You are on page 1of 8

Bedizzamana gre felsefe; Akldan istifade mi istifa m?

Mellif: Mahir ahin ahdamar Yaynlar. Bask 2006. Sayfa says 191. zetleyen: Erkan Acar Kitap, balndan da anlalaca zere stad Bedizzamann eserlerinde geen felsefe ile alakal meselelerin tahlilinden ibarettir. Mellif, eserlerdeki felsefe ile alakal ksmlar drt ana balk altnda toplayarak stadn felsefeye yaklamn ve felsefeyle olan itigalini aklamaktadr. ncelikli olarak eser, bir btnlk iermesi asndan nem arz etmektedir. yle ki, Risalelerdeki felsefe bahisleri incelikle taranm; bir manada sadeletirilmi ve mellifin kendine has slubuyla belli bir metodoloji takip edilerek okuyuculara sunulmutur. kinci nemli husus; kitabn felsefe ilmine has olan mulkla kendini salmamas, bir manada yol haritasnn nceden iyi belirlenmesi ve okuyucunun deiik bahislerde cmle aralarnda kaybolmasna izin vermemesidir. Mellif, ilk olarak felsefe ile ilgili temel kavramlarn nemine binaen felsefe, filozof, hikmet ve hakm kelimelerinin lgat ve stlah manalar aklamaktadr. Bu bahiste kelimelerin aklanmasnn hemen ardndan son bir alt balk olarak Bedizzamana gre hikmet ile felsefe, hakm ile filozof arasndaki farklar anlatlmaktadr. Felsefe, filozof, hikmet ve hakm kelimeleri eserin devamnda gerek iktibaslarda gerekse mellifin yorumlarnda sklkla gemesi hasebiyle ciddi nem arz etmektedir. Bir manada anahtar olan bu kelimeler mellifin eserini zerine ina ettii drtl bir sa aya mahiyetindedir. Felsefe: Felsefe kelimesinin aslnn filo-sofiya seklinde yazlan bir deyimden geldiini vurgulayan mellif, kelimenin bir ilka rn olduunu aktarmaktadr. Kelimenin btn dnya dillerine hemen hemen ayn ekilde intikal ettiini aktaran mellif, kelimenin bizdeki kullanmnn Arapaya intikalinden sonra gerekletiini vurgulamaktadr. Mellif filo kelimesinin sevgi anlamnda sofiye kelimesinin ise bilgelik (hikmet) manasnda kullanldn ksaca aklar. Bu izah nispeten ksa olmakla beraber mellifin bir tercihi olarak gze arpar. Mellif meselenin ileriki balklarda daha genie ele alnacan erh dmektedir. Filozof: Mellif, filozof kelimesini bilgelik sahibi olan kii diye ksaca aklamaktadr. Bu izahta ne kan, mellifin kelimenin tarihine daha detayl inmesidir. yle ki; kelimenin ilk olarak Pitagoras tarafndan kullanldn belirten mellif, Pitagorasa gre aslnda hi kimsenin gerek bilgelie sahip olamayacan, bilgeliin tanrlarn ihtiraslarndan kaynaklandn aktarmaktadr. Pitagorasn dncesinde; filozof olmann ilk artnn

