You are on page 1of 46

ULUSLARARASI LKLER DSPLNNNDE EPSTEMOLOJK PARADGMA TARTIMALARI: POSTPOZTVST KURAMLAR Discussions on the Epistemological Paradigm in the Discipline of International

Relations: Postpositivist Theories Bilgehan EMEKLER


zet:
Souk Sava sonrasnda sistemde yaanan deiimin uluslararas ilikiler epistemolojisine yansmas sonucu disiplin, pozitivizm-postpozitivizm ekseninde yrtlen tartmalar ile yeni bir deiim-dnm srecine girmitir. Sistem deikenlerinin yapsndaki krlma, benzeme ve ayrmalar neticesinde pozitivist epistemoloji ve kuramlarn gncel pratii aklamakta sknt iine dmesi ve buna paralel olarak modernite olgusunun meruiyet krizi ile kar karya kalmas, sosyal bilimlerde Pandorann kutusunu yeniden amtr. Bu kapsamda yaanan inter-disipliner ve epistemolojik etkileim sonucu uluslararas ilikilerde neo-realizmin ve neo-realist kavramlarn tekeli krlmtr. Ancak postpozitivist teorilerin halihazrda sistematik ve btncl bir yaklam sergileyememesi, disiplinde paradigma deiiminin gereklemesinin henz erken olduunu vurgular niteliktedir. Anahtar kelimeler: Uluslararas likiler Disiplini, Paradigma, Epistemoloji, Pozitivizm, Postpozitivizm, Eletirel Teori, Normatif Kuram, Konstrktivizm, Postmodernizm, Feminist Kuram.

Abstract:
As the post-Cold War systemic shift influenced the epistemology of international relations, the discipline entered into a new transformation process through the debates of positivism and postpositivism. On account of fractions, separations, and similitude of the structure of system variables, positivist epistemologies and theories failed to explain current practice while the phenomenon of modernity encountered legitimacy crisis. Hereby, Pandoras Box was opened again in the all fields of social sciences. With the subsequent interdisciplinary and epistemological interaction, the monopoly of neorealism and neorealist concepts in international relations has expired. Nevertheless, the incapacity of postpositivist theories to have a systematic and holistic approach indicates that it is still early for the paradigm change of the discipline. Keywords: Discipline of International Relations, Paradigm, Epistemology, Positivism, Postpositivism, Critical Theory, Normative Theory, Constructivism, Postmodernism, Feminist Theory.

Harp Akademileri Stratejik Aratrmalar Enstits Uluslararas likiler Doktora rencisi 139

Bilge Strateji, Cilt 2, Say 4, Bahar 2011

GR Uluslararas ilikiler disiplininin ortaya kndan gnmze kadar disiplinde temel paradigma tartmas yapld sylenebilir. Bunlardan ilki disiplinin douunda yaanan ve idealizm ile realizm arasnda gerekletirilen tartma; ikincisi 1960l yllarda yaanan ve gelenekselcilik-davransalclk olarak adlandrlan tartma; ncs ise 1990larda balayan ve gnmzde artarak devam eden pozitivizm-postpozitivizm ekseninde yaplan tartmadr. Uluslararas ilikiler disiplinindeki birinci paradigma tartmas olarak kavramsallatrlabilecek tartma, normativist epistemolojinin etkisi altndaki idealist akm ile pozitivist-ampirist epistemolojinin etkisi altndaki realist teori arasnda yaanm; disiplinin ortaya k veya doum yllarnda yaplan bu idealizm-realizm atmasndan1 realist kuramn galip kmasyla disiplin, pozitivist epistemolojinin egemenlii erevesinde ekillenmeye balamtr. Bylece uluslararas ilikiler alannn ontolojik temeli, realist perspektif ve onun epistemolojik zemini pozitivist dnce zerine ina edilmitir. kinci paradigma tartmas olarak kavramsallatrlabilecek bilimsel tartma, 1960l yllarda gelenekselcilik-davransalclk ad altnda ortaya kmtr.2 Disiplinin emekleme veya ocukluk dnemi olarak kabul edilebilecek bu srete yaplan ve aslnda epistemolojik bir tavr altan ziyade metodolojik bir tartma eklinde tezahr eden sz konusu bilimsel atma sonucunda ise klasik realizm, neo-realizme baka bir ifadeyle bilimsel realizme evrilerek uluslararas ilikilerde pozitivist bilim anlay egemen hale gelmitir. nc paradigma tartmas biiminde kavramsallatrlabilecek son tartma ise pozitivizm-postpozitivizm ad altnda tamamyla epistemolojik bir fikir
1

Uluslararas ilikiler disiplininin oluumundaki idealizm-realizm tartmas hakknda geni bilgi iin bkz. Atila Eralp, Uluslararas likiler Disiplininin Oluumu: dealizm-Realizm Tartmas, Devlet, Sistem ve Kimlik, (Der.) hsan D. Da, Atila Eralp, letiim Yaynlar, stanbul, 2007, s. 57-88. 2 Gelenekselcilik-Davransalclk tartmas hakknda geni bilgi iin bkz. Oktay F. Tanrsever, Yntem Sorunu: Gelenekselcilik-Davransalclk Tartmas, Devlet, Sistem ve Kimlik, s. 89-129. 140

Uluslararas likiler Disiplininde Epistemolojik Paradigma Tartmalar: Postpozitivist Kuramlar

tartmas olarak Souk Savan sona ermesini mteakiben 1990l yllarda, yani disiplinin gelime/geliim veya olgunlua gei dnemi denilebilecek bir srete ortaya kmtr. Disiplinin egemen bilim anlay pozitivist epistemoloji ile hakim paradigmas realizm/neo-realizmin ok ciddi eletirisini yapan ve bir beyin frtnas ya da dnce arpmas biiminde tezahr eden bu epistemolojik tartma gnmzde iddetlenerek devam etmekte ve uluslararas ilikiler disiplininin 21. yzyl kuramsal-teorik gndemini belirlemektedir.3 Berlin Duvarnn yklmas ve SSCBnin dalmasna istinaden Souk Sava dneminin iki kutuplu statik yapsnn sona ermesiyle byk bir deiim ve dnm iine giren uluslararas sistem ve konjonktre paralel olarak, uluslararas ilikiler alannn teorik yaps da sorgulanmaya balanm ve kuramsal perspektifteki bu sorgulama, iki bloklu sistemin egemen paradigmas realizm/neorealizm ve onun bilim anlay pozitivist epistemolojinin ciddi bir ekilde eletirilmesini de beraberinde getirmitir. Baka bir deyile, ortaya kan yeni srete sistemin giderek dinamikleen yaps teorik alana yansmtr. Bylece pozitivizm-postpozitivizm ekseninde yrtlen felsefi ve kuramsal tartmalar erevesinde uluslararas ilikiler disiplininin teorisi olarak da ifade edilen realist/neo-realist teorinin fikri nkabulleri ve temel parametrelerine yneltilen yapsal eletiriler, disiplinin teorik perspektifi ve bilim anlaynn da gzden geirilme gerekliliini, hatta zorunluluunu aka ortaya koymutur. Bugn hala disipline realist/neo-realist teori ve onun felsefi temeli pozitivist epistemoloji hakim olsa da, realizm ve neo-realizmin ana varsaymlarnn ok ciddi eletirel saldrlara uramas ve bu balamda eletirel kuram (kritik teori), normatif teori, postmodernizm, konstrktivizm (inaclk kuram) ve feminist kuram gibi postpozitivist teorilerin gnmz uluslararas ilikiler almalarnda sklkla gndeme gelmesi; hem pozitivizmin yerine geebilecek farkl epistemolojik araylarn hem de pozitivist bilgi kuramnn egemenlii altndaki realizm ve neorealizme alternatif bak alar bulabilme abasnn somut bir izdm biiminde deerlendirilebilir. Disiplinin kuramsal yolunu belirleyecek sz konusu akademik
3

Uluslararas ilikiler disiplininin ortaya kndan gnmze kadar geen srete literatrde yaplan teorik tartmalarn ksa bir zeti iin bkz. Dario Battissela, Thories des Rlations Internationales, Presses de Sciences Po, Paris, 2003, s. 73-109. 141

Bilge Strateji, Cilt 2, Say 4, Bahar 2011

tartmalardan galip kacak epistemolojik ve teorik yaklam ise zaman gsterecektir. Bu kapsamda almann amac, uluslararas ilikiler disiplinindeki epistemolojik paradigma tartmalarn postpozitivist kuramlarn temel varsaymlar ve parametreleri erevesinde inceleyerek; bu konuda yaplacak teorik almalara bir giri nitelii oluturabilmektir. almann sorunsal, postpozitivist kuramlarn pozitivist neo-realist teorinin disiplindeki hegemonyasn krarak uluslararas ilikiler disiplininde gerek bir paradigma deiimi yapp yapamayacadr. Bu balamda alma iki ana blmden olumaktadr. Birinci blmn ilk ksmnda Pozitivist Epistemoloji ve Temel Parametreleri bal altnda, disiplinin ve temel uluslararas ilikiler teorilerinin epistemolojik arka plan olan pozitivizm ve pozitivist dnn ana hatlar ksaca anlatlacaktr. Bu ksm ayn zamanda almann kavramsal, fikri ve tarihi arka plann da oluturmaktadr. Birinci blmn ikinci ksmnda Sosyal Bilimlerin Klasik Pozitivist Dncesinde Krlma: Uluslararas likiler Disiplininde Pozitivizm ile Postpozitivizm Aras Dnem balyla, 18. ve 19. yzyl klasik pozitivizminde zellikle 1960lardan sonra meydana gelen krlma incelenecektir. Bu ksm pozitivizm ve postpozitivizm arasnda bir gei salamakta ve tematik btnln korunarak konunun iselletirilmesi bakmndan bir kpr ilevi grmektedir. kinci blmde ise Postpozitivist Kuramlar bal altnda srasyla eletirel kuram, konstrktivizm, normatif kuram, postmodernizm ve feminist kuram ele alnacaktr. almada ayrca gerek postpozitivist kuramlarn zellii gerekse de gnmz uluslararas ilikiler literatrnn doas gerei inter-disipliner geikenliklerden yararlanlmaktadr. 1. FELSEF VE KAVRAMSAL ARKA PLAN 1.1. Pozitivist Epistemoloji ve Temel Parametreleri Derin felsefi nermelerle sorgulanmasna ve eletirilmesine ramen, sosyal bilimlerin dier disiplin dallarnda olduu gibi gnmz uluslararas ilikiler

142

Uluslararas likiler Disiplininde Epistemolojik Paradigma Tartmalar: Postpozitivist Kuramlar

alannn hakim epistemolojik paradigmas pozitivizm-ampirizmdir.4 Temel uluslararas ilikiler literatrnn ve teorilerinin ana erevesini izen pozitivist dnce, bilimin teklii zerinde durmakta ve bu monolitik-tekdze yaklamdan hareketle toplumsal olay ve olgularn da doa bilimi metodolojileriyle aklanabileceini ileri srerek sosyal bilim almalarnda kat bir olgu-deer ayrtrmas yaplmas gerektiini belirtmektedir. Tek-tipi bir anlayla sosyal bilimlerde de doa bilimi yntemlerinin kullanlmasn savunan pozitivizm, bilimsel bilginin duyu verilerine ynelik varsaymlardan olutuunu kabul etmekte ve a priori, baka bir ifadeyle doutan bilginin olmad nkabulnden yola karak bilimsel bilgiye sadece deneyler, gzlemler, deneyimler ve/veya tecrbeler araclyla ulalabileceini savlamaktadr. Pozitivist epistemoloji ayrca, bilimsel bilgiye tmevarm yntemiyle varlabileceini kabul etmektedir.5 Rasyonalist epistemolojiyle6 beraber 17. ve 18. yzyl Aydnlanma dncesinin7 ve modern bilgi kuramnn iki temel felsefi dn biiminden biri

Bilindii gibi epistemoloji, bilgi kaynann ne olduuna ilikin ve bilimsel bilginin geliimiyle ilgili bir kavramdr. Ksaca bilgi teorisi-kuram olarak da tanmlanabilir. Literatrde pozitivizm ve ampirizm genellikle ayn anlamda kullanlsa da, aslnda bu iki kavram arasnda ince bir ayrm vardr. Buna gre pozitivizm ksaca, ampirist epistemolojiye dayanan bir metodolojik pozisyon olarak tanmlanabilir. Baka bir ifadeyle pozitivizmin daha ziyade metodolojik bir duru; ampirizmin ise pozitivizmi de kapsayan bir epistemoloji (bilgi kuram) olduu sylenebilir; bu konuda geni bilgi iin bkz; Tayyar Ar, Uluslararas likiler Teorileri, Alfa Yaynlar, stanbul, 2004, s. 63-65. Ancak hem ampirizmpozitivizm ayrmnn bu almann dnda kalmas hem de almann asl konusu olan kuramlarn (eletirel kuram, konstrktivizm, postmodernizm, normatif teori, feminist kuram) literatrde postpozitivist kuramlar olarak adlandrlmas nedeniyle bu almada pozitivizm, ampirizmi de ieren bir epistemoloji olarak ele alnacaktr. 5 Pozitivist epistemoloji hakknda ayrntl bilgi iin bkz. Ar, a.g.e, s. 62-76; Ahmet Cevizci, Felsefe Szl, Engin Yaynclk, stanbul, 1999, s. 707-709; ve Blackwellin Siyasal Dnce Ansiklopedisi, (Haz.), David Miller (ev.) Blent Peker, Nevzat Kra, mit Yaynclk, Ankara, 1995, s. 209-212. 6 Rasyonalist epistemoloji ve bu epistemolojinin Aydnlanma dncesi zerindeki etkisi hakknda ayrntl bilgi iin bkz. Bekir Berat zipek, Muhafazakrlk: Akl, Toplum, Siyaset, Kadim Yaynlar, Ankara, 2005, s. 16-60. 7 Modernitenin fikri arka plan olan Aydnlanma felsefesi iin bkz. Ahmet idem, Aydnlanma Dncesi, letiim Yaynlar, stanbul, 1997, s. 13-34. Ayrca bkz. Ahmet Cevizci, Aydnlanma Felsefesi Tarihi, Asa Kitabevi, Bursa, 2007, s. 11-42. Aydnlanma 143

