You are on page 1of 90

Lilian Jackson Braun'un Olak'taki polisiyeleri: Tersten Okuyan Kedi Kanepe Attran Kedi enesini Tutamayan Kedi Krmz

Gren Kedi Hazyrlanan Brahms Dinleyen Kedi "BR JIM QWILLERAN MACERASI" ngilizce aslndan eviren: Hande Canl MACERAPEREST KTAPLAR Polisiye Krmz Gren Kedi-The Cat Who Saw Red / Lilian Jackson Braun ngilizce aslndan eviren: Hande Canl Lilian Jackson Braun, 1986 Olak Yaynclk ve Reklamclk Ltd. ti., 1999 Blanche C- Gregory, Inc. New York, USA araclyla yazar szlemesi yaplmtr. Bu yaptn btn haklar sakldr. Tantm iin yaplacak ksa alntlarn dnda yaymcnn yazl izni olmakszn hibir yolla oaltlamaz. Kitap ve genel tasarm: Serdar Benli Kapak tasarm: Ula Eryavuz Dizgi dzeni: Goudy 10/12 pt. Ofset hazrlk: Olak Yaynlar Bask: Olak Bask Hizmetleri Tel: (0-212) 612 73 05 Birinci bask: Kasm 1999 ISBN 975 , 329 - 285 - 6 "Maceraperest Kitaplar" bir Olak Yaynclk ve Reklamclk Ltd. ti. rndr. Olak Yaynlar Genel Ynetim: Senay Haznedarolu Yayn Ynetmeni: Rait ava Zambak Sokak 29, Olak Binas, 80080 Beyolu/istanbul Tel: (0-212) 251 71 08-09, Faks: (0-212) 293 65 50 e-posta: oglak@oglak.com KIRMIZI GREN KED 1 Jim Qwilleran, Basn Kulb'nn yemek salonundaki iskemlelerden birine kendini atarcasna brakt. Gr byklarnn aaya doru kvrm yzndeki somurtuk ifadeyi daha da derinletiriyordu. zerindeki skntnn nedeni ne on sent artan iki fiyatlar ne bulunduu ortamdaki kasvetli klandrma ne o i karartc tahta demeler ne Cuma'dan kalma balk kzartmasyla Cumartesi'den kalma bira kokusu karm ne de bir zamanlar eski eyalet hapishanesi olan bu binann o kendine has rutubetli kokuuydu. Qwillerann derdi bambakayd. Daily Fluxion gazetesinin dll yazar, ayn zamanda bir elmal turta ve biftek konosr, u anda dehet ve umutsuzluk iersinde, kusmuk yeili renkli sayfalara baslm uzun bir liste okuyordu. Fluxion'un konu editr Arch Riker masann kar tarafndan sze balad. "Evet, herkes ne yiyor? Mnde patates kftesi olduunu gryorum." Qwilleran hl burnunun zerindeki okuma gzlkleriyle elindeki yeil yapraklara baslm listeyi tekrar tekrar okuyarak hazmetmeye alyordu. Fluxion'un fotorafs, Cins Bunsen, bir puro yakt. "Ben bezelye orbas, pirzola ve yanna da kzarm patates istiyorum. Ama ondan nce bir duble martini alacam." Qwilleran byk bir sessizlik iinde o inanlmaz dokman okudu, bitirdi ve tekrar batan okumaya balad. Patates yok. Ekmek yok. Kremal orba yok.

Kzartmalar yok. Bir masaba gazetecisinin geni rahat konturlarna sahip olan Riker sze girdi. "Ben hafif bir eyler yemek istiyorum, mesela tavuk, brek ve kremal tatl. Sen ne yiyeceksin Qwill?" Sos yok. Krema yok. Tatl yok. Qwilleran son derece ierlemi bir durumda arkasna yaslanarak olduka zorlama bir glmsemeyle, "Yalnzca yasz ky peyniri ve yarm ekmek istemeyi dnyorum." "Hasta olmalsn" dedi Bunsen. "Doktor Beane 15 kilo vermemi istedi." "Sanrm o kritik yaa geliyorsun" dedi fotoraf neeli bir sesle. Daha gen ve daha inceydi, bu konuda felsefe yapabilirdi. Qwilleran, artk belirgin bir biimde krlam siyah gr byklarn okamakla yetindi. Gzlklerini kard, saplarn byk bir dikkatle katlayarak gs cebine koydu. Bir para ekmee tereya srmekte olan Riker ise endielenmi grnyordu. "Doktora gitmek nereden aklna geldi Qwill?" "Aslnda bir veteriner tarafndan gnderildim" dedi Qwilleran, bir yandan da ttn torbasn karm, uh kvrml piposunu dolduruyordu. "Koko ve Yum Yum'u, dilerini temizlettirmek iin veterinere gtrmtm. Siz hi, bir Siyam kedisine azn atrmay denediniz mi? Sanki en mahrem yerlerine zorla girmeye alyormusunuz gibi tepki veriyorlar." "Kameramla orada bulunmay ok isterdim dorusu" dedi Bunsen. "Koko ne yapmak istediimizi anlaynca tam bir tyl kasrgaya dnt. Veteriner onu boynundan yakalad, yardmcs ayaklarn tuttu ve ben de kuyruunu kavradm. Ama Koko adeta ters yz oldu ve kurtulmay baard. Bundan sonra tek hatrladm, masann stnden frlayp kpeklerin kafesine doru ynelmesi. Arkasnda iki veteriner ve bir kpek bakcs ocukla birlikte kafeslerin etrafnda deli gibi komaya balad. Kpek havlamalar, kedi miyavlamalar ve insan lklar! Koko birden yerden 2,5 metre ykseklikteki klimann zerine atlad. Eer bir Siyam kedisi tarafndan ciddi biimde kfr edildiini duymamsan, hayatnda hi kfr duymamsn demektir." "Biliyorum!" dedi Bunsen. "O kedinin ambulans dd gibi bir l var." "Btn bu kemeketen sonra bitkin dtm. Veterinerin sylediine gre bu kedilerin di bakmndan nce benim ciddi bir check-up yaptrmaya ihtiyacm varm. Son zamanlarda tknefes de oluyordum. Dolaysyla nerisine uydum. Doktor Beane'e grndm." "Peki, kediyi oradan indirmeyi nasl basardn?" "Onu orada brakarak dar ktk, biraz sonra salnaa salna muayene odasna geldi, masann zerine srad ve azn kocaman aarak gzelce esnedi!" "Koko'ya bir puan daha" dedi Rtker. "Peki, btn bu olanlar olurken, dii kedi ne yapt?" "Yum Yum iinde getirildii sepette kalmay tercih ederek srasn bekledi." "Ve herhalde deliler gibi glmtr" dedi Bunsen. "te hepsi bu" diyerek bitirdi Qwilleran. "Bu yzden imdi bu berbat rejimdeyim." "Bu rejime hibir zaman sadk kalamayacaksn." "Hayr, kalacam. Hatta dl paramla bir baskl bile aldm. .. Ohio'daki bir kasaba doktorunun brosundan antika bir para. Qwilleran, Daily Fluxion'un dzenledii yaz yarmasnda ' bin dolarlk bir dl kazanmt. Btn ekip bu tutumlu bekrn paray nasl harcayacan merak ediyordu. "Parann geri kalan ksmn ne yaptn?" diye sordu Riker. Ve alayc bir tonla ekledi, "Kesin, eski karna gndermisindir!" "Miriam'a yalnzca iki yz gnderdim, hepsi o kadar!" "Seni enayi!" "Miriam hasta." "Olsun. Kaynpederin hayli zengin" diye hatrlatt Arch. "Kendine yeni bir otomobil satn almalydn. Ya da evine doru drst mobilyalar alabilirdin." "Jungtown'daki dairemin hibir eksii yok ki!"

"Yani demek istiyorum ki, yeniden evlenmelisin. e banliyde bir ev satn alarak bala, oraya yerle." Qwilleran bu neri karsnda, oturduu yerde bzld. le yemeinden sonra, adam broya doru giderlerken iten ie bzlmeye de devam etti. Bunun eitli nedenleri vard. Bir kere ky peynirinden nefret ediyordu. Sonra Riker yemek boyunca evlilik konusunda uzatp durmu, Qwilleran da Riker'la eski arkada olduklarndan sesini karmamt. Skntsnn nc nedeniyse Genel Yayn Ynetmeni'nin leden sonra yapaca toplantyd. Ne zaman patron toplant yapmak istese, haberler kt demekti. Zaten adamn kendisi Qwilleran' sinirlendirmeye yetiyordu. kar olduu zaman gsterdii, olmad zaman da geri ektii sentetik bir dostluu vard. Patronla randevu saati gelip attnda, Qwilleran, Riker'la birlikte n brodan ieri girdi. "Merhaba Arch, merhaba Qwill" dedi ynetmen, bu durumlar iin ayrd cvk bir ses tonuyla. "le yemei nasld beyler, sizi kulpte grdm." Qwilleran'dan hafif bir homurtu duyuldu. Ynetmen oturmalarn iaret ettikten sonra kendi koltuuna kuruldu. Yznde gururlu bir glmsemeyle sze balad. "Qwill senin iin yeni bir projemiz var ve eminim bundan ok memnun kalacaksn" dedi. Qwillerann yz ifadesizdi. Memnun kalp kalmayacana ancak ayrntlarn rendikten sonra karar verecekti. "Qwill, herkes senin ekip iindeki en itahl adam olduunu sylyor. Ve bu zelliin, u an sana nereceim i iin ok nemli. Bize yeni kende, bal badem, zaman zaman da ac soslu yazlar yazacana gveniyoruz. Anlayacan dostum, seni 'gurme uzman' olarak grevlendiriyoruz." "Bu da ne demek" dedi Qwilleran, bouk bir sesle. "Bu, u demek dostum: Sana, lezzetli yemekler, gzel ikiler ve sekin lokantalarla ilgili yazlar yazabilecein bir ke tahsis ediyoruz. Huxion'da bugnden itibaren iki kiilik ak bir hesabn var. Gittiin yerlere bir misafir de davet edebilirsin." Ynetmen burada keserek Qwilleran'dan bir sevin belirtisi bekledi. Oysa Qwilleran yalnzca yutkunmakla ve onu szmekle yetindi. "Peki sen bu konuda ne dnyorsun Qwill?" "Bilemiyorum" diye yavaa yantlad Qwilleran. "Biliyorsun iki yldr hayli kilo aldm ve bugn sk bir perhize balamtm. Doktor Beane 15 kilo vermemi istedi." Patronu yalnzca bir saniye kadar ufak bir aknlk geirdi. "Doal olarak her eyi yemek de art deil" dedi. "undan biraz, bundan biraz tadarsn. Asl hayal gcn altr. Sen iin inceliklerini iyi bilirsin. Ona bakarsan bizim 'yemek tarifleri' kesinin editr yumurta piirmeyi bile bilmez ama ehirdeki en iyi yemek tarifi sayfasn o hazrlyor." "ey..." "Bu ii kvracandan en ufak bir phe duymuyorum." Bu ksack iyi niyet gsterisinin sonunda yayn ynetmeninin yz o her zamanki dnceli ifadesine dnd. "Gelecek Pazartesi balamay dnyoruz. Kenin tantmn, senin fotorafn ve biyografini basarak Pazar gn yapacaz. Arch Avrupa'nn btn mutfaklarn ok iyi bildiini syledi." Qwilleran birden arkasna dnd: "Senin bundan haberin var myd Arch?" Editr ban sulu sulu sallad ve "u byn dzelttirip bir fotoraf ektirsen ok iyi olacak. nk eski resminde mide kanamas geiriyrmsn gibi bir halin var" dedi. Patron ayaa kalkp saatine bir gz att. "Evet ite hepsi bu. Tebrikler Qwill!" Kendi blmlerine dnerlerken, Riker, "u rejimini birka hafta erteleyemez misin yahu! Percy'nin bu parlak fikri dierleri gibi ksa mrl olacaktr. Morning Rampage'in iki hafta sonra bir gurme kesi balatacan rendiimiz iin yapyoruz bunu. Bu arada sen de krallar gibi yaayabilirsin. Her gece bir bakasyla yemee gider, elenir, stelik de bir kuru harcamazsn. Senin gibi tutumlu bir adam iin ho bir frsat olmal bu. Sen sko'tun deil mi?"

"skoyalym" diye homurdand Qwilleran. "sko diye ikiye denir." Qwilleran nce berbere, oradan da resim ektirmek ve yeni greviyle ilgili Cins Bunsen'e yaknmak zere fotoraf stdyosuna urad. "Eer yemee giderken bir arkadaa ihtiya duyarsan, ben her zaman msaitim" dedi fotoraf byk bir hevesle. "Ben yemek yerim, sen de not alrsn!" Sonra vesikalk fotorafn ekmek zere, Qwilleran'i srt dimdik olarak bir tabureye oturttu ve ban doal olmayan bir ayla yana edi. "Riker beni ak gibi gstermeni istedi" dedi Qwilleran kalarn atarak. Bunsen tek gzyle kamerann objektifini kontrol etti. "Maalesef bu aa sarkm byklarnla karn ars eken bir av kpeinden baka bir eye benzeyemezsin. Bari biraz glmse!" Qwilleran, sa yananda tek bir kas biraz oynatt. "Neden Toledo Gmtleri'nde yemek yiyerek balamyorsun? Oras en pahal yer. Ondan sonra yol stndekilere geersin" dedi Bunsen. Qwillerann omuzlarn sola, enesini ise saa evirdi. "Cennet Aevleri hakknda da bir yaz hazrlamal ve insanlara oralarn ne kadar berbat olduunu anlatmalsn." "Gurme kesini sen mi yoksa ben mi hazrlayacam, sylesene!" "Tamam, tamam, hadi biraz glmse!" Kas yine biraz oynad. "Heey, kprdadn! imdi yeniden ekmek zorundayz... Sylesene, senin u deli kedilerin bu yeni keyi duyduklarnda nasl bir tepki verecekler sence? Her gece o yaramazlara gtrecein ziyafetleri dn!" "Bunu hi dnmemitim dorusu!" diye mrldand Qwilleran. Yz aydnland, Bunsen fla patlatt, fotoraf ekildi. The Fluxion'un yeni gurme yazar grev turunun ilk dura olarak u sekin Toledo Gmtleri'ne gitmeye karar verdi. Tabii Cins Bunsen'le deil... Adres defterindeki en gzde adlardan biri olan Mary Duckworth'u arad. "ok zgnm" dedi kz. "Karayipler'e gidiyorum. Bu geceki Gurme Kulb'nn yemek davetini de bu yzden geri evirdim. Peki, sen benim yerime gitmek ister misin? Kende yazabilirsin." "Nerede bu yemek?" "Maus Evi'nde, yerini biliyor musun?" "Mause Evi'mi?" diye tekrarlad Qwilleran. "Bir restoran iin hi de itah ac bir ad deil." "Bu bir restoran deil" diye aklad Mary Duckworth. "Buras Avukat Robert Maus'un evi, M.A.U.S. Mickey Mouse ya da Miki Fare gibi ama o Alman imla ve telaffuzunu tercih ediyor. Kendisi son derece usta bir adr. Hani her gece Fransz baklarn zenle kilitleyip kaldran, bir sos hazrlarken iine ezbere otuz yedi eni kartran ve kendi maydanozunu kendi yetitiren cinsinden. Anlatlanlara gre yalnzca tadna bakarak bir tavuun sa buduyla sol budunu ayrt edebiliyormu " "Nerede bu Maus Evi?" "Nehir Yolu'nda. Gemite mehur bir intihar olayna sahne olmu garip bir bina. Belki bu ii sen zebilirsin. Daily Fluxion iin ne kaymak haber olur." "Olay ne zaman olmu?" "Ah, daha ben domadan nce!" Qwilleran byna oflayarak, "Pek scak bir haber denemez" dedi. "Sakn bu konuyu yemekte konuma" diye uyard Mary. "Robert bu konudan tamamen bezmi durumda. Onu arayp geleceini bildireceim." Qwilleran hem stn deitirmek hem de kedilerini beslemek iin eve erken gitti. nce kasaba urayarak biraz taze et almay da ihmal etmedi. Daha merdivenleri kmaya balamadan, o kedilere has igdleriyle geldiini farketmilerdi. Onu beklerken grntleri iki somun ev ekmeini andryordu. Kapya doru oturmu, az kzarm ekmek renginde iki topak krkn altnda, kahverengi bacaklar ve patiler hi gzkmyordu. Ama kahverengi kulaklar dikilmi, iki ift mavi gz daireye giren adam sorguluyorlard.

"Selamlar" dedi. "Bu gece erkenciyim. Biraz sabredin de size ne getirdiimi grn." ki kedi de dikildi. "Yooo!" dedi Koko tok bariton sesiyle. "Mmmm" dedi soprano Yum Yum. Sonra kaln szln zerine zplayarak sevin iinde, harap durumdaki kapa trmalamaya balad. Bu srada Koko da lakayt bir tavrla masann zerine kt ve daktilonun bir tuuna basarak eridin yerinden sramasna sebep oldu. Qwilleran iki kediyi de srayla okad. Koko'nun ipeksi srtn serte svazlad, Yum Yum'un ak renk tylerini ise nezaketle okad. "Naslm benim kk sevgilim?" Qwilleran, hayatndaki hibir kadnn asla ondan duymad ve Basn Kulb'ndeki dostlar duysalar herhalde kulaklarna inanamayacaklar bir yumuaklkla konuuyordu Yum Yum'la. "Bu geceki mnnz tavuk cieri" diye aklama yapt. Koko onu onayladn belirtircesine daktilodaki sol marj ini dzeltti. Onun bu teknik yetenei yeni ortaya kmt. Elektrik dmelerini oynatabiliyor ya da kaplar aabiliyordu. En ok da daktiloyla bylenmiti. Manivelas, tokma ve bir sr tularyla mthi bir aletti bu onun iin. Qwilleran bu gelimeyi veterinere aktarmt. "Hayvanlar da tpk ocuklar gibi eitli konulara merak sarabilirler" demiti veteriner. "Kediler ka yanda?" "Hibir fikrim yok. Onlar yanma aldmda oktan bymlerdi." "Koko byk olaslkla -drt yalarnda. ok salkl bir kedi, stelik son derece de zeki grnyor." Bu yorum karsnda Qwilleran kabark byn gizlice dzeltti ve Koko'nun stn yeteneklerinden sz etmemek iin kendini tuttu. Gerekten de yana gre erken gelimi Siyam kedisinin olaand dikkat ve keif yetenei vard. Qwilleran, ksa bir sre nce polisi olduka uratrm olan bir cinayetin srrn zm ve bu konuda Koko'nun ne kadar byk yardm olduunu ancak yakn dostlaryla paylamt. Qwilleran kediler iin tavuk cierini dorad ve onlar biraz et suyunda piirdi. Sonra da bu leziz yemei onlarn sevdii biimde tabaa yerletirdi; krabilecekleri kklkte doranm paralar taban kenarna dizip, ortadaki bolua da et suyunu dkt. "Sizi ansl eyler" dedi. Her istediklerini bir gram imanlamadan yiyebiliyorlard. O semiz grnml kahverengi tylerinin altndaki vcutlar yasz ve kaslyd. Olduka zarif ve yumuak admlarla hareket etmelerine ramen, arka ayaklar ok glyd, hi kendilerini zorlamadan hafife srayarak buzdolabnn stne kabiliyorlard. Qwilleran bir sre onlar izledi ve sonra, yeni greviyle ilgili almaya balad. Daktilosunun bana oturarak restoranlarn bir listesini yapt. Her zaman daktilosuna takl temiz beyaz bir kt bulundururdu. Bu hemen yazmaya balamak iin tevik edici bir taktikti. Daktilodaki kda bakarken, bir an elleri tularn zerinde duraklad. Yeni gzlklerini takarak kda daha yakndan bakt: Sayfann tepesine bir harf yazlmt. "Aman Allahm, er ya da ge daktilo yazmay becereceini biliyordum" dedi, omuzunun zerinden bakarak. Mutfaktan bir mrlt duyuldu. Koko bir yandan bir para tavuk cierini midesine indiriyor bir yandan da Qwilleran'a cevap yetitiriyordu. Bu byk harfle baslm bir T harfiydi. Klavye byk harfe kilitli kalmt. Koko herhalde sol patisiyle "byk harf tuuna basarken, sa patisiyle de T harfine basmt. Qwilleran, Koko'nun yazd T harfinin yanna "oledo Gmden" yazarak restorann adn tamamlad. Sonra devam etti: Altn Pirzola, Stilton Oteli'ndeki Az Pimi Salonu, sonra eitli yol kenar lokantalar, etnik restoranlar ve bistrolar. Sonra yemek iin giyinmek zere Daily Fluxion'a her zaman giydii niformay stnden kard. sko kumandan spor ceketini, krmz ekoseli kravatn, gri dmeli gmleini ve toprak rengi bol kesim pantolonunu kartmt ki, birden gz boy aynasndaki grntsne takld. Bu grntden hi honut olmamt. Yanaklar toplam, kollarndaki kaslar gevemi, bedeni i bkey olmas gereken yerlerde dbkey olmutu. Bir umutla banyodaki antika tartya kotu. Denge kolunda arlklar olan eski tip bir tartyd bu. Kol sert bir ses kararak yukar arpt. Qwilleran nefesini tuttu ve kol boyunca arl gezdirdi. Tereddtl bir biimde eyrek kilo, yarm kilo, bir, iki, kilo ktktan sonra tart

dengesine kavutu. kilo! Kahvaltda greyfurttan baka hibir ey yememiti. le yemeini ise ky peyniri ile geitirmiti ve imdi sabahki kilosundan tam kilo fazla idi. Qwilleran nce dehete kapld sonra ylgnlk hissetti. Sonra da btn sinirleri tepesinde topland. "Lanet olsun" dedi yksek sesle. "Bu sama sapan ke yaymlanacak diye iko bir fya dnmeye hi niyetim yok." "Yooo" dedi Koko onaylarcasna. Qwilleran aynada kendini yeniden gzden geirmek amacyla tartdan indi. Grnt tombullam bedenine meydan okurcasna kararla dikildi. Gsn iirdi, karnn iine ekti. Birden kendini daha gl hissetmiti. "u lanet olas keyi hazrlayacam" dedi kedilere bakarak. "Beni ldrene kadar perhizi uygulamaya da devam edeceim." "Yoo, yooo" dedi Koko. " kilo daha fazlaym. Buna inanamyorum!" Tartlrken, Koko'nun hemen arkasnda durduunu ve n patilerini tartnn stne btn arlyla bastrdn farketmemiti. 2 Jim Qwilleran, Pazartesi akam yemee gitmek iin giyinirken yalanmaya baladn dnyordu. Hayatnda ilk kez okuma gzlklerine ihtiya duyuyordu, byklar ve gr salar krlam, beli, yann krk alt olduunu hatrlatrcasna kalnlamt. Ama daha gece bitmeden kendini yeniden gen hissediyordu. Bir taksi tutarak Robert Maus'un Nehir Yolu'ndaki evine doru yola kt. Bu mekn, geni bir alveri merkezinin, Joe Pike'in Deniz rnleri Barakas'nn ve buz pateni sahasyla bir kereste deposunun epey gerisinde kalyordu. Yat liman ile Tenis Kulub'nn arasnda rkn bir ta binayd. Qwilleran bu binay daha nce grm ve egzantrik bir mezhebin ayin yapt bir yer olabileceini dnmt. Anayoldan olduka uzakta kalyordu. Demir itleri ve iki dnmlk bakmsz bahesiyle olduka terkedilmi, gizemli bir Msr tapnan andryordu. Sanki hasar grm ve geliigzel onarlm bir tapnak. Stunlarla evrilmi devasa kap, adeta Nil kysnda yaplm bir kazdan elde edilmi olabilirdi. Dier mimari ayrnt-larsa farkl karakteristik zellikler tayordu. Georgia tarz bacalar, st kata yerletirilmi geni fabrika camlar, binann bir tarafna eklenmi garaj, dier yanna yaplm modern bir ak park ve saysz yangn merdivenleri, dz kntlar ve yanl yerlere konulmu yamur oluklar... Qwilleran kap tokman vurduunda yankl bir ses kt. Kap gcrdayarak alana kadar, byk bir sabrla bekledi. Karn da alktan gurulduyordu. eri girdikten sonra, yarm saat kadar bir sre pek kayda deer bir ey olmad. Qwilleran'i merakl bakl, uzun ve kvrck favorili, narin yapl gen bir adam karlad. Beyaz bir uak formas giymi olmasna ramen bir elinde yar dolu ampanya barda, dierindeyse sigara vard. Ayrca aaca km bir kedi gibi de srtyordu. "Maus Evi'ne ho geldiniz. Siz u gazeteci olmalsnz." Qwilleran lo bir maaraya benzeyen giri holne admn att. "Mickey Fare u an mutfakta" dedi. "Benim adm William." Sa elini uzatmadan nce sigaray azna ald. Qwilleran bu irin garsonla -ya da uak- ya da her neyse el skt. "Yalnzca William m?" "William Vitello." Gazeteci, gen yze dikkatle bakt. "Vitello mu? Senin bir rlandal olduuna yemin edebilirdim." "Annem rlandal, babam kalyan. Ailem bir tencere gula karar karktr" diye az kulaklarna varan bir glmsemeyle aklamada bulundu William. "Hadi ieri gelin. Herkes Byk Salon'da. Kafay bulmakla meguller. Sizi onlarla tantraym."

Qwilleran'i olduka karanlk, geni bir salona gtrd. Burada mealeler zerine yerletirilmi mumlar ve amdanlar yalnzca lo bir k yayyordu. Ama Qwilleran, Msr stunlarnn destek verdii balkonu ve sfenkslerle evrili muhteem merdiveni net olarak seebilmiti. Yer ve duvarlar ikolata renkli seramik karolarla kaplanmt. Sesler bu parlak yzeye arpyor ve rkn bir uultu meydana geliyordu. "Sylememde bir mahsur yoksa, biraz rktc bir yer" dedi Qwilleran. "Bu grdnz daha hibir ey deil." Salonun tam ortasnda, o azametli tavann altnda yemek iin uzun bir masa ayrlmt. Ancak konuklar balkonun altnda durmu, kokteylerini yudumluyorlard. Buras nispeten daha scak bir ortamd. "Ne iersiniz? ampanya ya da eri?" diye sordu William. "eri tam bir bomba, sizi nceden uyarmak isterim." "ki almayaym" dedi Qwilleran. Cebinden piposunu ve ttnn kard. Biraz pipo ierse midesindeki alk anlar susard belki. "Bu geceki yalnzca kk bir parti. Buradaki insanlarn ou zaten burada oturuyorlar. Kzlarla tanmak ister misiniz?" diye sordu Willam bayla iki esmer kadn gstererek. "Burada m yayorlar? Bu Maus nasl bir yer byle?" ocuk aknlkla ona dnd. "Buray bilmiyor musunuz? Buras tuhaf bir pansiyondur. Bir zamanlar gerek bir sanat merkeziymi, balkonda stdyolar varm, arka taraftaysa mlekilik yaplyormu. Ama btn bunlar, buray Mickey Maus devralmadan nceymi. Ben de bir sntym burada. Bir sanat okuluna devam ediyorum, ayn zamanda da oda ve yemek karlnda eitli bel krc ilerde alyorum." "Yaptn iler arasnda imleri bimek yok galiba" dedi Qwilleran n taraftaki bakmsz baheyi kastederek. William abartl bir kahkaha atarak gazetecinin srtna bir aplak indiriverdi. "Hadi gelin de Hixie ve Rosemary'le tantraym sizi. Yalnz Hixie'ye dikkat etmelisiniz, ylmaz bir erkek avcsdr." ki kadn, meze dolu tabaklarla donatlm bfenin yannda duruyorlard. Rosemary Whiting pek yan gstermeyen, ho, sessiz bir kadnd. Hixie Rice ise daha gen, daha canl, daha tombul ve daha uzun kirpikliydi. Hixie bir yandan ikisini yudumluyor bir yandan da kanepeleri midesine indiriyordu. Olduka yksek bir sesle, "ikolata iin deli oluyorum, ikolatal kremalar, ikolataya batrlm kurabiyeleri, kekleri, tartlar... Ksacas ikolata, bardak eker ve bir kalp tereya ile yaplm her eyi ok seviyorum." Konumasn jambona sarlm bir istiridyeyi azna atmak iin yarda kesti. Qwilleran, Hixie'nin grkemli bir kadn olduunu dnd. Hixie'nin btn vcudu portakal renkli dar elbisesinden frlayacak gibiydi. Salar ikolatal sufle gibi tombul ve gamzeli yznn stnde toplanmt. Rosemary, Qwilleran'a bir tabak uzatarak, "Havyar?" diye sordu. Qwilleran derin bir nefes ald ve ban sallayarak reddetti. "D vitamini asndan olduka zengindir" diye devam etti Rosemary. "Yine de teekkr ederim, istemiyorum." "Mickey Maus" diye sze balad William. "Tam bir tereya hastasdr. Soukkanlln kaybettii tek olay. Bir keresinde ufak bir brunch verirken evde yalnzca bir buuk kilo tereya kaldn farkedince ciddi biimde panik olmutu." "Maalesef, hayvani yalar..." diye yumuak bir sesle konumaya balad Rosemary. Ama Hixie onun szn keserek, "ok fazla yemek yiyorum nk skntlym. Ama zayf ve huysuz bir kadn olmaktansa tombul ve neeli olmay tercih ederim." Kirpiklerini krptrd ve dier bir kanepeye doru uzand. "Bu geceki mnmz nedir Willie?"

"Pek bir ey yok. Yalnzca kremal suteresi orbas, limon soslu midye, doldurulmu tavuk gs, tereyal hindiba -hindibadan nefret ederim- zgarada kzartlm krili domates, yeil salata ve crep suzet." "Bu Charlotte'un tabiriyle 'bir lokma bir ey'" dedi Hixie. William, Qwilleran'a aklamada bulundu. "Charlotte hibir zaman yemek yemez. O yalnzca 'bir lokma bir ey' dedii bir eyler yer. te Charlotte orada, beyaz sal, zerinde be kilo mcevher bulunan u yal kz." Salar toz eker gibi bembeyaz yal bayan iki koca gbekli centilmenle heyecanl heyecanl konuuyordu. Centilmen beyler kadn ilgiden ok nezaketle dinliyor gibiydi. Qw-leran, Sivil Sanat Komisyonu'ndan Penniman Kardeler'i hemen tand. Morning Rampage Penniman'larn sermayesiyle kurulmutu. Sanat okuluna ykl bir bata bulunmular, ehrin park sisteminin planlanmasnda da hatr saylr mali destek vermilerdi. Byk Salon'da gergin bir biimde dolaan bir baka adam da olduka tandkt. Son derece yakkl bir yz, yznde, karsna gzel bir kadn kar kmaz gz kamatrc bir glmsemeye dnen dnceli bir ifade vard. Grnmndeki artc ey tamamen tralanm kafasyd. Qwilleran dier konuklar incelemeye balad. Koyu yeil elbise giymi kzl sal alml bir kadn... hafif sakall bir gen adam... ve birden onu grd. Bir an iin nefes almay unuttu. mknsz! diye dnd kendi kendine. Ancak, bu gr kestane rengi salar, bu incecik beden, hele o batan karc, arpk glmseme; hayr, yanlm olmasna imkn yoktu. Ayn anda kadn da Qwilleran'a doru dnd ve yznde bir aknlk ifadesi beliriverdi. Qwilleran o an st dudanda bir karncalanma hissetti, byklarna hafife dokundu. Kadn ona doru yrmeye balamt bile. Her zamanki gibi etekleri uuarak kayarcasna ilerliyordu. O tandk melodik sesiyle seslendi, "Jim Qwilleran, gerekten sen misin?" "Joy! Joy Wheatley!" "Gzlerime inanamyorum!" Birden kollarna atld. "zin ver de sana bir bakaym Joy! Biliyor musun, hi deimemisin!" "Ah, hayr deitim." "Ka yl oldu?" "Ltfen imdi onu hesaplamayalm... Byn ok beendim Jim, sanki seni eskisinden daha iri yar gsteriyor." "Yani iman demek istiyorsun, ok naziksin. Her zaman ok naziktin zaten." Kadn geri ekildi. "Ama her zaman deil, sana yaptklarm hatrladmda gerekten ok utanyorum." Qwilleran kadnn yzne dikkatle bakt ve birden boaznn dmlendiini hissetti. "Seni bir daha greceimi hi zannetmiyordum Joy. Ne yapyorsun burada?" "Ocak ayndan beri burada yayoruz. Eimle ben bu binann arkasndaki mlek atlyesini iletiyoruz." "Evlendin mi!" Qwillerann btn umutlar bir anda suya dmt. "imdi soyadm Graham. Peki, sen burada ne yapyorsun Jim?" "Artk bana hi kimse Jim demiyor. Son yirmi yldan beri adm Qwill." "Hl Qwilleran'i W ile mi yazyorsun?" "Evet ve hl dizgi ve dzelti yapan arkadalara karn arlar veriyor." "Peki, evlendin mi?" "u an evli deilim." "Hl yazyor musun?" "Bir yldan uzun bir zamandr Daily Fluxton'da alyorum, hi yazlarm grmedin mi?" "Unuttun mu, ben yle pek okuyan bir insan deilim. Ayrca kocam Fluxion'un sanat eletirmenine ok kzyor ve bu yzden Morning Rampage okuyor." "Bunca yldr nerelerdeydin Joy?" "ounlukla California'da. Sonra Bay Maus bizi buraya davet etti ve mlek iine baladk. Konuacak o kadar ok ey var ki! Mutlaka seninle... seninle... ne zaman..." "Joy" dedi Qwilleran sesini alaltarak. "Neden katn?"

Kadn iini ekti ve nce bir yne sonra dier yne doru bakt. "Bunu sana sonra aklarm. nce u sinirli kocam Bay G. kriz geirmeden seni onunla tantrmalym" dedi ac bir glmseyile. Qwilleran salonun kar tarafna baktnda, kendilerini izleyen uzun boylu, iri kemikli bir adam grd. Dan Graham soluk havu renkli salar olan, demelmas kk bir adamd. illi derisi yzndeki ve elerindeki belirgin kemiklerin zerinde gerilmiti. Anm kadife ceketi, tsz gmlei ve sandaletleriyle kendisine kastl olarak deiik bir hava vermeye alt hemen anlalyordu. Tersine, byle giyinmek ona harap bir hava vermiti. Sinirli bir adam?.. Kesinlikle hayr. Joy, Qwilleran'i "eski bir sevgili" olarak tantrdnda Graham ksa bir selam verdi. Qwilleran, Joy'un kendisini bu biimde tantrrken kulland tonda hnzrlktan ok bir kin sezinledi. Galiba kar kocann arasnda kt giden bir eyler vard. Bundan memnunluk duyduu iin birden utand. Dan Graham'a, "Einizi Chicago'dan, yllar ncesinden tanyorum. O zaman daha ocuktuk. Ben onlarn komusuydum. u anda Daily Fluxion'da alyorum" dedi Qwilleran. Graham bir eyler mrldand. ok hzl konuuyor, szckleri yutuyordu. "Pardon?" dedi Qwilleran. "Birsergihazrlyoruz. Belkibizimiinbirtantmhazrlaya-bilirsiniz." "Bu tam bir kar-koca ovu olacak" dedi Joy. "kimiz farkl stillerde alyoruz. Umarm ala katlrsn Jim." "Sanateletirmeninizibeendiimisyleyemem" diye mrldand kocas. "Eletirileribeparaetmez." "Kimse sanat eletirmenini sevmez" dedi Qwilleran. "Gazetecilikte yapmak istemeyeceim tek i budur. Her neyse, Ortabat'y nasl buldunuz Bay Graham?" "Bu ehre iki sent vermem" dedi mleki. Qwillerann kulaklar onun hzl konumasna ve artk demode olmu klieleri zgrce kullanmasna almaya balamt. "New York'ta almay dnyorum ya da belki de Avrupa'da." "Eh, bense lkenin bu ksmn ok seviyorum" dedi Joy meydan okurcasna. "Burada kalmak istiyorum." O her zaman her eyi ok severdi zaten. Qwilleran onun snrsz cokusunu hatrlad birden. Graham akam yemei iin hazrlanm masaya gz att. "Ne zaman bir eyler yiyeceiz Tanr akna? Bir at bile yiyecek kadar am" dedi, bo bir ampanya kadehini sallayarak. "Bu adamlar nce sizin itahnz ayorlar ama sonra ortalarda hi grnmyorlar." "Biliyor musunuz" dedi Qwilleran, "Henz ev sahibimizi grmedim." Joy onun elini kavrayarak, "Grmedin mi? Dur seni mutfaa gtreyim, Robert Maus lokum gibi bir adamdr." Kadn onu Byk Salon'un arka tarafnda kalan dk tavanl bir koridordan geirdi. Elini skca tutuyor ve ona gereinden daha yakn duruyordu. Bilinli bir sessizlik iersinde yrdler. Mutfak olduka byk, gsterili bir meknd. ifal otlarn ve scak arabn kokusu enfesti dorusu. Seramik karoyla denmi yerleri, krili tavan ve muhteem minesiyle bu mekn, Qwilleran'a Normandy'de grm olduu mutfaklar hatrlatmt. Bakr kaplar, tavandan asl kurutulmu dereotu ve biberiyeler, bak ile satrlarn dizilmi olduu mee baklk. Ak raflarda ise omlet tavalar, sufle tabaklar, bakr kseler, bir balk buulama tenceresi, salata sepetleri ve Qwillerann tanmad, gizemli birka mutfak aleti daha... Bu mekna olduka hkim, uzun boylu, iri yapl, orta yal adam, tertemiz beyaz gmlei, sade kravat ve altn kol d-meleriyle dikkat ekiyordu. Yksek Mahkeme hkimlerine mahsus vakur bir tavr vard. Srtndaki hafif kambur nedeniyle sanki nazike selam veriyor gibi grnyordu. Belinden aa uzun bir mutfak nl balam, hamur yourmakla meguld.

Joy Graham onlar tantrdnda, Robert Maus unlu ellerini gstererek, zr diledi ve biraz dnceli, ll bir ses tonuyla, "Nasl... snz?" diye sordu. Maus'a, son derece nazik bir biimde, ksa emirler verdii beyaz niformal bir kadn yardm ediyordu. "unu dondurun ltfen... Rica etsem sosu hazrlar msnz... imdi de tavuu alaym Bayan Marron. Teekkr ederim." Maus olduka byk, keskin bir bak kullanarak tavuk gslerini ustaca, kemiklerinden ayrmaya balad. "Sanki intikam alyrmsnz gibi kullanyorsunuz ba " dedi Qwilleran. Maus cevap vermeden nce derin bir nefes ald. "Bu beni olduka... tatmin ediyor" dedi, ba ete daldrarak aletin yass ucuyla tavuk gsne bir darbe daha indirdi. "Sannsaklar ltfen Bayan Marron" "Buras olaanst bir bina" dedi Qwilleran. "Daha nce hi byle bir yer grmemitim." Bu yorumdan sonra konuyu uzunca bir sre dnen avukat sonunda, "Bunu bir 'mimari felaket' olarak tanmlamamzn ok byk bir yanl olmayaca kansndaym. Mimarnn hakkn yemek, yapmak isteyebileceim en son ey ancak unu da gnl rahatlyla syleyebilirim ki estetik bilincinin, coku ve teknik bilgisinin ok gerisinde kalm olduuna inanyorum" "Ama yukardaki daireler ok ho denmitir" dedi Joy. "Bay Maus, Jim'i balkona karabilir miyim?" Maus nezaketle ban sallayarak cevap verdi: "Siz arzulu-yorsanz, tabii... Sanrm Alt Numara'nn kaps kilitli deil." Qwilleran daha nce "Alt Numara" gibi bir yer kesinlikle grmemiti. Girdikleri bu stdyo daire tam tamna iki kat ykseklikteydi. D duvarn yars pencereydi ve pek ok kk camn birletirilmesiyle yaplmt. lkbahar gneinin batarken aratt kavunii parlaklk odann iini muhteem bir renkle donatyordu. alma masasnn arkasndaki ufak camn herbirinde ayr bir gkkua olumutu. Qwilleran byna doru fledi. "Bu mobilyalar ok beendim! Ar, hatta grn olarak ortaadan kalma izlenimi veren oymal ferforjeler..." "Eyalar Ham Hamilton'a ait" dedi Joy. "Etkileyici, yle deil mi? Nerede yerleeceini kesinletirince bunlar aldrtacak." "Tand m demek istiyorsun?" "Florida'ya tayin oldu, bir marketler zincirinin alm satm ileriyle ilgileniyor." Qwilleran daireyi alc gzyle inceledi. zellikle byk siyah beyaz ekoseli kanepeyi, duvara gml kitapl ve -bir de ne olsun!- beyaz ay postu kilimi. "Buras kiralk m?" diye sordu. Bu soru karsnda Joy'un gzleri parlamt. "Gerekten ilgileniyor musun? Burada yaamak ister misin?" "Bu kiraya bal ve ayrca baka eyler de var." Qwilleran Koko ve Yum Yum'u kastediyordu. "Hemen Bay Maus'a soralm." te bu onun ok iyi tand Joy'du. Ani kararlar almak ve hi vakit kaybetmeden harekete gemek, onun en iyi bildii zellikleriydi. "Hayr, yemek bitene kadar bekleyelim. Bana biraz dnmek iin izin ver." "Ah, Jim" diye bard Joy ona sarlarak. "Btn bu yllar boyunca seni ok dndm." Qwilleran onun kalp arpntlarn duyuyordu. "Neden kayboldun? Neden hi aklama yapmadan beni ylece brakp gittin? Neden bana hi yazmadn, hibir aklama yapmadn?" diye fsldad. Joy geri ekildi. "Bu ok uzun bir hikye. Hadi imdi yemee inelim" dedi, Qwillerann kalbine takla attrmay daima baarm o arpk glmsemesiyle. Byk mee masa, ar seramik tabaklar, gm atal kak ve ar, ilenmi demir amdanlarla donatlmt. Qwilleran, Hixie Rice ve kendini Charlotte Roop diye tantm olan beyaz sal kadnn arasnda, kendisine ayrlan yere oturdu. Joy ise masann u ksmnda,

Basil ve Bayley Penniman'n arasnda oturuyordu. Bu durumda Qwilleran'la iletiimi ancak gzleriyle kurabilirdi. Qwileran'in tam karsnda, kolayca glmseyen, dazlak bir vahi oturuyordu. Adam hafife kalkt, sa elini kalbinin zerine koyarak masann zerinden eildi. "Adm Max Sorrel." "Ben Daily Fluxion'dan Jim Qwilleran. Sizi daha nce hi grm mydm?" "Bir restoranm var: Altn Pirzola." "Evet, orada bir akam yemei yemitim." "Kuzu kzartmasnn tadna bakabildiniz mi? Bu bizim spe-sialitemizdir. Bu yemei her yaptmzda inann zarar ediyoruz." Restoran sahibi bir yandan konuurken, dier yandan da ataln, ban peetesiyle parlatyordu. Kaklar kaldrld, Qwilleran suteresi orbasnn tadna bakt ve gerekten nefis olduunu dnd. Ancak hepsini iecek kadar itah kendinde bulamad. Mutluluk itahn kapamt. Akl ve gzleri srekli Joy'dayd. imdi neden effaf tenli, uzun sal kadnlara ilgi duyduunu daha iyi anlyordu. Bu gece Joy'un o kahverengi gr salar rlm ve bann zerine bir ta gibi oturtulmutu. Qwilleran onun ocukken kendine perdelik kumatan romantik ama uyduruk giysiler yaptn hatrlad. Ne deli bir ocuktu Joy! u an zerindeki elbise de o dnem giydikleri gibi vcudunu saryordu. William konuklarn sa tarafndan nlerindeki orba kselerini ald, sol tarafndan midye dolu tabaklar verdi. Bardaklara beyaz arap doldurdu. Bir yandan da hafife slk alyordu. Servisi bitirdikten sonra o da teyaz ceketiyle misafirlere katld ve o canl, deli dolu tavrlaryla hemen bitiiinde oturanlar tekeline ald. "Biraz allmn dnda bir durum" dedi Qwilleran, Hixie'ye. "Robert her eye izin verir" dedi Hixie. "Kendisi olduka resmi grnr ama dnyalar tatlsdr. Biraz tereya alabilir miyim?" "Sen nasl oldu da burada yaamaya baladn?" "Gda sektryle i yapar bir ajansta metin yazarym. Gdayla ilgili bir iiniz yoksa Robert size oda kiralamaz. Mesela Bayan Roop bir restoran iletmecisidir." "Evet, Cennet Aevleri'nden birini ben iletiyorum" dedi Qwillerann solunda oturan kadn, kolundaki bileziklerini sallayarak. Ufak tefek, hareketli bir kadnd ve byk ihtimalle emeklilik yana yaklamt. zerinde, ne olduu pek anlalmayan bol mcevher vard. "Yaklak 40 yl nce Bay Hash-man'n yannda almaya baladm. Daha nce ise rahmetli Bay Penniman'n yannda sekreterdim, dolaysyla gazetecilik iinden biraz anlarm. Gazetecileri gerekten takdir ederim. Onlar szck ustalardr." Sonra da, "Belki siz bana yardmc olabilirsiniz" diyerek kocaman antasnn d gznden bir bulmaca kard. "Sevgi anlamna gelen ve a ile balayan drt harfli szck nedir?" "A'l'i-k olabilir" diye cevap verdi Qwilleran. Bayan Roop kalarn att. "Alk m?" "Bu Arapa bir szcktr ve Al-k diye okunur." "Ah, evet" dedi kadn. "Siz bir dahisiniz." Szc dikey karelere yazverdi. Tavuk servisi yapld. Qwilleran buna da kolaylkla kar koyabildi. Yemeiyle oynayarak etrafndaki konumalar dinlemeye devam etti. "Biliyor musunuz, yer mantarlarnn kilosuna yetmi be dolar istiyorlarm" dedi Sorrel. Kzl sal yle diyordu: "Mountclemens bir dolandrcyd biliyorsunuz. O mehur stakoz salatas konserveden yaplyormu meer." "Bu binann tavan arasnda o kadar ok eleniyorum ki. Tozlu bir konsolda saklanm eski mektuplar ve defterler buldum" dedi Joy, Basil Penniman'a. "Bir avu buday gbeini istediiniz her eye koyabilirsiniz. Salnz iin ok iyidir" diyordu Rosemary Whiting. "Karides kokteylinin son derece demode olduunu artk herkes biliyor" dedi Hixie. Ve Joy, "Tavan arasnda ne bulduumu bilseniz ok arrsnz. ok sayda kiiyi son derece zebilir" diye devam etti.