filozofluu bir meslek eklinde ele almann lazm geldiini belirten mellif, Pitagorastan nce de bilge sofist kelimesinin kullanldn zellikle airlerin sofist olarak adlandrldn aktarmaktadr. Douda filozof kelimesinin feylesof olarak telaffuz edildiini aktaran mellif, filozofun karl olarak genelde hakm szcnn kullanldn ayrca izah etmektedir. Mellif iki kelimenin, filozof ve hakm, tam manasyla bir birlerini karlamadn da vurgulamaktadr. Bu balkta ilgi eken husus felsefe ile felsefecinin yani filozofun arasndaki badr. Felsefenin izah yaplrken ki sradanlk felsefecinin tarifinde ortadan kalkmaktadr. Bu bakmdan mellifin hemen kitabn banda felsefeye (hikmet bilgisi) kar bir tavrnn olmad, felsefenin deil felsefecinin zerinde durulmas inanc tad anlalmaktadr. Hikmet: Mellif bu balkta Elmall Hamdi Yazrdan alntlar yaparak tarifler vermektedir. yle ki: Hikmet; szde ve fiilde doruyu bulma. Varllklarn zndeki manay anlama. Szde isabet etmek, o konu hakknda gerek ve doru hkm vermek olarak aklanmtr. Mellif hikmetin daha mull bir tarifini eserlerden yapt geni alntlarla amaktadr. Hikmet her eyin asl, esas, mahiyeti kinat ve eyann varlk sebepleri ve maksatlar hakknda bilgi sahibi olma. Ksaca eyann perde arkasna muttali olma hikmetin tarifleri ierisinde yer almaktadr. Bu noktada mellif yine eserlerden alntyla Peygamber efendimizin bir hadisini meseleyi amak adna aktarmaktadr. Sizin grmediinizi gryor duymadnz duyuyorum. Sema bir tnlayla tnlad ki eer grdm grseydiniz ve bildiimi bilseydiniz az gler ok alardnz. Hikmet bahsi daha sonra ameli ve nazari hikmet olarak daha da almakta ve tarifler verilmektedir. Burada da iktibaslar yine eserlerden yaplmtr. Ksaca nazari hikmet: Varlk ve hadiseleri, birer meher gibi temaa etme, bir kitap gibi okuma, bir senfoni gibi dinleme her zaman eyann perde arkasn kollama; fizik ve metafizik dnyalardaki srl mnasebetleri mtalaa etme, zmeye alma ameliyesi, cehdi ve mevhibesi olarak eserlerden iktibasla verilmektedir. Ameli hikmet ise; nazari yolla elde edilen ilim irfan, alaka, mnasebet ve kulluk uuruyla bu meherin sahibine, bu kitabn ktibine, bu koronun idarecisine ynelip ubudiyetle onu aramak, akla evkle hep ona komak, hayret ve dehetle Onun huzurunda olmann sayg ve mehabetini yaamak eklinde bir iktibas olarak verilmektedir. Burada gze arpan husus hikmetin, felsefenin bir manada bize ait olan tercmesi, sathi dnce veya dnme ameliyesi olmaktan karlp, aksiyon buutlu bir tefekkr olduu vurgusudur. Bir baka deyile, hikmet ameli yanyla daha bir btnlk iinde okuyucuya sunulmaktadr. Mellif hakm kelimesini filozof kelimesinin en yakn tercmesi olarak vermektedir. Lgatlerde akll olmak, anlamak manalarna geldiine iaret eden mellif hkim kelimesinin hem Allahn hem de Peygamber efendimizin vd kimse olarak da anlalmas gerektiini vurgular. Zira gerek ayetlerde gerekse hadislerde hikmet sahibi olann vld sarih olarak beyan edilmektedir.

