You are on page 1of 25

İSTANBUL TİCARET ODASI

TELEVİZYON
SEKTÖR RAPORU

Hazırlayan : Elif Çakır

Mayıs, 2004
İÇİNDEKİLER

Sayfa No
I- ELEKTRONİK SEKTÖRÜ

1- Tanımı ve Kapsamı.......................................................................3
2- Tarihçesi ve Gelişimi....................................................................4
3- Sektörün Potansiyeli.....................................................................5
4- Dünyada Elektronik Sanayii ve Televizyon Sektörü....................7

II- TELEVİZYON SEKTÖRÜ

1-Tanımı ve Tarihçesi.........................................................................9
2-Gümrük Tarifi Pozisyon No............................................................9
3-Üretim ve Satış...............................................................................10
4-Dış Ticaret......................................................................................12

A) İhracat.........................................................................................13
B) İthalat..........................................................................................16

5-Sektördeki Yasal Düzenlemeler.....................................................18


6-İthalat Rejimi Uygulaması.............................................................20
7-Gümrük Birliğinin Sektöre Etkisi...................................................20
8-Sektörün Sorunları ve Beklentileri.................................................21
9-Sektörün Güçlü ve Zayıf Yönleri...................................................22
10-Sonuç ve Değerlendirme..............................................................23

Ek.1 Sektördeki İhracatçı Firmalar............................................................24

Ek.2 Sektörde Faaliyet Gösteren Birlikler.................................................24

Ek.3 Sektörde Faaliyet Gösteren Firmalar.................................................24

Kaynakça

2
ELEKTRONİK SEKTÖRÜ

1- Tanımı ve Kapsamı

Sanayi ve hizmet sektörlerinin hemen tümüne ürün temin etmesi ve eğitimden tıp dünyasına,
uzay çalışmalarından ulusal savunma projelerine kadar günlük hayatın her aşamasında
kullanılıyor olması nedeniyle ülke ekonomileri açısından vazgeçilmez ve stratejik bir öneme
sahip olan elektronik sektörü, katma değeri en yüksek ve tükenmeyen kaynakları kullanma
oranı en fazla olan sektör olarak tanımlanmaktadır.

Globalleşme süreci ile birlikte dünyanın bilgi ve iletişim toplumu olma yolunda hızla
ilerlediği günümüzde, elektronik sektörü ürünlerinin taşıdığı önem giderek artmış ve bilgi-
iletişim teknolojileri, gelişmiş ülkelerin rekabet üstünlüğü sağlamada kullandıkları en
önemli araçlar haline gelmiştir. Elektronik sanayiinin gelişmesinde Ar-Ge faaliyetlerinin
önemli rol oynaması sonucu kullanılan teknoloji sürekli olarak yenilenmekte ve bu husus
elektronik sektörünü diğer sektörlerden ayıran en önemli özellik olarak ortaya çıkmaktadır.
Ayrıca elektronik sektörü, ağır sanayi kuruluşlarından küçük sanayi işletmelerine kadar her
yerde her aşamada ve her işlemde kilit unsur haline dönüşmüş, üretimde sağladığı
otomasyon ve verimliliği artırıcı etkenliği ile vazgeçilmez konuma gelmiştir.

Çok hızlı gelişen, aynı zamanda bilim ve teknolojinin bütün alanları için itici güce sahip
olan elektronik sektörünün alt grupları, Avrupa Birliği ülkelerinde ve ülkemizde aşağıdaki
şekilde sınıflandırılmaktadır:

• Elektronik Bileşenler (Komponentler)


• Bilgisayar Cihazları
• Telekomünikasyon Cihazları
• Profesyonel ve Endüstriyel Cihazlar
• Tüketim Cihazları

Söz konusu alt sektörlerin kapsadığı ürünleri ise şu şekilde gruplandırmak mümkündür:

Elektronik Bileşenler;

1) Aktif bileşenler; entegre devreler, fasılalı yarı iletkenler, elektronik tüpler,


optoelektronik bileşenler ve düz panel ekranlar
2) Pasif bileşenler; kondansatörler, direnç aygıtları, sargılı ve seramik bileşenler
3) Elekro-mekanik bileşenler; bağlantı elemanları, röleler, devre kesiciler, klavyeler, baskılı
levhalar, hibrid devreler ve diğer fonksiyonel cihazlar

Bilgisayar Cihazları;

1) Büyük, orta ve küçük EDP-Elektronik Veri İşleme Sistemleri


2) Yazıcı, ekran, klavye ve disk sürücüleri gibi EDP donanımları
3) Veri iletişim ekipmanları
4) Daktilo, hesap makinası, yazar kasa, posta ve para makinaları gibi ofis makinaları

3
Telekomünikasyon Cihazları;

1) Kamu ve özel santral ekipmanları, radyo haberleşmesi ve kamuya yönelik yayın


malzemeleri
2) Faks, teleks, mobil telekomünikasyon ve veri telekomünikasyonu telefonları gibi uç
cihazlar
3) Kablo, fiber, mikrodalga, uydu vb. haberleşme türlerine yönelik transmisyon
ekipmanları

Profesyonel ve Endüstriyel Cihazları;

1) Ölçü ve test aletleri ile hassas ölçüm cihazları


2) Tıbbi ve ortopedik cihazlar
3) Optik cihazlar ve fotoğrafçılık aletleri
4) Saatler ile aksam ve parçaları

Tüketim Cihazları;

1) Renkli ve siyah-beyaz televizyonlar, video teypler, video kameralar ve diğer kaydedici


cihazlar, CD okuyucuları ve tüm görsel ekipmanlar
2) Kablolu TV dağıtım kutuları ve şifreli yayın çözücüler
3) Antenler, uydu çanakları, otomobillerde kullanılan ses ve trafik rehberlik sistemleri,
mobil telefonlar, ev bilgisayarları ve telekomünikasyon uç cihazları (ayrıca video
oyunları da genellikle bu sektör içinde değerlendirilmektedir)

2- Tarihçesi ve Gelişimi

Televizyon ve elektronik iletişim sistemleri II. Dünya Savaşı ile yaygınlaşmış, özellikle
1945’de transistörün ve daha sonra entegre devre teknolojilerinin geliştirilmesi sonucu,
sektör gelişme sürecinin en büyük aşamasını tamamlamıştır. Bu arada tüm entegre devre
teknolojilerinin sağladığı avantajlar sayesinde dijital bilgisayarlar çok hızlı bir gelişme ile
yaygınlaşma göstermiş ve dijital teknikler elektroniğin tüm alanlarına girerek gelişme
hızının daha da artmasını sağlamıştır.

Ülkemizde tekstil ve inşaat sanayinden sonra üçüncü büyük sektör olarak kabul edilen
elektronik sektörünün gelişimi, 1953 yılında radyo montajı ile başlamış bunu 1960’lı
yıllarda kunpörtör, telefon ve santralleri üretimi takip etmiştir. 1968 yılında televizyon
üretimi ve aynı zamanda komponent imalı ile sektörde yan sanayi oluşturulurken, sektör bu
yıllarda büyük dış ödemelerin arkasındaki kotalı ithalatın gölgesinde gelişmek zorunda
bırakılmıştır.

Kota rejiminin uygulanmasıyla radyo, pikap gibi dayanıklı tüketim mallarının ithalatı
yasaklanmış, böylelikle 1958 yılından sonra yerli işçilikle montaj çalışmalarına başlanmıştır.
Daha sonraları belirli parçaların ithalatına izin verilmesine rağmen yerli işçiliğin artırılması
sağlanmış ve 14 Nisan 1964 tarihinde yürürlüğe giren Montaj Sanayi Talimatı bu alanda
tanzim edici bir unsur olmuştur. 19 Mayıs 1964 tarihinde Türkiye’de Elektronik Sanayinin
kurulması için çalışmalar yapılması yönünde karar alınmış ve Birinci Beş Yıllık Kalkınma
Planında Elektronik Sanayinin kurulmasına yönelik fizibilite raporuna yer verilmiştir.

4
Birinci Beş Yıllık Kalkınma Planında Elektrik Sanayii içinde yer alan elektronik sanayii,
İkinci Beş Yıllık Kalkınma Planında ilk defa ayrı bir sektör olarak değerlendirilmiştir.
1960’lı yıllarda İTÜ’nün radyo ve deneysel televizyon yayınları bu alandaki gelişime
yardımcı olmuş ve 1968 yılında siyah beyaz televizyonun imalatına başlanmıştır. Yine
1960’lı yılların ikinci yarısında haberleşme cihazları sanayiinin temelleri de atılmıştır. Bu
nedenle Türk Elektronik Sanayi açısından 1965-1970 dönemi çok büyük önem taşımaktadır.

1980’li yıllardan sonra PTT yatırımlarının artması ve renkli TV yayınına geçilmesiyle sektör
ivme kazanırken, 1982 yılından sonra gerek lisans gerekse yabancı sermaye katkısı ile
elektronik sektörünün bir çok dalında üretim yapılabilir hale gelinmiştir. 1990’lı yıllarda
ticari yayın kuruluşlarının oluşması paralelinde bilgisayarların artması, bunlara yönelik
profesyonel cihazlara olan iç talebi de büyütmüştür. Bu oluşuma paralel, liberasyon sonrası
ihracat artışları ile boyut ve dolayısıyla verimlilik artmış, haberleşme cihazları, güç
elektroniği üretimleri gelişmiş, bazı alt sektörler ve özellikle tüketici elektroniği büyüyerek
ihracatını artırmıştır. Günümüzde ise bilgisayar entegrasyonu ve monitör üretimleri ile ürün
gamı genişletilmiştir.

3- Sektörün Potansiyeli

Elektronik sanayi, dünya genelinde ulaştığı 1,3 trilyon dolarlık pazar hacmiyle 21. yüzyılın
en fazla iş gücü barındıran sektörü olarak büyük bir gelecek vaad ederken, tek başına bir
sanayi dalı olmaktan çıkmış, diğer tüm sektörleri geliştiren lokomotif sektör haline
dönüşmüştür.

Önceleri montaj sanayi olarak başlamış olan Türk Elektronik Sektörü, bugün çeşitli
bakımlardan olgunlaşmış ve belirli birikimlere sahip sanayi kolu haline gelmiştir. Elektronik
sektörümüzü alt sektörleri itibariyle incelediğimizde ise; Bileşenler sektöründe
gerçekleştirilen üretim miktarları iç talebi karşılayamamakta ve genelde ithal edilen
ürünlerin ihracatı yapılmaktadır.