Kei sakall adam ise yemek piirmeyle ilgili bir srrn aklyordu: "Peyniri her zaman elimde rendelerim. Asiago'nun iinde bir para rendelenmi parmak lezzete lezzet katar." Maus ise sofrann bana oturmu, sessizce her yemein tadna bakyor, gzlerini bolua dikiyor, dudaklar ve diliyle yiyeceklerin lezzetini deerlendiriyordu. Bir ara, "Bence crote tam kvamnda deil" dedi. "Kesinlikle doru deil! Muhteem olmu" diye rahatlatt onu Bayan Roop ve Qwilleran'a dnerek, "Bay Maus ok usta bir adr. Bir keresinde gzlerini karmadan bir domuzu frnda piirmeyi baarmtr. Dnebiliyor musunuz?" dedi. Qwilleran herkesin dikkatini ekmek iin biraz sesini ykselterek, "Bayan Graham'n da son derece usta bir a olduunu biliyor muydunuz? Daha on yedi yandayken muzlu kek yapmay denemiti ve eyalet apnda yaplan kek yarmasnda birinci olmutu." Joy ho bir biimde kpkrmz oldu. "Genken olmu bir eydi canm. inde muz, hindistan cevizi, ilek, ikolata, ekerleme ve rplm krema vard." "Al hakknda ok ey bilmiyorum. Ama onun ok iyi bir mleki olduunu biliyorum. Bu yemek takmn o yap-t" dedi Max Sorrel ataln tabana vurarak. "Bana byle bir sipari vermesi Bay Maus'un her zamanki cmertliinin bir rneidir" dedi Joy. Qwilleran kahverengi kenarlar ve benekleri olan gm gri kaln tabaklara bakt. "Btn bu tabaklar sen mi yaptn?" Elle mi? Ka tane yaptn?" "Yirmi drt kiilik servis iin yaptm." Sorrel yzndeki o zafer dolu glmsemeyle ona bakt. "Bunlar bir harika tatlm, eer bir milyoner olsaydm restoranm iin btn tabaklan senin yapman isterdim." "ok tatlsn Max." "Bunlar yapmak ne kadar srd" diye sordu Qwilleran. "Mmmm, bunu sylemek biraz zor..." diye sze balad Joy. Dan Graham birden olduka yksek bir sesle araya girdi. "Bu hibir ey deil. Ben California'da bir film ekimi iin alt yz para yapmtm." Konumas bir anda havay elektriklendirmiti. Kimse cevap vermeden salatasna doru eildi. Birdenbire herkes marulun yapraklaryla uramaya balad. "Ayrca size bir ey daha syleyeyim" diye ekledi Graham. "Wedgwood, Rus Katerina iin tam dokuz yz altm iki para yapmt." Masaya bir sessizlik kmt. Birden William, "Yemekten sonra bri oynamak isteyen var m? Hazm kolaylatrr" dedi. 3 Qwilleran evine gidip dul ev sahibesine oradan tanacan sylediinde, kadnn gzleri doldu. Bir sonraki ayn kirasn da deyince Bayan Cabb dayanamayarak alad. Maus Evi'ndeki kira, Zwinger Soka'nda dedii kiradan daha yksekti ama sofistike bir mutfak yeni kesi iin olduka yararl olabilirdi. Hem kediler de, o gzel ay postunu ok beeneceklerdi. Ancak Qwilleran oraya tanmasnn gerek nedenini ok iyi biliyordu! Eski dairesine girdiinde, kediler sedirin zerinde uyuyordu. Onlar okayarak uyandrd. Koko gzlerini amadan Yum Yum'un burnunu yalad. Yum Yum da Koko'nun kulan yalad. Koko kendi patisini yalad, Yum Yum'da o zmpara kd diliyle Qwillerann elini. Onlara Maus Evi'nden getirdii limon soslu midyeleri verdi. Sonra da Arch Riker'n evine telefon etti. "Arch umarm seni uyandrmadm" dedi. "Bu gece hayatma kimin yeniden girdiini asla tahmin edemezsin... Joy!" Hattn br ucunda, inanmazlk kokan bir sessizlik oldu. "Joy Wheatley deil herhalde!" "u anda ismi Joy Graham, evlenmi!" "Ne yapm?.. Nerede grdn onu?" "O ve ei seramik sanats. Buraya California'dan gelmiler." "Joy bir sanat m olmu?"

"Nehir Yolu'nda bir atlyede oturuyorlar, ben de onlarla,] ayn binada bir daireye tanyorum." "Dikkatli ol" diye uyard Arch. "Hemen bir sonu karma, o i oktan bitti." "Nasl grnyor?" "Gzel, her zamanki gibi ok irin ve her zamanki gibi tez-canl- Hamlesini imdi yapyor, konuyu sonra dnyor." "Ne... ya da neden olduunu aklad m?" "O kadar uzun konuacak vaktimiz olmad." "Bu bomba gibi bir haber yahu. Hele bir Rosie'yi uyandraym da ona da anlataym." "Yarn le gibi grrz" dedi Qwilleran. "Broya gelmeden nce biraz al veri yapmak istiyorum. Kendime baharlk bir eyler bakacam. Bir ka yeni kyafet fena olmaz." Kravatn zd, frlatt ve kendini rahat bir koltua atarak tatl anlara dald: Joy'un, teyzesinin mutfanda ekmek piirirken, elindeki yara bandn hamurun iinde kaybetmesi, uzun salarn diki makinesine kaptrmas gibi. Daha kk bir ocukken Joy'a iirler yazmt. Joy.... toy... soy... Qwilleran ban sallad. Joy'un, hayatna bu kadar zaman sonra tekrar girmesi inanlr gibi deildi! Sal sabah, bahar kokulu bir gnd. Kazanm olduu dl parasyla bir ift ayakkab ve uzun zamandr giymekte olduundan daha modern kesimli bir takm satn ald. leyin Arch Riker'la yemek yediler, Chicago'daki acemi gazetecilik gnlerini andlar. O zamanlar Joy'la Qwilleran, Rosie'yle de Riker, iki ift, birlikte ok dolamlard. leden sonra da Qwilleran tand bir antikacdan bir steyn dn alarak eyalarn Maus Evi'ne tad. Koko ve Yum Yum her iki taraftan hava delii alm bir konserve kolisinde yolculuk yaptlar. Yol boyunca kutu salland, ierden srekli tekmelendi, hrltlar ve tslamalarla dolu bir kargaa yaand. Koko bir strateji ustas olarak ne zaman dikkat ekmek istese, Yum Yum'u ldryormu gibi davranrd. Bu minyon dii de onun gnll su ortayd. Ama Qwilleran bu oyunu renmiti, artk aklanmyordu onlara. Khya kadn, Bayan Marron, Qwilleran ile konserve kolisini Maus Evi'ne kabul etti. zgn ifadeli, donuk gzl, soluk benizli bir kadnd. Yorgun admlarla onlar Byk Salon'dan geirdi. "Alt Numara'y iyice temizledim" dedi kadn. "William da geen hafta duvarlar silmiti. Okuldan geldii zaman eyalarnz yukar karacak." ledensonra gnei temizliin kusursuzluunu kantlamak istercesine o geni stdyo penceresinden ieri giriyordu. Yerdeki kahverengi seramik karolar prl prld. Koyu renk mee mobilyalar cilalanmt. Pencere camlan da yine l sld. Bayan Marron, talyan stili kepengi -eskiden sanatlarn sevdii pilili bir brandayd bu- indirdi. "Bay Maus yemekleri hangi zamanlarda istediinizi sylemedi. Burada herkes farkl zamanlarda alr, gelir ve gider yemek yer ya da bazen yemezler" dedi. "Kahvaltlarm her sabah isterim, dier yemeklerle ilgili olarak da sizi gn be gn haberdar ederim" dedi Qwilleran. "Beni bu akam da yemekte sayabilirsiniz.. Bu telefon alyor mu?" "Hattn almas iin telefon irketini arayacam." Birden yerinden srad. "Ah! O kutunun iinde ne var byle?" Qwillerann masann zerine koymu olduu konserve kolisi sallanmaya, titremeye balamt. stelik de doast sesler karyordu. "ki Siyam kedim var" diye aklad gazeteci ve bu dairenin dna kmayacaklarndan emin olmak istiyorum Bayan Marron." "Pahal eyler mi?" "Onlar benim iin ok deerli ve balarna bir ey gelsin istemem. Ltfen temizlik iin geldiinizde dikkatli olun." Khya kadn ayrldnda Qwilleran kapy kapad, kapnn mandaln ve kilidini denedi. Masann arkasndaki kk kanatl pencereyi de denetledikten sonra banyo penceresini, hava menfezlerini ve bunlara benzer, inat bir kedinin dar kmasna izin verecek ne varsa her eyi gzden geirdi. Sonra konserve kolisini at.

Kediler balarn iki yana sallayarak temkinli admlarla ktlar. Sonra ortak bir kararla beyaz ay postuna doru seyirttiler, kuyruklar aada, karnlar yerde bir sre postu kokladlar. Hayvan saldrmak ya da geri ekilmek gibi bir tepki vermeyince Koko cesurca, kafasn alm azn iine soktu. Dileri koklad ve cam gzlere dikkatlice bakt. Yum Yum da zerafetle postun zerine kuruldu. Biraz sonra beyaz krkn zerinde gerek bir zevk ve cokuyla yuvarlanyorlard. Qwillerann gzleri bir sre dairenin iinde herhangi bir ak var m diye gezindi ve sonunda kediler iin tamamen gvenli bir yer olduuna emin oldu. Yatak, iki geni gardrop arasna konmu kaptan ranzasyd, dolaysyla merakl oda arkadalar somyann telleri arasna giremeyeceklerdi. Yum Yum'un ineyebilecei hibir bitki yoktu. Masann zerindeki lamba bir kedi kovalamacas esnasnda olduu yerde kalmay baaracak kadar ard. Elence unsuru olarak pencere kntlarna gelen gvercinler vard. Mee yemek masas ise kedilerin mavi yastn stabilecek, gne alan bir yerdeydi. "Bence buras ok gzel" dedi Qwilleran kedilere. "Sizce de yle deil mi?" Yant banyo tarafndan geldi. Koko sevin iinde baryor, kulak paralayc sesinin karo duvarlarda yanklanmasyla eleniyordu. Gazeteci de iinde bir coku hissetti. Hatta bu mutluluk le yemeinde alaca kalorilerin yerine bile geti. Bir gece nce Joy'la karlatndan beri, alk duygular krelmiti. Daha imdiden kendini zayflam hissediyordu. Joy'un atlyede olup olmadn merak etti. Onu ziyaret etmek mi, akam yemeinde karlamak m daha uygun olurdu? Birden st cebindeki tavuk konservesini hatrlad. Ufak mutfakta bir konserve aaca buldu. Tavuk paralarn el yapm bir ta tabaa yerletirirken kap vuruldu. Melodik bir vurutu bu. Gelen Joy olabilir miydi? Taba hzla banyoya, yere brakt, kedileri ard ve kapy zerlerine kapad. Kapy amadan nce banyo aynasnda kendisine bir gz att, kravatn dzeltti, elini bir iki kere salarndan geirdi, yznde neeli bir ifadeyle kapy amak iin harekete geti. "Merhaba" dedi William srtarak. Elinde bir bavul ve bir koli de kitap vard. "Ah, sen miydin?" dedi Qwilleran. Yz her zamanki ciddi ifadesini ald. "Teekkr ederim. Onlar herhangi bir yere brakabilirsin." "Btn binada en iyi daireyi sen kaptn" dedi delikanl, odann iinde salna salna yryerek. "Miki Fare senden ne kadar kira alyor?" "Arabada baka kutular da var" dedi Qwilleran. "Bir tart ve olduka byk ve ar bir kalkan var. Bir de daktilo. Ltfen onlar getirir misin?" Kitaplarn koliden karmaya ve odann dier ucundaki kitapla yerletirmeye balad. William pencereye doru yrd. "Gzel bir manzaran var, Marina'daki btn lgn partileri izleyebileceksin... Bri oynar msn?" "Pek yeteneim yok" diye mrldand Qwilleran. "Hey, bunca ar eyi gerekten okuyup bitirdin mi?" Delikanl elinde, Qwillerann on sente bir sahaftan satn ald, Toynbee'nin bir kitabn tutuyordu. "Benimse tek okuduum polisiye romanlar... Heyy! Bu da neydi?" Banyodan kulaklar trmalayan bir lk geldi. "Kedilerden biri. Onlarn tuvalet kutular arabada kald. Ayrca bir torba da kum olacak. nce onlar getirirsen iyi olur." "Onlar grebilir miyim?" dedi William banyoya yryerek. "Her eyi daireye tayana kadar bekle ltfen" dedi Qwilleran sabrsz bir sesle. "Birden koridora frlayabilirler. Yabanc bir yerde genellikle gergin oluyorlar." "Harika bir ey olmal... bir gazetede almak. Cinayet olaylarn da yazyor musun?" "Artk deil, benim konum cinayet deil." "yleyse ne yapyorsun?" Delikanlnn gevezelii Qwillerann sabrn tarmak zereydi ama bir yandan da houna gitmiti. Delikanlnn merakl ve srarl tavr Qwilleran'a aylak gazeteci gnlerini anmsat-

mt. "Bak, sana hayat hikyemi yarn anlatacam" dedi. "imdi eyalarm getir, sonra da mlek atlyesini ziyaret etmek istiyorum." "Ziyaretileri pek sevmiyorlar" dedi William. "alrken istemiyorlar, tabii kulandan tutulup atlmaya razysan..." Qwilleran, Joy'u akam yemeine kadar grmedi. Yemek mutfan kesindeki byk yuvarlak masada servis edildi nk akam yemei iin yalnzca alt kii vard. Robert Maus ortalklarda yoktu, Bayan Roop ve Max Sorrel'in de kendi restoranlarnda ileri vard. Mutfaktaki eitli kokular ba dndrcyd. Rosto, peynir, minede yanan odunlar ve Joy'un baharatl parfm. Gzel kadn akaklarn renklendirmi, gz kapaklarn koyulatrmt. Her zamankinden daha ekici grnyordu. Qwilleran msr orbasnn yalnzca tadna bakt. Rostosundan ve brokoli salatasndan ok az yedi. Bezelyeli patates presiyle de hi ilgilenmedi. "Her ey ok gzel olmu" diyerek yemei hazrlayan Bayan Marron'a gvence verdi. "Ama ben biraz kilo vermeye alyorum." Sakin bir mizac olan Rosemary, Qwillerann hi dokunulmam salata tabana bir gz atarak, "Bulguru mutlaka ye-' melisiniz. Salnz iin ok faydaldr." "Yemek piirir misiniz Bay Qwilleran?" diye sordu Hixie. "Yalnzca kedilerim iin bir iki gurme yemek hazrlarm." Masadaki konuma ylesine havadan sudan devam ediyordu. Graham'larn can skknd. William da sanki bir daha hi yemek yiyemeyecekmi gibi yiyordu. Qwilleran, Koko ile Yum Yum hakknda hikyeler anlatarak grubu elendirmeye alt. "Buzdolabnn iindekilerin bile kokusunu alabiliyorlar" diyordu. "Eer dolapta bir stakoz varsa asla tavuk yemezler. Eer tavuk varsa asla sr eti yemezler. Sombal mutlaka iyi bir marka olmaldr. Bana bunu nasl anlayabildiklerini sormayn. Sabahlar Koko kahvalt iin zil alar. Bunun iin daktilonun tab tuuna basyor, bu da kolu birden yerinden attrp zili aldryor. Korkarm bir gn daktilo yazmasn da renecek." Joy dinleyiciler arasnda olduundan, Qwilleran kendini ok iyi hissediyordu. Ama konutuka da onun bu gece ne kadar melankolik olduunu farkediyordu. Sonunda Joy, "Bir kedim vard ama iki hafta nce ortadan kayboldu, onu ok zlyorum. Ad Raku idi" dedi. Kocas bu akam ilk defa olarak sze kart. "Birisi Blimp'i alm olmal. Ben ona Blimp derdim." Kendinden olduka honut grnyordu. "Ne cins bir kediydi?" diye sordu Qwilleran, Joy'a. "Onu dar karr miydin?" "Hayr ama kediler kmak iin bir yol bulurlar mutlaka. Byk, dumanl-kahverengi, uzun tyl bir kediydi." "nsanlar kedileri alyorlar, sonra deneylerde kullanlmas iin labaratuvarlara satyorlar" dedi kocas. Joy dilerini skarak, "Ltfen Dan, bu konuyu amak zorunda msn?" "Olduka byk bir i haline geldi" diye devam etti Dan firaham. "u hayvan karma ii." Syledikleri ilgi eker umuduyla masadakilere bakyordu. "Bu komik deil" dedi Joy ataln brakarak. Oturduu yerde yumruklarn skt. "Bu hi komik deil." Qwilleran Joy'un kocasna dnerek "Aklma gelmiken, zamannz olduunda sizin atlyenizi gezmek isterim." "Sergiden nce olmaz" dedi mleki ban ciddi ciddi sallayarak. "Neden olmaz?" diye yaptrd kars. "Canm biliyorsun, alrken birinin etrafta gezinmesi son derece sinir bozucu bir ey." Qwilleran'a dnerek devam etti, "Blnmelere hi tahamml edemeyiz. Tek kollu bir duvar kd yaptrcsnn nasl kanmaya imkn yoksa bizim de ie ara vermeye yok. Ne demek istediimi anlatabiliyor muyum?"

Joy, Qwilleran'a dnd. Sesi buz gibiydi. "Atlyeyi ne zaman grmek istersen ltfen bana haber ver, sana zerinde altm paray gstermekten zevk duyarm." Kocasna da nefret dolu bir bak frlatt. Bunu izleyen skntl sessizlii bozmak amacyla, gazeteci yeniden Graham'a dnd. "Fiuxion'un eletirmenini sevmediinizi sylyordunuz, ikyetiniz nedir?" "mlekilik hakknda en ufak bir ey bilmiyor, bilmem anlatabildim mi?" "Bizde yazmaya balamadan nce mzede kratrd." Graham homurdand. "Bu bir ey deitirmez. Flaman resminden ya da Afrika heykelinden anlyor olabilir ama modern mlekilik hakknda tek bir bror dolduracak kadar bile bilmiyor. Bilmem anlatabiliyor muyum? Los Angeles'da, tek bama atm sergide nde gelen eletirmenlerden biri, eserlerimin dokusunun gzler iin bir len, parmak ular iin de bir zevk olduunu yazd." Joy sesinde kmseyen bir eda ile Qwilleran'a, "Buraya ilk geldiimizde Dan ortak bir sergide bir iki eski mleini tehir etmiti, sizin eletirmen de yazsnda pek nazik bir dil kullanmamt." "Bir eletirmenin nazik olmasn beklemiyorum" dedi kocas. kk demelmas hzla oynuyordu. "Ondan yalnzca iini bilmesini bekliyorum." William sze kart. "Bir eletirmen nasl grrse, yle sz eder, yapabilecei ancak budur. Ben bu eletirmenin ok yerinde bir gr olduunu dnyorum" "Amaan William! Kes artk. mlekilik hakknda hibir ey bilmiyorsun bir de konuup duruyorsun. Sana Penniman Sanat Okulu'nda ne retiyorlar? Kt iekler yapmay m?" diye kt Joy. "Ah! zr dilerim" dedi delikanl yapay bir krgnlkla. Qwilleran Joy'un bu halini hi grmemiti. Somurttuu olurdu ama hi byle sivri dille konutuu olmamt eskiden. Hixie ocua taklarak, "Bunlarn seni zmesine izin verme Willie canm. Senin kiisel ekiciliin apalln kapatyor." "Aman, teekkrler." "Bu tip ekimeler" diye mrldand Rosemary, "hazm iin iyi deildir." "Bunun iin beni sulama" dedi William. "Bunu o balatt." Dan ayaa kalkt ve peetesini masann zerine frlatarak, "Bu kadar yeter artk! Btn itahm kat" diye bard ve hzla mutfaktan kt. "Koca bebek!" diye sylendi kars. "Ayrlma sahnesini oynamadan nce elmal turtasn bitirmeyi ihmal etmedi." "Bunun iin onu sulayamam" dedi Hixie. "Ona ok kt davrandn." "Neden kendi iine bakmyorsun ve azn doldurmakla megul olmuyorsun canm? Bu ii ok iyi baanyorsun." "Gryor musunuz?" dedi Hixie gzlerini krparak. "Sska insanlar her zaman kt mizal olur." "Gerekten yeter artk" diye yumuak sesiyle kar kt Rosemary. "Bay Qwillerann nnde byle konumak zorunda myz ?" Joy yzn ellerinin arasna ald. "zr dilerim Jim. Sinirlerim bozulmu durumda. ok... alyorum. Beni affet" diyerek o da hzla masadan kalkt. Yemek, blk prk konumalarla sona erdi. Hixie yazd yemek kitabndan bahsetti. Rosemary pekmezin yararlarn sayd. William da Milwaukee'deki ma kimin kazandn merak etti durdu. Akam yemeinden sonra Qwilleran holdeki umumi telefonu kullanarak Arch Riker' evinden arad. "Maus Evi'nde bir eyler dnyor" dedi alak bir sesle konuarak. "Buradaki btn kiraclar kavgac bir aile gibiler ve Joy kesinlikle ok mutsuz. ok fazla altn syledi ama bana nemli bir sorunu varm gibi geldi. Onu alp seni ve Rosie'yi ziyaret etmeyi ok isterdim. Bu belki ona iyi gelebilir."

"Tam olarak konuyu anlamadan ansn denemeye kalkma" diye Riker uyard onu. "Eer evlilikleriyle ilgili sorunlar varsa, Joy seni de kullanyor olabilir." "Byle bir ey yapmaz. Zavall kz. Onu hl yirmi yanda gibi dnyorum." "Kocas hakknda ne dnyorsun?" "Kendini beenmi, son derece kaba bir tip." "Byle olmayan bir sanat tanyor musun sanki? Hepsi de kendilerinin ok nemli olduklarn sanrlar." "Ama bu adamn zavall bir taraf da var. Belki gerekten yeteneklidir de. Ama yaptlarm grmedim. Birisi onun kaba mlekilik yaptn syledi. O da ne demekse?" "Pek iyiye benzemiyor... Yeni ken nasl gidiyor? Maus'la ilgili bir hikye hazrlayabilecek misin?" "Onu yakalayabilirsem. Bu gece SYU toplantsna katld." "O ne demek?" "Saygdeer Yemek Uzmanlar demek. Yani bir grup yemek zppesi." "Qwill" dedi Riker ciddi bir tonla. "Ayan denk al, olur mu? u Joy hakknda demek istiyorum." "Ben ocuk deilim Arch." "Evet ama biliyorsun ki, imdi mevsim bahar." 4 Qwilleran Alt Numara'ya dnd zaman, Koko ve Yum Yum'u, keye gtrdkleri ay postuyla kyasya savarlarken buldu. Zavall savunmasz yaratk bu iki kararl Siyam kedisinin saldrs karsnda parlak yer karosu zerinde kayarak byk oymal masann altna o kambur cssesiyle, az ak sinmiti. Qwilleran kedilere olduka uzun, tumturakl bir vaaz verdi ve ay postunu yatan nne, eski yerine koydu. O srada kap vuruldu ve kendi kendine sz vermi olmasna ramen, Joy'u karsnda bulunca yrei yerinden oynad. Salar beline dklmt. zerindeki elma yeili elbise ince bir kumatan yaplmt. Gzleri hafif ise de sakin bir grnm vard. Glmsedi ve biraz tereddtle ieriye bir gz att. "Bir misafirin mi var? Senin birileriyle konutuunu duydum sanki." "Yalnzca kediler var" dedi Qwilleran. "Yalnz yayorsan zaman zaman kendi sesini duymak ihtiyac hissedersin, eh, onlar da ok iyi birer dinleyicidir." "eri girebilir miyim? Seni aramaya altm ama telefonun hl balanmam." "Bayan Marron telefon irketiyle greceini sylemiti." "En iyisi bunu kendin hallet" dedi Joy. "Ailevi bir trajedi yaad ve hl etkisi altnda. Patates kreplerinin iine patates koymay unutuyor. orbann iine de deterjan koyuyor. Kadn normale dnene kadar hepimizi zehirleyebilir." Ty gibi elbisesiyle dairenin iine szlerek girdi. Tarnms bir parfm kokusu btn oday kaplamt. "u kedilerin gzelliine bakn!" diyerek Koko'yu kollarnn arasna ald. Koko'da buna izin vererek Qwilleran'i hem asrtt, hem de olduka memnun etti. Koko tam bir erkek kedisiydi, ne kucaklanmaya ne de mncklanmaya alkt. Joy kedinin kulaklarnn arkasndaki hassas blgeyi kad ve enesiyle bann stne masaj yapt. Koko mrldand, gzlerini yumdu ve kulaklarn da doru dndrd. "una bak! Seni yal zampara" dedi Qwilleran. "Sanrm senin yeil elbiseni ok beendi... Ben de beendim." "Kediler renkleri ayrt edemez" dedi Joy. "Bunu biliyor muydun? Bana da Raku'nun veterineri sylemiti." ini ekti Koko'ya skca sarld ve yzn boynundaki tylere gmd. "Koko'nun tyleri lezzetli bir yiyecek gibi kokuyor." "Tandmz eski evden kalma bir koku olmal. Ocak ak olduu zaman hep kzarm patates gibi kokard. Kedilerir tylerinin evdeki kokulan zerine ekme gibi bir zellii olabilir."

"Biliyorum. Raku'nun tyleri de nemli kil gibi kokard; Joy gzlerini yumdu ve yutkundu. "Harika bir arkadat. O; ne olduunu bilememek beni kahrediyor." "lan verdin mi?" "Her iki gazeteye de verdim. Bir kii bile aramad. Yalnzca bir kere sesini deitirerek biri arad. Kedilerin dar kmasna izin verme olur mu?" "Bunun iin endielenme. Onlar stlerinden kilitliyorum. Onlar benim iin ok deerli." Joy pencereden darya bakt. Nehir klandrlm ky eridinin arasndan simsiyah akyordu. Birden rperdi. "Sudan nefret ederim. Birka yl nce bir deniz kazas geirdim. Ryalarmda hl boulma sahneleri grrm." "Bir zamanlar gzel bir nehir olduunu sylyorlar. imdi kirlenmi." "Bizim dairede nehri grmemek iin srekli kepenkleri kapal tutuyorum. Ama Dan onlar srekli ayor." Qwilleran durumu hemen kavrad ve gnelikleri indirdi. Omzunda Koko olduu halde Joy, Qwillerann zel yaamyla ilgili bir eyler renmek istercesine etraf dolamaya balad. spanyol tarz oymal sandalyenin zerine aslm olan krmz ekoseli bornoza dokundu. Kitapln zerine yerletirilmi olan Macintosh kalkanna hayran kald. Raflardaki kitap adlarn inceledi. "Bunlarn hepsini okudun mu? Sen gerekten tam bir beyinsin." Masann zerindeki antika abonoz kitapl, ypranm szl, daktiloyu ve takl kd inceledi. "Bu da ne demek? TB harfleri?" "Bunu Koko yazd. Kahvaltsn byle smarlyor, sanrm tavada biftek anlamnda." Joy gld, uzun ve melodik bir gl vard. "Ah Jim, lgn bir hayal gcn var." "Gln tekrar duymak ne gzel Joy." "nan bana glebilmek ok gzel. Uzun sredir byle glmemitim... Dinle! Dier kediye ne oldu?" Yum Yum uzak bir keye ekilmi, olduka ackl bir ses karyordu. Koko hemen Joy'un kollarndan frlayp onu yattrmaya gitti. "ok kskan" dedi Qwilleran. Kediler sempatiyle birbirlerini yaladlar. Yum Yum, Koko dilini onun gzleri, burnu, byklar zerinde dolatrrken gzlerini yumuyor, sonra da aynsn o da Koko'ya yapyordu. Joy daireyi gezmeyi brakt ve byk ekose koltuun kol ksmna oturdu. "Dan nerede bu gece" diye sordu Qwilleran. "Darda. Her zamanki gibi!.. Atlyeyi grmek istiyor musun?" "Sorun karmak istemiyorum, eer o istemiyorsa..." "Tamamen samalyor. Buraya geldiimizden beri Danson iimizle ilgili son derece gizli kapakl davranyor. Sanrsn, I casuslar tarafndan sarldk, hepsi bizim fikirlerimizi almaya alyorlar!" Joy oturduu kanepe kolundan srad, "Hadi gel. Sergi iin hazrlanan btn mlekler kilitli ve anahtar Dan'da ama sana kil odasn, ark ve frn gsterebilirim." Aa Byk Salon'a birlikte indiler ve mutfak koridorunu geerek atlyeye girdiler. Kaln elik kap tozla kapl alak tavanl bir odaya ald. Toz sanki bir rt gibi yeri, alma masalarn, raflar, kalplar, izimleri, krk mlekleri ve etiketlenmi anak mlek sralarnn zerini kaplam, odaya hayaletimsi bir hava vermiti. "Burayla ilgili o gemi intihar olayndaki esrar nedir?" diye sordu Qwilleran. "Bir sanat boulmu -ok uzun zaman nce- ve baz kiiler bunun cinayet olduunu dnmler. Bunu daha sonra bana hatrlat da sana anlataym. Konuyla ilgili ilgin bir fikrim var." Rutubet ve toprak kokan geni, kasvetli bir alana doru yrdler. Her ey amurla kapl gibiydi. "Buras kil odas. Teknik ekipmanlar olduka ilkel ve eskidir. u byk silindir, kili kartrmak iin kullanlyor. Kil yerin altnda bir depoda saklanyor. Kullanm iin nce uradaki presle dz levhalar haline getiriliyor... sonra da u deirmende paralanp somun biiminde ekillendiriliyor ve tede grdn bidonlara yerletiriliyor." "Bunun daha kolay bir yolu olmal" dedi Qwilleran.

"Her aamann bir amac var. Bu elli yl nce geni apl bir retimdi. u anda mimarlar iin birka karo ve bahe tasarmclar iin bahe heykelleri alyoruz. Bunun dnda da bizim yaratc almalarmz oluyor." Joy daha kk bir odaya doru yrd. "Bu bizim stdyomuz ve bu da benim arkm." Joy, kil kapl makinenin yanndaki sraya oturdu ve aft altrarak ayayla ark dndrd. "arka biraz amur koyuyorsun ve o dnerken biim veriyorsun." "Olduka eski grnyor." "Eski Msr'da bu tip arklar varm" dedi Joy. "Ayrca bir de elektrikli arkmz da var ama ben buna daha ok alknm-" "u, zerinde kil paralar olan kare vazoyu sen mi yaptn? " "Hayr, bu sizin eletirmenin beenmediklerinden, Danin bir almas. En son yaptm mlei sana gstermeyi ok isterdim ama kilitli. Belki de bylesi daha iyi. Bir gn buraya Hixie geldi, yeni yapm olduum bir srahiyi krd. Onu ldrebilirdim! Sakar bir kz o!" Bitiikteki oda, geni, kuru ve scak bir tavanaras boluuydu. Her drt duvarn st taraflarnda Msr stili duvar resimleri yer alyordu. Bunun dnda buras tam bir ekmek frnna benziyordu. Odann evresinde pek ok frn vard ve seramik karolar pimeyi bekleyen kurabiyeler gibiydi. "Bu karolar olduka iyi kurudu ve pimeye hazr olarak bekletiliyor" dedi Joy. "Dierleri de srlama ilemi iin bekletiliyor. Bunlar Penniman'larn niversiteye ba yapacaklar apelde kullanlacak... te btn operasyonu grm oldun. Biz de kil odasnn zerindeki at arasnda yayoruz. Son derece dank olmasayd seni davet ederdim. Berbat bir ev kadnym, benimle evlenmemi olduuna sevinmelisin Jim" diyerek Qwilleran'n elini skt. "Bir iki ielim mi? Bende biraz burbon var, eer mahzuru yoksa senin dairende iebiliriz? Burbon hl en sevdiin iki mi?" "Ben imiyorum, artk sert ieceklerden uzak duruyorum" dedi Qwilleran. "Ama sen git ieni getir, ben de soda limon ierim." Qwilleran Alt Numara'ya dnd ve kedileri kitapln stnde uzanm olarak buldu. "Evet, onun hakknda ne dnyorsunuz?" diye sordu Qwilleran. "Yooo" dedi Koko gzlerini yumarak. Joy, burbonuyla birlikte ieri girdiinde, "Bu evde elinin, altnda bir ie iki bulundurursan olduka popler olabilirsin. Bay Maus sert likr sevmez, damak zevkini felce uratyormu Ama oumuz mutlaka bir iki tek atarz." "nsanlar burada otururken nasl zayf kalmay baaryor?" "Bay Maus, gerek bir gurme asla ly karmaz der." Qwilleran ikileri doldurdu. "Sen ok iyi bir aydn Joy. Hl limon ve bal kullanarak yaptn zml ekmein tadn unutamyorum." "mlekilik yemek piirmekten ok farkl deil" dedi Joy oturduu yerde kvrlarak. "Kili sklatrmak ayn hamur yourmak gibi bir ey. Srlama uygulamak da bir kekin stn kremalamak gibi adeta." "mlekilik ii nereden aklna geldi?" Joy gemii yle bir gzden geirdikten sonra, "Jim, Chi' cago'dan ani olarak ayrldmda, seninle ilgili hibir sorunum yoktu. Seni ok seviyordum, gerekten, ama yaantmdan ho nut deildim ve ne yapmak istediimi bitmiyordum." "Eer bunu aklam olsaydn..." "Nasl yapacam bilmiyordum, kamak daha kolay geldi. Hem benim fikrimi deitireceinden korktum." "Nereye gittin?" "San Fransisco'ya, bir sre restoranlarda altm, sonra byk bir iftliin mutfann idaresini aldm. Buras mlekilik okulu olarak iletiliyordu. Daha sonra bir para kil tutmama izin verdiler. ok abuk rendim, dller kazandm ve o zamandan beri de mlekilikle uramaya devam ediyorum."

Qwilleran byk ekose koltua yerleti ve uzun uzun piposunu yakt. "Dan'la byle mi tantn?" Joy ban sallad. "Dan, California'da ok fazla rekabet olduunu dnyordu. Bu yzden Florida'ya tandk ama oradan nefret ettim. Yaratclm krelmiti, kendimi Florida'da yz yandaym gibi hissediyordum. Bu yzden tekrar kyya dndk, ta ki, buradan neri alana kadar." "Hi ocuunuz olmad m?" Joy ikisinden yavaa bir yudum ald. "Dan istemedi, yani fakir olabilmek iin zgr olmak istedi. Benim de iim vard, zamanm dolduruyordu ve tatmin ediciydi. Sen evlendin mi Jim?" "Bir kere denedim ama yllar nce boandm." "Bana ondan bahset." "Reklamcyd ve olduka da baarlyd." "Kime benziyordu?" "Sana" dedi Qwilleran, Joy'a sevgiyle bakarak. "Neden gemi zaman kullanyoruz ki? O hl yayor ama pek iyi deil, mutlu da deil" "Sen mutlu musun Jim?" "yi gnm de oluyor, kt gnm de." "Harika grnyorsun. Anlalan ya ilerledike ekicilii artan tiplerdensin. Ve bu byk seni ok romantik gsteriyor. Jim... Seni hi unutmadm, bir tek gn bile." Oturduu yerden kalkt ve Qwillerann koltuunun koluna oturdu. Ona doru eildi, salar kaln kahverengi bir perde gibi zerlerini rtyordu. "Sen benim iin ilktin" diye fsldad, adamn dudaklarnn ok yaknnda. "Sen de benim iin" dedi Qwilleran hafife. "Yooo" diye bir kkreme duyuldu kitapln tepesinden. Bir kitap yere dt. Kediler ayr ynlere doru frladlar ve o romantik nn bys bozuldu. Joy doruldu ve derin bir i ekti. "Bu akam yemekteki patlamam ltfen bala. Ben yle biri deilim, gerekten deilim. Kendimden nefret etmeye baladm." "Herkes bir an ipin ucunu karr, bu doaldr." "Jim" dedi Joy ciddi bir sesle. "Boanacam." "Joy bunu yapmamalsn. Yani bunun zerinde ok iyi dnmelisin demek istiyorum. Biliyorsun ki, sen ok tezcanlsndr." "Uzun sredir bunu dnyorum." "Dan'la aranzdaki sorun nedir? Yoksa bu konuda konumak istemiyor musun?" Joy sanki szckleri bulmak ister gibi oday gzden geirdi. "Bilmiyorum, boanmak istiyorum nk... evet, ben benim ve o da o. Seni ayrntlarla skmak istemiyorum. Bu belki benim bencilliim ama kendi bama daha iyi olacakm gibi geliyor. O beni aaya ekiyor Jim." "indeki baarn konusunda seni kskanyor mu?" Qwilleran alt yz kiilik tabak servisi konusunu hatrlamt. "Bundan eminim, stelik olduka dk bir profil izmeme ramen bu byle. Dan hibir zaman gerekten baarl olamad. Ben daha iyi eletiriler alyorum ve ondan daha fazla sat yapyorum. stelik yle ok da fazla uramadan baaryorum bunlar." Joy burada bir an tereddt etti. "Kimse bilmiyor ama seramik srlamayla ilgili mthi fikirlerim var, eminim byk sansasyon yaratrdm ama stne gitmiyorum, kendimi geri ekiyorum." "Neden uygulamyorsun fikirlerini?" Joy omuzlarn silkti. "yi ei oynamaya alyorum, kocamn nne gememeye alyorum. Biliyorum, bu ok eski moda bir ey. Alabilmem ve bir sanat olarak kendi kendime drst davranabilmem iin boanmam art. Sana sylyorum Jim, hayatm boa harcyorum! Ka yanda olduumu biliyorsun. Artk konforlu bir yaam istiyorum, perdelik

kumalarla kendime elbise dikmekten ve stcs olmayan, eski model bir Renault kullanmaktan bktm. Geri arabann stcs var ama tabannda da kocaman bir delik var." "Olayn hukuki ynn danmaksn" diye neride bulundu Qwilleran. "Neden bu konuyu Maus'la konumuyorsun?" "Konutum ama onun irketi boanma davalarna bakmyor, yalnzca byk irket davalaryla ilgileniyor. Beni bir baka avukata ynlendirdi, ancak onun artlar da bana uymad." "Neden?" Joy acyla glmsedi, "Hi param yok." "Ezeli sorun" diye onaylad Qwilleran. "Evlenmeden nce biraz param vard ama Dan onu bir biimde yok etti. Bilirsin maddi konular beni daima skmtr, dolaysyla ona nasl harcadn bile sormadm. ok aptalca deil mi? Deliler gibi mlek yapmakla meguldm. Bu bir tutku, ellerimi kilden ayramyorum bir trl." Joy yine bir sre sst ve sonra alak bir sesle ekledi, "Ama nasl para bulabileceimi biliyorum, kk, kibar bir antaj operasyonuyla!" "Joy" diye haykrd Qwilleran. "aka yapyorsun herhalde." "Merak etme, son derece dikkatli ve ketum olacam" dedi serinkanllkla. "Atlyenin tavanarasnda birilerinin ban artabilecek dokmanlar buldum. yle korkun bir ey sylyormuum gibi bakma bana Jim, bunda kt bir ey yok. Alt taraf ticari bir alveri!" "Bunu sakn yapma! Ban ciddi derde girebilir." Qwilleran dnceli bir biimde byn okad. "Ne kadar... ey, ne kadar paraya ihtiyacn var?" "Byk ihtimalle... bilmiyorum... belki ilk balang iin bin olabilir... Ah Jim, bu boucu durumdan kurtulmak istiyorum. Bazen u rktc nehire atlamak geliyor iimden!" Joy hl koltuun kenarnda oturuyordu ama imdi dik ve gergindi. Gece lambasnn yzne dorudan vuruyor, gzlerinin ve dudaklarnn kenarndaki krklklar belirginletiriyordu. ocukluk aknn yzndeki yallk izleri Qwilleran'i hem zm, hem de efkatini kabartmt. Bir anlk bir sessizlikten sonra Qwilleran, "Sana biraz bor verebilirim" dedi. Joy aknlk iinde "Sahi mi Jim? Ne syleyeceimi bilemiyorum, bu benim hayatm kurtaracak! Tabii ki, bunu aldma dair bir senet imzalayacam." "Birikmi pek fazla param yok" dedi Qwilleran. "Son yllarda birtakm zorluklar yaadm ama Ocak aynda Fiuxi'on'da nakit para dl kazanmtm, sana yaklak yedi yz elli dolar verebilirim." "Ah Jim, sana nasl teekkr edeceimi bilemiyorum." Joy onu pmek zere eildi, sonra yerinden zplad, Koko'yu mavi yastndan kapt gibi, duruma bir hayli arm olan kediyle birlikte odada dnp durmaya balad. Qwilleran bir ek yazmak zere masaya gitti. Otomatik olarak elleri gzlne uzand ama srf gururundan gzl geri yerine brakt. Joy onu izlemek ve akandan pmek iin omzunun stnden eildi. Bu anda Koko da onun bu cokulu kucaklayndan kendini kurtarmaya abalyordu. "Neden kendine bir iki daha almyorsun? Bol ans iin" diye neride bulundu Qwilleran. Bir yandan da hesabndaki bakiyeyi gsteren kk rakkam kadndan saklamak iin eliyle ek defterini kapatmaya alyordu. Kadna byle bir bor vermekle hata ettiini biliyordu ama baka bir ey de gelmezdi elinden. Joy kendi dairesine dndkten sonra, Qwilleran ekin miktarn dnd ve yeni takm elbiseyi ya da antika tarty hi almam olmay istedi. Joy'un o ok bildik biimle yazd, hepsi u'lardan ve w'lerden oluan yazya bakt. "Bew juuu Quuww yedi yz elli dolar borr" diye okunuyordu ve "Jww Goww" olarak imzalanmt. Hibir zaman imlasn dzeltmek iin zaman harcamak istemezdi. Komik, tatl, heyecanl ve kaprisli Joy diye aklndan geirdi Qwilleran. Gelecek onlar iin neler hazrlyordu?

Kediler terbiyeli davranmlard; hemen hemen. Qwillerann dairesine gelen hanm ziyaretilere her zaman byle iyi davranmazlard. Kendi kendini Qwillerann koruyucusu tayin etmi olan Koko'nun dn vermedii grg kurallar vard. Qwilleran byk bir cmertlik duygusuyla onlara ikinci bir akam yemei verirken, "yi kedi!" dedi ve bir stakoz konservesi at. Bu, zengin Mary Duckworth'un geen ylbanda verdii son hediyeydi. Koko sevinten ldrm, gsnn derinliklerinden kan mrltlarla ark syleyerek dairenin iinde drt dnyordu. "Bu gece doru bir i mi yaptm sence?" diye sordu ona Qwilleran. "imdi baladm yerdeyim. Be parasz!" Gazeteci kendi durumuyla o kadar meguld ki, Koko'nun birdenbire sessizlemesinin farkna varamamt. Ziyafetten sonra kediler byk koltukta uykuya dald, Qwilleran da yeni yatanda ilk gecesini geirecekti. Yan yatarak stdyo penceresinden dar, gece mavisi gkyzne ve nehrin kar kysndaki klara bakt. Birka saat uyuyamad. Bu defa onun uyumasna engel olan konu gemii deil, geleceiydi. Bu yeni evrenin btn seslerini ayrt edebiliyordu artk. Nehir Yolu'ndaki trafiin grlts, yalnz bir teknenin dd, binann herhangi bir yerinden gelen radyo sesi, otomobil lastiklerinin talar ezmesiyle kardklar sesler... Acaba gelen, yemekten dnen Maus muydu, kendi restoranndan dnen Max Sorrel miydi? Ya da eski Renauk'suyla randevusundan dnen Dan Graham myd? Garaj kaps gcrdad ve ok gemeden Byk Salon'da ayak sesleri duyuldu. Bir yerlerde bir kap kapand. Gkyznde akan imek geceyi eflatun bir kla aydnlatt, ardndan yaklaan frtnann grlts duyuldu. Qwilleran bir lkla uyandrldnda uykuya ne zaman dald ya da ne kadar uyuduu konusunda bir fikre sahip deildi. Ayrca bu lk gerek miydi, yoksa ryasnda m duymutu, emin olamyordu. Daclkla ilgili aptal bir rya gryordu. Ryada kzarm patateslerden olumu karbeyaz bir dan tepesine km, zaferle duruyor ve kahverengi bir et suyundan olu. mu denize bakyordu. Biri bararak onu uyard. Arkadan bir lk sesi ykseldi ve uyand. Ban kaldrd ve sesin nereden geldiini dikkatle dinle-di. Sessizlik... O l byk olaslkla ryasnda duyduuna karar verdi Qwilleran. Saate bakmak iin gece lambasn yakt ve o zaman kedileri farketti. Onlar da kafalarn kaldrm, kulaklarn ne doru dikletirmi dinliyorlard. Kediler bir ey duymutu. Rya olamazd. Gazeteci kendi kendine, sesin, ya garaj kapsnn gcrtsndan ya da Nehir Yolu'ndaki otomobillerin lastiklerinden gelebileceini syledi. nsan tam uyanma aamasndayken sesleri ok abartl duyabiliyordu. O anda bir kapnn menteelerinin gcrtsn, bir otomobil motorunun grltsn ve ezilen talarn sesini belirgin bir biimde duydu. Hzla yataktan kalkt ve binadan uzaklamakta olan ak renkli spor bir otomobil grd. Saatine bakt, saat yirmi be geiyordu. Kediler kulaklarn arkaya yatrdlar ve enelerini patilerinin stne koyarak uyumaya hazrlandlar. Qwilleran byk stdyo penceresindeki havalandrma camlarn kapad. Yama ya balayan yamur, iri gzyalar gibi pencerelere arpyordu. 5 aramba sabah Qwilleran uyandnda yabanc dairede kendine gelmesi birka saniye srd. Stdyo penceresinden dar bakt, tek bir gvercinin bld devasa bir mavilik uzanyordu gkyznde. ki kat ykseklikteki kirili tavan inceledi. Byk ekose kanepeye ve beyaz ay postuna bakt. Sonra bir nceki gnn olaylar geldi aklna. Yeni evi, bunca yllk ayrlktan sonra Joy'un bu kadar yaknnda olmas... Onun Dan'la olan sorunlar... yedi yz elli dolar bor vermi olduu ve dn gece duyduu o lk.... Gn nda ln yaratt endie neredeyse yokolmutu. Kolunun altna girmi uyumakta olan Yum Yum'u rahatsz edecek biimde gerindi, esnedi. Sonra bir zil sesi duydu. Koko, bir patisi daktilonun zerinde, masann zerinde dikilmiti. "Hemen geliyorum" diye seslendi Qwilleran. Yataktan kalkarak krmz ekose robdambrn zerine geirdi ve kedilere bir konserve amak iin ufak mutfaa girdi. "Biliyorum, biftek

smarlamtn" dedi Koko'ya, "ama sombal konservesiyle idare etmek zorundasn, bunun da bir kutusu iki dolara geliyor. Bon appetit." Kahvalt fasl neeli bir iti kakla geti. Yum Yum bir katr gibi Koko'yu arka ayayla tekmeledi. Koko da onu itti. tki kedi birbirlerine girdiler. Koko biraz sertleti, Yum Yum bunun zerine geri ekildi. Kuyruunu vurarak Koko'nun evresinde bir daire izmeye balad. Sonra beklemedii bir anda Koko'nun stne atlayarak boazndan yakalayverdi ama Koko da onu skca sarmt, bylece birbirlerine kenetlenmi halde yuvarlanmaya baladlar. Biraz sonra gizli bir iaretle ayn anda boumay braktlar ve birbirlerinin hayali yaralarn yalamaya baladlar. Qwilleran giyinip aa indi, beykn ve kahve kokusunu takip ederek mutfaa girdi. Byk yuvarlak masada Robert Maus oturmu, ay rei, reel ve Fransz ikolatasyla kahvalt ediyordu. Hixie de Bayan Marron'un Fransz tostu yapmasn bekliyordu. Qwilleran kendine portakal suyu koydu. "Herkes nerede bu sabah?" diye sordu. "Max asla kahvaltya kalkmaz" diye cevap verdi, kahvesine eki krema koymakta olan Hixie. "William erkenden derse gitti. Rosemary her zaman kendi! dairesinde buday gbei yer. Charlotte erken indi ve bir at doyuracak kadar 'bir lokma bir ey' yedi. imdi de Kzl Ha'a yara band sarmaya ya da aramba sabahlar ne yapmaya gidiyorsa onu yapmaya gitti." "Bayan Roop" diye o nazik tavryla sze girdi Bay Maus, "zamannn byk bir blmn kan bankasnda gnll olarak almakla geiriyor. Bu yzden son derece takdir edilecek bir insan." "Gemite iledii bir suu mu telafi ediyor sizce" diye sordu Hixie. Avukat, onaylamayan, ciddi bir bakla ona dnerek, "Siz her ynden kt kalpli bir gen bayansnz. Ayrca kahveye ek' i krema koymanz... bence... son derece mide bulandrc bir alkanlk." "Marron tatlm, u tostu yapmakta acele et" dedi Hixie. "Alktan lyorum." "Graham'lar kahvaltya inerler mi?" diye sordu Qwilleran. "Bu sabah grnmediler" dedi Hixie. Fransz ekmeinin zerine tepeleme zm reeli koyuyordu. "Onlar gibi bir iim olsun isterdim, kendi iimin patronu olur, alma saatlerimi de kendim ayarlardm." "Sevgili kk hanm" dedi Maus ciddiyetle. "Alt ay biride iflas ederdiniz nk siz disiplin duygusundan kesinlikle yoksun bir insansnz." Sonra Qwilleran'a dnerek szlerini srdrd. "Alt Numara'da yeterince... rahat etmi olduunuzu umuyorum." Avukat konuurken, Qwilleran onun sol gznn evresindeki hafif lekeyi farketti. "Her ey ok iyi" dedi gazeteci ksa bir sessizlikten sonra. "Ama gece ok garip bir ey duydum, sabaha kar buukta bir lk. Siz duydunuz mu? Bir kadn lna benziyordu." Masada hi cevap veren olmad. Hixie gzlerini aarak kafasn sallad. Maus sakin bir biimde lokmasn inemeye devam etti. Hukukularn, ardklarn belli etmemeleri onlarn en belirgin zellikleridir diye kendi kendine hatrlatt Qwilleran. "Belki de bu duyduum garaj kapsnn sesiydi" diye devam etti. "Bayan Marron, William geldiinde ltfen syleyin de garaj kapsn yalayversin" dedi Maus. "Bu arada" dedi gazeteci, kendine nefis kokulu kahveden koyarken, "sizin yemek piirme felsefeniz zerine bir yaz yazmak istiyorum, eer izin verirseniz." Sonra sabrla avukatn verecei yant bekledi. Bir sre sonra bir ba sallamas ile yant geldi: "u anda kabul etmemem iin... hibir neden yok.." "Belki bu gece Toledo Gmtleri'nde benimle bir akam yemei yersiniz, Daily Fluxion'un bir davetlisi olarak." Restorann adn duyunca Maus dikkat ekici biimde heyecanland. "Ah, Memnuniyetle! Orann yeil soslu ylan baln kesinlikle yemeliyiz, ayrca tarhunlu dana eti ve Japon mantarn mutlaka tatmalyz. Yemek sipariini bana brakmalsnz."

Bulumak iin yer ve zaman kararlatrdlar ve Maus, evrak antasyla birlikte brosuna geti. Qwilleran, Bayan Marron'u bu antann iine bir ka kk kutu iecek, bir terrnOs ve souk enginar koyarken grmt. Bir tabak beykn, erimu ya ve akaaa pekmezi iinde yzen Fransz tostunu bitirdik, ten sonra Hixie de ayrld. Qwilleran yalnz kalnca ev sahibinin morarm gzne ne olmu olabileceini dnmeye bala di. Bayan Marron tabaklar toplamak iin masaya geldiinde Qwilleran'a, "Bir eyler yemelisiniz Bay Qwilleran, insann kursana bir eyler girmeli" dedi. "Kursamda yeteri kadar yiyecek var." Kadn masadaki tabaklar toplayp acele etmeden tepsiye yerletirerek oyaland. "Bay Qwilleran, ben gece bir ey duydum ve bu kesinlikle garaj kaps sesi deildi." "Saat kata duydunuz?" " geiyordu, zannediyorum o saatlerdi. Benim odam arka tarafta ve son zamanlarda ok iyi uyuyamyorum. Bu yzden yatakta televizyon izlerim. zlerken kimseyi rahatsz etmemek iin kulaklk kullanyorum." "Tam olarak ne duydunuz?" "Tekne iskelesindeki kedilerin sesi diye dndm ama bu birisinin l da olabilirdi." "Umarm evdeki herkes iyidir" dedi Qwilleran. "Neden Bayan Whiting ve Graham'larn iyi olup olmadklarna bir bakmyorsunuz?" "Sizce bunu yapmam gerekiyor mu?" "Bu artlar altnda Bayan Marron, gerekiyor diye dnyorum." Sade kahvesini iip kadnn dnmesini beklerken, Robert'! Maus gibi konumaya baladm diye dnd Qwilleran. "Bayan Whiting egzersizlerini yapmakla megul" diye rapor verdi Bayan Marron. "Ama Graham'lara ulaamadm, atlyenin kaps kilitliydi. defa kapy vurdum, kimse amad. Eer yukardaki dairelerindelerse duyamayabilirler." "Atlyenin anahtarlar yok mu?" diye sordu Qwilleran, rfgk duvarnda asl duran anahtarlara bakarak. Khya kadn ban sallad: "Bunlar yalnzca dairelerin ahtarlar, temizlik yapabilmem iin. Arka taraftan girip yan merdiveninden oraya kaym m?" "nce telefon etmeyi deneyelim" diye nerdi Qwilleran. "Graham'n numarasn biliyor musunuz?" "Ben ne diyeceim onlara?" "Ben konuurum." Bayan Marron mutfaktaki telefonu evirdikten sonra ahizeyi Qwilleran'a verdi. Telefona bir erkek cevap verdi. "Bay Graham, gnaydn, ben Jim Qwilleran, yeni komunuz. Sizin dairede her ey yolunda m? Bir duman kokusu aldk da... Bu ok iyi... Yalnzca temkinli olmak istiyoruz. Bu arada mkemmel bir kahvalty karyorsunuz. Bayan Marron Fransz tostu yapyor... lginizi ekmiyor mu? ok kt, ben gerekten u mlek iini bir grmek istiyordum, Fluxion'da son serginizle birlikte mlekiliin hikyesini konu alan bir yaz karabiliriz. Grecek misiniz gerekten? ok gzel, bekleyeceim." "Duman m?" diye sordu Bayan Marron, Qwilleran ahizeyi yerine koyduu zaman. "Ben hi duman kokusu almadm." Birka dakika sonra Dan Graham mutfaktan ieri girdi, her zamankinden daha bitkin ve zntl grnyordu. Bir sandalye ektikten sonra, yalnzca kahve ve ekmek yiyebileceini syledi. Bayan Marron, "sterseniz size sevdiiniz msr unundan kurabiye yapabilirim." "Hayr, yalnzca ekmek." "Ya da budayl kek yapabilirim. Yalnzca birka dakikam ahr." mleki kalarn atarak bakt ona, kadn eviyeye dnd ve tabaklan bulak makinesinin iine yerletirmem balad.

Qwilleran adama karsnn nasl olduunu sormamak im zor tuttu kendini. Onun yerine bedava nasl tantm yapabile. ceiyle ilgili fikirlerini anlatt. Dan'in bu konuya snmas 2or olmad. "Gazeteler bu tip makaleleri daha sk yazmallar" dedi "Yani her dakika bizi yerden yere vuracaklarna. Lanet olsun yeni model otomobiller ya da Paris'teki aptal moda tasartmcla-r iin olumsuz bir eletiri hi yazmyorlar nedense. Baz gazeteler birka dangalaa eletirmen diye i veriyor, onlar da tarafsz olmas gereken eletirilerine ahsi sorunlarn yanstp insanlar sanattan soutuyor. Eer yerel gazeteler ada sanatn ne kadar kt olduunu yazp dururlarsa, insanlar bu sanat sevemezler. Oysa halka izlediklerinden nasl zevk alacaklarn anlatmallar." "Sanat editrmzle konuacam" dedi Qwilleran. "Bu benim iim deil, bu yzden karar verme yetkisine sahip deilim. Ama eminim Arch Riker buraya bir fotoraf gnderecektir. Hem yeni atlyenizi hem de sizin ve einizin fotoraflarn ekeceklerdir. Pazar ekinde kacak olan bu hikye olduka iyi izlenim brakacaktr, hem de renkli olarak!" Dan'in kafas ne dt ve bir sre kahve fincannn iine bakt. "Sorun da burada" dedi en sonunda. "Biliyorum, siz gazeteciler gsterili, parlak fotoraflar basmak istersiniz ama bu sefer kalbi krk, illi bir mlekiyi basmak zorunda kalacaksnz" dedi ac bir glmseyile azn arptarak. "Neden? Bayan Graham fotoraf ektirmekten holanmaz m? Halbuki ok ekici bir kadn." Dan, eviye tarafna doru bakt, orada Bayan Marron elmalar rendeliyordu. Sesini alaltarak, "Bizim yal kz ortadan kayboldu." "Ne yapt? Sizi terk mi etti?" Qwilleran, Joy'un harekete gemekte ne kadar hzl olduunu bildii halde, yine de bu kadar ksa zamanda bir eyler yapacan tahmin etmemiti. "Evet, svt, toz oldu, kafesten utu, ne demek istediimi biliyor musunuz? Bu ilk defa olmuyor stelik." Yine o arpk glmseme yerleti yzne. Qwilleran biraz acyarak, biraz da kmseyerek adamn Joy'u taklit ettiini fark etti. Onun gibi yzn buruturmutu. "Bir keresinde Florida'dayken" diye devam etti mleki szlerine, "ortadan kayboldu, hibir aklama yapmadan, hibir not brakmadan. Beni hi beklemediim bir anda terketmiti ama geri dnd ve her ey dzeldi. Kadnlar ne istediklerini bilmiyor... O yzden imdi burada oturup bekleyeceim, ta ki, btn kurtlarn dksn ve onu yiyip bitiren ne varsa ondan kurtulsun. Merak etmeyin, mutlaka geri dnecektir, yalnzca sergiden nce gitmesi ok kt oldu, hepsi bu." Genellikle syleyecek bir eyler bulmakta hi zorlanmayan Qwilleran u an ne diyeceini bilemiyordu. Joy'un ne yapmak niyetinde olduunu kocasndan daha iyi biliyordu. "Gittiini ilk ne zaman farkettiniz?" dedi, konuyla kiisel olarak deil de, dosta ilgileniyormu gibi davranarak. "Bu sabah uyandmda karmn ne bir sa teli, ne de baka bir izi kalmt geride! Dn gece biraz tartmtk geri ama bunun ok ciddi olduunu hi sanmyordum." Dan, trasz enesini svazlad. Gerekten incinmi grnyordu. Qwilleran mlekinin sa ba parmann birinci bouma kadar kesik olduunu farketti ve bir an onun iin ok zld. Elinin sakat olmas bir mleki iin olabilecek en kt eydi. Acaba adamn baarl olamaynn nedeni bu muydu? Ayrca hrsl bir kadn tarafndan terkedilmi bu kocaya acmt. Ayn kk drc deneyi kendisi yaadndan, durumu ok iyi anlayabiliyordu. "Otomobili alm m?" diye sordu Qwilleran. "Hayr, burada brakm, eer bizim eski klstr alm olsayd, ok zor durumda kalrdm. ok iyi bir otomobil deil belki ama getirip gtryor." "yleyse gecenin o saatinde neyle gitmi olabilir?" Dan'n az ak kald. "Otobsle herhalde, Nehir Yolu'ndan btn gece geiyorlar."

Yoksa diye dnd Qwilleran, sabahn nde ayrlan ak renkli spor otomobilin sahibiyle mi gitmiti?.. Sonra birdenbire bu korkun ihtimal beynine sapland. Onun verdii yedi yz elli dolar alp Joy bir baka adamla kamt demek! Hayr! Buna inanmay reddetti! Yine de yznde bir scak bir souk ter boaldn hissetti, eliyle alnn svazlad. O bu ite su orta myd, kurban m? Ya da ikisi birden miydi? Her durumda da kendisinin bir aptal olduunu dnd. Aklna gelen ilk dnce ekin denmesini durdurmak oldu. Gazeteci igdleri dolandrldn sylyordu. Fakat iinden bir ses de eer Joy'u biraz sevmise ona inanmasn telkin ediyordu. Ve artk, Joy Wheatley'i sevmekten hibir zaman vazgemediini kabul ediyordu. Joy'u tanyorum dedi kendi kendine, ne kadar umutsuz bir durumda olursa olsun bunu hana hibir zaman yapmaz. Birden l hatrlad. "Seni telalandrmak istemiyorum Dan" dedi, kafasnn karkln belli etmeyen sakin bir sesle konuuyordu. "Ama j buray isteyerek terk ettiine emin misin?" Kahve fincanna zgn bir ifadeyle bakmakta olan Dan sert bir hareketle ban kaldrd. "Ne demek istiyorsun?" "unu demek istiyorum... Dn gece bir kadn l duyduumu sandm ve ok ksa bir sre sonra bir otomobil hzla uzaklat." mleki ac bir glle, "Acaba stdyoda kan ngar m duydun? Deli kadn! Sana ne olduunu anlatacam. Dn gece eve geldiimde olduka ge bir saatti. ehirde tandm birka kii var, hemen hepsi sanat. Birlikte poker oynarz, bir iki bira ieriz. Evet, saat olduka geti ve Joy oturmu bekliyordu Bozulmutu sanrm. Orada arkn bana oturmu bir mlek yapyordu. Odaya girdiinde fkeyle bana bakt ve ne oldu biliyor musun? Salar arkn zerine dm bir halde alyordu. Daha nce onu uyarmtm. Ama son derece ukala olduu iin ne sylesem beni pek dinlemiyor." Dan sustu ve Qwillerann onun fincanna kahve doldurmasn izledi. "Evet, sonra ne oldu?" "Ah, her zamanki gibi atmaya baladk, o ban sallamaya balad -sinirleri tepesindeyken hep yapar bunu- ve birden lanet olsun ki, korktuum bama geldi ve san arka kaptrd. Eer orada olmayp elektrik alterini indirerek makineyi durdurmasaydm boynunu krabilirdi! lebilirdi! Deli kadn!" "Ve lk attn sylyorsun." "Btn evi uyandrm olmal. Beni de ok korkuttu. Eer bu koca kza bir ey olsayd ne yapardm bilmiyorum." Qwilleran acma anlamna gelebilecek bir ka atmasyla karlk verdi. Oysa bu hareket gerekte iinde bulunduu ikilemi yanstyordu. "Endie etmiyorum, dnecektir mutlaka" dedi Dan. skemlesini arkaya iterek ayaa kalkt, gerindi ve gsne hafife vurarak, "imdi alma zaman" dedi. "Sergi iin hazrlanmam lazm. Gazetede benim iin bir eyler ayarlayacaksn deil mi?" Ellerini arka cebine gtrd. Czdann kararak iinden katlanm bir kupr kard. Saklayamad bir gururla onu Qwilleran'a verdi. "Bak bir eletirmenin yazs, L.A.'da benim tek bama atm sergiden sz ediyor. Bu adam gerekten iini biliyor." Olduka eski bir kuprd. Sararmt ve katland yerden paralanmak zereydi. Dan czdann ve kupr arka cebine yerletirip ayrldktan sonra, Qwilleran khya kadna sordu, "Buralarda ak renk, spor bir otomobil kullanan kim var?" "Bay Sorrel'in ak renk bir otomobili var sanrm. mavisi" dedi kadn. "Onu bu sabah grdnz m?" "Hayr. Hibir zaman erken kalkmaz. Her gece ge saatlere kadar alr." "Biraz dolaacam" dedi Qwilleran. "Kedimi de tasmasy. la biraz gezdireceim, azck egzersiz iyi gelir. Eer bana ya kutusunun nerede olduunu gsterirseniz garaj kapsn da yalarm." "Bunu yapmak zorunda deilsiniz Bay Qwilleran. William bunu yapmakla..." "Sorun deil Bayan Marron. Ben menteeleri yalarm. William da imleri bier."

"Eer rmaa doru yrrseniz iskele tahtasna ok dikkat edin. Baz tahtalar yerinden oynam olabilir." Dairesine dndnde Qwilleran kedileri ranzann zerinde sabah ekerlemelerini yaparken buldu. Bacaklar ve kuyruklar birbirine dolanm, birlikte kahverengi krkten bir paspas oluturmulard. Uyuyan Koko'yu kaldrd. Hayvann vcudu bir un uval gibi ard. Esnemekte olan kedinin boynuna mavi deri tasmay geirdi. Bir para naylon kordonu da tasma kay olarak kullanan Qwilleran isteksizce kediyi kapnn dna doru gtrd. Hayvan hl esniyor, geriniyor ve sendeliyordu. Aa inmeden nce balkonda bir tur attlar. Qwilleran kaplarn zerindeki isimleri okumak istedi. Bitiiindeki kap Rosemary Whiting'in dairesiydi. erden mzik sesi geliyordu. Horlama sesi duyulan bir sonraki daire Max Sorrepindi. Balkonun dier tarafnda kalan dairelerin kaplarnn zerindeki isimler ise Hixie Rice, Charlotte Roop ve Robert Maus'tu. Neden isim levhalar konmu diye dnmeye balamt ki, hemen vazgeti; kafasnda dnmesi gereken pek ok konu vard zaten. Koko'y .aa gtrd. Byk Salon'un kahverengi yer karolarn getiler ve Maus Evi'nin dier tarafna bakan avluya ktlar. Btn yaam evin iinde gemi olan Koko iin imenler olduka ilginti. Dn geceki yamurdan dolay hl slak olan imenleri tek tek inceliyor, ancak trnn anlayabilecei bir seicilikle bazlaryla hi ilgilenmiyor, bazlarn ise enelerini aklatarak koparmaya alyordu. Her admda slak patilerinden su damlalarn titizlikle silkiyordu. Binann dou tarafnda, sonradan eklendii belli olan, ak bir otopark vard. Koyu mavi ufak bir otomobil, bir de eski tozlu bir Renault park edilmiti. Renault'un aknda byk bir delik vard gerekten. Krk drt numara bir ayakkabnn sabilecei kadar da byk diye tahminde bulundu gazeteci. Oradan rmaa doru akll bir yol uzanyordu. rmekte olan iskelenin zerinde iki bank vard. Gn nda et suyu gibi kahverengi olan sudan tarif edilemez bir koku geliyordu. Koko bunu hi umursamad. Hatta nehirle hi ilgilenmedi bile. iskeleden uzaklat, akll yoldan geri dnene kadar slak imenlerin zerinde durdu. Koko dnerken bir ara durdu, yolun kenarnda parlak mavi yeil bir nesneyi koklad. Qwilleran onu yerden ald. Bcek biiminde ve byklnde, srlanm kk bir seramik parasyd bu. Alt ksmna J. G. harfleri kaznmt. Paray cebine atan Qwilleran, Koko'nun tasmasn ekerek eve doru yrd. Bu ekilsiz binann arkadan grn, kubbeli bacalar, kanat gibi yanlara alan garaj lanyla tropikal bir kuu andryordu. Graham'larn at aras dairelerinin pencereleri de iki kocaman gz gibiydi. Qwilleran ban kaldrnca camda bir glgenin hzla kaybolduunu grd. blmeli garaja geldiinde kaplar at. Yalnzca biri gcrdad ve yalnzca tek bir blmeye otomobiller park edilmiti. Bu ak mavi, st ak spor bir arabayd. Qwilleran garajn kapsn kapayarak otomobilin iini dn dikkatle inceledi. Yerdeki demelere ve gstergelere iyice bakt. Her ey ok temizdi. "Bu ne demek sence Koko?" diye mrldand. "Her ey mthi temiz." Koko'ysa beton zemindeki ya lekelerini koklamakla meguld. Alt Numara'ya dndklerinde Koko, Yum Yum'un yzn ve kulaklarn temizlemesine izin verdi. Qwilleran ise Joy'un nereye gitmi olabileceini dnerek volta atyordu. Acaba yalnz m gitmiti, onu arayacak myd? Acaba parasn tekrar grebilecek miydi? Daily Fluxion'da ie girmeden nce uzun mddet isiz kalmt. O yedi yz elli dolar kk bir servet saylrd. Acaba dnk sipariini iptal etmek iin ok mu geti? Bugn can hi de yeni bir takm elbise ekmiyordu. Ksa bir bahar olmutu zaten. u andaysa btn bu kafa karklna ek olarak, muazzam bir alk duygusuyla kvranyordu.

Birden masann zerinde ani bir panik yaand. Ktlar birbirine kart, daktilonun tularna basld, baz kurun kalemler ve mrekkepli kalemler yuvarland ve sonra da ufak apl bir patrtyla Qwillerann yeni okuma gzlkleri yere dt. Qwilleran masaya doru bir hamle yaptnda kedi de byk kanepeye balklama atlayverdi. "Seni kt kedi!" diye bard Qwilleran. Neyse ki, gzlkler kaln ereveleri sayesinde krlmamt. Ama Qwilleran daktilonun iinde takl olan kd grdnde byklarnn diplerinin titrediini hissetti. Gzlklerini takt ve daha yakndan bakt. Koko st sradaki tular kefetmiti. tuuna bir pati atm, dieriyle de sfra basmt. 6 le yemeinden ksa bir sre sonra Qwileran Basn Kulb'ne koturdu ve orada Arch Riker' iki kiilik bir masada martini ierken buldu. "Ge kaldm iin zr dilerim" dedi Qwilleran. "Koko'yu doktora yetitirmem gerekiyordu." "Ne oldu ki?" "Onu Maus Evi'nin arka bahesine karmtm, bir sr imen yedi. Eve dndmzde kusunca, zehirli bir ey yediini dndm." "Btn kediler imen yiyip kusarlar" dedi Riker. "Bylece genizlerine kam ty varsa kurtuluyorlar." "Evet, imdi ben de biliyorum bunu. Hayvan hastanesinde akladlar. Ama iimi ansa brakamazdm. Yalnzca kusmak iin yeni ayakkablarmn stn semesi ok kt oldu, stelik her iki ayakkabma da!" "Kedilerini fralamalsn. ocuklar bizimkileri her gn fralyor, bylece hibir sorunla karlamyoruz." "Peki, siz bunlar bana niye anlatmyorsunuz? Yalnzca bir muayene iin on be dolar demek zorunda kaldm." Qwilleran bir pipo dolusu ttn yakt ve garson kza kahve getirmesi iin iaret etti. "Evet, u telefonda bahsettiin byk haber nedir?" diye sordu Riker. Qwilleran piposundan derin bir nefes ekti, soruyu yantlamadan nce oyaland biraz, sonra, "Tarih tekerrr etti. Joy yine ortalktan kayboldu." "Dalga geiyorsun!" "Hayr, gemiyorum." "yleyse eski numaralarna devvam ediyor." "Neye inanacam ben de bilmiyorum" dedi Qwilleran. Sonra Rikar'a, Joy'un kendi dairesini ziyaret ettiini ve boanma planlan yaptn anlatt. Ama yedi yz elli dolardan sz etmedi. Riker, "Rosie de onu arayp kadn kadna sohbet iin armaya niyetleniyordu. Faydal olabileceini dnyordu" dedi. "Artk ok ge." "Kocas ne diyor bu ie?" "Daha nce de ayn eyi yaptn ama daima geri geldiini syledi. Ancak o benim bildiim eyi bilmiyor tabii." "Bu arada nasl bir tip? Rosie renmemi istedi de. Kadnlar nasldr bilirsin." "Kendisi de, konumas da ot gibi. Joy'un hi tipi deil. Uzun, fasulye sr gibi bir adam. Soluk kzl salar ve illeri var. Olduka zengin bir szck daarc olduunu sanyor oysa konuurken kulland klieler ve argo szckler otuz yl ncesine ait. Aslnda bana sorarsan bu adam baarl olmak arzusuyla yanp tutuuyor ama bunu asla baaramayacak." "Sevdii kadn kaybeden bir adam hibir zaman onu elde etmi biri hakknda olumlu dnmez" dedi Riker, bu zeki saptamasndan dolay gururlu bir ifadeyle. "Bunu bana Joy syledi. Onun bir mleki olarak baarl olmadn kendisi syledi." "Nasl olur da Joy gibi klas bir kz byle bir tiple evlenir?" "Kim bilir? O her zaman uzun boylu erkekleri beenmitir. Belki de adam ok iyi bir k. Belki de yzndeki iller Joy'un annelik duygularn kabartt." Riker bir martini daha smarlad, Qwilleran konumay srdrd, "Evet, imdi bir iki imi olduuna gre sana hikyenin devamn anlatabilirim. Joy ortadan kaybolmadan nce ona bir miktar para bor verdim.

Yedii zeytin editrn boaznda kalyordu neredeyse. "Yoo, olamaz! Ne kadar?" "Yedi elli." "Yedi yz elli mi? dl paran m." Qwilleran su ilemi bir ocuk gibi ban sallad. "Peki nasl verdin? Nakit mi?" "ek yazdm." "demeyi durdur Qwill." "Ona gerekten ihtiyac olabilir. Nerede olursa olsun." Biraz tereddtle devam etti, "te yandan, bir baka adamla kam olabilir... ya da bana bir ey gelmi olabilir." "Ne gibi? Bunu da nereden kardn?" Riker, Qwillerann sezgilerini iyi tanrd: Ya tamamen doru kard ya da tamamen yanl. "Dn gece bir lk duydum. Bir kadn l ve ok ksa bir sre sonra bir otomobil hzla garajdan ayrld." Sinirli bir biimde byn svazlad. Riker arkadann hareketinin anlamn biliyordu. Sevgili arkada baka bir olayn kokusunu almt, byk ya da kk, gerek ya da hayali bir olayn. Qwillerann polis muhabirlii yapt eski dnemlerde gelitirdii gl bir altnc hissi vard. Riker'in asl anlayamad, daha dorusu inanmad ey o koca byn altnda yatan duyarllkt. Qwilleran ne zaman sezgilerinden sz etse st dudanda bir karncalanma olurdu ve byle olduunda genellikle Qwilleran sezgilerinde yanlmyor demekti. "Baka kuramlarn var m?" diye sordu Riker. Qwilleran ban olumsuz anlamda sallad. Aslnda aklna gelince tylerinin diken diken olmasna ramen Koko'nun daktiloda yazd saylardan hi sz etmedi. "Dan'a bir lk duyduunu, syleyince bana bir aklama yapt. Sylediine gre Joy san arka kaptrm." "Ne ark?" "mleki ark. mlekleri biimlendirirken bunu kullanyorlar. Dan'n sylediine gre Joy lk atm, Dan da onu kurtarmak iin komu. Buna inanp inanmamak konusunda pek karar veremedim dorusu." "Bence sen bou bouna endie ediyorsun. Byk olaslkla Chicago'ya halasn grmeye gitmitir, yal kadn hl yayorsa tabii." Qwilleran srarlyd. "Dn gece yemekte Joy ok gergindi, herkesi halad." "Merak ettim, bu garip yerde baka kimler yayor?" "Robert Maus var, orann sahibi olan avukat. Konu hava durumu bile olsa yasal prosedrleri ya da vergi avantajlarn dnmeden hibir yorum yapmyor. Son derece arbal bir adam. Ancak tuhaf bir gelime var ortada. Bu sabah Maus'un gz morarmt... Ayrca duyduum lktan hemen sonra garajdan kan otomobil u Altn Pirzola restorannn sahibi olan Max Sorrel'inmi. Sorrel kadnlara merakl birine benziyor." "Ama otomobilin iindeki adam o mu emin deilsin?" dedi Riker. "Belki de Joy kullanyordu." "Eer yleyse otomobilin arkasna hafife vurmu ve eve geri gndermi. nk bu sabah garajdayd. Dan'n sylediine gre Joy bir ihtimal, Nehir Yolu'ndan geen otobsle ayrlm. Eer yleyse hi de iyi bir zaman sememi nk yamur boanyordu." "Orada baka kimler kalyor?" " kadn var. Bir de her eye burnunu sokan sevimli bir khya ocuk ve ayrca bir de khya kadn." Qwilleran dirseklerini masaya dayayarak byklarn svazlad. Joy'un antaj yaparak para szdrma fikrini hatrlamt. Ama bundan Riker'a bahsetmedi. "Hayalgcn seni srklyor Qwilleran" dedi Riker. Joy'a bir ey olmamtr, bekle ve gr." "Buna inanmak isterdim." "Her neyse, bir eyler yiyip broya dnmem gerekiyor. Saat ikide ajanstan geliyorlar. Birka karikatr band getirecekler." Garson kzlardan birini durdurdu. "Bir kse bezelye orbas, zgara kfte, makarna ve salata. Ayrca bu masaya biraz daha tereya getirsen iyi olacak." "Siz ne yiyeceksiniz Bay Zayf? Yine ky peyniri mi?" diye Qwilleran'a sordu kz. "Alktan lyorum. aka kaldracak halde deilim."

"Peynirli burger ve patates kzartmas ister misiniz? Ya da peynirli makarna? Jambonlu sandvi?" "Hayr, yalnzca rafadan bir yumurta rica ediyorum" dedi sonunda kararllkla. "Ve mutfakta ne kadar sap kereviz varsa getirin. O berbat eyi kemirirken, aldm kaloriden daha fazlasn yakyorum zaten." "Bu gece nerede yiyorsun?" diye sordu Riker. "Maus'u, Toledo Gmtleri'ne yemee davet ettim. Bu benim iin tam bir irade snav olacak nk duyduuma gre bu kentin en iyi lokantasym." "Orada her be dakikada bir temiz peete getiriyorlar. Evlilik yldnmmzde Rosie'yle birlikte oraya gittik, garsonlar beni son derece gerdi. Getirdikleri on yedinci temiz kl tablasndan sonra sigaramn kllerini masann altna silkeledim." O leden sonra Qwilleran, Fransz mutfayla ilgili bir kitap almak iin halk ktphanesine urad. Ayrca neden istediini bilmedii halde seramik sanatyla ilgili bir kitap da ald. Sonra bir iki dkknna urad. Olas ziyaretileri iin bir ie seri ve burbon ald. Hayvan dkknndan da bir fra aldktan sonra kedilere yemek almak iin bir spermarketin nnde durdu. Alnn yatmam olmas ve u son maddi kayp nedeniyle onlara pek de cmert davranmak istemiyordu. mark eyler diye sylendi kendi kendine. "Istakoz-sombalkemiksiz tavuk! Oysa dier kediler normal kedi mamas yiyorlar. Bunlarn da gerei grme zamanlar geldi de geiyor bile." Bir kutu Kitty Delight marka konserve mama ald (indirimdeydi). Biraz da Pussy Pte ald (tek mama fiyatna iki tane). Bir kutu da Fishy Fritters ald (promosyonlu). Eve dndnde Koko ve Yum Yum'u pencere kenarnda boha biiminde kvrlm oturuyorken buldu. Tavrlarna baklrsa mama konusundaki deiiklii sezmilerdi. Ona arkl trkl bir hogeldin diyecekleri yerde, kprdamadan oturmaya ve sanki Qwilleran'i grmyorlarm gibi bakmaya devam ettiler. "Yemek hazr!" dedi Qwilleran. Pussy Pte'den kocaman bir kak tabaa koydu. Her iki kedi de byklarn bile oynatmadlar. "Bir tadna bakn unun! zerinde ok lezzetli olduu yazyor." Tamamen sar olmu gibiydiler. Kulaklarnda en ufak bir dikilme olmad. Qwilleran Koko'y kucaklayarak olduu gibi taban nne brakt. Koko ise bacaklar ak, yere konulduu pozisyonda donmu gibi kald ve tabaktaki kt grnml mor bulamaca bakt. Sonra muhteem bir titremeyle arkasn dnp gitti. O gece Qwilleran kedileri Robert Maus'a anlatyordu. "Eminim ki, kutularn zerindeki fiyatlar okuyabiliyorlar. Ama iyice acknca yemek zorunda kalacaklar." Maus birka saniye dndkten sonra, " O mamay Bearaise sosuyla kartrmay deneyebilirsiniz" diye neride bulundu- "Ya da zerine taze rendelenmi kaar serpitirilebilir." ki adam da ehrin merkezindeki binann lobisinde bulumulard. Binadaki asansr onlar alt katlara indirmi, kendilerini mahzen gibi bir yerde bulmulard. Bu yeralt restoran, uzun ve dar biimli, kasvetli kara duvarlarla kapl byk odalardan meydana geliyordu. Yeni bir sistem kurulmadan nce bu mekn, ehrin kanalizasyonu olarak kullanlyordu. eri girdiklerinde avukat saygyla karland ve ikisi de beyaz rtlerle kapl bir masaya oturtuldular. Yedi arap barda ve on drt paralk yass gm tabaklar panldyordu. ki garson hafif portakal iei kokulu peeteleri iki konuun dizlerinin zerine yerletirdiler. ef garson altn ilemeli deriyle kapl mnleri onlara sundu ve garson ocuk da iki su bardan doldurmakla grevlendirildiler. Maus buyurgan bir tavrla iaret ederek klorlanm suyu reddetti. "Yalnzca ie suyu ieceiz." arap sipariini almak zere baka bir garson elinde zincire taklm anahtarlarla ve biraz da alml bir havayla geldi, Maus bir ampanya seti. Sonra iki konuk mny incelediler.

Mn Fluxion'un Pazar ekinden yalnzca biraz daha inceydi. Mnde avokado stpreme'den hollandaise soslu sote kabaa kadar akla gelebilecek her trl yemek eidi vard. "Bu arada belirtmek isterim ki" dedi avukat zgn bir sesle, "Rahmetli Bayan Maus'la burada akam yemei yediimizde, hep sr pirzolas smarlard." Qwilleran, Maus'un lm bir ei olduunu bilmiyordu. "Einiz sizin haute cuisine zevkinizi paylamyordu anlalan." Biraz dnp i geirdikten sonra Maus cevap verdi. "Hayr, o benimle ayn zevki paylamyordu. Bir keresinde en iyi omlet tavam, zntyle sylemem gerekir ki, soanl cier iin kulland." Qwilleran adamn zntsn paylatn belirten bir kard. "Haydi Bay Qwilleran, eer siz de uygun gryorsanz, karmn ansna, burada birlikte yediimizde, her zaman yaptmz gibi Fransz soan orbasyla balayalm. st eritilmi peynirle kaplanm soan orbas servis yapld. Qwilleran yalnzca kak itikten sonra kendini frenledi. "mlek atlyesi satn almak nereden geldi aklnza?" diye sordu. Maus verecei yant dikkatlice dndkten sonra, "Bina bana eimin amcas Hugh Penniman'dan miras kald. Penni-man, binay bir sanat merkezi olarak dleyen, bir sanatsever ve koleksiyoncuydu, zellikle de seramik koleksiyoncusuydu. lene kadar binann sanat merkezi olarak yaamas iin srekli mali destek verdi. lmnden sonra bina iki oluna geti ama onlar, bu miras, vasiyetteki koullara gre byk bir yk olaca iin reddedince, eime, dolaysyla da bana kald." "Vasiyetnamedeki koullar neydi?" "Yal beyefendinin vasiyetine gre bina sanatla ilgili konularda hizmet vermeye devam etmeliydi. Oysa eimin para delisi kuzenleri hakl olarak bunu ekonomik bir ykm olarak dnyorlard. Ben de binay, bir nevi sanatla itigal eden yemek merakllarna, stdyo artlarnda kiralamaya karar verdim. Ayn zamanda mlek atlyesini de yeniden iletmeye atm. Belki bilirsiniz, atlye tipi iletmeler eitli vergi indirimlerinden faydalanabiliyor." Bu konuma yeil bir sosla hazrlanm ylanbalnn gelmesiyle sona erdi. "Bu atlyeyle balantl olarak bir boulma skandali kulama geldi" dedi Qwilleran. "Bu ne zaman oldu?" Avukat bkknlk iinde soludu. "Bu talihsiz olay sizi temin ederim ki, ok eski bir hikye-, beni balayn ama eer fikrimi soracak olursanz sizin gazete zaman zaman doru olmayan balklar altnda bu konu gndeme getiriyor- Yazlan eyler ise ancak ortalama zeknn altndaki kiilerin merakn cezbedecek nitelikte oluyor. Binadan artk ben sorumluyum ve bu konuda daha fazla kt reklam yaplmasn istemiyorum. Eer bu konuda yazlanlara bir son verilmesinde sizin etkiniz olursa, inann size minnettar olurum"Bu arada" diye balad Qwilleran, "mlek atlyesiyle daireler arasndaki kapy kilitlememelisiniz diye dnyorum. tfaiye efinin de ayn fikirde olduunu sanrm." "Benim bildiim yangn k hibir zaman kilitlenmiyor." "Bu sabah ieriden kilitlenmiti." Maus ylanbalndan bir lokma alarak hi cevap vermedi. "Graham iyi bir seramik sanats mdr?" diye sordu Qwilleran. "nanyorum ki, ekipmanlar ok iyi tanyan, mlek yapm tekniini ok iyi bilen biri. Ama yaratclk tamamen einden geliyor." "Belki haberleri duymam olabilirsiniz" dedi Qwilleran. "Bayan Graham kocasn terketti. Boanma davas iin sizle konumu olduunu sanyorum. Dn gece -sabaha kar- yok olmu." Maus, lokmasn dnceli dnceli inemeye devam etti, sonunda "anszlk" dedi.

Qwilleran herhangi bir aklayc tepki verecek mi diye avukatn yzn dikkatle inceledi ama grd tek ey sakin bir ifade ve bir tanesi u an morlamaya balam dnceli gzlerdi. Sekin gurme, yeil sosun tadna bakmakla meguld. "Her ne kadar otlar konusundaki tartma capcanl devam etmekteyse de rahatlkla syleyebilirim ki, burada maydanoz biraz erken konmu sosa... Geen akam yemek ustalaryla toplandmzda kekikle ilgili ok heyecan verici bir sohbet oldu Hatta diyebilirim ki, zaman zaman hararetli bir tartmaya dnt." "Bu yzden mi gznz morard" diye sordu Qwilleran. Avukat yavaa sol gzne dokundu. "Tartmann en ateli annda, zlerek sylyorum ki, yelerimizden biri -heyecanl bir ahs- olduka kt bir zamanlamayla yumruunu benim tarafma doru savurdu." imdi yedi garson atafatl bir biimde iki ve ana yemek servisini yapt. Maus arabn tadna bakarak geri gnderdi, yan masadan gelen puro kokusundan ikyet etti ve orbann sosuna ok fazla tarhun konulmu olmasndan yaknd. Qwilleran byk bir alkla, ince bir sosun iinde yzmekte olan dana eti ve mantar dolu tabaa bakt. Ama kararlyd, perhize sadk kalacak ve yalnzca lokma alp brakacakt. lk lokmadan sonra Maus'a, "Sizce Max Sorrel kem iin ilgin bir ahsiyet olur mu?" diye sordu. Avukat, bilgece ban sallayarak onaylad. "Bu aralar restorannda iler... nasl diyelim, Sorrel zor bir dnemden geiyor. Basnda kacak iyi bir yorum ok iine yarayabilir. Ben daha fazla aklama yapmak istemem ama eminim Bay Sorrel bu konuyu sizle konumaktan mutluluk duyacaktr, eer siz de isterseniz tabii." "Peki, ya Charlotte Roop?" Maus, Avrupai bir tavrla kulland bak ve ataln brakt. "Ah, o bir cevher. O titrek bekr kz grnmne aldanmayn. Bayan Roop yneticilik yeteneklerine sahip, drst ve baarl bir kadndr. Eer karakter itibaryla baz eksiklikleri varsa bunun zerinde durmamamz gerekir." Qwilleran ikinci lokmasn ald. "Rosemary Whiting ok tatl bir insana benziyor. Mkemmel bir hanmefendi." "O bir Kanadal" dedi Maus, yznde ar tarhuna alm olduunu dndren mutlu bir ifadeyle. "Yemee olan ilgisinin nedeni nedir?" "Bayan Whiting salkl yiyecek pazarlamas yapyor. Onun soya fasulyelerini ve ayiei ekirdeklerini ne kadar vd dikkatinizi ekmitir. "Ve anladma gre Hixie Rice da yemekle ilgili yazlar yazyor." Maus ellerini teslim olurcasma yukar kaldrd. "Bu gen hanm, ii gerei, nc snf restoranlarn kt mnlerini yazyor. Mesela yle: 'Bugnn spesialitesi, tatl havu, Michagan patatesi ve inci gibi bezelyelerin ssledii, uzak dou sos-laryla lezzetlendirilmi kuzu yahni.' Bu cokulu anlatmdan da anlalaca zere dnden kalma hazr et suyunun iinde yzen bir yemek... tabii ekimi tad anlalmasn diye bol kri sosuyla kamufle edilmi olarak." Qwilleran nc lokmasn da azna att. "William da ilgin bir tip." "Ar gevezedir ve vnebilecei hibir yetenei yoktur. Ama sevimli bir ocuk ve brite de hi fena deil." ef ve garsonlar Qwillerann yemee olan isteksizliini giderek artan bir tedirginlikle izliyorlard. Sonunda kendi aralarnda bir eyler fsldatlar. ef mutfaktan karak, bir hmla Qwillerann yanma geldi. "Yemeimi sevmediniz mi?" diye hesap sordu. "Gerek bir gurme asla ly karmaz" dedi gazeteci sakin bir ses tonuyla. "Yemek mkemmel, emin olabilirsiniz. Tabamda kalanlar kedilerime gtrmeyi dnyorum."

