You are on page 1of 24

Dış Ticaret Şubesi

Araştırma Servisi

PİLİÇ SEKTÖR ETÜDÜ

Cem Akgün

2004
İÇİNDEKİLER

TERMİNOLOJİ VE ÜRÜN KAPSAMI

Tavukçuluk

SEKTÖRÜN DÜNYADAKİ YERİ

Dünya Tavuk Eti Üretimi

Kümes Hayvanları Etlerinin Dünya Tüketimi

Dünya Piliç Eti Dış Ticareti

İhracat

İthalat

SEKTÖRÜN TÜRKİYE’DEKİ YERİ

Türkiye’de Sektörün Gelişimi

Piliç Sektöründe Mevcut Durum

Sektörün Rekabet Gücü

Türkiye’de Piliç Eti Üretimi ve Tüketimi

Mevcut Kapasite

İstihdam

Dış Ticareti

İthalatımız

İhracatımız

SEKTÖRLE İLGİLİ MEVZUAT

Mevzuat

Tesis Kurulması ve Çalışma İzni Alınması İşlemleri

Ambalajlama, Etiketleme ve Diğer Önemli Koşullar Yönünden


Mevzuat

Ürün Standardları

2
Piliç Eti İthalatı ve İhracatı Açısından Mevzuat

Piliç Eti İthalatı Açısından Mevzuat

Piliç Eti İhracatı Açısından Mevzuat

İhracatta Teşvik

SEKTÖRDE YAŞANAN SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Üretimdeki Sorunlar ve Çözüm Önerileri

Dışa Bağımlılık Sorunu

Damızlık Üretimindeki Sorunlar

Yemlik Hammadde Sorunları

Atıl Kapasite Kullanımı

Tüketim Azlığı

Finansman Sorunu

KDV Oranlarının Düşürülmesi

İhracat ve İthalattaki Sorunlar ve Çözüm Önerileri

SEKTÖRDE FAALİYET GÖSTEREN BAŞLICA ÜRETİCİ VE / VEYA


İHRACATÇI FİRMALAR

Başlıca Üretici ve / veya İhracatçı Firmalar

Sektörle İlgili Dernekler

3
TERMİNOLOJİ VE ÜRÜN KAPSAMI:

Uluslararası terminolojide piliç, tavuk, hindi, bıldırcın, sülün, ördek, kaz gibi
hayvanların etleri “Kanatlı Eti” kavramı içinde yer almakta olup, ülkemizde halen tavuk,
piliç ve hindi eti dışında kalan diğer kanatlılarla ilgili bir sanayinin varlığından söz etmek
mümkün değildir.

Türk Gümrük Tarife Cetveli’nde horoz, tavuk, ördek, kaz, hindi gibi kümes
hayvanlarının etleri ve yenilen sakatatları 02.07 pozisyonunda yer almaktadır:

02.07 Kümes hayvanlarının etleri ve yenilen sakatatı ( taze, soğutulmuş


veya dondurulmuş )

*Horoz ve tavuklar

02.07.11 Parçalanmamış ( taze veya soğutulmuş )


02.07.12 Parçalanmamış ( dondurulmuş )
02.07.13 Parça halindeki etler ve sakatat (taze veya soğutulmuş)
02.07.14 Parça halindeki etler ve sakatat ( dondurulmuş )

Tavukçuluk:

Kümes hayvancılığında tavukçuluk başlı başına bir sanayi durumundadır.Sanayi


sektörü tavukçuluk için makineler, yemlikler, ekipmanlar üretir.Yem sanayi, yem üretimi
yapar.İnşaat sektörü kümes, kuluçkahane, kesimhane, v.s. yapar.Sağlık ve ilaç sektörü
ise aşı, ilaç ve vitamin üretir.Yani, tavukçuluk her açıdan istihdam yaratıcı önemli bir
sektördür.

Kümes hayvanlarının çok kısa bir sürede yemi, ete ve yumurtaya çevirebilen
canlı makineler olduğunu söylemek mümkündür.Bir piliç 40 – 50 günde kesime hazır
hale gelir.Bir tavuk 4.5 – 5 ayda yumurta üretmeye başlar.Yumurta ise 21 günde civcive
dönüşür.

Tavukçuluk; gelir elde etmek amacıyla uygun barınaklarda, uygun tekniklerle


bilinçli bir yetiştiricilik olarak tanımlanabilir.

Tavukçuluk 2 ayrı şekilde yapılmaktadır:

A) Yumurtacı Tavuk Yetiştiriciliği

B) Etçi Tavuk Yetiştiriciliği

Araştırmamıza konu olan etçi tavuk yetiştiriciliğidir ve piliç eti üretmek için
yapılır.Bu iş damızlık işletmelerinden başlamaktadır.Damızlık sürülerine horoz katılarak
döllü yumurtalar elde edilir.Söz konusu döllü yumurtalar ya kuluçkacı işletmelere satılır
ya da damızlık işletmelerinde civcivler elde edilir.Etçi piliç yetiştirecekler bu piliçleri alıp,
6 – 8 hafta beslerler.Kesim zamanı gelen piliçler kesime gönderilir, yerine yeni bir parti
civciv getirilir.Bu şekilde çalışan sistemle, yılda 4 – 6 parti üretim yapılabilir.

4
Neden Piliç Eti?:

İnsan beslenmesi açısından önemli bir yer tutan hayvansal proteinin temininde
stratejik bir konuma sahip olan kanatlı etleri, sürekli gerileyen kırmızı et üretiminden
doğan açığı kapatma konusunda özel bir öneme sahiptir.

Piliç eti kırmızı et ile karşılaştırdığımızda liflerinin kısa olması sebebiyle


sindiriminin çok kolay olduğu söylenebilir.Vücudun ihtiyacı olan demir ve çinko gibi
mineraller ile vitaminler ( B2, B6, B12 ) piliç etinde bol miktarda vardır.Ayrıca, doymamış
yağ asit oranı kırmızı ete göre gayet yüksek olduğundan kalp ve damar hastaları
çekinmeden piliç etini tercih etmelidirler.Öte yandan, piliç etinde bulunan selenyumun
kansere yakalanma riskini düşürdüğü tıp otoritelerince kabul edilmektedir.

Ülkemizde etlik piliç yetiştiriciliğinde kullanılan üretim teknolojisi son derece


modern olup, halihazırda üretimin yaklaşık % 80’i tam entegre tesislerde
gerçekleştirilmektedir.

SEKTÖRÜN DÜNYADAKİ YERİ

Dünya Tavuk Eti Üretimi:

FAO’nun verilerine göre, 2002 ve 2003 yılları itibariyle dünya tavuk eti üretim
rakamları sırasıyla 64.006.383 ve 65.157.125 tondur.2003 yılında bir önceki yıla göre
dünya tavuk eti üretimi % 1.7 oranında artmıştır.

ABD, dünya tavuk üretiminin % 23.0’ünü gerçekleştirmekte olup, Çin Halk


Cumhuriyeti ve Brezilya’nın dünya tavuk üretimindeki payları ise sırasıyla % 14.9 ve %
11.0’dir.Söz konusu üç ülke dünya tavuk eti üretiminin % 48.9’unu gerçekleştirmektedir.