Bedizzamana gre hikmet ile felsefe hakm ile filozof arasndaki farklar 12. szn birinci esas merkezli olarak aklanmaktadr. stadn hikye ettii dindar sanatkr bir hakmin istei olan Kuran- Hakimin manasn icazna ayeste bir yaz ile yazmak istei ve buna muttali olmas, Kurana harika bir libas giydirmesi, altnla gmle sslemesi ve Kuran- pek kymettar bir -yine stadn tabiriyle- antikaya evirmesi.. akabinde bu eseri bir felsefeciye ve bir Mslman lime gstermesi ve eser hakknda birer yaz ile eserin hikmetinin anlatlmasn istemesi, felsefecinin bata Arapay bilmemesinden, hatta bu kymetli eserin bir kitap olduundan dahi haberi olmamasnda zahiri gzelliine kaplp zerindeki elmaslara mercanlara deer bimesi, eserini bir mhendis kimyager veya bir tasvirci edasyla yazmas, onun hangi noktada nasl bir hata yaptn daha geni manasyla dncede, nazarda, metodolojide yapt hatay ortaya koymas bakmndan nemlidir. Dier yanda mslman limin sslemelere, altna, gme, ehemmiyet vermemesi, Kurann esas mahiyetine nazar edip onun kainatn bir mfessiri, beli bir tercman olmasna, cin ve inse ders veren -yine stadn tabiriyle- ne gzel yaplm ve ne kadar gzel bir surette Saniin cemaline delalet ediyor dedirten bir kitap olma srrna muttali olmas, hakm olmann filozof olmaktan ne kadar farkl olduunu anlatma adna enfes bir misallendirmedir. Mellif bu misallendirmeden sonra stadn felsefe, felsefeci, hikmet ve hakim mefhumlarnn farklarn ne ekilde tefrik ettiini kendi yorumlaryla amaktadr. yle ki: Felsefenin kinata eya ve hadiselere mana-y harfi olarak bakabilmesi halinde gerek manada kendisinden beklenen hakikate ulama vazifesini eda edebilecei.. felsefenin sebepler hesabna meselelere yaklamas gibi hususlar ksaca aklanmaktadr. Terminolojinin izahndan sonra Batl filozoflara gre felsefenin tarifi mehur felsefecinin, Aristo, Sokrat ve Eflatunun kendi tarifleriyle aktarlmaktadr. Bunlardan Aristo felsefeyi dier bilimlerin sebebi olmas zaviyesinden aklamaktadr: Sanatlarn sanat ve hikmetlerin hikmeti. Sokrat felsefeyi insann kendini bilmesi; Eflatun ise insann, gc lsnde, ebedi ve klli olan varlklarn hakikatini, mahiyet ve sebeplerini bilmesi olarak tarif etmektedir. slam limlerinin -ki mellif slam filozoflar tabirini kullanmaktadr- felsefe tarifleri de kitapta batl felsefecilerinkinden daha geni yer verilerek aktarlmaktadr. Mellif Kindiden, Farabiden ve n-i Sinadan alntlar yaparak bir manada dounun tarihi yaklamna izahat getirir. yle ki Kindiye gre felsefe insann gc lsnde varln hakikatinin bilinmesidir. Filozofun maksad gerein bilgisini yakalamak, davrannn maksad srekli fiil deil geree gre davranmaktr. bn-i Sinaya gre felsefenin gayesi nesnelerin hakikatlerine bir insann vakf olabilecei kadar vakf olmasdr. Bu bakmdan nesnelerin hakikati meselesi bn-i Sinaya

gre felsefenin konusudur. Fakat akln snr olduunu belirten bn-i Sina sebepler ile eyann hakikatinin bilinemeyeceine hkmetmitir. slam tarihinde felsefeye baktan sonra mellif stadn felsefeyi nasl tarif ettiini, nasl anladn yine Risalelerden yapt geni alntlarla izah etmektedir. Mellife gre stad sistematik bir filozof deildir. Bu bakmdan mstakil bir felsefe tarifine gitmeyen stad, felsefeyi bir ilim olarak ele alr. Felsefenin zararl yanlarn ve etrafa yayd zararl dnceleri sakndrmak amacyla felsefeyle itigal etmitir. Biraz nce de deinildii zere bu itigal felsefe yapmaktan ok zararl felsefenin zellikle imani meselelerle ilgili ortaya att iddialar rtmeye yneliktir. Mellif bu balkta stadn felsefeyi ilm-i hikmet olarak ele ald bahislerde felsefenin daha dorusu ilm-i hikmetin de Allahn Hakim ismine dayandn yine stadn beyanlaryla okuyucuya aktarmaktadr. Szlerde Bir nkte-i mhimme ve bir srr- ehem bal altnda gecen hakikat-i mevcudattan bahseden hikmetl eyann Allah C.C. ism-i Hakimine dayandrlmas. Eyann hikmetinin ism-i Hakimin bir tecellisi olmas ve bunun hikmet ilmi ile anlalmasnn faydasndan alan bahislerle stadn felsefenin (hikmet ilmi) de hakikate perde aabileceinden iktibas yapan mellif Allahn Hakim ismine dayanmayan felsefenin teferruata dalp malayaniyatla uraacan ve delalete yol aacan yine bu iktibasla okuyucuya sunmaktadr. Son olarak felsefenin bir manada her ilme nclk edebilecek bir sistematiinin bulunduunu aktaran mellif ll ve dengeli olunmamas halinde fayda yerine zarar vereceini vurgulamaktadr. stadn akl mevzuuyla ilgili yorumlarn aktaran mellif stadn akla verdii nemi yine Risalelerden yapt iktibaslarla amaktadr. Burada gze arpan husus stadn filozoflarn acziyet iine dtkleri meseleleri rahatlkla akli delilerle zmesi ve izahatlar getirmesi hususudur. Szlerden, Muhakemattan, Mnazarattan iktibaslar yapan mellif stadn akla verdii nemi kendi cmleleriyle okuyucuya sunmaktadr. Bunlardan Muhakemattan akln sadece stada gre deil slamiyet iin de ne kadar nemli olduunu izah eden paragraf u mahiyettedir. slmiyeti daima tecelli ve inbisat- efkr nisbetinde hakaiki inkiaf ettiren, yalnz slmiyetin hakikat zerinde olan teesss ve brhanla takalld ve aklla mevereti ve taht- hakikat stnde bulunmas ve ezelden ebede mteselsil olan hikmetin destirine mutabakat ve muhaktdr. Acaba grlmyor: ytn ekser fevatih ve havtiminden nev-i beeri vicdana havale ve akln istiaresine hamlettiriyor. Diyor: ve ve ve ve ve ve ve ve ve . stadn yaklamnda akl mutlak hkim konumuna karan Mutezile gibi her eyin zerinde gren veya baz sofiye gibi onu btn btn azleden bir anlayn olmadn aktaran mellif stadn taknd tavr Gazalinin yaklamna benzetmektedir. Akln vahyin yol

gstermesiyle hakikati bulabilecei gerei yine mellifin eserlerinden yaplan iktibaslarla ele alnmaktadr. yle ki: Nazar- akl kendi desatiriyle ok fakirdir ve dardr. Pek ok hakaike kar kasr olur. Kavrayamadndan, Hakikat deil der, reddeder. Mellif bu iktibas aar: Mreccet akl tek bana cizdir, noksandr. Eyann hakikatine nfuz edemez, diyen mellif onun elinden tutacak ve ulaamad yerlerde onu gezdirecek bir rehberin gerekliliinden bahsetmektedir. Bu rehberin de vahiy olacan aktaran mellif. Akl vahye teslim olduunda kemalini bulacan stadn cmlelerinden zetlemektedir. Buradan hareketle akln her eyi tartamayacan yine stadn Muhekemat adl eserinden yapt iktibasla aklayan mellif stadn her eyi tartamayan akl btn btn yok saymadn, mahede edilebilir sahalarda geerliliini koruduunu aklamaktadr. ktibas yaplan ksm: Akln eni delil zere gitmektir. Evet, akl her bir eyi tartamaz fakat maddiyat ve en kk hadimi olan basarn kabzasndan kurtulamayan bir emri tartar. Vahyin akl skntdan kurtardn ayr bir balk altnda anlatan mellif akln cevap bulamad sorulara vahyin rehberlik ettiini; lm tesi, insann yalanmas ve mahlkatn birbiri ardna bu dnyadan gitmeleri vahyin nuruyla telif edilmezse akln insan iin bir beladan baka bir ey olamayacan zetleyen mellif vahyin akla yardm etmek ve insann elinden tutup eyann hakikatine mazhar etmek iin verilmi bir hediye olduunu, yine eserlerden yapt iktibaslarla belirtmektedir. Filozoflarn, ne kadar akll ve zeki olurlarsa olsunlar, kendi akl ve hissiyatlarnn idrak sahas dnda kalan itikatla alakal konularda fikir beyan etmelerinin ve dncelerinde isabet kaydetmelerinin mmkn olamayabileceini aktaran mellif, stadn filozoflarn hadlerini bilmesi ve akl aan konularda yanlabileceklerini ihtar ettiini Muhakemat adl esere dayandrarak nakletmektedir. Akl bal altnda Klli Akl olarak vahiy bahsini aan mellif aratl cazdan iktibaslar yaparak stadn klli akl nasl anladn anlatmaktadr. ktibas u ekilde verilmektedir. Her ferdin adaleti idrakten aciz olduundan klli bir akla ihtiya vardr ki, fertler o akldan istifade etsinler yle klli bir aklda ancak kanun eklinde olabilir. yle bir kanun da ancak Kuran olabilir. Yanlglar ve hatalar klli akl sayesinde izale edilmektedir. Klli akl insann idrak edemedii meselelere bir rehber olarak k tutmaktadr. Bu bahisten akl nakil atmas mevzuuna geen mellif skolstik felsefenin tarifini vermekte ve esas atmann Hristiyan dnyasnda olduunu vurgulamaktadr. zet olarak yine stadn Muhekamat adl eserinden bir iktibasla akl nakil atmasnn neden Hristiyan dnyasnda gerekletiini, slamn byle bir atmaya sebep olacak bir anlayta olmadn aktaran mellif Kurann yukarda da belirtildii gibi ilme, manta, akla ve hikmete ok nem verdiini belirtmektedir. Mellifin Muhekamattan yapt iktibas u ekildedir: Kur'n'n slb-u hakmnesine yemin ederim ki: Nasry ve emsalini havalandrarak dallet derelerine

atan, yalnz akl azl ve brhan tard ve ruhban taklit etmektir. Hem de slmiyeti daima tecell ve inbisat- efkr nisbetinde hakaiki inkiaf ettiren, yalnz slmiyetin hakikat zerinde olan teesss ve brhanla takalld ve aklla mevereti ve taht- hakikat stnde bulunmas ve ezelden ebede mteselsil olan hikmetin destirine mutabakat ve muhaktdr. Bedizzamann felsefeye olan ilgisi daha dorusu felsefeyle temas yaad an gerekleri dorultusunda slami ilimlerle mezc edilmesi ve zararlarnn telifi ynnden ele alnmaktadr. Mellif bat filozoflarnn karsnda en nemli dnrlerden birinin stad olduu gereini de ayrca vurgulamaktadr. Mellif, Eref Edibin hatralardan iktibasla Ferit Kam, zmirli smail Hakk gibi insanlarn derin felsefi meseleleri stada sorduklarn anlatt ksmda, Ord. Prof. Dr. Hilmi Ziya lkenden iktibasla stadn kendine has slubuyla 1920li yllarda Darl Fnun hocalaryla felsefi mzakereler yaptn da aktarmaktadr. O devrin dnce adamlarnn da -ki bunlarn bazlar Ferit Kam, smail Hakk zmirli, Ahmet Naim, Mehmet Akif Ersoydur- stadn yanna gidip saatlerce konutuklarn kendilerinin ifade ettikleri mellif tarafndan eserde aktarlmaktadr. stadn temelde felsefeye yaklam bir ara faslla u ekilde okuyucuya aktarlr: Bedizzaman felsefeyi dine hizmetkr olarak grmekte ve onun kural ve kaidelerinden istifade etmektedir. stad ele ald konular tek dze ele alp incelememi, meselelerin hem ilmi hem akli hem de felsefi ynlerini irdeleyerek yine akl ve vicdan ikna edecek deliller bularak deerlendirmelerini yapmtr. stadda felsefe bir ama deil bir aratr. stadn arlkl olarak felsefeye dair bahisleri ieren eserleri de mellif tarafndan sralanmaktadr. Bu eserler stadn eski Sait diye adlandrd dneme ait eserlerdir. 1) Nutuk, 1908 2) Divan- Harbi rfi, 1909 3) Reetetl Avam 1911 4) Reetetl Ulema, 5) El Hutbetuamiye 1911, 6) Mnazarat 1911, 7) Muhakemat 1911, 8) Teshisul llet 1911, 9) Devul Yes 1911. Mellif, stadn felsefi cereyanlarn etkisiyle kendi devrinde yaanan ahlaki ve kalbi kntnn ancak bir nur ile tamir edilebileceine inandn ve Emirda lahikasndan yapt iktibasla stadn felsefeye olan duruunu amaktadr. stadn madem lm lmyor kabir kaps kapanmyor cmleleriyle balayan lmn ehl-i iman iin idam- ebedi olmaktan kp bir terhis tezkeresine Kuran tarafndan evrildiini ve bunun Risalelerde gne gibi ispat edildiini syledii paragrafta 25 yldr hibir felsefecinin (stadn tabiriyle feylesofun) veya felsefi cereyann itiraz etmediini, daha dorusu edemediini vurgulamas.. hatta dikkatle nazar eden felsefecilerin Eserlerdeki hakikatleri takdir ve tasdik ettiklerini aktarmas, felsefenin de metodolojisi itibariyle stadn metodolojisine tabii olduunu kantlamaktadr. Mellif bir alntyla stadn zararl felsefenin kendi iindeki elikilerini ortaya koyduunu okuyucuya sunmaktadr. 11. Lemann 11.nktesinin 3. meselesinde geen kuvve-i akliyenin fesat ve zulmetinin ifrat veya tefritten geldiini aktaran bahis ifrat ve tefride bal

olarak cerbeze ve gabavetin felsefenin bir manada yol gstericisi olmas hususunu, te tarafta hikmetin istikameti ve hadd-i vasat takip etmesi slamn ve batnn dier deyile felsefecilerin ve ehl-i hikmetin temel farkn ortaya koymas asndan ehemmiyetlidir. Bununla beraber felsefenin vahyin hikmetini anlamamasnn bir manada dine tabi olmamasnn tezahr olarak dehriyyunun, maddiyyunun ve tabiiyyunun felsefenin kuvve-yi akliye dalnda; nemrutlarn, firavunlarn, eddatlarn ise kuvve-i gadabiye dalnda zakkum gibi meyve verdiklerini 30. Szden iktibasla okuyucuya aktarmaktadr. Yine stadn felsefeden sakndrmadn Muhekamattan yapt iktibasla aktaran mellif, stadn mutlak manada felsefenin karssndan olmadn ilimden ok teferruat ihtiva eden kfr ve delalete sebep olan felsefeye kar ciddi bir tavr takndn sylemektedir. Muhakemattan yaplan iktibas su ekildedir: Evet, eski hikmetin hayr az, hurafesi ok; zihinler istidatsz, dnceler taklit ile snrl ve avamda cehalet hkim olduundan, selef bir derecede hikmetten nehyettiler. Fakat ona nisbetle imdiki hikmetin hayr ok, yalan az; dnceler dahi hr ve toplumda bilgi ve eitim hkimdir. Zaten her zamann bir hkm olmak gerektir. Mellif yine baka bir alntyla stadn felsefe ve Kuran arasndaki ilikiyi u ekilde aktarr. Felsefe yani ilm-i hikmet Cenab Hakkn Hakim ismine dayanmakla hakikatini bulup kemale erer hakikat olur. Felsefenin gayesi hikmet-i Kuran anlamak ve yaamak olmaldr. stad aka felsefenin bir ara olarak kullanlabileceine iaret etmektedir. nsann gayesi