You are on page 1of 223

Matrix ve Felsefe William Irwin MATRIX ve FELSEFE Sizin de kafanz Keanu Revees gibi Matrix'ten sonra kartysa bu kitap

kesinlikle sizin iin yazlm. Eer film kafanz kartrmadysa, hemen bir doktora grnn. Matrix'i henz seyretmediyseniz, o zaman bu kitab mutlaka okumalsnz. Bylece bu filmin insanlar iin neden o kadar nemli olduunu bulursunuz. Seim sizin, hayatnzn sonuna kadar onun sonularyla yaayacaksnz. Mavi hap seip bu kitab tekrar rafa koyarak kendinize Matrix sadece bir film mi diyeceksiniz? Yoksa, krmz hap seip bu kitab okuyarak, beyaz tavann peinden mi gideceksiniz? "Matrix ve Felsefe, filmdeki felsefi temalarn neler olduunu belirleyii ve ele alyla, felsefi zenginlik asndan filmden daha stn. Sizce aklclar, deneyciler, gerekiler, gerekstcler, maddeciler, btncler, varoluular ve yapbozumcular Matrix hakknda ne dnr? te bu sorunun cevab Matrix ve Felsefe kitabnda." -Lou Marinoff, Felsefeci-yazar. William Irwin, Pennsiylvania King's niversitesi'nde Profesrdr. Birok felsefi esere editr olarak imza atmtr. Hermeutik, Sartre, Platon, hukuk felsefesi ve felsefi pedagoji hakknda saysz makalesi vardr. Giri Matrix zerine Dnceler Siz olsaydnz hangi hap seerdiniz; krmzy m, yoksa maviyi mi? Cahillik mutluluk mudur, yoksa -ne olursa olsun- hakikati bilmeye deer mi? Matrix'i seyrettiimizde aksiyon ve zel efektlerden etkilendik, ayrca zihnimiz sorularla doldu. Yoksa biz de mi Matrix'in tutsaklarydk? Bu film bir Hristiyanlk propagandas myd? Yoksa Budist bir film miydi? Gerekte bir kak var m? King's niversitesi'ndeki rencilerimden Adam Albert, Matrix'e ilk dikkatimi eken kii oldu. Descartes'in ktcl bir cin veya bir d tarafndan aldatlmas ihtimali zerine dnceleri ile film arasndaki balanty hemen grmt. Benim kendi tecrbelerimle rencimin-ki, dnyann eitli yerlerindeki felsefe profesrleri ve rencileriyle aynyd. Hatta Philosophy Now dergisi renciler arasnda bir kompozisyon yarmas dzenledi: Konu: Hangi hap seerdiniz? Niin?

Bu kitapta profesrler rencilerinin at yolu izliyorlar. Her yazar filmin felsefi nemi zerine sorular sorup cevaplar veriyor. Kltr eletirmeni Slavoj Zizek'in ileri srd gibi, Matrix filmi, felseficile-rin mrekkep lekesi testidir. Felsefeciler onda kendi gzde felsefelerini gryorlar: varoluuluk, Marksizm, feminizm, Budizm, nihilizm, postmodernizm. Kendi felsefi "izm'iniz ne olursa olsun onu Matrix'te bulabilirsiniz. Yine de film, kt zerine rasgele sklm mrekkep lekelerinden daha fazla ey ieriyor; arkasnda belirlenmi bir plan var ve felsefi olan birok eye bilerek temas ediyor. Byk Sorularla yoldan kp niversiteden atlan izgi roman izerleri Wachoski kardeler, filmin dokusuna birok dorudan ve dolayl felsefi konuyu ilediklerini tereddt etmeden dile getiriyorlar. Matrix ve Felsefe, filmin yazar ve sanatlarn niyetleriyle pek uramvor. Kitap daha ziyade filmin felsefi neminin altn iziyor. 7 Trinity'nin syledii gibi bizi harekete geiren bir sorudur. Katkda bulunan yazarlar sorulan ele almak iin baka felsefecilerle birlikte Platon, Aristoteles, Aqino'lu Thomas, Descartes, Kant, Nietzsche, Sartre, Sellars, Nozick, Baudrillard ve Quine'den faydalanyorlar. Neyi bilebilirim? Ne yapmalym? Ne ummalym? Gerek nedir? Mutluluk nedir? Zihin nedir? zgrlk nedir ve zgr myz? Yapay zek mmkn m? Bu sorular cevaplandrmak, bizi felsefenin birok temel daln kefetmeye itiyor: metafizik, epistemoloji, etik, estetik, ruh felsefesi, din felsefesi ve siyaset felsefesi. Sorular ok olmasna ok, ama bir buyruk kesin: UYAN! nsanlar popler kltr seviyor. amzn ortak dili bu. Aali-yah'n Matrix'in ikincisini bitirmeden nce ldn biliyor muydunuz? Peki W.V, Quine'nin o tarihten bir yl kadar bir sre nce ldn biliyor muydunuz? Birok insan pop yldz Aaliyah' tanyor olmasna ramen, byk bir felsefeci olan Quine'nin adn hi iitme-mitir. Bu kitaba katkda bulunan yazarlarn amac, okuyucuyu pop kltrnden alp felsefeye getirmek. Willie Suttan kendi iinin dehas bir sulular kraldr. Bir gn sormular "Willie, neden banka soyuyorsun?" Cevab yaptrm: "nk paralar orada." Matrix gibi bir pop kltr hakknda neden yazyoruz? nk insanlar orada. Felsefi sorular sormak iin Homer'in, Dante'nin ve Shakespea-re'in eserlerini kullansak, kimse ses karmaz. Matrix bat klasiklerinin listesine dahil deildir, ancak film yazn dnyasnn byk eserleriyle ayn felsefi sorulan gndeme getiriyor. Eer felsefe, yalnzca felsefecilerin yazdklaryla ve profesrlerin

hayatlaryla snrl tutulsayd, birok insann yanl bir ekilde inand gibi skc ve kuru bir disiplin olurdu. Fakat felsefe her yerdedir; herkesin hayatyla ilgilidir ve herkesin hayatn aydnlatabilir. Matrix "her yerdedir." Bu kitap sadece felsefeciler iin deildir, bir soru yznden sabaha kadar uykusuz kalan herkes iindir. Brakn kitap felsefe hayatnza bir son deil, bir balang olsun. 8 Sahne l Nasl Biliyoruz? l Bilgisayarlar, Maaralar ve Kahinler: Neo ve Sokrates WILLIAM IRWIN - Onlara iyi gittiini syleyeceim, Duvardaki glgeleri seyrettiimi. JOHN LENNON - Hayatmz sk sk zincirlenmi yaarz Anahtarn bizde olduunu bilmeden THE EAGLES Birok kii Matrix filminin "bugne kadar anlatlm en byk hi-kye"nin bir yeniden anlatm olduunu hemen fark edecektir. Filmin ncil'le ilgili armlar aktr ve onun 1999'un Paskalya'snda gsterime girmesi sz konusu ierii destekler. Ancak ok az insan Mat-rix filminin, "bugne kadar anlatlmam en byk hikye"nin, btn kar klara ramen amac iin mcadele eden ve sonunda soylu davasn kanyla deyen dnr Sokrates'in hikyesinin bir yeniden anlatm olduunu bilir. nsanlarn ou kltrmzn bize sunduu en byk hikyelerden birinden neden habersizdir? Bunun ana sebebi hikye anlatma iini niversite hocalarna brakm olmamzdr. Herkes niversiteye 11 gitmiyor ve niversiteye gidenlerin ne yazk ki hepsi felsefe dersleri almyor. Her ne kadar 101 Soruda Felsefe diye bir kitap Sokrates'in hayatn yakndan incelemek ve tutkulu bir ekilde tartmak iin ideal olsa da, kmaz ayn son perembesini beklemek zorunda deiliz. Sokrates'in hayat, tpk Hz. sa'nn hayat gibi ocuk kitaplarna girmeli, aile toplantlarnda ve snflarda tartlmal, televizyondan yaynlanmaldr. Hatta film bile yaplmaldr. Wachoski biraderler hikyenin rtk bir yeniden anlatsnda Kenau Reeves'i ynetmi olabilirler, fakat Sokrates'in "af dilemeyen" hayatn sinemayla talandran bir filmde ben olsam Steve Martin'i

oynatrdm. Spielberg de ynetirdi. Matrix filmi ayn anda birok eydin Sokrates'in hikyesini anlatmak bunlardan yalnzca biridir. Gerekten de seyirciler hikyeyi nceden bilmiyorsa, filmin bu yann gzden karabilir. Eer hikyeyi siz de bilmiyorsanz, izin verin bu yaz bir balang okun. Sorular ve Grevler "Tanr'nn verdii bir grevdeyiz," diyor Blues Brothers. Depolarnda azna kadar benzin, ceplerinde yarm paket sigara ve Chicago'ya nlerinde iki yz elli kilometre varken. Grevleri? Sevimli bir ekilde Penguen adn taktklar bir rahibe tarafndan bytldkleri bir yetimhaneyi kurtarmak iin konser vermek. Neo ise insanl yapay zeknn bihaber olduklar kleliinden kurtarma grevindedir. Sokrates de ona Tanr (Apollon) tarafndan verilen bir grevdedir. Bu grev ona Delphi'deki Kahin'in arkada Chaerephon'a syledikleri araclyla verilmitir. Grevi, eer kabul ederse, doduu kentin insanlarn, Atinallar "uyandrmak"tr. Maher yerini andran bir dans kulbnn ukurunda Trinitiy Ne-o'ya unlar fsldar: "Bizi harekete geiren ayn sorudur." Soru: Matrix nedir? Sokrates tpk Neo gibi, beyninin kvrmlarna taklp onu deli eden bir soruyla uramaktadr: yi bir hayat nedir? Soru sorma her iki kahramanmza da bela getirir. Sokrates kendini tanr tanmaz-12 lk ve genleri batan karmakla suland bir mahkemede bulur. Neo ise Ajanlar tarafndan "kanun kitaplarnda yazl btn internet yasalarn" inemekle sulanr. Sokrates hemehrilerine sorular sorup duruyordu; bu sorular genellikle dorudan sorulan, basit sorulard, fakat daha sonra cevaplarnn o kadar basit olmad ortaya kyordu. Tpk usta bir avukat gibi, birbiri ardna, karsndaki insann bilgisizliini ortaya karacak daha zor sorular soruyordu. rnein Sokrates arkada Euthryphro'na sorar: Kutsal nedir? Bir eylemi kutsal yapan ey nedir? Euthryphro cevap verir: "Kutsallk tanrlarn sevdii eydir ve tanrlarn sevmedii kutsal olmayann kartdr" (Euthrypbro 9e). Bu iyi bir cevap gibi grnr. Ta ki Sokrates daha zor bir soruyla gelene kadar. "Kutsal olan tanrlar onaylad iin mi kutsaldr, yoksa onlar onu kutsal olduu iin mi onaylarlar?" (Euthryphro 10a). Kolayca gznzde canlandrabileceiniz zere, Euthryphro bunu cevaplandrmada zor anlar yaar ve Sokrates'e biraz daha darlr. Kii kendi kendiyle elie,-ne veya bir yanl yapana kadar sorular sorma srecine Sokratik Yntem denmektedir. Israrl soru sorma, yalnzca rencileri (rnein szllerde) rahatsz etmekle kalmaz, politikaclar da (istediiniz rnei sein) rahatsz eder. Fakat Sokrates'i toplumsal bilince sahip

genler arasnda sevilen biri, kendinden baka bir ey dnmeyen sekinlerin gznde nefret edilen biri haline getirmitir. Bu sorgulama biimi daha ziyade kendini beenmi bir sohbet tarz olarak grlse de, Sokrates kendi bilgisi sz konusu olduunda ok alak gnlldr. Aznda pelesenk ettii "Hibir ey bilmiyorum," sz, her eyi bilmek bir yana, onun cehaletini anlatr. Peki hibir ey bilmeyen biri, neden herkesi byle srarla sorguya eker? Tpk Neo da olduu gibi, Sokrates'in mkemmel serveni de bir Kahin'in szleriyle ve bilgi ile bilgeliin doasna dair baz sezgilerle balamtr. 13 Kahin Ne Dedi? Kahin, Morpheus'a Matrix'in kskacn zecek ve insanl hakikatle kurtaracak O'nu bulacan syler. Bylece Morpheus Neo'yu kablolarndan kurtarr ve biraz tedavi, biraz Kung Fu'dan sonra, hatal m deil mi grmek iin Kahin'e gtrr. Neo bu byk olasla direnir, kaderinin bu ekilde nceden belirlenmi olduu fikrini reddeder ve Morpheus'a kadere inanmadn, hayatnn kontrolnn kendisinde olduunu dnmeyi tercih ettiini syler. Sokrates de kaderine ayn ekilde direnmitir. Platon'un Sokrates'in Savunmas balyla kaydetmi olduu durumasnda unlan syler: [Chaerephon] bir arkadamdr... [O] bir gn Delphi'ye gitmi. Bu kadar yolu Kahin'e u soruyu sormak iin tepmi... (dnyada] benden daha bilge biri olup olmadn sormu; Apollon'nun rahibesi [dnyada] daha bilge birinin olmadn sylemi. (Savunma 21a) Rahibenin bu yantn duyduumda u ekilde tepki gsterdim: 'Tanr ne sylyor byle? Buradaki gizli anlam nedir? Ben kk byk hibir bilgelie sahip olmadm biliyorum. O halde benim bu kadar bilge olduumu sylemekle ne demek istiyor?" (Savunma 21b) Gerekten de hibir ey bilmediini iddia eden birinden daha bilge biri nasl olmaz? Sokrates bize Kahin'in ngr niteliindeki szlerinin yanlln gstermeye soyunduunu anlatr. Ben de unu yaptm: Kahin'e "Bu adam benden daha bilge, oysa sen benden bilgesinin olmadn sylemitin" diyebilmek, yantnn yanl olduunu ispatlayabilmek iin, bulduum her yerde, bilge grnen insanlara yanatm. (Savunma 21c)

Sokrates bir politikac olan setii ilk adamn, ok ey bildiini sand halde hibir ey bilmediini renerek hayal krklna urar. nat bir doaya sahip olduu iin, aratrmasna devam eder ve n 14 ce Atina'nn mehur oyun yazarlarn, ardndan usta zanaatkarlarn sorguya eker. Yine hayal krklna urar. ronik bir biimde Sokrates, ne kadar cahil olduunu bildii iin gerekten de Atinallar arasnda en bilge olandr. Sonu olarak Sokrates hemehrilerini sorgulamay, onlara kendi cehaletini gstermeyi, bylece onlar uykularndan uyandrmay ve bilgi arayna katmay kendine grev edinir. Sanki ehir, tebihimi mazur grn, byk, koca bir attr; fakat byklnden dolay bir ekilde hantaldr ve harekete gemek iin at sinei gibi bir ey tarafndan sokulmay gereksinir. Sannn Tanr beni bu ehirde, btn gn durmak nedir bilmeyen, hareketsiz ksmlarnza konan, her birinizi sokarak eyleme zorlayan ve her birinizi ikna edip eletiren bir at sinei olarak yaamakla grevlendirdi. Tpk bir at sinei, pire veya bit gibi durmakszn sorgulayan Sokrates ehrin byk ounluuna hakikati -cahilce yaayanlarn sonunun mutluluk deil, sabun kp olduunu- anlatmaya alr. Hikayelerdeki kahinlerin evi birbirinden farkldr. Mitolojiye gre Zeus dnyann merkezini bulmak iin bir kartaln doudan, bir dierini batdan gnderir. Bu kartallar Delphi'nin stnde karlarlar, bylece buras dnyann merkezi veya gbei olarak kabul edilir. Grkemli bir gzellie sahip Parnassus Da'nn yamalarnda bir yer olan Delphi'de, Apollon, Pythia ismiyle de bilinen bir kahin olan rahibesine konuur. Morpheus'ta Neo'yu belki dnyann merkezine deil ama, Matrix'in ta kalbine; Kahin'in belki Parnassus Da'nda deil ama ehrin kenar mahallesindeki evine gtrr. Kendinden pek emin olmayan Neo, Morpheus'a sorar: "Kahin neyi biliyor?.. Her eyi mi?" Morpheus yantlar: "[Ona sorsan] Yeterince bildiini syleyecektir." Neo hl pheli, "Hi yanlmyor mu?" Morpheus soukkanl, paradoksal bir yantla onu teskin eder. "Do15 ru veya yanl terimleriyle dnmemeye al. O bir rehber Neo. Sana yolu bulmanda yardm edebilir."

Delphi'deki Apollon Tapna'na giden bir erkek ziyareti (kadnlara yasaktr), kurbanlarn kesip hediyelerini sunduktan sonra, Kani-n'in yardmclardan birine, ona sormas iin bir soru sorar. ayakl bir sandalyede oturan rahibe, Apollon'un nefesini, yani yerdeki bir atlaktan kan buharlar (muhtemelen etileni), iine eker. Apollon'un rahibesi bir rock konserinde kafay ttslemi biri gibi, baka bir dnyann anlalmaz diliyle konuur. Bir rahip anlalmaz mrldanmay yorumlar ve muhtemelen iir formunda dile getirir. Tpk 900'l hatlar arayan birinin edindii bilge nasihat gibi, Kahin'in kehanetleri genellikle bulank ve birden ok yoruma aktr. Bildiimiz zere Sokrates, Kahin'in ondan daha bilge kimsenin olmadna dair szlerini artc bulur. Kahin'in ok anlaml kehanetlerdeki nn bildii iin, onun hata yaptn kantlamaya alr, fakat sonunda kehanetin ironik anlamn kefeder. Vaktin Perslere kar sava iin uygun olup olmad hakknda Kahin'e soru soran Kral Croessus, rnein, Sokrates kadar bilge olamamtr. Kahin'in ona cevab u olmutur: "Bu savaa girersen byk bir krallk yklacak." Bu byk haberi alan kral ordularn sava alanna ve kendi mahvna srer. Artk, ona hangi krall kastettii konusunda hatasn iaret eden Kahin'e syleyecek herhangi bir laf yoktur. Matrix filminin, sanal kentin kenar mahallesinde yaayan Kahin'i, tpk, bir dnem erdemliliinden kesin emin olunamayacak bir bakire yerine ellisini gemi kadnlardan seilen Pythia gibi, byk an-nemsi, siyah bir kadndr: "Beklediin gibi deil, ha?" der Neo'ya Kahin. Kentli Kahin, Delphi'deki meslektandan farkl olarak, onu arayanlarla yz yze grmektedir. Her ne kadar o da ayakl bir sandalyede oturuyor olsa da, mutlulukla frnndan gelen kurabiye buharlarn iine eker, sigarasndan dumanlar koparr ve anlalmaz kelimeler mrldanmaz. Fakat sakn bunun sizi aldatmasna izin verme-16 yin; mesaj ne kadar ak olursa olsun, amacnda Pythia'l rakibinden geri kalmaz. Tuhaf bir ekilde burada sorular soran Kahin'dir. "Niin burada olduunu biliyor musun?" "Ne dnyorsun? Sence O sen misin?" Neo yant verir, "Bilmiyorum." Sokrates hibir ey bilmediini sylemeyi alkanlk haline getirmiti; oysa Neo gerekten bilmi-yordur. Kahin'in nkteli bir biimde belirttii gibi, [Neo] sevimli fakat pek zeki deildir. Kahin Neo'un kendisinin O olmad sonucunu karmasna izin verir ve ona, O olmann k olmak gibi olduunu syler. Hi kimse sana bunu syleyemez. "Kemiklerindeki szdan anlarsn." Ne yazk ki kt bir kurguyla ona syle syler. "Sende yetenek var, fakat sanki bir ey bekliyorsun." "Ne?" diye sorar

Neo. Onun ke-hanetimsi yant u olur: "Belki gelecek hayatn. Kim bilir? Bu tr eyler hep byle olur." Kahin -elbette ki kt bir niyetle deil -seans srasnda bedava bir nasihat de verir. Mutfak kapsnn stnde asl bir levhay iaret ederek Neo'ya orada ne yazldn bilip bilmediini sorar. Latince, der, anlam "Kendini Bil." Bu bilgelik gerekten de Kahin'in kehanetini anlamlandrmann anahtardr. Ayn sz Delphi'deki Apollon tapnanda ("barbarlara zg" Latince ile "Temet Nosce" deil ama) Yunanca yva>0 crorutov diye yazar. Pythia'dan gelen herhangi bir kehaneti yorumlamak, Kahin'in verdii fiili yanttan daha nemlidir. Sokrates bunu fark etmi ve u maksimle yaamtr. "Sorgulanmayan bir hayat yaamaya demez." Kral Croessus, daha nce grdmz gibi kendini bilmiyordu ve bunu cezasn fazlasyla dedi. Neo ancak zamanla kendini bildi, bylece kendine inanmaya balad ve Kahin'in kehanetinin derinliini dorulad; yani, Morpheus O'nu buldu ve Tri-nity O olan lye k oldu. Kendini bilmek anahtardr. Bu anahtar yoksa, baka bilgilere sahip olmann hibir anlam yoktur. Bu konu yalnzca Sokrates ve Mat-rix iin deil, felsefi ynleriyle ne kan dier filmlerde de sk sk ilenir. Fight Club bir ergenlik sorusu sorar gibi grnr: "Hayatnda 17 hi kavga etmemisen, kendini nereye kadar tanyabilirsin?" Kurgu ve "kavga" ilerledike, bunun salaka ve yalnzca erkeklere zg bir soru olmadn grrz. Kavga vastasyla kendimizi tanrz. Yine Boys Don't Cray filmindeki Marlon Brandon'un kendini ve dierlerini aldatnn getirdii felaketimsi sonular buna bir rnek tekil eder. Keza Memento artc bir soruyla urar: Kendime yalan sylemem nasl mmkndr? Hafza kayb yoksa cevabn bir paras m? Hollywood ve Atinallar anlalan hemfikirler: sorgulanmayan hayat hayat deildir. Kenar mahalle Kahin'i meselesini tamamlamak iin, Delphi'de yazlm olan baka bir bilgeliin de mutfakta sergilendiini hatrlayalm; "Hibir eyde arla kama" HT|6ev ayocv. "Bir kurabiye al," der Kahin Neo'ya, "birka kurabiye al" veya "cannn istedii kadar kurabiye al," demez. Gzel koktuklarn biliyoruz, belki de Neo onlar tknmak istiyordur. Kahin ayn zamanda tuhaf bir ey imekte (muhtemelen bir kokteyl) ve sigara tttrmektedir. Tahminen o, bu tr eylerin keyfini arla kamadan karabiliyor. Bu, Ajan Smith'in gittii yerdeki kaynaklan

tketen, tketince baka bir yere ynelen virsler olarak insan tanmyla kesin bir ztlk iindedir. Efsaneye gre Delphi'deki Kahin'e ilham veren buharlar, bir zamanlar btn insanlara ackm, fakat insanlar bu imtiyaz kt kullanp buharn geldii deliin iine atlayp kendilerine zarar vermiler. Yalnzca Pythia'nn "Apollon'un nefesini" solumaya izinli olduu ve yorumlayc rahibin akl danana aktarmak iin kehaneti dinlemek zorunda kald vakitler, akl danmaya gelenin Tanr'dan iki kat uzaklat vakitlerdi. Eer iyice sindirilirse, "Kendini Bil" ve "Hibir eyde arla kama" bilgelikleri, Seilmi Olan insanlara hakikati anlatmaya yetkili klacaktr. Belki ancak bundan sonradr ki herkes "kehanet dumann soluyabilir" ve Tanryla temas kurabilir. 18 ki Maarann Hikyesi Morpheus Neo'ya "Zihnin iin bir hapishanede," der. Kleler, sava mahkmlar, toplama kamp kurbanlar bile, an gelir, zihinlerinde zgr olurlar. "Bedenime sahip olabilirler, ama ruhuma asla." Klelie ve mahkmiyete kar bu direni alar boyunca birok kahramana iar olmutur. rnein Epictetus, Fredrick Douglass, Viktor Frankl, James Bond Stockdale, Nelson Mandela, John McCain, Mal-colm X, Rubin "Hurricane" Carter. Zihin iin bir hapishaneden daha kt olan ey, bir zihin hapishanesidir; iinde olduunu bilmez, bu yzden de kama istei duymazsnz. Byle bir hapishanenin iinde olan bir insan, zgr brakldn nasl anlayabilir ki? Varsay ki onlardan biri serbest braklp ayaa kalkmaya zorlansn, geriye dnsn ve gzlerini ktan ayrmadan yrsn, btn bu hareketler ac verecektir ve gzleri eskiden beri grp durduu glgelerin ait olduu nesneleri gremeyecek kadar kamam olacaktr. Biri ona eskiden grdklerinin anlamsz bir yanlsama olduunu, fakat imdi bir ekilde hakikate daha yakn olduunu ve daha gerek nesnelere baktn, daha doru bir baka yaklatn sylese, bu kii ne dnr dersiniz?.. arp, kendine imdi gsterilen nesnelerin eskiden grdklerinden daha gerek olmadna inanmayacak mdr?" Bu satrlar Platon'un maara alegorisi (ayrca benzetmesi, miti, maara meseli) diye bilenen bir hikye anlatt Cumhuriyet (514c) kitabndan alnmtr. Bununla birlikte anlat, Neo'nun Matrix'ten kurtarldnda yaad gl ok iyi tarif etmektedir. Maaradaki mahkmlar, boyunlarndan, ellerinden ve ayaklarndan zincirlenmilerdir. Doutan itibaren bu haldedirler ve baka hibir hayat

mevhumlar yoktur. Gardiyanlar, bir glge oyununda olduu gibi, atein nnde hayvan ekillerini geirirken, glgeler nlerindeki duvara der. Mahkmlar duvardaki -gerek hayvanlarn deil, tahtadan oyma ekillere ait- glgeleri seyreder. Bu glgeleri mmkn 19 klan k, en iyi k, yani gne deil, bir atein dr. Ne var ki mahkmlar tutsak olduklarn bilmezler ve kendilerince tecrbe edilen dnda herhangi bir gerekliin var olduundan kukulanmazlar. Gelgelelim bir gn, mahkmlardan biri serbest braklr, d dnyaya karlr ve orada, gne nda, eyleri bilfiil olduklar gibi grr. Bencil bir ekilde d dnyada kalmaktansa, esaret iinde yaadklarn tekilere anlatmak iin geri dner, arkadalar onun delirdiine inanarak, alayla karlk verir. Bu hikye Platon'un hocas Sokrates'in hayatna benzer. Deli olduu dnlm ve nihayet dikkatleri daha yksek bir gereklik dzlemine ekmeye alt iin lmle cezalandrlmtr. Elbette Matrix'ten kurtulan ve "hakikat ln" gren Neo'nun hikyesine de benzemektedir. Neo, tpk Platon'un mahkmu gibi, kendinin zincirlenmi veya daha kesin bir ifadeyle, Matrix'in yanlsatc glge oyununu zihninde canlandran siyah kablolara balanm olduunu renir. Platon'un maara alegorisinde mahkmu kimin kurtard belli deildir; ne var ki Matrix'te bu kii Morpheus'tur (Morpheus Yunan mitolojisinde, ryalar yoluyla ekillerde deiiklik yapan uyku tanrsnn ismidir). Neo, yukar doru ekitirilmek zorunda kalnm olmas gereken Platon'un mahkmu gibi, pembe bir maara bulamacnn iinde kabloyla balanm halde uyuyan dier bihaber mahkmlarn grnts karsnda ilk nce korkuya kaplr. Neo imdi grd eyin gerek olduunu ve eskiden bir d dnyasnda yaam olduunu kabul etmek istemez. Morpheus "Bu insanlarn ou filerinin ekilmesine hazr deiller," diyerek Neo'yu teskin eder. Tpk Platon'un mahkmunun maarann dndaki gerek dnyaya ar ve acl uyum salama dnemi gibi, Neo'nun iyilemesi de acldr. "Gzlerim neden acyor?" diye sorar Neo. "nk onlar daha nce hi kullanmadn," diye yant verir Morpheus. "Eitimin kk ac, meyvesi tatldr," diye yazar Aristoteles. Biz de eitim kelimesinin ngilizce'de etimolojik olarak "dar karmak" 20

anlamna geldiini unutmamalyz, Mahkm maaradan, Neo Mat-rix'ten dar karlmtr. Hipokrat Yemini hekimlere tbbi bilginin sahipleri deil, taycs ve yaycs olduklarm hatrlatr. Bakalarna yardm etmek iin bilgiyi paylamak zorundadrlar. Felsefe eitimi alanlar ise balayan ciddi bir yemin yoktur, fakat bu bilgiyi paylaanlarn says hi de daha az deildir. Platon'un firari mahkmu gne ndaki iyilik ve bilgi dnyasnda kalabilirdi, fakat geriye dner ve tekilere yardm eder. Bu mahkm eski inanlarna ve hayatn eskiden olduu gibi yaamaya dnmektense, "Homeros'un Achilles'i gibi hissetmez mi, tek kar topra olmayan bir adamn evinde karn tokluuna alan bir kle olmay yelemez mi," (Cumhuriyet 515d) her eye katlanmaz m? Neo da, Cypher'in aksine, sahte bir hakikate dnmektense her eye katlanmaya raz olacaktr. Bilgi ve Hakikat Maara alegorisi sadece Sokrates'in hikyesinin yeniden anlatm deildir; hatta bu, alegorinin en nemli yan bile deildir. Platon alegoriyi daha ziyade okuyucuya daha yksek bir hakikat dzeyini, Formlar iaret etmek, okuyucuda bu dnyaya bir akl tevik etmek iin kullanr. Biz - hepimiz - mahkmlara benzeriz; nk sk sk iinde yaadmz hakikatin var olan en yksek hakikat olduunu varsayma hatasna deriz. Platon'a gre, be duyumuza hitap eden hakikat dzeyinde tecrbe ettiimiz her ey, daha yksek bir hakikat dzeyinin, Formlarn yoksul taklitleridir. Gzel gnbatmlar, adil eylemler ve gerekten gzel bir in yemei tecrbe edebiliriz; fakat btn bunlar mkemmel Formlarn sadece taklitleri, kendinde Gzel-lik'in, kendinde Adil'in, kendinde yilik'in vs. kopyalarndan ibarettir. Akldaki hangi soru insanda Formlar arayn balatr? Platon ve Sokrates duyular vastasyla deil, yalnzca akl vastasyla anlamann nemini retir. Morpheus Neo'ya hi kimseye Matrix'in ne olduunun anlatlamayacan syler. Bizzat "kendin grmelisin." Formlarda 21 olduu gibi, Matrix'i kavramay salayan ey, kelimenin gerek anlamnda "grme" deil, dorudan bir bilmedir. Bu makale, hatta Pla-ton'u okumak bile, size Formlarn gerekte ne olduun tam anlamyla retemez. Platon'un diyaloglarnn insanda yaratt kafa karklnn, zorluun sebebi ksmen budur. nsan kendini soru sorarken yakalar: Adalet nedir? Ak nedir? yilik nedir? Her ey bir yana Form nedir? te Sokrates'in bann belaya girmesinin sebebi de zaten budur. Okumasna okuyun, fakat soru sorarken dikkatli olun.

Akln duyulardan daha nemli olduunu Neo da reniyor. Zihin maddeden nemlidir. Platon iin fiziksel olan, Form kadar gerek deildir, Neo iin ise aslnda "kak yoktur." Neo ilk insanlar esaretten kurtaran adamn reankamasyonudur. Platon iin ise beden ve zihin birbirine yle yabancdr ki birliktelikleri daha doutan travmatik bir ekilde hafza kaybna, bir tr unutkanla sebep olur. Bu Cypher'in uruna hain bir anlama yapt toptan bir bellek kayb deildir, fakat daha ziyade Dozer'n lmcl ay likrn ok fazla itikten sonra bir insann yaayaca akamdan kalmalktr. Ayrntlar doru zaman ve ipulanyla hatrlanabilir. Platon iin deja vu Matrix'te beklenmedik bir plan deiiklii deil, Formlarn bir hatrlanmasdr (anam-nesis). Yeniden doumlar esnasnda ruh bedenden geici olarak kurtulunca, Formlar seyrederiz. Dnya gezegenindeki btn renmeler, aslnda, sradan nesnelerde bulunan bir benzerlikten yola karak, Formlarn hatrlanma srecidir. rnein, bir ocuk ieklerin gzel olduunu retilmeye ihtiya duymaz, bunu Gzellik Formu'nu hatrlama ve iekteki gzellik pay vastasyla bilir. Felsefe: Az Kullanlan Yol Arabayla Morpheus'u grmeye giderken, Neo aklndan geri dnmeyi geirir; fakat Trinity n bir buhrana dnmeye zorlar. "Sen daha nce aada bulundun Neo. O yolu biliyorsun. Tam olarak nerede bittiini biliyorsun ve ben senin orada olmak istediini biliyorum." 22 nsan Robert Frost'un mehur dizelerini hatrlamadan edemiyor. "Az kullanlan yolu setim/ve btn hayatm deiti." Bu ok sevilen alntnn, bu kapan sznn, gerekten ka insana uyduunu hepimiz merak etmeliyiz. Eer bu alntya ounluk sahip ksa ve fiilen onu yaasa bile, eninde sonunda hi olmazsa bir byk cadde ve hl trafik skklklar olurdu. Krmz hap cesur tercihin yeni semboldr; birok insan Neo'nun yerinde olsayd bu hap seeceini syleyecektir. Bu yzden her zaman rencilerimden, felsefeye giri dersimin sonunda, snf kompozisyonlar dzeltmelerimden birinin zerindeki krmz ve mavi fosforlu kalem izgilerini koklamalarn isterim. Eer krmz mrekkebi solurlarsa, felsefede ustalar ve "tavan deliinin ne kadar derine gittiini gr"rler. Fakat mavi mrekkebi solurlarsa, daha nce semi olduklar -doru- yola geri dnerler, bir zamanlar evrenin gizemleri ve meselelerine dair sorular zerine dnm olduklarn unuturlar. rencilerimden bir ounun buna

can sklr. Byle bir seimin olmadn dnmek isterler. Gerekte hi kimse felsefede ustalaamaz, nk bu mmkn deildir. Fakat birka zel insan var ki, bilginin ve hakikatin ehvetine hibir ekilde direnemez. 23 2 phecilik, Ahlak ve Matrix GERAD J. ERION ve BARRY SMITH Biroumuz dnyann grndmz, hissettiimiz, duyduumuz gibi olduuna inanrz. Size sorsak, u anda bir koltukta oturuyor, bu kitab okuyorsunuz ve muhtemelen byle olduuna inanyorsunuz; orada, bir koltukta oturuyor olmanz, okuyor olmanz sizin iin bir gerek. yle ki byle bir ey zerine dnmeyi gereksiz gryorsunuz. nk her ey ok ak, soluduunuz hava kadar kesin. Kim byle sorularla urar ki? Thomas Anderson'da aynen sizin gibi kendinin saygdeer bir yazlm irketinde alan, vergi deyen, ev sahibine yardm eden, uygulamalar yazan bir bilgisayar programcs olduuna inanyor. (Elbette, teki hayatnda "Neo" lakapl bir hacker olarak yasa d faaliyetlerde bulunan biri olduuna ve bu hayat bir tek kendinin bildiine, yetkililerin ondan haberdar olmadna inanyor.) Yani Anderson gerein tpk sizinki, benimki gibi olduuna inanyor; ite ona iinde yaadn dnd ve her gn grd dnyann gerek olmadn renmenin onun iin acl olaca bu yzden syleniyor. Ander-son'un olaan hayatnda yaad rahat hkmranlk gerekte, insanlar tkenmez bir enerji kayna olarak yetitiren, harmanlayan yapay zeklardan oluan bir sistemin beyninde yaratt, kastl, devasa bir yanlsamadr. Mopheus'un Neo'ya bu yanlsama dnyasna dair yapt aklamada sylendii gibi, bu "Matrix" her yerdedir. 25 O her yerde. Hatta burada, bu odada. Pencereden dar baktnda, televizyonu atnda grdn ey odur. e gittiinde, dua ettiinde, vergilerini dediinde onu hissedersin. O senin gzlerine balanan ve seni aslnda bir kle olduuna, hakikate kr eden dnyadr. Neo, dier btn herkes gibi sende zincirlerinle, koklayamayacan, dokunamayacan, gremeyecein bir hapishanede dodun. Bir zihin hapishanesinde. Anderson ve adalar kendilerinin, kitaplar okuduklar, futbol malar seyrettikleri ve bu tr baka faaliyetlerle megul olduklar bir dnyada yaadklarn sanma

hatasn iliyorlar. in asl, btn hayatlarn bio-elektrik enerjilerini toplayan ve bilgisayar efendilerine veren bir tpn iinde geiriyorlar. Neo bu durumu ilk rendiinde kusuyor ve (yapay bile olsa) daha nceki, Matrix'teki hayatna geri dnmeye alyor. Neo'nun gverte arkadalarndan Cypher iin bu durum yle korkuntur ki (yine yapay bile olsa) Matrix'in yalanlarna dayanan zengin bir hayat karlnda Morpheus'a ihanet etmeyi kabul ediyor. "Cehalet mutluluktur," der. Ajan Smith'le anlamasn tamamlarken. Bu edebi uydurma bizi korkuttuu lde felsefi sorulan uyandrabilir. nk baz filozoflar bizim, Matrix benzeri bir srekli yanlsamalar dnyasnda tutsak olduumuzu iddia edecek kadar ileri gitmitir. Buradaki amacmz rnein Rene Descartes gibi baz Bat dnrlerinin dnyasndaki bu tr iddialar, yani, hepimizin bir Matrix'in iinde yaadmz varsaymn aratrmak. Bu fikrin temel bir hataya dayandn ve onun en iyi durumda metafizik bir isyan tavrn temsil ettiini gstermek istiyoruz. Ayrca, sonu blmnde, Cypher'in Matrix'e dnme seiminin ahlaki ynlerini inceleyerek, yanl ahlaki ilkelerinin onu ciddi ahlaki meselelerde hatal karar vermeye ittiini gstereceiz. 26 Bir Matrix'de Yayor Olabilirsiniz: Rene Descartes ve Ktcl Cin Grdmz, iittiimiz ve dokunduumuz dnyann bir yanlsama olabilecei varsaymn felsefede savunan duru, phecilik olarak bilinir. pheciler d dnyann var olduunu kesin olarak bilemeyeceimizi ileri srer. Bylece, tpk Matrix'in kahramanlarnn iinde yaar grndkleri gndelik dnyadan kukulanmaya balamalar gibi, d dnyaya dair bilgimizden phe etmenin olanakl olduunu sylerler. pheci varsaymlar zellikle iki tr insana ekici gelmektedir. lk grup, ebeveyn otoritesinin kesin kabul ettii gereklerine isyann bazen onlar "Hibir ey grnd gibi deildir!" veya "Gerein ne olduunu bir tek ben biliyorum!" yargsn vermeye iten, metafizik bir biime brnd ergenlerdir. kinci ve daha nemli grup kendilerini iki gruba ayran felsefecilerdir. Birinci grup metafizik bir isyan yaadklar dnemi atlatamayan, sama ve apak hatal varsaymlar gelitirmekten keyif, zevk alan felsefecilerden oluur. Bu ilk snfa giren felsefeciler, ergenliin pheci sloganlarna inandn sylemekten ekinmez. Ama burada bizim iin nemli olan grup, ikinci gruba giren felsefecilerdir. Bu ikinci grup,

rnein Descartes, Matrix benzeri senaryolar hakikat ve bilgiye dair temel sorulan aratrmak iin yararl aralar olarak grr. Descartes bir klasik haline gelen lk Felsefe zerine Dnceler kitabnda pheci bir sav gelitirir. Bu etkili savn amac, pheciliin doruluunu gstermek deil, bilime salam bir temel kazandrmaktr. Descartes bu grevi yerine getirmek iin lk Felsefe zerine Dnceler kitabna bir karann aklayarak balar. Bu karara gre, en ufak bir kuku duyduu btn inanlan askya alacaktr. Ancak kelimenin tam anlamyla mutlak kesin inanlar Descartes'in snavndan geebilecektir ve bilime sadece bylesi inanlar gvenilir bir temel 27 oluturabilir. Descartes'tn kktenci phecilii yntemseldir. Yani, entelektel bir amaca hizmet etmek iin tasarlanmtr. Descartes'n dncesinin bu aamasnda btn kukulu inanlar gerekten askya ald doru deildir. Bu, geici, amaca ulaldnda atlacak bir askya almadr. nanlar askya alma srecinde ilk atlacak olanlar Descartes'n duyumlara dayanarak oluturmu olduu inanlardr. Birok fikrimizi grme, iitme, dokunma, koklama ve tat alma duyularmz araclyla topladmz bilgilere dayandrrz. rnein apartmann d kapsnda grdmz ev arkadamzn okuldan/iten dndne ve deminden beri kapy amaya uraann o olduuna inanrz, yine anahtarlarn unuttuu sonucuna varrz. Bununla birlikte, Descar-tes'n dedii gibi, "bazen duyularmzn aldatc olduunu grrz." Bu zellikle kk ve uzaktaki nesnelere dair duyularmz iin geerlidir, fakat dier btn nesneler iinde bir doruluk pay ierir. Apartmana girerken grdmz, kapnn kilidiyle uraan kii aslnda bir hrsz olabilir. nk duyularmz sk sk bizi aldatmaktadr ve duyularmza dayandrdmz birok inancmz Descartes'n yksek standartlarna uymaz, bu yzden onun tarafndan kap dar edilirler. Akl yrtmesine devam eden Descartes, u anda bir koltukta oturup, bu kitab okuduunuz inanc gibi kar klmas grece zor inanlardan bile kukulanmann mmkn olduunu ileri srer. Elbette bu tr inanlar, ev arkadanz grdnze, onun kapy amaya altna dair inanlardan daha gvenilirdir. Bununla birlikte Descartes d grdmz zaman tam da bu tr eylerde yanldmz iaret eder. Dnzde kendinizi bir koltukta oturup kitap okurken grebilirsiniz, oysa gerekte derin bir uykudasnzdr. Uykudan uyanana kadar, dteki hayat, uyank

hayatmzdan ayramayz. Morphe-us Neo'ya u soruyu sorarken, bu noktadan hareket eder: 28 Hi sana gerek gibi gelen bir d grdn m Neo? Ya bu dten uyanman mmkn deilse? O zaman d dnyas ile gerek dnyay birbirinden nasl ayn edeceksin? Descartes d rneinden hareketle, gerekleri duyu yaantsna dayandrmann gvenilir olmad sonucuna varr ve duyularn sunduu kantlara dayanarak oluturulmu btn inanlar askya alr. Descartes bununla yetinmez, kendi inanlarna yapt saldrya devam eder. D sav, fiziksel dnyaya dair fikirlerimizin doruluundan kuku duymamz salarken, saylar ve geometrik ekillere dokunmaz. Descartes'n yazd gibi "ster uyank, ister uyuyor olaym, iki daha be eder ve karenin yalnzca dn kenan vardr." Bununla birlikte lk Felsefe zerine Dnceler kitabn aadaki daha kktenci bir zihinsel deneyle bitirir. Varsayalm der, "mutlak bir gce sahip, kurnaz bir ktcl cin beni aldatmak in btn enerjisini kullanyor olsun." Byle bir yaratk, iki ile n be ettii veya karenin dn kenan olduu hakknda bizi kolayca yanltabilir. Hatta bu ktcl cin, daha da kolay bir ekilde, bizi darda bir d dnyann var olduuna inandrabilir; oysa "gkyz, hava, toprak, renkler, ekiller, onun yargmz bulandrmak iin kulland d yanlsamalardr." Bylece Descartes "hatal bir ekilde btn bunlara sahip olduumu dn-mektense, ellerimin, gzlerimin, tenimin, kanmn veya duyulannn olmadn varsayyorum." Descartes'n lk Felsefe zerine Dnceler kitabn okuduktan sonra, hayatlanmzn batan sona ktcl bir cinin bizi aldatmas olmadn kantlamak gerekten de zordur. Descartes'n ileri srd kukucu savn hatal olduunu gstermenin herhangi bir yolu var m? Matrix'i seyretmi olanlarmz, bu temelden hareketle, srdmz anlaml hayatlann gerekte beyinlerimize zeki bilgisayarlardan oluan bir sistem tarafndan sokulduu ihtimalini kolayca bir kenara atp atamayacamz sorgulamakta hakldr. 29 Bir Matrix'de Yayor Olabilirsiniz II: Peter Unger'in eytan Bilim Adam Ve Hilary Putnam'n Kavanozdaki Beyni

Kukuculuk tartmasna ada bir katk, kendisi de bir kukucu olan ve ktcl bir cin tarafndan deil ama, eytani bir bilim adam tarafndan aldatldmz ileri sren Peter Unger'den geldi.(* Peter Unger. Iqnrance. (Oxford: Clarendon. 1975), S. 7-8) Unger'in 1975'te lqnrance kitabnda sunduu senaryosuna gre dnyamzda sandalyeler, kitaplar ve benzeri nesneler olduu ortak inanc eytani bir bilim adamnn beyinlerimizde uyandrd, inceden inceye ilenmi bir yanlsamadr. Bu sper beyin uzman, sinir sistemimizin ilgili ksmlarna balanm elektrotlarn verdii elektrik uyarlan reten bir bilgisayar kullanmaktadr. Bu bilim adam elektrik uyanlar kullanarak bizi gerekte var olmayan sandalyeler ve kitaplar gibi nesnelerin var olduuna inandrr. Unger'in iddasna gre byle bir senaryonun yle bir ierimi vardr: "Hi kimse asla [mutlak bir kesinlikle], bizi elektrotlar kullanarak dnyada ta diye bir ey olmadna inandran eytani bir bilim adamnn var olmadn bilemez", o halde hi kimse dnyada talarn var olduundan emin olamaz. Ayn ekilde, hibir zaman bir koltukta oturduunuzdan, bu kitab okuduunuzdan mutlak bir kesinlikle emin olamazsnz, nk eytani bir beyin uzmannn veya konumuza dnersek Matrix benzeri eytani bir bilgisayar sisteminin kobaylar olup olmadmz asla bilemeyiz. Hilary Putnam bu kukucu bilim-kurgu senaryosunu 1981 ylnda karm olduu Akl, Hakikat ve Tarih kitabnda daha ileri gtrr. Savn Putnam versiyonunda, eytani bir bilim adam bizi sadece talarn var olmas konusundan deil, duyularmzla algladmz her eyde aldatr. Putnam bizden beyinlerimizin cerrahi bir ameliyatla alnp, beyni besleyen kimyasallarn olduu bir kavanoza yerletirildiini hayal etmemizi isteyerek balar. Gl bir bilgisayar beyinlerimize, bizde, r30 nein koltukta oturduumuz, kitap okuduumuz, tenis oynadmz yanlsamasn yaratan elektrik uyanlar gnderir. Oysa, btn bu sreler boyunca eytani bir bilim adamnn laboratuvarn ssleyen kavanozlarn iinde yzen birer beyinden baka bir ey deilizdir. Putnam bilgisayar programnn beynimizin balatt eylemleri iin uygun geri beslemeleri retebilecek kadar karmak olduunu varsayar. Bu bilgisayar, rnein beyniniz bir eyler attrmak iin koltuunuzdan sizi kaldrmay denediinde, sizi gerekten de koltuunuzdan kalkp mutfaa gittiinize inandrmak iin gerekli uyarlar retebilecek gtedir. Fakat, bir eyler yediinizi kesin olarak hissetmenize

ramen, siz hl bir kavanozun iinde yzen bir beyinsinizdir. Putnam, Matrix'teki birok insann durumuna arpc bir biimde benzeyen bu tuhaf senaryoyu rettikten sonra, u kukucu sorulan sorar: "Bir kavanozun iinde olmadnz nereden biliyorsunuz?" Bu soruya bir cevap bulamadmz srece, Descartes'n savlarnn ilham verdii kukuculuk, bamzn zerinde Demokles'in klc gibi salnmaya devam edecektir. Matrix'ten Kurtulu: Kukuculua Kar kmak Neyse ki, pheci olmayan felsefeciler, Descartes, Unger, Putnam ve Matrix tarafndan ortaya atlan hakikat ve bilgi hakkndaki baa bela sorulara baz cevaplar vermitir. lk olarak, pheci senaryonun yalnzca bir olaslk olduunu, stelik zayf bir olaslk olduunu fark etmek nemlidir. Descartes' sistematik kukuculuunda takip etme zahmetine katlanmamzn sebebi, byk lde, bunun zel felsef balamndan kaynaklanmaktadr. Bilimin en yksek idealleri iin retmemiz gereken mkemmel bilgi araynn balam. Descartes iin bilginini mutlak bir kesinlie sahip olmas gerektiini, ktcl bir cinin (veya bir bilgisayar sisteminin) bizi aldatp aldatmayacandan asla emin olamayacamz ve bu yzden bilgi iddialarmz duyu31 larmza dayandramayacamz hatrlayalm. Kukuculuk yanda veya kukuculuk kart savlan incelediimiz felsefi bir balamda, son derece kesin bir standart uygulamak tamamyla normaldir. Bununla birlikte bu standartlar gndelik hayatn olaan balamna tandnda ar katdrlar. Bir arkadanz size yarnki hava durumunu sorduunda ona "Hava diye bir ey var m?" veya "Yarn nedir?" diyemezsiniz. Byle bir durumda arkadanz sizin delirdiinizi dnrse haksz saylmaz. Farkl balamlarda, neyin gerekten bilgi olduuna dair farkl standartlar sz konusudur. Baz felsefi balamlarda bilgi iin ok kat standartlar uygulayabiliriz. Fakat gndelik hayat balamlarnda, hepimizin bildii, hepimizin paylat devasa bir sa-duyusal bilgi koleksiyonu tarafndan dorulanan normal standartlar uygularz. O halde gndelik hayat balamnda, nerede oturduumuzu, ne yaptmz, hava durumunu, ma sonularn gerekten de biliriz. Demek ki kelimenin tam anlamyla kendi ve evremizdeki dnya hakknda birok eyi biliriz. Bu eyler hakkndaki inanlarnz hem dorudur hem de gndelik deneyimler tarafndan gerek anlamda dorulanr. rnein, u anda d

grmediinizi biliyorsunuz. Descar-tes'n (tpk Elvis gibi) lm olduunu ve Matrix'in sadece bir film olduunu biliyorsunuz. Ayrca modern bilim srekli olarak hi de felsefeden daha az kesin olmayan bilgiler sunmaktadr: Elektronlar gktalanndan daha kktr, balklar memeli deildir, Ay kfl (veya baka trden) bir peynir deildir. (* Burada bilimin ilerlemesinde yanllanabilirliin. yani bilimsel teorilerin srekli olarak hakikatin testine tabi olduu gereinin oynad nemli rol inkar etmiyoruz. Evrimci biyologlar, evrim teorisinin hatal olduuna dair yeni kantlarn bulunabilecei gereini bile gz ard etmezler. Yani yaradl gibi alternatif teorilere kar ateli saldrlan, din dman olmalarndan deil, evrim lehinde srekli yeni ve salam kantlar bulmalarndm kaynaklanmaktadr.) Eer gerekten de srekli byyen bir saduyusal ve bilimsel bilgi birikimine sahip oluyorsak, o zaman bilginin Descartes'n kukuculuk tartmasnda talep ettii ok zel kesinlik trne her zaman ihtiya duyduu iddiasn reddetmemiz gerekir. 32 Descartes'n temel epistemolojik ilkesinin, deyim yerindeyse ancak kesin bilginin bilgi olduu ilkesinin kendine zg sorunlar vardr. Hakikatin bilinemez bir ey olduunu varsaymak anlamnda kendi kendinin altn oymaktadr. Gen Theodore Stick'in ve Lewis Va-ughn'un iaret ettii gibi, "[kukucular] bilginin kesinlik gerektirdiinden kesin olarak emin olmadktan srece bilginin kesinlik gerektirdiini bilemezler." (vurgular sonradan eklenmitir). Descartes'n ilkesine dair yukarda sz ettiimiz kukularn nda, bu ilke o kadar kesin grnmez. Gerekte saduyusal ve bilimsel inanlar, Descartes'n ilkesinden daha kesin deilse bile, daha gvenilirdir. Her ey bir yana Descartes'n yazdklarn okurken bizzat duyularmzn sunduu kantlara gveniriz. O halde bilginin kesin olmas gerektii konusundaki iddiasndan kuku duymak iin hakl sebeplerimiz var. Felsefeci Bemard Williams tarafndan gelitirilen baka bir kukucu kart sav daha vardr. Williams, bizzat dte ve uyankken yaadmz tecrbeler arasnda bir ayrm yapabiliyor olmamzn, bu iki farkl tecrbenin ve bunlar arasndaki farklarn ayrmnda olduumuz anlamna geldiini ileri srerek Matrix benzeri bir srekli-dhapisha-nesinde kilitli olduumuza dair korkularmza bir son veriyor. Bu iki farkl tecrbe hakknda konuabiliyor olmamz, bunlarn arasnda bir farkn olduunu ve bu fark bildiimizi gsterir. Williams'n yazd gibi "d ancak uyank algmzla aklayabiliriz." Yani, d ile uyanklk arasndaki ayrm, ancak bazen uyanksak yapabiliriz ve iki tecrbe tr arasnda ayrm yapabiliyorsak, ki yapabiliyoruz,

hayatmzn asla son bulmayan bir dler zinciri olduundan korkmamz iin ortada hibir ciddi sebep yoktur. Demek ki felsefe, Matrix filmi zerine dikkatli bir dnmenin hemen uyandrabilecei metafizik belirsizlikten kurtulmak iin bir dizi ara sunmaktadr. Nerede oturduumuz, ne yaptmz, etrafmzdaki dnyann neye benzediine dair bilgimiz felsefi kesinlik deil, fakat 33 gndelik ve bilimsel amalarmz uruna kullandmz balama uygun, gl merulatrma trleri gerektirdii iin, d dnyann varolduuna inanmamzn iyi sebeplerini, yalnzca bu dnyann var olduunu deil, ayrca onun doasn ve yapsn bildiimiz iddiasn kantlamak iin kullanabiliriz. Manin Gardner'n da ifade ettii gibi: Bir d dnyann var olduu hipotezi...yle yararl ve asrlara dayanan tecrbeyle yle sabittir ki, bu kadar bir kesin baka deneysel varsaym olmadn sylersek abartm olmayz. Bu varsaym yle yararldr ki, bundan kukuya duymak, bir deli veya bir metafiziki olmadnz srece neredeyse imknszdr. Ahlak ve Matrix: Cypher'n Yanl Descartes ile Matrix'in ilham verdii kukucu phenin penesine dtmzde, Ajan Smith'le iren anlamay yapan Cypher'i anlayabiliriz. Gerek dnyann sefil hayatndan bkm olan Cypher Matrix'te zengin ve nl bir aktr olarak yeni bir hayat karlnda Smith'i Morpheus'a gtrmeyi kabul eder. Cypher Matrix'in gerek olmadn bilir. Fakat bunu kulak arkas edip yanlsamal fantezinin keyifli dnyasna geri dnerek hayatn daha iyi hale getireceine inanr. Ne var ki Cypher burada byk bir hata yapar. Hayatn yalnzca zevk iin srdrmeyi seerek, zevkin onun hayatn yaanmaya deer klacak tek ey olduunu iddia eder. Felsefede, kendi bana deerli olan tek eyin haz olduunu syleyen reti hedonizm(* Hedonizm faydacln temel bileenlerinden biridir. Faydaclk bir eylemin ahlaki deerinin bu eylemin rettii mutluluk miktarna bal olduunu syleyen bir ahlak anlaydr. Faydacln iki kurucusu Jeremy Bentham ile John Stuart Mill'dir.), yani hazclk olarak bilinir. Hedonizm ilk bata insana ekici gelse de, felsefeci Robert Nozick kitab Anari, Devlet ve topya'(** Robert Nozick. Anarchy. State, and i'topia (New York: Basic Books, 1974).)da ona karsna gl bir sav -

34 karr. Bu sav bizim iin zellikle ilgi ekici. nk baka bir kavanozda beyin zihinsel deneyi ieriyor. Nozick de besin kimyasallarnn iinde yzen uursuz bedenler olabileceimizi iddia ederek balyor. "Deneyim makinesi" adnda, merkezi sinir sistemimizi uyarmak iin elektrotlar kullanan gl bir bilgisayardan sz ediyor. Nro-psikologlar bu deneyim makinesini kullanarak bizde, kitap okuduumuz, arkadalarmzla bulutuumuz, bira itiimiz ve benzeri ho eyleri yaptmz yanlsamasn yaratabiliyorlar. Ne var ki btn bu sre boyunca biz, deneyim makinesinin iinde bulunmaktayzdr. Deneyim makinesinin isteimiz btn deneyimleri retmek iin ina edildiini varsayarsak, kendimizi tmyle baarl, mutlu ve gzel hissederek yaayabiliriz. Nozick burada soruyor: "mrnz boyunca makineye balanmak ister misiniz?" Elbette Cypher'n cevab "Evet." Ne var ki biroumuz hakl olarak daha tedbirli olacaktr. nk hayatmz bu ekilde sadece elektrot uyaranlarna dntrme fikrinde rahatsz edici bir eyler var. Nozick, Cypher gibi deneyim makinesine balanmak isteyecek olanlara kar ynelttii bir dizi savla bunun neden byle olduunu aklyor. lk olarak, diyor, "Biz baz eyleri sadece tecrbesini edinmek deil, yapmak isteriz. Ne deneyim makinesi ne de Matrix gerek, anlaml eyleme izin verir. Bunun yerine anlaml eylemin bir grntsn yaratr. Fakat baka areler de var: Biz bir ey olmak istiyoruz... Ama tankn iinde yzen biri hibir ey yapamayan bir et yndr. Tankn iinde uzun sre kalan insann nasl biri olduunu yantlayanlayz. Cesur mu, zeki mi, nazik mi, nkteli mi, sevgi dolu mu? Bu sadece bir yant meselesi deildir, onun [bir ey] olmas imknszdr.(Nozick, Anari, Devlet ve topya, s. 43) Nihayet deneyim makinesi, biroumuzun iddetli arzularnn mecbur kald gibi, hakikatle herhangi bir ekilde temas etmemize 35 izin vermez. Nozick buradan hareketle u sonuca varr: "Bir deneyim makinesi hayal ederek ve onu kullanmayacamz anlayarak deneyimin dnda baka eyler istediimizi reniyoruz." Ayn ekilde, Cypher'in kararn dnerek ve ayn eyi yapmayacamz fark ederek zevk (veya n, veya zenginlik veya gzellik) dnda eyler de istediimizi reniyoruz. Cypher'in seimi, gerekte, ahlakddr. Oysa

Neo'nun "hakikat lyle" yzleme karan, ona, hayatna anlam ve bu sayede ahlaki bir deer katacak gerek deneyimler ve gerek eylemler yaama frsatn veriyor. Ahlak felsefecisi John Stuart Mill'in yazd gibi, "Karn a bir insan olmak, karn tok bir domuz olmaya; kendinden honutsuz Sokrates olmak, kendinden honut bir aptal olmaya yedir." Kendini Bil Matrix bize felsef pheciliin tedirginlik veren kayglarn, hayli ekici bir biimde sunuyor. Ne var ki zerine biraz dnnce kukucularn dnyann varl hakkndaki pheleriyle neden ayn fikirde olmamz gerektiini anlayamyoruz. Eer bir felsefe seminerindeysek bu tr kukulara eyvallah. Fakat normal hayata grdmzde onlarn mesnetsiz olduunu gryoruz. Dahas, Cypher'in hakikate srtn dnp Matrix'e geri dnerek yapt byk hatay da grebiliyoruz. Akl bizi yalnzca d dnyann var olduunu kabul etmeye zorlamyor, fakat ayn zamanda bu dnyayla yzlememizi, bu dnya iinde kendimize anlaml bir hayat kurmamz ve hepsinden nemlisi hayat, yetikin birer insan olarak, ciddiye almamz talep ediyor. 36 3 Matrix Olana DAVID MITSUO NIXON Matrix'i seyrettikten sonra sormak zorundaym, "u anda Matrix'in iinde olabilir miyim? Belki grdm, tattm, hissettiim ve dokunduum, gerek sandm her ey, gerekte 'bilgisayarlarn rettii d dnyas'nn bir parasdr." Bu ylesine ilgin bir bak ki, ona bir ad takmaya deer. Bu durumu, kolaylk olsun diye Matris Olana olarak adlandryorum: u anda benim (veya sizin) bir Matrix'te olmanz mmkn. Bu makalede Matrix Olana'n evreleyen bir dizi soruyu incelemek istiyorum. Bu sorular unlardr: (a) u anda fiilen Matrix'in iinde bulunmasak bile, Matrix Olana'nn u anda bildiimiz ve bilmediimiz eylere dair ne gibi ierimleri vardr? (b) Neo Matrix'te olduunu nasl reniyor (reniyor mu?) (c) Matrix Olana bize bir anlam ifade ediyor mu? Sonraki iki blmde varacam sonularn hayli karsezgisel, hatta baz okuyucular iin kabul edilmez olabileceini imdiden belirtmek

isterim. Fakat savlar sizi ikna etmese bile, onlarn en azndan sizi dnmeye sevk edeceini umuyorum. Gerekten Bir ey Biliyor Muyuz? Matrix Olana'nn u anda bizim neyi gerekten bilip bilmediimiz asndan ne gibi sonulan var? Matrix Olasl u anda Matrix'in iindeyim anlamna gelmiyor. u anda Matrix'in iinde olmamn ve 37 inandm birok eyin yanl olmasnn mmkn olduu anlamna geliyor. rnein, benim bir Honda Civic'im olduuna inanyorum, oysa arabam falan yok; nk u anda pembe bir bulama tpnde yzyorum. Matrix Olana u anlama geliyor: u anda sahip olduum birok inancn yanl olmas mmkndr. Gelin bir an iin Matrix Olana'nn geerli olduunu (yani bize anlaml geldiini ve bunun gerekten mmkn olduunu varsayalm), o zaman u anda sahip olduum birok inan yanltr. nanlarnn byk bir ounluunun yanl olduu fikrine insanlar, tipik olarak iki tr tepki verirler. Birincisi udur: "Eer bir inancn yanl olmas mmknse, o zaman bu inanc bildiinizi syleyemezsiniz. rnein Ay'n iinin oyuk olmadna ve burada ccelerin yaamadna inanyor olabilirsiniz, bununla birlikte Ay'n iinde ccelerin yayor olmas mmkndr. Demek ki Ay'n iinde ccelerin yaamadn kesin olarak bilmiyorsunuz. Elbette sizden inandnz eylerden vazgemenizi istemiyorum. Fakat sakn bunlarn gerekten bildiiniz eyler olduunu sanmayn. Bu tutum, Descartes'n yntemsel pheciliine benzer. Descartes tek bir kesinlik bulmak iin, zerine kukunun glgesi den her eye duyduu inanc askya alma yntemini kullanr. Descartes Matrix'i seyretmedi; fakat onun hikyesi de eit lde korkuntur. Descartes, hikyesinde, "sonsuz gce sahip zeki ve ktcl bir cinin, btn enerjisiyle beni aldatt" olaslyla oynar. Descartes iin, byle bir cinin onu aldatyor olmasnn mmkn olmas, en azndan cinin hakknda onu aldatabildii nesnelerin bilgisine phe drr. Dier tepki ise u ekildedir: Eer gerek dnyada "bilme" kelimesine bakarsanz, her zaman yanl bir bilgiye sahip olduumuzun mmkn olduunu teslim ettiimiz eyleri bilgi olarak kabul ettiimizi grrsnz. Gerek dnyada (filozofluk taslamadmz srece) bir inancn bilindiini sylemek iin, onun yanl olmasnn imknsz olmasn beklemiyoruz. rnein otobs duranda biri gelip soruyor,

38 "Saatin ka olduunu biliyor musunuz?" Kol saatime bakyor ve yant veriyorum, "Evet, saat 12:30." Saatimin durmu olabileceini kabul ediyorum, fakat eer filozofluk taslamyorsam, bu benim saatin ka olduunu bildiimi dnmeme bir engel tekil etmez. Felsefecilerin, felsefe yapmadklar zamanda aramadklar bylesi yksek standartlar birdenbire bilgide aramalarn neye yormal bilmiyorum. Eer biri bana bir inancmn yanl olmasnn olas olduunu sylerse, benim tepkim u olur: "Eeee?" Mesele bir eyin mmkn olmas deil, ne kadar olas olduudur. Bu yzden biri bana herhangi bir konudaki inancmn byk ihtimalle yanl olduunu gsterene dein, inandm ve bildiimi sandm hibir eyi deitirmem. Ben bu ikinci tepkiyi verme eilimindeyimdir. Fakat belki bu iki farkl gr, bunlarn farkl "bilgi" trlerinden bahsettii eklinde anlayarak, birletirebiliriz. Birinci gr bir sper bilgi trnden bahseder, eer yanlma ihtimaliniz yoksa, bir eyi sper bildiinizi syleyemezsiniz. Descartes'n baka bilgileri zerine ina edecei tatan bir temel araynda kulland yntemsel kukuculuk bu tr bir bilgi arar.(* Rene Descartes, lk Felsefe zerine Dnceler, Sosyal Yaynlar) kinci tr gr, yanlma olasl ok yksek olmadka, doru olduunuzu syleyebileceiniz ikinci tr bir bilgiden bahseder. Her iki gr de, Matrix Olana'nn, fazla (belki hi) sper bilgiye sahip olmadmz ve bunun doru olduunu sandmz srece bilgi olarak kalan birok sradan bilgiye sahip olduumuz gereini deitirmeyeceini kabul edecektir. yle syleyeyim, Matrix mmkn ise, gerekten bir ey bilip bilmediimiz sorusu eski cazibesini yitirir. Neo, Matrix'te Olduunu Biliyor mu? imdi, biraz vites deitirip Neo'nun Matrix'te olduunu nasl bulduu hakknda konumak istiyorum. Film bizden Neo'nun daha nce bilmedii bir eyi rendiini, yani, hayatnn byk bir ksmn (bulamacn iinde yzen bir beden) olarak geirdiini rendiini 39 grmemizi istiyor. (Burada dikkatimi daha az talepkr olan olaan bilgi ile snrlyorum). Neo rendii eyi renme noktasna nasl geliyor?

Morpheus Neo'ya krmz ve mavi hap uzatmadan nce yle syler: "Hi kimseye Matrix'in ne olduu anlatlamaz. Onu kendin grmelisin." Morpheus bunun nedenini sylemiyor, ama bunun sebebi tahmin ederim, hi kimsenin ona inanmayacak olmasdr. sterseniz yle syleyeyim: ona yalnzca her eye inanabilecek saf ve aptal insanlar inanr. Ve bu insanlar, ara sra attklarn tuttursalar da bizim bilgili dediimiz insanlar snfna girmez. Yani Neo Morpheus'un tanklna gvenerek Matrix hakknda bir ey bilemez, nk byle bir hikyeye inanmak saflktr ve saf inanlar (bazen doru ksa da) bilgi deildir. nk bir inancn tam anlamyla bilgi saylabilmesi iin, hakl karlmas gerekmektedir. Gerekten de bilginin geleneksel tanm, hakl kan doru inantr. Geleneksel tanma gre, eer bir eye inanyorsanz ve inancnz doruysa, ona inanmakta haklsnzdr ve onu bildiinizi syleyebilirsiniz. Ne var ki birok kii bu geleneksel aklamada hatalar bulabilir, fakat en aandan hakl kma gerekliliinin aptal inanlar ile ansl tahminlerin bilgi saylmasn engellediini syleyebiliriz. Neo krmz hap alyor ve bylece "tavan ininin ne kadar derine gittiini" reniyor. Birka dakika gemeden herhalde hayatnda yaad en tuhaf deneyimleri yaamaya balar. Krk bir aynann kendi kendini tamir ettiini grr. Aynaya dokunur ve ayna onu aynams bir maddeyle kaplar. Birdenbire kendini kollarndan, bacaklarndan, bandan kablolarn ve filerin balanm olduu pembe bir bulama tpnn iinde bulur. Etrafnda milyonlarca baka tp olduunu grr. rmcee benzeyen bir robot havalanr, onu boynundan yakalar, kafasndaki fii eker ve uarak uzaklar. Hemen ardndan tp boalr, bir borunun iinden aa kayar ve kanalizasyona benzeyen bir yere der. Bir dakika sonra byk bir vin kolu onu sudan karr. uuru 40 gidip gelir. Nihayet iinde bulunduu gemide gezecek kadar iyileir. Sonra kafasna fi gibi bir ey taklr ve birdenbire kendini "yapnn", "ykleme programnn iinde bulur. Morpheus burada ona Matrix'in uzun hikyesini anlatr. nanlmas zor bir hikyedir. Neo ilk bata inanmaz. Yaad eyler yle ok edicidir ki dayanamaz ve kusar. Onu sulayamayz. nk btn hayatnzn sahte bir hayat olduunu, aslnda "bilgisayarlarn rettii bir d olduunu renmek" en azndan insann tansiyonunu drr. Fakat benim sormak istediim soru bunun inanlmas duygusal olarak ac verici bir ey olup olmad veya Neo'nun en son yaadklarna bakarsak, buna inanmann makul olup olmad deil. Aksine u: Acaba bu

korkutucu deneyimler, onun imdiye kadar bir tpn iinde yaam olduuna inanmas iin, Morpheus'un tanklnn sunamad iyi sebebleri sunabilir mi? Yoksa bu tuhaf deneyimlerden sonra bu inanlmaz hikyeye inanmak, hl onun iin bir aptallk olmaya devam eder mi? Dikkat edin, Neo'nn yeni inanlarnn (btn hayatn Matrix'te geirmi ve imdi zgr olduuna inanmasnn) yanl olduunu sylemiyorum. Elbette byle bir ey mmkn. Belki de Matrix diye bir ey yoktur, Neo imdiye kadar bildiimiz bir hayat srmtr ve son zamanlarda aslnda gl sanrlara sebep olan krmz bir hap imeye kandrlmtr vs., vs. (Akas sonu byle ksayd, film asndan hayal krkl olurdu.) Evet, byle bir ey mmkndr. Fakat mmkn olan her eyin gerekten olduuna inanmamz iin her zaman iyi sebeplerimiz yoktur. Ayrca olasln derecesini her zaman aklda tutmalyz. nk ancak kuvvetle olas olduuna inandmz eylere inanmamz makuldr. Peki Neo inand eye inanmak iin -yani eskiden Matrix'in tutsa olduuna, artk zgr olduuna inanmak iin- iyi sebeplere sahip mi? Eer cevap evet ise, onun sadece inanmadn, ama ayn zaman41 da bildiini syleyebiliriz (Hata yapma olasl bulunmakla beraber, bu olaan bir bilgidir). Neo'nun tuhaf deneyimlerinden sonra bile Matrix'in varlna inanmak iin pek iyi sebeplere sahip olmad fikri zerinde biraz durmak istiyorum. Diyelim ki Neo 25 yanda. Bu durumda Matrix hikyesine inanmas iin ondan 25 yllk tmyle normal ve gvenilir deneyimlerini, kendisinden gerek olduuna inanlmas istenen birka gnlk tuhaf deneyimlerin karlnda bir kenara atmas istenmektedir. Bence burada aceleci davranlm. Hele bu tuhaf deneyimlerin krmz hap yuttuktan hemen sonra gerekletiini dnrsek epeyce aceleci. Ayrca Neo'nun deneyimlerini yorumlamaya muktedir olmasn salayan btn yeteneklerinin, imdi tmyle gvenilmez olduu iin bir kenara atmas istenen yirmi be yl iinde kazanldn da dnrsek, durum daha da ktleir. Yani, Neo, duyularnn salad eylerden hangilerinin bilgi olduunu bilmesini, hayatnn ilk 25 ylna borludur. Fakat eer Matrix hikyesine inanacaksa, deneyimlerini nasl yorumlamak gerektiine dair renmi olduklarn da bir kenara atmak zorundadr. Aada, Neo'nun Matrix hikyesini kabul ettii taktirde atlacak

olan, bir insann deneyimlerini yorumlamasnn birka temel kuralnn kk bir listesi bulunmaktadr: (a) nsanlar genel olarak yalan sylemezler, yani eer biri size bir ey sylyorsa, muhtemelen dorudur. (b) Eer biri sizin dilinizi konuuyorsa, sizin dilinizi konuuyordur. (c) Eer bir ey yaptnz hatrlyorsanz, mutlaka yapmsni2dr. (d) nsanlar birbirlerine dokunduklarnda beden deitirmezler. (e) nsanlar kzdklarnda kafataslar gerekten atmaz. (f) nsanlarn ayakkablarnn yrrken kard sesler, sizinle iletiime girmek iin kardklar sesler deildir (bu yzden bu ayak seslerini yorumlamann bir anlam yoktur!) (g) Eer bir nesne byyor grnyorsa, bu genellikle onun size 42 yaklat anlamna gelir (benzer bir ekilde, klyorsa, uzaklayor demektir). (h) eyler siz bakmadnzda da varolmaya devam eder. Bunun gibi inandmz, ne kadar apak olurlarsa olsunlar zerine dnmeyi brakmadmz birok ey vardr. Biz (siz, ben, Neo) bu tuhaf, fakat aikr eylere inanmakla yetinmiyoruz, ayrca onlara inanmakta haklyz. nk bunlara inanmak makuldr. Fakat ne kadar aikr grnrlerse grnsnler, onlara inancmz doutan gelmiyor. Peki onlara inanmamz hakl karan ey nedir? Onlara inanmakta deneyimlere haklyz, nk btn iin dier deneyimlerimize yok).(* uyuyorlar Ben (ve bu gvenmemek hibir sebebimiz bilgikuramsal

merulatrmann anlalmasnda aklayn tutarllk fikrinin merkezi bir neme sahip olduunu dnen deneycilerden biriyimdir. Bir insann inanlarnn onun sahip olduu tecrbelere uyduu iin meru olduklar fikriyle gelmek istediim yer bu aklayc tutarllk ilkesidir. Felsefi bak alar bu tr fikirle esastan uyumayan kiiler tezimi ikna edici bulmayacaktr.) Bize ok ak bir ekilde doru grnmelerinin sebebi, onlann doruluklarndan kukulanmamza neden olacak bir olay yaamam olmamzdr. Eer farkl deneyimlerimiz olsayd, onlar bu kadar meru kabul etmez, hatta yanl olduklarn dnrdk. Demek ki bu temel kurallarn meruluu nemli lde bir insann gemi deneyimlerine dayanr. Eer gemi deneyimlerinize gvenemezseniz, bunlara inanmak iin hibir sebebiniz yoktur. Yukarda szn ettiim ilkeler son derece nemlidir; nk bunlar deneyimlerimizi yorumlamamza yardmc olurlar. Bu yorum ilkelerine gvenmekte,

ancak gemi deneyimlerinize gveniyorsanz, haklsnzdr. Eer Neo btn deneyimlerinin ktcl bir bilgisayar tarafndan ona verildiini kabul ediyorsa, bunlara gvenmek iin hibir gerekeye sahip deildir. Bu yzden yukardaki yorum ilkelerine inanmas meru deildir ve yeni deneyimlerini eskiden yapt ekilde yorumlamaya devam edemez. Baz eylerin bize normal, baz eylerin artc gelmesinin sebebi, yaadmz deneyimlerdir. Gerekten de sk sk konutuumuz 43 insanlarn aslnda bizimle ayn dili kullanmadn, baka bir dili konutuunu ve kullandklar her kelimenin aslnda baka bir anlama geldiini kefetmek beklenmedik ve tuhaf bir deneyim olacaktr. Ya da rnein baz insanlarn yalnzca sal ve perembe gnleri uyuduklarn renmek artc ve tuhaf olacaktr. Tuhaf ve beklenmedik olan (ayn zamanda normal ve bildik olan), bizim deneyimlerimizin, alkn olduumuz eylerin bir fonksiyonudur. Eer Neo gemi deneyimlerine gvenemezse, olmasn bekledii eyleri bekleyemez. Artk hibir ekilde u normal, u tuhaf deme ansna sahip deildir. Neo insanlarn kendiyle ayn dili konuur grnd bir dnyaya alkn olduu iindir ki birisi (diyelim ki Morpheus) kendi diline benzer sesler karmaya baladnda onun kendisiyle ayn dilden konutuunu dnmeye eilimli olacaktr. Fakat eer bu dnya ktcl bir bilgisayar tarafndan yapay olarak yaratlm bir dnya ise Neo bu dnyaya gvenemez. Bu durumda Neo'nun Morpheus'un kendisiyle ayn dilde konutuuna, onun doru sylediine, kzdnda kafatasnn atmayacana inanmas meru deildir. nk bu eylerden herhangi birine inanmasnn meruluu gvenemedii deneyimlerden gelmektedir. Fakat bu, eer Neo hayatnn byk bir ksmn, eytani bir bilgisayarn kendisine verdii deneyimlerle Matrix'te geirdiine inanrsa, Morpheus'un anlatr grnd hikyeye inanmasnn meru olmad anlamna gelir. Yok eer, Neo'nun, ona hayatn Matrix'te geirmi olduunu anlatan (veya anlatr grnen) Morpheus'a inanmas yerindeyse, hayatn Matrix'te geirmi olduuna inanmas yersizdir. Buna kendi kendini yalanlayan inan diyebiliriz. Bizzat ona inanyor olmanz, ona inanmak iin iyi sebepleriniz olmamasn gerektirir. (unla karlatrn: "Hesap yapmada o kadar ktym ki, hesaplarmn yzde ellisi yanl kyor.") Elbette seyirciler resmin, filmin esas olanna gre, daha byk bir ksmn grebiliyorlar. Programlanm dnyann gerek dnyaya

44 yeterince benzediini ve Neo'nun yeni deneyimlerini (rnein Morpheus'un onunla ayn dili konuup konumad veya doru syleyip sylemediine dair) yorumlarnn doru olduunu biz biliyoruz. Fakat (seyircilerden farkl olarak) Neo, Matrix'in dnyasnn gerek dnyaya benzediini dnmek iin hibir salam gerekeye sahip deildir. Yeni deneyimlerinin onu hemen gerek dnyann (hakl olarak) Matrix'in dnyasna benzediine inanmaya iteceini dnebilirsiniz; fakat gerekte bu yeni deneyimler, yukardaki gibi baz yorum ilkelerince yorumlanmad srece deersizdir. Daha nce grdmz gibi Neo, gemi deneyimlerine gvenemedii iin bu ilkelere de gvenemez. Bu sonu, gerekte, geni lde kabul gren Holizm [btnclk] denilen bir bilgikuramna dayanr. Bu kurama gre hibir deneyim, kendi bana deil, ancak karlkl balantl ve daha geni bir deneyimler koleksiyonunun bir paras olarak dorulanabilir. Ki bunlardan bazlar yorum ilkelerini iermektedir. (Eer bu gr size yanl geliyorsa, buradaki sav da ekici gelmeyecektir). Bylece, Neo yeni deneyimlerini eskisi gibi yorumlamakta ve bu yeni eylere inanmakta (rnein eskiden Matrix'in iinde yaadna ve ank zgr olduuna inanmakta) hakszdr. Buradan kacak doru sonu, Neo'nun (olaan bilginin en snrl anlamnda bile) eskiden Matrix'te ne olduunu, imdi ne olduunu bilemeyeceidir. Sanrm bu akl yrtme, Matrix Olana'na benzer geni lekli varsaymlar karlamak iin genelletirilebilir. Yani, bu fantastik hikyelere inanmann, neredeyse kendi kendini imknsz kld sonucuna varlabilir. Fakat bu baka bir yaznn konusudur. u an iin, balang noktamza Matrix Olana'na geri dnmek isterim. Matrix Olana Anlaml m? Matrix Olana, hatrlarsanz, "u anda Matrix'te olabilirim," anlamna geliyordu. Burada gzden geirmek istediim mesele Matrix Olana'na benzer bir eyin ne kadar anlaml olduudur. u anda 45 Matrix'in iinde bulunduumuz fikri ne kadar tutarl bir olaslktr? imdiden sylemem gerekir ki, Matrix hikyesinin bize tutarl bir olaslk sunup sunmad hakknda dnrken, amacm hikyenin iindeki kurgu hatalarn gstermek deil. Ayn ekilde hikyenin bilimsel ve teknolojik olarak mmkn olup

olmadyla da ilgilenmiyorum. Aslnda hikyenin fiziin belirli yasalarn inedii ve bu yzden imknsz olduu ortaya kartlabilir. Fakat benim derdim bu deil. Ben daha ziyade, hikyenin kendi ban tutarl olmadndan kayglanyorum. Daha nce de sylediim gibi, u anda Matrix'in iinde bulunuyorsanz, inanlarnzn ou yanltr. (rnein aslnda bir bulamacn iinde yzyorken, kitap okuduunuza inanyor olabilirsiniz.) Muazzam miktarlarda yanl inancn Matrix'in hikyesini tehdit ettiini dnyorum. (Biraz sonra bunun neden byle olduunu greceiz.) Kukusuz Neo'nun btn inanlar yanl kmad. Yznn nasl grnd hakknda bir fikri vard ve rnein bunda hakl kt (Oysa Matriix'ten ktktan sonra yznn aslnda Barbara Streisand'a benzediini kefedebilirdi -ne ok olurdu ama!) Fakat, eer Matrix gibi dnyalar tasarlayabilirsek, daha kt bilgisayarlar da tasarlayabiliriz; bu bilgisayarlar, Matrix'te tutsak ettikleri insanlarn yanl inanlarnn saysn arttrmak iin en ince ayrntlarla bile urayor olabilir. Bu durumda soracam soru u olacaktr: nanlar olan ve btn bu inanlarn neredeyse hepsi yanl olan bir kii dnebilir miyiz? Eer yant hayr ise, neredeyse btn inanlar yanl olan insanlar kapsayan Matrix (veya en azndan yknn benim bilgisayarlarn ktlklerini arttrdm versiyonu) trnden hikyelere asla anlam kazandrmayacaz demektir. Bylece ilk iitildiklerinde ne kadar inan-las gelirse gelsin, Matrix Olana gibi fikirler anlamsz olabilirler. Burada kantlamaya altm ey, daha kesin bir ekilde dile getirirsek, bir kiinin (ad Lisa olsun) kahramannn (ad Homer olsun) neredeyse btn inanlarnn yanl olduunu dnd bir yk46 y anlamasnn mmkn olmaddr. (Biz Lisa ile Neo da Homer ile yer deitirirse) Neo'nun (ya da biz de dahil olmak zere baka birinin) neredeyse tmnn yanl olduunu dndmz inanlara sahip olduu bir hikyeyi tmyle anlayamayz. ncelemek istediim tezin merkezi bileeni u: Bir kiinin belirli bir konuda sadece tek bir inanca sahip olduunu sylemek anlamszdr. Bir ey hakknda bir inanca sahip olmak iin, baka inanlara da sahip olmak gerekir. Bir rnek verirsem konu aklk kazanacaktr. Varsayn ki ad Cletus olan arkadamla konuuyorum ve aramzda aadaki konuma geiyor. CLETUS: Aylar korkuntur. BEN: Neden byle sylyorsun? ok byk olduklar iin mi?

