Professional Documents
Culture Documents
com
KOROZYON
KATODİK KORUMA
HAZIRLAYAN:
00051059 EMEL ŞENDENEL
BAHAR 2004
www.kimyamuhendisi.com
ÖZET
TEŞEKKÜR
Bizi böyle bir projeyi araştırmaya sevk eden ve bana yol gösteren değerli hocamız Sayın
Prof. Dr. Sabriye Pişkin ’e ve benden çalışma ve araştırmalarımda yardımlarını
esirgemeyen Emek Möröydor Derun’a teşekkür eder saygılarımı sunarım .
www.kimyamuhendisi.com
GİRİŞ
Metalik malzeme içerisinde bulunduğu ortam tarafından korozyon adı verilen tahribata
uğrar ki, bu olay halk arasında paslanma olarak tanınır.Pas bir korozyon ürünüdür.Metal ve
alaşımların içinde bulundukları ortamın elektro kimyasal etkisi ile tahribatına
KOROZYON denir.Yüzeyden kopan pas tabakaları,yeni pas tabakalarının oluşmasına ve
metalik yapının delinmesine ve fonksiyonunu yitirmesine yol açar.
- Bunlardan başlıcaları ;
İÇİNDEKİLER
1 . Korozyonun Tanımı
2 . Korozyonun Mekanizması
3 . Korozyon Reaksiyonları
12 . Sistemlerin Karşılaştırılması
19 . Sonuçlar Ve Tartışma
20 . Kaynaklar
www.kimyamuhendisi.com
1 . KOROZYONUN TANIMI
Korozyon genel anlamda , kademeli bir aşınma veya kimyasal ve/veya elektro kimyasal
reaksiyonlarla bozunca olarak tanımlanır. Korozyon, metallerin mekanik yollar dışındaki
bozunumları olarak ta tanımlanır böylece metal doğadaki haline döner. Demir ve çelik
genellikle ; oksijen ve suyun bulunduğu her ortamda korozyona uğrar.
Korozyonun hızı, ortam koşullarına göre değişir. Örneğin, su içinde suyun hızı yada
asitliğiyle , metalin hareketiyle sıcaklıkta yada havalanmadaki artışla, bazı bakterilerin
veya başka etkili bir takım faktörlerin varlığıyla artış gösterir. Diğer taraftan, korozyon
koruyucu tabakalarla (veya filmler) geciktirilir. Suyun alkalinitesi de çelik yüzeylerde
korozyon hızını azaltır. Ama korozyonun gerçekleşebilmesi için daima su ve oksijen
gereklidir. Korozyon miktarının her ikisi de belirler. Örneğin , kuru havada çelikte
korozyon görülmez. Havadaki nem oranı %30'un altında ise normal veya normalin
altındaki sıcaklıklarda korozyon önemsenmeyecek kadar azdır. Korozyonun, rutubeti
giderme yoluyla engellenmesi buna dayanır. Bütün metal yapılar doğal çevrede belli
derecelerde korozyona uğrar. Tunç, prinç, paslanmaz çelik , çinko ve alüminyum koruma
olmaksızın uzun süre dayanacakları umulan kullanım koşulları altında çok yavaş bir
korozyona uğrarlar. Demirin ve çeliğin yapısal korozyonu, metal gerektiği ölçüde
korunmazsa hızla ilerler. Demir ve çeliğin bu korozif hassasiyeti önemli bir ilgi odağıdır.
Çünkü uygun maliyetleri ve fiziksel özellikleri gözönüne alındığında çok büyük miktarlar
kullanılmaktadır. ABD'de çeliğin korozyonundan dolayı yıllık kayıp 70 milyar dolara
yakın bir değere ulaşmaktadır. Demir ve çeliğin korozyona karşı korunması bakım
mühendislerinin vazgeçilmez bir alanıdır.
www.kimyamuhendisi.com
2 . KOROZYONUN MEKANİZMASI
Islak atmosferde, yeraltında, beton içinde yada su altında metallerdeki korozyon; bir
metalden diğerine,aynı metalin yüzeyinden bir noktadan diğer bir noktaya geçen galvanik
akımlarından kaynaklanır. Bu elektrik akımlarının gerçekleşebilmesi için elektrik akımının
geçişine izin veren ortamda ıslak bir iletken veya elektrolit olmak zorundadır. Korozyonun
görülebilmesi için elektrolitin varlığı vazgeçilmez bir koşuldur. Sulu ortam özellikle de
tuzlu su mükemmel bir elektrolittir .