Dünyanın başlıca üretici ülkeleri ile üretim rakamlarına aşağıda yer verilmektedir:

TABLO:

Ülkeler 2002* 2003*


ABD 14.872.000 15.003.000
Çin 9.376.950 9.770.580
Brezilya 7.040.000 7.180.000
Meksika 2.075.758 2.135.000
Tayland 1.320.000 1.320.000
Hindistan 1.260.000 1.440.000
İngiltere 1.255.000 1.250.000
Japonya 1.229.089 1.218.000
Fransa 1.148.000 1.130.000
İspanya 1.020.000 1.020.000
Türkiye 612.000 612.000
Tüm Ülkeler Toplamı 64.006.383 65.157.125

Kaynak: FAOSTAT
*Ton

5
Kümes Hayvanları Etlerinin Dünya Tüketimi:

Kümes hayvanları etlerinin tüketiminde en ön sırada yer alan ülkeler; Hong Kong,
ABD, Kuveyt ve Birleşik Arap Emirlikleri olarak sayılabilir.Firmalarca, potansiyel ihracat
pazarlarının belirlenmesinde kişi başı yıllık tüketim miktarları önemli bir gösterge
olduğundan aşağıdaki tablo ayrıntılı olarak düzenlenmiştir.

Tablo:

Kümes Hayvanları Etlerinin Seçilen Ülkeler İtibariyle Yıllık Tüketim Rakamları

Kümes Hayvanlarının Etlerinin Yıllık Tüketim Rakamları


( Kişi başı / kg. )
1996 1997 1998 1999 2000 2001
Kuzey Amerika Ülkeleri
Kanada 30.7 31.4 32.0 33.8 34.8 35.4
Meksika 18.8 18.9 19.8 21.5 22.7 23.6
ABD 45.7 46.2 46.7 49.1 49.3 49.6
Güney Amerika Ülkeleri
Arjantin 19.8 22.8 25.5 25.6 24.9 24.6
Brezilya 21.5 23.2 23.4 27.3 28.2 29.9
Kolombiya 17.0 17.5 17.6 16.6 17.2 17.6
Guatemala 10.5 10.9 11.2 11.4 12.2 12.1
Honduras 7.7 10.0 10.7 10.7 10.8 10.5
Venezüella 17.2 17.3 16.6 15.7 16.1 16.1
Avrupa Birliği Üyesi Ülkeler
Fransa 24.8 24.7 25.1 24.4 24.9 26.2
Almanya 14.1 14.7 15.0 15.2 15.2 15.7
İtalya 19.2 19.5 19.5 19.1 18.7 19.2
Hollanda 21.3 21.8 22.2 21.5 21.0 21.0
İspanya 26.0 24.2 24.3 26.7 26.4 26.7
İngiltere 26.0 25.9 27.7 28.1 28.4 28.7
Eski Doğu Bloku Ülkeleri
Bulgaristan 11.4 12.3 14.6 15.0 15.6 15.6
Macaristan 25.0 26.1 29.4 25.4 27.4 27.1
Polonya 11.1 12.7 14.0 14.2 14.3 13.7
Romanya 8.3 7.9 6.2 3.7 3.7 3.8
Rusya Federasyonu 12.2 12.7 10.6 10.6 11.3 11.8
Ukrayna 5.3 5.0 4.9 5.8 5.8 5.9
Ortadoğu Ülkeleri
Kuveyt 44.5 44.7 40.8 41.7 41.1 41.1
Suudi Arabistan 32.0 35.8 34.8 35.1 34.3 33.6
Türkiye 7.6 9.3 9.6 10.1 10.2 10.6
Birleşik Arap Emirlik. 32.0 31.8 34.3 40.5 40.2 41.2
Afrika Ülkeleri
Mısır 6.0 7.0 7.6 8.9 8.5 8.7
Güney Afrika Cumhuriyeti 21.7 21.6 24.6 26.6 26.4 26.3
Asya Ülkeleri

6
Çin Halk Cumh. 8.2 8.8 9.0 9.3 9.6 9.7
Hong Kong 50.3 52.5 59.0 57.0 57.4 57.3
Hindistan 0.7 0.7 0.7 0.7 0.7 0.7
Endonezya 4.6 4.3 2.1 2.9 3.4 3.7
Japonya 14.4 14.0 13.8 13.7 13.8 13.8
Malezya 33.1 34.0 29.4 31.1 32.1 33.3
Filipinler 6.1 6.6 6.4 6.7 6.7 6.8
Kore Cumhuriyeti 10.8 10.8 9.5 11.0 11.3 11.5
Singapur 34.0 33.7 34.7 - - -
Tayvan 31.1 34.1 33.6 33.0 34.0 33.9
Tayland 12.0 12.6 11.6 12 13 14.0

Kaynak: www.foodmarketexchange.com/

Dünya Piliç Eti Dış Ticareti:

İhracat:

Dünya piliç eti toplam ihracat rakamı 2003 yılı itibariyle 5.6 milyon tondur ve 2002
yılına göre % 4 oranında artmıştır.En önemli ihracatçı ülkeler; ABD, Brezilya, AB üyesi
ülkeler ve Tayland olarak sayılabilir.

2003 yılı itibariyle 2.4 milyon ton piliç eti ihracatı gerçekleştiren ABD’nin en fazla
ihracat yaptığı ülke Rusya Federasyonu olup, 2003 yılında bir önceki yıla göre Rusya’ya
yapılan ihracatın daha da arttığı tahmin edilmektedir.Brezilya’nın aynı yıl itibariyle
ihracatı 1.3 milyon tondur ve ihracatı bir önceki yıla nazaran % 7 oranında azalmıştır.
Brezilya’nın en fazla ihracat yaptığı ülke Suudi Arabistan’dır ve AB üyesi ülkelere de
ihracatı oldukça yüksektir.

Avrupa Birliği’nin 2003 yılında 2002’ye göre piliç eti ihracatının yaklaşık % 4
artarak 695.000 ton düzeyinde gerçekleştiği tahmin edilmektedir.Artışın Polonya,
Macaristan, Çek Cumhuriyeti, Romanya, Bulgaristan, Slovakya gibi Orta Avrupa
ülkelerine yapılan ihracat artışından kaynaklandığı söylenebilir.

İthalat:

Dünyanın en önemli ithalatçı ülkeleri; Çin Halk Cumhuriyeti, Avrupa Birliği üyesi
ülkeler, Japonya, Meksika, Rusya Federasyonu ve Suudi Arabistan’dır.Çin’in 2003
yılındaki piliç eti ithalatının 350.000 ton, Avrupa Birliği üyesi ülkelerin 600.000 ton,
Japonya’nın ise 700.000 ton olduğu tahmin edilmektedir.Diğer önemli ithalatçı ülkelerin
ithalat rakamları ise 2003 yılı itibariyle aşağıda gösterilmektedir:

Rusya Federasyonu: 1.300.000 ton

Suudi Arabistan: 385.000 ton

Meksika: 290.000 ton

7
SEKTÖRÜN TÜRKİYE’DEKİ YERİ

Türkiye’de Sektörün Gelişimi:

1950’li yıllarda ülkemize yeni saf tavuk ırkları getirilerek çoğaltılmış ve


yetiştiricilere dağıtılmıştır.Melezlemeler yapılarak saf ırklar yerine hibrit ırklar geliştirilmiş
ve böylelikle verim oldukça artırılmıştır.Tavukçuluk sektörünün bugünkü düzeye
ulaşmasının yüksek verimli hibrit ırkların ülkemizde üretime girmesiyle başladığı
söylenebilir.Tavukçuluk sektörü,1970’li yıllarda aile işletmeciliği şeklinde, pahalı ve
sınırlı üretim kapasitesi ile faaliyette bulunmaktaydı.

1980’li yıllarda gelişme hızını giderek artıran sektör modern kümes ve


kesimhanelerle donatılmıştır.Sektör sözleşmeli üretim modelinin uygulanması ile önemli
bir yapısal değişim göstermiştir.1980 – 1993 döneminde ülkedeki tavuk varlığı 3.2 kat,
tavuk eti üretimi ise 1.2 kat artmıştır.Sektörün bu dönemde bu kadar gelişmesinde, 1985
yılında uygulamaya giren Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu (KKDF) teşvik ve
desteği, özellikle piliç eti üretiminde modern tesislerin kurulmasında son derece etkili
olmuştur.Sektörün gelişiminde T.C Ziraat Bankası kredileri de önemli rol
oynamıştır.Buna paralel olarak çoğalan modern kesimhaneler sağlıklı bir piliç eti
pazarlama olanağını sağlamış ve tüketiciler de sağlıklı ürün tüketme imkanına
kavuşmuşlardır.1990 – 2000 döneminde tavuk eti üretiminin yıllık ortalama büyüme hızı
% 14.4’dür.

