You are on page 1of 137

Descartes Yntem zerine Konuma

DNYA KLASKLER DZS: 19 YNTEM ZERNE KONUMA Bu kitap Cumhuriyet Dnya Klasikleri Dizisi iin zel olarak evrilmitir. Yayna hazrlayan : Egemen Berkz Dizgi : Yenign Haber Ajans Basn ve Yaynclk A.. Bask : ada Matbaaclk Yaynclk Ltd. ti. Kasm 1998

DESCARTES YNTEM ZERNE KONUMA Franszca'dan eviren ve aklamalar yazanlar: Afar Timuin - Yksel Timuin

C Cumhuriyetimizin 75. yl cokusuyla...

Hmanizma ruhunu anlama ve duymada ilk aama, insan varlnn en somut anlatm olan sanat yaptlarnn benimsenmesidir. Sanat dallar iinde edebiyat, bu anlatmn dnce eleri en zengin olandr. Bunun iindir ki bir ulusun, dier uluslarn edebiyatlarn kendi dilinde, daha dorusu kendi dncesinde yinelemesi; zek ve anlama gcn o yaptlar orannda artrmas, canlandrmas ve yeniden yaratmas demektir. te eviri etkinliini, biz, bu bakmdan nemli ve uygarlk davamz iin etkili saymaktayz. Zeksnn her yzn bu trl yaptlarn her trlsne dndrebilmi uluslarda dncenin en silinmez arac olan yaz ve onun mimarisi

demek olan edebiyatn, btn kitlenin ruhuna kadar ileyen ve sinen bir etkisi vardr. Bu etkinin birey ve toplum zerinde ayn olmas, zamanda ve meknda btn snrlar delip aacak bir salamlk ve yaygnl gsterir. Hangi ulusun kitapl bu ynde zenginse o ulus, uygarlk dnyasnda daha yksek bir dnce dzeyinde demektir. Bu bakmdan eviri etkinliini sistemli ve dikkatli bir biimde ynetmek, onun genilemesine, ilerlemesine hizmet etmektir. Bu yolda bilgi ve emeklerini esirgemeyen Trk aydnlara kran duyuyorum. Onlarn abalaryla be yl iinde, hi deilse, devlet eliyle yz ciltlik, zel giriimlerin abas ve yine devletin yardmyla, onun drt be kat byk olmak zere zengin bir eviri kitaplmz olacaktr. zellikle Trk dilinin bu emeklerden elde edecei byk yarar dnp de imdiden eviri etkinliine yakn ilgi ve sevgi duymamak, hibir Trk okurunun elinde deildir. 23 Haziran 1941. Milli Eitim Bakan Hasan li Ycel

SUNU Cumhuriyet'le balayan Trk Aydnlanma Devrimi'nde, dnya klasiklerinin Hasan li Ycel nclnde dilimize evrilmesinin, kukusuz nemli pay vardr. Cumhuriyet gazetesi olarak, Cumhuriyetimizin 75. ylnda, bu etkinlii yineleyerek, Trk okuruna bir "Aydnlanma Kitapl'' kazandrmak istedik. Bu erevede, 1940'l yllardan balayarak Milli Eitim Bakanl'nca yaynlanan dnya klasiklerinin en nemlilerini yaynlyoruz. Cumhuriyet YNTEM ZERNE KONUMA VE DESCARTES ZERNE BRKA SZ Yntem zerine konuma, Descartes'n birinci dnem yaptlarndandr. 1618'den 1637'ye kadar srm olan bu birinci dneminde, Descartes bir filozoftan ok bir bilim adamdr; dnya zerine, insan zerine, insann evrendeki yeri zerine evrensel bir bilim gelitirmeye ynelir. 1637'den sonrann Descartes' bir bilim adam olmaktan

ok bir filozoftur ya da bir metafizikidir. Asl ad Discours de la mthode, pour bien conduire la raison et chercher la vrit dans les sciences, plus la dioptrique, les mtors et la gomtrie qui sont les essais de cette mthode (Usu iyi ynetmek ve bilimlerde doruyu aramak iin yntem zerine konuma ve bu yntemin denemeleri olan dioptrik, meteorlar ve geometri) olan bu kitabn bugn yalnzca alt blmlk Yntem zerine konuma blm ilgi eker. Kitab olduka kalnlatran br blmler bugn iin yalnzca bilim tarihi uzmanlarnn ilgisini ekebilir. Yukarda yaptmz ayrm, bilim adam ve filozof ayrmn, Descartes iin derinletirmemek gerekir. Descartes bilimlerin felsefeden kopmaya balad o dnemlerde almalarn srdren bilim adamlarnn tersine, bilimi her zaman felsefi bir bak as iinde btnletirmeye zen gstermitir. Descartes, pek belirgin bir biimde, ann bilim adamlarnn yalnzca teknik sorunlar erevesinde snrlandn grecek, onlarn tuttuu yoldan daha deiik bir yol tutacaktr. Gene de 1618-1637 arasnda Descartes zellikle bilimsel konulara eilir. Onun bu konularda, zellikle fizyoloji alannda

ortaya koymu olduu bilgilerin bugnk bilgilerimiz karsnda pek bir anlam kalmadn syleyebiliriz. zellikle Ortaa boyunca l kesmeyi yasaklayan kilise evreleri insan bedeninin yapsn ve ilevlerini bilmek iin aba gsterenlerin gzn korkutmutu. Flaman anatomi uzman Vesalius'un (1514-1564) bana gelenler bu basknn en belirgin tandr. Hegel'in gerek bir deerbilirlikle "modern felsefenin kurucusu" dedii Descartes 31 Mart 1596'da La Haye'de (Touraine) dodu. Rennes parlamentosunda danmanlk yapm olan babas Joachim Descartes olduka zengin bir kiiydi. Annesi Jeanne Brochard onu dourduktan bir yl sonra bu dnyaya gzlerini kapayvermiti. On yanda Cizvitlerin Collge Royale de la Flche okuluna giren Descartes on sekiz yanda bu okuldan ayrld, iki yl sonra yani 1616'da Poitiers'de hukuk renimini tamamlad. Askerlik mesleini seerek 1618'de Moritz von Nassau'nun, 1619'da Bavyera seicisinin, 1621'de Bocquoy kontunun ordularna girdi; bylece Almanya'y, svire'yi, talya'y, Hollanda'y, Macaristan', Polonya'y dolat. 1627'de nl La Rochelle kuatmasna katld. 1628'de Hollanda'ya ekildi ve kendini felsefeye adad.

Hollanda'nn Francher, Amsterdam, Deventer, Utrecht, Leiden, Endegeest, Egmond ve zellikle Alkmaar gibi kentlerinde dingin bir yaam srd. Bu arada kez Fransa'ya gitti. 1649'da sve kraliesi Kristina onu yanna ard. Sarayda byk ilgi gren, bu arada bir de bale yazan filozofun gsz bedeni sve'in souklarna dayanamad. Descartes 1650'de Stockholm'de zatrreeden ld. Descartes'n dnce yaamnda en ok etkili olmu olan kii nl bilim adam Isaac Beeckman'dr. ki dnce adam 1618'de karlatlar. Descartes kendisinden sekiz ya byk olan bu kiiye byk bir saygyla baland. Isaac Beeckman, Caen niversitesi'nden nl bir tp doktoruydu; matematikle ilgileniyor, matematik-fizik alannda nemli almalar yapyordu. Descartes ilk incelemesi Compendium musicae'yi (Mzik zeti) Isaac Beeckman iin yazmtr. "Mziin konusu sestir, amac hoa gitmek ve bizde eitli tutkular uyandrmaktr" diye balayan bu incelemenin bugn iin byk bir nemi yoktur. Ancak Descartes'n Beeckman'la dostluu Beeckman'n lmne (1637) kadar srmtr. Descartes'n Beeckman'a yazd mektuplar her satrnda

sarslmaz bir dostluun inceliklerini yanstr. rnein Descartes 26 Ocak 1619 tarihli mektubunda yle der: "Mektubunuzu aldm, bekliyordum zaten. Ona gz atar atmaz mzikle ilgili notlar grnce iim sevinle doldu: beni unutmadnz daha nasl gsterecektiniz? Bir ey daha bekliyordum, o benim iin daha nemliydi: ne yaptnz, ne yapyorsunuz, salnz nasl? nann bana, yalnzca bilimi dnyor deilim, sizi de dnyorum; yalnzca dncelerinizi deil, dnceleriniz ok nemli ama, btn bir insan olarak sizi dnyorum." Descartes, ulusal dillerin Avrupa'da yeni yeni kendini bulduu bir yzylda baz yaptlarn Latince, baz yaptlarn Franszca yazmtr. lk incelemeleri Compendium musicae (1618) ve Regulae ad directionem ingenii (Usun ynetimi iin kurallar) (1631) adlarndan da anlalaca gibi Latince yazlmtr. Discorus de la mthode (Yntem zerine konuma) Franszca yazlmtr ve 8 ubat 1637'de Leyden'de Jean Maire yayn olarak kmtr, filozofun baslan ilk yaptdr. Kitabn Latince evirisi 1644'te yaymland, eviriyi Descartes baslmadan nce gzden geirdi (yaymcs L. Elzevier). Yntem zerine konuma btnsel bir yap ortaya koymaz, her

blm ayr bir konuyu iler. Blmler arasnda balant bulunmad gibi, baz dnce tutarszlklar da grlr. rnein birinci blmde neredeyse tmyle mahkm edilen Stoa felsefesi nc blmde benimsenir. Kitap ayr ayr makalelerden olumu gibidir, belki de bu makaleler ok deiik zamanlarda yazlmtr. Bu paral kitabn en nemli yan Descartes'n dncesindeki geliimle ilgili tarihsel izgiyi ortaya koyuyor olmasdr. Descartes'n bir baka nemli kitab Meditationes ilk olarak 1641 ve 1642'de Latince yaymland. 1641'de yaplan birinci bask Paris'te Michel Soly yaynevinin basksdr: Renati Descartes, Meditationes de prima philosophia (Ren Descartes, lk felsefe zerine dnceler). Kitaba alt blmlk eletiriler toplam ve bu eletirilere Descartes'n verdii yantlar eklenmiti. 1642 basks Amsterdam'da L.Elzevier Yaynevince yaymland, bu baskya yalnzca birinci eletiri eklenmiti. Kitabn Franszca evirisi 1647'de Paris'te Veuve Jean Camusat ve Pierre le Petit'de Mditations mtaphysique de Ren Descartes (Ren Descartes'n metafizik dnceleri) kt. eviriyi Luynes Dk yapmt ve birinci, ikinci, nc, drdnc, altnc eletirilerin evirileri de kitaba

eklenmiti. eviriyi Descartes batan sona gzden geirmitir. Beinci eletirinin yerine Descartes'n bir aklamas konulmutur. Les Principes de la philosophie (Felsefenin ilkeleri) ilkin L. Elzevier'de 1644'te yaymland, Latince olarak kt: Renati Descartes, Principia philosophiae (Ren Descartes, Felsefenin lkeleri). Yaptn Franszca evirisini rahip Picot yapmtr, eviriyi Descartes gzden geirmitir. Yapt 1647'de Paris'de Henri Le Gras'da kt. Felsefenin lkeleri Descartes'n daha nceki felsefe almalarnn geni bir zeti gibidir ya da daha nceki almalaryla ilgili geni ereveli bir aklamadr. 1649'da Les Passions de l'me (Ruhun Tutkular) Hollanda'da basld. Yapt sve kraliesi Kristina'ya yollanmt. Descartes bu kitabnda tutkular ad altnda insan ruhsallnn eitli olgularn incelemitir. Ruhun Tutkular bir ruhbilim aratrmasdr, ayn zamanda ahlak konularyla pek ilgilenmeyen Descartes'n insan ruhsallndan giderek gelitirdii bir ahlak aratrmasdr. Filozofun salnda baslm olan yaptlar bunlardr. imdi filozofun lmnden sonra baslm olan yaptlarn grelim. Daha nce adn andmz Compendium Musicae 1650'de Amsterdam'da kt. 1662'de Leiden'de Trait de

l'homme'un (nsan ncelemesi) Latince bir evirisi yaymland. 1664'te Jacques Le Gras Le Monde de M.Descartes ou le trait de la lumire'i (Bay Descartes'n dnyas ya da k incelemesi) yaymlad. 1657'de Charles Angot Lettres de M. Descartes' (Bay Descartes'n mektuplar) kard. 1659'da mektuplardan bir cilt daha kt. 1664'de L'Homme de Ren Descartes (Ren Descartes'n nsan), bir de Trait de le formation de foetus (Ceninin oluumu zerine inceleme) kt. Descartes'n daha nce adn andmz ok nemli ve bitmemi yapt Regulae ad directionem ingenii (Usun ynetimi iin kurallar) gn na kmakta ge kalm, bu arada elyazmalar yitip gitmiti. 1648'de yaplan Flamanca baslan bir kopyadan yararlanlmtr. Regulae'nin Latince basks 1701'de kt. Bu kitapta yntemle ilgili pek ok sorun ele alnr, ancak yalnzca yntemin uygulamal yanyla ilgilenilir, kkl bir yntem aratrmasna gidilmez. Kitapta on ikier kural ieren blm olacaktr. Ne var ki filozof ilk on sekiz kural incelemi, onlar izleyen kural bildirmi ama incelememi, kalanna hi dokunmamtr. Descartes felsefesi skolastik felsefeye kkten bir kartl ierir, bir tr kar-skolastik'dir. Bacon (1561-1626) ve

Descartes bize yeni dncenin temellerini sunarlar. Bu yzden Leibniz, skolastiklere Descartes kadar kat bakmasa da Descartes' u szlerle yceltir, onun yeni dnce iin nemini u szlerle belirtir: "Hep sylerim, Descartes' dnce doru bilgiye gei yeridir, bu yerden gemeden doru bilgiye varmak zordur." Leibniz skolastikleri u szlerle savunur: "Ama onlar bizim yeni filozoflar topluluunun sand gibi ne ylesine dorularn uzandadrlar, ne de ylesine gln durumdadrlar." Leibniz'e gre skolastiin kllerini kartrrsak derinde bir yerlerde nice deerli maden bulabiliriz. Descartes felsefesinin temelindeki sorun felsefenin en eski sorunudur: deienle, akp gidenle deimez olann kartldr. Buna gre ruhsal olanla maddesel olan birbirinden ayrmak gerekir. Ruhsal olan ya da tanrsal olan kalcy, mekanik bir dzende varolan maddesel eyler de geiciyi belirler. Descartes'n yzyl bir mekanikilik yzyldr, ancak bu arada Tanr'nn varln da gzden karmamak gerekir. Bu yzyl ayn zamanda matematiin ne kt bir yzyldr. Descartes bir bilgin ya da bilim adam olarak bu dnyay, metafiziki olarak da akn dnyay ve akn dnyayla bu dnya ilikisini ele alr.

Galileo Galilei (1564-1642) iki ayr bilimi yani fizikle matematii evlendirmi ya da matematik-fizii kurmu, bylece ada bilim kavraynn olumasnda ilk byk adm atmt, bir baka deyile ada greli ve lmeci bilim kavraynn temellerini atmt. Descartes da mekaniki fizyolojinin ve fizyolojik ruhbilimin kurucusu oldu, bu arada biyoloji alannda belirlenimci bir bak gelitirdi, cebir iaretlerini basitletirdi ve analitik geometriyi temellendirdi. Metafiziki ya da filozof Descartes, felsefesini bir ngryle birden bire kurmak gibi bir yol tutmay dnmeden, ilkelerini araya araya, yava yava belirledi ve bu araynn yksn yazmaktan geri durmad. Saduyu diye de adlandrd usun, dnyann en iyi paylatrlm eyi olduunu sylerken hristiyan felsefesinin bak asyla tersleiyordu. rnein Aziz Augustinus, zihnimizde kukuyu gerektirmeyecek biimde hazr bulduumuz tanrsal kaynakl bilginin hepimizde eit olamayacan benimsiyordu. Descartes bu dinci grn karsna yle kar: "Doru yarglama ve doruyu yanltan ayrma gc, saduyu ya da us diye adlandrlan g, doal olarak btn insanlarda eittir." Kiinin dnce

yolunda verimli sonular alamamasnn tek nedeni usunu iyi kullanamyor olmaktan baka bir ey olamazd. Yava ilerlemek, kukuyu elden brakmamak Descartes yntemin temelini oluturur. Baz eski filozoflarn, zellikle Pyrrhon'un (M.. 365-275) doru bilginin varln yadsyan olumsuz kukuculuu Bacon'da ve Descartes'da olumlu kukuya dnecektir. Olumsuz kukucu, bilginin evrenselliini yadsyarak ie balar. Yenian kukucular yle dnecektir: ancak kukuyla yola karsak doru bilgiye ulaabiliriz, kesinliklerden yola kmak yanlmay gze almak demektir. Descartes'da doru bilginin balca kayna apaklktr. Filozofun yntemi kukuculuk temeline dayanr, onun kukusu yntemli kukudur: doruyu elde etmek iin kukulanmak bir zorunluluktur. Her eyden kukulanabilirim, ancak kukulanamayacam bir ey vardr, o da kukulanan ben'in kendisidir. Aziz Augustinus kukuyu ortadan kaldrmak iin "kukulanyorsam varm" demiti. Descartes da her eyden kukulana kukulana "cogito ergo sum"a yani "dnyorum yleyse varm"a ular. Descartes felsefesi ncelikle bir yntem felsefesidir. Eski filozoflar yntemli olma ya da en azndan tutarl dnme

abas iinde yntem sorununu enine boyuna tartmamlard. Yntem sorununun tartlmas Bacon ve Descartes'la balar. Bacon Aristoteles'in Organon'unu dnerek Novum organum'u yazmt. Descartes pekok almasnda yntem sorununa arlk verir. Yntem sorunu nemlidir, nk eski filozoflarn sandnn tersine salt ussallkla her sorunu zmemiz olas deildir, usu ussal yntemlerle donatmak gerekir, ussal etkinlik her zaman yntemle desteklenmelidir. Yani mantk yntem deildir ya da yntemi vermez, Descartes yntemin temel kural apak olmayan hibir eyi doru diye almamaktadr. Bir baka kural btnn iinde temel olan ya da en basit olan bulmak, o en basit olandan bileie doru ilerlemektir. Bu bak as filozofun matematie olan ar ballyla ilgilidir. Descartes'n yntemi matematik yntemdir demek gene de doru olmaz, ancak onun ynteminde matematiksel kavrayn byk bir yer tuttuunu syleyebiliriz. Descartes cogito deneyinde ortaya koyduu ben kavrayndan giderek metafiziini temellendirir; bu bak elbette hristiyanc bak asna ters der. Hristiyanc bak as Tanr kavramn hibir kuku duymadan en

baa yerletirir ve Tanr'dan bene ular. Oysa Descartes Tanr'y bende bulmutur. Tanr'ya benden giderek ulamtr. Burjuva dnce dizgesinin egemen olmaya balad ve ben kavramnn ne kt bir dnemde Descartes'n beni baa koymas elbette bugn bizim iin yadrgatc deildir ama o zaman iin ok yenidir. Bylece Descartes, benden giderek, dnyay zgrce yaratan Tanr fikrine ular ve ondan, onun varlndan maddesel dnyay tretir. Bylece balangta belirttiimiz kartlk, ruhsal tz ve maddesel tz kartl bir uzlatrmayla, iki tzn yanyana ya da altl stl koyulmasyla alm olur. Bylece uzamda ve zamanda yer kaplamayan tzden devingen ve uzaml tze az ok yumuak bir gei yaplm olur (daha yumuak bir gei Leibniz'de olduu gibi heptanrcla yakn bir bak ya da Spinoza'da olduu gibi dorudan doruya heptanrc bir bak gerektirecektir). Descartes maddede tam bir mekaniklik bulur, maddesel olgularn tmn devinimle aklar. Devingen olan uzamda olandr, yer kaplayandr. Dnceyle ruh ayn eydir ve "nsan ruhu tanrsal bir eylere sahiptir." nsanda ruh ya da dnsel olan, bedenle birlemitir. Bu birleme kozalaks bez'de gerekleir. Aristotelesi bir anlayla

skolastikler ruhu beden iin bir "biim" saymlard. Descartes ruhla maddeyi ya da bedeni iki ayr tz olarak belirlemi, her ikisini insan varlnda kesinlikle birbirinden ayrmtr. Ancak, Descartes'a gre hibir ey, "ruhun zerinde onunla ilikili olan beden kadar etkide bulunamaz." Ruhta tutku ya da edilim olan ey bedende edimdir. Descartes, Ruhun tutkular'nda "Ruh bedenin tm paralaryla ayrlmaz bir biimde birlemitir" der. Demek ki tutkular ruhta gerekleirler ama onlarn kayna bedendir, bedendedir. "yelerin scakl ve devinimi bedenden, dnceler ruhtan gelirler." Her felsefe gibi Descartes felsefesi de ann bilincini belli bir adan iselletirir. Onda XVII. yzyl bilim ve felsefe dnyasnn temel kavraylar belirginleir. Descartes, skolastikleri aratrmadan bildiren dnrler olarak belirlerken birok belirlemelerini salt gzlem ve ussal karm zerine kurarak pek ok yanlgya dmtr. Bu onun zayfl deil, felsefenin ve bilimin yazgsdr: kimse bilimde ve felsefede her eyi son aklamalarna gtrebilecek kadar ngrl deildir; bilim ve felsefe yapmak yanla dmek zgrln kullanabilmekle olasdr. Bilim adam Descartes havada dolaan tozlar

