyolu atilar. Srecin bu sekilde gelisip bugnk yenilginin alinmasinda "geri ekilmeci" oportnistegilimin, aik veya rtl olarak ortayolun sagi veya "sol"uyla btn kk-burjuva hareketlerzerinde egemen olmasinin nemli bir payi vardir. Ihtilalci Komnist hareket o dnemde saldiri taktigini izledi. Askeri (...) darbe karsisinda saskinligadsmedi. O, siniI mcadelesinin sertlesecegi Iirtinali gnlere hazirdi. alismalarini eski dzeydesrdrd. Darbe gereklestiginde srmekte olan grev ve direnislerin devami iin saskinligin moralbozuklugunun, bozgunculugun kol gezdigi bir ortamda, bunlarin yenilgiye ugratilmasi, devrimciglerin toparlanip karsi saldiriya gemesi iin alisti. TIKB, devrim cephesinin en n siperlerindeydi,yksek bir moral ve 61 savasma gcne sahipti, ama sayica azdi, genis kitle baglarina sahip degildi. Bunedenle devrimci kitleleri devrimci bir atilim iin, (...) karsi-devrime karsi bir saldiri iin seIerberedemedi. Grev ve direnisleri srdrme abasi, revizyonist ve ortayolculugun bozguncuengellemeleriyle karsilasti. 1981 yilinin ilk yarisina dogru, darbeden 7-8 ay sonra askeri (...) diktatrlk soldaki rgtlere agirdarbeler indirmis, bazilarini kertmis, yiginlari susturmus ve eylemlerini kontrol altina almis, kendiglerini toparlayip otoritesini saglamis, ilk asamada ulasmayi tasarladigi hedeIlerine varmisbulunuyordu. TIKB yeni durumu degerlendirip dzenli olarak geri ekilme karari aldi. Bu kosullardamcadeleyi eski dzeyde ve biimlerde srdrmek mmkn degildi. Bu kosullarda devrimci taktik,dzenli olarak geri ekilisin saglanmasi, mcadelenin dnemsel kosullarina uygun olaraksrdrlmesiydi. Bu kosullarda, karsi-devrimin azginlasan saldirilarindan, agir darbeler yemektenkainilmaliydi. Elverissiz kosullarda savasa girmekten, elverissiz eylem biimlerini kullanmaktankainilmaliydi. Fakat devrimci proleter taktik, kk burjuva oportnistlerinin izledikleri "arkayabakmadan ka" taktiginden temelden Iarkliydi. Kk burjuva oportnistlerinin bozgun halinde geri ekilme taktiginin temelinde 12 Eyll ncesindeyasanilan devrimci bunalimin, kitlelerin mcadele gcnn kmsenmesi, te yandan (...)karsidevrimin gcnn abartilmasi, zayiIliklarinin grlmemesi vardi. Bu, devrime inansizligin,yilginligin, teslimiyetiligin taktigi idi. Oportnist "geri ekilmecilik", devrimci ajitasyonu vedevrimci pratik eylemi tmyle bir yana birakarak gnn devrimci Iaaliyetini, salt propaganda vergtlenme Iaaliyeti dzeyine indirdi. te yandan TIKB, bu dnemde "srekli saldiri" taktigini neripbunu uygulamayan "sol" maceraci rgtlerle de arasina sinir ekti. Bolsevik geri ekilme taktiginin oportnist "kadrolari bekleyerek koruma", "rgtlenmeyi ve Iaaliyeti durdurma" teorileriyle bir ilgisi yoktur. Bolsevik geri ekilme, Iasizme karsi mcadelenin kosullarinda meydana gelen degismelerin gznne alinmasi ve devrimci eylem ve mcadele biimlerinin yenikosullarda,yeni biimlerde srdrlmesidir. Dzenli bir geri ekilme, komnistlerin dilinde militan,proleter bolsevik bir ruha, anlayisa sahiptir. Komnist geri ekilme, devrimin yenilgisinin geicioldugu, devrimci dalganin yeniden ykselecegi geregini grr. Ve alismalarini yeni bir atismaninhazirlanmasi temelinde yogunlastirir. LEM AMA YEMILMEYEMLEP...b (. .. .. ..) YEMI AMAYASA TASAPISI, EYLULDEM 8U YAMA IIAPTILAM (...) YASA VE UY0ULAMALAPA MEPUIYET IAZAMDIPMA VE SUPDUPME A8ASI... Yeni Anayasa tasarisi kisa sre nce aiklandi. Ve "demokrasiye dns" zerine yayilan hayalleringerekdisiligi ve aldaticiligi bir kez daha aiga ikti. Anayasa tasarisi, gidisin "demokrasiye dogru"olmadigini, 12 Eyll'den bu yana (...) karsi-devrimin attigi adimlara anayasal bir stat kazandirilmakistenildigini gstermektedir. ikartilan (...) yasalar ve devlet kurumlarinda yapilan dzenlemelerAnayasa ile teminat altina alinmaktadir. 12 Eyll'den bu yana yapilan (...) yasa degisiklikleri ve uygulamalar ile demokratik hak vezgrlklerin kagit zerinde kalan son izleri de silinmisti. Simdi isi siniIi ve halk iin siyasalzgrlgn kirintisinin bile bulunmadigi bir Anayasa ile pekistirilmektedir. 62 Isbirliki tekelcikapitalistler ve toprakagalarinin 12 Eyll ncesi isteyip de gereklestiremedikleri ne varsa, yeniAnayasa'da onlarin istekleri dogrultusunda zmleniyor. Anayasa tasarisinda dsnce zgrlg tmyle yokedilmektedir. Yasaklama komnist ve devrimcidsncelerin aiklanmasiyla sinirli degildir. Kapsami ok daha genistir. Komnist dsncelerinaiklanmasi ve komnistlerin rgtlenmesi zel hkmlerle yasaklanmistir. Bunun disinda getirilenyasaklama ve kisitlamalar rejime karsi en kk kipirdanmayi dahi bastirmaya yneliktir. "Dsnceyi aiklama ve yayma zgrlg" basligi altinda iIade edilen 25. madde; ler|es du;urce ve |araal|er|r| soz, yazi, res|r veya oa;|a yo||ar|a le| oa;ira veya lop|u o|ara| ai||ara veya yayra ra||ira sar|pl|r. diye basliyor. Hemen altindan ise, bununla taban tabana zit cmlelerle devam ediyor: 8u ozgur|u||er|r |u||ari|rasi, su|arir or|erres|, su|u|arir ceza|ardiri|rasi, oa;|a|aririr ;orrel veya ra||aririr, oze| vea||e rayal|aririr ve res|e| sir|aririr |orurrasi, dev|ele a|l g|z|| o||g||er|r ai||arrasi, e|oror|| rayali el|||eyece|gere|di;i veya zararsiz raoer|er|r or|erres|, yargi|ara gorev|r|r aracira uygur o|ara| yer|re gel|r||res| ve ger||g|rzarar|i a|ir ve davrari;|ardar |orurrasi araciy|a da sirir|arao|||r. Hakim siniIlar tek bir yaprak kipirtisina dahi tahammlszdrler. (...) diktatrlge muhaliI hibirdsncenin aiklanmasina olanak tanimayan bu madde "basin hrdr ve sansr edilemez" diyebaslayip basin zerine kapkara bir perde eken 28. madde ile tamamlanmaktadir. 0ev|el|r | ve di; guver||g|r|, u||es| ve r|||el|y|e oulur|uguru lerd|l eder ya da su |;|ereye, aya||arra veya |syara le;v|| eder r|le|||le o|ar veya dev|ele a|l g|z|| o||g||ere |||;||r ou|urar rer lur|u raoer ve yasagi, rarg| silal|a o|ursa o|sur, 5El yazisiyla drt sayIa tutan bu blmde TIKB Merkez Komitesi yesi olarak aranan Osman Yasar YOLDASCAN'in, 29 Eyll 1980'de Istanbul Bagcilar'da polisle giristigi ve bir baskomiserin ldg, drt polis ve askerin yaralandigi silahli atismada lm; TIKB yesi olarak aranan MetinAYDIN'in 1980 Aralik ayinda Adana Kiremithane semtinde giristigi alismada bir polisi vurduktan sonra lm; yine TIKB yesi olarak aranan SelmaAYBAL'in polislerce kursunlanip yaralanmasi, hastaneye ge kaldirilmasi, iskence grmesi, yeterli tedavi yapilmamasi nedeniyle lm; TIKB yesiolarak yakalanip agir iskencelerden geirilen Ataman INCE'nin iskence tezgahinda lm ajitasyonal bir dille anlatilmis, Istanbul 1. sube mdrnnTIKB saniklari ile ilgili olarak; "... rgtlerinden aldiklari illegal talimatlarin etkisinde kalarak kesinlikle konusmaktan, iIade vermekten, imzaetmekten imtina etmislerdir." denilen raporuna yer verilmis; Enternasyonal'in iki kitasinin da yeraldigi blm 12 Eyll dneminde iskencede ya daidam sehpalarinda ldrlen devrimciler anilarak bitirilmis ve bu nedenle hemen her satiri cezai sorusturmanin gerekesi olmustur. (DN) yayir|arrasi araciy|a oa;|asira verer|er ve our|ari ayri ara|a oasar|ar ve oaslirar|ar, dagilir gere||e;rese o||e, ou su|ara a|l |arur ru|ur|er| ||e sorur|u o|ur|ar. 63 Bu iki maddeyi okuduktan sonra, ilk akla gelen soru su oluyor. Geriye ne kaldi? Halka karsi girisilecekyeni bir siyasal saldiriya, 24 Ocak kararlan gibi ekonomik baski ve smrnn daha yogunlasmasinigetirecek kararlarina karsi emeki halkin nceden uyarilmasi, (...) diktatrlgn yzn aiga ikarticibir yayin, kokusmus dzenin pisliklerinin sergilenmesi yasaklaniyor. Bu maddelerle komnist ve devrimci dsnce, devrimci yayinlarin basim ve dagitimi yasaklandigigibi, tm basim organlari zerinde bugn oldugu gibi koyu bir sansr; yasaklama, kapatma vecezalandirma politikasinin srdrlmek istendigini gstermektedir. Bu maddelerde, (...)'in demagojik yz ve hemen onun altinda tm (...) grnen gerek yz, birbirinin pesisira pervasizlikla sergilenmektedir. 25. maddede, du;urce yayra ozgur|ugu... ger||g|r zarar|i a|ir ve davrari;|ardar |orurrasi araciy|a da sirir|arao|||r deniliyor. 12 Eyll ncesinde ve 1960'lardan bu yana genlik toplumun en dinamik kesimlerinden biri olmazelligini daha arpici biimde ortaya koymustur. Genligi devrimci dsnceler sarmis, mcadelesianti-emperyalist, anti-Iasist, anti-revizyonist bir izgide ilerlemistir. Genlik lkedeki anti-Iasistmcadeleye aktiI bir sekilde katilmis ve desteklemisti. Genlik sosyalist dsnceye yaygin birsempatinin oldugu, halkin bilin ve rgtlenme dzeyi en yksek kesimlerinden birisiydi. zel bir hkm getirilmesi bu nedenledir. Getirilen hkmle bu yndeki gelisim, genligin gelecekteIasizme, emperyalizme, sosyal-emperyalizme ve revizyonizme karsi mcadeleye aktiI bir sekildekatilimi durdurulmak, engellenmek isteniyor. Yeni anayasa tasarisi ile isi siniIi ve emeki halka siyasal Iaaliyetinin btn yollari tikanmaktadir.Komnist ve devrimci rgtlenme ve alisma tmyle yasaklandigi gibi, ekonomik, demokratikdzeydeki rgtlenmelere de siyaset yasagi konulmustur. Bu rgtlerin ekonomik mcadeleyi dahiyrtmeleri engellenmektedir. Aralarinda dayanisma yasaklanmistir ve her an kapatilma tehdidialtindadirlar, isi siniIi ve emeki halka taninan tek siyasi Iaaliyet hakki, bes yilda bir hangi hakimsiniI partisini seecegini belirleyip oy kullanmaktir. Tasarida isi siniIinin tm demokratik sendikal haklan gaspedilmektedir. Bu tasari, Iasist burjuvazininisi siniIi mcadelesinden duydugu korkuyu gsteriyor. Bir daha 12 Eyll ncesi karabasanlaryasamamak iin, isi siniIinin rgtlenme ve mcadelesini baltalayici en ayrinti maddeler dahi butasariya sokulmustur. Sendikalara siyaset yasagi konulmustur ve her an kapatilma tehdidi altindadirlar. Hak grevi,dayanisma grevi, siyasi grev, genel grev isyerinde her trl direnis yasaklanmaktadir. Ekonomiktaleplerle ilgili olarak da grev sresi 60 gn ile sinirlanmakta, bu sre sonunda isveren alismabakanligina basvurdugunda anlasmazligin YHK'nca zmlenecegi hkme baglanmaktadir. Bu, isi siniIinin en nemli mcadele silahlarindan grev hakkinin gaspedilmesi, alisma ve yasamkosullarini iyilestirme mcadelesinde dahi, pazarlik gcnn kalmamasi demektir. Kanemici isbirlikitekelci kapitalistler, yarattiklari smr cennetini srdrmek istemekte, isi siniIi kurdun nne elikolu bagli birakilmaktadir. 64 Tasarida en ok 10 isi alistiran kk isyerlerinde toplu is szlesmesi ve grev yasaklaniyor. Bu hkmle, isi siniIinin rgtlenme ve mcadelesine agir bir darbe vurulmak isteniyor. lkemizde sanayilesme geridir ve kk lekli isletmeler ogunlukladir. lkemiz ortalamasinda her100 isletmeden 88'i 10 veya daha az isi alistirmaktadir. (DIE) buralarda alisan isilerin byk birogunlugu asgari cretle, halta daha dsk cretlerle ve sigortasiz alismaktadirlar.
Isi siniIinin nemli bir gc rgtlenmeden yoksun birakilarak zayiI dsrlmeye, agir ekonomik smr ve insanlikdisi alisma kosullarina mahkum edilmeye alisiliyor. Getirilen yasaklamalar bunlarla da bitmiyor. Fasist burjuvazinin gelecegini teminat altina alabilme kaygisiyla, bir anayasa ile hi ilgisi bulunmayan maddeler tasariya sokulmustur. Sendikalari zayiIlatmak iin aidat demede check-oII sistemi kaldirilmistir. Greve katilmayanlarinalisabilmeleri, yani grev kiriciligi anayasal bir hak haline getirilmistir. Isilerin grev ve topluszlesmelerde ileri haklar almasi pesin olarak yasa ile sinirlanmaktadir. Ve lokavti bir hak olarakbelirleyen dnyadaki tek degilse bile birka anayasadan birisidir bu. Tasariyla kyller zerindeki yari-Ieodal baski ve smrnn srdrlmesi ngrlmektedir. Toprakagaligi sistemi korunmakta, toprak reIormu zerine uurulan demagojik balonlar patlamaktadir. Szde nce devlete ait bos topraklar, ardindan yine devlete ait tarima elverisli hale getirilebilirtopraklar dagitilacaktir. Daha sonra da, zel mlkiyete ait olup. Isletilmeyen ya da verimsiz isletilipkamulastirilmis olan topraklarin dagitilmasi ngrlyor. Bunun ipe un serme politikasi oldugu ve 12 Eyll sonrasinda yeniden gndeme getirilen 'Taprak reIormu" demagojisinin ilerde tekrar indirilmek zere raIa kaldirildigi grlmektedir. Tasariyla memurlarin da sendikalasma hakki ve siyasi Iaaliyette bulunmalari yasaklanmistir. Anayasa tasarisinin 18. maddesiyle, milyonlarca issiz, daimi isi olmayan veya gelir dzeyi dsk emekiler, srekli olarak zgrlklerinin gaspedilmesi tehditi altinda birakilmaktadirlar. Bu madde,tasariya damgasini vuran Iasist hukuk mantiginin en belirgin rneklerinden birisidir. Maddeningerekesi aynen syledir; 3erser| ler|r| rurlazar ve rorra| ge|r |ayragirdar rarrur ve res|er| ou|urrayar ||rse|er| |lade eder. 8|r serser|r|r su |;|ere |rl|ra|| d|ger ||;||erder o| dara yu|se|l|r. 8ur|ar |erd| ra||er|re oira|i|di||ari la|d|rde lop|ur ||r devar|i o|rler|||e ve lerd|l le;||| edece||erd|r. Serseri szcg yaniltici olmasin. Burada hedeIlenenler, bu dzenin tortusu lmpen- proletaryanin disinda genis emeki yiginlarin bir kesimidir. nk lkemizde, "muntazam ve normal geim kaynagindan mahrum" tanimina giren milyonlarca emeki vardir. DPT rakamlarina gre 5.5 milyon kisi, OECD'ye gre 6.7 milyon kisi bu tanima girmektedir. Tarimda 970.000, insaat sektrnde350.000 kisi mevsimlik isi olarak alismaktadir; yani, "muntazam geim kaynagina sahip" degildir vetasariya gre, "su isleme ihtimali en yksek" diye nitelenen ve "zgrlg kisitlanabilecek" olan bu kitledir.
65 Agir baski ve smr altinda olan bu kitlenin iinde devrimci mcadeleye katilma orani yksekti. 12Eyll sonrasinda 1 Mayislar ncesinde gecekondu semtlerindeki kahvelerden yzlerce emekigzaltina aliniyor, seyyar saticilara karsi saldiri politikasi izleniyordu. Simdi bu uygulamalara Anayasaile mesruiyet kazandirilarak milyonlarca emeki, her an, hibir gereke gsterilmeden zgrlggaspedilme tehdidi altinda birakiliyor.
Anayasa tasarisinda, "tketicinin korunmasi", "tekellesmenin nlenmesi", gibi Iasist demagoji rnegimaddeler de bulunmaktadir. Ki, sonuncusu Nazi partisinin programindaki benzer maddeyi hatirlatiyor,izlenen ekonomik politikanin tekelci siniI z, tekellesmeyi hizlandiran sonulari ortadadir. Demagojiile, tasarinin isi siniIi ve halka karsi azgin bir saldiri oldugu geregi gizlenmek islenmektedir.
Diger demagoji rnegi de, komnist rgtlenmenin yasaklandigi maddede Iasist partilerinkurulmasinin da yasak oldugunun belirtilmesidir. (.) iktidardayken, isi siniIi ve halka karsi dizginsizbir siyasal terr, (...) bir ekonomik smr uygulanirken, devletin her kurumu yeni bastansekillendirilip btn kurumlariyla halka karsi aik saldiri rgt haline getirilirken ve bu tasariyla buuygulamalara mesruiyet kazandirilmak istenirken, bundan gln ve daha sahte ne olabilir?
YEMI AMAYASA TASAPISI ILE DEVLET, IOMUMIST VE DEVPIMCI HAPEIETLEPE, II SIMIFI VE HALIA IAPI SALDIP0AMLI0I APTIPILMI "AII 8IP SAVA ALETI" OLAPAI P0UTLEMMEITEDIP. Devletin yapisi, kismi degisikliklerle, 12 Eyll sonrasi biimlendirilisine uygun olarak korunmaktadir.Hakim siniIlar iktidarlarini gizleyen incir yapragini da geriye ekmisler, generaller ve st seviyedekibrokratlardan, en sadik, denenmis adamlarindan olusan kurumlarla ve "ekonomik, sosyal konsey"deoldugu gibi bilIiil katilarak daha dolaysiz, dogrudan bir ynetime gemektedirler, isbirliki tekelkapitalistlerin ve toprakagalarinin siniI egemenligi, (.) diktatrlg olanca iplakligi ile ortaya ikmistir. "Rejimin sivillesmesi" zerine yrtlen propagandalarin da sahteligi ve aldaticiligi aiga ikmaktadir.Kenan Evren ve diger (...) generaller niIormalarini ikartip, Cumhurbaskanligi ve Devlet DanismaKonseyi koltuklarina oturma hesabi iindedirler. Ayrica ordunun siyasi hayata mdahalesimesrulastirilmakta, MGK i ve dis politikada en nemli konularda "emredici" yetkilerle donatilmaktadir. Tasarida yrtme glendirilmekte, kendi iinde daha merkezi hale getirilmektedir. Cumhurbaskanligikurumunun yetkileri olaganst artirilmistir. Devlet, yukaridan asagiya tm kurumlariyla "gl lider,gl devlet" (...) siarina uygun bir yapida biimlendirilmektedir. Yrtme gcnn basindakiCumhurbaskanligi Kurumu, "Fhrer" ve Savcilar Yksek Kurulu, Danistay, Devlet Danisma Konseyi,TRT, Devlet Denetleme Konseyi, Trk Dil Akademisi yelerinin tamami veya byk bir kisminiatama yetkisi Cumhurbaskanina verilmistir. Bazi hallerde Cumhurbaskani Basbakan'i azledebilecek veparlamentoyu Ieshedebilecektir. Olaganst hallerde kanun gcnde kararname ikarabilme yetkisitaninmaktadir. Yeni Anayasa tasarisinda hkmetin de yetkileri artirilip, halka karsi saldiri kararlarini daha kolayalabilmesinin yollan ailmaktadir. Hkmet de Cumhurbaskaniyla birlikte 66 "olaganst hal" ilanedebilecek, kanun gcnde kararname ikartabilecektir, iisleri Bakanina bazi hallerde bir siyasipartiyi Ieshetme ve idari organlari ve yelerini geici olarak grevden alma yetkisi taninmistir. Parlamento ve siyasi partilerin islevleri iyice sinirlanmaktadir. Askeri mdahaleye mesruiyetkazandirilmis ve Milli Gvenlik Kurulu'nun (MGK) yetkileri artirilmistir. MGK ile ilgili 134. maddesyledir. 0ev|el|r var|igi, oagirsiz|igi, u||er|r oulur|ugu ve oo|urrez||g| ve lop|urur ruzur ve guver||g|r|r |orurrasi ||r a|iraca| |arar|ar, 8a|ar|ar Kuru|u ||r uyu|rasi gere|er lavs|ye r|le||g|rded|r. (ao) Grldg gibi, i ve dis politikayla ilgili tm temel konularda MGK, siyasi hayata dogrudan mdahale edecektir. Yrtmeyi glendirici yeni kurumlar olusturulmustur. Devlet Danisma Konseyi, Devlet Denetleme Konseyi, korporatiI tarzda rgtlenen Ekonomik-Sosyal Konsey ve YHK. Bu kurumlar ve diger bazi tedbirlerle hakim siniIlar halka karsi saldiri glerini artiriyor, 12 Eyllncesinde oldugu gibi siyasal bir kriz durumunda saldiri gcn koruyabilecek ve artiracak birmekanizmayi kurmaya alisiyorlar. Devrimci hareketin yksekligi ve bunun bir sonucu olarak hakimsiniIlar arasindaki eliskilerin alabildigine keskinlestigi kosullarda parlamentonun kilitlenmesi,hkmet degisikliklerinin birbirini izlemesi gibi durumlari giderecek, i eliskilerini devrime karsisaldiriyi zayiIlatmayacak tarzda tutmayi amalayan tedbirler getiriliyor. Byle hallerde parlamentotmyle geri plana itilecek veya Ieshedilecek; Cumhurbaskani, hkmet ve MGK, Devlet DanismaKonseyi, Ekonomik ve Sosyal Konsey genis yetkilerle ynelimi tm ynleriyle Iiilen stleneceklerdir. Anayasa tasarisinin isi siniIi ve halka karsi saldirisi bunlarla da sinirli degildir. Ekonomik ve siyasal kriz kosullarinda "olaganst hal" ilan edilecek, kisitli haklar da askiya alinip angarya zorunlulugu getirilebilecektir. Hakim siniIlarin 12 Eyll ncesinde szn etmekten ileri geemedikleri (...) DGM'ler kurulacaktir. "Yasama Hakki" gaspedilmekte, idamlarin yerine getirilmesi kolaylastirilmakta, bugn uygulandigigibi, komnist ve devrimcilerin "kamaya tesebbs etti", "isyan", "karsi koyma" vb. gerekelerlekatledilmesi mesrulastirilmaktadir. Bu tasarida halka karsi dizginsiz bir saldirinin olmadigi tek bir madde, tek bir cmle yoktur. Devrimcirgtlerin agir darbeler yedikleri, kitlelerin suskun bir bekleyis iinde oldugu, devrimin geici biryenilgi aldigi bugn (...) karsi-devrim, yasanilan dnemi kismi degisikliklerle anayasa ilemesrulastirmak ve srekli kilmak istemektedir. Bu tasari da gstermektedir ki, (...) diktatrlk elegeirdigi mevzileri kendiliginden terketmez. O, ancak mcadeleyle geriletilebilir, bu mevzilerdenmcadeleyle sklp atilabilir, yenilgiye ugratilir. Bu anayasa taslaginin her maddesine 12 Eyll ncesi devrimci dalganin kabardigi dnemin korkususinmistir. Hakim siniIlar bir daha 12 Eyll ncesini yasamamak iin o 67 dnemde dsnp degereklestiremedikleri birok (...) yasayi, anayasa ile de teminat altina alarak bir bir ikartiyorlar. Ama bosuna!.. 15-16 Haziranlar, DGM, Taris direnisleri unutulmadi! Devrimci dalganin kabardigignler, kitlelerin coskun dalgalar halinde ilerleyisi, sloganlarin ugultusu, devrimin silah tarrakalariunutulmadi! Isi siniIi ve emeki halkin bilincinde, yreginde yasiyor! Mcadelenin yeniden ykselecegi gnler ok uzak degildir! Ve bu kez eskisinden kat kat daha glolarak, daha bilinli, daha byk Ike ve kazanma azmiyle dolu, revizyonizmin ve reIormizminbarikatlarini kirip paralayarak, smr ve zulm dzenini yerle bir etmek iin ilerleyecektir! Iste o zaman nasil 12 Eyll ncesi birok (...) yasa isi siniIi ve halkin Iiili itaatsizligi ile islemez halegeldiyse, ayni sonula karsilasacaksiniz! Ve bu kadarla da kalmayacak!.. Devrim, sizin (...) iktidarinizi(...) diktatrlgnz parampara edecektir!.. ASIEP (...) CUMTA, 0UMDEM 0UME 8UYUYEM 8IP DIZI I VE DI SOPUMLA IAPI IAPIYADIP. Askeri (...) rejim bugn kendisinin gstermek istedigi gibi gl degildir. O, 12 Eyll'den bu yanaesitli basarilar kazanmistir, Iakat bugn bir dizi i ve dis sorunla karsi karsiyadir. Bunlarin birogunuzebilmek bir yana, bu sorunlar gnden gne agirlasmaktadir. Askeri (...) diktatrlk, 12 Eyllle birlikte (...) bir karsi-devrimci terr estirerek gnden gne kabarandevrimci dalgayi durdurdu, geriletti. Devrimci ykselisle dagilmaya yz tutan devlet otoritesi yenidenkuruldu ve (.)mekanizmasi glendirildi. Yzlerce (...) yasa ikartildi, isi siniIi ve emeki halkinsiyasal hak ve zgrlkleri gaspedildi. Klece alisma ve yasam kosullarina mahkum edildiler. Cunta, 12 Eyll sonrasinda devrimci rgtlere agir darbeler vurdu. Anti-Iasist rgtlerden bazilariIaaliyetlerini srdremez hale geldiler. Revizyonizm ve oportnizm (...) diktatrlgn basyardimcisioldu, tasIiyeci grsler yayginlasti ve nemli devrimci gler atil hale getirildiler. Bunlar 12 Eyll'den bu yana askeri (...) cuntanin kazandigi basarilardir ve gnmzde bunlaripekistirmeye alisiyor. Fakat o bir dizi sorunla karsi karsiyadir ve devrimci mcadeleyi gelistirerekileriye dogru yeni adimlar atmasi nlenebilir. 12 Eyll sonrasinda Iasizmin, revizyonizmin ve oportnizmin ortak abalari, (...) karsi- devrimcisaldiri, devrimci Iaaliyetin tmyle durdurulmasina, ortadan kaldirilmasina yetmedi. Komnistrgtn alismalari hibir zaman kesintiye ugramadi. Anti-Iasist rgtlerin bazilari da kesintili veyresel de olsa Iaaliyetlerini srdrdler. Birok rgtn tabaninda tasIiyeci seIlere ragmen devrimcialismayi srdrme ynnde gl bir istek de her zaman varoldu. Askeri (...) diktatrlk, komnist ve devrimci rgtleri yoketmek istek ve iddiasinda idi. (...)generaller, devrimci hareketin "kklerini kaziyacagiz" diyorlardi. Bu amala hibir abayi daesirgemediler. Disarda katliamlar birbirini izler, dizginsiz bir terr Iirtinasi estirilir, komnist vedevrimciler yokedilmeye, teslimiyete srklenmeye alisilirken, zindanlarda da onlarin siyasivarliklarini yoketmek iin (...) askeri disiplin ve egitim uygulanmak isleniyordu. Zindanlarda da olsa,onbinlerce komnist ve devrimcinin varligi onlar iin bir korku kaynagi idi. Uygulanan Naziyntemleri ile birka ynl sonu alinmasi amalaniyordu: Zindanlardaki komnist ve devrimcilerinsiyasi varliklari yokedilerek mcadeleyi terketmis yilginlar ordusu yaratmak; etkileyebildiklerini(...)'in saIina kazanmak; bu yilgin ve dnekleri (.) gnll propagandacilari olarak kitlelerin 68 arasinasalmak, kitlelere gzdagi vermek ve yilgin unsurlarin "sngerin suyu suyla emmesi" rnegirevizyonist grsler retmelerini veya bilinen limanlarina dogru yelken amalarini saglamak. Askeri (...) cuntanin bu politikasi bazi yerlerde basari kazandiysa da, birok yerde uygulanamadi.Elazig, Erzurum ve zellikle Istanbul hapishanelerinde direnisle karsilasti, saldirilar her seIerindepskrtld, Istanbul hapishaneleri uzun sreli alik grevlerine, protesto eylemlerine, aktiI karsikoyuslara sahne oldu. Istanbul hapishaneleri 12 Eyll sonrasinda direnis destanlarinin yaratildigialanlar olmustur. Bugn (...) generaller devrimci hareketin "kkn kaziyamayacaklarini" anlamis durumdadirlar ve bunu itiraI ettiler. Askeri (...) diktatrlk darbeden kisa bir sre sonra kitle eylemlerini kontrol altina alabildi. Bundatemel etken, bugn revizyonistlerin o gnlerde "arkana bakmadan ka" taktiginin uygulayicisioportnistlerin gstermek istedikleri gibi, "generallerin rollerini ok iyi oynamalari" ya da kitlelerindaha nceden byle bir deneyi yasamamis olmalari degildi. (...) karsi devrimin azgin saldiriya geisi,revizyonizmin ve oportnizmin Iirari ile ve devrimci saIlarda yaydiklari yilginlik zehrinin yarattigietkilerle birlesti. Askeri (...) cuntanin 12 Eyll'deki kolay basarisi bunun sonuncudur. Fakat cunta, proletarya ve emeki kitlelerde 12 Eyll ncesinin devrimci anilarini yokedememistir.Isi siniIi ve emeki halk, 12 Eyll ncesi sahip oldugu ve bugn kaybettigi siyasal ve ekonomik hakve zgrlklerin degerini daha iyi anliyor. 12 Eyll'den bir dnem sonra yavas da olsa kitlelerden ilk dnemin saskinligi kaybolmaya,durgunluktan hareketlilige dogru geisin belirtileri grlmeye baslanmistir. Geici agirlasma devreleridisinda isi siniIinin yemek boykotu, is yavaslatma, kisa sreli isbirakma, servise binmeyip yrmevb. eylemleri yayginlasmaktadir. Proletarya ve emeki kitlelerin (...) cuntaya karsi duydugu hosnutsuzluk derinlesmektedir. Cuntaninekonomi politikasi, isi siniIi ve emeki kitlelerin alisma ve yasam kosullarini gnden gne daha daagirlastirip, orta siniIlarin yikim srecini hizlandiriyor. Agir ekonomik bunalim cuntanin nndeki enagir sorunlardan birisidir. O, bastan bu yana tm abasina ragmen genis bir kitle tabani edinememistir.Hatta bugn, baslangita cuntaya karsi "hayirhah" bir tavir iinde olan, halkin bilin dzeyi gerikesimlerinde dahi hosnutsuzluk giderek bymektedir. (...)'in demagojisi ile gerekte izledigi politikaarasindaki zitlik hergn yeni rnekleriyle aiga ikmaktadir. Ekonomik bunalimin sryor olmasiyigin hareketinin gelisebilmesi iin elverisli bir zemin olusturuyor. Askeri (...) cunta homojen bir yapida degildir. Generaller iinde ve orduda irili uIakli esitli siyasalpartilerin grslerini yansitan hakim siniI klikleri vardir ve bunlar arasindaki eliskiler zaman zamansu yzne ikmaktadir. Asil nemlisi, emeki kitlelerdeki hosnutsuzluk bydke bunun ordununtabanini olusturan isi ve kyllere yansimasinin kainilmaz olmasidir. Askeri (...) cuntanin siyasi tekel durumu zayiIladika, hakim siniI klikleri arasinda eliskiler, gelecegeynelik Iarkli politik tercihler daha aik bir sekilde grlmektedir. Daha simdiden kitlelerin byyenIkesinden toplumsal patlamalardan duyulan korku dile getiriliyor. Ekonomik bunalimdan daha oketkilenen ve daha az destek alabilen hakim siniIlarin bazi kesimlerinde de izlenen ekonomi politikadabelirli degisikliklerin yapilmasi istegi artmaktadir. 69 Isi siniIi ve emeki halkin mcadelesi gelistike, karsi-devrim kampi iindeki eliskiler daha da belirginlesip derinlesecektir. Askeri (...) cuntanin izledigi (...) baski ve terr politikasi uluslararasi alanda derin bir neIretuyandirmaktadir. Cuntanin sokaklarda, iskencehanelerde, zindanlarda giristigi katliamlara, idamsehpalari kurmasina karsi dnya proletaryasi ve halklari Ikeli seslerini ykseltmektedirler. zellikleAvrupa'nin esitli lkelerinde Trkiye'li devrimci ve demokratlarla birlik ardi ardina gsteriler,protesto toplantilari dzenlenmektedir. Cuntanin dis iliskileri de saglam degildir. Uluslararasi planda tek "gvenilir" dis destegi, askeri (...)darbenin (...)sinda basrol oynayan ABD emperyalistleridir. lkemizin emperyalist smrye dahaok ailmasina ve ABD'nin Ortadogu lkelerine ynelik oyunlarinda daha ok rol verdigi (.)lardanbirisi olarak bu iliskiler pekismekte, bagimlilik artmaktadir. Askeri (...) diktatrlgn ABDemperyalistlerine (...) zerine kurulu dis politikasi uluslararasi iliskilerde tecridini hizlandirmaktadir. Cuntanin Arap ve diger Ortadogu lkeleriyle ABD'nin "Truva Ati" roln oynamak iin gelistirmeye alistigi iliskiler istikrarsizdir, blge halklarinin neIretini kazanmaktadir ve geriye tepecektir. TKP, TIP, TSIP vb. isbirlikilerini destekleyip glendirmek, kendisine karsi hayirhah bir ynetiminisbasina gelmesi Sovyet sosyal-emperyalistlerinin Iaaliyetinin esasini olusturuyor. Diger yandan daekonomik, siyasi iliskilerini eski dzeyinde srdrmeye alisiyor, bulanik suda balik avlama siyasetinide ihmal etmiyor. "Falkland Krizi"nde Arjantin cuntasi ile oldugu gibi iliski gelistirmenin kosullaridogabilir umuduyla uluslararasi alanda tecrit cunta (...)'ne Bulgaristan'in kapilari ailiyor ve Ziya l-Hak'a nazire yaparcasina grlmemis trenlerle karsilaniyor. lkemizdeki anti-emperyalist, demokratik mcadelenin ezilmesi ve Trkiye'nin Ortadogu'daNATO'nun bir ileri karakolu roln oynamasi Avrupa emperyalistlerinin de ikarina uygundu. Onlar,devrimci mcadeleyi ezebilmesi iin cuntaya zaman kazandirmaya alistilar ve onun "demokrasiyedns" demagojilerini destekleyip, akladilar. Parlamenter sisteme sahip olmayan lkelerin Avrupaparlamentosunda yeralamayacagi konusunda aik hkmler bulunmasina ragmen iliskileri kesmenoktasina gitmediler. Avrupa'daki emperyalist lkelerin hkmetleri zaman zaman askeri (...) cuntayi zorlayici bir grnmiine girdilerse, bunda asil etken, Avrupa proletaryasi ve emeki halklarinin kendi hkmetlerizerindeki byk baskisidir. Bugn askeri (...) diktatrlgn AET emperyalistleriyle ekonomik ve siyasi iliskileri iyi degildir. Onlarkendi kamuoylarinin baskisi sonucu zaman zaman cuntayi sikistirmak zorunda kalmaktadirlar. Bunundisinda, kendileri de derin bir kriz iinde olan Avrupa lkeleri, "i pazari" dzenleme zorunluluguylaTrkiye'den aldiklari geleneksel ithal mallarini (pamuk ipligi, konIeksiyon, tarim rnleri )kisitlamaya ynelmislerdir ve artan issizlik nedeniyle bu lkelerde alisan 2,5 milyon isiyi geriyegndermek istemektedirler. Bunlar lkemizin iinde bulundugu bunalimi daha da derinlestirmekte, askeri (...) cuntanin nndeki sorunlari bytmektedir. AMTI-FAIST MUCADELE VE HEDEFLEP 70 (.) ve devrimcilerin nndeki grev, askeri (...) diktatrlge karsi proletarya ve diger emeki siniIlarin rgtlenmesi ve mcadelenin yeniden ykseltilmesidir. Askeri (...) diktatrlgn nnde bir dizi sorun vardir. Fakat ne ekonomik bunalim, ne yurtdisindakidemokratik kamuoyunun baskisi, ne de karsi-devrim kampinin i eliskileri onu yenilgiye ugratmaz,yikilmaya gtrmez. Kitlelerin mcadelesinin kendiliginden kabarmasini beklemekte dogru degildir.Bu konularda revizyonizmin, reIormizmin yaydigi devrimcileri ve emeki kitleleri atalete srklemeamaci tasiyan ve askeri (...) cuntanin mrn uzatacak hayaller yikilmalidir. Askeri (...) diktatrlgn
yikilmasi, isi siniIi ve emeki halkin mcadelesine, bu mcadelenin gcne ve rgtlenmesinebaglidir. Bu gereklestirildiginde, diger etkenler, mcadeleyi glendirici elverisli bir zemin,hizlandirici bir rol oynayacaklardir. Emeki kitlelerde hosnutsuzluk giderek derinlesmekte, yemek boykotu, is yavaslatma, kisa sreli isbirakimi vb. mcadeleler yer yer yayginlasmaktadir. Halihazirdaki genel egilim ise, durgunluk vebekleyis halidir. Askeri (...) cuntanin yaprak kimildamasina tahamml yoktur. Terr ve psikolojikbaski yntemleri uygulayarak kitleler zerinde kesin bir denetim srdrmeye alismaktadir. Bukosullarda proletarya ve emeki halkin ekonomik amali, kk bir eylemi dahi, siyasi birdegere.sahiptir. Bu tr eylemler 12 Eyll ncesinin silahli atismalara varan kitle eylemlerine,baskinlara bakarak kmsemek ve bylesi eylemlerin rgtlenmesine yan izmek hatali bir tavirolacaktir. nk bu eylemler, gnmzdeki durgunluk ortaminin yarilmasi aisindan byk nemtasimaktadir. Bunlar rgtlenip yayginlastigi lde kitle mcadelesinin daha st biimlerine geisinkosullari yaratilmis olacaktir. Kitlelerdeki en kk Ike belirtisini eyleme dnstrmek hedeIimizolmalidir. Askeri (...) diktatrlk isi siniIi ve halkin mcadeleyle kazanmis oldugu siyasal ve ekonomik haklarigaspetmis; emeki kitleler zgrlkten yoksun, agir alisma ve yasam kosullarina mahkumedilmislerdir. Anayasa ve bir dizi (...) yasa ile bu durum srekli kilinmaya alisilmaktadir. Dolayisiylagnlk ekonomik, siyasal taleplerin belirlenmesi ve kitlelerin bu talepler etraIinda rgtlenmesi, anti-Iasist mcadelenin gelistirilebilmesinin temel bir kosuludur. Dsnce, basin, rgtlenme, toplanti-gsteri ve yrys haklarinin kazanilmasi iin mcadele sarttir. Gaspedilen, gdklestirilen grevdirenis, sendikal zgrlkler, toplu szlesme hakki, isten atilanlarin geri alinmalari, cretlerinykseltilmesi, alisma kosullarinin dzeltilmesi iin mcadele edilmelidir. Tm emeki siniI ve tabakalari hedeIleyen (...) yasa ve yasa tasanlarina, sikiynetim yasaklarina,sikiynetim mahkemelerine, idam ve agir hapis cezalarina, jandarma ve polis terrne, ulusal zulme,iskence ve katliamlara karsi mcadele acil bir durum kazanmistir, issizlige pahaliliga, agir vergiykne karsi talepler ileri srlmelidir. Dsk taban Iiyati politikasina son verilmeli, teIeci ve bankaborlan iptal edilmelidir, isiler, kyller, memurlar, gretmenler zerindeki (.) ve baskilara, kisladisiplinine son verilmelidir. Fasist caniler, iskenceciler yargilanmali, cezalandirilmalidir. Zindanlardakiiskenceler sona ermeli, tm devrimci tutuklu ve hkmller kosulsuz ve kisitlamasiz saliverilmelidir. Emperyalistlerle yapilan her trl anlasma iptal edilmeli, lkemizin ABD emperyalizminin masasi olarak kullanilmasina, emperyalist savas tehlikesine karsi mcadele edilmelidir. 71 Bunlarin birogu ikartilmak istenilen (...) anayasaya karsi mcadelenin kapsami iine girmektedir.Tm hak ve zgrlklerin gaspinin yasal teminat alinmak istendigi bu (...) yasaya karsi siyasal birkampanya rgtlenmeli, gerisin geri (.) suratlarina arpilmalidir. Kitlelerin gnlk ekonomik ve siyasi talepler etraIinda rgtlenmesi ve mcadeleye sokulmasininyadsinmasi, kitlelerden tecrit olma ve oportnist bekleme taktiginin zeminine dsme sonucudoguracaktir. Bugn Iirar bildirgeleri ikartan veya onlarla ayni sahillerde yzen sag oportnistlerle,"heyecanlandirici terrizm"in szn etmekten teye gemeyen "sol" maceracilik, bu zemindebirlesmislerdir. Bu talepler iin mcadele yrtlrken ama, dzenin aksayan yanlarinin dzeltilmesi degil, dzeniyikmak iin, devrim yolunda ilerlemek iin daha elverisli olanaklarin saglanmasi, mcadeleningelistirilmesi olmalidir. ReIormlar iin devrimci bir tarzda dvslmelidir. Anti-Iasist mcadele iktidar hedeIine ynelik olmalidir. Mcadelenin merkezine (.)Anti- Iasist mcadelenin ieriginde emperyalizme karsi tam bagimsizlik ve sosyalizm iin mcadele de vardir. Fasizmin kesin yenilgisi (...)6 kesintisiz olarak sosyalizme dogru ilerleyen bir halk iktidari ile mmkndr. Dolayisiyla, devrimci ajitasyon ve propagandada ve eylemlerde, emperyalizme karsi tam 6"Proletaryanin nderliginden ve hegemonyasindan" bahsetmek cezai sorusturmanin gerekeleri arasinda yeralmistir. (DN
bagimsizlik, isbirliki tekelci burjuvazi ve toprakagalarinin iktidarinin yikilmasi ve devrimcidemokratik isi-kyl iktidarinin kurulmasi, 8 saatlik is gn, (.) kendi kaderini serbeste tayinetmesi, uluslara tam hak esitligi temel talepleri vazgeilmezdir. Bu perspektiIin karartilmasi, anti-Iasist mcadelenin revizyonizm ve reIormculuk taraIindan devrimciyoldan saptirilarak dzen sinirlari iine hapsedilmesi sonucuna yolaar. "Demokratik parlamenterdzene geis"i hedeI gsteren revizyonist, reIormcu grslerle sinir ekilmelidir. SiarimizKAHROLSUN (.)7, YASASIN HALK CUMHURIYETI olmalidir. (...)8 P0UTUMU SA0LAMLATIPALIM, (....) ALIMASIMI 0ULEMDIPELIM, 0UMUM IOULLAPIMA UY0UM MUCADELE VE P0UT 8IIMLEPIMI 0ELITIPELIM. (.) ve devrimciler, askeri (...) cuntaya karsi agir illegalite kosullarinda mcadeleyi srdrme greviile karsi karsiyadirlar. (...) rgtnn saglamlastirilmasi, (.) alismasinin glendirilmesi ve gnnkosullarina uygun devrimci eylem biimlerinin gelistirilmesi, gnn temel ve acil grevidir.Oportnist tasIiyecilerle baglar kopartilmak, devrimci saIlardan tasIiye edilmelidir. TasIiyecilerinyzst biraktiklari, derin bir atalet iine itilerek rmeye terk ettikleri devrimci gler rgtlenipyeniden mcadele iine ekilmelidirler. Katledilen, disaridaki mcadeleden zindanlara doldurularak alikonulan komnist ve devrimcilerinbiraktiklari bosluk, kitle mcadelesi iinde ne Iirlayan unsurlarla doldurulmali, kitleler iinde yenidayanak noktalari yeni sempatizan evreler olusturulmalidir. 72 SiniI mcadelesi bugn daha cesur, sabirli ve kararli olmayi gerektiriyor. Kosullar agirdir. Eskisindenkat kat Iazla enerji ile alisilsa da istenilen sonulari kisa srede almak, kitle mcadelesini hizlailerletmek mmkn olmayacaktir. Devrimci dalganin kabardigi gnlerde oldugu gibi topraktanIiskirircasina devrimci saIlara akin akin yeni insanlarin gelmesi beklenmemelidir. Ama devrim ve (...)davasina gerekten inanmis yeni insanlar kitlelerin derinliklerinden ikip gelecekler, saIlarimizakatilacaklardir. Bunlar, devrimin ykseldigi gnlerde saIlara katilip, karsi-devrimin azgin saldirilariylabirlikte mcadeleyi terk eden "geici yolarkadaslari"ndan Iarklidirlar. Ve bylesi daha degerlidir.Gnmzn daha agir ve zor kosullarinda yrtlecek alismalar ile atacagimiz kk adimlar,mcadeleyi gelistirip hizlandiracagi gibi; kazanilacak mevziler, ykselis dneminde sirama noktalariolacaktir. Legal kitle rgtleri kapatilmis, legal propaganda ve ajitasyon yollari byk lde tikanmistir. Anti-Iasist mcadelenin gelistirilmesinde (.) ve (.) yigin rgtlenmelerinin olusturulmasi belirleyicinem kazanmaktadir. (.) sendikalarin olusturulmasi, isilerin Isi Komiteleri, kyllerin KylBirlikleri etraIinda birlestirilmesi; isi, kyl, grenci genligin anti-Iasist mcadele rgtlerininkurulmasi zorunludur. Devrimci (.) basininin gelistirilerek, devrimci propaganda ve ajitasyonunun her sart altinda geniskitlelere ulasmasinin saglanmasi da bu yiginsal rgtlenmelerin gereklestirilebilmesi iin atilmasizorunlu bir n adimdir. (.) biimlerde yigin rgtleri olustururken, legal planda da, kitlelerin bulunduklari her yere girmek,Trk-Is vb. kitle rgtlerine sizarak tabaninda devrimci alismanin yrtlmesi, spor kulpleri, kltrderneklerinin kurulmasi iin aba sarIedilmelidir. Anti-Iasist mcadeleyi gelistirmenin nmze koydugu diger bir grev de anti-Iasist yurtsevercephenin rgtlenmesidir. Cephe, devrimci proletaryanin asgari programi hedeIleri temelindergtlenmeli, isi-kyl ittiIaki temeline dayanmalidir. esitli siniI ve sosyal gruplarin temsilcisisiyasi hareketlerle devrimci eylem birliklerinin gelistirilmesi bu ynde atilan adimlar olacaktir. 7"Krt ulusunun kendi kaderim tayin hakkini" savunmak, her zaman cezai sorusturmalara neden olmaktadir. (DN) 8"Illegal" ve "yari-legal" rgtlenmeler nermek, TCK kapsaminda "halki su islemeye tahrik" olarak nitelendirilmistir. (DN) Bugn yurtdisinda basta revizyonist gruplar olmak zere esitli oportnist gruplar "Iasizme karsibirlik" agrilarinda bulunmakta, szde "cephe"ler rgtlemektedirler. Cephe yurtdisinda degil, Trkiyetopraginda gereklesebilir. Anti-Iasist yurtsever cephe, pespaye revizyonist gruplarla degil, onlardanve oportnist tasIiyecilikten kopularak ve devrimci eylem zemininde gereklesip gelisecektir. Bugn ok ynl devrimci alismanin srdrlmesi, yksek bir siyasi bilinci siki merkeziyetiligielikten disiplini, her sart altinda mcadeleyi srdrecek saglam bir rgtn varligini gerektirir. SiniImcadelesinin dnemsel kosullarina uygun legal, (.) mcadele biim ve yntemlerini gelistirmedeustalasmayi gerektirir. Bu vasiIlari bnyesinde birlestiren tek hareket, ihtilalci (.) rgttr. VeIasizme karsi mcadelede tutarli ve zaIere giden yol, onun nderliginden geer. TII8 "SILAHLI 8IP ETE" DE0ILDIP. EYLEM IILAVUZU YUCE MAPISIZM-LEMIMIZM OLAM, PPOLETAPYAMIM IHTILALCI (...) PAPTISIMIM IMASI YOLUMDA ILEPLEYEM MCU (...) 8IP MUFPEZEDIP 73 Savci iddianame ve mtalaasinda TIKB'ni bir yandan "anayasal dzeni silah zoruyla yikmaya tesebbs eden komnist rgt" olarak nitelendirirken, te yandan, yer yer de "silahli ete" diyebilmektedir. "Isine geldigi yerde, isine geldigi biimde" davranmak! savcinin iddianame ve mtalaayi ele alisinadamgasini vuran pragmatist anlayis budur. Savci, TIKB'ni "silahli ete" diye nitelerken, iddianamedesz edilen eylemlerin siyasi muhtevasini gizlemeye, TIKB'ni amaci olmayan, amasizca vuran-kiran,soyan bir rgt konumuna dsrmeye alismistir. TIKB, "silahli bir ete" degildir. Ama ve hedeIleri belirlidir. Ve tm eylemleri ama ve hedeIleri dogrultusunda ilerlemek, yolunu tikayan engelleri asmak, yoketmek iindir. Savci bir kez daha, (...) aiga vurmakta, hakkimizda idam Iermani ikartmaya alisirken, TIKB hakkinda dogru-drst bir bilgiye dahi sahip olmadigini ortaya koymaktadir. TIKB, "Silahli bir ete degildir." Eylem kilavuzu yce Marksizm-Leninizm olan, proletaryanin ihtilalci (...) partisinin insasi yolunda ilerleyen nc (...) bir mIrezedir. TIKB, ihtilalci (...) parti ekirdegi olarak Leninist ilkeler temelinde rgtlenmis ve Iaaliyet gstermektedir. TIKB, devrim, sosyalizm ve siniIsiz (...) toplum amalan dogrultusunda mcadele eden, ihtilalci (...)toplumun insasi iin bira-raya gelmis bilinli, sinanmis, isi, emeki, aydin kkenli M-L nclerden olusur. TIKB, proletaryanin siniI rgtlenmesinin en yksek sekli, proletaryanin nc (...) mIrezesidir.TIKB'nin devrim, sosyalizm mcadelesinde teorik temeli, tek dogru ve bilimsel greti, isi siniIininyol gsterici ideolojisi M-L'dir. Dnya proletaryasinin, devrim ve (...) davasinin yce gretmenleriMarks, Engels, Lenin ve Stalin'in ihtilalci gretilerini tartisilmaz sayar. TIKB, amalarina ulasmak iin M-L'in ariligini korumak iin modern revizyonizme, her trden burjuva revizyonist sapmaya karsi uzlasmaz bir mcadele yrtr. TIKB, devrimin ancak ihtilalci proletarya partisinin nderliginde, rgtl ve bilinli kitlelerin eseriolacagi inanciyla savasir. Isi siniIinin proleter ihtilalciler rgt olarak parti yolunda mcadeleederken, proleter siniI mcadelesi ve devrimci kitle eyleminin Iirtinasi iinde gelismeyi ve bymeyi,bu temelde devrimin nder ve ynetici gc haline gelmeyi esas alir. TIKB, demokratik merkeziyetilikle, kolektiI ynelim ilkesiyle, kongre, konIerans Merkez Komitesive organlar araciligi ile ynetilir. Savcinin iddianamesinde belirttigi gibi, "sucu ya da bucu degildir.Savcinin "Aktanci"lik seklindeki iddiasi tmyle gerekdisidir ve savcinin TIKB hakkindaki (.) bir kez daha ortaya ikarmaktadir. nk, TIKB, Merkez Yayin Organi bir yili askin bir sre ncesinde "Aktan Ince'nin TIKB'nin kurucusu ve yneticisi olmadigini, TIKB ile bir iliskisinin bulunmadigini" aiklamistir. 74 TIKB'nin azami programi; sosyalizm, proletarya diktatrlg yoluyla siniIsiz (...) toplumu kurmaktir.O btn Iaaliyetlerinde Ihtilalci Proletarya Partisinin nihai hedeIi olan proletarya diktatrlg altindasosyalizmin tam olarak insasinin gereklestirildigi, siniIlarin ortadan kaldirildigi ve "herkestenyetenegine gre, herkese ihtiyacina gre" ilkesinin gereklestirildigi (.) toplumu kurma hedeIinigznne alir ve mcadelesini bu eksen etraIinda yrtr. TIKB'nin asgari programi anti-emperyalist demokratik halk devrimini gereklestirmektir. TIKB,lkemizin bugnk durumunda iinde bulundugu devrim asamasini anti-emperyalist demokratik halkdevrimi olarak tespit etmektedir. Bu devrim, proletarya partisinin ynetimi isi siniIinin nderligi ve isi kyl ittiIaki temelinde (....)dayanan devrim yoluyla zaIere ulasacaktir. Anti-emperyalist demokratik halk devrimiyle,emperyalizmin smrsne, boyunduruk ve baskisina, isbirliki tekelci burjuvazi ve toprakagalariiktidarina son verecek, yerine (....) bir biimi olan Demokratik Halk Cumhuriyeti devletini kuracaktir.Anti-emperyalist demokratik halk devrimi durmaksizin ve kesintisiz olarak sosyalizme geisin zorunlukosulu ve bunun iin gerekli ilk adimdir. TIKB, nihai hedeIini bir an bile unutmaksizin, isi siniIinin ve emeki halkin gerek zgrlk,bagimsizlik, demokrasi ve sosyalizm mcadelesini var gcyle omuzlar. Emperyalizme, sosyal-emperyalizme, Iasizme ve revziyonizme, her trden smr ve zulme karsi aktiI olarak mcadele eder. TIKB (...) ulusunun kendi kaderini tayin hakkini savunur ve (...) ulus zerindeki milli zulme karsi kararlilikla mcadele eder. TIKB, MustaIa Suphi yoldasin nderligindeki TKP'nin mirasisi olarak hareket eder. Trkiye halkinin tarihindeki devrimci demokratik, anti-emperyalist geleneklere sahip ikar. TIKB, kendini Marks, Engels, Lenin, Stalin'in ihtilalci yolundan ilerleyen uluslararasi. (...) harekelinTrkiye'deki mIrezesi olarak grr. TIKB "Btn lkelerin Isileri Birlesin!" sloganina sadik kalarakproleter enternasyonalizminin bayragini yksekte tutar. TII8 YAIYOP VE MUCADELEYI SUPDUPUYOP TIKB, 1979 Subat'inda esitli blgelerden gelen (...) kadrolarin katildigi "Ileri MilitanlarToplantisi"siyla kuruldu, Ileri Militanlar Toplantisi komnist kadrolarin nne; grup dnemine,sekilsizlige kesin olarak son vermek ve teorisi, programi, rgtlenmesi ve kitle baglariyla (...) birrgtn insasi grevlerini koydu. 1980 Nisan'inda gereklesen 1. konIeransa gelindiginde, TIKB, militan (...) nc bir mIreze halinialmisti. 1. KonIerans bu srece ivme kazandirdi. lkemizde siniI mcadelesini en Iirtinali gnlerininyasandigi son birka yilda, o belirledigi hedeIler dogrultusunda hizla ilerledi. Devrim dalgasininkabardigi gnlerde mcadelenin en n cephesinde dvst. Bulundugu alanlarda kitlelerin devrimcieylemine nderlik etmeye, mcadelelerini st biimlere siratmaya, egemen siniIlar iktidarini yikmakiin dolaysiz saldirilara dogru gelistirmeye alisti. Devrimin, karsi-devrimin azgin bir saldirisiyla karsi karsiya kaldigi bugn, O yasiyor ve mcadelesinisrdryor. 12 Eyllc (...) TIKB'ni kertmek iin ellerinden geleni yaptilar, yapiyorlar. Fakat onlarne bunu basarabilmis, ne de Iaaliyetini kesintisiz olarak srdrmesini engelleyebilmislerdir. 75 O, var ya da yok olmasini, Iaaliyetini hibir zaman ve hibir dnemde egemen siniIlarin icazetine
baglamamistir. SiniI mcadelesinin inis ve ikislarina, devrimin ykseldigi ya da karsidevriminazginca saldiriya getigi gnlerde varligini koruyacak ve alismalarini srdrecek, saglam, illegaltemellerde rgtlenmistir. O, gcn Marksizm-Leninizm ideolojisinden, proletarya ve halktan alir. Biz, proletarya ve halkin yce davasi, devrim, sosyalizm ve siniIsiz (...) toplum iin mcadele eden (...)'leriz. Sizler (.)9 Onlar adina bizi yargilayip hakkimizda lm Iermani ikartmaya alisiyorsunuz. Vereceginiz karar bizi baglamayacaktir. Bizler, yasayalim ya da lelim TIKB yasayacak, proletarya ve halkin zgrlk, bagimsizlik, demokrasi, sosyalizm, ve siniIsiz (...) toplum iin yrttg mcadeleye nderlik edecektir!.. Yasayalim ya da lelim, devrimin ilerlemesi durmayacaktir. lmmz devrime kan olacaktir!.. TIKB yasayacak ve onun ugrunda mcadele ettigi ilkeler ve yce (...) ideali er-ge gereklesecek ve halklarin dnyasina egemen olacaktir!.. KAHROLSUN (.)10 YASASIN (.)11 13.8.1982 M. Fatih KTLM$ - Remzi KKERTAN - Bektay KARAKAYA 9Mahkeme heyetine "emperyalistlerin, isbirliki tekelci kapitalistlerin ve toprakagalarinin hizmetkarlarisiniz" demek savunma hakkindaki cezai sorusturmanin gerekelerinden biri olmustur. (DN) 10"Kahrolsun Askeri Iasist cunta", "Yasasin Trkiye ihtilalci Komnistler Birligi" szleri savunma nedeniyle verilen cezalarin gerekeleri arasinda yer almistir. (DN) 11"Kahrolsun Askeri Iasist cunta", "Yasasin Trkiye ihtilalci Komnistler Birligi" szleri savunma nedeniyle verilen cezalarin gerekeleri arasinda yer almistir. (DN)
ISTAM8UL SIIIYMETIM IOMUTAMLI0I MOLU ASIEPI MAHIEME 8AIAMLI0IMA Selimiye No : 1981/307 E. Konu : Ek Savunma 76 $avunma Yapan: Kenan GNGR Yaklasik iki yildir sren bu davada Esas Hakkinda Mtalaanin okunmasi ve savunma yapmamizdan ay sonra hakkimdaki iddianin niteliginde, heyetinizce degisiklik yapilarak 146. maddeden ek savun-mamiz istendi. Bu degisiklige hukuki platIormda bir neden bulabilmek olanaksizdir. Dava baslangicinda hakkimdasavci taraIindan getirilen iddialar bazi otomobil ve silahlarin zoralimi, yazilama vb. idi. Bugne kadarolan srete, diger saniklar ve taniklar dinlendi. Onlarin iIadeleri, dosyadaki tutanak ve digerbelgelerle hakkimdaki bu iddialar kanitlanmis midir? Hayir! Tm bu sre boyunca kabullendigimsahte kimlik bulundurma disinda, savcinin iddialarini kanitlayici tek bir delil ikmamistir. Digersaniklarin, savcilik ve mahkeme iIadelerinde, savcinin szn ettigi eylemlere benim de katildigimibelirten tek bir cmle yoktur. Dinlenen taniklardan nn teshisi bulunmamakta, bir diger magdurtanigin ise, hukuki geerliligi olmayan eliskili ve yalan beyani bulunmaktadir. Tm dosyada, burada yargilanan saniklar arasinda rgt hiyerarsi ve iliskilerini ortaya koyan hibir iIade ve belge yoktur. Kisacasi, davanin bugne kadar olan sreci, hakkimdaki iddialarin dogrulandigini degil, geersizliginive savciligin ve heyetinizin tm abalarina karsin davanin hukuki bakimdan iIlas ettigini gstermektedir. Buna karsin savci Esas Hakkindaki Mtalaada da iddialarini degistirmemistir. Bu onun pesinhkmllgn ve bizleri nasil olursa olsun agir cezalandirma istahasini gsteriyor. Mahkememiz isedaha da baskin ikmistir. EHM'nin hakkimizdaki nesnel ve hukuki bilimsellikten yoksun, hibir maddikanit ile dogrulanamayan iddialarini daha nce cevaplamistim. yle ki, delil bulamayan savcinin,sorgumda "Markist-Leninistim", "isi siniIi ve diger emeki siniIlarin smr ve zulm dzeninidevrim yoluyla yikarak iktidara gelmesi..." demis olmami delil olarak gstermesi bile EHM'ninboslugunu kanitliyordu. Ilgintir! Mahkemeniz, yrrlkteki ceza hukuku yasalarina dahi uygunluk tasiyan iki degil bir tekkanitin sunulamadigi, EHM'ya karsi savunmamizi da dikkate almayarak, maddenin niteligini dedegistirip ek savunma istemektedir. Mahkemenizce ek savunma ne zaman isteniyor? E.H.M ve savunmamizdan aylar sonra, altidurusmadir heyetinizin karar veremeyip bocaladigi bir asamada. Ilk akla gelen soru sudur: NiinEHM'dan sonra, henz biz savunma yapmadan, 146. maddeden savunma yapmamiz istenmedi? Oasamada dava 146. maddeye dndrlmedigi gibi, heyetiniz 1 Nolu Mahkemenin bir baska heyetince,TIKB ile ilgili 146. maddeden grlen diger bir dava ile szkonusu heyetin birlestirme talebine karsinbunu reddetmistir. Hem de bu davanin sanigi olan Mrvvet AKIRERK'in o davanin da sanigiolmasi, her iki davada ayni "su"tan yargilanmasi ve avukatinin birlestirme talebine karsinreddetmistir. Burada akla gelebilecek diger bir soru da su oluyor; EHM'nin verilmesinden sonrakisrete mahkemeyi tutum degisikligine gtren yeni kanitlar mi ortaya ikti? Bazi hukuk kurallarinagre "kanitlar" saniktan gizlenemeyeceginden bu mmkn degildir. Tm bunlar mahkemenizin tavirdegisikliginin nedenlerini hukuki platIormun disinda aramak gerektigini gsteriyor. Nerede? PolitikplatIormda. Buna gemeden nce, mahkemenizin son karari ile uyumlu ve gstermelik niteligini ortaya koyacak,dava srecindeki bazi rneklerden szedecegim. Bu rnekler gerek savciligin gerek ise heyetinizindava dosyasina karsi ilgisini(!) gsteren kanitlardir. 77 1- Savcinin iddianame ve Esas Hakkindaki Mtalaasi tmyle derme atmadir. Objektiviteden, hukukibilimsellikten yoksun olmasinin yanisira, hazirlanirken asgari bir dikkat dahi gsterilmis degildir.Bunun iin maddi delil niteligi tasiyan, iddiamizi kanitlamaya yeterli tek bir rnek verecegiz. Savci EHM'da (sI. 3 son paragraI) eylemlerin anlatildigi blmde diger saniklarla birlikte LtITunali'ya ait otomobili silah zoruyla aldigimi iddia ediyor. Hatta olayi anlatirken "Kenan'in sikayetiyetabancasini ektigi" gibi bir cmle de kullaniyor. Fakat ilgintir, benim bu olaydan cezalandirilmamailiskin bir talepte bulunmuyor. Bundan hibir Iarklilik tasimayan diger arabanin zoralimindan isecezalandirilmami istiyor. Neye gre? 2- Tutuksuz saniklardan Hseyin KOGZL'ye tevsi-i tahkikat talebinin olup olmadiginingrenilmesi iin agrildigi 28.12.1981 tarihli durusmada "iddianame size teblig edildi mi?" diyesoruluyor. Ve ayni celsede heyetiniz "iddianamenin tebligi ve sorgusunun yapilmasi" kararini aliyor.Oysa Hseyin KOGZL'nn sorgusu yaklasik alti ay nce 2.7.1981 tarihli ikince celsede yapilmisti. 3- 5.2.1982 tarihli durusmada Filiz ETINSOY tanik olarak agiriliyor. 23.3.1982 tarihli durusmadada "agrildigi ve gelmedigi anlasilan Filiz ETINSOY'un yeniden celbine," denilerek karar aliniyor.Yine gelmiyor. nk, Filiz ETINSOY isimli bir tanik yok. Dava ile ilgili tanigin ismi FilizSALAIN. Peki Filiz ETINSOY kim? O, savcilik iIadelerimizi yazan tutanak katibesi. 4- Tm sanik sayisi yedi olan davada haklarinda yz yila yakin agir hapis cezasi istenilen iki saniginsorgusu yapilmiyor. 28.12.1981 tarihli durusmada bu durum belirtildiginde ve israrimiz zerine birisi-nin, Mrvvet AKIRERK'in sorgusu aliniyor. Tm israrlarimiza ragmen Ecmen SISMAN'in,yapildigi iddiasi ile sorgusu alinmiyor. Ancak bir sonraki celsede Ecmen SISMAN 29.1.1982 tarihli dileke ile basvurdugunda ve yeniden israrimiz zerine durum aiga ikiyor. Sikiynetim mahkemeleri (...) mahkemelerdir. Islevleri, kurulus ve islerlikleri ynnden (...)tirler.Devrimci halk hareketini bastirmak, yoketmek isteyen (...) terr makinesinin paralaridir. Grevlerikomnist ve anti-Iasistleri lm ve agir hapis cezalarina arptirmaktir. Kurulus itibariyle SikiynetimKomutanliklarina, Genelkurmay'a ve dolayisiyla MGK'ya baglidirlar, islerlik olarak AMUK'nadayanir. AMUK savunma hakkini yokeden kisitlamalarla dolu (...) bir usul yasasidir. Bu mahkemelerde burjuva anlamda dahi hukuk, adalet ilkelerinden, temel insan hak vezgrlklerinden ve bunlarin bir parasi olan savunma hakkindan biimsel olarak dahi szedilmez.Mahkemenizde, bu keyIi, savunma hakkimizin hie sayildigi szde yargilamanin rneklerisayilamayacak kadar oktur. Hatta mevcut yasalarda oldugu kadariyla dahi "oyunun kurallari"nauygun davranildigi sylenemez. Bunun iin herbiri birka satiri gemeyen sorgularin nasil alindiginabakmak yeterlidir. Tm bunlar mahkemenizin halk (...)ni niteligini ortaya koydugu kadar (...)ms yapisini dagstermektedir. Tipki bir parasi oldugu, ancak dizginsiz ve aik bir terr sistemi kurarak ayaktadurabilen isbirliki tekelci burjuvazi ve toprakagalarinin (...) diktatrlg gibi. Heyetiniz, iskenceci cellatlarin yarim biraktigini tamamlama abasi iindedir. Devrimin geici biryenilgi aldigi (...) yargilamalarin koyu bir sansr perdesi ile rtlerek gizlendigi bugn, lam bir keyIi-likle savunma hakkimizi gasbetmek, hakkimizda lm ve agir hapis 78 cezalari vermek kolaydir. Fakatbunun ykn omuzlayabilmek zordur. Devrimci gnler uzak degildir. Yarin ve tarih nnde saniksandalyesine oturacak olan sizlersiniz. Sunu bilesiniz! Isgal ettiginiz krs ve temsilcisi oldugunuz egemen gler, tarihin hibir dnemindeesaret altinda yasayanlarin zgrlk dsncesini, onun ileriye dogru akisini, smr ve zulme karsiisyanini engellememistir, engellemeyecektir de. (...) Savci dahi hakkimizda 141/1 isteminde bulunacak delil olmadigini belirtirken, heyetinizin 146.maddeden ek savunma istegi bu davanin hukuki ynden iIlas ettigini gsterir. Mahkemeniz adalettanriasi roln oynamayi bir yana birakarak maskesini ikartmis, aik siyasal kimligine brnmstr.Verilecek lm ve agir hapis cezalarinin tmyle politik olacagi ortadadir. Bunun temeli nedir? Askeri (...) cunta, 12 Eyll sonrasinda giristigi kanli saldiriyla devrimci rgtlere agir darbelervurmayi, devrimci halk hareketini geriletmeyi ve kitleleri denetim altina almayi basardi. Devrim,geici bir yenilgiye ugradi. Fakat komnist ve anti-Iasist rgtleri, devrimci dsnceyi, emekikitlelerdeki direnme istegini atomlarina kadar paralayip dagitmayi, yoketmeyi basaramadi. Bugneski boyutlarinda olmasa da mcadele ierde ve disarida sryor. Gerek (...) ve devrimciler, Iasistkarsi devrimin kendisini en gl sandigi iskencehanelerde, zindanlarda, idam sehpalarinda direniyor,bulunduklari yeri devrim marslari ile inlatarak lm kucakliyorlar. Disarida, iskence ve lm tehdidihie sayilarak, essiz bir Iedakarlikla devrimci alisma srdrlyor. 12 Eyll ncesindeki devrimcignler, emeki kitlelerin anilarinda yasiyor, cuntaya karsi duyulan Ike ve mcadele istegi gndengne byyor. Bugn srmekte olan mcadele geri ve alt dzeydedir. Ama grnrdeki durgunlugun altinda iteniekaynayan bir volkan vardir. (...) cunta bunun korkusuyla doludur. O bu nedenle, idam ve agir hapiscezalari ile komnist ve anti-Iasistlerden 12 Eyll ncesi gnlerin intikamini almaya alisirken,gelecege ynelik olarak onlara, ilerici isi ve emekilere gzdagi vermeye ve sindirmeye alisiyor. Mahkemenizin bu tavri, yargilandigimiz Trkiye proletaryasinin nc (...) mIrezesi (...)ye, onun ye ve sempatizanlarina karsi duydugu dsmanligi, kertme ve calma tutkusunu gsteriyor. (...) 12 Eyll sonrasinda azgin Iasist saldiri karsisinda kayiplar verdi, yaralar aldi. Fakat O, devrimciykselis gnlerinde oldugu gibi, srecin azgin gericilik yillarinda da dimdik ayaktadir. Birok anti-Iasist rgln agir darbeler yiyip Iaaliyetlerini srdremez hale geldigi; revizyonist ihanetin, mcadelekakinliginin ve dnekligin kol gezdigi bir ortamda, O, ML'e sarilmis olarak devrim, sosyalizm,siniIsiz (...) toplum yolunda sasmadan ilerliyor. Fasist terr ve zulmn kol gezdigi yasamakta oldugumuz kara gnler (...)nin bulundugu her yerdegnes gibi parlamasini, isik saarak etraIini aydinlatmasini engelleyemedi, ihtilalci (...)ler ierde vedisarda, iskencede, zindanda ve mahkeme nlerinde destansi direnis rnekleri verdiler. O'nundevrimciler ve emeki kitleler iindeki prestiji gnden gne byd ve byyor. 146. maddeye gre cezalandirilmak istenmemin zgl yn ise iskencehane ve zindanlarda boyunegmemis olmam, komnist oldugumu, dsnce ve inanlarimi her kosul altinda savunmamdir. Bundangurur duyuyorum. Iste (...) mi ilgina eviren, intikam igliklari atarak (...)musasina saldirtan, tm hukuki degerlere sirtevirerek lm Iermanimizin ikartilmak istenmesinin onlarca yillik hapis cezalarinin nedenleribunlardir. (...)nin yasiyor, yasiyor ve savasiyor olmasidir. 79 Ama bir kez daha yenilgiye ugrayacaksiniz. Hakkimizda lm karari verseniz de, vermeseniz de!.. EYLUL ASIEP (...) DAP8ESI, IOMUMIST VE AMTIFAISTLEPE- II SIMIFI VE EMEII HALIA IAPI (...) 8IP SALDIPIDIP. 12 Eyll, Iasist karsi devrimin isi siniIi ve halka karsi atigi i savasin dinamitlenmesidir. 12 Eyllncesinde "eskisi gibi ynetememe" durumuna dsen ABD emperyalizmi ve isbirliki hakim siniIlarson ve gvenilir kozlarini oynayarak (...) ordu ve azgin bir savas aleti haline getirdikleri tm devletmekanizmasi ile emeki halka karsi dizginsiz bir saldiriya getiler. HedeI devrimci halk hareketininezilmesi, kapitalist buhranin yknn emeki halkin sirtina yikilmasi, Trkiye'nin ABD emperyalizmive NATO'nun Ortadogu blgesindeki gvenilir bir saldiri ss haline getirilmesiydi. 1973 sonlarindan itibaren yeniden gelismeye baslayan isi siniIi ve halk hareketi 12 Eyll ncesindehizli bir ykselise girdi. Gnden gne byyen, esitli sosyal siniI ve tabakalardan katiliminartmasiyla genisleyen, daha sert ve militan mcadeleye dogru gelisen devrimci halk hareketikarsisinda egemen siniIlar eskisi gibi ynetemez duruma gelmislerdi. Polis terr, neo-Iasist MHP'ningiristigi katliamlar, 1978 yilinda Maras'taki Iasist katliam bahane edilerek ilan edilen sikiynetim,sosyal demokrat ve modern revizyonist hainlerin emeki kitleleri pasiIize etme abalan bu gelisimidurduramiyordu. Ayni dnemde hakim siniI klikleri arasindaki eliskiler de byms, hkmet krizleri birbirini izleyip, parlamento toplanamaz hale gelmisti. Bu da Iasizmin devrimci harekete karsi saldiri gcn zayiIlatiyordu. Bu kosullarda hakim siniIlarin nnde devrimci hareketi bastirabilmek iin tek bir yol kalmisti, basta ordu olmak zere tm (...) devlet cihazini aik bir savas aleti olarak rgtlemek ve saldiriya geirmek. Bugn asilabilmis olmak bir yana giderek derinlesen, emperyalist smr altinda geri kapitalist birlke olan lkemizde daha siddetli yasanan bir kriz hkm sryordu. Siyasal bir krizin varligikosullarinda sregiden bu ekonomik kriz, toplumsal muhaleIetin genislemesine ve derinlesmesinezemin olusturdugu gibi, siyasal ynde de ters etki yaparak ekonomik krizin daha da derinlesmesineyolaiyordu. 24 Ocak 1980'de (...) Demirel hkmetince aiklanan, emperyalizm ve hakim siniIlarin bunalimiemeki halkin sirtina ykleme amacini tasiyan ekonomik programinin uygulanmasini glestiriyordu.Bu programin ngrdg, cret ve maaslari dondurmak, dsk taban Iiyati politikasi halkamuhaleIetinin yksekligi nedeniyle istenildigi gibi uygulanamiyordu. Gelisen anti-emperyalist mcadele, ABD emperyalizminin Trkiye zerindeki Ortadogu blgesineynelik hedeI ve planlarinin nne dikilen bir engeldi. Iran Devrimi, Filistin halkinin mcadelesi, tmblgede anti-emperyalist uyanisin hizlanmasi ve sosyal kurtulus mcadeleleri, basta ABD olmak zereemperyalizmin blgedeki ikarlarini sarsiyordu. Sovyet sosyal-emperyalizminin AIganistan'i isgali blgede odagini Basra KrIezi ve petrol alanlarininolusturdugu hegemonya mcadelesini hizlandirmisti. ABD emperyalizminin blgede Iran'in yerinidolduracak yeni jandarmalara, hegemonyasinin devamini saglayacak 80 gvenilir saldiri slerine ihtiyacivardi. Askeri (...) darbe ayni zamanda bu amala, ABD emperyalizminin Ortadogudaki ikarlarina vegelecege ynelik hesaplarina uygun olarak gereklestirildi. DIZ0IMSIZ 8IP SMUPU VE (....)LII DMEMI 12 Eyll'le birlikte (...) diktatrlk askeri bir nitelik kazandi. Kumanda merkezinde MGK'ninbulundugu aik (...) devlet terryle isi siniIi ve emeki kitlelere karsi saldiriya geildi. Bu (...) veTrk milliyetinden halkimiz iin aci ve ile ile dolu, tm lkede hayatin devasa bir zindana evrildigignlerin baslangici oldu. Emeki halkin tm siyasal ve ekonomik haklari gasbedildi. Biimsel ve burjuva anlamda dahi hak,hukuk, adalet ilkeleri yokedildi. Bunlarin yerini keyIiyet, yasa tanimazlik, (...)min dizginsiz (...)ligialdi. Daha ilk anda, grev ve direnisler yasaklandi, sendika ve dernekler kapatildi. Anti-Iasistmcadelenin ykseldigi semtlerde, kylk blgelerde dizginsiz bir terr estirildi, toplu tutuklamalaragirisildi. Krt halki zerinde irki soven baskilar artirildi. Bunun yanisira, dil, kltr ve ulusalgeleneklerini unutturma, zorla Trklestirme abalari hizlandirildi. Askeri (...) cunta, devrimci halk hareketini bastirabilmek, kitleleri denetim altina alabilmek iin ilkandan itibaren halkin, rgtl ve nder glerine karsi saldiriya giristi. Komnist ve anti-Iasistdevrimci rgtlere karsi (...) bir saldiri baslatildi. 16 yigit anti-Iasist idam sehpasinda katledildi. 215komnist ve anti-Iasist savasi sokaklarda kursunlandi. 50'den Iazlasi iskncehanelerde can verdi.Yzlercesi atismalarda yaralandi. Yzbinin zerinde komnist, anti-Iasist ilerici, yurtsever isi veemeki gzaltina alindi, onbinlercesi tutuklandi, daha bugnden (...) sikiynetim mahkemelerindegstermelik yargilamalarla 30 binine bes yildan mebbede kadar uzanan agir hapis cezalari ve idamkararlari verilmis durumda. Bu dnemde dizginsiz bir siyasal baski ve terrn yanisira, vahsi bir ekonomik smr ve baski dabaslatildi ve uygulaniyor. Askeri (...) cunta'nin IMF, Dnya Bankasi gibi, uluslararasi Iinans kuru-luslarinca dikte ettirilen ekonomi politikasi, bunalim kosullarinda emperyalizmin, isbirliki tekelcikapitalistlerin yeni karlarinin korunmasi ve arttirilmasi, diger bir deyisle isi siniIi ve emeki halkin(...) smrlme politikasidir. Bu politika ile isbirliki tekelci burjuvazi ve toprakagalari servetlerinibirka katina ikartirken, isi siniIi ve emeki halk derin bir yoksulluk iine itildi. Bu dnemi, TISKbaskani H. Narin'in agzindan kendileri iin, "glme dnemi" ilan ettiler, ihracati tesvik kredisi, servetve stok aIIi, kaak yapi aIIi, birikmis vergi borlarini azaltan ve demesini kolaylastiran kanun, iIlas eden isletmelerin Iahis karla devlete satilmasi vb., vb.... Kisacasi her trl tesvik ve destek saglandi. te yandan isi cretleri, memur ve emekli maaslarindaki son 5 yildir sregelen hizli dss, zellikle1980-81 yillarinda sirama yapti, isi ve memurlarin gerek creti 1977'ye gre 43 azaldi. Emeklimaaslarinin satinalma gcnde 55.1 dsme grld. Kyllk iinde yoksullasma sreci byk birhiz kazandi. Tarim rnlerinin Iiyatlari ogu kez maliyetin de altinda belirlendi ve kk reticileringelirlerinde byk bir dss oldu. rnegin, (...) Ulusu hkmeti, 1981 yilinda enIlasyon oraniniresmen 36 olarak aikladigi halde taban Iiyatlardaki ortalama artis oranini 25'lerde tutmus, gerekenIlasyon orani ise belirtilenin stnde 70 civarinda olmustur. Tarim girdilerinde ve temel ihtiyamallarindaki artis ise daha da yksekti. 81 Bunlara karsilik 1981 yilindaki bankalarin karlari 130 oraninda artarken, sanayi isletmelerininkarlari da 70 artis gsterdi. zel sektrde isi basina kar 628 bin liraya ikmis, bazi tekellerde bumiktar 2 milyona kadar varmistir. (...) cuntanin ekonomik politikasi emperyalist smrnn daha yogunlasmasina yolati. Son gnlerdeok sz edilen IMF programi erevesinde belirlenmis serbest blge plani lkemizin smrgeles-tirilmesi ynnde atilmis ileri bir adim olacaktir. Bu lkemizin askeri alanda oldugu gibi ekonomikalanda da Ortadogu pazarlarina siramak iin yeni bir s alani olarak kullanilmasi amacini tasiyor.Grevlerin zorbalikla bastirilmasindan, isgc ve topragin ucuzlugundan, hammadde ve tanm rnleriIiyatlarinin dsklgnden yararlanip gelir ve gmrk vergilerinden muaI tutularak yatirim yapmakok uluslu banka ve sirketlerin istahasini kabartiyor. OECD gibi emperyalist kuruluslara Trkiyegvenli ve karli yatirim alani olarak ilan ediliyor. Emperyalizmin ekonomi alaninda izledigi dayatmaci politika, agir sanayiye ve en karli alanlarin kenditekellerinde kaldigi, lkemizin ise emperyalizmin ekonomik ihtiyalarina uygun geri, tekyanli, tanmrnleri ve islenmis hammadde retimi ile sinirlandigi bir isblmn ngryor. (...) ruhlu isbirliki(...)lerde, ziyaIet soIrasindan kemikleri toplayabilmek iin bu smrgelestirme politikasina lkemizipeskes ekiyorlar. 