Professional Documents
Culture Documents
Bu almadaki yazlarn tm veya bir ksm, Evrim Aacna ynelik gerekli kaynaklar gsterilmek artyla haber vermeksizin istenildii gibi kopyalanabilir, oaltlabilir ve datlabilir.
E V
A C
E V
A C
EVRM AACI
www.facebook.com/treeofevolution
E V
A C
E V
A C
ndeks
1. Canlln Evrimi
1: DNA, Nkleotit, Kromozom, Gen: Nedir, nasl alr? 2: Koaservat nedir? Nasl oluur? 3: Hayat Molekllerinin Temelleri ve Koaservatlarn Geliimi 4: Hayat Molekllerinin Nasl Doru Dizildii, levleri ve alma Prensipleri zerine 5: Canllk Oluumu ve Doal Seilimin Etkisi lk DNA nasl olutu? - nce-RNA Hipotezi ve RNA Dnyas Kuram
2 Trleme:
1: Tr Nedir? Tr Tanmlar zerine 2: Trleme Nedir? Farkl Trler Nasl Oluur? Allopatrik Trleme Ne Demektir? 3: Trleme Nedir? Farkl Trler Nasl Oluur? Simpatrik Trleme Ne Demektir? 4: Trleme Nedir? Farkl Trler Nasl Oluur? Parapatrik ve Peripatrik Trlemeler Ne Demektir? 5: Zigot-ncesi reme Bariyerleri 6: Zigot-Sonras reme Bariyerleri ve Hibritler 7: Evrim hz tm canllarda ayn mdr, farkl mdr? Neden?
3 Evrim Mekanizmalar
1: Evrimi Tetikleyen Mekanizmalar Nelerdir? 2: Doal Seilim 3: Yapay Seilim 4: Cinsel (Seksel) Seilim (Rastgele Olmayan iftleme) 5: Gen Ak (G) 6: Genetik Srklenme 7: Mutasyonlar
4 Taksonomi
1: Temel Kavramlar, Konular ve Terimler 2: nsanlar ve Yakn Akrabalarnn Taksonomik Snflandrlmas zerine 3: Bakteriler
Evrim Kuram:
Fosillerden Bir Canly Yeniden Yaplandrma (Rekonstrksiyon) Nasl Yaplr? Yapay Seilim Doal Seilimin Gc ve Corafi Dalmn Evrime Etkisi Evrimsel Ekonomi ve Seksel Seme Jeolojik ve Paleontolojik Bulgular Tarihleme Yntemleri ve Doal evreyi Belirleyen Yntemler Bulunan fosillerin hangi tre ait olduu nasl ayrt edilir? Doal Seilimin yn ve/veya amac var mdr? Geri Evrim (Reverse Evolution) Nedir? Mutasyonlar nedir? Tipleri nedir? Mutasyonlarn neden bazlar kalc olur, bazlar elenir? Bu neye gre belirlenir? Modifikasyon Nedir? Genler zerinde Etkileri Nelerdir?
A C
En yinin Hayatta Kalmas Survival Of The Fittest Evrimin leyiinin Ksa ve Dar Bir zeti Bizim Bildiimiz Anlamyla Hayat in Suyun nemi Evrim Aac nedir, nasl tasarlanr? nsan ile Dier Canllarn Genom Kyaslamas ve Benzerlik Miktarlar Evrimsel Biyolojide Bir Canlnn lk Bireyi ve Ara Tr Kavram Hakknda Hayvan ve Bitkilerin Ortak Atas Hakknda Bilgiler ve Ara Gei Trleri ve Hatta Alemleri! Bencil Gen nedir? nsanlar neden uamaz? vb. sorulara cevap! , Trade-off nedir? Evrimsel adan hayatta kalmak ne demektir? Acma ve efkat bireye zarar verdii halde neden evrimlemitir? Evrimsel adan remek ne demektir? Kambriyen Patlamas nedir? O dnemde neler olmutur? Canllarda Neden Simetri Vardr? Asimetrik Canllar Var Mdr? Simetri Nasl Salanr? Biyolojik Saat ve Kronobiyoloji nedir? Sahte-bilim (Pseudoscience) nedir? Bilim ile aralarndaki farklar nelerdir? Telepati ve Telekineziye bilimsel bir bak... Canllarn daha fazla evrimlemi, daha ilkel ya da en az evrimlemi olarak tanmlamak mmkn mdr? Evrimin bir yn var mdr? Varsa, bu yn tm canllar iin ayn mdr? Hcrelerin Yuvarlak ve Kk Olmas, Canllardaki reme stei ve Bu stein Kkenleri Dollo Yasas (Hipotezi) Nedir? Dinozorlar Nasl Yok Oldu? Kitlesel Yok Olular zerine... Kanser Nedir? Kanserin Evrimi zerine... Mitokondriyal DNA (mtDNA) Nedir? Nasl Kullanlr? Genlerin Deiimi Nasl Olur ve Evrim Buna Bal Olarak Nasl Gerekleir? Ortak Yaam (Simbiyoz) Nedir ve Nasl Evrimlemitir? lm Nedir? lme Biyolojik ve Evrimsel Bir Bak... Ecinsellik ve Evrim Mem ve Memetik Nedir? Primat Nedir? Tr ve Filogeni Kavramlar zerine
A C
Hamambcekleri 250 milyon yldr hi deimemi midir? Matematiksel Oranlar (Altn Oran gibi) ve Doadaki Matematiksel Yansmalar zerine...
E V
A C
empanzeler ve Bonobolarn (Pan cinsi) Evrimi (Glah Gler) Arlarn Petek Hcreleri Neden Genellikle Altgendir? Baka Ne Tip Hcre Yaplar Gzlenir? Baz hayvanlarda neden yele bulunur? Yele nasl evrimlemitir? Ezan ieklerinin (Oenothera biennis) Szde Srr
10
E V
A C
http://www.facebook.com/treeofevolution
11
12
E V
A C
Bu izim her ne kadar genel yap hakknda bilgi verse de, DNA sanki zel ya da dierlerinden farkl bir moleklm gibi bir hava vermesinden tr, ben ok tutmuyorum bunu kullanmay. Ayrca tabii bu ekilde DNAy izmek ok daha kolay. Bir aadaki resmi grrseniz, fark anlarsnz. Aadaki izimde, DNAnn gerek yaps grlmektedir. DNA da, evren ierisindeki dier btn varlklar gibi, yalnzca ve yalnzca sradan atomlardan oluur. Bu atomlar temel olarak Karbon (C), Hidrojen (H), Azot (N), Fosfat (P), Oksijen (O) ve benzeridir:
13
E V
A C
Gryorsunuz Sadece arka arkaya, birbirlerine zayf veya kuvvetli kimyasal balar ile balanm atomlar. Ne daha az, ne daha fazlas. Peki DNA, en kk kaltsal yaptamz mdr? Elbette hayr, DNA zinciri de daha kk paralara blnebilir. Bu daha kk paralara nkleotit denir ve DNA sarmaln bir merdivene benzetecek olursak, merdivenin basamaklarn oluturur. Nkleotitler, kaltsal anlamda ok nemlidir, zira ifrelemeyi yapan sistem olan genetiin dili nkleotit dilidir, alfabesi de nkleotit alfabesidir. Tpk bizim gnmzde kullandmz son derece kompleks bilgisayar yazlm dilleri gibi, genetik olarak hcrelerimiz de bir ifreleme kullanrlar. Bu ifreleme dilindeki harf says, gnmz modern dillerine gre ok ok az olmakla birlikte, bu az sayda harfin kodlayabilecei komut says snrszdr. Bunu bilgisayar zerinden rnek vererek anlatabiliriz: Bilgisayar programclar, bilgisayarlar programlamak iin C, C++, Basic, vb. diller kullanrlar. Bu diller, ngilizceye olduka benzerler, nk bu programlama dillerini yazan programclar tarafndan, gnlk konuma diline olduka yakn olacak ekilde ayarlanmlardr. Ancak, bilgisayar elbette ki bizim dilimize yakn olan bu dili anlayamaz. Aslnda bilgisayar, teknik olarak bir eyi anlayamaz sadece zerine den akm ve gerilim sayesinde bilgisayardaki devreler, eitli deiimler geirirler. Bu da sizin bilgisayarlara ilem yaptrmanza sebep olur. rnein klavyede yazdnz bir kelimenin ekranda kabilmesinin tek nedeni, bastnz her bir tuun bilgisayara bir komut gndermesi ve bilgisayarn monitrde bulunan kk, k saan LEDlerden birini, uygun renkte yakmasndan ibarettir. Bilgisayar ekrann bytele incelerseniz, ne demek istediimi anlayabilirsiniz. Peki bu komutlar, bilgisayara hangi dille, ne ekilde gider? te burada, karmza bilgisayar dili kmaktadr. Bu dil, belki bazlarnzn bilecei gibi ikili (binary) dilidir. Bu dilde, sadece 2 tane harf vardr: 1 ve 0. Sadece 1ler ve 0lar kullanlarak, bilgisayarnzda grp grebileceiniz tm ilemler yrtlebilmektedir. Son zamanlarda, gncel teknoloji sayesinde, harf says 16ya karlarak haberleme hz arttrlmtr ancak temel mantk gene ayndr ve 16 harften oluan bir dille anlatlabilen her ey, 2 harften oluan bir dille de anlatlabilir. te sizin, ngilizceye yakn olan dillerle yazdnz bilgisayar komutlar, arac programlar sayesinde bu 1 ve 0lara dntrlr ve bilgisayara gnderilir. Bilgisayar da bu 1 ve 0larn geli dzenine bakarak, kendisine nceden yaplmas -genellikle Microsoft reticileri tarafndan- sylenen eyleri yapar; ekrana yaz karr, kapanp-alr, fare imlecini hareket ettirir, vs. Ayn bu ekilde, vcudumuz da 4 harften oluan bir dil kullanr. Bu harfler, A, T, C ve Gdir. Elbette ki aslnda gerekte bu harflerin hibiri ile iletiim olmamaktadr. Bu isimleri onlara biz sonradan vermiizdir. Zira bu bahsedilen harfler, yalnzca kimyasal baz yaplardr. Peki nedir bu yaplar? Bu harfler, nkleotit denen DNAnn kk paralarnn, bildiimiz, kimyasal bir madde olan baz ksmnda bulunan bir dizilimdir. Bu dizilimde karbon, hidrojen, vb. atomlar bulunur. Bu atomlar belirli bir ekilde dizilirse, ona Adenin (A) deriz. Baka bir ekilde dizilirse Timin (T) deriz. Baka bir ekilde dizilime Guanin (G), bir dierine ise Sitozin (C, ng: Cytosine) deriz. Ancak biz onlara ne dersek diyelim, aslnda bunlar sadece sradan birer baz grubudur. Birer
14
E V
A C
kimyasaldr. Ancak bu kimyasallar, bizim genetik yapmza sahiptirler. Aada, bu kodlayc harflerin ya da kimyasal molekllerin yapsn grebilirsiniz. Grebileceiniz zere sadece sradan atomlarn farkl dizilimleri sonucu bu molekller olumaktadr: Ne kadar da birbirlerine benziyorlar deil mi? Tek deien, atomlarnn dizilimi. Ancak bu dizilimlerin farkl farkl olmas, bu molekllerin farkl ksmlarnn aktif hale gelmesine ve farkl molekllerle, farkl tepkimelere girebilmelerine sebep oluyor. Yoksa olan farkl bir ey deil. Ancak bu farkllklar ve bizlerde bu molekllerin bulunabilmesi, bize canllk katan faktrlerdir. Devam edelim. Nkleotitler, ite bu bazlarna gre isimlendirilirler. Peki bir nkleotitin yaps nedir? Elbette ki, tpk evrendeki dier tm maddeler ve varlklar gibi; atomlardan oluan sradan dizilimler. te bir nkleotit dizilimi:
Grdnz gibi, nkleotit denen ve ocuunuzun neye benzeyeceine karar veren molekller, son derece sradan atom dizilimlerinden fazlas deil! Bir fosfat (phosphate) grubu, bir eker (sugar) grubu ve bir baz (base) grubu! Daha fazlas yok.
15
E V
A C
Bu DNA sarmalnn en altnda dikdrtgene alnm ksmda, fosfat-eker-baz lsn ve dolaysyla nkleotitleri grebilirsiniz. te bu DNA sarmal, karyotlarda (zarla evrili organelleri ve ekirdei bulunan hcrelerde), upuzun bir ekilde hcrenin ierisindeki ekirdekte bulunur . Prokaryot (zarla evrili organelleri bulunmayan ve ekirdeksiz) hcrelerde ise hcrenin ierisinde, genellikle ortada, ancak ekirdek bulunmad iin daha dank bir vaziyette bulunmaktadr. Bu upuzun ve karmakark DNA sarmal yapsna kromatin iplii ya da kromatin a denir. Bunu da grelim:
Yukardaki grsel son derece faydaldr. En solda grlen spagetti tabana benzeyen yap, elbette ki bir tabak deildir, iindeki sar yap da spagetti deildir. Bu sar yap, upuzun olan bir DNA adr. Burada, milyarlarca DNA bulunmaktadr. Karmakark bir a eklinde. Mor renkli kap da, hcre ekirdeidir. Gsterilmemi olsa da, hcre ekirdei de, hcre svsnn ierisinde bulunur.
16
E V
A C
karlan mavi oku takip ederseniz, DNA Heliks yapsna kadar geii grebilirsiniz. Ancak en nihayetinde, hatrlatmak gerekirse, olan tek ey, atomlarn dizilimidir. Aslnda, bu karmak an ierisinde belirli bir dzen vardr. Bu dzen ok nemlidir, nk hcre blnmesi srasnda genetik bilginin aktarmnda bu zel birimler grev alrlar. Bu zel birimlerin ad kromozomdur. Kromozomlar, DNAnn histon proteinleri tarafndan sarlarak younlamas sonucu oluan genetik birimlerdir. Kromozomlar da u ekilde grlrler:
Bu grsel de son derece aklaycdr. Grebileceiniz zere hcre ekirdeinin ierisinde zellemi olarak bulunan bu DNA yaplar, kromozomlardr. Kromozomlardan yola karak bazlara kadar yaplan alm, yukardaki grseli takip ederek bulabilirsiniz. Peki, genler bu adm adm karmaklaan yapnn neresindedirler? Genler, nkleotit dizilimlerinin anlam kazand blgelere denir. nk her bir gen, eitli ilevler yrtmektedir ve eitli ilevlerin yrtlmesinde rol oynamaktadr. Gen denen yap, aslnda DNAnn sadece belirli bir blgesidir: Grebileceiniz zere, genler, DNA sarmalnn belirli ksmlardr. Bu ksmlar, anlaml ifadeler halindedirler ve
hcre tarafndan gerektiinde alglanr ve kullanlrlar. Bilgisayar benzetimimize dnecek olursak, bilgisayarlarn da 1ler ve 0lar ile konutuunu sylemitik. Ancak bu 1ler ve 0lar tek balarna hibir anlam ifade etmezler. Hatta ou zaman, bunlarn uzun dizilimleri de anlam
17
E V
A C
ifade etmeyebilir. Ancak bunlarn belirli uzunluktaki dizilimleri, anlaml bir hal alrlar. rnek verecek olursak, bir bilgisayar iin 1110101001 gibi bir dizilim anlam ifade etmeyebilir. Ancak ayn dizilimin biraz daha uzun bir hali, 11101010010001110 dizilimi, anlaml olabilecektir, rnein bu bilgi, klavyeden gelen bir komut sonucu ekranda A harfinin kmasn salayabilir. Bunu bilgisayalarda, 8-bitlik sistem, 16-bitlik sistem, 32-bitlik sistem, 64-bitlik sistem, vs. eklinde isimlendiririz. Ayn ekilde, tek balarna ATGTTCG eklindeki bir dizilim anlamsz olabilecekken, ATGTTCGTAACGTAC gibi bir dizilim, belirli bir ileve sahip olabilir ve bu kelime, hcre iin blnmeye bala komutu anlamna gelebilecektir. Elbette bu anlamlar u anda uyduruyorum, ancak temel olarak konunun zn vereceini dnyorum. Genetikte, 3-bitlik sistem vardr ve her 3 nkleotit (rnein GCA) bir aminoasidi kodlar. Bu 3l kod sonucunda bir aminoasit retilir ve bunlarn birleimi proteinleri, bunlar enzimleri, enzimler de bizi canl yapan reaksiyonlar retirler veya retilmesini salarlar. te bu anlaml ifadelere de gen diyoruz. Genler, sizin boyunuzdan sa renginize, vcudunuzun klllndan gz renginize, geirebileceiniz hastalklardan kaltsal olarak tayacanz hastalklara kadar her eyi kod olarak saklarlar. Bu kodlar, anlattm gibi A, T, C ve G harflerinin belirli dizilimleriyle saklanrlar.
18
E V
A C
19
E V
A C
Grdnz gibi u uca eklenmi Karbon (C), Hidrojen (H), Oksijen (O) ve Nitrojen (N) atomlarndan baka bir ey deildir ya dediimiz yap. Ancak bu molekln, hayatmzda olmazsa olmaz bir yeri vardr, zelliklerini yukarda yazmtm. Ancak bu zelliklerden ok daha nemlisi, gelimi canllardaki hayati nemi deil ama canszlarn canlya evriminin kilit noktasnda bulunmasdr. Peki, yukarda anlattmz amfifilik zellik, ne ie yarar? Nasl olur da bu zellik, lipitlere yani yalara kelimenin tam anlamyla hayati bir zellik katar? Bu sorunun cevabn, lipit molekllerini suyun iine atp, su ierisindeki oluumlar incelediinizde kendi kendinize dahi verebilirsiniz. Bu amfifilik yap, yaplarn iki katmanl bir yap (bilayer) oluturmasn salarlar. Bu, lipidlerin ilk nemli zelliidir. Bundan daha da nemlisi ise, bu oluturduklar ikili yapnn, fiziksel olarak tm varlklarn potansiyel enerjilerini minimuma indirme eilimleri sonucunda, kresel bir halde olumasdr. lk olarak bu iki tabakal (bilayer) yapy bir grelim:
Burada grdnz yap, sadece lipitlerden olumaktadr, yani yukarda verdiimiz ya molekllerinden. Burada maviler ya molekllerini, etrafta izilmeyen ancak sizin arka planda hayal edebileceiniz btn ksmlar ise su molekllerini, su ortamn temsil etmektedir. Yani yukardaki lipit moleklleri a, suyun ierisindedir. Greceiniz zere sudan korkan, uzak duran (hidrofobik) ksm, su ile mmkn olduunca temas etmeyecek ekilde, her zaman i yzeylere bakacak ekilde; suyu seven, yaklamak isteyen (hidrofilik) ksm ise, her zaman d yzeylerde bulunacak ekilde, yan yana dizilirler. Bu yap, bir i ksm ve bir d ksm oluturacak ekilde, bilayer yapy oluturur. te yandan bir sre daha bu su ierisindeki ya molekllerini izlerseniz, greceiniz yap una benzeyecektir: Bu nemli zellik, tamamen fizikseldir, daha nce de dediim gibi. Bir cisim, her zaman potansiyel enerjisini en aza drmeye alr; bu canl-cansz tm varlklar iin geerlidir. Bu sebeple, yerden yksekte duran cisimler aa doru derek potansiyel enerjilerini azaltrlar, bunu yapamayan ama zerinde belirli bir potansiyel tayan cisimler ise kvrlarak kremsi bir hale ve mmknse kreye dnmeye alrlar. Bunun sebebi, kresel bir cismin yzey alannn hacmine orannn en yksek
20
E V
A C
olmasdr. Bu sebeple sv damlacklar hemen hemen her zaman kresel bir yapdadrlar. Peki bu zelliin biyolojik anlam nedir? Basit: Bir zrh olmas. Koaservat denen ilk hcrelerin (hatta hcremsilerin atalarnn) var olduklar ortam, kaos halindeki okyanuslardr. Dnyann oluumundan sonra, 600 milyon yl boyunca radyasyon, kaos, s, k, vb. etmenler had safhadadr. Bu sebeple, eer canllk oluacaksa, bir ekilde korunmas gerekmektedir. te bu grev, lipit bilayer (ikili tabaka) yapsna ve onun ald kresel ekle dmektedir. Bu molekller oluurken, ilerinde bir boluk brakrlar. Ayrca oluum srasnda, fiziksel etkileimler sonucu etraftaki dier atom ve moleklleri, bu boluk ierisine hapsederler. Bu bolukta da, elbette ki dsal sv vardr (bizim durumumuzda okyanus suyu) ancak artk bu su belirli bir hacme hapsedildiinden, bu krenin kendine ait svs olarak kabul edilebilir. te bu hapsolan blgedeki atomlar ve molekller, artk kaotik okyanus ortam yerine, ok daha gvenli ve sakin bir ortam olarak lipit kreciinin ierisinde tepkimeye girmektedirler. Burada yeni molekller olumakta (atomlarn ve dier molekllerin kimyasal tepkimeleri sonucu) ve bu molekller, belirli fiziksel ve kimyasal yaplarndan dolay, belirli grevler stlenmektedir. Ancak dikkat edilmesi gereken bir nokta udur: Bu grevler, nceden atanan grevler deildir. Bu grevler, tamamen sonradan kazanlan kimyasal ve fiziksel yapnn sonucunda var olan etkileimlerdir. Daha fazlas deil. Aada, laboratuvar ortamnda retilen koaservatlarn yapsn mikroskop altnda grmekteyiz. Bu yaplara ulalabildii iin zaten Abiyogenez Hipotezi, artk Abiyogenez Teorisi olmutur, yani ispatlanmtr: Burada grdmz, lipit kresi (mikroskopta 3 boyutlu cisimler, 2 boyutlu gzkr, bu sebeple ember gibi gzkmektedir) ierisinde birikmi molekller ve atomlardr. Ne kadar da hcreye benziyorlar deil mi? Hemen bir de modern bir hayvan hcresine bakalm:
Farkl leklerde ekilmi bu iki mikroskobik fotoraf, evrimin ok gzel bir rneidir aslnda. Grdnz gibi stteki basit yapdaki koaservat, kendisinden yaklak 2 milyar yl sonra gelen, gnmzdeki modern hayvanlarda -ve tabii ki dolaysyla bizde de- bulunan hcrelerin (bizler de dahil tm hayvanlar aleminde bulunan karyotik hcreler, Dnyann oluumundan 2.5, koaservatlarn oluumundan 2 milyar yl sonra evrimlemitir) temellerini atmtr. Hala gnmzdeki hcrelerde, yukardaki koaservatlarn yapsn grmekteyiz.
21
E V
A C
Gnmzde Miller-Urey Deneyi (ve sonrasnda yaplan saysz deney) sayesinde biliyoruz ki, canszlk denen atomik dzenden, canllk denen atomik dzene gemek iin tek gereken, doru artlarda pek ok deneme-yanlma ve uzun bir zamandr. Bu doru artlar da, fiziksel ve kimyasal yaplar tarafndan salanr. Bunlarn gnmzde deneylerle gzlenmesi sonucu, artk biliyoruz ki, Abiyogenez Teorisi, bilimsel bir gerektir. Bahsettiim Miller-Urey Deneyi (ve sonrasndaki ksr deneyler) sonucu, rastgele (ancak ilk Dnya artlarndaki oranlarda) koyulan karbon, hidrojen, azot, vb. molekllerden, Dnyann ilk artlarndaki gibi imekler, radyasyon, vb. (ki s reaksiyonlar hzlandrr) ortamda bugn canl olarak nitelendirdiimiz varlklarn yapsndaki molekller evrimleebilmektedir.
22
E V
A C
23
E V
A C
Glikoz (glucose) ve fruktoz (fructose, meyve ekeri) canllar iin en hayati neme sahip ekerlerdir. Monosakkarittirler (basit eker) ve yapmzdaki tm kompleks eker molekllerinin temelini olutururlar. Ancak bizler iin bu kadar nem arz eden bu iki molekln yapsna baktmzda, pek de ahm ahm bir durum gremiyoruz: 6 tane Karbon atomu (C), biraz Hidrojen (H), biraz Oksijen (O), vs. Gelin bir de canllar iin genellikle en nemli molekl saylan proteinlere bakalm. Proteinler, aminoasit denen daha ufak molekllerin u uca, st ste, yan yana eklenmesi sonucu oluan bir atom kompleksidir, tpk karbonhidratlar gibi. Bakalm bakalm yapsna bu aminoasitlerin:
Grlebilecei zere, bir aminoasidin de yapsnda dier molekllerden farkl bir zellik yoktur. Tek grdmz, karbonlar, oksijenler, hidrojenler ve azot. Bu arada, orada R ile gsterilen yer, deiken bir gruptur. Oraya da deiik atomlar balanarak, deiik aminoasitleri olutururlar. imdi, bu noktada, canllk tanmna yeniden gz atmakta fayda var. Kimyada , organik molekller, canllar canszlardan ayrmak iin kullanlrlar. Canllarda, inorganik molekller de elbette bulunmaktadr ancak canl vcudunun byk bir ksm organik molekllerden olumaktadr. Yani organik molekllerin bulunmas, bir varln canl olarak adlandrlmas iin iyi bir sebeptir (ancak ou zaman yeterli deildir, yine de iyi bir iarettir). Peki organik molekller hangi atomlardan oluur? Karbon (C), Hidrojen (H), Oksijen (O), Nitrojen (N), Forfor (P), vb. Yani bizim bu hayat moleklleri dediimiz proteinleri, lipitleri, karbonhidratlar ve nkleik asitleri oluturan atomlar. Yani canllk, bundan ibarettir! Bu yaplar nasl kendiliinden olumu olabilir? Nasl olutuunu ben size syleyeyim: Kimyasal balar! Hepimizin okulda belki de nefret ederek rendiimiz o mehur balar: Kovalent balar, iyonik balar, hidrojen balar, Van der Waals kuvvetleri ve daha nicesi Eer bu atomlardan yeteri miktarda bir kaba koyarsanz ve yeterince beklerseniz, kimyasal yaplarndan dolay bu atomlar arasnda balar olumaya balayacaktr. Bu da tamamiyle elektron yaplarndan kaynaklanr. Eer yrngelerindeki elektron says gerei bunlar paylamaya meyillilerse kovalent balar; eer yrngelerindeki elektronlardan bazlarn alp vermeye meyillilerse iyonik balar oluur. Flor (F), Oksijen (O) ve Azot (N) atomlar ile Hidrojen (H) atomu arasnda ise Hidrojen Ba denen ve hayatn olumasnda (daha dorusu bu molekllerin ilevsel olabilmelerinde) ok nemli rol oynayan bir ba vardr. Van der Waals balar ise daha zayf balardr. Kimi arasndaki balar koparmak son derece kolayken, kimini koparmak iin olduka fazla enerjiye ihtiya duyulur. Kimi birbiriyle ok hzl ve kolay ekilde ba kurar, kimi ise ne kadar zorlarsanz zorlayn birbirine balanmaz. Bunlar da, tamamen elementlerin kimyasal ve
24
E V
A C
elektronik yaplarndan kaynaklanr. Dolaysyla, toparlamam gerekirse, atomlarn lipit zrh ierisinde birleerek molekller oluur ki zaten bu molekllerdir bizi canl yapan. Baka bir ey deil. Bu molekller, bir sonraki yazmda inceleyeceim zere baz grevlere sahiptirler. Aslnda, hibir molekln hibir grevi yoktur. Onlar, fiziksel yasalar dahilinde hareket ederler, deiirler, geliirler, vs. Halbuki bilinleri ya da amalar yoktur. Ancak bunlarn bu hareketleri, bizi biz yapar. Onlara bakarz ve bu srada beynimizdeki molekller hareket etmektedir, buna dnme deriz. Baktmz sistem, paralamayla ilgiliyse ona sindirim deriz. Bunda grev alan molekllerden oluan hcrelere sindirim hcreleri deriz. Halbuki onlar sindirme greviyle donanm askerler deillerdir. Onlar, sadece fiziksel ve kimyasal yasalarn gereksinimlerini yerine getiren bilinsiz atomlar ve atomlardan oluan molekllerdir. Ancak bunlarn btn bizi var ettii iin, biz bunlar alglarz, algladmz sanarz. Halbuki alglama dediimiz bile sadece kimyasal bir etkileimdir ve tamamen atomlar ve molekller araclyla olur. Ksacas, tm bu olaylara sebep olanlar, fizik ve kimya yasalardr. Bunlar da evrenimizin var olu biimi belirler. Baka bir evren olusayd bu yasalar olumayabilirdi. O zaman da o evrenin yasalar dahilinde baz varlklar geliecekti veya o evrenlerde bizim kendi evrenimiz ierisinde yarattmz sfatlarla tanmlayamayacamz kadar farkl canllar geliecekti. Bir dier olaslk olaraksa, canl kavram o evrende geerli olmamakla birlikte, hibir ey var olamayacakt. Bu tamamen evreni balatan patlama ile ilgilidir.
25
E V
A C
26
E V
A C
zeka ya da hibir bilin bu ilemlere mdahale etmemektedir, edemez de. imdi, eer bu byk molekllerin (proteinler, lipitler, vs.) hatal kimyasal birleimler arasndan seilen, doru molekler birleimler olduunu anladysak, temel olarak niteliklerine bakalm bunlarn. Ancak buna gemeden nce, hemen aklnza gelebilecek bir dier soruyu ortaya karaym: Peki, 600 milyon yl boyunca pek ok doru ve yanl birleim oldu. yi de, bunlar gnmzde nasl hemen hemen her defa doru kimyasal birleimle birleiyorlar ve vcudumuzdaki ilevlerini srdryorlar? Sizi biraz heyecanlandrmak adna, bu sorunun cevabn bir sonraki yazma saklyorum, nk ayr bir aklamay hak ediyorlar. imdi, Hayat Molekllerinin yapsna bakalm. Kafas karanlar iin, bir nceki yazda verdiklerim, bizim Hayat Molekllerini oluturan daha kk yaplard. Hatrlarsanz byk bir ksm 6 tane Karbon (C), 10 ksr tane Hidrojen (H) vb. saylardan oluuyordu. Bunun ne kadar kk olduunu aklnz bile almaz, dnn, sadece ve sadece toplamda 30-40 tane atom! nanlmaz kk bir molekl! Fakat hepimizin problemi olan gbek yalarnn ne kadar da byk olduunu hepimiz biliyoruz. te bu yalar, asl byk olan Hayat Moleklleridir ve milyarlarca kk molekln u uca, yan yana, alt alta ve st ste birlemesiyle olumaktadr. Gelin, bakalm:
Yukarda bir polisakkarit (polysaccharide, oklu eker) olan ve bitki hcrelerinin duvarlarnda bulunan sellozun yapsnn kk bir ksmn gryoruz. Burada, sadece 8 tane eker moleklnn birleimi gsterilmi yer asndan ama sada ve solda nokta nokta braklan yerleri gryorsunuz. te bu noktalar da tamamlanrsa, milyonlarcasnn birletii bir yapya ularsnz. Bu devasa molekl oluturan tek eyse, kimyasal balardr. Bir nceki yazda bir eker moleklnn kimyasal yapsn grmtk. Bu kimyasal yapda bulunan elektron aklar ve fazlalar, bir eker moleklnn birden fazlasyla ba kurmasna izin verir ve byk eker moleklleri meydana gelir. Bu ileme -sadece ekerler iin snrl olmamakla birlikte- polimerizasyon denir.
27
E V
A C
Aslnda burada selloz iin zel olarak belirtilen bir ba gryoruz, bunun da ad Beta Asetal Badr. Ancak genel olarak, ekerleri birbirine balayan balara glikozit ba (glycosidic bonds) denir. Tamamen kimyasal bir ilem olan balanmann, son derece normal ve doal bir olay olduunu hatrlatyorum. Ancak bu ba belki mkemmel klan, bu byk molekllerin olumasn salamaktr. Yine de unutmayn ki, en nihayetinde olan, elektronlarn ekimi ve yer deiimidir. Bir de ba belas yalarmzn yapsna bakalm. Bir nceki yazda verdiim trigliseritler birbirine eklendiinde, u ekilde kompleks bir yapya kavuurlar:
Bu kompleks yap da, tpk byk karbonhidrat, yani eker moleklleri gibi, sadece ve sadece kimyasal balarla oluur. Ve yine tpk bu byk molekl yapan kk moleklckler gibi. Ancak bu molekl yapmzda bulunmasayd, rnein vcut scaklmz asla bu ekilde kolay koruyamazdk. Ya da vcudumuz karbonhidrat alamadnda dorudan kaslarmz yakmamz gerekirdi. Bu ufak ya molekllerini birbirine balayarak byk yalarn oluumunu salayan balara ester balar diyoruz. Elbette dier balardan farkl bir zellii yok. Bu balarn adlarnn deimesinin tek sebebi, etkileime giren atomlarn deimesi.
28
E V
A C
Ayn ekilde, bu yaz dizimin ta ilk yazsnda verdiim gibi, nkleik asitlerin u uca eklenmesi, kompleks kromatin ann yaplmasn salar. Bu makarnaya benzer yap da, tamamen kimyasal balar sonucu oluuturulur. Hibir zel ya da ekstra yan yoktur. Tekrar grelim kromatin an:
Tahminen artk kk yap birimleri nkleotitleri grebiliyorsunuzdur (basamaklarn her biri). Canllk ile canszlk arasndaki fark nedir? Grdnz gibi olaanst ya da muhteem hibir ey yok. Sadece milyonlarca yl deneme-yanlma sonucu doru atomlarn, doru noktalara yerlemesi sonucu olumu yaplar. Aslnda bu ite, doru diye bir ey de yok. Bizim var olabilmemiz, sadece bizim var oluumuz iin doru olan yaplardan bahsedebilmemiz demektir. Yani farkl birleimler, farkl sonular da dourabilirdi ve hala da dourabilir. Etrafmzda grdmz cansz katrilyonlarca obje, atomlar ve molekllerin yanl dizilimleri sonucu olumutur. Bu ekilde sylediimizde fark hemen ayrt edebilmeniz lazm: Aslnda onlar yanl dizilimde deiller. Bir eit dizilim canll oluturmu, bir eit dizilim de canszl. Sonra bizim gibi canllar, kalkp her eyi kendilerine gre yorumlamlar; kendilerine benzeyenlere canl, kendilerine benzemeyenlere cansz demilerdir. Halbuki her ey ama her ey atomlardan olumaktadr. Canllk ile canszlk arasndaki ince izgi, atomlarn dizilimindedir. Sizi temin ederim, elimde gl bir silah olsayd ve kolaylkla atomlarnzn yerlerini deitirseydim, vcudunuzdan tek bir atomu almadan ya da tek bir atom eklemeden sizi ldrebilir ve cansz hale getirebilirdim. nk dediim gibi, sizi canszdan ayran tek ey, bir Hidrojen ya da Fosfor atomunuzun farkl yere konulanmas olabilir (tabii bunu tek atoma indirgemek doru deil, ancak doru atomlarn yerlerinin deitirilmesi sizi kolaylkla ldrebilir, canszlatrabilir). Son olarak, vcudumuzda -bana kalrsa- genetik materyalden sonra en nemli canllk kayna, ya da benim deyiimle Hayat Molekl, olan proteinlere bakalm. Proteinler de, bir nceki yazmda deindiim aminoasitlerin farkl dizilimlerinden oluurlar. Dizilimlerin tek olay yine kimyasal balanmalardr. Bu kimyasal balanmalarn bir ksm, bizim vcudumuza bugnlerde canllk dediimiz zellikleri katmtr. Bilim ve Evrim Kartlarnn en sevdii szde iddia, bunca aminoasidin doru dizilime gelmesinin imkansz olduudur. Halbuki bu sadece proteinler iin geerli deildir. Bunca eker molekl de bir araya gelerek devasa eker molekllerini oluturamayabilirdi. Oluturmad zamanlar da oldu, oluyor ve olacak. Tabii bilim d kitleler bunu dnmezler ve dorudan, sanki tek bir hamlede her ey olumu gibi dnrler. Bu ok doaldr, nk onlara retilen budur.
29
E V
A C
Proteinlerimize dnelim:
Size hep benzer fotoraflar verdiimi fark etmi olabilirsiniz. Aslnda elbette hibiri birbirinin ayn deil, dikkatli bir gz ve bilgili bir beyin bunu fark edebilir (ya da basite internet zerinden bu fotoraflarn kaynaklarna ulaabilirsiniz). Ancak zaten gzel olan da budur: Aslnda hepsi birbirine benzemektedir, benzemek zorundadrlar da. nk hepsi ayn yaptana sahiptirler: Hidrojen (H), Oksijen (O), Karbon (C), vb. Proteinlerimizin yaptalar olan aminoasitleri birbirine balayan kimyasal balara ise peptit balar diyoruz. Peki bu molekller nasl var olmular ve nasl doru dizilime kavumular? Bu sorunun cevab olduka aktr: Onlar doru dizilime falan kavumadlar! Zaten doru dizilim diye bir ey de yok! Onlar sadece bu evrenin fiziksel ve kimyasal yasalar erevesinde, olmas gerektii gibi davrandlar. Elektronlar protonlar ekti, art ykl ular eksi ykl ular ekti Ayn kutuplar birbirini itti, 3 boyutlu yaplar birbirine fiziksel olarak oturdu ya da oturmad. Bebeklere ekilleri retmek iin kullanlan uygun ekli bulma oyunlarnda, bir kpn, bir kare kesitli yerden kolaylkla geebilmesini anlamakta glk ekip bilim-d glere balayabilirsiniz. Ya da basite, bu kp ile o karenin ekillerinin uymasndan tr o delikten getiini dnebilirsiniz. Bu bir tercihtir. Molekllerin oluumunda da ayn mantk geerlidir. ster iin bilimini kabul edersiniz, isterseniz kendi aslsz iddialarnz yaratr ya da bilim-d kaynaklarn iddialarn kabul edersiniz. Tercih sizindir. Tek bir cmle ile zetlemem gerekirse: Bu atomlarn ve molekllerin hibiri bizim oluabilmemiz iin bu ekillerde birlememilerdir; tam tersine, onlar bu ekilde birletikleri iin bizler var olabilmiizdir. nsanolu kendini her eyin merkezine koymaktan vazgetii gn, bilimi ve evrenin srlarn ok daha kolay anlayabilecektir. Evrendeki hibir ey bizim iin var deildir! Her ey bu ekilde olduu iin bizler var olabilmiizdir. nsanolu bu evrende bir ama deil, sradan bir aratr! Bunu anladmz gn, kimse insanolunun ilerleyiini durduramayacaktr. nsanolu, kendini deerli grme ihtiyacndan kurtulduu gn, bizler gerekten ok daha ileriye gidebileceiz.
30
E V
A C
31
E V
A C
ortak olarak bulunur, dolaysyla canllarn var olmas iin bu molekller gereklidir. dediimiz yaplar oluturdular. Bu ekilde belki de katrilyonlarca koaservat olutu, bu deneme-yanlmalar 600 milyon yldan fazla srd! Ancak hikaye burada sona ermedi. nk btn koaservatlar ayn molekler yapda deildi. Kimi iriydi, kimi ufakt, kimi daha salamd, kimi olduka zayft ama dalmadan durabiliyordu. Ancak bunlar arasnda, en bandan beri olduu gibi, bir doa gerei olan Doal Seilim ilevini srdrmeye devam etti. Greceli olarak zayf olanlar paraland, yok oldu ve bu ekilde gsz olan koaservatlar ld. Fakat gl olanlar varlklarn korudu, hayatta kald ve molekler paralanma ve bozunmaya maruz kalmad (yani koaservat lmedi). te bu dayankl koaservatlar, hayatta kalabildikleri iin, bymeye devam etti. Bymeden kast nedir? Daha fazla molekl, daha karmak yaplar. Neden? nk fizik ve kimya yasalar hala yrrllkte! Daha fazla atom ya zrhndan geerek, ierdeki atom ve molekl kompleksine dahil oldu. Molekller bydke byd. Zrh daha fazla dayanamamaya balad, nk ierideki moleklleri daha fazla barndramyordu. Sonunda kimi byk koaservatlar basite blnerek kk paralar oluturmaya baladlar. Bu neden oldu? Hacmin, yzey alannca karlanamamasndan tr. Fiziksel potansiyel enerjinin artmasndan dolay. Doadaki tm varlklarn (canl-cansz) potansiyel enerjilerini minimuma indirmek istemelerinden dolay. Sonu olarak byk bir koaservattan, iki kk koaservat olutu. Bu da hemen, ilk seferde, baaryla sonulanmad, tpk dier tm admlar gibi. Pek ok koaservat bu blnme srasnda moleklleri bir arada tutamad ve ld. Pek ou blnemedi ve parampara olarak dald. Kimi blnd, ancak o kadar ufald ki toparlayamayarak ld. Ancak bir ksm, baaryla kld. Doal Seilim, onlara sz geiremedi. Burada blnmekten kastmzn gnmzde olduu gibi greceli olarak karmak olan mitoz ve mayoz tipleriyle deil, gnmzde halen grlen amitoz blnme ile hatta daha basite, dorudan ikiye ayrlma eklinde olduunu unutmayn, nk henz genetik materyal ortada yok veya yeni yeni ilev kazanyor. Bu yeni kk koaservatlar, olduklar gibi durmad. Bydler, gelitiler ve yeterince byynce blndler; baarl olanlar hayatta kald, baarsz olanlar ld. Bymekten kast nedir? Var olan atom ve molekllerin zerine yenilerinin eklenmesi Gelimekten kast nedir? Var olan molekl ve atomlarn daha kompleks yaplarda balar kurmas. Blnmekten kast nedir? Potansiyel enerjinin minimuma indirilmesi eilimi. Nasl ki masa zerindeki bir bardak kolayca yere doru dyor ve potansiyel enerjisini minimuma ekiyorsa, ayn o ekilde. Hayatta kalmaktan kast nedir? Molekllerini ve atomlarn bir arada tutarak bymeyi ve gelimeyi srdrmek. lmekten kast nedir? Molekler ve atomik yapnn bozunmas ve yok olmas. Tm bunlar sadece ve sadece fiziksel ve kimyasal yasalar dahilinde yrmektedir. Baka hibir gce ihtiya duymuyoruz bunlar aklamak iin, dikkatinizi ekerim. Ancak ne kadar da bizim evrelerimize benziyorlar deil mi? Bymek, gelimek, hayatta kalmak ve lmek. Peki ya sonra? Yeni yeni koaservatlar olutu, bunlara yeni molekller ve atomlar dahil oldu. Bydler, gelitiler, blndler ve ldler. Bu sre o kadar uzun srd ki, farkllamalar olmaya balad. Her seferinde, bu farkllamalar, Doal Seilimin snavna tabii tutuluyordu. Koullara ayak uyulmasna sebep olan deiiklikler, Doal Seilim snavn geiyor; zayflk sebebi olan deiimler annda eleniyordu! rnein kimi koaservatlarn ya zrh, yle atomlara ve molekllere denk gelmiti ve bunlarla yle balar kurmutu ki; bunlarn eksi-art yzeyleri baz atomlarn ve molekllerin zrhn ierisine girmesine engel olmaya balad. Baz molekllerin ise daha kolay gemesine Bu eer ortama uyulmasn kolaylatrdysa (ki kolaylatrmak zorunda deildir) koaservat hayatta kald. Yoksa paraland, bozundu ve ld.
Bir sre sonra, baz koaservatlar, bir dier yazma sakladm ve bizim bugn bakp RNA dediimiz ve bugn
32
E V
A C
incelediimizde kaltm amacyla (aslnda ortada bir ama olmadn hatrlayn) ortaya kan sradan moleklleri rettiler ve bu, onlara byk bir avantaj salad: Kendi yaplarndaki baz kimyasal olaylar dzenleyen yaplard bunlar. Bu konuya, ayrntsyla, bir baka yazda deineceim. te bu ekillerde koaservatlar kendilerini adm adm ama tamamen fiziksel ve kimyasal etkiler altnda gelitirdiler. Bugn, hcre ierisini ap baktmz zaman ya da hcrede olan olaylar bu ekilde basit yntemler izleyerek aklayabiliyoruz. Bu yolda unutulmamas gereken tek ey, hibir eyin rastgele ve %100 baaryla olumaddr. Geliim ve Evrim yolunda trilyonlarca kayp verilmitir ve verilmektedir. Bugn gnmzde grdmz szde muhteem yaplar, tam 4 milyar yllk deneme-yanlmann bir sonucudur. Ve sre devam etmektedir. Hala insan vcudunda ve dier tm hayvanlarn vctlarnda onlarca kusur ve hata bulunabilir. Bu, Evrimin srekli olduuna bir kanttr. Koaservatlar, bu ekilde gelierek kendilerini o kadar ilerletmilerdir ki, ilk hcreler halini almlardr. Bunlardan bir ksm, gne enerjisini (daha dorusu n) kullanarak bir yiyecek retme metodu gelitirmitir. Bu da gnmzde her ne kadar mkemmel olarak anlsa da, aslnda basit ve kk admlarla aklanabilir. Temel olarak tek olan, gne nn (fotonlarn) atomlar uyarmas ve atomlarn ierisindeki elektronlarn bir st dzeye srayp geri inmesidir. Son derece basit yntemlerle aklanabilen bu fiziksel olay, yaklak 400 milyon ylda (Dnyann oluumundan 1 milyar yl sonra) bu koaservatlar tarafndan yiyecek retmek iin kullanlmaya balamtr. Yiyecek kelimesinden kastmz, aslnda bugn deimi olsa da, hala ayn kalan, atomik yaplardr. Yediimiz tm yiyecekler, ilgin bir ekilde unlardan oluur: Proteinler (et, st, yumurta, vs.), karbonhidratlar (eker, bal, ikolata, vs.), yalar (yemek ya, zeytinya, ayiek ya, vs.) ve dier organik ve inorganik molekller! Ne tesadf deil mi? Yediimiz yiyecekler, vcudumuzdaki hcrelerin atalarnn, yani koaservatlarn yapta olarak kulland atomlar ve molekllerden oluuyor. Aradaki ba kurmay size brakyorum. Daha sonra, yine bu baz atomlarn ve molekllerin zellemesiyle (aslnda yine deneme-yanlmalar sonucu Doal Seilime daha fazla direnebilenlerin hayatta kalmas sonucu) iki koaservat (ya da artk hcre diyebiliriz) aras iletiim balad. Peki neydi iletiim? Molekl ve atom transferi! Molekllerden kimi, bir koaservattan dierine doru hareket etmeye balad. Bunun da arkasnda pek ok fiziksel sebep saylabilir: Adhezyon (farkl molekllerin birbirini ekmesi), kohezyon (benzer molekllerin birbirini ekmesi), difzyon (ok youn ortamdan az youn ortama molekllerin hareketi), ozmos (suyun ok youn olduu yerden az youn olduu yere hareketi) ve daha nicesi. Ancak bu eilimler, bu konuda zelleebilen molekler yapdaki koaservatlar aras kprlerin kurulmasn salad. Bu kprler, yine tamamen molekller ve atomlardan olumaktayd. Son derece basit yapdaki bu zellikler, ileride ok nemli bir sonucu douracakt: Birden fazla hcrenin, birbiriyle iletiimi sonucu organize yaamlarn geliimi. Bu srada, koaservatlar hala geliiyorlard ve gittike gnmzdeki hcreleri andryorlard. Aslnda, hatlamakta fayda var, olan tek ey atomik ve molekler dzenlerinin geliimiydi. Yani farkl tepkimeler, farkl bileikler oluuyordu koaservat zarlarnn (ya kresi) ierisinde. Bu tepkimelerden biri de, bugn bizim solunum diyeceimiz tepkime idi. Son derece basit bir mantkla alan bu tepkime de, en nihayetinde molekllerin paralanmas ve birletirilmesi sonucu gerekleiyordu. Ve tamemen fiziksel ve kimyasal etkiler altnda. Bu kimyasal olayda, bir eker molekl, ortamda bulunan ADP moleklleri ve fosfatlarla tepkimeye giriyor ve Enerji, Alkol ve Is retiyordu. Her ne kadar kafanzda solunum, gsn inip imesi olarak yer etmise de, bilimsel olarak solunum, sradan bir tepkimeden fazlas deildir.
Gne n kulanabilen koaservat-hcrelerde gerekleen tepkimeler sonucu, darya serbest Oksijen gaz (O2)
33
E V
A C
salnm balad. Bu da, ortamdaki oksijenin artmas demekti. O zamana kadar oksijensiz olarak gerekletirilen solunum tepkimesi, oksijenin varlnda, kimyasal tepkime yasalarndan dolay farkllat ve artk tepkimeye oksijen dahil oldu. Artk eker, Oksijen ile tepkimeye girmeye balad ve sonucunda Karbondioksit, Su, Enerji ve Is kmaya balad. Aslnda halen oksijen bulunmad ortamda, eker oksijensiz olarak paralanabilir ve vcuda gereken enerji retilir. Eer gznzde oksijenli solunumu bytyorsanz, oksijenin atmosferde ilk artmaya balad zamanlarda, oksijensiz solunumla enerji reten canllar iin oksijenin toksik bir madde olduunu belirtmemizde fayda var. Oksijen, biz soluyalm diye var deil. Biz oluyoruz, nk canllar mecburen artan oksijen miktarna zamannda adapte olmular ve buna gre evrim geirmiler. Oksijenli solunumun balamas, inanlmaz bir eitlilie sebep oldu. Kambriyen Dnemi denen bir jeolojik dnemdeki inanlmaz eitlilik de, bu sebepten olmutur. Yine Doal Seilim etkilidir ve Dnyann drt bir yanndaki canllar zerinde etkisini srdrmektedir. Koaservatlardan gelien ve artk rahatlkla hcre diyebileceimiz canllar (aslnda atom ve molekl ynlar) bulunduklar ortama gre srekli deimektedirler ve Doal Seilim gszleri eleyip, gszleri sa brakmaktadr (aslnda elbette bu olay da bilinli deildir). te bu ekillerde, basit atomik yaplardan, gnmzdeki kompleks ve modern canllar var olabilmitir. Gnmzde, ta 4 milyar yl nce koaservatlarn yapsnda bulunan pek ok zellii, biraz daha deimi ve gelimi ekillerde tm canllarn hcrelerinde grmekteyiz. Bu inanlmaz karmaklktaki vcutlarmz trilyonlarca kk paraya blsek, greceimiz ey ilk atalarmz koaservatlardaki atomlar ve molekllerden farkl eyler olmayacaktr! Bugn bizim dnme, akl, zeka, hisler, sevgi, vs. olarak adlandrdklarmz, hcrelerde gerekleen kimyasal ve fiziksel olaylardan fazlas deildir. Tm bunlar atomik ve molekler boyuttaki deiimler ve bunlarn basit ve olaan etkileridir. Ufack bir molekl, ok byk farkllklar yaratabilir. Ne derler bilirsiniz: Afrikadaki bir kelebein kanat rplar, Amerikadaki bir frtnaya sebebiyet verebilir.
34
E V
A C
35
E V
A C
3) RNAz H denen bir enzim, DNAy retecek olan RNAnn bu R ve U5 blgelerini paralar. 4) Bu ilem sonrasnda, ncl molekl RNAnn teki ucuna geer ve peinden kopyalanm R ve U5 paralarn da srkler. Bu paralardan R isimli ksm, RNAnn dier ucundaki R ile ba kurar. 5) Bu ilemden sonra RNA hzla kopyalanr ve tek bir erit olan RNAdan, ikincil ve kendisinin ikizi bir erit elde edilir. Bu, ayn zaman e DNAnn (retilecek olan DNA) ilk eridi olur. Bu srada RNAz H enzimi, ana RNAnn byk bir ksmn paralar. 6) lk erit retildikten sonra, otomatik olarak virs ierisindeki RNA, ikinci eridin oluumunu tetikler. 7) lk batakine benzer bir srama sonucunda, RNAz tarafndan paralanan RNAnn yerine, ilk eridi tamamlayan ikinci erit retilir. Bylece tek eritli RNAdan, ift sarmal olan DNA retimi tamamlanr. Bu olay, ilk bakta kark ve molekllerin kendi kendine yapamayacaklar kadar karmak bir i gibi gzkse de, sorun canllk kavramndaki hatal tanmmzdan kaynaklanmaktadr. u nokta anlalrsa, sorun ortadan kalkar: Canl, bu yukarda saydmz gibi veya daha da karmak molekler tepkimeleri gerekletirebilen varlklar deillerdir. Tam tersine, bu yukarda saydmz gibi veya daha karmak molekler tepkimelerin gerekletii atomlar ve molekller btnne biz dnp baktmzda canl diyoruz. Buradaki ufak fark yakalayabildiinizde, aklnzdaki pek ok sorun ortadan kalkacaktr. Daha ayrntl bilgi iin, canllk ve canszlk kavramyla ilgili yazlarmza baklabilir. Ancak sonu olarak, RNA, bu yntemlerle ve muhtemelen balangta daha basit ve karmak olmayan; ancak daha ok hataya meyilli olan yntemlerle DNAy retebilmektedir. te bu da bizi RNA Dnyas Kuramna gtrr. Bu kurama gre, daha nce bahsedildii gibi, sadece 1 adet ribozyme enzimi kimyasal ve fiziksel tepkimeler dahilinde retilmitir ve Doal Seilim sayesinde, en ok bu yap, kendisinin retimini salad iin, seilmi ve varln srdrmtr. Bu sayede, ksa srede Dnyaya RNA moleklleri hakim olmaya balamtr. Hele ki ya molekllerinin su ierisinde selforganization denen bir kuram dahilinde bir zrh oluturmalar ve RNAlarn bu zrh ierisine hapsolmas, onlar daha da avantajl hale getirmitir. te koaservat dediimiz ve ilk canl yaplarn varl bu ekilde gerekleti. Daha sonra bu koaservatlar gittike gelierek tek hcreli canllar meydana getirdiler ve bunlarn 3.8 milyar yllk evrimleri sonucu da gnmzdeki modern canllar meydana geldi. nce-RNA Hipotezi, pek ok adan desteklenmektedir. rnein, canllk Dnyada, Dnyann var olmaya ve soumaya balad 4.5 milyar yl ncesinden yaklak 600-700 milyon yl nce (bundan 3.8 milyar yl kadar nce) var olmaya balamtr. Bu 600-700 milyon yllk uzun srete, Dnya zerinde sonsuz sayda kimyasal tepkime gereklemitir. Miller-Urey Deneyleri ile ispatland ve 462 farkl niversitede de gnmzde snand ve baarl bulunduu zere, o gnlerin artlarnda oluan saysz organik molekl, birbirleriyle birlemi, ayrlm, tekrar birlemi ve snrsz sayda deneme-yanlma yaplmtr. Sonunda daha kararl yapda olan bileimler varlklarn korumulardr ve canszlktan canlln oluumu bu ekilde, minik admlarlra, 600-700 milyon ylda gereklemitir. Bu sre, bir ribozymen var olabilmesi iin fazlasyla yeterli bir sredir. Zaten bir tanesi var olduktan sonra, snrsz sayda ribozyme ve dolaysyla RNA moleklnn olmas iten bile deildir.
RNA var olduktan sonra, gerek dier molekllerle tepkimeler, gerekse de rastlantsallk sonucu DNA molekl oluabilmitir. Zaten RNA var olduktan sonra, DNAnn var olmas iin sadece aralarnda kimyasal ekim olan (Adenozin ile Timinlerin ve Guaninler ile Citozinlerin karlkl geldii) RNA dizilimleri birlemesi yeterli olmutur. te bu, genetik kaltmn ve dolaysyla Evrimin gerek anlamda balad noktadr. Ancak Doal Seilim, bundan ncesinde de molekler dzeyde etkilidir.
36
E V
A C
http://www.facebook.com/treeofevolution
37
E V
A C
38
E V
A C
39
E V
A C
Panthera tigris: Kaplan trn tanmlar. Panthera tigris altaica: Siberya Kaplann tanmlar. ki yazm da ikili isimlendirme kurallarna uygun olarak yazlmtr. Bunu da rendikten sonra, tr tanmlarna giri yapabiliriz. Irksal Tr Tanm nedir? Irk, gnlk dilde ve yakn gemite deierek dilimize tamamen farkl olarak yerleen anlam aksine, Biyolojide bir tr dahilindeki genetik olarak pek fazla birbirine karmayan, genetik ve morfolojik adan birbirine greceli olarak benzeyen canl gruplarna verilen isimdir. Biyolojik anlamyla rklar genellikle ekolojik olarak (yerel yaam alanlarnn farkllndan kaynaklanyorsa) veya corafi olarak (aralarnda corafi izolasyon varsa) birbirinden ayrlrlar. Bu ekilde farkl olan rklar, eer birbirlerinden gerekten dier rklara gre ok fazla uzaklarlarsa, bu yeni ve farkl iki gruba Biyolojide alt tr denir. Alt trlerin farkl trler olmadn kesinlikle belirtmekte fayda vardr. nrnein Bat Bal Ars, pek ok farkl corafi rka ayrlr; ancak bunlarn hepsi ayn tre Apis melliferaya aittir. Doa bilimciler, evrelerinde grdkleri bitki ve hayvanlar, bireysel olarak basite, birbirleriyle olan benzerliklerine gre gruplayabileceklerini dnmlerdir. Doada bulunan gruplara (bilimsel ismiyle taksonlara) bu benzerliklere gre isimler vermilerdir. Bu tip taksonomilerin temelde iki ortak noktas vardr: Bunlardan ilki, reme asndan (eeysel) uyumluluk ve bireylerin devamlldr. Basite: Kpekler kpeklerle iftleirler ve asla kedilerle iftlemezler! Bu, rk tanmnn temelini oluturur. kinci olaraksa, trler arasnda eitlilik asndan bir sreklilik olmaddr. Yani trlere basite bakarak onlar ayrt edebilirsiniz (Cronquist 1988). Biyolojik Tr Tanm Nedir? Son birka on yldr, Biyoloji dnyasnda genel geer olarak kabul edilen tr tanm, Biyolojik Tr Tanmdr (BTT). Bu tanm, trleri cinsel olarak retken bir komnite olarak grr. BTT, belki de en ok bilim adam tarafndan gelitirilen ve kullanlan tanmdr. BTT, yllar ierisinde olduka deiim geirmitir. lk olarak, 1930 ylnda Du Rietz tarafndan ortaya atlmtr. Du Rietz, trleri, ...farkl ve srekli olmayan biyotip kesintileriyle birbirinden ayrlan en kk doal poplasyonlar olarak tanmlamtr. Bu tanmda, iftlemeye kar doal bariyerlere st kapal bir biimde deinilmektedir. Ondan birka sene sonra, 1937de nl Evrimsel Biyolog Dobzhansky, trlemeyi ... bir zamanlar gerekten veya potansiyel olarak iftleen bireylerin, fiziksel olarak birbirleriyle iftleemeyecek hale gelmelerine sebep olan ve iki ayr grup oluturan evrimsel sre olarak tanmlamtr. Bu, son derece snrlandrc bir tanmlamadr. Daha sonralar, Dobzhansky de Mayrn tanmn kabul eder. Mayr, 1942de trleri yle tanmlar: ...birbirleriyle gerekten ya da potansiyel olarak iftleebilen ve bu tip dier poplasyonlardan eeysel olarak izole olmu, doada bir greve (nie) sahip olan doal poplasyonlardr. Omurgallar inceleyen zoologlar ve entomologlar iin BTT en ok kabul gren tr aklamasdr. Botanikiler ise bu tanm kullanmakta zorlanrlar nk kara bitkileri, hayvanlara gre ok daha eitli reme yntemleri izlerler. Biyolojide sklkla karlald zere, BTT iin de pek ok istisna doada bulunabilir. Bunlar iin BTT ile uyumlu; ancak BTT ile snflandrlamayacak trleri de ierisine alan daha geni tanmlar gelitirilmitir. Buna az sonra deineceiz.
40
E V
A C
BTTnin uygulanabilirlii ve geerlilii hakknda oldua sk eletirilerde bulunulmutur (Cracraft 1989, Donoghue 1985, Levin 1979, Mishler and Donoghue 1985, Sokal and Crovello 1970). BTTnin birka canl grubuna uygulanmas zellikle problemli grlmtr. Bunlarn banda da, aralarndaki hibritleme (farkl tr olarak grlen canllarn iftlemesi, at ve eek gibi) miktarnn fazlalndan tr, bitkiler gelir (McCourt and Hoshaw 1990, Mishler 1985). Ayrca Dnyada pek ok cinsiyetsiz (aseksel) poplasyon da vardr ve bunlar zerinde BTT uygulanamaz (Budd and Mishler 1990). Bunlara birka rnek olarak; zorunlu aseksel olan rotiferleri, glenoid flagellallar, Oocystaceaeye (coccoid yeil algler) ait birka yeyi, kloromonad flagellallar ve baz diatomlar gsterebiliriz. Ayrca, bilinen baz cinsiyetli canllarn, cinsiyetsiz biimleri de bilinmektedir. rnein, baz arktik gllerde Daphniann cinsiyetsiz poplasyonlar bulunmaktadr. BTT, bu trleri snflandrmada kullanlamaz. Ayn durum, prokaryotlar iin de geerlidir. Genler, prokaryotlarda baz yollarla birbirlerine aktarlabilirler; ancak karyotlardaki gibi bir iftleme prokaryotlarda tanmlanamamaktadr. nemli bir mikrobiyoloji ders kitab, BTTden bahsetmez bile (Brock and Madigan 1988). BTTnin uygulanabilirlii, kendi kendini dlleyen (self-pollinate) kara bitkileri asndan da phelidir (Cronquist 1988). Ancak kara bitilerini tanma dahil edecek baz aklamalar getirilebilmitir. Bu gibi sebeplerden tr, Biyolojik Tr Tanm baz bilim insanlar tarafndan eletirilmektedir. Ne var ki, dier yntemlerle birletirilerek kullanldnda, Biyolojik Tr Tanm en ok canly bir seferde birbirinden ayrabilen aklama olarak karmza kmaktadr. Buna, dier iki tanmmza da deindikten sonra dneceim. Morfolojik (Fenetik) Tr Tanm Nedir? 1988 ylnda Cronquist, Biyolojik Tr Tanmna alternatif olarak bir tanmlama gelitirdi ve trleri u ekilde tanmlad: ... sradan yntemlerle birbirlerinden ayrt edilebilen ve ayr olan en kk canl gruplar. Bu tanm olduka pratiktir; ancak baz ok kritik ve temel hatalar beraberinde getirdii iin Biyolojik Tr Tanmndan daha kt; ancak onu destekleyen bir tanm olarak grlmelidir. Pratiklii, Cronquistin sradan yntem olarak belirttii tanmlama yntemlerinin ucuzluu ve hzndan kaynaklanmaktadr. rnein bir botanist iin bir kapal tohumluyu incelemek iin gereken basit yntem bir bytetir. Bir entomolojist iin ise ayrtrc (dissecting) mikroskop yeterli olacaktr. Diatomlar zerinde alan bir fikolojist iinse elektron mikroskobu sradan yntem olacaktr. Bu tanmn bir dier kolaylatrc taraf, cinsel ilikileri hesaba ok fazla katmamasdr. Ancak bu nokta, belki de tanm gvenilirlikten tamamen karan noktadr. Buna az sonra geleceim. Son olarak, morfolojiyi gzlemek olduka kolaydr. Bu da, onu yine pratik ama gvenilmez yapan bir dier noktadr. Morfolojik Tr Tanmna gre bir rnek olarak u verilebilir: Bir bakta bir tavuk ile bir rdei birbirinden ayrabiliriz. Bu sebeple, bunlar farkl trlerdir. Aslnda morfolojik snflandrma Cronquistten ok nce, Carl Linneus (Carl von Linn) isimli ve snflandrmann babas olarak tannan bilim insanna kadar gider. 1700lerin banda yaam olan Linneus, ilk defa canllar dindar kesimin yapt gibi Tanrlara olan yaknlktan (Tanr -> Melekler -> eytanlar -> Erkekler -> Kadnlar -> Hayvanlar -> Bitkiler -> Canszlar gibi) kararak, biyolojik olarak yaplmas gerektiini ileri srmtr. Bu amala kollar svayan
41
E V
A C
Linne, ok kapsaml bir snflandrma yapmtr. Snflandrmasnda en ok morfolojik zelliklere nem verdii iin, Linne, Morfolojik Tr Tanmnn mucidi olarak dnlebilir. Ancak, Linne ve dier morfolojiye gre snflandrma yapanlar tuzaa dren ok nemli bir biyolojik olgu vardr: Cinsel iki-biimlilik (sexual dimorphism). Baz canllarn erkekleri ile diileri birbirinden tamamen farkldr ve sadece morfolojiye bakarak snflandrma yapan bir bilim insan, ciddi bir biimde hataya decektir. Linne ve dierleri de bu hataya dmlerdir. Linne, Agelaius phoenicus isimli bir trn erkei ve diisini yanllkla farkl trler olarak tanmlamtr. Halbuki bu canllarn tek zellii, erkek ile diisinin birbirinden tamamen farkl olmasdr. Bu ekilde yola kan bir bilim insan, uzun sal insanlar bir tr, ksa sal insanlar bir dier tr olarak tanmlayabilecektir. Bylece, insanlarn kadn ve erkei farkl trler olacak; stelik uzun sal bir erkek, kadnlar trnden saylabilecektir. Gnmzde bu tip kargaalara sebebiyet vermemek asndan, Morfolojik Tr Tanm olduka gelitirilmitir. rnein gnmzde bu tr tanmn kullanan bilim insanlar, canllar farkl trler olarak deerlendirmeden nce, kromozom saylarna, kromozom morfolojilerine, hcre yaplarna, ikincil metabolitlerine, yaam ortamlarna ve baz dier zelliklere de bakmaktadrlar. Bu alardan glendirilen Morfolojik Tr Tanm sayesinde, ok daha ayrntl tanmlar yaplabilmektedir. Filogenetik (Kladistik) Tr Tanm Nedir? Sonuncu ve dier tm tanmlar tek bir at altnda baaryla toplayan tr tanm, Filogenetik Tr Tanmdr ve Evrimsel Biyolojinin gelimesi ve Evrim Kuramnn anlalmasyla birlikte gelimitir. Bu noktada, Evrimin bilimi gelitirmedeki nemini bir kere daha grebilmekteyiz. Filogenetik Tr Tanm da olduka eskiye, 19. yzyln byk biyologu Ernst Haeckela dayanr. Gnmzdeki teknikleri kullarak tanm ayrntl bir hale getiren isim ise 1992 ylnda konuyla ilgili makalesini yaynlayan Baumdur. Baum, tr tanmn aadaki iki temel noktada toplar: Bir tr, belirli bir ayrt edici zellik asndan fark tayan en kk canl grubudur. Bu karakter; morfolojik, biyokimyasal veya molekler olabilir; ancak mutlaka reyici (reproductive) kaynak birimler ierisinde sabit olmaldr. reyici sreklilik, Biyolojik Tr Tanmnda olduundan farkldr. Filogenetik Tr Tanmna gre farkl trler birbirleriyle iftleebilirler. reme asndan birbiriyle uyumlu olmayan bireyler farkl trler saylmak zorunda deildirler. Ancak farkl trler; genel olarak birbirlerinden ok farkl olduklar iin, reme zellikleri de bu farkllama srecinde deimi ve birbirleriyle reyemez hale gelmilerdir. Bir tr, monofiletik olmak (bir trden farkllaarak meydana gelen tm trlerle birlikte, bu ata tr de ierisine alan biyolojik snflandrma birimi, de Queiroz and Donoghue 1988, Nelson 1989); yani atadan en az bir zellik alm olmak ve kendisine ait, sonradan kazanlm (derived) bir veya daha fazla zellie sahip olmak zorundadr. Baz durumlarda Filogenetik Tr Tanm da ie yaramayabilir; fakat gnmze kadar tanmlanm ve en ok canly birbirinden ayrmak iin kullanlabilecek en etkili yntem Filogenetik Tr Tanmdr. Gnmzde trler nasl birbirinden ayrt edilmekte ve tanmlanmaktadr? Gnmzde bilim insanlar olduka titiz almaktadrlar ve teknolojiden sonuna kadar faydalanmaktadrlar. Bu sayede, yeni bulunan bir canl veya bilinen canllar zerinde ok ayrntl analizler yaplabilmektedir.
42
E V
A C
Genetik ve molekler biyoloji alannda yaplan hzl gelimeler, ok etkili bir ekilde canllarn genetik haritalarnn karlmasn ve modern yntemlerle farkl genetik haritalarn kyaslanabilmesini salamaktadr. Biyolojik Tr Tanmnn belirledii snrlar ile Filogenetik Tr Tanmnn katt esneklik, genetik ve molekler almalarla birletirildiinde, ok doru ve ayrntl tr tanmlar yapabilmemize olanak salamaktadr. Yani bilim insanlar, bir tr belirlemek iin, gnmzde tek bir ynteme deil pek ok ynteme bavurmaktalardr. Bu sayede ok net sonulara ulaabilmekteyiz. Genetik almalarn tr snflandrmalarnda ok nemli faydalar vardr: rnein sadece 5386 baz iftine sahip olan Phage -X174 isimli bir virsn DNAsn kodlamak 2 sene srmtr. Baz engeller de gz nne alndnda, 3.200.000.000 (3 milyar 200 milyon) baz iftine sahip olan Homo sapiens trnn genomu 15 seneden uzun bir srede zlebilmitir. nsan, sanldnn aksine en byk genoma sahip canl deildir. Pieris japonica isimli bir bitkinin 150 milyar, Polychaos dubium isimli bir amibin (protista tr) ise 670 milyar baz ifti bulunur. Bunlarn genomlar da uzun yllarda zlebilmitir. Gnmzde, bu canllarn genetik haritalar birka hafta ile birka ay arasnda zlebilmektedir. u anda zerinde allmakta olan bir teknoloji sayesinde, genomun zlmesinin 8-10 dakikaya kadar indirilmesi beklenmektedir. te bu ayrntl yntemler (bunlarn en nemlisi de PCR denen Polymerase Chain Reaction denen bir tepkimedir) sayesinde, genetik haritlar yoluyla canllarn birbirlerinden farkllklar ortaya konulmakta ve trler tanmlanmaktadr. Bu tanmlar, ou zaman Biyolojik Tr Tanmna uygun bir biimde birbiriyle reyemeyecek kadar farkl canllar farkl trler olarak ortaya koymakla birlikte, bu gncel olmayan tanmn karlat zorluklar da yenebilmektedir. Ayrca bir tr tanmlanrken, canlnn morfolojik zellikleri ve fenotipik karakterleri de hesaba katlr. Bunun tesinde ekolojik durumu, nii, organlarnn yaps gibi zellikler de hesaba katlr. Tm bu aratrmalar, genetik zelliklerle birletirilerek trler tanmlanr. te bu almalar sonucunda, trler birbirinden ayrlabilmekte ve Filogenetik Aalar (bizim tanmmzla Evrim Aac) ina edilebilmektedir. Gnlk yaantmzda, farkl trleri ayrt edebilmek iin basite iftleebilmelerine bakmamz yeterlidir. Ancak unu aklmzdan karmamalyz: Birbiriyle iftleemeyen trler ok byk bir ihtimalle farkl trlerdir; ancak birbiriyle iftleebilen trler birbiriyle ayn tr olmak zorunda deildir!
43
E V
A C
44
E V
A C
lerdir. Ne tip seilimlerden getiini burada ele almayacam, uzatmamak adna, ancak kuru topraa daha iyi adapte olanlarn, daha gl kazc uzuvlara sahip olanlarn, avclardan daha aktif olarak kaabilenlerin, yksek scaklklara ve iddetli gne nlarna daha ok dayanabilenlerin hayatta kalacan grmek zor deildir. te bu ekilde, eskiden birbiriyle rahata iftleebilen fareler, artk nehir sebebiyle birbirleriyle iftleemeyeceklerdir. Nehrin araya girmesiyle poplasyonun bireylerini birbirinden ayrmasna corafi izolasyon; trlerin birbiriyle iftlemelerine engel olacak ekilde olan corafi izolasyona ise cinsel izolasyon denir (rnein bu nehir, bir ku poplasyonunu corafi olarak blebilir; ancak cinsel olarak blemez, nk kular nehrin zerinden uabilirler). Birbirinden ayrlan bu poplasyonlar, farkl seilim basklar etkisinde, nesiller boyu kendi ilerinde ama birbirleriyle iftleemeyecek ekilde rerler ve yaamlarn srdrrler. lk ortamdan, yeni ve kurak ortama geen canllar zerinde yukarda bahsettiimiz gibi youn bir seilim basks oluur ve srekli olarak poplasyonda belirli bireyler avantajl konumda olur ve seilirler. Dierleri ise elenirler. Nesiller boyu bu seilim devam eder ve yeni ortamdaki fareler, yava yava o ortama daha fazla adapte olacak ekilde (daha dorusu daha fazla adapte olanlarn seilmesi sonucu) farkllarlar. te bu, Evrimdir. Peki trleme hangi noktada devreye girer? Yeni ortama geen poplasyon, sadece morfolojik zellikler asndan farkllamazlar. Bir dier hatal alglanan nokta da budur. Daha nceki yazlarmzda da paylamtk, bir aynn daha gl peneler gelitirmesi (daha dorusu daha gl peneli olan aylarn seilerek hayatta kalmas) sadece pene yapsn morfolojik olarak ilgilendiren bir deiim deildir. Bu deiim dahilinde, kemikler, kaslar ve tendonlar yeniden dzenlenmesi gerekir (daha dorusu en uygun olarak dzenlenenler avantajl olurlar ve seilirler), bu peneyi besleyen damarlar ve sinirler deiir ve geliir, hatta gerekirse beyin bu yeni peneyi kontrol edebilmek iin daha da gelimesi gerekir. Hatta bu geliimler dahilinde (baka organlar ele alrsak) baz organlarn yerlerinin deimesi veya daha farkl biimlere brnmesi gerekebilir. Yani bir deiim, zincirleme olarak pek ok deiimi beraberinde getirir. te bu, Evrimdir. Bu deiimler genellikle ok kk admlar halinde olur ve asla ama asla tek bir bireyde meydana gelmezler! Bu da yanl anlalan dier bir noktadr: Evrim, asla bireyler zerinde gereklemez! Yani bir insan, asla evrimlemez. Evrimleen, poplasyonlardr! Yani insan poplasyonlar evrimleir. nk evrimlemek iin, hayatta kalmak ve remek gerekir. reme olmadan, evrimlemekten bahsedilemez. reme sonucu doan farkl eitlilikteki bireyler doa karsnda teste tabi tutulurlar. En baarl olanlar hayatta kalr ve rerler; bunun sonucunda da kendilerini greceli olarak stn klan genleri yavrularna aktarrlar. Bylece nesiller boyunca evrim gerekleir; hibir zaman tekil bireyler evrimlemezler. Fare rneimize dnecek olursak; yeni ortama zorla geirilen bireyler nesiller boyunca farkllarlar ve bulunduklar tamamen zt ortama adapte olacak ekilde evrimleirler. Yukardaki ay rneinde de akladmz gibi, tek bir deiim bile onlarca deiimi beraberinde getirecektir. Ki bu rneimizde pek ok deiken deimitir. Bunun sonucunda zincirleme olarak pek ok zellik deiecektir: Kas yaplar, kl rengi, boyutlar, bacak tipleri, vb. kkten deiecektir. Bu sinir sistemini, iskelet sistemini, dolam sistemini ve dier pek ok sistemi ve organ etkileyecektir. Ve en nihayetinde, reme sistemi de bundan etkilenecektir. Genellikle reme sisteminin etkilenmesi, dolayl yollarla olur. Dier sistemler, organlar ve yaplar deiirken, deien aslnda fizyolojik grntleri deildir. Deienler, genlerdir. Daha doru bir ifadeyle, srekli olarak daha avantajl zelliklere sahip yap, organ ve sistemleri kodlayan gen yaplar, poplasyon ii eitlilik dahilinde seilir. Bu seilim sonucunda trler farkllar ve farkl canllar doa koullarna tabi tutulurlar. En baarllar hayatta kalr ve rer. Bunun sonucunda yine genler seilir. Bu byle devam eder. te bu genetik birikim ve deiim, eninde sonunda reme mekanizmalarn ve reme srasnda kullanlan sperm ve yumurtann genetik yapsn deitirir. Bunun sonucunda, saysz nesil sonra, yeni ortama gitmeye zorlanan bireyler o kadar farkllarlar ki, eski ortamlarnda kalm olan farelerle iftleemeyecek hale gelirler. te buna biz allopatrik trleme diyoruz. Yani fiziksel bariyerler sebebiyle meydana gelen corafi ve cinsel izolasyon sonucu oluan trleme.
45
E V
A C
Peki iki tr arasndaki farkllk ne kadardr? te bu ok nemli bir noktadr: Yine burada, ehil gz olay iin ierisine girmektedir. Sizin hayata bak anz ve biyolojiden ne kadar anladnz ok nem kazanmaktadr. Siz, btn farelere fare ite diyip geen biri misiniz? Yoksa gerek bir bilim insan gzyle, aradaki en ufak fark bile grecek ekilde uzmanlam msnz? Bu, sorumuzun cevabn verecektir. Esasnda -ou zaman Evrim Kartlarnn srarla iddia ettii ve pratik olarak hakl, teknik olarak haksz olduklar gibi- fare, hala faredir. Yani deiim, yle beklenildii gibi bir farenin bir file deimesi gibi deildir. Renk deiir, yap deiir, zellikler deiir ama fare, faredir. Tabii ki Biyolojiden anlayamayan biri iin... Fare, belki hala fare gibi grnr; ancak artk eski fare deildir! Ve u anda, sadece birka on ya da yz nesil ierisinde meydana gelen deiimlerden bahsettik. Daha farkl senaryolar dahilinde, daha farkl evrimleri iin iine katabilirdik: rnein ya byklk inanlmaz avantaj salasayd yeni ortamda? Bizim eskiden o fare dediimiz ey, gnmzn greceli olarak kk kedileri boyutuna kadar byselerdi (tabii yaplarnda ve grnlerinde yzlerce, binlerce deiiklik meydana gelerek ve dikkat! Fare, kediye dnseydi demiyorum, sadece boyut veriyorum)? O zaman da onlara fare diyecek miydik? Her neyse, bu noktay artk geiyorum, ksaca evet, ortada ciddi bir deiim vardr ve bu sadece birka on ya da yz nesil ierisinde meydana gelmitir. Artk bu yeni fareler, tamamen ayr bir Evrim patikasna girmilerdir. Bilimsel isimleri, belki yine Mus cinsi ierisindedir; ancak -atyorum- eski ortamda kalan farelerin ad Mus caroli ise, yeni ortamdaki farelerin ad Mus cervicolor olabilir. Yani farkl bir tr meydana gelmitir. Eer ki trler arasnda farkllama meydana gelseydi; ancak hala birbirleriyle reyebiliyor olsalard, o zaman yeni ortamda evrimleen gruba bir alt tr diyecektik ve eski ortamda kalm grubun ad -atyorum- Mus caroli caroli olacakken, yeni trn ad Mus caroli cervicolor olacakt. Bu farkllama ok uzun sreler srdnde ve farkl deikenler iin iine girdiinde, bir sre sonra dallanmalar ve izolasyonlar o kadar artabilecektir ki, yeni cinsler (tr topluluklar) oluabilecektir. te Evrim Aac bu ekilde dallanmalar sonucu oluur. Bu yazmzda, size ayrntl bir rnekle trlemeyi anlatmay hedefledik. kinci tip trlemeyi, bir sonraki notumuzda ele alacaz.
46
E V
A C
47
E V
A C
ekilde grebileceiniz gibi, en soldaki hcre mayoz blnme geirir ve normalde bir ift kromozom setine (2n) sahip olan ana hcrenin, DNA kopyalanmas sonucu bir kromozom setine sahip (n) 4 adet hcre oluturmas beklenir. Ancak doa mkemmel olarak alamad iin, mayozda hata meydana gelir ve bu (2n) hcreden, yine (2n) olan iki adet gamet hcresi (sperm veya yumurta) meydana gelir. Daha sonra, bunlarn birbiriyle birlemesi sonucunda iki ift kromozom setine (4n) sahip bir hcre oluur. te bu, ok-kromozomluluktur (polyploidy). Bu olay hayvanlarda ok sk gzlenmez, nk ok az hayvan hem sperm hem yumurta retir; ou hayvanda cinsel iki-biimlilik (sexual dimorphism) vardr ve erkek ve dii farkldr. Ancak baz hayvanlar ve bitkilerin byk bir ksm, kendi kendini dlleyebilir (self-fertilization) ve bu olay grlr. te bu genetik farklln olumas, bu yeni canllarn, eski ve orjinal bireylerle iftleememesine, dolaysyla cinsel izolasyona sebep olur. Bu, nesiller boyunca srdnde, farkllklar meydana gelir ve birikir. En nihayetinde, bir trden, iki veya daha fazla tr oluur. Botanikiler, iekli bitkilerin %70inin, ereltiotlar trlerinin %95inin ok kromozomluluk sonucu meydana gelen simpatrik trleme sonucu evrimletiini sylemektedirler. Bazlarnn trlemesi olduka yakn zamanlarda meydana gelmitir. Bazlar, daha ilerideki notlarmzda izah edeceimiz hibritleme sonucu trlemitir. Trlemenin gerekleebilmesinin pek ok yolu vardr. Simpatrik trleme, zellikle bitkiler ve kendini dlleyebilen hermafrodit canllarn evrimlerinde nemli bir olgudur.
48
E V
A C
4: Trleme Nedir? Farkl Trler Nasl Oluur? Parapatrik ve Peripatrik Trlemeler Ne Demektir?
Trleme, Biyolojik Tr Tanm dahilinde, sonradan ortak ata olarak anlacak olan bir grup canlnn, eitli mekanizmalar dahilinde birbirleriyle iftleemeyecek kadar farkllamalar sonucu, kendi ilerinde iftleebilen ancak dier canl gruplaryla verimli dller veremeyen, iki veya daha fazla yeni canl grubunun olumas demektir. Allopatrik trleme ise, fiziksel bariyerler sebebiyle meydana gelen corafi ve cinsel izolasyon sonucu oluan trlemedir. Simpatrik trleme ise, fiziksel bariyerlerle birbirlerinden ayrlmayan poplasyonlar ierisinde meydana gelen trlemeye verilen isimdir. Genellikle ok-kromozomluluk (polyploidy) veya zamansal bariyerler (iftleme dnemleri gibi) araclyla meydana gelir. Bu notumuzda ise iki dier trleme tipine de deinerek, gnmze kadar tanmlanm trleme biimlerinin tamamn sizlere aktarm olacaz. Dorudan konuya girmekte fayda gryoruz: Bu notumuzda inceleyeceimiz ilk trleme allopatrik trlemenin bir alt kolu olan Peripatrik trlemedir. Bu trleme tipinde, bir poplasyon dahilindeki bireylerin kk bir ksm, ana poplasyondan ayrlr (g eder) ve yeni bir ortamda yaamlarna devam ederler. Allopatrik trleme ile aralarndaki tek fark, allopatrik trlemede fiziksel bir bariyerin zorla bir poplasyonu ikiye ayrmas durumu mevcutken, peripatrik trlemede bunun genellikle bir fiziksel bariyer yerine g yoluyla ve greceli olarak daha az zorunluluktan meydana gelmesidir (glerin de altnda genelde zorunlu sebepler yattn unutmaynz). Her ne kadar allopatrik trleme ile zellikler asndan olduka benze olsa da, peripatrik trleme, Evrim konusundaki en nemli birka aklamay yapabilmek iin en iyi trleme tipidir. Bu nemli kavramlardan ilki kaif etkisi (founder effect), ikincisi darboaz (bottleneck), ncs ise bu notumuzda girmeyeceimiz Genetik Srklenmedir. imdi, yine hayali bir poplasyonu ele alalm, bu sefer, bir Pan troglodytes (empanze) poplasyonu olsun. Bu poplasyon, yzlerce yldr bir ormanda yaamakta olsun. Ancak talihsizlik sonucu meydana gelen bir yangnda, ormann bir ksm yansn ve 350 kadar bireyden oluan poplasyonun byk ksm bulunduklar blge civarnda hayatta kalmay baarrken, greceli olarak korkak olan 30 bireylik bir grubun, ana poplasyondan yzlerce kilometre teye katn dnelim. Bu poplasyon, eski blgede kalan Pan troglodytes bireylerinin hibir zaman gelmedii, yepyeni bir alana ulam olsun. Tabii ki, ormann hibir yeri ayn zelliklerde deildir; daha nceki notlarmzdaki fare rneinde verdiimiz gibi, tamamen farkl koullar (besin, scaklk, nem, snak, avc, av, vb.) bulunabilir. Bu durumda da, bu ekilde, olduka farkl bir ortama geilmi olsun. Bu noktada, allopatrik trlemeden farklar u ekilde sayabiliriz: lk olarak, zorunlu gibi gzkse de, poplasyonun byk ksmnn eski blgede kalmasndan tr bu kadar uzaa kamann kritik bir olay olmadn grmemiz gerekir. kinci olarak, allopatrik trlemede, poplasyon genelde eit oranlarda ve zorunlu olarak blnrken, peripatrik trlemede bir tarafa byk bir grup, dier tarafta ise greceli olarak kk bir grup bulunur. imdi, bu 30 bireylik kk grubumuzun, eski ve 350 bireylik gruba gre ok daha az genetik eitlilii bulunmaktadr. Bunu yle dnebilirsiniz: Trkiyeye genel olarak baktmzda, binlerce farkl insan grebilecekken, tek bir blgedeki, tek bir apartmann tek bir katndaki insanlar hesaba katarsak, eitlilik ve farkllk miktar olduka azalacaktr. Bu kk grup, yeni ortamlarnda yaamaya devam edecek ve birbirleriyle iftleerek gittike byyecektir. Ancak bunlardan oluacak olan yeni poplasyon, ak bir ekilde, bu 30 bireyin genetik zellikleriyle harmanlanacaktr; nk eitlilik azdr. Yani bir insan poplasyonu iin dnrsek, mutasyonlar gz ard edilirse, tamamen kahverengi gzl olan bir poplasyonda, durup dururken bir mavi gzl bireyin kmas mmkn olmayacaktr, o poplasyon, mavi gzl bireylere sahip bir dier poplasyonla karmad srece. Bu durumda da, ayns geerlidir. zellikler, 350 pop-
49
E V
A C
lasyonluk ve geni eitlilie sahip bir gruptan deil, 30 kiilik ve snrl eitlilie sahip bir gruptan alnacaktr. te bu ekilde, genetik materyalin daha byk bir gruptan ayrlan kk bir gruba ait olmasna ve onlardan oluacak poplasyonun, bu ana bireylere ait zellikleri tamasna kaif etkisi (founder effect) denir. Adndan da ak olduu gibi, bu 30 birey, yeni bir blge kefetmi ve oraya, kendi zelliklerini tamtr. Eer ki geride ve eski blgede kalan bireyler lseydi veya reyemeyecek hale gelseydi ve korkak/kaak olanlar avantajl konumda olup reyebilselerdi, poplasyon zerindeki bu etkiye, darboaz (bottleneck) denecekti. rnein, 100 kiilik bir poplasyonda meydana gelen bir viral hastalk sonucu poplasyonun ou (rnein 80 kii) lse ve 20 kii hayatta kalp, yeni bir poplasyon retmek zere birbirleriyle iftleseler; poplasyonu bu kadar azaltan bu viral hastaln etkisine darboaz etkisi diyecektik. Uzun lafn ksas, peripatrik trleme, fiziksel bariyerlerin zorunlu ayrm etkisi olmakszn, kk bir poplasyonun, byk poplasyondan ayrlmas ve onlardan farkllamalar sonucu meydana gelen trlemedir. Hikaye, temel olarak allopatrikle ayndr. Yeni ortama giden canllar, yeni ortama adapte olmaya baladka (daha dorusu Doal Seilim, genetik varyasyon dahilinde en ok adapte olanlar setike), canllar farkllaacaktr. Bu minik farkllamalar, birikecek ve eninde sonunda tr nesiller sonunda apayr bir noktaya tayacaktr. Bunun sonucunda, ana trle iftleemez hale gelen poplasyonlar, yeni trler olacaktr. Bu notumuzda deinmek istediimiz ikinci trleme tipi ise parapatrik trleme dediimiz bir tiptir. imdiye kadar verdiimiz bilgiler dahilinde, bu tipi anlamak ok daha kolay olacaktr. Parapatrik trleme, temel olarak, allopatrik trleme ile simpatrik trleme arasnda bir gei trleme tipidir. Biraz aklayalm: Allopatrik trlemede, ska tekrarladmz zere, ciddi bir fiziksel bariyer bulunmaktadr. Simpatrik trlemede ise, bu bariyer bulunmaz ve bireyler, bir arada bulunmalarna ramen daha nceki notlarmzda akladmz eitli yntemlerle birbirlerinden farkllar ve trleirler. Parapatrik trleme olaynda ise, canl bireyleri arasnda tam bir bariyer yoktur ve zaman zaman birbirleriyle karrlar. Ancak, yine allopatrik trlemede olduu gibi, baz mekanizmalar sonucu bireyler bir sre sonra birbirleriyle iftleememeye balarlar ve trleme meydana gelir. Bunu da, yine empanze poplasyonu ile rnekleyebiliriz: Orman, ok byk ve ok eitli bir yaam alandr. Tek bir orman dahilinde akl almaz sayda tr barnabilir. Trler bir yana, poplasyonlar birbirleriyle komu vea i ie olarak bulunurlar. Genellikle, benzer trlerin farkl poplasyonlar arasnda bir snr izilir ve birbirlerine ok fazla bulamazlar (aalara ve talara re brakarak alanlarn iaretleyen kpekleri dnn). Ancak yine de, doa koullar dahilinde, kimi zamanlar karmalar olabilir. Bu karmalarn seyrelmesi ve genetik baz olaylar dahilinde (azalan heterozigot fitness gibi) trleme meydana gelebilir. Grdmz gibi, trlemenin en temel tipleri allopatrik ve simpatrik trlemeler olmakla birlikte, bunlarn arasnda kalan veya alt kollar olan trleme tipleri de bilim insanlar tarafndan tanmlanmtr. Bunlar, doada, insann tahmin edebileceinden daha sk meydana gelir. Bu da, Evrim gzlenebilir mi? sorusuna ak bir cevap vermektedir: Evet, Evrim her an, her yerde gzlenebilir, gzlenmektedir ve gzlenecektir. Tek yaplmas gereken, bu iin eitimini almak ve doaya bilim insanlarnn tarafsz gzleriyle bakmay renmektir. Unutmayn: Trleme, asla ama asla bir trn bir anda kendisinden ok farkl ve ok u zelliklere sahip bir dier tre dnmesi deildir! Trleme, bu notlarda akladmz sebeplerle meydana gelen ufak deiimlerin nesiller boyu ve isnan mrnn yetmeyecei seneler boyunca birikmesi sonucu, canllarn ok yava, ok narin bir ekilde farkllamas ve Evrim geirmesidir. Bu ekilde, Kambriyen Dneminde yaam denizel bir canlnn gnmzdeki ata kadar sren evrimi 450 milyon yl srerken; faremsi (gnmzde var olan fareden OK farkl; ancak tipik olarak ve grn asndan ona benzeyen) bir trn gnmzdeki modern bir file dnmesi 80 milyon yl kadar, insans-maymunsu (gnmzdeki modern maymunlar deil!) bir trn empanzeye (Pan troglydytes) dnmesi 6 milyon yl, insans bir
50
E V
A C
trn insana dnmesi 2 milyon yl kadar alabilmektedir. Ve her eyden nce milyon yl tabirinin ne olduunu idrak etmek gerekir. Bunlara zaman geldike deineceiz. Bir sonraki notumuzda, farkl trler haline gelmi poplasyonlar bir araya getirip iftletirmeye alrsak neler olur, bunlar ve doadaki reme engelleme mekanizmalarn greceiz.
51
E V
A C
52
E V
A C
m renk, ekil ve duru gzlenir. Aquilegia formosa ask eklinde ve ksa bir iee sahiptir ve arkuu tarafndan tozlatrlr (arkuunun gagas da ksadr ve kafasn yukarya kaldrarak beslenir, bu da bitki ieinin duruu ve uzunluu ile uyumludur). te yandan Aquilegia pubescens trnn uzun, ak renkli ve yukarya bakan iekleri vardr. Bu bitki, aaya doru bakarak beslenen ve uzun bir beslenme organ bulunan ahin gveleri tarafndan tozlatrlr. Gvenin yaps ve beslenme biimi, iein duruu ve boyu ile uyumludur. rnekler, sayca ve biimce oaltlabilir. 1-E) Gametik zolasyon Belki de zigot-ncesi bariyerlerden en nemlisi gametik izolasyondur. Daha nceden, trleme sonucunda sadece belirli grnen organlarn deil, reme sisteminin de, uzun sre ata bireylerle iftlememekten dolay farkllaabileceinden bahsetmitik. te bu farkllama sonucunda, ou zaman, sperm ve yumurtaya ait biyokimyasal yap da deiir. Bu farkllama sonucu, bir noktadan sonra eskiden tek bir tr ve poplasyon olan canllar, bir araya getirilseler ve cinsel birleme meydana gelse dahi, sperm ile yumurtann biyokimyasal ve genetik yaplar uyumlu olmayaca iin zigot oluamaz. Bunun balca sebepleri, spermin, yumurtann salglad ve spermlerin onu bulmasn salayan kimyasal tanmamas veya yumurtay bulmalarna ramen yumurtaya kaynamas iin kullandklar kimyasallarn artk birbiriyle uyumsuz olmas gsterilebilir. Bu ve benzeri sebeplerden dolay sperm ve yumurta birbirine kaynayamaz ve zigot olumaz.
53
E V
A C
54
E V
A C
srdrrler; ancak hepsi ksrdr. Bu sebeple reyemezler ve saylarn arttramazlar. Bir dier klielememi rnek, aa seresi ve yer seresi olarak isimlendirilen iki trn iftlemesi; ancak yavrularn tamamnn ksr olmasdr. Grld zere, her durumda da, bireyler Doal ve Cinsel Seilim karsnda yenik dmektedirler. nk her durumda hayatta kalamamakta ve/veya reyememektedirler. Bu da, doa tarafndan kabul edilemez bir durumdur. te bu sebeple, Evrim Kuramnn muhteem bir zellii olarak, Doal Seilim, zigot-ncesi bariyerleri, zigot-sonras bariyerlerine kar destekler. Yani, zigot-sonras bariyerlere sahip olan (taklan) bireylerdense, zigot-ncesi bariyerlerin varln destekler. Bylece, bir canl gereksiz yere (unutmayn, doa karsnda hayatta kalamyor ve reyemiyorsanz, gereksizsinizdir) doup, hem ana-baba olan bireylere zaman ve enerji kayb olmam olur; hem de gereksiz yere malzeme harcanmam olur. Bu duruma desteklenme (reinforcement) denir. Bunun rnekleri Phlox cinsi bitkilerde ve kurbaa poplasyonlarnda grlmektedir. Burada daha fazla ayrntsna girmeye gerek yoktur. Kimi zaman, farkllamaya ve trlemeye balam ya da trlemeyi tamamlam canllarn yaam alanlar birbiriyle akabilir. Eer ki bu farkl trler, yukarda aklanan sebep ve biimlerle birbirleriyle reyebiliyorlarsa, bu iki habitat arasnda, farkl trlerin karlamalar ve iftlemelerinden dolay hibrit blgesi denen alanlar oluur. Bu alanlarda, ounlukla hibrit bireyler bulunur; ancak bunlar kendi aralarnda iftleemedikleri iin farkllaarak yeni bir tr oluturamazlar. Bu hibrit alanlarnn en nllerinden biri, tm Avrupay kapsayan blgede meydana gelir. Ate-karnl kurbaa (Bombina bombina) dou Avrupann hemen her yerinde yaar. Onunla yakn akraba ancak farkl bir tr olan sar-karnl kurbaa (Bombina variegata) ise bat ve gney Avrupada yaar. Bu iki trn yaam alanlar, Almanyadan Karadenize kadar uzanan 4800 kilometrelik bir hatta kesiir ve bu alanda, bu iki trn hibritleri yaar. Bu hibritlerin ounda ciddi ve lmcl hatalar bulunur ve ok fazla yaayamadan ve reyemeden lrler. Bu hatalar arasnda; iskelet bozukluklar, omurlardan bir ksmnn birbirine kaynamas, hatal az yaplar, kaynam kaburga kemikleri bulunur. Bu hibrit alanlar genellikle dardr, nk bu hibrit bireyler zerinde ok ciddi bir Doal Seilim vardr. Ancak bu hibrit alanlar kimi durumda kalc olabilir; nk kart iki tr srekli olarak karlamakta (yaam alanlar akmakta) ve remekte olabilirler. Bylece len hibrit bireylerin yerine srekli olarak yenileri gelir. Bu nemli bariyerleri ve durumlar anlamak, Evrimi anlamak asndan son derece nem arz etmektedir. Okuyucularmz, umuyoruz ki tm seriyi adm adm okuyarak, Evrim Kuramyla ilgili bak alarn genileteceklerdir. nk Evrim, sradan ve basit bir konu deil, zerinde yz binlerce akademisyenin ve aratrma grevlisinin alt bir bilim daldr. Bunu renmek ve hakknda fikir yrtmek isteyen bireylerin, gerek akademik almalardan ve bilgilerden haberdar olmalar gerekmektedir.
55
E V
A C
Sayn Bersis nan, Bu gzel sorunuz iin teekkr ederiz. Gerekten ok nemli bir konu ve baz bilim-d kaynak ve kiilerin srekli olarak X milyon yllk fosil bulundu, gnmzdekinin tpatp ayns, Evrim yalan! gibi kkrtmalarnn ve akas da bo hayat emellerinin temel dayanaklarnn merkezini oluturmaktadr. Bu kii ve kurumlarca yaynlanan belgelerin ok byk bir ksm yanl olmakla birlikte, bir ksm algda seicilii kullanarak benzerlikleri, snflandrma konusunda yetkin olmayan gzlerimize gstererek bizleri kandrma amac gtmektedir. ok kk bir kms ise, temel dorular iermektedir. Evet, canllarn evrimleme hzlar birbirinden son derece farkldr. inde bulunan bir balk trnn, 3 nesilde atadan uzaklaarak onlarla iftleemeyecek kadar farkllat, yani trletii, yani evrim geirdii gzlemlenmitir. Yani sadece 1.5 yl gibi bir srede, evrim gzlenebilmitir (tabii evrimi bir trtln file dnmesi olarak anlayan/gren ve daha zc olarak bu ekilde grmek ve lanse etmek isteyen zihinler, bunu anlamayacaklardr). Ancak baz canllar ise, birka on hatta yz milyon yldr, atalarna olduka benzer bir ekilde gnmze kadar tanmlardr. Bu, ne evrime kar bir kant olarak gsterilebilir, ne de evrimi zor durumda brakacak bir durumdur. Tam tersine, evrimsel kuramlarn bilimsel gcn ortaya koyacak niteliktedir. zah edelim: Daha nceki notlarmzda akladmz zere, Evrimin belirli bir yn yoktur ve Evrimin tm mekanizmalar, evresel koullarn kstlamalarndan etkilenmektedir. Yani kurak ve scak bir alandaki canllar zerindeki evresel bask ile deniz ortamndaki canllar zerindeki evresel basklar kyaslanamayacak lde farkl ve eitlidir. Bu sebepledir ki Evrimin bir ynn tayin etmek mmkn olamamaktadr. Ancak baz canllarn uzun yllar greceli olarak az evrim geirmelerinin (hi evrim geirmemek gibi bir durum, bu kadar uzun zaman aralklar iin bahsedilemez bir durumdur, mutlaka evre ya da cinsel eilimler deiecek veya dier mekanizmalarn dinamikleri oynayacaktr ve evrim gerekleecektir) sebebi, evresel ve cinsel baksnn greceli olarak sabit kalmasndandr. Bun en iyi rnei, kpekbalklar ve timsahlardr. Bu iki grup hayvan, kendi besin zincirlerinin en st basamanda olduklarndan, son birka milyon yldaki sabit evre koullarndan tr evresel bir bask hissetmediklerinden, avlanma konusunda son birka milyon ylda ve daha eskisinden beri ok ayrntl teknikler gelitirdiklerinden, cinsel seilim konusunda bir etki yaamadklarndan ya da ok az yaadklarndan ve bunun gibi faktrlerden dolay greceli olarak az deimilerdir. rnein son 10 milyon ylda tamamen kll ve muhtemelen drt ayak zerinde yryen maymunsulardan, bizler, yani insanolu evrimlemitir. Bir grup hayvanda bu denli kkl deiimler gzlenirken, timsah ve kpekbalklar pek fazla deiim gstermemitir. te bunun sebebi, az nce aklananlardr. Dier yanda insanoluna giden kolun bu denli youn olarak evrimlemesi de, zerlerindeki basklarn ok fazla ve karmak olmasndandr. Bu basklar (stresler) ayr bir yaznn konusudur.
56
E V
A C
stelik, bu greceli olarak az evrimleen canllar da mutlaka ama mutlaka eitlenmitir, yeni trler oluturmasalar da. nk mutlaka yle ya da byle evresel baz deiimler yaanmtr ve buna en ok adapte olabilen trler hayatta kalarak bu ynde bir seilim salamlardr (directional selection - ynl seilim). Ancak bunu, fosil kaytlarna bakan sradan bir gz gremezken, paleontologlar, sistematikiler, doa bilginleri ve biyologlar bunu kolayca ya da baz teknikler kullanarak bilebilmektedirler. Bu tpk iki farkl arabaya bakp, Eh, ayn gzkyorlar. dedikten sonra, birinin 1.2 motora sahip olduunun ortaya kmas, dierinin 3.0 V6 motora sahip olduunun ortaya kmas gibidir. Aratrmadan ve bilim adamlarna danmadan bilmek mmkn deildir. Bu noktada, bir dier nemli aklama, canllarn trleme ve farkllama hzn neyin arttrddr. Bunu ise anlamak, genelde ok kolaydr; nk aklnzda unu tutsanz yeterli: Daha ok kstlanan bireyler, hemen hemen her zaman daha ok trlemeye meyilli olmaktadrlar. Bu kstlama, beslenme biiminden reme imkanna kadar ok geni bir yelpazede olabilir. Bunlara birka rnek verelim: 1) Yaylma Kabiliyeti Canllarn ounun belirli oranlarda alanlarn geniletme ve daha geni alanlara yaylma anslar bulunur. Trleme ncesinde veya sonrasnda bu oran poplasyondan poplasyona fark edebilir. Ancak genel olarak, yukarda da deindiimiz kural dahilinde, daha ok kstlanan bireyler, daha ok ve daha hzl trlemeye meyilli olacaktr. Bunun sebebi, daha dar alanda yaayan ve reyen bireyler iin, en ufak bir bariyerin bile ayrlmalara sebep olabilmesidir. Bunun en gzel rnei, adalardaki canl eitliliidir. rnein Hawaii adalarnda 1000 civarnda smklbcek tr yaar. Sebebi ise, ak bir ekilde, smklbceklerin ok yava hareket etmesi ve ok snrl bir blgede yaayabilmesidir. 2) Beslenmenin zelleme Miktar Her canlnn, belirli bir diyeti mevcuttur. Yani her canl, her bulduunu yemez (bunu yapan baz canllar olsa bile). Ancak yine, daha kstl bir diyete sahip olan bir canl, bulduu hemen her eyi yiyen bir tre gre daha fazla ve daha hzl evrimlemeye yatkn olacaktr. Maryland niversitesi Entomoloji Blmnden Prof. Charles Mitter ve ekip arkadalar, bceklerin evrimi zerine almaktadrlar. Gerek bceklerin (hemiptera) ortak atasnn bir etil (carnivore) olduu bilinmektedir. Ancak daha sonradan ayrlan kladlardan (canl gruplar) bazlar otullua (herbiovore) kaymtr ve diyetlerini baz tip bitkilerle snrlandrmtr. te bu sebeple, trleme hz bir anda artm ve pek ok yeni bcek tr evrimlemitir. 3) Tozlama Tipi Bitkiler, temel olarak ya rzgar ve su gibi cansz ve rastlantsalln daha yksek olduu varlklarla; ya da dier hayvanlarn yardmyla tozlarlar. Yine yukardaki kuralmz dahilinde, daha kstlanm olanlar, daha ok evrimlemeye yatkn olacaktr. Hayvanlarla tozlamak iin, ok daha zellemi ve kstlanm yaplara sahip olmak gerekir. Gerekten de, hayvanlarla tozlaan bitkilerin tr says, hava ve su yoluyla tozlaanlarn 2.4 katdr. rnein hayvanlarla tozlaan bu bitkiler arasnda da, daha nceki notumuzda bahsettiimiz Aquilegia trlerinde, tozlama tipi ok zelletii iin, trleme hz dier trlere gre 3 kat daha hzl ve fazladr. 4) Cinsel Seilim Doada, bir dii ve erkee sahip olan hemen hemen tm canllarda cinsel seilim gzlenmektedir. Pek ok canlnn diisi, erkekleri belirli zelliklere gre semektedir. Kimi durumda erkekler diileri seer; insann da iinde olduu baz trlerde ise seim karlkldr. Ancak ne olursa olursun, Evrimin mekanizmalarndan biri olan Cinsel Seilim, her zaman nemli bir rol oynamtr. Bu noktada da, yine yukardaki kuralmz dahilinde, daha kstlanan, yani cinsel seilimin daha iddetli ve etkili olarak grld canllarda trleme hz, cinsel seilimin grlmedii veya az grld canllara gre ok daha fazladr. rnein, cinsel seilimin ar youn olduu bir canl grubu olarak kular rnek verebiliriz. rnein cinsel iki-biimlilik (sexual dimorphism: dii ve erkein farkl bireyler olduu) grlen cennet kularnn Papua Yeni Ginede 33 farkl tr bulunmaktadr. Pek ok ku-gzlemcisi, srf bu kularn iftleme ncesi yapt byleyici kur danslarn ve hareketlerini gzlemek iin binlerce kilometre yol kat etmektedirler. Ancak ayn blgede, cinsel tek-biimli (sexual monomorphism: bu tip canllarda erkekler ve diiler birbirinden morfolojik olarak ayrt
57
E V
A C
edilemeyecek kadar benzerdir) olarak grlen manukot kularnn sadece 5 tr bulunur. Yani cinsel seilimin olduu ift-biimli canllarda trleme hz ok daha yksektir. Uzun lafn ksas, canllarda trleme ve evrimleme hzlar ok farkl olabilmektedir. nemli olan, bilgili bir gzn canllar incelemesi ve mmknse genetik ve molekler kantlar takip edilerek trlerin birbirinden ayrt edilmesidir. Bu yaz dizimizin de bylece sonuna gelmi bulunmaktayz.
58
E V
A C
http://www.facebook.com/treeofevolution
59
E V
A C
60
E V
A C
61
E V
A C
Bunlarn haricinde ikincil mekanizmalardan (yukarda deindiimiz ve baz kaynaklarca Evrim Mekanizmalar ierisinde saylan olgular) da bahsedilebilir: Gen Dzenlemeleri, Alternatif Birleme (Alternative Splicing), Epigenetik, Crossing-Over (veya genel olarak Eeyli reme), Yatay Gen Transferi, Endosimbiyotik Gen Transferi, Rekombinasyon, vb. Biz bu yaz dizimizde sadece temel mekanizmalardan bahsedeceiz. Gelecekte, ikincil mekanizmalar da aklayacamz yazlar yaynlayabiliriz. Doal Seilim, Yapay Seilim, Cinsel Seilim Seici/Eleyici Mekanizmalar arasnda yer almaktadr. Gen Ak ve Mutasyonlar, bizim eitlilik Mekanizmalar olarak tanmlayacamz grupta yer alr. Genetik Srklenme ise, duruma gre ikisine de dahil edilmekle birlikte, bir nevi eitlilik Mekanizmas saylabilir. Bu kavramlara ok taklmaya gerek yok, nemli olan ne olduklarn zmseyebilmektir. imdi, bu temel mekanizmalara genel bir bak atmakta ve en azndan genel hatlaryla ne olduklarn anlamakta fayda var: 1) Doal Seilim Doal Seilim, belki de herkesin artk ezbere bildii ve muhtemelen de canllar zerinde en vahi ve ciddi biimde etkiyen mekanizmadr. Yine de, genellikle gnlk kullanma en ok yerlemi veya en iyi bildiimizi dndmz kavramlarda en ciddi eksiklerimiz olabilecei dnlrse, bu konuyu bilimsel bir biimde okumakta fayda vardr. Doal Seilim, bir poplasyon dahilindeki genetik ve fenotipik varyasyon (eitlilik) ierisinde, yaanlan ortama (habitata) en ok uyum salayabilme potansiyeline sahip canllarn potansiyel olarak var olmas ve bunlarn, deien ortam koullar dahilinde aktif olarak bu ortamlara uyum salamalar sonucunda, fenotipik yapsndan dolay habitata uyum salayamayanlara gre yaam mcadelesinde daha baarl olabilmeleri ve bunun sonucunda daha fazla ve kolay reyerek kendilerindeki greceli avantaj salayan genleri yavrularna aktarma anslarn arttrmalarna bal olarak poplasyonlarn srekli olarak daha uyum salayan bireylerin bulunduu bir yapya doru evrimlemesini salayan mekanizmadr. Bu karmak cmleyi, basite indirgersek: Doada, yaadklar ortama en uyum salamlarn hayatta kalmalar ve remeleri sonucu kendilerindeki avantajl genleri yavrularna aktarabilmelerine Doal Seilim denir. Bu mekanizma sayesinde, ayn doada, ayn ortama uyum salayamamlar lrler veya reyemezler. Bunun sonucunda da elenmi olurlar. Burada ok nemli bir nokta vardr: Bilimde, doal seilim fenotipe etkir eklinde aklanan bir ilke... Ancak ncelikle unu anlamak gerekir: Bildiiniz zere her canl, anne ve babasndan birer set gen alr (toplamda bir ift gen setine sahip olur) ve bu genler ona tm fenotipik zelliklerini ve ok daha fazlasn verir. Yani geliim srasnda ve sonucunda, genetik olarak ald ve belki de mutasyonlara urayan, deiimler geiren gen seti, canlnn fenotipini (fiziksel grnn) meydana getirir. Doal Seilim, genlerle pek fazla ilgilenmez (Bencil Gen Kuramn bir yana brakrsak). Zaten Doal Seilim, bir doa yasasdr; dolaysyla ilgilenmek, burada metafor olarak kullanlmtr; normalde Doal Seilim, bir zellii semez. Doal Seilim Yasas dahilinde, bu genler tarafndan belirlenen eitli fenotipler, yaam ve reme mcadelesi verirler. Bu mcadelede, bnyesinde bulunduu canly en baarl klan genler, Doal Seilimin fenotiplere gre eleme yapmas sebebiyle bir nevi dolayl yoldan seilirler. Bu canllar, daha baarl olduklarndan daha fazla reyebilirler ve bu sayede bu avantajl genler kaltlabilir. Burada bir dier nemli nokta udur: bu srete meydana gelen ve genetik olmayan; ancak canlnn fenotipini etkileyen modifikasyonlar da Doal Seilim karsnda canlnn baarsn etkileyebilir. Elbette ki bu modifikasyonlarn sonular yavrulara aktarlmaz; ancak bireysel baar (fitness) zerinde etkisi olduu aktr, buna yaz dizimizde yeri geldiinde deineceiz. Sonu olarak, nesillerce etkiyen Doal Seilim sayesinde ve daha nce anlattmz Trleme biimleri etkisinde Evrim gerekleir. 2) Yapay Seilim Yapay Seilim, aslnda belki de Doal Seilimden nce ele alnmaldr; nk gnmzde insanlar (zellikle de iftiler, besi hayvanclyla, saf kan hayvan retimiyle, vs. uraanlar), aktif olarak Yapay Seilimi kullanmaktadrlar ve bu yzden sonularna ainadrlar. Charles Robert Darwin de, aheser niteliindeki kitab Trlerin Kkeninde, konuya 62
E V
A C
Yapay Seilim ile girer; nk onun zamannda bilim kitlesinin ok ciddi bir ksm bitki ve hayvanlarda, zellikle de kularda Yapay Seilimi uygulamakta ancak uyguladklar fenomenin etkilerini tam olarak bilmemekte ya da umursamamaktayd. Onlar iin, sonularn istedikleri gibi olmas yeterliydi. stelik Darwin, Doal Seilimi o zamana kadar bu kadar ayrntl anlatacak ve bir yasa eklinde ortaya koyacak ilk kii olaca gz nne alndnda neden kitabna bu ekilde baladn anlamak gayet kolay olacaktr. Gnmzde ise herkesin Doal Seilimin aa be yukar ne demek istediini bildii dnldnde, srann pek de nemli olmad anlalabilecektir. Zaten artk biliyoruz ki, bu mekanizmalarn hibirini dierlerinden ayrmak mmkn deildir, bu yasalar, canllar zerinde bir btn olarak ilerler ve canllarn deiimini, yani evrimini salarlar. Yapay Seilim, temel olarak bir canlnn, bir baka canly, belirli ve karlar/istekleri dahilindeki bir zelliinden tr srekli kayrarak ve ayn poplasyon dahilindeki baz bireylerin zayf zelliklerinden dolay remesine engel olarak, doada meydana gelen seilimi, yapay yollarla tekrar etmesidir. Yani Yapay Seilim, yapay olarak gerekleen bir seilim trdr. Bunun en gzel rnei, kpeklerdir. nsanolu, kendi istekleri ve emelleri dorultusunda, belirli zellikteki vahi kurtlarn (uysallk, gllk, sevimlilik, vs.) kendi aralarnda iftlemelerine izin vermi ve istedii zellikleri tamayanlarn remesine engel olmutur.Bu sayede insan tr, kurtlar zerinde ynl bir seilim uygulamtr. Gnmzdeki tm kpekler, kurtlarn bu ekilde yapay seilim araclyla trletirilmesi sonucu olumutur. Konuya, yeri geldiinde ayrntsyla deineceiz. 3) Cinsel Seilim (Rastgele Olmayan iftleme) Doada, pek oumuzun bildii zere, cinsel ift-biimli (sexual dimorphism) olan canllarn hemen hemen tamamnda ok ciddi bir cinsel seilim vardr. Yani diiler erkekleri, erkekler de diileri belirli zellikleri dahilinde semektedirler. rnein kularda, gzel t, parlak renkler, en gzel yuva yapmak gibi zellikler seici olmaktayken; insan trnde zeka, alkanlk, iyi huyluluk gibi faktrler seim sebebi olabilmektedir. Bu noktada unutulmamas gereken en nemli nokta, ahsi yaam amalarnz ne olursa olsun (mzik, kitap, sanat, elence zgrlk, din, vb.), biyolojik ve dolaysyla bilimsel olarak esas olan iki temel yaam amacnz olduudur: Hayatta kalmak ve remek. Bunlardan dorudan doruya ikincisini etkileyen Cinsel Seilim, Evrimin ilerliindeki en nemli unsurlardan biridir (yaam amalarmzdan hayatta kalmak olgusunu ise Doal Seilim etkiler, bu sebeple bu iki seilim tipi birbirine hep yakn olarak anlrlar). 4) Gen Ak (Gler) Evrimi tetikleyen en nemli mekanizmalardan biri, poplasyonlar aras gen akdr. nk bu, srekli bir eitlilik salar ve Doal Seilim ile Cinsel Seilimin ileyebilmesi iin malzeme yaratr. Gen ak, temel olarak, henz aralarnda trleme gereklememi, yani ayn trlere mensup ancak normal olarak birlikte yaamayan bireylerin, yaam alanlarnn birbirine yakn olmasndan tr birbirleriyle remeleridir. te yandan, bir poplasyona ait bireylerin, poplasyonu eitli sebeplerden dolay terk ederek ya da poplasyondan zorunlu olarak ayrlarak gitmesi de gen ak kapsamnda incelenebilir. Bir durumda, daha nceden poplasyonda bulunmayan genler poplasyona girebilirken, dier durumda poplasyon ierisinde var olan genlerden bir ksm, bireylerle birlikte poplasyonu terk etmektedir. Bu da eitlilii etkilemektedir. 5) Genetik Srklenme Genetik Srklenme, belirli zellikleri temsil eden genlerin (alellerin) frekanslarnn, rastlantsal olarak deimesi demektir. Genetik Srklenme sayesinde bir poplasyondaki belirli genler tamamen yok olabilecei gibi, tamamen avantajl konuma gelerek baskn ve sk frekansl hale de gelebilirler. Genetik Srklenme, en ok dar poplasyonlar zerinde etkilidir ve daha nceden Allopatrik ve Peripatrik Trlemede akladmz gibi, srden ayrlan ya da zorla blnen ufak gruplarn zerindeki trleme etkisini aklayan fenomendir.
63
E V
A C
Bu konu, anlalmas g olmakla birlikte, dzgn modellendiinde son derece kolay bir ekilde anlalabilir. 6) Mutasyon Daha nce de bahsettiimiz gibi, mutasyonlar, Evrim Mekanizmalar arasnda en mehur olandr. Etrafmzda, srekli olarak radyoaktif dalgalar bulunmaktadr ve bunlar srekli olarak hcrelerimize nfuz ederek genetik materyalimiz ve dier tm atomlarmz zerinde etkide bulunmaktadr (DNAnn da sradan bir atomlar topluluu olduunu unutmayn). Temel olarak bir mutasyon; radyoaktif nmlar, mutajenler veya DNAnn normal ileyii srasndaki ilevsel hatalarn etkisi altnda bir molekln veya atomun elektronik yapsnn deimesiyle, kimyasal zelliklerinin deimesi ve bunun sonucunda ba kurduu atomlarn cinslerinin farkllamasdr. Dolaysyla, rnein, normal olarak bir A moleklne B, C ve D moleklleri tutunabilirken, rnein radyoaktif nm etkisi sonucunda A moleklnn kimyasal yaps deiebilir ve bunun sonucunda oluan yeni molekl B, C, X, Y ve Z gibi yepyeni molekllere de tutunabilmeye balar. Kimi durumda ise molekln yaps deimese bile, genetik dizilimin sralan yeri geldiinde aklayacamz sebeplerle ve yntemlerle deiebilir. Bunlarn tmne mutasyon denir. Mutasyonlarn rastlantsallnn temelinde yatan noktalardan biri, radyoaktif nmlarn geli a ve iddetlerinin tamamen rastlantsal olmasdr. Siz u anda evinizde oturup, bilgisayarda veya dergiden bu yazy okurken, etrafnzdaki elektronik aletlerden rastlantsal bir ekilde radyasyon yaylmaktadr ve bedeninize her adan girmektedir. Bunlardan hangisinin genetik deiim yaratp yaratmayaca ise tesadfidir. Benzer ekilde, aynen otururken, sadece bilgisayardan deil, uzaydan da srekli olarak radyasyon gelmekte ve genetik yapnz zerine etkili olabilmektedir (ancak olmak zorunda deildir). Srekli olarak alnan radyasyon, bedende, rastgele baz molekllerde, rastlantsal deiimlere sebep olur. statistiki olarak, her gn vcudunuzdaki farkl hcrelerin, farkl genetik materyallerinde 1 milyondan fazla mutasyon meydana gelir. Ancak bunlarn byk bir ksm DNAdaki tamir mekanizmalaryla tamir edilir, bir ksm da somatik hcrelerde (reme hcreleri haricindeki tm hcreler) meydana geldiinden Evrim asndan bir anlam ifade etmez. Ancak reme hcrelerinde ve zigotik ile embriyonik dnemde meydana gelen mutasyonlar, Evrim asndan ok ciddi varyasyonlar (eitlilik) yaratr. te mutasyonlarn Evrim zerindeki tek etkisi budur ve abartlacak bir taraf da yoktur (zellikle de Doal Seilim ve Cinsel Seilim gibi kat be kat nemli ve ilevsel adan etkin mekanizmalar mevcutken).
64
E V
A C
2: Doal Seilim
Bu yazmzda, aslnda defalarca bahsetmi olduumuz ve hepinizin gayet iyi bildiinizi dndmz halde, bir doa gerei olan Evrimin en etkili ve gl mekanizmasndan, Doal Seilimden bahsedeceiz. Yazmzda, kavram olarak ele almaktan ok, Doal Seilimin neden nemli olduundan ve gcnden bahsedeceiz. Dolaysyla okurken sklmayacanz ve yeni baz noktalar renebileceinizi dnyoruz. Doal Seilimi ilk yazmzda olduka karmak bir ekilde tanmlamtk. Bu yazmzda ise daha ksa cmlelerle, net bir ekilde tanmlamak istiyoruz: lk olarak, canllarda genetik eitlilikten olay pek ok farkllk olduunu biliyoruz. rnein siz, ikiz olmayan bir kardeinizden ve anne-babanzdan olduka farklsnz. Bu d grnn toplamna fenotip deniyor. Bunu belirleyen genetik yapnn tmne ise genotip deniyor. Genotipiniz, fenotipinizi -ve dier hemen her eyinizi- belirliyor. Doal Seilim, fenotipteki farkllklardan dolay, yaad ortama daha uyumlu olan canllarn hayatta kalabilmesi, benzer ekilde uyumlu olmayanlarn elenerek yok olmas demektir. Hayatta kalabilen veya daha kolay kalabilen bir canl, reyebilecek ve yavrularna kendi genetik materyalinin yarsn (mayoz blnme) aktarabilecektir. Bu yarnn ierisinde, kendisini doaya kar avantajl klan genlerin bulunma ihtimali de yksektir. Bu sayede, her yavru, annesinden bir set gen, babasndan bir set gen alr. Bunlarn toplamnn yaratt eitlilik, eer yavrunun ortama daha adapte olmasn salayc ise, yavru daha kolay hayatta kalr, byr ve rer. Bunun sonucunda, kendisini daha avantajl klan kombinasyonun yarsn yavrularna aktarr. Einden de bir yar yavruya gider. Doal Seilim, bu ekilde, srekli olarak, nesillere ait bireyleri eler veya kayrr. Doal Seilim, grebileceiniz gibi, ilk etapta grnmsel zellikler zerinde etkilidir. Yani, genetik zelliklerinizin (genotip) ne olduuna baklmakszn, bunlarn grnmsel zellikleriniz zerindeki etkileri incelenerek, Doal Seilimin ileyii anlalabilir. Doal Seilimin ok eski bir tarihi bulunmaktadr. Baz canllarn doaya kar rastgele bir ekilde daha avantajl hale geldikleri fikrini ilk ileri sren kii M.. 450li yllarda yaam olan Empedoclestir. Daha sonra rencisi Lucretius, daha sonra Aristotales, El-Cehiz gibi isimler yaam mcadelesini tanmlam ve gelitirmitir. Biruni, yapay seilime atfta bulunarak doada bu tip bir seilim bulunduu ileri srmtr. 18. yzylda bir sre aradan sonra tekrar gndeme gelen Doal Seilim fikri, Pierre Louis Maupertius tarafndan gncellenmitir. Ancak tm bunlarn fikirlerinden yola kp, mthi bir gzlem gc ve rnekleme baarsyla, en geni hali ve aklamalaryla ileri sren ve o gne kadar seilimin Platoncu ve Lamark yorumlarndan arndran kii, 19. yzyln dehas olarak anlan Charles Robert Darwindir. Burada, ok uzun srecei iin, bu fikrin Darwinde nasl gelitiini aklamaya girmeyeceiz. Ancak birka nemli noktadan bahsetmek gerekirse: Darwin, Beagle yolculuuna kt yllarda, Christs Collegeda okumaktayd. Buras, rahip bilim insanlar yetitiren bir teoloji (din-bilim) okuluydu. Burada Darwin, nl bir teolojik botaniki olan John Stevens Henslowun gzne girmeyi baarmt. Henslowun kafasn, doada neden bu kadar byk bir eitlilik olduu ve canllar arasnda ufak farkllklar bulunduu kurcalyordu. O dneme kadar pek ok insan ncildeki yaratl ispatlamaya alm; ancak somut ispatlara ulaamamt. Bu sebeple Henslow, ncildeki yaratln gzellii ve gcn kantlamak ve somut bulgular edinmek iin, en parlak rencilerinden biri olan Charles Darwini semi ve Beagle gemisinin kaca yolculuk iin Kaptan Robert FitzRoya onu nermiti. Yani Darwin, o srada rahip olmak iin eitim gryordu ve gl bir ekilde yaratla inanyordu. Beagle teklifini kabul etme sebebi de doaya olan durdurulamaz ak ve yaratl bilimsel olarak ispatlayan ilk kii olma arzusuydu. Darwinin yolculuu tam 5 yl srd ve yaratl ispatlamak asndan hayal krklklaryla dolu geti. Ancak hibir zaman, Evrim Kartlarnn iddiasndaki gibi Galapagos adalarnda vahiy iner gibi Doal Seilim Kuramn (onun zamannda Evrim Kuramnn ad buydu) bulmad; zaten kendisinden nceki pek ok isim bu fikri ileri srmt. O ise, bu fikirlerin ne kadar doru, yaratl inancnn ise ne kadar aslsz olduunu, 5 senelik uralar ve aratrmalar sonucunda grd ve bu gzlemlerini bilimsel bir kuram haline getirdi. Bu kuramnn merkezine de, Yer ekimi gibi bir doa gerei olan Doal Seilimi yerletirdi. Doal Seilim, gerekten de son derece gl ve etkili bir doa yasasdr. nk vahi doa, u anda evinizde oturduunuzda hayal edemeyeceiniz kadar karmak dinamikler zerine kuruludur ve en ufak bir hata, lm getirir.
65
E V
A C
Ancak hibir canl mkemmel olmad ve geen yazmzda deindiimiz eitlilik Mekanizmalar sayesinde srekli olarak canllar arasnda baz farkllklar meydana geldii iin (ikiz olmayan kardeinizden ve anne-babanzdan ne kadar farkl olduunuzu dnn), doada baz canllar ortama daha uyumlu, bazlar ise daha uyumsuzdur. Bu, doada srekli bir seilimin olmasn da beraberinde getirmektedir. nk ilk canllktan beri evrimleen var olu amacmz bellidir: Hayatta kalmak ve remek. Bunun dndaki tm yaam amalar (sanat, mzik, elence, huzur, din, vb.) insan tarafndan zekann evrimiyle birlikte uydurulmutur ve baka hibir canlda bu ikincil yaam amalar grlmez. Bu ikincil amalarn doa iin hibir anlam bulunmaz ve geersizdir. Bu uydurulmu yaam amalarndan herhangi birini ve hatta hibirini yapmadan soyunuzu ve varlnz srdrebilirsiniz - ki doa iin nemli olan, soyun srdrlebilirliidir. Ancak -rnein- insan tr hayatta kalma mcadelesine son verir veya remekten vazgeerse, en iyi ihtimalle 90 yl ierisinde tek bir insan bireyi bile hayatta kalamaz (nk asla yeni yavrular domaz ve 80-90 yana ulaan insanlar da lr) ve insan trnn soyu tkenir. Bu sebeple, insanlarn da, kendisi gibi olan dier tm hayvanlar ve canllar gibi var olmasnn tek amac hayatta kalabilmek ve remektir. Doal Seilim, temel olarak bunlardan ilkiyle, hayatta kalmak ile ilgilidir. Doadaki bahsettiimiz eitlilikten tr, avantajl olanlar srekli olarak seilir ve gelecek nesillere kendilerindeki avantajl zellikleri salayan genleri aktarma ans bulabilirler. Bunun sonucunda, her seferinde, bir miktar daha fazla avantajl gen aktarlm ve her yeni nesilde meydana gelen yavru bireylerin ortama biraz daha adapte olmu olmalar salanr. Buna birikimli seilim (birikimli evrim) denmektedir. Konuyla ilgili rnek arayanlarn u yazlarmz okumalarn tavsiye ediyoruz: En yinin Hayatta Kalmas https://www.facebook.com/note.php?note_id=164829723575111 Trleme - 2: Trleme Nedir? Farkl Trler Nasl Oluur? Allopatrik Trleme Ne Demektir? https://www.facebook.com/note.php?note_id=173142902743793 Bu noktada, konuyla ilikili bir dier doa gereinin altn izmekte ve koyu harflerle yazmakta fayda var: Evrim geiren bireyler deil, poplasyonlar ve nesillerdir. Bunu anlamak, birka dier yazmzda da belirttiimiz gibi ok nemlidir. Bu, pek ok yanl anlalmay giderebilecektir. Bu yasann syledii temel olarak udur: Canllar, tek tek evrimlemezler. Yani hibir X canlsnn tek bir bireyi (rnein bir antilopun ya da insann) mr boyunca deiip evrim geirmez. Bunun yerine, bir nesildeki ya da poplasyondaki en avantajl bireyler srekli olarak seilir ve yavrularna genlerini aktarrlar. Bylece nesiller boyunca, birikimli bir ilerleme gzlenir; tek tek bireylerde ve bireylerin mrleri boyunca deil. Ksacas, Evrimi incelemek iin tek bir canly ele alp gzlem yapamazsnz, o canlnn nesiller boyu, tm akrabalarn (byk byk byk ... byk babasndan , byk byk byk ... byk torununa kadar) ele almanz ve incelemeniz gerekir. Bunun sonucunda, rnein bir ortamda daha gl penelere sahip olmak bir avantajsa, srekli olarak, ayn poplasyon dahilindeki en gl peneliler hayatta kalmay daha kolay baaracaktr. Bunun sonucu nedir? remek iin daha fazla enerjiye sahip olabileceklerdir, daha baskn hale geerek diileri daha kolay etkileyebileceklerdir ve hatta diiler daha kolay avlanan erkekleri tercih edecei, erkekler daha baarl diileri tercih edecei iin yine avantajl konuma geeceklerdir. Ve hatta, daha kolay avlanan bir bireyin iftleme iin sadece daha fazla enerjisi deil, daha fazla zaman da olabilecektir. Bu gibi faktrler sayesinde daha ok reyebilecek ve yavrularna, kendisindeki gl pene varyasyonunu salayan genleri yavrularna (gelecek nesillere) aktarabilecektir. Bylece yavrularda da bu zelliin gzkmesi ihtimali artabilecektir. te yandan, gsz peneli bir birey, avlanmaya almaktan remeye zaman/enerji bulamayacak veya diileri etkileyemeyecek ve hatta daha kolay lp, reme ansn tamamen kaybedebilecektir. Bu sebeple de kendisindeki bu greceli olarak zayf varyasyona sebep olan genleri yavrularna aktaramayacaktr. Seilim, basit bir ekilde, byle iler. Bu noktada unu anlamak ok nemlidir: Pene rneimizde olduu gibi veya aklnza gelebilecek herhangi bir dier rnek iin nemli olan, evre artlar ve ortam koullardr. Evrim incelenirken, mutlaka ok ynl bir inceleme yapmak gerekmektedir. nk Evrim zerinde etkiyen yzlerce, binlerce faktr bulunabilir. rnein, 100 yl boyunca 66
E V
A C
bir ortamda gl penelere sahip olmak avantaj salayabilir; ancak ok hzl komann o kadar nemi olmayabilir (ok gl, kaln ve kasl penelere sahip olmann hzl ve atik koabilmeyi olumsuz etkilediini varsayyoruz, itann ince ama ona gre ekillenmi kasl bacaklarn dnn). Fakat ortamda meydana gelebilecek herhangi bir deiim (av-avc dengelerinin deimesi, kuraklk, depremler, bitki rts deiimi, iklim ve daha nicesi) neticesinde dengeler tersine dnebilir ve gl, kaln, kasl penelere sahip olmak yerine, daha hzl komak avantajl hale gelebilir. Bu durumda, seilim de annda tersine dnecektir ve gl peneliler yerine hzl koanlar desteklenecektir. Bu da, seilimin ve dolaysyla evrimin bir yn olmadn gsterir. nceden tayin edeceiniz veya tahmin etmeye alacanz yn, nceden tahmin edilemez evre koullaryla birlikte srekli ve rastlantsal olarak yn deitirir. Benzer ekilde, daha nceki baz yazlarmzda akladmz gibi, tek bir zelliin deiimi de tek ynl deildir. rnein penenin evrimleebilmesi iin, sadece peneyi yapan kaslarn gelimesi yeterli deildir. Bu kaslarn baland kemikler, kemikleri birbirine balayan tendonlar, komu kaslar, buna bal olarak beyindeki baz kontrol blgeleri, bu blgelerin deiimine bal olarak baz dier organlar, bu organlarn deiimine bal olarak baz sistemler, penelerin geliimine bal olarak sinir ve dolam sistemleri ve daha pek ok etmen evrimlemeli ve bu pene evrimine adapte olabilmelidir. Yani pene evrimleir de, bir ekilde beynin peneyi kontrol eden ksm, bu yeni gce adapte olamazsa, bu yine canl iin dezavantaj olacaktr. Veya pene evrimleir de, peneyi besleyen damarlar ve sinirler buna gre adapte olamazlarsa, pene gsz kalabilecektir. Dediimiz gibi, Evrim ok ynldr ve tek bir adan incelenemez. Doal Seilimin 3 temel tipi vardr: 1) Ynl Doal Seilim Ynl Doal Seilim, az nceki pene rneimizde olduu gibi, belirli bir zelliin avantajl olduu durumlarda, Evrimin geici olarak o yne doru ilerlemesi ve o zellie sahip olan bireylerin avantajl konuma gemeleridir. Ancak bu ynn srekli ve doa koullarnn rastlantsal deiimiyle deiebileceini unutmaynz. Seilim ad sizi yanltmasn.
Yukarda da grebileceiniz gibi, Ynl Doal Seilim sonucunda, orjinal poplasyondaki bir zelliin dalm (genellikle bir an erisiyle temsil edilir), baka bir oryantasyona doru, ynl olarak kayar. Yukardaki grafikte yatay eksene pene gc yazlrsa, gl penelerin avantajl olduu bir durumda, pene gc srekli olarak artmaya meyilli olacaktr ve grafik saa (daha gl penelere) doru kayar.
67
E V
A C
2) Sabitleyici Doal Seilim Bu ve sonraki seilim tipini anlayabilmek iin, yukardaki grafikte de yer alan an erisini anlamak gerekir. Bunu anlayabilmek iin aadaki yazy okuyabilirsiniz: Evrimin leyiinin Ksa ve Dar Bir zeti https://www.facebook.com/note.php?note_id=174523442605739 Yukardaki yazmzda da grebileceiniz gibi, bir poplasyondaki bireylerin her bir zellii, temel olarak bir an erisi dalm gsterir. Yani rnein insan tr iin arlk dalmna bakarsak, orta arlklktaki bireylerden en fazla buluruz: mesela rastgele 100 erkek insan sesek, bunlarn 60-70 tanesi ortalama erkek arl olabilecek olan 80-90 kg. arasnda kmas muhtemeldir. Ancak bu 100 kiinin ierisinde, ortalamaya gre daha az sayda zayf erkek (60-70 kg.) ve yine az sayda iman erkek (100-110 kg.) bulunacaktr. Bu da, grafie dkldnde bir an erisi elde etmemize sebep olur. te durum byleyken, kimi zamanlar ularda olmak avantajszlk getirebilir. rnein, bir insan bebei normal olarak 3-4 kg ve 45-55 santimetre olarak doar; nk ana rahminden kabilmek iin ortalama olarak bu zelliklerde olmak gerekir. Ancak -zellikle kilo asndan- bu snrlara uymayan bebekler, doum srasnda lebilmektedir. Yani ok ar veya ar zayf doan bebekler, ya ana rahminden kamayacak ya da hayatta kalacak kadar bir arla sahip olamayacaktr. Bu sebeple de lerek elenecekler ve her zaman ortalama duruma sahip olanlar avantajl olacaktr (insann durumunda sezaryen doum olduu iin, vahi doay dnmekte yine fayda vardr; rnein zrafa veya fillerin dourmasn). te bunun sonucunda, ortalama bireylerin says her zaman artacak ve belirli leklerde sabitlenme meydana gelecektir. Bu tip seilimin grafii aadaki gibi olacaktr:
Yukarda da grebileceiniz gibi, zellik dalm asndan ularda kalanlar elenecek ve ortalardaki bireyler desteklenecektir. Bunun sonucunda u taraftaki bireyler hayatta kalamayp saylar azalacak ve ortalardaki bireylerin says artacaktr. Buna sabitleyici doal seilim denir. 3) Bozucu Doal Seilim Bu durumda ise, an erisinin ortasndaki bireyler avantajsz konumda kalacak ve ulardakiler avantajl konuma geebilecektir. rnein bir bitki iin, ok uzun boylular yksek uucu hayvanlar tarafndan, alak boylular ise yere yakn yaayan hayvanlar tarafndan tozlatrlabilecektir. Ancak ortalama boya sahip olanlarn seviyesinde yaayan bir hayvan bulunmuyorsa, tozlamalar zorlaacak ve reyemeyeceklerdir. Bu durumda, iki uta olan bireyler avantajl konuma geecek ve saylarn arttracaklardr.
68
E V
A C
Bu tip seilime ait grafik aadaki gibidir: Grafikten karlacak ok nemli bir sonu vardr: Bozucu Doal Seilim, bir poplasyondaki bireyleri ikiye blme-
ye meyillidir ve bu, trlemeyi inanlmaz destekleyen bir zelliktir. Bozucu Doal Seilim sayesinde ikiye blnen bir poplasyon, farkl ynlerde evrim geirebilecek ve yeni trler ortaya kabilecektir. Grld gibi, Doal Seilim doada farkl biimlerde grlmektedir. Son olarak, Doal Seilim ve Evrim ilikisiyle ilgili bir iki son sz sylemek istiyoruz: nsanlarn ou gnmzde doada bir seilim olduunu ister istemez kabul etmektedirler, nk bu Yer ekimi kadar ak ve gzlenebilirdir. Ancak ayn insanlarn, Evrimi reddedebildiklerini grmekteyiz. Halbuki bu, Yer ekimini kabul edip, bizim ina ettiimiz btn binalarn Yer ekimi sayesinde ina edilebildiini reddetmek gibi bir durumdur. nk Doal Seilim varsa, Evrim kanlmazdr. Bireyler arasndaki farkllklar Doal Seilim sayesinde ayklanr ve bu, srekli olarak trlerin deimesine sebep olur. Genelde insanlarn kabul etmekte zorland nokta, trlerin birbirine dnmdr. Bunu, yalanc kaynaklar bir farenin file dnmesi gibi anlatmaya altklar iin, anlamak zorlamaktadr. Ancak yazlarmz okuyan birinin kolayca grebilecei gibi, trleme bu demek deildir ve son derece yava gerekleir. rnein Bozucu Doal Seilimde grdmz gibi, bir poplasyon, belirli bir zellik asndan ikiye blnebilir (rnein bir aa, bir maymun, bir fare poplasyonu). Daha sonra, bu ikiye blnm bireyler, farkl ortamlarda yaamak zorunda kalrlar ve kendi ortamlarna ait bir seilime maruz kalrlar. Birikimli Seilim sayesinde zamanla, minik deiimler geirirler. Sonunda ise, Trleme yaz dizimizde bahsettiimiz yntemlerle birbirlerinden farkllarlar. Her ne kadar yeni olauan nesiller, ata nesillere benzsede de, onlarla iftleemeyecek kadar farkl ve morfolojik olarak da farkl olabilirler. te bu Evrimdir. Yani Doal Seilimi kabul edip, Evrimi reddetmek bilgisizlik ve iki yzllktr.
69
E V
A C
3: Yapay Seilim
Getiimiz yazmzda sizlere doann en gl yasalarndan biri olan Doal Seilimi mmkn olduunca ayrntsyla anlatmaya altk. Bunu, Yapay Seilimin nne alma sebebimiz, ncelikle bir doa yasasn sizlere tantp, daha sonrasnda onun pratik bir uygulamas olan Yapay Seilimi tantmak istememizdir. Ancak u bir gerektir ki, yzyllardr insanlarn farknda olmadan ya da tam olarak anlamadan kullandklar Yapay Seilimi anlatarak Evrimi izah etmeye almak, insanlarn gznde bir imge yaratmak amacyla daha kolay olabilmektedir. Bunu bilen Darwin de, Doal Seilim Kuramn ileri srmeden nce, btn ayrntlaryla Yapay Seilimi okurlarna ayrntsyla anlatmaktadr. Ne var ki, aramzdan kimsenin ya da az sayda bireyin hayvan besiciliiyle uratn varsayarak, zaten Yapay Seilimi de bilmediini kabul ediyor ve konular bu srayla veriyoruz. Dediimiz gibi, doada var olan bir yasay anlattktan sonra bir uygulamasndan bahsetmek, bilimsel adan daha doru olacaktr. Bu uzun giriten de anlayabileceiniz gibi, Yapay Seilim; zellikle baz hayvanlar tarafndan dier canllar zerinde bilinli olarak uygulanan seilime denmektedir. Doal Seilimi anlayan birinin, Yapay Seilimi anlamas olduka kolay olacaktr. nk Yapay Seilim, basite -rnein- insann, bir dier canlnn remesini kendi istekleri dorultusunda snrlandrarak ve/veya ynlendirerek, belirli zelliklerin nesiller boyunca seilimi sonucunda insan tarafndan en arzulanr bireylerin elde edilmesini hedefler. Biraz aklayacak olursak: Dediimiz gibi, Doal Seilim, doadaki eitlilik dahilinde ortama adapte olmak asndan en avantajl bireylerin seilip reyerek kendilerindeki bu avantajl genleri yavrularna aktarmas demektir. Bu, yapay yollarla, seici etmen doa koullar olmadan, salt isteklere ynelik olarak da yaplabilir. Buna Yapay Seilim denir. Yapay Seilim, temel olarak ncelikle belirli bir zelliin bir canl grubunda istenmesiyle balar. Daha sonra, o poplasyon dahilindeki eitlilik ierisinde bu zellii tayan bireyler seilir ve kendi aralarnda iftletirilirler. Bunun dnda kalanlarn ise iftlemesine izin verilmez veya snrlandrlr. Bylece gereksiz enerji ve zaman kayb nlenmi olur. Nesiller boyu doan yavrulardan, istenen zellii en ok tayanlar yetitirilerek kendileri gibi bu zellii ok tayan kart cinsiyetteki bireylerle iftletirililer. Bu ekilde, nesiller getike istenen zellik daha da youn olarak gzkmeye balar ve bir sre sonra bu ekilde yapay olarak izole edilen bireyler daha nce anlatlan yntemler dahilinde atalaryla iftleemez hale geldiklerinde trleme ve dolaysyla Evrim gereklemi olur. Yapay Seilim, ilk olarak Romallarda kullanlmtr ve tarmla uraanlara belirli zelliklere sahip hayvan ve bitkilerin kendi aralarnda iftletirilmesiyle, istenen zellikteki yavrularn doma ansnn arttrlabilecei tlenmitir. Daha sonradan Persli Ebu Reyhan Biruni, 11. yzylda yazd Hindistan isimli kitabnda Yapay Seilime pek ok rnek vermitir. Son olarak Darwin, konu zerinde ok uzun yllar alm ve pek ok evcilletirme ilemi gerekletirmi bir uzman olarak, Trlerin Kkeni isimli eserinde ve Evcilletirme Altnda Bitki ve Hayvanlardaki eitlilik isimli kitaplarnda bu konuya geni yer ayrm; Doal Seilim Kuramnn da balangcna Yapay Seilim bilgisini yerletirmitir. Yapay Seilime pek ok rnek vermek mmkndr. Burada birkan ele alacak olursak: 1) Vahi Lahanadan Yapay Seilim le Elde Edilen Yeni Trler Vahi Lahana (Brassica oleracea), Yapay Seilim sonucu meydana gelen evrimin en gzel rneklerinden bir tanesidir. Brassica cinsi gney Avrupa kylarnda ve bat Avrupada yaar. nsanolu, bu lahana cinsinin farkl zelliklerini kendi istekleri dahilinde Yapay Seilim kullanarak semi ve kendilerinin belirledii ynlerde evrim geirmesini salamtr. Bunun sonucunda, gnmzde hepimizin son derece aina olduu ve sklkla kullandmz ve bu seilimden nce doada hibir zaman var olmam u sebzeler elde edilmitir: lahana, brokoli, karnabahar, Brksel lahanas, kara lahana, kvrck lahana, yer lahanas ve in lahanas. Tm bunlar, doada bulunan tek bir bitki olan vahi lahana ve bunun srekli seiliminden elde edilmitir.
70
E V
A C
2) Msr Msr da, doada normal olarak bulunan teosinte isimli bir bitkinin srekli olarak Yapay Seilime uratlmas sonucu elde edilmitir. Teosinte, normal olarak ok az taneye sahip olan bir bitkidir. Srekli olarak bol taneliler kendi arasnda aprazlanarak gnmzdeki bol taneli msrlar elde edilmitir. 3) Yediimiz Etler Gnmzde kasaptan alp yediimiz etler, genellikle her zaman en ok ve kaliteli ete sahip olan inek, koyun, domuz, vb. hayvanlarn srekli olarak kaliteli ete sahip olan dier bireylerle iftletirilmesi sonucu elde edilmektedir. Bylece besi hayvanclyla uraan kimselerin tek bir hayvandan edindikleri verim ok daha yksek olabilmektedir. 4) Evcil Kpekler Gnmzdeki btn evcil kpekler, iki alt tre aittir: Canis lupus familiaris ve Canis lupus dingo. Bunlarn tm, vahi kurt olarak bildiimiz Canis lupusun alt trleridir. Binlerce yldr insanlar, yaadklar blgelere en ok yaklaan, en az saldrgan olan, en gl olan, vb. zelliklere gre setikleri vahi kurtlar evcilletirmi ve bu zelliklerine gre seilim uygulamtr. Gnmzdeki bu ok farkl kpek eitlilii, ite binlerce yldr uygulanagelen bu insan seiminden kaynaklanmaktadr. Bu kpek trlerinin tamam kendi arasnda iftleebilir (bunun sebeplerinden biri srekli olarak karmalardr) ve gnmzde halen pitbul gibi krma kpekler elde etmek iin istenen zelliklere sahip kpekler kendi aralarnda iftletirilmektedir. rnein bir Golden Retriever ile bir Rottweiler, birbirlerinden ne kadar farkl grnrlerse grnsn, ayn alt tre aittirler (Canis lupus familiaris), birbirleriyle iftleebilirler ve bir poplasyon ierisindeki varyasyon olarak grlmektedirler. Elbette daha uzun ve sert izolasyonlar sonucu trleme olabilecei aktr. 5) Kou Hayvanlar Dnyann en saygn atlar olan ngiliz atlar da, Arap atlarnn srekli olarak en hzl ve gllerinin seilmesi sonucunda elde edilmitir. Gnmzde bu seilim halen yapay olarak srdrlmektedir. Grebileceimiz gibi, Yapay Seilimin pek ok kullanm alan vardr. Gnmzde, bakteriler arasnda Yapay Seilim uygulanarak baz ilalar retilebilmektedir. Yapay Seilimin bir olumsuz etkisi, tr ii eitlilii azalttndan dolay (srekli istenen zelliklere sahip bireyler seilmekte ve dierleri doa koullar gzetmeksizin gz ard edilmektedir) hastalklara, salgnlara ve baz zayflklara sebep olabilmektedir. rnein srekli bol et veya st vermesi ynnde seilim yaplan bir canlnn doada serbest brakldnda yaayabilmesi mmkn olmamaktadr. Bu sebeple Yapay Seilimin uyguland yerlerde, ok ciddi bir bakm ve takip de uygulanmas gerekmektedir. Yapay Seilim ile trlemenin ispatland deneylerden biri olan ve tilkiler (Vulpes vulpes) zerinde yaplan bir deney iin sayfamz yelerinden Sayn Ycel Glerin u yazsn okumanzda fayda gryoruz: Yapay Seilim https://www.facebook.com/note.php?note_id=163944970330253 Dnya zerindeki canllar arasnda Yapay Seilim uygulayan tek canl insan deildir. Bir tr karnca (Atta colombica), blgelerindeki bir tr mantarn sadece en gl kimyasallara sahip olanlarn Yapay Seilim uygulayarak semekte ve dierlerini imha etmektedir. Bu sayede yuvalarn, mantarlar korumaktadr. Benzer ekilde baz bitkiler de sadece belli tip mantarlar bnyelerinde barndrarak, otul hayvanlara kar kendilerini korumaktadrlar.
71
E V
A C
72
E V
A C
Cinsel Seilim, 3e ayrlr: 1) Intrasexual Selection (Ayn Cinsiyettekiler Aras Dv) 2) Intersexual Selection (E Seimi) 3) Sexual Conflict (Eeysel atma) lk madde genellikle dorudan erkeklerle ilgilidir ve genelde diilere aras mcadele grlmez (elbette doada rnekleri grlr ancak erkekler aras olan sava, her zaman diiler aras olandan ok daha fazla ve haindir). Bunun sebebi, doada ok byk oranda, trlerin diilerinin erkeklerini semesi durumunun geerli olmasdr. Kulardan, insana, bceklere kadar pek ok trde genel olarak diiler seici konumda, erkekler ise seilen konumdadr. Bilim insanlar bunlarla ilgili pek ok teoriler ileri srmektedirler. Bunlardan en ilginci, diilerin daha ok seici olmasnn sebebine ynelik bir aklama olan, gamet miktardr. Diiler, genellikle erkeklere gre kyaslanmayacak kadar az sayda gamet retirler. rnein insanda, diiler iftlemede kullanlmak zere 1 yumurta (gamet) retirken, erkek milyonlarca sperm (gamet) retmektedir. Bu, zincirleme baz etkiler sonucunda diileri daha deerli, erkekleri daha deersiz veya ikincil derece deerde klmaktadr. nk doada seyrek bulunan her zaman kymetlidir. Kim bilir, belki de erkeklerin yzlerce, binlerce yldr kadnlar zerinde kurmak istedikleri amansz basklar, bu psikolojik ve biyolojik geri kalmln bilinaltna yerlemi glgeleme arzusundan ileri gelmektedir. Yukardaki 3 maddeyi biraz amak gerekirse: Intraseksel Seilimde, genellikle ikincil eey karakterleri dediimiz zellikler seilir ya da elenir. rnek olarak boynuzlar, antenler, vb. verilebilir. Bunlar genel olarak silahlar olarak da tanmlanabilir; nk erkek erkee, dii iin yaplacak mcadelede birincil derece neme sahiptirler. kinci maddede, yani Interseksel Seilimde, genel olarak seilen ya da elenen zellikler, ss eyalar olarak isimlendirebileceimiz, mcadelede birincil nemi olmayan ama ok ak seim sebepleri olan zelliklerdir. nc madde, yani Eeysel atma daha teknik bir terimdir ve bir cinsiyeti etkilemeye alan kart cinsiyetteki bireylerin birbirleriyle akan yani fitness (fit olma durumu) bakmndan eit deere sahip zellikler evrimletirmi olmalarndan kaynaklanr. u anda bu, bizim konumuz iin fazla ayrntldr, ancak aadaki kaynaklardan baz bilgiler edinebilirsiniz: http://publishing.royalsociety.org/sexual-conflict http://en.wikipedia.org/wiki/Sexual_conflict Arnqvist, G. & Rowe, L. (2005) Sexual conflict. Princeton University Press, Princeton Dawkins, R. 1989. Battle of the Sexes, pp. 140165 in The Selfish Gene. Oxford: Oxford University Press imdi, Cinsel Seilime biraz rnek verelim: Belgesellerde sklkla grlebilecei gibi, pek ok erkek hayvan, ortamdaki diiyi etkileyebilmek iin birbiri ile savar, adeta dvrler. Bunlardan biri de Kuzey Denizfili (Northern Elephant Seal) olarak da bilinen trdr. Her sene iftleme dnemlerinde amansz savalar veren bu trn erkek bireylerinden kazananlar, 30-100 aras diiyle iftleebilirken, kaybedenler kimi zaman hibir diiyle iftleemezler. Bu sebeple her zaman en gl dilere, eneye ve kafatasna sahip olan bireyler, bu kanl mcadelede daha avantajl konumda olacaktr ve cinsel seilim, bu canllardan yana ileyecektir. Belki de Cinsel Seilimin en mehur rnei, tavuskulardr. Erkek tavuskularnn byleyici denebilecek kuyruk tylerini hepimiz biliriz. Ancak ilgintir ki, bu tyler aslnda onun iin tanmaz bir yktr. Ve doal ortamda bulunan tavuskular iin, tek kelimeyle lmcldr. nk tavuskuunu inanlmaz yavalatrlar ve avclardan kamasn imkansz hale getirirler bu tyler. Yllarca bilim kartlar bu tyleri Doal Seilime kar olarak sunmulardr ve bir kua kamasnda zorluk salayacak bir zelliin evrim ile aklanamayacan ama insann gz zevki iin byle gzel bir ku yaratldyla aklanabileceini iddia etmilerdir. Ancak artk biliyoruz ki tavuskularnn bu gzel ve ar kuyruklar, diilerin hep daha parlak renklere sahip ve uzun kuyruklu olan bireyleri semelerinden, yani cinsel seilimden kaynaklanmaktadr. Bir dier rnek, yine dii iin birbiriyle akl almaz sertlikteki mcadelelere giren geyiklerdir. Baz geyik trleri,
73
E V
A C
uzun boynuzlar ve gl kafalaryla, birbirleriyle inanlmaz hzlar ve glerde arpmaktadrlar. Sonunda yenilen erkek diileri brakr ve kazanan, birden fazla diiyle bile iftleebilir. Kularda da zellikle Interseksel Seilime gzel rnekler bulunmaktadr. t frekans, ykseklii, biimi; ty renginin tonlar, karmlar; yine kimi zamanlar diiler iin yaplan dvler; kimi zaman en iyi ve dayankl yuvay kuran erkekler ve bu tip ikincil zellikler kularn seimini etkilemektedir. Etrafmzdaki bu eit eit renkteki kularn var olma sebepleri, zerlerindeki bu youn cinsel baskdr. Bu, zellikle papaanlarda sk grlr. Ve insan... nsanda da cinsel seilim mevcuttur. Zekann geliimiyle birlikte belki seilim tek tarafl, yani sadece diilerin semesinden yana deildir ancak genellikle bu durumun hala geerli olduu sylenebilir. lkel insanlarda, diilerin seimlerinin en kasl, en gl, en dayankl ve kimi zaman en byk reme organna sahip erkeklerden yana olduu bilinmektedir. nk bunlar, aileyi daha iyi koruyabilecek bir ee iaret etmektedir. te yandan ilkel insanlardaki erkeklerin de, daha iri gsl, daha geni kalal kadnlar tercih ettiini biliyoruz. nk iri gsler daha ok st verebilecek ve iri kalalar ise daha ok sayda ocuk dourabilecek bireyleri iaret etmektedir. Gnmzde ise zekann daha da gelimesiyle bu seimler daha karmak bir hal almtr. Ancak temel olarak pek ok erkein eilimi ile kadnn eilimi, baz snrlar dahilinde genellenebilir. Renkli gzl, renkli sal, ak tenli kadnlar tercih sebebi olabilirken; erkeklerden de yine daha sk bir grntye sahip olan, uzun boylu erkekler tercih sebebidir. Elbette ki bu tercihler kiiden kiiye ok deiebilmektedir. Fakat ne olursa olsun sonu ayndr: Fiziksel grnt, cinsel seilimde rol oynamaktadr. rnekleri snrsz arttrmamz mmkn. Ancak bu kadar rnek yeterli olabilecektir. Sonu olarak grebildiimiz zere, doada cinsel seilim ynnden ok nemli evrimsel basamaklar geirilmitir ve geirilmeye devam etmektedir. Cinsel Seilim, Evrimin kanlmaz bir parasdr ve kimi zaman (tavuskularnda olduu gibi) Doal Seilimden, yani hayatta kalmaktan daha byk nem arz edebilmektedir.
74
E V
A C
5: Gen Ak (G)
Gen Ak, temel olarak bir poplasyondan dierine genlerin (alellerin) g yoluyla aktarlmasdr. Bildiiniz zere doada pek ok canl tr farkl poplasyonlar halinde, farkl habitatlarda yaayabilmektedir. te bunlar arasnda meydana gelen iftlemeler sonucunda gen ak salanm olur. Bu transfler sonucunda poplasyonlarn gen havuzlarndaki gen frekanslarnda deiimler meydana gelir. nk daha nceden poplasyonda bulunmayan bir gen, g yoluyla poplasyona dahil olabilir. Dier taraftan, poplasyon dahilinde belli genetik zelliklere sahip olan bireyler g ederek o poplasyonda, kendilerinde bulunan genlerin kalmamasna sebep olabilirler. Veya, gler sebebiyle halihazrda var olan gen frekanslarnda art veya azallar meydana gelebilir. Tahmin edilebilecei gibi, gleri etkileyen en nemli faktr, hareket kabiliyetidir. Bir smklbcek poplasyonunda g yoluyla gen frekansnn deiimi ne kadar az ise, insan gibi ar hareket kabiliyetine sahip (teknolojinin de etkisi gz nne alnmaldr) hayvanlarda bu etki ok daha fazla olabilmektedir. Temel olarak hayvanlar, bitkilerden ok daha fazla g etkisine maruz kalrlar. Elbette ki polenlerin hayvanlar veya rzgar yoluyla kilometrelerce uzaa tanabilecei gz ard edilmemelidir. Gen aknn en nemli etkilerinden biri, poplasyonlar aras farkll ve dolaysyla trlemeyi azaltmasdr. Poplasyonlar aras iftlemeler srd mddete, trlemenin gereklemesi zorlaacaktr ve dolaysyla Evrim yavalayacaktr. Gelecee referans olmas asndan, nsan trnn evrimi konusunda bu etkiyi hatrlamakta fayda vardr. Gen akna engel olan faktrler ok eitli olabilmektedir. nsan yapm bir otoyol veya in Seddi engel olabilmekteyken, depremler, volkan patlamalar, nehir tamalar gibi doal olaylar sonucu da poplasyonlar aras gen ak kesilebilmektedir. Bu kesilme, baz canllar etkileyebilecei gibi, tm canllar da etkileyebilir. rnein insan yapm bir otoban veya yeni alan bir nehir kolu, temel olarak otobann iki tarafnda kalan hayvanlar aras gen akn byk lde keserken, rzgarla tozlaan bitkileri o kadar fazla etkilemeyecektir. Ancak in Seddi, hem bitkileri, hem de hayvanlar byk lde etkileyecektir. Gen ak trler arasnda sadece bireysel yer deitirme ve iftleme yoluyla olmaz: bir bakteri veya virs de bir trden dierine genetik materyal tayabilir. Bu noktada ok nemli bir tanm olan Yatay Gen Transferini tanmlamakta fayda vardr: Yatay Gen Transferi, baz bakterilerdeki reme yntemi olan gen transferi yoluyla veya bir virs veya bakterinin bir trden dierine gen tamas demektir. Virsler ve bakteriler genlerini konak organizmannkiyle birletirebilirler ve bu sayede, daha nceki bir konaktan edindikleri genetik materyali, yeni ve farkl tr konaa aktarabilmektedirler. Bu da, Evrim Aacna aykr olarak, genlerin dikey olarak (anadan yavruya) aktarlmas yerine, Evrim Aac zerindeki bir daldan dierine yatay olarak aktarm salanr. Bu da bir eit gen gdr. Gen gnn bir dier nemli etkisi, farkl trlerin iftlemesi demek olan hibritleme (melezleme) olayn salamasdr. Bu konunun ayrnts ve nasl trlemeye ve dolaysyla Evrime sebep olduunu aklayan yazlarmz iin ltfen Trleme Yaz Dizimize baknz. Gen ak, gnmzde pek ok biyoteknolojik rnde kullanlmaktadr. Virs ve bakteri plazmid genleri kullanlarak farkl trlerin genetik bilgileri birbirine kartrlmakta ve istenilen zelliklerde canllar retilmektedir. Bu da, gelecek iin son derece nemli teknolojileri gelitirmemizi salamaktadr. Gler, Evrim Tarihini ekillendiren olaylar olmulardr. Bunu, gerek nsanlk Tarihinde, gerekse de trlemeyle ilgili herhangi bir trn tarihinde grmek mmkndr. rnein insanlar ok uzun mesafeleri kat ederek btn Dnyaya yaylmlardr; ancak bunu yapan tek tr insanlar deildir. Devekular ve dinozorlar gibi hayvanlar da inanlmaz mesafeleri kat ederek btn Dnyaya yaylmay baarmlardr. Gen ak sayesinde kimi zaman yukarda akladmz trleme engellense de, kimi zaman g etmeye balayan trler, baka poplasyonlara ulaamadan yeni habitatlar kefederler ve burada yeni poplasyonlar kurarlar. Bu da, trlemeyi ve Evrimi inanlmaz miktarda tetikleyen olaylardan biridir. Buna, bir sonraki yazmzda, Genetik Srklenmeyi anlatrken deineceiz.
75
E V
A C
6: Genetik Srklenme
Genetik Srklenme, bir poplasyon dahilindeki gen veya alel frekansnn rastlantsal olarak deimesi demektir. Mutasyondan fark; mutasyonlarn dorudan nkleotitlerin yapsn etkilemesiyken, Genetik Srklenmenin genel olarak frekans (grlme skln) etkileyip, yapya dokunmamasdr. Az sonra buna deineceiz. Genetik Srklenme, baz genlerin poplasyon ierisinde yok olmasna sebep olabilecekken, baz genlerin olduka sk grlmesini de salayabilir. Bu, olduka rastlantsal ve nceden tahmin edilemez doa koullarna baldr (bir takm trleme tipleri gibi). Bu yzden, Evrime rastlantsallk katan mekanizmalardan biri Genetik Srklenmedir. Genetik Srklenme, byk poplasyonlarda nemsenmeyecek kadar az etkiliyken, kk poplasyonlarda en nemli Evrim Mekanizmas olarak karmza kmaktadr. yle ki, uzun yllardr bilim insanlarnca, kk poplasyonlar sz konusu olduunda, Doal Seilimin mi yoksa Genetik Srklenmenin mi daha etkili olduu tartlmaktadr. nl Evrim bilimcisi Ronald Fisher, Genetik Srklenmenin nemsiz bir etkisi olduunu ileri srmtr ve uzun yllar bu gr kabul grmtr. Ancak 1968 ylnda Motoo Kimura, Molekler Evrimin Ntral Kuram isimli kuramn ileri srerek Genetik Srklenmeyi trleme ve Evrim Mekanizmalarnn kalbine yerletirmitir. Kimuraya gre Genetik Srklenme sayesinde genetik bir deiim btn poplasyona hzla yaylabilmektedir. Genetik Srklenmeye ait olduka karmak ve istatistik ile Biyoloji bilgisine dayanan formller bulunmaktadr. Genetik Srklenmeyi anlatmann en kolay yolu, byk bir poplasyondan ayrlan kk bir grubun yeni bir habitata yerlemesi ve burada oalmaya balamasn dnmektir. Unutmayn ki, doada, bir nceki notumuzda akladmz gibi sk sk gler yaanabilmektedir ve bu gler, her zaman bir tre ait bir poplasyonun, ayn tre ait bir dier poplasyon ile bulumasyla sonulanmamaktadr. Kimi zaman ge balayan bir grup, yeni bir ortama ulamakta ve burada kalarak kendi byk poplasyonlarn kurmaktadrlar. Dediimiz gibi, Genetik Srklenme, bu gibi kk poplasyonlarda son derece etkilidir. Byk poplasyonlarda srekli olarak genler birbirine karmaktadr. eitlilik, bu sebeple olduka fazladr ve birey says ok fazla olduu iin, bu eitliliin u miktarda deimesi mmkn olmamakta; ar farkl varyasyonlarn ortaya kmas sk grlmemektedir. Ancak kk bir poplasyonda, snrl sayda gen bulunacandan, eitlilik de dar olacaktr. Bu sebeple, kk bir poplasyon byrken, genetik zellikler rastgele yavrulara salacak ve yavrular, kk poplasyondaki atalarna benzer zelliklere sahip olacaklardr. te bu ekilde, kk bir grubun, kendi zelliklerini tayan byk bir poplasyon yaratmasna kaif etkisi (founder effect), genlerin bu ekilde rastgele salmasna ise Genetik Srklenme denir. Genetik Srklenmenimn byk poplasyonlarda etkisiz kalmasnn sebebi, rastlantsalln etkilerinin birbirini etkisiz klmasdr. rnein, bir A zelliinin bir anadan yavruya gemesi, geni eitlilikten tr birka nesil sonra basklanabilir ve srklenmenin yn tersine dnebilir. Bylece Genetik Srklenmenin etkisi ortadan kalkar. Ancak eer ki poplasyon kkse, bu etki kolaylkla bastrlamaz ve A zellii (geni) srekli olarak salarak ebeveynlerden yavrulara geer. Genetik Srklenme, ilk olarak 1929da Sewall Wright tarafndan ileri srlmtr. Hatta bu sebeple, bu mekanizmann ad uzun sreler Sewall-Wright Etkisi olarak anlmtr. Bu gre en sert kar kan isim, Ronald Fisher olmutur. Fisher, Genetik Srklenmenin etkili olabileceini; ancak bu etkinin nemsenmeyecek kadar kk olduunu iddia etmitir. 1968de ise Motoo Kimurann az nce bahsettiimiz kuramn ileri srmesiyle, Genetik Srklenmenin nemi yeniden kavranmtr. Genetik Srklenmenin gnmzdeki etkileri halen aratrlmaktadr ve her geen gn nemi artmaktadr. Daha nce, Trleme Yaz Dizisinde de akladmz gibi, zellikle kaif etkisinin trlemede ok nemli etkileri bulunmaktadr. Bu sebeple, Genetik Srklenme, Evrim iin son derece nem arz etmektedir. Konuyla ilgili daha geni rnekler iin Trlemeyi okuyabilirsiniz.
76
E V
A C
imdi sizlere hayali bir durumu anlatarak Genetik Srklenmeyi aklamak istiyoruz. Aadaki fotorafta, 12 farkl gen (veya alel) sralanmtr. Ayn zamanda, yukardan aaya, birbirini takip eden nesiller belirtilmitir. Btn bu genlerin eit derecede fit olduunu dnelim; yani Doal Seilimin etkisini sfrlayalm. Bu genler, artk ntrdr (Molekler Evrimin Ntral Teorisi, bunun zerine kuruludur). Genlerin farkl renkleri ise, genlerin genetik olarak ayrt edilebilir bir zelliini temsil ediyor olsun; yani her bir genin etkisi, renk koduyla belirtilmitir:
Eer ki Sfrnc Nesil, byk bir poplasyona ait olsayd, genler srekli olarak kararak birbirine tanacak ve hibir gen kolay kolay kaybolmayacakt. Ancak bu poplasyonun kk bir poplasyon olduunu hayal edersek, poplasyondaki bireylerin lmesi ok fazla durumu deitirebilecek ve baz genlerin kolayca kaybolmasna sebep olabilecektir. Benzer ekilde, mutasyonlar ya da snrl da olsa eitlilik sayesinde ortaya kan yeni bir gen, kolayca yaylabilecektir. Biz bu rnekte, genlerin kaybolmas zerinden gideceiz. rnekten takip edebileceiniz gibi, 7 nesil sonunda, kk poplasyonda genlerin rastgele aktarlmas sonucunda, tamamen 1 numaral genin hakim olduu bir nesle ulalmtr. Her bir genin hangi nesilde kaybolup aktarlamadn, tabloyu dikkatle inceleyerek grebilirsiniz. Bu kaybolular tamamen tesadfidir (bir poplasyonda hangi canlnn leceini asla ngremezsiniz) ve bu sebeple Genetik Srklenme, rastlantsall yksek ve deterministik olmayan bir mekanizmadr. imdi, konuyla ilgili doadan baz rnekler vererek biraz daha pekitirmeye alalm: 1) Kuzey Fil Foku (Mirounga angustirostris) 18. yzylda olduka ciddi bir fok av balatlmt. Bu avdan birinci derecede etkilenen tr ise Mirounga angustirostris olarak bilinen Kuzey Fil Foku idi. 1890l yllara gelindiinde, bu fok trnden sadece 20 adet kalmt. Daha sonra, lkeler el birliiyle foklar koruma altna aldlar ve gnmzde bu foklarn says 30.000e ulat. Ancak tahmin edilebilecei zere, Genetik Srklenme, darboaz etkisi (bottleneck effect) (poplasyonun ciddi bir say azalmasna gitmesi) ve kaif etkisi sebebiyle tr ii eitlilik halen ok azdr. 2) Kzlderililerin ve Amilerin B Tipi Kan Grubu Kzlderililer, bundan 10.000 yl nce meydana gelen Buzul anda, Bering Boaznn donmas sayesinde buzlar zerinden yryerek kk gruplar halinde Amerikaya gelmilerdir. Daha sonra bu gruplarn bir ksm Amerkada yaylrken, bir ksm glere kendilerini kapatarak evrelerinden, kendi ufak poplasyonlarn izole etmilerdir. Bunlarn banda Dunkers diye isimlendirilen bir kabile ile Kuzey Amerikann mehur Amileri gelir. Bunlar zerinde yaplan aratrmalarda ok ilgin bulgulara rastlanmtr. Kkenleri Kzlderililer olan Amilerin etrafnda yaayan poplasyonlarda geni bir kan grubu eitlilii bulunurken, Amilerde neredeyse tek grlen kan grubu Bdir. Bu da kaif etkisinin ve Genetik Srklenmenin sonularndan biridir.
77
E V
A C
3) zlanda Srlar zlandada yaayan sr (Bos primigenius) poplasyonu, bundan 1.000 yl kadar nce kk bir sr poplasyonunun Norveten adaya getirilmesiyle yaylmtr. Gnmzde, Norveteki srlarla zlandadaki srlar arasnda ok ciddi farkllklar bulunur. Bu farkllklar, poplasyonlar zerinde yaplan matematiksel ve istatistiki Genetik Srklenme hesaplaryla birebir uyumaktadr. 4) Pasifik Adalarndaki Meyve Sinekleri Meyve sinekleri, doru rzgarlarla veya baz baka hayvanlarn zerinde uzun mesafeler kat edebilmektedir. Pasifikteki baz adalara bu ekilde ulaan az sayda meyve sinei (Drosophila melanogaster), ana karadakilerden olduka farkllamtr. Bunun sebebi de, kk bir poplasyonun adaya yerlemesi sonucu meydana gelen kaif etkisi ve Genetik Srklenmedir. 5) Balyaevin Tilkileri nl Rus Genetiki Dimitri Balyaev, kzl tilki (Vulpes vulpes) zerinde Yapay Seilim ve Genetik Srklenmeyi kullanarak bir deney yapm ve muhteem sonular elde etmitir. Deneyle ilgili notumuzu aadaki balantdan okuyabilirsiniz: Yapay Seilim https://www.facebook.com/note.php?note_id=163944970330253 6) Lepistes Balklar Lepisteslerle yaplan ok nemli bir deney John Endlerin deneyidir. Bu deneyde, Doal Seilim, Cinsel Seilim ve bir miktar Genetik Srklenmeyle ilgili bulgular elde edilmitir. Bu konuyla ilgili yazmz iin aadaki balantya gidebilirsiniz: Evrimsel Ekonomi ve Seksel Seme https://www.facebook.com/note.php?note_id=164247410300009
78
E V
A C
7: Mutasyonlar
Yine bol emek ve aratrma sresi harcadmz bir yaz dizisinin son yazsna geldik. Bu son yaz, belki de baz noktalar oturtmak asndan en nemli yazlarmzdan biri olacaktr. nk ne yazk ki gnmzde baz bilim d kaynaklar ve bilim yerine bu kaynaklar taban alan Milli Eitim Bakanl gibi eitim kurumlar sebebiyle mutasyonlar, Evrim Kuramnn merkezine yerletirilmeye allmaktadr. Bunun sebebi ok aktr: Bilimsel bir geree, ancak ierisindeki rastlantsallk unsurlar ne karlarak, Bakn, her eye tesadf gzyle bakyorlar. eklinde aklamalar yaparak bilime, bilimsellie ve bilim insanlarnn tmne gz kapal hakaret ederek saldrlabilir. Bu kii, rgt ve kurumlarn yapt da apak budur. Henz konu hakknda engin bilgiye sahip olmayan bireylerse, basite bu insanlarn yalan ev maniplasyonlarna kanarak, bilimsel bir gerekten uzaklamakta ve bilimden soumaktadrlar. Halbuki greceimiz gibi, mutasyonlar, Evrimin kk bir ksmn olutururlar. Elbette ki, bir Evrim Mekanizmas olarak mutasyonlarn Evrim zerinde nemli etkileri vardr; ancak bunlar, dier mekanizmalardan stn veya fazla deildir. Hemen konuya girelim: Mutasyon, kelime anlamyla genetik materyalde meydana gelen rastlantsal deiim demektir. Basite, bir nkleotidin bir bakasna dnmesi, bir yapnn ekil ve ierik deitirmesi, yanl kopyalanma sonucu genetik yapnn bozulmas ve daha nice olgu, mutasyon kapsamna alnabilir. Her eyden nce, mutasyonlarn rastlantsallk deerlerine ve sebeplerine bakmakta fayda vardr: Mutasyonlar gerekten de ok byk oranda rastlantsaldr (baya kelimeyle tesadfidir). Ancak bir kavramn rastlantsal olmas, o kavramn gereklik deerini drmemektedir. rnein, hava koullarnn deiimi de byk oranda rastlantsaldr. Bu, hava koullarnn (yamur, kar, dolu, vs.) gerek olmad anlamna gelmez. Benzer ekilde, depremlerin meydana geldii sler ve zamanlar rastlantsaldr. Bir parann havaya atlmas snucu gelen yz, rastlantsaldr. Bunlarn tm, belirli oranlar dahilinde istatistiki hesaplara vurulabilir. rnein gnn belli bir saatinde yamur yap yamayacan belirli oranlar dahilinde olaslk hesabyla bulabiliriz. Benzer ekilde, bir depremin bir blgede gerekleme ihtimali ve zamann olaslk hesaplaryla bulabiliriz. Parann yzleriyle ilgili hesaplar ise, hepimizin bildii basit hesaplardr. Bu kavramlarn olaslksal deerlerinin hesaplanmasnn zorluu, kavrama elik eden dier olgularla ilgilidir. rnein ya durumu scaklk, ykseklik, basn gibi birka faktre baldr. Deprem ise, fay hatlaryla ilgili yzlerce farkl deikene (a, toprak yaps, toprak organizmalar, ktle, basn, komu plakalarn durumu, vs.) bal olabilir ve bu, olaslk hesaplarnn zorlamasna neden olurken, bir yandan da depremlerin rastlantsalln arttrm olur. Ancak bunlarn hibiri, olgunun gerekliini etkilemez. Belirli durumlarda, belirli zamanlarda, belirli blgelere, belirli tip ya der. Kimi zaman depremler olur. rnekler arttrlabilir. Para rneinde ise, rastlantsallk oran ok dktr. nk parann zerinde at hz, srtnme, gibi baz deikenlerin etkisi olsa da, bunlar gz ard edilebilecek kadar kktr ve parann, ok byk oranda %50 ihtimalle beklediimiz yz geleceini biliriz. Bu yzden insanlar parann yaz veya tura gelmesini tesafdflere balamaktansa, olaslk hesabyla aklamay tercih eder. stenmeyen yz geldiinde, tesadf aklamasndan ok, Eh, %50 ihtimalim vard zaten. aklamas yaplr. Mutasyonlara geldiimizde, belirli bir blgede ne tip bir mutasyon olacan bilmek neredeyse olanakszdr. Bunu anlamak iin, ncelikle mutasyonun nasl bir etki yarattn bilmemiz gerekir. Bunun iinse, bir molekln ne olduunu anlamamz gerekir. Neyse ki, bu konuda daha nceden bir yaz dizisi hazrlamtk: Canlln Evrimi Yaz Dizisi. Aadaki balantda, gzmzde ok bytmeye meylettiimiz DNA, protein, aminoasit gibi yaplarn gerekte ne olduklarn okuyabilirsiniz: Canlln Evrimi - 1: DNA, Nkleotit, Kromozom, Gen: Nedir, nasl alr? https://www.facebook.com/note.php?note_id=166223663435717
79
E V
A C
Bu yazda ve dizinin kalan yazlarnda grebileceiniz gibi, genetik materyalimizin tm, sradan atom ve molekllerden olumaktadr. Dolaysyla bunlar da, bilimsel geerlilii olmayan canl varlklara ait olsa dahi, tm fizik ve kimya yasalarna tabidir. Bu molekller, doadaki tm molekller gibi baz balar ile birbirlerine balanrlar. Bu balar; kovalent veya iyonik balar gibi gl balar olabilecekleri gibi, Van der Waals gibi daha zayf balar da olabilir. Benzer ekilde, atomlarn ierisinde elektronlar, ekirdee baz temel kuvvetlerle balanrlar (burada ayrntsna girmiyoruz). Ancak her ba, yeterli enerji verildiinde krlabilirdir. te mutasyonlarn temelinde yatan mantk budur: D evreden gelen, rastlantsal radyoaktif dalgalar ve benzerleri, atomlarn iindeki elektron balarn krabilir, elektronlarn atom evresindeki dzeyini deitirebilir veya moleklleri birbirine balayan balar paralayabilir. Bu gibi durumlarda, sradan fizik ve kimya yasalar dahilinde, kopan molekl ve atomlarn yerine, yeni enerji durumuna daha uygun elektronik yapya sahip atom ve molekller gelebilir. Bu durumda, eskiden -atyoruz- Guanin (G) olarak isimlendirdiiniz bir kimyasal forml, Adenin (A) diye isimlendirdiiniz bir dier formle dnebilir: Bir Hidrojen (H) ve bir Oksijen (O) atomu koparak. te buna, nkleotitlerin deimesinden tr, mutasyon diyoruz. Bunun sonucunda, genetik yap ve bu yapya bal olarak retilen protein ve enzimler deiiyor. Bu deiim sonucunda da, organizmann zellikleri deiebiliyor. Ksaca mutasyon, evremizden rastlantsal olarak aldmz dalgalarn etkisinde genetik yapmzda meydana gelen deiimlerdir. Buradaki rastlantsallk, gelen dalgalarn vcuda giri as, iddeti, frekans gibi zelliklerin raslantsallndan kaynaklanmaktadr. Aslnda rastlantsal olan, mutasyonlar deil; mutasyonlara sebep olan etkenlerdir. Bir dalgann vcudunuza ne iddette, ne ada, ne frekansta gireceini ve vcudunuzdaki hangi hcredeki, hangi kimyasal maddeye (atom, molekl, vs.) isabet edeceini ve onda ne tip bir deiime sebep olacan nceden kestirmeniz olanakszdr. Mutasyonlarn rastlantsall tam olarak bu sebepledir. Tpk yukarda akladmz dier rnekler gibi... Bu konu anlaldktan sonra, mutasyonlarn Evrim asndan nemini anlamak ve gereinden fazla nem vermemek ok daha kolay olacaktr. Mutasyonlarn nemi udur: Mutasyonlar, vcudumuzda rastlantsal olarak pek ok deiime sebep olurlar (E. coli bakterilerinde gnde yaklak 10 milyon, insanda gnde yaklak 10.000 mutasyon). Bakterilerde greceli olarak az gelimi olan (ancak kendilerine yetecek ve Doal Seilim ile desteklenecek kadar gelimi) genetik tamir mekanizmalarndan tr (bunlara daha sonraki yazlarda deinilecek) bu mutasyonlar tamir edilemez. Bu sebeple genel olarak prokaryotlarda mutasyonlarn etkisi ok daha fazladr. te yanda, insan gibi karyotik canllarda tamir mekanizmalar ok daha aktif olarak iler ve hatalarn byk bir ksm dzeltilir. Geriye kalanlar ise ou zaman hibir etki yaratmazlar (az sonra deineceiz). Ancak kimi zaman, bu mutasyonlar greceli olarak fayda veya zarar salayabilirler. imdi bu konuya deinelim: Mutasyonlar fayda veya zarar salar m? Bu konu, mutasyonlarla ilgili anlalmas gereken bir dier nemli konudur. Fayda ve zarar szckleri, durumdan duruma, canldan canlya, zamandan zamana deiebilecei iin son derece tehlikeli szcklerdir. rnein, vcudunuzun savunma sisteminden tr bir bakteriye kar tam koruma altnda olduunuzu dnelim. Bu bakteride meydana gelebilecek mutasyonlar sonucu, sizin savunma sisteminizden kurtulmann bir yolunu bulan varyasyonlar meydana gelebilecektir. Bunlarn Doal Seilim ile desteklenmesi sonucunda, vcudunuz kolayca bakteriye esir olabilecek ve lme kadar giden bir zincir balatlabilecektir. imdi soru udur: Bu mutasyon, faydal mdr, zararl m? Aktr ki, mutasyon bakteri asndan son derece faydaldr; nk yaylp remesini salam, yepyeni bir konaa yaylmasna yardmc olmutr. nsan iinse son derece zararldr; nk insan lme gtrebilecek bir zinciri balatmtr. Yani mutasyonlara tek adan bakmak mmkn deildir. Mutlaka geni bir adan, mutasyonun meydana geldii canl, etkilenen dier canl, zaman, koullar gibi durumlar gz nne alnarak incelenmelidir. Ancak genel kullanma uygun olarak, mutasyonun faydal olmasnn, meydana geldii canlnn hayatta kalma veya reme baarsna (fitness) olumlu etki saladn varsayacaz. Zararllarn etkisi ise tam tersi olacak. Yine de yukardaki aklamay unutmamakta fayda vardr.
80
E V
A C
Mutasyonlarn Nedenleri Mutasyonlarn nedenlerini sadece yukarda saylan radyoaktif veya enerji dalgalarnn etkilerine yormak doru olmaz. Doada, mutasyona sebep olan pek ok olguya rastlanmtr. Bunlarn temelinde yine d etmenlerden tr kimyasal yapnn deimesi bulunmaktadr. Bunlarn her birine girersek, gnlerce iin iinden kamayz. Ancak ksaca zetlemek gerekirse, mutasyon sebepleri ikiye ayrlr: Spontane Mutasyonlar ve Uyarlm Mutasyonlar. Bu noktada bilinmesi gereken bir dier kavram, vahi tip kavramdr. Vahi tip, mutasyona uramam hal demektir. imdi incelememize balayalm: 1) Spontane Mutasyonlar Bu tip mutasyonlarn genel olarak 4 sebebi vardr: 1-1) Totomerizm Bir bazn yer deitirmesi nedeniyle Hidrojen balarnn kaymas sonucu kopyalamada hata olumasna denir. 1-2) Prin Kayb Adenin ya da Guaninlerden birinin yitirilmesi sonucunda oluur. 1-3) Amin Kayb Hidroliz (su ile ykm) sonucunda bir bazn, amin grubunu yitirerek keto grubu edinmesi sonucu farkl bir baza dnmesine denir. Bunun sonucunda Sitozin (C), Urasile (U); Adenin ise hypoxanthine (HX) denen bir molekle dnr. Bunlar genellikle tamir edilebilir. Ancak benzer ekilde 5-metilsitozinin Timine dnmesi, ou zaman tamir mekanizmasn atlayabilir ve kalc olur. 1-4) Atlanm erit Yanl iftlenmesi Kopyalanm bir DNA eridinde meydana gelen bir kaymadan tr oluan hataya denir. Az sonra aklayacamz ekleme ve silinme tipi mutasyonlara sebep olabilir. 2) Uyarlm Mutasyonlar Bu tip mutasyonlarn iki temel sebebi bulunur: 2-1) Kimyasallar Hidroksilamin, baz bazlar, alakliletirici maddeler, DNA yapsn etkileyen kimyasallar, oksidasyona sebep olan kimyasallar, nitrik asit gibi kimyasallarn varl DNAnn yapsn deitirebilmektedir. 2-2) Radyasyon Mor tesi nlar, iyonize edici nlar, radyoaktivite gibi etmenler, yukarda akladmz gibi DNAnn yapsn bozabilmektedir. Mutasyonlar bu ekilde etmenlerine gre ayrmaktansa, sonularna gre ayrmak da mmkndr. Ancak bu defa ok daha geni bir yelpaze elde ederiz. Bunlarn hepsine burada deinmemiz gerekten olanakszdr (yaklak 35 farkl tipi vardr). Ancak baz ok nemli olanlarna deinmek istiyoruz: Nokta Mutasyon: Yukarda saydmz baz kimyasallarn etkisinde, bir nkleotit dierine dnr. Genellikle Adenin veya Guaninden biri (prinler), Sitozin veya Timine (pirimidinler) dnr. tipi bulunur: Sessiz (E Anlaml) Mutasyonlar: Mutasyonlarn etkisi, DNAnn yapsndaki deiim sonucu retilen aminoasitlerin trlerinin deimesiyle anlalr. Doada, 22 temel aminoasit bulunur. Tm aminoasitler, 3 nkleotit (kodon) ile belirlenirler (CCG, ATG gibi). Baz aminoasitler, birden fazla kodon ile tanmlanabilirler. rnein GCU, GCC, GCA ve GCG ayn aminoasidi, Alanini kodlarlar. Dolaysyla ncesinde GCU olan bir dizilim, mutasyon sonucu GCC olursa hibir ey deimez, nk yeni oluan kod da Alanini kodlamaktadr. Buna sessiz mutasyon denir. Hatal (E Anlaml Olmayan) Mutasyonlar: Bu mutasyonlar sonucu, kodlanan aminoasit deiir. rnein GAU, Aspartik Asit isimli aminoasidi kodlar. GAA ise Glutamik Asit isimli bir dier proteini. GAU, nokta mutasyon
81
E V
A C
sonucu son nkleotit olan Unun Aya dnm gerekleirse, kodlanan aminoasit deiir ve hatal mutasyon meydana gelir. Anlamsz Mutasyonlar: Aminoasitlerin sentezini durduran kodlar da bulunur (UAA, UAG ve UGA). Bunlar, adeta cmlelerin sonundaki noktalar gibidir ve aminoasit sentezini durdurarak protein yapsna karar verirler. te bir mutasyon sonucu, bir aminoasidin, bir durdurma kodonuna dnmesi sonucu, anlamsz mutasyon meydana gelir; nk protein sentezi yarda kalr. rnein UAU, Tirosin denen bir aminoasidi kodlar. Bunun son aminoasidinin deiimi sonucu UAA oluabilir ve bu bir durdurma kodonudur. Ntral Mutasyonlar: Bu tip mutasyonlar, bir nevi hatal mutasyonlar ile sessiz mutasyonlarn karmdr. Mutasyon sonucu oluan yeni dizilim sonucu retilen aminoasit farkldr (hatal mutasyondaki gibi); ancak bu aminoasidin kimyasal yaps, nceden retilene benzer olduu iin ok ciddi sorunlar yaanmaz ve hcrede ok farkllk meydana gelmez (sessiz mutasyonlar gibi). rnein AAA kodonu Lysine denen bir aminoasidi kodlar. Burada meydan gelen bir mutasyon sonucu kod AGAya dnrse, sentezlenen aminoasit Arginine olur. Ancak biyokimyasal adan bu iki aminoasit birbirine zdetir ve ilevi bozmaz. Eklemeler: DNA dizilimine, fazladan bir ya da daha fazla nkleotidin eklenmesidir. Bunlar genellikle transpozon denilen ve DNA zerinde kimyasal yapsndan tr rastgele srayan yaplardan kaynaklanmaktadr. Transpozonlar, kendileriyle birlikte komu nkleotitleri de alarak DNA zerinde uzun mesafeler srayabilirler. Hatta mitokondiryal DNAdan, merkezi DNAya bilgilerin karyotlarn evrimi srasnda bu ekilde aktarld dnlr. Silinmeler: DNAdan bir veya daha fazla nkleotidin silinmesi sonucu meydana gelir. Genellikle geri dndrlemezlerdir ve kalcdrlar. Silinme tipi mutasyonlar tamamen rastlantsaldr; ancak ekleme tipi olanlar belirli kurallar dahilinde (kimyasal yap uyumas gibi) meydana gelirler ve alanlar daha dardr. ereve Kaydrc Mutasyonlar: DNAdaki bilgilerin 3er harfli (nkleotitli) kelimeler (kodonlar) halinde okunduunu izah etmitik. te eer DNA diziliminde ekleme veya silinme tipi mutasyon meydana gelirse, DNA zerindeki bilgiler 3l 3l okunamayaca ve normalde okunmas gereken sra kayaca iin, ok farkl aminoasitler ve proteinler sentezlenebilir veya retim tamamen durabilir. Dolaysyla bu tip mutasyonlar tehlikeli olabilmekte ve hcrelerin lmesine veya grevlerini arlkla yerine getirmelerine sebep olabilir. Genellikle sonular nceden tahmin edilemezdir. Geri Mutasyonlar: Dediimiz gibi mutasyonlar olduka rastlantsaldr; ancak kimi zaman ayn nkleotit d etmenlerden etkilenerek birden fazla defa mutasyon geirebilir ve bu doada sklkla grlr; hatta bu mutasyonlar takip edilerek Evrim Aalar karlabilir. Eer bir nkleotitte meydana gelen mutasyondan sonra oluan yeni bir mutasyon kodonu eski haline dndryorsa (rastlantsal olarak), buna geri mutasyon ad verilir. rnein AGC eklindeki bir nkleotit, ilk mutasyonda AGG oluyor ve sonrasnda tekrar mutasyon geirerek AGCye dnyorsa, bu geri mutasyondur. Mutasyonlar, nkleotitler zerinde olabildii gibi, DNAlarn toplamna verilen isim olan kromozomlarda ok daha byk leklerde de meydana gelebilirler. Biraz da bunlara rnekler verecek olursak: Kromozomal Bytmeler (Amplifikasyonlar): Kimi zaman DNA kopyalanr; ancak hcre blnmesi gereklemez. Genomun tmnde meydana gelirse ok kromozomluluk (polyploidy) olarak isimlendirilen bu durumda, hcre ierisindeki gen miktar katlanm ve dolaysyla retilen her kimyasaln miktar artm olur. ou zaman bu durumlar hcrenin ilevinin bozulmasna sebep olsa da, sonular nceden tahmin edilemez olabilir. Kromozomal Silinmeler: Bu durumda, kromozom zerindeki devasa blgeler kromozomdan koparak silinebilirler. Bu da ou zaman hcrenin ilevini bozarken, kimi zaman lmcl olmad iin eitlilie sebep olabilir. Kromozomal Yer Deitirmeler: Kimi zaman homolog olmayan kromozomlar aras gen paralar transfer
82
E V
A C
edilebilir. Bu durumda, yapda kkl farkllklar meydana gelebilir. Buna kromozomal yer deitirme denir. Kromozomal Ters Dnme: Kimi zaman, kromozomdaki bir gen veya nkleotit dizisi, tam tamna tersine dnebilir. Bu durumda da canlda ciddi deiimler meydana gelebilecektir. Heterozigotluun Yitirilmesi: Bilindii zere her zellik kromozom zerindeki alellerle temsil edilir. Kimi zaman, bu alellerden biri silinir ve heterozigotluk yitirilir. Bu da nemli bir mutasyon tipidir. Mutasyonlar yukarda deindiimiz gibi canlya getirilerine ve gtrlerine gre de snflandrmak mmkndr. Bunlara bakacak olursak: Faydal / Fonksiyon Kazandrc (Neomorfik) Mutasyonlar: Eer yukarda saydmz herhangi bir mutasyonun sonucunda oluan durum, mutasyonun meydana geldii canlda, meydana geldii durum ve zamanda ie yarar veya nceden yaplamaz baz ilevleri kazandrabiliyorsa, bu mutasyona faydal mutasyon ya da fonksiyon kazandrc mutasyon denir. Zararl / Fonksiyon Yitirici (Amorfik) Mutasyonlar: Eer yukarda saydmz herhangi bir mutasyonun sonucunda oluan durum, mutasyonun meydana geldii canlda, meydana geldii durum ve zamanda olumsuz sonulara veya nceden yaplabilen baz ilevlerin kaybna sebep oluyorsa bu mutasyona zararl mutasyon ya da fonksiyon yitirici mutasyon denir. Bu noktada bir aklama yapmak gerekirse; Drosophila melanogaster isimli meyve sineinde yaplan bir aratrma, eer meydana gelen mutasyon, protein yapsn deitiriyorsa ve bu deiim ntral etkiye sahip deilse, meydana gelen mutasyonun %70 ihtimalle zararl etkilere sebep olduu kefedilmitir. Ancak burada alt izilen yerler nemlidir, nk mutasyonlarn byk bir ksm ntraldir; sadece ntral olmayanlarn %70i, o da meyve sinekleri sz konusu olduunda zararldr. rnein maya mantarnda meydana gelen ntral-d mutasyonlarn sadece %7si zararldr. Dolaysyla Mutasyonlarn ou zararldr. nermesi yanltr nk mutasyonlarn ou ntraldir. Ntral d mutasyonlarn ou zararldr. nermesi de koullu yanltr nk canldan canlya bu oran olduka deimektedir. Uzun lafn ksas, byle bir genellemeye kalkmak hatal olacaktr. Kaldmz yerden devam edelim: Baskn Negatif (Antimorfik) Mutasyon: Eer bir mutasyonun sonucunda oluan durum, eski durumun tam zttnn olumasn salarsa, buna baskn negatif mutasyon denir. Bu tip mutasyonlar faydal da zararl da sonular dourabilir. lmcl Mutasyon: Adndan da anlalabilecei gibi, bu tip mutasyon geiren bir canl ksa ya da uzun dnemde, mutasyona bal olarak lr. Ntral Etkili Mutasyon: Nokta mutasyonlar altnda saydmz ntral mutasyonlardan farkl olarak, ntral etkili mutasyonlar canlnn baarsna (fitness) etki etmezler. Yani mutasyon sonucu edinilen ya da kaybedilen zellikler, canlnn hayatta kalmasn veya reme baarsn etkilemez veya nemsenmeyecek kadar az etkiler. Bu tip mutasyonlar istatistiki bir ortalama srede, yaklak olarak sabit zaman aralklaryla meydana gelirler ve bu sayede Molekler Saat Hipotezi ileri srlebilmitir. Tabii ki bir dier ok nemli durum, mutasyonun meydana geldii hcrenin grevi ve konumudur. nk bu durum, mutasyonun kaltsalln etkileyecektir. Hemen bu konuya da girecek olursak: Kaltsal Mutasyon: Bu tip mutasyonlar bireylerin reme hcrelerinde veya reme hcrelerini reten organlarda meydana gelmelidir. Bu sayede, retilen reme hcreleri de, edinilmi bu mutasyona ve etkilerine sahip olacaktr. Vcutsal (Somatik) Mutasyon: Bu tip mutasyonlar bireylerin reme hcreleri veya organlar haricindeki her-
83
E V
A C
hangi bir hcrede meydana gelirler ve nesilleri etkilemezler, kaltsal deillerdir. Tpk modifikasyonlarda olduu gibi, somatik mutasyonlarda da sadece mutasyonun meydana geldii birey durumdan etkilenir. Meydana gelen mutasyon, birey iin yukarda saylan etkilerden herhangi birine sebep olabilir. Heterozigot Mutasyonlar: Bu tip mutasyonlar kaltsaldr; ancak sadece tek bir alel zerinde tanrlar. rnein renk krl geninde meydana gelen bir mutasyon, heterozigot mutasyonlara rnektir. Homozigot Mutasyonlar: Bu tip mutasyonlar bir karakterin iki aleli (babasal - paternal ve anasal - maternal) zerinde de tanabilir. Bu ekilde daha pek ok tanm yapmak mmkndr; ancak bu kadarnn bile mutasyonlarn ne eitli olabileceini anlamak iin yeterli olacan dnyoruz. Burada nemli olan, mutasyonlarn Evrim asndan ar bir nemi olmadn unutmamak ve mutasyonlarn en temel sonucunun, tr ii eitlilik yarattn bilmektir. Daha sonra, bu eitlilik, seilim mekanizmalarna tabi tutulur ve faydas/zarar; ortam, zaman ve birey koullarna gre ortaya kar. Sonrasnda ise trleme mekanizmalar dahilinde Evrim gerekleir. imdi biraz da bunlara rnekler verecek olursak: 1) Klsz Kpekler Kpeklerde kllar zerinde etkili FOXI3 isimli bir gen bulunur. Science dergisinin Eyll 2008 saysnda yaynlanan bir makaleye gre (bkz: kaynaklar), kromozom 17 zerinde bulunan bu gende meydana gelen 7 ekleme tipi mutasyon sonucunda eskiden kllara sahip olan kpekler kllarn dkmektedirler. FOX genlerinin memelilerde genel olarak embriyonik geliimi kontrol ettii bilinmektedir. 2) Atlardaki overo Geni Atlarda eey hcrelerinin almasndan sorumlu overo isimli bir gende meydana gelen bir kromozomal bytme (amplifikasyon) tipi mutasyon sonucunda doan taylarda sindirim sistemi bozukluklarna rastlanr ve bu mutasyon sonucunda doan tay ksa srede lr. Dolaysyla bu mutasyon, hem kaltsal mutasyonlara hem de lmcl mutasyonlara rnektir. 3) E. coli Bakterisinde Laktoz Kullanm E. coli bakterisi normal olarak laktozu paralayamaz (laktoz intolerans). Ancak Boston niversitesinden Prof. John Cairns ve ekip arkadalarnn yaptklar ve New Scientist dergisinde yaynlanan bir alma sonucu, Mu isimli bir bakteriyofaj (bakterileri enfekte eden bir virs) kullanlarak genetik materyalde bulunan beta-galactosidase geninde meydana getirilen bir mutasyon sayesinde bakterilerin laktozu sindirebilmeye baladklar ortaya kmtr. Daha sonradan farkl yntemlerle benzer deneyler tekrarlanm ve ayn sonulara ulalmtr. 4) HIV (AIDS Virs) Direnci 2001 ylnda yaplan bir aratrmann sonucuna gre, insanlarda bulunan CCR5 isimli bir gende meydana gelen 32 silinme tipi mutasyon sonucu bu gen asndan homozigot bireylerde HIV direnci, heterozigotlarda ise HIV belirtilerinin ortaya kmasnda gecikme meydana geldii ispatlanmtr. Bu, faydal mutasyonlara bir rnektir. 5) Orak Hcre Anemisi Orak hcre anemisi, oumuzun bildii zere, vcudumuzda oksijen tayan hemoglobin moleklnde meydana gelen bir nokta mutasyon sonucunda, beta-globin genindeki tek bir Adeninin Timine dnmesi sonucunda meydana gelir. Buna Tek Nkleotit okbiimlilii (Single Nucleotide Polymorphism - SNP) denir. Bu mutasyon sonucu 6. pozisyondaki Glutamik Asit isimli bir aminoasit, Valine isimli bir dierine dnr. Ancak ilgin bir ekilde, bu genetik bozuklua heterozigot olarak sahip olan Sahara Alt Blgedeki bireylerin, dii sivrisinek ile tanan stma (malaria) hastalna direnli olduklar kefedilmitir. Bu da faydal mutasyonlara rnektir. rnekler sonsuz sayda arttrlabilir. Ancak bu kadar rnek, mutasyonlarn nasl eitlilik yarattn anlamak iin yeterli olacaktr.
84
E V
A C
http://www.facebook.com/treeofevolution
85
E V
A C
86
E V
A C
87
E V
A C
Genellikle lkemizde lise eitiminde deinilen bu sralama, gerekten olduka kark bir hal alabilmektedir. Unutmamak gerekir ki Evrim, olduka kademeli ve yava bir sretir; bu sebeple canllarn snflandrlmas olduka zor olabilmekte, yeni bulunan bir tr, birden fazla snflandrma birimine aitmi gibi grnebilmektedir. Bu sebeple bilim insanlar bu snflandrmaya ara basamaklar ekleyerek, tpk evrimdeki gibi, yumuak bir gei yaratmaya almlardr. Bunun iin ise st (super) ve alt (sub) n eklerini kullanrlar. Yukarda saydmz herhangi bir snflandrma birimine bu n eklerden birini ekleyerek, daha st bir snflandrma birimini veya daha alt bir snflandrma birimini iaret edebilirsiniz. Ayrca kimi zaman, baz kaynaklarda bu birimlerin arasna st veya alt eklinde girmek yerine, dorudan baka snflandrma birimleri de dahil edilebilir. Bunlardan en sk kullanlan, familya ile cins arasnda kullanlan bir birim olan oymak/trib (tribe) denen bir birimdir. Bir dier rnek, kimi kaynak tarafndan Snf ve Takm arasnda kullanlan lejyon (legion) birimidir. Yani taksonomi, ihtiyaca gre deiebilmekte ve gelitirilebilmektedir. Bu noktada bir rnek zerinden devam etmekte fayda gryoruz. Etrafmzda olduka sk grdmz hayvanlardan birini ele alalm: Ev kedisi (Felis domesticus). Bu hayvann snflandrma bilimindeki yeri u ekildedir: Alan: karya (Eukarya) Alem: Hayvanlar (Animalia) ube/Filum: Kordallar (Chordata) Snf: Memeliler (Mammalia) Takm: Etiller (Carnivora) Aile/Familya: Kedigiller (Felidae) Cins: Kedi (Felis) Tr: Ev Kedisi (Felis domesticus)
imdi, bu snflandrmann neye gre yapldna bakalm. lk olarak, u temel ve basit kurallar unutmamak gerekir: Yukardan aaya doru birey says azalrken, bireyler aras benzerlik artar. Her bir basamak, belirli zelliklere gre dzenlenmektedir. rnein, en stten balayacak olursak, karya dediimizde, bu gruba giren btn canllarn ekirdekli hcrelere ve zar yapl organellere sahip olan karyotlar olduunu biliriz. Bu gruba, ekirdeksiz ve zarl organellere sahip olmayan hcrelerden oluan prokaryotlar girmez rnein. Daha aaya indiimizde, belirsizlik azalr, belirginlik artar. Gerekten de, bir aaya indiimizde, Hayvanlar Alemi olarak bakarsak, bu gruptaki canllarn tamam genellikle aktif olarak yer deitirebilen, heterotrof (kendi besinini retemeyen, dardan alan), ok hcreli ve bir nceki basaman da zelliini tamak zorunda olduundan, karyotik canllardr. rnein bitkiler, bakteriler, mantarlar, arkeler ve protistalar artk ilgi alanmz deildir.Yani karyotlar arasndan, spesifik bir grubu, daha bilimsel adyla spesifik bir alemi semi oluruz. Daha sonra gelen filum, halen ok geni bir canl grubunu barndryor olsa da, snflandrma bilimi gerei canllarn zellikleri daha spesifiklemitir. Gerekten de Kordallar filumuna ait bir birey mutlaka ilkel ya da ergin dnemde notokord denen srt ipliine sahip olmak zorundadr. Elbette ki, kendisinden nceki basamaklarn zellikleri de halen tanmaktadr. Artk, Kordallar filumuna girdiimizden tr, dier filumlar olan Kafadanbacakllar, Eklembacakllar gibi onlarca filumdan bahsetmediimizi belirtmi oluruz. Hayvanlar Alemi altnda 40 civar filum bulunur. rnein orada belirtilmedii halde, Kordallar filumu altnda bulunan bir alt-filum olan Omurgallardan da bahsedersek, artk sadece srt ipliine deil, bunun ilerleyen dnemde gelierek bir omurilie dnen yapya sahip canllardan bahsettiimizi ilan etmi oluruz. Daha da spesifikletirerek Memeliler snfna girdiimizde artk kulardan, srngenlerden, balklardan, vs. bahsetmediimizi belirtmi oluruz ve bu gruptaki tm hayvanlarn st bezleri vardr, kllar vardr, yavrularn belli bir sre ana karnnda tarlar, vb.
88
E V
A C
ortak zellikleri vardr. Daha da aalara indiimizde, Etiller takmndan bahsederek durumu spesifikletirir ve otul olmayan memeli hayvanlar ele aldmz belirtiriz. Kedigiller ailesine veya familyasna girdiimizde, artk kpeklerden, atlardan veya eeklerden deil de, kediler ve trevlerinden bahsedeceimizi ilan ederiz. Ve son olarak cins ve tr de, bize son derece spesifik olarak tek bir hayvan trn belirtir. Bylece olduka kapsaml bir ekilde, bir trn pek ok zelliini bilebiliriz. Bu uzun anlatmdan da anlayabileceiniz gibi, snflandrmann ok nemli bir grevi vardr: snflandrma sayesinde, bir trn adn bilmemiz bile, eer taksonomi bilgisine sahipsek, o canlya ait onlarca zellii bir anda bilebilmemizi salamaktadr. imdi, yukarda da verdiimiz rnekten anlayabileceiniz gibi, daha yumuak geiler iin st ve alt n ekleri olduka faydal olabilmektedir. rnein bir alt tr, bir trn belirli bir corafyada yaayan ve yeni bir tr olacak kadar farkllamam olan eitlerine denirken, st takm ya da sper takm, dinozorlar gibi birden fazla takm barndran ancak bir snf olamayacak kadar geni olmayan canl gruplar iin kullanlr. Bir dier nemli nokta da udur: Baz durumlarda, bu snflandrmann dna karak, baz arzulanan zellikleri vurgulamak adna orjinal snflandrmalar yaplabilir. rnein hayvanlar simetrilerine gre snflandrmak isteyen ve bunu zellikle vurgulamak isteyen biri, yukardaki standart taksonomi yerine, bu snflandrmada resmi olarak bulunmayan ift yanl simetrik (bilateria) veya nsal simetrik (radiata) gibi aslnda bu sralamadan hibirine girmeyen tanmlar yapabilir. Bunun bir dier rnei de, bitkileri snflandrrken, bu klasik snflandrma birimlerinden hibirine uygun olmayan biimde, enek saysna gre bitkileri snflandrarak tek enekli (monocot) veya ift enekli (dicot, eudicot) denebilir. Bunlar snflandrlmam (unranked) snflandrma olarak isimlendirilebilirler. Eer snflandrma birimi bu ekilde belirgin ya da standart deilse, bir ata ve o atadan gelen tm torunlar iine alan snflandrma terimine klad (clade) denir. Klad, belirli bir snflandrma birimi deildir ve her zaman grup anlamna gelecek ekilde kullanlabilir. Bu ekilde standart d isimlendirilmelerinin sebebi, dediimiz gibi, bilim insanlarnn zellikle belirli zellikleri vurgulamak istemelerinden ancak modern ve standart sistematiin buna kimi zaman izin vermemesinden kaynaklanmaktadr. Az nce saydmz gibi ok yaygn snflandrmalar artk bilim insanlar arasnda norm haline gelmitir; her ne kadar modern snflandrmaya uymasalar bile. Bunun sebebi biraz da, Taksonominin de, bilim ile paralel olarak gelimesi ve ihtiyalara cevap verecek ekilde modifiye edilmesidir. Buna, yaznn sonunda tekrar dneceiz.
rnein yukardaki resimde, ortak atay da iine alan her trl gruplandrma bir klad gsterir. Yani Tr A ve Tr Byi, ayrldklar noktadan itibaren alrsak, bu bir kladdr. Tr A, Tr B ve Tr Cyi, ortak atalaryla birlikte alrsak (tani resmin tmn) bu da bir kladdr. Ancak sadece Tr Ay alrsak, bu bir klad gstermez. Veya Tr A ve Tr Cyi birlikte ele alr; ancak ortak atalarn ele almazsak, bu da bir klad belirtmez. Trleme Yaz Dizisinde bahsettiimiz ve buradan da anlayabileceiniz gibi, Latincenin snflandrma zerindeki etkisi, genel olarak Biyoloji ve Tpta olduu gibi olduka youndur. Biz de buna uyarak, size yukarda verdiimiz n
89
E V
A C
eklerden sonra, imdi son ekleri vermek istiyoruz. nk bir Latince snflandrma ismi duyduunuzda, bunun snf m takm m olduunu anlayabilmeniz ancak bu son ekleri bilmenize bal olabilecektir. Ancak burada da bir zorluk karmza kmaktadr: Son ekler, snflara gre deiebilmektedir. Yani hayvanlar iin kullanlan son ekler ile, mantarlar veya bitkiler iin kullanlan son ekler farkl olabilmektedir. Biz burada sadece bitki ve hayvanlardan bahsedeceiz, en sk onlar kullanld iin. Gelecekte daha ayrntl konulara da girebiliriz. Bitkiler iin kullanlan son ekler, olduka st snflandrma birimlerine kadar gidebilmekte ve ubeden balamaktadr. Listeleyecek olursak: ube: -phyta Alt ube: -phytina Snf: -opsida Alt Snf: -idae Takm: -ales Alt Takm: -ineae st Familya: -acea Familya: -aceae Alt Familya: -oideae Oymak/Trib (Tribe): -eae Alt Oymak: -inae Bunlar ilk bakta zor gibi gelebilse de, ska kullanldnda son derece faydal olacak ekilde renilebilmektedir. Hemen bir rnek zerinden aklayalm: ube: Bryophyta (Yaprakl Kara Yosunlar) Snf: Takakiopsida Takm: Takakiales Familya: Takakiaceae Burada ayrntlarna girmiyoruz, ancak yukardan aaya inildike, belirli zelliklerin kstlandn ve canllarn spesifikletiini unutmaynz. Bu rnekteki snrlandrma, genellikle corafi koullara gre olmaktadr. Dediimiz gibi, uzatmamak adna buna girmeyeceiz. Hayvanlara geldiimizde ise ok daha kstl bir son ek listesi grrz: st Familya: -oidea Familya: -idae Alt Familya: -inae Oymak/Trib: -ini Alt Oymak: -ina Bunu da bir rnek zerinden aklayalm ve rnek olarak en bildiimiz hayvan tr olan insan seelim: st Familya: Hominoidea (nsans Maymunlar / nsaymunlar) Familya: Hominidae (Hominidler / Byk nsaymunlar) Alt Familya: Homininae (nsanlar, Goriller, Maymunlar ve nsanslar) Oymak/Trib: Hominini (nsanlar ve empanzeler) nsann snflandrlmas konusuna bir sonraki notumuzda ayrntsyla deineceiz. O notumuzu okuduunuzda,
90
E V
A C
snflandrmann nemini bir kere daha anlayacaksnz. Ancak bu notumuzdan alnmas gereken nemli birka nokta udur: Taksonomi, pek ok bilim insan tarafndan farkllatrlm bir bilim daldr ve bu sebeple gnmzde halen amansz tartmalar srebilmektedir. Evrim, bilimsel bir gerek olarak, son derece yava ve kademeli ileyen bir sre olduundan tr, canllarn snflandrlmas da g olabilmektedir. Unutmamak gerekir ki, bu glkler, Evrimin kantlayc bulgularn zora drmek yerine, tam tersine, Evrimin kademeli geiini gstermektedir. Yani yeni bulunan bir canlnn hangi gruba ait olduunun bilinememesi, bilimin yetersizliinden ok, trler aras geilerin genellikle przsz ve yava olmasndandr. Taksonominin grevinin abartlmamas da son derece nemlidir. Taksonomi, en nihayetinde bilim insanlar arasnda anlamay salamay hedefleyen bir dilden ibarettir ve bilimin gereklii veya bulgular zerinde hibir sz hakkna sahip deildir. Ne yazk ki Taksonomiyi renmenin ok kolay bir yolu yoktur. Tamamen pratik yaparak az alkanl edinmek ve bol bol canl snflandrp, doruluunu test etmek eklinde allmaldr. Bunu yapan bir birey, ksa bir sre ierisinde pek ok snflandrmann altndan baaryla kalkabilecektir.
91
E V
A C
92
E V
A C
Alt Snf: Douran Memeliler (Theriiformes) nfra Snf (Infraclass): Plasental Memeliler / Eteneliler (Eutheria / Placentalia) st Takm (Superorder): Kemiriciler, Tavanmslar, Sivri Sincapkgiller, Primatlar, Abal Memeliler (Euarchontoglires) Takm: Primatlar / ri Beyinli Yksek Memeliler (Primata) Alt Takm: Kuru Burunlu Maymunlar (Haplorrhini) nfra Takm (Infraorder): Maymunlar (Simiiformes / Simians: Simiyenler) Gei Takm (Parvorder): Eski Dnya Maymunlar ve nsaymunlar (Catarrhini) st Familya: nsaymunlar / nsanslar (Hominoidea / Apes) Aile/Familya: Byk nsaymunlar (Hominidae / Great Apes) Alt Familya: nsanlar, empanzeler, Goriller ve Atalar (Homininae) Oymak/Trib: nsanlar, empanzeler ve Atalar (Hominini) Alt Oymak: nsanlar ve Atalar (Hominina) Cins: nsan (Homo) Tr: Anatomik Olarak Modern nsanlar / Dnen nsanlar (Homo sapiens) Alt Tr: Modern Dnen nsan (Homo sapiens sapiens / Wise Human) Bu kapsaml snflandrma, sadece insan iin deil, tm canllar (ve hatta canszlar) iin yaplabilmektedir. Yukarda verdiimiz Taksonomi ile ilgili temel bilgileri ieren balantmzda verdiimiz birka rnekte daha ksa snflandrma vermemizin sebebi, kafa karklna engel olmakt. Ancak oradaki canllar da, bu ekilde ayrntl snflandrlabilmektedir. Yukardaki her bir basaman, aaya inildike daha da spesifik bir grup (klad) haline geldiini unutmaynz. Zaten bir gz atacak olursanz, her bir basamakta canllarn nasl snrlandn ve belirginletiini grebilirsiniz. Yerden kazanmak adna, yukardaki basamaklarn Takmdan stn izah etmeyeceiz. Ancak ilerde, gerekli grrsek bunlarla ilgili aklamalar yapacamz yazlar yaynlayabiliriz. Grebileceiniz gibi, kavramlarn Trke karlklarnn olmamas veya en azndan tek kelimelik, basit karlklarnn olmamas sknt yaratabilmektedir. Bu sebeple, biz de Latince kavramlar zerinden gideceiz. Dolaysyla, yukardaki parantezler ierisindeki Latinceleri gzden geirmenizde fayda gryoruz. Yol haritamza bakacak olursak:
Dediimiz gibi, biz bunlar Takmdan itibaren ele alacaz. yleyse balayalm: Primatlar, insann en yakn akrabalarn iine alan, en geni gruptur. Primat, kelime anlam olarak Latinceden gelir
93
E V
A C
ve birincil, birinci kademe gibi anlamlar tar. Primatlar ierisinde n Maymunlar (Prosimians, Prosimiyenler: lemurlar, lorisler, galagolar, ayaylar ve tarsiyerler) ve Maymunlar (Simians: Eski Dnya Maymunlar ve nsaymunlar) bulunur. Primatlar bunun haricinde, Nemli Burunlu Maymunlar (Strepsirrhini) ve Kuru Burunlu Maymunlar (Haplorrhini) eklinde iki byk Alt Takma da ayrlabilirler. Nemli Burunlu Maymunlar (Strepsirrhini): erisinde 32 tr cce lemur ve fare lemuru, 1 tr ayay, 22 tr lemuru, 26 tr sportif lemuru, 19 tr ynl lemuru, 9 tr loris, potos ve trevlerini, 19 tr ise galagoyu barndran gruptur. Temel olarak tarsiyerler hari byn n Maymunlara Nemli Burunlu Maymunlar denir. - n Maymunlar (prosimiyenler); sadece Madagaskar Adasnda ve Gney Dou Asyada bulunurlar. Bir grubu, Afrikada da yaamaktadr. Lemurlar, lorisler, galagolar, ayaylar ve tarsiyerler bu gruba girerler. Yukarda akladmz Nemli Burunlu Maymunlara, tersiyerleri eklediimizde elde ettiimiz grup n Maymunlardr.
94
E V
A C
Kuru Burunlu Maymunlar (Haplorhini): Temel olarak tarsiyerleri, maymunlar (simiyenler) ve insaymunlar (apes) barndran gruptur. erisinde barnan trler ve miktarlarna aada deineceiz. -Tarsiyerler (Tarsiidae): erisinde 9 tr tarsiyeri barndran familyadr. Tm bireyleri Gney Dou Asyada bulunur. Devasa gzlere sahiptirler; hatta gzlerinin her biri, beyinleriyle ayn byklktedir. simlerini uzun tarsus kemiklerinden alrlar. Gececil (nokturnal) hayvanlardr.
Maymunlar (simiyenler); Yeni Dnya Maymunlarn, Eski Dnya Maymunlarn ve nsaymunlar kapsar. Maymunlar, genel olarak n Maymunlardan daha iridirler. Yeni Dnya Maymunlar (Platyrrhini ailesi gei takm veya Arthropoidea infra takm); marmosetlerin ve tamarinlerin 42 trn, kapuinler ve sincap maymunlarnn 17 trn, bayku maymunlarnn 10 trn, titiler, sakisler ve ukarislerin 42 trn ve rmcek maymunlarnn 28 trn barndrr. Bu maymunlara Yeni Dnya Maymunu denmesinin sebebi, Gney Amerikada kefedilmi ve yayor olmalardr. Temel olarak ortalama byklktedirler. Bilimsel isimlerini veren Platyrrhini, bask burun demektir. Yeni Dnya Maymunlarn ayrt etmenin en kolay yolu, burunlarnn bask olup olmadna bakmaktr. Burun delikleri, iki yana dnk gibidir. Yeni Dnya Maymunlarnn bir dier ayrt edici zellikleri, kavrayc kuyruk yapsna sahip olmalardr. Yeni Dnya Maymunlar, 3 renkli (trikromatik) gre sahip deildirler. Yeni Dnya Maymunlarn, di yaplarna bakarak da ayrt edebiliriz. Bu tip maymunlarn 12 adet premolar dii (kesici ile ineyici diler arasndaki gei dileri) bulunur. Bu maymunlarn 40 milyon yl nce insana gidecek Evrim Aac kolundan ayrld dnlmektedir.
95
E V
A C
Eski Dnya Maymunlar (Cercopithecidae ailesi veya Catarrhini gei takm) (babunlar ve makaklar); 135 tr maymunu kapsamaktadr. ok geni bir alanda yaarlar ve temel olarak Afrika ve Asyada bulunurlar. Bunlar, genellikle irilik asndan ortalama bir bykle sahiptirler. Kimi aalar zerinde yaarken (arboreal), tamamen karada yaayan (terrestial) trler de bulunmaktadr. Aalar zerinde yaayan trlerin ba parmaklar, aalara asl kalmaya elverili bir biimde evrimlemitir. Eski Dnya Maymunlarnn burunlar bask deildir ve dardr. Ayrca Yeni Dnya Maymunlarndan farkl olarak kavrayc bir kuyrua deil, ksa ve gsz bir kuyrua sahiptirler. Bu tip maymunlarda 3 renkli (trikromatik) gr bulunmaktadr. Eski Dnya Maymunlarnn 8 adet premolar dii bulunmaktadr. Eski Dnya Maymunlarnn ou hem etil hem otuldur (omnivor) ancak genel olarak yeillik ile beslenmeyi tercih ederler. Aralarnda vejetaryen olaran trler de bulunur.
nsaymunlar (Apes / Hominoidea); 135 tr gibonu barndran Gibongiller (Hylobatidae: kk insans maymunlar veya dk insaymunlar) familyasn ve 4 tr yksek maymunu barndran nsangiller (Hominidae: byk insans maymunlar) familyasn kapsar. Bu nsangiller ise empanzeleri, gorilleri, insanlar ve orangutanlar barndrmaktadr. Goriller ve insanlar hari tm gerek insaymunlar aalara trmanmakta ustadrlar. Hemen hemen hepsi hem etil hem otuldur (omnivor). nsan tr Dnyann her yerine yaylm olsa da, geri kalan nsaymunlarn ou Afrika ve Asyada yaamaktadr. nsanlar dndaki insaymunlarn ou yok olma tehlikesi altndadrlar veya seyrek bulunurlar. Okumann zorlamamas adna, burada alt balklara bir son vererek yeni bir dallanmaya balamak istiyoruz. Ancak ncesinde, baz toparlayc aklamalar yapmakta fayda gryoruz: Buraya kadar anlam olabileceiniz gibi, hayvanla-
96
E V
A C
rn snflandrlmas olduka kark ve zorlu bir itir. Gerekten Biyoloji konusunda uzman olmak gerekmektedir ve her biyologun da ustalkla altndan kalkabilecei bir i deildir. Tek bir trn filogenetik snflandrlmasn incelemek bile ok uzun yllar alabilmektedir. Bu sebepledir ki, birileri (binlerce bilim insan) btn mrlerini tek bir tr ve ailesini anlamaya harcarken, 3-5 cahil veya bilgisiz insann srf para kaynaklarn kullanarak televizyon, gazete ve dier yayn organlar araclyla, gvenilmez ve ahsi inanlarnn kendilerine verdii szde yetkilere dayanarak, bu narin emei hie sayarak bilime saldrmalar; sadece bilim dmanlndan deil, emek hrszl, korkaklk, engelik ve adilikten de kaynaklanmaktadr. Bu sebepledir ki Evrim Aac katiyetle bilim-d kaynaklara itibar etmez, edenlerin de bu maniplasyona alet olmasna izin vermez. Bu nemli grdmz aklamayla birlikte, bilime dnecek olursak: Burada ilk gzmze arpan nokta u olmaldr: nsanlar, maymunlardan gelmezler! nsanlar, zaten maymundurlar! Bunu defalarca sylemi olsak da, yukardaki taksonomi, bunu aka ortaya koymaktadr. Yine de, yukarda kaln harflerle yazdmz yaznn maniple edilip yanl anlalabileceini dnerek izah edelim: nsanlar, maymunlar (simiyenler) infra takmnn bir st familyasdr. Yani insanlar, bilimsel olarak zaten maymundurlar. Evrimsel Biyoloji asndan ve dolaysyla yine bilimsel olarak ise, insan dediimiz tr, maymun dediimiz infra takmdan gelemezler ve evrimleemezler. nk bu infra takmn gnmzdeki yeleri zaten modern hayvanlardr ve bir modern hayvann atas, ada bir dier modern hayvan olamaz! Bu sebepledir ki, insanlar ile dier maymunlarn ortak atas, bir dier maymun olamaz. Bu canlya maymunsu gibi yeni bir isim vermemiz gerekmektedir. Bu ortak ata, bundan yaklak 47 milyon yl nce Eosen Dneminde yaam olan Darwinius masillae isimli (popler ad: Ida) bir trdr. Bu tr, n Maymunlar (Prosimiyenler) ile Maymunlar (Simiyenler) aras gei trdr ya da kayp halkadr ve yapbozu muhteem bir ekilde tamamlar. imdi, vakit kaybetmeden daha alt ksmlara da inebiliriz: nsaymunlar (Hominoidea): Zaten genel hatlaryla yukarda akladmz bu grup bir st familyadr. Dediimiz gibi 135 tr Gibongili ve 4 tr yksek maymunu barndrr. imdi bunlar inceleyelim: Gibongiller (Hylobatidae): Bunlara, ayn zamanda dk insaymunlar ya da kk insans maymunlar da denmektedir. Kromozom saylarna gre 4 cinse ayrlrlar: Hilobatlar (Hylobates), Hulok Gibonlar (Hoolocks), Sar Yanakl ebekler (Nomascus) ve Siyamang (Symphalangus). Gibonlar genellikle tropikal veya alt tropikal iklimde yaarlar ve dolaysyla Hindistan ve Endonezyadaki yamur ormanlarnda, Kuzey ve Gney inde, zellikle de Sumatra, Borneo ve Javada yaarlar. Kendilerine dk insaymunlar denmesinin sebebi, yksek insaymunlara gre kk olmalarndan, daha az cinsel ift-biimli (sexual dimorphism) olmalarndan, yuvalarnn olmamasndan ve baz anatomik farkllklardan kaynaklanmaktadr. Gibonlar, gerek bir hareket ustasdrlar ve ok hzl bir ekilde aatan aaca ilerleyebilirler. Bunu, yerden 15 metre ykseklikte, saatte 56 kilometre hzla yapabilirler. Ayrca 8 metreye kadar srayabilirler. stelik gerekirse, yerde iki ayaklar zerinde yryebilirler (bipedalism). Ak ara farkla, uamayan memeliler arasndaki en hzl hayvandrlar. Aralarndan en irisi Siyamangdr. Gibonlarn en nemli zellii, bilek eklemlerinin yuval topuzlu eklem (ball in socket) eklinde olmasndan dolay bileklerini iki ynde de hareket ettirebilmeleridir. Gibonlar, son derece sosyal hayvanlardr ve alanlarna ok ciddi bir biimde baldrlar. Alanlar ihlal edildiinde, vahi bir biimde saldrabilir veya lklarla saldrgan uzaklatrabilirler. Sesleri, 1 kilometre uzaktan bile duyulabilmektedir. Ses kar-
97
E V
A C
ma konusunda uzman bir hayvan olan Gibonlar iin, iftleme srasnda da kart cinslerin yaptklar detler nem arz etmektedir. iftleme srasnda genellikle erkekler ark syleyerek diileri etkilerler; ancak kimi zaman, beraber syleyerek gibonlara gre en uyumlularn seildii de grlmektedir. Gibonlar, insaymun soyaacnda d grup (outgroup) olarak yer alrlar. Bu, ortak atadan ayrlan ilk aile olmalarndan kaynaklanmaktadr. Gibonlar, dier maymunlardan yaklak 15-20 milyon yl nce ayrlmlardr.
Yksek nsaymunlar (Hominidae): Bu aile 4 cinsi tar: empanzeler, goriller, insanlar ve orangutanlar. Ortak atalar bundan 14 milyon yl kadar nce yaamtr ve orangutanlarla geri kalan aileler, bu trden evrimlemitir. Henz bu tre ait fosil kayd bulunmamaktadr; ancak almalar srdrlmektedir. Hominidae ailesinin kendi ierisindeki ilikileri, bilimin ilerlemesiyle birlikte birka defa deitirilmitir. Temelde ok kkl deiimler olmasa bile, cinslerin birbirleriyle olan akrabalklar gzden geirilmitir. Gnmzde, btn yksek insaymunlara hominid denmektedir. Bu noktada, konuyla ilgili baz terimleri vermekte fayda gryoruz: Hominoid kelimesi, insaymun kelimesi ile ayn anlamda kullanlmaktadr. Ksaca, Hominoidea st familyasnn tamamna iaret eder. Hominine kelimesi, Homininae alt familyas demektir; yani goriller, empanzeler ve insanlardan bahsederken kullanlmaktadr. Hominin kelimesi Hominini oyma iin kullanlr ve bonobolar, empanzeler ve insanlar kasteder. Hominan kelimesi Hominina alt oymana iaret eder ve sadece insanslar kapsar. Human (ngilizce) kelimesi ise Homo cinsine ait bir birey iin kullanlr. Hominidae, byk ve kuyruksuz maymunlardan olumaktadr. En k, 30-40 kg. arlndaki Bonobo maymunlardr. En bykleri ise erkekleri 140-180 kg. arlna ulaabilen gorillerdir. Zaten genelde hominidlerin erkekleri diilerinden daha iri olmaya meyillidir. Pek ou, yar-zorunlu drt ayakllardr (predominant quadraped); gerektii zaman (alet yaparken, yiyecek toplarken, vs.) iki ayak zerinde yryebilseler de ounlukla ellerini de yrmek iin kullanrlar. ou hem etil hem otuldur (omnivor) ancak insanlar hari ou daha ok meyve yemeyi tercih eder. Yiyecek miktar az olduunda, bambu yapraklar ve gvdelerini de yiyebilirler. nsanlar, Neolitik Devriminden beri (avc-toplayc dzenden tarmsal dzene gei) tahl ve niastal besinleri ve zellikle de eti tercih etmektedirler. Beslenmedeki bu nemli
98
E V
A C
deiim, zekann evriminde ok nemli role sahiptir. Hominidlerin dileri temel olarak Eski Dnya Maymunlarna benzerken, insanlarn dileri ve eneleri dier insaymunlara gre olduka daha kktr. Bunun sebebi de, atalarmzn ve bizim bir milyon yl kadar bir sredir piirilmi et yememizdir. nsaymunlarn ounda gebelik 8-9 ay aras srmektedir. Goriller ve empanzeler, 5-10 kiilik aileler halinde yaarlar. Kimi zaman bu saylar artabilmektedir. Bu hayvanlarda erkek egemen bir dzen hakimdir. Ancak diiler, besin stoklar azald zaman farkl ynlere giderek besin arayabilirler ve erkekler onlar kontrol edemez hale gelirler. Diiler, bu araylar srasnda baka erkeklerle iftleebilirler. Bylece gen ak meydana gelmi olur. Gorillerde, empanzelere gre daha fazla cinsel ift-biimlilik bulunmaktadr (sexual dimorphism). Ayrca tm Yksek nsaymunlarda gelimi zeka ve ses karma becerisi bulunmaktadr. Bu konulardaki aratrmalar halen srdrlmekle birlikte nemli bir rnek olarak Kanzi isimli bir bonobo maymunu, insan dilini %93lk bir baaryla anlamakta, kelimeleri ve cmleleri analiz edip alglayabilmektedir. Bunlara, baka bir yazmzda tekrar deinebiliriz. Hominidae de kendi ierisinde ikiye ayrlr: Homininae (nsanlar, Goriller ve empanzeler) ve Ponginae (Orangutanlar). Bundan sonraki alt balklardan da, yine okuma kolayl asndan bu ekilde maddeler halinde deil ama tek tek bahsetmek istiyoruz. Bylece ok daha gl bir alglama dzeyine ulaabileceinize inanyoruz. Ponginae (Orangutanlar): Bu alt aile, Hominidae ailesi ierisinde ayrlan ilk gruptur. 7 farkl cinsi barndrmakla birlikte, ne yazk ki bunlarn 6 tanesinin soyu tkenmitir. Geriye kalan tek cins, Pongo cinsidir ve orangutan anlamna gelmektedir. Geriye kalan Gigantopithecus, Sivapithecus, Lufengpithecus, Ankarapithecus, Ouranopithecus ve Griphopithecus cinslerinin soyu tkenmitir. Bunlardan bizim amzdan ilgin olan, Ankarapithecus isimli cinstir. Bu cins, Ge Miyosen Dnemde (bundan 5 ila 10 milyon yl nce) yaam olan, 25 kilogram arlndaki bir trdr ve 1950lerde Ankarada kefedilmitir.
Orangutanlardan geriye kalan son cins olan Pongoya bakacak olursak: Bu cins, Asyada (sadece Endonezya ve Malezyada) aalar zerinde (arboreal) olarak yaamaktadr. Dier insaymunlara gre daha uzun kollara sahiptirler. En zeki insaymun cinsleri arasnda yer alrlar ve dallar kullanarak kendilerine yatak, atal, silah, vb. aletler retebilmektedirler. Genellikle kzl-kahverengi renktediler. Orangutan kelimesi, Malezya dilinde orman insan anlamna gelmektedir. Gnmzde bu cinse ait iki tr yaamaktadr: Pongo pygmaeus (Borneo Orangutan) ve Pongo abelii (Sumatra Orangutan).
99
E V
A C
Orangutanlar, genel olarak 1.2-1.5 metre boyunda, 30-80 kilogram arasndadr. Orangutanlarn elleri, insanlarn ellerine olduka benzemektedir ve parmak yaplar benzerdir. Ancak ayaklarnda, insanlardan farkl olarak, hareketli bir baparmaa sahiptirler, bu sayede aalar zerinde avantaj salayabilirler. Tek bir poplasyon hari, orangutanlar yzemezler. nsaymunlar arasnda en ok aalar zerinde kalan alt familyadr ve hemen hemen tm zamanlar aalarda geer. Gnn ounu beslenerek ve avlanarak geirirler. Diyetlerinin %65-90 aras meyvelerden oluur. Genellikle yalnz balarna yaarlar; ancak anne ile yavru arasnda sk balar gzlenebilir. Poplasyonlar genelde sabit ve deiken bireylerden oluabilir; kimi srekli ayn poplasyonda kalrken, kimi poplasyondan poplasyona yer deitirebilir. Bu sebeple bilim insanlar onlar yalnz ama sosyal hayvanlar olarak tanmlarlar.
Orangutanlar kendilerine alet yaparak bcekleri yuvalarnda avlayabilirler. Bu konuda onlarca aratrma yaplmtr ve her biri, orangutan zekas denen kavram ortaya koymaktadr. Hatta kimi orangutanlar, yapraklara ekil vererek onlar hoparlr eklinde kullanabilmekte ve bu sayede seslerini daha uzaklara duyurabilmektedirler. Benzer ekilde yaptklar aletlerle, dmanlarna gz da verebilecek kadar ok ses karabilirler. Homininae (nsanlar, Goriller ve empanzeler): Bu alt aile, temel olarak Hominini (nsanlar ve empanzeler) oyma ile Gorillini (Goriller) cinsini barndrr. imdi burada, bizden 7 milyon yl nce ayrlan gorilleri grelim: Gorillini (Goriller): Goriller, Orta Afrikada yaayan gl yapl insaymunlardr. 2 tre ve 4-5 alt tre ayrlrlar: Gorilla gorilla ve Gorilla beringei. Gorillerin genleri, insanlardan sadece ortalama %1.6lk bir ksmla farkldr. Goriller, genel olarak el parmaklarn
100
E V
A C
boum yaparak ve onlardan destek alarak, drt ayak zerinde yrrler. Ksa mesafelerde iki ayak zerinde yrdkleri de tespit edilmitir. Genelde erkekler, 1.70 metre civarndadrlar ve 140-200 kg. arasnda olabilirler. Diilerse, genelde erkeklerin yars kadardrlar. Renkleri deiebilse de, ounlukla koyu renklerde veya siyahtrlar. Hemen hemen btn gorillerin kan grubu ayndr ve B tipidir. nsanlar gibi kendilerie has parmak izleri vardr.
Goriller, gruplar halinde yaarlar. Her grubun erkek bir lideri bulunur ve tm kararlar o alr, anlamazlklar zer, ekibi ynlendirir ve korur. Diiler, erkeklere baml olarak yaarlar. Erkekler ve diiler arasnda genelde sert bir iliki vardr; ancak erkekler ok nadir vakalar hari asla diileri yaralamazlar. Gorillerin kimi gruplarnda birden fazla erkek lider bulunabilir. Hatta kimi grupta sadece erkekler vardr. Gorillerde, sadece bonobolar ve insanlara zg olduu dnlen yzyze cinsel birleme grlmtr. Genelde hamilelik 8.5 ay kadar srer. Ylda 1 defa iftleirler. Gorillerde, diiler erkekleri cinsel birleme iin etkilemeye alrlar ve dikkatlerini ekmek iin sesler karr, tepinir ve vururlar. Gorillerde de gelimi bir ses yaps vardr. Her bir durum iin ayr ses karrlar ve bu sesleri ayrt etmek kolaydr. Bilim insanlar , 25 farkl ses tipi tanmlayabilmilerdir. Gorillerde zeka da olduka gelimitir. Koko isimli bir goril, Amerikan aret Diline ait 1000den fazla iareti anlayp bu dilde cevap verebilmektedir. Ayn zamanda 2000 civar ngilizce kelimeyi tanmaktadr. Ayrca goriller, insan hari dier insaymunlardan farkl olarak glerler ve ac ekerler. ok gl duygusal balara sahip olabilirler ve ailelerine baldrlar. ok nemli ve ilgin bir ekilde, gemi ve gelecek ayrmnn (zamann) farkndadrlar. Hatta baz gorillerin dini inanlar olduu dnlmektedir. Goriller de olduka gelimi bir ekilde alet yapp kullanabilmektedirler. Baz goriller, talar keskinletirerek sert kabuklu meyvelerin kabuklarn krmay kefetmilredir; bu da insanlarn ilk zamanlardaki yaptklar aletlerin evrimine benzemektedir.
101
E V
A C
Hominini (nsanlar ve empanzeler): Hominini oyma, goriller ayrldktan sonra geriye kalan nsanlar (Homo) cinsi ile Pan (empanzeler ve Bonobolar) cinsini barndrmaktadr. Hominina alt oyma insanlara giden kolu oluturmutur. Pan cinsi, insanlardan, bundan 6 milyon yl nce ayrlmtr. imdi, bu ayrmdaki Pan cinsini grelim: Pan (empanzeler ve Bonobolar): Bu cins, Kongo Nehrinin iki yakasnda yaayan, corafi olarak izole olmu iki ayr tr barndrmaktadr: Pan troglodytes (empanze) ve Pan paniscus (Bonobo). Bu iki tr, birbirinden yaklak 1 milyon yl nce, corafi izolasyon sonucu meydana gelen trleme sonunda ayrlmtr. Bu iki tr, insana en yakn olan hayvanlardr. Trler arasnda %94-99 aras benzerlik bulunmaktadr. lgin bir ekil-
de uzun bir sre empanzelere ait fosilleri bulmak mmkn olmamtr. 2005 ylndan itibaren ise empanze fosilleri bulunmaya balamtr ve Dnyann farkl yerlerinden fosil bulgularna ulalabilmitir. Kenyada bulunan fosiller sayesinde, 1.5 milyon yl kadar nce, Orta Pliyosen Dneminde Pan cinsi ile insanlarn birlikte yaadn biliyoruz. empanzeler, yaklak 1.7 metre boyundadrlar ve 70 kilograma kadar arla sahip olabilirler. Diileri biraz daha kk olabilmektedir. empanzelerin de kollar bacaklarndan uzundur. Bonobolarn daha ksa kollar ve daha uzun bacaklar vardr. Karada, empanzeler gorillerle ayn ekilde yrrler. empanzelerin ayak yaps, iki ayak zerinde yrmeye -insanlar hari- en uygun olan insaymundur. Bonobolar ise, bu konuda empanzelerden bile iyidir ve ou zaman iki ayak zerinde yrrler. empanzeler de kuyruksuzdur ve genellikle koyu renktedirler. Yzleri, elleri ve ayaklar klszdr. Derileri pembeden koyu renklere kadar deiebilmektedir. Bonobolar ile empanzeler arasndaki farklar henz ar olmamakla birlikte (trleme meydana gelmi olsa da raksama tamamlanmamtr) iki tr ayrt etmek kolaydr. zellikle cinsel ve davransal olarak ok temel farklara sahiptirler. empanzeler birincil erkein (alpha male) liderlik ettii ikincil erkeklerden (beta males) oluan bir ekiple avlanrlar ve omnivordurlar. Ayrca empanzeler olduka saldrgan bir yapda olabilirler. Bonobolar ise daha ok meyvelerle beslenirler ve cinsiyetler aras eitliki, saldrgan olmayan ve ana yapdadrlar. Bonobolar ok sk cinsel ilikiye girerler ve ecinsellik bonobolarda olduka yaygndr. Bonobolar, poplasyon ii sorunlarn cinsel iliki araclyla zerler. ki tr de olduka baarl bir ekilde alet retebilirler; ancak tercihleri farkl olabilmektedir. empanzeler, yiyecek toplamak ve duygularn ifade etmek iin aletler retirler. Sembollerle iletiimi renebilir, birbirlerine retebilir ve kullanabilirler. nsanlarn dilini anlayabilir ve tepki verebilirler. stelik ok nemli bir ekilde,
102
E V
A C
gelecek hakknda planlar yapabilirler. empanzeler, yaptklar aletlerle termitleri yuvalarnda avlarlar. empanzelerin son 4.300 yldr alet kullanabildii bilinmektedir. Bu da, empanze beyninin de evrimletiini gstermektedir. Baz empanzeler, mzraklar yapp frlatabilirler. Bu ekilde Galagolar (Nemli Burunlu Maymunlardan) avlarlar. empanzelerde gl bir empati yetisi bulunur. efkat, en gelimi duygulardan biridir. lgin bir ekilde, efkat
konusunda bencildirler ve sadece kendi gruplarndaki bireylere efkat duyarlar, baka gruptakileri nemsemezler. Kimi durumda, erkek empanzelerin terk edilmi yavru empanzeleri korumalar altna aldklar gzlenmitir. empanzelerin gelimi duygular arasnda akn bulunduu da dnlmektedir. Ayrca bu tr, gn batm gibi estetik kavramlara da tepki vermektedirler. lgin bir ekilde yamur dans yapan empanze gruplar gzlenmitir. Ayrca empanzeler, etraftaki cisimleri kullanarak kendi aralarnda oyunlar retip oynayabilirler ve bunu, oyunu bilmeyenlere retebilirler. empanzeler, kelimeleri kullanmadan, zellemi seslerle iletiim kurabilirler. Ayrca ok gl bir ekilde jest ve mi-
miklerini de kullanrlar. Evolve dergisinde kan bir aratrma sonucuna gre, empanzeler iletiim kurarken, insanlarda da szl iletiiminden sorumlu olan Broca Blgesinin bulunduu beynin ortas aktif olur. Washoe isimli bir empanze, Amerikan aret Dilindeki 800 simgeyi renmi ve aratrclarn mdahalesi olmadan dier empanzelere retebilmitir. Ayrca empanzeler 1den 9a kadar olan saylar ve aralarndaki ilikileri renip, yllarca unutmadan kullanabilmektedirler. Ayrca baz aratrmalar, empanzelerde fotorafik hafza olduunu ortaya karmtr. empanzeler, grdkleri bir eyi unutmazlar ve yllarca hatrlayabilirler. empanzeler kahkaha atabilmektedirler ve aynada kendilerini ve fotoraflarda tandklarn ayrt edebilirler. stelik
103
E V
A C
gdklanmaya insanlarda olduu gibi glerek tepki gstermektedirler. Bonobolar da bunu yaparlar ve Bonobolarn gl, insanlarnkine ok daha yakndr. Homo (nsan): empanzeler ve bonobolarn ortak atasyla olan ortak atasndan 6 milyon yl nce ayrlan insan kolu,
gnmze kadar gelmektedir. Homo cinsine, bundan 2.5 milyon yldan daha ncesinde rastlanmamaktadr. 6 milyon yl aras ile 2.5 milyon yl arasnda aadaki balantmzda grebileceiniz cinsler grlmektedir. Homo cinsine ait ilk trn Homo habilis olduu dnlmektedir. Bu konuyla ilgili olduka ayrntl bir yazmz olduu iin, daha fazla bu yazy uzatmayarak, oraya balant vermek
istiyoruz: nsann Evrimi zerine... https://www.facebook.com/note.php?note_id=168454029879347 Grebileceiniz gibi, her canlnn akrabalaryla olduka karmak ve bir o kadar da muhteem bir ilikisi vardr. Evrimsel Biyoloji, sadece tek bir adan deil, yzlerce ve hatta binlerce adan olaya bakarak, bir dedektif edasyla canllar arasndaki tm ilikileri ortaya karr ve Taksonomiyi kullanarak bu balar gsteren emalar hazrlar, snflandrmalar yapar. Bu bilgiler, molekler biyoloji, antropoloji, arkeoloji, karlatrmal anatomi gibi dier bilim dallarnca kontrol edilir ve desteklenir. Bu sebeple, Evrimsel Biyoloji ok gl bir bilim aracdr ve bizlere kim olduumuzu syleyebilecek apak tek bilgi trdr.
104
E V
A C
French
Han-Chinese
Papuan
Yoruda
San
105
E V
A C
3: Bakteriler
Bildiiniz zere yaz dizimizin ilk yazsnda Snflandrma Bilimi (Taksonomi) ile ilgili ayrntl bilgiler verdik; ikinci yazda ise insan zerinden ok ayrntl bir analiz yaparak Taksonomiyle ilgili temel olarak bilinmesi gereken kavramlarn tmn akladk. Ne yazk ki Taksonomi sonsuz bir bilim dal, nk canl says kadar bilgi var ortada ve hepsini bilmek mmkn deil. Bizse size olabildiince fazla bilgi verebilmeyi hedefliyoruz. lk yazmzda da akladmz gibi, bu yazdan itibaren genelden zele doru canl gruplarn tantacaz. Bunun iin en d emberden, Alandan balayacaz. Alan tabirinin ngilizce karln Domaindir. Baz dier kaynaklar superregnum, superkingdom veya empire kelimelerini de kullanr; ancak biz geleneksel olan domain tabirini tercih edeceiz. Alan, ok genel anlamyla, en geni taksonomi birimidir ve en ok canly bu seviye kapsar. Elbette baz daha st seviyeler tanmlanabilir; ancak bunlar kullanszlklarndan tr pek tercih edilmezler. Alan, hepimizin pek iyi bildii Krallklar (Kingdom) ve Krallk ile Alan arasndaki gei birimlerini kapsayan taksonomi birimidir. Gnmzdeki modern snflandrma sisteminde kullanlan 3 temel Alan vardr: Bakteriler (veya bakteriler), Arkeler ve karyotlar (karya). Yukarda bahsettiimiz daha genel snflandrma birimlerinden birine rnek verecek olursak: Bakteriler ve Arkelerin toplamna Prokarya (prokaryotlar) denmektedir; ve Alan st snflandrma birimlerinden bizim iin en nemli olacak olan budur. nk Bakteriler ve Arkeler, temel olarak pek ok adan benzerdirler; ancak yle ciddi farklar vardr ki, ayn Alan gibi dnmek lgnlk olurdu. Bu noktada aklnzda hep bulundurmanz gereken kilit nokta udur: Karmak yapdaki ok hcrelilerin tamam ve ok daha fazlas (daha sonra deineceiz) karyotiktir ve dolaysyla karya Alannda bulunurlar. Bakteriler ve Arkeler (eski isimleriyle ve ok da doru olmayan bir biimde Arkebakteriler) ise prokaryotiktir ve Prokarya Alannda yer alrlar. karyadan bir rnek olarak kendinizi dnebilirsiniz. Bylece kyaslamalar anlamanz daha kolay olacaktr. Prokaryotlarn temel zellikleri yledir: Hcre ii iskelet (cytoskeleton) bulunmaz. Bu sebeple mitoz ile blnemezler. Prokaryann blnme biimine amitoz blnme (binary fission) denir. Bu ilem, mitoz ve mayoza gre son derece basittir: Temel olarak nce DNA elenir, sonra yaklak olarak hem sitoplazma, hem de genetik materyal iki yavru hcreye srasyla ve hemen hemen ayn anda paylalr. Mitozdaki fazlarn hibiri grlmez.
106
E V
A C
Prokaryotlarn genetik materyalinin ierii olmasa bile yaps, karyotkarnkinden olduka farkldr. karyotlarda mehur ift sarmal yapl DNA bulunurken, prokaryotlarda plazmid DNA denen halkasal DNA yaps grlr. Prokaryotlarda zarla sarl hibir organel yoktur. Yani karyotlarda bulunan mitokondri, Golgi cisimcii ve benzeri organeller bulunmaz. Bunun yerine ou tepkime sitoplazma (hcrenin ierisindeki sv) ierisinde gerekleir ve rnleri bu sv ierisinde kalr, kullanlr. Plazmid DNA da bu svnn ierisinde, genellikle hcrenin orta blgesinde bulunur ancak karyotlardaki olduunun aksine, prokaryotlarda DNA ekirdek zar denen zar ile sarlp korunmaz. DNA, sitoplazma iinde zgrdr (ve bir o kadar da, greceli olarak korunmaszdr). Genetik aratrmalar, Bakteriler, Arkeler ve karyotlar arasndaki Evrimsel balar gstermektedir. , ilkel canldan farkllaarak evrimlemilerdir ve bu Alanlarda bulunan her bir canl, Dnya zerindeki dier tm canllarla belli miktarda geni ortak olarak paylarlar. Bu da tm canllarn tek bir ortak atadan evrimletiini bize gstermektedir. Bu Alan arasndaki genetik ba, Miami niversitesinin internet sayfasndan aldmz u grsel gayet gzel anlatacaktr:
Grselde de grebileceiniz gibi, bu Alan tek bir ortak atadan evrimlemilerdir. Evrim Aacn incelersek, Bakteriler ortak atann belirli bir grubundan ayrlan ilk Alan (veya canl grubu) olmutur. Daha sonra, geriye kalan canllar da kendi evrimsel yollarna devam etmiler ve bir noktada tekrar ikiye ayrlmlardr. Bunlardan bir kol, Bakterilere olduka benzemesine ramen karyotlara daha yakn olduklar genetik aratrmalarca ispatlanm olan Arkeler, dieri ise gnmz gelimi (bu bir metafordur ve hibir canl dierinden stn deildir) canllarna giden kolu meydana getimitir. Bunlar balayan ve bilim dnyasnda koaservatlar olarak bilinen ilkel canl formlar ve ilk hcreler de Evrensel Ortak Ata (Universal Common Ancestor) dediimiz canllardr (daha dorusu cansz - canl geiidir). Bu ortak atann 3.8 milyar yl nce yaad ve 2-3 milyar yl ncesine kadar varln srdrd bilinmektedir. Tabii gnmzdeki tm canllarn, o canl poplasyonlarnn torunlar olduunu unutmamak gerekir. Buradan da grlebilecei gibi, zellikle bakteriler, ok uzun bir zamandr Dnyada var olan bir canl grubudur. Bakteriler, Arkeler ve karyotlarn hibiri ilkel deildir ve her biri milyarlarca (bin milyonlarca) yllk doal seilim, mutasyon, genetik srklenme, vb. mekanizmalarn rndr. imdi, bakterileri incelemeye devam edelim. Bakterilerde temel olarak 3 ana ekil/tip grmekteyiz: kresel bakteriler (Latince: coccus, Trke: kok), ubuk bakteriler (Latince: bacillus, Trke: basil) ve heliks bakteriler. simlerinden de anlalabilecei gibi kok bakterileri kresel bir ekle sahiptir, basiller ubuk eklindedir ve heliks bakteriler tpk bir vida gibi heliks eklindedir. Basiller ve heliksler tek tek bulunabilecekleri gibi u uca eklenerek uzun zincirler de oluturabilirler.
107
E V
A C
Peki bakterilerin baarsnn kayna nedir? Aslnda bu baary bakteriler, arkelerle birlikte paylarlar. Dediimiz gibi temel olarak bu iki alan birbirine olduka benzerler ve pek ok zellii paylarlar. Ancak arkelerin, karyotlara daha yakn olduklar unutulmamaldr. Prokaryotlarn says, sadece okyanuslarda 30 oktilyon (30 arp 10 zeri 27, yani 30un yanna 27 tane daha sfr) tane civarlarnda olduu hesaplanmaktadr. Bu, grnr Evrendeki yldzlarn saysndan 100 milyon kat daha fazladr. Bu baarlarnn arkasnda bir sebep aramak gerekir. Bunun birinci sebebi, prokaryotlarn yksek blnme hz olarak verilebilir. Amitoz Blnme sayesinde ok seri olarak blnebilirler ve o kadar ok yavru hcre olutururlar ki, yok olmalar imkansz bir hal almtr. stelik bu blnmeler sonucunda dank halde de yaamazlar. ou zaman biyofilm dediimiz, kayalarn ve benzeri sert yzeylerin zerinde bulunan canl tabakalarn olutururlar. Canllk tarihine ait en eski fosiller, milyarlarca yl nce bu biyofilmler ve kalsiyum karbonat sayesinde oluan stromatolitlerdir. Bu yaplarn fosilleri yle grlebilir: Gnmzde halen bu yaplar bakterilerce retilmektedir. Bir rnei aada grlebilir:
Burada yapmak istediimiz bir vurgu udur: Her ey grnd gibi olmayabilir. Dardan size kaya gibi gzken
bir ey, gerekte milyarlarca canlnn bir arada yaad devasa bir koloni olabilir. Bu noktada, mercan kayalklarnn aslnda kaya olmadn, bir hayvan filumu olan sngerlerden olutuunu hatrlatmak gerekir. Bakterilerin tamamnn hcre duvarnda peptidoglikan (peptidoglycan) denen bir yap bulunur. Bu yapy Gram
108
E V
A C
boyas denen bir boya ile gzlemleyebiliriz. Bu boya ile yaplan deneyler sonucunda, kimi bakterilerin hcre duvarnn ok kaln bir peptidoglikan yapsna sahip olduu, kimi bakterilerde ise bu yapnn olduka ince olduu grlmtr. Bakteriler, bu yaplarna gre Gram-pozitif (kaln tabakal) ve Gram-negatif (ince tabakal) olarak iki gruba ayrlabilirler. Bakteriler, bu eitlilik sayesinde ok farkl ortamlara dayanabilmektedirler. Ayrca bakterilerin bir dier nemli zellii, hareket kabiliyetlerinin olduka farkl olmasdr. rnein baz fotosentez yapc bakteriler (Trke: Siyanobakteri - ngilizce: Cyanobacteria) gerektii zaman suyun yzeyine yaklamak iin hcre ierisindeki gaz keseciklerini iirir ve suda yavaa ykselirler. Aa inmeleri gerektii zaman ise bu kesecii indirerek alalabilirler. Bakterilerin byk bir ksm ise flagellum (oul: flagella) denen kamlar araclyla hareket ederler. Flagella, uzun yllar Evrim Kartlarnn ndirgenemez Karmaklk Safsatasnn aleti olmakla birlikte, gnmzde nasl evrimletikleri gayet net bir biimde aklanabilmekte ve karmak yaplar anlalabilmektedir. Gnmzde, kamlarn sadece bakterilerde bulunmad bilinmektedir. Richard Dawkinsin Atalarn Hikayesi isimli kitabnda izah ettii gibi, Mixotricha paradoxa isimli bir tek hcreli hayvann da kamlar bulunur. Ancak bu kamlar, sfrdan evrimletirilmek yerine, muhteem bir simbiyotik iliki rneidir. Hayvan, baz spiroketleri (heliks bakteriler) yapsnn d ksmnda tutarak onlar sil (kk hareket salayc klcklar) ve flagellum olarak kullanmaktadr. Bakteriler de bu sayede kolayca hayvan sayesinde beslenmektedirler. Bir dier nemli prokaryotik zellik, bu canllarda aseksel (cinsel olmayan) reme olmas (bahsettiimiz gibi amitoz blnme) ancak eitli gen aktarm ve deiim yntemleriyle farkl bakteri ve arke bireyleri arasnda transfer yapla-
bilmesidir. Bakteriler, ok hzl blnebilirler: Kimisi 10 dakikada bir blnrlen, kimi gnlerce blnmeden kalabilir. Yani blnme hzlar olduka eitlidir. Bu sayede de olduka baarl bir ekilde hayatta tutunabilirler. Prokaryotlarn bir dier ok nemli zellii, iletiimdir. Bakteriler ve arkeler, eitli kimyasallar salglayarak birbirleriyle iletiim kurabilir ve kendi trlerinden olan bireyleri ayrt edip tanyabilirler. Vibrio gibi baz bakteriler, zel bir kimyasal tepkime sayesinde k saarlar, buna bioluminesans (bioluminescence) denir. Bu bakteriler, bu k sayesinde balklar zerine ekerler ve zerine konakladklar yemleri yemelerini salarlar. Bylece baln midesine girerler ve kendileri iin korunakl ve bol besinli bu yerde rerler. Olduu gibi, bir atk olarak dar atlrlar ve dngy bu ekilde srdrrler. Vibrio bakterileri o kadar geni koloniler halinde yaarlar ki, yaydklar k uzaydan gece ekilen fotoraflarda bile grlebilir. Bakterilerin belki de en byk baars, ok geni bir metabolik tepkime eitliliine sahip olmasdr. Solunumlar ve besin retimlerini ok farkl ekillerde karlayabilirler. Burada, canllarn solunum sistemleriyle ilgili baz genel
109
E V
A C
kavramlar yapmakta fayda gryoruz: Zorunlu Anaerob: Bu canllar iin oksijenin var olduu ortamlarda yaamak mmkn deildir. nk oksijen, bu canllar iin bir zehir deeri tar. ok eski zamanlarda, atmosferde yeni yeni oksijen oluurken (fotosentetik bakteriler sayesinde), o dnemde yaayan canllarn ou iin oksijen zehir etkisi yapmtr ve pek ok canlnn lmesine sebep olmutur. Ancak sonra, oksijenin baskn bir gaz haline gelmesiyle, canllar adapte olmak ve evrim geirmek zorunda kalmlardr. Ancak gnmzde halen oksijen olmadan yaamak zorunda olan bakteriler bulunmaktadr. ok hcrelilerde ise bu mmkn deildir. Zorunlu Aerob: Bu canllar iin oksijenin varl bir zorunluluktur. Oksijen olmadan yaamlarna devam edemezler. Gnmzdeki canllarn ou, zellikle de ok hcrelilerin tm zorunlu aerobdurlar ve mutlaka oksijen olan yerlerde
yaamak zorundadrlar. Fakltatif Anaerob: Bu canllar, oksijeni varlnda oksijenli solunum yapan, yokluunda ise oksijensiz solunum
yaparak yaayabilen canllara denmektedir. Ksaca, zorunlu anaeroblarla zorunlu aeroblar arasndaki bir gei tekil ederler. Pek ok hayvan, oksijen olmad ya da az olduu zamanlarda enerji retmek iin oksijensiz solunum yapabilir;
110
E V
A C
ancak bunlar, oksijensiz solunum yaparak hayatlarn srdremezler. Bu yzden bu canllar fakltatif anaerob saylamazlar. Aerotolerant Anaerob: Bu canllar, oksijeni solunum iin kullanamazlar; ancak oksijenin varl bu canllar iin bir sorun tekil etmez, adlarndan da anlalabilecei gibi oksijene kar tolerans gsterebilirler. Bu da, zorunlu anaeroblarla fakltatif anaeroblar arasnda bir gei tekil eder. Ksacas, solunum konusunda olduka yumuak bir geie sahibizdir: Zorunlu anaeroblar, aerotolerant anaeroblar,
fakltatif anaeroblar ve zorunlu aeroblar. stelik sadece solunum da deil, bakteriler yiyecek bulma konusunda da uzmandrlar ve ok geni yntemlere sahiptirler. imdi bunlara gz atalm. Unutmaynz ki, buradaki kavramlar sadece bakteriler iin geerli deildir ve karsndaki aklamay yapabilen her canlya, aadaki kavramlarla hitap edilebilir. Foto-ototroflar: Bu canllarn en nemli zellii fotosentez yapmalardr. Gneten aldklar enerji (fotonlar) sayesinde ve havadaki serbest Karbondioksit gazndaki Karbonu kullanarak besinlerini retirler ve dardan besin almaya ihtiya duymazlar. Ayrca bu ilem srasnda dier canllar iin son derece nemli olan Oksijen gazn aa karrlar. Fotoototrof canllarn en temel rnekleri; yeil bitkiler, siyanobakteriler ve baz dier bakterilerdir. Foto-heterotroflar: Bu canllar da gne enerjisini kullanrlar; ancak besin retiminde kullanacaklar Karbonu da-
rdan avlanarak almak zorundadrlar. Buradaki avlanma, bildiimiz avlanmadan farkl olarak, etraftaki Karbon ierikli organik bileiklerin hcre ierisine alnmas eklinde yaplmaktadr.
111
E V
A C
Kemo-litotroflar (Kemo-ototroflar): Bu canllar enerjilerini inorganik maddeleri okside ederek elde ederler ve bu enerjiyle Karbondioksiti balar ve besinlerini retirler. Kemo-heterotroflar: Bu canllar hem enerjilerini, hem de besinlerini dardan almak zorundadrlar. Tm hayvanlar ve mantarlar bu gruba girerken, ou bakteri ve arke de bu gruptadr. Bakterileri bu ekilde genel gruplara blmemiz mmkndr. Ancak daha fazla kafa karklna sebep olmadan buray gemek istiyoruz. Bakterilerilerle ilgili genetik almalar, ok nemli bir olguyu ortaya koymutur. Normalde genler, ebeveynlerden yavrulara, yani dikey gen aktarm eklinde gerekleirler, eer Evrim Aacn gznzn nne getirirseniz. Ancak ilgin bir ekilde bakterilerdeki gen transferi ile reme sebebiyle, farkl bakteri kollar arasnda gen transferi gzlenmitir. Buna yatay gen aktarm (lateral gene transfer) denir. Bunun ok ilgin bir rnei Thermotoga maritima isimli bir bakteride gzlenmitir. Bu bakteri, kendine benzer bakterilerle yakn akraba olmak yerine, genetik olarak incelendiinde, ayn ortamda birlikte yaad arkelerle daha yakn akraba olduu kmtr. Bunun sebebi, genlerin sadece ana bakteriden yavru bakteriye aktarlmasnn yansra, bir bakteriden bir dier gen transferi ile reyebilen bakteri trne ve hatta arkelere aktarlabilmesidir. Ksaca, birbirinden tamamen farkl olan iki Alan, bu sayede birbirine karabilmektedir. Ancak baz gelimi tekniklerle bu aktarmlar tespit edilebilmekte ve uzlam aac denen aalar izilebilmektedir. lgin bir ekilde, Dnya zerinde o kadar ok trde prokaryotik canl vardr ki, bunlarn sadece ok ok kk bir ksm bilim insanlar incelenebilmitir. Ancak bu konudaki almalar da hzlanarak devam etmektedir.
112
E V
A C
http://www.facebook.com/treeofevolution
113
E V
A C
114
E V
A C
115
E V
A C
Bilim ressamlar da, benzer ekilde alrlar. Paleontologlar, Arkeologlar, Fizyologlar, Anatomistler gibi bilim insanlarndan gerekli bilgileri alr, yorumlarn dinler ve izime dkerler. almalar, genellikle 5 basamaktan oluur: 1) Aratrma Aratrma, bilim insan ile sanatnn fikir alveriiyle balar. Bilim insan, sanatya baz temel bilgileri verir: fosilin yan, bulunduu blgeyi, blgenin fosilin olutuu dnemdeki iklim ve doa koullarn, bu canlyla etkilemi olabilecek dier canllarn ayrntl bir listesini, bilim insannn kendi sahne/ortam grn, rnee ait malzemelerin bilgisini, eldeki tm fotoraflar, konuyla ilgili bilimsel tanmlar, ilgili makaleleri ve bunun gibi arkaplan bilgilerinin tmn... Ayrca eer biliniyorsa fosilin akrabalarna ya da evrimsel tarihine dair bilgileri de ressama ayrntsyla aktarr. Aslnda bu Aratrma ve konu zerinde tartma basama, izim sresince devam eder ve srekli geri bildirimlerle desteklenir. Bu noktada bilinmesi gereken nemli bir bilgi udur: Kimi zaman, baz kalntlar, bizlerin hayal edebileceinden ok daha fazla bilgi verebilir. Bu, bilim insanlar arasnda son derece normal ve sk bilinen bir olgudur; ancak dier insanlar bunu kolay kolay hayal edemez. rnein Charles Darwin, Beagle gezisi srasnda sadece tek bir diten, canlnn pek ok zelliini tahmin etmi ve tr tahmininde de bulunmutur. Daha sonra di, ngilteredeki uzmanlarca incelenmi ve Darwinin tahmninin tamamen doru olduu bulunmutur. Gerekten de sadece bir di sayesinde ve onun yapsn ve zelliklerini inceleyerek hayvann beslenme tipini, yaad ortam ve vcut bykln bilmek mmkndr. 2) Kompozisyon Sanat, yeterince bilgi edindikten sonra, kabaca kafasnda oluan ekli uzun dnmeler ve analizler sonrasnda kada dker. Bu kompozisyon, ortamn genel hatlarn, n geli as ve miktarn, ortamda bulunabilecek canllar ve yerlerini, vb. ierir. Eer ki izilecek olan bir ortam deil de, tek bir canlysa, eldeki fosillere baklarak ve edinilen bilgiler nda neye benzeyebilecei, kas yaps, bykl, vb. gz nne alnarak bir izim yaplr. Daha sonra bilim adam bu skeci inceleyerek gerekli deerlendirmeleri ve yorumlar yapar. Burada sylemek istediimiz bir nokta udur: Canllarn anatomisi genel olarak benzerdir ve taksonomi, bu konuda ok i grmektedir. rnein memelilerde, bir balinann kemik yaps, kas yaps ile doru orantldr ve bu da byklkle ilikilidir. Benzer ekilde bir fare, bir balinayla kyaslandnda, balinann kk bir modeli gibidir. Kas/kemik oran benzerdir; sadece sktrlm bir balinay andrr. te yandan organlarn yaps, elbette ki evrimsel srete deimi olabilir; bu da fosiller araclyla ve analizlerden sonra ortaya kar. Dediimiz gibi bir di, bir kemiin konumu ve duruu bile bilim insanlarna yzlerce bilgi verebilir. 3) Boyama Genellikle boyama, akrilik boya ile yaplr; nk bu boya, hatalar kapatmak konusunda en kolay kullanlabilecek boyadr. ounlukla, bilim insannn ynlendirmeleri dahilinde, izim zerinde dzenlemeler yaplr. Renklendirme, genel olarak dnemin ortam koullar gz nne alnarak yaplr. Her ne kadar renkler ok fazla nemli olmasa da, bu tip izimlerde kara kalem almalara da yer verilerek, hata payn en aza indirmek hedeflenir. Renklendirmeyi yapmann en kolay yolu, fosili bulunan canlnn gnmzdeki akrabalarnn renklerine bakmaktr. ou zaman renklendirmeler, yaplabilecek hatalar gze alnarak, bu akrabalarn renklerine benzer veya eski ortam koullar biliniyorsa, bunlar gz nne alnarak yaplr. 4) Eletiri izimin her aamasnda ve neredeyse her bir fra darbesinde, bilim insan ve sanat karlkl olarak izimi eletirirler. Renkler dzenlenir, boyutlar ayarlanr, izim ile gerek ortam koullarnn uyumu incelenir, vb. Gerekli dzenlemeler adm adm yaplr ve her seferinde geriye ve ileriye dnk eletiriler yaplr. 5) Bitiri Genellikle izimler, baka bilim insanlarna gsterilerek, doruluklar test edilir. Kimi zaman, birden fazla bilim insan ve sanat birbirlerinden bamsz olarak izimler yaparlar ve sonra bu farkl izimler zerinde dnlerek en
116
E V
A C
dorusunun bulunmas hedeflenir. Uzun lafn ksas, fosillerden canly yaratmak son derece titizlik gerektiren ve kapsaml bir itir. Bilim insanlar, hibir iddalarn uydurma veya sallama yoluna bavurarak yapmazlar ve bir izim, yanl olsa dahi, mutlaka bir dayana olarak o ekilde izilmitir. Kimi zaman bilim d kaynaklar ve genellikle bilim dmanlar, bilim insanlar ve izimlerine, Bakn, her izim birbirinden farkl, bu bilim insanlar ne anlarlar ki, uyduruyorlar! gibi anlamsz, aalk ve kibir dolu sylemlerle saldrmaya, bu ekilde akllar sra Evrimsel Biyolojiyi kk drmeye alrlar. Bu abalar elbette ki her zaman sonusuz kalmaya mahkumdur. Farkl izimlerin sebebi, eldeki bulgularn yorumlanmasndan kaynaklanmaktadr. Yoksa bilim insanlar elbette ki uydurma i yapmamaktadrlar. Bilim dmanlarnn bu ekildeki saldrlar, bilimi anlamamalarndan ve ahsi emellerinden kaynaklanmaktadr. Akll bir insan, iin gereini dnmeli ve bilimi bilim insanlarndan renmelidir. Bu izimlerin tamam, burada giremeyeceimiz kadar kapsaml baz metotlar ile yaplmaktadr; bu, bilimdir! Dolaysyla izimi de, bilimsel metot dahilinde yaplmak zorundadr. Bu metot, tarafsz ve gvenilirdir. Birka metot ismi saymak gerekirse: Homolog Referans Noktas Yntemi, nce Plaka Oluu Yntemi, 3D Morfoloji Yntemi, Nmerik Yntemler, Stereolitografi, vb.
117
E V
A C
Yapay Seilim
Evrim Teorisinin baz insanlarca anlalamamasnn yada kabul edilememesinin temel sebebi bu srecin insan mrnn gzlemleyemeyecei kadar uzun bir srede gereklemesidir. ncelikle belirtmek isterim ki bu yaz Evrimi tartmak amac gtmemektedir yada Evrimi kabul ettirme. Biz kabul etsek de etmesek de evrim bir gerektir. Bilimadamlar bunun nasl olduuyla ilgileniyorlar. Evrim Teorisini kabul edenler ancak kafalarnda bunun nasl olduunu tam olarak alglayamayanlar yada anlayamayanlar iin Richard Dawkinsin Yeryzndeki En Byk Gsteri kitabnda yer verdii bu kantlar kafamzda ki bir ok soruya cevap verecektir. Darwinin ileri srd Doal Seme yada Wallacen verdii isimle En Uygun Olann Yaamas Evrimin ana mekanizmasn oluturur. Fakat bu kavram zellikle yaratl inancyla yetitirilmi bireyler iin anlamas zor olabiliyor. Tabi ki Oktar Babuna gibi arlatanlarn kastl arptmalar( Kaya seim yapar m?) kafalar kurcalayabiliyor. te bu yzden Charles Darwin Trlerin Kkeni adl kitabnn ilk blmn YAPAY SEME ye ayrmtr. Yapay Seme ne demektir ? Adndan da anlalabilecei gibi yapaydr,insanlarn yapt semenin addr. Bunun ne olduunu dnyadan habersiz bir besi hayvan yetitiricisi yada bir ifti dahi anlatabilir. Tabi anlattklarnn Evrimi kantlayan unsurlar olduundan habersiz bir ekilde. imdi Tilkiler ile yaplm Yapay Semeyi ve bunun sonularn inceleyeceiz. Deneye ve ayrntlarna girmeden nce resime bakp bir deerlendirme yapalm. Bu tilkinin nasl bu hale getirebileceine dair kafanzda cevap bulmaya aln. Muhtemelen ou insann aklna Genleriyle Oynanm bir Tilki gelecektir. Aslnda bu dorudur. Bu tilkinin genleriyle oynanmtr ancak bizim dndmz ekilde deil. Gm tilki,krmz tilkinin (Vulpes vulpes),krk iin deer verilen bir renk varyantdr. Rus genetiki Dimitri Belyaev 1950lerde bir tilki krk iftilii iletmesi iin greve alnmt. Yabani tilkilerle ba etmek zor olduu iin Belyaev kastl olarak evcil tilkileri semek iin ie koyuldu. Belyaev ve ardllar yavru tilkileri,deneycinin bir yandan elleriyle yavruya yemek verirken dier yandan yavruyu okamaya ve sevmeye alt standartlatrlm testlere tabi tuttular. Yavru tilkiler 3 snfa ayrld. 3.snftaki tilkiler kiiyi sran ve kaan tilkilerdi. 2.snftakiler kendilerinin ellenmesine izin veren ama deneycilere kar pozitif bir duyarllk gstermeyenlerdi. 1.snftakilerse, kendilerini elleyenlere bilfiil yaklap kuyruunu sallayan ve inleyenlerdi. Yavrular bydklerinde deneyciler sistematik olarak sadece bu en evcil snftakilerin remelerine izin verdi. Evcillik iin yaplm sadece alt nesillik seici slahn ardndan tilkiler o kadar deimiti ki, deneyciler kendilerini, insanla temas kurmak iin can atan, ilgi ekmek iin inleyen ve deneycileri kpek gibi koklayan ve yalayan tilkilerden olumu evcillemi elit adl yeni bir kategori oluturmaya mecbur hissettiler. Deneyin banda tilkilerin hibiri elit snfnda deildi. Evcillik iin yaplan on nesillik slahn ardndan yzde 18i ; yirmi neslin ardndan yzde 35i elit idi ; otuz ila otuz be neslin ardndansa evcillemi elit bireyler deney poplasyonunun yzde 70 ile yzde 80ini oluturuyordu. Yapay seilim etkisi altnda elde edilen bu sonu pek fazla insan artmaz. Asl ilgin olan ksm evcillik iin yaplan seici slahn yan etkileriydi. Bunlar gerek anlamda byleyici ve umulmadkt. Evcil tilkiler yalnzca kpekler gibi dav-
118
E V
A C
ranmakla kalmam, ayn zamanda onlara grsel adan benzemitir de. Tilkisel krklerini kaybedip siyah beyaz alacal hale dnerek Galler Kolilerine benzemilerdir. Tilkisel sivri kulaklarn yerini kpeksel sarkk kulaklar almtr. Kuyruklarnn ucu tilkilerinki gibi yukar deil, kpeklerinki gibi aa bakyordu. Dii evcil tilkiler ylda bir deil(tilkilerin iftleme aral),alt ayda (kpeklerin iftleme aral) bir iftlemeye hazr hale geliyordu. Peki bu ne anlama gelmektedir ? Belyaev ve halefleri seilimde sadece En Evcil Olan semilerdir. Fakat bu seilimle beraber ortaya kan bu yan etkiler bize Evrimin nasl olabilecei hakknda nemli bir bilgi veriyor. Grnen o ki evcillik genleri ile sarkk kulak,aa bakan kuyruk,alacal post ve iftleme sresi genleri beraber ifade ediliyor yani bir genetik srklenme oluyor. Fenotipte bir deiiklik olmas iin mutasyon yada genetik mdahele olmas gerektiini dnenler bu deney sonularyla olduka afallayacaktr. Aslnda yaplan bir anlamda genetik bir mdahaledir. Ancak insanlarn alglad ekliyle bir mdahale deil. Bu tam da Doal Seilimin yapabilecei trden bir deiimdi. Bu seici slahta esas alnan ilke En Evcil Olann Kaltm idi. Peki doada bu nasl tezahr edebilir ? En Zrhl Olann Kaltm, En Hzl Olann Kaltm, En iyi Uann Kaltm, En Cazibeli Olann Kaltm vb. vb. eklinde doada tezahr edebilir,aslnda etmitir de. Bu seici slahn bize rettii baka bir ey ise bir organn yahut zelliin Darwinci seilim deerinin ne olduunu sorduumuzda yanl soruyu sorma ihtimalimizin olas olmasdr. O zellik bir baka seilim deeri ile birlikte ifade ediliyor olabilir. Paylaan: Sayfamz yelerinden Sn. Ycel Gler
119
E V
A C
Peki bu iki ada poplasyonu arasnda, evrimlemesi yalnzca otuz alt yl srm olan deiikler nelerdi ? Pod Mrcaru kertenkeleleri, yani evrilmi poplasyon, asl Pod Kopiste poplasyonundan nemli lde daha byk (daha uzun ve daha geni) kafalara sahipti. Bu da ciddi bir srma gc anlamna geliyor. Genellikle bylesine bir deiiklik beraberinde vejetaryen beslenme biimini getirir ve Pod Mrcaru kertenkeleleri gerekten de Pod Kopistedeki atasal kertenkelelerden daha fazla bitkisel besin tketiyordu. Pod Kopiste poplasyonun hala srdrd neredeyse tamamen bceklere dayal besin tercihi Pod Mrcaru kertenkelelerinde zellikle yazn, byk oranda vejetaryen bir beslenme biimine kaym. Bir hayvan, vejetaryen bir beslenme biimine kaynca neden daha gl bir ineme yeteneine ihtiya duyar ? nk bitkilerde hcre duvar selloz ile sertlemitir ve hayvan hcrelerinde byle bir ey yoktur. At,sr ve fil gibi
120
E V
A C
otul hayvanlarda sellozu tmek iin deirmen tana benzer diler bulunur. Bunlar etillerin kesici ve bcekillerin inemsi dilerinden olduka farkldr. Otullarn devasa ene kaslar ve kas balar iin bir o kadar da gl kafataslar vardr. Vejetaryenlerin barsaklarnda da kendilerine zg bir takm farkllklar bulunmaktadr. Hayvanlar genellikle bakterilerin yada dier mikroorganizmalarn yardm olmadan sellozu sindiremezler. ou omurgal barsanda ekum ya da krbarsak denen kr bir girinti bulunur. Sellozu sindiren bakterilerin yaad bu yap bir mayalanma odas olarak ilev grr (bizdeki apandis bizden daha fazla vejeteryan olan atalarmzdaki byk krbarsan krelmi halidir). Krbarsak ve barsan dier ksmlar sadece belli bitkiler zerinden beslenen otullarda olduka ayrntl olabilmektedir. Etillerin barsaklar otullarnkinden genelde daha basit ve daha ksadr. Otul barsanda grlebilecek ayrntlardan biri krbarsak kapaklardr. Kapakklar tam kapanmam birer duvar gibidirler. Bazlar kasl olan bu kapakklar barsan iinden geen materyalin akn dzenleme, yavalatma veya basite krbarsan iinin yzey alann arttrma ilevi grrler. Etkileyici olan udur ki normalde Podarcis siculada grlmeyen, ait olduu ailede ise nadiren grlen bu krbarsak kapakklar, sadece otuz alt yldr otulla doru evrilmekte olan Pod Mrcarudaki P.sicula poplasyonunda evrimlemeye balamtr. Aratrmaclar Pod Mrcarudaki kertenkelelerde baka evrimsel deiimler de kefetiiler. Poplasyon younluunun arttn ve kertenkelelerin kendi blgelerini, Pod Kopistedeki atasal poplasyondakilerin aksine savunmay braktklarn gzlemlediler. Bu evrim deneyinin etkileyicilii hereyin ar derecede hzl (on yllar ierisinde) gereklemesidir. Sadece farkl bir ortamda yaamaya zorlanan canl Doal Seilimin etkisiyle ortamna uyum salamakla kalmam, organlar da yeni yaayna uygun ekilde evrimlemitir.
121
E V
A C
122
E V
A C
alt ay boyunca avcular olmadan remesine izin verildi. Gerek deney bu noktada balad. Endler iri tal iki havuza ve ufak tal iki havuza birer tehlikeli avc, bunlarn dnda kalan iri tal iki havuza ve ufak tal iki havuza da altar zayf avc koydu. Kalan iki havuzda ise lepistesler herhangi bir avc olmadan rediler. Deneye balandktan be ay sonra Endler btn havuzlarda yoklama yapt ; tm havuzlardaki tm lepisteslerin beneklerini sayd ve lt. Bundan dokuz (deney baladktan sonra on drt) ay sonra ayn ekilde bir yoklama daha yapt. Peki, ne buldu ? Bu kadar ksa bir srenin ardndan bile sonular olduka artcyd. Endler balklardaki renk rntleri iin pek ok lt kulland. Bunlardan biri balk bana den benek says idi. Lepistesler havuzlarna ilk konduklarnda, yani avclar konmadan nce, benek says byk bir eitlilik arz ediyordu nk balklar ok eitli avclar barndran ok eitli derelerden toplanmlard. Herhangi bir avcnn ortama salnmad ilk alt ay boyunca balk bana den ortalama benek says tavan yapt. Bu muhtemelen diiler tarafndan yaplan Seksel Seme den kaynaklanyordu. Daha sonra ortama avclar sokulduunda keskin bir deiiklik oldu. Tehlikeli avcnn bulunduu drt havuzda ortalama benek says taban yapt. Beinci aydaki yoklamada bu fark aka grlyordu ve on drdnc ayda yaplan yoklamada benekler daha da azalmt. Ama avc olmayan iki havuzda ve zayf avcnn bulunduu drt havuzda da benek says artmaya devam ediyordu. Beinci aydaki yoklamada bir doygunluk noktasna ulam, on drdnc ay yoklamasna dek yksek seviyelerde kalmt. Benek says asndan bakldnda zayf avlanma ile avc olmamas durumlar arasnda fark grnmyordu. Kendisini, diilerin yksek benek saysn tercih etmesi eklinde gsteren eeysel seilim ikisine de baskn kmt. Benek says ile ilgili bu kadar bilgi yeter. Benein bykl de en az says kadar ilgin bir hikaye anlatmaktadr. Gl ya da zayf avclarn varlnda iri tal zeminlerde grece byk beneklilii tevik ederken, ufak tal zemin grece kk beneklilii tevik etmitir. Bu durum kolaylkla u ekilde yorumlanabilir: benek bykl ta bykln taklit etmektedir. Etkileyici olan, Endlern, avclarn olmad havuzlarda bunun tam tersini gzlemlemi olmasdr. Doal Seilim erkek lepisteslerde, ufak tal zeminde byk, iri tal zeminde ise kk benekleri desteklemitir, zira altlarndaki zemini taklit etmeyip daha kolay grndkleri iin diileri daha ok cezbetmilerdir ! Kaliforniya niversitesinden David Reznick ve meslektalar Endlerin harika sonular elde ettii deneysel deresini dokuz yl sonra ziyaret etti. Endlerin deney iin setii poplasyonun torunlarnda rnek aldlar. Endlerin gzlemledii sonularn onaylanmasnn yan sra tilkiler rneinde grld gibi beklenmedik Genetik Srklenmeler gerekleti. Dii ve avc basks ile gerekleen evrimsel deiiklikler sadece beneklerin says ve boyutuyla alakal deildi. Dk avlanmann olduu derelerdeki lepistesler eeysel olgunlua, yksek avlanmann olduu derelerdeki lepisteslerden daha ge ularlar, erginlie ulatklarnda daha byk vcutludurlar,daha az sklkla yavrularlar ve bir seferde daha az sayda yavrularlar ve yavrular daha byktr. zet: Deney Seksel Seme ve Avc Semesi ni aka gzler nne sermitir. Avclarn az olduu yada zayf olduu yerlerde lepistesler Seksel Seme basksyla deiimler gsterirken, Avclarn etkili olduu yerlerde ise Seksel Seme ile Avcnn semesi arasnda bir denge politikas olumutur. Btn bu seilimler tpk Dimitri Belyaevin tilkilerinde olduu gibi genetik srklenmelere yol am ve Lepisteslerin boyutlarna,reme srelerine,erginlik yalarna da etki etmitir.
123
E V
A C
Jeolojik ve Paleontolojik Bulgular Tarihleme Yntemleri ve Doal evreyi Belirleyen Yntemler (Mehmet Arif Skmen)
nsanlar tarafndan sklkla merak edilen bir konu olan yeraltndan karlan bir fosilin veya kalntnn yann milyonlarca yl ncesine dayanmasna ramen nasl bu kadar net veya dar aralklarla bilinebildii ve ne gibi yntemler kullanld konusuyla ilgili olarak sayfamz okurlarndan Sayn Mehmet Akif Skmen ok ayrntl ve gzel bir yaz hazrlad bizlere. Ayrca kendisi, bir dier ok nemli merak konusu olan, eski canllarn doal yaam ortamlarnn ne yollarla bulunabildiini anlatan ve metotlara deinen ikinci bir yazy da bu yazya ekledi. Konuyla ilgili merak olanlarn mutlaka okumasn tavsiye ediyoruz. Okurumuza teekkrlerimizi sunuyoruz. Sayglarmzla. MB (Evrim Aac) -----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------1) TARHLEME YNTEMLER ARKEOLOJK YNTEMLER TABAKALANMA (STRATGRAF): st ste ylan katmanlarn adlandrlmas demektir. Altta bulunan katman,sttekinden daha eskidir. 19. yy ortalarnda tam anlamyla kabul grmtr. BMBLM (TPOLOJ): Ayn katman iinde yer alan buluntulara dikkat etmekteyiz. Biimsel zelliklerine gre bir snflandrma yoluna gideriz. GREL TARHLEME: Farkl yerlerde ortaya kan buluntulara dikkat ederiz. Tipolojik benzerlikleri bu durumda bizim iin son derece nemli olup, tabakalanma iindeki konumlarna gre bir karlatrma yaparz. Buluntularn zaman iindeki greli yeri, birbirine gre eski ya da ada, yeni olarak mutlak ya vermeden belirtilir. YAZILI KAYNAKLAR: Yaznn bulunmasndan sonraki sre dikkate alnr. Kil, papirs, ta, kaya, mhr, tablet gibi deiik ekilli sembollerin yer ald belgeler mevcuttur. Ancak farkl takvim kullanm olanlar vardr, bu da bizim takvimlerimiz ile eliir. Buna ramen belirli bir takvim sistemine bal mutlak ya kartlabilir. VARV YNTEM: Gl, buzul, deniz dibi gibi yerlerde yal ve kurak mevsimlerin etkisiyle biriken ince katmanlarn st ste ylmasyla, bazen kalnl kilometreleri bulan dolgular oluturur. Bu katmanlarn saylmas evresel deiiklikleri verirken ayn zamanda bizi eskiye gtrr. Bu birikimlerin iinde herhangi bir buluntunun varl tarihlemeyi kolaylatrr. ARKEOMETRK YNTEMLER RADYOAKTF YNTEMLER: Radyoaktif maddelerin radyoaktif yapsnn zaman ierisinde azalarak yarya inmesi ilkesine dayanr. Yar ya bilinen bir radyoaktif madde, insan ya da bulunduu ortam ile ilikilendirildiinde, bu maddenin radyoaktivitesinin llmesi bize mutlak ya verecektir. KARBON 14 (C14) YNTEM: Tm canllarn bnyesinde, Carbon 12 ve Carbon 14 izotoplar eit miktarda bulunur. Canl ldnde C12 sabit kalr. C14 ise belirli miktarlarda azalmaya balar. Yanm tahl, di, kemik, tahta gibi gnmze gelebilen arkeolojik organik maddelerdeki C12-14 oran saptanarak mutlak ya belirtilir. C14 sonular,
124
E V
A C
takvim ylna uyarlanr. POTASYUM ARGON, URANYUM KURUN, RUBDYUM STRONTUM: C14 ynteminde olduu gibi radyoaktif minerallerin dnm srecinin lmne baklr. C14 e gre daha hassas bir yntem olup birka milyar yla kadar lm yaplabilir. Volkanik, katman, traverten lmler iin son derece uygundur. MANYETK YNTEM (JEOMANYETZMA): Dnyann manyetik alann oluturan + ve - kutuplar sabit deildir.Terslenme adn verdiimiz dnemlerde + ve - kutuplar, yer deiitrmi ve bir sre bu ekilde kalmtr. Yani yle bir rnekle diyebiliriz ki Kuzey Kutbuna yakn olan + kutup 400 yl nce New Yorka yakn bir yerdeydi. Yani o tarihlerde pusula kuzeyi deil kuzeydouyu gsteriyordu. Bu bir terslenmedir. Her cismin iinde kark biimde bulunan iyonlar, o cisim yanarsa yand tarihteki manyetik kutup ynnde dizilirler. Terslenme sz konusu ise Paleolitik Maarada kullanlabilir. Travertenlerde buna rnek verilebilir. AA HALKALARI (DENDROKRONOLOJ) YNTEM: Aalar yaamlar sresince her yl iki byme halkas meydana getirirler. Bu halkalarn genilii tamamen iklim koullarna baldr. Birka bin yllk seriler elde edilebilir. Eski dnemlerde kullanlm aa yanarak gnmze kadar gelebilir. Bu kmrlemi aa halkalar ayn biimde llr. Bu veriler birletirilerek M.8 bin ylna kadarki dnem iin kesin seriler elde edilmitir. TERMOLMNESANS: Maddede biriken radyasyon enerjisi miktar onun radyasyon etkisinde kald sreye, dolaysyla maddenin yana baldr. Biriken toplam enerjinin bir ylda biriken enerjiye blnmesiyle enerjinin ka yldr topland, yani maddenin ya hesaplanr. Maddenin stlmasyla ortaya kan mann llmesi esasna dayaldr. Baz mineraller zellikle obsidyen optik ma hznn llmesi 500 bin ylna kadar lm verir. 2) DOAL EVREY BELRLEYEN YNTEMLER BTK TOZLARI (POLEN) ANALZ: Bitkiler ok sayda ve birbirlerinden farkl olarak polen reterek yayarlar. Bu polenler gl ve bataklk gibi su ktlelerinin iine dtklerinde dibe kerler ve varv eklinde katmalar olutururlar. Buralardaki lmler varvlarn oluum yllarna bal olarak doal evre ortamndaki deiiklii yanstrlar. Polenler ayn zamanda C14 tarihlemesi iin de kullanlrlar. OKSJEN ZOTOP YNTEM: Denizlerde yaayan canllarn iskeletlerinin oluumunda O16 ve O18 izotoplar devreye girer. Baz canllarda, renin Forraminifera trnde O16 ve O18 oran, suyun scaklk, tuzluluk oran ve oksijen ierii ile belirlenir. Derin deniz diblerindeki dolgularda, katmanlar halinde biriken iskeletlerde yaplan lmler, tabakalanm olarak canlnn ld dnemdeki deniz ortamn, dolaysyla iklimi gsterir. Buna ek olarak bu rneklerden hareketle C14 yntemiyle mutlak ya lm de yaplabilir. zellikle katmanlarn kilometrelerce kalnla ulat okyanus tabanlarnda O16 ve O18 lmleriyle belirlenen iklimsel dnemler, en gvenilir doal evre ve kronoloji anahtar olarak kabul edilir. KUTUP KRONOLOJS: Kutuplara kar olarak den ya, her yl katmanlar halinde birikerek erinmeden korunur. Her yl oluan katmanlar saylarak on binlerce hatta yzbinlerce yl ncesine gidilebilir. Bu katmanlarn kalnl evre koullar ile balantldr. Ayn zamanda orta enlemlerde doal evrede meydana gelen byk olaylar, renein yanarda patlamalarnn kartt kl, kurak dnemlerde llerden gelen kum, st atmosferdeki rzgarlarla kutup dolgularna kelir. Kutup kronolojisi, Oksijen izotop yntemiyle birlikte doal evredeki deiikliklerin bir gstergesi olarak kullanlr. BOARKEOLOJ: Son yllarda molekler biyoloji ve genetik alanlarndaki gelimeler arkeolojiye katk salamaktadr. Arkeolojik dolgularda ele geen insan iskeletleri ya da bir hayvan kemii zerindeki doku veya kan oluturan hemoglobin hcreleri gibi rneklerden genetik ifrenin okunmas mmkndr.
125
E V
A C
EVRESEL ARKEOLOJ (JEOARKEOLOJ): Doal evredeki akarsu sistemleri,topran birikmesi, anmas gibi deiikliklerinya da yanarda patlamalar, deprem gibi olaylarn incelenmesi ve bunlarn kltrel tarihle karlatrmas, insanlarn yaad eski evreyi (Paleo-ortam) anlamamz salar. Bu balamda arkeoloji, evreyi inceleyen doa bilimleri iin zaman labaratuvar grevini stlenir. PEK NE E YARIYOR? KULLANIM Z ANALZ: Tanmadmz bir aletin ne ie yaradn biimine bakarak sylemek her zaman mmkn olmaz. Yaplan her i aletin zerinde mikroskopla grlebilecek bir anma yzeyi oluturur ve bu izlerden en azndan yaplan iin iddeti, sertlii ve yn saptanabilir. Bu sayede rnein akmaktandan yaplm bir aletin deri sertliinde bir madde zerine belirli ada srtld sonucuna ulalabilir. TORTU ANALZ: Kullanlan bir ok maddenin bileimindeki kristaller, gnmze kadar mikroskobik bir lekte korunarak gelir. rnein bir el tcsnn dokusuna ilemi budaydaki silisyum mikrokopla grlebilir. DENEYSEL ARKEOLOJ: levini bilmediimiz veya teknolojisini anlamadmz alet ya da nesnelerin modelleri yaplarak bunlar deiik ekillerde kullanmakta, kullanldktan sonra zerinde oluan izler, arkeolojik malzemede grlenlerle karlatrlarak yaplan iin tr ve nitelii saptanmaktadr. Yazan: Mehmet Arif Skmen (Evrim Aac Okuru) ----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------Ayrca sayfamz okurlarndan Sayn Glah Glerin Evrim Aac iin hazrlad nemli ve gzel notunu da sizlerle paylamak istiyoruz: Tarihlendirmeyi kabaca bir kalntnn, fosilin var olduu dnemin hesaplanmas, yann belirli aralklara sdrlmas olarak tanmlayabiliriz. Tarihlendirme Greli ve Mutlak olmak zere iki biimde gerekletirilmektedir. Bilim adamlar bulduklar fosilleri stratigrafik bir dizin iine yerletirilebildiinde etrafnda bulunan dier fosillere ilikin olarak yalarn belirleyebilirler ki bu ekilde belirlemeye greli tarihlendirme denir. zellikle Hominid fosilleri bir tabakada bulunduunda ilikin jeolojik zellikler ve tikel bitki ve hayvanlarn kalntlar bize depozitlerin olutuu iklim hakknda bilgi verir ve greli bir tarihleme yoluna gidebiliriz. Ayrca buluntular zerinde Mehmet Akif Beyin de anlatt birok metotla yann hesaplanmas sz konusu olabilir. Byle radyoaktif veya radyoaktif olmayan bir yntemin kullanlmasyla belirlenmeyi de mutlak tarihlendirme olarak adlandrmaktayz. Paleontoloji ve paleoantropoloji alanlarnda fosil kemikleri zerinde yaplan tarihlemelerde Antropologlarca iki ana metot kabul edilmitir. Bunlardan ilki; Bir materyali dierine gre ya da bir referans noktasna gre yerletirmeye, bir eyin tekine gre eski ya da eski ya da yeni olduunu saptamaya dayanan Relativ metotlardr. Bir dieri de; Bir kaynan yan ya da bu kaynan yan nmerik ve kronolojik olarak saptamaya dayanan Kronolojik metotlardr. Temel bazda Kronolojik tarihlendirmeyi iki ana gruba ayrabiliriz. Bunlar; - Radyoaktif yntemler - Radyoaktif olmayan yntemler
126
E V
A C
Radyoaktif Yntemler ierisinde C14 Yntemi, Potasyum Argon Yntemi, Fizyon zleri Yntemi, Orantl Karbondioksit Gaz Saym, Termolminesans Yntemi, Elektron Spin Rezonans Yntemleridir. Bu nokta da Mehmet Akif Beyin notuna ek olacak yntemleri biraz aklamak isterim. Fizyon zleri Yntemi: zellikle cam, obsidiyen aletler ve seramik eyalar zerinde uygulanan bu yntem ya en az 20 000 yl olan bu volkanik oluumlar tarihlemede kullanlr. Uranyum 238in kendiliinden fizyona uramas sonunda meydana gelen yksek enerjili paracklarn kristalimsi yaplarda ve camlarda iz brakmas esasna dayanmaktadr. Orantl Karbondioksit Gaz Saym: Keramik, pimi tula, yanm akmakta ve obsidiyen, volkanik, kl, meteor, curuf, sarkt ve dikit gibi kalsit oluumlar ve benzeri inorganik obje ve malzemelerin ierisinde ifreli saat gibi alan fiziksel mekanizmalar vardr. Bu mekanizmalara dayal bir tarihlemeye gidilir. Bu yntem ODT Fizik Blm Radyokarbon Aratrma Laboratuarnda kullanlan sonuncu bir yntemdir. Elektron Spin Rezonans (ESR): Tm bu tekniklerin dnda tekstil gibi organik maddelerin tarihlemesinde kullanlan olduka yksek baarda bir teknik olan ESR (Elektron Spin Rezonans) yntemidir. lm esnasnda ESR merkezleri bozulmadndan istenilen sayda tekrarlanmas da aratrmaclara olduka kolaylk salar. ESR yzeysel olaylara kar daha az duyarl olduu iin kullanlan maddenin taneciklerinin belirli bir byklkte olma art yoktur. ESR temelde TL (termolminesans) yntemiyle ayn prensibi paylamasna karn ESR ynteminin TL yntemine gre burada ksaca bahsettiim stnlkleri vardr. Radyoaktif olmayan yntemler ierisinde Amino Asit Resamizasyonu, Uranyum- Florin Yntemi, Ntron Aktivasyon Analizi Yntemi, Obsidiyen Hidrasyonu, Dendrokronoloji Yntemi, Varv Yntemi gibi yntemler saylabilir. Amino Asit Resamizasyonu: C14 gibi fosil kemiklere dorudan uygulanan bir tarihleme metodudur ve paleoantropojide hominidlerin erken evrim aamalarnda kullanlabilmektedir. Bu tarihleme metodunun prensibi; optik etkinlii olan maddelerin, optik etkinlii olmayan maddelere dnmesidir. Teknik olarak resamizasyon sreci optikaktif maddenin, inaktif madde haline dnmesine bamldr. te bu dnmenin hesaplanmasyla da kronolojik bir ya saptamaya gidilir. Ntron Aktivasyon Analizi Yntemi: Bu yntemde bileimi tam olarak bilinen bir standardn rnee gerek vardr. rnedin Keramik analizinde standart olarak bileimi bilinen kil rnekler kullanlr. Reaktrlere konulan elementlerin ntronlarla nlandklarnda dklar gama dalgalarnn boyutuna gre bir tarihleme yaplr. Obsidiyen Hidrasyonu: Yeni alm bir obsidiyen yzeyinin su kaparak hidrasyona uramas ve bu hidrasyonun zamanla obsidiyen iinde ilerlemesinden yararlanlarak obsidiyen aletlerin ya saptanr. Hidrasyonun belli bir zamandan sonra dzgnln kaybetmesi nedeniyle bu yntemle en fazla 60.000 yl geriye gitmek mmkndr. Kaynaka: COTTAK, C. P., Antropoloji: nsan eitliliine Bir Bak, Ankara, topya yaynlar, 1997. LEWN, R. Modern nsann Kkeni, Tbitak yaynlar, ev. Nazm zaydn, 1993. ZDEN, N., Nkleer an lk 40 Yl, Ankara, T Nkleer Enerji Enstits Genel Yaynlar, No:18, 1983. SARAN, N., Antropoloji, stanbul, nklap yaynevi, 1989. Yazan: Glah Gler
127
E V
A C
128
E V
A C
Bu ekilde yntemler kullanlarak ve karlatrmal anatomi gibi bilim dallarna bavurularak bulunan fosillerin trleri ayrt edilebilmektedir. ----------------------------------------------------------http://www.talkorigins.org/faqs/homs/species.html http://www.biology-online.org/10/15_homo.htm http://www.wisegeek.com/what-is-the-genus-homo.htm http://en.wikipedia.org/wiki/Homo
129
E V
A C
130
E V
A C
var olamayacaktk. Ancak o gkta aarpt ve dinozor spersnf yok oldu. Bu, memelilerin iine yarad ve bizlere kadar gelen evrim sreci gereklemi oldu. Doal Seilimin bir yn olduunu varsaymann, kaderci yaklamdan bir fark olmadn dnmekteyiz. Zira, bundan sonra X canlsn treteceim diye dnen bir doal sreten bahsedilemez. Ktleekimi, imdi bu topu g ivmesiyle yere ekeceim. demedii gibi, Doal Seilim de hibir zaman belirli bir tre doru Evrimi desteklemez. Peki, burada bir soru akla gelebilir: Doal Seilim, her zaman daha ok evrimlemi trler mi yaratr? Veya her yeni tr, eskisinden daha ileri midir? Dier taraftan sorarsak, bizim atalarmz, bizden geriler miydi? Yine Dawkinsin, ayn kitabnn, ayn blmnden okuyoruz: Elimdeki bir kitap bunun [insan hedef alan evrimin] bir rneini verir. Homo habilisi (bir insan tr, muhtemelen atamz) australopitesinlerle karlatryor. Kitap, Homo habilisin Avustralopitesinlerden epeyce daha fazla evrilmi olduunu sylyor. Daha fazla evrilmi? Bu, evrimin nceden saptanm bir ynde hareket ettiinden baka ne anlama gelebilir? Kitap, varsaylan ynn ne olduu konusunda bizi kukuda brakmaz. Bir enenin ilk iaretleri, bellidir. lk bizi tam bir insan enesine doru ikinci ve nc iaretleri beklemeye tevik eder. Diler bizimkine benzemeye balar... Sanki o diler, habiline beslenmeye uygun olduklar iin deil, bizim dilerimiz olma yoluna girdikleri iin yleydiler. Bu paragraflarn devamnda da Dawkins, bahsedilen kitaptaki anlatm biimini ve Evrimin bir yn olduunu dnenleri eletirir. Buradan da grebileceimiz gibi, Evrimin ileriye ya da geriye gittiini sylemek yanltr. nk Doal Seilim, her zaman, o andaki ortama en uygun bireyleri semeye alr. Dolaysyla Evrimin ileriye ya da geriye gittiinden bahsetmek iin, evre koullarnn, bir nceki evre koullarna gre ileri mi, geri mi olduu belirlenmelidir. Ki byle bir belirlemeden bahsetmek sama olacaktr. Doa ileri ya da geri gitmez. Sadece deiir. Doal Seilim de, bu genellikle rastgele olan seilime gre, doann bnyesinde var olan canllarn elenmesi ya da seilmesi ilemine verilen bir addr. Bir mekanizmadr. Bir yn olamayaca gibi, daha iyiye ya da daha ktye eklinde bir amac da olamaz.
131
E V
A C
132
E V
A C
Mutasyonlar nedir? Tipleri nedir? Mutasyonlarn neden bazlar kalc olur, bazlar elenir? Bu neye gre belirlenir?
yelerimizden Sayn Enis Tortul bize yle bir soru yneltti: Ben mutasyonlarin bazilarinin olusup yerlestigi bazilarinin neden kayboldugu koreldigi mevzusunu sormak istiyorum. Yardim ederseniz sevinirim. Evrim Aac olarak yle bir aklama getirmek istiyoruz: Sayn Enis Tortul, Vcudumuz her an Gneten ve Evrenin kalanndan gelen ya da Dnya ierisindeki maddelerin bozunumundan kaynaklanan radyasyona maruz kalmaktadr. Srekli olarak alfa, gama, delta, beta gibi nlar vcudumuzu delip gemektedir. Belki Fizik derslerinden ya da genel kltr olarak bileceiniz gibi, enerji ykl dalgalar, atomlarla temas ettiklerinde, pek ok sonuca sebep olabilmektedir: elektron sramalar, bozunumlar, proton kopmalar, vb. Unutmamamz gereken bir nokta var: Btn canllar -tpk canszlar gibi- atom ynlardr. Sizi kck paralara ayracak olsak, en nihayetinde ulaacamz ey atomlarnzdr (ve daha da ileriye gidilerek kuarklara ve hatta daha altlara da inilebilir ama imdilik bunu es geiyoruz). Yani sizin dnmenizi salayan nron yn beyninizden, yrmenizi salayan ayak-bacaklarnza, ellerinize, gznze, kulaklarnza, karacierinize kadar her ey ama her ey dokulardan, hcrelerden, organellerden ve en nihayetinde eitli molekl ve atomlarn, eitli dizilimlerinden olumaktadr. Tpk cansz varlklar gibi... te bu radyoaktif malar, sizi srekli etkisi altnda tutarken, pek ok deiime sebep olmatkadrlar. Siz bunu hissetmezsiniz, nk karacierinizin bir dokusundaki bir hcre ierisindeki miniminnack bir DNA parasnn genlerinden birinin ierisindeki l kod halindeki nkleotitlerden birinde bulunan baza ait atomlar radyasyon etkisiyle deimi olacaktr. Bunu fark etmeniz imkansza yakndr. Ancak bu tek deiiklik, inanlmaz sonulara sebep olabilir. te bu deiime, mutasyon diyoruz. stelik mutasyonlar sadece radyasyon etkisiyle olumazlar. Mutasyonlar, spontane olarak (sebepsiz) ya da mutasyona sebebiyet verebilen maddeler (mutajen) etkisinde de oluabilirler. Burada u ayrm yapmakta fayda var. Bir mutasyonun kaltsal olabilmesi iin, reme organlarnda meydana gelmesi gerekir. nk ancak o zaman sperm ve yumurta oluumu etkilenir ve bu deiimler yavrulara aktarlr. Vcut (somatik) hcrelerinde meydana gelen mutasyonlar ise, o bireyi etkiler ya da etkilemez. te bu noktada da, bir dier ayrma gitmek gerekir: Mutasyon Tipleri. Ne yazk ki liselerde bu konulara hi girilmediinden, mutasyonlar faydal ve zararl olarak etiketleniyor ve geitiriliyor. Ancak mutasyonlar konusu ardnda devasa bir bilgi deryas bulunmakta. Bu sebeple bunlar renmeden Evrim ve Mutasyon ilikisini kurmak mmkn olmamaktadr. Mutasyonlar onlarca alt bala ayrlr: Nokta mutasyonlar, ekleme mutasyonlar, silici mutasyonlar, katlayc mutasyonlar, kromozomal yer deitirmeler, kromozlar tersinimler, heterozigotluk kayb, fonksiyon kayb, fonksiyon kazanm, dominant negatif mutasyonlar, lmcl mutasyonlar, ters mutasyonlar, zararl mutasyonlar, faydal mutasyonlar, avantajl mutasyonlar, neredeyse ntr mutasyonlar, heterozigot mutasyonlar, homozigot mutasyonlar, vahi tip mutasyonlar, ereve kaydrc mutasyonlar, anlamsz mutasyonlar, yanl anlaml mutasyonlar, ntr mutasyonlar, sessiz mutasyonlar, durumsal mutasyonlar, ve daha nicesi...
133
E V
A C
te bu devasa eitteki mutasyonlar, canlya zarar verebilecei gibi, yarar da salayabilmektedir. Ancak mutasyonlarn byk ounluu Doal Seilim karsnda ntrdr ya da olumsuz sonulara sebep olduklar iin elenmektedirler. rnein bir mutasyondan dolay gz az gren bir hayvan kolayca elenecektir ve kendisindeki bu sorunlu geni yavrularna aktarmayacaktr. te yandan, mutasyonlar apak bir ekilde eitlilie sebep olurlar. nk sessiz olan mutasyonlar neredeyse hibir eyi etkilememekle birlikte, eitlilik yaratmaktadr, nkleotit dizilimini deitirerek. Burada bilinmesi gereken nokta udur: Bir aminoasit, birden fazla 3l nkleotit ile kodlanabilir. Yani ACG ve GCG dizilimleri ayn aminoasidi kodluyor olabilir. Dolaysyla ACG dizilimine sahip bir genin ilk nkleotidinde meydana gelen bir mutasyon, onu GCG yapablir ancak bu, bir deiime sebep olmaz, nk kodlanan aminoasit ayndr. Fakat bu deiim, yllar sonra baka mutasyonlarla birleerek faydal, zararl ya da ntr deiimlere sebep verebilir. te bu, Evrim iin ham madde oluturmaktadr. Mutasyonlar neye gre korunur? ok basit: Eer canlya ortamda fayda salayacak bir deiime sebep olduysa, korunacaktr. Yoksa Doal Seilim ya da dier tip seilimlerle elenecektir. Ayrca unutmamak gerekir ki, vcudumuzda her an ntr olan binlerce mutasyon meydana gelmektedir. Bunlardan bir ksm reme hcrelerinde meydana gelir ve bu sayede yavrularmza da tanr. Hatta Molekler Evrimin Ntral Teorisi denen bir teori, etrafmzdaki canllarn byk bir ksmnn ntr mutasyonlara sahip bireylerden olutuunu ileri srmektedir. Bu da, inanlmaz eitlilii aklamaktadr.
134
E V
A C
Modifikasyon Nedir? Genler zerinde Etkileri Nelerdir? Kaltmsal zellii Var Mdr?
Sayfamz okurlarndan Sayn Doruk Bulut bize yle bir soru yneltti: Evrimi kabul eden biriyim ancak tek bir sorum var. Gen zerinde deiiklik olmadka grnme yansmaz diye retiyorlar okulda. Modifikasyon gene etki etmez dedi en son biyoloji hocamz. O zaman modifikasyon ile seleksyona urayan canllar nasl oald, nasl evrim diyebileceimiz hale geldi? Evrim Aac olarak kendisine vermek istediimiz cevap yle: Sayn Doruk Bulut, Sorunuz iin ncelikle teekkr ederiz. Elimizden geldiince cevaplamaya alalm: Modifikasyonlar, Trkiyede liselerde ilk retilen Biyolojik kavramlardan biri olarak, canllarn fiziksel grnlerinin evresel etkiler dahilinde kalc olmayan deiimleri olarak tanmlanabilir. En klie rnei de, gne altnda kalan tenimizin kararmasdr. Bunun sebepleri iin aadaki notumuza bakabilirsiniz: https://www.facebook.com/note.php?note_id=172439516147465 Ancak sadece gne nlar deil, baz kimyasallarn ortamda bulunmas, k miktar, scaklk, stres, antreman vb. etmenler de canllar zerinde eitli kaltsal olmayan deiimlere yani modifikasyonlara sebep olabilir. Modifikasyonlarn genetik etkilerini sorgulayan en nemli isimlerden biri kukusuz Lamarcktr. Lamarckn en byk sorunu, yaad dnemde modifikasyonlarn ne demek olduunun bilinmemesiydi. Lamarck, tamamen yanl bir ekilde, zorlanan organlarn evre basks altnda gelitiini ve kaltsal olarak bunun yavrulara aktarldn, canllarn bu ekilde farkllap evrimletiini ileri srd. Gnmzde biliyoruz ki, bu tip evresel etkiler dahilinde genetik yapnn deiebilmesini salayan en nemli faktr mutasyonlardr. Ve mutasyonlarn da, her genetik deiim gibi, Evrime katk salayabilmesi iin reme organlarnda meydana gelmesi beklenir. nk vcudumuzun herhangi bir dier blgesinde meydana gelen mutasyon kaltsal olmayacak ve etkileri o bireyde grlp, lmyle birlikte sonlanacaktr. Benzer ekilde, zigotta (sperm ile yumurtann birlemesinden hemen sonraki ilk hcre) ve henz totipotent (vcuttaki her dokuyu ve organ retebilme potansiyeline sahip kk hcre) ve multipotent (vcuttaki her dokuyu ve organ olmasa bile, birounu retebilme potansiyeline sahip olan kk hcre) hcrelerde meydana gelen mutasyonlar da, kaltsal olabilmektedir. Ancak te yandan modifikasyonlar, genetik yapy deitirmedii iin hibir zaman kaltsal deillerdir. Sadece, bireydeki temel baz zelliklerin deimesine sebep olur. Kimi durumlarda bu zellik kaltsal olmasa bile o canl iin kalc olabilirken, ou durumda, modifikasyona sebep olan etkinin kaldrlmasyla birlikte etkisini yitirir ve birey eski haline dner. Bunun en gzel rnei, vcut alan bireylerde grlr. Kas yaps olduka gelien bu bireylerde meydana gelen deiim, bir modifikasyondur ve asla ocuklar da kendileri gibi kasl domaz. Eer ki vcut alan biri bu almalar-
135
E V
A C
na son verirse, kaslar gittike eski haline dner ve modifikasyonun etkileri ortadan kalkar. Dolaysyla, modifikasyonlarn hibir ekilde kaltma etkisi olmad bilinmektedir. Kimi zaman, yanl bir ekilde, modifikasyonlarn sonularnn bireylerin doal ortamdaki yaamlarn etkileyebildii iin Doal Seilim zerinde bir etkisi olabilecei dnlr. Aslnda bu dorudur, rnein insan vahi ortamda yaayan bir hayvan tr olsayd, kas gelitiren bir bireyin Doal Seilim karsndaki ans, kas gelitirmeyenlere gre daha fazla olabilirdi. Ancak burada dikkat edilmesi gereken nokta, modifikasyonlarn kaltm deil, modifikasyonlar sonucu meydana gelen deiimlerin canlnn fitnessn (fit olma durumu, Doal Seilim karsnda gl olma durumu) arttrmas ve bu sayede, aslnda belki de doada hayatta kalamayacak bireylerin hayatta kalabilmelerinin ve reyebilmelerinin salanmasdr. Bu balamda, vahi doadaki seyrek modifikasyonlarn Doal Seilim zerinde dolayl bir etkisi olduunu syleyebiliriz. Ancak unutmamak gerekir ki, ne olursa olsun, bireydeki modifikasyonlar hibir ekilde kaltsal deildir.
136
E V
A C
137
E V
A C
kahverengi genini yavrularna aktarabileceklerdir. Yllar sonunda, tarlada greceimiz ey, yok denecek kadar -veya hi- beyaz fare, bol sayda krll-kahverengi fare ve bu saydan biraz daha az siyah faredir. nemli Uyar: Bu rnei, gnete kzaran teninizle ve sonradan kararan ten renginizle kyaslamaynz. nk siz gne altndan ayrldktan birka hafta sonra, teniniz normal hale gelecektir kendiliiden. Ancak krll-kahverengi fareleri o tarladan alp, baka yerde kendisi gibi renkte olan farelerle iftlemelerini salarsak, kendilerine has renkleri asla kaybolmayacaktr (genetik sebeplerle bir ksm zlerine dnebilir; ancak bu ten renginin eski hale dnmesinden tamamen farkldr. Bkz: Mendel Yasalar). te ten renginizin kararp sonra eski haline dnmesi modifikasyona, farenin renginin ortama uygun hale gelmesi ise adaptasyona rnektir. 2) Gzn Evrimi: Dincilerin Evrim Teorisine saldrmak iin en sk bavurduklar kavram ndirgenemez Karmaklk iddiasdr. Bu rtlm iddiaya gre, gz, kanat gibi organlarn yarm yamalak bulunmalarnn hibir anlam yoktur. Dolaysyla Evrim gerek olsayd ve gz hi yoktan, zamanla, kademe kademe olusayd, aradaki basamaklar hibir ie yaramaz olacakt. En nihayetinde %1 ileyen gz ne ie yarar ki? Dinciler, burada gzel bir mantk oyunu oynamaya almakta ve her zaman olduklar gibi bilimsellikten uzaklamaktadrlar. stelik bu iddiaya sizin de inanmanz salamak iin, kendilerinden olduka emin de konumaktadrlar. Ancak tabii ki bilim, dincilerin btn iddilarn rtt gibi, bu iddialarn da rtmtr. Gz, olduka karmak olmakla birlikte, hatal evrimlemi ve hala evrimlemekte olan bir organdr. Hatas iin korneadaki sinirlerin ters konumda evrimlemesini aratrabilirsiniz. Hala evrimletii de aktr, nk canllk var olduu srece Evrim asla durmayacaktr. Daha nce de anlattm zere, canllk tarihinde ortaya koaservatlarn evrimi sonucu kan ilk tr, siyanobakteri denen ve bugn fotosentez olarak bilinen tepkimeyi gerekletiren bakterilerdir. Bu bakterilerin, fotosentez yapabilmek iin a ihtiyac vardr. Bu sebeple, a en ok yaklaabilen siyanobakteri, daha ok fotosentez yapabilecektir. te bu sebeple, a duyarl olabilen ya da en azndan n varln hissedebilen bir bakteri, dier bakterilere gre daha avantajl olacaktr. Bu ilk hissedi ya da fark edi, pek ok farkl sebeple gereklemi olabilir ancak en mantkl aklama mutasyonlar ve deneme-yanlmadr. Ia duyarl olan bakteriler, %1 bile alglyor olsalar, a daha ok yaklaabileceklerdir. Bu sayede daha kolay fotosentez yapabilecek, daha kolay hayatta kalabilecek ve daha ok reyeceklerdir. Bu sayede kendilerinde %1 grmeyi salayan genleri yavrularna aktarabileceklerdir. Bu arada fark etmeniz gereken ey, bu %1 kyaslamas, gnmzdeki canllarn %100 grebildii kabul edilerek sylenmektedir. Ancak bu doru deildir nk hibir canl %100 gremez. En azndan henz grememektedir. Bu sayede, gittikse a duyarl olan bakteriler daha ok hayatta kalacak, duyarl olmayanlar elenip leceklerdir. Ve sonunda, her yeni nesilde a en duyarl olanlar, birikimli olarak genlerini yavrularna aktarabilecek ve her yavru a daha da duyarl hale gelecektir. Gnmzde grebilmemizin tek sebebi budur. Bu arada, bakterilerdeki durum gzn ilkel atalardr. Bitkilerde gz
138
E V
A C
bulunmamaktadr ancak hemen hemen btn bitkiler k kaynana duyarldrlar ve kendilerini a doru evirebilirler. Bakterilerde a duyarllk olarak balayan yolculuk, hayvanlar aleminde bugn gz dediimiz organn evrimlemesini salamtr. rnekler ok sayda arttrlabilir. Ancak ben burada keseceim, nk her bir rnei ayr balkta, ayrntsyla incelemek istiyorum. Herhalde en iyi kelimesinden kastn ne olduunu anlamsnzdr. En iyi olmak, sadece kas gcyle falan llen bir ey deildir. Ortama en uygun ekilde adapte olmak nemlidir. ****** Orjinal Kaynak: http://probablynogod.wordpress.com/2011/01/04/en-iyinin-hayatta-kalmasi-survival-of-the-fittest/
139
E V
A C
140
E V
A C
daha avantajsz konumda olacak ve kolaylkla avlanamayacaktr. te Doal Seilim, bu kurt iin ileyecek ve belki de kurt, daha reyemeden, a kalaca iin lecektir. Daha nceki notlarmzda bahsettiimiz gibi, kaltsal deeri olmayan modifikasyonlar veya evresel etmenler altnda meydana gelen fiziksel deiimler de, dolayl olarak Doal Seilimi etkileyebilir. rnein X isimli kurdumuz, bir kavga srasnda kpek dilerini krm olabilir. Bu durumda da, evresel bir etmenin etkisiyle Doal Seilim karsnda zayf debilecektir. Bu konuda ikinci bir nokta, doada ou zaman e seici konumunda bulunan diilere kendini beendirmektir. Hayvanlarn psikolojisini incelediimizde, genellikle diilerin, kendilerine gl grnen erkekleri setiini grrz. Ve avlanmakta beceriksiz bir kurt, malesef hibir diinin seimi olmayacaktr. Bu da dorudan, Xin belki de temel yaam amac olan reme fonksiyonunu tehlikeye atmaktadr. imdi bir Bonobo maymununu (Pan paniscus) dnelim. Bu maymun tr, yalnzca Kongo Cumhuriyeti snrlarnda, Kongo Nehrinin gneyi ile Kasai Nehrinin kuzeyinde vahi olarak bulunan ve soyu tkenmek zere olan bir maymun tr. Bu trn yaad alan, son derece nemli ve uzun aalarn yaamas iin elverili bir ortam. Ve bir maymun iin, hzlca trmanp aa inebilmek ve atik bir ekilde aatan aaca zplayabilmek ok nemli faktrlerdir. nk avclar, acmasz ahinler veya sinsi ylanlardr. Dolaysyla aalar arasnda hzl bir ekilde hareket edebilmek, Bonobo iin hayatidir. Bu da, kanlmaz olarak gl kollar demektir. Ancak yine, genetik bir farkllktan tr, bir veya birka bonobo bireyinde kas gerilemesi veya erimesi olduunu dnelim. Bu, genetik bir hatadan kaynaklanmtr. stelik bu eitlilik illa lmcl veya ar fayda salayan bir deiim olmak zorunda deildir: Sper bilgisayarmz sayesinde, bir Pan paniscus poplasyonunun -atyorum- 100 bireyden oluan bir ksmn alp, genetik, evresel ve fiziksel zellikler asndan ktsn aldnzda, ok ciddi farkllklar grmekteyiz. Kiminin kol kaslar dierine gre daha gelikin, kimininkisi dierlerine gre daha az gelimitir. Yani kas gc asndan, minik farkllklar halinde bir dalm gzleriz. Btn bunlar bir grafie dkersek, edineceimiz ey bir an erisidir:
Bu an erisi, bir canlnn hayatta kalabilmesi iin gerekli olan zelliklerin, seilmi bir poplasyondaki canllar arasndaki dalmn gsterir. Daha doru bir ekilde, bu an erisi, bir poplasyonun hayatta kalma (ya da lme) erisidir; ancak hayatta kalmay (veya lmeyi) kolaylatrmayla ilgili olan zelliklere bal olarak izilmitir. Bu an erisinin ortalarndaki yksek blgede kalan (Same as others olarak belirtilen) canllar, poplasyonun normlarn belirlemektedir. Yani bu blgeye den bir canlnn kol uzunluu, kas gc, fizyolojik gelimilii, genetik kod dizilimi, vb. poplasyon iin normal olan ve normal artlarda hayatta kalabilmeyi gerektiren ortalama gereklilikleri belirler. Grebileceiniz
141
E V
A C
zere bu alan, poplasyonun %68 (%34 + %34) gibi byk bir orann iermektedir. Bu, bu poplasyondan rastgele seeceiniz bir Bonobonun (aslnda tm trler ve tm poplasyonlar iin genel olarak geerlidir bu) normal olma ansnn %68 olduunu gsterir ki bu gayet makuldr. Ancak iler, her zaman normal gitmez. Yukardaki kurt rneimizde olduu gibi, evresel veya genetik binlerce faktr, canllarn hayatta kalma orann drebilir. Yukardaki an erisini, sadece grsel olmas balamnda, okul ncesi ocuklarn biyolojik ve psikolojik baz test sonularndan aldm. Dolaysyla bizim anlatmmzla, grseldeki aklamalarn uyumlu olmas adna, bu eri bizim iin lme ansn gsteren eri olsun (more ve less kavramlarnn yazld yerlerden dolay). te bizim zayf bir die sahip olan kurdumuz, an erisinin sol tarafnda, yani more than others (dierlerinden daha yksek) olan ksma dmektedir. nk krk bir di, kurdumuzun lme ansn dierlerine gre arttrr. Bu, sadece kurt veya kurdun evresel bir etmenden dolay krlan diine bal deildir. Yine Bonobo rneinde olduu gibi, pek ok genetik etmen ve fenotipik farkllk da canllarn bu doal dalmdaki yerlerini belirleyecektir. Canllardaki genetik farkllklarn oluma sebebinin birinin eeyli reme olduunu sylemitik. Zaten eeyli remenin var olma sebebi de budur. Eeyli reme, canllarn hayatta kalma ansn, kopyalanarak ya da blnerek oalmaya gre arttran bir adaptasyondur. nk aslanlarn (Panthero leo) mitoz blnmeyle, kendilerini olduklar gibi kopyaladklarn dnelim. Eer bir tane bile aslan iin ldrc olan virs ortaya karsa, ayn genetik koda sahip olan btn aslanlar lr. Ancak eeyli remede, eitlilik ok sayda artt iin, bireylerden en azndan bir ksm kurtulur ve bylece poplasyonun hayatta kalma ans artar. Doal seilim de elbette, bu sebeple, eeyli remeyi destekleyecektir. Genetik farkllklarn olumasndaki bir dier sebep, mutasyonlardr. Mutasyonlar, yukarda belirtilen sebeplerin aksine, rastgele oluan hatalardr. Genetik kopyalanma srasnda, radyasyona maruz kalma durumunda, hcrelerin blnmesi srasnda ve daha pek ok durumda oluabilirler. Evrim Aac olarak bir mutasyonu zararl veya faydal olarak tanmlamay doru bulmuyoruz. Bir bakteri tr dnn. Bu bakteri, sizin vcudunuzda yaamaya alyor olsun. Ancak savunma sisteminiz, bu bakteriye kar direnli olsun ve kolayca bakteriyi yok edip, sizi hastalandrmasna engel olsun. Bir mutasyon meydana gelsin ve bakteri, baklk sisteminize kar direnli hale gesin. Bu durumda, klayca reyebilsin ve sizi lmcl hastalklara sevkedebilsin. Bu durumda, meydana gelen mutasyon faydal mdr, zararl mdr? Bakteri iin son derece faydaldr, nk onun hayatta kalmasn ve remesini inanlmaz miktarda arttrmtr. nsan iinse son derece zararldr, nk bakteri, insan eskiden ldrmezken, ldrr hale getirmitir. Yani mutasyonlarn zarar ve faydas, canldan canlya ve durumdan duruma deiebilir. Bu yzden mutasyonlara tarafsz bakmakta fayda vardr. Ancak genel anlatm olarak zararldan kast, Doal Seilim (ve dolaysyla Evrim) karsnda, hayvan gsz klmasndan trdr. Yoksa zararl olan her mutasyon, teknik olarak zararl olmayabilir. Ancak mutasyonlarn pek ou, bir zellik tek bir gen ile kontrol edilmediinden dolay, yararl etkilere sahiptir. nk mutasyonlarn zararllar, zaten Doal Seilim tarafndan elenir ve yok olur. Ancak Evrim sayesinde, adm adm yararl mutasyonlar gelecek nesillere aktarlr ve ayn trn farkl bireylerinin an erilerinin, saa doru, yani lm anslarnn azalmasna doru kaymasna sebep olur. Peki, Doal Seilim nasl alr? Yukardaki kurt veya Bonobo rneinde verdiimiz gibi, bir poplasyondaki canllarn her biri, ayn zelliklere sahip deildir. Kimi avantajl, kimi dezavantajldr (an erisi). Avantajl olanlarn, ak bir ekilde reme ve hayatn devam ettirme anslar dierlerine gre daha yksektir. Dolaysyla, avantajl olanlar, gen havuzu denen ve bir poplasyona ait btn genleri barndran hayali bir havuzdaki kendisine ait gen miktarn
142
E V
A C
arttrabilecektir. Bu da, gelecek nesillere, hayatta kalma avantaj olan ve ans yksek olan canllarn genetik kodlarnn aktarlmas demektir. Bu nasl olur? Hayatta kalma ans yksek olan bir canl, kolaylkla reyebilir ve genetik yapsn yavrusuna aktarabilir. Aktarlan yavruda, babasndan gelme (ve ayn ekilde hayatta kalma ans yksek olmu olan -ki iftleebilmi- diiden de gelen) hayatta kalma ansn attrm olan gen varyasyonlar (eitleri) bulunur. Dolaysyla doacak olan birey de, tpk anne-babas gibi hayatta kalma ans yksek olan bir canldr (bu kesinlikle byle olmaldr demiyorum ama ok byk ihtimalle, doan canl da anne-babasna benzer). te bu ekilde, her zaman hayatta kalma ans yksek olann reyebilmesinden ve greceli olarak zayf olanlarn elenmesinden tr, trde yllar ierisinde baz deiiklikler grlr. Sper bilgisayarmz sayesinde kardmz ve her bir bireye ayr ayr ait olan listeyi hatrlyor musunuz? Unutmayn ki reme srasnda, sadece tek bir grup gen yavrulara aktarlmaz. Ana-babaya ait btn fiziksel zelliklere dair genetik kodlar da, anadan yars, babadan yars gelecek ekilde yavruya aktarlr. Dolaysyla, bir canly fiziksel olarak stn klan bir yapnn genetik bilgisi, byk bir ihtimalle yavruya da aktarlacaktr. Bu da, her zaman hayatta kalma ans yksek olan yavrularn, fiziksel olarak az ok anne-babalarna benzemeleri ve onlarn gl yanlarn alabilmeleri demektir. Ve bu da, poplasyonun fiziksel grnmnn zaman ierisinde deimesi demektir [bu notkada, Trleme Yaz Dizimizi okumanzda son derece fayda vardr]. Burada, Evrim Mekanizmalarnn ok az ve dar bir miktarna yer verdik; ancak temel baz kavramlar anlayabilmeniz ve aradaki ba kurabilmeniz iin faydal olacan dnyoruz.
143
E V
A C
Ayrca suyun yapsndaki Hidrojen ve Oksijen atomlarnn varl, molekller aras oluan ok nemli bir baa, Hidrojen Bana imkan verir. Hatrlanmas gereken ey, kovalent balar, iyonik balar, metalik balar molekllerin ierisinde, atomlar aras olan balarken; hidrojen balar, adhesif balar, kohesif balar gibi balar, molekller aras oluan, atomlar aras olumayan balardr; yani iki molekl birbirine balayan balardr. Peki su, bizim gibi canllarn olumas iin neden arttr? Kimyasal evrim iin neden gereklidir. Canszlktan canlln olumasnda ve sonrasnda bu canlln kararllnda, suyun nemi nedir? Bu soruyu aadaki maddelerde toplayarak cevaplayabiliriz: Buz yzer: Suyun kat hali olan buz, hidrojen balar sayesinde bir arada tutulur. Her bir su molekl, dier 4 su moleklne balanr ve salam, dayankl bir kristal yaps dourur. Her ne kadar buzun yaps olduka salamsa da, suyun buz halindeki atomlar, sv halindeki atomlar kadar sk bir halde paketlenmemitir. Bir dier deyile suyun sv hali, kat halinden daha youndur. Bu da, Arimetin mehur younluk ilkeleri dahilinde, buzun su zerinde yzebilmesini aklar. imdi, buz suyun zerinde yzemeseydi neler olurdu bir dnn: Bir kere, nehirler, gller, vs. yzeyden balayarak deil, buz bataca iin dibinden balayarak yukarya doru donard. Bu da sudaki tm canll yok ederdi ki canszlktan canlln evriminin suda gerekletiini hatrlaynz. Ancak normal haliyle buz, su zerinde yzebile-
144
E V
A C
cei iin, hem bu ekilde su canllarnn lmesine engel olur, hem de suyun ierisindeki snn souk havalarda darya kamasn nleyen bir tabaka grevi grr. Bu da, balklarn, su bitkilerinin ve benzeri hayvanlarn 0 dereceden souk havalarda dahi hayatta kalabilmelerini salar. Suyun erime-donma noktalar ve s kapasitesi: Dier molekllerle kyaslandnda buzu eritmek iin ok daha fazla enerji (s) gerekir. Bunun sebebi, suyun yapsndaki saysz hidrojen ba ve bunlar krmak iin gereken enerjinin yksekliidir. Unutmamak gerekir ki buzu sv su yapmak iin, buz molekllerinin arasndaki tm Hidrojen Balarnn krlmas gerekir. Tam tersi tepkime olan donma srasnda da etrafa byk oranda enerji salnr (Hidrojen Balarnn kurulmas srasnda). Ayrca su, olduka yksek bir s kapasitesine (sl kapasite) sahiptir. Is kapasitesi, herhangi bir molekln 1 gramn, 1 santigrat derece stmak iin gereken enerji miktardr. Bu da, sudan oluan bir gezegende, scaklk dzeylerinin olduka sabit ve dzenli olmasn salar. Bu, Dnyann Marstaki gibi gndz 300 derece, gece -200 derece olmamasn aklar. Kohezyon ve Yzey Gerilimi: Kohesif kuvvetler, benzer molekllerin arasnda oluan ekim kuvvetidir. Bu, su molekllerinin birbirini ekmesini aklar. Hepimiz, yamurlu bir gnde arabann camna den su damlacklarnn birbiriyle birleerek daha byk su damlalar oluturduunu grmzdr. Bunun sebebi, kohesif kuvvetlerdir. Kohesif kuvvetler sayesinde su, bitkilerin kklerinden en u yapraklarna kadar ince borularla iletilebilir. Ayrca suyun yzey gerilimi sayesinde, baz bcekler ve minik hayvanlar suyun zerinde yryebilmektedirler. Bu da canllk iin nemli bir zelliktir. Su harika bir zcdr: Vcudumuzdaki hcreler iin vazgeilmez bir zellik, suyun zc gcdr. Suyun ierisinde pek ok molekl zp iyonlarna ayrmak mmkndr. Bu da hcrelerin aktif tama, pasif tama, sinyal iletimi gibi pek ok zellie sahip olabilmelerini aklar. Su zeltileri asidik de, bazik de olabilir: Su hem zayf bir asittir, hem de zayf bir bazdr ve bu ikisini ayn anda olabilen nadir molekllerdendir (tek deildir). Bildiiniz gibi asit, zeltiye pozitif Hidrojen atomu verebilen maddelere denir. Baz ise zeltiye negatif Hidroksit (OH) molekl verebilen maddelere denir. Su, bu ikisinin bir karmdr ve zeltiye, duruma gre, iki iyonu da verebilir. Bu duruma gre tabiri, iinde zlmesi beklenen maddenin kimyasal zelliklerine baldr. te tm bu sebeplerle ve belki daha da fazlasyla, su bizim bildiimiz anlamyla hayat iin son derece nemlidir. Yaz boyunca bizim bildiimiz anlamyla kelimelerini vurguladm. nk burada dikkatinizi ekmek istediim bir ey var: Biz bu evrende yayoruz, bu evrenin fizik kurallarna tabiiyiz. Bu evrenin fizik kurallar dahilinde, bu ekilde molekller evrende olutu. Bu evrenin fizik yasalar sebebiyle, Dnya dediimiz gezegen, Gne dediimiz yldz etrafnda var olabildi. Bu evrendeki fizik yasalar sayesinde su Dnyay kaplad. Ayn yasalar sayesinde, cansz maddelerden, milyonlarca yl ierisinde, bugn bizim canl dediimiz, halbuki canszlardan kimyasal adan ok da bir fark olmayan varlklar oluabildi. Ancak baka bir evrende ya da evrenimizin baka bir kesinde, bizim bilmediimiz trden canllar var olabilir. Daha farkl atomik kombinasyonlara sahip canllar. Suya ihtiya duymayan canllar Sonuta unutmamamz gereken bir ey var: Canllk tabirini, bizler, birer canl olarak bulduk. Ve bu tabiri, bildiimiz varlklar arasnda kyaslamalar yaparak bulduk. Ancak evrenin tamamn bilmiyoruz. Evrenin dnda ne var, onu da bilmiyoruz. Dolaysyla u anda kullandmz canllk tabiri son derece kstl olabilir. Ve hatta yanl da olabilir.
145
E V
A C
Siz siz olun, canlla gereinden fazla anlam yklemeyin. nk unutmayn, bir kmr parasn ya da kt oluturan atomlarla, sizi oluturan atomlar tamamen ayn yapdalar. Tek farklar, milyonlarca yl ierisinde geirdikleri farkl evrim sreleri (daha dorusu kmr hibir zaman bildiimiz anlamyla evrim geirmedi, bu yzden zaten canl deil diyoruz). Ancak Karbon ayn karbon, Hidrojen ayn Hidrojen ve Oksijen ayn Oksijen ****** Orjinal Kaynak: http://probablynogod.wordpress.com/2011/01/03/bizim-bildigimiz-anlamiyla-hayat-icin-suyun-onemi/
146
E V
A C
Burada da grebileceiniz gibi, yaam Darwinin 1 olarak iaretledii noktadan balar ve dallanr. Milyonlarca ve hatta milyarlarca yl sren Evrim sreci sonunda da, pek ok dala sahip bir aaca dnr. Gnmzde Yaam Aac, olduka karmak bir ekilde izilebilmektedir. imdi adm adm, Yaam Aacnn Evrimine bir gz atalm, fotoraflarla.
Yukardaki aata ise srngenlerin evrimini grmekteyiz. Grebileceiniz gibi, kk blgesinde, tek bir atadan balayan srngenler familyas, aacn st blmlerinde dallanmakta ve farkllamaktadr. Orta sralarda dinozorlardan kularn evrimletiini grebilirsiniz.
147
E V
A C
Yukardaki bir dier Yaam Aac iziminde ise, daha ayrntl olarak canllar grebilmekteyiz. Biyolojinin ispatlad zere, canllk tek hcreli koaservatlardan balar; bunlar zamanla prokaryotlara evrimleir, prokaryotlar bakteriler ve arkealardr ve bunlar birbirinden ayrlarak evrimleirler. Daha sonradan prokaryotlar, muhtemelen Endosimbiyoz Kuram dahilinde karyotik hcrelere doru evrimleirler ve karyotlar da inanlmaz bir dallanma gstererek gnmzdeki canllara doru yaklak 3 milyar yllk evrim srecini balatr. Bu aac kklerinden balayarak takip ederseniz, omurgallarn (vertebrates) ayrld noktay bulabilirsiniz. Omurgallar daln takip ettiinizde, nce balklar grebilirsiniz. Daha sonra balklar amfibiler olarak ayrlr. Bu amfibilerin bir ksm evrimlemeye devam ederek karaya karlar ve memelileri olutururlar. Bir ksm amfibi ise, gnmzdeki kurbaalar gibi, yaamaya devam ederler. Memelileri takip ettiinizde, rnek olarak verilen zebray grebilirsiniz. Bir dal ise, memelilerden devam eder ve son olarak ikiye ayrlr. Bu ayrm, insanlar ve maymunlar birbirinden ayrr. Gnmzde milyonlarca tr bulabildiimiz ve Biyolojinin ve bu bilime ait bilim adamlarnn zverili almalar sebebiyle bu saysz trn birbiriyle olan evrimsel ilikilerini bulabildiimiz iin, Yaam Aac gn getike karmak bir hal almtr. Aada, bu aacn ne kadar karmaklatna gzel bir rnek grebilirsiniz: Evet, bu aata da ilk canl, tam ortada root olarak yazlan yerdir. Yukarda da bahsettiim gibi, ilk canllar evrimleerek milyonlarca yl ierisinde Bacteria (bakteriler), Archaea (Akealar) ve Eukarya (karyotlar) domainlerini (biyolojik snflandrmann en geni basama domaindir) oluturmutur. Aac root yani kk ksmndan balayarak, darya doru takip ederseniz, evrim basamaklarn grebilirsiniz. Ve aada eklediim resim, akl almaz bir resimdir. Dnyadaki eitlilik o kadar genitir ki ve bunlar arasnda ylesine mkemmel bir evrimsel geliim sreci vardr ki, bildiimiz haliyle aa ekilleriyle, hibir kat boyutuna sdramayz. Bunu fark eden bilim adamlar, yazabildikleri alan daha etkili ve verimli kullanabilmek adna, aa olarak deil de, ember olarak izmeye balamlardr Yaam Aacn. Aadaki resim de, bunun
148
E V
A C
en muhteem rneklerinden biridir: Bu Yaam Aacn okumak biraz daha karmaktr ve bu boyuttayken hemen hemen hibir ey gzkmez. Ancak bunu alr da A2 boyutundaki bir kada, yksek znrlkte basarsanz, btn ayrntlar ok daha rahat grebilirsiniz. Bu muhteem gz eklindeki Yaam Aacn nasl okuduumuza gelirsek: Gzn merkezinde, sa alt keye doru iki ayrm grebiliriz. Bu aymn olduu neredeyse tam olan ember, ilk canly temsil eder. Bu iki ayrm ise, bakterilerle arkealar bir olarak alan ve sonradan ayran birinci kol ve karyay gsteren ikinci koldur. Daha sonra, dediimiz gibi yksek znrlkte, bu kollar takip ederseniz, Dnya zerindeki pek ok tr bir arada bulunduran devasa Yaam Aacna ulaabilirsiniz. Dikkatli baktnzda greceksiniz ki, gzn merkezinden dna doru yzlerce, belki binlerce defa dallanma vardr. Ki bu izim bile Dnya zerindeki trlerin ancak %1 gibi bir ksmn kapsamaktadr. Gzn en dna bakacak olursanz, alemleri okuyabildiinizi greceksiniz: Fungi (mantarlar), Protists (Protistalar), Animals (hayvanlar), Plants (bitkiler). Ancak daha dikkatli bakarsanz ve bir byte ya da yksek znrlkl yazc yardmyla kada dkerseniz, gzn dna dizi dizi, ufack yazlm trleri de grebilirsiniz. Her bir alemin snrlar dahilinde, onlarca, yzlerce tr yan yana, dip dipe yazlmtr. Gzn dnn bu ekilde krll, saak saak olmasnn sebebi budur. Orada aslnda kelimeler yazmaktadr ancak okuyamyoruz. Bu muhteem Evrim srecini, izelgeye dkmenin ne kadar zor olduu ortada. ****** Yaznn Orjinali: http://probablynogod.wordpress.com/2010/10/31/yasam-agaci/
149
E V
A C
150
E V
A C
ya da farkl baz sebeplerle gruplanmamaktadr. Bu, sonucu etkilemez. Son stun ise, gruplanan genler ierisinde homolog (benzer) olanlar gstermektedir. Yzdeleri bulabilmek iin, iki tr kyaslayp, aralarndaki benzerlik oranna bakabiliriz. Yntem yledir: rnein Homo sapiens ile Pan troglodytes (empanze) trlerini kyaslamak iin: (15980 / 18431) * 100 ilemi yaplmaldr. kan say, benzerlik orann vermektedir. Unutulmamas gereken bir nokta udur: Her aratrma grubu, farkl yntemler izleyerek benzerlik oranlar bulmaktadr. Bu sebeple, <span class= fbUnderline>benzerlik oranlar tek bir say ile deil, aratrmaclarn hata paylar ve yntemleri gz nne alnarak, bir aralk olarak verilmektedir. Ayrca benzerlikler kullanlan alt trlere gre de deiim gsterebilecektir.</span> Bu durum, aratrmaclarn ne kadar tutucu (conservative; titizlik orann verir) olduuna bal olarak deiir. ok tutucu olan aratrmaclar, daha net sonular bulacaktr. Yukardaki rnekte empanzeler ile benzerliimiz %86 kmaktadr. Zaten bilimsel olarak insan ve empanzelerin benzerlik oran, %85-98 olarak verilmektedir. (Konuyla ilgili bir aratrma: http://news.nationalgeographic.com/news/2005/08/0831_050831_chimp_genes. html, bir dier aratrma: http://news.nationalgeographic.com/news/2002/09/0924_020924_dnachimp.html) Bu sonulara gre, insann u trlerle benzerlik oranlar yledir: Homo neanderthalensis (Neandertal nsan): %98-99 Pan troglodytes (empanze): %86-98 Pan paniscus (Bonobo): %88-96 Canis familiaris (Kpek): %86-90 Bos taurus (Sr): %75-87 Mus musculus (Ev Faresi): %70-85 Rattus norvegicus (San): %72-87 Gallus gallus (Tavuk): %57-68 Danio rerio (Zebra): %74-78 Drosophila melanogaster (Meyve Sinei): %37-45 Anopheles gambiae (Sivrisinek): %36-44 Caenorhabditis elegans (Yuvarlak Solucan): %24-28 Schizosaccharomyces pombe (Fisyon Mayas): %14-18 Saccharomyces cerevisiae (Ekmek Mayas): %21-24 Kluyveromyces lactis (Kluyveromyces Mayas): %21-24 Eremothecium gossypii (Mantar): %18-22 Magnaporthe grisea (Pirin Mantar): %32-36 Neurospora crassa (Ekmek Mantar): %31-35 Arabidopsis thaliana (Turpgillerden): %50-65 Oryza sativa (Pirin): %45-62 Plasmodium falciparum (Plazmodyum): %1-5 Grdnz gibi, Evrim Aac basamaklarnda aa inildike, insan ile dier trlerin aras almaktadr. nk bir empanze ile insan, ok yakn akraba iken, bir plazmodyum ile insann ortak atas, bundan yz milyonlarca yl nce
151
E V
A C
yaamtr. Bu u demek deildir: nsan, plazmodyumdan ayrlarak evrimlemitir. Hayr, insana kadar gelecek olan kol (lineage) plazmodyumdan ayrlmtr; ancak arada yzlerce, binlerce, milyonlarca tr farkllap o koldan ayrlarak evrimlemitir. En nihayetinde o koldan ayrlan kol, maymunsular koludur ve bunlardan biri de insandr. Ve bir dier nokta, zerinde daha ok allan canllara ait bulgular, doal olarak, daha fazladr. Bu sebeple aralk hesab ok nemlidir. Hangi genlerin kyaslamada kullanld, ne tip yntemler izlendii, metodoloji, vb. ok nem arz etmektedir. Ancak u apak bir gerektir ki, insan ile empanze genleri, yukarda belirtilen aralk dahilinde benzerdir ve bu, yakn akrabalk ilikisi gstermektedir. Ve dier trlerle olan benzerlik de, giderek azalmaktadr, nk insan ile bu trler, birbirinden ok daha nce farkllamtr. *********
152
E V
A C
https://www.facebook.com/photo.php?fbid=171713299553420&set=a.171713289553421.41880.163940083664075&t ype=1 Bu fotorafta da grld gibi, Evrim, son derece yava gelien bir sretir ve evrimleen canllar tek tek bireyler deil, genel olarak poplasyonlardr. Bu, gerekten anlalmas gereken en nemli noktalardan biridir. Hibir zaman, bireysel olarak bir insans, insana dnmemitir. Hibir zaman tek bir kurbaa evrim geirip baka bir canlya dnmeyecektir. Evrim, tek tek bireylerin baz zellikleri asndan Doal Seilim ile zamanla elenmeleri sonucunda, genel olarak poplasyonlarn belirli ve genellikle nceden saptanlamaz ynlere doru deimeleridir. nk bir birey, yle veya byle genetik bir materyalle, anne ve babasndan farkl bir birey olarak doar. Bu farkl ve kendisine has zellikler, doa karsnda snava tabi tutulur ve baarl olursa, kendisi de reyebilecektir. Bylece kendisindeki genetik malzemeyi yavrularna aktaracaktr. Bu zincirin binlerce nesil srmesi sonucu canllar, adm adm deiirler. Asla tek bir birey, evrimlemez.
153
E V
A C
te bunu anladmz zaman, hibir koulda ilk X canls diye bir kavramdan bahsedemeyeceimizi anlarz. Bir insans nerede biter, nerede bir insan balar, bu ayrt edilemez. lk susal drt ayakl hangisiydi ve hangi noktada karaya gei tamamland, bu da bilinemez. Zaten ara tr yanl iddiasnn kkeninde yatan nokta, bunun anlalmamasdr. Ara tr diye bir kavram, Evrimsel Biyolojide yoktur! Bu, Evrim Kart insanlarn Evrime saldrmak iin ve hayalgleri dahilinde canlandrdklar yanl Evrim imajn tatmin etmek iin uydurduklar ve daha sonra bilim insanlarnn onlarn bu iddialarna cevap vermek iin onlarn dilinden konumalar sonucu bu kavramn dilimize yerlemesiyle ortaya kan bir durumdur. Aslnda her canl, daha dorusu her poplasyon, ara trler tekil eder. Biraz aklayalm: Dediimiz gibi, Evrim son derece yava geliir ve 80 yllk insan mr, insann bu deiimleri alglamasna yetmeyecek kadar ksadr. Evrim Kartlar, hayallerindeki hatal Evrim imajn aktarabilmek iin ara tr kavramn ileri srmlerdir. Onlara gre her iki canl arasnda bir ara tr bulunmaldr. rnein bir rdek ile bir timsah arasnda, r-sah ya da tim-dek gibi bir canl bulunmaldr. Bu, apak bir samalk, insan zekasna bir hakaret ve bilime saygszlktr. Evrimin hibir zaman byle bir iddias olmamtr ve olmayacaktr. Trleme yaz dizimizde aka ortaya koyduumuz ekilde, trleme ve evrimleme ok yava gerekleen ve her yeni trn, temelde, ata trlere olduka benzedikleri bir ekilde gerekleir. Evrim Aac kavramn anlamayan bireyler, her canl arasnda bir gei tr ararlar. Bu doru deildir. Bir dier nokta, bu samaln, istedikleri gibi hedefe ulamasdr: ki canl dnelim: A ve C diye isimlendirelim. Bunlar arasnda bir gei tr aryoruz (bunlar, birbiriyle akrabal bilinen canllar olsun, rnein insanslarla insanlar olsun). Binlerce bilim insannn zverili abalar ve yllarn harcamalar sonucu, Evrim Kartlarnn sorgulad B ara tr bulunmu olsun. Ancak onlar, burada durmayacaklardr: A ve B arasndaki ile B ve C arasndaki geii de soracaklardr. Onlardan bir ksmn bulduunuzda, yeni alan boluklar sorulmaya balanacaktr. Bu sonsuza kadar byle devam edecektir. Bu insanlarn yanld nokta, fosilleme kurallarn bilmemeleri ve aslnda temelde, Evrimi kabul etmek istememeleridir. Evet, her iki nokta arasnda bir gei tr vardr ancak Jeolojide kullanlan u kural unutulmamaldr: Her 1 milyon bireyi bulunan bir poplasyonun istatistiki olarak sadece 1 bireyi fosilleir. Yani her 1 milyon canldan 1 tanesi fosilleebilmektedir. Bu sebepledir ki fosil bulmak zor ve zahmetli bir itir. Oturulan yerden onunla bu arasndaki ara tr nerede diye sormak kolaydr. nemli olan, bilime katk salamaktr. Toparlarsak: Hibir canlnn ilk bireyinden bahsedilemez, nk Evrim ok yava geliir ve o geii ayrt etmek mmkn olmaz. Ayrca ara tr diye bir kavram bilimsel olarak yoktur, her canl, kendisinden bir nceki ve bir sonraki trler arasndaki bir gei trdr. Buna, gnmzdeki btn modern canllar da dahildir.
154
E V
A C
Hayvan ve Bitkilerin Ortak Atas Hakknda Bilgiler ve Ara Gei Trleri ve Hatta Alemleri!
Merhaba arkadalar, Sayfamz yelerinden Sayn Mustafa Trkmen bize ok gzel bir soru yneltti: Evrim hayvandan hayvana gei ise bitkiler nasl olutu? Yok bitkiye gei varsa neden bitki hayvan ara gei formu yok ya da neden baz hayvanlar azda olsa fotosentez yapamyorlar? Neden baz hayvan hcrelerinin kloraplast yok? Ilginiz iin imdiden Teekkrler... Bizim cevabmz ise yle oldu, umarz faydal olmutur, iyi okumalar: Sayn Mustafa Trkmen, lk olarak gzel bir dzeltme yapmsnz, yerinde olmu. O adan tebrik ediyoruz. Zira bilimde inan olmaz, bilgi olur. Biz Evrime inanmyoruz, biz Evrim Kuramn kabul ediyoruz, bir gerek olarak biliyoruz. Tpk Yer ekimi gibi... :) imdi, sorunuzun cevabna gelelim: Aslnda soru her ne kadar gzel olsa da, bu soruya o kadar ok nce cevap verilmi ve o kadar ok gei rnei bulunmutur ki, malesef ilgi ekicilii kalmamtr. Ancak meraknz elbette gidermek bizim grevimizdir; ayrca merakl olmak da her zaman iyidir. Bu yzden de sizi tebrik ediyoruz. Bu noktada bir yanlnz dzeltmekte fayda var: Evrim, hayvandan hayvana gei deildir. Evrim, bitkilerde de grlr, protistalarda da, bakterilerde de, arkebakterilerde de. Sadece bir kralla (kingdom) kstlandrmak, kesinlikle yanltr. Ancak demek istediinizin her hayvann kendisinden nceki hayvanlardan evrimletii olduunu dnyoruz. Akas bunu grebilmeniz, sorunuzun da cevabn ortaya karmaktadr. Hayvanlar ve bitkiler, yle eski zamanlarda birbirinden ayrlmtr ki; ortak atalar ne hayvandr, ne de bitki. Ortak atalar, baz bakteri trleridir. Zira bundan yaklak 3.5 milyar yl nce, doada sadece bakteriler vardr; ne bitkiler ne de hayvanlardan bahsedilebilir. Protistalar dediimiz krallk, resmi olmayan dilde, u ekilde tanmlanr: Bitki, mantar ve hayvan olmayan tm karyot canllar. nk bu krallktaki (alemdeki) canllarn ou hem bitkilere ait hem de hayvanlara ait zelliklere sahiptir. Yani elimizde, bitkiler ile hayvanlar aras gei yapan devasa bir alem vardr; brakn bir ya da birka tr... rnein ok mehur bir protista olan glena (Euglena), bir bitki gibi fotosentez yapabilmektedir. Ayn zamanda bu karyotik tek hcreli canllarn pek ok trnde gz noktas denen bir organel yap bulunur. Bu nokta, en ilkel gz olarak grlmektedir ve a duyarldr. Sadece n daha iddetli olduu yn alglamay salar. glena da bunu kullanarak daha bol a ynelebilir, tpk bir hayvan gibi aktif hareket ile k kaynana yaklaabilir ve tpk bir bitki gibi fotosentez yaparak besinini retebilir. Bir algden rnek verelim, Science Dailyde 20 Haziran 2007 tarihinde yaynlanm bir makale... Doada bulunan
155
E V
A C
baz alg trleri, mixotroph dediimiz ve hem ototrof, hem heterotrof beslenme biimlerine sahipler. Yani hem kendi besinlerini retebiliyorlar, hem de avlanabiliyorlar. Aadaki balantda daha fazlasn bulabilirsiniz: http://www.sciencedaily.com/releases/2007/06/070619182508.htm Ayn sitede yaynlanan bir dier makaleye gre, Chlamydomonas reinhardtii isimli bir yeil alg tr, hem hayvanlara, hem de bitkilere ait genleri tamaktadr. Bu, ortak atalarndan beri hayatta kalabilmesiyle aklanabilir. Bildiiniz zere trleme gerekletikten sonra ortak ata hayatta da kalanabilir, soyu tkenebilir de. http://www.sciencedaily.com/releases/2007/10/071011142628.htm Bunun yansra, mantarlar da ilgin bir gei olarak karmza kmaktadrlar. Hayvanlar, genel olarak serbest hareket edebilen, avlanan (heterotrof) trlerdir. Bitkiler ise genellikle sabit olan ve kendi besini reten (ototrof) trlerdir. Ancak mantarlar, bitkiler gibi sabit olmakla birlikte, kendi besinlerini retemezler; tpk hayvanlar gibi. Mantarlar, besinlerini vcutlar darsnda sindirirler (dar salg) ve sonra paralanm besinler yerler. Yani bitkilerle hayvanlar arasndaki gei trleri yok olmamtr; hala aramzdadrlar. Ancak iki dev alemin ortak atas, bundan 3.5 milyar yl kadar ncesine dayanmaktadr: Minik bakterilere. Burada farkllama balam, gnmze kadar bir kol hayvanlar alemini, bir kol bitkiler alemini oluturmutur. Ancak arada kalan trler de mantarlar, protistalar gibi alemleri oluturmutur.
156
E V
A C
157
E V
A C
baskn gelemez. Yani genler, organizmadan da nemlidirler. Bu yzden Dawkins onlar bencil olarak tanmlamtr.
Ayrca Dawkins iddasn sadece bununla snrlamam, sosyal davranlarmzn da bu ekilde yayldn ve bencil bir ekilde kendilerini rettiklerini ileri srmtr. Bu tip bilgi kodlarna, Dawkins mem (ngilizce: meme) adn vermitir. Memler, her eit fikir, dnce, gelenek, ve benzeri olabilir. Dawkinsin iddiasna gre memler (yani sosyal ve kltrel ierik) bir sonraki nesillere aktarlabilmektedir. Hayatmzda ve gnlk yaantmzda etrafmz saysz mem ile evrilmitir: Yemekte atal bak kullanm, dn gelenei, dinler ve Tanr fikri, atalardan torunlara geirilen memlerden ibarettir. Bencil Gen kavram, sosyal fedakarlk (altruism) kavramn gzel bir ekilde aklayabildii iin, bilim adamlarnca desteklenmektedir. Bencil olan genlerimiz, kendilerinin oalmasna engel olmad mddete, baka bireylerin genlerinin oalmasna izin vermeye meyillidir. nk genlerin en nihayetinde amalar oalmak ve daha fazla oalmaktr. Bu, Oyun Teorisi ile bir btnlk sergiledii iin matematikiler tarafndan da desteklenmektedir. Ksacas Bencil Gen kavram, tm Doal Seilimin, ne birey, ne organizma, tamamen genler iin altn vurgulamaktadr. Fakat bu teori, her ne kadar youn bir heyecan yaratsa da, pek ok kart da dourmutur. nk pek ok biyolog, Dawkinsin gen ile organizma arasndaki ilikinin nemini gz ard ettiini ve her eyi gen merkezli aklamaya altn savunmulardr. Bu teori ile, baz ahlaki ve etik sorunlarn da doduu dnlmektedir. Ancak kartlarn da, Dawkinsin de kabul ettii iki nokta vardr: Doaya adapte olmay salayan genler seilir ve yaylrlar. Dier nokta ise, gruplar halinde yaamann canllara avantaj saladdr. Bu konuda tartmalar hala srmekle beraber, Evrim Aac olarak bu teorileri bir at altnda toplayan, daha genel bir teorinin en doru sonucu vereceini dnmekteyiz. nk her birinin olduka gl dayanaklar ve ispatlar bulunmakta ve hibirini tamamen rtmek mmkn deil. Bilim insanlar arasndaki bu tatl tartmalar, inanyoruz ki bilimin ilerleyiini tetikleyecektir.
158
E V
A C
nsanlar neden uamaz? vb. sorulara cevap! Trade-off nedir? Evrimsel adan hayatta kalmak ne demektir?
Sayfamz yelerinden Bersin nan aadaki soruyu bize yneltti: Mesela akn bir nevi insanlarda cinselliin tetikleyicisi gibi altn bununda doal seilim yoluyla ayakta kalan bir duygu (bu duygunun ilk olarak neden olutuu konusu da ayr bir soru olabilir) olduunu dndk. Ama acma ve efkat gibi duygular kar bireye fayda salarken aslnda bireyin kendisine dolayl olarak zarar vermiyor mu? rnek, memelilerin yavrularna gsterdikleri koruma ve efkat yavrunun kendi ayaklar zerinde durumay reninceye kadar yavruya fayda salarken aslnda bu anne, baba veya dier bireylerin zararna onlarn yaam alanlarnn, beslenme kaynaklarnn kstlanmasna neden olmuyor mu? nsanlarda hak, hukuk, adalet, sevgi, efkat ,vicdan.. gibi duygular insan nfusunun srekli ve daha hzl bir ekilde artmasna neden olup populasyona fayda(?) salarken bireyin kendisine zarar vermiyor mu? Doal seilim bunu neden yapyor? (Doal seilimin bilinli olmadnn farknda olarak) Evrim Aac olarak bu soruya iki farkl cevap vermek istiyoruz. Daha dorusu iki kademeli bir cevap... kisinin de ierii nemli olduu iin, bu ekilde bir cevap vereceiz: Sayn Bersin nan, ok gzel bir noktaya parmak bastnz belirterek konuya girmek istiyorum. Akas bu sorunun gelmesinin sebebinin, hayat amalarmz tam olarak anlayamamaktan kaynaklandn dnyorum. Biraz aaym: Dnya zerindeki bilinen btn canllarn 2 ana amac vardr: Hayatta kalmak ve remek. Ancak bunlara bu kadar yzeysel bakmak ok doru deildir. nk hayatta kalmak da, remek de son derece kapsaml kavramlardr ve aslnda bu kelimeler altnda pek ok anlam yatmaktadr. Dolaysyla bu arka planda kalan anlamlarn aklanmasnda fayda vardr. lkinden balayalm: Hayatta kalmak. Eer bu olguya yzeysel baklrsa, Penelerin, keskin dilerin, vb. geliimi yeterlidir. diyerek kestirip atlabilir. Ancak hibir evrim, kolay baarlan bir durum deildir. Hatta Biyolojide biz bir canlnn evrim geirmekle geirmemek arasndaki tercih durumuna (aslnda bilinli bir tercih deildir, doa evrime zorlar; canlnn iki seenei vardr: Deimek veya yok olmak) trade-off diyoruz. Pek ok bilimde kullanlan bu tabiri Biyolojik anlamyla ksaca yle zetleyebiliriz: Bir canl, evrim geirmekle yok olmak arasndaki zorunlu kararn, evrim geirdii takdirde kazanaca dl ile evrim geirmek iin harcayaca enerji ve emek toplamnn kyaslamas sonucunda alr. Yani bir canlnn yok olmak yerine evrim geirmeyi tercih etmesinin arkasnda yatan sebep, evrim sonucunda alnacak dln, evrim geirmek iin harcanacak enerji ve emee demesi ve ondan kat kat fazla olmas gerekliliidir. Bu sayede u soruya da cevap verilebilir: nsanlar neden umuyorlar, madem evrim hep iyiye doru evrimletiriyor? Bu soruda bir hata, bir de az nceki aklamaya dayal cevap vardr. Hata, evrimin ynyle ilgilidir. Evrimin bir yn yoktur, o anda doa neyi gerektiriyorsa, onu salamak zerine bir bask vardr. Cevap ise udur: nk insanlarn umaya ihtiyac yok. Evet, bu belki iyi olabilirdi ancak bunu gelitirmek iin harcayacamz enerji ve vereceimiz emek, karlnda alacamz dle asla demez. Bu sebeple de, buna eilimi olan insanlar varsa bile, doa onlar eler. Tabii burada insan rneinin komik durduunu hatrlamakta fayda var. Ancak ayn rnei filler iin dnrseniz, daha gzel bir rnek olabilir.
159
E V
A C
imdi, konumuza geri dnecek olursak, hayatta kalmak kavramna yzeysel bakmamz gerektiinden ve tradeoff kavramndan bahsettik. Bunun sebebi, u noktay aklamaktr: Bir canlnn bir zellii evrimletirmesi, onun btn sistemini ekleyebilecektir, yani bir btn olarak organizmay etkileyebilecektir. Bir rnekle aklayalm: Bir aynn penesinin ilk evrimletii ya da gittike glendii bir durumu dnelim. Bu evrim srasnda var olan ay poplasyonundaki aylarn morfolojik ve hatta biyokimyasal yaplar, var olan sistemlerini destekleyecek ekilde evrimlemitir. Yani daha gl, daha sk, daha gelimi bir peneyi destekleyecek ekilde deil... Dolaysyla, eer ki aynn peneleri glenecekse, adm adm kemik yaps, tendon yaps, kaslarn dizilimi ve miktar, iskelet yaps, bu iskelete bal olarak dolam ve sinir sisteminin konumu, beynin bu gl penelere ynelik durumu ve hatta daha gl penelerden dolay; denge merkezleri, dier uzuvlarn alma biimleri, dier uzuvlara den yk miktar, vb. deiecek ve yeni duruma gre evrimlemeleri gerekecektir. te bu sebeple, ilk bakta son derece sradan gzken bir evrimsel basamak, arkasnda devasa deiimleri barndrabilir. Aslnda trlemenin kkeninde yatan olgulardan biri budur, ancak bu bir dier yazmzn konusu olsun. Uzun lafn ksas, hayatta kalmak, kk deiimlere bal zincirleme byk deiimleri gerektirir. Bu sebeple de, her canl, her zellii evrimletiremez. Bu evrime gerekten ihtiyac olmas ve bunu yapabilecek gc olmas gerekir. Tabii bu noktada unun altn kaln izgilerle izelim: Burada her ne kadar evrim sanki bireylerin zerinde gerekleiyor gibi anlatyorsak da, evrim genel olarak poplasyonun tmnde, ancak bireylerin deiimlerinin kolektif etkisinden kaynaklanmaktadr. Bu noktay atlamamak ve anlamak ok nemlidir. Umarz aklayc olmutur. Sorunuza verdiimiz ikinci cevaba aadan ulaabilirsiniz: http://www.evrimagaci.org/soru-cevap/acima-ve-sefkat-bireye-zarar-verdigi-halde-neden-evrimlesmistir-evrimselacidan-uremek-ne Ayrca sayfamz yelerinden Sayn Kubilay Meenin yorumunu da buraya eklemekte fayda gryoruz: Ayrca evrimin birikimli bir ekilde sreen hal aldn bilmek gerekir. Birikimsiz bir geliim srecinde her trl deiim beklenebilir iken, birikimli bir seilim sreci baz durumlar mekanik olarak engeller. rnein zrafalarn beyinden kan, boazdan aaya inen, sonra kalp dolaylarndan inen ve ayn yolu geri yukar karak grtlaa ulaan ses sinirlerinin bu durumu, birikimli seilimle aklanabilir. Fakat hazr bu konuya girmiken marjinal maliyet durumunu da aklamam gerekiyor. Marjinal maliyet, anlk bir durum iin yaplan harcamalar diye tanmlanabilir. Zrafann siniri rnei ile birletirirsek marjinal maliyet bize u sonucu verir: Evrimsel sre iinde uzayan boyna bal olarak ba gvdeden ayr durmaya balamaktadr; fakat bu uzaman uzun zaman srecinde gerekleir. Sonuta canl cimridir ilkesi (:D) uyarnca canlnn en az maliyetli olan ii yapmasn bekleriz. Bu da ilerde uzunca bir yol oluturabilecek sinirin yolunu deitirmeni deil, halihazrda bulunan yolu uzatmasn gerektiriyor. Yani canl marjinal dnyor; anlk maliyet hangi durumda en azsa o yolu seiyor; ister uzun ister ksa. Deerli bir bilim adam yle demitir: Doa olaanst bir lehimcidir, tanrsal bir yaratm ustas deil. Sonu olarak unlara ulatr: 1. Canl cimridir. 2. Marjinal maliyeti dk olan deiimler doal seilim tarafndan seilir.
160
E V
A C
3. Doal seilim birikimli gerekleir; eski deiimler tamamyla silinmez. 4. Bu da karmak sinir yollarna, gereksiz yerden dolanm testislere, gerek baparma varken bileini kntsn parmak gibi kullanan pandalara neden olur Temel sonu: Doa mkemmel deilken bile en iyisidir.
161
E V
A C
Acma ve efkat bireye zarar verdii halde neden evrimlemitir? Evrimsel adan remek ne demektir?
Sayfamz yelerinden Bersin nan aadaki soruyu bize yneltti: Mesela akn bir nevi insanlarda cinselliin tetikleyicisi gibi altn bununda doal seilim yoluyla ayakta kalan bir duygu (bu duygunun ilk olarak neden olutuu konusu da ayr bir soru olabilir) olduunu dndk. Ama acma ve efkat gibi duygular kar bireye fayda salarken aslnda bireyin kendisine dolayl olarak zarar vermiyor mu? rnek, memelilerin yavrularna gsterdikleri koruma ve efkat yavrunun kendi ayaklar zerinde durumay reninceye kadar yavruya fayda salarken aslnda bu anne, baba veya dier bireylerin zararna onlarn yaam alanlarnn, beslenme kaynaklarnn kstlanmasna neden olmuyor mu? nsanlarda hak, hukuk, adalet, sevgi, efkat ,vicdan.. gibi duygular insan nfusunun srekli ve daha hzl bir ekilde artmasna neden olup populasyona fayda(?) salarken bireyin kendisine zarar vermiyor mu? Doal seilim bunu neden yapyor? (Doal seilimin bilinli olmadnn farknda olarak) Evrim Aac olarak bu soruya iki farkl cevap vermek istiyoruz. Daha dorusu iki kademeli bir cevap... Sorunun ilk cevabna aadaki balantdan ulalabilir: http://www.evrimagaci.org/soru-cevap/insanlar-neden-ucamaz-trade-off-evrimsel-acidan-hayatta-kalmak kinci cevabmz ise aadaki gibidir: Sayn Bersin nan, Sorunuza ilk cevabmzda, hayatta kalmak ve remek kavramlarnn grnd kadar basit kavramlar olmadn ve bir trade-off durumunu beraberinde getirdiklerini anlatmtk. Dolaysyla, bu kavramlara yzeysel bakmak, ok ciddi bir yanla dmek olacaktr. Dolaysyla bir organn ya da yetinin evriminin arka plannda gerekleenleri ok dikkatli incelemek gerekmektedir. Ayn durum, konumuzun baln ieren ve bireylerin kendisine zarar veriyormu gibi gzken, halbuki poplasyon geneline ok nemli faydalar salayan efkat ve acma gibi duygularn evrimi ve genel olarak, Dnyadaki tm canllarn temel amalarndan ikincisi olan remek kavram iin de geerlidir. Bir canlnn var olduktan sonraki ilk yapmas gereken ey hayatta kalmak ve aslnda biyolojik adan baktmzda, reme ana gelip reyene kadar hayatta kalmasdr. Baaryla redikten sonra lmesi, akas ilk ve yzeysel bakta nemsiz gibi grlebilmektedir. nk hayat amalarn yerine getirmitir. Ancak durum bu kadar basit deildir. Aslnda canllarn bu iki amac tama sebepleri, kendi karlar deil, genel olarak trn karnn korunmasdr. Burada tek kardan sz edilebilir: Var olmak ve var olmay srdrmek. Dolaysyla Doal Seilim, sadece bireylerin tek tek var olmasn deil, trn genel anlamda devamlln salayacak ekilde seim yapacaktr. te bu nokta, konu balmzda yazan ve okurumuzun sorduu sorularn tmne cevap olmaktadr. Evet, efkatli olmas, bir anne bireyin hayatn riske atabilir, zira yavrusunu korumak pahasna av olabilmektedir ya da kendisi az beslenmekte/reyebilmektedir. Ancak eer ki yavrusunu beslemezse, yavrular ok daha kolay av olabile-
162
E V
A C
cektir ve trn devamll tehlikeye girecektir. Dolaysyla her zaman daha efkatli olmaya yatkn anne bireyler (ve kimi zaman erkekler de, ancak erkekler genellikle yuvay brakarak remeye devam ederler -tek eli olmayan canllarda- bu bir nevi dengeleyici rol oynar tr ierisinde) Doal Seilim tarafndan korunacaktr. nk efkatli bir anne tarafndan yetitirilen yavrular daha kolay hayata tutunabileceklerdir ve bu zincir srekli olarak devam edecektir. Dolaysyla, remeyi sadece bireysel reme olarak alglamak doru deildir. Kimi zaman bireyler, toplumun faydas iin kendilerinden fedakarlklarda bulunabilirler. Ancak bu da, tpk tavuskuunun kuyruu konusundaki doal seilim/ cinsel seilim dengesi gibi bir dengeye tabiidir. Eer ki bireyin fedakarlklar, ahsi menfaatlerini zorlamaya balar ve onun fitnessn bozacak ynde etkilemeye balarsa, Doal Seilim bu duruma engel olacak ve fedakarlk orann ayarlayacaktr. Ayrca sayfamz yelerinden Sayn Kubilay Meenin yorumunu da buraya eklemekte fayda gryoruz: Ayrca burada bencil gen kuram yardm ile bir yorum yaplabilir. Annenin veya babann yavrularna yapt yardm aslnda kendi genlerine yapt yatrmdr. Ancak anne yavrusu ile %100 akraba deildir; genlerinin % 50 si yavrudadr. Kuzeniyle arkabal1/8, kardeiyle 1/2, ikiz kardeiyle 1/1 dir. Bunlar sylememin nedeni akraba seilimi denilen olayda bizlere yardmc olmalardr. Akraba seilimi ve bencil gen kuramlar ile dnldnde, Evrim Aacnn yapt yorumlarla beraber ele alndnda, Sayn Bersin nann sorular ve bunun gibi baka sorular gn na kacaktr.
163
E V
A C
164
E V
A C
1) Oksijen Dzeylerindeki Art Oksijen dzeyi, btn zamanlarda srekli olarak deimitir. Bu deiimler, kta hareketlerinden canllk dalmna kadar pek ok etkene bal olarak gereklemektedir. Gemiimize baktmzda, Oksijen dzeylerinde u tip dalgalanmalar grrz: 2.5 milyar yl ncesi (ilk fotosentetik bakteriler) ile 550-600 milyon yl ncesi (Kambriyen patlamas) arasnda Oksijen dzeyleri srekli olarak artmtr (Kambriyen Dnemde %13lerdedir ancak srekli bir art vardr). Kambriyen Patlamas sras ve sonrasnda artan canl miktar, Oksijen retim/tketim dzeyini dengelemitir ve 250 milyon yl kadar bir sreyle Oksijen dzeyi sabit kalmtr. Sonra, ok hcreli bitkilerin karalar igal etmesiyle, Oksijen dzeyleri akl almaz dzeyde frlam ve 250 milyon yl nce en yksek dzeye ulamtr (atmosferde %28lere kadar). Bu srada karaya kan baz hayvanlar devasa boyutlara ulamtr. Ge Permiyende tekrar d yaanm (%15lere) ve bu byk formlar dk dzeylere adapte olamamlar ve soylar tkenmitir. Gnmzde Oksijen dzeyi %21 dolaylarndadr ve artmaktadr. Kambriyen Patlamasnn en nemli sebeplerinden biri olarak bu Oksijen artlar grlmektedir. 2) Kartopu Dnya Dnya tarihi, pek ok buzul ana sahnelik etmitir. Bunlardan biri de Kambriyen Patlamasndan hemen nce meydana gelen bir buzul adr. Bu buzul a olduka sert gemi ve Dnya adeta bir kartopuna dnmtr. Byle durumlarda, daha nce de akladmz Trleme dahilinde (bkz: Trleme Yaz Dizisi) genetik srklenme, genetik darboaz etkisi gibi etkiler sebebiyle evrimleme konusunda ciddi bir art grlr. Yine de bu aklamayla ilgili baz sorunlar vardr; nk buzullar, byk bedenlerin evrimlemesini hzlandrmak yerine azaltabilir. Bu gibi yan etkiler, buzul alarn bir sebep olarak gsterebilmeyi zorlatrmakta; ancak imkansz klmamaktadr. 3) Geliimsel ve Genetik Aklamalar Bir grup bilim insan, Kambriyen Patlamasn genetik materyalde meydana gelen deiimlere balamaktadrlar. HOX genleri gibi geliimi etkileyen genlerde meydana gelen mutasyonlar sonucu bol bulunan habitatlar kolayca byk canl formlar tarafndan igal edilmi olabilir. Bu noktada habitatlarn henz hibir canl tarafndan igal edilmemi olmas, nemli rol oynamaktadr. 4) Ekolojik Aklamalar Az nce deindiimiz gibi, henz igal edilmemi (nk daha igal edecek ok hcreli hibir canl yok) geni habitatlarda yaylma imkan bulan canllar, bol Oksijenin de varl sayesinde kolayca evrimlemi ve gittikleri habitatlara uyum salamaya balam olabilirler. Bu srada olduka ciddi bir biimde ileyen Karlkl Evrim (Co-Evolution) de nemli rol oynamtr. Yani yeni yeni kurulmaya balayan av-avc ilikileri ilk etapta bir dengeye ulamad iin, tm Evrim Mekanizmalar son derece sert bir ekilde ilemektedir. Bu da Evrimin hzn arttrmaktadr. Gnmze byle bir patlama yaanmamasnn sebebi, son birka on milyon yldr ok ciddi bir doa olaynn yaanmam olmasdr (devasa gkta arpmalar veya volkanik faaliyetler; canllk yaamnn ounu riske atabilecek doa olaylar).
165
E V
A C
Kambriyen Patlamasn, ciddi aklamalara gerek grlen bir olay olarak grmeyen bilim insanlar da vardr. Bu insanlar, basite bu olaya, alan bir eik olarak bakarlar. Yani son 4 milyar yldr gittike gelien tek hcreli yaplar, sonunda yeterince genetik farkllamaya ulaarak, byle bir eitlenmeye gitmilerdir. Bu bilim insanlar, bu olay bytmemek gerektiini dnmektedirler. Evrim Aac olarak biz de buna katlyoruz. Bu olay da, dier tm olaylar gibi tipik doa olaylardr; tek fark byk miktarda canl grubunu etkilemesidir. Elbette nedenleri incelenmeli; ancak her eyin kilit noktas haline getirilmekten kanlmaldr. ********* http://www.pbs.org/wgbh/evolution/library/03/4/l_034_02.html http://www.fossilmuseum.net/Paleobiology/CambrianExplosion.htm http://www.ucmp.berkeley.edu/cambrian/camb.html http://www.peripatus.gen.nz/paleontology/CamExp.html http://palaeo.gly.bris.ac.uk/Palaeofiles/Cambrian/index.html http://www.talkorigins.org/indexcc/CC/CC300.html http://en.wikipedia.org/wiki/Pre-Cambrian http://en.wikipedia.org/wiki/Cambrian_explosion
166
E V
A C
Canllarda Neden Simetri Vardr? Asimetrik Canllar Var Mdr? Simetri Nasl Salanr?
Sayfamz okurlarndan Sayn Onur Erler bize yle bir soru yneltti: Ben evrim teorisini kabul eden biriyim ama yaradllarn savunduu u simetri olay benim kafam kartryor. Yani bir tarafmzda bir kolumuz veya bacamz herhangibir mutasyona bal olarak olumusa bile dier tarafmzda da nasl hemen hemen ayn ekilde oluuyor? Evrim Aac olarak kendisine yle bir cevap vermek istiyoruz: Sayn Onur Erler, Sorunuz iin teekkr ederiz. Aslnda bunun cevab son derece basit: simetri, canllara avantaj salayan bir zelliktir, ancak bu kesinlikle genellenemez. Bahsettiiniz kaynaklar Biyolojiyi bilmedikleri ve geni bir canl bilgileri olmad iin, insan tabanl ve evresindeki birka hayvan zerinden tm yorumlarn yapabilmektedirler. rnein deniz tabannda bulunan sngerler (Porifera filumu) tamamen asimetriktir ve hibir simetriye rastlanmaz. Ayrca Uca pugnax isimli bir yenge trnn bir kskac dierinden onlarca kat byktr. Denizgergedanlarnn bir boynuzu ar uzunken, dieri ok ksa kalabilir. En ilgin rneklerden biri yass balk denen bir trdr. Bu tr, deniz tabannda yaar ve gzleri asimetrik olarak evrimlemitir. Normalde bir vatoz gibi dnebilirsiniz, vatozda gzler kafann iki yanndadr. Bu hayvan da benzer ekilde hareket etmesine ramen, bir gz yukarya kayp kocaman olmutur; dieri aaya kayp kk kalmtr. Bunun sebebi avclarn hep st taraftan gelmesi, alt tarafta ise besinlerin bulunmas ve yass baln kk bir gzle bile grlebilecek besinlerle beslenmesidir. Benzer ekilde pek ok baykuun kulaklar asimetriktir. Ayrca d grnmz simetrik olsa bile, i organlarmz kesin bir asimetriye sahiptir: kalp soldadr, akcierler asimetriktir, karacier, dalak, barsaklar, bunlarn hepsi asimetriktir. Simetri, temel olarak hayvana avantaj salar, nk genellikle doada bir tehlikenin veya avn sada veya solda olmas ihtimali, yukarda veya aada olma ihtimali byk oranlarda ayndr. Bu sebeple simetrik canllar evrimlemitir. Ayrca, baz fiziksel yasalardan tr de simetri avantaj salayabilir: rnein asimetrik bir ita, yeterince hzl koamayabilir veya kartal yeterince etkili uamayabilir (bkz: hava srtnmesi, moment gibi kavramlar). Ancak kimi zaman doa, evresel etkenler altnda simetriyi bozabilir zaten tam bir simetriye sahip olmak istatistiki olarak mmkn deildir. En bilinen rnei, yznzn iki yarsnn birbirinden olduka farkl olabilmesidir. Kollarnzn uzunluklar milimetrelerle de olsa farkl olabilir. u anda ODT Biyoloji Blmnde Do. Dr. Meral Kence ve Evrim Aac ekibinden 2 kii Dalgalanan Asimetri (Fluctuating Asymmetry) denen bir konu zerinde almaktayz.
167
E V
A C
nk canllarn simetriden sapma yani asimetrik olma yzdelerine bakarak evrimsel gemilerini ve akrabalklarn ortaya kamamz mmkndr. Evrim, milyarlarca farkl adan desteklenebilmektedir. Eer canl simetrikse, bunun salanmas ise genetik olarak olur; hemen her zaman olduu gibi. Genler, buna gre dzenlendii iin kol ve bacaklarnz iki yannzda simetrik olarak kar. Ancak bu da, geliim bozukluklarna bal olarak deiebilir. rnein baz insanlarda bacaklar asimetrik olur ve bu kemiklerin ekillerinin bozulmasna ve ileride bel ve srt arlarna kadar gidebilir. Genetik bozukluklar ve mutasyonlar da bu simetride sapmalara ve bozulmalara sebep olabilir.
168
E V
A C
169
E V
A C
Ayrca Biyolojik Saatler, ok nemli bir dier olayn salanabilmesi iin evrimlemitir: Av zamanlar. Bir grup canl, gndzleri aktifken, bir dier grup geceleri aktiftir. Eer bir av geceleri aktifse, o avn avcsnn Biyolojik Saati, gece kalkmak zere kurulmutur, bylece potansiyel yemeini asla karmaz. Ayn ekilde avlar da, mmkn olduunca avclarn ortamda bulunmad zaman aktif olmaya alrlar. Elbette, meydana gelen zorunlu akmalar sonucu avlanma olay gerekleir. rnein Trkiyede bolca grebileceiniz avurtlak ve kr fareler, kn akam 5-7 gibi ortaya kmaktadr. Bu saatlerde hava kararmaya balar ve diurnal (gndz avlanan) avclar artk gndzk kadar iyi gremezler. Tabii bu defa da, nokturnal (gece avlanan) avclar baa bela olmaktadr. te buna, doal denge denir. Bir dier evrimleme sebebi ise organizmalarn doal ortama katlabilmeleri iindir. rnein uykudan uyanmadan nce, insan biyolojik saati kortizol hormonu salglayarak metabolik hz arttrrlar, bylece balayacak gn iin enerji ihtiyac hissetmeyiz. Biyolojik Saat neden nemlidir? Biyolojik saatleri vcudumuz pek ok yerde kullanmaktadr. rnein tpk bir saat alarn belirlenen bir saatte almas gibi, canllarn vcudundaki biyolojik saatler de belirli zamanlarda belirli tepkilerin verilmesini salarlar. rnein bir canlnn beslenme koullar en iyi olduu zaman, organizmann aktivitesini arttrmaya alrlar. te yandan Biyolojik Saatler, zaman farknda olmadan lmemizi salarlar. Bu, beslenme, iftleme, g, dinlenme ve dier aktivitelerimizi ayarlamamz salar. Bir dier grevi ise, bulunduumuz ortamn zaman dilimine adapte olabilmemizdir. nk her canlnn bulunduu ortama adapte olduu bir zaman hissiyat (time sense) vardr. rnein arlar, gnn hangi saatinde beslenmeleri gerektiini ok iyi bilirler. te bu, Biyolojik Saat yardmyla gerekleir. Biyolojik Saatler nerede kullanlrlar? Gnlk hayatmzda Biyolojik Saatler ile ilgili birok durumla karlarz. Bunlardan en mehur ikisi, gece mesaisi ve jet-lagdir. Gece mesaisi yapan insanlarn biyolojik saatleri kayaca iin, o gn ve sonraki gnlerde eski dengesini salamakta zorlanacaktr. Bunun sebebi, baz hormonlarn Biyolojik Saate gre salglanmalardr ve bu hormonlar salglanmaynca, insann doal dengesi bozulacaktr. Jet-lag olay ise, uzun uular sebebiyle gn saatinin deiiminin insan vcuduna yansmasdr. rnein, TrkiyeAlmanya aras 2-3 saat, Almanya-Amerika aras 9-10 saat srmektedir. Aktarmalarn 4 saat ve 7 saat olduunu varsayarsak, Amerikadan Trkiyeye gelmek yaklak 24 saat srmektedir. Dnya, doudan batya dnd iin, uak da Amerika dn douya doru utuu iin, rnein 14 Haziran 2011 tarihinde saat 15.00da Amerikadan yola kan biri, Dnya zerinde sabitlenmi bir noktaya gre 24 saat sonra, 15 Haziran 2011 tarihinde saat 15.00 civarnda ini yapacaktr. Ancak uu boyunca, kii len vakti yola kmasna ramen, Gnein doduu ve ilerledii yne doru ilerleyeceinden, gn ok hzl geecek ve bir an nce gece olacaktr. Benzer ekilde, daha uyuma frsat bulamadan gece bitecektir; zira Gnein ynnde (douya) gidildii iin, 8 saatlik bir gece 4-5 saate kadar inebilecektir. Bu sebeple bir an nce gnler deiecektir. te bu, biyolojik saatimizin sapmasna ve bnyemizin ilevlerini dzgn yerine getirememesine sebep olur.
170
E V
A C
Tm bunlarn nda, Kronobiyoloji, biyolojik ritimleri inceleyen ve bunlarn organizmalar zerindeki etkilerini aratran bilim dalna denir. Sayglarmzla. http://www.elp.manchester.ac.uk/pub_projects/1999/sanders/home1.htm http://www.essortment.com/biological-clock-58165.html http://en.wikipedia.org/wiki/Circadian_cycle http://en.wikipedia.org/wiki/Chronobiology
171
E V
A C
Sahte-bilim (Pseudoscience) nedir? Bilim ile aralarndaki farklar nelerdir? Telepati ve Telekineziye bilimsel bir bak...
Okurlarmzdan Sayn Proton Says bize yle bir soru sordu: Evrim Aac olarak beyin gcyle kak bkme gibi olaylarn doruluuna inanyor musunuz ve inanyorsanz evrim bu olaylar nasl aklar? Evrim Aac olarak kendisine verdiimiz cevap yledir: Sayn Proton Says, Sorunuz iin teekkr ederiz. Mmkn olduunca aklayalm. lk olarak bu noktada sahte-bilim (pseudoscience) ile bilim farkn ortaya koymamz gerekmektedir. Bunu yapmadan devam etmemiz ok gtr. Bilim, bilimsel metot denen ve gelecekteki bir dier notumuzun konusu olabilecek kadar nem arz eden bir ynteme bal olarak gelien, en gvenilir bilgi trdr. Bilimin gvenilirliini salayan nokta, bilimsel metot dahilinde tamamen tarafsz kalnmas ve yine tamamen tarafsz ve bamsz metot ve materyaller kullanlarak icra edilmesidir. Dier bilgi trlerinde (din, metafizik, felsefe, vb.) bu tip gvenilir ve nesnel yntemlere bavurulmaz; zira bu bilgi trleri hemen hemen her zaman zneldir. Ayrca bu bilgi trlerinin tamamna yakn belli bir metoda tabi olmakszn retilir, geliir ve yaylr. Ksaca herkes, diledii bilgiyi, bir dayana olmakszn retebilir ve gerekmi gibi addedebilir. Sahte-bilim ise, bu tip znel bilgi trlerinden syrlarak, zndeki znellik ve gerek-dlktan hibir ey kaybetmemekle birlikte, edebiyat ve sunuu asndan bilim-d bilgi trlerinden uzaklaarak bilime yaklamaya alan bilgi trlerine denmektedir. Sahte-bilim, sanki bir metodu varm gibi lanse edilir ve tpk bilimde olduu gibi terminolojik bir dile sahiptir. Ancak bu terminoloji, bilimsel metota tabi deildir ve deikendir. Sahte-bilimin en gzel rneklerinden biri astrolojidir. Kesinlikle belirli metotlara bal olmakszn retilen bir bilgi tr olan astroloji, hibir zaman bir bilim saylmamtr ve bu ekilde metot-d almay srdrdke bilim olarak asla grlmeyecektir, astrologlar her ne kadar her frsatta kendilerini bir bilim dalym gibi gstermeye alsalar da... Eer gnlk falnz farkl kaynaklardan renmek isterseniz, her birinde farkl sonular grmeniz muhtemeldir. stelik bu kaynaklarn ayn anda var olmas, bilimde olaca gibi sorun yaratmamaktadr. nk bilimde byle bir durum, kaynaklardan bir ya da birkann yanl olmasn gerektirmektedir. Ancak astrolojide kimse kendi fal tahmininin yanl olmasn sorun etmez, zira astrolojide herhangi bir fikrin ya da iddiann bilimsel yntemlerle desteklenmesinin ya da rtlmesinin bir yolu yoktur. Sahtebilime dier rnekler olarak, simya, akll tasarm, metafizik, falclk vb. verilebilir. Sizin sorunuza bu balamda bakacak olursak... Kak bkme gibi bir konuya, bilimsel olarak da, bilim-d (dini veya felsefi) olarak da, sahte-bilim asndan da baklabilir, bu farkl alardan konu ele alnabilir. Zira u anda bu konuyla ilgili olarak elimizde net bilimsel bilgilerimiz bulunmamaktadr. Bilimsel bilginin bulunmad yerlerde ise dini grler veya sahte-bilime dair grler kolayca yaylabilecektir. Biz, internette snrsz olarak bulabileceinizi bildiimiz sahtebilimsel veya bilim-d kaynaklar haricinde, sorunuza bilimsel bir bak katmaya alalm:
172
E V
A C
Eer ki bilimsel olarak kak bkme, telepati, telekinezi gibi durumlar gereklenebilirse, bu ancak ve ancak bu ii yapan kiilerin bilimsel yasalara ve bildiimiz kuramlara aykr olmadan yaplabilmesini gerektirmektedir. Yani kimse Ktlenin Korunumu gereine ya da Kuantum Kuramna aykr olacak bir ekilde bu ii gerekletiremez. Mehur triloji ve ok derin felsefi boyutu olan Matrix filminde, kiinin zihnini zgrletirmesiyle bu tip ileri baarabilecei anlatlmaktadr. Filme dv filmi olarak bakan bir birey bundan etkilenerek gerek sayabilir; ancak filmin senaristleri ve yapmclarnn hedefledii felsefi gr alglayan biri, bunlarn ok ciddi metaforlar olduunu grecektir. Peki kak, bklebilir mi? Doada her cismin doal frekans denen bir titreim frekans bulunmaktadr. Eer ki bir cismin zerine, cismin doal frekansyla akacak, yani onunla uyumlu dalgalar gnderilise, cismi meydana getiren atomlar normalden ok daha hzl ve gl titreerek hareket etmeye balayacak ve bunun sonucunda cisim hareket edebilecek, bklp krlabilecektir. Bunu, harici kaynaklarla yapmak mmkndr. Doal frekans kavramnn en gzel (!) rneklerinden biri, Tacoma Kpsdr. 1 Temmuz 1940ta trafie alan kpr, 7 Kasm 1940ta beklenmedik bir olay sonucunda kmtr. Aadaki balantdan, meydana gelen ilgin olayn grntlerini izleyebilirsiniz: http://www.youtube.com/watch?v=3mclp9QmCGs Kprnn kme sebebi iddetli rzgar ya da deprem gibi faktrler deildir. Normalde bu iki durumda da, atom ve molekllerin fiziksel temas etkisi bulunmaktadr. Yani, rnein sizin uurtmanz uuran rzgar, dorudan uurtmanza molekler olarak temas ederek, arparak veya iine dolarak uurtmanz havalandrmaktadr. Deprem, benzer ekilde kara ktlelerinin hareketi sonucu karalara bal cisimlerin hareketine sebep olur; ancak rnein deprem srasnda havada olan bir uak, hatta yerden zplayan bir insan bile (geici de olsa) depremden etkilenmeyecektir, nk aralarndaki atomik ve molekler etkileim, deprem olgusundan etkilenmeyecek kadar uzaktr. Tacoma Kprsnde olan olayn sebebi ise bambakadr: Mhendisler, kpry tasarlarken doal frekans olgusunu ie katmay unutmulardr. Blgede esen ve kprnn altndan geen rzgarn titreim frekans, kprnn yapld malzemenin doal frekans ile akmaktadr. Burada, molekler bir temastan ok, dalgasal hareketlerin frekanslar etkilidir. rnein rzgar rnei dnda, ses dalgalar, titreim dalgalar gibi etmenler dahilinde, ayn kpr veya baka cisimler de hi temas edilmeden atlatlabilir, hareket ettirilebilir veya krlabilir. Ksaca, doal frekans kullanlarak cisimler dalgalarn etkisiyle hareket ettirilebilir. Peki, kak olayna dnecek olursak, bunu yalnzca beyinsel (zihinsel) aktivite kullanarak yapabilir miyiz? Bunun iin unu bilmek gerekir: beynimizde gerekleen ve bizim dnce dediimiz biyokimyasal reaksiyonlar btn tpk ses dalgalar veya k gibi fiziksel dalgalar yaydn biliyoruz. Yani beyniniz etrafa her an baz sinyaller ve dalgalar gndermektedir. Her ne kadar dncelerimizin bir ksmn kontrol edebilsek de, bu dalgalarn frekans, iddet ve genliini henz kontrol edemeyiz. Zira bunlar ok dk frekansl dalgalardr ve bu tip telekinetik olaylara sebep olabilecek kadar kontrol edilip edilemeyecei henz bilinmemektedir. Fakat eer ki beyin dalgalarmz bir kan doal frekansna uyduracak kadar iddetlendirir ve buna gre ayarlarsak, ka oynatmak, bkp krmak iin bir fiziksel bir engel kalmayacaktr. Ancak bylesi bir beyinsel maniplasyona vcudumuzun nasl tepki vereceini bilmiyoruz, o iddetteki dalgalar retmemiz mmkn m, bunu da bilmiyoruz. Fakat baz teknolojik aletler ve araclar kullanlarak, beyin dalgalar iddetlendirilip (amplification) kontrol edilebilir. Bunlar, u anda bilim-kurgu film/romanlarnn, gelecekte ise bilimin konusu olacaktr ve yava yava olmaktadr (Bkz: Discovery Channel - Telekinezi Belgeseli). Telekinezi, genel olarak cisimlerin dokunmadan hareket ettirilmesine verilen isimdir (grdnz gibi sahte-bilimin bir terminolojisi vardr). Benzer ekilde, doal frekans olgusu sayesinde bu tip bir ey bilimsel olarak mmkn deil. Ancak telekinezi zerinden de bilim ve sahte-bilim farkn aklayacak olursak: Bilim, byle bir olayla ilgili bir iddia
173
E V
A C
veya hipotez zerine ayrntl deneyler kurar, kontroll ve karlatrmal deneyler dzenler, aratrmalar yapar, daha nceden konuyla ilgili aratrma varsa bunlar inceler, yeni aklamalar getirmeye alr, vs. Sahte-bilim ise, insanlarn poplarist duygularna hitap etmek amacyla, olaylar ve hikayeler uydurur, memler yaratr ve bunlar kulaktan kulaa yayar. Bunu duyan insanlar da heyecanlanarak bu tip olaylarn mmkn olduunu dnrler. Sahte-bilim ile uraan veya reten hi kimseye, bilgilerinin kaynaklarn ve retim metotlarn soramazsnz. nk alacanz cevaplar her daim ncl kaynaklar zerinden olacak, st kapal olacak, gizemli olacak ve asla test edilemez olacaktr. Bu sebeple bilimsel olmayan hibir bilgi trne gvenilmemelidir! Telepati ise, insanlarn hibir cihaz veya ses kullanmadan, sadece zihinsel aktivite araclyla birbirleriyle iletiim kurabilmesi demektir. Bu konu biraz daha kapsaml incelenmelidir; nk bu durumda bilgi gnderen ve bilgi alan iki taraf vardr. Esasnda, gnlk ve normal, ses telleri araclyla yaptmz iletiim de bilimsel bir telepati olarak grlebilir. Zira beynimiz, ses tellerimizin etrafndaki kaslar maniple eder, farkl ses dalgalarnn yaylmasn tetikler ve bu ses dalgalar havada yaylarak kulanzdaki kemiklerin ve zarn titremesini, bunun sinirlerinizde elektriksel sinyaller yaratmasn ve beyindeki dier sinir hcrelerinizin bunlar deerlendirmesini salar. Dolaysyla yine dalgalar araclyla bir iletiim sz konusudur. Ancak dorudan, beyinden beyne bir iletiim iin, beyinlerin telepati ile ilgili bir blgesi olmas gerekir ve buradaki sinirlerin bu bilgileri deerlendirmek iin evrimlemi olmas gerekmketedir. Bu salanmadan, telepatik bir iletiim sz konusu olamaz. Telepatinin de bilimsel temeli, ancak beyin dalgalarnn dier beyinler tarafndan hibir arac organ ve duyu kullanlmakszn alglanmasndan baka bir ekilde aklanamaz. Bu vakalara da ok sk rastlanmaz, bilimsel baz aratrmalar yrtlmekle beraber medya ve halk arasndaki en temel kayna sahtebilim ve dolaysyla hayal gcdr. Evrimsel olaraksa bu olgularn ak bir nemi yoktur. Bildiimiz hibir canl bu tip zellikler evrimletirmemitir ve akas bu tip bir evrim daha nceden akladmz trade-off dahilinde riskli ve gereksizdir. stelik bildimiz kadaryla ne hayatta kalmak konusunda ne de reme konusunda bir fayda salamamaktadr, salasa bile getirileri, gtrleri yannda nemsiz kalmaktadr (yine trade-off). Ancak bu, gelecekte bu tip yetileri edinmeyeceimiz veya teknoloji sayesinde oldurur hale getirmeyeceimiz anlamna gelmemektedir. Bizim yapmamz gerekense, ne olursa olsun bu gelimelere bilimsel bakmamz ve hayal gcmzn bizi gerekler ve tarafszlktan ayrmasna izin vermemektir.
174
E V
A C
Canllarn daha fazla evrimlemi, daha ilkel ya da en az evrimlemi olarak tanmlamak mmkn mdr?
Sayfamz yelerinden Sayn Bersis nan bize yle bir soru yneltti: yi akamlar. Canl trleri evrim aacnda her biri ayr kolda deiim geirirlerken her tr farkl hzda m evrilir? u an dnyamzda var olan canl trlerinden biri iin canllarn en ilkeli, ya da en az evrim geirmi olan diye bir tanmlamaya gidilebilir mi? Ayrca btn canllar iin evrimin yn ayn mdr? Evrim Aac olarak biz bu birden fazla soru ieren sorular btnn paralayarak, ayr ayr cevaplamak istiyoruz. nk her birinin nemli sorular olduunu dnyoruz. lk olarak, yukarda kaln olarak iaretlediimiz soruya cevap vereceiz: Sayn Bersis nan, lk olarak, sorunuzda ok ciddi bir bilgi yanl var, bundan bahsetmek istiyorum: Aslnda bir yanl olmaktan ok sizin sorunuzun temelini oluturan; ancak soru yerine dz bir cmle olarak kullanlrsa ciddi bir yanl olabilecek olan, daha fazla ya da daha az evrim geirmek kavram. Bu gerekten ok ciddi bir yanl, zira gnmzdeki btn canllar, bilimsel ve dolaysyla biyolojik adan modern canllar olarak bilinmektedir. Yani en basit bakterilerden, en karmak hayvanlara kadar gnmzde var olabilen her canl, moderndir. nk bu canllarda var olan zellik her ne ise, ona hayatta kalma ve reme ansn salamtr ki Doal Seilim tarafndan elenmemitir. Bu da onlar bir nevi kalifiye canl olarak klmaktadr. Ancak u nokta unutulmamaldr: Bu zellikleri, yalnzca ve yalnzca gnmz artlar iin geerlidir. 65 milyon yl nce olduu gibi meydana gelecek bir gkta arpmas, btn doal dengeleri alt st edecei gibi, canllarn doal adaptasyonlaryla ilgili ciddi bir doa snav balatacaktr. Ve bu, Evrimin ok ciddi bir tetikleyicisi olacak, gnmzn greceli standartlarna adapte olmu milyonlarca canl yok olacakken, zor koullarda varln srdrebilen arkebakteriler gibi canllar ve arpma sonucu deiecek dengelere ans eseri uyumlu olan canllar hayatta kalabilecektir. Ancak arpmann tam etkileri bilinemeyecei iin, hangi canlnn byle bir durumda avantaj salayacan ngrmek mmkn deildir. Dolaysyla, asla ama asla bir canlnn dierinden daha stn, daha ok evrimlemi ya da daha ilkel olduunu dnmememiz gerekir. Bu kyaslamay ancak ve ancak soyu tkenen canllar iin yapabiliriz. Zira onlarn soylarnn tkenmesinin doal bir sebebi vardr ve bu, en nihayetinde onlarn doaya adapte olamamasna ya da deien doa koullarna ayak uyduramamalarna balanacaktr. Fakat bu konuda bile skntlar vardr: Dinozorlar, gnmz kular ya da insanlarndan daha ok mu evrimlemitir? Bunu neye gre kyaslayacaksnz? Dinozorlar gnmzde var olabilseydi, kulardan daha avantajl olurlar myd? Peki ya insanlardan? nsanlar, 60 derecenin zerindeki scaklklarda dayanamaz ve lrler; ancak ilk bakta insana gre son derece ilkel olarak addedeceimiz arkeabakteriler, 120 hatta 140 santigrat derecede hayatta kalabilmektedirler. Burada, daha fazla evrimlemi olan hangimizdir? Bu sorular cevaplamak olanaksz veya ok gtr. Baka bir rnei ele alalm: Olduka gelimi bir canl olan ita, yaklak 8 saniyede 120 km/h hza kabilmekte ve bu hzn 12 saniye kadar koruyabilmektedir. Btn fiziksel mekanizmalar bu zelliin erevesinde evrimlemitir: skelet, kaslar, peneler, diler ve daha niceleri. Peki bir ita m daha ok evrimlemitir, yoksa bir insan m? Peki ya bir aslan? Bu soruya da cevap veremeyiz. nk bu saylan hayvanlar, kendi ortamlarna en uygun zellikleri evrimletir-
175
E V
A C
milerdir. Bir canly dierinden ilkel ya da gelimi sayabilmenin bir yolu yoktur. Bir ihtimal, bu kyaslamay trlemenin balad koullarda yapabiliriz. rnein bir nehirdeki balk poplasyonu, nehirde meydana gelen kirlilikten tr oluan evresel bask dahilinde, kirlilie kar koyacak ynde evrimlemeye balam; ancak trleme tamamlanacak ve bir trden birden fazla trn olumasna elverecek kadar sre gememi olabilir. Bu durumda, poplasyon dahilinde kirlilie daha ok adapte olabilmi ve kirlilie bazlar kadar adapte olamam canllar bir arada bulunabilecektir. Bu durumda da, hangisinin daha ilkel, hangisinin daha ok evrimlemi olacana yine zaman ve doa koullar karar verecektir. rnein kirliliin temizlenmesi durumunda, evrim geirmeye balam olanlar yok olacak veya kazandklar zellikleri kaybedebileceklerdir (geri evrim). Veya kirlilik srerse, yeterince nesil getikten sonra, bu nehirde, kirlilik ncesindeki poplasyonda bulunan trleri grmek mmkn olmayabilecektir. te bu, evrimdir ve belki de ancak bu durumda byle bir gelimilik skalasndan bahsedilebilecektir. Ancak karmza yine bir sorun kmaktadr: Bu sefer de, Evrime bir yn tayin ederek sralama yapma hatasna dmekteyiz. yle ki, Kirlilik varln koruyaca iin canllar kirlilie adapte olacak ynde evrim geireceklerdir. demekteyiz. Ancak kirliliin, ekosistemde ve hayvanlar zerinde ne tip deiiklik zorlamalarna, yani evresel basklara, sebep olabileceini bilemiyoruz. Evrimin szde ynnn kirlilie daha dayankl bireyler retmek ynnde olacan kestirmemiz pek de mmkn deildir. nk belki de, byle bir evrimi gerekletirmek yerine, o soyu yok etmek; daha bilimsel tabiriyle evrimin gereklemesindense trn yok olmas (soyunun tkenmesi) daha nce akladmz trade-off kavram dahilinde daha kolay olabilecektir. Ve doa, dnen bir varlk olmad iin, tr korumaya almayacak, doann kat ve acmasz kanunlarn yerine getirerek nesli tketecektir. Ksacas, bu durumda da bir evrimlemilik kyaslamas yapmak doru deildir. Bu sebeple biz Evrim Aac olarak, hibir zaman bir canlnn dierine stn olduunu ya da fazla/az evrimlemi olduunu iddia etmemekten yanayz. Ve Darwinin u szlerini hatrlatmakta fayda gryoruz: Bir hayvann, dierinden stn olduunu grmek, absrttr.
176
E V
A C
177
E V
A C
te bu sebeple, Evrimin bir ynnn var olmamas, ikinci sorumuza da cevap olmaktadr: Evrimin bir yn bulunmad iin, hayr, btn canllar iin ayn deildir. Zaten Doal Seilim kavram da bunu ortaya koymaktadr: Seilim, bir trn ortama adapte olabilmesine bal olarak deimektedir. Ancak sadece Dnya zerinde, sonsuz sayda ortam ve evre koulu tanmlanabilir. Bu durumda da, saysz ihtimalden bahsetmek mmkndr. Her canlnn kendine ait bir yaam ortam mevcuttur ve bu canl iin Doal Seilim, o artlar altnda evrenin Evrime dikte ettii szde ynde olmaktadr. Tekrar altn izelim, bu yn nceden tayin edebilmek olanaksz olduu iin (deiken saysnn sonsuzluundan tr), bir ynden bahsedebilmek ancak geriye dnp tarihe baktmz zaman anlaml olmaktadr ve buradan, Evrimin bir yn olduu anlalmamaldr. Her canl iin Doal Seilim ve Evrimin dier mekanizmalar farkl ilemektedir ve tekrar edelim: Evrimin bir yn yoktur! Umarz aklayc olabilmitir. Daha fazlas iin Richard Dawkinsin Atalarn Hikayesi isimli kitabn iddetle tavsiye ediyoruz.
178
E V
A C
179
E V
A C
kolay olabilecektir. Doada da bu yzden sivri ulara mmkn olduunca izin verilmez. Bir canl, bu tip bir yap gelitirmeye alsa bile, krlmalar meydana geleceinden Doal Seilim ile elenir. imdi gelelim sorunun zne: Neden cinsel istee sahibiz? Bu konuda baz eitli teoriler mevcut. Bunlarn en temel olan da u: oalmaya meyilliyiz, nk hcreyi hcre, canll da canllk yapan temel molekl olan DNA ve onun atas RNA, oalmaya meyilli biyokimyasal yapya sahip bir molekldr. Bu molekln oalmaya olan meyili (nasl ki H ve O birlemeye meyilliyse, ayn mantk ile), zerinde barndrd hcreyi de blmeye ve oaltmaya itmiti. En nihayetinde hcredeki tm faaliyetler DNA tarafndan kontrol edilir ve DNA blnmeyi emrederse, blnme gerekleir. Bu aslnda bir nevi Bencil Gen Kuramna yaknlk tayan bir gr olsa da, temel baz farkllklar da bnyesinde barndrmaktadr. stelik, eer ki remeye meyilli olmayan canllar olsaydk veya ilk canllardan bir ksm bu ekilde evrimleseydi, gnmzdeki canllar var olamazd ve bizler burada olmayacamz iin ne siz bu soruyu sorabilirdiniz, ne de biz bu soruya cevap verebilirdik. nk genetik materyalin aktarm olmadan, canlln ve trn devamll salanamaz ve doa ierisinde, bizim gibi dnen hayvanlara kadar olan uzun evrimsel zincirlerin en en bandaki kk bir hcreli ve prokaryotik hcremsi atalarmz, blnerek ve genetik materyali aktararak varlklarn srdrmeyi baarabilecek nitelikteydi ki, bizler var olabildik. Eer byle bir canl var olmasayd, bu soru-cevap da var olmayacakt. Buras biraz felsefe gibi dursa da, znde bir neden-sonu ilikisini barndrmaktadr. yle dnebilirsiniz: Belki de, bundan 3.8-4.5 milyar yl ncesinde, remeye meyilli olmayan canllar da, cansz molekllerden evrimlemitir. Ancak bunlarn evrimlemesinin doal bir deeri yoktur, en azndan bizler iin. Zira onlar, istedikleri kadar evrimleebilmi olsunlar, devamllklarn salayamadklar iin, soylar tkenmitir. Ancak her zaman, remeye daha istekli ve meyilli olan bireyler Doal Seilim ile seileceklerinden tr, gnmzde sadece, o veya bu ekilde reyebilen canllar grmekteyiz. Zaten bu da, canlln temel zelliklerinden bir tanesidir. Bunu yapamayan varlklara canl demiyoruz (tabii bu bizim, Dnya artlarndaki ve bugne kadar gzlemlediimiz varlklar iin uydurduumuz bir tanm, gelecekte deiebilir). Bu arada, remenin sonsuz olmamasna daha nce deinmitik; remeyi de snrlayan faktrlerden bahsetmitirk, bir iki nceki notumuzda. Bizler de, karmak yaplarmz bir kenara, en nihayetinde bir yn hcre olduumuz ve bu hcrelerin kolektif almasnn bir rn olarak var olduumuz iin, hcrelerimizin atasal durumlarndan beri gelegelen istekleri, daha dorusu varlklarn srdrebilmek adna Doal Seilim ile seilegelen biyokimyasal reaksiyonlar, bizim yapmza da yansmaktadr. te bu, bizim cinsel isteimizin kkeninde yatan nedendir.
180
E V
A C
181
E V
A C
denizlere geri dnmesi olarak gsterilebilir. rnein bu son rnekte, genetik baskdan ok, evresel basklar rol oynamaktadr. Dolaysyla geri evrimin gerekleebilmesi iin sadece genler deerlendirilmemelidir. Sonu olarak, Dollo Hipotezini Evrimsel Biyolojide fazla deerlendirmek doru deildir. Sadece istatistiki bir deerlendime olarak dnmekte fayda vardr. Zaten Modern Evrim kitaplarnda, eskiden bu hipotez yer alrken, gnmzde bu konuya sadece bir hipotez olarak deinilmektedir. ****** http://ecodevoevo.blogspot.com/2011/02/lost-and-found-breaking-dollos-law.html http://en.wikipedia.org/wiki/Dollos_Law_of_Irreversibility
182
E V
A C
183
E V
A C
Karbondioksit dzeyindeki bu hzl dr, kresel soumaya sebep olmutur. Bu yok oluta o dnemde var olan tm cinslerin %50si, yani dnemdeki tm trlerin %75i yok olmutur. nc kitlesel yok olu, bundan 250 milyon yl nce, bir ikinci yok olutan ise yaklak 120 milyon yl sonra meydana gelmitir. Bu yok olu, neredeyse Dnyadaki canlln sona erdii yok olutur. Ancak yine de yaam, bir yolunu bulup, varln srdrmtr. Bu yok olu sonucunda Dnyadaki o zaman var olan cinslerin %83 yok olmutur. Bunlarn iinde var olan kara canllarnn %96s, deniz canllarnn ise %70i bulunmaktadr. Bu yok olu sonucunda kara bitkilerinin ounun soyu tkenmitir. Bu ciddi yok oluun sebebi olarak ise, Siberya Volkanlarnn patlamas gsterilmektedir. Ayrca Pangeann hareketleri sonucu oluan akntlar da, Dnyann iklimini ciddi biimde deitirmitir. Ayrca baz bilim adamlar tarafndan bir meteor arpmas ihtimaline de yer verilmektedir. Drdnc kitlesel yok olu, bundan yaklak 205 milyon yl nce, bir ncekinden ise 50 milyon yl sonra, Ge Triyasik Dneminde meydana gelmitir ve Jurasik Dnemi balatmtr. Bu yok oluta canl ailelerinin %20si, cinslerin %48i, tm trlerin ise %65i yok olmutur. Bu yok oluta, tek bir seferde bu saylarn yok olmas deil, uzun sreli ve birka yok oluun birleimi olan bir kitlesel yok olu grlmektedir. Ancak ne olursa olsun, genel sebep olarak Orta Atlantik Magmatik blgesinin harekete gemesi gsterilmektedir. Bu volkanik patlamalar srasnda 2 milyon kilometre kplk lav yzeye km ve 2 kuadrilyon (10 zeri 15) kilogram slfr havaya salnmtr. Bu slfr, gne nlarn kapatmtr ve bunun sonucunda kresel snma meydana gelmitir. Beinci ve ou kaynaklara gre son kitlesel yok olu ise, bunlarn en mehuru olan ve gnmzden 65 milyon yl nce, bir nceki yok olutan ise 140 milyon yl sonra meydana gelen ve Kretase Dnemini bitirip Tetriary Dnemini balatan yok olutur. Bu kitlesel yok olu, ayn zamanda srngenlerin an, daha dorusu dinozorlarn an sona erdiren yok olutur. Sadece kk bir kol olarak gzken kular, dinozorlarn bu yok oluta hayatta kalabilen yeleridir ve gnmzde dinozorlara ait kalntlara sahip olan, bu dinozor spersnfnn son yeleridir. Bu yok oluun kombine bir sebepler durumu gzlenmektedir. Ancak yok oluun tetiine basan olay, yaklak 10 kilometre apndaki BOLIDE tipi bir meteorun Dnyaya arpmas olmutur. Bugnk Meksikann Yucatan Yarmadasna arpan bu meteor, arpt yerde 180 kilometrelik bir krater amtr. Blgede bol miktarda bulunan Iridyum elementi (Dnyada ok az bulunur, meteorlarda bolca bulunur) bu durumu dorulamaktadr. Bu arpma, pek ok olumsuz durumu tetiklemitir. arpmann etkilerinden biraz bahsedecek olursak: 10 kilometre apndaki bu meteor, yaklak 4 arp 10 zeri 23 Joule enerji aa karmtr. Bu 10 zeri 8 megatonluk enerjiye denk gelmektedir. nsanlarn yapt en gl bomba, Tsar Bomba isimli bir bombadr ve sadece 50 megaton enerji karabilmektedir. Dnya tarihinde meydana gelen en gl volkan patlamas bile, 10 zeri 21 Joule enerji aa karan La Garita Caldera patlamasdr ve bu meteorun etkisinden ok daha az etki yaratabilmitir. arpma sonucunda boylar 30 metreye kadar ulaabilen megatsunamiler meydana gelmitir. Kalkan kl, toprak ve toz yn, hzla Dnyann hemen her yann sarmtr. Ayrca Dnyann bir anda artan scakl, pek ok orman yangnna da sebep olmutur. Kapanan gne nlar ve bitkilerin yanmas, fotosentezin neredeyse durmasna sebep olmutur. Ayrca baz bilim adamlar, bu yok oluun tek bir meteor arpmasyla deil, birbirinden farkl birka arpmann etkisi olabileceini ileri srmlerdir. nk ayn dnemde baka arpmalara iaret eden kraterler de bulunmutur. Ayrca bu arpmann etkisiyle, volkanik hareketler de tetiklenmitir. Gnmz Hindistannda bulunan Deccan Volkanlar patlam ve bu patlamalar canllar bir nceki kitlesel yok olutaki volkan patlamalarna benzer ekilde etkilemitir.
184
E V
A C
Bu olaylar zinciri sonucu iklim ciddi ekilde deimi ve deniz seviyelerinde oynamalar olmutur. Bu olaylarn ana sonucu ise, ok ciddi bir bilanodur: Dnemin canllarna ait ailelerin %17si, yani cinslerin %50si, yani trlerin %76s yok olmutur. Ayrca dinozor spersnfnn kular hari tm yeleri yok olmu, o zamanlara kadar srngenlerin glgesinde kalm olan scakkanl memelilere yeni bir yol almtr. nk memeliler zerinden beslenen ve kaya aralklar gibi ufak deliklere girebilen memeliler, arpmann ve sonularnn etkilerinden kurtulabilmilerdir. Ayrca meydana gelen dinozor leleri de onlara bol bol besin salamtr. Scakkanl olmalar ise, deien scaklklara daha kolay dayanabilmelerine sebep olmutur. Eer insanlar ve akrabalar asndan bakacak olursak, bu kitlesel yok olu olumlu sonulanmtr, nk maymunlara ve maymunsulara giden kolun yolu almtr.Ancak ne yazk ki srngenlerin, bitkilerin, denizel canllarn ve dierlerinin byk ksm bu arpma sonucu yok olmutur. Peki bu olaylardan alacamz ders ne olmaldr? (Uyar: Bundan sonras yazarmza ait ahsi grleri de iermektedir.) Yukarda sralanan ve daha ncesine ait bu derecede deiime sebep olan durumlara ve bunlarn sonucu meydana gelen kitlesel yok olularn gerekleme sklna bakacak olursak, yaklak 60-70 milyon ylda bir, bu tip durumlar yaanmaktadr ve Dnyadaki canllk ar darbeler almaktadr. Bu elbette ki bir saate bal bir olay deildir. statistiki bir sonutur. Ancak elimizde bol bol rnek bulunduundan, yeterince doru bir genelleme yaplabilir: Son 65 milyon yldr ciddi bir yok olu meydana gelmemitir ve uzun bir sredir bu kadar ciddi bir meteor arpmas yaanmamtr. Dolaysyla yakn bir gelecekte, istatistiki sebeplerle, benzer bir yok olu yaayabileceimiz dnlebilir. in ilgin yan, insanolu kendisine ok fazla gvenmektedir. Teknolojisiyle ve gln bir biimde zekasyla vnmektedir. Buna ramen tm insanln ortak bir dman olan kitlesel yok olulara kar nlem almak yerine, birbiriyle mcadeleye girmektedir ve birbirini yemektedir. Ve gnmzde, brakn 10 kilometrelik apa sahip bir meteoru, bunun onda biri byklnde bir meteoru bile durdurma veya ynn deitirmeye yetecek teknolojimiz bulunmamaktadr. Astronomlarn zverili abalar sayesinde zerimize gelen meteorlar onlarca yl nceden grlebilir; ancak bir tehlikenin geldiini grmek, onu nleyemedikten sonra anlamszdr. Ve insan tr, kaynaklarn birbirini yemeye, ahsi ve gvenilmez inanlarnn gerekliliklerine ve bilim-d olgulara ayrdka, bu ortak dmanmza kar savunmasz kalmaya devam edeceiz. Neyse ki, Carl Sagann kitaplarnda bulabileceiniz istatistiki ve ayrntl hesaplara gre, muhtemel bir gkta arpmasndan ok nce, insan rk doal sebeplerle tkenecektir. Yani yakn bir gelecekte meydana gelmesini beklediimiz kitlesel yok olutan ok nce, insan rk, kendi kendisini ve beraberinde saysz canl trn yok edecektir. Sizce de artk bundan bir ders alma vaktimiz gelmedi mi? Biz Dnya zerindeki sradan canllarz. Ve doa, inatla bu gerei reddetsek de, bizden kat be kat daha gl ve gl olmaya devam edecek. ******* http://dsc.discovery.com/earth/wide-angle/mass-extinctions-timeline.html
185
E V
A C
186
E V
A C
meden, bir noktada kontrolsz olarak blnen hcreler eitli mdahalelerle (zellikle de kontrolsz blnmeye sebep olan faktrlerin nn keserek) durdurulmal veya kontrol altna alnmaldr. Normalde, hcre blnmesi srasnda, fazlar aras veya fazlarn kendi ierisinde, baz kontrol noktalar (checkpoints) bulunmaktadr. Bu noktalarda, belirli kimyasallarn ortamdaki varl ve yokluu aranr. Yani kimi durumda eer ki bu zel kimyasallar henz salglanmamsa, blnme ilemi durur ve o kimyasallar ortama salanana kadar blnme devam etmez. Veya bir baka kontrol noktasnda, belirli bir kimyasaln varlnda blnme devam etmez, ta ki o kimyasallar ortamdan kalkana kadar. te bu ikinci tip kimyasallara tmr basklayc faktrler denir ve kansere kar tedavide nemli rol oynarlar. Evrimsel srete gelien bu kimyasallarn varlnda, hcre blnmesi gereklemez. Ancak kimi durumda, ite bu kontrol noktalarna ait kimyasallarn sentezinde sorun yaanr ve hcre blnmesi kontrol salanamaz. Bunun sonucunda da kanser meydana gelir. Normalde, evrimsel sre bununla da yetinmemitir. Kontrolsz olarak oalan bu hcreler, bir noktadan sonra baklk sistemine ait hcrelerin biyokimyasal yapsndan tr yabanc madde olarak alglanmaya balanr ve yok edilmelerine uralr. Bu kimi durumda ie yarar ve daha kanser olarak tanmlamaya zaman kalmadan baklk sistemince mutasyona uram hcreler yok edilir. Ancak iler her zaman bu kadar kolay olmaz ve kimi hcreler, yok edildiklerinden ok daha hzl blnerek baklk sistemini etkisiz brakmay baarrlar. Bu da kanserin dier sebeplerinden biridir. Bu sebeple baklk sisteminin gl tutulmas, sadece grip, nezle gibi basit hastalklarn nleminde deil, kanser gibi hayati bir hastaln nleminde de nem arz eder. Sebebi her ne olursa olsun, belirli bir doku veya organda balayan bu kanserli hcreler (ki baladklar nokta, kansere adn verir: cilt kanseri, karacier kanseri, akcier kanseri gibi) bir sre sonra o kadar ok byrler ve oalrlar ki, dier hcrelerin besin kaynaklarn, alma mekanizmalarn ve hayati fonksiyonlarn etkilemeye balarlar. te bu noktadan sonra vcut gerekli ilevlerini yerine getiremez ve bir sre sonra da kademeli olarak sorunlar ba gstermeye balar. Eer kanse vcudun geneline yayldysa veya kritik blgelerinde hasara sebep olduysa, ounlukla meydana gelen durum olarak, bedeni lme gtrr. Peki bylesine lmcl olabilecek bir hastalk, nasl evrimlemitir, bizim temel sorumuz budur: Nature dergisinin 27 Austos 2008 tarihinde yaynlanan 454. saysnda yer alan Doal Seilim: Kanserin Evrimi balkl yazda da ak olarak belirtildii ve izah edildii gibi, kanser hcreleri eit eittir ve birbirleriyle bir yar halindelerdir. Ve en gl olan hayatta kalr (bu bir metafordur ve Doal Seilim bu basit metafora indirgenemez; Darwin, kitabnda da sklkla belirttii gibi bunu kolaylk olsun diye kullanmtr). Ancak kanser hcreleri aras mcadele ve seilim u anda yeni incelenmekte olan bir dal olduundan, ok fazla ayrntya girmek yanltc olabilecektir. Yine de u aklamay yapmakta fayda gryorum: Biyolojiyi ve tm alt dallarn anlayabilmek iin; hayat, doa koullarn gzlemlediiniz ve zerinde aratrma yaptnz organizma odakl grmelisiniz ve olaylar aras neden-sonu ilikilerini bu organizmaya gre kurmalsnz. rnein, lmcl bir bakterinin varl bizlere hayret verici ve doaya aykr gelebilir. nk yle dnrz: Madem bizi ldryor, o zaman neden var, Doal Seilim ile elenmesi gerekmez miydi? Bu apak bir biimde, sama ve dnlmemi bir sorudur. nk Doal Seilim ve genel olarak doa, bizim iin var deildir. Doal Seilim, bizim iyiliimiz iin almaz. Bizler, ne doann, dolaysyla ne de Doal Seilimin umrundayz. Biz, doadaki sradan canllarz ve bir gn yok olup gideceiz. Evet, o bakteri bizim iin ldrc olabilir; ancak o bakterinin var olabilmesi iin bizim lmemiz gerekiyorsa, gl olan hayatta kalacaktr. En nihayetinde bakteri de hayatta kalmay ve remeyi hedefler ve
187
E V
A C
bunu yaparken nsanlara ve dier canllara zarar vermeyeyeyim. kaygs gtmez. Dolaysyla Doal Seilimde, kr bir saati gibi davranaca iin, duygusal bir karar vererek daha gelimi gibi gzken, halbuki son derece sradan ve gelipgeici bir hayvan olan insandan yana deil, kim ortama daha ok adapte olduysa, ondan yana alacaktr; her zaman olduu gibi. Konumuza dnecek olursak, kanser hcreleri de ite bu sebeple, meydana geldikten sonra, vcudumuzdaki tm dier hcreler ve dolaysyla biz gibi davranacaktr: Hayatta kalmaya alacak ve reyecektir. te bu sebeple de, kendi genleri bunun yolunu kontrolsz olarak oalmakta bulduu iin, bu yolu izleyecektir. Evet, bu durum bize zarar verir; ancak bunun doal bir deeri yoktur. Eer ki kanser hcrelerini durduracak gcmz yoksa, Doal Seilim bizi eleyecek ve kansere kar daha direnli olanlardan yana veya daha basit olarak, kanser hcrelerinden yana alacaktr. Normal hcrelerimiz mutasyon geirip de kt huylu tmr (kanser) meydana getirdikten sonra, yaknlarndaki hcreler zerinde stnlk kurma mcadelesine girerler. Dolaysyla eer normal hcreleriniz (buna baklk sisteminize ait hcreler de dahil) glyse, kanser elenecektir. Deilse, siz eleneceksiniz. Yaplan aratrmalar, kansere sebep olan hcrelerin tek bir mutasyon geirmediini ve kademeli olarak, nesiller boyunca evrim geirdiklerini gstermektedir. Aslnda kanser hcrelerini incelemek bile, evrimi gzlemenin kolay bir yoludur. nk hcreler ok hzl blnr ve bu da pek ok neslin hzla gemesi demektir. Kanserli hcre poplasyonunun evrimini gzlemek bu sebeple kolaydr. stelik, kanserli hcreler zerinde youn bir seilim basks bulunur, nk vcut tarafndan istenmeyen varlklar olarak grlrler ve yok edilmeye allrlar. Bu da, tpk doada olduu gibi seilimin ilemesine ve dolaysyla evrimin meydana gelmesine sebep olur. Kanser hcreleri, kansere sebep olacak ilk mutasyondan sonra da, evrimlemeye ve baklk sistemi ile komu hcrelere kar diren gelitirmeye alrlar. te bu, evrimdir. Howard Hughes Tp Enstitsnn yaynlad bir aratrmaya gre, bir hcrenin kanserli hale geebilmesi iin en az veya drt; ancak ou zaman bundan daha fazla mutasyon geirmesi gerekir. stelik bunun gerekleebilmesi iin, mutasyonlarn doru srada ve doru genler zerinde meydana gelmesi gerekmektedir. Bu da, neyse ki, istatistiki olarak dk bir ihtimal verir. Ancak buna ok gvenmemek gerekir. nk unutmamak gerekir ki, tpk ilk canlln oluumu ya da gnmzdeki evrimde olduu gibi, her zaman daha avantajl konuma geen hcreler, hayatta daha kolay kalabilecek ve bir sonraki mutasyonu grebilme ihtimalleri artacaktr (nk yok olmayacaklardr). Yani evet, tm mutasyonlar bir anda meydana gelmez ancak her bir mutasyon, eer ki hcreyi -bize zarar olsa bile- daha avantajl konuma geirecekse, o hcre varln koruyacaktr. Bu sayede, bir sonraki mutasyonun da meydana gelme ihtimali artacaktr. Buna ramen, kanserden ld sylenen pek ok insan, kanser hcreleri lmcl hale gelmeden nce, baz dier hastalklarn yolunu at iin veya vcudun baz ilevlerini engelledii iin, ikincil sebeplerle lmektedirler. Kanserin gerek anlamda ldrc olacak kadar geliebilmesi iin, uzun -ancak insan mr iin o kadar da uzun olmayan- bir evrim sreci gerekmektedir. Uzun yllarn barsak kanseri aratrmalarna harcam bir bilim insan olan Bert Vogelstein ve ekibi, kanserin geliimi ve evrimini, kontrolsz olarak hzlanan bir arabaya benzetmektedir. Tpk bu durumda olduu gibi, ofr (yani vcudumuz) bunlar durdurmak iin elinden geleni yapar, ancak frenler patlad iin (kanser balad iin) artk nne geilemez bir dizi reaksiyon meydana gelmektedir. stelik Vogelsteinn anlattna gre, kanser hcreleri, baz kimyasallar salglarlar ve bu kimyasallar, daha da fazla blnmeyi tetikler. Bu da, tpk zaten kontrolden kan aracn ofrnn daha da fazla gaza basmas gibidir. Daha da fazla blnmeyi tetikleyen bu genlere onkojen denir. Daha nce de belirttiimiz gibi, Vogelstein da kanserli hcrelerin ierisinde bulunan mutasyonlu genlerin, hcre blnmesini dur-
188
E V
A C
durabilecek kimyasallarn salglanmasn kestiinden bahseder. Bu da, aracn frenlerinin patlamas gibi dnlebilir. Normalde frenler aracn hzn ayarlarken, frenlerin patlamasyla ara kontrolden kar. Evrim srecinde daha da zekileen (daha bilimsel aklamasyla, var olma savanda sahip olduu zelliklerden tr daha avantajl konuma geen) baz hcreler (daha dorusu genler), DNAnn kendisini tamir etme sistemlerini de bozabilir. Bu da, daha fazla mutasyonun tamir edilememesine sebep olur. Vogelstein, bu durumu, kt niyetli bir tamirci tutmaya benzetir. Aracnz bozulmusa, tamircinin arac tamir etmesi beklenir; ancak bu tip bir tamirci, arac size belli etmeden daha da bozacak veya bozulmasna sebep olacaktr. te bu durum, kanser evrimini daha da hzlandracaktr. Kanseri nlemenin tek bir yolu vardr: Evrimsel Biyolojiyi ok iyi anlam olmak. nk Evrimsel Biyolojiyi bilen biri, kanserin evrimindeki tm basamaklar daha kolay anlayabilecek ve bunlarn ne amalarla evrimletiini zebilecektir. Ve evrimin tersine veya ona paralel ancak engel olacak ekilde izlenecek bir yol sayesinde, kanser hcrelerinin kontrolsz blnmeleri kontrol altna alnabilir, engel olduklar kimyasallarn salglanmas gerekletirilebilir, hcrelerin blnme kontrol mekanizmalar glendirilebilir veya kontrol edilebilir ve tm bu abalar sayesinde kanserin nne geilebilir. Bu sebeple de gnmzde Tp ve Evrim konusunda byk bir ibirlii abas bulunmaktadr. Bu konuda daha fazla bilgiyi, Evrimsel Biyolojiyi zmsemi ve tp aratrmalarnda kullanan, lkemizin nemli tp doktorlarndan Operatr Doktor Metin Berberolundan renebilirsiniz. ************ http://www.nature.com/news/2008/080827/full/4541046a.html http://www.hhmi.org/biointeractive/cancer/cancer_evolution.html http://www.news-medical.net/news/2007/04/17/23697.aspx http://evolution.berkeley.edu/evolibrary/news/071001_cancer http://www.metinberberoglu.com/
Sayfamz yelerinden Sayn Erdem Ertan, bizlerin kafa kartrmamak adna anlatmaktan uzak durduu teknik detaylar, son derece gzel derleyip aklayarak yazd yorumu yazmzn altna eklemek istiyoruz: Yaz harika. Ne eksik ne fazla. Belki p53 ve RAS mutasyonlar iin ayr bir paragraf alabilirdi. Kanser oluumu dediiniz gibi eitli faktrlerden (viral, mutasyon) oluuyor. Fakat iin ilginci HLA antijenlerinde yatyor. yle ki; Kanser ou zaman hcre yzeyinde vcuda benzemeyen antijenler salyor: HLA genleri zerinden salglanan MHC proteinleri (Major Histocomplability Complex)... Bu proteinler, her insanda farkldr, yani kiiye spesifik. Organ transplantasyonunu engelleyen en nemli proteinler bunlardr. Hatrladm kadaryla baz virsler (serviks kanserine neden olan Epstein Barr virs gibi) HLA antijenlerini basklayp MHC komplekslerini hcre yzeyinden silen bir mekanizma yapyorlard. Vcudun savunma sistemlerinden saklanmay salamak iin... Bu durum aslnda ou baka hastalklarda da var. Yani virslerin hastalk oluturma mekanizmasnda HLA genlerinin ekspresyonunu indirgeme zellii... Fakat evrimsel geliimimiz bunun iin de bir zm bulmu: Natural Killer hcreleri...
189
E V
A C
Vcudumuzda makrofajlardan baka lenfositler, ntrofiller, bazofiller, eozinofiller vb. birok savunma hcresi var. Her bir hcrenin primer olarak yapt grev farkl. Bunlardan birisi de Natural Killer hcreleri te Natural Killer hcreleri, yzeyinde MHC bulunmayan hcre ekirdeine apopitoz (intihar) emri verir. Yani adeta beki gibidir. Geri tez yazyormu Oya Hanm. Ben daha tp fakltesinde okuyorum bilgilik taslam gibi grnmek istemem :) yi geceler dilerim. Sayn Erdem Ertaa sayfamz kurallarna tamamen uygun olan bu gzel yazsndan dolay teekkr ediyoruz.
190
E V
A C
191
E V
A C
Bu durum, mtDNAnn izleri takip edilerek bir canlnn anne tarafnn tamamnn haritalanabilmesini salamaktadr. Ayn olgu, sadece erkekten alnabilen Y-kromozomu ile de yaplabilir; bu durumda da erkek taraf belirlenir. Bu ilem, temel olarak mtDNA zerinde bulunan HVR1 ve HVR2 genleri (toplamda 440 baz bulunur) ve bunlarnn deiiminin takibiyle yaplr. Bu ekilde yaplan analizler sonucu, ak bir ekilde, gnmzdeki btn kpeklerin atasnn vahi kurtlar olduu ispatlanmtr. Mitokondriyal Havva (Mitochondrial Eve) denen olgu da, mtDNAnn takibinin insanlara uyarlanm versiyonudur. nsandaki mtDNA geriye doru takip edilerek, insanlarn atas aranmtr. Bulgular aka gstermektedir ki, ortada birden bire meydana gelen bir erkek ve kadn yerine, srekli olarak geriye giden ve gittike gnmz maymunlarnn da atalaryla yaknlaan bir atadan evrimlemiizdir. Yani bundan birka bin nceki nesil (her 100 ylda 2-3 nesil olduunu unutmaynz) kesinlikle bir insan deildir. mtDNA, evrimin var olduunun ve srdnn ok ak bir ispatdr. Dier sorunuza cevap olarak ise unu sylemek istiyoruz: mtDNAdaki bilgiler sadece deimekle kalmaz, ok hzl deiir. nk mtDNAnn mutasyon hz gerekten ok yksektir. Bunun sebebi de karyotik canllarn ekirdeinde bulunan ift sarmal DNAya gre ok daha az korunmas ve kontrol mekanizmalarnn prokaryotlardaki gibi daha az gelimi olmasdr. Bu da filogenetik aratrmalarn kolaylamasn salar nk mtDNAda meydana gelen mutasyonlar ve bireyler ve trler arasndaki farkllklarn takibi kolaylar. Farkl canllarn mtDNAs kyaslanr ve buna gre Evrim Aac karlr. Kk bir not olarak bildirmekte fayda vardr ki, nadiren mtDNAnn erkek tarafndan aktarld da gzlenmitir. rnein birka bal ars trnde, meyve sineklerinde bu durum gzlenmitir. In vivo dediimiz ve canl dnda gerekletirilen dllenmelerde de erkekten mtDNAnn gemesi durumu gzlenebilir. Ksa bir zet yapmak gerekirse, mtDNA, u anda yer veremeyeceimiz ve akas fazlasyla n bilgi gerektiren baz yntemler kullanlarak, ok gl bir evrimsel iz srme arac olarak kullanlabilir. Bu ara kullanlarak insann evrimi anlalmltr ve anlalmaya devam etmektedir. Ayrca pek ok trle olan akrabalklarmz gn na kmtr. Bunun tesinde ise mtDNA sayesinde ok ayrntl ve net Evrim Aalar oluturulabilmektedir. http://ghr.nlm.nih.gov/handbook/basics/mtdna http://ghr.nlm.nih.gov/chromosome/MT http://www.actionbioscience.org/evolution/ingman.html http://www.dna.gov/research/mitochondrial_research/ http://www.mitochondrialdnatesting.com/ http://www.talkorigins.org/faqs/homs/mtDNA.html http://en.wikipedia.org/wiki/Mitochondrial_DNA http://en.wikipedia.org/wiki/Mitochondrial_Eve Sayfamz yelerinden Sayn Fatih Sezerin ekledii bilgiyi de notumuza katmak istiyoruz: Mitokondrilerde deiim yani mutasyon olgusunun kant elbette hastalklar. pediatri dergisinden konuyla alakadar bir makale linki paylayorum. en bata yazdna gre tespit edilmi 100e yakn mitokondri dna defekti var. http://pediatri.turkiyeklinikleri.com/abstract-tr_34538.html
192
E V
A C
Genlerin Deiimi Nasl Olur ve Evrim Buna Bal Olarak Nasl Gerekleir?
Sayfamz okurlarndan Sayn Cemil Kaya bize yle bir soru yneltti: Evrimin dna lar yoluyla aktaryoruz ve evrim boyunca genlerimiz deiiyo.peki genlerimiz d dnyay nasl alglayabiliyor ve deimesi gerektiine karar veriyor.bunun zerinde beynin etkisi nedir???? vakit ayrrsanz ok sevinirim... Evrim Aac olarak kendisine vermek istediimiz cevap yle: Sayn Cemil Kaya, Gzel yorumlarnz iin ncelikle teekkr ederiz, sizlerin destekleri sayesinde glyz biz. :) Hemen sorunuzun cevabna geelim: lk olarak baz kavramsal dzeltmeler yapmak istiyorum: Evrimin aktarm eklinde bir kullanm doru deildir. Doru kullanm udur: Genetik materyalin aktarm. Evrim, bu aktarm sreci boyunca gerekleen birikimli deiimin genel addr. Ancak sizin de kastnzn genetik meteryalin aktarm olduunu dnyoruz, DNAdan bahsetmeniz bunu gsteriyor. nemli nokta u: Genlerimiz d dnyay alglamyor. Zira sizi oluturan her ey ama her ey, baktnzda cansz diyeceiniz ve gerekten de cansz olan atomlar ve molekllerdir. Bunlarn farkl birleimleri sonucu karbonhidratlar, yalar, proteinler, vb. oluur. Bunlarn toplamna ve bunlar arasndaki toptan ilikiye ise biz canllk diyoruz. Halbuki canl ve cansz diye bir kavram aslnda yoktur. Ama bu iin ok farkl bir boyutu olduu ve ayr bir notu hak ettii iin bu noktay atlyorum. Burada bilmeniz gereken, genlerimizin ya da herhangi bir baka yap tamzn evreyi ve ortam alglaMAddr. Peki bu deiim nasl gerekleiyor? yle: Mutasyonlar veya crossing-over, transpozonal sramalar ve benzeri rastlantsal olaylar sonucu genlerimiz srekli olarak ve matematiksel bir rastlantsallk dahilinde deimektedir. Veri olarak, sadece mutasyonlar, gnde ortalama 10.000 kere gereklemektedir, tek bir insanda. Bunlara mayoz srasnda meydana gelen crossing-overdaki genetik deiimleri, her an meydana gelebilecek olan transpozonal sramalar, vs. de eklemek gerekir. te bunlarn sonucunda, bir tre ait pek ok farkl eit meydana gelir. nsanlarn hibirinin birbirine benzememesi bundandr. Aslnda hayvanlarn tm iinde, pek ok farkllk vardr, sadece bunlar bizim gzmz alk olmad iin gremeyiz. Tpk inli olmayanlar inlilerin hepsi ayn! iddias gibi. Aslnda inliler de -rnein- Trklerin hepsini birbirine benzetir ya da Almanlarn... Bunun sebebi, onlarn ierisinde yaamamamz veya basite inli olmamamzdr. Benzer ekilde, ahtapotlar ya da gvercinler arasndaki fiziksel farkllklar da bir bakta grmemiz zordur; ancak ehli veya abalayan bir gz bunu grebilecektir. te bu rastgele meydana gelen saysz varyant (eit) doa karsnda bir nevi snava tabidir. nk bu eitlilik genellikle rastgele meydana gelmektedir. Ancak doa koullar belirli anlar dahilinde, belirgindir. rnein u anda, normal artlar altnda, 20 kilogram olarak meydana gelen bir kpek yavrusu, sezaryenle mdahale edilmedii srece lecektir, nk annesinin karnndan kamaz. Yani embriyolojik geliim srasnda, gebelik srecinin sonundaki kiloyu kontrol eden veya bu zellik zerinde etkisi olan genlerin rastlantsal deiimi, 20 kg.lk bir yavruyu meydana getirebilir; ancak bu yavru doada elenir. Ya da ksa boylu zrafalar dallara uzanamaz veya kolay iftleemez (diiler uzun
193
E V
A C
boylular semektedir) ve bu yzden er ya da ge elenirler. rnekler sonsuz sayda arttrlabilir. Bu sebepten tr, rastgele meydana gelmi olan varyantlardan bir ksm, doaya adapte olamadklar iin elenirler. Elenmek, lmek ya da reyememek eklinde grlebilir. Bunlardan birinin meydana gelmesi, kendisindeki bu eitlilii var eden genlerin yavrulara aktarlamamas demektir (nk bu zayf birey lr ya da reyemez). Bylece o eit, yok olur. te yandan, genlerindeki eitlilikten dolay doal ortama daha ok adapte olacak ekilde var olan bir bireyin genleri onun hayatta kalmasna veya remesine katk salar. Bylece o deimi gen daha ok yavruya aktarlr. Bu ekilde birikimli bir ilerleme meydana gelir ve nesiller sonunda, poplasyonlarda srekli olarak (ortam koullarnn deimedii varsaylrsa) belirli bir yne doru bir gen birikimi oluur. te Evrim, budur. nk belirli bir nesil sonunda, artk canllar o kadar ok deiir ki (nk Evrim -rnein- zrafann sadece boynu zerinde deil, vcudundaki hemen her olgu zerinde farkl ekillerde etkilidir ve bu etkilerin toplam gz nne alnmaldr) bir sre sonra bu genlerin birikimi sonucu deien bireyler, atalaryla (incelediimiz poplasyonun ilk bataki bireyleriyle) iftleememeye balarlar; nk reme mekanizmalar da deimetkedir. Buna biz trleme diyoruz. Uzun lafn ksas, genler deimeleri gerektiini anlamyorlar. Genler, rastlantsal olarak deiiyorlar. Daha sonra bu deiim, doada test ediliyor. Eer ki deiim canlya fayda salyorsa, gelecek nesillere daha ok aktarlabiliyor ve birikiyor. Eer ki gen zararlysa, canl eleniyor ve o gen aktarlamyor, birikemiyor. