Professional Documents
Culture Documents
com
1. GENEL BİLGİ
Sabun kelime anlamıyla; " Bir alkalinin yağlı bir madde üzerine etki etmesiyle elde edilen
çamaşır yıkamada ve temizlik işlerinde kullanılan ürün " dür. Bir başka ifadeyle, sabunlar, yağ
asitlerinin alkali tuzları olup yüzey aktif maddelerin bir şubesini teşkil etmektedir.
1
www.kimyamuhendisi.com
Sabun sektöründe, Türkiye talebin çok üzerinde üretim kapasitesine sahiptir. Aynı zamanda
mevcut kurulu kapasitelerin büyük olması, fakat talebin düşük kalması nedeniyle sektördeki
firmalar düşük kapasite ile çalışmak zorunda kalmaktadır. Mevcut kapasite oranlarını
arttırmak için dünyadaki gelişmeleri yakından izlemek ve ihracata yönelmek gerekmektedir.
Son iki üç yıl içinde ambalajlama ve verimliliği arttırıcı yatırımların dışında kapasite arttırıcı
yatırımlar yapılmamıştır. Sabun sektörünün toplam kapasitesi 250 bin ton olup, sektörde oldukça
fazla firma olmasına rağmen, toplam kurulu kapasitenin yaklaşık % 80 ' ini sekiz büyük firma
oluşturmaktadır.
Talebin çok üzerinde üretim kapasitesine sahip olan Türkiye, fazla miktarda ihracat
potansiyeline de sahiptir. Büyük işletmelerde herhangi bir teknolojik problem
bulunmamaktadır. Bunun yanında çok ilkel teknoloji ile üretim yapan küçük ve orta ölçekli
tesisler de mevcuttur.
Sabun üretiminde kullanılan yağlardan koko ve palm yağlan Türkiye'de üretilmediği için,
donyağı ve kostik soda ise yurtiçi üretimi yeterli olmadığı için ithal edilmektedir. Sektör % 50
oranında, hammadde açısından dışa bağımlıdır.
1.2.2 İhracat
Türkiye'nin sabun ihracatı 1990 yılına nazaran 1991 yılında önemli ölçüde azalmıştır. Körfez
krizinden sonra sabun konusunda önemli pazarlardan biri olan İrak'a yönelik ihracatın
tamamen durması, Ortadoğu ülkelerine olan ihracatın azalması, eski S.S.C.B. Doğal Gaz
Hesabı kontenjanının kullanımı konusunda aksaklıkların olması ve diğer önemli bir pazar olan
Libya'ya yönelik ihracatın, Libya'daki siyasi istikrarsızlıklardan dolayı önemli ölçüde
azalması, Türkiye'nin ihracatının azalmasında başlıca faktörler olarak görülmektedir. 1991
2
www.kimyamuhendisi.com
3
www.kimyamuhendisi.com
Miktar = Ton
Ürünler 1992 1993 1994
Miktar Değer Miktar Değer Miktar Değer
Tıbbi ve dezenfektan 1,340 1,228 249 258 420 314
sabunlar
4
www.kimyamuhendisi.com
Düz ya da dallanmış alifatik bir hidrokarbon zinciri, veya alifatik aromatik bir bakiye, ki
burada doymamış bağ ve hetero atom da bulunabilir. Yalnız aromatik hidrofob kısım
nadirdir.
Asidik ya da bazik bir grup, suda çözünme özelliği tuz teşkili ile olmaktadır (ionogen) , ya da
hidrofil etkisi gösteren, fakat ionogen olmayan gruplar, ki bunlar molekül içinde fazlaca olmalıdır,
örneğin: substitüe polialkoller, poli eter grupları: -CH2-O-CH2-O-CH2-O-, karbonamid
grupları: -CONH-R1-CONH-R2- gibi.
5
www.kimyamuhendisi.com
Betain CH-COO-
H3C-N-CH3 Amfoter
CH3
Bir molekülde bu şekilde tesir bakımından iki zıt kısım bulunursa, yüzey aktiviteye
sebebiyet verir. İki muhtelif fazla olan etkinlikleri sayesinde her iki fazın karışmasını sağlar,
yani emülsiyon, süspansiyon ya da dispersiyon meydana getirirler.
6
www.kimyamuhendisi.com
Yıkama olayı
Yıkama olayı, başlıca fiziksel bir olaydır. Bu olaya sudan başka üç ayrı madde katılır:
1) Temizlenecek olan madde
2) Temizleyici madde; bu madde deterjan veya sabundur.
3) Kirler
Kirler doku tarafından mekanik olarak yüzeylerinde tutulmuşlar ve sübmikroskobik tanecikler
halinde, doku boşlukları arasında yerleşmişlerdir. Doku, kirlerle ne kadar uzun süre temas
ederse, o kadar iyi yerleşirler ve temizlenmesi o kadar güçleşir.
Yıkama olayının ilk aşaması ıslanmadır. Burada suyun yüzey gerilimini düşürmek önemlidir. Bu
da suyun yüzeyinin monomoleküler yüzey aktif madde tabakası tarafından örtülmesiyle olur.
Yüzey aktif madde, aynı surette kirleri de sarar, birleşmelerine mani olur ve dokudan ayırır. Kirler
yağ ise ve kalevi yıkama yapılıyorsa ve sıcaklık yüksek ise, aynı zamanda sabunlaşma olayı da
meydana gelir. Yıkama olayında, kirlerin ve dokunun elektrik yükleri de önemlidir. Saf suda az
da olsa OH iyonları vardır. Doku ve kirler sudan OH iyonlarını absorbe ederler ve her ikisinin
yükü negatif olur. Fakat suda bu yük çok zayıftır ve kendisini göstermez. Suya alkali katılması
ile, örneğin sabun veya başka bir anyon aktif maddenin katılması sonucu, negatif yük artar ve aynı
işaretli iki yük birbirini iter, böylece kirler dokudan ayrılır.
7
www.kimyamuhendisi.com
Suya anyon aktif bir madde yerine, katyon aktif bir madde katılacak olursa, kirler dokuya göre
daha çabuk pozitif yük alır, doku henüz negatiftir ve sonuç olarak kirler dokuya yerleşir.
Katyon aktif bir madde ile yıkama yapılmak istenirse, katılan katyon aktif maddenin
konsantrasyonu çok olmalı veya suyun asitliği arttırılmalıdır. Katyonaktif bir madde ile
yıkamada suyun pH' ı yaklaşık olarak 4 olmalıdır.
Dokudan ayrılan kirler, çok ince tanecikler halinde yıkama çözeltisi içinde yüzerler ve
herbirinin etrafı monomoleküler bir tabaka halinde yıkama vasıtası ile çevrilir. Böylece
birbirlerini elektrostatik olarak iterler. Yıkama vasıtasının bu haline, yani kirleri uzak
tutmasına, yıkama vasıtasının "kir taşıma kabiliyeti" denir. Kir taşıma kabiliyeti az olan bir yıkama
vasıtası kullanılırsa, kirler yeniden doku üzerine çöker ve doku gri bir renk alır. Kir taşıma
kabiliyeti bakımından sabunlar, sentetik yıkama vasıtalarından daha üstündürler. Sentetik
yıkama vasıtalarında kir taşıma kabiliyeti hemen hemen yok gibidir.
Bazı yüzey aktif olmayan maddeler de yüzey aktif maddelerin etkisini arttırır. Örneğin,
alkaliler, silikatlar, kompleks fosfatlar, karboksimetil selüloz gibi.
Yıkanacak maddenin temizlenmesinde yüzey aktif maddenin etkisinden başka, mekanik tesirin
de rolü vardır. Örneğin temperatürün yüksek olması veya yıkama olayının süresi de,
maddenin temizliğini etkilemektedir.
8
www.kimyamuhendisi.com
1 .Sabunların Sınıflandırılması
A.Sabunların kıvamlarına göre sınıflandırılması:
1.Sert sabunlar
Sert sabunlar, sud sabunları olup doymuş ve tek çifte bağlı yağ asitleri veya bunları içeren yağlardan itibaren yapılan sabunlardır. Sert sabunlar,
külçe (çekirdek), külçe-tutkal, tutkal sabunları olmak üzere üçe ayrılırlar:
Külçe (çekirdek) sabunları:
Külçe sabunlarında yağ asidi olarak, stearik, palmitik, oleik asitleri; yağ olarak, iç yağı, kemik yağı, palm yağı ve zeytinyağı
kullanılır.Sabunlaşmada, NaOH ve Na2CO3 faydalanılır.Yağlar sabunlaştırıldıktan sonra, meydana gelen sabun çözeltisinden sabun, NaCl ile
çöktürülür.Bu sınıf sabunlara, çamaşır sabunları ve marsilya tipi sabunları örnek gösterebiliriz.
Külçe-tutkal sabunları:
Bu tip sabunların külçe tipi sabunlardan farkı, laurik ve miristik asitleri de bir miktar içermiş olmalarıdır.Laurik ve miristik asitleri yağ olarak
koko, palm veya palmist yağlarından temin edilir.
Üretimlerinde 1/3 oranında hayvansal yağ, 1/3 oranında zeytinyağı veya benzer bitkisel yağlar ve 1/3 oranında koko, palm veya palmist yağı
kullanılır.Sıcakta NaOH ile sabunlaşma yapıldıktan sonra, NaCl ile çöktürme yapılır.Çökme tam olmadığından sabunun bir miktarı çözeltide
kalsa da, bu çözelti yine sabun pişirilmesinde kullanılır.Özellikle tuvalet sabunu üretimi için en uygun yöntemdir.
Tutkal sabunları:
Bu sabunlar 80-90 oC’yi geçmemek üzere ısıtılarak yapılır.Esas itibariyle laurik ve miristik asit gibi nispeten düşük karbon sayılı yağ asitleri
kullanılır.Bir miktar palmitik asit de ayrıca kullanılır.Yağ olark ise, koko, palm, pirina veya zeytinyağları kullanılır.
Bu belirtilen yağlar, 35 oC Be’lik sud kostik çözeltisiyle sıcakta kolayca sabunlaştırılır.Sabun çözeltiden NaCl ile çöktürülmez.Çözeltinin bütünü
dondurulur ve dondurulan bu karışım gliserin ve su içerir.Ayrıca dolgu maddesi de katılabilir.Bu tip sabunlar tuzlu deniz suyunda bile iyi
köpürürler.
İki veya daha fazla çifte bağ içeren yağ asitlerinin potasyum tuzlarıdır.Üretiminde keten tohumu, ayçiçeği, mısırözü gibi linoleik veya linoleik
asit bakımından zengin olan yağlar kullanılır.Açık sarıdan yeşile ve esmer renge kadar değişen renklerde olan arap sabunu macun kıvamında
olup fazla miktarda su kaldırdığından verim yüksektir.100 kg yağdan yaklaşık 250 kg arap sabunu elde edilir.
Arap sabunu suda fazla erir ve kolayca köpük verir.Köpüğün arttırılması için sabuna, % 10-15’i oranında reçine katılır.Reçine ile birlikte
yumuşamaya yardımcı olması için bir miktar sud kostik de katılmalıdır.Potasyum hidroksitle yapılan sabunlaştırma ile elde edilen arap
sabunlarının kıvamının ayarlanmasında potas kostikle birlikte, özellikle yaz aylarında daha çok olmak üzere,sud kostik de katılır.
3.Toz sabun
Toz sabun, saf halde veya soda, perborat gibi katkı maddeleriyle birlikte karışım halinde bulunur ve bu şekilde piyasaya verilir.Günümüzde
yalnız sabundan oluşan toz sabun kullanılmamaktadır.Buna karşın sabun esasına dayanan ve çamaşır yıkamaya mahsus sabun tozları
hazırlanmaktadır.
Kolay akar hale getirilmiş sabun (genellikle külçe sabunları), sıcak bir ortam içine püskürtülür.Sabun zerrecikleri kurutma kulesinin dibinde
toz halde toplanır ve böylece sabun tozu elde edilmiş olur.
4.Sıvı sabun
Sıvı sabunlar, soğuk suda çözünmeleri ve kolayca kullanılmaları bakımından evlerde ve sanayide kullanılırlar.Bileşiminde %36 oranında
hindistan cevizi yağından yapılmış potas sabunu bulunan sulu çözelti, sıvı sabun adını almıştır.Tıpta ameliyatlarda 1/5 oranında seyreltilerek
kullanılır. Sıvı sabunlar, saydam, tortusuz ve akıcı olmalıdır.
Sıvı sabun üretiminde, koko yağı, hurma çekirdeği yağı ve hint yağı kullanılır. Sıvı sabun üretiminde kullanılan suyun sert olmaması veya
destile su olması tercih edilir.Sabunu sıvı halde tutmak veya jelatinleşmeyi önlemek için mayileştirici alkol, potasyum karbonat, potasyum
klorür ve amonyum tuzları kullanılır.İlave edilen alkol ve gliserin miktarı,sabunun %5’inden fazla olursa köpürmeyi önler.%1-3 şeker soğukta
bile bulanıklaşmayı önler.Hem hidrolizi önlemeye hem de yıkama tesirini yükseltmeye yardım ettiği için potasyum karbonat katılması,
yukarıda sayılan diğer maddelere tercih edilir.
11
www.kimyamuhendisi.com
5.Yumuşak sabunlar
İsimlerinden de anlaşılacağı gibi, bu sabunlar yumuşaktır ve hiç olmazsa büyük bir oranda katyon olarak potasyum içeren sabunlardır.Bu
sabunların üretiminde, başlıca olarak, keten tohumu yağı, ayçiçek yağı, pamuk yağı ve soya fasulyesi kullanılır.Yumuşak sabunlar, yarı saydam
ve koyu kıvamlı olmalıdır.
6.Traş sabunları
Üretimi daha çok saf stearik asitten sud kostikle yapılır.Daha iyi köpürmesi için bir miktar potas kostik ilave edilir.
7.Traş kremleri
Traş kremleri, hafif bir basınçla tüpten çıkacak kıvamda homojen yapıda olmalıdır.Deri üzerine kolaylıkla sürülebilmelidir.Elle hissedilebilir
tanecikler içermemelidir.
8.Diğer sabunlar
Sabunların kullanım amaçlarına göre yapılmış olan sınıflandırmaya, değişik kullanım alanları olan çeşitli sabunlar ilave edilebilir.Örneğin
antiseptik sabunlar ve kozmetik sabunlar değişik kullanım amaçlarına göre yukarıdaki sınıflandırmaya ilave edilebilir.Eczacılıkta kullanılan
sabunlar da iki grupta sınıflandırılabilir.Bunlar;
1.Basit sabunlar;saf sabunlardır.Potas sabunu(Sapo kalinus),Adi potas sabunu(sapo kalinis venalis,Savon noir),Tıbbi sabun(Sapo madicatus)dur.
2.İçine etken madde ilave edilmiş sabunlar.Katranlı sabun(Savon de goudron),İktiyollu sabun(Savon a l’ichthyol )
Bunlardan başka sabun çeşitlerine örnek olarak şunlar da verilebilir:metelik sabunlar, yağlama yağlarına katılarak viskozite artırıcı olarak
kullanılmaktadır.Bunların yanında, organik çözücülü sabunlar, parazit öldürücü sabunlar ve böcek öldürücü sabunlardan da bahsedilebilir.
12
www.kimyamuhendisi.com
Sabunların fiziksel ve kimyasal özellikleri, içerdikleri yağ asidi yüzdeleri, asit sayılan, aktif oksijen yüzdeleri gibi birçok özellikleri
içermektedir.Aşağıdaki çizelgede sabunların fiziksel ve kimyasal özellikleri gösterilmektedir.
4 ) Stearik asit
13
www.kimyamuhendisi.com
Yağlar, yağ asitlerinin gliserin ile oluşturduğu ester olup katı ve sıvı olmak üzere bitki ve
hayvanların ihtiyat maddelerini teşkil eder. Katı ve sıvı yağlar oldukça iyi anlaşılmış tabii
ürünlerdir. Bütün bitkiler az veya çok yağ ihtiva ettikleri halde, ticari kıymeti olan ölçüde yağ
elde edilen bitki ve hayvan türlerinin sayısı çok fazla değildir. Yağlar yapı itibariyle yüksek
moleküllü doymuş ve doymamış alifatik asitlerin gliserin esterleridir. Bu asitlere yağ asitleri
adı verilir.
Yağlar kayıcı, sudan hafif, kağıt ve kumaşlar üstünde leke bırakan maddelerdir. Yağlar dış
görünüşlerine göre katı ve sıvı, kaynağına göre de bitkisel ve hayvansal olarak
sınıflandırılabilir.
Sıvı bitkisel yağlar, bileşimlerindeki yağ asitlerinin doymamışlık derecesine, yani çifte bağ
sayısına göre kurumayan, yarı kuruyan ve kuruyan yağlar olarak sınıflandırılır.
Kuruyan yağların, gliseridlerindeki yağ asitlerinin çoğu iki ve daha fazla bağlıdır. Bu çift bağlar
kuruma esnasında açılarak hava (02)' den reaksiyon vererek yağın ince film tabakası halinde
kurumasını sağlar. Yarı kuruyan yağların, yağ asitlerinin büyük kısmı iki çifte bağlıdır.
Kurumayan yağlar, tek çifte bağlı bulunur. Sıvı olabilmesi için doymamış olması gerekir.
Katı bitkisel yağların bileşiminde doymuş yağ asitlerinin oranı doymamış yağlara oranla
fazladır. Katı hayvansal yağlarda da bu duruma rastlanır. Sıvı hayvansal yağların büyük bir
kısmını balık yağları teşkil eder. Tabii yağlar, trigliseridler ve serbest yağ asitlerinden başka
az miktarda fosfatidler, antioksidan, pigment, vitamin, sterinler gibi maddeleri ihtiva eder. Yağlar
oda sıcaklığında katı, yumuşak ve sıvı olmak üzere üçe ayrılırlar. Katı yağlar, 100 °C'nin altında
erirler. Renkleri beyaz ve sarımtıraktır. Yumuşak yağlar, 20-30°C 'de erirler.