• Galvanik korozyon
• Gerilimli korozyon
• Erozyon korozyonu
• Yorulmalı korozyon
www.kimyamuhendisi.com
3 . KOROZYON REAKSİYONLARI
Metaller nötr haldeki atomlarının en dış kabuğundaki serbest elektronlarını vererek iyon
oluşturmak eğilimi gösterirler .
Korozyonun sebebi, kararsız haldeki metalin serbest elektronlarını vererek pozitif iyon
oluşturması, elektronları alan mukabil malzemenin ise negatif iyon oluşturması neticesinde
pozitif iyonlarla negatif iyonlar arasındaki çekim kuvveti ile iyonik bağlı kararlı bir metal
bileşiğinin metalin yüzeyinde bir korozyon ürününe, yani pasa dönüşerek metali tahrip
etmesidir.
• Anodik frenleyiciler
• Katodik frenleyiciler
• Konsantrasyonun değiştirilmesi
• Sıcaklığın değiştirilmesi
• Uygun tasarım
• Katodik koruma
• Anodik koruma
Su , su altı ve toprak altı sistemlerine uygulanır. Korozyon bir elektro kimyasal bir olay
olduğu için , sistemde elektron alış verişi olur. Doğada bulunan elementlerin birbirlerine
göre kimyasal olarak zayıf ve kuvvetli olanları vardır. Kuvvetli elementler zayıf olan
elementlerden elektron koparırlar ve böylece zayıf olan elementleri korozyona uğratırlar.
Zayıf olan elementleri korozyondan korumak için kuvvetli olan elementlere dışardan
elektron verilerek bu denge sağlanır veya elektron alış verişin olduğu ortam ile yapı arası
polarizasyon sağlanılarak bağlantısı kesilir. Bu olaya KATODİK KORUMA denir.
Dünya çapında , boru hatları ,depolama tankları, kuyu iç boruları, yapı destekleri , iletişim
kabloları ve daha bir çoğu gibi yeraltı metalik yapılara çok büyük yatırımlar yapılmaktadır.
Bu metalik elemanlar toprakla doğrudan temas halinde olurlarsa ve korunmamışlarsa ,
korozyona maruz kalırlar. Yüzeye uygulanan çok çeşitli kaplama biçimleri kullanılarak bu
sorun aşılmaya çalışılmıştır. Böyle kaplamalar etkili olabilmişlerse de küçük delikler
daima varolmuştur. Bu mikro delikler kaplanmamış çıplak metale geçiş imkanı sağlar ve
korozyonun gerçekleşmesine izin verir. Sonradan uygulanan onarımlar fazlasıyla pahalıdır.
Buna ek olarak ,ortaya çıkarılmamış zayıf noktalar (veya sızıntı ) kazalara neden olabilir
veya yolların çökmesi yada petrol sızıntılarının çevreye zarar vermesi gibi tehlikelere yol
açabilir. Katodik koruma ile , çıplak metaller ve kaplanmış metallerdeki korozyon
tamamen önlenebilir. Uygulamada, çelik,bakır,pirinç,kurşun ve alüminyum gibi metallerle,
her türlü toprakta ve hemen hemen bütün dengeli ortamlarda korozyona karşı katodik
koruma ile korunabilirler. Ayrıca katodik koruma , intergranuler korozyonu ,stres-
korozyon çatlamasının ,pirincin çinko kaybını veya paslanmaz çeliğin deniz suyu içinde ve
çeliğin yeraltında çukurlaşmasını ortadan kaldırmada da etkili olarak kullanılır. 1824'de Sir
Humprey Davy, demir veya çinkoyu bakırla eşleştirerek bakırın korozyona karşı
korunabileceğini kaydetti. İngiltere Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, katodik koruma
sağlamak için demir blokları , bakır-plaka kaplı geminin tekne kısmına tutturdu. Ne yazık
ki , uygulanan katodik koruma sisteminin gövdeye monte edilen kısımlarından dolayı
gemilerin hızını yavaşlatması deniz kuvvetleri bu uygulamadan vazgeçmeye zorladı.