de iman, marifet ve neticede muhabbetullaha ulamaktr. Onu bu yola ulatracak da ilim ve duadr. Onun iindir ki ilimler insan marifet ve muhabbete gtrmelidir. limlerin gaye ve maksad bu olmaldr. Mellif bu noktada 23. Szn 1. mebhasndan 4 cmlelik bir iktibas yapmaktadr: Demek insan bu leme ilim ve dua vastasyla tekemml etmek iin gelmitir. Mahiyet ve istidat itibariyle her ey ilme baldr. Ve btn ulumu hakikiyenin esas ve madeni ve nuru ve ruhu marifetullahtr. Ve btn ssul-esas da iman billahtr. Eserde yaplan felsefe ile alakal iktibaslarda dikkati eken bir husus stadn misallendirmeler ile meseleleri rglemesi, akln mantn kolayca anlayabilecei kabullenebilecei bir tarzda Risalelerde neretmesi hususudur. stadn kulland misallerde geen sembollerin, okuyucunun karmak gibi duran bir meselenin -ki zellikle felsefenin alann da ilgilendiren meselelerin- ok rahat bir ekilde anlalmasn salayacak gnlk hayattan alnan misaller olduu grlmektedir. stadn felsefi sorulara verdii cevaplarda geen yol, yolcu, yn, askerlik, tehizat, mahlkat, mesafe, aralar vs bal bana ele alnp deerlendirilmesi gereken konulardr. stadn kendi tabiriyle eski Said devri dedii dnemdeki felsefe yaklamyla yeni Said dedii dnem arasndaki farklar kitapta deinilmese de yle bir zetle ifade edilebilir: stadn ilk dneminde de son dneminde de izgisinden ayrlmad muhakkaktr. zellikle imani meselelerde devrinin ok byk isimlerinin dahi sarsntlar yasad bir hengmda hi

sarslmadan felsefe kaynakl cereyanlarn karsnda durmu, onlara kar bir manada savam denilebilir. Peki, nceki Said ile yeni Said arasndaki felsefe cihetiyle fark nerededir. Bu eserden cizane karlabilecek iki fark vardr denilebilir. yle ki: stadn eski Said olarak siyasi cereyanlarn devrin karanlna bir are olabilecei ve bu ynde yaplacak hizmetlerin lem-i slamda toptan bir dirili gerekletirebilecei inanc ve hizmetleri malumdur ve stad tarafndan da dile getirilmitir. Bu bakmdan siyasetin bir are olabilecei inanc stadn eski Said dedii devirde bir ara olarak kabul edilmi ve felsefeden gelen zararl fikirler bu cihetten ele alnmtr. Bir baka deile felsefenin hedefindeki imann ve imani meselelerin savunulmas lem-i slamn diriliinde ok nemli bir yol kabul edilen siyaset ile e zamanl olarak gtrlmtr. Yeni Said dneminde ise esas problemin iman zayfl olduu hususu, imann yine stadn tabiriyle saadet-i dareyni kazandraca gerei, stadn eserlerinin tamamn iman esaslar zerine kendine has bir metodolojiyle yazmas gereidir. Bu bakmdan stad, Kurann da bir tefsiri olarak kabul edilen klliyatnda, hikmeti hem bir metodoloji olarak kullanm, hem zatnda nem atfetmi, hem de felsefenin kelime karl olarak vermitir. Felsefeyi ise genel olarak zararl ynleriyle ele alm, zaman zaman da felsefe metodolojisini msbet manada kullanm ve yine bir manada iman hizmetinde vazifelendirmitir. Son olarak, mellifin eserlerden iktibasla verdii ksa ama ok manal cmlelerle kitabn mahiyetini zetleyebiliriz: Kurann irad umumi, felsefenin hususidir. Nbvvetin nazar vahdete ve ahirete bakar; felsefenin nazar esbaba ve tabiata bakar. Kuran hem nazari hikmeti hem ameli hikmeti nazara alr; felsefe ise yalnz nazari hikmeti esas alr.

You might also like