You are on page 1of 58

http://www.

NDEKLER
Sunu I - "ALLAH" ADININ ARAPA OLUP OLMADII KONUSUNDAK GRLER A - "Allah" Adnn Baka Dillerden Arapaya Getii Yolundaki Gr B-"Allah" Adnn Arapa Olduu Yolundaki Gr 1. "Allah", Bir Trev mi (Mtak) zel Ad m? a) "Allah" Szcnn, Tanr'ya zel Ad Olduunu Savunanlarn Gr b) "Allah Belirli Anlam Olan Bir Szckten Tremi Bir Trevdir" Gr 2. "Allah" Szcnn Kkeni ve Anlam II -"ALLAH"A "TANRI" DENR M? A - "Allah"a "Tanr" Denemeyeceini leri Srenlerin Gr 1. "Allah"n zel Ad Olarak Grlmesi 2. "Allah"n oulunun Olmasna Karlk "Tanr'nn ve tekilerin oullarnn Bulunmas 3. Baka Tanrlara "Allah" denmiyor; "Tanr" Deniyor Olmas 4. "Allah" ve "sm-i Azam" B - "Allah"a "Tanr" Denebilecei ve Kantlar l."Allah"a "Tanr" Denebileceinin Ayet ve Hadislerden Kantlar 2. "Tanr" Szcnn, Tek Tanr'ya inananlar evresinde Tad zel Anlam 3. slam' ok yi Bilenler Kesiminde de "Allah" Ad Yerine Tanr Denegelmi Olmas a) Tefsirlerde "Tanr" b) Dinbilirlerin Fetvalar c) Eski Szlklerde "Tanr" III - SLAM NCES (EL CAHLYE) ARAPLARINDA "ALLAH" A - Eski Arap Dilinde B - Eski Araplarn inanlarnda "Allah" IV - KUR'AN VE HADSLERDE "ALLAH" A - "Allah"n "Kendi"si ("ZAT") 1. "Allah" Kur'an'da "Kendi"ni Nasl Anlatyor? 2. Peygamber Allah'n Kendisini Nasl Anlatyor. B - Allah'n "sfat"lar V - SLAM "KELM"INDA "ALLAH" A - Allah'n Varl Nasl Kantlanabilir? 1. "Sonradanlk" ("Hudus") Yolu 2. Olabilirlik - Olmayabilirlik (iman) Yolu 3. Baka Yollar B - Allah'n Kendisini Olduu Gibi (Knhn) Bilip Kavramak Mmkn m?

C - Allah'n Sfatlar stne Tartmalar 1. Allah'n Zati Sfatlar a) Selbi Sfatlan b) Subuti Sfatlar 2. Allah'n "Fiili Sfatlar" VI - ALLAH - EVREN, ALLAH- NSAN VE TOPLUM LKLER A - Allah - Evren likisi 1. Allah Evreni Nasl Ynetir? 2. Allah'n Evreni Grp Gzetmesi, Korumas B - Allah - insan ilikisi ZET

SUNU
Toplumu deitirmek isteyen herkes, ilk nce yaad toplumun eskiyen, ryen hakim kltr ve ideolojisiyle kar karya gelir. Bu, bir anlamda yaad toplumla kar karya gelmektir. Tarihteki btn byk dnmlerin hepsi, son tahlilde, toplumun kendisinin deimesidir. 1920'lerden sonra materyalist felsefeye doru atlmn ban Trk devrimi ekiyordu. deolojik alanda Ortaa'dan kta Kemalist devrimin nemli bir etkisi oldu. Osmanl ile siyasal dzlemde hesaplaan Kemalistler, daha sonra felsefi alanda idealizmle hesaplamay yaadlar. Atatrk ve arkadalar, 1930'larn eiinde, "Allah m insan yaratt, yoksa insan m Allah'" sorusunu kendilerine sormular ve net bir yant vermilerdir. Bu tr yantlar, gizli toplantlarda, sofralarda deil, okul kitaplarnn sayfalarna yazarak yapmlardr. Din konusundaki tavrlarn meclis krssnden de ilan etmekten ekinmemilerdir. 1960'lardan sonra Trkiye'yi ynetenler, askeri yetkililer de iinde olmak zere, dini ideolojiyi ykselen demokrasi hareketine kar bir dalgakran olarak benimsediler. 1980'lere gelindiinde Trkiye'de din birletirici bir rol oynar, din lazmdr' biiminde bir saptama yaptlar. Byk burjuvazinin ve devletin merkezi glerinin ideolojisi slam olmamasna ramen, bin yllk kkleri olan olan slami ideolojiyi geni halk kitlelerinin nne bir barikat olarak yerletirdiler ve ideolojik hegemonya arac olarak kullandlar. Burjuvazi, mmetten millete geiin mcadelesini veren Trk devrimini nce yan yolda brakm, daha sonra da bu tavryla Trk devriminin kazanmlarn ortadan kaldrmaya ynelmitir. Ortaa ideolojisinin byk darbeler yemesi sonucu laik ve modern kuaklarn yetitii, farkl din ve mezheplerden insanlarn yaad bir lkede din nasl birletirici olabilir? 1950'lerden sonra Trk devriminin sne gemesiyle birlikte toplumun materyalist eitimi de anmaya urad. 1960 sonrasnda ise devlet dnda materyalizmi kitlelere yayan odaklar olumaya balad. Bilimsel sosyalizmden esinlenen bu ideolojik- kltrel aba, burjuva materyalizmini kitlesel olarak ama ynnde bir balangc da ifade ediyordu. Arlk gen kuaklar materyalizmi Marks, Engels, Lenin ve Mao'dan reniyorlard. Bat, burjuva demokratik devrimler ncesinde byk bir aydnlanma a yaad. Bizim tarihimizde ise, Beir Fuat gibi bir ka dnr dnda byle bir aba yok. Burjuvazinin demokratik atlm, lkemizde her alanda olduu gibi, kltrel alanda da clz kald. Trkiye'nin demokratik devrimini tamamlamas ve insan zihninin zincirlerinden kurtularak zgrlemesi ve aydnlanmasna nderlik, daha modern ve siyasal akm olan sosyalizmin omuzlarna kalmtr. 1960 sonras marksistlerimizin materyalizmin tutarl ve ada temsilcileri olmas gerekirken, materyalizmin ulusal plandaki kklerini ortaya karamamlardr. Diyalektik materyalizm, ulusal planda burjuvazinin materyalizmini incelemedii iin onunla hesaplamadlar ve tarihi yerine oturtamadlar. 1980 sonras Saak ve 2000' e Doru dergileri dini ideolojiye kar net itirazlar yneltti. Dinin bir ortaa ideolojisi olarak bilimle ve modern toplumun ihtiyalaryla badamadn ortaya koydu. Bunu yaparken, burjuva materyalizmin ulusal plandaki kklerini ortaya karmakla yetinmeyip, bizzat slam'n temel kaynaklarn ele alarak bir ideolojik mcadele yrtt. Sorunu kltrel ve ideolojik dzlemde ele ald. Turan Dursun, din alemine, safsataya, hurafeye kar bu dergilerde kalemiyle savat. Rahat yaamak uruna gerei mezara gtrmedi. Bir aydnlanman olarak marksistlerle birleti. Bugn, ideolojik olarak dine sarlanlar, slama dayanarak yenilemeye kar barikat ina edenler, ideolojinin siyaset alanna yaylmasn iddet yoluyla ezmeye ynelmektedirler. Dier taraftan, slami ideolojinin gerek sahipleri ideolojinin siyaset alanna yaylmasn isleyen dini evreler de sorunu iddet yoluyla zmeye yneldiler. nce radyolarnda, dergilerinde tehdit ettiler. Daha sonra ldrme eylemlerine baladlar. Bu kitabn yazan ldrld. ldrlnce din kurtuldu mu? deolojik sorunlar, ideoloji d aralarla, iddet ve cezayla deil, demokratik bir ortamda ve ideolojik mcadeleyle zlmelidir. Modern-demokratik toplumun kurulmasnn ve demokratik devrimin tamamlanmasnn tayclar dnce ve vicdan zgrlnden yanadrlar. Hi kimseye dncesi, dini inanc, ibadeti yznden bask yaplamaz. Yaplmas gereken, katlmadmz dncelere kar ideolojik mcadele yrtmek ve toplumu

aydnlatmaktr. Biz biliyoruz ki, metafizik iman, hayatn kendisine, bilimsel dnceye kar koyamaz. deolojik mcadeleden korkan ve kaanlar ise kendilerine hizmet edecek caniler arayacaklardr. Bunlara da toplum hakettikleri yant verecektir. Elinizdeki kitap, Turan Dursun'un uzun yllar zerinde alt 14 ciltlik Kur'an Ansiklopedisi'nin "ALLAH" maddesidir. slam ncesi ve sonras kaynaklarn taranmasyla hazrlanan bu madde dini ideolojiye kar yrtlen ideolojik mcadelede temel bir kaynak olmas dncesiyle Ansiklopedinin yaynn beklemeden ve metnin orijinalinde hi bir deiiklik yapmadan okuyucularmza sunuyoruz. Kaynak Yaynlar

"ALLAH"
(Tefsirlerden:) "Gerek Ma'bd", "En Yce ve Mukaddes varln, bakasnn ortak olamayaca zel ad." "Tanrsal niteliklerin,tmn kendinde bulunduran, varl kendinden olan, Tek Gerek varln, Tek Tanr'nn ad."

Anlam: Gklerin, yerin Ve bu ikisinin arasnda bulunanlarn Tanrs'dr. (Rabb). yleyse O'na kulluk et. Ve O'na olan ibadette kesinti yapma, O'na bir "ada" ("semiyy") bilir misin? (Meryem Suresi, ayet: 65.) Aklama: "Allah" adnn zel ad olduuna ve bu adda bakalarnn ortak olamayacana kant olarak gsterilenler arasnda bu ayet de bulunmakta. (Aaya bkz.)

I "ALLAH" ADININ ARAPA OLUP OLMADII KONUSUNDAK GRLER


A- "Allah adnn baka dillerden Arapaya getii yolundaki gr Kimilerine gre, "Allah", Arapa deildir. "branca" ya da "Sryanca"dr. (Bkz. Razi, e't-Tefsiru'1-Kebir, c.l. s. 163.) slam Ansiklopedisi'nde "Allah"n szck olarak aslnn "Aramice" ve "Alaha" olduunu syleyenler bulunduu yazl. (Bkz. "Allah" maddesi.) "Sryanca", "Aramca"nn bir dal olarak kabul edilir. Sryani tarihini yazan Aziz Gnel de "Allah"n Sryanca olduunu yazyor. (Gnel'in yazdna gre, "Allah"n szck olarak asl, Sryanca'daki "Aloho"dur. (Bkz. Aziz Gnel, Trk Sryaniler Tarihi, Diyarbakr, 1970, s. 46) Tevrat'n branca'snda da "Allah" adnn "Elah" (tekil) ve "Elahim" (oul) olarak yer ald grlmekte. Ancak "Elahim" oulken tekil anlamnda, yani Tek Allah karlnda kullanlmakta. Yahudiliin ikinci kurucusu saylan nl Yahudi dnr Musa bn Meymun (1135-1205) da, byle yer verip kullanmakta. (rnein bkz. bn Meymun'un nl kitab: "Delalet'l-Hairin", yay. Hseyin Atay, s. 27, not: 258, s. 29, not: 294,296.) "Allah"n ve "ilah"n, tm Sami dillerinde yer alan ve "tanr", "batanr" anlam verilen "El" ya da "il" ilikili olduu ileri srlr. Taberi'nin "Camiu'l-Beyan Fi Tefsiri'l-Kur'an" adl nl tefsirinde de belirtildii gibi birok islam bynn grne gre, Cebrail'de, Mikail'de, srafil'de, Azrail'de... bulunan "il (ya da el)" "Tanr (Allah)" anlamna gelmektedir. "Cebr", "kul" demek olan "abd" ; "Mika" da "kul -cuk (kk kul)" demek olan "ubeyd" anlamndadr. Onun iin "Cebrail "Tanr'nn kulu" demek olan "Abdullah"; "Mikail" de

"Tanr'nn kulcuu" demek olan "Ubeydullah" ile e anlamldr. Bu grte olanlarn adlan arasnda, bn Abbas, Abdullah bn Hars, krime, Ali bn Huseyn gibi adlarn da bulunduu grlmekte. Dahas: Ebubekir'in de (Halife), "l"i "Allah" anlamnda kullanmakta. "Yalanc Peygamber Mseyli-me"nin yandalarna: "-Yazk size nasl bir inanca kaplyorsunuz! Tanr'ya antierek sylerim ki 'Tanr'dandr' diye ileri srlen bu szler 'L'den (yani Allah'tan) gelme deildir..." dedii aktarlmakta, "il"in ibranca olduu ileri srlyor. Abdullah bn Hars bu grte olanlardan. (Tm bunlar iin bkz. Taberi, tefsir, c.l, s. 346-347.) Fahruddin Razi'nin tefsirinden (Arapasndan Trke'ye olduu gibi aktarlmtr): "-Kimilerine gre, CBRL'in anlam 'ABDULLAH'dr. nk 'CBR', 'abd'; 'L' de 'ALLAH' demektir. Mikail de 'Abdullah' demektir. bn Abbas ve ilim ehlinden bir topluluun gr de budur. Bununla birlikte Ebu Ali e's-Ssi'ye gre bu gr iki nedenle doru deildir: Birincisi: Allah'n adlan arasnda 'L' diye bir ad bulunmamakta. kincisi: Eer Cebrail ve Mikail'deki "L", "Allah" anlamna gelseydi szcn sonu 'mecrur' (esre) olurdu." (Bkz. Razi, c.3, s. 196.) Razi'nin tefsirinde, ayn sayfada, Ebu Ali'ye cevap verildii grlyor: "-'Cibr' ve 'L' Arapa olsalard Ebu Ali e's-ssi'nin dedii doru olabilirdi. Ama bunlar (Cibr ve l) branca'drlar. branca dilindeyse, ad tamlamas (izafet), adn rneksur (esre) olmasn gerektirmez." (Bkz. Ayn sayfa, not:l.) Celaluddin Syti de, el tkan Fi Ulmi'l-Kur'an adl ve temel kaynaklardan olan kitabnda, "Kur'an Arapa olmayan szckler"e ayrd blmde, "l" szc iin bn Cinni'nin: "-Nabata'da Allah'n addr." dediini aktaryor. Yukarda verilen bilgilere gre, "Allah" adyla eitli "Sami" toplumlarnn dillerinde "Allah" anlamnda yer alan "Alaha", "Elah", "Ela-him (ya da Elohim)," "Aloho" ve "l (ya da El)" szckleri ok yakndan ilikilidir. Dahas, yukarda aklama ve yorumlara gre tmnn kk ayndr. Ve bu aklamalara bu yorumlara gre, "Allah szck olarak, Arapa olmayan bir kkten gelmektedir." denebilir. Dahas, bunu, kesin bir yarg olarak ileri srenler vardr. Eski "yazt"lar, yaztlardan salanan bilgiler ne diyor acaba? Tarih ncesinde de "Allah" szc, ya da ayn anlamda ve ayn kkten olduu ileri srlen teki szckler var myd? Muhammed Abdulmuid Han'n kitabndan ilgili bir blmn bir parasn Arapa'sndan dilimize olduu gibi evirelim: "-Devidson bir 'makale'sinde syler der: '-Herhalde, EL, ELAHM, SHADDA ve YEHWEH adlan, tarih ncesinde de kullanlyordu. Kapal ve bilinmeyen anlamlarda..' leri srldne gre: (l), bir ok yaztta bulunmutur. Bilginler, 'VEHEB'L-EL (Tanr armaan)', 'AB-DUL'-EL (Tanr kulu), 'ZEYDULLAH (Tanr'nn Zeyd'i) ve 'ABDULLAH (TANRI'NIN KULU)' adlarna, 'Safa Yaztlar'nda rastlamlardr. Nabata yaztlarda, ALLAH ya da HALLAH adlan, zel ad gibi yer almamakta, her yerde put adlarndan biriyle gemekte. Yalnzca Safa yaztlarnda ALLAH tek bana yer alm bulunmakta. Wellhausen-diyor ki: -Herhalde Araplar, tpk Nabatlar gibi, putlanndan her birine ALLAH lakabn veriyorlard. Balangta lakap olarak kullanlan Allah szc, sonralar, En Byk Tanr'nn ad oluvermitir.' Kimi incelemeciler de, Allah szcnn, iddet ve g anlamn ieren bir branca szckten geldiini ileri srerler. Elah, Elahim biiminde oul olur. Arap dzyazsnda, LAH, 'El lahu'l-Ezeli (Ezelde varolan Tanr); 'El lahu-1 Muteal (Yce Tanr)' gibi niteliklerle nitelenmi olarak geer. Ama Peygamberlerin ve airlerin szlerinde ZEL AD OLARAK kullanlr. Aramca dilinde, 'Elah' bulunmaktadr. Arapa'da da 'lah' vardr. Arapa'da herf-i tarifle 'El lah' ya da 'Allah' biimini alr." (Mu hammed Abdulmuid Han, El Esatiru'l-Arabiyyetu Kable'l,slam, Kahire, 1937, s. 135.)

B- "ALLAH" adnn Arapa olduu yolundaki gr


"Allah" szcnn Arapa olduunu savunanlarn ounlukta ol d sylenebilir. Ancak, "mtak" mdr, deil midir; tartmas var. Yani bir baka szckten tremi bir trev, tad anlama gre kullanlan bir szck m, yoksa yalnzca Ali, Veli gibi bir zel ad m? 1- "ALLAH", bir trev mi (mtak), zel ad m ?

a) "ALLAH" szcnn, Tanr'ya zel ad olduunu savunanlarn gr: Fahruddin Razi yle der: "-Bizim seip benimsediimiz gr odur ki, bu szck (ALLAH), Yce Tanr'nn zel addr. Ve kesinlikle, 'mtak' (trev) deildir. Halil ve Sibeveyh'in gr de budur. Usulclerin (islam hukuk felsefecilerinin) ve fakihlerin grleri de budur." (E't-Tefsiru'1-Kebir, c.l. s. 156) Razi, Arap dili ve edebiyatlarnn en ba ustalarndan saylan nl dilbilimci Halil'in (lm. 786). "Allah" szcnn "trev" (mtak) olmad yolundaki gr benimsediini yazyorsa da bn'l-Cevzi, Halil'den iki gr aktarldn yazar. Birinci "rivayet"e gre, Halil, "Allah" szcnn "trev" olmadn, ikinci rivayete greyse "trev" olduunu benimsemitir. (Bkz. Zad'l-Mesir Fi ilmi't-Tefsir, c.l, s. 8) "Allah"n Tanr'nn "zel ad" olduunu savunanlarn kantlann aktarrken, Razi, kant sralyor: Birinci kant: "Allah", baka bir szckten tremi bir "trev" (mtak) olsa, anlamnn iine bakalarnn da katlaca dnlebilir. "Allah" deyince biroklar kapsam iine girebilir. O zaman da, "Allah'tan baka Tanr yoktur" demek olan "Lailahe illallah" gerek anlamyla 'Tanr birlii"ni anlatamaz. kinci kant: Bir kimse anlatlmak, tantlmak istendiinde, nce o kimsenin zel ad sylenir, sonra da nitelikleri sralanr. "Zeyd, fkh bilen, nahiv bilen, usul bilen bir kiidir..." gibi. Tanr'dan sz etmek ve O'nu tantmak isteyen kimse de, kutsal niteliklerini sralamadan nce, Allah adn syler, sonra vc niteliklerini dile getirir. "-Allah, Alim'dir, Kadir'dir, Hakim'dir..." gibi. Bu da gsterir ki "Allah", teki nitelediklerinden ayr bir zellii olan bir addr, "z ad"dr. nc kant: Bir ayette (Meryem, ayet 65.) "-O'na ada bilir misin?" O'nun adn tayacak bir bakasnn bulunmad anlatlmak istenir. O'nun sfatlarn ad olarak alm olanlar vardr. Yalnzca "Allah" ad olarak alm olan yoktur. Demek ki. "Allah", O'nun zel addr. (Bkz. Razi. c.l., s. 156-157.) b) "ALLAH" belirli anlam olan bir szckten tremi bir trevdir" grs: Kimilerine gre de "Allah" bir kkten gelir, bir anlam vardr, o anlamdan tr sylenir O Yce Varlk iin. Anlam da "Mabud"dur (ibadet edilen). bn Abbas'n anlatmyla: "Kullarn tm zerinde Tanrlk (uluhiyyet) ve Mabud'luk hak ve yetkisinin Sahibi"dir. "Allah"n, zel ad olmayp "trev" olduunu ileri srenlerin de dayanaklar vardr. Razi, bunlarn da kantlarna yer verir: Birinci kant: Bir ayette (En'am ayet: 3.): "Ve Huve'llahu fi's, semavate ve'l-erd" (yani: O gklerde ve yerde Allah'tr.) deniyor. Allah bir "sfat" (nitelik) olmayp da bir zel ad olsa, Kur'an'daki bu tr anlatmlarn anlam olmaz. nk: "-Falanca, u lkede Zeyd'dir, Ahmet'tir, Aye'dir..." sznn anlam olamaz. "-Falanca, u lkede alimdir, saylan kiidir, nldr, erdemlidir..." dendii zaman, yani kiinin zel ad deil; "sfat" sylendii zaman bir anlam olur. "Gklerde ve yerde Allah'tr" dendiine gre, "Allah" zel ad deildir, Tanr'nn, bir anlam olan, vgy ieren bir "sfat"dr. kinci kant: zel ad, duyularla alglayp "iaret" edilebilen bir eyi ya da bir kimseyi gstermek iin konulur ve kullanlr. Tanr iinse byle bir durum sz konusu olamaz. yleyse O'nun iin zel bir ad gerekli deildir. nc kant: zel ad, konulur ve kullanlr ki, o adla "iaret" edilen, gsterilen ey ya da kimse, ayn trden olan benzerlerinden ayrt edilebilsin. Tanr iinse byle bir durum sz konusu olamaz. yleyse Tanr'nn zel ad yoktur. (Bkz. Razi, tefsir, c. l, s. 157.) Fahruddin Razi, bu kanta yer verdikten sonra cevap da veriyor: Razi'ye gre, "-Falanca u lkede Zeyd'dir, Ahmet'tir..." denebilir. Byle dendiinde u anlam karlabilir.. "-Falanca kii, u lkede, benzeri olmayan Zeyd'dir, Ahmet'tir..". Onun iin "-O, gklerde ve yerde Allah'tr..." denmi olmas "Allah"n zel ad olmasna ters deildir. "zel ad"la gsterip tantmak iin anlatlmak, tantlmak istenen eyin, kimsenin, belirli bir kimlii bulunmas yeterlidir, be duyuyla "iaret edilebilir" olmas art deildir. (Bkz. Ayn kitap, s. 158.)