Ancak, bakırın korozyon hızı görülebilir bir şekilde yavaşladı. 1829'da, Davy,
www.kimyamuhendisi.com
şamandıraların demir kısımlarını korumada başarılı oldu. 1840'da Robert Maller kurbanlık
anoda kısmen uyan bir çinko alaşım üretti. 1950 yılına kadar gemilerin korunumu
araştırılamadı. Kanada Deniz Kuvvetleri , korozyona dirençli boyalarla birlikte kullanılan
antifouiling boyaların uygun kullanımıyla geminin katodik korumasının yapılabilir ve
maliyetinin düşürülebilir olduğunu tespit etti. 1910-12 yıllarında elektrik akımı vasıtasıyla
katodik korumanın ilk uygulamaları İngiltere ve ABD'de yapıldı. O zamandan beri katodik
korumanın kullanımı dünya çapında yaygınlaştı. Günümüzde bu uygulamalarla korunan
binlerce km gömülü boru ,iskele,tank,gemi ve kablo vardır.
Katodik korumanın temeli korunacak metali bir pilin katodu haline getirmektir. Bu temel
prensip bir Cu-Zn pili polarizasyon diyagramında gösterilmiştir. Eğer katodun
polarizasyonu, korozyon potansiyelinin ötesinde anodun açık-devre potansiyeline bir dış
akım uygulanmasıyla devam ettirilirse, her iki elektrotta aynı potansiyele ulaşır, çinkonun
korozyonu gerçekleşmez. Akım, yardımcı anottan korozyon hücresinin anodik ve katodik
alanlarına girer, ve DC kaynağına geri döner.
Katodik koruma dıştan akım verilerek, anodun potansiyellerinin açık devre potansiyeline
getirilmesi şeklinde de uygulanabilir bunun sonucu olarak metalin bütün yüzeyi aynı
potansiyele ulaşır ve korozyon durur. Anodun açık-devre potansiyeli FA ötesinde polarize
olursa korozyon için bu fazla akımın değeri yoktur Bu durum kaplamalara zararlı olabilir.
Bundan dolayı ,asıl uygulamada bu akım kuramsal olarak minimuma yakın tutulur. Eğer
akımın, komple korunma için gerekli olan seviyenin altına düşerse koruma kısmi olur,
yeterli olmaz. Demir ve çelik yapıların tam olarak korunabilmesi için gerekli olan kriter
şunlardır. Metalin her noktasında ölçülen potansiyel değerinin Cu/CuSO4 referans
elektroduna göre -850 mV veya daha negatif olmalıdır. Çelik yapıya uygulanan akım
kendiliğinden 15 sn içinde potansiyelinin 100 mV düşmesi Hiç akım uygulanmadan
ölçülmüş olan doğal potansiyeline göre çelik yapının-300 mV polarize edilmesi.
Katodik korumanın bir başka şekli ise korunacak metalden daha aktif bir metali anot olarak
kullanarak yapay bir pil devresi oluşturup,aktif metalin korozyonu ile Korozyona karşı
korunacak yapıya elektron transferi sağlayarak yapıyı katot haline getirerek korumaktadır
ki bu metoda ‘’Galvanik Anotlu Katodik Koruma’’denir.
Dış akım kaynaklı katodik koruma sistemlerinde Fe-si, Pb-Sb-Ag, Ti bazlı anotlar
kullanılır.
Katodik olarak korunmuş olan bir metal yapının korunup korunmadığı aşağıda belirtilen
referans elektrotların karşısındaki koruma potansiyel değerlerini sağlamak gerekir.
Koruma Potansiyeli
Referans Elektrot
(miliVolt)
Doygun kalomel elektrot
-780
(Hg2Cl2)
Gümüş-Gümüş Klorid
-810
(Ag/AgCI)
Bakır-Bakır-Sülfat (Cu/CuS04) -850
Çinko (Zn) +250
www.kimyamuhendisi.com
Katodik korumanın amacı, belirli bir ortamda her metal için sabit bir potansiyel eşiğinin
altında metali toprağa göre negatif olarak daha negatif olarak yükleyerek her tür
korozyondan korumaktır.(Şekil 1)
Sonuçta metal yapının her noktasında birim alana devamlı olarak akım gelmektedir. Bu
akım yoğunluğu kaplamanın direncine, ve o bölgedeki potansiyel farkına bağlıdır.