14
www.kimyamuhendisi.com
Sıvı yağlar, soğukta donarlar. Renkleri sarı, sarı yeşilimtırak, yeşil, kırmızı esmer ve balık yağları
gibi kırmızıya yakındır. Sıvı yağların kendilerine özgü kalınlıkları olduğundan su gibi akmazlar.
Yağlar, 200-250 °C ye kadar ısıtılabilirse de bunun üstünde (kuruyan) yağlar polimerize olurlar.
Rutubette 150 °C nin üstünde tesir ederek yağlan yağ asitleriyle, gliserine ayırır. Yağların kimyasal
yapıları karbon, hidrojen ve oksijenden kurulmuştur.
Yağlar üzerinde yapılan önemli değişiklikler başlıca şunlardır:
1) Çifte bağlı bulunan yağ asitleri yağların sıvı özellikte olmasını sağladığından hidrojen ile
tek bağa düşürülerek katı hale getirilirler.
2) Yağlar su ve alkalilerle sabunlaşma reaksiyonu verirler.
3) Çifte bağlı bulunan yağlar derişik sülfürik asitle özel koşullar altında reaksiyona girerek
sülfone yağları yaparlar.
4) Çifte bağlı yağ asitini bulunduran yağlar oksijen ile okside ve polimerize olarak havada
kururlar. Çifte bağı fazla olanlar kolay kuruduğundan boya ve lak sanayiinde kullanılır.
Sabun sanayiinde kullanılan yağlar çok çeşitli olup bunlar arasında en yaygın sıvı bitkisel yağlar,
keten, kendir, ayçiçeği, zeytin, pirina, haşhaş, pamuk, susam, mısır, araşidik, fındık, badem ve
hint yağlarıdır.
Sabunculukta kullanılan katı bitkisel yağlar, palm yağı, palmist yağı ve koko yağıdır.
Hayvansal yağ olarak ise, iç yağı, kemik yağı ve domuz yağı kullanılır. Bu yağların sabun
endüstrisi ile ilgili özellikleri hakkında bilgi vermekte fayda vardır.
Keten yağı, keten tohumunun pres veya ekstraksiyonundan elde edilir ve tohumlarındaki
yağ miktarı % 32-42 arasında değişmektedir.
15
www.kimyamuhendisi.com
Keten yağı sud kostikle sabunlaştırılırsa, elde edilen sabun çok yumuşak olduğundan
kullanılması pek elverişli değildir. Bunun için daha ziyade potas kostikle sabunlaştırmada
kullanılarak parlak ve şeffaf bir arap sabunu elde edilir.
Keten yağı 12-15 °Be'lik KOH ile kolayca sabunlaştırılır. Eğer yağ içerisinde serbest yağ asidi
az ise, sabunlaştırma işlemine önce 8-10°Be'lik KOH ile başlamak ve daha sonra yavaş yavaş
20-25 °Be'lik KOH ile bitirmek gerekir. Keten yağından yapılan sabunlar suda çabuk erir ve iyi
köpük verirler. Keten yağından yapılan arap sabunları fazla miktarda K2CO3 ve CaCl2 gibi
tuzları yapısında tuttuğundan bu gibi maddeler katılarak verim arttırılabilir.
Kendir tohumunda % 25-35 oranında kendir yağı bulunur. Kendir yağından yapılan sud
sabunları pek sert olmadığından kendir yağı % 25 oranında zeytin ve pirina yağına
karıştırılarak sudla sabunlaştırılır ve iyi cins, sert çamaşır sabunları yapılır.
Kendir yağı, % 50-55 oranında koko yağı ile karıştırıldığında yeşilimtırak renkte güzel ve sert
sabun elde edilebilen yağ karışımı elde edilir. Keten yağı, arap sabunu yapımında çok
kullanılır.
Ayçiçeği tohumlarında % 35-45 oranında yağ bulunur. Presleme ile yağın % 28-30 kadarı
çıkarılır. Ayçiçeğinin sabunlaşması oldukça güç olduğundan başlangıçta çok seyreltik sud kostık
(1-7 °Be) kullanılmalıdır. Sadece ayçiçeği kullanılırsa lessiv suyu üzerinde oluşan sabun (sud
sabunu), yumuşak olup bunun uzun süre bekletilmesiyle kurutulmasından elde edilen sabun da
dayanıklı değildir. Ayçiçeği yağı, zeytinyağı ile % 30-45 oranında karıştırılırsa sudla oldukça
sert çamaşır sabunları elde edilir. Ayçiçeği, % 20 oranında koko yağı ve % 40 oranında iç yağı
ile karıştırılarak sabun çözeltisi ile birlikte çöktürülüp dondurulan beyaz veya krem
renginde iyi cins sabunlar elde edilir. Ayçiçeği yağı, potasyum hidroksitle açık sarı renkli ve
oldukça iyi arap sabunu verir.
16
www.kimyamuhendisi.com
Zeytin meyvelerinin yağ miktarı % 15-25 arasındadır. Bu miktar, tanelerin cinsine, büyüklük
ve olgunluk derecesine bağlı olarak değişir.
Sabunculukta kullanılan zeytin yağının asit derecesi fazladır. Örneğin asit derecesi 5-6'dan yüksek
olan yağlar 10-12 °Be'lik NaOH çözeltisi ile kolaylıkla sabunlaşır. Eğer yağın asiditesi az ise
sabunlaşma kolay olmayacağından 7-8 °Be'İik NaOH çözeltisi ile sabunlaşmayı başlatmak
gerekir. Sud kostik ve zeytin yağından yapılan sabunlar serttirler ve yağın cinsine göre beyaz,
krem, yeşilimtırak veya sarı-yeşil renkleri alırlar. Bu sabunlar soğuk ve kireçli sularda güç fakat
sıcak sularda kolayca köpürürler. Tuvalet sabunları yapımında % 30 civarında zeytin yağı,
diğer yağlarla karıştırılır. Sabun çözeltisiyle birlikte pişirilip sabun üretilirse, sabun yumuşak
olur. Lessiv suyu üzerinde pişirme yapılırsa, sabun sert olur.
Zeytin taneciklerinden pres yoluyla yağ çıkarılmasından sonra geriye kalan posalardan,
ekstraksiyonla (karbon sülfür veya başka bir ekstraksiyon vasıtası yardımıyla) elde edilen yağa
pirina yağı adı verilir.
Pirina yağları, havada uzun süre beklediğinden, okside olarak yağ asitleri, oksiasitleri ve reçineli
maddeleri verdiğinden bozunma olur. Bozunmalar yağın verimini, dolayısıyla elde edilecek
sabunun verimini düşürür. Ayrıca bozunma oranı yükseldikçe klorofilden ileri gelen pirinanın
yeşil rengi kaybolur. Pirina yağında oluşabilecek oksiasit miktarı % 3'ü geçmemelidir.
Piyasada oksiasit miktarı % 15'e kadar çıkabilen pirina yağlan görülmüştür. İyi bir pirina yağına
sud kostik katıldığı zaman yeşil rengini korur. Pirina yağında oksiasidin fazla oranda
bulunması, elde edilecek sabunun rengi ve verimi üzerinde olumsuz etkide bulunmasının
yanı sıra, sabunun yumuşak olmasına sebep olur.Pirina yağlarında çoğunlukla % 30-40
oranında serbest yağ asidi bulunduğundan, yoğun sud kostik çözeltisiyle (20-25 °Be) kolaylıkla
sabunlaşır.
Pirina yağı ile sabunlaşma, lessiv suyu üzerinde pişirmek suretiyle yapılırsa, sert ve iyi sabun
17
www.kimyamuhendisi.com
elde edilir. İşlem sabun çözeltisi üzerinde bitirildiği zaman yeşil veya sarımtırak yeşil ve
oldukça saf bir sabun elde edilir.
18
www.kimyamuhendisi.com
Sabun sanayiinde daha çok çürük fındıkların preslenmesiyle elde edilen fındık yağı
kullanılır. Sarı veya sarı-esmer renkte bulunan fındık yağlarının asiditesi yüksek olduğundan 12-
13 °Be'lik NaOH İle sabunlaştırma yapılır. Ancak asiditesi düşük olan fındık yağlarının
sabunlaştırılmasında ise 8-10 QBe'lik NaOH ile işe başlamak gerekir. Fındık yağından yapılan
sabun sert ve dayanıklıdır. İşlemi bitmiş bir sabunun altındaki lessiv suyunun, yazın, 10-11 °Be
ve kışın, 7-8 °Be olması gerekmektedir.
Yerfıstığı tanelerinin pres edilmesiyle elde edilen araşidik yağı, çok seyreltik sud kestikle kolayca
sabunlaşır. Eğer yağda fazla miktarda yağ asitleri oluşmuş ise 15-18 °Be'lik NaOH çözeltisi
kullanılabilir.
Yerfıstığı yağından yapılan sabun, beyaz veya sarımtırak, parlak bir sabun olup, zeytin yağına
göre daha yumuşaktır. Yeterli bir sertlik elde edilmesi için sabunun altındaki lessiv suyu bitmiş
durumda, yazın 18-19 °Be ve kışın 13-15 °Be arasında olması istenir.
Yer fıstığı yağı, üretiminde koko ve palmist yağlarının kullanıldığı, iyi köpük vererek
tuvalet sabunları olarak da kullanılan marsilya sabunları bileşimine, yazın % 40, kışında % 50
oranında girebilir. KOH ile sabunlaştırma yapılırsa, az sertçe olan ve şeffaf olmayan bir arap
sabunu üretilir.
19
www.kimyamuhendisi.com
Soya yağı, sabun fabrikasyonu için elverişli bir yağdır. Soya yağı, tek başına sud kostikle
sabunlaştırılırsa altın sarısı renginde, nispeten yumuşak kıvamda bir sabun elde edilir. Bu sabun
suda az erir ve iyi köpürmez. Sabunlaşmada 10-12 °Be ’ lik NaOH kullanılır.Soya yağı
kullanılarak sert sabun yapılması için, % 20-30 oranında soya yağı ile iç yağı, koko ve palmist
yağları karıştırılır.
Soya yağı potas kostikle sabunlaştırılarak az şeffaf, ikinci kalite bir arap sabunu elde edilir. Arap
sabunu yapımında, soya yağı, keten yağına, yazın % 50-60 oranında ve kışın % 30 oranında
katılabilir.
Mısır tanelerindeki yağ oranı %3-4 arasındadır. Mısır yağı, kostikle kolaylıkla sabunlaşır ve
oluşan sabunun sud kostik çözeltisindeki erime sınırı 7 °Be, tuza göre ise 5 °Be'dir. Yani
verilen bu bome derecelerinde lessiv suyunda sabun çözünmezken daha düşük bome
derecelerinde çözünme olur. Mısır yağından yapılan sud sabunu yumuşaktır. Suda az erir ve iyi
köpürmez. Bundan dolayı mısır yağı, koko ve iç yağı ile karıştırılarak iyi köpüren, yeterli
sertlikte ve sarı renkli (açık sarı) sabun yapımında kullanılır.
2.1.2.10 Pamukyağı
Kabuklu pamuk tohumlarının % 16-23' ünü yağ oluşturur. Kabuksuz halde ise % 35 kadar yağ
içerir. Ham pamuk yağında serbest yağ asitleri fazla olduğundan, ham yağın sabunlaşması
daha kolaydır. Rafine edilmiş pamuk yağı kuvvetli kostikle güçlükle sabunlaşır. Pamuk yağı
sud kostikle sabunlaştırılıp altta lessiv tabakası bulunmak üzere pişirilirse oldukça sert bir sabun
üretilir. Sud sabunu suda az çözünür ve iyi köpürmez.
Pamuk yağı, koko ve palmist yağları gibi kolay sabunlaşabilen yağlarla karıştırıldığı gibi, zeytin
yağına, kalitesini (sabunlaşmada) bozmadan % 25 oranında pamuk yağı karıştırılarak sabun
üretimi yapılır.
20
www.kimyamuhendisi.com
Susam tohumlarında %52-58,5 oranında yağ bulunur. Sabun sanayiinde kullanılan susam yağı,
ikinci presleme ürünü olan yağ ve tasfiye artığı yağdır.
Susam yağı, sud kostikle sabunlaştırılıp lessiv suyu üzerinde işlem tamamlanırsa, elde edilen
sabun yumuşak olur. Suda çözünmesi ve köpürmesi oldukça iyidir. Susam yağını % 25 oranında
zeytin ve fındık yağına karıştırmak suretiyle yapılan sabunlar, iyi cins çamaşır sabunlarıdır. Susam
yağından yapılan arap sabunu şeffaftır ve güzel sarı renklidir.
Haşhaş tohumlan %40-55 oranında yağ içerir ve preslemeyle sarı renkli, hoş kokulu haşhaş
yağı elde edilir. Haşhaş yağında serbest yağ asitleri az olduğu için bunun seyreltik sud kostikle
sabunlaştırılması gerekir. Daha sonra sabunlaşma başladıktan sonra daha derişik sud kostik
kullanılır. Haşhaş yağından yapılan sabun, yumuşak olduğu için bu yağ, diğer yağlarla
karıştırılarak sabun yapımında kullanılır. Susam yağının KOH ile vermiş olduğu arap sabunları,
bol köpük verir ve şeffaftır.
Hint yağı tohumlarından elde edilen hint yağı, koko yağı gibi yoğun kostik çözeltisiyle
kolayca sabunlaşır. Hint yağından yapılan sabunlar suda kolay erir ancak bu sabunların
köpüğü azdır. Bunun için hint yağma risinoleik asit katılarak, bol köpüklü sabun elde
edilebilir. Bu nedenle tuvalet sabunlarına % 5-10 oranında katılır.
Hint yağından yapılan sabunlar, şeffaf olduğu için, şeffaf sabunların yapımında ve traş
sabunlarının yapımında, hint yağından faydalanılır.
21
www.kimyamuhendisi.com
Badem yağı acı ve tatlı badem çekirdeklerinden çıkarılır. Badem yağı, tuvalet sabunlarının
ve tıbbi sabunların yapımında kullanılır. Badem yağı sabunları, zeytin yağı sabunlarına
benzerler ve sud kostikle bol köpüren, beyaz, sert sabunlardır.
22
www.kimyamuhendisi.com
23
www.kimyamuhendisi.com
Kakao yağı, çikolata yağı yapımında kullanılan bir yağdır. Bu yağın artıkları sabun
sanayiinde değerlendirilir. Kakao yağı, çok seyreltik sud kostik çözeltisi ile sabunlaştırılarak
sarımtırak renkli bir sabun verir. Kakao yağı, en çok tuvalet sabunlarının bileşimine girer.
Hurma yağı, başlıca palmitik asit ve oleik asitten oluşmuştur. Palm yağının serbest asiditesi yüksek
olduğundan 15-20 °Be' lik NaOH ile kolaylıkla sabunlaşır ve güzel kokulu sert sabun elde
edilir. Palm yağından yapılan sabun az köpürür, ancak köpük dayanıklıdır.
Palm yağına % 10-15 oranında reçine karıştırılarak çok köpüren, iyi kokulu, iyi cins, tuvalet
sabunlrı yapılmaktadır. Palm yağı, marsilya sabunlarının üretiminde de çok kullanılır. Katı
bir yağ olan palm yağı, sabun üretiminde iç yağına göre tercih edilmektedir.
"Çizelge 2.3 " Hurma yağında (palm yağında) bulunan yağ asitleri
Hurma yağında bulunan yağ asitleri %
Oleik asit 43,0
Palmitik asit 42,5
Linoleik asit 9,5
Stearik asit 4,0
Miristik asit 1,0
Lignoserik asit 0,1
24
www.kimyamuhendisi.com
Hurma çekirdekleri yağı, % 45-50 oranında yağ içerdiğinden bunların preslenmesi veya
ekstraksiyonu yolu ile palmist yağı çıkarılır. Palmist yağı, koko yağında olduğu gibi yoğun sud
kostik çözeltisiyle kolaylıkla sabunlaşır. Palmist yağı, az şeffaf ve sert bir sabun verir. Palmist
sabunu, koko sabununa benzer ve sert sularla bile çok iyi köpürür, fakat köpüğü dayanıksızdır.
Palmist yağı, koko yağı gibi pek çok sabunun bileşiminde bulunarak bol köpük elde
edilmesinde rol oynar. Ancak lessiv suyu üzerinden sabunlaşma bitirilecekse, yağlara palmist
yağının karıştırılması özellikle iyi kalitede saf sabunların üretiminde uygun değildir. Çünkü
palmist sabunu, miktarı arttıkça daha fazla oranda tuz, soda, kostik gibi maddeleri bünyesinde
tutarak kalitenin ve saflığın bozulmasına neden olacaktır. Bunun için, bitirme işleminin lessiv
suyu üzerinde değil, sabun çözeltisi üzerinde yapılması uygun olur. Palmist yağı katı bir yağdır ve
ucuz olduğundan, sabun üretiminde koko yağı yerine çok kullanılan bir yağdır.
2.1.2.19 İç yağı
Günümüzde iç yağı, daha çok stearik asit fabrikalarında kullanılmakta olup, daha düşük kaliteli iç
yağlan, Marsilya cinsi adi sabunlarda kullanılır. İyi cins iç yağları, tuvalet sabunlarının bileşimde
bulunmaktadır. İç yağı 8-10 °Be'lik seyrettik sud kostik çözeltisiyle kolaylıkla sabunlaşır.
Sabunlaşma işlemi, lessiv suyu üzerinden tamamlanırsa, esmerimsi beyaz,sert ve mat sabun elde
edilir. Eğer işlem, sabun çözeltisi üzerinden tamamlanırsa daha beyazımtırak renkli veya krem
25
www.kimyamuhendisi.com
renkli sabunlar elde edilir. İç yağından yapılan sabunlar suda az erir ve az fakat dayanıklı köpük
verirler. İç yağına, koko, palmist yağları ve reçine katılarak iyi köpük veren sabun elde edilir.
26
www.kimyamuhendisi.com
İyi cins kemik yağları, hemen hemen iç yağlarına benzerler ve sud kestikle esmerimsi beyaz
renkli bir sabun verirler. Kemik yağı sabunu, iç yağı sabununa göre daha az serttir. Kemik
yağlarının kalitesi yağlardaki yabancı madde ve su miktarına bağlıdır. Adi cins kemik yağları,
sarı veya esmer renkli, kötü kokulu bir sabun verdiklerinden, yalnız başına sabun yapımında
kullanılmazlar. Kemik yağları çoğunlukla reçineli sabunların bileşimine girer. Potas kostikle
kemik yağlarının verdiği arap sabunu dokumacılıkta kullanılır.