hava atomlar yerine alabiliyor, fizyolojik aklamalarnda temelsiz yarglar ne srebiliyordu, daha neler neler... Dncenin kanlmaz yazgsdr bu, filozof araylarnda yrekli olmak zorundadr. "Kepler yldzlarn arkasna onlar yrngesinde gtren bir melek yerletiriyor, gelgit olayn 'nemli yldzlarn erdemi'yle aklyordu. Galilei 'boluun gc' kavrayn koruyor, sonusal nedenlerin varln neriyordu. Descartes bu metafizik kavramlar bilimden kesinlikle uzaklatrmt. O, byk bir yreklilikle, tm doa olgularn yalnzca mekaniin ve geometrinin aydnlk yasalaryla aklamaya alt. Elbette bilimi metafizikten kesinlikle ayrmyordu, nk metafizikte tmden gelimin k noktasn buluyordu. Ama baa metafizii koyarken zellikle bilimin nesnel deerini korumaya alyordu." (L. Debricon). Elinizdeki eviri Yntem zerine konuma'nn ilk evirisi deil. Descartes'n br kitaplarn olduu gibi bu kitabn da daha nce Mehmet Karasan evirmiti. Bizim elimizde evirinin 1962 tarihli ikinci basks var. Karasan evirisi dil asndan olduka eskidir, yalnzca szckler deil anlatm da bugnk dilimize uzak dmektedir. Buna gre bu eviriyi eski szcklerin yerine yenilerini koyarak anlamak

da pek kolay deildir. Bu sylediklerimiz elbette toplumsal dnmlerle gelen dil deiiklikleriyle ilgilidir, yoksa Karasan evirisinin uyarl bir eviri olduu tartma gtrmez. Bir kitap daha nce evrilmise, o eviriden yararlanmak yeni eviriciler iin bir zorunluluktur. Biz de Karasan evirisinden yeterince yararlandk, diyebilirim ki bu eviri olmasayd baz eyleri yanl anlayabilirdik. Bu sylediklerimizden batan sona Karasan evirisini izlediimiz gibi bir anlam karlmas yanl olur. eviriyi yaparken Karasan'la uyumadmz ok nokta oldu. Bu da eviri denilen iin nasl g bir i olduunu gsteriyor. Bu tr temel kitaplarn bir ya da iki evirisinin deil birok evirisinin olmas gerekir. Her eviri zgn yapta ayr bir yaklam olacaktr. O koullarda deiik metinlerden giderek z yakalamak daha kolaydr. Ancak dnce dnyamzn koullar byle bir zenginlii yazk ki olas klmyor bugn. Temel kitaplarn elimizde bir ya da iki evirisi varsa bu da az ey deil. nk bu tr kitaplar ancak uzmannn evirmesi gereken kitaplardr. Bir filozofu yakndan tanmyorsanz onun terimlerini yanl aktarabilirsiniz. Asl glk Descartes'n anlatmndan ya da dilinden geliyordu, bu da XVII. yzylda Franszca'nn

henz bugnk yapsna kavumam olmasyla ilgilidir. Avrupa'da ulusal dillerin aa yukar bir yzyldr olumaya balad bir dnemin yazar olarak Descartes elbette bugnk Franszca'dan olduka uzak bir Franszca'yla yazacakt. XVIII. yzyln felsefe kitaplar bile bize bu anlamda byk glkler karr. Bugnk anlatm, Franszcada ancak XIX. yzylda olumaya balamtr. Descartes'n anlatm biimi, zellikle noktal virgllerle balanan cmleciklerin oluturduu uzun cmleleri okuyucuya zaman zaman glk karabilecektir. Ancak bu gln Descartes dncesiyle ilgili olmadn, Descartes dncesinin bir zellii olmadn rahata syleyebiliriz. Descartes "Zor eylerin daha gzel olduuna inanmak lmllerin ortak yanldr" diyecek kadar, "Yntemden kesin ve kolay kurallar anlyorum" basitten, yalndan, apaktan yana bir filozoftur, o her zaman yazdklarnn bir roman gibi kolay anlalmasn istemitir. Dil zorluu dnda Descartes dncesinin herhangi bir zorluu yoktur. Yntem zerine konuma Descartes dncesinin tarihsel geliimini ortaya koyan bir kitap olmakla bir tr romandr zaten, bu arada bir arayn belgesidir: Descartes felsefesinin oluumu o zamanlar

henz tamamlanmamtr. Ancak bu yaptta Descartes felsefesinin gelecekteki gelimeleri birer taslak olarak yer almaktadr. En nemlisi de kitabn bize nerdii yntem kavraynn henz ok taze oluudur: yzyldr bizler zellikle yntem asndan Descartes bir kavray temel alyoruz. Nasl Descartes'dan gemeden ada dnceyi kavramak olas deilse, Yntem zerine konumadan gemeden de Descartes' kavramak olas deildir. Afar Timuin stanbul, Eyll 1998

YNTEM ZERNE KONUMA USUNU Y KULLANMAK VE BLMLERDE DORUYU ARATIRMAK N Bu konuma tm bir defada okunmak iin ok uzun grlrse alt blme ayrlabilir. Birincide bilimlerle ilgili

eitli belirlemeler, ikincide yazarn arad yntemin balca kurallar, ncde bu yntemden kard ahlak kurallarndan bazlar, drdncde metafiziinin temellerini oluturan Tanr'nn ve insan ruhunun varln kantlamasn salayan nedenler, beincide fizikle ilgili olarak aratrd sorunlarn dzeni ve zellikle yrein deviniminin ve hekimlikle ilgili baz baka glklerin aklamas, sonra da ruhumuzla hayvanlarn ruhu arasndaki ayrm ve sonuncuda doann aratrlmasnda imdikinden daha ileri gitmek iin gerekli olduuna inand eyler ve bu konumay hangi nedenlerle yazd bulunacaktr. (1)

BRNC BLM

Saduyu dnyann en iyi paylalm eyidir: nk her kii ondan ok iyi pay alm olduunu dnr, her eyden ok g honut olanlar bile kendilerinde bulunan saduyudan daha ounu istemeye alk deildirler. Bu konuda herkesin yanlmas olas deildir: ama bu daha ok aslnda saduyu ya da us denilen iyi yarglama ve doruyla yanl ayrt edebilme gcnn doal olarak tm insanlarda eit olduuna tanklk eder; bylece grlerimizdeki eitlilik kimilerinin brlerinden daha ussal olmasndan gelmez, dncemizi deiik yollardan gtryor ve ayn eyleri dnmyor olmamzdan gelir. nk iyi bir zihne sahip olmak yetmez, nemli olan onu iyi kullanmaktr. En byk ruhlar en byk erdemlere olduu kadar en byk ktlklere yatkndrlar; ancak ok yava yryenler her zaman doru yolu izliyorlarsa koanlardan ve doru yoldan uzaklaanlardan daha ok ilerleyebilirler. Kendi payma ben zihnimin bakalarnn zihninden daha yetkin olabileceini dnmedim, hatta ok zaman dncem bakalarnnki kadar keskin, imgelemim bakalarnnki kadar ak ve seik, belleim bakalarnnki kadar geni ve aydnlk olsun istedim. Zihnin yetkinliini salayan daha baka nitelikler bilmiyorum; nk usun ya

da saduyunun bizi insan klan ve hayvanlardan ayran tek ey olduu kadar onun tmyle her kiide varolduuna inanmak ve bu yolda ayn tr'n bireylerinin biim'leri ya da doalar arasnda deil, ancak raslant'lar (2) arasnda okluk ve azlk bulunduunu syleyen filozoflarn ortak grn izlemek istiyorum. Ama genliimden beri beni bir takm belirlemelere ve kurallara ulatran baz yollar zerinde bulunmu olmakla ok ansl olduumu dndm sylemekten ekinmeyeceim; bu belirlemelerden ve kurallardan giderek bir yntem oluturdum ve onunla bilgimin dzeyini artrmann ve onu, zihnimin sradanlnn ve yaammn ksalnn ulamama elverdii en yksek noktaya, yava yava ykseltmenin yolunu buldum sanrm. nk bu yntemin meyvelerini oktan topladm, yle ki kendi zerime verdiim yarglarda kendine gven dorultusunda olmaktan ok gvensizlikten yana olmaya almama karn, tm insanlarn eitli eylemlerine ve giriimlerine filozof gzyle baktmda bana bo ve yararsz grnmeyen hemen hemen hibir ey grmedim; dorunun aratrlmasnda yapm olduumu dndm ilerlemeden son derece honut olmaktan ve gelecek iin bu

gibi umutlar beslemekten geri kalmyorum, yle ki insan adna yarar insanlarn (3) uralar arasnda tam tamna iyi ve nemli olann benim setiim ey olduuna inanmaktan ekinmiyorum. Bununla birlikte yanlm olabilirim, altn ve elmas diye aldm belki de yalnzca biraz bakr ve camdr. Bizi ilgilendiren eylerde yanlmaya ne kadar yatkn olduumuzu ve dostlarmzn yarglar bizden yana olduunda da bu yarglarn ne kadar kuku gtrr olmas gerektiini biliyorum. Ama bu konumada her kii yarglayabilsin diye hangi yollar izlediimi ve yaamm bir tablo gibi gstermekten ve bylece ortak sylentilerden benimle ilgili edinilen grleri renmekten honut olacam; bu, kendimi renmemin yeni bir arac olacak, onu da yararlanma alkanlnda olduum aralara ekleyeceim. Bylece amacm burada her kiinin usunu iyi kullanmas iin izlemesi gereken yntemi retmek deil, ama yalnzca benimkini hangi biimde kullanmaya altm gstermektir. tler vermeye kalkanlar t vermeye kalktklar kiilerden daha usta olduklarn sanyor olmallar; en kk baarszlklarnda eletirilesi olan

onlardr. Ama iinde yknlebilecek birka rnek, belki de izlememekte hakl olacaklar baz baka eyler bulacaklar bu yazy, yalnzca bir yk gibi ya da dilerseniz masal gibi sunmakla, kimseye zararl olmakszn kimilerine yararl olacan ve herkesin ak yrekliliime teekkr edeceini umarm. ocukluumdan beri bilimlerle beslenmitim; onlarla, yaama yararl olan tmyle aydnlk ve gvenlik bir bilginin kazanlabileceine inandrldm iin, onlar renmeye son derece istekliydim. Ama tm dersleri tamamlayp alld zere bilginler arasna alnnca tmyle gr deitirdim. nk kendimi ylesine kuku ve yanlgyla sarlm buluyordum ki renmeye abalamaktan kazancm ancak giderek bilgisizliimi ortaya karyor olmamd gibi grnyordu bana. Bununla birlikte Avrupa'nn en nl okullarndan birindeydim, dnyann herhangi bir yerinde bilgin insanlar varsa o insanlarn burada olduunu dnyordum. Orada bakalarnn rendii her eyi renmitim; yine de bize retilen bilimler bana yeterli grnmediinden en ilgin ve en az bulunur bilimleri (4) inceleyen tm kitaplar elime getike okumutum. Bununla birlikte bakalarnn

benimle ilgili yarglarn biliyordum ve okul arkadalarmdan bazlar hocalarmzn yerini doldurmak iin ngrlm olsalar da beni onlardan aa deerlendirdiklerini hi dnmyordum. Sonunda yzylmz bana nceki yzyllarda olduu kadar verimli ve iyi zihinlerle dolu grnyordu. Bu da tm br yzyllar yarglama ve dnyada bana nceden umut ettirildii gibi hibir reti olmadn dnme zgrln veriyordu. Bununla birlikte okullarda yaplan uygulamalar beenmekten geri kalmyordum. Orada retilen dillerin eski kitaplarn kavranlmas iin gerekli olduklarn, masallardaki inceliin zihinleri atn, tarihin anlmaya deer eylemlerinin zihni gelitirdiini ve istekle okunduklarnda yargnn olumasna yardmc olduklarn, tm iyi kitaplarn okunmasnn onlarn yazarlar olan gemi yzyllarn en onurlu insanlaryla bir konuma, dncelerinin en iyilerini ortaya koyduklar dzenlenmi bir konuma gibi olduunu, gzel konumann esiz gleri ve gzellikleri bulunduunu, iirin ok ekici incelikleri ve holuklar olduunu, matematiklerin ok ince bulular olduunu ve bunlarn merakllar honut etmekte olduu kadar tm sanatlar kolaylatrmakta ve insanlarn

emeini azaltmakta da ok yararl olabildiini, grenekleri inceleyen yazlarn erdem iin ok yararl olan birok bilgi ve birok esin ierdiini, dinbilimin cennete gitmeyi rettiini, felsefenin her eyden sz edebilme arac olduunu ve daha az bilenlerde hayranlk yaratmay saladn, hukukun, hekimliin ve br bilimlerin onlarla uraanlara onurlar ve zenginlikler getirdiini ve sonunda tmn hatta en bo ve en karlksz olanlarn gerek deerleriyle tanmak ve onlarn bizi yanltmalarndan kanmak iin incelemek gerektiini biliyordum. Ama dillere, hatta eski kitaplar okumaya, onlarn tarihlerine ve masallarna yeterince zaman ayrm olduuma inanyordum. nk br yzyllarn yazarlaryla konumak hemen hemen yolculuk yapmakla ayn eydir. Greneklerimizi daha salkl yarglayabilmemiz iin ve hibir ey grmemi olanlarn yapageldii gibi bizim alkanlklarmza ters den her eyin gln ve usd olduunu dnmememiz iin eitli halklarn grenekleriyle ilgili bir eyler bilmek iyidir. Ama yolculukta ok zaman harcadmzda kendi lkemize yabanc deriz, gemi yzyllarda olup biten eylere ok ilgi duyduumuzda doal olarak bu yzylda olup biten

eyleri iyi bilemeyiz. stelik masallar hi de yle olmayan birok olay olas gibi dndrr; en doru tarihler bile okunmaya daha deer klmak iin olgularn deerini deitirmeseler ya da artrmasalar da hemen her zaman en azndan onlarn en sradan ve en az bilinir olanlarn dlarlar: bu yzden geriye kalanlar olduu gibi grnmez ve onlardan kardklar rneklerle greneklerini dzenleyenler romanlarmzn kahramanlarnn garipliklerine derler ve glerini aan amalar ortaya koyarlar. Gzel konumay ok nemsiyordum ve iire tutkundum; ama her ikisinin de aratrmann meyvalar olmaktan ok ruhun armaanlar olduklarn dnyordum. Usavurmalar en gl olanlar ve dncelerini aydnlk ve kolay kavranlr klmak iin en iyi dzenleyenler yalnzca kaba Breton dilini konusalar da, gzel konumay hi renmemi olsalar da nerdikleri eyi her zaman en iyi biimde kantlayabilirler. En ho bulular ortaya koyanlar, bu bulular en ssl ve en tatl bir biimde anlatmay bilenler, iir sanatndan hi haberli olmasalar da en iyi airler olacaklardr.

Nedenlerinin kesinlii ve apakl yznden zellikle matematiklere hayrandm; ama henz onlarn tam olarak ne ie yaradn bilmiyordum, ancak mekanik sanatlara yararl olduklarn dnerek (5) bu kadar kesin ve salam temeller zerinde daha yksek bir yap kurulmam olmasna ayordum. yle ki, tersine, grenekleri inceleyen eski pagan yazlarn yalnzca kum ve amur zerine kurulmu ok ince ve ok grkemli saraylarla karlatryordum. Onlar erdemleri ok yceltirler ve dnyadaki her eyin zerinde deerli gsterirler ama onlar tantmak iin yeterli retim yapmazlar ve ok defa bu kadar ok gzel andklar ey bir duyarszlktan, bir gururdan, bir umutsuzluktan, bir anababa ldrmekten baka bir ey deildir. (6) Dinbilimimize sayg, gsteriyordum ve herhangi biri kadar cennete gitme hakkn istiyordum; ama ok gvenli eyler renmi olarak, yolun daha bilgisiz olanlara daha bilgili olanlardan daha az ak olmadn ve bizi oraya gtren tanrsal kaynakl dorularn kavraymz atn bilerek, onlar usavurmalarmn zayflna brakmaya cesaret edemezdim; dnyordum ki onlar incelemeye girimek ve bunu baarmak iin Tanr'nn olaanst baz

yardmlarna sahip olmak ve insandan daha ok bir ey olmak gerekiyordu. Yzyllardr yaam olan en stn zihinlerce ilenmi olmasna karn felsefede hemen hemen tartlr olmayan ve bu nedenle kuku gtrr olmayan hibir eyin bulunmadn ve bakalarndan daha iyi eyler baarmay ummam iin yeterli zgvene sahip olmadm grerek felsefe iin hibir ey sylemeyeceim; bylece ayn konuda bilgin insanlarca savunulan, birden ounun doru olmamas gereken eitli grlerin varolduunu dnerek, olas olmaktan teye gemeyen her eyi yanl diye belirliyordum. Sonra br bilimlere gelince, onlar ilkelerini felsefeden aldklarndan, ok kesin olmayan temeller zerine salam olan hibir eyin kurulmu olamayaca yargsna varyordum. Onlarn szverdii onur da kazan da onlar renmeye ynelmem iin yeterli deildi; nk Tanr'ya kr, yazgm kolaylatrmak iin beni bilimden bir meslek edinmeye zorlayacak koullarda duymuyordum kendimi; her ne kadar kinikler gibi n hor grmeyi meslek durumuna getirmediysem de, sahte unvanlarla elde edebilmeyi umacam onura da nem vermiyordum.

Sonunda kt retilere gelince, ne bir simyacnn verdii szlerle, ne bir astroloun kehanetleriyle, ne bir bycnn aldatmacalaryla, ne de bildiinden ounu bilmeyi meslek edinenlerden birinin dzenleriyle ya da vnmeleriyle aldanmayacak kadar onlarn deerini yeterince bildiimi dnyordum. (7) Bu nedenle, yam retmenlerime bamllktan kmama elverir olunca bilimsel aratrmalar tmyle braktm. Kendimde ya da dnyann koca kitabnda bulunabilecek olandan daha baka bir bilim aramamaya karar vererek genliimin geri kalann yolculuk yaparak, saraylar ve ordular grerek, eitli miza ve koullarda insanlarla grerek, eitli deneyimler kazanarak, yazgnn bana sunduu raslantlarda kendi kendimi snayarak ve her yerde kendini sunan eyler zerine onlardan baz yararl sonular karabilmek iin dnerek geirdim. nk bana yle geliyordu ki her kiinin kendisini ilgilendiren ve kii yanl yarg verdiinde sonucun hemen onu cezalandraca ilerle ilgili olarak ortaya koyaca usavurmalarda, odasnda alarak hibir sonu getirmeyen kurgulamalar yapan ve bylece dncesini doru gstermek iin kulland zek ve ustalk lsnde

kendisine olsa olsa genel grten uzaklam olmann bo vncn salayacak olan bir bilim adamnn ortaya koyduu usavurmalardakinden daha ok doruyla karlaabilirdim. Her zaman eylemlerimi apak grebilmek ve bu yaamda gvenle yryebilmek iin doruyu yanltan ayrt edebilmeyi renmeye ar bir istek duyuyordum. (8) Gerekten, br insanlarn greneklerini incelerken, onlarda bana gven verecek hibir ey bulamyordum ve daha nce filozoflarn grleri arasnda bulduum kadar deiiklik gzlemliyordum. yle ki bundan kardm en byk yarar uydu: bize ok garip ve gln gelen birok eyin genellikle br byk halklarca benimsenmekten ve onaylanmaktan geri kalmadklarn grerek, ancak rneklemeyle ve alkyla inandrlm olduum hibir eye tam tamna inanmamay reniyordum ve bylece doal mz karartabilen ve bizi doruyu anlamaya daha az yatkn klabilen pek ok yanltan kendimi yava yava kurtaryordum. Ama dnyann kitabnda byle incelemelerle ve birka deney kazanmaya uramakla birka yl geirdikten sonra, bir gn kendi kendimi de incelemeye ve zihnimin tm glerini izlemem gereken

yolu semek iin kullanmaya karar verdim. Bence bu benim iin lkeme ve kitaplarma kapanp kalmaktan ok daha yararl oldu.

KNC BLM Henz bitmemi olan savalar (9) nedeniyle Almanya'da bulunuyordum; impatorun (10) ta giyme treninden dnyor, orduya katlmaya gidiyordum; kn bastrmasyla bir yerde konakladm, orada beni oyalayacak herhangi bir konuma ve beni tedirgin edecek yaknlklar ve tutkular olmadndan btn gn soba banda (11) yalnz kapanp kalyor, tm vaktimi dncelerimle babaa geiriyordum. Bu dnceler arasnda gzden

geirmeyi ilk dndklerimden biri u oldu: birok paradan olumu ve eitli ustalarn elinden km yaptlarda genellikle yalnzca bir kiinin oluturduu yaptlardaki kadar yetkinlik yoktu. Bylece tek bir mimarn balad ve bitirdii yaplarn birok mimarn baka amalarla yaplm eski duvarlar kullanarak onarmaya urat yaplardan daha gzel ve daha dzgn olduu grlr. Bylece balangta birer kyken byk kentlere dnm olan bu eski kentler genellikle bir mhendisin kendi kafasna gre planlad dzgn yeni kentler yannda o kadar dank kalyor ki bunlardaki yaplar ayr ayr gzden geirildiinde her birinde baka kentlerin yaplarnda bulunduu kadar hatta daha ok sanat bulunsa da onlardan kiminin byk kiminin kk yaplm oluuna, yollarnn eri br oluuna bakarak, insann onlar dnceli insanlardan ok raslantnn dzenlemi olduuna inanas geliyor. Bununla birlikte, tek tek kiilerin yaplarnn kentlerin gzelliine uygun olmasn salamakla grevli baz memurlarn varolduunu dnsek de bakalarnn yaptlar zerinde ok iyi sonular alnamayaca apaktr. Bylece dndm ki eskiden yar vahiyken yava yava uygarlaarak ancak

sularn ve ekimelerin uyarszlyla zorlandklar lde yasalarn yapan halklar bir toplum olarak yaamaya baladklar andan sonra birka ngrl yasa koyucunun yapt yasalara gre davranan halklar kadar iyi uygarlam olamadlar. Dzenlemelerini yalnzca Tanr'nn yapt gerek dinin tm br dinlerden ok daha iyi dzenlenmi olduu kesindir. nsani eylerden sz edersek, eskiden Sparta ok baarl olduysa bu onlarn yasalarndan her birinin zellikle iyi olmasndan deil, (bilindii gibi bu yasalarn ou pek garipti ve hatta iyi trelere tersti) ama tek kiinin (12) yapt yasalar olmakla tmnn ayn amaca yneliyor almasndand diye dnyorum. Bylece kitaplardaki bilimlerin, en azndan nedenleri olas olmaktan teye gemeyen ve hibir gstermede bulunmayan, eitli kiilerin grleriyle yava yava oluturulmu ve iirilmi olan bilimlerin, kendini ortaya koyan eyler zerine saduyulu bir insann doal olarak yapabildii basit usavurmalardan doruya daha yakn olmadn dndm. unu da dndm: byk adam olmadan nceki ocukluk dnemimizde uzun sre genellikle birbirine kart olan ve belki de ne biri ne br bize her zaman en iyiyi gsterebilen isteklerce ve

eitmenlerce ynetildik, bu yzden yarglarmzn doumumuzdan bu yana tm usumuzu kullanmak ve ancak onunla ynetilmi olmak durumunda vereceimiz yarglar kadar ar ve salam olmas hemen hemen olanakszd. Gerekten, bir kentin tm evlerini onlar baka biimde yeniden yapmak ve yollar daha gzel klmak amacyla yerle bir ettiklerini grmyoruz; ama baz kimselerin kendi evlerini yeniden yapmak iin, hatta bazen temelleri ok salam olmad ve bu yzden yklma tehlikesinde olduu zaman, onu ykmak zorunda kaldklar grlr. Bunu rnek alarak tek bir kiinin bir devleti yeniden biimleme tasarlar yaparak onda her eyi temelden deitirmek ve onu yeniden kurmak iin devirmesi ussal deildir diye dnyordum; bilimleri ya da onlar reten okullardaki kurulu dzeni yeniden biimlemenin de ussal olmadn dnyordum; ama bugne kadar doru olduuna inandm tm grleri, sonra yerine daha iyilerini ya da onlar us dzeyinde doruladm zaman aynlarn koymak iin, bir kere yok saymaya girimekten daha iyi bir ey yapamazdm diye dnyordum. Bu yolla yaamm, yalnzca eski temeller zerine kurmaktan ve

genliimde doru olup olmadn incelemeden kendimi inanmaya braktm ilkelere dayanmaktan ok daha iyi ynetmeyi baaracama kesinlikle inandm. nk bunda eitli glkler grm olsam da bunlar aresi bulunmayacak glkler deillerdi, halk ilgilendiren en kk eylerin yeniden dzenlenmesinde raslanlacak glklere benzer glkler de deillerdi. Bu iri gvdeleri devrilince kaldrmak ya da sarsldnda tutmak ok gtr, dleri de pek iddetli olabilir. Sonra, aralarndaki ayrlkla, biroklarnda grlen eksiklikleri zaman iinde kullanllar olduka yumuatm, hatta biroklarn saknklkla aresini bulmaktan daha iyi gidermi ve dzene koymutur. Sonunda bu eksiklikler de hemen hemen her zaman olacak olan deiimlerinden daha kolay katlanlr eylerdir: tpk dalarda dolanan byk yollarn kullanla kullanla, yava yava dzgn ve uygun duruma gelmesi gibi; onlar izlemek en doru yolda gitmek iin kayalara trmanmaktan ya da uurumlarn dibine inmekten ok daha iyidir. Bu yzden, doutan ya da konumlar gerei kamu ilerinin yrtlmesine yneltilmedikleri halde her zaman kafalarnda bu konuda yeni dzenlemeler yapmaktan geri

kalmayan kartrc ve tedirgin mizallar hibir zaman onaylamayacam. Bu yazda bende bu deliliin bulunduu konusunda kuku yaratabilecek en kk bir eyin varolduunu dnseydim onun yaymlanm olmasndan znt duyardm. Amacm asla kendi dncelerimi dzenlemeye abalamaktan ve tmyle benim olan bir temel zerine kurmaktan daha teye gitmez. Ben olduka beendiimden size burada yaptmn bir rneini gsteriyorum, ancak bunu yaparken kimseye ona yknmeyi neriyor deilim. Tanr'nn yardmlarndan daha iyi pay alm olanlarn daha yksek amalar olacaktr; ama birounun benimkini ok atlgan bulacaklarndan korkarm. Eskiden doru sayd tm grlerden kopma karar herkesin benimseyebilecei bir rnek deildir; zaten dnyada hemen hemen bu ie hi yatkn olmayan iki eit insan vardr. Birinciler kendilerini olduklarndan daha usta sanarak acele yarglar ortaya koymaktan ekinmeyen, tm dncelerini bir dzen iinde srdrme konusunda yeterince sabr gsteremeyen kimselerdir: bu yzden edindikleri ilkelerden bir kere kukulanmaya ve herkesin tuttuu yoldan ayrlmaya yneldiler mi bir daha doru yola karan patikay

bulamazlar ve tm yaamlarnda doru yoldan ayrlm kalrlar. kincilere gelince, onlar doruyu yanltan ayrt etme konusunda kendilerini yetitirenlerden daha az becerikli olduklar yargsna varacak kadar akll ya da alakgnll olduklarndan daha iyisini kendileri aramaktansa bakalarnn grlerini izlemekle yetinirler. Bana gelince, tek bir hocam olsayd ya da en bilgililerin grleri arasnda her zaman sregelmi ayrlklar bilmeseydim kukusuz ben de bu sonuncular arasnda olurdum. Ama ok garip ve pek de inanlr olmayan eylerin bile baz filozoflarca sylendiini daha kolej sralarnda renmitim; o zamandan beri yolculuk yaparken duygular duygularmza olduka ters den kimselerin byle olmakla barbar ya da vahi olmadklarn, ama pek oklarnn uslarn bizim kadar hatta bizden daha iyi kullandklarn grdm; sonra, Franszlar ya da Almanlar arasnda yetien bir kiinin, ayn ruhu tayarak, tm yaamn inliler ya da yamyamlar arasnda geirmi olsayd, imdiki durumundan ne kadar ayr durumda olacan dndm; sonra da giysilerimizin biimine kadar, on yl nce beendiimiz ve belki on yl sonra da beeneceimiz eyin bugn bize ne kadar garip ve ne

kadar gln geldiini grdm ve u sonuca vardm: bizi inandran ey, herhangi bir kesin bilgiden ok alk ve rnektir; bununla birlikte grlerin okluu ortaya karlmas biraz g dorular iin hi de deerli bir kant deildir, nk bir toplumdan ok, tek bir adamn onlar ortaya karmas ok daha olasdr; bylece grleri bakalarnn grlerinden stn tutulabilecek tek bir kimse gremiyordum, bu durumda kendi yolumu kendim bulmak durumunda kaldm. Ama yalnz ve karanlkta yryen bir adam gibi ok yava gitmeye ve her eyde ok saknk davranmaya karar verdim, yle ki ok yava ilerlersem en azndan kendimi dmekten koruyacaktm. Ayrca, yazacam kitabn tasarsn yapmaya ve zihnimin yatkn olabilecei her eyin bilgisine ulamak iin doru yntemi aratrmaya zaman ayrmadan nce, daha nceleri usun szgecinden geirmeden doru olduuna inandm grlerin tmn yanl diye bir yana atmak istemedim. Genken felsefenin blmlerinden mant, matematiklerden geometricilerin ayrtrmasn ve cebiri biraz olsun incelemitim, bunlar tasarma baz katklar olacak gibi grnen sanat ya da bilimdi. (13) Ama onlar

incelerken grdm ki mantk szkonusu olduunda onun tasmlar ve br bilgilerinin ou bakalarna yeni bir ey retmekten ok bilinen eyleri aklamaya yaryordu (14), bilinmeyen eyler zerine yargya varmadan konumaktan baka ie yaramayan Lullus (15) sanat gibi. Gerekten, mantk ok doru ve ok iyi pek ok kural iermesine karn, onda araya karm o kadar ok zararl ve gereksiz baka kural vardr ki onlar ayklamak hemen hemen henz yontulmam bir mermer kitlesinden bir Diana ya da bir Minerva karmak kadar gtr. Sonra, eskilerin ayrtrmasna ve yenilerin cebirine gelince, ok soyut konularla ilgilenmeleri ve hibir ie yaramaz grnmeleri dnda, birincisi her zaman biimlerin belirlenmesiyle snrlanmtr ve imgelemi yormadan anl altramaz; ikinciye gelince, baz kurallara ve baz rakamlara o kadar bamldr ki zihni gelitiren bir bilim olmak yerine zihni engelleyen kark ve karanlk bir sanat olur. Bu, her nn yararlarn ieren ve yanllarn dlayan baka bir yntem aramak gerektiini dnmeme neden oldu. Yasalarn okluu ok zaman ktlklere zrler salar, oysa az sayda olan ama insanlarn sk skya uyduu yasalara sahip olan bir devlet daha iyi

rgtlenmitir; bunun gibi mant oluturan ok sayda kural yerine drt kuraln bana yeteceine inandm, yeter ki onlara uymaktan bir kere bile geri kalmamak konusunda salam ve deimez bir karar alm olaym. Birincisi, doruluunu apak bilmediim bir eyi doru diye almamak, yani acelecilikten ve nyargdan zenle kanmak, yarglarmda zihnime ak ve seik bir biimde gelen ve hibir biimde kukuya koyamadm eylerin dnda herhangi bir eyi tanmamak. kincisi, inceleyeceim glklerden her birini olabildiince paralara ayrmak ve onlar en iyi zmlenebilecek duruma getirmek. ncs, dncelerimi en basit ve tannmas en kolay olan nesnelerden balayarak ve yava yava, derece derece ilerleyerek en karmak bilgilere kadar gtrmek ve doal olarak birbiri ardndan gelmeyen eyler arasnda da bir dzen varsaymak.(16) Sonuncusu, her yerde btnsel saymalar ve en genel gzden geirmeler yaparak hibir eyi dta brakmadmdan gvenli olmak.(17) Geometricilerin en g gstermelere ulamak iin kullanma alkanlnda olduklar tmyle basit ve kolay

olan bu uzun nedenler zinciri, insanlarn bilgisine ulaabildikleri her eyin ayn biimde birbirine balandn ve doru olmayan bir eyi doru diye almamak ve birinin brnden kt sray izlemek kouluyla bunlardan eriilmeyecek kadar uzak ve bulunamayacak kadar gizli bir eyin kalmayacan dnme olana salamt bana. Bylece hangi eylerle balamak gerektiini aramakta ok glk ekmedim: nk en basit ve tannmas en kolay eylerle balamak gerektiini zaten biliyordum; bilimlerde nceden doruyu aratrm olanlar arasnda yalnzca matematikilerin baz gstermeler yani baz kesin ve apak nedenler bulabildiini gz nnde tutarak, onlarn inceledikleri ayn eylerden balamam gerektiinden kukuya dmyordum; bundan beklediim tek yarar zihnimi dorularla beslenmeye ve bo nedenlerle yetinmemeye altrmakt. Ama bunun iin genellikle matematikler (18) denilen tm zel bilimleri renmeye almay ama edinmedim, bu bilimlerin konularnn deiik olmasna karn tmnn eitli ilikiler ya da oranlardan baka bir eyi incelememek konusunda birbirlerine uymaktan geri durmadklarn grerek, bu oranlar, onlarn bana bilgiyi

daha kolay salayacak eylerde bulunduklarn varsayarak ve daha sonra uygun gelecekleri tm eylere daha iyi uygulanabilmeleri iin onlar hibir biimde zorlamayarak, genel olarak yalnzca bu oranlar incelememin daha iyi olacan dndm. Sonra onlar bilmek iin bazen herbirini zellikle ele almak ve bazen de onlar yalnzca anmsamak ya da birounu birlikte anlamak gereksinimi duyacam gz nnde tutarak, dndm ki, onlar ayrca incelemem iin izgiler olarak tasarlamam gerekiyordu; nk onlardan ne daha basit bir ey bulabiliyor, ne de imgelemim ve duyularmla onlardan daha seik olarak kurgulayabileceim herhangi bir ey grebiliyordum; ne var ki onlar anmsamak ya da birounu bir arada kavramak iin onlar olabildiince ksa baz iaretlerle aklamam gerekiyordu; bylece geometrik ayrtrmann ve cebirin en iyi yanlarn alyor ve birinin yanln bryle dzeltiyordum.(19) Gerekten, semi olduum bu pek az ilkeye tam tamna uymak bana genel olanlardan balayarak bu iki bilimin kapsad tm sorunlar zme kolayln verdi, yle ki en basit ve en genel olanlardan balayarak onlar incelemeye iki aym verdim, bulduum her doru sonra bakalarn

bilmeme yarayacak bir kural oldu, bylece eskiden bana ok g gelen pek ok sorunun da stesinden geldim, ama sonuna doru bilmediklerimin de hangi yolla ve nereye kadar zlebileceini belirleyebildiimi de sanyorum. Her eyin bir dorusu olduunu, o doruya ulaan herhangi bir kiinin o eyi bilinebilecei lde bildiini, rnein aritmetik renmi bir ocuun kurallara uyarak bir toplama yaptnda ele ald toplam konusunda insan zihninin bulabilecei her eyi bulduundan gvenli olduunu bilirseniz sylediklerimin pek de bo eyler olmadn greceksiniz. nk, sonunda, doru sray izlemeyi ve aranlan eyin tm koullarnn tam tamna saymn yapmay reten yntem, aritmetiin kurallarna kesinlii veren her eyi ierir. Ama bu yntemde beni en ok honut eden ey onunla her konuda usumu yetkin olarak deilse bile en azndan gcmn yettiince en iyi biimde kullanmaktan gvenli olmamd; ayrca, bu yntemi uygularken zihnimin konularn yava yava daha ak ve daha seik bir biimde kavramaya altn seziyordum ve bu yntemi zel herhangi bir konuya baml klmadan cebirin glklerinde yaptm gibi baka bilimlerin glklerine

de yararl bir biimde uygulamay tasarlyordum. Bunun iin kendini ortaya koyan her eyi hemen incelemeye girimem doru olmazd; nk, bu, yntemimin belirledii dzene ters derdi. Ancak onlarn ilkelerinin tmyle felsefeden alndn ve felsefede u gne kadar doru ilkeler bulmadm gz nnde tutarak, her eyden nce felsefede doru ilkeler yerletirmeye almam gerektiini dndm; bu da dnyann en nemli eyiydi ve ben aceleciliin ve nyarglln en ok korkulas olduu yerde, o zamanki yirmi yamdan daha olgun bir yaa ermeden, o zamandan nce edinmi olduum tm yanl grleri skp atarak olduu kadar, daha sonra usavurmalarma konu olacak pek ok deney toplamak ve benimsemi olduum yntemde giderek daha gl olmak iin bir takm altrmalar yaparak kendimi hazrlamadan, onda en u noktaya varmaya kalkmamalydm. (20)

NC BLM Sonunda, nasl oturduumuz evi yeniden yapmaya balamadan nce onu ykmak, gere salamak ve mimar bulmak ya da kendimiz mimarlk yapmak, bu arada zenle plan izmek yetmezse, ayn zamanda bu i srerken rahata oturulacak bir baka ev bulmak gerekirse, ite tam bunun gibi usum beni yarglarmda kararsz olmaya zorlarken eylemlerimde kararsz kalmayaym (21) ve elimden geldiince mutlu yaamay bundan byle elden brakmayaym diye kendime, sizinle paylamak istediim ya da drt kuraldan oluan, geici bir ahlak anlay gelitirdim. Birincisi, Tanr'nn ocukluumdan beri yetimem iin bana balad dine sk skya bal kalarak lkemin yasalarna ve alkanlklarna uymak ve tm br konularda birlikte yaayacam en saduyulu kimselerin uygulamada hep birlikte benimsedii en lml ve

arlktan en uzak grleri izleyerek kendimi ynetmektir. nk kendi grlerimin tmn yeniden incelemeyi istediimden onlar yok saymaya balar balamaz en saduyulu kimselerin grlerini izlemekten daha iyi bir ey yapamayacama gveniyordum. ranllar ya da inliler arasnda bizim aramzda olanlar kadar saduyulu kimseler olabilse de, bana birlikte yaayacaklarmn grlerini kendime rnek almak daha yararl grnyordu; grlerinin gerekten ne olduunu bilmek iin, yalnzca greneklerimizin bozulmuluundan inand her eyi syleyecek pek az insan bulunduundan deil, ama birounun kendilerinin de bunu bilmemesinden tr sylediklerinden ok yaptklarna bakmam gerekiyordu; nk insann bir eye inanmasn salayan dnce eylemiyle insann bir eye inandn bilmesini salayan dnce eylemi birbirinden ayrdr, genellikle onlardan biri varsa br yoktur. Ayn yaygnlkta benimsenen birok gr arasndan ben en lmllarn seiyordum: nk bunlar uygulamaya her zaman en uygun olanlard ve tm arlklar kt sayldndan byk bir olaslkla en iyileriydi; te yandan ar noktalardan birini semisem, yanldmda doru

yoldan iyice ayrlmamam iin, br ar noktaya tutunmam gerekecekti. zellikle insann zgrln kstlayan tm ykmllkleri arlklar arasna koyuyordum. Benim bu sylediklerimden iyi bir amala zayf ruhlarn kararszln gidermek iin ya da hatta dind bir amala insanlar arasndaki ticari ilikilerin gvenlii iin tutarl olmay gerektiren yeminlerin ya da szlemelerin dayand yasalar doru bulmadm sonucu karlmasn ama, dnyada her zaman ayn durumda kalan herhangi bir ey grmediim iin ve kendi payma yarglarm giderek yetkinletirmeye ve onlar daha kt klmamaya karar verdiim iin, onayladm baz eyler artk iyi olmadklarnda ya da artk onlar yle deerlendirmediimde bu eyleri iyi diye almaya kendimi zorlayacak olursam, saduyuya kar byk bir yanl yapm olacam dnrdm. kinci kuralm, eylemlerimde elimden geldiince tutarl ve kararl olmak ve en kuku gtrr grlerin bile bir kere ok gvenli olduklarna karar verdiim zaman onlar direnle izlemek olacakt. Bu konuda, ormanda yolunu arm yolcular rnek alacaktm, ormanda yolunu arm yolcular bir o yana bir bu yana fr dnerek

dolamamallar, bir yerde durup kalmamallar da, ama olabildiince ayn yne doru hep dosdoru yrmeliler ve balangta o yolu semeye belki yalnz raslantyla karar vermi olsalar da sradan nedenlerle yollarn deitirmemeliler: nk bu yolla tam istedikleri yere gidemeseler de hi deilse sonunda byk bir olaslkla bir ormann ortasnda olmaktan daha iyi bir yere varacaklardr. Bylece yaamn eylemleri insana sre tanmadndan, ok kesin bir doru vardr, o da en doru grleri belirleyecek durumda olmadmz zaman en olas grleri izlemek zorunda olduumuzdur; ayrca grlerden hangisinin hangisinden daha olas olduunu belirleyemediimiz zaman bunlarn bazlar zerinde karar klmamz ve sonra bunlarn uygulamayla ilgili olduklarn gz nnde tutarak bunlar kuku gtrr grler olarak deil de doru ve kesin grler olarak deerlendirmemiz gerekir, nk bizi buna iten bir neden vardr. Bu, rasgele iyi diye uyguladklar eyleri sonra kt diye yarglayan zayf ve kararsz insanlarn vicdanlarn kartran tm pimanlklardan ve azaplardan hemen kurtulmam salad. nc kuralm (22), her zaman yazgdan ok kendimi yenmeye, dnyann dzenini deitirmekten ok

arzularm deitirmeye almak ve genellikle dncemizin dnda herhangi bir eye tmyle egemen olamayacamza gre, dmzdaki eylerle ilgili olarak elimizden geleni yaptktan sonra bizi baarmaktan alkoyan her eyin bizim amzdan mutlak olarak olanaksz olduuna inanmaya almaktr. Bu beni elimde olmayan bir gelecekle ilgili isteklere kaplmaktan ve bylece kendimi honut etmekten engellemek konusunda yeterli grnyordu. nk istemimiz doal olarak yalnzca anlmzn ona herhangi bir biimde olas gsterdii eyleri arzulamaya yneldiinden, elbette bizim dmzda olan tm iyi eyleri ayn zamanda gcmz aan eyler diye belirlersek, douumuza bal grnen yoksunluklar kendi yanlmzn sonucu olmad zaman in ya da Meksika krallklarna sahip olmadmza zlmeyiz; hep denildii gibi zorunluluklar erdem sayarak, hastaysak salkl olmay ya da hapisteysek zgr olmay, elmaslardan daha direnli maddelerden yaplm bedenlere ya da kular gibi umak iin kanatlara sahip olmay istemeyeceiz. Ama her eye bu adan bakmaya almak iin uzun bir abaya ve hep kendi stne den bir dnceye gereksinim olduunu sylyorum; ve eskiden

yazgnn egemenliinden kendini kurtaran, aclara ve yoksullua karn mutlulukta tanrlaryla yaran bu filozoflarn (Stoaclar) gizi zellikle buna dayanyordu. nk hep doann kendileri iin izdii snrlar belirlemeye alarak dncelerinden baka hibir eye egemen olamayacaklarna, bunun onlar baka eyler iin herhangi bir heyecan duymaktan alkoyacana iyice inanyorlard; dncelerini ylesine mutlak bir biimde kullanyorlard ki, doann ve yazgnn oka destekledii ama bu felsefeye bal olmadklar iin her istediklerini kullanamayan insanlardan kendilerini daha zengin, daha gl, daha zgr, daha mutlu saymakta bir bakma haklydlar. Sonunda, bu ahlak anlayna sonu olarak, bu yaamda insanlarn en iyiyi semeye almak iin yaptklar eitli ileri gzden geirmeyi dndm (23); bakalarnn ilerinden sz etmek istemeden, kendi iimde de bulunduum yerden, yani tm yaamm usumu gelitirmeye ve kendimi ykml kldm yntemi izleyerek elimden geldiince dorunun bilgisinde ilerlemeye adamay srdrmekten daha iyisini yapamayacam dnyordum. Bu yntemi kullanmaya

balayal ylesine byk sevinler yaamtm ki, bu yaamda ondan daha tatl, daha masum bir sevin olabileceini sanmyordum; her gn bu yntemle bana olduka nemli grnen ve genellikle baka insanlarn bilmedii baz dorular ortaya koyarak ruhumu ylesine sevinle dolduruyordum ki bunun tesinde hibir ey beni ilgilendirmiyordu. Ayrca nceki kural yalnzca kendimi yetitirmeyi srdrmem amacna ynelikti: Tanr doruyla yanl ayrt etmemiz iin her birimize bir k vermi olduundan zaman gelince onlar incelemek iin kendi yarg gcm kullanmay dnmeseydim bir an bile bakalarnn grleriyle yetinmek zorunda olduuma inanmazdm ve bakalarnn grlerini izleyerek, varsa daha iyilerini bulmak iin hibir frsat karmadma inanabilseydim tedirginlikten kurtulmazdm. Sonunda, gcmn yettiince tm bilgileri edinmemi salayacan dnerek bir yol izlemeseydim ve ayn yolla elimde olan tm gerek iyilikleri de edinmeyi dnmeseydim, ne arzularm snrlayabilir ne de mutlu olabilirdim, yle ki istemimiz ancak anlmzn ona iyi ya da kt gsterdiine gre herhangi bir eyi istemeye ya da yadsmaya yneldiinden iyi yapmak iin iyi yarglamak

yeterlidir ve en iyiyi yapabilmek iin de yani tm erdemleri elde edebilmek ve onunla birlikte elde edilebilecek tm iyilikleri elde edebilmek iin olabildiince iyi yarglamak yeterlidir, bu kesin olduu zaman mutlu olmamak olas deildir. Bylece bu kurallar koyduktan ve onlar inancmda her zaman birinci yeri alan inan dorularyla birlikte bir yana ayrdktan sonra geri kalan tm grlerimden zgrce kurtulmaya giriebileceim yargsna vardm. yle ki, bunu bu dnceleri elde ettiim soba banda daha uzun sre kapanp kalmaktan ok insanlarla konuarak daha iyi baaracam umuyordum, k daha bitmeden yola koyuldum. Sonra, dokuz yl boyunca dnyada orada burada dolamaktan baka bir ey yapmadm; dnyada oynanan tm komedilerde oyuncu olmaktan ok izleyici olmaya alarak kuku gtrebilecek ve bizi yanltabilecek her konu zerinde zellikle dnerek, zihnimden, ona daha nce szm olabilecek tm yanllar temizliyordum. Bunun iin, kukulanmak iin kukulanan ve her zaman zmsz olmay isteyen kukular rnek alyor deildim: nk, tersine, tm amacm kesin olarak gvenli olmaya ve kayay ya da kili bulmak iin kaygan

topra ve kumu atmaya ynelmekti. Sanrm bu da benim olduka baarl olmam salyordu, yle ki incelediim nermelerin yanlln ya da kesinliksizliini zayf sanlarla deil, ak ve gvenli usavurmalarla ortaya karmaya alrken, onlarda ok kuku gtrr eylerle karlamadm, kesin hibir ey iermedikleri zaman bile onlardan her zaman olduka kesin baz sonular karyordum. Eski bir evi ykarken onun ykntlarn doal olarak yenisini yapmakta kullanmak iin sakladmz gibi, kt temellendirilmi diye dndm grlerimin tmn ykarken eitli gzlemler yapyordum ve birok deney kazanyordum, bunlar o zamandan beri daha kesin grleri oluturmakta bana yardmc oldular. Ayrca, kendim iin ortaya koyduum yntemi kullanmay srdryordum; nk genel olarak tm dncelerimi onun kurallarna gre ynlendirmenin tesinde, zaman zaman kendime birka saat ayrp onu zel olarak matematiin glklerine ya da bu kitapta aklanm olan birounda greceiniz gibi, br bilimlerin yeterince salam bulmadm tm ilkelerinden ayr tutarak matematiklerdeki glklerle az ok benzer kldm baka glklere uyguluyordum. Bylece,

grnte tatl ve masum bir yaam geirmekten baka bir ii olmadndan hazlar ktlklerden ayrmakla uraan ve bo vakitlerinde sklmamak iin yarar olan tm elencelerden yararlanan biri gibi, belki kitap okumaktan ya da bilim adamlaryla grmekten daha ok amacm srdrmeyi ve dorunun bilgisinden yararlanmay elden brakmyordum. Bununla birlikte, bilginler arasnda tartlagelen glklerle ilgili seimimi yapmadan, geerli felsefeden daha kesin hibir felsefenin temellerini aratrmaya balamadan, bu dokuz yl gelip geti. Daha nce ayn amalar olsa da baaramadn sandm birok stn insan rnei bana o kadar ok glk dndrd ki bazlarnn baardm sylentisini yaydn grmeseydim, belki de o an bu ie girimeye cesaret edemezdim. Bu gr neye dayandrdklarn syleyemiyorum; konumalarmn buna baz katklar olduysa, bu biraz okumu olanlarn yapma alkanlnda olmad gibi, bilmediim eyi en itenlikle dosdoru syleyerek ve belki de hibir retiyle vnmeden daha ok bakalarnn kesin sayd pek ok eyden kukulanyor oluumun nedenlerin gstermem olmu

olmaldr. Ama kendini olduundan baka biri gibi almak istemeyecek kadar onurlu olduum iin, bana verilen ne yarar olmaya tm aralar kullanarak almam gerektiini dnyordum; tam sekiz yl nce bu arzuyla tandklarmn bulunabilecei her yerden uzaklamaya ve buraya (24) ekilmeye karar verdim, bu lkede uzun sren sava (25) yle bir dzen kurmutur ki orada bulunan ordular ancak barn meyvalarndan olabildiince gvenli bir biimde yararlanmay salasn diye oluturulmu gibidir; bylece ok etkin ve bakalarnn ilerine merakl olmaktan ok, kendi ilerinde ok zenli olan byk bir insan kalabalnn arasnda, en kalabalk kentlerde, hibir kolaylktan yoksun kalmadan en uzak llerdeki kadar yalnz ve kopmu yaayabildim.

DRDNC BLM Orada zerinde durduum ilk dncelerden sz etmeli miyim bilmem; nk onlar ylesine metafizik (26) ve ylesine herkesi ilgilendirmeyen dncelerdir ki onlar belki de herkesin beenisine uygun dmeyecektir. Bununla birlikte edindiim temellerin olduka salam olduklar yargsna varlabilmesi iin, ondan bir biimde sz etmek zorundaym. Yukarda sylendii gibi, grenekler szkonusu olduunda, olduka kesinliksiz olduu bilinen grlerin bazen kuku gtrmez grler gibi alnmas gerektiini oktandr belirtmitim; ama o srada yalnzca doruyu aratrmakla uramak istediimden, tam tersini yapmam ve kendilerinden en kk bir kuku duyabileceim her eyi bundan sonra inancmda tmyle kuku gtrmez baz eylerin kalm olup olmadn grmek iin mutlak olarak yanl diye atmam gerektiini dnyordum. Bylece duyularmz bazen iyi aldatt iin, onlarn bize dndrd biimde herhangi bir eyin varolmadn varsaymak istedim.

nk geometrinin en basit konularyla ilgili olarak bile usavurmalar yaparken yanlan ve mantk yanllar yapan insanlar olduu iin, benim de bakalar kadar yanlabileceim yargsna vararak, daha nce gstermeler iin aldm tm nedenleri yanl diye atyordum. Sonunda uyankken zihnimde bulunan baz dncelerin, hibiri doru olmamakla birlikte, uyurken de aklma gelebildiini grerek, o zamana kadar zihnime girmi olan tm eylerin dlerimdeki yanlsamalar kadar doru olabileceini varsaymaya karar verdim (27). Ama hemen sonra, bylece her eyin yanl olduunu dnmek istediim srada, bunu dnen "ben"in zorunlu olarak herhangi bir ey olmas gerektiini grdm. Dnyorum yleyse varm dorusunun kukucularn tm ar varsaymlaryla sarslmayacak kadar salam ve gvenli olduunu belirlerken, bu doruyu, aratrdm felsefenin ilk ilkesi olarak hibir kukuya dmeden alabileceime karar verdim. Sonra, ne olduumu dikkatle inceleyerek, hibir bedenim olmadn, bulunabileceim hibir dnya, hibir yer olmadn varsayabileceimi, ama buna gre varolmadn varsayamayacam, tersine baka eylerin

doruluundan kukulanmay dnyor oluumdan varolduum sonucunun apak ve kesin bir biimde ortaya ktn, oysa dnmeyi braksaydm tasarladm tm baka eyler doru olsalar bile varolduuma inanmam iin elimde hibir neden bulunmadn grerek, tm z ya da doas dnmekten baka bir ey olmayan ve varolmak iin herhangi bir yere gereksinimi olmayan, herhangi maddesel bir eye baml olamayan bir tz olduumu anladm. yle ki bu ben yani kendisiyle neysem o olduum ruh, bedenden tmyle ayrdr, hatta bedenden daha kolay tannr ve beden olmadnda bile o kendisi olmaktan kmaz. Bundan sonra genellikle bir nermenin doru ve kesin olmas iin gereken eyi inceleyecektim; nk byle olduunu bildiim bir nerme bulduuma gre, bu kesinliin neye dayandn da bilmem gerektiini dndm. O dnyorum yleyse varm'da dnmek iin varolmak gerektiini ok ak grmemden baka bana doruyu sylediime gvenmemi salayan hibir eyin olmadn grerek, ok ak ve ok seik kavradm eylerin hep doru olduunu, ama yalnzca seik olarak kavradmz eylerin neler olduunu iyi belirlemekte baz

glkler bulunduunu genel kural olarak alabileceim yargsna vardm. Bundan sonra, kukulandm ey zerine ve buna gre varlmn tmyle yetkin olmay zerine dnerek, bilmenin kukulanmaktan daha byk bir yetkinlik olduunu aka grp, olduumdan daha yetkin herhangi bir eyi dnmeyi nereden rendiimi aratrmay tasarladm; bunu daha yetkin herhangi bir varlktan renmi olabileceimi apak anladm. Benim dmda gk, yer, k, scaklk ve daha baka birok eyin dncesine gelince, onlarn nereden geldiini bilmekte o kadar zorluk ekmiyordum, nk onlarda onlar benden stn klacak gibi grnen hibir ey belirlemediimden, doruysalar bu baz yetkinlikleri olan doama bal olmalarndand; doru deilseler onlar hilikten getirdiime yani bende bir eksiklik bulunmasndan tr bende olduklarna inanabilirdim. Ama bu benim varlmdan daha yetkin bir varlk fikri iin ayn olamazd: nk onu hilikten getirmek aka olanakszd; daha yetkinin daha az yetkinden gelmesi ve ona baml olmas bir eyin hilikten gelmesinden daha az aykr olmad iin onu kendimden de getiremezdim. Bylece yetkinlik

fikrinin gerekten benim olmadm kadar yetkin olan ve bende herhangi bir fikri bulunabilen tm yetkinlikleri kendinde tayan bir doa tarafndan yani bir szckle aklamam gerekirse Tanr tarafndan bana konmu olmas gerekiyordu (28). Ayrca, bende hi bulunmayan baz yetkinlikler tanyorsam varolan tek varlk ben deildim (burada izninizle Okul'un szcklerini zgrce kullanacam), ama kendisine baml olduum, bende olan her eyi kendisinden aldm daha yetkin baka herhangi bir varln bulunmas zorunlu olarak gerekiyordu. nk yalnz ve bakasndan tmyle bamsz olsaydm, yle ki yetkin varlktan pay aldm bu az yetkinlik tmyle benden gelseydi, ayn nedenle kendim bende eksik olduunu bildiim her eyi kendimin klabilirdim, bylece kendim sonsuz, lmsz, deimez, tam bilen, tam gl ve sonunda Tanr'da varolduunu belirleyebildiim tm yetkinlikleri olan bir varlk olurdum. nk Tanr'nn doasn tanmak iin yaptm usavurmalar izleyerek benim doamn gc lsnde ancak kendimde herhangi bir fikrini bulduum her eye sahip olmann yetkinlik olup olmadn gzden geiriyordum ve herhangi bir yetersizlik gsteren

eylerden hibirinin onda bulunmadna ama tm brlerinin onda bulunduuna gveniyordum. Kuku, deikenlik, hzn ve benzeri eylerin, onda bulunamayacan gryordum, ben de onlardan uzak olsam ok honut olurdum. Sonra, bundan baka bende duyulur ve cisimsel birok eyin fikri vard: nk d grdm ve grdm ya da imgelediim her eyin yanl olduunu varsaysam da gerekte dncemde onlarn fikirlerinin varolduunu yadsyamazdm; ama daha nceden kendimde ok ak olarak ruhsal doann cisimsel doadan ayr olduunu bildiimden her bileimin bamll gsterdiini, bamlln da aka bir eksiklik olduunu belirleyerek buradan bu iki doadan olumu olan Tanr'da bir yetkinlik varolamayaca, buna gre Tanr'nn byle olmad yargsna vardm; ama dnyada baz cisimler ya da hi de tam yetkin olmayan baz ruhlar ya da baka varlklar varsa onlarn varl onun gcne baml olmalyd, yle ki bir an bile onlar onsuz varolmay srdremezlerdi. (29) Bundan sonra baka dorular aratrmak ve geometricilerin konusunu ele almak istedim, bu konuyu uzunluk, genilik ve ykseklik ya da derinlik asndan

srekli bir cisim ya da snrsz olarak yaygn bir uzam olarak dnyordum; eitli paralara blnebilen, eitli biimleri ve byklkleri olan, her trl devinime ve yer deitirmeye yatkn bir uzam; nk geometreciler btn bu eylerin kendi konular iinde olduunu dnrler. Herkesin ona ulad bu byk kesinliin ancak az nce sylediim kural izleyerek apak kavradklar ey zerine kurulmu olduunu gz nnde tutarak, onun konularnn varlna gvenmemi salayan onda hibir ey olmadn da grdm. nk rnein bir gen tasarlayarak onun asnn iki dik aya eit olmas gerektiini pek gzel gryordum; ama bunun iin beni dnyada herhangi bir gen bulunduuna inandracak hibir ey gremiyordum. Oysa yetkin bir varlktan edindiim fikri inceleyerek tpk bir genden edindiim fikirde onun asnn iki dik aya eit olmasnn ya da bir kre fikrinde onun her parasnn merkezinden eit uzaklkta olmasnn bulunmas gibi, hatta daha da apak olarak varoluun onda bulunduunu gryordum; sonu olarak, yetkin varlk olan Tanr'nn olduu ya da varolduu, geometrinin herhangi bir gstermesinden daha az kesin deildir.

Ama onu tanmann hatta onun ruhunun ne olduunu tanmann glne inanan pekok kiinin bulunmasnn nedeni, onlarn zihinlerini duyulur eylerin tesine ykseltememeleridir; onlar maddi eyler iin zel bir dnme biimi olan her eyi ancak imgeleyerek belirleme biimine oka alk olduklarndan, imgelenebilir olmayan herhangi bir ey onlara kavranlabilir grnmyor. Okullarda filozoflarn temel kural olarak aldklar eyde apak grnr olan, duyularda bulunmayan eyin anlkta bulunamayacadr (30); bununla birlikte Tanr'nn ve ruhun fikirlerinin duyularda olamayaca da kesindir. Bana yle geliyor ki onlar anlamak iin imgelemlerini kullanmak isteyenler, tmyle sesleri iitmek ya da kokular almak iin gzlerini kullanmak isteyenler gibidirler: ancak u ayrmla ki grme duyusu grd nesnelerin doruluu konusunda bizi koklama ya da iitme duyularndan daha gvenli klmaz; oysa anlmz ie karmazsa ne imgelemimiz, ne duyularmz bizi herhangi bir eyden gvenli klabilecektir. Sonunda Tanr'nn ve kendi ruhlarnn varlna yeterince inanmayan insanlar varsa onlar belki daha gvenli diye dndkleri bir bedeni olmak, yldzlarn, bir yer'in ve

benzer eylerin olmas gibi tm baka eylerin gsterdiim nedenlerle daha az kesin olduunu bilsinler isterim. nk bu eylerle ilgili ahlki bir gvence bulunsa da yle grnyor ki, garip olmadka ondan kukuya demeyiz, metafizik bir kesinlik szkonusu olduunda tpk uykuda olduu gibi gerekte hi de yle olmad halde bir baka bedenimiz olduunu, baka yldzlar ve baka bir dnyay grdmz dleyebildiimizi gz nne aldmzda, bu eylerin varlna gvenmemek iin yeterli neden olmadndan bunu mantkszla dmeden yadsyamayz. Genellikle dte yaadmz, hi de daha az canl ve daha az kesin olmayan dncelerin brlerinden daha bo olduu nereden biliniyor? En iyi zeklar bunu istedikleri kadar incelesinler, onlarn Tanr'nn varln nceden varsayamazlarsa bu kukuyu gidermek iin yeterli olan herhangi bir neden gsteremeyeceklerini sanyorum. nk, ilk olarak, biraz nce kural olarak alm olduum ey, yani ok ak ve seik olarak kavradmz eylerin tm dorudur kural, Tanr'nn oluuyla ve varoluuyla ve yetkin bir varlk oluuyla ve bizde bulunan her eyin ondan geliyor oluuyla belirgindir. Buradan, gerek eyler olan, ak ve seik olduklar her eyde Tanr'dan gelen

fikirlerimizin ya da kavramlarmzn ancak doru olabilecei kar. yle ki genellikle yanllk ieren fikirlerimiz ya da kavramlarmz varsa hilikten pay aldklar iin onlarda kark ve bulank baz eyler olabilir, yani onlar bizde biz tam yetkin olmadmz iin karktrlar. Yanlln ya da yetkin olmayn Tanr'dan gelmesinde, dorunun ve yetkinliin hilikten gelmesinde olduundan daha az aykrlk olmad apaktr. Ama bizde gerek ve doru olann yetkin ve sonsuz bir varlktan geldiini bilmeseydik, fikirlerimiz ne kadar ak ve seik olsalar da, onlarn doru olma yetkinliine ulam olmalarn salayan herhangi bir nedenimiz olmayacakt. Oysa Tanr'nn ve ruhun bilgisi bizi bylece bu kuraln kesinliine ulatrdktan sonra, uyurken grdmz dlerin, uyankken sahip olduumuz dncelerin doruluundan bizi hibir biimde kukuya drmeyeceini bilmek kolaydr. nk uyurken de ok seik herhangi bir fikir usumuza gelse, rnein bir geometrici uykusunda herhangi bir yeni gsterme ortaya koysa, uykusu bu gstermenin doru olmasn engellemeyecektir. Dlerimizin en sradan yanlgsna gelince, bu yanlg dlerimizin eitli nesneleri tpk d

duyularmzn sunduu gibi sunmasndan gelir, bu yanlg bize bylesi fikirlerin doruluundan kukuya dme frsatn vermek asndan nemli deildir, nk bu fikirler uykuda olmasak da bizi yanltabilirler: sarlk olanlarn tm renkleri sar grmesi ya da yldzlarn ve ok uzak baka cisimlerin bize olduundan kk grnmesi gibi. nk sonunda, ister uyank olalm ister uyuyor olalm, ancak usumuzun apaklyla kendimizi inanmaya brakmalyz. mgelemimiz ya da duyularmz deil de usumuz dediime dikkat edilsin. yle ki, gnei ok ak olarak grmemiz onun grdmz byklkte olduu yargsna varmamz gerektirmez; bir kei bedeni zerine konulmu bir aslan ban seik olarak pek gzel tasarlayabiliriz, bunun iin dnyada byle bir yaratk olduu sonucunu karmak gerekmez: nk us bize byle grdmz ya da imgelediimiz eyin doru olmas gerektiini bildirmez. Ama bize tm fikirlerimizin ya da kavramlarmzn herhangi bir doruluk temeline sahip olmas gerektiini bildirir; nk ok yetkin ve ok doru olan Tanr'nn onlar bize bir doruluk temeli olmadan koymu olmas olas deildir. Bazen imgelediklerimiz uykuda uyankkenki kadar ya da daha canl ve kesin olsa

da, usavurmalarmz uykuda uyankken olduundan daha apak ve daha btnlkl olamaz; bundan tr usumuz bize, biz tam yetkin olmadmz iin, dncelerimizin tmyle doru olamayacan, bu nedenle doruluk ieren dncelerimizin uykuda elde ettiimiz dncelerden ok, uyankken elde ettiimiz dncelerde bulunabileceini bildirir.

BENC BLM Bu ilk dorulardan kardm br dorular zincirinin tmn izlemekten ve burada gstermekten sevin duyacam. Ama bu amala bozumak istemediim bilginler arasnda tartmal olan pek ok sorundan imdi

sz etmem gerekecekti, be nedenle bu konuda ekimser kalmamn ve insanlarn zel olarak bilgilendirilmesinin daha yararl olup olmayacan daha bilge olanlarn yargsna brakmak iin, yalnzca genel olarak onlarn neler olduunu sylememin daha iyi olacan sanrm. Her zaman Tanr'nn ve ruhun varln gstermek iin kullandm ilkeden baka hibir ilke tasarlamamak ve bana daha nce geometricilerin yapt gstermelerden daha ak ve daha kesin grnmeyen hibir eyi doru diye almamak konusunda aldm karara bal kaldm. Bununla birlikte diyebilirim ki yalnzca felsefede incelenmesine allm tm genel glklerle ilgili olarak ksa zamanda beni honut edecek arac bulmakla kalmadm, ama baz yasalar da ortaya koydum; Tanr bu yasalar doada ylesine geerli klm ve onlardan ruhlarmza ylesine kavramlar ilemitir ki onlar zerine yeterince kafa yorduktan sonra, onlarn dnyada olan ya da oluan her eyde tam olarak gzlemlenebileceinden kukuya demeyiz. Sonra, bu yasalarn srasn inceleyerek daha nce renmi olduum ya da hatta renmeyi umduum en yararl ve en nemli pek ok doruyu ortaya karm olduumu sanyorum. (31)

Bu dorularn balcalarn, baz nedenlerin beni yaymlamaktan alkoyduu bir incelemede (32) aklamaya altm; burada onun ieriini ksaca anlatmaktan daha iyi bir i yapamayacam sanyorum. Bu kitab yazmadan nce maddi eylerin doasyla ilgili olarak bildiimi dndm her eyi onun kapsamna almak amacndaydm. Ama nasl ressamlar dz bir tabloda kat bir cismin eitli yzlerini tmyle ayn biimde iyi gsteremediklerinden, onlardan yalnzca a kar koyduklar balcalarndan birini seerler ve brlerini glgelendirerek onlar ancak birinciye gre grlebildikleri lde gsterirlerse, ben de bylece dncemde varolan her eyi konumama koyamayacamdan korkarak, orada yalnzca ktan ne anladm uzun uzun aklamaya giritim; sonra, ktan yola karak, n hemen tmyle kendilerinden kt gneten ve sabit yldzlardan, geirdii iin gklerden, yansttklar iin gezegenlerden, kuyrukluyldzlardan ve dnyadan, zellikle renkli ya da saydam ya da ltl olduklar iin yerde olan tm cisimlerden ve sonunda bunlarn izleyicisi olduu iin insandan baz eyler katmaya giritim. Hatta tm bu

eyleri biraz glgelemek iin ve bilginler arasnda benimsenmi grleri izlemek ya da yadsmak zorunda kalmadan, onlarla ilgili yargm daha zgrce syleyebilmek adna, tm bu dnyay burada onlarn tartmalarna brakmaya ve imdi Tanr'nn herhangi bir yerde, dsel uzaylarda, yeter maddeyle yarataca, bu maddenin eitli paralarn da eitli biimlerde ve dzen dnda devindirerek, ancak airlerin tasarlayabilecei kadar kark bir kaos oluturaca, sonra da doay her zamanki yardmn gstererek ortaya koyduu yasalara gre devinmeye brakaca yeni bir dnyada olup biteceklerden sz etmeye karar verdim. Bylece, ilk olarak bu maddeyi tantladm ve dnyada ondan az nce Tanr'yla ve ruhla ilgili olarak sylediim ey dnda, bence daha ak ve daha anlalr hibir ey bulunmadn gstermeye altm; nk hatta okullarda tartlan bu biimlerden ya da niteliklerden hibirinin kesinlikle onda olmadn, bilmezden gelinemeyecek lde genellikle bilgisi ruhlarmzda doal olarak bulunmayan hibir eyin onda bulunmadn tasarladm. Ayrca, doa yasalarnn neler olduunu gsterdim; nedenlerimi Tanr'nn sonsuz yetkinliklerinden baka hibir ilkeye dayandrmadan,

kukuya dlebilen tm nedenleri gstermeye ve Tanr birok dnya yaratsayd bile onlarn her birinde bu nedenlerin gzlemlenmi olmaktan geri kalmayacan gstermeye altm. Bundan sonra, bu kaosun maddesinin en byk blmnn bu yasalara gre nasl kendisini gklerimize benzer klar biimde hazrlanmas ve dzenlenmesi gerektiini gsterdim; bununla birlikte, onun paralarndan bazlarnn nasl bir dnyay ve bazlarnn gezegenleri ve kuyruklu yldzlar ve bazlarnn da bir gnei ve sabit yldzlar oluturmas gerektiini gsterdim. Burada k konusunu genileterek gnete ve yldzlarda bulunmas gereken n ne olduunu uzun uzadya akladm ve buradan onun bir anda gklerin usuz bucaksz uzayndan nasl getiini ve onun nasl gezegenlerden ve kuyruklu yldzlardan yere doru yansdn akladm. Ona tzle, durumla, devinimlerle, gklerin ve yldzlarn tm eitli nitelikleriyle ilgili pekok eyi de ekledim; yle ki bu dnyada bulunan eylerde, tantladm dnyada olanlara tmyle benzemeyen ya da en azndan benzemez grnen hibir ey grnmediini tantlamak iin yeterince konutuumu dnyordum. Bundan sonra zellikle tasarlamama karn, onun tm

paralarnn tmyle merkeze doru nasl yneldiini; yzeyindeki suyun ve havann nasl bulunduunu, gklerin ve yldzlarn zellikle ayn konumunun her ynyle denizlerimizde grlene benzer biimde gelgit olayna neden olmas gerektiini; bundan baka dnenceler arasnda da grld gibi doudan batya belli bir akn, su aknn olduu kadar hava aknn nasl olutuunu; orada dalarn, denizlerin, pnarlarn ve rmaklarn doal olarak nasl oluabildiini ve madenlerin ocaklara nasl girdiini ve tarlalarda bitkilerin nasl yetitiini ve genellikle kark ya da bileik denilen tm cisimlerin orada nasl olutuunu gsterdim. Yldzlardan sonra dnyada baka eyler arasnda yalnzca ate k rettiinden atein doasyla ilgili her eyin nasl olutuunu, atein nasl beslendiini; bazen onun nasl k vermeden scak olduunu ve bazen de scak olmadan k verdiini; eitli cisimlerde nasl eitli renkler ve eitli baka nitelikler oluturduunu; bazlarn nasl erittiini ve bazlarn da nasl sertletirdiini; hemen her eyi nasl tketebildiini ya da onlar kle ve dumana dntrebildiini; sonunda eylemin iddetiyle nasl bu kllerden cam oluturduunu ok ak anlatmaya altm;

kllerin cama dnmesi bana doada olabilecek dnmlerin herhangi biri kadar ekici grnd iin onu tantlamaktan zellikle haz duydum. Bununla birlikte, tm bu eylerden bu dnyann nerdiim biimde yaratlm olduu sonucunu karmak istemiyordum; nk Tanr'nn balangtan beri dnyay olmas gerektii gibi yaratm olmas geree ok daha yakndr. Ama Tanr'nn imdi dnyay korumakta kulland eylemin dnyay yaratrken kulland eylemle tam tamna ayn olduu kesindir ve bu tanrbilimciler arasnda ortak olarak benimsenmi bir grtr; balangta Tanr ona kaosunkinden daha baka bir biim vermemi olsa da doa yasalarn kurarak ona her zamanki gibi devinebilmesi iin gereken yardm yapt, buna gre yaratl mucizesini zedelemeden tmyle maddi olan eylerin zamanla imdi olduunu grdmz gibi olabileceine inanlabilir. Onlarn doasn bu biimde, onlar yava yava doarken grld zaman anlamak, tmyle olutuklar zaman anlamaktan ok daha kolaydr. Cansz cisimlerin ve bitkilerin tantlamasndan hayvanlarn, zellikle insanlarn tantlamasna getim. Ama bunlar zerine tekilerle ilgili olarak konutuum biimde

konumak iin, etkileri nedenlerle gstererek doann onlar retmek zere hangi tohumlar ne biimde kullandn gstererek konumak iin yeterli bilgiye ulam olmadmdan, organlarn d biimiyle olduu kadar i biimiyle de tmyle bedenlerimizden birine benzeyen ve Tanr'nn tantlam olduum maddeden daha baka bir maddeyle oluturmad, balangta kendisine hibir ussal ruh, bitki ya da hayvan ruhu yerine geecek hibir ey koymad, yalnzca yreinde daha nce anlatm olduum, kurumadan nce kapatlan otu stan ya da zm art zerine braklan yeni arab kaynatan atee benzer ksz atelerden birini yakti bir insan bedeni oluturduunu varsaymakla yetindim. nk bundan sonra bedende olabilecek ilevleri gzden geirdiimde, orada dncenin dnda, dolaysyla ruhun yani yukarda doas yalnzca dnmek olan diye belirlediimiz blmn, bedenden ayr olan blmn hibir katks olmadan bizde bulunabilecek ve hepsi birbirinin ayn olan ilevleri gryordum; bu adan usu olmayan hayvanlarn bize benzedii sylenilebilir: bunun iin onda dnceye bal olmakla insan olmamzdan tr bize zg olan ilevlerin hibirini bulamadm, oysa

Tanr'nn kutsal bir ruh yaratm ve tantladm biimde onu bu bedenle birletirmi olduunu varsayarak onda bu ilevlerin hepsini buluyordum. Ama orada bu konuyu hangi biimde incelediimin grlebilmesi iin buraya yrein ve atardamarlarn deviniminin aklamasn koymak istiyorum, bu devinim hayvanlarda gzlemlenen ilk ve en genel devimin olduundan ona gre tm br devinimlerle ilgili olarak ne dnmek gerektii zerine kolayca yargya varlacaktr. Onunla ilgili syleyeceklerimi anlamakta oka glk ekilmemesi iin, anatomiyle ilgili olmayanlarn bunu okumadan nce, akcierleri olan herhangi iri bir hayvann her ynde insannkine olduka benzeyen yreini kestirerek orada bulunan iki oday ya da boluu grebilme zahmetine katlanmalarn isterdim. lkin, yrein sa yannda bulunan odaya ok geni iki boru balanr, bunlardan biri kann balca toplaycs olan anatoplardamardr, bedenin tm br toplardamarlar bir aa gvdesini andran bu anatoplardamarn dallar gibidirler; br atan toplardamardr, bylece yanl adlandrlmtr, gerekte kaynan yrekten alan, yrekten ktktan sonra akcierlerin her yanna yaylarak

birok dallara ayrlan bir atardamardr. Sonra, yrein sol yannda olan odadan ayn biimde iki boru kar, bunlar birinciler kadar ya da daha genitirler, bunlardan biri toplayan atardamardr, bu da yanl adlandrlmtr, nk akcierlerden gelen bir toplardamardan baka bir ey deildir, akcierlerde atan toplardamarn dallaryla ve solunumla gelen havann girdii boaz denilen yolun dallaryla birbirine gemitir; br yrekten karak dallarn tm bedene gnderen anatoplardamardr. Bu iki bolukta bulunan drt az aan ve kapayan, tpk kk kaplara benzeyen on iki kk deriyi de zenle grmelerini isterdim: bunlarn anatoplardamarn giriine ylesine yerlemilerdir ki anatoplardamardaki kann hibir biimde yrein sa boluuna akmasn engellemezler, bununla birlikte kann oradan kabilmesine kesinlikle engel olurlar; atan toplardamarn giriinde bulunan , tmyle tersine konumlanm olarak, bu bolukta olan kann akcierlere gemesine olanak verirler ama akcierlerde olann oradan dnmesine olanak vermezler; bunun gibi, toplayan atardamarn giriinde bulunan br ikisi kan akcierlerden yrein sol boluuna akmaya brakrlar ama dnmesine kar

dururlar; anaatardamarn giriinde bulunan de kann yrekten kmasna olanak verirler ama oraya dnmesine engel olurlar. Toplayan atardamarn az bulunduu yer dolaysyla oval olduundan kolayca iki deriyle kapanabilir, oysa brlerinin azlar yuvarlak olduklarndan deriyle daha iyi kapanabilirler, bu yzden bu derilerin says iin baka neden aratrmak gerekmez. Ayrca unlarn grlmesini de isterdim: anaatardamar ve atan toplardamar toplayan atardamardan ve anatoplardamardan ok daha sert ve salam yapdadr; bu sonuncular yree girmeden nce geniler ve orada yreinkine benzer bir etten olumu ve kulaklar diye adlandrlan iki kese yapar; yrekte her zaman bedenin herhangi bir blgesinde olduundan daha ok scaklk bulunur, sonunda genellikle herhangi ok scak bir boruya damla damla dklen tm svlarda olduu gibi yrein boluklarna herhangi bir kan damlas girince bu scaklkla abucak ier ve geniler. nk bundan sonra yrein devinimini aklamak iin baka bir ey sylemeye gereksinim duymuyorum, yrein boluklar kanla dolu olmad zaman zorunlu olarak kan anatoplardamardan sa bolua ve toplayan atardamardan

sol bolua akar; yle ki bu iki damar her zaman kanla doludur, onlarn yree alan azlar o srada kapal olamazlar; ama bylece yree gelen iki damla kann yrein herbir boluuna birer damlas girer girmez, girdikleri azlar ok geni ve geldikleri damarlar kanla ok dolu olduundan ok byk olabilen bu damlalar orada bulunan scaklk nedeniyle younluklarn azaltrlar ve genilerler, bylece tm yrei iirerek geldikleri iki damarn giriindeki be kk kapy iterler ve kapatrlar, bylece yree daha ok kann gelmesini engellerler; yava yava younluklarn azaltmay srdrerek ktklar iki damarn giriindeki br alt kk kapy iterler ve aarlar, bylelikle atan toplardamarn tm dallarn yrekle hemen ayn anda iirirler; hemen sonra yree giren kann soumas yznden, bu atardamarlarda olduu gibi, yrein ilii iner, onlarn alt kk kaps kapanr, anatoplardamarn ve toplayan atardamarn be kk kapa yeniden alr ve baka iki kan damlasna geit verir ve ayn ncekiler gibi bunlar yrei ve atardamarlar kanla iirirler. Bylece yree giren kan yrein kulaklar denilen iki keseden getii iin onlarn devinimi yrein deviniminin tersidir ve yrek itii zaman onlar sner.

zetle, matematik gstermelerin gcn bilmeyenler ve doru nedenleri doruya benzerlerden ayrt etmeye alk olmayanlar bunu incelemeden yadsma yanlgsna dmesinler diye onlar u konuda bilgilendirmek isterim: akladm bu devinim, zorunlu olarak yrekte gzle grlebilen organlarn tek konumundan ve orada parmaklarla duyumsanabilen scaklktan ve deneyle tannabilen kann doasndan kar, tpk bir saatin devinimi nasl dengeleme arlklarnn ve arklarnn gcnden, durumundan, biiminden oluursa. Ama toplardamarlardan yree byle srekli akan kann nasl hi tkenmedii ve yrekten geen tm kan oraya vard halde atardamarlarn nasl kanla iyiden iyiye dolmad sorulursa buna ngiltere'den bir hekimin (33) yazm olduundan baka bir yantm yok; bu konuda buzlar krd ve atardamarlarn ularnda birok geit bulunduunu, atardamarlarn yrekten aldklar kann buradan toplardamarlarn kk dallarna girdiini, oradan da hemen yree dndn, buna gre kann aknn srekli bir dolamdan baka bir ey olmadn reten ilk kii olduu iin onu vmek gerekir. Bu cerrahlarn sradan deneyleriyle ok iyi kantlanr, onlar

toplardamar atklar yerin stnde kolu pek skmadan balayarak oradan kan balamadklar zamankinden daha bol aktrlar. Kolu aadan, atklar yerle el arasnda balarlarsa ya da yukardan ok sk balarlarsa tam tersi olacaktr. nk, besbelli, az sklm ba kolda olan kann toplardamarlarla yree dnmesini engelleyebilir, toplardamarlarn altnda bulunduklar ve derileri daha kat olduundan daha g skldklar iin kann atardamarlarla her zaman yeniden kola gelmesini engelleyemez, ayn zamanda atardamarlarla ele ulamak iin oradan toplardamarlarla yree dnmek zere harcayaca gten daha byk bir g harcar. Bu kan toplardamarlarn birinde bulunan aklktan ktna gre onun atardamarlardan toplardamarlara geebilmesi iin ban altnda baz geitlerin bulunmas gerekir. Harvey kann akyla ilgili olarak syledii eyi de pek gzel kantlyor, buna gre toplardamarlar boyunca eitli yerlere yerlemi baz kk deriler vardr, bunlar kann bedenin ortasndan ulara doru gemesine hi olanak vermezler ama yalnzca ulardan yree dnmesine olanak verirler; ayrca Harvey yree pek yakn bir yerde skca balanm olsa da, tek bir atardamar yrekle ba arasnda kesildii

zaman bu atardamardan ok ksa srede bedende olan tm kann kabildiini gsterdii deneyle de bu ak pek gzel kantlyor, yle ki oradan kacak kann baka bir yerden gelmi olmasn dnmek iin hibir neden yoktur. Ama kann bu deviniminin gerek nedeninin sylediim neden olduunu gsteren pek ok baka ey vardr (34). lkin, toplardamarlardan kan kanla atardamarlardan kan kan arasnda belirtilen ayrmn nedeni udur: yrekten geerken younluunu azaltm ve szlm olan kan, yrekten ktktan hemen sonra yani atardamarlarda, yree girmeden az nce olduundan, yani toplardamarlarda olduundan daha ince, daha canl, daha scaktr. Dikkat edilirse bu ayrm yrein yaknlarnda iyi grlrken yrekten en uzak yerlerde o kadar iyi grlmez. Sonra, atan toplardamar ve anaatardamar oluturan derilerin sertlii kann onlara kar toplardamarlara kar olduundan daha gl vurduunu yeterince gsterir. Niin yrein sol boluu ve anatoplardamar yrein sa boluundan, anatoplardamardan dorudan doruya gelen kandan daha incedir, daha gl bir biimde ve daha kolayca younluunu azaltr. Hekimler kann doasn

deitirmesine gre yrein scaklyla ncekinden az ya da ok gl ve az ya da ok hzl biimde younluunu azaltabileceini bilmeselerdi nabz yoklayarak ne bulabilirlerdi? Bu scakln br yelere nasl getii incelenirse, yrekten geerken snan kann araclyla yrekten tm bedene yayldn benimsemek gerekmez mi? Herhangi bir blmn kan atlrsa, ayn yolla scakln atlmas da buradan geliyor; yrek kzgn demir kadar scak olsa da, oraya srekli kan gndermezse ayaklar ve elleri stmakta yeterli olmayacaktr. Sonra da buradan solunumun gerek ilevinin yrein sa boluundan younluunu azaltm ve buuya dnm olarak akcierlere gelen kan orada sol bolua dklmeden nce kalnlatrmak ve yeniden kana dntrmek iin akcierlere yeterli taze hava salamak olduu bilinir, bu olmadan kann yrekteki atei beslemeye yarayan zellii olamazd. Akcierleri olmayan hayvanlarda yrekte ancak tek bir boluk olduunun grlmesini dorulayan budur, ocuklar annelerinin karnndayken akcierlerini kullanamadklar iin onlarda yrein sol boluunda anatoplardamarla kann akt tek bir az vardr ve oradan bir yol, atan toplardamardan ana