CLETUS: Bykler mi? Bunu bilmiyordum. BEN: Krkl hayvanlar olduklar iin mi? CLETUS: Krkleri mi var. Bunu da bilmiyordum. Aslna bakarsan hayvan olduklarn da bilmiyordum. BEN: Ama en azndan bunlarn fiziksel dnyada yaayan canl yaratklar olduklarn biliyorsundur, yle deil mi? CLETUS: Bunlar imdi reniyorum. BEN: Seni korkutmalarnn sebebi kulara benzemeleri mi? CLETUS: Kulara m benziyorlar? BEN: aka yapyordum. En azndan aylarn nasl grndn bilmen lazm, gerekten bilmiyor musun?(* Dorusunu isterseniz, bir aynn nasl grndn bilmek iin ay hakknda inanlara sahip olmanz gerekmez. Daha ziyade belli tanma yeteneklerine sahip olmanz gerekir. Ne olduunu deil, nasl olduunu bilmek Rylean terminolojisine aittir, (bkz. Gilbert Ryle. The Concept of Mind: 1949). Fakat bu yetenekler herhalde bir ay kavramna sahip olmak iin de gereklidir.) CLETUS: Ah... hayr. Nasl grnyorlar? BEN: Haydi ama! Aylar hakknda hibir ey bilmiyor musun? CLETUS: Evet, korkunlar. BEN: Baka? 47 CLETUS: Hm... hayr. Konumann burasna geldiimizde Cletus'un "Aylar korkuntur," dediinde yalnzca bir baka kiiden duyduu eyi tekrarladndan, bunun ne anlama geldii hakknda hibir fikri olmadndan kukulanmaya balayabiliriz. Byle sylemesinin sebebi ne olursa olsun aylarn korkun olduu inancna sahip deil, aynn ne olduunu bilmiyor; nk ay kavramna sahip deil. nk benim, Cletus'un (ister doru olsun ister yanl) aylarn korkun olduuna inandna inanmam iin, onun ay ve korkunluk kavramlarna sahip olmas gerekir. Ama ben ay kavramna sahip olduunu kabul etmem iin, benim aylar hakknda doru kabul ettiim (rnein aylar hayvandr, kua benzemezler gibi) inanlara onun da sahip olduunu grebilmem gerekir. Bu inanlar dnda, Cletus'un bu kelimeyi -eer onun iin bir anlam varsa- hangi anlamda kullandn belirlememize yardm edecek baka bir ey yoktur. Bizim iin Cletus'un aylarn korkun olduuna inandn kabul etmekle Cletus'un rnein aalarn korkun olduuna inandn kabul etmek arasnda

hibir meruluk fark olamaz. (Bu fikir, yani bir insann inanlarnn onun kelimelerini belirledii -yani inanlarn kelimelerin temsil ettii kavranlan belirledii - fikri Btnclk bal altnda toplanan grlere girer. Burada genellikle Anlam Btncl veya Kavram Btncl olarak bilinir). Cletus'un korkunluun ne olduunu bildiini kabul etsek ve bize "Aylar bir eydirler," gibi ok genel bir cmle kursa bile Cletus'a atfedeceimiz inan, (u byk, tyl ve kua benzemeyen hayvan olan) aynn korkun olduu inanc deil, korkutucu bir ey vardr inancdr. Gelin sonulan biraz genelletirelim. Diyelim ki bir insann birok yanl inanca sahip olduunu sylemek istiyorum. Bu kiiye bir yanl inan atfedebilmek iin, bu kiinin kendini sz konusu yanl inanta gsteren belirli kavramlara sahip olduunu batan kabul etmem gerekir. Ama bu, sz konusu kiinin benim doru kabul ettiim 48 birtakm inanlara sahip olduu anlamna gelir. Bylece bir kiiye (rnein Homer'e) atfettiim her yanl inan iin, aynca bir sr doru inan atfetmem gerekir. Yani baz doru inanlar her zaman varolmaya devam edecektir. Bir insann yanl inanca sahip olmasn, ancak doru kabul ettiimiz baka inanlarn zemininde belirleyebiliriz. Bir kiinin btn inanlarnn yanl olduunu sylemek, ancak, bu kiiye atfetmek zorunda kalacamz dier doru inanlar gz ard ettiimizde mmkndr. Acaba bu akl yrtme Matrix Olana'nn gerek veya tasarlanabilir bir olanak olmadn gstermekte baarl myd? Ne yazk ki, hayr. Matrix'in eytani bilgisayarlar bile btn inanlarmz yanl yapamyorsa bile (o zaman ank inan olarak grlemezler), Matrix iinde yayorsak birok inancmzn, hatta inanlarmzn byk ounluunun yanl olmas mmkndr. Sanrm Matrix Olana'nn tasavvur edilebilirliini sonunda kabul etmek zorunda kalabiliriz. Gerekten de Matrix'te olabilirsiniz, btn inanlarnzn yanl olmadna emin olsanz bile, inanlarnzn ou yanl olabilir.(* (*) Makalemi gzden geiren birok kiiye ve bu metni gelitirmede yorumlarndan ok faydalandm Bill Irwin'e teekkr ederim. Hatalar, her zamanki gibi. yazara yani, bana aittir.) 49 4 Grmek, nanmak, Dokunmak, Hakikat CAROLYN KORSMEYER

Atlanta Hastalk zleme Merkezlerine 1981 ylndan 1990 ylna kadar 120'den fazla sebebi bilinmeyen lm vakas bildirilmitir. Birou Laotian Yaylalarndan g etmi olan Hmong topluluuna ait yetikinlerden oluan bu insanlar, uykulannda lmtr. lmlere dair hibir tbbi aklama getirilmemitir; bununla birlikte Hmong'larn kendi aklamalar vardr: bu insanlarn geceleri gelip insanlarn soluunu kesen bir kt ruhun kurban olduunu iddia etmektedirler. Bu kt ruhun ziyaretinden sonra hayatta kalmay baaran ok az kii, fel eden bir korkudan ve kt bir yaratn gslerine ktnden sz etmitir. Gerekten de kurbanlarn lmeden nce korkun bir kbusun iinde rpndklarna dair bilimsel bulgular sz konusudur. Bilimsel cemaat kesin bir tehise varamamsa da, Aklanamayan Ani Gece lm Sendrom'u olarak literatre geen bu raporlar, dlerin insan ldrebilecei endie verici olasln kabul ettirmitir. Dlerin vahi dnyasnda her trl duyumsal tecrbenin yaanmas mmkn olsa da, bir kural olarak d, hafza ve hayal gcnn deposundan gelen vahi bir orijinallikle icat edilmi genellikle grsel bir fenomendir. Dler bildik, tuhaf, sradan, kayg verici, ehvetli veya korkun olabilir. nsan teskin eden "sadece bir ryaym," deyii, sadece grmekle kaldnz eyin sizi incitmeyecei ve bugne kadar dnzde grm olduunuz hibir eyin size dokunamayaca r50 tk varsaymna dayanr. Yaralanma ve lm, yaayan dokulara ak bir mdahaleyle mmkndr; kukusuz bir dn byle bir gc yoktur. En azndan biz yle umuyoruz. Matrix'te Yaamak: Baz Klasik Felsefi Sorunlar Matrix varsaym, bir insann btn hayatn srekli uyku benzeri bir fel durumunda, beyin uyaranlar gelir. tarafndan Matrix'te, yaratlan yanlsamalar dile ierisinde gibi) yaayabilecei anlamna (Morpheus'un getirdii

"bilgisayarlarn rettii bir d dnyasnda" yaayan bireyler hayat btn bildik zenginlikleriyle tecrbe ettiklerine inanrlar. Duyu alclar Matrix'e baldr, bu sayede tat alma, koku, dokunma, grme ve iitme felsefede metafizik varsaymlardan biri olan esse est percibi(* Varolmak alglanmaktr) ilkesine uygun bir ekilde bilgisayarlar tarafndan uyarlmaktadr. Bu yk, yalnzca beden ve zihin, bilginin kesinlii gibi nemli felsefi sorulan uyandrmakla kalmaz, ayn zamanda sanal dnyann siyasi gcne dair gncel paranoyak korkularn canlanmasna

zemin hazrlar. Bu makale, sz konusu meselelerin u yanlaryla ilgilidir: duyu tecrbesi ve filmin felsefecilerin "duyusal phecilik" dedikleri eyi ne srmek iin kulland aralar. Film ak bir biimde Descartes'n lk Felsefe zerine Dnceler kitabna gnderimde bulunan bir dizi klasik alglama sorununa serbest atta bulunuyor. Descartes, duyu tecrbelerinin d dnyann zelliklerini tam olarak kaydettii ve bylece bilgiye temel olabilecei fikri zerindeki kukulan ele alrken, bizi, dlerimizi uyankken yaadklanmzdan ayrmamza yardmc olacak ltler oluturmaya davet eder. imdiki zamanda gerekleen algnn salaml hakknda kukular uyandrmak iin hayli baarl bir yoldur bu. nk dlerin tecrbe edilme biimi, bir insan geici olarak gerek olduklarna inandracak kadar canl olabilir. Matrix filminin balangc d grme sorunlaryla tatlandrlmm Neo, filmde birka kez dnde Matrix'le korkun karlamasnn ardndan ter iinde uyanr. Her ne kadar bu anlar bir sahneden tekine gemek iin kolay bir ara olarak kullanlm olabilirse de, herhangi bir alg deneyiminden kesin sonular karlp karlamayaca sorularn akla getirmektedir. Descartes d grme savn, bizim iin Matrix'ten daha az ikna edici olan kt kalpli bir aldatcyla veya "ktcl bir cin"le destekler. Burada bizi yalnzca duyu alglarnn deil, btn inanlarn ve sonu karmalarn sistematik olarak bu cinin aldatna tabi olduunu tasavvur etmeye arr. eytani aldatcnn ada versiyonu, eytani bir bilgisayardr. Bu kbusumsu yapay zek, programlanan ile programlayann rollerini deitirmitir ve bir hayat oluturan deneyimleri yapay olarak oluturmaktadr. Bu durum Matrix'te, benim filmin en korkun sahnesi olduunu dndm, Neo'nun insan organizmalar mr boyu sren dlerinde besleyen tplerden birinde uyand sahnede kurulur. Burada Neo, belki de filmin btnyle tutarsz bir biimde, kendisinin Matrix'te ayrcalkl olmadn gsterecek bir ekilde milyonlarca dier tpe dardan bakma frsat bulur. Sahne, benim bildiim en korkun felsefi soruna ayna tutar: bu, hepimizin aslnda bir laboratuvarda kavanozlarda yaadmz ve zihinsel hayatmz salayan eyin elektrik uyaranlar olduunu varsayan bir zihin deneyidir. Bu tr bir'kuku azck bile olsa hakl bir zemine dayandnlabilir mi? Duyular ok uzun zamandan beri zihin ve beden arasnda organik bir iletiim yolu olarak kabul edilmektedir. Biz bu duyular araclyla dnya hakknda bilgi oluturmak iin veri

toplarz. Tecrbelerimizden hareketle btn duyu alglarnn ara sra yanlglara konu olacan biliyoruz. Acaba, gerekte tek tek her duyu algsnn d dnyadaki nesnelerle temas yoluyla deil de, fakat beynimize verilen elektrik sinyalleriyle yaratld srekli bir yanlsamann kurban olamaz myz? Felsefede bu tr varsaymlarn kesin bir ekilde tutarsz, hatta kendi kendini rten varsaymlar olduunu syleyen bir dnce okulu vardr. Matrix szn ettiim yaznda sk sk rnei verilen ka-52 vanozdaki beyin deneyiyle ayn problemi ilemektedir: eer bir insan sistematik olarak aldatld bir dnyada yayorsa, bu dnyadan sz etmesi nasl mmkndr? Hatta bu kii bir kavanozda veya Matrix'te yaadn nasl bilip iddia edebilir? Varsaym ancak bir insann kendine dardan bakmasyla mmkndr ki, bu onun kavanozda olmad anlamna gelir. Film bu adan Calderon'dan X-Files'a. kadar btn d yklerini snrlayan limitlere sahiptir. Anlatc, filmi Matrix'in dndan anlatr. Film darda salam dayanak noktalarna sahiptir: rnein kahramanlarn koltuklara baland ve beyne taklan kablolar yoluyla programlara girdikleri Nebuchadnezzar gemisi. Matrix'e kendi istekleriyle giren karakterler, sistematik yanlsamann kurban deillerdir. Birok insann tmyle bir programn iinde yaad varsaym bir arkaplan iddiasdr, nk bu insanlar sanki bir senaryonun iindedir ve hibir ekilde gerek karakterler deildir. Belli ki filmi yapanlar hikyelerinin inandrclna kuku dren bu tr problemlerin yeterince farkndaydlar; nk diyaloglara bunun ironik bir eletirisi sokulmutur. Geminin gvertesinde Neo ile Mouse arasnda geen diyalogu hatrlayn. Neo gverte arkadalaryla, Matrix'in dnda ilk yemeini yerken, yirmi ikinci yzylda yemek yemenin eski keyfini yitirmi olduunu renir. Bir musluktan tek hcreli, besleyici proteinlerini alrlar; bu yemek itah ac bir ekilde bozuk yumurtaya ve bir anak sme benzetilir. Mouse bu maddeyi ok eskiden hatrlad Tahl Ezmesine benzetir. Fakat sonra merak eder: Bu maddeyi reten makine, ezmenin tadnn neye benzediini nasl biliyordur? Ya hi kimse hibir zaman gerekten ezme yememiken ve karlatrma imknndan yoksunken, nasl olur da onun tadnn neye benzediini bilebilir? Gerekten de nasl? Daha dorusu onu hibir eyle karlatramazsak, tadnn neye benzediini nasl bilebiliriz? 53 Hakikati Deerlendirmek

Bu sorular ok yerinde sorulardr, fakat te yandan, geerken sorulmu ve cevapsz braklm sorulardr. Belki de yanlsamann mant hakknda drt ba mamur bir tartma beklemek bir filmden ok fazla ey talep etmektir. Bununla birlikte filmde daha iyi bir ekilde ilenmi nemli bir yan soru vardr: algsal deneyim nedir; bir eyin gerek ve deerli, yani yaamaya deer olup olmad nasl bilinebilir? ki kart cevap verilmitir: lk olarak, gerek ve deerli olan Mat-rix'in yanlsamalarndan zgr olandr. Bu perspektif filme egemen olan ve seyircilerin kabul etmesi beklenen bak asn oluturur. Bununla birlikte bizden dikkat bekleyen baka bir bak as daha vardr: Gerek, en canl ve en keyifli deneyimi sunan eydir. Morpheus ve ekibi birincisinin peindedir; ikincisi hain Cypher'in gizli gndemini oluturur; ama bu ayn zamanda Dozer'a smms yiyeceinde vcudun ihtiyac olan her eyin var olduunu iddia eden sadk ve sempatik Mouse'un da dile getirdii bir eydir. Mouse, Dozer'a itiraz ediyor, nk bu besinde temel insani tepkilerle ilikilendirilen bir duygu olan haz yoktur. "Gdlerimizi inkr etmek, bizi insan yapan eyleri inkr etmektir." Dozer bunu kukuyla karlyor; belli ki haz onun iin Matrix'e kar savaanlarn sahip olamayaca bir lkstr. Be duyu, antik felsefecilerden ada psikolojik aratrmalara kadar, zihni bedenden, akl duygulardan ve bilgiyi hazdan stn gren bir hiyerari iinde ele alnmtr. Grme ve iitme "uzak" veya mesafe duyulardr; nk bunlar nesnelerinden ayr olarak i grrler ve onlarla fiziksel temas gerektirmezler. Bu mesafe onlara bilgi kuramsal bir avantaj baheder; grme ve iitme, etrafmzdaki dnyaya dair bilgi edinme ve bu bilgiyi tekilere iletmedeki nemlerinden dolay tipik olarak hiyerarinin en stnde yer alrlar. Her ikisi de alglayann vcudu ile alg nesnesi arasnda bir ayrlk gerektirdii iin grme ve iitme fiziksel duyumla en az ilikili olanlardr. (Aslna bakarsanz 54 grme, genel olarak bir duyum deil, bir tr alglama biimi olarak kabul edilir.) Bedensel duyular denilen tat, koku ve dokunma duyulan nesneleriyle belirli bir fiziksel temas gerektirirler. Her ne kadar koku i grebilmek iin belli bir fiziksel ayrl gerektirse de, bu bedensel duyum yaknlk, hatta dorudan temas gerektirir ve bu nn deneyimi belirgin duyusal his niteliklerine sahiptir. Geleneksel olarak bunlarn, hem temin ettikleri bilginin leinin snrl olmas hem de beraberlerinde getirdikleri haz dolaysyla, ilgimizi datmalar sebebiyle, dikkatimizi nesnelerden ziyade znel durumumuza ektiine inanlmaktadr.

Dokunma, koku ve tatla ilikilendirilen fiziksellik, insan doasnn hayvani ynyle daha fazla ilikilendirilen bedensel duyularn dk statlerinin sebeplerinden biridir. Matrix'te Hissetme ve Matrix Grme ve duymann filmlerde byk lde kullanlmas beklenir. Ekrandaki eylere dokunamayz, onlar koklayp tatlarna bakamayz; fakat grp duyabiliriz. Grdklerimizle duyduklarmzdan bazlar, ekrandaki karakterlerce de grlr ve duyulur; biz bylece onlarn tecrbelerine ortak oluruz. Diyaloglar, filmde srekli kullanlan bir mphemlikle grme ve gzlere gnderimde bulunur: bir insann grd, belki yalnzca bir programn yanlsatc rndr. Fakat-"grmek" sezgi ve bilgi ile e anlamldr. nk btn Bat felsefesi tarihi boyunca anlama iin bir metafor olarak hizmet etmitir. Filmin bilge lideri Morpheus uyarlarn ve analitik gzlemlerini grsel meta-forlarla dile getirir. Neo'ya, rnein, onun koklayamad, tadna ba-kamad ve dokunamad bir hapishanenin -"Bir zihin hapishanesinin"iinde olduuna dair bilgi verir. Morpheus dile getirdii ekliyle Matrix, "seni bir kle olduun gereine krletirmek iin gzlerine balanan bir dnyadr," diyor. Ne var ki Morpheus Neo'yu, Mat-rix'in her yerde mevcut grsel aldatmalarna ramen, yanlsamann ardndaki gerei grmek iin gzlerini kullanmaya arr. Neo, 55 pembe bulamatan ve Matrix'in kanalizasyonlarndan kurtulduktan sonra uyanr ve sorar, "Gzlerim neden acyor?" Morpheus yant verir, "nk onlar daha nce hi kullanmadn." Neo, tpk Platon'un maarasndan yeni kan biri gibi ktan rahatsz olur; nk hakikati grmek ne kolay, ne de rahat bir itir. Morpheus insan organizmalarnn btn Matrix makineleri tarafndan yetitirilip enerji kayna olarak kullanldna dair kefinden sz ederken unlar syler: "Ta ki tarlalar kendi gzlerimle grene kadar, uzun bir sre buna inanamadm." Grme "Grmek inanmaktr," zdeyiine uyarak btn dier duyulardan ok daha belirgin bir ekilde zihinle ilgili geleneksel balantlar iinde vlmektedir. Ama grme ayn zamanda halsinasyon ve bu yzden kukuyla glgelenmitir. Bu zdeyiin gerisini hemen hatrlarz. "Grmek inanmaktr, dokunmak ise hakikat." Bu dokunmann aldatmaya bak olduu anlamna gelmez. Bununla birlikte halsinasyon ve serap grmenin byle olduu kefedilmitir, nk insan byle durumlarda elini sert bir eyle

karlamadan bunlarn arasndan geirebilir. Demek ki, hem toplum psikolojisinde hem Matrix'te fiziksel dokunma, genellikle grmenin uzaktan ilemesinden daha gvenilir bulunmaktadr. Bu tr deerlerin ifade edilmesi, belirgin bir biimde uzak duyulara hitap eden sinemayla bir eliki oluturmaktadr. Hem grme hem iitme, uzaktan i grd iin gzetleme arac olarak kullanlr. Filmin banda Neo, Ajan Smith'in takibinden kurtulmak iin, (ok akllca bir krk ayaa benzetilen) dinleme cihazndan kurtarlr. Ses bir film yapmcsnn elinde etkili bir aratr, Matrix filmi de sesi alk olmadmz bir biimde dokunmayla ilikilendirerek imdiye kadarki rneklerinden ok daha karmak bir ekilde kullanmtr. Seste dokunmaya zg bir nitelik vardr ve film mziinin yksek sesle alan ksmlar elle dokunulabilir bir mevcudiyete sahiptir. (Filmin sonunda mzik "Uyan!" diye barmakta ve filmin bandaki d sorgulamasna gnderimde bulunmaktadr.) [Bilen seyirciler 56 iin para, film tecrbesinden gereklie bir kpr grevi grmektedir. Mzik, siyasi mesajlaryla tannan Rage Against the Machines (Makinelere fke) grubuna aittir. Tam bu noktada filmin son yazlan akt iin, para, hem arkaplan hizmeti grmekte hem de seyircilere ynelik bir mesaj iermektedir] Bu tr saldrgan mzikler dinleyicinin bedensel uzamn igal ederler. Salonu dolduran mzik kendi mesajn iinde tar. nk eski ve czrtl ses cihazlar bilgisayarlarn sessiz uultusundan daha gvenilirdir; bilgisayarlarn temiz sesinin aksine, ses, cihazlarnn czrt ve hrtlaryla iletir. Hayati noktalarda bulunan telefonlar yalnzca sesleri deil, bedenleri de geminin gvenli gvertesine iletir. Belli ki, sanal bedenler bile tanmak iin dokunsal kanallara ihtiya duyuyor. (* Sanal beden ok sevilen bir fikirdir, fakat bir insan duyular zerine dnrse, onun tan bir kavram kargaas olduunu grr.) zellikle nemli bilgiler, tpk Neo ile Tri-nity'nin ilk karlat sahnede olduu gibi, bazen, karakterlerin neredeyse birbirine dokunacak kadar yakn olmasn gerektiren bir fsltyla verilmektedir. Gittikleri kulpteki mzik yle yksektir ki, insan yalnzca duymakla kalmaz, hisseder. Duyabilmek iin birbirlerine ok yakn durmak zorundadrlar ve Trinity konuurken dudaklar Neo'nun boynunu yalar geer. Bedensel duyular, filmde zellikle nemli bir rol oynuyorlar. Birok nesne bir koku retiyor, fakat Matrix filminde insan vcutlarnn kokusu hem olumlu hem olumsuz anlamda zellikle vurgulanmaktadr. Filmin balarnda bir sahnede Trinity ar ar

ve sessizce, uyuyan Neo'yu neredeyse srnerek koklar. Bu onun hem merak ettiini, hem efkat duyduunu hem de yaknlk hissettiini gsterir. Bence koklama, kefin ilkel ve hayvani bir biimi olduu iin, bu durum bilgi elde etmek iin kullanlan ileri teknoloji rn karmak aygtlarla bir tezat tekil eder. Trinity'nin Neo'nun kokusundan holandn varsayarz, fakat insan kokusundan nefret eden Ajan Smith iin ayn ey sz konusu deildir. Morpheus'la bir anlama yapabilecek olma57 snn keyfiyle, Smith kurallara kar gelip, yaknnda gerekleen olaylarn bilgisinden mahrum kalmasna sebep olacak ekilde kulakln karr. Bu yerden nefret ediyorum. Bu hayvanat bahesinden. Bu gereklikten, ya da sen adna ne diyorsan ondan. Artk dayanamyorum. Kokusuna dayanamyorum, eer koku diye bir ey varsa. Boazma kadar geldi. Senin o pis kokunu alabiliyorum ve ne zaman bu kokuyu duysam, onun bana bulaacandan korkuyorum. Smith insanlar virslerle karlatrr. Virsler kt kokunun bula-cln sembolize eden korkun bir denklemdir. (* Koku ve hastalkla ilgili baknz: Alain Corbin. The Foul and the Fragrant: Odorandtbe French Social Imagination, eviri M. Kochan. R. Poner ve C. Prendergast (Cambridge: Har-vard Uniyersity Press. 1986).) Hem ekici, hem dman; itici koku anlamnda koku duyusu, bedensellie vurgu yapmak iin kullanlmtr. Sanki insann hayvansall sanal bedeninde de ortaya kmaktadr. nsan olmayan Ajanlarn, "duyusal programlar"n, bir kokusu olmadn kolayca karabiliriz. Sahip olduklar koku duyma yetenei, rakiplerinin kt kokusunu almayla snrlanmtr. Tadn Batan karclklar Tat Matrix'te, daha nce grdmz gibi, zellikle estetik deerlerle sunulmaktadr; nk yeme zevki Matrix'e kar yaplan savata yoldan karan tehlikeli bir zaaf olarak cisimlemektedir. Zion'u korumak iin bitmek bilmeyen uratan yorulmu olan Cypher yoldalarnn amacn terk eder, onlar aldatr ve Morpheus'u Ajan Smith'e vermeyi kabul eder. Btn istedii gemiini unutmak ve -baka bir seim yaptnda- sonsuza kadar eriemeyecei lksleri ona sunacak olan bir programda yaamaktr. Biz ilk olarak Cypher duyusal zaaflarn reniriz -ki bu ahlaki zayfln bir belirtisidir- arkada gibi g58

rnd Neo'ya ev yapm likr teklif edip aka yollu onun Morphe-us'un dnyay kurtarmak iin gnderildiine inand "O" olduunu dile getirerek Neo'nun zgvenini zayflatr. Daha derin ihaneti, hemen bir sonraki, Ajan Smith'le bir restoranda buluup mkemmel bir biimde piirilmi bifteini yedii sahnede ortaya kar. Yerken, ikisini iip purosunu tttrrken, tekrar Matrix'e balanmak istediini ve gemii hatrlamak istemediini syler. Bu biftein var olmadn biliyorum. Azma gtrdm zaman Matrix'in beynime onun sulu ve lezzetli olduunu sylediini biliyorum. Dokuz yl sonra neyi fark ettim biliyor musun? Cehalet mutluluktur. Her ne kadar bu bak as ak bir biimde hatal olarak gsterilse de, film renk kullanmlaryla fikri destekler. Cyher'in fark ettii gibi, arkadalarn bal olduu gerek dnya giderek canlln yitirir. Matrix gri, kahverengi, koyu kahverengi tonlaryla neredeyse siyah beyazdr. Doygunluu gsterdii anlarda renklerin ekranda ok edici bir biimde canl olduunu grrz. Btn filmde, yalnzca nostaljik bir biimde duyu yaantsna iaret eden eyler canl renklere sahiptir: parlak meyve resimlerinin olduu yemek kuponlar, cinsellik sembol olarak retilen kadn ve kan. Btn bunlar canl, organik bir oluumun sembolleridir -ne var ki kan lmn semboldr- ve yanlsama deildir. Cypher'i batan karan ey yiyecektir; fakat kavgay brakmasnn baka sebepleri de vardr; Matrix'in dnyasnn dardaki dnyadan daha gerek olduu sonucuna varmtr (nk "gerek", onun da dile getirdii gibi, "yalnzca alt harfli bir kelimedir"). Onun karm yalnzca keyif veren duyumlara dair kendi deerlendirmesinden deil, ayn zamanda daha nce Morpheus'un dile getirmi olduu bir bak asndan kaynaklanr: btn duyu tecrbeleri, sinir alclarnn 59 uyaranlarnn yorumlanmasndan ibarettir. MORPHEUS: Gerek nedir? Gerei nasl tanmlyorsun? Eer hissedebildiin, koklayabildiin, tadna bakabildiin ve grebildiin eylerden bahsediyorsan, gerek, o zaman sadece beyninin yorumlad elektrik sinyalleridir. Morpheus bir dava adam karakterinin salamlyla bu tr beyin sinyallerine sebep olan kaba, gerek dnyaya bal kalr. Fakat Cypher baka bir makul yol seer: Eer gerek yalnzca duyu deneyimleri ise, nereden geldiklerinin ne nemi var? Eer gereklik insann kendi duyumlarndan geliyorsa, onlarn peinde komakta ahlak d hibir ey yoktur. nk bir insann ahlaki dikkatinin ekilebilecei baka bir

ey yoktur. Cypher bylece, her zaman zaaf ve gnahla ilikilendirilen bedensel duyu nazlarn seiyor. Bu ekilde davranarak yalnzca ahlaki bir hata deil, ayn zamanda bilgikuramsal bir hata yapyor. Bylece, duyu deneyimlerini tmyle znel terimlerle analiz etmeyi rten bir ierime sahip gereklik yerine, yanlsamay seiyor. Yani, eer Cypher hatalysa Morpheus'ta hataldr: duyular her zaman beyin uyaranlarnn yorumlanmas deildir, ama ayn zamanda dikkat isteyen, sayg bekleyen bir d dnyann alametleridir. Ancak kesin konumak gerekirse, tat hazlar illa da yoldan karc olmak zorunda deildir. Nitekim Kahin sahnesi byledir. Neo'nun ziyareti srasnda Kahin kurabiye piiriyordur ve ho kokulan odann iini doldurmutur. Elinde yeil renkli bir likr vardr ve sigarasndan dumanlar koparr. Burada onun, Cypher'in bir kenara att deerlere hl sahip kan biri olduu iin, bir haz yaantsyla kendini dllendirebileceini varsayarz. Neo da kurabiyelerden birini yer, fakat dikkat ekicidir, tat alyor gibi grnmez. Cypher'li sahneler tat alma duyusunun baka bir geleneksel anlamn da kullanr: Tat alma ve yeme ile seksin ilikisi. Kendini eski 60 meslektalarn ldrmeye hazrlad ihanetinin son sahnesinde, Tri-nity'nin bir koltua balanm rya gren vcudunun etrafnda gezinirken kt kt bir ark mrldanr. Hattn teki ucunda gvenli bir yere transfer edilmeyi bekledii iin syledii her eyi duyan Tri-nity'e, bir zamanlar k olduunu, savatan, her gn ayn eyleri yemekten yorgun dtn anlatr. Matrix'deki deneyimler gerek hayattaki deneyimlerden daha zengin olduu iin, Matrix'in gerek hayattan daha gerek olabileceine karar verdiini ilan ederken dili ve hareketleri hem bir tehdidi, hem bir cinsel ilgiyi gsterir. Apoc ve Switch'in filerini ektiinde onlann Matrix'te ldn grrsnz. te lverdiniz. Burada bir kez daha Morpheus tarafndan daha nce dile getirilen duyarlln biraz arptlm bir versiyonunu yanklar. Grdm ey gerektir. Grmek inanmaktr. Gerek Elbette bu bizi dokunmaya getiriyor. Matrix azna kadar iddet sahneleriyle dolu, fakat dikkatle lm sahnelerinden kanlm bir filmdir. Usta ii zel efektlerin olduu kavga ve arpma sahneleri Matrix'te gerekleirken, geminin gvertesinde koltua balanm vcutlar fiziksel olarak etkiler. Neo kavgalarndan birinden dndnde, azndan akan kan tadar ve sanal bir deneyimin fiziksel bir hasara yol

amas onu rktr. "Eer Matrix'te ldrlrsen, burada m lyorsun?".diye sorar. Morpheus ciddi bir sesle sanal deneyim hakknda daha nce sylediklerini dorulayacak bir biimde "Beden zihin olmadan yaayamaz," der. "Zihin deneyimi gerek klar." tiraf etmeliyim ki, bu sahne, benim iin ilk bakta beden ve zihin arasndaki balantya dair filmde yaplan bir sr gelii gzel yorumun tuzu biberi oldu. ("Eilen kak deil, sensin," der Kahin'in kaklan dokunmadan bkme yeteneine sahip raklarndan biri.) Yorgun bir seyirciye, sahte bir Zen bilgeliiyle sylenen szler bkknlk verebilir. Matrix'in sanal dnyasnda ldnde, gerek dnyada da ldn 61 sylemek ucuz bir kurgudan baka ne olabilir? Fakat sonra Hnong Kabilesini ve onlarn ldrc dlerini hatrladm. Zihinsel hayallerin sebep olduu grnr fiziksel deimeler arasnda kalp atnn, nefes saysnn ve adrenalin miktarnn artmas vard. Kan akmasna sebep olmak, yani sadece grnen ile dokunan arasndaki bir kpr kurmak iin ryann yalnzca bir adm daha atmas gerekiyordu o kadar. Filmde bu sayede grnen ile bir cisme sahip olan birbirine balanyordu. Filmdeki dokunularn hepsi iddet iermiyordu; film dostluk, efkat, gven duygularn gstermek iin daha nazik dokunular da kullanyor. Morpheus'u, helikopterle kurtarld sahnede kurtaran, Neo'nun onun elini tutmasyd. Trinity kardeini kaybetmi olan Tank'n acsn paylamak iin ona sarlr. Tank Morpheus'un ensesin-deki fii ekmeden nce, zntsn gsteren bir veda iareti olarak onun alnn okar. Her ey bir yana Trinity'nin eylemleri gvenin mahrem yannn ci-simlemesidir. Bu roln ona dmesi bir rastlant deildir; o senaryodaki tek dii varlk olduu iin ve sevgi dolu bir dokunu hem erotizmle hem de ana efkatle ilikili olduu iin, bu rolleri oynamak ona der. (Anlalyor ki duyum deneyiminin kesinlii hakknda kukular uyandrmak iin harcanan abalar, cinsiyet hakknda kuku uyandrmaya zaman brakmam.) En dramatik dokunma sahnesi Trinity'nin Neo'yu uyuyan gzel, tadnda pmesi ve ona tekrar soluk vermesidir. Daha bandan itibaren birbirlerinin cazibesine kaplm olmalarna karn, ancak Matrix'in dnda prler. Senaryonun daha nceki versiyonlarndan birinde Trinity, pcn gerek olmas iin Neo'yu Matrix'te pmeyeceini syler. Bu replik senaryonun son halinden karlmtr; fakat eylem olduu gibi braklmtr. Trinitiy hayat pcn, Neo'nun Ajanlarla yapt son arpmay kaybettiinin anlald lm annda,

Nebuchadnezzar gemisinde verir. Ne-o'ya hem fiziksel hem de duygusal olarak ulamaya alr, onun k-mltsz bedenini okar ve yle fsldar: 62 Kahin bana O'na k olacam syledi, k olacam insann O olduunu. Anlyor musun? lm olamazsn. Bu mmkn deil. nk ben seni seviyorum. Duydun mu? Seni seviyorum. Nazik bir biimde omuzlarndan kavrar ve onu per; Neo'nun kalbi arpmaya balar ve ilk nefesini alr. Trinitiy ellerini eker ve emir verir gibi: "imdi, ayaa kalk!" der. Neo ayaa kalkar ve dnyay kurtarr. Hakikate dokunarak. 63 Sahne 2 Hakikat l 5 Matrix'in Metafizii JORGE J. E. GRACIA ve JONAHTHAN J. SANFORD "Hayat bir ryadr." -PEDRO CALDERON DE LA BARCA (.S. 1600-1681) "Btn insanlar doas gerei bilmek ister." -ARSTOTELES (.. 384-321) Karanlk bir kulpteyiz. Gzmzn nnden hzla dekolte kyafetler ve seksi artran hareketler geiyor. Yoz bir seksin yaandn, uyuturucu kullanldn hissediyoruz. Bir kuku, hatta korku atmosferi var. ki kahramanmz bangr bangr bir tekno-endstriyel mzik altnda, alt snftan tuhaf insanlarla evrelenmi. Trinity Neo'ya yaklayor. Kedi gzlerine benzer gzleri birbirini yakalyor. Trinity iyice sokuluyor, yanaklar neredeyse birbirine deecek. Gerilim artyor, ak bir hayvani cazibe sz konusu. Her zamanki eyin olmasn bekliyoruz, fakat hayr, Trinity Neo'nun kulana fsldyor: "Bizi harekete geiren o soru Neo. Seni buraya getiren o soru. Sen de, tpk benim gibi sorunun ne olduunu biliyorsun. Cevap seni bekliyor Neo." Soru "Matrix nedir?" sorusudur. Cevap aray Neo'yu hapishane67 den gerek dnyaya kmaya iter. Neo'nun Marix'in dna kan yolu, Platon'un ereltilemesinde maaradan kurulan mahkmlardan farkl deildir; fakat Neo'nun kefettii hakikat, Formlarn saf, gzellikle parldayan kutsal dnyas deildir. Aksine, varoluun en basit aralara indirgendii, hayatn srekli bir lm tehdidi altnda yaand irkin bir hakikati, insanlar ile makineler arasndaki savala harap

olmu bir dnyay kefeder. Morpheus tarafndan l diye tarif edilen bir dnyadr bu; yle kasvetlidir ki, Cypher dokuz yl bu hakikatin iinde yaadktan sonra, yoldalarna ihanet etmek pahasna onu terk etmeye karar verir. Fakat Neo onu Matrix'in yanlsamasna tercih eder; nk o hakikattir. Tercihi yle inanldr ki, Matrix filmi, Neo'nun yanlsama dnyasn ykmak ve dier insanlar varolularnn gereine getirme kararyla sona erer. Tpk Platon'un maaradan kaan mahkmu gibi, Neo sahte dnyaya geri dner ve dier insanlar mahkmiyetten kurtarmaya alr. Film bylece beklendii gibi biter. Matrix filminin ortaya att soru metafiziin kategorik bir sorusudur: "... nedir?" "Hakikat nedir?" "nsan nedir?" "Zihin ile beden arasndaki iliki nedir?" "zgr irade ile kader arasndaki balant nedir?" Filmin geri kalannda bunlar temel soru takip eder: Grn ve hakikat nedir? Onlar ayran ey nedir? Birini dierinden ayran zellikler nelerdir? Bu soru filmin dnyas balamnda sorulmu olmasna karn, onlar cevaplandrmak kendi dnyamz hakknda dnmemize yardm eder. Metafiziin Doas Metafizik tam olarak nedir? Metafizik sorular ve metafizik cevaplar nelerdir? Bu sorulan cevaplandrmak iin nce herhangi bir metafizik ile metafizik disiplinini birbirinden ayrmamz gerekmektedir. Bir: metafizik, kesin, tutarl, btnsel ve salam kantlarla desteklenmi olmaya alan bir dnya grdr. Metafizik disiplini ise bir kiinin bir metafizik gelitirirken uygulad renilmi disiplindir. Bir disip-68 lin olarak kendine zg birtakm yordamlara sahiptir. Metafizik hem doa bilimlerinden hem de tannbilimden farkldr. Bilimler tpk metafizik gibi kesin, tutarl ve salam kantlarla desteklenmi bir dnya arar; fakat btnsel olmaya almaz. Bilimler zel yntemlerle ve belirli alanlarla snrlandrlmtr. rnein astronomi gk cisimleriyle ilgilenir ve yntemi gzlem ile aritmetik hesaplardr; fizik, fiziksel evrenin belli varlklarn inceler ve bunu da hayli kendine zg yntemlerle yapar vs. vs. Tannbilim, tpk metafizik gibi, dnyann kesin, tutarl ve salam kantlarla desteklenmi btnsel bir resmini izmeye alr. Bununla birlikte tanrbilimin salam kant dedii eyler, duyu ve akl yrtme gibi doal glerimizin tesine taan eylerdir; inan ve otorite gerektirir.

Bu, metafizii belli bir bilimden veya tannbilimden ayrmak iin yeterlidir ve ayn eyler metafizik bak alarn, bilimsel ve tanrbi-limsel bak alarndan ayrmak iin de geerlidir; elbette bu, ayn bak alannn bu ikisinde veya nde hibir zaman rastlanmad anlamna gelmez. Bu sylenenler, ayn ekilde metafizii, bir ksm filmi anlamak iin nemli olan ve kitabn dier makalelerinde tartlan felsefenin dier alanlarndan ayrmaya yeterli deildir. Bu dier disiplinler, ahlak, siyaset felsefesi, bilgikuram, mantk, felsefi antropoloji ve doal teolojidir. Yine, metafizikilerin fiilen ne yapt, yani bir kiinin metafizii nasl gelitirdii henz aklanmad. Metafizii bilimler ile tanrbilimden ve dier felsefi alanlardan ayrmann baka bir yolu, metafizik yapmaya nelerin dahil olduunu, yani metafiziin (1) btn dier snflandrmalarn stne koyabilecei en genel snflarn bir listesini karmaya ve (2) daha az genel olan snflarn en genel snflarla ilikisini kurmaya altn sylemektedir. Demek ki metafiziin iki grevi var: lk olarak en genel snflarn bir listesini karmak ve ikinci olarak geri kalan her eyi bu snflandrmaya sokmak. Ak ki, bu, hem bilimsel hem de tanrbilimsel unsurlarn dahil olduu kapsayc, toplam bir dnya gr oluturmaya al69 maktr. rnein psikologlar insan ruhunu, fizikiler renkleri incelerken, metafizik bunlarn tesine geer ve her eyi kapsayacak bir ema gelitirmeye alr. Eer Aristotelesi snflar, yani kategorileri benimsersek insan ruhunu bir tz olarak kategorize ederiz ve renk sz konusu olduunda onun bir nitelik olduunu syleriz. Fakat Hu-me'un emasn uygulayacaksak, tzler ve nitelikler zerine deil, fikirler zerine konumak zorunda kalrz. nsan ruhunun ve renklerin tz m, nitelik mi, yoksa fikirler mi olduuna karar vermek -ki bu mesele Matrix filminde nemli bir meseledir- ancak, metafizik baarl bir ekilde kurulmusa mmkndr. Bu aklamalarn nda Matrix'in bir metafiziini gelitirme grevinin doasn anlamak daha kolaylar. Bununla birlikte mesele henz yeterince ak deildir; nk "Matrix'in metafizii" yazl ifadesi en az iki anlama sahiptir; yani en az iki farkl ynde ilerlemeyi gerektirir. Birincisi filme gnderimde bulunur, teki de filmin gsterdii dnyaya. Filmin metafizii, filmin ait olduu en geni kategorileri ina edecektir. kinci metafizik ise, filmin sunduu dnyaya metafizik bir bak asn ierir. Bu ikincisini ele aldmzda grevimiz, (1) rtk biimde kullanlan veya ak bir biimde sunulan en genel kategorilerin bir listesini karmay, (2) bunlarn

birbirleriyle ilikileri ve (3) filmdeki geri kalan her eyi bu kategorilerin altnda snflandrmay kapsamaktadr. Bu adan bakldnda grevimiz "Matrix'in dnyas" denilen eyin tarifidir. Her eyi kapsayan ve nihai metafizik kategoriler gelitirme ura, bu iin gerektirdii yksek soyutlama ve genelletirmeden dolay zorluklarla maluldr. Gndelik deneyimlerimizden ok uzak, kolayca anlalamayan bir fikirler dnyas ve kavramsal modeller sz konusudur. Bu tr snflandrmalar, genellikle, kesin elikiler deilse bile, kafa karkl yaratr. Ne var ki bunlar genellikle metafzikinin takip ettii yordamlarn bir sonucu olarak ortaya kmaz; bizim dnya hakknda dnmemizin sradan yollarnda sakl kavramsal atlar nedeniyle 70 byledir bu. Dahas, kavramsal atlarn ilikili olduu eyler, kendi ilerinde bile ok sk kartrlr. Ak ve tarif ettikleri eyleri tam olarak karlk gelen kavramlarla ileyen bir snflandrma emas, gerekten de ok, ama ok zor bir itir. Matrix'in metafizii bu deerlendirmemizi dorular. Matri Dnyasnn Temel Kategorileri Matrix filminin sunduu dnya, son derecede basit grnyor; fakat aslnda hayli karmak bir dnyadr ve birok adan bizim dnyamza benzemektedir. Bununla birlikte, yalnzca birka en genel kategori kullanr. Bunlardan ikisi temel kategorilerdir ve felsefede Sokra-tes ncesi filozoflardan beri kullanlmaktadr. Onlardan genellikle grn ve hakikat olarak bahsedilmitir; fakat Matrix'te sk sk "gerek" ve "gerek olmayan" sfatlaryla geerler. Filmde bu sfatlar "dnya", yani "gerek dnya" ile "sanal dnya" kavramlaryla birlikte kullanlrlar. Bu ikincisi ayn zamanda "d dnyas" olarak gemektedir. rnein Morpheus'un Neo'ya ykleme programndaki ilk yolculuunda yapt aklamada olduu gibi: "imdiye kadar bir d dnyasnda yayordun Neo." "Gerek olmayan" "sanal" veya "d" yerine kullanmak bir kolaylk salamaktadr; nk bunlar "gerek" ile daha kesin bir kartlk oluturmaktadr. Bu kategoriler filmde, birbirini dlayan kategoriler olarak sunulmutur. Dahas, yukarda sz edilen konuma ierisinde ve filmin baka yerlerinde bu iki dnyann karlkl olarak bir btn oluturduu ifade edilmektedir. Yani, gerek olmayan gerek deildir ve tersi. Her ey ya gerektir, ya da gerek olmayandr. Bu durumda metafiziki olarak bizim iimiz Matrix filmindeki bu kadar genel olmayan dier maddelerin snflandrmasn bu iki en genel kategoriyle

ilikilendirmek ve bylece filmdeki her eyin nasl bir arada durduunu gstermektir. Matrix'te her trden, bir sr, daha az genel kategoriler vardr ve bunlarn en genel kategorilerin altna yerletirilmesi gerekmektedir. 71 Bununla birlikte yerimiz ve amacmzn snrll nedeniyle, yalnzca, bu filmin bize sunduu en temel metafizik bilmecelerden biri olduunu dndmz maddeler zerinde duracaz. Metafizik bilmeceden kastmz, kategorik snflandrmann bizi kolay bir kn olmad bir ikileme getiriyor olmasdr. Bu durumda metafizik analizimiz, bu ikilemi gsterme ve sonra da buna bir zm dnmeyi amalayacaktr. mdi, gerek ve gerek olmayana dahil edeceimiz kategoriler nelerdir? Gerein ana kategorisi vardr. Ne var alt ki filmde kategorileri bunlardan verilmi yalnzca olmakla birinden birlikte, bahsedilmektedir. Dierlerinin

kendilerinden bahsedilmez. Filmde ak bir biimde ad geen kategori "Zihin"dir. Ad gemeyen fakat kullanlan kategoriler ise "zihni olmayan" ile "zihin ile zihni olmayann bileen-leri'dir. Zihin kategorisi, Neo'nun, Morpheus'un, sizinki ve bizimki gibi insan zihinlerini kapsar. Zihni olmayanlar kategorisinde eitli eyler vardr. Gerekten de bunlar o kadar oktur ki, bir sr alt kategoriye girerler. Belli bal alt kategoriler makine, insan bedeni veya insan organ ve bunlarn dndaki dier eyler kategorileridir. Sz konusu makinelere verilen ilk rnek bir bilgisayardr, fakat Morpheus'un gemisinde, silahlar ve benzeri birok baka ey de vardr. kinci kategori vcutlarmz veya vcutlarnz, beynimiz veya beyninizdir. nc kategorinin rnekleri Dnya, binalar ve elektrik sinyaller gibi eylerdir. Gerein nc ana kategorisinin ilk rnei insan varl, yani beden ve zihin birlii olarak insandr. Morpheus Neo'ya Matrix'te lmenin gerek dnyada lmek anlamna geldiini aklarken dolayl olarak bu kategoriye gnderimde bulunur: "Beden zihinsiz yaamaz." Gerek olmayann veya "d dnyasnn en az sekiz alt kategorisi vardn simlasyon (nro-interaktif), imaj (ben imaj), dijital kimlik (ben), d, grn, zihinsel yanstma, Matrix'in aralarndan bir rnek olduu matriksler ve sanal gerekliin bir paras olduu lde 72

bilgisayar programlar. Doal olarak, gerek ile gerek olmayan arasndaki aynm, onlar birbirinden farkl klan zelliklere bakarak yaplmaldr. Aralarndaki farkn ierdii eyleri gstermeden onlarn sadece farkl olduunu sylemek doru olmaz. Dahas, gerek ile gerek olmayan birbirinden ayrmak iin kullanlan varlklar her ne olursa olsun, bunlar, bu ekilde snflandrlan eylerin bir parasdr. Bu yzden bizim sorumuz udur: Btn gerek eylerde ve gerek olmayan eylerde ortak olan, onlan ne iseler o yapan ve birbirinden farkl klan nedir? Ya da baka bir deyile, neden zihinler, makineler, insan vcutlar, bilgisayar programlan ve elektrik sinyalleri gerek; simlasyon, imajlar, dijital kimlikler, dler, grnler, zihinsel yanstmalar, Matrix ve bilgisayar programlan gerek olmayandr? Gerek ve Gerek Olmayan Gerek ile gerek olmayan kategorilerini metafizik olarak birbirinden ayran en az iki yntem vardr. Birincisi gerein ve tabi gerek olmayann kaynayla, ikincisi bu ikisinin varlkbilimsel statleriyle ilgilidir. Gerek dnyadaki birok eyin kaynan veya sebeplerini biliriz. Makineler ve elektrik sinyalleri insanlar ve yapay zekya sahip makineler tarafndan retilen eylerdir. Zion ehrinde doan insanlarn ebeveynlerinden geldiklerini biliyoruz. Fakat bunlarn nihai olarak geldikleri yeri bilmiyoruz. Yani makinelerin yapld, insanlann retildii maddenin nereden geldii bize anlatlmaz. Neo'nun Matrix'in yasalann delebilen, ilk mahkmlar kurtaran kiinin reankarnasyonu olduu bize anlatlm olsa da, zihnin, nihai olarak, nereden geldiini bilmeyiz. Bununla birlikte Matrix'in gerek dnyadaki eylerin sebebi olmadn biliriz. "Gerek" bal altnda snflandrabileceimiz eylerin nihai sebebi her ne olursa olsun, bunlar, Matrix'in gerek olmayan dnyasn yaratan sebeplerle ilikili olmak zorunda deillerdir. 73 Yine, Matrix'in dnyasndaki her eyin kaynan bilmiyoruz. Mat-rix yapay zekya sahip makineler tarafndan yaplm olan ok karmak bir bilgisayar programdr. Bu sanal dnyann varoluu ve farkl renklere sahip boyuttan bu makinelerin bir rndr. Yani, gerek dnyann nihai sebeplerini bilmesek bile, gerek ile gerek olmayan dnyann birbirinden ayrt etmenin yollarndan birisi her birinin

kaynaklarna bakmaktr: gerek ile gerek olmayan dnya farkl kaynaklardan gelmektedir. Gerek ile gerek olmayan kategorilerini birbirinden ayrt etmenin ikinci yolu onlarn varlkbilimsel statleriyle, veya daha anlalr bir ifadeyle sylersek, varolu biimleriyle ilgilidir. Varlkbilimsel staty belirlemenin yollarndan biri bamllk asndan bakmaktr. Matrix filmindeki gerek dnya, anlayabildiimiz kadaryla, kendi varoluu iin baka bir eye bal deildir, yani onun altnda herhangi baka bir ey yoktur. Bu gerek dnyann bal olduu ne bir ktcl cinden, kt bir zekdan bahsedilmez. Fakat byle bir ey olsayd bile, yani gerek dnya yukarda sz edilen trden bir zihnin rn olsayd bile, gerek olmayan dnyann varlkbilimsel stats gerek dnyaya gre her halkrda daha zayf, daha baml olurdu. nk gerek dnya olmasayd, gerek olmayan dnya var olamazd. Sanal dnya, ancak yapay zekya sahip makineler almaya devam ettii; insan beyinlerini etkileyerek, zihni gerek olmayan dnyann dijital varlklarn ve grnlerini retmek iin harekete geiren elektrik sinyalleri rettii srece var olabilir (makinelerin, programlarn, elektrik sinyallerinin ve beyinlerin gerek olduunu unutmayalm). Gerek olmayan dnya daha zayf bir varlkbilimsel statye sahiptir, nk var olmak iin gerek dnyadaki eylere ihtiya duyar. Gerek ile gerek olmayan dnyalar birbirinden ayrt etmenin iki yolu, yani kaynaklan ve ontolojik statleri, Matrix filminin iki temel kategorisi arasndaki farklar aydnlatmaktadr. Gerek dnya gerek olmayan dnyadan metafizik adan farkldr; nk gerek dnyada74 ki eylerin kaynaklar ile varlkbilimsel statleri, gerek olmayan dn-yadakilerden farkldr. Bu iki dnya arasndaki metafizik fark nasl ayrt ettiimiz ise yine ayn meseleyle ilgili bir konudur. Filmdeki karakterlerin aradaki fark bilmesi, bu fark onlara reten bir retmenin varln gerektirir. nk balangta Matrix'in ne olduunu bilen ve oradan kap dier mahkmlar kurtaran bir ilk insan vardr. Tpk Platon'un maara benzetmesinde olduu gibi bu ilk insann Mat-rix'ten (ya da maaradan) nasl kurtulduunu bilmiyoruz; fakat eer Morpheus ve adamlar olmasayd Neo bunu asla bilemeyecekti. Bu iki dnya arasndaki fark bilmek iin bir retmene ihtiya duyulsa da, Neo, Trinity ve dierlerinin byle bir retiye batan ak olmalarnn sebebi dnyalarnda hep bir eyin eksik olduunu gsteren ipulary-la ilgilenmi olmalandr. Morpheus Neo'nun krmz hap yuttuu sahnedeki

konumasnda buna iaret eder: "Hissettiini bildiin, fakat aklayamadn... Hayatn boyunca hissettiin... Bu dnyada bir eylerin yanl olduu hissi. Ne olduunu bilmiyorsun, ama orada, beynine sapl bir kymk gibi seni ldrtyor." ki dnya arasndaki fark nasl bilebildiimiz meselesi bilginin doasyla ilgili bir meseledir. Yani metafizik deil, bilgikuramsaldr. Daha nceki blmlerde bahsi geen bu meseleden sz etmemizin nedeni, metafizik meseleyle yakndan ilikili olmasdr; fakat bu konuyu daha fazla demeyeceiz. Matrix'in nmze Koyduu Metafizik Bulmaca Matrix filmi bize dalistik [ikici] bir metafizik sunar. kici metafizik dnyann nihai doasna dair bir grtr ve bize dnyann birbirlerinden tamamen farkl iki tr eyden olutuunu syler. Bu konum, genellikle monizmin [tekiliin] kartdr. Tekilie gre dnya tek bir tre giren eylerden olumaktadr. Matrix filminin dalizmi, bir yanda grnler dnyasn, Matrix'in gerek olmayan dnyasn, te yanda makinelerin insanlarla savann yer ald gerek dnyay ihtiva eder. Bu iki dnyann kayna farkl olduu iin ve bu iki dnyada75 ki eylerin varlkbilimsel statleri farkl olduu iin, bunlarn ait olduu kategoriler birbirlerine indirgenemez, bir arada varolamaz ve karlkl olarak birbirini dlar. Oysa metafizikinin grevlerinden biri, eer mmknse, grn ve gereklii birbirine balamaktr. Matrix filminin metafizik bulmacas, bize sunulan metafizik kategori emasna baktmzda, ilk bakta, gerei gerek olmayanla btnletirmenin hibir yolu yok gibi grnmektedir. Her biri kendi kurallarna sahiptir ve birine ait kurallar dierine uygulamann hibir yolu yoktur. yleyse ne? Dnyann dlastik mi yoksa monistik mi olduu neden nemli? Cevaplardan biri u: metafiziki kesin, tutarl ve btn bir dnya betimlemesi arad iin, dalizm ile monizm arasndaki temel mesele zlene kadar basan kaydedilemez. Tecrbe ettiimiz her ey yalnzca bir grn mdr, yoksa bu grnler az ya da ok benzedikleri fiili eylerin yansmalar mdr? Matrix filminin en nemli faydal yanlarndan biri, bizi bu soruyu dnmeye davet etmesidir. Filmde taknlan dalistik metafizik ema, birok elikiyle kar karya kalmaktadr. Bu elikilerden en belirgini lmle ilgili olandr. Matrix'te lm, gerek dnyada lmdr ve tersi. Fakat ayn ekilde ak ve zgr iradeyle ilgili elikiler de vardr. Trinity'nin Neo'ya hissettii ak, onu hem gerek varlyla, hem de dijital

varlyla tekrar hayata getirmekte ve bylece iki dnya arasnda bir kpr kurmaktadr. Neo'nun dirilii ise ona Matrix'in kurallarnn tesine geip onlar istedii ekilde biimlendiren bir zgr irade salamaktadr. Yine, Neo krmz hap gerek olmayan dnyada yutmasna ramen, gerek dnyada uyanmaktadr. Kahin sanal dnyada var olmasna ramen, gerek dnyada olanlar ngrebilmekte ve etkileyebilmektedir. Bu tutarszlklar, birbirine indirgenemez, uyuturulamaz ve karlkl dlayan dnyalarn aslnda yle olmadn ima etmektedir. Peki bu nasl mmkn olmaktadr? Cevap o kadar ak deil, fakat bir eyi biliyoruz: Zihinler gerektir ve onlar hem bedensel srelere verilen tepkiler yoluyla hem de 76 kendi balarna gerek olmayan yaratacak gce sahiptir. Bir zihin bir hayali, beyne verilen bir elektrik sinyali sayesinde de kurabilir, bu sinyaller olmadan kendi bana da. Bu aklama, tutarszlklardan bir k yolu gstermektedir: Anlalyor ki gerek olmayan dolayl olarak gerei etkilerken, gerek, gerek olmayan dorudan etkiliyor. Gerek olmayan etkiler, ancak kark bir zihin onlar gerek sanrsa etkili olabiliyor. Bu konu, Neo'nun ve dierlerinin arad eyde aktr: onlar hakikati istiyorlar. Sanal dnyadaki lm, gerek dnyadaki lm anlamna geliyor; nk zihin onu gerek olarak alglayp bedeni ldryor. Sanal haplar gerek dnyada ksmen etkili oluyor; nk zihin onu gerek dnyann bir paras olarak alglyor ve bedenine ona gre hareket etmesini sylyor. Ve sanal Kahin gerek dnyay biliyor ve etkiliyor, nk zihni buna inanyor. Zihin ancak kark deilse ve gerek olmayan olduu gibi grebiliyorsa, gerek olmayann etkilerinden kurtulabilir. Matrix filmindeki ak elikilere cevap, demek ki gerein nc kategorisinin ilk rneinde yani insanda yatmaktadr. Morpheus, Trinity, Tank, Dozer ve dier insanlar, Matrix iine girmedikleri srece, hem zihinsel hem de bedensel olarak gerek dnyada yayorlar. Ne var ki Matrix'in mahkmu olan btn insanlar iki dnyada birden yayor. Zihinleri, bildiiniz zere Matrix'e 'taklm', fakat bedenleri gerek dnyada -tplerin- iindedir. Bu mahkmlar iin tek umut vardr ki, bu da, iki dnyann o kadar indirgenemez, uyuturulamaz ve karlkl dlar olmamasndadr. htiya duyduklar ey zihinlerini bedenleriyle btnletirmek ve grn ve gereklii birbirinden ayrt edebilmektir. Bu onlan zgr klmaktadr; fakat bunu baarmak iin ya tpk Morpheus, Trinity ve Neo'da olduu gibi bireysel olarak

kurtarlmalar veya Matrix'in yok edilmesi gerekmektedir. Matrix'in mahkmlarnn kurtarlaca ikinci blmde, muhtemelen bu iki yoldan biri seilecektir. 77 Yanlsamay Yenmek Bu blmde dikkatimizi filmin nmze koyduu baz temel metafizik sorulara younlatrdk. Metafiziin temel grevini kaba hatlaryla tanmladk ve bu grevi ana hatlaryla bir Matrix matefzii yaparak yerine getirdik. Filmde iki temel kategori olduunu bulduk. Bunlar gerek ile gerek olmayand. Bu kategoriler birbirine indirgenemez, birbiriyle uyuturulamaz ve karlkl birbirini dlayan kategorilerdir. Bununla birlikte film, bunlarn sunumunda zm gerektiren birtakm elikilere sahip. zm gerek olmayan dnyann gerek dnyaya kmesinden deil, fakat daha ziyade ya iki dnyay birbirinden ayn etmekten, ya da gerek olmayan dnyay yok etmekten geiyor. nsan beden ve zihnin bir bileimi olduu ve zihin yanlsamalarn stesinden gelme gcne sahip olduu iin, Matrix'in mahkmiyetinden bir ka yolu vardr. Kendi dnyamz hakknda bir eyler renmek iin Matrix filmi zerinde dnrken, elbette bunun sadece bir film olduunu unut-mamamz gerekmektedir. Film grn ve gereklik arasndaki diyalektiin kendine zg bir resmidir, dnyamz iin kesin bir metafor olarak alglanmamaldr. Bununla birlikte Matrix'te bulunan en genel kategorileri gerekten de hayatmzda kullanrz: ryalarmzda ve dier halsinasyon biimlerinde eitli uyaranlar tecrbe ediyoruz; bu tr deneyimlerde karlatmz varlklar gerek olmayan tecrbelere dahil ediyoruz; gerekten grndkleri gibi olup olmadn merak ettiimiz eylerle karlayoruz ve hayatmz gerekler kadar uydurma olanlardan etkileniyor. Matrix bunlar ve ilgili konular hakknda birtakm sorular soruyor ve bizi yalnzca onlar zerine dnmeye deil, ayn zamanda hakikat zerine de dnmeye davet ediyor. 78 6 Makine-Yapm Tin: Veya Zihin Felsefesi JASON HOLT Matrix jilet gibi son derece cool bir film. Efektler istisnai, aksiyon lgnca, fikir benzersiz. Bize sunduu dnce malzemesi Tahl Ezmesinden daha gzel, Nebuchadnezzar'n her zamanki bulamacndan daha lezzetli. te bunlardan sadece

biri: Acaba gereklik hakknda sistematik olarak aldatlyor olabilir miyiz? Peki ya aldatlyorsak? Bunu nasl bilebiliriz? Korkun gerei renmeye deer mi, yoksa cehaletin mutluluu daha m iyi? Peki siz hangi hap seerdiniz, krmzy m, yoksa maviyi mi? Ve neden? Bunlar ok cool sorular. Ne var ki felsefeciler iin bu sorular eski numaralar. Descartes'n ktcl cin varsaym yzlerce yl nceye dayanr. Onlarca yl nce kavanozda beyinler senaryosuyla tekrar gndeme gelmiti; imdi de Matrix'te kavanozda vcutlar olarak tekrar karmza kt. Bilmek ve mutluluk kartl, ok daha eskilere, hatta antik Yunan'a kadar gider. Platon bu konuda ok yazd. Aristoteles de. Sistematik aldatlma fikrinin sinemada bile birok ncs vard. Total Recall ve Dark City bunlardan yalnzca ikisi. Bu konular Matrix'teki en ak felsefi yanlar olsa da, bunlar zerine konumayacam. Peki ne zerine konuacam? "Ne yazk ki," diyor Morpheus, "hi kimseye Matrix'in ne olduu anlatlamaz." Yani filmdeki hi kimseye. Matrix bir sanal gereklik, "seni hakikate kr etmek iin gzlerine 79 balanan" bir dnyadr. Baz istisnalar dnda, yle kapsayc ve eksiksiz bir ekilde gerek ki, kablolarla ona bal olan herkes onu gerek sanyor. Neo, O bile. Tpk dierleri gibi onun da gzlerindeki perdeyi nasl kaldracan renmesi gerekiyor. Bu yle ekici bir perde ki, onun bir perde olduunu bilenler bile onun cazibesine kaplyor, hatta gerek olduuna inanmak zorunda kalyor. Neo ilk defa bir k grmeden nce, zihni bu perdeyle kapl yanl alglardan, bu dnyadan kard inanlardan, niyetlerden, arzulardan ve bunlara karlk oluturduu tepkilerden yorgun dmt. Aldatma, burada, bildiiniz zere, Maymunlar Cehennemi filminin bir yapay zek ver-siyonuyla dnyay ele geirmi makinelerin ynetimi anlamna geliyor. Bu makine retimi bir aldantr; artk var olmayan bir dnyann yanlsamalar reten tini. Bylece, bu makalenin alt bal, Descar-tes'n zihni bir ruh, bedeni ele geiren bir ruh, "makineye girmi bir tin" olarak grmesine daha dorudan bir gnderimde bulunuyor. zerine konuacam konu, alt baln da ifade ettii gibi zihin felsefesi olacak. tah ac olarak zihin-beden probleminde youn bir kursla balayacaz. ki ana yemeimiz olacak: (1) yapay zek, daha kesin sylersek, yapay zeknn imkn ve (2) zihin metafizii, zihnin gerekte ne olduu. Daha yaygn grn aksine yapay zeklarn mmkn olduunu ve zihinsel durumlarn, beyin durumlar olduunu ileri

sreceim. Burada bir gerilim sakl, fakat kolay ve basit bir yolla zlebilir. Tatl niyetine de, bilin zor problemi denilen ve zihin ile beyin arasndaki grnr ayrln tam kalbinde olan soruna bir zm nereceim. Zihin ve Beden Problemi: Youn Kurs Zihin ve beden problemi, tpk modern felsefe gibi, "dnyorum, yleyse, varm" sloganlarndan hatrlayacanz Descartes'la balar. "Dnyorum, yleyse, varm" belki size A.I. [Yapay Zek] senaryosu zerine baka bir eitleme olan Blade Runner' da hatrla80 tabilir. Descartes, beden ve zihni birbirinden kkten fakl eyler olarak dnd. Zihin dnen bir eyken, maddi nesneler uzayda yer kaplar. Boyutlara sahiptirler. Fiziksel dnya mekaniktir, fiziksel yasalarla ynetilir. Zihin ise baka ilkelere konu olur, rnein dncenin yasalarna. Buna makinenin iindeki tin, zgr ruh da diyebilirsiniz. Byle farkl olmalarna ramen beden ve zihin birbirleriyle etkileim iinde grnmektedir. Fiziksel dnyadaki olaylar benim belli tecrbeleri edinmeme neden olurlar (Burada Matrix ve benzeri bir eyin iinde olmadmz varsayyorum). Yine, belirli bir biimde eylemde bulunma kararm, bedenimi hareket ettirir. Yine ayn varsaym. yleyse beden ve zihin nasl etkileirler? Etkileirler ite. Bu, kltrmz kaplam olan beden zihinden ayndr dnya grnn sonucudur. Sadece Police'in Ghost in the Machine albmn dnn, bu albmde Sprils in the Material World [Maddi Dnyadaki Ruhlar] hit parasn bulacaksnz. Bu hibir ekilde olaand bir dnya gr deildir. ok iimize yarar. Fakat, ne yazk ki, yetersizdir de. Yetersiz? Ben kim oluyorum da byle bir ey sylyorum. Eh, benim iim de bu. Zihin ve beden, kendilerine zg ilkelere gre ileyen birbirinden zsel olarak farkl tzlerse, nasl olur da etkileirler? Ve nerede etkileirler? Descartes'n zihin-beden etkileimine dair anlattklar gizem doludur ve gizeme bavuranlarn sktklar yerde bunu yapt herkese bilinir. Descartes zihnin, en azndan eylemde ortaya kan eyden daha fazla ey ierdiini dnme hatasna dm grnyor. Oysa rnein sporda, oyuncularn davranlar, hevesli mcadeleleri, birbirlerini aka getirmeleri ve soyunma odas dostluu vs. haricinde takm ruhu diye bir ey yoktur. Bunun gibi, bedenin yapt eyden ve nasl yaptndan ayr bir "zihin tin" yoktur. Biz buna davranlk diyoruz. Bu gre

gre zihinsel durumlar yalnzca davranlardr veya daha iyi bir deyile davransal temayllerdir. Her canm acdnda "Ah!" demem, deme temaylne sahibimdir. Ne var ki davranlk da iyi 81 bir aklama sunamyor. Baka insanlarn zihinsel durumlarna dair elimizdeki kant, kantn kant tekil ettii eyle kartryor. "Ah!" demem veya "Ah!" deme temaylne sahip olmam, hissettiim acyla ayn ey deildir. Onun kantdr. te burada baka bir sorun vardr. Diyelim ki "Ah!" dememi, "Ah!" deme temaylmle aklyorsunuz. Bu ok byk bir aklama saylmaz, deil mi? yle bir biime sahip: "Jason X davrannda bulundu, nk X davrannda bulunma temaylne sahipti." Samalk. Camn krlmasnn sebebi, onun krlgan olmasdr. Onun krlganl, kolayca krlma temayldr. Peki cam neden krlgan? Mikrofiziksel yapsndan dolay. Ayn ekilde ben "Ah!" dediim zaman, bu benim beynimin mikrofiziksel yapsndan dolaydr; bu yap bana "Ah!" dedirtir. Buna maddecilik denir -mal hrs anlamndaki maddecilik deil- bu gre gre zihinsel durumlar beyin durumlardr. Makul grnyor, deil mi? Maddecilik ho bir teori. Basit, ayrntl, bereketli, bilimsel bilgilerimizle hayli tutarl ve zihni yine onlar gibi fiziksel dnyaya konumlandryor. Fakat maddeciliin kendine has zayflklar vardr. ada felsefecilerden hibiri ona inanmyor. Ben bir istisnaym. Hayr, maddeci olmakta yanl bir ey yok. Morhpeus tayfas bile gerekliin doas hakknda pek yaygn olmayan inanlara sahipler. stelik hakllar. Peki o zaman bu gnlerde neden hi kimse maddeci olmak istemiyor? nk mesela bazlarna Descartes'n zihnin beyin durumlar olamayaca kukusu ekici geliyor. (* Bu kukunun altnda yatan ey maddeciliin insan olmann btn mucizelerini, bir ruha sahip olmay, yaratcl, ahlaki hayat, sorumluluu ve zgrl darda brakt fikridir. nsan zgrl sorunuyla ilgili olarak "Kader. zgrlk ve nceden Bilme" balkl 8. Blme baknz.) Yine benzeri ve olduka da makul bir fikir btn fiziksel olaylarn fiziksel nedenlerden kaynakland fikridir. Bu maddecilik iin bir problem deildir. Ne var ki Descartes'a uyguladmzda, bu, zihinsel durumlar beyin tarafndan retilmi olsa bile, [d] dnya zerinde hibir etkiye sahip deiller82 dir. Sebepsel olarak atldrlar veya felsefecilerin syledii gibi epiphe-nomenal'dr.(* Bir eyle e zamanl onaya kan, fakat onla dorudan ilikili olmayan grng