12 Eyll sonrasinda askeri (...) cunta, ABD emperyalizminin gdmndeki geleneksel dis politikasinidoruguna ikardi. ABD (...)'ligi 1950'dekine benzer yeni bir sirama gsterdi. "Amerikan TrkSavunma Konseyi" kuruldu. Van merkez olmak zere Trkiye (...)tan'inda on havaalani, radar s vealanlari kurulmasi karar altina alindi. II. ordunun merkezi Malatya'ya kaydiriliyor. lkemiz ABD veNATO'nun Basra KrIezi ve Iran'a ynelik bir saldiri ss olarak hazirlaniyor. Sovyet Sosyal-emperyalizmi ile rekabette Ieda edilecek bir piyon olarak kullanilmak isteniyor. Trk Ordusu bunauygun olarak askeri bakimdan tahkim ediliyor, bunun sonularindan birisi de emeki halkin sosyalhaklarinda kisintilara girilir, cretler dsrlr, vergiler artirilirken askeri harcamalarda devasa birbyme, Amerikan silah tekellerine artan borlanmadir. Evren'ci (...) cuntanin dostlari, kendileri gibi ABD (...)ligi, dnyaca bilinen, lanetlenen Ziya l Hak,Ersad, Suharto gibi Iasist diktatrlerdir. Izledigi Amerikanci dis siyaset onun blgede ve dnyadakitecritini hizlandirmakta, yeni bir savasta lkemizi ilk hedeIlerden biri haline getirmektedir. (...) YASASI, SAHTE PEFEPAMDUM VE SOMPASI... Yeni Anayasa, sinirsiz (...) baski ve (...)liga dayanan 12 Eyll rejimini gelecekte de srdrmeyiamalayan bir kiliItir. Yeni (...) Anayasa isi siniIi ve emeki halkin 12 Eyll ncesi sahip oldugu tmdemokratik hak ve zgrlkleri silip spren (...) bir (...) yasasidir. Bu (...) Anayasa, 7 Kasimda yapilan sahte bir reIerandumla szde halka onaylatildi. Szde 91'lik birsonu saglandi. Ama nasil? Askeri (...) cunta bu sonucu saglayabilmek iin reIerandum ncesindebaskiyi ve terr yogunlastirdi. Fasist propaganda, reIerandumun "demokrasiye dns" iin ileri biradim olduguna halki inandirmaya alisiyordu. Fakat Anayasa'nin hazirlanisi bir yana reIerandumunyapilis kosullari dahi bunun aksini dogruluyor, sahtenin de sahtesi bir reIerandum oldugunukanitliyordu. Bu reIerandumda (...) Anayasa'ya "evet" propagandasi serbest, aleyhte propaganda yasakti. (...) Askeri ve idari mekanizma tmyle (...) Anayasanin zorla onaylatilmasi iin seIerber edildi. Kimi 82 yerde halk aiktan tehdit edildi. Kimi yerde bol vaatte bulunuldu. Kimi yerde mavi red oyu buluna- madi, (konulmadi) vb. vb. Fakat yine de bunlar yeterli degildi. Bu baski tehdit, hile ve vaatlerle belki "evet" oylarinin ogunluktaolmasi saglanabilirdi. Ama "hayir" oylarinin bu kosullarda belirli bir yzdeye ulasmasi da cuntayakarsi gl bir muhaleIet potansiyelinin varligini ortaya koyacak ve gelecekteki adimlarinizorlastiracakti. Bunun iin bu tedbirler yeterli degildi. Istenilen sonucu saglayabilmek iin asil hileseim kurullarinda yapildi. Ve tm (...) cuntalar gibi, E. Sedat, Suharto, Ziya l Hak gibi Evrencicunta da sonucu 90'in zerinde aikladi. Bu sonu, cuntanin bazi sadik dostlari, hararetli savunuculari iin dahi inandiriciliktan uzakti.Yurtiinde ve yurtdisinda cunta destekisi esitli Iasist odaklar ve politikacilar hosnutsuzluklarini dilegetirdiler. "Eger" dediler, "ReIerandum sonulari 80'lerde kalsaydi, daha inandirici olurdu." Askeri (...) cunta sahte reIerandum sonularina dayanarak sonulari 12 Eyll'den bu yana izledikleripolitikanin onaylanmasi gibi gstermeye alisti. Bu demagojik propaganda ile birlikte komnist vedevrimcilere, isi siniIi ve halka karsi saldirisini hizlandirdi ve genisletti. Bugn 12 Eyll sonrasinda elde edilen Iasist kazanimlar yasallastirilarak kalicilastirilmak isteniyor.Yeni (...) Anayasa ile teminat altina alinan toplanti ve gsteri yrysleri yasasi; grev, toplu szlesmeve sendikalar yasasi; DGM yasasi gibi bir dizi (...) yasa birbiri ardina ikariliyor, isi siniIi ve emekihalkin yasal haklari tmyle gasbedildigi gibi ekonomik haklari da byk lde budaniyor. (...) devlet mekanizmasi dipten doruga tahkim ediliyor. (...) Evren'in asiri yetkilerle donatilarakcumhurbaskani ilan edilmesi, diger MGK yelerinin de onun yaninda yer alisi (...) ordunun i ve dispolitikaya iliskin tm temel konularda sz sahibi olma ve gerektiginde mdahale hakkinin anayasal birteminata baglanmasi eski durumun bazi rtuslarla srdrlecegini demokrasiye dns manevralarininsahte ve aldatici oldugunu kanitliyor. Fasist burjuvazi ve toprakagalari 12 Eyll ncesi yasadiklari karabasani bir kez daha grmemek iinpolis ve orduyu glendiriyor, valileri genis yetkilerle donatiyor, cezalari agirlastiriyorlar. Btn bun-lar (...) devletin tm kurumlariyla halka karsi daha gl bir saldiri araci olarak rgtlendiginigsteriyor. Idamlarin hizlandirilip, kurumlastirilmaya alisilmasi, komnist ve anti-Iasistlerin agirhapis cezalarina arptirilmasi, niversite ve diger devlet kademelerinde ailan genis kapsamlisorusturma ve tasIiyeler bu tabloyu tamamliyor. Askeri (...) cunta yogun bir demagojik kampanya ile kendisini nndeki tm sorunlari zms vegl olarak gstermeye alisiyor. O anti-Iasist devrimci rgtlere agir darbeler vurmayi, dizginsiz birterrle geici olarak emeki kitleleri sindirmeyi basardi. Yeni Anayasayi ve bir dizi (...) yasayi ikartti.(...) devlet mekanizmasini yeniden glendirdi. O 12 Eyll'den bu yana bazi basarilar kazanmistir.Fakat bunlar onun koI gcn ve rk temelini gizleyemez. Askeri (...) cunta siyasal ve ekonomik alanda stste biriken bir dizi i ve dis sorunla karsi karsiyadir.12 Eyll darbesi sonrasinda nne koydugu temel sorunlarin birogu hala zlememistir ve gndengne agirlasmaktadir. (...) Evren cuntasi btn abalarina, manevrali demagojilerine ragmen kendisinekitleler iinde saglam ve kalici bir destek saglayamadi. Fasist demagoji ve vaatlerinin Ioyasi aigaikti, ikiyor. Isi ve emeki 83 kitleler zerinde askeri darbenin yarattigi "sok" ve durgunluk hali gndengne yariliyor. Ike ve muhaleIet birikimi artiyor. Cunta, dsk cret ve taban Iiyati, agir kosullardaalismaya dayali ekonomi politikasini yogun bir baski uygulayarak srdrebiliyor. Buna karsinrgtlenme ve grev yasagina ragmen isiler bir yili askin sredir giderek artan sayida yemek boykotu,is yavaslatma ve kisa sreli is birakma gibi eylemlere girismektedirler. Dsk taban Iiyat politikasi,toprakagalarinin artan baskisi, Krt halki zerinde ve demokrat yrelerde yogunlasan jandarma-komando zulm, kirsal alanlarda cuntaya karsi neIreti bytmektedir. Idam, iskence ve kursunlamalarartan bir Ikeyle karsilanmaktadir. (...) cuntanin nndeki en nemli sorunlardan birisi agirlasarak sren ekonomik bunalimdir."Ekonomik mucize yaratma" demagojisi iIlas etmistir. Sanayi ve Iinans kuruluslarinin "(...)12rindansonra degistirerek" gz boyama abasi da kisa srede bosa ikmistir. Artan issizlik, ihracat 12Esas metinde okunmuyor.(DN baglantilarinin zayiIligi, borlarin bymesi ve deme zamaninin yaklasmasi, yeni kredi bulmaktazorluk ekilmesi krizi daha agirlastirmaktadir. Bazi bankalar, Gney Sanayi, Asil elik gibi isletmelerpahasi halkin sirtina yikilarak devlet destegi ile ayakta tutulmaya alisilmaktadir. Cuntanin "ihracat patlamasi" balonu da snmenin esigindedir. Tm kapitalist-revizyonist sistemdebunalimin derinlesmesi dnya ticaret hacminde daralmaya ve rekabetin kizismasina yolaiyor.Geleneksel tarim rnlerinde tarimsal bir kriz iinde olan ABD emperyalizminin rekabeti ilekarsilasirken, T-Shirt, dokuma, tarim rnleri ithal eden AET'nin i pazarini koruma kaygusu ilekisitlamalara basvurmasi sonucu ikmaza girilmektedir. Bunun yanisira, petrol Iiyatlarindaki hizlidsme ve savas nedeniyle, su anda en yksek ihracat yapilan Irak ve Iran'in deme glg iinegirmeleri ikmazi derinlestirmektedir. Bu maliyetin altinda gnbirlik, istikrarsa ihracat politikasininkainilmaz sonucudur. Askeri (...) cuntanin izledigi (...) baski ye terr politikasi dnya halklarinin artan neIretinikazanmaktadir. zellikle esitli Avrupa lkelerinde Trkiye'li anti-Iasistlerle birlikte ardiardinadzenlenen gsteriler ve protesto toplantilari cuntanin teshirini ve tecritini hizlandiriyor. Tm bu etkenler askeri (...) cuntaya karsi mcadele iin elverisli bir zeminin varligini gsteriyor.Askeri (...) diktatrlk zlmesi g sorunlarla karsi karsiyadir. Ama ne ekonomik bunalim, neyurtdisindaki demokratik kamuoyunun baskisi, ne de karsi devrim kampinin i eliskileri onunkendiliginden yikilmaya gtrmez. Onu yikacak olan devrimin gl yumrugudur. Askeri (...)cuntanin sahte "demokrasiye dns" manevralarinin aldaticiligina da kapilinmamalidir. Seimlersonrasinda siyasal rejimin ne olacagi yeni (...) Anayasa ile belirlenmistir. Siyasal partiler veparlamentonun kisitlanarak yer aldiklari her zaman (...) ordunun denetiminde ve mdahalesine aik birtablo, buna sahtenin de sahtesi bir demokrasi bile denemez. Bu askeri (...) diktatrlgn bazi rtuslarlasrdrlecegini gsterir. Kitlelerin mcadelesinin kendiliginden kabarmasini beklemek de dogru degildir. Modern revizyonistve reIormcu hainlerle sinir ekmek, mcadele kakini tasIiyecilerle baglari koparmak, devrimcimcadeleyi omuzlamak gereklidir. (...) diktatrlgn yikilmasi, isi siniIi ve emeki halkinmcadelesine, bu mcadelenin gcne ve rgtlenmesine baglidir. 84 Bunlar gereklestiginde (...)'in yikilmasi mcadelemizin devrimle talanmasi kainilmazdir. Devrimcignler uzak degildir. Proletarya ve emeki halkin mcadelesi yenilgiden aldigi derslerle, daha bilinli,daha byk Ike ve kazanma azmi ile dolu ve daha byk glerle revizyonizmin, reIormizminbarikatlarini yikarak, smr ve zulm dzenini yerle bir etmek iin ilerleyecektir. Son sz devrimin olacaktir.(...) ASKERI (...) CUNTA!(...) TIKB! 15.3.1983 Kenan GNGR
I. OPDU VE ISTAM8UL SIIIYMETIM IOMUTAMLI0I MOLU ASIEPI MAHIEME 8AIAMLI0IMA Selimiye osva No : 83/391 ESAS Konu : " S AV U N M A M " D I R . $avunmay Yapan: $elim AAN Szlerime baslarken herseyden nce, ayni zamanda bu davanin maktul saniklari olan, proletarya ve halkimizin yigit evlatlari: (...) Ismail CNEYT'in, (...) Mehmet Ali DOGAN ve Aslan TEL'in, insanlikdisi bir baski ve zulmn kolgezdigi (...) zindanlarinda bizleri komnist ve devrimci inan veideallerimizden zorla vaz geirmeye, siyasi kisiligimizi ezerek teslim almaya alisan 12 Eyll'c (...)baski ve saldirilarina karsi yce devrim ve (...) davasina bagliligin, basegmezligin ve yigitligin gr-kemli bir rnegini vererek lm kucaklamakta tereddt etmeyen sanli LM ORUCUDIRENISI'nin sehitleri: (...) Mehmet Fatih KTLMS, (...) Adtullah MERAL, Haydar BASBAG ve Hasan TELCI ve DIYARBAKIR LM ORUCU sehit- leri ile, Onlarin sahsinda proletarya ve insanligin kurtulusu ugruna, devrim ve (...) davasinin zaIeri yolunda can veren tm devrim sehitlerinin anilari nnde saygiyla egilirim! Bizler neden buradayiz? Neyle sulaniyoruz? Kokusu daha simdiden ikan F-16 rsvetini yedigimiziin mi? Yoksa halka yillardan beri kan kusturan ABD emperyalizmi ve smrc egemen siniIlarin(...) oldugumuz iin mi? Smrc siniIlarin azgin kar hirsi ugruna silah zoruyla iktidar mi gasbettik?Anayasayi generaller gibi sng ucuyla p sepetine mi attik? Yoksa gstermelik parlamentonun kapi-sina kilidi biz mi vurduk? Yzbinlerce komnisti, devrimciyi, isiyi, emekiyi iskenceden geiren,katleden, sakat birakan caniler miyiz? Yoksa (...) dipik ve snglere sirtini dayayarak isi siniIi veemeki halkin kanini-iligini emen smrcler mi? Halkin alinterinden gasbedilen paralarla olusanmuazzam Ionlari bir avu kanemici tekelci burjuvaya sebil gibi mi 85 dagittik? Ulusal onuru ve bagim-sizligi Beyaz Saray ve Pengaton'un yer halisi mi yaptik? Yoksa lkemizin yeralti ve yerst zengin-liklerini emperyalist akallara peskes mi ektik? -bes Dolar, Sterlin, Mark, Yen, Riyal daha kopara-bilmek iin isi siniIimiz ve halkimizin alinterini pazarlamak amaciyla (...) bezirganlar gibi kapi kapidolasmaya mi iktik? Silah, uyusturucu, sigara ve daha akla gelebilecek her trl malin kaakiligini yapan maIya babalarimiyiz? Yoksa onlarla isbirligi halinde alisip komisyon alan polis seIleri, yksek rtbeli subay ve b-rokratlardan miyiz?.. Hayir! Burada yargilananlardan hibirisi bylesi yzkizartici soygun ve zulm sulari islemedi. Bu sularin Iailleri bizzat (...). Bu davanin "sanik"larina yneltilen sulama TIKB'nin yesi olmak, onun Iaaliyetlerine ve gerekles-tirdigi devrimci eylemlerden bazilarina katilmak, desteklemek veya yardimci olmaktir. Bu iddialaringeregi ne derece yansittigi, nereden ve nasil iktigi ayri bir tartisma konusudur. Yapilan yargilamanin gstermelik niteligine ragmen hakkimizdaki iddialarin rklg, bunlarin hukuki ve ciddi dogru-d-rst hibir kanita dayanmadigi geregi, grmek istedikten sonra kr gzlerin bile grebilecegi kadaraik-seik ortaya ikmistir. Bu davada "sanik" sandalyesine oturtulan insanlar arasinda eger ortak birpayda aranacak olursa, bu en genel iIadeyle bu insanlarin anti-Iasist, anti-emperyalist siyasal dsnceve egilimlere sahip olmalaridir. Bu topluluk iinde komnistler de vardir, devrimci demokrat olanlarda vardir, aktiI bir siyasal tutum iinde olmamakla birlikte drst ve namuslu emeki insanlar da var-dir. Hatta gemiste hasbelkader ilerici, devrimci dsncelere sempati beslemisken, bugn devrim vekomnizm davasini onun azili dsmanlarinin agziyla "bos bir hayal" olarak niteleyen bazi tipler deburada "sanik" sandalyesindedirler. Bana gelince, ben proletarya ve ezilen insanligin nihai kurtulusdavasinin neIeri bir komnist oldugum, Iasizme ve emperyalizme karsi dvstgm iin buradayim. Neresinden bakilirsa bakilsin bu dava siyasi bir davadir. Bu davanin temeli ve ruhu 12 Eyll'c (...)intikamcilik, zel olarak da egemen siniIlar ve onlarin (...) TIKB'ye karsi besledikleri zel kin ve ds-manliktir. Eger davanin bu z ve ruhu gzden kairilirsa o zaman poliste insanlikdisi iskencelereugramamizin, hukuki ve gvenilir kanitlara dayanmak bir yana akil ve mantikdisi zorlamalarla en agircezalara arptirilmamizin istendigi 83/595 ve 84/153 karar sayili iddianameler ve 14 Mayis 1985 ta-rihli Esas Hakkindaki Mtalaaya damgasini vuran (...) bir cezalandirma tutkusunun, gerekleri aras- tirmak bir yana gereklerin zerini rtmek iin elden gelen abanin gsterildigi, gstermelik yargilamasrecindeki burjuva hukukuna dahi sigmayan tutumlarin nedenleri anlasilmaz. Basindan beri grd-gmz muameleler en haIiI deyimiyle "akilalmaz seyler" olarak grnebilir. 12 Eyll sonrasinda ko-mnistler, devrimciler, anti-Iasist yurtsever isiler, emekiler, aydinlar hakkinda ailan siyasi dava-larda oldugu gibi, bu davada da davanin siyasi niteligini temelinin ve amacinin ne oldugunu gizlemekiin elden gelen aba gsterildi. Fasizmin hakkimizda verdigi pesin hkme "mesru" bir kiliI ve daya-nak yaratmak amaciyla Iasist iskencecilerin hazirladigi senaryonun bogucu sinirlari iinde tutulmayaalisildik. (...) yargilama komedisinde bizlerden de Iigran olarak sanik roln oynamamiz isteni-yordu. Bu nedenle, gerekleri ortaya koymak iin gsterdigimiz her aba, ya durusmadan atilma teh-ditleriyle karsilasti, ya israrli abalarimiza ragmen sz hakki verilmedi, syleyebildiklerimiz ise tuta-naklara taninmayacak lde kusa evrilmis 86 ve arpitilmis olarak geirildi, gzmz korkutmak iinhakkimizda yeni davalar aildi ve yeni eczalar verildi, en hakli taleplerimiz sudan bahanelerle redde-dildi, vb. vb. Eger kimimizin kellesinin alinmak istenmesine, kimimizin onlarca yillik hapis cezalarinaarptirilmamiza dayanak yapilmak istenen Iasist iskencecilerin hazirladigi, iddianame ve Esas Hak-kindaki Mtalaanin da birka kk rtusla tekrarladigi polis senaryosunun dzmece niteligini sergi-lemeye, davanin siyasi zn ortaya koymaya ve bu temelde hakkimizda ne ceza verilecekse verilsinsiyasi bir hesaplasmadan korkmadigimin bilinmesine alismak yerine, revizyonist hainler veya opor-tnistler gibi karsinizda diz kseydim, gnah ikartsaydim, pismanlik gsterseydim, hele hele Adilzbek denilen polis kpegi gibi kendi paami kurtarmak iin nme geleni isirmaya kalksaydim,dostun-dsmanin z, sz ve eyleminin bir olmasiyla tanidigi TIKB ve komnistler hakkinda igrenve alaka iItiralar yagdirmaya yeltenseydim; eminim o zaman genis bir hosgr ile karsilanir, sinirsizbir sz hakkina sahip olurdum. Oyunu hi olmazsa kurallarina gre oynamaktan bu kaisin nedenleri neydi? Bir kez hakkimizda d-zenlenen Iasist senaryo ylesine rk ylesine zavalli, ylesine egretiydi ki, syle bir darbe vurma-miz onun yerle bir olmasi, iler-tutar taraIinin kalmamasi iin yeterliydi, ikinci ve en nemli neden ise,tamamen siyasal neden ve hesaplara dayanarak bizleri olabildigince agir cezalara arptirma abasiierisinde olan (...)in siyasal hesaplasmadan duydugu korkuydu. Burjuvazi ve onun btn usaklari bizkomnistleri, siyasal dsnce ve amalarimizi gizleyerek ikiyzl ve sahtekarca davranmakla sular.Gerek ise, bu yzszce iItiranin tam tersidir. Proletaryanin yce nderleri K. Marks ve F. Engels'inisi siniIinin ideolojisinin temellerini atarken, bundan yaklasik 150 yil nce "Komnist ManiIesto" dabelirttikleri gibi, hangi kosul altinda olursa olsun biz (...)1er siyasal dsnce ve inanlarimizi, ugrundamcadele ettigimiz amalari gizlemeyi bir alaklik sayariz. nk biz tarihin ve toplumsal gelismeninnne geilmez akisinda aydinlik gelecegi temsil eden bir siniIin temsilcileriyiz. Ancak tarihsel ba-kimdan mrn tamamlamis, insanliga verebilecegi hibir seyi kalmayan tam tersine toplumsal gelis- menin nnde engel olan, rms ve bu yzden de yok olup gitmesi kainilmaz olan siniIlar ve onla-rin (...)lari bu cesareti ve gveni gsteremezler. Hele kapitalizmin (...)'i burjuvazinin (...)ler bunu higsteremezler. Bu yzden de en azili demokrasi dsmani, kendini dnyanin allamesi sanan (...)lari
"demokrasi asigi", "gerek bir demokrasinin mimarlari" pozlarina brnrler, emperyalist burjuvazi-nin gzde kahyasi olmakla bbrlenip sabah-aksam lkenin emperyalizme peskes ekilmedik dahaneyi kaldigina kaIa yoranlar is etikete geldi mi "Anavatanci" kesilirler, demokrasinin "d"sine bile ta-hamml olmayan atesli emperyalizm (...)lari "Milliyeti demokrat" geinirler, vb. vb. Kisacasi budavada da, davanin Siyasal niteligi ve znn ortaya konmasi demek, herseyden nce onun iyznnbtn iplakligiyla ortaya ikmasi demektir. 12 Haziran 1984'teki durusmada yapilan sorgumdan itiba-ren srekli bu gerege isaret ettim ve gereklerin ancak bu temelde aiga ikabilecegini ve anlasilabi- lecegini her Iirsatta vurguladim. Bunlara karsi sik sik tekrarladiginiz bir gerek de "bunlarin savunmakapsamina girdigi, savunma asamasinda genise ortaya koymama olanak taniyacaginiz" szyd.Simdi artik usul geregi sz savunmanin! Hakkimdaki iddialari burada tek tek saymayacagim. Zaten bunlarin hepsi tek bir baslik altinda topla-nabilir: TIKB'nin kuruculari ve MK yeleri arasinda yeralmak... Hakkimdaki iddialarin nereden venasil iktigi bunlarin hukuki ve ciddiye alinabilir tek bir kanita bile 87 dayanmadigi gereginin zerindedurmaya gemeden nce sunu belirteyim: Hakkimdaki iddialarin tmn bir an iin dogru ve geerlisaysak bile, bir komnist olarak bunlari yapmis olmayi "su" degil onur verici bir tutum olarak kabulederim. TIKB gibi ihtilalci Marksist-Leninist bir mIrezenin degil kuruculari, degil MK yeleri, degilye veya aday yeleri: O'nun gvenilir sempatizanlarindan biri olmak bile bana gre bir (...) tir.13nk TIKB proletarya, ezilen halklar ve insanligi (...)'dir.14 "TIKB'nin kuruculari ve MK yelerindenolmak" iddiasi gibi hakkimdaki ileri srlen diger iddialari da bir "su" olarak grmyorum. Bu ne-denle de bir sulu psikolojisi iinde degilim ve olmadim da. Siyasi inan ve ideallerim nedeniyle agirbir cezaya arptirilacagim korkusu iinde degilim ve olmadim. Bundan tr vereceginiz cezadankurtulma kaygisi ve telasi iinde degilim ve olmadim. Kendimi bir "sulu" olarak grmedigim iinsyleyeceklerim klasik anlamiyla bir savunma degildir. nce hakkimizdaki iddialarin ikis noktasini olusturan polis sorusturmasi zerinde duracagim. 12Eyll sonrasinda komnistler, devrimciler, anti-Iasistler aleyhine ailmis olan tm siyasi davalardaoldugu gibi bu dava da polis sorusturmasina dayaniyor. 12 Eyll (...) yargi sisteminde herseyi belirle-yen polis ve polis sorusturmasidir. Polis sorusturmasinin belirleyici hatta tek dayanagi ise iskencedir. Iddia makaminin gerek hakkimizdaki iddianameleri gerekse Esas Hakkindaki Mtalaayi hazirlarkendayandigi birinci kaynak polis iIadesidir. "Sanik"larin savcilikta, tutuklama yargiliginda ve mahke-mede verdikleri iIadeler hi mi hi anlam tasimiyor bay savci iin. Varsa-yoksa polis iIadeleri. Yalnizbu konuda, daha sonra Esas Hakkinda Mtalaada, nasil semeci bir tutum izledigine ilerde deginece-gim. Bay savci polis iIadelerinin dogruluguna ylesine gveniyor, onlari ylesine degismez ve geerlikabul ediyor ki, ierdigi gaIlari bile aynen ve srekli tekrarliyor, iddia makaminin polis iIadelerinegsterdigi dsknlk ve gvenin yanisira bu konudaki tutumunda bir nokta daha dikkati ekiyor. Ken-disi ve baskalari hakkinda sulamalar ieren iIadelere drt elle sariliyor da, kimi saniklarin kendisihakkindaki sulamalari kabul etmeyen, baskalari hakkinda sulamalar iermeyen polis iIadelerineitibar etmiyor. Onlarin hakkinda kendi iIadelerine degil baska saniklarin onlarla ilgili sulamalar ie-ren iIadelerine dayanma yntemini izliyor. Benim hakkimdaki tm iddialar da sadece ve sadece Adilzbek denilen polis piyonunun iIadesi ile Oya SALAIN, A. Coskun EFENDIOGLU ve SaIiye mrEFENDIOGLU'nun, daha sonra savcilikta, sorgu yargiliginda ve mahkemede reddettikleri polis iIa-delerine dayaniyor. Oya SALAIN, A. Coskun EFENDIOGLU ve SaIiye mr EFENDIOGLU be-nim hakkimdaki tamamen gerekdisi sulamalari da ieren bu iIadelerin kendilerine iskence baskialtinda, okumalarina izin verilmeden imzalatildigini da belirtmislerdir. Bu davanin tm saniklari poliste insanlikdisi iskencelerden gemislerdir. Bir kisim "sanik"larin gerekkendileri gerekse baskalari hakkinda olmadik sulamalar ieren iIadeleri polise dzenlenmis ve is-kence zoruyla imzalatilmistir. Yani iddia makaminin Esas Hakkindaki Mtalaasinda aika da syle-digi gibi "saniklarin eylemleri ve buna bagli sularinin belirlenmesinde" kullandigi ikinci kaynak olan"bir kisim saniklarin digerleri hakkindaki anlatimlari" da birinci kaynagi olan "zabitadaki aik kabulve anlatimlari..."nin bir parasidir. Davanin belirleyici unsuru olan bu iIadelerin nasil alindigini, do- 13Karurur su saydigi o|r ey|er ya da laa||yeller ;erel duyduguru soy|ere| u||er|z yargisirda gere|||||e su o|ar l|||| ovre| o|ara| deger|erd|r|||yor. (0.N.) 14TlK8r|r ey|er ve laa||yel|er|, araci, prograr ve luzugu, orgul|erre ar|ayi;i ovucu o|r d|| ||e savuru|uyor. Yasa|aririzir du;urce ozgur|ugu ar|ayi;i, ou oo|uru yayir|ara- 88 riza e| verr|yor. (0.N. layisiyla geregi ne derece yansittigini daha iyi ortaya koyabilmek, asil nemlisi de 12 Eyll'c (...)rinbugne kadar gzaltina aldiklari yzbini askin komnisti, devrimciyi, isiyi, emekiyi nasil bir tezgah-tan geirdiklerini, Iasist iskence tezgahlarinda katledilen 50'ye yakin devrim savasisinin nasil hun-harca katledikliklerini sergilemek amaciyla poliste bizzat grdgm iskenceleri anlatmak istiyorum. 26 Aralik 1983 gn Adana'dan Istanbul'a geldim. Hem kendisini grmek, hem de evinde kalmakamaciyla, 1974'ten beri Ankara'da okul evresinden tanidigim Coskun EFENDIOGLU'nu alistigiisyerinden teleIonla aradim. Birlikte evine gitmek zere teleIonda bana verdigi bulusmada ise polistaraIindan yakalandim. Yakalandigim andan itibaren baslayan bir tekme, yumruk, kIr ve tehdit sa-ganagi altinda bir arabaya bindirildim. Bu arada ellerim arkadan kelepelenmis, gzlerim de baglan-misti. Resmi adi Istanbul Emniyet Mdrlg 1. Sube olan, Gayrettepe'deki iskence yuvasina geldi- gimizde kapida bir iskenceci gruhu taraIindan karsilandim. Konusmalardan anladigim kadariyla ile-rinde st dzeyde seIler de vardi. Yine tekme, yumruk, tokat, kIr, tehdit saganagi altinda arabadan indirilip iskencenin yapildigi odayagtrlene kadar zerimde bir tek Ianilam, bir de gzmdeki bag kalmis.. Hemen "aski"ya alindim.Yanlara dogru ailan kollarim, bileklerimden dirsege kadar, kalinca bir bezle sirtimdan geirilen kreksopasina benzer bir sopayla sarildi. Sopanin ulari tavana monte edilmis ulari halka seklindeki de-mirlere takildi. (Bu demirleri, ok sonra gzlerim aik olarak o odaya gtrldgm bir sirada gr-dm.) Ayaklarim yerden kesilmis, vcudumun btn agirligi koltukalti kaslarima binmisti. Bu haldey-ken vcuduma pespese cop ve yumruk darbeleri iniyordu. Bu arada iskenceci caniler ncelikle ev,silah ve bir takim tanimadigim insanlarin yerlerini gstermemi istiyorlardi. Askidaki dayak Iasli oksrmeden vcuduma elektrik vermeye basladilar. Elektrotlardan biri sag ayak basparmagima, digeriise nce sag el sere parmagima baglandi. O gece ve daha sonralari yapilan elektrik iskenceleri sira-sinda ayak parmagimdaki elektrot sabit kaliyor, baslangita sere parmagima bagladiklarini ise penis,makat, gbek, ene, dudaklar ve sag kulak memesi gibi vcudumun esitli noktalarina tutuyorlardi. Buarada verdikleri cereyanin voltajini ykseltiyor, zaman zaman da ayni anda noktadan veriyorlardi. Elektrigin arkasindan askidan indirilip Ialakaya yatiriliyordum. Cop ve esitli kalinlikta sopalar kul-landiklari Ialaka sirasinda 60-80 arasi darbe indirildikten sonra kisa bir sre iin duruyorlar, ayaklarinabuk sismesini engellemek ve tabanlarda toplanan kanin dagilmasini saglamak iin olsa gerek, ayagakalkip ziplamami istiyorlardi. Iskenceci alaklarin islerini kolaylastirmayi reddetmem zerine bu"zahmeti" de kendileri stlendiler. Bir taraItan kaIami ve vcudumu insaIsizca tekmelerken bir yandanda bacaklarimdan tutarak ayaklarimi duvara vuruyorlardi. Bu islemin yapildigi kisa araliklardan sonraIalaka devam ediyordu. Bir taraItan tabanlarima cop veya sopa inerken bir taraItan da eneme, gg-sme, sagima-soluma tekmeler indiriliyordu. Daha ilk gecenin sonunda sabah iskenceye ara verildi-ginde, tabanlarim patlamis, ayaklarim ktk gibi sismis, yryemez haldeydim. Bir sre atildiktan sonra Ialaka duruyor, bu kez srklenerek tuvalete gtrlyordum. Burada ze-rime hortumla tazyikli soguk su tutuluyordu. Vcudum soguktan morarincaya kadar suyun altindatutulduktan sonra tekrar iskence odasina srkleniyor, cereyan yapacak sekilde ailan pencerelerinnnde tutuluyordum. Bunun arkasindan tekrar aski, tekrar elektrik, tekrar Ialaka, tekrar soguk su...Aski, elektrik, Ialaka, soguk su... Iskence seanslari 89 bu minval zerine srp gitti. Bunlarin disindagndz, iskencelere ara verildiginde uygulanan "Filistin askisi" denilen yntemle sag elim bilegimdenkelepe ile yksek bir yere baglaniyordu. Kol hibir yere degmeden saatlerce havada kaldigi iin par-maklardan baslayarak kola kan gitmiyor, zaman ilerledike elde ve kolda baslayan karincalanma gide-rek ignelenmeye, daha sonra siddetli bir aciya dnsyordu. Aski-elektrik-Ialaka-soguk dus zincirinin disinda her Iirsatta sik sik meydan dayagi atiliyordu. Buarada kaIami duvarlara arpiyorlar, hayalarimi buruyorlar, tekmeliyorlar, dverken zellikle de mi-deme, karacigerime, bbreklerime yumruk, karate darbesi, tekmeyle vuruyorlardi, iskenceci manyak-lar iin insanlara aci ektirmek, eziyet etmek, zel zevk aldiklari bir aliskanlik haline gelmisti. Bukonuda birbirleriyle yarisiyorlardi. nne gelen, her Iirsatta ya pelte halinde atildigim hcreme damli-yor, ya tuvalete gidis geliste sadiste dvyor, eziyet ediyor, igren sarkintiliklarda bulunuyor, Iizikive psikolojik baski uyguluyorlardi. Iskenceci sadist manyaklar, igrenlikte askidayken tecavze yelte-necek derecede ileri gittiler. Bir seIerinde de burnumdan zorla st vermeye kaktilar. Onlarin asagilik tutumlarini protesto ve lmden de korkum olmadigini gstermek iin yemek yemiyordum. Bununzerine zorla st iirmeye kalkisan manyak, bir yandan kahkaha atarken, bir yandan da "nasilsa btndelikler mideye ikar. Sen istedigin kadar agzini kenetle. Agzin olmazsa burnundan, burnundan ol-mazsa kulagindan, o da olmazsa ters evirip makatindan verecegim. Sana bu st iirecegim...!" di-yordu. Ilk gnlerdeki yogun iskencenin sonucu vcudum pelteye dnmst. Ayaklarim, ellerim, yzm sis-mis, patlamis, morarmis bir haldeydi. Btn kemiklerim sizliyor, soluk almakta glk ekiyor, vcu-dumun her yanindan aci Iiskiriyordu. Bbreklerimin ugradigi tahribat sonucu idrarimi tutamiyordum,yryemez haldeydim. Bu halimle zemin katta bulunan hcrelerden birine gtrlp atildim. Gzal-tinda tutulanlarin ikiser-er-drder kisi olarak atildiklari bu hcreler tahminime gre alani 2x1-1.20m. boyutlarinda havasiz, isiksiz adeta birer beton mezardi. Tek olarak atildigim hcrede ne altimaserebilecegim, ne stme rtebilecegim el kadar bir bez parasi bile yoktu. Bunun da tesinde ya ka-pinin altindan su dkerek hcreyi su iinde biraktilar ya da srkleyerek gtrdkleri tuvalette ensem-den ve ggsmden iime hortum sokarak vcudum ve zerimdeki giysiler islatildi. Hcrenin veyagiysilerin kurumasi en az 3-4 gn aliyordu. Iskenceci cellatlar Iiziki iskencelere paralel olarak yogun bir psikolojik baski ve iskence uygulamayida elbette ihmal etmiyorlardi. Igren tehditler savuruyor, hakaret ve asagilamalara basvuruyorlardi.Yaptiklari psikolojik iskenceler aslinda anlatilamayacak kadar uzundur. Istedikleri iIadeyi vermemektedevam edersem rnegin gzmn nnde gayriresmi esim olan Oya'ya tecavz edeceklerinden, anami,babami, kardeslerimi, akrabalarimi, tanidiklarimi toplayip getirecekleri ve onlara iskence yapacaklaritehditlerine, bu insanlarin sirI aci ekmekle kalmayip bundan tr beni lanetleyeceklerinden, ceza- evlerinde tutuklu komnist ve devrimciler arasinda "polisle gizli isbirligi yaptigim" sylentisi ikaripyayacaklari seklinde manevi baski ve tehditlere kadar akillarina gelen herseyi kullaniyorlardi. Kendiyozluk ve kokusmusluklarini yansitan, zellikle esim, anam ve komnistlerle ilgili asagilik ve igreniItira ve kIrleri pespese siraliyorlardi. Iste bay Savci! Sizin drt elle sarildiginiz "zabitadaki anlatim"1ar bu igren ve insanlikdisi yntem-lerle aliniyor. Buralarda "sanik" sandalyesine oturtulan insanlarin hemen hepsi siyasi polis denilen o(...) iskence yuvasinda asagi-bes yukari ayni muameleye maruz kalmislardir. Sizin mahkeme heyetiolarak "bizi ilgilendirmiyor" diyerek su 90 duyurularimiza kulaklarinizi tikadiginiz gerek budur. "Biziuygulanan yntem degil sonu ilgilendiriyor" diyebilirsiniz. Zaten iddia makaminin ve sizin iskencekonusundaki su duyurularimizi kulak arkasi edisinizin bir anlami da budur. O halde iskence zoruylaimzalatilan polis iIadelerinin geregi ne derece yansittigi zerinde de kisaca durayim. Polis iIadeleri, insanlikdisi igren bir su olusturan bir tutumla da alinmis olsa nesnel gerekleri miyansitiyorlar? Hayir!.. Bunlar, iskenceci Iasist cellatlarin kendilerinin hazirladiklari birer senaryodur.Ve bu senaryolar sokaklarda, daglarda, iskence tezgahlarinda (...) katledemedigi komnistleri ve dev-rimcileri olabildigince agir cezalara arptirma gzdnmslg ile hareket eden (...) intikamciligin,buna dayanak yaratma amaciyla hazirlanmistir. Fasist iskencecilerin, zemedikleri olaylara "Iail",bunun ok aik siritacagi hallerde ise nce bir "su" yaratma abalarinin bir iIadesidir. rnegin isken-ceci cellatlar bana kapiyi TIKB'nin gereklestirdigi esitli devrimci eylemler sirasindaki 9 ldrme vebir banka soygununa katildigimi kabul ettirmeye alismakla atilar. Bunlar arasinda halen sulanmaktaoldugum 15-16 Haziran sanli isi direnisinin 10. yildnmnde TIKB'nin dzenledigi devrimci militangsteriye katildigim iddiasi da vardi. Bunlardan bir digeri de polisin ldg SeIaky direnisinekatildigim iddiasiydi. Mehmet ARUZ'un zerine yiktiklari bu atismada kaan iki kisiden uzun boyluolanin aslinda ben oldugumu sylyorlardi, vb. vb. Iskenceci cellatlarin bana kabul ettirmeyi dene-dikleri sulamalari kabul etmemem zerine ilerleyen gnlerde "Sen kerizligine yan. Sana kabul ettire- medigimiz seyleri biz nasil olsa baskalarinin agzindan aliriz" demeye basladilar. Hatta hatta "cezami"da teblig ediyorlar! "Basin davalarindan zaten alacaklarin bir yana, buradan da en az bir 30 sene giydi-recegiz" diyorlardi. Hakkimda 30 yildan asagi giydirmeme -bu deyimler bana degil cellatlara aittir- karari vermis bulunanIasist iskencecilerin buna dayanak yaratma abalari bu kadarla da kalmadi. Askeri Savciliga sevkim-den hemen nceki gnlerde gerekesiz veya sudan bahanelerle 5- 6 kez iskencelerin yapildigi ve ev- raklarin hazirlandigi "yukari"ya gtrldm. Bunlardaki esas amacin beni birtakim insanlara gster-mek oldugunu daha sonra anladim. Syle ki: Bunlardan 2-3'nde gzmdeki bag hi zlmeden birodaya sokuluyor, girer girmez birka saniye sreyle ne, saga, sola, arkaya dndrlyor ve hemenodadan ikariliyordum. Odada kalis srem yarim dakikayi gemiyordu. Odaya girdikten sonra gzle-rimin aildigi 3 tanesinde ise birka iskencecinin disinda odadaki koltuklarda oturan degisik insanlargrdm. Birinde bunlar arasinda gen bir ocuk da vardi. Daha sonra durusmalar sirasinda Barikankuyumcusunun soyulmasi olayiyla ilgili taniklar dinlenirken Ergun BARIKAN, Askin BARIKAN veAhmet OLAK'i tanidim. Bunlar poliste szn ettigim sekilde grdgm ve benim de kendilerinegsterildigim kisiler iindeydiler. Bunlardan Ahmet OLAK, 18 Ocak 1985 gnl durusmada tanikolarak yeminli iIadesini verirken, soygunu yapanlardan birinin Hseyin ISIK oldugunu, teshisindeyanilmadigini sylemek polis ve savcilik iIadelerini kabul etmek ve aynen tekrarlamakla kalmamis,soygun sirasinda grdgn syledigi elinde pazar antasi ve silah bulunan sahsin "90 HseyinISIK" oldugunu da bylesine kesin bir iIadeyle vurgulamistir. (Tutanaklar, sayIa: 31) Durusma yargi-cinin tutuklu ve tutuksuz saniklar arasinda Hseyin ISIK'i gstermesini istemesi zerine de bizlerebakmis ve Iazla duraksamadan Hseyin ISIK olarak beni gstermistir. (Tutanaklar, sayIa: 31) AhmetOLAK'in bu tutumu o'nun tanik oldugunu iddia ettigi soygun olayinin ne derecede gvenilir ve d-rst(!) bir tanigi oldugunu gstermesinin 91 disinda (...) polisin beni nasil hi ilgim olmayan olaylariniine dahil etmeye alistiginin ve hatta bunlar iin "taniklar" dahi ayarladiginin somut bir rnegidir.Polis sorusturmasinin iyzn sergileyen bu ok somut ve yeni rnegin zerinde durma girisimim,gerekleri arastirmak ve aiga ikarmak iin degil zerlerinin rtl kalmasi iin alisan heyetiniztaraIindan engellendi. "Bu olay seni ilgilendirmiyor" denilerek sz verilmedi. Fasist iskencecilerin "en az 30 sene giydirtebilmek" iin hakkimda nasil "su" yaratmaya alistiklari-nin en arpici rnegi Mehmet KELOGLU'na ait tasinmazi kiralayarak burada TIKB'ne ait yayin, dok-man, silah, teksir makinesi, vs. sakladigim iddiasidir. Polis taraIindan yapilan sorusturmada bukonuyla ilgili hazirlanan belge ve tutanaklar da M. KELOGLU'nun dkkanini kiralayan sahis olarakbeni teshis ettigi belirtilmektedir. Mehmet KELOGLU'nun Dizi: 8'de bulunan ve 28 Eyll 1983 tarihli"iIadeli Teshis Tutanagi"nda kendisine gsterilen IotograIlarin arasindan "..." israrla bu sahsin resminigstererek dkkanini kiraya verdigi sahsin Hasan Selim AAN oldugunu ve teshiste yanilmadiginibeyan etti..." Yine Kla: 2, Dos: 2, Dizi: 18'deki 27 Aralik 1983 gn "usulne uygun olarak..." yapti-rildigi iddia edilen teshis tutanaginda "birden Iazla kisi arasindan..." beni "teshis ettigini" ve "teshi-simde yanilmiyorum; dkkanimi kiralayan bu sahistir." dedigi yazilidir. Ama ayni MehmetKELOGLU 7 Agustos 1984 gnndeki durusmada yeminli iIade verirken -stelik durusma yargicinintaniga telkin anlamina gelen, usul disi bir tutumla direkt beni gstermesine rag-men- aynen: "Huzurdagsterdiginiz Hasan Selim AAN, IotograIindan teshisini yaptigim ve emniyette grerek teshisiniyaptigim sahis (degildir). Dkkanimi kiralayan kisi esmer, uzun, Hasan Selim AAN'dan daha uzunboylu idi" demistir. (Tutanaklar, sayIa: 15) Mehmet KELOGLU, kendisine "poliste beni sana nasilgsterdiler?" seklindeki sorum zerine de, tek ve gzlerim bagli olarak karsisina ikarildigimi syle-mistir. Bu rnek Iasist iskencecilerin aleyhimde "su" retim abalarinin yanisira onlarin dzenledik-leri tutanaklarin da nasil bastanasagi dzmece ve gvenilmez oldugunu gsteren rneklerden biridir. Verecegim rnekler daha bitmedi... 8 Ocak 1984 gn Adana'daki evimde yapilan aramayla ilgili olarak hazirlanan tutanakta benim"...rgt genel sekreteri ve Merkez Komitesi yesi... " oldugum iddia ediliyor. Bu tutanagin altindaIstanbul Siyasi Sube Md. Yard. Adana siyasi Sb. Md. Yard. ve 3' Ist. Siyasi Sb.'den olmak zere-bunlardan biri de baskomiser- 4 polisin imzasi var. (Kla:2 Dos:3, Dizi:128'de) Burada da tekrarlanan,TIKB MK yesi oldugum iddiasini bir yana birakiyorum. Benim "rgt genel sekreteri" oldugumadair dzmece dosyanin baska herhangi bir yerinde en kk bir sulama dahi var midir? Adil zbekdenilen alak yaratigin kendi seIil paasini kurtarmak karsiliginda polisle yaptigi anlasma sonucu al-tina imza atmayi kabullendigi "iItiraname"de bile byle bir iddia yoktur. (...) iskencecilerin; iskenceyedayanak yaratma amaciyla yrtldgnn bir baska rnegidir. 31 Ocak 1984 tarihli, hakkimizdaki aik polis Iezlekesinin -burada "aik" deyimini kullandim. nkpolisin hakkimizda bir de gizli Iezlekesinin olduguna inaniyorum- 6. sayIasinda Oya SALAIN'in"ORAK-EKI'in yazi kurulu yesi" oldugu da iddia edilmektedir. Yukaridaki rnekte oldugu gibi burada da, ileri srlen bu iddia dogrultusunda dosyanin baskaca hibir yerinde dzmece de olsa enkk bir suatma, ima vs. yoktur. Fasist iskenceciler kisiler hakkinda yaratmak istedikleri imaji,byle sokusturma biimindeki irili-uIakli "yan desteklerle" de akillari sira "glendirmeye" alismis-lardir. 92 Yakalandigim randevunun her Iirsatta "rgtsel bir bulusma" olarak lanse edilmesi de bu tutumun birbaska rnegidir. Bunun nceden kararlastirilmis "rgtsel" nitelikte bir bulusma olmayip bulusmadaniki saat kadar nce Coskun EFENDIOGLU ile yaptigimiz teleIon konusmasinda kararlastirdigimiz,amacimin da grsmek ve evinde kalmak oldugu geregi, en son, 18 Ocak 1985 gnndeki durusmadadinlenilen tanik Mahmut TEZCAN'in anlatimiyla da tescil olmustur. Basta da belirttigim gibi tekrar vurgulamak gerekirse, polis sorusturmasinin esasi iskencedir. Fasistcaniler gzaltina aldiklari her insana iskence yaparak yalnizca igren bir insanlik suu islemis olmaklakalmamis, onlara bu yolla kendileri ve baskalari aleyhinde gerekdisi sulamalari kabul ettirmeyealismislardir. Bu geregin isiginda, iddia makaminin yaptigi gibi degil polis iIadelerine "en gvenilir"ve "en saglam" kaynak olarak drt elle sarilmak, onlari dikkate bile almamak gerekir. Byle bir tutumyalnizca hukuka saygili ve sadik kalmanin bir kosulu degildir. Bundan da nce insan olmanin, insanlikonuruna ve bilincine sahip olmanin bir geregidir, iskence, drst ve namuslu her insanin lanetledigi velanetlemesinin de grevi oldugu igren ve asagilik bir insanlik sudur. Iskenceye gz yuman, ona karsitavir almayan, iskencenin su ortagi sayilir. 12 Eyll askeri (...) dnemi Trkiye'de iskence uygulamalarinin doruguna iktigi bir dnem oldu. S-mrc egemen siniIlarin daha nce esas olarak MHP'li sivil Iasist beslemeleriyle yrttg sivil Ia-sist terrn yerini 12 Eyll'le birlikte ondan ok daha (...) bir biimde yrtlen resmi devlet terraldi. Iskence uygulamalari ise bunun temel unsurlarindan biri oldu. Bu dnemde iskenceler sadeceyogunlasmakla kalmadi. lke apinda yayginlastirildi. (...) 12 Eyll'c (...) generaller (...)nin (...) y-netimi polis merkezlerini, jandarma ve polis karakollarini, MIT ve Kontgerilla karargahlarini, askerikislalari, cezaevlerini, kimi resmi daireleri iskence yuvalan haline getirmekle kalmadi, zellikle Tr-kiye (...)'inde ve kirsal yrelerde Iaaliyet gsteren gezici iskence merkezleri kurdu. Yzbinlerce ko-mnist, devrimci, Trk ve Krt emekisi haril haril alisan iskence tezgahlarindan geirildiler. Dahabugnden aiga iktigi kadariyla 12 Eyll'den sonra 50'ye yakin devrim savasisi iskence tezgahla-rinda hunharca katledildiler. Bunlar arasinda TIKB'nin yigit nder ve kadrolarindan Ismail CNEYT,Ataman INCE, Selma AYBAL'da vardi. Iskence uygulamalarinin yayginlasmasi ve yogunlasmasi ite emeki kitleler, dista da zellikle Avru-pa'da demokrat kamuoyunda bu igren insanlik suuna karsi olan duyarliligi ve tepkileri arttirdi. (...)nceleri "Trkiye'de iskence olmadigi..." seklinde (...)'la sularini gizlemeyi denediler. Ama ok ge-meden mizrak uvala sigmaz hale geldi. Tepkilerin artmasi karsisinda (...) elebasilar, masalarindan birka tanesini "gnah keisi" olarak Iedaedip kendi sorumluluklarini gizleme yolunu denediler. Iskenceci katillerden birkai hakkinda gster-melik davalar aip, bunlara dayanarak "iskencelerin mnIerit olaylar oldugu, kendilerinin de bunakarsi hosgr gstermedikleri" demagojisine sarildilar. Ama bu oyun da skmedi. lkenin drt biryaninda hayasiz iskence uygulamalari kol gezerken, bu tr sahte (...) showlar ve (...) yalanlarla (...)yzlerini gizleyemezlerdi. (...) (...) kanli ellerini gizleme telasi iinde secaat arzederken kendilerinibiraz daha ele verdiler. Iskenceci katillerin sylediklerinin birinci kismi dogruydu. Trkiye'de iskence,(...) diktatrlk rejimince her dnem uygulanagelen resmi devlet politikasi olmustur. Ama 12 Eyll(...) dnemi, iskence uygulamalarinda, gemis tm dnemleri kat kat geride birakmistir. Kendi paala-rini kurtarmak iin "atese attiklari" masalarin sayisindaki ykseklik bile bunun bir gstergesidir. (...)rejimin resmi 93 szclerinden Yalim ERALP 26 Temmuz 1985 tarihli gazetelerde yeralan bir aiklama- sinda simdiye kadar 465 (...) devlet grevlisinin iskence nedeniyle yargilanip hapse mahkum edildikle-rini belirtmistir. Elbette bu sayi, iskence uygulamalarinin gerek boyutlarinin yaninda devede kulakbile degildir. Ama surasi iyi bilinsin devrimci hareket, isi siniIi ve emeki halkin 12 Eyll'c (...) ve(...) ile hesaplasmasi onlarin dktkleri kan, ektirdikleri acilar, akittiklari gzyasinin byklg ora-ninda amansiz olacaktir! 12 Eyll yenilgisiyle yitirdigi mevzilerin oklugu, (...) karsi derimin kendinidaha da saglama almak iin diktatrlk rejiminde yaptigi tahkimat nedeniyle devrimci isi siniIi ve emeki kitle hareketi, nmzdeki srete gemis tekinden ok daha kararli olmak, cesur olmak zo-rundadir. Bunlari gsterip gsterememesi ise her seyden nce onun devrimci bilin ve rgtllk d-zeyine bagli olacaktir. Ama devrimci kitle mcadelesinin nmzdeki ykselisi mthis intikamci ola-caktir.! (...) en basta olmak zere (...) katilleri, iskencecileri, halka kan kusturan zalimleri devriminadaletinin elinden kimse kurtaramayacaktir! Bu kez "gemise snger ekmeye" yeltelenenler de yu- musatamayacaktir halkin gazabini, devrimci hareketin kinini!.. (...) Ismail CNEYT, bu davayla ilgili olarak yrtlen polis operasyonu sirasinda CoskunEFENDIOGLU'nun alistigi Galatasaray'daki "Asama Yayinlarinin brosunda silahsiz olarak yaka-lanmis (...) katiller taraIindan daha sonra katledilmistir. Ama katiller isledikleri bu (...)ce cinayetinzerini rtebilmek iin O'nun Coskun EFENDIOGLU'nun Beylerbeyi'ndeki evinde giristigi atismasirasinda ldg yalanini uydurmuslardir. Bu yalani inandirici kilabilmek iin de bir yigin sahte belge dzenlemislerdir ve dosyaya bunlar ko-nulmustur. (...) katillerin yalani zellikle "Asama Dergisi Yayinlari"nin sahibi Mahmut TEZCAN'in 18Ocak 1985 gnndeki durusmada tanik olarak dinlenmesi sirasinda iyice aiga ikmistir. TanikMahmut TEZCAN, durusma tutanaklarinin 30. sayIasinda yeralan iIadesini verirken, nce "CoskunEFENDIOGLU'nun yakalanmasindan sonra isyerine karakol kuran polislerin burada silahsiz bir kisiyisilah ekerek yakaladiklarini" sylemistir. Tanik, C. EFENDIOGLU'nun savunma avukati MehmetRahmi KADIOGLU'nun sorusu zerine dkkaninda silahsiz olarak yakalanan kisiyi "1.70 boyunda,ince yzl, zayiI, biyikli biri" olarak tanimlamistir. Tanigin tanimi Ismail CNEYT'e uymaktadir. Asilnemlisi tanik yakalanan sahsin zerinde ikan kimligi tutmasi iin polislerin bir ara kendisine emanetettiklerini, bu arada kimligi inceledigini, aklinda kimlikten bir tek Adana-Osmaniye nIusuna kayitlioldugu hususunun kaldigini, bir ara Osmaniye'de gretmenlik yaptigi iin bunun dikkatini ektigini vebu yzden de aklinda net olarak kaldigini iIade etmistir. (...) katillerin hazirladiklari dzmece tuta- naklarda da Ismail CNEYT'in zerinden ikan Bekir ETIN adina dzenlenmis kimligin Adana-Osmaniye nIusuna kayitli olarak grndg yazilidir. Tanik Mahmut TEZCAN'in bu beyanlari isye-rinde sag olarak yakalanan sahsin Ismail CNEYT oldugunu hemen hemen hibir kusku birakmaya-cak sekilde ortaya koymustur. Zaten savciligin haklarinda takipsizlik karari verdikleri de dahil o ope-rasyonda gzaltina alinanlar iinde, degil Asama Yayinlarinin brosunda, Galatasaray'in civarinda bileyakalanan bir tek kisi yoktur. Durusmalar sirasinda aiga ikan bu cinayet karsisinda heyetinizin tutumu ne oldu? Her zamanki gibibu konuda da geregin zerini rtl tutmak iin elinizden gelen abayi harcadiniz. Ben daha sorgumsirasinda Ismail CNEYT'in bilinli bir cinayet sonucu katledildigini belirterek su duyurusunda bu-lundum. Sylediklerimin "mcerret beyanlardan teye gitmedigi" gerekesiyle bu talebimi reddettiniz.(Tutanaklar, sayIa 8-9- 94 10) Daha sonra cezaevinde Ismail CNEYT'in Coskun EFENDIOGLU'nunevinde degil isyerinde sag olarak ele geirildigini duydum. Bunun zerine 21 Eyll 1984 gnndekidurusmada bu kez yazili olarak su duyurumu yineledim, ortada alaka islenmis bir cinayetszkonusu oldugu halde bu konuda sere parmagini dahi oynatmayan heyetiniz (tipki polis ve ceza-evlerinde grdgmz iskence ve baskilar konusundaki su duyurularimiz karsiniza ogu kez vcu-dumuz yara bere iinde geldigimiz halde karsisinda yaptigi gibi), dilekemde olgularin adini aikaokuyup (...) "Iasist" (...) "katil", (...) "cinayet", vb. dedigim iin benim aleyhimde Sikiynetim Komu-tanligina ihbarda bulundu. Gerekeniz de heyetinizin bizlere karsi genel tutumunun bir aynasiydi dog-rusu: "Hasan Selim AAN'in ... dava ile ilgisi olmayan 2 dilekesinde su unsuru grldgnden ge-reginin takdir ve iIasi iin Synt. K.ligina gnderilmesine" (Tutanaklar, SayIa: 20) Heyetinizin bu cina-yetin aydinlanmamasi iin harcadigi abalar tanik Mahmut TEZCAN'in dinlendigi durusmada doru-guna ikti. Benim taniga soru sorarak konuyu aydinlatmaya alismami zorla engellediniz. Soru sor-durtmadiniz, szm kestiniz. Ancak savunma avukatlarindan M. Rahmi KADIOGLU'nun "konununkendi mvekkilinin durumunu ok yakindan ilgilendirdigi" gerekesiyle israri zerine taniga bir-ikisoru sormasina istemeye istemeye izin verdiniz. Ismail CNEYT, yigit bir (...) nder, gzpek bir devrimci eylem adami oldugu iin (...) katledildi. (...) Ismail CNEYT'in katledilmesi (...) cinayettir. Katillerin sularini gizleme abalari ise polis tuta- naklarinin, yaptirilan teshis ve yzlestirmelerin, ekspertiz raporlarinin polis Iezlekesinin vs. nasil dz-mece ve ne denli gvenilmez oldugunun da ok arpici bir kanitidir. Bu dosyada bunun daha baskarnekleri de vardir. Daha nce degindigim Mehmet KELOGLU'na ait dkkani kiralayanin ben olduguma dair iddianindayandirildigi belgeler bu aidan da arpici bir diger rnektir. Ne teshisler iddia edildigi gibi "usulneuygun olarak" yaptirilmistir, ne de sadece saniklara degil taniklara da tutanaklar "okutularak" degil,hi okutulmadan imzalatilmistir. Bu konudaki talebim zerine 18 Ocak 1985 gnndeki durusmadatanik olarak dinlenen Bedia KKSALAN ve Lamia SALAIN'in yeminli iIadeleri de, poliste yaptiril-digi sylenen yzlestirmelerin yalan oldugunu, dolayisiyla en basit bir yzlestirme tutanaginin biledzmece niteligini sergileyen rneklerden bir baskasidir. (Tutanaklar, sayIa: 31) iskenceci (...)larindzenledikleri tutanaklarin tarihlerinden bile kusku duymak gerekir. rnegin, Kla: 2 Dosya: 6 Dizi:382'de benimle ilgili olarak dzenlenmis bir "iIade verme ve imzadan imtina etme tutanagi" vardir.Bunun altinda nce daktiloyla 29.12.1983 tarihi atilmis, daha sonra tu tarih yarisi daktilo, yarisi elle29.01.1984'e evrilmistir. Iskenceci (...)lik elbette ki arama tutanaklari iin de geerlidir. Hakkimdaki belli basli iddialardan biride "Adana'daki evimde ok miktarda silah, mermi, Inye, telsiz, teksir makinasi, baski malzemesi,ORAK-EKI ve sair dokman bulundurmak, ve ORAK- EKI'in baskisini yapmak..."tir. Bu iddiatmyle evimde yapilan aramaya dayanmaktadir. Bu aramanin sonucunda tutulan 8 Ocak 1984 tarihli,Kla: 2, Dos: 3, Dizi: 128'deki arama tutanaginda bu silah ve malzemelerin benim evimden iktigi iddiaediliyor. Aramayi yapanlar ise ikisi Istanbul ve Adana siyasi sube mdr yardimcisi olan 6 iskenceci-dir. Arama sirasinda ne ben ne Oya ne ev sahibi veya komsulardan herhangi biri, ne mahalle muhtariyoktur ve bulundurulmamistir. Yani yapilan arama usulne uygun bir arama degildir. Polisin basina bir"is rmeyi" amaladigi insanlarin cebine, evine veya is 95 yerine bir para esrar veya bir silah koyup,daha sonra bunu "bulmasi" eski ve halk arasinda yaygin olarak bilinen beylik bir numaradir. Zamanla siyasi olaylarda da devrimcilere, anti-Iasist aydinlara karsi bu klasik numaranin zaman za-man oynandigi olmus, yalniz siyasi olaylarda esrarin yerini genellikle "yasak yayin" denilen komnistveya devrimci, kitap, dergi, brosr, bildiri vb. dokmanlar almistir. Subedeyken beni, ailemi ve ya-kinlarimi toplayip getirmekle tehdit edip kertmeye alisan iskencecilerden biri "ulan bu da is mi?"diyordu. "Eve iki tane ORAK- EKI koyar veya ikti diye zabit tutarim. Senin o avukat babani bilegetirip yanindaki hcreye atarim." Iste, Adana'daki evimde szkonusu edilen silah ve malzemeleri"bulanlar" yukaridan beri yaptiklarini ve amalarini anlatmaya alistigim bu iskencecilerdir. Evime birhirsiz gibi gizli-kapakli girmisler ve bir hirsiz sessizligiyle islerini grmslerdir. Adana'daki evim eli-ayagi dzgnce bir gecekondudur. O evde gerek evin kk olusu, hemen her dakika insanlarin bu-lundugu evre evlere ve sokaga ok yakin konumu, gerekse komsularimizla sosyal iliskilerimizin sa-mimi ve gelismis olmasi yznden gelenin-gidenin ok sik olmasi gibi nedenlerle onca silah ve mal-zemeyi gizlice muhaIaza etme, hele hele baski yapmaya elverisli olup-olmadigi konusunda bir Iikiredinilmesi iin 18 Ocak 1985 gnndeki durusmada, yerinde kesiI yapilmasa bile ev sahipleri veyakomsularin tanik olarak agrilip dinlenmeleri ynndeki talebim mahkeme heyeti taraIindan "esasamessir olmadigi" gerekesiyle reddedilmistir. (Tutanaklar, SayIa: 33-35) iddia gznne getirilirse butalebimi "esasa messir bulmayan" heyetiniz ya bu iddiayi ciddi ve geerli grmeyen bir kanaatevarmistir, ya da ne derece "gvenilir" ve "drst" olduklari rnekleriyle ortada olan Iasist iskencecile-rin kendi aralarinda dzenledikleri tek bir tutanagi yeterli grms, ne olursa olsun hibir seyin onusarsamayacagi seklinde kesin bir kanaate varmistir. Bu olasiliklardan hangisinin geerli oldugunugerekeli kararda grecegiz. Bu davanin belirleyici halkasini olusturan polis sorusturmasinin iyz ve yrtls tarzi zerine ge-nel hatlariyla syleyeceklerim bunlardir. Kimi bir arkadas radevusunda, kimi yolda giderken kimievinden, kimi isyerinden, kimi bir mesai sonrasi isyerinden arkadasiyla bir ay imeye gittigi ay bah-elerinden, kimi yillarca yattigi zindan kapisindan disari adimini attigi anda,... toplanip iskence yuvasisiyasi polise gtrlen insanlar, byle bir sorusturmadan geirildikten sonra bu davanin "sanik"lariarasinda bulmuslardir kendilerini. Bir de gnlerce benzeri eziyet ve iskenceler grdkten sonra polis-ten veya savciliktan birakilanlar vardir geride. Ve bu insanlarin byk bir ogunlugu TIKB militanikomnistlerin SeIaky Direnisi'nin ardindan estirilen intikamci (...) Iirtinasi sirasinda toplanmislardir. 24 Mart 1983... Yer: Istanbul-SeIaky-TIKB militani komnistlerin bulundugu bir ev Istanbul SiyasiSube ekipleri taraIindan basilir. Evdeki komnistler, zoru grnce solugu Avrupa'larda alan revizyonisthainler, rahat gnlerin "devrimcisi", "yol arkadaslari", tabansiz oportnistlerden degillerdir. (... ... ...)15 12 Eyll'c (...)cilik komnistler ve devrimciler hakkinda 12 Eyll sonrasinda ailan btn siyasi da-valarda oldugu gibi bu davanin da ruhudur. Poliste ve cezaevlerinde grdgmz insanlikdisi muame-lelere, iddianamelerden hkmlere kadar her yerde karsimiza ikan bu (...) calma tutkusu neredendogmustur? Neyin sonucudur? Bunun idddia makaminin ve sizlerin bu gne kadarki tutumlarinizdanasil ve hangi biimlerde yansidigi zerinde durmaya gemeden nce bu sorunun yanitini vermekartik zorunluluk olmustur. 96 1973-80 yillari arasindaki dnem, en zet iIadeyle, isi siniIi ve emeki halk kitlelerinin dzene karsimuhaleIetinin Cumhuriyet tarihi boyunca daha nce esine rastlanmadik boyutlar kazandigi bir dnem-dir, "zel mlkiyet dzeni elden gidiyor... Cumhuriyet tarihinin en byk tehlikesiyle karsikarsiyayiz..." Smrc egemen siniIlar ve (...)larinin, 12 Eyll ncesine iliskin olarak sik sikyineledikleri bir tespittir bu. Aslinda zellikle orta siniIlari panige srkleyerek onlari ykselen isisiniIi hareketi ve devrimci harekete dsman etmeyi amalayan bilinli bir abartma vardir burada. Birkere, iinde bulundugumuz asamada devrimimizin hedeIi her trl zel mlkiyete bir irpida sonvermek degildir. O, bu asamada isbirliki tekelci burjuvazi ve toprakagalarinin elindeki byk zelmlkiyeti hedeIlemistir ve nce onu ortadan kaldiracaktir, ikinci olarak, isi siniIi ve smrlenemeki yiginlarin dzene karsi muhaleIeti ve gelisen devrimci mcadele, smr dzenini ve (...)diktatrlk rejimini yikabilecek bir olgunluk dzeyine ulasmistir. Fakat tmyle de yanlis ve isabetsizdegildir, dzenin sahipleri ve (...)larinin yukaridaki tespitleri. Gerekten de onlar, smr ve zulmdzenleri aisindan daha nce karsilasmadiklari boyutlarda bir tehlike ile karsilastilar. 12 Eyllncesindeki kabarma, ezilen ve smrlen emeki halk kitlelerinin dzene karsi tepki vemuhaleIetinin yogunlastigi Cumhuriyet tarihinde daha nceki bellibasli dnemlerle kiyaslandigindakendiliginden grlr. 1920-40 yillari arasindaki en nemli muhaleIet eylemlerini olusturan Krt isyanlarina baktigimizda,bunlarin en bykleri olan Seyh Sait ve Dersim sirasinda bile Krt emekilerinin nemli bir blm-nn katilmadigini grrz. Kaldi ki, bu isyanlar sirasinda yigit (...) halki (...)'dan geirilirken lkeninTrkiye (...)nin disindaki kesimlerinde koyu bir sovenizmin etkisi altinda bulunan Trk isi ve emek-ilerinin saIlarinda herhangi bir kipirdama ve eylem grlmez. (...) DP iktidarina karsi halk saIlarindaki hosnutsuzluk ve muhaleIet egilimi 1956'lardan sonra iyiceartti. Fakat (...) DP iktidarina karsi kitle muhaleIeti eylem planinda grenci genligin Istanbul ve An-kara'daki yigit eylemlerinden teye geemedi. 60'li yillarin sonu -zellikle 1968 sonrasi- isi siniIi ve halk hareketinin yeniden yogunlastigi ve ka-bardigi bir baska dnemdir. Bu yillar isi siniIindan kyllge, grenci genlikten gretim yelerine,memurlara, gretmenlere kadar genis bir toplumsal kesimin grevlerine, direnislerine, toprak isgalle-rine, yrys ve protesto gsterilerine sahne olur. Trkiye isi siniIi (...) 15-16 Haziran Direnisi gibimcadele tarihinin en (...) sayIalarindan birini bu dnemde yazmistir. Yigit grenci genligin anti-Iasist, anti-emperyalist mcadelesi arpici boyutlar kazanmistir. Fakat her geen gn isi siniIi ilediger emeki siniI ve tabaklara dogru yayilmasina, kitlesel bir karakter kazanmasina ragmen yine debu dnemdeki devrimci mcadele kk burjuva devrimci genlik hareketinin ve Ankara, Istanbul,Izmir gibi byk sehirlerin sinirlarini Iazla asmamistir. Devrimci kabarmanin henz ok alt basamak-larinda kalan bu sre 12 Mart askeri (...) darbesi ve darbe ile kurulan yari-askeri (...) diktatrlk d-neminde kesintiye ugramistir. 1973'ten itibaren adim adim yeniden ykselen 12 Eyll ncesi dnemdeki halk hareketi ise hem ge- nislik hem de derinlik olarak bunlardan daha Iarklidir ve daha ileri boyutlardadir. Bu dnemde mcadele artik bir genlik hareketinin boyutlarini kat kat asmis, basta isi siniIi olmak 97 151 Varl 8 guru lslarou| 3ela|oyde TlK8 r|||lar|ariy|a po||s arasirda i|ar ali;rarir aj|lasyore| o|r d|||e ar|ali|digi ou oo|urur rerer rer salir TCKrir oe||| radde|er|r| |r|a| eder r|le||||| o|dugurdar yayir|arariyor (0N) zere ezilen ve smrlen btn emeki siniI ve tabakalarin katildigi, her geen gn kitlelerin en gerikesimlerine dogru yayilan bir halk hareketi halini almistir. Mcadelenin alani artik yalnizca Istanbul,Ankara, Izmir, Adana gibi byk sehirlerle sinirli degildir. Edirne'den Kars'a, Sinop'tan Iskenderun'akadar lke apinda, kasabalara kylere kadar uzanan bir siyasal uyanis, politiklesme ve mcadeleszkonusudur. yle ki, gemis yillarda siyasal bilinlenme ve mcadele dzeyinin geriligi ile taninan,devrimci rgtlenme ve Iaaliyetin daha nceleri szkonusu bile olmadigi yrelerde birok byk se-hirlerdekinden daha keskin bir siyasal kutuplasma ortaya ikmis, militan bir mcadele srdrlmstr.Kyler, kasabalar hatta sehirler blnms, emeki kitlelerin bizzat katildigi silahli atismalar, (...)devlet grevlilerine ve MHP'li Iasistlere karsi silahli eylemler buralardaki siniI mcadelesinin neikan biimi olmustur. Mcadelenin en Iazla kizistigi ve kitlesel bir nitelik kazandigi yrelerden biri de Trkiye (...)tani'dir.Ezilen yiginlardaki genel demokratik siyasal uyanisla birlikte yillardan beri yalnizca siniIsal bir baski,smr ve zulmn degil bunun yanisira (...) bir ulusal zulm, smr ve baskinin da iIte boyundu-rugu altinda olan yoksul (...) halki arasinda ulusal bilincin yayilisi da hizlandi. Devrimci halk hareke-tindeki kabarmaya paralel olarak (...) ulusal kurtulus mcadelesi de byk bir sirama gsterdi. TutarliMarksist-Leninist, enternasyonalist bir nderlikten yoksun olmasina ragmen (...) kurtulus mcadelesiemperyalizm ve yerli (...)larinin korkulu ryasi haline geldi. 12 Eyll ncesinde ykselen toplumsal muhaleIetin basini isi siniIi hareketi ekiyordu. 1973-80 ara-sinda grev ve direnislerle bunlara katilan isi sayisinda byk bir artis grlr. Bu dnemde (...)legalite ignenerek gereklestirilen grev, is yavaslatma, boykot, Iabrika isgali, vb. biimlerdeki isidirenislerinin sayisi yasal grev ve direnislerden daha Iazladir, isi siniIinin disinda diger emeki siniIve tabakalar da yaygin bir hareketlilik iindeydiler, isilerden kir emekilerine, kk esnaI ve zanaat-karlardan memurlara, gretmenlerden teknik elemanlara, emeki ve grenci genlige kadar kadin-er-kek, yasli- gen milyonlarca insan bu yillardaki grev, direnis, yrys, miting, gsteri, kapali salontoplantisi, silahli atisma, boykot, isgal eylemlerinin iinde yeraldilar. Ezici ogunluguyla her zamanemeki halkinin yaninda yer alan soylu bir anti-emperyalist, anti- Iasist devrimci mcadele gemisineve geleneklerine sahip yigit genligimiz yine mcadelenin n saIlarindaydi. Toplumsal muhaleIet ve devrimci mcadele yildan yila, gnden gne yayilir, genisler, yeni kesim vealanlara sirar, kitlesel karakteri daha da artarken te yandan yine sre iinde gitgide daha militan vedevrimci zellikler kazandi, insanca bir yasam zleminin drtsyle harekete geen isi siniIi veemeki kitleler giristikleri eylemler sirasinda yalnizca ekonomik taleplerini ne srmekle yetinmiyor-lar, cret artirimi, taban Iiyatlarinin ykseltilmesi, geim kosullarinin iyilestirilmesi vb. talep ve slo-ganlarinin yanisira demokratik hak ve zgrlk istiyorlar, anti-Iasist, anti-emperyalist siyasal talep vesloganlara da yer veriyorlardi. Zamanla dogrudan dogruya siyasal nitelikteki grev, direnis, protestogsterileri, miting, toplanti, vb. trdeki eylemler yayginlik ve siklik kazandi. Mcadelenin her ala-ninda oldugu gibi bu noktada da yigit isi siniIimiz basi ekiyor, lke apinda yanki yaratan, digeremeki siniI ve tabakalari da sarsan, etkileyen, harekete geiren arpici direnis rnekleri sergiliyordu.(...) DGM'lere karsi direnis, Iasizme 98 ihtar eylemi, dnya proletaryasinin siniIsal "Birlik Dayanisma veMcadele Gn" olan 1 Mayis'in Iasist yasak ve engellere ragmen Iiilen ve kitlesel olarak kutlanmasi,Tekel, Ant Birlik ve Taris direnisleri bunlardan sadece birkaidir. Isi siniIinin devrimci siyasal uyanisive alttan gelen devrimci baskisi, devrime karsi kurulmus reIormcu ve modern revizyonist ihanetbarikatlarini zorluyordu. Basta DISK olmak zere ilerici sendikalar ve diger demokratik kitle rgtle-rinin basina reklenmis dzen usagi reIormcu veya sosyal Iasist hainleri zaman zaman g durumlarasokuyordu. Bunlar, gelisen mcadeleyi dzen sinirlari iinde tutmak iin harcadiklari tm abalararagmen, kitlelerin tabandan gelen devrimci baskisi karsisinda, rnegin bir Iasizme ihtar eylemi rne-ginde oldugu gibi zaman zaman gstermelik genel grev, genel direnis kararlari almak zorunda kali-yorlardi. Ama tabii sirI yiginlari aldatmak ve kitleler zerinde kontrol kaybetmemek iin alinan "dev-rimci" kararlar ogu kez kagit zerinde kaliyordu. Bu burjuva ayakoyununun da skemedigi durumlar-da bu kez yasak savma kabilinden, iyice sulandirilmis, olabildigince en alt dzeyde tutulmaya alisilaneylem biimleriyle isi siniIi ve emeki kitlelerin devrimci enerjisi bosaltiliyor, militan mcadele is-tekleri trpleniyordu. Ama rnegin bir Taris direnisinde oldugu gibi isi kitleleri reIormcu ve reviz-yonist sendika agalarinin hain engellerini de igneyerek 15-16 Haziranci geleneklerine yakisir eylem- ler, direnis ve grevler gereklestirdi. Devrimin itIaiyecisi reIormcu ve revizyonist hainler bunlari kir-mak, atesi sndrmek iin harcadiklari abalarin ve alaka tutumlarin unutuldugunu sanmasinlar! Odnemde isi siniIi ve emeki halk kitlelerinin gsterdigi devrimci atilim salt reIormcu, revizyonisthainleri degil Trk-Is'in basina reklenmis gerici, Iasist sendika agalarina bile taban zerindeki dene-timlerini tmyle yitirmemek iin rnegin 1978'deki sartelleri indirme karari gibi sahte ve gstermelikikislarda bulunmak zorunlulugunu duyuruyordu. SiniI mcadelesi keskinlestike sermaye dzenininemeki kitle rgtlerinin basina reklenmis sosyal demokrat, modern revizyonist, Iasist ve gericihempalarinin maskeleri de sik sik dsyordu. Fakat en basta kendileri de revizyonizmin vereIormizmin gl etkilerini zerlerinde tasiyan devrimci rgtler ve genel olarak devrimci hareket budurumu ve ikan Iirsatlari gerektigi gibi degerlendiremedi. Fasizme karsi mcadele ile reIormizme verevizyonizme karsi mcadele arasindaki kopmaz devrimci bag "unutuldu". ReIormizme ve revizyo-nizme karsi tutarli ve etkin bir mcadele izgisini izlenmedi. ReIormcu, revizyonist, Iasist, gerici sen-dika agalarin sendikalar ve demokratik kitle rgtlerinin ynetiminden deIetme ve onlari alabildiginetecrit etme grevini yerine getirmedi, getiremedi. Bu 12 Eyll ncesi dnemde kitlelerin gsterdigidevrimci atilimin gerisinde kalan devrimci hareketin en temel zaaIlarindan biriydi ve 12 Eyll'de ug-ranilan yenilginin bu denli agir ve utan verici olmasinda bunun da belirleyici bir rol oldu. Isi siniIi ve emeki kitlelerin ekonomik talepler, ekonomik taleplerle birlikte siyasal talepler vedogrudan dogruya siyasal talepler ugruna giristikleri eylemler ayni zamanda giderek artan devrimcimilitan bir karakter kazandi. Yiginlar iinde (...) devlet otoritesinden duyulan korkunun, (...) yasa veyasaklara klece itaat ruhunun yerini gitgide yayilan bir itaatsizlik aliyordu. zellikle rgtlenme,grev, toplanti ve gsteri, basin ve yayin gibi temel hak ve zgrlkler alaninda isi siniIi ve emekikitlelerin mcadelesinin nne dikilen Iiili ve yasal bir sr yasak ve engel devrimci kitle hareketiningc karsisinda islemez hale gelmisti. rnegin mevcut (...) yasalar 1,5 milyon memur basta olmakzere grencilerin, emeki genligin, halk kitlelerinin sendikal ve demokratik rgtlenmesiniyasaklayan hkmlerle doluydu. Ama tm (...) yasak ve engeller bu 99 kesimlerin yaygin, kitlesel vedevrimci rgtlenmelerinin nne geemedi. Isi siniIinin dayanisma grevi, genel grev ve direnis gibietkin mcadele biimlerini kullanmasini yasaklayan (...) yasalar gibi proletaryanin uluslararasi "Birlik,Dayanisma ve Mcadele Gn" olan 1 Mayis'in kutlanmasinin nne dikilen yasak ve engeller deignenip geildi. Devrimci halk hareketinin ykselisi basin-yaym alaninda da gitgide genisleyendemokratik bir zgrlk ortami yaratti. Isi siniIinin bilimi Marksist-Leninist klasikler basta olmakzere degerli bilimsel ve edebi eserlerin Trke'ye kazandirilmasi, yayinlanmasi ve yaygin olaraksatilmasinin disinda yasal olarak yayinlanan devrimci yayin organlarinin tirajlari onbinleri buluyordu.Birok grev, direnis ve gsteri (...) legalite ignenerek gereklestiriliyordu, isi ve emeki kitlelergiristikleri yasal veya yasadisi eylemler sirasinda zerlerine saldirtilan (...) dzenin resmi kollukgleri ve devlet destegindeki MHP'li Iasist srleri ile gzpek atismalara girmektenekinmiyorlardi. Sanli Taris direnisi sirasinda kendiliginden barikatlara ikan isiler dnyaproletaryasinin 1830'lardan beri sregelen militan bir geleneginin bayragini dalgalandiriyorlardi. SiniI eliskileri keskinlesip, emeki yigin hareketi ve devrimci mcadele ykseldike egemen siniIlarIasist terre sarildilar. Fasist devlet gleri ve devlet destegindeki sivil Iasist MHP'li etesinin gelisenmcadelenin nn almak, kitleleri yildirarak sindirmek, devrimci rgtlenmelerini dagitmak, dev-rimci Iaaliyeti engellemek amaciyla giristikleri saldirilar artti. Kahramanmaras katliami, gitgide dahavahsi biimler alan ve kitle kiyimina dnsen Iasist terr ve saldirilarin tepe noktasi oldu. Fasist terrve saldirilarin azmasi emeki kitleler iinde silahlanma egilimini kamiladi politik kutuplasmayi de-rinlestirdi, kitleler ve devrimci hareket, Iasist terr karsisinda her seyden nce varligini korumak iindevrimci terre basvurmak ve militan bir mcadele yrtmek zorundaydi. Resmi ve sivil (...) glerlesilahli atismalar, (...) devlet grevlileri ve MHP'li Iasist beslemelere karsi suikast tr eylemler artiksalt devrimci rgtler taraIindan yrtlen eylemler olmaktan ikmis, birok yerde ve ogu zaman biz-zat kitleler ve rgtsz devrimci unsurlar taraIindan da uygulanir olmustu. Byk sehirlerde isi veemekilerin yogun olarak toplandigi gecekondu semtlerinde ve zellikle de tasrada, birok sehir, ileve kyde silahli atisma ve eylemler, devrimci mcadelenin ayrilmaz bir parasi hatta ne ikan ynhaline gelmisti. Devrimci kitle mcadelesinin gelisimine paralel olarak devrim ve karsi-devrim arasin-daki atismanin siddetlenmesi, devrimci kitlelerin ve kadrolarin cangvenliginin saglanmasinin di-sinda devrimci propaganda, ajitasyon ve rgtlenme Iaaliyetlerinin yrtlebilmesi, devrimci