"Gatti! Santa Maria! imdi de gatti iin yemek piiriyorum." ef ellerini havaya kaldrarak mutfaa dnd. Hafif kremal kestane ezmesi ve espresso'dan sonra Qwilleran cebinden piposunu ve Koko'nun nehrin kysnda bulduu mavi yeil bcei kard. "Bunu daha nce hi grm mydnz?" Maus ban sallad. "Bayan Graham hepimize iyi ans getirsin diye ufak bir para hediye etme inceliini gsterdi. Be-nimkiyse maalesef kayboldu. Zannediyorum bu gerekleecek kt bir olayn kehaneti." Qwilleran hesab dedi, neyse ki, faturay Fluxion'a kartyordu. Yalnzca vermi olduu bahile bir hafta geinebilirdi. u anda da eve dnmeye can atyordu. Bu akam yapt rportajda, Maus, yemek yapma sanatyla ilgili kendine ait yntemleri anlatrken not tutacak frsat olmamt. Deneyimli gazeteci, temkinli kiilerin, konumalarn kaydedilmedii ortamlarda ok daha rahat olduklarn gayet iyi biliyordu. Ancak, kesi iin epey bilgi toplamt ve Robert Maus'un konutuklarn doru alntlayabilmek iin bir an nce kda geirmeliydi. Garsonlar, kediler iin keten bir peeteye sardklar yemek artklarn getirdikten sonra iki adam da oradan ayrld. Maus yedii yemekten byk zevk alm olmann tatmini iindeydi. Qwilleran ise hem a hem de kendisine acma duygusuyla doluydu. Maus Evi'ne vardklarnda avukat evrak antasyla mutfaa gitti. Qwilleran ise merdivenlerden yukar kt, sola dneceine saa dnd. Ani bir igdyle Hixie'nin dairesine doru yrd. Tam kapy vurmak zere elini kaldrmt ki, ierden bir erkek sesi duyarak duraklad. Kaln mee kaplama nedeniyle doru drst duyamyordu, bir erkek sesini ayrt edebiliyordu ama szckleri seemiyordu. Sesin tonlamasndan adamn nazik bir biimde ve alttan alyormu gibi konutuu anlalyordu. Qwilleran nce sesin televizyondan geldiini sand ama sonra diyalogu srdren ikinci sesi ok iyi tand. "Hayr! Bu son! Teekkrler! stemiyorum artk!" diyordu Hixie, ok yksek bir sesle konutuundan szckleri ak bir biimde anlalyordu. Adamdan dil dken, yalvaran bir karlk geldi. "Bu hibir eyi deitirmez, benim koullarm biliyorsun!" Hixie bir soruyu yantlarken sesini alatt, "Tabii ki deimedi ama artk buraya gelmemelisin. Buraya hi gelmemen iin anlamtk... Pekl yalnzca bir kadeh. Sonra gitmen gerekiyor." Qwilleran kapy vurdu. Ani bir sessizlik oldu. Uzun bir bekleyiten sonra Hixie'nin kapya yaklaan ayak sesleri duyuldu. "Kim o?" Temkinli bir biimde kapy at. "Ah, siz miydiniz?" dedi gergin bir glmsemeyle. "Telefonda gryordum. Sizi beklettiim iin zr dilerim." Qwilleran'i ieri davet etmedi. "Yarn leden sonra benimle bir peynir tatma partisine gelir misin diye sormak istedim. Basn iin verilen bir parti." "Evet, ok isterim. Nerede bulualm?" "Stilton Oteli'nin lobisi nasl?" "ok iyi. Beni bilirsiniz, yemee baylrm." "Tabii iki de olacak." "meyi de severim" diyerek uzun kirpiklerini krptrd. Qwilleran kzn omzunun zerinden ieriye bakmaya alt. Ama kap ok az aralanmt ve oda hafif lotu. Yalnzca ufak bir hareket grd, kafesin iinde kprdanan bir ku. "Yarn grrz" dedi. Qwilleran ince vcutlu, zarif kyafetler giyen kadnlarla kmay tercih ederdi. Ama soracak sorular vard ve Hixie de gevezelik etmeye baylyordu. Alt Numara'ya gitmek zere balkonu geerken bir ses duyabilme olaslna kar kulak kabartt. "Yalnzca bir kadeh"ten sonra Hixie'nin dairesinden kacak adam kimdi? Ve nereye gidecekti? Neden diye sordu kendi kendine, herkesin iine burnumu sokuyorum ben? Ama

kendi dairesinin kapsn ap ieri girdiinde her eyi bir anda unuttu. Daire tam bir sava alan gibiydi. Kitapln zerinde, duvarda asl duran btn resirtler erilmiti. ok sayda kitap kapaklar ayrlm, sayfalar para. lanm olarak yerlerdeydi. p kutusu devrilmi, iindeki her ey yerlere salmt. Yastklar yere frlatlm, daktilo dnjg masann zerinde ne varsa yok edilmiti. Soyulmu muydu? Qwilleran bir adm daha atmadan evvel hzla oday inceledi Ayann altnda ufak bir cisim ezildi. Yerde bir sr kk kahverengi toplar halinde kuru kedi mamas dalm, ay postu yok olmutu... Hayr, yok olmam, masann altna skmt. "Sizi eytanlar!" diye grledi Qwilleran. Ayann altnda ezilen kahverengi kutular alm olduu mamalard. Alm kutu bo olarak yerdeydi, yannda ise tabaa konmu Pussy Pti hi dokunulmam olarak kurumu bir halde duruyordu. Her ey apak ortadayd. Btn bu harabe, protesto gsterisi yapan iki militan kedinin eseriydi! Sulular ise ranzann zerinde uyuyorlard. Yum Yum top gibi kvrlm, Koko ise yorgunluktan olsa gerek, boylu boyunca serilivermiti. Qwilleran restorandan getirdii yiyecekleri keten peeteden kard anda burunlar oynad, kulaklar dikildi ve iki kedi de bariton ve soprano mrltlar kararak enfes yemeklerini yemek zere mutfaa geldiler. "Btn bu yaptklarnzdan sonra ancak gerek bir enayi size byle bir ziyafet eker" diye sylendi Qwilleran. Erilmi tablolar ve odann drt bir yanna dalm olan kuru mamalar topladktan sonra pijamalarn giydi, ttnn yakt ve Toledo Gmtleri'nde edinmi olduu izlenimlerini ve saygdeer lezzetinin yemek sanatyla ilgili fikirlerini yazmak zere daktilonun bana geti. Her zaman makinenin iine brakm olduu kda bakt, bir szck, eksiksiz olarak yazlmt. Gzlklerini takarak daha yakndan bakt. Tek bir szck daktilo edilmiti: t! Qwilleran byk bir aknlk iinde patisini yalayarak yzn ykamakta olan kediye dnd. "Koko! Bu gerekten ok fazla artk!" 7 Qwilleran, aramba gecesi uyanabilmek iin saati kurmay planlamt ama unuttuu iin Perembe sabah pencereden gelen kulak trmalayc bir sesle uyand. Koko ve Yum Yum pencerenin pervazna oturmular, gvercinleri izliyorlar ve sincaplar gibi sesler karyorlard. Kular titremekte olan iki siyah burnun bir ka santim tesinde bir aa bir yukar pervaszca salnyorlard. Qwilleran bir kayp duygusuyla uyanmt. Joy temelli mi gitmiti? Yoksa Koko gazeteciler arasnda, hikyenin bittii anlamna gelen eski bir simge olan "30" rakkamn geen gn daktiloda tesadfen mi yazmt? Birden aklna Koko'nun daktiloda yazm olduu son szck geliverdi. Tesadf myd, deil miydi? Bilmiyordu ama bu gerekten de inanlmazd! "-T" dedi yksek sesle, sonra birden aklna acil yant bulmas gereken bir soru geldi ve yataktan frlad. Soruyu kahvalt masasnda Robert Maus'a sormay dnyordu ama adam dar kmt. Bayan Marron'a sordu ama kadnn bir faydas olmad. Hixie, tarnl tost, jambon, yumurta ve patatesli kahvaltsn etmek zere aaya inince ona sordu ama onun da hibir fikri yoktu. Dan Graham kahvaltya inmedi ve daha sonra Qwilleran atlyeyi aradnda telefona cevap veren de olmad. En sonunda Robert Maus'un brosunu arad. "ok zgnm ama hatrlayamadm" dedi avukat, "bekleyin de kontrata bir bakaym." Qwilleran bir ey yazmakta olduunu ve bu bilgiye ok acil ihtiyac olduunu mrldand. "Hayr" dedi Maus, birtakm dosyalan kartrdktan s ra. "Yazlm herhangi bir ikinci ad ya da adn ksaltlm harfi filan yok." Qwilleran, Arch Riker'a telefon ederek daktiloda yazl olan iki harflik szckten sz etti. "Dan Graham'n Ethan ya da Edwin gibi ikinci bir ad olduundan neredeyse adm kadar

emindim. Koko'nun, kesinlikle bana bir ey anlatmaya altn dndm. Daha nceki olaylarda vermi olduu ipular da bundan daha az fantastik deildi." "Artk o kedinin yaz yazmaya baladna ok sevindim. Alt aya kalmaz, senin keni o yazmaya balayabilir. Dn geceki yemek nasld?" "yiydi. Pek bir ey renemedim. Maus bana gznn neden morardma dair olmayacak bir hikye anlatt." "le yemeine geliyor musun?" "Hayr, evde kalp Toledo Gmtleri'yle ilgili yazmay dnyorum. Bu damak uzmanl tuhaf bir i. Tam kvam bulmak zor. Hani, yar tatl, yar eki bir karm iyi oluyor." "Aman restoran sahiplerini gcendirme sakn" diye uyard Arch, "yoksa reklam blm yakama yapr... Joy'dan haber var m?" ."Hayr. Hibir ey yok." Qwillerann evde kalmak istemesinin baka bir nedeni vard; Joy'un arama ihtimalini dnerek telefonun yaknnda olmak istiyordu. Ondan mektup beklemek iin erkendi. Gideli yirmi drt saatten biraz fazla olmutu. Buna ramen saat 11 .OO'de gelen postay almak iin merdivenlerden aa komu ve kendi kutusunda hibir ey bulamayarak hayalkrkhna uramt. Sonra Joy'un ona bir mesaj gndermek isterse bro adresine postalayacan dnerek kendini rahatlatt. Bunu dnecek kadar zeki biriydi o! Tabii ki, el yazs Maus Evi'nde kolayca tannabilirdi. Ama acaba postac "Juu Qwwww" adna ve "Duuy Fwxwu" adresine gelen bir mektubu kolayca ulatrabilir miydi? Qwilleran bir saat boyunca daktilonun banda oturup, Toledo Gmden hakknda objektif grnen bir yaz yazmaya alt. Birka verimsiz giri yazsndan sonra konuyu deitirdi ve Robert Maus'un biyografisinden balamaya, onun gururunu okayacak (keskin baklar, bol tereya) alkanlklarn ve tartlarn yazmaya karar verdi. Maus poet aylardan, ddkl tencerelerden, mevye kokteyli konservesinden, kavanozda gelen mayonezden, neskafeden, geometrik biimlerde kesilmi yumurtadan, New England usul halanm sebzelerden, souk meze bfelerinden, salata bfelerinden ya da bfede yenebilecek her ne varsa hepsinden nefret ediyordu. Bir ya da iki kere ara vererek kulak kabartt. Sanki birinin ark sylediini duyuyor gibiydi. Televizyondan ya da radyodan gelmeyen, canl mzik duymak ender bir eydi. Bir yerlerde bir adam sko havas tutturmu ark sylyordu ve bu, Mackintosh soyundan gelen gazetecinin kann kaynatmaya yetmiti. Dairesinin kaps vurulduunda Maus'un alminyum fol-yo iinde piirilmi patatesin ne kadar lezzetsiz olduuyla ilgili sylediklerini alntlyordu. Kapy atnda beyaz salar, pudral yz, mcevherleri ve elinde bulmacasyla yal komusu karsndayd. "Rahatsz ettiim iin zr dilerim" dedi Bayan Roop, boynundaki sra boncuklaryla oynayarak. "Ama bu bulmaca kafama takld, sizin bir yazar olarak iyi bir szlnz vardr diye dndm. Bir tr orkide iei olan on bir harfli bir szck bulmam gerekiyor. lk harfi c, son harfi de m." "Crypripedium" dedi Qwilleran. Kadn iin kodlad. Bayan Roop'un, evresi krklklarla dolu kk mavi gzlerine hayranlk dolu bir ifade yerleti. "Ahhh, siz bir dahisiniz Bay Qwilleran!" Dahi, bir ey sylemeden iltifat kabul etti. Bu szc birka ay nce Koko'yla oynad szlk oyununda rendiini aklamasna gerek yoktu. "eri girmez misiniz?" diye sordu. Kadn nezaketle reddetti. "Mutlaka o harika ke yazlar nzdan birini yazmakla megulsnzdr." Ama gzlerinden ieri girmeye can att belli oluyordu. "Ara vermek iin iyi bir zaman. Ltfen ieri gelin." "Bundan emin misiniz?" Girmeden nce saa sola bakarak koridoru kontrol etti ve sulu sulu omuzlarn silkerek ietj dald. Qwilleran kadn ieri girer girmez hemen kapy kapad. Bayan Roop onun bu hareketine tuhaf bir biimde baknca Qwilleran hemen, kedilerin koridora kamasn engellemek

istediini aklad. Koko ve Yum Yum yemek masasnn zerindeki mavi yastkta uzanm gneleniyorlard. Bayan Roop onlar grnce belirgin bir biimde irkildi. Koko boylu boyunca serilmi yatyor, Yum Yum da onun kuyruuyla oynuyordu. Koko kuyruunu bir o yana bir bu yana sallayarak Yum Yum'u ldrtyordu. Havada uuan kedi tyleri stdyo penceresinden gelen gne yla parldyordu. Bayan Roop'un kalarn kaldrma alkanl yznden alnnda oluan izgiler de gne nda daha belirginlemiti. Koko onun onaylamayan bakn farkederek oyun oynamay kesti. Toparlanarak arka ayaklarndan birini kaldrd ve kuyruunun dibini yalamaya balad. Misafir baklarn hzla kard. "Oturmak ister miydiniz?" dedi Qwilleran. Kadnn dik oturmak isteyebileceini dnerek yemek masasnn iskemlelerinden birini nerdi. Nescafe ikram etmek istedi ama kadn bu soruyu sanki uygun olmayan bir ey teklif edilmi gibi hzla reddetti. Qwilleran hnzrca bir daha sordu. "Daha gl bir iki?" "Bay Qwilleran" dedi Bayan Roop ciddi bir tonda, "size imdiden sylemeliyim ki, ben iki imeyi doru bulmuyorum." "Ben de imem" dedi Qwilleran, olabildiince dost bir tonda. Nedenini aklamad. Bayan Roop ona yeniden yle scak bir biimde glmseyen yz biraz da utangalkla kzard, bunu rtmek iin hzl l konumaya balad. "imi ok seviyorum. Bay Hashman ruhu adolsun- mkemmel biriydi. Restoran ynetimi hakknda bildiim her eyi bana o retti. Kendisi uzun zaman evvel iletmeyi devretti ve u anda Cennet Aevleri -belki biliyorsunuzdur- ok byk bir fast food zinciri. Sahipleri de son derece parlak iadam." "Belki kemde Cennet Aevleri'nin tarihini yazabilirim, ne de olsa zincirin ilk halkas bu ehirde kurulmu." Qwilleran bylelikle, restorann yemek kalitesinden bahsetmek zorunluluundan da kurtulmu olacan dnd. "Sizinle de rportaj yapabilir miyim?" "Ah, kesinlikle olmaz! Benden hi sz etmeyin. U restorandan tam seksen dokuz zincir oluturmu bu mthi adamdan sz etmenizi tercih ederim." Her biri de son derece ortalama diye dnd Qwilleran. Piposuna uzandysa da fikrini deitirdi, belki konuu bunu imesini de uygun bulmayabilirdi. Ondan biraz bilgi almas gerekiyordu. "Maus Evi'nde kalan gurmelerle ilgili bir dizi yaz yazmak istiyorum. Nereden balayabileceim konusunda bana bir neride bulunmanz mmkn m?" "Ah, inann hepsi ok ilgin kiilikler" dedi Bayan Roop, byk bir cokuyla. "Kesinlikle ok farkl kiiliklerden oluan bir grup. Hepsi birbiriyle iyi geinebiliyor mu?" "Evet, hepsi ok tatl insanlar. Olduka uyumlular." "Peki, Max Sorrel nasl? Bir restoran iletmecisi olarak baarl saylabilir mi?" "Ah! O mkemmel bir iadamdr. Bay Sorrel'i ok takdir ederim." "apkn birine benziyor." "Eh, ekici bir kiilii olan, yakkl bir adam." Qwilleran sanki bir bilgisayarla konuuyormu hissine kapld. Hafife ksrd ve baka bir yaklam denemeye karar verdi. Szin yemekte olmadnz Sal gecesi masada bir ara gergin bir hava esti. William beceriksizlikle suland." "Genlere toleransl olmalyz dedi Bayan Roop kararllkla. O ok tatl bir ocuk. Son derece dost Ben ak sal yal biri olduum halde sanki yatymsm gibi konuur benimle. " Qwilleran, genellikle insanlar konuturabilir, bilmek istediklerini kolaylkla renebilirdi, lgi dolu baklar ve aa doru sarkm gr byklar, soruturma yapt, anlarda bile ona olduka sempatik ve samimi bir hava verirdi. Ama kulland tekniklerin hibiri Charlotte Roop'u etkilemiyordu anlalan. Tek renebildii Rosemary'nin ne kadar ekici, Hixie'nin ne kadar elenceli ve Robert Mausun da kesinlikle-ne kadar mkemmel olduuydu. "Sanrm biliyorsunuz" dedi. "Akam yemeine katlan dostlarmzdan birini kaybettik. Bayan Graham eini terketti" hem de aniden ve gizlice."

Bayan Roop enesini kararl bir biimde yukar kaldrd. "Ben dedikodu dinlemekten holanmam Bay Qwilleran." "Umarm ona kt bir ey olmamtr" diye srar etti Qwilleran. 'Ortadan kaybolduu gece bir lk duydum ve bu beni ok endielendiriyor." "Eminim Bayan Graham ok iyidir" dedi Bayan Roop. "Her zaman iyimser bir yaklam iinde olmal ve olumlu dnmeliyiz. " "Onu iyi tanr msnz?" "Pek ok sohbetimiz oldu ve bana sanat konusunda ok ey ogrett. Onu gerekten ok beenirim. Akili, bir kadn! Kocas da tatl bir insan. ok iyi bir ift olduklarn dnyorum." Masadan atlayarak, telala bo bir ayakkab arayan Koko'dan garip bir ses geldi. Qwilleran onu kucaklad gibi doru banyoya kotu. "ok zr dilerim" dedi konuuna iini bitirdikten sonra. "Koko az nce yemi olduu kahvalty kard. Sanrm boaznda bir ty topa var." Bayan Roop, Koko'ya irenerek bakt. "Acaba Bayan Graham'n kedisine ne olmu olabilir?" diye sordu Qwilleran. "Onu kaybettii iin ok zgnd." "Bunu atlatacaktr. O gl bir kiilii olan. mantkl bir kadn." "yle mi? Bana da onun, kafas dank ve kaprisli bir kadn olduunu sylemilerdi." "Kesinlikle ayn fikirde deilim! Onu atlyede alrken izledim. Ne istediini ok iyi bilen ve onu elde edebilmek iin de her trl zahmete katlanabilecek biri o. Bir gn, onlarn tabiriyle kalp yourmak iin -ya da kalp atmak m desem daha doru olur- arkn banda oturuyordu..." "Kalp karmak" diye dzeltti Qwilleran. "Evet, arkn banda kalp kartrken bir yandan da o kk ayayla makineyi altryordu. Ona neden elektrikli ark kullanmadn, byle ok daha kolay ve hzl yapabileceini sorduumda, bana yapt iin tamamen kendi emeinin rn olmasn tercih ettiini syledi. Bu ok gzel bir dnce. O gerek bir sanat." Bayan Roop gitmek iin ayaa kalkt. "ok fazla oturdum. Sizi iinizden alkoyuyorum." Qwilleran itiraz edince de, "Hayr, hayr, aa inip bir lokma bir ey yemem lazm" dedi. Charlotte Roop gittikten sonra Qwilleran, tekrar masann stne km gnelenmekte olan Koko'ya "ark hakknda ne dediini duydun mu?" dedi. "Yooo!" dedi Koko. "Oysa Dan, Joy'u yaralanmaktan kurtarmak iin alteri in. direrek ark durdurduunu sylemiti. Bu bir eliki gibi gelmiyor mu sana? Koko onayladn belirtircesine ban sallad, yoksa yalnzca gsndeki tyleri mi yalyordu? "Bir yolunu bulup seni u atlyenin iine sokabilsem eminim benim iin pek ok ipucu koklayabilirdin." Gemite birden fazla kere Koko bir takm esrarengiz olayn aa kmasna yardm etmiti. Ama nasl kedinin pheli tavrlara kar altnc hissi varsa Qwillerann da hassas bynda ayn derecede hissetme kabiliyeti vard. Pek ok defa ona kt haberleri, gizli tehlikeleri ve hatta beklenmeyen cinayetleri hissettirmiti. u anda st dudanda yine ayn uyarc titremeyi hissediyordu. Joy'un bana kt bir ey geldiinin habercisiydi bu. Ona Joy'un hayatta olmadn sylyordu, igdsne inanmak istemiyordu. gdsne inanmay reddediyordu. 8 O gn Qwilleran'a hi bitmeyecek gibi uzun geldi. le yemeini atlad. le vakti Rosemary kapsn alarak kediler iin bir yumak getirdi. Diki kutusunu dzeltirken, kedilerin yumakla oynamay ok sevdikleri aklna gelmiti. Qwilleran onu ieri davet etti ama kadn almaya gideceini syledi. leden sonra gne gri bulutlarn ardna saklandnda,

stdyo penceresinden ieriye kasvetli, souk bir k yaylmaya balad. Kediler de souu hissettiler. Yuma fazla nemsemeden kitaplktaki kitaplarn arasna girdiler ve le uykusu iin kendilerine scak ve huzurlu bir yer atlar. Nihayet Stilton Oteli'ne gitme vakti gelince Qwilleran canland. Mekn deiikliine ihtiyac vard, kafasnn iinde dolap duran dncelerden kurtulmak istiyordu. u geveze Hixie'yi davet etmi olmakla ok iyi etmiti. Otele doru giderken posta kutusuna bakmak iin broya urad. Sonra, ne olduunu anlamad bir hisle Fluxion'in ktphanesine gitti ve Nehir Yolu'ndaki -eski adyla Penniman atlyesi- atlyeyle ilgili dokmanlara bakt. Hixie'yle otel lobisinde bulutular. Kiraz krmzs bluzu ve zerinde havu, algam ve krmz turp olan pembe apkasyla gereksiz bir arlk sergilediini dnd Qwilleran. "N e kadar ho bir Chapeau" dedi Qwilleran. "Mersi Msy" dedi Hixie, kirpiklerini krptrarak. "Beendiinize sevindim." "Beendiimi sylemedim." "ok akacsnz" diye gld Hixie. "Hasrdan da olsa legumes'e kar koyamadm. Ne kadar itahlym, bilirsiniz! Franszca biliyor musun?" "Paris'te bam derde sokmayacak kadar biliyorum." "Ben de Berlitz kurslarn izliyorum. Franszca bir ey sylesenize." "Camembert, Roquefort, Brie" dedi Qwilleran. Peynir sektrnn ev sahipliini stlendii, her yl dzenlenen "Peynir Se" kutlamas balo salonunda yaplyordu. Ancak yz ya da daha da fazla sayda konuk ak bara ylm, e. it eit peynirin sraland uzun masay nemsemiyordu bile. "Bu tipik bir basn daveti" diye aklad Qwilleran. "Yaklak alt konuk basn mensubu ama dierlerinin kim olduu ve neden davet edildikleri mehul." Qwilleran, piposunu tttrerek, yasz stten yaplan bir Danimarka peynirinin tadna bakt. Hixie bir Manhattan yudumlad ve Brie, Camembert, Cheshire, Edam, Gorgonzola, Gowda, Gruyere, Herkimer, Liederkranz, Mozzarella, Muenster, Parmesan, Port du Salutve. Roquefort peynirlerinin hepsinin ayr ayr tadna bakt. Qwilleran'a da, "Yalnzca bu kadar m yiyeceksiniz?" diye sordu. "Belki Koko'ya gtrmek iin Roquefort peyniri alrm1 dedi ve ekledi, "Bugn beklenmedik bir misafirimiz vard. Bayan Roop. Sanrm kedilerden holanmyor. Koko da ondan holanmad zaten." "Charlotte hibir eyden holanmaz" dedi Hixie. "Sigara! imekten, iki imekten, kumar oynamaktan, boanmaktan,; mini etekten, tyl kpek hikyelerinden, yabanclardan, motosikletlerden, mutsuz biten filmlerden, politikaclardan, iklet inemekten, 1910'dan sonra yazlm romanlardan, garsonlara bahi vermekten ve seksten nefret eder." Bu tiplerin genellikle kilit altnda bir srlar vardr diye dnd Qwilleran, "Hayatnda hi duygusal bir ilikisi olmam m?" diye sordu bu ok bilgili dostuna. "Kim bilir? Bence o Aevleri'nin Hashman'nma gizli gizli ak. Adam leli on be yl olmu ama hl srekli ondan bahsediyor. Qwilleran dnceli dnceli piposunun ucunu inedi, "peki, hi Joy Graham'n kedisine ne olduunu merak ediyor musun?" Hixie omuzlarn silkti. "Kat herhalde ya da sokaktayken toplayp gtrm olabilirler. Belki de bir otobs altnda kalarak ezilmitir." "Hayvanlar sever misin?" "Eer sorun karmazlar ve ayakba olmazlarsa, evet. Bir kanarya aldm ama grne gre sar ve dilsiz. Bu da benim ansm. Zaten ansszmdr." Qwilleran bir dilim Norve peyniri kesti ve bir krakerle birlikte Hixie'ye ikram etti. "Sanrm Joy'un kaybolduunu biliyorsun." "Evet, kocasn terkettiini duydum." Bir an iin yzndeki ifade, Qwillerann anlayamad bir biimde deiti, sonra yz tekrar neeyle aydnland. "u Westfalye Sauermilch peynirinden tatman neririm, mon ami, Cest formidable!."

Qwilleran onun szn dinledi, peyniri tatt ve henz tam olmam olduunu syledi. Bu arada kararlyd, konuyu deitirmesine izin vermeyecekti. "Hi Joy'u arkta mlek dkerken grdn m?" "Hayr ama bir keresinde kafama bir mlek att. Yanllkla sama sapan bir srahisini krmtm. O gnden beri beni atlyede grmekten holanmaz." "Maus Evi'nde olduka renkli bir kabile var. Max Sorrel nasl bir tip?" "Tescilli bir bekr" diye inledi Hixie. "Tek ak o koca restoran... Zavall Max! Altn gibi bir kalbi var, bana gelenleri hi haketmiyor." "Bana gelenler ne?" "Bilmiyor musunuz? Restorann kaybetme olasl var Teknesini bile satmak zorunda kald. Onun -daha dorusu eski den onun- on metre uzunlukta muhteem bir teknesi vard Maus Evi'nin arkasna balard." "Ne oldu ki?" "Ortalkta dolaan sylentileri duymadnz m sylyorsunuz?" Qwilleran kalarn atarak ban sallad. Mesleki adan utan duydu. Ortalkta birtakm sylentiler dolayordu ve o bir Basn Kulb yesi olarak olaylardan habersiz kalmt. "nsanlar her trl sama sapan ey sylyor. Mesela Max'in restorannn ba as korkun bir hastala yakalanm ya da bir mteri orbann iinde sylenemeyecek kadar kt bir ey bulmu. Bunun gibi mide bulandrc eyler." "zellikle yaplm bir karalama kampanyasna benziyor." "Berbat bir durum, stelik Max kl krk yaran bir temizlik anlay iinde iletir restorann. Buna ramen sylentiler bitmek tkenmek bilmiyor ve mteriler srekli azalyor." "Altn Pirzola'nn olduka sekin bir mteri birikimi olduunu dnyorum. Belediyenin byle bir duruma izin vermeyeceini bilmeleri gerekir." "Hi kimse sylentilere inanmyor ama sosyete, ad ktye km, dalga geilen bir yerin mterisi olmak istemiyor. Max'in mterilerinin ou da sosyetik insanlar." "Btn bunlarn nasl baladna dair Max'in bir fikri var m?" Hixie ban sallad. "Max btn ehirde ok sevilen biridir. Ona gazetelerden birine bir rportaj vermesini ve her trl sulamay reddetmesini nerdim ama o, bunun daha ok ters tepki yapacan, ileri daha ktye gtreceini dnyor. Tamamen iflas etmeden btn bu sylentilerin kendiliinden bitmesini umuyor." "Bu aktif bir karalama kampanyas" dedi Qwilleran. "Bunun arkasnda kim olduunu renirse dava aabilir." "Robert de ayn eyi sylyor ama Max hi bir ipucu bulamyor." Qwilleran, Hixie'yi bu kadar ok peynirden sonra bile yemee davet etmeyi dndyse de fikrini deitirdi. Altn Pirzola'ya gitmek istiyordu ama yalnz gitmek istiyordu. Hixie'yi taksiyle eve brakrken, kadnn hayalkrkhn hissetmiti. "Beyzbolu sever misin?" diye sordu. "Eer istersen bir hafta sonu basn mensuplarnn blmnde bir yer ayarlarm, birlikte gideriz." Qwillerannki asil bir davrant; basndan arkadalar onu bu abartl giyimli, abartl hareketli ve ar kilolu kadnla grrlerse uzun sre dillerinden kurtulamazd. "Tabii, beyzbolu ok severim. zellikle sosisli sandvileri." "zellikle izlemek istediin bir takm var m?" "Ligde en sonda hangi takm varsa onun man izleyebilirim. Genellikle kaybedeni tutarm." Qwilleran, kedilere Roquefort peyniriyle hindi eti vermek zere Alt Numara'ya dnd. eri girer girmez inanlmaz gzellikle bir manzarayla karlat. Dairenin ii bir sanat aheserine dnmt. Kediler, Rosemary'nin gri yuman bulmular, odadaki mobilya ve dier her trl eyann zerinden geirerek kocaman bir a rmlerdi. Yuma yerde yuvarlamlar, sandalyelerin zerinden geirmiler, masann bacaklarna dolamlar, yaz masasnn stne karmlar ve daktilonun evresini sardktan sonra tekrar yere indirmiler, ay postunun

enelerinden geirmiler ve bu tasarmn deiik versiyonlarn srekli tekrarlamlard. imdi de kitapln stne kurulmular, heykel gibi hi kprdamadan eserlerini izliyorlard. Qwilleran bu manzarann mzede grd heykellerden daha deerli olduunu dnd. Bu yzden bozmakla ok ayp edecekti dorusu ama odann iinde hareket etmek de mmkn deildi. pin ucunu bularak yuma geri sard. Bunu yapmas tam bir saat ve birka gram kalori kaybetmesine neden oldu. Bu sefer yuma ekmecelerden birine tkt ve yemee gitmek zere kt. Altn Pirzola, Eyalet Soka, Nehir Yolu ve Exspres Yolu'nun birletii merkezi bir noktadayd. Bina ondokuzuncu, yzyldan kalma, otomobilin ortaya kmasndan nceki yllar da troleybs garaj olarak kullanyordu. imdi i dekoruna, akla zenginlik getiren bir altn parlts hakimdi. Duvarlar altn rengi goblenle kaplanm, masalardaki lambalarn apkas altn rengi ipek kumala sarlmt. Yaldz oymal ereveler gz kamatryordu. Yerler, zerine akn rengi iplikle kuzu motifi ilenmi, dikkatsiz bir bilein burkulmasna neden olabilecek yumuaklkta, kaln bir halyla kaplyd. Qwilleran, byk yemek salonunun kapsnda Max Sorrel tarafndan karland. Eli yreinde onu bekliyordu. Yakkl yz tralyd. Koyu renk takm ve izgili gmleinde tek bir krklk yoktu. "Yalnz msnz?" diye sordu restoran sahibi yznde profesyonel bir glmsemeyle. Dilerinden di macununun naneli kokusu geliyordu. "Ceketinizi vestiyere asabilirsiniz. Bu gece grevli bayan izinli de." Sonra gazeteciyi girie yakn bir masaya oturttu. "Restorann eref konuu olmanz istiyorum. Tamam m; "Buna gerek yok. Nasl olsa Daily Fluxion btn masraf karlayacak. Brakn desinler." "Pekl, bunu sonra konuuruz. Sizi ara sra yalnz brakmak zorunda kalabilirim, imdiden zr dilerim. u sralar, hafta iinde pek dolu olmadmz iin ef garsona izin verdim. Bu gece, mterilerin terifi bana dyor." Sorrel, restoran giriini umutlu gzlerle izleyebilecei bir yere oturdu. Otuz masa, altn rengi masa rtleri, kehribar kadehlerin iine zenle katlanm altn rengi peeteleriyle bekliyordu. "Ka kii arlayabiliyorsunuz?" diye sordu Qwilleran. "Yukardaki zel yemek odasn da sayarsak iki yz kii. Ne imek istersiniz?" "Yalnzca domates suyu." Sorrel bir garson ard. Zaten grnrde yalnzca bir garson alyordu. "Bir domates suyu, bir avdar viskisi ve soda Charlie, bana da temiz bir bardak getir ltfen." zerinde deterjan lekesi kalm bo bir kadehi garsona verdi. "Dayanamadm bir ey varsa o da bardan zerinde kalan lekelerdir. Ne yemek arzu edersiniz? Size kuzu kzartma neririm." "Kulaa iyi geliyor" dedi Qwilleran. "Ama bir ksmn eve gtrmek zorunda kalabilirim, rejim yapyorum." "Peki, nden eki soslu ringa bal ister misiniz? Ya da vichyssoisel" "Yalnzca yarm greyfurt alsam daha iyi olacak." Qwilleran piposunu yakmaya giriti. Sorrel de ona -lekelerini kontrol ettikten sonra- kehribar bir kl tablas uzatt. "Burada kl tablalarn nasl temizliyoruz biliyor musunuz?" dedi. "Islak ay poetleriyle. En iyi yle temizleniyor... Bana bir dakika izin verin." Bo salondan ieri bir ift girmiti. Yanl bir gece gelmiler gibi arm bir ifade vard yzlerinde. "Rezervasyonunuz yok mu?" diye sordu Sorrel kalarn atarak. Biraz duralayarak defterine bakt. Bir eyler izip bir eyler yazd. En sonunda inandrc bir ovla ve gen hanma tatllar tatls bir glmsemeyle, bir masa verebileceini syledi. Onlar, dardaki btn trafii izleyebilecekleri, dardaki trafiin de onlar izleyebilecekleri byk camn nne oturttu. Gelecek olan kalabalk grubun, top oyunu uzad iin ge kaldklarn aklad ve masann zerindeki altn renkli "rezerve" yazl kart kaldrd. Greyfurt geldiinde Sorrel, bir sre Qwillerann meyveyi yemesini izledi.

"Bir ey cannz skyor olmal" dedi gazeteciye. Qwilleran, soru soran gzlerle baknca Sorrel aklad: "Greyfurtunuzu saat yelkovannn ters ynnde oyarak yiyorsunuz. Hi insanlar greyfurt yerlerken gzlemlemediniz mi? Mutlu olanlar saat ynnde oyarak yerler." "lgin bir teori." "Gzel bir ey yerken ayak parmaklarnz ayakkabnzn iinde oynatr msnz? "Bilmiyorum. Bilmek istediimden de pek emin deilim." "insanlarn nasl yemek yediini, orbay nasl kakladklarn ya da eti nasl kestiklerini gzlemleyerek onlar hakknda pek ok ey syleyebilirim." "Maus Evi'nde kalan takm nasl deerlendiriyorsunuz?" diye sordu Qwilleran. "lgin buluyorum. Hixie, son derece canl bir kadn ama giderek panikliyor. Bir an nce evlenmek iin yapmayaca ey yok. Rosemary ise tam bir hanmefendiye benziyor ama ok da emin olmamak lazm. William; ite onda bir sinsilik var, ka tutuundan syleyebilirim bunu. Siz onun hakknda ne dnyorsunuz?" "Zararsz, yalnzca elenceli ve merakl bir gen." "Belki size bundan hi sz etmesem daha iyi olur" dedi Sorrel, "nk belaya bulamak istemiyorum ama dn gece saat sekiz civarnda onu sizin odanza girerken grdm. Olduka sinsi grnyordu. Dairenize girmesine izir veriyor musunuz?" "Onu nasl grdnz ki?" diye bilmek istedi Qwilleran. "Her gece alyorsunuz sanyordum." "ey, mutfakta bama bir kaza geldi. Gmleime kokteyl sosu dkld, zerimi deitirmek zere eve komutum... Pardon." Restoran sahibi gelen drt kiilik, turist olduklar ok belli olan bir grubu karlamak iin kalkt. Qwilleran, Sorrel gibi titiz bir adam, byle bir i yerinde yedek gmlek bulundurmay nal olur da akl etmez diye dnd? Gibraltar Kayas grnmndeki kuzu kzartma geldiinde Qwilleran sordu, "Joy Graham'n kocasn terkettiini biliyor musunuz?" "Hayr! Bu ne zaman oldu?" "Dn ok erken bir saatte." "Boanyorlar m?" "Bilmiyorum. Dan'n dediine gre hi bir aklama brakmam. Ortadan kaybolmu." "Hi armadm" dedi Sorrel. "O hayvana katlanamad iin onu sulayamam. ok ho ve yetenekli bir kadn." Gzleri beeniyle parlad. "Ben evlilik taraftar deilim. nsanlar evleniyor, boanyor, evleniyor, boanyor. Bu hi de saygn bir durum olmuyor." "Hi Joy'u alrken grdnz m?" "Ben mi? Yoo, hayr! O atlyeye ayak basmadm bile. O amur ve toz iindeki yere yle bir baktm ve hi bana gre bir yer olmadna karar verdim. imdi Joy oradan firar etti, yle mi? Onun iin ok sevindim." "Bana garip gelen, neden gecenin o saatinde gitmeye kalkt? stelik de korkun bir saanak varken" dedi Qwilleran. "Kremal ve soanl frnda patates istemediinize emin misiniz?" "Teekkr ederim, istemiyorum... Bir sr daha var" diye devam etti Qwilleran. "Kedisine ne olmu olabilir? Ksrlatrlm, uzun tyl bir cins kediydi. Bu cinsler macera aramak iin dolamaya kmaz, kanepe yast gibi bir yerde oturur. Bu kediye ne olmu olabileceine dair bir fikriniz var m?" Sorrel'in rengi birden deiti ve akaklarndaki damarlar frlayacakm gibi atmaya balad. "Ne oldu?" diye sordu Qwilleran telala. "yi misiniz?" Restoran sahibi altn rengi peeteyle alnn kurulad. Sesini alaltarak, "Bir an iin beni sorguluyorsunuz zannettim, u ehirde dolaan irkin dedikoduyla ilgili olarak." Gazeteciye yorgun bir bak frlatt. "Duymadnz m?" Qwilleran ban sallad.

"Beni ipe ekiyorlar. Ortalkta dolaan bir sr irkin dedikodunun iime ar bir darbe vurduunu sizden saklamam iin bir neden yok. Btn bunlar iimi aksatyor. Perembe geceleri bu salonun drtte dolu olurdu. Oysa imdi bakn, yalnzca alt mteri var." "Ne tr dedikodular?" Sorrel irkildi. "Kedi etinden yemek yaptm sylyorlar. Ayrca baka iren sylentiler de dolayor. Size onlar da anlatrdm ama yemek yerken midenizi bulandrmak istemiyorum. Neden arkadaki odada kumar oynattm sylemiyorlar ya da neden yukardaki odada kadn bulundurduumu? nk bunlar yapabilirim. Ama beni en olmayacak yerden vurmak istiyorlar. Benim btn ehirdeki en temiz mutfaa sahip olduum bilindii iin!" "Peki, bunlar kimin kardna dair bir fikriniz var m?" diye sordu Qwilleran. "Amalar ne olabilir?" Sorrel omuzlarn sikti. "Bilmiyorum. Hi kimse bilmiyor gibi grnyor. Ama bu zellikle tasarlanma benziyor. zellikle Sal gecesi olanlardan sonra byle dnyorum." "Sal gecesi ne oldu?" "Gecenin yarsnda mutfamda yangn kt. Polis beni arad, gerisin geriye buraya geldim. Kundaklanm olmalyd. Hibir yerde ya brakmyorum ya da kolay yanabilen temizlik malzemesi kullanmyorum... Size unu syleyeyim: Eer buraya bir ey olursa aklm karrm. Bu restoran ok seviyorum. Perdelerin bir metresi krk dolar. Hal ise zel dokundu. Siz hi kuzu pirzolas deseni olan bir halt grdnz m?" Qwilleran yer demesinin sradan olmadn kabul etmek zorundayd. "Size kin besleyebilecek biri var m, ahsi olarak?" "Bana m? Bir milyon tane dostum var. Herkese sorun. Kesinlikle bana dman olabilecek birini dnemiyorum." "altrdnz kiilerden olabilir mi? Siz onu kovduunuz iin intikam alma olasl olan?" "Hayr, mmkn deil. Personelime her zaman drst davranmmdr, beni severler. Herhangi birine sorabilirsiniz. Charlie'ye soran." Garson kahveleri getirmiti. "Charlie sana iyi davranyor muyum? Bu beye syle, bir gazetecidir. Herkese iyi davranmyor muyum?" "Evet, efendim" dedi Charlie dz bir sesle. Qwilleran yemein sonunda Sorrel'in ikram ettii tatllardan hibirini kabul etmedi: Kremal romlu pay, muzlu kek, krem karamel, ilekli kek ve ikolatal muz. Kuzu kzartmasnn byk bir blmn alminyum folyoya sardrd ve restorandan ayrld. Bir taksi bulmak iin Nehir Yolu'na geti ama gelmekte olan otobs grnce biniverdi. Bu, olduka yava giden akam otobslerindendi. Belirlenmi hz ve motorundan kan monoton sesiyle, dncelere dalmaya ok uygundu dorusu... Neden kadnlar parlayan kel kafal adamlara ilgi duyuyorlard? Max Sorrel'in kar cinse son derece ekici geldii kesindi. Acaba kskan bir rakibin hmna m uramt? Mesela kskan bir kocann? Joy ile Max arasnda bir ey gemi olabilir miydi? Eer Danin bundan haberi olduysa Altn Pirzola'ya kar bu baarl karalama kampanyasnn sorumlusu olabilir miydi? Max, Joy'un kaybolduunu duyduu zaman gerekten arm gibiydi ama o iyi bir aktrd. Yalan sylyor olabilirdi... Peki sabahn nde Max Sorrel'in arabasnn garajdan knn anlam neydi? Restoranda kan yangn yznden olabilirdi, tabii eer bu yangn hikyesi doruysa. Qwilleran bunu ilerde dorulatmas gerektiini hafzasna not etti... William'in Alt Numara'ya yapt pheli ziyareti Qwilleran ciddiye almamt. Anahtarlar mutfakta duruyordu. ocuk, kedileri grmek istemi olabilirdi. William'in merakl bir yaps vard ve bu, gazeteci asndan iyi bir zellik saylabilirdi. ocuk ayrca girikendi, rahat bir konuma slubu ve uyumlu bir karakteri vard. Qwilleran ve Riker da bir zamanlar, henz hayalkrklar ile karlamadan, baz eylerden dn vermek gerektiini renmeden -daha dorusu birer olgun gazeteci olmadan- nce, byleydiler. Qwilleran bu dnceler iinde yol alrken dalm ve Ma-us Evi'nden tam bir mil ileriye gitmiti. ndikten sonra tam ters yne giden baka bir otobs beklemek zorunda kalmt.

Eve geldiinde Byk Salon'da baz deiikliklerle karlat. Uzun yemek masas ve yksek arkal sandalyeler yana itilmi, yerlerine irili ufakl kaideler gelmiti. Odann ortasnda tren raylaryla kocaman bir kare oluturulmutu. Dan Graham dizlerinin zerine km, karenin iine akl talan dolduru-yordu. Bu koca salonda, yerleimleri hayati nem tayormu gibi, talan bir o yana, bir bu yana iteleyen bu yalnz adamn trajik bir grnt sergilediini dnd Qwilleran. "Nasl gidiyor Bay Graham?" diye sordu. "Yava" dedi mleki. "Her eyi tek bana yapmak o kadar elenceli bir ey deil." Ayaa kalkt, belini ovalayarak talar dikkatle inceledi. "En iyi eserlerim bu karenin iinde, talarn zerinde sergilenecek. Btn ehri akna evireceim, bana inanabilirsi-niz." "Yeni eserlerinizi ne zaman grebileceiz?" "Byk olaslkla Pazartesi ya da Sal gn. u an frnda soumaya braktm ok gzel paralarm var. Gazetedekilerle konuabildiniz mi?" "Her ey konrol altnda. Bu konuda hi endie etmeyin" dedi Qwilleran. Halbuki Riker'a bundan bahsetmeyi unutmu, yalnzca Joy'un ortadan kayboluunu anlatmt. "Einizden haber var m? "Hayr, hibir ey yok. Ama aramba gn, serginin alnda ortaya karsa hi armam dorusu. Geen hafta yz davetiye gndermitik. Kalabalk bir parti olacak. Eletirmenler de gelse iyi olacak. u an tek syleyebileceim bu... Size bir ey gstereceim." Graham arka cebine uzanarak gemi baarlarndan sz eden gazete kuprn bir kere daha gsterdi. Qwilleran, yukarya, Alt Numara'ya ktnda kedileri kulaklar tetikte, onu bekler buldu. "Sylesene Koko, bu adam yz konuu arlayacak paray nereden buluyor?" diye sordu Qwilleran. Kedilerin gzleri lambann nda iri siyah kiraz taneleri gibiydi. Hibir ifade yoktu ama sorulan btn sorularn btn yantlarn ilerinde tutuyordu bu gzler... Qwilleran ceketini bir iskemlenin arkasna yerletirdi, kravatn zd. Yum Yum kravat umutla parlayan gzlerle izledi. Her zaman kravatn hayvann atlayp yakalamas iin havada sallard ama bu gece oyun dnemeyecek kadar zihni meguld. Bunun yerine byk koltua oturdu, gzlklerini takt ve Fluxion'un ktphanesinden alm olduu dokmanlar at. Robert Maus haklyd. mlek atlyesindeki sr dolu lmleri her be ylda bir yeniden gndeme getirmiti, tabii daha ziyade Morning Rampage' zor duruma sokmak amacyla. Rakip gazete hl Penniman ailesinden biri tarafndan finanse ediliyordu. Bu ahs, bu ilgin sanat merkezini kuran ve sanat dostlaryla yakn ilikiler yaam olan Hugh Penniman'd. Eski Pazar eklerinde yazlm olan hikyeler Mortimer Mellon adl yakkl gen bir heykeltran, gzel mleki Helen Maude Hake'e k olmasyla ilgiliydi. Ne yazk ki Helen, ayn zamanda "tannm hayrsever" Hugh Penniman'in proje'siydi. mlek atlyesinde verilen "lgn bir parti" sonras ak acs eken heykeltran cesedi nehirde bulunmu ve olay polis tarafndan kaza olarak aklanmt. Olayn bu ekilde sonulanmasndan tatmin olmayan Fluxion muhabirleri mlek atlyesindeki dier sanatlarla rportaj yapmlard. Ama "bu dank Bohemler yardmc olmaktan ziyade bir kstahlk" rnei sergilemilerdi. Daha sonra "trajik son" geliyordu. "Gzel Helen" Mortimer'in ardndan "sulu bir mezara" girmek istemi ve hibir zaman halka aklanmayan bir intihar mektubu brakmt. Qwilleran metni tam okumay bitirdiinde odann dier tarafnda bir patrt duydu. Krmz kapakl bir kitap yerde, ak vaziyette duruyordu. Koko daha yumuak bir inile hemen kitabn yannda belirdi ve burnuyla iterek kaygan karolarn zerinde srklemeye balad. "Kt kedi!" diye bard Qwilleran. Bu, ktphaneye ait bir kitapt, stelik cildi de pek salam grnmyordu. "Ktphane grevlisi seni ldrecek! Kt kedi!" diye tekrarlad Qwilleran.