Dolayıyla, koruma için seçilen kriter, metalin toprak/deniz ile bağının kuracağı minimum
potansiyelidir. Ölçümler genellikle Bakır/Bakır Sülfat elektrotu referans alınarak
yapılmaktadır.
Bu şartlar altında:
Demir için katodik koruma -850 mili Voltun altında,
Bakır için katodik koruma -250 mili Voltun altında sağlanmaktadır.
Uygulanan yöntem ne olursa olsun koruma için temel şart,korozyona uğrayan metali
polarize ederek potansiyelini(EM) anodik çevrelerin açık devre potansiyeli(EA) hizasına
kaydırmaktadır.Bu potansiyeli minimum potansiyel (Emin) olarak adlandıracağız. Minimum
potansiyel (Emin) katodik korunma yönteminin akım ihtiyacını (I gerek ) belirler.
Korunan metal ve galvanik anot çifti tarafından üretilen veya dış akım kaynağından
verilen akım (I uyg )bu akım ihtiyacını karşılar büyüklükte olmalıdır.Tam koruma ancak bu
şartla sağlanır.(Şekil 2)
www.kimyamuhendisi.com
Korunması gereken metalden daha elektronegatif bir metal ile bir bataryada galvanik çift
oluşturulur.Bu bataryada, pozitif elektrot, yani anot tahrip olurken diğeri yani katot
polarizasyona maruz kalır.Bu tür korumada güç azdır ve anodun kullanım süresi
sınırlıdır.Bu sebeple bu tür koruma uzun olmayan yada çok iyi yalıtılmış hatlar ile geçici
korumalar için ve 10 mA civarında akım ihtiyacında kullanılır. Bu tip koruma verilen
düşük akımdaki diğer şebekeleri etkilemediğinden avantajlıdır Diğer yandan potansiyel
ayarlanmasına imkan tanımadığından bu konuda elverişsizdir. (Şekil 3)
Sistemin galvanik anotlu olarak belirlenmesi daha uygun olduğu koşularda , anot tipinin en
ekonomik ve en uzun ömürlü olanını tercih etmek gereklidir. Aşağıda anot tipleri hakkında
genel bilgiler sunulmuştur.
Magnezyum Anotlar
Zemin içindeki elektrot potansiyeli yüksek olduğu için, yer altı yapılarının katodik
korumasında genellikle magnezyum anot kullanılır. Pratikte iki tip magnezyum anot
kullanılır. Bunun biri Az-63 standardındaki magnezyum diğeri de yüksek potansiyelli
magnezyum anottur.
Grafit Anotlar
Petrol kokunun yüksek sıcaklıkta eritilerek grafit haline getirilmesi ile Grafit anot yapısı
elde edilir.Grafit anotlardan en fazla 2 mA/cm2 akım çekilebilir. Fakat zemin içinde
1mA/cm2’den fazla akım çekilmesi halinde anot 1-2 yıl içerisinde kullanılmaz hale gelir.
Alüminyum Anotlar
Alüminyum anotlar genelde galvanik anot olarak kullanılmaktadırlar. Ucuz ve hafif oluşu
ve korozyon ürünleri (alüminyum tuzları ) içme suyunu kirletmedikleri için su tanklarının
dış akım kaynaklı katodik korumasında yardımcı anot olarak kullanılmak üzere tercih
edilirler.
www.kimyamuhendisi.com
Gümüş-Kurşun Anotlar
Kurşun değişik alaşımlar halinde deniz suyu içerisinde kullanılır. Kurşun anotların
yüzeyleri, elektriksel iletkenliği çok yüksek olan kurşun peroksit tabakası ile
kaplanmaktadır. Bu oksit tabakası anodun tahrip olmadan uzun süre yüksek performans ile
çalışabilmesini sağlamaktadır. Örneğin %1-2 oranında gümüş kurşun anotlardan 300
mA/m2 akım çekilebilmektedir. Endüstride daha çok Ag + Sb + Pb alaşımları anot olarak
kullanılmaktadır. 5cm çapında ve 30 cm boyundaki bir kurşun anottan deniz suyu içinde 5-
20 amper akım çekebilmek mümkündür.