Özellikle kanatlı etinde 1999 yılında 662.000.- tonluk üretim rakamına ulaşılmış
olması dikkat çekicidir.Zira, söz konusu rakam 2003 yılı hedeflerini bile aşmıştı.Aynı yıl
kişi başı tavuk tüketimi ise, 10.23 kg’a ulaşmıştı.Tavukçuluk sektöründeki bu gelişme,
kırmızı et sektörünün gerilemesinden doğan üretim açığının kapatılmasını sağlamış, bu
sayede ithalata da gerek kalmamıştır.Sektörün büyüme trendi sadece 1994 ve 2001 kriz
yıllarında düşüş göstermiştir.

Bugün bir yumurtacı hibrit tavuk yılda yaklaşık 300 yumurta vermektedir.Bir etçi
hibrit piliç, 8. haftada 2.4 kg. ağırlığa ulaşabilmektedir.Eskiden tavukları beslemede
dane yem kullanılırdı.Bugün, artık besin maddelerini dengeli bulunduran karma yemler
kullanılmaktadır.

Ülkemizde tüketicilerin gün geçtikçe bilinçlenmesi piyasada ambalajlı ve markalı


piliç eti talebini giderek artırmakta, bunun sonucunda da üreticiler bu hususa daha fazla
önem vermek zorunda kalmaktadırlar.

Piliç Sektörü’nde Mevcut Durum:

Tavukçuluk, 1970'li yıllardan başlayarak ülkemiz hayvancılık sektörü içinde


sürekli bir gelişme sağlanan, kendi üretim planlamasını yapabilen ve ülke ihtiyacını
karşılayabilen önemli bir üretim dalıdır. Ülkemizde bugün üretilen beyaz etin yaklaşık
yüzde 80’i, son derece modern tesislerde gerçekleştirilmektedir ve çoğu gelişmiş
ülkelerdeki benzerlerinden yaklaşık 20 yıl daha gençtir.Bu tesislerin bazılarında piliç
kesim kapasiteleri 6.000 ila 9.000 adet / saat, hatta birkaç kesimhanede 15.000 –
17.000 adet / saate ulaşmaktadır.

8
Ülkemiz tavuk eti üretiminde, FAO’nun 2003 yılı verilerine göre dünya ülkeleri
sıralamasında 202 ülke içinde 23. sırada yer almakta olup, tüm dünya üretiminden
aldığı pay ise % 0.9’dur.Sektörün yıllık cirosu 2.5 milyar ABD $’ı olup, Gayri Safi Milli
Hasıla içindeki payı % 1.7’dir.Sektörde dünyadaki son gelişmeler yakından takip
edilmekte ve üretime yansıması çok hızlı olmaktadır.

Kişi başına piliç eti tüketimi 1994 yılından 2000’e kadar % 133 oranında artarak
11.5 kg’a ulaşmıştır.2001 ve 2002 yıllarında kişi başı tüketim ne yazık ki 9.5 – 10 kg’lara
düşmüştür.Gelişmiş ülkelerin seviyesine ulaşabilmemiz için tüketimin iki katına
çıkarılması gerekmektedir.

Yurtiçi tavuk eti satışının yüzde 75'ini bütün tavuk, yüzde 25'ini parça tavuk eti
oluşturmaktadır.Parça tavuk eti satışının yüzde 73'ü but - göğüs, yüzde 11'i taşlık,
yüzde 6'sı boyun, yüzde 6'sı kanat ve yüzde 4'ü filato şeklinde gerçekleşmektedir.

Sektörün Rekabet Gücü:

Sektörde son yıllarda gözlemlenen otomasyon ve kapasite kullanım oranlarındaki


artışlar, yapılan yeni yatırımlar sektörün tam bir sanayi işkolu haline gelmesine sebep
olmuştur.Yeni, modern teknolojilerle donatılmış kesimhanelerin sayısının artması insan
sağlığına önem vermeden kesim yapan firmaların yarattığı haksız rekabetin azalmasına
yol açmıştır.Bu haksız rekabetin azalmasında, tüketicilerde yerleşen markalı ürün
tercihinin de önemli rolü olduğu söylenebilir.

İç pazardaki rekabette bir önemli husus vardır.Kanatlı kesimhanesi olarak faaliyet


gösteren yaklaşık 20 büyük şirket toplam üretimin % 80 – 85’ini gerçekleştirmektedir.Bu
açıdan, sektörde şirket satın almalar, şirket birleşmeleri çok önemlidir.Sektörün sınırlı
sayıda firmanın tekelinde kalması, bütün pazar politikalarının söz konusu şirketlerce
belirlenmesi riski vardır.Böyle bir durum kuşkusuz tüketiciler açısından hoş
olmayacaktır.

Sektörün dış rekabet durumuna baktığımızda iç pazar için söylenilen olumlu


ifadeler burada geçerli değildir.Verimlilik, kalite, ambalajlama, ürün çeşitliliği konularında
sektörün önemli bir noksanı bulunmamakla beraber, iç piyasada yem maliyetlerinin
yüksekliği, ihracattaki devlet sübvansiyonunun yetersiz kalması önemli dezavantajlardır.

Sektörde firmalarımızın dış pazarlardaki rekabet gücünü artıran en önemli


unsurlardan birisi, kanatlı kesimhanelerinin büyük bir kısmının çevreye duyarlı tesisler
olmasıdır.Kesimhanelerin bir çoğunda, üretilen atıkların arıtılmasına yönelik tesisler
bulunmaktadır.Yabancı alıcılarca, çevreye önem veren şirketlerin mal alımında tercih
edildiği göz önüne alındığında, mevcut tesislerimizin durumu memnuniyet vericidir.

Türkiye’de Piliç Eti Üretimi ve Tüketimi:

Ülkemizde 2002 yılı itibariyle tavuk varlığı 217.575.000 adettir.Türkiye’nin piliç eti
üretim rakamları ise yıllar itibariyle arka sayfadaki grafikte gösterilmektedir:

9
GRAFİK:

Türkiye’nin Piliç Eti Üretimi ( Bin Ton )

700
600 612 612
643 615
597
500 488
400 486
436
300
200
100
0
1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003

Kaynak: FAOSTAT

Beyaz Et Sanayicileri ve Damızlıkçılar Birliği'nin (BESD - BİR) verilerine göre,


2003 yılında beyaz et üretimi 726.000 ton, toplam kanatlı üretimi ise 827.000 ton olarak
gerçekleşmiştir.

Beyaz et sektörünün 2003 yılını fiyat istikrarsızlığıyla geçirdiği söylenebilir.


2002'nin son 3 ayında başlayan perakende fiyatlarındaki düşüş, 2003'ün Nisan ayına
kadar sürmüş, maliyetinin 400 bin lira altına, yani 1 milyon 400 bin liraya kadar düşen
fiyatlar, Mayıs ayında tekrar artmaya başlamıştır.Böylece bir - iki ay içinde 3 - 3.5 milyon
liraya çıkan, aslında normale dönen fiyatlar talebin azalmasına neden
olmuştur.Haziran'da tekrar başlayan düşüş, piyasanın dengeye ulaşmasını
sağlamıştır.Yaşanan bu istikrarsızlığa karşın 2003 Ocak - Eylül döneminde piliç üretim
rakamı bir önceki yılın aynı dönemine göre % 20 oranında artmıştır.