Skntyla kalarn attnda, Koko'nun yavaa srtn kabarttn ve kulaklarn yasslatrdn farketti. Kahverengi kuyruu kaskat kesilmiti. Garip bir ayak oyunu yaparak kitabn evresinde bir, iki, kere dnd ve Qwilleran midesinde buz gibi bir soukluk hissetti. Daha nce buzla kapl bir avluda Koko'yu ayn treni yaparken grmt. O zaman da kedi srekli olarak defalarca dnmt ama o zaman etrafnda dnd ey bir cesetti. imdiyse bir kitabn evresinde dnyordu. Eski krmz bir kitapt ve kapanda Eski mlek Sanat diye yazyordu. Nehirden gelen bir teknenin grlts sessizlii bozdu. 9 Qwilleran, Perembe gecesi yatmadan evvel Fluxion'tn polis merkezindeki gece muhabiri Kendall' arayarak son krk sekiz saat iinde nehirden karlan kimlii belirsiz cesetleri kontrol etmesini istedi. Kendall daha sonra arayarak bilgi verdi. "Bir tane var" dedi. "Bir erkek ve beyaz. Yaklak olarak altm yalarnda. Bu olabilir mi?" O gece Qwilleran blk prk uyudu. Ryasnda deniz yosunlar, dalgalarn etkisiyle dalgalanan dev perdeler halinde deniz yosunlar grd. Yosunlar birden kahverengi kirli sularn iinde yzen yeil sal bir ba halini ald. Sabah uyandnda kemikleri szlyordu. Kedilerle hi ilgilenmeden ar ar giyindi. Onlar da skntsn sezinlemi, rahatsz etmemek iin hi ayak altnda dolamanularci. Bir bardak kahve imek zere merdivenlerden aa inerken Robert Maus'la karlat, kan yeniden harekete geti. Avukat nnde durup ok nemli bir eyler sylemek ze-reymi gibi yzne bakt. Gazeteci, adamn gzndeki morluun muz kabuu sarsna dnm olduunu grd. Uzun geen birka saniyeden sonra Maus konumaya balad. "Bay Qwilleran deerli vaktinizden biraz ayrmanz mmkn m?" "Tabii." Birlikte Maus'un dairesine gittiler. Buras brokoli yeili deri kapl mobilyalar, ngiliz antikalar ve bir sr parlatlm pirin ve elikle denmi, rahat bir yerdi. Avukat, Qwilleran'a oturmas iin ngiliz stili koltuu gsterdi. "Konumamz gereken konu Bayan Graham'la ilgili" diye sze balad. "Size bu biimde yaklamak inann beni ok rahatsz ediyor... ama ltfen bunu kesinlikle bir sulama ya da sorgulama olarak almayn... Sonuta konu bana getirildi, bu durumda sizinle konumamzn gerekli olduunu dnyorum... Bu kuruluun saygnln da dikkate alrsak..." "Pekl, sorun nedir?" diye patlad Qwilleran. Avukat protesto edercesine elini kaldrd. "Bunu bir sorun olarak deerlendirmek yanl olur. Sizi temin ederim ki, bu durumda sizden ne bir onay ne de bir itiraz bekliyorum... Benim tek dndm iyi ilikiler iinde olmak..." "Pekl, nedir o zaman?" diye tekrar araya girdi Qwilleran. "Haydi syleyin artk." Maus sanki iinden ona kadar sayyormu gibi durdu, sonra yava ve dikkatli bir biimde, "Bay Graham... einin sizden ykl miktarda maddi yardm aldn dnyor... Kan gerekletirmek iin. Ben dediim gibi..." Qwilleran hzla ayaa frlayarak ark stili kilimin zerinde sabrszca yrd. "Kaacan nereden bilebilirdim ki! Boanmaya niyetleniyordu. Benim gibi bunu siz de biliyorsunuz. Sizin avukat dostlarnzdan biri de onun verebileceinden daha fazlasn istemi. Hem, Danin bir ikyeti varsa neden kendi gelip konumuyor benimle?" Maus sesini alakt ve zr dilercesine konumasn sr drd. "Korkuyor -nedenli ya da nedensiz, bilemiyorum- belki de gazetenizde kacak eletirileri olumsuz ynde etkileceinizden korkuyor." "Ya da -daha ak konumak gerekirse- benim ona kar; kendimi sulu hissedeceimi ve kendimi affettirmek iin m-1 leklerinin fotoraflarn ilk sayfada yaymlatacam dnyor. Bu son derece basit stratejiyle ilk defa karlamyorum. Aptalca bir giriim.

Sergiyle ilgili herhangi bir haber yaymlamaktan tamamen vazgeecek kadar sinirlendim. Bunu ona aynen byle syleyebilirsiniz!" Maus iki elini de kaldrd. "Ltfen sknetimizi koruyalm. Burada benim tek stlendiim grev, bir skandaln patlak vermesine engel olmak." "Oysa skandaldan da daha byk bir bela ile kar karya- diye kkreyerek dar kt Qwilleran. Maa ekini almak ve posta kutusunu kontrol etmek iin Fluxion'a gittiinde hl sinirleri yatmamt. Her gn umutla posta kutusuna bakyordu. Her telefon alnda kalbi yerinden oynuyordu. stelik iinden gelen bir ses Joy'dan hi haber alamayacan syledii halde. Riker'i, haber blmnde buldu. "Hadi gel, kahve ielim, sana anlatacaklarm var." "Unutmadan soraym" dedi editr. "leyin, yemekli bir basn toplantsna katlabilir misin? Yeni bir rn tantm yapyorlar, yarn kende birka satr bir eyler yazabilirsin." "Ne tip bir rn?" "Yeni bir kpek mamas." "Kpek mamas m? Bir gurme yazar olarak sorumluluklarm amyor mu?" "Eh, grdm kadaryla bu hafta aldn eki hakedecek pek bir ey yapmadn. Hadi bakalm, anlat. Neler oluyor?" Fluxion'un kantini bodrum katmdayd ve sabah saatlerinde son derece grltl bir meknd. Dolaysyla zel grme iin son derece uygundu. Gazetede eitli blmlerin, ilerini yetitirmek zorunda kald saatler farkl olduu iin, u srada kantinde ke yazarlar akam yemeklerini, baskclar le yemeklerini yiyor, reklam temsilcileri kahvaltlarn ediyor, sekreterler de gnn ilk kahve molasn alyorlard. Beton duvarlar yakndaki bask makinelerinin sesiyle sarslyor, mteriler birbirleriyle bararak konuuyor, garson kzlar siparileri bararak iletiyor, a da onlar bararak yantlyor, yardmc ocuklar tabaklar arpyor ve btn bu grltden dolay kimsenin duyamad bir radyodan, son perdeden bir takm grltler kyordu. ki kiinin birbirini duyabilmesi iin az aza konutuklar bu yerde, gizli konumalara nc ahslarn kulak misafiri olmas imknszd.Tabii birilerinin dudak okumak gibi bir alkanl yoksa. kisi de kahve smarladlar. Editr ayrca ikolatal bir rek smarlad. "Ne oldu?" diye Qwillerann kulana doru ba rd. "Dan Graham'n anlatt u hikye" diye bararak yant-lad Qwilleran. "Yalan olduunu dnyorum." "Hangi hikye?" "Joy'un san arka kaptrd hikyesi." "Neden yalan sylesin ki?" Qwilleran ban meum bir biimde sallad. "Joy'a bir ey olduunu dnyorum. Katn hi sanmyorum." "Ama bir araba grdn..." "Max Sorrel'in arabas! Restorannda yangn km!" Garson kz iki fincan kahveyi masaya vurarak brakt. "Senin u nsezilerin..." diye Riker bard. "Kt dnceler!" "Kt neleri" "Kt dnceler!" "Yani demek istiyorsun ki..." Editrn yz acyla burutu. "Bilemiyorum" dedi Qwilleran, byklarna sinirli sinirli dokunarak. "Bu bir olaslk." "yleyse ceset nerede olabilir?" "Belki de nehirdedir!" ki adam kahve fincanlarna bakarak dncelere daldlar. Kantinin sar edici kakafonisinin uyumu kulak zarlarna yklenmesine izin verdiler. Bir sre sonra Qwilleran, "Bir ey daha var!" diye seslendi. Dan'n benim ekten haberi var! Hani u yedi yz elliden!"

"Bunu nasl renmi olabilir ki?" Qwilleran omuzlarn silkti. "Ne yapmay dnyorsun?" "Soru sormaya devam etmeyi." Riker ciddi ciddi ban sallad. "Rosie'ye syleme!" "Ne?" "Rosie'ye syleme! Henz erken." "Doru!" "Bu onu ok zer!" "Doru!" Qwilleran, kpek mamas rn tantm yemeine katld. Kedilerin gurme yemek zevklerinden yola karak kpeklerin yemek alkanlklarnn greceli ne kadar daha basit olduuyla ilgili nkteli bir yaz da yazd. Sonra Koko ve Yum Yum'a yemeklerini vermek zere eve dnd ama yolda nce bir mezecide durdu. Byk bir alkla soanl ekmee, cier tavaya ve irozlara bakt ama kendini frenledi ve yalnzca kedilere yetecek kadar bir eyler ald. Konserve kedi mamas deneyimini bir daha tekrarlamamaya kararlyd. O sabah Qwilleran, William'in kapsnn altndan bir not atarak khya ocuu akn Simit adl bir restoranda akam yemeine davet etmiti. imdi gen adam onu nee iinde Byk Salon'da bekliyordu. "Alt buuk civarnda kalm" dedi Qwilleran. "ok mu erken?" "Yoo, ok iyi" dedi William. "Ben de zaten yemekten sonra annemin evine gideceim. Otomobiliniz yok deil mi? Benimkiyle gidebiliriz." Qwilleran merdivenleri er er atlayarak yukar Birden iinde nedensiz bir sevin hissetmiti. aknl gemiti, artk yapacak bir ii vard. nsezilerinin kendisine doru yolu gsterdiine emindi. Resmi olmayan bir soruturma ytecekti. Ruhu mcadele etmek iin hazrd. Artk Joy iin zmek yerine ansna derin bir sadakat duygusuyla doluydu ve kabul etmeliydi ki, sevgi duyduu yalnzca onun ansyd. Bu an Pazartesi akam kalbini heyecanla arptran on dokuz yanda ki Joy Wheatley'e aitti, kesinlikle Joy Graham'a deil. Ka gndr hibir eyin deimediine kendini inandrmaya alt halde, aradan geen bunca zamann bir eyleri deitirdiini imdi kabulleniyordu. Kediler de onun iindeki cokuyu hissetmi olmallar ki, dairenin iinde birbirlerini kovalamaya baladlar. Yum Yum nde, Koko arkada nce kitapln tepesine sradlar, ardndan yere atladlar, byk koltuun evresini dolandktan sonra masann altndan ranzann stne zpladlar. Koko, Yum Yum'u o kadar yakndan takip ediyordu ki, birlikte, uuan, kocaman bir sar ty topa oluturuyorlard. Yum Yum bir keyi dnerken bir saniye yavalaynca Koko onun tepesinden utu, bu sefer Yum Yum onu kovalamaya balad. Qwilleran bu frtnadan sa salim kurtulmay baard, ayakkablarn kararak tartnn zerine kt. ndiinde, yznde tatmin olmu bir insann glmsemesi vard. Gzel bir bahar gecesiydi. Byk stdyo camnn pancurlan akt ve ieriye hafif bir rzgr esiyordu. Binann iinden ya da dardan bir yerlerden "Loch Lomond"u syleyen bir erkek sesi geliyordu. Bu babasnn en sevdii arkyd, Qwilleran gemiin zlemiyle hznlendi. Willam'la Byk Salon'da bulutular. ocuk, koyu renk, buruuk bir spor ceket geirmiti zerine, kapnn nnde de neredeyse antika denilebilecek, siyah, uzun, klasik bir limuzin duruyordu. "Cenaze arabasna benziyor " dedi Qwilleran. "Yz elli dolara ancak bu kadar alnabiliyor" dedi William zr dilercesine. "Motoru styordum yoksa ilk almaya baladnda felaket sarslyor. Bir de kapy yavaa an nk yerinden kyor. " "Benzin paras sana pahalya patlyordur."

"Pek kullanmyorum. Ama bazen kz arkadalarmla ktmda ihtiyacm oluyor. Kullanmak ister misiniz? Bylece ben de yan kapy, dmemesi iin tutabilirim." Qwilleran direksiyona geti ve Siyah Prenses btn azametiyle yolda szlmeye balad. Birka kere, dikiz aynasna baktnda takip ediliyormu gibi hissettiyse de ok gemeden, onu izleyenin yalnzca limuzinin uzun kuyruu olduunu farketti. Restoran, birka uyank giriimcinin abalaryla elden geirilmekte olan, genelde plk adyla anlan bir mahalledeydi. Bir zamanlar Zwinger Soka'nda bir eskici dkkn olan bu yer, u sralar cesurane bir yeniden dou sergiliyor ve akn Simit adnda bir restoran olarak iletiliyordu. Biraz da gemiine gnderme niyetine tamamen hurda eyalarla dekore edilmiti; deiik renklerde boyanm eski mutfak iskemleleri ve masalarnn hibiri birbirinin takm deildi. Bezle kaplanm duvarlar ehir plnden kan teberiyle sslenmiti. Garsonlar ise plk'n barlarndan ya da sokaklarndan toplanp oraya getirilmi gibiydiler. "Yemek mkemmel olmayabilir" dedi Qwilleran, William'a. "Ama kem iin ok renkli bir yaz olacana eminim." "Bedava olduktan sonra kimin umurunda ki?" dedi William. Duvar dibinde, eitli tesisat borularnn altnda bir masaya daha yeni oturmutular ki, bir garson tepelerinde bitiverdi. "Ne istersiniz?" diye sordu. "Bardan bir iki ister misiniz?" zerine kendisine birka beden byk, siyah bir takm geirmi, kravatn eri balamt. Tra olmusa da byk olaslkla bunu bir tereya bayla yapmt. William bir bira istediini syledi, Qwilleran bir soda-limon smarlad. "Bir daha tekrarlar msnz?" "Beyefendi iin bir bira" dedi Qwilleran, "ve ben de iine limon sklm bir soda istiyorum." William'a dnerek, "Bu civar iyi biliyorum. Bu bloktaki eski Spencer Maliknesi'nde kalyordum. Oras hayaletli, tarihi bir binadr." "Gerekten mi? Hi hayaletle karlatnz m?" "Hayr, ama baz garip olaylar oluyordu. Her ne kadar grnmeyen bir kadnn muzipliklerini, kedilerimin muzipliklerinden ayrt edebilmek her zaman kolay olmuyordu." Garson elleri bo geri dnd. "O eyin iine eker istiyor musunuz?" "Hayr, yalnzca limon ve soda." "Kedilerin daktilo dersleri nasl gidiyor?" diye sordu William. "Kesinlikle inanmayacaksn ama geen gn Koko bir szck yazd. Olduka basit bir szck ama..." Qwilleran ban kaldrd ve ocuun gzndeki o irlandal parltsn grd. "Seni it!" dedi Qwilleran. "aramba gecesi odamda bunu mu yapyordun yoksa? Casuslarm seni ieri szarken grmler." William yksek sesle glerek, "Durumu ne zaman anlaya caksnz diye merak ediyordum dorusu. Miki Fare'nin dolabnda havyar bulmutum, kedilere gtrdm, ok beendiler." "Kim beenmez ki?" Garson ikileri getirdi. "Yanma bir ey ister misiniz?" Qwilleran ban sallad. William'a dnerek, "Koko ve Yum Yum'la nasl anlaabildin?" "Ufak olan kat ama byk olan geldi ve uzun uzun sohbet ettik. O benden daha ok konutu diyebilirim. Kedileri severim- Onlarn zerinde hakimiyet kurmanz asla mmkn deildir." "Onlar yenmek de mmkn deildir. Tam sen kazandn sanrsn ama onlar her zaman bir adm ndedir." "Mny grmek ister misiniz?" diye sordu garson, ya lekeeleriyle bezenmi bir ey uzatarak. "Sonra" dedi Qwilleran... Okul nasl gidiyor?" William omuzlarn silkti. "Ayrlmay dnyorum. Kz arkadam bir sanat, oraya gitmemi o istedi... Bilemiyorum. Askerlikten sonra niversiteye gitmeyi denedim ama oras bana gre bir yer deildi. Orada ders almanz gerekiyor! Halbuki ben ya bir barmen ya da ok iyi bahi alabileceim kaliteli bir yerde garson olmay isterdim."

"Bir eyler yemek ister misiniz?" diye tekrarlad, zaten fazla uzaklamam olan garson. Qwilleran garsonu gnderdi ama adam gitmeden nce tuz ve biberlikleri yeniden dzeltti ve plastik masa rts zerinde hayali bir ekmek krntsn eliyle sprd. "Aslnda, asl yapmak istediim ey" diye sze devam etti William, "zel detektiflik. Pek ok polisiye okudum ve sanrm bu ii ok iyi yapabilirim." "Soruturma ii beni de ok cezbediyor" diye onaylad Qwilleran. "Chicago ve New York'ta alrken cinayet haberlerini ben hazrlardm." "Sahi mi? Peki, hi byk bir olay aratrdnz m? Mesela Sevgililer Gn katliamn?" "O kadar yal deilim ben." "Siz hi detektif olmak istemediniz mi?" "Hayr." Qwilleran byn tarad. "Ama bir muhabirin gzlem yetenei kanlmaz olarak keskinleir, soru sormak artk onun iin bir alkanlk haline gelir. Mesela, Maus Evi'ne tandm gnden beri kendi kendime srekli soru soruyo"Ne gibi mesela?" "Mesela aramba sabah saat buukta lk atan kim. di? Atlyenin kaps neden kilitliydi? Maus'un gzndeki morluk nasl oldu? Joy Graham'm kedisine ne oldu? Joy Grahatn'a ne oldu?" Garson masann civarnda dolap duruyordu. "imdi bit eyler yemek ister misiniz?" Qwilleran sabrla iini ekti. "Evet bana biraz smkl bcek, vichyssoise, boeuf Bourguignon ve ufak bir nisuvaz salatas." Uzun bir sessizlikten sonra garson, "Bir daha tekrarlar msnz?" dedi. "Bover unut" dedi Qwilleran. "Sen bana buzluktan, az stlm bir hamburger ve bezelye konservesi getiriver." William ise kremal mantar orbas, preli rosto ve hazr zeytinya-limon soslu salata smarlad. "Onunla bir zamanlar nianl olduunuz doru mu?" diye sordu Qwilleran'a dnerek. "Joy'la m? Bu ok uzun zaman nceydi. Sana kim syledi?" William bilgece bakt. "Ben kefettim. Onu hl seviyor musunuz?" "Elbette ama eskisi gibi deil." "Maus Evi'ndeki pek ok kii onu beeniyor. Mesala Ham Hamilton onu ok beenirdi. Sanyorum o yzden tand oradan, ban belaya sokmamak iin." Qwilleran byn okad. Bir baka olas ipucu st dudan trtklyordu. "Kaybolduu gece olaanst bir ey duydun ya da grdn m?" "Hayr, saat ona kadar Rosemary'yle iskambil oynadk. Sonra o, yrme bandnda almak iin ayrld. Ben de Hixie'yi aradm ama dar kmt. Bir sre televizyon izledim. Bir ara Dan'in arabasnn otoparktan kn duydum ama saat geceyarsn vurduunda oktan yataktaydm. aramba sabahlar erken bir dersim var." Garson orbay getirdi. "Biraz kraker ister misiniz?" "Bu arada" diye sze balad Qwilleran, "Dan'a neden 'plak' mlekisi diyorlar? 'Plak' mleki ne demek biliyor musun: William'in kahkahas btn restoranda yankland. "Herhalde 'plaka' demek istediniz? Dan mlekleri yaparken ikili plakalar biiminde yuvarlyor ve bylece kare ve dikdrtgen biimler de yapabiliyor. O yzden byle deniyor." "Sence iyi bir sanat m?" "Ben anlamam ki. Ben olsa olsa plaklardan anlarm.... orba ok kt." "Konserve mi?" "Daha da beter! Benim yaptm orbalara benziyor." "Dan, New York ve Avrupa'da byk iler planladn sylyor." "Ya, biliyorum. Kafasna koymu. Geen hafta postayla pasaportu geldi." "yle mi! Nereden biliyorsun?" "Posta geldiinde ben oradaydm. Sanrm bir pasaporttu. zerinde 'Pasaport Dairesi' ya da ona benzer bir ey yazan, kaln kahverengi bir zarft."

Garson yemek servisini yapt. ''Ketap ister misiniz?" "Ketap istemiyorum" dedi Qwilleran. "Hardal, biftek sosu ya da ac sos da istemiyorum." "Eer Miki Fare'nin sinir krizi geirmesini istiyorsan yalnzca ketap demen yeterli" dedi William. "Maus'un daha nce evli olduunu duydum. Karsna ne oldu?" "Birka yl nce boularak lm. Sylediklerine gre tavuk Marengo yerken boazna bir kemik paras taklm. Ya Miki Fare'den ok bykm. Sanrm kendisinden byk kadnlardan holanyor. Charlotte'a baksanza!" "Charlotte'a ne olmu?" "Yani, btn gn Charlotte'u yalayp ballamasna bakn. lk bata Charlotte'u annesi sanmtm. Max ise sevgilisi olduunu dnyor. Hixie ise Miki Fare'nin, Charlotte'la Cennet Aevleri'ni kuran o yal kurdun gayri meru olu olduunu dnyor" diye yksek sesle bir kahkaha att William. "Max'in Altn Pirzola'da birtakm zorluklar yaadm duydum." "ok yazk. Benim bu konuyla ilgili baz teorilerim var." "Ne gibi?" "Max apkn biri, anlamsnzdr. stelik oyunu hi de kuralna gre oynamyor." "Yani iin iinde kskan bir koca olduunu mu dnyorsun?" "Yalnzca bir tahmin. Hey, neden sizle ben bir detektiflik brosu amyoruz? yle fazla bir sermaye gerektireceini sanmyorum. Dikkat edin! Bizim Profesr Moriarty yine geliyor." "Biraz daha tereya ister misiniz?" diye sordu garson. Qwilleran bir sre, otomobil lastiinin sertliinde pimi olan hamburgerini yemeye, William'da nndekileri itahla midesine indirmeye dald. "Yarn sabah altda kalkmam gerekiyor" dedi William. "Miki'yle bostan pazarna gideceiz." "Ben de gelmek isterdim" dedi Qwilleran. "Oradan gzel bir hikye karabilirim belki." "Hi gitmediniz mi? ok elencelidir. Saat alt buukta mutfakta olun, sizi uyandrmam ister misin?" "Teekkr ederim, gerek yok. Kedileri de sayarsak alar saatim var. William tatl olarak ilekli kremal kek smarlad. "Yediim en gzel duvar kd yaptrcs" diye yorumunu da yapt. Qwilleran da sade kahve smarlad. Kahve, kenarnda hl deterjan kalm bir kupada geldi. "Bu arada, hi Joy Graham' arkn banda alrken grdn m?" Konuu ban evet anlamnda sallayarak yantlad, az kremal kekle doluydu. "Nasl bir ark kullanyordu?" "Pedall. Neden sordunuz?" "Yani hi elektrikli kullanmaz myd?" "Hayr. O, atlyede hibir eyin kolayna kamazd. Nedenini sormayn. Biliyorum sizin arkadanz ama baz tuhaflklar var." "Her zaman yleydi." "Geen Pazartesi, yemekte Tweedledee ve Tweedledum'la konumasna kulak misafiri oldum. Ne diyordu, biliyor musunuz?" "Penniman kardelere mi?" William ban sallad. "Atlyede bulduu birtakm eski ktlar onlara satmaya alyordu. stelik be bin dolaraV "aka yapyordu herhalde" dedi Qwilleran inanmayarak. Garsonun son olarak, "Krdan ister misiniz?" sorusundan sonra akn Simit'ten ayrldlar. Qwilleran otobsle eve dnd. William annesini ziyaret edecekti. "Bugn onun doumgn" diye aklad gen adam. "Ucuz bir parfm aldm. Ona ne hediye edersem edeyim mutlaka hakaret edici bir eyler sylyor, dolaysyla aldm eyin pek bir nemi yok."

Maus Evi'ndeki Byk Salon'da, Dan sergi hazrlklarna devam ediyordu. Masalar, sralar oraya buraya ekerek mleklerini sergileyebilecei bir dzenleme yapyordu. Bu arada hafif hafif, "Loch Lomond"u mrldanyordu. Qwilleran, sabahleyin mlekiye duyduu kzgnl unutmutu bile. "Size yardm edeyim mi?" diye sordu. Dan, Qwillerannn yzne bakakald, az hayretle al. mt. "Sizi kzdracak bir eyler sylediysem zr dilerim. Maus'un byle gevezelik edeceini hi tahmin etmemitim." "nemli deil." "O sizin paranz, istediiniz gibi harcama hakkna sahipsiniz." "Boverin bunu." "Bugn bir kart aldm" dedi Dan. "Cincinnati'den gnderilmi." Qwilleran bir ey sylemeden nce iki kere yutkundu. "Einizden mi? Her ey yolunda mym?" Kaytsz grnmeye alyordu. "Serginin alna gelecek miymi?" "Sanrm hayr. Yazlk giysilerini Miami'ye gndermemi istiyor." "Miami!" "Evet. Sanrm eve dnmeden nce biraz gnelenmek istedi. Ona iyi gelebilir, durumu yeniden deerlendirmesi iin bir frsat olur." "Her ey yolunda yleyse." Dan ban kad. "Kar koca bamsz kimliklerini korumaya almaldr, zellikle her ikisi de sanatysa. Joy iinde bulunduu skntl ruh halinden kurtulacak ve nee iinde eve dnecektir. Bu tip krizleri arada bir yayoruz. Hangi ift yaamyor ki?" O arpk glyle glmsedi. Joy'un glne o kadar benziyordu ki, Qwillerann tyleri rperdi. Bu kadar benzerlik son derece tuhaft. "Garip bir ey" diye devam etti Dan. "Eskiden, evin her tarafna dklen salar yznden kzardm ona. Bir yandan kedinin tyleri bir yandan onun uzun telleri, kilin iinden bile kartrdm. Ama, biliyor musunuz? O yokken btn bunlar o kadar zlyorum ki. Hi evlendiniz mi?" "Evet bir kere benim de bamdan geti." "Yarn akam iki imeye gelsenize? Atlyenin stndeki tavanarasna." "Teekkr ederim. ok iyi olur." "Size sergi hakknda ksa bir n bilgi veririm. Sizin gazetedekiler bu seferki eserlerimi grnce ok aracaklar. Sanat eletirmeninize sylersiniz. Bilmem anlatabiliyor muyum?" Qwilleran Alt Numara'ya doru merdivenleri karken bir yandan da byn svazlyordu. Kediler dikkat kesilmi onu bekliyorlard. "Bu gelimeye ne diyorsun Koko?" diye sordu Qwilleran. "Joy, Miami'ye gitmi." "Yoo!" diye yantlad Koko. Pek ak konumadn dnd Qwilleran. "O Florida'dan nefret eder! Bize syledi deil mi? stelik gne alerjisi vard." Birden Qwillerann aklna baka bir dnce geliverdi. Belki de vermi olduu yedi yz elli dolarlk ek, u yiyecek pazarlaycs adamla birlikte -Tam myd, Ham myd ismi, her ne isebir tatil iin kullanlmt. Joy u sralar gnn gn ediyordu! Qwilleran bir kere daha kendini aptal gibi hissetti. 10 Cumartesi sabah alarm aldnda hl karanlk ve souktu. Qwilleran pazara gitmekten vazgeip uyumay dnd. Ama sorumluluk sahibi, merakl bir gazeteci olarak kendini tuttu ve yataktan kalkt. Du alp hemen giyindi. Koltua kvrlm, bizi-rahatsz-etmeyin biiminde uyumakta olan kediler iin minik biftek paralar hazrlad. Alt buukta mutfaa indiinde Robert Maus'u bir tasn iine yumurta krmakla megul buldu. "Umarm kusura bakmazsnz, sizinle pazara gitmek zere kendi kendimi davet etmi bulunuyorum."

"Kusura bakmak bir yana, aksine ok sevinirim" diye yantlad avukat. "Ltfen portakal suyu ve kahve aln. Ben omlet hazrlyorum." "William nerede?" Maus cevap vermeden nce derin bir nefes ald. "Maalesef, zlerek sylyorum, William her yere ge kalmay alkanlk haline getirmi bir delikanldr." rplm yumurtalar omlet tavasnn iine boaltt. yice sallad, bir atal alp kartrd, oluan tl gibi eyi katlad, scak bir tabaa koydu, zerine biraz beyaz biber ekti ve tereyala parlatt. Bu, Qwillerann yedii en lezzetli omletti. Azna att her yumuak, adeta kremal lokmada aklna ikinci snf restoranlarda yedii kuru, derimsi, kahverengi omlet taklitleri geliyordu. Maus bir omlet de kendine hazrladktan sonra masaya oturdu. "Dostumuz William'in byle bir kahvalty kardna zlyorum dorusu" dedi Qwilleran. "Uyuyakalm olabilir, gidip kapsna vursam iyi olacak." William'in odasn mutfak koridorunun sonunda buldu, Apna bir iki defa vurdu, bir yant alamad. Tokma yavaa evirip kapy bir iki santim aralad. "William! Saat alt buuu geiyor!" Ama ieriden hibir ses kmyordu. Ban ieri uzatt. Yatak botu, yatak rts hi bozulmamt. Qwilleran etrafa baknd. Banyo kaps akt. Bir baka kapya ii olduka dank bir gmme dolabn kapsn at. Odann iinde de kyafetler ve dergiler geliigzel salmt. Kahvalt masasna geri dnd. "Orada yok, yata sanki hi yatlmam gibi bozulmam bile. Zaten alar saat de kurulmam. Dn gece onu yemee gtrmtm sonra annesine gidecekti. Orada kalm olabilir mi?" "Annesiyle olan ilikisini dnyorum da geceyi bence nianl olduunu syledii u gen hanmla geirmeyi tercih etmi olmal" dedi Maus. "Pazara giderken bot giymenizi tavsiye ederim Bay Qwilleran. Pazar yeri, lahana yapraklar, rm domatesler, ezilmi zmler ve tanmlanamayan bir likitten oluan ok zel bir amur imal eder." Bylece avukatn eski Mercedes'iyle pazara doru yola ktlar. Tam araba yolundan karken Qwilleran, William'in o kocaman limuzininin uzun kuyruunu evin br tarafndaki otoparkn aznda grr gibi oldu. "Sanrm William'in arabas burada" diye belirtti. "Eer dn gece eve gelmediyse araba nasl gelmi olabilir." "Bu genlerin iine akl sr ermiyor" dedi Maus. "Onlarn davranlarn anlamaya almaktan vazgetim artk." Maus'un amurla ilgili syledii ey doruydu. Simsiyah, vck vck bir bulama btn oluklar doldurmu, ak hava pazarnn kaldrmlarna tayordu. iftiler ve dier satclar mallarn satmak zere sralanmlard. Zengin, fakir bir sr insan ellerinde sepetleri, sardunya sakslaryla doldurulmu ocuk arabalar, sebze meyve dolu kfeler arasnda, iti kak alveri yapyorlard. "Yankesicilerin cenneti" diye dnd Qwilleran. Salarnda bigudilerle kadnlar, srtta tanan ocuklar kadife ceketli sekin grnml yal adamlar, ince sarilerini stne tvit ceket giymi Hintli kzlar, kulaklklaryla genler krkler iinde banliyl evkadnlar ve ortalamann ok stn. de iman kadnlar vard. Maus etrafndaki mallar yara yara ilerliyordu: eitli sebzeler, taze yumurtalar, bal dolu kavanozlar, canl domuzlar, beyzbol sopas byklnde havular mor karnbaharlar, kafes iinde beyaz gvercinler ve kuty dolu yastklar. Olduka serin bir sabaht. Satclar ayaklarn yere vurarak, ellerini ya varili iinde yanan atee uzatarak snmaya alyorlard. kan dumann kokusu elmalarn, leylaklarn, canl hayvanlarn ve yerdeki amurun kokusuyla karyordu. Qwilleran, elinde beyaz bastonu olan kr bir adamn leylaklarn yannda durduunu ve onlar koklayarak glmsediini farketti. Maus mantar, ereltiotu filizi, taze soan, Florida msr ve California ilekleri satn ald. algam alrken yapt pazarlk Qwilleran'i epey elendirdi. "Sevgili hanmefendiciim

bunlarn on iki tanesini dolara satyorsanz bir tanesini neden otuz sente satmaya alyorsunuz" diyen bu adam dostlarna, limon soslu midye ve iesi en az elli dolar olan arap ikram ediyordu. Bir baka tarafta, Maus derisi yzlm bir tavan seti. Qwilleran, satc katlam krmz ceseti bir gazete kdna sararken grmemek iin ban te tarafa evirdi.Tavann beyaz tyl dier dostlar ise sitem dolu gzlerle izliyordu. "Kabul etmek gerekir ki, Bayan Marron bundan harika bir yahni yapar" diye aklad Maus. "Bu hafta sonu yemekleri o hazrlayacak nk ben yneticiliini da yapacam bir gurme toplantsna katlmak iin ehir dna kacam." Ak hava pazarndan sonra markete getiler. Market yzlerce tezghn kurulduu geni, kapal bir aland. Yerler talala kaplyd- Satclar kaba sesleriyle baryor, mallarn pazarlordu. Konserve asma yapraklar, bldrcn yumurtalar, ikolatal turtalar, azizlerin plastik heykelleri gibi eit eit mallar. Maus biraz smkl bcek biraz da hardal tohumu ald. Qwilleran bir an iin gzlerini kapatt ve bu badndrc karmdan kokular ayrt etmeye alt: Yeni ekilmi kahve, peynir, sarmsak, anason ve ttn kokulan birbirine karyordu. Burnuna ucuz bir parfm kokusu geldi, gzlerini atnda ingene bir kadnn, yanndaki tezghtan kendisini szdn grd. Kadn ona glmsedi, Qwilleran gzlerini krptrd. Kadnn yznde Joy'un gl vard, ayn Joy'un o ince vcuduna sahipti ve Joy'un uzun salarna benzeyen salar vard. Ama yz yz yandaki bir kadnn yzyd. Elbiseleri amur iindeydi ve salar sanki hi ykanmam gibiydi. "Falna bakaym m?" diye sordu Bu ac veren grntye bylenen Qwilleran bayla onaylad. "Otur." Qwilleran ters evrilmi bir bira fsna oturdu. Kadn da karsna geti, elindeki pis ktlar kartryordu. "Ne kadar?" diye sordu Qwilleran. "Dolar. Bir dolar, tamam m?" Ktlar apraz dizerek inceledi. "Bir su gryorum. Uzun bir yolculuk yapacaksn. Bir tekneyle pek yaknda, deil mi?" "Pek deil" dedi Qwilleran. "Baka ne gryorsun?" "Biri hasta. Bir mektup alyorsun... Bir de para gryorum. ok para. Paray seviyorsun." "Hangimiz sevmeyiz ki?" "Gen bir ocuk... olun mu? Bir gn byk adam oluyor. Byk bir doktor." "Peki, bana ocukluk akmn u anda nerede olduunu syleyebilir misin?" "Hmmm... ok uzaklarda -ok mutlu- birka ocuu var." "Olaanst! Sen bir kahinsin!" diye sylendi Qwilleran "Baka?" "Su gryorum... ok fazla su, sen sevmiyorsun. Herkes slanyor." Qwilleran kadnn elinden kurtulup ev sahibinin yanna kotu. "Dam onarmak lazm. Byk bir sel olacak" dedi. Bir yandan da pire kapm olabileceini dnerek stn silkeliyordu. Maus Evi'ne dndklerinde alveri paketlerini birlikte mutfaa tadlar. Bayan Marron, Qwilleran'a, "Sizi gazeteden bir bey arad. Onu aramanz gerekiyormu. Ad da Bay Piper, Art Piper." "Nerelerdesin?" dedi Arch Riker, Qwilleran onu aradnda. "Btn gece darda miydin?" "Pazara gitmitim. Yazm iin biraz malzeme toplarm diye. Erken karak gnm iyi deerlendirmek istedim. Kafandan neler geiyor syle bakalm." "Bana yardm etmeni istiyorum Qwill. Rattlesnake G-l'ndeki yarmann jrisinde yer alr msn?" "Ne yarmas var? Yzen gzeller yarmas m?" "Hayr. Kek yarmas. John Stuart Un Deirmenleri tarafndan sponsorluu yaplan, eyalet apnda bir yarma. Byk ilan verdiler ve biz de bir jri yesi gndereceimize sz verdik." "Neden yemek blmnn editr gitmiyor?" diye kt Qwilleran.

"nk u an hastanede." "Kendi piirdiklerini yedi herhalde!" "Qwill, bugn huysuzluun stnde. Ne oldu sana?" "Dorusunu sylemek gerekirse Arch, bu hafta sonu buralarda olmak istiyorum. Bir eyler renebilirim. Bu gece Joy'un Icocas beni ikiye davet etti. Bunu telefonda anlatmak istemiyorum ama o gn kantinde ne konutuk biliyorsun." "Biliyorum Qwill ama ok skz. Dnnce, gelecek hafta izin alrsn." "Peki, bu yarmay kadn departmanndan birileri halledemez mi?" "Bahar evlilikleriyle ilgili, yetitirmeleri gereken yazlar var. Hem senin iin ok gzel bir hafta sonu tatili olur. Gazetenin otomobillerinden birini al ve bu leden sonra yola k. Rattlesnake Han'nda ok gzel bir akam yemei yersin -oras lezzetli yemekleriyle nldryarn akam da geri gelirsin." "Hayr, lezzetli yemekleriyle deil, tam tersine son derece kt yemekleriyle nldr" diye kt Qwilleran. "Ayrca hem rejim yapp hem de gzel bir akam yemei nasl yiyebilirim? Ya da bir kek yarmasna jri yesi olarak katlp nasl kilo verebilirim?" "Mutlaka bir yolunu bulursun, sen kaarlanm bir profesyonelsin" dedi Riker. "Seninle bir anlama yapalm" dedi Qwilleran, bir dakikalk bir duraklamadan sonra. "Eer Pazartesi gn mlek atlyesine fotoraf ekmek zere Cins Bunsen' gnd erirsen ben de Rattlesnake Gl'ne giderim." "Sence bu iyi bir hikye olabilir mi? Daha nce de mlek atlyelerinin fotoraflarn ekmitik. Hepsi birbirine benziyor zaten." "Evet, bir hikye kmayabilir ama ieri girip etrafa iyice bakabilmek iin bir mazeret aryorum." Gazeteci titreyen byklarn yattrd. "Arch, yine esrarengiz bir olay oldu. Evdeki khya ocuk ortadan kayboldu." Bir sessizlik oldu, Riker kafasnda seenekleri tartt. "Pekl, oraya bir fotoraf gndereceim ama bu kiinin Bunsen olacan garanti edemiyorum." "Bakas olmaz. Bunsen gibi kak biri lazm bana." le olduunda yemek iin aa indi ve William'i gren olup olmadn sordu. O anda lokmalarn inemekle megul olan Hixie ban hayr anlamnda sallad. Dan, "Hi grmedim" dedi. Rosemary ise William'in pazara gidilecei bir gn ortadan kaybolmasnn normal olmadn syledi. Bayan Marron, "Bugn yerleri cilalamas gerekiyordu" dedi. Charlotte Roop ise bulmacasna gmlmt ve bir yorum yapmad. Bayan Marron piirdii fasulyeyi kzarm ekmek ve dnden kalma jambonla birlikte servis yapyordu. Dan itahsz itahsz yemekleri inceledi. "Akama ne var?" "Nefis frnda tavuk ve pilav." "Yine mi tavuk? Daha Pazartesi gn tavuk yemitik." "Ayrca hindistan cevizli tart var." "Hindistan cevizini sevmem. Hep diime kayor" dedi Dan, kendine kara ekmekle jambonlu bir sandvi yaparak. "Yarn da ok gzel bir tavan yahnisi yapacam." "Yaayk!" "Bayan Marron" diye araya girdi Qwilleran. "Fasulyeniz ok lezzetli olmu." Bayan Marron ona minnettar gzlerle bakt. "ok eski bir mlekte piirdim. Bay Maus'un sylediine gre krk yllkm. Burada atlyede yaplm. Altnda H.M.H baharfleri ilenmi." "Herhalde heykeltran ldrld zamanlara rastlyor" Jedi Qwilleran. Bulmacasndan bir an iin ban kaldran Bayan Roop, imzayla boulma idi" diye dzeltti onu. "Buna kimse gerekten inanmyor" dedi Hixie ve birden bir ark mrldanmaya balad.

Gen bir heykeltra varm, ad Mort Mellon mlek sanats bir kza k olmu, ad Helen Ama lanete uramlar Gen, suda boulmu, Onu kim itmi, bilen yokmu" Bayan Roop enesini kaldrarak, "Bu byk saygszlk Bayan Rice" dedi. "Ne olur ki?" diye diklendi Hixie. "Zaten hepsi lm." "Bay Maus burada olsayd hi holanmazd." "Ama burada deil. u an Miami'ye doru yol alyor." "Miami!" diye tekrarlad Qwilleran. Bayan Marron ona biraz daha jambon getirdi. Qwilleran kibarca reddetti ama oda arkadalar iin birka para ald. "Bu arada" dedi Qwilleran, "bu gece ehir dnda olacam. Ltfen yarn sabah kedilerimle ilgilenebilir misiniz Bayan Marron?" "Kediler hakknda fazla bilgim yok. zel olarak yapmam gereken bir ey var m?" "Onlara kk paralara doranm et ve temiz su vermeniz yeterli. Bir de ok dikkat edin, dairenin dna kamasnlar." Sonra masadakilere dnerek devam etti. "Grevli olarak Rattlesnake Gl'ne gidiyorum. Bir yarma iin. Dan, maalesef davetini bir baka sefere kabul edeyim. Ama Pazartesi buraya bir fotoraf gelecek." Dan homurdand ve ban sallad. Qwilleran devam etti, "irket otomobiliyle uzun yolcu) a gitmekten hi holanmyorum. Fluxionn aralar pek salam deildir. Birden arkasndan yumuak bir ses duydu. "Arkada ister misin.? Araba yolculuunu ok severim. Benim otomobille gideriz." Qwilleran arkasn dnd ve Rosemary Whiting'in gzlerinin iine bakt. Kedilerine yumak getiren o dnceli ve sessiz kadn. Kadnn kahverengi gzlerindeki ifadeyi hemen karamad. Daha nce onun bu kadar gzel olduunu da farketmemiti. Gzleri salkla ldyordu, cildi krema gibi, koyu renk salar prl prld. Uzun sre duraklad iin abuk abuk konumaya balad. "Tabii! tabii! Elik edersen minnettar kalrm. Hemen yola karsak akama gzel bir yemek yiyebilecek kadar vakit bulabiliriz. Bir yarmaya jri yesi olarak katlmam gerekiyor ama yarma yarn leyin olacak. O yzden yarn sabah da ge kalkarz ve buraya dnerken de bir yerlerde durarak bir iki lokma bir eyler attrabiliriz." Bayan Roop bulmacasn zmeye devam ediyordu, dudaklar ince bir izgi halinde donmutu. 11 Rosemary'nin koyu mavi minik otomobiliyle Maus Evi'nden ayrlrken Qwilleran, "Koko bu yolculua kmam hi istemedi" dedi. "Bavulumu ortaya karr karmaz azarlamaya balad." Qwilleran yol arkadana bakt. Maus Evi'ndeyken otuz yalarnda gibi duruyordu ama gne nda tahminini krka kard. Krk yanda gen bir kadn. "Harika grnyorsun" dedi. "Her eye serpitirdiin u buday gbei ie yaryor anlalan. Salkl yiyecekler dkknn ne zamandan beri iletiyorsun?" "ki yldr. Kocam ldkten sonra evi satarak ehir merkezine tandm ve paray da bu ie yatrdm." "ocuun var m?" "ki olum var. kisi de doktor." Qwilleran yol arkadana yeniden bakarak basit bir hesap yapt. Bu kadn ka yanda olabilirdi? Krk be? Elli? "Syler misin?" diye balad Rosemary, "Sen Maus Evi'ne nasl geldin? Qwilleran, ona gazetede kendisine verilen yeni grevden, eski arkada Joy Graham'la olan srpriz karlamasndan ve Robert Maus'un verdii gurme davetinden bahsetti. Rosemary "Sanrm Joy Graham'la ilikin bir arkadalktan daha fazlayd."