Çinko Anotlar
Yer altı ve sualtı yapılarında galvanik anot olarak saf çinko kullanılabilir. Deniz içinde
kullanılan anotlar %0,1-0,5 oranında alüminyum içerir.
www.kimyamuhendisi.com
Bu sistemde sürekli akım kaynağı kullanılır.Negatif kutup, korunacak boruya pozitif kutup
da zemin yatağı yada toprak plakasına bağlanır.Zemin anot yatağına karma metal oksit
kaplı titanyum tüp veya şerit anotlar yerleştirilir.Anotlar kendini yok ettiğinden ve elektrik
akımı yüksek olduğundan 20 yıl 'a uygun bir kullanım süresi için gerekli malzeme
öngörülmektedir. Dış akım kaynaklı katodik koruma sistemi,galvanik anotlu katodik
koruma sisteminden daha güçlüdür ve potansiyel ayarlaması mümkündür.Ancak çevredeki
şebekeleri etkileme gibi bir mahsuru vardır.Bu koruma tipi büyük şebekelerde tavsiye
edilir.Potansiyel uyarlamaları ile adaptasyonda elastikiyet sağlar. Fakat dağıtım
şebekelerinde diğer şebekelere etkisinin engellenmesine dikkat edilmelidir(Şekil 4).
Dış akım kaynaklı katodik koruma sisteminin bütün bu avantajlarının yanında, diğer
avantajları da ; akım ihtiyacı sonraki değişen koşulara bağlı olarak düşürülmesine veya
yükseltilmesine izin vermesi ve işletmesinin kolay oluşudur.
Dış akım kaynaklı sistemlerde kullanılan malzeme ve teçhizat hakkında aşağıda bilgi
verilmiştir.
Etüd Proje
Katodik koruma için gerekli akım ihtiyacı boru alanı,boru kaplamasına zemin
rezistivitesine göre akım ihtiyacı tespit edilir. Akım ihtiyacına sağlayabilecek T/R ünitesi
ve Anot sayısı ve cinsi tespit edilir. Anotlara uygun olarak anot yatağı tasarlandıktan sonra
gerekli ölçüm istasyonları (Ölçü kutuları) boru hattı üzerine 500-1000 m aralıklarla
yerleşim yerleri belirlenir.
Dış akım kaynaklı Katodik Koruma sisteminde gerekli olan doğru akım için trafo redresör
ünitesi kullanılır. Trafo redresör ünitesi şebekeden aldığı alternatif akımı trafo ünitesi ile
doğru akıma çevirip istenilen gerilime düşürür. Bu akım redresörden geçirilerek pozitif uç
anoda negatif uç katoda bağlanır.
www.kimyamuhendisi.com
Transformatör Redresör Ünitesi Kullanıldığı iklim koşullarına veya yerine göre hava ve
yağ soğutmalı olarak tasarlanılır. T/R tipinin seçimin de en önemlisi trafo ünitesinin en
kolay nasıl soğutulabileceği önemlidir.
Platin-Titanyum Anotlar
Titanyum metali üzerine 5-10 mm kalımlığında platin kaplanarak 150-300 A/m2 akım
üretebilen yardımcı anotlar elde edilebilmektedir. Bu anotların deniz suyu içerisinde bile
kütle kayıpları çok azdır. Yaklaşık olarak 5x10-6 kg/A x yıldır. Bu anotlar genellikle deniz
suyu içerisinde verimlidir.
Titanyum üzerine iletkenliği çok yüksek metal oksitler kaplanarak elde edilen anotlarda
kütle kaybı yok denecek kadar azdır. Anot yüzeyi polarize olmadığı için sürekli aktif halde
kalır. Bu anotlar hem zemin içerisinde hem de deniz suyunda kullanılabilmektedir. Asitlere
karşı tam dayanıklıdır. Deniz Suyu içerisinde 600 A/m2 akım çekebilmektedir.