2003 yılı sonunda piliç eti üretiminin 2002'ye oranla yüzde 17 artarak 726.000
tona çıktığı tahmin edilmektedir.Söz konusu üretim artışı yılın başında ve sonunda
yaşanan fiyat krizlerinin nedenini oluşturmaktadır.2001 yılında 11 kilogramdan 9.6
kilograma gerileyen fert başına kanatlı eti tüketimi, 2002 yılında 10 kilogramda kalmıştır.
Ama 2003 yılında artan üretim sonucu fert başına tüketimin 11.7 kilograma çıktığı
tahmin edilmektedir.

Piliç sektöründe 2003 yılının en önemli olaylarından biri, en büyük entegre firma
konumundaki Köy – Tur’un yaşadığı sıkıntı olup, grup Köy-Tür Ege Entegre dışında
kalan tüm işletmelerini kapatmak zorunda kalmıştır.

Mevcut Kapasite:

Türkiye’nin piliçte günlük kesim kapasitesi 3500 ton, yıllık kesim kapasitesi de
yaklaşık 1.150.000 tondur.

2003 yılı itibariyle kapasite kullanım oranı yaklaşık % 70’dir.2003 yılında AB


Gıda ve Veterinerlik Ofisi’nin yaptığı denetimler sonrasında ülkemizdeki 5 entegre

10
tesis AB Standardlarına Uygunluk Belgesi alma aşamasına gelmiştir.Bu yıl içerisinde,
AB ülkelerine piliç ve hindi eti ihracatı yapılabilecek bir konuma gelinmesi
beklenmektedir.

İstihdam:

Kanatlı sektörü her geçen yıl büyümekte, yatırımlara devam edilmekte ve


kayda değer kapasite artışları yaşanmaktadır.Devlet İstatistik Enstitüsü verilerine
göre, 2002 yılı itibariyle kümes hayvanları etlerinin imalatı ve saklanması faaliyet
kolunda 71 işyeri 3.643 çalışanla faaliyetlerine devam etmektedir.Sektörde yaklaşık
olarak 10.000 adet broiler ( servise hazır piliçle ilgili ) işletme faaliyet
göstermektedir.Sektöre tavukçuluk olarak geniş bir pencereden baktığımızda;
geçimini tavukçuluktan temin eden üretici çiftçi, sektörle ilgili esnaf, yem ve ilaç
sanayi çalışanları ile nakliye ve pazarlama elemanları da dahil olmak üzere yaklaşık
2 milyon kişinin bu sektörde yer aldığı söylenebilir.

Ülkemizde kişi başına düşen beyaz et üretim ve tüketim miktarlarını asgari AB


standardlarına çıkarma çabaları sürecektir.Dolayısıyla, zaman içerisinde istihdam
eksiklikleri ortaya çıkacaktır.Zaten, şu anda da sektörde arzu edilen kalitede ve
nitelikte eğitilmiş, deneyimli kalifiye eleman ihtiyacı bulunmaktadır.

Çalışma standardları kötü olmamakla birlikte iyileştirilmeye muhtaçtır.Ücretler,


çalışma ortamları, sosyal imkanlar v.s. diğer sektörlere göre daha iyi
durumdadır.Ülkemizde, sektördeki işgücü maliyetlerinin yüksek olduğu
söylenemez.Piliç etinde kilogram başına % 3 - 5 gibi işçilik maliyeti düşmektedir.

Ülkemizde, modern anlamda işletme sayısının artmasına karşılık aynı oranda


istihdamda artış olduğu söylenemez.Bunun en önemli sebebi, üretimde kullanılan
otomasyonun oldukça yüksek düzeyde artmasıdır.DPT verilerine göre, 1995 yılı
sonrasında otomasyona geçen işletme sayısı % 75 düzeyindedir.

Dış Ticareti:

Gümrük Tarife İstatistik Pozisyon Cetveli’nin 02.07 pozisyonunda yer alan


kümes hayvanlarının etleri ile yenilen sakatatının ihracat ve ithalat rakamları
aşağıdaki tabloda verilmektedir:
TABLO:
Kümes Hayvanlarının Etleri ile Sakatının İhracat ve İthalatı

( ABD $’ı )

Yıllar İhracatı İthalatı


1996 8.849.000 160.000
1997 10.445.000 55.000
1998 12.461.000 75.000
1999 6.761.746 18.232
2000 6.016.721 974.306
2001 14.242.215 182.517
2002 11.665.596 32.267
2003 (İlk 10 ay) 12.732.450 28.676

11
Kaynak: DİE

İthalatımız:

Kümes hayvanlarının etlerinin ve yenilen sakatınının ithalatı mevzuat


açısından serbesttir.Kalite ve sağlık açısından Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın
kontrolüne tabidir.

Yukarıdaki tablo incelendiğinde, ithalatın yok denecek düzeyde olduğu


görülecektir.Ülkemizdeki üretim iç talebi rahatlıkla karşılamaktadır.Ülkemizde yıllar
itibariyle gerçekleşen üretim artışları dikkate alındığında, gelecek yıllarda da ithalatın
son derece sınırlı kalacağı tahmin edilebilir.

İhracatımız:

Dünya kanatlı eti ithalatının 1 / 3’ü Ortadoğu ülkeleri ile Rusya Federasyonu ve
diğer Bağımsız Devletler Topluluğu üyesi devletlerce gerçekleştirilmektedir.Ülkemiz
kanatlı eti ihracatında son derece elverişli bir konuma sahip olmakla birlikte, söz
konusu avantajı yeterince iyi kullanabildiğimiz söylenemez.Piliç eti ihracatında
ülkemizin 3 önemli pazarı vardır; bunları Avrupa Birliği üyesi ülkeler, Rusya
Federasyonu ve Arap ülkeleri olarak sayabiliriz.

Bununla birlikte, şimdiye kadar Avrupa ülkelerine kanatlı eti ihracatımız söz
konusu değildi.Bugüne kadar, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın uygulamakta olduğu
asgari kontrollerin yeterince yapılmadığı ve ilgili dokümantasyonların tam olarak
tutulmadığı gerekçe gösterilerek AB’den gelen denetçilerce Türkiye’ye geçer not
verilmiyordu.Fakat, adı geçen Bakanlığın sıkı çalışmaları sonucunda, 2003 yılı Eylül
ayında AB Gıda ve Veterinerlik Ofisi ( SANCO ) yetkilileri Türkiye’deki bazı tesisleri
yerinde incelemişlerdir.İnceleme sonucunda hazırlanan ön raporda, Türkiye’deki 5
firmaya olumlu not verilmiştir.Sonuç raporunun en geç Nisan ayına kadar AB Daimi
Veterinerlik Konseyi’ne sunulması beklenmektedir.Böylece, AB’nin piliç eti alabileceği
üçüncü ülkeler listesine Türkiye’nin girip giremeyeceğine karar verilecektir.

AB kapılarının açılmasıyla birlikte, Türkiye’nin şimdiye kadar en fazla 12.500


ton yaptığı piliç eti ihracatı, 2004 yılı içinde 20.000 tona, pazara yerleştikten sonra da
100.000 tonlara çıkabilecektir.Sektörün uzun süredir içinde bulunduğu durgunluktan
çıkıp, yeni istihdam yaratacak yatırımlarla yoluna devam etmesi
beklenmektedir.AB’ye ihraç edilebilecek en temel ürün derisiz, kemiksiz göğüs
etidir.AB ülkeleri yılda 600 – 800 bin ton arasında göğüs eti ithal etmektedir.