Domuz yağının sabunlaşması, iç yağında olduğu gibidir. Taze ve nötral yağın sabunlaşması
güçtür. Bunun için başlangıçta 8-10 °Be'lik sud kostikle işlem başlatılır ve sabunlaşmanın
ilerlemesiyle birlikte 20-25 °Be' lik sud kostikle sabunlaşmaya son verilir.
Domuz yağından yapılan sabun suda kolay çözünür, bol ve dayanıklı köpük verir.
Sabunlaştırma işlemi, lessiv suyu üzerinden bitirilirse, sert ve mat bir sabun elde edilir.
Sabun çözeltisi üzerinden işlem bitirilirse, birazcık yumuşak ve elastik fakat yarım şeffaf
ürün elde edilir.
Domuz yağı, % 10-25 oranında tuvalet sabunlarının bileşiminde bulunur. Koko ve palmist
yağlarına karıştırıldığında elde edilecek sabunun kırılganlığını gidererek elastikiyet
kazanmasını sağlar. Koko veya palmist yağlan ile domuz yağı karıştırılarak, sud kostikle,
soğukta, çok güzel beyaz tuvalet sabunları üretilir.
27
www.kimyamuhendisi.com
28
www.kimyamuhendisi.com
29
www.kimyamuhendisi.com
Modern fabrikalarda, önce yağ asidi üretimi ve daha sonra yağ asidinden sabun üretimi tercih
edilmektedir. Yağların hidroliz edilerek yağ asitleri ve gliserine ayrılması işlemi, gliserinin
temiz olmasının yanı sıra, elde edilen yağ asitlerinin daha kolayca ve hatta soda ile
sabunlaşabilmelerine olanak sağlar. Bununla birlikte, istenilmeyen yağ asitleri sabun
üretiminden önce, ortam destile edilerek çıkartılabilir. Bu sebeplerden dolayı, yağ asidi
üretimi, öncelikli sırayı almaktadır.
Önemli yağ asitlerinden biri olan palmitik asit, renksiz, kokusuz ve lezzetsizdir. Alkalilerle olan
tuzları, suda stearik asidin tuzlarından biraz fazla erir.
Stearik asit, özellikle katı yağların yapısında gliserid halinde bulunur. Renksiz , kokusuz ve
lezzetsizdir.
30
www.kimyamuhendisi.com
Oleik asit, Ulein sabunculukta çok kullanılır. Olein, stearin gibi distilasyon oleini ve
sabunlaşma oleini olarak ikiye ayrılır. Sabunlaşma oleini daha esmerdir ve içinde bir miktar
nötr yağ, % 4 sabunlaşmayan madde vardır. Distilasyon oleini, sarı ve esmer sarı renktedir,
içinde az miktarda stearin olmasına rağmen berraktır. Az miktarda nötr yağ ve sabunlaşmayan
maddeler de içerir.
Yağların rafinasyonu dendiğinde, ham (sıvı) yağların rafınasyonundan söz edilmektedir. Örneğin,
zeytin yağının ilk pres ürününe durultma ve aktarmadan başka işlem yapılmamaktadır. Diğer bir
deyişle, rafınasyon uygulanmamaktadır.
Rafınasyonda, dört temel işlem bulunmaktadır. Bu işlemler, çöktürme, asit giderme, ağartma
(renk giderme) ve koku gidermedir.
2.1.4.1 Çöktürme
Çöktürmede amaç, yağda çözünmüş olan protein, reçine, asılı maddeler ve fosfatidleri
yağdan çıkartmaktır. Bu maddeler, yağ uzun bir süre kendi haline bırakıldığı zaman
çökebilirler veya su ile ya da buhar ile hidratasyon sonucunda şişerler ve çökelti meydana
getirebilirler. Bazı yağlar ise, özellikle teknikte kullanılan yağlar, genel olarak uygulanan
çöktürme yöntemleriyle yabancı maddelerden temizlenirler. Bu yöntemler, sülfürik asitle
çöktürme, su ile hidratasyon, yüksek sıcaklıklarda çöktürme ve ağartıcı toprakla çöktürmedir.
Yağın, ağırlıkça, % 0,5-1,5'lik kısmı, 66 Baume'lik (% 97) veya 60 Baume'lik (% 78) sülfat asidi
ile muamele edilir. Altı konik, içi kurşun kaplı, karıştırıcılı, çift cidarlı bir cihaz kullanılır.
Tesir zamanı ve sıcaklık, derişik asit kullanıldığı zaman önemlidir çünkü yağlar sülfate olabilirler.
Yabancı maddeler, sülfat asidi ile beraber çökerler ve % 1-2 oranında su ile birkaç defa
yıkanırlar.
31
www.kimyamuhendisi.com
32
www.kimyamuhendisi.com
240-280 °C gibi yüksek sıcaklıklara kadar yağ ısıtılır. Bu ısıtmalar kısa süreli ısıtmalardır. Yağ
kendi haline bırakılır ve çöken kısımlar yağdan santrifüjleme veya filtrasyonla ayrılır. Isıtma
sırasında ortama az miktarda su ya da su buharı da katılır. Bazı işlemlerde çöktürmeyi
kolaylaştırması bakımından ortama bir miktar NaCl de katılabilir.
Ağartıcı toprak ya da aktifleştirilmiş bentonit kili, kieselgur, aktif kömür ilave edilerek ısıtma
yapılır. Bunun sonucunda süzme yapılarak çöken kısımlar ortamdan uzaklaştırılır ve yağ,
yabancı maddelerden temizlenmiş olur.
Asit giderme işlemi, çöktürmeden kalmış olan asidi veya yağın kendi serbest asitlerini
gidermek için yapılır. Asit giderme yöntemleri, alkali çözeltiyle nötralizasyon, düşük
basınçta yüksek vakumla (2-3 Torr) uçurma ve esterleştirme olarak üçe ayrılır.
33
www.kimyamuhendisi.com
Yağ içerisinden istim geçirerek, adeta bir su buharı destilasyonu gibi yağ asitlerinin yağdan
uçurulması esasına dayanan bir işlemdir.
2.1.4.2.3 Esterleştirme
Ortamda bulunan yağ asitlerinin esterleştirilmesi esasına dayanır. Fazla miktarda yağ asidi
oluşmuşsa ortama gliserin katılarak, yağ asitleri, yağlara dönüştürülür.
Renk giderme işlemi, ağartıcı toprak ya da bentonit kullanılarak yapılır. Bentonit iyi bir
adsorbandır ve seyrettik klorür asiti ile muamele edilir. Renk giderme cihazı, altı konik, üzeri
kapalı, karıştırıcı ve ısıtma tertibatlı (çift cidarlı) kaplardır. Renk giderme, 90-100°C'de, % 2-
3 ağartıcı toprak ilavesiyle, vakumda yapılır. Asit gidermeden gelen yağ, renk giderme
kazanına alınır ve vakumda kurutulur. Daha sonra tekrar vakum altında ağartıcı toprak
verilir. Tesir süresi 10-30 dakika arasındadır. Filtre pres işlemi yapılarak ağartma
gerçekleştirilir.
Yağların bileşiminde bulunan düşük molekül ağırlıklı yağ asitleriyle bunların gliseridleri
yağlara koku verir. Yağların bileşiminde bulunan ve yağa koku veren maddeler, formik,
propionik, butirik, kapronik, veleryanik asitleri gibi uçucu yağ asitleridir. Bunları yağdan
ayırmak için en pratik yöntem, dezodorizatör denilen kaynama kazanlarında yağ içinden
ısıtılmış buhar geçirme esasına dayanır. Böylelikle yağ kitlesinden geçen buhar, yağın içinde
bulunan veya koku veren maddeleri de beraberinde sürükler. Uygulanan işlem sırasında,
buhar miktarı, sıcaklığı ve basıncı,yağın cinsine miktarına göre değişmektedir.
34
www.kimyamuhendisi.com
Bazı yağlar soğutma ile fraksiyonlara ayrılabilir. Hayvansal yağlardan "birinci kalite
yemeklik yağ" soğutulması ve arkasından hemen filtre presten geçirilmesi ile daha yumuşak
olan oleomargarine veya daha sert olan oleostearine ayrılması, örnek gösterilebilir.
2.1.5.1.2 Çözeltiden kristallendirme
Bazı organik çözeltiler veya bunların karışımları (propan, bütan, hekzan, etil alkol, metil alkol
gibi), kullanılarak yağlar ve yağ asitleri seçimli olarak birbirinden ayrılabilir.
35
www.kimyamuhendisi.com
Bir karışım içerisinde bulunan daha düşük moleküllü gliseridlerle daha büyük moleküllü
gliseridleri, kaynama noktalarının farklı olmasından yararlanarak, destilasyonla ayırma
esasına dayanan bir fiziksel işlemdir.
Yağ molekülündeki çifte bağlar üzerinde değişiklik yapılıp, molekülün izolen yapıdan
konjuge yapıya dönüştürülmesi işlemidir. Özellikle kuruyan yağlarda önem taşımaktadır.
Konjuge duruma gelmiş olan yağların çifte bağlar arasındaki CH2 köprüleri kaldırılmıştır ve bu
yağlar izolen yapıdakine göre havada daha kolay kurur, ışığa ve suya karşı dayanıklılıkları
artar. Bu işlem alkali ve katalitik izomerizasyonları olmak üzere iki şekilde yapılmaktadır.
Alkali izomerizasyonunda, yağ, NaOH ile karıştırılarak 200-300 °C'de ısıtılarak, yaklaşık % 50
oranında konjuge yapıya dönüşüm sağlanır.
36
www.kimyamuhendisi.com
2.1.5.2.2 Elaidinleştirme
Fiziksel yöntemde, hayvan kömürü, beyazlatma toprağı, aktive edilmiş kömür ve silis
kullanılır.
Türlü firmaların muhtelif kuvvet ve tesirde aktive edilmiş beyazlatma toprakları vardır. Kil ve
kil cinsinden olan bu topraklar, özel usullerle aktive edilerek elde edilirler. İyi aktive edilmiş
beyazlatma toprağının terkibi, % 62,8 Silis oksit, % 0,66 Kalsiyum oksit, % 22 Alüminyum ve
Demir oksit, % 1,14 Magnezyum oksit, % 9,5 su olmalıdır. Bu toprakların beyazlatma etkileri
birbirinden farklı olduğundan belirli bir miktar yağ için kullanılacak toprak miktarı da
birbirinden farklıdır. Bu miktar, yağın renginin koyu veya açık oluşuna göre değişir.
37
www.kimyamuhendisi.com
Bu yöntem, koyu sülfürik asidin bir takım özelliklerine dayanır. Bu özellikler; yağı dehidre etmek
suretiyle, yağ içinde erimiş maddeleri bozmak, yabancı maddeleri karbonize ederek elemanlarına
ayırmak suretiyle, onları yağ içinde erimez bir hale getirmek ve yağların etkilenmesine
meydan vermeden yabancı maddeleri yakmaktır.
Bu yöntemde, potasyum bikromat, nötr ortamda tesirsiz iken, sülfürik asit veya klorik asit
karşısında yağa şiddetle tesir ederek rengini alır.
Teknikte bu yöntem kullanılır. Yöntem bikromat yöntemindeki gibidir. İşlem, sülfürik asidin
veya kloridrik asidin permanganata etkisiyle olur.
Oksijenli su, H2O2 bileşimindedir. Ayrılmasıyla H2O ve O2 verir. Yağlar, bu ayrımdaki aktif
oksijenle etki ederek beyazlatılır.
38
www.kimyamuhendisi.com
2.2 Reçineler
Reçineler, sabunun iyi köpürmesi, yumuşaklık vermesi, koku vermesi, iyi yıkama özellikleri
sağlaması ve verimi arttırmak amaçları ile sabunculukta kullanılmaktadır, Çoğunlukla, reçine,
yağ içinde eritildikten sonra yağla birlikte sabunlaştırılır. Bir diğer pratik yol da, kazana bir
kısım kostikle beraber reçineyi koyup kaynatmak ve bu reçine sabunu üzerine yağın
akıtılmasıyla sabunlaşmayı sağlamaktır.
Sud kostik, sabun fabrikalarında çeşitli Bome derecelerinde kullanılır. Ticarette tamamı veya
büyük bir kısmı sodyum hidroksitten ibaret olarak demir saçtan yapılmış variller içinde
bulunur. Sud kostik, kolaylıkla havadaki CO2'yi emdiğinden, bileşiminde az veya çok miktarda
Na2C03 bulunmaktadır. Havada bırakılırsa havanın rutubetini alarak sulanır. Suda kolaylıkla erir ve
eridiği zaman suyu, kaynar dereceye kadar ısıtır.
Potasyum karbonatın kireç ve su ile kaynatılmasından potas kostik elde edilmesi, sabun
fabrikalarında uzunca bir süre uygulanmıştır. Günümüzde potasyum klorürün elektroliz
edilmesi ile elde edilmektedir. Yağ ve potas kostikle yapılan sabunun yumuşaklığı, sabunun
tuzlu su ile kaynatılmasıyla giderilir.
2.5 Tuz
Tuz, özellikle kalıntı ve kötü yapılan yağlardan yapılan sabunlarda fazla miktarda kullanılır.
Sabun çözeltisi üzerinde bitirilmiş sabunlarda, tuzlu çözeltiyle iki, üç kez
39
www.kimyamuhendisi.com
yıkanarak temizleme yapılır. Zeytin yağından yapılan çamaşır sabunlarında, alttaki lessiv
suyunda sud kostik, soda ve gliserin bulunduğundan tuz miktarı daha azdır.
Tuz üretiminde kullanılan kaynaklar; kaya tuzu, doğal tuzlu sular, deniz suyu ve tuz
gölleridir. Üretim yönteminin seçimi, ülkenin hammadde olanaklarına, iklim koşullarına, enerji
potansiyellerinin cinsine ve teknolojik potansiyellerine bağlıdır.
Sodyum silikat, sabunların verimini yükseltmek için katkı maddesi olarak kullanılır.
Sodyum silikatın ayrıca temizleme etkisi de bulunmaktadır. Sodyum silikat çamaşır
sabunlarında ve toz çamaşır sabunlarında kullanılır. Silikatın sabun içindeki dağılımını
kolaylaştırmak için silikata % 5-7 oranında kostik konulduktan sonra, silikatın, sabuna
katılması gerekmektedir. Sabuna, sodyum silikat (su camı), fazla katılırsa, yıkama sırasında
doku üzerine çökeceğinden, yıkamayı güçleştirebilir.
Naftenik asitler, petrolün tasfiyesi sırasında ele geçen (yaklaşık % 2 kadar), karboksilli
asitlerdir. Bu asitler, Cn H2n-1COOH ile gösterilirler. Karboksilli asitler, çiklopentanın
türevlerini içerirler.
Naftenik asitlerin sodyum tuzları, bir nevi deterjan olup emülsiyon teşkil edici madde olarak
kullanılmaktadır. Naftenik asitin sodyum tuzu çok iyi bir temizleyicidir ve suda çok iyi çözünür.
Bu nedenle, naftenik asitler, sabun yapımında kullanılır.
40
www.kimyamuhendisi.com
İlaçlı sabunlarda, sabuna borik asit, katran, asitfenik, kükürt, süblime gibi maddeler katılır.
Sabun üretiminde kullanılan hammaddeler, hem yun içinden hem de yurt dışından temin
edilmektedir. Sektörde en önemli hammadde üreticisi, Petkim' dir. Diğer üreticiler şu
şekilde sıralanabilir: Yapaş, İgsaş, Tarım Koruma, Alkim, Ege Kimya, Yimka A.Ş.,
Alemdar Kimya, Ekmekçi Kimya, Optika A.Ş., Patisan A.Ş., Türk Henkel, Deteks, Başer
Kimya ve Teknik Ticaret.
41
www.kimyamuhendisi.com
3. SABUNLAŞMA YÖNTEMLERİ
İşletmede mümkün olduğu kadar yüksek bir sabunlaşma derecesine ulaşılmak istenir.Bunun
için sürekli çalışmada meydana gelen gliserinli su, devamlı olarak reaksiyondan çekilir ki
denge sabunlaşma yönüne kayabilsin.Böylelikle hemen hemen %99 ulaşıla bilinir.Sürekli
çalışmada buna kolay uyulur.Kesintili çalışmada ise bu duruma o kadar iyi
uyulmamaktadır.Sabun fabrikasyonu için iki yol vardır:
1)Eski klasik usul,yağların poatalarda sabunlaştırılması,
2)Yağların önce sabunlaştırılması ile yağ asidi ve gliserinin elde edilmesi.Yağ asidinin
fraksiyonlu destilasyonu ile sabun fabrikasyonuna uygun yağ asitlerinin ayrılması, sonra yağ
asitlerinin soda veya NaOH ile nötralizasyonu.Zamanımızda bu iki yöntem de
kullanılmaktadır.
42
www.kimyamuhendisi.com
şunlardır:
1)Twitchell (reaktif) sabunlaşması
2)Orta baskı metodu
3)Yüksek baskı metodu
4)Fermentlerle yapılan sabunlaştırma
43
www.kimyamuhendisi.com
Buhar kesilir ve yağ durulmaya bırakılır. Birinci gliserinli su katılarak yeniden % 10-20
oranında su eklenir ve tekrar sabunlaştırılır.. Bu defa, yeni reaktif ve sülfat asidine gerek
yoktur. 8 saat sonra, % 90-95 sabunlaşma derecesine ulaşılır. Hidrolizden sonra kalabilen
sülfürik asit, baryum karbonat ile baryum sülfat halinde çöktürülerek giderilir. Eğer
başlangıçta alman yağlar temiz ise elde edilen yağ asitleri de berrak ve renksizdir.
Bu metotta, büyük yağ miktarları ile çalışılabilir. Ancak bu durumda fazla miktarda buhar
sarfiyatı olur. Sabunlaşma derecesi şu formülle bulunur:
% sabunlaşma derecesi = (asit indisi /sabunlaşma indisi ) x 100
Twitchel metodunun faydaları:Cihazın basit, bakımının az oluşu, gece kendiliğinden
çalışmasıdır.Büyük yağ miktarları ile de çalışılabilir.
Mahzuru:Fazla buhar sarfiyatıdır.100 kg yağ için 50-75 kg buhar lazımdır.
Orta baskı metodu ile sabunlaştırma, büyük tesislerde çok kullanılan bir metottur. Kullanılan
basınç kazanları (otoklav), V2A veV4A çeliklerinden yapılmış dikey otoklavlardır. Çalışma, 6-12
atü’lük basınç ve 170-180 °C sıcaklık derecelerinde yapılır. Kullanılan katalizör Zn tozu veya
ZnO’dur.
Hidroliz için yağa, % 20-50 oranında su katılır. Isıtma işlemi direkt istimle yapılır.
Sabunlaşma derecesi % 95' e ulaştığında sabunlaştırma işlemine son verilir. Çünkü bu noktadan
sonra oluşan ürünün rengi koyulaşmaya başlar.
Sabunlaşmadan sonra, karışım bir ayırma kabına alınır ve burada iki faz halindeki yağ asitleri
ve gliserin birbirinden ayrılır.Yağ asidi, Zn’dan sülfat asidi ile yıkamakla temizlenir.
44
www.kimyamuhendisi.com
Modern işletmeler yüksek baskı ile çalışmayı tercih ederler.Burada temperatür 225oC ve baskı 26
atü kadardır.Katalizör genellikle kullanılmaz, yalnız su ile sabunlaştırılır.Bu sıcaklıkta zararlı yan
reaksiyonlar da meydana gelmemektedir.
Isıtma otoklava gönderilen direkt istim ile yapılır. Su olarak genellikle gliserinli su
kullanılmaktadır (%15’i geçmemeli). Yüksek baskı metoduyla kesintili ve sürekli çalışmalar
yapılabilmektedir. Kesintili çahşamada, sabunlaşma derecesi % 90-92 olarak gerçekleşir. Bu
oranı yükseltmek için su değiştirilip tekrar sabunlaştırılır.Bu şekilde sabunlaşma derecesi %96’ya
kadar yükseltilebilir.
Yüksek baskı metoduyla sürekli olarak çalışan tesisler iki gruba ayrılır. Su ve yağın çıkış yönüne
göre, aynı akım ve karşıt akım prensiplerine göre çalışan iki grup mevcuttur.
45
www.kimyamuhendisi.com
46
www.kimyamuhendisi.com
verilir.Yağ spesifik
ağırlığına uygun olarak kulede
Vakum yukarıya doğru
Havayı
çıkarma çıkarken, su aşağıya
Su
doğru iner ve kule
Tuz giderme
içerisinde temas ederek
sabunlaşma olur.İki Yağasidi
Vakum saatte sabunlaşma
Havayı çıkarma
Isıtı derecesi % 96-99
cı
oranına erişir.Yağ asidi
Yağ
kulenin başından
çekilir.Sudan, önce
İstim 50-60 Atü Gliserinli su
durulma ile, sonra
vakumda
ayrılır.Gliserinli su ise
kulenin tabanından
ŞEKİL 2 :Yüksek baskı
devamlı olarak
metoduyla (Ittner-Colgate-Emery
alınır.Konsantrasyonu
Prosesi) ile sürekli çalışan bir tesisin
% 10-20 kadardır.
akım şeması
3. 4) Fermentlerle
Şekil 2’ deki akım şemasında
yapılan sabunlaştırma
görüldüğü gibi karşı akım
prensibine göre çalışır.Şekil 2’ de
Fermentlerle yapılan
görülen reaksiyon kulesi, 24 m
sabunlaştırma, her ne
boyunda ve 1 m çapındadır.Isıtma,
kadar en temiz ürünleri
kulenin iki yerinden gönderilen istim
verse de, sanayide pek
ile direkt olarak yapılır.Sabunlaşma,
fazla uygulama alanı
250-260 oC’de ve 55 Atü basınç
bulamamış ve
altında yapılır.Yağ ve su ayrı ayrı
sanayideki değerini
hazırlandıktan sonra, birer ısıtıcıdan
kaybetmiştir.
geçerek su, kulenin başından, yağ
47
www.kimyamuhendisi.com
4. SABUN ÜRETİMİ
Yağlarla alkaliler arasında iyi bir reaksiyon gerçekleşmesi için en önemli nokta, emülsiyon
oluşumudur. Bu iki sıvı arasındaki emülsiyonun sürekli olabilmesi için bir yüzey aktif vasıtanın
ortamda bulunması gereklidir. Emülsiyon sağlanmasıyla reaksiyon her tarafta ve etkili bir şekilde
yürür. Bu sabunlaşma reaksiyonunda bizzat sabunun kendisi emülsiyonlaştırıcı görevini üstlenir.
Sabunlaşma kaynatma prosesi ile uygulamaya konulacak ise, işlemler, üç kademede incelenir.
Birinci kademe, yüzey aktif karakterin oluşumudur. Birinci kademenin iyi bir şekilde oluşumu,
ileri kademeler için gereklidir. İkinci kademe, çok hızlı bir sabunlaşma aşamasıdır. Yağlar, hızla
oluşan sabun miselleri arasında dağılarak sabunlaşır. Sabunlaşma hızı, bu miseller içindeki
yayılma hızına bağlıdır. Üçüncü aşama, bitirme kademesidir. Bu aşamada, yağ tanecikleri azaldığı
için fazla miktardaki sabun miselleri arasındaki yağ tanecikleri kolayca çıkarak alkalilerle
birleşemediğinden, reaksiyon hızı da yavaşlamaktadır. Bitirme işleminde, kaynatma devam
ettirilerek sabunlaşmayan yağ miktarı, 0.1' e düşünceye kadar sabunlaştırma yapılır. Mamul
sabunda, sabunlaşmayan yağ miktarı en çok, % 0,09' dur.
Örnek olarak koko veya palm yağlarından yapılan sabunlar daha iyi yüzey aktivite
göstermektedirler. Bunun yanında, don yağı da diğer yağlara göre daha iyi
48
www.kimyamuhendisi.com
49
emülsiyonlaştıncı olması dolayısıyla, koko veya palm yağlarına bir miktar don yağı
karıştırılması, sabunlaştırma reaksiyonuna hız verecektir.
Külçe sabunu (çekirdek sabunu) üretiminde ilkel madde olarak iç yağı, kemik yağı, palm yağı,
zeytin yağı, yerfıstığı yağı gibi yağlar kullanılabilir. Çözünürlüğün arttırılması ve iyi köpük elde
edilmesi bakımından bir miktar reçine katılır. Sabunlaştırma için kullanılan kostik miktarı,
tristearik veya tripalmitik asit üzerinden hesaplanır. Tristearine göre % 13,5 NaOH, % 18,9 KOH
ve tripalmitine göre de, % 14,9 NaOH, % 20,8 KOH alınır.
Külçe sabunları üretiminde % 20-25 oranında ayçiçeği, susam ve soya yağları da belirtilmiş olan
yağlara karıştırılabilir. Ancak bu karıştırılan yağlardan gelen doymamış yağ asitlerinin sabunları,
uzun bir süre sonra, okside olarak yıkamadan sonra doku üzerinde hoş olmayan kokuya neden
olurlar.
'% 15 NaCI
Sabunlaşma kolonu
l.Seperatör
Şekil 4. l ' deki tesiste, ısıtma genellikle istimle yapılarak yağ ve kostik karışımı kaynatılır. Bir
süre sonra sabun kıvamlı bir şekilde üst tarafta toplanır. Oluşan sabunun daha akıcı
50
www.kimyamuhendisi.com
50
olması ve çökmenin tamamlanması için sabunlaştırma kazanına elektrolit olarak tuz çözeltisi
katılır. Sabunlaştırma kolonunda özel bir karıştırıcı vardır ve kolon kapalı bir sistem olup
temperatürü 110-120 C arasındadır. Basınç 4-8 atm.'dir. Sabunlaşma tamamlandıktan sonra bir
seperatörde sabun tutkalının altındaki lessiv suyundan ayırma işlemi yapılır. Lessiv suyu, gliserin
üretiminde değerlendirilmekte olup bileşiminde % 6-12 oranında gliserin, % 7-8 NaCI, % 2-4
NaOH, % 76-86 su ve organik safsızhklar yer alır. Ayrıca sabun ayarlama kazanında sertliği
giderilmiş ayarlama suyu (% 4 NaCI ve % 8 NaOH içeren) İle karıştırılır. Bundan sonra ikinci
bir seperatöre alınan karışım, bekletilme ile iki faza ayrılır. Üstteki faz temiz kısım olup b-
fazıdır. Alt kısım ise a-fazıdır. Üst faz, bir dinlenme kazanma alınır, b-faz, ham sabun olup
beyazlatıcılar, anti oksidan gibi maddeler katıldıktan sonra kalıplara dökülür ve kurutularak
ambalajlanır, mamul haline getirilmiş olur. a-faz, % 35 kadar yağ asidi içerir ve bu faz tekrar
geriye dönerek sabunİaştırıhr.
51
www.kimyamuhendisi.com
51
NaOH ı Yağ
X
Homogenizatör
Reaktör
Toplama kabı
"Şekil 4.2" Sürekli çalışan (Monsavon prosesi) proses ile banyo sabunu üretimi akım
şeması
Öncelikle yağ % 3' lik sud kostikle homojenizörde emülsiyon haline getirilir.80 °C nin
üzerindeki sıcaklıklarda sabunlaştırma hızlı olur. Reaktörde temperatür 100-105 °C ye ulaşır.
Sabunlaşma üç dakikada biter. Reaktörde on dakika kaldıktan sonra toplama kabına alınan
52
www.kimyamuhendisi.com
karışım, daha sonra yıkama kulesine gönderilir. Yıkama kulesinde karşıt akımla tuzlu suyla
yıkama yapılır. Yıkama kulesine giren sabun, % 65-68 oranında yağ asidi, % 0,1-0,3 oranında
NaOH ve % 6,3 oranında gliserin içerir. Bu kule dört kademelidir. Sabun her kademede on
dakika bekletilir ve kulenin tabanından alınan gliserinli tuzlu su % 16
53
www.kimyamuhendisi.com
52
oranında gliserin bulundurur. Kulenin üst kısmından alman sabun bir çökme kabına alınır ve
buradan da, artık lessiv suyundan ayrılmış olan sabun, kurutmaya sevk edilir. Modern tesislerde
kurutma ve soğutma vakum altında bir arada yapılmaktadır (Alpar, 1969).
Karıştırıcı
Isıtıcı
Nakledicr-
\ Soğutucu
Diğer işlemler
Sabun
"Şekil 4.3" Sürekli çalışan (C.T.P. prosesi) proses ile banyo sabunu üretimi akım şeması
54
www.kimyamuhendisi.com
53
Birinci kolonun tabanına varan sabunun temperatürü 150 °C ye düşmüştür, bir pres nakil
vasıtasıyla soğutucuya geçer. Soğutucuda ilaveler yapılır (koku, dolgu, boyar madde v.s.). Sabun,
tekrar bir pres nakil vasıtasıyla karıştırıcıya, karıştırıcıdan soğutucuya ve soğutucudan da 100
atm. basınç ile, uzun silindir halinde, dışarıya bastırılır (AIpar,1969).
Modern tesislerde yağ asidi ve yağ ayrı ayrı ısıtıldıktan sonra bir dispersiyon makinasında hızla
dispersiyon oluşumu ile birlikte reaksiyon süratle gerçekleştirilebilir. Sud yerine soda çözeltisi
kullanıldığında köpürmeye neden olan CO2 oluşacağından bunun giderilmesi için buhar
gönderilerek gaz çıkışı kolaylaştırılır.Yağ asidinden itibaren sürekli prosesle banyo sabunu
üretimi Mazzoni tesislerinde gerçekleşmektedir.
55
www.kimyamuhendisi.com
nm nm
(3
Mamul sabun
(71
"Şekil 4.4" Yağ asidinden itibaren sürekli prosesle (Mazzoni tesisi) banyo sabunu üretimi
akım şeması l:
Yağ asidi deposu 2: Sud kostik deposu 3: Filtreler
4: Seviye ayarlayıcılar 5: Ön ısıtıcılar
6: Dozaj makinası 7: Turba-
dispersiyon makinası 8: Hücre 9:
Kontrol dolabı 10: Mikserler 11:
Sabun deposu
Tesis, distillenmiş yağ asidi ile çalışmayı tercih etmektedir. Ancak direkt sabunlaşmadan gelen
yağ asitlerini de bazı ufak değişikliklerle işleyebilir. Şekil 4.4 ' de, yağ asidi ve NaOH
çözeltisi bulundukları depolardan alınarak, birer filtreden geçirilirler. Ön ısıtıcıda ısıldıktan
sonra, seviye ayarlayıcısı ile sabit akım basıncı temin edilir ve dozaj makinasından (aynı fazda
çalışan iki makinadır), ortalama bir miktar geçirilerek turbo-dispersiyon makinasına varır.
Turbo-dispersiyon makinasında, kostik ve yağ asidi çok ince dispersiyon haline getirilir. Turbo-
dispersiyon makinasında, nötralizasyon süratle gerçekleşir. Oluşan banyo sabunu, mikserlere
gönderilir ve birinci mikserden bir miktar sabun tekrar turbo-dispersiyon makinasına geri
gönderilir. Bunun sebebi, yeni gelen yağ asidi-kostik karışımına çözücü teşkil etmek ve
dolayısıyla reaksiyonu çabuklaştırmaktır.
56
www.kimyamuhendisi.com
55
Geri gönderilen banyo sabunu, turbo-dispersiyon makinasma varmadan önce bir hücreden geçer.
Bu hücrede bir potansiyometre gibi görev yapan bir gerilim zinciri bulunmaktadır. Burada
alkaliyete bağlı olarak meydana gelebilecek en küçük bir gerilim farkı, 9 no.' lu kontrol
dolabında bulunan bir amplifikatör yardımıyla ölçülür. Buradan kalevi dozaj tulumbasına
kumanda ederek alkali miktarı % 0,01 mertebesinde ayarlanabilir. Turbo-dispersiyon
makinasında nötralizasyon sıcaklığı 100 °C dır. Sabunlaşma derecesi % 99,9' dur. Mikserlerde
homojenize edilen banyo sabunu, sabun deposuna gönderilir.
Sabun bir meme vasıtasıyla atomiserin duvarına püskürtülür. Sabunun memeden çıkıp
atomiserin duvarına yapışmasına kadar geçen süre içinde vakum, sabunun içindeki tüm
rutubeti ince toz haline getirerek ayırır. Toz sabun kollektörler tarafından tutulur. Rutubeti
uçurulan kuru sabun atomiserin duvarına yapışır. Atomiserde vakum 20-30 mm Hg' ye
getirilir. Temperatür 20-25 °C, basınç 20 mm Hg dolaylarındadır. Burada herhangi bir
vakum kaçağı olduğunda, olası basınç düşüşlerini ölçen hassas bir manometre vardır.
Atomiserin içinde duvara yapışan sabunları kazımak için döner bıçaklı bir sistem
bulunmaktadır. Bu sistem vasıtasıyla atomiserin duvarına yapışan sabun kazınır ve kazanın alt
kısmına düşürülür. Birkaç tane bulunan pervane burgularla boya ve esansın, burada iyice
karışması sağlanır.
Daha önce de belirtildiği gibi, sabundaki nem miktarı ön ısıtıcının sıcaklığına ve ana
kazandaki vakum derecesine bağlıdır. Vakum derecesi ürünün kuruluğuna ve son sıcaklığına etki
eder.
Bu ana kazandan sütun halinde çıkan sabun kesiciye gönderilir. Kesicide önceden belirlenen
ölçülere göre kesilir ve bir bant vasıtasıyla tünele girer. Tünel silindirik şekildedir ve içinde
dönen raflar bulunmaktadır. Sistemdeki raflar çok yavaş ilerler.
57
www.kimyamuhendisi.com
56
Tünelde, kalıp sabunun yüzeyi sertleştirilerek damgalaşması kolaylaştınlır. Tünelden çıkan sabun,
bir bant vasıtasıyla damga ve ambalaj makinasına gönderilir. Mazzoni tesisinde, banyo
sabunu üretildiğinden, kalıp sabun damga makinasından çıktıktan sonra bu basit vasıtasıyla
ambalaj makinasına gönderilir. Burada polietilen ambalaj kağıdı kullanılarak ambalajlama
yapılır ve bir rezistans vasıtasıyla ısıtılarak kenarları yapıştırılır (Alpar, 1994).
Uygun bir yağ karışımı hazırlandıktan sonra kesikli veya devamlı sistemlerle, NaOH, NaCI ve su
gibi hammaddeler kullanılarak, stokiometrik olarak karıştırılıp ısıtılarak sabunlaştırman yağlardan
ilk önce yağ hamuru üretilir.
% 30-33 rutubet içeren sabun hamuru karıştırıcılara alınır ve antioksidan, optikbeyazlatıcı gibi
kimyasallar ilave edilir. Sabun hamuru, ısı eşanjöründe belirli bir sıcaklığa kadar ısıtıldıktan
sonra vakum altındaki atomizere gönderilerek kurutulur. Sabun, % 12-26 rutubete kadar
kurutulur.
Atomizerden çıkan sabun, sabun cipsi olarak üretilebilir veya prosese devam edilerek, gerekli
ise koku ve boya ilavesinden sonra sabun kalıbı olarak sabun üretilip ambalajlanarak piyasaya
sürülür.
58
www.kimyamuhendisi.com
57
OTOKLAV BUDINOZ
SOĞUTUCU
BIÇAK
Statik mikser
Glıserinli SU
DAMGA
YIKAMA
KOLON
SANTRİFÜJ Safsızhklar
AMBALAJ
SABUN
^"Antioksidan KOLILEME
KARIŞTIRICI •*~Renk açıcılar
PAKETLEME
CİPSİ STOKL.
59
www.kimyamuhendisi.com
58
Yağ ağartma, yağda çözünen safsızlıkların aktif toprak ile yağdan uzaklaştırılması ve
renginin açılması işlemidir. Ağartma toprak olarak tonsil kullanılabilir.