rgtlenmelerin korunup gelistirilmesi, kitle mcadelesinin nnn ailmasi ve eylemlerin korunabil- mesi iin silaha ve silahli mcadele biimlerine basvurmayi gitgide daha zorunlu kiliyordu. Devrimci hareket, kitle mcadelesinin gelisimiyle ortaya ikan devrimci militan egilime bilinli vergtl bir nitelik kazandirmak zorundaydi, isi ve emeki kitlelerin resmi ve sivil (...) glerin saldi-rilarina karsi yer yer kendiliginden barikatlara iktigi, sert atismalara girdigi, yaygin lde silahlan-digi kosullarda herseyden nce kitle eylemleri grevler, gsteriler, direnisler, silahli sokak gsterileri,Iabrika ve toprak isgalleri gibi devrimci kitle mcadelesinin daha ileri ve st biimlerine dogru sira-tilmaya alisilmaliydi. Zaten eger gizli ya da aik bir reIormcu degilse, devrimin ancak ezilen ve s-mrlen kitlelerin (...) yoluyla gereklesebilecegini samimi olarak savunan devrimci bir 100 hareket, kitle-leri ve kitle mcadelesini her adimda (...) devrim hedeIine dogru ynlendirme, egitme, bilinlendirmeve buna uygun rgtlendirme perspektiIiyle hareket etmek zorundadir. 12 Eyll ncesi mcadele herne kadar silahli devrim gnlerinde degildi ise de siniI mcadelesinin gelisimi ve giderek sertlesmesikitlelerin bu ynde egilimi, kitle mcadelesinin silahli biimlere dogru ykseltilmesi iin elverisli Iir-satlar sunuyordu. Artan Iasist terr ve saldirilar karsisinda canini, malini, irzini, namusunu korumaigdsyle halk arasinda hizla yayilan (...) egilimi glendirilmeliydi. zellikle nemli grevlerdenbirisi de, yayginlasan silahli eylem biimleri konusunda kadrolarin ve devrimci kitlelerin Marksist-Leninist bir bakis aisiyla egitimi konusuydu. (...) ve sivil (....) terrn giderek vahsi kitle katliamla-rina dnstg, devrimci kadrolarin ve halk kitlelerinin can gvenligini ortadan kaldirdigi, devrimciIaaliyetin solugunu kesmeye alistigi kosullarda azili halk dsmani Iasist (...)lerinin, iskencecilerin,muhbirlerin, halka insaIsizca zulmeden smrclerin, devrimci ve emeki kani dken Iasist katillerin(...)esi, devrimci hareketin mali gereksinimlerinin karsilanmasi amaciyla (...) eylemleri gibi (...) eylembiimlerine basvurmak gerekli ve dogruydu. Ama bu, silahli eylem biimlerinin artik siniI mcadele-sinin esas hatta tek eylem biimi haline geldigi anlamina gelmiyordu. Devrimci kitle mcadelesindekikabarmaya, siniI eliskilerinin her geen gn biraz daha keskinlesmesine, ezilen yiginlarin gzle g-rlr bir devrimcilesme sreci iinde bulunmalarina, vb. vb. ragmen hem nesnel hem de znel kosullarbu olgunluk noktasinin daha epey uzagindaydi. O dnemde devrimci kitle mcadelesini daha da gelis-tirmek ve (...) devrim ynnde derinlestirmek iin henz hayata geirilmesi gereken esas mcadelebiimleri grevler, direnisler, toprak (...)leri, silahsiz ve (...)li gsteriler, genel grev, genel direnis gibikitlesel mcadele biimleriydi. Ve Trkiye devrimci hareketi daha bu mcadele biimlerini etkin birbiimde uygulayabileck bir gce ve kitleler zerinde etkinlige bile sahip degildi. Hersey bir yana egerznel ve nesnel kosullar (...)li mcadele biimlerinin artik siniI mcadelesinin tek veya esas biimihaline geldigi olgunluk dzeyine ulasmis olsaydi (...) karsi devrim 12 Eyll (...)siyla bu kadar kolaybasari saglanabilir miydi? Devrimci gerilla eylemleri olarak yrtlen (...)li mcadele biimleri oasamada mcadelenin tali biimleri olarak ele alinmali ve kitle mcadelesinin esas biimlerine bagliolarak yrtlmeliydi. Burada dogal olarak akla su soru gelmektedir. Devrimci halk hareketindeki bu ykselis hangi etkenle-rin sonucuydu? Nasil olmustu da Trkiye Isi siniIi ve emeki halk kitleleri daha neki yillarda g-rlmedik lde kitlesel ve militan bir mcadeleye atilmislardi? Fasist ya da burjuva liberal dzen(...)larinin agizbirligi halinde iddia ettikleri gibi bu devrimci sre "dis kiskirtmalarin sonucu" bir"anarsi ve terr" dnemi miydi? te yandan kimi devrimci evrelerce bugn dahi ileri srldg gibikitleleri asil harekete geiren ve devrimcilestiren etken Iasist terr ve saldirilar karsisinda nemli birsorun olarak ortaya ikan "can gvenligi" sorunu muydu? Basini isi siniIi hareketinin ektigi toplumsal muhaleIetin ve buna paralel olarak onun nemli birgesini olusturan (...) ulusal kurtulus mcadelesinin 1973'lerden itibaren arpici bir biimde yenidenykselisi, hizli bir sosyal ve siyasal uyanisin sonucudur. Bu ise tek bir nedene baglanamaz. Kapitalist-Ieodal smr ve (...) baski ve (...) rejiminin yapisindan kaynaklanan ve herbiri digerleri zerindeetkili olan birbirine bagli bir dizi ekonomik, siyasal, sosyal, kltrel etkenin bir sonucudur, bu gelisme.Ekonomiye egemen olan emperyalist ve yerli tekellerin ve byk toprak sahiplerinin bunaltici veagzl smrs, zellikle 12 Mart yari-askeri (...) diktatrlk dneminde daha da azginlasan busmrnn 101 daha da derinlestirdigi ekonomik kutuplasma, bu arada lke nIusunun en byk kesiminiolusturan kk burjuvazinin elindekini avucundakini de kaybederek proleterlesmesi srecinin hiz-lanmasi, yine 12 Mart dneminde yogunlasan (...) terr, zulm ve baskinin isi siniIi, emeki yiginlar ve (...) ulusu zerinde yarattigi kin ve Ike, topraksizligin, issizligin, Ieodal, yari-Ieodal smr vezulmn yerinden yurdundan ettigi kir emekilerinin byk sehirlere akini, kitle iletisim aralarindakigelisme -radyo ve tv'nin en cra kylere kadar yayilmasi-, tm eksiklik ve zaaIlarina ragmen devrimcihareketin ezilen yiginlari bilinlendirmek ve rgtlenmek iin yrttg yigit ve Iedakar alismaninetkileri, gemis mcadele yillarinin birikimi, 1970'li yillarin ilk yarisinda rnegin bir Vietnam ve G-ney Dogu Asya halklarinin grkemli devrimci zaIerleri, son yarisinda ise Iran ve Nikaragua halklarininSah ve Somoza gibi kanli Iasist diktatrleri alasagi edisi gibi arpici basarilarla bezenen devrimdalgasinin dnya apindaki ykselisi ezilen ve smrlen yiginlarin siyasal ve sosyal uyanisinayolaan ve bunu hizlandiran etkenlerden sadece bir kismidir. Emperyalizme bagimli, bu yzden degeri, arpik ve ok yavas da olsa kapitalizmin nisbi gelisimi artan smryle birlikte siniI eliskilerinikeskinlestirmis, siniI Iarklilasmasina greceli bir ivme kazandirmis zellikle kirsal kesimlerde kapaliekonomik ve sosyal yasantinin emeki insanlari krlestirici o dar kabugunu atlatmis, emperyalizmin,bir avu kanemici isbirliki tekelci burjuva ve toprakagasinin smr, soygun ve zulm yogunlasir,emeki kitlelerin ektigi yoksulluk, seIalet, issizlik, diger aci ve sikintilar artarken te yandan gzleriailan ezilen ve smrlen yiginlar iinde en azindan insanca bir yasam zlemini kamilamistir. 12Mart yari-askeri (...) diktatrlk dnemi aslinda 1960'li yillarda baslayan bu srece hiz kazandirmistir.Nitekim giderek devrimci bir patlamaya dnsen, isi siniIi ve emeki kitle hareketinde 12 Eyll n-cesi kabarmanin baslangici smr ve Iasist terrn azdigi 12 Mart'in hemen ertesine dayanir. Zaten12 Mart yari- askeri (...)'nin karanliginin dagilmasinin temelinde yatan belirleyici etken de, isi siniIive emeki halk kitleleri iinde gelisen tepki ve hosnutsuzluktu. Ezilen ve smrlen isi ve emeki kitlelerde yigit ve ilekes (...) halkinda Ike ve neIret yaratan on-lari gzpek mcadelelere iten "kiskirtici", bu (...) ve (...) dzenin ta kendisidir. Hayasiz kapitalist-Ieodal smr ve (...) diktatrlk rejimidir. Ancak kan ve terrle, baski ve zulmle ayakta tutulmayaalisilan, tarih olarak miadini doldurmus, retici glerin ve toplumsal gelismenin nnde engel olan,toplumsal yasamin igren bir rme, yozlasma ve kokusmanin batagina srkleyen, isi siniIi vealisan emeki halka, her geen gn biraz daha dayanilmaz bir hal alan yoksulluk, seIalet, issizlik, acive gzyasindan baska bir sey vermeyen ve hibir gelecek vaat etmeyen, toplumun ezici bir ogunlu-gunu olusturan isi siniIi, emeki halk, (...) ulusu ve diger azinlik (...)lerin en dogal ve temel demokra-tik haklarini dahi gasbederek onlari karanlik bir zindan hayatina mahkum eden, insani isyan ettirecekboyutlarda bir esitsizligi doguran ve derinlestiren, ulusal bagimsizlik ve onuru emperyalizmin ayaklarialtinda igneten bu "kiskirtici" ortadan kaldirilmadika ezilen ve smrlen milyonlarin ayaga kalk-masi ve mcadeleye atilmasinin nne gemek mmkn degildir. 12 Eyll'de oldugu gibi (...) terr ve(...)le devrim yenilgilere ugratilabilir. Isi siniIi ve emeki halk hareketi bir sre iin bastirilabilir.Devrimci harekete agir darbeler vurulabilir, ama tm bunlar geicidir. Devrimci Iirtina eninde sonundayine patlayacaktir! Ezilen ve smrlen milyonlar, bu kez daha da artmis hesaplarin biledigi kin veIkeyle erge yeniden ayaga kalkacaklardir!.. Devrimci hareket, yaralarini sarmis ve yenilginin dersle-riyle silahlanmis olarak, eskisinden daha gl, daha 102 usta, daha kararli ve daha militan olarak ika-caktir. (...) egemen siniIlar, (...)lari ve (...)larin karsisina! Ta ki bu (...) dzen layik oldugu yere: devri-min demirden sprgesiyle tarihin plgne sprlp atilana kadar! 1973 sonrasi mcadelenin tabanini genisleten nemli bir etken de kapitalist, revizyonist sistemindnya apindaki bunaliminin Trkiye'deki yansimasi ve smrc egemen siniIlarin bunalimin y-kn isi siniIi ve emeki halkin sirtina yikma abalariydi. Metropol lkelerden smrge ve yari-s-mrgelere kadar tm kapitalist ve revizyonist lkeleri penesi altina alan ve yalnizca ekonomik olma-yip ayni zamanda siyasi, mali, kltrel, sosyal her alanda yikici sonular doguran kapitalizmin genelbunalimi, diger smrge ve yari-smrge lkeler gibi emperyalizmin yeni smrgeci boyundurugualtindaki lkemizde de ok daha agir ve yikici sonular dogurarak seyrediyordu. Bir kere emperya-lizme bagimli mevcut geri kapitalist ekonomik yapi metropol lkeler hapsirsa nezle olacak kadar ci-lizdi. Ikincisi, emperyalist burjuvazi kendi sper karlarini gven altina almak iin bunalimin yknite kendi isi siniIi ve emeki kitleler zerine dista ise smrge ve yari-smrge lke halklarinin sir-tina yikmaya bakiyordu. Bunalim derinlestike isbirliki tekelci burjuvazi ve toprak-agalarinin bunalimin Iaturasini isi siniIi ve emeki halk kitlelerine detme abasi yogunlasti. Kanemici egemen siniIlar kendi tekel karlarini koruyup glendirebilmek iin bir yandan halkin en temel ihtiya maddelerine zam stne zam bindi-riyor, bir yandan isi cretlerini, memur maaslarini, taban Iiyatlarini dsrmeye: isi siniIi ve emekihalkin kazanilmis sosyal haklarini gasp etmeye alisiyor, te yandan isi siniIi ve emeki yiginlarintepkisini ve mcadelesini engellemek iin zaten sinirli olan halkin demokratik hak ve zgrlklerinesaldiriyor, (...) terre yeni (...) yasa ve baski tedbirlerine yneliyorlardi. EnIlasyon ve hayat pahaliligiazmis, yatirimlarin yavaslamasi kapasite kullanimindaki dss, agzl yerli ve yabanci tekellerinvahsi rekabetine dayanamayan kk ve orta isletmelerin birbiri ardina kapanmasi ve isi kiyimi so-nucunda issizlik bir ig gibi byyor, yoksulluk ve seIalet derinlesiyordu. Kapitalist smr ve zulmdzeninin dogasindan kaynaklanan btn toplumsal hastalik ve ktlkler azmisti. Toplumsal ya-samda her geen gn biraz daha derinlesen bir ahlaki yozlasma ve knt grlyordu. Bu kokmusdzenin mayasinda yatan ve en basta "yukardakiler", halkin kanini iligini emerek korkun bir lksseIalet ve debdebe iinde yasayan tekelci burjuvazi ve byk topraksahiplerinin saIlarinda hkmsren igrenlikler, "asagidakiler"e de empoze ediliyor, ekonomik yoksullasmaya paralel olarak, alko-lizm, uyusturucu tutkunlugu, kumar, Iuhus, homoseksellik, manyaklik derecesinde bir seks dskn-lg vb. vb. buralarda da besleniyor ve yayiliyordu. Emperyalizme bagli ekonominin arklarini dndrebilmek iin gerekli olan emperyalist sermaye ihti-yaci siddetlendike, emperyalist lke ve kuruluslardan (...) kredi ve "yardim"lari koparabilmek iin en(...) tavizler veriliyordu. Emperyalistlerden alinan kredi, bor ve szde yardimlarin her kurusu emper-yalizme klece bagimlilik zincirinin bir halkasiydi. Alman kredi ve borlar ve bunlarin Iaiz yk, yil-dan yila katlanarak byyor, yeniden -bes Dolar, Mark, Sterlin, Frank daha Iazla alabilmek iinemperyalist Iinans kuruluslarinin esikleri asindiriliyordu. Ama alinan cevap degismiyordu: Trkiye'yeyeni kredi, bor verilebilirdi. Fakat bunun iin herseyden nce Trkiye ekonomisi ve maliyesinin y-netim ve denetimi daha dolaysiz ve onursuz bir biimde emperyalist 103 sermayenin uluslararasi gvenilir(...)'nin eline verilmeli, Trkiye Ortadogu blgesinde zellikle ABD emperyalizminin ikarlariningerektirdigi yeni grevler stlenmeli, emperyalist sermayenin lkenin yeralti ve yerst zenginlikleriniyagmalamasini daha kolaylastiracak ek tedbirler almali,isi cretleri, memur maaslari, taban Iiyatlarialabildigine dsrlmeli, sosyal haklar budanmak, emeki halkin sirtindaki vergi yk arttirilmali vetm bunlarin hayata geirilebilmesi iin en nemli n kosul olarak da isi siniIi ve emeki halk hare-keti ile kurt (...) mcadelesi mutlaka bastirilmaliydi. Kitlelerin tepkisine ve mcadelesi karsisindaegemen siniIlarin sivil usaklarinin ve yzndeki (...) halki maskesiyle sosyal demokrat Ecevit hk-metinin ve (...) MC ve Demirel hkmetlerinin basaramadigi bu (...)ce grevi sonunda 12 Eyllc (...)generaller (...) stlendi. Smrc egemen siniIlarin bunalimin ykn emeki halkin sirtina yikma ynndeki girisimleri, isisiniIi ve emeki yiginlarin tepki ve mcadelesini kamilayan bir etken oldu. Ezilen ve smrlen mil-yonlar yasam kosullarinin iyilesmesi, en azindan insanca bir yasamin zlemi iindeydiler. Kanemicitoprakagalari ve tekelci burjuvazi ise onlari daha geriye, daha derin bir yoksulluk ve seIaletin iineitmeye alisiyorlardi. Bu eliski, isi ve emeki kitlelerin smr ve baskiya karsi Ikesini biledi vemcadele bilincini keskinlestirdi. Yasam ve alisma kosullarinin agirlasmasi ve gn getike birazdaha dayanilmaz bir hal almasi, emeki yiginlarin en geri kesimleri iinde bile nlerinde mcadeledenbaska bir ikar yol olmadigi bilincinin uyanmasini hizlandirdi. alisan kitlelerin ekonomik hak veikarlarini korumak ve gelistirmek iin giristikleri grevler, direnisler, protesto gsterileri yayildi vegenisledi. Giristikleri eylemler sirasinda kitleler, sahip olduklari gcn bilincine daha iyi varmaklakalmiyorlar; haklarini almak ve korumanin ancak mcadele yoluyla mmkn oldugu geregini dahaderinden kavriyorlardi. En dogal hak ve talepleri ugruna giristikleri eylemler sirasinda karsilarina i-kan yasal ve Iiili (...) engeller, emeki kitle muhaleIetini bastirma abasi iindeki smrc egemensiniIlarla (...) devlet gleri ve MHP'li Iasist etelerin zerlerine saldirtilmasi, zorlu mcadelelerlesaglayabildikleri nispi, cret artislarinin hizli enIlasyon ve artan hayat pahaliligi karsisinda kisa sredeerimesi geregi, egemen siniIlarin demokratik hak ve zgrlklere saldirilariyla smry ve ekono-mik terr yogunlastirma girisim ve planlari arasindaki bagintinin gzle grlr bir hale gelmesi gibietkenler, kitlelerin siyasallasmasi ve kitle mcadelesinin devrimcilesmesi srecine hiz kazandirdi.Btn ktlklerin kaynaginin kapitalist-Ieodal smr dzeninde ve onun (...) diktatrlk rejimindeyattigi, smr, baski ve zulmden kurtulmak iin bu kokusmus dzenin (...) (...) dayanan devrimyoluyla yikilmasi gerektigi bilinci smrsz, siniIsiz, baski ve zulmn kknn kazindigi bir dnya zlemi ve sosyalizme sempati, genis emeki kitleler iinde gn getike daha Iazla yayildi, glendi. Devrimci kitle mcadelesinin gelisim srecinde onun gitgide daha militan boyutlar kazanmasinda rololan etkenlerden biri de, resmi ve sivil (...) terrdr, isbirliki egemen siniIlarin, zellikle de devletdestegindeki MHP'li sivil Iasist beslemelerini kullanarak tezgahladigi Iasist saldiri ve provokasyonlar,halk yiginlari iinde anti-Iasist bilincin yayilmasinda, politik kutuplasma srecinin hizlanmasinda,devrim ve karsi devrim gleri arasindaki mcadelenin keskinlesmesinde nemli bir rol oynadi. Yal-niz, devrimci kitle mcadelesinin yayilmasi ve siddetlenmesi, Iasist terr ve saldirilarin artmasina, cangvenligi sorununun nemli bir sorun haline gelmesine baglanamaz. Fasist terrn ve 104 saldirilarin art-masi, isi siniIi ve devrimci halk hareketinin ykselmesi ve siddetlenmesinin sebebi degil bir sonucu-dur. Bu ykselisin nn almak isteyen egemen siniIlar isi ve emeki yiginlarin gzn korkutmak,onlari bu yolla sindirmek ndersiz birakmak, devrimci rgtlenmeleri dagitmak, halki birbirine ds-rerek gcn blmek, kitlelerin dikkatini ve mcadelesini agirlasan bunalimin sebebi ve sorumlusuolan smr dzeni ve (...) diktatrlk rejiminden baska taraIlara ekmek, kk burjuvazi ve ortasiniIlari korku ve panige srkleyerek onlari isi siniIi hareketi ve devrimci harekete dsman etmekgibi amalarla Iasist terr yogunlastirmis, saldiri ve provokasyonlari tirmandirmislardir. Nitekim isisiniIi hareketi ve devrimci hareket gelisip glendike Iasist saldiri ve provokasyonlar da artmis, vahsikitle katliamlarina dnsmstr. Devrimci mcadelenin esas olarak genlik mcadelesinin sinirlarini Iazla asamadigi 12 Mart nce-sinde veya devrimci halk hareketinin 12 Mart sonrasi ykselisinin ilk yillarinda (...) ve sivil Iasist ci-nayet sebekelerinin kahpe namlulari, daha ok tek tek komnist ve devrimci kadrolara, devrimci kitlenderlerine ynelik olmustu. Bu Iasist cinayetlerle kitleler ndersiz birakilmak ve yildirilmak isteni-yordu. Ama ne zaman ki devrimci mcadele, isi siniIi ve halk hareketi genis, yaygin, kitlesel bir ka-rakter kazandi, smrc egemen siniIlar iin gitgide daha rktc ve tehlikeli boyutlar almaya bas-ladi, o zaman Iasist saldiri ve cinayetler de yasli-ocuk, kadin-erkek ayirimi gzetmeyen igren vealaka katliamlara dnst. (...) ve sivil Iasist terr, ancak Iasizmin azili halk dsmani, kiyici karakte-rine denk dsen halkin toplu bulundugu yerleri bombalama, kitlelerin zerine hedeI gzetmeksizinates ama, kahvehane tarama, belediye otobslerini kursun yagmuruna tutma, ev kundaklama vb. gibicanice saldiri biimlerine yneldi. Ve gn getike de daha asagilik, daha vahsi, daha kahpece boyutlarkazandi. 1978 yili Aralik ayinin son gnlerinde Kahramanmaras'ta girisilen kitle katliami Iasist terrve cinayetlerin doruk noktasiydi. arlik Rusyasi'ndaki Karayz etelerinin ya da Hitlerci SA ve SSsrlerinin Yahudi programlarindan esinlenen Kahramanmaras katliami, MHP'li beslemeler, (...) vediger (...) glerinin isbirligiyle gereklestirildi. Katliami esas yrten Hitlerci Iasist MHP'li katillerdi.Gnlerce sren bu kahpe kitle kiyimi sirasinda yzn zerinde kadin, erkek, ihtiyar, ocuk hunharcakatledildi, yzlercesi yaralandi, evleri, isyerleri yakildi, yikildi, talan edildi. Hamile kadinlar karinlaridesilerek katledildi, l kadinlarin ve gen kizlarin bile irzina geildi, evler ilerindeki insanlarlabirlikte yakildi vb. vb. Kahramanmaras vahseti, genis halk yiginlari iinde derin bir Ike ve neIretyaratti. Halkimiz Iasist terr ve saldirilar karsisinda, canini, malini, irzini, namusunu, huzurunukoruyabilmek iin silahlanmak ve kendi silahli gcne gvenmek zorunda oldugu geregini daha ya-kindan grd. Nitekim zellikle Kahramanmaras deneyimden sonra orum'da, Sivas'da, Elazig'daoldugu gibi Iasist srlerin yeni katliam girisimleri, mahalli devrimci kadrolar ve ilerici kitlelerin si-lahli militan savunmasi sayesinde geri pskrtld, Iasist kpekler ikinci, nc... bir Maras yaratmaemellerini gereklestiremediler. 12 Eyll ncesi isi siniIina, emeki halka ve devrimcilere karsi uygulanan Iasist terr yalnizcaHitlerci Iasist MHP etesi eliyle uygulanmiyordu. (...) devlet glerinin MHP'li katiller etesini koru-mak ve desteklemesinin disinda birok saldiri ve cinayet bizzat (...) gleri eliyle yrtlyordu. Bu-nun sayisiz rnekleri iinde en arpicisi 1977' deki 1 Mayis katliamidir. 1977 1 Mayisinda TKP'li mo-dern revizyonist hainlerin yarattigi elverisli ortamdan da yararlanarak MIT Kontr-gerilla taraIindansahneye konan bu (...) provokasyon sonucunda Istanbul 1 Mayis Alani kana boyandi. Fakat zaten ol-duka 105 zedelenmis olan (...) devlet otoritesinin halk yiginlarinin gznde iyice zayiIlamasina yol ama-sindan, katliam ve saldirilarin emeki yiginlarda yarattigi Ike ve neIretin dogrudan dogruya (...) dev-lete karsi kitlesel saldiri ve patlamalara dnsebileceginden ekinen egemen siniIlar, Iasist saldiri veprovokasyonlarda esas olarak MHP'li sivil beslemelerini kullandilar.
Gitgide daha kanli ve asagilik biimler alan Iasist terr ve saldirilar isi siniIi ve emeki kitleler iinde Iasizme karsi, zellikle de Iasist MHP'ye karsi Ike ve neIreti kamiladi.16 Fakat genel olarak devrimci hareket, kitlelerde uyanan anti-Iasist bilince tutarli ve btnlkl bir nite-lik kazandirarak Iasizme karsi gelisen militan mcadele egilimini asil olarak isbirliki tekelci burju-vazi ve toprakagalarinin (...) diktatrlk rejimine yneltme grevini yerine getiremedi. Sonuta, Ia-sizmi salt Hitlerci Iasist MHP'den ibaret gren dolayisiyla da Iasizme karsi mcadeleyi mevcut kapi-talist sisteme, egemen siniIlara ve devlete karsi genel mcadeleden soyutlayip MHP'li Iasist eteyekarsi mcadeleye indirgeyen hatali, oportnist bir anlayis ortaya ikti ve yayildi. Bu oportnist anlayisyalnizca devrimci kitleler zerinde degil, devrimci hareket iinde kk burjuva sag veya "sol" birizgi izleyen devrimci rgtler zerinde de etkili oldu. En basta devrimci hareketin ve devrimci kitle-lerin (...) karsi-devrimin 12 Eyll (...)si karsisinda hazirliksiz ve saskin yakalanmasinda bu oportnistanlayisin da payi byktr. nk bunun da etkisiyle devrim iin asil byk tehlike ve saldirinin (...)karsi devrimin temel dayanagi ve en byk vurucu gcn olusturan (...) ordudan gelebilecegi unu-tuldu, gzardi edildi. 12 Eyll ncesi devrimci harekette egemen olan sagcilik kitlelerde beliren anti-Iasist tepkiyi ve mcadele istegini (...) diktatrlk rejimine karsi dogrudan ve devrimci militan birsaldiriya dnstrmek syle dursun, Iasist MHP etesine karsi mcadeleye daha bilinli, merkezi,rgtl bir nitelik kazandirma grevini dahi dogru drst yerine getiremedi. Kk burjuva sag opor-tnizm, bu konuda da kendiliginden gelismenin kuyrugunda srklendi. MHP'ye karsi mcadeleyiadeta hersey haline getiren "sol" oportnizm ise, en basta devlet ve devrim konusundaki Marksizm-Leninizm'e aykiri, maceraci genel izgisinin de etkisiyle, bunu ne (...) diktatrlge karsi mcadeleylene de kitle mcadelesinin diger talep, alan ve biimleriyle birlestirme yetenegini gsteremedi. Tekyanli, dar yanli ve sik sik da egemen siniIlarin istedigi zemine dsen bir mcadele izgisi izledi. Ykselen devrimci kitle mcadelesine nderlik grevini layikiyla yerine getiremeyen devrimci hare-ketin 12 Eyll ncesi anti-Iasist mcadelede gsterdigi en byk zaaI ve hatalarindan bir de, (...) karsidevrimin kk burjuvazi -zellikle de sehir kk burjuvazisi- emeki yiginlarin geri kesimlerinikendi demagojik etki alanina ekmesinin nne geememek oldu. Hatta bunun tam tersine islenenkk burjuva sag ve "sol" oportnist hata ve gnahlar bu konuda Iasizmin isini kolaylastirdi. Kkburjuvazi ve emeki kitlelerin geri kesimlerinin Iasizmin demagojik etki alanina girmesi 12 Eyll'deugranilan agir yenilgiyi hazirlayan belirleyici etkenlerden biridir. (...) ve sivil Iasist terr ve provokas-yonlarin temel hedeIlerinden biri, kk burjuvazi ve orta siniIlari rktmek, panige srklemek,mlk sahibi yanlarina hitap ederek onlari bir "gven ve istikrar" anlayisi iine itmekti. Fasist terr veprovokasyonlarin azmasina paralel olarak Iasizm smr dzeninden kaynaklanan ve yine derinlesenekonomik krizin yaratip agirlastirdigi sorun ve sikintilara "anarsi ve terr"n sebep oldugu seklindeigren bir 106 demagojik kampanya yrtyordu. Tabii burada "terr" olarak nitelenen devrimci mcadeleidi. "Anarsi"den kastedilen ise ykselen isi siniIi hareketiydi. Egemen siniIlar ve usaklari bizzat ken-dileri taraIindan kiskirtilip tezgahlanan Iasist terr ve provokasyonlarin sorumlusu olarak kendini sa-vunmak zorunda birakilan devrimci hareketi gsteriyorlardi. Vicdanlari isyan ettiren, halkin derin birneIretine yolaan kitle katliamlari, kahve tarama, ev basma ve kundaklama, halki kursunlama, toplu- 16 Ey|u|cu (...) gerera||er (...) |;oa;ira ge||r ge|rez d|ger ger|c|, la;|sl sosya| dero|ral parl||er g|o| l|l|erc| la;|sl VlPy| de |apalli. 8urur|a da |a|rayip, gere|le ayri (...)du||ari la;|sl e|eoa;i (...) ve VlP|| |al|||erder -o da reps|r| deg||- o|r |isriri lulu||adi. la||arirda goslerre||| dava|ar ali. Ey|u|cu (...)r|r ou lavri rer;eyder orce, la;|sl|al|||er eles| VlPye |ar;i ra|| yigir|arirda|| ouyu| relrel|r o|r sorucuydu ve ||l|e|er|r gozuru ooyarayi ara|iyordu. Ey|u|cu (...) g|z|eyeo||re| ||r (...) o|r laralsiz|i|ras|es|y|e sarreye i|li. uzurca o|r sure saga da, so|a da |ar;iyiz ;e|||rde (...) o|r deragoj| yurullu. A|rar |;| siriliri ve ere|||er|r| a|dalao||re| ||r |grer o|r yuzsuz|u||eparl|s|r|r adiri Nasyora| 3osya||sl Parl| o|ara| |oyar l|l|er re |adar sosya||sl |se(l) A80 erperya||zr| ve |;o|r|||| le|e|c| ourjuvaz| ve lopra|aga|aririr (...) gerera||er| de o der||laralsizdir|arl.. Ara oze|||||e ||l|dar|ariri sag|ar|a;lirip devr|rc| ra|| rare|el|r| oaslirara |adar Ey|u|cu (...)r|r laralsiz|i| deragoj|s|re |rl|ya|ari vardi. Eger |orur|sl|ere,devr|rc||ere, |;| sirilira ve ra||a azgirca sa|dirir|ar|er VlP|| |al|||er|r de uzer|re g|d|yor gorururu verrese|erd|, ou (...) o| aou| du;erd|. Ka|di ||, VlPr|r |apali|rasi vela;|sl e|eoa;i Tur|e;|r s|v|| la;|sl |adro|ar ve laoar uzer|rde|| presl|j|r|r sarsi|rasi, Evrerc| (...)r|r |erd| s|yasa| le|e||r| |urra ve |erd||er|re o|r ||l|e lere|| yaralra resap|arirada uygur du;uyordu. 8a;|argila devr|rc| ra|| rare|el|r|r ez||res| ve (...) d||lalor|u| rej|r|r|r sag|ar|a;liri|rasi, egerer siril|arir Ey|u|cu (...)r|r sirirsiz ve |eyl| o|ryorel|r|r|r |uru|rasiri gere||| |i|iyordu. 8u |o;u||arda egerer siril|ar aisirdar aya|oagi ra||re ge|er, gorece||er| laz|a o|r |;|ev| |a|rayar arayasa, goslerre||| par|arerlo,d|ger ourjuva-lopra|agasi parl||er g|o| la;|sl VlP de devreder i|arli|di. VlP|| la;|sl oes|ere|er|r yer|re arli| (...) ordu ||er| suru|uyor, s|v|| la;|sl VlP e||y|e uygu|arar leroruryer|re o| dara (...) o|r dev|el lerorure ge|||yordu. usle||| ||l|e|er|r der|r o|r relrel|r| |azarri; o|ar VlPr|r var|igiri surdurres|, Ey|u|cu (...)ir laralsiz|i| deragoj|s|r|oa;lar sa|al|ararir oles|rde ez||er ||l|e|er|r derel|r a|lira a|irrasi ve depo||l|ze ed||re|er| surec|r| gu|e;l|rece| soru|ar dogurao|||rd|. (...) |ar;i devr|r|r ou gere| i|ar|ariy|aEvrerc| (...)r|r |erd|r| az o| |sl||rar|i |a|ici o|r ||l|e lere|| ed|rre gere|s|r|r| ve resap|ari a|i;iyordu. Ey|u||e o|r|||le |erd|s|re ver||er ||l|dar d|zg|r|er|r| dara sorra oa;|ara||p ele|ere |aplirraya r| de r|yel| o|rayar Evrerc| (...)||| razir ||l|dar d|zg|r|er|re de sar|p|er |erd|s|re |a|ici o|r ||l|e lere|| yaralra| durururdaydi. 0rur ou ara|agozuru d||l|g| (...) oa;irda da Ey|u| orces| la;|sl parl||er|r |adro|ari ve laoar|ari ge||yordu. |grey|p yulrarir r|speler dara |o|ay o|acagiri resap|adigi ou razir |o|ra|ardaro|r| de es|| VlP laoariydi. Fa;|sl VlPr|r |apali|ip, la;|sl e|eoa;i Tur|e;|r laoarda|| |adro|ar uzer|rde|| presl|j|r|r sarsi|rasi ou aidar da Evrerc| (...)r|r |;|re ge||yordu. Ara Ey|u|cu (...) gerera||er (...)s|r| la;|sl VlPye |ar;i lavir a|raya zor|ayar ara oe||r|ey|c| el|er ere|| ra|| ||l|e|er|r|r ou |al|| ;eoe|es|re |ar;i duydugu ||r ve relrell|.Ya|riz |orur|sl|er, devr|rc||er, arl|-la;|sl|er so|a||arda, dag|arda, |arpece |ur;ur|arir, a|e|ace|e ve goslerre||| yargi|ara|ar sorucurda daraga|arira e||||r, o|r o||d|r| dagilligiveya o|r ||| s|ogar yazdigi, ralla ev|rde devr|rc| yayir|ar ou|urdurdugu g|o| gere|e|er|e or|arca yi||i| agir rap|s ceza|arira arpliri|ir|er, o|ro| la;|sl |al|| e|eoa;irir dara ra|ae||er|r| |o||ariri sa||ayara| do|a;ra|ari goslerre||| o|ara| lulu||arar |uu| o|r azir|igir da ogurur, ou arada er sor (...) la;|sl e|eoa;i Tur|e;|r sa|iver||res|, Ey|u|cu (...)ir(...) ve goslerre||| lulur|aririr er sor |arilidir. Ara ;urasi da o|||rs|r 107 || (...) |erd||er| g|o| Tur|e; ve VlP|| |al|||er de ra||irizir gazaoirdar ve ada|el|rder |urlu|arayaca||ar- dir. luklari bombalama gibi Iasist saldiri ve provokasyonlar alaka bir ikiyzllkle devrimcilerin zerineatildi. "Anarsi ve terr" edebiyatiyla, zaten ekonomik bunalimin etkisiyle tm emeki siniI ve tabaka-lar gibi durumlari bozulan, hizla ktlesen kk burjuvazi ve orta siniIlar devrimci hareket ve isisiniIi hareketine karsi kusku ve gvensizlige itildi. Devrimci hareketin ve isi siniIi hareketinin amave taleplerinin arpitilarak, bu asamada yalnizca byk mlkiyeti ortadan kaldiracak olan devrimin,her trl mlkiyetin dsmani oldugu ve siddete dayanarak her tr zel mlkiyete son verecegi seklin-deki karsi devrimci propaganda kk ve orta mlk sahipleri iinde devrime karsi kusku ve gvensiz-lik besledi. (...) karsi devrim izledigi bu taktikle, baslangita isi siniIi hareketi ve devrimci hareketesempatiyle yaklasan ve onu destekleyen orta siniIlan giderek devrimden ve isi siniIi hareketindensogutmayi, en azindan edilgen bir taraIsizlik iine itmeyi, te yandan 1978'den itibaren hazirliklarinagiristigi (...) darbeye "mesru" bir zemin yaratmayi ve basta kk burjuvazi olmak zere diger emekisiniI ve tabakalar hatta isi siniIinin geri kesimlerinin bile 12 Eyll'c (...)'in "huzur ve istikrar" sagla-mak, "can gvenligini temin etmek" vb. demagojilerinden kolay etkilenmelerinin zeminini hazirlamayibasardi. Devrimci hareket, (...) karsi devrimin bu planlarini bozabilirdi. Bu herseyden nce, devrimin ve isisiniIi hareketinin hedeI ve taleplerinin, devrimimizin iinde bulundugumuz asamadaki demokratikhalki karakterinin halk yiginlarina dogru bir biimde kavratilmasina bagliydi. Fakat bu yalnizca laIlave propagandayla basarilamazdi. Degisik emeki kesimlerin karsisina onlarin talep ve zlemlerine ce-vap veren somut slogan ve eylem planlari ile ikilmali, isi siniIinin devrimin bu asamasindaki talepve ikarlariyla kendi talep ve ikarlarinin elismedigi, tam tersine ortak oldugu gsterilmeli, kendizgn taleplerinden hareketle mcadeleye seIerber edilmeli, zel rgtlenme ve mcadele biimlerigelistirilip uygulanmaliydi. Bu arada artan Iasist terr ve provokasyonlarla egemen siniIlar ve mevcutdevlet arasindaki bag etkin bir biimde sergilenmeliydi. Genel olarak devrimci hareket, ok ynl veyaratici bir alismayi gerektiren bu grevleri dogru drst yerine getiremedi. En basitinden, smrcegemen siniIlarin "enIlasyona isi cretlerinin sebep oldugu" seklindeki demagojisini ya da MHP'liIasist saldirganlarin iplerinin egemen siniIlarin elinde oldugu ve bunlarin artan saldin ve cinayetleri ile(...) karsi devrimin ama ve planlari arasindaki baglantiyi sergilemekte bile yetersiz kalindigi. Bunundisinda MHP'ye karsi mcadeleye indirgenen anti-Iasist mcadele sirasinda, ogu devrimci rgtlerinkontrol disinda gelisen veya nlemekte yetersiz kalinan silahli suikast eylemlerinde seilen kimi he-deI ve kullanilan eylem biimlerinin yanlisligi, devrimci harekete mali destek saglama abalarindarastlanan yoz tutumlar, vb. egemen siniIlar ve usaklarinin devrimci mcadeleyi "terr", devrimcileri"terrist" olarak tanitma abalarina malzeme verdi. Isi siniIi ve emeki halk kitlelerindeki siyasal uyanis ve devrimci halk hareketindeki kabarma, sm-rc egemen siniIlar ve her cinsten usaklari arasinda gn getike byyen bir tedirginlik ve korkuyaratti. 12 Eyll sonrasi komnistlere, devrimcilere, isi ve emeki halk kitlelerine, (...)na karsi (...) birterr, baski ve (...) uygulamasinda iIadesini bulan 12 Eyll'c (...)ligin temeli iste bu korkudur. Esa-sinda isi siniIi ve halk hareketindeki devrimci kabaris her geen gn adim adim ykselmesine ragmensmr ve zulm dzenini, isbirliki tekelci burjuvazi ve toprakagalarinin (...) rejimini 108 yikabilecekyakin bir devrim tehdidi szkonusu degildi. Ama buna ragmen kanemici egemen siniIlar, dzeninIasist, gerici ve sosyal demokrat (...)ri modern revizyonist hainler de dahil devrim ve komnizm dava-sinin azili dsmanlari korkmakta hakliydilar. nk her geen gn byyen ve devrimci zelliklerkazanan bu kabaris, dzenin korunmasi temel amacinda ortak olan ikarlarinin yanisira her birininkendine gre kisa ve uzun vadeli hesap ve planlan aisindan da gitgide artan ciddi bir tehdit ve tehlikeolusturuyordu. nk byle bir kabansin son dorugunun devrim olacagini biliyor ve hissediyorlardi. Trkiye isi siniIi ve emeki halk kitleleri, onlarin gemis yillarda grmeye alistiklari gibi kr karan-liklar iinde cahil birakilmis, Iasist terr ve baskiyla sindirilmis, dnyanin nereye gittiginin Iarkinavarmasi engellenmis, siniI bilincine ulasmasi ve devrimci rgtlenmenin n sayisiz ceza, yasak veengellerle tikanmis, sahte vaatlerle avutulan, olmazsa kk bir parmak balla kolayca aldatilabilen,gerici, Iasist, irki, dinci, anti- komnist grs ve huraIelerle yillarca beyni yikanan, nIusun ezici o-gunlugunun "bir lokma bir hirka" IelseIesiyle zehirlendigi mtevekkil ve uysal bir "sr" grnmn-den ikmisti artik. Szde ilerici ve halki geinen liberallerin bile kstah bir tutumla "bu halk adamolmaz" diye asagiladiklari yigit isi siniIimiz ve emeki halkimiz, kendiliginden iktigi barikatlarda, yzbinlerle doldurdugu miting ve gsteri alanlarinda, atisma ve grevlerde gstermistir ne yaman birg oldugunu! Haklarinda kmseyici zel deyimler ikarilan orumlular bile zerlerine saldiridanIasist srlerle Komn'n yaraticisi Paris proletaryasinin barikat diliyle konusuyorlardi. Ne Iasist terrve provokasyonlarin ne yoluna kurulan sosyal demokrat ve modern revizyonist sinsi ve hain tuzaklarinengelleyemedigi devrimci kitle hareketinin o kabarisindan korkmakta hakliydilar smrcler ve d-zenin (...)lari. nk yillardir uyuyan, uyutulan dev yekinmisti!.. Yakin bir devrim tehlikesi henz szkonusu olmasa da devrimci kitle mcadelesindeki ykselis isbir-liki tekelci burjuvazi ve toprakagalarinin iktidarini sarsiyor, tehlike giderek byyordu. Devlet otori-tesi sarsilmis, birok (...) yasa ve yasak Iiilen islemez hale gelmisti. (...) devlet cihazi byk ldeIel olmustu. Siyasal blnme ve kutuplasma devlet dairelerine kadar girmis, hatta (...) rejimin temeldayanaklarindan ve vurucu glerinden biri olan polise kadar siramisti. Polisteki kadar belirgin l-de disa yansimasa da (...) rejimin en gvenilir dayanagi olan ve bu yzden de mmkn olduguncahalktan yalitilmis bir dzene sahip (...) bir disiplinin hkm srdg ordu iinde bile, zellikle de or-dunun temelini teskil eden ve zorla silahaltina alinan isi ve emeki halk ocuklarinin olusturduguerler arasinda da devrimci dsnceler yayiliyordu. Halk yiginlarindaki siyasi uyanis ve devrimci kitlemuhaleIetinin baskisi egemen siniIlarin (...) Iasist sosyal demokrat ve gerici siyasal partiler arasindakitaktik Iarklari derinlestirmisti, isbasina gelen hkmetler ok abuk yipraniyor, gbela kurulan koa-lisyon hkmetleri iinde atisma ve sorun eksik olmuyor, gitgide siklasan hkmet krizleri birbiriniizliyordu. Siyasal kriz Cumhurbaskanligi seimi sirasinda doruguna ikti. (...) diktatrlk rejiminirten incir yapragi olmanin tesinde Iazla bir Ionksiyonu olmayan gstermelik parlamento, isi siniIive emeki halk kitlelerinin gznde hizla itibar kaybina ugruyordu. Ezilen ve smrlen yiginlar zatentekelci burjuvazi ve toprakagalarinin hizmetindeki bu gstermelik kurumdan halk yararina ve halkinikar ve zlemleri dogrultusunda adimlar beklemenin bos bir hayal oldugu gereginin her geen gnbiraz daha Iazla Iarkina variyorlardi. Gstermelik parlamento ayni zamanda kapitalist rme, yoz-lasma ve ahlaki bunalimin yansidigi bir aynaydi. Aik aik kurulan pazarlarda milletvekilleri satinaliniyor 109 bu yolla hkmetler kuruluyor, hkmetler dsrlyor, rsvet, ikarcilik (...) vb. vb. buaynada da boy gsteriyordu. Bu rms ve kokusmus grnm, halkin en geri kesimleri iinde biletekelci burjuva-toprakagasi parlamentoya arsi bir Ike ve igrenme duygusu yaratti. 12 Eyll darbesiniyapan (...) generaller (...) sinirsiz ve keyIi terrist ynetimlerin ayakbagi olabilecek kurumlari, buarada egemen siniIlar partilerini ve parlamentoyu devre disi birakirlarken (...) bir demagojiyle halkkitlelerindeki bu tepkiyi smrdler. Suladiklari Iasist, gerici, sosyal demokrat politikacilar gibi sankikendileri de (...) degillermis gibi. (...) rejimin her kurumunda oldugu gibi (...) orduda da sanki rsvetve adam satinalma kolgezmiyormus ve bunun irili-uIakli bir yigin rnegi yokmus gibi "mutluluk, hu-zur ve reIah" zerine (...) vaatlerle aldattiklari halki salt hayal kirikligina ugratmakla kalmayip ge-mistekinden daha (...) bir smr, baski ve zulm cenderesine sokup, ona kan, aci ve gzyasindanbaska bir sey vermeyenler kendileri degilmis gibi, sabah aksam (...) "yurtseverlik"ten dem vurup ABDemperyalizminin Ortadogu (...)ligi gibi (...) bir role soyunan, ulusal onuru iyice ayaklar altina alan,lkemizin yeralti ve yerst zenginliklerini emperyalist yagma ve talana peskes ekmekte en ileri gi-denler onlar olmamis gibi. 12 Eyll ncesi mcadele yillarinda isi siniIi ve emeki halk kitleleri smrc egemen siniIlarinbunalimin ykn kendi sirtlarina yikma hesap ve girisimlerinin nne set olusturmakla kalmiyor,giristikleri eylemlerle ekonomik ve siyasi haklarini koruyup, genisletebiliyorlardi. Gerek isi cretle-rinin son 80 yilin en yksek noktasina iktigi, taban Iiyatlarinda memur ve emekli maaslarinda nisbiykselislerin oldugu yillarin 1976-79 yillari arasi olmasi tesadI ya da o dnemde isbasinda bulunantekelci burjuva-toprakagasi hkmetlerin ynetim becerisinin, "halki dsnmelerinin" vb. sonucu de-gildir. Isi ve emeki kitlelerin yasam kosullarinda o yillardaki nisbi iyilesmeler, mevcut hkmetlerintam tersine geriye gtrme abalarina ragmen, ykselen kitle eylemleri ile saglanmistir. Devrimcihareketin kan ve terrle bastirildigi, isi siniIi ve emeki kitlelerin rgtlenme ve mcadele olanakla-rinin dipik zoruyla ortadan kaldirildigi, koyu ve dizginsiz bir Iasist baski ve zulmn esliginde sm-rnn azdigi 12 Eyll sonrasinda ise gerek isi cretleri 1963 yilindaki dzeyin bile altina inmis,memur ve emekli maaslari dilenci sadakasina dnms, taban Iiyatlari maliyetleri bile kurtaramaz ol-mus, isi ve emeki kitlelerin emeklilik, kidem tazminati, sosyal yardimlar ve diger kazanilmis sosyalhaklari gaspedilmis, kisi basina dsen ulusal gelir miktari bu dnemde "yoksulluk siniri" olarak kabul edilen 1.000 dolarin altina dsms, gelir dagilimi arasindaki adaletsizlik korkun boyutlara varmis,Trkiye gelir dagiliminin en adaletsiz oldugu dnyanin 8 lkesi arasina girmis, (lke nIusunun enyoksul beste birinin milli gelirden aldigi pay sadece 3,5 iken, en yksek gelirli beste birinin aldigipay 56,5'tur), halkin sirtindaki vergi yk insaIsiz boyutlara ulasmis, issizlik korkun bir patlamagstererek aik issizler ordusu 4 milyona yaklasmis... Kisacasi isisiyle, kylsyle, esnaIiyla, memu-ruyla, aydiniyla emeki halk korkun bir yoksullasma srecine girmistir. Bu gerek, emeki yiginlarinen geri kesimleri taraIindan bile bugn daha iyi grlyor. Gemis mcadele yillarinin anilan isi veemeki kitlelerin bilinlerinde yasiyor. Bu anilarin besledigi mcadele istegi ve bilincinin eyleme d-nsecegi gnler de uzak degildir! Devrimci halk hareketinin ykselisi, ABD emperyalizminin Ortadogu'da Iasist Sah Rejiminin yikilma-siyla bosalan jandarmalik grevini Trkiye'ye verme hesaplarinin nnde bir engeldi. Fasist Sah reji-minin yikilmasiyla ABD emperyalizmi Ortadogu 110 blgesinde nemli bir kalesini yitirdi. Bu arada ra-kibi Sovyet Sosyal- emperyalistlerinin AIganistan'i isgali, yanki emperyalizmi aisindan bu boslugusratle doldurmayi gerektiriyordu. Pentagon generallerine gre ABD boyundurugu altindaki TrkiyecograIi konumuyla da bu grev iin biilmis kaItandi. Ama Trkiye'nin bu rol stlenebilmesi iinherseyden nce "cephe gerisi"nin saglama alinmasi sartti. Devrimci halk hareketi bastirilmali, rejimistikrara kavusturulmali, Trkiye (...)ndaki ulusal kurtulus mcadelesi ezilip, bu blge evik kuvvetlerve ABD slerine sirama tahtasi olarak hazirlanmaliydi. Iran devrimini erken davranip bastiramamanin kuyruk acisi ve taze dersleriyle dolu ABD emperya-listleri, isbirliki tekelci burjuvazi ve toprakagalarinin devrimci halk hareketinin ykselisine seyircikalmayacaklari aikti. Kitle muhaleIetindeki devrimci ykselisi bir dnem Ecevit hkmeti'nin sosyaldemokrat "havu taktigi" ile engellemek, yatistirmak istemisler ama istedikleri sonucu tam manasiylaalamamislardi. Bunun ardindan o dnemdeki siniIlararasi g dengesinin elverdigi lde DemirelHkmeti araciligiyla "sopa taktigi"ne ynelmisler ama isi siniIi ve emeki kitle hareketindeki yk-selisi ve devrimcilesmeyi o da durduramamisti. Hatta (...) ve sivil Iasist terr ve provokasyonlarinartisi bir noktada ters etki yapmis, devrimci kitle mcadelesinin yayilmasi ve militanlasma srecinehiz kazandirmisti. Gidis emperyalizm ve isbirlikileri aisinda gitgide daha tehlikeli ve rktc birhal almisti. Is isten daha Iazla gemeden bu gidisin nn almak, egemen siniIlarin baslica gndemmaddesi haline gelmisti. Yalniz bu kez karsilarinda en Iazla birka bin devrimcinin etkisizlestirilme-sine bagli bir "genlik hareketi" yoktu. SirI devrimci hareketin kadro ve sempatizanlarinin sayisionbinleri buluyordu. Ayrica anti-Iasist rgtler isi ve emeki kitleler iinde yaygin bir sempati vedestege sahiptiler. Bunun disinda isi siniIi ve emeki halk nispeten rgtl bir durumdaydi ve hitedeneyimsiz sayilmazdi. Neresinden bakilirsa bakilsin devrimci halk hareketinin boyutlari siddetli birkarsi darbe indirmeyi zorunlu kiliyordu. Ayrica sorun yalnizca devrimci kitle muhaleIetini bastirmakve ezmekle bitmiyordu. Ayni korku ve tehlikelerin ok gemeden bir daha yasanmamasi iin son 30-40 yil boyunca burjuvazinin nnde birikmis sorunlar zlmeli ve gerekli tedbirler alinmaliydi. Bu-nun iin de en basta halk hareketindeki ykselisin darbeleriyle olduka rselenmis olan (...) diktatrlkcihazi saglamlastirilmali, tepeden tirnaga elden geirilmeliydi. (...) karsi devrimin hazirlandigi karsi saldirida dayanacagi g aikti. Onun temel dayanagi ve vurucugc olan (...) ordu. Burjuva-toprakagasi ordunun asil grevi olan devrimi ezmekle bir kez daha g-revlendirilen (...) generaller (...) darbe hazirliklarina 1978 yilinda basladilar. Pentagon patentli (...)askeri darbe plani, smrc egemen siniIlarin btn kesimlerinin tam destegi ve (...) onayiyla 12Eyll 1980 gn uygulamaya konuldu. Proletaryanin yce nderlerinden K. Marks'in dile getirdigidevrimler ve karsi devrimler tarihinin "devrim, birlesmis ve gl bir karsi devrimi dogurarak iler-ler..." kurali bir kez daha dogrulaniyordu. Devrimci hareket, isi siniIi ve emeki halka karsi (...) bir isavas ilani olan 12 Eyll askeri (...) darbesinin ana hedeIi vardi. Devrimci halk hareketini mmknoldugunca uzun sre belini dogrultamayacak sekilde ezmek ve (...) diktatrlk cihazini saglamlastir-mak, derinlesen ekonomik bunalimin ykn isi siniIi ve emeki halk kitlelerinin sirtina yikmak,Trkiye'yi ABD emperyalizminin Ortadogu'daki yeni jandarmasi haline getirmek. 12 Eyll'n gerekesini yalnizca "buhranin ykn isi siniIi ve halkin sirtina yikmaya baglayan g-rsler revizyonisttir. (...) darbeye yolaan etkenleri ve onun hedeIlerini 111 ekonomik politikaya, dahasomut bir iIadeyle 24 Ocak kararlarinin uygulanmasina indirgemek IelseIi aidan kaba materyalizme, siyasette ise ekonomizme dsmek demektir. 12 Eyll ncesinde uluslararasi ve ulusal etkenlerin tekbir noktada dgmlendigi, burjuvazinin bunu "devlet, zel mlkiyet, aile ve din elden gidiyor" igli-ginda zetledigi ve Evren'in ancak "nc gndem maddesi ekonomiyi dzeltmek" diye iIade ettigitespit ne abuk unutulmustur? Yukarida sayilan etken birbirine bagli olmakla kalmaz; ekonomipolitikanin uygulanmasi, burjuvazinin gznde ilk planda da yeralmaz. Ama eger illa da bunlari bir teknedene indirgemek gerekirse, bu asil belirleyici neden devrimci halk hareketinin bastirilmasidir.Tekelci burjuvazi ve toprakagalari aisindan buhranin Iaturasini isi siniIi ve emeki halk yiginlarinadetebilmenin de, Trkiye'ye ABD emperyalizminin Ortadogu'daki yeni jandarmasi haline getirebil-menin de nndeki en byk engel devrimci halk hareketindeki ykselis olmustur. Isin ilginci, ge-miste, ykselen kitle mcadelesine karsi en kuyruku politikayi izleyenler, onun kendiliginden vergtsz karakterini gzardi ederek "yakin bir devrim" hayaline en Iazla kapilanlar, bugn 12 Eyllaskeri (...) darbesinin nedenlerini ve gelisimini "tahlil" ederken, devrimci kitle muhaleIetinin sznya hi etmiyor ya da nemsiz ve daha tali bir neden durumuna indirgiyorlar. Bu tutumun nedeninianlamak g degil. nk o hareketin yerli yerine oturtulmasi, zaaIlarini ve eksiklerini gzardi etme-den byklgnn ve neminin teslim edilmesi daha sonra ugranilan yenilginin devrimci hareket ai-sindan ne denli utan verici oldugunu ortaya ikaracak, dolayisiyla bunda tasinilan sorumluluklar,yapilan sag ve "sol" hatalar, 12 Eyll'le birlikte sagciligin nasil derinlesip tasIiyecilige dnstg ger-egi derhal siritacaktir. (...) karsi devrimin 12 Eyll saldirisi sonucunda devrim agir ama geici bir yenilgiye ugradi. (...) vebaski rejimi kuran 12 Eyll'c (...) generaller (...) isi hareketini devrimci kitle muhaleIetini ve (...)kurtulus mcadelesini kisa srede bastirdilar. Devrimci rgtlere agir darbeler vurdular. Isi siniIi veemeki halkin demokratik hak ve zgrlklerini son kirintilarina kadar silah zoruyla gasbettiler. De-mokratik, devrimci rgtlerini dagittilar, mcadele silahlarini ellerinden aldilar, (...) sonucunda ezilenve smrlen yiginlari sindirmeyi basardilar. Ve kendilerinin dahi ummadigi lde kolay bir "zaIer"kazandilar. Neden yenildik? (...) cunta, o kitlesel ve militan isi siniIi ve emeki halk hareketini nasiloldu da bu kadar kolay ve abuk yenilgiye ugratabildi? Yenilgi kainilmaz miydi? Eger yleyse budenli agir ve utan verici olmasi da mi kainilmazdi? nce neden yenildik?.. Bu yenilgi, devrimci durumun yeterince olgunlasmamis olmasindan ileri gelenbir yenilgi miydi? Bu anlamda kainilmaz miydi? Yoksa nesnel devrimci durum zaIere ulasmak iinyeterince olgunlastigi halde devrimci bir nderligin olmayisindan dolayi mi yenildik? Her ikisi de...Devrimci halk hareketindeki ykselise, devrimci durumun olgunlasmakta olmasina ragmen yine de 12Eyll ncesinde nesnel devrimci kosullar, devrimin zaIerini mmkn kilacak lde olgunlasmis, birbaska iIadeyle devrimci kriz "tepe noktasi"na ulasmis degildi. Devrimci bir nderligin olmayisi, yanidevrimin zaIeri iin belirleyici nem tasiyan znel etkenin de yoklugu -daha dogrusu yetersiz ve zayiIolusu- ise yenilgiyi agirlastiran nedendi. Nesnel devrimci kosullarin 12 Eyll ncesindeki olgunluk seviyesinde (...) diktatrlgn yikilarakyerine devrimci isi-kyl iktidarinin kurulmasi beklenemezdi. Halk yiginlarindaki uyanmaya, isisiniIi ve emeki kitle hareketinin her geen gn yayilmasina ve giderek devrimci bir karakter kazan-masina ragmen yine de ezilen ve smrlen 112 yiginlarin byk bir kesimi henz aktiI bir mcadele iinegirmis degillerdi. Bu dnemde isi siniIi hareketi diger emeki siniI ve tabakalarin mcadelesineoranla en gelismis olaniydi. Fakat buna ragmen o bile siniIin ezici bir ogunlugunu henz kapsami- yordu. Geri 12 Eyll ncesi dnemde gereklestirilen grev, direnis ye gsterilerle, bunlara katilanisilerin sayisi daha nceki dnemlerle kiyaslandiginda byk bir artis grlr. Ama aktiI bir tutumiinde olan kesimlerin sayisi, isi siniIinin 4-5 milyon civarindaki toplam nicel gc ile karsilastirildi-ginda, siniI hareketinin henz siniIin ogunlugunu kucaklamadigi anlasilir. Yasal ve yasadisi grev vedirenis dalgasinin en yksek noktasina iktigi yillarda bile bunlara katilan toplam isi sayisi 150-200bini pek gememistir. rnegin yeni bir grev dalgasinin kabarmakta oldugu bir sirada gelen (...) darbegereklestirildiginde grevdeki isi sayisi 54.000 grev hazirligi iindeki isi sayisi ise 110.000'dir. So-nu olarak siniIin geri kesimleri de gn getike artan bir uyanis ve kipirdanma iinde idiyse de isisiniIinin daha atak ve mcadeleci bir tutum takinan nc kesimleri henz azinliktadir. Daha da nemlisi, devrimci kyl hareketinin geri dzeyiydi. Kirsal kesimlerde genis kyl yiginlari isi siniIini izleyerek basta toprak talebi olmak zere kendi ekonomik ve demokratik talepleri iin yaygin ve kitlesel bir mcadeleye atilmis degillerdi. Geri byk sehirlerde oldugu gibi lkenin kirsalkesimlerinde de bir uyanis, hareketlilik ve mcadele szkonusuydu. Hatta birok yrede kimi byksehirlerden daha keskin bir politik kutuplasma ve daha sert bir mcadele hkm sryordu. Fakat bumcadele daha ok MHP'li Iasist beslemelere karsi "can gvenligi" erevesinde ve savunma izgi-sinde kaliyordu. Dogru bir nderligin yapilmayisi nedeniyle kirsal alanlardaki mcadele isi siniIininmcadelesiyle paralel ve eszamanli bir biimde tarim proleterlerinin grev ve direnisleri yoksul kylyiginlarinin toprak isgalleri, emeki kyllgn protesto gsterileri vb. gibi st biimlere siratilamadi(...)da kk burjuva milliyetiliginin etkisi nedeniyle (...) kurtulus mcadelesi, (...)nin ezici ogun-lugu olusturan yoksul Krt kyllerinin Ieodal toprakagalarina, yari-Ieodal ve kapitalist smr vebaskiya karsi siniIsal mcadelesi ile birleserek daha gl daha kkl ve daha kitlesel bir nitelik kaza-namadi. Isi siniIi ve yoksul kyllgn disinda kk burjuvazi iinde de dzene karsi hosnutsuzluk ve mu-haleIet egiliminin yaygin olmasina ve kimi kesimlerinin nispeten daha mcadeleci bir tavir izlemesineragmen genel olarak kk burjuva yiginlar, aktiI ve mcadeleci bir tutum iine girmis degillerdi.Kk burjuva yiginlar iindeki yaygin muhaleIet egiliminin eyleme dnsmemesinde sosyal demok-rat reIormculugun ve modern revizyonizmin bu kesimleri zerindeki etkinliginin payi byktr. Dev-rimci ykselisin zellikle ilk yillarinda kk burjuva kitleler, isi siniIi hareketi ve devrimci hareketekarsi belirgin bir sempati ve yakinlik besliyordu. Fakat devrimci hareket bunu yaygin bir devrimcimcadele bilinci ve devrimci rgtllge dnstremedi. Artan Iasist terr ve provokasyonlarin bukesimlerde yarattigi rknt ve panik egilimi, devrimci hareketin sag ve sol hatalariyla da birlesince,kk burjuva yiginlar Iasist karsi devrimin demagojilerinden gitgide daha Iazla etkilenir oldular.zellikle bizim gibi nIusunun byk bir ogunlugunu kk burjuvazinin olusturdugu lkelerde k-k burjuva yiginlarin destegini saglayamadika ne devrim ne de karsi devrim ciddi kalici bir basarisaglayamazlar. (...) karsi devrim bu geregi devrimci hareketten daha iyi degerlendirdi. Kaldi ki,iinde bulundugumuz demokratik halk devrimi asamasinda kk 113 burjuvazi, devrimde proletaryaninvazgeilmez ve ok nemli bir mtteIikidir. Devrimin ilerlemesi ve zaIeri, proletaryanin kk bur-juva yiginlarin en azindan byk bir ogunlugunun destegini kazanmasina baglidir. Mevcut ekonomik ve siyasal krize, devrimci kitle muhaleIetindeki ykselisin egemen siniIlarin esitlikesimleri ve usaklari arasindaki taktik Iarklari ve eliskileri daha da keskinlestirmesine, (...) devletotoritesinin sarsilmasina, (...) devlet cihazinin teklemeye baslamasina ragmen (...) karsi devrim kampiiindeki blnmede i atismalar had saIhaya varmis, (...) diktatrlk rejimi iyice gten dsms de-gildi. Nitekim isbirliki tekelci burjuvazi ve toprakagalarinin btn kesimleri ve Iasistinden sosyaldemokratina kadar btn usaklari, ykselen devrime karsi dzenin korunmasi iin girisilen (...) dar-beyi desteklemekte kolayca birlestiler. Bunun yanisira (...) karsi devrimin temel dayanagi ve devrimekarsi asil vurucu gcn olusturan (...) ordu, halk hareketindeki ykselisten ve devrimci Iikirlerdentabanindaki etkilenmelere ragmen yine de henz btnlgn koruyordu. Emir komuta zinciri iinde(...) generallerin denetimi altindaydi. Halkin zerine (...) generallerin ordunun asil gcn olusturanhalk ocuklarini, hibir ciddi direnme ve karsi ikmayla karsilasmadan halka karsi (...) iin kullana-bilmeleri, 12 Eyll ncesi, isi, kyl emeki yigin hareketinin yeterince gelismemis ve devrimci siya-sal aidan olgunlasmamis oldugu gereginin bir baska gstergesidir. 12 Eyll ncesi isi siniIi ve emeki halk kitleleri gl ve etkili Marksist-Leninist bir nc kurmay-dan yoksundu, ihtilalci komnist bir partinin nderliginden mahrum olan isi siniIi ve emeki kitlele-rin ileri kesimleri, daha ok sosyal demokrasinin ve modern revizyonizmin etkisi altindaydi. ReIorm-culuk ve revizyonizm yalnizca kitleler zerinde degil devrimci rgtler zerinde de su veya bu ldeetkindi. Isi siniIi ve emeki kesimlerin belli basli byk demokratik kitle rgtlerinin bir ogununynetimi zellikle Sovyet sosyal-emperyalizminin usagi revizyonist hainlerin elinde veya denetimialtindaydi. Sosyal demokrat ve modern revizyonist reIormculugun gerek siyasal gerekse demokratikkitle rgtlerindeki rgtsel etkinligi isi siniIi ve emeki kitlelerin harekete geirilmesi ezilen yiginlariindeki muhaleIet egilimlerinin devrimci eyleme dnstrlmesi, isi siniIi ve emeki kitle hareketi-nin devrimci, militan yanlarinin glendirilmesi, isi siniIi hareketi ile diger emeki siniI ve tabaka-larin mcadelesinin es zamanli ve birlesik bir g haline gelmesinin nndeki en byk engellerdenbiriydi. Bunun yanisira, devrimimizin temel etkenlerinden ve itici glerinden biri olan (...) ulusal demokratik hareketi, yillardan beri sovenizmin egemenligi altinda olan Trkiye solunun gnah vehatalarinin bir sonucu olarak ezilen ulus milliyetiliginin etkisindeydi. Bu durum Trk ve (...)nin pro-leter enternosyanalist bir temelde tek bir devrimci potada birlesmesini ve emperyalizme ve Iasizmekarsi ortak ve gl bir darbe olusturmasini engelledi. Tam tersine blnme atismalarla, Iasizmin,Trk ve Krt smrc siniIlarinin isini kolaylastiran bir durum ikti ortaya. Eger ihtilalci Marksist-Leninist bir partinin nderligi olsaydi, o zaman isi siniIi ve emeki yiginlarinhareketine daha byk bir g, yayginlik ve derinlik kazandirilabilir ve en nemlisi de daha sonra (...)karsi devrimin yararlandigi sag ve "sol" hatalar asgariye indirilebilirdi. Bu aidan bakildiginda 12Eyll ncesi ykselen devrimci halk hareketinin belirleyici zaaIi, onun Marksist-Leninist bir nder-likten ve rgtllkten yoksun, tm devrimci niteliklerine ragmen esas olarak kendiliginden bir hare-ket olusudur. ML teorinin ve dnya devrim deneylerinin de ortaya koydugu gibi kendiliginden birhareket -ne kadar 114 byk ve grkemli olursa olsun- sonunda yenilmeye mahkumdur. Devrimci hareke-tin hata ve zaaIlari ise yenilgiyi agirlastirdi, (...) karsi devrimin isini kolaylastirdi. Genel olarak devrimci hareket, zel olarak da tek tek devrimci rgtler (en basta da nispeten geniskadro ve sempatizanlara sahip olanlar) hibir zaman devrimci kitle hareketinin nnde yryemediler.Izledikleri sag veya "sol" politikalarla ogu zaman onun kuyruguna takilmayi bile beceremediler. 12Eyll ncesinde devrimci harekete esas olarak kk burjuva sag oportnist kendiligindencilik ege-mendi. SiniI mcadelesi gelisip keskinlestike sag oportnizmin iyznn siritmaya baslamasi ze-rine ona bir tepki olarak gelisip glenen kk burjuva "sol" oportnizmin tavri da birok temel so- runda ve belirleyici anda sagciliktan Iarkli olmadi. Sag veya "sol" biimlerdeki kendiligindenciliksonu olarak, isi siniIi ve emeki halk kitlelerinin nne tutarli, aik ve belirli siniIsal politikalarlaikamadi, ikamazdi da... Genel olarak devrimci hareket, ezilen ve smrlen yiginlarin karsisina anti-emperyalist demokratik halk devriminin temel hedeIlerinin isiginda her emeki kesimin kendi zgndurumunu, devrimci srecin iinde bulunulan anin somut kosullarini ve gelisimini dikkate alan, isi veemeki yiginlari mcadeleye eken ve onlari devrimci harekete yaklastiran, kitle mcadelesini adimadim ykseltmeyi hedeIleyen sloganlar, mcadele ve rgtlenme biimleriyle ikmayi beceremedi.Kitle alismasinda egemen olan koyu bir ekonomizmdi. Devrimci alismanin her adiminda proletar-yanin siniI bakis aisiyla hareket etmenin yerine hersey genel bir "halkilik-demokratlik" potasindaeritiliyordu. Demokratik devrim grevlerinden tesi (o da eksik ve sagci bir biimde) grlmyordu.LaIta ne denirse denilsin Iasizme karsi mcadele pratikte salt MHP'li sivil Iasist eteye karsi mcade-leye indirgenmisti. Isi siniIimiz ve emeki halkimiz olduka gelismis bir anti-emperyalist bilin veduyarliliga sahip oldugu halde, stelik emperyalizmin ekonomik, mali, askeri, siyasi boyundurugunupekistirecek yeni yeni teslimiyeti adimlar halkimizda byk tepki yarattigi halde, gl kitlesel anti-emperyalist eylemlerin rgtlenmeyisi, devrimci hareketin bu alandaki ihmalinin bir gstergesiydi.Keza Trkiye devriminin temel sorun ve grevlerinden biri olan ulusal sorunda; Krt emeki yiginla-rini devrimci enternasyonalist bir temelde rgtlenmede geri kalinmasi, isi siniIi ve emeki kitleleriinde yillardir kklesmis olan sovenizmin etkilerine karsi yogun ve etkin bir mcadelenin yrtlme-yisi, (...) mcadelesinin desteklenmesinde yetersizlik devrimci hareketin temel zaaI ve eksikliklerindenbir tanesiydi. Sag veya "sol" biimlere de brnse, znde sag oportnizmin devrimci harekettekiegemenligi; rgtlenmede mensevizmi, legal ve koI bir rgtlenme anlayisini, alisma tarzinda iseyasalciligi dogurdu, besledi ve egemen kildi. Mensevizmin ve yasalciligin agir Iaturasi ise; halk yi-ginlarinin devrimcilerin sesini duymaya ve onlari nlerinde grmeye en Iazla ihtiya duyduklari kritikbir anda her trl yasal olanagin, ortadan kalkmasi nedeniyle hareketsizlige ve saskinliga srklenme,12 Eyll'c (...)in birok devrimci rgte kisa srede ok agir darbeler vurabilmesi oldu. Sag ve "sol" kendiligindencilik, halk hareketindeki ykselisin zaaIlarinin grlmesini engelledi. Artikdevrimin nlenemez bir zaIeri beklenir oldu. 12 Eyll (...) darbesinin birok devrimci kadroda, sem-patizanlarda ve devrimci kitlelerde "sok" etkisi yaratmasinda, "yakin devrim" hayallerinin yikilmasi-nin da nemli bir payi vardir. Kendiligindenci dargrsllk, hayalciligin yanisira (...) ordu eliyle karsidevrimden eninde sonunda siddetli bir karsi saldirinin gelebilecegi tehlikesinin unutulmasina yolati.Devrim ve devlet konusundaki revizyonist grslerin etkinliginden dolayi (...) ordunun teshiri (...)orduya dayanilarak gelebilecek bir saldiri tehlikesine karsi devrimci 115 kitlelerin uyanik tutulmasi,egitilip hazirlanmasi ihmal edildi. Bunun yanisira illegal yapilarin glendirilmesi basta olmak zere (...) bir askeri darbeye ve yasal olanaklarin tmyle gaspedilebilecegi gnlere karsi rgtsel, siyasal vepratik hazirlik yapilmadi. Halbuki (...) darbe gstere gstere geldi. Maras'taki Iasist katliam bahaneedilerek ilan edilen sikiynetim, cuntaci generallerin 1980 basindaki muhtirasi, Fatsa operasyonu,Tunceli'deki arama vb. bunlar yaklasan darbenin sinyalleri, birer nabiz yoklamasiydilar. (...) darbecigeneraller, bu adimlarla, devrimci hareketin gcn ve tepkilerini de ltler. Bu isaretlerden gerekensonular ikarilmadi. Sosyal demokrasiye zellikle de darbenin ilk adimi olan sikiynetimin ilan edil-digi sirada CHP'nin hkmette olmasina beslenen gvenin gsterilen bu aymazliktaki payi byktr. O gnk kosullarda devrimin nesnel ve znel kosullarindaki yetersizlik ve gerilik nedeniyle devrimcihareketin karsi devrimin 12 Eyll saldirisi karsisinda yenilgiye ugramasi kainilmazdi. Ama yenilginindevrimci hareket iin bu denli agir ve utan verici olmasi da kainilmaz miydi? Hayir!.. Devrimcihareket 12 Eyll'de yalnizca agir Iiziki darbeler yemek ve aci kayiplar vermekle kalmamistir. Ayni za-manda utan verici bir moral yenilgiye de ugramistir. Bunun giderilmesi zaman alacak ve bundansonra eskisinden kat kat Iazla bir Iedakarlik, cesaret ve tutarlilik gsterilmesine bagli olan en nemlisonucu, ezilen yiginlarin devrimcilere olan gveninin sarsilmasidir. Hi kimse bu suun nedenini"nesnel kosullarin elverissizligi" gibi bahanelerle aiklamaya kalkismasin veya "herkesin ortak oldu-gunu" ileri srerek kendi payini haIiIletmeye yeltenmesin! Bunun sorumlusu modern revizyonist iha-net ve tasIiyecilige dnsen oportnist korkakliktir. Modern revziyonist hainler, askeri (...) darbe ile birlikte proletarya ve halkin savas mevzileri olan y-netiminde bulunduklari sendikalar ve demokratik kitle rgtlerinin kapisina generallerden nce kilitvurdular. Kitleleri yzst birakip mcadele alanlarindan sivistilar, bir an nce Avrupa'ya kapagi at-manin yollarini aramaya koyuldular. Veya (...)larin "teslim ol" agrilari zerine (...) zindanlara dolus-mak iin kuyruga girdiler. Kendileri kamakla kalmadilar "geri ekilme" adi altinda geride kalanlarave kitlelere de kamayi gtlediler. Onlar bu tutumlariyla devrimci kitleler, isi siniIi ve emeki yi-ginlar arasinda panige yol atilar, teslimiyetiligi ve yilginligi krklediler. Revizyonist hainler, ugra-nilan yenilginin hazirlanmasinda byk rol oynayan "besinci kol" Iaaliyetlerini askeri Iasist darbedensonra da srdrdler. Ne yazik ki birok devrimci rgt de darbeyle birlikte telas iinde "ricat" boru-lari almaya basladi. Saldiriya geen Iasist karsi devrimle daha hibir ciddi atismaya girmeden, onakarsi direnmeyi ve devrimci kitlelerin basina geerek olabildigince gl bir direnis rgtlemeyi hidsnmeden eldeki mevzilerin terk edilmesi, devrimci kitlelerin yzst birakilmasi geri ekilme degildpedz korkaka bir kaisti. Geri komnistlerden baska, bir ileri bir geri giderek de olsa direnenanti-Iasist rgtler cesaretle savasip lmn zerine yryen yzlerce yurtsever devrimci de vardi.Bozguncularin beyaz bayragina karsi, (...) ve anti-Iasist direnisiler de (...) bayragi dalgalandiriyor-lardi. Fakat ogunluk bozgunculardaydi, teslimiyetilerdeydi, sagcilardaydi. 12 Eyll gnlerinin genelbilanosunu dgssz yenilginin olusturmasina damgasini vuran da onlar oldu. Halbuki 12 Eyll'denhemen sonra hizli bir toparlanma saglansaydi, gnn kosullarina uygun mcadele biimleri gelistiril-seydi, (...)in ilerleyisinin n alinabilirdi, n alinmazsa bile en kts onun skp atamayacagi sag- lamlikta kalici mevziler elde edilebilir ve yenilgiden devrimci canlanisa daha hizli geisin nkosullariyaratilabilirdi. Darbenin yapildigi ilk alti ay (...) karsi devrimin en zayiI aniydi. 116 nk (...) karsi dev-rim gl bir karsi saldirinin ilk hamlesini yapmis ama bu hamle ile elde ettigi konumunu henz sag-lamlastirabilmis degildi. Ona bu olanagi vermemek iin direnmeliydik. (...) saldiriyi tmyle geri ps-krtemesek bile karsi devrime rahat rahat ilerleme olanagi ve cesaretini vermemek iin devrimci kit-lelerin basina gemeli ve tm enerjimizle (...)ya karsi koymaliydik. Buna ragmen yenilgiyi nleyeme-yebilirdik. Belki agir Iiziki kayiplara ugrardik. Ama bu kitlelerin hi olmazsa sonuta yine agir kayip- lara ugramakla kalmayip isi siniIi ve halk gznde devrimci hareketin "moral kredisi"nin asgariyeindigi byle utan verici bir bozgun olmazdi, isi siniIina, halka ve tarihe karsi basimiz dik, alnimizaik olurdu. Kendilerinin bile hi ummadigi kadar kolay ve ucuz bir basari saglayan 12 Eyll'c (...)bu kadar (...) ve (...) davranamaz, yenilginin devrimci saIlarda ve kitleler iinde yarattigi moral bo-zuklugu, yilginlik ve teslimiyet egilimleri bu kadar byk olamazdi. Yenilgiyi, uluslararasi proletarya-nin tarihteki 1848 Fransiz Subat- Temmuz Devrimi, 1871 Paris Komn, 1905 Rus Devrimi, 1919Alman Spartaks Devrimi, Macar Devriminin yenilgisi gibi, yasayan ve daha sonraki devrimci ku-saklara g ve cesaret veren bir esin kaynagi, karsi devrimden calma tutkusunu besleyen bir krk,somut, canli ve kazinamaz bir direnis ve rgtlenme agrisi, karsi devrimin aklindan ikaramadigi birkarabasan haline getirebilirdik.