Bilge Strateji, Cilt 2, Say 4, Bahar 2011

olan pozitivizm; sko Aydnlanmasnn ampirist ve evrimci izgisinde nemli rol oynayan David Hume, Anglo-Sakson Aydnlanmasnn grgcl-deneyci dn akmnn fikir adam -ve tabi felsefi liberalizmin fikir babas- John Locke,8 Fransz Aydnlanma dncesini9 etkileyen Condorcet, Saint-Simon ve onun rencisi Auguste Comte gibi isimler tarafndan savunulmu ve sosyal bilimlere uygulanmtr. rnein Auguste Comte, toplumsal bilimlerin de doa bilimleri yntemleriyle, yani deney ve gzlem yoluyla anlamlandrlp alglanabileceini kabul etmi ve zaman-tarih idrakini bile bu epistemolojik durua gre oluturmutur. Nitekim toplumlarn geirdii aamalar en ilkelden en gelimie doru lineer bir izgide ele alarak irdeleyen Comte, bilimsel ve tarihsel geliimi teolojik-metafizik-pozitif dnemlere ayrm ve iinde bulunduu sreci, metafizik dnemden en ileri dnem olan pozitif dneme gei evresi biiminde kavramsallatrmtr. Dorusal-lineer zaman anlay erevesinde ortaya koyduu toplumsal tipolojiyle Comte, pozitivizmin ilerlemeci kimliini sosyal bilimlere eklemlemi ve pozitivist bilgi kuramyla toplum bilimlerin de doa bilimlerindeki gibi ilerleyeceini ne srmtr. Sonradan modern paradigmann mottosu haline gelen bilim ve ilerleme dncesi onun zihniyet parametrelerini ylesine etkilemitir ki Comte, sosyal kuramn bile dinamik toplum-statik toplum ikilemine dayandrmtr.10 Toplumsal yap = toplumun statik (dural) yn + toplumun
felsefesini eletiren kapsaml bir alma iin bkz. Fehmi Baykan, Aydnlanma zerine Bir Derkenar, Kakns Yaynlar, stanbul, 2000. 8 sko ve ngiliz Aydnlanmas iin bkz. idem, a.g.e, s. 59-73. Ayrca bkz. Cevizci, a.g.e, s. 43-122. 9 Kta Avrupa Aydnlanmas olarak da kavramsallatrlabilen Fransz ve Alman Aydnlanmalar iin bkz. idem, a.g.e, s. 35-58 ve s. 79-94; Cevizci, a.g.e, 123-306 ve s. 307-425. Ayrca Amerikan Aydnlanmas hakknda bkz. idem, a.g.e, s. 75-78. 10 Comteta statik ve dinamik toplum ikilemine sktrlan bu dnce tarz modern paradigmann en belirgin zelliklerinden biridir. Paradoksallk zerine kurulan modern mantk sistemi; sosyolojik kuramlara gelimilik veya gelimemilik/azgelimilik, modernlik veya geleneksellik eklinde yansmtr. Bu dikotomik ayrmlar ekseninde Bat; dinamik, gelimi, modern toplumu temsil ederken, Dou ise statik, gelimemi ya da azgelimi/gelimekte olan, geleneksel toplumu temsil etmektedir; bu konuda modernleme kuramlarna eletirel bir yaklam iin bkz. Fahrettin Altun, Modernleme Kuram: Eletirel Bir Giri, Kre Yaynlar, stanbul, 2005. Ayn ekilde materyalist felsefedeki tez ve anti-tez diyalektii de, modern tarih felsefesi ve sosyoloji kuramlarndaki 144

Uluslararas likiler Disiplininde Epistemolojik Paradigma Tartmalar: Postpozitivist Kuramlar

dinamik (devimsel) yn biiminde formle edilebilecek bir teorik eksende Comte, dinamiin temel yasasn Hal Kanunu ya da baka bir isimle Durum Yasas zerine kurgulamtr.11 Comteun dnce evrimi yasasna gre teolojik dnemde/Tanr-bilimsel durumda olgular Tanrsal gle aklanm; metafizik dnemde/fizik-tesi durumda da Tanrnn yerini soyut kavram ve gler almtr. Pozitivist dnemde/pozitif durumda ise her trl neden aratrmalar bir yana braklarak yalnzca olaylar arasndaki yasalar ya da deimez balantlar incelenir ve bu yasa, bilimlerin tarihinden karlm saysz gzlemle desteklenir. Bu tipolojiden hareketle Comte, bilimlerin sonuncusu olan toplum bilimin kendi anda fizik-tesi evrede olduunu ancak bu aamann ayn zamanda, son ve en ileri dnem olan pozitif dneme bir gei nitelii tadn ve en ksa srede pozitif srece girileceini ne srmtr. Bu adan deerlendirildiinde onun bilim anlaynda toplum bilimlerinin ilerlemesi, toplumlarn ilerlemesiyle ayn anlama gelmektedir. Ayrca toplum biliminin fizik-tesi dnemden pozitif dneme gemesinde Comteun kendisini grevlendirilmi olarak grmesi12 ve bu anlamda bir nevi bilimsel misyonerlik stlenmesi, onun pozitivizm ve ilerlemeciliin ideolou eklinde nitelendirilmesini mmkn klabilir.

ilerici ve gerici kategorik ayrmlar da pozitivist bilgi kuramnn ilerlemecilik fikrine dayal kavramsal-teorik izdmlerdir. Btn bu kuramsal analizlere siyah ya da beyaz tezatl eklinde yansyan fikirlerin modern Bat dnce sistematiine, Antik dnem dnr Aristonun Birey Adr, ya da A deildir mantk nermesinden miras kald sylenebilir; bu konuda bkz. Alev Alatl, Dou-Bat i Bo Bir Tasnif, Dou Bat, Say:2, 1998, s. 97-100. Modern paradigmann ya, ya da biiminde tezahr eden mantk dnyasnn uluslararas ilikiler disiplinindeki yansmas ise realist teorideki dost-dman, ben-teki, biz-onlar, sava-bar, kazanan-kaybeden, birincil politika (high politics)-ikincil politika (low politics) ayrmlaryla olmutur. Ayrca realizmin bu tezatlklar zerinden nisbi kazan kavramsallatrmasyla devletleraras politikay ve g mcadelesini 0 toplaml bir oyun olarak yorumlamas da yine bu tezatlklar sistematiinin somut bir izdm olarak deerlendirilebilir. 11 Comteun Hal Kanunu kuram ve tipolojisi iin bkz. Emre Kongar, Toplumsal Deime Kuramlar ve Trkiye Gerei, Remzi Kitabevi, stanbul, 2007, s. 94-97. Ayrca bkz. Bedia Akarsu, ada Felsefe Akmlar, Milli Eitim Bakanl Yaynlar, Milli Eitim Basmevi, stanbul, 1979, s. 11-18. 12 Akarsu, a.g.e, s. 16. 145

Bilge Strateji, Cilt 2, Say 4, Bahar 2011

Toplumsal evrimi teolojik-metafizik-pozitif dnem ayrmna dayandrarak toplumsal kuramn Hal Kanunu ile anlamlandrp aklamaya alan Comteun13 pozitivizm ekseninde savlad bu bilim ve ilerleme dncesi, sosyal bilimlerin farkl alanlarnda siyaset teorileri ina eden ve bu teorik yaklamlarla ayn zamanda uluslararas ilikiler dncesinin bilimsel altyapsn meydana getiren Marx, Hegel, Kant ve Weber gibi dier Aydnlanma dnrlerinin fikirlerini de beslemitir. Ksacas Aydnlanma dn zerine kurgulanan Batmerkezli modernite projesinin oluturulmasnda Comteun toplum bilimlerinde uygulamaya alt pozitivist-ampirist bilgi kuram etken bir rol oynam ve onun bu epistemolojik abalar sosyolojinin fikir babas olarak nitelendirilmesini beraberinde getirmitir. Bata Comte olmak zere pozitivist dn adamlar bilginin a posteriori olduunu varsaymakta, baka bir ifadeyle bilimsel bilgi kaynann insan akl ya da zihni olmadn kabul etmektedir. Zira pozitivizm bilginin sonradan, yani doa bilimlerindeki gibi deney ve gzlem yoluyla elde edilebildiini savlamaktadr. Bylece insan aklnn bo bir levha olduu nkabulnden hareket eden pozitivizm, bilimsel bilgiye deneyimler, gzlemler ve tecrbeler sonucunda ulalabildiini ifade etmektedir. Pozitivistlere gre toplumsal olay ve olgular, ancak deer yarglarndan uzak ve sadece duyu verilerine dayal deney ve gzlem metoduyla incelendiinde nesnel bilgiye ulalabilmektedir.14 Bilimsel bilginin nesnellik/nesnel olma boyutu da pozitivizmin teleolojik bir sav olan evrensellik dncesinin temel yap tadr. Bylelikle pozitivist bilgi kuram, sosyal bilimlerin nesnel ve evrensel bir nitelik kazanarak geliebileceini ve ilerleyebileceini varsaymaktadr. Son olarak daha nce de belirtildii zere pozitivist dnrler,
13

Comte zaman-tarih idrakini ve tarih felsefesini de Hal Yasasna gre oluturmutur. rnein ok-Tanrc ilkadan sonra gelen tek-Tanrc ortaa Tanr-bilimsel inanca (teolojik reti); gei dnemi fizik-tesi dncelere (metafizik reti) dayanr. nsanln gelecekteki durumu ise pozitivizme (pozitif reti/pozitivist dnce) dayanacaktr. Toplumsal yaplar da bu dnemselletirmelere paralel bir seyir izler. Mesela klelik teolojik dneme; halk egemenlii ve insan haklar dncesi ise metafizik dneme uygundur ve insanlar metafizik dnemde tpk fizik-tesi gler gibi soyut bir biimde aralarnda eit birimler olarak gz nnde bulundurulurlar. Endstrinin gelimesi ve barn salanmas ise pozitif dneme uygundur ve bu dnemde gerekleecektir; bkz. Bedia Akarsu, ada Felsefe: Kanttan Gnmze Felsefe Akmlar, nklap Kitabevi, stanbul, 1994, s. 102. 14 Miller, a.g.e, s. 210. 146

Uluslararas likiler Disiplininde Epistemolojik Paradigma Tartmalar: Postpozitivist Kuramlar

almalarnda zelden-genele/paradan-btne varma yntemini, bir baka deyile tmevarm metodunu kullanmaktadrlar. Ksacas pozitivist bilgi teorisinin temel parametreleri u ekilde zetlenebilir: Kat bir deer-olgu ayrtrmas vardr; bilgi a posterioridir, yani sonradan renilir; nk insan akl bo bir levhadr; bu nedenle deney ve gzlem ok nemlidir; bilimsel bilginin nesnel ve evrensel olmas gerektiini savlar; toplum bilimlerinde pozitivizmle yaanacak ilerlemenin sosyal olgulara ve toplumlara da yansyacan varsayar; metod olarak da tmevarmcdr. 1.2. Sosyal Bilimlerin Klasik Pozitivist Dncesinde Krlma: Uluslararas likiler Disiplininde Pozitivizm ile Postpozitivizm Aras Dnem I. Dnya Savann sona ermesiyle ortaya konulan Wilson prensipleri erevesinde sistemin dzenleyici bir mekanizmas olarak Milletler Cemiyetinin kurulmas uluslararas bar ve gvenliin salanacana dair umutlar canlandrm; kresel ibirlii ve uzlamaya ynelik sylemler uluslararas ilikiler disiplininin liberalizm ve idealizm perspektifinde ortaya kmasna neden olmutur. Ancak kresel sistemin bozucu bir girdisi olarak II. Dnya Savann balamasyla bar ve gvenliin ok ksa sreliine tesis edilebildii iki sava aras gei dneminin son bulmas, ibirlii ve bar aklamaya alan idealist almalarn disiplindeki geici stnln noktalamtr. Bylelikle atma ve g olgular zerine kurgulanan realist teori, literatrdeki egemenliini Souk Sava dnemi boyunca koruyarak disiplinin hakim kuramsal dncesini oluturmutur. Klasik realizm disiplindeki hegemonyasn henz kurmuken, 1960l yllarda bilim felsefesi alannda yaplan yntem-bilimsel tartmalar klasik pozitivizmin ana bilimsel ltlerini sorgulamaya amtr. ncln Karl Popper, Thomas Kuhn, Imre Lakatos ve Paul Feyerabendin yapt birtakm felsefecinin geleneksel bilim anlayna getirdii eletiriler; sosyal bilimlerin temel epistemolojisi pozitivizm zerinde her ne kadar kkl ve yapsal bir deiim meydana getirmemise de, uluslararas ilikiler alanndaki davransalc ekole realizm eletirisi noktasnda uygun bir bilimsel ortam hazrlamtr. Bylece bilim felsefecilerinin klasik

147

Bilge Strateji, Cilt 2, Say 4, Bahar 2011

pozitivizm eletirileri balamnda davransalc bilim adamlar da klasik realizmin bilimsel yaklamna ve yntemine kar karak realist teorinin epistemolojik ve zellikle de metodolojik gcne ar bir darbe vurmulardr. Davransalc akmn realizme ynelttii bilimsel yntem eletirilerinin bu ynyle aslnda postpozitivist kuramlarn bilimsel altyapsn oluturduu sylenebilir. Baka bir ifadeyle klasik realist teorinin temel nermelerinin bilimsel kriterlere uygun olmad gerekesiyle davransalc ekol tarafndan eletirildii dnemde Popper, Kuhn, Lakatos ve Feyerabend gibi bilim felsefecileri yaptklar tartmalar ve ortaya koyduklar felsefi tenkitlerle sosyal bilimlerin egemen epistemolojik paradigmas klasik pozitivizmin katlnn krlmas ihtiyacn gndeme getirmilerdir.15 rnein Karl Popper, geleneksel pozitivist anlayn bilimsel lt ve ana ayrac olan16 dorulanabilirlii reddetmi ve dorulanabilirlik yerine yanllanabilirliin temel bilimsel kstas olmas gerektiini ne srmtr. Popper yanllanabilirlii bir anlam lt olarak deil de, bir snrlandrma lt olarak ortaya koyduunu belirtmitir. Zira ona gre yanllanabilirlik, yanllanabilen ve yanllanamayan nermeler olmak zere btnyle anlaml iki nerme arasnda ayrm yapmakta ve anlaml bir dil kullanm iinde bir snr ekmektedir.17 Yanllanabilirlik ayrca, bilimsel nermelerin test edilebilirliini de salamas asndan nem arz etmektedir. Popper deneysel genellemelerin snanabilir ve yanllanabilir nitelikte olmas gerektiini varsaymtr. Bu kapsamda Poppere gre beyaz kuularn gzlemlendii yolundaki gzlem nermeleri ne kadar ok sayda olursa olsun, bunlardan mantka Btn kuular beyazdr tmel nermesini karma olana yoktur; ama kara bir kuunun tek bir gzlemini anlatan tek bir gzlem nermesi, mantka Baz kuular beyaz deildir nermesinin karlmasna izin verir. Bu ise hem mantksal anlamda deneysel genellemelerin dorulanamaz fakat yanllanabilir
15

William Outhwaite (Ed.), Modern Toplumsal Dnce Szl, (ev.) Melih Pakdemir, letiim Yaynlar, stanbul, 2008, s. 591. 16 Popperin bilim olan ile bilim olmayan ayrm arasnda snr izme ayrac hakkndaki dnceleri iin bkz. Bryan Magee, Karl Popperin Bilim Felsefesi ve Siyaset Kuram, ev: Mete Tunay, Remzi Kitabevi, stanbul, 1990, s. 33-50. 17 Karl Popper, Bilimsel Aratrmann Mant, (ev.) lknur Aka, brahim Turan, Kazm Takent Klasik Yaptlar Dizisi, Yap Kredi Bankas, stanbul, 1998, s. 64. 148

Uluslararas likiler Disiplininde Epistemolojik Paradigma Tartmalar: Postpozitivist Kuramlar

olduunu, hem de bilimsel yasalarn kantlanamaz ama snanabilir olduunu gstermektedir.18 Bu metodolojik erevede Popper, bilimsel kuramlar savunulabilir/dorulanabilir olarak deil, denenebilir olarak kabul etmi ve snanabilirlik ile nesnellik arasnda bir iliki modeli kurmaya almtr. Sz konusu ilikisellie gre bilimsel nermelerin nesnellii, nermelerin zneller aras (intersubjektif) snanabilir olmas kouluna baldr. Bu nedenle her nermenin gerekten snanmasn deil, snanabilir olmas gerektiini ileri srmtr. Baka bir ifadeyle zerinde yeterince dnlmeden hemen kabul edilen nermeler bilimde yer almamaldr, nk mantksal nedenlerden dolay her nermenin snanmas olanakszdr.19 Grld zere Popperin mantksal ve metodolojik dnyasnda dorulanabilirliin yerini almas gereken epistemolojik lt; test edilebilirlik, reddedilebilirlik ve yanllanabilirliktir. Bilimsel bir bilginin kstas olmas gereken bu temel parametreden hareketle Popper, bilimsel bir nermenin yanllanabilir bir zellik tamas iin, zaman ve mekn bakmndan snrlandrlabilir bir nitelik arz etmesi ve ayn zamanda bir kesinlik iermesi gerektiini ifade etmektedir. Popperin bu epistemolojik anlayna gre rnein, nmzdeki bir ay iinde yamur yaacak nermesi bilimsel bir nerme deilken, Bugn Manisada yamur yaacak nermesi bilimsel bir ierie sahiptir.20
18 19

Magee, a.g.e, s. 21. Popper, a.g.e, s. 68-72. 20 Geleneksel tmevarmc gre gre Yamur yaacak gibi nermeler neredeyse ister istemez doru olmak zorundadr ve bu gibi nermelerin yanl olduklar asla kantlanamaz. Oysaki Poppere gre bilimsel bir nerme ne denli zglletirilirse, yanl kma olasl da o denli artar fakat bu nerme o lde de bilgi verici (doru kma kouluyla) ve yararl bir hale gelir. Dolaysyla onun iin bir nermenin zaman-mekn snrll iermesi ok nemlidir. Bu balamda Yamur yaacak gibi nermeler yerine Gelecek yl bir ara ngiltereye yamur yaacak, ngiltereye gelecek hafta yamur yaacak, Londraya gelecek hafta yamur yaacak gibi nermeler daha bilimseldir. Hatta zaman-mekn bakmndan bu nermelerden daha da snrl olan Londrann merkezine bugn leden sonra yamur yaacak nermesi Popper iin bilimsel adan en anlaml nermedir; Magee, a.g.e, s. 33-34. Bilim yntemi konusunda geleneksel gr ve Popperin grleri iin bkz. Magee, a.g.e, s. 17-31. 149

Bilge Strateji, Cilt 2, Say 4, Bahar 2011

Popperin klasik pozitivizmin dnmesi gerektiini ortaya koyan eletiri ve savlarnn yan sra, Thomas Kuhnun devrimci-olaanst bilim dnemine girildiini belirten ve sosyal bilimlerde bir paradigma deiimi yaandn ne sren tezleri de geleneksel pozitivizmin temel varsaymlarnn gzden geirilmesinin gereklilikten ziyade zorunluluk olduunu ortaya karmtr. Sz konusu metodoloji sorgulamasnda Kuhn, dnsel ve bilimsel gelime srecini olaan bilim dnemi ve devrimci bilim dnemi tipolojisiyle iki ana dneme ayrarak incelemitir. Normal bilim dnemi eklinde de kavramsallatrlabilecek olaan bilim dneminde21 bilimsel faaliyetler, bilim topluluunca kabul gren bir paradigma 22 erevesinde yaplmaktadr. Fakat mevcut paradigma, bulmaca-zme ilevini yerine getiremedii takdirde bu bilimsel camiada bir bunalm-buhran sreci balamakta ve bu bunalm sreci, baka bir deyile gei dnemi23, yeni bir paradigmann mevcut paradigmann yerini almasyla son bulmaktadr. Kuhn, bu paradigmalar aras deiim-dnme devrimci bilim dnemi demektedir.24 Olaan bilim dnemi ve devrimci bilim dnemi arasndaki bu deikenlik-geikenlik dngsel bir biimde devam etmekte ancak devrimci bilim dnemine ok sk rastlanmad iin bu dneme olaanst bilim dnemi de denilmektedir. Kuhnun paradigmalar aras atma ekseninde ortaya koyduu bilimsel gelime kuramndan hareketle, sosyal bilimlerin egemen paradigmas klasik pozitivizmin sorguland
21

Kuhnun olaan bilim dnemi kavram ve bu dneme ilikin dnceleri hakknda bkz. Thomas Kuhn, Bilimsel Devrimlerin Yaps, (ev.) Nilfer Kuya, Alan Yaynclk, stanbul, 1991, s. 45-68. 22 Kuhn almasnda paradigma kavramnn slup tutarszlklar nedeniyle en az 22 farkl anlama gelebildiini her ne kadar kabul etse de, aslnda paradigmay iki temel anlamda kullandn belirtmektedir. Buna gre birincisi, belli bir topluluun yeleri tarafndan paylalan inanlarn, deerlerin, tekniklerin btnn temsil eden bir terimdir; ikincisi ise bu btnn iinde bir tek tr unsur sz konusudur: model yahut rnek olarak kullanlan ve gerektii zaman olaan bilimdeki btn dier bulmacalarn zmleme temeli olarak kesin kurallarn yerine kullanlabilen somut bulmaca-zmleri anlamndadr. Kuhn ayrca paradigmay ksaca disipliner matriks olarak da tanmlamaktadr; bkz. Kuhn, a.g.e, s. 162170. 23 Kuhnun bunalm (gei) dnemi kavram ve bu dneme dair fikirleri iin bkz. Kuhn, a.g.e, s. 85-104. 24 Kuhnun devrimci bilim dnemi kavram ve bu dnemi inceleyen grleri hakknda bkz. Kuhn, a.g.e, s. 105-160. 150

Uluslararas likiler Disiplininde Epistemolojik Paradigma Tartmalar: Postpozitivist Kuramlar

1960l yllar, devrimci bilim dnemine geii simgeleyen bir bunalm dnemi olarak nitelendirilebilir. Bilim felsefesi alannda bylesine youn entellektel jimnastiin yapld bir dnemde, Imre Lakatosun pozitivist paradigmaya ynelttii sert eletiriler yine bu dzlemde deerlendirilmi ve buradan hareketle klasik pozitivizmin epistemolojik anlamda krlma yaad tezleri ne srlmtr. Geri Kuhn, Feyerabend ve Lakatos, Popperin yeni bilimsel kstas yanllanabilirlik ilkesine kar km; ancak drt dn adam da geleneksel pozitivizmin savunduu tmevarm metodolojisini reddederek klasik pozitivizme kar ortak bir duru sergilemilerdir.25 Dolaysyla Popper, Kuhn, Feyerabend ve Lakatos; teorilerden olgulara gidilmesini ngren tmdengelimci (dedksiyon) metodolojiyi benimseyerek klasik pozitivist epistemolojinin disiplindeki hegemonyasn eletiri oda haline getirmilerdir. Bylece uluslararas ilikilerdeki gelenekselcilikdavransalclk tartmalarnn da nn amlardr. Paul Feyerabend de bilim camias tarafndan kabul grm bilimsel faaliyetlerde standartlar olduu fikrine kar karak, Bat-merkezli bilim anlayn eletirmitir. Bu kapsamda Bat-merkezli klasik pozitivist paradigmann savunduu evrensellik ve ilerlemecilik tezlerini tek-biimcilie/tek-tipilie neden olduu gerekesiyle tenkit etmitir. Feyerabend ayrca, monolitik ve dayatmac kimlii nedeniyle mevcut bilimsel paradigmay bir ideoloji olarak nitelendirmi, bilim-iktidar sorunsal erevesinde devletin bilim dnyasndaki hegemonyasna kar bilimin zerkliini savunmutur. Bu noktada bilimin de din gibi devletten ayrmas gerektiini ileri srerek zgr bir toplumda olmas gereken bilim anlay zerinde durmutur. Zira ona gre demokratik ve zgr bir toplumun nndeki en

25

Bilindii zere klasik pozitivizmin bilimsel ayralarndan biri de tmevarm (indksiyon) metodolojisidir. Tmevarmcla gre olgulardan teorilere gidilir. Bilim adam gzlem ve deneylerden yola karak genel varsaymlar ortaya koyar. Genel varsaymlar olgularla dorulayabilirse, bu varsaymlar zamanla teorilere dnr. Klasik pozitivizmin bilim anlayna gre bilimsel gelime bu yntem ve srele salanr. Tmdengelimcilik ve tmevarmclk ayrm iin ve uluslararas ilikilerde yaplan epistemoloji ve metodoloji tartmalar hakknda ayrntl olarak bkz. Ar, a.g.e, s. 21-112. 151

Bilge Strateji, Cilt 2, Say 4, Bahar 2011

byk tehditlerden ve/veya engellerden birisi, hakim bilim anlaynn hegemonik ve baskc yapsdr.26 Sz konusu fikir adamlarnn 1960l yllarda klasik pozitivizmin statkocu yapsna ilikin eletirileri; uluslararas ilikiler disiplininde gelenekselcilikdavransalclk tartmalarnn yapld dneme denk gelmi ve bu tartmalara uygun bir kuramsal zemin salayarak, felsefi-epistemolojik derin bir tartmadan ziyade metodolojik-yntemsel bir biim tartmas olan bu kuramsal atmann ana hatlarn meydana getirmitir. Teorik ieriin gzard edildii gelenekselciler ve davransalclar arasndaki disiplin-ii tartmada davransalc ekolde yer alan dnrler, uluslararas ilikilerin gerek bir bilim haline gelebilmesi iin uluslararas konjonktrdeki sosyal olay ve olgularn da doa bilimlerindeki gibi deney ve gzleme dayal metodlar ile incelenmesi gerektiini belirtmilerdir. Dolaysyla davransalclar, alana dair aratrmalarn nicel verilere dayal pozitivist epistemoloji ekseninde yaplma zorunluluu zerinde durmulardr. Bu dorultuda istatiksel llerin, veri depolama ilemlerinin, matematiksel deer ve saylarn bu disiplinde de kullanlmasn neren davransalc dn adamlar, kantitatif ve tmevarmc bir yntemin uluslararas ilikiler alann pozitif bilim haline getireceini ileri srmlerdir.27 Bu amala da B. F. Skinner, G. C. Homans, J. E. Dougherty, R. L. Pfaltzgraff, Y. H. Ferguson ve R. W. Mansbach gibi davransalc kuramn nde gelen isimleri; realistlerin d politika analizlerinde yararlandklar tarih ve felsefeden ziyade siyaset bilimi, sosyoloji, psikoloji ve antropoloji gibi baz sosyal bilim dallarndan faydalanlmas gerektiine vurgu yapmlardr.28 Baka bir ifadeyle davransalc dnrler, uluslararas ilikilerdeki
26

Bu konudaki almas iin bkz. Paul Feyerabend, zgr Bir Toplumda Bilim, (ev.) Ahmet Kardam, Ayrnt Yaynevi, stanbul, 1991. 27 Aslnda davransalc kuramclar, geleneksel uluslararas ilikiler kuramclarnn aksine hem tmdengelim hem de tmevarm metodolojisini kullanmlardr. rnein karlatrmal d politika analizi ve karar alma yaklamlarnda tmevarmc; sistem almalarnda ise tmdengelimci bir metodolojiden yararlanabilmektedirler. 28 Tanrsever, a.g.m, s. 94-99. Davransalc ekoln uluslararas ilikiler yaznndaki izdmleri sistem teorisi, oyun teorisi, entegrasyon/btnleme teorileri, karar alma teorisi gibi dier bilim dallarndan dn alnan teorik-kuramsal perspektifler eklinde olmutur. rnein Morton Kaplan sistem teorisi yaklamnda iki kutuplu sistem, evrensel sistem, g dengesi sistemi gibi modellerle genelden zele bir yntem benimseyerek 152

Uluslararas likiler Disiplininde Epistemolojik Paradigma Tartmalar: Postpozitivist Kuramlar

disipliner geikenliin siyaset bilimi, sosyoloji, psikoloji ve antropoloji gibi pozitivist bilim dallarnn yardmyla salanabileceini ne srmlerdir. Aslnda gelenekselciler ve davransalclar arasnda yaplan bu akademik tartmalarda davransalclar, John Vasquezin 1983 ylnda yaynlad The Power of Power Politics adl eserde de belirttii zere, hibir zaman realist teorinin temel parametrelerine ve zne kar kmamlardr.29 Dolaysyla analiz birimi de ayn kalmakla beraber mevcut uluslararas ilikiler akademyasnda deien sadece analiz dzeyi ve metodoloji olmu; bunun dnda uluslararas ilikilerin hakim epistemolojik paradigmas, ana sorunsallar ve temel konular varlklarn aynen koruyarak uluslararas politikann statkocu kimlii devam etmitir. Bu dorultuda disiplinde deiim-dnm geiren yalnzca, balca varsaymlarnn gzden geirilmek suretiyle yeni eklinin neo realizm/bilimsel realizm- oluturulduu realist teorinin bilimsel kimlii ve metodolojisi olmutur. Ksaca Popper, Kuhn, Lakatos ve Feyerabend gibi dnrlerin anti-tez ve eletirileri, genelde sosyal bilimlere ve zelde uluslararas ilikilere egemen olan epistemolojik paradigma pozitivizmi deitirmemitir. Fakat bu eletiriler, klasik pozitivizmin baz temel nermelerinin sorgulanmasna imkn tanyarak 1990 sonrasnda daha da belirginleen pozitivizm-postpozitivizm tartmalarnn nn am ve bylece pozitivizme alternatif olarak ortaya konulabilecek postpozitivist kuramlarn bu anlamdaki ncln yapmtr. zellikle de 1960l yllardaki davransalc ekoln ykseliinde nemli rol oynayan Karl Popperin bilimselliin yeni lt olarak belirledii ve klasik pozitivizmi alt-st eden yanllanabilirlik kavramsallatrmas ve Thomas Kuhnun paradigma deiimi kuram dnemin uluslararas ilikiler literatrne farkl bir boyut kazandrmann yannda, bugn gndemde olan pozitivizm-postpozitivizm atmasnn felsefi-dnsel zeminini meydana getirmitir.
uluslararas ilikiler literatrne klasik realistlerden farkl olarak tmdengelimci bir bak as kazandrmtr. Ayn ekilde, Harold S. Guertzkov ve Donald L. Reinken gibi dn adamlar da realizmin temel yaklam olan g dengesi kuramnn oyun teorisi erevesinde simulasyon teknii araclyla bilgisayarlarda snanabileceini savunmulardr; ayn yerde, s. 99-102. 29 Deniz lke Arboan, Uluslararas likiler Dncesi, Baheehir niversitesi Yaynlar, stanbul, 2007, s. 216. 153

Bilge Strateji, Cilt 2, Say 4, Bahar 2011

2. POSTPOZTVST KURAMLAR Daha nce de ifade edildii gibi davransalc akmn sz konusu metodolojik eletirileri neticesinde klasik realizm, fikir babaln Kenneth Waltzun yapt neo-realizme evrilerek pozitivizm ekseninde bilimsel bir nitelik kazanmtr. Dolaysyla da realizmin tmevarmclndan neo-realizmin tmdengelimciliine bir geiin gerekletii bu yntemsel eksen kaymas, uluslararas ilikiler alannda yalnzca paradigma-ii bir deiim-dnmn yaanmasna neden olmutur. Ancak Souk Savan bitmesiyle uluslararas konjonktr ve koullarn byk bir deiim iine girmesi, disiplin ve literatrdeki hegemonik paradigma neo-realizmin ve onun pozitivist bilim anlaynn sorgulanmasn beraberinde getirmitir. Bu perspektifte eletirel kuramn neo-realizm ve pozitivizme kar ne srd antitezler ile esasen 1980lerde balayan ve literatre alternatif bir epistemolojik duru kazandrma istei olarak postpozitivizm ekseninde ortaya koyduu bu paradigmalar-aras tartma, 1990larda ciddi bir ivme kazanarak gelimitir. Bugn ise bilindii zere eletirel kuramn yanna eklemlenerek mevcut paradigma eletirisini gerekletiren postmodernist, konstrktivist, feminist ve normatif kuramlar, neo-realizm ve pozitivizmin bilimsel/epistemik meruiyet temellerini sorgulamakta ve onlarn hareket serbestilerini kstlayarak nlerinde ciddi birer bilimsel tehdit oluturmaktadr. 2.1. Eletirel Kuram 1980li yllar realizm eletirileri ekseninde paradigmalar-aras tartmadnemi olarak nitelendirmek mmknse, 1990l yllar da uluslararas ilikiler kuramnda eletirel dnem olarak kavramsallatrmak yerinde olacaktr.30 Ancak hereyden nce eletirel kuram dorudan bir uluslararas ilikiler kuram ortaya koymamakta, multi-disipliner bir bak asyla pozitivizm eletirisi yapmaktadr. ok disiplinli bir anlayn yansmas olarak eletirel kuramclar sosyoloji, felsefe, antropoloji, siyaset bilimi, iktisat ve edebiyat gibi birok sosyal bilim dalndan yararlanarak bir sosyal teori meydana getirmeye almaktadr. Aslnda eletirel teori her ne kadar 1990larda gndeme gelmi olsa da, kuramn tarihsel arka plan 1930larda
30

Fuat Keyman, Eletirel Dnce: letiim, Hegemonya, Kimlik/Fark, Devlet, Sistem ve Kimlik, s. 228. 154

Uluslararas likiler Disiplininde Epistemolojik Paradigma Tartmalar: Postpozitivist Kuramlar

Hitlerin faist iktidar ynetiminden kamak zorunda kalarak ABDye yerleip almalarna orada devam eden Frankfurt Okuluna dayanmaktadr.31 Bu balamda eletirel teorinin fikri nclleri olarak Frankfurt Okulunun kurucular arasnda yer alan Max Horkheimer, Theodor W. Adorno, Herbert Marcuse, Erich Fromm, Walter Benjamin ve Jrgen Habermas gstermek mmkndr.32 ounluu Yahudi olan bu dn adamlarnn Karl Marxn dncelerinden etkilenmeleriyle ilintili olarak eletirel kuramn felsefi kkenlerinin Marksizme dayandn belirtmek yanl olmayacaktr ki bu nedenle eletirel teori, neo-Marksist gelenein bir trevi biiminde de deerlendirilebilmektedir.33 Adndan da anlalaca zere, eletirel kuramn k noktas esasen eletiridir ve eletiri-merkezli kurgulanmas nedeniyle hem klasik pozitivizmin hem de felsefi bir izdm olmasna ramen ortodoks Marksist gelenein eletirisini yapmaktadr. Buradan hareketle eletirel okul, pozitivist dncenin nkabullerini temel noktada eletirmektedir: Pozitivizmin znel d gerekliini; zne ile nesne arasndaki uzakln; deerden yoksun sosyal bilim anlayn. Bu eletiriler ekseninde kritik kuram, pozitivizmin inceledii her konuyu zne haline dntrerek asl zne olan-olmas gereken insan nesne durumuna indirgediini belirtmektedir.34 rnein, eletirel kuramclara gre klasik uluslararas ilikiler kuramlar, analiz birimi olarak irdeledikleri ulus-devlet modelini ya da analiz dzeyi biiminde ele aldklar sistemi/yapy zne konumunda deerlendirerek asl zne olmas gereken bireyi edilgenletirmekte, nemsizletirmekte ve dolaysyla nesneletirmektedir. Pozitivist epistemolojinin bu indirgemeci anlayna karn, eletirel teori ise insan ncelemekte ve modernitenin bireyi geri plana atan zihni
31

Frankfurt Okulunun kurulmas ve okulun eletirel kuramlar ile arasndaki iliki hakknda ayrntl bilgi iin bkz. Beybin Kejanlolu, Frankfurt Okulunun Eletirel Bir Ura: letiim ve Medya, Bilim ve Sanat Yaynlar, Ankara, 2005, s. 15-100. Ayrca Frankfurt Okulu hakknda kapsaml bir alma iin bkz. Phil Slater, Frankfurt Okulu, (ev.) Ahmet zden, Kabalc Yaynevi, stanbul, 1998. 32 Sz konusu dnrler hakknda geni bilgi iin bkz. Kejanlolu, a.g.e, s. 101-274. 33 Robert Jackson, Georg Srensen, Introduction to International Relations, Oxford, University Press, New York, 1999, s. 232. 34 Jackson, Srensen, a.g.e, s. 232-233. 155

Bilge Strateji, Cilt 2, Say 4, Bahar 2011

parametrelerini sorgulamaktadr. Baka bir deyile, eletirel kuram modernitenin bilim ve ilerleme amalar dorultusunda insan arasallatrdn vurgulamaktadr. Bu erevede eletirel kuramclarn almalarnda geni bir perspektiften ortaya koyduklar temel problematik, insann zgrlk-zgrleim sorunsaldr. Nitekim eletirel kuramclarn banda gelen isimlerden Habermasn Aydnlanmann akl dncesini eletirerek zgrlemeyi hedef alan yeni bir toplumsal teori ve epistemoloji ina etme abalar, sz konusu dn adamlarnn zgrleme sorunsal zerinde odaklanmalarna gzel bir rnek tekil etmektedir.35 zgrlk sorunsal zerinde nemle duran Habermas; modernitenin, iki ana hedefinden ilerleme dncesini gerekletirmesine ramen zgrleme fikrini uygulamaya koyamadn ve bu sebeple de modernliin tamamlanmam bir proje/sre olduunu ifade etmektedir.36 Modernite projesinin zerine kurguland arasal ussallkn yerine iletiimsel ussallk eklinde kavramsallatrd sosyal kuram erevesinde Habermas, modernite dncesinin yeni bir ussallk yaklamyla tekrar ele alnmas gerektiini ortaya koymu; bireyin ve toplumun bu dorultuda zgrleebilmesi iin yeni bir epistemolojiye ihtiya olduunu ne srmtr.37 Modernitenin ancak bu ekilde tamamlanabileceini savlayan dnr, pozitivizmin kat bir olgu-deer ayrtrmas yaparak bilginin nesnel olma durumunu savunan varsaymn eletirmektedir. Habermas pozitivist epistemolojinin bilginin bamszln nceleyen savlarn reddetmekte, bilgi ile kar arasnda her zaman amasal ve ilevsel bir iliki olduunu belirtmektedir.38 Bigi nesnel ve evrensel midir ? sorusundan hareketle, pozitivist paradigmann temel tezlerini sorgulayarak pozitivizmden uzaklaan ve bylece eletirel ekoln fikir babalarndan saylan Habermasn bu noktada normativist gelenee yaknlat sylenebilir. nk ona gre bilgi, deer-bamsz bir nitelik veya

35

Ahmet idem, Akl ve Toplumun zgrleimi: Jrgen Habermas ve Eletirel Epistemoloji zerine Bir alma, letiim Yaynlar, stanbul, 2008, s. 111-125. 36 Fuat Keyman, Uluslararas likiler Kuramn Yeniden Dnmek, Alfa Yaynlar, stanbul, 2000, s. 142-143. 37 idem, a.g.e, s. 119-130. 38 Keyman, a.g.e, s. 140-143. 156

Uluslararas likiler Disiplininde Epistemolojik Paradigma Tartmalar: Postpozitivist Kuramlar

sre iermediinden znellik durumunu her zaman korumaktadr. znel olan bilginin ise evrensellik iddias sorgulanmal ve tartlmaldr. Dier yandan Habermas, pozitivizmin etkisi altndaki klasik uluslararas ilikiler teorilerinin uluslararas ilikilere ilikin problemlere teknik sorunlar olarak bakmasn ve dolaysyla bu sorunlarn zmnde birincil aktr olarak rol oynamas gereken insan faktrnn dlanarak teknik zm metodlarnn kullanlmasn eletirmektedir. Odak noktas olarak bireyi nceleyen yaklamyla Habermasc eletirel kuramn amacnn; geleneksel teorilerin temel aktr olarak inceledikleri egemen devlet modelini sorgulayarak uluslararas sisteme devlet-d aktrleri de entegre etmek ve bu aktrlerin kuraca kamu alan iinde etiksel bir evrensellik anlayn retmek olduu sylenebilir.39 Eletirel ekoln bir dier nemli dn adam Robert W. Cox, Antonio Gramscinin eletirel kuramn uluslararas ilikiler alanna uygulamaya alarak kritik teorinin ekillenmesine byk katk salamtr. Coxa gre dnya zdelikler deil, benzeimler dnyasdr ve politik olan kendi btnl, balam iinde, greli kavramlatrmalar ile ele alnmak zorundadr.40 Gerekliin insan bilincinden bamsz olma anlamnda nesnel olamayacan dnen Cox, sosyal bilimlerde genel uygulamaya uygun bir teoriye dayanan herhangi bir genel ve/veya evrensel yasann retilmesinin de sz konusu olamayacan belirtmektedir. Toplumsal olay ve olgularn genel geer yasa ya da kuramlarla analiz edilemeyeceini savlayan dnr, pozitivist epistemolojinin nesnel ve evrensel olma iddiasna kar karak postpozitivizmin greceliliine vurgu yapmaktadr. Coxa gre hibir teori zaman ve mekn boyutundan, baka bir deyile zamanmekn iindeki bir bak asndan ve/veya perspektiften bamsz olamaz. Her zaman birileri ve bir ama iin ina edilen teorilerin zellikle de politik zaman ve mekndan kaynaklanan bir perspektifleri mevcuttur. Bu erevede teoriler, problematikleriyle birlikte iki ana amaca hizmet etmektedirler: i-) karlalan sorunlarn zmne rehberlik yapan teoriler sorun zcdr (problem solving
39 40

Keyman, a.g.m, s. 232-236. Burcu Bostanolu, Mehmet Akif Okur, Uluslararas likilerde Eletirel Kuram: Hegemonya, Medeniyetler ve Robert W. Cox, mge Kitabevi, Ankara, 2009, s. 9. 157

Bilge Strateji, Cilt 2, Say 4, Bahar 2011

theory), ii-) kuram oluturma srecini belirli bir dnme ve felsefe konusu olarak ele alan teoriler ise eletirel teorilerdir (critical theory).41 Bu adan deerlendirildiinde sorun/problem zc bir teori olan realizm, Cox iin pozitivizm gibi s bir epistemolojik paradigmann uluslararas ilikiler alanna yansmasn ifade etmektedir. Ona gre, basit mant ile hipnotik bir ekim gcne sahip olan realizm, karmak dnyay standart paralara blp; iyikt, dost-dman, sava-bar, kazanan-kaybeden, biz-onlar eklinde basit kartlklar (dikotomik analiz) erevesinden ve srekli bir dzen perspektifinden yorumlamaktadr.42 Belki de bundan daha nemlisi; Coxun herhangi bir bilimsel yaklamn ortaya kt toplumsal ortamdan kopuk olamayaca sav gz nnde bulundurulduunda, realizmin ABDnin d politika davranlarnn ve hedeflerinin bilimsel merulatrcs ilevini grmesidir.43 Zira Coxa gre realizm, bu zellii nedeniyle uluslararas ilikiler disiplininin hakim paradigmasdr ve alann realist teori erevesinde ekillenmesi onun bir Amerikan sosyal bilimi biiminde anlamlandrlmasna neden olmaktadr. Cox, ksaca uluslararas ilikiler disiplini = Amerikan sosyal bilimi olarak formle edilebilecek bu kavramsallatrmay u ekilde aklamaktadr:
Realizm, Amerikann dnya gc niteliini kazanmas sonucu, Amerikan politika ve uygulamalarn incelemek, (onlara) k tutmak, hatta (onlar) ynlendirmek gereksinmesi sonucunda, Amerikan gerek ve ihtiyalarnn bir rn olarak domutur () Bu nokta hegemonun, hegemonyasn bilim ve dnce alanna da yanstmay baardnn bir gstergesidir44

Coxun Gramiyan eletirel kuram, retim ile kltr arasnda bir ilikisellik ve etkileim kurarak, var olan dnya dzenini deitirme eyleminin hem olasln hem de bu olasln snrlarn ortaya koymaya almaktadr. Bu aba, uluslararas

41 42

Bostanolu, Okur, a.g.e, s. 35-36. Bostanolu, Okur, a.g.e, s. 8-9. 43 ABD d politika karar alclarnn, realizmin oluturulmas zerindeki etkileri ve uluslararas ilikilerin Stanley Hoffman tarafndan bir Amerikan sosyal bilimi olarak adlandrlmasnn nedenleri iin bkz. hsan Da, nsan Haklar, Kresel Siyaset ve Trkiye, Boyut Kitaplar, stanbul, 2000, s. 238-243. 44 Bostanolu, Okur, a.g.e, s. 10. 158

Uluslararas likiler Disiplininde Epistemolojik Paradigma Tartmalar: Postpozitivist Kuramlar

ilikilerin bir Amerikan sosyal bilimi olarak adlandrlmasnn zerindeki rty kaldrmaya ynelik bir epistemolojik aray ifade etmektedir. Nitekim Gramsci iin hegemonya, egemenlik ve rza elde etme srelerinin ikili sa aya zerinde ekillenmektedir. Dolaysyla yeni dnya dzenine ilikin araylar ve bilimsel almalar, ABDnin merkezi liderliinin rza boyutunu da kapsayarak pekitirilmesini ve hegemonik bir kurumsal yapnn yeniden yaplandrlmasn salamay amalamaktadr. Ksaca uluslarararas sisteme ve yeni dnya dzenine ilikin bilimsel abalarn merkezden evreye akarak, epistemolojik anlamda da bir rza salamay amalad sylenebilir.45 Cox ile birlikte eletirel kuramn uluslararas ilikiler literatrndeki bir dier nemli dnr de Andrew Linklaterdr. Karl Marx, Immanuel Kant, Antonio Gramsci ve Jrgen Habermasn fikirlerinden etkilenen Linklater; retim modelindeki gelimelerin ahlaki ve kltrel parametreleri olumsuz etkilemesine vurgu yaparak normatif eleri ve yerellii n plana karmaktadr. Linklater, kresellemenin kendine zg paradoksalln ortaya koyan bir tanmlama olarak glokalizasyon (globalocalization/glocalization)46 zerinde derin bir sosyolojik analiz yaparak; globallemenin gerek entegrasyon/btnleme (integration) gerekse de paralanma/ayrma (fragmentation) srelerini ifade eden bu ikircikli ve eklektik yapsn avantajlar ve dezavantajlar ile ortaya koymaya almaktadr. Sz konusu analize gre Linklater, iletiimsel toplumun ortaya karlabilmesinde globalizasyon olgusunun nemli bir rol oynayabileceini, ancak bu noktada baarl olabilmek iin evrensel bir hukuk dzeni ina etmenin zorunluluk olduunu ifade etmektedir. Linklater; yerellik zerine eilerek normatif unsurlar, Kant ve Marxtan etkilenerek evrensellie yapt vurgularla da niversalist bir yaklam eletirel sosyolojik analizlerinde n plana karm ve bu iki bak asn harmanlamaya almtr.47 Bu perspektiften bakldnda Linklatern kendisi de aslnda kreselleme olgusunun ikilemini zerinde tamaktadr.
45 46

Keyman, a.g.m, s. 242-247. Roland Robertson, Time-Space and Homogeneity, Global Modernities, (Ed.) Mike Featherstone, Scott Lash, Roland Robertson, Sage Publications, London, 1995, s. 25. 47 Battistella, a.g.e, s. 254-255. 159

Bilge Strateji, Cilt 2, Say 4, Bahar 2011

zetle Cox ve Linklater dndaki eletirel teorisyenler dorudan uluslararas ilikiler disiplinine ynelik almalar yapmamlardr. zgrleme sorunsalna odaklanarak Aydnlanma felsefesi ve modern sosyal bilimler epistemolojisini eletiren dn adamlar, temel aktr olarak bireyi ele almakta ve analiz birimlerine insan yerletirmektedirler. Bireylerin ve toplumlarn zgr olabilmelerindeki nkoulun felsefe ve eletiri parametreleri olduunu ne sren eletirel teorisyenler, multi-disipliner ve inter-disipliner kuramsal almalar nedeniyle bir emsiye ilevi grmekte ve bu kapsamda eletirel teori, emsiye ekol benzetmesiyle literatrdeki yerini almaktadr. Eletirel kuramclarn disiplinler aras geikenlikten yararlanarak bir eit kpr fonksiyonu grmeleri, baka bir ifadeyle uluslararas ilikilere ynelik dorudan bir bak as ortaya koymamalar ve bu alana odaklanmamalar; klasik anlay tarafndan disiplindeki tematik btnsellii dattklar gerekesiyle sert bir biimde eletirilmektedir. Bu nedenle de geleneksel dnrler, eletirel teorinin bir uluslararas ilikiler kuram olmadn ne srmektedirler. Tm bu eletirilere ramen, birok farkl dzlemden beslenen bu geni bak as, egemenlik ve g olgularn nceleyen realist paradigma tekelindeki uluslararas ilikiler disiplinini snrl da olsa zgrletirmeyi baarmtr. 2.2. Konstrktivizm Eletirel teoriye benzer ekilde sosyal gerekliin znelliini temel alan konstrktivizm sosyal dnyann ana dinamiklerinden biri olan uluslararas ilikileri, insanlar tarafndan ina edildii nkabul ile incelemektedir. Souk Sava sonras uluslararas sistemin geirdii deiim-dnm srecine paralel biimde gndeme gelen bir teori olarak konstrktivizmin kkenleri, 18. yzylda yaanan epistemolojik tartmalara kadar dayandrlabilir. talyan felsefeci Giambattista Viconun doal dnya Tanr tarafndan meydana getirilmitir ama tarihi dnya insann rndr sz48, insanlarn ve toplumlarn ayn zamanda devletleri ve kendi tarihlerini de ina ettiklerini zetlemektedir. Bu varsaymdan hareketle, bir Aydnlanma bilimi olan sosyolojinin sosyal olay ve olgular bamsz deiken

48

Methodological Debates on International Relations Theory, http://www.oup.com/uk/orc/bin/9780199260584/ch09.pdf, s. 254. 160

Uluslararas likiler Disiplininde Epistemolojik Paradigma Tartmalar: Postpozitivist Kuramlar

olarak insan-toplum faktrn ele alarak incelemesi; konstrktivizmin interdisipliner doasnn ana yap talarndan birini oluturmaktadr. Klasik uluslararas ilikiler epistemolojisinin, Souk Sava sonras ve/veya PostVestfalyen sre olarak adlandrlan yeni kaotik ve ok bileenli yapy aklamakta yeterince muktedir olamamas; sosyolojik ve sosyo-psikolojik analizlerin, uluslararas ilikilerde ortaya kan grece yeni elikileri ve krizleri aklamakta daha yaratc ve gl bir hale gelmesine neden olmutur. Nitekim tam bir sistem deikeni olarak nitelendirilebilecek Sovyetler Birliinin knn, Gorbaovun sosyal norm ve deerlerde yaratt krlmay anlamlandrmadan ve ele almadan aklanamamas; konstrktivist akmn hzl bir biimde epistemolojik tartmalarn merkezine oturmasn salamtr.49 Zira 1990l yllarn uluslararas ilikiler literatrnde yeni bir teorik tartmay gndeme getiren konstrktivist kuramn fikri nclleri temel kaynak eserlerini bu dnemde yaynlamlardr. Friedrich Kratochwil, Nicholas Onuf, John Ruggie ve hi kukusuz bu teoride ilk akla gelen isim Alexander Wendt konstrktivizmin kurucu teorisyenleri olarak sralanabilir.50 Yapsalc realizm veya dier ismiyle neo-realizm ile benzer bir ekilde sistemi bir yap olarak inceleyen konstrktivizm; yapsalc realizmin ana varsaym olan sistemin aktrler zerindeki ynlendirici etkisini sorgulayarak, sistemdeki anari veya bar halinin aktrlere belirli bir eylem biimini dikte edemeyeceini vurgulamaktadr. Ksaca konstrktivizm, realizme tezat bir biimde yapnn insan eyleminin bir rn olduu grn savlamaktadr. Bu kapsamda konstrktivizm, yap-yapan ilikisini nemsemeyen neo-realizmi insan faktrn devre d brakt noktasnda eletirmektedir. Nitekim Onufun biz kendi yarattmz dnyada yayoruz ve bu, biimi insani olmayan gler tarafndan belirlenmi bir dnya da deildir51 cmlesi, neo-realizmde zne durumunda bulunan yapnn/sistemin, konstrktivizmde tam tersine nesneletirilmesine gzel bir rnek

49

Marc A. Genest, Conflict and Cooperation: Evolving Theories of International Relations, Thomson Wadworth, USA, 2004, s. 261. 50 Jackson, Srensen, a.g.e, s. 238. 51 Chris Brown, Kirsten Ainley, Uluslararas likileri Anlamak, (ev.) Arzu Oyacolu, Yayn Odas, stanbul, 2006, s. 43. 161

Bilge Strateji, Cilt 2, Say 4, Bahar 2011

tekil etmektedir.52 nk konstrktivist kuramclara gre yap, istenmeden yaratlan ve/veya var olan bir olgu deildir. Baka bir ifadeyle konstrktivizmde yap ve aktrler, karlkl bir etkileim iinde birbirini yaratma ve deitiripdntrme halindedir. Dolaysyla konstrktivist perspektifteki bu ift tarafllk, karlkllk ve/veya itelik, metodolojik olarak yeni analizleri beraberinde getirmektedir. Bu noktada konstrktivizm, temel aktr olarak ele ald ulus-devletin uluslararas ilikilerdeki davranlarn, kimlik ve karlarn belirlemede devletin sosyal yaps zerine odaklanmaktadr. Konstrktivizmin fikir babas olarak da adlandrlan Wendta gre devletler sadece maddi g ve karlardan deil, ayn zamanda onu ekillendiren sosyal ilikilerden olumaktadr. Devletlerin bu sosyal yaps ise paylalan bilgi (shared knowledge), maddi kaynaklar (material resources) ve uygulamalar (practices) kapsamaktadr. Bu sosyal ilikiler a ve yaps da bir aktrn uluslararas ilikilerde atmac m, uzlamac ve dayanmac m, yoksa izolasyonist mi olduunu/olacan belirlemektedir.53 Nitekim insanlarn olay, olgu ve nesnelere olan yaklam, kendilerini tanmladklar kimlikler ve kendilerine atfettikleri anlamlar ile ekillenmektedir. Bu balamda sosyal norm ve deerler devletlerin alglamalarn; bu alglar da devletlerin bir olay veya olgu karsnda ne hissedeceklerini ve bu duruma nasl tepki vereceklerini belirlemektedir. Baka bir deyile kltr, kimlik, sosyal norm ve deerlerin altyapy tekil ettii ve uluslararas ilikilerdeki davran ve tutumlar belirledii sylenebilir. Dier yandan konstrktivizm, aktrlerin gvenlik ve kar odakl bir biimde hareket ettii grn nceleyen realist analize yeni bir boyut getirmektedir. Konstrktivistlere gre, uluslararas ilikilerde aktrlerin ibirlii ya da atmaya uzanan eylem tercihlerinde nemli bir faktr de kimliktir. Kimlik; size kim
52

Realizmin analiz birimi olarak ulus-devleti, neo-realizmin ise analiz dzeyi olarak sistemi zneletirmesi ve her iki paradigmann bu temel kabulleri nedeniyle insan ve toplum faktrlerini nesneletirerek analizlerinde devre d brakmalar konstrktivist eletirilerin k noktasdr. 53 Ycel Bozdalolu, Yaplandrmac Yaklam (Konstrktivizm), Uluslararas likiler, Giri, Kavram ve Teoriler, (Ed.) Haydar akmak, Platin Yaynlar, Ankara, 2007, s. 150-151. 162

Uluslararas likiler Disiplininde Epistemolojik Paradigma Tartmalar: Postpozitivist Kuramlar

olduunuzu, tercihlerinizin ne olmas gerektiini ve dierlerinin/tekilerin kim olduklarn syleyerek sosyal norm, deer ve aksiyon biimlerinin yeniden retimini salamaktadr.54 Nitekim devletler de tpk insanlar gibi kendi kimliklerinden gelen renimlerine gre, karsndaki aktre ynelik sergileyecekleri davran modellerini ve tutumlarn belirlemektedir. rnein, ABDnin ngiltere ve Kanada ile ilikileri, Msr ve in ile ilikilerinden sadece gvenlik ve kar nedenleri ile deil, ayn zamanda paylatklar ve/veya paylamadklar ortak kimliksel deerler nedeniyle de farkldr.55 Kimliin sosyal olgu ve olaylar dzenleyici bu faktr ile uluslararas ilikilerde kimlik ve sosyal renmenin atma analizlerindeki nemli yeri, Wendt tarafndan uluslararas politikann sosyal teorisi (social theory of International Politics) biiminde irdelenerek kavramsallatrlmtr. Zira ona gre, uluslararas ilikilerdeki ana parametrelerden biri olan z-kar ve buna bal seilen aktr eylemleri, kimlik balamnda da aklanabilir. Wendta gre sosyal renme sonucunda aktarlan kimlik ile karnzdakini; Hobbesun fiktif tabiat halindeki gibi yaamnz tehdit eden bir dman, Lockeun hipotetik doal yaamndaki gibi karnza ve mlkiyetinize tehdit oluturabilecek bir rakip veya Kantn kuramsal analizlerindeki gibi gven duyabileceiniz ve ibirliine gidebileceiniz bir aktr olarak grebilirsiniz.56 Ksaca kimliin size verdii renilmi norm ve deerler ile eylemde bulunursunuz. Konstrktivizmin uluslararas ilikilerde kimlii n plana karan bu teorik yaklam; pratikte gerek Yugoslavyann dalmas gerekse de uluslararas terrizm zerine yaplan almalarda yer bulmaktadr. Yine konstrktivizm, uluslararas ilikileri zmlemede kimliin ne denli nemli olduunu yapsal realizmin klasik tanmlamalarndan gvenlik ikilemi ile ortaya koymaya almaktadr. Buna gre neo-realizmin klasik gvenlik ikilemi, kimlie dayal tehdit alglamalar erevesinde incelenmektedir. rnein,
54

Ted Hopf, The Promise of Constructivism in International Relations Theory, International Security, Cilt: 23, No:1, 1998, s. 175. 55 Brown, Ainley, a.g.e, s. 44. 56 Martin Weber, The Critical Social Theory of the Frankfurt School, and the Social Turn in IR, Review of International Studies, No: 31, 2005, s. 195. Ayrca bkz. Battissela, a.g.e, s. 286. 163

Bilge Strateji, Cilt 2, Say 4, Bahar 2011

ngilterenin elindeki 100 nkleer silahn bir AB lkesinde yaratt kayg, Kuzey Korenin elindeki 5 nkleer silahla edeer deildir. Dolaysyla Kuzey Korenin silahlanmasndaki art, Kuzey Koreyi tehdit olarak alglayan lkelerde derin kayg uyandrrken, ngilterenin silahlanmasndaki art ise ngiltereyi tehdit kategorizasyonunda deerlendirmeyen bir lke iin hibir etki uyandrmayabilir. Sz konusu silahlanma rnei, konstrktivizmin realizmin nceledii uluslararas ilikiler kavramsallatrmalarna getirdii yeni soluun somut bir izdmdr. Bu noktada konstrktivistlere gre, bir aktrn kimlik, sosyal norm ve deerler gibi davranlarn biimlendiren ve/veya davranlarnn asl gerekliini ortaya koyan unsurlar dikkate alnmadka, realizmin kavramsallatrmalar uluslararas ilikilerin elikili doasn aklamakta yetersiz ve yzeysel kalmaktadr. Zira konstrktivistler, ulusal karn paylalan fikir ve inanlar ile oluturulduuna dikkat ekmektedir.57 Grld gibi konstrktivist teori, neo-realizmin zne olarak ele ald gvenlik ikilemi, ulusal kar gibi parametreleri nesneletirerek sosyal olgular araclyla bu parametreleri yeniden biimlendirmektedir. Bu erevede sosyal konstrktivist Alexander Wendt, Anarchy is What States Make of It adl almasnda gvenlik ikilemi, anari ve savan kendini dorulayan kehanetlerin bir sonucu olduunu belirterek, karlkllk mantnda birlikte hareket edebilmenin bilgisine ulaacaklarn ifade etmektedir.58 Wendt, bu almasnda kimliklerin ve karlarn baml deiken olduu sosyolojik sosyal psikolojik bir sistem teorisi formunu konstrktivist bir bak asyla ncelemektedir.59 Nitekim konstrktivizm, hangi sosyal disiplin olursa olsun sosyal ilikileri insanlar sosyal varlklardr hipotezi ile aklamaya almaktadr. 60 Dolaysyla uluslararas ilikileri de sosyal bir teori zeminine yerletirmektedir. Bu adan konstrktivizme kresel politikann sosyolojik bir perspektifi denilebilir.

57 58

Battissela, a.g.e, s. 285. John Baylis, Steve Smith (Ed.), The Globalization of World Politics: An Introduction to International Relations, Oxford University Press, Oxford, 2001, s. 265. 59 Alexander Wendt, Anarchy is What States Make of It, International Organization, Cilt: 46, No: 2, 1992, s. 394. 60 Battissela, a.g.e, s. 270. 164

Uluslararas likiler Disiplininde Epistemolojik Paradigma Tartmalar: Postpozitivist Kuramlar

Sz konusu perspektife gre kimlikler aktrlerin ne olduunu yanstrken, karlar ise aktrlerin ne istediini yanstmaktadr.61 zetle konstrktivizmin uluslararas ilikilerdeki klasik zne-nesne ayrmn yeni bir boyut ile ele almas ve u ana kadar nesne adledilen olgularn sosyal gerekliklerinin derinliklerine inmesi onun postpozitivist karakterini ortaya koyarken, pozitivizmin metodolojisinden yararlanarak onun parametreleri zerinden ilerlemesi konstrktivizmin pozitivist tonlarnn da olduunu gstermektedir. Son olarak, konstrktivizmin tamamen neo-realizmi reddetmedii, onun izlerinden yryerek neo-realizmin zellikle Souk Sava sonras aklamakta yetersiz kald olgular sosyal gereklikler ile irdeleyen ve bu anlamda da hem radikal hem de geleneksel bir paradigma olduu ifade edilebilir. 2.3. Normatif Kuram Normativizm aslnda teorik bir yaklam olmaktan ziyade epistemolojik bir tavr alma durumunu ifade etmektedir. Zira normativizmin pozitivizm ve rasyonalizmle birlikte sosyal bilimlerin ana bilgi kuramndan biri olduu sylenebilir. Pozitivizmin bilimsel nermelerine kar karak normativist epistemolojinin temel varsaymlarndan hareket eden dn adamlar, sosyal bilimlerin geikenliinden de istifade ederek geni bir perspektif ve yelpazede normatif kuramlar meydana getirmilerdir. Bu nedenle normatif teorilere gemeden nce bu teorilere epistemolojik dayanak noktas oluturan normativist bilgi kuramndan ksaca bahsetmek, konunun daha iyi anlamlandrlp anlalabilmesi asndan faydal olacaktr. Sz konusu durum, normativizmin uluslararas ilikilerin pozitivist bilimsel kimliine alternatif oluturabilen, zengin felsefi yaps nedeniyle de gereklilikten ziyade zorunluluu iermektedir. Bilindii zere uluslararas ilikiler kuramlar, genellikle pozitivist-ampirik ya da normatif olmaktadr. Pozitivist uluslararas ilikiler teorileri tanmlayc, aklayc ve kural koyucu zellikler iermekteyken; normatif uluslararas ilikiler

61

Battissela, a.g.e, s. 283. 165

Bilge Strateji, Cilt 2, Say 4, Bahar 2011

kuramlar ise uluslararas ilikilerin ahlaki ve etik boyutlaryla ilgilenmektedir.62 Daha nce de belirtildii gibi, pozitivist epistemoloji eksenli teoriler kat bir olgudeer ayrtrmas yaparak olanla ilgilenmekte; normativist epistemolojiye dayal teoriler ise olan analiz etmek yerine olmas gereken zerinde durarak ne yapmal-ne yaplmal sorularna cevap aramaya almaktadr. Bu dorultuda uluslararas ilikiler alanndaki esas epistemolojik ayrmn pozitivizm-ampirizm ile normativizm arasnda olduunu ifade etmek mmkndr. Normatif almalar sosyo-politik olay ve olgular zerine eilirken; zgrlk, adalet, insan haklar, eitlik, sava ve barn etii gibi normatif ve deer ykl kavramlarla aklama yapmaya ynelmektedir. Normatif kuramn nermeleri, pozitivist bilim anlay ve ampirist teorilerin gzlemlenebilir, snanabilir ve test edilebilir olgular zerine deil; ne olmal-ne yapmalnn deerler, etikler ve moraller dnyas temelinde oluturulmaktadr. Bu erevede normatif uluslararas teori, birey ve toplum yaamnda iyi, doru ve gzelin kefine ilikin moral varsaymlar ortaya koymaktadr.63 Dolaysyla bireyler, devletler ve uluslararas sistemle ilgilenen normatif kuram; davran, ykmllk, sorumluluk, hak ve dev standartlar ile ilintili meselelere odaklanmaktadr. Baka bir ifadeyle normatif teori dnya siyasetindeki normlar, kurallar, deerler ve standartlar zerinde younlamaktadr.64 Dier taraftan normatif teoriler; idealist, liberalist veya topyac olarak adlandrlan birok akm bnyesinde barndrarak tpk eletirel kuramlar gibi bir tr emsiye ilevi grmektedir. Zira normatif yaklam ve almalar siyaset felsefesi, uluslararas hukuk ve siyaset bilimi gibi ok geni yelpazede yer alan farkl sosyal bilim dallarndan yararlanabilmektedir. Bu anlamda normatif almalar inter-disiplinerdir. Bu karakteristik zellii ile eletirel yaklamlara benzeyen normatif kuramlar, disiplinler aras almalar yaparak uluslararas ilikiler literatrne ok boyutlu ve farkl bak alar kazandrabilmektedir.
62

Graham Evans, Jeffrey Newnham (Ed.), Uluslararas likiler Szl, (ev.) Ahsen Utku, Gkkubbe Yaynlar, stanbul, 2007, s. 451. 63 hsan Da, Normatif Yaklamlar: Adalet, Eitlik ve nsan Haklar, Devlet, Sistem ve Kimlik, s. 187-191. Normatif teoriler hakknda ayrca bkz. Faruk Snmezolu, Uluslararas Politika ve D Politika Analizi, Filiz Kitabevi, stanbul, 1995, s. 84-86. 64 Evans, Newnham, a.g.e, s. 451. 166

Uluslararas likiler Disiplininde Epistemolojik Paradigma Tartmalar: Postpozitivist Kuramlar

Buradan hareketle normatif teorinin kkenleri, antik dnem dnrleri Platon ve Aristoya kadar geriye gtrlebilmekte; Kantn Ebedi Bar ve Grotiusun Evrensel Hukuk gibi kuram ve almalar normatif teorilerin nclleri olarak deerlendirilebilmektedir. Bu tarihsel kkenleri nedeniyle normatif teori; gerek anlamda postpozitivist bir teori olmaktan te prepozitivist bir teori olarak da dnlebilir. Bir baka deyile, hem modern-ncesi hem modern hem de modernsonras olmak zere boyutlu bir zellie sahiptir.65 Bylesine ok-boyutluluk ieren normatif kuramlarn balca dn adamlar; uluslararas sorunlar zerinde duran Vatten, Wolff, Pufendorf, Locke gibi dn adamlar ile Mill ve Bentham gibi faydac ahlak teorisyenleridir. Bunlar ayn zamanda da normatif kuramn kurucu teorisyenleri olarak da kabul edilebilmektedir. Zengin bir felsefi birikime sahip normatif kuramlarn bu tarihi-dnsel ncllerinin yan sra, gnmzdeki balca temsilcileri ise R. Falk, M. Mendlovitz, R. Kothari ve A. Mazrui gibi akademisyenlerdir. Bu fikir adamlarnn nclk yaptklar Dnya Dzeni Modelleri Projesi (WOMP) uluslararas ilikilerle ilgili sorunsallar ve konular, normatif bir perspektiften ele alarak disiplinin egemen paradigmas pozitivizmi daha da sorgulanr bir duruma getirmektedir.66 zellikle de Richard Falk, Post-Vestfalyen Dnem olarak niteledii 1990 sonras uluslararas ortamn ve sistemini farkl alarda irdeleyerek, 1648de kurulan ve Souk Savan sona ermesine kadar varln koruyan Vestfalya sisteminin egemen aktrleri ulusdevlet yaplarna ciddi eletiriler getirmektedir.67 Analiz birimi olarak birey ve sistemi ele alan Falk, 21. yzyl uluslararas sisteminin temel olgusu olan kresellemeyi etik norm ve deerler erevesinde yeniden yaplandrmaya almakta;68 bu balamda ynetim kavramna ite (karlkllk) bir nitelik kazandrarak ynetiim zerinde durmaktadr. Dolaysyla ynetiim kavramndan hareketle eserlerinde normatif bir ynetim anlaynn ve kresel demokrasinin kurulmas gerekliliini vurgulayan Falk,
65 66

Jackson, Srensen, a.g.e, s. 240. Da, a.g.m, s. 191-198. 67 Richard Falk, Dnya Dzeni Nereye: Amerikan Emperyal Jeopolitikas, (ev.) Neenur Domani, Nusret Arhan, Metis Yaynlar, stanbul, 2005, s. 25-79. 68 Bu konuda bkz. Richard Falk, Kreselleme ve Din, (ev.) Hasan Tuncay Baolu, Kre Yaynlar, stanbul, 2003. 167

Bilge Strateji, Cilt 2, Say 4, Bahar 2011

pozitif kresellemenin tevik edilmesi ve kresel ynetiimin etkin klnmas gibi konulara da ncelik vermektedir. te yandan klasik gvenlik anlaynn deimesi gerektiini belirten dnr, BMnin mevcut gvenlik yaklamn eletirmekte ve BMnin bugnk gven krizini zebilmesi iin ulusal gvenlikten birey gvenliine geilmesini nermektedir.69 Fakat Falktaki bu gei tek-dzelik veya tek-boyutluluk anlamnda deil, ok-boyutluluk anlamndadr. Baka bir ifadeyle Falk, temel aktr olarak ele ald birey gvenliinin ayn zamanda ulus-devlet ve sistemin gvenlii anlamna geldiini belirtmektedir. Falkun gvenlik anlay, uluslararas/kresel gvenlik = birey + toplum + uluslararas rgtler + sivil toplum kurulular ibirlii eklindeki bir formlasyonla ifade edilebilir. Yani Falka gre, uluslararas gvenlik ancak yukardan kresellemenin ykc etkilerinin aadan kresellemenin talepleri ile dengelenebildii noktada tesis edilebilecektir. Bir baka deyile, yukardan kresellemenin ykc etkileriyle aadan kresellemenin talepleri denge noktasnda buluturulduunda kresel gvenlik ina edilebilecektir. Ayrca Falk, 11 Eyll sonras yaanan kresel gvenlik sorunsalnn zmlenebilmesi iin sivil toplum ve kresel demokrasi ile enternasyonalizmin salanmas gerektiini belirtmektedir.70 Ksacas ok boyutlu gvenlik anlay erevesinde kresel/uluslararas gvenlie vurgu yapan Falk, siyaset kurumunu ahlaki ama ve deerler ile yeniden ilikilendirmeye zen gstererek kresel ynetimin yeniden yaplandrlmasna almakta, bu ncelikleri nedeniyle de Wilson etik deerlerine geri dn simgelemektedir. Bu balamda Falk, neoidealist bak asyla uluslararas ilikiler normatif kuramlarna hem konu hem de yorum zenginlii katmaktadr. zetle normatif kuramlar, olan yerine olmas gereken zerinde durmakta; ahlak, etik, kurallar ve normlar sistematiini ncelemekte ve somut olgular yerine soyut deerler dnyasna nem vererek pozitivist bilgi kuramna alternatif olabilecek bir epistemolojik seenek sunmaktadr. Ancak normatif teoriler ve
69 70

BMnin eletirisi hakknda bkz. Falk, Dnya Dzeni,, s. 121-125 ve 280-297. 11 Eyll sonras kresel gvenlik sorunsal iin bkz. Falk, Dnya Dzeni, s. 300-302.

168

Uluslararas likiler Disiplininde Epistemolojik Paradigma Tartmalar: Postpozitivist Kuramlar

kuramclar, olmas gereken zerine fazlaca odaklanarak olan analiz edemedikleri ve bylelikle de uluslararas ilikiler gndemini kardklar gerekesiyle realist teorisyenler tarafndan eletirilmektedir. Realistlere gre, normatif dnrler bu ekilde davranarak uluslararas ilikilerin doasna ve kimliine aykr hareket etmektedir. 2.4. Postmodern Kuram Postpozitivist akmlarn kuramsal yap talarndan biri de, uluslararas ilikiler literatrne 1980lerde girmeye balayan postmodernizmdir. Bu akm zellikle Souk Savan bitiiyle birlikte literatrde daha etkili bir rzgr estirmeye balamtr. Zira uluslararas ilikilerin pratikteki boyutu ve yeni krizlere bal olarak sistem deikenlerinin hzl bir dnme uramas sonucu kuramn felsefi varsaymlarn glendirecek bir veritaban olumutur. Nitekim biliim teknolojisinin oluturduu kresel an postmodern aktrler tarafndan kefedilmi olmas nedeniyle egemen glerin eitli kalelerinin zorlanmas, savalarn bilinen yznn dnda simlasyon oyunlar eklinde alglara yerlemesi/yerletirilmesi ve tm dnya tarafndan seyredilmesi, modernitenin yaratt ykm ortaya koyan rnekler olarak kabul edilmitir. Postmodern kuramn uluslararas ilikiler disiplinindeki nc temsilcileri, Richard Ashley, James Der Derian, Rob B. J. Walker, William Candy ve David Campbelldr.71 Postmodernizmin temel k noktas Aydnlanma dncesi ve onun bir izdm olan modernleme olgusudur. Aslnda postmodernizmin, modernitenin iinde bulunduu yapsal krizin bir sonucu ve/veya alternatifi olarak doduu sylenebilir. Postmodernistler; modernitenin getirmi olduu dinamikleri, modern dnce sistematiinin ve modern yaamn temel aralarnn birey ve toplum zerinde kurduu otoriteyi eletirmektedir. Bu kapsamda postmodern kuram; Frankfurt Ekolnden Jrgen Habermas, Erich Fromm ve okul ile ilikisi olan Michel Foucault gibi birok dnrn modern sistemin bireyi kleletiren, bireyin asl zgrl olan kendi eylemini tercih edebilmesini rasyonalite ad

71

Birgl Demirta Cokun, Post-modern Yaklam, Uluslararas likiler, Giri, Kavram ve Teoriler, s. 193. 169

Bilge Strateji, Cilt 2, Say 4, Bahar 2011

altnda tekeline alarak formalize eden ve bir nevi bireyi Panopticona72 hapseden yapsna getirdikleri eletirilerden etkilenmitir. Postmodernizm, modernitenin temel aygtlarndan ulus-devlet yapsnn tek tip birey yaratma abasna kar kmakta ve devletin karsnda bireyi n plana almaktadr. Modernliin tek-biimci yapsn ve dayatmac kimliini iddetle eletiren postmodern kuramn uluslararas ilikilerdeki hedef kavramlarndan biri ve belki de en nemlisi modern egemen devlettir. nk postmodernist dnrlere gre ulus-devlet yaps; artk iinde bulunan konjonktrde yeterli bir ara olmaktan ok uzaktr ki, bu sorunsal ayn zamanda egemenler tarafndan bireyin refahn salamaktan uzak, siyasal iddete meyilli ve bask aracl ile egemenlii teminat altna alan bir amaa dntrlmtr. Dolaysyla postmodern kuram; modernitenin dayatt, devlet kurallar ile sarmalanm, eylemleri a priori olarak biimlendirilmi tek tip insan modelini sorgulayarak, farkllklara vurgu yapmakta ve kimlikleri ana eksen olarak sahneye karmaktadr. Postmodernist dnrler, benzerlikler zerinden hareket ederek trdelikleri ve monolitik bir sistemi n plana karan ulus-devlet modelinin bireyler zerindeki baskc karakterini bu noktada sorgulamaya amakta ve modernliin temel siyasal rgtlenmesi olan ulus-devleti eletirmektedir. Farkl kimlikleri ve ok seslilii sadece devlet iinde irdelemeyen postmodernistler, ayn zamanda uluslararas sistemde de Bat tekelinin krlmas gerektiini ve farkllklarn seslerini Bat karsnda duyurabilmelerini savunmaktadr. Bu anlamda Bat-merkezli modern paradigmaya kar kmaktadr. Ayrca postmodernizm, Michel Foucaultnun bilgi-iktidar kuramndan hareketle bilgi oluumunun politik bir sre olduunu belirtmekte ve bu nedenle g/iktidar kimin tekelindeyse bilgi de onun tekelindedir ve dnemin bilgisini o ina eder grn savunmaktadr. Baka bir deyile, realizm ve imal edilmi
72

Panopticon kavram ilk olarak Jeremy Bentham tarafndan, tasarlad hapishanenin adlandrlmasnda kullanlmtr. Bu yap bir daire eklinde dizayn edilmitir. Dairenin tam ortasnda bir gzetleme kulesi bulunmaktadr. Gzetleme kulesini evreleyen halkada mahkumlarn hcreleri bulunmaktadr ve her bir hcre gzetleme kulesinden net bir biimde gzlenebilir durumdadr. Michel Foucault bu metaforu modernite ile ilikilendirir ve iktidarn bireyler zerindeki tahakkmn aklamada kullanr. 170

Uluslararas likiler Disiplininde Epistemolojik Paradigma Tartmalar: Postpozitivist Kuramlar

bilgi arasndaki ontolojik ilikiyi sorgulayarak gerein, sylemlerin ve terminolojinin yeniden retilmesini ve/veya ina edilmesini irdelemektedir. 73 Postmodernistler, bu nkabul ile bilimsel almalar zerinde sylem/metin analizi yapmaya ve iktidarn bu metinlerdeki gizli kodlarn ve/veya ifrelerini zmeye almaktadr. Postmodernistler bilimsel metod olarak almalarn, Foucaultnun erken dnem eserlerinde n plana kartt arkeolojik yaklam ve daha sonra zerine younlat soybilimsel yaklam zerine ina etmilerdir. Arkeoloji, bilginin belirli bir blgesini ortaya karmak ve epistemolojinin temellerine ulamak iin tasarlanm bir analitik ara olarak, anlamn temel katmanlarn tespit etmeyi ve bilimsel aratrmalara rehberlik edecek daha derinlerdeki i yasalara ulamay salamaktadr. Soybilim ise bilgi ve g arasndaki ilikide tekrarlanan pratiklere vurgu yapan bir aratrma metodudur.74 Bu iki yaklamdan hareketle postmodernist kuram ncleri, uluslararas ilikilere dair kavram ve olgular resmi tarih yazmndan balatmayp, genel aratrmalarn sorgulanmam deerlerini ve dorululuk iddialarnn stnln eletirel bir biimde yanstarak, gemi pratiklerle bugnn bantsn ortaya karmay amalamaktadr. Bu ereveden hareketle postmodernistler, modern ncesi ve modernite arasndaki ilikisellii anlamladrmaya almaktadr. Nitekim Foucaultnun ortaya koyduu ve postmodernistlerin savunduu imal edilmi bilgi sylemi aslnda yeni ve postmodernist bir sylem deil; tam aksine premodernist bir sylemdir. Premodernist dnr bn-i Haldunun bilginin rtl ilevi biiminde kavramsallatrlabilecek bilgi-iktidar kuram75, teorik ve sylemsel erevede postmodernist fikir adamlarna bilgi-g bantsna ilikin sorgulamalarnn karln vermektedir. Dolaysyla iktidar odaklar ile bilgi arasnda kurulan ilikisellik ve bant, modern dnyaya ilikin bir durum deildir ve tarihin her dneminde var olmutur.
73