Aslında elektroniğin bütün alt sektörlerine girdi temin eden bileşenler sektöründe ithalata
bağımlı olmak söz konusu alt sektörün dünya piyasalarındaki ve kurlardaki
dalgalanmalardan etkilenmesine ve bunu girdi temin ettiği diğer sektörlere de yansıtmasına
yol açmaktadır.

Bilgisayar cihazları sektöründe net ithalatçı konumunda olan Türkiye’nin donanım alanında
ancak pahalı ve ileri teknoloji gerektiren yatırımlarla uluslararası alanda rekabet etme şansı
bulunmaktadır. Tüketici elektroniği, Türkiye’nin en iyi durumda olduğu alt sektördür. Bu
sektördeki firmaların en önemli sorunu ise girdi olarak kullandıkları bileşenler sektörü
ürünlerini yurtdışındaki rakiplerinden ithal etmek zorunda olmalarıdır. Ancak son yıllarda
tüketici elektroniğinde kazanılan ivmenin etkisinin yakın bir gelecekte telekomünikasyon ve
bilgi teknolojilerinde de görülmesi beklenmektedir.

Profesyonel ve Endüstriyel cihazlar sektörü ise Türkiye’de bir hayli küçük paya sahiptir.
Sektörde üretim yapan az sayıdaki firmanın yabancı firmalar karşısında rekabet edememesi
sonucu ticarete yönelmiş, bunun sonucu Türkiye net ithalatçı konumuna gelmiştir.

5
1990 yılından sonra hızlı bir gelişim gösteren elektronik sanayimiz 1991-1993 yılları
arasında mevcut yapısını korurken, 1994 yılında reel ekonomideki daralmadan ve Türk
Lirası’nın develue edilmesinden diğer sektörlerde olduğu gibi olumsuz yönde etkilenmiştir.
Bu gelişmeler sonucu, elektronik sanayii üretiminin GSYİH’ye ve İmalat Sanayii Katma
Değerine oranı yıllara göre önemli farklılıklar göstermiştir.

1991-1995 yılları arasında elektronik sanayii üretimi GSYİH ve İmalat Sanayii Katma
Değer artışına ayak uyduramamış ve sektörün payı giderek gerilemiştir. 1996 yılı ise sektör
için hızlı gelişmenin başladığı yıl olmuştur. Sektör üretiminin GSYİH’ya oranı 1999 yılında
% 1,3 düzeyine erişirken İmalat Sanayi Katma Değerine oranı % 6,8’e ulaşmıştır. 90’lı
yılların ikinci yarısında ise üretim ve ihracatta istikrarlı bir artış gösteren sektör en hızlı
yükselişini 1997 yılında yaşamıştır.

2000 yılına kadar yükselen bir performans gösteren Türk elektronik sanayii, Kasım 2000 ve
Şubat 2001’de yaşamış olduğumuz finansal krizlere ve akabinde Amerika’da yaşanan 11
Eylül terörünün dünya ekonomisi üzerinde yarattığı olumsuz etkilere bağlı olarak Türk
Lirasının yüksek oranlı değer kaybı ve dövizde dalgalı kura geçilmesi sonucu tüm reel
sektörle birlikte üretim ve dışsatım performansını oldukça düşürmüştür.

Elektronik Sanayimizin 2000 yılında 2.910,6 milyon dolar olan toplam üretimi 2001 yılında
% 21 azalarak 2.298,7 milyon dolara gerilemiş, 2002 yılında %16’lık artışla 2.663,7 milyon
dolara çıkmıştır.

Toplam üretimdeki artışa paralel olarak ihracat 2000 yılında % 9,8 artarak 1.391,8 milyon
dolardan 2001 yılında 1.515,7 milyon dolara, 2002 yılında ise %42,2 artışla 2.156,2 milyon
dolara yükselmiştir. 1990 yılından itibaren her yıl artan bir trend izleyen ihracat miktarı
Türk Elektronik Sanayinin genellikle ihracata yönelik üretim yaptığını göstermektedir.

2002 yılı itibariyle toplam üretimden; Bileşenler sektörü % 4, tüketim cihazları sektörü %
53, telekomünikasyon cihazları sektörü % 17, endüstriyel cihazlar % 9, askeri elektronik
cihazlar % 9 ve bilgisayarlar % 8 pay almışlardır. 2002 yılında telekomünikasyon cihazları
sektörünün üretimdeki payı azalırken, bileşenler ve tüketim cihazları sektörlerinin payları
artmıştır.

Elektronik sanayimizin toplam ihracat içindeki payı, 1999 yılında % 4.3, 2000 yılında %
5,1, 2001 yılında % 4,9, 2002 yılında ise % 5,95 olmuştur. Toplam ithalattan aldığı pay ise
1999 yılında % 13,4, 2000 yılında % 12.2, 2001 yılında % 10,2 ve 2002 yılında % 8,5
olarak gerçekleşmiştir.

Elektronik sanayiindeki 2002 yılı ihracatımız içinde % 73 ile tüketim cihazları ilk sırada yer
alırken bunu % 10 ile telekomünikasyon cihazları ve askeri elektronik cihazlar takip
etmiştir. İthalatımız içinde ise % 33 pay ile bileşenler sektörü ilk sırada yer alırken bunu %
20 pay ile bilgisayarlar izlemiştir.

6
ALT SEKTÖRLER İTİBARİYLE
ELEKTRONİK SANAYİİ ÜRETİMİ (Bin $)
2000 2001 2002
Bileşenler 136.000 88.400 105.000
Tüketim Cihazları 1.480.025 1.083.085 1.421.500
Telekomünikasyon Cihazları 624.120 503.235 452.210
Endüstriyel Cihazlar 255.000 215.000 230.000
Askeri Elektronik Cihazlar 215.500 204.000 240.000
Bilgisayar 200.000 205.000 215.000
TOPLAM 2.910.645 2.298.720 2.663.710
Kaynak :TESID

ALT SEKTÖRLER İTİBARİYLE


ELEKTRONİK SANAYİİ İHRACATI (Bin $)
2000 2001 2002
Bileşenler 63.583 50.039 60.922
Tüketim Cihazları 873.116 904.307 1.570.902
Telekomünikasyon Cihazları 191.763 295.276 221.069
Endüstriyel Cihazlar 30.692 47.104 57.466
Askeri Elektronik Cihazlar 177.700 178.500 213.000
Bilgisayar 55.040 40.484 32.884
TOPLAM 1.391.894 1.515.710 2.156.243
Kaynak :TESID

ALT SEKTÖRLER İTİBARİYLE


ELEKTRONİK SANAYİİ İTHALATI (Bin $)
2000 2001 2002
Bileşenler 1.146.808 1.038.251 1.416.640
Tüketim Cihazları 523.691 401.348 405.666
Telekomünikasyon Cihazları 2.463.351 972.131 791.956
Endüstriyel Cihazlar 992.056 958.399 835.246
Bilgisayar 1.451.224 748.203 880.098
TOPLAM 6.577.130 4.118.332 4.329.606
Kaynak :TESID

4- Dünyada Elektronik Sanayii ve Televizyon Sektörü

Tüketici elektroniği pazarı dünyanın çeşitli bölgelerindeki arz ve talep dengeleri açısından
önemli farklılıklar göstermektedir. Kuzey ve Latin Amerika, Afrika ve Avustralya kıtası
ülkelerinde talep arzdan yüksekken Avrupa, Asya ve Pasifik ülkelerinde arz talepten yüksek
olmaktadır.

Dünya ülkelerinde arz ve talep farklılaşmasının yanında 1996-2001 döneminde tüketici


elektroniği pazarının bölgelere göre gelişim eğilimleri arasında da farklılıklar görülmüştür.
Toplam üretim içinde Asya’nın payı sürekli artarken Batı Avrupa ve Kuzey Amerika’nın
paylarında az da olsa düşüş gözlenmektedir. Tüketici elektroniği sektörünün önemli
ürünlerinden biri olan renkli televizyon üretiminde Japonya % 44’lük payı ile dünya
üretiminde ilk sırayı alırken, bunu % 17 ile Çin % 16 ile Güney Kore takip etmektedir.

7
Dünya televizyon üretimindeki artış eğilimi 2002 yılı sonuna kadar istikrarlı bir şekilde
devam etmiş olup, bu trendin bir süre daha aynı doğrultuda seyretmesi beklenmektedir.
Buna bağlı olarak 1993-1999 yılları arasında % 5,1 olan ve 2002 yılı sonunda % 6,8’e
ulaşan büyüme hızının da bir süre daha bu değeri koruyacağı varsayılmaktadır.

Avrupa ülkeleri, genel anlamda, tüketici elektroniği kapsamına giren ürünlerin ve bu


çerçevede renkli TV’lerin ihracatçısı niteliğini taşımakla beraber, aynı zamanda
Amerika’dan sonra ikinci büyük renkli TV pazarını da oluşturmaktadırlar. Ancak, net
ithalatçı kimliği ile Kuzey Amerika, diğer pek çok dalda olduğu gibi tüketici elektroniği
sektörü için dünyanın en büyük ve en cazip pazarlarının başında gelmektedir.

Tüketici elektroniği sektöründe pazarın büyüklüğünü yansıtan en önemli göstergelerinden


biri ve belki de birincisi, o pazarın etki alanına giren ülke ya da ülkelerdeki TV setine sahip
hane sayısıdır. Konuya bu yaklaşım çerçevesinde bakılırsa, AB ülkeleri arasında toplam
hane sayısına oranla en fazla renkli TV sahibi ülkenin Almanya olduğu, bu ülkeyi Belçika,
Danimarka, İngiltere ve Portekiz’in izledikleri görülmektedir. Bir diğer ilginç veri ise, AB
ülkelerinde toplam olarak 150 milyon civarındaki hanede TV bulunurken, bu rakamın
ABD’de yaklaşık 100 milyon Japonya’da ise yaklaşık 45 milyon olduğudur. Nihayet,
Avrupa’daki TV üretimi ile ilgili verilere göz atılırsa, aşağıdaki tablo ile karşılaşılmaktadır.