Razi, "Tanr'nn zel ad olabilir mi?" sorusuna, "felsefecilerin ileri gelenlerinin "-hayr!" diye karlk verdiklerini anlatyor. Felsefecilerin dayanaklarnn zeti u: zel adla, tam olarak alglanabilenleri, somut olarak gsterilebilenleri anlatmak, gstermek amalanr. zel ad, byle kimlikler iin konulur ve kullanlr. Tanr'nn kimliini, "hakikat"ini, tam olarak anlamaksa mmkn deildir. Kimse "Tanr'nn "kendisini" tam ve gerek anlamyla alglayamaz. yleyse O'nun iin bir zel ad da gerekli deildir. (Bkz. Ayn kitap, s., 114)

2- "ALLAH" szcnn kkeni ve anlam:


"Tanr'nn bir zel ad bulunmad, "Allah"n da zel ad olmad grn paylaanlar, "Allah" szcne bir kken bulma abasna giriiyorlar. Fahruddin Razi'nin de belirttiine gre "Kfiyyun", yani Ku-feli din ve dil uzmanlar baka bir kken gsteriyor, Basriyyun "yani Basral uzmanlar baka kken gsteriyor: Kufe'lilere gre "Allah" szcnn "asl": "lah"tr, Basra'llara greyse: "Lah"tr. (Razi, tefsir, c.l. s. 163.) "lah" nasl "Allah" biimini alm? leri srldne gre, "ilah"n bana, "tazim" yani bytmek, yceltmek iin "elif ile "lam" konmu. "El ilah" olmu. Bu, dile ar geldii iin "ilah"taki "hemze" ("i") kaldrlm ve bir araya gelen iki "lam" birbirinin iine geirilmi (idam) ve "Allah" szc meydana gelmi. Basra'llara gre de "Lah"n bana "elif lam" getirilmi ve "idam" sonucu "Allah" szc olumu. (Bkz. Ayn kitap, ayn s.) "Allah" szcne "kken" olarak gsterilen szcklerin anlamlan vardr ve "Allah" szc bu anlamlar yklenmitir: Temel kaynaklardan olan "Ragb"n "El Mfredat"nn (Arapa) ilgili maddesinden aynen: "-Kimilerine gre, 'Allah'n asl, 'lah'tr. Bataki hemze kaldrlp yerine elif ve lam geirilmitir (bylece 'Allah' olmutur). Sonra yalnzca Yce Yaratan iin sylenir olmutur. Yalnzca O'na zg olduu iin, Kur'an'da "O'na bir ada bilir misin?" denmitir. (Yani Tanr'nn "ada"nn olmad anlatlmtr.) 'lah', edindikleri her 'ma'bud'a (her tanrya) ad olarak vermilerdi. 'Lat' da yle... Tapndklar iin 'ems'i (gnei) de 'ilahe' (tanra) diye adlandrmlardr. 'Elehe, ye'leh fulanun denir.' Abede, ya'bud' (falanca kii tapt, tapar) anlamnda. "Tapt (abede)" anlamnda "teellehe" dendii de olur. Buna gre, 'ilah', 'ibadet edilen (ma'bud)' anlamndadr. Kimilerine gre de Allah, szc, 'tahayyere (at)' anlamndaki 'elehe'den gelmedir. Tanr'ya bu anlamda 'Allah' denmesinin nedeni, Emiru'l-M'minin'in u sznde iaret etmek istediidir: 'Tanr'nn tm sfatlan nnde, sfatlarda aknla dlr, szler, diller, bu alanda doruyu ararken aar.'Bu udur ki, kul (insan), Tanr'nn nitelikleri konusunda dndnde aknla der. Bu nedenledir ki:'-Tanr'nn nimetleri alannda dnn, ama Tanr'nn kendisi (kimlii) konusunda dnmeyin!' denmitir. Kimilerine gre de, "Allah", "Vilah"tan gelmedir. "Vilah"taki "Vav" sonradan "hemze"ye ("i"ye) dnmtr. (Daha sonra o da, szcne dnmtr.) Tanr'ya 'vilah'tan 'ilah' ve Allah denmesinin nedeni O'nu sz konusu olduu ynde her eyin 'valih' (akl uup gidecek lde cokulu, akn, baygn) olmasdr. Kimi eyler, istemsiz olarak bu duruma getirilmitir: Cansz varlklar ve hayvanlar gibi. Kimilerine de biraz zorla, biraz da iradeleriyle bu duruma getirilmilerdir, insanlardan kimileri byledir. Bundan dolaydr ki, bilgelerden kimi yle den -Allah, eyann tmne sevgilidir (her eyin ve herkesin cokuyla tutulduu sevgilisidir). Bilgenin bu sznn doru olduunu u ayet de gsterir: '-O'nu verek tebih etmeyen hibir ey yoktur...' (sra, ayet: 44.)

Kimilerine gre de "lahe yelhu"dan ('perdelendi, perdelenir') gelir. Burada da, Tanr'nn u szne iaret vardn '-Gzler O'nu alglyamaz; O, btn gzleri alglar (grr).' (En'am, ayet: 103.) u ayetteki 'Batn' (ite, kapal) ile anlatlmak istenen de budur: '-Ve (Tanr) Zahir'dir (ak), Batn'dr (gizli, perdeli)'(Hadit, ayet: 3) 'lah'n oul almamas gerekir. nk gerekte O'ndan baka 'lah' yoktur. Ama Araplar, ayrca 'ma'bud'lar (tanrlar) bulunduuna inanmlard, bu yzden 'ilah' oullatrarak 'alihe' (tanrlar) dediler. Kur'an'da da Tanr: '-Yoksa kendilerini bize kar savunacak ilahlar (tanrlar) m var? (Enbiya, ayet 43.) diyor. Firavun'un evresindekiler, kendisine: '-Musa'y ve toplumunu, yeryznde bozgunculuk yapsnlar seni ve tanrlarm braksnlar diye mi salveriyorsun? (A'raf, ayet: 127.) demilerdi. Bu sonuncu ayette geen 'aliheteke (senin tanrlarn)' szc, 'ilaheteke (senin kulluunu)' biiminde de okunmutur." (Rabu'l-sfehani, El Mfredat, "lah" maddesi, s. 25.) Yukarda anlatlanlara gre u sylenebilir: "Allah" szcnn kkeni, kimine gre, bir anlamyla "tapnlan (ma'bud)" demek olan bir baka anlamnda "aknlk" bulunan (ululuu ve tam bilinemezlii karsnda aknla dlen) "ilah" kimine gre, akl alp gtrecek lde sevgi, coku ve aknlk anlamn ieren "Vilah", kimine gre "perdelenmilik" anlamn veren "Liyah (lale yelhu'dan)"tr. Fahruddin Razi, "Allah" szcnn geldii ileri srlen "lah"m baka anlamlarnn da dnlebileceini yazyor. "lah"n Arap dilindeki kullanlara gre baka anlamlarnn da bulunduunu belirtiyor: "Skn (dinginlik, yatmlk, huzur)" anlam. Buna gre, "ilah" denmesinin nedeni, "akllarn, ruhlarn ancak; O'nu anma, O'nu bilip dnme yoluyla sknete, huzura kavuup yatabilir olmasdr" diye dnlebilir. "Vl", yani "gnl vermek, dknlk gstermek, akln hep takl olmas." Bu anlama gre de, "gnllerin hep O'na takl bulunmas, her darda kalndnda O'nun anlmas, yardm etmesi iin O'na yakanlmas" nedeniyle O'na "lah" denmi olduu dnlebilir."Bir eyden korkup birine snma" anlam. Bu anlama gre de u dnlebilir: O'na ilah denmesinin nedeni herkesin korkup O'na snr olmas O'nun da kendisine snanlar kurtaryor bulunmasdr." (Yorumlar iin bkz. Razi, tefsir, c.l, s. 159-161) Razi'nin yazdklarna gre, "Allah" szcne kken olarak "Yce" anlamn ieren "Lah" szc de dnlebilir. (Bkz. Ayn kitap, ayn c., s. 160) Taberi'nin tefsirinde de "Allah" szcnn, hangi anlamdaki kkten nasl gelmi olabilecei, Razi'deki kadar uzun olmasa da anlatlmakta. (Bkz. C. l, s. 41-42.) Demek ki, "Allah" szcnn kkeni ne olursa olsun, tad bir anlam vardr. En bata belirtilen anlamysa: "Tapnlan" (Ma'bud) anlamdr. Yani "lah" dedikleri varla "taparlar, tapnrlar", yani "kulluk ederler, ibadet ederler". Temel olan bu.

II "ALLAH'A "TANRI" DENR M?


A- "ALLAH"a "Tanr" denemeyeceini ileri srenlerin gr: Bunu ileri srenlerin kimi, "kulaktan dolma bilgiler"le konuya karp bu gr savunanlar. Kimileri de konuya girmek iin gerekten gereken bilgiye, yetkiye sahip kimselerdir. Bu durumdakilerin banda gelenlerden biri de, "bilgi" ve erdemiyle tannan Elmall Hamdi Ya-zr'dr. Yazr benzeri kolay kolay meydana konulamayan "tefsir"iyle (Hak Dini Kur'an Dili adl) kendini kantlamtr. Elmall Hamdi Yazr, "Allah'a Tanr denemez!" demiyor. Dahas, "Tanr'nn, "Allah"tan "eam" olduunu, yani birincisinin kapsamnn daha geni olduunu yazyor. (Bkz. Hak Dini Kur'an Dili, istanbul, 1960, s. 25.) Bu, u demektir: "Tanr" ile "Allah" arasnda "umum husus mutlak" ilikisi var: Yani, "Allah", 'Tanr"dr, ama her tanr, "Allah" deildir. Denebilir ki, Yazr'n gnl, "Allah"a, "Tanr" denemeyecei grnden yana olmasa da, "Allah" yerine "Tanr" denmemesinden yana. "Tanr'nn, "Allah" yerini tutmad dnd seziliyor. Bunu aa vurduu bile sylenebilir. Kendisinin akladklarna gre, Fars-a'daki "Huda", Franszca'daki "Diy", "Allah" yerine syleniyor olsa da, nasl "Allah" adnn yerini tutmuyorsa "Tanr" da o adn yerini tutmuyor. Geni bilgi sahibi olduu kukusuz olan Hamdi Yazr'n yazdklan-na dayanlarak, "Allah" ad yerine "Tanr" denmesini neden uygun bulmad yle zetlenebilir: 1. "ALLAH"IN zel Ad Olarak Grlmesi: Yazr, "Allah"n, "zel ad" olduu grn benimsiyor ve buna ok nem verdiini belli ediyor. Bu nem veriin etkisi, "O"na, 'Tanr" deil, "Allah" denmesinden yana olmasnda da kendini gsteriyor. "Tanr, Huda adlan, 'Allah' gibi ism-i has (O'na zg ad) deildir, 'ilah', "rab', 'ma-bud' gibi ism-i andr. Arapa'da 'ilah'n cem'i (oulu) olarak 'alihe', 'rab'in cem'i olarak 'erhab' dendii gibi Farisi'de 'huda'nn ceminde 'hudayan' ve lisanmzda 'Tanrlar, mabutlar, ilahlar, rablar' denir. nk bunlar, haklya, haksza itlak edilmitir. Halbuki, 'Allahlar' denmemitir ve denemez. Byle bir tabir iitirsek, syleyenin cehline veya gafletine hamlederiz." (Ayn kitap, c.l, s. 24.) Byle diyor. Demek ki Hamdi Yazr'a gre, "Tanr", "Huda", "lah" gibi szckler, a) zel ad olmadklar, b) "tanrlar", "hudayan" ve "alihe" biiminde oullar bulunduu iin, "Allah" adnn yerini tutmazlar. Oysa "Allah" adnnn "Yce Yaratc"nn "zel ad" olduunu savunanlarn hepsi, baka adla arlamayaca, anlamayaca grn benimsiyor deillerdir.

Anlam: (Diyanet'in) Demek ki: "Gerek Allah deyin, gerek Rahman deyin, hangisini derseniz deyin; en gzel isimler O'nundur...." (isra Suresi, ayet: 110.)

"Allah" adnn zel ad olduuna nasl itiraz edildii daha nce sunulmutu. zel ad olduu kabul edilse bile, "Yce Yaratc"nn baka adlan da olamaz m. Birka tane "zel ad"n bulunmas mmkn deil mi? Hamdi Yazr'n kendisi de bunun "mmkn" olduunu yazyor: "Hatta (O'nun) ism-i hass (zel ad) bile taaddd edebilir (yani ok sayda olabilir) ve muhtelif lisanlarda, Allah-u Teala'nn ayr ayr ism-i hass bulunmak mmkindir ve ser" an caizdir." diyor. (Bkz. Ayn kitap, ayn s.) Yani Yazr da, "Varl kendinden olan Zat"n (Tanr'nn) bile olsa, "zel ad"n "birden ok sayda" olabileceini ve "O"na, "eitli diller"de, "ayr ayr adlar"n verilebileceini, "Tanr", "Huda", "Diy" denilebileceini, bunun "er'an" (dince) "caiz" olduunu kabul ediyor. 2- "Allah"n oulunun olmamasna karlk "Tanr'nn ve tekilerin oullarnn bulunmas: "Allah"n oulu yok. Buna karlk "ilah"n, "huda"nn, ve "tanr"nn oullar var. Bunun byle olmas da, Yazr'a gre "lah"m, "Huda"nn, "Tanr"nn... "Allah" adnn yerini tam tutamayacan gsterir. Oysa, "Allah" adnn bir oulu yoksa, bunun "Allah" adnn anlamndan kaynakland gerekmeyebilir. yle dnlebilir: "Allah" kimi incelemecilerin, dilcilerin ileri srdkleri gibi Arap dilinin dndan gelmeyse, ileri srld gibi "Alaha" ya da "Aloho" biimlerinden Arapa'ya gemise ve az bir deiiklikten sonra yle sregelmise, oulu olmamas doal karlanabilir. Daha nce de oulu yoktur da ondan. Bunun birok rnei vardr: Tanr'nn Kur'an'da geen "adlam" sfatlarndan ("en gzel adlar" diye nitelenenlerden) "Kayyum" ve "Rahman" gibi. "Kayyum", Vasti'nin aklamasna gre "Sryanca"dr ve Sryan'cada "hi uyumayan" anlamna gelmektedir. (Bkz. Syti, el itkan 1/183) Tanr'nn "ad" olarak sylendiinde de bu anlam bulunur (hi uyumayan, her eyi ve kullarn grp gzeten) ve "Kayyun"unda "oulu" yoktur. "Rahman"da El Mberret ve Sa'lebe'nin incelemelerine gre "ibranca" (Bkz. Syti, el itkan 1/181); Sryanilere greyse "Sryanca"dr ve asl "acyan" anlamnda "Rahmono"dur (bkz. Aziz Gnel Trk Sryaniler Tarihi, s. 48). "Rahman"n da oulu yoktur. u da var: Daha nce Muhammed Abdulmuid Han'n kitabndan yaplan alntda grld gibi,Wellhausen yle dnebileceini yazyor: "Araplar, tpk Mabatlar gibi, putlarndan her birine ALLAH lakabn veriyorlard. Balangta lakap olarak kullanlan Allah szc, sonralar, EN BYK TANRI'NIN ADI oluvermitir." (Yukarda, I/A'ya bkz.) byle dnenler var. Eer bu yorum doruysa, "Allah" szcnn oul almamas doaldr. Eskiden "En Byk Tanr"ya ad olarak verildii iin. "En Byk Tanr" birka tane olmaz da ondan. "ok tanr"ya inanld dnemlerde "oulsuz" sylenirken, "TEK TANRI" dnemine geildikten sonra 'oullu" sylenmesi dnlemez. Kald ki, bir baka ynden de ele alnabilir: daha nce de sunulmutu ki, kimilerine gre "Allah" szc, "lah"tan geliyor. Eer bu byleyse, "ilah"n, "aline" diye oulu bulunduuna gre "Allah" szcnn de oulu var kabul edilebilir. Bu durumda, oulu olmak ynnden "Tanr", "Huda" ve "ilah" gibi szcklerden farkl olmuyor. Ksacas, yalnzca oulsuzluuna dayanlarak "Allah" szcnn "Tanr"dan ve baka dillerdeki adlardan farkl olduunu ileri srmek ve "Allah" ad varken teki adlarla "O Yce Varlk"tan szetmenin yerinde olmayacan savunmak salkl gibi grnmyor. 3- Baka Tanrlara "Allah" denmiyor; "Tanr" deniyor olmas: Yazr, Tanry, "cins isim"; "Allah" da "has isim (zel ad)" olarak dnp ele aldktan sonra, "Tanr"nn kapsamnn daha geni ("eam") olduunu yazyor. Yani, bu deerlendirmeye gre, "Allah", "Tanr"dr, ama her "tanr", "Allah" deildir. Tpk "Allah"n "ilah" olmas, ama "ilah"n "Allah" olmamas gibi. lk bakta bu deerlendirme insana doru gibi geliyor. Ama konuyu temelden alnca hi de doru olmad ortaya kyor: nce yle bir soru soruluyorsa konuya aklk getirebilir:

-"ok tanr"ya inananlar, inandklar Tanrlara "ilah" derlerken, "Tek Tanr'ya inananlarn inancna gre, doru bir ey mi sylyorlard? Kur'an'a, slam'a ve inanrlarna gre, putataparlarn kendi tanrlarna "tanr" demeleri hakl myd, yerinde miydi? "Tek Tanr" inancna, Kur'an'a ve slam'a gre, elbette ki bu soruya: "-Hayr!" diye karlk vermek gerekir.