atardamara akcierden gemeden gelir. Sonra, yrek atardamarlarla scakl ve onunla birlikte midede bulunan yiyecekleri eritmeye yardm eden kann en akc blmnden bir parasn mideye gndermese, midede sindirim nasl yaplrd? Kann yrekten ardarda belki yz belki iki yzden ok geerek szld gz nnde tutulursa bu yiyeceklerin zsuyunu kana dntren eylemi tanmak kolay olmaz m? Beslenmeyi ve bedende bulunan eitli beden svlarnn oluumunu aklamak iin, yrekten atardamarlarn ularna doru younluunu azaltarak geen kann gcyle bu kann paralarndan bazlarnn bulunduklar yelerin paralar arasnda durduklarn ve orada kovduklar baka paralarn yerine getiklerini sylemekten baka bir eye gereksinim var m; eitli biimlerde delinmi olan ve eitli tohumlar birbirinden ayrmaya yarayan eitli kalburlarda grld gibi, kann bu paralarnn karlatklar deliklerin durumuna, biimine ya da kklne gre kimilerinin brlerinden daha ok belli yerlere gittiklerini sylemekten baka bir eye gereksinim var m? Sonunda tm bu eylerde en belirgin olan ey ok ince bir rzgr gibi ya da daha ok pek ar ve pek canl bir alev gibi byk

bir bollukla yrekten beyne ykselen, oradan sinirlerle kaslara ulaan ve tm yelere devinimi veren can ruhlarnn oluumudur; kann bu ruhlar oluturan en uygun, en devingen ve en giriken blmlerinin baka yerlerden daha ok beyne gitmelerine bir baka neden dnlemez; yle ki bu ruhlar beyne tayan atardamarlar yrekten gelen tm atardamarlarn en doru izgide gelenleridir, doa yasalaryla ayn olan mekaniin kurallarna gre tm iin yeterli yer bulunmayan birok ey ayn yne doru devinmeye yneldiinde olduu gibi, yrein sol boluundan kan kan paralar beyne yneldiinde onlarn en zayf ve en az devingen olanlar en gllerce saptrlm olduklarndan bu yolla beyne yalnzca en gller ular. Btn bu eyleri daha nce yaymlamay amaladm incelemede olduka ayrntl biimde aklamtm. Sonra, kesildikten az sonra hl devindikleri ve artk canl olmamakla birlikte topra kemirdikleri grlen balarda olduu gibi insan bedenindeki sinirlerin ve kaslarn ne gibi bir yapya sahip olmas gerektiini; beyinde uyankl, uykuyu ve dleri salamak iin hangi deiimlerin olmas gerektiini; n, seslerin, kokularn, tatlarn, scakln ve

tm br d nesnelerin niteliklerinin beyinde duyular araclyla nasl eitli fikirler oluturabildiini; aln, susuzluun ve br i tutkularn beyne kendi fikirlerini nasl gnderebildiklerini; bu fikirleri edinen ortak duyunun; onlar saklayan bellein; onlar eitli biimlerde deitirebilen ve onlarn yenilerini oluturabilen ve bylece can ruhlarn kaslara datarak bedenin yelerini, duyulara kendilerini sunan nesnelerin ve kendinde bulunan tutkularn etkisiyle, tpk yelerimizin istem kendilerini ynetmeden devinebilmeleri gibi eitli biimlerde devindiren imgelemin ne olmas gerektiini gstermitim. Bu durum her hayvan bedeninde bulunan kemiklerin, kaslarn, sinirlerin, atardamarlarn, toplardamarlarn ve tm br paralarn byk okluuyla karlatrldnda insan ustalnn ok eitli otomatlar ya da devingen makineleri pek az para kullanarak oluturduunu bilip bedeni bir makine gibi grecek olanlara hi de alas gelmeyecektir; oysa Tanr'nn elleriyle yaplm olduundan o brleriyle karlatrlamayacak kadar iyi dzenlenmitir ve insanlarn tasarlad makinelerin hibirinde

bulunmayacak biimde kendi kendine esiz devinimler yapmaktadr. Burada u nokta zerinde zellikle durmutum: maymunun ya da usu olmayan bir baka hayvann organlarna ve yzne benzer bu tr makineler olsayd, bu hayvanlarla her adan ayn yapda olmayacaklarn benimsemek iin hibir nedenimiz olmayacakt; oysa bedenlerimize benzeyen ve ahlak asndan eylemlerimize olabilecei kadar yknen makineler olsayd, onlarn gerek insanlar olamayacan bilmek iin ok kesin iki nedenimiz olacakt.Bu nedenlerden birincisi: onlar hibir zaman bizim dncelerimizi bakalarna bildirmek iin yaptmz gibi, szleri ve br iaretleri birletirerek kullanamayacaklardr. nk szleri yksek sesle syleyen, hatta organlarnda baz deiikliklere neden olan bedensel eylemler konusunda baz szler syleyebilen, herhangi bir yerine dokunulduunda ne sylememi istiyorsunuz diye soran, bir baka yerine dokunulduunda cannn acdn ve benzer eyleri syleyebilen byle bir makinenin yaplmas tasarlanabilse de, bu makine en akn insanlarn bile yapabildii gibi karsndakini yantlamak iin syleyecei eyleri anlamna gre eitli

biimlerde dzenleyemez. kincisi: onlar baz eyleri ok iyi yapsalar da, hatta belki de bizlerden birinden daha iyi yapabilseler de baz eyleri kesinlikle eksik brakacaklardr, bununla bilinli olarak devinmedikleri ama yalnzca organlarnn konumuyla devindikleri grlecektir. nk her tr koulda yararl olabilen us evrensel bir ara olduu halde, onun organlarnn her zel eylem iin baz zel konumlara gereksinimi vardr; yaamn tm koullarnda usumuzun bizi devindirdii biimde onu devindirmek iin bir makinede yeterince eitli aralar bulunmasnn uygulamada olanakszl buradan gelir. Bu iki ayn arala insanlarla hayvanlar arasndaki ayrm da tannabilir. nk ok akn ve ok aptal kiiler de, bu arada deliler de iinde, kendi dncelerini anlatmak iin eitli szlerden bir btn oluturmaya ve onlardan bir sylev kurmaya yatkn olmayan herhangi bir insann olmamas, buna karlk ne kadar yetkin ve olanakl domu olursa olsun bu gibi eyleri yapabilecek insandan baka bir hayvann da bulunmamas olduka belirleyicidir. Bu durum hayvanlardaki organlarn eksikli olmasndan gelmez, nk saksaanlarn ve papaanlarn szleri bizim

gibi syleyebildiklerini, bununla birlikte bizim gibi konuamadklarn yani sylediklerini dnmediklerini gryoruz; oysa bakalarna sz sylemeye yarayan organlardan hayvanlar kadar ya da onlardan daha yoksun olan sar ve dilsiz domu insanlar kendi kendilerine iaretler uydurup kendi dillerini renecek vakti olan kiilere dndklerini bu iaretlerle anlatrlar. Bu da hayvanlarn insanlardan yalnzca daha az ussal olduklarn deil, ama hi ussal olmadklarn gsterir. nk konuabilmek iin ok az us gerektii grlr; insanlar arasnda olduu gibi ayn trden hayvanlar arasnda da eitsizlik grlyor olsa da ve kimilerini eitmek kimilerini eitmekten daha kolay olsa da, trnn en yetkini olan bir maymunun ya da bir papaann bu konuda ruhu bizimkinden tmyle ayr bir doadan olmasayd onun en aptal bir ocua ya da beyni bozulmu bir ocua eit olamayacana inanlamazd. Tutkular gsteren ve hayvanlar kadar makinelerin da yknebildii doal devinimleri szlerle kartrmamak gerekir; baz eskilerin yapt gibi, biz dillerini anlayamasak da, hayvanlarn konutuklarn da dnmemek gerekir: nk bu doru olsayd birok organlar bizimkine benzediinden,

benzerlerine anlattklarn bize de anlatabileceklerdi. Yine ok belirgin bir ey de pek ok hayvann eylemlerinin bazlarnda bizden daha ok ustalk gstermelerine karn, ayn hayvanlarn pek ok baka eyde hi ustalk gstermediidir; yle ki onlarn baz eyleri bizden iyi yaplar zekalar olduunu gstermez; nk yle olsayd herhangi birimizden daha zeki olmalar ve her eyi daha iyi yapmalar gerekirdi; ancak bu daha ok onlarn zekalarnn olmadn, doann onlar organlarnn konumuna gre devindirdiini gsterir: arklardan ve yaylardan oluan, tm zenimize karn saatleri bizden daha doru belirleyen, zaman bizden daha doru len saatler gibi. Bundan sonra, ussal ruhu tantlamtm, onun hibir biimde sylediim br eyler gibi maddenin gcnden karlm olamayacan ama kesinlikle yaratlm olmas gerektiini ve onun insan bedeninde, gemisinde bir kaptan gibi yelerini devindirmek iin yerlemi olmasnn nasl yetmeyeceini, ama bundan baka bizimkilere benzer duygulara ve isteklere sahip olmak ve bylece gerek bir insan oluturmak iin bedenle ok sk balanm ve birlemi olmasna gereksinim olduunu gstermitim. zetle, burada en nemli konulardan biri olduundan, ruh

konusu zerinde biraz genie durdum; nk Tanr'y yadsyanlarn yeterince rttm dndm yanlgsndan sonra, hayvanlarn ruhlarnn bizimkiyle ayn doadan olmasnn sonu olarak bu yaamdan sonra sineklerden ve karncalardan daha ok korkacak ya da umutlanacak hibir eyimiz olmadnn dnlmesi kadar hibir ey, zayf ruhlar erdemin doru yolundan uzaklatrmaz; oysa bu ruhlarn ne kadar deiik olduu bilindii zaman bizimkinin bedenden tmyle bamsz ve dolaysyla lmeye ykml olmayan bir doadan olduunu kantlayan nedenler ok daha iyi anlalr; sonra ruhumuzu yok edecek baka nedenler grlmediinden buradan doal olarak ruhun lmsz olduu yargsna varlr.

ALTINCI BLM Tm bu eyleri ieren incelememin sonuna geleli yl oldu ve onu bir basmcnn ellerine brakmak iin gzden geirmeye baladmda, sayg duyduum ve usum dncelerimi nasl belirlerse yetkesi de eylemlerimi yle belirleyen kiilerin daha nce baka birinin (35) yaymlad fizikle ilgili bir gr uygun bulmadklarn rendim; o grte olduumu sylemek istemiyorum ama onlarn denetiminden nce dine ya da devlete zararl olacan dnebileceim dolaysyla usum beni inandrsayd, beni yazmaktan alkoyacak herhangi bir ey grmemi olsam da, ok kesin gstermeler olmadan inancma yenilerini katmaya, birinin zararna dnebilecek herhangi bir eyi yazmamaya ok zen gstermeme karn, bu yanlglardan herhangi birinin grlerim arasnda bulunabilecei dncesi beni korkuttu. Bu beni onlar yaymlamak iin aldm karar deitirmek zorunda brakmaya yeterli oldu. nk daha nce bu karar almam iin ok gl nedenler olmasna karn beni her zaman

kitap yazma mesleinden nefret ettiren eilimim bana bundan balanmak iin hemen yeterli baka nedenler buldurdu. u ya da bu ynden ylesine eitli nedenler vardr ki onlar benim yalnzca burada sylememde deil, belki halkn onlar bilmesinde de yarar vardr. Ben hibir zaman dncemden gelen eylere ok gvenmedim ve kullandm yntemde kuramsal bilimlerin alanna giren baz glkler konusunda honut etmekten ya da bu yntemin bana rettii nedenlere gre kendi greneklerimi dzenlemeye almaktan baka meyveler topladm srece onlarla ilgili herhangi bir eyi yazmaya zorunlu olduuma inanmadm. nk greneklerle ilgili olan ey iin herkes kendi grne yle ok inanmtr ki eer Tanr halklarnn bana ynetici olarak ya da peygamber olmas iin yeterli kayrayla ve byk abayla donatt kiilerden bakalarna bu alanda bir ey deitirmeye girimesi iin olanak verseydi, ne kadar ba varsa o kadar dzenlemeci bulunacakt; kurgularm beni ok honut etse de, bakalarnn da onlar belki daha ok honut edecek kurgular olduuna inandm. Ama fizikle ilgili baz genel kavramlar edinir edinmez ve onlar eitli zel glklerde denemeye balaynca, bu

kavramlarn bizi nerelere kadar ynlendirebileceini ve bugne kadar yararlanlan ilkelerden ne lde ayrldklarn grdm, gcmz yettiince tm insanlarn ortak iyiliini salamaya bizi zorunlu klan yasaya oka kar olmadan, onlar sakl tutamayacama inandm. nk onlar bana yaama ok yararl olan bilgilere varlabileceini ve okullarda retilen kurgusal felsefe yerine onun iin bir uygulama bulunabileceini, onunla atein, suyun, havann, yldzlarn, gklerin ve bizi evreleyen tm br cisimlerin gcn ve eylemlerini sanatlarmzn eitli mesleklerini tandmz kadar seik bir biimde tanyarak onlar uyarl olduklar tm ilerde ayn biimde kullanabileceimizi ve bylece kendimizi doann efendileri ve sahipleri klabileceimizi gstermiti. Bu yalnzca dnyann meyvelerinden ve onda bulunan tm kolaylklardan hibir gle uramadan yararlanmay salayacak saysz makinenin yapm iin deil, ama zelilkle yaamn kukusuz ilk iyilii ve tm br iyiliklerinin temeli olan saln korunmas iin de istenir bir eydir; nk ruh bile mizaca ve bedenin organlarnn konumuna o kadar bamldr ki insanlar hep birlikte imdiye kadar olduklarndan daha bilge, daha usta

klacak bir ara bulma olana olsa, bunun ancak hekimlikte aranlabileceine inanyorum. Bugn hekimlikte geerli olan bilgiler arasnda yarar iyice belirgin pek az ey olduu dorudur; ama onu kmseme amacm olmasa da, hekimlik mesleinde bilinenlerin bilinmesi gerekenler yannda hibir ey olduunu ve hastalklarn nedenleriyle ve doann bize verdii ilalarn tmyle ilgili yeterli bilgimiz olsayd, bedenin olduu kadar ruhun da saysz hastalklarndan, hatta belki de yalln gszlnden kurtulunabileceini kabul etmeyecek meslekten kiiler de iinde, kimsenin olmayacana inayorum. Oysa tm yaamm ok gerekli bir bilimin aratrmasnda kullanmak amacyla ve yaamn ksal ya da deney eksiklii yznden engellenmi olmadka, onu izlersem kesin bir biimde bu bilimi bulacam sandm bir yola raslam olarak bu iki engele kar en iyi arenin bulacaklarmn pek azn halka sadakatle iletmek olacana ve gl zekalar, her birini eilimine ve gcne gre yaplmas gereken deneylere yardm ederek ve renecekleri tm eyleri halka da ileterek daha teye gemeye armak olaca yargsna vardm; bylece sonuncular ncekilerin ulat yerden

balayarak biroklarnn yaamlarn ve almalarn birbirine balayarak hep birlikte her birimizin tek bana yapabileceinden ok daha uzaa gidebilecektik (36). Ayn zamanda, deneylerle ilgili olarak bilgide ilerlendii lde deneylerin gerekli olduunu grdm. nk balangta ancak duyularmza kendi kendilerini sunan ve zerinde biraz dnnce unutamayacamz deneylerden yararlanmak daha az bulunur ve zor elde edilir deneyleri aratrmaktan daha iyidir: bunun nedeni, bu daha az bulunur deneylerin en genel nedenleri bilinmedii zaman ve bal olduklar koullar hemen her zaman gzden kaacak kadar ok zel ve ok kk olduklarndan, genellikle bizi yanltyor olmalardr. Ama benim burada izlediim dzen uydu. lkin genel olarak dnyada olan ya da olabilecek olan her eyin ilkelerini ya da ilk nedenlerini bulmaya altm, bu amala ne dnyay yaratan Tanr'dan baka bir eyi gz nne aldm, ne de bu ilkeleri ruhumuzda doutan bulunan baz doruluk tohumlarndan baka bir eyden kardm. Bundan sonra bu nedenlerden kabilecek ilk ve en sradan sonularn neler olduunu inceledim ve bylece gkleri, yldzlar, dnyay ve hatta yeryznde suyu, havay, atei, madenleri

ve her eyde en ortak, en basit, dolaysyla tannmas en kolay olan benzer baz baka eyleri buldum sanrm. Sonra daha zel olan eylere inmek istediimde, onlar bana o kadar eitli grnd ki yeryznde bulunan cisimlerin biimlerini ve trlerini, Tanr isteminin yaratabilecei orada bulunabilecek saysz baka eylerden ayrabilmenin insan zihni iin olas olmadna inandm, buna gre sonulardan nedenlere ilerlemeden ve birok zel deneyden yararlanmadan onlar kendimiz iin kullanmamzn olas olmadn da dndm. Bundan sonra da, zihnimi duyularma sunulmu olan tm nesnelere her yneltiimde bulmu olduum ilkelerle kolayca aklayamayacam herhangi bir eyi belirlemediimi ekinmeden syleyebilirim. Ama doann gcnn ok byk ve pek geni ve bu ilkelerin ok basit ve ok genel olduunu, bu ilkelerden pek ok eitli biimde karlm olabilecek hemen hemen balangta tanmadm hibir zel sonu belirlemediimi, benim en byk glmn genelde bu sonularn bu ilkelere hangi biimlerde balandn bulmak olduunu aka sylemem de gerekir. Bu konuda dndm tek are, bu biimlerden biriyle aklandklar zaman verdikleri

sonucun brleriyle aklandklar zaman verecekleri sonula ayn olmad baz deneylere yeniden ynelmekti. zetle, imdi bu sonuca yarayabilecek deneylerin ounu yapmaya balamaya gereken ynn ne olduunu olduka iyi grdm sandm bir yerdeydim; ama bu deneylerin neler olduunu da ve ellerim ve gelirim bin kere daha ok olsa bile tmne yetmeyecei kadar ok sayda olduklarn da gryordum; yle ki bundan byle, az ya da ok deney yapma kolaylm olacana gre, doann bilgisinde az ya da ok ilerleyebileceim. Yazdm incelemede bunu anlatmaya ve halkn ondan salayabilecei yarar ok ak olarak gstermeye ve genellikle insanlarn iyiliini isteyen herkesi yani grnte ya da yalnzca grlerinde deil gerekten erdemli olan herkesi yapm olduklarn benimle paylamaya ve yaplacak deneylerin aratrmasnda bana yardm etmeleri iin zorlamaya karar verdim. Ama o zamandan beri baka nedenler grm deitirdi ve doruyu bulduum lde nemli olduu yargsna vardm her eyi yazmay srdrmenin gerekten gerektiini ve onlar yaymlatmak istediim zaman gsterdiim zenin aynsn gstermeyi dndm: bylece onlar iyi incelemek iin daha ok frsatm olacakt,

kukusuz insan pek ok kiinin greceine inand eylere yalnzca kendi iin olanlardan ok zaman daha yakndan bakt gibi, ounlukla onlar kavramaya baladmda bana doru grnen eyler onlar kda dkmek istediim zaman yanl grndler: gcm elverdiince halka yararl olmak iin hibir frsat karmayacaktm, yazlarmn bir deeri varsa onlar lmmden sonra okuyanlar onlardan gerektii gibi yararlanabileceklerdi ama ben yaarken yaymlanmasna hibir zaman evet dememeliydim, nk belki de kar klara ve tartmalara konu olaca iin, hatta bylece bana kazandrabilecei n kendimi yetitirmeye kullanmak amacnda olduum zaman yitirmemden baka bir ey getirmeyecekti. nk her kiinin kendisinin olduu kadar bakalarnn iyiliini de salamak zorunda olduu ve kimseye yararl olmamann tam olarak hibir ey anlamna geldii doru olsa da; emeklerimizin imdiki zamandan daha uzak zamanlara ulamas gerektii de, torunlarmza daha ok yarar getiren baka eyler yapmak amacnda olunduunda belki yaayanlara baz yararlar getirecek eyleri unutmann iyi olduu da dorudur. Gerekten, unun bilinmesini ok isterdim; bugne kadar rendiim ok az ey, bilmediim,

renmekten de umudumu yitirmediim eylerle karlatrldnda, hemen hibir eydir; nk bilimlerde doruyu yava yava bulanlarn durumu, yoksul olduklarnda ok emekle az kazanrken zengin olmaya balaynca daha az emekle daha ok kazan salayanlarn durumuyla hemen hemen ayndr. Ya da onlar, gc zaferleriyle orantl olarak artan ve bir arpmay kaybedince durumu koruyabilmek iin arpmay kazandktan sonra kentleri ve eyaletleri ele geirmek yolunda varolandan daha byk ustala gereksinimi olan ordu komutanlarna benzetebiliriz. nk dorunun bilgisine ulamamz engelleyen tm glklerin ve yanllarn stesinden gelmeye almak gerekten sava vermektir, biraz genel ve nemli bir konuyla ilgili baz yanl grler edinmek bir sava kaybetmektir; sonra, nceki duruma yeniden dnmek iin gvenilir ilkelere sahip olunduunda, byk ilerlemeler yapmak adna, gerekenden daha ok ustalk gerekir. Kendi payma, daha nce bilimlerde baz dorular bulmusam (bu kitabn ierdii eylerin baz dorular bulmu olduum yargsna vardracan umarm), bunun ancak atm be ya da alt temel gln sonular ve balantlar olduunu ve