AVRUPA TV ÜRETİMİ ÜLKE PAYLARI


1997 Üretim 1998 Üretim 2000 Üretim
(Bin Payları (Bin Payları (Bin Payları
Adet) % Adet) % Adet) %
Türkiye 4.677 14,6 6.860 20,5 9.288 25,7
İngiltere 6.309 19,7 5.690 17,0 2.853 8,2
Fransa 4.535 14,2 4.940 14,7 3.771 10,8
İspanya 4.057 12,7 4.830 14,4 5.482 15,7
İtalya 1.752 5,5 1.770 5,3 1.792 5,1
Almanya 1.280 4,0 1.230 3,7 1.285 3,7
Avusturya 1.485 4,6 1.020 3,0 1.570 4,5
Belçika 393 1,2 370 1,1 395 1,1
Çek.Cum. 109 0,3 580 1,7 1.349 3,9
Diğer 12.125 37,8 13.070 39,0 16.475 47,1
TOPLAM 32.045 100,0 33.500 100,0 34.972 100,0
Kaynak: İSO

Yukarıdaki tablodan da anlaşılacağı gibi, Türkiye Avrupa’daki TV üretiminde hep söz


sahibi olmuş ve bu konuda 1998’de ele geçirdiği liderliği günümüze kadar sürdürmüştür.
Ülkemizin 2000 yılında % 25,7’ye ulaşan payı, bugün daha da artarak % 30’ları aşmıştır.
Dolayısıyla halen Avrupa’da üretilen her dört televizyondan biri Türk malı olma özelliğini
taşımaktadır.

8
II) TELEVİZYON SEKTÖRÜ

1- Tanımı ve Tarihçesi
TELEVİZYON; Hareketli görüntülerin ve sesin elektrik sinyallerine dönüştürülerek alıcıya
iletilmesi ve alıcıda yeniden görüntü ve sese dönüştürülmesini sağlayan aygıttır. Elektrik
sinyalleri alıcıya elektromagnetik dalgalar aracılığıyla ya da eşeksenel (koaksiyal) kablolar
üzerinden iletilir; sinyallerin kablolar aracılığıyla dağıtıldığı sistemler kablolu televizyon
olarak adlandırılır.

Tıpkı sinema gibi televizyon da, insandaki görme duygusunun ilginç bir özelliğinden
yararlanılarak geliştirilmi ştir. Beyin, ağtabakaya (retina) düşen görüntüleri
kaybolmalarından sonra da kısa bir süre için algılamayı sürdürür. Televizyon ekranında
yeterince hızlı bir biçimde görüntülenen resim öğeleri gözün bu özelliği nedeniyle
birleştirilerek bütün bir resim biçiminde algılanır.

Ekrandaki resimlerin art arda hızla değiştirilmesiyle de hareketli görüntü izlenimi yaratılır.
Televizyonun başlangıcından günümüze ulaşan gelişme çizgisinde yer alan aşamalar şöyle
sıralanabilir.

Görüntüyü mekanik olarak tarama yöntemi 1884’te Paul Nipkow tarafından keşfedilmiştir.
Günümüzde resim tüpü olarak kullanılan katot ışınlı tüp 1897’de Karl Braun tarafından
geliştirildikten sonra, V.K.Zworykin’in geliştirdiği ve 1923’te patentini aldığı ikonoskop
kamera tüpü bu alanda en önemli buluş olmuştur. Böylece tümüyle elektronik bir televizyon
sisteminin oluşturulması sağlanmıştır. İlk düzenli televizyon yayınları 1935’te Almanya da,
ilk renkli televizyon yayınları ise 1954’te A.B.D’de başlamıştır.
Türkiye’de ilk televizyon yayını 1952’de İstanbul Teknik üniversitesinde
gerçekleştirilmiştir. 1964 yılında TRT’nin kurulması ile televizyon yayınlarına yönelik
çalışmalar bu kurumca yürütülmeye başlanmış, 1971 yılında sonra ise kurulan yeni verici ve
aktarıcılarla yayın ağı genişletilmiştir. 1984’te ise yurt çapında tamamıyla renkli yayına
geçilmiştir.

2- Televizyon Sektöründe Yer alan Ürünlerin Gümrük Tarife Pozisyon Numaraları


85.28 Televizyon alıcıları
85.28.12.10.00.00 Teleprojektörler
85.28.12.20.00.00 Ses ve görüntü kaydetmeye ve tekrar vermeye mahsus cih.
85.28.12.52.00.00 Ekran köşegen uzunluğu< 42 cm olan Renkli TV’ler
85.28.12.54 00.00 Ekran köşegen uzunluğu 42 cm< 52 cm olan Renkli TV’ler
85.28.12.56 00.00 Ekran köşegen uzunluğu 52 cm< 72 cm olan Renkli TV’ler
85.28.12.58 00.00 Ekran köşegen uzunluğu > 72 cm olan Renkli TV’ler
85.28.12.62.00.00 Ekran köşegen uzunluğu < 75 cm olan Renkli TV’ler
85.28.12.66.00.00 Ekran köşegen uzunluğu > 75 cm olan Renkli TV’ler
85.28.12.72.00.00 Dikey çözümlemesi 700 satırdan az olanlar
85.28.12.76.00.00 Dikey çözümlemesi 700 satır veya daha fazla olanlar
85.28.12.81.00.00 Ekranın eni ile boyu arasındaki oran 1.5’dan az olanlar
85.28.12.89.00.00 Diğerleri
85.28.13.00.00.00 Siyah beyaz - diğer tek renkli olanlar görüntü mönitörleri
85.28.21.00.00.00 Görüntü monitörleri (Renkli olanlar)
85.28.22.00.00.00 Siyah Beyaz veya diğer tek renkli olanlar
85.28.30.00.00.00 Video projektörler

9
3-Üretim ve Satış

Ülkemizde TV alıcı cihazlarının üretimi başlamadan önce komşu ülkelerdeki TV


yayınlarının izlenmesi sadece ithalat yoluyla sağlanan cihazlarla gerçekleştirilebiliyordu.
1970’li yıllarda televizyon yayınının yurt çapında hızla yayılmasıyla birlikte televizyon alıcı
cihazlarına olan talep artmış ve montaj imalatı ile TV alıcılarının üretimine hız verilmiştir.

Bu çerçevede, 1968 yılında 1.532 adet gibi çok düşük bir rakamla başlanan televizyon
üretimi 1971 yılında % 349.2 artarak 6.882 adede ulaşmıştır.

Yerli üretimdeki bu hızlı ve çarpıcı gelişme sonucunda, 1972 yılına kadar artış gösteren
ithalat bu tarihten sonra azalmaya başlamış, böylelikle TV piyasasında yerli şirketlerin
etkinliği artmıştır.

Renkli yayın dönemi öncesi olarak adlandırabileceğimiz yıllar zarfında (1968-1984), siyah
beyaz televizyon üretiminin en yüksek noktaya vardığı sene 1977 (683.848 adet) olmuş,
daha sonraki yıllarda ise ithal girdi teminindeki güçlükler ve iç talepteki daralma söz konusu
cihazların üretim rakamlarındaki hızlı düşüşü de beraberinde getirmiştir. Bu olumsuz tablo
uzunca bir süre devam etmiş olup, televizyon yayın sürelerinin uzadığı ve izlenme
olanaklarının ülke düzeyinde hızla yaygınlaştığı 1980’li yılların başında bile siyah beyaz
televizyon üretimi yaklaşık 350.000 adet/yıl seviyesiyle 1977 rakamlarının ancak yarısına
ulaşabilmiştir.

Ancak, 1984 yılından itibaren yurt çapında renkli yayına geçilmesi, kanalların ve kaliteli
programların hızla çoğalması doğal olarak bir talep patlamasına neden olmuş ve renkli TV
cihazlarına gösterilen büyük ilgi, yeni yatırımlar ve olumlu teşviklerle beraber üretimi
çarpıcı bir şekilde arttırmıştır.

Aşağıdaki tablodan da izlenebileceği gibi, ülkemizin renkli TV cihazı üretim rakamları


konjonktürel sorunlardan kaynaklanan kısa satışların dışında sürekli yükselen bir trend
göstermiş ve 1997’de 5 milyon, 2002’de 10 milyon, 2003’de ise 15 milyon adet/yıl
seviyelerini aşmıştır. Ülkemiz Avrupa ülkeleri arasında TV cihazı üretimi konusunda 1997
yılında ele geçirdiği liderlik konumunu halen açık arayla korumaktadır.

Renkli yayın dönemi olan son 20 yıla, üretim ve kaşılaşılan sorunlar açısından bakarsak,
satır başları ile aşağıdaki bulgularla karşılaşılmaktadır.

Anılan dönemde, hemen her gün bir yenisiyle karşılaşılan teknolojik gelişmeler üretimi
süratlendirmiş, üretim proseslerini çeşitlendirmiş ve kolaylaştırmıştır. Bunun yanında
1980’li yılların ikinci yaısında başlayan ihracat seferberliği doğrultusunda üretici firmaların
özellikle AB ülkelerine yönelik dış satımları ağırlıkk kazanmış, sonuç olarak TV cihazları en
çok satan ürünler sıralamasında daima en üst sıralarda yer almıştır.

1990 yılında 2.345.000 adede ulaşan üretim, 2003 yılında girdi maliyetlerindeki artışlarla
sinyallerinin veren ve 1994’de etkisini göstererek tüm reel ekonomiyi sarsan kriz nedeniyle
% 33 civarında bir düşüşle 1,6 milyon adete kadar gerilemiş, ancak 1994 krizininin
aşılmasından sonra yeniden istikrarlı şekilde büyüme sürecine girmiştir.

10
Diğer taraftan, TV cihazı üretim sektörümüz, 1998 yılında Uzakdoğu ve Rusya’da ortaya
çıkan ve tüm dünyaya yayılarak bütün ekonomileri belirli oranda etkileyen krizi de mümkün
olan en az hasarla atlatmayı başarmıştır. Elektronik sanayinde siparişlerin ve üretim
programlarının 6-12 ay öncesinden şekillenmesi nedeniyle anılan krizin etkiler 1998 yılının
son çeyreğinde ve hatta 1999’da hissedilmiş ve tablodan da izlenebileceği gibi bu dönemde
toplam üretim hızı biraz azalmış (%7), Uzakdoğu’dan alınan ürünlerin ucuzlaması ve yerli
tüketicinin temel ihtiyaçları dışındaki harcamalarında tasarrufa gitmesi nedeniyle satış hacmi
biraz daralmıştır. Ancak, iç piyasada yaşanan bu durum ihracatla aşılmıştır.

2000 yılı, TV cihazı üreticileri için sevindirici bir yıl olmuştur. Dövizde sabit kur
politikasının uygulanması, faiz oranlarındaki nisbi düşüş, tüketici kredileri ve kampanya
faaliyetlerindeki canlılık satışlar ve dolayısıyla üretimi olumlu yönde etkilemiş üretim bir
önceki yıla oranla % 27’lik bir artışla artarak 9 milyon adet sınırına dayanmıştır. Bu pembe
tablo, 2001 yılında yeniden kapımızı çalan ekonomik kriz nedeniyle 1999 örneğine benzer
şekilde bir kez daha bozulmş ve AB’nin televizyon üreticisi firmalar için başlattığı anti
damping soruşturması ile daha da yoğunlaşan sorunlar toplam üretimin % 8.7, iç piyasadaki
satışların % 44 oranında düşmesine neden olmuştur.