Egemen siniIlar ve 12 Eyll'c (...)lari, revizyonist ihanet ve oportnist korkakligin da sayesinde ka-zandigi kolay basarinin sarhoslugu ile kendilerinden getiler. (...) kendilerini "yenilmez" ve "karsikonulmaz" ilan ettiler. Isi siniIimiz ve emeki halkimizin yigit kiz ve ogullarini sokaklarda, daglarda,iskence odalarinda, daragalarinda (...) katlederek, yzbini askin komnisti, devrimciyi, isi ve emek-iyi iskence tezgahlarindan geirerek (...) zindanlara doldurarak, uzun yillar ierde tutarak rtmeyealisarak, isi siniIi ve emeki halki (...) bir (...) terr ve baskinin boyundurugu altina alarak devriminbelini kirdiklarini dsndler (...) diktatrlk cihazini iyice tahkim etmekle bir daha ayni korkulu r-yayi grmemeyi garanti altina aldiklari gvenine kapildilar. Sizi (...) sizi! Sizi (...) sizi! Sizin "ezdik"dediginiz devrim yeniden mayalaniyor! Siz, devrimi ancak (...)'le ayakta tutabildiginiz rms, has-talikli dzeniniz mi zannettiniz? Bir yenilginin devrimin sonu oldugunu mu dsndnz? "Devrim,nihai zaIerin bir dizi 'yenilgilerden' geerek hazirlanabildigi tek savas biimidir; bu da, onun zel ha-yat kanunudur." Biz (...)leri devrimcileri, isi siniIi ve ezilen yiginlari zgrlk, bagimsizlik, demok-rasi ve sosyalizm kavgasindan, siniIsiz, smrsz, baski ve zulmn olmadigi o esitlik ve kardeslikdnyasini siniIsiz (...) toplumu kurma idealimizden vazgeirebileceginizi mi sandiniz? Nasil yanildi-ginizi, eger bugne kadar ihtilalci (...)lerin kesintisiz bir biimde mcadeleyi srdrmelerinden, is-kence odalarinda zindanlarda, daragalarinda ortaya konulan (...) ve devrimci yigitlik ve basegmezlikrneklerinden, anti-Iasist mcadele kivilcimlarinin gnden gne artisindan henz anlayamadiysaniz,bunu size daha aik ve kesin bir dille gsterecegimiz gnler uzak degil! 12 Eyll ncesinde kosullarinyetersizligine, eksik ve zaaIlarimiza ragmen syle bir silkinmemiz bile sizleri korkudan korkuya s-rklemeye yetti. Bu kez gemisin ve yenilginin dersleriyle de silahlanmis olarak, eskisinden ok dahakararli, eskisinden ok daha atak, eskisinden ok daha gzpek olarak karsiniza ikacagiz! Ve bunun okokusmus ve mrn doldurmus smr ve zulm dzeninizle birlikte sizlerle de olan hesabimizigrecegimiz o son kapisma olmasi iin elimizden geleni yapacagiz!17 . $elim AAN 117 17l. 3e||r AANir savurrasirir yazi|i |isri ourada o|l|yor. 0uru;ra yargicirir dara orceder verd|g| oulur soz ve ler|ral|ara ragrer, 3e||r AANir savurrasiri larar|arasira o|ara| larirrari;lir. (0N)
. IOLOPDU VE ADAMA SYMT. IOMUTAMLI0I MOLU ASIEP MAHIEMESI 8AIAMLI0IMA Adana osva No: 1982/58 E. Konu : Iddia makaminin 16.8.1984 tarihli mtalaasina ynelik savunmadir. $AVUNMAMR. Mahkemenize Istanbul dosyasiyla birlestirilmeden nce iddia makaminin ilk mtalaasina yanit olarak17 Haziran 1984 pazar gn lm Orucu'nda sehit dsen degerli yoldasim ve rgtmz TIKB'ninMerkez Komitesi yesi Mehmet Fatih KTLMS ile birlikte salt siyasal ierikli bir savunmavermistik. Aslinda delillerin hemen hi degismedigi bir asamada ikinci bir savunma vermek bizimaimizdan gereksiz bir klIet olacakti. Ancak dosyayi kabataslak inceledigimizde iddia makamininizledigi yntemi, szde delil diye nmze ikartilan belgeleri, insanlikdisi iskenceler altinda lmtehdidi ile siradan taraItarlarimiza imzalatilmis iskenceci polisin hazirladigi senaryolari grnce,hukuki alanda da birseyler sylemeyi zorunlu grdm. Herseyden nce Adana dosyasinin Istanbul dosyasiyla birlestirilmeye alisilmasi koskoca biraldatmacadir. Adana blgesiyle uzaktan yakindan ilgisi olmayan arkadaslarimiz simdi sadecebazilarimiza 146/1'den idam verebilmeniz iin burada yargilanir duruma dsmslerdir. Ama, etiylekemigiyle bir btn olusturan genis ve toplu bir dava yaratmak, gerekeli hkme dayanak hazirlayacakszde delillerin hepsini bir dosyada birlestirmekti. Dosyalarin birlestirilmesindeki tek siyasal hukukiama buydu. Zira gerek Istanbul, gerekse Adana mahkemeleri tek baslarina 146/1'i olusturacak,zellikle de ok sayida idam karari ikararak 12 Eyll Askeri (...) darbesinden bu yana yilmadansavasan, varligini glendirerek koruyan ve dipdiri ayakta kalabilen rgtmz TIKB'ye caydirici birdarbe indirebilecek yeterli delilleri bulmaktan yoksundular, Istanbul dosyasinin Yargitay'daaleyhimizde bozulan karari egemen siniIlar aisindan tatmin edici ve sonu alici bir niteliktasimiyordu, iki dosyayi birlestirip bindirelim mantigi ile dosyalari birlestirmek istediniz; Istanbulmahkemesi ise basbelasi olarak tanimladigi dosyayi elinden ikarmak iin Iirsat bekliyordu, durumudegerlendirdi ve topu nnze yuvarladi. Iddia makami, gerek hazirlik sorusturmalari, gerek iddianamelerin ve gerekse ilk ve son mtalaalarinhazirlanmalari asamalarinda 12 Eyll ncesi ykselen halk hareketine karsi duydugu sonsuz bir siniIkini ve neIretiyle hareket etmekten geri durmadi. Karsimiza aldigimiz isbirliki tekelci burjuvazi vetoprakagaliginin, gericiligin ve Iasist glerin, devlet iindeki temsilcisi oldugunu kanitlama abasiiine girdi hep. Kendi burjuva hukuk kurallarini bile aiktan aiga ayaklar altina alarak derin bircalma mantigi ile hareket etmekten geri durmamistir. Hukukta keyIiyetin dahiyane rneklerinisergilemistir. Hakim siniIlar, halkin mcadele dalgasinin snmeye yz tuttugu, kendilerinin geici zaIerler eldeettikleri her dnemde, gemiste ugultulu bir sel gibi ikip gelen ykselen mcadelenin cn tmyoksul halk kitlelerinden ama zellikle de devrimin nder ve ileri militanlarindan komnistlerdenmisli misli ikarmaya kakmislardir. Bu, dnyanin her 118 yerinde byle olmustur. Bylesi bir anlayisintredisi olarak da iddia makaminin olaylara bakis, yorumlayis ve zmleyis yntemlerini, siyasalhesaplasmadan 12 Eyll sonrasinin tm (...) uygulamalarinin ortaya ikabilecegi geregindenhareketle zellikle kainip salt zecri tedbirleri onaylayan ve kalem oynatan davranislarini anlamak golmasa gerek. Iskence altinda hazirlanmis ve zorla imzalatilmis szde iIadeler, ayni yntemle yazilmispolis Iezlekeleri, sahtenin de sahtesi yzlestirme ve teshis zabit varakalari vb. vb. belgeler eylemlereve davayi sonuca gtrmeye dayali "nesnel" ve "inandirici" kanitlar gibi ortaya srlebilmistir. Butrden tm belgelerin tek baslarina hukuki bir deger tasimadigi Yargitay'in sayisiz itihadinda varkenve burjuva hukukunun genel bir teaml haline gelirken iddia makaminin bu davranisi sadece, kendisini yadsimaya vardirmistir. Bu davranislariyla iddia makami, kendi koltugunu kendisiterketmistir. Siyasal davalarda tm sorusturma yetkisi savcilik kurumunda oldugu halde devreyetamamen polis sokulmus, yargilama, polisin iskence tezgahindan baslatilip, orada sona erdirilmis;hukuk; iskence ve Ialakanin altina yatirilmistir. Polis Iezlekelerine itibar edilmesinin de tesinde, iddiave mtalaalar bu sahte belgelerin adeta titrek birer kopyasi haline getirilmistir. Iddia makaminin bu trbir davranis iine girmesini hi yadirgamiyoruz. Haksiz da degildir!.. Zira, 12 Eyll ncesi ykselenhalk hareketi, devletin temellerini sarsalamaya baslamis, devletin dizginleri elinden kairmasina ramakkalmisti. Simdi ieri doldurulan onbinlerce devrimci, demokrat ve komniste tam bir diktatrlkuygulanmakta ve devasa bir zindan hayati ektirilmektedir. Eger geici bir rgtsel yenilgi almayipzaIere ulasabilseydik, sphesiz biz de diktatrlgmz uygulayacaktik ama nemli ve belirleyici birIarklilikla; bizim proletarya diktatrlgmz bir avu egemen siniIa, saheser demokrasimiz ise genisemeki halk kitlelerine uygulanacakti. Iddia makami hukukta "kazanilmis hak" diye isimlendirilen haklarimizi hasiralti etmeye alismaktadir.15 Haziran 1980 Istanbul Kartal korsan mitingindeki devletin sadik gvenlik glerinin zayiatiylasonulanan arpisma olayi, Istanbul mahkemesinde irdelenmis, derinlemesine tm deliller eldengeirilmis, taniklarin hepsi dinlenmis, oradaki iddia makami mtalaasinda sadece silah irtibatindantr ceza verilemeyecegini bildirmis, mahkeme de bu olaydan beraat karari vermistir. KararYargitay'da esastan bozulmustur, tek tek eylemlerden degil. Simdi iddia makami kalkiyor, devletiniskenceci polis gleriyle girisilen bir arpismada yarali olarak yakalandigimda bindigim arabadabulunan otomatik tIegin balistiginden 15 Haziran 1980 Kartal eyleminde kullanildigi iktigi iineylemden tekrar beni hukuki anlamda sorumlu tutmaya yelteniyor. Silah direkt benim zerimdeyakalansa dahi tek basina silah irtibati, cezai bir sonuca varmak iin yeterli kanit olamaz. Silah, rgtsilahidir ve elden ele gezmesi kadar dogal bir sey olamaz. Iddia makami dosya kapsami ierisinde en kk bir delil yokken ortaya ORAK-EKI gazetesininyaziisleri mdr oldugum gibi bir samalik ileri srebilmistir. Bu iddia makaminin nemli birIiyaskosu oldugu gibi ayni zamanda siyasal davalara yabanciliginin, ehliyetsizliginin, cehaletinin birrnegidir. ORAK-EKI, TIKB'nin kitlelere ynelik illegal yayin organidir ve yaziisleri mdr deyoktur. Dnyada hangi illegal yayin organinin yaziisleri mdr varmis ki? ORAK-EKI'inyaziisleri mdr olsun, sahibi olsun basta bilinli proletarya olmak zere, genis emeki halkkitleleridir. Illegal bir yayin organinin tek tek kisiler biiminde yaziisleri mdr olamayacagigeregini dahi bilemeyen, olaylari bu biimde arpitacagi aika belli olan, siyasal bir 119 hesaplasmayagiremeyen iddia makami, oturdugu koltugun hakkini verip vermedigini tekrar dsnmelidir. Bunlar, aslinda zerinde durmak istemedigimiz bazi rneklerdi, ama iddia makaminin niteligini veanlayisini ortaya koymasi aisindan deginip gemekte yarar grdm. Keza, yine ayni anlayisla hareketeden iddia makaminin bazi arkadaslarimizla ilgili blmlerde de benzeri trden arpitmalara girecegiaiktir. Zaten Adil zbek haininin dzmece ihanetnamesine drt elle sarilmasi da ayni anlayisinbenzer bir yansimasi olarak degerlendirilmelidir. MUMUZE IAMIT DIYE SUPULEM TEI "DELIL" POLIS SEMAPYOLAPIl.. zellice 12 Eyll askeri (...) darbesinden sonra halkin gelisen devrimci mcadelesinin nne setekebilmek ve ezmek amaciyla tm polis karakollari, ordugahlar, MIT binalari ve siyasi polissubelerinin azgin birer iskence yuvasi haline getirildigi ve iskencenin devletin resmi politikasidzeyine tirmandirildigi bilinen bir gerektir. Bugn hapishanelere doldurulan onbinlerce devrimci vekomnistten bir tekinin bile iskenceden gemedigi sylenemez, iskencelerde sayisiz devrimcikardesimizi ne yazik ki kaybettik, iskencenin amalarindan birisi komnist, devrimci ve demokratrgtleri zmek, kertmek ve gzdagi vermekse; bir digeri de, mahkemelere szde delil niteligitasiyacak olan ikrar elde etmektir. Polis iskence zoruyla zebildigini zms, zemedigine de en adive pespaye senaryolari hazirlamaktan geri durmamistir. rnegin, siyasi polis, 19 Subat 1980Iskenderun Devlet Hastanesi baskini olayi ile ilgili olarak varsayimlardan asla bir adim te gemeyenrivayetlere dayali Agatha Christie'vari bir polisiye yk dzmeye yeltenmistir. Fakat iskenceci (...) polis seIleri sapla samani birbirine karistirmislar, isi iinden ikilmaz bir labirente dnstrmslerdir.Grg, duygu, somut teshis, mahkeme ve savcilik nnde aik ve samimi ikrar, kriminalistik raporlargibi objektiI delillere bir trl ulasamayan iskenceci polis seIi Mehmet zrek zm, kendisini savciyerine koymakta bulmus, hazirladigi gereklerle tamamen elisen Iezlekenin benzerlerini, iskencedelm korkusu iindeki bir takim saniklara imzalatabilmistir. Hakkimda tahminlere ve yorumlara dayaliiIadelerin altina zorla imza koyan saniklardan LtIi inar, Mehmet Koparan, Ramazan zkan, Kazimimendur, gerek savcilik, gerekse mahkeme sorgusu asamalarinda iIadelerini lm korkusu altindaimzaladiklari iin reddetmislerdir. Bu iIadelerin tm dogru bile olsa, hatta mahkemede de kabuledilmis olsa, tek basina oldugu ve baska nemli yan delillerle desteklenemedikleri iin itibar edilemez.Hele hele TCK'nin 146. maddesi szkonusu ise sorun ok daha vahamet kazanir. Oysa iddia makami,burjuva hukukunun bu en basit ilke ve normlarini grmezden gelmektedir. Olayla ilgili rivayet olunan masal nedir? Gnlerden birgn beyaz Murat bir arabayla Osman Yasar Yoldascan, Ataman Ince, Filiz Aksinir ve benAdana Anadolu mahallesine gelmisiz. Mehmet Koparan ve Ramazan zkan'dan benzin istemisiz,hatta nereye gidecegimizi de sylemisiz;(!) aradan birka gn geince bir torba silahi ben MehmetKoparan'a teslim etmisim ve bu silahlar gmlms; daha sonra bir aramada bulunmus ve silahlardanbirisi de Iskenderun'da len askere ait olanmis! Evet, polis seIi Mehmet zrek ve olayi onun gibi yorumlayabilen iddia makamina gre bu masalgeerli bir kanit oluyor. Buna ocuklarin bile glecegi apaik ortadadir. Kehanete varan iskenceci polisseIi Iezlekesinde syle diyor: 120 0|ay|a ||g||| o|ara| yapi|ar sor lar|||al|ardar, ls|erderur 0ev|el laslares|rde o|ay lar|r|rde yara|i o|ara| yalra|lao|ar TlK8 orgulu rersuou ar|ada;|ari lACl K03Ey| raslareder |airra| araciy|a 0srar Ya;ar Yo|da;car ||eo|r|||le, Rerz| Kuu|erlar, |arisi F|||z Kuu|erlar ve Alarar lrcer|r 1 p|a|a|i oeyaz rer||| Vural rar|a o|r olo||e Adaradar ls|erderura ge|d|||er| ar|a;i|ra|ladir. ..8 lar|r|rde|| o|aydar sorra yapi|ar lar|||al|ar sirasirda, lari| |lade|er|rder, J. er| 3a||r ar|ayayio|durdu|ler sorra o|r| do|lor g|ys||| (0srar Ya;ar Yo|da;car), o|r| s|v|| ||| er|e| ve o|r de rer;|re |iyalel|| o|r |izo|ra| uzere u ||;|r|r o|ay yer|rder |ali||ari goru|dugu lari| |lade|er|rde oe||rl||r|;l|r. 3orgu|ara|ara gore, ourer;|re |iyalel|| |izir F|||z Kuu|erlar o|dugu |araal|re vari|ra|ladir. ls|erderur 0ev|el laslares|rde Jardarra er| 3a||r ar|ayarir o|duru|res| o|ayi la|||er|rder Rerz| Kuu|erlaro|dugu sorucura vari|ra|ladir. ur|u, Verrel Koparar |lades|rde, |arvererg| o|r va||z |er|s|rde ou|urar s||ar|ari|erd|s|re Rerz| Kuu|erlarir sa||ara| uzere verd|g|r|... ..8 lar|r|| FEZLEKE nce ortada ne Iol ne de yumurta varken, ykde Adana'dan Iskenderun'a getiriliyoruz, sonra eylem yaptiriliyor, arkasindan Adana'ya geri gidiliyor ve kahverengi antada silahlar veriliyor. Illegal rgtlerin nasil alistiklarini az-ok bilen herkes rahatlikla bilir ki, rgt iinde ya daevresinde hi kimse birbirine bilgi aktaramaz. Bu Leninist rgt anlayisinin nemli bir kuralidir.Fakat, siyasal bir davanin savciligina soyunan iddia makami, bu geregi ya bilmiyor, ya dabilmezlikten geliyor. Savci TIKB'yi nne gelen her yerde gevezelik eden, hatta eylem planlarinisiradan taraItarlarina aiklayan (hem de nceden) gevsek, legal bir dernek saniyor herhalde. OysaTIKB, siyasal yasamanin her dneminde gevseklikle, legalizmle, bosbogazlik ve i dkmelerseklindeki egilimlerle ideolojik ve pratik alanda yogun biimde savasmistir. Bugn ayaktakalabilmesinin nemli etkileyici Iaktrlerinden birisi de budur. Polis seIi M. zrek sadece kendi hayal mahsl Iezlekesiyle yetinmiyor, iskence altinda dayak velm korkusuyla kendisinin hazirladigi iIadeleri imzalayan saniklara bir de derin hukuki yorumlaryaptiriyor. Biktirici tekrarlardan ibaret bu "mthis kanit degeri tasiyan" iIadelerden bazi kisa alintilaryapalim. LtIi inar iIadesinde; ..8 lar|r|rde ls|erderur 0ev|el laslares|rde orgul rersuou yara|i lACl K03Ey| |airra| ||r |er|ye
g|rere| |erd||er|re rudara|e eder J. er| 3a||r ar|ayayi o|durer|er, |es|r||||e 0srar Ya;ar Yo|da;car, Rerz|Kuu|erlar, F|||z Kuu|erlar ve Alarar lrced|r. ur|u |ladede oe||rll|g|r g|o| 0srar Ya;ar Yo|da;lar, Rerz|Kuu|erlar, F|||z Kuu|erlar ve Alarar lrcer|r Verrel Koparar ve Rarazar 0z|ar laralirdar oerz|r ||ra||yapi|ara| o|rd|||er| Vural rar|a oeyaz rer||| olo ||e ls|erderura g|dece||er|r| soy|eyere| ayri|ri;|ardi... (ao) Simdi ayni cmleleri Mehmet Koparan'da grelim. ls|erderur 0ev|el laslares|rde gorev|| J. er|r| o|durer|er, 0srar Ya;ar Yo|da;car, Rerz| Kuu|erlar, F|||zKuu|erlar ve Alarar lrced|r. ur|u, yu|arida|| |laderde oarsell|g|r g|o|, Rarazar 0z|ar ve oer|r 0az| arir|iraalrares| orurde ;u ;aris|arir o|rd|||er| Vural rar|a oeyaz rer||| oloya oerz|r ||ra|| yapri;, lar|r|r|ralir|ayaradigir ||r lar|r oe||rler|yorur. Y|re |laderde oe||rll|g|r g|o| o|z|r oloya oerz|r ||ra|| yapi;iriz ||e laci Koser|r o|uruy|e ||g||| |orsar gosler|arasirda o|r gur ;u arda rezarelle lulu|ar Rerz| Kuu|erlar laralirdar ||rde 121 s||ar|ar ou|urar va||z o|ze gel|r|||ples||r ed||r|;l|. Rerz| Kuu|erlarir gel|rd|g| va||z |er|de ou|urar s||ar|ardar VP-5 oloral|| s||arir ls|erderurda||o|ayda jardarra er|re a|l s||ar o|u;u ve Rarazar 0z|ar ve oer yu|arida |s|r|er|r| oe||rll|g|r ;aris|arir o|rd|||er|oloya oerz|r ||ra|| yapi;iriz sirasirda ou ;aris|arir ls|erderura g|deceg|z, oerz|r yeler|| o|rasi gere||r g|o||oru;ra|ari yu|arida oe||rll|g|r g|o| ls|erderur 0ev|el laslares|rde gorev|| J. er| 3a||r ar|ayayi ou ;aris|ariro|durdugure |arillir. Ayrica ou o|ay sirasirda J. er|r|r gorev|| o|ara| laci Kosey| oe||ere|le o|duguru ogrerr|;ou|uruyorur ||, ou da o|r de||| sayi|ra|ladir. (ao) Yukaridaki dikte ettirilen iIadelere Ramazan zkan'in da katkisi syle oluyor:, ... 8ur|ari dara orceder oasirdar ogrerd|r. 0ara sorra da rara||ede ar|ali|ar|ar oer|r orceder oe||rll|g|r oazirusus|ara |es|r o|r ai||i| gel|r|yordu. ur|u ls|erderurda |airi|ra| |slerer laci Kose TlK8 larallari |d| ve ouruda oe||rll|g|r g|o| 0srar Ya;ar Yo|da;car, F|||z Kuu|erlar, Rerz| Kuu|erlar ve Alarar lrced|r. ur|uls|erderura g|dece||er|r| soy|er|;|er, erles| guru |se oasirda J. er| 3a||r ar|ayarir ;er|l ed||d|g|, e||rde ou|uraroloral|| s||arir a|irdigiri ogrerr|;l|r. laci Kose o|ayi ||e oag|arli |uraca| o|ursa|; ls|erderur 0ev|ellaslares|rde, ou o|ayi gere||e;l|rer|er de ou ;aris|ardir. Evet aika grlyor ki iIade ve Iezleke birbirinin ayni, adeta aralarina birer kopya kagidikonulmus. Dil, slup, hatta noktalama isaretleri, olaya bakis ve yorumlayis tarzlari hep ayni. nceeylemin iinde benim de bulundugum grubun yaptigina kesin nyargiyla yaklasiliyor. Sonra da bunyargi iskeletinin eti ve sinirleri doldurulmaya alisiliyor. Burjuva hukukunda yargilama sistemininnesnel verilere dayandigi geregi ise aika igdis ediliyor. Kaldi ki, bu iIadelerin altini imzalayan saniklarin, yani Ramazan zkan, LtIi inar ve MehmetKoparan'in tahsil durumlarini inceledigimizde hepsinin ilkokul mezunu seviyesinde olmasi, hukukiterimlerin getigi neredeyse iddianame diliyle ve dzgn cmlelerle yazilmis oldugu hesap edilirse,iIadeleri kendi bagimsiz iradeleriyle vermedikleri, tersine bunlarin iskenceciler taraIindan dikteettirildigi ok aik. Simdi bir an iin iIadelerin tmnn dogru oldugunu varsayalim. Hatta Iezlekenin de. Benzin almakilla Iskenderun'a gitmeye delalet midir? Veya bir antayla silahlari Mehmet Koparan'a vermek, anilaneyleme katildigima dair bir kanit midir? Bir hukuku olarak sizlere sormak isterim: Tm bunlar yeterlive objektiI deliller midir? Rivayetler, masallar, nyargilar, polisiye tezgahlar ne zamandan beri delilyerine geiyor? Bir benzin ikmali yapmanin ve anta vermenin kanitlayici delil degeritasiyamayacagini elli tr varyasyonla aiklamak olasidir. Ama bunlara girmek bile gereksizdir. Dosya incelendiginde olayin tek grg taniginin hastabakici Meryem Katar oldugu anlasiliyor. PolisseIi, M. zrek'in Iezlekesine gre olayi kisi gereklestirmis; iki erkek, bir kiz. Eylemcigerillalardan birisi grg tanigi hastabakici Halime Kaya'nin gerekse Meryem Katar'in anlatimlarinagre Osman Yasar Yoldascan olarak anlatilan kisi 1.70 boyunda tanimlanmaktadir. Meryem KatariIadesinde: 3||ar ses|rder rerer sorra o|r|s| |adir o|ra| uzere u ||;| rerd|ver|erder a;agiya dogru riz|a |r|yor|ardi.8ur|ardar |izir oa;irda rer;|re |eo| vardi. uzer|rde s|yar ce|el vardi a|l laralirda re o|duguru ralir|ayaradir.Er|e||erder o|r|r|r uzer|rde do|lor lorrasi g|o| oeyaz o|r g|ys| vardi. uurcu ;aris |isa ooy|u ve lararer s|v||g|y|r||yd|. demektedir, ikinci erkegi Osman'a gre kiyasladigina gre 1.70'den olduka kisa olmalidir. Oysa kendi boyumun 1.82 oldugunu sylemekle yetinecegim sadece. 122 Yukarida szn etligim dzmece iIadelerin altina zorla imza koydurulan saniklara bizzat gzmnnnde iskence yapildi ve yine gzmn nnde iIadeler dikte ettirildi. Bununla da yetinmeyip aynikisileri bana iskence yapmalari iin zorladilar ve yaptirdilar. Bu insanlar o anlarda tamamen lmpsikozu iindeydiler; sadece bylesi bir senaryonun degil, Iaili mehul baska cinayetleri de kabulleneniIadelerin de altini imzalayacak duruma gelmislerdi. Artik kendi kendilerini, insanliklarini, onurlarini,kisiliklerini yadsir haldelerdi. Ayni dnemde getirilen ve subede tanistigim bu dava saniklarindanHasan Karadag ve Zeynep Berktas'a da her trl iskence yapilmisti. 1981 Temmuzunda Adana veIskenderun subelerine alindigimda, simdi szedilen ya da edilmeyen birok eylemi stlenmem iinbarbarca iskencelerden geirildim. Gnlerce, a, susuz, uykusuz birakildim. Hergn en az 4-5 seansdayak, Ialaka, sambriyel iinde Ialaka, cereyan verme, bileklerimden tavana saatlerce asili birakilma,cinsel organa ve makata tecavz, kum torbalariyla dvlme, bileklerimde ve ayaklarimda ailanyaralara tuz basma ve binbir trl psikolojik yntemlerle iskenceden geirildim. Fakat tm iskencelerekarsin yce rgtm TIKB'nin Marksist-Leninist ideolojisini ve siyasal izgisini savunmak veiskencecilerin yzne bunlari aika haykirmaktan te bir sey yapmadim. Yalana ve gerekdisidavranislara basvurmadim; gerekdisi hibir seyi kabul edemezdim. Dnyadaki tm iskenceciler gibi,bizlere en agir ve en soysuz iskenceleri yapanlar da hakettikleri cezalari bulacaklardir. Bu gnler hiteuzak degildir. Bir baska delil olarak daha sonralari ortaya atilan Kazim imendur'un sube iIadesini de iskencecipolisin bir dzmecesi olarak degerlendirmek gerekir. Yalniz, burada rivayet olunan masala bir demekan esnisi verilmeye alisilmistir. Ne olacak, polis aisindan gayet basit!.. Benzini aldiran,Iskenderun'a eylem grubunu getirten, eylemi yaptiran, geri Adana'ya dndren senaryonun yazari M.zrek, bir de kalinacak yer sorununu zerek drt drtlk, masalin zerine tug dikmistir. 8IP HAIMIM ITIPAFMAMESI UZEPIME... Iddia makami sadece delil sayilamayacak sube iIadelerine sarilmakla kalmiyor, ayni zamanda bu davadosyasinda yargilanan soysuz hain Adil zbek'in dzmece itiraIlarina da bel bagliyor. zellikle esitlisaniklarla ilgili blmlerde szde samimi ikrar olarak degerlendirilen hainlik amuruna bogazinakadar batmis Adil zbek'in iIadeleri muteber grlmstr. Savci mtalaasinda kanit diye uzun laIlaretmeyi bile gereksiz grms, "A. zbek'in iIadesinden anlasildigi zere" diyerek birok arkadasinhukuki durumundaki gedikleri kapatan bir joker olarak degerlendirmistir itiraInameyi. Adil zbek, yakalandiginda iinde iyice byyen rme Iirtinasini bastiramamis, rgte, emekihalka, devrime ve ideolojisine ihanet etmis zavalli ve soysuz bir piyon, adi bir polis soytarisindanbaska birsey degildir. O subelerde polisle birlikte devrimcilere ve TIKB'lilere iskence edecek kadar,ekmegini yiyip suyunu itigi, evinde barindigi yoksul emeki halkimizi ardindan hanerleyecek kadaralak, bir o kadar da kisiliksizdir. Btn dnyada oldugu gibi lkemizde de azgin gericilik ve yenilgi yillari akla karayi, iyi ile kty,gzelle irkini birbirinden ayirt etmistir. Devrim kakinlari Itursuzca ihanet edenler, ahlaki vekltrel rmenin plgnde eseleyenlerle yigitler, ser verip sir vermeyenler, devrim ugruna caniniseve seve Ieda edenler ayirdedilmislerdir. Madalyonun bir yznde her trl ihanet kol gezerken, digeryznde yigitlik destanlari yazilmistir. SiniI mcadelesinin hizli kabardigi, devrimciligin moda oldugu 12 Eyll ncesi gnlerde saIlara hizlakatilan kk burjuva unsurlar zoru grnce korku ve panik iinde terk-i mcadele yolunusemislerdir, insanlarin iindeki rme ve eliklesme sreci alabildigine 123 hizlanmistir. TIKB, dogru,ilkeli ve kararli davranislariyla, dogru devrimci taktikleriyle, savasma ruhu ve sasmaz kadropolitikasiyla, kendisini zor gnlere nceden hazirlamasiyla bu gnleri ihanetilerin ikip ikmamasiaisindan en az kayipla geirmis, ama nesnel bir olgu olan Adil zbek gibi bir hainin ikmasi daengellenememisti. TIKB'de 12 Eyll sonrasi gelisen esas yn, yigitlik, savasilik saldiri ruhu, dogru mcadele biimlerinin israrli ve kararli bir biimde hayata geirilmesi olmustur. Adil zbek olayi ise sadece bir sanssizliktir. Aslinda onun iinde korkun boyutlara varan bireycilik, kariyerizm brokratlik, sagcilik ve korkaklikbir egilim olarak 12 Eyll ncesi gnlerden beri iin iin bymekteydi. 12 Eyll' grnce dudaklariuuklayan Adil zbek'te rme ve yozlasma sreci hizlanmistir. rgtmz TIKB'nin birka kezdzelebilmesi iin Iirsat tanimasina karsin dzelmek bir yana, tam tersi bir tutum iine giren Adilzbek iin artik pek bir sans kalmiyordu. Dogru bir ngryle hareket eden TIKB, 12 Eyll'n hemensonrasindaki gnlerde onu kizaga ekmekte gecikmedi. O sadece iskencede zldg, ideolojisine ve rgtne sirt evirdigi iin hain degildir; ayni zamanda,ihanetini adim adim gelistirip pekistirdigi iin sevgili yoldaslarimiz Selma Aybal, Mehmet Ali Dogan,Aslan Tel'in lmlerinin direkt ya da dolayli sorumlusu oldugu iin de haindir. rgtmz TIKB adina aikliyorum ki, Adil zbek'in cezasi ok nceleri verilmistir, geriye sadeceinIaz saIhasi kalmistir. Yaptiklarinin hesabi mutlaka sorulacak, hak ettigi cezayi er ya da ge, yilanindeligine de girse, devletinizin kanatlari altina da siginsa mutlaka ama mutlaka ekecek; henz sonsayIasi kapanmamis bu deIter drlecektir. Simdi o, bir yalan makinesi gibi alisiyor, dzmece iIadeler veriyor. Savcilara, yargilara ve sadiksavunuculugunu yaptigi sahiplerine yaranmak iin olmadik saklabanliklar yapiyor, yaltaklaniyor. Vesizlerden sadece "Birazcik ilgi!" bekliyor. Ayaklariniza kapanip yalvariyor. Dn bize ihanet edeninyarin sizi satmayacaginin garantisi yoktur. Adil zbek, basta rgtmz TIKB olmak zere, halka vedevrimcilere byk bir neIret ve siniI kiniyle saldiriyor. Onun gznde kendi seIil yasamiylargtmzn lm adeta zdeslesmistir. Iste bunun iin dzmece yorumlara dayali dsnce ve bilgikirintilarini samimi ikrarmisasina nmze sryor. Tek amaci, kendisi disari ikincaya dek TIKB'ye,devrime vurabildigi her trl darbeyi indirmektir. Ama naIile!..Onu hibir g TIKB'nin elindenkurtaramayacaktir. TIKB bu haini cezalandirmaktan onur ve mutluluk duyacaktir. Adil zbek'in iIadelerinin dzmece oldugunun bir kaniti da olaylara ynelik anlatimlarinda kendisiyleilgili hep duyguya dayali bir Iigranlik rol bimis olmasinda yatmaktadir. O hep duymustur, ya dasohbetlerde dinlemistir. Kendisine gre eylemlerin hibirinde yoktur, en Iazlasindan gzclk etmistirya da sahislardan dinlemistir. Birakiniz TIKB'yi, hibir illegal rgt herseyin her yerde bosbogazca konusulmasina msaadeedemez. Bu rgtlerin ilke ve kurallarina ters dser. IIadesinde yle bir hava var ki, sanki eylemcilerher eylemden sonra zellikle Adil zbek'i bulup ona gelismeleri rapor ediyor sanirsiniz. Oysa ondakirme ve kariyerizm egilimleri belirdikten sonra, anlatilmasi gereken seyler bile anlatilmamistir. Buhainin uyduruk, kendisini koruyan, baskalarini karalayan ve sizlere yagcilik yapan iIadelerine biyikaltindan glmemek elde degil. Sonu olarak Adil zbek'in iIadeleri maksatli ve hasimlarini yoketmeyeynelik oldugu iin tamamen geersizdir. 124 SIYASAL SOPUMLULUI VE HUIUII SOPUMLULUI UZEPIME... rgtmz TIKB'nin 12 Eyll ncesi ve sonrasi tm eylemleri son derece dogru ve haklidir.Eylemlerimizin kk, dogru ve tek bilimsel greti olan Marksist-Leninist ideoloji, siyasal saptamalaradayanmaktadir. Eylemlerimiz, 12 Eyll ncesi ve sonrasindaki ilk 8 aylik dnemde izlenen saldiritaktigimizin bir izdsm niteligini tasiyan dogru eylem biimleriydiler. TIKB, zaten genel bir anlayis olarak dsmanin eline geip zgrlgn yitiren militanlarinizgrlklerine kavusturmak, halk dsmani Iasist muhbir ve iskencecileri cezalandirmak, halkhareketinin basdndrc bir hizla kabardigi gnlerde silahli korsan mitingler dzenlemek, rgtgiderlerini karsilamak iin hakim siniIlarin mallarini kamulastirmak, hayatin her alaninda siniImcadelesini ykseltmek ve bunu giderek aik, silahli bir savas haline dnstrmek vb. trndeneylemleri savunur. Hibir eylem biimini yadsimayan TIKB, yerine zamanina, kosullara ve mekanauygun olarak zaman zaman yukarida szn ettigim trden eylemlere basvurmus, bunlarin byk bir blmn zaIerle sonulandirmistir. Bu eylemlerin hepsini siyasi anlamda savunuyorum. Ve bukrsden TIKB adina sesleniyorum: daha nce de sylemis oldugumuz gibi (...) rgtmz, tekkomnist mIreze TIKB'nin tm eylemlerinin siyasal sorumlulugunu sereIle stleniyorum. HibirTIKB militani aisindan eylemlerimizin yadsinmasi mmkn degildir. Bizler yce devrim ve siniIsizkomnist toplum ugruna yola iktik, gereken yapilmistir ve bundan sonra da nihai hedeIimizevarincaya dek yapilacaktir. Iddia makami siyasal sorumlulugu 146/1'e atiIta bulunarak yorumluyor mtalaasinda. Ancak burjuvahukuk kurallarina ve buna bagli olarak da TC hukukunda su ve cezanin kisiselligi prensibi tartisilmazbir gerekliktir. Oysa siyasal sorumluluk, savunulan rgtn ideolojisi ve siyasal izgisinindogrulugunun, buna bagli olarak da, eylemlerin ve eylem biimlerinin dogrulugunun savunulmasidir.Bu ne eylemlerin ikrari olarak ele alinabilir ne de hukuki sorumlulukla esitlestirilebilir. Fakat eylemlerimizin siyasal sorumlulugunu stlendigim iin, 146/1'den idam cezasi vermeye tevessledebilirsiniz. Bizim de mahkemenizden bekledigimiz baska bir davranis biimi yoktur. Iddia makamive mahkemeniz byle bir Iirsati drt gzle bekliyordunuz. Simdi bu Iirsati nnze seriyorum.Eylemlerimizin siyasal sorumlugunun tasinmasi ve savunulmasi benim ve tm gerek TIKBmilitanlarinin iinde bulundugumuz (...) askeri (...) diktatrlk kosullarinda nde gelengrevlerimizden birisidir. Sizler tm bu gereklerle idam cezasi verebilme, sesimizi kanla ve ilmikle"bogabilme" zgrlgne sahipsiniz. Biz de savasa devam etme, Mehmet Fatih ktlms'lerin OsmanYasar Yoldascan'larin emanet ettikleri bayragimizi daha da ykseklere ekme zgrlgne sahibiz.Devrim davamiz, yce halkimiz ve rgtmz ugruna lm, biz komnistler iin sereI ve mutluluktur. Sehitlik mertebesi, erisilmesi g bir onur simgesidir. Komnistlerin gerek yasami, devrim ugrunabiyolojik olarak ldkleri ve son neIeslerini verdikleri gn baslar. Benim yasamak ve lmek zerineIelseIem budur. Vereceginiz "ceza"lar bizi asla baglamayacaktir. nk mahkemeniz bize gre devletin sadikgvenlik(!) gleri iskenceci (...) polis ve savcilik kurumu gibi gayrimesrudur. Devletiniz de yle.Gayrimesru ve (...) olarak niteledigim hibir kuruma hesap vermek zorunda degilim, bu gne kadar davermedim. Eger hesap verecegimiz bir yer varsa, bu bilinli proletarya, genis emeki halk kitleleri vergtmzn yetkili organlaridir. Bizlerden nce sehitlik katina ulasmis yoldaslarimizda oldugu gibilmmz devrimimize taze kan tasiyacaktir. 125 YASASIN(...)!.. KAHROLSUN (...)!.. 6 Aralik 1984 Remzi KKERTAN
MOLU ASIEP MAHIEME 8AIAMLI0IMA Adana AVA $YA$: 1986/7925 Hazirlik Adana Cumhuriyet Savciligi E$A$ AKKNAK $AVUNMAMR Idam talebiyle yargilaniyorum. Artik davanin sonuna geldik! Bizleri bir an nce daragacina yollamak iin sabirsizlandiginizi hal ve tavirlarinizdan ikariyorum veister istemez aklima eski Genel Kurmay Baskani Kenan Evren'in "ne yani terristleri asmayacak damrboyu besleyecek miyiz?" yollu szleri geliyor. Siz de biliyorsunuz ki bu szler ordunun basininsikiynetim savci ve yargilarina radyo ve televizyondan verdigi bir buyruktu. Bana kalirsa bu buyruga uyarak hakkimizdaki idam kararini oktan verdiniz, savunmamizi Iormaliteolsun diye aliyorsunuz. br seyler bir yana, bu drt kisinin idaminin istendigi davanin, drtdurusmada stnkr bitirilmeye alisilmasindan bellidir. O da mahkemenizin nne ikarildigim durusmanin ikisinde srklenerek durusma salonundan disari atildim, biriyse zaten ok kisa srmst.Simdi ben yargilanmis mi oldum sizce? Hayatimda karsilastigim en (...) iddianame ve Esas Hakkinda Mtalaa olan ve sahsen benim ibret-ialem olsun diye devlet hukuk mzesine kaldirilmasini nerdigim "hukuk harikasi eserler" de bayMehmet MANSUROGLU ve bay Mehmet FIDAN'in sizden hi asagi kalmadigini gsteriyor. Savcilardava dosyasini ciddi sekilde inceleme zahmeti gstermisler mi, hakkimda somut ve inandirici delillerne srebilmisler mi? Kendileri sylesinler! Bugne kadar iskenceyle alinmis iIadeler ve hainlerin karaalmalariyla bizi sulayan, bizi sularkenbizim sahsimizda TIKB'yi sularken TIKB'nin sahsinda proletaryanin kurtulus gretisi Marksizm-Leninizmi ve kutsal davamiz devrim ve sosyalizmi sulayan savciydi. Simdi sz sirasi, yatismalari iin ilahlara kurban edilmek istenen biz saniklarda; bagimsizlik,demokrasi ve sosyalizm iin, halkimizin kurtulusu ve mutlulugu iin agir cezalara arptirilmak istenenbiz Komnistlerdedir. Mademki simdiye kadar beni kah susturarak, kah durusmaya ikarmayarak, kah durusmalardan ataraksulayip durdunuz. yleyse hi olmazsa simdi syleyeceklerimi dinleyin, dinleme cesareti gsterin.Eger bu cesareti gsteremezseniz haksizliginizi ve hakkinizdaki ngrlerimi en kisa yoldandogrulamis olacaksiniz. Geri savunma iin topladigim materyaller ve hazirladigim taslaklar Sagmalcilar ve Metris AskeriCezaevlerinde elimden alinarak istedigim gibi bir siyasi savunma hazirlamama engel olundu. Buradasyleyeceklerimi, geen durusmadan bu yana, Adana Kapali Cezaevinde hcre cezasi, dayak, baski veyasaklardan arta kalan son onbes gn iinde ancak bu kadar, bir savunma zeti dzeyinde hazirlayabildim. - I - SAVCI, IIEMCECI POLISIM SU OPTA0IDIP 126 Bay savci, bagimsiz dsnme ve arastirma, kendi basina yargida bulunma ve sonu ikarmayetkilerine sahip olmadigini, gerek iddianamede gerekse Esas Hakkindaki Mtalaa'da kanitlamistir.Esas Hakkindaki Mtalaasinda benim TIKB kurucusu, M.K. yesi, Genel Sekreter, ORAK-EKI vediger yayinlarin yazari, mali, askeri ve teknik islerin sorumlusu, soyguncu, cezaevleriyle irtibatisaglayan kisi oldugumu iddia ederken, Aristo mantiginin en basit kurallarini dahi uygulamadigindan,benim tek basima bir merkez organin grevlerini istesem de yrtemeyecegimi dsnememistir. Savcinin iddialari arasinda spheye dayanmayan, somut, delillerle desteklenebilir ve nesnel olarakkanitlanabilir tek bir iddia yoktur. Benim kendi hakkimdaki iIadelerime dayanmiyor, rtlemezbelgeler gsteremiyor, kesin teshis yapan taniklar bulamiyor; Iakat 146/1 maddeden cezalandirilmamiin aklina ne gelirse siraliyor. Yalniz bay savcinin tek dayandigi sey mtalaasinda aynen zetledigi Istanbul ve Adana siyasi polisininIezlekeleridir. Polisin spheleri, iskenceyle aleyhimde baskalarina kabul ettirdikleri, hainlerinkaraalmalari, sahte polis ekspertiz raporlari eksiksiz sekilde mtalaaya yansitilmistir. Demek ki bizsaniklarin savcilik ve mahkemedeki savunmalari olsun, baska seyler olsun savcinin polis ikisli Iikr-isabitini degistirmeye Iayda etmemistir. zellikle de bizim polisteki iskenceler hakkindasylediklerimiz bir kulagindan girmis bir kulagindan ikmistir. Polis Iezlekeleri bastan sona iskence, yalan ve sahte ekspertiz raporlarinin rndr. Savci, bunlaridikkate almamak ve polis Iezlekesini onaylamakla, iskencecileri igren sanatlarini icra etmeleri iintesvik etmekte ve cesaretlendirmektedir. Zaten polisin devrimcileri sulu dsrmek iin yaptigiiskenceler, onun kendi basina yaptigi seyler degildir. (...) emrini basta cunta (...) olmak zere,Basbakan, Iisleri Bakani, Sikiynetim Komutanlari vermekte, Sikiynetim savci ve yargilari daiskence rn Iezlekelerle is grmektedirler. 8 Mart 1985 gn Istanbul'da yakalandiktan sonra 36 gn tutuldugum Gayrettepe'de ve ardindan 25gn tutuldugum Adana Polis Kolejinde bana ve arkadaslarima akilalmaz maddi ve manevi iskenceleryapildi, Istanbul siyasi subede ilk alti gn boyunca gzlerim bagli ve ellerim arkadan kelepeli olarakbir sandalye zerinde tutuldum. Bu sre iinde iskenceciler beni bir saniye bile uyutmadilar. Belliaraliklarla basimdan ayagima dek cop Iasillari geiyor, geceleri de asagidaki esas iskence yerindesorguya ekiyorlardi. Sorgudayken deIalarca armiha gerip, askidayken bedenimin esitli yerlerindenelektrik akimi verdiler. Ardindan hem dvyor, hem de dondurucu mart sogugunda saatlerce soguk subanyosundan geiriyorlardi. Bu ve benzer iskenceler Siyasi Subede kaldigim 36 gn boyunca srp gitti. Vcudumun mosmorolmasi, el ve ayaklarimin sisip tutmamasi, koltukalti kaslari yirtilan kollarimin islememesiiskencecileri hi etkilemiyordu. Bunlar da yetmeyince bir duvarin dibine dikip sagimdan solumdankursun yagdiriyorlardi. Kursuna dizme ynteminin degisik bir biimini benimle ayni evde kalan davasanigi Nurten ZEHIR'e yaparak, nce merdivenden asagi atip kprck kemigini kirmislar, sonra iseldrmek niyetiyle kalbinin stne nisan alarak ates etmisler, iskenceciler sonradan buna atisma ssvereceklerdi. Btn bu iskenceler neden yapiliyordu? Iskencenin esas nedeni kendimizi ve arkadaslarimizisulamamizin istenmesi ve Iaili mehul olaylarin stmze yikilmaya alisilmasiydi. Diger nedeni iselm ve iskence korkusuyla ihanet ve yilginliga srklenmek, devrimci ideallerimizden vazgeirilmekisteniyorduk. 12 Eyll sonrasinda 127 gzalti sresinin 90 gne ikartilmasi iskenceyi uzun sreyapabilmek ve bu sonulara ulasabilmek iindi. Bize iskence yapilmasini engellemek elimde olan bir sey degildi. Bir insan, bir halk evladi, birkomnist devrimci olarak iskencecilere boyun egmemek, Iasist burjuvazinin bu igren silahini islemezhale getirmek zorundaydim. Mademki Iasizm terr ve iskenceyi herseye kadir birsey olarak gryor,dnyayi barbarlik agindan alip gnmze getiren ve smrsz baskisiz bir altin aga gtrecek olanemeki insanin iradesini kirabilecegini saniyordu, yleyse yenilmez komnistler Mehmet FatihKTLMS, Ismail CNEYT, Ataman INCE gibi, ser verip sir vermeyen Ibrahim KAYPAKKAYAve diger yurtseverler gibi direnmek gerekiyordu. Bu amala polisin bana iskenceyle yklemek istedigi haksiz sulamalarin hibirini de kabul etmedim.En dogrusu polise hi iIade vermemek ve yakalandigimda zerimde bulunan sahte kimlik zerindedirenmekti. Ben de yle yaptim. Nasil olsa iskence yapiyorlardi ve yklenmek istenen sularin ardininarkasinin gelecegi yoktu, hi olmazsa bylece elini nice devrimcinin kanina bulamis iskencecikatillere acizliklerini gsteren bir ders verebilirdim. Iskenceciler grmeliydiler ki beni ldrebilir,sakat birakabilir, aciya bogabilir, asagilik egolarini tatmin iin her igrenlige basvurabilir; Iakat banadiz ktremez, irademi yenemez, onurumu igneyemez, yregimi korkuya dsremezlerdi. Hemyzlerce Komnist ve yurtseverin yaptigi gibi, direnmekle, "insanin maddi ve psikolojik direncinin de bir siniri vardir" bahanesiyle ihaneti teorilestiren revizyonistlerin ve iskenceye yenik dsen zayiIiradeli, eksik bilinli deneyimsiz ve dayaniksiz insanlarin polise boyun egmeyi mesrulastirmagerekelerini de bosa ikarmis oldum. Ancak polis bana kabul ettiremedigi haksiz sulamalarini, bu kez de zayiI iradeli kisilerin agzindanbana yikmistir. Iste, savcinin elindeki tek szde dayanak da polisin aleyhimde Adil ZBEK'e, CoskunEFENDIOGLU'na, Leyla EFENDIOGLU'na ve diger bazilarina iskenceyle dikte ettirdigi iIadelerdir.Savci bu iIadelerin iskenceyle kabul ettirildigini hi dsnmeden, hatta aleyhimde iIade verenszkonusu saniklarin bu yndeki beyanlarina ragmen, bunlara mal bulmus magribi gibi siki sikiyasarilmistir. Ayni sekilde, polis Iezlekesindeki her iddiayi nesnel gerekmis gibi kabul eden savci, ayni iskencecipolisin bu dava saniklarini sulu gstermek iin hazirladigi sahte ekspertiz raporlarini da geerlisaymaktadir. Polisin ekspertiz raporlarinin gvenilmezligini birka rnekle gstermek isterim. Benimevimde olmasi gereken bana ait "Devrimci Bir Eylem iin" baslikli yazi polis ekspertiz raporuylaKazim BAYRAKTAR'a aitmis gibi gsterilmistir. Yine benim tuttugum evlerde bulunan bana ait elyazili dokmanlarin bir kismi da Nurten ZEHIR ve Esmehan EKINCI'ye aitmis gibi gsterilmistir. Sonu olarak, savci ister bilerek, ister bilmeyerek yapsin, iskenceye dayali iIadeleri ve sahte ekspertiz raporlarini dogru kabul etmekle iskenceci polisin suuna ortak olmaktadir. TUPIIYE, 8IP IIEMCELEP ULIESIDIP Trkiye ve dnya kamuoyu lkemizde yapilan iskence olaylarinin stste patlak vermesiyle adetaalkalanmakladir. Son alti yildir emniyet binalarinda, karakollarda, cezaevlerinde ylesine yoguniskence yapilmistir ki, bunlar artik kamuoyundan gizlenemez bir hal almistir. Pahalilik gibi, issizlikgibi, iskence de halkin en ok konustugu gndelik konular arasindadir. Buna ragmen basta Evren vezal olmak zere devlet yetkilileri 128 "Trkiye'de iskence yoktur.", "Iskence devlet politikasi degildir,""sadece mnIerit iskence olaylari vardir" diye (...) sylemektedirler. Trkiye'de her zaman iskence vardi. Osmanli Devletinde de, onun bir devami olan TrkiyeCumhuriyeti'nin kurulus dneminde de, Trkiye Cumhuriyeti'nin bugne kadarki btn gelmis gemishkmetlerinde de iskence vardi. Devrimcilere, ilerici aydinlara, direnen isilere, yoksul kyllere veKrtlere Trkiye tarihi boyunca en agir iskenceler yapilmistir. Abdlhamit'in iskencehaneleri,Sansaryan Hani, tabutluklar, kyllere kan kusturan jandarma terr ve Trkiye (...)indan eksikolmayan zulm unutulmus degildir. 12 Mart ve daha sonrasinda devrimcilere yapilan iskenceler,iskenceden lmler ve iskenceciler de unutulmamistir. Ne var ki, iskence esas 12 Eyll dnemindedoruguna varmistir. 12 eyll (...) darbesinden sonra yzbinden Iazla yurtsever, emeki, komnist, iskence tezgahindangeirildi. Polis ve jandarma olaganst yetkilerle donatilmisti. Gzalti sresinin cunta taraIindan 90gne ikarilmasi, iskencecilerin istedikleri kadar iskence yapmasini sagliyordu. zellikle devrimcirgtlerle ilgili sorgulamalara Sikiynetim Kurmay Baskanlari, sikiynetim grevlileri, askeri savcilar,MIT blge temsilcileri, siyasi sube seIleri katiliyordu. Iskenceyi ise daha ok polisler iinden zelolarak seilip egitilmis piyonlar yapiyorlardi. En ok basvurulan iskence yntemleri armiha germe,kasap askisi, elektrik verme, Ialaka, Ioseptik ukuruna atma, soguk su banyosu, tazyikli su ile yikama,joplama, srekli ayakta tutma, a-susuz birakma vs. idi. Bu iskence yntemleriyle ylesine okdevrimci ldrld ki, bunlarin sayisi hala tam olarak bilinemiyor. (...) yneticiler iskencenin sistemli bir devlet politikasi oldugunu inkar ederek, "sadece mnIeritiskence olaylari vardir" diyorlar. Oysa her emniyet binasi, her karakol, her cezaevi bir iskenceyuvasidir. Iskence sadece devrimcilere karsi degil siradan emekilere karsi da yaygin olarakuygulanmaktadir. Son yillarda, devletin mahkemeleri bile, gizlenemez hale gelen iskence olaylarindazorunlu kalinca, 500'den Iazla iskenceciyi gstermelik olarak yargilamak zorunda kalmistir. Kaldi kiemniyet binalarinda pencereden kendini atti veya kendini asti bahanesi altinda intihar ss verilenler,subede hastaliktan ld diye rapor edilenler, gizlice bilinmeyen mezarlara gmlenler, kaarkenvuruldu diye gsterilenler, atismada ld denilenler, sakat kalanlar ylesine oktur ki.... Ismail CNEYT, Ataman INCE, Selma AYBAL, Ahmet KARLANGA, Ekrem EKSI, CennetDEGIRMENCI, Mehmet CEREN, Sleyman CIHAN, Hasan Asker ZMEN, Maksut TEPELI,I.Hakki ERDOGAN, Zeynel Abidin CEYLAN, Necdet Erdogan BOZKURT, Ali UYGUR, AyhanALAN, Behet DINLERER, Durdu CINCIK, Ali Ekber YREK, Bedrettin SIRNAK, CaIer DOGAN,Hasan KILI, Sleyman LMEZ, Eyp KURDOGLU, Sait SIMSEK, Hulusi TALAK, IsmetMRCAN, Siddik BILGIN, Enver SAHIN, Tarik TUNA, Ali INAN, Metin SARPBULUT, AdilYILMAZ ve Satilmis DOKUYUCU iskencede katledilen komnist ve yurtseverlerden bazilaridir. Trkiye'de iskenceden lm herhangi bir hastaliktan lm olayi kadar olagan hale gelmistir. Bulmlerin oguna da "intihar" denmistir. Iskenceci polis Sedat CANER yaptigi itiraIlarda, "intihar"sznn polis literatrnde ne anlama geldigini anlattigi asagidaki olayla ortaya koymustur: Verrel CEREN, |asapas|isira asi|ri;, er|e|||| orgarira da e|e|lr|| ver|||yordu. l;|erce a|el|rder |rd|r|||r|eraya||ari oagdar |urlu|du ve a|lirda durar |asl|g|r |erarira arpirca ooyur |er|g| |iri|di. 0|uru |;|erceder do|ayio|ru;lur. Erles| gur, CEREN|r gor|eg| ||e |erd|r| asara| o|dugu soy|erd|. (lurr|yel .1.8) 129 Polis Sedat CANER'in NOKTA dergisine yaptigi itiraIlar Trkiye'de yapilan iskencelerin onbinde biribile olmamasina ragmen, iskencenin sistemli bir devlet politikasi oldugu geregine isik tutacakniteliktedir. Sedat Caner, "40-50 kiilik isim listesi verecegim, ikence yapanlarin da emri verenlerin de isimlerini verecegim. Ikence her :aman yapiliyordu. Bu sregelen bir eydi." demektedir. Hkmet Sedat CANER'in esitli emniyet binalarindaki iskence yerleriyle ilgili olarak ikardigi semalari:iskenceciler, iskence emri verenler, iskenceden mahkum olup hala isbasinda olanlarla ilgili verdigiisim listelerini ve iskencede ldrlp gizlice gmlenlerin mezar yerleriyle ilgili aiklamalarinihasiralti etmistir. Tipki devrimci saniklarin sikiynetim mahkemelerinde yaptiklari aiklamalarinhasiralti edildigi gibi. Trkiye'de yapilan iskencelerin ve iskenceden lm olaylarinin boyutlari hep kamuoyundan gizlitutulmustur. Buna ragmen saklanamayip kamuoyuna yansiyanlar bile insanlari dehsete dsrecekkadar korkuntur. Nitekim burjuva-liberal muhaleIete mensup SHP Milletvekili Fikri SAGLARdstg bu dehseti syle dile getirmektedir: 0ordu||er|rder ve |;|ll|||er|rder |arir dordu. 8|r valarda;, r|||elve|||| o|ara| ulardir, |arro|dur... 8ugurTur||yede 8u a;|ir |rsar |ayiplir. Yar| |ara|o|dar,rap|rareder |er| g|rr|; o|r dara i|arari;lir.Ya |;|ercedero|duru|dugurde o|ay sa||ararari;, orlaya i|ri; dava ai|ri;lir. Ya |rl|rar ell| ya |azay|a o|du der||r|;l|r. Ya|aar|er vuru|du der||r|;l|r. Eger a||es| o||r|yorsa goza|lira a|irdigirda arariyor der||r|;l|r. 8oy|e 8u a;|ir |rsarvar. Kor|ur o|r sayi ou 0urey Arer||a u||e|er|rde|| g|o|. 8a|ir o|ro| |rsar o|duru|dugurde arariyor d|ye ou|rsar|arir res|r|er| oasi|ri;lir. lalla ar|a;i|rasir d|ye o|durdu||er| |rsarir ev|re oas|ir yapip arara yapri;|ardiroru ariyoruz d|ye (Currur|yel, --8) Iste bu kanli tablo karsisinda Basbakan Turgut zal, "Arada yanlis isler yapilmistir, bunlari tabiikarsilamak gerekir" diyecek kadar (...)lesmistir. (...) diktatrlgn basindakiler iskencecileri bylekorumakta ve gizli genelgelerle de "iskenceye devam" emri vermektedirler. Iskenceye dayali iIadelerleis yrten sikiynetim savci ve yargilarinin yaptigi da bundan daha Iarkli degildir. PIMAMLII YASASI DEVPIMI DUPDUPAMAZ Savci beni sularken, polis Iezlekesinden sonra pismanlik yasasi sayesinde tahliye olmus Adil ZBEKadli haine dayanmaktadir. Tahliye karsiliginda satin alinarak aleyhimizde uyduruk iIadeler verenbirinin ne denli gvenilir olacagini tahmin etmek g degildir. Pismanlik Yasasi, Italya ve bazi Iasist lkelerden dn alinan "kk disarida" bir yasadir (...) zalHkmeti (...)' oldugu rsvet silahini yasaya dkerek egemen siniIlarin her zamanki hkmetmeyntemlerinden biri olan satin almayi, hile ve sahtekarligi itiraI yasasi adi altinda piyasaya srmstr.Bu yasanin amaci, Komnist ve yurtsever rgtlere sizmis rk, zayiI ve sallantili unsurlari esitliyollarla ihanete dsrdkten sonra rsvetle satin alarak (...)'in hizmetine sokmaktir. Bylece devrimcirgtler arkadan hanerlenip iten kertilmek isteniyor. Pismanlik yasasi, (...) hukukun gstermelik, biimsel ve (...) yzn gsteren iyi bir rnektir. Yasalara gre "su" isleyen bir devrimci idam sehpasina gnderilirken, ayni suu islemis bir hain tahliye edilmektedir. Bit pazarinda mal satilir gibi ceza yasasindan indirim yapilmis, hainlerin eski rgtarkadaslari aleyhine verdigi iIadeler arastirilmaksizin dogru kabul edilmis ve 130 hainler polis vesikiynetim savcilariyla elele alisip beraberce sorguya katilmislardir. stelik bunlara, disariiktiklarinda mevcut yasalara aykiri olmasina ragmen polis taraIindan sahte kimlik ve pasaportsaglanacagi, estetik ameliyat yapilacagi gvence atina alinmistir. Kallesligin, ihbarciligin, yalanciligin,ihanetin alakligin, rsvetin, sahtekarligin pismanlik yasasiyla yasa dzeyine ikartilmadigini kimiddia edebilir? 12 Eyll Iasizminin (..)lari adalet terazilerinin bir keIesine ihaneti, br keIesine dersveti koyarak szmona adalet dagitmaktadirlar. Adil ZBEK bu (...) yasanin irkin kahramanlarindan biridir. Devrimci hareketin coskun selinekapilarak TIKB saIlarina sizmis korkak bir kk-burjuvadir. 12 Eyll sonrasinda devrimci halkhareketi yenilgiye ugrayinca, panige ve umutsuzluga kapilmis Iasizmin gc nnde diz kmstr.Poliste eski dava arkadaslarini ele vererek, onlari kallese kursunlatmistir. Iskencecilerle birliktesorgulamaya katildigi hatta yoldaslarimiza iskence yaptigi bilinmektedir. Bu hain er ya da ge TIKBtaraIindan cezalandirilacagini ok iyi bildigi iin nne gelene iItira yagdirmis, elinden gedigince suyklemeye alismistir, iste bu yaptiklari karsiliginda, yani ihanetin dl olarak (...) devlet taraIindanserbest birakilmistir. Savci, iddianame ve mtalaa diye hain Adil ZBEK'in hakkimizdaki iItiralarini zetlerken, sirtinikime dayadigini bir dsnmeliydi. Kendini kurtarmak iin her trl yalani sylemeye hazir,karaktersiz, asiri derecede korkak, bencil, insani degerlerini yitirmis, bu yzden anasini bile satmayarazi, polisin beyinsiz bir kuklasi haline gelmis vicdanini bir zamanlar dsman bildiklerine kiralamis,elini eski arkadaslarinin kanina bulamis, iskencecilerle beraber iskence yapmis, yalanciligi ve karaalmayi huy edinmis, cezaevinde hapiliga alistirilmis, kogusta beraber kaldigi diger hainlerle sapikiliskiler iine girmis bir insan msveddesine ne kadar gvenilirse Adil ZBEK'e de o kadargvenilirdir. Bugn devrimi arkadan hanerleyen bu hain, yarin devrim zaIer kazaninca da simdikieIendilerini satacaktir. Byle birinin iIadelerine dayanilarak bizler nasil sulanabiliriz? Ancak ne pismanlik yasasinda, ne de ipleri polis ve mahkemelerin elindeki hainlerin durumundasasilacak bir sey yoktu. Smrye, iskenceye, haksizliga dayanan bir devlet ve onun yasalari da bunauygun olacaktir. rms bir hukukun ancak rsvete ve ihanete dayanarak ayakstnde duracagibesbellidir. Yalniz sunu syleyeyim ki, dnyanin hibir lkesinde devrim saIlarindan hainler, dnekler, kavgakakinlari ikti diye devrim yari yolda kalmamistir. Devrim, pismanlik yasalariyla dadurdurulamamistir. ZaIer ve devrimci kahramanlik gibi, onun negatiI kutbunda yer alan yenilgi, ihanetve hile de siniI mcadelesi diyalektiginin bir olgusudur. Kuskusuz dnyayi sarsan Ekim Devriminin,bugn de isildayan Arnavutluk Devriminin, ABD emperyalizmini ezip geen Vietnam Devriminin vebtn diger devrimlerin saIlarindan hainler ikmisti. Buna ragmen alinlarina helalinden bir mermiyemis hainlerin cesetleri, usakligini yaptiklari smrc dzenlerin cesetleriyle birlikte tarihinplgne srlp gitti. Trkiye, devrimin bu demirden yasasinin disinda kalamaz, kalmayacaktir.Nasil 1920, 1950, 1971 dnemlerinin hainleri komnist ve yurtsever hareketin bir ig gibi byysengelleyemedilerse, 12 Eyll dneminin hainleri de gelecekteki byk zaIeri engelleyemeyeceklerdir.nk onlar usuz bucaksiz bir ovayi kaplayan bugday tarlasindaki bir avu zehirli ot kadar biledegillerdir. SIIIYMETIM MAHIEMELEPI, ZEL (...) MAHIEMELEPDIP 131 Pismanlik yasasi, 12 Eyll darbesiyle bastan sona yeniden dzenlenen (...) hukuk sistemi, yargiaygitindan bagimsiz degildir. Basta 1982 Anayasasi olmak zere, Trk Ceza Kanunu, CezaMuhakemeleri Usul Kanunu, Sikiynetim Yasasi da ayni siniIin ruhuyla kaleme alinmistir. Bozukluk(...) ve siz (...)larin kisiliginden de nce, baligin bastan kokmasi gibi (...) rejimin kiliIi islevini grenyasalardan ve yargi kurumlarinin niteliginden baslamaktadir. Sikiynetim mahkemeleri, bes kisilik cuntanin agzindan dklen keyIi szlerle kaleme alinan yasalaradayanan ve ipleri yine onlarin elinde olan zel (...) mahkemelerdir. Dogrudan Komnistleri veyurtseverleri yargilamak amaciyla kurulan Sikiynetim Mahkemeleri, sivil yargidan ayri olarak emir- komuta zinciri iinde Genelkurmaya ve (...) Kenan Evren'e bagli olarak alismislardir. Ordunun birmensubu olan, terIi ve tayin islemleriyle Genelkurmaya bagli bulunan askeri savci ve yargilarstlerinin direktiIlerine uymak zorundadirlar. Uymadiklarinda ya srlmslerdir, ya da emekliyeayrilmislardir. "Bagimsiz Mahkemeler" yalani, sivil mahkemelere kiyasla Sikiynetim Mahkemelerisahsinda daha aik grlebilmektedir. Genelkurmayin ve Sikiynetim Komutanliklarinin emriyle isgren Sikiynetim Mahkemeleri mi "bagimsiz"dir? Tek bir tekelci kapitalist ve byk topraksahibiyargilamamis olan Sikiynetim Mahkemeleri mi "bagimsiz"dir? Kenan Evren'in radyo ve televizyondayaptigi bir kiskirtmayla idam ve agir hapis cezalari graIigi ykselen Sikiynetim Mahkemeleri burjuvaanlamda bile bagimsiz sayilmaz. Yzbine yakin devrimci Sikiynetim Mahkemelerinin insaIina teslim edildi. Sikiynetim yargilari,15 yigit halk evladini cezaevi avlularinda hazir bekletilen idam sehpalarina yollamakta tereddtetmediler. Binlerce yurtsevere idam cezalari verilirken, binlercesi de idam talebiyle yargilanmayadevam ediyor. Onbinlercesi de sorgusuz sualsiz zindanlara dolduruldu. Tek celsede idam kararlariverildi, savuma hakki engellendi, durusma salonlarinda yargicin isaretiyle dayak atildi, giyabenyargilama olaganlasti, insanlar yillarca susuz yere hapiste tutuldu vs... Birok devrimcinin katiliMHP'li Iasist beraat ettirilir ya da sembolik haIiI eczalara arptirilirken, yeralti gazetesi veya bildiriokudu diye devrimcilere ondan daha Iazla cezalar yagdirildi. Neresinden bakilirsa bakilsin sikiynetimmahkemeleri burjuva hukukunun biimsel kurallarini dahi uygulamamistir. Hitler Iasizminin karacppeli cellatlarinin Almanya'da ortaligi kasip kavurdugu 1930'lu yillarda, herseye ragmen "BerlindeHakimler Var" denebiliyordu, biz Trkiye'de onu bile diyemiyoruz. Uzaga gitmeye gerek yok, rnek olarak mahkemenizin bizlere karsi tutumunu gsterebilirim. Savci,sabah kahvaltisiyla gle yemegi arasinda yazilabilecek 7-8 sayIalik iddianame ve mtalaalarla drtkisinin idamini istiyor, 8 satirla da benim idamimi istiyor. Simdiye kadar dogru drst mahkemeyeikarilmadim, durusmanin ikisinde haksiz yere atildim. Buradaki saniklarin bazilarinin iIadesi dahialinmamis, tanik gstermek isteyenlere sz hakki verilmemistir. Hakkimizda ciddi kanitlargsterildigi, davanin kurallarina uygun olarak yrtldg, yargilar taraIindan dosyanin yeterincekavrandigi sylenemez. Sonuta sunu sormak isterim: Bay yargilar! Bizim asla onaylamadigimizyasa ve kurallari uygulamadiginiz ortadayken nasil idam cezasi vermeye hazirlaniyorsunuz? Kalemkirip bir insani daragacinda sallandirmak o kadar basit birsey midir? Btn bunlara karsin hibir tutumunuz beni sasirtmiyor. nk iyi biliyorum ki, tipki toplumsal vesiyasal sistemler gibi adalet sistemi ve onun kurumlari da siniI niteligi tasiyor. Trkiye, kapitalist birlkedir. retim aralarinin mlkiyetini elinde tutarak iktisaden egemen olan isbirliki tekelci burjuvazive byktoprak sahipleri, ekonomik yapinin 132 zerinde ykselen ve onun bir yansimasi olan styapiyi,yani devleti, hukuku, sanati, dini (vs.)'de ellerinde tutuyorlar. Smrlenler zerideki baski aygiti olandevlete damgasini vuran egemen siniIlar, devlet aygitinin bir parasi olan hukuka ve hukukkurumlarina da damgalarini vururlar. Burjuva hukukunun amaci zel mlkiyet sistemini onaylamak,smrenlerle smrlenler arasindaki siniI esitsizliklerine dayanan smr ve baski dzenini"taraIsizlik", "esitlik", "adalet" rtsyle gizleyip korumaktir. Yasalari yapan da, mahkemeleriaraciligiyla onlari kendi adamlarina uygulatan da burjuvazidir. Burjuva demokratik rejimlerde bu, inceve dolayli-yntemlerle, Iasist rejimler de ise daha aik ve kaba yntemlerle yapilir, iste, sizlerinyaptigi da bu ikincisidir. CEZAEVLEPI 8IPEP IIEMCE OCA0IDIP. Ordu, polis, brokrasi, mahkemeler ve cezaevleri egemen siniIlar devletinin belli bir isblmn veuzmanlasmayi iIade eden kurumlaridir. Smrc siniIlarin dzeni ayakta tutmak ve altan gelendevrimci saldirilara karsi korumak iin bu kurumlara gereksinimi vardir, dzenin devrimcimuhaliIlerini ordu ve polis bastirip yakalar, mahkemeler yargilayip cezalandirir, cezaevleri ise drtduvar arasina hapsederler. Yalniz Trkiye'deki son yillarin deneyimleri cezaevlerinin islevlerinin sadece drt duvar arasinahapsetmekle sinirli olmayip devrimcilere iskence yapmak ve onlari ideolojik-siyasi bakimdan imhaedip teslim almak iin bir ara oldugunu da gstermistir. Bu amala darbeden sonra yzbin civarinda anti-Iasist zindanlara dolduruldu. yle ki, eski cezaevleri yetmeyince, lkenin drt bir ksesinde insaat sektrne canlilik kazandiracak kadar Iazla cezaevi yapildi. Cezaevleri lkemizde iskencenin en yaygin ve kitlesel olarak uygulandigi yerlerdir. Devrimcilerburalarda iskenceyle yildirilmaya devrimci ideallerinden vazgeip Iasist ideoloji ve disiplinibenimsemeye zorlanmislardir. (...) yneticilere gre bunun adi "terristlerin rehabilitasyonu"dur.Saygon zindanlarindaki ve Latin Amerika lkelerindeki uygulamalarla sasirtici bir benzerlik gsteren"islah" yntemlerinin CIA patentli olduguna sphe yoktur. Devrimci tutuklu ve hkmller devrimsaIlarini terketmeye zorlanmis, basarili olunamadiginda bedenen rtlmeye ve yokedilmeyealisilmistir. Devrimcilerin Iasistlestirilmesi iin Istiklal Marsi, yemek duasi, spor, siyasi ve diniegitim, askeri disipline itaat, tek tip elbise vs. dayatilmistir. Fasist yaptirimlara karsi direnenlereyapilmayan iskence ve baski yoktur. Falaka, meydan dayagi, a ve susuz birakma, sogukta bekletme,zincire vurma hcrede tutma, psikolojik baski kullanilan yntemler arasindadir. Direnen devrimcilereylesine kt yasam kosullari dayatilmis, ylesine yasaklar uygulanmistir ki, bunlar bile baslibasinaiskence sayilir. Yemek diye yemek suyu verilmis, elbise yasaklanmis, kaloriIerler yakilmamis,hastalara ila verilmemis, tedavi uygulanmamis, dis dnyayla irtibat tamamen kesilmistir. Buiskenceler zel olarak seilmis MIT grevlileri, subaylar ve szde psikologlar taraIindan yrtld.Bunlar pilot blge olarak setikleri yerlerde "itiraIilar", "bagimsizlar", "yesiller" ve "siyasiler" gibistatler yaratarak kendi taraIina ektiklerine ayricalik, devrimci mevzilerde tutulanlara iskence uyguladilar. Cezaevlerinde iskence ile ldrlenlerin sayisi, tipki poliste ldrlenler gibi tam olarakbilinememektedir. Sadece Diyarbakir Askeri Cezaevinde 76 kisinin ldrldg dsnlrse, bulmlerin boyutu hakkinda yaklasik bir Iikir edinilebilir. Sedat CANER'in itiraIlari sirasindakamuoyunun ykselen tepkisi sonucu Diyarbakir Askeri Savcisi 1981- 1984 yillari arasinda cezaevinde32 kisinin ldgn aiklamak zorunda kalmistir. Ancak savci gerek lm nedenlerini gizleyerek"intihar", "yakarak intihar", "eceliyle lm", 133 "normal lm", "veremden lm", "siradan lm" gibiipe sapa gelmez nedenler ne srmstr. Tibbin tanimadigi "eceliyle lm", "normal lm" gibiyalanlar bile bu Iasist cinayetler hakkinda bir ipucu vermektedir. Cunta, Mamak'ta gz gre gre dvlerek ldrlen Ilhan ERDOST gibi birka kisi disindacezaevlerinde iskenceden lenleri saklamistir. Sikistirilinca en Iazla hastaliktan ve lm orucundalenleri kabul etmistir. Oysa her ikisi de tesadIen meydana gelen lmler degildir. rnegin IstanbulMetris Askeri Cezaevinde Adil CAN adli devrimci tutuklu tm israrlara ragmen, tek tip elbisegiymedigi bahanesiyle hastaneye kasitli olarak kaldirilmadigi iin ld, yani ldrld. 