kendi ynmden onlar ansl olduum savalar saydm syleyebilirim. Hatta amalarm tmyle gerekletirebilmek iin onlara benzer iki ya da sava daha kazanmaya gereksinimim olduunu, yam pek ilerlemi olmadndan doann olaan akna gre bu sonu iin henz yeterli zamanm olabileceini dndm sylemekten ekinmeyeceim. Ama kalan zamanm iyi kullanma gcnden umutlu olduum kadar tutumlu kullanmaya zorunlu olduuma inanyorum; fiziimin temellerini yaymlarsam kukusuz zamanm yitirmek iin birok frsat bulacam. nk bu temellerin hemen tm onlar benimsemek iin yalnzca dinlemek gerekecek kadar apak olsa da, aralarnda gstermelerle ortaya koyacak gte olmadm dndm bir tane bile bulunmasa da, onlarn baka insanlarn eitli grlerine uymas tmyle olas olmadndan dourucaklar kartlklarn beni iimden ok zaman alkoyacan imdiden gryorum. Bu kar klarn bana yanllarm tantmak asndan olduu kadar, baz iyi eyler yapmsam bakalarnn bununla onu daha iyi anlamalarn salamak asndan da yararl olaca ve birok kii tek bir kiiden daha iyi

grebilecei iin onlarn imdiden bu temelleri kullanmaya balayarak bulularyla bana yardm edecekleri de sylenebilir. Ama kendimi yanlglara son derece ak biri olarak grsem de, usuma gelen ilk dncelere hemen hibir zaman gvenmediimi bilsem de, bana yneltilen kar klardan edindiim deney onlardan herhangi bir yarar ummam engelliyor: nk dost saydm kimselerden olduu kadar benimle bir ilgisi olmadn dndm kimselerden de ve hatta bana besledikleri sevgi yznden dostlarmn gremedii eyleri ktlkleriyle ve kskanlklaryla ortaya karmaya alacan bildiim baz kimselerin de yargsna ok defa tank olmutum; ama onlarn benim ngrmediim bir ey zerine bana kar ktklar pek olmad, byle bir ey olmusa o da benim konumdan ok uzak olmutur; yle ki grlerimin benden daha az kat, benden daha az hakbilir herhangi bir eletiricisiyle hemen hemen hi karlamadm. Okullarda uygulanan tartmalarla nceden bilinen herhangi bir dorunun ortaya karldn hibir zaman grmedim, nk her biri kazanmaya alrken nedenleri olumlu ve olumsuz ynde tartmaktan ok gerek gibi grneni deerlendirmeye alr; uzun

sre iyi avukat olmu olan kiiler bu yzden daha sonra iyi yarg olamazlar. Dncelerimin iletilmesinden bakalarnn edinecei yarara gelince, bu yarar ok byk olamazd, nk onlar henz ileri gtrm deildim ve uygulamaya gemeden nce onlara pek ok eyin eklenmesine gereksinim vard. Bunu yapabilecek biri varsa o herkesten ok ben olmalym, bunu vnmeden syleyebilirim: elbette dnyada zeks benimkiyle llemeyecek kadar iyi pek ok kimse yok deildir ama insan bakasndan rendii bir eyi kendi bulduu bir ey kadar iyi kavrayp kendinin klamaz. Bu konuda ok doru olan udur: ok zeki kimselere grlerimden bazlarn akladmda genellikle ben kendilerine anlatrken onlar ok seik olarak anlar grnseler de, onlar yinelediklerinde hemen her zaman onlar bunlar benimdir diyemeyeceim kadar deitirmi olduklarn grdm. Bu nedenle, benim bildirmediim bir eyi birileri benimmi gibi gsterdikleri zaman, torunlarmzn buna inanmamalarn dilemekle kendimi mutlu duyuyorum. Yazlar elimizde olmayan tm eski filozoflara (37) ykletilen garipliklere hibir zaman amadm ve bunun iin, zamanlarnda en iyi zeklar

olduklarn ama yalnzca bize kt iletilmi olduklarn grerek dncelerinin oka usd olduu yargsna varmadm. Grld gibi, onlarn mezlerinden hibirinin hemen hibir zaman onlar at olmamtr; imdi Aristoteles'in izleyicisi olanlarn en tutkulular doann bilgisine onun kadar ulaabilmi olsalard, hatta daha ounu hibir zaman elde edememek kouluyla da olsa kendilerini mutlu sayacaklard. Onlar tutunduklar aatan daha yksee kmaya ynelmeyen ve hatta genellikle tepeye kadar ilerledikten sonra yeni batan aaya inen sarmaklar gibidirler; nk bence oradan yeniden aaya inenler yani kaynaklarnda anlalr biimde aklanm her eyi bilmekten honut olmayanlar, bunun tesinde stne hibir ey sylemedikleri ve belki hibir zaman dnmedikleri pek ok gln zmn bulmak isteyenler bu glkleri incelemekten kanrlar, bylece bir biimde kendilerini daha bilgisiz klarlar. Bununla birlikte, onlarn felsefe yapma biimleri ancak zihinleri ok sradan kiilere uygun der; nk kullandklar belirlemelerin ve ilkelerin karanl, onlarn her ey zerine bilirmi gibi korkmadan konuabilmelerinin ve en ince ve en usta olanlara kar

onlar inandracak aralar olmakszn, syledikleri her eyi savunabilmelerinin nedenidir. Bu konuda onlar bana, gz gren bir kiiyle zorlua dmeden dvmek iin onu ok karanlk bir mahzenin dibine indirmek isteyen bir kre benzer grnrler; diyebilirim ki kullandm felsefenin ilkelerini yaymlamaktan vazgeiimde bu gibilerin yararlar vardr, nk bu ilkeler ok basit ve apak olduklarndan ben bu ilkeleri yaymlarsam ayn eyi yapm ve onlara birka pencere am olacam, bylece dvmek iin indikleri mahzene k girmesini salam olacam. Ama en iyi zeklar bile onlar bilmek isteyecek durumda deildir: nk her eyden sz etmek ve bilgin olma nn kazanmak istediklerinde, bana, baz eylerde azar azar ortaya kan ve baka eylerden sz etmek gerekince insana itenlikle ben bunu bilmiyorum dedirten doruyu aratrmaktan ok, her alanda byk bir zahmete girmeden bulunabilecek varsaymla yetinerek daha kolay ulaacaklardr (38). Bilmedii hibir ey olmamak gururu yerine elbette daha benimsenir olan eyi yani ok az dorunun bilgisine ulam olmay seerlerse ve benim izlediim yola benzer bir yol izlemek isterlerse, onlara bu konumada sylediimden daha ok bir ey sylemem

gerekmez. nk benim yaptmdan ok daha teye gitmeye yatknsalar bulmu olduum, dndm her eyi kendileri de nasl olsa bulacaklardr. Her eyi her zaman ancak srasyla izlediime gre, hl ortaya koymam gereken eylerin daha nce bulduum eylerden daha g ve daha gizli olduu kesindir ve onlar bu eyleri benden ok kendilerinden renmekten honut olacaklardr; ayrca, ncelikle kolay eyleri aratrarak ve yava yava, adm adm daha g eylere geerek kazanacaklar alkanlk onlara benim tm aklamalarmdan daha yararl olacaktr. yle ki kendi payma ben genliimden beri gstermelerinden balayarak aratrdm tm dorular bana retmi olsalard, onlar renmek iin hibir glm olmasayd, belki de hibir zaman baka dorular bilmeyecektim ve en azndan onlar aratrmaya altm lde her zaman onlarn yenilerini bulmay dnmenin alkanln ve kolayln kazanamayacaktm. zetle, dnyada balayann kendisinden baka kimsenin ok iyi sonulandramayaca bir yapt varsa, o da benim altm yapttr. Gerekten, bu konuda yararl olabilecek deneyleri bir insan tmyle tek bana yapmakta yeterli olamaz, ama kendi

ellerinden bakasn da bu ite yararl biimde kullanamaz; bunu yapsa yapsa zanaatlarn elleri ya da para vererek altraca kimselerin elleri yapabilir, nk ok etkili bir ara olan kazanma umudu onun gsterecei her eyi onlara yaptrabilir. nk merakla ya da renme arzusuyla belki ona yardm etmeyi isteyecek gnlllere gelince, genellikle verdikleri sz yaptklar iten daha oktur ve onlar yalnzca hibir zaman baarlamayan gzel nerilerde bulunurlar, bunun baz glklerin aklanmasyla ya da en azndan bu i iin yitirecei zamandan daha az zamana demeyen birka vgyle ve birka yararsz szle denmesini kesinlikle isterler. Bakalarnn daha nce yapm olduu deneylere gelince, bunlar ona iletmek istediklerinde bile bunlara giz diyenler bunu hibir zaman yapmazlar, bu deneylerin ou ylesine yzeysel koullarla ya da bileenlerle karmtr ki onlarn iinden doruyu bilip karmak son derece g olacaktr; ayrca bu deneyleri yapanlarn onlar ilkelerine uygun gstermeye abalam olmalar nedeniyle o bunlar hemen tmyle ok kt hatta ok yanl aklanm bulacaktr; aralarnda ona yarayan birka tane varsa onlar semek iin kullanmas gereken zamanda o deneyler yeniden

yaplabilirdi. yle ki dnyada en byk eyleri ve halka en yararl eyleri bulmaya yatkn olduu kesin olarak bilinen bir kimse olsa, bu nedenle br insanlar onun amalarna ulamasna tm aralaryla yardma abalasalar, onun iin gereksinimi olan deneylerin giderlerini karlamaktan ve kimsenin uyarsz davranlaryla onun zamann elinden almasn engellemekten baka bir ey yapabileceklerini dnmyorum. Ama olaanst bir ey sz vermeyi isteyecek kadar kendime gvenli olmadm gibi, devletin amalarmla ok ilgilenmesi gerektiini dleyecek kadar bo dnceler de beslemediim gibi, hak etmediime inanlacak herhangi bir iyilii kabul etmeyi isteyecek kadar s ruhlu da deilim. Birbirine eklenen btn bu dnceler yl nce elimde bulunan incelemeyi tantmak istemememe, hatta yaadm srece bylesine genel ve fiziimin temellerini aklayabilecek baka hibir kitab hi kimseye gstermeme karar almama neden oldu. Ama ondan sonra beni baz zel denemeleri buraya almak ve eylemlerimin ve amalarmn hesabn halka vermek zorunda brakan baka iki neden ortaya kt. Birincisi, bunu yapmazsam, daha nce baz yazlarm yaymlamak istediimi bilen

birok kii vazgememin, yle olmasa da benim zararma olabilecek nedenleri olduunu dnebilirlerdi. nk ar n sevmesem de, hatta onun her eyin zerinde saydm dinginlie aykr olduunu dndm iin ondan nefret ettiimi sylesem de, eylemlerimi su gibi gizlemeye de, tannmam olmak iin birok nlem almaya da hibir zaman almadm; bylece kendime hakszlk ettiime inandm kadar bunun aradm eksiksiz ruh dinginliini yeniden bozacak baz kayglar verebileceine de inandm. Her zaman tannmaya da tannmamaya da ilgisiz kaldm iin, baz nler elde etmemi engelleyemedim, en azndan kt n edinmekten kendimi korumak iin elimden geleni yapmam gerektiini dndm. Beni bunu yazmaya zorlayan br neden udur: gereksinimim olan ve bakasnn yardm olmadan tek bama yapamayacam birok deney yznden, devletin ilerime byk ilgi gstereceini ummak gibi bir de kaplmamakla birlikte, kendimi yetitirmek konusundaki tasarmn her gn gecikmeye uradn grerek, benden sonra geleceklere, tasarlarm gerekletirmekte bana ne adan yardmlar dokunabileceini anlatmay geciktirmi olmasaydm

onlara yaptmdan ok daha iyilerini brakabilirdim dncesini verip bir gn beni sulamalarna yol amakla kendime ktlk etmek istemem. Bilimlerde neyi yapabileceimi ve neyi yapamayacam ok ak olarak gstermeyi elden brakmadan, ok tartma konusu olmayan, ilkelerimle ilgili olarak istediimden daha ounu sylemeye beni zorlamayan baz konular sememin benim iin kolay olacan dndm. Bu konuda baarl olup olmadm syleyemem, yazlarmdan kendim sz ederek kimsenin yarglarn etkilemek de istemem; ama yazlarm incelemelerinden ok honut olacam ve daha ok frsatlar olmas iin kar kmay isteyen herkesin bunlar yaymcma yollama zahmetini gze almalarn rica ediyorum, onun araclyla onlarn bilgisine ulanca ayn zamanda yantlarmn oraya ulamasna alacam; bu yolla okuyucular birini ve brn birlikte grerek gerein yargsna ok daha kolaylkla varacaklardr. nk onlara uzun yantlar vermeyi asla sz vermiyorum, ancak yanllarm bilirsem onlar itenlikle bildirmeye ya da onlar gremezsem durmadan bir konudan bir konuya gememek iin yeni hibir konunun aklamasn eklemeden yalnzca yazdm

eylerin savunmas iin gerekli olduuna inandm eyleri sylemeye szveriyorum. Diyoptrik'in ve Meteorlar'n balangcnda sylediim eylerin bazlar, ilkin onlar varsaymlar olarak adlandrdmdan ve onlar kantlamak amacnda deilmiim gibi grndmden aknlk yarattysa, tmn dikkatle okumak sabrn gsterirlerse onda aradklarn bulacaklarn umarm. nk bana yle geliyor ki orada nedenler aralarnda birbirini yle bir biimde izliyor ki sonuncular onlarn nedeni olan birincilerle kantlanyorlar, buna karlk birinciler de onlarn sonular olan sonuncularla kantlanyorlar. Burada mantklarn dng diye adlandrdklar yanla dtm dnlmemelidir; nk deney bu sonularn ounu ok kesin kldndan onlar karsadm nedenler onlar kantlamaya deil, aklamaya yararlar; ama tam tersine bu nedenler sonularla kantlanrlar. (39) Onlar varsaymlar diye adlandrmn nedeni onlar yukarda akladm bu ilk dorulardan karabilmeyi dndmn bilinmesi iindir, ama kendilerine iki szck sylenildiinde bakasnn yirmi ylda dndn hemen bir gnde rendiini sanan,

yanlmaya oka eilimli ve doruya yatknl az olan ok kavrayl ve ok canl baz zekalarn bundan benim ilkelerim diye dndkleri ey zerine sama bir felsefe kurmak frsat bulmamalarn ve onda yanl bana yklemelerini engellemek iin zellikle bu karsamay yapmaktan kandm. nk tm benim olan grlere gelince, yeni olduklar iin onlar hogryor deilim, yle ki nedenleri iyice gzden geirilirse ok basit ve saduyuya ok uygun bulunacaklarna ve ayn konularda elde edilebilecek baka tm grlerden daha az olaand ve daha az yabanc grneceklerine inanyorum. Bu grlerden hibirinin ilk bulucusu olmakla vnmediim gibi onlar bakalar syledi ya da sylemedi diye deil, yalnzca us beni onlara inandrd iin benimsedim. Zanaatlar Diyoptrik'te aklanm olan buluu hemen uygulayamazlarsa bunun iin onun yanl olduunun sylenilebileceine inanmyorum: nk onda tasarladm makineleri hibir koulunu eksik brakmadan yapmak ve uyarlamak iin ustalk ve alkanlk gerektiine gre, ilk seferde baarya ulam olsalard bu beni kendisine iyi bir nota kitab verilen herhangi birinin yalnzca bununla bir gnde esiz biimde lavta almay

renebildiini grmekten daha az artmazd. nclerimin dili olan Latince'yle deil de lkemin dili olan Franszca'yla yazmn nedeni, grlerimi ancak yalnzca kendi doal ar uslarn kullanan kiilerin eski kitaplara inananlardan daha iyi yarglayacaklarn ummamdandr. Saduyuyu renimle birletirenlerin, ki yalnzca onlar benim yarglarm olsun isterim, nedenlerimi halkn diliyle akladm iin onlar dinlemekten kanacak kadar Latince yanda olmayacaklarna inanyorum. zetle, burada bilimlerde gelecekte yapmay umduum ilerlemelerden zellikle sz etmek ve halk karsnda yerine getireceime gvenmediim herhangi bir szle ykml olmak istemiyorum; ama yalnzca unu syleyeceim, yaamak iin bana kalan zaman hekimlik iin bugne kadar olanlardan daha gvenli kurallarn karlabilecei doann baz bilgilerini edinmeye almaktan baka bir eye kullanmamaya karar verdim (40) ve eilimim beni baka her eit tasardan, zellikle birilerine yararl olmad gibi brlerine de zararl olmayan tasarlardan ylesine uzaklatrd ki baz frsatlar beni onlar kullanmak zorunda braksayd bu ite baarl olamazdm sanyorum. Burada, dnyada bana saygnlk

kazandrmaya yaramayacan bildiim bir eyi aklyorum, bu saygnl elde etmeyi de hibir zaman dnmedim; hi engellenmeden bo zamanlarmdan yararlanmam salayan kiilere, bana dnyann en onurlu grevlerini veren kiilerden ok daha bal olacam. AIKLAMALAR

1. Deiik zamanlarda yazlm olan bu denemeler toplamnn temel zellii her bir blmn ya da her bir denemenin ayr kayglarla, ayr amalarla yazlm olmasdr, bu yzden paralar arasnda belli bir btnlk aramak bounadr.Her para ayr konuyu iler: birinci blm tarihsel bir aratrmadr, ikinci blm mantkla ilgilidir, nc blm ahlak sorunlarn ele alr, drdnc

blm metafiziin sorunlarna ynelir, beinci blm bilimsel bir aratrmadr, altnc blm filozofun genel kavrayn zetler. Blmler arasnda elikiler de vardr; rnein birinci blmde eletirilen Stoaclk nc blmde benimsenir. 2. Platon'cu bir filozof olan, daha dorusu Aristoteles felsefesinin Platoncu yorumuna ynelen Porphyrios (234305) bir soyut kavramn bir zneye balanma biimini u be evrensele gre belirlemiti: Cins, tr, zgl ayrm, zg, raslant. Porphyrios'un bu belirlemesi tm skolastiklerce benimsenmitir. Cins ve tr snf belirler: tr, cins'in kapsamna girer. zgl ayrm bir tr bir trden ayran zellikleri belirler (insan dnen hayvandr). zg yalnzca bir tre zg olan gsterir: glmek insana zgdr. Trn bireylerinin her birinde brlerine uymayan zellikler vardr. Raslant bireyin znde bulunmayan, geici olarak bireyde olandr. Descartes skolastiin bu terimlerini kullanarak insann ussal bir varlk olduunu belirlemeye yneliyor. Skolastik felsefeye tam anlamnda kart bir tutum alan Descartes bu felsefenin iinde yetimi bir kii olarak ondan tam olarak kendini kurtaramaz.