Yüksek stok maliyetleri ve yıl içinde yaşanan develüasyon sonucu özellikle ithal girdilerdeki
aşırı maliyet yükselmeleri nedeniyle üretim ve satış aşamalarında yoğun sıkıntılar yaşayan
sektör, dar boğazı, bir önceki yılın ihracat seviyesini korumayı başararak aşabilmiştir.

TELEVİZYON ÜRETİM - SATIŞ - İHRACAT RAKAMLARI (Adet)


1989 1990 1993 1994 1995 1996 1997
ÜRETİM 807.000 2.345.000 2.046.939 1.559.417 1.877.178 2.520.516 5.036.239
SATIŞ 557.000 1.945.000 1.420.939 733.346 907.055 1.316.150 2.377.400
İHRACAT 250.000 400.000 626.000 826.071 980.123 1.204.366 2.658.839

1998 1999 2000 2001 2002 2003


ÜRETİM 6.485.252 6.997.520 8.878.510 8.113.933 12.535.354 15.278.718
SATIŞ 1.545.792 1.378.273 1.714.580 958.008 1.083.353 1.719.866
İHRACAT 4.939.460 5.619.247 7.163.930 7.155.925 11.452.001 13.558.852
Kaynak: ECID

Televizyon talebini ilk alımlar ve yenileme arzusu oluşturmaktadır. İlk alımlar, toplumda
halen % 94-95 düzeyinde olduğu sanılan televizyon sahibi olma eğiliminden kaynaklanan
satış (penetrasyon) oranını yükseltmektedir. Yaklaşık 13.5 milyon ailenin yaşadığı
ülkemizde her yıl 450-500 bin civarında evlenme gerçekleşmekte ve televizyon ilk alım
talebi büyük ölçüde bu olgu sonucu yaratılmaktadır. 600-800 bin adet televizyon satışı ise
tüketicilerin yeni ev almaları, yeni işyeri açmaları, eski cihazlarını yenilemek istemeleri,
diğer odalar ya da mekanlar için ikinci veya üçüncü televizyonu gerekli görmeleri gibi
sebeplerden kaynaklanan alımlardan oluşmaktadır. Televizyon kullanım ömrünün 12 yıl
olarak kabul edilmesine karşın, ileri teknoloji içeren yeni modellerin pazara sunulmasıyla
kullanım ömrünün bitmesi beklenmeden gerçekleşen yenileme talepleri 300-350 bin adet/
yıl düzeyinde gerçekleşmektedir.

Tüketici davranış ve taleplerindeki değişmelere bağlı olarak televizyon üreticisi firmalar


2000’ li yılların 55 ve 72 ekrandan daha büyük ekranlı televizyonların yılları olacağını ve
üretimin büyük ekranlı televizyonlara kayacağını vurgulamaktadırlar.

11
ÜRETİM ( Adet) ÜRETİM DEĞERİ (Milyon Tl.)
1999 2000 2001 1999 2000 2001
Televizyon:
52 ekrandan
küçük 2.580.921 3.244.643 2.479.097 96.566.541 174.230.046 238.720.344
Televizyon:
52 ekran 1.598.997 1.897.259 1466.418 80.719.587 126.776.941 178.318.352
Televizyon:
55 ekran 1.584.786 1.985.210 2.232.227 87.646.267 150.367.724 202.564.680
Televizyon:
55 ekrandan
büyük 1.180.037 1.661.058 1.847.462 112.074.142 217.839.004 495.336.185
Kaynak: DİE

2000’li yıllara gelene kadar üretim ve satış değeri olarak en fazla artış 52 ekrandan küçük
televizyonda meydana gelirken, 1999 yılından itibaren 52 ekrandan büyük televizyonlara
olan talep artmıştır. 1999 yılında 55 ekrandan büyük televizyonların toplam televizyon
üretim içindeki payı % 17.0 iken 2000 yılında % 18.9, 2001 yılında ise % 23.0 olmuş ve bu
cihazlar en fazla artış gösteren ürün grubunu oluşturmuştur.

Konuya üretim rakamları açısından bakıldığında, 1998 yılında 2.383.511 adet olan 52
ekrandan küçük televizyon üretim miktarı, 1999 yılında % 8.2 artarak 2.580.921 adede,
2000 yılında ise % 25.7 artarak 3.244.643 adede ulaşmıştır. 2001 yılında ise tüketici
eğilimlerindeki değişime ve yaşanan ekonomik krize bağlı olarak üretim % 23.6 azalarak
2.479.097 adede gerilemiştir. Buna karşılık 55 ve daha büyük ekranlı televizyonların üretimi
ise yıllar itibariyle hep artış göstermiş, bu grubun toplam üretim içinde 2000 yılında % 41
olan payı 2001 yılında % 50.2’ye yükselmiştir.

4-Dış Ticaret
Türk Elektronik Sanayiine dünya ölçekleri ve Türkiye ekonomisindeki payı açısından
bakıldığında henüz istenilen boyutlara ulaşmadığı görülmektedir. 1994-1996 yıllarında
Dünya Elektronik Sanayi ihracatının % 84’ü gelişmiş ülkeler tarafından gerçekleştirilirken,
Türkiye’nin dünya elektronik ihracatından aldığı pay % 0.7 seviyesinde kalmıştır.

Ancak global pazarı dinamik bir biçimde büyüyen ve her türlü rekabete açık elektronik
sanayiinde, firmalarımız dış pazar paylarını artırmak için son yıllarda çok büyük çabalar
sarfetmişler ve özellikle televizyon cihazları ihracatında çarpıcı rakamlara ulaşmışlardır.
Halen olumlu yönde sürdürülen bu çabalar sonucu kısa sürede dikkate değer mesafeler
katedilmiş olup, 2001 yılı itibariyle global pazardaki payımız % 1.96’ya yükselmiştir.

1990 yılından itibaren Avrupa’daki tüketici elektroniği üreticileri gerek işçilik gerekse
malzeme maliyetlerinin yüksek olmasından ötürü pazar kaybetmişlerdir. Bu sektörde
faaliyet gösteren Türk üretici firmalar işçilik maliyetlerinin düşük olmasından yararlanarak
Avrupa pazarına girmeyi başarmışlardır. Ayrıca Uzak Doğu firmalarına 1990’lı yılların
ortalarında gelen anti-damping engelleri Türk firmaları için ayrı bir avantaj oluşturmuş,
böylelikle firmalarımız Uzak doğu rekabetinden izole edilmiş bir şekilde Avrupa’ya ihracat
imkanlarını artırmışlardır. Ancak, son yıllarda Uzak Doğu firmaları anti-damping
uygulamaları ve gümrük duvarlarının olumsuz etkilerini gidermek amacıyla Avrupa’da
üretim merkezleri oluşturmaya başlamışlar ve pazar paylarını yeniden kazanmak yolunda
önemli bir adım atmışlardır.

12
Macaristan, Polonya, Çek Cumhuriyeti gibi eski Doğu Bloku ülkeleri ile İrlanda ve İngiltere
gibi ucuz ve kaliteli işgücünün yoğun olduğu ya da hükümetlerin çok özel ayrıcalıklar
tanıdığı ülkelerde yoğunlaşan bu tür yatırımlar da Avrupa pazarındaki rekabeti daha da
acımasız hale getirmiştir.

Televizyon ihracatında sağlanan başarı bilgisayar monitörleri, uydu alıcıları ve internet


cihazları alanında da sürmektedir. Söz konusu ivmenin yakın gelecekte telekomünikasyon
ve bilgi teknolojilerinde de etkisini göstereceği ve bu ürün gruplarında da ihracatçı ülke
konumuna gelinebileceği belirtilmektedir.

4a) Televizyon ihracatı

Elektronik sektöründeki ürünler içinde önemli ağırlığa sahip olan televizyon cihazlarının
ihracatı 1990 yılından başlayarak günümüze kadar düzenli artış göstermiş ve ülkemiz
1991’den bu yana net ihracatçı ülke konumunda olmuştur. 1993 yılına kadar AB ülkelerinin
Uzakdoğu ülkelerine kota uygulaması, bu ülkelerin taleplerinin önemli ölçüde ülkemize
yönelmesini sağlamıştır. Bu arada 1993 yılında AB ülkelerine yapılan ihracatın önemli bir
seviyeye ulaşması bu kez Türk üreticilerine anti-damping soruşturması başlatılmasına neden
olmuştur. Türk üreticilerin maliyetleri titizlikle incelenmiş, neticede anti-damping
soruşturması firmalarımızın lehine sona ermiştir.

1994 krizinde iç piyasada yaşanan durgunluk nedeniyle sektörde yer alan firmaların daha
yoğun şekilde ihracata yönelmeleri ve en ileri teknolojiyi kullanarak AB ülkelerinde önemli
pazar elde etmeleri ile ivme kazanan bu dış satım hamlesi yıllar itibariyle boyutlarını
genişleterek devam etmiştir. Ülkemizin renkli TV ihracatındaki lider konumu halen
sürmektedir.

Bu arada dikkati çeken bir başka husus da 2001 yılı içinde yaşanan develüasyon ve yurtdışı
pazarlardaki rekabet sonucu ürünlerin son derece düşük kar marjları ile satılması nedeniyle
ürün adedi ve döviz girdisi açılarından ihracat rakamlarında bir önceki yıla oranla artış
sağlanamaması olmuştur. Ama her şeye rağmen aynı yıl iç pazardaki aşırı daralmanın
ihracatla aşılması yine de memnuniyet verici olmuştur.

TELEVİZYON İHRACATI
1999 2000 2001 2002 2003
Adet 5.619.247 7.163.930 7.155.925 11.452.001 13.558.852
Kaynak:ECİD

2001 yılında 7.155 bin adet olarak gerçekleşen televizyon ihracatı, 2002 yılında % 60 artışla
11.452 bin adede yükselmiş, 2003 yılında ise % 18 artışla 13.558 bin adet televizyon ihraç
edilmiştir.

Televizyon ihracatını ülkelere göre incelediğimizde ilk sırayı AB ülkeleri almaktadır.


Almanya yıllar itibariyle en fazla renkli televizyon ihracatı gerçekleştirilen ülke olurken,
bunu İngiltere, Fransa, Hollanda ve İspanya izlemiştir. 1998 yılı ihracatımızın % 88.0’i AB
ülkelerine gerçekleştirilirken bu oran, 1999 yılında % 83.8, 2000 yılında % 83.4, 2001
yılında ise % 77.3 olmuştur.