Ağartma işleminde ilk olarak müsilaj alınması işlemi gerçekleştirilir. Müsilaj, yağın ihtiva ettiği
süspansiyon halindeki safsızlıklar ile suyun alınması işlemidir. Müsilaj almak için, yağ, müsilaj
tankına çekilir. Buhar açılarak, yağ, 60-70 °C' ye kadar ısıtılır. Karışır haldeki yağa, Kalite Kontrol
Bölümü tarafından tespit edilen miktarda teknik fosforik asit (HsPO^ ilave edilir. Yağ-su-H3P04
karışımı 10-15 dakika karıştırılır. Kalite kontrol bölümü tarafından tespit edilen miktarda su,
yağa 60-70 °C de ilave edilir. Karıştırma işlemi durdurulur ve yağ 4-5 saat kadar dinlendirilir.
Dinlenmiş yağdan numune alma talimatına uygun olarak numune alınır ve Kalite Kontrol
Bölümüne numune verilir. Tankın altındaki su ve yabancı maddeler, atık su arıtmaya verilir.
Müsilajı alınmış yağ, ağartma işlemi için vakum tankına çekilir Buhar açılarak yağ, 100-110 °C
ye kadar ısıtılır. Yağın kalitesine bağlı olarak, kalite kontrol bölümü tarafından belirlenen
miktarda aktif toprak (tonsil), karışır haldeki yağa ilave edilir. Tonsil kuru olarak, tonsil
tankına dökülür ve ardından vakum kazanma 60-70 torr basınçta ilave edilir. Yağ, 100-110 °C
de, 30-40 torr vakum altında, 45-60 dakika kadar karıştırılır. Bu işlemden sonra, yağa 20-25
°C de soğuk su verilerek, yağın 90 °C ye soğuması sağlanır. Kalite Kontrol Bölümüne numune
verilerek çıkan sonuca göre, yağın standartlara uygun olması durumunda, yağ filtre edilir.
Yağın ağarmamış olması durumunda, yağa, kalite kontrolün belirlediği miktarda tonsil ilave
edilir ve 20-30 dakika kadar karıştırma sağlanır. Yapılan bu işlem sonucu, renk standarda uygun
ise, filtreye verilir. Yağın ağarmayacağı sonucuna varılırsa, yağ ağartılmayarak ham tankına
çekilir. Filtreye verilen 10 ton yağ, 2-3 saatte filtre edilir. Filtre edilen yağ, ağartılmış yağ
tankına çekilir. Ağartılmış yağ tankı paslanmaz olmalıdır. Filtrasyon sonunda, filtre press buhar
ile yıkanarak yağın tamamının alınması sağlanır. Tonsil filtreden kazılır ve fıçılara alınarak çöpe
atılır.
60
www.kimyamuhendisi.com
59
Yağ paçalı, sabun üretiminde kullanılan yağların karışımıdır. Bütün sabun cinslerinin üretimi
için formülasyona uygun olarak hazırlanan yağ karışımlarının tamamını kapsar. Banyo sabunu
üretiminde, paçal formül oranlan doğrultusunda üretime geçilir Yağ stok tankı ile paçal tankı
arasında bulunan hat, buhar ile temizlenir. Paçal defterinde yazılı olan yağlar, sıra ile cins ve
miktarlarına uygun olarak flowmeter' dan geçirilerek paçal tankına alınır. FIowmeter, akış
basıncının yarattığı rezonansa bağlı olarak geçen akışkan yağın, kg. cinsinden miktarını belirleyen
elektronik bir sayaçtır. Paçalın tamamlanmasından sonra, taşındığı yol buhar ile yıkanır. Paçal
tankmdaki yağ karışımı, devir daim pompası ile Î5-20 dakika kadar karıştırılır. Aynı zamanda
buhar açılarak paçalın sıcaklığı 65-70 °C' ye kadar çıkartılır. Kalite Konrol Bölümüne numune
verildikten sonra devir daim pompası ve buhar kapatılır. Paçaldaki tortu ve su miktarı ile
orantılı olarak tuvalet paçallarında 1-2 saat, birinci grup paçallarda ise 4-7 saat dinlendirme
yapılır. Dinlendirme süresince yağ sıcaklığı 55-60 °C* dir. Altta biriken tortu, tortu tankına
alınır. Yağ paçalı ise işlenmek üzere, sürekli banyo sabunu besleme tankına alınır.
Yağ paçalının altından alınan tortu ve su, tortu tankında biriktirilir. Tortunun 15-20 ton olması
durumunda tortu, müsilaj tankına verilir. Müsilajı alınan tortu, tekrar paçal tankına çekilir.
4.3.4 Otoklav
Yağ paçalı hazırlandıktan sonra, ünitenin buharı ve ana vanası açılır. Tesiste sabun
hamurunun taşınacağı bütün borular buhar ile temizlenir. Besleme tanklarının ısıtma buharı açılır
ve tanklar 80-85 °C ye kadar ısıtılır. Sıcaklık, otomatik olarak kontrol altında
tutulur.
Otoklav, yağ paçalının sabunlaştırma işleminin yapıldığı, basınç altında bulunan, paslanmaz
tanktır. Otoklav-besleme tankları vanaları açılır ve devirdaim pompası
61
www.kimyamuhendisi.com
60
çalıştırılır. Grup pompası ile otoklava ekivalent miktarda yağ, kostik ve tuz verilebilmesi için,
grup pompası çalışma değerlen incelenir ve grup pompasının ayarlaması yapılır Grup pompası,
sabunlaştırma işleminin temini için gerekli ekivalent miktarda yağ, kostik, tuz ve suyu
pompalayan, bir ana motor ile birbirinden bağımsız ayarlanabilen, bir pompalar sistemidir.
Otoklav buhar vanaları açılarak sabun hamuru, 120-130 °C ye kadar ısıtılır. Otoklav, 1,7-2,4 bar
basınç altında otomatik olarak kontrol edilir. Otoklav, dört bölümden oluşur ve kademeli
olarak doldurulmaktadır. Otoklav dolana kadar sabun hamuru devirdaime verilir. Otoklav
çıkışında sabundan 5-10 dakikalık aralıklarla numuneler alınır. Alınan numunelerde, tuz ve
alkalite analizi yapılır. Alınan numune 80-90 °C' ye kadar soğutulur.
Alınan numune iki faza ayrılır. İki faza ayrılan sabun hamurunda, sıvı faz üzerinde kalevi ve
kostik tayinleri yapılır. Analiz sonuçlarında, tuz oranı % 10-16 ve kalevi oranı %0,2-0,5
çıkarsa, otoklavın doldurulması işlemi devam eder. Tuz ve kalevi yüzdeleri uygun değilse,
grup pompası ayan ile tuz veya kostik ayarları standart değerlere göre ayarlanır. Otoklav
doldurulduktan sonra, sabun hamuru basınç farkından dolayı cooling miksere
Cooling mikser, yatay soğutma serpantinli paslanmaz bir tanktır. Otoklavda bulunan
standarda uygun sabun hamuru, basınç farkından dolayı cooling miksere geçer. Demir veya
manganı giderilmiş soğutma serpantinin suyu açılır ve çalıştırılır. Sabun hamuru, 120-130 °C
den, 85-90 °C ye kadar soğutulur. 85-90 °C ye kadar soğutulmuş olan sabun hamuru, basınç
farkından dolayı statik seperatöre geçer.
Statik seperatörde faz ayrıştırma işlemi gerçekleştirilir. 85-90 °C ye kadar soğutulmuş olan sabun
hamuru, basınç farkından dolayı statik seperatöre geçer. Soğutulmuş olan sabun hamuru
elektrolitik dengeye ulaştığından statik olarak iki faza ayrılır. Birinci faz, sabun
62
www.kimyamuhendisi.com
61
hamuru fazıdır. Sabun hamuru fazı, üstten taşma suretiyle yıkama kolonuna gönderilir. ikinci
faz "spent 1ye" fazıdır. Bu faz, gliserinli su fazıdır. Ham spent iye, anastok tankına
alınır.
4.3.8 Santrifüj
Dakikada 4950-5000 devirlik hızla dönen ve sabun hamurundaki % 7-9 oranında "spent iye" ı,
sabun hamurundan ayırmaya yarayan, ayırıcı seperatördür. Santrifüj, yıkama kolonundaki sabun
hamurunun santrifüje ulaşmasından 15 dakika önce çalıştırılır. Yıkama kolonundan ve
eşanjörlerden 85-90 °C sıcaklıkta gelen sabun hamuru, santrifüje verilir. Santrifüjdeki ayırma
sonrası, sabun hamuru, stok tankına verilir. Kalite Kontrol Bölümüne
63
www.kimyamuhendisi.com
numune verilerek, kalite kontrol sonuçlarına göre santrifüj çıkışı, birinci grup, çamaşır, banyo
sabunları için, sabun hamuru NaCl oranı % 0,50-0,80 olmalıdır. Kalite Kontrol Bölümü
sonuçlarına göre, Palmolive1 ler için NaCI oranı % 0,50-0,70 ve NaOH oranı % 0,150-0,350
olmalı, çamaşır, banyo sabunlan için NaOH oranı % 0,100-0,250 olmalıdır. Gliserin maksimum
% 0,6 oranında, rutubet % 30-33 oranında olmalıdır. Uygunsuzluğun olması durumunda,
başlangıçtaki %1,5-6,0 NaOH ve % 5-10 NaCl çözeltisi bileşimi, grup pompasında ayarlanır.
Santrifüjde ayrışan "yan spent iye" çözeltisi, kolona tekrar geri verilir. Stok tankına verilen
sabun hamuru, stok tankında stoklanın Sabun hamuru, üretim planına göre melanjöre çekilir.
4.3.9 MelanjÖr
Melanjör, karıştırıcılı tanktır. Sabun hamuru stok tankı ile melanjör arası sabun hattı, buhar ile
temizlenir. Sabun hamuru, melanjöre, karıştırıcı hizasına kadar doldurulur. Üretilecek sabun
için, uygun katkı maddeleri tartımı yapılır. Katkı maddeleri, sabun hamuruna ilave edilen
kimyasal maddelerdir. Tartılan katkı maddeleri, katkı maddeleri tankına doldurulur. Uygun
miktarda su ilave edilir. Çözelti, buhar açılarak 80-85 °C ye kadar ısıtılır ve hava verilerek
karıştırılır. Hazırlanmış olan çözelti, karışır halde bulunan melanjördeki sabun hamuruna ilave
edilir. Sabun hamuru, altında bulunan çekme pompası ile devirdaime verilir. Kalite kontrol
bölümü tarafından öngörülen ve 75-85 °C sıcaklıkta bulunan nötralizasyon ajanı, karışır halde
bulunan sabun hamuruna azar azar pompa ile ilave edilir. Nötralizasyon ajanı, sabun
hamurunda bulunan serbest kaleviyi, nötralize etmek için kullanılan ajandır. Kalevi seviyesi,
standart dışı ise, gerekli miktarda nötralizasyon ajanı, kalite kontrol bulum tarafından
belirlenerek, melanjörde karışır halde bulunan sabun hamuruna ilave edilir. Böylece alkalite
seviyesi, uygun hale getirilir. Nötralizasyon ajanı ile kimyasallar 1,0-1,5 saat kadar kanştırılır ve
sabun hamuru devirdaime verilir.
Üretilen sabun hamuru, izole edilmiş biriktirme kazanında stoklanır. Sabun hamuru
sıcaklığını muhafaza etmek için tank kapalı olmalıdır. Sabun hamuru kışın en fazla 3-4 gün,
yazın en fazla bir hafta olmak üzere, üstü kapalı ve izole edilmiş tanklarda muhafaza edilir.
64
www.kimyamuhendisi.com
4.3.10 Kurutma
Kurutma, sabun hamurunun ihtiva ettiği rutubet yüzdesini, sabun formülasyonuna uygun olarak
uçurup istenilen T.F.M. değerlerine ulaştırma işlemidir. T.F.M., toplam yağ asitleri miktarıdır.
İşlenmek üzere hazırlanmış olan sabun hamuru, melanjörden besleme tankına çekilir.
Vakum pompası çalıştırılarak vakum tutulur. Eşanjör, buhar ile yıkanır ve ısıtılır. Sabunun geçtiği
bütün hatlar buhar ile temizlenir. Vakum, sabunun cinsine bağlı olarak "Proses Kontrol ve
Takip Formu" değerine uygun olan Torr civa değerine ayarlanır. Sabun hamuru, besleme
tankından besleme pompası ile eşanjöre verilir. Sabun hamuru, sıcaklık ayarı sağlanana kadar,
devirdaime verilir. İstenilen sıcaklığa ulaşınca, atomizer vanası açılır ve sabun atomizere
püskürtülür. Sabunun atomizere püskürtülmesinden sonra, üretilecek olan sabunun cinsine
bağlı olarak uygun oranda tuz ilavesi yapılır. Atomizer altı budinöz soğutma suyu açılarak
sabunun atomizer içinde yığma yapması önlenir. Atomizer çıkışı sonrası elde edilen sabun
cipsinden, Kalite Kontrol Bölümüne numune verilir. Kalite Kontrol Bölümünde, rutubet, tuz,
kalevi analizleri yapılır. Rutubet ve tuz analiz sonuçları, standart dışı ise, sabun, rafine miksere
verilmez. Rutubet ayarı, sıcaklık derecesi ile, tuz oranı ayan da, tuz dozaj pompası ile
sağlanır. Standart dışı sabun cipsi, kalite kontrol bölümünün vereceği rapora göre
değerlendirilir veya kırıntı kazanma atılır. Fire sabun, kırıntı kazanında eritilip yıkanarak tekrar
kullanılır. Kalite Kontrol Bölümünün onayladığı sabun cipsi, sabun cipsi stoklama filosunda
biriktirilir.
Standart dışı olmayan sabun, rafine miksere verilir. Rafine mikser, sabunun renklendirilmesin!
sağlayan ve sabunu rafine eden sonsuz vida sistemli bir mikserdir. Üretilecek sabun renkli ise,
esans-boya-B.H.T. çözeltisi, öngörülen bileşimde hazırlanır.
Esans, sabun üretiminde kullanılan, orjinal çiçek kokulu veya buklet kokulu organik
bileşiklerdir.
65
www.kimyamuhendisi.com
64
Esans-boya-B.H.T. çözeltisi, esans dozaj pompası tankına doldurulur. Gerekli esans miktarı
dozajlamr. Rafine edici mikser çalıştırılır ve Proses Kalite Planına uygun olan elek takılır,
Budinöz soğutma suları açılarak Proses Kalite Planına uygun dereceye ayarlanır.
Budinöz, sabuna katılan beyazlatıcı ve esans gibi maddelerin sabunla iyice karışıp homojen bir
karışım oluşturması için kullanılan aletlerdir. Budinözlerin etrafında su soğutma sistemleri
vardır. Bu suların sıcaklıkları 20-25 °C arasındadır. Bunların yanı sıra, sabunun kalıptan kolay
ve düzgün çıkabilmesi için budinözün ucunda bir yağ sistemi bulunmaktadır. Bu yağın sıcaklığı,
rezistansla ısıtılarak 80 °C ye getirilir. Budinözün çıkış kısmına, istenilen sabun şekline göre kalıp
takılır.
Soğutma suları, Proses Kalite Planına uygun olan 20-25 °CP ye ayarlandıktan sonra, esanslı ve
boyalı sabun cipsi, silindire verilir. Silindir, sabun cipsini homojen eden, üçlü bir silindir
sistemidir. Silindir soğutma suları açılır. Silindir çıkışı sabun cipsi, dik bant ile vakumlu
dubleks budinöze verilir. Vakumlu dubleks budinöz, vakum odalı, rafine ve homojenliği
sağlayan sonsuz vida sisteminden oluşmaktadır. Vakumlu dubleks budinöze uygun elek takılır.
Vakum tutulur, budinöz çalıştırılır ve rafınasyon-homojenizasyon işlemi tamamlanır. Bu işlemden
sonra sabun, bıçağa verilir.
Kalıp halinde sabun üretilmek istendiğinde vakumlu dubleks budinözden çıkan sabun uzun bir
şerit halindedir ve bu şerit bıçaklarla kesilir. Bıçaklar devamlı döner haldedir ve sabunu bir
darbede değil, sabun ilerledikçe kademe kademe keser. Bıçakların aralıkları sabunun istenen
gramajına göre ayarlanır ve bıçaktan çıkan her kalıp sabun eşit ağırlıktadır.
4.3.12 Damgalama
Bıçaktan çıkan kalıp halindeki sabunlar, tünele girer. Tünelin amacı, bıçaktan çıkan kalıp
halindeki sabunların yüzeyini sertleştirerek damga işlemini kolaylaştırmaktır. Tünel uzun veya
döner raflı olabilir. Her iki sisteminde işlevi aynıdır ancak tünelin şekline göre,
66
www.kimyamuhendisi.com
65
sabunun tünelde kalma süresi değişir. Daha rutubetli olan sabunlar, tünelde daha uzun süre
kalmak zorundadır. Böyle durumlarda uzun tüneller tercih edilmektedir. Yer tasarrufu da önemli
bir etken olduğundan, silindir şeklindeki döner raflı tüneller de, uzun tünellere tercih
edilmektedir.
Tünellerde, damga soğuk çözeltisi kullanılır. Damga soğuk çözeltisi, -30—32 °C sıcaklıklarda
donmayacak özellikte olmalıdır. Bunun için monoetilenglikol kullanılır. Monoetilenglikol' un
sudaki çözeltisinin donma noktası düşüktür. Ağırlık olarak % 40* hk monoetilenglikol' un
sudaki çözeltisi hazırlanarak, damga soğuk çözeltisi oluşturulur. Soğutma çalıştırılarak, -20—
24 °C sıcaklığa kadar soğutma sağlanır. Damga soğuk çözeltisi, kalıplara devirdaime verilir ve
kalıplar soğutulur. Kalıplardaki buzlanma silinir ve tünelden gelen standarta uygun yeterli
sayıdaki kalıp sabun damga makinasına verilir. Damga makinası, sabun kalıbı üzerindeki şekil
veya yazıyı oluşturmak için presleme işlemini gerçekleştiren makinadır. Damga makinasmda,
sertleşmiş olan sabun, otomatik olarak damgalanır.