3. Descartes "insan adna yarar insanlar"dan sz ederken insanlar sekin ya da sradan, nemli ya da nemsiz diye ikiye ayrmay elbette dnmyor. Burada adamz Heidegger'in "gerek olan varolu" ve "gerek olmayan varolu"u gibi bir ayrm yaptn sylemek elbette yanl olur. Descartes bu belirlemeyi yaparken, Ferdinand Alquie'nin deyiiyle, "Bilgiyi yalnzca usun yla arayanlar anlanm dorulara dayanarak tam tamna Hristiyanc bir erdem diye temellendirenlerin ya da retenlerin karsna koyar." Yoksa Descartes uaklarndan birine "kardeim" diye seslenecek kadar alak gnlldr. Filozof, Guez de Balzac'a yollad 5 Mays 1631 tarihli mektupta unlar yazar: "Ben her gn bir halk kalabalnn ortasnda dolayorum, sizin gezilerinizde olduu gibi zgrlk ve dinginlik iinde. Rasladm insanlar bana ormanlarmzdaki aalarn ve krlarmzdaki srlerin verdii duyguyu veriyor. Satclarn grlts kulama bir rman grlts gibi geliyor, dlerim bozulmuyor hi. Hatta bazen onlarn davranlar zerine dndm zaman haz bile duyuyorum. Tarlalarmz eken kylleri bir greceksiniz. Anlyorum, tm abalar oturduumuz yerleri

gzelletirmek iindir, tm abalar hibir eyimiz eksik kalmasn diyedir." 4. "lgin ve az bulunur bilimler" sz o zamanlar baz kiilerin urat ve ok az kiinin bilimsellik deeri verdii baz bilgi alanlaryla ilgilidir. Bu bilgi alanlar daha ok Ortaa'n yaam ve dnce koullarna bal olarak gelimitir, o dnemin doastne her anlamda eilimli tutumlarn ortaya koyar. Szkonusu bilimlerin balcalar unlardr: yasal gkbilgisi (astrologie), elfal (chiromance), toprakfal (gomance), cincilik (cabale), byclk (magie). Descartes bu bilgilerle ilgilenmi ama hibirini ciddiye almamtr, her alanla ilgili bilgi edinmek isterken o alanlar da dta tutmak istememitir. 5. Cizvitlerin La Flche okulunda Descartes daha ok uygulamal matematik almalar yapmtr. Skolastiklerin matematikten anlad ey plan yapmak adna, "mstahkem mevki" kurmak adna, topra lmek adna aritmetii ve geometriyi kullanmaktr. Descartes matematik gibi kesinlikli bir bilimin bu kadar basit ilerde kullanlp baka ie yaratlamamasndan son derece kaygldr. Descartes'n bu belirlemesini yanl anlarsak

onun kurgusal bilgiyi ne alp uygulamal bilgiye yukardan bakt gibi bir izlenime kaplabiliriz. 6. "Duyarszlk", "gurur", "umutsuzluk" gibi terimler bizi zellikle Eskia'n balca ahlak anlaylarndan olan ve dnce dnyasn bugne kadar derinden etkilemi bulunan Stoa dncesine gtryor. Stoa filozoflar doaya uygun yaam formlne uygun olarak kat ussal belirlenimcilik anlay iinde kurduklar ahlak grlerinde bireyi yalnzca kendinden deil bu arada btn bir insanlktan sorumlu sayyorlar, en uygun yaam tutturabilmek tasars iinde gerektiinde intihar kanlmaz gryorlard. Descartes'n burada belirledii "duyarszlk" onlarn kat usuluuyla, "gurur" ona bal olarak gelien ar gven duygusuyla, "umutsuzluk" da intiharn bir yaam biimi olarak benimseniiyle ilgili olmaldr. mparatorluk Stoasnn nl filozofu mparator Marcus Aurelius yle diyordu: "lm doann bir isteminden baka bir ey deildir, doann isteminden korkan da ocuktur." mparatorluk Stoasnn br nl filozofu azatl kle Epiktetos da yle diyordu: "Biliyorum, doan her ey lmek zorunda, bu bir doa yasas. yleyse ben de lmeliyim. Ben lmszlk deilim. Ben bir

insanm, btnn bir parasym, saat nasl gnn bir parasysa. Saat gelir ve geer. Ben gelir ve geerim. Gei biimi nemli deil. Atele ya da suyla. Hepsi bu." Descartes'n Stoaclar karsndaki grleri deikendir ve genel ahlak anlaynda onlarn izinden gider. O, kendi deyiiyle, dnya malndan kaan, a ve acl da olsa mutluluu tanrlarda arayan bu filozoflar nemsiyor, onlarn hep kendi stne dnen, kendini aratran, yetinmeyi bilen insanlar olduunu sylyordu. Stoa filozoflar, Descartes'a gre, yalnzca kendilerine yani dncelerine egemen olduklar zaman mutlu olacaklarna inanan insanlardr. Lukacs yle der: "Onlarn istedii ey o adaki yaamn gerek seenekleri deildi, insanlk evriminin seenekleriydi, bu da genel olarak ok yeni zamanlara kadar, Fransz Devrimi'ne ve daha sonrasna kadar Stoac fikirlerin etkin olarak kalnn nedenini aklar". Descartes'n "duyarszlk", "gurur", "umutsuzluk" yannda kulland "ana-baba ldrme" Brutus'un Sezar' ldrmesini antryor olmaldr. 7. Kuku Descartes yntemin zn oluturur. Kukuyla aratrmak, kukuyla ilerlemek Descartes iin gerek dnen insann temel tutumu olacaktr. Filozof cogito

ergo sum gereine de kukuyla ya da kukudan giderek varr. Ancak onun burada izdii tablo, kukunun yalnzca bir yntem sorunu ortaya koymadn duyuruyor, onun yaamnn geliim koullarn da gzler nne seriyor. Belli ki Descartes genliinden beri dncesini kukuyla, her eyi ince ince tartarak kurmutur. 8. "Yaamda gvenle yryebilmek" Descartes'n baka metinlerinde de grdmz temel bir kaygy belirler. Burada filozofun kuramda snrlanp kalmaya eilimli olmayan bak as ortaya kar.Dercartes iin kuram yalnzca yaam iin vardr diyebiliriz. Bu da ilgisini doastnden doaya yneltmi bir a iin son derece olaandr. 9. Filozofun burada szn ettii savalar Otuz Yl Savalar'dr. 1618-1648 arasnda Avrupa'y, zellikle Kutsal mparatorluk topraklarn kana bulam olan bu savalar din savalar grnmndeydi ama zellikle Habsburglarla Burbonlar kar karya getiriyordu, yani siyasal bir anlamazla dayanyordu. Fransa'yla spanya arasnda 1659'a kadar uzayan Otuz Yl Savalar Kutsal mparatorluk'un paralanmasna yol at.

10. Bohemya (1617) ve Macaristan (1618) kral Ferdinand imparatorluk tacn giyerek Ferdinand II von Habsburg adn ald. Karl von Habsburg'un olu ve Maximilian II'nin yeeniydi.1578'de Graz'da domu, 1637'de Viyana'da lmtr. 11. Biz "soba banda" diye evirdik ama Descartes dans un pole yani "sobada" diyor ve elbette "sobayla stlm odada" demek istiyor. 12. Descartes mitolojide Sparta'nn kurucusu olarak ad geen Lykurgos'dan sz ediyor. Byk bir gezgin olduu, Sparta yasalarn hazrladktan sonra kp gittii ve bir daha dnmedii sylenir. 13. Descartes burada zellikle eski bir tartmay belirtir: mantk bir sanat m, yoksa bir bilim midir? Filozof, Aziz Tommaso'ya dayanan bir zm benimsemi gibidir: mantk hem bir bilimdir, hem de baka bilimlerin kurulmasn salayan bir sanattr. 14. Her zaman skolastie yneltilen balca eletiri budur: tasarm ynteminde sonu ya da varg dorudan doruya ncllerden karlr, bir baka deyile karmla elde edilen bilgi ncllerde zaten ierilmitir, dolaysyla bu erevede tmdengelim yapmak yeni bir ey sylemek

deil, yalnzca bilineni yinelemektir. "Btn insanlar lmldr / Sokrates insandr / Sokrates de lmldr" dediimde Sokrates'in lml oluunu dorudan doruya insann lml olmasndan karyorum. Bu biimsel ynteme kar Descartes matematiksel tmdengelimi nerecektir. 15. zgn metinde ad "Lulle" olarak geen kiinin asl ad Lulio'dur (latincesi Lullus). Raimondo Lulio (Katalancas Ramon Llull) 1233'te Parma'da domu, 1315'te Bugia'da lm bir spanyol dinbilimcisidir ve Mslmanlara, zellikle bni Rd'e ve yandalarna dmanlyla bilinir. sa'y dnde grp evini barkn brakan ve yollara den Lulio 1265'te kei oldu ve Mslmanlkla savama girebilmek iin Arapa rendi. Byk sanat diye adlandrd bir mantk yntemi bulmutu, bu yntem szde en derin dorular kavramlardan oluan bir tr cebirle ortaya koyuyordu. Ona gre us her eyi, inancn gizlerini bile ortaya koyabilirdi. Descartes dostu Beeckman'a yazd 29 Nisan 1619 tarihli mektupta yle diyor: " gn nce Dordrecht'de bir handa bilgin bir kiiyle karlatm, onunla Lullus'un Ars parva's zerine syletik. vnyordu: bu sanatn kurallarn yle bir

ustalkla kullanyormu ki, kendi sylemesine gre, hangi konuda olursa olsun bir saat konuabiliyormu, sonra ayn konu zerinde bir saat daha konumas istenirse, ncekilerden tmyle ayr szler bulmas istenirse yirmi saat bile konuabiliyormu. Buna inanabiliyorsanz onu kendiniz de grebilirsiniz. Bu adam biraz geveze bir yalyd ve onun kitaptan edinilmi bilgileri beyninde olmaktan ok dudaklarnn ucundayd." 16. Birinci ve ikinci kural Descartes daha nce Usun ynetimi iin kurallar'da tek bir kural olarak vermiti, buna gre yntemin z basitten bileie ve bileikten basite ilerlemeye dayanyordu. Bu iki ynl ilerlemede basite ulamak bir tr ayrtrmayla, basitten bileie ya da btne gitmek de bir tr biletirmeyle gerekleiyordu. Usun ynetimi iin kurallar'n V. kuralnda Descartes yle der: "Tm yntem baz dorular ortaya koyabilmek iin zihnimizin gzlerini kendilerine doru evirmek durumunda olduumuz nesnelerin dzeninde ve konumunda yatar. En karmak ve karanlk nermeleri derece derece en basit nermelere indirgiyorsak, sonra da tm nermelerin en basitlerinin sezgisinden gene derece

derece tm brlerinin bilgisine ykselmeye alyorsak bu yntemi geree uygun biimde izliyoruz demektir." 17. Sayma yntemi bir btnde tm eleri gzden geirmek, onlardan hibirini dta brakmadmzdan gvenli olabilmek iin onlar yeniden yeniden saymak anlamna gelir. Daha ok tmdengelime arlk veren Descartes -onun bilgi kuram da bunu gerektirmektedirtmevarm daha ok bir sayma ilemi olarak grr, bu noktada Bacon'n yntem anlayndan iyiden iyiye ayrlr. Descartes Kurallar'n yedincisinde "Bu sayma ya da tmevarm, nerilen bir soruya bal olan her eyin yeniden gzden geirilmesidir" diye bir aklamada bulunur. Yedinci kural yledir: "Bilimi yetkin klmak iin konumuzu ilgilendiren her eyi dncenin srekli ve tam anlamnda kesiksiz bir devinimiyle btn iinde ve teker teker gzden geirmek ve onlar yeterli ve dzenli bir saymada bir araya getirmek gerekir." 18. Skolastikler gkbilim, mzik, optik gibi bilimleri "matematikler" diye adlandrrlard. Descartes da bu terimi ok sk kullanr. 19. Descartes burada bize cebir iaretlerinde yapt yenilii anmsatyor. Onun amac ayr ayr alanlar teker

teker incelemek deil, btn bu alanlar kucaklayacak ve aklayacak evrensel bir bilim kurmaktr, bir baka deyile evrensel matematii gerekletirmektir. O aritmetik ve geometri ikilemini ortadan kaldrmak iin saylar "izgiler"le (srekli nicelikler) aklyor. 20. Felsefe tm br bilimleri nceler, nk onlarn ilkelerini kendinde barndrr. Metafizik temellendirme en nemli temellendirme olarak daha sonraya braklmaldr. Bu yzden Descartes dnrlnn ilk dneminde bir bilim adam olarak grnrken daha sonra metafizie ynelecektir. 21. Kuramda zlmemi sorun bizi askda brakr, glklere iter. Eylemde zlmemi sorun yaama saysz glk karr. zmszlk kuramda olduu kadar eylemde de tedirgin eder filozofu. Eylem alannda kararszl gidermek iin baz davran kurallarn benimsemek gerekmektedir. 22. nc kural tmyle Stoac bir kavray ierir. Bu erevede bu kural tmyle kendine sz geirebilme ya da kendine egemen olma dncesine dayanr. Descartes, Stoa filozoflarnda yetkin bilgin tipini bulur.

23. Burada drdnc bir kural karmza kyor. Zaten Descartes nc blmn balarnda " ya da drt kuraldan oluan" demiti. Filozof, yntemini ortaya koyarken yapt gibi, burada da kendisi iin benimsenebilir bir forml ortaya koyuyor. lk kural herkes iin geerli olabilirken, bu rtl drdnc kural Descartes'n kiisel seimleriyle ilgilidir. 24. Descartes "buraya" derken "Hollanda'ya" demek istemektedir. Hollanda Descartes iin tm dncesini gelitirmesine olanak verecek dingin bir ortamdr. Siyasal karklklar iindeki Fransa byle bir geliim iin elverili deildir. M. Leroy'nn dedii gibi, Descartes "Fransa'dan, kralndan ve ailesinden kamtr". Leroy'ya gre "Yaam bir tehlikeden aralksz katr. O bu tehlikeyi aka ortaya koymaz. Ancak bu tehlike mektuplarnda ve gezi notlarnda sezilir". 25. Hollandallarn spanyollarla sava. 1572'de balayan bu sava 1648'e kadar srd. XVII. yzyln Hollandas bugnk Hollanda'dan ok bykt, bugnk Belika, Lksemburg, bir blm Fransa topran ieriyordu. Bu topraklar uzun sre Kutsal Roma Germen mparatorluu'na bal kald. mparatorluun

paralanmasyla spanyollarn denetimine giren lkede gelimekte olan ulusallk bilinci halk toplum sorunlar karsnda duyarl klyordu. 1566 ve 1572 ayaklanmalar, ardndan 1576 ayaklanmas spanyollarca kanl bir biimde bastrlmt. 26. Descartes "metafizik" szcn soyut anlamnda kullanmaktadr. Yoksa Descartes'n bu erevede tm araylar metafizik araylardr. 27. Descartes burada kukuyu dnyann varlndan kukulanma noktasna kadar gtrr. 28. Tanr fikri doutandr, bununla birlikte br doutan fikirlerden ayr olarak, dorudan doruya kendini vareden tanrsal gcn belirtisini tar, "bana konmu" sz de dorudan doruya bunun bir gstergesidir. Descartes'da doutan fikirler, imgelemimizin oluturduu fikirlerden de, duyu organlarmz araclyla elde ettiimiz fikirlerden de daha belirleyicidir. Yapay fikirler ve edinilmi fikirler doutan fikirlerce belirlenmelidirler. 29. Descartes burada "srekli yaratma" fikrini ortaya koyuyor. Yaratc g yaratcs zerinde aralksz etkindir yani her an etkindir. Her varlk bu yaratc etkinlik iinde olmaktan bir an bile uzaklaamaz.

30. u forml ya da temel ilke skolastikler iin ok nemlidir: nihil est in intellectu quod prius non fuerit in sensu (zihinde hibir ey yoktur ki daha nce duyularda olmu olmasn). Bu Aristotelesi anlamda bir gerekilik bildirisidir. 31. nce dnceyle ortaya konulabilecek evrensel yasalar sz konusudur. Bunlar matematiin ve mantn yasalardr. Bu doutan dorular ruhumuzdadr, onlarn kayna da doal olarak tanrsallktr. Bu yasalar dnce dnyamz belirlemekle kalmazlar, tm dnyay ynetirler, tm dnyann oluum koullarn ve varolu koullarn belirlerler. Descartes onlarn belirleyiciliinde dnyann ya da fiziksel varln yasalarn ele alr. 32. Descartes ksaca Le Monde (Dnya) diye bilinen Trait du monde et de la lumire'den sz etmektedir. Descartes bu yaptn yaymlamaktan kanmtr. Bunun nedeni onun din ve siyaset evreleri karsndaki tedirginliidir. O yalnzca Cizvitlerden deil, Protestanlardan da korkmaktadr; yalnzca bilim evreleri deil, siyaset evreleri de ona rknt verir. Galileo Galilei mahkum edildiinde (1633) Descartes otuz iki yandadr, Dnya incelemesini yeni bitirmitir, bu yaptnda Galilei gibi yeni

grler nce srmektedir. Descartes Galilei'nin bana gelenleri duyunca incelemeyi ekmecenin altna atverir. Bu inceleme Descartes'n lmnden on drt yl sonra yaymlanabilmitir. Descartes, Galilei'nin ada bilimci bak asna bir metafiziki olarak kardr. Mersenne'e yazd 11 Ekim 1638 tarihli mektupta Galilei iin unlar yazar: "Doann ilk nedenlerini gz nnde tutmadan baz zel durumlarn nedenlerini aratrd ve bylece temelsiz bir yap kurdu." Filozof, 1633'te Mersenne'e yazd bir mektupta yle diyordu: "yle ardm ki neredeyse btn yazdklarm yakmaya ya da hi deilse onlar kimseye gstermemeye karar verdim. Aka syleyeyim, dnyann dnd doru deilse benim felsefemin dayanaklar da yanl." 33. ngiliz hekimi William Harvey (1578-1657) kandolamn buldu, byk ve kk kandolamnn dzeneklerini gsterdi. Harvey, Cambridge'de renim grrken o zamanlar tp alannda byk atlmlar yapm olan Padova niversitesi'ne gitti, renimini drt yl iinde orada tamamlad. ngiltere'ye dnnce kendinden nce pek ok hekimin ilgisini ekmi olan kandolam sorununu ele ald. Gerekte kan damarlarnn birbirlerine

bal olduu Hippokrates zamanndan beri biliniyordu. Hippokrates yle der: "Tm bedene yaylm olan damarlar bedeni ruhla, zsuyuyla ve devinimle doldurmakla zgn tek bir damarn kollarndan baka bir ey deildirler." Hippokrates yle srdrr: "Bir damarn nerede balayp nerede bittiinin bilinmediini biliyorum, nk bir dairede ne balang ne de biti vardr" (K. Walker, Histoire de la mdecine'e baknz, Marabout, Verviers 1962, s. 130-131). "Kandolam" terimini kullanan ilk kii Harvey oldu. Daha nce Vesalius damar dizgesini gzlemlemi, bir organ beslemekle ykml her ana atardamarn belli bir toplardamarla ilintili olduunu gstermiti. Kandolam konusunda kesin bilgiler ortaya koyma baarsn Harvey gsterdi, kan deviniminin dolaml olduunu, bir ini kla gereklemediini bildirdi. 34. Buraya kadar Harvey'i kan dolamn bulduu iin ven Descartes bu noktada ondan ayrlr ve onu eletirir. Harvey'e gre kan atardamarlara gnderen yrein kaslmasdr. Descartes'a greyse, kan genletiren yrek ss onun devinimini salamaktadr. 35. Descartes burada Galileo Galilei'den sz ediyor.

36. Descartes burada bilimsel ilerlemeler iin ortak almann neminden sz ediyor. Onda bu tr grlere pek raslanmaz. O daha ok kendi deneyimlerinden ve kendi amalarndan szeder. Her zaman yalnz yaamay yeleyen Descartes'da birileriyle birlikte alma istei pek yoktur. 37. Sokrates'den nceki filozoflar. 38. Descartes burada gene ynteminin zn duyurur bize: hibir olas bilgiyi bilgi diye almamak, onu tmyle bilgi alannn dna karmak, yalnzca ve yalnzca kesin olan benimsemek. Bu belirlemeyle Descartes Aristoteles'le ve ardllaryla yani skolastiklerle olan ayrln bir kere daha ortaya koymu olur. 39. Ferdinand Alqui'nin de belirttii gibi, burada Descartes deneysel yntemden sz etmektedir. Filozof olgular "sonular" diye alyor. Onlarn kantlanmas olas deildir, nk olay ya da sonu kantlanamaz, onlarn varl ancak deneysel olarak saptanabilir. Ancak onlar aklamak gerekir. "Onlar ancak karsandklar ilkelere balandklarnda aklanm olurlar. te yandan ilkeler de kendilerini varsaymlar olarak, sanlar olarak ortaya koyarlar. Onlardan kalklarak deneye ulalabildiinde

onlar olgularla aklanm olurlar. Kesin olan, metinde de belirtildii gibi, herhangi bir dngnn olmaddr. Bir baka kesinlik de, byle bir yntemin bizi kesinlie gtremeyeceidir, ancak olasla gtrebileceidir, buna gre Descartes'n ikinci blmde belirttii kurallara pek uymaddr" (F. Alqui). 40. Gerekte Descartes bilimsel abalarn burada bitirir, bundan sonra metafizie ynelecektir. Onun bundan byle vaktini hekimlie ayracan sylemesi anlalr gibi deildir.

C Aydnlanma Kitapl DNYA KLASKLER DZS

Yaynlanan Kitaplar: 1- Sokrates'in Savunmas (Platon) 2- Devlet Adam (Platon) 3- Candide (Voltaire) 4- Atinallarn Devleti (Aristoteles) 5- Top Oynayan Kedi Maazas (Balzac) 6- Devlet I-II (Platon) 7- Devlet III-IV (Platon) 8- Yzbann Kz (Pukin) 9- Philebos (Platon) 10- talya Hikyeleri I (Stendhal) 11- talya Hikyeleri II (Stendhal) 12- Yallk/Dostluk (Cicero) 13- Masallar (Aisopos) 14- Pazartesi ykleri I (Alphonse Daudet) 15- Pazartesi ykleri II (Alphonse Daudet) 16- Rnesans (Jules Michelet) 17- Dr. Jekyll ve Mr. Hyde (Robert L. Stevenson) 18- Alice Harikalar lkesinde (Lewis Carroll) Okurlarmz, eksik kitaplarn Cumhuriyet Kitap Kulb'nden salayabilirler.

C Aydnlanma Kitapl DNYA KLASKLER DZS kacak Kitaplar: c Glgam Destan (Anonim) c Vine Bahesi (ehov) c Totem ve Tabu (Sigmund Freud) c Deien Kafalar (Thomas Mann) c in ykleri (Anonim) c Gulliver Cceler lkesinde (Jonathan Swift) c Mozart Prag Yolunda (Eduard Mrike) c Gulliver Devler lkesinde (Jonathan Swift) c Yalnz Gezerin Hayalleri (Rousseau) c Yeraltndan Notlar (Dostoyevski) c Hikye (Gogol)

c Glme (Bergson) c Paul ve Virginie (Bernardin de Saint-Pierre) c Yasalarn Ruhu (Montesquieu) Descartes _ Yntem zerine Konuma Descartes _ Yntem zerine Konuma

You might also like