13
TV İHRACATININ ÜLKELERE GÖRE DAĞILIMI (Bin $)
1997 1998 1999 2000 2001
Almanya 114.132,2 271.263,5 185.644,9 171.680,7 199.892,0
İtalya 8.399,6 28.133,4 32.179,1 38.920,7 46.239,4
İngiltere 80.505,5 133.491,9 97.527,5 170.161,1 129.085,3
Fransa 38.785,7 61.862,6 78.687,9 140.021,4 99.348,3
Hollanda 17.115,6 22.432,1 26.027,3 24.513,6 21.078,3
İspanya 27.324,8 47.355,2 60.382,9 60.878,3 67.015,9
Avusturya 14.271,8 17.045,2 16.821,7 20.163,5 26.594,8
Belçika 2.234,6 7.554,4 8.399,6 9.818,2 15.971,9
Portekiz 17.339,2 22.024,8 18.337,1 14.523,0 21.008,0
İrlanda 3.045,3 7.943,1 16.628,5 18.380,6 15.509,7
Danimarka 2.364,7 21.457,3 16.842,1 16.227,9 17.171,0
Yunanistan 6.526,3 6.745,9 8.079,9 6.794,0 9.623,8
Rusya Fed. 1463,8 1.187,1 1.177,9 4.064,8 3.298,2
Fas 2.694,4 2.766,5 2.109,3 2.701,8 2.315,1
A.B.D 228,1 1.046,0 4.009,5 5.014,0 51,8
Diğer 41.200,3 83.160,1 101.200,6 133.293,7 190.782,6
TOPLAM 388.410,6 735.933,8 674.894,3 830.031,4 864.986,2
Kaynak : D.İ.E
Televizyon ihraç pazarlarımız içinde en önemli paya sahip olan Almanya’ya gerçekleştirilen
ihracatımızda yıllar itibariyle artış izlenmiş, bu ülkeye yapılan en yüksek ihracat ise 271,3
milyon dolar ile 1998 yılında gerçekleştirilmiştir.1998 yılından sonra bu ülkeye yönelik
ihraç pazarımızda daralma yaşanmasına rağmen 2001 yılında % 16,4 artışla 199,9 milyon
dolara ulaşılması trendin yeniden yükselme eğilimine girdiğinin göstergesi olarak kabul
edilmektedir. 1999 yılında 97,5 milyon dolar, 2000 yılında 170,2 milyon dolar, 2001 yılında
ise 129,1 milyon dolar tutarında ihracat gerçekleştirilen İngiltere Almanya’ dan sonra en
büyük ihraç pazarımızı oluşturmaktadır.
TV İHRACATININ ÜLKELERE GÖRE DAĞILIMI (Adet)
1997 1998 1999 2000 2001
Almanya 723.667 1.628.882 1.402.540 1.548.702 1.531.076
İtalya 65.812 215.794 295.808 402.684 433.144
İngiltere 570.835 1.017.952 820.482 1.281.685 849.785
Fransa 260.523 398.939 630.531 1.201.811 781.665
Hollanda 111.002 166.638 216.400 222.952 172.946
İspanya 167.952 283.741 481.108 535.679 575.274
Avusturya 78.469 104.061 126.122 166.959 205.245
Belçika 12.302 44.136 59.865 79.483 69.654
Portekiz 124.513 162.987 172.659 141.605 203.312
İrlanda 20.332 56.858 119.915 136.001 105.210
Danimarka 93.696 132.095 132.040 131.447 130.672
Yunanistan 47.739 51.580 77.259 72.568 96.509
Rusya Fed. 36.173 8.492 12.129 42.737 30.748
Fas 17.842 19.146 18.177 26.865 24.875
A.B.D 1708 9.677 34.528 57.409 191
Diğer 323.269 588.954 886.036 1.318.219 1.837.958
TOPLAM 2.573.531 4.845.796 5.425.734 7.287.323 6.978.610
Kaynak: DİE

14
Renkli televizyon ihracatında Avrupa Birliği ülkelerinden sonra ikinci büyük pazar olarak
Rusya Federasyonu ve Türki Cumhuriyetler gelmektedir. Rusya’ya gerçekleştirilen
ihracatımız 1999 yılında 1.177,9 bin dolar olurken, bu oran 2000 yılında % 245.1 artarak
4.064,8 bin dolara ulaşmıştır. 2001 yılında ihracatta görülen genel durgunluğa paralel olarak
bu ülkeye yapılan ihracat da % 18,9 azalarak 3.298,2 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir.

Televizyon ihracatında Kuzey ve Orta Avrupa ülkeleri, BDT ve Orta Doğu ülkeleri
potansiyel pazar olarak görülürken, son yıllarda sektörde faaliyet gösteren firmalarımız
A.B.D. pazarına da yönelmişlerdir. Ancak 1999 ve 2000 yıllarında bu ülkeye yönelik
4.009,5 ve 5.014,0 bin dolarlık ihracat gerçekleştirilirken 2001 yılı ihracatının 51,8 bin dolar
seviyelerine gerilemiş olması düşündürücüdür.

Bununla beraber sektörde yer alan firmalarımız 2000’li yıllarda nakliye ve iş gücü
maliyetini düşürmek amacıyla Güney Amerika ülkelerinden herhangi birinde üretim yaparak
çok büyük pazar olarak nitelendirilen ABD pazarındaki şanslarını denemeyi sürdüreceklerini
ifade etmektedirler.

Televizyon ihracatını türlerine göre incelediğimizde; 42 ekrandan küçük televizyon ihracatı


yıllar itibariyle ilk sırada yer alırken, 1999 yılından itibaren 52 ekrandan büyük 72 ekrandan
küçük renkli televizyon ihracatında önemli sıçramalar kaydedilmiş ve bu ürün grubu dış
satımda birinci sıraya yerleşmiştir. 1998 yılında 42 ekrandan küçük televizyonların toplam
ihracattaki payı % 40.1 iken bu oran 1999 yılında % 41.9, 2000 yılında % 37.1 olmuş, 2001
yılında ise % 31.1’e gerilemiştir.

TÜRLERİNE GÖRE TELEVİZYON İHRACATI (Adet)


1997 1998 1999 2000 2001
42 ekrandan 1.085.579 1.944.088 2.274.311 2.701.999 2.169.596
küçük
42 ekran≤52 669.577 944.793 1.125.803 1.492.098 1.253.942
ekran
52 ekran ≤ 72 788.427 1.902.110 1.921.015 2.775.974 3.213.177
ekran
72 ekrandan 37 26.119 46.640 181.701 172.536
büyük
Diğer 29.911 28.686 57.965 135.551 169.359
TOPLAM 2.573.531 4.845.796 5.425.734 7.287.323 6.978.610
Kaynak : D.İ.E

Yine 1998 yılında 1.902.110 adet olan 52 ekrandan küçük 72 ekrandan büyük televizyon
ihracatı 1999 yılında % 1.0 artışla 1.921.015 adede, 2000 yılında % 44.5 artarak 2.775.974
adede, 2001 yılında ise % 15.7 artarak 3.213.177 adede ulaşmış ve toplam dış satımın
yaklaşık % 47’sini oluşturmuştur.

72 ekrandan büyük televizyon ihracatı ise 1997 yılından sonra tüketici taleplerindeki artışa
bağlı olarak büyük artış göstermiş,1998 yılında 26.119 adet olan ihracat 1999 yılında % 78,6
artarak 46.640 adede, 2000 yılında ise % 289,6 artarak 181.701 adede ulaşırken, 2001
yılında % 5.0 azalışla 172.536 adede gerilemiştir.

Yukarıdaki rakamlar, 2001 yılında yaşanan ekonomik kriz ortamının tüm ürün gruplarının
ihracat rakamlarını az da olsa olumsuz yönde etkilediğini bir kez daha göstermektedir.

15
4b) Televizyon İthalatı
Ülkemizde elektronik bileşenler üretiminin çok kısıtlı olması ve özellikle televizyon
cihazlarında kullanılan bu ürünlerin büyük ölçüde ithalat yoluyla karşılanması, bazı
durumlarda bitmiş ürün ithalatını daha cazip ve daha avantajlı kıldığından, özellikle Çin,
G.Kore, Hong-Kong gibi Uzak Doğu ülkelerinden televizyon cihazları alımı hep gündemde
olmuştur. İthalat rakamları, iç piyasanın durumuna, dış alımı gerektiren nedenlere ve dünya
pazarlarındaki fiyatlara göre yıllar itibariyle değişiklik göstermekle beraber, 2001 yılı hariç
genelde artış yönünde seyretmiştir.

1996 ve 1997 yıllarındaki ithalat artışı, günlük gazetelerin kupon karşılığında dağıttıkları
televizyonları ithalat yoluyla temin etmelerinden kaynaklanmıştır. 1998 yılında televizyon
ithalatı 93.254,4 bin dolar seviyesinde iken, 1999 yılında % 21.3 artarak 113.123,6 bin
dolara, 2000 yılında ise % 57.8 artarak 178.476,9 bin dolara ulaşmıştır.

1998 yılında yurt içi televizyon dağıtım kampanyalarının devam etmesinin yanında, Asya
krizi nedeniyle Uzakdoğu’dan ithal edilen televizyonların fiyatlarının ucuzlaması ithalat
artışında etkili olurken, 1999 ve 2000 yıllarında uygulanan sabit kur politikası ile Türk
Lirasının göreceli olarak değer kazanması ve daralan iç talebin kampanyalı satışlar ile
aşılmaya çalışılması ithalattaki artışın ana nedenlerini oluşturmuştur. 2001 yılında yaşanan
ekonomik kriz sonucu televizyon ithalatının azalmasına yol açmış ve 2001 yılı televizyon
ithalatı 97 bin dolar olarak gerçekleştirilmiştir.