4.3.13 Ambalajlama
Ambalajlama, sabunu, polietilen, P.V.C., D.P.P., karton ve kuşe ile uygun bir şekilde
zarflayıp, yan, alt ve üst kısımlarını rezistansla ısıtarak yapıştırma işlemidir.
Damga makinasından çıkan sabun kalıpları, seçici tarafından standarta uygun olarak seçilir.
Bant vasıtasıyla ambalajlamaya gelen sabun kalıplarının ambalajlanma işlemi, otomatik
makinalarda yapılır. Ambalajlanan kalıp sabunlar, 30 dakikadan az olmamak üzere açılarak,
sabunlarda ambalajlama süresince ezilme veya yapışmanın olup olmadığı kontrol edilir.
Ambalajlanan sabun kalıplarına, gün ve vardiya kodlan verilerek, gerekli sayıda sabun kalıbı
uygun biçimde kolilere doldurulur.
Paketleme, bütün ürünlerin, kendilerine ayrılmış olan kolilere, düzgün sıralar halinde,
paketleme makinasıyla veya elle doldurulması işlemidir.
67
www.kimyamuhendisi.com
66
Bütün ürünler kolilere doldurulur ve koliler seloteyp ile düzgün bir şekilde yapıştırılır. Bütün
ürünler transfer paletleri üzerine istiflenir. İhracat ürünleri, standart ihracat paletlerine istiflenir.
Sabunların cinslerine göre koliler, düzgün bir şekilde kenarlarında taşma olmadan istiflenir.
Palet tamamlandıktan sonra üzerine "Vardiya palet fişi", yapıştırılır. Kalite Kontrol Bölümü
onay etiketi yapıştırıldıktan sonra, palet, "forklift" ile mamul depoya transfer edilir.
Sabun üretimi sürecinin çeşitli aşamalarında, kirlenen, dökülen, standart dışı olması
dolayısıyla kullanılmayan, piyasa tarafından iade edilen veya çeşitli sebeplerden dolayı
kullanılmayan sabunların tamamına fire sabunlan denir. Fire sabunlarının tekrar kullanımı
amacıyla uygulanan ilk işlem, eritmedir. Dört ton su, kırıntı (fire) kazanı altına alınır. Alınan
su, açık buhar ile ısıtılır ve ısıtmanın tamamlanmasıyla birlikte açık buhar kapatılır. Kırıntılar
(fireler), kazana atılır ve kırıntı kazanma su ilavesi yapılır. Açık buhar ile kaynatma yapılarak
kırıntılar eritilir ve sabun hamuruna dönüştürülür. Buhar kapatılarak dinlendirilir ve altta
bulunan su fazı alınır. Su fazı, arıtmaya verilmek üzere ön antma tankına alınarak stoklamr.
Tekrar su ilavesi ile sabun hamuru inceltilir ve buhar açılarak kaynatılır. Buharın
kapatılmasıyla, sabun hamuru 15-20 dakika kadar dinlendirilir. Temiz hamur, ikinci kırıntı
kazanına alınır. Eritme işleminin sona ermesiyle birlikte yıkama işlemi devreye girer. Buhar
açılır ve tatlı su ilavesi yapılır. Sabun hamuru, % 0,5-1,0' lik kostikli ortamda kaynatılır. Buhar
kapatılır ve üç saat dinlendirme yapılır. Alttaki su fazı, eritmede olduğu gibi tekrar ön antma
tankına verilerek stoklamr. Yıkama işleminden sonra bitirme işlemine geçilir. Sabun hamuruna
tatlı su ilave edilir. Buhar açılır ve kaynatma başlar. Sabun hamurunun rutubeti % 38-42, tuz
yüzdesi % 1,20-2,0, kalevi yüzdesi % 0,2-0,6 olacak şekilde ayarlama yapılır. Bileşim uygun ise
kazan kapatılır. Analiz sonuçlarında bir eksiklik olursa, kazana ilave yapılır ve uygunluk sağlanır.
68
www.kimyamuhendisi.com
67
Atomizer
Sabun
Hamurlu
Cips
Boya Esans
Biriktirme Tankı
Rafine Mikser
Döndürme Mili
\ /
69
www.kimyamuhendisi.com
"Şekil 4.6" Sabun hamurundan sürekli prosesle banyo sabunu üretimi akım şeması
70
www.kimyamuhendisi.com
68
Sabun katkı maddeleri, sabunun rengini açmak, bozulmasını ve çatlamasını önlemek, iyi
köpürmesini sağlamak, yüzey aktifliğini arttırmak gibi özellikleri sağlamak amacıyla,
sabunda kullanılan maddelerdir. Sabun katkı maddeleri ve özelliklen şu şekildedir:
71
www.kimyamuhendisi.com
69
4.3.17 Gliserin
Gliserin, propan 1,2,3 triol, 1779 yılında Scheele tarafından zeytinyağının sabunlaştınlması
sırasında bulunmuştur. Gliserin, suni reçine üretiminde, tütün imalatında, tekstil sanayinde,
kosmetikte, içkilerin tatlandırılmasında, patlayıcı madde yapımında, matbaa sanayinde,
ıstampa mürekkebi imalatında, ısı naklinde, hidrolik baskı sistemlerinde, kağıt sanayinde, kauçuk
sanayinde, besin sanayinde ve çeşitli ilaç fabrikalarında kullanılır.
Gliserin, ham gliserin ve rafine gliserin olmak üzere ikiye ayrılır. Ham gliserin, imalat şekline
göre sabun altı ve hidroliz gliserini şeklinde olabilir. Rafine gliserin, içerdiği safsızlıklara
göre, teknik, dinamik ve kimyasal saf gliserin olmak üzere üçe ayrılır.
Gliserinli çözeltinin asitli olması durumunda, çözelti, kireç sütü ve alüminyum sülfat veya
Baryum hidroksit ile muamele edilir. Çözeltinin kalevi olması durumunda, örneğin alüminyum
hidroksitîi çözeltide, alüminyum hidroksit yabancı maddeleri beraberinde sürükler ve filtre
presten süzülür. Gliserinli su, çinko tozu içermekteyse veya kalevi ise,
72
www.kimyamuhendisi.com
70
yağların kostiklerle sabunlaştırmasında olduğu gibi, sulu çözelti önce H2S04 ile turnusola karşı
asit reaksiyonu verinceye kadar nötralize edilir. Sülfat asiti fazlası, Ba(OH)2 ile çöktürülür.
Ba(OH)2 fazlası da (NH4)2S04 ve soda veya C02 ile çöktürülür. Böylelikle temizlenmiş olan
gliserinii su hemen işlenmelidir, aksi takdirde mikroorganizmalar faaliyete geçerek gliserinii
suyun bozunmasına sebep olur.
73
www.kimyamuhendisi.com
71
72
Şekil 4.7' de yağların sabunlaşmasından gelen kalevi bir gliserin çözeltisinin temizlenmesine ait
bir şema gösterilmektedir. Gliserin çözeltisi, A kabında sülfat asiti ile nötralleştirilir. içinde
bulunabilen yağ asiti artıklarını temizlemek için alüminyum sülfat katılır ve B pompası
vasıtasıyla C filtre presine gönderilir. Çökeltiden ayrılan fıltrat, D kabında toplanır ve burada
tekrar soda ve NaOH ile alüminyum sülfat fazlası çöktürülür ve B pompası ile C kabına alınır.
Oradan da tekrar C filtre presinden geçirilir. Süzülen fıltrat F kabına alınır ve buradan da zaman
zaman buharlaştırıcıya (H) çekilir. Buharlaştırma istasyonunda bulunan vakum
buharlaştıncısmın tuz ayırma tertibatı vardır. Çözeltinin yoğunlaşmasıyla ayrılan tuzlar,
buharlaştıncmın konik kısmında toplanır ve aralıklarla vananın açılmasıyla P nuçesine alınır.
Buharlaşan su, ara kondensatörden (J) geçer ve K barometrik kondansatörde soğutma suyu ile
soğutularak yoğunlaştırılır. Soğutma suyu ve yoğunlaşan su, beraber M kabına ve oradan da
kanalizasyona verilir.
Önceleri yağ kıtlığından dolayı gliserin, glikozun alkolik fermentasyomı yoluyla elde
edilmiştir. Özellikle Birinci Dünya Savaşı sırasında bu yolla gliserin üretimi gerçekleştirilmiş
olup daha sonraları bu yöntemle üretime son verilmiştir.
Karbonhidratların hidrolizi ve katalitik baskı hidrojenasyonu ile gliserin üretiminde, ilkel madde
olarak nişasta, odun, şeker gibi karbonhidratlar kullanılır. Çıkan ürün yalnız gliserin olmayıp,
glikojen diye bilinen bir karışımdır. Karışımda gliserin, etilen glikol, 1.2 propilen
75
www.kimyamuhendisi.com
73
glikol, 1.3 propilen glikol, eritrit maddeleri bulunur. Bu metod, Birinci Dünya Savaşı sonrası
gelişme kaydetmiştir.
Propilen sentezi ile gliserin üretimi metodu, en ekonomik metot olduğundan günümüzde halen
kullanılmaktadır. Metanol sentezinde yan ürün olarak elde edilen propanolden propilene ve
yüksek baskı klorlaması ile alilklorürden gliserin sentezine geçilmektedir. Bunun yanı sıra,
Kraking gazlarından elde edilen propilenden, alilklorür üretilip, gliserin sentezine geçmek
mümkündür.
4.3.17.5 Sürekli prosesle sabun üretiminde lessiv suyundan itibaren gliserin üretimi
Sürekli prosesle sabun üretiminde, lessiv suyundan itibaren gliserin eldesinde, 15-20 tonluk
tanklara lessiv suyu depolanır. Lessiv suyunun pH' ı 13-14' tür. H2SO4 ilave edilerek pH 2,5-3' e
düşürülür. Daha sonra A12(SO)3 ilave edilerek çöktürme sağlanır. Çöktürme sağlandıktan sonra,
NaOH ilavesiyle pH 4,5-5' e çıkartılır ve kullanılan bu tanklarda işlem sona erer. Bu tanklarda
dinlendirilen çözelti, filtreye alınır. Çözelti, filtreden çıktıktan sonra A31-A32 adı verilen
kostikleme tanklarına alınır. Çözeltiye, kostikleme tanklarında tekrar NaOH ilavesi yapılarak pH1
nın 8,5-9 olması sağlanır. Çözelti, kostikleme tanklarından ikinci bir filtreye alınarak yabancı
maddelerden arındıktan sonra 631-832 adı verilen tanklara alınır. Çözeltiye ikinci filtreden
geçişi sırasında, EDTA çözeltisi ilave edilir. Gliserin çözeltisi % 10-20' liktir. % 10-20' lik
gliserin çözeltisi, B3ı-B32 tanklarından alınarak evaporatöre gönderilir. Evaporatöre 760 mmHg'
lik basınçta, vakum altında buhar gönderilerek buharlaştırma sağlanır. Evaporatörde, tuz çözeltisi
toplama tankı bulunmaktadır. Çözeltinin yoğunlaşmasıyla ayrılan tuzlar, buharlaştırıcının alt
kısmında toplanarak ayrı bir kaba alınır. Gliserin çözeltisi %80' lik olarak evaporatörden çıkar.
%80' lik gliserin çözeltisi, A?ı- A?2 tanklarına alınır ve tekrar NaOH verilerek, gliserin
çözeltisinin kalevi ayarı yapılır. Gliserin çözeltisi, bu halde distilasyona hazırdır. İkinci bir vakum
sistemi altında distilasyon yapılması verimi arttırır. Distilasyon işleminde, 160-170 °C ye kadar
ısıtma yapılır. Gliserinin kaynama noktası 290 °C iken, vakum altında yapılan su buharı
distilasyonu sonucunda bu sıcaklık 160 °C ye düşer. Buradan farklı kalitede iki
76
www.kimyamuhendisi.com
74
gliserin elde edilmektedir. Elde edilen birinci gliserin %99' luk farma gliserin, ikinci gliserin
%95-98' lik teknik gliserindir. Her iki gliserinde aktif kömürle 80 °C de ağartılır ve bir ağartma
filtresinden geçirildikten sonra fıçılanır.
77
www.kimyamuhendisi.com
75
FİLTRE -1-
LESSrV ASITLEM
NaOH
EVAPORATO DISTILASYON
R TANKI
TANK
Tuz çözeltisi toplama tankı Katran toplama tankı
SEVKIY FIÇILAMA
% 99 Farmosotik gliserin
78
www.kimyamuhendisi.com
"Şekil 4.8" Sürekli prosesle sabun üretiminde lessiv suyundan itibaren gliserin üretimi
akım şeması
79
www.kimyamuhendisi.com
76
Sürekli prosesle sabun üretiminde, sabunlaştırmadan çıkan spent iye1 in depolanma şartlarını
kapsayan bir işlemdir. Spent iye, ara paslanmaz bir tankta biriktirildikten sonra büyük polyester
tanka çekilir. Spent iye, oda sıcaklığına kadar soğuduğunda, içindeki aşın çözünmüş sabun ayrılır
ve tankın üstünde biriktirilir. Tankın üstünde biriktirilen sabun fıçılara ayrılır ve fıçılardan
kırıntı kazanına atılır. Spent iye çözeltisinden bakteriyel üremelerin meydana gelmesini
önlemek için, çözelti, bir hafta içinde kullanılmalıdır.
80
www.kimyamuhendisi.com
77
4.3.17.5.3 Evaporasyon
Evaporasyon işlemiyle spent iye içindeki su uçurularak %75-83 oranında zenginleştirilmiş ham
gliserin üretilir. Temizlenmiş haldeki standarda uygun spent iye, 40-45 Torr' luk vakum
altında, gözetleme camı ortasına gelecek şekilde evaporatöre çekilir. Buhar açılarak çözelti vakum
altında kaynatılır. Buharlaşma sonucu çözelti 60-65 °C ye ulaşınca, çözeltideki gliserin %75-
85' lere ulaşır. Buharın kapatılmasıyla çözelti, tuz kabına alınır. Tuz kabının evaporatör bağlantı
vanası kapatılır. Tuz kabında kristallenen tuz çuvallara alınır ve tekrar tuz çözeltisi hazırlamak
amacıyla kullanılır. Ham gliserin, stok tankına alınır ve Kalite Kontrol Bölümüne numune
verilerek gliserin analizi yapılır.
4.3.17.5.4 Distilasyon
Distilasyon, ham gliserinin vakum altında kaynatılarak %98-99,2 oranında gliserin üretilmesi
işlemidir. Distilasyonda amaç, ham gliserinin distile edilmesi sonucu %98,0-99,2 oranında
farmasotik ve teknik gliserin elde etmektir. Distilasyon işİeminde, önce vakum çalıştırılır ve
distilasyon kabında vakumun 5 Torr olması sağlanır. %75-83' lük ham gliserinin kalevi
kontrolünün yapılabilmesi için, Kalite Kontrol Bölümüne numune verilir. Kontrolü yapılan
standarta uygun ham gliserin, otomatik olarak distilasyon kabına çekilir. Buhar açılır ve
distilasyon kabında bulunan ham gliserin kaynatılır. Kondenserin sıcak su devirdaim pompası
çalıştırılır. Buhar açılarak suyun sıcaklığı 85-105 °C ye ayarlanır. Ham gliserinin sıcaklığı 140
°C olunca kaynatıcı kazan ve distilasyon kazanının arasında bulunan hattın vanası açılır ve
distilasyonun bitimine kadar açık tutulur. Distilasyon sıcaklığı 157-167 °C olunca
distilasyon işlemi başlar. Önce distilatın tamamı kapta biriktirilir. Distiiat, farmasotik ve teknik
gliserinden oluşmaktadır. Biriktirilen distilat, stok tankında toplanır. 2-3 saatte bir Kalite Kontrol
Bölümüne numune verilir ve yağ asiti esteri analizi yapılır. Distilat uygun ise, teknik ve
farmasotik gliserin olarak stoklanır. Distilat
81
www.kimyamuhendisi.com
78
uygun değilse, distilasyon besleme tankına geri çekilir. Sistemde, distilasyon sıcaklığı, vakum
sistemi, kondenser sıcaklığı otomatik olarak kontrol edilmektedir.
4.3.17.5.5 Ağartma
Ağartma, aktif kömür ile gliserinin renginin açılması işlemidir. Ağartma ajanı olarak aktif kömür
kullanılmaktadır. Üretilen farmasotik ve teknik gliserin, aktif karbon ile istenilen renk
standartma getirilir.
İşlem, gliserinin ağartma tankına alınmasıyla başlar. Gliserinin rengine bağlı olarak, 1250 kg.
gliserin için 0,5-1,0 kg aktif karbon kullanılır. Gliserin buhar ile 80 °C* ye ısıtılır ve karıştırılır.
Karışım filtre edilerek Kalite Kontrol Bölümüne numune verilir. Analizden çıkan sonuçta,
renk koyu ise, aktif kömür ilave edilir. Gliserin süzülür ve tekrar kontrol edilmek üzere
numune verilir. Renk, şeker, yağ asiti analizleri yapıldıktan sonra farmogliserin uygun değilse,
farmogliserin teknik gliserin olarak depolanır. Teknik gliserin uygun değilse, geri distilasyon
besleme tankına çekilir ve tekrar distile edilir. Uygun gliserin, sevk edilmek üzere sevkiyat
tankında stoklamr.
Kalite Kontrol Bölümünün onayı sonucunda, gliserin 250 kg.' lık fıçılara, kantarda tek tek
tartılarak ve net 250-251 kg. olacak şekilde doldurulur.
Farmasotik gliserin, plastik ve laklı metal fıçılara, teknik gliserin ise, laksız metal fıçılara
doldurulur. Fıçıların üzerine firmanın adı, gliserin sınıfı ve tipi, net ve brüt ağırlığı, parti
numarası, büyük harflerle ve silinmeyecek bir şekilde yazılır. Fıçılanan gliserin, araçlara
yüklenerek, sevkiyat deposuna teslim edilir (Topaloğlu,1994).