"Doru tahmin ediyorsun. Yllar nce Joy'la ben evlenmeyi planlyorduk." Birden hzla frene bast. "ok zr dilerim" dedi. "u aptal kediyi gryor musun? Otobanda rahat rahat yryor, gvenlikli bir yere geldiinde ise deli gibi kouyor." "Bay Qwilleran, umarm bu yolculua kendimi davet ettirerek seni zor durumda brakmadm." "Tam aksine! ok memnun oldum. Keke ilk ben teklf etseydim. Ltfen bana Qwill de nk seni btn bir hafta sonu Bayan Whiting diye aramayacam." "Gelmek iin bir nedenim vard. Seninle bir ey konumak istiyorum. Ama imdi deil. imdi manzarann keyfini karmak istiyorum." Krsal blgede otomobille yol alrken, Rosemary evresin-de grd her eyle ilgili olarak bir eyler syledi: Deirmenler, akl tal yol, msr tarlas, pamuk tarlas, demir itleri. Son derece tatl bir ses tonu vard. Qwilleran onun varln rahatlatc buldu. Rattlesnake Han'na vardklarnda kendini ok huzurlu hissediyordu. Rosemary bitiik odalarda kalrlarsa ok iyi olacan belirtti, tyi bir hafta sonu olacak diye dnd Qwilleran. Binann d cephesi her an stlerine kecek gibiydi. Hatta yarm yzyl evvel km olmas gerekiyordu. Gln kysndaki salkm stler suyun iine doru eilmi, sanki alyorlard. Gldeki kanolar sakin suyun zerinde szlmekteydiler. Yemekten nce Qwilleran, bir kayk kiralayarak Rosemary' glde gezdirdi. Kokteyl saatinde dans ettiler. "Sanrm bu gece kutlayacam" dedi Qwilleran. "Bu gece rejimi brakyorum." Rattlesnake Han'ndaki yiyeceklerin ok lezzetli olduu sylenemezdi ama eit fazlayd. Masada otuz eit meze bulunuyordu. Mnde de on eit, hepsi de ayn derecede yumuak, pahal ve lezzetsiz biftek vard. Karides kokteylinin karidesleri kocaman ve lastik gibiydi. Masaya binbir eit ekmek artk s cak olmayan bir stcnn iinde geldi. Frnda patatesin al-minyum folyosu patatesin kabuuna yapmt. Rattlesnake Han'nda brksellahanas tadnda kukonmaz, bulak bezi tadnda da spanak veriyorlard. Anm tahta anaklarda servis yaplan salata, ii gemi marul yapraklar ve sentetik domates bilimlerinden mteekkildi. Ama restorann asl spesiyalitesi hazr vanilyal pudingten yaplma yirmi yedi eit kremal pay bulunan tatl bfesiydi. Gelin grn ki, gece yle bylyd ki, ne Qwilleran ne de Rosemary yemekten ikyet etmeyi dnemediler. Daha sonra Rattlesnake Han'nda kahve diye getirdikleri eyi ierlerken Rosemary konuya girdi. "Seninle William hakknda konumak istiyorum. Onunla iyi dost olduk... Gen bir erkein her zaman yaa byk bir hanma srda olarak ihtiyac olur, tabii annesi dnda. Sence de yle deil mi?" Qwilleran ban sallayarak onaylad. "William'm pek ok iyi nitelikleri var, yalnzca kendine nasl bir yn izeceini bilmiyor henz. Ben onun bir gn yolunu bulacana daima gvendim. Ayrca seni de ok seviyor, o yzden btn bunlar anlatyorum zaten... Onun iin ok endieleniyorum. Ortadan bu biimde kaybolmas hi hayra alamet deil." Qwilleran byn svazlad, "Bu kadar heyecanlanmann nedeni ne?" "Dn gece annesini ziyaretten dndnde saat on birdi. Bana urad ve bir eyler anlatt." "Ne gibi eyler?" "ey, o olduka merakl bir ocuk..." "Biliyorum." "Maus Evi'nde olan son olaylarla ilgili sorgulad eyler var. Hibir eyin grnd gibi olmadn sylyordu." "Peki, zel olarak zerinde durduu bir konu var myd?" "Dan Graham'la ilgili birtakm pheleri olduunu, bunlar aratracan syledi. Biliyorsun, bir sr polisiye roman okuyor ve detektifilik oynamak istiyor. Ona hi karmamasn syledim." "Nasl bir eyden phelendiine dair bir fikrin var m? "

"Hayr, yalnzca yatmadan nce bir iki iin Dan' ziyarete gideceini sylemiti. Belki bir kant bulabileceini dnyordu." "Gitti mi peki?" "Bildiim kadaryla gitti. Sonra bu sabah..." "William yoktu" dedi Qwilleran. "Ona bakmaya gittim yata hi bozulmamt. Bundan eminim." "Ama otomobili de otoparktayd. Bilemiyorum... Hi kimse umursamyor gibi grnyor. Bay Maus onun dncesiz Bayan Marron ise gvenilmez olduunu sylyor. Sen ne dnyorsun Qwill?" "Eer yarn akam dndmzde ortaya kmamsa mutlaka sorutururuz. Annesine nasl ulaabiliriz, biliyor musun?" "Numaras telefon defterinde kaytl sanrm. Ayrca William'n bir nianls da var." "Onunla bir yerlere gitmi olabilir mi? Onun kim olduunu ve ona nasl ulaacamz biliyor muyuz? Rosemary ban iki yana sallad. Bir sessizlik oldu. Bir sre sonra Qwilleran, "Benim de bir sredir endielendiim bir konu var. Joy Graham. Sence gerekten u yiyecek pazarlamacsna ilgi duyuyor olabilir mi? Miami'ye onunla birlikte olmak iin gitmi olabilir mi?" "Bay Hamilton'u mu kastediyorsun? Hi sanmyorum. Yaknda sergisi alacak ve Joy Graham da sanatna ok bal biridir." "Dan ondan bir kart aldn syledi. Kartta Miami'ye gittiini yazyormu, yazlk kyafetlerinin yollanmasn istemi. Oysa bana da daha nce Florida'dan nefret ettiini sylemiti. Dolaysyla neye inanacam bilemiyorum. Sen, Dan hakknda ne dnyorsun Rosemary?" "zgnm ama o adam hibir zaman sevmedim ve eminim evdeki herkes bu duygumu paylayor. Dan ne zaman azn asa ortam elektrikleniyor, farketmedin mi?" "u Altn Pirzola'yla ilgili iren hikyeleri duymusundur" dedi Qwilleran. "Btn bunlar Graham'lar Maus Evi'ne tandktan sonra m balad?" "Sanrm yle." "Sence Dan m bunu yapan? Olduka kskan bir tipe benziyor." "Joy ile Max arasnda bir eyler getiini hi sanmyorum. Her yerde ok iyi arkada olduklarn belli ediyorlard. Eer aralarnda bir iliki olsayd, yemekte filan birbirleriyle hi ilgilenmezlerdi. Ayrca Max bir ilikiyi yrtemeyecek kadar temizlik hastas birisi. Erkek olsun, kadn olsun kimseyle el skmaz." Rosemary kkrdad. "William'in sylediine gre di frasn bile sa kurutma makinesiyle kurutan bir tip." Qwilleran piposundan bir nefes ekti, Rosemary kahve fincanndaki likiti yudumlad. Bir sre sonra Rosemary, "Bay Maus'un aslnda yalnz ve mutsuz bir adam olduunu hi dndn m?" diye sordu. "Neden yle olsun? Fransz baklar ve sekizli bir frn var." "Ltfen ciddi ol" diye akadan azarlad Rosemary. "Eini kaybettiini biliyorsun, avukatl da ok fazla sevmiyor. k bir restoran iletmecisi olmalyd. Sal gecesi olumla yemek yedikten sonra saat on ikide eve geldim. Mutfakta k yanyordu. Merak edip bir bakaym dedim. Orada Bay Maus ban iki elinin arasna alm, masann banda oturuyordu. Gznn zerine de bir para i et koymutu." "Bahse girerim ki, fileminyondu." "Pekl. Devamn anlatmayacam." "Ltfen anlat. ok zr dilerim." "Bana, bir sre rman kysndaki bankta oturduunu, tam kalkacakken aya taklp dtn syledi. Irman kysnda yapayalnz oturmak sence de mutsuzluk alameti deil mi?

"Aslnda gzndeki morluk konusunda bana farkl bir aklama yapmt" dedi Qwilleran. "Benimle dans eder misin' Ben de yalnz ve mutsuz bir adamm." Ar ar dans ederlerken ikisi de dnceliydi. Qwilleran ay nda biraz yrmeyi teklif edecekti ama birdenbire ok yorgun hissetti kendini. Omuzlarn kk, yzn gerilmi hissediyordu. Gn doarken uyanm, pazarda amurlar iinde dolam, sonra uzun bir otomobil yolculuu yapm, arkadan krek ekmiti (on be yldan beri hi krek ekmemiti). Bir de dans ve yemek eklenince... "Yorgun olmalsn" dedi Rosemary. "Uzun bir gn geirdin, neden yukar kmyoruz?" Qwilleran bu fikri memnunlukla onaylad. "Omuzlarna ve boynuna masaj yapmam ister misin?" diye sordu Rosemary. "Seni rahatlatr, gzel bir uyku ekersin. Ama nce scak bir banyo almalsn, yoksa bugnk krek ekmenin acs yarn kaslarndan kar." Rosemary banyoyu hazrlamaya balamt bile. Su, katt birtakm mineral tuzlarla marul yeili olmutu. Qwilleran onun tavsiyesi zerine banyoda yirmi dakika kadar kald. Rosemary ona masaj yapmak iin bir yerlerden ok hafif salatalk kokan bir losyon karmt ortaya. O rahatlatc masaj, losyonun ho kokusu ve Rosemary'nin belli belirsiz fsltlar onu yan uykulu bir hale getirmiti. ylesine rahatlam... ylesine uykusu gelmi... Belki yarn... Qwilleran Pazar gn uyandnda le olmutu bile. Rosemary'nin saat yedide kalkarak gl kenarnda yrye ktn rendi. le yemeklerini alelacele yiyip, kek yarmasnn yaplaca salona vardklarnda, programn deitiini, kek yarmasnn televizyon ekimleri nedeniyle leden nce yapldn rendiler. Yine de, Qwilleran orada bulunan bir halkla ilikiler uzman tarafndan balo salonuna gtrld ve yarmay kazananlarla tantrld. nce kremal mozaik kek piirmi olan yal hanm kutlad- Sonra karamelli, fndkl kekin sahibi, neeli bir gen kz ve st kadife gibi ikolatayla kaplanm kekiyle gurur duyduu yznden okunan nazik bir gen adam kutlad. En sonunda da genler kategorisinin birincisi olan, ufak tefek, dz uzun sal ve gzel gll bir gen kzla tantrld. Qwilleran ikolata, fndk, ilek ve hindistan cevizinden oluan bulamaca yle bir bakt: Bu yirmi be yl nceki Joy'un muzlu kekine benziyordu. Bir an iin kza bakt ve Joy'u grd. "Hadi kalm buradan" diye fsldad Rosemary'e "Hayalet grmeye baladm." Akamst eve doru yola ktlar. kisi de son derece huzurluydu. Yol boyunca keyiflerine gre kh sohbet ettiler, kh mutlu bir sessizlik iinde oturdular. Maus Evi'ndeki Byk Salon'a girdiklerinde vakit geceyars olmutu bile. "Seni ne zaman yemee karabilirim?" diye sordu Qwilleran. "Sal gecesine ne dersin?" "ok iyi olurdu" diye yantlad Rosemary. "Ama o gece bir resitale gitmek zorundaym. Torunlarmdan biri keman alacak." "Senin torunun mu var?" " tane." "Senin bir bykanne olduuna inanamyorum! Bu dahi kemanc bir bebek olmal." "Tam on iki yanda" diye aklad Rosemary merdivenleri karlarken. "Ayrca en kkleri o. Dierleri liseye gidiyor." Qwilleran bu torunlu bykanneyi hayranlkla szd. "u senin buday gbeinden bana da yedirmelisin." Rosemary tatl ve gururlu bir biimde glmsedi. Qwilleran tad antalar yere brakp kadn pt. Birden korkun bir lkla irkildiler. Bayan Marron mutfak koridorundan koarak geliyordu. Kadn gzyalarna boulmutu. Rosemary hzla merdivenlerden inerek kadn kollarnn arasna ald. "Ne oldu Bayan Marron? Sorun nedir" "Felaket. Felaket bir ey" diye alad kadn. "Size bunu nasl anlatacam bilemiyorum." Qwilleran da koarak yanlarna gelmiti. "William'a bir ey mi oldu? Ne oldu sylesenize?" Bayan Marron ona ackl gzlerle bakarak yeniden hkrklara bouldu. "Kediler!" diye hkrd kadn. "Hastaland."

"Nee?" diye bard Qwilleran. oktan merdivenleri er er kmaya balamt ki, aniden durdu. "imdi neredeler?" Bayan Marron boulur gibi bir sesle "Onlar... onlar... gtrdler." "Nereye gtrdler? Veterinere mi? Hangisine? Hastane-dekine mi?" Kadn aresizce ban sallad ve ellerini yzne kapatarak "Ben... ben belediyeden birilerini ardm. Kediler... kediler ldler!" "ldler mi? Ama bu imknsz! kisi de mi? Son derece salklydlar. Ne oldu ki byle?" Kadn cevap veremeyecek kadar sarslmt. Yalnzca bir inilti karabildi. "Zehirlendiler mi? Mutlaka zehirlenmi olmallar. Onlarn yanna kim girmi olabilir ki?" Bayan Marron'u omuzlarndan kavrayarak sarsmaya balamt. "Daireme kim girdi? Onlara yiyecek ne verdiniz?" Kadn perian bir halde ban sallad. "Tanrm!" dedi Qwilleran. "Eer zehirlendilerse bunu ya pan ldreceim!" 12 Qwilleran, dairesinde volta atyordu. Rosemary onunla kalmak iin srar ettiyse de gazeteci yalnz kalmak istemiti. "Tanrm! Buna inanamyorum. Belediye grevlileri toplam!" diye yksek sesle sylendi. Bir yandan da aresizce alnna vurup duruyordu. "Onlar... hi deilse lyk olduklar gibi gmebilseydim" diye hayflanyordu. Sonra birden durdu. Drt duvarla konumakta olduunu farketti. Her zaman kendisini dinleyen birilerine yle almt ki! Kediler ne kadar iyi dinleyici, ne kadar yakn ve drst dosttular. Onun ruh halini daima ok iyi hissederler, ona gre davranrlar, kimi zaman teselli eder, kimi zaman evklendirir, kimi zaman da elendirirlerdi. nsezileri mkemmeldi, asla yanlmazlard. Ve artk yoktular, Qwilleran bu gerei bir trl kabul edemiyordu. "Demek belediyeden gelip onlar gtrmler ha!" diye kendi kendine homurdanmaya devam etti. Birden baz eyleri hatrlamaya balad: Mesela Koko onun bu hafta sonu yolculua kmasn istememiti. Byk ihtimalle hayvan tehlikeyi sezinlemi ve onu uyarmak istemiti. Bu dnce Qwillerann acsn daha da artrd. Elleri birbirine kenetlenmi, alnndan terler boalmt. Bu masum yaratklar ldren caniyi bir bulsa gebertecekti. Ama kimi sulayabilirdi ki? Ve nasl kantlayabilirdi? O iki minik ceset olmadan zehirlendiklerini kantlamas imknszd. Biri yokluundan yararlanarak dairesine girmi olmalyd. Peki, ama kim? Bayan Marron'un dnda haftasonunda evde kalan kiraclar kimdi? Max Sorrel, Charlotte Roop, Hixie ve Dan Graham. Eer geri dnmse William'i da saymak gerekirdi. Qwilleran hayvanlarn bo mama kaplarn yerden alarak koklad. Su kaplarndan azna bir yudum su alarak geri tkrd. phe duyulacak bir tat ya da koku yoktu. O srada merdivenlerde ayak sesleri duydu. Bu, byk olaslkla Miami'den dnen Maus'tu. Qwilleran hzla kapy ap evsahibiyle yzlemek iin dar frladnda Maus yerine Max Sorrel'le karlat. "Hey! Sana ne oldu byle?" diye sordu Sorrel. "Keileri karm gibi bir halin var." "Kedilerime ne olduunu duydun mu?" diye bard Qwilleran. "Bir gece darda kaldm, hastalanp lmler. Yani bana anlatldna gre bu biimde olmu." "ok yazk! O minik maymunlara ne kadar dkn olduunu ok iyi biliyordum." "Sana unu syleyeyim! Bana yaplan aklama beni kesinlikle tatmin etmedi. Biri onlar zehirlemi olmal! Her kimse, bu yaptna gerekten ok piman olacak!" Sorrel ban sallayarak, "Bilemiyorum. Bu evde bir uursuzluk var. nce khya kadn, sonra ben, imdi de..." "Khya kadna ne oldu ki?" "Onunkisi bir trajedi, gerek bir trajedi! Torunu onu ziyarete gelmiti, u kadarck bir ocuk, nehire dt. skelenin rk tahtalar yznden dediler. Baksana Qwilleran, biraz viski isen kendini daha iyi hissedersin. Hadi ieri gel de ielim."

"Hayr, teekkr ederim" dedi Qwilleran bitkin bir halde. "Bunu kendi yntemimle zmem gerekiyor." Alt Numara'ya dndnde bo odaya uzun uzun bakt. Artk buradan tanmak istiyordu. Yarn gidecekti. Bir otele kabilirdi. htiyacnn kalmad her eyi bir liste halinde yazd: skemlenin arkasnda asl duran tasma, mavi yastk, satn alm olduu ama kullanmay unuttuu fra, banyodaki ii akll kum dolu sepet. Banyoya girdiinde kumun muntazam bir biimde sepetin bir kenarna toplanm olduunu grd. Kediler temizlik konusunda her zaman son derece titiz olmulard. QWilleran'n bir an iin gzleri doldu. Kesinlikle uyuyamayacam bildiinden, daktilosunun bana oturdu. Kaybettii iki minik dostunun ansna bir makale yazacakt. Yaz yazarsa biraz olsun acs hafifler diye dnyordu. Artk Koko'nun stn meziyetlerini insanlara anlatabilirdi. Hayvan tam cinayet vakasnn aydnlanmasna neden olmutu. Herhalde Bakomiser tarafndan imzalanm basn kart tayan tek kedi o olmalyd. Qwilleran ellerini tularn zerinde tutarak bir sre nereden balayacan dnd. Szckler beyninin iindeki okyanusta geliigzel yzyordu. Hibiri Koko'yu anlatmaya yetmiyordu. Bir an iin gzleri daktiloda takl olan kda iliti. iki harf vard: pb. Gazeteci byklarnn dibinde bir soukluk hissetti: Pis biftek! Zehirli'. Birden uzaktan bir lk duydu. Dikkatle dinledi. Bir ocuk l gibiydi. Bayan Marron'un boulan torununu hatrlayarak rperdi. Bu sefer daha yksek bir lk duydu. Pencerenin dndaki karanlkta ak renk bir grnt ekillendi. Qwilleran gzlerini outurarak dikkatle bakt. Pencereyi birisi trmalyordu! "Koko!" diye bararak pencere kotu ve ardna kadar at. Koko ve Yum Yum arka arkaya ieri atladlar. Lambann lo nda gzlerini krptrdlar, Qwilleran'a hi selam vermeden mutfaa daldlar, yiyeceklerini aradlar ve su kaplarndaki sudan kana kana itiler. "Alktan lm olmalsnz" dedi Qwilleran. "Ne kadar zamandr dardasnz?... Belediye grevlileri ha? Bu kadnn sorunu ne? Halsinasyon falan grm olabilir mi?" Bir yandan da aceleyle sombal konservesi amaya alyordu. Kediler bal hzla midelerine indirdiler. Bu seferlik centilmenlie pek dikkat etmemi, 'nce bayanlar' kuraln uygulamamlard. Hatta Yum Yum kendi hakkn yiyebilmek iin epey mcadele etmek zorunda kald. Qwilleran kendini bir koltua brakt. nanlmaz derecede bitkindi. Kediler yemeklerini bitirdiler, yzlerini gzlerini yalayarak temizlediler, sonra birlikte Qwillerann kucana atladlar. Byle bir hareketi ilk defa yapyorlard. Patileri ve trnaklar buz gibiydi. Qwillerann gsnde, yanyana, karnst yatarak endieyle irilemi gzlerini gazetecinin gzlerine diktiler. Qwilleran ikisine de sk sk sarld. Yum Yum'a biraz daha fazla sarld nk korkun haberi ilk duyduunda yalnzca Koko'yu dnmt. imdi kendinden utanyordu. kisine de duyduu sevgi eitti. Koko'yu baz stn yeteneklerinden dolay ok deerli buluyorsa, Yum Yum'u da o cilveli tavrlar ve hafif ehla gzleriyle yrek yakc baklar iin bir o kadar deerli buluyordu. zr dilercesine biraz daha sk sarld Yum Yum'a. Koko'ya bakarak, "Bundan sonra baka hibir olay z-mesen de nemli deil" dedi. Kedilerde ok keskin bir koku vard. Gazeteci krklerini koklad, toprak kokuyorlard. Bir sre sonra snp rahatlayarak Qwillerann gsnde uyuyakaldlar. Qwilleran da dald. Sabaha kar boynu ve omuzlan ciddi biimde tutulmu olduu halde uyand. Kediler de daha rahat uyuyabilecekleri baka bir yere getiler. lk anda, kendini, dn gece yaam olduu olaylarn yalnzca bir kbus olmadna inandrmakta glk ekti. Scak bir du ald ve geirdii gzel hafta sonunu da eve dndnde yaad aclar da tek tek gznn nnden geirdi. Kahvaltya inerken Rosemary'nin kapsnn altndan bir not att: "Yanl alarm! Kediler evde. Yalnzca gezmeye kmlar. Bayan Marron delirmi olmal."

Mutfaa girdiinde Hixie'yi tost ve yumurta hazrlarken buldu. "Haberleri duydun mu?" diye sordu Qwilleran'a. "Mickey Maus u anda Kba'daym. Ua karlm. Bayan Marron da bu sabah ayrld. Kendi kendimize kahvalt edeceiz." "Nasl yani? i brakt m?" "Mutfak masasnn zerine bir not brakm: Bu hafta sonu olanlardan sonra artk daha fazla kalamayacam diye yazyor. Ne oldu anlamadm. Tecavze falan m urad?" "Ne olduunu ve nasl olduunu inan hi bilmiyorum" dedi Qwilleran. "Bana bir hikye uydurdu. Nedenini bilemiyorum ama bana kedilerin hastalanarak ldklerini syledi. Byk olaslkla pencereden kamlar. Geceyarsndan sonra da geri geldiler." "Dn btn gn davranlar olduka garipti" dedi Hixie. "ldklerini neden syledi acaba?" "Ona nasl ulaabiliriz? Geri gelmesini syleyeceim." "ehirde yaayan evli bir kz var... Ah, inanamyorum, bu gerekten korkun bir hafta sonu oldu. Dn su stcs bozuldu, Mickey Maus ehir dndayd, Tenis kulbnden bir heyet gelip bir sr ikyette bulundu, William hl ortalarda yok; Max srekli alt, Charlotte'un sinirleri tepesindeydi, ayrca kendi derdim kendime yetmiyormu gibi bir de her eyle uramak zorunda kaldm. Biraz yumurta ister misin?" Qwilleran kahvaltdan nce Bayan Marron'un kzn arayarak, "Ltfen ona her eyin yolunda olduunu ve kedilerin geri dndklerini syleyin. Ayrca onunla konumak istediimi de iletir misiniz?" Aradan biraz zaman getikten sonra hattn dier ucunda Bayan Marron'un mzltl sesi duyuldu. "Ltfen hibir ey iin endie etmeyin" dedi Qwilleran. "nann hibir sorun yok. Sayenizde biraz heyecanlandm o kadar. Kediler dama kmlar. Cumartesi gn odam temizlerken hi cam am mydnz?" "Toz bezini silkelemek iin yalnzca bir dakika kadar atm. O srada mavi yastklarnn zerinde ml ml uyuyorlard. Onlara zellikle baktm." "Belki de pencereyi ok iyi kapatamadnz. Eer pencere iyi kapatlmatnsa Koko pencere amak konusunda gerek bit uzmandr. Peki, neden belediye grevlilerinin geldiklerini sy. lediniz bana?" Bayan Marron'dan bir iki burun ekmeden baka bir ses kmad. "nann, size kesinlikle kzgn deilim Bayan Marron. Yalnzca nedenini merak ediyorum." "Ortadan kaybolmulard. Pazar sabah yiyeceklerini vermek iin odaya girdiimde yoklard. Onlar hibir yerde bulamadm... alndklarn dndm... bilirsiniz, Bay Graham da hep syler..." "Neden ldklerini sylediniz ki?" "Zannettim ki... ben zannettim ki, ldklerini sylersem sizin iin daha iyi olur. Ne olduunu bilmemektense ldklerini dnmek daha iyi olur diye dndm." Birden hkrklara boularak, "Torunum Nicky'yi iki hafta bulamamlard. O iki hafta boyunca ne olduunu bilememek ok korkuntu." Qwilleran yumuak bir sesle, "Mutlaka geri dnmelisiniz Bayan Marron. Hepimizin size ihtiyac var. Geri dneceksiniz deil mi?" "Bunu gerekten istiyor musunuz?" "Btn samimiyetimle istiyorum. abuk olun, Bay Maus dnmeden gelin. Bylece ona hibir ey anlatmamza gerek kalmaz." Qwilleran gazeteye gitmek zere evden kmadan nce kedilerin tylerini yeni frayla fralad. Bu i Koko'nun ok houna gitti, srtn kabartt, boynunu dikti ve grtlandan zevk mrltlar kartt. Sonra birden yana yatarak yzyormu gibi hareketler yapmaya balad. "Kulalarn ok iyi" dedi Qwilleran. "Byle gidersen seni olimpiyatlara gnderebiliriz." Yum Yum ise dairenin iinde tam be dakika sren bir kovalarnacadan sonra tylerinin fralanmasna izin verdi. An-cak onun da en az Koko kadar zevk ald her halinden belli oluyordu.

"Tipik bir dii" diye sylendi Qwilleran. Kovalamacadan tk nefes olmutu. Hayvann tyleri hl olduka keskin kokuyordu. Bu kil kokusu olabilir miydi? Pencereden karak aradaki blmeyi gemi ve atlyenin penceresinden ieri girmi olabilirlerdi. Sonra onlara yiyecek vermek iin gelen Bayan Marron, pencereyi kapatm, onlar bilmeyerek darda brakmt. O kntl blmeye gvercin avlamak iin mi kmlard? Ya da Koko'nun, mlek atlyesinde bir eyler aramak iin bir nedeni mi vard? Qwilleran byklarnn diplerinde giderek artan bir karncalanma hissetti. Ara blmeyi kontrol etmek iin pencereyi at. Masann zerine karak kendini pencereden yukar doru ekti. Blmeyi srnerek geti. leride pencereler vard, bunlar byk olaslkla Graham'larn pencereleriydi. Tekrar geri dnerek dairesine girmek istediyse de pencere adeta ekmiti, skp kald. Gvdesi darda, bacaklar odann iinde sallanp duruyordu. Koko onun bu yarm haline bylenmi gibiydi. Masann stne kp ulumaya balad. "Bana yle uluyacana yardm ar" diye bard ona Qwilleran. Ama Koko daha da yaklat, Qwillerann arka cebinin hizasnda ulumaya devam etti. "Orada ne yapyorsunuz?" diye aadan bir kadn sesi geldi. Hixie garaja giderken onu bu biimde grmt. "Buraya sktm. Gel de beni kurtar." Hixie hzla ieri koarak merdivenlerden Alt Numara'ya kt, sonra koarak merdivenlerden mutfaa indi, anahtar aid ve yeniden merdivenlerden kt. Birka dakika itilip ekitirildikten sonra hem kedilerin yooolamalar hem de Hixie'nin lklar arasnda kurtulmay baard. Qwillaran, Hixie'ye istemeye istemeye teekkr etti. "Yarn akam bir yere davetliyim. Bana katlr msnz?" diye sordu Hixie. "irin imanlar'n akam yemei var... Her ne kadar siz de irinsiniz ama gerisini stnze alnmayn ltfen." Qwilleran bunu mutlaka dneceini belli belirsiz mrldand. "te u nl siyam kedisi" dedi Hixie, Koko'ya bakarak "Bonjour Koko." "Yaeioux" diye Franszca yantlad Koko. Qwilleran broya giderek kek yarmasyla ilgili rutin bir yaz hazrlad. Sonra da sergi iin fotoraf talebinin sonucunu renmek istedi. Duvardaki listede Bunsen'in saat 17.00'de sergi iin grevlendirilmi olduunu okudu. Qwilleran, Dan Gra-ham' arayarak durumu bildirdi. "Harika! Bu gerekten harika!" dedi Dan. "Bunu ayarla-yabileceinizi ummuyordum dorusu. Bu ok iyi oldu. Nasl mutluyum anlatamam. Sizin iin ne yapabilirim? Bir ie ikiye ne dersiniz? Burbon sever misiniz? Fotorafnz ne ier?" "Bo verin, nemli deil" dedi Qwilleran. "Hikyenin gazetede kaca henz kesin deil. Bizim yapabileceimiz yazy yazp fotoraflar ekmek ve dua etmek. Bu arada, Miami'deki ofisten arkadalarm, Joy'la orada rportaj yapmak isteyebilirler. Sizden adresini alabilir miyim?" "Miami'de mi? Bilemiyorum. Nerede olduunu bana bildirmedi ki." "Peki, kyafetlerini nereye postalyorsunuz?" "Umumi Posta Kutusu'na gnderdim." Qwilleran ofise urayarak ilk basknn kmasn bekledi. )n kesini nasl ayarlamlard merak ediyordu dorusu. Ke gayet baarl baslmt. Gazetecinin bykl fotorafnda sOn derece kendinden emin bir ifade vard. Kesine Prandium prltlar diye balk atmlard. "Bu ismi benim keme kim buldu?" diye Arch Riker'a sordu. "Bu balk mide sancsn artryor. Okuyucularn yzde doksan bu baln ne anlama geldiini anlamayacaklardr." "Hatta yzde doksan sekizi desen daha doru olur." "Yemek Dnceleri gibi sade ve anlalr bir ey olabilirdi. lla Latince neden? Hem de prltls! " "Patron gsterili bir isim olmasn istedi" diye aklamada bulundu editr. "Bo ver. Sen, hafta sonu nasl geti, esas onu anlat?"

"Fena deildi. Hi fena deildi. Eve dndmde kediler bana korkulu anlar yaatt ama u an her ey yolunda." "Joy'dan bir haber var m?" Qwilleran, Dan'n anlatt hikyeyi, Joy'un Miami planlarn anlatt. "Ayrca imdi biri daha ortadan kayboldu. Ev ilerine yardm eden ocuk ortalarda yok." Daha sonra Penniman Sanat Okulu'nu arad. Grevli u sra serbest izim dersinde olmas gereken William'in snfta olmadn syledi. Gazeteci telefon rehberinde Vitello adna bakt ve kaytl olan tek Vitello'yu arad: ay falna baklan bir yerdi ve sahibi kesinlikle William diye birini duymamt. Ne yne gideceini kestiremedii zamanlarda yapt gibi gr byklarna doru oflayarak ofisinden kt. Resepsiyonun yanndan geerken, orada beklemekte olan gen bir kz koluna dokundu. "Siz Bay Qwilleran msnz?" diye sordu. "Sizi gazetedeki fotorafnzdan tandm. Ben, William Vitello'nun bir arkadaym. Sizinle biraz konuabilir miyim?" Olduka ciddi grnml bir kzd, sade giyinmi, gzlk takmt. Qwilleran onu bir sanat rencisi olduunu tahmin etti. "Tabii" dedi. "urada oturalm." Onu halkla ilikilerd kullandklar bir odaya ald. "William'i son gnlerde grdnz m?" diye sordu Qwilleran. "Hayr, grmedim, zaten bu yzden sizinle grmek istedim" dedi kz. "Cumartesi gecesi buluacaktk ama gelmedi hatta aramad bile. Pazar gn Maus Evi'ni aradm ama orada da yoktu. Telefonu bir kadn at ama sylediklerini pek anlayamadm. Bugn de okulda yok." "Annesini aradnz m?" "Annesi onu en son Cuma gecesi, doum gn hediyesini getirdiinde grm. Ne yapacam bilemiyorum. Aklma siz geldiniz. William sizden ok bahsederdi de. Ne yapabilirim?" "William fevri bir ocuk. Aniden bir yerlere gitmeye karar vermi olabilir mi?" "Ama bana sylemeden gitmezdi Bay Qwilleran, biz ok yaknz. Ortak banka hesabmz bile var." Gazeteci bir dirseini masann kenarna dayad, parmaklaryla byklarn tarad. "Size hi Maus Evi'ni anlatr myd?" "Ah, evet. O acayip yerden srekli bahsederdi. Orada ok eitli tipte insanlarn birarada oturduklarn sylyordu." "Size hi Dan Graham'dan bahsetti mi?" Gen kz Qwilleran'a gz ucuyla bakarak bayla onaylad, "Bana sylemek istediiniz her ey aramzda kalacaktr" diye gvence verdi Qwilleran. "Bakn, bu konuda anlattklarn pek ciddiye almazdm. Bana Bay Graham' izlediini sylerdi. Mutlaka bir pislik kacan dnyordu. Benimle dalga getiini dnyordum." "Peki, ne tip bir eyden pheleniyordu? Ahlakszlk gibi bir ey mi?" "Yani... seks mi demek istiyorsunuz?" Gen kz biraz dndkten sonra, "Evet, olabilir ama onun asl phelendii olay Graham'n o atlyede birtakm pis iler kartrdyd." "Bunu en son ne zaman syledi?" "Cuma gecesi sizinle akam yemei yedikten sonra beni arad." "Atlyeyle ilgili baka ayrnt verdi mi? ok iyi dnn." Kz kalarn atarak "Yalnzca... Bay Graham'n mlekleri atlatacan dnyordu." "Her eyi yok edeceini mi?" "Billy'nin sylediine gre mlek frnn yanl yakyordu ve btn mlekler paralanabilirdi. Billy bunu zemiyordu nk frn yakmak konusunda Bay Graham'n bir usta olmas gerekir diye dnyordu... Size fazla yardmc olamyorum, deil mi?" "Bunu daha sonra greceiz." dedi Qwilleran. "Krk sekiz saat kadar bekleyelim. Eer William hl ortaya kmamsa kayp duyurusu yapmanz iyi olur. Ya da annesi yapsn. Ayrca bir ey daha var. Bankadaki hesab kontrol edin, byk miktarlarda para ekme olmu mu, bir bakn."

"Evet, bunu yapacam Bay Qwilleran. Size ok teekkr ederim." Gzlklerinin cam gzlerini olduundan daha iri gsteriyordu. "Her ne kadar...ey... bankada yalnzca on sekiz dolarmz var. 13 Qwilleran, Nehir Yolu'ndan geen otobse binerek Maus Evi'ne geri dnd. Kafasnda bilmecenin paralarn birletirmeye alyordu: ki kayp insan, boulmu bir ocuk, iftira edilen bir restoran sahibi, kayp bir kedi, morarm bir gz ve gece duyulan bir lk. Birletirilmesi gereken ama henz bulunamayan pek ok para vard. Alt Numara'ya ktnda kedileri mavi yastklarnn zerinde uyuyor buldu. Anlalan bo oturmamlard, erilmi bir ka tablo grd. Qwilleran artk bunlara almt, tablolar fazla dnmeden dzeltti. Kedilerin de elenmeye ihtiyalar vard. Tek odal bir apartman dairesinde kendilerini elendirmek iin yaratc olmak zorundaydlar; resim erevelerinin sivri kenarlarna enesini srtmek de Koko'ya tuhaf bir zevk ve tatmin duygusu veriyordu. Duvara uyum salayacak bir renge boyanm bir ereveyi dzeltirken, duvardaki izlerden daha nce de, birok kere yerinde sallanm olduunu farketti. Tabloyu dikkatlice yerinden kaldrd ve gzetleme delii byklnde, ufak metal bir kapa olan oyuu grd. Oyua gzn dayad ve kendi dairesinin tam arkasna den, Graham'larn iki katl, mlek frnl atlyelerine bakt. Iklar yanyordu, Qwilleran parlak renkteki mavi, krmz, yeil boyal vazolarn dizili olduu ortadaki masay net olarak grebiliyordu. Biraz sola kaydnda iki frn, biraz saa kaydnda da Dan Graham' masann banda, kopuk sayfal bir not defterinden kara ciltli baka bir deftere bir takm notlar geirirken grebildi. Qwilleran metal kapa kapatarak tabloyu zerine ast. Aklndan bir dizi soru geiyordu: Bu oyuun burada ne ii vard? William bunu biliyor muydu? Bayan Marron'un sylediine gre geenlerde duvarlar o silmiti. William, Dan Graham' kiradan gzetliyor olabilir miydi? Telefon ald. Hattn dier ucundan Cins Bunsen'n sesi duyuldu. "Saat bete yapacamz i nasl bir ey? Uzun srecek-tni gibi grnyor. Nerede yemek yiyeceim ben?" "Burada yersin. Yemekler ok iyidir. Sonra da fotoraflar ekersin." "Tamam. Adreste iki-be-be-be Nehir Yolu diyor. Buras neresi yahu?" "Eski bir mlek atlyesi ama imdi gurmeler tarafndan pansiyon olarak kullanlyor." "Tamam, oray biliyorum. Orada bir iki cinayet ilenmiti. Bu konuda hl yazyoruz. Getirmemi istediin zel bir ey var m?" "Tam takm gel" dedi Qwilleran. Duvardaki oyuun bulunduu yere bakarak sesini alakt. "Ltfen yannda yeterli miktarda k getirmeyi unutma. Buraya geldiinde sana her eyi anlatacam." Qwilleran, akam yemei iin bir konuu olduunu haber vermek zere mutfaa, Bayan Marron'un yanna indi. Kadn Byk Salon'da, olduka gergin bir halde, sergi nedeniyle kenara ekilmi olan yemek masasn hazrlyordu. "Ne yapacam bilemiyorum" dedi skntyla. "Bana bu gece iin bir gsteri yemei vereceklerini sylediler ama nasl hazrlayacam bilemiyorum. Kimse bir ey sylemedi. Hibiri ortada yok." "Gsteri yemei de ne demek?" "Herkes sofrada bir eyler piirir. Mesela Bay Sorrel biftek yapacak, Bayan Whiting orba, Bayan Roop'da...." "William'i grdnz m?" "Hayr efendim. Oysa frn temizlemesi gerekiyordu." "Bay Maus'tan bir haber var m?" "Hayr efendim. Kimse ne zaman dneceini bilemiyor Ona anlatmayacaksnz deil mi? Anlatmayacanz sylemi, tiniz." "Olan biten her eyi ikimiz de unutalm" diye kadn ya. ttrd Qwilleran. "Ltfen bu konuda artk endie etmeyin Bayan Marron."

Kadnn donuk gzleri yalarla doldu, elinin tersiyle sildikten sonra, "Burada herkes bana ok iyi davranyor. Hata yapmamaya alyorum ama kk Nick'imi bir trl aklmdan karamyorum ve geceleri hi uyuyamyorum." "Hepimiz sizi ok iyi anlyoruz ama kendinizi toparlamalsnz." "Evet efendim" dedi Bayan Marron hkrklarn tutarak. Qwilleran'a dnd ve tereddtle ekledi, "Bay Qwilleran, ben o gece baka bir ey duydum." "Ne demek istiyorsunuz?" "Cumartesi gecesi uyuyamadm iin yatakta yle uzanyordum. Biraz skntlydm. Birden bir ses duydum." "Nasl bir ses?" "Penceremin tam dndan geliyordu. Biri yangn merdiveninden iniyordu." "Evin arka tarafndaki yangn merdiveninden mi?" "Evet efendim. Benim odam nehir tarafmdadr." "Herhangi bir ey grdnz m?" "Hayr efendim. Kalktm, pencereden baktm ama etraf ok karanlkt. Yalnzca bir siluetin imenler zerinde yrdn seebildim." "Hmmm" dedi Qwilleran. "Peki, tanyabildiniz mi?" "Hayr efendim. Ama sanrm bir erkekti ve ar bir ey tayordu." "Nasl bir ey?" "Byk bir uval gibiydi." "Ne kadar byk bir uvald bu?" "u kadar!" Bayan Marron kollarn iki yana at. "Onu nehire gtryordu. allklarn arasna girdiinde onu kaybettim. Ama sesi duydum." "Ne sesi?" "Flo! Onu suya attn duydum." "Sonra ne oldu?" "Adam geri geldi." "O zaman yzn grebildiniz mi? "Hayr efendim. Binann arkas iyi aydnlatlmamt, yalnzca nehir tarafndan gelen parlak klar vard. Ama imenlerde eve doru yrdn grdm ve tekrar yangn merdiveninden yukar ktn duydum." "Bu yangn merdiveni Graham'larn dairesine giden mi?" "Evet efendim." "Bu olay ka sularnda oldu?" "Olduka ge bir saatti. Belki sabaha kar drt gibi." Khya kadn, gazetecinin onayn almak istercesine ona bakyordu. Qwilleran kadnn yzn inceledikten sonra, "Eer bu Bay Graham ise bunun kesinlikle mantkl bir aklamas vardr. Bundan phe etmeyin" dedi. "Peki efendim." Qwilleran merdivenleri karken dnceliydi: Kadn Dan Graham' nehire bir uval atarken gerekten grm olabilir miydi? Daha nce de bir hikye uydurmutu, imdi de uyduruyor olamaz myd? Belki de bu tip esrarengiz olaylara bayldm dnerek beni memnun etmeye alyor. Zaten birdenbire btn bu, "evet efendim"ler "hayr efedim"ler de ne demek oluyordu? Kendi dairesine girince dosdoru kitapln stnde a I olan Art Nouveau baskya gitti, bir sre inceledi, aklna bir f' kir geldi. Birka ay nce, modern figrler kullanan bir mlek iyle rportaj yapmt. Hemen onu arad. "Bunun biraz sama bir soru olduunu dnebilirsiniz" dedi Qwilleran, "ama u sralar bir roman yazmay deniyorum mlek atlyesinde bulunan kafataslaryla ilgili bir Gotik geri-lim roman. Sizce atlyeye bitiik bir odann duvarnda bir oyuk olsa, -gzetleme delii gibi- ve buradan kil odas gzetle-nebilse, ok mu mantksz bir kurgu olur?" "Yani oradan mleklerin piirilme aamas gzetlenebilse demek istiyorsunuz."

"Onun gibi bir ey ite." "Hi de fena fikir deil. Bir keresinde iilerimden birinin almalarm sabote ettiinden phelenmi ve bunu kontrol altna alabilmek iin olduka pahal bir gvenlik sistemi yerletirmitim. Oysa duvarda bir gzetleme delii beni bunca masraftan kurtarrd. Bunu neden dnemedim acaba? Aslnda btn mlekiler profesyonel voyeur'dr. Ben de nerede bir aralk bulsam bir gz atmadan geemem dorusu." Cins Bunsen tam bete Maus Evi'ne geldi. Qwilleran onu Alt Numara'ya, bir iki imeye davet etti. "Heey, gittike boyun uzuyor. Sen zayflyor olamazsn ya-hu!" "Drt buuk kilo verdim" dedi Qwilleran vnerek. Oysa bunun kilo kadarnn zaten balangta Koko'nun katks olduunu bilmiyordu. "u senin deli kedilerin nerelerde? Saklanyorlar m?" "Raflarn zerinde uyuyorlar. Kitaplarn arkasnda." Bunsen byk koltua oturdu, ayaklarn nndeki pufa uzatt. Bir puro yakt ve kendisine ikram edilen ikiyi eline alarak, "Patronun imdi beni grmesini ok isterdim dorusu. Dnsene Fluxion bana bunun iin para dyor." "Birazdan i balayacak, merak etme" dedi Qwilleran. c ora duvardaki oyua doru giderek kontrol etti. "Aklndan neler geiyor sylesene?" "Yava konu" diye uyard Qwilleran. "Tabii eer mmknse." "Benim grltc olduumu mu sylyorsun?" "Dorusunu istersen.... evet." "Btn bunlar da ne demek oluyor? Hadi artk beni daha fazla meraklandrma." Gazeteci oturarak piposunu yakt. "Ksaca anlataym. Grnrde mleki Dan Graham'in eserlerinin fotoraflarn ekiyor olacaksn." "Peki bunu makinenin iine film takmadan m yapacam?" "Belki bir iki tane mlek fotoraf kullanabiliriz. Benim asl istediim btn atlyeyi ekmen. Bir yolunu bulup Koko'yu da oraya sokmak istiyorum ama bunu benim nermem mmkn deil." Qwilleran piposunun sapyla byn tarad. Bunsen onu iyi tandndan bu hareketinin anlamn kavramt. "Yoksa...yeni bir cinayet mi?.. Bir cinayet daha m!" "Ltfen yava konu" dedi Qwilleran kalarn atarak. "Sen fotoraflar ekmek iin hazrlk yaparken ben de atlyeyi biraz inceleyeceim. Bu nedenle ii mmkn olduu kadar ardan alman lazm." "Bu i iin doru adam buldun, merak etme" dedi Bunsen. "Fotoraf sehpasn benim kadar ar aan fotoraf bulamazsn." Akam yemei iin masaya oturduklarnda, FluxiorCun fotorafsnn kendini herkese sevdirmesi uzun srmemiti. Bunsen'in gr sesi, neesi ve esprileri kadnlar da erkekleri de genellikle elendirirdi. Bu akam da Rosemary ona glmse-mi, Hixie glmekten katlm ve kendisine bebek diye hitap ettii iin Charlotte Roop bile bylenmiti. Max Sorrel, sen'i eiyle birlikte restoranna davet etti. Dan Graham h ortalarda yoktu. lk nce Rosemary, masann banda ayaa kalkarak urt, salatalk, dereotu ve kuru zm ieren altm orbasn herkesin gz nnde hazrlad. "Hayatmda tattm en gzel orba!" dedi Bunsen. Dan Graham ieri girdiinde Maus Evi'nin sakinleri onu souk bir biimde selamladlar ama fotoraf yerinden frlayarak hararetle elini skt. Graham heyecan ve memnuniyetini zor saklayabiliyordu. Sa tra olmutu, her zamanki hrpani kyafetleri bugn biraz daha dzgn gibiydi. SorrePin yapt biftek sote, Bayan Marron'un halad patates ve sebzelerle servis edildi. Charlotte Roop ise bir salata ovu yapt. "Yeil salatay ykadktan sonra keten bir peetenin stnde dikkatlice kuruluyorsunuz. Yapraklara zarar vermemeye ok dikkat etmelisiniz.

Parmaklarnzla nazike kk paralara ayrn.... imdi de sosu. zerine biraz Dijon hardal ve kekik koyduktan sonra hepsini birlikte kabn iinde sallyorum. Yava! Yava! Ve tam krk defa. in srr az sos koyup bol kartrmaktr." "Hayatmda yediim en gzel salata!" diye araya girdi Bunsen. "Bir salatann akla, evkle yaplmas gerekir" diye yantlad Charlotte Roop. Tatl olarak ise Hixie konyakl vine hazrlayacakt. "ok kolay! Vineler stlm bir tavaya atldktan sonra zerine tereya koyuyoruz, kartryoruz. Biraz konyak serpitiriyoruz.' Uupps! konya fazla kardm. imdi bir kibritle yakalm. Voil!" Vinelerin stnden mavi bir alev srad. Herkes nefesini tutmu, olanlar izliyordu. Cins Bunsen'in bile dili tutulmutu. Qwilleran bir czrt duydu. Hixie'ye baktnda kabark salarnn yanmakta olduunu grd. Yerinden frlayarak ceketini Hixie'nin kafasna geirdi. Kadn bir lk att. Bunsen ve correl yardma koarlarken iskemleleri devirdiler. Gzleri irilemi, ok iindeki Hixie ceketi kafasndan syrarak elleriyle salarnn ne kadarnn yandn anlamaya alt- "Kendimi samandan korkuluk gibi hissediyorum. Sanrm biraz fazla sprey skmm." "Hadi gel Bunsen" dedi Qwilleran. "Yapacak ok iimiz var. Dan hazr msn?" "Bir dakika bekleyin" dedi mleki. Sonra masann bana geerek, "Yemek piirmeyi bilmediim iin size bir ey hazrlayamadm. Ama sizin iin bir ark sylemek istiyorum." Herkes iskemlesine oturarak, Dan'in titrek tenor sesiyle "Loch Lomond"u sylemesini skntyla dinlediler. Qwilleran adamn ark sylerken inip kan demelmasm izledi. O kadar zavall bir hali vard ki, neredeyse o gece planladklarndan sululuk duyacakt. ark bittiinde hepsi nezaketen alklad. Bunsen ise iskemlesinin zerine karak, "Bravo!" diye tezahratta bulundu. Sonra Qwilleran'a bakarak, "Naslm?" diye fsldad. Yemek masasndan kalkarken herkes Hixie'nin ucuz kurtulduunu konuuyordu. Qwilleran, fotorafnn malzemelerini arabadan tamasna yardmc oldu. "Siz fotoraflar ne kadar ok alet kullanyorsunuz" dedi Graham. "Byle nemli rportajlarda gerekli oluyor" diye yantlad Bunsen. "yle bir plan yaptk" dedi Qwilleran. "ncelikle mlein nasl yapldn aama aama ekeceiz. Daha sonra da tamamlanm olan eserlerinle birlikte seni ekmeyi dnyoruz" "Bir dakika durun" dedi fotoraf. "Bu biimde gazeteye klmaz. Kendi halinde bir adamn fotoraf kimsenin ilgisini ekmez." Dan'n srtna dosta vurdu. "Biraz ilgi ekmek iin-yle gzel bir sarna ihtiyacmz var. u yukardaki katta salladn birileri var m?" "Ne demek istediinizi anlyorum ama benim sarnm ehir dnda" dedi mleki. "Peki, evcil bir hayvan da iyi olabilir fotoraflarda. Mesela bir kedi, kpek ya da muhabbet kuu filan var m? Gazetede fotorafnzn kmasn garantilemenin yolunun bir boa ylanyla poz vermek olduunu biliyor muydunuz?" "Bir zamanlar bir kedimiz vard" dedi Dan. "Neden Qwill'in u mark kedilerinden birini dn almyoruz" dedi fotoraf ani bir cokuyla. "Onu byk bir vazonun iine koyarz. Oradan kafasn kararak poz verir, arka planda da Dan durur. Bylece gazetenin birinci sayfas garantilenmi olur." 14 Mavi koum takm ve metre kaysyla Qwilleran'n nnde yryen Koko atlyeye, orada daha nce bulunmu birinin kendine gvenen tavryla girdi. Eikten ieri girerken hi tereddt itmemi, ihtiyatla etraf koklamam ya da bir mekn yabanclad durumlarda hep yapt gibi karnn yere yaptrarak ieri szlmemiti. Qwilleran, "Haydi, ie Dan'n arkn nnde birka fotorafn ekmekle balayalm" dedi. "Aslnda ocuklar, doruyu sylemek gerekirse ben ta-plaka mleklerde ustaymdr" dedi Dan. "Ama eer bunu istiyorsanz... yle olsun." Bir fdan avu dolusu kil ald ve tekerlein bana oturdu.