Yardımcı Anotlar
Dış akım kaynaklı katodik koruma sistemlerinde yardımcı anot olarak çok çeşitli metaller
kullanmak mümkündür.Yardımcı anotlarda aranan başlıca özellikler yüksek potansiyele
ihtiyaç duyulmadan istenilen akımı verebilmesidir. Aynı zamanda uzun süre
parçalanmadan akım verebilir halde olmasıdır. Kütle kaybının az olması yanında birim
yüzeyden çekilebilen akımın fazla olmasıdır.
www.kimyamuhendisi.com
Zemim İçerisinde
çekilebilen maksimum 1 Amper x Yıl akım
Anot Cinsi
akım yoğunluğu başına kaybı,kg
mA/cm2
Demir Silikon Anot 4 1
Grafit Anot 2 1
Alüminyum anot 2 4
Kurşun anot (%6 Sb+%1Ag ) 2 Çok Az
Hurda Çelik 0,5 9
Anot Yatağı
Anot Yatağı Dolgu Malzemesi:Akım sonucu meydana gelen kaybını karşılayarak anot
ömrünü artırmak ve anot boyutlarını artırarak direnci düşürmek amacı ile anot yatağına
dolgu malzemesi kullanılır. Genelde 40-100 Ohm.cm rezistivitesine sahip olan Kok tozu
kullanılmaktadır.
Anot Yatağı Tasarımı : Anot yatakları Derin Kuyu veya Yatay yatak halde tasarlanırlar.
Yatay Anot Yatakları:Yatak direncinin derin kuyuya göre daha düşük olmasına karşın,
yüzeyde çok yer kaplaması nedeniyle tercih edilmemektedir. Yerin uygun olduğu boru
hatlarında boru eksenine paralel olarak ve boru hattına en az 30 m en çok 100 m mesafeye
yerleştirilir. Derinliği zemin rezistivitesi , nemlilik oranına ve anot tipine bağlı olarak
değişir.
www.kimyamuhendisi.com
Ölçü Kutusu
Dış akımlı katodik koruma sistemlerinde, özellikle boru hatlarında Boru-Zemin Potansiyeli
sistemin çalışmasını gösteren en önemli bilgidir. Bu potansiyeli ölçmek amacı ile TS-
5141’e göre yaklaşık olarak 1 Km’ de bir ölçü kutusu yerleştirilir. Ölçü kutusunun bir ucu
içerisinde , bir ucu boru üzerine katvelt kaynağı ile şöntlenmiş 1x10 mm2 NYY kablo
bulunulur. Ölçü kutusunun içerisindeki bu kablo ve seyyar tip referans elektrot ile Boru-
Zemin Potansiyeli ölçülür.
Ölçü Kutusu Dış çapı 100mm olan galvaniz kaplı fırın boyalıdır.Zemine tapliye betonu ile
yerleştirilirler.
Referans Elektrotlar
Korunan metal (katot) 'in iyonik ortam içerisindeki potansiyel yüklemesini tespit etmek
için referans olarak referans elektrot kullanılır.
Örneğin; Boru Hatlarında , Boru zemin potansiyelini ölçmek amacıyla iki tip Bakır / Bakır
Sülfat (Cu/CuSO4) referans elektrot kullanılmaktadır. Birincisi Trafo Redresör ünitesine
bağlı sabit tip referans elektrottur. İkincisi Ölçü kutularından okuma yapmak için
kullanılan seyyar tip referans elektrottur.
12 . SİSTEMLERİN KARŞILAŞTIRILMASI
7. Anottan çekilen akım kontrol edilemez. 7. Boru akım ihtiyacı değiştikçe sisteme
Borunun akım ihtiyacı polarizasyon nedeni uygulanan akım ihtiyacı istenilen
ile zamanla azalır. seviyelerde ayarlanabilir.
8. Anoda yakın olan metal yüzeyinde aşırı 8. Anoda yakın olan metal yüzeyinde aşırı
voltaj nedeni ile metal kaplamasında
voltaj nedeni ile metal kaplamasında
soyulma meydana gelmez.
soyulma meydana gelebilir.