82
www.kimyamuhendisi.com
79
Sabun kusurları arasında özellikle sabunlarda meydana gelen çatlaklar önemlidir. Sabunlarda
meydana gelen çatlaklar, sonradan kullanım esnasında meydana gelir. Bunun yanında, sabunlar
ince yapraklar şeklinde parçalanabilir. Bu çatlamanın ve parçalanmanın sebebi çeşitlidir. Esas
sebebi, plastisitesinin az oluşundan ileri gelir. Plastisitesinin az oluşunun sebebi, terkipte
veya sabun henüz sıvı haldeyken ürün haline getirme sırasında yapılan işlemlerdeki
yanlışlıklardır.
Terkip hatalarından ileri gelen çatlaklarda, sabun üretimi için alman ham yağda fazla stearin
asiti bulunursa sabun az plastik olur. Fakat stearin asiti sabunun titresini yükseltir. Koko yağı
ilavesiyle 38-40 °C' ye düşürülebilir ancak koko yağı fazla ilave edilmemelidir. Koko yağı, fazla
elektrolit kaldırır ve fazla elektrolit de plastisiteyi düşürür, sabun kırılgan olur. Bu nedenle koko
yağı ilavesi % 15-20 kadar olmalıdır. NaCl miktarı %0,4-0,6 kadar olmalıdır. Serbest alkali
(NaOH olarak), %0,15-0,20 olabilir.
Banyo sabunu üretiminde fazla kurutmanın da sakıncası vardır. Ufalanmış sabunu homojen bir
halde yoğurmak için bir miktar rutubet sabunda bulunmalıdır (%75-78 yağ asiti kadar). Çok kuru
sabun ne kadar yoğrulursa yoğrulsun, plastil bir hal almaz va sonrasında fazla su ilave etmekte
birşey ifade etmez.
Sabun terkibi iyi olduğu halde, banyo sabunu üretiminde işletmede hata yapılabilir. Örneğin
kurutma homojen olmazsa, yani ufalanmış sabunun bazı kısımları çok kuru, bazı kısımları da çok
yaş kalırsa, bu kısımlar karıştırmakla bile istenilen düzeye gelemez. Eğer bu fark çok az ise,
sabun bir süre kendi haline bırakılarak, bu durum önlenebilir. Kendi haline bırakılmaması
durumunda, sabun kusurları ortaya çıkar.
83
www.kimyamuhendisi.com
80
Sabuna koku vermek için katılan parfümün, uzun zaman sabun içinde kaybolmadan
kalabilmesi için, sabunun nötr olması gerekmektedir Pratikte tam olarak nötr sabun üretimi
mümkün olsa da, sabunun korunmasını kolaylaştırmak ve bozulmasına engel olmak için,
sabunda bir miktar serbest alkali bırakılır. Bu serbest alkalinin miktarı, %0,03-0,06' yi
geçmemelidir. Bundan başka sabunun içerdiği yağ cinsleri, parfüm üzerine etki eder. %15' den
fazla koko yağına sahip olan banyo sabunlarına ilave edilen parfüm, koko yağı asitlerinin alkali
tuzlarından müteessir olarak bozunur. Banyo sabunlarında, iyi ve dayanıklı bir koku elde
etmek için, sabunda fazla olmamak kaydıyla, yeterli miktarda alkalinite bulunmalı ve yanlış
sabunlaşmadan ötürü, sabun içinde sabunlaşmamış nötr yağ ve yağ asitleri bulunmamalıdır.
Ayrıca sabunda bulunan koko yağı miktarı %10-15' i geçmemelidir. Pişirerek üretilen ve
serbest alkalitesi normalden yüksek olmayan banyo sabunlarını kokulandırmak için, doğal
esanslar, suni esanslar, sentetik olarak elde edilen kokulu maddeler kullanılabilir. Ancak doğal
esanslar çok pahalı olduklarından, ucuz olanlar kullanıldığı gibi, pahalı olanları, sabun için
üretilen parfüm kompozisyonlarına az miktarda katılabilir. Bununla beraber, esansların birçok
kusurları vardır. Bu kusurları bilmek gerekir. Bazı esanslar, kokusuz bir sabun hamuru ile dahi
sabit bir koku vermezler. Bazıları da, sabunun rengi üzerine etki ederek onları sarartır veya
esmerleştirir. Örneğin, lavantı esansı, sabunu esmerleştirir.
Şimik kokulu maddelerin, kokusu sabit veya kolaylıkla kaybolan cinsleri olduğu gibi,
sabuna leke ve renk veren cinsleri de vardır. Anis aldehit, sabun için elverişli değildir, çünkü
kısa zamanda anis aldehitin kokusu, sabunun üst tabakasında hissedilmez. Pişirme yoluyla
yapılan sabunlarda, şimik kokulu maddeler, uzun süre dayanır. Şimik kokulu maddeler
olarak, vanilin, benzilbenzoat, difenilmetan, difeniloksit, benzilasetat sayılabilir.
Vanilin gibi sulp kokulu maddeler, sıvı esanslar içinde iyice eritildikten sonra kullanılmalıdır.
Dikkat edilmezse sabunun içinde erimeden kalan parçalar, sabunda esmer lekeler yapar. Banyo
sabunlarını esmerleştiren maddeye örnek olarak, çok miktarda vanilin, gösterilebilir. Banyo
sabunlarına san renk veren maddelere örnek olarak, kumarin, portakal, tarçın, kimyon,
gösterilebilir.
84
www.kimyamuhendisi.com
81
Yağlarda bulunan serbest asit, yağların içerdikleri anorganik ve organik asitlerden ileri
gelmektedir. Yağlarda bulunan bütün asitler (Nötralleşme indisi), veya yalnız serbest
organik asitlerin (Asit indisi), miktar tayini yapılır.
Nötralleştirme indisi, l gr. yağda bulunan serbest (anorganik, organik) asitleri nötralleştirmek
için gereken KOH miktarını gösterir.
Asit indisi, l gr. yağda bulunan serbest organik asitleri nötralleştirmek için gereken mg KOH
miktarım gösterir. Bu değer yağın saflığı hakkında bir bilgi vermek bakımından önemlidir.
Asidite, yağın kalitesini gösterir. Eskimiş yağların koku ve tadı, değişir ve fenalaşır. Yağda
bulunan asidite bu nedenle değişir, yükselir. Asitlerin sabun endüstrisinde büyük önemi
bulunmaktadır. Koko ve palmist yağlarından soğukta sabun üretildiği zaman, yağdaki asidite %3'
ten fazla olursa, yağın serbest asiti, sudkostikle hemen birleşir ve sabun içinde ufak parçalar
oluşturur. Böylece sabun homojen olmaz. Buna karşılık, zeytin yağından üretilen yerli
sabunlarda, asiditenin yüksek olması istenir çünkü yağ kolaylıkla sabunlaşır. Banyo
sabunlarında ise, kullanılacak iç yağlarda asiditenin %3' ü geçmemesi gerekir çünkü yüksek
asitli yağlar eskimiş yağlar olduğundan, bu yağlardan üretilen sabunlar kısa zamanda kötü bir
koku alırlar.
Bir yağın sabunlaşma indisi, l gr. yağda serbest halde veya ester yahut lakton halinde
bulunan yağ asitlerinin sabun teşkil etmesi için gerekli mg KOH miktarıdır. Bu tayini
yapmaktaki amaç, yağın saflığını tayin etmek ve cinsini tespit etmektir.
85
www.kimyamuhendisi.com
82
Ester indisi, l gr. yağ veya vaksta ester halinde bulunan yağ asitlerinin sabunlaşması için gerekli
mg KOH miktarıdır. Bu indis ancak anhidrit veya lakton bulunmayan numunelerde tayin edilir.
Bu maddelerin bulunduğu numunelerin ester indisi, sabunlaşma ve asit indisleri arasındaki
fark olarak kabul edilir.
İyot indisi, yağ ve yağ asitlerinin doymuşluk derecesini belirtir. Bir yağın yapısında ne kadar
iyot olacağım gösterir. İyot indisi, bir yağı tanımaya yarar. İyot indisi tayininde, analize
konacak olan yağın temiz olması, içinde pislik ve su gibi yabancı elemanları
bulundurmaması gerekir.
Yağlar havada uzun süre kalırlarsa, doymamış karakterde olan yağ asitleri, hava oksijeni
tarafından oksitlenerek, karışık yapıda yeni bileşiklere dönüşürler. Oksitlenmiş yağ asitlerinin
alkalilerle verdiği sabunlar tuzla ayrılmadığından, sabunun lessivli suyunda kalırlar. Okside
yağ asitlerinin yağda çoğalması, yağın sabun verimini azalttığından, yağlarda bu tayinin
yapılması gerekmektedir.
Saf gliseridler ve yağ asitleri renksiz maddelerdir. Doğal yağların rengi, yağda çözünebilen
organik boyar maddelerden ileri gelir. Yağların san rengini veren maddeler, lipokrom
sınıfından olan maddelerdir. Yağların rengi, standart olarak kabul edilmiş diğer renkli
çözeltilerle karıştırılarak, yani kolorimetrik metodla tayin edilir. Doğal yağlarda, rengin belirli
bir koyuluk sınırının üstüne çıkmaması gerekir.
86
www.kimyamuhendisi.com
83
Herhangi bir çözücü veya gliserini %!' den fazla İçermeyen ve bileşiminde keten tohumu yağı
gibi kolay kuruyan yağlar bulunmayan sabunlarda nem ve uçucu madde tayini yapılır. Bunun için
numuneden 5 gr.' lık bir tartım alınarak, uygun bir kap içinde 150 °C ye ısıtılmış bir etüvde
sabit tartıma kadar kurutulur. Tartı kaybından, nem ve uçucu madde miktarı hesaplanır. Fazla
gliserin, organik çözücü veya kuruyan yağlar içeren sabunlarda nem tayini, ksilol destilasyon
metodu ile yapılır.
Ksilol metodunda, tartılan numune, ksilol cihazının balonuna konur. 10 gr. eritilmiş sodyum
asetat ve 100 mi. su ile doyurulmuş ksilol, ilave edilerek, ölçü kabı ve soğutucu yerine takılır.
Bir bek ile, soğutucudan dakikada 100 damla destilat akacak bir hızla ısıtmaya başlanır.
Isıtma esnasında fazla köpürme oluyorsa, balona 10 gr. kadar susuz olein ilave edilir. Suyun
büyük bir kısmı toplandıktan sonra ısıtma hızlandırılır. Destilasyon esnasında soğutucuya,
üstten 5 mi.' lik porsiyonlar halinde ksilol akıtılarak cidarlara yapışmış olan su zerrelerinin
aşağı inmesi sağlanır. Bu şekilde destilasyona iki saat devam edilir ve ısıtmaya son verilir. Ölçü
kabına toplanmış olan suyun sıcaklığı 25 °C ye geldikten sonra hacmi okunur ve aşağıdaki
formülden nem yüzdesi hesaplanır.
Bazı sabunlarda, benzin, benzen, alkil klorürleri gibi organik çözücüler bulunabilir. Buların tayini
için, 30-40 gr. kadar sabun numunesi, 150 mi.1 lik damıtık suda çözülür. Çözeltiye bir miktar
%10' luk sülfat asiti ilave edilir ve karışım distillenir. Kolay uçucu olan yağ asitlerinin
destilenmesi ihtimaline karşılık, destilat, bir miktar NaOH çözeltisi ile nötralleştirilir ve birkaç
87
www.kimyamuhendisi.com
damla CaCl? çözeltisi ilavesi ile destillenmiş yağ asitlerinin suda çözünmeyen kalsiyum tuzları
çöktürülür. Bu işlemden sonra çökeltiden ayrılan destilat, bir
88
www.kimyamuhendisi.com
84
kere daha destillenir ve bu ikinci destilatta hangi cins organik çözücünün bulunduğu,
fraksiyonlu destilasyonla tayin edilir.
Sanayide yağ bütünü olarak da geçen bu deyim, sabunlarda bulunan yağ asitleri, reçine, naften
asitleri, sabunlaşmamış yağ ve yağa benzer maddelerin tümünü kapsar. İyi cins sabunlarda
yağ bütünü, yağ asitleri bütününe eşit olmalıdır. Eğer sabunlarda fazla miktarda sabunlaşmayan
maddeler, nötral yağlar ve yağa benzer kısımlar varsa, bunların ayrıca tayin edilmesi ve yağ asiti
bütününden çıkarılması gerekir.
5 gr. kadar sabun tartılarak bir beher içinde 50 mi. sıcak su ile çözülür. Çözelti balona
aktarılır ve bir su banyosu üzerinde ısıtılır. Çözelti berraklaşınca oda sıcaklığına soğutulur ve
üzerine iki damla metil oranj damlatılarak %20r lik HC11 den, önce çözeltinin rengi kırmızı
oluncaya kadar damla damla ve sonra 10 mi. aşırısı katılır. Balon arasıra karıştırılarak yağ
asitleri fazı saydam bir hal alıncaya kadar su banyosu üzerinde tutulur. Balon su banyosu
üzerinden alınır ve oda sıcaklığına soğutulur. Yeteri kadar doymuş tuz çözeltisi katılarak sulu
fazın seviyesi yükseltilir. 40 mi. dietileter katılır ve çalkalama yapılmadan yağ asitlerinin
eterli fazda çözünmesi beklenir. Üstteki faz 500 mi.' lik ayırma hunisine alınır. Balonun içine 40
mi. dietileter katılır ve mantarla kapatılır. Kuvvetle çalkalanır ve fazlar ayrılınca üst kısım sifon
yardımıyla tekrar ayırma hunisine alınır. İşlem üç kez tekrarlanır. Ayırma hunisinde toplanan
eterli faz %10' luk NaCl çözeltisi ile birkaç kez yıkanır. Eterli faz, susuz sodyum sülfat ile
kurutulur ve balona süzülür. Eter damlatılarak uzaklaştırılır. Balon içindeki yağ asitleri ile
birlikte sıcak su banyosu üzerinde, eter kokusu duyulmayıncaya kadar bekletilir. Yağ asitleri
60-70 °C de etüvde kurutulur ve desikatörde soğutulup tartılır.
89
www.kimyamuhendisi.com
85
Bu isim altında, sabunun bileşiminde bulunan fakat sabunlaşmadan kalmış olan veya
sabunlaşma kabiliyetinde olmayan maddelerin tümü toplanır. Stearin, hidrokarbonlar, mineral
yağlar ve kolay uçucu olmayan yağ asitleri bu grupta toplanırlar. Sabunlarda bu tip sabunlaşmamış
ve sabunlaşmayan maddelerin miktarı belirli bir sının aşmamaiıdır.
Tayinin yapılmasına, içinde yaklaşık olarak 0,1 gr. Na(HCOs) bulunan 250 mi.' lik beherde 20 gr.
numunenin tartılmasıyla başlanır. Üzerine %50' lik alkol çözeltisinden 150 mi. katılır.
Karışım 60 °C' ye ısıtılır ve çalkalanarak çözülür. Daha sonra kroze ile ayırma hunisine
süzülür. Kroze ile beher önce %50' lik alkol ile üç kez ve ardından da birkaç mi. petrol eteri ile
yıkanır. Yıkama çözeltileri, ayırma hunisinde toplanır ve soğutulup üzerine 50 mi. petrol eteri
katılır, l dakika çalkalanır ve sonra karışım, her iki faz saydam oluncaya kadar kendi haline
bırakılır. Sulu faz bir behere alınır.
Serbest yağ asitleri, ancak sabunda serbest alkali bulunmadığı zaman tayin edilebilir.
10 gr. numune, %60' hk sulu etil alkolde çözülür. Soğuduktan sonra alkollü KOH ile
fenolftalein kullanarak titre edilir. Aynı şartlar altında bir de şahit deney yapılır. E: Numune
tartımı, A: Numune için sarf edilen KOH miktarı (mi.), B: Şahit deneme için sartedilen KOH
miktarı (mi.) olmak üzere, hesaplama aşağıdaki şekilde yapılır.
(A-B) x 2,88
Serbest yağ asiti (%) = ———————— (5.4)
90
www.kimyamuhendisi.com
86
Sabunlarda kalevi, bağlı ve serbest kalevi olarak bulunur. Bunların toplamına kalevi bütünü
denir. Her birinin ayrı ayrı tayin edilmesi gerekmektedir.
Serbest kalevi tayininde, tayin kanîitatif olarak yapılacaksa, alkil metoduyla, 2 gr. kadar
numune 250 mi.1 lik bir edende 100 mi. %96' hk alkolde, bir geri soğutucu altında
kaynatılarak çözülür. Sıcakken KOH ile fenolftaleinin rengi çok hafif pembe oluncaya kadar
titre edilir ve hızlı bir şekilde soğutularak HC1 ile titre edilmeye devam edilir.
E: Numune tartımı (gr.), A: HC1 sarfiyatı (mi.) olmak üzere, sodyum ve potasyum
sabunlarında hesaplamalar, aşağıdaki eşitliklerle yapılır.
0,4 x A
Serbest kalevi (NaOH cinsinden, %) = —————— (5.5)
0,56 x E
Serbest kalevi (KOH cinsinden, %) = —————— (5.6)
91
www.kimyamuhendisi.com
87
Amonyak, sabunlara, özellikle arap sabunlarına, toz sabunlara ve sıvı sabunlara katılan
amonyum karbonat ve amonyum klorürden ileri gelir.
Amonyak tayininde, 10 gr. numune, 300 mi. hacminde, ağzı şlif kapaklı bir erlenmayer içinde
tartılır. Bu tartım 80 mi. damıtık suda çözülür, bir damla metil kırmızısı ilave edilir. %10* luk
H2SÛ4, belirtecin rengi kırmızıya dönünceye kadar ilave edilir, l gr. kızdırılmış kiselgur konarak
iyice çalkalanır. 200 mi.1 lik bir balonjojeye süzülür, çökelti iyice yıkanır ve işaretine kadar
damıtık su ile doldurulur. Bundan 100 mi.' lik bir kısım, bir balona konur, 25 mi. %33' lük
NaOH çözeltisi İlave edilir. Amonyak bir çıkış borusu ile, miktarı belli, ayarlı HsSC^ çözeltisi
içine gönderilir. Asit fazlası, ayarlı NaOH çözeltisi ile titre edilir. N: Numune tartımı, A:
Amonyak tarafından nötraİleştirilen H2$C>4 miktarı olduğuna göre, hesaplama aşağıdaki eşitlikle
yapılır.