(.n.)) Bunun ana sebebi, herhangi bir zihinsel durum, diyelim ac iin, birden ok fiziksel aklamann mmkn olmasdr. Birok fiziksel durum olay akladna gre, acyla zdeletirebilecei-miz tek bir durum sz konusu deildir. rnein, eer bir robot ac hissedebiliyorsa, onun acs bir beyin durumu deil, silikon durumu olacaktr. Belki de ironik bir biimde, Matrix'teki Matris-reten makineler gibi bilgisayarlar, en azndan ilkede, acy hissedebilir. Bu sorunu aadaki iki blmde zeceim. Fakat aklnzda bulunsun. Maddecilii reddetmek iin baka sebepler de vardr ve ben bunlar burada ilemeyeceim. Sklrsnz. Ben de sklrm ve unutmayn ben nafakam bu iten karyorum. Yapay Zeklar Bilgisayarlar dnebilir mi? Bizimki gibi zihinlere sahip makineler ina edilebilir mi? Bu tr sorular, rnein, u anda depomdaki tozlan toplamakla megul eskimi Mac Classic'in bir bilince sahip olduu veya onu aarsam bir bilince sahip olacayla ilgili deildir. Bunun cevabnn "Hayr" olduu bellidir. Bu sorular daha ziyade insan zihni gibi gvenilir ve ok yzl bir yapay zekya sahip makinelerin ina edilip edilemeyeceiyle ilgilidir. lgin deil mi? Hele felsefi bir soru olarak bereketini hi sormayn. Matrix, 2001: A Space Odyssey, Blade Runner, Alien filmleri ve yakn zamanlarda kan Yapay Zek filmi bu sorulan daha az dorudan olmakla birlikte, daha ok ey anlatacak bir biimde ilemektedir. Matrix filminde, yapay zek, tpk Terminator ve Sava Oyunlar filminde olduu gibi, insanlk iin bir tehdit oluturur. Bu ok aktr. Ak olmayan ey, Matrix filminin senaryosunun mmkn olduunu kabul etmek zorunda olduunuz zaman onaya kar. Yapay zeklar mmkndr. te kabul etmek zorunda olduu83 nuz ey budur. Zihin felsefecileri ilgin insanlardr; hele konu yapay zekya geldii zaman. Bu onlar hep atelendirir, her zamanki soukkanllklarn yitirtir. Aadaki cazip fakat yanl diktomiyi(* Birbirine kart veya birbirinden tmyle farkl iki ey arasndaki ztlk veya farkllk (.n.)) dnn. (1) Bilgisayarlar bizim yaptmz eyleri yapamaz ve bir zihne sahip olmak bizim yapabildiimizi yapmak olduuna gre, yapay zeklar imknszdr. (2) Bilgisayar da bizim yaptklarmz yapabilirler ve fakat bir zihne sahip deildirler, yleyse biz de bir zihne sahip deiliz, ya da en azndan

zihin dediimiz birok ey yanl. Kasparov'u yenen, satran bilgisayar Deep Blue'yu hatrlyor musunuz? Deep Blue'nun zeki olduu kesin, fakat bir zekya sahip mi? Peki Space Odyssey'deki HAL 9000'ne ne diyorsunuz ya Matrix filmindeki Matris reten makinelere? Ya Star Trek: Next Generation filmindeki Data? Birok insan, cevabn, (1) ve (2) seeneklerinden hangisini daha inanlr veya daha az inanlmaz buluyor oluuna gre verecektir. (1) ovenist, (2) lgn grnyor. Buna ramen iki gr de zihin felsefesinde ok sevilir. Fakat bir k yolu var. te k yolu. Bilgisayarlar bizim yaptklarmz yapabilir mi? Evet. Yapay zeklar mmkn mdr? Evet. Yapay zeklarn gelecekte alabilecekleri hal sizi rahatsz edebilir. Fakat inann nada bunu iin bir sebep yok. Biraz dnrseniz, hi de tehlikeli olmadklarn grrsnz. Hatta iyi bir eydir. yle ki: Diyelim ki bir beyin hasarndan mustaripsiniz, bunun bir sonucu olarak, ac hissetme yeteneini kaybetmisiniz. Bu ok talihsiz bir ey olacaktr, nk acnn bir amac vardr. Size ilerin yolunda gitmediini anlatr. Bedensel hasar mesaj verir. Acy hissetmeyen birok hasta vardr ve sonu tam anlamyla ackldr. Cannz acmad iin elinizi kaynar suyun iinden ekmediinizi dnn. Data'nn yapay beyni ona acy hissetme yetenei salamyor, fakat bir beynin yukarda bahsedilen ilevsizliinin yerini doldurmak ve tpk ac gibi hissedilen bedensel hasar sinyali vermek iin tasarlanm yapay bir "ar84 verici"ye ne dersiniz? Henz Data gibi bir yapay zeky ina edecek durumda olmayabiliriz, fakat hasar grm beyin sinir hcrelerinin yerine yenisini koyacak teknolojiye sahibiz. Arvericiler yakn zamanda gereklemesi mmkn eylerdir. Fakat benimle ayn fikirde deilseniz, o zaman her gn yitirdiimiz nronlardan birinin yerine geebilecek klcal bir ilemciyi dnn. Bu bir fark yaratr m? Nasl yaratr? Eer beynimi, ben Data gibi olana kadar, nron be nron deitirirseniz, bir zihne sahip olmak nerede biter ve yapay bir zekya sahip olmak nerede balar? Yapay zeklarn imknn kabul etmede tereddt etmenizin birka sebebi daha olabilir. rnein, bilgisayarlarn aksine, yalnzca programlanm canl olduklar eyleri yaptklarm, bizimse, otonom, yaratc, varlklar olduumuzu

dnebilirsiniz. Fakat Matrix'i dnn. Bilgisayarlarn yalnzca programland eyleri yapyor olmas, onlarn yaratc olmad anlamna gelmez. Yaratclk programlanabilir. Deep Blue'nun satran oynama biimi insan yldracak kadar

varatcdr. Matrix filmindeki makineler rnein Ajanlar yaratmtr. Peki makineleri kim programlad? Kendileri. Programlamay kendi balarna yaptlar. Evrim faydal deiimler getiren mutasyonlara baldr. Benzeri bir biimde ilk isyanc makineler, rasgele davranmalarna neden olan bir tasarm hatasndan km olabilirler. Matrix'i ina etmeyi bitirdiklerinde artk kendi bamsz gndemleri vard ve insanlar kendi amalan iin kullanmaya balarlar. Byk bir Makyevelci proje olarak bebekleri hasat eder, dlerin afyonuyla kleletirirler. Peki Matris reticiler ne kadar yaratc grnrlerse grnsnler, bizim canl olmamz, onlannsa canl olmamas hayati fark ne olacak? Elbette bu doru, fakat Matris reticilerinin yalnzca otonom varlklar olmakla kalmayp, kendi kendilerine rediklerini unutmamalsnz. Organik bir maddeden yaplmamlardr, fakat hayat iin deilse bile, yapay hayat iin gerekli tm zelliklere sahipler. stelik yapay zeklarn yapay bir canlla sahip olmasnda hibir sorun yok. 85 Zihnin Metafizii Nebuchadnezzar'n dier tayfalaryla birlikte oturduu masada Mouse "Makineler Tahl Ezme'sinin tadnn neye benzediini nereden biliyorlar?" diye sorar. Tahl Ezmesi elbette ok dengeli sanal bir kahvaltnn nemli bir parasdr. Mouse'un sorusu makinelerin zihinleri olduunu varsayar. Soru bilgiye sahip olup olmamalar deil, Matrix'in insanlarn deneyimledii eyin neye benzediini bilip bilmemesi ile ilgilidir. Biz buna teki zihinler sorunu diyoruz. Ayn ekilde Neo iin Tahl Ezmesi'ni tatmann nasl bir ey olduunu kendinin bilip bilmediini de sorabilirdi. Maddecilii reddetmek iin sebeplerden biri de, Tahl Ezmesi'nin tad gibi ham deneyimlerin kiiden kiiye hibir ekilde deimedii fikridir. Ham deneyimler beyin tarafndan, d dnyadan veya Matrix'ten ald bir girdiye tepki olarak retilirler, fakat sebepsel olarak atldrlar, bu durumda bilin tuhaf bir biimde askdadr. Sanrm bilin bir fark yaratyor. Tuhaf askda kalmalar tuhaftr. Kukuludur. Eer hi krmz grmemi olsaydm, krmz grmenin nasl bir ey olduunu bilemezdim. Fakat bu, krmz deneyimlerinin beyin durumlar olmadn gstermez. Bu sadece daha nce hi byle bir beyin durumu yaamadm anlamna gelir. Bra-instorm (Beyin Frtnas) filmini seyretmi miydiniz? yi filmdir. Baka insanlarn deneyimlerini kaydeden ve sizin bunlar edinmenize izin veren bir makine zerinedir. Cool deil mi? Eer Matris reticiler, bir beyin frtnas makinesi yapmak isteselerdi veya insanlarn alglama sistemlerini deitirmek isteselerdi, yle grnyor ki bunu

kolayca yapabilirlerdi. Bir beyin frtnas makinesiyle, brakn gerek dnyay Matrix'i bile deneyimleyebilirierdi. Neden olmasn? Unutmayn Matrix makine retimi bir tindir. Maddecilii reddetmek iin en byk sebep, daha nce de bahsettiimiz gibi, zihinsel durumlarn ok katl farkndaldr. Eer silikon bir anverici hem olaan bir ac gibi i grr, hem de, silikon durumlar tarafndan deil belki ama, belirli beyin durumlar tarafndan 86 farkna varlan ac gibi hissedilebiliyorsa, o zaman ac bu beyin durumuyla zde tutulamaz. Fakat ben izin verirseniz farkl bir gr ne sreceim. Tpk Morpheus gibi. Yapay kalpler de olaan kalpler gibi i gryor ve hatta bir yapay kalbiniz olduu zaman ayn ekilde hissetmeye devam ediyorsunuz. Mesela protez bir bacan tpk gerek bir bacak gibi i grmesi beklenir. Yoksa bir protez olmaz. Elbette baz protezler dierlerinden iyidir. Mkemmel bir protez, daha iyi deilse bile, tpk olaan bir bacak gibi hissedilir. Ayn ekilde mkemmel bir arverici de gerei gibi hissettirir. Gerekten de eer ilev mkemmel bir biimde yerine getirilirse, ayn duyguyu yaratr. Bu anoji-leri niin veriyoruz. Sebebi basit. Suni kalpler kalp, protez bacaklar bacak deildirler. Bunlar doal eylerin sentetik versiyonlardr. Analoji kurarsak, anverici tpk gerek gibi hissedilir. Fakat doal deildir. Bu yzden de acnn kendisi deildir. Yapay bir acdr. Arvericinin verdii ac acnn kendisi deil, yalnzca bir acdr, belki bu ac dierleri arasnda tek bir fiziksel, sinirsel ac durumudur. Baka bir deyile, yapay zihin durumlarnn gelecei, ister doal zihinlerde olsun, ister kendi balarna, zihin ve beynin doal kimliklerini darda brakmaz. imdi bir an iin zihin durumlarnn beyin durumlar olduunu varsayalm. Neo'nun ba ars rnein Trinity'nin ba arsyla ayn tip beyin durumu tarafndan retilsin. Matris reticilerin bilinci, eer zerine dnrseniz, rnein, hayal gcnze kolaylk olsun, Ter-minator filmindeki Scharzenegger'in bilincine benzer bir biimde, fakat yapay olarak, silikon beyinde retilmitir. Bu acaba zihin beden probleminin zm m? Biraz. Zihnin gerekte ne olduuna dair epey bir bilgimiz var, fakat hl nemli bir kavramsal boluk sz konusu. Beynin bilin reten hangi zellikleri niin ve nasl bilin retiyor? Beyni ve zihni zde klsak bile, bunu nasl anlaml klacaz? Nasl aklayacak, nasl anlalr klacaz? Bu ok zor bir problem. Daha dorusu tek zor problem. Bilin ile bilince sebep olan sinirsel faaliyetler arasndaki boluu doldurma-

87 mz gerekiyor ve bunun iin de ara kavramlara ihtiyacmz var. Bu biraz kurgusal olmak zorunda. O halde izin verin olaym. yle ki: Maddi nesneler farkl alardan farkl grnrler. eitli perspektiflere sahiptirler. rnein belirli bir perspektiften bir binann, gerekte drt yz olsa da, sadece iki yzn grebilirim. Yaayan canllarn da bir perspektifi vardr, fakat evresel uyaranlara tepkilerinde de bir perspektif sergilerler. Bylece bilinli bir varlk, kendi hakknda ve evresindeki dnya hakknda bir perspektife sahiptir. Bilinli bir zne iin o bilinli zne olmann bir anlam vardr. Bu durumda "bir perspektife sahip olma" zne iin bir anlama sahip olmadr. nein "bir bina hakkndaki sahip olduum perspektif beni "bu benim ofisimin binas ve bugn gitmesem iyi olur" diye dnmeye sevk eder. Farknda olma dnceyi getirir ve bu adan bir anlama sahiptir. Beyin byle bir anlam nasl yaratyor? Belki kendi kendini tarayarak. Belki de baka bir ekilde. Fakat bu sorunun cevab ne olursa olsun, artk bizim iin beyin-zihin zdelii anlamldr. Bilin beynin yaratt bir perspektiftir. ! Bu kadar atp tutma yeter. Yorulduk be! Tamam, anlald. imdi elimizde ne var? Ha evet, maddecilik. (* Farkl bir gr iin 7. Blmdeki makaleyi okuyunuz.) Gzel. ok zor bir probleme ok kurgusal bir zmn ok kaba hatlarn izdik. Bu da gzel. stelik yapay zeklann mmkn olduuna inanmak iin sebeplerimiz var. Matrix varsaym aka tasavvur edilebilir ve btn yanlaryla tutarldr. ok byk bir ihtimal yok, o yzden kayglanmaya gerek yok. Fakat mmkn. Bu iddia ok kk bir iddia gibi grnebilir ve belki de yledir. Yalnzca bir olaslk olan eyler, sadece felsefecileri heyecanlandryor. Fakat ok kesin bir ekilde ihmal edilen baz alanlarda, sadece kk bir olaslk iin akl yrtmek utanlacak bir ey deildir. Ayrca unutmayn ki ben O deilim ve gn doumlarna uamam, hatta bunlar sanal olsa bile.(** Msveddeler zerine yorumlarndan dolay Willial Irwin. Daniel Banvick ve Kathi Sell'e teekkr ederim.) 88 7 Yeni Materyalizm ve znenin lm DANIEL BARWICK

Matrix belirli bir anlamda sahte bir grne sahiptir. Bu film seyircilere sorularla meydan okuyan bir filmdir: Hangi hap seersiniz? Eer bir yalann iinde yaadnz renseydiniz, nasl tepki gsterirdiniz? Matrix kt m? yi fakat sahte bir hayatn kt olan yan nedir? Matrix birou bu kitapta cevaplandrlmaya allan bir sr felsefi soru sormaktadr. Fakat filmin arkasndaki gerek ak, bir soru deil, bir cevaptr. Hatta felsefenin en nemli sorusuna verilmi bir cevaptr: Zihnin yaps nedir? Film, birok kii tarafndan indirgemeci materyalizm diye adlandrlan, zihinsel durumlarn fiziksel durumlara indirgenebilir (veya onlar vastasyla aklanabilir, fiziksel durumlar olarak grlebilir vs.) olduunu syleyen gr, yani, zihin ve kiisel kimlie dair belirli bir teorinin doruluunu kesin kabul ediyor, hatta ileri sryor. Morpheus Neo'ya Matrix'i aklarken bu gr asn betimliyor. Bu makalede (1) Morpheus'un dile getirdii bak asnn doru olmasnn mmkn olmadn, (2) en yakn alternatif grnde en az birincisi kadar yanl veya en azndan eksik olduunu ve (3) gr eksiksiz hale getirdiimizde "zne"nin yok olduunu aklayacam. Film yksnn hibir kurtuluu yok; fakat ben Matrix'i anlalr klmann tek kar yolunun film iin baz rahatsz edici ierimlere sahip bir gr benimsemekten getiini ileri sreceim: Matrix'in 89 varl filmde ortaya atld haliyle imknszdr, byle bir hapishane var olsa bile, o hapishanede yaayanlar iin hibir ey ifade etmez. Biyoloji Blmleri Matrix'i Neden nanlr Klar nce biraz arkaplan bilgisi: Zihne dair birok teori olmasna ramen, bunlarn en yaygn indirgemeci maddecilik, seici maddecilik ve dalizmdir. lk ikisini daha sonra ayrntlaryla ele alacam. Fakat nce, btn maddecilik biimleriyle dalizm arasndaki farkn basit bir fark olduunu belirtmek istiyorum: Maddeciler dnya ve iindeki her eyin (zihinler de dahil olmak zere) tmyle fiziksel maddeden ibaret olduunu dnrken, dalist byle dnmez. Materyalistler dnce ve duygularn nihai olarak Tahl Ezmesi ve Nebuchadnezzar ile ayn maddeden yapldna inanr. Dalistler buna kar kar. Dnyann maddi olmayan bileenleri olduunu sylerler; geri bunlarn ne olduu ve maddi olmayann ne demek olduu konusunda aralarnda anlamazlk vardr. Morpheus indirgemeci bir materyalisttir. Neo'ya Matrix'i anlatrken ona sorar: "Gerek nedir? Gerei nasl tanmlyorsun? Eer o hissedebildiin,

koklayabildiin, tadabildiin ve grebildiin ise, o zaman gerek sadece beyninin yorumlad elektrik sinyallerdir." Bu indirgeyici materyalizmin ak bir ifadesidir. (Morpheus'un baka bir gr temsil ettiini sylemek de mmkndr. Yani seici materyalizm. Fakat felsefe ve Nroloji blmlerinin dndaki insanlarn ounun byle bir grten haberdar olmadn ve duyduklarnda da sama bulduklarn gz nne getirirsek bu zayf bir olaslktr. Bu bak asn daha sonra tartacam, nk Matrix'in yazarlarndan biri fel-sefici olabilir.) Normal insanlarn ou (yani felsefeci olmayanlar) Morpheus'un ifade ettii bak asn benimser. Gr u ekildedir: Eer arkadanzdan bir aa grdnde neler olduunu aklamasn isterseniz, size bir hikye anlatacaktr. Bu hikyeye gre, gneten k gelir, bu 90 n dalga boylarndan bazlar aa tarafndan emilir, bazlar yanstlr. Yansyan ktan bir ksm gzme girer ve bu ktaki enerji g-zmdeki retina hcrelerini uyarr (bu hcrelere transfer olur). Enerji bir patikay (optik siniri) takip eder ve en son beynin grme merkezine gelir. Geldii yerde baz beyin sinir hcreleri aa eklinde yanar ve biz bir aa grrz. Daha ilk okulda bize retilmeye balanan bu bak as, niversitede teknik doruuna kar. Bu hikyenin en can alc noktas, bir aa grmenin belirli bir uyaran takip ederek gerekleen bir beyin durumu olmasdr. Eer bir aa olmadan beyin durumunu retebi-lirsek, hl bir aa grdm dnrm, gerek bir aa olup olmamas, tecrbe ettiim eyi hibir ekilde deitirmez. Asl nemli olan, "aa" beyin durumuna her sahip olduumda bir aa grmem-dir. Matrix de ayn ekilde ilemektedir. Onun penesinde tutsak olanlar, zihinsel durumlarnn gerek bir eye denk dp dmedii hakknda hibir fikre sahip deillerdir. Aksine, beyinleri gerek deneyimlere denk den durumlar yaratmak iin ynlendirilmektedir. Matrix Olana, birok seyircinin kabul edecei gibi, Morpheus'un ve filmin benimsedii (fakat savunmad) indirgemeci materyalizmi dorulamaktadr. Sakn yanl anlamayn -bu bak as bizlerin duygulan ve deneyimleri olmayan birer robot olduumuzu sylemiyor. Aslnda tam tersini sylyor: ndirgemeci maddecilik "zihinsel durumlara" sahip olduumuza, bu zihinsel durumlarn ister grnt, ister ses, duygu, dokunma duyumlar veya krmz elbiseli kadn olsun, bize sunulan duyumlar olduklarna ve bizzat fiili tecrbelerimizi oluturduklarna inanmaktadr. Ne arkadam, bir aa grdme, ne de Morpheus, Matrix'te

mahkm olanlarn tecrbeler yaadna kar kacaktr. ndirgemeci materyalizm sadece bu tecrbelerin fiziksel durumlar olarak aklanabileceklerini; tecrbelerin, aklama yoluyla, beyin durumlarna indirgenebileceini sylemektedir. Nihayet, tecrbelerimiz, sadece bir beyin durumunda ierildiklerinden ve gereklemek iin baka bir eyi ihtiya duymadklarndan dolay beyin durumlarmzla ayn eydir. Matrix Filmi ve Biyoloji Blmlerinin Neden Felsefeye htiyac var? Bu gr neden bu kadar yaygn? nsanlar neden filmdeki Morp-heus'u sorgulamak yerine ona ba sallyorlar? Sebep ok basit: Zihin ile beden arasnda inkr edilmez bir iliki var gibi grnyor. Eer beyinlerimiz almay durdurursa artk bir daha iitip gremeyeceimize (en azndan kulaklarmz ve gzlerimizle) inanyoruz ve bilim srekli olarak zihin ve beden arasndaki sebep sonu balants fikrini destekleyen yeni aratrmalar ileri sryor. Bilinte nemli bir rol oynar grnen ekirdek talamus buna bir iyi rnektir. Bir insan, beyninin byk bir blmn yitirdii halde uurlu kalabilirken, tala-mus'un ekirdeindeki en ufak bir hasar, bitkisel hayata sebep olmaktadr. Eer bu gr mantklysa ve herkes tarafndan kabul edilmise, bunda bir sorun var m? Evet, var. Felsefenin bugn bu bak asn byk lde reddetmi olmas boa deildir. Reddetme sebepleri Matrix filminin metafizik dayanaklarna kuku dryor ve ona bilimkurgu eletirisi getiren pratik bak alarnn ok tesine geiyor. nce Michael Tye'n aadaki yksn okuyalm: Gelecekte yaayan zeki bir bilimci dnelim. Ad Mary olsun. Mary doumdan beri siyah beyaz bir odada yaamaktadr ve d dnya hakkndaki btn bilgileri ekranlar siyah beyaz olan bilgisayarlar yoluyla elde etmektedir. Varsayalm ki Mary'nin elinin altnda, insanlarn bir gl, bir aa, bir gn batm, gk kua ve dier fenomenleri grdnde zihinlerinde olup biten olaylarn fiziksel ve nesnel bilgisi olsun. O bilinmesi gereken her eyi, cisimlerin yzeylerini, 92 onlarn yanstma biimini, retinadaki ve optik sinirdeki deiiklikleri, grsel sanal korteksteki desenleri vs. biliyor olsun. Hl bilmedii bir ey vardr. Mary'nin bilmedii ey, Tye hakl olarak iaret ediyor, yeili, krmzy veya baka bir rengi grmenin neye benzediidir. Bundan nasl emin olabiliriz. nk Mary hayatnda grd ilk gle bakarken bir eyler renecektir. renecei ey, hibir

fiziksel teorinin ele almad, belirli bir deneyimin neye benzediidir. Bir eyin ne olduunu anlamak, onu tecrbe etmenin neye benzediini bilmekten farkldr. nk belirli bir bak asndan alglanan bir ey (maviyi sakinletirici bulabilirim veya Ay' hep dz bir disk gibi grebilirim), bir nesnenin nesnel betiminin bir paras deildir. Ama indirgemeci materyalist baka ve daha ciddi bir sorunla kar karyadr. ndirgemeci materyalizm yeterli bir indirgeme aklamasndan sonra, dalistin zihinsel durumun maddi bir durum olduunu grecei bir nokta olduunu iddia eder: yani zihinsel durum veya onun belirli bir zellii maddi durumla zdetir. ndirgemeci materyalistlerin zdelik (identity) kavramdr ki, onu pheye ak hale getirir. nk indirgemeci materyalist zdelik kavramn tam olarak ("ayn ey olma") anlamnda kullanmaz. Zihinsel durumun beyin durumuyla zde olduunu sylemek neyi iddia etmektir? Hibir ey. nk iddia anlamsz. Zihinsel durum beyin durumuyla zde deildir. Sanki, iddiann konusu olan "bir aa gryorum", "grmenin" bilimsel aklamasnn konusuyla kelimesi kelimesine zdezmi gibi. Oysa konu hibir ekilde zde deildir. Biyologlar deneyimlerini anlatrken bile ayn ey deildir! Fakat bunun sebebi, Paul Churchland'n ileri srd gibi, onlarn zde olmamas, yani bugne kadar kesin kararlar vermek iin gerekli kavramlardan yoksun olmamz deil, fakat daha ziyade bir zihinsel durum nosyonunun maddi olmayan bir eyin paradigmas olmasdr. Bu, beyin durumundan kkten farkl bir eya trdr. 93 Dikkat edin, zihinsel durum ile maddi durum arasndaki doru olmayan zdelik balantsn kurarken bile, zihin durumu dediimizde, hibir ekilde beyin durumuna gnderimde bulunmadmz, aklmza hibir ekilde beyin durumunun gelmeyii temel bir gerek olarak kalmaktadr. Laird Addis unlar sylyor: [Her ne kadar] indirgemeci materyalist zihinsel nosyonlar fiziksel terimlerle aklamaya abalasa da... sanki ileri srlen indirgemeye her zaman aikr istisnalarn olduu, olmas gerektiini hissederiz. Bazlarmz iin bu abalar, ister tanmsal, ister deneysel bir doaya sahip olsun, iki farkl eyin ayn ey olduunu -rnein denizdeki dalgann yeryzyle Dnya ve Gne'in izafi konumlan olduunu-ispatlamaya uramak kadar tahamml edilmezdir. Burada materyaliste kar pheler uyandrmaya altm, oysa meselede ayn tavra sahip olduum itiraz yaplabilir. Elbette eer zihinsel durumlarla beyin

durumlarnn birbirinden kkten farkl eyler olduklarn iddia ediyorsam, zdelik kavramnn bunlar arasnda geerli olmad fikri bunu doal olarak takip etmektedir. Fakat, aslnda bu benim ileri srdm eyin tam tersidir. Fenomenal olaylarn ve beyin olaylarnn birbirinden kkten farkl eyler olduklarnn farkna varmamamzn sebebi, zdelik kavramnn bunlara ayn anlamda uygulanamamasdr. zdelik kavramnn ncelii dikkate alnrsa, bir ayrmda bulunmak iin baka bir temelin alnamayaca grlr. Bir elma bir portakal deildir ve bir anak smk Tahl Ezmesi deildir. Ayn ey deillerdir; zde deillerdir ve beyin durumu da zihinsel durumla ayn ey deildir. Elbette aynlk kavram bizim fenomenal olaylar ile beyin olaylar arasndaki farka bize ulatran ey olsa da, ayn ey olmamalarnn sebebi zdelik kavramnn ikisinde birden geerli olmamasndan gelmemektedir. Daha ziyade bunlarn daha batan farkl eyler olmas dolaysyladr. Bu farklln sebebi zdelik 94 kavramnn iki farkl eye uygulanamaz olmasndan gelmektedir. Seici Materyalizm: Kanz Neden Ba Arsndan ikyet Edemez? Daha nce sylediim dair gibi, bir Matrix yazarlarnn sz indirgemeci Belki materyalist de seici olmadklarna alternatif olaslk konusudur.

metaryalisttirler. Seici materyalizm, zihinsel durum diye bir eyin olmadn ileri srer. (Bu gr Davranlk denilen psikolojik grle kartrlmamaldr. Davranlk ancak davranlar bilebileceim gereini kendine balang noktas edinmi bir yntemdir. Materyalizm znde, evrende ne tr -maddi- eyler olduuna dair bir grtr.) Bu gre gre bizim zihinsel durumlar dediimiz ey, dilimizin geliimimin bir rndr, gerekte hibir ey, bilgisayarmn tecrbe ettiklerinden baka hibir ey tecrbe etmeyiz. Bu bak asn kabul ettiim zaman, grmek, duymak, tat almak veya hissetmek geleneksel anlamn yitirir. Sadece -mm gibi konuabilirim. Bu bak as birok bilim adam ve birka felsefeci tarafndan benimsenen bak asdr ve elbette lgncadr. Hadi bilim adamlarn mazur grebiliriz, fakat felsefecileri affetmemiz mmkn deil. nk bu teori ciddi felsefi sorunlardan mustariptir. lk sorun zihinsel duruma sahip olanlarn, John Searle'nin bile kabul ettii zere "bilimsel gereklik kavramna snmalar zordur." Varsayalm ki iyi bir Porto arab

iiyorum. u anda hissettiim tat harika. Bu belirli hazz yaarken, bu haz kendine zg bir biimde bana zeldir; nk ancak benim tarafmdan hissedilebilir. arab baka biriyle birlikte iiyor bile olsam, hatta onlar da tpk benimki gibi bir hazz yayor olsalar da, biz yine de ayn hazz yaamayz. Beyin, nronlar ve arap gibi fiziksel eyler elbete bu zellii paylamaz. Bu tecrbe benim tarafmdan yaanmtr, benim bak amdan. Deneyimin benim tarafmdan yaanyor olmas onun bir parasdr. Bunu 95 iyice grebilmek iin, arkadamla birlikte ayn arab iiyorken, arkadamn bana benim hazzm yaadn asla sylemeyecek olmasna dikkat edelim. En fazla muhtemelen ayn tad aldmz, yani arab ayn sebeplerden dolay itiimizi syleyebiliriz. Zihinsel bir durumu kimin yaadnn neminin gz ard edilmesi veya bir kenara atlmas, gnmz bilim adamlar ve felsefecileri arasnda ok yaygn bir davrantr. rnein Daniel Dennett, beynin bir kullanc yanlsamasn bizzat yarattn, fakat aslnda onun hem kullanc, hem de kullanc yanlsamasnn yaratcs olduunu ileri srmektedir (yalnzca insanlarn beyninin bu ekilde altn iddia eder). Beyinde eitli ajanlar dier ajanlardan malumat yardm ister; bylece beyni kullanan bir ey olduu duygusu, beynin rgtlenme biiminin bir yararl formu tarafndan salanr. Dennett aklamasn srdrr, "Bu bizde [belirli] bir yer, yani her eyin topland bir yer olduu yanlsamal duyumunu verir: zne, ego, "Ben". Kukusuz byle grnd inkr edilemez. Fakat sadece byle grnyor. Dikkat edin Dennett'in bak as bile zihinsel durumlarn belli bir kiinin zihinsel durumlar olduu retisini bir kenara atamyor. Bilincin belirli bir ekilde grndn inkr etmiyor; fakat gren olmadan grnmenin nasl mmkn olabileceine bir aklama getirmiyor. Oysa benim yukardaki iddiam, yani bir eyi benim tecrbe ediyor olmamn tecrbemin bir paras olduu iddias doruysa, aklamaya gerek kalmayacaktr. Seici materyalizme kar daha basit, fakat daha gl bir kar k vardr. spat yk materyalistin srmdadr; bizi grdn grmediine, duyduunu duymadna, btn alglan, hayalleri ve kavranlan sadece ona yanl bir ekilde sunulmu olmakla kalmayp, ona hibir ekilde sunulmam olduuna, onlarn tandk gelmesinin tandk gelme olmadna, aslnda tandklk diye bir eyin

olmadna inandrmas gerekmektedir. Bu seici materyalist bize her eyden nce bu evrensel yanlsamann neden ortaya ktn aklamas gerek-96 mektedir. Zihinsel durumlar, zihinsel olmak asndan nevi ahsna mnhasr grnmektedir; zaten zihinle ilgili anlaml benzetmeler yaratmann g olmasnn sebebi de budur, nk zihin zsel olarak fiziksel olandan farkldr. Matrix'in yazarlarnn bu bak asnn tutsa olduu ihtimalini eleyebilir miyiz? yle sanrm. nk eer seici materyalizm doru ise, o zaman Matrix'i oluturmak iin hibir sebep olmazd. Matrix'in amac gerek tecrbelerin yerine geecek sahte tecrbeler salamaktr ve eer ister sahte ister gerek olsun, ortada tecrbe diye bir ey yoksa, bu ama anlamsz grnmektedir. Peki bu bizi nereye getiriyor? Bu yaznn banda indirgeyici materyalizm, seici materyalizm ve dalizm arasnda yaptm ayrm hatrlayn. Buraya kadar Matrix'in indirgeyici materyalizm ats altnda imknsz olduunu gsterdim, belirleyici bak as seici materyalizme kaydrldnda ise Matrix yine anlamsz grnmektedir. Acaba bu filmi bir anlam vermek iin daliz-me mecbur kaldmz anlamna m gelir? "Makinenin bir tini" olduunu kabul etmeli miyiz? Hayr. Matrix tutarl bir hikye olabilir; tabi ya-zarlarn ilave bir prensibi kabul etmeleri artyla: bilincin niyetlilii. Bilin: Hibir eye Dair Bir ey David Hume'a gre dnme iini yapan temel bir tz olarak kendi diye bir eyin varlna dair hibir kant yoktur. ebakn ona byle bir varlk bulmaya, hatta bu "kendi"nin nasl bir ey olabilecei hakknda bir gr oluturmaya bile yardm edemediini iaret ediyor. ebak srasnda Hume, alglayan deil, alglanan eyleri, dncenin nesnelerini, dnr deil bilinci gryor. Bilincin niyetlilii tezi, btn zihinsel fenomenlerin niyetsel olduu anlamna gelir. Daha ak bir ekilde dile getirmek gerekirse, bilincinde olmak, bir eyin bilincinde olmaktr. Bir nesneyi veya baka bir eyi dnmeden dnme diye bir ey yoktur. Jean Paul Sartre bu niyetlilik kavramn, ni-yetliliin bilincin bir zellii olmakla yetinmeyip tek zellii olduu97 nu iddia ederek bir adm ileri gtrr. Bilin, bilinte grnen nesneleri aa karr. Niyetliliin tezi nedir? Sartre yle yazar: "Bilin ni-yetlilikle tanmlanmtr. Bilin niyetlilikle kendini aar... Nesne onu kavrayan bilince akndr ve bilincin

birlii nesnesinde bulunur." Baka bir deyile, bilin saydamllk gibi bir eydir, onu dierlerinden ayrmaya kalktmzda, nesnesine "deriz". Bilinten bu ekilde kurtulunca, bellek, alg, hayal gc, deneyim ve benzeri faaliyetleri ne yapacaz? Geriye kalan tek seenek, bunlarn bizim normalde algladmz, hayal ettiimiz vs. diye tarif ettiimiz nesnelerin karakteristik zellikleri olmasdr. Tahl Ezmesi'ni seviyorum deil, Tahl Ezmesi kendini sevdiriyor. Ajanlardan korkuyorum deil, Ajanlar korkun. Ludwig Witgenstein yle yazyor: "Fikirleri dnen veya aklndan geiren zne diye bir ey yoktur." Bir nesnenin btn zellikleri znede deil, nesnede yatar. nk zihin dnyann snrdr, dnyann bir paras deildir. Bunun sebebi dnyann dnyalnn temeli ve dnyann paras olan eylerin neler olduunun ls olarak bilincin, kendini byle bir temele dayandra-maz olmas ve kendine bir l olamamasdr. Bilin ancak bu anlamda dnyann akn bir zellii olabilir. Searle bilincin ve onun temel zellii niyetliliin zihinsel fenomenlerin en nemli zellikleri olduunu kabul ediyor ve bu zelliklerin aklanmasnn "felsefedeki, psikolojideki ve yapay zek alanlarndaki birok dnr zihin hakknda tuhaf ve inanlmaz eyler sylemeye it[ecek]" kadar zor olduunu yazmaktadr. Churchland, ayn ekilde, iebakn "sinirsel ebekede bir elektrokimyasal uyaranlar alann deil, bir dnceler, duyumlar ve heyecanlar alann aa kardn" kabul ediyor. Her iliki, en az iki ilikide olan gerektirir. likide bulunanlardan biri yoksa, o zaman iliki mantksal olarak olanakl deildir. Eer geleneksel bir kendi yoksa, o zaman kendi d dnyaya geleneksel bir yolla balanamaz. Yukarda sz edilen bilin kavram dahilinde kendi dnyayla nceden varsayld gibi ilikilen-98 dirilemez, nk kendi daha nceden varsayld gibi bir varolua sahip deildir. Eer kendi veya ilikiler diye bir ey yoksa, eer alglamak bir iliki deilse, dnyay zihnin iine koymaktansa zihni dnyann iine koymak anlamnda idealizmi tersine evirmek zorundayz. (dealizm hibir eyin maddi olmad ve dnyann zihnimizin maddi olmayan fikirlerinin bir araya gelmesi olduu grdr. Ak ki idealistler ve materyalistler pek kadeh tokuturmazlar.) Algnn tek biimli kuram daha inanlr, nk bu, zihnin belirli kavramlarn hesaba katmzda, tek mantksal alternatiftir. Bu, bizi d dnyaya hibir eriimimiz olmadna inanmaya gtrmez, fakat daha ziyade d dnyaya alan bir kapnn iinden gemek iin bir i dnyaya ihtiya duyduumuzu anlamaya gtrr. Zihni akn bir bilince indirgemekte asl maksat, znenin danda braklmasdr ve bylece Dnyann (geleneksel zihnin

dnyasnn) Darda braklmas. te geleneksel anlamda "znel" olgular zerine konumay reddediimin sebebi bu, nk (daha nce akladm zere) olgular iin zne olacak bir ey (bir geleneksel zihin) yoktur. Bilin nesneleri zerinde byle bir etkiye sahip olabilecek zne tipi, tam da bu bak asna gre varoluu inkr edilen zne trdr. Artk hem (1) dnyadaki her ey maddi olduu iin bir anlamda materyalizmin, hem (2) maddi olmayan bir ey olarak bilincin varoluu sebebiyle bir anlamda dalizmin doru olduu yeni bir gre sahibiz. (Okuyucu muhtemelen dilimizin biraz snrl olduunu grmektedir: Maddi olmayan "ey" nasl mmkn olur? Maddi deilse, o zaman bilin "hi" ey deil midir? Evet. nk dilimizde "hi" eye karlk gelen bir ad yoktur, ok ok "hibir ey" vardr. Bilin bir ey deildir, fakat bir anlamda bir eydir, nesnelerin kendini ortaya karmasdr. Nasl bir yar komaktan ibaretse, bilin bilincin ortaya karmalarndan ibarettir. Bilince Hapsolmak Kt mdr? Eer zne diye bir ey yoksa, Matrix'te ahlaktan nasl bahsedebiliriz? Filme gre Matrix'in ve onu destekleyen mekanik varlklarn ktcl eyler olduunu, kahramanlarn da kendilerinden ok daha gl bir baskcya kar iyilik adna savatklarn batan kabul ediyor. Kavga, grne gre zgrl yeniden kazanmak iin veriliyor. Peki eer her ikisi de bilince sahipse, baka rktan makineleri kleleti-ren bir makine rknn ahlaki stats nedir? Eer hibir rk geleneksel anlamda "zne" iermiyorsa, Matrix'in varsaylan ahlakszln nasl aklayacamz belli deildir. Her iki rkta bilinli olacaktr; kleleti-rilmi rk ounlukla var olmayan eylerin bilincinde olacaktr. Fakat biz byle bir eyi normalde ahlaki bir yarglama lt olarak kabul etmeyiz. Birok rnekte insanlar gerek dnyay yanlsamal dnyaya tercih edecektir. Fakat bu yanlsamal dnyann ahlak d olduu anlamna gelmez; bu sadece gnlk olarak "uydurma" ile beslenen insanlarn gerek kabul edilenin duygusunu, nemli kabul edilenin duygusuna tercih ettikleri anlamna gelir. (Reality ovlann hzl ykseliini dnn). Fakat Matrix'te yasanlarn evrelerindeki eylerin gerek olduunu dndklerini ve hayatlarnn onlar iin nemli olduunu unutmayn. Matrix yanlsamal bir dnya retiyor, ahlaksz bir dnya deil. Fakat asl meselenin hakikat olmad itiraz ykseltilebilir. Burada tehlikede olan zgrlktr. Matrix'in ahlakszl onun mutlak bir soygun yapabilme yeteneinde yatmaktadr. O zgrlmz alyor ve asla hrszn kim olduunu renemiyoruz. zgrlk yle deerlidir ki, diye ileri srlr, onu bizden alan btn

dnyalar ahlakszdr. Fakat bu yaygn inan bildik dalistik varsaymlara dayanr: bizim dnen bir ey olduumuz, zihnimize ve bedenimize hkmeden bir "kendi"ye sahip olduumuz ve bu eye zgrlk verilmesi gerektii varsaymlar. Yukarda tarif ettiim gre gre, bu zgrle 100 konu olacak hibir geleneksel bir kendi yoktur. Bilin zgrdr, fakat genellikle kastedildiinden farkl bir anlamda. Bilin zgrdr, nk kendine has bir biimde gayrimaddidir- baka bir eyin itip kalkt bir bilin gibi bir eyi anlamann bizim iin hibir yolu yoktur. Fakat ayn sebeple, bilin eyler zerinde hibir etkiye sahip deildir, o sadece eyleri ortaya karr. Bir teleskop Jupiteri grmeme yardmc olabilir, fakat Jpiter zerinde hibir etkiye sahip deildir. Bu yzden Matrix tutsaklnn bilin zerinde hibir etkisi yoktur; yalnza burada Matrix'te olmasaydk bilincinde olacamz eylerden farkl eylerin bilincinde oluruz. Fakat bir kez daha dile getirmek gerekirse, bir eyin deil de baka bir eyin bilincinde olmak, asla moral statnn ls olmamtr. te sona geldik, baz eyler kazandk, baz eyler yitirdik. Biraz anlama yeteneimiz geliti; filmin kurgusu inanlr hale getirilebildi. Fakat karakterlerin ahlaki amalan kaybedildi. 101 8 Kader, zgrlk ve nceden Bilme THEODORE SHICK JR. MORPHEUS: Kadere inanr msn Neo? NEO: Hayr. MORPHEUS: Neden? NEO: nk hayatmn dizginlerinin elimde olmad fikrinden holanmyorum. You can choose a readyguide in some celestial voice, If you choose not to decide, you still have made a choice, You can choose from phantom fears and kindness that can kill; I will cboose a path that's clearI will cboose Free Will...(* Seebilirsin gksel bir sesin rehberliini/Seebilirsin sememeyi. fakat semektir bu /Seebilirsin heyula korkulardan ve ldren iyilikle/ Oysa seerim ben temiz bir yolu/Seerim zgr stenci.) RUSH zgrlk. Herkesin istedii. Peki zgr olanmz var m? Morpheus insanlan Matrix'ten azat etmeyi, Cypher kendini Morpheus'tan azat etmeyi, Ajan Smith bilgisayarlar insanlardan kurtarmay istiyor. Bu karakterler zalim dmanlarndan

kurtulmay

baardklarnda,

acaba

hayatlarnn

kontroln

kendi

ellerine

alabilecekler mi? Kaderlerinin efendisi mi, yoksa kanlmaz bir aln yazsnn kleleri mi olacaklar? 103 Matrix'te yaayanlar kendi hayatlarnn kontrolne sahip deiller. Balarna gelen her ey, onlarn beyinlerini elektrik sinyalleriyle besleyen bir program tarafndan belirlenmektedir. Morpheus'un szleriyle onlar "koklayamadklar, tadna bakamadklar veya dokunamadklar bir hapishanenin" mahkmlardr. zgrlk sandklan her ey, bir yanlsamadr. Ne var ki gerek dnyada yaayanlarn keyfini att zgrlk de bir o kadar yanlsama olabilir. Bir eylemi yapmakta, ancak onu yapmaktan kanabilirseniz zgrsnzdr. Eer bir eyi yapmak zorundaysanz -baka trl davranmak sizin iin mmkn deilse- o zaman onu yapmakta zgr deilsiniz demektir. Kahin'in kehanetlerinin gereklemesi, gerek dnyada yaayanlarn bile zgr olmadn gsterir. Eer Kahin gelecei biliyorsa, gelecek belirlenmitir ve bu durumda hi kimse, hata Neo bile, zgr deildir. Kaderin ynettii, gelecein nceden belirlenmi ve deitirilemez olduu bir dnyada neden zgrlk iin savaalm? Eer insanlar kendi kaderlerini belirlemekte zgr deilse, onlar Matrix'ten kurtarmann ne yaran var? Eer bir insan kle olmak zorundaysa, neden mutlu bir kle olmay semesin? Belki de Cypher'in Matrix'e balanma istei, grnd kadar haince deildir. (Ve dnyay yneten kader ise, Cypher bu karan vermek zorundayd.) Bu sorulan cevaplandrabilmek iin, kader ve zgrln doasna bakmamz gerekir. zgrlk "Siz buna zgrlk m diyorsunuz?" diye sorar Cypher, Trinity'e. "Btn yaptm, onun benden yapmam istedii eyler. Eer bunla Matrix arasnda bir seim yapmak zorundaysam, Matrix'i seerim." Cypher dokuz yl boyunca Morpheus'tan emir aldktan sonra, Mat-rix'te zengin bir aktr hayatn, Nebuchadnezzar'n gvertesindeki sefil hayatyla dei toku etmeyi ister. En azndan Matrix'te, kimseden emir almyor gibidir. 104 zgr olmak ksmen, kimse tarafndan mecbur braklmamak, kimse tarafndan snrlandrlmamak anlamna gelir. Eer biri, siz aksini isterken, sizi bir ey yapmaya zorluyorsa, veya istediiniz bir eyi yapmanz engelliyorsa, zgr deilsinizdir. Bu

zgrlk tr genellikle "olumsuz zgrlk" veya "bir eyden azat olma" olarak adlandrlr; nk bu gr zgrl eylemde bulunmann nnde belirli engellerin yokluuyla tutarl bir ey olarak tanmlar. Matrix'e balanmakla Cypher, Morpheus'tan kurtulacaktr. Peki gerekten zgr olacak m? Birok kii "Hayr" diyecektir, nk Cypher, Matrix'te belirli eylerin nasl olmas gerektiine karar verme inisiyatifine sahip olmayacaktr. "Olumlu zgrlk" veya "bir eye zgr olmak" denilen eyden yoksun olacaktr, nk bir ey yapacak iradeye sahip olmayacaktr. Bu byk bir kayp m? Bir eyi kendiniz iin seme yetenei, gerekten de byle deerli bir ey mi? Byk Alman dnr Immanuel Kant yle dnyor. Kant'a gre, doas gerei deerli -kendi iin ve kendinde iyi- olan tek ey rasyonel seimler yapabilme yeteneidir. yle syler: "Dnyada ve tesinde, iyi isten [good will] niteliine sahip olmayan iyi bir ey tasavvur etmek imknszdr."(* Ahlak Metafiziinin Temellendirilmesi. Immanuel Kant.) Kant iin iyi. bir hayata sahip olup olmadma belirleyen ey, yaadnz tecrbeler deil, yaptnz seimlerdir. Eer her zaman doru eyi yapmaya uramsanz, istediiniz eyleri gerekletiremeseniz bile, siz iyi bir insansnzda". Deneyim Makinesi Harvardl felsefeci Robert Nozick, kendi seimlerinizi yapmann nemini resmetmek iin, aadaki dnce deneyini ileri srer: Varsayn ki bir deneyim makinesi var ve isteiniz btn deneyimleri size sunabiliyor. Bir sper nropsikolog beyninize uyaranlar gn105 derebilir ve siz byk bir kitap yazdnz veya bir arkada edindiinizi veya ilgin bir kitap okuduunuzu dnp hissedebilirsiniz. Fakat btn bu sre boyunca beyninize elektrotlar balanm ekilde bir tpn iindesiniz. Makineye hayatnz boyunca balanmak ve hayatnzn deneyimlerini nceden programlamak ister misiniz? Baz arzu edilir deneyimleri karmaktan korkuyorsanz, baz firmalarn bakalarnn deneyimlerini iyice aratrdn da varsayabiliriz. Bylece onlarn hazrlad byk bir ktphaneden veya bir bfeden istediiniz deneyimleri, rnein nnzdeki iki yln deneyimlerini seebilirsiniz. ki yl getikten sonra on dakikalna veya on saatliine tpten kp yeni iki yln deneyimlerini seebilirsiniz. Elbette tpn iindeyken orada olduunuzu bilmeyecek, olaylarn

bizzat olduunu sanacaksnz. Herkes tpe balysa, kim hizmet verecek sorularndan kanmak iin varsayabiliriz ki, dier insanlar da istedikleri deneyimleri yaamak iin tpe balanabilir. Dierlerine hizmet etmek iin tpn dnda yaamak zorunda kalnmaz. Tpe konmay ister misiniz? Hayatmz hissetme biimimiz dnda dert ettiimiz baka bir ey var m?(* Robert Nozick. Anarchy. State, and Utopia (NewYork: Basic Books. 1974). s. 42-43) Nozick'in deneyim makinesiyle Matrix arasnda birok paralellik var. Her ikiside bir tpn iinde yzmeyi ieriyor, her ikisi de bir insann beynini dorudan uyaryor ve her ikisi de gerek dnyadakiler-den ayrt edilemeyen deneyimler retiyor. kisi arasndaki tek fark, Nozick'in senaryosunda insanlarn iki yl arayla kablolarndan kurtulmas. Matrix'te insan, genellikle btn hayat boyunca bal kalyor. Neden bir deneyim makinesine balanmayalm? Nozick sebep ileri sryor: lk olarak biz belli eyleri sadece yapmay deneyimlemek deil, yapmak isteriz.... [Tpe] balanmamak iin baka bir sebep de, bizim belirli bir biimde, belirli bir insan olmak istememizdir. Bir tankn iinde yzen bir insan, aciz bir et yndr. Bir tankn iinde bulun106 mu bir insann nasl bir insan olduunu sylemek imknszdr. Cesur mu, nazik mi, zeki mi, akac m, sevgi dolu mu? Sylemek zor olmakla kalmaz, kiinin [bunlardan biri] olmas imknsz...nc olarak, bir deneyim makinesine balanmak bizi insan yapm gereklikle, insanlarn kendi elleriyle ina edebileceinden daha nemli veya daha derin olmayan bir dnyayla snrlandrr. Daha derin bir gerei deneyimlemek iin, bu geree fiilen dokunmaya ihtiya yoktur. Bir zamanlar nl bir felsefecinin syledii gibi olmak, yapmaktr. Deneyim makinesine bal olan insanlar hibir ey yapmazlar. Hibir seim yapmaz, hibir eylemde bulunmazlar. Bunun bir sonucu olarak bir karaktere sahip deillerdir. Ne kt, ne erdemlidirler, nk hayadan boyunca sorumlu tutulacaklar hibir ey yapmamlardr. Nozick'in dile getirdii gibi bu insanlar yalnzca "aciz bir et yndr." Deneyim makinesinde yaayanlarn hayatndan deerli bir eyler eksik gibi grnmektedir. Gerek seimler yapamadklar zaman, gerek insanlar olamazlar. Bununla birlikte Kahin'in zerine kuku drd ey, gerek dnyadaki insanlarn gerek seimler yapp yapamayacaklardr. Gerekten insanlarn nnde hakiki seenekler var m, yoksa seimler nceden belirlenmi mi?

Kader Matrix'teki Kahin -tpk Delphi'deki Kahin gibi- gelecei syleyen bir rahibedir. Delphi'deki Kahin'e grleri, bir maarada bulunan ve iinden Apollon'un nefesi olduuna inanlan bir gaz kan bir atlan zerine yerletirilmi ayakl bir sandalyede gelir. Matrix filmindeki Kahin, onu ilk grdmzde, iinden yeni pimi kurabiyelerin kokusu gelen bir frnn yanna konmu ayakl bir sandalyede oturu-yordur. (Delphi'deki atlaktan gelen gazlar kesilince, Yunanl rahipler maarada gzelavratotu ve tatula yakmlar ve bunlardan kan 107 dumanlarnda ok gzel kehanetler rettiini bulgulamlar. Filmdeki Kahin'in sigara iiyor olmas, belki de Delphi'deki Kahin'in tarihindeki bu olaya bir gndermede bulunuyor.) Her iki Kahin'in de kutsal odalarnn giriinde "Kendini Bil" ifadesi yer almaktadr. Ne var ki Matrix filmindeki, Delphi'de olduu gibi Yunanca deil, Latince'dir. Antik Yunan krallar ve generalleri, ilk nce Delphi'deki Kahin'e danmadan hibir byk projeye girimezlerdi. rnein Byk skender sava iin toplanma arsna balamadan nce, Kahin'e akl danmak iin Delphi'ye gitmitir. Efsaneye gre oraya vardnda Kahin yerinde yoktur. Gelecek planlarnn baarl olup olmayacan bir an nce renme isteiyle Kahin'in izini bulur ve onu bir ngrde bulunmaya zorlar. Kahin'in ylgnlk iin de yle bard sylenir: "Ah ocuk seni hibir ey durduramyor!" skender bu alameti olumluya yorar ve dnyay fethetmeye kar. Gelecei gren insanlarn kehanetlerine inananlar, genellikle kadere de inanr. Kaderci dediimiz bu insanlar, baz eylerin insanlar ne yaparsa yapsn gerekleeceine inanr. rnein Oedipus vakas. Bir kahin Oedipus'un babasn ldrp annesiyle evlenecei kehanetinde bulunur. Oedipus byle korkun bir kaderden kamak iin byd kenti terk eder, fakat tam olarak Kahin'in ngrd eyi yapmakla nihayet bulur. Felsefeci Richard Taylor, baz olaylarn, dier olaylar ne olursa olsun gerekleeceini syleyen geleneksel kader kavramn "an derecede suni" bulmaktadr; nk olaylara baka olaylarn sebep olduu gereini gz ard etmektedir. Geleneksel kavrama gre, der, "Btn tarihte tek bir kaderci bulmak ok zor olacaktr."(* Richard Taylor. Metaphysics (Englewod Cliffs: Prencice Hall. 1974) s.59.) Tam olarak anlaldnda, der, "Kadercilik olan her ey kanlmaz demek-

tir."(** A.g.e.) Matrix'te de Kahin'in kehanetlerinin doruluunu hesaba katarsak, kadercilik benimsenmesi en aklc gr olacaktr. 108 limimutlak "Kahin her eyi biliyor mu?" diye sorar Neo kadnn dairesine giderken. "[Ona sorsan] yeterince bildiini syleyecektir," diye yantlar Morpheus. Eer Kahin gerekten de her eyi biliyorsa -eer limimut-lak ise- o zaman yalnzca olmu olanlar deil, olacaklar da biliyordur. Neo'un vazoyu devireceini, Morpheus'un O'nu bulacan ve Ne-o'nun kendi hayat ile Morpheus'un hayat arasnda bir seim yapmak zorunda kalacan doru bir ekilde bilmesi bu karakterin inanrln glendiriyor. Neo'nun bir eyi, belki gelecek hayatn beklediini sylyor ve Neo lmeden (kalp attan durmadan) ve Trinity'nin p-cyle "dirilmeden" nce O haline gelmiyor. Buradaki sorun, Kahin'in gelecei bilmesinin, zgr iradeyi yok eder grnmesidir. limimulaklkla zgr irade arasndaki grnr eliki Hristiyan Teologlarca ok iyi bilinir. Tanr, geleneksel Hristiyan kavrayta, ka-dirimutlak (her eye gc yeten), limimutlak (her eyi bilen) ve mutlak iyidir. Hristiyanlar ayn ekilde geleneksel olarak insanlarn zgr iradeye sahip olduuna inanr. Fakat eer Tanr yaptmz her eyi biliyorsa, yaptmz hibir eyde zgr deiliz gibi grnmektedir. Bir ortaa devlet adam ve dnr olan felsefeci Boethius (480-524) bu ikileme ilk ve en ak cevaplardan birini vermitir: "yle grnyor ki," dedim, "Tanr'nn evrensel nceden bilgisinin varlyla herhangi bir karar verme zgrl arasnda byk bir eliki var. nk eer Tanr her eyi nceden gryorsa ve hibir eyde yanlamazsa, sonu, lah Takdir'in grd her ey olacak demektir... Bu bir yana, ben eer mevcut bir eyi biliyorsam, o yle olmak zorundadr; bu yzden bir eyin olacan biliyorsam, o olmak zorundadr. Buradan nceden bilginin gereklemesinin kanlmaz olduu sonucu kar. "(* Boethius Consolotaion of Philosophy. 5.Kitap. v. W.V. Cooper (Londra: Dent, 1902) s. 145-147) 109 Boethius'un varmaya alt yer uras: Eer bir insan bir eyin olacan biliyorsa, onun olaca dorudur; nk insan yanl olan bir eyi bilemez. rnein 1+1'in olduunu bilemezsiniz, nk 1+1= 3 deildir. Bir eyin olaca doruysa,

olmamas mmkn deildir. Eer yarn gnein doaca doruysa, yarn gne domak zorundadr, aksi halde ifade doru olamaz. O halde, eer bir insan bir eyin olacan biliyorsa, o olmak zorundadr. Fakat eer olmak zo-rundaysa -yani kanlmazsa- o zaman hi kimse onu engelleme zgrlne sahip deildir. limimutlakln bedeli zgrlktr. Her ne kadar Boethius limimutlaklk ile zgr irade arasndaki grnr elimeden, Tanr zamann dnda olduu takdirde kanla-bileceini dnm olsa da, Prebiteryen Kilisesi'nin kurucusu ve byk Protestan reformcu John Calvin (15091564) Tann zamann dnda var olduu iindir ki hi kimsenin kendi kaderini deitiremeyeceini dnmtr. yle yazar: Tanr'ya nceden bilgi atfettiimiz zaman, imdiye kadar var olan her eyin O'nun gzlerinde zaman d varolduunu syleriz, yle ki O'nun bilgisi ne gelecek ne gemi bilgisidir, fakat var olan her eyin bilgisidir; ve bu ekilde mevcut olunca, onlar, tpk bizim hatrladmz eylerin zihnimizde belirmesi gibi, yalnzca Zihnin'de biimlenen fikirler olarak grmez, fakat onlar sanki bizzat nnde seriliymi gibi grr. Ve bu nceden bilme btn dnyay ve btn yaratklar kapsar. Aln yazs dediimiz ey, Tanr'nn kendinde, insanolunun her bir yesinin ne olacana karar verdii ilahi muhakemedir. Hepsi ayn kaderle yaratlmadklar iin, bazlar sonsuz yaama kavuurken, dierlerini sonsuz lanet beklemektedir. Calvin'in grne gre, Tanr tek bir bakta btn hayatlarn her ann grr. Hayatlarmz Tann'nn nnde bir film eridi gibi 110 almtr. Hayatmzdaki her olay tpk film eridinin her karesi gibi belirlenmitir. Sonu olarak Calvin bazlarmzn aln yazsnda cennete gitmek, bazlarmzn cehenneme gitmek olduuna ve bu konuda hibir ey yapamayacamza inanyordu. Buna, Tann'nn sizin neleri seeceinizi bilmekle beraber, onlar sizin iin semediini syleyerek itiraz edebilirsiniz. Bu hakl bir itiraz olabilir, fakat konumuzla ilgisi yoktur; nk ancak bir eyi yapmaktan kanabiliyorsak, o eyi yapmakta zgrzdr. Eer kanamayacanz bir ey yapyorsanz -ki Tanr nceden gryorsa kanlmaz olmaldr- o zaman yaptnz zgr bir eylem olamaz. limimutlak ve zgr irade birbiriyle eliir grnyor. Eer biri her eyi biliyorsa, o zaman hi kimse zgr iradeye sahip olamaz. Bu kahinler iin de geerlidir.

rnein, eer Tann her eyi biliyorsa, kendi geleceini de biliyordur. Fakat bu doruysa, O'nun gelecei de belirlenmitir ve O bile bunu deitirecek gce sahip deildir. O halde limimutlaklk, yalnzca zgr iradeyi deil, ayn zamanda kadirimut-lakl da bir seenek olmaktan karr. Hi kimse -hatta Tann bile -ayn anda hem limimutlak, hem kadirimutlak olamaz. Bazlar bunun, geleneksel kavraytaki Tann'nn varln yanlladn iddia etmektedir. Kadirimutlak olmak her eyi yapabilmek demek deildir, mmkn olan her eyi yapabilmek demektir. Byk Katolik teolog Thomas Aquinas'n gzlemledii gibi, "eliki ima eden hibir ey kutsal kadirimutlakla dahil deildir, nk eliik olan olanakl deildir. O halde Tanr'nn yaplamayacak eyleri yapamayacan sylemek gerekir." rnein Tanr yuvarlak bir kare yapamaz, nk byle bir ey mmkn deildir. Hibir ey ayn anda hem yuvarlak, hem kare 111 olamaz. Fakat bu O'nun kadirimutlakln zedelemez, nk kadiri-mutlak bir varlktan ancak mantksal olarak mmkn olan eyi yapabilmesi beklenir. Ayn dnceler limimutlaklk kavram iin de geerlidir. limi-mutlak bir varlk her eyi bilen bir varlk deil, mantksal olarak bilinmesi mmkn olan her eyi bilen bir varlktr. Bu yzden, eer gelecei bilmek mantksal olarak imkanszsa, limimutlak ne kdirimut-lakla, ne de zgr iradeyle eliir. Gelecei bilmekte bir paradoks havas vardr; nk bir sonucun sebebi nceleyemeyecei ilkesini iner grnmektedir. Bir eyi ancak gerekletikten sonra grebiliriz. Ne var ki gelecek olaylar henz gereklememi olaylardr. O halde gelecekteki bir olay grmek hem olmu, hem henz olmam olan ima eder grnmektedir ve bu mantksal olarak imknszdr. Bununla birlikte gelecei grmeden baka bilme yollan da vardr. Varsayalm ki yere bir bardak st dktnz. O daha yere demeden nce onun etrafa salacam bilirsiniz. Bilginiz medyumlara zg herhangi bir zihinsel gten deil, doa yasalar bilginizden gelir. Belirli bir boyda veya arlktaki herhangi bir nesneyi yere yakn bir yerden braktnzda onu yere dtn bilirsiniz. nk doal nesneler, doa yasalarna boyun eer, gelecek henz var olmasa da onlarn neler yapabileceklerini bilebilirsiniz. Yani nceden bilme mmkndr. Kahin bize gelecei bildiini sylemez. Neo vazoyu krdktan sonra ona "Nasl bildin..?" diye sorduunda, yle yant verir: "Sonradan kafana srekli taklacak olan soru u, eer bir ey sylemeseydim, yine de vazoyu kracak miydin?" Belki de

Kahin bir insan sarrafdr ve baz insanlann baz durumlarda nasl davranacaklarn biliyordur. Byle bile olsa zgr iradenin gelecei tehlikededir. nk insan davranlar psikolojik yasalar temelinde yzde yz ngrlebilir ise, bu eylemler zgr eylemler olarak grlemez. 112 Belirlenimcilik Tam anlamyla limimutlak bir varlk, yalnzca dnyay deil, dnyay yneten yasalar hakknda da bilinmesi gereken her eyi bilecektir. Bu bilgiyle (ve yeterli bir hesap gcyle) byle bir varlk evrenin btn geleceini ngrebilir. Veya en azndan Fransz fiziki Pierre Simon de Laplace byle sylyor: Doay harekete geiren btn kuvvetleri ve bunlar oluturan varlklarn ilikili durumlarn kavrayabilen ve bu verileri analiz etmeye ve evrendeki en byk cisimlerle en kk atomlar ayn formlde kucaklamaya yetecek byklkte bir zek var olsayd, bu zek iin hibir ey belirsiz olmaz, gelecek, tpk gemi gibi, bu zeknn gzleri nnde ayn anda mevcut olutdu. Laplace'n cini -o bu zeky yle adlandryor- evrendeki her eyin geleceini bilecektir.. Herhangi bir eyin varoluunun herhangi bir annda nerede ve ne durumda olacan kesin olarak syleyebilecekti. Byle bir dnyada -birok insan bunun bizim dnyamz olduunu dnyor- hibir zgr irade var olamaz. Laplace'n zihinsel deneyi btn olaylarn bir nedeni olduu varsaymna dayanr. Nedensel belirlenimcilik olarak bilinen bu bak as, nedensiz hibir eyin var olmadna ve ayn nedenin hep ayn sonuca yol atna inanr. Demek ki herhangi bir zamandaki bir evren ve onu yneten yasalar verili ise, tek bir mmkn gelecek vardr. Eer evreni gemiteki herhangi bir zamana "geri sarabilsek" (tpk bir kaseti geri sarar gibi), sonra da doay kendi haline braksak, her ey tpk eskiden gerekletii gibi gerekleir. nk herhangi bir eye ak hibir ok-. tan semeli eylem yoktur, hi kimse zgr bir biimde ifa etmez. Tmyle belirlenimci bir dnyada, hi kimse eylemlerinden dolay sorumlu tutulamaz, nk yaptklar hibir ey onlarn inisiyatifin113 de deildir. Bilim adamlar davranlarmzn temel belirleyicisinin genler mi -veya doamz m- yoksa yetitirilmemiz mi -sosyal etkiler mi- olduu konusunda fikir birliine varamamlardr. Bununla birlikte doa m yetitirme mi tartmasnn her iki taraf da, davranlarmza bizim dmzdaki glerin neden olduu konusunda

hem fikirdirler. Hi kimsenin programlanm olduundan baka trl davranamayaca gereini kabul eden psikolog B.F. Skinner insanlarn zgr iradeye sahip olduu nosyonundan ve bununla birlikte yaptklar eyden dolay cezalandrlp dllendirilmeleri gerektii nosyonundan vazgememiz gerektiini ileri srmektedir. Nedensel olarak belirlenmi bir dnyada yanl veya doru olamaz. Eer gerek dnya byle bir dnyaysa, bu dnyada yaayanlarn, Matrix'in dnyasnda yaayanlardan daha iyi durumda olduu sylenemez. Antik Yunan felsefecisi Epikr (.. 341- 270) btn olaylara baka olaylarn neden olduu bir dnyada zgr iradenin olamayacan fark etmitir. zgr iradenin nasl mmkn olduunu aklamak iin atomlarn uzam iinde hareket ederken tesadfi olarak "yoldan saptklarn" ileri srmtr. lgin bir biimde, birok modern fiziki baz olaylarn - rnein bir atomun radyoaktif bozunumunun- tmyle tesadfi, yani nedensiz olduunda Epikr ile ayn fikirdedir. stelik bazlar bunun zgr iradeye olan inancmz akladna inanmaktadr. rnein, fiziki Sir Arthur Eddington unlar yazmaktadr: "Bugnn fiziinden belirlenimcilii atm olan kuramsal devrim, bu hareketiyle insan eylemlerinin tmyle nceden belirlenebilir olduu varsaymn gereksiz hale getiren nemli bir sonuca sahiptir." Gelecek aktr, nk birden fazla ekilde ortaya kabilir. Bu tek bana zgr iradenin varln tesis edemiyor olsa da (bir insan belirlenmi bir olay kadar tesadfi bir olaydan da sorumlu tutulamaz), en azndan zgr iradeyi mmkn klar. 114 Bu Sizin Hayatnz Varsayalm ki bit pazarn dolarken, zerinizde adnzn yazl'ol-duu eski, tozlu bir kitaba rastladnz. rktnz ve ilk sayfay evirip okumaya baladnz. Kitap sizin doum yerinizi ve tarihinizi kesin bir ekilde bildirerek balyor. Okumaya devam ediyorsunuz ve kitabn hayatnzn btn belli bal olaylarn doru bir ekilde sraladn gryorsunuz. Sayfalan atlayp o gnn tarihine geliyorsunuz ve o sayfada bit pazarna gittiinizi ve zerinizde adnzn yazl olduu bir kitab bulduunuzu okuyorsunuz (Btn cmleler imdiki zamanda yazlm). Olaylar ok yeni, fakat kitap ok eskidir, kendinize btn bunlar kimin bilebileceini soruyorsunuz. Ne var ki kitap orada bitmiyor. nnzdeki yllar iin yazlm blmler de var. Birka satr daha ilerliyorsunuz ve saat 6:00'da arabanza atlayp pazardan ayrld-nz okuyorsunuz. Bu kitap gemiiniz hakkndaki hibir eyde yanlmamtr. Bu, sz edilen saatte bit pazarndan ayrlmann alnnzda yazl

olduu anlamna m geliyor? Saat alty geirene kadar bir bankn zerinde oturup bu ngry yanllayamaz msnz? Bunu kesinlikle yapabilirsiniz gibi grnyor. Nedenselci belirlenimciliin doru olduu bir dnyada bile, bir ngry bilmek onun yanllan-masna yol aabilir. Laplace'n cini -veya bu adan herhangi bir kahin-insanlarn hayat hakknda, ancak bu insanlar bunu bilmiyorsa, kesin ngrlerde bulunabilir. Ne var ki Matrix filmindeki karakterler, Kahin'in ngrlerinden haberdardrlar ve fakat ngrler yine de gerekleir. Bu Kahin'in gelecei ngrmek yerine, onu fiilen biimlendirdii anlamna gelir. Kehanetleri kendi kendilerini gerekletirmektedirler, nk kehanet, tpk borsadaki kazan beklentisinin kazanca yol amas gibi kendi hakikatini yaratmaktadr. Demek ki Kahin'in baarsn aklayabilmek iin onu gelecei bildiini, gelecein belirlenmi olduunu var115 saymak zorunda deiliz. Sadece ona akl dananlarn onun gelecei bildiine inandn varsaymamz yeterli olacaktr. Morpheus, Kahin'in gelecei biimlendirmekteki faal rolnn farknda gibidir. Kahin'i grmeye giderlerken Neo ona, Kahin'in her zaman hakl olup olmadn sorduunda, Morpheus u ekilde cevap verir: "Yanl veya doru terimleriyle dnme. O bir rehber Neo. Sana yolu bulmanda yardmc olabilir." atda, Neo, den bir helikopterden Trinity'i mucizevi bir ekilde kurtardnda, Morpheus sorar, "Artk inanyor musun Trinity [Neo'nun O olduuna]?" Neo Morphe-us'a Kahin'in ona sylediklerini anlatmak iin azn atnda Morpheus onun szn keser, "O sana tam duyman gerekenleri syledi. O kadar." Anlalyor ki Kahin bir amaca sahip ve bu amaca ulamak iin gerekli olduunu dnd eyleri sylyor. Bizzat Kahin, Neo'nun ona vazoyu kracan nereden bildii sorusuna cevapta bunu ele verir: "Daha sonra kafan kurcalayp duracak olan soru u olacak, eer hibir ey sylemeseydim, yine de onu krar miydin?" Cevap, elbette, "Hayr." Vazonun krlmasna sebep olan ey, onun vazodan bahsetmesidir. Morpheus bizi "Yolu bilmekle, yolda yrmenin farkl olduu" konusunda bilgilendirir. Kahin ona gelenleri, bilgisine inanmaya tevik ederek, yolda yrtr. Ancak durum buysa -yani Kahin'in nceden bilmesi gerek deil fakat yalnzca bir grn ise- Neo hayatn kontrol edebilir ve her eyin -akl snrlan iinde- mmkn olduu bir dnyada yaayabilin

Sahne 3 Ahlakn ve Dinin Tavan Deliinden Aa 9 Kak Yok: Budist Bir Ayna MICHAEL BRANNIGAN "Anlalan kader ironiden anlamyor," diyor Morpheus. Ne yazk ki tarih de yle. Buda'nn oluna "zincir" veya "engel" anlamna gelen "Rahula" ismini koymas ok reticidir. Sonradan "uyanm olan" anlamna gelen "Buda" ismini alan prens Siddharta Gautama da, yirmi bir yanda, iini kemiren, "bizi harekete geiren" soruyu, yani varolula ilgili bir eylerin kkten yanl olduu duygusunu zmek iin rahat hayatn terk etmiti. Aydnlanmaya vardktan, hakikate "uyandktan" sonra, Rahula onun mritlerinden biri haline geldi. Klasik Budist metinlerden biri olan Majihima-nikaya'dak bir pasajda, "uyanm olan" ayna imgesini kullanarak olu "zincirlenmi olana" ders verir. Bunun hakknda ne dnyorsun Rahula? Bir aynann amac nedir? Amac yansmaktr, rahip efendim. yle bile olsa Rahula, bir eylem bir bedenle yaplr (ancak) tekrar eden refleksiyonla; bir eylem bir konumayla... bir zihinle yaplr (ancak) tekrar eden refleksiyonla [italikler bana aittir] . Yanstma Buda'nn aynann yanstmasndan iki kere bahsettiine dikkat edin. Ayna, ilk nce, yanstr. Ayna netliin cisimlemesidir, nnde 119 olan karr. Bu yzden ayna Taoist ve Budist retilerde, zellikle Zen Budizm'de ortak metafordur. Bu retiler bize ayna gibi olmay, temiz bir zihne, bir "aynazihne", kalabalk ve dank olmayan, zgr ve yani bo bir zihne sahip olmay salk verir. Bir ayna-zihin tpk bir ayna gibi nne geleni yanstr. Aynmda bulunmaz. Hayallere(* mage kelimesini burada ve daha sonra, raygn tutumun aksine "imge" ve "imaj" deil, "hayal" olarak evirdim (.n.)) de sarlmaz. Matrix'te aynann birok nemli yerde kullanldm grrz. Bay Rhineheart Neo'yu azarlarken, cam temizleyicileri Matrix'i simgeleyen sabunlu sulan silerler. Ajan Smith'in gne gzlkleri Thomas Anderson ile Neo'nun iki kimliini belli belirsiz

yanstrken, Morphe-us'un ayna caml gzlkleri daha net yanstr. Bu gzlklerin yalnzca Matrix'te ve ykleme programnda takldna, fakat gerek dnyada taklmadna dikkatinizi ekerim. Yine Morpheus'un Neo'ya teklif ettii krmz ve mavi hap kard kutu da aynaldr. Fakat filmin aynay en dramatik bir biimde kulland sahne, Neo krmz hap yuttuktan hemen sonra gelir. Damla damla akan aynayla bylenmi olan Neo, ona dokunur ve slak ayna nce kolunu, sonra btn bedenini kaplar. Neo gerei kefetme yolculuunda "tavan ininden aa" dmeden nce, tepeden trnaa ayna kesilir. Mat-rix'ten atldktan sonra, kendini kanalizasyonda rlplak bulur. Yunanca hakikat anlamna gelen alethia kelimesi, ayrca "plaklk" anlamna gelir ve plak gerei akla getirir. Neo'nun ayna bakalam bylece onu ilk gerek uyanmasna; gerek olduunu sandmz eylerin aslnda programlan bir yanlsama, "bizi hkimiyet altnda tutmak iin bilgisayarlar tarafndan retilmi bir d dnyas..." olduu gereine tar. Ayna-yanstma metaforunun en derin kullanmna Kahin'in dairesini grdmz sahnede rastlarz. Bu sahnede tam Lotus duruunda oturan ve telekinetik gle kaklar een, Budist bir rahip gibi gi120 yinmi bir ocuk vardr. Ka Neo'ya tutarak kaldrnca, biz Neo'nun kaktaki yansmasn grrz. Bu, ocuun Neo'ya iki kelimeyle aktard, en nemli dersi temsil eder: "Kak yok." Buradaki Budizm ile paralellik arpcdr. ok iyi bilinen Budist bir mesel veya mondo vardr. Bu meselde rahip rzgrda dalgalanan bir baya seyreder. Rahiplerden biri bayran dalgalanmasna dikkat eker. kinci rahip, gerekte bir bayrak olmadn, fakat onu hareket ettiren bir rzgr olduunu syleyerek tepki verir. nc rahip ikisini de azarlar. Ne bayran ne de rzgrn hareket ettiini syler. "Hareket eden sizin zihninizdir." Budist mesaj aktr. Eilen kak deildir, nk kak yoktur. Yalnzca zihin vardr. Dahas, kak olmad iin, ayna-yanstma bize, yansyan hayallere ok fazla nem atfetmememe hususunda dikkatli olmamz gerektiini hatrlatr. Hayaller yalnzca hayallerdir; ne fazla, ne eksik. Bir kak olmad iin, bir anlamda ayna da yoktur ve aynada yansyan dnya sadece bir hayal, bir yanlsamadr. Buda bu kta bize bildiimiz dnyann bir yanlsama, maya olduunu retir. Budist hocalar yanlsamann doas hakknda ok tartmtr. Acaba bu, grdmz ve

dokunduumuz dnyann gerekte var olmad anlamna m gelir? Matrix'in konusu ite bu metafizik yorumdur. te yandan, zellikle Mayhayana okulundan birok Budist, dnyann yanlsamal doasnn bizim dnyaya dair bilgimizle ilgili olduunu ileri srmtr. Yani, somut dnya vardr, fakat bizim bu gerei alglaymz ve bu geree bakmz, gerekliin kendisiyle rt-mez. Benim Eiffel Kulesi fotorafmn Eiffel kulesi olmamas gibi, aynadaki hayal de onun nndeki gereklii yanstmaz. Tpk Zen Bu-distlerin syledii gibi, Ay' gsteren parmak Ay deildir. Bizim kafamz kartran ey hayali gereklik sanmamzdr. Dier yandan bizim iin gerek olan tanmlayan ve yorumlayan bizim zihnimizdir. Budist retilerin bizi koparmak istedii ey, bilgi kuramsal yanlsamadr. Bunu yapabilmek iin, zihnimizi zgrletirmeliyiz. 121 En nemlisi, zihnimizi bamsz, deimez bir nefs(*self, kendi diye de evrilebilirdi, y.)den kurtarmaktr. Aynann nnde durup kendimizi grsek de, hayalimiz bizim gerekte ne olduumuz hakknda hibir ey iermez. Bu, Budist retinin ekirdeidir, yani, tpk kak diye bir ey olmad gibi, nefs diye bir ey de yoktur. Ve eer kak yoksa, Neo'da yoktur. Budistler iin nefs diye bamsz ve ayr bir varlk yoktur. Bu nefsin yokluu haline anatman denir. Demek ki aynay yanl bir ekilde kullanabiliriz. Nefs'in bir yanlsamasn kuvvetlendirmek iin kullanabiliriz. Bu nefs-tir bizim iin yle tketicidir ki, bir aynann yokluu sinir bozucu ve endie verici olabilir. Otantik olmayan dnyamzda, nefs'in ve ayrln yanlsamasn salamlatrmak iin aynalara ihtiya duyarz. imdi Buda'nn oluna rettiklerine dnelim ve onun aynaya atfettii, zihinsel dnm(** reflection ngilizce de hem yans hem derin dnme anlamlarna gelir. Buda'nn meselinde bu kelime ift anlaml kullanlmtr, v.) inceleme, eyay dnme sembol olan anlamlara bakalm. Oluna dikkatli dnmn, eylemden nce gelmesi gerektiini retiyor. Daha nemlisi Rahula'y eyleminin btn dier eyler zerindeki etkilerinin farknda olmadan eylemde bulunmaya kar uyarr. Rahula, eer dnrsen unu bulursun: "Bedenle yapmay arzuladm eylem, bedenimin bir eylemidir ve bana zarar verir, tekine zarar verir, her ikisine zarar verir; bedenin bu eylemi acemicedir, kr kayg, sonucu kaygdr" byle bir beden eylemi kesinlikle senin ta-rafndan yaplmamaldr Rahula.(*** A.g.e)

Bu, Budizmin en hayati gizli eilimine, pratityasamutpada'ya baml kken fikrine iaret eder. Baml kken, znde var olan her eyin birbiriyle i ie getii ve eyada doal bir i balantnn olduu anlamna gelir. Demek ki hibir ey bamsz ve ayr deildir. 122 Hal byle olunca, Budist reti anicca'ya gre hibir ey srekli deildir, her ey deiir. Hibir ey bamsz ve srekli deildir, bir "nefs" bile. Ne var ki biz hl sreklilik ve nefs fikrine yapr dururuz. Bu bizim ac duymamza sebep olur veya dukkha'ya. Dukkha'nn kelime anlam "yerinden kma" dr. Artk elimizde Budist aret var: anicca (her ey deiir), anatman (nefs yoktur) ve Dukkha (ac ekme evrenseldir). Buda her durumda oluna btn her eyin birbiriyle balantl olduunu, eylemlerimizin bakalarn etkilediini ve eyleme gemeden nce bunun zerine dnmemiz gerektiini hatrlatr. Yanstmama Ne var ki bu tr yanstma, bu zihinsel faaliyet, iki ucu keskin usturadr. Bir yanda dikkatli dnm ve sorgulama bir zorunluluktur. Neo btn hayat boyunca eylerin grnr deerlerini kabul etmemitir. Bir eylerin pek yolunda gitmediinden kukulanmaktadr. Choi'ye sorar, "Uyank m yoksa hl d m gryor olduunu bilememe duygusunu hi hissetin mi?" Trinity bu yerinden kma duygusunu tespit edebilir. "Neden uyuyamadm, neden yalnz olduunu ve neden her gece bilgisayarn nnde oturduunu biliyorum. Onu aryorsun. Biliyorum, nk ben de bir zamanlar ayn eyi aryordum." Ve Neo'dan dinleme cihazn karmadan nce ona yle syler. "Yolu biliyorsun. Tam nerede bittiini biliyorsun. Ve orada olmak istemediini biliyorum." lk karlamalarnda Morpheus Neo'ya unlar syler. "Uyanmak istedii iin grd her eyi kabul eden bir adam gibi grnyorsun... Buradasn nk bir ey biliyorsun. Onu btn hayatn boyunca hissettin. Dnyada bir eyler yanl. Ne olduunu bilmiyorsun, ama beyninin iinde bir kymk gibi, orada olduunu biliyorsun." te yandan Budist retiler, "kymk" yaratan eyin zihinlerimiz olduunu sylemekten asla vazgemez. Zihin bizi birok dolambal yola sevk edebilir. Zihin bizim en byk dmanmz olabilir. Neo ile 123 Morpheus arasndaki antrenman msabakalarn (Japoncas kumite) dnn. Bu sahne, dv sanatlannda zihnin ok gl yerini, ok iyi bir ekilde gsterir. Neo,

en az onun kadar ustalk kazand Morp-heus'a hl yenilir. Niin? Morpheus yle syler: "Zayfln teknikle ilgili deil." Neo'nun zayfl Morpheus'un kuvveti veya evikliliiyle ilgili deildir. Zaten kumite ykleme programnda gerekleir. Morpheus Neo'yu zorlar, "Benim burada senden daha gl ve hzl oluumun kaslarmla bir ilgisi olduunu mu sanyorsun? u anda soluduun ey sence hava m?" Ak ki Neo'nun yenilmesine sebep olan onun zihnidir. Btn mesele zihni zgrletirme meselesidir. Zihni zgrletirme, zihnin hibir yerde "durma"sna izin vermemektir. nl Zen rahibi Takuan Soho (1573-1645) zgr olmayan zihne "alkonulmu zihin" diyor. Takuan Soho Japonya'nn en nl iki kl ustas Miyamo-to Musashi ile Yagyu Munenori'ye ders vermitir. "Kprdatlamaz Bilgeliin Gizli Kaytlar" Fudoishinmyoroku kitabnda Yagyu zihni alkoymann felaketle sonulanacana dair uyarr: Sana vurmak iin gelen klc ilk fark ettiinde, bu klc olduu yerde karlamay dnrsen, zihnin klcn bu pozisyonunda gelir. Zihin, bilmek yerine dnd zaman, kendi haline brakmak yerine abalad zaman "durur." Morpheus'un Neo'yu drtkleyip "Bana vurmaya alma, vur" demesinin sebebi budur. Zihin kendini bedenden uzaa konumlandrd zaman durur. Zihin durduu zaman artk bedenle bir deildir. Dv sanatlannda zihni zgrletirmek demek bir insann kendisiyle rakibi arasndaki boluu amas demektir. nk nasl kak yoksa, rakip de yoktur. 124 Bu adan bakldnda Neo'nun Kahin ile karlamas onun zihnini zgrletirme konusundaki yeteneksizliini gsterir. Aslnda -znde ruhsal bir eitim- olan eitiminde rendii teknikleri m-kemmelletirmesine ramen, gerek doas hakknda kukulara ve korkulara sahiptir. Hatrlayn Kahin Neo'ya asla O olmadn sylemiyor. Bunu syleyen Neo. Kahin, Neo'nun kukulan ve alkonmu zihni iin bir ayna grevi gryor. Zihni zgrletirme alkonmam bir zihne, "sabit" olmayan bir zihne sahip olmak demektir. O halde zihni zgrletirmek, Zen Bu-distlerin mushin dedikleri "zihinsizlik" durumuna varmaktr. Bu zihinsizlik durumu, yanstmama durumudur. Klcn teki yzdr. Buda bizden dnmemizi istiyor, fakat ayn zamanda kendimizi dnmeden kurtarmamz retiyor. Bu yanstmama eninde sonunda duracaktr, kendi hareketlerin yaplmam kalacaktr ve rakibin tarafndan kesileceksindir. te durmak bu anlama

zihni zgrletiriyor. Morpheus srekli olarak Neo'ya zihnini zgrletirmesi gerektiinden bahsediyor. Neo'nun hayat, tpk Matrix'in iindeki dier herkesin hayat gibi, "zihin iin bir hapishane"ye dnyor. Zihni zgrletirmek, aklclatrma ve dnm engelini atmz, akln snrlarn tandmz ve btn akln ve mantn kanlmaz olarak sert bir duvara arptn fark ettiimiz zaman gerekleiyor. Bu "kanlmazn gerek sesidir." Dnm engeli Neo zihinsizlik, yanstmama durumunu tecrbe ettii zaman paralanyor. Neo, Ajan Smith tarafndan kalbinden vurulup ldnde ve Trinity hemen korkularndan kurtulup ona olan akn belli ettiinde, bu onu canlandnyor. Trinity'nin dnm-nn bir rn olan kendi korkulanndan kurtulmas, Neo'nun eski korkulardan kurtulmasn ve dirilmesini ateleyen kvlcm oluyor; nk artk O olduuna tm kalbiyle inanmaktadr. Bu sahne pratit-yasamutpada'nn, akn kurtarc, hatta hayat kurtarclnda var olan karlkl balln gl bir rneidir. Trinity'nin kendine inanmas Neo'nun kendine inanmasn salamtr. Dahas onlarn inanc, dncenin al koyduu zihinlerinde yerleik kuku ve korkular ken125 di haline brakmaktr. Zihnimizi ancak kendi haline brakarak zgrle-tirebiliriz. Budist aynada zihin nihai Matrix'tir. Bir yanlsamaya balandmz zaman, grdmz ve yansttmz dnyann gerek dnya olduuna kendimizi inandrdmz zaman, zihin bizi kleletirir. Matrix, saysz Budist ima vastasyla aynann bu iki yannn -yanstmann ve yanstmamann- altn izer: bildiimiz dnyann bir yanlsama olmas, zihnin ve zihni zgrletirmenin rolne srekli vurgu, gerek dnya ile d dnyas arasndaki aynmlar, zihnin bir tutsa olmak yerine dorudan tecrbe ve srekli eitimle uyanklln gereklilii. Gerekten de Neo'nun Morpheus'la ilk karlamas bu konuya senfonik bir giritir. Bu sahne filmin belli bal btn temalarnn ve hareketlerinin eksenindedir. zellikle Morpheus insani durumu ve kmaz iaret ettii zaman: Bildiimiz haliyle dnya "zihin iin bir hapishanedir," der. Dikkat edin Morpheus "zihin iin bir hapishane" diyor, "zihnin hapishanesi" demiyor. Bu ak bir ekilde bir umut iaretidir. Eer Neo'nun hayat bir zihin hapishanesiyse serbest kalma ihtimali daha azdr. Fakat hayat zihni iin bir hapishane haline gelmise, bu sz konusu hapishaneden kurtulmann mmkn olduu anlamna gelir. stelik tam da zihin vastasyla, sadece zihni zgrletire-rek kurtulmak mmkndr.

Bu bize Budizmin Drt Soylu Dorusu'nu hatrlatr; zellikle sk sk hafife alnan nc Gerei. lk doru dukkha'dr, yani hayatn tmyle acyla dolu olduu. kinci doru ac ekmenin kesin kaynann tanba olmasdr, yani "alk" ve yapma. Burada a olan zihindir. Bu alk birok ballk yoluyla kendini gsterir. zellikle srekli bir bene ballk olarak. nc doru bize, kendimizi ac ekmekten kurtarabileceimizi syler. Bu umut mesaj anlamldr. Ac ekmenin kayna iimizde olduuna gre, kurtuluun kayna da iimizdedir. Morpheus'un nerdii ite bu nc dorudur. Drdnc doru, aada bahsedeceimiz, bizi acdan kurtaracak olan zor ve zahmetli yoldur ve Sekiz Katl Yol diye bilinir. Nihayet Sekiz Katl Yol'un gize126 mi, zihni zgrletirmede yatmaktadr. Matrix Budist Bir Film mi? Matrix filmi ne kadar Budist? Btn Budist havasna karn, filmdeki en az drt ierik Budist retilerle badamyor. lk olarak, filmin tmn kapsayan Zerdt bir ikicilik, iyi kt kartl var. Eitim programnda Morpheus sistemi "dman" olarak ayn ediyor. Fakat ayn zamanda ya seim sonucu ya da bilmeden sistemin bir paras olanlar da dahil ediyor. kicilik, Budizm'in en yksek iki erdemi merhamet (kanna) ve efkat (metta) ile kesin olarak eliiyor. Bu erdemler btn duygulu varlklar iin geerlidir ve dmanlarmzla dostlarmza ayrm gzetmeden, ayn ekilde davranmamz gerektiriyor. Elbette bu, Budist ahlakn en zor yanlarndan biridir. kinci olarak, an iddet sahneleri iddet kart (ahimsa) Budist retilere zt grnyor. Gerekten de film, Neo'nun "silah, daha ok silah" talep etmesiyle ve Neo ile Trinity'e Morpheus'u kurtarmak iin girdikleri binann korumalarn dpedz katlettirerek iddeti talandryor. Kukusuz btn bunlar, bugnk seyircilere filmi cazip klma ticari amacn gzeten eyler. Film kendini bu ekilde satarak, baz temel Budist ilkelerle eliiyor. Budizm'e gre bir bodhisattva, aydnlanmaya erimi olan ve duyduu merhamet dolaysyla dier insanlara rehberlik etmeyi seen bir varlktr. Bodhisattva'nn btn yaratklar kurtarma yemini, kendini acy azaltma grevine adama, Budist ahlakn zdr. On yedinci yzyl Buditi Shantideva bodbisattva'y "insanlarn yozlam kuaklar yznden aydnlanm kollarn asla indirmeyecek, onlarn

gnahkar savalar yznden dnyay kurtarma kararnda asla tereddt etmeyecek olan," diye tarif eder. Elbette bu iddet sahneleri gerekst olarak grlebilir. Yani, in127 san bu sahneleri sembolik olarak grp onlarn Budistlerin zehir dedikleri yanlsama, tamah ve nefreti temsil eden zihnimizdeki iblislerin ykmn sembolize ettiklerini ileri srebilir. nl bodhisatt-va'lardan biri Manusri'dir ve bu zehrin kafasn koparmak iin elinde bir klla dolarken resmedilir. nc olarak, filmdeki dil bazen ok kaba. Bu kesinlikle Budist "doru sz" retisini iniyor. "Doru sz" kendimizi ac ekmekten kurtarmak iin gemek zorunda olduumuz Sekiz Katl Yol'dan biridir. Ajan Smith'e parmak gstermek seyircilerin gnln fethedebilir, fakat filmin, halkn baya hayatna ekici gelmek iin an ura, onun, daha ciddi mesajlarn zedeliyor. Budizmin doasnda var olan uyumluluu iaret ederek bu kusurlar nemsiz gstermek mmkndr. Bu gre gre Budizm bukalemun gibidir ve evresine uyum gsterme eilimindedir. in Budiz-mi'nin kkeni Hint Budist kaynaklardan bir ekilde farkl olmasnn sebebi budur. te bu yzden Budizmin belirli bir kltrde ald hali vurgular, rnein Japon Budizm'inden, hatta Amerikan Budiz-mi'nden sz ederiz. Amerikan kltrnn iddetle nasl elendii hesaba katlrsa, film de iddet kullanlmasnn Amerikan Budizmi'nin bir zellii olduu iddia edilebilir. Ben buna katlmyorum. Budizmi benimseyen kltrler ne kadar eitli olursa olsun, bu Budist retiler, ancak Budist retilerin zne sadk kald lde Budist'tir. Ve Budizm znde iddetten ve bilerek dnyaya gereksiz ac vermekten tiksinir ve ilelebet tiksinmeye devam edecektir. Budizm'in itici gc, mevcut her acdan kunulma abasnda yatmaktadr, ona yenilerini eklemekte deil. Nihayet film, anlalr bir ekilde insanlarn zel ve insanlarn yaratt yapay zekdan ve hele "hisseden programlardan" farkl olduu kansn tayor. Kendimizin makinelerden farkl olduunda teselli buluyoruz. Peki acaba btn dier hisseden varlklardan farkl myz? Budistler btn hisseden varlklarn saygy hak ettiini ve btn his128 seden varlklarn Buda'nn tabiatna sahip olduunu retir. Filmin Ajanlar, zekice "hisseden programlar" olarak betimlemesi, "varlklar" ile "programlar" arasnda

ilgin bir ayrma sebep oluyor. Fakat Budist ayna yalnzca insanlar iin deil, btn hisseden yaratklar iindir. Matrix her adan Budist bir film deil, yle olmasna da allmam. Yukardaki elikilere ramen Matrix filminin baars, birok Dou ve Bat geleneklerinden eitli dini ve felsefi unsurlar birletirerek kullanmasnda yatyor. ada siberteknik balamnda Hristiyanla, Platonculua, Budizme zengin gnderimler ieren metaforlar ustaca birbiriyle kartryor ve daha imdiden bilim kurgu film trnde bir klasik. Filmin dehas, can alc repliklerle sper imajlar, derin, fakat ou zaman anlalmaz Budist zgrleme mesajlarn yaratc bir biimde birletirebilmesinde yatyor. Matrix filmi bu sayede, seyirciyi uyandryor ve yaamaya alkn olduumuz zihnimiz zerine dnmeye (ve dnmemeye) davet ediyor. Bizi ayna bir daha baktmzda u soruyu sormaya zorluyor: Grdmz ey kim ve ne? 129 10 Matrix'in Dini ve oulculuk Sorunlar GREGORY BASSHAM Matrix'te her ne kadar saysz Hristiyan tema mevcut olsa da, filmin yanstt temel gr Hristiyanlk deil, dini oulculuktur [religiours pluralizm]. "Dini oulculuk" ile kabaca birok veya btn dinlerin eit derecede doru ve geerli olduu grn kastediyorum. Bu blmde Matrix'teki baz belli bal Hristiyan ve Hristiyan olmayan temalara bakyor ve filmin yanstt zel bir oulculuun inanrln inceliyorum. Matrix Filmindeki Hristiyan Temalar Matrix filminin gsterime Paskalya'ya denk den hafta sonunda girmesi bir rastlant deildir. Filmde bazlar ak, bazlar rtk saysz Hristiyan motif var. En ak olan vaat edilen kurtarc temasdr. ncil'de, sa vaat edilen Mesih, "gelecek olan" kiidir. Filmde Neo, "One" yani "O"dur ve "neo", "one"nn evirmecesidir. Dahas, Yunan-ca'da Neo "yeni," anlamna gelir ve ayaa kalkan Neo'nun girdii ve teki insanlar iin de olanakl hale getirecei yeni hayat iaret eder.

Thomas Anderson ismi de savmza ek bir destek vermektedir. Hem ad, hem soyad ak Hristiyan armlara sahiptir. sa'nn bi131 rini dirilttiinden kuku duyduunu ifade eden havarisi "Kukucu To mas" gibi, Neo'nun da Matrix'in gerek olmad, yapabilecekleri ve kendisinin O olduu hakknda bir trl kurtulamad kukulan vardr. svee'de "Andrew'in olu" anlamna gelen Anderson Yunanca "insan" anlamna gelen "andr-" kknden tretilmitir. Bylece Anderson etimolojik olarak, sa'nn sk sk bir unvan olarak kulland "insann olu" anlamna gelir. Filmin balarnda Neo'ya bizzat "Hz. sa" diye hitap edilir. Neo korsan yazlm verdikten sonra Choi yle der. "Allah'a kr! Sen benim kurtarcmsn, adamm. Sen benim kiisel Hz. sa'msn." Neo'nun yolu, bakire doum da dahil olmak zere birok yerde Hz. sa'nn hikayesiyle akr. Matrix'ten kurtarld sahnede, Neo uyandnda kendini rahim benzeri bir tpn iinde bulur, gbek kordonuna benzeyen kablolardan kurtulur ve doum kanaln sembolize eden bir tpn iinden aa kayar. Dahas, makine egemenliindeki gerek dnyada insanlar "domayp, yetitirildikleri" iin Neo'nun uyan ve bu dnyaya girii, edebi anlamda "bakire doum"dur. sa, Vaf-tizci Yahya tarafndan rdn Irma'nda vaftiz edilmiti. Neo benzer bir ekilde Morpheus ve Nebuchadnezzar tayfas tarafndan vaftiz ediliyor. Nasl sa lde eytan tarafndan krk gn denendiyse (Luka 4:1-13), Neo Ajanlar tarafndan Morpheus'a ihanet etmeye tevik edilir. ncil'de sa hayatn "okluk yararna kurtulmalk" olarak verir (Markos 10:45). Filmde Neo bilerek hayatn Morpheus kurtarmak iin feda eder. sa'nn lmnn ardndan nc gnde dirilii gibi, Neo, Tri-nity'nin pcyle 303 numaral odada hayata geri dndrlr. Neo'nun canlln geici olarak yitirmeyip fiilen ld yalnzca Hristiyanlkla olan paralelliklerle deil, filmdeki ok miktarda i kant tarafndan desteklenir: Kahin'in (1) ya Neo'nun ya Morpheus'un leceine dair kehanetiyle, (2) Neo'nun bir ey "belki ikinci hayatn" bekledii ifadesi. Yazar-ynetmen Larry Wachowski'nin Time dergisinde 132 yaynlanan rportajnda Neo'nun "dirili"inden sz etmesi de dikkat ekicidir. Dahas tpk sa'nn dirilmi bedeninin olaan fiziksel snrlamalara tabi olmayan "yceltilmi" bir beden olmas gibi (Luka 24:3, Yuhanna 20:19, Yuhanna 20:26), Neo hayata geri dnnn ardndan dikkat ekici yeni glere sahip olur. lmnden ve diriliinden nceki bir tecelli olaynda, rencisinin gzleri nnde sa'nn grn deiir, yz ve giysileri k gibi apak olur (Matta 17:2;

Luka 9:29). Ayn ekilde Neo Ajan Smith'i yok ettikten sonra ldar. Ve tpk sa'nn yeryzndeki grevini tamamladktan sonra (burada metni lafz anlamyla okuyorsak) bedensel olarak gklere ykselmesi gibi (Luka 24:51; Habercilerin leri 1:9), Neo filmin son sahnesinde gkyzne uuyor. Matrix filmindeki isimler de nemli Hristiyan balantlara sahipler. Geleneksel Hristiyan tanrbiliminde sa, Tann'nn Olu, yalnzca Baba Tann tarafndan, deil fakat Baba, Oul ve Kutsal Ruh tarafndan diriltilir. Filmde ise Neo hayata isyanclar arasnda en yakn yolda olan Trinity'nin ak ve iman sayesinde dndrlr. Filmdeki isyanclar ele veren eytani karakter Cypher ile sa'ya ihanet eden havari Yahuda arasnda ak paralellikler vardr. Ayrca Cypher ile eytan arasnda da ak balantlar vardn Cypher eytann geleneksel betimlerini andrr, Cypher ile Lusifer [eytan] ses olarak birbirini artrr ve sinema tutkunlan Melek Kalp filminde Robert De Niro'nun canlandrd eytani karakter Louis Cyphre' hemen hatrlayacaktr. Filmde Zion insanlarn elinde kalan son ehir, insanolunun son umududur. Eski Ahit'te Zion, Kuds'n dini ve iirsel anlamlarla ykl ismidir ve Hristiyan literatrde iman sahiplerinin ruhsal evi olarak cennete gnderimde bulunur. Filmde isyanclarn uzay gemisinin ad Nebuchadnezzar'dr. Ya133 zar-ynetmen Larry Wachowski'nin kendisiyle yaplan bir grmede dile getirdii gibi Nebuchadnezzar "hatrlamad bir d arayan" bir Babil kraldr. Benzer bir ekilde Neo, belirsiz fakat srarl sorularna bir yant arayn srdrr. Ayrca Nebuchadnezzar zerindeki bir tabelada "Mark III No.ll / Nebucbadnezzar / Made in USA / Yl 2096 yazmas da dikkat ekicidir. Bu muhtemelen Markos 3:ll'e bir gnderme iermektedir: "Kt ruhlar O'nu grnce nnde yere kapanp, 'Sen Tanr'nn Olu'sun!' diye baryorlard." Matrix'teki Hristiyan Olmayan Temalar Matrix her ne kadar birok Hristiyan motif ierse de, hibir ekilde bir "Hristiyan filmi" deildir. Daha ziyade Tibet dinleri ve Zen Budizm'den, Bilinmezcilikten [Gnostisizm], klasik ve ada Bat bilgi-kuramndan, popler kuantum mekaniinden, Jungcu psikolojiden, postmodernizmden, bilim kurgudan, Hong Kong dv sanatlar filmlerinden ve dier kaynaklardan alnma temalarn bulutuu bir kilim desenidir.

Film belirgin bir ekilde Hristiyan olmayan bir Mesih kavramn ieriyor. Ortodoks Hristiyan inana gre sa, dnyaya, g veya iddetle deil, fakat kendini kurban eden lm ve diriliiyle kurtulu getiren gnahsz bir Tann-insandr. Neo ise aksine, sadece bir insa-noludur; gnahsz olmaktan ok uzaktr; amalarna ulamak iin (hatta gereksiz yere masum insanlar ldrerek) iddet kullanr; ve her ne kadar fiziksel klelikle zihinsel yanlsamadan kurtulu getirse de, selamet getirmez. Filmde ayrca Hristiyan olmayan bir insani kmaz kavram vardr. Hristiyan inana gre en temel insani sorun Tanr'ya yabanclamadr ve insann gnahkarlyla sonulanr. Filmde temel insani sorun gnah deil, cehalet ile yanlsamadr ve insani kmaz kavray Hristiyan134 lktan ziyade Dou mistisizmi veya Bilinmezcilik ile tutarldr. Larry Wachoski'nin kendisiyle yaplan bir grmede kabul ettii gibi, Matrix'in kulland temalardan biri de "Buda'nn yenidendou-munu bulma"dr. Tpk Dalai Lama'nn mritleri tarafndan Merhamet Buda's ve selefinin yenidendoumu olduuna inanlmas gibi, isyanclar Neo'nun onlar Matrix'ten kurtarm olan Musabenzeri kurtarcnn yenidendoumu olduuna inanr. (* Sahnelerden birinde Kahin, Neo'yu fiziksel olarak inceler. Tahminen onun O olduunu kantlayacak fiziksel alametleri aramaktadr. Tibet Budizm'inde gerek Dalai Lama'y belirlemek iin benzeri bir yordam takip edilir.]) Yenidendoum her ne kadar baz erken Kilise Babalan tarafndan aka onaylanm ve bugn baz liberal tanrbilimciler tarafndan ciddiye alnyor olsa da, Hristiyan Kutsal Kitap'la uzlatrlmas zor olan ve btn temel Hristiyan mezhepler tarafndan srekli olarak reddedilmi bir fikirdir. Matrix'te en belirgin temalardan biri, tecrbe ettiimiz haliyle deneysel gerekliin yanlsamall ve "boluu"dur. Bu tema ok ak bir ekilde Kahin'in bekleme odasndaki Budist grnl "potansiyel sahibi" ocuun "kak yok" Zenimsi konumasnda belirir: "Ka emeye alma. Bu imknsz. Bunun yerine, hakikati fark etmeye al. Kak yok. te o zaman eilen eyin kak olmadn, sadece sen olduunu greceksin." Deneysel gerekliin yanlsamal doas Hinduizm, Budizm ve dier Dou ruhani geleneklerinde temel bir ilkedir. Oysa Hristiyanlkta, grngsel gerekliin bir yanlsama olduu nosyonu, genellikle, kadiri mutlak ve doru Tanr varlnn tutarszl nedeniyle reddedilir.

Birok Dou dini zaman dairesel, grece ve son kertede yanlsamal grr. Filmde paralel grlerin yanstldn grrz. 135 Matrix'te zaman grece ve biim verilebilirdir: hzlandrlabilir, yava-latlabilir, hatta durdurulabilir; 'imdiki zaman' yirminci yzyln sonuna ayarlanmtr (tahminen tekrar tekrar); zaman geriye srar ve kendini dejavu deneyiminde tekrar eder; ve gelecek olaylar fiziksel olarak yetenekli olanlar tarafndan nceden grlebilir. Bu tr zaman mevhumlar, Hristiyanlktan ziyade Dou mistisizmi ve New Age szde bilimleri ile daha tutarldr, Hristiyan bir bak asndan zaman gerektir, yanlsamal deildir; ilerlemecidir, dairesel deildir; kahin-si nceden grmeler nadirdir ve Tann'nn mucizevi armaanlardr, bykannemsi "kahinler"e verilmi zihinsel bir yetenek deildir. Larry ile Andy Wachowski kardelere bir canl yayn grmesinde u soru sorulmutur: "Filmde inancn rol nedir? Kendine mi yoksa baka bir eye mi inan ilk ve nde gelendir?" Yant verirler: "Hmmm... zor bir soru! Kendine inanmak, bu cevap tatmin edici mi?"(* nternet Oysa Hristiyan adresi: bak www.wanierodeo.com/matrixevents/W3chowski.html) bir eydir. Nihayet, Matrix'te Hristiyan deerlerle en ak ekilde uyumayan bir iddet ve kutsal eylere saygszlk vardr. Ksaca Matrix, yalnzca Hristiyanlktan deil, fakat ayn zamanda Hristiyan olmayan dinlerden ve felsefelerden cmbzlanm temalarla karmak bir btndr. Blmn geri kalannda onu oulcu ve eklektik din ve ruhanilik vizyonunu ele almak istiyorum. Dini oulculuk ve Matrix Matrix farkl dinlerden ve ruhani geleneklerden yamal bir boha olarak, birok seyircisinin ekici bulabilecei dinsel bir oulculuk sunar. Wachowski kardelerin filmde sunduklar farkl dini ve felsefi fikirleri onaylayp onaylamadklar ak deildir. Baz ilgin ve konuyla alakal mitleri ieren entelektel bir aksiyon filmi yapmak istemi 136

asndan inan ve gven, bir insann kendisine deil, ncelikle Tann'ya duyduu

olmalar ihtimali daha yksektir. Bununla birlikte, filmin sunduu oulculuk tr hem ilgin hem de ekici olduu iin, byle bir grn doru olup olmadn incelemeye deer. Kamuoyu aratrmalar dine dair oulcu grlerin halktan byk bir destek aldn gsteriyor. rnein alan aratrmalarndan birinde Amerikal yetikinlerin yzde 62'si u ifadeyle hem fikirdir: "Hangi dine inandnz nemli deil, nk btn dinler hayat hakknda benzeri eyler retir." Ne var ki daha sonra greceimiz zere, hem tutarl hem inanlr bir dini oulculuk versiyonu formle etmek ok zordur. Dini oulculuk tam olarak nedir? Daha nce, dini oulculuu kabaca birok veya btn dinlerin eit derecede doru ve geerli olduu gr olarak tanmlamtm. Bu tanm, gelgelelim, ne kesin ne de dorudur. Aslna bakarsanz, bana gre, dini oulculuk en iyi ekilde, tek bir kuram olarak deil, fakat birbirleriyle ilikili kuramlarn bir demeti olarak anlalabilir. Dini oulculuun belli bal drt tr ayrt edilebilir: An oulculuk: btn dini inanlar eit derecede doru ve geerlidir gr; Temel retiler oulculuu: btn dinlerin temel retilerinin doru olduu gr; Akn oulculuk: Btn temel dini geleneklerin ayn mutlak kutsal gereklikle temas halinde olduu ve bu gerekliin sz konusu farkl gelenekler iinde farkl ekilde kavramsallatrlp tecrbe 137 edildii gr. imdi dini oulculuun trlerinden her birine ksaca bir bakalm. Ar oulculuk -btn dini inanlarn doru olduu iddias- ak bir biimde tutarszdr ve kolayca bir kenara atlabilir. Antropolog Anthony Wallace son 10,000 yl iinde insanlarn 100,000'den az olmayacak kadar din kurduunu tahmin ediyor. Bu dini retilerden ou, dier dinlerin retileriyle mantksal olarak eliiktir. Tanr l mdr, yoksa deil midir? Tanr bir kiilie sahip midir, yoksa deil midir? Tanr fiziksel evrenin yaratcs mdr, yoksa deil midir? sa Tann'nn kutsal Olu'mudur, deil midir? Kuran Tanr'nn son sz mdr, deil midir? Ruhlar yeniden doar m, domaz m? ok elilie Tanr tarafndan izin verilmi midir, verilmemi midir? Bu iddialarn bir ksm baz dinler tarafndan savunulurken,

tekiler tarafndan reddedilir. Temel mantk kurallar bize zt iddialarn ayn anda doru olamayacan sylyor; o halde, an oulculuk yanltr. Temel retiler oulculuu, btn dini inanlarn deil ama, ana dinlerin temel retilerinin doru olduu grn benimsiyor. Buradaki fikre gre, byk dinler grece kk noktalarda (rnein domuz eti yenip yenmeyecei, Araf diye bir yerin olup olmad konularnda) birbirinden ayrlsa da, rnein bir Mutlak Varlk'n olup olmad, dindarln ve erdemli yaamn yeri ve lmden sonra iyi davrann dllendirilip kt davrann cezalandrld bir hayatn var olup olmad gibi gerekten nemli meselelerde hem fikirdirler. Temel retiler oulculuu bu zsel ve ekirdek retilerin eit lde geerli ve doru olduunu iddia eder. Dini oulculuun bu trnn merkezi sorunu, byk dinlerin, dini inanta neyin "temel" sayldnn herhangi bir inanlr tanmnda birbirinden ak bir biimde ayrlmasdr. rnein Mslmanlar bir zat Tanrfnn mutlak birlii ve tekliine inanmaktadr ve bu retinin 138 slam iin "temel" olduunda (kukusuz hakl olarak) srar edeceklerdir. Ne var ki bu reti hem zat Tanr'nn var olmadn syleyen Theravada Budist inancnn, hem de Tanr'nn l olduuna inanan Hristiyanln zyle eliir. Bir zat Tann'nn varlnn reddi, belki kutsala hibir gnderimde bulunmadan ruhani olana kesin bir vurgu yapan Matrix'in dininin bir paras olabilir. Dini oulculuun baka bir biimi salon oulculuudur [cafete-ria pluralism]. Bu gre gre dini doruya birok farkl dini gelenekten inanlar seerek, alarak ulalabilir. Matrix'in dini salon oulculuunun iyi bir rneidir. sterseniz salon oulculuunun bu zel biimine "Yeni-oulculuk" [Neo-pluralism] diyelim. Bu din aray iinde olan bir new-age ahsiyetinin dinidir; zellikle ruhani olann susuzluunu yaayan, fakat kendi dini eitiminden mutsuz olanlara ekici gelir. Aray iinde olanlara cazip gelmesine, Matrix filmine ok yakmasna ramen, salon oulculuuyla ve dolaysyla yeni-oul-culukla ilgili iki temel zorluk vardr. lk olarak, oturduunuz yerden dini inanlar seerken tutarl bir inanlar bileimine ulamak zor itir. Birok dini reti evrimletikle-ri doal dini erevenin dna karldnda doku uyumsuzluu gstermektedir. rnein yenidendouma, zihin ve beden dalizmine, tzsel ruhani nefse ve geici dnyann sonsuzluuna inanan Hinduizmle uyumludur. Fakat tzsel, kalc nefsi reddeden Budizme o kadar iyi uymamaktadr. stelik daha nce grdmz gibi, ncil'de ak bir biimde dile

getirilmi Ahiret Gn retisine sahip, insan psikofziksel bir birim olarak anlayan Hristiyanlkla hemen hi tutarl deildir. kinci olarak, salon oulcusu inanlarn tutarl bir karmn ba139 arsa bile, o veya bir bakas bu inanlarn doru olduuna neden inansn? Buradaki meseleler karmaktr, fakat temel zorluk kolayca aklanabilir. Birok ada felsefeci ve tanrbilimci, eer varsa, ancak ok az zel dini retinin en sonunda kutsal bir vahiyden bahsetmeden aklla merulatnlabileceinde hem fikir olacaktr. Fakat Mat-rix'in -tahminen- tannsz dini sz konusu olduunda, byle [kutsal bir varla] bavurunun nasl olaca ak deildir. Tanrc salon oulculuunda bile bir sr problem sz konusudur. Tanr'nn vahiylerini -u ana hakikati srailoullarna, bu ana hakikati Hindulara vs vererek- eitli byk dinler arasnda paylatrm olmas ok kk bir olaslk gibi grnyor. Bu durumda bir salon oulcusu kendi kiisel dini inan karmnn Doru ve dnyann geri kalannn hatal olduunu dnmesine -cannn yle istemesi veya kiisel bir dini deneyime inanlmas g gnderimlerde bulunmak dnda- ne tr bir sebep gsterebilir? Eer genel olarak salon oulculuu ve zel olarak yeni-oulcu-luk sorunu zemiyorsa, belki baka bir seenek daha vardr. Yakn zamanlarda John Hick dini oulculuun karmak bir szde-Kant biimi olan akn oulculuu ortaya atmtr. Hick, byk dini geleneklerin eliik hakikat iddialarnda bulunduunu ve bu yzden doru olamayacan akgnlllkle kabul eder. Gelgeldim btn byk dinlerin, kmsenmeyecek bir adan, eit derecede geerli ve doru olduunu iddia eder. zm byk lde, kendinde ey olarak varlk ile dndmz veya tarafmzdan tecrbe edilen ey olarak varlk Kant ayrmna dayanr. Hick'e gre, kendinde ey olarak varolan Tanr (Mutlak Gereklik, Gerek), btn insani kavramlar aan, katksz akn ve betimlenemez gerekliktir. Gerek farkl dinler tarafndan, farkl dini ve kltrel "gzlkler" araclyla alglanr; kimileri onu, rnein bir zat Varlk (Tanr, Allah, iva, Vinu), kimile140 ri gayriahsi bir Mutlaklk (Brahman, Tao, Dharmakaya, Sunyata) olarak tecrbe eder. Hick, ilaveten, ahlaki ve ruhani meyvelerine bakarak, btn byk dinlerin, yeryzndeki btn dinlerin ortak hedefine ulamada aa yukar eit dzeyde etkili olduunu iddia eder: ben-merkezcilikten, seven ve bencil olmayan Gerek-

merkezciliine kurtarc dnm. Bylece, der Hick, btn byk dinler iki nemli adan eit lde geerli ve dorudur: (1) hepsi ayn Mutlak Ger-eklik'le temas halindedir (bununla birlikte bu Gereklik'i birbirinden kkten farkl yollarla kavramsallatrp tecrbe edebilirler) ve (2) hepsi de kurtulu iin etkili yollardr. Hick'in oulculuu, tpk yeni oulculuk gibi, birok ciddi glk ierir. lk olarak, kukulu bir tutarllk ihtiva eder. Hick'e gre kavramlarmzdan hibiri Gerek'in kendinde varoluuna uygulanamaz. Onun "tek veya ok, zat veya ey, madde veya sre, hayr veya er, gayeli veya gayesiz" olduunu syleyemeyiz. Fakat iddia edilen dini bir varln ne tek ne tek olmayan; ne evrene karan ne karmayan; ne otantik dini tecrbenin kayna olan ne olmayan olduunu sylemek nasl bir anlam ifade eder? lk bakta, byle bir kavram temelden anlalmazdr. kinci olarak, eer Hick'in kesinlikle bilinemez Gerek'i var olsa bile, onun herhangi bir dinle bir ilikisi olduunu neden dnelim? Eer Gerek'in kendinde nasl bir ey olduu hakknda bulutsu bir fikre bile sahip olamyorsak, onun sululuk, affetme, inan deitirme, aydnlanma veya din ile yaygn bir ekilde ilikilendirilen dier grnglerin tecrbeleriyle herhangi bir balants olduuna neden inanalm? 141 Nihayet, Hick'in dini oulculuk tr iki adan kendi kendini rtyor. Bunu grebilmek iin, kendinizin tipik bir muhafazakar Protestan olduunuzu dnn; Hick'in kitabn okuyorsunuz ve onu her eyiyle ikna edici buluyorsunuz. Artk, Hick gibi, Hristiyanlarn Tanr hakknda geleneksel olarak inand her eyin ve insani kurtuluun yalnzca bir "efsanevi doru" olduunu, yani kelime anlamyla alndnda yanl olmakla birlikte Gerekle doru bir ilikiye ulamaya fiilen bir olanak yarattna inanyorsunuz. Hristiyan olmay brakp baka bir eye dnr msnz? "Asla," diyor Hick, nk Hristiyanlk dier birok byk dinin nerdii kurtulua ulamak iin etkili bir yoldur ve Hristiyanln btn geleneksel retilerinin fiilen yanl olduu kabul edildiinde bile, onun btn ruhani meyvelerini tatmak mmkndr. Bu zmde, biri kavramsal, teki uygulamaya ait iki soru var. lk, yani kavramsal soru udur: Fiilen Hz. sa ve Tanr hakkndaki, Hristiyanl dier dinlerden ayran hibir merkezi retiyi kabul etmediiniz halde hl Hristiyan kalmak mmkn mdr? "Hristiyan" ne kadar kapsayc tanmlarsak tanmlayalm, yine de Hick'in tanmndaki genilie ulaamayz. kinci olarak, Alvin Plantinga'nn da iaret ettii gibi Hick'in oulculuk versiyonu bir tr kukulu tutum veya kusurlu iman olmadan

imknsz

grnyor.

Hickci

bir

aydnlanm

oulcu

olarak

geleneksel

inanlarnzn teki geleneksel inanlardan hibir ekilde daha doru olmadna, hatta kelime anlamnda alndnda yanl olduuna inanyorsunuz. Bununla birlikte Hick ayn zamanda size, bu inanlara, getirdikleri "ruhani meyveler"den dolay sarlmaya devam etmeniz gerektiini sylyor. Peki bir insan onun tam kart bir inantan daha doru olmadn kabul ettii bir inanca "sarlmaya" nasl devam edebilir? Ve bir insan bir dinin ruhani ve ahlaki meyvelerine, bu dinin rettii eyin gerekten doru olduuna inanmad mddete nasl ulaabilir? 142 Dini Dlamacla oulcu tirazlar Birok dini inann bir koleksiyonuna sahip olan yeni-oulcu, tek bir geleneksel dine bal kalanlardan daha m yoksul? nanlr ve/veya tutarl bir dini oulculuk bulma baarszlmz, bizi oulcularn deitirmeye altklar teoriye bir kez daha bakmaya sevk edebilir: dini dlamaclk (religious exclusivism). Dini dlamadk bir dinin byk lde veya tamamen doru ve dier btn dinlerin ciddi bir biimde hatal olduu grdr. imdi, dini dlamacla yneltilen yaygn oulcu itiraza yakndan bakalm. Birok oulcu, Hick gibi, btn byk dinlerin bireyleri ben-merkezcilikten sevgi ve efkat dolu bir Gerek-merkezciliine dntrmede aa yukar eit lde etkili olur grndn sylemektedir. Bunun, kurtuluun ve Gerek'in otantik deneyiminin yalnzca tek bir dini gelenekte bulunduunu ileri sren dlayclara kar gl bir kant oluturduunu iddia ediyorlar. Bu itiraz dini dlayclk hakkndaki yaygn bir kafa karklna dayanr. Kurtulu/zgrleme ve Gerek'in samimi deneyiminin yalnzca tek bir gelenekte bulunduunu syleyen dlayclar - diyelim ki kat dlayclar- gerekten de vardr. te yandan bu her iki iddiay da reddeden lml dlayclar da vardr (bazen iericiler [inclusivist] de denir). Bu tr iddialar olan dlayclk, sadece bir dinin ounlukla veya tmyle doru olduu ve btn dier dinlerin ciddi biimde yanl olduu 143 etmek, bu grle tmyle tutarldr ve gerekten de bugn en yaygn dlayclk biimi budur. fikrine dayanr. Fakat hem otantik dini deneyimin hem kurtulu dnmnn bu gelenein dnda da varolduunu kabul

Dlaycla ynelik dier bir yaygn oulcu itiraz, bir insann kendi dini geleneinin doru, dier hepsinin yanl olduunu iddia etmesinin kendini beenmilik, bencil, ovenizm ve hatta baskc ve emperyalist olmasdr. Bunu syleyen bir insan, dier inanlarn insanlarndan epistemolojik olarak ayrcalkl olduunu iddia ediyor; yani, dierleri cehalet ve hata batana gmlmken, kendinin ok deerli bir ey bildiini sylyordur. Ve bunu sylemek, oulcu iddiaya gre, bir tr entelektel kibir, hatta daha ktsdr. Timothy O'Connor'un iaret ettii gibi, bu itirazn ana fikri aadaki, bizim "kibir ilkesi" diyebileceimiz bir genel ilkeye benzemektedir. Eer dier insanlarn ayn fikirde olmad ve sizinle ayn fikirde olmayan btn makul, iyi niyetli insanlar ikna edecek lehte hibir kant sunamadmz bir inancnz varsa, bu inana tamaya devam etmek kibirli davrandnz anlamna gelir ve onu terk etmelisiniz. Her ne kadar gerisinde takdire ayan bir hogr ruhu olsa da, bu itirazn iki lmcl kusuru var. lk olarak, fazla hm ve ayplama var. Bu hayatta biz kanlmaz olarak, btn veya en makul insanlar bir trl ikna edemediimiz inanlara sahibizdir. rnein siyaset. Ben gelecek bakann bir demokrat olmas gerektiine inanyorum; siz ay144 m fikirde deilsiniz. Birden sizi kesin ikna edecek bir sava sahip olmadm fark ediyorum; oulcularn kibir ilkesine gre, bu fikrimden vazgemem lazm. Peki tam olarak nasl "vazgemeliyim"? Burada iki gerek seenek var (kendimi vurmay hari tuttum). Eski inancmn tersine, yani gelecek bakann demokrat olmamas gerektiine inanabilirim veya sadece meseleyle ilgili kararm askya alabilirim. Fakat dikkat edin hangi seenei seersem seeyim, durumum hl eski hamam eski tastr. Makul insanlar yine her iki seenee de itiraz edebilir ve ben onlar yine baka trlsne inandramayacam bilirim. Bylece, oulcularn kibir ilkesinin gerisindeki mantk, akla aykr bir biimde, herkesin kibirli olduunu ima etmektedir. ikinci olarak, Alvin Platinga'nn iaret ettii gibi, "kibirlilik sulamalar felsefi amurlardr, atmak iin dlayclara yaklan ve hepsinin size sradn grn." Kibir ilkesini kabul edecek olan herkes bilmeli ki dnyada bununla ayn fikirde olmayacak bir sr makul ve iyi niyetli insan var. Yani oulcu kendi kazd kuyuya der; oulcularn entelektel kibir sulamalar kendi kendini rtyor.

Nihayet, dlaycla en yaygn olarak getirilen itiraz, bir dinin tekiler yanlken zsel olarak doru olduunu iddia etmenin keyfi olduudur. Temel sav u ekilde zetlenebilir: Byk dinlerden herhangi birinin hakikate tekilerden daha yakn olduunu iddia etmek iin nesnel bir temel (herkesin kabul ettii bir Kutsal Kitap, sav, din deneyim veya baka bir ey) yoktur. Demek ki bir dinin zsel olarak, -bu dine ters den iddialarda bulunduklar mddete- dier dinlerden doru olduunu iddia etmek keyfi ve gayrimerudur. Buradaki asl mesele, ak ki, btn byk dinlerin bilgikuramsal olarak ayn seviyede olup olmadklardr. Gerekten de mesela Hris145 tiyanln, hakikati dile getirmekte mesela Budizm veya Hinduizmden daha iyi olmadna dair bir kant var m? Alvin Plantinga'nn iaret ettii gibi, ne yazk ki, oulcular nadiren "hibir dinin hakikate tekinden daha yakn olamayacan gsteren bir kant" retebilmektedirler; onlarnki daha ziyade uygulama deeri olan, emperyalizmden ve kendini byk grmeden kanmaya kararl bir iyi niyeti ve insancll gsteren bir sav olarak kalyor. Fakat bu strateji ok fazla soru klanyor. oulculuk ve dlayclk tartmasndaki merkezi mesele, tek ve yalnzca tek bir dinin dierlerinden zsel veya tamamen doru olduuna dair iyi bir kantn var olup olmaddr. oulcular, dlayclarn iddialarnda keyfi ve gayrimeru olduu iddialarn desteklemek iin, bir dinin hakikate zsel olarak tekilerden daha yakn olduunu yalnzca varsaymas deil, ayn zamanda ileri srmesi gerekmektedir. Yeni-oulculuun Kaderi Yeni-oulculuk, Matrix'in dini bir sanat olarak veya ada bir ef-sane-yaratma (veya oluturma) egzersizi olarak hayli ie yaramaktadr. Neyse ki zaten btn yaplmak istenen de budur. nk her ne kadar moda olsa da, anlam vermenin veya savunusunu yapmann ok zor olduu bir din ve ruhanilik grn yanstyor. 146 11 Mutluluk ve Cypher'n Seimi: Cehalet Mutluluk mudur? CHAJRLES L. GRISWOLD, JR -Memnun olan mutludur. Fakat yeni bir rahatszlk ba gsterdiinde, bu mutluluk bozulmutur ve mutluluk arayna yeniden balarz.

JOHN LOCKE ok az soru "Mutluluk nedir?" kadar byk bir varolusal aciliyet ve genel bir felsefi ilgi ihtiva eder. yle grnyor ki btn hayatmz umutsuzca mutluluk aray iinde srdryoruz; eer mutluluk, Aristoteles'in iddia ettii gibi hayatn tek nihai erei deilse, nihai ereklerinden biridir. Mutluluktan yoksun braklmak biroumuzun gznde, iyi bir hayattan, hatta yaamak iin iyi bir sebepten yoksun braklmaktr. inde mutluluk olmayan bir hayat, nadiren yaamaya deer grnmektedir: mecbur kalnd iin katlanlacak, fakat arzu edilmeyen bir hayat. Ne var ki konu birok arpc zellie sahiptir. Bu zelliklerden birincisi, bu konuda akla gelebilecek btn yavan laflarn halihazrda sylenmi olmasdr; bunun bir sonucu olarak bizim tm yapabileceimiz, u veya bu tutumun yanl veya doru olduunu sylemekten veya bunlar birletirmeye altrmaktan ibarettir. Bu konuda yeni bir 147 ey sylemek pek mmkn deil gibidir. kincisi, insan hayat iin devasa nemine ramen, felsefecilerin konuyla ilgili bu gne kadar ok az ey sylemi olmasdr. Bu konu, Pla-toncu bir diyalog iin mkemmel, hatta vazgeilmez bir konu olurdu; ne var ki bu konuya hasredilmi hibir Platoncu diyalog yoktur. Aristoteles ve daha az olmak zere onun baz Helenistik halefleri, elbette konu zerine yazd. Fakat Aristoteles kural ispatlayan istisnadr. te yandan -bu, konu hakkndaki nc gzlemimizdir- felsefeci olmayanlar, genel olarak, "Mutluluk nedir?" sorusunun bir cevab olduunu varsaymaktadrlar. Hayatn olaan ak iinde mutluluk arayn veya mutluluu anlama abasn umutsuz bir aba olarak grmyorlar. Fakat ayn zamanda mutluluun 'bulunmas', yani, tanmlanmas ve elde edilmesi g bir ey olduunu dnyorlar. Tuhaf bir durum; mutluluk hayatmzda yle srekli bir tema ki, bizim bu kadar nemli bir paramz olan bir eyin bylesine bilinmez olmamas gerekir grnyor, ne var ki onu bulamyoruz. Mutluluk sorununun popler kltrn -televizyonun, romanlarn, psikoloji kitaplarnn, otobiyografilerin, talk-ovlarn ve elbette filmlerin- daimi konusu olmas bizi artmamal. Arada bir konuyla ilgili biraz daha akllca yaplm bir film izliyoruz.

Matrix bu filmler arasnda ba keye oturmay hak ediyor. Yaratc bir ekilde biz yeni bin yln sakinlerine, bir dizi nemli soru yneltiyor; bunlardan biri gerek mutlulukla ilgili. Film soruyu nasl ortaya atyor? Eer soruya bir yant veriyorsa, bu yant nedir? Yant makul mu? Deilse -yeterince ilenmemise- kendi bamza daha iyi bir yant nasl bulabiliriz? Matrix ve Platon'un Maaras "Matris" nedir? Szlk tanm rahim, hayvanlarn reme sisteminin biimleyici esi; veya daha teknolojik anlamyla, bask harflerinin veya gramofon plaklarnn ve benzeri eylerin dkld kalp. Film bu ikisini korkutucu bir tanmda birletiriyor; organik insani varlklar, yksek teknoloji aralar, beyinlerinin arkasna balanm bir gbek kordonuyla besleniyor ve yetitiriliyor. Bu kordonlar programlar kadar besleyici deil; nk bu programlar, yalnzca dnyaya nasl yaklalmas gerektiine dair genel bir ereve sunmakla kalmyor, bizzat bu dnyay tanmlyor. Buradaki Platon antrmas kr gze parmak; ister istemez Cum-huriyet'in VII. Kitabnda betimlenen mehur maara benzetmesini dnyoruz. Bu benzetmeye gre hepimiz bir yer alt maarasnda zincirlenmi, boynunu ve ban eviremeyen, bu yzden yalnzca nndeki duvara yanstlan hayalleri grebilen mahkmlar gibiyizdir. Tpk elimizi bir k kaynann nne getirip duvara glgeler yanstmamz gibi, bu hayaller yapay ve srekli beslenen bir atein nnden sahte heykeller geiren gardiyanlar tarafndan yaratlyor. Maara-matrix doal olanla suni olann bir bileimidir (rnein odun atei hem doaldr, hem de -srekli odunla beslendii iin- yapaydr). Bu hikyenin pf noktas mahkmlar tutsak olduklarn bilmemeleridir, tam aksine kendilerini zgr grrler. Duvardaki glgelerin sadece bir glge olduunu bilmez ve onlar gerek sanrlar. Cahil olduklar konusunda cahildirler. MORPHEUS: Ne demek istediini kesinlikle anlyorum. Sana niin burada olduunu syleyeyim. Buradasn, nk bir ey biliyorsun. Bildiin eyi aklayamyorsun. Fakat hissediyorsun. Btn hayatn boyunca hissettin. Bir eylerin yanl olduunu hissettin. Onun ne olduunu bilmiyorsun, fakat beyninin kvrmlarna taklm bir kymk gibi, orada. Neden bahsettiimi biliyor musun? NEO: Matrix? MORPHEUS: Onun NE OLDUUNU biliyor musun? Matrix her yerdedir. Btn evremizde, imdi, tam bu odada. Pencereden dar bktnda veya televizyonu

atnda 149

onu

grebilirsin.

e,

kiliseye

gittiinde,

vergilerini

dediinde

hissedebilirsin. Seni hakikate kr etmek iin gzlerine balanm dnyadr o. NEO: Hangi hakikate? MORPHEUS: Senin bir kle olduuna, Neo, Tpk herkes gibi sen de zincirlerle dodun, koklayamadn, tadamadn veya dokunamadn bir hapishanede. Zihnin iin bir hapishane. Ne yazk ki kimseye Matrix'in ne olduu anlatlamaz. Kendin grmelisin. Suni ve arptlm gerekte yle tutsaktrlar ki, srekli dedikleri her trl bedele ramen dnyalarnn 'gerek' olduunda srar ederler. Kolayca tahmin edilebilir ki, glge oyununu yaratanlar, savunduklar eyde onlara yardmc olmak iin ellerinden geleni yapmaya hazrdrlar. Platon'un Sokrates'i maara meselini anlatrken, hikyenin bir evresinde, mahkmlardan biri kurtarlr (kimin kurtard anlatlmaz) ve zorla maarann dna karlr. Acl bir uyum sreci yaanr. nk darda hibir suni ey yoktur; doa ve hakikatin egemenlii sz konusudur. Aydnlanma ilk olarak artc ve zordur; fakat bir kere uyum salandktan sonra, gzler bayram eder, ruh gerek anlamda beslenmeye balar ve Matrix'ten kurtarlan mahkm tmyle mutludur ve maarann karanlna bir daha asla dnmek istemez. Peki ya aydnlanm olan eski arkadalarn dogmatik uykularndan uyandrmak iin tekrar maaraya dnmeye zorlanrsa ne olur? Sokrates bize bir lm ve iddet sahnesi anlatr; dars, gerek, mutlu dnya hakkndaki bu lgn hikyeye maara sakinleri fkeyle tepki verir. Ak ki, bir insan bir yanlsamada yaadn, zgr olmayp bir sistemin klesi olduunu ve darda tabiat gerei doru ve iyi olann var olduunu kendi bana kefetmelidir. Hakikati renmek, bir ruhun dnm, gerei kefetmek bir insann kendini kefetmesidir; bir insann bir ruhu ve bu ruhun bir doas vardr. Bu keif kanlmaz bir ekilde yalnzca mutluluk yolu deil, ac ekme yoludur. Hem Matrix filmi, hem Platon'un maara benzetmesi bu gerei 150 aka sylemenin yannda onu bize gsterir, bylece seyircilerin yzne bir ayna tutulur. Platoncu Matrix bir dizi soruyu kkrtr. Bu sorulardan bazlar "Gerek nedir? 'Gerei' nasl tanmlyorsun?" sorulandr. Bu sorular Matrix'te mahkmlarn

kurtarcs Morpheus tarafndan, herkese zgrlk getirecek olan Neo'ya ak ak sorulur. Filmi bilen herkes Platon'un meeliyle film arasndaki benzerlii hemen fark edecektir. Gizemli Morpheus bile bu analojiye uyar. Platon'un firarisinin ismi verilmeyen biri tarafndan kurtarlm olduunu sylemitim; bu kii kendi kendine uyanm ve nasl uyanlacam biliyor olmal. Eer bu kii kendini uyandramyorsa, tpk Neo'nun ank uyuyor mu yoksa uyank m olduunu bilemedii bir noktaya gelmesi gibi, nceki hayatndan hatrladklaryla kafas karr. (Morpheus Neo'ya hi byle hissedip hissetmediini sorar). Morpheus Yunan mitolojisinde Dler Tanrs'nn ismidir. Matrix filmindeki kurtarc neden bu tanr ismini alm? Uyandrcnn bir uyku uzman olmas insana tuhaf geliyor. Tanrnn ismi Yunanca'da biim veya ekil anlamna gelen "morphe" kelimesinden gelir; nk bu tanr uyuyan insann istedii ekilleri ve biimleri grmesini salar. D grmeyle uyanklk arasndaki fark kutsal Morpheus'tan daha iyi kim bilebilir ki? Ve bir uyurgezeri doru admlan doru zamanda atacak ekilde yatandan daha iyi kim kaldrabilir? Filmin gizli fakat hayati temas, bir insan uyandrmak iin ilk olarak bu insann kendini dnde uyank grmesi, yani d grme ile uyanklk arasnda bir fark olduu kahinsi imaya sahip olmas gerektiidir. Hem Platoncu benzetme, hem Matrix mutluluk sorusunu, daha geni bir ereve olan znel deneyimimiz veya ruh durumumuz ve gereklik erevesinde sorar. Platoncu tez, gerek zgrlk ve mutluluun ancak gerein bilgisine bal olduunu savunur; bu gre gre bir insan hem zgr hem mutlu olduunu dnrken, gerekte mutsuz bir kle olabilir. Bir insan "mutluyum," ifadesini sarf eder151 ken, kendisine mutluluk atfetmede tamamen yanlyor olabilir. Mutluluun salk kavramyla benzer olduu varsaylr; bir insan "salklym," ifadesini sarf ederken ve kendini yle hissederken, ald ilalar veya bilgisizlik deneyle rnein bir kanser hastas olduunu bilemeyebilir. Bu sava gre mutluluk ile kendi zerine dnme ve gerek dnya birbirinden ayrt edilebilir. Benzer bir ekilde Matrix de ak bir ekilde, bizim kendimizi znel tecrbe etme biimimizle (mutlu olarak, zgr olarak) yaadmz tecrbelerin gereklii arasndaki iliki hakkndaki soruyla ok yakndan ilikilidir.

Bu blmn geri kalan ksmnda, zgrlk ve mutluluk arasndaki ilikiye dair soruyu tmyle bir yana brakacam. Dikkatimi mutluluk sorusuna ynelteceim: Mutluluk nedir? Gerek mutluluk bir gereklik bilgisine mi dayanr, yoksa eer kendimizi mutlu hissediyorsak, mutlu olduumuzu sylemekte hakl myz? Mutluluk ve Halinden Memnun Olma AJAN SMITH: Anlatk m, Bay Reagan? CYPHER: Biliyor musun, bu biftein var olmadn biliyorum. Onu azma koyduum zaman, Matrix'in beynime onun sulu ve lezzetli olduunu sylediini biliyorum. Dokuz yl sona neyin farkna vardm biliyor musun? Cehalet mutluluktur. AJAN SMITH: O zaman anlatk? CYPHER: Hibir ey hatrlamak istemiyorum. Hibir ey. Anladn m? Ve zengin olmak istiyorum. Anladn, nemli biri, aktr falan. AJAN SMITH: Cannz ne istiyorsa Bay Reagan" CYPHER: Tamam. Bedenimi tekrar g istasyonuna balayacam, siz de beni Matrix'e balayacaksnz, benden istediini alacaksn. (Matrix filmindeki restoran sahnesi) Mutluluk kavramna yaklarken, terimin belirli bir anlamndan hareket ediyorum. Buna gre bir insana "mutlu" dediimiz zaman, 152 uzun bir dnemi kastediyoruzdur. Benim burada tarttm mutluluk bir ruh hali deildir. Gndelik konumada keyif, nee, coku gibi eylere mutluluk denebilir, fakat ben burada mutluluu dier anlamyla tartmak istiyorum. Her ne kadar Mouse krmz elbiseli kadnla zaman geirmekten mutlu olsa da, bu mutluluk geici bir eydir. Bu mutluluk tr, ne filmde ne de Platon'un maara meselinde en nemli olan mutluluk trdr. Hemen herkes uzun dnemli mutluu halinden memnun olmayla ilikilendirir grnyor. Bu nosyonlor, zellikle mutluluun duygular asndan ortak bir eylere sahipler. Her ikisi de, rahatszlk ve kaygdan uzak olma, huzur ve sknet iinde yaama gibi dayanak noktalarnda tanmlanabilir grnyor. Halinden memnun olan bir insan tatmin edilmez tutkulara sahip olmayan insandr; yetenekleri ve arzulan, daha ziyade antik stoaclarn salk verdii bir dengeye erimitir. Halinden memnun insan istediine erimi, insanlarn normalde istedikleri eylere sahip ve sahip olduu eylerle tatmin olan insandr. Cypher gibi kendini "motoru-temizleyen kokteyl" gibi bir ikiye vererek sahte bir gereklik iinde yaamaya ihtiya duymaz.

Fakat herkes tarafndan anlald haliyle halinden memnun olma, genellikle mutlulukla ilikilendirdiim bir zellikten, yani uzun dnemlilik sknts eker. Bir insan uzun bir dnem boyunca halinden memnun olsa bile, halinden memnun olma, mutluluktan nemli bir noktayla ayrlr. Bu da halinden memnun olmann kendini bir ruh haline indirgemesidir. Halinden memnun olma ve dnmeme doal mttefiklerdir. Bunlar sylerken aklmda halinden memnun bir kle, hayatn snrlln kabul etmi biri, deerli bir hayatn znel duygusuyla deerli bir hayatn deerlendirilmesi arasndaki ban kopmu olduu biri var. Ayn ekilde halinden mutlu bir tiran rnei de verebilirdim. Ya da Mat-rix'te ok iyi beslenmi insan akler rneini. Bu tr bir hayat genellikle hayvanlarn hayatyla rneklenir ve hatal deildir; rnein kpe153 im, halinden memnun olma asndan mutludur. Uykudayken, ne kadar huzur iinde olursanz olun, mutlu deilsinizdir. Sadece uursuzsun uzdur. Bir insann znel ruh hali ne kadar huzurlu olursa olsun, durumun, kendisine bakarak deerlendirmede bulunabileceimiz bir geree sahip olmas gerekir. Cypher'n sergiledii gibi bu tartmal bir tezdir: o mutlu olmak iin gereklikten kurtulmak ve Matrix'e yeniden balanmak ister. Cypher halinden memnun olma (tmyle znel iyi olma duygusu) ile (gerekliin bir bilgisine sk skya bal varsaylan) mutluluk arasndaki soru iaretinin vcut bulmu halidir. Onun cevab aktr: yanlsama iindeki bir hayatta halinden memnun olma mutluluktur. Organikmekanik "maara"daki mahkmlar olduklar haliyle daha iyi durumdadrlar. Film bir btn olarak bu noktay sorguluyor, fakat -itiraf etmeliyim ki- mutlulukla gerekliin bilgisini birbirini balamada kaba taslak bir tez bile olamyor. zin verirseniz Cypher'n neden hata yaptn, Neo'nun tercihini uyanklktan yana yapmakta neden hakl olduunu drt rnekle aklayaym. Kukusuz gereken tezin tamamn burada sunamyorum, ama bu bir balang. lk olarak, diyelim ki bir uyuturucu icat edildi ve srekli olarak size acsz bir ekilde damardan veriliyor. Bu uyuturucunun ad "ata-raksi" olsun. Varsayalm ki ataraksiyi aldmzda onu aldmz unutuyoruz. Bir sonu olarak televizyonda birbiri ardna dizi film izleyen bir patates uval, bilgisayar banda lgnca adam ldren bir sanal katil kadar mutlu yaayarak uzun ve rahat bir dnemden tekine geiyorsunuz. Bu insann, ne kadar sknet iinde olursa olsun, mutlu olduuna

itiraz ediyorum; onun huzuru bir halinden memnun olma durumudur ve gerekten de yapay olarak retilmi bir ruh halidir. kinci olarak, mutluluk dnya hakknda inanlarla balantldr; bu inanlar yanl veya doru olabilir. Diyelim ki korkun mutlusunuz, nk Keanu Reeves'in size kma teklif ettiini sanyorsunuz. Olayn iinde olmayan insanlar konuyu aratryor ve sizin ok zeki bir sah154 tekr tarafndan fena aldatlm olduunuzu buluyor. Halbuki siz, (yanl) inancnzla halinizden memnunluu, pardon, sevin yayorsunuz. Fakat eer yanl bir eye inanyorsanz, mutlu musunuzdur? Sanmyorum; nk hayatnz, sizin dilediiniz gibi, durumun doru bir deerlendirmesinin nda dnmeye dayanmyor. Fakat byle bir durumda tam anlamyla mutlu olduunuzu sylerseniz, o zaman neden ataraksi aldnzda da mutlu olmayasnz? nc bir rnek: Diyelim ki bir gn her zamanki yerinizde (sokakta, fakat mesela otomatik para ekme makinelerinin scak ortamnda) uyandnz ve zengin olduunuz fantezisini kuruyorsunuz. Varsayn ki fanteziniz sizi tmyle ele geiriyor, Gstaad'da bir k atosunda Bay Onassis olduunuza inanyorsunuz. ok mutlusunuz. Gerekten mi? Bir d dnyasnda yayor, hayattan keyif alyorsunuz, fakat mutlu deilsiniz. Cypher yanlyor, cehalet mutluluk deildir. Othello rneini dnn. Desdemona'nn onu aldattn sanan Othello haykryor: "Mutlu olurdum, eer btn ordu/ ncler ve herkes onun tatl bedenini tatmasayd/ Ah keke hi bilmeseydim. Ah, artk sonsuza dek/Elveda huzurlu ruh! Elveda halinden memnun olma!" (3.3) Othello yanl bir inantan dolay mutsuz; keke bilmeseydim ve mutlu olsaydm diyor, fakat sahnenin dramatik ironisi bize tersini gsteriyor. Oyunun trajik sonunun gsterdii gibi eer gerei bilseydi, mutlu olacakt. Ben ise, Desdemona onu gerekten aldatyor olsayd bile byle olacana inanyorum. Drdnc bir rnei dnelim. Varsayalm ki akamlan ikiyi ok karyor ve ertesi sabah piman oluyorsunuz. Sarhoken halinizden memnunsunuz; fakat sabahleyin aykln souk bir nda ka aynaya olduunu bakp ve kan anana dnm fark gzlerinizle, imi suratnzla karlatnzda, iede bulduunuz memnuniyetin, hayatnzdaki boluktan mutsuz olduunuzu ediyorsunuz. Bu, unutmak ve cehalete bir kat. Bu tr tecrbelerin u ya da bu ekilde srekli yaandna ve birok nemli hakikati gzler nne serdi155

ine inanyorum. Bu hakikatlerden biri de, bir insann gerekte olduu kiiye dair sre giden bir memnuniyetsizlik yayorsa mutlu olamayaca gereidir. Ve bu, bir insann mutlu olmak iin, bir insann isteyebilecei arzulara sahip olmas gerektiini akla getiriyor; kendim hakknda dndmde, eer mutlu saylacaksam, olmak istediim ekilde bir hayat dzeni iinde var olduumu onaylamam gerekiyor. Bu tr rnekler, mutluluk bir ruh halinden ayrt edilemiyorken, onun halinden memnun olmadan ayrt edilebilirliini akla getiriyor. nk mutluluk, bir insann kendi hayat dzeninden de karlabilir. nk, daha derine inersek, herhangi bir hayat dzeni, ne tr bir hayatn yaamaya deer olduu nosyonuyla srekli deerlendirmede bulunan bir balant iindedir. Yanl bir mutluluk duygusunun ina edilebilecei kendini aldatma biimlerinin hepsi kusurla malldr. lk olarak istikrarszlardr: kendini aldatma ksa mrldr, gnlk gereklik tarafndan bozulur; gzel bir hayal kurma gnnn ardndan havyarla dolu olmas gereken mide guruldamaya balar. Ruh hali yanl inanlardan gelen bir insan mutlu bir kii sayacaksak, o zaman mutluluk tamamen znellesin Byle bir mutluluk korunmaszdr. Bilmediiniz ey, arkanzda beliriveren bir Ajan gibi cannz actr. kincisi, kendini aldatan fanteziye dayal mutluluk eksiktir. Para ekme makinesinin scak odasnda yatarken, kendinizi zenginlik ve g iinde dlersiniz; fakat gerekten zengin insanlarn hayatlarn, sohbetlerini, baarszlklarn ve zaferlerini bilmezsiniz. Dlerinizden oluturduunuz hayal bir karikatrdr, eksik bir mutluluktur ve nesnesini tamamen kucaklayamaz. Mutluluunuzun rengi solgundur. Bylece nc noktaya geldik: Gerek bir eyi deil de fanteziyi tecrbe ettiiniz iin, yaadnz "mutluluk" her ne olursa olsun gerek, yani varlnzn, eyleminizin bir rn olmaz. rnein, aileniz sizin alkol alkanlnz yznden paralanmken, zil zurna sarho olduunuz bir anda, ailenizin sizi ok sevdiini, sizin de kendinizi on156 lara adadnz hayal ederek elde ettiiniz mutluluk, gerekten kendinizi adam olduunuz ve ok sevildiiniz bir aileden gelen mutlulukla ayn mdr? Peki Bay Zengin'in hayal ettiiniz yaants, gerekten de onu bizzat yaamak kadar derin, youn ve karmak mdr? Mutluluun halinden memnun olmayla kartrlmas ok yaygndr. Birok insan Cypher'la ayn seimi yapacaktr. Mutluluk ile halinden memnun olmann birbirinden

ayr eyler olduunun ge fark edilmesi belki o kadar yaygn deildir, fakat yallar bunun byle olduuna dair bir bilgelie sahiptir. Hayatn sonundaki pimanlk ve utan duygulan baz kantlar sunmaktadr; sannm mutluluu, baz nesnel durumlarla kendiliinden ilikilendiriyoruz. Mutluluk bir duygudur; fakat buna, onun u veya bu duygu olmadn eklemek istiyorum. O daha ziyade, kendinin doru yolda olduunu hisseden birinin yaamn yolunda hissettii birok baka duyguya ynelik bir duyma biimidir. Mutluluun kiinin olduu kii hakknda bir tr dnmsel evetlemeyle balantl olduunu iddia ediyorum (ne yazk ki savn tamamn yer darl nedeniyle aktaram-yorum). Mutluluk bir ikincil dzen arzusuyla (bir insann sahip olduu arzulan ve bu arzulara sahip olma biimini arzu eden arzu ile) balantldr. Halinden memnun olma ise arzularn znel olarak doyurul-masdr, tpk Cypher'n akam yemeinin keyfini karmas gibi. Mutluluk bir insann doru eyleri doru biimde arzu etmesinden honutluudur, tpk Neo'nun Morpheus'un hayatn kurtarmak iin zor yolu semesi gibi. O halde mutluluk ile bizim mutluluu kavrama biimimiz arasnda bir balant vardr. Bir insan mutlulua ulamak iin, gereklii -kendi gerekliini ve dnyadaki durumu- doru bir ekilde anlamas gerekir. Mutluluk zerine Tez Bu gr biraz daha ete kemie brndrmek iin, mutluluk zerine tez ileri sreceim. lk olarak sknet, yukarda tartlan 157 trden uzun sreli bir mutluluk duygusuyla ve bylece ruhun mnasip bir dzene sahip olmas nosyonuyla balantldr. Mutluluk en iyi ekilde sknet terimleriyle anlalr. Mutluluun genel bir zelliinin, onun mutluluk ile huzurun arasndaki balanty yakalamak olduu dnlr. Bu huzur herhangi nemli bir atmann olmamas anlamndadr; derin bir sknettir. Dahas, bir amaca doru hareket etmekten ziyade, bir duraa gelmek gibi bir eydir. Bir boluktan, bir boluun stesinden gelmekten ziyade, bir son durum, bir tamamlama, bir gerekletirmedir. Yunanca "ataraksiya" terimi ngilizce'ye genellikle "Tranquillity" [Skn] olarak evrilir, bu terim Aristoteles ile Platon'un kulland "euidaimonia" kelimesinin doal rakibidir. Bu ikincisi genellikle "mutluluk" ve nadiren de "huzur" diye evrilir; ataraksiya evrilmesi zor bir kelimedir, skun yaklak bir anlama sahiptir. Mutluluu sknet olarak anlamak, mutluluun dmann kayg olduunu grmemize yardmc olur. Kayg kelimesiyle u ya da bu konudan duyulan -rnein

Ajanlar sizi yakalamadan Nebuchadnez-zara geri dnp dnemeyeceiniz trndenkaygy deil, hayatn uyumdan uzakl, istikrarszl, doru gitmemesi, dalaca trnden geceleri uyumanz engelleyen "zihne taklm kymk" gibi bir kaygy kastediyorum. Bu, beni mutlulua dair ikinci tezime getiriyor. Temel grlerden biri mutluluu ataraksiya (sknet) ile ilikilendirirken, dierleri Aristoteles'i takip ederek mutluluu faaliyet (energeia) ile ilikilendi-rir. Stoaclar ile Aristotelesiler arasndaki tanma, temel seenekler sunuyor. Aristoteles mutluluu ruhun mkemmellikle (arete) uyumlu faaliyeti olarak tanmlyor. Mutluluk summum bonum'dur ve bir insan iin en yksek iyi, onun uygun ilevine (ergon), yani ruhuna uygun i veya faaliyetteki mkemmelliine dayanyor. Burada "harici iyilere" de (mesela dzgn yiyecek, gvenli ortam gibi) yer var; mutluluk sadece erdemin uygulanmas deildir. Buna mutluluun nesnel tanm diyebiliriz ve bu tanm birok aikr avantajlara sahiptir. Bu ta158 mm bize mutluluk iddialarn deerlendirmek ve insanlann (rnein Matrix'te olduu gibi) insan-aklerden daha fazla bir ey olmad durumlarda mutlu olduklarn sanmalarnda hatal olduklarn aklamak iin aralar sunuyor. Daha nce de sylediimiz gibi, bu tanm "mutlu kle" ve "mutlu tiran" sorunlarna da uygulanabilir. Mutluluun ahlakla ve bir insann hayatn bir btn olarak nasl srdrdyle ili-kilendiriyor. Mutluluk ile halinden memnun olmaya birbirinden ayrmak iin bir yap sunuyor. Ruh, doal ilev, mkemmellik, mehur kuramsal ve pratik erdemi uzlatrma gln bir yana koysak bile, bu tanm mutluluun tecrbe ediliiyle temiz bir ekilde balanmyor. Aristoteles mkemmelliin (arete) bir pathos olmadn sylyor (Nikamakhos'un Ahlak II v.3) ve hibir yerde mutluluun bir duygu (bir pathos) olduunu sylemiyor. Mutluluk bir energeia olduuna gre, onun faal olma durumu "pathos" teriminin akla getirdii pasiflikle uyumsuz grnyor. Ve tanm gerei duygu olmayan erdemlerle uyum iinde olan faaliyet olarak mutluluu bir duygu veya heyecan olarak anlamas tuhaf olurdu. Mutluluk daha ziyade Neo'nun aktif karar vermesi, kendisi ile dnya hakknda gerei kefetmesidir, yoksa krmz elbiseli kadnla sanal bir iliki deil. Nihayet mutlulukla ilgili nc tez: iki temel alternatif mutluluk grnden hibiri tek bana yeterli deildir. Aristotelesi mutluluk iin neden byle olduuna dair

daha nce baz sebepler gstermitim. Mutluluun sknet ile ilikilendirilmesini onaylam olmama ramen, benim amdan bu ilikiyi bir dzeltme yapmadan kabul etmek mmkn deil. Mutluluun sknet olarak gren bak as, onu apatheia ile, tutkusuzlukla, btn duygulara ayn mesafede olma, uzaklk, kaytszlkla ilikilendirme eilimindedir. Bunun sebebi bizzat sknetin huzurla, bar iinde olmayla ve bahsettiimiz dier niteliklerle ilikili olmas, te yandan, tutkularn, heyecanlarn, balln telala, uyumsuzlukla, hareketle ilikili olmasdr. Sakin bir hayat 159 yaamak byle anlalnca, hakl olarak onun orak, kuru, ilhamsz ve insan hayatndaki deerli birok eyden yoksun olduunu dnrz. Sknet olarak mutluluk, bu uzun sreli, yapsal anlamyla, gndelik hayattaki halinden memnun olmama ve kaygyla uyumludur. Bu anlamda sakin bir hayattan ok, bir insann temel duruundaki denge, tutarllk, oturmuluk anlamna gelir. Yaanan tecrbeler dzeyinde insan, bu tanma gre, gerekten her trl tutkuyu, ball, dknl yaayabilir. Hatta bunlar bazen frtnal bile olabilir: elbette bunlar insann mutluluunu, ruh hali anlamnda riske eder ve yine ayn anlamda bir insann mutluluunu bakalarnn ellerine teslim ederler. Ayna Olarak Matrix Sknet olarak mutluluk, benden hayatm deerlendirmemi ister; aksi takdirde halinden memnun olmayla skneti birbirinden ayrt edemezdik. Sz konusu deerlendirme, en geni anlamnda, felsefidir. Sokrates'ten balayarak btn felsefe gelenei iinde "Ben kimim?" ve "Nasl bir insan olmam gerekir?" gibi sorular felsefi giriime bir temel tekil eder. Felsefi tanma sk sk (bu makalenin banda ileri srlen bir noktay hatrlatmak gerekirse) sadece soyut tartmalar deil kiisel deneyim gerektirir. Ve sanat -Matrix gibi filmler de dahil olmak zere- hem bu sorunu resmedebilir, hem de bir ayna tutarak, seyirciyi konunun onunla ilikisine ve sunduu zme dair bir dnme tevik eder. Bu blm ite byle bir dnmn kaba hatlaryla yazlmasndan olumutur. 160 12 Hepimiz O'yuz! Kant Matrix'i Nasl Yanltacamz Aklyor JAMES LAWLER

ki Yanlsama Teorisi Belki tartma gtrr fakat, Matrix filminin en etkileyici sahnesi suni olarak kozalanm, plak ve kablolara balanm insan bedenleri ieren sonsuz effaf kulelerin olduu sahnedir. Bu, byk bir okla kefediyoruz ki, Gerek. Hikyedeki geri kalan her ey bu noktada zlr: insanlar bizim modem an kovan kentlerimizde kouturup, sradan veya lgn yaantlarn srdrrken, bunlarn hepsi Grn, D, Yanlsama'dr. Platon'dan Buda'ya kadar antik dnemlerden beri birok felsefeci, gerek sandmz dnyann, asl gerein belki bir glgesi bile olmadn syleyip durmutur. Etrafmzda grdmz dnyann "sadece grn" olduu fikrine en gelimi kantlar belki de Immanuel Kant'n almalarnda bulunmaktadr. Kant fizik dnyann nesnel denilen varlklarnn bile znel insani yanstmaya dayandn ileri srer. Her ne kadar grnlerin ve tecrbe ettiimiz fenomenlerin kuruluunda pay olan bir Gerek var olsa da, bu Gereklik duyumsal grnlerin dnyasnda bulunamaz. Etrafmzda grdmz ve hissettiimiz dnya, insan bilincinin bir yanstmasndan baka bir ey deildir. Bu dnya sanld gibi bizden ayr olarak var olmaz. 161 nsan izleyicilere ynelik bu aldatmann sorumlusu kim? Kant'a gre olaan tecrbenin yanlsamal grnn yaratan, Descartes'n ktcl cini gibi harici bir varlk deildir. Bizi aldatan, yine biz insan-lartzdr. Tecrbe ettiimiz dnyay yanstarak, ona bamsz bir gereklik atfeder ve bylece kendi zgrlmze yabanclarz. Yaratc insandan bu feragat etme, temel retici biimin, birok insann kendini bakalarnn klesi olarak bulduu sosyo-ekonomik, siyasi dnyann "matris"idir. ki Matrix Matrix'te yapay zekya sahip gl makineler insanln, hepsini deilse bile, byk bir ksmn hkimiyetleri altna almlardr. Matrix yanlsamann kaynan dahili deil de harici olarak resmettii iin Kam olmaktan ziyade Platoncu veya Kartezyendir. Bununla birlikte insan varlklarn Matrix'te hapseden yapay zeklar, mahkmlar kendi isteklerine gre kontrol etmektedir. Filmde insanl ynetmede baarl olmaya ok yaklam olan varlklarn, gizli insani dilekleri yerine getirmek iin orijinal programlarn -grnr dnyann doasn yneten Matrix'i- deitirmek zorunda kaldklarn reniriz.

Ajan Smith, direniini krmaya alt Morpheus'a, eskiden iki Matrix olduunu, tutsak insanln deneyimlerini yneten birbirinden temelden farkl iki program olduunu syler: "lk Matrix'in mkemmel insan dnyas olarak tasarlandn biliyor muydun? Hi kimsenin a ekmedii, herkesin mutlu olduu bir dnya. Felaketlerin olmad bir dnya. Biliyor musun, hi kimse program kabul etmedi. Btn hasadmz yitirdik." Ajan Smith bu anormallii aklamaya alr: "Bazlar sizin mkemmel dnyanz betimleyecek program diline sahip olmadmz syledi. Fakat bana sorarsan, bir tr olarak insanolu, kendi gerekliini ac ve mutsuzluk vastasyla tanmlyor." Nasl halinden memnun bir inek en iyi st verirse, halinden memnun insanlk da, yapay zekya sahip makinelerin efendileri iin 162 gerekli yaam enerjisi olan en iyi biyoenerjiyi vermektedir. Matrix, uyuyan organizma ruh-hrsz zeki makineler iin bir ak grevi grrken, zihinleri megul etmek iin tasarlanmtr. Paradoksal bir biimde, insanln iyi bir uyku iin igdsel ihtiyalarna en iyi yant veren, ideal bir mutluluk dnyas deil, biz seyircilerin iinde yaad ac ve mutsuzluk iindeki u bildik sidik yans dnyasdr. Olas matrixlerden birini bilinsizce, igdsel olarak veto ederek seme gcne gsteren uyuyan insanlk, programn asl efendisidir. Ajan Smith ilk Matrix'in yaratt bilisel karmaay betimler: "Mkemmel dnya, sizin ilkel beyinlerinizin srekli uyanmaya alt bir dt. Matrix'teki dnyann bu ekilde tasarlanmasnn sebebi bu: medeniyetin doruu." Buradaki ierim, kendi yanlsamamz kendimiz setiimiz ve kesin bir mkemmel dnya fikrini igdsel olarak reddettiimizdir. Ktcl cinlerin ve onlarn d kulelerinin esiri bile olsa, insanlk istedii eyi alyor. Peki insanlar ilk Matrix'in mutlu dnyas yerine, neden bu ac ve mutsuzluk dnyasn istiyorlar? ki zgrlk Teorisi Matrix, biri bizim tarafmzdan, dieri dardan bir g tarafndan olmak zere iki tutsak etme hikyesi anlatrken, iki zgrlk teorisinden de sz eder. Btn film boyunca seyirciye yalnzca Neo'nun O olup olmad deil, ayn zamanda O olmann ne demek olduu sorulur. Filmin banda Choi, Matrix'in iindeyken bile, bireylerin hayatlarn kontrol eden bilgisayar sistemlerini yanltarak onlara yardm eden Neo'nun gcn tanr. Neo'ya bir bilgisayar CD'si iin iki bin dolar verirken: "Sen

benim kurtarcmsn, adamm. Kiisel Hz. sa'msn," der. Fakat bu tr bir "zgrleme", gerek zgrln yalnzca bir glgesi, belki de bir karikatrdr. Felsefe tarihi bize birbirine zt iki kurtulu fikri yorumu salar. Yanlsamann kaynann 163 l mutsuzluk ve z-ykm batandan kurtaracak kii "felsefeci kral" ona bunun yerine... ne sunar? Dzgn bir hiyerariye sahip varoluun memnuniyetini ve uyumunu. Fakat bu ideal dnyaya benzeyen ey, hkim gler tarafndan insanla zaten sunulmu ve d gren insanlk tarafndan bizzat d dnyasnda reddedilmitir. Geleneksel Hristiyanlkta Kurtarc tekilere benzemeyen, istisnai bir Tann-insan'dr ve lleri diriltip, lmden sonra kendi kendine hayata gelecek gtedir. Filmin karakterlerinin zihninde egemen olan ite bu geleneksel "O" anlaydr ve filmin son sahnesinde de btn bu geleneksel beklentiler tmyle gerekleir. Kant'n savunduu dier seenek, modern felsefi Aydnlanma felsefesidir ki, ilkeleri Amerika Birleik Devletleri Anayasas'nda cisim-lemitir. Yaanmaya deer tek toplum, zgr insanlarn kendi kendilerini ynettii toplumdur. Kleler ancak kendi kendilerini serbest brakrlarsa zgr olabilirler. Eer onlar zincirlerinden bir bakas kurtarrsa, kolayca tekrar kle olurlar. Kant bizi ancak ve ancak bizim kurtarabileceimizi syler. nsanln bu kendini zgrletirmesi, her birimizin kendi iimizde kefetmek zorunda olduumuz bir kaderdir. Kant'n gznde sa, aresiz insanl kurtaran istisnai bir varlk deil, kendimizi kurtarma Tanr-benzeri potansiyelimize dair modelimizdir. Kant'n alglanan dnyann, tamamen harici bir aldatc tarafndan belirlenmeyen, kendi kendimize yarattmz bir yanlsama olduuna dair kavramlatrmas, btn insanlarn insanln kendi kendini zgrletirmesine katlmasnn bir kader olmas gryle kopmaz bir ekilde balantldr. Kant'n bu birbirleriyle balantl kavramsallatr-malar savunduu savlan okuyucuyu kendi salamlklarna ikna edebilir ve bu sayede Matrix filminde grsel ve dramatik bir biimde sunulan fikirleri glendirebilir. 164 Kopernik'in Astronomideki Devriminin Felsefi erimleri insanln dndan geldii Platoncu versiyonda, yanlsamann stesinden gelecek olan fail de darlkldr. nsan-

Salt Akln Eletirisi (1871) kitabnda Kant, "Kopernik'in hipotezleri dorultusunda" felsefi bir devrim arsnda bulunur. Felsefedeki bu devrim, felsefi fikirlerimizin -yaadmz dnya hakknda genel dnme biimimizinmodern bilimin ierimlerinin gerisinde kalmamas anlamna gelir. Bu ierimler Kopernik'in Gne'in, bize grnd gibi, Dnya'nn evresinde dnmedii, grnn aksine, Dnya'nn Gne'in etrafnda dnd kefinden baka bir yerde deildir. Bugn (uzaydan grnd haliyle) bizim kk mavi gezegenimizi devasa bir evrenin merkezine koyan eski evren anlaylarnn saflna ve belki kendini beenmiliine kibirli bir ekilde glyoruz. Fakat Aristoteles gibi yer merkezli evren resmini savunmu olan eski felsefecilere layk olduklar saygy gstermekte tereddt etmeyelim. Her ey bir yana, onlar, bugn bile kendi gzlerimizle grdmz dnyay, genel terimlerle gerek olarak formle ettiler. Gne'in gk "kub-be"de daire izerek dnyann etrafnda dolatm grrz. Gkyzn, fiziksel bedenlerimizi evreleyen dairevi bir ufka kadar uzanan yeryz dz gezegenini kaplayan devasa bir kubbe olarak grrz. Eer Aristoteles'in antik evrenbilimini reddediyorsak, fiilen algladmz dnyann bir yanlsama olduu fikrini kabul etmek zorundayz. Yermerkezli evren gr daha temel bir alglama zelliinin uzantsdr, buna biz benmerkezci doa diyebiliriz. Fiziksel dnyay dorudan doruya fiziksel bedenlerimizin merkezinden grrz. eyler bize byle grnr. Algladm dnyann merkezi benimdir, benim fiziksel varlm. Bu herkes iin ayndr. Fakat ufak bir dnme bize, kendinde dnyann bu ekilde olamayacan syler. ocuklar beden-merkezli dnyay gereklik olarak kabul ettiklerinde biz buna benmerkezcilik diyoruz. Fakat yetikinler kendilerini evrenin merkezi grmekten vazgemezse, buna egoizm diyoruz. 165 Ben O'yum Egoizm hayatn ahlaki boyutunun merkezi bir kategorisidir. Egoizm bir insann kendi fiziksel varoluunu, kendi seimlerinin ncelikli temeli olarak grmekte srar etmesidir. Egoist nihai olarak kendisinin O olduuna, evrenin merkezi ve her eyin uruna yapld varlk olduuna inanr. Btn bireyler ayn ekilde, doal olarak kendilerinin gizemli bir ekilde zel bir varlk, tek zel varlk olarak seilmi-liine inanr. Ne var ki tecrbe, ksa srede bize dier varlklarn bizi snrlama ve arzularmz gerekletirmemizi engel olma gcne sahip olduunu retir. Dier

varlklar da sanki kendileri O imi gibi davranrlar. Bu elikiyi zebilmek iin, bizim -genel olarak insanln, evrendeki tm akll varlklarn- birlik iinde evrenin gerek merkezi olduunu kabul etmek gerekir. Ahlakn temel seimi, birbirine zt iki kavram veya iki gereklik matrisi arasnda seim yapmaktr: bir yanda birbirinden ayr, bamsz ve rekabet halinde egolar, bir yanda ortak insanln dnyas vardr. Egoist dnya kavray, zaman ve meknda birbirinden ayr ve fiziksel nedensellik yasalara gre birbirleriyle arpan fiziksel bedenler grnyle balantldr. Oysa bir de ahlaki bilin noktasndan grnen baka bir dnya daha vardr: insan birliinin ve zgrlnn dnya-s. Eer gerek olan birincisi ise, ikincisi bir yanlsama olmaldr. Ya da tam tersi, eer ahlakllk matrisinin gerek olduunu dnyorsak, ayrlk matrisi bir yanlsama olmaldr. Filmde hakikat, zgrlk ve insanlk iin ahlaki seim krmz hapn seimiyle sembolize edilmitir. Krmz hap bireyleri Gereklie uyandrr; mavi hap kiiyi benmerkezli bir yanlsama uykusuna geri gnderir. Ne var ki bu seim snanacaktr. lk bata uyanmay ve buna gre bir gerei yaamay seen bir insann ball daha sonra bir krizden gemektedir; nk bu kii, bu seimin sonularnn kukulu olduu gereiyle yzlemek zorundadr. 166 Gereklik Nedir? Kant'n terimleriyle, ahlaki seimin nihai anlam, "En Yksek yiyi" yaratma grevidir. En yksek iyi zgr ve mutlu bir dnyay yaratmadr. Eer bylesi yksek bir grn sonradan yanlsamal olduu ortaya karsa, o halde ilk seim de gerek deildir. Bu durumda geriye tek bir olanak kalr: bir insann kendi ayr egoist hayatn, varoluunun dsal artlarna mmkn olduunca uyum gstererek yaamak. Cypher hkim glerin ezici grnen iktidar yznden, Nebuc-hadnezzar tayfasnn yce amalarnn bir yanlsama olduu sonucuna varr. Cypher'n krmz hap seimi ar yaam koullaryla test edilmitir. Nebuchadnezzar tayfas iin Matixc'in dndaki ilksel zgrlk ile gerekliin, yalnzca ona inananlarn zihinlerinde var olan, nihai bir zgrlk ile nihai bir hakikatin gerekletirilmesinin sadece geici anlar olduunu fark eder. Son zgr insan ehri Zion diye sembolize edilen, efsanevi bir Vaat Edilmi lke aradklarn grr. Pratik sonulara ulamak iin

makul bir deneysel tahminde bulunarak, Morpheus'un zgrlk ve gereklik grnn nihai yanlsama olduuna karar verir. Morpheus'a ihanetini merulatrrken, zgrlk ve gerekliin kendi yzeysel yorumunu dile getirir. "Eer bize gerei sylemi olsayd," der Morpheus'un bedenine, "krmz hap g... sokmasn sylerdik!" "Bu doru deil Cypher," diye kar kar Trinity ona, "o bizi zgr brakt." Cypher yant verir: "Sen buna zglk m diyorsun? Tm yaptm onun bana sylediini yapmak. Eer bununla Matrix arasnda bir seim yapmak zorundaysam, Matrix'i seerim." Morpheus'un aklndaki zgrlk, yalnzca Matrix'ten kurtulma, yalnzca bir insann kendine zg mutluluunun peinde koma deil, insanln daha yksek bir zgrlemesini kendine ama edinmi bir kader veya alnyazsna katlmaktr. Bu ama "medeniyetin doruu" denilen modern dnyamzn sadece 'gereklikte' yeniden yaratlmas deil; fakat baka, daha iyi, zgrl ve mutluluu birletiren 167 bir insani mkemmellik dnyasnn yaratlmasdr. Bu yzden Trinity'nin buradaki yant yetersizdir, nk o sadece Matrix'in sanal gerekliindeki varolu yanlsamas ile fiziksel gerekliin benmerkezci yanlsamal alglamasn birbirinden ayrabilir: "Matrix gerek deil!" der. Cypher'n yant daha derin bir geree dokunur, "Ayn fikirde deilim, Trinity. Matrix bu dnyadan daha gerek olabilir. Tm yapmam gereken uradaki fii ekmek. Orada Apoc'un ldn grrsn." Matrix'in yanlsamal dnyas ile Nebuchadnezzar'n gvertesin-deki olaan fiziksel alglar dnyas arasndaki ztlk, filmin yanlsama ve gereklik, klelik ve gereklik temalarn kefinin sadece bir balang noktasdr. Yanlsama ve gereklik arasndaki uyuyan insanln kulelerinde ok artc bir biimde betimlenen tezatlk, henz tamamlanmamtr. Gerek anlamda heyecanlandrc olan, Neo ile birlikte seyircileri byleyen ey, Matrix'in dndaki hayat deil, gerek doas bir kez anlaldnda, onun iindeki hayattr. Ahlakn Varsaymlar Evrensel mutluluun mkemmel dnyasn yaratmaya alrz, Kant bu noktaya kadar ilk Matrix'in hakim gleriyle benzer dnr. Fakat bu mkemmel dnya, rnein uzayl glerin tasarlam olduu herhangi mmkn bir dnyayla uyumunu imknsz klan baz kesin artlara ve gerekirliklere sahiptir. En Yksek yi insanlarn

yalnzca iinde mutlu olduu bir dnya deil, mutlu olmaya deen bir dnyadr. Mutluluklar kendi zgr ve sorumlu eylemleri tarafndan hak edilmi olmaldr. Artk uyuyan insanln milenyumun sonunda sidik yans bir dnyay talep etmekte neden srar ettiini anlayabiliriz. Yapay zeknn hkim gleri onlara btn ihtiyalarnn tatmin edildii, btn mutsuzluun dindirildii ideal bir dnya sunduunda, byle bir mutluluk yanlsamasnn bir yanlsama olmas gerektiini grdler. Bir yanlsama 168 olmal, nk insanlarn birbirlerinden ayr olduklar inanc dlerde bile hayatn temel matrisi olmaya devam etmektedir. Ayrla duyulan bu inan, insanlar dte bile fark ediyorlar ki, kanlmaz olarak, rekabet, mcadele ve kazananlar ile kaybedenler arasndaki farkla sonulanr. Mutluluk ancak zgr insanlarn, grnr ayrl temelinde deil, gerek birlik temelinde eylemde bulunduu kkten farkl bir ilkenin temelleri zerinde mmkndr. En Yksek yiyi yaratma ahlaki aray en yksek iyinin varoluuyla eliir grnen bir dnyann sen gerekliiyle test edilir. Ahlakl bireyler, tmyle farkl ilkeler zerine ina edilmi bir dnyann kuvvetleri karsnda kendilerini gsz hissederler. deal ahlaki matris, fiziksel olarak var olan egoizm matrisini alt etmek iin fazla gsz grnmektedir. Birey umutsuzlua kaplmamak iin, tmyle gelimi bir dnyann matrisi olarak ahlaki ideali gerekletirmenin mmkn olduuna iman etmelidir. Kant bu imann ehresini ayn eder ve bunlara ahlakn varsaym der. Ahlaki bilinci varsaymlar unlardr: zglk, Tanr ve lmszlk. Ahlakn hedeflerini gerekletirme konusunda kendimizi gsz hissetmemize kar, varsaymlar temel ahlaki seimimize sadk kalmak iin neye inanmamz gerektiini tanmlar. Bu inanlar zsel olarak insanln kurtarclarnn ve zgrletiricilerinin inanlardr. Varsaymlar araclyla, hayatmz iindeki grevlerimizi -En Yksek yi dnyasn yaratabilecek O olma, yeryzndeki cennet krall, vaat edilmi lke Zion'a ulama- brakmamay reniriz. Kant ahlaki deneyimin gerekliine inanmann zorunlu olduunu vurgular. Bu gerekliin bilimsel bir bilgisine erimek mmkn deildir, diye dnr, nk bilimsel bilgi deneyimi belirlenimci fiziksel, psikolojik ve sosyo-ekonomik yasalara gre aklar. Fakat ahlaki deneyimin z onun belirlenimci olmayan doasdr, zgr iradedir. Bu zgrl tersine indirgemeden (bilimsel olarak)

bilemeyeceimize gre, seme zgrlmze bir tr iman duymak zorundayz. Bili169 min btn belirlenimci yasalarna ramen insan zgrlne duyulan bu iman ahlaki deneyimin ilk "varsaym"dr. Tanr Varsaym Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz iin. Bu gerekten zgr insanlarn slogandr. Bu, Nebuchadnezzar ve Zion'un alternatif Mat-ris'idir. Hl eksik, hl gizemlidir ve hl gerekletirilmeyi beklemektedir. nsanln ortak, birlik halindeki ruhunun yeni Matris'ini nihai ierimleriyle, eski Matris'in ykmyla birlikte grebilmek iin, yalnzca zgrln var olduunu varsaymak ve buna inanmak deil, fakat ayn zamanda zgr insanlarn En Yksek yiyi yaratacak gce sahip olduuna inanmak ve bunu varsaymak zorunludur. O halde ikinci bir varsaym da zorunludur: hepimizin ahlaki birliinin (One-ness) gerekliine kendini uydurmu zgr bireylerin en yksek amalan gerekletirecek gce sahip olduu varsaym. Eer ayrlk dsal gce sahip bir dnya yaratabiliyorsa, birlik kkten farkl bir dnya yaratacak gce sahip olmaldr. Zion'un bu farkl dnyasnda, birlik halindeki insanln gc, buna ak olan her bir birey sayesinde yol alr. Kant bu ikinci varsaym Tanr varsaym olarak adlandrr. Eski medeniyete ait geleneksel dini inanlarda Tanr adaletin harici datcs kabul edilir. Tanr bu dnyada deilse bile te dnyada iyiye mutluluk, ktye ceza verir. Buradaki kavram sradan bireylerin bu adalet amalarna ulama gcnden yoksun olduunu ima eder. Medeniyetin milenyumun sonundaki doruu 1999 ylna model-lenmi Matrix'in dnyas, her bir bireyin doa ve medeniyetin dsal grnen gleri karsnda hissettii gszlk duygusuna dayanr. Bu gszlk duygusunun kkeni veya Matris'i [veya Matrix'i], ayrla duyulan inantr. Bylece Morpheus Neo'ya Neo'nun zaten bildii bir eyi syler: "Btn hayatn boyunca, bu dnyada bir eylerin yanl olduunu hissettin. Ne olduunu bilmiyorsun, fakat orada, seni 170 deli eden, beynindeki bir kymk gibi... Matrix her yerdedir. Her yanmzda." Ne var ki, Yeni Dnya Zion'un milenyum sonras dininde, potansiyel doal ve insani gler, teolojik karlklar Tanr olan, ekonomik ve siyasi gler olarak yabanclap dsallamamtr. Matrix'te ada hayatn bu dsal glerinin yerini kadiri mutlak

zeki makineler alr. Oysa Zion'un buna zt dnyasnda, temelde yatan, birletirici Hayat Gc, ayn varolularn yanlsamasnn farkna vararak kendimi ona aan btn bireylerin iinden geer. Kahin'in bekleme odasnda yeni-Budist bir "potansiyel" Neo'ya unlar syler: "Ka emeye alma. Bu imknsz. Bunun yerine... gerei fark etmeye al." "Gerek nedir?" diye sorar Neo. "Kak yok... O zaman eilenin kak olmadn; fakat yalnzca kendin olduunu greceksin." Ka eemeyiz, dsal denilen gereklii deiti-remeyiz, elbette, belirlenimci bilimi izleyerek, bizden ayn bamsz bir maddi tz olduuna inanrsak. Fakat hakikatin bizim iimizde olduunu, bizim bir paramz olduunu fark edersek, kendimizi ememiz yetecektir, kak kendiliinden eilecektir. Bu durumda "kendi" ayn bir varlk, tecrit edilmi bir ego deil, daha yksek bir kendi, herkesin bir olmasdr. Eer birbirimizden ayn yaratklar olduumuz fikrinden vazgeebilirsek, Tannsal bir gce kavuuruz. Neo kendisinin O, bir -yani dier varlklardan ayn ve zel-olduunu deil, btn varolula bir olduunu fark etmelidir. Elbette o, hakikati tmyle anlayan "O"dur. Korku ve Titreme Matrix'in dnyas bir korku dnyasdr. Kendini ayr, fiziksel ve toplumsal evrene ait kuvvetlerin karsnda korunmasz bir varlk olarak yorumlarsa, bireyler korku duymak zorundadr. Temel korku lm, sz konusu krlgan fiziksel varolutan srgn edilme korkusudur. lm korkusu bireyin kendi fiziksel ayrln, nihai gereklik 171 varsayd anlamna gelir. Matrix'in inan-yapsna gre, korkudan asla kaamayz. Filmin banda Neo'nun zgrle doru ilk adm, tehlikeli bir biimde onu irket gkdeleninin saaklarna tar. Ondan sonra eylemlerinin ynetimini korkusuna brakr. Ykleme programnn sanal gerekliinde dme korkusuyla ikinci kez yzleir. Yanlsamay ynlendirme gcnde yenidir. Yanlsamann iinde bilinli olarak yaamann heyecann kefetmektedir. Bir insann glerini ortaya karmasnn anahtar, btn korkulardan kurtulmadr. "Brak gitsin Neo," der Morpheus. "Korku, kuku ve inanszlk. Zihnini zgrletir." Neo uurumdan der ve korkusunun yanlsamal doasn kefeder.

Ne var ki, fiziksel dnyadaki Neo'dan kan gelir. Neden? Neo: "Gerek olmadn sanyordum." Morpheus: "Zihnin onu gerek klyor." Neo: "Matrix'te ldrlrsen, burada m lyorsun?" Morpheus: "Beden zihinsiz yaayamaz." Bu gizemli iddiann anlam ancak bu fikirleri mantksal olarak amladmz zaman ortaya kyor. Neo'nun Matrix'in dndaki hayatn "gereklik" ile iindeki yanlsama arasndaki ilk yarm fazla basittir. Matrix'in dnda varolan bir gerekliin bilincinde olanlar, Mat-rix'in iinde daha zgr ve daha gl hale gelir. Fakat Matrix'in iindeki varolu, dardaki gereklii etkiliyor. Matrix'in dnda bile, beden zihnin inanlarna baldr. Neo'nun aln yazsn fark etmesinin anahtar lm korkusunu reddetmesinden geer. Neo aln yazsn, Kahin'in sylediklerini dorulayarak, Morpheus'un hayatna karlk kendi hayatn feda ettiinde fark eder ve gerekletirir. Kahin ona nceden belirlenmi bir kader yerine, bir seim sunar: ya kendi hayat, ya Morpheus'un hayat. "Bir seim yapmak zorunda kalacaksn. Bir yanda senin hayatn, te yandan Morpheus'un hayat. Birinizden biri lecek. Hangisi olduuna sen karar vereceksin." Kahin'in kehanetindeki merkezi unsurlar ahlakn varsaymlardr. 172 lk olarak zgrlk varsaym vardr. Neo kader fikrini reddeder, nk hayatnn dizginlerinin kendi elinde olduu fikrinden holanyordur. Hibir harici gcn hayatn ynetmesini istemez. Her zaman seme zgrlne sahip olmak ister. Burada, Neo'nun kendi ka-der'ini gerekletirmesi, bir seim meselesi olarak sunulur. Her zaman ki gibi, Neo isterse fakl bir tercihte bulunabilir. Mavi hap seip Matrix'in d hayatnn grece kesinlikleriyle yaayabilirdi. Krmz hap ve hakikati seme, beraberinde nceden kestirilemeyen korkulan ve varoluun hkim glerinin husumetini getirir. imdi de Kahin ona kendi hayatyla Morpheus'un hayat arasnda bir seim yapmak zorunda kalacan sylemektedir. Kahin'in kehanetinde ikinci olarak, Potensiyelimize, Gcmze bir inan vardr. Kant dnceye gre, ahlaki seimimizi -btn aksi grne ramen- onun gerekleebilirliinin gcne duyduumuz inanla desteklememiz gerekir. Tanr varsaym, En Yksek yi ahlaki tercihimizi, bu amac gerekletirme gcne inanla birletiren varsaymdr. Gerekletirici bir kutsal gce veya bir kurtarcya inanmak, ilk bakta, bizim gszlmzn itiraf gibi grnebilir. Fakat Kant iin, ahlakllk ahlaki

grevlerimizi

kendi

bamza

gerekletirme

kapasitesini

gerektirir.

Bunun

mantksal sonucu, varsaydmz Tanr veya Tanr-insann, O'nun, bizim iin mucizeler sergileyen yan bir varlk olarak varsaylmamas gerektiidir. Tanr, fiziksel ayrlmzn snrlarn aan bizlerin bir uzants olarak grlmelidir. Filmin dinamiinde, harici bir kurtarcya duyulan inantan, birlemi insanlk olarak, kendimizi kurtarma Tanr-benzeri gcne duyulan inanca bir dnm vardr. Bu bizim gerek i "potansiyel"imizdir. Bu anlay "O'nun filmin sonundaki en son konumasnda ak bir biimde ortaya kar. 173 Dnm Noktas: Korkunun Sonu Kehanetin nc unsuru lm ve hayatta kalmayla ilgilidir. Bir insan lecek, bir insan sa kalacaktr. Matrix'in ayrlk ilkesinin hkm srd dnyasnda kaybet ya da kazan ayrlk mant demirden bir yasadr. Kahin Neo'ya bu talihsiz haberi verir: Neo O deildir ve ya Morpheus, ya da o lmek zorundadr: "zgnm, ufaklk. Yetenein var, fakat sanki bir ey bekliyorsun." Neo: "Neyi?" Kahin: "Gelecek hayatn belki. Kim bilir? Bu iler byle olur." Kahin'in kehaneti gerekleir. Neo Mopheus'un hayatn kurtarr, kendi hayatn yitirir ve sonraki hayatna O olarak dner. Bu kehanetin nasl ve niin gerekletii filmi anlamann pf noktasdr. Neo, Morpheus'u kurtarrken, mutlak bir gce sahip, yenilmez grnen Ajanla yz yze arpr. Nebuchadnezzar'n tayfalar, ykleme programndaki eitimleri onlara Matrix'te olaanst gler vermi olmasna ramen, korkuya dayanan nihai bir kural kabul ederler: Eer bir Ajan grrsen, yapabilecein tek ey kamaktr. Bu, Neo'nun vaat edilen kurtarc olduu fikrini hibir ekilde kabul etmek istemeyen Cypher'n Neo'ya 'gereki' nasihatidir. Bylece Neo bilerek Ajan Smith'e meydan okuduu sahne filmde dramatik bir dnn noktasdr. Seimini yapmtr; ansn deneyecek ve kendi lmyle yzleecektir. Neo, ayn ve korunmasz bir beden olarak kendi varln korumak yerine baka bir insan kurtarmay seerek, tam bir zgrlk iinde kendi kaderini seer. Neo bylece hem sanal gereklik dnyasnda hem de fiziksel bedenlerin gerek dnyas denilen darda Matrix'e gcn veren temel korkuyu yener. Her iki dnyada da ayn temel kural geerlidir. Eer lebileceine inanrsan, bu bir yanlsama dnyasnda bile olsa, fiziksel dnyada gerekten lrsn. Fiziksel bedenin canll, zihnin lmn mutlak gcne inanmasna dayanr. Matrix'i

yneten temel yasa budur. Gcnz, gerekliiniz inanlarnza baldr ve inanlarnz nihai olarak lm korkusuyla ynetilir. 174 Bylece Neo'nun kader'inin gereklemesinde geriye tek bir adm kalr. lm korkusundan kurtulmak bir zorunluluktur. Neo'nun kalp atlar durduu zaman Morpheus "Olamaz," der. Morpheus Neo'nun lm olduuna inanamaz, halbuki fiziksel olarak adlandrlan gerekliin btn kurallarna gre Neo ldr. Fakat Trinity daha tesine geer. Neo'nun cesedine konuurken, onun yaayan ruhuna seslenin "Neo, artk korkmuyorum. Kahin bana k olacam syledi ve o adam, k olduum adam, O olacak. Gryorsun, sen lm olamazsn. Olamazsn. nk ben seni seviyorum. Duyuyor musun? Seni seviyorum." Trinity'nin ak ve onun lmne inanszl sa olsun, Neo hayata geri dner. Kahin'in szlerini dorulayarak, yeni hayatna "O" olarak dner. lmszlk ve Yenidendoum Ahlaki hayatn nc varsaym lmszlktr. Bir insann ahlaki bir varlk olarak kendi aln yazsn gerekletirmek iin, lm inanndan ve korkusundan kurtulmas zorunludur. lmszlk varsaym ahlaki hayata sahip insan iin zorunludur, diye ileri srer Kant, nk bir mrn imdilii hesaba katldnda bir insann nihai grevini yerine getirmesi, En Yksek yinin geliini salamak imknszdr. En Yksek yiyi getirme ahlaki amac, baka bir dnyayla deil, bu dnyayla ilgilidir. Nasl zgrlk varsaym bu dnyayla ilgiliyse, Tanr ve lmszlk varsaym da bu dnyayla ilgili olmaldr. Demek ki ahlakn varsayd lmszlk "bu dnyal" bir lmszlk olmaldr. Geleneksel Hristiyanln te dnyal lmszlk retisi ahlaki bilincin taleplerini yerine getirememektedir. Geleneksel Hristiyanln te dnyal lmszlk retisine ana alternatif lmszlk, Hinduizm ile Budizm'in "bu dnyal" lmszldr. Kahin'in yenidendo-uma geliigzel gnderimde bulunmas ve "Potansiyel" ocuun rahiplere zg kyafeti ile kazl kafas Budist bir bak asn akla getiriyor. Manayana Budizmine gre aydnlanm bireyin ruhu, btn 175 varlklarda evrensel aydnlanmay kolaylatrmak iin doum ve yeniden doum arknda kalmay seer. Kant'n ilk yazlarndan biri olan Evrensel Doa Tarihi'nde kozmolojik bak asn sergileyen lmszlk, bireysel ruhun potansiyel insani

mkemmellii gerekletirir-me merdiveninin basamaklarn yeniden ve yeniden doarak kt bir lmszlktr. nsanl kurtaracak olan O, yenidendoum yaar. Filmin ncesine den ilk hayatnda, Matrix'ten birka bireyi kurtarr. Kahin'in kehaneti bu zgrletiricinin aln yazsn tamamlamak iin yeniden doaca ynndedir. Matrix filmi O'nun, kendi kaderinin farkna varmak iin birok adm atmak zorunda kalan bir hacker olarak Neo ki-iliindeki ikinci hayatnn hikyesidir. Filmin sonu O'nun nc hayatna ksa bir bak atar. nc hayat, Kahin'in kehanetinde syledii gibi O'nun Matrix'i yok ettii hayattr. Fakat bu olumsuz bir amatr, yalnzca 1999'un kasvetli dnyasnn gerekliinin gerek dnyada yeniden yaratmyla sonulanacaktr. yleyse zgrletiricinin olumlu amac nedir? Kurtarc m, retmen mi? Matrix'ten kurtulu, zgr olmayan hayatlarn kendinden memnun bir ekilde yaayan insanlarn deil, zgr insanlarn yaratlyla olmak zorundadr. Uyuyan insanlk, klelerin hak edilmemi mutluluunu daha nce reddetmitir. Peki byle bir kurtulu bir Filozof Kral'n ynetimi altnda veya kadirimutlak bir kurtarcnn bizim lehimize eylemleriyle nasl olanakl olacakr? Neo, tpk Hristiyan Mesih sa gibi hayata geri dner. Fakat daha haval; belki daha komik bir biimde Neo, paltosu Spermenin pelerini gibi savrulurken gkyzne uar. Fakat Neo'nun son sahnedeki geriden duyulan konumas baka bir yorum nerir: bu Kurtarc istisnai bir Sperman deil, fakat evrensel bir retmendir. Bir retmen olarak tekilere nasl onun gibi olunacan gstermek iin sa 176 rencilerine yle syler: "(Bana iman eden] yaptm ileri kendisi de yapacaktr. Hem daha stnlerini de yapacaktr..." (Yuhanna 14:12). Yapay zeknn hkim glerine hitap ederek O evrensel zgrletirme grevinin snrsz potansiyeli retme grevi olduunu syler: "Bu insanlara sizin onlarn grmesini istemediiniz eyleri gstereceim. Sizsiz bir dnyay gstereceim. Kurallarn, denetimin, snrlarn ve engellerin olmad, her eyin mmkn olduu bir dnyay gstereceim." Snrlan olmayan, her eyin mmkn olduu bir dnya, herkesin gereklii biimlendirme, Matrix'i ynlendirme gcne sahip olduu bir dnyadr. Bu dnyann var olabilmesi iin egoizmin malup edilmesi ve insanlarn znde bir birlik olduu anlaynn benimsenmesi arttr. Bu anlay sayesindedir ki

zgrlmz bulacak, en yksek ideallerimizi gerekletirmek iin, lm korkusunu amak iin iimizdeki kutsal gl balantya geeceiz. "O" belki de ilk stn insandr, fakat son olmayacak. 177 Sahne 4 Sanal Temalar 13 Yeraltndan Notlar: Nihilizm ve Matrix THOMAS S. HIBBS Terminator filminden Yapay Zek'ya, "ruh" ve "bilin" gibi terimlerin halk psikolojisi diye bir kenara brakp brakmamaya dair felsefi tartmalardan, klonlamann, doayla urama biimimizin ve teknolojinin ierinden hakkndaki politik tartmalara kadar birok konu, gnmz Amerika'snda hem yksek, hem avam kltr biimlendiren konulardr. 1999 yapm Matrix'te, halk kltrnn ve yksek kltrn kayglan ve ilgileri birlemitir. Matrix'te ne arasanz var: entelektel olarak hrsl, ilgin bir kurgu; klasik peri masallarnn postmodem yanklan, bilim kurgu filmleri iin yeni standartlar belirleyen zel efektler, ko-regrafisi uzmanlarca hazrlanm, teknik anlamda karmak dv sahneleri. Ne var ki film, hem kurguda hem ierdii felsefi dncelerde, teknolojiye ve yapay zekya hayranlk duyan bugnden deil, daha nceki bir dnemden faydalanmtr. Film, birok adan Aydn-lanmac modernlik hakkndaki eski tartmalar yeniden gndeme ge-tirir. Aydnlanmann teknolojik ilerleme vastasyla doaya hkim 181 olma abas, tpk ihtiyatsz bir bireysel zgrlk vgsnn, paradoksal bir biimde btn insanln bir effaflatrlmasna sebep olmas gibi, insanln deerinin drlmesi riskini tayor. Bu ve baka bir takm yollar yznden liberal modernlik, insanla daha nceki alarda ilham vermi olan byk sorularn ve onu canlandran araylarn sona erecei, temel anlamdan veya nihai amatan yoksun bir insan varoluu olan nihilizm iin potansiyel bir kaynak olarak grlmtr. Dostoyevski, Aydnlanma topyas ve Nihilizm Aydnlanma modernlii ile nihilizm arasnda zor fark edilir bir ba sezmi ok nemli dnrlerden (rnein Nietzsche, Tocquevil-le ve Arent) en ok ihmal edilenlerden biri Dostoyevski'dir. Gele-lelim Matrix'te ele alnan meselelerin birou

ile Dostoyevski'nin Ni-etzsche'nin "kann sesini" duyabildiini iddia ettii almas Yeraltndan Notlar (1846) arasnda arpc benzerlikler vardr. Yeraltndan Notlar Rusya'ya giren bat Aydnlanma dncesinin belidi fikirleri zerine zehir zemberek bir hicivdir. Dostoyevski'nin polemiklerinin hedefi, ernievski'nin insancl sosyalizmin, romantizmin, faydacln ve aklc egoizmin bir karmn sergiledii Ne Yapmal? kitabdr. Lenin'in kendi devrimci eilimlerini destekledii iin itibar gsterdii emievski'nin metni, Fransz sosyalist Charles Fourier'in topyac fikirlerini gelitirir. Dostoyevski'nin yeralt adam, uygulamal sosyal bilimlerinin onlar btn insani arzulan izelgeletirmeye, dzenlemeye ve tatmin etmeye muktedir klmaya yardmc olacan iddia eden modern ehrin topik Aydnlanmac tasarmclarn yerden yere vurur. 182 Toplumun "aklc" bir yeniden yaplanmasn protesto eden yeralt adam pis yeralt hcresinde yaamay seer. Yeralt adam fel edici bir hiper-farknda olma durumundan mustariptir. Oysa "eylemin salkl insan" doa yasalarnn insan yasalarna uygulanmasnda hibir sorun grmez (aksine bu yasalarda bir teselli bulur), an farkndalk yaayan birey doa biliminin mekanik be-lirlenimciliiyle, insani dnp tanma ve seim yapma arasnda bir uyumsuzluk bulur. Hiper-farknda olan birey doal bilimin yasalarnn "tatan duvar"yla yzleir ve sonu bir psikolojik "atalet"tir. yle syler: Bilim insana... onun ne bir isten ne bir heves olduunu... gerekte bir piyona tuundan baka bir ey olmadn... ve onun hayatn doa yasalarnn ynettiini; yapt hibir eyin asla kendi isteinde gre deil, fakat... doa yasalarna gre yaplm olduunu retir. Sosyal bilimin amac insani arzu ve seim iin bir logaritma oluturmak ve insan hayatnn gelecekte alaca ekli ngrmektir. Bylece "dnyada hibir eylemci veya macerac olmayacaktr." Byle bir bilimin ve neyin aklc sayldnn karsnda yeralt adamnn protestosu olumsuz olmaktan, akld zgrlk adna, akl, sal ve bilimi reddetmekten baka bir ey olamaz. Bu yzden etkinlik yerine edilgenlii, toplum iinde olmak yerine yaltlml, aklc mutluluk aray yerine kini seer. Fakat bu bile kendi kendini malup eden bir tutumdur; notlannda belirttii gibi, "iimdeki kin (doa yasalarna gre) "kimyasal bir buhrandan mustariptir."

Bununla birlikte yeralt adam dikkatli okuyucuya Aydnlanma' toplum biliminin karanlk bir olumsuzlamasndan daha fazlasn nerir. Aydnlanma projesine ikin elikileri iaret eder. Yeralt adamnn kafasn megul eden ve boyun emez ve fel edici bir diyalektiin kayna olan ana eliki zgrlkle ilgilidir. Aydnlanma kuramc183 lar eitli dsal otorite trlerinden zgrleme vaadinde bulunur: ailevi, dini ve siyasi. Fakat aydnlanma teorisinin bata niyetlenmeyen sonulanndan biri zgrln yok edilmesidir. Buradaki sorun Dos-toyevski'nin Ecinniler kitabndaki kuramc Shigalyov tarafndan ksa ve z bir ekilde ifade edilir: "Kendi verilerimle kafam karyor ve kardm sonu kendisinden yola ktm fikirle dorudan atyor. Snrsz zgrlkten hareket edip, snrsz despotizmde son buluyorum." Bu nasl gerekleiyor? zgrln yok edilmesinin kaynaklarndan biri, yeni ortaya kan sosyal bilimlerin yalnzca matematiksel ve mekanik doa bilimlerinin ltlerine gre dorulanabilir olan gerek kabul eden yntemleridir. Dier bir kaynak kuramn kolayca uygulanabilirliine duyulan safdil inantr. Teorinin uygulanmas hem insan doasnn dzeltilmesini, hem toplunun temelden yeniden yaplanmasn gerektirir; ite projenin mecburi ve iddet ykl doas bu ekilde akla kavuturulur. Teori ve pratik arasndaki mesafe, Aydnlanma projesiyle ilgili daha derin bir gl gsterir. nsan arzularn ortaya karma ve dzenleme abasnda, insana aklc ve bencil muamelesi yapmakla eitim ve Aydnlama siyasi kuramclara yanl hesaplar ortadan yapmaktadr. Bir insan iin iyi olann aklc bir incelemeyle ortaya karlabileceini btn ktlklerin yeniden rgtlenmeyle kaldrlabileceini varsayarlar. Fakat yalnzca ilerlemeci medeniyet denilen eye, genellikle, artan iddet ve kan isteinin elik ettii gereini deil, ayn zamanda insanlarn daha derin bir arzuya, "tam anlamyla zgr isten" arzusuna sahip olduu gereini gz ard ederler. Yeralt adam kendi zgrln yaamak iin, bile isteye zararl ve zykc olan seecektir. Bu noktada yeralt adam Nietzsche'nin insanlarn "isteme-mektense, yokluu isteyecei" iddiasn daha nceden dile getirmektedir. Demek ki nihilizm, Nietzsche ve Yeraltndan Notlar rneklerinde olduu gibi kendinde bir ama olmaktan ziyade, bir protesto, hazrlayc bir andr. Olumsuzlamann, olumlamaya yol aaca umut 184

edilir. Bylece yeralt adam adalarnn kuramlarn sadece tersine evirip reddeden bir "anti-kahraman" olmak istemediini itiraf eder. stedii ey "sadece yeralt deildir, susuzluunu ektii ey daha farkl, tmyle farkl, fakat asla bulamad bir eydir. Sadece ktler yeraltn ister." Yeralt adamnda vcut bulan fel, kin ve nihilizm Aydnlanma Te-orisi'ne bir seenek oluturmazlar; tam aksine onun mantksal sonucudurlar. Kitabn sonunda rakibine satarken yle syler: "Senin yar yola kadar tamaya ancak cret edebildiini ben hayatmn sonuna kadar yaadm" Dostoyevski'nin kitab rakipleri tarafndan (Jile getirilen teorilerinin polemiksel bir "reductio ad adsurdum"u (* reductio ad absrdm: Bir varsaymn yanlln onun mantksal sonularnn sama veya kendisiyle elikili olduunu gstererek kantlama yntemi) veya daha iyi bir ekilde dile getirirsek reductio ad nihilumudur. Ne topya Ne Nihilizm: nsan Hayatnda Bir Aray Olarak Matrix Aydnlanmac, aklc proje, gerek nedir, insan nedir ve zgrlk ve zbilgi (selfknowledge) ne lde mmkndr sorularn sorar. Yeralt adamnn betimledii zere, toplum iin Aydnlanma projesi, gerek olan her eyin .niceliksel analiz karsnda zld varsaymna dayanan modern matematiksel fiziin bir uzantsdr. Bu tr varsaymlar karsnda, insan zgrl ve zbilgisi hayati bir hassasiyet kazanr. Matrix filminin balang sahnelerini benzer bir problem belirler. Morpheus Neo'yu senin yalnzca bir "fazladan z-imaja" sahip olduun "bir bilgisayar programnn iindeyiz" diye bilgilendirdikten sonra sorar: "Gerei nasl tanmlyorsun? ...beynin yorumlad elektrik sinyaller." Matrix'in dnyas bir "sinirsel etkileim simlasyonu" dnyasdr. Dostoyevski'nin yeralt adamnn dile getirme biimiyle "insann klcal analizi" insann kendini tanmasnn imknn bizzat or185 tadan kaldran eydir. Yeralt olup olmad bir yana, khne Nebuchadnezzar gemisi tpk yeralt adamnn hcresi gibi bir duygu brakr. "Matrix'in sistemine giren", "korsan bir sinyal" ile alan gemi, teknolojik aygtlary-la bizzat kk bir Matrix'tir. Fakat ne ne Matrix'teki insan birimlerin keyfini att dncesiz ve safdil zgvene, ne de Matrix'in Ajanlarnn kadirimutlak ve otonom hkimiyet duygusuna sahiptir. "Hakikat l"nde yaayan isyanc grup, mevcut durumdaki grevlerine dair daha

ak bir kavray kazanmak ve gelecee ynelik olumlu bir ynelim edinmek iin insanln gemii hakknda kesin ipularna ulamaya alr. "Hakikat l"n kurgulanm, fakat daha rahat ve dzenli bir gereklie yelemenin kendi bedelleri vardr. lk olarak, bir insann gerek kabul ettii eyin bir uydurma, Morpheus'un aklad gibi, "seni geree kr etmek iin gzlerine balanan [bir] dnya" ve "kendi zihninin hapishanesinde" kle olma durumu vardr. Tpk Dostoyevski'de olduu gibi, burada da yanlsamal bir z birlik, z kontrol ve gelecek hkimiyeti duygusuna elik eden yanl bir zgrlk duygusu vardr. Daha yeterli bir zgrlk duygusu bir belirsizlik, bir i blnme duygusundan kar ve insanln daha karmak bir deerlendirmesine yol aar. Morpheus Neo'ya "dnyada bir eylerin yanl olduu" duygusuna, "aklayamadn fakat hissettiin" bir duyguya sahip olup olmadn sorar. Her zaman bir eylerin yanl olduu duygusuyla ie balarz, eer bu duygu iyice aratrlrsa, bir aray balatr. Morpheus'un ifade ettii gibi "bu bizi harekete geiren sorudur -Matrix nedir?Cevap, orada bir yerlerde ve eer istersen seni bulacaktr." "Cevap orada bir yerlerde", akla uzun zamandr gsterimde olup, ok tutulan X-Files televizyon dizisinin slogan "hakikat orada biryer-de"yi akla getiriyor. Her ne kadar X-files filminin ana yks dnyann yapay zeklarca deil, uzayllarca kontrolyle ilgili olsa da, Matrix 186 ile birok ortak yana sahip. Her iki hikye de, baz bilinmez ve ktcl glerin -rnein uzayllar, karmak makineler, hkmet, brokrasi veya bizzat teknoloji -gerek dnyay hayali bir dnyayla deitirdii korkularna oynar. Fakat durum Matrix'ten daha ktdr: nk kleletiren tiran, sadece ortaya karmak ve yok etme yollarn bulmak zorunda olduumuz aka belirlenebilir, d bir g deildir. Aksine iktidar, kim ve ne olduumuz byk lde belirleyecek ekilde bizim iimizde konumlanp bizim araclmzla uygulanr. Buradaki -doal olarak nihilizmi reten- tehlike, bir kez gereklikle temasmz yitirdikten sonra, sonsuza dek bir yanlsama dnyasnn iinde debelenme tehlikesidir. Eer kurgulanm bir evrenden dar kmamz iin yeterli ipular yoksa, takatten kesen ruhsal bir bulant yaama, kim ve ne olduumuz, nereye gittiimize dair btn duygulan yitirme tehlikesi iindeyiz demektir. Byle bir durumun iinde ikilemin kklerine dair bir aratrma bir hakikat araynn parodisi haline gelebilir. (X-Files filminin "gerek orada bir yerlerde" slogannn yannda "hi kimseye gvenme" ve "yalana inan" gibi

sloganlar kullanmas ilgintir.) X-Files dizisi zerine zeki yorumlar yapan Ardtrienne Maclean'n yle sylemektedir: Scully ve Mulder hayatmzdaki her eye televizyonla ve imdi de bilgisayarlarla szan kadirimutlak ve limimutlak glerce molekllerine kadar, hem kelimenin gerek anlamnda hem mecazi anlamnda yabanclatrlm / uzayllatrlm, ele geirilmitir... Scully ve Mulder birbirlerine gveniyorlar... Ne var ki bildiklerini sandklan her ey yanltr. Televizyon onlara igr sanatlarn retmitir fakat bir bak as oluturmay retmemitir. Onlar bir kimlik bulma arayna gndermi, fakat bulduklar hibir eye gvenmemelerini retmitir. X-Files dizisinin medya tarafndan harekete geirilen ortam, btn dnyann artk ayn yer olduunu, her yere ulalabileceini, onun ayn anda hem gvenli, hem tehlikeli, hem snrlayc, hem zgrletirici olduunu ileri srmektedir. 187 Her ne kadar Mclean'in X-Files dizisindeki aray motifinin tamamen meyvesiz olduu iddias tartlr olsa da, yapt betimleme, ovun karakterleri iin gerek bir olana yakalyor. X-Files ile Matrix arasndaki kurgu benzerliklerini dndmz zaman, filmin karakterleri benzer bir kadere kar korunmasz grlebilir. Gerekten de insann yabanclamas ve onun doruyu hayali olandan, kurnaz bir zeknn kurgusunu gereklikten ayrt etme yeteneksizlii zerine bylesi kkten iddialarla balayan anlatlar birbirine kart ynde iki riskle kar karyadr: tuzaktan kmann yolunu hibir zaman bulamamak ya da edebiyat ve kltr eletirmeni Mark Edmunson'un "szde aslanlk" halleri dedii yzeysel zmler nermek. Edmundson Nightmare on Main Street hakkndaki kitabnda ada Amerikan kltrnn iki tr anlatnn arasndaki diyalektik savan yaylm ateinde olduunu syler: ucuz ortaa gizemleri ve "akn olann yzeysel stratejileri". Bu ikisi de nihilizmi alt edemez: birincisi bizi onun batana saplarken, ikincisi bir ka yanlsamas sunar. Peki Matrix bu adan neleri baaryor? Filmin bu iki kutuptan da kanmak istediine dair birok kant vardr. Setii alternatif yol zellikle insan zgrl meselesini ele al biimde belirginleir. Hayatlarmzn bizim iin nceden kurgulanm olduu fikri zellikle zgrlk duygumuz ve kiisel kontrol asndan can skcdr. Neo Morpheus'un kadere inanp inanmad .sorusuna yant olarak unlar syler: "Hayr... O zaman kontrol bende olmaz." Yalnzca bu konumadan deil, ayn zamanda Kahin'in onunla hafiften dalga gemesinden Neo'nun gten dm bir zgrlk kavramyla

dnyor olduu anlalr. Dar kmaya hazrlanrken, Kahin Neo'ya, ona aklad sert hakikatleri hatrlayacan syler: "Kadere inanmadn hatrlayacaksn. Hayatnn kontrolnn sende olduunu." Fakat Morpheus'un kader dedii ey Matrix'in zgrl yok etmesiyle ayn ey deildir. Morpheus'un kader nosyonu bir insann kendi hayatn tmyle kendinin kontrol etmesi s zgrlk 188 kavrayyla, srekli belirlenim arasnda bir yerdedir. Morpheus'un btn mr boyunca arad O olarak Neo'ya gnderimlerinde, kaderin aslnda bir tr nceden grme olduu imalar vardr. Morpheus, Kahin'in bir kehanetinin "Matrix'ten zgr olacak bir adamn dnn ngrdn" aklar. Kaderin gleri veya etkili nceden grme arasndaki iliki ne olursa olsun, insan seiminin gc akllca belirlenmeden braklmtr. Bu meselede filmin belirsizliinin en iyi rnei, Cypher'n Neo'nun "fiini ekip" bylece onu ldrecei sahnede grlr. Alayl bir tonla eer Neo O ise, bir mucizenin onun planlarn bozup Neo'nun lmesini engellemesi gerektiini syler. Tam bu anda direniin baka bir yesi tarafndan ldrlr. Kukusuz zgrln paradokslar zerine ok az insan dnmtr. Dostoyevski'nin yeralt adam, topya dnyasndaki elikiler, Cypher karakterinin Matrix'te cisimletirdii elikiler zerine dnr. Filmin bir sahnesinde Cypher ihanet eder ve direni yoldalarnn fiini ekmeye balar. Bunu onun yapt ortaya ktnda, Mat-rix'e geri dndn, Morpheus'un ona sylediklerini yapmaktan bktn ve Matrix'in "daha gerek" olduunu kabul eder. Bizzat Morpheus birok kiinin "umutsuz bir biimde sisteme bal [olduunu] ... ve onu korumak iin savaacak"larn ngrmtr. Cypher bilinli olarak istenten vazgemeyi, rahatlk, gvenlik ve mcadele etmeme uruna zgrln terk etmeyi seer. Morpheus Matrix'in "bilgisayarlarn rettii bir d dnyas" olduunu ve bu bilgisayarlarn amacnn insanlar "kontrol altnda tutmak" olduunu aklar. Projeleri "insanlar aklere dntrmektir." Burada Dostoyevski'nin hicvettii ve insan "bir piyano tuuna" benzeten kuramclarla arpc bir benzerlik sz konusudur. Bu imge byk olaslkla Fransz maddeci Aydnlanma felsefecisi Deni Diderot'tan almtr. Diderot 1769 ylnda unlar yazmtr: "Bizler duyular ve bellei olan birer aygtz. Duyularmz evremizdeki doann ald, sk sk kendi kendine alan piyano tulardr." 189

Daha sonra Ajan Smith Morpheus'un Matrix'in projesine dair betimini dorular ve belirginletirir. "Milyarlarca insan... bihaber yayor," der. Ac ekmenin olmad bir dnyay kurmaya alan ilk tasarm plannn insanlar tarafndan reddedildiini itiraf ederken, yeralt adamnn grlerine, yani zgr varlklarn ac ekme gerekliliine katlr. "nsanlar," der Ajan Smith, "gereklii mutsuzluk ve ac ekmeyle tanmlyorlar." Fakat Ajan Smith ve arkadalar topya tasarm-clarnn insan hayatnn bir sknt, hatta bir hastalk olduu grn paylar. Ajan Smith "insanlar tpk bir virs gibi yaplmaktadr... ve biz aresiziyiz" der. Bu szler yeralt adamnn dmanlarna atfettii, akln sylediklerini gerekletirmek iin bizzat insan doasnn dzeltilmesi gerektii inancn yanklar. Tpk btn topyac kuramclar gibi Ajan Smith'te ilerlemeye inanr. yle der: "Bu evrimdir, Morpheus, evrim; gelecek bizim dnyamzdr." Kendinin farknda olma ve zbilginin yokluuyla ilgili olarak baka paralellikler de ortaya kar. Yeralt adamna gre, kuramclar z-bilgiden yalnzca bakalarm deil, kendilerini de mahrum brakrlar. Eer azck zfarkndalk sahibi olsalard, onlar da atalete kaplrlard. Morpheus Neo'ya "Matrix sana kim olduunu syleyemez," der. Acaba insann kendi hakkndaki bilgi eksikliinin, insanln Yapay Zek'-nn domasna sebep olan kkl kibir eylemine dair ierimleri de var m? Morpheus, Matrix'in kaynan anlatrken topyacla gndermede bulunur. Yirminci yzyln banda "btn insanln birlik" olduunu ve yapay zeky bu birliin yarattn syler. Burada, Matrix'in insanlk betimi, korku trnn klasik hikyesini artrr. Frankenstein'n protipi olduu bu hikyeye gre, bilimin yaratc hrslar, kontrol edemedii ve sonunda onu yaratana dman kesilen bir canavar yaratr. Fakat Matrix, yaratk, Yapay Zek, stnl ele geirdikten sonra insanln bilinsiz hatasn tekrar etmeye lanetlenmi gibidir. Matrix'in kendisi de toplumsal yeniden yaplanma topyac emayla uramaktadr. Bu fasit daireden k yolu nedir? 190 Matrix'ten Kamak: nsanln m Teknolojinin mi Zaferi? Cevap, Neo karakterinin film boyunca yol ald zgrln karmak bir kavramyla ok ilikili grnmektedir. Ne var ki ite tam bu noktada filmin kard sonu fazla hrsldr. Buradaki sorunun bir ksm, Matrix'in, Hollywood'a zg sper kahramann btn ktleri yok ettii tipik aksiyon film sonunu semi olmasndan

kaynaklanyor. Elbette Matrix'in teknik baars sayesinde son, Die Hard ile Terminator tr filmlerden daha yaratc ve rtk. Yine de film, isabetli bir ekilde, kurgu ve karakter sanatndan ziyade zel efektleriyle vld. Neo filmin sonunda sradan insan bedeninin snrlarn atnda ve izgi roman kahramanlarna zg glerini kullanmaya baladnda, ileri sinema teknii, Neo'nun Matrix'le savana hazrlanmak iin gelitirmek zorunda kald insani zellikleri glgede brakr. nsanln kaderinde oynad role direnmi ve sonra yava yava kabul etmi biri olarak Neo son sahneye kadar hayli korunmasz grnr. Matrix'e kar savamay setiinde bile, sonucun ne olaca bilinmez. Metro'da Ajan Smith'le dvt sahnede vurulur ve grne gre lr. Trinity Kahin'in O'na ak olacana dair kehanetini hatrlatarak "lm olamazsn, nk seni seviyorum," der ve Neo'-yu per. Neo hayata dndnde onu azarlar. "imdi, ayaa kalk! "her ne kadar Neo ile Trinity arasndaki yaknlamann arttn film boyunca hissetsek de, iliki bu trden dramatik bir arl tayacak kadar salam deildir. Buras filmde ciddi bir kusurdur. Niin? Matrix filminde nihilizm tehlikesinin stesinden gelmenin yolu, belirgin bir ekilde insani zelliklerin ve yaama biimlerinin iyiletirilmesinden gemektedir. Bu zelliklerin merkezinde sadakate, sevmeye ve zveride bulunmaya yetenekli, birbirinden ayr bireyler olarak insan vardr. Neo, Trinity ve Morpheus karakterleri karmak, farkl ve tamamlayc iken, Matrix'in ajanlar kiilik d, trnn prototipi ve 191 birbirleriyle deitirilebilirdir. Perdede en ok grdmz ajann isminin Smith(* Takma ad artrr) olmas anlaml deil mi? Filmi insani unsurlar nemsiz gstermesinin kusurlar neler olursa olsun, Neo'yu hayata dndren ey Trinity'nin akdr ve stelik bu, onun stn insani yetenekler sergilemesinin hemen ncesinde olur: Mermileri havada durdurur, yer ekimi yasasn aar; bedenlerin katlna kar gelir ve Ajann bedenine girip onu patladr. Matrix'in Ajanlaryla yapt ok nemli bir sava kazanm olan Neo, onlar her eyi btn insanlara aklayacana ve onlarn belirsiz ve kestirilemez bir dnyaya gireceklerine dair uyarr. "Orada olduunuzu biliyorum. Artk sizi hissedebiliyorum. Korktuunuzu biliyorum. Bizden korkuyorsunuz. Deimekten korkuyorsunuz. Gelecei bilmiyorum. Her eyin nasl sona ereceini sylemek iin gelmedim... bu insanlara sizin grmesini istemediiniz eyleri gstereceim... snrlarn ve engellerin olmad... her eyin mmkn olduu bir dnya gstereceim. Buradan

nereye gideceimiz ise, size braktm bir seim." Burada Matrix'in sregiden direnii deil, ama kle olan insanlarn muhtemel kar klar grmezden gelinmektedir. Cypher'-n verdii ders unutulmu gibidir. nsan ayrca filmin o kadar zaman harcayarak gelitirdii karmak zgrlk kavramn, insann otonom, z yaratc olduu yzeysel zgrlk tanmna feda m ettiini, yoksa Edmunson tarafndan tarif edilen szde aknlk hatasna m dtn merak ediyor. Aslna baklrsa, Neo'nun buradaki kehaneti, Morpheus'un birlik halinde insanln yaratclnn zirvesine erierek yapay zeky yaratt yirminci yzyln sonundaki insanlk kokuyor. Neo bilmeden baka bir topya m vaat ediyor? Elbette bir Hollywood filminden netlik ve tutarllk beklemekle fazla ey bekliyor olabiliriz. Fakat bu film, son zamanlardan hatrladklarmz arasnda en fazla felsefi arla sahip olandr. Gerekten de bizi felsefi bir lene davet eder gibidir. Bu durum, filmin sonunda 192 sylenenleri daha bir dkrc hale getiriyor. Yavan klielerle dolu bu ifade Matrix'ten ziyade Neo'nun Mkemmel Maceralar adl bir filme yakrd. Ne yazk ki son, Hollywood'n her zaman ar basan bir drtsne yenilmi: filmin devamn yapmak. 193 14 Ac Hap Yutmak: Matrix'te Varolusal Otantiklik ve Bulant JENNIFER L. MCMAHON Filmin balarnda ana karakter Neo, varolusal bir seimle kar karya kalr. Seim, kelimenin gerek anlamnda bir hap seimdir. Neo'ya haplar Morpheus karakteri tarafndan verilir; ayn karakter ona, var olduuna inand dnyann, onu "hakikate kr etmek iin gzlerine balanm" bir dnya olduunu syler. Mopheus Neo'ya krmz hap seerse eyann gerek tabiatnn gzler nne serileceini, fakat mavi hap seerse dnyann deimeden kalacan syler. Zt etkileriyle haplar, Neo'nun uykusundan uyanmay veya d grmeye devam etmeyi seebileceini temsil eder. Bylece, Neo'nun krmz ve mavi hap seimi, drst bir ekilde yaamak ile cehalet iinde yaamak arasndaki varolusal seimi sembolize eder. Neo krmz hap seer ve hikye balar.

Btn varolu felsefecileri Neo'nun drstlk ve cehalet veya gerek ile yanlsama arasnda yapt seimlerden uzun uzun sz eder. Bununla birlikte bazlar farkl terimler kullanr, bu seimi otantik ile otantik olmayan arasnda bir seim olarak tarif ederler. Varoluular otantiklii, bir bireyin insanlk durumunun gerek tabiatnn farknda olmas durumu olarak tarif eder. Otantik olmama ise tersine, bireyin ya gerekliin hakiki tabiatndan habersiz olduu veya bunu inkr ettii durum olarak tanmlanr. Varoluu gre gre, varolu, herhan195 gi bir ikin amaca veya nceden belirlenmi bir tasarma sahip deildir. Varoluular insanlarn dnyaya dzen ve anlam atfettiini ileri srer. Bunun getirdii zgrl, atfetmenin sorumluluunu ve bunun uyandrabilecei kaygy vurgular. Varoluu felsefecilerin tartt ortak temalar, samalk, yabanclama ve sahiciliktir. Neo'nun seimi bu maddelerden birkan ierirken, en ak bir biimde o, sahici ve sahici olmama arasnda yaplan bir seimdir. Varoluu felsefeciler sahicilik ve sahici olmamay tartrken, sahici olmay yeleme eilimindedirler. rnein Albert Camus, Martin Heidegger ve Jean-Paul Sartre gibi felsefeciler sahicilii ak bir biimde sahici olmamaktan stn tutarlar.(* tiraf etmek gerekirse, Heidegger'in Varlk ve Zaman'daki "Dasein'n sahici olmamas daha az veya daha dk bir varl iaret etmez" (Being and Time, Albany: Suny Press, 1996), s.20) ifadesi Heidegger'in fiilen otantiklii olmamaya tercih edip etmedii sorularna yol amtr. Bununla birlikte, yle grnyor ki bu sav, otantik olmann ve olmamann kategorik olarak birbirinden farkl eyleri iaret etmekten ziyade, ayn varln iki farkl kipliini gstermesine kant tekil eder grnyor. Dikkat edilmesi gereken nokta, otantik olma ve olmamann ayn varln iki ayr kiplii olduunu sylemenin, Heidegger'in bunlardan birini stn kiplik olarak dnmesini dlanaddr. Heidegger'in otantik olmayann olumsuz tanm, onu daha aa grdn gsterir.) Bu kiiler felsefi almalarnda otantik olmamay olumsuz terimlerle tarif etmilerdir. Sartre otantik olmamaya kt inan demektedir. Camus onu entelektel intihar olarak tarif eder. Heiddegger otantik olmayan bir hayat srmenin, yalnzca "btn olanaklar dzletirmek" (Varlk ve Zaman s. 119) ile kalmayp "bylesi olanaklara son verdiini" (s. 181) ileri srer. Bu varoluu felsefeciler sahici bir hayat tarzn "cesur ve soyluluk dolu", yanlsamalardan azade olarak tarifeden Tuhaftr, varoluularn otantik olan tarif etmek iin kullandklar olumlu terimlere karn, ona yaklaan veya ulaan karakterlerin edebi portreleri

insan bunalma srklemese bile, cesaret kincidir. Otantik olmayan karakterler huzurlu bir cehalet iinde betimlenirken, otantiklie yaklaan karakterler kaygl, yabanclam ve delilik snrnda resmedilir. Bu betimlerin merkezi yerinden dolay, varolusal yazn, otantiklie doru hareke196 tin kayg, toplumsal yerinden kma ve bazen delilik getirdiini ima eder grnyor. Bu sonular nda insan, otantik olann otantik olmayana gerekten de yelenip yelenemeyeceinden kukulanyor. Otantik olma her ne kadar insanlk durumunun farknda olma olsa da, belki gerek mutluluk cehalettedir. Belki mavi hap semek daha dorudur. Aadaki blmlerde otantik olma ile otantik olmama durumunu, her birinin getirdii faydalan ve ykleri inceleyeceim. Matrix'i ve Sartre'n Bulant eserini, bu almalardaki karakterler her iki durumu ok iyi resmettii iin, tezlerimi desteklemek iin kullanacam. Bu makale esasta otantikliin cazibesini sorgulayarak, otantik-lik lehine bir savla sona erecektir. Otantikliin faydalarnn yklerinden daha fazla olduunu ve bu durumda kendine zg bir huzura ulamann mmkn olduunu iddia edecek, krmz haptan yana tavr alacam. Mavi mi Krmz m? Sahicilik ve Cehalet, Neo ve Cypher Matrix, tpk klasik varoluu yazn gibi, hem otantikliin naho sonularn hem de otantik olmayann ekiciliini resmeder. Bu film, bilgisayarlarn dnyay yakp ykan uzun savalardan sonra yeryzne hkim olup ve insanlar enerji kayna olarak kleletirmi olduu bir gelecei resmeder. Matrix, enerji tplerinden oluan, karmak, devasa bir sistemde tutsak edilmi insanlardan, hem daha fazla enerji almak hem onlar mutlu etmek iin bilgisayarlar tarafndan ina edilmi olan sanal bir gerekliktir. Matrix iindeki milyonlarca insan (yeryznn hkimi bilgisayarlara enerji reten, hareketsiz birer pil olarak) kendi gerek durumlarndan habersiz, mutluluk iinde yaarken, birka insan bu sistemin dijital yanlsamalarndan zgrdr. Tutsak arka-dalanndan farkl olarak bu insanlar, insanln otantik durumunun farkndadrlar. Matrix'in tahakkmn ykmak iin bir direni kuvve197 ti olutururlar. Bunun bir sonucu olarak onlar yok etmek isteyen bilgisayarlardan kaarak yaarlar. Matrix her ne kadar birok baka felsef ierime sahip olsa da, Neo karakterinin zg'rletirilmesi ile Cypher karakterinin yapt seim burada ele alnan otantiktik konusunu ilgilendiriyor.

Neo karakteri otantik olmaya doru hareketin ve bunu baarmann acsn resmeder. Doumundan beri Matrix'te rahat iinde yaam olan Neo, kendini iinde bulduu gerein bir yanlsama olduundan habersiz olarak var olur. Fakat daha sonra, Morpheus ve dier isyanc takmnn yardmyla tutsaklndan kurtulur. Tpnden kurtarlan Neo, Platon'un maarasndan kurtulan mahkm gibidir. O da cehaletten aydnlanmaya getirilmitir. Tpk mahkmun zincirlerinden kurtulmas gibi, Neo'nun da cehaletten kurtulmas ac vericidir. Hem fiziksel hem de zihinsel ac yaar. Neo'nun gzleri acr, nk onlar "daha nce hi kullanmamtr." Bir mr sren tutsakl yznden kaslar gelimemitir. Sahiden de kaslar yle zayf dmtr ki, hareket edebilmek iin yeterli gce kavumas iin kaslar elektrikle uyarlr. Neo'nun yaad fiziksel ac ne kadar yksek olursa olsun, belli ki psikolojik acnn yannda bir hitir. yle ki, Morpheus psikolojik travma dayanlmaz dzeyde olduu iin yetikinlerin Mat-rix'ten kurtarlmasnn nadir olduunu itiraf ederek Neo'dan zr diler. Matrix'in sanal dnyasndan kurtarlm olan Neo, sonunda, gerek olduuna inand her eyin bir yanlsama olduunu kabul etmek zorunda kalr. Daha kts, Morpheus'un ona "hakikatin lne ho geldin" dediinde, Neo gerekliin imdiye kadar hayal ettiinden ok daha korkun olduunu fark eder. Neo'nun deneyimi onun dnya kavrayn alt st eder. Ynn artr, ac ektirir, imdiye kadar istemi olduundan daha fazla sorumluluk -daha fazla hakikat- verir. Neo Matrix'ten ge kurtarlm olsa da, Cypher gen yata kurtarlmtr. Bu yzden hayatnn byk bir ksmn insanlk durumunun gerek doasnn farknda olarak yaar. Filmde, cehaleti seen 198 Cypher, otantik olmayann cazibesini temsil eder. Dokuz yl yeraltnda ok zor koullarda, srekli yok edilme korkusuyla ve durumunu dzeltmeye dair ok az bir umut yla yaam olan Cypher, bu varolua daha fazla katlanamayacan kefeder. Sonu olarak, btn belleinin silinmesi ve bedeninin tekrar Matrix'e dnmesi karlnda, Morpheus ve isyanc yoldalarnn hepsini ele verir. Onun dnn ayarlayan Ajan Smith'le gittii bir sanal akam yemeinde, Cypher seimini aklar: "Bu biftein var olmadn biliyorum. Onu azma koyduumda Matrix'in beynime onun sulu ve lezzetli olduunu sylediini biliyorum. Dokuz yl sonra neyin farkna vardm biliyor musun? Cehalet mutluluktur." Her ne kadar Cypher' seiminden dolay knasak da, onun duygularn anlayabiliriz. Kar karya kalm olduu kyametimsi gerek, brakn kabul etmeyi hayal etmesi bile zor. unun urasnda, aramzdan ka gerekten yeralt pasajlarnda srekli

ldrlme korkusuyla her gn, ama her gn ayn lapay yemek ister? Cypher Matrix'in sanal dnyasna dnmek iin otonomi, drstlk ve sahici tecrbe ve insani balant frsatlarndan vazgeerken, seimi, otantiklie elik eden rahatszlk ve kaygdan onu koruyacaktr. Onun yerinde olsaydk, biz de yanlsamay seebilirdik. Sartre, Varolua Katlanmak Varoluu Jean-Paul Sartre Bulant adl kitabnda, otantikliin katlanlmaz olmas, otantik olmayann kendini bir snak gibi sunmas iin artlarn bilim kurgudaki gibi olmak zorunda olmadn anlatr. gsterir. Bulant Matrix'teki kitabnn ana artlar ve karakterler Roquentin, olaanstyken, Sartre'n roman bir adamn, varoluun onun sand gibi olmadn kefediini kahraman istemeden gerekliin hakiki doasnn bilincine varr. Neo'nun fantastik becerilere sahip olduu ve esasen bir kurtarc olarak raland yerde, Sartre Roquen-tin'in farkndaln en ince ayrntsna kadar anlatmay seer. Roqu199 entin hibir iddias olmayan bir tarihidir. Kitaplar yazar, kafeteryalar dolar. Fransa'da, 1930'larn tekdze bir kentinde yaar. Orta hallidir. Kk ve nemsiz bir evi vardr. Gerekten de, Roquentin'e dair tek olaanst ey, an derecede kzl salardr. Ayn ekilde bu ortalama adamn aydnlanmas onu jelatinsi bir svnn iinden karan uan bir makine tarafndan deil, kumsalda eline ald bir akln tiksinti ve dindirilmez bir korku balatt sradan bir tecrbeyle balatlr. Bu tecrbenin kendinde uyandrd rahatszl stnden atamayan Roquentin, "bana bir eyler oldu," der. (s.2). Bununla biriikte taa olan tepkisini "geici bir delilik an" diye nemsememeye alr. Daha sonra yaadklar Roquentin'i -ve okuyucularonun akln kaybedip kaybetmediini merak etmeye iter. Fakat daha sonra reneceimiz zere Roquentin'in akl tayla yaad ey sadece bir balangtr. Roquentin'in durumu iyilemez, aksine ktleir. Gerekten de, tuhaf olan tekdze varoluu bir hal-sinasyona dnrken, tuhaf, hayatnn hkim yaants haline gelir. Tpk Neo'nun krmz hap yuttuktan sonra yaad gibi, Roquentin'-in alglan giderek arpklar. rnein selamlamak iin bir arkadann elini skarken, birdenbire korkuyla o eli brakr, nk "beyaz, iman bir solucan" tutmu gibi hissetmitir. Benzer bir biimde bir kap tokmana uzand zaman korkuyla dona kalr, nk sanki kap tokma da "bir tr kiilie sahipmi gibi" onu tutuyordun Bu tecrbeler Roquentin'in gereklie duyduu

gveni sarsar, ve "hibir ey, hibir ekilde kantlanamaz," (s.13) sonucuna vanr. Kyafetlerini dzeltmek iin aynaya baktnda, burada bir rahat bulamaz. Rahat bulamaz, nk bakt "yzden hibir ey anlamamaktadr" (s. 16). bunu yerine "bitkisel dnyann saaklarnda, smks hayvanlarn dzeyinde... aan ve terk edilmilikle rpnan renksiz bir et paras" grr (s.17). Ayn ekilde, Roquentin eline baktnda, bir yenge grr, grd ey yle katlanlmazdr ki eline bak saplar (s.100). Bu yaadklarnn sonunda Roquentin'in hayat yaanmaz hale ge-200 lir. Dzenini ve srekliliini yitirir. Roquentin hayatnn "kesikli [ve] tutarsz" (s.5) hale geldiini syler. Kaygl bir ekilde "hibir ey doru gelmiyordu; kolayca deitirilebilecek mukavva bir dekorun iin-deymiim gibi yayorum" (s.77) der. Bu alglar onun daha nceki kavray biimlerini yktka, Roquentin'in etrafndaki dnya znr. rnein, tramvayda giderken, Roquentin, koltuun minderi bir hayvan cesedinin su dolu gbeine dntnde sakinlemeye abalar. Ac eker, nk "eyler isimlerinden ayrlmt. Oradaydlar; tuhaf, inat. Ve onlar hakknda herhangi bir ey sylemek ... komik grnyor. eylerin, ismi olmayan eylerin tam ortasndaym... savunmasz" (s.125). Roquentin'in tecrbesi, tahmin edebileceiniz zere onun kendini daha fazla yaltk, ynn arm ve "kayg ykl" hissetmesine neden olur. (s.55). Bulant'nn sonunda, Roquentin gereklikle olan temasn yitirdiini dnrken, aslnda, doru tabiatnn farkna varmaya balad aklk kazanr. Sartre'n da aka ifade ettii gibi Roquentin'in tecrbelerinin gsterdii ey, "eylerin farkllklarnn, bireyselliklerinin yalnzca bir grn, bir yzey (s. 127) olduudur. Roquentin'in tecrbeleri ona "aklamalara ve akla ait dnyann varolu dnyas olmadn" retir (s. 129). Ona dnyaya ikin olduumuzu dndmz dzenler ve deerler ile kendinde eyler, gerekte "onlarn yzeyinde grdmz zayf gnderim noktalandr" (s.127). Bulant kitabnda Roquentin, insanolunun, zsel dzen ve anlamdan yoksun bir dnyada var olduu -ve bu dnyaya tutsak olduu- istenmeyen ve ar gereiyle yzlesin Sartre Varlk ve Hilik kitabnda belirttii zere, insan, bizzat yaratan olmasa da, dnyann dzenini ve amacn ona verendir. Bilincinin yaplandrc faaliyeti olmadan dnya belirle-nemez bir btnlk, korkun, farksz bir btn olarak var olur. Ceviz aacnn altnda "[bu] Dnya, plak Dnya birdenbire kendini" Ro-quentin'e gsterir (s. 134). Onu buna iten daha nceki tecrbelerinin de yardmyla Roquentin, nihayet varoluun gerek tabiatnn tmy-

201 le farkna varr. Gereklik olarak kabul ettii dzen ve amacn, onun zerine konmu yapma bir bilin olduunu anlar. Hakikatin ortaya kmas onu rahatlatmaz, aksine ona unu syletir, "Bu dm danklktan nefret ediyordum, [varolu] ylyor, ylyor, gkyzne varyor, her eyi jelatinsi yzeyiyle dolduruyor... fkeyle bu art, bu sama varl kusmaya altm." (s. 134) Varoluun gerek doas karsnda bulant yaayan Roquentin, varoluu, onu hem tiksindiren hem "korkutan" (s. 160) "dank bir ac ekme" (s. 174) olarak tarifeden Otantiklik: Ondan renme ve Lehine Bir Sav Hem Matrix'te hem de Bulant'da ana karakterler insanlk durumunun gerek tabiat hakknda bir farkndalk kazanrlar. Bu rneklerin gsterdii gibi, bu farkndalk ho bir ey deildir ve farkndaln getirdii gerek direnle karlar. Morpheus Neo'ya "Sana kolay olacan sylememitim, hakiki olacan sylemitim," dedii zaman, otantikliin yknn varln tanr. Bu ykten kama arzusunun sadece Cypher'n Matrix'e dnme arzusunda deil, ayn zamanda Mou-se'un sanal krmzl kadna duyduu hayranlkta ve Neo'nun Matrix'e tekrar girdiinde yaad erite yemeine duyduu nostaljik arzuda ak bir ekilde kendini gsterdiine tank oluruz. Daha nemlisi, hem Matrix hem Bulant otantikliin, onun aa kard hakikatin yenilir yutulur olmamasndan deil, fakat ayn zamanda otantik olmamann ana kural olmasndan dolay zor olduunu resmeder. Her ikisi de otantik olmayann hkimiyetini psikolojik direnme ve toplumsal telkine balar. Roquentin ve Neo tecrbelerinin kantlad gibi, gerekliin hakiki tabiat, herkesin grmek isteyebilecei bir ey deildir. Aksine, varolu, inkr etmeyi tercih edeceimize dair saysz fenomene sahiptir. lm, ac ekme ve anlamszlk bunlarn aikr rnekleridir. Birok insan varoluun bu yanlarn ka202 bul etmekte glk eker. Gelgeldim, otantiklik sadece kendimizi rahat hissettiimiz gereklerin deil, her trden gerein kabuln zorunlu klar. Varoluular otantik olmayann yaylc [pervasive] olduunu syler; nk birok insan varoluun sert gereklerini renmek istemez. Aksine, insanlar hayat hakknda devasa eitlilikte yalanlarn rahatln tercih eder. Bu yalanlar temel metafizik kk yalanlardan kendimize anlattmz kk hikyelere kadar eitlilik gsterir, fakat hepsi duymak

istediimiz yalanlardr. Matrix'in resmettii gibi, Kahin'in "Kendini Bil" yasasna ramen, birok insan olgulardan kamay ve tasarm kendilerine -veya baka birine- ait bir "d dnyasnda" yaamay tercih eder. Toplumsal telkin, tpk psikolojik diren gibi, otantikliin nnde gl bir manidir. Varoluularn aklad gibi, birok insan dnyann kendilerine grmesi retilen ekilde var olduuna inanmaya yle artlanmlardr ki, herhangi baka bir seenee direnirler. Bu telkin ve onu deitirmeye duyulan diren otantiklik araynn cesaretini krr, onu yabanclatrr, delilie doru bir hareket gibi grnmesini salayarak daha imknsz hale getirir. Otantik olmayann hkimiyeti, ncelikle otantikleen bireyden ounluun iyi geinemedii eyleri anlamay kabul etmeyi talep ettii iin, otantiklie doru hareketi yabanclatnc klar. Morpheus'-un iaret ettii zere, "birok insan fiten karlmaya hazr deildir." Birok insan otantiklie hazr deildir; nk hayat hakknda sahip olduklar ve tekilerle paylatklar rahat yanlsamalar kabul etmeye artlanmlardr ve psikolojik olarak bunlardan vazgemeye hazr deillerdir. Sonu olarak, insanlarn ou otantiklie bizzat direnir veya ona ynelmi grnen herkesi yalnz brakr. Bu direni Bulant romannda Roquentin'in uzlamaz tedavisinde ve Matrix'teki devrimci abalan etkin bir ekilde baltalayan tutsak insanlarn ralanmasnda ak bir biimde grlr. Roquentin'in dile getirdii gibi, "[birok insan] iin ayn eyleri tekilerle ayn ekilde dnmek nemlidir." 203 (s.8). Otantik olmayann yaylcl yznden, insanlk durumunun drst bir farkndalna doru kayan insan, tekilerin desteini tam da en ok ihtiya duyduu anda yitirir. Gerekten de her yerde mevcut gibi grnen bakalar gibi olma arzusu ve "aykr" davrana ynelik toplumsal yasaklar birok insan otantiklie ulamaktan sonsuza kadar alkoyacak gtedir. Otantiklie yneli, korkun dorulan kefetmi olmann, toplumun zorlayc yalnz brakmasna ek olarak, delilik hisleri reten, delilie srkleyen bir ey gibi grnme eilimdedir. Neo delirmekten korkmaktadr. Sartre'n karakteri Roquentin'in bu etkiyi daha ak bir biimde sergilemektedir. Roquentin tekrar tekrar akln yitirip yitirmediini sorar kendine. akl tana dair yaad tecrbeden dolay, kendinin "deli" olabileceini dnr. Ba dndrc oklukta yaad toplum dlatran eylerden sonra, tekilerin onu byk ihtimalle bir tmarhaneye kapatacaklarn dnmeye balar. Roquentin rneinin gsterdii gibi, otantiklie

doru olan hareket, otantiklik-te ulalan kavray "normal" diye tesis edilmi olan at iin, hem delilie doru bir hareketi temsil eder, hem de byle bir hareket olarak tecrbe edilir. Sonu olarak, otantiklie yaklaan veya erien bireyler, tekilerin gznde deli olmakla kalmaz, byk ihtimalle, kendimin ldrdn dnr. Otantiktik hakknda bu sylenenlerden sonra, herhangi birinin ona niin ulamak isteyebileceini grmek gleiyor. Varoluularn da itiraf ettii zere, otantiklie ulamak, yalnzca dnyann ikin bir dzen veya amaca sahip olmadn deil, ayn zamanda kendimiz ve yaratm olduumuz anlamlar karsnda tmden sorumluluu yklenen krlgan ve sonlu yaratklar olduumuzu kabul etmeyi getirir. Bu farkndaln ykn, yalnz braklmlk ve yol aabilecei delilik duygularn hesaba kattmzda, bireylerin neden insanlk durumunun tabiatna cahil kalmay ve hakikatten yaltlmay setiklerini grmek kolaylar. 204 Her ne kadar otantik olmamann otantik olmaya gre ak avantajlar var gibi grnse de, bu ikincisi hl yelenirdir. Bunun birok sebebi var. lk olarak, otantik olmayan bir ekilde yaamak kaygy azaltr, fakat ortadan kaldrmaz. Sartre, Camus ve Heidegger gibi varoluular iin kayg, varlmzn doasndan gelir. Bu yzden kaygdan kurtulmann tek yolu kendimizi yok etmektir. Bu pek arzu edilebilir bir eylem gibi grnmyor. Zaten, eer lm bizim sonumuzu iaret ediyorsa, onun getirdii kayg silinmesinin keyfini karacak durumda olamayacaz. O bizim varlmzn bir parasdr, nk insanlarn hepsi varln gerek doasnn sezgisel bir farkna varmasnda kklenen igdsel bir tasa yaarlar. Sartre, Camu ve Heidegger hepimizin, tpk Morpheus'un "beyinde bir kymk" szlerinin gsterdii gibi, tabiatmzda her zaman kayg duygularn besleyen bir bam-llk, bir krlganlk duygusuna sahip olduumuzu syler. Varoluular bu farkndal gizleyip, inkr edebileceimizi kabul etmekle birlikte, onu silemeyeceimizi ileri sryorlar. Otantik olmamak, zaten, igdsel olarak bildiimiz, fakat zihnen itiraf etmek istemediimizi gizleme veya bastrmaya alma abasdr. Bir insan otantik olmayan bir ekilde yaadnda, kendi varlkbilimsel gvenliksizliinin gerek sebebini rter ve bu duyguyu sradan bir sebebe balar. rnein, genelletirilmi kaygy bizzat tecrbe ettiimiz varolua atfetmek yerine, onu yerelletirilmi bir kaynaa, ie, baka bir insana veya bir nesnenin veya mevkiinin yokluuna atfederiz. Bunu yaparz, nk varlkbilimsel gvenliksizlii sradan bir kaynaa

atfetmek, bize bu gven-liksizliin kontrol edilebilecei, hatta silinebilecei izlenimini verir. Eer bu ie kabul edilir, u arabay alrsak gvenliksizliimiz ve memnuniyetsizliimiz yok olacaktr. Bununla birlikte otantiklik "kendinden bir ka" (Varlk ve Zaman, s. 172) temsil ettii iin ve kendimizde kaamayacamz iin otantik olmayan hayat, ister kabul edelim ister etmeyelim, belirli bir umutsuz atelilik ve srekli aba ile ralan-mtr. ster kabul edelim, ister etmeyelim, otantik olmayan hayat hi205 leli bir emberdir. Ne yazk ki, i dinamiinden dolay otantik olmayan bireyler kendi varlklarndan srekli bir ka halinde olduklar halde kan gerek sebebini grmeyi reddederler. Otantik olmayan bir biimde yaamak, kaygy silmede baansz olmas ve "ka halinde [bir] hayat" gerektirmesinin dnda, bir insann zgrln kstlamak gibi olumsuz bir sonuca da sahiptir. nk, varoluularn aklad gibi otantik olmayan bir hayat sren bireyler yalnzca dnyann gerek doasndan deil, ama ayn zamanda kendilerinin gerek doasndan da ka halinde yaarlar. Varoluular iin, insanlar her ne kadar kendilerini semedikleri bir hayatn iinde bulsalar da, bu hayatn iinde kendilerini belirlemede serbesttirler. Bu zgrlk korkutucu olduu iin bireyler ounlukla onu inkr etme eilimindedir. Otantik olmayan hayat sren bireyler, bu zgrl inkr ederek yaarlar. Sonu olarak kendi olanaklarnn samimi bir farkndal olmadan yaarlar. rnein kendilerini yaratma rollere fir-satn brnrler. kucaklamak Otantik yerine, daha bireyler nceden son belirlenmi kimlikleri olarak benimserler. Kendilerinin yaratm olduu rollere deil, onlar iin yaratlm olan olmayan kertede samimi bilgilendirilemez veya zgr bir karar veremezler, nk eylerin fiili durumlarna dair drst olmamay semilerdir; nk kendilerini seme yerine, nceden belirlenmi rolleri korumay tercih etmilerdir. Sorumluluktan kurtulmak, otantik olmayan bir ekilde yaamak, bireylere rahat bir hayat verir. Bununla birlikte, bedel bireyin otonomisidir. Her ne kadar otantiklik bir insann rahatsz edici baz olgular kabul etmesini gerektirse de, otantik olmayandan farkl olarak kii samimi bir hayat srer. Bir insann iindeki gizil kuvvetleri gerekletirmesinin ve bilgili tercihlerde bulunmasnn otantik olmayandaki imknszln dnrsek, otantik olan her

durumda yelenir grnyor. Otantiklie doru olan hareket bir insann geleneksel kavrayn deitirdii ve kiiyi dnyaya dair belirli yanlsamalarndan kurtulmaya 206 zorlad iin, delilik retmek zorunda deildir. Otantiklemek, aksine, bir insann varoluun gerek doasn ve kaygnn gerek nedenini bilmesine izin vererek, gerek seimlerin yaplabilecei bir durum yaratr ve aynca kendine zg bir serinkanllk yaratp, varolusal bir takdir gc kazandrr. Sartre bunu, Roquentin'-i tecrbelerinin yaratt ilk korkulara ramen, varoluun "mkemmel bir karlksz hediye" ve "bir insann asla atamayaca bir doluluk" olduu (s. 131) sonucuna vardrarak temsil eder. Gerekten de kitabn sonunda varolu tiksinti uyandran bir eyden, Roquentin'in onu "youn, ar ve tatl (s. 13) diye tanmlad lezzetli bir eye dnr. Sartre'n gsterdii gibi, Roquentin varoluun gerek doasn kabul ettiinde, bulants diner. O insan donduran, eylemsiz brakan, mide bulandrc bir duygu olmaktan kp, insanlk durumunun ve onun getirdii yklerin uyana -ve katlanabilir- bir takdirine dnr. Roquentin varoluun gerek doasn kabul ettii anda, abalamaktan vazgeer ve yaamaya balar. Romann tamam boyunca sren k-busumsu deneyim sona erer ve Roquentin "hibir merulatrmaya bavurmadan, hibir mazeret gstermeden" (Varlk ve Hilik, s.78) gn be gn var olmann ar, renksiz grevine kendini verir. Matrix ise resmettii rahatsz edici tabloya ramen olumlu bir ekilde sona erer. Her ne kadar Neo aa yukar Roquentin ile ayn eyleri hissetmi olsa da, bulantnn stesinden gelir ve varoluun sunduu temel frsatlardan yararlanr. Gerekten de filmin sonunda Neo kendi geleceini biimlendirmekle kalmaz, aynca insanl tahakkmden kurtarmaya balar. Roquentin ve Neo rneklerinin gsterdii zere, otantikliin getirdii kavraylar yalnzca onlara direndiimiz lde kabul edilmezdir. Her ne kadar varolu istediimiz gibi olmasa da, sadece onu olduu gibi grmemekte srar ettiimiz zaman katlanlmazdr. Eer bir insan bu farkl beklentilerinden kurtulursa, eyay olduu gibi grebilir. Ancak bu noktadan sonradr ki, bir insan varoluun olaanst 207 hediyesini tmyle takdir edip faydal bir ekilde kullanabilir. Otan-tiklik her ne kadar geleneksel mutluluk tanmmz dorulamasa da, otantik bir hayat srmek, bireylere kendine has bir huzur getirir; nk otantik olmayan ralayan

varlmzdan ldrtc kaa bir son verir. Kendimizi amay ve varl olduu gibi kabul etmeyi getirir. Her ne kadar varoluun hakikati insan ciddiletirse de, btn sahip olduumuz, elimizde olan tek ey odur. Cazibesini bir kenara braksak bile, eer Heidegger varln zaman olduu ve bizim zamanmzn sonlu olduu konusunda haklysa, bir insann otantik olmayan bir ekilde yaayarak vakit kaybetmesi bir delilik gibi grnyor. Her iki durumda da, Neo bize, gelecein bize ait olduunu hatrlatyor. Krmz hap sein. 208 15 Neo-Edebiyata* Tepki (Burada bir kelime oyunu var. Neo hem yeni anlamna gelmektedir, hem de filmin kahramann ismidir) Gerek Paradoksu SARRAH E. WORTH Matrix filmi, saylan hzla artan yeni bir tre ait; bu tr felsefi bir tabiata sahip ve zellikle gereklii anlama ile onun iinde var olma biimimizi sorguluyor. Tema, Hollywood'un daha ok ciddiye almaya balad ak bir temadr. Matrix, Fight Club, eXistenZ ve The Thirte-enth Floor (hepsi 1999'da gsterime girdi) grn ve gereklik arasndaki gvenilmez ayrmla ve gerekliin farkl "dzeyleri" veya "eitlemeleri"nin var olma olaslyla urayor. Bu filmler, Brazil (1985), Total Recall (1990), Lawnower Man (1992), Lawnmover Man 2: Beyond Cyberspace (1996) ve hatta yakn zamanlardaki Tru-man Show (1998) gibi filmlerin temsil ettii daha nceki bir gelenein devamdr. Matrix gerekliin iinde yaadmz yanlsamadan ok daha kt olduunu (her ne kadar bunu bilecek kadar aydnlanm olmasak da) ileri srerken, Fight Club kiiliimizin gelimemi gdk kalm yanlarnn kendi balarna hayata gelebileceklerini ve biraz zararl olabileceklerini ileri srer. The Thirteenth Floor ve eXistenZ gerekliin farkl dzeylerine dair farkl sorularla ve belirli bir anda iinde bulunduumuz gerein gerek olup olmadn bilip bilemeyeceimizle 209 cebelleiyor. Btn bu filmler -eXistenZ hari(* existenZ filminin sonunda Cronenberg'in gereklik, sanal gereklik ve kurgu ayrmn yapabilmenin gvenilir bir yolu olup olmad fikrini sornsallatrd iddia edilebilir.) bir tr farkllatrlm, "gerek" gerekliin var olduunu; eer byle bir gereklikle olur da karlarsak onu tanmaya muktedir olacamz ve bu gereklii aramamz gerektiini varsayarlar.

Btn bu filmlerden ok nce Star Trek'in Sanal-gvertesi (Holo-deck] vardr. Sanalgvertede, talihli uzay gemisi sakinleri bir kurgunun izleyicisi olmakla etkin bir katlmcs olmak arasndaki engeli geebiliyorlar, kurgusal bir mekna girmenin ve bir kurgunun iinde anlaml bir ekilde etkilemenin neye benzediini ok gereki bir biimde tecrbe edebiliyorlard. Sanal-gverte'nin (katlmclar iin deil ama izleyiciler iin) en ekici zelliklerinden biri de, programn ara sra durmas veya donmas ve "gerek" oyuncularn "kurgusal" hikyenin iinde skmasyd. Bylece neyin tam anlamyla gerek olduu, nem arz eden bir biimde bir soruya dnt; nk eer oyuncular program tekrar altrmay baaramazlarsa, gelmi olduklar dnyann -sahte bir dnyann- iinde sonsuza kadar skacaklard. Btn bu filmlerin seyirciye gsterdii, ilgintir, bu ayn problemdir. Yani, Neo'nun krmz ve mavi hapla temsil edilen iki farkl dnyay anlamaya almasn seyrederiz; seyirciler olarak, filmin bizim iin yaratt kurgusal meknn keyfini karrken, krmz hapn temsil ettii dnyay seiyoruz-dur ("Se mavi hap, kal harikalar dnyasnda"). Kurgunun iinde kendimizi yitirdiimiz lde, Neo'nun karlat yeni gereklie, Star-trek tayfasnn Sanal-gverteye, Douglas Hall ile Jane Fuller'in The Thirteenth Floor'daki sanal dnyasna veya Allegra Gellar ile Ted Pi-kul'un eXistneZ'\n. sanal oyun dnyasna giriine benzer bir psikolojik yolla bu alternatif gereklie girmeyi seeriz. Gereklii Sorgulamak Grn ve gereklik arasndaki fark, Platoncu ve Kartezyen say210 gdeer versiyonlaryla sorgulamak, bizim iin her zaman cazip kalacaktr. Bununla birlikte burada, dilerseniz farkl, fakat ilikileri artran bir soru demetiyle uraalm. Biz, seyirciler olarak, filmle ve filmdeki karakterlerin karlat trden paralel sorularla nasl etkileime giriyoruz? Nasl oluyor da bu filmlerdeki karakterlerin tecrbe ettikleri farkl gereklik versiyonuna skmalarna benzer bir biimde bir kurguya yakalanyoruz? Bu durum son kertede u soruya denk dyor: Olup bitenlerin gerek olmadn bildiimiz halde, kurguya duygusal tepkiler vermemizin nedeni nedir? Anlat, bir hikyenin ana fikrini iletmenin nemli bir yandr. Bir sohbet srasnda ok farkl bir gereklie dair bir d grdm syleyebilirim; fakat ardndan gelen anlat olayn daha ayrntl bir anlamn iletecek ve byk ihtimalle dinleyicide bir duygusal tepki oluturacaktr. Dinleyici verdiim haberden olayn gerekletii yeri

renirken, ayrntl bir anlatmdan olayn ana fikrini ve ortamn edinecektir. Buna btn hikye trlerini dahil edebiliriz: belgesel, belgesel drama, tarihsel anlat ve daha az kat tanmlanm anlat. Aklda tutulmas gereken nemli nokta, ister gerek ister sahte bilelim, btn bu trlere duygusal tepki vermemizdir. Bir kurguya onun kurgu olduunu bilerek tepki verir ve hatta canl ve ifade gc yksek anlatal betimlemelere daha youn bir tepki veririz. Kurgunun bize ekici gelmesinin sebebi ona verdiimiz tepkiden holanmamzdr. Hikye ok iyiyse, yani anlat iyi ilenmise, daha abartl bir tepki veririz. Tepkilerimizi daha iyi anlamak iin, kurgu ile onlara dair inanlarmz ve onlara tepkilerimiz arasndaki ilikinin daha iyi aklanmasna ihtiyacmz var. Neden Kurguya Tepki Veririz? Kurguya verdiimiz tepki, birtakm karmak sorunlar retir. Her eyden nce temsil veya kurgu bal altnda iirilenlerin yazndan televizyona, beyaz perdeden sanalgereklik oyunlarna kadar her eyi kapsadn sylemeliyim. Sorun tmyle hikyenin uydurma veya 211 sahte olup olmad deil, gerek veya gerek olmayan bir hikyenin gzel bir yeniden-temsil olup olmaddr. Gerek olmadn bildiimiz eyleri nasl bilerek tecrbe ediyor ve bu tecrbelerden nasl keyif alyoruz? Paradoks u ekilde yaplandrlabilir: (1) Yalnzca gerek olduuna inandmz eylere duygusal tepki veririz; (2) Kurgunun gerek olmadna inanrz; (3) Kurguya duygusal tepki veririz. (* Kurgu paradoksu genel bir kategoridir; alt kategoriler trajedi paradoksu (Trajediden nasl estetik bir zevk alrz?) ve korku paradoksu (Temsil yoluyla sunulduu zaman korkudan nasl keyif alnz?)) Bu paradoksun ilk ksmn aklarsak: gerek olmadn batan bildiim bana anlattnz bir hikyeye duygusal tepki vermem mantkszdr. rnein, nce bana "Sana anlatacam ey gerek deil" deyip ardndan u ekilde devam ettiinizde "Bir arkadam umutsuzca k oldu ve kendini bir trenin nne att." Olaya mantksal adan ve gereki baktmzda, arkadanz hakknda kayglanmam ve hikyenize herhangi bir duygusal tepki vermem iin benim amdan hibir sebep yoktur. Fakat kurgu ve gerek olmayan hikyelere hep duygusal tepki veririz. Neden tepki verdiimize dair imdiye kadar birok aklama yaplmtr. Bu cevaplar (ilk olarak Samuel Taylor Coleridge tarafndan varsaylan) "inanszln bilerek

askya alma"nn sz konusu olduu tezlerinden, karakterlerle ilgili en ufak bir zdelemenin okuyucuda veya seyircide duygusal tepkiye sebep olduu iddialarna kadar eitlilik gstermektedir. Bunlardan hibirini ikna edici bulmadm iin, kurgusal karakterlerle zdelik kurmamzn, herhangi bir gereklik ile baka bir yolla retilmi/sanallatnlm gereklik arasnda hakiki bir ayrmdan veya inanszln bilerek askya alnmasndan ziyade hikyenin anlatl biimiyle ilikili olduunu neriyorum. zleyi212 cinin duygusal olarak katld ister The Truman Show'un. sanal gereklik dnyas olsun, ister Neo'ya Matrix'te sunulan gereklik olsun, katlmn sebebi hikyenin kendisidir. Sorun ksmen, seyrettiimiz eyin gerek olduuna inanmamzdan kaynaklanmaktadr. Bu paradoksu paradoks haline getiren ey budur. Neo, ilk bata krmz hap setikten sonra grdklerinin tam anlamyla gerek olabileceine inanmad, ta ki ona anlatlan hikyenin paralan bir anlam ifade etmeye balayana kadar. Bu noktadan sonra bile, uzun bir sre boyunca, bu yeni gerekliin getirdii farkl yanlan sorgulamaya devam etti. Demek ki neyin gerek olup neyin olmadna dair inancmz, belirli bir hikyeye duygusal ve psikolojik olarak balanmamz belirtiyor. Teknoloji kurgunun doasn tecrbe edi biimimizi deitirdii lde, u ya da bu trden bir inan, hakl veya samimi duygulardan bahsetmemiz iin yeterli bir paradigma sunmayacaktr. Blair Witch Project hari, bir film seyrederken, olup bitenlerin "gerek" olmadna, gerekten olmadna inanrz. Fakat teknoloji, zellikle duyularmz zerinde geleneksel bir filmden daha fazla etkide bulunan maksimum efekt filmlerinin salad teknik, rnein Matrix'in dl kazanan zel efektleri, bizi, grdmz eyin gerekten olmad temel inancmzn ok tesine tayan biimlerde filme tutsak eder grnyor. Sanki nemli olan, olup bitenin gerek olup olmadna inanmamz deil. Artk, onu daha gerek klan zel efektlerin de yardmna bavuran hikyenin anlatl biimi, hikyeyi nasl tepki verdiimiz zerinde daha etkili grnyor. Kurgu malzeme kullanan baz yeni ortamlar [medya] tecrbe ettiimiz gerek ile edebi dnyalar arasndaki izgiyi bulanklatnyor, bazlar da bu izgiyi konu d brakyor. Yani, filmi izlerken Neo'nun Matrix'e girdii gibi kurgusal meknlara girmeye muktedir olup olmadmz hususunu bir kenara brakyoruz. stelik

unutmayn Neo'ya tekrar tekrar "Matrix hi kimseye anlatlamaz, kendin grmelisin" deniyor. Neo bu gereklii bizzat tecrbe etmek iin krmz hap semek 213 zorundadr. Bu, bir kiinin bana bir filmden veya romandan bahsettiinde, onu seyrederken veya okurken tecrbe ettiim eylerle ayn eyleri tecrbe etmeyeceim gereine benzer. Acaba seyirciler olarak bizim, Neo'nun hakikat lnde sahip olduu kurgusal mekna eriimle ayn trden bir eriime sahip olmamz herhangi bir ekilde mmkn m? Kendall Walton bizim edebiyat, ocuklarn herhangi bir yap-inan oyunu oynadklar anlardakine benzer bir ekilde psikolojik olarak tecrbe ettiimizi ileri sryor. Ne var ki bu dnce, edebi bir mekna, Neo'nun Matrix gerekliine giriine benzer bir biimde girmeye muktedir olduumuzu ima etmektedir. Baka bir mekna fiziksel olarak girmiyor olsak da, bunun bilisel olarak benzeri bir tecrbe olduunu syleyerek sonu duygusal etkileri aklamaya muktedir olmamz, bizi "gerek" olmadn bildiimiz eylere neden tepki verdiimizi aklama yknden kurtaracaktr. Yani, eer tecrbeler bilisel olarak aynysa, "gerekliine inanma" veya "gerek" ile "gerek olmayan" arasndaki net ayrm, sadece bulanklamaz, konu d olur. Ne var ki yanl anlamamaya dikkat edelim. Filmden etkilenmek iin filmde olup bitenlere inanmak zorunda olmadmz aktr. Dorusunu sylemek gerekirse, duygusal olarak uygun (estetik) bir tepki verecek ekilde etkilenmek iin inanmamamz gerekir. Bu zellikle trajedi ve korku filmi rneklerinde daha ak hale gelir. Genel olarak, ne bakalarnn bana gelen trajik olaylar bizi elendirir, ne de insanlarn takip edilmesini, kstrlmasn ve ldrlmesini seyretmekten zevk alrz. Fakat kurgu balamnda bu tr eylerden ounlukla zevk alrz. Bununla birlikte onlardan zevk almamzn art, onlarn fiilen olmadklarna inanmamz gerekliliidir. Neo programlan214 m bir bilgisayar simlasyonu sayesinde dv sanatlarnn bir kombinasyonunu rendikten sonra Morpheus'la dvn izlerken, ancak, hibirinin gerekte cannn acmadn bilirsek keyif alabiliriz. Bu, Matrix filminde kullanlan zel efektler iin de geerlidir; nk seyircinin grd zamann yavalatlmasnn, hatta durdurulmasnn neye benzeyeceinden teye gemez. Bunun olamayacan bildiimiz iin veya en azndan bu, tecrbemizin bir paras olmad iin, onun bizim filme tepkilerimizi etkilemesine izin veririz. (Bu durumun snrlan medya

tarafndan Survivor, Real World ve Big Brother gibi yeni tr dikizci televizyon ovlaryla zorlanmaktadr. (* Bahsi geen ovlar Biri Bizi Gzetliyor trnden ovlardr) Estetik bir haz alabilmek iin gsterimdeki eyin gerek olup olmadn bilmek istediimiz bir noktaya gelebiliriz.) Harikalar Diyarnda Matrix, Alice Harikalar Diyarnda kitabna birok zeki ve nemli gnderimlerde bulunur. Alice tpk Neo gibi tuhaf yeni gerekliiy-le kar karya kaldnda birok sorun yaar. Filmin en balarnda, bu noktada henz tavan inine girmemi ve ad Thomas Anderson olan Neo'ya onu en sonunda hakiki gereklie gtrecek olan Beyaz Tavan (dvme) takip etmesi sylenir. Neo geldiinde Morpheus ona yle der: "Sanrm u anda biraz aresiz bir ekilde tavan deliinden aa den Alice gibi hissediyorsundur." Bu ak gnderim, filmin yaratclarnn Neo'nun tecrbe etmesini istedikleri deneyimlerin, seyircilerin filmde yaacaklarna benzer tecrbeler olduunu aikr klyor. Seyirciler olarak, Neo'nun tecrbe ettii yeni gereklii seyrederken, bu gereklie ayn ekilde dahil oluruz ve yeni gereklie Neo ile ayn zamanda intibak ederiz. Alice Harikalar Diyarnda hepimizin bildii bir edebiyat eseri olduu iin, biz (hem Neo, hem de seyirciler) kendi harikalar diyarmza gtrlrz. 215 Kurgusal bir dnyaya girdiimiz ya da kurgusal bir dnyann bizi iine almasna msaade ettiimiz zaman, "bilerek inanlarmz askya" almayz. Coleridge'in sylediklerini bir kenara brakrsak, herhangi bir eye inanp inanmamaya bilerek karar vermeyiz, tpk btn grsel ve duyusal ip ulan tersini sylerken darda kar yadna inanmaymz gibi. Kurguyla megul olduumuz zaman eletiri melekemizi askya almaz, yaratc melekemizi ie koarz. Kurgusal bir mekna girerken (ben bunun gerekten de renmek zorunda olduumuz ve uygulayp gelitirmemiz gereken beceriler talep ettiine ina-nyorum,(* ocuklarn bunu grece daha kolay gerekletirdiklerini dnrsek bu iddia tartmal grnebilir. ocuklar yap-inan oyunlar oynamak iin eitilmek zorunda deillerdir ve kendi yarattklar hayali ve kurgusal dnyalarda tmyle kayboluyor grnyorlar. Bununla birlikte tpk Walton'un syledii gibi yetikinlerin kurgusal tecrbeleri psikolojik olarak, tpk ocuklarn yap-inan oyunlarna fiziksel olarak girmeleri gibi girdii iddia edilebilir. ocuklar bunu hayli doal bir ekilde parken, biz yetikinler iin bu renilmesi gereken bir ey gibi grnmektedir.)) bu yeni mekn giderek

daha eksiksiz tecrbe etmeyi arzu ederiz. Tpk Neo'nun Matrix'in dndaki gerek dnyaya daha ok katlmas gibi, biz de bu yeni dnyada kaybolmak isteriz. Bunu yapabilmek iin dikkatimizi bizi kuatan dnyaya verir ve tecrbenin gerekliini kuvvetlendirmek iin, onu sorgulamak yerine, yaratc melekelerimizi kullanrz. Teknolojik olarak karmaklatrlm ve giderek daha 6da "geree" benzeyen kurgu duygusal tepkiler retmeyi nasl baaryor? Kimileri kurguya duygusal olarak nasl tepki verdiimizi anlamak iin, nce duygularn gerek olaylarla tepki olarak nasl ilediini anlamak zorunda olduumuzu iddia edebilir. Takip edilmesi gereken yol bu olmayabilir; nk kurgusal durumlarla etkileimimizde eksik olan inan gereklilii, bize ok benzer tecrbeleri fiziksel ve fenomenelo-jik olarak yasaklamyor grnyor. Eer ayn ekilde hissediyorsak ve benzer duygusal tepkiler veriyorsak, neden tecrbeye gerek diyemiyoruz? Birok adan denilebilir, fakat burada artk kurgusal mekn216 larla gerek meknlarn kesitii, hatta birletii bir alana giriyoruz. Matrix'teki iki dnya da ayn ekilde kesiir ve birleir. Neo tra edildikten ve yeni kyafetleri giydirildikten sonra Morpheus onu beyaz bir odaya gtrr. Neo zerinde eskiden olsa giyeceklerine benzer kyafetler olduunu grnce arr. Morpheus ona bunun "geriye kalan z-imaj" olduunu, yani "dijital benliinin fiziksel imaj" olduunu aklar. Neo'nun eski imaj bir dnyadan tekine gemektedir. Benzer bir ekilde, Cypher, gerek olmadn "bildii" halde biftein tadndan ve hissinden vazgeemiyor grnr. Neyin gerek olup neyin olmadna dair bilgimiz, bu eylere olan tepkimizi veya davranmz illa da deitirmemektedir. Gerek ve grn (Matrix filmini ve kendi hayatmz) birbirinden ayran izginin eskiden dndmz gibi net olmad gereiyle yzlemek zorunda kalabiliriz. Hatta kurguyla olan etkileimimizi anlamlandrabilmek iin bu izgiyi fiilen yok etmemiz bile gerekebilir. Hikye Anlatmann nemi "Gereklikte" srekli olarak tam malumat sahibi olmadan insanlar ve durumlar hakknda yarglarda bulunuruz, ihtiyacmz olan btn malumatlar toplamamz iin gereken zaman, hayatmz normal seyrinde yaamay imknsz klaca iin, bunu pratik olmak adna yaparz. Bilgi boluklarn kendi tahminlerimizle ve nyarglarmzla doldururuz. Bu yzden gereklik bizim sandmz kadar "gerek" olmayabilir; nk onun hayli byk bir ksmn kendi bamza kurarz. Edebiyat

iin de ayn eyi yaparz; nk hakknda okuduumuz karakterlerin bizimkiyle benzer hayatlara sahip olduunu, aksi belirtilmedike onlarn da et ve kemikten oluan insanlar gibi hareket ettiklerini ve bizimkiyle ayn ekilde ileyen bir dnyada yaadklarn varsayarz. Hem gereklik hem kurgu durumunda, bize olup bitenlerin bir iskeleti verilir ve ayrntlar hayal gcmz kullanarak doldururuz. Kurgu sz konusu olduunda yap dikkatle kurulmutur ve b217 tn ilgili malumatlar bize verilir. te yandan gereklikte durumun tutarl bir kavrayn ina etmek iin bir temel olarak kullandmz malumat, bize dikkatle ina edilmi bir ekilde verilmez. Daha ziyade, kendi bak amzdan hareket ederek belirli ayrntlar seer, byk lde kltrmz tarafndan belirlenmi olan nyarg ve tercihlerimizi kullanarak kendimize ait anlalr bir hikye olutururuz. Eer durum buysa ve kendi gerekliimizi yaratmak ve nemli ksmlarndaki boluklar doldurmak zorundaysak, bu bir adan, kendi hikyelerimizi yarattmz ve bizim hayatmzn bu hikyelerden ibaret olduu anlamna gelir. Roger Schank anlat ve zek hakkndaki kitabnda unlar yazmaktadr: Bakalarna kendi tecrbemizi betimleyen bir hikyeyi anlatma ihtiyac duyarz, nk hikye yaratma sreci, ayn zamanda hikyenin ana fikrini hayatmzn geri kalan boyunca ierecek bir hafiza yaratr. Konumak hatrlamaktr... Fakat bir hikye anlatmak bir prova deildir. Yaratma eylemi kendi bana hatrlanabilir bir deneyim-dir. Hikyeler dinleyerek ve anlatarak anlam ve hafiza yaratrz. yleyse gereklik, hikye anlatma anlamnda daha ziyade edebiyata benzer ve duygusal etkilenimlerimizi hakl klacak bir [gereklik] inancna sahip olup olmadmz sorusu, bu durumda yanl ynlendirici bir soru gibi grnr. Gereklik olmas iin kendi hikyelerimizi (ya da gerekliimizi hikyeler olarak) yaratyor olsak bile, kurgusal uyaranlar tecrbe ettiimizde, deerlendirmemizde bir inan bileeni hl eksiktir. Eer bir caddede kardan karya getiime inanyorsam, arabalar kurgusal olsun veya olmasn, ok oyalanrsam, lmcl bir tehlike ile kar218 taacam deerlendirebilirim. Eer bu deerlendirmeyi bir sanal gereklik oyunu oynarken yaparsam, fiziksel olarak herhangi bir tehlike altnda deilimdir. Bununla birlikte, bir anlatnn gereklik ile kurgu arasndaki ayrmn altn nasl oyduunu

anlamak, paradoksun belirli bir anlamda yok olmasn salar. Yani, kurguya ve gereklie farkl tepki verme sorunumuz geerliliini yitirir, nk bunlarn arasindaki ayrm deimitir. Eer kurgu ve gereklik ayrmn bir kenara brakr, her ikisine dair kavraymz birbirine balayan eye, yani bir anlaty nasl kavradmza bakarsak, daha btn ve bizi her seferinde kanlmaz olarak bir paradoksa srklemeyecek bir sorunla almaya balayabiliriz. Neo'nun Anlatsn Tecrbe Etmek Kurgunun ve gerekliin birbiriyle ayn ey olduunu ve hatta onlarn bazen birbirinden ayn edilemeyeceini iddia etmiyorum. Bilgi-kuramsal (neyin gerek olduunu bilmek) ve varlkbilimsel olan (eylerin olduklar haliyle varoluu) arasnda bizim iin sonsuza kadar ayr kalacak ak bir ayrm vardr. Benim nerdiim ey, bu ikisini -anlat ve hikye anlatma araclylanasl anlamlandrdmz daha fazla nemsemektir. Bir hikyenin anlatl biimi veya bir hikyeyi yaratp anlaml klma biimimiz, hem kurguda hem de gereklikte birbirine benzer. Eer son kertede tepki verdiimiz ey anlatnn kendisiyse, gerek tecrbelere ve kurgusal olanlara tepki vermek iin duygularmz nasl yaplandrdmz nemli deildir. Bu bizi her zaman bir paradoks iinde brakacak olan sahte bir kartlktr. Dahas, bizim tepki verdiimiz ey eer anlat ise ve anlatlar daha iyi hale geliyorsa veya en azndan teknolojik ilerlemeler sayesinde daha canl hale geliyorsa, o zaman, grdmz veya tecrbe ettiimiz eyin "gerek" olmadn bildiimiz halde, giderek daha fazla etkilenmemiz mantksz deildir. Teknolojinin mevcut durumu sayesinde, zellikle Matrix'in sunduu zel efekt trleri sayesinde, her iki 219 dnyay da tam anlamyla tecrbe edebilir ve her ikisine de duygusal tepki verebiliriz. Tartmann odak noktasn, hikyelerin daha eksiksiz anlalmas ve onlara "yerinde" tepkiler vermek iin ihtiya duyulan inan artndan uzaa tayarak, gerek ile temsili olann arasndaki mesafeyi aabiliriz. Hatta bylece Matrix filmindeki karakterlere benzer bir ekilde hissetmenin nasl bir ey olduunu bile grebiliriz. Bylece Neo yeni tecrbeleri, daha nce hayal etmediimiz eyleri tecrbe ederken, biz bu eyleri onunla birlikte, ona paralel tecrbe ederiz. 220 16 Gerek Tr ve Grsel Felsefe

DEBORAH KNIGHT ve GEORGE MCKNIGHT Bu makalede Matrix'e "kark-tr" rnei bir film olarak bakyor ve onun felsefedeki bir dizi meseleyle nasl megul olduunu ele alyoruz. Hollywood sinemas, tarihsel olarak, hep tr filmlerinde kk salmtr ve Matrix filmi bir tr filmi olarak incelenmeye deer. Fakat batan, yaygn bir yanl anlamay savuturmalyz. Tr filmleri kanlmaz olarak bir dizi bildik, tandk ve mkerrer zeliklere ve motiflere sahip olsa da, bir filmin "tr" filmi olmas, onun standart bir anlats olduu, hibir fazlala sahip olmad, orijinal olmad veya eletirel incelemeye demeyecei anlamna gelmez. Hollywood sinemasnn birok byk filmi bir tr filmi olduu iin, byle bir sonu karma aka yanl olacaktr. Ayrca yine yaygn bir yanl anlamay da batan belirlememiz gerekiyor. Tr eletirisi tarihi boyunca - fakat kesinlikle fiili film yapmnda deil -film trleri kolayca tanmlanabilir, makul lde homojen snflara blnebilir veya tmyle bir tre, ya da tekine ait grlmlerdir. En azndan 1970'lerden beri tr filmleri iin her zaman doru olan ey, yani, salt bir tre ait olma fikrinin kuramclarn bir uydurmas olduu herkese ak hale gelmitir. Tr filmlerinde farkl unsurlarn bir karmna rastlamak bir istisna deil, bir kuraldr. 221 Matrix, tartmasz bir ekilde kark tre giren bir filmdir. Savmz u: kanm oluturan belirli unsurlar inceleyerek, Matrix'in stelik bariz felsefi temalarnn anlatsal kklerini bulabiliriz. Matrix kesinlikle felsefi temalar ve gnderimler asndan makul lde zengindir. Metafizik ve bilgikuramndan, dorunun ve inancn doas, grn ve gereklik arasndaki ayrm, olanaklar ve bilginin snrlan gibi birok konuya deinmektedir. Sanal bir dnyada, rnein ne, hakl bir gerek inan saylr? Matrix bundan baka, irademizin zgr olup olmad, gerekte dmzdaki gler tarafndan belirlenimci bir ekilde kontrol edilip edilmediimiz gibi temel ahlak meselelerine deinmektedir. Felsefeciler Matrix ve Platon'un Cumhuriyeti, zellikle maara alegorisi, Descartes'n lk Felsefe zerine Dnceler, zellikle D Varsaym gibi lmsz metinlerle olan yakn ilikiyi hemen fark edeceklerdir. Ayrca ne Nietzsche'nin stinsann'dan balayan, Zen Buddizmden geen ve kyameti Hristiyanla varan ruhani ve dini deinmeleri, ne de Matrix'in bize teknoloji ve bilim zerine sylediklerini es gemeliyiz. Belki tartma gtrr ama Matrix'e dair btn felsefi gzden geirmelerin filmde tr asndan nelerin olup bittiini grmesi gerekir. Filmin miras ald tr ortaya karldnda, onun

egemen felsefi motiflerinin yaznsal kklerini ve filmin dokunduu felsefi sorular ne olursa olsun bunlann felsefi cevaplar olmadn, sadece kendi trne zg sorular olduunu grmek kolaylar. Matrix ve Tr Filmleri Filmlere ve dier anlatlara tr asnda bakmak, kesien yaznlar, gelenekler ve hikye paradigmalar zerine dnmektir. Bunlar potansiyel olarak Matrix'te kullanlanlar kadar eitli kaynaklardan, rnein ortaa Roman yaznndan, bir dizi bildik film trlerinden, popler "hepsini gebert" video oyunlarndan ve hatta ada kltrel metinlerden faydalanan bildik metinsel kategorilerin bir kesimesi-dir. Trler olarak dnmek, belirli bir tre ait bir filmin o trn t222 keticileri ile reticileri arasndaki karmak bir endstriyel, tarihsel ve iletiimsel mbadele demetine nasl uyduunu grmektir. Bir filmi tr olarak "okumak", aynca, seyircilerin benzeri filmler zerindeki daha nceye ait meguliyetlerine dayanan beklentileriyle tr filmlerine nasl geldiini incelemektir. Matrix filmi sz konusu olduunda buna Speed (Jan de Bont, 1994) ve johny Mnemonic (Robet Longo, 1995) filmlerindeki Keanu Reeves'e bakmak, ftristik sahnelerden holanmak -rnein insanln buhran yaad ve izgi roman ile bilgisayar oyunlarnn ada kltrel manifestolaryla benzerlik grlen Blade Runner (Ridley Scott, 1982/1991)- dahildir. Bir filmi tr asndan deerlendirmek eitli trlerin tematik anlamlarnn nmzdeki filmi kavray biimimizi nasl etkilediini grmektir. Belki de Matrix'teki en nemli unsur, seyircilerin zsel olarak nfuz edilmez -Western filmlerinden bilim kurguya uzanan ve Keanu Reeves'in fiilen mkemmelletirdiitr kahramanlar ile tankldr. Eer Matrix'in felsefi yanlarna tr sorunu asnda bakacak olursak, "felsefi" saylan eylerin ounun aslnda filmlerin tr mirasnn bir paras olduunu grrz. En geni tr snflandrmas Norhtrop Frye'nin klasik The Ana-tomy of Criticism: FourEssays kitabnda bulunmaktadr. Bu trler unlardr: Romans, Komedi ve Alay/Hiciv. Bu ana trlerin zellikleri eitli trden anlatlardan soyutlamalar oluur. Soyutlamalar, baskn anlat yrngelerini takip edip, kahraman ve seyirci arasndaki hedeflenen ilikiye ve anlatnn baskn sesine ve erekselliine younlar. rnein trajediler, beceri ve bilgi olarak seyircilerden stn kahramanlarla ilgilidir. Trajik kahramanlar beenmemizin, onlarn dne korku ve acmayla bakmamzn sebebi, Aristoteles kadar gemie uzanan bir gelenee gre, budur. Romans, bir

ana tr olarak, bir aray hikyesidir; bir kii ya kendi kimliini ortaya karmaya ya da ken223 di halkn -byk bir felaketten deilse bile- kt bir duruma dmekten kurtarmaya alr. Romansn kahraman onun gerek karakterinin ortaya kaca bir dizi denemeden geer. Anlalmas en zor tr ise, belki de Komedidir. Sadece bir komedinin komik bir ey, bizi gldren bir ey olduunu dnmenin ne kadar kolay olduunu akla getirin yeter. Komedi ana tr, tekilerin aksine, darlkl bir figrn bir cemaate girmesiyle ilgilidir ve bu yzden kahraman daha batan "teki" olarak damgalayan niteliklerin bir kefaretini ierir. Alay/Hiciv ana tr, seyircilerin ak bir biimde kahramandan stn bir mevkide olduu ve baskn toplumsal kurumlarn eletirisini beklediimiz anlatlarn girdii trdr. Ana trlere baktmzda Matrix'in sorunsuz bir ekilde bir romans olarak snflandrlabileceini grrz. Bir. aray anlatdr ve birok aray anlats gibi klasik temay ierir: keif, harekete geme ve gerek kahramann ortaya kmas, iyi insanlardan ibaret bir topluma ynelik bir tehdidin tamamen ortadan kaldrlmas ve nihayet ait olduklar toplumun onlar tehdit eden eytani glere galebe almasn hem iaret hem sembolize eden kadn ile erkek kahramann romantik birlemesi. Matrix'in bilerek kand ey ise kendimi herhangi bir mutabakat tek tre veya alt tre yerletirmemektir. Mutabakat trleri [Con-sensus genres], filmler hakknda konuurken en kolay azmza gelen isimlerdir. Bildik rneklerin arasnda unlar vardr: dedektif filmleri, aksiyon filmleri, korku filmleri, gerilim filmleri, bilim kurgu, mzikal-ler, romantik komediler, Westernler, kl filmleri, sava filmleri, biyografik filmler, kolej filmleri. Fakat, eletirel yaznda bir filmin hangi tre girdii konusunda kesin bir mutabakat olduunu sylemiyoruz. Kimi tr kuramclar, bir tr tekinden ayran zellikler olarak ortak kabullere, ikonografiye, karakter tiplerine ve kurguya nem verir. tekiler ise tm tr filmlerinin ikonografilere bakarak snflandrlacam syler. (Oysa ikonografi gangster filmleri iin geerliyken, bi224 yografik filmler iin geerli deildir). Baz trler isimlerini seyircide uyandrmak istedikleri tepkiden alrlarken -rnein korku- dierleri aksiyonun dzenleniinden ve getii yerden -rnein Western- dierleri ise ikonografilerinin aksine kendilerinin en ok gze arpan zelliklerinden, rnein mzikalden alrlar. Linda Williams gibi dier kuramclar mutabakat trlerini rnein melodram, korkuyu ve

pornografiyi "beden trleri" terimiyle birletiriyor. Bu trleri bedensel eriim, arlk, sapklk temel fantezi ve geici fantezi snflarna ayryor. rnein, Williams korku filmlerindeki bedensel eriimi iddet terimleriyle, arl an iddet veya kan gsterimiyle aklar. Willi-ams'n "beden trleri" nosyonu, hem korku filmleri gibi bildik tr bilgimizden faydalanarak, hem de dikkatimizi Matrix rneinde olduu gibi bizi Neo'ya ynelik tehdidin, ar ekim aksiyon sahnelerindeki stilize beden hareketlerinin, Neo'nun bedensel iddet tehdidini kontrol altna ald son sahnenin Romantik kahraman olarak gerek rolnn bir son teyidi olmasnn yeniliki yaplandrlmasna dikkatimizi ekerek mutabakat tr snflarn dikine keser. Bir Kark-Tr Filmi Olarak Matrix Herhangi bir eletirisi yazsnn size gsterebilecei gibi Matrix, yaygn kabul grm zelliklerden, yapsal unsurlardan mutabakat trleri ve alt trlerine ait eitli temalardan faydalanr. Fakat kank-trn nasl tanmland bir eletiriden tekine deiir. rnein Spli-cedonline'n Rob Blackwelder' (http://www.spliceonline.com/99re-views/Matrix.html) Matrix'e "sanal gereklik bilim kurgu korkusu" diyor ve bylece filmi rnein Disclosure (Barry Levinson, 1994) gibi bilim kurgu olmayan sanal gereklik korku filminden ayryor. Sa-lon.com'dan Andrew O'Hehir, dikkatleri Matrix'in, rnein John Wo-o'nun filmlerini, Alien serilerini, Terminator serilerini ve elbette Bla-de Runner' dahil eden birok gnderimi Avrupa sanat filmlerinin 225 szgecinden geiren sinema tarzna ekiyor. O'Hehir Matrix'in btn bu filmler olduunu, ayn zamanda bir bilgisayar oyunu, Zen Budiz-me bir giri, bir Yeniden Dou meseli olduunu da ekliyor. Bu Matrix'in bir kark-tr olmadn gsterir. O, ayrca, kendi eitli anlat-sal kaynaklarndan alnm ekirdek temalarn kapsayc bir karmn kullanr. Btn tr filmleri, bildik olanla yeni olan arasnda bir dinamizm tesis etmek zorundadr. Matrix bu problemi pastile, yani eitli mutabakat trnden ve alt trnden zellikleri tutarl bir kurguda yeniden monte ederek zer. Yeniden monte etme, aslnda, onun ana tr dzeyinde balar ve trlerle alt trlerin birlemesiyle olumu kurgu boyunca devam eder. Bu, en ak biimde kendini, bir tutam Westernle birlikte, aksiyon, bilim kurgu ve korku gibi mutabakat trleri tarafndan standart bir biimde birletirilen temalarla, alt trlerin tanmlayc zellii olan kovalanan masum gerilimi (Thomas Anderson veya Neo hibir ey deilse bile bir

masumdur ve kovalanmaktadr) ve Matrix'e baieyi andran kavga sahnelerini kazandran Hong Kong dv sanatlar aksiyon film temalarnn ierilmesinde gsterir. Bahsettiimiz son iki anahtar alt trn ana zellikleri, yalnzca kahramanmzn Ajanlar tarafndan tam anlayamadmz nedenlerle kovalanmasn garantine almakla deil, ayn zamanda Neo'nun nihayet O olduunu dorulayan, sonuna kadar stilize edilmi bir dv ustal sunarak filmin gerilimine katkda bulunur. Ana tr, mutabakat trleri ve alt trlerinin yannda Matrix'in iki ana kurucu esi gerilim (Neo'nun, Morpheus'un ve Trinity'nin bana ne gelecek?) ve gizemdir (Matrix nedir?). Romans ana tr Matrix'e aray motifini verir. Aynca bizim iin kahramann bata ait olduunu fark etmedii tehdit altnda bir toplumu kurtard dm bir dnya fikrini verir. Herhalde Amerikan filmi zelliklerini gsterme konusunda trler arasnda en bata gelen Western tr de, bir yabancnn toplumu eytani glere kar koru-226 mak iin daha kapsaml bir toplumsal iyi adna eylemde bulunma yeteneini kefettii temel Romans motifinden hareket eder. Matrix Western trne gnderimlerde bulunarak, bilim kurgu filmlerini, daha nce Star Wars (George Lucas, 1977) tarafndan bariz bir biimde kurulmu olan bir balanty srdrerek en ok bilinen Amerikan film trne balar. Gelgelelim Matrix filminin Western'e gnderimlerle dolu olduu ak olsa da, bu gnderimler geicidir. Neo ile Ajan Smith arasndaki metrodaki son arpma sahnesi ikonografik adan Western tabanca sahnelerinin z be z torunudur; fakat Thomas Anderson, rnein John Wayne'de vcut bulan tipik Western kahraman deildir. Daha ziyade, Romans tr geleneine giren ve Luke Skywalker'dan farkl olarak bir acemi, Western kahramanlarnn ku-surlatrd bir yetenekleri gelitirme eitiminden gemesi gereken biridir. Bununla birlikte tpk ondan eski Western kahramanlar ve Luke gibi adaleti gerekletirme grevine atanr ve bylece temelden salksz ve terstopik bir toplumda kanunun ve dzenin gc haline gelir. Kukusuz, Matrix filminde ileyen en baskn mutabakat tr, bilim kurgudur. Terstopik bir gelecek dnya tehdidi bilim kurgu trnn alameti farikasdr. zellikle teknolojinin insan kimlii zerindeki etkisi sz konusu olduunda. Birok tr filmi - Western'i bilim kurguya balayan bir anlat paradigmas olarak- iyi kt arasnda bir mcadeleyi ierir. Bilim kurgu, eytani gleri anlalmaz ve tasavvur yeteneinin tesinde betimlemesiyle Western filmine nal toplatr. yi ve kt

arasndaki -Neo, Trinity, Morpheus ve onlarn tayfalarn Matrix ve Ajanlarn karsna karan- sava, bildiimiz dier bir bilim kurgu temasna, rnein beeri medeniyetin teknolojisini yeryzn yok edecek, bylece kresel boyutta bir veba getirip teknolojinin efendiliini sonunda insanl hem fiziksel hem ruhsal olarak kle yapan in227 san-d zeklarn eline verecek kadar gelitirilmi olmas fikrine dayanmaktadr. Bilim kurgu trnden alnm bu zellikler, bizden genellikle korku filmlerini artran bir gelecek hayal etmemizi ister. Jelatinimsi bir svyla dolu -rnein Invasion of the Body Snatchers (Don Siegel, 1955; Philip Kaufman, 1978) gibi eitli bilim kurgu ve korku filmlerine kadar geriye giden bir motif olan- kozalarda mahkm olmu insan imgesi, Matrix ile bilim kurgu ve korku filmlerinin kesime noktasnda bulunan dier filmleri birbirine balar. Dahas bilim kurgu ve korku filmi arasndaki sz konusu birleme, Matrix'in temel fikri olan sanal gereklik ile fiiliyat arasndaki kafa karklyla iyice glendirilmitir. Grnler dnyasnn sadece bir yanlsama olduu fikrinden imdiye kadar birok film faydalanmtr; Matrix'in fark, bu bildik temay kozalarda yaayan insanlarn tecrbe etmeye programlanm olduklar bir sanal dnya resmederek gelitirmektir. Bu sanal dnya bizimkinden ok farkl olmayan, fakat ada varoluun -ruhsuz mega-irketlerden, deri ceket gece kulb kltrne, zengin kendiler ile kenar mahalledeki gettolardan gelen toplum d insanlar arasndaki zenginlik farkna- souk unsurlarn vurgulayan bir dnyadr. Romans ana tryle bilim kurgu mutabakat tr arasndaki derin trsel balant, bizzat Matrix'in doasnda grlebilir: dm dnya olarak Matrix, insanln yanlsamasnn ardndaki metaforik l, zeki makinelerin ynettii dnya ve Tanr'nn lm. Gerekten de bu sanal dnyada Matrix insan hayatnn, anladmz kadaryla, "kkeni"dir. Matrix'te insan hayat hem yarat mitosunun sapk bir parodisini, hem de Fran-kenstein (James Whale, 1931) gibi korku filmlerinde hayatn yaratlmasn yanklar. Filmin banda masum, fakat kendi varoluunun anlamn kefetme arayna nceden balam biri olarak resmedilen Tho-mas Anderson, bizim iin zdeleme noktasdr. Bu sayede Morphe-us tarafndan Neo ile ayn anda Matrix gereinin iine itiliriz. Matrix hem bilim kurgu hem korku filmleri tarafndan paylalan 228

gzde bir temadan daha faydalanr: insan bedenine tecavz ve onu ele geirme. Bu fikirler Matrix filminde birok sahnede grlebilir: Neo'nun iine yerletirilen izleme cihaz, Morpheus'a yaplan ikence, bulup yok etmek iin programlanm olan aralar, dnyann bilgisayarlar tarafndan retilmi bir sanal gereklik olduunun kefi, gelecekte yaayan korkun toplumunun insanlar sanal bir varoluta esir aldnn ortaya kmas. Bizzat Neo tmyle insan olmaktan daha fazla bir eydir. Matrix'te iki farkl insan tr olmas arpcdr: "sahiden" insan olanlar ve Neo, Morpheus, Trinity ve dierleri gibi -bilgisayarlarn ykleme programlan sa olsuninsan varoluunda yeni bir aamay temsil eden dierleri. Matrix'in dier filmlerden ayran en nemli yanlar, onun grsel slubu ile seyircinin giderek daha ayrntl olarak tasarlanm ve gerilimi artan aksiyon sahneleri araclyla filme daha youn bir ekilde dahil olmasnn bir bileimini oluturur. Film boyunca eksilmeyen gerilim ve slup arasndaki ifte odaklanmay, filmin ekimi ve montajndan, sahneleri kullan biiminden, karakterlerin kyafetlerinden, gzlklerden ve silahlardan, kahramanlarn yank ten renginden ve atletik vcutlanndan kolayca anlayabiliriz. Matrix filminin bize slubun anlatya galebe almasn gsterdiini "dnmek iin birok nedenimiz var. Bu konuda herkes ayn fikirde deil. rnein baz eletirmenler filmi daha ziyade bilim kurgu eleri dolaysyla gklere -karyor. Fakat bu bize sadece bilim kurgunun ayna bir zelliinin onun "Hayatn anlam nedir?" ve "nsan olmak ne anlama gelir?" gibi Byk Sorular zerine odaklanmasdr. Bilim kurguyu biliyor olmamz demek, bu sorularn Matrix tarafndan da sorulmu olmasna armamamz gerektii anlamna gelir. Ne var ki bu, Byk Sorularn felsefi olarak bir nem arz edecek ekilde ortaya atld anlamna gelmez. Ne de filmde felsefi nem arz eden cevaplan bulunduu. Popler elence anlatlarna felsefi bir bak asndan bakmak belirli bir hassasiyet gerektirir. Elence anlats denilen her eyi deer229 siz felsefi ilgiler olarak bir kenara itmek, aka sadece felsefi kibri gsteren bir eydir. te yandan, btn elence anlatlarnn felsefi ilgilerini hakl karmak da o kadar kolay deildir. Peki, bu durumda, Matrix'e nasl yaklamal. Peter Jones eyrek yzyldan fazla bir sre nce, Felsefe ve Roman adl kitabnda, edebi metinlerin ve edebi yazarlarn, felsefi syleme ahsen dahil olmayan insanlar olmasna ramen, felsefi adan ilgin bir takm sorular ortaya atabileceini net bir ekilde aklamtr. Jones'un hareket noktas felsefecilerin edebiyat metinlerini her

zaman felsefi sonular karacak ekilde okuyabileceiydi. Jones'un rnekleri dnya edebiyatnn byk eserlerinden alnmt: Anne Karenina, Karamazov Kardeler ve Yitik Zamanlarn Peinde bunlardan sadece bazlardr. lk bakta Matrix'in de bu edebi devlerden birine ait olduu dnlebilir. Matrix'i, Jones'un, rnein Proust'un klasik eserini ve dierlerini ele ald gibi ele almak, filmdeki nemli felsefi temalarla nce bir gzel dalga gemeyi ve sonra onlar, tpk Jones'un Proust'ta bilgi ve yanlsama konulann incelemesi gibi, adamakll bir felsefi dnme davet etmek gerektirecektir. Yani Matrix'in onaya att sorulan felsefecilerin ciddiye alp dnmesi olanakl grnyor. Fakat Matrix'in kark-tr filmin eksiksiz bir rneini veriyor olmas, felsefi bir incelemenin gerekten deip demeyeceini sorusunu akla getiriyor. sterseniz unlara hemen bir bakalm. Matrix ve Edebi Tr Film Mutabakat trlerinin ve alt trlerinin ar eitliliini ve herhangi bir zel film tr iin tertipli bir tanmlama snflamasn retmenin buna kalkanlara sunduu glkleri dikkate alrsak, Thomas Sobc-hack, kendine Northrop Frye'yi model alarak, "edebi trn ortak bir biimde tr filmi olarak adlandrdmz btn filmleri tek bir snf al230 tnda toplayp" toplayamayacan dnmeyi seiyor. Sobhock, sonu olarak, Western ile kl filmleri arasndaki farkn veya biyografik film ve kolej filmleri arasndaki farkn ve hatta Western ve biyografik film arasndaki farkn, tr filmleri tarafndan paylalan ortaklklardan daha az olduunu ileri sryor. Sobschack'n hamlesi, trlerin "ne-kar" grnen unsurlarn bir araya getirmek hi bir ekilde bir tr tekine balayan temel tr zelliklerini azaltmayacandan dolay, trleri kaltsal olarak i ie gemi trler olarak ele almamz gerektiini syleyen fikri merulatryor. Bir filmi tr filmi yapan veya yapmayan fark nedir? lk olarak, tr filmleri bir hikye zerine odaklanr, "filmin dndaki bir meseleyle deil." kinci olarak tr filmleri her zaman iyi adamn ve kt adamn kim olduunu bize nceden bildirir. nc olarak, Shobchack, tr filmlerinin taklide dayandm kabul etmekle beraber, Northrop gibi, "gerek hayat" deil, dier filmleri taklit ettiklerini ileri sryor. Drdnc olarak tr filmler "zl biim duygusu"ndan, yani kurgudan hareketle tanmlanabilir. Tr filmlerinde kurgu, sahne ve psikolojiye dair gzlenebilir ayrntlar uzun sre dnmeye imtiyaz tanr. Ksaca, "ne olduu", niin sorusundan daha nemlidir. Beinci olarak, tr filmlerindeki karakterletirme, her

zaman bir tr zet kullanlarak yaplr Sobchack yle syler: "Bir karakteri sylediklerinden ve yaptklarndan deil, giydiklerinden tanrz." Shobchack 1975'te kostmlere dair bu satrlar yazarken, yirminci yzyln sonundaki moda dergilerinden frlam aksiyon film kahramanlaryla ilgili olarak tam tersinin sylenmesinin gerektiini pek grememi olabilir. Fakat bu beinci noktada kyafetlerle ilgili bir yorumdan daha fazlas vardr. Shobchack "artk seyirci tarafndan tannan bir karakterin ufak tefek olanlar haricinde hibir ekilde deimeyeceini" syler. Bu, Matrix'in Morpheus, Trinity ve Ajanlar iin fazla doru olmakla kalmayp, Neo gibi, bir usta tarafndan eitilmi, sonunda onu eytani glerle arpmaya srkleyecek bir kendini gerekletirme yolculuuna km Romans kahraman olduu iin 231 deiemeyen, gerek kahramanlar iin de geerlidir. Tr filmleri bu ekilde iler. Peki Neo'nun bir kendini gerekletirme yolculuunda olmas fikrini nasl anlamalyz? Buradaki "kendi" zihin felsefesinin ve psikolojinin tipik olarak anlad ey deildir. Neo gibi kahramanlar herhangi bir psikolojik derinlikten veya karmaklktan yoksundur. Shobc-hack'n arpc bir biimde gzlemledii gibi, tr karakterleri temelde seyirci tarafndan hemen tannabilen sabit ve dsal zelliklerin bir biriemesidir. Baka bir deyile, bunlar karakterlerdir ve ykndkleri ey fiilen insan bireyleri deil, teki karlatnlabilir karakterlerdir. Tr kahramanlar "yapabildikleriyle biz sradan insanlardan ok stndr; olaan bir insan olarak snrlandrlm olabilirler, fakat aksiyon sz konusu olduunda hibir snr tanmazlar. Bir canavarda veya kt adamda cisimleen eytani olan tespit edip ona meydan okuyabilir ve onlan yenebilirler." Matrix'in anlata! izgisi, eytann nerede yuvalandn -rnein Matrix'te- bulmay ve Neo'yu Ajanlarla dozu giderek artan savandan zaferle kabilmesi iin eitmeyi iermektedir. Her ne kadar Neo filmin sonuna kadar kendinin O olduunu fark etmiyor olsa da, tr filmlerinin sadk birer tketicisi olarak bizler, onun o olmas gerektiini en batan biliriz. Mesele tr gelenei tarafndan nceden zlmtr. Bunun Neo'nun psikolojik kiiliiyle hibir ilgisi yoktur, her ey anlat motifleriyle ilgilidir. Neo bilim kurgu dnyasnda bir Romans kahraman, Morpheus'un kefiyle ve Ka-hin'in onayyla gerek glerini belirleyen ve ortaya karan bir dizi arpmaya itilen ve gerek gleri kefettike O kimliiyle ortaya kacak olan masumdur. Yeni biri, bir acemi olduu iin Neo -Romans kahramannn kendini ve roln anlamasnda her zaman var olan- an-

latsal bir dnmden geer, fakat bunlar psikolojik gereklik anlamnda fiili deiimler deildir. Neo'nun anlatsal izgisi onu kenarda durmaktan Matrix'le olan kavgann tam ortasna atar. Neo anlatsal bir paradigma olduu kadar kendine zg bir psikolojiye sahip deildir. 232 Neo gibi karakterlerin psikolojik derinlikten yoksun olduu eletirileri, onun bir tr anlatsnn kurgusuyla ilikili olarak ilevini ve roln grmekte baarszdrlar. Eer Neo'nun bir Romans kahraman olduunu bilirsek, bu filmde deilse bile ncsnde Ajanlar ve Matrix'i alt edeceini biliriz. Felsefe ve Matrix Bu blmn banda Matrix'in metafizikten epistemolojiye, ahlak kuramndan, din felsefesine, toplum felsefesinden siyaset felsefesine, bilim felsefesine kadar ok fazla temaya temas ettiini sylemitik. Romantik komediler, rnein, u soruyu sorarlar: "yi hayat nedir?" Western ile sk dedektif filmleri u soruyu paylar: "Toplumda adaleti salamak iin ne tr bir birey gerekmektedir?" Bilim kurgu filmleri ise "nsan olmak ne demektir?" sorusunu sorma ihtimali en yksek trdr. Felsefi gnderimler tek bir tre mahsus deildir. Dahas, btn tr filmlerinin byle sorulan ayn ciddiyetle sorduunu da dnmememiz gerekir. Matrix 1999 ylnda gsterime girdiinde, hem niversite koridorlarnda hem de akademik konferanslarda, birbirini bulup ayn eyden sz eden felsefeciler olmutur. Herhangi bir felsefeye giri dersinde, Platon'un maara meselinden veya Descartes'n lk Felsefe zerine Dnceler kitabndan sz ederseniz, renciler ya hemen ellerini kaldrp ya da dersten sonra yannza gelip "Tpk Matrix'te olduu gibi, deil mi?" demi olabilirler. Kukusuz, Matrix'te felsefi gnderimler saysz; eitli felsefi yorumlar ile dnmleri hak ediyorlar. renciler Platon'un maarasndaki mahkmlar tarafndan tecrbe edilen yanlsamal dnyasyla Matrix'in kozalarndaki insanlar arasndaki balantlar hemen gryorlar. ocukluklarn maarada geirmi olan mahkmlar, nasl hayalleri gereklerden ayrt edemiyorsa, kozalarda esir insanlar da kendilerinin bilgisayar programcs veya hacker olduunu sanyorlar. renciler ayrca Neo'nun btn her eyin sa233 dece bir rya olduu gerei karsndaki aknlnn Descartes'n lk Felsefe zerine Dnceler'deki D Hipotezi'yle paralellikleri de hemen grebiliyorlar. Her

iki durumda da Matrix'in gnderimleri ncelikle felsefi dnceyi uyandrmay deil, gerilimi, kaygy, korkuyu ve hatta deheti arttrmay amalamaktadr. Peter Jones gibi biri felsefecilerin Anne Karenina gibi kitaplar felsefi temalarn yorumlamakta hakl olduklarn iddia ediyorsa, Jo-nes'un da -tpk ondan nce ve sonraki eletirmenler gibi- tematik olarak organik anlatlarla ilgilendiinin farkna varmak nemlidir. Buradaki genel fikir, Jones gibi -veya bu adan Matthew Arnold veya F.R. Leavis gibi- birinin ciddi dikkatini celbeden hikyelerin, btncl ve odaklanm bir tematik ekirdee bal olduudur. Bunlar ayrca zerine dnerek okunmay hak eden romanlardr. Eer dnerek okumay dllendiriyorlarsa, bunun nedeni onlarn okuyucularn sistematik olarak hikyenin edebi dnyasna ekiyor olmalardr. Matrix ise aksine seyircileri baka filmlerle karlatrma yapmaya itiyor. Tr metinler, farkna varlabilme konusunda, seyircilerin dier metinlerle, dier kabullerle, dier kurgularla, hatta felsefi temalarla ve metinlerle ainalna baldr. Bu yzden Matrix gibi metinlerin temelden merkezka metinler olduklar sonucuna varmak zor deildir -rgtleyici ilke, eldeki metnin dnda olanlarla balantlar kurma yeteneimize dayanr. te yandan Matrix gibi filmlerin birincil anlat arac -aksiyon, gizem ve gerilim- seyircilere felsefi olarak ilgin temalar ve motifler zerine dnmeye sevk etmez. Matrix, kark tr filmlere bir rnek tekil ettii iin, felsefi temalar, en fazla, seyircinin ilgisini harekete geirmek iin kullanmay mit edebilir, yoksa felsefi sorunlarn zlecei bir tanma ortam sunmay kendine ama edinemez. Bu arada film kendi tr sorunlarn gerekten zyor: Kahramanmz kefediliyor, bir acemilik eitiminden geiyor, nihayet kendi glerinin farkna varyor, dmanlaryla en nemli savalardan sa kyor ve sevgilisinin akn istemeye geliyor. Bu temalar anlat234 nn kendisi kadar eskidir. Gstermeye altmz ey, Matrix'te bulunan felsefi gnderimlerin, anlatsal nemlerini, filmin tr mirasndan, temel belirleyici tr olan Romanstan ald duruundan ve mutabakat trleri ile alt trlerinin kendine zg bir karm olmasndan alddr. "nsan olmak ne demektir?" Bu iyi bir soru olmasna iyi bir sorudur, fakat, en iyi cevaba, psikolojik kiiliklerden ziyade karakteri nceden belirlenmi ve deimeyen zelliklere sahip kahramanlar olduunu iddia ettiimiz bir tr filmi kahramannn yakndan incelememesiyle ulalamaz. Matrix felsefi neme sahip sorular sormaktadr; fakat amac, bir cevap olarak herhangi bir

aklama veya felsefi sav sunmak deildir. Bu nedenlerle, Matrix'in tartmasz bir ekilde bir tr filmi olduu sonucuna varyoruz ve olsa olsa bir sanal felsefe rnei. 235 Sahne 3 Matrix'i Yap-Bozumuna Uratmak 17 Keanu'ya Nfuz Etmek/Girmek (* penetraiton: kelimenin szlk karlktan, iine ileme, nfuz etme, girme, sokma, tesir; feraset, zek, anlaytr. Yazar penetraiton kelimesini bir uta nfuz etme ve teki uta fiziki anlamda girmek, delmek ve cinsel duhuln bulunduu bir sarka yrngesinde kullanyor. Dolaysyla anlam bazen bir uca bazen dier uca yaklayor. Fakat eksen ayndr. Bu eksenden ayrlmamaya altm.): Yeni Delikler, Eski Teraneler CYNTHIA PREELAND Matrix ve eXistenZ ayn yl gsterime girdiler (1999) ve sk sk karlatrldlar: Her iki film de zelliini bilgisayar retimi yanlsamalar ve gereklik katmanlarndan alyor. Burada iki film arasndaki birka temel fark zerinde younlamak istiyorum. Feminist bir felsefeci olarak beni ilgilendiren bir fark, bu filmlerin insan eti ve bedeninin deerine dair birbirine kart betimleri benimsemi olmalardr. Bu, onlarn ikinci bir farkyla, yani, seyircilere olan tavryla ilikilidir. kisine birden baktmda eXistenZ'in daha tatmin edici olduunu gryorum. zin verirseniz grlerimden bahsedeyim. Kahramanlar fiziksel gerekliin etrafndan dolamaya daha fazla muktedir olduka, Matrix, insan etinin stesinden gelmeye dair saf bir fantezi yaratyor. Kahraman, "nfuz edilmi/girilmi" ve bakalarna bal olmaktan, kendi kendini kontrol eden ve geirmez -hatta kurunlar bile- bir varla dnyor. Matrix bedenin (gerek, deien, et ve kandan oluan) kontrolden kabilecei ergenlik korkusu239 nu gsteriyor. Bu fantezi, otonomi ve zihinsel gler talep eden ve tuhaf davranan gen olanlara hayli yakan bir fantezidir. Oysa eXis-tenZ'teki bedenler, zellikle filmin kahraman iin, saldrya ak ve tekilere baldr. Bu filmin canl nfuz etme/girme ve biyo-morfik balant sahneleri bedenlerin hem keyif verici hem tiksindirici olabileceini gsteriyor. Bedenler (ve beyinler) bir insan nakledildii yerde brakabilir veya zarar verici olabilir ve yaralanabilir.

Her iki film de sanal gerekliin ne kadar eytani olabilecei zerine dnd iin, seyircilerin sinemann "sanal gereklii" ile nasl itigal edeceini ele almann birok ak yolu mevcuttur. eXistenZ, filmde grdmz herhangi bir eyin "gerek" olup olmadn soran bir eek akasyla biterek bu paralelde ilerler. Oysa Matrix insanlar yanltc dlerinden kurtaran bir kurtarc kahramanla biter. Film her ne kadar insan vcutlarnn kakla beslendikleri bir durumdan kurtarmay ycelie de, ironik ve iki yzl bir biimde, izleyicilerini koltua yaptran zel efektlerle dolu bir ka [escapist] fantezi reterek kendi sanal gerekliine tutsak eder. Ben eXistenZ filmindeki oyun katmanlarnn oyuncul zeksn tercih ederim. Aratrmak istediim iki tema balantldr. eXistenZ, sanal gereklii bir film yapmcsnn vizyonuyla kyaslayarak, gerek insan (veya teki) bedenlerin ada filmlerin batan kana vizyonlanndaki izafi yerini sorgular. nk eXistenZ, hem kahramanlarna hem seyircilerine sakatat halinde, bazen tiksindirici formlarda etle yzletirir; bedenden zihinsel ka fantezilerini beslemez. Bu filmi hem beyinlere hem bedenlere sahip varlklar olarak gizilgcmzn, feministlerin potansiyel anlamnda Matrix'tekinden ok daha zgrletirici bulabilecei, daha arpc bir grsn neren bir film olarak anlyorum. Bedenler, Zihinler ve Cinsiyetler Matrix kendi yldzlarna belirli bir bak fetiletiriyor. Filmin sanal dnyasnda, insan etinin gereklii, parlak siyah deriler veya la240 teksin ok iyi koordine edilmi bir btnlyle rtlmtr. Oysa eXistenZ bu gereklii etin yapkanlnda, -'slak donanmn'- kannda ve irininde sergiliyor. Bu farklar filmlerin birbirine benzer giri jeneriklerinde de aktr. Her ikisi de malumat paralarndan ina edilmi btnler metaforu kullanr. Matrix'teki paralar bilgisayar kodlarnn fragmanlar, siyah bir ekranda parlayan yeil harfler ve rakamlardr. eXistenZ filmindeki paralar belirsiz bir ekilde akla mikroskop altnda baklan hcre yaplarn getiren pembe, krem ve altn renkli biimsiz glcklerdir. Buradaki metafor mekanik deil biyolojik, dijital deil benzetir. Bugne kadar birok feminist felsefeci, bat felsefesinin, bedenlerinden, kan ve etten ibaret gerekliklerinden zihinsel ka arayan erkeklere ait bir macera olduunu iddia etmitir. Platon'un da dahil olduu bu tr erkekler, akn Formlardan ibaret bir dnya tarifeden Augustine ve Aquinas, cennette ruhlarn safln umut ederken, Des-cartes kimliini beden olarak deil, ruh olarak tesis eder. Dnme ve

hissetme arasnda keskin ayranlar izmek yine bu gelenein bir parasdr. Erkekler geleneksel olarak aklclk ve "yksek" zihinsel melekelerle, kadnlar beden, duygular ve ocuk dourma ve bakma gibi "aa" melekelerle ilikilendirilmilerdir. Bu zihinci [mentalistic] n yarg, yine, Matrix'in hi kukusuz bir biimde erkek olan bak asnda kendini belli eder. Cinsiyet rolleri asndan iki film arasndaki farklar, dikkatimizi erkek kahramanlarna younlatrdmzda daha net bir hal alr. Filmin yldzlan bugnn en ok az sulandran iki oyuncusudur, Keanu Re-eves ile Jude Law. Bu erkekler Clark Gable veya John Wayne gibi ma-o albeniye sahip erkekler deillerdir. Keanu/Neo, onu ilk, uyurken grdmzde uzun kirpikleriyle bir kz kadar "gzel"dir. Bembeyaz 241 bir teni vardr (hatta filmdeki baka bir karakter onun beyazl hakknda laflar eder) ve klszdr. Bir dansr gibi zarif hareket eder. Ju-de/Ted bir heykeltran elinden km elmack kemiklerine ve imre-nilesi kirpiklere sahiptir. nce st duda ona somurtkan bir ifade verir. Her iki kahraman da gl (ya da gl grnen) ve ara sra onun hareketlerini ynlendirerek liderlii alan kadnlarla eletirilmilerdir. Baz anlarda her ikisi de korunmasz, kendine gvensiz ve -en nemlisi- nfuz edilmi/girilmi olarak gsterilirler. Bu erkee nfuz etme/girme sahneleri veya erkek bedeninde yeni delikler amalar aklanmaya deer. Keanu'ya Nfuz Etmek/Girmek Matrix filmindeki ilk nfuz etme/girme sahnesi makine ynetimindeki yanlsamann eytani Ajanlarnn, Matrix'in Neo'yu yakalad ve sorguya ektii anda yaanr. Onu balayarak akrep benzeri bir yaratk olan dinleme cihazn acl ve tyler rpertici bir operasyonla gbek deliinden iine rnga ederler. Daha sonra kadn kahraman Trinity ve Matrix'e direnen dier radikal grup, lider Morpheus'a gtrmeden nce dinleme cihaz/bceini Neo'dan karrlar, bu baka bir vahi girme sahnesidir. Bcei Neo'nun gbeinden emsin diye silah benzeri bir aygt kullanrlar. Onlar karrken, Neo acyla lk atar. Bundan sonraki girme sahnesi muhtemelen filmin en rahatsz edici sahnesidir. Neo Morpheus tarafndan uzatlan "krmz" hap setikten sonra, insanlarn iinde bulunduklar halin dehetengiz bir grntsne tank olur. Bceimsi "makinehemirelerin" bakt, ra-himsi tplerin iinde yapay olarak muhafaza edilen saysz plak insan bedeni grr. Herkese, tahminen onlar besleyen ve artklarn

temizleyen bir sr tp sokulmutur. Klsz pembe bedenler iren ve korunmasz grnrler ve bu bedenlerin her tarafna filer, kablolar sokulmutur. Neo korku iinde soluunu tuttuunda, hemire -b242 eklerden biri onun kablolarn ve filerini paralar gibi kararak "sifonu ekmeye" hazrlanr. Neo bir doum-bedeniyle kaygan bir tple atlr, muhtemelen sklatrlmak zere. Kurtarlr, Neo daha nazik ve ho bir girme sahnesinde grnr. Yine, Keanu'yu masann stnde sergilenmi plak vcut olarak grrz. Bu sefer, vcuduna yavaa salman akupunktur ineleri batrlmtr. Buradaki girmenin huzurluluu ve iyilii, arka planda alan dini koro mziiyle vurgulanr. Morpheus Neo'nun kaslarnn gelitirilmesi gerektiini, onlarn hi kullanlmadklar iin km olduunu syler. Ah bir de biz srt st uzanp kaslarmz glendiren inelerle birlikte serin bir uykuya dalsaydk! Bu filmde Neo yle zel biridir ki, her eyi bir rpda renir. (Fiziksel eyler, yani azck budala ve saf olan Neo/Keanu'nun kendinin, insanln Matrix'teki zgrlklerinin kefaretini deyecek "O" olduunu anlamas biraz zaman alr). Annda programlama ve "ykleme" araclyla, Morpheus'un kk devrimci hcresi en yakkl, en ou hak eden, en zeki olanna bilgiler ve beceriler kolayca iletilir. Bu bir insann ensesine byk bir "fi"in sokulmas anlamna gelir. Bylece, bundan sonraki girme sahnesinde daha fazla iddet vardr ve Neo balant cihaz ensesindeki delie znk diye akldnda korkar. Sanallatnlm fiziksel eitim sayesinde Neo, aba gstererek gerek bedenine iletilen beceriler edinir. Bu psikokinetik yetenekleri abuk renir, terlediini bile grmeyiz. Her ne kadar aka korkutucu olsa da, ense fileri bir daha asla vurgulanmaz ve baka bir f taklma sahnesi grmeyiz; daha ziyade grup yeleri koltuklarna yaslanrlar ve biz ac ve iddete gerek kalmadan fiin taklabileceini varsayarz. Bu filer kolay giren filerdendir. nsanlar Matrix'e yeni bir farkndalkla gnderirler, bu farkndalk onlar inanlmaz uzaklara sramaya, srlerle dztaban polisle kavga etmeye muktedir klar. Sonunda hakknda konumak istediim son nfuz etme/girme sahnesine geliriz. Neo'nun bedeni Ajanlarla arpmas srasnda mer243

milerle delinir. "O" olmasna ramen (belki O olduu iin) Neo ac ekmek, hatta lmek zorundadr. Fakat Trinity (Kutsal Ruh?) gemide kalan hareketsiz bedenine onu sevdiini itiraf edip Kahin'nin onun sevecei erkein O olaca kehanetini, bu yzden gerekten lm olamayacan fsldayarak ona can fler. Neo byl bir ekilde hayata yenilenmi bir zgvenle dner, yle ki ona saldran Ajanlar bile telalanr. Daha nceki sahnelerde mermilerden kama konusunda olaanst bir yetenek sergilemitir, artk mermilerden etkilenmez hale gelmitir, hatta onlar havada durdurabilir. Bu yeni, kurtarc Neo imas, onun fiziksel olarak kusursuz ve bozulamaz olmasna yneliktir. Artk bir bakta duvarlarn tesini grebildii Matrix'te bu ekilde hareket eder. Matrix sinirsel-etkileimli bir simlasyondur; eitim programnda kullanldklarna gre, belli ki baz simlasyonlar faydaldr. Btn simlasyon sahnelerinde Keanu uzam salaryla, hibir ense fii olmadan ve ad artk ktye km olan uzun, siyah bir paltoyla daha bir yakkldr. htiyac duyabilecei her trl silah kuanm olarak Ajanlarn mermilerinden syrlr. Bu mkemmel, heyecan verici, unutulmaz Keanu/Neo btndr, kapanmtr, hibir a veya kusuru yoktur, hibir ekilde korunmasz deildir; ksaca, et ve kandan oluan fiili bedeniyle hibir fiziksel ilikisi kalmamtr. O etin fiziksel gerekliini geride brakmtr. Bahsetmeye pek demez, fakat Trinity karakteri (Carrie-Anne Moss) bu filmde tipik yardmc roldedir. Filmin banda bu 'kk kz'n onlarca polise meydan okuyup, sonunda kamay baard sahne ona dair vaatlerle doludur. Neo onunla karlatnda takma adndan tand o zeki hackenn bir kz olduunu renince arr (Trinity, btn erkekler gibi, der). Fakat bu al hamlelerinden sonra, Trinity yan kadn roln benimser. Bir iki sahnede becerisine tank oluruz, fakat bu nl hacken bilgisayar klavyesinin nnde anlaml herhangi bir ey yaparken grmeyiz (rnein Matrix'in kodunu hibir zaman incelemez). Orada Neo'nun cinsel ilgisini ekmek ve 244 ok nemli kurtarma iinde onu desteklemek iin vardr. Sarslmaz, asla duygularn ifade etmez Neo iin bildik kadn ilgisi ve 'ballk' sergiler. Onu Neo'ya yemek gtrrken, Neo'yu seyrederken, hatta koklarken grrz. Filmin sonunda Neo'yu hayata dndren ey onun akdr. Neo'nun her ihtiyacn karlamann yannda,

tipik ba-baerkil lider olan ve insanln kurtarcs olarak Trinity'e deil, oulfigrne bakan Byk Baba Morpheus'a da hizmet eder. Trinity aynca cinsel cazibe salamak iin oraya konmu "be-bek"tir.(* Hayranlarna ait web sayfalarnn hzla artmas bunu bir iaretidir. Sayfalardan birinde "La-teks, ate gc ve duvarlara ar ekim trmanabilme yetenei. Bir erkek daha ne ister?.. Daha dar bir ey giyemez miydi?" simsiz. website: http://members.tripod.com/mptracl0/id40.htm (Carrie-Anna Red Planet filminde Val Kilmer'n karnda benzeri bir rol oynamt).) Hayranlar onun "gzel k"n gklere karmtr. Trinity bir yerde Neo'nun Morpheus'u kurtarmasna yardm eder, burada kendi payna den kadar adam ldrr; fakat belli ki asl ii dekor olmaktr. Carrie-Anne tenine yapm siyah lateks-deriyle inanlmaz seksi grnr. Doru, bir yerde helikopter uurur, takat o anda bile ileri birbirine kartrr ve Neo tarafndan kurtarlmas gerekir. En sonda iffetli bir pckle dllendirilir, ama filmde zerre kadar erotizm yok; cinsellikten zevk alan tek kii Cypher'dr, tabi ki kt adam. Filmdeki teki kadn da ablondur. 'Kahin' (Gloria Poster), kabile bycsnn bilgeliine ve sezgilerine sahip siyah bir kadndr. Kenar mahallede yaayan bir bykanne gibi grnr (Size "Nene" diyebilir miyim?) frndan yeni pimi kurabiyelerle birlikte kehanetler karr. Filmin kadnlarn bir ablon olduu iddiama kar kacak kii, nce u soruyu cevaplandrmaldr: Matrix'te neden hibir dii Ajan yok? Bu filmdeki makineler bile cinsiyeti. eXistenT'teki Jude'a Nfuz Etmek/Girmek eXistenZ filminin ynetmeni David Cronenberg, bugne kadar sk sk, onun en bilinen filmi The Fly'daki rm bilim adamnda oldu245 u gibi, erkek bedenini olaand arpklarn betimlemitir. Cronen-berg'in filmleri hep "aykr" cinselliin ve hatta Videodrome'daki kahramann karn deliinde video kasetlerin sokulduu bir boluk amas gibi "vajinalatrmalar"n altn izmitir. Baz filmleri kesin beden-zihin ikiliini ykar, rnein Scanners'taki telepatik kahraman. Cro-nenberg kendinin "Yeni Et" dedii eyle ilgilidir. Cinsiyet ayrlklarnn belirgin olmad, yeni cinsel organlarn ve yeni deliklerin bulunduu yeni bir beden vizyonuna sahiptir.(* Cronenberg bu "Yeni Et"in ne olduunu bizzat aklyor "insan olmann fiziksel olarak geldii anlam aslnda deitirebilirsiniz... nsanlar cinsel organlann dei toku edebilir ya da remeyi cinsel organsz

yapabilir... Kadn ve erkek arasndaki fark ortadan kalkacak ve belki daha az kutuplam ve daha i ie yaratklar haline geleceiz." Chris Rodley, ed. Cronenber on Cronenberg (Londra: Faber and Faber, revised edition 1977), s.80-82.) Karlatrrsak, Matrix deimeyen, bildik, eski karakterleriyle skc bir biimde cinsiyeti grnyor: onu seven bir dii ortan yardm ettii erkek kahraman, anlayl bir anacl danman ve gl bir baba figr. Jude Law eXistenZ filminde, sanal oyunlar endstrisinde bir acemi olan ve zeki bir tasarmcnn, Allegra Geller'in 0ennifer Jason Le-igh) rn olan yeni bir oyunun demosunun denemesine katlan Ted Pikul rolndedir. Seyircilerden biri Allegra'ya bir suikast dzenlemeye kalknca Ted onu karr, Allegra onunla gider nk onu korumalardan biri sanr. Sonra durup neden bir "skc Halkla ilikiler" elemanyla esir kaldn sorar kendine yksek sesle. Jude'un skc H eleman olmas Keanu'nun Matrix'te bir hacker ve siyahlar giyen bir sava olmasyla keskin bir tezat iindedir. eXistenZ, erkek her zaman korku iinde ve kendine gvensizken, kadn bilgisayar uzman ve karar veren kii yaparak standart cinsiyet rol ablonculuunun altn oyar. Bu cinsiyet eitlemeleri bu filmdeki nfuz etme/girme anahtar sahnelerini inceleyerek aratrlabilir. Tuhaf bir ekilde Ted/Jude kendine daha nce hi bio-port taktr-mamtr. Bioport, bel kemiinin altna alm olan ve "MetaEt oyun kapsl"nden altrlan sanal gereklik oyunlarna bir insann gir246 meini salayan deliklerdir. Bu kapsller, sentetik yumuaka paralarndan karlm, genetik olarak deitirilmi, insanlar bio-portlar-na giren etimsi gbek balaryla balanrlar. lk girme sahnesi, Ted iin bir bio-port delii almasyla ilgilidir. Onun "diil" rol, bir tr histeri ile aikr klnr. Cerrahi mdahaleye direnen Ted itiraf eder, "Bedenime girilme [... duraklama...] yani cerrahi olarak girilme korkum var." Homoerotik kinayelerle dolu bir sahnede kendine karaborsadan bir bioport edinir. "Gas" (Willim Dafoe) Ted'in arkasnda dev, byk bir delme tabancas kullanr. Ted domaldnda, Gas unlar syler. "Bu dnyada kesinlikle kanman gereken tek ey, bir delik acyla dalamaktr." Ted'in ima edilen "diiletirilmesi" Allegra'nn hemen arkasndan Ted'in yeni deliine, hl narkozun etkisiyle hareketsizken, bir kablo sokmasyla iyice vurgulanmtr. eKistenZ filminin anlat erisi, Neo/Keanu'nun her tarafna kablolar girmi olmann "kt, kirli" durumundan fiziksel eksiklik "temiz, iyi" durumuna terfi ettii Matrix'ten

farkldr. eXistenZ filmindeki sahneler, oyun kapsllerinin oyun portlarna girmesini duyusal, belki kirli ve riskli, fiziksel bir ey olarak gsterir. Porta girilme ve zevk alma, filmin imgelem dnyas araclyla, yemek ve seks gibi dier normal fiziksel srelere balanr. Oyun oynamann ve fi taklmann erotik boyutlar birok sahnede vurgulanmtr. Bir keresinde Ted Allegra'nn arkasna kk bir kapsl takarken, onun bio-portunu yalar. Fakat birka dakika gemeden yeniden edilgenlii vurgulanr: Allegra pantolonunu kardnda, Ted szlanr, "Bedenim hakknda ok endieliyim... kendimi ok korunmasz hissediyorum." Sanal gereklik alkanlyla cinsel itkiler arasndaki balantlar Allegra hastalkl bir oyun kapslne balanma saplants yaadnda vurgulanr. Kapsl kvranmaya ve kararmaya balaynca, Allegra hemen hasta olur ve mikrop kapar. Ne yapacan bilemeyen Ted onu kapsle balayan ba keser, fakat Allegra'dan Ted'in aresiz baklar altnda kanlar fkrr. Bu sahne oyunlar, erotizminin tpk fiili seks 247 gibi riskli olduu noktasna kant tekil eder. Zihnini veya bedenini bir bakasnnkine balamak veya amak lmcl olabilir. eXistenZ bizi birok sahnede kapsllerin yapkans i ileyiine frlatarak, sanal oyun mimarisinin etli fizikselliini akla getirir. Alleg-ra'nn kapsl bir tamir atlyesinde tamir edilirken, operasyon tpk bir ak kalp ameliyatna benzer. Baka sahneler Beyin Zan Sistematikleri firmasnn bir kapsl montaj fabrikasnn kasvetli almasn gsterir. Ted kendini, yumurtalar almak, paketlemek ve etiketlemek iin iinden kanlar fkran kurbaa karnlarn ustaca yararken bulur. Filmin yapkan bulama ile snrda saplants Ted ile Allagra'nn mu-tant kkrdandan yaplma bir yemek getirilen restoran sahnesinde dorua kar. Ted'in nfuz edilme/girilmesi mermi olarak insan dileri skan bir tr kkrdak silah alabilmek iin mide bulandrc yemei hastalkl bir itahla yemesiyle geniler. Neo'nun temiz, metal silahlar ve mermileriyle tezatlk, herhalde bundan daha keskin bir biimde ifade edilemezdi. Cronenberg, Ted rolne oyuncu bulmakta glk ektiini sylyor. nk "bir kadn oyuncunun ba rol oynad ikincil rol iin birok erkek starla konutuunuzda, filmde oynamaktan ekiniyorlar... nk dikkatlerin odaklanaca bir kadnn yannda ikinci keman olacaklarn biliyorlar... bu hl bir maoluk olaydr." Buradaki ters dnm cinsiyet rolleri arpcdr. Tartmasz bir ekilde Keanu'dan ok daha iyi bir oyuncu olan Jude kendi kaprisli, telal ve histerik

roln baaryla oynuyor. Bu filmde genellikle erkeklerden oluan ergen seyircinin zdeleecek hibir ey bulamamasna amamak gerekiyor. nk Jennifer Jason Leigh'in oynad Allerga'da Trinity gibi "bebek" dii hacker deildir. Allegra ho, akl ve gl bir kadndr, asla ikinci role dmez. Hatta Ted'i ldrerek kendi yaratm olduu oyunu kazanacak kadar kurnaz ve rekabetidir. 248 Filmler, Gereklik ve Yanlsama imdi gzden geirmi olduum girme/nfuz etme sahnelerinin ait olduklar filmlerin daha geni "mesajlar" ile nasl balandna bir gz atalm. Hem Matrix hem de eXistenZ gerekliin yapay versiyonlar tarafndan aldatlmann veya batan karlmann ne anlama geldii konusunda sorular soruyor. Demek ki hikye fi taklmaktan bir ka hakknda. Neo bulac filerden ve hatta mermi deliklerinden azat olmak iin igrlerini kullanr. Sonunda Matrix'i yenip tekilere zgrlk vaat ettiinde, onu teki insanlann stnde, yer ekimine aykr bir ekilde uarken grrz. Oysa eXistenZ filminin sonunda, gerek ile yanlsama arasndaki ayrm yapamayacak durumda hissederiz kendimizi. nk seyrettiimiz filmin tamamnn bir yanlsama, sanal oyunun bir denemesi olduunu renmiizdir. Bu "d" oyunun birok yan i oyuna benzer ve biz seyirciler bile neyin gerek neyin yanlsama olduuna arm olabiliriz. Korkmu olan karakterlerden biri "Acaba, hl oyunun iinde miyiz?" diye sorduunda bu kafa karkl somutlar. Bu iki farkl son sinemann bir yanlsamalar yaratan bir medya olarak gcn yanstmada iki filmin stratejilerini gsterir. deal olarak, tutarl olmak istiyorsa, Matrix'in seyircileri kendilerine ait daha yaratc seim lehine filmlerin batan karan yanlsamalarn tanmaya ve reddetmeye sevk etmesi gerekirdi. Fakat korkarm tam tersi oluyor. Film yalnzca Matrix'ten zgrlemeyi kutlamakla kalmyor, ayn zamanda heyecanl sinematik yanlsamalardan keyf almay kutluyor. Geminin Matrix d ortamnda hayatn o kadar da gzel olmadn hatrlayn. Her ey gri ve soluktur; insanlar mlerdir ve bir bulama yer dururlar. Tayfalarn salar rahipler gibi kesilmitir, ypranm, berbat, onlar biimsiz gsteren kyafetler giyerler. Keanu'nun hi kukusuz hayranlarnn en ok sevdii imgesi, daha ziyade sim-lasyon iinde ortaya kt anlardr: yakkl, daha uzun salar, ense-fisiz, siyah palto, havada uular. Keanu/Neo, harika hareketlerini, 249

hz ve ldrme gcn ancak simlasyonlarda sergileyebilmektedir. Benim nemine iaret etmek istediim nokta, sinema dnyasnn daha ikna edici, daha gsterili ve aklda kalr olduu yerdir: iddiam o ki bu dnya simlasyon dnyasdr. Buna uygun bir ekilde bizim sonunda geldiimiz dnya, Neo'nun "gerek" olduu iddia edilen bedeninin yatt ve Trinity ile yeni bir temas potansiyeli ieren gemi gvertesi deildir. Bunu yerine yakkl Neo'nun Matrix'in ynlar arasnda paltosunun eteklerini savurarak yrdn, sonra bize "kurallarn ve kontrollerin olmad bir dnya, snrlarn ve engellerin olmad bir dnya, her eyin mmkn olduu bir dnya," vaadinde bulunarak gkyzne utuunu grrz. Uuu, tpk szleri gibi, insanlarn fiziksel bedenlerinin snrllna mahkm olmadn akla getirir. Film seilmi birka kiinin kurallara tabi olmad bir zihinsel gerekliin ka fantezini besler (Bu seilmiler en azndan ie gitmek, yeni becerileri renmek iin eekler gibi almak zorunda deillerdir). Filmin bize brakt vizyon Neo'nun fiziksel gereklii, tpk Sperman gibi at grntdr. Seyircilerden yanlsamadan kamas istenmitir, fakat bu, bizi kendi olaanst grselliiyle batan karmaya alan bir film tarafndan iki yzl bir ekilde yaplr. Oysa, eXistenZ'in oyun iinde oyundan oluan bir doku olan kurgusu bizden yanlsamal gerekliin normal hayata tercih edilir olup olmadn dnmemizi ister. Filmin sonunda Allegra'nn "eXistenZ" oyununda Ted'i yenmesinin, "transCendenZ" denilen baka bir oyunun demo versiyonunun bir yanlsamas olduunu reniriz. Filmimizin karakterleri rollerini tartmak ve olanlara glmek iin "eXis-tenZ" oyunundan karlar; komik oyun eriimleri zerine yorumlarda bulunurlar. Birdenbir Jude'un, film boyunca kulland dz Kanada aksan yerine, kendi normal Britanya aksan ile konutuunu duyanz. Matrix'in iki yzl bir ekilde, seyircisini yanlsamal bir gereklie esir almak iin sinematik hilelerin bir cephanesini kulland yerde, eXistenZ oyun oynamaya srekli olarak film yapma metaforu olarak 250 gnderimde bulunur. Bu Country Gas Station denilen yerde, Gas'n Allegra'ya, "Senaryondan holandm, ben de oynamak isterim, dedii yerde vurgulanr. Daha sonra Allegra oyun yazarlarnn tpk rejisrler ve editrler gibi olduunu anlatr. eXistenZ oyunlarn veya filmlerin iine girmelerin "bizim iin kt" olduunu sylemek gibi basit bir yargda bulunmaz. Bu yzden Matrix'in temel riyakarlndan uzak durur. Ted oyun oynamann bir psikoz unsuru ierdiinden kayglanr, fakat

eXistenZ bize ayn zamanda, Ted oyuna ara verip olaan gerekliin oyuna kyasla skc olduunu rendiinde, oyun oynamann saf zevkini gsterir. Matrix, insanlar kendi yarattklar bir gereklie geri kazanmak gibi bir szde amaca hizmet ediyor, fakat btn bu sre boyunca seyircileri hibir ekilde, sadece bir film olduunu itiraf etmedii bir gerekliin iine davet ediyor. eXistenZ tam tersine: byk altndan glmseyerek oyunlarn albenisinde delikler ayor ve seyirciye gerek hayattan sklm olduumuz iin fantezilerden zevk aldmz hatrlatyor. Meslekten felsefeciler her iki filmin de gereklik ve yanlsama zerine, aylak felsefe rencilerinin "Yoksa ben kendini insan sanan bir kelebek miyim?" gibisinden amatr dnmler sunduunu syleyebilir. Her iki film de insanlarn makinelere bamllna bir uyandr. Fakat sahne arkas grntleriyle DVD'leri, film mzikleri, seri olarak retilmeleri, websiteleri ile gelen filmler, kendi balarna, elencemiz iin baml olduumuz ve seyirciler olarak fii takp seyredeceimiz simlasyonlardr. Sizce hangi film, "balanm" zihin ve bedenlerin keyfine dair daha drst ve rahatsz edici bir vizyonla birlikte, bu bamllk zerine daha fazla dnmeyi tevik ediyor? Ben iki film arasnda bunu baarann szde daha derin, yakkl ve "zgrletirici" olan Matrix'in deil, daha ak bir ekilde aptalca ve ar olan eXistenZ'in olduunu iddia ettim. 251 18 Martix, Marx ve Kalem Pil Hayat MARTIN A. DANAHAY ve DAVID RIEDER Matrix yirminci yzyln sonuyla yirmi birinci yzyln Amerika'sn-daki ortalama Amerikan iisinin smrsn Marksist bir perspektiften dramatize etmede iyi bir i baaryor. Film, Karl Marks'n almalarnda bulunabilecek saysz sosyal ve ekonomik temaya gnderimde bulunuyor. El cihazlar bulunduklar yeri ve iki teslimat arasndaki geen sreyi gsteren kargo iilerinden, daktilo vurular dakika be dakika kaydedilen veri giri elemanlarna, yapt telefon says izlenen mteri servisi temsilcilerine kadar Amerikan iileri, Marks'n yzyl nce yazd gibi giderek daha fazla teknolojik gzetim altna alnmaktadr. Eer, on dokuzuncu yzylda iliin kapsnda aslan saat, kapitalistin basksnn bir iaretiyse, bugnn alanlarn ofis iinde ve dnda her hareketini takip eden ynetim yazlmlar duvar saatinden yalnzca bir derece farkyla ayrlmaktadr. ilerin makineler tarafndan artan kontrol ok uzun zamandan beri

Marksistlerin mesele edindii bir konudur ve Matrix bu sre giden trendin terstopik ie-rimlerinin rneklerini sunmaktadr. Neo'nun en youn ve korkutucu anlarndan biri, o ana kadar ki btn hayatnn yardoru olduunu fark ettii andr. Neo umutsuz bir ekilde koltuuna tutunarak geriye yaslanm, ykleme programnn anlamsz beyaz mekannda bir televizyon ekranna bakmaktadr. 253 Morpheus, rahat bir ekilde koltuuna oturmu, Neo'nun yeni kam olduu ehrin titrek, insana ikence eden bir grntsnden tekine, kanal deitirmektedir. Morpheus, "Bir d dnyasnda yayordun, Neo. te bu dnya bugnk dnyadr," der. Televizyon ekrannda Neo'nun kentli varoluundan anlk grntler, yerini, makinelerle yaplan savan sonucu, batan sona yanm ve harap olmu bir ehrin kasvetli grntlerine brakr. Ykleme programnn kr edici beyaz sner ve bir dakika sonra, Morpheus ve Neo kendilerini kentsel ykm ve mutsuzluun ortasnda bulur. Morpheus yle syler: "Hakikat lne ho geldin." Neo, Morpheus'un kendine gsterdii eylere hibir ekilde hazrlkl deildir. Olanlar onu amtr, geriye doru sendeler ve dengesini korumaya alr. Morpheus Neo'yu gnlerce evde tek bana, sabahlara kadar bilgisayarn banda oturtan soruya yant verir: Matrix nedir? Kontrol. Matrix, insanlar kontrol altnda tutmak ve u eye dntrmek iin ina edilmi bilgisayar retimi bir d dnyasdr. Morpheus bir Duracell pil, bir kalem pil gsterir. Filmin balarnda Neo "intihar kaplar" olan bir Cadillac'n arkasna bindii zaman, Switch ona "kalem pil" der. Kalem Pil banda Marks'a gre, iiler kapitalizmde iin gereklerinden "yabanclatrlm" olduklar iin emekleri ile rettikleri sermaye arasndaki ilikiyi gremezler. Dahas, almaya zorlandklarn fark edemezler, emeklerini zgr bir biimde sattklarn inandklar bir "serbest" piyasada altklarna inanrlar. Aslnda, diye iddia eder Marks, smrlmektedirler, nk nasl ve ne zaman alacaklarna karar veremezler. verenlerin sermaye sahipleri tarafndan dikte edilen artla254 rn kabul etmek zorundadrlar. Kalem pil gnderimi, kleler veya mecburi hizmetle askere alnanlar gibi, makineler iin g salayan iilerin zor durumuna dair Marksist endielerin bir ifadesi olarak

okunabilir. Marks, mehur Ko-minist Manifestosunda (1848) Avrupa'daki 19. yzyl fabrika iilerinin smrsn tarif eder. O dnemin iileri hakknda ve onlar iin yazmaktadr: Modern endstri, ataerkil sahibin kk atlyesini endstriyel kapitalizmin byk fabrikasna dntrmtr. Fabrikalara tktrlan emek kitleleri askerler gibi rgtlenmilerdir. Sadece burjuva snf-nn ve burjuva devletinin klesi olmakla kalmaz; makine, ustaba ve hepsinin stnde fabrika sahibi burjuva bireyi tarafndan her gn her saat kleletirilir. 19. yzylda, srekli anan sayda insan iin i, giderek anlamszla-yordu. ilerden ank kendi yaadklar yer iin kiisel olarak anlaml, yapmaktan gurur duyduklar rnler istenmiyordu. Daha ziyade grevleri yerine getirmeleri isteniyordu. Bu grevler, tekrar iilere satlacak olan metalardan giderek daha fazla soyutlanyordu. O zamanlar, tpk imdi olduu gibi birok i, yabanclamaya yol aan "kalem pil" grevi grmek anlamna geliyordu. nsanlar yabanclamadan psikolojik ve bireysel bir tecrbe gibi bahsetse de, Marks'n eserlerinde yabanclama toplumsal ilikilerin kapitalist biimlerinin bir rnyd. Morpheus "Kap Bekisi" grevini grd sahnede Neo'yu, u aadakileri syleyerek fetheder: Matrix bir sistemdir Neo. Bu sistem bizim dmanmzdr. indeyken, etrafna baktnda ne gryorsun? adamlar, retmenler, Avukatlar, Marangozlar. Zihnini kurtarmaya altmz insanlarn ta kendilerini. Biz bunu baarana kadar bu insanlar sistemi n bir paras olmaya devam ederler. 255 Marks iin kapitalist sistemdeki toplumsal ilikiler, kendi emeklerini pazarda satlacak metalar olarak gren iiler veya insanlann deil, metalar arasndaki ilikilerin (sistem diye okuyun) ifadeleridir. Marks iilerin kapitalist sistem altndaki koullarn enine boyuna inceler ve ilk bakta fark edilmese de, i, Matrix'in kurgusunun nemli bir vehesini oluturur. " cretli-Emek ve Sermaye," adl makalesinde Marks, iin neden bir "kalem pil" statsne dnmek zorunda olduunu aklar: Emek gc... bir metadr, ekerden ne daha az, ne daha fazla. Birincisi zamanla llr, ikincisi kiloyla. Kapitalist sistem altnda birok iinin altklar fabrikalar ve irketlere sattklar "meta" gten baka bir ey deildir. Matrix'te bu "gereklik", tabut benzeri tpler

iinde sessizce yzerek bir elektrik santraline balanm olan plak ve korunmasz insanlk sahneleriyle ak bir biimde dramatize edilmitir. Tahminen bu elektrik santrali, onlarn d hayatlarnda paravanla evrilmi kk blmelere tktrldklar irket binasn temsil etmektedir. Matrix bir ii snf, Ajanlar, sermayenin gardiyanlardr. Elektrik santrali ekimi, Morpheus'a, "umutsuz bir biimde sisteme bal" ve onun szleriyle smrc boyutlarndan kurtulamayan bir insan bir "kalem pile" benzettii tanmn grselletirmesine yardm etmektedir. Diyalektik Dnce Marks dncesinin kuramsal temellerini, ksmen, Alman felsefeci G.W.F. Hegel'in "diyalektik" felsefesinin yeni bir okuma biiminden devirmitir. Marksist dncede diyalektik, bir evrim ve ilerleme kuramdr. nsanlk tarihindeki hareket ve deimenin itici gc256 nn kart kuvvetler arasndaki mcadele olduu Hegelci fikre dayanr. Diyalektik dnen biri, dnyay hayatn hibir zaman durmad, srekli evrim geiren bir yer olarak dnen kiidir. Dahas, bir di-yalektiki iin dnya, maddenin bireysel molekllerinden, karmak fikirlere kadar her ey arasndaki kartln sz konusu unsurlan yeni bilin ve rgtlenme dzeylerine ulamaya zorlad bir dnyadr. Marksist Leon Troki "diyalektik dnceyi" aadaki pasajda sinemaya benzetir. Diyalektik dnme gndelik dnmeye, hareketli resmin (film) duraan resme (fotoraf) olan ilikisi gibi ilikilidir. Hareketli resim duraan gereksiz klmaz, fakat onlar hareket yasalaryla birbirine balar. Diyalektik bir dnr bir resmin bin szck anlattn syler, nk btn resimler, ayn anda anlam iin rekabet eden dnya leindeki bir resimler ebekesinin dnmdr. Diyalektik bir dnr, eyay grndkleri halle kabul etmez; nk hayat her resmin iinde ve dnda srekli hareket halindedir; hibir ey asla "durmaz." Matrix, "resmin iindeki hareketli bir resim" Neo'nun zihninin diyalektik evrimini resmeder. nk hareketli resim tanm gerei, bir dizi yansmadan kmtr: gne gzlkleri, kaklar, bir ayna ve bir yerde de Kahin'in evinin kap tokma. Bireysel yansmalar veya "duraan fotoraflar" filmin stnde ileyen bir "hareketli resim" yaratmak iin birleirler. Bu hareketli resim, kalem pili hayatn amaya alan Neo'nun diyalektik geliimini resmeder.

Filmin ilk yarsndaki iki sahne, "Tavan ininden aa" ve "Gerek Dnya", Neo'nun diyalektik olmayan bir kalem pilden, diyalektik bilince sahip bir savaya dnmn yanstr. "Tavan deliinden aa," sahnesinde Neo bize Morpheus'un gne gzlnden yanstlr. Neo henz seimini yapmamtr. Krmz ve mavi hap hl Morpheus'un uzatt ellerindedir. Morpheus'un gne gzlnn 257 camlarndan ayr ayn yanstlrlar. Sanki bir kalem pili olarak srd diyalektik olmayan hayat yanstr gibi, Neo'nun hayali her iki camda da yansr. Tpk bir fotoraf gibi, Neo her iki erevenin iinde de ayndr. Neo krmz hap setikten sonra yansmas da deimeye balar. Hapn kendisini etkilemesini beklerken, sandaki ayna paral bir Neo yanstr, diyalektik yolculuu balamtr. Daha sonra "gerek dnyada", Matrix'in d dnyas ile gerek dnya arasndaki diyalektik ayrlma tamamlanr. Neo'nun "ifte imaj" deiir. Morpheus kalem pili gsterdii zaman, Neo'nun grnts, daha nce "Tavan ininden aa" sahnesinde mavi hap gsteren gzlk camndan yansmaz. Onun yerine imdi bir kalem pil gemitir. teki gzlk camnda "gerek" Neo tek bana durur. Neo artk diyalektik bir bilince sahiptir. Yolculuu balamtr. Filmin daha sonraki sahnelerinde Neo'nun yanslamalar, kimliinin bu iki zt yann birletirme abasn yanstr. Hayatnn kart imgelemlerini, Matrix'te olanla, "gerek dnya"da olan amaya alr. Bu dnce zincirini takip edersek, Neo'nun "O"na, Nirvanams dnm aadaki ekilde yorumlanabilir: Neo yabanclam ve ya-banclamam hayattan arasndaki ztln stesinden gelerek, yeni bir diyalektik bilin dzeyine erimitir. Neo artk [One, yani bir, yani] O'dur, nk artk iki dnya arasnda blnm deildir. Matrix ile Marksist dnce arasndaki nemli bir fark, "Bir"in asla bitmeyen bir evrimin iinde olan iki yarmdan olumasdr. Baka bir deyile tavan ininin dibi yoktur. Cypher ve Meta Fetiizmi "Mutluluk anlamas" adl sahnenin ikinci yansnda, Cypher bir restoranda Ajan Smith'in karsnda oturur. Cypher byk, sulu bir biftei kesmekle meguldr. in porseleni tabaa arpan atal ve kak sesleri duyulur ve krmz arap, kadehinde hafif hafif salnr. Cypher hata yapmak zeredir. Direni savas hayatndan bkmtr. 258

Nebuchadnezzar'n gvertesinde geirilen bir dokuz sene sonra, teslim olmutur ve Matrix'e balanm bir kalem pil olmak iin ikinci bir frsat karlnda btn tayfa arkadalarn ele vermeye razdr. Ajan Smith son cevabnn ne olduunu sorar, fakat Cypher cevap vermeden nce, yle syler: Bu biftein var olmadn biliyorum. Azma gtrdm zaman Matrix'in beynime onun sulu ve lezzetli olduunu sylediini biliyorum. Dokuz yl sonra neyi fark ettim biliyor musun? Cehalet mutluluktur. Cypher'n son cmlesi biftekten bir lokma srdktan sonra sylenir. Sahne sona ererken bir harpn dikey izgileri yerini Nebuchad-nezzar'daki bilgisayar ekranlarndan akan gayriahsi yeil kodlarn dikey izgilerine brakr. Cypher, yedii biftein anlamszlnn gayet bilincindedir. Onun gerekte var olmadn bilir. Marksist terminolojide bu biftee meta, Cypher'n alk ektii eksiksiz mutlulua da "meta fetiizmi" denir. Marks Kapital'in 1. Cildinde "Meta Fetiizmi" balkl blmde unla-n yazar: Bir meta... gizemli bir eydir; nk iinde sakl insan emeinin toplumsal karakteri insanlarn karsna, bu emein rnnde kaybolan nesnel bir karakter olarak kar; nk aslnda kendi emeklerinin nihai bir rn olan retim ilikileri, onlara, kendi aralarnda deil, fakat emek rnlerinin arasnda bir sosyal iliki gibi sunulur. Bu blmde Marks bizimle, yani bu dnyann iileriyle, iilerin rettikleri rnler arasndaki ilikiyi tarif eder. Marks'n terimlerinden bazlarn anlamak gtr: "emek rn", "retim ilikileri"; "toplumsal ilikiler". Temel kavramlar anladmz zaman, takip etmek daha kolay olur. Marks iin yeryzndeki btn metalarn -ara259 balar, bilgisayarlar, yazlmlar, ayakkablar, mobilyalar, kitaplarn- var olma sebebi birilerinin kiisel "emek gcn" onun retimine koymu olmasdr. Metalar almak iin kullandmz para bile birilerinin emek rndr. Sorun, bizim, dnya iilerinin, satn aldmz mallar "fetiletir-memiz"dir. Baka bir deyile sk sk aadaki gerei gremeyiz: satn aldmz metalar, tpk bizim gibi insanlar tarafndan retilmitir. Kazandmz parayla satn aldmz ayakkab iiler tarafndan iiler iin yaplmtr. nsanlk d koullarda alan Asyal iileri duymuuzdur, fakat en sevdiimiz marka spor ayakkaby almaya devam ederiz. e giderken arabamz iiler tarafndan yaplm yollardan sreriz ve buna ramen evremizi saran alma sistemini gremeyiz. Bu ilikilere bilerek kulak asalm veya asmayalm, biroumuz farkl derecelerde "meta fetiizmi"ni uygularz.

Neo'yu illegal tutkular gelitirmeye iten soruyu tekrar dnrsek, Marks, Morpheus'un aklamalarn geniletebilirdi. Elbette, Mat-rix insanlar kontrol altnda tutma amacnda olan bir sistemdir. Dahas, Matrix, onu gn be gn, saat be saat reten insan "emek gcnn" nihai toplamdr. Matrix'teki btn grntler, btn kokular insan emeinin bir rndr. Fakat, "bilinmez" nedenlerden dolay, bu gereklik "fetiletirilmi" veya Cypher'n szleriyle, mutlu bir ekilde gz ard edilmitir. Marks yukardaki alntsnda, "aslnda kendi emeklerinin nihai bir rn olan retim ilikileri, onlara, kendi aralarnda deil, fakat emek rnlerinin arasnda bir sosyal iliki gibi sunulur," diyor. Baka bir deyile kresel i gcnn bir snf olarak paylat iliki, kendimizi daha dorudan ilikilendirdiimiz metalarn "d dnyasyla" glgelenmitir. iler birleemezler, nk bir emek gc snf olarak paylatklar kresel deneyim, metalarn sakarin tatlar, sesleri ve grntleriyle gizlenmitir. Cypher'n yedii biftekte hibir gizem yoktur. Kendisine getirilen biftein sululuu ve lezzetinin, elektrik istasyonundaki emek gcnn bir rn olduunun apak 260 bilincindedir. Fakat Matrix'in sakarin dnyasyla savamaktan yorgun dmtr, artk "gerek" artklar yemek, "gerek" bir kukla gibi yaamak istemektedir. Uyanacamz ey Ne? Matrix, "gerek" kapitalist Matrix'in bir paras m? Yirminci yzyl Marksisti Mark Horkheimer ve Theodor Adorno evet diyecektir. "Kltr Endstrisi: Kitle Aldan Olarak Aydnlanma" adl makalelerinde, radyo, televizyon ve sinemann dahil olduu kitle iletiim aralarnn kapitalist toplumlara yeni bir "meta fetiizmi" kattn sylerler. Hollywood'un "dnya d" deerleri ve markalan gerek d dnyasdr; ite bu Marksistlerin bundan uyanmay istemesinin sebebi budur. Matrix filmi, paradoksal bir biimde, Horkheimer ile Adorno'nun azna geleni syledii kltr endstrisinin bir parasdr. Fakat, bu nasl mmkn? Bu film aka, smr ve sokaktaki insann direniine dair bir filmdir. Acaba yle mi? Marks'n kapitalizmin kendi emek glerini hangi noktaya kadar smrdyle ilgili en gl keiflerinden biri, onun art deer teorisinde bulunur. Mark kapitalistlerin nasl ve nerede kr ettiini bulmak istiyordu. Kapitalist retim emberinin eitli yanlarn dikkatle inceledikten sonra, aadaki u sonuca vard: kapitalistler iilerine kazandklarndan daha az deyerek kr ediyor, art deer kazanyorlar. Sk sk krn arz ve talep arasndaki uyum zerinde dikkatli bir oyun olduu sanlmtr:

Bir kapitalist bir rn, o rene isteyecei fiyat onun retim masrafn at zaman satar. Marks bunun krn temeli olmak iin fazla nadir rastlanan bir ey olduunu fark etmitir. Aynca rne aktarlan hammaddelerin, maliyetlerinin de aktarldn fark etmitir. Kapitalistin sistematik olarak smrebilecei tek boyut, iinin cretidir. Marks'a gre kapitalistler iilere sadece yaayacak261 lan kadar deyip, gerisini ceplerine atarlar. Eer bir ii sekiz saatlik bir vardiyada alyorsa, be alt saatilik almas maan karlamakta ve geri kalan iki veya saat kapitalistin krn oluturmaktadr. Matrix unutulmaz bir film, fakat seyircilerini ounluumuzu gerek dnyada bir kalem pil haline getirmek isteyen smrc glerle savamak iin uyandrma iini yeterince iyi yerine getiremiyor. Yetersizliinin sebebi, ksmen, insanlann Matrix'e [file] balandklarnda neler kaybettiklerini gstermemesinden geliyor. Tartma gtrr bir ekilde insanlar ve makineler bir ortakyaar ilikisi srdryorlar ve Cypher'n dnmek istedii dler dnyas o kadar kt deil. "ok gzel eriteler"le, youn almayla ve cool kulp sahneleriyle fazla kentli ve hzl. nsanlk elektrik birimleri retmek iin almak zorundadr; fakat Matrix'te snrsz elektrik frekanslar ve canl renkler vardr! Baka bir deyile insanlara hak ettikleri kadar denmektedir. Eer Matrix gerektende "Uyan!" szleriyle "Marksist" bir ey sylemek isteseydi; Matrix'in d dnyas, makinelerin kalem pillerin emek gcn ne lde smrdn sembolize etmek iin siyah beyaz ekilmek zorunda kalrd. Eer Matrix siyah beyaz ekilseydi, Nebuchadnezzar'n gvertesindeki "gerek" hayat renkli olur ve belki insanlann uruna mcadele ettii devrimci gelecek bir o lde renkli ve parlak grnrd. 262 19 Matrix Simlasyonu ve Postmodern a DAVID WEBERMAN Aadaki varsaym bir dnn: 1966 ile 1974 yllar arasnda bir noktada dnya deiti. Yani bizim dnyamz deiti. Byk bir biimde. Her ne kadar gelenee ok ters dmese de, birok tarihi ve akademisyen una inanyor: bu yllar iinde, modern a geride brakarak, yeni bir aa girdik ve imdi kendimizi ok farkl

koullar iinde buluyoruz. Artk postmodern denilen bir adayz veya postmodernite durumunu yayoruz. Ne oldu? Birok ey. Endstrisizleme, banliyleme ve sermaye birikiminin esnekliinde ani bir artn yol at, bugnk adyla kreselleme. Genel olarak sanat dallannda ve zel olarak mimaride saflk ile derinlik idealleri yerini ironiye ile yzeylerin oyununa brakt. Yksek sanat ile avam veya popler sanat ayrm artk tuhaf ve savunulmaz grnmeye balad. Andy Warhol ve Madonna'y dnn. Felsefede birok kii bilgikuramsal veya ahlaki temelcilie [foundati-onalism], bilgimizi ve ahlaki deerlerimizi desteklemek iin kaya gibi salam bir varsaymsal temel arayna olan inanlarndan vazgeti. Ve, belli ki, teknoloji hikyenin byk bir ksmn kaplyor. Her gn deimez bir ekilde televizyonla "beslenen" ocuklar bu sre iinde reit oldu. Ve televizyondan sonra, kablolu TV, video, faks makineleri, farmakolojik ruh hali ykselticiler, bilgisayarlar, cep telefonlar ve internet geldi. Nihayet btn bunlar bizim dncelerimiz, dileklerimiz ve duygularmz zerinde etkide bulundu. Nasl olmasn? nsan tecrbesinin doas bir bakalamdan gemitir ve gemeye devam etmektedir. Bu dnce, gerek bir yer duygusu olmayan bir dnyada bizim birer ruhani gezgin haline geldiimizi syler. Ciddiyetin olmad bir dnyada, bizler birer kukucu ve inanszzdr. Tasarm dnyasnda, otan-tiklii eski bir aka gibi geride brakan kiiliklerimiz elastikiyet kazanmtr. Ve tam anlamyla medyalam dnyada bizler... ey, neyiz? Bu bizi Matrix'e ve Matris'e getiriyor; yani Wachowskilerin filmine ve grebildiimiz kadaryla daha nce tarihte hibir zaman olmad kadar, inkr edilmez bir biimde sarma dola olduumuz, krlm [refract] imgelerin bir ebekesine. Buna ister hakikat, ister gerek, ister tavan delii deyin. Eer film btn bunlar hakkndaysa, o zaman film gerekten de dnp, u anda olduumuz ve giderek daha fazla olmaya devam ettiimiz kendimize bir baktr. Matrix 1969'da deil, 1999'da gsterime girdi. Bu yzden seyirciler arasnda kolayca rezonans bulabiliyor. Onu anlyoruz; gcn kabul ediyoruz, sadece fiitristik bir bilim kurgu olarak deil, aynca kim olduumuz zerine bir yorum olarak. Kendisi bu sularda gezinen ilk sanat eseri veya film deil. Fakat belki postmodem deneyimin en merkezi zeliklerinden birini, gereklik ile simlasyon arasndaki netliini kaybeden, buharlaan izgiyi ele alan en istikrarl (rtk olarak) felsefi filmdir:

Matrix filminin bu buharlaan izgiye dair olduu ak. Diyaloglar bu gnderimlerle dokunmutur. Film yapmclar bize daha en bata gz krparlar. Sahnede Neo evinde dijital malumat ihtiyacnda olan hackerlar tarafndan ziyaret edilir. Neo mala uzanr, onu ii karlm bir kitaptan alr. Kamera yaklar ve biz bu kitabn Jean Baudrillard'n hakikatin erozyonu ve simle edilmi imgelerle yer deitirilmesi zerine postmodern bir alma olan Simlasyon ve Simulakra kitab olduunu grrz. Film bu buharlaan izgiyle ilgili olsa da, bu konu 264 hakknda ne dedii veya ne gsterdii arabuk anlalmaz. Filmin amza bir alegori olarak yksnde neyin yeni veya tam olarak postmodern olduu da belli deildir. Yntemim, filmin gelimi teknoloji amzdaki gereklik ve simlasyon arasndaki ayrma dair ne dediinin, neyi iddia ettiinin veya gsterdiinin olas yorumlan olan drt varsaym veya tezi gzden geirmek olacaktr. Bu varsaymlar unlar: I. Gerek ve gerek olmayan arasnda ayrm yapmak nihai olarak imknszdr. U. Gereklik simle edilebilir ve gelitirilebilir. III. Simle edilmi veya sanal gereklik normal gereklie yelenebilir (ve muhtemelen ilerde yelenecektir). IV. Simle edilmi gereklik, metafizik anlamda, en az simle edilmemi gereklik kadar gerektir (daha gerek deilse). Bu tezlerden herhangi birinin doru olduunu batan varsayma-malyz. Buradaki ama, bu varsaymlar ve onlarn postmodernizmi daha nceki dnemlerden farkl klma yollarn filmin kabul etme veya bunlarla flrt etme biimi zerine dnmektir. Umudumuz, en sonunda, tavan inimizin daha iyi anlalabilmesidir. Gerek ve Gerek Olmayan Arasnda Ayrm Yapmak Nihai Olarak mknszdr Neo Morpheus ile ilk karlatnda "dnyada bir eylerin yanl olduu" ve bunun Matrisle ilgili olduu konusunda hep hakl olduunu renir. Neo, tavan ininin ne kadar derine gittiini grmek iin krmz hap seer ve bildiimiz zere, ksa srede imdiye kadar bildii, grd ve tatt dnyann bir yanlsama olduunu ve siberuza-mn dnda hibir gereklie sahip olmadn renir. Neo'nun akn inanszln hisseden Morpheus ona sorar: "Gerek dnya ile d dnyas arasndaki fark nasl bilirsin?" Mesaj aktr. Neo'nun neyin gerek neyin gerek olmadn bilmesinin hibir yolu yoktur. 265

imdi, bu, elbette, felsefi bir problemdir, daha kesin konuursak, bilgikuramsal bir problem. stelik eski bir problem. Btn inanlarmz yanl olduu iin aslnda hibir ey bilmiyor olmamz mmkn m? Her ey konusunda tmyle aldatlmyor olduumuzu gstermenin bir yolu var m? Platon'un 2400 yl ncesine ait kitab Cumhuriyet, duvardaki glgeleri gerek sanan maara sakinlerinden sz eder. Daha nce hi karlamadklar iin gerek olan bilmezler, cahilliklerinin farknda deillerdir. Platon iin bu sadece maddi dnyay bilgisine sahip olup, ona gre, gerekliin arkasnda duran ve on-lar mmkn klan fikirlerin, Formlarn bilgisine sahip olmayan insanlarn durumu iin bir meseldir. ok daha sonra, on yedinci yzylda, Descartes btn inanlarmzn yanl olma olasl zerine fikir yrtr. Dnceler kitabnda, bilgi iin salam bir zemin bulma amacyla, en batan, sfr noktasndan balamak iin, ilk blmde istisnasz btn inanlarmzn kukuya ak olduunu gsterir. Duyularmzn gvenilmezliinden balar, fakat bunun istedii eyi salayamadn grr. Sonra, her eyi dmzde gryor olduumuz olasl zerine dnr. Fakat Descartes her zaman d iinde yaam olamayacamz, nk d ieriklerinin sadece dler tarafndan retilmi olamayaca sonucuna vanr. Bu sefer de bizi sistematik olarak aldatan -yle ki btn inanlarmz yanltr- ktcl bir cin olasln dnr. Bu olaslkla birlikte ve byle bir eyin olmadn ispatlamann olanakszlyla, kktenci veya toptan phecilik dediimiz ey dnyaya gelir (Descartes daha sonraki dncelerde bu gl atlatacana inanyordu). Bylece Morpheus'un dnyann gerekten var olup olmadn kesin olarak bilemeyeceimize dair iddias, saygdeer bir felsefi tezdir (her ne kadar baz ok iyi kar kantlar var olsa da). Mopheus'un syledii eyde yeni bir ey var mdr? Sadece u. Ktcl cin dncesi on yedinci yzyl da, hatta yakn zamanlara kadar tuhaf bir dnceydi. Birok insan kadirimutlak, kt ruhlu bir varln zihnimi266 ze inanlar yerletirebileceini tasavvur edebiliyordu. Bu gnlerde, bilgisayar simlasyonunda ilerleme ve beynin elektrik uyaranlarla iliyor olduu bilgisiyle, btn bunlar, ok uzak bir ihtimal olsa bile, artk mmkn grnmeye balad. Yani Matrix ve baka bilim kurgu filmleri felsefe retmenlerinin iini kolaylatrd. Kkten phecilik o kadar imknsz veya komik bir ey deildir. Bilgisayarlarda ve nrolojide yaanan hzl ilerleme, belki bir gn, hayata benzeyen imgelerin ve tecrbelerin ustaca beynimize ve merkezi sinir sistemimize sokulabilecei bir

noktaya gelecektir. Belki o noktaya geldik bile ve belki u an da bir yerde, bir tpn iinde uzanm "Aradaki fark nasl bilebilirim?" diye dnyorsunuz. Gereklik Simle Edilebilir ve Gelitirilebilir imdi sadece gerek dnyann var olduu ve onun tam olarak olduu gibi olduu ve baka bir ey olmad fikriyle balayalm. Bu durumda gerek olmayan yanlsama nereden gelir? Ve neden bazen onlar tarafndan yanltlrz? Gerek olmayan, dlerde kendiliinden ortaya kabilir ve dte olup olmadmz konusunda bizi yanltabilir. Gerek olmayan ayrca duyusal ve bilisel bir hatadan kaynaklanabilir, yine kendiliindendir ve bu haliyle de aldanmaya yol aabilir. Her iki durumda da, zihinsel glerimiz veya gszlklerimiz sa olsun, dnya baka bir eyle bir arada var olmaktadr. Gerek dnyann baka bir eyle bir arada olmasnn bir yolu daha vardr. nsanlar dnyay iaretlerle, dille ve imgelerle temsil edebilir. Sonu olarak eylerin ve eylerin temsillerinin dnyasnda yaarz. Temsiller dilin balangcndan ve maara resimlerinden beri vardr. Postmodernite teoris-yenleri hem dilsel hem resimsel temsillerle doymu bir dnyada yaadmz iddia ediyor. Kelimeler, iaretler ve zellikle imgeler her yerde bulunan ve maddi dnyann anndalna el koyan eylerdir; yle bir aamaya kadar ki, tecrbe ettiimiz dnyann fiziksel nesnelerle dolu bir uzam-zaman sreklilii deil, bir gsteri olarak tarif 267 edilmesi gerekmektedir. Bylece Guy Depord, ok orijinal bir kitap olan Gsteri Toplumu (1967) kitabnda yle yazar: Modern retim koullarnn hkm srd toplumlarda, btn hayat kendini devasa bir gsteri birikmesi olarak sunar. Eskiden dorudan yaanan her ey temsiller dnyasna tanmtr. Hayatn btn alanlarndan kopmu olan imgeler, bu hayatn birliinin ank bir daha tesis edilemeyecei ortak bir akntya katlmlardr. Gereklik, ksmen ayr bir szde-dnya olarak kendi genel birlii iinde katmerleri alan, yalnzca bir temaa nesnesi olarak dnlmektedir. Gsteri imgelerin bir koleksiyonu deil, imgeler ortamndan geen, insanlar arasndaki toplumsal bir ilikidir. Debord'a gre, artk yalnzca eskisinden daha fazla imge ve temsil yoktur, bunlar bir araya gelerek bize temsil edilmemi olandan ok daha yakn olan bir gsteri oluturan bir ebeke olutururlar ve temsili olmayan, yeniden kurulamaz bir soyutlama haline gelmitir. Bunu anlayabilmek iin yakn evrenize ve nihai

tketimleri asndan [evrenizdeki eylerin] gerekliklerinin ne lde insan dokumas ve retimiyle ekillenip ekillenmemi olduuna bakmak yetecektir. Ya da ada hayatta veya bir havaalannda ekranlarn ve televizyonun yerine/nemine bakn. kinci adm bilgisayar simlasyonuyla atld. nsan yapm temsiller dnyasn yalnzca ret(ebil)mek ve tket(ebil)mekle kalmyor, fakat artk onlar simle edebiliyoruz. Simlasyon bilgisayarlarn yardmyla, eskiden var olma imkn olmayan znel tecrbeleri veya nesnel sreleri gerekte olduklarna benzer bir ekilde temsil etmenin bir aracdr. Bu sayede bir araba kazasn veya kzarm soann kokusunu veya yerekimsizlii simle edebiliriz. Texas ve New Jersey'deki labo-ratuvarlarda insanlann yapt ey tam da budur. Bir sonu olarak, bu tr simlasyonlarn simulakra denilen rnleriyle dolu simle edil-268 mi bir dnyada yaarz. imdi, yirmi birinci yzyln banda, bilgisayar simlasyonu henz emekleme andadr. Fakat ok hzl ilerliyor. Bu iin en zor taraf eylerin ve insanlann nasl grndn, koktuunu, ses verdiini ve davrandn deitirme veya kopya etme deil, fakat btn bunlar evremizdeki simle edilmemi dnyann etrafndan dolanacak bir biimde beyne yerletirmektir. Fakat teknolojinin ve bilimin bu noktaya geldiini tasavvur edin. Ya da brakn Matrix bunu sizin iin yapsn. te filmin yapt bu. Simle edilmi sanal gerekliin yaratlmas hzl klavye vurularyla (yakn dnemin Hollywood filmlerinde heyecanl bir eyin olacana dair kesin bir iaret olarak) balar. Matrix'te siberuzam, Morpheus'un Neo'ya iki krmz deri koltuk ve [gerek ile gerek olmayan arasndaki] izginin belirsizlemeye balamadan nceki gnlere duyduumuz inat nostaljiye hitap eden 1950'lerin rn pre-postmodern bir televizyon setiyle dendii sahnede veya Neo ile Trinity'nin Morpheus'u kurtarmak iin fazla fazla kuandktan silahlarn olduu sahnede, duvarlarn, zeminin veya tavann olmad ok gzel, beyaz bir uzam olarak betimlenir. Daha sonraki sahnede bu beyaz uzam, silahlardan gkdelenlere, oul oul i adamlarndan krmzl kadna, ne isterseniz onunla doldurulur. Btn bunlan beyne sokulan bir kabloya dolutur ve gerekli sinir alclarna ulatr, voila [ite], 1999'larn dnyasnn tmyle simle edilmi bir dnyas ve bildiimiz tek dnyay edindik. Bir Franszn syleyecei gibi, Formidable! [Mkemmel]!

Btn bunlar baanld zaman, simle edilmi bir dnyann nasl yaratlabileceini ve gerei deerlendirme biimimizin bundan nasl faydalanacan grmek, en azndan ilkede, daha kolay olur. Bununla birlikte bir yan var ki kafa kartrcdr, hatta belki filmin yazarlan bile bu konuda pek dnmemitir: benlik ve onun zihinsel gleri. Morpheus Neo'ya bir insann Matrix gibi bir bilgisayar programna konduunda, bu kiinin kendi "artk imaj"n birlikte getirdiini ve 269 bunun o kiinin "dijital kimliinin zihinsel projeksiyonu" haline geldiini syler. Bu ne anlama geliyor? Herhangi bir anlama gelmiyor gibi grnyor, fakat ansmz deneyebiliriz. Neo, fii taklp siberuza-ma yklendii zaman, gerek hayatta, yani Nebuchadnezzar'n gvertesinde ne ise, onun tortusudur. Ayn kiilie sahiptir (ayn Keanu Revees'tir), ayn hafza (yeterince tuhaf, gerek dnyada deil, sanal bir dnyada ekillenen), ayn zgrlk istenci, aynjiujitsu bilgisi (bu ne yazk ki yklenmek zorundadr) ve benzeri. te yandan kiilii ve siberuzamdaki gleri, ilaveten, zihinsel yanstma kapasitesinin bir ilevidir. Bu yzden, Morpheus Jiu Jitsu minderinde ona, kazanmasnn yolunun vcudundan deil, zihninden getiini syler. Belki istenci veya zgveni deil ama zihni, yerekimini yenecek, kaklan eecek gce sahiptir. Bu gcn nereden geldii ok ak deildir. Elbette klavye vurularyla kolayca yaplabilir, fakat olan bu deildir. Neo bir koltukta atl bir ekilde uzanm, siberuzamda bedenini ve fiziksel dnyay ynlendirmektedir. Bunu salayan ey nedir? lk bata, bize, simlasyon klavyenin bandaki operatre snrsz gler verirken, dnyann kendisi iin simle edildii (bir koltukta hareketsiz uzanan) kiiye hibir g vermiyor grnebilir. Peki simlasyon ya bundan daha fazlasn yapabilirse? Beyninize bir dnya yklenir ve dahas, beyniniz sadece malumatlar kabul etme deil, fakat ayn zamanda (tpk bir bilgisayar oyununda olduu gibi) bu malumatlarla hareket edebilir; -ve buras gerek bir dnya deil, bir siber uzay olduu iin- gleriniz bildik bilimsel yasalarla snrl deildir. Belki de Matrik, her eyden sonra, u konuda hakldr: ok, ok iyi gelitirilmi bir simlasyon gerekten de bir siberuzamn hem geree ait zelliklerinin byk bir ksmn oluturup hem de gl bir irade yoluyla bu zelliklerin etrafndan dolanma gcn verebilir. Matrix'e gre bilgisayardan daha gl olan ey, onunla megul olan zihindir. Bunu renmek iin biraz beklemek zorunda kalacaz, fakat merak etmemek elde deil. Birka yzyl sonra beni uyandrn, ya da daha

270 iyisi, beni hemen imdi o zamana ykleyin. yleyse, gereklik yalnzca simle edilmez, ilerletilebilir de. O zaman neden deitirerek simle etmeyelim. Bu, gerei simle etmenin yalnzca onun temel yapsn kopya etme meselesi olmad, fakat onu kendi arzularmza uygun hale getirmek iin ne tr bir marifet gerekiyorsa onu yapma meselesi olduu anlamna gelir. Matrix 2199 dnyasnn kasvetli, p dnyasn deil, 1999'daki dnyann kopyasn retir. Bu dnya, 2199 ylyla karlatrldnda, parlak renklerle, mavi bir gkyzyle ve lezzetli yiyeceklerle doludur. Hatta 1999'un gerek dnyasyla karlatrldnda bile, birok biimde ilerletilmi bir dnyadr; rnein krmzl kadnn eklenmesi veya belki yoksulluun ortadan kaldrlmas (nk filmde genellikle i yerine kouturan insanlar grrz ve makinelerin uysal bir insanlk istediini, bu yzden yoksunluk ve ala izin vermenin akllca olmadn unutmamalyz). Evet, simlasyon, neredeyse btn niyetleri ve amalaryla, temel olarak zenginletirilmi gerekliktir. Bu bizi kendimize ve toplulumu-za bakmaya iter. Sanal gerekliin gerekten daha iyi olduu bir noktaya zaten gelmi saylmaz myz? Bir muzun yapay tadnn, gerek muzun tadndan daha iyi hale getirilmesi mmkn deil mi? Yahut Byk Kanyon'un simle edilmi deneyiminin gereinden getii gn tasavvur edemez miyiz? Kendine ilham kayna olarak felsefeyi seen romanc Walker Percy, bir keresinde Byk Kanyon'u bir srprizle karmzda bulmann, oraya otobsle gitmekten ok daha iyi olduunu sylemiti. Simlasyon tecrbesinin Byk Kanyon'un daha nceki btn tecrbelerini silen elektrik uyaranlarla birletirdiini ve bu sekilide byk bir atla onu boydan boya kat ederek aknlklar yaadnz hayal edin. Byle bir senaryonun gerek olduunu varsayarsak, insanlarn "bo saatin varsa, git de Byk Kanyon'nun simlasyonuna bilet al. Harika bir ey. Daha ok zamann varsa gereini de ziyaret edebilirsin, o kadar kt deil, fakat biraz hayal krkl yaayabilirsin," demesi anlalr bir ey olurdu. 271 Simle Edilmi veya Sanal Gereklik Normal Gereklie Tercih Edilebilir (Ve Muhtemelen Edilecektir). Hangisini seerdiniz, gerek dnyay m, yoksa zenginletirilmi sanal gereklii mi? Siz olsaydnz hangi hap seerdiniz, krmzy m, yoksa maviyi mi? Daha nce de grdmz gibi, uygun teknolojilerle birlikte cmert ve iinin ehli bir programc

sayesinde, sanal dnyann tipik olarak gerek olandan daha ekici grnebileceini biliyoruz. Hatta ok ekici. Bu durum, Cypher'n ihanete hazrland ve kopyas yaplamaz Ajan Smith'le ibirlii yapt yemek sahnesinde ok iyi resmedilmitir. Lezzetli bir biftei zevkle ineyen ve krmz arabndan yudumlar alan Cypher yle syler: Bu biftein var olmadn biliyorum. Onu azma koyduumda Matrix'in beynime onun sulu ve lezzetli olduunu sylediini biliyorum. Biliyor musun, dokuz yl sonra neyin farkna vardm? Cehalet mutluluktur. Matrix'te lezzetli biftekler var; gerek dnyada ise sulu lapa. Mat-rix'te muhteem gece kulpleri var; gerek dnyada yok. Matrix'te krmzl kadn var; gerek dnyada ise ... Trinity (Ehem, ey, her zaman istisnalar vardr). Fakat ana fikir Matrix'in gerek dnyayla kyaslandnda bir duyumlar cenneti olmasdr. Evet Cypher bir hazc, sonsuza kadar yoksun dlere ve idealist plere katlanmaya raz olmayan bir haz arayacs -doru mu doru. Siber uzaya geri dnmek istiyor ve bir dokuz yl daha sulu lapa yememek iin ne gerekiyorsa yapmaya hazr. Fakat Nebuchadnezzar'daki takm arkadalar byle dnmyor. Onlar iin hazdan daha nemli bir ey var: gerek ve zgrlk. Kadere olan inaszln ve bu fikirden holanmadn ilk itiraf eden kii Neo'dur "Hayatmn benim kontrolmde olmad fikrinden holanmyorum." Demek ki, ilk bakta, sanki sanal dnya sadece gnah ve kendini aldatmaya kaytsz, s bir hazc iin tercih edilebilirdir; hakikat, z272 grlk, otonomi ve otantiklik gibi nemli eyler den edinen insanlar gerek dnyay tercih eder. Fakat film, kendine ramen, iki dnyay bize Cypher' hakl klan bir ekilde gsteriyor. En makul yolun, sim-le edilmi dnyann gerek dnyaya yelenmesi olduuna inanyorum.(* Yani, Neo krmz hap sese de, ben Cypher'la birlikte mavi hap seerdim, fakat sadece rahat ve hazdan dolay deil. nk bir baka varsaym daha var. Robin Beck "Aradaki Fark Bilmiyorsunuz. Bu Yzden Seim Yapamazsnz," Philosophy Now (December 2000/January 2001) ss. 35-36, adl almasnda, "seim yapmak iin aklc bir zemin yoktur, nk, hap seimi yapmadan nce iki dnyann da eit 'lde gerek' grndn dnrsek, dnyalar (bilgikuramsal adan) ayndr," Beck her iki seenekte de iinde bulunduumuz dnyay gerek kabule ettiimizi, bu adan ikisinin arasnda bir fark olmadn sylemekte hakldr. Fakat hap seiminize bal olarak yaayacanz

gerek dnyalar birbirinden tmyle farkldr ve mavi hap bize ok daha iyi bir dnya sunuyor.) Sebebi u: Matrix sadece duyusal zevkler nermekle kalmyor. Gerekten de ok daha fazlasn kapsyor; dorusunu isterseniz, bize, en s dlerimizden en derinine, hayal edebileceimiz her eyi sunuyor. Makinelerin dnyay olduundan daha yoksul hale getirmediini varsayarsak, sanal dnya bize mzeleri ziyaret etmek, konserlere gitmek, Shakespeare ve Stephen King okumak, k olmak, sevimek, ocuk yetitirmek, derin dostluklar kurmak, her eyi, her eyi veriyor. Btn dnya ayakalarmzn altnda uzanyor; hatta bu dnya, makineler bizden elde edilebilir enerji miktarn arttrmak iin mutsuzluun, kazalarn, hastaln ve savan olmad bir dnya yaratp srdrmek adna btn motivasyonlara sahip olduu iin gerek dnyadan daha gzel. te yandan gerek dnya mahvolmu bir lke. Ktphaneler ve konser salonlar yklm ve gkyz her zaman gri. Aslnda, gerek dnyaya le yemeine gitmek isteyen birinin, biraz salak olmas gerekir. (Acaba Keanu Reeves'in role bu kadar gzel uymasnn sebebi bu mu?) Burada artk hazclktan bahsetmiyoruz. John Stuart Mill'in "daha yksek melekeler" dnyasn ve bunlardan alnan derin ve farkl trden memnuniyetlerden bahsediyoruz. Bu memnuniyetler Matrix'in dnyasnda, gerek dnyann lnden daha kolay 273 bulunuyor. Gerek ve zgrlk, otonomi ve otantiklik ne olacak? Makineler muhtemelen, orada kalmaya setiiniz srece, ne yaptnzla ilgilenmiyor. Resim veya mzik yapabilir, siyasi ynetimi destekleyip ona kar savaabilirsiniz. Tpk imdi olduu gibi her eyi yapmakta zgrsnz: kendinizi fiten karp bakalarn karmaya tevik edip, insanlarn fiten kmasn engelleyen Ajan Smith'i ldremezsiniz. Doruya gelince, yalnzca tek ve nemli bir doru vardr: bunlarn hibiri gerek deil. Sadece sanal. Fakat tpk gerei kadar gerek hissediliyor. stelik bunlarn gerek olmadklarndan hibir ekilde phelenmek mmkn deil, tabii Morpheus ve tayfas sizi ziyaret etmezse. Umurunuzda olur mu? Gerekten size dert mi? Yaadnz ey, nihayetinde, yeterince gerek deil mi? Bir eyi gerek d yapan nedir ki? Bu bizi son varsayma getiriyor. Simle Gereklik, Edilmi Metafizik Anlamda, En Az Simle Edilmemi Gereklik Kadar Gerektir (daha gerek deilse). lk olarak, postmodernite kuramcs Jean Baudrillard'tan birka cmle:

Gerein tanm, bizzat, denk bir yeniden-retimi (reprodksiyonu) mmkn olan haline gelmitir... Bu yeniden retilebilirlik srecinin snrlannda, gerek sadece yeniden retilebilen deil, fakat zaten hep yeniden retilmi olagelendir. Hipergerek... temsili aar... nk o tmyle simlasyon iindedir... Hner gerein ekirdeidir. Morpheus Neo'yu ilk defa bilgisayarlar tarafndan programlanm siberuzam yolculuuna kardnda, Neo parlak beyaz boluktaki koltuunun kollarna penesini geirip Morpheus'a sorar: "Bana bu-274 rann gerek olmadn m sylyorsun?" Morpheus yant verir: "Gerek nedir? 'Gerei' nasl tanmlyorsun?" Bu sadece geliigzel sarfe-dilmi bir replik veya retorik bir soru deildir. Bu filmin tuhaf balamnda ve daha tuhaf teknolojik dnyamzda, hakl bir sorudur. Morpheus gerein hissettiimiz, kokladmz, tattmz ve grdmz ey olduunu ve bunun "beyin tarafndan yorumlanan elektrik sinyallerden" ibaret olduunu syler. Fakat bir insann sanal gereklik tecrbesi de, beyin tarafndan yorumlanan bir elektrik sinyalleri mesele-siyse, o zaman bunu sanal gerekliin gerek kadar gerek olduu sonucu izler grnyor. Baka bir sahnede Neo arabayla Kahin'e gtrlr. Pencereden dar bakarken, birden bir ey tanr, "Aman Tanrm, hep orada yerdim... eriteleri ok gzel," diye haykrr ve hemen arkasndan koltuuna ylr ve kendine yle der: "Hayata dair hatralarm var... Fakat hibiri yaanmad." Gerekten yaamad m? Fakat onlar hatrlyor. (* Bu. 1960'larn "Both Sides Now" parasn hatrlatyor; "It's life's illusions l recall / I re-ally don't know life at all" [Sadece yanlsamalar hatrlyorum / Bu hayat hi bilmiyorum]) Psikoanalistlerin iddia ettii yanl hatralardan farkl olarak Neo'nun hatralar bir zamanlar imdiki zamanda olan eyler olarak tecrbe edilmi eylerdir. Restoran deneyimi onun restorana bir daha gitmesine sebep olmutur. Baka bir deyile restoran tecrbesi onun dier tecrbeleri ve davranlaryla tutarl bir iliki iindedir. Hatta Neo'nun zneler-aras bir ortaklkla tecrbe edilebilir sanal bir dnyada restorana getirmi olduu dier insanlarn davranlar ve tecrbeleriyle de tutarldr.(* Neden zneler-aras? Matrix. her bir bireyin kendi zel Matrix'i deil, btn insan nfusunun paylat Matrix'tir. Orada bir insann yaptna tekiler tarafndan tank olunur ve tecrbe edilir.) O halde bu hatralar, bir ekilde, gerekten yaanan bir eyle ilgilidir. lke olarak, tplere bal bir biimde Matrix'e bal yaayan dier insanlarn hafzalarnda bu olayn izleri bulunabilir.

Biraz nce bahsi geen, gerekliin ve gereklik hakkndaki bilgi275 mizin kklerinin sahip olduumuz duyusal izlenimlerde (grme, dokunma vs.) olduu fikri, bugn artk, on yedinci ve on sekizinci yzylda gelitirilen modern biimi kadar etkili olmayan bir felsefe olan emprisizm felsefesinin temel ilklerinden biridir. David Hume'a gre bilgimiz ve neyin gerek olduuna dair inancmz grdmz, duyduumuz, kokladmz, tattmz ve dokunduumuz olana bavurmadan merulatrmann hibir yolu yoktur. Bu fikre, Neo'nun ve Matrix'teki dier insanlarn gerekte hibir ey grmediini ve duymadn syleyerek kar klabilir. Ne var ki bizimkiyle ayn trden duyu izlenimlerine sahipler. Ve onlarn duyusal izlenimlerini bizimkinden ayracak hibir ey olmad, onlara (ve bize) duyusal izlenimlerin sadece birer hayal rn olduunu gsterecek eriilebilir dsal bir kant var olmad ve her iki dnya da ayn tr duyusal izlenimlerle oluturulduu iin onlar iin Matrix, bizim dnyamzn bizim iin olduu kadar gerektir. (* Bu nokta, belirli bir dorulama ilkesini kabul etmeye baldr. Bu ilkeye gre. bir tez ancak onu dorulayacak bir yntem varsa anlaml ve dorudur. Bu ilkenin kendisi felsefi kar klardan azade deildir.) Ayrca Neo'nun daha nceki tecrbelerinin gereklik tecrbeleri olduunu grdk; nk bunlar sadece Neo'nun deil teki insanlarn da tecrbeleri ve davranlaryla tekabl iindedir. Bu bak asnda, gerek tekabl etme nosyonu gibi bir eye dayanmaktadr; buna gre, eer "arkadalarmla o restorana giderdim" gibisinden bir inan, ancak dier inanlarn ounluuyla uyumluysa dorudur. Bir tecrbenin doru olmas iin davranlarmzla birbirini tutmas ve davranlarmz iin gvenilir bir temel olmas art faydacln merkezi bir ilkesidir. Yine de, btn bunlara pheyle yaklaan bir siberkukucu, bir insann sahip olduu sanal dnyaya ait duyusal izlenimlerin, says ne olursa olsun, bunlar dier bireylerin tecrbeleriyle birbirini ne kadar tutarsa tutsun, siberdnyann uzamda var olmad iin gerek olma276 dn iddia edebilir. Bu dnya zihnimizde, tpk (hayali aklar veya Noel Baba gibi) uydurma eylerin zihnimizde yer almas gibi yer alr. Fakat siberinanr u ekilde yant verecektir: fakat siberdnya uzamda vardr, en azndan siperuzamda vardr. Kukucu, buna karlk si-beruzamn "gerek" uzam olmadn syleyerek yant verecektir. O zaman siberinanr karsndakinin kafatasna parmayla vuracak ve

"Hey, orada kimse var m?" diye soracaktr. Elbette "gerek uzam deil, zaten o yzden siberuzam diyoruz." Fakat kukucu, gerek olmayan hibir uzamn, uzam saylamayacan syleyerek karlk verecektir. Bu gre gre "siberuzam" sadece bir metafordur, kesin konumak gerekirse "siberuzam" tanmda bir elikidir. "Siberuzam"n sadece bir metafor olduunu kesin kabul etsek bile, siberkukucunun uzamsalln gerek denilebilecek bir dnyaya has bir zellik olduunu varsaydna dikkat etmeliyiz. Buradaki varsayma gre sadece bir tek uzamsal-zamansal sreklilik vardr ve inanlarmzla tecrbelerimizden bir ksm bu sreklilik iinde var olanlarla tutarl, bir ksm tutarszdr. Eer inanlar (veya tecrbeler) tekabl etmiyorsa, yanltrlar (veya dorulanamazdr). Ayn ekilde eer bir ey bu sreklilik iin de bulunmuyorsa, gerek deildir. Gerein bu uzamsallk (ve uzamsallk terimleriyle tanmland lde maddilik) varsaym baz felsefecilerin reddecei bir varsaymdr. Dorusunu isterseniz, Platon reddedildi. O, saylarn ve daha genel olarak Formlarn ve idealarn (fikirlerin) uzamsal olmamasna karn gerek olduuna inanyordu (Ayrca Kant, uzamn kendi bana bir ey olmadna inanyordu, o daha ziyade znelerin dnyay alglama biimine ait bir eydi). Demek ki siberinanr sadece empiristlerle, tu-tarllklarla [coherentists] ve faydaclarla [pragmatist] deil, Platon-cularla (ve belki Rantlarla) da ayn felsefi temeli paylayor. Tpk -en azndan birok rnekte olduu gibipostmodernistler gibi. Platon Formlarn ve idealann uzamda yer alan maddi nesnelerden daha gerek olduuna inanyordu. Akl yrtmesi karmaktr, fakat 277 ksaca, Platon'da Formlarn ve idealarn, ebedi ve deimez olduklar iin ve maddi dnya ile ona dair bilgimizi mmkn kldklar iin daha gerek olduu sylenebilir. imdi, sanal dnya ne edebi, ne deimezdir, ne de simle edilmemi dnyay (en azndan imdilik) bizim iin mmkn klar. Acaba herhangi bir anlam da simle edilmi dnyalarn simle edilmemi dnyalardan daha gerek olmalar mmkn mdr? Belki sadece u anlamda. Eer gelecekte, simle edilmi gereklik, yaadmz tecrbeler ve fiili davranlarmz zerinde simle edilmemi gereklikten daha byk bir sebepsel etkide bulunur hale gelirse, o zaman, bir anlamda, pragmatik bir anlamda, daha gerek olur. Byle bir eyin ilerde

gerekleip 278 20

gereklemeyecei,

anda

bulunduumuz

noktadan

kestirebileceimiz bir ey deildir. in yoksa iki yzyl bekle, oldu mu imdi?