Kanatlı eti ihracatı açısından ikinci önemli pazar Irak olmakla birlikte, bu
pazarın ABD’li ve Brezilya’lı firmalara kaptırıldığı söylenebilir.Bir ton tavuk etini asgari
1500 $’a ihraç edebilen Türk firmaları, düşük yem maliyetleri ve yüksek
sübvansiyonlarla tonu 1000 dolardan mal satan söz konusu ülke firmalarıyla baş
edememektedir.ABD’li firmalar tavuk etinde yaklaşık 600 $ sübvansiyon
almaktadırlar.Ayrıca, yem fiyatları her iki ülkede de çok düşüktür.Bununla birlikte,
gene de Irak pazarının zorlanması gerekir.Ülkenin yıllık olarak 207.000 ton tavuk eti
ithal talebi bulunmaktadır.Ülkedeki soğuk hava deposu koşulları düzeldiğinde bu
rakam 500.000 tona çıkacaktır.İhracatta devlet desteğinin artmasıyla birlikte, ihracat

12
imkanımız söz konusu olabilir, eksik kalan siparişler Türkiye’den
karşılanabilir.Türkiye’nin en önemli avantajı Irak’a komşu olmasıdır.Bazı Türk
firmalarının Irak’ta bayilik oluşturma çalışmaları da bulunmaktadır.

Tavuk eti ihracatında önümüze çıkan diğer bir fırsat kuş gribi ( Avian Influenza
) hastalığıdır.Asya’da kuş gribi virüsünün ortaya çıkmasıyla birlikte, Avrupa ülkeleri ve
dünyanın diğer birçok ülkesi Asya’dan canlı kanatlı hayvan ve kanatlı hayvan eti
ithalatını yasaklamıştır.Yılda 2 milyar dolarlık kanatlı eti ihracatı yapan Tayland’da
sektör bitme noktasına gelmiştir.Hastalıkla birlikte, arzın kısılması tavuk fiyatlarını
hızla yukarı çekmiştir.Bu durum, ülkemizdeki tavukçuluk sektörünün şansını artırmış
olup, 2004 yılında ihracatta bir patlama beklenmektedir.Ayrıca, AB kapıları da
Türkiye’ye açılabilecektir.AB üyesi ülkelerin Uzakdoğu’dan ithalatı yasaklamasıyla
pazarda büyük bir boşluk doğmuştur.Arz fazlası nedeniyle Aralık 2003 ayından beri iç
piyasada çok az karlarla satış yapan Türk firmaları için yeni bir umut ortaya
çıkmıştır.Ülkemiz, kanatlı eti ihracatında ABD, Brezilya, Arjantin, Hollanda ve Fransa
gibi ülkelerle rekabet edebilecek teknoloji ve potansiyele kolayca ulaşabilir.

Bugün itibariyle, mevcut üretim sistemimiz iç talebe yönelik olup, talep


artışlarını karşılamanın ötesinde ihracatı hedefleyen bir amaç söz konusu değildir.İç
tüketim ihtiyacı ve dış pazar talepleri göz önüne alınarak üretimin planlanması yerine,
hiçbir hesaba dayanmadan faaliyetin sürdürülüp üretim fazlasının oluştuğu
zamanlarda ihracat olanaklarının zorlanması dış piyasanın o günlerdeki talebine ve
koşullarına uymayı zorunlu hale getirmekte ve ihracattan beklenen yararların
sağlanmasını engellemektedir.Üretim maliyetlerinin yüksekliği, üretim ve ihracat
teşviklerinin yetersizliği diğer önemli etkenlerdir.

İhracatımız son iki yıldır 11 – 13 milyon ABD $’ı seviyelerinde


gerçekleşmektedir.2002 yılında gerçekleştirilen ihracatın % 62.5’i Çin Halk
Cumhuriyeti ile Azerbaycan’a gerçekleştirilmiş olup, aynı yıl itibariyle en fazla ihracat
yaptığımız ülkelere ise, aşağıda yer verilmektedir:

Ülkeler İhracat Rakamı ( 000 $ )


Çin Halk Cumhuriyeti 3.769
Azerbaycan 3.524
Hong Kong 1.327
Makedonya 803
Bulgaristan 415
Özbekistan 266
Gürcistan 244

Kaynak: DİE

Her yıl nüfus artışı ve tüketim artışına bağlı olarak ülkemizde kanatlı eti üretimi
de düzenli bir şekilde artmaktadır.İhracat miktarlarının son derece düşük olması ve
bazı yıllarda dalgalanma göstermesi dikkat çekicidir.İhracat yelpazemiz çok çeşitli
ülkelere küçük miktarlar şeklindedir.

Sektörde yaşanan bir kısırdöngü dikkat çekicidir.İhracat imkanlarının son


derece kısıtlı olması, bazı yıllar üretim fazlasının ihracat yoluyla eritilememesine yol
açmakta, bu durumda da üretici firmalar takip eden yıl üretimlerini

13
kısmaktadırlar.Üretimin kısılması iç piyasada fiyatların artışına yol açmakta, takiben
üretimde artış yaşanmaya başlamaktadır.

Ambalajlı ve markalı ürünlerin dış ülkelerde pazarlanmasına yönelik olarak


üretici / ihracatçı firmalarca yapılan çalışmaların artırılması, dış pazarlarda soğuk
zincir uygulamalarına önem verilerek yeni politikalar üretilmesi faydalı olacaktır.

SEKTÖRLE İLGİLİ MEVZUAT

Mevzuat

Piliç eti üretimi ve satışı ile ilgili Bakanlıklar ve mevzuat şu şekildedir:

T.C. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı

Yem Kanunu
Hayvan Sağlığı ve Zabıtası Kanunu
560 sayılı Gıdaların Üretimi, Tüketimi ve Denetlenmesine Dair Kanun
Hükmünde Kararname
Kanatlı Hayvan Eti ve Et Ürünleri Üretim Tesislerinin Kuruluş, Açılış ve
Denetleme Usul ve Esaslarına Dair Yönetmelik
Türk Gıda Kodeksi Et Ürünleri Tebliği ( 2000 / 4 )
Türk Gıda Kodeksi Gıda Maddelerinin Genel Etiketleme ve Beslenme
Yönünden Etiketleme Kuralları Tebliği ( 2002 / 58 )
Kasaplık Canlı Tavuk, Tavuk Eti, Sakatatı ve Yumurtalarının İthalatında
Kontrol Belgesi Düzenlenmesi İçin Gerekli Şartlar Hakkında Tebliğ ( 2000 / 3 )
Damızlık Harici Canlı Hayvanlar İle Hayvan Maddelerinin İthalinde Kontrol
Belgesi Düzenlenmesi İçin Aranacak Belgeler Hakkında Tebliğ ( 2000 / 32 )

T.C. Sağlık Bakanlığı

Umumi Hıfzısıhha Kanunu

T.C. Çevre Bakanlığı

2872 sayılı Çevre Kanunu


Hava Kalitesinin Korunması Yönetmeliği
Su Kirliliği Kontrolu Yönetmeliği
Katı Atıkların Kontrolü Yönetmeliği
Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği

T.C. Bayındırlık ve İskan Bakanlığı

İmar Kanunu

Tesis Kurulması ve Çalışma İzni Alınması İşlemleri:

Kurulacak tesisin yer ve projeleri ile belgelerinin Sağlık Bakanlığı İl Sağlık


Müdürlüğü’nce uygun görülmesi durumunda Bakanlıkça uygundur görüşü verilir ve

14
takiben firmaca Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’na başvurularak tesis kurma izni
alınması gerekmektedir.

Çalışma izninin verilmesinde de uygulanacak yöntem gene aynıdır.Sağlık


Bakanlığı İl Müdürlüğü’nden uygundur görüşü alınarak Tarım ve Köyişleri
Bakanlığı’na başvurulması gerekir.