"Kediyi fotorafa imdilik sokma" dedi Qwilleran fotorafya. "mlek biimlenirken arka arkaya pozlar ek." "Bu pek iyi olmayacak" dedi mleki. "Baparmam sakattr." Kil dnmeye balad, adamn slak elleri arasnda ykseldi, indi, ortada birikti ve sonunda kk bir tepecik oluturdu. mleki sol baparma ile yava yava kili ekillendirdi, bir kse biimi verdi. Bu sre boyunca Bunsen srekli fotoraf ekiyor, bir keden tekine koturuyor, Dan'a ksa talimatlar yadryordu. "Aa eil... Yukar bak... eneni kaldr... Kameraya bakma." Bu arada Koko da stdyoda geziniyor, etraftaki havan, havaneli, anak, elek, kepe, kova ve hunileri kokluyordu. Grd mekanik nesnelerden bylenmi gibiydi, zellikle de teraziden. "Asl ilgin hikye, srlamayla ilgili" diye bir kere daha denedi Dan. "Gerekten yepyeni, muhteem bir ey buldum." Qwilleran onu duymazdan gelerek, "lk nce kil odasna bakalm" diye srdrd. "Orada hareketli pozlar iin uygun bir ortam bulabiliriz." Dan geride kald. "O odada artk kullanmadmz gerelerden baka bir ey yok. Hepsi elli altm senelik aletler." "Yine de bir bakmak isterim" dedi Bunsen. "Nerede iyi bir resim yakalayacam hi belli olmaz ve bir sr filmim var." Lo kil odas souk ve rutubetliydi. Qwilleran, bir yandan gzn Koko'dan ayrmadan kay sk sk tutuyor, bir yandan da kili su ile kartrmaya yarayan cihaz, balk deirmeni ve filitre presi hakknda sorular soruyordu. Koko yerdeki byk kapaktan gzn ayramyordu. "Orada ne var?" diye sordu Qwilleran. "Hi, yalnzca bodrum katna inen merdiven" dedi mleki. Gazeteci hi de yle dnmyordu. Joy daha nce buna kil deposu demiti. Eilip demir halkay ekti, kapa kaldrd ve aadaki karanla doru bakt. Kare eklindeki boluun hemen kenarnda, aaya atlayacakm gibi duran Koko garip bir ses kard. Bu bir hrlt gibi balam, tiz bir la dnmt. "Dikkat edin" diye uyard mleki. "Aada fareler var." Gazeteci Koko'yu geri ekti, kapa braknca, delik yeri sarsan bir grltyle kapand. "Buras baya ar kokuyor" dedi Bunsen. "Bu arlamakta olan kilin kokusu" diye aklad Dan. "Buna alyorsun. Kil ocann oraya gitmeye ne dersiniz? Hem daha rahat, hem de orada byle kt bir koku yok." Dev baca ve frnlar olan, yksek tavanl ocak odas scak ve temizdi, burada kil odasndaki gibi amur ya da stdyodaki gibi toz da yoktu. Ortadaki masann zerinde, Qwillerann gzetleme deliinden yle bir grd parlak renkli, srl, kare biimli vazo ve mlek yn duruyordu. Parlak mavi, krmz yeil renkler uzaktan bile dikkatini ekmiti ama yakndan baknca bunlarn aslnda ok daha mkemmel olduunu anlad. Srn derinliinde hareket eden bir eyler varm gibi grnyordu. Yzeyler slak ve canlyd. ki gazeteci sessiz ve merakl bir halde seramikler arasnda dolayor, bu artc grnty ilgiyle inceliyordu. "Nasl arkadalar, beendiniz mi?" diye sordu Dan gururla. "Ben buna Yaayan Sr diyorum." Bunsen "Bu adeta tylerimi diken diken etti" dedi. "Dalga gemiyorum!" "Muhteem!" dedi Qwilleran. "Bunu nasl yapyorsun?" "mleki srr" diye yantlad Dan kendini beenmi bir tavrl. "Her mlekinin bir srr vardr. eitli formlleri atete denemem gerekti. Kobalt oksit mavi renk veriyor. Krom oksit ise yeile, istisnai olarak da pembeye dnebiliyor. Yani anlayacanz ii iyi bilmek gerekiyor." "nanlmaz bir ey bu!" dedi Bunsen. "Tahta kl, hatta ttn kl ekleyerek renkleri deitirebilirsiniz. Bir sr hilemiz var. Tuz kullanarak portakal kabuu dokusu elde edersiniz. Ben yalnzca birka ilgin bilgi veriyorum size, makalede kullanmak zere not alabilirsiniz."

"Joy, bu Yaayan Sr' nasl bulduunu biliyor muydu?" diye sordu Qwilleran. "Ah, evet, biliyordu elbet!" mleki gld. "Biraz da burnu srtlm oldu. Muhtemelen bu yzden svt. Kendisini ok beenir, ok iyi olduunu dnr, baka birisinin n plana kmasna dayanamazd." Glmsedi ve zgn bir biimde kafasn sallad. "Ben en ok krmz mlekleri sevdim" dedi Qwilleran. "Gerekten hi grlmemi bir parlaklk. Krmz rengi zaten ok severim... Zannediyorum Koko da benimle ayn fikirde." Kedi bir ty hafifliiyle masann zerine zplam, parlak krmz bir mlee burnunu srtyordu. "Krmz en zor elde edilen renk. Nasl bir ey ortaya kacan hibir zaman bilemiyorsun" dedi Dan. "Tam kararnda oksijen almas gerekiyor, yoksa renk soluyor. Bu yzden ok fazla sayda krmz mlek grmezsiniz -yani gerek anlamda krmz demek istiyorum. Arkadalar, gidip kil ocana bakmaya ne dersiniz?" Dan kil ocaklarndan birindeki gzetleme deliini at, gazeteci ierideki krmz cehenneme bakt. "Renge bakarak dereceyi syleyebilirsiniz" dedi mleki. "Sar alev krmz alevden daha scaktr." "mlekleri piirmek ne kadar zaman alyor?" "Ortalama olarak iki gn. Bir gn stma, bir gn de soutma. Mutfanzdaki frnda taban neden atladn biliyor musunuz? nk frnnz ok hzl str, eminim bunu bilmiyordunuz." "Pekl, biraz resim ekelim" dedi Bunsen. "Dan, sen masann arkasnda, ayakta duracaksn, n planda da mlekler olacak. Bu resimlerin renkli olmamas ok kt... imdi, u merakl kediyi byk anaklardan birinin iine koyacaz. Tasmasn karman gerek Qwill... Kedi nerede?" Koko kendi bana dolamaya kmt ve masalarn birinde bir not defteri bulmu, kapann zerinde trnaklarn bilemekle meguld. "Hey, yapma!" diye bard Qwilleran. Sonra aceleyle aklad: "Koko trmalamak iin byk bir szlk kullanr -bu bizim aile ii oyunlarmzdan biridir- dolaysyla kitaplarn bu ie yaradn dnr." Fotoraf, "Onu anan iine sok Qwill, ilk nce arka ayaklarn koy, sonra da geri ekil, umarm koyduun yerde ka-hr. Dan, sen de ana tut ki, devirmesin. Bu kedinin katr gibi tekmesi vardr. Eer atlamaya alrsa onu geri koy. Hemen ekeceim, kameraya bakmayn" dedi. Qwilleran ona syleneni yapt, kprdanp duran kediyi kare anan iine soktu ve ekildi. Olayn geri kalan ksmn kard nk Koko'nun trmalad not defterini merak etmiti. Kapakta "Srlar" diye yazyordu. Qwilleran rastgele bir sayfa at ve tandk bir yaz ile yazlm birka kelimeye gz att. Wuu uuu....................66 Quuuz .....................30 Cwu uuy .....................4 Sayfalar hzl bir biimde kartrd. Gzlkleri olmadan bile Joy'un batan sona ifreli yazsn tanmt. "Tamam" dedi Bunsen. "Bu kadar yeter. Bu kedi iyi modellik yapt. imdi ne yapalm Qwill?" "Dan' yaad meknda ekmeye ne dersin?" "Harika!" dedi fotoraf. Dan kar kt. "Hayr ocuklar, orada resim ekmek istemezsiniz!" "Elbette isteriz. Okuyucular sanatlarn nasl yaadn renmek ister." "Oras u anda ay yuvasna benziyor, anlatabiliyor muyum?" dedi mleki, hl yerinde duruyordu. "Karm pek iyi bir ev kadn deildir." "Neden korkuyorsun?" dedi fotoraf. "Yoksa yukarda bir kadn m var? Ya da ceset falan m sakladn?"

Qwilleran masann altndan onu tekmeleyerek Dan'a, "Biz yalnzca hikyeye insani bir yn katmak istiyoruz, bylece bu yalnzca bir reklam gibi grnmeyecek. Editrleri bilirsin, eer insani bir yn olursa, hikyeye daha ok yer ayracaklardr." "Pekl, sizler bu ilerin nasl olduunu daha iyi bilirsiniz" diye isteksizce kabul etti Dan. "Hadi yukar kalm." Graham'larn at aras daireleri, duvarlar Hint hallaryla kapl, tavandan Hint kumalar sarkan, yerleri duvardan duvara halyla denmi, eski gazeteler, kitaplar, dergiler, yarda braklm dikiler ve eitli giyim eyalaryla dolu bir tnaaray benziyordu. Olduka kalabalk ve dzensiz olan bu tek odada yataklar, flar, masalar, mutfak lavabosu, sandalyeler, kurdele lenmi paketleme kutular vard. Yataklardan birine iki bavul ak biimde konulmutu. "Yolculua m kyorsun?" diye sordu Qwilleran en masum sesiyle. "Hayr, yalnzca gndermek zere karmn baz kyafetlerini topluyorum." Bavullar kapatp yere koydu. "Oturun. Bira ya da baka bir ey imek ister misiniz ocuklar? Biz mlekilerin toz yznden srekli imesi gerekiyor." Gz krpt. "Ben bira alrm" dedi Bunsen. "Ben de biraz toz yuttum." Qwilleran, Koko'yu kucanda yukar tamt. Yere braklnca kedi bu karmaada ne yne gideceini ard. Dikkatli admlarla kaygan bir sanat dergisi ynnn zerinde yrd, patlcan ve Concord zm renginde bir sr giysi koklad. Bunlar belli ki, Joy'un kyafetleriydi, elde boyanm eski perde paralarna benziyorlard. Gazeteci, Dan'a art arda sorular sordu: mlekleri ezilmi mcevherle srladklar doru muydu? Kil ocann iindeki s ka dereceydi? Kil nereden geliyordu? Yaplmas en zor ekil neydi? "Demlik" diye yantlad Dan. "Kulplar ocakta atlayabilin yor ya da az damlatyor ya da kapak tam uymuyor. Bazen demlik tam bir acuze olur, her ne kadar bazen en kullanl olanlar, en irkin biimlilerdir." Bunsen, Dan'n, pencereden nehrin oradaki klara bakarken, bir sanat dergisi okurken, tozu gidermek iin bir kutu bira ierken, kafasn kayp dnceli grnrken birka fotorafn ekti. Fotoraf hi bylesine eksiksiz, daha dorusu sama sapan bir seri ekmemiti. "Yz kemiklerin ok iyi" dedi. "Profesyonel bir model olabilirsin. TV'de reklamlara kabilirsin." "yle mi dnyorsun?" dedi Dan. Gevemiti, gsterilen ilgiden honuttu. ekim bitene kadar Qwilleran ve Koko odann her kesini incelemilerdi. Gazeteci telefonun yanndaki defterde bir telefon numaras buldu ve hemen ezberledi. Koko gm arkal bir kadn sa fras buldu, kllarn srmaya alrken yere drd. Biraz ileride iinde ktlar, kk not defterleri ve solmu bir kurdeleyle balanm tozlu zarflarn bulunduu byk seramik bir saks da ilgisini ekmiti. Qwilleran bu zarflar ceketinin i cebine sokmay baard. st dudandaki o ok iyi tand karncalanma, yapt eyin doru olduuna inandrmt onu. Gazeteciler en sonunda Dan'a veda ettiler, ektikleri resimlerden birka kopya gndermeye sz verdiler ve pelerinden gelmeye hi de istekli olmayan bir kediyi srkleyerek Qwillerann dairesine dndler. "Pekl" dedi Bunsen. "Ortada neler dnyor, syler misin?" "Ben de bilmeyi ok isterdim" dedi Qwilleran. "renir renmez seni lks bir restoranda yemee davet edeceim ve btn detaylaryla anlatacam. "Fiuxion'da, vesikalk bir fotoraf ve yirmi szcktk bir yaz yaynlannca bu zavall adama ne demeyi dnyorsun?" Qwilleran omuzlarn silkti ve konuyu deitirdi. "Janie nasl?" "Olanlara baklrsa iyi saylr. Austos'ta bir tane daha bekliyoruz." "u anda ka tane var?" "Be... hayr, alt."

Qwilleran, Bunsen'e sert bir iki koydu, Koko ve Yum Yum iin bir kutu halanm yenge konservesi at. Sonra Graham'larda bulduu telefon numarasn arad; uluslararas bir numara olduunu rendi. Aklna Joy'un gm arkal sa fras geldi, bunu ona seneler nce Noel'de kendisi vermiti. Eer ehirden ayrlrnay dnseydi bunu almaz myd? Bu kadn iin sa fras, di fras kadar nemliydi. Joy her saat ba san fralard. "Syler misin" dedi Qwilleran, Bunsen'e, "geen k Basn Kulb'ne getirdiin u dalgla hl gryor musun?" "Bu aralar bir kere grdm. Haziran'da dn fotoraflarn ekeceim." "Ondan bize bir iyilik yapmasn isteyebilir misin?" "Tabii. Magazin blmnde ona yer ayrdmzdan beri FJuxion'u ok seviyor. Ne istiyorsun?" "Onun bu binann arkasndaki iskelenin altndan bir gemesini istiyorum. Bakalm ne bulabilecek? Ve ne kadar abuk yaparsa o kadar iyidir!" "Ne aryorsun?" "Bilmiyorum ama geceyars ne olduu belli olmayan koca bir nesne nehire atld ve ben bunun ne olduunu renmek istiyorum." "Herhalde u anda Kaz Adas'na doru yar yola ulamtr." "Belli olmaz. Burada boulan heykeltran cesedi tahta iskelenin altndaki kazklarn arasna skm bir durumda bulunmutu." Qwilleran kendinden emin bir biimde byklarn burdu. "u an, aada bir yerlerde bir eylerin skp kalm olabileceini dnyorum." Fotoraf gider gitmez, gazeteci masaya oturup saksdan yrtt mektuplar at. Mektuplar Helen Maude Hake'ye yazlm ve farkl tarihlerde Paris, Brksel, Sidney ve Philadelphia'dan gnderilmiti: Senin heyecann zlyorum, byleyici bir kadnsn sen... Senin scak ve sevecen akn geceleri beni ziyaret ediyor. Yaknda evdeyim, sevgilim... Popsie'ye sadk kal, yoksa Popsie ok zlr. Btn mektuplar Popsie imzalyd. Qwilleran bynn stne kuvvetli bir biimde oflad ve jnektuplar masann ekmecesine koydu. Piposunu yakt, koltuunda uzand, Yum Yum da Koko azarlaymcaya kadar kucanda oturdu. Bunun zerine Yum Yum hemen onu brakarak Koko'nun burnunu ve kulaklarn yalamaya gitti. Birden Qwilleran kendini ok yalnz hissetmiti. Koko'nun Yum Yum'u vard. Bunsen'in Janie'si. Riker'in Rosie'si. Rosemary Whiting'e telefon etti. "Umarm ok ge deildir. Biraz manevi destee ihtiyacm var... Kediler iin bana verdiin u vitaminler var ya... Ben imdiye kadar hi bir kedinin grtlandan aaya bir eyler tkmadm." Birka dakika iinde kadn Alt Numara'nn kapsndayd. zerinde krmz ipek bir tunik ve kareli pantolon vard, at kuyruu yapt mavi-siyah salaryla olduka gen gzkyordu. Qwilleran kapy at srada Charlotte Roop elinde bir bardak kaynar stle merdivenleri kyordu. Bayan Roop iyi geceler diledi ama sesi souktu. Kediler bekliyorlard, ortada bir eyler dndn anlamlard. Birbirlerine sokuldular. Qwilleran, "Once Koko'yla balayalm. O daha hassastr" dedi. "Merhaba Koko" dedi Rosemary. "Sen harika bir kedisin. Al sana eker. A azm!" Koko'yu kafasnn arkasndan tuttu, azn amaya zorlad ve pembe bolua vitamin hapn brakverdi. "Nasl yapldn bilince gerekten kolay." "Koko biraz daha salkl olursa neler olabileceini dnmek bile istemiyorum" dedi Qwilleran. Tam bu srada Koko ban ne edi, azn at, hap Qwillerann ayann yanna brakt. Hap biraz nemli olmas dnda yeni gibiydi. "Pekl! Bir kere daha deneyelim. Bu her zaman ie yara , dedi Rosemary, ylgnla kaplmadan. "Bu seferkini yalrzc biraz daha ileri koyacaz. Qwill, nasl yaptm seyret.

enesi nin kenarlarndan bastrp azn a... ve plop! imdi de boaz, n hafife okayahm ki, yutkunmak zorunda kalsn." "Basit gzkyor" dedi Qwilleran, "ama bence sen ok tatl bir hanm olduun iin Koko seninle ibirlii yapyor.. Hey!" Koko ksrd ve hap odann iinde uarak yerdeki ay postunun tyl krk arasnda kayboldu. "Bover Rosemary. Sana bir ey itiraf etmek istiyorum. Seni buraya armamm nedeni konuacak birisine ihtiyacm olmasyd." Ona saksda bulduu ak mektuplarndan, Danin esrarengiz bir biimde parlayan mleklerinden ve kil odasnn zeminindeki kapaktan bahsetti. "Dan bize orada, aada fareler olduunu syledi." "Fare mi!" Rosemary ban sallad. "Bay Maus ok titizdir. Dzenli olarak binann temizliini kontrol ettirir." Rosemary'e, William'in kz arkadann onu ziyaret ettiinden ve kil oca odasna bakan duvardaki gzetleme deliinden szett. "Ama bu delik br taraftan gzkmyor mu?" "Kil oca odasndaki duvar resmi bunu kapatyor. Fotoraf ekmek iin oraya girdiimizde grdm." Rosemary ak mektuplarn okumasnn bir mahsuru olup olmadn sordu. "ster inan, ister inanma ama ben hayatmda hi ak mektubu almadm" dedi. Yataa oturdu, lambay yakt ve yastklarn arasna kvrld. Mektuplar okurken gzleri doldu. "Bu mektuplar ok dokunakl!" Qwilleran igdsel bir hareketle kedileri banyoya tkt, arkalarndan mavi yastklarn frlatt ve hzla kapy kapad. Kediler bir sre uludular, sonra sustular. Rosemary gittiinde vakit geceyarsyd. Son derece ierlemi grnen hayvanlar da sonunda serbest brakldlar. Koko evin iinde sinirli admlarla gezindi, srekli ikyet etti. "Herkesin yaamaya hakk var" dedi Qwilleran kediye. kendisi de evin iinde dolanp duruyordu, cokuyla atelenmiti ama ne yapacan bilemiyordu. Daktilonun bana oturdu, popsie aptalndan ok daha iyi bir ak mektubu yazabileceini dnd. Daktiloda hl Koko'nun bir gece nceki mesaj duruyordu: pb. "Pb" dedi Qwilleran yksek sesle. "Pb!" Atlyedeki defteri, defterdeki ifreleri, bunlar not etmi olan Joy'un ifreli el yazsn hatrlad. By fena halde sinyaller verirken, Qwilleran ayaa frlayarak szle doru gitti. "Pb: Latince Plumbum" diye okudu yksek sesle. "Kurunun kimyasal simgesi!" 15 Daily Fluxion'un perembe gnk saysnda Qwilleran'n ikinci defa yaynlanan Prandium Prltlar adl kesi, ehrin nde gelen hukuk irketlerinden biri olan Teahandle, Hanslow, Burris Maus ve Castle'nin ynetim kurulu yesi avukat Robert Maus'un mutfaktaki ustalna ayrlmt. Stun son derece nkteli bir slupla yazlmt, Qwilleran mektuplarn almak iin ofise uradnda ofisboylardan editrlere kadar bir sr kiinin tebriklerini kabul etti. leyin Basn Kulb'nde ona, "En iyi grevleri nasl oluyor da sen alyorsun hep?" diye sordular. "Bu biimde ne kadar kilo almay dnyorsun?... Fluxion m hesab dedi diyorsun? Muhasebeci ldrmtr imdi...." Gnn ofiste, Max Sorrel'n garip teorileriyle ilgili bir yaz yazmakla geirdi. "Bir arkadanzn samimiyetini denemek isterseniz" diyordu Max, "ona berbat bir kahve ikram edin. Eer kahvenizi verse, ona gvenilmez demektir." Yazd her paragrafn ortasnda srekli gelen telefonlarla blnd: Maus'un zellikle havagaz ocanda yemek piirmekte srar etmesine itiraz eden elektrik irketi, alminyum folyolara sarlm frnda patatese olan antipatisini protesto eden alminyum sektr, Maus'un adndan bile tiksindii ketap, diet peynir, donmu balk ve bunlara benzer rn satclar. Frtna gibi bir telefon da hukuk irketinin kdemli orta, yal Teahandle'den geldi. "Robert Maus bugnk gazetede bu makalenin yaymlanmasna izin verdi mi?" diye kkryordu. "Makalenin bitmi halini okumad" dedi Qwilleran, "ama onunla mlakat yapmama izin verdi."

"Hah! En nemli mterilerimizden birinin elektrikli ocak reticisi olduundan haberiniz var m?" "Byle olsa bile, Maus'un fikirlerini syleme zgrl var, yle deil mi?" "Ama bunu basmak zorunluluunuz yoktu!" diye bard irketin orta. "ehre dndnde bu konuyu Bay Maus'la greceim." ikyetleri yantlayan ve tebrikleri kabul eden Qwilleran, bu arada birka telefon da kendisi at. Koko bu sabah daktiloda Z harfini brakmt, bunu grnce gazetecinin aklna ehre ilk geldiinde ksa sreli ama yakndan tand bir ressam olan Zoe Lambreth'i aramak geldi. Zoe'ya, telefonda, mlek atlye-sindeki eski skandalla ilgili bir gazete yazsndan ald bir dizi sanatnn adlarn okudu. "Bu kiilerin arasnda tandn var m?" diye sordu. "Bunlarn bazlar ld" dedi Zoe, Qwilleran' daima bylemi olan melodik sesiyle. "Herb Stock California'da, emekli. Inga Berry, Penniman Okulu'nun mlekilik blmnn bakan. Bill Bacon, Trp ve Keski Kulb'nn bakan." "Inga Berry mi dedin? Onunla rportaj yapmak isterdim." "Umarm u eski skandali eelemiyorsundur" dedi ressam, "inga bunun hakknda konumay kesinlikle reddediyor. Gazetelerde ismi geen btn o 'pasakl bohemler' sonunda sanat camiasnn nemli kiileri oldular ama hl gazeteciler tarafndan izleniyorlar. Gazeteleri bir trl anlayamyorum." Sonra Qwilleran ince bir plan yapp inga Berry'i arad. Kadn telefonu samimi bir ses tonuyla amt ama Qwilleran kendini Daily Fluxion'nn yazar olarak tantr tantmaz sesi sertleti. "Ne istiyorsunuz?" Qwilleran gerek konuma stilinin gerekse sesinin btn cazibesini kullanarak hzl hzl konutu. "Bayan Berry, mlekiliin sanat dallar iinde en kalc olduu syleniyor, bu doru mu? " "ey... evet" dedi kadn ararak. "Tahta ryor, metal paslanyor ama elimizde binlerce yllk mlek rnekleri var" "Anladm kadaryla mlekilikte, yaknda bir rnesan yaanmas bekleniyor, hatta on yl ierisinde resim ve heykel sanatlarn geride brakacana inanlyor." "Bilemiyorum... Evet, belki de!" dedi kadn, bu gurur okayc yorumu deerlendirerek. "Ama benden alnt yapmayn Yoksa btn ressam ve heykeltra dostlarm ipe ekerler beni." "Bu konuyu sizinle tartmak isterdim, Bayan Berry. rencileriniz arasnda gen bir arkadam var, sizin seramik sanatna katklarnz anlatmakla bitiremiyor." "Ah, yle mi? Bu rencim erkek mi, kz m?" Bayan Berry konuyla ilgilenmiti. "William Vitello'yu tanyor musunuz?" "Benim snfmda deil ama onu tanyorum." Hafife gld. "Gzden karlmas zor biri." "Son gnlerde onu grdnz m?" "Zannetmiyorum. Stdyoda felaketler yaanmadna gre, herhalde ortalkta yoktu." "Bu arada, srlarn bileiminde kurun kullanlmas normal midir Bayan Berry?" "Ah evet, hep kullanlr. Kurun, pigmentin kile yapman salar." "Zehirli midir?" "Eh, tabii baz nlemler alyoruz. Stdyomuzu ziyaret etmek ister misiniz Bay... Bay?" "Qwilleran, Q-w ile yazlr. ok naziksiniz Bayan Berry. mlekilik hakknda merak ettiim ok ey var. Kilin arlatka kt kokmaya balad doru mu?" "Evet, hem de olduka kt. Ne kadar ok tutarsanz o kadar esneklik kazanr. Aslnda ayryor." Konuma srasnda yaz ileri blmnn resepsiyonisti,Qwilleran'a, bekleyen iki telefonu olduunu iaret etti. Gazeteci ban sallad, telefonlar sonraya erteletti. mlekiye, "Nehir Yolu'ndaki eski mlekide bir daire kiraladm. Byleyici bir yer. Oray biliyor musunuz?" dedi.

Kar tarafta bir an iin souk bir sessizlik oldu. "Konuyu Mortimer Mellon'a getirmeyeceksiniz, deil mi?" "O kim?" diye sordu Qwilleran, son derece inandrc bir saflkla. "Boverin. Onun adn sylediimi unutun." "Ben size, dairemin kil oca odasna bakan gizli bir delii olduunu syleyecektim. ok merak ediyorum dorusu, sizce bu delik ne iin alm olabilir?" Kar tarafta yeniden bir duraksama oldu. "Siz hangi stdyoda kalyorsunuz?" "Alt Numara'da." "Bu eskiden Bay Penniman'n stdyosuydu." "Onun bir sanat olduunu bilmiyordum" dedi Qwilleran. "Ben onu gazete editr ve sermayedar zannediyordum." "O bir sanat hamisiydi ve stdyosu da bir... bir..." "Herkesin ban sokabilecei bir yer miydi?" "yle ki..." temkinli bir sesle konuuyordu kadn, "ilk zamanlarda ben Penniman'n atlyesinde almtm." Qwilleran arm gibi yapt ve Graham'in sergi alna katlp katlmayacan sordu. "yle bir planm yok ama..." "Neden gelmiyorsunuz Bayan Berry? ampanya kadehinizi bizzat ben doldururum." "Belki gelirim. Aslnda byle allarda kaybedecek vaktim yok ama siz ok ilgin bir gen adama benziyorsunuz, evkiniz beni de heyecanlandrd." "Sizi nasl tanyacam Bayan Berry?" "Grnce tanrsnz. Salarm gri, peremlerim var ve hafif topallyorum. Romatizma, bilirsiniz. Ve tabii trnak altlarnda kil var." Kendi ikna yeteinden honut kalan Qwilleran telefonu kapad ve keyif iinde Max Sorrel'le ilgili stunu tamamlad Metni Riker'e teslim etti, tam ofisten kmak zereyken telefonu ald. Bir erkek sesi "Restoranlarla ilgili stunu yazan sen misin?" diye sordu. "Evet, gurme stununu yazyorum." "Sana bir tavsiyede bulunaym m? Altn Pirzola'yla ilgilenmeyi brak." "Neden?" "Altn Pirzola hakknda gazetede hibir ey kmasn istemiyoruz, anladn m?" "Bu restoranla bir balantnz m var efendim?" "Bak sana sylyorum. Bu iin peini brak, yoksa gazeten ok reklam kaybeder, tamam m?" Telefon kapanmt. Qwilleran grmeyi Riker'e iletti. "Eski gangster filmlerindeki kt adamlara benziyordu. Ama artk seni vurmakla tehdit etmiyorlar, reklamlar geri ekeriz diyorlar. Sorrel'n restorann batrmaya ynelik bir yeralt faaliyeti olduundan haberin var myd?" "H h, bunu patronla bir konuacam" dedi Riker, skntyla iini ekerek. "Yarn iin peynirle ilgili stunun hazr, sonra da bostanc pazaryla ilgili olan var ama akn Simit hakkndaki yazy yaymlayamayz! 'Kokulu karidesler! Nefis : krdanlar!' Sen ldrdn m? Srada ne var?" "irin imanlar. Bu akam oraya gidiyorum." "Joy'dan haber var m?" "Hibir ey yok. Ama olayn peindeyim. Bir ipucu bulabilirim." Qwilleran, Hixie Rice'la Duxbury Memorial Merkezi'nde bulutu. Kadn kvrck bir peruk takm, zerine tam tamna oturan, puantiyeli, turuncu-beyaz bir takm giymiti. Bu kadar renkli olmasna ramen tuhaf bir biimde silik bir grnm vard. "ok mu ablak grnyorum?" diye sordu. "Son olarak kirpiklerimi kaybettim. Zaten ben hep bir eyler kaybederim. Banyodaki tartnn dnda her yerde kaybederim. C'est la vie!" irin imanlar'n -toplam onalt tane- yemekli toplants, Merkez'in, mutfann sadelii ile tannan bir salonunda yaplyordu.

Zayflamay Dnmek'le ilgili ksa bir konuma yapld. Haftann kaybeden ampiyonlar anons edildi ve kt yola sapan birka kii de -Hixie de bunlarn arasndayd- gnahlarn itiraf etti. Konuklara lahana suyu kokteyli ikram edildi, ardndan da hafif bir yemek verildi. "Ah, hafif bir orba daha!" dedi Hixie, sahte bir cokuyla. "Bu hafta, scak suyun iine iki damla et suyu damlatmlar adeta! Ve bu kzarm kara ekmek! ocukluumda, Michigan Pigeon'da kemirdiimiz aa kabuklarndan beri bu kadar lezzetlisini tatmamtm..." Asl yemek geldiinde "Sence bu gerek bir hamburger mi?" diye sordu Qwilleran'a. "Bence bu iine yaptrc kartrlm zm ezmesine benzeyen berbat bir ey! Yoksa brksellahanas sevmez misin? O slanm kt lezzetini baka hibir eyde bulamazsn. Bak, tatly mutlaka denemelisin. Onu su, disodyum fosfat, sebze sakz ve suni tatlandrcdan yapyorlar. Ve ite karnzda, yumurtayla rplm kuru erik tatls!" Eve dnerken, Hixie konuyu deitirdi. "Hayat gerekten hakszlklarla dolu. Neden prl prl bir zek ve gzel bir yz yerine ince bir bedenle domadm. Bu imanlkla asla bir erkek bulamyorum, bulamadka da imanlamaya devam ediyorum. Qwilleran, "Kendine bir ura bulmalsn. Sana yemei-unutturacak, kendini kaptrabilecein bir ura" diyerek tavsiyede bulundu. "Benim iyi bir uram var. Yiyecek tketmekle ilgileniyorum" diyerek her zamanki kvrak zeksyla yaptrverdi cevab. Ama birlikte Maus Evi'nin merdivenlerini trmanrken o mutlu iman yzn ellerinin arasna alm, hkra hkra alamaya balamt. "Hixie! Senin derdin ne?" diye sordu Qwilleran. Gen kadn ban iki yana sallayarak hkra hkra a-lamaya devam etti. Qwilleran onu kolundan skca tutarak merdivenlerden karmak zorunda kald. "Benimle Alt Numara'ya gel, sana iecek bir ey ikram edeyim" dedi. Sesindeki scaklk Hixie'nin gzyalarn daha da artrmt. Koko kzn eve girmesiyle bir an irkildi. Daha nce alayan birini ne grm ne de duymutu. Qwilleran kz koltua oturttu. Eline bir mendil kutusu, sigara ve bir kadeh viski tututurdu. "Evet, bu saanak halinde aniden boalan yalarn nedeni nedir, syle bakalm." "Ah, Qwill, ok berbat durumdaym." Qwill sabrla bekledi. "Ben bir milyoner ya da film artisti falan istemiyorum. Tek istediim yalnzca normal, ortalama bir erkek, biraz akll biraz yetenekli. Hatta ikisi birden olmasa da olur. Ama hi byle biriyle karlatn m diye sorsana." O gne kadar iliki kurduu kiilerin ve baarszlkla sona eren ilikilerin hzl bir dkmn yapt. Bu ackl yky daha nce de duymutu Qwilleran. Gen kadnlar sk sk ona kalplerini aarlard. "Ka yandasn Hixie?" "Yirmi drt." "Daha nnde ok uzun yllar var." Gen kadn ban iki yana sallad. "Ben asla doru adam bulamayacam. Ben macera yaamak istemiyorum. Erkekler benimle daima ksa ilikilere giriyorlar. Ben parmamda bir yzk, telli duvakl bir gelin olmak istiyorum, yeni bir soyad, pembe pancurlu bir ev, bebekler... istiyorum." Qwilleran kzn zerindeki elbiseye bakt. Onun iin ok ksa, dar ve fazla parlakt. Usulnce bunu nasl anlatabilirdi bu kzcaza? Belki Rosemary ona bu konuda yardmc olabilirdi. Hixie, "Bir iki daha alabilir miyim?" dedi. "Neden kedin gzlerini dikmi bana bakyor?" "Senin iin endie duyuyor. Birinin mutsuz olduunu hemen anlar." "Genellikle byle kendini datan bir insan deilimdir ama son zamanlarda beni ok sarsan bir deneyimim oldu. Son be gecedir uyuyamyorum. Sana btn ayrntlaryla anlatabilir miyim? Rahatsz olmazsn deil mi? Sen ok anlayl bir insansn." Qwilleran ban sallayarak onaylad. "Evli bir adamla olan ilikim yeni bitti" dedi gen kadn. Bir an Qwillerann tepkisini grmek iin durdu, ama gazeteci piposunu yakmakla meguld. "Anlaamadk. Onunla uzaklara

gitmemi istedi ama ben reddettim, Onun metresi olarak yaayamazdm. Ben gerek, kt zerinde tastikli bir evlilik istiyorum. Deli miyim ben sence?" "Bu konudaki muhafazakrln artc." "Bildik hikye. Einden boanmyor. Beni de brakmak istemiyor... Mmmmm, bu viski bir harika. Sen neden imiyorsun Qwill?" "Yam tutmuyor." Hixie aslnda onu dinlemiyordu, kendi sorunlaryla doluydu. "Biz btn planlarmz yapmtk. Paris'te yaamaya karar vermitik. Hatta Franszca renmeye bile baladm. Dan tavsiye etmiti..." birden durdu, panikleyerek Qwilleran'a bakt. Gazeteci ifadesiz bir yzle dinliyordu onu. "Pekl, artk biliyorsun" diyerek ellerini yukar kaldrd. "Adn ak etmek istemezdim. Kimseye bir ey sylemezsin deil mi?" "Merak etme, sylemem." "Robert'in renmesini hi istemem. Kriz geirir, ne kadar tutucu bir adam olduunu bilirsin" diyerek sustu ve pimanlkla inledi. "stelik Joy senin arkadan. Ah, bu sefer iyice berbat ettim her eyi... bana sylemeyeceine dair sz vermeni... ikin ok iyi geldi... be gecedir uyuyamyorum... o kadar yorgunum ki." "Viski deliksiz bir uyku ekmene yardmc olur. Seni dairene brakmam ister misin?" Hixie ayakta duramyor, yalpalyordu. Qwilleran yryebilmesi iin onu belinden tuttu ve dairesine kadar elik etti. Yolda iten dnen Charlotte Roop'la karlap selamlatlar. Dairesine geri dndnde Koko'yu resimlerin erevelerine enesini svazlarken buldu. "Dur yapma" diye bard. Duvardaki Art Nouveau tabloya doru yrd, yerinden kard ve metal kapa aralayp gzn delie dayad. Dan'in bir tomar paavray kk kil frnlarndan birine attn, sonra byk kil ocann gzetleme deliinden bakarak kara kapl deftere bir eyler iziktirdiini, daha sonra da saatin alarmn kurup sedire uzandn grd. Qwilleran gzn yavaa delikten ekti. Frna atlan paavralar tanmt. 16 Qwilleran aramba sabah kahvaltya inmedi, dairesinde kendine bir neskafe hazrlam, erkenden gazeteye irin imanlar'la ilgili yazy yazmaya oturmutu. Koko yaz masasnn stnde oturmu, yardmc olmaya alyor, enesini marjnlar deitiren tua srtyor, Qwilleran aralk verince kuyruunu silindire kaptryordu. "irin imanlar'n yemeinde elence dozu yemek miktarndan daha fazla" diye yazd. Kaps vuruldu, anca Robert Maus'u, kk omuzlar ve bitkin yzyle karsnda buldu. Avukat, "Umarm sizi zel alma saatinizde rahatsz etmiyorum?" diye sordu. "Zamannz varsa sizinle konumak istiyordum." "Elbette, ieri buyrun. Duyduuma gre beklenmedik bir zamanda yurtdna kmak zorunda kalmsnz. Yorgun grnyorsunuz." "Yorgun mu? Evet yorgunum ama yolculuumun beklenmedik bir biimde uzamasndan dolay deil. Durum u ki... dndmde, ufak apta bir... kaos diyebileceim bir durumla karlam bulunuyorum. " "Oturmak ister misiniz?" "Teekkr ederim, ok teekkr ederim." Kediler omuz omuza yemek masasnn zerine oturmular, hi kprdamadan, byk bir ciddiyetle gelen ziyaretiyi izliyorlard. "Bu iki arkadanzn sizinle ayn misyonu stlenmi mehur yemek uzmanlar olduunu sanyorum, yanlyor muyum?" "Evet yle, bynn ad Koko, k ise Yum Ne zaman geri dndnz Bay Maus?" "Dn gece, ge saatlerde. Gelir gelmez de karlatm bir dizi karkl izin verirseniz anlataym size. mlek sergisin alna yz kii davet edilmi oysa bir khya ocuk bile yoktu ortalkta. Bayan Marron'un romatizma arlar tutmu. Dou tarafmzda, bitiik komumuz olan tenis kulb, bacamzdan tten ar dumandan ikyeti olmu. Teahandle,

Hansblow Burris, Maus ve Castle'n kdemli ortaklarndan biri bana sizin dn kenizde yaynladnz yazdan dolay nemli mterilerimizden birinin irketimizle ilikisini tamamen kopardn bildirdi." "zr dilerim eer..." "Sizin suunuz deil. Ancak... bir ey daha eklememe izin verin. Bayan Roop bina iinde baz uygunsuz grntlere ahit olduunu dile getirdi." Qwillerann bir ey sylemek zere olduunu farkedince "Rica ederim, bir dakika izin verin" diyerek konumasna devam etti. "Her ne kadar ad geen hanmn -nasl diyelim- belli konularda kumkuma olduunu biliyorsak ta ikyetlerine kulak vermemiz..." "Giri konumas yapmanza gerek yok" diyerek araya girdi Qwilleran. "Bu bayann ikyeti nedir?" Maus boazn temizleyip yeniden konumaya balad. "Bayan Roop gece ok ge bir saatte bayan kiraclarmzdan birini odanza en neglige girerken grm. Yine kendisi ok ge bir saatte dairenizden, ar alkoll bir halde baka bir kiracnn ayrldn grm. Qwilleran byna doru oflad. "Benden herhalde byle bir dedikoduya aklama getirmemi beklemiyorsunuz?" dedi. "Sizden bir aklama kesinlikle ne istiyorum ne de bekliyorum" dedi Maus. "Ancak ben size iinde bulunduum konumu aklayaym. Orta olduum irket olduka muhafazakr bir yapya sahiptir. Bin dokuz yz on te irketin ortaklarndan ,o zamanlar irket yalnzca Teahandle ve Whitbread adyla anlyordu' biri bir garden partide bardak punch itii iin kovuldu. Dolaysyla bu binada herhangi bir uygunsuz olay meydana gelirse, bu durum ortaklarmn kulana giderse, yalnzca irketin ad lekelenmekle kalmayacak, byk ihtimalle benim ortaklma da son verilecektir. Zaten u an bir pansiyon iletiyor olmam onlar iin yeterince uygunsuz." "Bana sorarsanz" diye Qwilleran araya girdi, "Maus evi'nde sizin tahmin ettiinizden ok daha uygunsuz iler dnyor." "Bana imdi onlar anlatmayn. Bugnk karklk bir bitsin, her eyle ilgileneceim zaten." Telefon ald. Qwilleran "zr dilerim" diyerek alma masasna gitti ve ahizeyi kaldrd. "Evet... evet, size nasl yardmc olabilirim?.. Fazla para m ekilmi!" Ahizeyi kulayla omuzu arasna sktrp masann gznden ek defterini ald ve gnlk hesabna bakt. Bin yedi yz elli mi? Ama bu imknsz. Ben ekin zerine yedi yz elli yazmtm! Buna inanamyorum! iki kere mi ciro edilmi? Bu ok garip... Her iki imza da okunakl m? Ak sylemek gerekirse, ilk cirodaki imza G-w-w-w... gibi bir ey olmal... Eh, o zaman sahte. Biri ekin zerinde yazl miktarla oynam... Aradnz iin teekkr ederim... lgileneceim...Hayr, bir sorun kacan zannetmiyorum. Ben sizi tekrar arayacam." Qwilleran misafirine doru dnd ama avukat oktan odadan km, kapy kapayp gitmiti. Gazeteci de oturup ne yapmas gerektiini dikkatle dnmeye balad. Akamzeri drt sularnda, Byk Salon tepeden inen k huzmesiyle aydnlanmt. Salon'un ortasna yerletirilmi kaidelerin stndeki mcevher grnml mlekleri aydnlatyordu. Bu kta eserlerin zerindeki Yaayan Sr byleyiciydi. Salonun baka bir kesinde Joy'a ait son derece zarif, gri ve gri yeil renkli anaklar, mlekler, vazolar, kavanozlar, ibrikle vard. zerleri hafif prtklyd ama ayn zamanda yumuat grnmleriyle yar erimi dondurmaya benziyorlard. Bunlarn yan sra Danin acemi dnemlerinde yapm olduu koyu kahverengi ve koyu mavi mlekler de sralanmt. Byk Salon'un her iki yanndaki balkonlarn altnda uzun masalar kurulmutu. zerleri buz kovalar, kiralanm ampanya kadehleri, ve hors d'oeuvres tepsileriyle donatlmt. Garsonlar, zerlerinde ya ok ksa ya da ok uzun duran beyaz ceketleriyle, beceriksizce kouturan sanat okulu rencileriydi. Qwilleran salonu gezerken davetlilerin kendisine hi de yabanc gelmediini farketti. Mze kratrleri resmi ve souk bir tavrla etraflarna bakmyor, Galeri yneticileri fikirlerini

kendilerine saklyor, koleksiyoncular aralarnda dedikodu yapyor, sanat hocalar birbirlerine mleklerle ilgili aklamalarda bulunuyor, eitli sanat ve ustalar da bedava ampanyay iiyorlard. Fluxion'un sanat eletirmeni Jack Smith yznde kronik mide ars eken bir levazmat gibi etrafta dolayordu. Morning Rampage'den yal bir bayan gazeteci ise herkesin ne giydiini not alyordu. Ve tabii ki Dan Graham! Her zamanki gibi klkszd; ne kadar alakgnll grnmeye alsa da aslnda kibirden patlamak zereydi. Gzleri srekli kendisine iltifat edecek birilerini aryor, arada Bayan Graham'la ilgili soru sorulduunda kalarn atyordu. "ok byk ansszlk oldu" diyordu. "Joy ar alt, neredeyse menenjit oluyordu. Fena halde dinlenmeye ihtiyac vard, ben de onu Florida'ya tatile gnderdim. Hastalanmasn istemem. Onu kaybetmek hi istemem." Qwilleran bir ara ona, "mlek fiyatlar epey ykselmi olmal, byle byk bir partiyi finanse edebildiine gre" diye takld. Dan azn arptarak glmsedi. "Los Angeles'da bir restoran sahibinden byk bir sipari aldm. yi avans verdiler. Ben de ampanya sipariinde cmert davrandm. Maus da hors oeuvres'lerle katkda bulundu." Bayla Bayan Marron'un bulunduu souk meze masasn iaret etti. Krmz burunlu kadn masann stndeki salatalkl sandvi, peynirli kroket, karides, jambon ve mantarl kanepe tepsilerini boaldka dolduru-yordu. Sonra Qwilleran, Jack Smith'i buldu. "Danin 'Yaayan Sr' hakknda ne dnyorsun?" "Ne diyeceimi bilemiyorum, imknsz baarm" dedi eletirmen, mermer soukluunda bir ifadeyle. "Bunu nasl elde etti? O muhteem krmzy nasl yakalad? Geen k ortak bir sergide sergiledii mlekleri grmtm, lamdan km dknty hatrlatyorlar diye yazmtm. Bundan holanmamt tabii ama doruydu. O zamandan bu zamana ok ilerlemi. Btn marifet srda tabii. Biimsel olarak son derece vasat rnler. Hele u ta plakalar! Oklavayla yaplyor!.. Adamn srrn kadnn mleklerine uygulasalar, ite o zaman ahane iler kar ortaya. Yazmda bunu nereceim." Bayku gzlkl gen bir kz Qwillerann baklarn yakalamaya alyordu. Qwilleran ona doru yrd. "Umarm buraya gelmemin bir sakncas yoktu Bay Qwilleran?" diye ekinerek sordu gen kz. "Bana krk sekiz saat beklememi sylemitiniz." "Williatn'dan bir haber yok mu?" Kz ban zgn bir biimde sallad. "Banka hesabnz kontrol ettiniz mi?" "Hi dokunulmam, yalnzca banka yirmi alt sent faiz eklemi." "Polise haber verseniz iyi olacak. Ve endielenmemeye aln ltfen. imdi size yiyecek ya da iecek bir eyler ikram etmeme izin verin." "Hayr, teekkr ederim. Canm hi istemiyor. Eve gitsem iyi olacak." Qwilleran onu kapya kadar geirdi ve Nehir Yol otobsne nerden binebileceini tarif etti. Salona geri dndnde kalabalk arasnda Pennirnat kardeleri grnce ard. Birtakm saygsz vatandalar tarafndan Tweedledum ile Twedledee diye anlan bu kardeler, bir Fransz Post-Empresyonist sergisinin seviyesinden daha dk seviyeli bir davete ender olarak katlrlard. Dier konuklar kardelerin varlk ve isimlerinin gerektirdii saygyla etraflarnda dolarken, onlar yalnzca dinlemeyi tercih ediyorlar, sigara ya da iki imeden, bu tip sanat toplantlarnda yzlerinde hep grlen hafif akn bir ifadeyle ylece duruyorlard. Qwilleran, onlarn Morning Rampage'm gerisindeki beyni deil, paray temsil ettiklerini duymutu. Kalabaln oluturduu emberin iinde onlara doru yava yava ilerledi ve onlar ancak kdemli bir muhabirin bilebilecei bir yntemle, ba isteyen, i arayan, ya da yalnzca yaltaklk yapan kiilerden uzaklatrd. "Sergiyi nasl buldunuz?" Basil Penniman kardei Bayley'e bakt. "ilgin" dedi Bayley.