1984 yilindaIstanbul cezaevlerinde iskence, onur kirici uygulama ve (...) baskilara karsi yapilan lm orucudirenisinde sehit dsen Mehmet Fatih KTLMUS, Abdullah MERAL, Haydar BASBAG ve HasanTELCI iin de ayni sey geerlidir. Darbenin altinci yilinda zindanlardaki acimasiz iskence hala srmektedir. Yakalanali ancak bir yiloldugu halde simdiye kadar kaldigim Selimiye, Sagmacilar, Metris ve Adana Kapali Cezaevlerindesayisiz iskenceye tanik oldum. stelik i ve dis kamuoyunun tepkisi nedeniyle 1981'lerde dorugunavaran iskencenin hizi nispeten yavasladigi ve nce yakalananlara kiyasla sansli oldugum halde. Dayaksonucu Selimiye ve Metris'te kaburga kemiklerim kraldi. Tedavi ve rapor iin yaptigim girisimleretehditle karsilik veridi. Operasyonlarda, sevklerde, mahkeme gidis gelislerinde polisi aratmayacakiskenceler grdm. iriliplak soyuldum, meydan dayagina ekildim, asagilandim, srklendim, kissogugunda don gmlek aik havada tutuldum, yaz sicaginda bogulurcasina kapali arabadahapsedildim. Istanbul-Adana arasinda 55 saat tutan zincirli sevkler var ki, anlatilacak gibi degildir. Simdi kalmakta oldugum Adana Kapali Cezaevi, kt nl Metris'ten de berbattir. Hayvanlarin bilezor yasayacagi havasiz, nemli ve zemini suyla kapli hcrelere atilmaktayiz sik sik. Srmeli denilenkisimdaki ve banyonun yanindaki hcreler havasiz oldugu kadar, duvarlari ve zemini ipislaktir. Bizdevrimciler grup grup yataksiz, battaniyesiz bu hcrelere atilmaktayiz. Bu davada yargilanan kizarkadaslarimiz 1984 yilindan beri bu tip hcrelerde tutuluyorlar. stelik kadin-erkek demeden sreklidvlmekte, haklarimizdan yoksun birakilmakta, msahede adi verilen eski tip hcrelerde ikiser ikisertutulmaktayiz. (...) gler herseye ragmen istedigi hedeIlere erisememistir, erisemeyecektir. Iskence ve ihanet, lmve rsvet, zincir ve kan pahasina direnilmektedir. Halkin yigit ogullari ve kizlarinin devrim vesosyalizme olan inanlarini hibir sey sarsamaz. - II - EYLUL PEJIMI, ASIEPI (...) 8IP DIITATPLUITUP 12 Eyll (...) sistemi ve darbeye yolaan kosullar bir yana birakilirsa, poliste, Sikiynetim Mahkemelerinde ve cezaevlerinde yapilanlar "bulutsuz gkte akan simsek" gibi anlasilmaz kalacaktir. Burjuva demokratik rejimin hibir zaman uygulanmadigi Trkiye'de 12 Eyll gn tank namlulariniankaya'ya ve Basbakanliga dogrultarak bir hkmet darbesi yapan generaller terr ve baskidakendilerinden nceki btn ynetimleri glgede biraktilar. 12 Eyll rejimi Liberallerin ve bazirevizyonistlerin iddia ettigi gibi Bonapartist bir diktatrlk veya Askeri bir diktatrlk degildir.Aksine, darbeyle, sirtini Beyaz Saray'a dayamis isbirliki tekelci burjuvazi ve byk topraksahiplerinin en gerici, en saldirgan, en sovenist unsurlari 134 taraIindan askeri bir(...) diktatrlk kuruldu.Latin Amerika lkelerinde sika rnegi grldg zere bu (...) diktatrlk orduya dayanmak ve genisbir kitle temelinden yoksun olmak gibi zellikler tasiyan (...)in daha ok yari smrge lkelerdegrlen bir varyasyonuydu. 12 Eyll Ordu darbesi, o gnn kosullarinda emperyalistlerin ve yerli egemen siniIlarin, bir ig gibibyyen devrimci hareket ve halk direnisi karsisindaki son kozlariydi. Parlamentodaki Iasist ve gericipartilerin yiginlarin gznden dserek zayiIladigi, ekonomik-siyasi bunalimin ve sosyal muhaleIetindevleti sarsarak otorite bunalimina soktugu byle bir ortamda, bundan daha az etkilenen ve ciddi bir(...) gc olusturan ordu sahneye srld. Kapitalist-revizyonist sistemi kiskaci altina alan genel bunalim ve metropol lkelerden yari-smrgelere kadar her lkeyi sarsan ekonomik bunalim 1974 yilindan itibaren derinleserek srekli veagir bir hal almisti. Bu, Trkiye'ye en siddetli sekilde yansiyordu; ekonomi Iel olmus, retim dsms,maliye, tarim ve ticaret allak-bullak olmustu. Ekonomik ve siyasi bunalim temelinde ykselendevrimci bunalim hizla olgunlasiyordu. Egemen siniIlarla halk yiginlari arasinda devamli artan gerilimhalk hareketinin o gne dek grlmedik boyutlara varmasina, ekonomik ve siyasi grev, gsteri veboykot, isgal ve barikat arpismalari gibi eylemlerin ykselmesine yolati. Fasist glerin azginsaldirilarina karsi her yerde silahli savunma ve saldirilarla karsi konuluyordu. (...) Devlet saldirdika,iine dstg otorite bunalimi derinlesiyor, birbirini izleyen hkmet degisiklikleri para etmiyor,ekonomik bunalimdan ikis yolu bulamayan ve sosyal muhaleIeti bir trl bastiramayan egemen siniIIraksiyonlari arasindaki eliskiler derilesiyordu. IMF gibi uluslararasi Iinans kuruluslari ve iktidarindizginlerini elinde tutan holdingler ve bankalar yeni bir ekonomik modele geisin siyasi zme baglioldugunu vurguluyorlardi devamli. Bunalimi atlatma ve ekonominin dmenini "ihracata dayaliekonomik model"e kirma reetesi olan 24 Ocak kararlari isi hareketi bastirilip halk susturulmadanuygulanamaz hale gelmisti. te yandan iki sper devlet ABD emperyalistleri ve Sovyet Sosyal-emperyalistleri arasinda meydana gelen g degisiklikleri ABD'yi Trkiye'de rejimi saglamlastirmayave Basra KrIezi jandarmaligina hazirlamaya zorluyordu. Bati basini resmen Trkiye'de ordudarbesinin elinin kulaginda oldugundan szediyordu. Pentagon taraIindan planlanip ordu taraIindan uygulanan (...) darbe bu etkenlerin bir araya gelmesisonucu yapildi. IMF'nin, NATO'nun, KO'un, SABANCI'nin soyguncu ve saldirgan amalari,Cuntanin basi Kenan EVREN'in agzindan 12 Eyll 1980 gnk tv konusmasinda "demokrasininkorunmasi", "huzur ve gven ortami", "hukukun stnlg", "can gvenligi" gibi demagojilerle kat katkundak bezine sarilip gizleniyordu. 12 Eyll darbesi, 12 Mart'in bir devami ve tamamlayicisiydi. Yarim kalmis 12 Mart darbesindendersler ikaran cunta ok daha kapsamli ve kkl olarak ise giristi. Simdi bizim yikmaya alismaklasulandigimiz 1961 Anayasasi sng darbeleriyle delik desik edilip parlamento ve hkmetlagvedilerek, siyasi partiler kapatilarak dizginler ordu Genelkurmayindan olusan bes kisilik Cuntanin eline alindi. Resmi adi MGK. olan cuntanin (...)'i Evren "Cumhurbaskanligi" koltugunda otururoturmaz yrtme, yasama ve yargi yetkilerini kendinde birlestirdi. Artik hersey Beyaz Sarayelebasilarinin ve "kamu yararina dernek" statsyle dokunulmazlik kazandirilan TSIAD gibikuruluslarin suIlrlgn yapan MGK'nin elindeydi. 135 MGK'nin ilk isi lke apinda sikiynetim ilan etmek, sikiynetim komutanlari ve polise olaganst yetkiler vermek, emekli ve muvazzaI subaylari devlet cihazinin kilit noktalarina yerlestirmek oldu. Hizla yeni (...) yasalar ikarildi askeri-sivil karmasi kukla bir (...) hkmet kuruldu, ordu tank vetIegiyle sokaga srld. Burjuvalarin alkislari arasinda sendikalar, dernekler kapatilip demokratikzgrlklerin son kalintilari da sprlp atildi. Artik sz terr ve zulmnd. nk devrimciharekete ve halka karsi ailan (...) i savas baska trl yrmezdi. Daha ilk gn "her trl grev, direnisve gsteri" yasaklandi. Kisa vadeli hedeI halk direnisini "zapturapt" altina almak, ondan sonrakihedeIler ise devrimci yeralti rgtlerini kertmekti. Fasist i savas geregi daglarda, sokaklarda,evlerde, iskence odalarinda sorgusuz sualsiz komnist ve yurtsever avlamak serbestti. Sili'deki gibistadyumlar doldurulmadiysa da askeri garnizonlar toplama kamplarina evrildi. Bunlar olup biterkensevin ve zaIer igliklari atan yalnizca byk kapitalistler ve toprakagalariydi. cretleri dondurulanisiler, taban Iiyatlari bastirilan kyller, kisla disiplinine alinan genlik, susturulan ilerici aydinlar kanagliyordu. Darbeci generaller isi hareketini bastirarak, kylleri susturarak, devrimci genligi dagitarak, Krt(...) demokratik direnisini sindirerek anti-Iasist glere ok agir darbeler indirerek geici bir zaIerkazandilar. Komnistler ve yurtsevelerin bir kismi Iasizme karsi direnmelerine ve yiginlari diriltmeyealismalarina ragmen Iasizmin zaIeri nlenemedi, yzlerce komnist ve gerek yurtsever teslimolmayip kahramanca direnerek sehit dst. Ancak szde halki sosyal-demokrasi Iasizmin nnde dizkmekle kalmayip onunla dolayli bir ittiIak kurdu. Sosyal demokrasiden Iarksiz davranan modemreviyonistler ellerindeki mevzileri Iasizme direnmeden terkettiler, grevleri kirdilar, ya polise teslimoldular ya da yurtdisina katilar. nemli bir anti-Iasist g olusturan kk-burjuva sosyalistleri iseyilginliga kapilarak, pasiIist "bekle-gr" taktigi uyguladilar. Askeri (...) rejim ise o zamanlardakibekleyici pasiIizmden yararlanarak nce halki susturdu, sonra da anti-Iasist yeralti rgtlerini dagitti.Proletarya ve emeki yiginlarin ileri kesimleri devrimci bir nderlikten yoksun olduklari ve kendibaslarina rgtsz birakildiklari iin Iasizmin nne geemediler. 12 Eyll yenilgisi, byk ldedvssz bir yenilgi oldu. Bu sayede (...) generaller ummadiklari sekilde kolay bir zaIer elde ettiler. Gayrimesru 12 Eyll rejimi devlet terrnn dizginlerini koyvererek halka kan aglatti. Evren'in agzinasakiz ettigi "Iasizme ve komnizme karsiyiz" laIi devletin dipten doruga ideolojik, siyasi, hukuki,kltrel Iasistlestirilmesini gizleyen bir kalkan olarak kullanildi. Demokratik zgrlklerin yokedilmesi, (...) yasalarin hayatin her alaninda hakim kilinmasi, yrtmenin glendirilmesi, iplak terrve baskinin kol gezmesi, (...) demagoji biimlerinin bolca kullanilmasi vs. diktatrlgn (...) znkisa srede aiga ikardi. Evren'in "Iasist degiliz" aldatmacasi ancak bir-iki akli evvel revizyonistikandirabildi. Eli kanli tescilli Iasist Trkes bile, 3 Kasim 1980'de Kenan EVREN'e tutukluykenyazdigi mektupta sunlari sylyordu: 3ayir 0rgerera||r, Ey|u| gururder ou yara va|| oeyar|aririz o|z|r de yi||ardir savurraya a|i;ligiriz veourdar sorra da rer ;arl a|lirda savurraya a|i;acagiriz du;urce|er|r deg|;|| o|r us|up|a ley|d| r|le||g|rded|r.8|z|r savurraya a|i;ligiriz deger|er || s|z|er de dayariyor ve or|ari ra||r |i|raya a|i;iyorsuruz (Tercurar1..8) 136 Fasist TRKES sonradan ikma (...) Evren rejimini hem ideolojisinde, hem de uygulama alanindabyle takdis etmektedir iste. Egemen siniIlarin en (...) iki (...) kligi zde birlesmekte, sadece izlenecekyol ve yntemlerde Iakli dsmekteydiler. CUMTA, MASIL 8IP TUPIIYE YAPATTI7 Darbeden bu yana aradan bes yil yedi ay gibi hi de kisa sayilmayacak bir zaman gemistir. Gelirgelmez cuntanin (...)lari byk vaatlerde bulunarak, dista itibarli, ite kalkinmis ve mutlu bir Trkiyeyaratacaklarini sylemislerdi. Gerekten yle midir, generaller dediklerini yapmislar midir? Bugn Trkiye akli basinda burjuvalarin bile itiraz etmeyecekleri gibi, basta ABD olmak zere dnyaemperyalizminin hangi ipi ekerse ipin bagli oldugu vcut kisminin oynadigi basit bir kuklasidurumundadir. Reagan ynetimi, cuntanin (...)lerini ele alarak ona istedigini yaptirmis Trkiye'yiOrtadogu'da Israil ve Misir'dan sonraki en saglam ss yapmistir. lkemizde anti-emperyalist, anti-Amerikan, anti-NATO yurtsever glerin bastirilmasindan sonra, ABD daha rahat atoynatabilmektedir. Dnya halklarinin basbelasi ABD emperyalizmi, besbinden Iazla personeli, 60tesisi, Honest John ve orta menzilli Pershing, Lance-2 Izeleri, gzlem ve casusluk istasyonlari, evikkuvvetler iin hazirlanan s ve havaalanlari, gizlice depolanmis nkleer silahlari ile yurdumuza iyiceyerlesmistir. Trkiye'nin, ABD'nin yari smrgelerinde nkleer silah depo ettigi iki lkeden biri olmasi-digeri Kore- olduka ilgintir. Emperyalist savas kundakisi ABD Trkiye'yi hem rakibi SovyetlerBirligi'ne karsi bir kalkan olarak, hem de kardes Arap halklarinin devrimci savaslarini bastirmada birsirama tahtasi olarak kullanmaktadir. Emperyalist savas bir yana, ABD ile aralarinda kismi biratisma iksa Sovyet Sosyal-emperyalistlerinin nkleer silahlarini ilk atesleyecekleri yer Trkiye'dir. Bati emperyalizminin bir dedigini iki etmeyen 12 Eyll rejimi sadece askeri, siyasi ve diplomatikalanlarda degil, izledigi ekonomi politikada da gdmldr. Cuntanin ekonomi politikasinin esasi olan24 Ocak kararlari IMF taraIindan dikte ettirilmistir. okuluslu sirketler ve uluslararasi Iinanskuruluslari taraIindan ynlendirilen ve Trkiye'yi emperyalist lke ekonomilerinin ihtiyalarina greyeniden biimlendirmeyi amalayan "ihracata dayali ekonomik model" ancak (...)min zoruylauygulamaya sokulabilmistir. Son bes yilda Amerikan Express, Chase Manhattan, Bank oI Credit, Bank Mellat, Chemical Mitsui,ManuIacturers Hannover gibi yabanci byk bankalar agizlarinin suyu akarak Trkiye'ye akin ettiler.Trkiye maliyesi devlet ve zel kuruluslariyla bu bankalar taraIindan ynlendiriliyor. okuluslusirketlerin sermaye yatirimlari da her ksede ailan yabanci banka subeleri gibi artmistir. 1980-1985yillari arasinda, 1920-1980 yillari arasindakinin 5-6 kati yatirim yapan okuluslu sirketler dislerinihalkimizin kan damarlarina iyice batirmislardir. Emperyalist smrnn en asalak biimi olan bor vekrediler yoluyla arti-deger gaspi diger btn dis smr biimlerini geride birakti. Yardimdilenciliginde stne olmayan ZAL, son bes yilda dis borlar iinde uzun sreli ve dvizle denecekolanlari yzde yzlk bir artisla 20,6 milyar dolara ikarmistir. Emperyalist smr dis ticaretalaninda ok daha belirgindir. ZAL'in "byk basari" diye yutturdugu ihracat artisi aslinda her yildaha ok mali daha ucuza satip karsiliginda daha az mali daha pahaliya almanin arapasidir. Ekonomi1984 yilinda, 1973'e gre bir birim disalim yapabilmek iin, bunun iki katina yakin degerde dissatimda bulunmak zorunda birakilmistir. 12 Eyll darbesine neden olan nemli etkenler arasinda yeralan 24 Ocak kararlariyla Iormle edilenekonomi politika dis smrye paralel olarak i smry de yogunlastirdi. 137 Amaci bunalimin yknisi ve kyllerin sirtina yikmak, sermayenin birikim ve merkezilesme srecini hizlandirmak olan buekonomi politika cuntanin demir yumruguyla uygulandi. 12 Eyll'n ilk dneminde (...) arkininbasina geen Evren ekonomik smr arkini da yakin mtteIiki zal kligine teslim etti. Holding vebankalarin en saldirgan ve vurguncu kesimlerinin temsilcisi zal "Liberal ekonomi", "serbest rekabet"sloganlari altinda tekellerin ekonomideki egemenligini glendirip pekistirdi. cretler dsrlerek,taban Iiyatlari dondurularak, isgn sresi uzatilarak, temel ihtiya maddelerinin Iiyatlari ykseltilerekkapitalistlerin azami karlari gvence altina alindi. 12 Eyll dnemi bir kez daha Iasizmin, smrnn korkun derecede siddetlenmesi demek oldugugrsn dogruladi. Smrc siniIlar servet stne servet yigarken, halk alabildigine yoksullasti.Gelir dagilimi kar, Iaiz ve rant gelirlerini cebe indiren isbirliki tekelci kapitalistlerin ve byk topraksahiplerinin yararina, halk siniIlari zararina daha da bozuldu. Ulusal gelir iinde maas ve cretlilerinpayi 1980 yilindaki yzde 26.66'dan 1985 yilinda yzde 21.48'e gerilerken, ayni yillar iinde mlksahibi siniIlarin Iaiz, kira ve kar paylari yzde 49.47'den yzde 58.40'a ykseldi. Ayni dnemde kentile kir, tarim ile sanayi arasindaki dengesizlik byyerek, tarimin ulusal gelirden aldigi yzde 23.87'likpay 1985'te yzde 20.11'e dst. Bu, emeki kyller zerindeki tekelci kapitalist smrnn artmasidemektir. Evren ve zal Trkiye ekonomisini 3-4 yil iinde dzelteceklerdi, enIlasyonu yzde 10'a dsreceklerdi, bunalimi ortadan kaldiracaklardi. Oysa dediklerinin tam tersini yaptilar: bunalimi agirlasmis, sorunlari ogalmis, bor iinde kivranan, enIlasyon hizi kesilmeyen, issizlik iinde yzen,a ve yoksullar lkesi bir Trkiye yarattilar. EnIlasyon bes yil iinde toplam yzde 288 oranindaartarak, hkmetin sahte istatistiklerinde bile 30 oraninin altina hi inmedi. Inmezdi, nkenIlasyon kapitalistlerin elinde ulusal gelirden alinan payi kendi yararlarina, emeki siniIlar zararinadegistirmek iin etkin bir silahtir. Inmezdi, nk kapitalist sistemde tipki bunalim gibi enIlasyonu dayok etmenin aresi yoktur. te yandan, zamlar gibi vergi yasalarinin yk de emekilerin sirtinayikilmistir. Halktan alinan vergiler militarist brokratik devlet aygiti iin yapilan harcamalara gitmis,vergi iadesi altinda vurguncu ihracatilarin kasalarina akitilmis, batik holding ve bankalarinkurtarilmasinda kullanilmistir. Buna karsilik, isi cretlerinin alim gc 1963 dzeyinin bile gerisinedsrlmstr, issizlik, yoksullari kavuran bir Ielaket gibi dne dne bymstr. 1979'da 2 milyon366 bin olan issiz sayisi, 1985 yilinda 3 milyon 56 bine ikti. Gizli issizlik daha da byd. Aldiklaripahali sattiklari ucuz olan kyller gn gnden yoksullasarak aganin, teIecinin, vurguncu tccarinpenesine terkedildiler. Kyllerin ogu topraklarini ve alisma aralarini kaybederek mlkszlestiril-diler. Kk esnaI ve zanaatkar, hatta orta byklkteki isletmeler yigin halinde iIlasa srklendiler.Yapilan bir arastirmaya gre 24 Ocak programinin uygulandigi son alti yilda toplam sermayeleri 17.7milyar lira olan 980 sirket iIlas etmis, 114 Iirma konkordato talebinde bulunmus, 10993 sirket kendinitasIiye yoluna gitmis, 68345 kisi de ticareti terk etmistir. Bu da gstermektedir ki, yabanci ve yerlitekeller cuntanin ekonomi politikasi sayesinde kendinden kkleri kirip geirmislerdir. Bazi ynlerine deginmekle yetindigimiz bu soyguncu ekonomi-politika demokratik zgrlklerinkirintisinin dahi olmadigi, iskence katliam ve kisla disiplininin hkm srdg bogucu bir ortamdauygulandi. Trk ve Krt (...)lari, T.C. tarihi boyunca bylesine sikintili ve acili bir dnemi dahayasamadilar. Toplumu operasyonlar, iskenceler, 138 srgnler, idamlar, kursunlamalar, is kazalari, alik veyokluklar kasip kavurdu. Salgin hastaliklar o gne kadar grlmedik esitlilik ve rakamlara ulasti.Uyusturucu madde ve alkol kullananlarin sayisi eski yillari geride birakti. Intihar olaylari halkin herkesiminde yayginlasti. Fuhus aldi basini yrd. MGK ve hkmet dahil hibir devlet kurumunudislamayan rsvet olaylari hibir zaman bu kadar yaygin olmadi. Burjuvazinin tepelerinden baslayanpornograIi salgini ve diger sapikliklar tm topluma yayilarak Ielaket halini aldi. Hirsizlik, sahtekarlik,kaakilik, yozluk, delilik olaylari ogaldika ogaldi. Getigi her yeri kanli ve kirli ayak izleriylecehennem yerine eviren Iasizm durduk yerde byle ryordu iste. Toplumu "terrist", "yikici", "blc hainler"in elinden kurtarip "huzur ve skun ortami"nakavusturacagini vaat ederek is basina gelen (...) Evren ve sivil (...)gi zal'in yarattigi irkin tablobyleydi. stelik utanmadan kendi sularini ve dzenin ktlklerini komnist ve yurtseverlerin,dillerine doladiklari "12 Eyll ncesi"nin zerine attilar. Vaatleri ile gerekler arasindaki zitligi iseunutturmaya alistilar. Yalniz (...) Evren'in btn vaatleri iinde bir tanesi "demokrasiye geis" vaadi vardi ki, bu o gne kadarkiler iinde en sahtesiydi. EYLUL FAIZMI DEMOIPASIYE IEMDILI0IMDEM 0EMEZ Cunta, egemen siniI partilerinin kurulusuna izin verdigi ve yilsonunda seimlerin yapildigi 1983'demokrasiye geis dnemi olarak ilan etti. General Evren "gelirken asker sz verdik, simdi szmztutuyoruz" diye vnmeyi de ihmal etmedi. Oysa "asker sz"nn (...) szyle es anlama geldigi, dahacuntanin ilk adimlarinda anlasilacakti. Generallerin kililarinin ucuyla karpuz seer gibi setikleri ve istediklerine izin verip istemediklerinisaI disi ettikleri siyasi partiler ve milletvekili adaylari ile yapilan 6 Kasim seimleri halkin suskun veasik suratla izledigi (...) bir komediydi. Ilkin Komnistlere, yurtseverlere hatta liberallere hibirsekilde rgtlenme ve seime katilma hakki taninmadi. Sahte demokrasi havarisi DYP'nin ve sagsosyal demokrat SODEP'in dahi seimlere katilmasi zorbaca nlendi. Generallerin kilici, tipkiDemokles'in kilici gibi, 6 Kasim seimleri zerinde ha dst ha dsecek vaziyette sallanip duruyordu.te yandan, seimlere katilmasina izin verilen partiler zaten (...) cuntanin dnk adamlarinin veortaklarinin kurdugu Iasist ve gerici partilerdi. MDP bizzat cuntanin kurdugu "devlet partisi", ANAPdaha ondan bir yil nce cuntanin ekonomi politikasindan sorumlu (...) zal'in partisi, HP ise parti kurmazdan bir ka ay nce Basbakanlik Mstesarligi yapan, (... )i Evren'in elindeki, sahte sosyaldemokrat Calp'in kurdugu parti idi. Yani halktan cunta yanlisi partilerden birisine oy vermesi, cuntaninok nceden setiklerini semesi isteniyordu. Namlularin glgesinde yapilan 6 Kasim seimlerinde cunta zorla setirmeye alistigi z partisiMDP'yi setiremediyse de, en yakin 12 Eyllc mtteIiki ANAP'i hkmet koltuguna oturttu. (...)Ulusu Hkmeti gitmis (...) zal Hkmeti gelmisti, yani degisen birsey yoktu. Aslinda btn sorunaskeri (...) diktatrlgn (...) yznn kusa evrilmis bir parlamentoyla gizlenmesi ve sahte birdemokrasicilik oyunuyla yikilmasinin nlenmesi idi. Trk egemen siniIlari, geleneksel taktikleri olan,sahte kurumlari bastan kurarak halki kandirip aldatma, halkin tepkisini yumusatma taktigini bir kezdaha uyguluyorlardi. 6 Kasim manevrasi, askeri (...) rejime yarim yamalak da olsa sivil bir grnmvererek, diktatrlge karsi yiginsal patlamalari nlemek istiyordu. Yoksa 6 Kasim seimlerinin burjuvademokratik rejime geisle bir ilgisi yoktur. 139 Smrc siniIlarin, Bati emperyalizminin, hatta bir takim liberallerin Trkiye'de "demokrasi"yegeildigi masallari kimseyi aldatamaz. 12 Eyll rejimi kendine sivil bir grnt vermesine karsin,yari-askeri (...) diktatrlk diyebilecegimiz bir yapida varligini srdrmektedir. Fasist diktatrlkneden hala ayaktadir? 12 Eyll darbesiyle kurulan askeri (...) rejim halka zorla kabul ettirilen hileli 1982 reIerandumuylabiimlendirilmis ve hukuki gvence altina alinmisti. Bu Anayasa herseyden nce (...)bir ierikli biresit devlet baskanligi sistemi getiriyor, yrtme aygitinin hatta devletin siklet merkeziniCumhurbaskanligi kurumuna kaydiriyordu. Iste bu makama eski Genelkurmay ve MGK baskani Evrenoturtuldu. Geri eski yetkilerinin siniri biraz daraliyor, Iakat bu (...) konumunu ortadan kaldirmiyordu.Yrtmede kesin sz sahibi, yasama ve yargi erki zerinde ise zel bir agirlik sahibiydi. Hkmetebaskanlik edebilir, Meclisi Ieshedebilir, savas ilan edebilir, devletin belli basli kurumlarininyneticilerini seip atayabilirdi. stelik Cumhurbaskani gcn seim ve reIerandumdan degil,dogrudan dogruya ordudan aliyor. O ordu ki istedigi an "i savas", "ekonomik bunalim", "dogalaIetler"gibi herhangi bir bahaneyle yasal yoldan -12 Eyll ncesinden Iarkli olarak- darbe yapiphkmeti, parlamentoyu, burjuva partilerini vs. dmdz edebilir. Yani, cunta niIormasini ikarmistir,Iakat niIormaliyken kullandigi yetki ve mekanizmalarin ogunu elinde tutmaktadir. Ayrica demokratik zgrlkleri siIira indirgeyen, devrimci sendikalari, dernekleri, yayinlariyasaklayan, aik terr mesrulastiran, (...) devlet rgtlenmesini tabulastiran 1982 Anayasasi veherbiri ona bir payanda olusturan 12 Eyll patentli (...) yasalar, biimiyle-zyle halen yrrlktedir.Fiilen iskence, insan avi, sorgusuz sualsiz tutuklama, dizginsiz ulusal zulm, polis ve jandarma terreskisi gibi devam etmektedir. Sikiynetim szde bazi yerlerde kalkmasina ragmen hem (...)tan'dadevam etmekte, hem sikiynetim mahkemeleri astigi astik kestigi kestik yollarinda yrmektedirler.Gerek anlamda grevler, gsteriler, siyasal toplantilar -egemen siniIlara degil- zerindeki yasaklarsryor. Kisacasi, 12 Eyll (...) sistemi tm kurum ve yntemleriyle hala ayaklari zerindedir. Eger hkmete sosyal demokrat bir parti gelseydi, bu, Iasizmi kaldirmaksizin belki alttan yiginlarinbaskisiyla rejimde nispi bir yumusamaya yolaabilirdi. Halbuki tam tersine hkmet koltugunda 12Eyll sistemini Evren kadar hararetle savunan ve onunla omuzomuza yryen zal kligi oturmaktadir.zal kliginin demokrasi dsmani, sovenist, (...) anti-komnist ve en iri tekellerin ve ABD emperyaliz-minin izgisindeki programi Iasist bir nitelik tasimakta; bu kligin bir eli Evren kligine diger eli MHPkligine siki sikiya yapismis bulunmaktadir. Siyasi gericiligi ekonomi politikasinda maskesiz olanANAP ve nderi zal kadar agzl ve yagmaci bir parti daha iktidara gelmemistir. ANAP, en bastaENKA holding gibi "ihracata dayali ekonomi modeli"nin kaymagini yiyen son yillarda hizla gelismisholdinglerin dogrudan temsilciligini yapmaktadir. Bu partinin ynetimi holding sahipleri, bankacilar,byk ihracati ve mteahhitler, toprak-agalari ile organik bir btnlk iindedir. Gerek siniIsalikarlari, gerekse siyasi gelecegi 12 Eyll sistemine kk salmis ANAP, bu sistem ktgndekendisinin de kecegini ok iyi bilmektedir. Sonuta EVREN'in "demokratik parlamenter sistemi" dedigi rejim yzne tlden maske takmis (...) rejimden baskasi degildir. Yani o zaman EVREN'in "asker sz"nn (...) demeye geldigi aiga ikiyor. Dnyanin hibir lkesinde Iasist diktatrlkler kendiliklerinden ve gnll olarak burjuva 140 demokrasisine gememislerdir. Ispanya, Portekiz, Yunanistan, Arjantin, Sili, Pakistan, Filipinler gibilkeler buna rnektir. Emperyalistler ve yerli Iasist gler ancak gl, ok gl yiginsalmcadeleler, ayaklanmalar oldugunda, bunlarin bir devrime dnsmesini engellemek iin birmanevrayla burjuva demokratik rejime gemeye zoraki razi olmuslardir; Iakat kendiliklerinden asla! Oyzden Iasizmin kuzu kuzu iktidardan uzaklasacagini syleyenler halki aldatmak iin byle yaparlar. (...) diktatrlgn 6 Kasim 1983 manevrasi tutmamistir. Devrimci bir bunalim iin iin olgunlasmakta,siniI mcadelesi graIigi yeni bir devrimci ykselisin sinyallerini vermektedir. Fasizme karsi az ya daok bir hizla byk bir devrimci dalganin gelecegi kesindir. Bizim grevimiz bu dalganin Iasizmin birmanevrasiyla bosa ikartilmasini nlemek ve onun proletaryanin nderliginde anti-emperyalistdemokratik bir halk devrimi olarak gelismesini saglamaktir. Fasizme karsi mcadelede bu perspektiIesahip olmak iin, Iasizmin kklerinin mevcut sosyo-ekonomik sistemde oldugunu grmek, hareketnoktasi olarak proletaryayi almak gerekir. yleyse, (...) diktatrlgn kaynaklandigi ve onun siyasi styapisini olusturdugu Trkiye'deki sosyo- ekonomik dzen nasil bir dzendir. MASIL 8IP DUZEMDE YAIYOPUZ7 Trkiye, emperyalizmin yeni smrgeci boyundurugu altinda, kapitalist retim iliskilerinin egemen oldugu geri kapitalist bir lkedir. Mevcut sosyo-ekonomik sisteme geri kapitalist niteligini veren etkenler, birinci olarak, emperyalizminyeni smrgeci boyundurugu altinda tuttugu lkemizin ekonomik, sosyal, siyasi, kltrel ve ulusalgelisme yolunu ksteklemesi, ikinci olarak, tarimsal yapiya damgasini vuran Ieodal kalintilarin vegenelde pre-kapitalist iliskilerin varligi, nc olarak, kent ve kirda geri teknige ve ilkel retimyntemlerine dayali kk ve orta kyl ekonomilerinin, zanaatkar ekonomisinin genel ekonomidekizgl agirliginin byklgdr. Belirleyici ve en nemli retim aralarinin mlkiyeti, isbirliki tekelci kapitalistlerin ve byktopraksahiplerinin elindedir. Yabanci kapitalizmle iie temel retim aralarinin mlkiyetini elindetutan bu yerli egemen siniIlarin ekonomi zerindeki egemenligi siyasal iIadesini, isiler, kyller vebtn emekiler zerindeki baski aygiti olan devleti de tekelleri altinda tutmalarindasomutlasmaktadir. Yalniz egemen siniIlar devleti resmi olarak bagimsiz grnmesine ragmen, gerekteemperyalizmin ekonomik, siyasi, askeri diplomatik ve kltrel boyundurugu nedeniyle bagimli birdevlettir. Grnrdeki bagimsizlik II. Dnya savasi sonrasinda basta ABD emperyalizmininuyguladigi yeni smrgeci politikanin yarattigi bir yaniltmacadir. Trkiye ekonomisi, agzl ve talanci emperyalistlerin penesi altindadir. Ekonomi, kapitalist-revizyonist dnya ekonomisinin tepelerini tutmus emperyalist metropollerin ucuz hammadde kaynagi,pazar ve sermaye yatirim alanidir. okuluslu sirketler ve byk yabanci bankalar sanayide,bankacilikta, ticarette, ulasimda ve turizm sektrnde kilit mevzileri kontrol etmektedir. Yenismrgeci soygun sisteminin temel araci sermaye ihraci, yani bor, kredi, szde yatirimlar ve ortaklikvs. biiminde yapilan direkt sermaye yatirimlaridir. Emperyalist devletler, esit ticaret yoluyla,hammaddeleri, mamul ve yan 141 mamul rnleri ucuza kapatip yksek teknige dayali agir sanayirnlerini tekel Iiyatlariyla satarak da byk vurgunlar vuruyorlar. Emperyalistler Trkiye ekonomisini kendi ihtiyalarina gre biimlendirerek tekstil gibi sektrlerdisinda -kendi ikarlari byle gerektirdigi iin- agir sanayinin gelismesini engellemisler, ekonomininorantisiz, arpik, montajci bir yapi kazanmasina neden olmuslardir. lkemizin zengin yeralti veyerst kaynaklarini srekli yagmalamakta, isilerden gaspedilen arti-degerin ve kyllerdengaspedilen arti-rnn byk bir kismi esitli yol ve yntemlerle Iinans kapitalin anavataninatasinmaktadir. Emperyalist lkelerle Trkiye arasinda srekli byyen uurum yeni-smrgecieIendilerin izdigi bir kader olagelmistir. Trkiye'de kapitalizm birok yari-smrgeye kiyasla gelismistir. Ancak kapitalizmin gelismesi,yabanci sermaye ihracina ve esit olmayan ticarete bagli oldugundan yerli tekelci burjuvazi emperyalistburjuvazinin bir uzantisi, bir isbirlikisi, bir aracisi olarak sekillenip bymstr. zellikle, 1960
sonrasi yillarda, holdingler seklinde rgtlenen ve gl banka tekellerine sahip olan tekelcikapitalistler, gerek ekonomik yasamda, gerekse siyasi styapida sistemin temel diregi halinegelmislerdir. Sadece zel sektr degil, tekelci devlet kapitalizmini temsil eden ve byk burjuvazininkolektiI kapitalist mlkn olusturan KIT'ler de, bu siniIin elinde proletaryayi smrmek iin etkin biraratir. Meta ekonomisi ve kapitalist iliskilere bagli olarak olusan kk ve orta byklktekiisletmeler sayisal okluklarina karsin tekelci kapitalizmin baskisi altindadirlar. Orta burjuvaziye aitsinai ve ticari isletmeler olsun, kk esnaI ve zanaatkar isletmeleri olsun gitgide ekonomideki eskiglerini yitiriyor ve bunlarin nemli bir kismi iIlasa srklenerek byk burjuvazi taraIindanmlkszlestiriyorlar. Yerli tekelci sermaye, banka, sanayi ve ticaret sermayesini elinde birlestirmis asalak ve rantiye niteliktasiyan bir sermaye biimidir. Bu zelligini emperyalizme bagimli olarak gelismesinden ve onunlkedeki uzantisi olmasindan almaktadir. Tekelci sermaye bu niteligi geregi gericidir, tekelci rekabetkurallarina gre is grr, retici glerin gelismesi nnde bir engeldir. Ancak gelismis sanayilkelerinde, yksek kapitalist bir rgtlenme temelinde ykselen Iinans kapital burjuvazisi ileisbirliki tekelci sermaye arasinda temelli Iarklar vardir. Emperyalizmin lkemizdeki diger bir sosyal dayanagi da tekelci burjuvazinin mtteIiki olan yari-Ieodal toprakagalaridir. Yari-Ieodal toprakagalari, ekonomik ve siyasal g olarak ikincil bir roloynamalarina ragmen yine de nemsiz bir g degildirler. Trkiye'de Ieodalizme karsi burjuva devrimiynnde 1908 Jntrk Devrimi ve Ulusal Kurtulus Devrimi gibi adimlar atilmis, Iakat burjuvademokratik devrim tamamlanamamistir. Feodal iliskilerin sre iinde gitgide zlmesine ve gelisenkapitalist iliskilere kiyasla zgl agirliklarinin azalmasina karsin kirsal alanlarda nemli bir yertutarlar. Zamanimiz da saI Ieodal smr biimleri yoktur; Ieodal smr biimleri kapitalist smrbiimleri ile iice geerek birinin veya digerinin agir bastigi geis halinde yari-Ieodal biimlerkazanmistir. Feodal kalintilarin temel dayanagi yari-Ieodal toprakagaligi ekonomisidir. Yari-Ieodaltoprakagalari, topraksiz ve az toprakli kylleri angarya ortakilik, yancilik vs. biimler altindasmryorlar. Trkiye'de kirsal ekonomi ok dengesiz ve orantisiz bir yapiya sahiptir. (...)tan'da yari- Ieodaltoprakagaligi ekonomisi agir basarken, zellikle Akdeniz, Ege, Marmara gibi 142 blgelerde bykkapitalistlere ait iItlikler n plandadir. Ancak lke genelinde kapitalist nitelikteki byk topraksahipleri ile gndeliki, mevsimlik ve gebe isilerden olusan tarim proleterleri arasindakikutuplasma hala geri plandadir. Gerek yari-Ieodal iliskiler, gerekse kk retime dayali tarimsalekonomiler kirdaki emek-sermaye eliskisinin olgunlasmamisliginin gstergesidir. Zaten bu nedenlekyllkteki Iarklilasma, bir taraIta tarim proleterleri, bir taraIta tarim burjuvalari arasindakikutuplasma dzeyine ulasmaktan olduka uzaktir. Halen kyllgn temel kitlesini kk ve ortakyller olusturmaktadir. Toprakagalari, tekelci-tccar sermayesi taraIindan smrlen milyonlarca topraksiz ve az topraklikyly bu asalak siniIlardan kurtaracak olan toprak devrimidir. Toprakagalarinin topraklarina ve mal-larina tazminatsiz olarak el koyup bu topraklar yoksul kyllere dagitilmadika Ieodal iliskiler kktenparalanamaz. Ancak toprak devrimi yalniz Ieodal smrye son verir, emeki kyllg smrdenkurtaracak olan yalniz sosyalizmdir. Trkiye'de burjuva demokratik devrimin tamamlanmamasinin sonularindan biri de ulusal sorunun zmlenmemis olusudur. Emperyalizm karsisinda ezilen bir ulus olan Trk ulusu, ezilen Krt (...) ile Araplar, Ermeniler,Rumlar, Azeriler, Lazlar gibi azinlik (...) karsisinda ezen ve ayricalikli bir ulustur. Trkiye tipki arlikRusya'si gibi bir ezilen (...) hapishanesidir. Trk egemen siniIlari ezilen (...) karsi sistemli olarak zorlaTrklestirme, soykirim, srgn, ulusal kin, kiskirtma ve asagilama politikasi (...)lar. Ulusal baski vesoygun politikasinin ana hedeIi yaklasik 15 milyon civarindaki Krt (...) dur.18 (....)lerin anayurdu Trkiye (...)tan'i ile Trk blgeler arasinda derin, siyasi, ekonomik, sosyal, kltrel esitsizlikler vardir. (...) emperyalizm taraIindan ve onun araciligiyla ynetilen Trk egemen siniIlari 18Kurl u|usurdar ez||er azir|i| r||||yel|erder oarselre| ve our|ara |ar;i Tur||e;l|rre, soy|irir, surgur, u|usa| ||r, |i;|irlra ve a;agi|ara po||l||asi uygu|ardigiri soy|ere| ou savurrarir ceza| soru;lurrasira gere|e o|ara| |u||ari|ri;lir.(0N) taraIindan hayasizca smrlmektedir. (...) varliginin imha ve asimilasyon politikalariyla nasil tarihtensilinmek istendigi Trkiye tarihinden anlasilabilir. En dogal hakki olan kendi ulusal devletini kurmahakki zorla elinden alinan (...) ulusal dilini serbeste konusma ve yazma, sanat ve kltrngelistirme, gelenek ve greneklerini koruma haklarindan yoksundur. Ezilen ulus ve azinlik milliyetlere ynelik her trl ulusal zulm, kisitlama ve sinirlamakaldirilmaksizin, btn milliyetlere tam hak esitligi saglanmaksizin ve en basta ezilen Krt (...)ayrilma ve kendi bagimsiz devletini kurma hakki dahil kendi kaderini tayin hakki taninmaksizinsadece Krt (...) degil Trk halki da zgr olamaz. nk baska uluslari ve milliyetleri ezen bir uluszgr degildir.19 Buraya kadar zetledigimiz sosyo-ekonomik ve siyasal olgular, egemen siniIlarin bayat demagojisi"siniIsiz imtiyazsiz kaynasmis bir kitle" edebiyatinin sahteligini ortaya koymakladir. Aksine Trkiyetoplumu i ve dis uzlasmaz karsitliklari, kent ile kir, ezen ulus ile ezilen ulus, erkek ile kadinarasindaki derin esitsizlikleri bagrinda tasimaktadir. Bugnk asamada temel uzlasmaz eliski distaemperyalistlerle halkimiz, ite tekelci kapitalistler ve toprakagalari ile halkimiz arasindadir. Bu temeluzlasmaz karsitlik anti- emperyalist demokratik halk devrimi ile zlmeksizin ulusal ve toplumsalgelisme 143 yolunun n ailamayacagi gibi, emek ile sermaye eliskisinin zm iin gerekli nkosullarda yaratilamaz. Yari smrge, geri kapitalist dzenin btn yk, btn ktlkleri, bir avu tekelci kapitalist vebyk toprak sahibi taraIindan acimasizca smrlen ve baski altinda tutulan halk siniI ve ta-bakalarinin zerindedir. ikarlari ve temel talepleri emperyalistler ve yerli egemen siniIlarla zit dsenhalki; sanayi ve tarim proletaryasi, yari proleterler, kk retici kyller, orta kyller, kk esnaIve zanaatkarlar ile sehir kk burjuvazisinin diger kesimleri olusturmaktadir. Buna karsilik halkkavrami disinda kalan sehir ve kirin orta burjuvalari, smrc siniIlar olmakla ve aralarinda binbirbag bulunmakla birlikte, bugnk dzende tekelci kapitalistler ile byk toprak sahipleri taraIindanbaski altinda tutulduklari iin egemen siniI kavraminin disinda kalirlar. Egemen siniIlar isbirlikitekelci kapitalistler ve byk toprak sahipleridir. Bu smrc siniIlara hizmet eden brokratlar,subaylar ve generaller ise halkin dsmanlari arasinda yer alirlar. Halk siniI ve tabakalari iinde, ikarlari emperyalizmle, Ieodalizmle ve her esit kapitalizmle tabantabana zit olan ve disindaki siniIlari kurtarmadan kendini de kurtaramayacak olan tek siniI proletar-yadir. Zincirlerinden baska kaybedecek bir seyi olmayan, en ileri teknikle iie, geimini isgcnsatarak saglayan proletarya, toplumun en devrimci siniIidir. Kapitalizmin nispi geliskinligi nedeniyle Trkiye proletaryasi sadece nitel olarak degil nicel olarak dabelirleyici nemde bir sosyal gtr. Proletarya ile halkin en kalabalik kesimini olusturan emekikyller birlestiginde bu dzen, onlarin karsisinda dayanamayacak kadar gszdr. Emperyalizme kleligin kapitalist ve Ieodal smrnn, Iasizmin her esit siyasal gericiligin, ulusalzulmn, irkiligin, sovenizmin, issizligin, pahaliligin, ekonomik bunalimin, varlik iinde yoklugun,her esit seIaletin, haksiz savaslarin, iskencenin, ortaag karanliginin, ahlaki yozlasmanin, rsvetin,yolsuzluklarin, kltrel rmenin, cehaletin, kadinin kleliginin, gerici adetlerin, asagilanmanin,cinayetlerin, karaborsanin, gangsterligin, uyusturucu madde aliskanliginin, alkolizmin, Iuhsun kaynagibu geri kapitalist dzendir. - III - TII8 MEDIP, MIIM SAVAIYOP7 Biz komnistler emperyalizme ve sosyal-emperyalizme, yeni smrgecilige ve hegomanyaciliga,Iasizme ve sermayeye, irkiliga ve sovenizme karsi, bagimsizlik, zgrlk ve halk demokrasisi iin,smrsz ve baskisiz bir dnya iin, sosyalizm ve siniIsiz toplum ugruna mcadele ettigimiz iinburadayiz. Egemen siniIlar taraIindan bu nedenle (...) mahkemelerde yargilanip idam sehpasina 19u|us|arir |erd| |ader|er|r| lay|r ra||iri Tur||ye sorulurda savurra| u||er|zde rer zarar ceza| soru;lurra ||e |ar;i|arri;lir. (0N) gnderilmek isteniyoruz. Aslinda bizim sahsimizda lekelemek, mahkum etmek, Iiziken ve ruhen yoketmek istediginiz,proletaryanin umudu ve gelecegi oldugu iin "terrist", "yikici", "blc" diye gzden dsrmeyealistiginiz Trkiye Ihtilalci Komnistler Birligi'dir. Savci olsun, heyetiniz olsun (...) egemen siniIlaradina btn karalamalari stmze boca etmekte tereddt etmedi. Kimi zaman davanin siyasiniteligini inkar ederek, kimi zaman grslerimizi ve niyetlerimizi arpitarak TIKB'nin (...)ina yazilmisama ve hedeIlerini, 144 program ve stratejisini, bir seytan maniIestosu gibi gstermeye alistiniz. Onuniin TIKB nedir, niin savasiyor sorusunu bir kez daha zetleyelim ki, planlariniz bosa iksin,komnistlerin grs ve amalarini gizlemedikleri grlsn! TIKB, halkin cellatlarinin gstermek istedigi gibi "terrist", "soyguncu", "hirsiz etesi" degildir.Soyguncu olan, terrist olan, cani olan, hirsiz olan dzenin basindaki egemen siniIlar ve (...)landir.TIKB, mevcut smr ve baski sistemini yikma mcadelesine nderlik edecek proletaryanin komnistpartisini insa etmek amaciyla, 1968'lerden beri siniI mcadelesinin n cephesinde savasmis IhtilalciKomnistler taraIindan MustaIa Suphi yoldasin komnist mirasini diriltip yasatmak ve Trkiyeproletaryasinin siniI kavgasina nderlik etmek iin 1979 yilinda kurulmus nc komnist mIrezedir.Bastan itibaren proletaryanin davasindan baska hibir kisisel ikar gzetmeyen ve bugne kadar siniImcadelesinin her alaninda (...) bir yigitlik ve atilganlikla dvsen TIKB savasilari, ldler, iskencegrdler, zindanlara atildilar Iakat kutsal davalarindan dnmediler, dnmezler. TIKB bu gcn, temsil ettigi Trkiye proletaryasindan, davasinin hakliligina olan inancindan ve enbasta da rehber aldigi yce Marksizm-Leninizm ideolojisinden almistir. Marks, Engels, Lenin veStalin'in ihtilalci gretilerini zmledigi ve onu lkemiz kosullarina uyguladigi iindir ki, Marksizm-Leninizme ihanet eden Sovyet ve in revizyonizmine karsi, ayni zamanda kk-burjuva sosyalizmiesitlerine, anarsizme ve maceraciliga karsi uyanik olmus ve bunlarla kararlilikla mcadele etmistir.Asil kendi "kk disarda" olan burjuvalara ve Iasistlere ilan ederiz ki, proleter enternasyonelizminkararli savunucusuyuz; Marksizm-Leninizm'in bayragini onurla dalgalandiran dnyanin tek sosyalistlkesi ASHC'nin ve onun mimari AEP'nin saIindayiz. Insanliga altin bir ag getirecek siniIsiz (...) toplum TIKB'nin nihai hedeIidir. (...) toplum, burjuvazininkendi pisliklerini tasvir ederek karalamaya alistigi o korkun heyula degil, aksine retim aralarizerindeki zel mlkiyetin kaldirildigi, siniIlarin ve siniI Iarkliliklarinin yokedildigi, insanin insantaraIindan smrsne, retim anarsisine, savasa ve yoksulluga son verildigi, toplumun sancaklarizerine "herkesten yetenegine, herkese ihtiyacina gre" sloganin yazildigi smrsz ve baskisiz birdnya cennetidir. Ne burjuvazinin karalamalari, ne de modern revizyonizmin ihaneti bu ugurdamcadeleden bizi alikoyamaz. TIKB'nin nihai hedeI olarak belirledigi siniIsiz komnist topluma ulasmak iin, kapitalist toplumlakomnist toplum arasinda uzun bir tarihi dnem olan (...) dneminden gemek gerekir. Ne var ki Tr-kiye ulusal boyunduruk altinda geri bir lke oldugu iin, devrim nce anti-emperyalist demokratikasamadan gemek ve (...) alasagi ederek (...) geici ve zgl bir biimi olan halk demokrasisi devletineulasmak zorundadir. Devrimi kesintisiz olarak srdrp sosyalist toplumu ekonomik, siyasi veideolojik-kltrel alanlarda insa etmek ancak halk demokrasisi devleti kurulduktan sonra mmknolabilecektir. Belirttigim gibi, bugn proletaryanin temel grevi anti-emperyalist demokratik halk devrimini zaIereulastirmak, emperyalizmin boyundurugunu ve iktidardaki tekelci kapitalistler ile byk topraksahiplerinin militarist-brokratik devlet aygitini (... ...)rak yerine isilerin ve kyllerin devrimci(...)gn kurmaktir. Sosyalist devrimin bir n asamasi ve hazirlayicisi olan anti-emperyalistdemokratik halk devrimi, Ihtilalci Komnist partinin sevk edip ynetecegi, proletaryanin nderligindeisi-kyl temel ittiIakina dayanan btn halkin devrimidir. Halka zgrlg, tam bagimsizligi, halkdemokrasisini, mutluluk ve reIahi getirecek olan ancak byle bir devrim olabilir. 145 lke apinda iktidar elde edilip halk demokrasisi devleti kurulur kurulmaz: Emperyalistlere, sosyal-emperyalistlere, tekellerin elindeki zel sektre ve devlete ait btn kuruluslari tazminat demeksizin ulusallastiracagiz. Dis borlari silecek, bankalari devletlestirecek dis ticareti devlet tekeline alacagiz. Yari-Ieodal toprak agalarina ait topraklara ve retim aralarina el koyarak, topraklari, topraksiz ve aztoprakli kyllere dagitacagiz. Devletin ve byk toprak sahiplerinin elindeki genis lekli moderniItlikleri sosyallestirecegiz. (...) zerindeki ulusal baski ve soygun sistemine son vererek, (...)na, isterse (...) kurma hakki, isterse Iederal erevede halk cumhuriyetiyle zgrce birlesme hakki taniyacagiz. Isilerin ve btn emekilerin insanca, mutluluk, reIah ve zgrlk iinde yasamlari iin gerekli acil nlemleri alacak, halk devriminin btn kazanimlarini devrim anayasasiyla gvenceye kavusturacagiz. Biz komnistler grs ve amalarimizi saklamaksizin, ilk elde bu yakin amalar iin savastigimizi,bunlari elde ettikten sonra sosyalizme ve (...) dogru ilerleyecegimizi, smr ve baski dzeniniyalnizca (...)e dayanan devrimle yikabilecegimizi aika sylyor, bunlari tm halka ve dnyaya ilanediyoruz. Ne zora basvurmayi ve kan dkmeyi ilk icat eden bizleriz, ne de devrimci terrekeyIimizden basvuruyoruz. Aksine terre ilk basvuran ve bizi karsi siddete zorlayan, devrimcileri vehalki katlederek, iskence ve soykirima basvurarak, sosyal muhaleIeti zulmle ezip bastirarak her yolumubah gren egemen siniIlar ve onlarin devletidir. nk umutsuz da olsa, tipki nclleri acimasizkle sahibi siniIlar ve Ieodal zorbalar gibi, burjuvazi de yerini proletarya ve emekilere birakmayayanasmiyor. O yzden, burjuva devlet cihazi (ordu, polis, brokrasi, parlamento, mahkemeler vs.)(...)li devrimle (...)tir. Iste, TIKB devrimin ancak genel (...)li halk (...)masi sonucunda, halk (...)su iinde rgtlenmis isi vekyllerin nispeten kisa ya da uzun sreli (...)li mcadelesiyle zaIer kazanabilecegini bu nedenle genelstratejisinin temel taslarindan biri haline getirmistir. TIKB platIormunda, merkezi yayin organlariORAK-EKI ve IHTILALCI KOMNIST'te bu izgi aika belirtildigi halde, savci egemensiniIlardan grendigi yntemlerle TIKB'nin silahli mcadele anlayisini keyIince altst edip kasitli birkarisiklik yaratiyor. Ya TIKB'nin silahli mcadele izgisinden habersiz olan, ya da kasitli davranmaktan mantigini yitiren(...) savci, TIKB'nin "T.C. Anayasasini silahli halk ayaklanmasiyla" yikmak zere "silahli eylemler"debulundugunu iddia etmektedir. Savci, her silahli eylemin silahli halk ayaklanmasi ile zdes olmayacagigeregini grmezden gelmektedir. Genel silahli (...)ma, devrimci krizin doruk noktasinda, i ve dis dsman glerine karsi dzenli halk(...)su ve ona destek olan (...) mIrezeleriyle, sehirde ve kirda cepheden yrtlen silahli mcadeleninson asamasi ve en st biimidir. Ihtilalci komnist partinin bu asamaya gelmezden nce basta isisiniIini, kyllg ve diger halk kesimlerini kendi nderligi altinda halk cephesinde siyasi olarakbirlestirmesi ve (...) mcadelenin ana dayanagi halk (...)sunun temellerini atmasi gerekir. 146 (...)li mcadele, basitten karmasiga, alt biimlerden st biimlere mevzi (...)lardan genel ve birlesik(...)lara dogru gelisen, objektiI ve sbjektiI kosullara, gler dengesine (vs.) gre uzun veya nispetenkisa sreli olabilen bir ulusal ve siniIsal mcadele biimidir. O yzden, genel (...)li (...)madan nce,ona ulasmak ve hazirlik olmak zere kosullara uygun sekilde (...) eylemleri yrtmek ve (...)mIrezeleri rgtlemek gerekir. Yalniz, siniI mcadelesinin biimlerinden biri olan (...) savasi herkosulda degil, mcadelenin belli bir evresinde, belli kosullarda yrtlr. Bu anlayis erevesinde TIKB 12 Eyll ncesinde devrimci durumun olgunlasma dzeyine, halkyiginlarinin rgtllk ve destek derecesine, siniI mcadelesinin gereksinimlerine uygun (...)eylemleri yapmistir. Bu eylemler Iasist saldirilari pskrtmeye, komnistlerin ve ilerici insanlarin cangvenligini saglamaya, Iasist terr ve baskiyla yolu tikanmaya alisilan siniI kavgasinin yolunuamaya ve saldiri pozisyonundaki genel devrimci mcadeleyi st biimlere siratarak (...) savasi vegiderek (...)li (...)ma asamalarina hazirlanmaya ynelik eylemlerdi. Yani savcinin keyIi olarak iddiaettigi gibi TIKB'nin o dnemdeki silahli eylemleri halk ayaklanmasinin bizzat kendisi degildi,olamazdi. Eger byle bir grs savunulsaydi devrimci maceraciliga dslrd. Kaldi ki TIKB'ninbyle bir anlayisi olsa, bunu aika ilan eder ve savunmaktan kainmazdi. 12 Eyll sonrasinda ise devrimci hareketin yenilgisi sonucu silahli halk ayaklanmasinin objektiI ve sbjektiI kosullari zaten yoktu. Bu dnemde TIKB'nin basvurdugu silahli eylemler rgte para temini,ordu ve polisin rgt yoketmeye ynelik silahli saldirilari karsisinda kendini savunma gibi olanlarlasinirli, geri ekilme taktiginin kapsamina uygun eylemlerdi. rgtn aldigi yaralar sariliponarilmadan, halk yiginlariyla baglar glendirilmeden, halk yiginlarinin mcadele istegi kabaripmorali ykselmeden (...) diktatrlkle silahli mcadeleye girismek bir dellodan teye gitmezdi. Onuniin TIKB yeralti yntemlerini uygulayarak rgtlenme, ajitasyon ve propaganda alismasina agirlikvermis 12 Eyllden bugne dek bir an bile ara vermeksizin kitleleri Iasizme karsi bilinlendirmek,rgtlemek ve direnise geirmek iin cesurca mcadele etmistir. Buraya kadar ok kisa zetledigim TIKB'nin silahli mcadele anlayisini savci istedigi gibi arpitmaktazgrdr. Zaten programi, ama ve hedeIleri egemen siniIlar taraIindan utanmazca tahriI edilmiyormu? Yalniz ben su kadarini syleyeyim ki, TIKB'ye ynelik haksiz saldirilara karsi iktigim gibi,TIKB'nin yaptigi askeri eylemlerin hi birisine katilmadigim halde, bu davada bizlere yklenmekistenen Sabanci mutemedinin soyulmasi gibi TIKB'yle uzaktan yakindan hibir ilgisi olmayan silahlieylemler disindakileri savunuyorum. Egemen siniIlar ve (...)lari hangi (...) yollara basvururlarsa vursunlar, isterlerse (...) demogoji, Iesat,iItira, komplo, entrika, terr gibi klasik silahlarini hep birden ateslesinler, biz komnistleri yolu-muzdan alikoyamazlar. Trkiye ihtilalci Komnistler Birligi'ni zaptedemezler; (...), kervan yrr! ZAFEP 8IZIMDIP, 8IZ IAZAMACA0IZl Savci idamimizi istiyor! Mahkeme heyeti kalem kirsin, zindancilar sicim yaglasin, mezarcilar ve tabutular bos durmasin istiyor. 147 Bunu (... ... ...)nin Ikelerini yatistirmak, devrimcilige cret edecek halk evlatlarinin zgrlk atesinidaragacinin soguk rpertisiyle sndrmek, gemiste smrc zorbalara yasatilan korkulu dslerinintikamini alip bedelini detmek, (... ... ... ...) daha sunmak iin yaptigini biliyorum. Karar gn, (...) cppelerinizin iinden bizlere dogru uzanan ellerinizle kaleminizi kirip dzene olanminnettarliginizi yerine getirmenin gnl rahatligiyla huzura kavusabilirsiniz. Bir TIKB neIeri, birihtilalci komnist, bir halk evladi olarak, bana lmden korkmamayi gretmis kahramanlik destanlariyazan sehit yoldaslarimdan aldigim ilhamla, idam sehpalarina tekme atip cellatlarini korkutmus DenizGEZMIS'lerden ve bu gelenegi yasatan 12 Eyll rejiminin daragaci kurbani devrimcilerle idamkararlarini tebessmle izleyip yillardir lm tehdidi altinda yasayan yurtseverlerden grendiklerimedayanarak kararinizi metanetle karsilayacagim, bundan emin olabilirsiniz. Sunu da biliniz ki, sayetidam karari ikartmazsaniz, bu benim devrimci Ikemi yatistirip beni rahatlatmayacak. Biz komnistler lm dahil her trl korkuyu atarak ikariz yola, yle olmasa bir ev baskininda, birsokak ksesinde, bir iskence odasinda, bir zindan hcresinde ldrlme korkusunu pasli bir prangagibi ayaklarimizda tasiyip ideallerimizden vazgemememiz iin bir neden kalir miydi? yle olmasaher bir sehidimizin lmezden nce kendinden nceki sehitler silsilesine bakarak korkuya kapilmasigerekmez miydi? Tam tersine! Mcadelemiz lmden lmszlk, eski direnis destanlarindan yeni destanlar yaratmayigrenmistir. (...) karsi dvserek len her TIKB savasisi nbeti devrettigi yoldasina kahramancayasayip savasmayi, dvse dvse kahramanca lmesini bilmeyi gretmistir. (... ... ... ... ... ... ... ... ...)20 Eger ben de (...) taraIindan yagli ilmikle katledileceksem bunu tipki sehit yoldaslarim gibi TIKBgelenegine uygun olarak basim dik olarak karsilarim. nk biliyorum ki biz lsek de, zindanlardartlsek de, bagimsizlik, demokrasi ve sosyalizm davamiz kavga alanlarinda yasayacaktir. Herseyeragmen TIKB yasayacak ve savasacaktir. (... ... ... ... ... ... ... ... ... ... ... ... ... ... ... ... ... ... ... ... ...) Ne kadar inkar ederseniz edin, bu dava, sizin krsde (...) devleti, (...) dzenini, (...), burjuvazinin (...)ligini ve (...) adaletini temsil ettiginiz; bizlerinse ezilen ve smrlen dev siniI proletaryayi, 20TlK8 r|||lar|arirdar 0.Ya;ar Y0L0A$CANir Vel|r AY0lNir 3e|ra AY8ALir, Alarar lNCEr|r, Verrel A|| 000ANir, As|ar TEL|r, lsra|| CuNEYT|r, V.Fal|r 0KTuLVu$ur o|ur|er|r|r aj|lasyore| o|r us|upla ar|ali|rasi savurraya ver||er cezarir gere|e|er| arasirda yer a|ri;lir. (0N devrimci proletaryanin smrsz ve baskisiz gzel bir dnya zlemini temsil ettigimiz, siyasi bir davadir. Siyasi davalarin bir kez grlp stste yigilan yillarla, onyillarla, hatta yzyillarla tarihinkaranliklarina gmlp unutulmadiklarini bilmeniz gerekir. Sokrat'in savunmasi, Galille'nin drami,Seyh Bedrettin'in idami, Pir Sultan Abdal'in katli, DreyIuss olayi, Kln Davasi, Leipzig Durusmasi,Sacco ve Vanzetti cinayeti, Rosenberg'lerin yargilanmasi, Deniz Gezmis Davasi unutulmayarak,tarihin altin sayIalarinda yerlerini almislar ve herbiri kamu vicdanina birer adli cinayet olarakkazinmislardir. Sorgusuz sualsiz, delilsiz ispatsiz, 148 savunmasiz yrtlen 12 Eyll davalari daunutulmayacak, zamani gelince tekrar grlecektir. Onun iin, bu savunmam, bugn sizin iddianamenize yanittir. Yarin 12 Eyll (...) rejimi (...)krssnn nne ekilip sanik sandalyesine oturtuldugunda ona bir iddianame olacaktir. zleminiektigim o gnler ok uzak degildir. Unutmayin ki, dn tehlike anlari bizim iin aliyordu, simdi anlar sizin iin aliyor! Bugn kalemler bizim iin kiriliyorsa, yarin sizin iin kirilacaktir! 40 milyonluk halk iin korkun bir zindan olan Trkiye'de egemen siniIlarin lks ve seIahati, zaIersenlikleri ve ilgin kahkahalari, hunhar cinayetleri ve kitlesel iskenceleri, asip kesmeleri ebediyyensrmeyecektir. Evet (...)lar! (... ...) devrimci isyan gnleri geliyor... Iran'dan Nikaragua'ya, Arjantin'denFilipinler'e Gney AIrika Cumhuriyetin'den Haiti'ye, Pakistan'dan Sili'ye, kizgin kizgin dolasip duran,Sahlari, Somozo'lari, Baby Do'lari, Markos'lari silip spren byk ve durdurulamaz anti-Iasistkasirga yakinda Trkiye'ye de ugrayarak (...) oturduklari iktidar koltugundan alasagi edip hakettikleriuuruma Iirlatacaktir. (...) diktatrlk yikilacaktir! (...) diktatrlk yikilacak ve bizim istedigimiz Trkiye Halk Cumhuriyeti kurulacaktir! ZaIer bizimdir; biz kazanacagiz! YASASIN (...)! KAHROLSUN (...) YASASIN DEVRIM! YASASIN ZGRLK, BAGIMSIZLIK, HALK DEMOKRASISI VE SOSYALIZM MCADELEMIZ! 17.4.1986 Yayar AYA$L AMILAP - Yine 1982 yazi. Fatih, Sultanahmet'e geleli bir sre oldu. Tecrit gelenleri Sultanahmet cezaevi mdrYzb. Fikret TIMUREMRE koguslara dagitmiyor. Onca aba sarIediyoruz, en Iazla iki hcreyeblebilecegini, adli msavirin, zel emri oldugunu vurguluyor. Oysa herkes kendi yoldaslariyla aynihcrelerde kalabiliyorlar o gnlerde. 12 Eyll'den hemen sonraki gnlerdeki gibi zirt pirt yogundayaklar yok artik Sultanahmet'te. Belirli bir denge kurulmus, iskenceye adam verilmiyor. Subedendevrimcileri almaya geldiklerinde nce ast subay Sleyman ETLIBAS gelir, su kisiyi alacagiz der,vermeyecegimizi bildigi iin ekip giderdi. Sonra tm koguslar barikat kurar, askerler coplarini sallayasallaya ieri girince sloganlar patlardi. Kol kola girerek-askerlere Iiilen saldirilarak karsilardikdsmani. Bu aidan en ileri eylem biimleri Sultanahmet'te hayata geiriliyor. Haksiz uygulamalarsloganla protesto ediliyor. Turistlerin ugrak yeri Sultanahmet Meydani sloganlarla zaman zamaninliyor. Tecritten gelen 8 arkadasi A bloga tasiyor idare. Bizde onlarla beraber blok degistiriyoruz.Yzb. Fikret hi degilse bunu kabul ediyor. Fatih ayri bizler ayri koguslardayiz. Havalandirmayabirlikte ikabildigimiz gnler hatta gndzleri birbirimize mi saIir gidiyoruz. Tm iliskilerimiz tikirtikir kuruluyor ama adli msavir eziyet olsun diye tecridi yasatiyor. Sanki skt m? Neye yaradi?Fatih'in yanina iskencede 149 zldg bilinen kisi dsyor. O gnlerde iskencelerde zlenlere karsitavir konusunu ieren bomba tesiri yapan bir bildiri yayinlamistik. Bunlar da mirin kirin edincetartisma alevlendi ve iskencede zldkleri iin ayni komnde kalmayacagimizi bildirmistik. Fatih'inyemegini ve zorunlu ihtiyalarini, ayi da dahil aksam stleri gtryorduk yanina. Idamlarin, iskencelerin, vahsetin, hayat pahaliliginin kol gezdigi, insanlarin sorgusuz sualsiz daglarda, sokaklarda kursuna dizildigi 12 Eylln en azgin saldiri gnlerindeyiz. Durusma iin iskenceler, idamlar ve hayat pahaliligini ieren bir dileke yazdik ve okumaya kararverdik. 1982'nin Istanbul cezaevlerinde hapishaneden mahkemeye yazili bir belge, dileke, hele heleagir bir saldiriyla yazilmis yazi ikartmak deveye hendek atlatmaktan zor. Kimi durusmalarda g belabir seyler gtryoruz. Disarida halkimiz onca aciyi ekerken durusmalarda bunu dile getirmek veyargiyi hergn mahkum etmek nemli bir grev. Dilekenin ierigini tam hatirlamak simdi g amaIasist diktatrlklerle Arnavutluk Sosyalist Halk Cumhuriyeti kiyaslaniyor ve sosyalizminpropagandasi yapiliyordu. Her sey hazir. Taktiklerimiz, notlarimiz, dilekemiz. Itelenip kakalansak da hatta dayak da yesekmahkeme gnleri ok gzel. O zamanlar mektuplasma Ialan yok. Olsa bile 2-3 ay bekletiyorlar. Heryer tam bir temerkz kampi. Yoldaslarimizi grecek ve pp koklayacak olmanin mutlulugunutadacagiz. Gzel, acili, sevinli gnler... Kapialtindayiz. Dileke Fatih'in elinde. Benim elimde bos 4-5 tane kagit var. Her ihtimale karsi aldikyanimiza. Kalemlerimiz de var. Kalemleri syle bir kontrol edip veriyorlar. Fasist ama sinsi, yledisini pek gstermeyen, yere bakan yrek yakan bir stegmen var Yzb.'nin yanisira. Dilekeye sylebir bakiyor, kosa kosa komutanina ulastiriyor. Eline yapistik, askerler sardi etraIimizi. ekistiriyoruzbirbirimizi. Bagiriyoruz "alamazsin", "hukuk dsmanisiniz" diyoruz. NaIile. Alip gidiyor. Sz veriyor;bakip verecegiz diyor. Biraz sonra geri dnyor, eli bos. Anliyoruz. Fatih: "Ne oldu dilekemiz?" "Verecegiz." "Almadan gitmeyiz." "Verecegiz dedik kardesim." "Sen bilirsin sorumlusu olursun, ona gre." stegmen askerlere dnp, bunlari arabaya gtrn diyor. Ellerimiz kelepeli. Henz o gnlerde eller nden kelepeli. kyoruz yere, hep bir agizdan: "Dilekeyi verin, binmeyiz arabaya." Askerler atiliyor zerimize. Yaka paa kaldirip havaya tasiyorlar bizi. Karar olmadigi iin sloganatmiyoruz. Dayak atmiyorlar, sadece srklyorlar. Dayak atsalar parola slogan var. "KahrolsunFasizm!" Arabadayiz, Ike yklyz, sinirlerimiz tepemizde. Saat 9. Selimiye'deyiz. Saat II de durusma var. Bizim dileke simdi Fikret Timuremre'de cezaevinde 150 kaldi. Alacaginiz olsun sizin, bizde bu isi her seye karsin yapacagiz. Fatih'e: "Gel yeniden yazalim dilekeyi" diyorum. "Olur mu, yapabilir miyiz?" diyor. "Niye olmasin, aslini biz yazmadik mi? Kelepeli elimle ben yazarim. Sirtinda hallederim bu isi. Kagit kalem de var. Inat ettiler, inatsa inat." -"Iyi, hadi basla." Kikir kikir glyor Fatih. Bu isten memnun. Zevkten bes kse. Oturuyor sirtini dmdz yapiyor. Basliyorum yazmaya. Zor ama imkansiz degil. Yaklasik bir buuk saat sryor. Fatih sabirsiz; "Hadi yahu bitmedi mi?" "Dur be aslanim, bitecek simdi." Glsyoruz. Mahsus uzatiyorum bittigi halde. Sevecen "sizlanmasi" hosuma gidiyor. Daha bir sevimlilesiyor. Bitiyor nihayet. Mutluyuz. Aslinda bu bir savas, inatlarimizin savasi. Yeniden konusuyoruz ve sanki yazmamis gibi yapip inmeyecegiz arabadan. Direnisi burada da srdrelim diyoruz. Yoksa dilekelerin gaspina yol aacak. Caydirmak gerekiyor. Kapi ailiyor. Bir basavus var, tim komutani. "Hadi inin asagiya." "Inmeyecegiz." "Niye?" "Dilekelerimiz gelsin nce, onu mutlaka mahkemeye verecegiz!" "Olmaz kardesim, cezaevinde kaldi." "Inmeyiz." Zor kullansa slogan atilacak, ortalik karisacak. Telsizle cezaevine bildiriyor. Fikret'in kararini grenecek. Sesleri duyuyoruz. "Fatih'le Remzi inmiyor komutanim." Sessizlik. Nihayet duyuluyor sesi: 151 "Bir kereye mahsus insinler, rica ettigimi syle, bir daha olmayacak sz veriyorum." "Iste duydunuz" diyor basavus. "Tamam inelim ama gidince grsecegiz mdrle." Yeniden alistiriyor telsizi. "Komutanim gelince sizinle grsmek istiyorlar." "Tamam, sz, grsecegim." Iniyoruz, ierdeyiz. Durusma basladi. Fatih, koynundan dilekeyi ikardi, okumaya basladi. Basavus, moravus oldu! Durusma yargici tahamml edemiyor. Yarida kestiriyor. Neredeyse Fatih'i atacaklar. Veriyoruz, dosyaya konuluyor. ikiyoruz. Basavus sinirli ve Ikeli. Neredeyse aglayacak, soramiyor da bir sey. Yoldayiz. Ben ikip konusacagim. Sultanahmet'teyiz... Arandik. Grsecegimizi syledik. Grstrmek istemiyorlar. "Yalan mi syledi Yzb.?" diyorum. "Ieri girmeyiz" diyor Fatih. Fikret'e haber veriyorlar. "Gelsin" demis. ikiyorum yukari. Nerelerden gelen gelirle dsedigi mehul, mkemmel bir oda. Maroken koltuklar, ceviz kaplama masa, havalandirma tertibati, kristal avize... Ikili mi ne? Gzleri kan anagi. Kravatini gevsetmis, kollari sivamis, ceketi ikartmis, les gibi ter ve losyon kokuyor. Aklisira teorisyen aydin havalarinda. Bizim dilekeyi nne yaymis. Kirmizi, sari, yesil keeli kalemlerle aklina gelen yerlerin altini izmis. Gzgze geliyoruz. "Vermedin de ne oldu, neyi basardiniz?" diyorum. "Vermem tabi" diyor. "Ama aynisini yazdik, gemis olsun." "Siz bu dnyanin anasini bellersiniz" diye yakiniyor. Saskin. Arabada yazdigimizi anlatiyorum. Arnavutluk'tan sz aiyor. Savunuyorum. Konusuyoruz. Tipki kimi oportnistler gibi" ama orada bir avu" diyor. Tartisma sertlesiyor. "Dava aarim, yumusak ol." "Aarsan a, ilgilendirmez bizi." "Iyi, adli msavire yollayacagim." 