RENKLİ TELEVİZYON İTHALATININ ÜLKELERE GÖRE


DAĞILIMI (Bin $)
1997 1998 1999 2000 2001
Almanya 18.880,8 13.402,5 11.442,4 17.762,7 6.643,6
İngiltere 6.472,1 3.801,9 4.954,8 5.615,2 2.042,1
Fransa 6.414,3 7.288,7 17.187,6 12.922,5 2.217,1
Hollanda 12.449,4 4.479,4 4.010,4 8.999,4 3.476,1
İspanya 8.565,9 15.248,5 20.500,2 25.623,9 10.750,3
Belçika 1.651,1 1.305,7 1.860,0 40.184,8 24.728,0
Çin Halk Cum. 3.143,5 2.872,5 6.022,3 3.709,2 1.740,2
Japonya 2.999,3 4.442,6 6.740,0 10.640,8 7.330,5
Güney Kore 2.451,3 8.275,0 3.030,0 12.928,0 4.996,6
Hong Kong 157,8 1.615,5 3.425,1 3.678,9 1.650,0
Diğer 12.330,2 30.522,1 33.950,8 36.411,5 31.516,2
Toplam 75.515,7 93.254,4 113.123,6 178.476,9 97.090,7
Kaynak : D.İ.E

Televizyon ithalatında ihracatta olduğu gibi Avrupa Birliği ülkeleri ilk sıralarda yer
almaktadır. AB ülkelerinin ithalattan aldığı pay, 1997 yılında % 57.3 iken, 1998 yılında
Asya Krizi nedeniyle % 57.0’a gerilemiş, ancak oran 1999 yılında % 60.1, 2000 yılında ise
% 78,4 gibi oldukça yüksek seviyeleri tekrar yakalamıştır. 2001 yılında ise ithalattaki
azalışa rağmen bu oran % 79,6 olmuştur.

Almanya, 1998 yılına kadar miktar ve değer olarak televizyon ithalatımızda ilk sırada yer
alırken, 1998 yılından sonra İspanya ve 2000 yılından sonra Belçika en fazla ithalatın
yapıldığı ülkeler konumuna gelmişlerdir.

16
1997 yılında İspanya’dan gerçekleştirilen ithalat 8.565,9 bin dolar iken bu oran 1998 yılında
% 185.8 artarak 15.248,5 bin dolara, 1999 yılında % 34.4 artarak 20.500,2 bin dolara, 2000
yılında % 25 artarak 25.623,9 bin dolara yükselmiş, 2001 yılında ise ani bir düşüşle % 58
azalarak 10750,3 bin dolara gerilemiştir. İspanyanın 1998 yılında toplam ihracat içindeki
payı % 16.4 iken bu oran 1999 yılında % 18.2, 2000 yılında %14.3, 2001 yılında ise % 11,1
olmuştur.

İspanya’dan sonra ithalatımızın önemli artış gösterdiği ülke Belçika olmuştur. Bu ülkenin
1999 yılında ithalattan aldığı pay % 1,6 gibi mütevazi bir seviyede iken, 2000 yılında
büyük artış göstererek % 22,5’e yükselmiş, 2001 yılında ise bu oran % 25,5 olmuştur.

RENKLİ TELEVİZYON İTHALATININ ÜLKELERE GÖRE


DAĞILIMI (Adet)
1997 1998 1999 2000 2001
Almanya 78.623 58.754 59.079 84.571 25.821
İngiltere 24.741 17.500 15.696 13.608 13.916
Fransa 30.299 37.412 88.156 69.443 7.355
Hollanda 46.504 17.482 12.029 48.477 18.128
İspanya 44.614 63.365 100.746 119.395 13.098
Belçika 3.756 2.527 12.551 238.065 145.481
Çin Halk Cum. 29.908 66.691 220.045 178.484 44.292
Japonya 6.923 17.939 10.782 6.913 9.526
Güney Kore 12.582 84.742 82.894 135.921 47.575
Hong Kong 1.393 27.427 62.997 77.801 44.697
Diğer 60.042 363.200 392.593 404.104 290.271
Toplam 339.385 757.039 1.057.568 1.376.782 660.160
Kaynak: DİE

AB ülkelerinden sonra televizyon ithalatımızda en fazla payı Uzakdoğu ülkeleri ve Japonya


almaktadır. Japonya’dan yapılan ithalatımız 1996 yılından itibaren düzenli artış göstermiş ve
1996 yılında sadece 921,6 bin dolar olan ithalatımız 2000 yılında 10.640,8 bin dolar ile en
yüksek seviyesine ulaşmıştır.

İthalatımızın 2001 yılında hem miktar hem de değer olarak azalmasına ve 7.330,5 bin dolar
seviyesine gerilemesine rağmen, Japonya, televizyon ithalatında önemli pazarlarımız
arasında yer almaktadır. Uzak Doğu ülkelerinden yapılan ithalat konjonktürel durumlara
göre ve yıllar itibariyle büyük farklılıklar göstermektedir. Örneğin, Güney Kore’den yapılan
ithalatımız 1998 yılında 8.275,0 bin dolar iken, 1999 yılında % 63.4 azalarak 3.030,0 bin
dolara gerilemiş, 2000 yılında % 326.7 artarak 12.928,0 bin dolara ulaşırken, 2001’de %
61,4 azalarak 4.996,6 bin dolar seviyesine gerilemiştir.

Türlerine göre televizyon ithalatında ihracatta olduğu gibi 42 ekrandan küçük televizyonlar
birinci sırada yer alırken, tüketici eğilimlerine bağlı olarak 72 ekrandan büyük televizyonlara
olan talep yıllar itibariyle artış göstermektedir. Nitekim, 1996 yılında 3.687 adet büyük
ekranlı televizyon ithal edilirken, 2000 yılında bu oran % 944.3 artışla 38.504 adede
ulaşmış, 2001 yılında ise 25.696 adete gerilemiştir. 1998 yılında 118.008 adet 42 ekrandan
küçük televizyon ithal edilirken bu oran 1999 yılında % 95.1 artışla 230.252 ulaşmıştır.
2000 yılından itibaren talepteki azalışa paralel olarak ithalatta da azalış görülmüş ve 2000
yılında 189.788 adet olan televizyon ithalatı 2001 yılında 64.252 adete gerilemiştir.

17
TÜRLERİNE GÖRE TELEVİZYON İTHALATI
ADET (85.28) 1997 1998 1999 2000 2001
42 ekrandan 138.303 118.008 230.252 189.788 64.252
küçük
42 ekran≤52 46.563 83.938 67.039 67.315 23.928
ekran
52 ekran ≤ 72 111.193 97.719 137.024 185.664 50.948
ekran
72 ekrandan 6.809 9.953 10.501 38.504 25.696
büyük
Diğer 36.517 447.421 612.752 895.511 495336
TOPLAM 339.385 757.039 1.057.568 1.376.782 660.160
Kaynak : D.İ.E

5-Sektördeki Yasal Düzenlemeler


Elektronik sektörü ülkemizde genel olarak Türk Sanayiini düzenleyen mevzuat çerçevesinde
değerlendirilmekte ve spesifik olarak sektöre yönelik bir düzenleme bulunmamaktadır.
Ancak, Türkiye’nin uyum sağlaması gereken AB Teknik Mevzuatı içerisinde Elektronik
sektörünü ilgilendiren pek çok tüzük ve yönerge yer almaktadır.

A) Avrupa Birliği ile uyum çerçevesinde yeni yaklaşım yönergeleri kapsamında yer alan
tüketici elektroniği sektörü dahilindeki ürün ve ürün gruplarının ihracatta CE işareti taşıması
zorunlu kılınmaktadır. Tüketici Elektroniği sektörü açısından büyük önem taşıyan CE
işareti; bir ürünün AB tarafından hazırlanan ortak özellikleri itibariyle sınıflandırılmış ürün
gruplarının uyması gereken asgari sağlık, emniyet ve çevre koruması koşullarını düzenleyen
bağlayıcı mevzuata ve direktiflere uygunluğu gösteren işaret (Conformite Europeenne)
şeklinde tanımlanmıştır.

CE işareti Avrupa Birliği’nin uyulması mecburi olan mevzuatı kapsamında yer alan işaret
olduğu için söz konusu mevzuat (Yeni Yaklaşım) kapsamına giren ve AB üyesi ülkelerde
piyasaya arz edilecek olan ürünlerin bu işareti taşıması zorunludur.

Türkiye’nin AB mevzuatını uyumlaştırarak uygulayacak olması nedeniyle uyumu yapılan


teknik mevzuatın hukuki alt yapısını oluşturmak üzere ilgili kamu kuruluşlarının da
katılımıyla Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından hazırlanan 4703 sayılı Ürünlere İlişkin
Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulanmasına Dair Kanun 11 Temmuz 2001 tarih ve
24459 sayılı Resmi Gazetede yayınlanmış, 11 Ocak 2002 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Söz
konusu tarihten itibaren ilgili mevzuatın yürürlüğe girmesi ile radyo ve telekomünikasyon
terminal cihazlarının Türkiye’de dolaşımı için CE uygunluk işareti zorunluluğu
getirilmektedir.

Bu nedenden dolayı bu sektörde faaliyet gösteren firmalarımızın CE uygunluk işareti


çalışmalarını hızlandırmaları gerekmektedir. Söz konusu kanunun uygulama yönetmelikleri
Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından hazırlanmış olup 17 Ocak 2002 tarihli ve 24643 sayılı
Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu kanunun en önemli amacı yerli ve
ithal ürünler itibariyle piyasaya arz edilen yeni ve eski tüm ürünlerin güvenli olmasını
sağlamaktır.

18
B) Sektörde ithalatla ilgili olarak 96/7794 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile çıkarılmış bir
yönetmelik bulunmaktadır. Yönetmeliğe göre ithalatçı, ithal ettiği ürünün çevre, sağlık ve
emniyet koşullarına uygun olmasından sorumlu tutulmakta ve ürünün kusurundan
kaynaklanan bir zarar tespit edildiğinde, ithalatçıdan ürün ile ilgili standartlara ve Kalite
Güvence Sistemine uyduğuna dair “uygunluk belgesi” istenmektedir. Dış Ticaret
Müsteşarlığı tarafından ithalatta uygunluk değerlendirmesi yapabilecekleri kabul edilen
kuruluşlar, Avrupa Standardizasyon Komitesi (CEN), Uluslararası Elektroteknik Komite
(IEC), Avrupa Elektroteknik Standardizasyon Komitesi (CENELEC) olup, bu kuruluşlar
standartlarına göre uygunluk değerlendirmesi yapmakta ve ilgili firmaya belgeyi
vermektedir. Ayrıca TSE ve TSEK markalı üretim yapan sanayicilere bu markayı taşıyan
ürünlerin üretiminde kullandıkları malların ithalinde TSE tarafından denetim yapılmadan
uygunluk belgesi verme olanağı getirilmiştir.

C) Sektörde yer alan Küçük ve Orta Ölçekli firmaların teşvik edilmelerini, üretim, kalite ve
standartlarını yükseltmelerini, ürün geliştirmeye yönelik taleplerini karşılamalarını, istihdam
yaratmalarını ve gümrük birliği çerçevesinde rekabet edebilmelerini teminen 7 Mart 1998
tarih ve 23279 sayılı kanun yayınlanmıştır. Bu kararda; KOBI yatırımlarına; teşvik fonundan
kredi gümrük vergisi ve fon istisnası, yatırım indirimi, makine ve teçhizat alımında katma
değer vergisi desteği, vergi resim ve harç istisnası olarak sıralanan yatırım destek
unsurlarının sağlanacağı belirtilmiştir.