0,17 x A
Amonyak (%) =———————————— x2 (5.7)
Sabun numunesi suda berrak bir çözelti vermek üzere çözünmezse, talk, kaolin gibi
anorganik, nişasta, dekstrin ve proteinler gibi organik dolgu maddelerinin bulunması
İhtimali vardır. Bu maddelerin tayini, sabun numunesindeki dolgu maddeleri hakkında bir fikir
verdiği için önemlidir.
Tayin için, 5 gr. sabun numunesi tartılır. 100-105 °C de değişmez tartıma getirilmiş bir kağıta
konur. Kağıtın üst kısmı ekstraksiyon cihazının sifon borusu üstünde kalacak şekilde cam
boncukların üzerine oturtulur. Balona 200 mi. kadar etil alkol konulur ve 8-12 saat süre ile
ekstraksiyon yapılır. İçindeki kalıntı ile kağıt 100-105 °C de değişmez tartıma kadar
kurutulur, desikatörde soğutulur ve tartılır. Kağıt, içindeki kalıntı ile birlikte bir behere
alınır, 50 mi. su konur ve 50 °C de bulunan bir su banyosu üzerinde 15 dakika karıştırılarak
92
www.kimyamuhendisi.com
93
www.kimyamuhendisi.com
88
Mı: Alkolde çözünmeyen madde miktarı, M: Sabun miktarı olacak şekilde hesaplama
aşağıdaki gibi yapılır.
Özellikle toz sabunlar ve benzeri ürünlere, aktif oksijen veren perborat ve perkarbonatlar ilave
edilir. Bu tip maddelerin ilave edildiği sabun numunesi, suda çözülüp ısıtılacak olursa, gaz
habbelerinin çıktığı görülür.
2 gr. numune, 10 mi. suda çözülür ve seyreltik HC1 ile asitlendirilir. Buna, litresinde 39,22 g.
demir (II) amonyum sülfat bulunan çözeltiden 10 mi. ilave edilir ve karıştırılarak ısıtılır. Böylece
yağ asitleri tamamen ayrılmış olur. Bu karışımın tamamı ağz: şlif kapaklı olan bir erlene kantitatif
olarak aktarılır. Burada önce 10 mi. kloroform, sonra da su ile çalkalanır. Böylece yağ asitleri,
kloroform fazına geçirilir. Erlene bir miktar saf kiselguhr konarak çalkalanır. Ayarlı KMnÜ4
ile sulu faz renkli kalıncaya kadar titre edilir. 10 mi demir (II) amonyum sülfat kullanarak bir de
şahit deneme yapılır.
A: Numune için sarfedilen KMnO4 miktarı, B; Şahit deneme için sarfedilen KMnCU miktarı,
E: Numune tanımı olmak üzere, hesaplama aşağıdaki gibi yapılır.
0,08 x (B-A)
Aktif oksijen (%}= ————————— (5.9)
1,195 x(B-A)
Persülfat (Na2S208) (%) - ——————————— (5.10)
94
www.kimyamuhendisi.com
89
Gliserin genel olarak çekirdek sabunlarında eser miktarda, arap sabunu ve şeffaf koko
sabununda fazla miktarda bulunur. Gliserin miktarının bulunması istendiğinde, alkolde
çözünmeyen maddeler tartımından kül tartımının farkı alınarak hesaplama yapılabilir.
Gliserinin kantitatif tayininde, 25 gr. sabun numunesi, 400 mi.' lik bir beherde 100 mi. sıcak
suda çözülür. Çözeltiye 25 mi. seyrettik H2S04 ilave edilerek yağ asitleri ayrılır. Isıtma
yapılarak yağ asitleri süzülerek uzaklaştırılır. Süzüntü, bir balonjojede 500 mi.' ye tamamlanır.
Bundan pipetle 50 mi.' lik kısım alınır ve erlenmayere aktarılır. Buna 74,56 gr. kuru K^CrıO?' nin
l it. damıtık sudaki çözeltisinden 10 mi. ve derişik H2S04' ten 15 mi. ilave edilir. Ağzı
kapatılarak, su banyosunda, 100 °C de, 2 saat kurutularak, gliserinin oksitlenmesi sağlanır.
Erlen soğutulur, 20 mi. %10' luk Ki çözeltisi ve 20 mi. %20' lik HCI ilave edilir. %!' lik nişasta
çözeltisini belirteç olarak kullanmak şartıyla ayarlı Na2S203 çözeltisi ile titre edilir. Diğer
taraftan 25 mi. K2Cr207 çözeltisi seyreltilir ve edene aktarılarak, aynı şekilde titre edilir.
A: Alınan K2Cr207 miktarı (mi.) , B: K2Cr20? miktarı için sarfedilen NaıS2O3 miktarı olmak
üzere, tiyosülfat çözeltisinin l mi.1 sine eşdeğer olan potasyum bikromat miktarı (C), aşağıdaki
eşitlikle hesaplanır.
A
C= ————xO,05 (5.11)
B
A: K:Cr207 sarfiyatı (mi.), B: Na2S2O3 sarfiyatı (mi.), C: l mi. tiyosülfata eşdeğer olan
potasyum bikromat miktarı (mi.), E: Tartım (gr.) olmak üzere, gliserin miktarı, bulunan (C) değeri
ile hesaplanır.
A - 20 x BC
Gliserin (%) = 10 x ———————— (5.12)
95
www.kimyamuhendisi.com
90
Sabunfar ve diğer temizleyici maddelerde, benzen, toluen, benzin ve petrol türevi olan diğer
hidrokarbonlar, aseton gibi ketonlar, piridin, etanolamin gibi organik bileşikler, alkol ve eterler
bulunabilir. Bu çözücülerin ayrılabilmesi için uygulanacak en iyi metod, su buharı
destilasyonudur. Numunenin değişik pH alanlarında su buharı ile destile edilmesi sonucu
birbirinden ayrılması sağlanabilir.
Tayinin yapılması için, bir buhar tutucusu, l it. hacminde boru sistemli bir balon
bulunmaktadır. Ayrıca numune balonu, damlatma hunisi, alkali yıkama şişesi, sıçrama
tutucusu, spiral tutucu, büret ve bir küresel hazne bulunmaktadır.
V: Burette okunan hacim. D: Özgül ağırlık, E: Alınan numune tartımı oİmak üzere, uçucu
hidrokarbonlar, aşağıdaki eşitlikle hesaplanır.
VxDx 100
Uçucu hidrokarbonlar (%) =———————— (5.13)
Bir sabunun titri, sabunda bulunan yağ asitlerinin sulplaşma sıcaklığıdır. Bu değer, sabunun
kalitesini tayin etmek bakımından son derece önemlidir. Alman Standart Metodları, bu testi
benimsememiş olmakla beraber. Amerikan Standart Metotları çok önem vermektedir. Sabun
yapılmasında kullanılan bazı önemli yağ asitlerinin titerleri aşağıdaki tabloda verilmiştir.
96
www.kimyamuhendisi.com
91
"Çizelge 5.1" Sabun yapımında kullanılan bazı önemli yağ asitlerinin titerleri
Titer tayinin yapılması için, numunenin 200 gr.' lık bir kısmı, bir erlenmayerde 200 mi.
damıtık suda çözülür. Çözeltiye birkaç damla metil kırmızısı ilave edilir ve seyreltik H2SÛ4
(1:3) ile asitlendirilir. Ayrılan yağ asitleri, sıvı ve berrak olarak üstte toplanacak şekilde ısıtılır.
Soğuyunca alttaki sulu ve asitli faz bir sifon borusu ile ayrılır. Yağ asitleri birkaç kere damıtık su
ile yıkanıp kurutulur.
Beher, su ile doldurulur. Beherdeki su, titer temperatürünün 10-15 °C altına kadar ısıtılır. Tüp
içine, yağ asitleri konur. Tüp yerine yerleştirilir ve karıştırıcıyla termometre takılır. Beher
içindeki su, ufak bir bek alevi ile, yavaşça ısıtılır ve tüp içindeki termometre, titer sıcaklığının
10 °C üstüne yükselince, ısıtmaya son verilir. Karıştırıcı ile, dakikada 100 kere olmak üzere
karıştırma yapılır ve termometre dikkatle izlenir. Sıcaklık 30 saniye süre ile sabit kalınca,
karıştırıcı süratle yağ asitleri içinden çıkarılır. Bundan sonra sıcaklıktaki yükselme dikkatle
kaydedilir. Okunan en yüksek sıcaklık, titer noktası olarak kabul edilir. Paralel iki tayin arasındaki
fark 0,2 °C yi geçmemelidir.
Fazla miktarda sabunlaşmayan maddeleri bulunmayan veya bu maddeleri ayrılmış olan yağ
asitlerinin sabunlaşma indisi tayin edilerek sabunun yapıldığı yağın cinsi hakkında fikir
edinmek mümkündür. Çekirdek sabunu yağ asitlerinin ortalama sabunlaşma indisi 200, tutkal
sabunu yağ asitlerinin ortalama sabunlaşma indisi 250' dir.
97
www.kimyamuhendisi.com
92
Numuneden elde edilen yağ asitlerinin sabunlaşma indisi, örneğin 210 olarak bulunmuşsa,
sabunun yapıldığı yağ asitlerinin cinsi ve miktarı aşağıdaki eşitlikle hesaplanabilir.
250-210
x 100 = %80 Çekirdek yağ asitleri (5.14)
250 - 200
210-200
x 100= %20 Tutkal yağ asitleri (5.15)
250-200
Bulunan bu değerler, çekirdek yağları için 1,046 ve tutkal yağlan için de 1,058 faktörü ile
çarpılırsa sabunun yapıldığı nötral yağ miktarları hesaplanmış olur.
Sabunların kimyasal analizleri, yıkama ve temizleme bakımından değerleri hakkında tam bir
fikir vermez. Bunun için bulanma sıcaklığının tayini, köpürme kabiliyeti gibi niteliklerin de,
tayini gerekir.
Bulanma sıcaklığının tayininde, sıcak su ile hazırlanan bir sabun çözeltisi, soğutulduğu zaman
yağ asitlerinin ve kullanılan esansların cins ve konsantrasyonuna göre, yüksek veya düşük
sıcaklıkta bir bulanma veya çökme gösterir. İlk bulanmanın görüldüğü sıcaklık, bulanma
noktası olarak kabul edilir. Bu tayin, özellikle dokumacılıkta kullanılan sabunlar için önemlidir.
Soğumakta olan sabun çözeltisinin iplik gibi uzamaya başladığı sıcaklığa, "ipliklenme
sıcaklığı" denir. Bu özellik daha ziyade dokuma sanayiinde kullanılan sabunlar için
önemlidir. Sabun çözeltisinin hangi sıcaklığa kadar kıvamhlığını kaybetmeyeceğini 2ö steri r.
98
www.kimyamuhendisi.com
93
Bazı sabunlarda birinci kabiliyet yüksek olduğu halde ikinci kabiliyet azdır. (Koko yağı ile
yapılmış sabunlarda olduğu gibi). Bu tip sabunlar sert sularla kullanılırsa, iyi bir köpük elde
etmek için fazla miktarda sabun kullanmak gerekir. Bunun için bir sabun numunesinin köpürme
kabiliyetini tayin ederken, yukarıda belirtilen iki ayrı niteliğin gözönünde bulundurulması
gerekir.
Üç adet taze sabun kalıbı alınır ve kalıplar, tablet kesici yardımı ile kesilir. Her iki yüzeyi bıçak
ile tam şablon ölçüsünde düzeltilir. Bu işlemden sonra, sabun tableti, şablondan dikkatli bir
şekilde çıkarılır. Cetvel yardımı ile ön ve arka yüzü, 4 cm.' den işaretlenerek, bıçak ucu ile
çizilir. Burada dikkat edilecek nokta, ön ve arka yüzeydeki kısımların, birbirinin devamı
olmasıdır. Tabletler, 4 cm. olarak işaretlenmiş bölge alt tarafa gelecek şekilde kıskaçlara
takılır ve işaretlenmiş bölge çizgiye kadar 20 °C de bulunan suya batınlır. Suyun çizgiyi
geçmemesine dikkat edilmelidir. Sabun tabletleri su içinde iki saat kadar bekletilir ve
sonrasında sudan çıkartılan tabletler, kıskaçlardan kurtarılarak, kuru tarafı alta gelecek
şekilde tartılır ve tartım (Wı) kaydedilir. Tartımı alınan tabletlerin üzerindeki ıslak kısım,
kuru kısma kadar bıçak yardımı ile dikkatlice kazınır ve tabletler tekrar tartılarak tartım (Wj)
kaydedilir. Mush ağırlığı, Wı-W2 farkından bulunur.
99
www.kimyamuhendisi.com
94
Homojen olarak oda sıcaklığına kadar soğutulmuş en az iki sabun kalıbı, sivri uçlu
çubuklara dik olarak ve merkezlenecek şekilde yerleştirilir. Paslanmaz tanka, 26 °C ye
ayarlanmış musluk suyu doldurulup, üzerine sabun kalıpları takılmış plaka, suyun içine
oturtulur. Kalıplar suda 4 saat kadar kalmalıdır. 4 saatin sonunda, sudan çıkarılan kalıplar, iki
şekilde kurumaya bırakılabilir. 24 saat normal şartlarda (oda sıcaklığında) tutulur veya 24 saat
şartlandırma dolabında, 26 °C ve %65 nem şartlarında tutulur. 24 saat kurutulduktan sonra,
çatlama sonucu için değerlendirme, sabun kalıpları üzerinde meydana gelen çatlamaların eni,
boyu, derinliği ve herbirinden kaç adet olduğu dikkate alınarak yapılır (Alparvd., 1971;
Topaloğlu, 1997).
100
www.kimyamuhendisi.com
95
6. SONUÇLAR ve TARTIŞMA
1) Sabun sektöründe, Türkiye' nin, talebin çok üzerinde üretim kapasitesine sahip olması ve
mevcut kurulu kapasitelerin, talebin düşük oluşu karşısında büyük olması, sektördeki firmaların
düşük kapasite ile çalışmak zorunda kalmalarına sebep olmaktadır. Bununla beraber, sektörde
oldukça fazla firma bulunmasına rağmen, toplam kurulu kapasitenin %80' ini büyük firmalar
oluşturmaktadır. Talebin düşük olduğu, bunun yanında, büyük miktarda ihracat potansiyeline
sahip olan bir sektörde, birçok firmanın ve özellikle de ilkel teknoloji ile üretim yapan küçük ve
orta ölçekli tesislerin bulunması, teknolojik açıdan problem yaratacağından, dikkat çekicidir.
Ayrıca talebin düşük olması sonucu, düşük kapasite ile çalışmak zorunda kalan büyük
kapasiteli firmaların durumu da, dikkat çekici diğer bir noktadır.
2) Türkiye' de geniş çapta üretilen ve önemli gıdalardan biri olma özelliğine sahip olan
zeytin, büyük bir ihracat potansiyeline sahiptir. Buna karşın, zeytin yağı, ülkemizde
üretilmekle birlikte, büyük miktarlarda da İthal edilmektedir. İhracat potansiyelinin büyük
olduğu, üretimin geniş çapta olduğu bir ürünün hammaddesinin, büyük miktarlarda ithal
ediliyor olması, üzerinde durulması gereken bir konudur.
101
www.kimyamuhendisi.com
96
7. ÖNERİLER
1) Talebin düşük olduğu, buna karşılık büyük miktarda ihracat potansiyeline sahip olan bir
sektörde, ilkel teknoloji ile üretim yapan küçük ve orta ölçekli tesislerin bulunması,
teknolojik açıdan problem yaratacağı için, bu tip işletmelerin, teknolojik açıdan günümüz
standartlarına ulaşmaları gerekir.
Mevcut kurulu kapasitelerin büyük olmasının yanında, talep düşüklüğü sonucu düşük
kapasite ile çalışmak zorunda kalınması, büyük firmaların önemli bir sorunudur. Mevcut
kapasite oranlarım arttırmak için dünyadaki gelişmeleri yakından izlemek ve ihracata
yönelmek gerekmektedir. Sektörde, düşük talebe karşılık ihracatın fazla olması, düşük
kapasite yerine, mevcut kurulu kapasiteler ile çalışılmasına olanak sağlayacaktır.
2) Zeytin ihracatının fazla olduğu ülkemizde, hammadde ithalatının mümkün olduğu kadar
düşürülmesi, gerekli miktarlarda zeytin yağı üretiminin, büyük kapasitelerle gerçekleştirilmesi
gerekmektedir.
3) Biyokimyasal oksijen ihtiyacının (BOİ), belirlenmesi, üretim sonrası atık suların kirlenme
derecesinin tespit edilmesine olanak sağladığından, bu analizin eksizsiz yapılması, üretim
sırasında gerçekleşen işlemler kadar önem taşımaktadır. Çevre kirliliği sorununun büyük
boyutlarda olduğu ülkemizde, üretim sonrası arıtma işlemlerinin eksiksiz yapılması
gerekmektedir.
102
www.kimyamuhendisi.com
97
8. KAYNAKLAR
• Alpar, S.R., (1969), Organik Sınai Kimya, İstanbul Üniversitesi Kimya Fakültesi
Yayınları, İstanbul.
• Alpar, S.R., Hakdiyen, M.İ. ve Bigat, T., (1971), Sınai Kimya Analiz Meîodlan, İstanbul
Üniversitesi Kimya Fakültesi Yayınları, İstanbul.
• Bektaşoğlu, S.Y., (1995)," İgeme Ürün Profili", İgeme, 4: 1-20.
• DPT, (1991), Kimya Sanayinin Genel Değerlendirilmesi ve Yatırım Alanları Özel İhtisas
Alt Komisyon Raporu, Devlet Planlama Teşkilatı.
• Othmer, D.F., McKetta, J.J. ve Mark, H.F., (1969), Kirk-Othmer Encyclopedia of
Chemical Technology, John Wiley & Sons, New York.
• Topaloğlu, A., (1994), Teknik Rapor, Colgate-Palmolive-Hacı Şakir, İstanbul.
103