152 "Yolla, savcida da savunacagim." Tam ikiyorum, geri dndm, sordum: "Bu odayi nasil dsedin mdr bey?" deyiverdim. Mosmor oldu... Adli msavire yolladi. Propaganda asamasina girmedigi halde dava aildi ve Fatih'le birlikte 6 yil 8 ay "ceza" aldik. Yargitay mi? Onayladi tabi. - YIL 1981 Kasimin ortalarindayiz. Bir gn sonra durusmamiz var. Iim sevin ve cosku dolu. Diger cezaevindengelen yoldaslarimi grmenin, birlikte kisacikta olsa sohbetleyebilmenin mutlulugunu yenidenyasayacagim. Daha durusmalar baslayali bir ay kadar oluyor. Doymadik birbirmize. Aksamdan ertesign iin hazirlaniyorum. Sinekkaydi tras, disler itinayla Iiralaniyor: sicak su hakgetire, soguk suylabir banyo yapiyorum. En temiz ve gzel giysilerimi ikariyorum uvalimdan. Yoldas yanimda. Onunlason kez konusuyoruz bir gn sonraki durusmada izleyecegimiz taktigi. Son hazirliklari yapiyorum.Mahkemeye gidecek notlar zulalaniyor. Son kez uyariyor, aman sunu unutma ha, aman bunu daunutma. Muhtemel gelismelere gre tek tek seilmis taktiklerimiz var. Durusmada inisiyatiIikaptirmayacagiz heyete. Saldiri sirasi bizde. Sorgu asamasindayiz, iyi bitirmek istiyoruz sorguyu.Oturacagimiz yerleri bile nceden ayarliyoruz. Kim nereye oturacak ve bes dakikalik sigaramolalarinda Alemdag'la, Metris'le, Hasdal'la, kadin yoldaslarimizla neler konusacagiz, her sey planlive ayarli. Gece uyku zor tutacak beni. Heyecan, sevin, hzn karmakarisik. Bogazdan geecegimizibildiginden, bogazin mavisine, martilarin beyaz kanatlarina selam sylyor benden. En nemlisi Fatih'imizi grecegim. Gipta ediyor. Keske hep beraber "yargilansaydik" diyehayiIlaniyor. Fatih yakalanip destanlar yaratarak tutuklanali aylar oldu. Artik kendisine geldi.Yakalandiginda yedigi kursunu ikartmak iin yapilan ameliyattan geriye kalan 30 dikisi oktanalinmisti. Yine gle, yine sevecen, yine gzleri isil isil ve yine muzip. Yarin iimizi yine isitacaktisimsicak glsyle. Gergin ve incecik dudaklariyla glecek, g ve moral dagitacakti, yoldaslarinaavukatlara ve ailelere. Durusma salonu nndeki koridor bir ana baba gn olacak, ardarda nce iekgibi giyinmis kadin yoldaslarimiz; iste yaninda ardinda grnecekler. Fatih de onlardan epey sonragrnecek. Hayal ediyorum. Ilk Iirsati kairmayip pecegim Fatih'i. Bu psme Iasillari aylar ve yillarboyu srecekti. Taaa ki, taa ki devrimcilerin ve tm Trkiye halkinin kalbine gmldg son gnlerinedek... civiltili, duru dingin ve ortama hakim olan sesini duyacaktim. Erkenden kalktik. Alelacele ayakst bir kahvalti ve kapialti aramalarimiz yapildi. Kelepelervuruldu... Yillarca tasidigimiz ve daha yillarca tasiyacagimiz onur bileziklerimizi. Homurdaniyor,kelepe vuran avusa "ne sikiyorsun hemserim..." Ringdeyiz, ziyaret gn, Sultanahmet'in kapisininhemen karsisindaki kahvehane zingazink dolu. Analar, babalar, esler, nisanlilar, sevgililer,olukocuk... Gzleri bugulu, gzleri tedirginlikle kaygi ile bakiyor. Bir bir ikiyoruz kapidan.Baslarimiz dik, ggsmz kabarik, yzmz gle. 10-15 kisi var Selimiye'ye gidecek. Artik alistik,mahkemeye ziyaret gn gidersek kahvedekiler bize biz de onlara elimizi dudaklarimizla 153 gtrerekpck atiyoruz. Analarimiz, bacilarimiz bizleri gerekten sevip sayiyorlar. Hepsi birden ayni andakahvenin camina ssyorlar, "acaba bizimki var mi", "bosa mi geldik yoksa" dercesine... elsalliyorlar; Askerler G-3'leri doldurmus, stmze dogrultmuslar, yarim daire izmisler arabanin arkakapisinda. Ziyaretilerle karsilikli seslenisimizi nlemeye alisiyorlar, tetikte olmayan sol ellerinikaldirip indiriyorlar. Hepsi seilmis, semirmis gerici askerler... Arabanin motoru homurdaniyor. Arabanin ii pis tahtalardan yapilmis banklarla dolu. Oturmuyoruz,meliyoruz. Kus gz kadar delikten disariyi seyrediyoruz, bir daha gremeyecekmisiz gibi... Nasilsaasacaklar diyoruz, iyice doyuncaya kadar grelim istiyoruz. Disarida insanlar tedirgin bakiyorlararabaya. Ilerinden iyileri el salliyor. Anliyorlar. Bu manzaralara alisiklar. Hatta demokrat oldugunusandigimiz insanlar isaret ve orta parmaklarini V gibi yayip "zaIer" selami veriyorlar etraIlarina kuskuile baktiktan sonra. Ring ilerliyor. nde eskort, inadina canavar ddgne basiyor. Ardimizda "gvenlik" timi. Konvoysimdi emberlitas'ta. Laleli, Topkapi derken evre yolu. Iste bogaz. Nasil zlemisiz. Iimizdeki hznkabariyor. Gemis gzel gnleri zlyoruz. Bogazda yoldaslarimizla bulusmamiz, birlikte zevkleyudumladigimiz aylari animsiyorum. UIak teIek esmer insanlari ikide bir Stalin'e (Ismail Cneyt)benzetiyorum. Ah! diyorum syle sabit yere dursalar da gzergahta hi degilse dnya gzyle bir keredaha grsem. ogu disarida yoldaslarimizin. Onlara zlem sinirsiz... Ariyoruz onlari... Kokularina bilehasretiz... Bizim yoldaslik baglarimizi dostlugumuzu, ideolojik temelde sekillenmis bagliligimizi vekarsilikli gvenimizi, saygimizi, ask derecesine varan sevgimizi kimse anlayamaz. Bazi seyleranlatilamaz zaten, yasamak gerek. Anadolu yakasinda ilerliyoruz. Selimiye'nin bahesine girdik. 12 Eyll'n Istanbul kalelerinden birinegiriyoruz... Arabadan iniyoruz. Askerler telasli. Sanki dnya yikiliyor. Salonun bulundugu koridora ilkadimimizi attik. Heyecan dorukta. Metris takimi nceden gelmis. Ziyaretiler bek bek toplanmislar.Aralarinda birseyler konusuyorlar. Yzmzde yayilmis bir tebessm var sevinliyim. Iimyoldaslarima duydugum sevgiyle dopdolu. Ilerliyoruz, evremizdeki askerler hava atmak iin ve sankikairiliverecekmisiz gibi dne dne yryorlar. Fakat o ne bir seyler var bizimkilerde. Bir olaganstlk seziyorum, sessizlikte. Yzler asik, kizginbakislar Iar. Fatih'in yz sararmis basi haIiIe nde. Bizi grnce belli belirsiz glmsyor ama bubizim sen, neseli, civil civil Fatih'imiz degil. KaIamda binbir trl olasilik serit gibi akiyor. Ne oldu,ne var, bu haliniz ne diyemiyorum. Yzm glgeleniyor bir anda. Bir banka ilisiyorum. Fatih'e kas-gz isaretiyle soruyorum "Ne var" gibilerden. Gzleri lgn bakiyor. Fatih agzini aarak A harIiyapiyor. Sonra heceliyor... Evet anliyorum ATA MAN... Sonra ne oldugunu da anlatiyor. Tamanlayamadim ama hissettim, kara haber tez ulasirmis hissediyorum. Yeniden isaret ediyor, elinibogazina gtrp bogazlanma isareti yapiyor. ldrlms diyor. Artik duyuyor, anliyorum. Kan beynime siriyor. Korkun bir znt ve aci seline kaptiriyorum kendimi. O anki ruh halimianlatmak gerekten g. Yigit, yagiz delikanlimiz, Ataman'imizi kaybettik. Basimdan kaynar sularbosaliyor sanki. Aci beynim ve yregim arasinda mekik dokuyor. Sarsiliyorum. Ne zormus meger yol-daslarimin lmn duymak. Iim iglik igliga. Ataman geliyor gzlerimin nne. Siyah salari,esmer yz, kara ve kalin kaslari, kahverengi simsek gzleri ile sevecen, yoldaslarina karsi yuIkayrekli yigit delikanlimiz. Yillarin dostlugu, birlikteligi sslemis anilarimizi. Istanbul'un Kartal'i,Glsuyu'su, 154 Adana'nin proleterleri, emekileri, Adana TIKB rgt iinde sevgi halesi ile kusatilmis,yigit, usta, kivrak zekali partizan, tam bir rgt adami, sanina yarasir tarzda son neIesini vermis.Verirken sancagi bizlere birakmis. Mahpusta zordur lmleri duymak, ok zordur. Bir beklemek, birde lm haberi duymak zordur. Koyar adama evlat acisi gibi. Bagrimda bir degirmen tasi reklenmissanki, iim sikiliyor, sikiliyor... Yillardir yedigimiz itigimiz ayri gitmeyen bu yigit (...) yzlerce anisi canlaniyor simdi hayalimde.Adana sokaklari, ortak rgtlenen eylemler, bildiriler zerine tartismalar... inisiyatiIliligi, nesesi,esprileri ile sicak gls... O gerek bir rgt adami idi. rgt adami ruhu ile donanmisti. O yceStalin'in tariI ettigi rgtne, yoldaslarina, halkina ve proletaryanin kutsal davasina bagli birpartizandi. rgtne ve davaya sadikti. O byle oldugunu (...)'nin olusumu ve sonraki savas yillarindadeIalarca kanitlamisti. MuhaleIet saIlarinda koordinasyoncular, arastirma-incelemeciler, yuvarcilar vetrockist bozmalari u verdiginde bir avu kalma pahasina rgtn ve yoldaslarini terketmemisti. Iyibir gemi kaptani olacagini ispatlamisti. rgt ruhu ile hareket ediyordu. Dostluklara, arkadasliklarakan baglarina asla pabu birakmazdi. 1981'in ortalarinda henz lmle kucaklanmadigi gnlerde businavi da basari ile veriyordu Ataman; oportnist, bozguncu, korkak, rgt iradesi yerine kendiagaligini ne ikaran ve zoru grnce kaacak delik arayan, yilan gibi kivrim kivrim kivrilan A.I.'ninrgtten ve devrim davasindan kamaya yz tuttugunu ve Iare gibi girecek delik arama hazirligi iindeoldugunu grendigi zaman asla yz vermedi ona. agrilarina, hele gelin bir grselim yolludavetlerine su cevabi verdi. "Ben rgt adamiyim. Ben (...)'liyim. Yoldaslarim, rgtm ve halkimindavasi vardir ve bunlardir baki olan, kutsal olan. A. bir bireydir sadece, durumunu biliyor vesezinliyordum, soysuz ve irkin yolunda cehennemin dibine kadar gidebilir..." Iste bir partizanin rgtkaIasi bu olmaliydi ve Ataman'in sahadetinden nce biraktigi miraslarin baslicalarindan biriydi bu.Savasta dsene bakilmaz, savasta durulup arkaya dnlmez. Kim olursa olsun, dnen dner... Yryen de yrr yolunda... Korkusuzca ileri atildi Ataman o dnemde de. Ataman yasayacakti. Ya agabeyisiya o, sonralari tam da Troki cephesinden Stalin gibi bir usta (...) saldirabilecek kadar alalan kakin?Ataman lm kucaklayarak yasayacak. A. mltecisi ise Fransa'nin yumusak karninda Yunus Doganmahlasiyla Troki yamakligi yaparak her gn lecek. Tarihe Ataman iskencede ldrld, ser verdi, sirvermedi diye geecek, yigitligi ile anilacak; A.I. ise "...Bir zamanlar iyiydi ama..." "Evet ama"dansonrasini istediginiz olumsuzlukla doldurabilirsiniz. Ah Yunus Dogan aahh... Sen kim Stalin'e diluzatmak kim? Kayalara kt bindirmissin... (...)'nin uzak grsllg bir kez daha dogrulaniyor, birkez daha kanitlaniyor, iyi ki dogru bir ngryle deIedilmissin rgtmzden. Zaten yillardir birkambur gibi duruyordun sirtimizda. Simdi btn iyi niyetli ve gnl devrimden yana olan herkes seniniin "Iyi ki (...) bunu atmis" diyecek. Sen bizim ML kadro politikamizi bir kez daha dogrulamis oldun.Iste hayat byle "Yunus Dogan" nam-i diger eIendi... SiniI mcadelesinin azgin Iirtinalari, seni nereyeIirlatti, bizi nereye getirdi. Osman, Fatih ve Ismail senden neIret ederek sehit dstler. Ataman da yle.Ama sen karsi-devrimci bir mltecisin ve hep yle asalak kalacaksin. Anilarimdan siyriliyorum. Ziyaretiler Ataman'i konusuyor. Yigit ve basegmez onurlu insan,saygideger demokrat ve anti-Iasist insan, avukatimiz Ibrahim Aan Ike ykl, elinde antasi, sirtindacppesi volta atiyor. Yzndeki tek bir hat bile kipirdamiyor. Kim bilir nasil zlmstr. Mermerdenbir rakkas gibi, bir o yana bir bu yana gidip geliyor. Durusma salonuna agriliyoruz. Mbasirinmetalik sesi inliyor. Kisa, bodur bir adam. 155 "Fatih ktlms ve arkadaslari..." Herkes zgn kadinyoldaslarimizin gzleri yasli, hepsi tanir Ataman'in yigitligini. Bilir herkes Ataman'in (...) ipligindendokunmus (...) hamurundan yogrulmus oldugunu. Gidip oturuyorum Fatih'in yanina. Elini elime aliyorum, parmaklarimiz tarak gibi gemis birbirine simsiki... O byk insanin gzleri dolu dolu. Sesi titriyor, henz heyet girmemis ieri. Iimiz hin dolu... Iimiz hin dolu Ike dorukta, isyan atesi harmanlaniyor yregimizde... Soruyorum: "Nasil olmus?" "Iskencede" "Nerede?" "Kartal Soganlik karakolunda" Devam ediyor Fatih "Ilk haber kizlara gelmis. Ben de onlardan duydum. ok sayida kirigi varmis, hastaneye kaldirmislar, lecegini anlamis galiba, slogan ata ata lms hastahane koridorlarinda..." Gzyaslarim iime akiyor. Fatih'in elini daha bir sikiyorum. Ikide bir "vay bee" diyorum. Birazsaskinim. Byk bir sessizlik hakim. nceki durusmalarda ortaligi kaynatirdik. Grltmz taa disaritasardi. lmn verdigi aci ve suskunluk hakim salona. Katip Ali yerini aldi. Bizlere ok yardimidokunan Sivasli anti-Iasist katip Ali. Bir seylerin oldugunu o da hissediyor. Kasi ile soruyoraktirmadan "ne oldu?" Simdi anlarsin diye Iisildiyoruz. Bu iyi insan sonra bir traIik kazasindalecekti. Az tiyo getirmedi bize bu katip arkadas. Suskunuz, herkesin basi nde sanki herkes iindenAtaman'a sz veriyor. Sanki herkes bir saygi durusunda. Fatih'le kisaca konusuyoruz, su duyurusundabulunacagiz. Birazcik sertlesecegiz ama kendimizi attirmak istemiyoruz heyete. Zaten Iirsat kolluyorlar. Heyet yerini aliyor. Kimlik yoklamasina geiliyor. Herkes tamam. nce Fatih sz istiyor, mahkemeheyeti israrla geri eviriyor. Durusmanin sonunda sz verecegini sylyor, ikna olmuyoruz. O andaIbrahim AAN sz istiyor, kalkiyor. Sesi titrek, aglamakli. Dokunsan aglayacak o koca inar. Basliyorkonusmaya: "Bu davanin aranan saniklarindan Ataman INCE iskencede ldrlmstr..." Anlatiyor olayi. Yarida kesiyor durusma yargici "EIendim bizi ilgilendirmez SYNT. komutanligina basvurun" "Hayir, sizi ilgilendirir, bu dosyanin sanigidir, kimi kime sikayet edecegiz. Suu isleyen merci ayni zamanda sikayet merci olmustur." "Oturun yerinize eIendim." "Oturmayacagim, bu memlekette sizinki kadar anti-demokratik bir mahkeme tanimadim, grevinizi 156 yapin." "Size oturun dedim, bizi ilgilendirmez." "Oturmayacagim, zapta gein, su ortagi oluyorsunuz..." O sirada diger avukatlardan homurtular ykseliyor. Fitili atesledi Ibrahim Aan. Ailelerimizhomurdaniyor. Bizler yerimizde duramiyoruz. O sirada salon inzibat subayi bir astegmen arkadanyanasiyor Ibrahim Beye. Cppesinin omzundan tutarak geriye dogru ekmeye alisiyor. Hep birden haykiriyoruz... Ibrahim Aan bagiriyor. "ek elini!.. Ben bir hukukuyum, tutamazsin cppemden..." Haykiriyor. Astegmenin bilegini tutuyor. Ayaktayiz artik. Durusma yargici ekiniyor, rkyor, astegmene emir veriyor. "Geri ekil oglum sen karisma "... O anda Fatih'le hemen karar aliyoruz. Avukatlari atmaya yellenirlerse slogan atip protesto ederekikmaya karar veriyoruz. Fakat simdi asil hedeI tutanaga geirtmek. Fatih sz istemeden ayaga kalkiyor. "Tutanaga geirilmesini istiyoruz. Arkadasimiz Ataman INCE iskencede ldrld. Su duyurusunda bulunuyorum. Yoksa su ortagi olursunuz." Yargi Tarik SENKERI nihayet geri adim adiyor. Katibe sesleniyor... "Yaz oglum" Tutanaga bir sey geirtmek aslanin agzinda o gnlerde. Mcadele etmezsen geirtemezsin. Yigit,veIakar ve Iedakar avukatlarimiz ve bizler bir cephedeyiz. Savas sryor; karsi cephede heyet var.Taslar ustalikla dsnlerek oynaniyor. Duygusalliga yer yok. Amacimiza ulastik. Tutanaga kapi gibigeirttik. Ataman'in ldrldgn. Aradan aylar geince gstermelik bir dava ailacak ve Ataman'inkatilleri, szde cezalara arptirilacaklardi. Ama asil ceza ilerde gelecek, bekleyin ve grn. Herkesnasibine dseni alir elbet. Durusma bitiyor, pemiyorum bile Fatih'i. Onlar Metris'in yolcusu, biz Sultanahmet'in. Arabada zipkinyemis gibi oturuyoruz. Disler kenetli, yumruklar sikili... Her birimiz birer Ike yumagi... arabailerliyor. Bogaz bugn ne kadar kt... Sanki hava kararmis gibi... Cezaevinin nndeyiz, arabaninhomurtusu kesiliyor, nihayet iniyoruz, araniyoruz ve ierdeyiz iste... Dogru yanina variyorum, onkisilik kk bir 4x3 m ebadinda bir kogusta kaliyoruz. Usulca giriyorum ieri. Yzm sariya kesmis.Bir seyler var, anliyor. "Ne oldu?" "Sorma, aci haber var." Kck bir rahlede alisiyor. Bir arkadas orta yerde salata yapmakla mesgul. Herkes iyi haberler bekliyor ama anliyorlar... Kogus sessizlesti aniden. "Syle yahu ne oldu?" Diyor. 157 "Siki dur, kendini hazirla" Yz ali al, moru mor oluyor. Pr dikkat dinlemeye hazir, acilara alisik ve dingin... "Ataman'i kaybetmisiz, iskencede ldrmsler..." Dondu kaldi. Elindeki tkenmez dst yere. Tek ses yerde yuvarlanan kalemin tikirtisi. Karsisina oturuyorum. Bagdas kuruyoruz, onun yatagindayiz. Elleri dudaklari titriyor. Gzlklerinin altindaki gzleri bugulaniyor. Basi ne egik, aci iinde kivraniyor... Gzndeki tik artmis... Hcrede P.ci arkadaslar var. Onlarla ortak komnz o gnlerde. Yani basimda yatanla konusuyorum,onlara gelen haberleri iletiyorum. Bir sre sonra ve hepimizin yregi bu kez Sleyman Cihan iinyanacakti. Anma yapmayi neriyorum. Aksam hcrelerde anmalar yapiliyor. Yumruklarimiz havada,sikili. Iimiz hin, kin, neIret dolu. Iimizden bir kez daha sz veriyoruz yagiz komnist Ataman'a. "Sana ve ideolojine layik olacagiz..." Sen rahat uyu canimiz, cigerimiz, yoldasimiz. Omzumuzdaki ykn agirliginin bilincindeyiz. Bayragin dsmedi, dsmeyecek diyorum. Uykusuz karanlik bir geceye daha giriyoruz. Yattim, hayalimde Ataman, her yerde Ataman.Pencerenin pervazinda, gkyzndeki tek tek yildizlarda, soludugumuz neIeste. Ataman son greviniyapiyor ve bizim ruhumuzu bir kez daha bilegi tasina vuruyor. Gece karanlik, ziIiri, kopkoyu, simsiyah bir karanlik. Karanligi yirtan tek iglik gibi disaridaki (...)'nin savasi. O iglik byyecek. Eminiz bundan. Gvenliyiz. Ama acili da... - Durusmalar sona ermek zere. Gerek savci, gerekse heyet yeleri son gnlerde iyiden iyiye hizlandirdilar durusmanin seyrini.Anlayamadigimiz nedenler mi vardi? Tam kestiremiyoruz. nceleri daha agirdan aliyorlardi. Sondnemlerde yildirim hiziyla yryordu isler. Sabah baslayip geceyarilarina kadar srdryorlardi. EnIazla 2-3 kez de ara vermek zorunda kaliyorlar, biz de bu aralardan yararlanip yoldaslarimizla dahaok grsebiliyorduk. O celse aralarindaki sigara sohbetlerinin tadina doyum olmadigi gnler... Savci mtalaayi bile zet geerek okumustu. Okurken ciddi hukuku havalarina brnyordu. zerinene kadar kuzu postu giyinirse giyinsin biz onun ne denli kurt oldugunu biliyoruz. Sorusturmaningenisletilmesi ynndeki israrli taleplerimizi geri evirmisti heyet. Bagcilar atismasinin olsun Kartalkorsan mitinginin olsun nemli taniklari hala dinlenilmemis! Fatih'le birlikte bu hizlandirma veyangindan mal kairma tavri zerine yorum yapiyoruz. "Bir an nce bitirip sonu almak istiyorlar."diyoruz. Karardan nasilsa 3-4 kisiye idam ikacak, Yargitay ise hemen onaylayacak. TIKB'den birkakisiyi idam etmek isterler diyoruz. Savci tanis bir avukatla haber yolluyor. Aklisira bize "tel" ekiyor. "Nedir bu yahu? Fatih'le Remziisrarla uzatmak istiyorlar, yoksa bir bildikleri mi var? Bunlar ya kaacaklar ya da sol bir cuntagelecek..." Bu yoruma glyoruz, zellikle "sol cunta" teranesine glyoruz. Mtalaa ile savunmaarasindaki 15 gnlk araya itiraz ediyoruz. Gerekten de 158 henz savunmamiz hazir degil. zerindealismamiz gerek. Savunmayi Sultanahmet'te hazirliyoruz. Elimizde materyal yok, sadece gazetealiniyor o gnlerde. Bir de olsa olsa roman tr kitaplar var. Server Tanilli'nin kitaplari da girmis.Kimi rgtlerden sorgu hazirlayanlar Server Tanilli'den "yararlaniyorlar". Kimisi cmle cmle"yararlaniyor" daha ileri giderek. O zamanlar S. Tanilli neredeyse bas taci. Aksilikler stste geliyor.Elimizde bulunan bir nsha asgari ve azami programimiz tam da o gnlerdeki bir aramada gidiyor. Oysa "zula"miz saglamdi. Nasil olduysa buldular. Bulan askeri 15 gnlgne mkaIat iznine yolluyorlar. Savunmaya koyamayacagiz programi. zgnz. Savunmalar okunmaya baslandi. Bizimki en sona kaldi. esitli yoldaslar birer birer okuyorlar. Hemenikabilecek olanlara yumusak hazirlamalarini, "su" unsuru olabilecek sz ve degerlendirmelerdenkainmalarini sylemistik nceden. Disariya hi degilse birka arkadasimizi ikartmak istiyoruz.Yoldaslarin ogunun savunmalari teshire, ncelikle de iskence ve insanlikdisi uygulamalara ynelik. Savunmalardan 2 gn sonra "son szlere" gelindi. Herkes sirasiyla kalkip "son szlerini" sylyor.Kisa ve zl ama siyasal ierikli, "son szler". Kimse "susuzum" Iilan demiyor. Hemen ikabilecekolanlar sadece beraatlarini talep ediyorlar. Bir Adil "susuzum" diyor. "Son sz" gzel. Sevecensevecen ezberden sylyor. Aysel, kisacik ama zl bir cmleyle gurur duydugunu belirtiyordevrimciligiyle. Sira Fatih'te. Ortam yle gergin ki, igne dsse sesi gelir yerden. Yavas yavas kalkti,sandalyesini dzeltti ve top gibi grleyiverdi sesi: "Biz yasasak da lsek de davamiz srecektir!.." diye haykiriyordu. Heyet rkek ve tedirgin. Hele Hakim Yzb. Tarik SENKERI'nin yz bembeyaz olmus. Kizgin veIkeli bakiyor. Son szler serbest, istedigimizi syleriz. Ardindan ben de daha nce yazip ezberledigim drt cmlelik kisacik metni okudum. Tutanaklara aynen geiliyor. Vurgu daha ok, rgtmze,proletaryanin ve halkin davasina olan inan ve gvenimize, gelecek gzel gnlere, devrimin zaIerineve Iasist diktatrlgn devrim yoluyla yikilacagina dnk oluyor. Herkesin tyleri diken diken.Avukatlar bu toplu rgt tavri karsisinda biraz saskin. zgrlgne kavusacak birka kisi disinda tmyoldaslarimiz Iasizmi lanetliyor. Herkes rgtyle vnyor. Sira B'ta, ezberlememis, elinde bir pelrkagit var. Ondan okuyacak. Daha ilk cmlesini bile okumadan yargi szn kesiyor. "Onu bize ver,dosyaya koyalim, okumana gerek yok." diyor. Aslinda yargi Fatih'inkinden, benimkinden ve rgttavrindan duydugu hincin cn ikartmaya yelteniyor. Hava birdenbire elektrikleniyor. Mthis birsessizlik. "Vermem, herkes sesli olarak syledi, son szmdr mdahale etmeyin diyor. "Ver onu bize!.." "Vermem!" Kprler atiliyor. Herkes patlamaya hazir. Avukatlarin cenahindan mahkemeyi protesto eden homurtular ykseliyor. Yargi yanindakilerle Iiskoslasiyor. Salon inzibatlarindan birine dnp: "Oglum al getir o kagidi" diye bagiriyor. 159 Asker geliyor hisimla. Bektas kagidi arkasina gizliyor. ekistirme basladi bile. B'in Ikeden bacaklari,elleri titriyor. Grltler ykseliyor. Biz de kalkip mdahale ediyoruz. Asker sayisi artti, ogaldilaraniden. Yaka-paa oluyoruz. B, slogani patlatiyor. -"Kahrolsun Fasizm!" Bir anda diger yoldaslarimiz da kalkiyor ayaga ve slogani bir kez tekrarliyoruz. Heyet saskin, askerlersaskin. Aileler tedirgin... Avukatlar ayaga kalkmis, her biri ayri bir ses tonuyla heyete bir seylersylyor, ellerini kollarini uzatmislar ileri dogru. Yargilar son derece tedirgin. Kantarin topuzunukairdilar, inisiyatiI gitti ellerinden. Toparlamaya alisiyorlar. Salon bir ana-baba gn.Beklemedigimiz ama hosumuza giden bir olay. Yargi bagiriyor askerlere: "ikarin hepsini" Gerekten olayin bymesinden korkuyorlar. Yzleri bembeyaz olmus. O sirada katibe bir seyler yazdirma cesareti gsteriyor ama naIile. Grltlerden zabit katibi hibir sey duymuyor. ekistirilerek ikartiliyoruz disari. Kadin polisler de gelmis kadin yoldaslarimizi ikartmaya alisiyor.Biz yeterli tavri koydugumuza karar veriyoruz ve ikartilma konusunda Iazla direnis gstermiyoruz.Bizim iin bu politik sonu yeterlidir. Koridordayiz. Grltler, grltler, grltler... evremize Selimiye'nin tm koruma inzibatlari ssms. Yeni bir slogandan ekiniyorlar. Inzibatkomutani bir binbasi gelmis, oradaki astegmene Iira ekiyor, sanki gnah keisi oymus gibi...Bileklerimize oturuncaya kadar sikiliyor kelepeler... O sirada bir avukat bagiriyor. "Iki gn sonrakarar". Bu olaydan sonra kararin iyice sertlesecegini dsnyoruz. Yanilmisiz. Kararlar daha ncedenyazilmis aslinda. Bunu da daha sonra grenecektik. Arabadayiz, keyiIliyiz. Sultanahmet'e dogru yol aliyoruz. Hava kararali ok olmus. Sultanahmet'tekiherkes bizi bekliyor. Niye geciktigimiz zerine yorumlar ykseliyor hcrelerden. Agirlikli egilim; sonszlerden sonra hemen karari okuyup Selimiye hcrelerine alindigimiz yolunda... Merakla, hznle neseyle geirecegimiz iki gn kaldi Sultanahmet'te. Arkadaslarimizdan kopacagiz.En ok bu koyuyor bize. Nasil da alismistik. zellikle K'dan ayrilacak olmak zyor bizi. O gnlerdeidam alanlar cezaevlerine geri getirilmiyorlar. Hemen orada verilen bir karar sonucunda Selimiye'ninyeraltinda bulunan hcrelerine konuluyorlar. Tekosin davasindan Hseyin Aydin Ialan orada. KadirTandogan ve Ahmet Soner de oradan gtrlmslerdi idama. Hseyin Aydin tm nesesiyle ziyaretilerve avukatlarla haber yolluyor. Daha sonra cuntaya bagli cezaevi yneticilerinin ilgisizligi sonucu midekanserinden kaybedcektik bu arkadasimizi. "Gelsinler yerlerini hazirladik, burasi rahat" diyormus. Cezaevinde hazirliklarimiz sryor. Agirlikliyn hzn. esitli rgtlerden arkadaslar veda iin ziyaretlerimize geliyorlar, aylar iiliyor, sohbetlerbirbirini kovaliyor. Esyalarimizi tmden yikadik, her seyimizi elden geirip hazirladik. Denklerimiz, torbalarimiz hazir. zerlerini zenle yaziyoruz. Idam ikar da Selimiye'ye alinirsakcezaevi ynetimi esyalarimizi arkamizdan gnderecek. Nasil mektuplasacagimizi, ailelerle,avukatlarla nasil haberlesecegimizi, her seyi ama her seyi konusuyoruz. Konusulmayan tek sey yok.Idam olursak, gmlecegimiz yerleri bile konusuyoruz. HedeI Silivrikapi Mezarligi, Osman'in yani. 160 Sayili gn tez geer. nmzde 48 saatimiz bile yoktu. Saatler gz aip kapayana kadar geti gitti. Durusma gnndeyiz... Sabah erkenden uyandik. Ortaklasa yapilan neseli bir kahvalti. K'nin yz bozuk... zlyor. Iindenkahroluyor ama belli etmek istemez o... Her zaman sogukkanli... Idam ikarsa slogan atacagiz.Sloganlarimiz belli. "Yasasin TIKB", "Kahrolsun Askeri Fasist Cunta", "Idamlar Bizi Yildiramaz"...Sloganlari atinca yoldaslarimizla vedalasmayi kuruyoruz kaIamizda. Ayrilik vakti geldi. Bizi en ok ayrilik zyor. Sariliyoruz, uzun tutmuyoruz vedalasmayi, ele gne karsi aglamak istemiyoruz. Yryoruz kapialtina. Kapialtinda Yzbasi Fikret bekliyor. "Nasil olacak Remzi idam ikacak mi?" diyor. Aramizda esen buz gibi bir havayla konusuyoruz usulenayakst. Bileklerimizi Iazla siktirmiyor. Askerlere yalanciktan bagiriyor "oglum, o kadar sikilir mi,can bu..." Sanki onca dayagi attiran, arkadaslarimiza Ialaka ektiren, ailelerimizi inim inim inleten odegildi. Simdi sempatik grnmeye alisiyordu. Insan herhangi bir olayin gelisimini tahlil ettiginde sonulari hakkinda da kimi nyargilara sahip olur.Bizler de mahkemenin sonucundaki kararlari kesine yakin bir tahminle kestiriyorduk. Siyasal iktidarinkarakteri, diger davalardaki gelismeler ve kararlarin siyasal olmasi bizi byle bir yorum yapmayagtryordu. Nitekim daha sonradan grendigimiz kadariyla, davanin perde arkasinda birok dolapdndgn de kavrayacaktik. Sikiynetim Komutanligi ve Adli Msavirin idam ikartilmasiynndeki baskilarina bir durusma yargicinin "delil bulunamadigi" gerekesiyle karsi iktiginigrenecektik. Delil bulsa ekinmezdi kalem kirmaktan... Ama tahmin ettigimiz sonu yillar sonra daolsa gereklesecekti. Mahkeme idam verecek Yargitay onaylayacakti. Selimiye'ye dogru hareket ettigimizde, idamlarin ikacagina kesin gzyle bakiyor, getigimiz yerleride son kez seyrediyormusuz gibi bir havaya kapiliyorduk. Fatih'le sakalasiyor, gle oynayagidiyorduk. Muzipligi stndeydi yine Fatih'in. Koridora giriyoruz. Burasi Selimiye'yi bilen, taniyan tm devrimci tutsaklarin asina olduklari koridor.Sevk arabasindan indikten sonra arka kapi denilen yerden 1 Nolu Mahkemenin bulundugu koridor. Birolaganstlk daha ilk anda seziliyor. Basimiz dik, vakur yryoruz. Normal inzibat erlerinin yanisira,mavi bereli muharebe kiyaIetiyle tam tehizat kusanmis askerler gze arpiyor. Bir albay kaskinitakmis, elinde telsizi, saga-sola emirler yagdiran havasiyla o zel time komuta ediyor. Sloganlardandevletin iki gn nce ciddi biimde rahatsiz oldugu belli. Avukatlarimiz tedirgin ve zgn gzlerle tebessm edip selamliyorlar bizleri. Aileler birikmisler,birbirleriyle Iisildasiyorlar. Fatih'in ihtiyar babasi, N'n babasi, G'in annesi ilk gze arpanlardan.R'ninkiler yine topyekn gelmisler. Adil haini bir kseye bzlms, klms, bitmis sanki. Stdkms kedi gibi oturuyor. A. Glyz Ketenci, N'n avukati bir tuhaI geziniyorlar... Ailelerin tm oanda dokuz doguruyor. Yoldaslarimizla selamlasiyoruz. Herkes kopacak tuIanin sessizligine gmlms. Heyet giriyor ieri. Suratlari bir karis... EtraIimizdaki ember iyice daraltiliyor. agirilmayi bekliyoruz, ierden ses seda yok... 161 Farkli bir uygulama var... Isimleri tek tek agirip karari yzmze okuyup yolluyorlar. Karari dinleyenyoldaslarimizi tek tek kelepeleyip arabaya gtryorlar. Oyunu anladik hemen, toplu slogandanekiniyorlar. Fatih'ten nce benim adim okundu. Ieri girdim. Avukatlarimiz ayakta karari dinliyorlar. Slogan atmaya hazirim, gerili bir yay gibi... Hayret ediyorum... Uzun uzun okudular, en sonunda indir-bindir-topla-ikar derken yirmi senededurdu ibre. Dogrusu sasirdim. Slogan da atamadim, disari ikiyorum ama mthis hirsliyim, cezalarin168'den verilmis olmasi canimi son derece sikiyor. Iimden bela okuyorum. Yanlarindan geerkenkadin yoldaslarima veda ediyorum, o sirada "cezayi" syledim, bir iki Ikeli laI da ettim galiba. Kime niyet kime kismet!.. O anda kaIami hizla alistiriyorum, arabaya dogru asker emberindeyrrken. Sadece Fatih'e idam verecekler galiba diyorum iimden. Arabaya bindigimde baskadosyalardan gelmis arkadaslara durumu izah ediyorum, moralim bozuk, tetikteyim. Kulagim korido-run bize dogru ailan pencerelerinde. Simdi, simdi, simdi... diye bekliyorum Fatih'in sloganini...Gelmiyor ses... Ortalik sessiz... Huysuzlaniyorum... Fatih tek basina kalacak diye Selimiyezindanlarinda, kahroluyorum. Ayak sesleri, miriltilar ykseliyor. Fatih'in neseli sesi yirtiyor havayi. Slogan sesi degil!... Arabaya dogru yaklasiyor ayak sesleri. Kapi ailiyor ieri giriyor Fatih. Atilip soruyorum hemen. Yanit: " 34 yil." 4- Sorgum sirasinda ML oldugunu sylemistim. Durusmayi dikkatle, aleyhimize olabilecek en kk biraigi yakalayabilmek niyetiyle dinleyen ye hakim, hemen sze girerek bunu amami istedi. Busasirticiydi. nk heyet yelerinin her zamanki, bilinen tavirlari ideolojik, siyasi konulara giril-diginde serte engellemeye alismak, olmuyorsa durusmadan atmak olurdu. ML. olmanin ne demekoldugunu aikladim. Sylediklerimi szck szck tutanaga geirtti. Bu da beklenmedik birdavranisti. Sonra keyiIle arkasina yaslandi. Bu davranisin, titizligin nedeni daha sonralari ortaya ikti. Mahkeme hakkimda delil yetersizligisorunundan muzdaripti. Mahkeme kararinda bu szlerim, szde anayasal teminat altina alinmisdsnce ve inan zgrlgne karsin, delil olarak kullanilmisti. Delil yetersizligi bu dava boyunca mahkemeyi ugrastiran bir sorun oldu. Yoksa yaratmak gerekiyordu.Yine hakkimda maddi delil olmasi iin, hibir ilgim bulunmadigi hibir tutanak vb. ile belgelenmedigihalde, bazi dokmanlarin iktigi bir rgt evi bana maledilmis, Yargitay kararina da dayanakyapilabilmisti. b- Tm dava boyunca aldigim bir rme kokusuydu. Subedeyken onbinlerce insana iskence yaparakayakta kalmaya alisan bir sistemin rmslgn ve yikilmaya mahkum oldugunu dsnmstm.Davalar boyunca bu dsncem kesinlesti. Yargi kurumlari bu halde olan bir sistemin yikilmasikainilmaz oldugu gibi, zorunludur da. Bir gn adeta itile kakila durusma salonuna sokulduk. Daha her birimiz yerlerine oturmadan durusmabitmisti. Sylemek istedigimiz seyler vardi. Fakat hakim, bir yandan 162 durusma tarihini erteledigi karariyazdiriyor bir eliyle de inzibatlara bizi ikarmalarini isaret ediyordu. Bellegimde salonun o anki durumu arpici bir sekilde yer etmis!.. Durusma hakimi ayaktaydi ve soltaraIinda on-onbes kadar klasr vardi. Krsnn sag arka boslugunda da bir o kadar daginik biimdeduran, st ste yigilmis klasrler... Inzibatlar bizi ite kaka disariya ikartirken bizim dava dosyasini dabunlarin zerine atti. Bir sonraki davanin dosyasini nne dogru ekerken mbasire de bu davaninsaniklarinin salona alinmasi talimatini veriyordu. Bu davanin karara gelisi de ilgintir. Savci esas hakkinda mtalaasini vermisti. Hakkimizdaki cezaistemleri 141 arti eylemlerle ilgili maddelerdi. Savunmalarimizi yaptik. Dava bir trl kararabaglanmiyordu, aylarca gittik geldik. Dava ynnden yapilacak tek sey kararin aiklanmasiydi, o dabir trl olmuyordu. Saniyorum, drt aya yakin bir sre byle geti. Nihayet bir gn heyet bizleredavanin 146. maddeye evrildigini belirterek, ek- savunma yapabilecegimizi syledi. Galiba bir yerdenruIailer ise karismisti. Bizim davanin rlantiye alindigi karar saIhasinda Adil zbek isimli hain itiraIlara baslamis, beklentiburadan kaynaklaniyordu. Bu hainin itiraIlarinda benimle ilgili karari aleyhimde etkileyebilecek birdelil ikartamamislardi. Bu konuda, baska bir sorusturma nedeniyle gittigim savcilikta, savcininsohbetvari, bos atip dolu tutma amaciyla sordugu bir iki soru disinda hi sz edilmedi. Fakat zimniolarak kararda belirleyici etken oldu. ok sonralari subedeki iskenceciler, mahkemeye baski yapipbana cezayi kendilerinin verdirdiklerini, yeni yakalanan bir arkadasa gzdagi vermek iin gnerekanlattilar. - Ek savunma iin gelmistik. Oniki-on sayIalik kisa bir metin hazirlamistim. Salona girdik. Durusmahakimi, savunmalarimizi vermemizi istiyor. Alip hemen dosyaya koyacak. "Okuyacagim." diyorum,"sen ver, biz okuruz." diyor. Mbasir nmde deste duruyor. Kagitlari bos bulunup biraz ne uzatsamekip alacak. ekisme uzadika arkamdaki inzibatlar da daha bir diklenip, sagimdan solumdandrtklemeye basladilar. Ama kararliyim. Okuyacagim. Durusmalar boyunca iimde birok seybirikmis. Kimi zaman Iirlayip onlari syleme istegimi nasil duydum. Kendimi Irenlemem gerekiyorduve tm onlar iimde birikti. Simdi ise konusmakta zgrm. Onlar ne kadar engellemeye alissalar dadiretecegim. Usul Kanununda savunmami szl olarak yapma hakkimin oldugunu syleyerek okumaya basliyorum. Heyet yelerinin yzlerinde kayitsizlik maskesi, dinliyorlar. Sadece durusmahakimi biraz telasli ve biraz da tedirgin. Hukuki blm bitip siyasi konulara girince, irkiliyorlar.Cepheden bir saldiri, bir meydan okuyus. Durusma hakimi dayanamiyor, tekrar mdahale ediyor.Sonra digerleri de sze giriyorlar. Yeni bir ekisme. "Dosyaya koyalim, biz inceleyecegiz..." buna beniinandirmaya, ikna edip savunmami elimden almaya alisiyorlar. Kabul etmiyorum. KaIa kaIaya verdiler. Ara karari alip savunmayi okumami on dakika ile sinirladilar. Tekrar okumayabasladim. Vurus gcn artirmak iin zellikle sonlari okumak istiyorum. Bunun iin arada bir sayIayida atladim. Bitmesine ok kalmadi ama sre doldu. Savunmayi elimden aliyorlar. Artik rahatlar.Benimse canim biraz sikkin. Daha diretse miydim? Fakat bu atilmak istemedigim bir durusma. Daha"son sz"m var, karardan sonra syleyeceklerim var! Disarida karari bekliyoruz. Ikisi kiz, bes yoldasiz. Ailelerden birka kisi, iki avukat karsimizdalar. Ilkkez byle bir araya geldik. Aramizda asker barikatlari olurdu her zaman. 163 Son durusma ve karar uzunsrecek diye bu kez byle biraktilar. Cezaevindeki diger arkadaslari soruyoruz birbirimize. KeyiIliyiz.Heyetin karar vermesi en azindan daha iki saat srer! Savunmalari okuyup degerlendirecekler, davaninbtnn tartisacaklar, usulen "son sz"lerimizi sormalari gerekiyor, karar daktilo edilecek vb., vb.Fakat daha on dakika bile dolmadi. Ieriye agriliyoruz. Karar okunmaya baslaniyor. Belli ki her seynceden bitirilmis. mr boyu hapis bes ve on yillik agir hapisler. "Bu cezalar bizim iinonurdur. Karariniz bizleri korkutmuyor" diye bagiriyorum. Ve bizler, bes yrek ve bes ses! Salonsloganlarimizla inliyor. - 12 Eyll sikiynetim mahkemelerinde sivil yargilar da grev yaptilar. Askeri mahkemelerde askeriyargilarin yanisira sivil yargilara da yer verilmesi her seyden nce, sikiynetim mahkemelerininemir-komuta zinciri iinde, sikiynetim komutani generallere olan bagimliligini perdeleme amacinitasiyan bir sis bombasiydi. Bu karma heyetler bir ynyle de DGM gibi yine asker sivil karmasi birbaska hukuk disi mahkemelere geis iin yapilan bir n hazirlik, bir nevi "acemi alaylari" idi. Subay ye ve yargilar gibi 12 Eyll mahkemelerinde grev verilen sivil yargilarin da zenle"seildikleri" her zaman her hallerinden belli oluyordu. Bunlarin hemen hepsi her konuda kraldanIazla kralci, subay ye ve askeri yargilardan daha atesli birer 12 Eyllcydler. Subat'in olduka soguk gnlerinden biriydi. Disarida inceden inceye sulu sepken bir kar atistiriyor.Selimiye'deyim. "Hemen hazirlan, 1 noludan agiriyorlar..." dediler. "Hazirlanmam" hemen ve kolayoluyor. Tutuklandigim gnden beri bir hcrede don- gmlek tutuluyorum nk. Bir astsubay, biravus, 5-6 tane de er esliginde yola(!) koyuluyoruz. Cezaevi binasindan ikip Selimiye'ninmahkemelerinin bulundugu blmne gemek iin 15-20 adimlik bir yolu asmamiz gerekiyor. AmareIakatilerim inadina agir davraniyorlar. O 15-20 adimlik yolu asana kadar az smyorum, bu aradazerimdeki Ianila da sirilsiklam olmasa bile yeterince islaniyor. Beni agirtan yargicin odasini buluyoruz. Astsubay geldigimizi haber veriyor, otoriter grnmeyealisan cirlak bir sesin ierden "beklesin" dedigini duyuyorum. "Bekleyelim beklemesine de koridordadisaridakinden daha Iazla syorum. Cereyanda duruyoruz nk. Dislerimin takirtisi gidereksiddetleniyor, kendimi sikmaya, enelerimin birbirine vurmasinin nn almaya alisiyorum amaelimde degil, basaramiyorum. O an hcreyi bile zlyorum. O halde aradan yarim saat mi, yoksa birsaat mi geti Iarkinda degilim. Yargi beyin keyIi nihayet yerine geliyor, agirtiyor bizi. Odaya girergirmez tatli bir sicaklik yaliyor yzm, bedenimi... Sicagin etkisiyle kapinin nnde adetaeriyecekmis gibi gevsedigimi hissediyorum bir an... Fakat lanet olasi enelerim yeniden, hatta bu kezdisaridakinden de siddetli vurmaya basliyorlar birbirine. Tam soguga alismis gibiyken bu isidegisikligi bedenimin zaten g bela kurdugum dengesini bozuyor nk. Ne yapsam naIile...Dislerimi sikmaya alisiyorum olmuyor, dudaklarimi isirmayi deniyorum, Iark etmiyor. Koskocaodada sanki tamtamlar aliniyormus gibi dislerimin takirtisindan baska ses duyulmuyor, bir an masalardan birinde oturan bir yargi okudugu dosyadan kaIasini kaldiriyor, bir diger masada oturanIisilti halinde konustugu ziyaretisi ile olan sohbetini kesiyor. Beni agirtan yargicin yaninda oturanbayan sekreterin bir an irkildigini, irilesen gzlerle bana baktigini gryorum. Gzgze geliyoruz.Aciyla doldugu apaik belli olan gzlerini kairiyor hemen, dudaklarini isirarak basini ne egiyor.Zaten benim de gzlerim onun zerinden, tel 164 ereve bir gzlgn arkasina saklanmis aik renk biriIt gze kayiyor. Parlayan camlardan dolayi bu gzlerdeki bakislarin anlamini ilk andaikaramiyorum, ama soguk mu soguk bir hava tasidiklarini derhal hissediyorum. Aik renk gzlerdekidemir soguklugundaki bakislarla karsilasinca sanki bir Gestapo subayinin karsisina getirilmisim gibibir duyguya kapiliyorum. Ama hayir! Karsimdaki masada bir kara veya boz gmlekli Ialan degil, 50-55 yaslarinda gsteren sivil giyimli biri oturuyor. Benekli papyon kravat(!) ile insanin hemen dikkatiniekiyor. Beni agiran yargimis. "- Siz bunu cezaevinde byle mi tutuyorsunuz?" Azarla asagilama karisimi bir sesle beni getiren astsubaya soruyor bu soruyu. Arkasindan ne gelecegini kestiremedigi bu soru karsisinda astsubay nce bir aIalliyor. O daha; "- Sey... eIendim... Ialan" diye kekelerken, bu kez asagilamanin belirgin bir sekilde egemen oldugu ses zerimde slip klot ve Ianilayi isaret ederek: "- Niye bunlari da almiyorsunuz?" diye yeni bir soru soruyor. Ben de sasiriyorum. Bir an su insanlikdisi manzara karsisinda, insanligin bir isyani mi yoksa diye birdsnce geiyor iimden. "Demek ki iinde insani duygu ve yn adina ne varsa henz hepsi lmemis,geriye kalan insanliginin, sikiynetim yargiligina agir bastigi bir bunalim anini yasiyor iindeherhalde" diye iyimser yorumlar geiyor kaIamdan. Astsubay da karsisindakinin kimden yanaoldugunu daha hala ikartamamis olmanin verdigi rkeklikten dolayi olsa gerek ciliz ve gvensiz birsesle: "- Evet ama komutanim, verdigimiz elbiseyi giymiyor..." gibisinden bir seyler geveliyor. Yargi sabirsiz bir tutumla astsubayin szn kesiyor. "- Ben olsam bunlari da vermem!..." Sadece bagirarak syledigi iin degil, aik bir biimde cezaevi idaresini elestiren bir cmle oldugu iin odadaki herkesin bakislari hemen onun zerinde toplaniyor! Ise laIi nereye getirmek istedigine aiklik kazandirirken aslinda kisiligini, karakterini, o greve neden seildigini gzler nne seriyor. "- Ben olsam bunlari da vermem. Cezaevinin en soguk yerinde iriliplak tutardim bylelerini." (Bu adam) szde hukuk adami, ondan da nce szde bir insandi ve 12 Eyll dneminde hakkimizdaki kararlari iste byleleri "verdi". 8- Hakkimda daha nceden ailmis onlarca basin davasi var. Bu yzden haItanin en asagi iki gnbunlarin durusmalarina gtrlyorum. "Selimiye yolculuklari"nin bazen haItada drt hatta bes gnbuldugu bile oluyor. esitli durusmalarin yine byle pespese geldigi bir siraydi... Metris'teyim...Birka gn stste sabah aksam getigim "aramalar" sirasinda yedigim tekmelerden sag bacagiminkaval kemigi zerindeki deri neredeyse dizden ayak bilegime kadar soyuluyor. SirI deri soyulmaklakalmamis derinlemesine yaralar da ailmis. 165 Adim atarken dahi bunlar sik sik ailiyor ve kaniyor. Zatennormal olarak yryemiyorum. Sag ayagimi ancak srkleyebiliyorum. Bu bile mthis bir aci veriyor.Metris idaresi "bu adamin bu bacagini kim bu hale getirdi" gibisinden belki bir soran ikar diye enkk bir kaygi dahi duymadan beni ayagimin o haliyle mahkemelere gndermekten ekinmiyor. Tabii Metris iskencecilerinin bu gven ve cesareti, kimsenin kendilerine byle bir soru sormayacaginibilmekten ileri geliyor. Nitekim son gnlerde artik srklemekte bile glk ektigim ayagimin ohaliyle yaklasik iki haIta boyunca bir, iki ve Nolu Sikiynetim Mahkemelerinde belki bes ayriheyetin karsisina iktim. Bunlarin hepsine yaptigim su duyurularindan hibiri kabul edilmedi. Helebunlardan birinde cezaevi arabasindan inerken yaralar yine ailmisti, sizan kanlardan sadeceayagimdaki orap ve ayakkabilarim lekelenmekle kalmamis, yrdgm koridorlarda arkamdan incebir serit halinde kandan bir iz birakarak gelmistim heyetin karsisina. "Iste" diyorum ayagimin halinigstererek "poliste ve bulundugumuz cezaevlerinde grdgmz ve halen de sregiden iskencelerkonusunda bugne kadar yaptigimiz su duyurularinin birogunu, 'kaniti olmayan soyut iddialaroldugu' bahanesiyle reddettiniz. Alin iste size somut kk bir rnek... Bakalim simdi neyapacaksiniz?.." Sans mi demeli bilemiyorum ama, ayagimin o halinin disinda yaranin etraIindaorabimin kaninin lekeledigi kisimlardan sabah gelirken yedigim tekmelerin postal izleri aikagrlyor. Fakat "Bagimsiz Mahkeme" heyetinin hibir yesi ne yzmze ne de ayagima bakiyorveya bakabiliyor o andan itibaren. Baskan aika kaIasini eviriyor, durusma yargici yzn nndekidosyaya evirmeyi tercih ediyor, ye yargi ise bos gzlerle her gn saatlerce oturdugu krsy sankiyeni gryormus gibi seyre daliyor. Karsimdakilerden sadece tutanak katibesinin yznn sarardiginisonra da dudaklarini isirmaya basladigini Iarkediyorum. "EIrada suimuamele"yi, "Iskence ve eziyettebulunmaya" vb. vb. szde su sayan Anayasa ve yasalarin temsilcisi, bu sulari grdg veya duyduguanda hemen re'sen sorusturma amakla ykml olan savci mi? Daha ayagimin halini grdg andanitibaren nndeki dosyadan rastgele eline gelen dava konusu 4 sahiIelik bir gazete zel sayisini"incelemeye" basliyor ve salonda kaldigim 3-5 dakika boyunca o topu topu 4 sahiIenin bir nn birarkasini eviriyor. Kim bilir, belki de yitirdigi insanligini ariyor?.. Iskenceci cezaevi yneticilerihakkinda yaptigim su duyurusu talebim reddediliyor. Durumu dilekeyle sikiynetim komutanliginabildirmem gtleniyor. Ve yillardir yetkili-yetkisiz, etkili- etkisiz btn resmi agizlar dnya ve lkekamuoyunu "en kk bir iskence iddiasi ve belirtisinin bile hassasiyetle zerine gidildigi"masallariyla uyutmaya alisiyor... - 18 Ocak 1985 tarihindeki durusma bizim davanin en hareketli durusmalarindan biri oluyor. ncedenbakildiginda aslinda bu da tekiler gibi siradan bir durusma olacakti. Bazi taniklar agrilmisti. Egergelmislerse onlar dinlenecekti. Nitekim ogu da gelmisti. Durusmanin baslamasiyla birlikte siraylataniklarin dinlenmesine baslandi. Yalniz, taniklar konustuka davanin dayandigi polis sorusturmasininipligi bir kez daha ortaliga saildi. Dinlenen her tanigin neredeyse her syledigi, polisin hazirladigidosyadaki belgelerin nasil dzmece ve gvenilmez oldugunu sergileyen birer byteti sanki... Polisin hazirladigi tutanaklarda gya "birden Iazla sahsin arasinda grerek..." tanidiklari iddia edilentaniklar poliste, degil baskalarinin grp tanimak, tek olarak bile yzmz grmediklerini,kendilerine sadece resimlerimizin gsterildigini, bu arada imzalatilan tutanaklarda neyin nasilyazildigini dogrusu bilmediklerini; nk bunlarin kendilerine 166 aceleyle okutturulmadan imzalatildiginisylyorlardi. Ilerinden bazilari kendi imzalarini tasiyan iIade ve teshis tutanaklari okundukahayrete dsyor, "ben byle seyler sylemedim..." veya "ben byle bir teshis veya tariIte bulun-madim..." diyerek reddediyorlardi. O gn "tanik" olarak dinlenenlerden biri de, polisin masasi olmayi kabullenmis; kusbeyinli, beyinsizoldugu kadar da namussuz bir piyondu. 12 Eyll ynetiminin mahallesinde muhtar yaptigi bu adam,bir soygun olayina szde yakindan tanik olmustu. Yemin billah soygunu yapanlardan zellikle biriniok yakindan grdgn sylyor, birlikte yakalandigimiz bir arkadasin adini vererek "grdg sahsin90 o oldugunu" iddia ediyordu. O gne kadar poliste ve savcilikta bu ynde sayisiz iIade vermis,teshis tutanaklari imzalamisti. Kendisine ezberletilenleri papagan gibi simdi bir de mahkeme nndetekrarliyordu. Yalniz "sahibinin sesi" olmaya soyunan bu polis piyonunun her nedense haberininolmadigi yepyeni bir gelisme olmustu. Aradan geen sre iinde, o hala, polisin kendisine aylar nceezberlettigi masallari bizzat tanik oldugu(!) gerekler olarak yutturmaya alisirken, szkonusu soygunu baska bir grup devrimcinin yaptigi aiga ikmisti. Ipleri polisin elindeki bu geri zekali "tanik" taslaginin o gn devirdigi am bununla da kalmadi."Soygun sirasinda ok yakindan grdm" dedigi ve "90 oydu" diye ismini verdigi arkadasigstermesini istiyor usul geregi yargi. Seninki bizlere dogru dnyor ve Iazla dsnmeden o arkadasdiye gelip beni gsteriyor. Piyonun bu yeni gaIinin nereden iktigini, benim disimda kimse anlamiyor.Hemen vaziyeti kurtarma abasina giren durusma yargici" acele etme iyi bak... arka siralardaoturanlara da bak..." seklinde uyarip ynlendirmeye alisiyor ama anlayan kim... Szde tanik halaisrarli beni gstermeye devam ediyor. Yargi tutamiyor artik kendini "ismini verdigin o degil beadam!.. Senin syledigin arkada oturuyor..." diye patliyor Ike iinde.... Piyonun bu gaIina ve bunu srdrmekteki israrina bir tek ben sasirmiyorum. nk daha salona girergirmez onu subede grdgm animsiyorum hemen. Savciliga sevk edilmeden kisa bir sre nceydi.Sudan bir bahaneyle tim seIi iskencecinin odasina gtrldm. Odadaki misaIir koltuklarinda iki kisioturmus ay iiyorlardi. Bunlardan biri, iste bu piyondu. Demek o gn "tanismisiz" kendisiyle. Fakatkendisinden her ne istendiyse yine agzina yzne bulastirmisti iste. Polisin dosyalari nasil sadece sahte tutanak, ekspertiz raporu ve benzeri yazili belgelerle(!)doldurmakla kalmayip gerektiginde nasil sahte taniklar bile ayarladigi geregi bir kez daha ikmistiortaya. Ama mahkeme heyeti her zamanki gibi bunun da zerini rtmeye girisiyor. "Sen bu soygunlasulanmadigin iin taniga soru sorma hakkin yok" gibi bir gerekeyle durumu aiklamama izinverilmiyor. Baska olay ve davalarda, daha nce polis ve savcilikta hile, tehdit, santaj hatta iskencezoruyla devrimcilerin aleyhine verdikleri iIade ve teshis tutanaklarini mahkeme nnde dzeltmedrstlgn gsteren taniklar "yalanci taniklik"tan derhal tutuklanirken polis taraIindan ayarlandigive bastan sona yalan syledigi btn iplakligiyla aiga ikan bu sahtekar tutuklanmiyor. Sadecedurusma yargicinin "ya o soygunu yapanlar yakalanmasalardi?.. Senin iIadelerine dayanarak bizbunlari mahkum edecektik..." seklindeki bir azari ile paayi kurtariyor. Sahi, ya eylemi yapanlaryakalanmamis veya olay aiga ikmamis olsaydi ne olacakti? Olayla hi ilgisi olmayan iki kisi hem de146/1'den idam veya mebbet ceza alacaklardi. nk o soygunu onlarin yaptigina dair(!) dosyadasayisiz belge, polis raporu, teshis tutanagi, vb. vardi?!.. Polis bu kadar kanitla da yetinmemis, 3 tane degrg tanigi(!) ayarlanmisti. Nitekim 12 167 Eyll yargilamalarinda 1, 3, 5... degil yzlerce insan da istebylesi gvenilir belge(!) hatta taniklara(!) dayanilarak lm de dahil en agir cezalaraarptirilmamislar miydi?.. - 18 Ocak durusmasinda birok tanik dinlendi. Fakat o gn dinlenen taniklar iinden biri ikti ki, onundinlenmis olmasi ne heyetin ne de herhalde diger iskenceciler srsnn hosuna gitmistir. AslindaIsmail CNEYT'le dogrudan hibir ilgisi olmayan bir konuyla ilgili olarak agrilan bu tanik, iIadesisirasinda Iarkina bile varmadan bu yigit komnist nder savasinin nasil alaka katledildigininsaklanamaz bir biimde aydinlanmasini sagladi. Polis, Ismail CNEYT'in pusu kurulan bir evde polisle girdigi silahli atisma sirasinda vurularakldgn iddia ediyordu. Bu iddia dogrultusunda dosyada yine bir yigin yazili belge(!) vardi. yle ki,Ismail CNEYT'in atismada kullandigi sylenen bir tabancaya ve siktigi mermilere ait bir ekspertizraporu ile atismanin nasil cereyan ettigine dair bir kroki bile vardi bu "belgeler" arasinda. Ama szkonusu tanik, mahkeme nnde iIade verirken polisin bir sre karakol kurdugu isyerinde sagolarak bir kisiyi daha yakaladigi seklinde bir cmle kullandi sz arasinda. Fakat ne bizler arasinda nede bu davayla ilgili operasyonlarda nce gzaltina alinip da sonra serbest birakilan insanlar arasindabile, degil tanigin isyerinde, onun civar semtlerinde dahi yakalanan bir kisi yoktu. O halde kimditanigin szn ettigi bu sahis? Tanigin syleyecekleri bitince sz alip bunu soruyorum, ardindan busahsi biraz tariI etmesini istiyorum. Durusma yargicinin kendisine sz vermesini beklemeden tanikbyk bir saIiyetle sorumu yanitlamaya basliyor. "Kisa boylu, gzlkl, gr biyikli, esmerce biriydi... Paltosu yeniye benziyordu ama pantolonu ve ayakkabilari eskiceydi... Polisler bir ara banayakaladiklari sahsin kimligini gsterip "taniyor musun" diye sordular. Ismi Bekir'di, soyadinihatirlayamiyorum, Iakat Osmaniye dogumluydu. Lise gretmenligimi Osmaniye'de yaptigimdan buhatirimda kalmisti." Artik hibir teredddmz kalmiyor. Bu Ismail... O'nun atismada degil, sag olarak ele geirildiktensonra iskence tezgahlarinda katledildigine dair bazi bilgiler kulagimiza alinmisti nceden. Ama bunakesinlik kazandiracak ayrintili bilgi, belge veya taniklar bulamamistik o gne kadar. Karsimizdakitanigin anlattiklari iste bu ince sis perdesini de dagitiyordu, ama tam da bu sirada yargi Ikeyletanigin szn kesiyor "konusmana kim izin verdi? Burada hangi sorulara cevap verip, ne zamankonusacagini ben sylerim sana,.." diye hem azarliyor hem de dpedz tehdit ediyor. Benden deyerime oturmami istiyor. Bu durumda kuzu kuzu nasil yerime oturabilirim? Kahpece islenmis bir cinayetin aydinlatilmasinin szkonusu oldugunu hatirlatiyorum nce israrla.Dinlemiyor bile, beni konusturmamakta kararli grnyor. Yerime oturmadigim takdirde durusmadanatmakla tehdit ediyor. Bu arada inzibatlar da ise karisiyor, beni zorla oturtmaya alisiyorlar. Biryandan buna karsi koyuyorum bir yandan da taniga soru sormamizi engellemeye alismanin IsmailCNEYT cinayetinin zerini rtme abasi oldugunu haykiriyorum. Bunun iskenceci katillerledpedz su ortakligi oldugu da dahil agzima geleni sylyorum. Ama btn abalarimiz bosuna!"Sen bu taniga soru soramazsin. nk o seninle ilgili olmayan bir konuda dinlenmek zereagrildi..." gibi akilalmaz bir gerekenin arkasina saklanarak konuyu kapatmaya alisiyorlar. Bu aradaavukatlarimiz sessiz kalmiyor, iskencede cinayet gibi bir konunun bylesine insanlik, mantik veahlakdisi bir tutum ve bahaneyle geistirilemeyecegini yasal gerekeleri ile de 168 anlatiyor, bana szverilmesi gerektigini belirtiyorlar. Salondaki hava iyice elektrikleniyor. Seslerimiz koridora kadartastigi iin kapinin n subay, er ve avukatlardan olusan bir merakli kalabaligi ile doluyor. Salonatakviye olarak yeni inzibatlar getiriyorlar. Ama kararliyiz. Ya bu tanigin bildigi herseyi anlatmasinisaglayacak, yoldasimizin nasil alaka katledildigini aiga ikaracagiz ya da Selimiye'yi birbirinekatacagiz!.. Bizim ve avukatlarimizin gitgide siddetlenen tepkimiz karsisinda heyet panige kapiliyor.Bir yandan bizi susturmaya, yatistirmaya, oturtmaya alisirken bir yandan da aralarinda Iisildasmayabasliyorlar. Islerin kendileri aisindan bu denli sarpa sarmasi karsisinda aresiz geriliyorlar. Ama yinede sorulari bizim degil, o tanigin dinlenmesini isteyen sanik avukatinin sorabilecegi kaydinigetiriyorlar. O asamada bizim iin nemli olan, yoldasimizin polis taraIindan sag olarak ele geirildigigeregini mahkeme tutanaklarina geirterek belgelemek. Bu nedenle Iazla zerinde durmuyoruz businirlamanin. Ayrica nelerin sorulmasini ve tutanaklara gemesini istedigimizi o ana kadar en az 4-5kez vurgulamistik. Nitekim sadece kendisine sz hakki taninan avukat da sorulmasi gereken busorulari soruyor tek tek taniga ve tanik anlattika da yigit yoldasimizin nasil yakalandigi en inceayrintilarina kadar aiga ikiyor. - Hakkimizda ailari rgt davasi basliyor artik. 15 Mayis 1984 gn ilk durusmaya gtrlyoruz. Ognn sonradan hepimiz iin tarihi bir gn olacagini nereden bilirdik. FATIH'le meger songrsmemizmis. O'nun 33. gnndeyiz. Halsiziz, bir deri bir kemik kalmisiz belki ama yine de hepimiz saIi glckve cosku kesilmisiz. Aligin ukurlarini iyice kerttigi gzlerimizden mutluluk kivilcimlariIiskiriyor... atlamis, hastalikli bir beyazliga brnms dudaklarimiz hemen hi kapanmiyor ki, etleriiyice ekilmis dislerimizin neredeyse dklmek zere olduklari belli olmasin... Ggn yedinci katindabyle bulutlar zerinde dolasmamizi mahkeme kaleminin yaptigi bir hataya borluyuz. Ana dava ilebizim yeni ailan davayi birbirine karistirmislar, durusmaya getirilmemiz iin Cezaevine yazdiklaricelp yazisinda hepimizi birden agirmislar. ogumuz 3-4 yildan beri grememisiz birbirimizi... Budurumda bizlere can gelmesin de kime gelsin?.. Selimiye'de bizlerin durusmaya agrilmamiz ile bir sre iin kesiliyor sohbetimiz. Tabii hepimiz yine"iplagiz". Dolayisiyla durusmadan "atilacagimiz" kesin. TTE saldirisi sirasinda cezaevi ynetimleriile sikiynetim mahkemeleri arasindaki isblmnn bir parasi da bu: cezaevlerinde zorla soyuluyor,mahkemelere don-gmlek gnderiliyoruz; mahkemelerde de "kiligimiz mahkemenin mehabetineuygun olmadigi..." gerekesiyle durusmalardan atiliyoruz. Yukari ikarilmamizdan bir sre sonraavukatlar ve ailelerimiz ieri aliniyorlar. Belli ki durusma ailiyor ama biz "saniklar" hala disarida kapinnde tutuluyoruz. Bir sre sonra hepimiz sirayla kapinin agzina gtrlyor, ierdeki heyeteuzaktan syle bir gsteriyorlar. Durusma yargicinin kaIasini belli belirsiz yukari kaldirdiginigrmemle kolumdan ekilmem bir oluyor. Bylece meger "durusmadan atilmis..." oluyoruz(!) O sirada avukatin ayaga Iirladigini gryorum. Bizlerin mahkemeye kendi istegimizle don-gmlekgelmedigimizi, cezaevi idaresince bilinli olarak byle gnderildigimizi, giysilerimizin zorlagaspedildigini, vs. anlatiyor, ardindan da "biz" diyor, "kendilerine sivil elbise getirsek mvekkillerimizde bunlari giyseler siz durusmaya alir misiniz, yoksa elbiseleri TTE olmadigi iin yine de atarmisiniz?" diye bir soru soruyor. Yargi nasil olsa byle bir sey olmaz rahatligi ierisinde hitereddtsz "tabii aliriz..." diye yanit veriyor bu 169 soruya. Bunun zerine kimsenin beklemedigi bir seyoluyor: Avukatim sivil bir gmlek ve pantolon getirmis antasinda. Bunlari ortaya ikartiyor ve "verinbu giysileri kendisine, mvekkilim giysin ve durusmaya katilsin. Hem bylece mvekkillerimizinkendi istekleriyle mi byle geldiklerini yoksa istek ve iradeleri disinda mi byle gnderildiklerini hepbirlikte grms oluruz..." diyor. Sadece heyet degil salonda ve kapinin nnde grevli subaylar dabyk bir saskinlik geiriyorlar... Hi ummadigi bir biimde kseye sikisan durusma yargici, bir andurakliyor ve sonra bana dnp: "Bak avukatin giysi getirmis. Simdi bunlari sana versem giyinir mi-sin?" seklinde sama bir soru soruyor. Cehaletinden mi yoksa artniyetinden mi artik tam bilemiyorumama bu adam ciddi ciddi bizlerin durusmalara sanki kendi istegimizle byle don-gmlek geldigimizimi saniyor yoksa?... Nedeni ne olursa olsun sadece sasmamak degil Ikelenmemekte elde degil!.. Dsnsenize bir!.. Birinsan aylardir karsisina don-gmlek getirilen insanlari "Mahkemenin mehabetine aykiri bir kilikladurusmaya geldigi" gerekesiyle durusmalardan atiyor, 2 kez durusmadan atilan bir "sanik" ise birdaha durusmalara alinmiyor, dolayisiyla kendini savunma olanaklarini tmden yitiriyor. Nitekim 12Eyll dneminde binlerce insan bu yzden, degil savunma, dogru-drst sorgu dahi veremeden lmveya onlarca yillik hapis cezalarina arptirildi. Hal byleyken her gn onlarca insan hakkindadurusmalardan atma kararini verenlerden biri olan yargi eIendi daha hala sivil giysi verilse giyipgiymeyecegimizi ciddi ciddi sorabiliyor!... Bylesine ne denir? "Niye giymeyeyim?.." diye yanitliyorum sorusunu ve mahkemelere bizim kendi istegimizle bylegelmedigimizi giysilerimizin zel operasyonlarla nasil zorla gaspedildigini, mahkemelere gelirkennasil zorla soyuldugumuzu, TTE'nin anlami ve amacini bir kez daha anlatmaya alisiyorum. Geridnemiyor artik, avukatimin getirdigi elbiseyi giyip durusmaya katilmami sylyor. Ama tam o siradamahkeme baskani albayin egilip durusma yargicinin kulagina bir seyler Iisildadigini gryorum.Bunun zerine "Biz bes dakika bir mzakereye ekilelim" diyerek durusmaya ara veriyorlar. Belli kiavukatin kurnazligi sayesinde iine dstkleri amazdan kurtulmanin yollunu arayacaklar, dahadogrusu bu durumda ne yapacaklarina dair "yukardan" gelecek emri bekleyecekler. Byle bir srprizlekarsilasacaklarini hi ummamis, buna karsi hazirlanmamislar anlasilan. Avukatin antasindan sivilgiysiler ikardigi anda sirI heyetin degil evredeki grevli subaylarin da geirdikleri saskinlik veardindan kapildiklari telastan da anliyoruz bunu. O sirada Selimiye'de grevli bir yzbasinin birastegmeni alelacele bir yere gnderdigini Iarkediyorum. Zaten mahkeme baskani albay da oyzbasinin gznn nnde verdigi isaret zerine durusma yargicinin kulagina egilip durusmaya araverilmesini saglamisti. "Bes dakka..." denilen mzakere sresi uzuyor, 15-20 dakika geiyor. O aradaben avukatimin getirip verdigi giysileri zerime geirirken kapinin nndeki subay, asker, avukatkalabaligi artiyor. "Yukardan" geldikleri her hallerinden belli olan 3-4 subay Selimiye'nin yzbasisi ilebizi cezaevinden getiren yzbasiyi bir kseye ekiyorlar. Ardindan cezaevinden gelen avusaasagidaki cezaevi arabasindan bir takim TTE getirmesi emri veriliyor. Durum anlasiliyor. Nitekim 1-2dakika gemeden salondan ikan mbasir er heyetin ancak TTE'yi giyersem "salona alinabilecegimi,yoksa o an zerimde olan sivil elbiselerimle salona giremeyecegim" seklindeki yeni kararini duyuruyor. Bu kez kapinin esigine kadar da yanastirilmiyorum. Uzaktan da olsa grebilsem o yargicave digerlerine bir-iki iIt szm olacak. Syleyeceklerimi bagirarak koridorda sylyorum.Yapilanlarin ne tas duvarlarin arasinda ne de yapanlarin yaninda 170 kar kalmayacagini haykiriyorum.Sonu olarak zerimde sivil elbiselerimle oldugu halde kiligim "mahkemenin sayginligina uygundsmedigi gerekesiyle" salona bile girmeden durusmadan atilmis oluyorum... - Metris'te durusmacilarin isimleri sabah saat 06.00 gibi okunur. 