Anot İhtiyacı : 1 m2 yüzeyde yeterli katodik koruma sağlamak için gerekli akıma katodik
koruma akım ihtiyacı denir. Bu akımı anot vereceğinden bu bilgilerden gerekli
hesaplamalar yapılarak anodun boyutu tahmin edilen ömrü ve gerekli olan anot sayısı
bulunabilir. Daha önce gösterildiği gibi galvanik anot olarak kullanılan en yaygın üç metal
magnezyum, çinko ve alüminyumdur.
www.kimyamuhendisi.com
Normal koşullarda bir çelik yapının katodik olarak korunması için, doygun Cu/Cu(SO4)2
referans elektroduna göre - 0,85 V potansiyelden daha elektronegatif bir potansiyele kadar
katodik olarak polarize edilmesi gerekir. Bu değer Ag/AgCl referans elektrotu ile - 0,80
Volt'a karşı gelir. Beton içinde yapılan katodik koruma sistemlerinde, pasiflik nedeniyle bu
değere erişmek mümkün olmaz. Beton içindeki çeliğin katodik koruması için başka bir
kriter uygulanır. Çeliğin korunması için katot da 100 mV luk bir polarizasyon kayması
yeterlidir.
www.kimyamuhendisi.com
Katodik koruma uygulanırken yalıtkan kaplama kullanmak her zaman avantajlıdır. Böyle
kaplamalar koruyucu akımın dağıtılmasında , toplam akım ihtiyacının azaltılmasında ve
anodun ömrünün uzatılmasına etkili olurlar. kullanışlıdır. Örneğin kaplanmış bir boru
hattında akım dağılımı çıplak boru hattına göre daha düzgündür, gerekli olan anot sayısı ve
toplam akım daha azdır ve bir anot boru hattının daha uzun bir kısmını daha uzun süre
koruyabilir.
Katodik koruma için en önemli şart, betonarme demirlerinin elektriksel bağlantısının tam
olmasıdır. Normal halde betonarme demirleri bir biri ile temas etmekle beraber, bu temas
düşük voltajlı elektrik akımını iletmek için yeterli değildir. En iyisi betonarme demirlerinin
birbirine kaynak edilmesidir.
Beton içindeki betonarme demirlerinin dengeli bir şekilde katodik olarak korunabilmesi
için uniform bir akım dağılımı gerekir. Bu nedenle anot biçimi ve boyutlarının seçimi
büyük önem taşır. Bu amaca en uygunu, oksit kaplı titanyumdan yapılmış olan tel kafes
şeklindeki anotlardır.
www.kimyamuhendisi.com
Genel olarak gemi gövdelerinin kıç kısmındaki koruma akım ihtiyacı diğer bölgelere göre
daha yüksektir. Kıç kısmındaki şiddetli su hareketi ve değişik metallerin bulunması bunun
nedenidir. Gemilerin katodik koruma tasarımında tüm gemi gövdesinin katodik koruma
tasarımında tüm gemi gövdesinin katodik olarak korunması dikkate alınabileceği gibi
birçok halde de yalnız kıç bölgesi katodik olarak korunur, diğer bölümler korunmasız
bırakılır. Tüm korunma halinde anotların %15-25 'i kıç bölgesine yerleştirilir. Pervanenin
gövdeye bağlanması halinde çıplak bronz pervane için ayrıca ilave koruma akımına ihtiyaç
vardır. Örneğin ticaret gemileri için ilave ortalama değer 500 mA/m2 'dir.
Periyodik olarak doldurulup boşaltılan tankların kısa zamanda koruyucu filmle kaplanması
için genelde tankların koruma akım yoğunlukları yüksektir.
www.kimyamuhendisi.com
19 . SONUÇLAR VE TARTIŞMA
20 . KAYNAKLAR
Norsworthy, R. 1998. "Coating proves effective on hot oil pipe- lines." Pipeline and Gas
Journal March.
Patrick J. Dunn - Richard Norsworthy - Çeviren: Mak. Müh. Zafer CEYLAN (ODE
Yalıtım A.Ş.)
İTÜ –Ders Ödevi - Kayihan ALTINÖZ, Melek ERTOGAN, Melih ÜZMEZ, Hakan KART
http://www.argem.com.tr/katodik.htm
http://www.hmkorozyon.com
http://www.sanalhocam.com
http://www.geocities.com/kimyacıyım/cevrevekimya/korozyon.htm
http://www.makinamuhendisi.com
http://petso.com.tr/banka
http://www.kimyager.com
http://www.ekomedikal.com
http://www.gemsan.com.tr
http://www.ekabin.com/td2.