Anlam: Ve "ilah"nz BR TEK "LAH"tr. O'ndan baka "ilah" yoktur. Rahman'dr. O. Rahim'dir. (Bakara Suresi, ayet: 163.) Kur'an'da byle deniyor ite. Daha bir ok ayette, bu dile getiriliyor. Hadislerde de. Demek ki, Kur'an, slam, Tek Tanr'dan bakasna "ilah", "Tanr" denmesini kabul etmiyor, hakl bulmuyor. Ama Kur'an'da u da var:

Anlam: Onlar kendilerine g kazandrsnlar diye Allah'n dnda "ilah'lar edindiler. (Meryem Suresi, ayet: 81.) Grlyor ki, ayetle, putataparlarn tanrlarndan sz edilirken "ali-he", yani "ilahlar" deniyor. Daha birok ayette bu anlatm vardr. Bundan ok ak anlalyor ki, "ok tanr"l dnemlerin "tanrlar"ndan sz edildiinde taparlarnn inandklarna "ilah", "ilahlar", "tanr", "tanrlar" diyerek sz edilmesinde, Kur'an, islam asndan bir salanca yoktur. Yani, "ilahlara taparlard, u ilahe, bu ilahe (rnein gktanr'ya, yer tanr'ya gne tanr'ya, ay-tanr'ya) inanrlard..." denebilir. Byle denebilmesi, "Tek Tanr'dan bakasna da "ilah" ya da "tanr" denmesine, slam'n "Evet!" dedii ve bunu hakl bulduu anlamna gelmez. Putataparlarn inandklarndan "ilah" ya da "tanr" diye szedilmesi, olan, olmuu dile-gctirmcklir, "hikaye etmek"lir, yani anlatmaktr yalnzca. Buradaki anlat yani "Tek Tanr'nn dnda taplanlara "ilah", "tanr" diye syleniyor oluu, inanrlarn yle inandklarn belirtmek iindir. Ayetlerde, hadislerde, "alihe", yani "ilahlar (tanrlar) biiminde yer alyor oluu da, Kur'an yorumlarnda belirtildii gibi, putataparlarn yle inanyor olmalarndan dolaydr. Bu deerlendirme, Ragb'n "El Mfredat"ndan yukarda sunulan alntda da yer almt. Ksacas: slam asndan "Tek Tanr'nn dnda taplanlara nasl "Allah" denemezse, "ilah"da denemez. Denirse taparlarnn yle dediklerini anlatmak iin denir yalnzca. Bu durum da "Tek Tanr'dan bakasna sylenememek ynnden de "Allah" ile "ilah", "Tanr", "Huda" arasnda bir farkn bulunmad ortaya kyor. "-Allah'tan baka Tanr yoktur." denebildii gibi, "Tanr"dan baka tanr yoktur" da denebilir. nk "Tanr'dan baka tanr" szndeki "Tanr" szcklerinden birincisi, 'Tek Tanr" anlamndadr. Bu, syleniten aka anlalr. O nedenle Hamdi Yazr'n buna taklmas da (Yazr, "Diy"den baka diy yok"a taklyor, bunu ve dolaysyla bir benzeri olan "Tanr'dan baka tanr yok" szn anlamsz, elikili bulduunu yanstyor.) (Bkz. C.l, s. 25.) Kolay kolay hakl saylamaz. Bununla birlikte kimileri, "Allah" adnda, "sm-i A'zam" niteliini > grmekte ve o nedenle bu ada, olaanst nem vermekteler:

"Rahman ve Rahim olan. Allah'n adyla..." "Allah'n adyla" balanr, yle balanmas istenir. yle balanmayan iin de, sonusuz kalaca bildirilir hadislerde. Kimileri, ok byk etki gc olduu ve her kapy aaca bildirilen "el sm'l-A'zam"n, "Allah" adndan baka olmadn savunurlar. Byk Kur'an yorumcusu Fahruddin Razi de bunu savunanlar arasnda. (Bkz. Tefsir, c.1, s. 115.) Ama oklar sanrlar ki, sz konusu zellik. "Allah" adnn kendinden kaynaklanr. Oysa Fahruddin Razi'nin de dile getirdii gibi, "Allah" adnn "En Byk Ad" demek olan "El sm'l-A'zam' diye nitelenebilmesi, "Tek Tanr'nn "ad" olmasndandr. Razi'nin tefsirinde yer verdii ve savunduu gerekenin zeti yle: "Bir 'zikr'in stnl onunla anlan ve anlatlan ne ise ondan kaynaklanr. Tanr'nn kendisi (Zat') bilinen anlanlarn en ereflisi olduu iin O'na ilikin bilgi, sz, O'na zg ad da bilgilerin, szlerin, adlarn en ereflisi saylr. Ve bu nedenle de O'nun ad, adlarn en ereflisidir..." (Bkz. Ayn kitap, c. l, s. 114-115.) Demek ki nemli olan u ya da bu "ad" deil; sz edilen adn, "O'nun ad" olmasdr. "Allah" ad, "O'nun ad" olduu iin nemlidir. "O'nun ad" olduu iin "En Byk Ad"dr. "O'nun kendisi" tm varlklar iinde "En Byk" olduu iin. Buna gre, "O'na" Araplarn dilinde yaygn olarak "Allah" dendii iin, "En Byk Ad" "Allah" olur, Trklerin dilinde yaygn olarak "Tanr" dendii iin "En Byk Ad", "Tanr olur, Farslarn dilinde yaygn olarak "Huda" dendii iin "En Byk Ad" "Huda" olur. "Allah"ad, yalnzca Araplarn dilinde deil; slam'n Arapa olan temel metinlerinde de "O'nun en yaygn ad" olarak ye alyor. te bundan dolay, "Allah" ad iin "El sm'l-A'zam" deniyor olmasn doal bulmak gerektii sylenebilir. B- "ALLAH"a "Tanr" Denebilecei ve Kantlar: 1- "ALLAH"a "Tanr" Denebileceinin Ayet ve Hadislerden Kantlar: "Allah"a "Tanr" denebileceinin en bata gelen kantlan, kukusuz ayet ve hadislerdeki kantlardr: Bakara Suresi'nin yukarda sunulan 163. ayetinin; Diyanet'in resmi evirisindeki anlam aynen yledir: "Tanr'nz bir tek Tanr'dr. O, merhamet, eden, merhametli olandan baka Tanr yoktur." "Tanr'nz bir tek Tanr'dr"n, ayetteki karl "Ve ilahun vahid"dir. "Tek Tanr" diye tantlan "Tanr", kukusuz "Allah"tr. Demek ki "Allah"la Kur'an'da "ilah" deniyor ve Diyanet'in benimseyip yaynlad "Meal"de de, Trke olarak "Tanr" anlam veriliyor. Hem de ksa bir ayette, bir ka kez.

Anlam: (Diyanet'in) Kitap ehlinden haksz davrananlar bir yana, onlarla en gzel ekilde mcadele edin. yle deyin: "-Bize indirilene de, size indirilene de inandk. Bizim Tanrmz da sizin Tanrnz da birdir. Biz, O'na teslim olmuuzdur." (Ankebt Suresi, ayet: 46) Burada da "Tanrmz" ve "Tanrnz" diye anlatlan ve "kendisine teslim olunan", "Allah"tan baka deildir.

Anlam: (Diyanet'in) Sizin Tanrnz tek bir Tanr'dr. O'na teslim olun! (Hacc Suresi,ayet 34)

Anlam Sizin Tanrnz, ancak, O'ndan baka tanr olmayan Allah'tr, ilmi her eyi iine almtr. (Taha Suresi, ayet: 98.) "Allah"a "ilah", "Tanr" denebilecei aka dile getiren daha pek ok ayet vardr. Kur'an'da "Allah"a, "nasn ilah", yani "insanlarn Tanrs" da denmekte:

Anlam: (Diyanet'in) Ey Muhammed! De ki: "-nsanlardan ve cinlerden ve insanlarn gnllerine vesvese veren o sinsi vesvesecinin errinden insanlarn Tanrs, insanlarn hkmdar (Melik) ve insanlarn Rabbi olan Allah'a snrm. (Nas Suresi tamam.) Kur'an'da "Allah"a "ilah" denirken ve "ilah"da Trkemizde "Tanr" diye karlanrken, "Allah"a "Tanr" denir mi denmez mi, tartmasnn gerekte bir anlam kalr m? "Allah"a "ilah", yani "Tanr" denebileceini gsteren hadislerden de saysz rnekler vardr. Bir ikisini aktarmakla yetinelim: bn Abbas'tan aktarldna gre: Peygamber, geceleyin namaza, ibadete kalkp dua ederken seslenileri arasnda yle de sesleniyordu Tanr'ya: "-Ente ilahi! Laelahe illa ente!" yani: "Sensin benim ilahm (Tanrm)! Baka ilah yoktur, yalnz sen varsn!" (Buhari, Tevhid: 35; Mslim, Selatul-Msafirin: 199, hadis no: 769.) Ayn, hadisin bir baka biiminde de Peygamberin: "-Ente ilahi, laelahe li Gayruke", yani: "-Sensin benim ilahm (Tanrm)! Benim iin Senden baka ilah yoktur!" dedii belirtiliyor. (Bkz. Buhari, Tevhid: 8.) Nn (Kalem) Suresinin 42. ve 43. ayetlerinin "tefsir"inde yer verilen bir hadise gre, Kyamet gn, Tanr kendisini gsterecek ve O'nun nnde secde edilecek. (Bkz. Buhari, Tefsir: 68, c. 6, s. 72; Darimi, Rikak: 83, s. 722.)

Bu hadiste, Buhari'de yer alan biimde "Tanr" iin "Rabb" Dari-mi'de yer alan biimindeyse "lah" geiyor. Darimi'deki biimde anlatldnda gre Kyamet gn bir melekle, bir kesim insan arasnda yle bir konuma geecek: MELEK- Herkes ekilip gittii halde siz burada durmu neyi bekliyorsunuz? GRUP- "ilahmz" bekliyoruz. MELEK- (Grseniz) tanr msnz O'nu? GRUP- Bize tantlrsa tanrz. Birden perde alp gsterilecek ve oradakiler grdkleri karsnda secdeye kapanacaklar. Grlen "lahtr" (Ulu Tanr). Yukardaki hadiste, kullarna kendini gsterecek olan "Tanr"dan sz edilirken "Allah" ad yerine "Rabb"n ve "lah"n yer alyor olmas ilgintir. Ve bunun da rnekleri pek oktur. Ayet ve hadislerdeki saysz rnek nedeniyle", "-Allah'a 'ilah', 'Tanr' denir mi?" sorusuna, "Kur'an'a ve hadislere gre: '-EVET!'" diye karlk vermek gerekir. nk Kur'an'da da, hadislerde de "lah" yani "Tanr" deniyor "Allah"a. 2- "TANRI" Szcnn, Tek Tanr'ya inananlar erevesinde Tad zel Anlam: "Tek Tanr"dan baka tapnlanlara da "tanr" deniyor olmas nedeniyle "Allah"a "Tanr" denmesini ho karlanmayanlar var. Yukarda da deinilmiti ki bu ho karlamama hakl bir nedene dayanmamakta. Ayet ve hadisler dinin temel metinleridir. Bunlarda "Allah"a "ilah dendiini grdk. Ayrca, "Tek Tanr"ya inananlar evresinde, toplumda, "Tanr"nn tad zel anlam gz nnde tutmak gerekin Byle bir evrede ve toplumda, "Tanr" dendiinde, eer "puta taparlarn tanrlar"ndan sz edilmiyorsa, kimse baka bir tanr dnmez, "Tanr" dendiinde herkesin aklna gelen "TEK TANRI"dr. Demek ki, "Tek Tanr"ya inananlarn bulunduu ortamda, toplumda "Allah" adyla "Tanr" ad tmyle zdetir, eanlamldr. Bunda hibir kuku yok.. 3- slam' ok yi Bilenler Kesiminde De "Allah" Ad Yerine Tanr Dene gelmi Olmas: a) Tefsirlerde "Tanr" 1350-1431 yllar arasnda yaam bulunan emseddin Muhammed bn Fenari'nin olduu sanlan bir Kur'an evirisinde "Allah" ad, "Tanr" diye eviriliyor. Bu tercme, Kltr Bakanl'nca yaynlanmtr. (Yay. no: 227. st. 1976.) te birka rnek:

Okunuu: "ELHAMDLLLAH". Fenari'nin evirisindeki anlam: "gmek (vlmek), Tanr'nndr." Ayetten olan bu para; Fatiha, En'am, Kehf, Sebe'ne Fatr ve Teabn surelerinin birinci ayetlerinde, ayrca 31 ayette daha yer alr. Fenari'nin evirisinde, hep ayn anlam var: "gmek Tanr'nundur."

Fenari'deki anlam: Degl Tanr gafil andan kim ilersiz. Yer ald ayetler: Bakara: 74, 85,140,144 (bir szckteki deiiklikle), 149; li mran: 99.

Fenari'nin evirisindeki anlam: Tanr an kim ilersiz bilicidir. Yer ald ayetler Bakara: 234,271,283 (bir szck deiikliiyle) li mran: 153 (bir szcn yer deitirmesiyle), 180; Maide: 8 (bir harf deiiklik); Tevbe: 16 (bir szck yer deitirmi); Lokman: 29 (bir harf deiik); Hadid: 10; Mcadele: 3, 11, 13, Har: 18 (bir harf deiik); Mnafkn: 11 (bir szck yer deitirmi); Teabn: Nn 8; 28 (anlam deitirmeyen bir szck deiiklii). Daha ok rnek vermeye gerek yok. Bu eviride; Kur'an'da Tanr'nn nitelii olarak geen "Rabb" szcklerine de "alab" anlam veriliyor genellikle. Bu tercmenin sahibi olan kii, hi kuku yok ki "mslman"d, dahas bir slam biliriydi, Ayrca Arapa'y ok iyi biliyordu. Trke'yi de ok iyi bildii belli oluyor. Ve bu uzman kii, hi ekinmeden, Kur'an'da yzlerce kez geen "Allah" szcklerine "Tanr" diye anlam veriyor. b) Din Bilirlerinin Fetvalar: Din bilirleri, "Allah"n "baka dillerde (rnein Trke'de, Farsa'da) karlnn" sylenmesinin er'an caiz olduu grnde birlemekteler. "Tanr" yerine "Allah" denmesinden yana olan Elmall Hamdi Yazr bile, yukarda belirtildii gibi bu "caiz"lii aka belirtiyor. (Bkz. Elmal, tefsir, c.1, s. 24.) Ciddi din bilirleri iinde, "caiz deil" diyen yok. Dahas: "Allah" adnn da bulunduu bir "tam ayet"in (kimilerine gre daha da fazlasnn) "tercmesi"nin, "namazda okun-mas"na bile imam A'zam Ebu Hanife'nin fetva verdii, gerek "usul'l-fkh (Islam hukuku yntem bilim)" kitaplarnn "Kitap (Kur'an)" tanmna ilikin blmlerinde, gerek tefsirlerde aktarlr. Aktarldna gre, Ebu Hanife Kur'an'da "anlam" ("mana"y) temel almakta. Bununla birlikte. Ebu Hanife'nin, bu grnden dnd, ya da dnm olabilecei, bu olasln yksek olduu ileri srlr. (Bkz. Saduddin Teftazani, Telvih (Arapa), stanbul, 1310, c.1, s. 57-58; Fahruddin Razi, e't-Tefsi-ru'1-Kebir, c.l s. 209.213.) Teftazani, Ebu Hanife'nin bu konudaki fetvasna ilikin olarak ok uzun ayrntlar ieren bir kitap yazdn yazar. (Bkz. ayn kitap, s. 58.) Ord. Prof. Dr. Zeki Velidi Togan da, eski Trkler'de, "slam Trk ulemas"nn, "Kur'an'n Trke tercmesinin ibadetlerde okunmas"n "caiz" grdklerine ve uyguladklarna ilikin belgeler yaynlanmaktadr. (Konu iin "Kur'an" maddesine bkz.) Konu tartmaldr. Ama tartmasz caiz grlegelen u: "Allah" ad yerine baka dillerdeki karl, rnein Trke'deki "Tanr", Farsa'daki "Huda" sylenebilir. Dou Anadolu'da yaayan yurttalarmzdan Krte konuanlar genellikle, "Allah" ad yerine "Hude (Huda'dan bozma)" adna ant ierler ve bu ant (yemin) dinen geerli saylr. O evrelerdeki din bilirleri, "Hude" adna ant iilmesine kar kmazlar. Oysa "Allah" adna ant imek, ok nemli konulardandr. "Tanr" adna ant imek de, tm dinbilirlerine gre, "Allah adna yemin" saylagelmitir. Yani "Allah" adn anarak ant imekle. "Tanr" adn anarak ant imek farkl deerde grlmemitir. c) Eski Szcklerde "Tanr" : 11. yzylda yaam olan Kagarl Mahmut'un kendi gibi nl yapt Divan Lugati't-Trk'ndcn: "Tengri (Tanr): Allah (Gl ve Yce Allah)." (Divan Lugati't-Trk, stanbul, 1333, s. 278.) "Tengri"nin yani "Tanr'nn Trke ve Arapa olarak anlatld madde yle:

Anlam: "Tengri-Gl ve Yce Allah. Atasznde yle denir: 'Eek kafirler kendilerince Tanr'ya tapnrlar. Oysa ondan Toyun (putatapar rahip, din by), Tapusak (tapnmak ister), Tengri sevinsiz (oysa Tanr, bu tapnmadan honut deildir) Biri iin holanacan sand, ama o kiinin holanmad eyi yapan kiiyi anlatmak iin sylenir. iir: Tngn Tebun Tengri'ne boynamegil. Korkup eymenu oyna-magil. ("Boyun ekme" yani: "dik ballk etme" anlam verildii gibi, "boynunu ek" yani: "ba kaldr, yan evir" anlam da veriliyor. (Bkz. Bilimsel Bildiriler, 1972, s: 387) Yani: Gece-gndz Tanr'na kulluk et, usanma (ba kaldrma). Ve korkup sakn. Ulan, oyun oynama. Kafirler - Tanr onlar yoketsin- ge de 'Tengri (Tanr)'derler. Kendilerince byk olan baka eylere de 'tengri' adn verirler. Yksek bir daa, ulu bir aaca.. Byle eylere secde ederler onun iin. Bilgin kiiye de 'tengrgan' ederler. Bu nedenle.. Bu tr sapklktan Tanr'ya snrz. (s. 278-279.) Kagarl Mahmut ayn kitapta, "Tanr"ya, Trke deyimlerde sk sk "Allah" anlamnda yer verir. te birka rnek:

"Tengri ta birle yerin besrdi"... Yani: "Tanr dala, yeri bastrp pekitirdi." "Kur'an'da, "dalar" iin "yerin ivileri" denmekte. Bu nedenle, yazar, yukardaki deyime, u anlamdaki Arapayla anlam veriyor: "Yani: Tanr, dalarla yeri iviledi. Ar bir ey altna konulup bast-nlan her ey iin bu szck (besurur, besurmak) kullanlr." (Divanu Lu-gati't-Trk, s. 64.)

"Tengri meni beytti (bey etti)" Yani: Tanr beni zengin etti. (Divan, s. 262)

"Tengri an kargad." Yani: "Tanr onu lanetledi.". Ali iek, yukardaki alntlan yaptmz kitap (Divanu Lugati't-Trk) iin yle diyor: -"Trkemizin ilk szldr." - "Bir dilbilgisi (gramer)". - "Zengin bir edebiyat antolojisidir", - "En eski Trk ansiklopedisidir." (Bkz. Ali iek, Kagarl Mahmut Divanu Lugati't- Trk, stanbul. 1970, May yay. s. 9.) Bu kitap 1073 de yazlmtr. Demek ki taa 11. yzyldaki ciddi bir kaynakta da, "Allah"a "Tanr" anlam verildiini ve Trkesinin kullanldn grmekteyiz. stelik o dnemlerde, yine ayn kitaptan rendiimize gre, "Tanr (Tengri)"yi mslman olmayan Trkler, baka "tanrlar" iin de kullanyorlard. Dahas, "ulu"ladklar her eye 'Tengri" diyorlard. Byleyken, mslman Trkler ve din bilirleri, "Allah" karlnda "Tanr demekte bir saknca grmemekteydiler. "ok tanrc" inancn egemen olduu alarda. 'Tanr" szc "baka tanrlar" iin de sylendii halde, "Tek Tanr" iin rahatlkla ve saknca grmeden sylenebilirken, Tek Tanr inancnn egemen olduu bu ada 'Tanr" "Allah'la tmyle e anlam ierir bir duruma gelmiken sylenmeinde saknca grmenin salam gerekesi olamaz. Medreselerde okutulagelen ve ezberletilen "Subha-i Sbyan" adl iir biimindeki Szlk de,"Allah u Tanr..." diye balar. Yani "Allah"a Trke'de "Tanr" dendii belirtilir.

III SLAM NCES ("EL CAHLYE") ARARLARINDA "ALLAH"


A- Eski Arap Dilinde: slam ncesinin Arap airlerinin iirlerinde "Allah" szcn bolca bulabilmekteyiz. Miladn 604. ylnda, yani Peygamberin peygamberliinden 7 yl nce ld bilinen Nabiae'z- Zubvani'nin iirlerinden:

Anlam: Ant itim, artk sende bir kuku brakmam olmalym. "Allah" (adna ant imenin) tesinde bavurulabilecek bir yol kalmyor.

Anlam: ldm zaman nice sevinen olur. Ve nice "-Allah iin iyilii olan adamd iyilii karsna ksn! " diyen.

Anlam: Cmertlik ve amaz saduyu gibi yle zellikleri vardr ki onlarn" Allah onlardan bakalarna vermemitir. Bilgelik dolu kitaplar (ncil), "ilah" m kendinden gelmedir. Dinleri de salam. br dnyaya ilikin geleceklerinden baka umut baladklar bir ey yoktur. Halife mer'in bu airi, "en stn air (e'aru'n-nas)" diye niteledii aktarlr. (Bkz. Hesenu's-Sendbi, erhu Divani mri'1 Kays, Ah-baru'l-Merakse ve Ahbaru'n-Nevabii ve saruhum, Msr, s. 386. iirler iin de ayn kitapta bkz. s. 386,389,395.) mmeyyet'bni Ebi's, Sait'in (lm. 630 ?) iirlerinden.:

Anlam: Kyamet gn, "Allah" katnda, "Hanif Dini"nden baka tm dinler yalandr. (Ebu'l-Ferec El Isbihani, Eani, c. 3., s. 180.) "Hanif'in anlam tartla gelmitir. (Bkz. "Hanif.) Mslman yorumcular, "Hak'a, Tek Tanr'ya doruya

ynelen", "Haniflik Dini"ne, ("e'd-Dinu'1-Hanefiyyeti") de sonradan "slam" anlamn verirler. meyye, 'Tek Tanr inancnn tadklar aktarlagelen "hanif"lerdendir. islam Peygamberinin gelmesinden nce kendisine peygamberliin verileceini umduunu, ama bu olmaynca kskanp islam'a ve Peygamberlerine dman olduu ileri srlr. Mslmanlar kesiminde "Aduvvul-lah" yani "Tanr dman" diye nitelenir. (Bkz.Ebu'1-Ferec Isbihani, Eani ayn yer.)

Anlam: Gecelediimiz ve sabahladmz her yerde ve her zaman, "Allah"a "hamd" olsun. Sabahmz da, gecelememizi de "hayr" evle "ya Rabbi"! Tm ufuklar "saltanat"yla kaplam olan "Hanifliin Rabbi'nin "hazine"leri tkenmez. (Ebu'l-Ferec, Eani, c. 3. s. 183.)

Anlam: O "Allah"tr yaratklarn Yaratcs. "Halk"n tm kendi istekleriyle "O'nun" cariyeleri ve kleleri olmulardr. (Dr. Toshihiko Izutsu, Kur'an'da Allah ve nsan. ev. Do. Dr. Sleyman Ate, s. 110.)

Anlam: Tm insanlar, "Allah"n sunileridirler (halklar). O'dur egemen yeryznde. Ve yazg yazan... (Toshihiko ayn kitap, ayn s.) "Yedi Ask" ("el muailekatu's.-Seb'a") airlerinden kimine gre islam dnemine kavutuu halde (ileri srlen lm. tarihi: 627) mslman olmayan, kimine gre Mslmanlk'tan ksa bir sre nce len (Bkz. Dr. evki Dayf, El Asru'l-Cahili, s. 302.) Zbeyr bn Ebi Slma'nn iirlerinden:

Anlam: inizde olan sakn ha, "Allah'tan" gizlemeye abalamayn. Gizli kalsn diye aba gstermeyin. Ne denli gizlenirse gizlensin; "Allah onu bilir" Cezas ertelenir; bir "kitap"a konur; "hesap gn"ne (Kyamete) biriktirilir, ya da ivedilik gsterilip alnr. (Bkz. Zevzeni, erhu Mual-lekati's-Seb', Beyrut, s. 81; Dr. evki Dayf, El Asru'l-Cahili, Msr, s. 303; Dr Toshihiko Izutsu, a.g.k., s. 84.) Yine "Yedi Ask" iirlerinden ve tmnn banda gelen nl mri-'1-Kays'n (lm. 540.) iirlerinden: "Yedi Ask'da yer alan iirlerinden iki dize:

Anlam: Sevgili diyor ki "Allah'a, ant ierek sylerim: Seni uzaklatrmak iin bavurabileceim bir yol yok. (Ak yznden sende yerlemi) aknln, krln de senden ayrlaca yok." (Zevzeni, a.g.k., s. 18.) Baka iirlerinden:

Anlam: "El hamd lillahi (Allah'a hamd olsun ki)",devemi, nne yoku geldii zaman iyice arlam gryorum.

Anlam: Orta-doru yola yneldim. Saduyum t verdi; ekip evirdi beni. ilerim drst ama dorultusuna sokuldu, istediin ey dorultusunda en byk baary verecek olan "Allah" T. "Yol az"nn en iyisi de "iyilik"tir. Yolun kimi yanl, kimi dorudur. Yolun dorusunu gsterme de, aldatp saptrma da vardr (dnyada). (Bkz. erhu Divani mri'l,Kays, Msr, s. 169.) Bu dizilerdeki szcklerin ve deyimlerin ou, "anahtar szck ve deyimler" olarak Kur'an'da da yer alr "Muktasd", "hilm", "birr", "hayr", "tarikat", "cair", "hda", "kasd's-sebil" ve en bata da "Allah".

(Diyanet'in) Yolun dorusunu gstermek ("kasdu's-sebil"), Allah'a aittir. Yolun eri olan da ("cair") vardr. Allah dileseydi hepinizi doru yola iletirdi-("hidayet"). (Nahl Suresi, ayet: 9.)

Anlam: (Diyanet'in) Sonra bu kitab, kullarmzdan setiimiz kimselere miras brak-mzdr. Onlardan kimi kendine yazk eder, kimi orta davranr ("muk-tasd"), kimi de Allah'n izniyle iyiliklere koar. le byk ltuf budur. (Fatr Suresi, ayet: 32.) mril-Kays'n drt dizelik bir iiri daha:

Anlam: yle bak vard ki o gen kadnn. O bakla, orucunda niyaznda olan bir rahibe bakm olsa; rahip tutulu verir ona ve sevgisine kendini verir de bir gn bile "Allah iin ne oru tutmu, ne de namaz klm" gibi olur. (erhu Divani lmri'1-Kays, s. 188.) Yine "Yedi Ask" airlerinden Haris bn Hllize'nin (lm. 580) "ask"sndaki iirlerinden:

Anlam: "Allah" in bildii gibi" yapacamz yaptk onlara. lme atlmlarn kan olmaz. (Zevzeni, a.g.k. s.165.) slam ncesinin ok nl Hristiyan airi Adiyy bn Zevdi'l-lbadi'nin (lm. 587 ?, 604 ?) iirlerinden:

Anlam "Allah'n Kitabyla ant verip" istekte bulunuyorsun. Oysa "Allah'n Kitabyla" (onu ileri srerek) ykselemezsin sen. (Divanu Adiyy bn Zeydi'l-lbadi, lahkik: Muhammed Cebbar, 1965, s. 147.) slam ncesi dnemden, "Allah"l siklerinden daha birok rnek verilebilir. slam ncesinin "hutbe"lerinde, yani "sz ustal"na rnek gsterilen seslenilerde de "Allah" adna yer verildiini grmekteyiz: nl sz ustalarndan Kus bn Saide'nin (lm. yak. 600.) nl "hulbe"si:

Anlam: "Ey halk! Dinleyin, belleyin: Yaayan lr. Baa gelen gelir. Gece, karanlk; gndz, duraan; gk, burlar

olan; yldzlar parlar; denizler kabarr; dalar birer ivi; yer yaylp denmi; rmaklar akanda akmakta. Gkte haber, yerde 'ibret' var. insanlar gidiyorlar (lyorlar) ve dnmyorlar. yle istedikleri iin mi kalyorlar, yoksa uyusunlar diye mi braklyorlar? Ey gl topluluk! Nerde Semd (toplumu), nerde Ad (toplumu)? Nerede babalar, atalar? krle karlanmayan iyilik nerede, ne oldu? Yadrganmayan zlm nerede, ne oldu? Kus gerek ve iinde gnah bulunmayan bir antla ant ier ki, zerinde bulunduunuz dininizden daha sevgili bir din vardr 'Allah kalnda.' (Ali Muhammed Hasen, e't-Tarihu'l.Ebedi, 1964, s. 115.)

B- Eski Araplarn nanlarnda "Allah":

Anlam: (Diyanet'in) Andolsun ki onlara: "-Gkleri ve yeri yaratan, gnei, ay buyruu altnda tutan kimdir?" diye sorarsan, phesiz: "-Allah'tr" derler. yleyse niin aldatlp dndrlyorlar? ('Ankebt, ayet: 61.) And olsun ki onlara: "-Gkten su indirip onunla, lmnden sonra yeri dirilten kimdir?" diye sorarsan, phesiz: "-Allah'tr" derler. De ki: "vlmek Allah iindir", fakat bunu akletmezler. (Ankebt, ayet 63) Aklama: Kolaylkla anlalaca ve Kur'an yorumlarnda da belirtildii gibi, "-Onlara sorarsan" denirken peygambere sesleniliyor. "Onlar" denen kimseler de "Mekke mrikleri (putataparlan)"dr. (Bkz. Taberi, tefsir, c. 21., s. 8-9)

Anlam: (Diyanet'in) And olsun ki, onlara: "Gkleri ve yeri yaratan kimdir?" diye sorsan, "-Allah'tr" derler. De ki: "Hamd Allah'a mahsustur" ama ou bilmezler. (Lokman, ayet: 25.)

Anlam: (Diyanet'in) Ey Muhammed! And olsun ki, onlara: "-Gkleri ve yeri yaratan kimdir?" diye sorsan, "Allah" tr derler. De ki: "yleyse bana bildirin. Allah bana bir zarar vermek isterse, Allah' brakp da taptklarnz, O'nun verdii zarar giderebilir mi? Yahud bana bir rahmet dilerse, O'nun rahmetini nleyebilir mi?" De ki: "Allah bana yeter. Gvenenler, O'na gvenir." (Zmer Suresi, ayet38)

Anlam: (Diyanet'in) Ey Muhammed! And olsun ki onlara: "-Gkleri ve yeri kim yaratt?" diye sorsan, "Onlar, Gl olan, her eyi bilen yaratmtr" derler. (Zuhruf, ayet 9.)

(Diyanet'in)

Dikkat edin! Halis din, Allah'ndr. O'nu brakp da putlardan dostlar edinenler: "Onlara (putlara) bizi, Allah'a yaklatrsnlar diye kulluk ediyoruz!" derler. Dorusu Allah, ayrla dtkleri eylerde, aralarnda hkm verecektir. Allah phesiz, yalanc ve inkarc kimseyi doru yola eritirmez. (Zmer Suresi, ayet: 3.) Aklama: Yukardaki ayetlerle ok ak biimde anlatlyor ki: Putataparlara "her eyi Yaratan"n, her eyi dzene koyann "KM" olduu sorulduunda, aka: "-Allah!" diye karlk vermektelerdi. "Gkleri yeri, gnei ay YARATAN ve bunlar belirli bir dzen iinde tutan, yrten KM?" "ALLAH!" "Gkten yamur indirip yeryzne yaam veren KM?" "ALLAH!" Yine onlara soruluyor: "Putlara neden tapyorsunuz? "Allah'a yaklatrsnlar diye." Demek ki, sz edilen putataparlarla, "Allah" inanc vard, yine de "puflara tapyorlard. "Puflarn, "Allah'a yaklatracana inandklar" iin. Kurtubi diyor ki: "-Putataparlar, her eyi Allah'n yarattn, meydana getirdiini kabul (ikrar) ediyorlard. Bununla birlikte, cahilliklerinden, beyinsizliklerinden, Allah' brakp bakasna tapyorlard." (Bkz. Tefsiru Kurtubi, 16/64.) Sunulan son ayette, putataparlarn kendi karlklar yer alyor: "Onlara tapyoruz ki bizi Allah'a yaklatrsnlar"! Ayette uyar da var: "Dikkat edin! 'Halis din', Allah'ndr." "Halis din"in anlam, "asl kulluk, ibadet"tir. Yani "ibadet, yalnzca Allah'a zgdr. Putlara yaplan ibadet, 'Allah'a yaklatrma amacyla da olsa, geerli deildir. (Bkz. Taberi, tefsir 23/122.) Ksacas: "Allah"tan bakalarna tapnrlarken putataparlarn gttkleri tek ama: "Allah'a yaklamak". Bu amac gerekletirmek iin de tapnma yoluyla, Tanr'dan bakalarnn "efaat"lerini salamaya alyorlar:

Anlam: (Diyanet'in) Onlar, Allah' brakarak, kendilerine fayda da zarar da vermeyen putlara taparlar: "-Bunlar (putlar), Allah katnda bizim efaatlan-mzdr" derler. Ey Muhammed! De ki: "Gklerde ve yerde Allah'n bilmedii bir eyi mi O'na haber veriyorsunuz?" Allah, onlarn ortak komalarndan mnezzeh ve Yce'dir. (Yunus Suresi,

ayet: 18.) Aklama: Fahruddin Razi'den: "-nsanlardan kimi (kimi yorumcular) yle der: '-Bir tek, Gl, Hikmetli, Merhametli bir Tanr'nn varlna ilikin bilgi, tm haklarn zerinde birletikleri bir bilgidir. Bu konuda, aralarnda hi bir ayrlk yoktur. Akln doas da, bu bilginin salamlna tanklk eder. nk gklerin ve yerin alaslklarn, bitkilerin, zellikle de hayvanlarn alaslklarn, insan vcudundaki alaslklar ve btn bunlardaki alas hikmet ve yararlan dnen kimse; kesinlikle bir Tek, Gl, Hikmetli ve Merhametli bir Tanr'nn varln kabul eder.'" (Razi, e't-Tefsiru'l-"Kebir, 26/282) Razi, yorumcularn, putataparlarca "Allah"n kabul edilmesini buna baladklarn yazyor. Razi, putataparlarn, taptklar pullan iin: "-Bunlar, bizim, Allah katndaki efaatilerimizdir." demelerinin de yorumuna giriiyor ve yle diyor: "-Bilesin ki kimi insanlara (yorumculara) gre: Kafirler (putataparlar), putlara tapnmann, Tanr'ya dorudan tapnmaktan daha ok Tanr'y ycelttiini, Tanr'ya daha ok sayg anlam tadn sandlar: '-Tanr'ya dorudan ibadet etmekle uramaya bizim yetkimiz yoktur. Biz nce bu putlara ibadet etmeye alrz. Putlar, Tanr katnda bize efaatiler olarak yardm ederler.' dediler. Putataparlarla "-Putlar, Allah katnda bizim birer efaatimizdir." savn nasl ileri srdkleri konusunda (yorumcular) tarttlar: ve birok gr ileri srdler: Birinci gre gre: Putataparlar, dnyann her blgesinden birine 'gkler alemi'nin ruhlarndan bir ruh belirlediler. O ruhu da belirli bir putla simgelediler. Sonra, o puta ibadet etmeye koyuldular. Puta ibadetteki amalarysa o belirlenmi olan RUH'a ibadettir. O ruhun da, asl Byk Tanr'ya kulluk ettiine inandlar. kinci gre gre: Putataparlar, yldzlara tapyorlard. Tanr'ya dorudan kulluk etmeye, yalnzca yldzlarn yetkili olduklarn ileri sryorlard. Sonra, yldzlarn doduklarm ve battklarm grnce, onlara (birer simge olsun diye) belirli putlar diktiler ve onlara ibadete koyuldular. Putlara ibadetteki amalan, o yldzlara ibadeti yneltmektir. nc gre gre: Putataparlar, sz konusu putlara, birtakm 'tlsmlar' (gizli-gizemli eyler) belirleyip koydular. Sonra da, tpk 'tlsmclar' gibi yaklatlar bu putlara. Drdnc gre gre: Putataparlar, sz konusu putlarn, peygamberlerinin, ulularnn biimlerinde yaptlar ve bu simgelere ibadete koyulduklar srece, peygamberlerinin, ulularn Tanr katnda kendilerine efaati olacaklarn ileri srdler. Bunun, zamanmzda da benzeri vardr: Halkn ou, ulularn mezarlarna sayg gstermeye kendilerini vermekteler. Onlarn mezarlarna sayg gsterirlerse, onlarn da kendilerine Tanr katnda efaati olacaklarna inanrlar. Beinci gre gre: Putataparlar, 'Tanr'nn bir k; meleklerin de birer k (nur) olduklarna inandlar. 'En Byk Tanr'ya 'en byk put'u, meleklere de teki pullan diktiler. Altnc gre gre: Belki de putataparlar 'Hululiyye' inancn tayorlard. ('Tanr'nn eyaya girdiine inanyorlard). O nedenle de, Tanr'nn, kimi yksek ve erefli cisimlere girmi olabileceini dnyorlard." (Fan. Razi 17/59-60.) Ayrca bkz. "Put". Dr. Toshihiko Izutsu, yle der: "-slam'dan nceki Araplar arasnda bulunan Allah kavram, mahiyet itibaryla slam'n Allah kavramna

artacak derece yakndr. O kadar yakndr ki, Kur'an; bazen byle doru bir Tanr anlaynn kafirleri neden yeni gerei kabule sevketmediine aar. (...) (Ayetlerin aklamalarnda) grlyor ki, Allah, islam'dan nceki Araplarn zihninde, 'dnyann yaratcs', 'yamuru indiren', 'yeryznde bulunan her eye hayat veren' varlk olarak bilinmektedir. " Yalnz Kur'an'n onlardan yaknd tek taraf, Allah' gklerin ve yerin yaratcs bildikten sonra, yalnz O'na ibadet edebileceini, O'ndan bakasna taplamayacan bilmemeleri, bu sonuca yarmamalardr. Kur'an bunu u cmlelerle ifade eder: 'O halde nasl (dorudan) dndryorlar' (Ankebt, ayet 63.). (Kur'an'da Allah ve insan, ev. Do. Dr. Sleyman Ate, Ankara, 1975, ilahiyat yay. s. 96.)

Dalar gibi dalgalar onlar kuatt zaman, dini yalnzca Allah'a zg klarak yakarrlar Allah'a. Onlar kurtarp karaya kardmzda da, kimileri orta (doru) yolu tutar. Ayetlerimizi 'gaddar' (hattar) nankrlerden bakas inkar etmez. (Lokman Suresi, ayet: 32.) Aklama: "Onlar"la anlatlmak istenen, Kur'an yorumcularna gre "putata parlar"dr. (Bkz. Sabni, Safvetu't-Tefasir, 2/497.) Izutsu, yukardaki ayetler ve zellikle de sonuncu ayet dolaysyla konuya eilirken putataparlarn da inanlarna, yani "Allah" "Yaratc" olarak kabul edilerine ve "O'na snlar"na, "geici monoteizm (Tek-tanrclk)" diyor. (Bkz. Ayn kitap, ayn s.)

Anlam: len kimseyi Allah'n diriltmeyecei zerine btn gleriyle Allah'a ant ierler. Hayr, ona verilen sz gerektir. Ne var ki insanlarn ou bunu bilmezler. (Nahl Suresi, ayet: 38.)

Anlam: (Diyanet'in) Kendilerine bir mucize gsterilirse mutlaka ona inanacaklarna dair btn gleriyle "Allah'a yemin" ederler. De ki: "Mucizeler, ancak Allah katndadr." Onlarn, mucize geldii zaman da inanmayacaklarn anlyor musunuz? (En'am Suresi, ayet 109.)

(Diyanet'in) Kendilerine bir uyarc gelince, mmetlerin iinde en doru yoldan gidenlerden biri olacaklarna, and olsun ki, btn gleriyle "Allah'a yemin' etmilerdi. Fakat kendilerine uyarcnn, sadece nefretlerini artrd. (Fatr, ayet 42)

Anlam: (Diyanet'in) Allah'a e koanlar: "Allah dileseydi. O'ndan baka hibir eye ne biz ve ne de babalarmz tapard. O'nun buyruu olmakszn hibir eyi haram klmazdk." dediler. Kendilerinden ncekiler de byle yapmt. Peygamberlere apak tebliden baka ne vazife der? (Nahl Suresi, ayet: 35.) Btn bu ayetler ve daha baka ayetler, ayrca hadislerden bir ou, slam ncesinin putatapar Arap toplumuna da bir "Allah" inanc bulunduunu, ama putataparlarn, neye tapyorlarsa "Allah katnda kendilerine yardmc olsunlar" diye, "Allah'a yaklamalarn salasnlar" diye taptklarn yanstyor. Ve tutumlar knanyor.

Anlam: (Diyanet'in) Onlar, Rahman olan Allah'n kullan olan melekleri de dii saydlar. Yaratllarn m grmler? Onlarn bu ahitlikleri yazlacak ve sorguya ekileceklerdir. "-Eer Rahman dilemi olsayd, biz bunlara kulluk etmezdik!" derler. Buna dair bir bilgileri yoktur. Onlar sadece vehimde bulunuyorlar. Yoksa onlara daha nce bir kitap verdik de ona m bel-balyorlar? Hayr; "dorusu biz babalarmz bir din zerinde bulduk, biz de onlarn izlerinden gitmekteyiz" derler. (Zuhruf Suresi, ayet: 19-22.)

IV. KUR'AN VE HADSLERDE "ALLAH"


"Allah", islam (tm teki "semavi" dinlerde olduu gibi) en bata gelen konulardandr. Kur'an'da bile yzlerce kez geer. Kald ki, "Allah'tan, "ilah", "Rabb", "Rahman"... denerek de ve daha baka nitelikleriyle de sz edilir. Ksacas, en nemli olan "O'dur". Konu olarak ele alndnda; bir "Allah'n Zat", yani "Kendi"si, bir de "Allah'n ad ve sfatlan" zerinde durulagelmitir: A- "ALLAH"n "Kendi"si ("Zat"): Genellikle "Allah"n neler yapt, hangi nimetleri sergiledii, honutluunu kazananlara ne dller verdii ve verecei, kendisini tanmayanlara, buyruklarna kar kanlara ne cezalar verdii ve verecei, bu arada nitelikleri anlatlr. Kur'an ve hadislerde daha ok anlatlan budur, slam "kelam"nda, "felsefe"sinde ise; "Allah'n Zat'" yani "Ken-di"si zerinde de genie durulup tartmalara yer verilir. Kimi zaman tartmalarn, ayet ve hadislerdeki anlatmlarn erevesini ok at ve bambaka boyutlara ulat grlr. Bununla birlikte, ayet ve hadislerde de, dolayl yada dorudan "Allah"n "Kendi"sinin, varlnn, birliinin anlatldn grmekteyiz. 1. "ALLAH" Kur'an'da "Kendi"ni Nasl Anlatyor. - "lk"tir o. ("Evvel") - "Sonuncu"dur. ("Ahir") - "Dta-Ak"tr. ("Zahir") - "lte-Kapal"dr, "Gizli"dir. ("Batn") slam ncesi Arap putataparlarn dil ve inanlarnda "Allah" ad ve inanc bulunduu gibi Allah'n niteliklerinden biri ve ok nemli olan "Rahman" ad ve inancnn bulunduunu dile getiren ayetler de var. Bir rnek:

Anlam: "lk"tir O. "Sonuncu"dur. "Dta-Ak"tr. "te-Gizli"dir. Ve O, her eyi "Bilen"dir. (Hadid Suresi, ayet 3.) Aklama: Diyanet'in resmi evirisinde, bu ayetin evirisi, sznn tam karl deil, yorumlu bir eviri. yle: "-O, her eyden ncedir; kendisinden sonraya hibir eyin kalmayaca Son'dur; varl aikardr; gerek mahiyeti insan iin gizlidir. O, her eyi bilir." Oysa buradaki szlerden birounun, ayette karl yoktur. Fahruddin Razi'nin bu ayetin yorumu nedeniyle, ayette anlatlanlarn oluturduu konuyu nitelemesi yle: "rpertici, etin, derin bir konu". -Nasl oluyor da Tanr, hem "LK", hem "SONUNCU" oluyor? -Nasl oluyor da hem "Ak" hem "Gizli" oluyor? Derin derin dnyor yorumcular. Ve eitli alardan yorumlara giriiyorlar. Kur'an yorumcular, "kelam"clar (Tanrbilimciler) ve "tasavvuf'ular (gizemciler) bu ayette ne anlatld zerinde dururken "Evvel (lk)" nedir; "hir (Sonuncu)" nedir; "Zahir (Dta Ak)" nedir, "Batn (ite Gizli)" nedir, ne demektir,

bir bir ele alp uygun grdkleri alardan youn bir yorum abasna giriiyorlar. Ancak, Razi'nin de belirttii gibi, Kur'an yorumcularnn ounun yorumu yledir: "-Allah LK'tir, nk her eyden ncedir. SONUNCU'dur, nk her eyden sonra da kalcdr. Varln apak ortaya koyan kantlar nedeniyle ACIK'tr. Duyularla alglanamad, grlemedii iin de GlZLl'dir." (Bkz. F. Razi 29/213; Sabni 3/320. Elmall, Hak Dini Kur'an Dili, 7/4730-4731; Celaleyn 2/208.) Taberi'nin yorumu: "Evvel'dir (lk). Yani: Snrsz olarak her eyden NCE'dir. hir'dir (Sonuncu). Yani: Sonsuza dek her eyden sonra kalabilen en sonun-cu'dur? nk, kendinden baka hibir ey yokken O vard. Ve her ey yok olup gittikten sonra da O kalacaktr. Nitekim vgs yce olan Tanr: '-Her ey yok olup gidicidir; yalnzca O'nun yz (Zat, Kendisi) kalcdr.' (Kasas, ayet: 88.) diyor. Zahir'dir (Dta-Ak). Yani kendinin dndaki her eyin zerindedir. Yce'dir, her eyin stndedir O'ndan daha yce yoktur. Batn'dr. (ite Gizli). Yani: Her eyin en iinde, en yaknnda O vardr. yleyse O'ndan daha yakn olan yoktur. Nitekim: '-Biz ona (insana) ahdamarndan daha yaknz.' (Kaf, ayet: 16.) diyor. Bu bizim yorumumuza uygun olarak Peygamberden 'haber' (hadis) ak-tanlagelmitir..." (Camiu'l-Beyan Fi Tefsiri'l-Kur'an, 1329, c. 27, s. 124.) Taberi, yorumunu dayandrd hadisi de aktaryor. (Bkz. Ayn yer.) Bu hadise, Tirmizi (3298 no.lu hadis) ve Ahmed bn Hanbel de (c. 2, s. 370.) yer veriyor. Hadis yle:

Peygamberin arkadalarndan Ebu Hreyre'den aktarlan bu hadiste anlatldna gre: Bir gn, Peygamber arkadalaryla birlikte otururken, bir BULUT grnr. Sonra Peygamberle arkadalar arasnda u konumalar geer: -Bu (bulut) nedir biliyor musunuz? -Tanr ve Peygamberi daha iyi bilir. -Bu bulut, bu yerin "zaviye"leri (?). Tanr, kendisine kretmeyen, dua etmeyen bir topluma gnderiyor. stnzde olan (kubbe) nedir, biliyor musunuz? -Tanr ve Peygamberi daha iyi bilir. -Bu, birinci kat gktr ("reki"). Korunmu bir tavandr. (Bkz. Enbiya, ayet: 32; Tur, ayet: 5; Hicr, ayet: 17) Dklmesi nlenip tutulmu dalga dalga sular (yamur sulan orada depo edilmi). Sizinle onun arasnda bulunan uzaklk nedir biliyor musunuz?

-Tanr ve Peygamberi daha iyi bilir. -Sizinle onun arasndaki uzaklk, 500 yllk (ancak be yz ylda varlabilir) bir uzaklktr. Onun yukarsnda ne var biliyor musunuz? -Tanr ve Peygamberi daha iyi bilir. -Onun (birinci kat gn) stnde iki gk vardr ki, aralarnda bulunan uzaklk, 500 yllktr. (Peygamber bu arada yedi kat g bir bir sayar.) Yedi kat gkten her iki kat gn arasndaki uzaklk, birinci kat gkle yer arasndaki uzaklk kadardr (500 yllk). Bu gklerin stnde ne vardr biliyor musunuz? -Tanr ve Peygamberi daha iyi bilir. -Bunlarn stende Ar vardr. Ar'la (Son) gk arasnda bulunan uzaklk iki gk arasndaki uzaklktr. (500 yllk). Allnzda ne vardr, biliyor musunuz? Tanr ve Peygamberi daha iyi bilir. -Yerdir altnzdaki. Onun altnda ne vardr bilir misiniz? -Tanr ve Peygamberi daha iyi bilir. -Bir baka yer vardr. ki yerin arasnda bulunan uzaklk 500 yllktr. (Peygamber bu arada da yedi kal yeri bir bir sayar. Yedi kat yer iin bkz. Talak, ayet: 12.) Her iki kal yerin arasnda 500 yllk bir uzaklk vardr. Peygamber en son unu syler: -"Peygamberin yaam elinde olan Tanr'ya ant ierek sylerim ki, bir adam en aa kattaki yere, bir iple sarktabilmi olsanz, adam, Allah'n zerine der (le habete ale'llah)!" Peygamber daha sonra Hadid Suresinin yukarda sunulan ayetini okur. Yani ayetle anlatlmak istenenin bu olduunu anlatr. Buna gre, "en yukarda" da, "en ite" de Tanr'nn bulunduu anlatlmak isteniyor. "Zahir" ve "Batn" m anlam bu. "Evvel" ve "hir"in anlam da.. "Nereden balayp nereye giderseniz gidin, balangta da, sonunda da Tanr'y bulursunuz" szyle demek istenene uygun bir anlam szkonu-su. Byle denebilir. Buhari'de de, sz konusu ayetteki "Zahir" ve "Batn" yorumlanrken Tanr'nn "bilgisi"siylc "Zahir" ve yine "bilgi"siyle "Batn" olduu belirtiliyor. Yani Tanr'nn "bilgi"si, her eyin, "d"n da, "i"ini de kaplamtr. (Bkz. Buhari, Tefsir / 57, c. 6., s. 57.) Benimsenen yorumlardan biri de yle: "Tanr, 'nitelik'leriyle 'Zahir'dir, 'Zat'yla (yani Kendi'si) 'Batn'-dr (duyularla alglanamaz, gzle grlemez.):

Anlam: Allah'la birlikte baka Tanr'y ("Tanr" diye) arma. Tanr olarak yalnzca O vardr. Her ey yok olucudur. O'nun "Yz" ("Zat" = Kendi'si) dnda. Hkm, O'nundur. O'na dndrleceksiniz. (Kasas Suresi, ayet: 88.)

Aklama: Ayette,-"yz" anlamna gelen "vech" geiyor. slam'da, Tanr'nn "cisim" olduunu ileri sren ve "Mcessime" diye adlandrlan kesimin dnda kalan mslman yorumcular, buradaki "vech"i, "Hakikat", "Zat" diye yorumlarlar. Yani sz konusu olan, Tanr'nn "KENDS"dir. (Bkz. F. Razi, 25/24; Taberi, tefsir, 20/82; Sabni, 2/449.) Abdurrahman bn'l-Cevzi (lm. 1200) Kur'an yorumcularnn Kur'an'da geen "vech" szcnn, ayetlerde 6 anlama geldiini yazdklarn yazyor ve rnekleriyle sralarken "vech"in bir anlamnn da "ZAT"olduunu belirtiyor. rnek verdii ayetler arasnda, yukardaki ayet de yer alyor. Yani bu ayetteki "vech"in de "ZAT" anlamna geldiini anlatyor. (Bkz. bn'l-Cevzi, Nzhet'l-A'yn'in-Nevazr Fi Ilmi'l-Vcuh Ve'n-Nez-air, tahkik: Muhammed Abdu'l-Kerim, Beyrut, 1985, s. 617-618.) Demek ki bu yoruma gre, sz konusu olan, "Tanr'nn Kendisi"dir. "Hibir zaman yok olmayacak olan, O'dur." u ayetler de yukardaki ayetin anlattn dile getirir:

Anlam: Onun zerinde (dnyada) ne varsa hepsi gelip-geicidir. Yalnzca senin Tanr'nn "yz" (Zat') kalr. Ycelii ve "ikram" olan Tanr'nn... (Rahman Suresi, ayet: 26-27.) Hadid ve Kasas surelerinden sunulan ayetlerle bu ayetlerden u sonular kartabilmekte: "Allah": -VAR'dr ("Vacibu'l-Vcd" = Varl kesin gerekli. "Vcduhu li zatihi = Varl Kendinden.). -NCESZ'dir. ("Kadim"). -SONRASIZ'dr ("Baki"). Ayrca "Tanr'lkla BR TEK" olduu da anlatlmaktadr.

Eer yerle gkte Allah'tan baka tanrlar olsayd, ikisi de bozulurdu. Ar'n Rabbi olan Allah, onlarn vasflandrdklarndan mnezzehtir. (Enbiya Suresi, ayet: 22.)

Anlam: De ki: "O Allah BR TEK'tir. Allah 'Samed'dir. Dourmamtr ve Domamtr. Ve O'na hibir ey denk deildir. (hlas Suresinin tm.) Aklama: Bu surede yer alan "Samed"e Ragb'n "el Mfredat"nda u anlam veriliyor: "Ide-yetkide kendisine bavurulan efendi, bakan ("sey-yid")". (El Mfredat, s. 422, "Samed" maddesi.)

Taberi, bn Abbas'n da iinde bulunduu birok kimsenin bu yorumu paylatn aktarr. bn Abbas'n ve tekilerin belirttiklerine gre, "Samed" asl anlam ile "efendilik", "bakanlk", "hkmdarlk" demek olan "seyyid"likte, yani ycelikte, "en stn" anlamndadr. (Bkz. Taberi, tefsir, 30/223, Buhari, e's-Sahih, Tefsiru'l-Kur'an / 112, c. 6, s. 95.) Buhari: "Araplar, ileri gelenlerine 'SAMED' derler" diyor. (Bkz. E's-Sahih, ayn yer.) "Samed"e u anlamlar da verilmekte: -"Ecvef (ii bo) olmayan." Bu da kimine gre, "yemez-imez", kimine gre "sert kaya gibi" anlamndadr. -"Dourmayan, domayan." -"Yok olmayan." -"Herkesin muhta olup bavurduu ve kimseye bavurmaya ihtiyac olmayan." ("Samed"in btn bu anlamlan iin bkz. Taberi, tefsir, 30/222-223; F.Razi, 32/181-182.) Fahruddin Razi'de, "Samed"e baka anlamlar verenlerin bulunduu da grlmekle: "Asl amalanan", "elde edilmek istenenler alannda kendisine bavurulan, korkunluklar karsnda da kendisine snlan", "dilediini yapan", "yargs bozulmayan"... gibi. (Bkz. F.Razi, ayn yer.) Yorumcularca genellikle benimsenen anlam u: "Herkesin her ihtiyacnda kendisine bavurduu." Herkes, her konuda Tanr'ya bavurmak zorunda bulunduu iin "Samed'dir O". Ksacas hlas Suresinin "Allah"n, "Bir Tek" olduu, "vazgeilmez" olduu, "doan-douran" trden olmad ve "benzersiz" olduu anlatlyor.

Anlam: (Diyanet'in) ...O'nun benzeri hibir ey yoktur. O, iiten'dir. Gren'dir. (ra, ay. 11.) Aklama: Bu ayette anlatlan ("O'nun hi benzeri yoktur, hibir ey O'na benzemez"), islam "KELM"nn en ok zerinde durduu, en temel konularndan biridir. "Allah'n ne olmad"nn yanstld "sfat"larn ("e's-sfatu's, selbiyye"nin) ana kaynadr. -"Allah, gklerin ve yerin NUR'udur":

Anlam: (Diyanet'in) Allah, gklerin ve yerin nurudur. O'nun nuru iinde k bulunan bir kandil yuvasna benzer. O k bir cam iindedir. Cam ise, sanki inci gibi parlayan bir yldzdr. Bu, ne yalnz douda, ne yalnz batda bulunan bereketli zeytin aacndan yaklr. Ate demese bile, neredeyse yan kendisi aydnlatacak. Nur, stnde nurdur. Allah, dilediini nuruna kavuturur. Allah insanlara misaller verir. O, her eyi bilir. (Nur Suresi, ayet: 35.) Aklama: Allah'a "Nur" Denebilir mi? Yukardaki ayette ve hadislerde "Allah"a, "Nur" dendii aka grlmekte. "-Hamd sanadr ya Allah! Sen, gklerin ve yerin NUR'usun!" Bir hadis, bu anlamdaki seslenile balyor. (Bkz. Buhari, Teheccd: l Deavt: 9, Tevhid: 8,24,35; Mslim, Msafirin: 199. Bu hadis, "Ktb Sitte"den br kitaplarda da yer alr.) Bir hadise gre, Ebu Zerr ile Peygamber arasnda yle bir konuma geer: -Ey Tanr elisi! Tanr'n (Rabbeke) grdn m? Baka biimine gre Ebu Zerr'e Peygamber u karl vermekte: -O bir NUR'du, nasl grebilirim?! (Bkz. Mslim, iman /291, c. l, s. 161, hadis no: 178; Tirmizi, Tefsir/54, c.5, s. 396, hadis no: 3282; Ahmed bn Hanbel 5/157, 171, 175.) -Bir NUR grdm. (Mslim, iman/292, c. 1., s. 161.) "Nur" nedir? Ragb'n "el Mfredat"nda nce u tanm var:

"Gzlerin grebildii biimde yaylan IIK ("e'd,dav"). Sonra yle ayrm yaplyor Dnyadaki nur, hiretteki nur. Dnyadaki de iki trl., i gzle grlebilen (manevi) nur, kafadaki gzle grlen nur. (Bkz. El Mfredat, "Nur" maddesi.) Fahruddin Razi de "Gne ve aydan gelen nlara NUR dendiini" ve nurun szlk anlamnn bu olduunu yazyor. (Bkz. F. Razi 23/223.) Ibn'l-Cevzi'nin aktard tamum da yle: "-Nur: Gzlerdeki klarn alp grme duyusuna ilettii ve kaynaklarna gre deien parlak k." (Cemaluddin Abdurrahman ibn'l, Cevzi, Nzhet'l-A'yn, Bubu'n-Nr, s. 599.) Ibn'l-Cevzi'de "NUR"un Kur'an yorumcularna gre u on anlama geldii anlatlr: -slam. (Bkz. Tevbe/32;Saf/8) -man. (Bkz. Bakara: 257) -Hidayet (Bkz. Nur: 35.) -Peygamber. (Bkz. Maide: 65.) -Gndzn aydnl. (En'am: 1.) -Ayn aydnl. (Bkz. Furkan: 61.) -Srat kprsnde inanrlarn satklar aydnlk. (Bkz. Hadid: 12.) -Aklama. (Bkz. Maide: 44.) -Kur'an. (Bkz. A'raf: 157.) -Ve Adalet (Bkz. Zmer: 69.) (Bkz. bn'l-Cevzi, ayn kitap ayn yer.) Kukusuz, yukarda grlen anlamlar, "nur" szcne, yerine gre yorumlarla verilen anlamlardr. Bilinen, yani "k" anlamyla "Allah"a, "Nur" denebilir mi? "Ehl-i Snnet" Tanrbilimcilerine ve yorumcularna gre: "-Hayr!" Razi, bilinen anlamyla Tanr'ya neden "Nur" denemeyeceini uzun uzun anlatr, zeti yle: Bilinen, yani "k", "aydnlk" anlamyla "nur", ya "cisim"dir ya da cisimdeki bir "durum"dur. Allah, "cisim"de, cisimdeki bir "durum"da olamayaca iin bu anlamda "nur" olarak dnlemez. (Bkz. F. Razi, 1/122; 23/223 ve t.) Ne var ki yukarda da belirtildii gibi ayet ve hadislerde "Allah"a "Nur" dendii grlyor. "Nur", Tanr'nn "99 ad" arasnda da yer alyor. (Bkz. "Ad") yleyse, bu yorumculara gre Kur'an ve hadislerde "Allah" iin sylenen "Nur", bilinen anlamndan baka bir anlam tayor olmaldr. Ibn'l-Cevzi'nin aktarmasna gre, Kur'an yorumcularnca genellikle benimsenen gr yledir Tanr'ya "Nur" dendiinde, bu "Nur" un anlam, "yol gstericidir ("el Hadi"). Taberi, tefsirinde, bu gr, bn Abbas'tan ve Enes bn Malik'ten aktarmakta. (Bkz. Taberi, tefsir 18/105.) Bununla birlikte, yorumcular iinde, "Allah, gklerin ve yerin Nuru'dur" anlamndaki Kur'an aklamasn ele alrken, "Allah, gklerin ve yerin Ziyas'dr ()" biiminde yorumlayanlar da var.(Bkz. Taberi, ayn yer.) Kimilerine greyse, burada sz konusu olan "Allah'n " Kendisi (yani Zat)" deil; "O'nun Nuru"dur. "Allah, gklerin ve yerin Nuru'dur" diye 'balayan ayette, "O'nun Nuru" anlamna gelen bir deyim de var. Tirmizi'nin ve Ahmet bn Hanbel'in de yer verdikleri yle bir hadis var: "-Allah, yaratklar karanlkta yaratt (haleke halkehu fi zulmetin). Ve sonra zerlerine NUR'unu sald. Bu nurdan kime ulatysa o kimse doru yolu buldu. Bu nur kimden saptysa o kimse sapkla dt. Onun iin diyorum ki, Allah'n bilgisiyle ereveli bir evrende kalemin mrekkebi kurumutur artk (yazg bilmitir). (Tirmizi, iman/18, c. 5, s. 26, hadis no: 2642; Ahmed bn Hanbel, 2/176,197.) Bu hadisi, yukarda sunulan ayetteki "nur" nedeniyle Fahruddin Razi'de aktaryor. (Bkz. F. Razi, 1/122.) Demek ki anlatlan, Tanr'nn "Kendisi" ("Zat") deil; "nur"udur. Razi diyor ki, ayette, "Allah, gklerin ve

yerin Nuru'dur" dendikten hemen sonra "-O'nun, nuru..." denmesi, sz konusu olann, Tanr'nn Ken-disi'nin deil; nurunun olduunu aka gsteriyor. Tanr'nn Kendi-si'nin NUR olduu anlatlmyor..." (Bkz. F. Razi, 23/223.) Ayrca bkz. "Nur".

Anlam: Allah, kendisinden baka Tanr olmayan, Diri, "Kayym" (Vasti'ye gre Sryanca'da "uyumaz" demek). Kendisini uyuklama da uyku da tutmayandr. Gklerde ve yerde ne varsa hepsi O'nundur. O'nun izni olmadan O'nun katnda efaat edebilecek kim olabilir? Onlarn ndekileri de, artlarndakini de (yapmakta olduklarn da, yapacaklarn da) bilir. Bilgisinden, dilediinin dnda hibir eyi kuatamazlar (kavrayamazlar). O'nun Krsi'si, gkleri ve yeri iine alacak geniliktedir. Yce'dir, Byk'tr. O. (Bakara Suresi ayet: 255.)

Anlam: (Diyanet'in) Allah' gerei gibi deerlendiremediler... (En'am Suresi, ayet: 91, Hacc Suresi, ayet: 74; Zmer Suresi, ayet: 67.) Aklama: "-Allah', yeterince takdir edemediler..." Yorumcular, burada, "Allah' yeterince yceltemediler." anlamn vermekteler genellikle. u anlamlan verenler de var: "Allah'a yeterince inanamadlar." -"Allah' yeterince tanyamadlar, bilemediler." -"Allah' yeterince niteleyemediler." (Bkz. F. Razi, 13/72.) "Allah' yeterince deerlendiremeyen, yeterince tanmayan, bilemeyenler" kimlerdir? Kimine gre: -Yahudilerdir. Kimine gre de burada anlatlmak istenenler: -Putataparlardr. (Bkz. Taberi, tefsir, 7/176-177.)

Anlam: (Diyanet'in) Allah sizi, Kendisiyle korkutur... (li mran Suresi, ayet: 28.30.) Aklama: "Nefseh" yer alyor. Anlam "Kendisi", "Kendisiyle"dir. "Nefs", burada "Kendi" ("Zat") anlamndadr. 'Tanr'nn KENDiSi" 2- Peygamber Allah'n Kendisini Nasl Anlatyor: -Allah'n "kendisi" grlebilir mi? Hadislerde, "Allah"n "hi grlemeyen" deil; "grlebilen" bir varlk olduu aklanr. Ancak, bu "grlme"nin nasl bir grlme olduu, yorumcular arasnda tanlr. Allah' Bu Dnyada Grmek: A'raf Suresinin 143. ayetinde, Rabb (Tanr) ile Musa Peygamber arasnda yle bir konuma getii anlatlr: -Tanrm! Kendini bana gster de sana bakaym! -Beni hi gremezsin. Ama (u) daa bak, eer o yerinde kalrsa sen de beni grrsn! Yine ayette anlatlr ki, "Musa'nn Rabb'" daa "tecelli" edince (Kendini gsterince), da yerle bir etti. O srada Musa Peygamber de baygn (l gibi) dverdi. Nasl olmutu da byle olmutu? Taberi'nin yer verdii hadislere gre: -Tanr daa, bir kk parmak kadar grnnce ("tecelli" edince), da yerle bir etmiti. -Tanr daa grnnce parmayla iaret etmi, da yerlebir olmutu. (Bkz. Taberi, tefsir, 9/37. Ayrca bkz. Tirmizi, tefsir c.5, s. 265 hadis no: 3074.) Kimi yorumcuya gre de, daa grnen Tanr'nn kendisi (Zat) deil, "nur"uydu slam Peygamberine, (mirac dolaysyla) sorulur: -Tanr'n grdn m? Soran: Peygamberin arkadalarndan Ebu Zerr. Daha nce de (yukarya bkz.) sunulduu gibi, bir aktarmaya gre Peygamber Ebu Zerr'e u karl vermitir: -O (Allah) bir NUR'dur, nasl grm olabilirim? Bir baka aktarmaya greyse, Peygamberin Ebu Zerr'e verdii karlk yle:

-Bir NUR (olarak) grdm. (Bkz. Mslim, hadis no: 291,292.) Konuya ilikin ayrca bkz. "Isra-Mirac". Bu anlatlanlardan; Peygamberin, "Allah"m, bu dnyada "grlebilir" olduunu vs kendisinin de (Mirata) O'nun kendisini grdn anlatt sonucu karlabilir mi? Tartmaldr. Allah' br Dnyada Grmek: "Salam (sahih)" hadislerde de belirtildiine gre, Allah, Ahirette, kendisini gsterecektir. Cennettekiler, O'nu (kendisini) ak-seik greceklerdir. Peygamber bunu ok ak olarak anlatmaktadr. (Bkz. Buhari, Tefsir / 55-1,2, Tevhid/ 24; Mslim, iman/296,297; Tirmizi, Cennet / 3; ibn Mace, Mukaddime / 13; Ahmet -bn Hanbel, 4/411. Bir baka hadis iin bkz. Buhari, Tefsir/4-8; Mslim, iman/302; Ebu Davud, 4729 ve 4730 no.lu hadis; Tirmizi, Cennet/15; Ahmed bn Hanbel, 2/275, 293...) Peygamber "bulutsuz bir havada, leyin GNE nasl ak, seik grlrse ve ayn ondrdnde AY nasl kuku gtrmeyen bir aklkla grlyorsa Allah'n da yle ak ve seik olarak grleceini" anlatmakta arkadalarna. Konu iin ayrca bkz. "Cennet" Demek ki, salam kabul edilen hadislerin ak anlatmlarna gre: Peygamber, Allah'n Kendisinin, "grlebilen" bir varlk olduunu anlatyor. Yine de konu, yorumcular arasnda tartmal. Evren Yaratlmadan nce Allah ve Ar': -"Hibir ey yokken Allah vard ve AR' (taht) SU zerindeydi": Bu, bir hadistir. Yani Peygamber anlatyor. (Bkz. Buhari, Bed''1-halk /l) "Allah"n "gkleri ve yeri (alt gnde) yarattnda, AR'nn SU zerinde olduu", Kur'an da da (Bkz. Hd Suresi, ayet: 7.) anlatlmakta. Hadislerde, daha ayrntl anlatmlar da yer alyor: Peygamberle bir arkada (Ebu Rezin) arasnda yle bir konuma gemekte: -Ey Tanr Elisi! Yaratklarn yaratmadan nce Rabb'imiz (Allah) neredeydi (nasl bir durumda bulunuyordu)? -Buluttayd ("fi amain"). Altnda ve stndeyse HAVA bulunuyordu. Orada hibir yaratk yoktu. O'nun AR' da SU zerindeydi. ("AR"=Taht saray. Bkz. "Ar".) -Bu hadis iin bkz. Tirmizi, Tefsir/12, c. 5, s. 288, hadis no: 3109; bn Mace, Mukaddime/13, c.l., s. 65, hadis no: 182 ("bulut" demek olan "ama" ve hadisin yorumu iin ayn sayfada alttaki nota bkz. Ahmet bn Hanbel, 4/11,12.) Bu hadiste Davud Peygamberin de Tanr'ya yle seslendii anlatlr: -"Subhan'sn Sen ey Allah. Tanr'msn, Ar'n zerine ykseldin..." (Bkz. Darimi, Mukaddime / 32, s. 97.) slam Peygamberi anlatyor: -"Allah Ar'nn stnde, Ar' da, gklerin stndedir..." (Bkz. Ebu Davud, Kitabu's-Snne, c. 5., s. 95, hadis no: 4726.) Allah konusunda yanl sz syleyen bir Arap kylsne, Peygamberin: "-Vah sana! Allah'n ne olduunu bilir misin sen?" dedikten sonra Allah konusunda bilgi verirken yukardaki bilgiyi de verdii yanstlyor hadiste. "Allah" n "Dnya G" ne (Birinci Kat Ge) inmesi: aban Aynn Onbeinde: -"aban aynn onbeinin gecesinde Allah, dnya gne iner; Kelb Kabilesi'nin koyunlarnn tylerinin

saysndan bile ok sayda kimseyi balar." (Bkz. Tirmizi, Savm/39., s. c.3,116, hadis no: 739; bn Mace, Ikamet's-Salat/191, c. 1., s. 444, hadis no: 1389.) -"aban'n onbeinin gecesi olduunda Allah, gne batnca dnya gne iner; '-benden balanmasn isteyen yok mu, balayaym; rzk isteyen yok mu rzk vereyim; hasta olan yok mu, iyiletireyim...' diye seslenir. Tanyeri aarana dek..." (Bkz. bn Mace, kamet's-Salat, c.l., s. 444, 1388 no.lu hadis.) Allah, Dnya Gne Her Gece iner: Peygamber yle de aklar: -"Tanrmz, gecenin son te biri kaldnda dnya gne iner; "Dua eden yok mu duasn kabul edeyim? Benden isteyen yok mu istediini vereyim? Benden balanmasn isteyen yok mu balayaym? Diye seslenir." (Buhari, Teheccd/14; Mslim, Salatu'l-Msafirin/168-172, hadis no: 758; Ebu Davud, Snnet/21, hadis no: 4733.) Tanr'nn "dnya gne inmesi"nin anlam nedir? Hattabi diyor ki: "Selef ulemas (eski din bilirleri) ve fkh imamlar bu tr aklamalarn szlerinin olduu gibi alnp benimsenmesi, tevil yoluna gidilmemesi gerektii grndedirler. Bilgilerinin bu tr aklamalar kavramakta yetersiz olduunu biliyorlar da ondan...". (Bkz. Mea-limu's-Snne, Snen Ebi Davud'un hamii, 4733 no.lu hadisin notu. c. 5., s. 101.) Allah' in Gkleri Elinde Tutmas: Hacc Suresinin 65. ayetinde, Allah'n, "yerin zerine dmesin (ve insanlar ezmesin) diye G TUTTUU" anlatlyor. Fatr Suresinin 41. ayetinde de, Allah'n "yok olmasnlar diye GKLERLE YER TUTTUU" anlatlyor. Bkz. "Gk" Allah'n "gkler"le "yer"i nasl tuttuuna ilikin ayrntl bilgi, ne ayetlerde yer alyor, ne de Peygamber anlatyor. Ama Kyamet gnn nasl tutaca ayrntl biimde anlatlyor. "Kyamette, Allah, Gkleri ve Yeri Parmaklaryla Tutacak" : "Allah"n "parmak"lan, "GK"ler ve "YER": Kitap ehlinden bir adam bir yahudi din biliri, -"Ey Ebe'l, Kasm (Peygamber)! Allah, gkleri bir parmayla, yerleri (yedi kat yeri) bir parmayla, aac ve topra bir parmayla, teki yaratklar da bir parmayla tutar ve Melik (hkmdar) Benim! der." Olay, Peygamberin arkadalarndan Abdullah ibn Mes'ud aktarmakta. Abdullah der ki: "-Peygamberin gldn grdm anlatlanlardan dolay. Az dileri belirinceye dek glmt Peygamber. Ve Peygamber ayetten 've ma kadurellahe hakke kadrihi'yi (Allah' yeterince takdir edemediler) (Hacc: 74, Zmer: 67) okumaya balad." (Bkz. Mslim, Kitabu Sfati'l-Mnafkn/21 c.3., s. 2147, hadis no: 2786; Tirmizi, Tefsir / 41, c. 5.,, s. 371, hadis no: 3238.) Hadisin yukardaki biiminde, Allah'n gkleri, yeri ve teki yaratklar parmayla tutmasndan szedilirken zaman belirtmiyor. Ancak, yine Mslim'de, Buhari'de ve teki hadis kitaplarnda yer alan bir baka biimde zaman belirtiliyor Kyamet gn. Peygamberin glnn, ya-hudinin szlerini onaylar nitelikte olduu da aklanyor. Yani Peygamber, yahudinin yukarda sunulan anlamdaki szlerini dinledikten sonra: "-Dorudur!" deyip onaylam oluyordu. (Bkz. Buhari, Tevhid/19,26, 36, Tefsir/39-2; Mslim, Kitabu Sfati'l-Mnfkin / 19, hadis no: 2786.) Hadisin Tirmizi'de yer alan biimine de, Allah (Kyamet gn) evreni parmaklarnda yle tutacak:

Be parmaktan: -Birinci parmakta: Gkler -kinci parmakta: Yer -nc parmakta: Sular -Drdnc parmakta: Dalar -Beinci parmakta: teki yaratklar. Hadisi aktaranlardan Muhammed bn Salt, anlatrken nce kk parman gsteriyor. Sonra srasyla ba parmaa kadar geliyor. Yani, Allah'n gkleri yeri, sulan, dalan ve teki yaratklar be parmanda nasl tutacan yle gsteriyor. Daha dorusu nasl anlatldn yle ak-tanyor. (Bkz. Tirmizi, Tefsir 41, c. 5., s. 371, hadis no: 3240.) Buhari'de, Mslim'de ve Tirmizi'de bu hadis, Zmer Suresinin 67. ayetinin tefsiri olarak yer almakta. Bu ayetin bandan bir para yukarda sunulmutu. Tamamnn anlam yledir: "-Onlar Allah' yeterince bilip deerlendiremediler. Btn yeryz, Kyamet gn, O'nun avucundadr. Gkler de O'nun sa elinde durulmu olacaktr. Subhan'dr. (Yce'dir) O. Onlarn ortak komalann-dan da mnezzehtir." (Zmer: 67.) "Gizli Hazineyken..." Allah, Peygamberin diliyle anlatyor: -"Bilinmeyen bir hazineydim bilinmek istedim; o nedenle yaratklar yarattm. Kendimi tanttm ve beni tandlar." zellikle gizemciler kesiminde ok nl bir hadistir. Ama ibn Tey-miyye, "-Bu hadisin ne salam, ne de zayf bir senedi bulunduunu biliyorum" diyor Zerkei, Hafz ibn Hacer, Syti ve bakalar da benzer eyi sylyorlar ve hadisin "sened"inin bulunmadn yazyorlar. Ali el Kari ise; szlerinin hadis olmadn, ama anlamnn doru olduunu ve Zariyat Suresinin 56. ayetinin anlattna uyduunu (bu ayetin anlam: "cinleri ve insanlar, beni tansnlar, bana kulluk etsinler diye yarattm") yazar. (Bkz. bn'l-Cevzi, Kefu'1-Hafa, c. 2., s. 173, Beyrut, 1985 hadis no: 2016; Ali el Kari, el Mesnu, Beyrut, 1984, s. 141, hadis no: 232.) "O'nun Kendine Snmak": Korkulacak durumlar karsnda Peygamberin yle dedii bildirilir: -"Ez bi vechike = Senin 'Vechine' snrm!" (rnein bkz. Buhari, Tefsir/6-2, i'tisam/11, Tevhid / 16-45; Tirmizi/7, hadis no: 3065.) "Vech", szlk anlamyla "yz" demekse de, Allah iin "yz" uygun bulmayan yorumcular gerek Kur'an'da, gerek hadislerde yer alan kimi "vech"lere, "ZAT' diye anlam verirler. "Kendi" demek. Buna gre, Peygamber snrken yle demi oluyor: -"Allah'm, bu tr kt durumlardan Senin Kendine snrm!" "Allah" n Kendi zerinde Dnmek": -"Allah'n yaratktan zerinde dnn, ama Kendi zerinde dnmeyin!" Peygamber byle bir ey sylemi midir?

Kimilerine gre: "-Evet!" Kimileri de Peygamberin kendisinin deil de, arkadalarnn byle sylediklerini aktarrlar. Ama genel olarak "hadis" olarak biliniyor. Bir aktarla gre: Peygamberin bir gn arkadalarndan bir kesimin yanna kar. Bakar ki, Tanr'nn yaratklar stne bir dnceye dalmlar. O zaman Peygamber yle konuur: "Allah'n yaratklar stne dnn. Ama Allah'n kendisi stne dnmeyin. (Kafa yormayn.) nk Rabbimiz bir MELEK yaratmtr ki, ayaklan yedi kat yere ulam ba da en st g gemi durumda, iki ayaklaryla topuklar arasnda, 600 yllk uzaklk var. iki topuklaryla ayak alt ukurlar arasnda uzaklk da bir o kadar. Yaratan (Allah), elbette ki daha byktr. (Onun iin kafa yormay brakn.)" -bn'l-Cevzi diyor ki, "bu hadisin senetleri zayftr. Ama hepsi bi-raraya geldiinde g kazanyor. Hadisin anlam dorudur." (Bkz. Kefu'1-Hafa, cb 1., s. 371-372.)

Anlam: (Diyanet'in) O, grleni de grlmeyeni de bilen, kendisinden baka Tanr olmayan Allah'tr. O, Acyc olandr (Rahman), Acyan'dr. (Rahim). O, kendisinden baka Tanr olmayan, Hkmran (Melik) ok kutsal (Kudds), esenlik veren (Selam), gvenlik veren (M'min), Grp Gzeten (Mheymin), Gl (Aziz), buyruunu her eye geiren (Cebbar), Ulu olan (Mtekebbir) Allah'tr. Allah, putperestlerin kotuklar elerden mnezzehtir. O, Vareden (Halik), gzel yaratan (Bari), yarattklarna ekil veren (Msavvir), en gzel adlar (el esmaul'husna) kendisinin olan Allah'tr. Gklerde ve yerde olanlar, O'nu tebih ederler. O, gldr (Aziz), Hakim'dir (Hikmetli). (Har Suresi, ayet: 22-24.) Aklama: Yukardaki ayetlerde, "En Gzel Adlar" demek olan "El Esmau'l-Hsna"dan kimileri yer alyor. Bunlar Allah'n "sfatlar"drlar da. Says deiik olarak ileri srlr. Salam kabul edilen hadis kitaplarnda yer alan bu hadiste, bunlarn saysnn "99" olduu ve bunlar sayanlarn "cennete girecekleri" belirtiliyor. (Bkz. Buhari, Tevhid/12, urd/68; Mslim, Zikir/5,6; Tirmizi, Deavat/82; bn Mace, Dua: 10.) Yukarda yer alan "Rahman", hadiste Tirmizi'deki biiminde, 2., "Rahim" 3., "Melik (mlk sahibi,hkmdar, kral)" 4., "Kudds (ok kutsal" 5., "Selam" 6., "M'min (gvenlik veren) 7., "Mheymin (kimine gre 'm'min'in deimi biimi, kimine gre 'Sadk', 'Koruyan', Grp Gzeten' anlamnda)" 8.,"Aziz (Gl)" 9., "Cebbar (buyruunu her eye geiren, ok zorlayc)" 10., "Mtekebbir (Ulu, byklk gsteren)" 11., "Halik (Yaratc)" 12., "Bari (Yaratc)" 13., "Msavvir (biim veren)" 14., "Hakim (Hikmetli)" 47. ad (sfat) olarak almakta. Bu "ad"lardan (sfatlardan) kimi, Kur'an'da yalnzca bir kez geer: "Mheymin" gibi. (Bu sfat,

Maide Suresinin 48. ayetinde de geer, ama Allah'n sfat olarak deil, 'Kitab'n sfat olarak...) Kimi yalnzca iki kez geer. "Kudds" gibi. (Yukarda, bir de, Cum'a Suresi'nin 1. ayetinde.) Kimi biraz daha ok, kimiyse pek ok kez geer; rnein "Rahmen" 57, "Rahim" 113 kez gemekte. Yukardaki ayetlerde yer almayan ve Kur'an'da pek ok geen sfatlar da var: "Alim" gibi. "Bilen" anlamndadr ve 161 kez geer. "Semi" gibi. "iiten" anlamndadr ve 46 kez geer. "Basir" gibi. "Gren" anlamndadr ve 51 kez geer. "Ad"lar (sfatlar) iin bkz. "Ad", "Sfat".

V. SLAM "KELM"INDA "ALLAH"


A- Allah'n Varl Nasl Kantlanabilir? slam dnrlerince genellikle benimsenen blmlemeye gre: -"Varl zorunlu" olan ("Vacibu'l-Vcd") vardr. -"Varl olsa da olur, olmasa da olur" olan ("Mmkin'l-Vcd") vardr. -"Varl hi olamaz" olan (Mmteni'u'l-Vcd") vardr. Birinciye rnek: Allah kinciye rnek: Allahn dndaki her ey. ncye rnek: Allah'n tersi ya da bir baka Allah (Yani Allah'n kart da, bir baka Allah da hibir zaman olamaz.) unlar ortaya kyor: -lle de olmak, zorunluluk ("vcb"). -Olabilirlik-olmayablirlik ("imkan"). -Hi olamazlk ("imtina"). Bir de: -Sonradanlk ("huds") var. slam "Kelam"clarna gre: "Allahn dndaki her ey" - ki, buna "masiva" ve "alem" de deniyor - Ben "mmkinu'l-vcd"dur yani "varl, olsa da olur, olmasa da olur" trdendir; hem de sonradan"dr. nk "olmayabilirdi", olmas "ille de gerekli, zorunlu" deildi, ama "olmu", "yokken" ve "sonradan" olmutur. Allah yaratmtr. Allah'n bir "hikmet"ine dayal olarak varlk kazanmtr. Allah istemeseydi yaratmazd. Yani Allah iin bir zorunluluk deildir bu. te "Allah"n varl "kantlanrken slam felsefe ve Tanrbiliminde ("kelam"nda) en ok, "alem"in (Tanr'nn dndaki her eyin) bu zelliine dayanlr. Bavurulan iki yol: -"lem"in "sonradanl" yoluyla Allah'n varln kantlamak. -"lem"in "olmas"nn da "olmamas"nn da "olabilirlii" ele alnarak Allah'n varln kantlamak. l- "Sonradanlk" ("Huds") Yolu: "lem, 'sonradan olma'd ('hadis'). Her 'sonradan olan'n da bir yapp ortaya koyan ('Muhdis') vardr. yleyse 'lem'in de hi yokken 'sonradan' ortaya koyan vardr. te bu 'sonradan ortaya koyan', Allah'tr." Yani; dalaryla, rmaklaryla, cansz, bitkisi, hayvan ve insanyla bu yeryz, gnei, ay ve yldzlaryla u gkyz, kat kat gkler, daha nce hi yoktuysa ve meydana kmas "sonradan"sa, bir VAREDC'si, olmadan "var" olmutur? Belli ki bir "Varedici"si vardr, ite o "Varedi-ci", Allah'tan bakas deildir. Allah' kantlamann bir yolu bu. "Hudus yoluyla kantlama" denir buna. yi ama, "lem"in, "sonradan" olmad, "balangc"nn hi bulunmad, hep yle sregeldii

("kadim-ezeli") olduu sylenemez mi? Bunu syleyenler de var kukusuz. Evrenin "sonradan" olduunu savunanlara kar, bu gr benimseyenler evrenin bir zaman "yok"ken "sonradan" varolmu olabileceinin kabul edilemez olduunu ileri srmekteler. Felsefe-Kelam kitaplarnda, bu iki kesim arasnda u tr karlamalar bulunduu grlr: -Evren (alem), hi yokken, "sonradan" olmutur ("hadis"tir). -Olamaz. -Neden? -Hibir ey "yok"tan var olamaz. Bir temeli, bir "madde"si olur da, yle var olur. "-Bir maddesi vardr, alem o maddeden yaratlp ortaya kondu." dense, o zaman da: "-Peki o madde nasl ortaya kt, o madde hangi eyden hangi maddeden yaratld?" sorusu karya kar. Demek ki alem sonradan olmu deildir, "kadim"dir. -Allah'n gc her eye yeter. Bir eyi, hibir temeli maddesi olmakszn yaratmaya da yetmitir ve alemi "yoktan" yaratmtr. -Varsayalm ki yle. Ama alem bir zaman "yok"ken nasl olmu da ve hangi ey yol am da "var" olmu? -Allah'n "hikmet"i. Kimse "O'nun hikmeti"ni bilemez. -Varsayalm ki, alem bir zaman "yok"ken, bir "neden"i, "hikmet"i olmu da "var" olmu. "Nedenlerin nedeni" ve var olmas iin gerekli olan her ey bulunduunda zorunlu olarak var olmutur, ilk ve asl neden, Allah'tr. Ama Allah, "ezeli"dir. lem de O'nun eseri olduuna gre, alem iin de "ezelidir" demek gerekiyor. nk alemin meydana gelmesi iin "gerekli olan her ey ve btn neden (el illet't-tamme)" bulunsun da alem meydana gelmesin; dnlemez. "Her eyin ve btn neden"in bulunduunda daha "zaman" yoktur, ezelilik vardr, "lk Neden"in, "Nedenler Nedeni"nin, tmyle "zamansz, ncesiz, ezeli" olduu kabul edildiine gre, o srada ortaya konulmas, yaratlmas gereken alemin de balangsz, ncesiz, zamansz (kadim) olmas gerekir. Bu durumda evren iin "sonradan olmadr" nasl diyebiliyorsunuz? -lk Neden (Yaratc), "ezel"de, evreni yaratp ortaya koymak dilerken "O'nun iradesi", evrenin zaman iinde ve falanca zamanda meydana gelmesini sonulandracak biimde gereklemi olabilir. Yani Allah, "-lem zaman iinde (falanca zaman) meydana gelsin!" demi olabilir. O, diledii zaman semekte "zgr"dr ("muhtar"). Tartmalar byle srp gider. Konu iin "kelam" kitaplarna (rnein Celalddin Devvani, istanbul, 1316, c.l., s. 47,165) baknz. Evrenin "sonradan" ("hadis") olduunu kantlama abasna giriilirken ok eitli biimlerin sergilendii grlr. rnek: Baklr ki, gzle grlen, duyularn herhangi biriyle alglanan cisimleri, bu cisimlerin ald biimleri, gelip geici durumlarn nce yokken sonradan ortaya kmaktalar, ypranmaktalar, deimekteler, yokolmak-talar. Btn bunlar, varlklarnn "sonradan" ve bir "yaratma rn" olduunu gsterir. Yaratan'sa Allah'tr. Evren her eyiyle birlikte deimektedir. Deiken dansa "ncesiz'" ve "sonrasz" olamaz. yleyse evren (alem) de "ncesiz ve sonrasz" deildir, bir "illet"in, bir "tam neden"in sonucudur. Nedenler Nedeni'yse Allah'tr. brahim Peygamber, En'am Suresinin 74. ve onu izleyen ayetlerinde anlatld gibi, "yldz" grm, "Tanr'm" demi sonra vazgemi. "Ay" grm "Tanr'm" demi, sonra vazgemi, "Gne"i grm "Tanr'm" demi, yine vazgemi. Bunlara "Tanr" demekten neden vazgemi? Bunlarn "ufl" ettiklerini

"kayp gittikleri"ni, yani "deiir" olduklarn grm de ondan. Neden ki, Allah deimez. Deien de Allah olamaz. nk deien "sonradan" olmadr. Allah'sa "ncesiz" ve "son-rasz"dr. Allah iin, byle olmaktan baka trls dnlemez. zet olarak ve genellikle byle anlatlr. (Bkz. Seyyid erif Crcani, erhu'l-Mevakf; Celaluddin Devvani ve teki kelam kitaplar. Ayrca bkz. Bekir Topalolu, Allah'n Varl, Diyanet yaynlar.) 2-Olabilirlik-Olmayabilirlik (mkan) Yolu: lem iin: "-lle de olmas gerekiyordu, zorunluydu"denemez. Ne var olmas iin, ne de var olmamas iin "olamaz" denir. Yani, var da olabilir, yok da olabilir. Byle olunca da, "olmas" iin bir zorunluluk yokken olduuna gre, varln sonulandran bir "illet", bir "Tam Neden" olma-l-dr. Bir ortaya koyan bulunmaldr. te bu Neden, "Nedenler Nedeni", Allah'tr. Yani, Allah olmasayd, alem, durup dururken "var" olamazd. Kelam kitaplarnda yle denir: -lem mmkin'dir (yani olmas da olmamas da zorunlu ya da imkansz deildir). Byle olan her ey iin bir "imkan veren" vardr. Demek ki aleme de imkan veren, varlk veren vardr. te O, Allah'tr. Allah'n kendisi iin byle bir ey sz konusu olamaz. Yani: "-Allah' da var eden bulunmalyd." denemez. nk Allah'n varl kendilidedir ve yokluu "muhal"dir, dnlemez. 3- Baka Yollar: Allah'n varln kantlamak iin ok eitli yollar ileri srlr. Bu yollardan kimi karmaktr, "felsefe"nin etkisiyle ve felsefeyi dinsel kavranlan savunmada kullanma abalaryla gelitirilmi, sradan halkn kolayca kavrayamayaca biimlerde kalplatrlmtr. Kimiyse, dzdr, sradan halkn kolayca anlayabilecei trdendir. Karmak yollarla Allah' kantlama abalan, "kelam" kitaplarn doldurmutur. Saysz kaps olan, kaplan tek tek alp iine girildikten sonra k kapsnn nerede olduu bilinemeyen, arlp kalnan byk bir binann durumuna dntrlmtr. nl tasavvufu Muhyiddin bn'l-Arabi (lm. 1240) bile, evrendeki hibir eyle, "Allah"n Kendisini dile getiren bir anlatmn ortaya konamayacan belirttii halde, sz konusu karmak yola girimekten kendini alamamakta, "Vacib"i, yani "Allah" "is-bat" iin 5 yoldan szetmekte, birincide "varlk" demek olan "V-CUD"u, ikincide "Akl", ncde eitli anlamlar yannda "Kendi" demek olan "NEFS"i, "NEFES"i, drdncde, "CSM"i ve beincide "varln bakasna, bir cisimle bal olarak srdren, kendi bana var olamayan" renk, koku, tat... gibi eylere ad olarak verilen "ARAZ" ele olarak Allah'n varln kantlama abasn gstermekte. (Bkz. Muhyiddin bnu'l-Arabi, el BulaFi'l-Hikme, stanbul, 1969, yayn. Nihat Keklik, varak 121-130.) Allah'n, varln kantlama konusunda genellikle karmak olmayan, dz yol seilir. yle: -"u gklere, yldzlara, u yeryzne, dalara, (alara, aalara, eitli bitkilere, hayvanlara, insanlara, u insandaki yapya, u yapnn ileyiine, dzenine, u renklere, u uyuma, u dengeye, u alaslklara... bakn. Bunlar kendiliinden olabilir mi? Bunlar Yaralan, ortaya koyan vardr. Her yapnn bir ustas olduu gibi. te O, Allah'tr." "-Evreni, dzenini, yapsn yarattktan sonra, bu dzeni ve varl srdren gcn varl apak ortada. Yoksa gelien, deien biim ve durumlar aknda her ey nasl dengede durabilir?" Bu ve benzeri anlatlarla dile getirilen Allah'n varl Allah'n varln kantlama abalar, tarih boyunca sregelmitir. Yahudi, Hristiyan ve slam Tanrbilimcileri, aa, dnsel gelimelere gre eitli yollar nermilerdir. Yahudi Tanrbilimcilerle, Mslman Tanrbilimciler eski felsefe ve mantktan olabildiince, benzer nitelikte yararlanmlardr bu konuda. (Yahudi Tanrbilimcilerinden en nde gelen ve 1135-1205 yllarnda yaam bulunan Musa ibn Meymun'un bu alandaki abas iin bkz. Delalet'l-Hairin, yay. Hseyin Atay, s. 231-273 ve t.)

B- Allah'n Kendisini Olduu Gibi (Knhn) Bilip Kavramak Mmkn m? Soru, daha ksa olarak yle de sorulabilir: -Allah, tam olarak bilinebilir mi? Bu soruya, genellikle verilen karlk: "-Hayr!"dr. Kur'an yorumcular, En'am Suresinin 91. ayetindeki: "Onlar, Allah' yeterince deerlendiremediler" anlamndaki anlatm, "-Allah' yeterince bilemediler." biiminde yorumlayanlar bulunduunu aktarrlar. rnein ayete, bu anlam vermekte. (Bkz. F. Razi, c., 1., s. 72.) Tasavvuf kitaplarnda, "-Subhan'sn (Yce'sin) Tanr'm! Seni yeterince bilemedik!" anlamnda bir hadis aktarlr. Celalddin Devvani'nin "Adudiyye" ehrinde bu hadis ve "Allah'n nimetleri zerinde dnn, ama kendisi hakknda dnmeyin, nk siz O'nu tam anlamyla bilemezsiniz!" anlamndaki hadis aktarldktan sonra ilk dizesi Ebubekir'e, ikinci dizesi Ali'ye ait olduu bildirilen u anlamdaki "beyt"e yer verilir: -"O'nun tam kavranlamayacan kavramak, O'nu kavramaktr. O'nun 'Zat'nn srr'ndan sz etmekse, O'na ortak komaktr (irk)". (Devvani-Gelenbevi, stanbul, 1316, c.l, s.176-177.) Devvani, Allah' "knh"yle, yani olduu gibi tam anlamyla bilmenin, kimilerine gre, "hi gereklememi" olduunu, kimilerine gre de bunun gereklemesinin "mmkn olmayacan yazar, ikinci gr savunanlar arasnda "Hccet'l-slam" ve "mamu'l-Haremeyn"i de gsterir. (Bkz. Devvani, ayn kitap, s. 173-175.) C- Allah'n Sfatlar stne Tartmalar: Allah'n "sfat"lan konusunda, "felsefeciler"in grleri ayr, "ke-lamclar"nki ayr, "kelamclar"dan da "Snnet Ehli"nden olanlarnki ayr, "Mutezile"ninki ayr, "Snnet Ehli"nden de "Matridiler"inki ayr, "E'ariler"inki ayr olarak aktarlr. Ne var ki, aktarmalar da (rivayetler) hep ayn deildir. Kimlerin hangi grte olduklarn falanca "akaid" kitab ayr aktarr, filanca kitap ayr biimde aktarr. "Asl (temel) me-tin"lerde bir trl aktarma ve aklama yer alrken, bunlarn "eriY'lerin-de, "haiyelerinde, yani bakalar tarafndan dlen notlarda ve aklamalarda kar klarn ve baka tr bilgilerin yer ald grlr. Ksacas, kimin hangi grte olduunu kesin ve net olarak sylemek kolay olmamakta. Kelam kitaplar, bu alandaki tartmalarla dolup tamakta. Celalddin Devvani'nin "Adudiyye" ehrinden: "Kelamclarla bilgeler (felsefeciler) arasnda, Allah'n 'lim (Bilen)' 'Kadir (Gl)' 'Mrid (Dileyen)' 'Mtekellim (Konuan)" olduu ve teki nitelikleri de byle tad konusunda herhangi bir gr ayrl yoktur. Yalnzca u noktalarda gr ayrlklar var: -Allah'n sfatlan Kendisi'nin ayn mdr? -Allah'n sfatlan Kendisi'nin dnda mdr ('Gayr mdr')? -Yoksa, sfatlar, Allah'n ne ayn, ne de kendisi'nin dnda mdr? Mutezile ile felsefeciler birinci grte, kelamclarn cumhuru (ounluu) ikinci grte, E'ari de nc grtedir." (Arapasndan aynen evrilmitir. Bkz. Devvani-Gelenbevi, stanbul, 1316, c. 1., s. 259,260.) Bu ehre not den (haiye) Gelenbevi (Gelenbe'li smail, lm. 1790) ise, "Kelamclarn cumhuru"nun ikinci grte olmadklarn, yalnzca "Eari'ler"in de nc grte bulunmadklarn, gerekte "E'ari'-ler"in de "Maturidi'ler"in de nc gr paylatklarn belirtir. (Bkz. Devvani-Gelenbevi, c. l., s. 261.) Mercani de bir not dyor, o da "Mutezile" ile "Felsefeciler"in ayn grte olduklar yolundaki aklamaya kar kyor. "Mutezile'yle ayn gr paylaan Hasan el Basri'den balayarak ortaya kan 'Sonuncular'dr (Mteahhirin). " diyer. (Bkz. Devvani-Gelenbevi-Mercani, c. 1., s. 260.)

nl "Emali" adl kitabn yazan Siracuddin Ali de (lm. 1173) iki "beyt"in de yle der: "Allah'n sfatlan, Zat'nn (Kendisinin) ayn deildir. Kendisinden baka ve ayr da deildir. Zat'ndan (Kendisinden) ve ilerinden dolay olan sfatlarnn tm de KADM'dir (nceleri ve sonralar yoktur) ve son bulmaktan uzaktr." "Snnet Ehli'nin gr: Allah'n sfatlan, kendisinin ne ayndr, ne de bakasdr. Bilgelerin (felsefecilerin) gr: Allah'n sfatlan, kendisinin ayndr. Mutezile'nin gr: Allah'n sfatlar, kendisinden bakadr. bn Cemaa da byle aklar. Mutezi'leden nl aktarla greyse, bu mezheb, Allah'n sfatlarn hi kabul etmemektedirler..." (Ali el Kari, erhu'l-Emali, istanbul, 1985, Arapa, s. 20.) Demek ki, "Allah'n sfatlan" olduunu benimseyenlerden kimilerine gre bu sfatlar Tanr'nn kendisinden baka deildir, kendisinin ayndr, kimilerine gre Tanr'nn kendisi bakadr, sfatlan bakadr; kimilerine greyse, sfatlar iin ne "Allah'n kendisinin ayndr", ne de "Allah'n kendisinden bakadr" denebilir. Snnet Ehli'nin genellikle benimsedii grlen gr sonuncu grtr. Peki nelerdir Allah'n sfatlar? Sfatlardan kimi, Allah'n "Zat"ndan (Kendinden) dolaydr, bunlara "Zati Sfatlar (Sfat- Zatiyye)" denir. Kimileri de "i"lerinden dolaydr, bunlara da "Sfat- Fi'liyye)" denir: 1- Allah'n Zati Sfatlar: Bu sfatlardan biriyle Allah'n varl, dile getirilir: "Vcd". Anlam: Varlk. Allah, "Vacibu'l-Vcd"dur. Yani, "var olmamas dnleme-yen, var olmas zorunlu, varl kendinden olan"dr. teki sfatlarn da kimileriyle Allah'n "ne olmad" dile getirilir. Bunlara "Selbi (olumsuzluklu) sfatlar (Sfat- Selbiyye)" denir. Kimile-riyse Allah'n "ne olduu"nu dile getirir. Bunlara da "Sbti (olumluluk-lu) sfatlar (Sfat- Subtiyye)" denir. a) Selbi Sfatlar: unlar olarak bilinir: -KIDEM: ncesi olmamak. Allah'n, "Kadim"dir. Yani "ncesi olmayan" bir varlktr. -BEKA: Sonras olmamak. Allah, "Baki"dir. Yani, "sonu, sonras olmayan" bir varlktr. -KIYAM B NEFSlH: Kendininkine yeterli olup var olmak iin bir bakasna bir yere dayanma gereksinimi olmamak. Allah, "yeri-yurdu ve dayana olmayan" bir varlktr. -VAHDNYYET: Bir-Tek olmak. Allah "hibir eyi bakasyla paylamayan orta olmayan" bir varlktr. -MUHALEFETUN LL HAVDlS: Sonradan olanlara, yamuklara, benzer nitelikte olmak. Allah "Kendisinin dndakilere hibir biimde benzemeyen" bir varlktr. b) Subuti Sfatlar: Bunlar da yle yedi olarak saylr: -HAYAT: Diri olmak. Allah, "Hayy"dr, yani "Diri"dir. -LM: Bilmek. Allah, "Alim"dir, yani "Bilen"dir. -SEM: itmek. Allah, "Semi"dir, yani "itici"dir. -BASAR: Grmek. Allah, "Basir"dir. Yani: "Gren"dir. -RADE: Dilemek. Allah, "Mrid"dir. Yani "Dileyen"dir. -KUDRET: G. Allah, "Kadir"dir. Yani "Gl"dr. -KELM: Konumak, sz sylemek, sz. Allah, "Mtekellim"dir. Yani "Konuan"dr.