Oyvind Osterud, Antinomies of Postmodernisms in International Studies, Journal of Peace Research, Cilt: 33, No: 4, 1996, s. 385. 74 Torbjon L. Knutsen, Uluslararas likiler Teorisi Tarihi, (ev.) Mehmet zay, Alm Kitap, stanbul, 2006, s. 364-365. 75 Bu konuda bkz. Emre Bace, bni Haldunun deoloji Kuram: Karlatrmal Bir zmleme, Dou-Bat, Say: 31, 2005. 171

Bilge Strateji, Cilt 2, Say 4, Bahar 2011

Modernitenin getirdii bir hayal krkl olarak ksaca ifade edilebilen postmodernizm; bilgi-g arasndaki ilikisellii ve sylemlerin altnda sakl kalan modernitenin ikircikli yapsn, premodernite-modernite-postmodernite zincirinde gzler nne sermektedir. Ancak literatre tm bu katklarna ramen sistematik bir alternatif ortaya koyamamas, salt modernite eletirisi zerine kurgulanmas ve uluslararas ilikiler disiplini dahilindeki analizlerini yalnzca belirli parametrelerle gerekletirmesi sonucu ok boyutlu ve kapsayc bir analiz sunamamas gibi nedenlerle kuram; uluslararas ilikiler disiplini evrelerinde akademik olmamakla sulanmtr.76 Bu adan uluslararas ilikilere yeni bir soluk getiren postmodernizm, dnce modellemelerini eitlendiren bir ara-kuram olarak deerlendirilebilir. 2.5. Feminist Kuram Siyaset bilimi ve sosyoloji iin olduka eski bir konu olan feminizm, sz konusu disiplinlerde kadnlarn toplumsal ve siyasi arenada karlatklar kstlamalar ve cinsiyete dayal ayrmcln reddiyesi olarak ortaya kmtr. Bu anlamda feminizmin, ayn zamanda Aydnlanmann Avrupal, rasyonel, erkek ve beyaz tek sesliliinin bir eletirisi olduu sylenebilir.77 Zira feminist kurama gre,
76

Postmodernizme getirilen eletirilerin bir analizi iin bkz. Steve Smith, Epistemology, Postmodernism and International Relations Theory: A Reply to Osterud, Journal of Peace Research, Cilt: 34, No: 3, 1997, s. 330-336. 77 Nitekim Aydnlanma dneminde zgrletirici bir eitim modeli zerine dnlrken, toplumsal cinsiyet algsnn son derece gl olduu ve modernitenin getirdii ilerlemenin cinsiyete dayal ayrmcln tekelini kramad grlr. Bu durum, modern bireyin yetitirilmesi zerine temel metinlerden kabul edilen Rousseaunun Emile adl eserinde en yaln haliyle gzlemlenebilir. Zira zgr bir insan yaratmak iin bir ocuun nasl yetitirilmesi gerektii zerine fikirlerini kaleme ald kitabnda Rousseau, eitlik kavramn erkek eitlii zerinden tanmlar. Doumundan evlenene kadar yetitirdii Emile zerinden ilerleyen drt kitapta da Rousseau, Emilee erkek ocuk olmas nedeniyle kendini zgrletirecek bir eitim sunar. Doa bilimleri zerine kurulu bir eitimden sonra Rousseau, Emilee erkek olduu iin bir meslek semesi gerektiini syler. Oysa 5. kitapta Emilee e olacak Sophienin eitimi ile Emilein eitimi farkldr. Aralarndaki cinsiyet fark, aldklar eitimden, yaamlarnda ikisinden beklenen tutum ve davranlarna kadar yansmtr. Bu erevede Rousseau, yetitirdii Emilee bir meslek sahibi olmasn uygun grrken, Emilein ei Sophieye mrebbiyelik, el ileri gibi kadn ilerini uygun grr. Rousseau zgrletirici eitim modelini sadece erkek iin kurgularken, kadn ve erkek 172

Uluslararas likiler Disiplininde Epistemolojik Paradigma Tartmalar: Postpozitivist Kuramlar

kadnlarn tarihi hereyden nce bask altna alnlarnn ve bunun gizleniinin tarihidir. Zaten gizleme de hegemonun basksnn bir paras olarak kabul edildiinde, rastlant ve tarafsz bilim sylemlerinden bahsetmek mmkn deildir. Feminist kuramn bu varsaymlar hem pozitivist bilim anlayna hem de modernitiye getirdii en temel eletiridir.78 1960l yllardan beri siyasal ve sosyal alann bir paras haline gelen feminist hareket, 1980li yllarda uluslararas ilikiler epistemolojisinde de marjinal bir akm olarak yerini almtr. Uluslararas ilikiler alannn en nemli akademik dergilerinden biri olan Millenniumun 1988 ylnda zel bir say ile feminist akma yer vermesine kadar yadsnan feminist kuram, bu tarihten itibaren disiplinde dikkat ekmeye balamtr. Bylece 1915te savaa kar kurulan Bar ve zgrlk iin Uluslararas Kadnlar Birlii, II. Dnya Sava sonras saylar artan feminist sivil toplum rgtleri ve 1960 ylnda kurulan Women Strike for Peace ad altnda nkleer silahlanmaya kar hareket gibi insiyatifler akademik alanda da dile getirilmeye balanmtr.79 Sosyal bilimlerin dier dallarndaki feminist almalarda olduu gibi Sandra Harding, J. Ann Tickner, Cynthia Enloe, Christine Slyvester nclndeki uluslararas ilikiler feminist kuramnn da analiz kategorisi cinsiyet olgusudur. Biyolojik cinsiyetten (sex) ziyade toplumsal cinsiyet (gender) olgusu, feminist kuramn ana k noktasdr. Biyolojik cinsiyete biilen toplumsal rol ve sorumluluklar, kadnlara ayn zamanda snrlar belirli bir toplumsal cinsiyet yklemitir.80 Bu toplumsal cinsiyet ise, kadnn tm sosyal hayattaki (iktisadi, toplumsal, siyasal yaam gibi) yerini belirlemektedir.

arasndaki adaletsizlii doaya referans vererek aklar. Yazara gre kadn, erkei memnun etmesi ve ocuklarna annelik yapmas iin yaratlmtr ve Rousseau bu dnce ile eitim modelini gelitirir. Dolaysyla cinsiyete dayal varolan sosyo-psikolojik temeller dorultusunda eitim kurgulanmakta ve bu kabuller devam etmektedir; bkz. Jean Jacques Rousseau, Emile, (ev.) Yaar Arun, Trkiye Bankas Kltr Yaynlar, stanbul, 2009. 78 Andre Michel, Feminizm, (ev.) irin Tekeli, letiim Yaynlar, Cep niversitesi, stanbul, tarihsiz, s. 98. 79 Erdem zlk, Feminist Yaklam, Uluslararas likiler, Giri, Kavram ve Teoriler, s. 201. 80 Arboan, a.g.e, s. 284-286. 173

Bilge Strateji, Cilt 2, Say 4, Bahar 2011

Feminist dnrler, toplumsal cinsiyet olgusu zerinden ina edilen kadnerkek ayrm ekseninde, kadnlarn hem teorik hem de pratik dzlemde tekiletirilerek ikincil plana atldklar bir sistem oluturulduunu vurgulamaktadr. Hayatn her alannda geerli klnan ve andokrasi (erkekegemen) ya da ataerkil (patriyarkal) olarak da adlandrlan bu sistem, feminist kuramclara gre birden ok egemenlii bnyesinde barndrmaktadr. ok saydaki egemenlik trn ihtiva eden erkek-egemen yaam biimi; erkeklerin kadnlar zerindeki egemenliklerini yeniden retmek amacyla ellerindeki tm sosyolojik, epistemolojik, ontolojik ve deontolojik enstrmanlar (hukuk, siyaset, iktisat, ahlak, bilim, tp, moda, eitim, kltr, kitle eitim aralar vb.) tpk kapitalizmin kendisini srdrebilmek adna bunlar kulland gibi alenen ya da gizlice kullanan bir sistemdir.81 Otoriter ve dayatmac bir karaktere sahip olan ataerkil ve/veya erkek-egemen yap, kendini srekli yeniden reterek meruiyetini salamaktadr. Aslnda bir eit sistem eletirisi yapan feminist kuramclar, erkek-egemen sistemin bilimsel merulatrcs olarak deerlendirdikleri pozitivist epistemolojiyi de eletirmektedir. Feminist kuramclar sosyal bilimlerin her alannda olduu gibi uluslararas ilikiler disiplinindeki akademik almalarda da kadn olgusunun grmezden gelindiini savunmakta ve epistemolojik dzlemde gizli bir erkeki (masculinist) bak asnn egemen olduu geleneksel bilim anlayna muhalefet etmektedir. Klasik bilgi teorilerinin, kadnlarn bilen kiiler ya da bilginin tayclar olmalarn bilinlice veya bilinsizce sistematik olarak yok saydn ileri sren feministler, bilimin sesinin de erkeksi olduunu savlamlardr.82 Modern sistem ve epistemoloji eletirisinden yola kan feminist kuram; uluslararas ilikiler disiplinindeki varsaymlarn uluslararas politikaya atfedilen erkek egemen doa, bu doann rnleri olan sava, atma ve iddetin uluslararas siyasette ana kalplar haline getirilmesi, karar alma mekanizmalarndan kadnlarn tecrit edilmi olmas zerine gelitirmitir. Bu dzlemde feminist dnrlerin disiplin iinde en ok ele aldklar ve nem verdikleri konular, g dalm ve cinsiyete dayal bir hiyerari zeminine oturtulmu gvenlik olgusudur. Feminist kuram, analizlerinde inter-disipliner bir metodoloji kullanmakta ve
81 82

Michel, a.g.e, s. 6-10. Arboan, a.g.e, s. 286.

174

Uluslararas likiler Disiplininde Epistemolojik Paradigma Tartmalar: Postpozitivist Kuramlar

konstrktivizmde olduu gibi, olay ve olgular sosyal gerekliklere inerek ve kimlikleri n plana kararak aklamaya almaktadr.83 Dier yandan feminist kuram, savalarn ve askerliin erkek ii olduu ve erkeklerin kadn ve ocuklar korumak amacyla savatklar savna kar kmakta ve bunun, iddeti merulatrmak anlamna geldiini vurgulamaktadr. Buna gre, savan bu eril imaj kadn ister istemez grnmez hale getirmektedir.84 Dolaysyla kadnlar kendi gvenliklerini salayacak bir aktr haline gelmelidir. Bylelikle ina edilmi sosyal hiyerari dntrlebilir.85 Nitekim, mevcut sosyal hiyeraride kadn-erkek rolleri u ekilde karakterize edilmitir: erkek aktiftir, kadn pasif; erkek etkendir, kadn edilgen; erkek rasyoneldir, kadn duygusal.86 Bu hiyerarik dn biimi ve piramidal-statkocu davran kalb ise feministlerin en kar kt noktalardan biridir. Tm bu eletiriler erevesinde feminist dnrlerin nerdikleri zm modeli; kadnlarn iinde yaadklar an ve toplumun erkekleriyle karlatrmal bir analizini yapmak ve erkeklerin elindeki iktidar ve ayrcalklar almaktr. Fakat bunun iin ncelikle sorunun ontolojisinin ve ontolojik nedenlerinin net bir biimde ortaya konulmas arttr. Bu noktada feministlere gre, toplumlarn sosyo-kltrel genlerine ataerkil nyarglar katan erkek-merkezci bak asn; Bat ve/veya Avrupa toplumlarnn deerlerini zaman ve mekn ayrm yapmakszn uygulayan kltr-merkezci ya da Bat/Avrupa-merkezci yaam tarzn; ait olduu sosyal konumu bir lt olarak alan stat-merkezci tutumlar terk etmek byk bir zorunluluktur.87 Son olarak feminist kuram; gerek bnyesindeki farkl akmlar nedeniyle tek bir duru sergileyememesi ve bu adan kuramsal bir btnl yakalayamamas
83 84

Genest, a.g.e, s. 261-262. J. Ann Tickner, A Gendered Perspective on National Security, Classing Readings and Contemporary Debates in International Relations, (Ed.) Phil Williams, Donald M. Goldstein, Jay M. Shafritz, Thomson Wadsworth, USA, 2006, s. 376. 85 Tickner, a.g.m, s. 377. 86 J. Ann Tickner, Why Women Cant Run The World: International Politics According to Francis Fukuyama, International Studies, Cilt: 1, No: 3, 2002, s. 4. 87 Michel, a.g.e, s. 10. 175

Bilge Strateji, Cilt 2, Say 4, Bahar 2011

gerekse de sosyal bilimlerin geni yelpazesine yaylan dank bir metodolojiye sahip olmas noktasnda eletirilmektedir. Dolaysyla uluslararas ilikiler disiplinindeki analizlerinde de feminizm, uluslararas ilikilerin geni literatrne yetiememekte ve tek boyutlu paradigmatik yaklam, uluslararas politikadaki olay ve olgular aklamakta olduka snrl kalmaktadr. Nitekim Robert Keohane, feminizme uluslararas ilikiler teorisinde metodolojik adan mulak ve yetersiz olduu eletirisini getirmektedir.88 Francis Fukuyama ise feminizmin temel eletirel k noktas cinsiyete dayal biilen roller konusundaki hassasiyetini kritik etmekte, bunun tpk hayvanlarda olduu gibi insan doasnn bir sonucu olduunu sylemektedir.89 Bu adan bakldnda Fukuyama, feminist akmn temel k noktasn eletirerek uluslararas ilikiler literatrndeki feminist almalar yadsma yoluna gitmektedir. Buna ramen, feminist kuramn uluslararas ilikilere getirdii marjinal yaklamn, bir btn olarak feminizmin etki alann genilettii sylenebilir. SONU 1990da SSCBnin dalmasyla pratik boyutta Souk Sava sona ermi; teorik boyutta ise Souk Savan iki kutuplu yapsn aklama baarsn gsteren klasik realist ve neo-realist kuramn Souk Sava sonras sistemi ve sreci aklamadaki bilimsel yeterlilii sorgulanr duruma gelmitir. Yeni Dnya Dzeni sylemi erevesinde ekillen(diril)meye balayan ve Post-Vestfalyen olarak da adlandrlan yeni uluslararas sistemdeki fiili dnm ve yeni araylar, disiplinin teorik dzlemine yansm; pozitivist epistemolojinin etkisi altndaki klasik uluslararas ilikiler teorileri ile postpozitivist kuramlar arasnda teorik adan yeni bir Souk Sava balamtr. Bu dorultuda 21. yzyl uluslararas ilikiler literatrnde postpozitivizm eksenindeki eletirel kuram, normatif teori, konstrktivizm, feminist kuram ve postmodernizm ile pozitivizm eksenindeki neo-realizm arasnda ciddi bir teorik tartma mevcuttur.