Matrix: Veya Sapkln ki Yz SLOVAJ ZIZEK Matrix'i Slovenya'da mahalli bir sinemada izlediim zaman, bu filmin ideal bir izleyicisiyle yan yana oturma bulunmaz frsatna nail oldum, yani bir salakla. Samda oturan otuz yalarndaki adam, kendini filme yle kaptrmt ki, heyecanl nidalaryla seyircileri rahatsz ediyordu. "Aman Tanrm, demek hakikat diye bir ey yok!" Bu tr safdil kendini kaptrmalara, filme rafine edilmi felsefi ve psikoanalitik kavramsal ayrmlar atfeden szde derin entelektel okumalar tercih ederim. (*Internette var olan ilk senaryo ile filmi karlatrrsak Wachowski biraderlerin szde entelektel gnderimleri atacak kadar zeki olduunu grebiliriz: "unlara bak. Atomatlar. Ne yaptklarn ve niin yaptklarn dnmyorlar. Bilgisayarlar onlar ne yapp ne yapmamak gerektiini sylyor." "Ktnn Sradanl." Arendt'e yaplan bu yapmack gnderme nemli bir noktay gzden karyor: Matrix'in sanal gereklii iinde gml insanlar, sim-lasyonu yaratanlara kyasla tmyle farkl, neredeyse zt bir konuma sahipler. Dier bir akllca hareket, Matrix'in kontrolnden kurtulmak iin Dou zihin boaltma tekniklerine yaplan gnderimlerin metinden karlmasdr: "fkenden kurtulmay renmelisin. Her evi zihninden atmalsn. Zihnini zgrletirmek iin onu boaltmalsn.") Yine de Matrix'in entelektel ekiciliini grmek kolaydr: Matris, tpk nereden bakarsanz bakn her zaman dosdoru size bakar grnen, pratik olarak her yneliin kendini onda tanr grnd mehur Tanr resmi gibi, evrenselletirilmi tanma sreci olarak hareket halinde Rarschach testi [http://rars-chach.test.at/] ilevi gren filmlerden biri deil mi? Lacanc arkadalarm senaryo yazarlarnn Lacan' okumu olmas 279 gerektiini sylyor; Franfurt Okulu'na dahil olanlar Matrix'te Kultu-rindtustrie'nin ddeer biilmi cisimlemesini, bizi bir enerji kayna olarak kullanarak bizzat i yaantmz smren, ynetimi dorudan ele geiren (Sermayenin) yabanclatnlm-somutlam toplumsal Maddesi'ni gryor; New Age'ciler onda

dnyamzn Btn Dnyay Kapsayan ebeke'de cisimleen kresel bir Zihin'in rettii bir mucize olduuna dair speklasyonlar bir kaynak gryor. Bu yorumlar Platon'un Cumhuriyet kitabna kadar uzanyor. Mat-rix Platon'un maara (skca oturduklar yere balanm ve nlerindeki [yanl bir ekilde gerek sandklan] glge oyununu seyretmek zorunda olan mahkmlar olarak insanlar) meselini aynen anlatan bir film deil mi? Elbetteki aradaki nemli fark, maara tutsaklklarndan kap Dnya yzeyine ayak basan bireylerin bulduklar eyin artk Gne'in, Mutlak yi'nin parlak klaryla aydnlatlm bir toprak deil, terk edilmi bir "hakikat l" olmasdr. Buradaki esas ztlk Franfurt Okulu ile Lacan arasndaki ztlktr: Matrix'i kltr ve znellii smrgeletiren Sermaye metaforuyla ta-rihselletirmeli miyiz, yoksa o byle bir sembolik dzenin somutlamas m? Peki ya bu alternatif yanlsa? Ya sembolik dzenin bu sekilideki sanal karakteri tarihsellik koulunun ta kendisiyse? Dnyann Sonuna Gelmek Tmyle arptlm ve kontrol altnda yapay bir evrende yaayan kahraman fikrinin yeni olduunu pek syleyemeyiz: Matrix filmi sadece, bu fikri sanal gereklii (SG) dahil ederek daha radikalletiri-yor. Buradaki ana fikir, SG'nin put krclk sorunsalyla ilikili olarak kkten mphemliidir. SG, bir yandan, duyusal tecrbemizin zenginliinde -harflere bile deil, fakat- elektrik sinyalinin iletilmesi veya ile-tilmemesine, 1 ve 0'n minimal dijital serilerine kkten bir indirgemeyi iaret ediyor. te yandan, "hakiki" gereklikten ayrt edilemez hale gelmeye eilimli ve "hakiki" gereklik nosyonu zayflatmayla so280 nulanan gerekliin "simle edilmi" bir tecrbesini reten bizzat bu dijital makinedir. SG bu yzden, ayn zamanda imgelerin batan karc gcnn en radikal ifadesidir. Kaliforniya'nn kk, ideal, tketici cennetinde yaayan bir bireyin aniden iinde yaad dnyann sahte olduundan, etrafndaki insanlarn byk bir ovdaki aktrler ve figranlarla dolu bir sahne olduundan kukulanmaya balamas bir mutlak Amerikan paranoyak fantezi deil midir? Bunun en gncel rnei Peter Weir'sin Jim Car-rey'nin kendinin 24-saat sren bir televizyon ovunun kahraman olduu ve doduu kasabann srekli onu izleyen kameralarla dolu dev bir stdyo seti olduu gereini yava yava kefeden bir ofis alann oynad The Truman Show (1998) filmidir.

Sloterdijk'in "sphere"i burada kelimenin birincil anlamnda koca bir ehri kaplayan ve yaltan dev bir metal kubbe olarak cisimlemi-tir. Truman Show'un final sahnesi kapal evrenin dikilerini ideolojik, ieriden grnmeyen da doru yrtmann zgrletirici tecrbesini canlandryor grnebilir. Gelgelelim, filmin kahramannn zincirlerini krarak gerek akna (yine iftin retimi doru formlne bir kez daha varm oluyoruz!) kavutuu (hatrlayalm ovun son dakikalarn izleyen milyonlarca insan tarafndan alklanan) 'mutlu' sonunun bizzat kendisi katksz ideolojiyse ne olacak? deoloji ya sonlu evrenin atsnn dnda iine girilecek bir 'gerek hakikat' olduu inancnn ta kendisinde yatyorsa?(* Truman Show'un kahramann gerei grmeye ve maniple edilmi dnradan kamaya muktedir klan eyin, babasnn nceden grlemeyen mdahelesi olmas hayati bir nem arz eder. Filmde iki ataerkil figr vardr: fiili sembolik-biyolojik ve paranoyik "gerek" babayla. Ed Harris tarafndan oynanan, kahramann hayatn tmyle maniple eden ve onu kapal evrenin iinde koruyan televizyon ovunun ynetmeni olan baba..) Bu nosyonun ncellerinden biri olan Philip K. Dick'in, 50'li yllarn sonunda ideal bir kk Kaliforniya kasabasnda sade bir hayat srdren bir adamn btn kasabann aslnda onu memmun etme iin kurulmu bir sahne olduunu yava yava kefediini anlatan Time Out Of Joint (1959) adl romandr. Time 281 Out Of Joint ve The Truman Show'un temelini oluturan tecrbe, ge-kapitalist Kaliforniya cennetinin, kendi hiper-gereklii iinde, bir ekilde gerek d, zsz, maddi ataletten yoksun olduudur. Demek ki maddiliin ataletinden ve arlndan koparlm gerek hayatn bir biimi olan sadece Hollywood sahneleri deildir, gekapitalist tketim toplumunda, "gerek toplumsal hayat", 'gerek' hayatta sahne aktrleri veya figranlar gibi davranan komularmzla, bir ekilde, sahnelenmi sahtenin zelliklerini ediniyor. Dnyeviletirilmi kapitalist faydac dnyann mutlak gerei, bizzat 'gerek hayatn' maddesizletirilmesi onun tersi olan bir gsteriye dntrlmesidir. Bilimkurgu dnyas sz konusu olduunda, Brian Aldis'in, bir kabilenin yelerinin, byk bir yldz gemisindeki bir tnelin kapal dnyasnda, geminin geri kalanndan kaln allklarla yaltlm ve onlarn tesinde bir evren olduundan habersiz yaad Starship'den de sz edilmelidir. Filmin sonunda birka ocuk allklar aar ve dnyann, dier kabilelerin yaad tesine ular.

Daha eski ve daha 'saf ncler arasnda George Seaton'un, 1960'larn banda ektii ve Normandiya karmasnn btn planlarn bilen ve byk gnden birka gn nce Almanlar tarafndan tutsak alnan bir Amerikan subayna (James Garner) dair 36 Hours filmidir. Bir patlamadan sonra uurunu yitirmiken tutsak alnd iin, Almanlar, igal plan hakknda btn bildiklerini aklamasn salamak niyetiyle onun iin bir Amerikan askeri hastahanesinin kk bir kopyasn ina ederek, onu 1950'lerde yaadna ve Amerika'nn sava kazanm olduuna ve son alt yllk hafzasn kaybetmi bir hasta olduuna inandrmaya alr. Bu dikkatle ina edilmi byk yapda ksa srede atlaklar belirmeye balar. (Lenin, hayatnn son iki ylnda benzeri bir ekilde kontrol edilmi bir ortamda yaamtr. Bugn artk bildiimiz zere, bu yerde Stalin'in, Yolda Lenin'in rahat etmesi ve gereksiz kkrtmalarla heyecanlandrlmam! gerekesiyle onun iin basksn yapt, Lenin'e sre giden politik mcadeleler hakkn282 da bilgi verecek btn haberlerin sansrlenerek zel olarak hazrlanm tek kopya Pravda gazetesi vard sadece.) Burada geri planda pusuya yatm olan ey, pre-modern "evrenin sonuna varma" nosyonudur. The Truman Show'un sonunda gerekleen ey, tam olarak, gklerin zeri yldzlarla bezeli perdesine veya sathna aknlkla yaklaan, tesine bakan ve geen akn gezginleri resmeden u eski gravrlerde olan eydir. Son sahnesinde, Truman'n zerinde 'mavi gkyz'nn ufku boyal duvara dayanm merdivenlerden karak dokunduu gkyznn Magrittean'n bir tablosuna benzemesine amamak gerekir. Bugn intikamla geri dnen ey bu ayn hassasiyet deil mi? Syoerberg'in Parsifal'i gibi, sonsuz ufkun ak bir biimde 'yapay' klarla kapand almalar, Kartezyen sonsuz persperktifin miyadn doldurduunu ve artk yenilenmi bir ortaan perspektif ncesi evrenine dnyor olduumuzu iaret etmiyorlar m? Fred Jameson zekice dikkatleri Chandler'in baz romanlar ve Hitchcock'un filmlerindeki ayn fenomene ekmitir. Farewell, My Lovely'deki Pasifik Okyanusu'nun kys, tesinde bilinmeyen bir uurumun olduu, bir tr "dnyann sonu veya snn" ilevi grr; ve bu Eva Marie Saint ile Cary Grant'n kovalandklar iin tepesine ktklar ve Eva Marie Saint der gibi olup Cary Gram tarafndan kurtarldklar Rushmore Dann stndeki antn nnde uzanan usuz bucaksz

ovayla ayndr. (* Rushmore Da: Yzeyine Washington. Jefferson, Lincoln ve Theodore Roosevelt'in bstlerinin oyulduu, Gney Dakota'daki dadr.) Bu rneklere Apocalypse Now'daki, kprnn tesininin "bilinen evrenimizin d" diye tecrbe edildii nl arpma sahnesini eklememek olmaz. Dnya'nn sonsuz evrende yzen bir gezegen deil de, merkezinde gnein olduu sonsuz bir buz kitlesinin ortasndaki dairevi bir aklk veya delik olduu gr, Nazi'lerin szde bilimsel fantezilerinden biriydi. Baz raporlara gre Sylt adalarna Amerika'y gzetlemek iin bir teleskop yerletirmeyi bile dnmlerdi. 283 Gerekten Var Olan Byk teki Nedir, o halde Matrix? Tek kelimeyle Lacanc "byk teki", sanal sembolik dzen, gereklii bizim iim yaplandran ebekedir. Bu "byk teki" boyutu, sembolik dzende znenin yaplandrn ya-banclatrlmasnn boyutudur: byk teki ipleri elinde tutar, zne konumaz, sembolik yap tarafndan "konuturulur." Ksaca bu byk teki znenin kendi eylemlerinin etkilerine tmyle hakim olamamasn, faaliyetinin nihai sonucunun her zaman amaladndan veya tahmin ettiinden baka trl olmasn aklayan toplumsal z'dr. Gelgelelim 11. Seminer'in anahtar blmlerinde Lacan yabanclamay takip eden ve bir anlamda onun kart noktas olan ayrlk operasyonunu resmetmeye alr: byk teki'ne yabanclamann peinden byk teki'nden ayrlma gelir. Ayrlk, zne byk teki'nin tutarszln, katksz sanalln, 'yasaklanm'ln, ey'den yoksun braklmln ve fantezinin znenin deil, byk teki'nin boluunu -byk teki'nin srekliliini (yeniden) oluturmak iin- bir doldurma abas olduunu fark ettii zaman meydana gelmektedir. Bu sebeple fantezi ile paranoya birbirine kaltsal olarak baldr Paranoya en temelde "teki'nin tekisi"ne, sahih toplumsal dokunun teki'sinin ardnda gizlenen, toplumsal hayatn (bize gre sanki) nceden grlemeyen etkilerini programlayan ve bylece onun srekliliini garanti altna alan baka bir teki'ye inanmaktr. Piyasann karmaasnn, ahlakn itibar yitiminin ve benzerinin ardnda, Yahudi'lerin kurduu bir senaryonun amal stratejisi... Bu paranoyak duru, bugnn gndelik hayatlarmzn dijitallemesi durumuyla daha bir glenmitir. Btn toplumsal var oluumuz bilgisayar ebekesinin byk teki'nde aama aama cisimletirilip maddiletirilirken, eytani bir programcnn dijital kimliimizi

sildiini ve bu ekilde bizleri toplumsal varoluumuzdan kopararak birer kii-d ey haline getirdiini hayal etmek daha kolaydr. Ayn paranoyak arptmay takip eden Matrix'in tezi, byk te284 ki'nin gerekten var olan bir Mega-Bilgisayarda cisimletiidir. Bir Matrix vardr -olmak zorundadr - nk "her ey srekli kt gitmektedir, frsatlar karlmaktadr ve bir eyler doru deildir." Baka bir deyile, filmin bu ekilde olmasna nerdii sebep, her eyin arkasnda olan hakiki gereklie Matrix'in glge dnmesidir. Sonu olarak, filmin sorunu onun yeterince 'lgn' olmamasdr, nk Matrix tarafndan srdrlen gndelik gerekliimizin arkasnda bir 'hakiki' gerekliin mevcut olduunu varsayar. Bununla birlikte, lmcl bir yanl anlamann nne gemek iin sylemek gerekir ki, "her eyin Matrix tarafndan retildii" fikrinin kart olan, hibir mutlak gerekliin olmad, sadece, kar karya durup birbirini yanstan sonsuz sayda sanal gerekliklerin var olduu tezi, daha az ideolojik deildir. Matrix'in ikinci blmnde byk ihtimalle "hakikat l"nn baka bir matrix tarafndan retilmi olduunu reneceiz. Bu sanal evrenlerin oaltlmasndan daha ykc bir ey, herhalde bizzat gerekliklerin oaltlmas olurdu. Bu, bugn baz fizikilerin son zamanlara ait yksek hzlandrc deneylerinde grd paradoksal tehlikeyi yeniden retecektir. Bilim adamlar u anda hayli ar atomlarn ekirdeklerini neredeyse k hznda birbiriyle arptrabilecek bir hzlandrc ina etmeye alyorlar. Buradaki fikir, byle arpmann atom ekirdeini sadece protonlarna ve ntronlarna ayrmakla kalmayacan, fakat ayn zamanda protonlar ve ntronlar toz haline getirip [pulverize] geride sadece, maddenin, byle bir haldeyken asla daha nce incelenmemi olan -nk byk patlamadan beri byle bir ey olmamtr- ina paralarn, serbest quark ve gluon paracklarndan mrekkep bir tr enerji orbas olan bir "plazma" brakacadr. Bu olaslk kabusumsu bir senaryoya yol amtr. Ya bu deney baarl olur da bir kyamet silah, kanlmaz bir zorunlulukla etrafndaki sradan maddeyi ve bylece bildiimiz dnyay yok edebilecek bir canavar yaratlrsa ne olacak? Buradaki ironi, dnyann bu ekilde so285

na ermesinin, test edilen kuramn hibir ekilde rtlemez mutlak bir kantn vermesidir; nk btn madde bir kara delik tarafndan emilecek, sonra Byk Patlama senaryosunu eksiksiz bir biimde yeniden yaratarak yepyeni bir evren meydana getirecektir. Bylece paradoks her iki versiyonunda da -(1) bir SG'den tekine serbeste yzen bir zne, btn gerekliin sahte olduunun farknda olan saf bir hayalet; (2) Matrix'in arkasnda hakiki bir gerek olduu paranoyak varsaym- yanltr. Her ikisi de Gerek'i gzden karyor. Film, Sanal Gereklik'in ardnda - Morpheus'un Neo'ya harabe halindeki Chicago manzarasn gstererek "Hakikatin lne Ho geldin" dedii -bir Gereklik'in var olduunda srar etmekte haksz deildir. Gelgeldim Gerek, sanal simlasyonun arkasndaki "hakiki gereklik" deildir; fakat gereklii tamamlanmam veya tutarsz klan boluk ve her sembolik Matrix'in bu tutarszl gizleme ilevidir. Bu gizlemeyi gerekletirmenin yollarndan birisi de, bildiimiz tamamlanmam/tutarsz gerekliin arkasnda, onu kurmann nnde hibir olanakszlk tkanma noktasnn olmad baka bir gereklik olduunu sylemektir. Byk teki Yok "Byk teki" ayrca, bir insann serbest dnce yoluyla ulaabilecei saduyu alann da temsil eder: felsefedeki en son byk versiyonu Habermas'n szlemenin dzenleyici ideali ile iletiimsel cemaattir. Ve bugn tedricen paralanan ite bu "byk teki"dir. Bugn elimizde olan, kesin bir kkten yarlmadr. Bir yanda uzmanlarn ve bilim adamlarnn artk herkes iin ak ortak dile tercme edilemeyen, fakat sanatsal ve popler hayali evrenleri ekillendiren (Kara Delik, Byk Patlama, Sperstring, Quantum Kararszl gibi) hi kimsenin gerekten anlamad fetiletirilmi forml kipleri halinde ortak dilde mevcut olan nesnelietiriimi dil vardr. Uzman 286 jargonu, sadece doa bilimlerinde deil, ayn zamanda ekonomide ve dier toplum bilimlerinde, pek kar klamayacak olan ve ortak tecrbemize tercme edilemez nesnel kavraylar olarak sunulur. Ksacas, bilimsel kavray ile saduyu arasndaki boluk alamaz ve bilim adamlarn "bilmesi beklenen zne" olarak popler klt figrler haline getiren (Stephen Hawking fenomeni) tam da ite bu boluktur.

te yandan, bu nesnelliin ayrlmaz teki yznde, kltrel meselelerde, birbirine tercme edilemez oklu hayat tarzlaryla kar karya kalma biimimiz durur. Btn yapabileceimiz ok-kltrl bir toplumda hogrl biraradalklarnn koullarn gvence altna almaktr. Bugnn znesinin ikonas, herhalde, gndzleri kendi uzmanlk alannda alan, geceleri eve dnyle birlikte mahallenin tapnanda kutsal inee mumlar yakan Hintli bilgisayar programcsdr. Bu yanlma siberuzam fenomeninde kusursuz bir biimde mmkn klnmtr. Siberuzam hepimizi bir Kresel Ky'de bir araya getirmesi beklenen eydir. Ne var ki gerekte olan, birbiriyle tutarsz ve uyumsuz evrenlere ait bir mesaj okluuyla bombardmana tutulma-mzdr. Kresel Ky, byk teki yerine, nmze "kk tekile-rin, kabilemsi zel kimliklerin bir okluunu getirir. Bir yanl anlamaktan kanmak iin: Lacan burada bilimi anlatlardan, Politik Olarak Doru mitoslar ve benzeriyle nihai olarak denk dzeye grecel-letirmekten ok uzaktr. Bilim "Geree" dokunur, onun bilgisi "gerein iindeki bilgidir." Buradaki kmaz bilimsel bilginin, sembolik "byk teki" olarak hizmet edemeyecei basit olgusunda yatar. Burada modern bilim ile Aristotelesi saduyusal felsefi ontoloji arasndaki boluk alr cinsten deildir. Bu boluk Galileo ile km, temsili gereklie dair tecrbemize tercme edemeyeceimiz yasalarla uratmz quantum fiziiyle en u noktasna tanmtr. Risk toplumu teorisi ve onun kresel greceliletirmesi, bugn, uzun vadede temel sorularn uzmanlarn 'nesnel bilgileri'ne gnderimlerle zlebileceini varsayan klasik evrenselci Aydnlanma ideo287 lojisinin nasl teki ucunda olduumuza dair vurgusunda hakldr. Yeni bir rnn (diyelim, genetik olarak deitirilmi sebzelerin) evresel sonularna dair elien grlerle karlatmzda, umutsuzluk iinde nihai sz syleyecek uzman bir fikir ararz. Ve stelik burada asl nemli olan, gerek meselelerin, bilimin byk irketler ve devlet ajanslarna ekonomik ballktan dolasyla yozlam olduu iin netliini yitirmesi deildir. Bilim kendi bana brakldnda bile bir cevap sunamaz. On be yl nce evre bilimciler Dnya ormanlarnn tmyle yok olacan ngrmt; oysa bugn sorunun ormanlarn gelitirilmesiyle zlemeyecek kadar byk olduunu reniyoruz. Bu risk toplumu teorisinin ksa kald yer, bizi ortak zne haline getiren irrasyonel kt hal zerine yapt vurgudur. Tekrar tekrar karar vermeye zorlanrz; oysa hibir ekilde kara verecek durumda

bulunmadmz vereceimiz kararn herhalkrda geliigzel bir karar olacan ok iyi biliriz. Ulrich Beck ve izleyicileri hemen btn seeneklerde ve mutabakat oluturmalarda demokratik tartmaya gnderimde bulunuyor. Ne var ki bu, insann elini kolunu balayan ikileme bir yant sunmuyor: Bilisel olarak ounluun bilgisizlii bir olgu olarak dururken, ounluun katld demokratik tartma neden daha iyi sonulara yol asn? Bu ekilde ounluun siyasi kara karkl daha iyi anlalr. Karar vermeye arlrlar, fakat ayn zamanda, hibir ekilde etkili bir karar verecek, nesnel bir ekilde lehte ve aleyhte olan deerlendirecek durumda deillerdir. Komplo teorilerinden medet ummak, Fred Jame-son'un "bilisel harita karma" dedii eyin bir asgarisini kazanma abas olarak, bu kmazdan umutsuz bir k yoludur. Jodi Dean, resmi ('ciddi,' akademik olarak kurumsallam) bilim ile ufobilimden piramitlerin srlarn ortaya karmaya alanlara 288 kadar, szde-bilimler denilen devasa alan arasndaki "dilsizler diyalogunda" ak bir ekilde gzlemlenen fenomene ekiyor dikkatleri. Resmi bilim adamlarnn dogmatik ve hie sayan bir tartma slbunu taknrken szde bilim adamlarnn yaygn nyarglara aldrmadan nasl savlara, olgulara gnderimde bulunduunu grmemek mmkn deil. Cevap, elbette, kurumsallam bilim adamlarnn, byk te-ki'nin, bir kurum olarak bilimin otoritesiyle konuuyor olmasdr; fakat sorun tam olarak bu bilimsel byk teki'nin tekrar tekrar bir uz-lamsal sembolik kurgu (fiction) olarak ortaya kmasndadr. Demek ki komplo teorileriyle karlatmz zaman, Henry James'in The Turn of the Screw'inin sadk bir okumasna uygun bir ekilde tavr almalyz. Ne hayaletleri anlat gereinin bir paras olarak kabul etmeli, ne de onlar, szde Freudyen bir yolla, kadn kahramann histerik cinsel karmaalarnn bir "yanstmas"na indirgemeliyiz. Komplo teorileri elbette "olgu" olarak kabul edilmemelidir. Ne var ki ayn zamanda onlar, modem kitle histerisinin bir grngsne de indirgememeliyiz. Bu tr bir nosyon hl "byk teki"ye, ortak toplumsal gerekliin 'normal' algsnn modeline dayanr ve bylece bugn alt oyulan eyin bizzat bu gereklik nosyonu olduu gereini hesaba katmaz. Sorun, ufobilimcilerin ve komplo teorisyenle-rinin (toplumsal) gereklii kabul etmekten aciz paranoyak bir tutuma gerilemi olmas deil, bugn gerekliin kendisinin bizzat paranoyak hale geliyor olmasdr.

ada tecrbe bizi tekrar ve tekrar gereklik duygumuzun ve ona kar normal tavrmzn nasl sembolik bir kurguya (fiction) dayandn ve neyin normal, neyin kabul edilmi gerek olduunu ve belirli bir toplumda anlamn ufkunun ne olacan belirleyen "byk teki"nin hibir ekilde bilimsel bilgi tarafndan "gerein bilgisi" olarak sunulan "olgulara" dayanmadn fark etmeye mecbur olduumuz durumlarla kar karya brakyor. imdi modern bilimin henz bir "st sylem" haline gelmedii 289 geleneksel bir toplumu ele alalm. Eer, onun sembolik dzeninde, biri kp da modern bilimin varsaymlarn savunmaya kalkarsa, bir 'deli' muamelesi grr. Burada nemli olan, onun 'deli' olmadn, fakat onu bu konuma sokan dar kafal, cahil toplumun deli olduunu sylemenin yeterli olmayacadr. O bir deli muamelesi grmekle, toplumsal byk teki'nden srgn edilmitir ve bu deli olmaya denktir. Delilik "olgulara" dorudan gnderimde bulunarak deil, (bir delinin, halsinatik projeksiyonlarnda tutsak olduu iin, eyleri olduklar gibi gremeyen biri olmas anlamnda), ancak bir bireyin kendini "byk teki"yle ilikilendirmesine bakarak tayin edilebilir. Lacan genellikle bu paradoksun kart yann vurgular: "Deli yalnzca kendinin kral olduunu sanan bir dilenci deil, ayn zamanda kendinin bir kral olduunu sanan bir kraldr." Baka bir deyile, delilik Sembolik olan ile Gerek, yani egemenlikle hazr bir zdelik kurmak arasndaki mesafenin kdr; veya, onun [Lacan'n] bir dier rnek veren baka bir ifadesine bakarsak, eer bir koca, karsnn baka erkeklerle yatt fikrine kafasn takm olduu iin hastalk derecesine kskan ise, hakl olduu ortaya ksa, kars gerekten de baka erkeklerle yatyor olsa dahi, onun saplants hastalkl bir zellik olarak sabittir. Bu tr paradokslardaki ders aktr: hastalk derecesine kskanlk, gerekler hakknda bir yanlma meselesi deil, fakat bu gereklerin kiinin libidinal ekonomisine nasl entegre edildii meselesidir. Bununla birlikte ayn paradoksun tam ters istikamette de gerekleebileceini dile getirmeliyiz: Toplum (sosyosembolik alan, byk teki), hatal olduu kantlansa bile "normal", "akl banda olandr". Belki olgun Lacan'n kendini 'psikozlu' grmesinin sebebi budur. O, onun syleminin "byk teki"nin alanna entegre edilmedii lde psikotiktir. Kant kiplikte, komplocu teorinin hatasnn bir ekilde "salt akln yanl akl yrtmesi"yle, ayn manta sahip olduunu ileri srme-

290 mek elde deil; resmi bir yntemsel duru olarak (benimsenen bilimsel, toplumsal vs. sa duyudan) kuku duymakla, bu kukuyu baka bir her eyi aklayan kresel meta-teoriyle ileri srmek gibi iki dzeyin birbirine kartrlmas anlamnda. Gerei Perdelemek (* (screening) hem gerei perdeyle rtmek, hem perdede gstermek anlamnda) Baka bir bak asndan Matrix, "perde"nin bizi Gerek olandan ayran ve "hakikat l"n katlanabilir klan ey olarak i grr. Bununla birlikte, tam bu noktada, Lacanc Gerek'in kkten mphemli-ini unutmamalyz: o, fantezi perdesiyle kaplanmas-rantykseltilme-si-ehliletirilmesi gereken nihai referans noktas deildir. Gerek ayrca ve ncelikli olarak, orada olan gereklii, referans noktasn alglaymz arptan bir engel olarak perdenin bizzat kendisidir. Felsefi adan Kant ve Hegel arasndaki ayrm da burada yatar: Kant iin Gerek, akn kategorilerin perdesi araclyla "emalatnl-m" olarak algladmz numenal alandr; Hegel ise, tam tersine, Fe-nomenoloji kitabnn giriinde bu Kant boluun yanl olduunu ileri srer. Bizi yeni terimle tantrr: bir perde bizimle Gerek'in arasna girerse, (Grne ait) perdenin tesindeki kendinde olann [in itself) bir nosyonunu retir, bu yzden grn ve kendinde olan arasndaki boluk "bizim iin" herzaman-zaten hazrdr. Sonu olarak, eer ey'den ekrann arptmasn karrsak, ey'in kendisini kaybederiz (dini terimlerle dile getirirsek, sa'nn lm, kendinde Tan-r'nn lmdr, sadece insan eklinde vcut bulmasnn deil) -ite, burada Hegel'i takip eden Lacan iin kendinde ey'in alglanan nesne deil, nihai olarak bak olmasnn sebebi budur. Matrix'e geri dnersek, Matrix gereklik algmz arptan Gerek'tir. Levi-Strauss'un Yapsal Antropoloji adl kitabndan, Great Lake kabilelerinden biri olan Winnebago'da binalarn mekansal yerleimine dair rneksemeci bir analizi anmann burada bize yardm dokunabi291 lir. Kabile iki alt-gruba ("yarmlara") ayrlmtr: "yukardan olanlar" ile "aadan olanlar"; kabilenin bir yesinden kynn ana plann (barakalarn yerleim biimini) kumun veya bir kdn stne izmesini istediimiz zaman, bu yenin u veya bu alt-gruptan birine ait olmasna bal olarak, birbirinden hayli farkl iki cevap alrz. Her iki grupta ky bir daire olarak alglar; fakat bir grup iin bu dairenin iinde baka bir daire daha varken, yani elimizde tek merkezli iki daire varken; teki

grup iin daire kesin bir ayrm izgisiyle ikiye blnmtr. Baka bir deyile birinci alt-grubun yesi (gelin bunlara "muhafa-zakar-birlemeci" diyelim) kyn temel plann merkezi tapnan etrafnda aa yukar simetrik bir ekilde yerlemi bir ev emberi gibi alglarken, ikinci alt-grubun ("devrimci-uzlamaz") yesi kyn grnmez bir cephe tarafndan ikiye ayrlm, fark edilebilir ev kmelemeleri olarak grr. Levi Strauss'un nem verdii nokta, bu rnein bizi hibir ekilde, sosyal mekann alglannn gzlemcinin grup yeliine bal olduunu syleyen kltrel grecelilie ayartmamas gerektiidir. Algnn iki "grece" yanma blnmesinin bizzat kendisi, binalarn yerleiminde nesnel, "fiili" bir sabitlie deil, toplumsal ilikilerde cemaatin kendi kendini uyumlu bir btnde srdrmesini engelleyen bir dengesizlii sembolize edemeyen, aklayamayan, "iselletireme-yen", itiraf edemeyen kyn sakinlerinde temel, zsel bir atmaya gizli bir gnderimde bulunur. Ana plann iki farkl algs, yalnzca, bu travmatik atmayla ba etmek, yaralarn dengeli bir sembolik yap araclyla iyiletirmek isteyen karlkl olarak birbirini dlar iki abadr. Bu eylerin cinsel farklara gre de ayn ekilde durduunu, "eril" ve "diil" olann Levi Strauss'un kynde evlerin iki farkl konfigrasyonu gibi olduunu sylemek bilmem gerekli mi? Bizim "gelimi" evrenimizin ayn mantn egemenlii altnda olmadna dair yanlsamay bertaraf etmek iin, siyasi mekanmzn sa ve sol olarak ikiye ayrldn, sac ve solcu 292 davrann tpk Levi Strauss'un kyndeki zt alt-gruplar gibi davrandn hatrlatmak yeterli olacaktr. Siyasi mekn ierisinde yalnzca farkl meknlan igal etmekle kalmazlar, her biri bizzat siyasi meknn yerleimini farkl bir ekilde grr: bir solcu iin o tabiat gerei baz kkten atmalarla blnm bir alanken, bir sac iin cemaatin yabanc tecavzclerin bozmu olduu organik birliidir. Bununla birlikte Levi Strauss daha te bir hayati noktay iaret eder: iki alt-grup her eye ramen bir ve ayn kabileyi oluturduu, ayn kyde yaad iin, bu kimliin bir ekilde sembolik olarak her iki yary da kapsayacak bir biimin iine yerlemesi gerekmektedir. Fakat, eer kabilenin hibir sembolik duygu ve dncesi, hibir toplumsal kurumu tarafsz deil de, fakat temel ve kurucu antagonist ayrlma tarafndan stbelirlenmise, bu nasl mmkn olur? Levi Strauss'un dahiyane bir biimde "sfr kurum" dedii, yalnzca anlamn yokluuna ztlk iinde, olduu gibi

var olan olarak (as such) mevcudiyetini iaret ettii iin hibir kesin anlam olmayan bo bir iaret ediciyle; tek ilevi olduu gibi olan toplumsal kurumlarn fiiliyatn ve mevcudiyetini kendi yokluuna, toplum ncesi kargaaya ztlk iinde iaret etmek olduu iin hibir pozitif ierie ve ileve sahip olmayan belirli bir kurumla. Kabilenin btn yelerini kendini o kabilenin yeleri olarak tecrbe etmesini salayan ey byle bir sfr kuruma gnderimdir. O zaman, bu sfr kurum ideolojik olarak en saf halinde -toplumsal uzlamaz atmann silindii, toplumun btn yelerinin sayesinde kendini tanyabildii, her eyi kucaklayan tarafsz bir mekn salayan ideoloji ilevinin en dorudan cisimlemesi- deil midir? Ve hegemonya iin mcadele tam da bu sfr-kurumun nasl stbelirleneceine, nasl bir nem arzedeceine dair mcadele deil midir? Somut bir rnek vermek gerekirse: byle bir sfr-kurum olan modern ulus nosyonu, aileye 293 modernlemenin hcumuyla birlikte, giderek daha az doallatrl-m gelenenee dayanp giderek daha fazla bir "szleme" meselesi olarak yaanmasyla birlikte ortaya kmtr. Elbette burada zel bir nem arzeden konu, ulusal kimliin en azndan asgari dzeyde "kana ve topraa" dayanan bir ait olma ve bu sayede uygun toplumsal kurumlarn (devlet, meslek...) yapaylklarna bir tezat oluturacak ekilde tecrbe edilmesidir. Pre-modern kurumlar "doallatrlm" sembolik varlklar olarak (tanlmaz gelenee dayanan kurumlar olarak) iliyordu ve kurumlar toplumsal sunilikler olarak alglanmaya baland anda, tarafsz ortak zemin olarak hizmet verecek bir "doallatrlm" sfr-kuruma ihtiya duyuldu. Cinsel farklara geri dnersek, aklmdan varsaymm riske atp unlar sylemek geiyor: belki, sfr-kurumun bu ayn mant yalnzca bir toplumun birliine deil, ayn zamanda onun antogonist blnmesine uygulanmaldr: ya cinsel fark, insann toplumsal blnmlnn doallatrlm asgari sfir-farkysa, belirgin bir toplumsal ayr-m iaret etmeden nce, bu fark (cinsel fark) olduu gibi iaret eden bir tr sfr-kurumsa? O zaman, yine, hegemonya mcadalesi bu sfr-farkn dier belirli toplumsal farklarla nasl st-belirleneceinin mcadelesidir. Lacan'n gsterge emasnn nemli, fakat ounlukla gzden karlan zellii bu arka plan zerinde okunmaldr. Lacan standtart Saussurecu emay (izginin stndeki "arbre" kelimesi yazp altna bir aa resmi izmek), izginin stne "abre" veya geleneksel sembolik matrislere dayanan toplumsal balarn znmesiyle deil, toplumsal kurumlarn,

kelimesini ve yanna "homme" ve "femme" ve izginin altna da birbirinin ayns iki kap izerek deitirmektedir. Gndergenin farkllaan karakterini vurgulamak iin Lacan, Saus-sure'un tekli emasn ilk nce bir gnderim iftiyle, kadn-erkek kar-tlyla, cinsel farkla deitiriyor; fakat asl srpriz hayali gnderilen dzeyinde hibir ayrmn olmay gereinde yatyor (cinsiyet farknn grafik indeksinde, bir kadnla bir adamn basitletirilmi izgilerini deil, bugnn lavabolarnda ska grld zere, ayn kapnn 294 iki kopyasn ediniyoruz). Cinsel farkn "gerek" varlklara dayanan biyolojik bir ztl deil, fakat net bir biimde gnderilen nesnelerle -sadece gnderenin imgesiyle hibir ekilde yakalanamaz olan tanmlanmam bir X'in Gerei dnda hibir ekilde akmadn aka sylemek mmkn mdr? Levi-Strauss'un kyllerin iki farkl izimi rneine geri dnersek. Burada Gerek'in [izimlerdeki] anamorfik yansmalar araclyla hangi kesin anlamda mdahele ettiini grebiliriz. lk nce elimizde evlerin 'fiili' ve 'nesnel' dzenlenii var, ardndan onlann fiili dzenleni biimini bozarak arptan iki farkl sembolletirme. Ne var ki buradaki "Gerek" fiili dzenleme deil, kabile yesinin fiili toplumsal atmay arptan toplumsal atmann fiili travmatik ekirdeidir. Gerek bylece gereklik vizyonumuzun biimsel olarak arptlmasn aklayan feragat edilmi X'tir. (Ve bu arada, bu -dzeyli plan kesin bir biimde Freud'un dlerin yorumu -dzeyli planyla ayn manta sahiptir: dn gerek z, dn dokusunda tercme edilen veya orada sergilenen gizli dnce deildir, bizzat bu gizli dncenin grnr dokudaki arptlmas araclyla kendini da vuran bilind arzudur.) Ayn ey Gerek'in nceklikli olarak dk nesnelerinin ok edici lmcl tecavz, paralanm cesetler, bok ve benzeri eyler klnda geri dnmedii sanat alemi iin de geerlidir. Bu nesneler, aka, kendi yerlerinde deildir, fakat kendi yerlerinde olmamak iin, (bo) yerin zaten burada olmas gerekir ve bu yer Malevitch'le balayan "mi-nimalist" sanatla mmkn klnmtr. Yksek modernizmin birbirine zt iki ikonu arasndaki karmaklk ite burada yatmaktadr: Kazimir Malevitch'in "Beyaz Yzeydeki Siyah Kareleri" ile Marchel Duc-hamp'n hazr-yapma [ready-made] nesnelerin sanat eseri olarak sergilenmesi.

Malevitch'in gndelik nesneyi bir sanat eseri katma ykseltmesinin altnda yatan nosyon, bir sanat eseri olmann nesnenin kaltsal bir 295 zellii olmad anlamna gelir: sanat eserini sanat eseri klan, (herhangi) bir nesneyi nceden boaltlan onu belirli bir yere yerlettrme-sidir. Sanat eseri olmak bir "niin" deil, "nerede" sorunudur. Male-vitch'in minimalist yerletirmesinin yapt ey, sadece byle bir yeri, kendini onun iinde bulan btn nesneleri sanat eserine dntren ikin bir bysel zellie sahip bo yer (ereve) haline getirmek/yaltmaktr. Ksaca Malevitch olmasayd, Duchamp olmazd. Ancak sanat pratii ereve/yeri bu ekilde izole ettikten, btn ieriini boalttktan sonradr ki, hazr-yapma yordam kullanlabilir. Malevitch'ten nce bir pisuvar, en mehur galerilerde sergilenmi olsa bile, sadece bir pi-suvar olarak kalrd. Yerlerinden koparlm dk nesnelerinin ortaya k, bylece iinde hibir nesne olmayan ve bu ekilde bo bir ereve olan yerin ortaya kyla ayrlmaz bir biimde balantldr. Sonu olarak ada sanattaki Gerek, bir ekilde, Gerek'in iinde Hayali-Sembolik-Ger-ek lemesini tekrarlayan bir boyuta sahiptir. Gerek burada evvela biimi bozulmu leke, nesnel gereklii "znelletiren" saf bir temsil olarak arptlm imge anlamnda gerekliin dorudan imgesinin biimsel arptlmasdr. O halde buradaki bo yer olarak gerek, hibir zaman burada olmayan bir konstrksiyon, bir yap; bu ekilde tecrbe edilen, fakat ancak gemie dnk olarak ina edilebilen ve bu ekilde varsaylmas gerekendir- Sembolik ina olarak Gerek. Nihayet Gerek, yerinde olmayan mstehcen dk Nesnesi, "kendinde" gerektir. Bu son Gerek, yatllm haliyle, yalnzca, tpk Nazi Yahudi kartlnda dksal Nesne olan Yahudilerin, toplumsal an-tagonizmin dayanlmaz "yapsal" Gerek'ini maskeleyen Gerek olmas gibi, byleyici ve esir alc mevcudiyetinin yapsal Gerei maskeledii bir fetitir. Gerein bu boyutu, "olaan" gereklie mesafeli duran ortamn kipliiyle sonulanr: biri kendini bu gereklii biimsel ar296 ptmaya teslim eder; biri gereklikte yeri olmayan bir nesneyi dahil eder; biri de gerekliin btn (nesnel) ieriklerini siler veya karr, ki geriye kalan tek ey bu nesnelerin dolutuu bo yerin kendisidir.

Freudu Dokunu Matrix'in hatas herhalde en ak bir biimde Neo'yu "O" [One] olarak atamasdr. O kim? Toplumsal ilikide byle bir yer vardr. lk olarak, st-Gnderen'in, sembolik otoritenin O'su. Toplumsal hayatn en korkun biiminde bile, toplama kaplarndan sa kanlarn hafzalarnda deimez bir ekilde, dier btn insanlar yalnzca hayatta kalma egoist mcadelesine indirgeyen dayanlmaz artlarn hengamesinde, mucizevi bir ekilde bir 'akld' cmertlik ve vakar muha-zafa edip etrafna yayan bir O vardr. Lacanc terimlerle konuursak, burada Y'a de l'Un ileviyle urayoruz: burada bile, hayatta kalmann saf stratejisinin erevesindeki ibirliine kart anlamda doru toplumsal ba tanmlayan asgari dayanma destei olarak hizmet etmi bir O vardr. Buradaki iki zellik hayati bir nem arzeder. lk olarak, bu birey her zaman o olarak alglanr (hibir zaman onlar deildir, sanki, grnmez bir gereklilie boyun eer gibi, aklanamaz dayanma mucizesinin arl bir O'da cisimlemek zorundadr); ikinci olarak asl mesele bu O'nun tekiler iin ne yapt deil, onun insanlar arasnda bizzat mevcut olmasdr (tekileri -ou zaman yalnzca hayatta kalma makinelerine indirgenmi olsalar bile - hayatta kalmaya muktedir klan, insan onurunu koruyan bir O'nun var olmasdr). Bir adan [komedi programlarndaki] nceden kaydedilmi kahkahalara benzer bir biimde, burada teki'nin (O'nun) benim yerime, benim iin benim onurumu kaybetmedii veya daha kesin bir dille dile getirirsek, kendi onurumu teki araclyla alkoyduum kaydedilmi bir onur vardr. Genellikle, bu O zldnde veya sahte olduu ortaya karl297 dnda, dier mahkmlar hayatta kalma isteklerini yitirir ve kaytsz yaayan cesetler haline gelirler; paradoksal biimde srf hayatta kalmak iin mcadele etmeye hazr olma durumu kendi istisnas tarafndan, bu seviyeye indirgenememi bir O'nun var olduu gerei tarafndan ayakta tutulur; yle ki bu istisna ortadan kalktnda, bizzat hayatta kalma sava gcn kaybeder. Bu, O'nun kendi 'gerek' zelliklerinden hareketle tanmlanmad anlamna gelir (bu adan, onun gibi daha birok birey olabilir veya o gerekte zlm, yani sahte ve yalnzca bu rol oynayan biri olabilir). Onun istisnai rol daha ok bir aktarmdr. O tekiler tarafndan kurulmu (varsaym) yeri doldurur.

Oysa Matrix'teki O, gndelik gerekliimizin gerek olmayp yalnzca kodlanm bir sanal evren olduunu grebilen ve bu sayede kendini balayan kablolardan kurtulabilen, sanal dnyann kurallarn deitirip askya alabilen (gkyznde uabilen, mermileri havada durdurabilen ve benzeri) kiidir. Bu O'nun ilevinde hayati olan nokta onun gereklii fiililetirme biimidir. Gereklik kurallar askya alnabilen veya en azndan yeniden yazlabilen suni bir yapdr -te burada O'nun gerein direniini askya alabildiine dair tam anlamyla paranoyak bir nosyon yatar. ("Sert bir duvann iinden geebilirim, eer gerekten buna inanr..." biroumuz iin yaplmas imkansz olan, znenin iradesinin yetersizliine indirgenmitir). Film burada bile yeterince derine inemiyor. Neo'nun O olduuna karar verecek olan Kahin'in bekleme odasndaki unutulmaz sahnede, yalnzca dnce gcn kullanarak bir ka bken bir ocuk, akn Neo'ya bunu yapmann yolunun kendini ka bkebileceine inandrmaktan deil, fakat kan var olmadna inanmaktan ge... Peki bu kendi ne oluyor? Filmin Budist varsaym da, benim, yani kendimin, znenin de var olmadn kabul ederek bir adm teye gitmesi gerekmez miydi? Matrix'te yanl olann ne olduunu daha kesin bir ekilde belirle298 yebilmek iin basit teknolojik imknszl fanteziye ait hatadan ayrmak gerekir. Zaman yolculuu (muhtemelen) imkanszdr; fakat fanteziye zg senaryorlar buna ramen "doru"dur, libidinal kmazlar saflatrma biimleriyle. Sonu olarak Matrix'in sorunu hilelerinin bilimsel saflndan kaynaklanmaz. Gereklikten SG'ye telefon yoluyla gemek fikri mantkldr; nk kamak iin tm ihtiya duyduumuz ey bir aralk veya deliktir. Belki de tuvalet daha iyi bir zm olurdu. Tuvaletin sifonunu ektikten sonra dklarn kaybolduu yer, etkili bir biimde, eylerin iinde kaybolduu preontolojik ve hayat ncesi dehetengiz yce te'nin metaforlardan biri deil mi? Her ne kadar dklara ne olduunu rasyonal anlamda bilsek de, imgelemdeki gizem var olmaya devam ediyor -bok gndelik gerekliimize uymayan bir arlk olmaya devam ediyor ve Lacan, bir hayvann dklaryla ne yapacan bilemedii anda, bunlarn onun cann skan bir fazlalk haline geldii anda hayvan olmaktan insan olmaya getiimizi sylemekte hakldr. Gerek bylece tuvalet deliinden tekrar ortaya kan korkun-tik-sin ey deildir, fakat deliin kendisi, baka bir

varlkbilimsel dzene gei hizmeti gren boluk, gerekliimizin -dklarmzn gndelik hayatmzn bir paras olmayan alternatif bir boyutta gzden kaybolduunu hayal etmemize/alglamamza imkn tanyarak- uzamn "bken" tuvalet deliindeki [olup biteni saklayan] dirsektir. Sorun fanteziye ait daha kkten bir tutarszlktr ki en belirgin biimde Morpheus'un (Neo'nun O olduuna inanan direniilerin Af-ro-Amerikan lideri) hala aknlk iinde olan Neo'ya Matrix'in ne olduunu aklamaya alrken patlak verir. Morpheus sonu olarak Matrix'i evrenin yapsnda bir baarszla balar. Morpheus: O btn hayatn boyunca tadn duygudur. Dnyada bir eylerin yanl olduu duygusu. Ne olduunu bilmiyorsun, fakat omda, tpk seni ldrtan beyindeki bir kymk gibi... Matrix her yer299 dedir, her tarafmzda, hatta bizzat bu odada... O seni hakikate kr etmek iin gzlerine balanan dnyadr. NEO: Hangi hakikate? MORPHEUS: Senin bir kle olduuna, Neo. Senin tpk dier herkes gibi zincirlerle doduu... koklayamadn, tadamadn veya dokunamadn bir hapishanede tutulduuna. Zihnin iin bir hapishane. te burada film nihai tutarszl ile kar karya kalr: eksiklik/tu-tarszlk/engel tecrbesinin gereklik olarak tecrbe ettiimiz eyin sahte bir gerelik olduu olgusuna kant tekil etmesi beklenmektedir. Oysa filmin sonuna doru Matrix'in Ajan, Smith, bize farkl, daha Freudu bir aklama verir: lk Matrix'in mkemmel insan dnyas olmak iin tasarlanm olduunu biliyor muydun? Hi kimsenin ac ekmedii, herkesin mutlu olduu? Tam bir felaketti. Hi kimse program kabul etmedi. Btn rn [ak hizmeti gren insanlar] yitirdik. Bazlar mkemmel dnyanz tanmlayacak bir program diline sahip olmadmz iddia etti. Fakat ben, bir tr olarak insanln, gereklii ac ekme ve mutsuzluk olarak tarif ettiine inanyorum. Mkemmel dnya senin ilkel beyin kabuunun srekli uyanmaya alt bir d dnyasyd. te Matrix bu yzden bu ekilde tasarland: medeniyetinizin doruu. Dnyamzn mkemmel olmay hem onun sanallnn hem de gerekliinin alametidir. Ajan Smith'in (sakn unutmayalm, tekiler gibi bir insanolu deil, fakat bizzat Matrix'in (byk teki'nin) dorudan cisimlemesidir. Onun verdii derse gre, alamaz bir engel tecrbesinin biz insanlar iin, bir eyi gereklik olarak alglamak iin -gereklik srekli direnendir- olumlu bir artdr.

Malebranche Hollywood'ta Baka bir tutarszlk lmle ilgili: Matrix tarafndan dzenlenen 300 SG'de len biri neden gerekten lr? Film bilgisizlik taraftan bir cevap sunuyor: "Neo: Matrix'te ldrlrsen burada da m [sadece SG'de deil, bir de gerek hayatta] lyorsun? Morpheus: Beden zi-hinsiz yaayamaz." Bu zmn mantna gre, "gerek" bedeniniz ancak zihnizle, iine gmldnz zihinsel evrenle birlikte i grebilir. yleyse, eer bir SG'de iseniz ve orada ldrlrseniz, bu lm gerek bedeninizi de etkiler... Bunun aikar kart zm (sadece gereklikte kalmaktadr. Buradaki bit yenii udur: zne btnyle Matrix'in ynettii SG'nin iine gmlm mdr, yoksa en azndan eylerin fiili durumlarndan kukulanyor mudur? Eer ilk sorunun yant evet ise, dten nceki Adem'in durumuna basit bir ekilme bizi SG'nin iinde lmsz klacaktr ve sonu olarak, hali hasarda SG'nin iine tamamen gmlmekten azat edilmi olan Neo, Matrix tarafndan kontrol edilen SG'nin iinde meydana gelen Ajan Smith'le arpmalarndan sa kmaldr (mermileri durdurmaya muktedir olduu gibi, vcudunda alan yaralan hi olmam hale getirebilmelidir). Bu bizi Ma-lebranche'n vesileciliine [occasionalism] getirir. Nihai Matrix, Ber-keley'in dnyay zihninde tayan Tann'sndan ziyade, Malebranche'n vesileci Tanr'sdr. Malebranche Sanal Gereklii aklamak iin bize hi kukusuz en iyi kavramsal aygt sunan felsefecidir. Descartes'n bir rencisi olan Malebranche, onun maddi ve tinsel tz, beden ve ruh arasndaki ibirliini aklayabilmek iin bir kozalaks bezeye yapt komik gnderimi bir kenara iter. Peki eer bu ikisi arasnda hibir temas yoksa, bir ruh nedensel olarak beden (ayn ekilde beden ruh) zerinde eylemde bulunamyorsa, bu durumda bunlann ibirliini nasl aklayacaz? ki ebeke (zihnimdeki fikirler ile bedensel karlkl-ballk) tmyle birbirinden bamsz olduu iin, geriye kalan tek zm, bir nc gerek Tz'n (Tanr) srekli olarak bu ikisini koordine 301 edip onlara ara bulucu -ve bylece tutarllk temsilini srdren- olmasdr. Elimi kaldrmay dndm zaman elim buna uygun bir ekilde kalkar, dncelerim elimin kalkmasna dorudan deil "vesile" sebep olur. Dorudan elime ynelmi dncelerimi fark eden Tanr, elimi buna uygun bir bir ekilde kaldrmaya yol ldrldnz zaman gerekten lrsnz) de yine yetersiz

aacak teki, maddi, sebepsel zincire hareket verir. Eer "Tanr" yerine, byk teki'ni, sembolik dzeni koyarsak, Lacan'n duruundaki vesilecilie yaknl grrz. Lacan'n "Televizyon" almasnda Aristoteles'e ynelik polemiinde dile getirdii gibi, byk teki kendini her zaman beden ve ruh arasna yerletirdii iin, bu ikisi arasndaki iliki hibir zaman dorudan deildir. Vesilecillik, bylece, aslnda "gndergenin rastlantsall", fikirler ebekesi ile bedensel (gerek) nedensellik ebekesi arasndaki mesafe, iki ebekenin -bir elma srdmda ruhumun bir haz duyumu tecrbe etmesini salayacak ekildeibirliini salayan byk teki olduu gereine bir addr. Beden ve ruh arasndaki bu ayn uzaklk, gnein tekrar domasn temin etmek iin insan kurban trenlerini rgtleyen antik Aztek rahibin de hedefiydi. Buradaki insan kurban etme Tanr'ya, bedensel zorunluluk ile sembolik olaylarn rapdetil-mesi arasndaki ibirliini srdrmesi iin bir yakartr. Aztek rahibin kurban treni her ne kadar 'akld' grnse de, onun temel varsaym beden ile ruh arasndaki ilikinin dorudan olduunu syleyen bizim basmakalp sezgimizden ok daha derindir: bir elma srdm zaman haz duyumu tecrbe etmem benim iin 'dogal'dr; burada byk teki'nin, gereklik ile onun zihinsel tecrbesi arasndaki ibirliini salayan arabulucu rol gzden yitirilir. Acaba bizim Sanal Gerekliin iine girmemiz de byle deil mi? Elimi sanal mekanda bulunan bir nesneyi itmek iin kaldrdmda, bu nesne buna uygun bir biimde hareket eder, elbette nesnenin yer deitirmesine dorudan elimin sebep olduu 302 iki yap arasndaki ibirliini garanti eden Tanr rolne benzeyen karmak mekanizmasn ihmal etmiimdir. Birok asansrde bulunan "Kapy kapat" dmesinin sahte bir dme olduu, oraya insanlara da asansr seyahatine bir ekilde katldklar ve katkda bulunduklar izlenimini yaratmak iin konmu olduu ok iyi bilinir; kap bu dmeye bastnz zaman, "Kapy kapat" dmesine basarak sreci "hzlandrmaya" kalkmadan dorudan gideceiniz katn dmesine bastnz zamankine tam olarak eit srede kapanr. Sahte katlma dair bu an ve keskin rnek, bireylerin bizim "postmodern" siyasi srelere katlmna ok iyi bir metafor salar. stelik bu en katksz vesileciliktir: Malebranche'a gre biz srekli bu tr benim yanlsamamdr gmlmlm iinde, bilgisayarlatrlm ibirliinin vesilecilikte

dmelere basanz, her ne kadar kapnn kapanmasnn dmeye basmamzn bir sonucu olduuna inansak da, onlan ve takip eden olay (kapnn kapanmasn) koordine eden Tann'nn arkas kesilmeyen faaliyetidir. Bu sebeple siberuzamn hayatlarmz nasl etkileyecei kkl mphemlii ak brakmak hayati bir nem arz eder. bu sz konusu teknolojiye deil, fakat toplumsal sze [inscription] baldr. Siberu-zama gmlmek bedensel tecrbemizi iddetlendirebilir (yeni duyarllk, daha fazla organ olan yeni bir beden, yeni cinsiyetler...), fakat ayn zamanda siberuzam ynetmen makineyi idare eden kii iin (sanal) bedenimizi, onun hkimiyetini -hi kimsenin bundan sonra kendi bedenine "benim" diyemeyecei ekilde- elimizden alarak alma olanan da aar. Burada karlam olduumuz ey, arabulucu nosyonunun kurucu mphemliidir. Bu nosyon orijinal olarak bir znenin dorudan ve vazgeilmez karar alma hakkndan soyulmasn iaret ediyordu. Siyasi arabuluculuun byk ustas, fethedilmi hkmdarlar, hibir ekilde onu kullanacak durumda olmadklar bir grnte g ile babaa brakan Napolyon'dur. Daha genel bir lekte, hkmdarn "arabuluculuu"nun anayasal bir monariyi iaret ettii sylenebilir: bu sistemde hkmdar, ierii seimle gelen h303 kmet tarafndan belirlenmi fermanlar imzalamann katksz bir biimde "i"leri dzeltmek gibi ii bo bir jestine ve bylece fermanlarn zerindeki yrtme gcn teyit etmeye indirgenmitir. Bu "i"leri dzeltme ii, zne'nin alglanamaz bir ekilde giderek daha fazla medyatize edildii, glerinden [artt sahte klnn altnda] soyulduu, gndelik hayatn aamal olarak bilgisayarlatrmas iin de geerli deil mi? Bedenimiz medyatize edildiinde (elektronik medyann ebekesine tutsak olduunda), e-zamanl olarak kkten "prole-terletirme" tehlikesine maruz kalr: kiisel tecrbem bile mekanik teki tarafndan alnabilir, deitirilebilir ve dzenlenebilir olduu iin zne potansiyel olarak sadece dolar iaretlerine indirgenmitir. Burada yine, kkten sanallatrmann bilgisayarlara, Malebranche'n vesileceliinde Tanr'ya ait olan konumu bahetmi olduunu grebiliriz. Bilgisayar (sanal gereklikte) zihnim ve kaslarmn hareketleri (olarak tecrbe ettiim ey) arasndaki ilikiyi koordine ettii iin, yoldan kp zihnim ve bedensel deneyimim arasndaki ilikinin koordinasyonunu bozarak bir Kt Tanr gibi davranmaya baladn hayal edebilirim. Eer elimi kaldrmak iin beynime gnderdiim sinyaller sanal gereklik tarafndan kesintiye uratlr ve hatta tersine evri-lirse,

bedenimi "benim" olarak algladm en kkten tecrbemin alt oyulur. yle grnyor ki siberuzam, hatralar Freud tarafndan analiz edilen Alman yarg Schreber'in paranoyak fantazisini gelitiriyor. "Kablolu evren" ancak Schreber'in insan olunu kutsal nlarla dorudan kontrol eden Tanr halsinasyonuyla akt lde psikotik bir fantezidir. Baka bir deyile, byk teki'nin bilgisayarda cisimletirilmesi kablolu evrenin ikin paranoyak boyutunu aklamaz m? Veya, yine baka bir ekilde dile getirirsek, ortak nokta u ki, siberuzamda bir bilgisayara bilin ykleyebilmek insanlar bedenlerinden kurtaryorsa, makineleri de insanlardan kurtarr. 304 Temel Fanteziyi Sahnelemek Son tutarszlk Neo tarafndan son sahnede ilan edilen mphem zgrlk statsyle ilgilidir. Neo'nun mdahelesinin bir sonucu olarak, Matrix'te bir SSTEM HATASI yaanr, bu srada Neo, Matrix'in zincirlerinden kendilerini nasl kurtaracaklarn retecek Kurtarc olarak Matrix'te tutsak olan insanlara seslenir: fiziksel yasalar delebile-cek, metalleri eebilecek, gkyznde uabilecekler... Ne var ki, btn bu "mucizeler" ancak Matrix tarafndan srdrlen SG'nin iinde kalnrsa mmkndr ve sadece kurallarn delmek ve deitirmekle ilgilidir. Matrix'in kleleri olma statmz hi deimemi, yalnzca hapishane koullan iyiletirilmitir; peki o zaman Matrix'ten kmaya ve yok edilmi dnya yzeyinde mutsuz yaratklar olarak "gerek gereklie" girmeye ne oldu? dornocu bir adan bu tutarszlklarn filmin hakikat anlar olduu iddia edilebilir: ge kapitalist toplumsal tecrbemizin, ac ve gereklik (haz ilkesinin saltanatn bozan ilke olarak gereklik), zgrlk ve sistem (zgrlk ancak onun tam gelimesini engelleyen bir sistem iinde mmkndr) gibi temel varlkbilimsel iftleri ilgilendiren uzlamaz atmalarn iaret etmektedirler. Bununla birlikte filmin gerek gc tamamen farkl bir dzeyden gelmektedir. Yllar ncesine ait Zeardoz veya Lagon'un Ka gibi bilim kurgu dizileri, bugnn postmodern durumunu nceden grmlerdir: Steril edilmi bir alanda yaayan yaltlm insanlar, maddi rmenin gerek dnyasn tecrbe etmek isterler. Postmodernizme kadar, topya gerek tarihsel zamandan kurtulup zamansz bir tekilie gitme abasyd. "Tarihin sonu"yla gemiin dijital belleklerde tmyle mevcut olmasnn postmodern kesimesi, gnmzde, zamansz topyay gndelik ideolojik tecrbe olarak yaamamza sebep olmutur. topya Tarih'in Gerek'liine,

bellee, gerek gemiin izlerine ve evremizi saran kapal kubbeden kurtulup ham gerekliin kokusuna ve rmesine arzu duyma haline gelmitir. Matrix filminin kurgusu, filmin 305 sonunda bir yn deitirme daha yaar ve topya ile ters-topyay birletirerek ters dner: iinde yaadmz gereklik, Matrix tarafndan sahnelenen zamansz topya yerli yerindedir; yle ki etkili bir ekilde Matrix'e enerji temin eden edilgen birer akye indirgenebiliriz. Bu yzden filmin kendine zg etkisi onun merkezi tezinden ok (gereklik olarak tecrbe ettiimiz ey, zihinlerimize balanm bir Mega-bilgisayar olan Matrix'in rettii sanal bir gerekliktir), onun merkezi imgesinden, milyonlarca insann tpler iinde edilgen bir biimde yatarak Matrix'e enerji temin etmesinden gelir. Bu yzden Matrix'in kontrol ettii sanal gereklikten uyandklarnda, bu uyanma d gerekliin geni alanna bir alma deil, her birimizin doum ncesi sv iinde ceninsi organizmalar olarak yaadmz bu kapanmn korkun ilk farkna varlmasdr. Bu mutlak edilgenlik, bilinli tecrbemizi etkin, kendi kendini gerekletiren zneler olarak srdren, ipotek altna alnm fantezidir. Nihayetinde hayat zmz bizler birer yaayan akymz gibi skp alan teki'nin (Matrix'in) jouissance arac olduumuz nosyonu, mutlak sapk fantezidir. te burada bu aygtn gerek libidinal gizemi yatar. Matrix neden insan enerjisine ihtiya duyuyor? Tmyle enerji asndan baktmz zaman, bu, elbette anlamszdr. Matrix kolayca, milyonlarca insan iin koordine edilen an derecede karmak bir sanal gereklik idaresini gerektirmeyen, daha gvenilir bir enerji kayna bulabilirdi. Burada baka bir soru daha gze arpyor. Matrix neden her bir bireyi kendi tekbenci yapay evrenine gark etmiyor? Btn insanlk tek sanal evreni yaasn diye programlan koordine etmeyle ileri neden daha karmak hale getirsin? Buna verilebilecek tek yant Matrix'in insanlann jouissance ile beslendiidir: ite yine byk teki'nin srekli bir jo-uissance akna ihtiya duyduuna dair Lacanc teze geliyoruz. te film tarafndan sunulan eya durumunu bu ekilde ters evirmemiz gerekiyor. Filmin gerek durumumuza uyanmamza dair betimi, kendinin tam ztt, varlmz koruyan ok temel bir fantezidir. 306 Sapklk ile siberuzam arasnda kurulan balant bugn artk ok yaygndr. Standart bak asna gre, sapk senaryo "idi edilmenin inkr"n sahneler. Sapklk "lm ve cinsellik" motifine, ahlakllk ve cinsiyet farknn srekli empoze edilmesi

tehdidine kar bir savunma olarak grlebilir. Sapn iinde yaad evren, tpk izgifilmlerde olduu gibi bir insann btn idi edilmelerden paay kurtard, yetikin cinselliin ocuksu bir oyuna indirgendii, bir insann lmeye ya da cinsiyetlerden birini semeye zorlanmad bir evrendir. Bu haliyle sapn evreni, katksz sembolik dzenin, gndergelerin, insann lmll Gerek'iyle snrlanmadan serbeste kendi oyunun oynad bir evrendir. lk bakta, bizim siberuzam tecrbemizin bu evrene uyduu dnlebilir: Siberuzam Gerek'in atlyla engellenmemi, sadece bizim koyduumuz kurallarla snrl bir evren deil miydi? Matrix'teki Sanal Gereklik'te ayn deil mi? inde yaadmz 'gereklik' deitirilemez karakterini yitiriyor; bir insann iradesi yeterince glyse deitirebilecei (Matrix tarafndan empoze edilen) olumsal kurallarn yrrlkte olduu bir alan haline geliyor... Ne var ki, Lacan'a gre bu standart bak asnn hesaba katmad ey, teki ile sapklktaki jouissance arasndaki nevi ahsna mnhasr ilikidir. Bu, tam olarak, ne demek? Aydnlanma'nn Diyalektii kitabnn sonuna Adtorno ve Horkhe-imer'n yapt almllardan biri 19. yzyl psikologu olan Fransz Flo-urens'in kloroformla tbbi anesteziye kar gelitirdii savdr. Flou-rens anestetik maddelerin sadece beynin hafza blmnde etkili olduunun kantlanabileceini syler. Ksaca, ameliyat masasnda canl canl kesilir, korkun aclar hisseder, fakat uyandktan sonra olanlar hatrlamayz... Adorno ve Horkheimer iin bu, elbette, kendinde doann bastrlmasna dayanan Akln kaderine dair ok iyi bir metafor salar: beden, znedeki doa, tmyle acy hisseder, znenin hibir ey hatrlamamasnn sebebi bastrmadr. Burada doann hkimiyeti307 mizden ald eksiksiz intikam yatar: bilmeden, kendi kendimizin kurban olur, kendimizi canl canl keseriz... Acaba bunu, i-edilgenli-in, dnyaya etkin mdahelemizin bedelini dediimiz, mkemmel fantezi senaryosu olarak okuyamaz myz? Bu fantestik destek olmadan, btnyle teki tarafndan ynlendirilen teki Sahnesi olmadan, zgr, etkin bir amil dnlemez. Bir sado-mazoist bu ac ekmeyi Varlk'a ulamann bir yolu olarak isteyerek benimser. Bu sylediklerimizden sonra, Hitler'in biyografi yazarlarnn, onun, 1931 ylnda Hitler'in Mhich'teki dairesinde l bulunan yeeni Geli Raubel'le ilikisine dair saplantlarn daha kolay aklayabiliriz. Sanki Hitler'in cinsel sapkl onun kamusal

kiiliini aklayacak fanteziye ait bir destek gibidir. Otto Starsser'in yazd biimiyle senaryo yle bir ey. Hitler ona elbiselerini karttrrd. Yere uzanr ve onun yzne melmesini isterdi. Burada onu yakndan incelerdi; bu onu ok heyecanlandrd. Heyecan doruk noktasna ulatnda kzdan yzne iemesini isterdi. te Hitler'e zevkini veren ey buydu. Burada hayati bir neme sahip olan ey, Hitlerin bu senaryodaki onu lgnca ykc kamu siyasetine iten fanteziye ait destek olarak mutlak edilgenliidir -Elbette Geli bu ritellerden tiksiniyordu ve aresiz durumdayd. te burada Matrix'in gerek igrs yatyor: sapkln iki kart kutbunu bir arada sergilemek: bir yanda gerekliin delinebilir olumsal kurallarla ynetilen bir sanal alana indirgenmesi, te yanda bu zgrln gizlenmi hakikatinin, znenin indirgenmesinin son derece arasallatrlm edilgenlie indirgenmesi. 308 Katkda Bulunanlar DANIEL BARWICK Alfred Devlet Universitesi'nde Yardmc Felsefe Profesr-dr. Intentional Implications adl kitaba ve saysz makaleye imza atmtr. Bar-wick ahlak, metafizik ve genel eitim deerlendirmesi dersleri vermektedir. rencileri onun retim biimini u ekilde tarif etmektedir: "Ne olduunu bilmiyorsunuz ama, orada, sizi ldrdan, beyindeki bir kymk gibi." GREGORY BASSHAM Pennsylvania'daki King's Universitesi'nde Yardma Felsefe Profesrdr. Original Intent ve The Canstruction kitabnn yazan ve Cri-tical Thinking: A Student's Introductian kitabnn iki yazarndan biridir. Greg Reforme edilmi epistemoloji ve hukuk felsefesi zerinde eidi anlalmaz dergilerde makaleler yaynlamaktadr. Bili Iroin'e Rob Zombie'yi kendisiyle tantrd iin teekkr ediyor. MICHAEL BRANNIGAN bir Felsefe Profesr ve Pennsylvania, Pittsburgh'taki La Roche Universitesi'nde Felsefe Blm Bakandr. Aynca niversitenin Ahlak Aratrmalar Merkezi'nin mdrdr. Asya felsefesi ve ahlak zerine saysz makalelerinin haricinde, The Ptdse ofWisdam. Tbe Pbilosophies oflndia, Chine, and Japon ve Striking a Balance: A Primer on Traditional Asian Va-lues kitaplarnn yazandr. Eskimo karda yuvarlanma teknii dersleri alrken, henz kayak diye bir eyin olmad gereini kefetmekten ok uzak olduunu anlamtr.

MARTIN A. DANAHAY Arlington'daki Texas Universitesi'nde ngilizce Profesrdr. Vktoryen kltr ve edebiyat, ada otobiyografi, bask ve direnme konularnda saysz makale yaynlamtr. YZ makinelerinin btn insanlar neden hl birer profesr haline getiremediini anlamamaktadr; Neo'nun tek bir hap atarak rendiini renmek iin yzlerce makale ve kitap okumay ilkel bulmaktadr. GERALD J. ERION Mediaille Universitesi'nde Yardmc Felsefe Profsrdr. Zihin ve ahlak felsefesi zerine makaleler yazmtr. Otorite sorunu vardr. Kendinin zel olduuna ve kurallarn onun iin geerli olmadna inanyor. Kukusuz hata ediyor. CYNTHIA FREELAND Houston Universitesi'nde Felsefe Profsrdr. Tbe Na309 ked and tbe Undead: Evil and the Appeal ofHormr (Westview, 1999) ve But Is it Art!1 (Oxford, 2001) kitaplarnn yazar, Feminist Interpretations o/Aristotle (Penn State, 1998) ve (Thomas Wartenberg'le birlikte) Philosopby and Film (Ro-utledge, 1995) kitaplarn editrdr. Ve ona Kahin'in kurabiye tarifini getirecek olanlara dl vaat etmektedir. JORGE J. E. GRACIA, Buffelo'daki New York Devlet niversitesi'nde Felsefe Profesr. En son kard kitaplar: Hov Can We Knotv What God Means (2001); HispaniclLatino Identity (2000); Metapbysics and Its Task (1999); Texts (1996) ve Tbeory qfTextuality (1995). Onu harekete geiren bir soru. Onu buraya getiren bir soru. CHARLES L. GRISTOLD, JR. Boston niversitesi'nde Felsefe Profesr. elfKnotvledge in Plato's Phaectrus (Yale, 1986; reprinted by Penn'State Press, 1996), Adam Smitb and the Virtues ofEnligbtment (Cambridge, 1999), kitaplarnn yazan ve Platonic Writings/Platonic Readings (Roudedge, 1988; reprinted by Penn State Press, 2000. Bir Ajan grd m hemen tanyabiliyor. THOMAS S. HIBBS, Boston niversitesi'nde Yardmc Felsefe Profesr. Son kitab Virtue's Splendor: Wisdom, Prudence and Good Life (Fordham Univer-sity Press, 2001). Shows About Notbing: Nibilism in Popular Culturefrom tbe Exorcist to Seinfeld ve Buffy the Vampire Slayer makaleleri arasnda. Hibbs izleme cihazndan umutsuzca kurtulmaya alyor. JASON HOLT, Manitoba niversitesi'nde felsefe hocas. eidi felsefi konularda birok akademik ve popler metinleri var. Krlk ve bilincin doas zerine bir monografisi yayn aamasndadr veFragment of a Blues (2001) adl romann yazandr. Kendini skc sansa da ok elenceli birisi.

WILLAMIRWIN, Pennsylvania King niversitesi'nde Felsefe Profesr. Intentionalist Interpretation: A Philosophical Explanation and Defense (1999) ve Critical Thinking: An Introduction (2001) kitabnn ortak yazar. Seinfeld and Philosopby (2000) ve Tbe Death and Resurrection oftheAuthor? (2002) adl kitaplarn editr. Bill'teki hayatnda "Kurabiye Canavan" lakabyla Hacker ve bu lkedeki btn internet yasalann inemi durumda. DEBORAH KNIGHT, Kanada, Kingston, Queen niversitesi'nde Felsefe Profe310 soru. Son yaynlar Simpsons'tan Borges'e. Eco'ya ve Calvino'ya devasa bir alan ieriyor. Bo zananlannda Helikopterle akrobasi almalar yapyor. CAROLYN KORSMEYER, Buffalo'daki New York Devlet niversitesi'nde Felsefe Profesr. Estetik ve sanat felsefesi, feminist felsefe ve duygu kuram alanlarnda yazyor; u anda tiksintiyle urayor. En son kitab Making Sense of Tste: Food and Pbilosopy (Cornell University Press, 1999). Neo ile Trinity'nin siyah deriden kyafetlerini Kung-Fu salaklayla mahvetmekten korkamayacak kadar a olduklanru eri sryor. JAMES LAWLER, Bufelo'daki New York Devlet niversitesi'nde Felsefe Profesr. The Existentialist Mansm ofJean-PadSartre, veIQ Heritability, and Racism kitaplannn yazar. Dialectics of the USA Constitution: Selected Wri-tings of Mitchell Franklin kitabnn yazan. Kant, Hegel ve Marks zerine makaleler yazyor. nceki hayatda da doruyu retmi. GEORGE McKNIGHT, Ottawa, Carieton niversitesi Sanat ve Kltr Aratrma-lan Okurunda Film Aratrmalar Blmnde Profesr. En son olarak Agent of Cballenge andDefance: Tbe Films ofKen Loacb kitabnn editr. Deborah Knight ile birlikte Suspens and s Loach, in Hitchcock kitabn yazan. En byk hayali bir yemek kitab yazmak. JENNIFER L. MCMAHON, Centre niversitesinde Felsefe Profesr, Sartre, Dou Felsfesi ve Estetik konularnda makaleleri var. Her ne kadar bir etyemez olsa da, sanal bir biftee hayr demeyeceini sylyor. DAVID MITSUO NIXON, Seattle, Washington niversitesi'nde retim grevlisi. Alglamann epistemolojisi zerine olan tezini bitirmekle urayor. 2000 ylnda David "Matrk'in Felsefesi" adl bir ders balaup retti. Bu ders boyunca renciler

filmin eidi felsefi temalarm inceledi. David gzleri bozuk olduu iin yanllkla mavi hap seenlerden. DAVID R1EDER, Arlington, Texas niversitesi'nde ngilizce Blm'nde We-ightless Writing: Rhetoric and Writing in an Age ofBlur tezini yazyor. Encul-turation: A Journal of Rhetoric, Writing and Culture'm iki editrnden biri. Ayrca bir internet gazetesinde The Writing Instructor stununun yazan. David kak djye bir ey olmadn biliyor. 311 JONATHAN J. SANFORD, Steubenville'de Fransisken Universitesi'nde Felsefe Profesr. Antik ve Ortaa felsefesine dair makaleler yaynlad. Categories Old andNeut (Catholic University of America Press) kitabna editrlk yapa. Sigorta numaras var, vergilerini dyor ve ev sahibesine p tamasnda yardm ediyor. THEODORE SCHICK, JR. Muhlenber Universitesi'nde Felsefe Profesr. How to Tbink About Weird Things (McGraw-Hill) ve Doing Pbilosopby (McGraw-Hill) kitabnn iki yazanndan (dieri Lewis Vaughn)-biri. Son kard kitap: Readings in Pbilosopby of Science: Fram Positivism to Postmodemism (McGraw-Hill). Ted kaklan tek eliyle bkebiliyor. BARRY SMITH, Buffalo'daki Devlet Universitesi'nde Felsefe Profesr ve Monist dergisini editr. Son almalar arasnda "True Grid", "The Metaphysics of Real Estate", "The Chinese Rune Argument", "The Cognitive Theory of War", "The Last Days of the Human Race" ve "The Worst Cognitive Performance in History" makaleleri var. Profesr Smith Almanya'daki Alexander von Humboldt Vakf'ndan bugne kadar bir felsefeciye verilen en yksek para olan iki milyon dolarlk dl ald. Bu dln ncesinde bir restoranda geen bir bulumaya dair sorular sorulduunda: "Hibir ey hatrlamyorum, anlyor musun, hibir ey," diye cevap veriyor. DAVID WEBERMAN, Georgia, Atlanta'da Gerorgia Devlet Universitesi'nde Felsefe Profesr. Mnich niversitesi ve Kolombiya Universitesi'nde almalar yapt. En son bir telefon kulbesinde grlm. SARAH E. WONTH, Greenville SC'deki Furman Universitesi'nde Felsefe Profesr. Estetik alanndaki ilk almalar/OMra/ ofAesthetics and An Critidsm. Britisb Journal ofAesthetics ve Journal of Aesthetics dergilerinde yaynland. Sarah Wachowski kardelerin Trinity karakterine onu bir model olarak kullanmak iin kendisinden izin istemelerinden ok mutlu.

SLAVOJ ZIZEK, Ljubljiana Universitesi'nde Felsefe Profesr. Slovenya Cumhur Bakanl Seimleri Aday. Son yaynlan unlar: On Belief (2001), ne Fright of Real Tears (2001), Did Someboy Say totalitarianism? (2001). The Fragile Absotute veya Why the Christian Legacy is Worth Fighting For (2000). ngilizce aksan yznden birok insan onun gev olduunu dnyor. 312 BTT

You might also like