“Kanatlı Hayvan Eti ve Et Ürünleri Üretim Tesislerinin Kuruluş, Açılış ve


Denetleme Usul ve Esaslarına Dair Yönetmelik” kapsamındaki tesislerin, tesis kurma
ve çalışma izinlerinin verilmesinde ve çalışma izni verilmesi öncesinde yapılacak
denetimlerinde; kombina ve kesimhaneler de Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Koruma ve
Kontrol Genel Müdürlüğü, parçalama tesisi, mamul madde üretim tesisi ve soğuk
depolarda ise Bakanlık İl Müdürlükleri yetkilidir.

Ambalajlama, Etiketleme ve Diğer Önemli Koşullar Yönünden Mevzuat

2000 / 4 sayılı Türk Gıda Kodeksi Et Ürünleri Tebliği’nde, et ürünlerinin


tekniğine uygun ve hijyenik olarak üretilmesi, hazırlanması, işlenmesi ile muhafaza,
depolama, taşıma ve pazarlanmasını sağlamak üzere, ürünün özellikleri
belirlenmiştir.

Piliç eti diğer et çeşitleriyle birlikte, bu Tebliğ’de düzenlenmiştir. Bu Tebliğ


kapsamındaki ürünlerin başlıca özellikleri şunlardır:

a) Et ürünlerinin üretiminde kullanılan etlerin sağlık kontrolünden geçirildiğini


ve insan tüketimine uygun olduğunu belirten sağlık damgasını taşıması
zorunludur.

b) Et ürünleri ısıl işlem uygulanarak, kürlenerek, marine edilerek, kurutularak,


tütsüleme veya olgunlaştırma işlemi uygulanarak üretilir.

c) Et ürünlerinin üretiminde; izin verilen katkı maddeleri, aroma maddeleri,


gıda maddeleri ve lezzet vericiler kullanılır.

d) Et ürünleri kendilerine has görünüş, yapı, renk, lezzet, koku ve aromada


olmalıdır.

2000 / 4 sayılı Tebliğ’de, veteriner ilaç tolerans düzeyleri, hijyen, ambalajlama


ve etiketleme – işaretleme, taşıma ve depolama koşulları gibi önemli konulara da yer
verilmektedir.

Et ürünlerinin ambalajlanması ve işaretlenmesi ile ilgili kurallar şunlardır;

a) Et ürünlerinin ambalajlanmasında Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği'nin 9


uncu bölümüne uygun ambalaj materyalleri kullanılır.

b) Etikette, Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği'nin 9 uncu bölümüne ek olarak;


ürünün saklama sıcaklığına da yer verilmelidir.

15
25.08.2002 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 2002 / 58 sayılı Türk Gıda
Kodeksi Gıda Maddelerinin Genel Etiketleme ve Beslenme Yönünden Etiketleme
Kuralları Tebliği uyarınca, gıda maddelerinin etiketinde bulundurulması zorunlu
bilgiler aşağıda belirtilmektedir:

a) Gıda maddesinin adı,

b) İçindekiler,

c) Net miktarı,

d) Üretici ve paketleyici firmanın adı, tescilli markası, adresi ve üretildiği


yer,

e) Son tüketim tarihi,

f) Parti numarası ve / veya seri numarası,

g) Üretim izin tarihi ve sayısı, sicil numarası veya ithalat kontrol belgesi tarihi
ve sayısı,

h) Orijin ülke,

ı) Gerektiğinde kullanım bilgisi ve / veya muhafaza şartları,

Etikette (a), (c), (e) ve (i) bentlerinde yer alan bilgilerin aynı yüzde olması
gerekir.

Ürün Standardları:

Kanatlı etleri sektöründe TSE standardları uygulanmakta olup, sektörde


yüksek miktarlarda ihracat söz konusu olmadığı için ANFOR, DIN ve SAE gibi
standardlarla ilgili bir çalışma yapılmamaktadır.

Yürürlükte Olan Standardlar:


Standard No: Standard İsmi
TS 7912 Tavuk kesim cihazı
TS 7913 Tavuk yolma makinaları ( otomatik )
TS 7914 Tavuk haşlama makinaları
TS 3737 Tavukçuluk – terimler ve tanımlar
TS 8057 Beyaz etler – soğutma, dondurma, çözdürme kuralları
TS 5925 Kanatlı hayvanlar – tavuk kesim ve karkas hazırlama kuralları
TS 5890 Tavuk gövde eti – parçalama, ambalajlama, taşıma ve
muhafaza kuralları
TS 12325 Tavuk parça etleri - but
TS 12326 Tavuk parça etleri - göğüs
TS 12327 Tavuk parça etleri - kanat
TS 12328 Tavuk parça etleri – kemiksiz etler - kıyma
TS 2409 Tavuk gövde eti
TS 12401 Tavuk parça etleri - kemiksiz

16
Sektörde yer alan birçok firma ISO 9001 ve ISO 14000 gibi Kalite Sistem
Belgelerine sahiptir ve HACCP standardına uygun prensipler çerçevesinde üretim
yapmaktadırlar.

* HACCP: Tehlike Analizi ve Kritik Kontrol Noktalarına Göre Gıda Güvenliği


Yönetimi - Gıda Üreten Kuruluşlar ve Tedarikçileri İçin Yönetim Sistemine İlişkin
Kurallar

Piliç Eti İthalatı ve İhracatı Açısından Mevzuat:

Piliç Eti İthalatı Açısından Mevzuat:

Tavuk eti ve sakatatı ithalatı, ancak Et ve Balık Kurumu A.Ş. ile 560 sayılı
Kanun Hükmünde Kararnameye göre Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’ndan çalışma ve
üretim izni almış kombina, mezbaha ve tesisleri bulunan kişi ve kuruluşlar tarafından
yapılabilir.

31.12.2003 tarih ve 25333 ( 3. mükerrer ) sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan


2004 / 5 sayılı Dış Ticarette Standardizasyon Tebliği uyarınca, piliç eti ve sakatatı
ithalatında Tarım Bakanlığı’ndan Kontrol Belgesi alınması zorunludur.Kontrol Belgesi,
ithalat sırasında gümrük idaresince aranacaktır.

Kontrol Belgesi alınması için; Kontrol Belgesi formu, proforma fatura veya
fatura ile Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nca istenebilecek diğer belgelerle birlikte adı
geçen Bakanlığa veya bu Bakanlıkça yetki verilen taşra teşkilatına başvurulması
gerekir.Tarım Bakanlığı’na hangi belgelerle başvurulacağı yukarıda da belirtilen 2000
/ 3 sayılı Tebliğde düzenlenmiştir.

Piliç Eti İhracatı Açısından Mevzuat:

Tavuk eti ve sakatatı ihracatında, ihraç edilen malın hastalıksız ve mikropsuz


olduğunu gösteren ve Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’ndan temin edilmesi gereken
Sağlık Sertifikası ( Health Certificate ) zorunludur.İhraç konusu malın sağlık
koşullarına uygun olduğunu gösteren belgedir.

İhracatta Teşvik:

14.04.2003 tarih ve 25079 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Tarımsal


Ürünlerde İhracat İadesi Yardımlarına İlişkin Para – Kredi ve Koordinasyon
Kurulu’nun 2003 / 1 sayılı Tebliği uyarınca, 02.07 Gümrük Tarife İstatistik
Pozisyonu’nda yer alan kümes hayvanlarının etlerinin ihracatında ton başına 189 $
ihracat iadesi söz konusudur.

Oysa ki, AB ülkeleri ve ABD firmaları devletçe sağlanılan 310 – 600 $ / ton gibi
oldukça yüksek sübvansiyonlarla tavuk etini dış pazarlarda satmaktadırlar.İhracatın
önünün açılabilmesi için; sektörün temsilcisi olan Besd – Bir tarafından piliç etine 300
$ / ton, civcive 25 $ / 1000 adet , kuluçkalık yumurtaya 20 $ / 1000 adet ihracat iadesi
verilmesi istenmektedir.