07:00'ye dogru da almaya gelirler.Metris'te kuraldir: TTE'ye karsi direnen devrimcilerden durusmaya gidecek olanlar, yaz-kis demedensabahin krnde alinirlar koguslarindan. Kimse saat 07:00'den sonraya birakilamaz. Ancak hainler,"bagimsizlar" ve TTE'yi giyen "yesiller" bu uygulamanin disindadirlar. Onlar 08.00 civarindaikartilirlar. Kogus kapisinin nnde seme iskenceciler takimindan en az 8-10 er karsilar sizi. Gnne vedurumuna gre ya kogus kapisinin hemen nnde ya da alinip gtrldg daha kuytu bir ksede-hainlerin koguslarinin bulundugu koridor olur bu genellikle- "arama" yapilir. "Soyun" derler. Halbukizerinde bir klot, bir de Ianila vardir zaten. Ama onlarin da amaci arama degildir. Arama bahanesiyleseni asagilamak, onurunu ignemek, kisiligini ezmektir. Bu onur kirici igren istegi aninda reddedersinve daha senin "hayir" szn tamamlanmadan zerine ullanirlar. Cop, tekme, tokat, yumruk, palaska,kelepe veya knye zinciri... ile girisirler. Bu konuda egitilmislerdir ayrica her geen gn artan birdeney sahibidirler. Bu nedenle iplak bedeninin en duyarli yerlerine indirirler darbelerini:Dizkapaginin alti, ayak bilekleri, kaval kemiginin ortasi... tekmelerinin en gzde hedeIleridir, midenve bgrlerin yumruklarinin, kaba etlerin ve sirtin ise coplarinin... Yalniz sabah aramalarinda, sagindasolunda grnr iz birakmamaya az ok dikkat ederler. Bazen "yavas ol, nasil olsa bir de aksamadns var..." diye birbirlerini uyardiklari bile olur. Ama en az 8-10 saldirganin hem karsisindakinidayakla yildirmaya alisip hem de iz birakmamasi mmkn m hi?.. Zaten epey yipranmis ve zayiIdsms iplak bedenler bir de insaIsizca inen cop, tekme, yumruk, zincir... saganagindan yara berealmadan kurtulabilir mi?.. Ya agiz veya burun kanamaya baslar, ya kas ailir, kaIa yarilir, dudak patlar,ya gz morarir veya kolunda, bacaginda rkler olusur, yaralar ailir. Sagmalcilardan Iarkli olarak Metris'te TTE giymeyenlerin mahkemelere giderken sort giymelerinedahi olanak taninmaz. Btn spor sortlari toplanmistir zaten. arsaI, nevresim ve benzeri bezparalarindan elde diktiklerinizi de mahkeme gidislerinde giydirmezler. Paralayarak zorla soyar,mutlaka slip klotla gnderirler sizi. "Arama" islemi bittikten sonra eller arkadan zincirle kelepelenir. Zincirler yle siki vurulur ki, okgemez bilekleriniz sizlamaya kollariniz uyusmaya baslar, elleriniz ise zaten mosmor kesilmistir ozamana kadar. Kelepenin de vurulmasindan sonra her mahkeme gidisinde en az iki saatbekleyeceginiz mahkeme havalandirmasina atilirsiniz don-gmlek. Kar, yagmur, rzgar, amur, ayaz...Iarketmez. Hatta karli, yagmurlu, soguk havalarda her gnknden daha erken ikartilirsiniz mahkemehavalandirmasina. Bu havalandirma sanki zel olarak Metrisin en Iazla rzgar alan yerine yapilmistir.Bina yaptirilirken bunun iin zel meteorolojik incelemeler yapilip yapilmadigini ok meraketmisimdir dogrusu. nk o havalandirmanin rzgar ve soguk almayan bir ksesi yoktur. Sadecegiris kapisinin nnde bir merdiven alti vardir. Nispeten kuytu sayilabilecek tek yer bu 5-6 basamagin altidir. Soguktan mosmor kesilen bedenlerin, eller arkadan kelepeli olmasina ragmen iki bklm vaziyette deolsa buraya siginmaya alismasi bile rahatsiz eder iskencecileri. Soguktan veya yagmurdan biraz olsunkorunabilmek iin merdiven altina girenleri oradan ikarmak iin operasyon dzenlendigi gnler bileolmustur. Dayaga basvurmadiklari zamanlarda da esitli igrenliklere basvurup rahatsiz ederek sizioradan ikmak zorunda birakmaya 171 alisirlar. Ya mutIaktan zel olarak bulasik suyu getirir dkerlertepenizden asagiya, ya Iaras veya kl tablasi bosaltirlar ya da paspas irparlar... zellikle Metris'in sevk arabalari ile mahkemelere gidip gelmek basli basina bir iskencedir. BunlarABD ordusunun muhtemelen II. Dnya savasindan kalma hurdalarindan bozma sacdan tabutlardir.Her taraIlari sirI demir ve sac levha oldugu iin kisin sogugunu, yazin ise sicagini adetayogunlastirarak ieri yansitirlar. Yani arabaya binip Selimiye'ye varmak da "kurtulus" degildir. Sabahsaatlerce havalandirmada ektiklerimizi daha sonraki saatler boyu sevk arabasinda da ekmeye devamedersiniz. TTE giymemenin bir cezasi olarak Selimiye'de zel bir odaya vs. alinmaz, durusma saatinekadar arabada bekletilirsiniz. Tuvalete bile gtrlmezsiniz. Evet, don-atlet Selimiye koridorlarindadolastirilirsiniz, savciliga gtrlebilirsiniz, hatta bazi istisnai durumlarda mahkemelere bilealinabilirsiniz, ama kesinlikle sokulmadiginiz bir tek yer vardir: tuvaletler... Bu dogal ihtiyacinizi,iinde aksama kadar bekleyeceginiz sevk arabasinin iine yaparak gidermekten baska hibir yol yokturnnzde. Tabii bu yol(!) da ancak kk tuvalet ihtiyalariniz iin geerlidir. Sevk arabalari salakapli kk bir minibs olan Sagmalcilardan gelenler iin bu yol da kapalidir. Diyetli, hasta vb.olsaniz bile kantinden birsey aldiramazsiniz. Saatler boyu bekliyor olsaniz bile bir bardak ay veya birmesrubat iebilmenin ryasini grmek bile byk lkstr(!). Ve siz, ruhen ve Iiziken ok rahat ve zinde olmanizin byk nem tasidigi kritik durusmalara bile bu emberden geerek girersiniz... - Sultanahmet cezaevindeyiz. TTE'ye karsi direnisimiz sryor. Durusmalara esoImanla gidip geliyoruz.Galiba ikinci durusmamizdi. Bizi sabahin erken, saatinde havalandirmaya aliyorlar. Hava soguk, hizlihizli volta atiyoruz. te yandan kaIamizda bir soru, "neden bu kadar erken ikartildik?", zmeyealisiyoruz. Az sonra idare taraIindan ykselen sloganlarla bu soru cevaplaniyor. "Iskence yapmaksereIsizliktir." "Asker degil siyasi tutukluyuz." "TTE giymedik giymeyecegiz." atilan sloganlardan neyaptiklarini ikartiyoruz. Nitekim az sonra yukardan bir arkadas bagiriyor. Sloganlar ve bunubastirmak iin son sesiyle ailan hoparlr grltsnden sesini zor bela duyuyoruz. "Bugn hemsalari kesmeye alisiyorlar, hem de zorla TTE giydiriyorlar." Arkadaslara dnyorum "hazir miyiz" diyorum. "Haziriz." Sira bizde, bekliyoruz. Kapi ailiyor, elindebir liste ile bir asker giriyor, isimlerimizi okumaya basliyor, sonunda "bir bir alacagiz" diyor. Karsiikiyoruz, bizim ikmayacagimiza kanaat getirince gidiyor, iki dakika gemiyor ki bir manga askerletekrar geliyor. Zorla alacaklar... Bu kez direnme idare binasinda degil havalandirmadan baslayacak. Ilkandaki gerginlik saldiriyla birlikte coskulu bir heyecana dnst. Kolkola girip, betondan bir set gibiduruyoruz. zerimize ullanip tek tek koparmaya alisiyorlar. Basaramiyorlar, daha da hirslanipkollarimiza cop, bacaklarimiza tekme ile girisiyorlar. Ikeli ve kinliyiz, gcmzn tmnkollarimiza veriyoruz. Kopacakmis gibi olan olursa, bir digerimiz onun nne geiyor. Direnisimizsonucunu aliyor. Gelen subay, askerlerin aresizligini grnce emir veriyor. "Tamam hepsini birliktegetirin." Idare binasina giriyoruz. Karsimizda "hazir kita", komandolar... Girisin darligindan yararlanip,toparlanma Iirsati vermeden hemen saldiriyorlar. Iki taraItan bacaklarima vurup yere dsrdler.Pantolonu ayaklarimdan yukari dogru ekmeye alisiyorlar. Ceketi giydirmek iin kaldirdiklarindabirden kyorum, pantolon yirtiliyor. Ceketi igreti bir 172 sekilde zerime geirip, kollarimi kivirarakarkadan kelepeliyorlar. Kelepe kemige oturdu... Ykselen sloganlarimiz kogustan gelen sloganlarakarisiyor. "Kahrolsun Fasizm!", "Insanlik onuru iskenceyi yenecek." Kisilan sesimin son perdesinekadar bagiriyorum. Salarimizi kesmeye gtryorlar, birisi agzimi kapatiyor, neIes alamiyorum.Dizimle karnina vuruyorum, eli gevsiyor. Koyun kirkar gibi salarimizi yol yol kesiyorlar. KaIalarimizyara bere iinde. Itekleyerek arabaya gtryorlar. Tam cezaevi kapisindan beni ikarttiklarinda, ziyaret gn oldugundan toplanmis ziyaretiler halimigryorlar. Bir ana "ldryorlar" diye bagirarak kendini yere atinca, btn ziyaretiler cezaevikapisina dogru yrdler. Kapi nndeki asker ve polis onlari, kahvenin iine, yan sokaga dogru srmeye alisiyor. Arabanin iindeyiz. Cezaevinden sloganlar ykseliyor, kapi ve pencerelerevuruluyor sanki yer yerinden oynuyor gibi. Disarida grltl haykirislar... Mahkemeye gideceklerinhepsi tamam Iakat, neden bekletiliyoruz hala! Daha sonra duyduk ki analardan birkai arabanin nneyatmislar, "arabadakilerle konusacagiz mutlaka, ierde l var." diye kalkmamislar, onun iinbekletilmisiz. Yolda giderken, dislerimizle yakalarindan tutup ekerek skyoruz TTE"leri Selimiye'ye vardigimizdasubay bizi bu halde grnce arabadan indirmekten vazgeiyor. "Ben gidip mahkemeye bir bakipgeleyim." Gidis o gidis! gleyin geliyor. "Elbise yirtigimiz iin mahkeme sizi kabul etmiyor." diyor.Slogani patlatiyoruz. "Savunma hakkimiz engellenemez!", "TTE giymedik giymeyecegiz!"...Sloganlarimiz onlari rahatsiz etti ki aksama kadar bekletmeden cezaevine gtrlyoruz. Yalniz, arabahareket etmeden nce subay kapiyi aip, "mahkeme hepinizi atmis oldu." diyor. Cezaevi kapisinda bir basavus, bir erle elinde daktilo bizi bekliyorlar. Szmona "Neden elbiseyiyirttiniz ve slogan attiniz" diye iIade alacaklar. IIade vermeyecegimizi syleyip koguslarimizagidiyoruz. 4- "Saniklar, bagsiz olarak salona alindilar." Durusmayi yneten yargicin, durusmanin basinda tutanagageirttigi ilk cmleler bunlardir. Kaliplasmis bu szler, sanigin hibir baski altina alinmadan, serbesteirade beyaninda bulunabilmesinin simgesi gibidirler. Ve durusma salonunda her seyden sorumlu olanheyete bunun teminat altina alindiginin bir gstergesi. Fakat ramp isiklari altindaki grnt ile sahnegerisindeki grnm arasindaki Iark gibi Iarklidir gerek. Hemen ardinizda, syle kuvvetliceksrseniz bile mdahale edecek olan inzibatlar bekler. Konusurken arkandan ekistirirler, hoslarinagitmeyen bir sey sylediginde ogu kez hakimin isaretini bile beklemeden susturmak iin vurmayabaslar, yaka-paa disariya atarlar... Durusmalarda zellikle ayri cezaevlerinden gelenlerin birbirlerine yaklasmamasina dikkat ediyorlardi.Bunun iin aramiza askerler diziliyor, degil birbirimizle konusmamiz bakmamiz bile yasakti. "Bunlargzleriyle bile birbirlerine mesaj verirler." diye dsnyorlar. Bir durusmada yine Sultanahmet'ten gelen bizleri n siraya aldilar. Metris'ten gelen yoldaslari da ikisira arkaya oturttular. Bir sre geti, heyet, durusmaya ara verdi. Daha heyet salondan ikmamisti ki,Iirsati degerlendirip, kiz yoldasa dogru yaklasarak "Nasilsin" diye konusmaya alistim. Tam bu siradaarkamizdaki inzibatlardan birisi "not alisverisi yaptilar" diyerek kadin yoldasin ellerine saldirdi.Ellerinde bir sey bulamayinca bu kez agzini amasini istediler. Mdahale ettik. Bunun zerine salondabulunan tm askerler stmze ullandilar, diger yanda, kadin yoldasin agzini amaya alisiyorlardi.Heyet ise 173 bir tiyatro oyunu seyreder gibi bakiyor, en uIak bir mdahalede bulunmuyordu. Kizyoldasimizi kadin polisin aramasina razi olduk. Kadin polis geldi, yoldasimizi gtrp aradilar, gerigetirdiler. Birsey bulamamislardi. Durusma tekrar baslamisti. Bir astsubay ve iki er, salona girip heyete bir tek sz syleme geregi duymadan, beni kaldirip gtrdler. Bekleme salonunda ellerime kelepe vurup, aradilar. Belli ki not ariyorlar. Fakat benden de bir seyikmadi. Tekrar geri dndk. Aradan iki- dakika gemedi, ayni sekilde gelip, bu kez bir baskayoldasi kaldirip gtrdler. Bunlar bir yerlerden emir aliyorlar ama bu emri heyetten almadiklari kesin. Ilgin olan sey, mahkeme salonunda miyiz, 1. Sube'nin "sorgu" sirasinin beklendigi odasinda mi?. b- Fatih Yoldas... Her yerde, daima basegmez, direngen, yigit (...) devrim dsmanlarina ve dsmanligina bir milim bilemsamaha gstermeyen o mkemmel insan, hayatinin her aninda oldugu gibi mahkemelerde deyumusak ve dingin grntsnn altinda devrime ve rgtmze saldirilmasina asla izin vermemisti. Yznden hi eksilmeyen huzurlu glmseyisinin biz yoldaslarina verdigi, anlatilmaz bir gvenduygusuydu. Ama, devrime ve TIKB'ye dsmanlik edenler bilmeliydiler ki o huzurlu ve sicakglmseyisinin arkasinda, onlara karsi en uIak bir iyiniyet ve anlayislilik yoktu. O dsmanlarina karsi,tirnaklarini gizlemis saldirmaya hazir ve saldiriya getiginde de mutlaka ama mutlaka yenen yirtici birkaplandi. Bunu lme glmseyerek ve huzur iinde gidisiyle seve seve lsyle ve lm bileyenisiyle de gsterdi. Mahkemelerde onunla karsilasmak, sicacik bir "merhaba"sini isitmek doyumsuz ve sevecenglmseyisinin muhatabi olmak bize, onun yoldasi olmanin gururunu tattirirdi. Ama tabii bu durumyargilanan herkes iin ayni seyleri yasatacak demek degildi. rnegin "tescilli hain" Adil zbek,Fatih'imizin bakislarinda lmn, devrime ihanette olan tiksintiyi gryordu. Selimiye koridorlarindaya da durusma salonlarinda elinden geldigince bu bakislardan uzak durmaya alisiyor vebakislarindaki Ikeden kurtulmak iin kaIasini nnden kaldirmiyordu. Fakat o, ne kadar kamayaalisirsa alissin, yoldaslarimiz ondaki lm korkusunu canli tuttular. Sabik bir TIKB'li olmasi da TIKB'nin gazabinin boyutlari hakkinda ona bir Iikir verebiliyordu. Ve ook iyi biliyordu ki gemiste atisi altinda barindigi ve simdi dsmanla birlikte kertmeye alistigi burgt ne olursa olsun ona haddini bildirecektir. Ve o, ok iyi biliyordu ki, bu rgtte onun gibi birtasmali it daha yoktur, o ilk ve tektir. O nedenle de ihanete olan kin ve neIret sadece onun igrenkisiliginde yogunlasmistir ve pesi birakilmayacaktir. Bu da ondaki korkuyu ogalttika ogaltiyordu. Mahkemelerdeki neIret ve tehdit dolu bakislarin yarattigi korkuyla, daha "toy bir hain" iken, esitlimanevralarla emniyetteki ihanetini unutturmaya, rgte yaranmaya, TIKB'nin gazabindan bir paraolsun kurtulmaya alisti. Bunun iin mahkemede kendince, hem mahkeme heyetine hem de bizeyaranabilecegi, zn Kemalizm'den alan bir savunma yapti ve masum bir demokrat havasi yaratmayaalisti. gn stste sren savunma durusmalarinin ilk gnyd. Dosyanin kadin saniklari olarak,kendimizce de epey vasat degerlendirdigimiz savunmalar hazirlamistik. Asil olarak 174 devrimcioldugumuzu savunuyor, TIKB'nin grslerine inandigimizi belirtiyor ve agirlikli olarak teshireyneliyorduk. Bu yazdigimiz yazilari cezaevinden gizlice, gstermeden ikartmak zorunda kalmistik.nk mahkemelere giderken yanimizda yazili belge bulundurtmuyorlar, aramada bunlara elkoyuyorlardi. Neyse ki kazasiz belasiz atlattik aramayi. Bir an nce mahkemeye varip yoldaslarimizinsiyasi savunmalarini dinleyebilmenin sabirsizligi iindeydik. Ayni zamanda da savunmalarimizinvasatligi nedeniyle elestirilme endisesini tasiyorduk; hi begenmeyeceklerdi. devine gvenmeyengrenciler gibi kaygiliydik. Ellerimiz arkadan kelepeli, arabadayiz. Hepimizin tm derdi savunmalarimizin ktlg. Elimizdengelse o an oturup sayIalarca daha iyisini yazmaya alisabiliriz. Herkes kendini hos gsterecek birbahane ariyor. Ama birimiz, kolu rahatsiz oldugu iin kollari nden kelepelenme bahtiyarligindakikucaginda savunmasini biraz daha iyilestirme gayretinde. Hepimiz glyoruz. Kucakta yazilan yazininirkinligine gereke aramayi heyete birakiyor, "nasilsa kolunun kt oldugunu biliyorlarmis, kizcagizondan irkin yazmistir" derlermis. Saatler sren ve demir arabanin iinde sallana yuvarlana yapilan bir yolculuktan sonra SelimiyeKislasinin i avlusundayiz. Durusma saati yakin, hemen ikariliyoruz aratan, eller hala arkadankelepeli ve uyusmus, 10-15 kadar askerin dogrulttugu G-3'lerin arasinda yryoruz. Gzmz digercezaevlerinin arabalarinda. Arabalarin uIak detaylarindan ve yanlarindaki subaylarindan hangicezaevlerinden geldiklerini anlayabiliyoruz. Bizim davadaki arkadaslarin hepsi getirilmis galiba. Mahkeme salonlarinin oldugu koridorda ok yogun bir gvenlik kordonu iinde ilerliyoruz. Askerler,bizler, aileler, daha nce getirilmis koridora oturtulmus arkadaslar, hep birlikte. Bizler ve aileler Iirsatyaratip konusabilmek, askerler konusturtmamak iin tetikte. Iste karsidan Aysel'in annesi ve babasi, geliyorlar. Ama havalari, sanki ilgilendikleri biz degilmisizgibi. Bu analarin, askerleri aldatip bos bulunmalarini saglamak iin bir taktik. Biraz sonra Aysel'inannesi tam yanimizdan geerken askerlerin arasindan siziverip Aysel'e sarilacaktir. Byle dsnerekilerlerken askerlerin basindaki avus, daha nceki durusmalardan edindigi tecrbeyle uyanik, dahaaileler yanimiza varmadan Aysel'e sesleniyor: - "Aysel, sen teye ge." Aysel sanki onu hi duymuyor. Bu deIa askerler o yana asilmaz bir duvar olusturuyorlar. Ilerlemeye devam ediyoruz. Fatma teyze zgn, taktikleri bosa ikmis, simdi seslenerek duvari asmak istiyor. -"Aysel'im, kizlarim nasilsiniz?" Neseyle sesleniyoruz. - "Iyiyiz." Durusma salonunun nnde banklara oturmadan kelepelerimizi aiyor ve ieri aliyorlar. Durusmasalonunda herkes hazir. Henz heyet yok. Katip daktilodaki son hazirliklarla mesgul. Arkadaslarla enrahat konusabilecegimiz yerlere oturmaya alisiyoruz. Fisildasmalar, merhabalar, hatir sormalarbitemeden katip heyetin girdigini sylyor. Ayaga kalkiyoruz. Herkes birbirine yakin olmayaalisirken Adil en uzaktaki bir yerde bir 175 siranin ucuna ilismis yapayalniz. Durusmanin digerdetaylarini geiyorum, asil sylemek istedigim ihanetin ve onurun atismasini anlatmak. Adil savunmasini okumaya basladiginda tmden her seyi reddetmeye emniyet tavrini inkara yeltendi.Grdg "iskencelerden", ugradigi "adli yanilgilar"dan szetti bol bol. Ama inkarlari bile yleuyduruktu ki, mahkeme heyeti de dahil, saniklar ve dinleyiciler, herkes saskinlik iinde bu tuhaImasali glerek dinlemeye koyuldu. Hepimizin ok ilgisini ekmisti. Bu zavalli yaratik, bu iki camiaarasindaki utanmaz beynamaz hem TIKB'ye, hem de mahkeme heyetine karsi kendini savunmayakalkmis ve iyice samalamaya baslamisti. Bir ara yle bir yere geldi ki, TIKB izgisini anlatmayabasladi. Ona bagliligindan szederken Fatih yoldas yerinden Iirlayarak, Ike ve tiksinti dolu korkunbir sesle haykirdi: - "Adil zbek gibi bir hainin TIKB'nin sanli ve yce adini agzina almaya hakki yoktur. Hemen SUSSUN!" Iste her yerde, her zaman oldugu gibi en aik ve en net tavir dsmaninin nnde szl olarak ilan ediliyor ve bir hainin son yaltaklanma abalari da bosa ikariliyordu. Onun dzeyindeki bir hainin asla aIIedilmeyecegi, bundan sonra onun iin TIKB'nin lmle es anlamli olacagi salondaki herkes taraIindan hissedildi. Heyet Adil'in bu deli samasi savunmasini tuhaI bir ilgiyle izlerken Fatih'in grleyisiyle irkildi vebaskan Fatih'e mdahale etmemesini, yoksa onu salondan atacagini syledi. Ayni heyet daha sonraFatih'e siyasi savunmayi sadece 11 sayIa okutarak ve zorla susturarak taraIgir tavrini koydu. Mahkemesalonu karsilikli saldirilarla bir savas alaniydi. Fatih'in susturulusunun ardindaki gerek, siyasisavunmadaki ithamlardan heyetin korkusuydu. Adil'in susturulusunun arkasindaki gerek ise, onunsavunmasindaki tanitima ihtiyacimizin olmadigi ve o adi kpegin byle bir sey yapmasina dahi izinverilmeyecegi idi. Biri korkunun, digeri onurlu gvenin susturulusuydu. Adil islak ve rkek bir kpek gibi titreyerek ve duyulur duyulmaz bir sesle tamamladi savunmasini,sonra da her zaman yaptigi gibi adeta grnmez olmak istercesine, sandalyesine bzlerek ve iyicealalarak kt. Bu ks, onun iin artik TIKB'nin atIinin olmayacagini, artik bir insan gibiyasamasinin sonuna geldigini gsteriyordu. Zaten bundan sonraki evrimi de hizla ihanetilikteorisyenligine soyunma ve tescilli bir hain olma yolunda oldu. Fasist gazetelere hainlik teorilerini satarken, cezaevinde buldugu kendi gibi bir (...)le nisanlandi.Metris'te tm devrimcilere kan kusturuldugu gnlerde biz hainler kogusunun tam karsisindaki kogustalm orucumuzu srdrrken, Fatih'imizin artik gremedigi haberleriyle kahrolurken o, hainlergruhunun kogusunda "En byk Adil, baska byk yok" sloganlariyla nisanini kutluyordu. O veonun gibi hainler byle ilginliklarla, pastali, limonatali nisan trenleriyle ve idarenin sonsuzmsamahasiyla ilerine sinmis lm korkusunu biraz olsun yatistirmaya alisiyorlardi. Simdi ise bir yilan gibi en kuytu kselerde gizlenerek TIKB'nin onu cezalandirmamasi iin dua ettigi muhakkak. 176 Korkuyor; nk sonsuz abalarla yoketmeye alistigi TIKB hala var ve hala dimdik. Mahkemekoridorlarinda kuyrugunu bacaklarinin arasina saklayan korkak bir kpek gibi nnden getigi Fatih,artik bedenen yasamasa da bir eIsane gibi dilden dile dolasiyor. O yce eIsane srdke ve Adilkpegi yasadika kulaklarindan: "Adil zbek gibi bir hainin TIKB'nin sanli ve yce adini agzinaalmaya hakki yoktur. Hemen SUSSUN!" inlayisi silinmeyecektir. Ve bu inlayisi her duydugunda,mahkeme koridorunda Fatih'in yzne tkrsnn islakligini pis suratinda hissedecektir. Korksun ve beklesin...
Artik Fatih, Sultanahmet'teydi. Metris'te 1982'deki tecrit, dayak ve n iliklettirmeye ynelik saldirilara karsilik hayata geirilen ve 28gn sren, taleplerin elde edilmesiyle ve dayagin pskrtlmesiyle sonulanan byk bir AG'ninyasandigi gnlerdeyiz. Sultanahmet 10 gnlk destegin iinde. Destegin nc veya dndnc gnndeyiz. Metriseyleminin ykselis gnleri... Cezaevi nleri ana-baba gn. Aileler tedirgin ama canli. Ikide birSelimiye'nin kapisini asindiriyorlar. Metris'te dayak politikasi Iiilen geriletilmis ama diger haklar iinde eylem devam ettiriliyor. Teslimiyet cephesinin kobasi E.B. eylemi oktan birakmis. Metrisynetimi Eylem Birligi'nin sirtini sivazliyor. Ardindan gelen ve birinciligi E.B.'ne kaptiran teslimiyetioportnistler mizirdaniyor. Dayakli, direnisli, coskulu gnler... Mahpus yatan bilir, hapishanede gelisen herhangi bir olay aninda kulaktan kulaga, dalga dalga yayilir.En gaddar ynetimler bile ieride gelisen olaylarin duyulmasini nleyemez. Sultanahmet'te o zamanlargnde iki saat havalandirmamiz var. Metris'i destekledigimiz iin o da gasbedilmis. Kk, hcrevari"koguslarda drt, alti, sekiz, on kisi kaliyoruz. Sultanahmet'te saldiri inisiyatiIinin ve atilim hamlesinindevrimcilerde oldugu gnler. Yaz aylarindayiz. Hava sicak ve agir. Buram buram terliyoruz hcrelerde... Birden Metris'te tecrit tutulan 8 devrimci nderin geldigi haberi alindi kulagimiza. Hcremazgallarinda kulaklar dikilmis, kulaklar dayanmis... Ierde bir sevin dalgasidir ykseliyor. Terlibedenlerimizi unutuyoruz bir anda. Yregimiz soguyor. K.'la bakisiyoruz. liiih gkten altin yagsa bizetas dser, sanssiziz biz. Fakat yine de belki gelmistir diyoruz, beklenen Fatih'imiz. Tecritte oldugunubiliyorduk. Sevincimiz acaba niye getirdiler sorusuna dnsyor. Ierde dsman daima tetiktedir. Herdavranisinda bir ama vardir. Yine bir hinlik dsnyordur diyoruz. K.'la ilk yorumumuzu yapiyoruz:"Devrimci nderleri tecrit edip, esitli cezaevlerine dagitarak yeniden saldiracak dsman. Simdi geri ekilir gibi yapip yeni saldirinin elverisli zeminini olusturmaya alisiyor" yorumunda birlesiyoruz. Bu ilk andaki yorumumuzu, sonraki aylar ve yillar dogrulayacakti. Cezaevi uguldamaya basladi haber duyulur duyulmaz. UIak teIek ihtiyalarimizi gren arkadaslarsevin iinde kosusturuyorlar, gelenleri haber veriyorlar. Ayak sesleri var. Mjdemi verin diye sevinlibir ses duyuluyor. O anda anliyoruz Fatih'in de geldigini. Duygularimiz anlatilir gibi degil. Sevin,cosku, saskinlik, u noktalardaki duygularimiz iie gemis bir yumak sanki. Hayaller kuruyoruz;beraber yatacagiz, beraber yiyip iecegiz, beraber uyuyacagiz ve en nemlisi beraber bir seyler yapacagiz. amasir bahanesiyle kapiyi atirmaya alisiyorum nbeti askere. Epeyce ugrastiktan sonra nihayetikna edebiliyorum. Bir elimde legen, iinde gstermelik bir-iki para 177 amasir, solugu koridordaaliyorum. Hepsini sekiz kisilik bir hcreye koymuslar. Yerlerini biliyorum. Kapiya varabilmek iin birnbetiyi daha tavlamak gerekli. O is de oluyor. Iste kapidayim. Ve ilk anda diger arkadaslarigryorum "Fatih " diye bagiriyorum. Sesimi tanidi. Ieride bir bagiris, agiristir gidiyor. Kosar adimgeliyor, yine ayni sevecen ve sicak glmseyisi, kolunu mazgaldan disari uzativeriyor. Ellerimizkenetleniyor. Ilk anda, ne syledigimizi bilemedigimiz, szleri birbirine karistirdigimiz saskinlikla veheyecanla konusuyoruz. Gzlerimiz isil isil. Fatih'in gzleri doluverdi. ook ok zledigi belli. Kusgibi civildayip sekiyor yerinde. Kapi engel; psp kucaklasamamanin huysuzlugu var zerimizde.Hemen ayakst Metris'in durumunu ve niin getirildiklerine dair ilk bilgileri aktariyor. -"Adamlar saldirmayi plnliyorlar, bizi onun iin srdler ama yerimiz doldu bile. Avularini yalarlar." -"ok dvdler mi son gnlerde?" -"Eylemin ilk on gnnde dayak attilar. Sonra kestiler." -"Kendini nasil hissediyorsun?" -"Grmyor musun bomba gibiyim." Devam ediyor. -"K. ne yapiyor? Nerede?" -"Ayni hcredeyiz, iyiyiz, birazdan gelir yanina." Ellerini birakmak istemiyorum. Iki gn sonra durusma var.Kisaca konusuyoruz durusmayla ilgili.esitli cezaevlerinden son haberleri veriyorum. Sonra K. gelsin diye ekilip gidiyorum. Aklimiz heporada. Gece K.'la uzun uzun konustuk. Fatih'li bir yasamin nasil olacagi ve bu durumu nasildegerlendirecegimiz zerinde durduk. Yeni bir pln ve program gerekiyordu. Metris'e ynelik yenibakisimizi da sekillendiriyoruz. Neler yapabiliriz, dsnyoruz... Aylar boyu sren, birlikte ayni sevk arabalarinda Selimiye-Sultanahmet arasi mekik dokumalarimizinilki iin ringdeyiz simdi Fatih'le. Daha ierde, kapisi ailir ailmaz dakikalarca kucaklasippsmstk. Her zamanki gibi sikti yine. Aik krem bir pantalon, aik gri bir mont giymisti. Trasli vetertemizdi. Eylem hala devam ediyor. Fatih iyice szlmst o gnlerde. Ama grevin bitti-bitecekoldugunu da tahmin ediyoruz. O gnlerde, lm siniri diye tutturulan sama sapan bir 30 rakamidolastiriyordu ortalikta statkocular. Eylemin bitirilis tartismalarinin oldugunu bir gn nceduymustuk. Daha nceden, Fatih gelirken, bizim, tm haklar alinip, cezaevi idaresinin gazetecilergzetiminde sz vermeyi kabul etmesine kadar devam ettirme nerimizi biliyoruz. Fatih: -"Bizimkiler Metris'te nermislerdir devam edilmesi gerektigini. Bildiri ikartacaklardi." diyor. O sirada yeniden durusmaya dnyoruz. O gnk muhtemel gelismeler zerinde duruyoruz. Aysel'den szediyor. Temizligi, saIligi, yigitligi zerinde duruyoruz. Fatih, "Sevecen kck bir ocuk sanki" 178 diyor. Aysel'in olgunlugunda bir ocuksuluk gizli. Ardindan Adil kpegine geiyoruz. Bizim yoldaslarimizla nasil bir zitlik iinde, srngen gibi gelip gidiyor durusmalara. Fatih'in o anda aklina bir sey gelmis gibi isildiyor gzleri: -"Bak hele Remzi, su ite bir sey yapalim bugn, yzne iyice bir tkrelim." -"Iyi, niye olmasin." -"Hem bak aileler, avukatlar nezdinde tavrimizi iyice ortaya koymus oluruz. Milletin yregi sogur." -"Tamam yapalim." diyorum. -"Ama ben yapacagim, tam koridorda." -"Oldu." Selimiye'deyiz. Yolda hep konustu o gzel sesiyle. HayiIlaniyordu. "Surada ay iemedik bir" dedigiyerleri gsteriyordu. Anilari tazelenir gibiydi. Bogaz'dan geerken bir trk tuttururduk adetimizoldugu zere. Selimiye'ye yaklastigimizda agzini amaz oldu. Ne sylersem kaIasiyla isaret veriyor.Meger bizim muzip, agzinda tkrk biriktiriyormus. Alik grevlerinde agiz genellikle kuru olur.Sonradan anladim, eliyle agzini isaret etti ve ok biriktirdim der gibi bakti. Koridordayiz. Koridorda tm avukatlar, aileler kmelenmis, yine ortalikta telasla kosusturansekreterler var. Koridor inzibatlari dizilmisler duvar diplerine. Baska cezaevlerinden gelenlerbanklarda oturuyorlar. Kadin yoldaslarimiz grnyorlar geriden, bizi grdler. Bilerek agirilerliyoruz. Evet, Adil haini gzkt iste. Hastalikli rkek bir tavuk gibi oturuyor "muhaIizlarinin"iinde surati hepten kararmis, sanki ii disina vurmus itin. Biliyoruz, bizi grnce yine aI dileyenbakislarla yaltaklanip, basini utaniyormus numaralarinda yere egecek. Alak heriI, zaten, herdurusmada "Ne olur dinleyin beni" diye yalvarip duruyordu. Her davranisi rold. Dayagadayanamayip "Elinden bir sey gelmeyecek" tarzda zlms, ama Iazla zarar vermemis, samimi, acieken devrimci rollerindeydi hep. Oysa tm numaralarini biliyorduk. Tepeden tirnaga ihanet kokusuykselirdi bedeninden. Tam sol taraIimizda ilerliyoruz. Iste bir metre kaldi. Fatih birdenbire etraIimizdaki silahli asker timininemberini yarip siradi ve siramasiyla tkrmesi bir oldu. Tkrmenin sesi, hapsirmayla balgamatma arasinda bir tizlikte ikmisti agzindan. Adil itinin yz o anda tkrkle yikanmisti. Herkessaskin bakiyordu. Askerler saskindi, onun etraIini ren "korumalari" daha da saskindi. Komutanlarininkara kpegine tkrlmst. Avukatlar, aileler, evredeki subaylar, diger banklarda oturanyoldaslarimiz ylece baka kalmisti. Fatih'i ekistirmeye basladi askerler. Hemen homurdandik, isinstn kapattilar. Tantana yapmak onlara zarar verecekti. Adil'in surati grlmeye degerdi. Mosmorolmus, sanki yerin dibine gemek istiyordu da basaramiyordu. Bir srngen gibi, bir smsk gibiayaklarimizin altinda dolasiyordu adeta. Koridordaki sessizligin verdigi saskinligi sevinten dogan birgrlt kaplayiverdi. Ama Adil iti "korumalarina" da ihanet edip, SYNT Komutanligi AdliMsavirligine onlari da sikayet edecekti. EIendisinin usagi bize olan hincini askerlerden almaya kalkmisti. 179
Yargilandigimiz Sikiynetim mahkemeleri 12 Eyll rejiminin devrimcilere ynelik teslim almapolitikasinin bir araciydi. lkede devrimcilere ynelik genel baski ve terr havasinin yanisirayakalandigimiz andan baslayarak poliste, cezaevlerinde iskence baski ve yildirma politikasiyladevrimci dsncelerimizi terketmemiz isteniyordu. Bu zincirin stteki tamamlayici halkasi halenvarligini srdren sikiynetim mahkemeleridir. Verdigi idam, agir hapis cezalariyla... Bu zel cezalandirma aralarinin burjuva hukuku erevesinde yargilama yaptigini dsnmek bile bos bir hayal olur. Polis Iezlekelerinden, hainlerin kendilerini kurtarmak iin uydurdugu yalanlardan, hakkimizda alinan iskenceli iIadelerden daha saglam hukuki dayanak olamaz sikiynetimmahkemeleri iin; poliste, cezaevlerinde iskence ve baskilara karsi direnmisseniz, devrimci inan vedsncelerinizi koruyorsaniz, mahkemelerde nedamet getirip sklm pklm durmuyorsaniz,hakkinizdaki karar daha bastan verilmistir! Yakalandiktan 2-3 ay sonra Istanbul 1 Nolu Sikiynetim Mahkemesi'nde davamiz ailmisti. Iddianame bize teblig edilirken durusmanin bir gn sonra olacagini da grenmistik. Sabah durusma iin hazirlanirken, arkadaslarimizi grebilecegimiz, bir-iki cmle de olsakonusabilecegimiz iin seviniyorduk. Arkadaslarimizin "arama" sirasinda koridorlarda attigi sloganlarkoguslarda yankilaniyor, sloganlar ykseliyordu Metris'te. Ne arkadaslarimizin arama bahanesiyledvlerek soyuluyor olmasi, ne de biraz sonra bizim ayni seylere ugrayacak olmamiz moralimizibozmuyor, sevincimizi engellemiyor. Metris Askeri Cezaevi lkeden yalitilmak isteniyordu. Iskenceciler istedikleri gibi atini oynatabilsindiye. Iskence ve baskinin yanisira akliniza gelebilecek her sey yasakti. Aile, avukat grs,havalandirma vb... Yoldaslarimizla, cezaevi geneliyle bagimizi koparmak iin her trl nlemalinmisti. Haberlesebilmek, rgtl baglarimizi koparmamak iin her trl baski ve iskenceyekatlanabilirdik. Yoldaslarimizi grebildigimiz, haber alabildigimiz yer mahkemeler. Kogusun agir demir kapisi aildi. Birlikte mahkemeye gtrlmek iin koridora ikarildik. "Arama" iin nce ben girdim polis odasina. Masada oturan Sevil isimli kadin polis beni grnce, - A sen misin? Senin aramanda komiser de bulunmak istiyordu... TeleIonu aip komisere "arama"mi yapacaklarini sylerken, bana da "disarda bekle" diyor. E.'yi Ierialip kapiyi kapatiyorlar. Odadan bogusma sesleriyle birlikte "Arama Bahane Ama iskence" diyehaykiran sesi geliyor. Seslerimiz birbirine karisiyor koguslardan sloganlar ykseliyor birbiri pesisira. Odadan bogusma,dayak sesleri geliyor. O sesleri duymak, arkadasimizin dvldgn bilmek daha ok Ikelenmenizeneden oluyor. O sesleri duymaktansa, o anda odada kendinizin olmasini istiyorsunuz. "Arama" bittiginde st-basi darmadaginik, elleri arkadan zincirlenmis olarak gzetimin bulundugukoridora gtrdler. Benim iin komiser beyin gelmesini bekliyorlar! Daha nceden kadin tutuklulariaskerlere soydurmaya kalktiklarini biliyorum. Eger adamin niyeti "arama" sirasinda bizzat odadabulunmaksa kesinlikle odaya girmeyecegim, koridorda baslayacagim direnmeye. 180 Komiser koridorda grndgnde, bana pis pis bakip kadin polis odasina girdi. Bir sre kadin polislerle konusup disari ikti. Odaya agrildim. "Soyun" zerime atilmaya hazir bir vaziyette polis Sevil karsimda bagiriyor. "Soyunmuyorum". Eligmlegimin dgmelerine uzandiginda ittim onu. Tekme tokat vurmaya basladiklarinda, "KahrolsunFasizm" diye bagirmaya basladim. Slogani tamamlayamadan bir eliyle bogazimi sikmaya bir eliyleagzimi kapatmaya alisiyor polis Sevil. Digerleri kollarimi sikica kavrayip karsi koymami engellemekistiyorlar. Duvara yaslayip tekme tokat dvmeye basliyorlar. Elbiselerimi ikarmak iin hibiriugrasmiyor bile. Komiserlerinin istegini yerine getirip sadece dvyorlar. Odadan ikarildigimda komiser zevkten drt kse olmus bir yzle kadin polis odasina girdi.Meslektaslarina tesekkr edecek belli ki! "Arama" boyunca koridorda dayak seslerini dinleyip, voltaatip sigara tttrms! Selimiye'ye gtrlmek iin ring arabalarindan birine bindirildik. Erkek arkadaslarimizi ayri birarabaya bindirmisler. Ayni arabaya bindirilmiyoruz, birbirimizle konusuruz diye korkudan. Oysa, ayniarabayla mahkemeye gtrldgmzde bile ayri ayri blmlere oturtuluyoruz. Yanimizdaki askerlerkonusmamiza izin vermiyor, ama ne yapar eder konusmanin yolunu buluruz diye ayri ayri arabalara bindirildik. Arkadaslarimizi ancak Selimiye koridorlarinda, bizden uzak bir kseye oturtulduklarindagrebilecegiz. TTE'yi protesto etmek iin hepsi sort-atlet gelmislerdi mahkemeye. Askerler nlerindeetten duvar olusturdular. Birbirimize bakmamiz, glmsememiz de yasak! Yan koridorda ailelerimiz bekliyor, ilerinde kilometrelerce uzaktan gelenlerde var. Cezaevinde grsyasak oldugu iin, konusamayacak olanlar da birka dakikacik evlatlarini grebilmek iin gelmislermahkemeye. Arkadaslarimiz TTE giymedikleri iin salondan atilacak durusma basladiginda. Aileleri,kisacik bir srede gzleriyle gidermeye alisacak yillarin zlemini. Yanlarindan geerken ailelerimizle konusuruz diye tuvalete gitmemize izin vermiyorlar. Israr edipzorlayinca gtrmek zorunda kaliyorlar. Byle bir neden yznden Selimiye koridorlarinda sloganatmamiz islerine gelmiyor. Tuvalete gtrldgmzde ise mahkeme iin koridorda beklerken ndenzincirlenen ellerimiz ailmiyor. Ellerimiz sikica zincirlenmis bir durumda ihtiyalarimizi karsilamakzorundayiz. Durusma salonuna alindigimizda, mahkeme heyeti yerini alincaya kadar salondaki askerlerinekistirmelerine, konusmayin diye bagirmalarina aldiris etmeden bir iki cmleyle de olsa konusmaIirsati bulduk. Mahkeme heyeti yerine oturur oturmaz, arkadaslarimizin isimlerini okuyup, "uygunsuz kiyaIetle" geldikleri iin salondan atilmalarini buyurdu. "Metris'te iskence var..." Heyet arkadaslarimizin konusmasina izin vermiyor. Neden byle geldiklerini ok iyi biliyorlar. Yillardir devrimci tutuklulari iamasirlariyla grmeye alisiklar karsilarinda. 181 Savci iddianameyi okumaya basladi. Heyet yeleri ilgisiz ilgisiz dinliyor. Mahkeme baskani basiniyumruguna dayamis, gzkapaklarini indirmis bir vaziyette uyukluyor. Arada kaIasi nne dsecek gibioldugunda gzlerini aip, etraIina bakiniyor. Iddianamenin okunmasi bittiginde, sorgularimiza geildi. Simdi uyuklama sirasi savciya geti. Arada bir basini kaldirip, anlattiginiz masallari daha ok dinlemistim havalarinda bize bakiyor. Mahkeme heyeti de sorgumuzu ilgisiz, tipki savci gibi masal anlatiyorsunuz dercesine dinliyor.Sorgular, savunmalar sirasinda sylediklerimizin hibir nemi yok onlar iin. Polis Iezlekelerihakkimizda iskenceyle alinan iIadeler, hain Adil zbek'in yalanlari varken bizim sylediklerimizin nenemi olabilir ki?! Hakkimizdaki karari oktan vermisler; durusmalari, sorgular, savunmalar, taniklarisin Iormalitesi artik. Heyet bu Iormaliteyi bikkinlikla yerine getiriyor. Sorgu sirasi bana geldiginde durusma yargici bu is bir an nce bitsin havalarinda sorulara basladi. - Gvenlik kuvvetleriyle silahli atismaya girip komiser yardimcisi Yasar Yaylali'yi yaraladigin... - Iddia edildigi gibi silahli atismaya girmedim. Komiser yardimcisi Yasar Yaylali'yi yaraladigimiddiasi da dogru degildir. Polisler beni yakaladiktan sonra, nce evden disari ikardilar. Sokaktaki ekipotosunun nne geldigimizde arabaya bindirmekten vazgeip, srkleyerek, dverek tekrar apartmanagetirdiler. Merdivenlerden asagi attilar. Bu sirada alnimin sol taraIi ve sag omzumun kprck kemigikirildi. Daha sonra yerde yatarken ates edip beni yaraladilar. Beni yaralamalarini rtbas etmek iinsilahli atismaya girdigimi iddia etmektedirler. Kaldirildigim hastaneden bu iddialarin ispat etmek iinsirtimdan vurulduguma dair dzmece bir rapor almislar. Bu rapor dogru degildir. Bana ates ettiklerindesag omuzum zerinde yerde yatiyordum. Kursun sol ggsmden girip sirtimin sag taraIindan ikti.Bunun tespiti iin Adli Tip'a gnderilmemi ve beni yaralayan polisler hakkinda dava ailmasini istiyorum. - 15 Haziran 1980'de Kartal'da korsan mitinge katildigin... - 1980 Haziran'inda Selimiye Askeri Cezaevinde tutukluydum. Bu yzden korsan mitinge katilmam mmkn degil. - 1980 yilinda silahla yakalandigin, rgt silahlarini tasidigin... - Bundan dolayi 1980 yilinda yargilandim ve 1 yil ceza aldim. Simdi ayni sutan tekrar yargilanmaktayim. Hakkimda iskenceyle alinmis uyduruk iIadeler ve hain Adil zbek'in yalanlariyla sorguma devamedildi. Adil zbek haini eIendilerine yaranmak iin tanidigi tanimadigi herkes hakkinda itiraItabulunmustu, itiraIlarinin yalan oldugu aiga iktika da ayni sulamalari bir baska arkadasimizayneltiyordu. Benim hakkimda da yalanlar uydurmus, itiraIlarinin dogru olmadigi aiga iktiginda,"yanlis" teshis ettigini syleyerek ayni sulamalari bir baska arkadasa yneltmisti. Bunu mahkemeheyeti de biliyor. Ama Adil zbek'in bu yalanlarini isine geldigi gibi hem benim iin hem de Adilzbek'in sonradan suladigi kisi iin kullaniyor. Durusmanin sonunda mahkeme heyeti, Adli Tip'a gnderilme istemimi ve iskenceci polislerhakkindaki su duyurumu reddetti. Cezaevlerindeki iskencelerle ilgili su 182 duyurulari ise mahkemeyi"ilgilendirmiyordu." 2-3 durusma sonra Av. Ibrahim AAN'in silahli atismaya girmedigimi ispatetmek iin tanik olarak dinlenmesini istedigi komsularimizdan bir kadin dinlenecekti. Heyet sinirli sinirli tanigin anlattiklarini dinlemis, tanigi ynlendirmeyi amalayan sorularla geregin aiga ikmasini nlemeye alismisti. Sinirli sinirli sorulan bu ynlendirme amali sorulara ragmen komsu kadin, polislerin nce benimevden saglam olarak ikarildigini grdgn, daha sonra srklenerek eve sokuldugumu, evden silahsesleri geldikten sonra yarali olarak polislerin kollarinda disari ikarildigini, kendisinin aglayarakpolislere "niye vurdunuz" diye sordugunu, polislerin cevabinin "bunlara acimayacaksin" oldugunuanlatmisti. O durusma iin hukuki durumumu anlatan dileke yazmistim. Cezaevi ynetiminin dilekemi yollayip yollamadigini sordugumda heyet szcs sinirle "Gelmedi. Ne yazmistin dilekende?" diye sordu. Kisaca sorgumda bana yneltilen sulamalara verdigim cevaplari zetledim. Bu kez anlattiklarimiuyuklayarak dinlemiyorlardi. Sinirli, tahammlsz bir sekilde dinliyorlardi. Durusma yargicikizginlikla, - Bunlari daha nce niye anlatmadin? - Sorgum sirasinda ayni seyleri syledim. 15 Haziran 1980 tarihinde Selimiye Askeri Cezaevi'nde tutuklu olup olmadigimin arastirilmasikararini aldilar sadece. Yaralanmamla ilgili su duyurumu Sikiynetim Komutanliginayapmaliymisim! Oysa cezaevi ynetiminin birakin su duyurularini ileten dilekelerimizi, hukukidurumumuzla ilgili dilekelerimizi bile yollamadigini ok iyi biliyorlar. Adli Tibba gnderilme istemim de reddedildi. Zorunlu kaldiklari iin tanigi dinlemislerdi. Ancakiskenceci polislerin beni ldrmek amaciyla yaraladiginin bir de Adli Tip raporuyla belgelenmesineizin veremezlerdi. Bu, kurulus amalarina aykiri olurdu. Devrimcilerin komnistlerin cezalandirilmalari iin kurulmuslardi. Poliste cezaevlerinde yapilaniskencelerin aiga ikmasi iin degil. Bu temel zerine insa edilmislerdi. Temellerinin sarsilmasinagstermelik bir sekilde de olsa iskencecilerin yargilanmasina tahamml edemezlerdi. Yargilanma boyunca tm durusmalarda iskenceci polisler hakkinda yaptigim su duyurulari ve AdliTip'a gnderilme istemim reddedilmisti. Onlar iin hakkimizdaki iddialarin dogru olup olmadiginin nenemi vardi ki, koskoca "vicdani kanilarinin yaninda? Poliste, cezaevinde karsilastigimiz iskencelere,agir hapis cezalari tehdidine ragmen devrimci dsncelerimizi koruyor, inanlarimizdanvazgemiyorduk, bir de bizi burjuva hukuk kurallariyla mi yargilayacaklardi? 1985 yilinin son aylarinda, Istanbul'da son durusmamiz olacakti. Adana Sikiynetim mahkemesindegrlmekte olan TIKB davasiyla yargilandigimiz dosyanin birlestirilmesi szkonusuydu. Iki durusmadir yazismalar sryor iki mahkeme arasinda. O gnk durusmada dosyamizin birlestirilmesikarari verilecekti. O gnlerde Metrisle TTE direnisini srdren yoldaslarimiz ve devrimci arkadaslarimiz zerindekibaski ve iskenceler artmis, hcreler, tecritler yine gndeme gelmisti. Iskenceciler Metris'te TTEdirenisinden, slogan seslerinden kurtulacaklarini umarken isler 183 hi de umduklari gibi gitmemisti.Iskenceciler bastiklari zeminin giderek ayaklarinin altindan kaydigini, inisiyatiIin TTE direnisilerinegetigini biliyordu. Bu durumun aresizligiyle her trl yntemi kullanarak saldiriyordu TTEdirenisilerine. Istanbul'da sikiynetimin kaldirilmasindan bir sre sonra Iskenceciler, Metris'te "n ilikleme"dayatmasini kaldirmislar, TTE giymek iin 1 yildir bekleyen teslimiyeti oportnistlere TTE giymeizni vermislerdi. Karsiliginda slogan atilmamasini, anma yapilmamasini istiyorlardi. Sadece biz tekbasimiza kalma pahasina da olsa DS'de Metris zelinde TTE giymeyi kabul etmisti o dnemgiymeyecegimizi aiklamistik. Metris'te TTE giyildigi gnlerde Sagmacilar Askeri Cezaevi, Metris'e tasinmisti. TTE direnisi eskisinden daha glyd artik! Durusma gn sabahi erkenden slogan atmaya baslamistik. Artik sadece TTE direnisini srdrenlerindurusma gnlerinde slogan atiliyor Metris'te. Ama eskisinden daha gr daha canli sloganlar. TTEgiyen siyasetler slogan atip atmamayi tartisirlarken, direnis cephesinin ok gerilerine dsenbagimsizlar baslamisti slogan atmaya. TTE direnisilerini desteklemek iin. Emniyet sikiynetimin kaldirilmasindan sonra kadin polislerini ektigi iin onur kirici soyarakaramayi kadinlara 1-2 ay nce kaldirmak zorunda kalmislardi. Binbasi MuzaIIer "Emniyet biziyzst" birakti diye yakiniyordu bu yzden. Arabaya bindirilmek iin gtrlrken, Metris'in girisinde saatler nce konulduklari havalandirmadagryoruz arkadaslarimizi. Hepsi sort-atletle. Askerlerin engellemelerine aldirmadan bagira bagiraneden hepsinin byle geldiklerini anlatiyorlar. Iskenceciler, TTE direnisini kirmak iin, temsilci olarakgelecek arkadasa mahkemede giymesi iin TTE vermemis. Bylece iki kez durusmadan attirip,mahkemeyi izleme hakkini tmyle kaybettirmeyi amaliyorlar. Heyet arkadaslarimizi sort-atletle grnce hiddetlendi. Arkadaslarimizi ilk kez byle grmyorlaroysa, daha nceki durusmalarda hi byle sinirlenmemislerdi. Onlari sinirlendiren asil neden,mahkemeleri izleme hakkini yitirme pahasina da olsa arkadaslarimizin TTE direnisini srdryorolmalari. Mahkemelerden atma tehdidiyle Metris iskencecilerine yardim edemedikleri iinsinirleniyorlar. Heyet yerine oturur oturmaz, arkadaslarimizin salondan atilmasi karari aldi. - Atin bunlari disari! Atin! - Atin bunlari... - Metris'te TTE giymedigimiz iin bize iskence yapiliyor... - Mahkemeye giymemiz iin de TTE verilmedi. Bizi dinlemek zorundasiniz. Askerler arkadaslarimizin basina toplaniyor, ekistirmeye, agizlarini kapatmaya alisiyorlar. Konusmalarini engelleyemeyince coplayarak dvmeye basliyorlar. - KAHROLSUN FASIZM!.. - ISKENCECILERDEN HESAP SORACAGIZ!.. Sloganlar mahkeme salonundan koridorlara tasiyor. "Yapmayin... ocuklarimizi dvemezsiniz". Ailelerimiz izleyici siralarindan kalkiyorlar, askerlerin coplarini tutup arkadaslarimizin dvlmesini engellemeye alisiyorlar. 184 Heyetin Ikesi geti. Sakin sakin arkadaslarimizin dvlmesini seyrediyorlar. Simdi ne de olsayargilamalarinin birer parasi byle "manzaralar". Alisiklar! Birlikte ayaga kalkip, arkadaslarimizincoplanarak salondan atilmalarini protesto ettigimizi syleyerek durusma salonunu terkediyoruz. Koridora iktigimizda arkadaslarimizin coplanarak dvlmesi devam ediyor. Biz de katiliyoruz sloganlara. Ailelerimiz hala askerlerin kollarini, coplarini tutuyor bagirarak. Arkadaslarimizi coplamayi birakip,ailelerimize dndler coplariyla. Ailelerimize vuramazsiniz, haykirislari doldurdu bu kez koridoru.Koridoru doldurmus avukat ve gazeteci toplulugu nnde ailelerimizi coplamaya cesaret edemiyorlar.Itekleyerek, zorla uzaklastiriyorlar. Ailelerimizi yanimizdan dnp dnp bize bakiyorlar, gzleriyasli. "Moralinizi bozmayin. ", "Caninizi sikmayin.", "Yatirdigin esyalari aldik, sagol teyze.""zlmeyin, bunlarin hesabini soracagiz." diyen seslerimiz birbirine karisiyor. Ailelerimizi teskinetmeye, ilerini rahatlatmaya alisiyoruz. Moralimizin bozulmadigini direncimizin azalmadiginigrmelerinin, gzleri nnde dvlmemizi daha katlanilir bir hale getirecegini biliyoruz onlar iin. Ellerimiz arkadan sikica zincirlendi. Ring arabalarina gtrlyoruz. Heyet bos salonda yargilamamizi yapiyor! Avukatlar da arkadaslarimizin coplanarak atilmasini protesto etmek iin ikmisti salondan. Ayni gn TTE giyenlerin de durusmasi var Selimiye'de. Sabahtan aksama kadar onlarin durusmasininbitmesini bekleyecegiz. Metris'e gtrlmek iin. zerimizdeki kazaklara, montlara ragmen, kisinsogugundan syoruz arabanin iinde, hareket edip isinmaya alisiyoruz. Yoldaslarimizin zerindesadece sort-atlet var! 8 ISTAM8UL MAHIEMELEPIMDE 0ECEYLE 0UMDUZUM SAVAI I12 Eyll yillari, sadece Engizisyon agini aratmayan iskenceleri, tyler rpertici zindanlari, adina gvenlik gleriyle atisma denilen cinayetleriyle anilmayacaktir tarihte. Bu tabloyu boyutlandiriptamamlayan vicdansiz adaletiyle de anilacaktir. Geceyarilari sessizce daragacina ekiliveren gencecikinsanlar, sayilari artik binlerle iIade edilen idam ve mebbetler, altalta yazilip toplanirsa yzbinleribulan hapis cezalari, unutulacak gibi degildir. Eger bir lkede sirI siyasal nedenlerle besyzbine yakininsan iskenceden geirilip sanik sandalyesine oturtulmussa, orada tepeden tirnaga rms bir dzenve o dzenin mutlaka sorgulanmasi gereken bir zorba adaleti var demektir. Yillardir halkin en yigit ogullarinin ve kizlarinin cigerlerine kara sapli bir haner gibi saplanip kalmisve onlarin analarina, babalarina, eslerine, ocuklarina tariIsiz acilar ektirmis bu adaletsiz adalet, altihaki st kara renkli sikiynetim mahkemelerinin eseriydi. Bu mahkemeler ki devrimcileri yargilarkensavas hali kural ve hkmlerini uygulamakla kalmamislar, sasmaz taraIliliklari, keyIilikleri,acimasizliklari, dizginsiz anti- komnizmleri ve soven milliyetilikleri ile de kt bir nam salmislardir.MIT ve siyasi polisin uydurma rapor ve belgelerini, iskenceyi, cigeri bes para etmez hainlerin itiraIlarini, sadece devrimciler ve halk iin geerli sayilan ceza yasalarini, yargi cihazinin grnmeyenkumanda yerlerine yerlesmis Tahsin Sahinkaya'lari, Nejdet rug'lari, Hiram 185 Abas'lari, Skr Balci'laribir kaba koyup iyice karistirin, sikiynetim mahkemelerinin adalet iksirini elde edersiniz. Bir yargikurumunun sicilinde birka celsede idam kararlari, yedi sene yatirip beraat ettirme, toplu katliamsanigi Iasistleri saliverip devrimci diye kusku duyulanlari yatirma, kiralik itiraIilar eliyle su icadetme, giyapta karar verme, savunmasiz cezalandirma, iskencecilerle isbirligi, mahkeme salonundameydan dayagi, savci odalarinda Ialaka varsa, sylenecek Iazla birsey kalmaz geriye. Devrimci, devrimci gemisi ve devrim zlemini yargilayip mezara gmmek isteyen sikiynetimmahkemeleri devletin topunu-tIegini, orman kanunlarini, resmi propaganda aygitlarini, ardinaaldiktan baska, birok gnll yardimcilar da bulmustu kendisine. stmze kan ve irin karisimi birmrekkeple saldirip duran sari basindaki kiralik kalemler, arkadan alaka saldirmayi huy edinmisitiraIilar, ugruna hi kan akitmadiklari gibi yreklerinin derinlerinde asla hissetmedikleri kutsaldavamizi "bireysellesme" adina dzenin otopsi masasina yatirmaya kalkisan entelektel zppelerSikiynetim Mahkemeleri ile ayni saIta, zincire vurulmus, devrime karsi Hali SeIerine ikmislardi. Bu 12 Eyll yargilari ve destekileri istedikleri zaIeri elde edemediler ama, 12 Eylln yenenleri,mahkeme platIormlarinda da sren siniI mcadelesinde, inanci, kararliligi, Iedakarligi, cesareti, silahyapmis Ihtilalci Komnistler ve tutarli devrimciler karsisinda yenildiler. nk , grnrdekininaksine yargilayanlar yargilanmis 12 Eyll sanik sandalyesine oturtulup sorguya ekilmistir. Yalniz, sikiynetim mahkemeleri karsisinda elde edilmis bu basarilar yeterli degildir. Btndevrimcilerin, btn ilerici insanlarin tamamlamasi gereken bir grevleri daha vardir simdi: Bumahkemeleri, tarihin teshir diregine ivilemek ve isledikleri insanlik sularinin Iaturasini detmekzere sanik sandalyesine oturtup yargilamak. Eger onlarin verdikleri haksiz kararlari tm sonulariylaberaber ortadan kaldirmak, zindanlardaki binlerce zgrlk savasisini aklayip gerek sulularignisigina ikartmak istiyorsak, bunu yapmaliyiz. Yasadiklarimdan hareketle asagida anlatacaklarimin amaci budur iste. II Dzenin eIendileri, yakalandigim gnlerde ylesine yksek perdeden "demokrasi"ye geildigipropagandasi yapiyorlardi ki, dnyanin en zgr lkesi Trkiye sanirdiniz. Oysa vitrinin arkasindakiTrkiye bir hapishaneden Iarksizdi. Halk zulm ve zgrlkszlkten boguluyordu, dagda sokaktainsan vuruluyordu, sorgusuz-sualsiz, iskencede lenler vardi, iglik ve slogan sesleriyle inliyorduzindanlar. (.) Sikiynetim yargilari idam ve agir hapis cezalari yagdirip, ibret-i alem olsun diye deradyo ve TV ile tm lkeye ilan ediyorlardi bunlari. Iki aylik sube Iaslindan sonra, polis arabasiyla getirilip subeden pek de Iarkli olmayan Metris AskeriCezaevine atilmistik. Cezaevinde hibir haklari yoktu tutuklularin; ne kitap, deIter, kalem veriliyordu,ne aileler ve avukatlarla grslebiliyordu, ne de savunma hazirlanacak bir ortam vardi. Polistekidirenis bitmis, cezaevinde devrimci onuru koruma mcadelesi ile mahkemede devrimci ideallerisavunma ve Iasizmi sorgulama grevi baslamisti benim iin artik. Metris'e gelisimin zerinden dahabir ay gemeden bir aksamst elime iddianameyi tutusturup ertesi gn ilk durusmaya agirmalariisimin hi de yle kolay olmadigini gsteriyordu. Hazirlik bir yana, durusmada avukatlarimiz bile yanimizda olmayacaklardi. Sikiynetim yargilari,hem davayi siyasi niteliginden uzaklastirmak, hem de bir an evvel deIterimizi drmek iinyapiyorlardi bunu. 186 O gnlerde mahkemeye gidip gelmek, askerlerin postal darbeleri altinda iki kez soyulup makata kadararanmak, kizgin gnesin altina ekilip Iirina evrilmis cezaevi arabasinin iinde saatlerce bekletilmek,durusma salonunda askerlerle bir esit Amerikan Iutbolu oynamak ve bol bol dayak yemek demekti.Ilk durusmaya gidisimiz de eksiksiz yle oldu, tek tip elbise giymedigimiz iin dayak yiyip soyularakikarildik cezaevinden. Selimiye Kislasi'ndaki askeri mahkemenin nne iktigimizda sadece atlet ve don vardi zerimizde. Kimlik tespiti bitince yargi, szde durusmaya "mahkeme adabina aykiri birkiyaIetle" geldigimiz bahanesiyle salondan disari atti bizi. Bylece, iskencenin, ki aramasinin, subedeirza geip insan bogazlayan polislere kanat germenin, rsvet yemenin ahlaklilik; zorla giydirilmekistenen TTE'yi giymeyip insanlik onurunu korumanin ahlaksizlik oldugunu grenmis oldum, banaahlak dersi vermeye kalkisan mahkeme heyetinden. Ahlak anlayislarimiz da, temsil ettigimiz siniIlarve dnya grslerimiz kadar Iarkliydi. Sikiynetim yargilari, bulundugu her yerden rk kokulari ykselen brokrasinin tm hastaliklarinitasiyorlardi. Tipki (. . . . ) Bu yzden bana ahlak dersi veren mahkeme heyetinin suratinabunlari haykirmayi ok istedim. Fakat durusmalara ikabilmek ve krsde istedikleri gibi atoynatmalarina meydan vermemek iin, duygularimla hareket etmekten kainmam gerekiyordu. Somutduruma uygun devrimci taktikler izleyip durusmalari kk muharebeler dizisi olarak degerlendirmekzorundaydik. Mahkemeler bizim hem ideolojik ve siyasi kavga alanlarimizdi, hem de gidis-gelislerdediger kogus ve cezaevleriyle, basin ve avukatlarla haberlesme aralarimizdi. SirI eziyet edip sersemletmek, alismaya basladigimiz kosullari tepe-taklak etmek iin, bizleridurmadan kogustan kogusa, cezaevinden cezaevine srerlerdi. Burada bir parantez aarak bu konudabir Iikir verebilmek iin, yakalandigimdan bu yana geen yil iinde 20 dolayinda kogus, 7 kez decezaevi degisikligi yasadigimi belirtmek isterim. Iste bu amala Metris'e gelisimin zerinden bir aybile gemeden oradan alinip Sagmalcilar zel Cezaevi'ne sevketmislerdi. Sevk sirasinda askerlersoyarak arama yaparlarken yere yatirip postallariyla girtlagima ve ggsme bastiklari sirada birkaburga kemigim kirildi. Sagmalcilardan gtrldgm ikinci durusmada da kirilan kaburgakemigimin acisindan (tedavi grmemiz olanaksizdi) sorgu veremedim, ayakta zor duruyordum.Epeyce ugrastiktan sonra bunu g-bela tutanaga geirttim ama, sanki szkonusu olan bir sivrisinekisirigiymis gibi yargilarin umurunda bile degildi bu durum. Diger yoldaslarin sorgularinin yapildigibirka durusmaya da keyIi olarak agirmadilar beni, bir an nce Iormaliteleri tamamlayip bizibaslarindan savmak istedikleri belliydi. nk, kisa bir sre nce Adana Sikiynetim Mahkemesi aynisulardan hakkimda idam istemiyle (diger yoldaslarla beraber) ikinci bir dava daha amisti,niyetlerinin buradaki davayi Adana'da ana davayla birlestirmek oldugu anlasiliyordu. Alelacele biri Istanbul, digeri Adana davasi iin siyasi nitelikte iki yazili sorgu metni hazirladim.Selimiye Kislasi'na gtrldgm gn mahkemeyle isbirligi yapan cezaevi ynetimi ikista yazilisorguma el koydu, durusmada sz alip bunu belirttigimde ise, heyet bu tr seylerin kendisiniilgilendirmedigini syledi. Fasizme ynelik sulamalarimi szl olarak yapmak zorunda kaldim buyzden. Ben davayi siyasi platIorma ekmeye alisirken durusma yargici onu basit bir adli davayadnstrmeye ugrasiyor, szlerime bagirip agirarak mdahale ediyor, sylediklerimi tutanagageirmiyordu. Ama drt kisi sorgu iin gtrlp getirildigimiz ayni gnlerde, Adana 1 No'lu AskeriMahkemesindeki sorgulama tamamen bizim siyasi egemenligimiz altinda geti. (.) yargi sistemineve rejime 187 indirdigimiz darbelerin hedeIini buldugu, mahkeme heyetinin Ikelenmesinden ve pasiIkalmasindan aika belli oluyordu. Yazili sorgu metninde geen, kalem kirma dskn kara cppeliyargilarla, cellatlik iin sira bekleyen issiz ingeneler arasinda bag kuran szlerim durusma yargiciniylesine kizdirmis olacak ki, yerinden ayaga Iirlayip, "sana burada su islettirmem" diye bagiripagirarak durusmadan atma tehdidinde bulundu. Yargici sakin olmaya davet ederek, "eger suisliyorsam, dava aarsiniz olur biter" deyip devam ettim elimdeki metni okumaya. Hala Ikesiyatismayan yargi, sorgu bittikten sonra, yanimdaki yoldasimla konustugum bahanesiyle benidurusmadan atti, sorguda sylediklerimle ilgili dava atirdi ayrica. Bundan ceza aldim sonradan. Sagmalcilardan Metris'e tekrar topluca getirildigimiz sirada iktigimiz Istanbul 1 No'lu AskeriMahkemesindeki son durusma ise olayli geti. Durusmaya don ve atletle gelmemi gereke gsterenyargi disari ikmami istedi; "mademki yle verin elbiselerimi giyeyim" diyerek ikmadim. Yargicinisareti zerine kollarimdan srklemeye basladi askerler, bir yandan da agzimi kapatip alttanpostallariyla ayaklanma vuruyorlardi. Silkinip askerlerden kurtuldum ve "bunlarin hesabini soracagiz,sanik sandalyesine oturtulmaniz uzak degil" diye bagirdim, isaret parmagimi zerlerine sallayarak. Buarada diger yoldaslarin hepsi ayaga kalkip heyeti protesto amaciyla disari yrmslerdi. Mahkemeiyice karismisti, askerlerle itisip kakisiyor, yksek sesle karsilikli tartisiyor, cop darbelerindenkorunmaya alisiyorduk. Bu durumda son silahimiz olan slogan atmaktan baska are kalmamisti: "Kahrolsun Fasizm!..", "Savunma Hakkimiz Engellenemez!..", "Iskencecilerden Hesap Soracagiz!.."Selimiye'nin koridorlarinda inlayan sloganlarin, kovalamacalarin, havada uusan coplarin, kadinyoldaslar dahil herkesin yerlerde srklenmesinin olusturdugu manzara bir korsan gsteridenIarksizdi. Mahkeme, "komutanim" deyip hazirolda duran, ellerini dizlerinin zerinde bitistirmis, sinik,boynu bkk, itaatkar, posasi ikmis insanlar istiyordu karsisinda. Ama meydan okuyorduk onlarakendi kalelerinde, devrimin yrek atislarini dile getiren sloganlarimizla. III Yakalandigimdan tam bir yil sonraydi, soguk bir 8 Mart sabahi cezaevi arabasiyla Adana'yasevkediyorlardi bizi, orada yargilanacaktik artik. Bu sevk, hangi kosullarda yargilandigimizigstermek aisindan anlatmaya deger. Giderken Izmit, Adapazari, Ankara (Keiren Islahevi), Nigde, Ulukisla ve Pozanti cezaevlerineugradik; normalde 15 saat srecek bir yolculugun arabanin ikide bir ariza yapmasi, ugranilan her yerdesavci beklenmesi gibi nedenlerle 55 saat srmesi bilerek yapilan bir esit iskenceyle karsi karsiyaoldugumuzu gsteriyordu. Agzina dek dolu arabanin ii kipirdanacak ve neIes alinabilecek gibidegildi. Zaten bileklerimiz sikica kelepelenmis, ayrica kol aralarindan geirilerek siralara baglanansevk zincirleriyle hareket edemez hale getirilmistik. Bileklerdeki kelepeleri yolculuk boyuncaikarmadilar, sevk zinciriniyse yalnizca yanimizdaki tutuklulari bizden ayirirken ya da tuvaleteikarildigimizda atilar. Ama ancak iki kez yemek yiyip 3-4 kez tuvalete ikarildigimiz iin bunun birIaydasi olmadi. Kemiklerimize dek dayanmis kelepeler, bileklerimizi sisirmekle kalmamis, zerindeancak aylar sonra kaybolacak izler birakmisti. Susuzluktan atlayan dudaklar, geceleri kuru ayazdauyumanin olanaksizligi, alik, sigarasizlik, havasizlik, yorgunluk, sirt agrilari ekilir gibi degildi.Adana'ya geldigimizde kurtuluruz sanmistik ama, bu kez de savciyi arama bahanesiyle yakici gnesinaltinda ii Iirin gibi kizmis arabanin iinde beklettiler 5-6 saat boyunca. Giysilerimiz terdensirilsiklamdi, sicakta btn sikintilarimiz kat kat artmis, baygin hale gelmistik. Kapi 188 ailip cezaevineteslim edildigimizde savastan ikmisasina bitkin haldeydik. Arabanin iinde baygin yatan yasli biradli mahkumu hayvan lesi srkler gibi ayaklarindan ekerek disari ikardilar gardiyanlar. "Kelebek"Iilminde seyrettiklerimizi aratmiyordu yasadiklarimiz. Iki gn askin yolculuk boyunca bunlara karsisessiz kaldigimiz sanilmasin; kimi zaman yumruklayip durduk arabanin duvarlarini, kimi zamanslogan attik, kimi zaman bagirip agirdik subay ve askerlere, hatta insani yanlarina hitap ettigimiz bileoldu; ama bunlarin hibiri de, insanliktan eser kalmamis vicdanlara etki etmedi. Iskenceci bir ynetimin isbasinda oldugu Adana Kapali Cezaevi'nin kapisindan ieri girdigimizde,sevk bitince eziyetlerin de azalacagini sanmakla yanildigimi anlamakta gecikmedim. Perisanligimizigren asker ve gardiyanlar geleneksel "hosgeldin dayagi" atmadilar ama, bununla esdegerdeki suluhcrelere attilar bizi gelir gelmez. Tutuklularin korkulu ryasi olan bodrum kattaki sulu hcreler,susuz, havasiz, kI kokulu, asiri nemli, zemini islak, tuvaleti ierde berbat yerlerdi. Islak betonunzerinde uyunacak tek bir kuru yer yok, stelik ierisi buz gibi. Protesto haykirislarimiz byk birbeton mezari andiran drt duvar arasinda bogulup gidiyordu. Ancak burada gn tutulduktan sonraikabildik, yukaridaki msahede hcrelerine. Pirzolayi izgarada pisirip yenir hale getirmeden nce, agir bir demir parasiyla iyice bir dvp ezerler;bizi de mahkemeye ikarmazdan evvel cezaevinde ve sevklerde yaptiklari iskencelerle yle yapmayaalisiyorlardi iste. Cezaevinde dayak, hcre, tehdit hersey var; sulu hcrelere atiyorlar, direnenleri siksik. Asker ve gardiyanlarin gz zerimizde, haItada iki kez yapilan aramalarda esyalarimizi alt-stedip, savunma notlarimizi alip gtryorlar. Savunma hazirlamak iin yararlanacak ise yarar bir kitapolmadigi gibi, bunun ortami da yoktu. Mahkeme, benimle birlikte gelen 12 kisinin Iormalitelerini biran nce tamamlayip cezayi basmak istiyor. Olduka kalabalik olan Adana davasi, daha 12 Eylldarbesinden nce ailmisti, sonradan Adana'da btn yakalananlari ve Istanbul'dan bizden baska birdavayi daha eklediler bu davaya. Son asamaya gelinmisken bizi bekledikleri iin karari ertelemislerdi.Istanbul'dan daha acimasiz olup nne geleni agir cezalarla (.) 