You are on page 1of 4

• BĐLĐCĐ DEĞĐŞĐK BĐÇĐMLERĐ

BĐLĐÇ EDĐR?

Bilinç, farkında olmaya karşılık gelir. Belirli bir sürede insanın kendisinden ve çevresinden haberdar olması
halidir. Bilinç kapsamı içinde çeşitli düzeylerde farkında olma dereceleri vardır. Uyanıklık, uyku, rüya, hipnoz
meditasyon insandaki bilinç durumlarıdır.

ORMAL BĐLĐÇ DURUMLARI

Normal bilinç durumu, bireyin kendi duyumlarının, uyarıcıların, kendi kararlarının, düşüncelerinin farkında
olduğu uyanıklık durumudur.

Birey, normal bilinç durumunda;

- Dikkatli ve uyanıklık halindedir.

- Çevresindeki uyarıcıları algılayabilir.

- Onları bilgiye dönüştürebilir.

Bireyin o anda kavrayabildiği duyum alanı, bilinç alanıdır; dikkatin en çok yoğunlaştığı, en iyi algılayabildiği
konu ise bilinç odağıdır. Kapalı spor salonunda duyumlanan ve algılanan şeyler bilinç alanıdır; sahadaki oyuna
oyunculara dikkatin yoğunlaştığı alan, bilinç odağıdır.

Bilince Fizyolojik Yaklaşımlar

Bilinci oluşturan, beyin kabuğu ile sinirler arasındaki gidiş gelişlerdir. Bu akışın yavaşlaması ya da bozulması
bilinci güçsüzleştirir ya da büsbütün ortadan kaldırır. Örneğin trafik kazası geçiren ya da zehirlenen bireyler çe
uyarıcılarına karşı duyarsız hale geldiklerinde, “bilinci kapalı” denir.

Beden ile zihin uyumlu bir bütünlük gösterir. Birbirinden bağımsız değildirler. Bedensel etkiler ruhsal durumu,
ruhsal durum da bedeni etkiler. Örneğin aşırı stres yaşayanlarda mide kanaması (ülser) ortaya çıkar. Kafa travm
geçiren kişi, asabi biri olup çıkabilir. Đnsan kan kaybından hayatını kaybedebildiği gibi, heyecan şokundan da
hayatını kaybedebilir.

Beyin işlevleri, beyinde belli davranışlardan sorumlu özel yerlerin bulunduğunu gösterir. Örneğin beyindeki
hipotalamusun açlık, doyma, susuzluğu düzenlediği lokalizasyonla belirlenebilmektedir. Beyin kökünü saran
birbirinden farklı özellikteki sinir telleri zevk, huzursuzluk, korku gibi temel duyguların yer aldığı bölgedir.

FARKLI BĐLĐÇ DURUMLARI

Normal bilinç durumu dışında uyku, rüya, meditasyon, hipnoz farklı bilinç durumlarıdır.

Uyku ve Rüyalar

Uykunun hafif uykudan derin uykuya kadar evreleri vardır.

 Bu evrelerde beynin biyoelektrik kayıtlarının farklı dalga boylarında oldukları görülmüştür. Bu evrelerden b
olan REM uykusu, rüyaların en çok görüldüğü evredir. REM uykusunda hızlı göz hareketleri görülür, sinir
sisteminin aktivitesi artar. Birey REM uykusundan uyandırılınca büyük bir olasılıkla, uyandırılmadan önce rüy
görmekte olduğunu bildirecektir.

Uyku halinde bilinç pasif değil, aktiftir. Kimi psikologlara göre rüyalar günlük yaşantıları yansıtır. Çeşitli mesl
gruplarından birçok kişinin rüyaları incelenmiş bunların meslek ve çevreyle yakın ilişkisi olduğu görülmüştür.

Biyolojik Saat, Biyolojik Ritm (Bioritm)

Bioritm, zaman algısıyla ilgilidir, organizmanın zaman sürelerini algılayabilme özelliğidir. Đnsan çoğu durumd
saate bakmadan, zamanı doğruya yakın kestirebilir. Biyolojik saat, organizmanın içinde bulunduğu çevreye uyg
bir biçimde çalışır. Güneş ışığından yoksun mağara, maden ocağı gibi yerlerde beden kendi programına göre uy
devresini ayarlayabilir.