17
SEKTÖRDE YAŞANAN SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Üretimdeki Sorunlar ve Çözüm Önerileri

Dışa Bağımlılık Sorunu

Tavukçuluğun en büyük sorunlarından birisi damızlık hayvan ve yem


hammaddeleri bakımından dışa olan bağımlılığıdır.Tavukçulukta kaydedilen bunca
gelişmeye rağmen damızlık konusundaki dışa bağımlılık halen devam etmektedir.Her
yıl damızlık yumurta ve civciv ithal edilerek sektörün ihtiyacı karşılanmaktadır.Her
hangi bir hastalık nedeniyle karantina uygulanan ülkelerden ithalatın yapılamaması
gibi durumlarda tavukçuluk sektörünün kısa sürede darboğaza girmesi
kaçınılmazdır.Nitekim, son yıllarda damızlık ithal ettiğimiz ülkelerin bir kısmından
ortaya çıkan hastalıklar ve zararlı kalıntılar nedeniyle kanatlı ürünleri ithalatının
yasaklanması, damızlık üreten firmalarımızı ciddi sıkıntılara sokmuştur.

Damızlık Üretimindeki Sorunlar:

Tavukçulukta damızlık ırk araştırmaları ve üretimi pahalı yatırımları


gerektirmektedir.Nitelikli elemanlara, uzmanlara ihtiyaç duyulmaktadır.Bu durum,
sektörde yapılacak kamu ve özel sektör yatırımlarını olumsuz yönde
etkilemektedir.Sektör, düşük faizli kredi, vergi muafiyeti gibi teşviklerle desteklenmeli,
yatırımlar özendirilmelidir.

Yemlik Hammadde Sorunları

Üretim maliyetinin % 70'ini yem bedeli oluşturmaktadır.Yem hammaddesinin


içinde yer alan, soya, mısır, balık unu ve premiksler büyük oranda ithalat yoluyla
temin edilmektedir.Kanatlı yemlerinde bulunan ithal hammadde oranı zaman zaman
özellikle yaz aylarında % 85'lere kadar çıkmaktadır.Sektörün tükettiği yem
hammaddesi mısırın yaklaşık % 35’i, soya ve ürünlerinin % 90’ı ithalat yoluyla
karşılanmaktadır.Uluslararası pazarlarda sözkonusu ürünlerin fiyatlarının artması ya
da navlunda yaşanan artışlar maliyetleri olumsuz etkilemektedir.

Soya, mısır, triticale, sorghum gibi yem hammaddelerinin üretimine öncelik


verilmeli ve desteklenerek yıllık rekoltenin artırılması sağlanmalıdır.

İthal edilen mısır ve diğer hammaddelere uygulanan gümrük vergileri mısır


üreticisini korurken, maliyetleri yükselterek tüketicinin alım gücünü zorlamaktadır.Dış
pazarlarla iç pazar fiyatları arasındaki aşırı fark kaldırılmalı, yem sanayicilerinin dış
pazar fiyatlarından hammadde almaları sağlanmalıdır.Bunun için, gümrük vergileri
düşürülmeli, iç pazarda ürün borsalarında oluşacak fiyatlarla devletin açıkladığı
fiyatlar arasında oluşan fark çiftçilere belge karşılığı destekleme primi olarak bütçede
oluşturulacak fondan ödenmelidir.

Karma yem fiyatlarının düşürülebilmesi için, Toprak Mahsulleri Ofisi’nin fiyat


politikasında maliyet bazlı belirlemeler yapması ve üreticiyi koruduğu gibi tüketiciyi de
korumayı sağlayacak bir yol izlemesi gereklidir.İki yıldır uygulanan 3 - 5 ay vadeli sıfır
faizli yemlik hububat satışlarına devam edilmelidir.

18
Hammaddenin yurt içinde üretiminin artırılması, yem maliyetinde yeterli bir
düşüş sağlamadığı taktirde, hammadde maliyetinin bir kısmını sübvanse etmek gibi
ek tedbirler düşünülebilir.Maliyeti düşürücü etkiye sahip olan verimin yükseltilmesi,
üretimdeki fire ve zayiatların azaltılması büyük önem taşımaktadır.Yüksek civciv ölüm
oranlarıyla çalışan işletmelerin bu fireleri azaltmak için işletme bazında bazı tedbirleri
almaları gerekmektedir.Diğer bir önlem de, yem kayıplarını azaltacak şekilde
otomatik yemliklerin kullanılmasıdır.

Atıl Kapasite Kullanımı:

Günümüzde piliç eti yurt içi talebinin tamamını karşılayabilen bu sektörün fiyat
dalgalanmaları, maliyet yüksekliği ve ihracat yapılamaması sonucunda atıl
kapasitelerle faaliyetini sürdürmek zorunda kalması üzüntü vericidir.Ülkemiz ihtiyacını
karşılamanın yanında Orta Asya Türk Cumhuriyetleri ve Ortadoğu ülkelerinin
taleplerine cevap verebilecek düzeyde üretim yapma olanağının iyi kullanılabilmesi
halinde, önce atıl kapasitelerin değerlendirilmesi sonra yeni kapasitelerin
oluşturulması suretiyle ekonomimize önemli katkılar sağlanması mümkündür.

Tüketim Azlığı:

Gelişmiş ülkelerin hayvansal protein tüketim miktarları her yıl artmakta, piliç eti
tüketim artış oranı sığır eti, domuz ve diğer protein kaynaklarının artış oranından
daha yüksek olmaktadır.Ülkemizde de piliç eti tüketiminde artış vardır.Ancak,
tüketimimiz AB ülkelerinin tüketim miktarlarının çok altında, hatta yarısı
kadardır.Tüketimin artırılmasının gelir düzeyi ile yakın ilişkisi olduğu bilinmekle
beraber, tavuk etinin insan sağlığı açısından önemi ve kırmızı ete oranla avantajlı
olduğu konularının ülkemiz insanına yeterince duyurulması halinde tüketimi artırıcı
etki yapacağı muhakkaktır.

Tüketimi artırmada promosyonun etkisinden yararlanmak için bir kampanyalar


düzenlenmesi, bu kampanyada, süt ve mercimek tüketimini artırmada olduğu gibi
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın önderliğinde koordinasyonun sağlanarak üretici
firmaların en yüksek düzeyde katılımının temin edilmesi mümkün ve gerekli
görülmektedir.

Finansman Sorunu

Sektörde yaygın olarak nakit sıkıntısı çekilmektedir. T.C. Ziraat Bankasının


tarımsal kredilere uyguladığı faiz oranı yüksektir.Tarımsal kredilerin faiz
sübvansiyonu kaldırıldığı için diğer bankaların ticari kredilere uyguladığı faiz oranı ile
T.C. Ziraat Bankasının tarımsal kredi faiz oranı arasında fark kalmamıştır.Bu
nedenle, Ziraat Bankası kredi kaynakları kullanılamamaktadır.Tarımsal krediler
eskiden olduğu gibi Hazine tarafından sübvanse edilmeli ve ticari kredi faiz
oranlarından daha aşağıda belirlenmelidir.

Yem hammaddesi alımında kullanılmak üzere firmalara kapasiteleri ölçüsünde


iki yıl vadeli bir rehabilitasyon kredisi imkanı sağlanmalıdır. Dış kaynaklı kredinin (
GSM kredisi ) kolay ve hızlı kullanılabilir hale getirilmesi için devlet bankalarının
teminat vermesini kolaylaştıran destekler sağlanmalıdır.

19
KDV Oranlarının Düşürülmesi

Karma yem ve yem hammaddelerine uygulanan KDV’nin % 8’den %1’e


düşürülmesi maliyetlerin düşmesi üzerinde etkili olacaktır.