"Daha nce byle bir sr grm mydnz?" Bu sefer Bayley soran gzlerle Basil'a bakarak topu ona att. Basil "ok ilgin" dedi. Bayley aniden, "Gazeteniz iin sormuyorsunuz, deil mi?" diye atld. Qwilleran, "Hayr, sanat benim alanm deil artk. Ben yalnzca burada yayorum. Bu binay babanz ina etmemi miydi?" diye sordu Qwilleran. ki karde temkinli bir biimde balarn salladlar. Qwilleran, "Bu eski binann kimbilir ne etkileyici srlar vardr" diye bir giri yapt. Sorusuna yant alamad ama zerlerinde belli belirsiz bir heyecan yakalamt. "Bayan Graham e-^ir dna kmadan nce bana mlek atlyesinin ilk dnemleriyle ilgili bir takm dokmanlar brakt. Henz bakacak zamanm olmad ama iyi bir hikye kabileceini dnyorum, gizim okurlarmz bu tr tarihi hikyelerden ok holanrlar, zellikle insanlar ve yaamlaryla ilgiliyse" dedi. Basil, Bayley'e endieyle bakt. Bayley kpkrmz olmutu. "zin almadan hibir ey yazamazsnz." "Bayan Graham ktlar bize vereceine sz vermiti" dedi Basil. "Onlar aileye aittir" diye kardei ilave etti. "Onlar geri almak iin yasal yollara bavurabiliriz." Qwilleran "Bu ktlarda ne var?" diye yar alayc bir ses tonuyla sordu. "Tahminlerimin zerinde iyi bir yaz malzemesi bulmu olabilirim." Bayley, yznden ateler karak, "Eer bu bilgileri yaynlarsanz biz... biz... size..." "Dava aarz" diye tereddtle tamamlad Basil. "Fluxion'u dava ederiz. Buna sar gazetecilik derler!" Bayley'in yz imdi mosmordu. Basil erkek kardeinin koluna dokundu. "Dikkatli ol, doktorun ne sylediini biliyorsun" dedi. "Sizi heyecanlandrdysam zr dilerim" dedi Qwilleran. "Yalnzca taklyordum." "Gel" dedi Basil, Bayley'e ve birlikte abucak Salon'u terk ettiler. Qwilleran yznde muzip bir mutluluk ifadesiyle byn svazlarken, salonda aksak admlarla yryen zayf, gri sal bir kadn grd. "Inga Berry!" diye bard. "Benim, Jim Qwilleran." "Hey, ben daha gen birini bekliyordum, telefondaki sesiniz ok cokulu ve.... balayn beni ama masum geliyordu." "Rica ederim" dedi Qwilleran. "Size bir iki ikram edebilir miyim?" "Neden olmasn? u eski psk anak mlee yle bir gz atar sonra bir keye ekilir tatl tatl sohbet ederiz... Ah muhteem!" diyerek o srada gzne arpan Yaayan Sr't iaret etti. Mmkn olduu kadar hzl admlarla parldayan nesnelere doru gitti, emsiyesine dayanarak eildi. "Bu., bu tahminimden de daha iyi!" dedi. "Demek beendiniz." "Bunlar grdkten sonra eve gidip btn almalarm paralamak geliyor iimden." ampanyasn bir dikite iti. "Yalnz bir eletiri: Bylesine muhteem bir sr, ezilmi kil zerinde harcanarak ok yazk edilmi." "Bizim eletirmenimiz de sizinle ayn fikirde." "Hayatnda ilk defa hakl olabilir. Ona byle sylediimi iletebilirsiniz." Salonun kar tarafna doru bakt. "Bu Charlotte Roop deil mi? Onu neredeyse krk yldr grmyordum. Benim dmda herkes yalanyor." Qwilleran, "Bir ampanyaya daha ne dersiniz?" diye sordu. Bayan Berry evresine yle bir gz att. "Yalnzca ampanya m var?" dedi. Qwilleran, "Eer benimle Alt Numara'ya gelme ltfunda bulunursanz size viski ya da burbon ikram edebilirim" dedi. "Harika!" "Siz mlekilerin toz nedeniyle ok imek zorunda olduunuzu biliyorum."

"inanlmaz birisiniz!" diyerek onu emsiyesiyle drtt. "Bunu nereden duydunuz? ok fazla ey biliyorsunuz." Merdivenlerden ar admlarla ktlar. Alt Numara'dan ieri girerken Inga Berry sanki ryada gibiydi. "Ah, bu, eski gnleri hatrlatyor. Burada ne lgn partiler vermitik! Biz ok eytandk!.... Merhaba kedicikler... imdi, bana bahsettiiniz gizli delik nerede, grebilir miyim?" Qwilleran onu deliin olduu yere gtrd. Bayan Berry eilip bakt. "Evet" diye ban sallad. "Penniman bunu byk olaslkla gvenlik iin yaptrmtr." "Buradan neyi izlemi olabilir?" "Bu uzun bir hikye" diye iini ekerek oturdu. "Ah u romatizma" diye yaknd. "Tanr'ya ok kr yalnzca bedenimin alt blmlerinde var. Eer ellerimde olsayd, intihar ederdim. Bir mlekinin elleri hazinesidir. En ince aleti baparmadr. Teekkr ederim, siz bilgili ve anlayl bir beysiniz" diyerek kendisine uzatlan burbonu ald. "Buras bir zamanlar olduka youndu. Stdyo cvl cvld. Stdyomuzda birka ressam, bir dokumac, bir metal sanats vard. Penniman'n gzdesi, mlekilikte pek iyi olmayan ama son derece gzel bir kzd. Bir sre sonra gen bir heykeltra geldi ve kz ona k oldu. Son derece yakkl bir adamd. likilerini gizlemeye altlar ama Penniman rendi, ksa bir sre sonra da gen adamn cesedini nehirde buldular... Bunu size anlatyorum nk siz dier gazetecilere benzemiyorsunuz. Bu anlattklarm ok bilinen eski bir hikye. Siz buralarda yeni olmalsnz." Qwilleran ban sallayarak onaylad. "Onun boulmas sizce bir kaza m, intihar m yoksa cinayet miydi?" Bayan Berry biraz duraklad. "Resmi kaytlara gre bir intihard ama bazlarmz -bununla ilgili bir ey yazmayacaksnz deil mi?- buna inanmad, hl da bu lmle ilgili ciddi phelerimiz var. Ama gazeteciler av kpekleri gibi peimize taklnca hepimiz aptal oynadk. Ekmek kapmzn neresi olduunu ok iyi biliyorduk!" "Popsie'den mi phelendiniz?" Bayan Berry ararak bakt. "Popsie mi! Nereden... Neyse nemli deil. Zavall kz bu olaydan bir sre sonra nehire atlad. Hamileydi." "Bununla ilgili bir ey yapmalydnz." mleki omuzlarn silkti. "Ne yapabilirdik? Yal Penni-man zengin bir adamd. Bu ehir iin ok eyler yapmt. Hetn elimizde bir delil de yoktu... Artk hayatta deil. Charlotte Roop'a gelince -u aada grdmz kadn- bu olaylar srasnda Penniman'n sekreterliini yapyordu. Verdiimiz lgn partilere gelirdi ama katlmazd. Biz uuk bir gruptuk. Bugnn genleri serbest ak onlar kefetti sanyorlar! Bizim zamanmzda yaasalard lgnca serbest olmann ne demek olduunu anlarlard.. Tanrm, yetmi be yanda btn bunlar yaam ve geride brakm olmak ok gzel bir duygu.... Merhaba kedicikler" dedi bir kere daha. Kediler onu uzandklar mavi yastn zerinden izliyorlard. Koko sanki kadnn her syledii szc anlyormu gibi, Yum Yum ise sanki daha nce hi insan grmemi gibi bakyor-du. Qwilleran piposunu yakt. "Charlotte Roop sizin gruba uymuyorduysa neden etrafnzda dolayordu?" diye sordu. "Onun patronuyla ilikisi olduu ve o gzel kzdan kskand ynnde dedikodular vard" dedi Bayan Berry sesini alaltarak. "Biz hep, Penniman'a ilikiyi gammazlayann Charlotte olduunu dndk." "Sizde neden byle bir izlenim brakt?" "Grnen ky klavuz istemez. Bu trajik olaydan sonra Charlotte byk bir bunalma girdi ve iten ayrld. Bir daha ondan haber alamadk. Hem birisi gammazlamadysa Penni-man duvardaki delii niye atrm olsun ki?" ne doru eildi ve parmayla Qwillerann gsne bastrd. "Trajediden hemen nceydi, Penniman kil odasndaki Msr stili duvar resmini yapmas iin Herb Stock'u tutmutu. imdi nedenini daha iyi anlyorum!" Bayan

Berry bir yandan ikisini yudumluyor bir yandan da gemiin muhasebesini yapyordu. "Penniman ok cmertti ama bir kzarsa ite o zaman fena olurdu. Bu anlattklarmn bir kelimesini bile gazetenizde grmek istemiyorum." Qwilleran, "Gazeteleraras bir sava balatmaya niyetimiz yok" diye cevap verdi. nsanlarn akllarndan geenleri basn mensuplarna ne kadar kolaylkla anlattklarna, sonra da anlattklarnn basldn grnce ne kadar arp kzdklarna her zaman amt. Telefon ald. Qwilleran ahizeyi kaldrd. "Alo?... Evet. Size Cins Bun-sen ne istediimizi syledi mi?... Demek yaptnz! Hzlsnz! Peki, ne buldunuz?... arap ieleri? Baka bir ey?... Ne eit anak mlek bunlar?.... Hepsi mi? Vay canna!... Sizce o krk paralar yuvarlak bir cisime mi yoksa dz kare bir paraya m aitti?... Anlyorum. ok yardmc oldunuz. Size ne kadar borcum var. Saolun, ok naziksiniz. Umarm ok souk deildi. Size yardmc olabileceim bir ey olursa syleyin ltfen." Qwilleran Bayan Berry'i yemee davet etti ancak o baka planlar olduunu syleyerek bunu kibarca reddetti. Qwilleran onu kapya kadar geirdi. Sonra sanki o an aklna gelmi gibi, "Bir ey soraym size, kili ok hzl strsanz n'olur?" "N'olucak bir aylk emeinizi yok edersiniz. mlekler patlar! O gne kadar hi duymadnz kadar ackl bir havai fiek gsterisi olur. Bam! Bam! Bam! Birbiri ardna. Artk bir ey yapmak iin ok getir." Qwilleran, Bayan Berry'nin baka planlar olduu iin memnundu nk yalnz yemek yemek ve dnmek istiyordu. nce Dan Graham'm at arasndaki odasn arad ve yemekten sonra bir eyler imek iin davet etti. Kutlamak iin, dedi. Sonra da yemek iin Joe Pike'n Deniz rnleri Barakas'na gitti. ok can skc bir durumdu. Qwillerann elinde bir cinayet olduuna dair pek ok ipucu vard ama sahte imzayla ciro edilmi bir ek dnda kesin bir kant yoktu. imdi de hikyeye yeni bir ey daha eklenmiti. Dalgcn verdii ifadeye gre nehir dibinde bir sr krk anak paralar vard. Dan nehire bir torba dolusu krk mlek paralar dkmt. Bunlar yuvarlak paralard! Joy'un yuvarlak mleklerinin yuvarlak paralar! Dan'n dz kare plaka ilerinin paralan deil! Dalgcn tarifine gre amurlu suyun iinde bile parlayan mavi ve yeil paralar vard. Bu parlaklk ancak Yaayan Sr olabilirdi. Qwilleran yeil kaplumbaa orbasn yudumlarken bir yandan da durumun mitsiz olmasndan korkuyordu. Frnda pimi deniz taran yerken biraz yreklendi. Alabaln ortasnda aklna bir fikir geldi, yeil salatay yerken kararn vermiti. Cesur bir adm atacak, Dan'le yzleecek ve mlekinin elini ak etmesini umud edecekti. nemli olan yaklamyd, bu ii kotaracandan emindi. Dan saat dokuz gibi, gzlerinde gnn zafer prltsyla Alt Numara'ya geldi. Midesini svazlayarak, "Aada byk bir ziyafet kardn. Yemekte domuz pirzolasyla patates presi vard. Maus'un o gurme yemeklerinden pek holanmyorum ama khya kadn isterse doru drst bir yemek koyabiliyor sofraya. Ben zaten her zaman patatesle et yiyebilirim. Ya sen.? " Qwilleran "Ben her eyi yiyebilirim" dedi elindeki buz dolu kadehi ngrdatarak. "Burbon'un iine ne istersin?" "Biraz gazoz alabilirim" diyerek byk koltua oturdu Dan. "Benim ilk karm tam bir ustayd, ok gzel yemek piirirdi." "Joy'dan nce baka biriyle mi evliydin?" "Evet ama evliliimiz fazla uzun srmedi. Dediim gibi ok iyi yemek yapard. Bir tavuu bile rosto tadnda piirebilirdi." Qwilleran, Dan'e ikisini uzatt, kendine de gazoz ald ve kadehini mlekinin baarsna kaldrd. Sonra etrafta, kedile rine baknd. Genellikle onlarn misafirlere verdikleri tepkiyi gzlemler, onlarn tavrlarndan etkilenirdi. Kediler kitapln raflarndan birinde, kitaplarn arkasna ekilmilerdi. Bir ngiliz tarih kitabna dolanm kuyruun ancak be santimini grebiliyordu. Ama uyuyan bir kedinin kuyruu deildi bu. Kuyruun ucu dzgn bir ritmle

inip kalkyordu ki, bu da Koko'nun konumalar dinlediini gsteriyordu. Qwilleran, kuyruun Koko'ya ait olduunu biliyordu nk Yum Yum'un kuyruunun ucunda bir krlma vard. Dan'n, sergide ald vgleri byk keyifle anlatmasn dinledikten sonra Qwilleran yzn buruturarak, "Ne zaman sana inanp inanamayacam bilemiyorum" dedi. "Ne demek bu?" "Bazen senin dnyann en byk yalancs olduunu dnyorum." Son derece yumuak bir sesle konuuyordu. "Bazen benimle dalga getiini dnyorum" dedi. Dan srtmakla srtmamak arasnda tereddt ediyordu. "Ne demek istiyorsun?" diye sordu. "rnein, Joy'un sa tekerlee skt zaman hemen alteri indirdiini ve onun hayatn kurtardn sylemitin. Ama sen de ben de pekl biliyoruz, o elektrikli ark hibir zaman kullanmazd. Sanrm sen byk kahraman oynamay istedin. Hadi artk itiraf et!" diyerek yznde alayc bir glmsemeyle ona bakt. "Hayr, beni yanl anlam olmalsn! Hay aksi! O gn ayakl ark arza yapmt, Joy'un bir sonraki frnlama ilemine yetitirmek istedii mlekler vard, bu yzden elektrikli olan kulland. Bunu engelleyen bir yasa yok deil mi?" "Sonra Bunsen ve bana bodrumda fareler olduunu syledin. Oysa geen ay Maus'un oray tamamen temizlettiini rendim. Peki, bunu nasl aklayacaksn?" "Pekl, aklayaym" dedi Dan. Gazetecinin kendisiyle yalnzca dalga getiini dnerek biraz rahatlamt. "Tutturmutunuz illa o eski kil odasyla ilgili bir hikye uyduracaktnz, oysa asl hikye oras deildi. Asl hikye 'Yaayan Sr'd, haksz mym? Bouna zaman kaybediyordunuz. Sizin iin zamann ne kadar deerli olduunu da biliyordum, dolaysyla sizi bir an tv ce frn odasna gtrmek ve Sr' gstermek istiyordum. Hepsi bu. Sizi uzaklatrmak iin zararsz bir fare yalan uydurdum, o kadar." Qwilleran sanki ok nemli bir i yapyormu gibi pr dikkat piposunu yakyordu. "Pekl, kabul ediyorum - puf puf - peki, Joy'un Miami'ye gitme hikyesini neden uydurduunu aklayabilir misin.7 Ban dinlemek iin oraya gitmimi! Oysa Joy Florida'dan nefret eder." "Biliyorum, bana da sylerdi. Ama gel gr ki, kendisi oraya gitmek istedi. u Hamilton denen adam, orada. Bence onunla bulumaya gitti. Anlyorsun deil mi, Joy bir azize saylmazd." "Peki, neden giysilerini ona yollamak yerine yaktn?" Puf-puf. Qwilleran piposunu biraz inceledikten sonra, "Bu ttnde bir gariplik var" dedi. Sonra da iinden, "Dikkat et, Qwill, kaygan zemin zerindesin" diye dnd. "Onlar yalnzca Joy'un istemedii bir ka paavrayd" dedi Dan. "Frnda kuma yakarak mleklerin sathnda bulank bir grnm elde edebilirsin. Yanan gazlar denetleyerek her trl eyi yakabilirsin... Peki, sen bunu nereden biliyorsun?" dedi, bir an gzleri elik kesildi. "Gazetecilerin nasl olduunu bilirsin Dan. Biz hep bakalarnn iine burnumuzu sokarz. Bu mesleki bir hastalk" diye sevimli bir biimde yantlad. "Biraz daha peynir? yi Roquefort'dur." "Saol, ok tokum dostum. Tanrm, sen de karm gibi insann beynini didikliyorsun ve aynen bir kemik kokusu alm kpek gibisin." "Ciddiye alma. Ben yalnzca oyun oynuyorum, hepsi bu. Kadehini dolduraym m?" Qwilleran Dan'n ikisini tazeledi. "Pekl, bir de unu yantla, seyahate kmayacan sylemitin ama kular bana Paris'e gideceini syledi." "Amma merakl bir herifsin! Beni baya terlettin" diyerek bir yandan da yanan kayordu. "Sanrm bizim lgn Hixie sana bir eyler yumurtlam. Ona srf yakam braksn diye byle bir eyler sylemek zorundaydm. O kadn, erkek delisi, haberin olsun." "Ama gerekten gitmeyi planlyor musun? Buradaki ii b-rakacaksan, bir arkadam atlyeyi kiralamak istiyor da" dedi Qwilleran.

"Bu aramzda kalsn" dedi Dan ve sesini alaltarak devam etti. "Bu taraflara hi snamadm. Maus'la kontratm iptal edebilirsem hemen California'ya dneceim ama bundan emin olmadan kimseye bir ey sylemedim" dedi. "Bu yzden mi btn anaklar krp nehire attn?" Dan'n az ak kald. "Ne?" "Yeil ve mavi mleklerden bahsediyorum. Nehrin dibinde onlar amura batm bir halde grebilirsin, l l parl-yorlar. 'Yaayan Sr'dan yaplm olmallar." "Ah, onlar!" dedi Dan. Burbonundan byk bir yudum ald. "Onlar bozuk mleklerdi, onlarn zerinde yeni srlama ilemi uyguladm. Amacm frnlayp sya dayankllklarn kontrol etmekti. Ama hepsi yksek sda patladlar. Onlar atlyede bo yere tutmann hi bir anlam yoktu." "Peki, neden nehire attn?" "Benimle dalga m geiyorsun? Belediye torba bana para istiyor bu eit p atmaya. Maus, o ihtiyar tilki de bana detiyor bunu. Biraz tasarruf etmek istedim yalnzca." "Peki neden gecenin bir yars?" Dan duraksad. "Benim iin gece ya da gndz fark etmez. Byle bir sergiden rice insan haliyle yirmi drt saat almak zorunda kalyor. Frn almaya balaynca her iki saatte bir kontrol etmek gerekiyor... Sylesene sen nesin? Bir eit polis mi?" diye sordu. "Bu benim eski bir alkanlm" dedi Qwilleran. Zemin daha da kayganlayordu "Eer yolunda gitmeyen bir ey oldu. unu hissedersem hemen aratrrm. Mesela, yedi yz elli dolarlk bir ek yazyorum ama biri onu bin dolar artryor" dedi ve sakin bir biimde mlekinin yzne bakt. "Ne demek istiyorsun?" "Joy'a bir ek verdim, tatile kabilsin diye. Paray sen tahsil ettin. Ne demek istediimi anlam olmalsn" dedi Qwilleran, kravatn geveterek. Dan, "Evet, eki ben bozdurdum ama bin yedi yz ellilik bir ekti. Joy buradan aceleyle ayrlrken eki unutmu. Zaten kafas gvdesine takl olmasa onu da bir yerlerde unuturdu. Miami'den beni arad ve at arasnda bin yedi yz elli dolarlk bir ek unuttuunu syledi. Ben de onun adna paray tahsil ettim. Parann yarsn ona gnderdim. Geri kalann sergi iin kullanabileceimi syledi" dedi. "Bu akam zeri bana partinin Los Angeles'li bir restoran sahibi tarafndan finanse edildiini sylemitin." Dan zr dileyen gzlerle ona bakt. "Joy'un, senin parann yarsn bana verdiini bilmeni istemedim. Seni kzdrmak istemedim... O ekin bin yedi yz elli dolar olmadna emin misin? Kim eki bin dolar artrabilir ki?" diye sordu. "ok kolay" dedi Qwilleran. "Saynn nne bin ekleyerek bunu yapabilirsin." "Eh, o zaman bunu o yapm. nk kesinlikle ben yapmadm. Sana onun bir azize olmadn sylemitim. On be sene onunla evli kakaydn sen de bunu anlardn dostum..." Dan sandalyesinde kpr kprd. "Hay, lanet olas! Sen ba belas herifin tekisin. Eer iyi huylu bir insan olmasaydm oktan yumruu yemitin. Gerei sylemek gerekirse sana kzgn deilim, bunu ispat etmek iin de sana bir hediye vermek istiyorum" dedi ve ayaa kalkt. "kimi tazele, ben hemen geri dneceim" diyerek odadan ayrld. Qwillerann kafas karmt. Joy'a eki yazarken gzlklerini takmamt. stelik de duygu ykl bir and. Belki de yanl yazmt. Dan'in dnmesini beklerken oday arnlad. "Koko, sen neden saklanyorsun?" diye kitapln ynne doru mrldand. "Saklandn yerden k ve bana biraz moral ver ltfen." Bir yant gelmedi ama uzun kahverengi kuyruun grnen ucu kitap rafna hzl hzl vuruyordu. Ksa bir sre iinde Dan elinde iki mlekle geri dnd. Bir tanesi byk kare bir vazoydu, dieri ise kk dikdrtgen bir saksyd. Byk olan para ok nadir rastlanan krmz srla kaplanmt.

"te" diyerek elindekileri masaya brakt. "Krmzy sevdiini sylemitin. Bu yzden u byk olan senin, mavi olann da fotoraf arkadan iin getirdim, tyi birine benziyor. ektii resimlerden bana da birer tane verecek deil mi? Hadi al, ekinme ltfen." Qwilleran ban sallayarak, "Bunlar kabul edemeyiz. Bunlar ok deerli" dedi. Sergideki krmz mleklerin zerindeki fiyat etiketini grmt, hepsi de drt haneli rakkamlard. Dan, "Brak imdi, al unlar dedim. Ben geri kalan btn 'Yaayan Sr'lar sattm. Millet hepsini kapt. Elimdeki ekleri grsen gzlerin yuvalarndan frlar. Merak etme, ben bu bin dolar baka bir yerden karrm. Sen gazetede iyi bir haber kmasn sala, yeter" dedi Dan kp gittikten sonra Qwilleran yzne ate bastn hissetti. Yzleme, phelerinden hibirini kesinletirmemiti. Ya kendisi tamamyla yanl bir yoldayd ya da bu adam sahtekrn tekiydi. Kitap raflarnn arkasndan bir homurtu ykseldi. Kedilerden biri ortaya kt. nce kahverengi bir kuyruk grld, ardndan ak kahve drt ayak ve ak renk bir beden. Onun ardndan da kahverengi bir kafa belirdi. Koko tek bir titremeyle btn tylerini yerli yerine oturttu. Qwilleran, "Her eyi ortaya karacam sanmtm imdi hibir eyden emin olamyorum" dedi. Koko hi yorum yapmad, kitaplktan iskemleye oradan da alma masasna atlad. Krmz vazonun etrafnda dnmeye balamadan nce bir an durdu. Bedenini masaya iyice yaptrd, kuyruunu dikti ve vazo sanki canl bir varlkm gibi patile-rinin ucuna basarak bir hrsz sessizliinde yaklat. Burnunu dikkatlice vazonun yzeyinde gezdirdi, byklar keskin bir ayla yukar kalkt. Burnunu kvrd, dilerini gsterdi. Tekrar kok-lad ve sonra boaznn derinliklerinden, uzaktan gelen bir inleme gibi balayp tyleri diken diken eden bir la dnen bir ses kard. "kimiz birden yanlyor olamayz" dedi Qwilleran. "Adamn syledii her ey yalan. Joy ld!" 17 Joy nehirden nefret eder ve korkard. imdi Qwilleran pencereden simsiyah suya tiksintiyle bakyordu. Koko bile iskeleye ktklarnda tedirgin olmutu. Uzun zaman nce iki sanat boulmutu. Ksa bir sre nce de kk bir ocuk. imdi de Joy ve belki de William karanlk sularn iindeydi. Nehrin zerini sis kaplamt, teknelerin sirenleri sanki at yakarcasna tyordu. Qwilleran polis merkezinin numarasn evirdi, Fluxion'un nbeti muhabirinin telefona gelmesini beklerken imdiye kadar elde ettii bilgileri kafasnda toparlad. 'Yaayan Sr' kesinlikle Joy'un buluuydu. Daha nce Dan' onun defterindeki formlleri kopyalarken grmt, ite, imdi her ey yerli yerine oturuyordu: Dan sergiden nce Joy'un almalarn gstermeyi reddetmiti. Nehrin dibini boylam olan krk seramikler Joy'un tipik almalaryd. Gelen ziyaretilerin tm bu muhteem sr, zerini kaplad mlekler iin fazla gsterili bulmulard. Oysa Dan bu 'Yaayan Sr' kendine maledecek kadar alakt. Joy hayatta olsayd byle bir eye asla cesaret edemezdi. Lodge Kendall basn odasndaki telefonunun iine baryordu. "Seni tekrar rahatsz ettiim iin kusura bakma Lodge" dedi Qwilleran. "Sana geen hafta ne sorduumu hatrlyor musun? Hl nehirde bulunabilecek her trl eyle ilgilenmekteyim. Cesetler genelde nerede karaya vuruyor?... Ne kadar uzakta oras? Adaya srklenmeleri ne kadar srer? Her ne kadar u anda elimde kesin bir kant yoksa da polisi uyarmakta bir saknca yok. Yarn Temen Hames'i Basn Kulb'ne getirmeye ne dersin?.. Gzel! Ne yapabilirsin bir bak. Daha da iyisi, sen onu Altn Pirzola'ya getir... Benim davetlimsiniz. Evet, aresizlik ierisindeyim." Koko, hl alma masasnn zerinde sinmi, krmz nesneyi pheyle gzlyordu. Mavi olannn da nefis bir parlakl vard ama Koko onunla hi ilgilenmiyordu.

Kediler renkleri ayrt edemez diye hatrlad Qwilleran. Bunu ona Joy sylemiti. Krmz vazoda bu kk hayvan huzursuz eden baka bir ey vard. Ayn ekilde, kitaplktaki krmz kitaptan da Koko rahatsz olmu, iki kere raftan yere atmt. Qwilleran, krmz kitab baka iki kitabn arasna sktrm olduu yerde buldu. Seramik zerine neredeyse eksiksiz bilgi veren bir kitapt bu. Qwilleran koltuuna yerleti, kitab kartrmaya balad: Kilin sktrlmas, arkn kullanlmas, srn forml, frnn yaklmas blmlerine gz gezdirdi. Kitabn sonunda da seramik sanatnn tarihini ve seramikle ilgili efsaneleri anlatan bir blm vard. Okuduu bu son blmn ortalarna doru Qwillerann midesi bulanmaya balad. Sonra birden vcudundaki btn kann beynine ktn hissetti, sandalyenin kollarn smsk yakalad. fkeyle ayaa frlad, odann kar tarafna hmla yrd ve alma masasnn stnde duran parlak krmz vazoya elindeki kitab btn gcyle savurdu. Vazo masann zerinden uarak yerde parampara olurken kediler de korkuyla katlar. Qwilleran elinde hl smsk tuttuu kitapla odasndan frlad, balkonun etrafndan dolanarak Bir Numara'ya gitti. Robert Maus, bir yandan pazen robdambrmn kuan balamaya alken kapy at. "Sizinle konumam gerekiyor!" dedi Qwilleran kabaca. "Tabii, tabii. Ltfen ieri gelin. Herhalde gece haberlerini duydunuz. Altn Pirzola'da bir bomba ihbar olmu... Sevgili dostum yoksa hasta msnz? Titriyorsunuz!" "Bu evde deli bir adam oturuyor!" diye bard Qwilleran. "Oturun, ltfen oturun. Biraz sakinlesin. Bir bardak seri alr mydnz?" Qwilleran sabrszca ban sallad. "Biraz koyu kahve?" "Dan karsn ldrd! Bunu biliyorum, anladnz m? Kesinlikle biliyorum!" "Efendim?" "Ve byk olaslkla William' da. Ve sanrm ilk kurban da Joy'un kedisiydi. Kedinin bir deneme olduunu dnyorum." "Bir dakika, zr dilerim" dedi Maus. "Nedir btn bu abuk sabuk karmlar? Tekrar eder misiniz? Yava yava ltfen. Gelin, oturun ltfen." Qwilleran sanki dizleri zlm gibi kt. "Koyu bir kahve imek istiyorum." "Yalnzca bir dakikanz rica ediyorum. Hemen kahveniz geliyor." Avukat odann mutfak olarak kullanlan kk blmne gitti, Qwilleran da bu arada zihnindekileri toparlamaya alt. Maus elinde kahveyle dndnde biraz daha iyiydi. phelerini tekrarlad: "lk olarak, Graham'larn kedisi ortalardan kayboldu, sonra Joy yok oldu, sonra da William. Bunlarn hepsini o ldrd. Bir eyler yapmamz gerekiyor!" "Bu akl almaz bir itham! Kantnz nerede sorabilir miyim? "Somut bir delil yok ama ben biliyorum." Qwilleran sinirli bir biimde byna dokundu, en iyisi Koko'nun davranlarndan hi bahsetmemek diye dnd. "Aslnda" dedi, "yarn, cinayetle ilgili olarak bir detektifle konuacam." Maus bir elini kaldrd. "Bir dakika! Bunu yapmadan nce bunun sonularn bir gzden geirmemiz gerekiyor." "Sonular m? Siz insanlarn tepkisini toplayacanzdan m korkuyorsunuz? zr dilerim Maus, ama u an buna mecburuz." "Fakat sizi bu... bu korkun sonuca vardran nedir? Yani Graham neden..." "Her ey bunu gsteriyor. Joy yllardan beri kocasndan daha baarlyd. Son zamanlarda da kocasn tamamen glgede brakacak, mkemmel bir srlama teknii bulmutu. Oysa adamn dev bir egosu var, btn ilginin ve baarnn onun olmasn istiyordu. Bunun zm ok basitti. Neden karsn ldrmesin, onun bulduu teknii kendi yapt mleklere uygulamasn ve her eyi kendine mal etmesin? Zaten evlilikleri ok kt gidiyordu... Neden olmasn? Size sylyorum! Gerek bunlar! Joy ortadan kaybolur kaybolmaz onun yeni teknikle sulanm olan btn mleklerini ortadan kaldrd. Onlar nerde bulduk biliyor..."

"Beni balayn ama" dedi avukat, Qwillerann szn keserek. "Bu vahi senaryo yorgun bir zihnin hayal rnym gibi geliyor bana." Qwilleran aldrmadan devam etti. "Bu arada Dan, Willi-am'n kendisinden phelendiini farketti. Bu yzden onu susturmas gerekiyordu. Kabul etmelisiniz ki, William ortada hi neden yokken birdenbire kayboldu. Avukat inanmayan gzlerle bakyordu. "Dahas" diye devam etti gazeteci, "Dan lkeyi terketmek iin hazrlanyor. Elimizi abuk tutmalyz!" "Bir soru, eer yantlama ltfunda bulunursanz soracam: Bana birinci dereceden delil gsterebilir misiniz?" "Cesetler mi nerede? Hi kimse onlar bulamayacak. lk bata onlar nehre attn dndm. Daha sonra o mide bulandrc, iren gerei buldum -ite bu kitapta buldum!" Qwilleran tereddt ierisindeki dinleyicisine doru krmz kitab sallad. "Eski zamanlarda in'de istemedikleri bebekleri ldrdkten sonra cesetlerini mlek ocaklarna atarlarm." Maus hi bir tepki gstermedi. Donmu gibiydi. "Alt katta bulunan ocaklar iki yz otuz dereceye kadar stlabiliyor. Cesetler hibir zaman bulunamayacak." "Dehet verici!" diye fsldad avukat. "Maus, hatrlyorsunuz deil mi, geen hafta tenis kulb ar dumandan ikyet etmiti. William ortada bir eyler dndnn farkndayd. Genellikle mlekler yirmi drt saat piirilir ve daha sonra yine yirmi drt saat soumaya braklrlar. Eer ok fazla strsanz patlar! Atlyenin kaps kilitli oluyordu ama William Alt Numara'daki gizli delikten ocaklarn bulunduu oday grebiliyordu. Siz bu gizli delii hi grm mydnz?" Maus ban sallad. "Bu kitapta bir baka hikye daha var" dedi Qwilleran. "Olay birka yzyl nce in'de olmu. mlek frn yanarken iftlik hayvanlarndan biri yanllkla ieri girmi ve hayvan orada yanm. O frnda piirilen mlekler hi beklenmedik derecede parlak krmz olmular! Avukat son derece rahatsz bir ifadeyle bakyordu. "Joy'un kedisi muhtemelen ilk denemeydi" diye tekrarlad Qwilleran. Maus, "Kendimi hi iyi hissetmiyorum. zin verin bu konuyu sabah konualm. Biraz dnmem gerekiyor" dedi. O gece Qwilleran uyumasnn imknsz olduunu dnd. Yatyor, tekrar kalkyor, okumaya alyor, dairesinin iinde srekli volta atyordu. Koko da uyank ve kayglyd, endieli gzlerle Qwilleran'i izliyordu. Qwilleran bir an iin viskiyle zom olmay dnd, Koko'yla gzgze gelince vazgeti. Sonunda ila dolabnda ksrk urubu olabileceini hatrlad, gl bir sakinletirici vard urubun iinde. Duble doz ald. Ksa bir sre iinde rya gremeyecek kadar derin bir uykuya dalmt. Karanlkta teknelerin sis kornalarnn ac seslerini duymuyordu bile. lacn etkisiyle kendinden gemi olarak dald uykusundan anszn frlad ve karanlkta, yatakta oturarak bir patlama olmu olabileceini dnd. Bir anda nerede olduunu hatrlad. mlek frn infilak etmi olmalyd! Uzanarak abajuru yakt. Patlama filan olmamt -yalnzca bir insan bedeni yere dm, bir sandalye paralanm ve bir kafa seramik yer karolarnda paralanm, bir pencere cam krlmt. Yerde kana bulanm kafasyla Dan Graham yatyordu. Adamn bacaklar arap sana dnm gri bir yn yumann arasna dolanmt. Oda dev bir rmcek a gibi gri bir ynle rlmt. Koko kitapln zerinde oturuyordu, kulaklar dimdik, ekik gzleri lambann nda kpkrmzyd. "ite, her ey byle oldu" diye anlatyordu Qwilleran, Perembe akam, yemee kmadan nce Alt Numara'ya gelen Rosemary'ye. Qwilleran yeni takm elbisesini ilk defa giyiyordu,

Rosemary'i Altn Pirzola'ya yemee gtrecekti. Tartldnda on kilo verdiini renmiti. Ayrca kendisini on ya gen hissediyordu. "Koko senin getirmi olduun yn yuma ile a deyip tuzak kurmu. Bylece Dan da karanlkta taklp dt" diye anlatt Qwilleran. "Koko'nun yaptn nereden biliyorsun? Byk ihtimalle Yum Yum'du" dedi Rosemary. "Senin kadns igdlerin karsnda saygyla eiliyorum. Ltfen ovenistliimi affet." "Dan sana neyle saldracakt? Gazetelerden birinde bunun kt bir alet, bir dierinde ise tahta bir sopa olduu yazyor." "Asla inanmayacaksn ama o bir oklavayd! mlekile' rin mlek kilinin kaln katmann biimlendirmek iin kulland ar ahap bir oklava. Dan bu tuzaa takldnda, skca kavrad oklava da elinden frlad ve cam krd!" Rosemary aknlkla ban sallad. "O ok zeki bir adam deildi ama aptal da deildi. Byle bir eyden yakay kurtarabileceini dnmesine ardm dorusu." "lke dna kmak zere hazrlanyordu. Renault'suna valizlerini doldurmu, sabah erken bir saatte ayrlacakt. Kendi sergisiyle ilgili haberleri bile okumadan gidecekti." Kediler, Rober Maus'un gnderdii biftek ve istiridye pa-tesini henz bitirmilerdi. Masann zerine kmlar, yzlerini ve patilerini temizliyorlard. Qwilleran gururla ve minnettarlkla onlar izledi. Daktilonun zerindeki kda yazlm pb'yi hatrlad. "Yalnzca tek bir konuda yanldm" diye devam etti. "Wil-liam'n cesedini bulabildiler. Eer Dan tek bir cinayet ilemi olsayd, Joy'un srlama tekniiyle n yaparak ykselebilirdi. Ama William'i, ikisine kurun oksit katarak zehirleyince ii bitikti artk. Williatn'm cesedini frnda yakamazd nk frnn ii soumaya braklm mleklerle doluydu. Bu yzden onu bodrum katndaki kil odasna att." Kap ald. Qwilleran Htxie'yi ieri buyur etti. "Buz ngrtlar m duydum acaba?" diye sordu Hixie. "Basn Kulb'nn Koko'ya gnderdii ampanyay aacaktk. Ve Yum Yum'a da." diye ekledi Qwilleran, Rosemary'ye bakarak. Hixie, "Merak ediyorum. Teahandle, Hansblow, vesaire, vesaire, bu ie nasl tepki gsterdiler? Televizyon dahil her yerde bu olay var. Bahse girerim artk Maus keye skt!" "Onun iin hayrl oldu. Avukatlktan istifa edecek ve her zaman yapmak istedii eyi yapacak; bir restoran aacak." Kap bir kere daha alnd. Sinirli ve aceleci bir alt bu. Charlotte Roop dilerini skm ve dudaklarn bzm, kapda duruyordu. eriye fkeli admlarla yryerek, "Bay Qwilleran, bir iki istiyorum. Sert bir ey olsun. Seri olabilir." "Elbette, Bayan Roop. Sanrm serimiz var. Ya da ampaya alr mydnz? "Sinirlerimi yattracak bir eylere ihtiyacm var." Tu remekte olan elini boazna gtrd. "Cennet Aevleri cirinden ayrldm. stelik de byk bir moral bozuklu; ierisinde istifa ettim!" "Ama iinizi ok severdiniz!" diye kar kt Rosemary. "Ne oldu?" diye sordu Qwilleran. " patron da" diye titrek bir sesle balad Charlotte, "son derece sayg duyduum bu adamlar, i hayatmda u ana kadar karlatm en ahlaksz eyi yaptlar. Bir konumaya kulak misafiri oldum -elbette istemeden oldu- toplant odasnda.... Bu seri mi? Teekkr ederim, Bay Qwilleran." Dikkatlice bir yudum ald. "Eee, devam et" dedi Hixie. "Ne iler eviriyorlard?" Charlotte aknlk ierisinde bakt. "Bunu nasl anlatabilirim? Bunu kelimelere dkmek bile utan ve zdrap veriyor bana... Bay Sorrel'in restorann, batrmaya alanlar bunlarm!" Qwilleran. "Cennet Aevleri, Altn Pirzola'yla ayn kategoride bir yer deil ki. Rekabet etmelerine gerek yok." "Altn Pirzola" diye aklad Charlotte, "son derece nemli bir noktada, otobann birletii bir kede bulunuyor. Aevleri sendikas, brokerler araclyla, bunu satn almaya

alyorlard ama Bay Sorrel kesinlikle satmak istemedi. Bunun zerine onlar da alaka oyunlara bavurdular. nann dehete dtm!" "Mahkemede tanklk eder misiniz?" dedi Qwilleran. "Evet, kesinlikle ederim! Onlarn gangster dostlar gzda vererek tehdit etseler bile!" "Seni harcayabilirler" dedi Hixie. "Eer Bay Maus bir restoran aarsa, siz oray ynetebilirsiniz" dedi Rosemary. hanm sohbete daldlar. Qwilleran yarm kulakla onlar dinlerken ho dncelere dald. Tatl sesli Rosemary'den holanyordu, kendini onun yannda rahat hissediyordu ve birinin yannda kendini rahat hissedebilmesi de onun iin ok nemli olmaya balamt. Joy'la yaad bu ksack duygusal birliktelik yalnzca yanl bir zamanda atlm yanl bir admd. Joy'un hatras ok eski bir dneme aitti. Artk en sevdii rengin krmz olduunu kesinlikle dnmyordu. Masadan bir tkrt geldi, ban kaldrnca daktilonun klavyesinin zerinde yrmekte olan Koko'yu grd. "Baksanza!" diye ciyaklad Hixie. "Daktiloda yaz yazyor!" Qwilleran yrd ve kda bakt. Gzlklerini takt ve tekrar bakt. "Yiyecek 'bir lokma' bir ey smarlyor" dedi gazeteci. "Maus Evi'ne tandmzdan beri havyar ok sever oldu." Koko sa patisiyle H harfinin, soluyla V'nin, sonra Y ve R'nin zerine basmt. MACERAPEREST KTAPLAR POLSYE Lawrence Block'tan "Matthew Scudder Polisiyeleri": Mezartalan Arasnda Gezinti Mezbahada Dans Tahtalkye Bir Bilet Bak Srt Kutsal Bar Kapandnda lmenin Sekiz Milyon Yolu Buzkraca Cinayetleri lmn Ortasnda Cinayet ve Yaratma Zaman Babalarn Gnahlar Lawrence Block'tan "Bernie Rhodenbarr Hrszlamalar": "Gnlelen" Hrsz Ktphanedeki Hrsz Kendini Humphrey Bogart Sanan Hrsz Polisiye Roman Okuyan Hrsz Mondrian Gibi Resim Yapan Hrsz Spinoza Felsefesi renen Hrsz Kiplng'den Alnt Yapmay Seven Hrsz Dolaptaki Hrsz Umduunu Deil Bulduunu Yiyen Hrsz Sue Grafton'dan "Kinsey Millhone Polisiyeleri": Lanetli'nin 'L'si Katil'in 'K'si Jest'in 'J'si Iftira'nn Tsi Hesaplama'nn 'H'si

Gerilim'in 'G'si Firar'n 'F'si Esrarengiz'in 'E'si Delikanl'nn 'D'si Cinayet'in 'Csi Baskn'n 'B'si Ate'in 'A's

John Harvey'in "Charlie Resnick Polisiyeleri": Yalnz Kalpler Cinayetleri Richard North Patterson'un; "Mahkeme Polisiyeleri" Birinci Dereceden Cinayet Celil Oker'den "Remzi nal Polisiyeleri" Kramponlu Ceset plak Ceset 1000 Lot'luk Ceset Lilian Jackson Braundan "Jim Qwilleran" Polisiyeleri Krmz Gren Kedi enesini Tutamayan Kedi Kanepe Attran Kedi Tersten Okuyan Kedi Tami Hoag Gece Gnahlar Gnah Kadar Sulu Val McDermid'den "Kate Brannigan Polisiyeleri": ldrc Darbe Ters Tepki Krk ete MACERAPEREST ZGLER Teks "zel" Albmleri Byk Macera! Kanunsuz Topraklar Martin Mystere "Dev" Albmleri Nobel Baba'nn Srlar Xanadu

You might also like