Uykunun Bilinen Yapısı

Uykuda beş dönem görülür. Đlk dördü NONREM (NREM), beşincisi ise REM dönemidir. NREM dönemlerind
beyin aktivitesi yüksektir; enerji tüketiminde artış görülür. Metabolizmanın düzenlenmesi bu dönemin ana
özelliğidir. Büyüme hormonu salgılanır, protein sentezi artar. Böylece bedenin dinlenmesi sağlanır. Bu dönemd
iyi uyunamazsa, sabah yorgunluk hissedilir.

REM döneminde uyku hafiftir. Rüyaların büyük bir bölümü REM uykusunda görülür. REM döneminde hızlı g
hareketleri olur.

Uyku, organizmanın dinlenmesinde işlevseldir. Uyku sırasında oranizmanın tepkileri yavaşlar; tüm sistemler
otomatik olarak yeniden düzenlenir. Beyin, uykudada aktivitesini sürdürür; uyanıkken öğrendiklerini ayıklar,
gruplar, depolar.

REM veya NREM uykusu az olursa bir sonraki gecede bu eksikliği kapatacak şekilde uykuda artış görülmekted
Bu bulgulara göre uyku bir sağlık göstergesidir.

Uykuda işlemlerin temelini, uyanıklıkta toplanan bilgiler oluşturmaktadır. Dışarıdan yeni bilgiler gelmediğinde
zihindeki bilgiler bir sonraki aşamanın başlatıcısı olmaktadır; yani her bir imge bir diğerini başlatmaktadır.

Rüya, beynin bilinçli tepkilerde bulunmaması, dış dünyaya kapanarak bilinçli olmadan imgeler kullanarak
faaliyetini sürdürmesidir. Rüyalar beyindeki görme merkeziyle ilgilidir. Doğuştan kör olanlar sadece sesle rüya
görürler. Rüyaların, heyecanların ve bilişsel işlevlerin düzenlenmesinde katkıda bulunduğu düşünülmektedir.
Rüyalar üzerinde geçmiş deneyimler, yaşantılar, ortam, fizyolojik yapı, bilinçaltı etkenler etkilidir.

Diğer Bilinç Durumları

Meditasyon

Meditasyon, beden işlevlerini denetlemeyi sağlayan bilinçli bir tekniktir. Yoga egzersizleriyle sağlanan farklı b
bilinç durumudur. Meditasyon tekniğiyle zihin sakinliği, çevreyle barışık olma ve kendini iyi hissetme duygusu
oluşturulması amaçlanır. Bu teknikle kişi bedeni üzerinde ruhsal denetim sağlayarak gerginlik ve kaygıdan
kurtulmaya çalışır.

Hipnoz

Hipnoz; telkin aracılığıyla otaya çıkan; tam olmayan bir uyku halidir. Bir kişinin, diğer bir kişinin davranış,
duygu, düşünce ve algılarını kontrol etmesi halidir. Hipnozda bilinç uyuşmuştur ama duygular varlıklarını koru
Zengin hayaller uyanır. Gerçeklik algısı azalır. Hareket irade dışıdır.

Hipnoz etkisi altında acı duyumu azaltılabilir, sigaradan tiksinme sağlanabilir. Hipnoz sırasında olanlar genelli
sonradan hatırlanmaz.

Madde Bağımlılığı

Bazı maddelerin kullanımı ile organizmanın uyarılması, gevşemesi, uyuması, uykunun önlenmesi, algılaması
etkilenebilmektedir. Psikolojik etkileri olan bu maddelere psikoaktif maddeler denir. Alkol, tütün, eroin gibi
maddeler vardır. Bu maddelerin oluşturduğu bilinç durumlarının hoşa gider olması bireyleri bağımlı kılmaktad
Burada söz konusu maddeleri kullanmak için dürtüler oluşur.

Tekrarlanan kullanımlar sonunda birey bu maddelere bağımlı hale gelir.

Đnsanların başlangıçta bu maddeleri kullanmaya başlaması, özenti, (özdeşim kurma) merak, değişik bir durum
yaşama isteği, zihinsel acıdan kaçış, can sıkıntısı, sosyal uyum eksikliği gibi psikolojik nedenlerle olabilmekted
Önceleri psikolojik olarak duyulan gereksinim zamanla fizyolojik bağımlılığa dönüşür.

You might also like