Sözkonusu ürünlerdeki KDV’nin % 1’e indirilmesi halinde, kayıt dışı üretimin


kayıt altına girmesi sonucu devletin vergi gelirlerinde artış sağlanacaktır.

KDV’nin düşürülmesi sonucu ürün satış bedellerinde % 7’lik bir düşme


sağlanacak, bu da tüketiciye olumlu olarak yansıyacaktır.

İhracat ve İthalattaki Sorunlar ve Çözüm Önerileri

Türkiye’ye mısır ithalatında uygulanan gümrük vergisi oranının % 80’e


çıkarılması maliyetleri artırmıştır.Mısırın fiyatı iç piyasada 2003 yılında % 30 oranında
artmıştır.Bu artış maliyetleri en az % 10 – 15 artıracaktır.Ancak, 2003 yılındaki üretim
fazlası nedeniyle maliyetlerdeki artışın, turizm sezonunun açıldığı yaz aylarına kadar
piyasaya yansımayacağı tahmin edilmektedir.

Mısır, soya fasülyesi ve soya küspesi civcivlerin beslenmesinde yem olarak


kullanılmaktadır ve bunlar genellikle ABD’den ithal edilmektedir.Bu nedenle, navlun
masrafları piliç etinin birim fiyatını artırmaktadır.Bu da, kuşkusuz önemli bir
dezavantajdır.

Halihazırda, ülkemizde kuş gribi hastalığına rastlanılmamıştır.Bununla birlikte,


gümrüklerde ithalat aşamasında hijyen bariyeri uygulaması yapılmasında yarar
görülmektedir.Enfekte ülkelerden ne yumurta ne de et ithalatının kesinlikle
yapılmaması, gümrüklerde kontrollerin sıkılaştırılması hususları oldukça önemlidir.

Türkiye’de piliç ihracatında uygulanan ihracat teşvikleri de yetersizdir.Pilicin


tonu Brezilya’da 1.025 , AB ülkelerinde 1.250, ülkemizde ise 1.750 $’dır.Kuş gribinin
ortaya çıkmasıyla uluslararası piyasalarda piliç eti fiyatları artmış olsa da, bu
fiyatlardan firmalarımızın ihracat yapması zordur.Mısır ithalatında alınan gümrük
vergisinin düşürülmesi, ihracat teşviklerinin daha da artırılması sektörün önünü
açacaktır.Ucuz olması nedeniyle hayvansal proteinin önemli ölçüde kanatlı
hayvanlardan sağlandığı ülkemizde bunların yapılması kanımızca önemlidir.

Ülkemize en yakın pazarlardan olan Rusya, Ukrayna, Romanya, Suudi


Arabistan her yıl büyük miktarlarda piliç eti ithal etmektedirler.Söz konusu ülkeler,
ülkemizde şap hastalığı olduğu gerekçesiyle bizden hayvansal ürün almamaktadır.
Adı geçen ülkeler nezdinde ısrarlı girişimlerde bulunularak, kanatlı hayvanlar için
geçerli olmayan bu gerekçenin kaldırarak piliç etine konan ithalat yasağının
aşılmasına çalışılmalıdır.

SEKTÖRDE FAALİYET GÖSTEREN BAŞLICA ÜRETİCİ VE / VEYA


İHRACATÇI FİRMALAR:

Türkiye’de kanatlı sektörü genelde yetiştirme kümeslerinin yoğun olduğu


bölgeler ile önemli ve büyük pazarlara yakın yerlerde yoğunlaşmıştır.Etlik piliç
yetiştiriciliğinin yoğun olarak yapıldığı başlıca bölgeler arka sayfada gösterilmektedir:

20
Bolu – Sakarya – İstanbul Bölgesi
Bandırma – Eskişehir Bölgesi
İzmir Bölgesi
Çukurova Bölgesi ve
Ankara Bölgesi’dir.

Sektörde faaliyet gösteren başlıca firmalar şunlardır;

Banvit Bandırma Vitaminli Yem San. A.Ş.

Tel: 0266 733 86 00


Faks: 0266 733 86 15
Web Sitesi: www.banvit.com.tr
E – Posta: pilic@banvit.com.tr

Beypi Beypazarı Tarımsal Üretim Paz. San. ve Tic. A.Ş.

Tel: 0374 243 91 51


Faks: 0374 243 84 42
Web Sitesi: www.beypi.com.tr
E – Posta: -

C.P. Standart Gıda San. ve Tic. A.Ş.

Tel: 0212 274 85 36


Faks: 0212 274 15 61
Web Sitesi: -
E – Posta: -

Er Piliç Entegre Tavukçuluk Üretim Paz. ve Tic. Ltd. Şti.

Tel: 0374 217 18 81


Faks: 0374 217 28 43
Web Sitesi: www.erpilic.com.tr
E – Posta: erpilic@erpilic.com.tr

Keskinoğlu Tavukçuluk ve Damızlık İşlt. San. ve Tic. A.Ş.

Tel: 0212 332 12 94 / 95


Faks: 0212 332 12 97
Web Sitesi: www.keskinoglu.com.tr
E – Posta: a.goze@keskinoglu.com.tr

Köy - Tür Entegre Tavukçuluk San. ve Tic. A.Ş.

Tel: 0216 314 03 00 ( 3 hat )


Faks: 0216 364 10 74
Web Sitesi: www.koy-tur.com.tr
E – Posta: info@koytur.com

21
Mudurnu Tavukçuluk A.Ş.

Web Sitesi: www.mudurnu.com.tr


E – Posta: info@mudurnu.com.tr

Pak Tavuk Gıda San. ve Tic. A.Ş.

Tel: 0212 661 31 51


Faks: 0212 560 66 11
Web Sitesi: www.pakpilic.com
E – Posta: pakpilic@pakpilic.com

Pınar Entegre Et ve Un San. A.Ş.

Tel: 0232 436 15 15


Faks: 0232 436 20 40
Web Sitesi: www.pinar.com.tr
E – Posta: info@pinar.com.tr

Şeker Piliç ve Yem Sanayi Ticaret A.Ş.

Tel: 0266 733 84 20 , 733 86 22


Faks: 0266 733 84 23
Web Sitesi: www.sekerpilic.com.tr
E – Posta: bilgi@sekerpilic.com.tr

Şen Piliç Gıda San. A.Ş.

Tel: 0216 518 10 20


Faks: 0216 518 14 00
Web Sitesi: www.senpilic.com.tr
E – Posta: -

Yaşar Dış Tic. A.Ş.

Tel: 0232 489 01 21


Faks: 0232 425 66 67
Web Sitesi: www.yasardis.com.tr
E – Posta: info@yasardis.com.tr

Sektörle İlgili Dernekler ve Birlikler:

Beyaz Et Sanayicileri ve Damızlıkçılar Birliği ( BESD – BİR )

Tel: 0312 472 77 88


Faks: 0312 472 77 89
Web Sitesi: www.besd-bir.org/
E – Posta: besd-bir@interaktif.gen.tr

22
Türkiye Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği ( SETBİR )

Tel: 0312 212 79 02, 223 59 63


Faks: 0312 212 36 62
Web Sitesi:setbir.org.tr
E – Posta: setbir@bir.net.tr

23
YARARLANILAN KAYNAKLAR

1) BESD – BİR Beyaz Et Sanayicileri ve Damızlıkçılar Birliği Raporları


(http://www.besd-bir.org/ ),

2) BM Gıda ve Tarım Örgütü Web Sayfası ( http://faostat.fao.org/ ),

3) DİE İstatistikleri,

4) DPT Kanatlı Etleri ve Yumurta Ürünleri Sanayii Alt Komisyon Raporu (2001)

5) http://www.foodmarketexchange.com/,

6) http://www.kanatli.net/,

7) T.C.Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Web Sayfası ( http://www.tarim.gov.tr ),

8) Mevzuat Bankası

24

You might also like