1 No'lu Askeri Mahkeme, o yzdendavanin bizimle ilgili kismini bir aya sigdirilan durusmayla bitirip, gelisimizden iki ay sonra dakarari okudu. Adana'daki ilk durusmada sevk sirasinda ve cezaevinde bize yapilan iskencelerle ilgili su duyurusuyapmak iin sz aldim. Daha birka cmle sylemeye kalmadan, gzlerini zerime (.) gibi dikmisdurusma yargici: "indir ellerini arkadan" diye bagirip agirmaya basladi, belli ki gzdagi veripsindirmekti niyeti. Szlerime devam ederek "Ben asker degilim, siyasi tutukluyum. Sizin emirlerinizegre hareket etmem. Fakat amaciniz beni durusmadan atip syleyeceklerimi syletmemekse, size buIirsati vermemek iin biraz sonra ellerimin yerini degistirecegim." dedim. Bu szlere daha da kizipIkelenen yargi, askerlere isaret ederek, "ikarin" komutunu verdi. Kollarimdan tutup disari ikardilar. Mahkemeden atmak ogu kez, askerlere dvn demeye gelir. yle de oldu: Salonun disinda,cezaevinden bizi getiren kaba-saba, kara cahil grnsl uzman avus zerime saldirdi. Cezaevinegidince grrmsm! Altta kalmayip karsi koydumsa da, durusma bitip cezaevine gidince yapacaginiyapti. Giriste beni en sona birakip askerlere: "alin bunu ieri" dedi. Beni kk bir odaya sokan onkadar asker, soyunmayacagimi bildikleri halde, "soyun arayacagiz" diyorlardi. Reddedince de tekme-yumruk zerime ullanip esek sudan gelinceye kadar dvdler. Bilinsiz niIormali kyl, ne kadar daaptalca ve zalimce kendi zgrlgne saldirabiliyor! stm basim ve yerler kan lekelerine bulanmisti.Yumrukla karsi koymalarim ise yaramayinca, Iasizmi ve iskencecileri lanetleyen sloganlar 189 atabildimsadece. Dayak Iasli bitince de slogan attigim gerekesiyle hcre cezasi verip asagidaki sulu hcrelereattilar. Yataksiz battaniyesiz islak yerde yattim yedi gn boyunca. Ikinci durusmadan da atildim. Durusma yargici, davayi siyasi ieriginden uzaklastirip adli bir davadzeyine dsrebilmek ve agirligi benim zerimde olan siyasi savunma ve hcumlardan kurtulabilmekiin, areyi beni durusmalardan atmakta buluyordu. Nitekim, daha sonradan hakkimda neden 59.maddeyi uygulamadigini anlatirken bunu gerekeli kararda aika ortaya koydu. Sadece bir kezdurusmadan atilmadim; o da avukatlarin savunma yaptiklari, biz saniklara hi sira gelmedigi gn.Yargilandigimiz Ialan yoktu; sorusturmayi genisletme ve gsterdigimiz taniklari dinleme taleplerimizreddediliyordu, hersey jet hiziyla yapilip geiliyordu. Bu yzden, cezaevindeki baski ve hcrecezalarindan Iirsat bulabildigim son iki haIta iinde kisa bir savunma hazirlayip durusmaya ikmakzorunda kaldim. Durusma yargici, savunmalari nce diger yoldaslara okuttu; hukuki nitelikte olanlara Iazla sesikarmiyordu, Iakat siyasi ierikli yerlerde durusmadan atma tehdidi savurarak mdahale ediyordu.Beni en sona birakarak, durusmaya yalniz gelmemi saglayacak bazi Iormalitelerini tamamlamak iiniki kadin yoldasi da getirdiler, ama savunma yapacak bir tek ben vardim. Sira bana geldiginde yargisavunmami okumama gerek olmadigini, nasil olsa dosyaya konacagini syleyerek elimden almakistediyse de, okumakta kararliydim, gerekirse olay ikartip bagirip agiracaktim. Mahkemeyi, zelliklesiyasi grslerimden korktugu, acizlik sonucu savunmami okutmak istemedigi vb. seklindesulayarak, onu bunun tersini ispatlama tavrina zorladim, szl olarak. Taktigim tuttu, istemeyeistemeye hukuksal sinirlar disina ikmamami tembihleyerek okumami kabul ettiler. Hukuksal birgirisle baslayip siyasi alana geerek savunmayi okumaya basladim, birka kez mdahale ettilerse dekararliligim karsisinda gerilediler. Btn yoldaslarim gibi benim de hibir cezadan korkum yoktu,amacim halkimizi kasap biagi altina yatiranlardan hesap sormak, ugruna bas koydugum ideallerimisavunmak ve davanin sonunu Iasizmin lm Iermaninin ilan edildigi yeni bir baslangi halinegetirmekti. Benim onlardan neIret ettigim kadar, durusma heyetinin de benden neIret ettigiyzlerinden okunuyordu. Tepkileri degisti, kimi sinirli sinirli kasiniyor, kimi renkten renge giriyor,kimi de umursamaz pozlar takiniyordu. Fakat hepsi de sirayla bir halden digerine geip duruyorlardi.Yargilayanlari yargilamak byk bir manevi haz veriyordu tabii bana. Savunma bittiginde, yazili metni(baska bir yoldasinkiyle birlikte) sorusturma ailmasi iin savciliga gnderme karari aldilar. IV Karar gn gelmisti nihayet. Cezaevi arabasinda hep birlikteydik; ilerinde drt-bes yildir grmedigim, bazilarini tanimadigim yoldaslar da vardi. Ne verilecek cezalar, ne grdgmz iskenceler ne de tekrar ayrilacak olmamiz umurumuzdaydi. O an tek bir yrekmisesine yasanan sey bir anlik kavusmanin tariIsiz sevinci, daglarkadar birikmis zlemleri gidermenin doyumsuz tadi idi. Bunu direnmenin sicakligini yasayanlar veonurlarini devrime adanmis baslarinin zerinde dnsz tasiyanlar disindakiler ne derece anlarlar bil-miyorum. Bizi en ok sevindiren, sadece o gn ayni cezaevi arabasina binebildigimiz kadinyoldaslarin da aramizda olmalariydi. Nemlenmis gzlerimiz tavizsizce direndikleri iin kimi yillardir,kimi aylardir sulu 190 hcrelerde tutulan bu yoldaslarin zerindeydi. Yasamlari boyunca gnesgrmemisesine soluk ve beyaz yzlerinde kizarik noktalar halinde sivrisinek izleri vardi, okzayiIlamislardi, hareketleri yavaslamisti. Herseye ragmen hasret ve sevin karisimi bir duygu iindegidiyorduk mahkemeye, sanki dgne gider gibi. Cezaevi arabasi mahkemenin bulundugu askeri karargahin iinde durunca, evremizde kat katgvenlik koridorunu olusturmus silahli askerler taraIindan teker teker disari ikarildik. Betonyiginindan kurtulmus ayaklarin topraga degmesi, aik havada yrmek ne kadar da gzel! InsaninFaust gibi, zamana dur diyesi geliyor. Altimizda toprak, stmzde teraslardan baslayip sonsuza dogruuzanip giden masmavi gkyz. Gnes, nazli nazli sallanip duran koyu yesil agalarin zerindeparlayip duruyor. Mahkeme salonuna dogru yrrken ln ortasinda su iercesine derin derin tazehava ekiyoruz iimize. (.) dzen gibi khne, kaba ve hantal grnmdeki durusma salonu epeyce byk. Boyca uzun birdolap ekmecesini andiriyor. En uta, ardinda byk harIlerle "Adalet Mlkn Temelidir" yazanmahkeme krss var. Krsnn sol nne avukatlarin, onun soluna ise bizim oturacagimizsandalyeler dizilmis. Dinleyici yerleri en arkada. Tahta sandalyeler, yazlik sinemalarinki gibi italarlatutturulmus birbirlerine. On siraya kadin yoldaslar, onlarin arkasina biz yerlestik. Tutuksuz saniklarbizden ayrildilar, arkada. Dip ksedeki ailelerimizle askerlerin ikazlarina aldirmayip isaretleserekkonusuyoruz. Aralar ve etraIimiz eli coplu askerlerle evrili, onlar bizden kat kat Iazla. Uzun bir bekleyisten sonra, krsnn arkasindaki kapidan mahkeme heyet yeleri girdiler ieri, karacppeleriyle szlerek. Salonda it ikmiyor. Durmadan Ilas patlatan gazeteciler, korkuariyormusasina, merakla gzlerimizin iine bakiyorlar. Ellerinde kameralarimla tv ekibi de orada,gzdagi olsun diye halka gsterilmek zere Iilme aliyorlar bizi. Ya iskence bitip subeden iktigimizgn, ya da mahkemenin karar okuyacagi gn grnrler bunlar. Seytan gibi, "Ielaket" ve ktlkanlarinda peydah olup, sonra kayboluyorlar. Mahkeme heyeti telasli grnyor. Yangindan mal kairircasina alelacele karar veren, sulu, haksiz,lm Iermani yzlerine okunmus saniklarin ve ailelerin neIret ve kin dolu bakislarini zerindehisseden bir heyet endiseli olmaz da ne yapar? Krsnn yaninda (. . .) Mahkeme baskani havacialbay oturuyor. Saniklarin susturulmasi veya dvlmesi disindaki zamanlarda durusmalara karsiilgisiz, ara-sira uyukluyor. Uzatmak gereksiz, bir irpida islerini bitirelim gitsin, gibi bir havasi var.Hukuku degil, dava dosyasindan habersiz, ama aleyhteki her kararda imzasi var. Daha sonralariemekliye ayrilinca MP'ye gittigini duydugumda hi sasirmadim. Ortadaki salari dkk, kselisuratli, koyu kahverengi gzlkl sisman durusma yargici karaci bir binbasi (.) Tebessm ettigini higrmedim; daima surati asik, bagirip agirmaya hazir, anti-komnizmi ve zgrlk dsmanligi yznevurmus sanki. (.) Yanindaki yzbasi rtbeli ye ise, sorgulandigimiz sirada durusma yargiciydi.Esnek grnr, Iakat bu (.)ligindedir. Taniklar aleyhimize konusunca yz gler, lehimize konusuncasuratini asar; ama bunlari tutanaga geerken istedigi ayarlamayi yapar. Ayni iplikten dokunmus bu sahis zevkle ceza yasasinin en agir maddelerini bir makineli tIek gibi zerimize bosaltiyorlardi simdi. Cezalar, bekledigimiz gibi, olaganin ok stndeydi. Durusma yargici en haIiI cezalardan agirlaradogru ikarak okuyordu kararlari. Biri hari hepsi oybirligiyle alinmisti. Kimine ayni olaydan iki kezceza verilmis, kimine Istanbul'un verdigi 15-20 yillik cezalar idam ve mebbete ikarilmisti. Durusmayargicinin yz haIiI kizarik, zaman zaman dili dolasiyor, 191 yanlis okudugu kelimeleri tekrar ediyor. Enson 6 mebbet, 4 idam karari okuyup szlerini bitirdikten sonra, gzgze geldik. Gzlerinin iine bakabaka glmsedim, inadina... Yargi syleyecegini sylemis, yapacagini yapmisti. Sira bizdeydi artik! Sessizligin ortasindan sloganlarimiz ykseldi: "Yasasin Trkiye Ihtilalci Komnistler Birligi!...""Fasizme lm Halka Hrriyet!.." nce bir saskinlik bir dalgalanma oldu. Saskinligindan siyrilanyargi, "susturun sunlari" diye bagirdi askerlere Ikeyle, sonra da diger yelerle krsnn ardindakikapidan sivisip gitti. Baslarinda subaylari cop, yumruk ve tekmelerle saldiriyor, agizlarimizi kapatipsusturmaya, omuzlarimizdan bastirarak gsteri havasini bozmaya alisiyorlardi askerler. Kesik kesiksloganlar, ailelerin bagiris agirislariyla, gazetecilerin patlayan Ilaslari, itisip kalkismalar eyrekdakikadan Iazla srd. Giysilerimizde yerde ve duvarlarda kan lekeleri grlyordu. Iskenceyi nasilolsa yapiyorlardi, slogan atmaktan dava da aabilirlerdi, ama sloganlarimiz davanin sonuna konmus iribir nokta oluyordu. Idam ve agir hapis cezalari bizi yildiramaz, rgtmze ve davamiza bagliligimizisarsamazdi. Asla! Fasizmi protesto gsterimiz bittikten sonra kollarimiza kelepe takildi, cezaevi arabasina yerlestirildik. Tahliye olan iki kisi vardi. Neseliydik. Disarida gnes parliyordu, tek bir bulut yoktu gkyznde. Kuslar kanatlarini szerekuusuyorlardi. Arabayla cezaevine dogru ilerliyorduk. (.)in zindanlarindaki ziIiri karanliktaaydinligi, gelecegi temsil eden yeni direnislere dogru. Ve alacakaranlikta geceyle gndzn savasi devam ediyordu hala, gnes dogarken durulmak zere. VBir gn gelecek, devrimci katilleri, iskencecileri, vatan saticilari, soyguncu hirsizlar dzeninin eIendileri ve usaklari yargilanacaktir, buna inaniyorum. Bu byk gn zledigim kadar hibir seyizlemedim. Fakat biz onlari yargilarken ayni yntemleri uygulamayacagiz, onlar gibidavranmayacagiz. Sosyalist dzenimiz gibi adalet sistemimiz de stn olacak, yalanci ve sahte degil,gerek tanik ve belgelerle ikacagiz karsilarina. Susuzlar yargilanmayacak, Saniklar kendileriniistedikleri gibi savunabilecekler bizim dzenimizde. Ama suunu sabit grdklerimizi de aslaaIIetmeyecegiz! 192 193
ISTAM8UL SIIIYMETIM IOMUTAMLI0I MOLU ASIEP MAHIEME 8AIAMLI0IMA sruIIII SIyonIsLIerIn bnun'du ABD emperyuIIsLIerI IIe bIrIIkLe pIunIudikIuri IguI IurekeLI sryor. 194 Bugne dek q.ooo'I ukin IIIsLInII ve bnunIi IdrId, onbInIercesI yuruIundi. AmerIkunLeknoIojIsInIn en son sIIuIIuri IIe eIIrIerde Lu sLnde Lu birukiImiyor. KImyusuI sIIuIIur kuI-IuniIiyor, kudin-ocuk demeden InsunIur kuLIedIIIyor. Bu suIdiri IIIsLIn IuIkinu yneILIImI bIr soykirim IurekeLIdIr. ABD emperyuIIsLIerI ve sruIIIISIyonIsLIer LuruIindun yrLIen bu suIdiriIur, IIIsLIn IuIkinin IukIi duvusinin er-ge zuIereuIumusini engeIIeyemeyecekLIr. BenzerIerInI NuzI AImunyu'sindu grdgmz IIIsLIn IuIkinukuri gIrIIIen bu soykirim IurekeLInI neIreLIe proLesLo ederIz. OnyiIIurdir, "zgrIk buIedIImez, kunIu kuzuniIir" IIkesInIn bIIIncIyIe IurekeL eden ve Lm bIruIus oIuruk suvuun IIIsLIn IuIki, mcudeIeyI kuzunucuk; zgr, bugimsiz, demokruLIk IIIsLIngerekIeecekLIr. Bu LurIIIn durduruIumuyucuk ukiidir. IIIsLIn IuIkinin mcudeIesI, buLu IkIsper devIeL oImuk zere emperyuIIsLIerIn, sruIIII SIyonIsLIerIn, gerIcI Arup yneLImIerInInkInemI kuIeIerIne vuru vuru, nne dIkIIen engeIIerI yikuruk zuIere uIuucukLir. IIIsLIn IuIkinin sIyusI ve uskerI vurIigini srdrme, yuumu suvui verdIgI bugn, bunu InuncimizibIr kez duIu beIIrLIrIz. (...)In zIndunIurindu LuLsuk oIun bIzIer, bugn IIIsLIn sIperIerInde omuzomuzu sIyonIsL IguIcIIere kuri suvuubIIme oIunukIurindun yoksunuz. KuLIedIIen yIgIL evIuLIurinin yunisiru, onbInIercesI de yuruIunun IIIsLIn IuIkinin yuruIurinisurmusindu kuLkidu buIunmuk IIn KAN VERMEK STYORUZ. sLIyoruz kI, kunimiz yuruIiIIIsLIn suvuiIurinu g versIn. OnIur, soyIu bIrer InLIkum meuIesI oIuruk, emperyuIIsLIerIn vesIyonIsL IguIcIIerIn kurisinu yenIden dIkIIsInIer. ZuIer, dIrenen IIIsLIn IuIkinin oIucukLir. FILISTIM HALIIMIM DUMAMLAPI A8D emperyoIisfIeri ve IsroiIIi SiyonisfIer ump DuvId unLIumusiyIu ABD emperyuIIsLIerI OrLu-Dogu'du IIIsLIn sorununu szde bIr zmgeLIrerek IsLIkruri sugIumuk, IIIsLIn sorunu odugindu IurkIi poIILIk LuvirIuru suIIp IegemonyuuILindukI eILII IkeIerI uyni dogruILudu - gerekIeLIrIIIrse bIr pukL eLruIindu- bIrIeLIrerekbIgedekI IukImIyeLInI pekILIrmek IsLIyordu. Bu gerekIemedI, IguI uILindukI IIIsLInIIIereLuninucuk zerkIIkIe SIyonIsLIerIn, BuLi $erIu ve Guzze erIdInI IIIukinu meruIyeL kuzundirmu veIIIsLIn IuIkinin kurLuIu mcudeIesInI bogmu pIuni buuriyu uIumudi. IIIsLIn IuIki, kendIsI IInesureLI ngren ve kuderInI kendI diindu LuyIn eLmeye uIiun bu pIun kurisindu boyun egmedI.Bu pIunin kurisindukI en nemII engeI, dIrenen IIIsLIn'dI. Son yiIIurdu IIIsLIn IuIkinin mcudeIesI sIyusuI, uskerI uIundu nemII udimIur uLLi. KO,uIusIururusi uIundu IIIsLIn IuIkinin meru LemsIIcIsI oIuruk Lunindi. eILII IkeIerde eIIIIk,LemsIIcIIIkIer uLi. IIIsLIn IuIkinin IukIi duvusi uIusIururusi pIundu desLek kuzundi. Son uyIurduIguI uILindukI LoprukIurdu yuuyun IIIsLIn IuIkinin mcudeIesI byk bIr uLiIim gsLerdI. BuLi-$erIu ve Guzze'de yuuyun IuIkin, yedIden yeLmIe kuLiIdigi gsLerI ve grevIer, sIyonIsLIerce IuIk zerIne deIuIurcu uLe uiImusinu, kILIeseI kirim gIrIImIerIne kurin durmudi. 195 ABD emperyuIIsLIerI ve sruIIII SIyonIsLIerIn son suIdiridukI umuci sIyusuI ve uskerI uIundu gIenenKO'n kesIn bIr yenIIgIye ugruLmuk, bnun'dukI vurIiginu son vermek, I dogmu umpDuvId unLIumusinini gerekIeebIIIr IuIe geLIrmekLIr. sruIIII SIyonIsLIer, ump DuvId'IgerekIeebIIIr IuIe geLIrmek, IguI uILindukI LoprukIurdu yuuyun IIIsLIn IuIkinin mcudeIesInIezebIImek IIn KO'ne ugir bIr durbe vurmuyi zorunIu gryorIur. nk, IguI uILindukILoprukIurdu yuuyun IuIk, mcudeIe IIIumini ve Ier LrI desLegInI sIIuIIi devrImcI IurekeLLen uIiyor. AyIur nce, ABD emperyuIIsLIerI ve sIyonIsLIerce pIunIunun uygun sIyusuI kouIIur buIundugunduuyguIumuyu sokuIun bu pIun bIgede, ABD IukImIyeLInIn korunmusi, pekILIrIImesI ve ABD-sruIIgdmnde bIr bnun devIeLI kuruIuruk ABD nIusunun bnun IIerInde genIIeLIImesInIumuIiyor. Sovyef SosyoI-EmperyoIisfIeri IIIsLIn IuIkinin dmuni sudece ABD emperyuIIsLIerI ve onun OrLu-Dogu'dukI bu jundurmusisruIIII SIyonIsLIer degIIdIr. DIger emperyuIIsL IkeIer, SovyeL SosyuI- emperyuIIsLIerI ve gerIcI ArupyneLImIerI de IIIsLIn IuIkinin, O'nun zgr, bugimsiz demokruLIk IIIsLIn mcudeIesInIndmunidirIur. SosyuI-emperyuIIsLIer Lm uIusuI kurLuIu suvuIurini oIdugu gIbI, IIIsLIn IuIkinin kurLuIumcudeIesInI de desLekIedIkIerInI syIerIer. GerekLe Ise onIur, proIeLer enLernusyonuIIzmInI IIesuyur, ezIIen IuIkIurin kurLuIu mcudeIesInI bogmuyu uIiirIur. IIIsLIn sorunundu du onIuremperyuIIsL yuyiImuci ikurIuri dogruILusundu IurekeL edIyor, IIIsLIn IuIkinin ABDemperyuIIsLIerI ve sruIIII SIyonIsLIere kuri mcudeIesInden, OrLu-Dogu'dukI nIus uIuninigeIILIrmek IIn yururIunmuyu uIiiyorIur. Son suvu, SovyeL SosyuI-emperyuIIsLIerInIn, IIIsLInsorununu suIL kendI sper devIeL ikuri uisindun yukIuun poIILIkusini bIr kez duIu uigu ikurdi. SovyeL sosyuI-emperyuIIsLIerI sruII'In bnun IguIInIn buIungicindu sessIz kuIdiIur. SuvubIgedekI ikurIurini dogrudun LeIdIL eder IuIe geInceye kudur du kuri ikiIuri gsLermeIIkproLesLoIurin LesIne gemedI. Brejnev, beIncI gn, "urpimuIurin geIImesInden endIe eLLIgInI"beIIrLLI. Bu "endIe" sruII suIdirisinin SovyeL nIuz uIunindukI SurIye'ye dogru geIImesInInIemek IIndI. NILekIm SurIye, kisu bIr IkI urpimudun sonru gerI ekIIdI, suvu uIunini LerkeLLI. SovyeL sosyuI-emperyuIIsLIerInIn sesIerI bIr kez duIu sruII suIdirisi genIIeyIp SIyonIsL orduIuriBeyruL'u geIIp duyundikIurindu duyuIdu. HkmeL uikIumusindu, "OrLu-Dogu'nun SovyeLIer'esinir bIr bIge oIdugu, SovyeLIer'In burudukI geIImeIere IIgIsIz kuIumuyucugi" beIIrLIIIyordu.AILinci IIIonun bnun'u usker ikurmusi gndeme geIInce de, syIedIkIerI uydu: "bIz depoIILIkumizi gzden geIrIrIz." Le sper devIeL poIILIkusi! O'nu IIgIIendIren, kendI ikurIurinin LeIdIL edIImesIdIr. Egemen bIrIkenIn LoprukIurinin IguII, IIIsLIn IuIkinin ikurIuri onu IIgIIendIrmIyor. Ne zumun kendI nIuzuIunini LeIdIL eden bIr geIIme vur, sesI o zumun ykseIIyor. OrLu-Dogu'du buLu sper devIeLIer oImuk zere emperyuIIsL IkeIer urusindu, IuIkIurin buIurizerInde, onIurin kendI kuderIerInI LuyIn Iukkinu duyunun bIr mcudeIe sergIIenIyor. SovyeLsosyuI-emperyuIIsLIerI egemen bIr IkenIn IguII, 196 IIIsLIn IuIkinin, soykirimi kurisindu sessIzkuIiinin kuriIigindu, AIgunIsLun, PoIonyu ve run'i kupsuyun bIr puzurIik ve bu puzurIikLu kozIuri 197 198 199
eIInde LuLmu IesupIuri yupiyor. 200 Bu geIImeIer, kurLuIu suvui yrLen IuIkIurin dosLIurinin yIne IuIkIur oIdugunu bIremperyuIIsLe kuri mcudeIe ederken bIr buku emperyuIIsLe gvenmenIn IuIkIuri yuniIgiIurusrkIeyecegInI gsLermekLedIr. FiIisfin Dovosinin Sinsi SoboforIeri: 0erici Arop YonefimIeri IIIsLIn IuIkini, O'nun sIyusI ve uskerI vurIigini yokeLme IurekeLIne Lm Arup yneLImIerI sessIzseyIrcIIer oIduIur. OnIur, dIpIomuLIk uIundu duII eLkIn bIr ubu IurcumudiIur. nk, zgr,bugimsiz ve demokruLIk bIr IIIsLIn, ABD ve Rus sosyuI-emperyuIIsLIerInIn kukIusi bu gerIcIyneLImIerIn en byk korkusudur. IIIsLIn dIrenIInIn ezIImesI onIurin uigu vurumudikIuri gIzIIIsLekIerIdIr. IIIsLIn'dekI mcudeIe, sudece LoprukIurindun srIm bIr IuIkin, guspedIIen Loprugini gerI uImuve kendI uIusuI devIeLInI kurmu sinirIuri IInde kuImudi. IIIsLIn, OrLu-Dogu'du yunun bIr meuIeoIdu. IIIsLIn IuIkinin mcudeIesI geneI bIr Arup duvusi IuIIne geIdI. Arup IkeIerInde, uIusuI vedemokruLIk bIIIncIn uyunmusi ve derInIemesIne, emperyuIIzmIn bu mIIrukIurindun ABD'ye kuriderIn bIr neIreLIn geIImesIne yoIuLi. OrLu-Dogu'du ve duIu bIrok Ikede, uIusuI ve sosyuIkurLuIu mcudeIesI veren gIerIn s nokLuIurindun bIrIsI oIdu. IIIsLIn duvusi, Arup IuIkIurinin yregInde yunun bIr uLeLIr. KIm kI, o duvuyu uikLun yun Izer, oArup yneLImInIn uyukLu kuIubIImesI gLr. NILekIm ump DuvId unLIumusinu Imzu uLun IIIsLInIuIkinin kuderInI onun diindu Izmeye uIiun Enver SeduL'in sonu bunu gsLermekLedIr. EnverSeduL, IIIsLIn duvusini ABD ve sruII'e suLmi bIr uIusuI IuIndI. Onun IdrImesI, IuInIere kuriduyuIun uIusuI neIreLIn doruk bIr IIudesIydI. Le bu nedenIe gerIcI Arup yneLImIerI, IuIkIurindun duydukIuri korku IIe IIIsLIn duvusinidesLekIer grnyorIur. ukuL onun IIndekI gerIcI kunuLIuri uyukLu LuLmuyu uIiirken, IIIsLInIuIkinin kendI LuILIurini LeIdIL eden, bugimsiz, demokruLIk IIIsLIn'I yuruLmu mcudeIesInInezIImesI gIzII emeIInI de yrekIerInde LuiyorIur. 1q;1 Kuru EyII' (Urdn) 1q;6 bnunIsuvuindu SurIye'nIn uIunjIsLIerIe bIrIIkLe geIILIrdIgI suIdiriIur, gerIcI Arup yneLImIerInInIIIsLIn duvusinu kuri sInsI emeIIerInIn gn iiginu ikmi rnekIerdIr. GerIcI Arup yneLImIerI, IIIsLIn IuIkinin rgLIenme ve mcudeIe dzeyInIn ykseImesInI kendILuILIurinu kuri bIr LeIdIL oIuruk gryor ve bu korkuyIu IirsuL buIdukIurindu bIIIIII suIdiriIurugIrIIyorIurdi. Bugn de onIur, sruII'In IIIsLIn dIrenIInI yokeLmek IIn gIrILIgI suIdiriyi seyIrcIoIuruk, sessIz bIr sevInIe kuriIiyor, "eIIerInde IekIer, cenuze LrenInI bekIIyorIur." Cunfonin Ikiyu;Iu FiIisfin PoIifikosi AskerI (...) cunLu, IIIsLIn IuIkinin kurLuIu suvuinu kuri (.) bIr poIILIku IzIemekLedIr. unLu,grnrde sruII IguIIne kuri ikmukLu, IIIsLIn IuIkinin mcudeIesInI desLekIer grnmekLedIr.GerekLe Ise, IIIsLIn IuIkinin yenIIgIsInden (.) bIr sevIn duymukLudir. AskerI (...) cunLu, ABD emperyuIIsLIerInIn OrLu-Dogu'dukI en sudik (.)IerInden bIrIsIdIr. unLu,ABD emperyuIIzmInIn OrLu-Dogu'dukI sLruLejIk pIunIurinin buLu geIen uyguIuyiciIurindundir.IIIsLIn, Arup ve Lm OrLu-Dogu IuIkIuri IIn yenI bIr LeIdIL oIuLurun "evIk G" projesIne desLeksugIuyun cunLudir. Ozgr, bugimsiz, demokruLIk bIr IIIsLIn, gerIcI Arup yneLImIerInIn yunisiruOrLu-Dogu'dukI Lm emperyuIIsL (...) yneLImIer ve onIurdun bIrIsI oIun cunLu IIn de bIr korku 201 kuynugidir. Ayricu IIIsLIn'In eILII IkeIerde ve IkemIzdekI sIIuIIi devrImcI IurekeLIere bIr egILIm uIuni oImusi, korkuIurini byLmekLedIr. BunIurdun doIuyi, uskerI (...) cunLu szde IguII kinurken, gerIIIu kumpIurinin dugiLiImusindunduydugu sevIncI gIzIeyememekLedIr. BIr yundun IguIe son verIImesI IsLenIrken, Le yundun,IguIIn gunImeLInden kendIne den puyi uIubIImek IIn MT-MOSSAD IbIrIIgI sergIIenmekLedIr.Bu IbIrIIgI kumpIurdukI TrkIyeII devrImcIIerIn IsImIerInI grenmek ve SIyonIsLIere esIrdenIerIn IudesI IIn gerekIeLIrIImekLedIr. ABD emperyuIIsLIerInIn OrLu-Dogu'dukI IegemonyupIunIurinin bu desLekIeyIcIsI ve uyguIuyiciIurindun oIun uskerI (...) cunLunin, SIyonIsL suIdirgunIurukuri IIIsLIn'II gerIIIuIurIu sIperIerde omuz omuzu dven TrkIyeII devrImcIIere kuri Luvri,onun (...)Ignn en uik gsLergesIdIr. YeniIgiden TomurcukIonon Zofer IIIsLIn IuIki suvuin buindun bu yunu ugir kuyipIur verdI. AmerIkun LeknoIojIsInIn son modeIsIIuIIuriyIu donuLiImi ve suyicu sLn dmun kurisindu gerIIemek zorundu kuIdi. Amu buyenIIgI ereIII bIr yenIIgIdIr ve duIu ImdIden dmunu puIuIiyu muIoImuLur. IIIsLInII gerIIIuIurLek bIr mevzIyI dvmeden LerkeLmedIIer ve SIyonIsL IguIcIIere ugir kuyipIur verdIrdIIer.GemILe Arup IkeIerInIn sruII'e Lm suvuIurdu verdIrdIkIerI kuyipIurdun duIu IuzIusiniverdIrdIIer. OnIurin bu desLunsi dIrenII ABD emperyuIIsLIerInIn sIyusuI ve uskerI desLegIne suIIp"yenIImez" suniIun SIyonIsL IguIcIIerIn yurinkI yenIIgIsInIn IubercIsIdIr. Toprugu den Luze cunIur,geIecekLekI zuIerIn LoIumIuri oImuIurdir. Bugn IIIsLIn IuIkinin nnde IkI yoI vurdir. BIrIncIsI, BeyruL'u SIyonIsL IguIcIIere LesIImeLmemek IIn sonunu kudur dIrenmek, BeyruL'u bIr SLuIIngrud yupuruk dmuni yenIIgIyeugruLmuk yu du sonunu dek urpiu urpiu Imek. kIncI yoI Ise, u yu du bu ekIIde bIr unIumuIIe BeyruL'u LerkedIp dmunu LesIIm eLmek, bnun'dun ikmuk. Bu yoI IIIsLIn IuIkininmcudeIesInde nemII bIr gerI udim, sIyusuI bIr yenIIgI, sruIIII SIyonIsLIer kurisindu boyun egIoIucukLir. Dmuni gIendIrecek, IIIsLIn IuIki ve kurLuIu mcudeIesI veren Lm IuIkIurin moruIve bIIIncInde sursici bIr eLkI yupucukLir. DIger yoI, BeyruL'u bIr SLuIIngrud yupmuk yu du TeI ZuuLur'du oIdugu gIbI dverek ImekLIr. BuyoI IIIsLIn IuIkinu nderIerInden buziIurini, ok suyidu suvuisini kuybeLLIrecekLIr. Amu, byIe bIryenIIgI gerIde kuIunIuru derIn bIr IIIum kuynugi, soyIu bIr cuImu LuLkusu birukucukLir. IIIsLInIuIkindu, IguIcIIere kuri duyuIun neIreLI urLLirucuk, uIusuI kurLuIu bIIIncInI derInIeLIrecekLIr.BeyruL'u uImuk, SIyonIsL IguIcIIer IIn koIuy kuzuniImi bIr zuIer oImuyucukLir. sruII'de BeyruL'unIguIIne kuri ikun, buri IsLeyen IuIkin mcudeIesInI gIendIrecegI gIbI, IIIsLIn IuIkinin IukIiduvusi Lm dnyudu yunkiIunucuk, zgrIge uik bIr IuIkin desLunsi dIrenII IuIkIurin beynIne veyregIne kuzinucukLir. 1.;.1q8z Mehmef Fofih PTULMU - Pem;i IUUIEPTAM - 8ekfo IAPAIAYA
SIIIYMETIM IOMUTAMLI0I MOLU ASIEP MAHIEMESI 8AIAMLI0IMA 202 STANBU -SOP0UDUP- 1z EyII (...) cunLusi sng zoruyIu I buinu geIdIgI gnden bu yunu IuyuLin Ier uIunini devusu bIrzIndun, ekIImez bIr IkenceIuneye evIrmILIr. KendIne benzer bLn (...) dIkLu rejImIerIndeoIdugu gIbI kunun, kuruI Lunimuz IuuIIyeLIerInI Ier gn duIu du (...)IuLiruruk srdrmekLedIr. 1zEyII ncesI dnemde duIgu duIgu ykseImekLe oIun IuIkimizin mcudeIesInI kunIu busLirmuk veIIne dLkIerI ekonomIk bunuIimin ykn buLu II siniIi oImuk zere emekI IuIku ekLIrmekIsLeyen IukIm siniIIurin (...) yneLImI, IuIkin kuni puIusinu ske ske uIdigi kirinLi IuIIndekIdemokruLIk IukIurinu du (...)IikIu eI koydu. HuIk kILIeIerI IIndekI en kk bIr kipirdunmuyu duIILuIummI edemIyorIurdi. GrevIer yusukIuniyor, en kk ekonomIk Iuk IIn kipirdunun IInInLepesIne bInIIIyor, kILIeIer IuIInde poIIs IkenceIerInden geIrIIIyordu. Topruk ve zgrIk LuIebIIud suIIuyu vurun kyIIgn sLne okynI oIuruk Icum edIp; bIr LuruILun dk Lubun IIuLpoIILIkusi, Ier gn IizIu urLun IuyuL puIuIiIigi, bIr yundun du jundurmu duyugini uLbui gLrdIer.HuIkin ykseIen mcudeIesInIn bIIInII suvuiIuri komnIsLIere, unLI-IuIsL ve yurLseverIere deuzgincu suIdiriIdi. Dnyu IuIkIurinin bu kusubi HILIer'In ynLemIerIyIe devrImcIIer sokukIurdukurunIundi, Ikence LezguIIurindu cunIce IdrId, Idum seIpuIurindu kuLIedIIdI, onbInIercesIsukuL birukiIdi. $ImdI onbInIercesI (...) cunLunin kiyim mukInesI IuIIne geIen zIndunIuru kupuLiIdi.Duyuk, Icre cezuIuri, LopIu suIdiriIur, psIkoIojIk yiIdirmu ynLemIerIyIe, onIur, devrImcImcudeIeden vuzgeIrIImeye uIiiIiyor. ZIndunIuru doIduruIun komnIsL ve unLI-IuIsLIer gsLermeIIk (...) muIkemeIerde, uskerI (...)cunLunin kununsuz kuruIsiz muIkemeIerInde, sikiyneLIm muIkemeIerInde yurgiIunmuyuuIiiIiyor. Kumuoyunun LepkIIerInden rkerek Ikencede IdremedIkIerInI bIr LuruILun (...) zIndunIurdusIndIrmeye, yiIdirmuyu uIiirken dIger yundun bu uyguIumuIurin bIr purusi ve devumi oIunmuIkemeIerde suvci-IukIm eIeIe "yurgiIuyip" ugir IupIs ve Idum cezuIurinu urpLiriyorIur. MAHIEMEMIZ 8IZI YAP0ILAYAMAZl.. TrkIye proIeLuryusinin nc komnIsL rgL TrkIye IILIIuIcI KomnIsLIer BIrIIgI'nIn sLunbuI'dukI LopIu duvusi devum edIyordu. HIbIr muddI deIIIe duyunmudun soyuL ve IuyuII IILImuIIerIe IIerInde komnIsLIerIn debuIundugu ; unLI-IuIsLIn Idumi ve onIurcusinin du IukIurindu eILII ugir IupIs cezuIuriIsLenIyordu. BIze gre, bIzIm duvumizin grIdg muIkeme suIonIuri devrIm, sosyuIIzm ve yce (...) IdeuIInInLuvIzsIz suvunuIdugu, (...)In IgrenIIgInIn yzIerIne bIr umur gIbI vuruIdugu krsIerdIr. DevrImcepIesInIn nemII bIr mevzIsIdIr. kence LezguIIurindu dmunIu yzyze eIImIz koIumuz bugIiIken nusiI dnce ve InunIurimizi IuIk dmuni IkencecI ceIIuLIurin yzne Iuykirdiysuk, bu(...)Iik kurumunun bIr uzunLisi oIun IupIsIune ve muIkemeIerde de Iuykirdik, Iuykiriyoruz veIuykirucugiz. nk bu muIkemeIer, IbIrIIkI LekeIcI burjuvuzI ve LoprukuguIiginin IkLIdurdukIyneLImI oIun (.) cunLunin "Iukuk" uIunindukI 203 (...)Iuridir. MuIkemeIerInIzIn kuruIu umuci, IIve kyIIerIn devrImcI, demokruLIk mcudeIesInIn nne seL ekmek, komnIsL ve devrImcIIerI muIkum eLmek, IukIm siniIIurin (...)IIgInI yupmukLir. (.)cunLu kendI burjuvu Iukukunun kuruIIurinu bIIe uymumukLudir. En busIL suvunmu Iukki duIIkisiLIunmiLir. (...) cbbeIerIyIe uzumeLII grnmeye uIiun muIkemeIerInIz uskerI (...) cunLuninemrInde, onIurin IsLedIgI gIbI IurekeL eden (...) bIr (...)dun buku bIr ey degIIdIr. BLn duvuIurdusuvci ve yurgiIur koIkoIu gIrmIIer, bIrIsI IddIu eLmI br sormu ve szde uruLirmi, sunikIuruve suvunmuyu sz Iukki duII verIImeden "yurgiIumu"Iur oIdu bILLIye geLIrIImILIr. (...) cunLunin (...) bui Evren, verdIgI demeIerde sik sik "zeI muIkemeIerIn kuruImudiginin"demugojIsInI yupiyordu. EveL kuruImudi. ZuLen gerek de yokLu. nk (...) sikiyneLImmuIkemeIerI vurdi zeI muIkemeIerIn IIevIerInI grecek. MuIkemeIerInIz Iem kuruIu Iem de IIerIIk bukimindun (...)LIr. nk onIurin kuruIuu dIrekLsikiyneLIm komuLunIiginu bugIi, emIr komuLu zIncIrI IInde bIr ucu Konseye duyunmukLudir.ALunmuIuri du SYNT komuLuninin gsLerdIgI uduyIur urusindun GeneIkurmuycu yupiIir. TerIIIerIve Lm mesIek yuumIuri uskerI IIyerurI IInde gerekIemekLedIr. IerIIIIk uisindun eIeuIindigindu Ise, muIkemeIerde yurgiIunun sunikIur duIu IIn buindun "er" suyiImukLu, emIr- komuLu zIncIrInIn en uIL IuIkusindu grIerek suvunmu Iukki peInen guspedIImekLedIr. MuIkemeIerInIz (...)LIr ve bIz komnIsLIerI yurgiIuyumuyucukLir. BIzI yurgiIuyucuk Lek g, buLuproIeLuryu oImuk zere IuIkimizin gcdr. BIz IuIkimizu yuumimizin Ier dukIkusinin IesubiniverIrIz. OnIuru, sIze kuri (...) dIkLuLrIge kuri bILmeyen Lkenmeyen bIr enerjI IIe suvuLigimizi,yiImudigimizi ve yiImuyucugimizi syIerIz. AInimizin uik, buimizin dIk oIdugunu unIuLiriz.DevrIm, sosyuIIzm ve yce (...) IdeuII IIn son neIesImIze kudur suvuucugimizi syIerIz. Amu bIzImsIze (...) muIkemeIere verecek IIbIr Iesubimiz yokLur. Ve verdIgInIz cezuIur bIzI usIubugIumuyucukLir. Yurin devrIm mcudeIesInIn ykseIen duIguIuri uILindu (...) dIkLuLrIgnz de,muIkemeIerInIz de, verecegInIz "cezu"Iuriniz du ezIIecek, kuru bIr yupruk gIbI sprIecekLIr. IDDIA MAIAMI FAIST CUMTAMIM SU OPTA0IDIP. SikiyneLIm uskerI (...) muIkemeIerIne yukIumumizin bIr geregI oIuruk duvu konusu edIIendIIekeIerI LuIepIerImIzIe bIrIIkLe muIkeme IeyeLIne vermek IsLemILIk. Ancuk Ienz muIkemeyegLremeden IupIsIune IduresInce IIbIr gereke gsLerIImeden eIImIzden uIinuruk keyII bIrbIImde eIkonuIdu. HupIsIuneIerde sirudunIuun sudece bu oIuy duII "Iukuk'u bugIiyiz" dIyeyksek perdeden uLun (...) cunLu uisindun bIr gsLergedIr. Duvu konusu dIIekeIerIe IIgIII IddIunume zeIIIkIe oIuyi supLirici muIIyeLLe IuzirIunmiLir.DIIekeIerImIzden bIrIsI o gnIerde ABD'nIn cunI kusubi sruIIII SIyonIsLIer LuruIindun IunIurcukuLIedIIen, LoprukIurindun skIp uLiImuyu uIiiIun yIgIL IIIsLIn IuIkinin mcudeIesIne bIrdesLek ve emperyuIIsLIerIn yznn uigu ikurLiImusi umucini Luiyordu. DIgerInde IsekomnIsLIere, yurLsever ve unLI-IuIsLIere orduguIIurdu, kurukoIIurdu, sIyusI poIIsLe yupiIunInsunIikdii IkenceIerI dIIe geLIrIyor, kuLIedIIen yoIduIurimizin Iesubinin soruIucugi vurguIuniyor,IkencecIIer Iukkindu duvu uiImusi LuIep edIIIyordu, IddIu mukumi, urLik yz dnyu IuIkIurincuIyIce Luninmi ABD emperyuIIzmI ve sruIIII 204 SIyonIsLIerIn burburIikIurinin ve kokumu, yikiImukzorundu oIun dnyunin bIr purusi durumundukI (...)yi gIzIeyebIImek IIn ne IIIsLIn sorununu nede IkenceIere degInmILIr. DIIekeIerden sudece buzi deyIm ve cmIeIer cimbizIunuruk szdeIesup soruImuyu uIiiImiLir. Konu bLnnden kopurLiImi, IIIsLIn ve IkenceIer konusununerevesI IInde dvImekLen LILIzIIkIe kuiniImiLir. ukuL beyIude! ddIu mukumi ABDemperyuIIzmI, BegIn ve onun SIyonIsL munguIuri, 1z EyII'c (...) cunLu, eIIkunIi IkencecIceIIuLIurIu, (.)dugunu orLuyu koymu, onIurin suorLugi oImuLur. Bu duvunin sonucundu du bIz degII onIur Lopyekn yurgiIunmi oIucukIur. TurIIIn IIerIye dogru dnen LekerIegInIn uILindu kuImukLun kurLuIumuyucukIurdir. Ayricu bIr sIyusuI duvunin suvunmu erevesI IInde eIe uIinmusi gereken bu dIIekeIerden SYNTkomuLunIigi ve IddIu mukuminin duvu umusindukI bIr umuci du suvunmu IukkininkisiLIunmusinin meruIuLiriImusi, suvunmu yupmuyu uIiun devrImcIIere bIr gzdugi vermekLIr.ZuLen gdk oIun, Lumumen unLI-demokruLIk muddeIerIe donuLiImi buIunun suyiIi AskerIMuIukemeIer UsuI Kunun'undukI suvunmu muddeIerI LopLun yokedIImI oIucukLir. ukuL bu LuvirIIbIr komnIsL ve devrImcInIn sIyusuI suvunmuIurini yupmusinin nne geemeyecekLIr. OnIurduvu umuyu devum edecekIer. BIz de konumuyu... 8U0UMIU YMETIM A8D EMPEPYALIZMIMIM 0UDUMUMDE I8IPLIII TEIELCI 8UPJUVAZI VE TOPPAIA0ALAPIMIM (,) 8IP CUMTADIP. ddIu mukumi IuzirIudigi IddIunumesInde bugnk yneLImI (...) cunLu oIuruk nILeIendIrdIgImIzve doIuyisiyIu IukureL eLLIgImIz gerekesIyIe cezuIundiriImumizi LuIep eLmekLedIr. YneLImIerkImden yunu kIme kuri ne yupLigiyIu nem kuzunirIur. 1z EyII ncesInde LopIumun Ier kesImInI duIgu duIgu surun IuIkin mcudeIesI Ier geen gnykseIIyor, yer yer devIeLIn LemeIIerInI sursiyordu, IIIer ekonomIk ve demokruLIk LuIepIerIugrunu, IuLLu ogu kez sudece demokruLIk LuIepIer ugrunu mcudeIeye uLiIiyordu. ubrIkuIurdugrevIer, IguIIer bIrbIrI peIsiru geIIyordu. Yuvu yuvu Ike upindu bIr geneI grevIn urLIurioIumukLuydi. HukIm siniIIur IIne dLkIerI ugir bunuIimin ykn buLu II siniIi oImuk zereLm IuIk kILIeIerInIn omuzunu ykIemeye uIiiyor, unLI-demokruLIk mcudeIe ve kumuoyusonucundu bIr LrI Lum oIuruk buurumiyordu. KouIIsyon IkmeLIerI bIIe bunuIim ve IuIkinmcudeIesI kurisindu sik sik degILIrIImek zorundu kuIiniyorIurdi. KyIIkLen gn be gn Loprukve zgrIk LuIepIerInIn IomurLuIuri ykseIIyordu. GenIIk byk bIr dInumIzmIe mcudeIeyeuLiIiyor upoIILIk kesImIer duII byk bIr IizIu devrIm suIIurinu kuLiIiyorIurdi. uIsLIer, muIbIrIercezuIundiriIiyor, IuIzme kuri mcudeIe gIderek Iem duIu kILIeseI Iem de sIvII IuIsLIerIn yunisiru(...) dIkLuLrIgn gIerIne dogru kuyuruk genIIIyordu. kencecIIerden Iesup soruIuyordu.DevrIm, yungininin uIevIerI Lm IkeyI surmiLi. PurIumenLo kIIILIenmI Lum bIr (...)ni sImgeIIyor,devIeL oLorILesI Iergn bIruz duIu sursiIiyordu. 1z EyII (...) cunLusi buLu IuIkin ykseIen devrImcI mcudeIesInI bogmuk, IkemIzI ABDemperyuIIzmInIn boyundurugunu IyIce sokmuk, run'dun bouIun yerI doIdurmuk, TrkIye'yIABD'nIn OrLudogu'dukI jundurmusi yupmuk, ekonomIk 205 bunuIimin IuLurusini IuIku deLmek IInsng zoruyIu Ibuinu geIdI. GeIIr geImez de purIumenLoyu kupuLLi, purLIIere ve Lm IuIku sIyuseLyusugi koydu, Anuyusu'yi IugveLLI. AsIindu bu eyIemIerIyIe EvrencI (...) TK'nin 1q6J1.muddesIndekI suu Iem de II LurLimusiz IIemILIr. GrevIer, boykoL ve IguIIer durduruIuruk yusukIundi. BuLu devrImcIIer oImuk zere Lm yurLseverve demokruLIuru mIsII grImemI bIr Lerr esLIrIIdI. Ordu merkezIerI, kurukoIIur, ubeIeronbInIerce InsunIu doIup doIup LuLi. DevrImcIIerIn onIurcusi IkenceIuneIerde kuLIedIIdI,bInIercesI sukuL birukiIdi. kence devIeLIn resmI poIILIkusi IuIIne geLIrIIdI. OyIe kI, poIIse LunikIikIIn gIden sirudun InsunIur bIIe IuIukudun geIrIIdI. SendIkuIur kupuLiIdi, LopIu szIemeIer uskiyuuIindi, bIr zumunIur ok IsLenIp de bIr LrI ikuriIumuyun yzIerce (...) yusu IizIu be kIIIIk Evren(...)nIn "purIumenLo"sundun geIrIIdI, IsLIsnusiz bLn kyIere udeLu IguI uILinduymiusinubuskinIur dzenIendI. HuIki sIIuIsizIundirmuk IIn Ier kyIden sng zoruyIu, duyuk veIuIukuyIu sIIuIIuri IsLendI ve uIinmuyu uIiiIdi. OkuIIurdu genIIk, devIeL duIreIerInde memurIur, IubrIkuIurdu IIIer Lum bIr kiIu dIsIpIInIyIe okumuk ve uIimuk zorundu birukiIdiIur. BuLu IIIeroImuk zere Lm IuIkimiz uzgin enIIusyon urLIurindu usLronomIk rukumIurIu IirIuyip gIdenIIyuLIur ve donduruIun creLIerIyIe uIik ve perIunIigin penesIne IyIce srkIendIIer. (...) cunLu devrImcI rgLIere ugir durbeIer vurup dugiLLikLun, IuIki rgLsz ve ukin IuIegeLIrdIkLen, moruI uidun kerLLIkLen sonru suIdiriIurini duIu du genIIeLLI. ArLik LuLukIumukumpunyuIurini II nderIerInden sirudun demokruL IIIere, uydinIuru, demokruL memurIuru,sunuLiIuru, proIesrIere, yuzurIuru kuydirdi. PurLIIer kupuLiIdi. EkonomIk soygun ynLemIerI,buski, LeIdIL, Ikence, IuIsL IdeoIojIk egILIm, IdumIur, sIyusI vurIigi yokeLme poIILIkusi bIrbIrIerInILumumIuyuruk Lum bIr kiymu mukInusi gIbI IIeLIIdI. HupIsIuneIer NuzI LopIumu kumpIurinuevrIIdI, devrImcIIere IunIurcu suIdiriIdi. zq Ocuk soygun kururIuriyIu IuIk bIruz duIu seIuIeLeILIIIrken IukIm siniIIur serveLIerIne serveL yigdiIur. Kk esnuI ve zunuuLkurIur zerIndekI ugirvergI yk kuL kuL urLLiriIirken IsIzIIk Iud suIIuyu uIuLi. ABD emperyuIIzmIne IkenIn bLn kupiIuri urdinu kudur IoyruLu uiIdi. YeruILi ve yersL zengInIIkIerImIz peke ekIIdI, bugimIiIik IyIce pekILIrIIdI. HukIm siniIIurin (...)si Dunimu MecIIsI'nIn IInden seIIen (...) vusiLusiyIu LekyunIi oIuLuruIun (...)unuyusu IIe ImdIye kudur ikurdikIuri kununIuri ve IIedIkIerI suIuri meruIuLirmuk veonuyIuniyormu gIbI gsLermek IsLedIIer. Bunun IIn szde reIerundum yupLiIur. Yksek SeImKuruIu'ndun en kk bIrImdekI sundik kuruIunu kudur rgLIedIkIerI (. .)sIyIe durumudiIur.nk bugn bLn oIup bILenIerden sonru %q1'IIk "kubuI" oyunu ocukIur bIIe gImekLedIr. 1z EyII (...) cunLusi IuIkimizu yoksuIIuk, zuIm, Ikence, buski ve Lerrden buku IIbIr eyvermemILIr. BoguzindukI son Iokmuyi du skp uImiLir. (...) dIkLuLrIg pekILIrmek, devIeLIIuIku kuri duIu (...) suIdirgun bIr uygiL oIuruk yenIden rgLIemek IIn udimIur uLmukLun, IkeyIABD'ye duIu du bugimIi kiImukLun Le bIr ey yupmumiLir. (.. . .) BIz bunIuri syIyorsuk, IepsI bIrer gerekLIr (...) oIdugunu degII, oImudiginu yneIIk Lek bIr rnek 206 gsLerIIemez. Gnden gne (...) ve demugojIsI de uigu ikmukLudir. (...) CUMTAMIM FILISTIM SOPUMUMA YAILAIMI, (, ,) DIIekeIerImIzI verdIgImIz dnemde Lm dnyu IuIkIurinin neIreLIe IuneLIedIgI ABDemperyuIIzmInIn kukIusi eIIkunIi sruIIII SIyonIsLIerIn bnun'i IguII gerekIemI, byk bIrsoykirim IurekuLiyIu q.ooo'I ukin IIIsLInII IdrIm, onbInIercesI yuruIunmiLi. IIIsLIn IuIkininsIyusI ve uskerI vurIigini srdrme, bugimsiz, demokruLIk ve zgr IIIsLIn devIeLInI kurmumcudeIesI kunIu busLiriImuyu uIiiIiyordu. BuLu ABD oImuk zere Lm dnyu gerIcIIIgI sruIIIISIyonIsLIerIn suIindu yeruIdiIur. GerIcI Arup yneLImIerI ve SovyeL sosyuI-emperyuIIsLIerI de uILLunuILu sInsIce IIIsLIn'e kuri oIdukIurim dIIe geLIrIyorIurdi. PekI, TrkIye'dekI (...) cunLu ne yupLi? EvrencI (...) cunLu szde sruII'e kuri IIIsLIn'In yuninduymi gIbI grnyordu. Amu usIindu, o IIIsLIn'In yenIIgIsInden (...) bIr sevIn duymukLudir. AskerI (...) cunLu, ABD emperyuIIsLIerInIn OrLudogu'dukI en (... .)IerInden bIrIsIdIr. unLu, ABDemperyuIIzmInIn OrLudogu'dukI sLruLejIk pIunIurinin buLu geIen uyguIuyiciIurindundir. IIIsLIn,Arup ve Lm OrLudogu IuIkIuri IIn yenI bIr LeIdIL oIuLurun "evIk G" projesIne desLeksugIuyun cunLudir. Ozgr, bugimsiz ve demokruLIk bIr IIIsLIn, gerIcI Arup yneLImIerInIn yunisiru, Lm emperyuIIsL uugi yneLImIer ve onIurdun bIrIsI oIun (...) IIn de bIr korku kuynugidir. (...)Ign o duIu sonrukI gnIerde sruII'In eILII bIrIIk ve rgLIerden LecrIdI dogruILusundukI oyIumuIurdu ABD'II (...)IerInIn IsLedIgI Lurzdu Iep ekImser oy kuIIunuruk pekILIrmILIr. (...) cunLunin bu (...) ve (...) poIILIkusi Lm di sIyuseLIne yunsimukLudir. HuIk kILIeIerInInLepkIsInden ekInerek Iem LuruIsiz gIbI grnmeye uIimukLu, bu konudu demugojI mukInesInIuIiLirmukLu umu uyni zumundu ABD'II (...)IerInIn dmen suyundun du uyriImumukLudir. EvrencI cunLunin (...)Ig, Iemen Ier konudu siriLmukLudir. Onun bIr eIInde (...) demugojIyIoIuLurun (.)buyrugi, dIger eIInde sng durmukLudir. Buzen bIrInI buzen dIgerInI, buzen de IerIkIsInI bIrden suIIumukLudir. kencecIIer konusundu ve IupIsIuneIerde de IzIedIgI (... ...)poIILIkusindu du uyni ynLemI IzIIyor.OnIurcu devrImcIyI Ikence LezguIIurindu kuLIeden 1z EyII (...) cunLusi degII mIdIr? BInIerce dev-rImcIyI onIur sukuL birukmudiIur mi? TKB mIIILuni, yIgIL komnIsL ALumun NE'yI SongIKAYABA$'ni, SeImu AYBA'i dIger unLI-IuIsL rgLIerden AzIz ARAS'i AImeL KARANGA'i,ZekI YUMURTA'yi, Ekrem EK$'yI, NejdeL OYNARGU', SIeymun HAN'i ve duIu onIurcudevrImcIyI InsunIikdii IkenceIerIe kuLIeden (...) cunLu degII mIdIr? Bugn, dmunin eIIne geenIer devrImcI yu du demokruLu duyuk, IuIuku, ceryun, uski uIik-susuzIuk, uykusuzIuk, irzu Lecuvzve envuI eIL psIkoIojIk meLoLIu Ikence yupLirun ve bunu bIr devIeL poIILIkusi IuIIne sokun (...)cunLu degII mIdIr? ZIndunIurdu devrImcIIerIn sIyusI vurIikIurini yokeLmek, devrImden, mcudeIeden ve IuIkinduvusindun vuzgeIrIp bIr yiIginIur ve dnekIer ordusu yuruLubIImek IIn 207 eIInden geIenI urdinukoymuyun, Iergn duyuk, buski, zuIm ve Ikence urkini IIeLen (...) cunLu degII mIdIr?DevrImcIIerI en kk bIr IukLun duII yoksun birukuruk Ier geen gn IIzIkI oIuruk yipruLmuyuuIiun onIur degII mIdIr? Her gn Mumuk'Lu, DIyurbukir'du, AnLukyu'du ve duIu nIce cruzIndunIurdu unLI-IuIsLIere, IuIsL ve gerIcI murIur syIeLmek IIn, devIeLe, buyrugu suygigsLermeIerInI sugIumuk IIn (...) uskerI dIsIpIInIn yiIgin bIrer kIesI oImuIuri IIn, jop, Lekme, LokuL,devrImcIIerI dven (...) cunLu degII mIdIr? Ve bLn bunIuri kendIsI yupLirmiyormuusinu"IupIsIuneIerIn bIrer okuI" oIdugu, "Ikence yupunIur Iukkindu soruLurmu uiIdigi", yoIundudemeIer verIp yuvuz IirsizIik yupun onIur degII mIdIr? Ve bLn bu uyguIumuIuru (...) LuLun, udeLu IkenceyI buski ve Lerr, (...)Iuyun, IkencecIIerI degIIbIzIerI yurgiIumuyu uIiunIur du sIzIer degII mIsInIz? kenceIerde uIinun IuyuII IIudeIerIe,sorgusuz, suuIsIz, sz Iukki duII Lunimudiginiz InsunIuru ugir IupIs cezuIun busunsIzIer degII mIsInIz? EveL, sudece IddIu mukumi degII, uyni zumundu sIzIer de (. . .)Iiginiyupiyorsunuz. $ImdI bIzI IyI dInIeyIn!.. BIn kere de sorsuniz, bu yneLIm (...) bIr cunLudir. Ve buLu proIeLuryu oImuk zere Lm emekIIuIkin ukLII devrImcI mcudeIesIyIe (...)cukLir. Onun (...)musi LurIII bIr zorunIuIukLur. TrkIye'nInsLnde (...) bIr gne dogucuk, IIIerIn-kyIIerIn devrImcI demokruLIk (...) kuruIucuk vesosyuIIzme geIIecekLIr. BIn kere de sorsuniz, TrkIye'de sIsLemII Ikence yupiIdigini ve onIurdun umunsizcu Iesup sorucugimizi Iuykirucugiz. BIn kere de sorsuniz, zIndunIurinizin kupkuru bIr cunIi mezur oIdugunu yznze vurucugiz. BIn kere de sorsuniz, IIIsLIn IuIkinin mcudeIesInIn yunindu oIdugumuzu, mmkn oIsu omuzomuzu urpiucugimizi ve er-ge IIIsLIn IuIkinin bugimsiz, demokruLIk ve zgr IIIsLIn'Ikurucugini yIneIeyecegIz. BIn kere de sorsuniz, sIzIn ve IddIu mukuminin (... ...) oIdugunuzu syIeyecegIz. BIn kere de sorsuniz, komnIsL oIdugumuzu ve son neIesImIze kudur du bIr komnIsL gIbI suvuucugimizi vurguIuyucugiz. BIn kere de sorsuniz, TKB'nIn yuudigini ve yuuyucugini; dzenInInIzIn cuninu oL Likuyucugini Iuykirucugiz. o.11.1q8z Mehmef Fofih ITULMU - Pem;i IUUIEPTAM . OPDU VE ISTAM8UL SIIIYMETIM IOMUTAMLI0I MOLU ASIEPI MAHIEME 8AIAMLI0IMA SEMYE1z HuzIrun 1q8q LurIIIndekI durumudu, proIeLuryu ve IuIkimizin yIgIL evIuLIurindun nderkomnIsL, usLu devrIm suvuisi SMA UNEYT'In IuIsL IkencecIIer, LuruIindun bIIInII oIurukkuLIedIIdIgIne duIr su duyurusundu buIunmuLum. "McerreL beyundun Leye gILmedIgI..."gerekesIyIe o zumun bu LuIebIm reddedIIdI. 208 Bugn bu konudukI LuIebImI bIr kez duIu LekrurIiyorum. SMA UNEYT IuIsL kuLIIIerLuruIindun bIIInII oIuruk kuLIedIImILIr. uIsL cunIIer LuruIindun IuzirIunun dosyudu bu konudukIzubiLIur dzmecedIr. Dzmece zubiLIurdu SMA UNEYT'In, okun EIendIogIu'nun "evInegILLIgI sirudu ikun uLimudu" Idg syIenmekLedIr. AksIne o, okun EIendIogIu'nun IyerIndesug oIuruk eIe geIrIImI ve duIu sonru kurunu dIzIImILIr. YIne uyni zubiLIuru InuniIucuk oIursu ouLimudu SMA UNEYT'In zerIne oLomuLIk sIIuIIurIu LopIum 11 eI uLe edIImILIr. uIsLIkencecIIerIn eIInde buIundugum sirudu, bu yIgIL komnIsLIn kuLIedIIdIkLen sonru ekIImIresImIerI, psIkoIojIk Ikence ve gz korkuLmu umuciyIu bunu gsLerIIdI. AzIz vcudundu dzenIIuruIikIurIu kuIbe dogru yurim uy Izen ve sonuncusu Lum kuIbIn zerIne rusLIumi ekIIde q kurunyurusindun buku IerIungI bIr yuru IuLLu IzIk IzI duII yokLu. BIr evIn durucik ve -be udimuzunIugundukI gIrI korIdorundu Iem de IkI uyri oLomuLIk sIIuILun 11 mermInIn sikiIdigi IddIuedIIen bIr "uLimu"du bunun IILe ukIu yukin oImudigi orLududir. 1z EyII uskerI (...) durbesInden sonru onIurcu unLI-IuIsL suvui bIIInII oIuruk kurunu dIzIIerekveyu IuIsL Ikence LezguIIurindu kuLIedIIdIkLen sonru "uLimu sonucu" ss verIIerek bucInuyeLIer gIzIenmeye uIimiLir. SMA UNEYT'In kuLII bu LIp cInuyeLIere ekIenen yenI bIrIuIkudir. Amu urusi unuLuImusin kI, IIenI bIImI ne oIursu oIsun, IIbIr cInuyeL gIzIIkuImuyucukLir. YuInizcu bu cInuyeLIerI IIeyen kuLIIIer degII, onIuru bu emIr ve yeLkIyI veren 1zEyIIc (. .)Iur ve bu cInuyeLIerIn sLn rLme ubuIurindu roI uIunIur du yupLikIurinin IesubinibIrer bIrer ve muLIuku verecekIerdIr. SMA UNEYT'ERN KANAR YERDEBRAKMAYAAKTR!.. z1 EyII 1q8q H. SeIim AAM ISTAM8UL MOLU SIIIYMETIM ASIEPI MAHIEMESI 8AIAMLI0IMA Duvu uiImusinu neden oIun dIIekemIn IerIgInI uikIumuyu gemeden nce, suvciIiginIddIunumesInde beIIrLIIenIn uksIne, kendIsIne MGK IsmInI veren uskerI (...) cunLunin, sIsLemIn yusuve kurumIuri nezdInde duII meruIyeLInIn buIunmudigi, sIIuI ve sng zoruyIu gerekIeLIrdIgIdurbeden sonru eIe geIrdIgI yusumu erkIyIe kendIsInI "yusuI" IIun eLLIgInI beIIrLmek IsLerIm. SIyusuIrejImIn bu zorbucu eI degILIrmesI duII onun nILeIIgInI ve duvu konusu oIun "(...) cunLu"LunimIumumizi dogruIur. 1z EyII sonrusi sreLe yusumu ve yrLme yeLkIIerInI sLIenIp yurgi erkIzerInde doIuysiz deneLIm kurun (...) MGK'nin IzIeyegeIdIgI I ve di poIILIkusi, ekonomI poIILIkusidIzgInsIz bIr sIyusuI Lerre, komnIsL ve unLI-IuIsL yurLseverIerIn kuLIIne, II siniIi ve Lm emekIIuIkin sIyusuI ekonomIk Iuk ve zgrIkIerInIn gusbinu (...) uIusu ve dIger (.) zerIndeyogunIuLiriIun oven buski ve usImIIusyonu, vuII bIr ekonomIk smrye duyunir. BunubLnIeyen di poIILIkusi Ise, komu Ike IuIkIurinu dmunIik, suIdirgun emeIIer besIenmesI,ovenIzm buyruginin ykseILIImesI, AmerIkun emperyuIIzmIne (...)Iik ve en gerIcI ve IuIsLrejImIerIe dosLIugu duyunir. Bu gerekIer bInIerce kuniLIu orLuduyken (...) nILeIIgInI sergIIedIgImIz IIn Iukkimizdu bu duvuninuiImusi, onun Lm dnyu IuIkIurincu neIreL edIIen yzn gIzIeme ubusinin ve demugojIkkurukLerInIn bIr rndr. I Io;osi DeniIen I CinoyefIerinin, ZonguIdok Moden IiIerinin Iumunun 209 SorumIusu, Egemen SinifIor Ve OnIorin (...) DikfoforIugudur. Her yiI IkemIzde onbInIerce I kuzusi oIur, pekok emekInIn IuyuLi sner; bInIercesI koIunu,bucugini, gzn, purmukIurini kuybederIer. BunIur kumuoyunu, busin ve yuyin kurumIurinuyunsimuz, yunsiLiImuz, yu du onIur IIn nemII bIr Iuber degerI Luimuz. Sudece IsLuLIsLIkIerdeyeruIir. kuzusi denIIIp geIIen, bInIerce emekInIn yuumini yILIrmesI, sukuL kuImusiyIusonuIunun bu oIuyIur gerekLe bIrer I cInuyeLIdIr. Ve bu cInuyeLIerIn en urpiciIuri LukdIr-I IIuIIgIbI gsLerIIIp, gsLermeIIk cenuze LrenIerI dzenIendIkLen sonru, bIr sonrukI gk ve kuLIIumudek eskI IuIIne LerkedIIen ZonguIduk IuvzusindukI cInuyeLIerdIr. Her yiI uyni senuryoyu en uz bIrkez duIu IzIerIz. Buyrugu suriIun LubuLIurin buindu uLiIun IumusI nuLukIur, devIeL udumIurininbusugIigi mesujIuri, szde yurdim kumpunyuIuri, Le yundun gerIde kuIun uciIi e ve ocukIur veyenI bIr grIzu puLIumusinin LeIdIdI uILindu ugir uIimu kouIIurindu IIbIr degIIkIIk oImudun, IerLrI gvenIIkLen yoksun oIuruk uIimuyu muIkum kmr IIIerI... YIneIenIp durun bu LubIo, gnee IusreL muden IIIerInIn ikurdikIuri kmr gIbI kuru yuzgisimidir? Huyir!.. ukuL Insunin smrsne ve sermuyenIn egemenIIgIne duyunun bIr uvu LekeIcIkupILuIIsL ve Loprukugusinin IkLIduri yikiImudiku srp gIdecek oIun bIr "yuzgi"dir. TrkIye, kmr mudenI ocukIurindu byIesI cInuyeLIerIn en yksek dzeyIerde IIendIgIIkeIerden bIrIsIdIr. ZonguIduk Iuvzusindu reLIm gerI LeknoIojI IIe gerekIeLIrIIIr. GvenIIgIsugIuyucuk uruIurin IIkeIIIgI, bu uruIuri kuIIunucuk LeknIk personeIIn kupusILe ve suyisuIyeLersIzIIgI, bu sIsLemIn IIeyIInIn deneLImsIzIIgI IIe bLnIenIr. Bugn pekok Ikede ocukIurdukIgrIzu mIkLurini IebIIen, doIuyisiyIu puLIumu gerekIemeden LedbIr uImu oIunugini sugIuyungeIImI uygiLIur kuIIuniIir. UIkemIzde Ise byIesI uygiLIur yok denecek kudur uzdir, bozukLur veguz ImIerI duIu IIkeI ynLemIerIe yupiIdigi gIbI keyIIyeLe birukiImiLir. EmekIIerIn yuuminin byIesIne pumuk IpIIgIne bugIunmicusinu rusLIunLiIuru birukiImusisIsLemIn dogusi geregIdIr. KupILuIIsL IkeIerde en yksek kuzunci eIde eLmek IIn kun dkmekduIII IIbIr yoIu buvurmukLun kuinmuyucuk egemen siniIIur, IubrIku ve IIeLmeIerde gvenIIksIsLemIerI kurmuk ve bunIuri geIILIrmek IsLemezIer. nk bu onIurin kuzun IuneIerIndeuzuImuyu, IIn yuvuIumusinu doIuyisiyIu reLIm dne yoIuur. Oysu kupILuIIzmIn zorunIu bIrpurusi yedek sunuyI ordusunun vurIigi bunIurin sugIudikIuri ucuz Igc, gvenIIk sIsLemInIngerekLIrdIgI purudun ok duIu ucuzu muIoIur. " kuzuIurindu" Ien emekIIerIn yerI bu ekIIdekoIuyIikIu doIduruIur. MIIyonIurcu Insunin uIigi seIuIeLI gIbI, "I kuzuIurindu" ImesI, sukuLkuImuIuri du smrgen kupILuIIsLIerI IIgIIendIrmez. OnIur IIn Lek yusu sermuyenIn egemenIIgIdIr.Bu egemenIIgI srdrmek, kurIurini ykseILmek IIn suvu ve kuLIIumIur duIII buvurmuyucukIuriIIbIr yoI yokLur. Ancuk, II siniIinin sendIkuI sIyusuI rgLIenmesInIn geIIkIn oIdugu buzi kupILuIIsL IkeIerde, IIsiniIinin yzyiIi ukin rgLI mcudeIesI sonucu IukIurinu suIIp ikmusi IIe eILII gvenIIksIsLemIerI kuruImu ve IIIerIn ve rgLIerInIn srekII deneLImIyIe IIeLIImekLedIr. DoIuyisiyIu IkuzuIuri dk orunIurdudir. OLe yundun reLImIn II siniIinin ve Lm emekIIerIn ekonomIk,sosyuI ve kILreI reIuIinin sugIunmusinu IIzmeL eLmesInIn umuIundigi, en yce deger oIun 210 InsunemegInIn korunmusinin nde LuLuIdugu sosyuIIsL ArnuvuLIukLu IyerI ve diindu Ier LrI sosyuIgvenIIk sIsLemI kuruImuLur. EmperyuIIzme bugimIi gerI bIr kupILuIIzmIn egemen oIdugu IkemIzde Ise, reLIm LeknoIojIsInIngerIIIgInIn yunisiru, yu II buIunmuyun yu du son derece IIkeI ve bunun du uyguIunmusi keyIIyeLekuImi gvenIIk sIsLemIerI sonucu kuzuIur, gerek IsmIyIe InuyeLIerI, dnyu siruIumusindubuLu geImekLedIr. 1z EyII durbesInIn urdindun EvrencI (...) cunLu, sIIuI zoruyIu II siniIini duIudk creL, duIu kL besIenme kouIIurinu muIkum ederken, duIu yogun emek surIi, duIuyksek reLIm IsLenIyordu. Sng zoruyIu ugir uIimu kouIIuri duIu du ugirIuLiriIun ZonguIdukmuden IIIerI, Lm sendIkuI ve demokruLIk IukIuri du uskerI (...) dIkLuLrIk LuruIindunguspedIIerek mcudeIe sIIuIIurindun du yoksun birukiImiIurdi. Ve bu kouIIurdu, gerekLeIerbIrIsI cInuyeL oIun I kuzuIuri urLi kuydeLLI. 1q8'Le 1oq IInIn Imne yoIuun grIzu puLIumusibu nedenIe bIr kuLIIumdi. AskerI (...) dIkLuLrIk bu kuLIIumin buLu geIen sorumIusudur. HuIku kuri gIrIIIen suIdiriIuru, buski ve cInuyeLIere kuri ikmuk, gerekIerI uikIumuk komnIsLoImumin bunu ykIedIgI bIr grev oIdugu gIbI, byIesI kuLIIumIur kurisindu sessIz kuImumuk bIrInsunIik grevI, demokruL- yurLsever oImunin bIr kouIudur. Hukkimdu bu nedenIe duvu uiImioImusi benIm IIn onurdur, duvu uunIur IIn Ise IuIk (...)Iiginin bIr kez duIu beIgeIenmesI... z..1q8 Ienon 0UM0P ISTAM8UL SYMT. IOMUTAMLI0I MOLU ASIEPI MAHIEME 8AIAMLI0IMA " ... SOM SZLEPIMI 8IP IEZ DAHA HAYIIPIYOPUMl" MuIkemenIzde duvu konusu oIun TKB duvusindu son szIerImden Lr IkIncI kezyurgiIunmukLuyim. TKB duvusindu kurur ncesInde muIkemede syIedIgIm son szIer, uyniduvudukI suvunmumin 1zq-1z. suyIuIurindu yer uIun son kismidir. Ve bu suvunmumdun Lr de1 No'Iu AskerI MuIkemede yurgiIunmukLuyim. Ayricu uyni muIkemede verdIgImIz dIIekeIer deduvu edIImI ve 1 No'Iu muIkemede dIger duvuyIu bIrIeLIrIImILIr. MuIkemenIzde grIen uyniIerIkII bu duvunin du szkonusu dIger duvuIurIu bIrIeLIrIImesI uygun oIucukLir. TKB duvusi sirusindu verdIgImIz dIIeke ve suvunmuIur nedenIyIe uiIun duvuIurin bIr benzerIoIun bu duvu du, Iem suvunmu Iukkimizin nIenmesI ve Iem de yupLigimiz sIyusI suvunmuyusuIdiri umuci LuimukLudir. SuvunmuIurimizdu syIedIgImIz szIerden Lr cezuIundiriImu IsLemI,suvunmu Iukkimizu uik bIr suIdiri, bIzIere gzdugidir. AsIindu (...) yurgiIumu sIsLemIndeuIiiIugeImI bIr uyguIumudir bu. AskerI (...) cunLunin (...) muIkemeIerI oIun (...) sikiyneLImmuIkemeIerInde suvunmuyu yer yokLur. HeIe bu muIkemeIerIn (...) rejImIn eIeLIrI ve LeIIrIneLuIummIIerI II yokLur. SIyusI suvunmu yupunIur yu suIondun dIpIkIe ikurLiIir yu du su-vunmuIuri eIIerInden zorIu uIinir. PoIIsLe IkenceyIe buIuyun suvunmu Iukkinu suIdiri ve engeIIeme, cezuevIerInde ve muIkemedekIdurumuIurdu du srdrId. ezuevIerIndekI sIyusI vurIigimizu yneIIk Ikence ve suIdiriIurinyunisiru, duvu dosyusi ve IoLokopIIerIne, suvunmu noLIurimizu ve dIIekeIerImIze eI konuImu, bIrduIu du Iude edIImemILIr. Suvunmumizu kuynuk oIucuk kILupIur verIImemI, buziIuri 211 Ise eIImIzdenuIinmiLir. DurumuIur sirusindu sorguIurimiz engeIIenmI, suvunmu uumusi du duIII LmmuIkeme boyuncu suvunmu yupmumizu IirsuL Luninmumi, bu yoIdukI ubuIurimiz IsedurumuIurdun uLiImukIu sonuIunmiLir. Suvunmumizu LemeI LekII eden su duyuruIurimiz ve Lu- IepIerImIz srekII "IusiruILi" edIImI yu du reddedIImILIr. Son szIerImIz bIIe yuridu kesIImILIr.Duvu sIyusI bIr duvu oImusinu kurin sIyusI IesupIumudun korkuLmuLur. TekyunIi eyIem IddIusisuIumunin LemeII oImuLur. (...) yurgiIumudu suvunmunin oImudigi bu duvudu bIr kere duIugrImLr. Bunu rugmen TKB duvusindu yurgiIunun komnIsL ve devrImcIIer (...) oyunu bozuruk muIkemeyI(...)In degII, devrImIn krss yupmiIurdir. (...)Ie oIun IdeoIojIk sIyusuI urpimu Ier durumuLekrurIunmi, uskerI (...)(...) cunLu Ier ynyIe LeIIr edIImeye uIiiImi, IuIk (...) yz uiguikurLiImiLir. (...) uskerI (...) cunLunin, (. . .) orLuyu kondu. TKB duvusi sunikIuri (...)I yurgiIuyun ve suIuyun konumu geInce sIyusI IesupIumudun kuun (...)cunLu, yenI duvuIurIu gzdugi vererek bIzIerI sIndIrmeye uIimukLudir. Ancuk bIzIerIn komnIsLoIdugu unuLuImukLudir. PuIusi ne oIursu oIsun dnceIerImIzI uikIumuk ve suvunmukLun IIbIr(...) yusu bIzI uIikoyumuz. HIbIr (...) yusu onIurin kuvrunmusinin ve muddI bIr g oImusininnne seL ekemez. Bugn muIkeme suIonIurindu yunkiIunun sesImIz, IubrIkuIurdu, LurIuIurdu,okuIIurdu, zuIm ye smrnn oIdugu Ier yerde gIderek byyecek uskerI (...) cunLuninburIurindu bIr Lop mermIsI gIbI puLIuyucukLir. nk, MurksIzm- enInIzm yenIImezdIr. nk o,LurIIIn grdg en devrImcI siniIin bIIImIdIr. Buski, LeIdIL, Ikence, Idum seIpuIuri kurisinduzuIerden zuIere koLurun sIIuIimizdir bIzIm. rm dzenInIzI, (...) dIkLuLrIgnz yerIe bIredecek, IIIerIn, kyIIerIn devrImcI (.)n kurucuk yegune gLr o. HuIkimizin yzIerce kizi ve ogIunun ugrunu Ime gILLIkIerI yce duvumizi bIr kere duIu suvunmukLun onur duyuyorum. Ve "son szIerImI" bIr kere duIu Iuykiriyorum: BIz proIeLuryu ve IuIkin yce duvusi, devrIm, sosyuIIzm ve siniIsiz (...) LopIum IIn mcudeIe eden komnIsLIerIz. "SIzIer, kInemI bIr dnyunin, emperyuIIsLIerIn, IbIrIIkI, LekeIcI kupILuIIsLIerIn ve LoprukuguIurinin (...)Iurisiniz." "OnIur udinu bIzI yurgiIuyip Im Iermuni ikurLmuyu uIiiyorsunuz. VerecegInIz kurur bIzI bugIumuyucukLir." "BIz yuuyuIim yu du IeIIm; (...) yuuyucuk, proIeLuryu ve IuIkin zgrIk, bugimsizIik, demokrusI, sosyuIIzm ve siniIsiz (...) LopIum IIn yrLLg mcudeIeye nderIIk edecekLIr. " "YuuyuIim yu du IeIIm, devrImIn IIerIemesI durmuyucukLir. OImmz devrIme kun oIucukLir. 212 "(....) yuuyucuk ve onun ugrundu mcudeIe eLLIgI IIkeIer ve yce (.) IdeuII er- ge gerekIeecek, proIeLuryu ve IuIkIurin dnyusinu egemen oIucukLir." "KAHROSUN (.)" "YA$ASN (.)" 16.z.1q8 Mehmef Fofih ITULMU