88

J. Ann Tickner, What Is Your Research Program? Some Feminist Answers to International Relations Methodological Questions, International Studies Quarterly, Say: 49, 2005, s. 3. 89 Francis Fukuyama, Women and the Evolution of World Poltics, Foreign Affairs, Cilt: 77, No: 5, 1998, s. 24-25. 176

Uluslararas likiler Disiplininde Epistemolojik Paradigma Tartmalar: Postpozitivist Kuramlar

Disiplinin epistemolojik paradigmasnda eksen kaymasnn olup olmad ynndeki bu akademik tartmalarda eletirel kuram kkl eletiriler yapmasna ramen, neo-realist teori ve pozitivist epistemoloji yerine geebilecek alternatif bir bak as oluturamamakta; konstrktivist teori kimlik temelinde yeni yaklamlar sunmasna ramen, pozitivist unsurlar bnyesinde barndrmakta; feminist kuram pozitivist bilgi kuramn erkek-egemen olduu savyla tenkit etmesine ramen, neorealist teorinin gcyle baa kamamakta; postmodernist kuram da eletirel kuram gibi sadece modernizm ve pozitivizm eletirisi yapmakta ve yerine yeni bir felsefi dn koyamamakta; normatif kuram ise normativist epistemolojinin derin ve kkl nerme ve savlaryla pozitivizme en ciddi rakip olarak gzkmesine ramen, enerjisini sosyal bilimlerin farkl disiplinlerine harcayarak neo-realizmin disiplindeki hegemonyasn ortadan kaldramamaktadr. Ayrca postpozitivist kuramlarn btncl bir yaklamdan ziyade, blnm yaplaryla pozitivist neo-realizmin karsnda gsz kalmalar ve sadece uluslararas ilikiler ile ilgilenmek yerine eitli alanlarda almalar yaparak bir emsiye grevi grmeleri; mevcut teorik atmalarn gerek bir paradigma deiimine evrilmediini gsterir niteliktedir. Sistem/dzen ve epistemoloji eletirisi zerine kurulu postpozitivist teoriler, sistemin ve pozitivist epistemolojinin sanclarna somut zm nerileri getirememekte ve tespit ettikleri semptomlara ilikin tedavi yntemleri gelitirememektedir. stelik Bat-merkezli pozitivist neo-realizme ciddi bir epistemolojik alternatif olmaya alan postpozitivist kuramlarn yine Bat-merkezli olmas, yaanan teorik deiimdnmn paradigma-ii olduu savn kuvvetlendirmektedir. Nitekim Nilfer Glenin sosyal bilimler genelindeki postmodernist yaklam hakknda ortaya koyduu u fikirler, uluslararas ilikiler zelindeki postpozitivist kuramlar iin de geerli grnmektedir:
Postmodernizm hali hazrda Bat modernliinin Aydnlanma geleneinden ayrmasn ifade etmektedir. Ancak postmodernizm ieriden bir bak, Bat rn bir modernlik eletirisi olmas sebebiyle, modernlie neredeyse doal bir ballk, sadakat gstermektedir; hatta bir tr sper-modernizmdir diyebiliriz 90
90

Nilfer Gle, Bat-D Modernlik zerine Bir lk Desen, Dou-Bat, Say: 2, 1998, s. 69. 177

Bilge Strateji, Cilt 2, Say 4, Bahar 2011

Btn bu anlatlanlar erevesinde, Kuhnun bilimsel devrimlerin yapsnda aklamaya alt ve paradigma kaymalar (paradigm shifts)91 ekseninde ortaya koyduu olaan bilim dnemi-devrimci bilim dnemi tipolojisinden hareketle; genelde sosyal bilimler zelde ise uluslararas ilikiler akademyasnda epistemolojik ve kuramsal anlamda en azndan bir bunalm dnemi yaand dorudur. Fakat bu epistemolojik ve teorik araylarn; yeni bir paradigmann ortaya kmas ve kabul grmesiyle disiplinde bilimsel bir devrime mi dneceini, yoksa ne srdkleri tezler ve hipotezler ile pozitivist teorilerin neo versiyonlarna brnerek bir paradigma tekrarna92 m neden olacan net bir biimde nmzdeki zaman dilimi gsterecektir. zetle, sosyal bilimlerin dinamizmine ramen uluslararas ilikiler alannda genelde pratiin teoriyi oluturduu ve buradan yola karak bu teorilerin de sistemin hegemonu ya da hegemonlar tarafndan ina edildii varsaymlar gz nnde bulundurulduunda; disiplinde yaplan epistemolojik paradigma tartmalarnn uzun vadede bir paradigma deiiminden ziyade, ksa vadede bir paradigma-ii dnme neden olaca sylenebilir. Normatif teoriler hari postpozitivist kuramlarn pozitivist ve modern paradigmann iinden kmas; normatif yaklamlar da dahil olmak zere tm postpozitivist kuramlarn eletiri eksenli olmas sebebiyle zm araynda bulunmamas ve bu anlamda yeni bir eyler sylememesi; epistemolojik durularn modern paradigmadan almas ve dolaysyla Bat-merkezli kurgulanmasndan hareketle sorunlara Bat odakl yaklamas gibi bir dizi nedenden tr gerek bir paradigma deiiminin ve/veya paradigmatik bir sramann93 en azndan ksa vadede olmas zor gzkmektedir. Fakat yine de btn bu farkl yn araylarnn zihinleri yeniden sorgulamaya amas, uluslararas ilikiler terminolojisinde bir nevi dogma haline dntrlen olgu ve kavramlarn yeniden esneklik kazanmasn salayabilir. Bu da; realist ve neo-realist ekollerin statkocu kimliklerinden kaynaklanan literatrdeki statik yapya dinamik bir boyut kazandrabilir.

91 92

Arboan, a.g.e, s. 218. Ahmet Davutolu, 21. Yzylda Kresel Ynetiim ve niversiteler, stanbul ehir niversitesi Al Konumas Metni, stanbul, 18 Haziran 2010, http://www.sehir.edu.tr/trTR/Module/News.aspx?NewsID=9 93 Arboan, a.g.e, s. 218. 178

Uluslararas likiler Disiplininde Epistemolojik Paradigma Tartmalar: Postpozitivist Kuramlar

KAYNAKLAR Kitaplar AKARSU, Bedia, ada Felsefe Akmlar, Milli Eitim Bakanl Yaynlar, Milli Eitim Basmevi, stanbul, 1979 AKARSU, Bedia, ada Felsefe: Kanttan Gnmze Felsefe Akmlar, nklp Kitabevi, stanbul, 1994 ALTUN, Fahrettin, Modernleme Kuram: Eletirel Bir Giri, Kre Yaynlar, stanbul, 2005 ARI, Tayyar, Uluslararas likiler Teorileri, Alfa Yaynlar, stanbul, 2004 ARIBOAN, Deniz lke, Uluslararas likiler Dncesi, Baheehir niversitesi Yaynlar, stanbul, 2007 BATTISSELA, Dario, Thories des Rlations Internationales, Presses de Sciences Po, Paris, 2003 BAYKAN, Fehmi, Aydnlanma zerine Bir Derkenar, Kakns Yaynlar, stanbul, 2000 BAYLIS, John, SMITH, Steve (Ed.), The Globalization of World Politics: An Introduction to International Relations, Oxford University Press, Oxford, 2001 BOSTANOLU, Burcu, OKUR, Mehmet Akif, Uluslararas likilerde Eletirel Kuram: Hegemonya, Medeniyetler ve Robert W. Cox, mge Kitabevi, Ankara, 2009 BROWN, Chris, AINLEY, Kirsten, Uluslararas likileri Anlamak, ev: OYACIOLU, Arzu, Yayn Odas, stanbul, 2006

179

Bilge Strateji, Cilt 2, Say 4, Bahar 2011

CEVZC, Ahmet, Aydnlanma Felsefesi Tarihi, Asa Kitabevi, Bursa, 2007 CEVZC, Ahmet, Felsefe Szl, Engin Yaynclk, stanbul, 1999 DEM, Ahmet, Akl ve Toplumun zgrleimi: Jrgen Habermas ve Eletirel Epistemoloji zerine Bir alma, letiim Yaynlar, stanbul, 2008 DEM, Ahmet, Aydnlanma Dncesi, letiim Yaynlar, stanbul, 1997 DAI, hsan, nsan Haklar, Kresel Siyaset ve Trkiye, Boyut Kitaplar, stanbul, 2000 EVANS, Graham, NEWNHAM, Jeffrey (Ed.), Uluslararas likiler Szl, ev: UTKU, Ahsen, Gkkubbe Yaynlar, stanbul, 2007 FALK, Richard, Dnya Dzeni Nereye: Amerikan Emperyal Jeopolitikas, (ev.) DOMAN, Neenur, ARHAN, Nusret, Metis Yaynlar, stanbul, 2005 FALK, Richard, Kreselleme ve Din, (ev.) BAOLU, Hasan Tuncay, Kre Yaynlar, stanbul, 2003 FEATHERSTONE, Mike, LASH, Scott, ROBERTSON, Roland (Ed.), Global Modernities, Sage Publications, London, 1995 FEYERABEND, Paul, zgr Bir Toplumda Bilim, (ev.) KARDAM, Ahmet, Ayrnt Yaynevi, stanbul, 1991 GENEST, Marc A., Conflict and Cooperation: Evolving Theories of International Relations, Thomson Wadworth, USA, 2004. JACKSON, Robert, SRENSEN, Georg, Introduction to International Relations, Oxford, University Press, New York, 1999 KEJANLIOLU, Beybin, Frankfurt Okulunun Eletirel Bir Ura: letiim ve Medya, Bilim ve Sanat Yaynlar, Ankara, 2005

180

Uluslararas likiler Disiplininde Epistemolojik Paradigma Tartmalar: Postpozitivist Kuramlar

KEYMAN, Fuat, Uluslararas likiler Kuramn Yeniden Dnmek, Alfa Yaynlar, stanbul, 2000 KONGAR, Emre, Toplumsal Deime Kuramlar ve Trkiye Gerei, Remzi Kitabevi, stanbul, 2007 KNUTSEN, Torbjon L., Uluslararas likiler Teorisi Tarihi, (ev.) ZAY, Mehmet, Alm Kitap, stanbul, 2006 KUHN, Thomas, Bilimsel Devrimlerin Yaps, (ev.) KUYA, Nilfer, Alan Yaynclk, stanbul, 1991 MAGEE, Bryan, Karl Popperin Bilim Felsefesi ve Siyaset Kuram, (ev.) TUNAY, Mete, Remzi Kitabevi, stanbul, 1990 MILLER, David (haz.), Blackwellin Siyasal Dnce Ansiklopedisi, (ev.) PEKER, Blent, KIRA, Nevzat, mit Yaynclk, Ankara, 1995 MICHEL, Andre, Feminizm, (ev.) TEKEL, irin, letiim Yaynlar, Cep niversitesi, stanbul, tarihsiz OUTHWAITE, William (Ed.), Modern Toplumsal Dnce Szl, ev: PAKDEMR, Melih, letiim Yaynlar, stanbul, 2008 ZPEK, Bekir Berat, Muhafazakrlk: Akl, Toplum, Siyaset, Kadim Yaynlar, Ankara, 2005 POPPER, Karl, Bilimsel Aratrmann Mant, (ev.) AKA, lknur, TURAN, brahim, Kazm Takent Klasik Yaptlar Dizisi, Yap Kredi Bankas, stanbul, 1998 ROUSSEAU, Jean Jacques, Emile, (ev.) ARUN, Yaar, Trkiye Bankas Kltr Yaynlar, stanbul, 2009

181

Bilge Strateji, Cilt 2, Say 4, Bahar 2011

SLATER, Phil, Frankfurt Okulu, (ev.) ZDEN, Ahmet, Kabalc Yaynevi, stanbul, 1998 SNMEZOGLU, Faruk, Uluslararas Politika ve D Politika Analizi, Filiz Kitabevi, stanbul, 1995 Makaleler ALATLI, Alev, 'Dou-Bat' i Bo Bir Tasnif, Dou Bat, Say: 2, 1998 BACE, Emre, bni Haldunun deoloji Kuram: Karlatrmal Bir zmleme, Dou-Bat, Say: 31, 2005 BOZDALIOLU, Ycel, Yaplandrmac Yaklam (Konstrktivizm), Uluslararas likiler, Giri, Kavram ve Teoriler, (Ed.) AKMAK, Haydar, Platin Yaynlar, Ankara, 2007 COKUN, Birgl Demirta, Post-modern Yaklam, iinde: Uluslararas likiler, Giri, Kavram ve Teoriler, (Ed.) AKMAK, Haydar, Platin Yaynlar, Ankara, 2007 DAI, hsan, Normatif Yaklamlar: Adalet, Eitlik ve nsan Haklar, iinde: Devlet, Sistem ve Kimlik, (Der.) DAI, hsan D., ERALP, Atila, letiim Yaynlar, stanbul, 2007 ERALP, Atila, Uluslararas likiler Disiplininin Oluumu: dealizm-Realizm Tartmas, Devlet, Sistem ve Kimlik, (Der.) DAI, hsan D., ERALP, Atila, letiim Yaynlar, stanbul, 2007 FUKUYAMA, Francis, Women and the Evolution of World Poltics, Foreign Affairs, Cilt: 77, No: 5, 1998 GLE, Nilfer, Bat-D Modernlik zerine Bir lk Desen, Dou-Bat, Say: 2, 1998

182

Uluslararas likiler Disiplininde Epistemolojik Paradigma Tartmalar: Postpozitivist Kuramlar

HOPF, Ted, The Promise of Constructivism in International Relations Theory, International Security, Cilt: 23, No: 1, 1998 KEYMAN, Fuat, Eletirel Dnce: letiim, Hegemonya, Kimlik/Fark, Devlet, Sistem ve Kimlik, (Der.) DAI, hsan D., ERALP, Atila, letiim Yaynlar, stanbul, 2007 OSTERUD, Oyvind, Antinomies of Postmodernisms in International Studies, Journal of Peace Research, Cilt: 33, No: 4, 1996 ZLK, Erdem, Feminist Yaklam, iinde: Uluslararas likiler, Giri, Kavram ve Teoriler, (Ed.) AKMAK, Haydar, Platin Yaynlar, Ankara, 2007 SMITH, Steve, Epistemology, Postmodernism and International Relations Theory: A Reply to Osterud, Journal of Peace Research, Cilt: 34, No: 3, 1997 TANRISEVER, Oktay F., Yntem Sorunu: Gelenekselcilik-Davransalclk Tartmas, Devlet, Sistem ve Kimlik, (Der.) DAI, hsan D., ERALP, Atila, letiim Yaynlar, stanbul, 2007 TICKNER, J. Ann, A Gendered Perspective on National Security, Classing Readings and Contemporary Debates in International Relations, (Ed.) WILLIAMS, Phil, GOLDSTEIN, Donald M., SHAFRITZ, Jay M., WADSWORTH, Thomson, USA, 2006 TICKNER, J. Ann, What Is Your Research Program? Some Feminist Answers to International Relations Methodological Questions, International Studies Quarterly, Say: 49, 2005 TICKNER, J. Ann Why Women Cant Run The World: International Politics According to Francis Fukuyama, International Studies, Cilt: 1, No: 3, 2002 WEBER, Martin The Critical Social Theory of the Frankfurt School, and the Social Turn in IR, Review of International Studies, No: 31, 2005

183

Bilge Strateji, Cilt 2, Say 4, Bahar 2011

WENDT, Alexander, Anarchy is What States Make of It, International Organization, Cilt: 46, No: 2, 1992 nternet Kaynaklar DAVUTOLU, Ahmet, 21. Yzylda Kresel Ynetiim ve niversiteler, stanbul ehir niversitesi Al Konumas Metni, stanbul, 18 Haziran 2010, http://www.sehir.edu.tr/tr-TR/Module/News.aspx?NewsID=9 Methodological Debates on International Relations http://www.oup.com/uk/orc/bin/9780199260584/ch09.pdf Theory,

184

You might also like