Allah' n Bilgisinin Genilii ve Deimezlii: -Allah'n bilmesi nasldr? Bu soruya nasl karlk verilmesi gerektii, nce "kelamclar"la "felsefeciler" arasnda, sonra da "kelamclar"n birbirleri arasnda tartmaldr, ilgili kitaplarda, olduka geni bir yer tutagelmitir bu tartma.

Anlam: Grmez misin ki, Allah, gklerde olanlar da, yerde olardan da bilir. (Mcadele Suresi, ayet: 7.)

(Diyanet'in) Allah, her diinin rahminde tadn, rahimlerin drdn ve alkoyduunu bilir. O'nun katnda her ey, bir lye gredir. Grleni de, grlmeyeni de bilen, ycelerin ycesi olan Allah'a gre, aranzdan sz gizleyen ile aa vuran ve geceye brnerek gizlenip gndzn ortaya kan arasnda fark yoktur. (Ra'd Suresi, ayet: 8-10.) Allah'n "grleni de grlmeyeni de bildii" u ayetlerde de bildirilir: En'am: 73; Tevbe: 94, 105; M'minn: 92; Secde: 6; Zmer: 46; Har: 22; Cum'a: 8; Teabn: 18.) "Grlen", "ehadet", "grlmeyen" de "ayb" szcyle yer alyor ayetlerde. "ehadet"in szlk anlam "hazr olmak"tr, ama burada "hazrda olan" anlamndadr. Yani Allah, "hazrda olan da olmayan da bilir."

Anlam (Diyanet'in) Ey Muhammed! Ne i yaparsan yap, ona dair Kur'an'dan ne okursan oku, ey insanlar, ne yaparsanz, yaptklarnza daldnz anda, mutlaka biz sizi grrz. Yerde ve gkte hibir zerre Rabbinden gizli deildir. Bundan daha k ve daha by phesiz apak bir kitap'tadr. (Yunus Suresi, ayet: 61.)

Anlam: (Diyanet'in) Kyamet saatini bilmek, ancak Allah'a mahsustur. Yamuru O indirir, rahimlerde bulunan O bilir, kimse yarn ne yapacan bilmez ve hi kimse nerede leceini bilemez. Allah, phesiz, Bilen'dir, her eyden Ha-berdar'dr.(Lokman Suresi, ayet 34.) Allah'n her eyi "bildii", baka ayetlerde, ayrca hadislerde de ak olarak anlatlr. yleyken islam dnce dnyasnda Allah'n "bilgi"si, "nasl" ve "ne genilikte" olduu zerinde ok durulduu ve tartld grlr. -"Allah, evrendeki ayrntlar da bilir mi?" "Felsefecilerden (slam felsefecileri de iinde), nl karla gre: -"Hayr!" Aktarlagelen odur ki, felsefecilere gre, de "Allah, her eyi bilir." Ama Allah'n "bilgi"si geneldir, "tmel"dir ("klli"). Allah, her eyi genel ve bir BTN olarak bilir. "Maddi cz"iyyat" denen "nesnel ayrntlar"!, tek tek ayrntlar biiminde (ala vechi'l-cz'i) bilmez. nk bilmi olsa, Allah'n "bilgi"sinde "deime" lr. Oysa "deime", Allah'n kendisi iin nasl sz konusu olamazsa, "bilgi"si iin de sz konusu olamaz. Kitaplarda rnek de veriliyor: Varsayalm ki Ahmet bir yerde bulunduktan sonra kmtr. Ahmet o yerde bulunurken, Allah onu orada biliyordur. Ahmet oradan ktktan sonra da Allah onu orada var bilmi olsa, bu "yanl bir bilgi", daha dorusu "bilgisizlik" olur. nk Ahmet artk orada deildir. Oradan ktktan sonra Allah, Ahmet'in orada bulunmadn bilmi olsa bu kez de Allah'n bilgisi deimi olur.

Allah iin ne "bilgisizlik" ne de bilgisinde bir "deime" sz konusu olabilir, yleyse, Allah'n bilgisi, Ahmed"in falanca yere falanca zaman girmesi, filanca zaman kmas, Mehmed'in filanca zaman filanca durumda bulunmas gibi ayrntl ve zamanl olaylar, durumlar tek tek iine almaz. Felsefecilerin, ite bu grte olduklar aktarlr. Ama kelamclar arasnda, felsefecilerin ne dedikleri, ne demek istedikleri konusunda da tam bir anlama bulunduunu sylemek gtr. (Bkz. Devvani-Gelenbevi-Mercani-Hal-hali, stanbul, 1316, c., 2., s. 5 - 75.) Geni bir bilgi iin ayrca erhu Mevakf'a da bkz.) Kelamclara gre, Allah, her eyi btnn ve paralarm, en kk ayrntlar da iini alacak biimde "BLR". Ancak, Snnet Ehli'nin genellikle benimsedii gre gre, Allah, "bilgi (ilim)" sfatyla, Mutezile grne greyse "Zat"yla bilir. (Kelam kitaplarna bkz.) Allah'n "grmesi" ve "iitmesi"yle ilgili grler de ayr erevede. Allah'n Dilemesi ("irade"si) Mutezile grne gre Allah, insanlar iin "kt (er)" eyleri dilemez. Dilediklerinin hepsi "iyi"dir (hayr). Bu "zorunlu"dur da. Snnet Ehli'nin benimsedii genel gre greyse Allah, "iyi" eyleri diledii gibi, "kt" eyleri de diler. "Kul"da "kazanma" (kesb), Allah'ta da "yaratma" sz konusudur. yiyi de, kty de sevapl eyleri de, gnahl eyleri de "yaratan" Allah'tr. "Kazanan"sa, "kul". (Akaid kitaplarna bkz.) Allah' n Konumas -Allah nasl konuur? -Ve Allah'la nasl konuulur? Anlam: (Diyanet'in) Allah bir insanla ancak vahiy suretiyle veya perde arkasndan konuur. Yahut bir eli gnderir; izniyle dilediine vahyeder. Dorusu O, Yce'dir. Hakim'dir. (ra Suresi, ayet: 51.) Tirmizi'de ve ibn Mace'de yer alan bir hadis: Cabir ibn Abdullah anlatyor. Peygamberle Cabir arasnda yle bir konuma geer: -Ne o Cabir, seni zgn gryorum. -Babam ehid oldu ey Tanr Elisi. Uhud savanda ldrld. Arkasnda da kan, oluk,ocuk ve bir sr bor brakt! -Babann Allah'a nasl kavuup nasl konutuu mjdesini vereyim mi? -Evet! -Allah, hibir insanla perde arkasnn dnda konumu deildir. Ama senin babanla arada hibir perde olmakszn konutu. Babana: "-Kulum! ste, ne istersen vereyim!" dedi. Baban da: "-Beni diriltmi olsan, ikinci kez senin urunda ehid olurum." deyince Allah u karl verdi: "-bir daha oraya (dnyaya) dndrlemeyeceine ilikin sz verdim." Baban la yle dedi: "yleyse Tanr'm! Arkamda braktklarma bunu bildir!" Tirmizi, c. 5, s. 230-231, hadis no: 3010; bn Mace, c. l, s. 68, hadis no: 190, c. 2, s. 936, hadis no: 2800.)

Anlam: Ve Allah, Musa ile bir konuma yapp konutu. (Nisa Suresi, ayet 164.) Allah'n Musa Peygamberle konutuu u ayetlerde de anlatlr: A'raf: 143; 144. Bir hadis: "Allah, 'grnmesi'yle, 'konumas'n, Muhammed ile Musa arasnda paylatrd: (Yani Muhammed'e grnd, Musa ile de konutu.) Musa ile iki kez konutu. Muhammed'e de iki kez kendini gsterdi." (Tirmizi, Tefsir/54, c. 5., s.' 394, hadis no: 3278.)

Anlam: ..."Allah'n sz"n deitirmek isterler. (Feth Suresi, ayet: 15.) Kur'an'da Allah'n gnderdii "kitab'lardaki szler "Kelamu'llah (Allah'n sz)" diye nitelenir. te "Allah'n konumas" byle Kelamclardan Mutezile'nin grne gre, Allah'n ko-numas,"szlerini, konutuu kimsede yaratmas" biiminde olur. -Bir "Allah kelam" olarak kabul edilen Kur'an, Allah'n Kendisi gibi "Kadim" (ncesiz) mi, "yaratlma" (mahluk) ve "sonradan olma" (hadis) m? Snnet Ehli genellikle birinci gr paylarlar. Ama "Hanbeliler"in dnda kalan kesimin grne gre, "Allah'n kelam"ndan "kadim" olan, "ses ve harfler" deildir, zdr, ieriidir. Bu ierie "nefsi kelam" denk. nsanlarda da bu vardr, insann syledikleri "ses ve harfler" biimini almadan, nce kafasnda bir dnce bir tasarm biiminde vardr. Allah'n szlerinin de insanlara iletilen "ses ve harfler"in tesinde, bu ses ve harflerin dile getirdii bir z, ierii vardr. Aktarlagel-diine gre, Hanbeli'ler, Kur'an'n, "ses ve harfler" biimindeki kesiminin de "kadim" olduunu "yaratma (mahlk)" olamayacan savunurlar. Snnet Ehli'nin dnda kalan Mutezile mezhebinden olanlarsa "Allah'n kelam"na, Kur'an "ses ve harfler" biimini ald zaman ancak "Allah'n kelam, Kur'an" denir, o da tmyle "yaratlma"dr. (Allah'n yarattklar arasndadr.) "Kur'an yaratlmadr, deildir" tartmas gemite, zellikle Abbasiler, zellikle Halife Me'mun (halifelii: 813-833) dneminde ok geni boyutlara ulam kavgalara ve ok zc durumlara yol-amtr. Bilindii gibi, Me'mun'u, Mutezile grller kendi kesimlerine ekmeyi baarmlard. Me'mun da Mutezile grn herkese benimsetmek iin 827 de, Kur'an'n, "yaratlma (mahluk)" olduunu kabul eden bir ferman kartp yaymt. Bu gr kabul etmeyen de ok kat tutum gstermiti. Hanbeli mezhebinin ba, imam olan Ahmed bn Hanbel de bu gr kabul etmeyenler arasnda bulunuyordu. (Bkz. Do. Dr. Bahriye ok, Emeviler-Abbasiler, Ankara 1979, s. 115.) Ve aktarldna gre Ahmed ibn Hanbel bu yzden, ok kt ikenceler grmt. Konu iin ayrca bkz. "Kur'an".

2-Allah'n "Fili Sfatlar": -TEVKN: Yaratmak. Allah, "Mkevvin, Halik, Bari"dir, yani "Yaratc"dr. Allah'n ne yapt, ne yapar olduu, neler yapaca ve yapabilecei stne Kur'an'da ve hadislerde oka aklamalar vardr. Ancak, Allah'n btn ilerini islam Tanrbilimcileri, tek bir kavramda, "yaratmak" demek olan "tekvin"de toplamaktalar. Ne var ki, kelamclar, "tekvin" konusunda da ayn grte birlemi deiller. Konu iin bkz. "Yaratmak".

VI ALLAH-EVREN, ALLAH-NSAN VE TOPLUM LKLER


A- Allah-Evren likisi: Allah'n "yaratma"s, vardr, "ynetme"si vardr, "denetleme"si ve "denetlettirme"si vardr. Allah, evreni yaratmtr ve her an da yaratmaktadr (bkz. Rahman, ayet: 29.) Yaratmasna ilikin ayetler iin bkz. "Yaratmak." l- Allah Evreni Nasl Ynetir? a) Ynetim, gklerden yere dorudur. b) Ynetimde, "melek"ler grev almakta:

(Allah) "emr"i (buyrukla ynetilen ileri) Gkten yere (doru) ynetir ("tedbir"). Sonra o "emr" (buyrua uygun gelimeler), uzunluu, sizin say lnze gre bin yl olan bir gn iinde O'na kar. (Secde Suresi, ayet: 5.) Aklama: Hadislerden ve Kur'an yorumcularn yorumlarndan anlaldna gre: -nsanlarn davranlarnn, yaptklarnn ve durumlarnn da iinde bulunduu evrendeki tm iler, "gkten yere" (yukardan aaya) doru ynetilir. Yneten, Allah'tr. Ve meleklerle ynetir. -Gkle yer arasnda insanlarn bildikleri yl hesabyla 500 yllk bir uzaklk vardr. Bu nedenle bir "i"e ilikin buyruun yere inii ile buyrua gre gerekleen gelimenin ge k (toplam) bin ylda olur. Ge karlan, "bir eit rapordur" denebilir. Raporu dzenleyen ve ileten meleklerdir. Mearic Suresinin 3. ve 4. ayetlerindeyse, "melekler"in, ve "ruh"un "kma"larnn, insanlarn bildikleri yl hesabyla elli bin ylda ancak gerekletii bildirilir. Bir yerde neden "bin yl", bir baka yerde neden "elli bin yl" olarak bildirildii yorumcular arasnda tartmaldr ve eitli yorumlar ileri srlmektedir. Yer ile gk, iki gk kat, tm gk katlaryla, Krsi, Krsi'yle Ar arasndaki uzakl aklayan hadisler, konuya bir aklk getirebilir. 500 yllk uzaklk, yalnzca yer ile gk arasndaki uzaklktr. Onun iin buyruun indirilii ve ona uygun raporun karl, toplam 1000 yl ediyor. Bir de "birinci kat gk"ten teler vardr. Salam olarak benimsenen hadislerde de belirtildiine gre, iki kat gn arasnda da 500 yllk uzaklk bulunmakta. Bir de gklerde Krsi, Krsi'yle Ar arasndaki uzaklk var. Buyruun yere inii ve ilgili raporun knn "bin yl"da gerekletii bildirilirken, yalnzca yer ile birinci kat arasndaki uzaklk anlatlmtr. Daha tesi de olduuna gre, "elli bin yllk" uzaklktan szedilirken de ite o "tesi" anlatlyordun Byle dnlebilir. Kimbilir? Bkz. "Gk", "gn", "melek". 2- Allah'n Evreni Grp Gzetmesi, Korumas Allah, yarattklarm, iradesine uygun olarak belirli bir dzende tutar. Bunun iin grr, gzetir, tehlikelerden korur. Btn bunlar da yine "me-lek'lerle olur. Bkz. "Melek".

B-Allah-nsan likisi: nsan da Allah'n bir yaratdr. Kendisini "tansn, kulluk etsin" diye yaratm sorumluluk yklemi, tutum ve davranlara gre dllendireceini ya da cezalandracan bildirmitir, insan evrende "onurlandrlm" bir varlktr. Ama Allah'n buyruklar dorultusunda davranmad zaman "ok alak" bir duruma der. Allah, "yazc melekle-ri"yle, insanlarn tutumlarn, davranlarm denetler. "Koruyucu melek-ler"iyle de tehlikelerden korur. Konu iin bkz. "insan", "melek".

ZET
Bu maddedeki ayetlerin, hadislerin ve yorumlarnn dile getirildiklerinden anlalanlar yle zetlenebilir: Allah: Evreni, her eyiyle birlikte yoktan var eden varlk. "Allah" ad, islam dinbilirlerinden kimine gre, bu varln, hibir anlam szckten tremi olmayan zel addr. Kimine greyse "tapnlan" anlamna gelen "ilah" gibi bir szckten tredikten sonra "Tanr"nn "zel ad" olmutur. Eski islam ulemasndan, "Allah" yerine, "Tanr", "Huda" gibi szcklerin kullanlmasna kar kan olmamtr. Kar kanlar, yakn bir gemie dayanr. Kur'an'n ve hadislerin aklamalarnda "Allah" yerine "lah" da dendii aka grlr. Allah'n baka "adlar" (sfatlan) da vardr. Bunlara, Kur'an diliyle "En gzel adlar" anlamna gelen "el Es-mau'l-Husna" denir. Kimi salam hadislerde bu "adlar"n saysnn "99" olduu belirtilir, slam kelamclar, "Allah'n sfatlan"n blmlere ayrrlar: "Allah'n Kendisi"nden (Zat'ndan) dolay olan sfatlarna "Zat Sfatlan (Sfat- Zatiyye)" "i"lerinden dolay olan sfatlarna da "Fiil Sfatlan (Sfat- Fi'liyye)" denir. Zat sfatlar'ndan Allah'n hibir eye benzemediini dile getirenlere "Selbi (olumsuzluklu) Sfatlar, (Sfat- Selbiyye), nasl bir varlk olduunu dilegetirenlereyse "Subti (olumlu-luklu) Sfatlar" (Sfat- Subutiyye) ad verilir. Birinciler yle saylr: "Kdem": ncesizlik. "Beka": Sonraszlk. "Kyam Bi Nefsihi": Var olmas iin bakasna dayanr olmamak. "Vahdaniyyet": Bir olmak, baka orta bulunmamak. "Muhalefetun Lil Havadis": Yaratklardan hibirine hibir ynden benzememek. kinciler de yle sralanr: "Hayat": Dirilik. "lim": Tanr'nn bilir olmas. "Semi": Tanr'nn iitir olmas. "Basar": Tanr'nn grr olmas, "irade": Tanr'nn dilemesi. "Kudret": G (Tanr'nn gc). "Kelam": Tanr'nn konuur olmas, szleri. "Fil Sfatlan" da bir sfatta toplanr: "Tekvin": Yaratmak (Tanr'nn yaratmas). Allah'n evreni ve evren iinde de insanlar yarattktan sonra grp gzetmesi, koruyup kollamas, insanlara sorumluluklar yklemesi ve denetlemesi vardr. Allah tm ynetim ve denetim ilerini yaparken melekleri grevlendirir. Kimi melekler, "yazclar", kimileri de "koruyucular" olarak ve daha baka trl grevler alarak Tanr'nn buyruklarn yerine getirirler.

http:

You might also like