D) İthalatta haksız rekabetin önlenmesine ilişkin mevzuat 14 Haziran 1989 tarih ve 3577
sayılı kanun çerçevesinde düzenlenmektedir. Söz konusu kanun AB’nin anti-damping
konusundaki 2423/88/AT sayılı tüzüğü ile uyumlu olarak hazırlanmıştır. 3577 sayılı kanun;
“İthalatta haksız rekabet, damping ve sübvansiyona konu olan ithalatın sebep olacağı haksız
rekabete karşı bir üretim dalının korunması ve piyasanın bozulmasının önlenmesi amacıyla
yapılacak işlemler, alınacak tüm önlemler için gerekli uygulama kararlarını verecek bir kurul
oluşturulmasını ve bunun görevlerine ilişkin usul ve esasları kapsamaktadır.”

İthalatta haksız rekabetin önlenmesi yönetmeliğinde, İthalat Genel Müdürlüğü’nün, şikayet


üzerine veya kendiliğinden yapacağı incelemeyi en çok 60 gün içinde tamamlayacağı ve anti
damping soruşturması açılıp açılmaması konusunda 3577 sayılı Kanun ile oluşturulan
Kurul’a teklifte bulunacağı belirtilmektedir.

E) İthalatta haksız rekabet halleri dışında uluslararası ticari teamül, anlaşma ve


uygulamalara aykırı faaliyetlerden kaynaklanan zarar ve zarar tehditlerinin önlenmesi
amacıyla Türkiye’nin Ticari Haklarının Korunması Mevzuatını içeren bir yönetmelik
bulunmaktadır (20.12.1995 tarih ve 95/7608 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı).

95/7608 sayılı bu karar ile uluslararası yükümlülük ve prosedürlere uygun olması şartıyla
Türkiye pazarını etkileyen ticari engeller ve bu engellerden doğan zararın giderilmesi
amacıyla izlenecek ticari politika yöntemleri ile uygulamaya ilişkin karar almak üzere
Türkiye’nin Ticari Haklarını Değerlendirme Kurulu’nun oluşturulması amaçlanmaktadır.
a) Ticari müzakereler çerçevesinde verilen tavizlerin askıya alınması veya geri çekilmesi
b) İlgili ülkelere yönelik olarak miktar kısıtlamalarının, ithalat veya ihracat koşullarını
değiştiren ya da ticareti etkileyen diğer önlemlerin alınması.

19
6- İthalat Rejimi Uygulaması
1 Ocak 1996 tarihinde Gümrük Birliği anlaşmasının yürürlüğe girmesiyle sanayi malları
ithalatında olduğu gibi Tüketici Elektroniği sektöründe de AB ve EFTA ülkelerinden
yapılan ithalatta gümrük vergisi oranları sıfırlanmış olup, diğer ülkelerin uyguladığı gümrük
vergisi oranları sektörde yer alan önemli ürünlerin GTİP numarasına göre aşağıda
belirtilmiştir.

GÜMRÜK VERGİSİ ORANI %


G.T.İ.P AB ve EAGÜ İSR, MAC, Rom Lit Bul Pol Mak Bos D.Ü
EFTA (En az EST, ÇEK, - (Diğer
gelişmiş SLO, SLV, ülkeler)
Her
ülkeler)
LET
85.28.12.10 0 14 0 0 0 0 0 0 0 14
85.28.12.20 0 14 0 0 0 0 0 0 0 14
85.28.12.52 0 14 0 0 0 0 0 0 0 14
85.28.12.54 0 14 0 0 0 0 0 0 0 14
85.28.12.56 0 14 0 0 0 0 0 0 0 14
85.28.12.58 0 14 0 0 0 0 0 0 0 14
85.28.12.62 0 14 0 0 0 0 0 0 0 14
85.28.12.66 0 14 0 0 0 0 0 0 0 14
85.28.12.72 0 14 0 0 0 0 0 0 0 14
85.28.12.76 0 14 0 0 0 0 0 0 0 14
85.28.12.81 0 14 0 0 0 0 0 0 0 14
85.28.12.89 0 14 0 0 0 0 0 0 0 14
85.28.21.00 0 14 0 0 0 0 0 0 0 14
85.28.22.00 0 14 0 0 0 0 0 0 0 14
85.28.30.00 0 14 0 0 0 0 0 0 0 14
Kaynak : Resmi Gazete

7-Gümrük Birliği’nin Sektöre Etkisi

1996 yılında Gümrük Birliğine girmesine rağmen AB’den gerekli mali desteği alamayan
Türkiye halen Avrupa Birliği üyesi olmadan Gümrük Birliği’ne giren tek ülke olmanın
sıkıntısını yaşamaktadır.

Gümrük Birliği sonrasında AB ülkelerinden yapılan sanayi malları ithalatında olduğu gibi
Tüketici Elektroniği sektöründe de gümrük ve fon vergisi kaldırılmıştır. Bu değişimin doğal
olarak sektör üzerinde bir takım etkileri olmuş ve özellikle televizyon ithalatında artış
görülmüştür. Bu gelişmede yabancı ortaklıklı üretici firmaların ürün çeşitlemesine gitme
amacıyla ithalatlarını artırmaları etkili olmuştur. Diğer yandan televizyon üretiminde
kullanılan ithal girdilerin % 80’i AB ülkelerinden karşılandığı için gümrük vergilerinin
kalkması ile elde edilen avantajlar yurtiçi satış fiyatlarına olumlu şekilde yansıtılmıştır.
Gümrük Birliği’nin yurtiçi piyasalara etkisi, TV fiyatlarında nisbi bir düşüş, ödemede
kolaylık, model ve değişme hızının artması ve kar marjlarının düşmesi şeklinde olmuştur.

Sonuç olarak, tüketici elektroniği sektörünün ithal girdiye bağımlı olması ve yüksek
teknolojiyi kullanmak zorunda olması gibi nedenlerle Gümrük Birliği’nden olumsuz yönde
etkilenecek sektörlerin başında olduğu düşünülürken böyle bur durumun meydana gelmediği
ve sektörün göreceli olarak özellikle televizyonda iyi bir performans sergilediği
görülmektedir.

20
8-Sektörün Sorunları ve Beklentileri

Elektronik sanayiinin hareket ve gelişme noktasını oluşturan Tüketici Elektroniği sektörü


özellikle televizyon ihracatında büyük bir potansiyele sahip olmasına rağmen hızlı bir
gelişme gösterememektedir. Bunun nedenleri arasında ;

• Sektörün öneminin tam olarak anlaşılamaması gelmektedir. Özel sektörün çabalarıyla


gelişen sektörde ihracatta iyi bir potansiyel elde edilmesine rağmen devletin duyarsız
kaldığı belirtilerek, sektöre daha fazla teşvik verilmesi ve sektöre yönelik devlet
politikasının yeniden oluşturulması istenmektedir.

• Sermaye yoğun bir yapı sergileyen Tüketici Elektroniği sektöründe Ar-Ge faaliyetleri
büyük önem taşımakta olup, bu alandaki yatırımlara ve AB teknik mevzuatına uyum
konularına hız kazandırmak gerekmektedir.

Teknolojinin süratle yenilendiği ve belirli bir teknolojik alt yapı ve know-how ile
başlanan bir yatırımın henüz tamamlanmadan “eski(demode)” olarak nitelendirilebilmesi
sektörün sorunları arasında yer almaktadır. Teknolojik gelişmeleri daha yakından takip
edebilmek ve yeniliklere uyum sağlayabilmek amacıyla gelişmiş ülkelerde olduğu gibi
üniversite-sanayi işbirliğinin gerçekleştirilmesi yolunda somut ve ciddi adımlar
atılmalıdır.

Firmaların ulusal ve uluslararası rekabet gücü kazanmalarının firma yapısı ile olduğu
kadar firmanın çevresi ile de bağlantılı olduğu göz önünde tutularak firmalar arası
teknolojik etkileşimi sağlamak, Ar-Ge faaliyetlerinin gelişmesine olanak vermek için
firmalarımızın teknoparklarda faaliyet göstermeleri teşvik edilmelidir.

• Sektörde yer alan ürünlerin lüks tüketim malları kapsamına sokularak özel tüketim
vergisi uygulamasına gidilmesi sorun yaratmaktadır. Televizyon satış fiyatlarının %
50’ye varan kısmı çeşitli vergi ve fonlardan oluşmakta, bu da televizyon fiyatlarının
yüksekliğine yol açarken, faturasız satışların ve illegal montaj üretimlerinin de
yaygınlaşmasın neden olmaktadır.

• Sektörün yaşadığı en önemli sorunlardan biri de finansman sıkıntısı olup, kredi


faizlerinin düşürülmesi ve vadelerin uzatılması sektör yetkilileri tarafından talep
edilmektedir. Firma yetkilileri finansman maliyetleri nedeniyle önceleri yalnız
Uzakdoğu ülkeleriyle rekabette zorlandıklarını belirtirken son yaşanan krizle birlikte
Avrupa firmalarıyla rekabette de güçsüz kaldıklarını, işçilik avantajlarını yitirdiklerini
belirtmektedirler. Dolayısıyla dış pazarlarda rekabet edebilmemiz için Eximbank
kredileri arttırılmalı, vadeler uzatılmalı ve faizler aşağıya çekilmelidir.

• Yan sanayinin yetersizliği ve büyük ölçüde dışa bağımlı olması, kalifiye eleman
teminindeki güçlükler ve merdiven altı montajın sıkı denetim altına alınamaması
sektörün önemli ve çözüm bekleyen sorunları arasındadır.

• İhracatta uygulanan bürokratik engeller ihracatı olumsuz yönde etkilemektedir.


Bürokratik engellerin kaldırılması, ayrıca standartların hızla AB’deki örneklere
yakınlaştırılması, teşviklerde AB normlarına uyulması, yabancı ortaklıkların
özendirilmesi, hammadde, ambalaj ve diğer girdi fiyatlarında istikrarın sağlanması
sektörün önemli talepleri arasında yer almaktadır.

21
• Yurtdışındaki tüketiciler arasında Türk ürünlerinin kalite imajını geliştirmek üzere hedef
pazar ülkelerde ürün tanıtım kampanyaları düzenlenmeli fuarlara katılım sağlanmalı,
pazar ve ürün çeşitlenmesine ağırlık verilmelidir. İhracatçı firmalarımızın yeni pazarlara
yönelik girişimlere ve tanıtım faaliyetlerine ağırlık vererek pazar çeşitlenmesi
doğrultusunda gerekli çabayı göstermeleri büyük fayda sağlayacaktır. Özellikle
KOBİ’lerimiz kalitelerini artırmaya ve üretim teknolojilerini yenilemeye özen
göstermeli ve ihracatlarını daha sağlıklı bir yapıya kavuşturabilmek amacıyla ihracata
yönelik alternatif bir organizasyon olarak “Sektörel Dış Ticaret Şirketi” modelini
değerlendirmelidirler.

• 2000 yılında reel sektörde yaşanan ekonomik krizin kısmen halen devam eden olumsuz
etkilerinden kurtulmak için sektördeki firmalar siyasi ve ekonomik istikrarın en kısa
sürede sağlanmasını talep etmektedirler.

9- Sektörün Güçlü ve Zayıf Yönleri

-Güçlü Yönleri

Fiziki ve Teknolojik Altyapı :


- Talep yoğun ve AB ülkelerine yakınlık
- Gelişmiş iletişim ağı
- Teknolojideki gelişmeleri izleyen ve talep eden dinamik iç pazar
- İşletmelerin yeni teknoloji alma ve kullanma eğilimi
Kalite:
- Kalite kavramının firmalarca benimsenip ön planda tutulması ve kalite politikalarının
geliştirilmesi
Kurumsal ve Yasal Altyapı;
- Uluslar arası pazarlara ihracat yapan profesyonelleşmiş organizasyonel kadro ve
yapılar
- Haksız rekabetin önlenmesi için yasal alt yapının oluşturulması çalışmalarının son
yıllarda ağırlık kazanması

- Zayıf Yönleri

Fiziki ve Teknolojik Altyapı ;


- Enerji alt yapısındaki yetersizlik ve girdilere erişimde yaşanan güçlükler
- Sektörde yaşanan gelişmelerin izlenmesinde finansman kaynakların yetersizliği
- Teknoloji geliştirmeye yönelik teşviklerin eksikliği
Kalite;
- Türk Akreditasyon Kurumu’nun fonksiyonel hale getirilememesi firmaların
Türkiye’de CE onayı alamaması
- Yurt dışından alım yapmanın kalitede yarattığı aksaklıklar, girdi denetim güçlüğü
Kurumsal ve Yasal Altyapı
- Yan Sanayide kurumsal yapıların yeterince profesyonelleşememesi
- İhtisas gümrükleri eksikliği
- İhracata yönelik teşvik politikalarının yetersizliği
- İthalatta korumacı politikaların devamı

22
10-Sonuç ve Değerlendirme

1950’li yılların başında radyo montajları ile temeli atılan Türk elektronik sanayii geçen
yarım yüzyıl zarfında önemli mesafeler katetmiş ve bugün tüm dünya ile rekabet edebilecek
bir düzeye ulaşmıştır. Elektronik sanayiimizin bu süratli gelişiminde, iletişim konusunda
tüm yurda yayılan yatırımların katkısı ve teşvik edici rolü inkar edilemez. Ancak, anılan
sektördeki lokomotifin, gerek üretim altyapısı gerekse ihracat performansı ile tüketici
elektroniği ve özellikle “televizyon cihazları” dalı olduğu unutulmamalıdır.

Elektronik sanayimizin hareket ve gelişme noktasını tüketici elektroniği sektörü oluşturduğu


için bu sektörde yer alan ürünlerin elektronik sanayi içinde öncelikli bir yeri vardır.
Özellikle 1990 yılından sonra hızlı bir gelişim gösteren sektör ulaştığı yüksek teknolojiyle
Avrupa’nın televizyon üssü olmaya aday olarak gösterilirken, elektronik ses ve görüntü
cihazları üreten fabrikalarımızda da en ileri teknolojiler ve modern cihazlar kullanılarak
üretim yapılmaktadır.

Bugün, Türk firmaları, Avrupa renkli televizyon pazarının % 25”ini kontrol etmektedirler.
On yılı aşkın sürede adım adım ulaşılan bu nokta, tüketici elektroniği ve bilişim
sektörlerinin hızla şekil değiştirerek birbirine yakınlaştığı yeni bir çağda, rakiplere oranla
önemli avantajlar sağlamaktadır.

Öncelikle, Türk elektronik sanayi artık bütün pazarlarda tanınır ve saygı görür hale
gelmiştir. İkincisi, pazarda bütün satış kanallarından; OEM müşterilerinden distribütörlere,
mağaza zincirlerinden katalog firmalarına ve merkezi alım yapan çok uluslu firmalara kadar
güçlü müşteri altyapısı oluşturmuştur.

Televizyon önceleri ancak ithalat yoluyla sağlanırken, 1968 yılında siyah-beyaz televizyon
üretimine, 1982 yılından itibaren ise renkli TV ve Video cihazları üretimine geçilmiştir.
1968 yılında 1.532 adet TV üretimi gerçekleştirilirken, 2003 yılında bu oran 15.278.718
adede yükselmiştir. Hatta televizyon üretimi, yeni yıla rekorla başlayarak, Ocak ayı sonunda
bir önceki yılın aynı ayına oranla % 40 artışla 1.4 milyon adet ile son üç yılın en yüksek
rakamına ulaşmıştır.

İhracatın büyük bölümü AB ülkelerine gerçekleştirilirken, Türki Cumhuriyetleri, Rusya ve


Doğu Bloku ülkeleri diğer önemli pazarları oluşturmaktadır.

Ancak sektör bir yandan hızlı bir gelişme gösterirken bir yandan da halledilmesi gereken
sorunlarla uğraşmaktadır. Sektöre yönelik Ar-Ge faaliyetlerine devletin yeterli kaynak
ayıramaması, devlet özel sektör iş birliğinin sağlanamaması, televizyonun lüks tüketim
malları grubu içinde yer alıp özel tüketim vergisi oranına tabi olması, yan sanayinin
yetersizliği, merdiven altı montajın sıkı denetim altına alınamaması, ihracatta uygulanan
bürokratik engeller bu sorunların başında yer almaktadır.

Ülkemizde teknolojik yaratıcılığı özendirip teşvik ederek rekabet gücü yüksek, özgün
ürünlerle esnek, kaliteli, verimli üretimler için üniversite, devlet ve sektörün aynı hedefe
yönelmelerini sağlamak için ulusal bir politika oluşturulmalıdır.
Teknolojik gelişmeler bilgisayar iletişim ve televizyon teknolojilerinin birbirine giderek
yaklaşması tüketici elektroniği sektörünün geleceğini parlak kılarken bu gelişmelere anında
ayak uydurabilmek için sektörün devlet tarafından hassasiyetle korunması, teşvik edilmesi
ve sorunlarına acil çözüm getirilmesinin yararlı olacağı düşünülmektedir.

23
Ek 1 : Sektördeki İhracatçı Firmalar

FİRMA ADRES Telefon No. Faks No.


VESTEL Organize Sanayi Bölgesi 45030 0236-2330131 0236-233 25 84
Dış Ticaret A.Ş. Manisa
BEKO Beylikdüzü Mevkii 34901 212.872 20 00 212.282 35 02
Teknik San. A.Ş. Büyükçekmece / İST. (10 Hat)
PROFİLO-TELRA Cemal Sahir Sok.
Elektronik Sanayi No : 26/28 Mecidiyeköy / İST. 212.272 89 38 212.211 21 10
ve Ticaret A.Ş.
İMPER Okçumusa Cad. Şahlan Han
Elektronik San. ve Tic. A.Ş. No.84/86 Karaköy / İST. 212.254 77 00 212.255 50 64
IES
İzmir Elektronik San ve 188 Havaalanı Yolu 35620 232,376 73 30 232.376 73 07
Tic. A.Ş. B.Çiğli - İZMİR (5 Hat)
TELESAN Televizyon Yenibosna Doğu Sanayi Sitesi 212.552 18 19 212.552 20 52
Elektronik San. ve Tic. A.Ş. 5. Blok Bakırköy / İST.

Kaynak : Türkiye İhracatçılar Birliği

Ek.2 Sektörde Faaliyet Gösteren Birlikler

FİRMA ADRES Telefon No. Faks No.


ECID Elektronik Cihazlar Yıldız Şakir Köşebir Cad. 212.267 04 68 212.272 78 93
İmalatçılar Derneği Balmumcu Plaza 2 No.32/4
Beşiktaş / İST.
TESID Türk Elektronik Bağdat Cad. No.477/4
San. Derneği 81070 Suadiye / İST. 216.386 09 09 216.386 09 10

EMSAD (Elektro Mekanik Atatürk Bulvarı Atayurt İşhanı


San. Derneği) No.169/7 Çankaya / ANKARA 312.418 13 72 312.418 23 35
Türkiye Elektrik, Elektronik
ve Benz. Teknik. Eşya. ve Sa Hisar Park Cad. Nilüfer Sok.7/2 312 310 31 79 312 324 11 26
Fed. Ulus / ANKARA

Ek 3 : Sektörde Faaliyet Gösteren Firmalar

Renkli Televizyon Üreticisi Firmalar

Firma Marka
Beko Elektronik A.Ş. Arçelik,Beko
(www.beko.com.tr)
Vestel Grubu Vestel
(www.vestel.com.tr)
Türk Philips Philips
(www.turkey.philips.com)
Profilo Telra Saba, Telefunken, Profilo, Telestar
(www.profilo-telra.com.tr)
Samsung Samsung
(www.samsung.com.tr)
İthal markalar ve “merdiven Beon,İmperial,Fujtec,Roadstar,Funia,Sunnuy,
altı” üretim Spectra, Akai, Grunding
Yumatu,Show,Contec,JVC,Panasonic,

24
Kaynakça :

• Devlet İstatistik Enstitüsü (www.die.gov.tr)


• Devlet Planlama Teşkilatı (www.dpt.gov.tr)
• Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı (www.foreigntrade.gov.tr)
• İGEME (www.igeme.org.tr)
• Türk Elektronik Sanayicileri Derneği (www.tesid.org.tr)
• Elektronik Cihazlar İmalatçıları Derneği
• Elektronik Sanayi Özel İhtisas Komisyon Raporu / DPT
• Türkiye Elektrik ve Elektronik Sanayinin İhracat İmkanları / İGEME
• Gümrük Birliği Çerçevesinde AB ve Türkiye’de Elektronik Sektörü / İKV
• Elektronik ve Telekomünikasyon Sektörü / İSO
• Dünya Gazetesi Sektör Araştırmaları
• Meydan Larousse Ansiklopedisi

25

You might also like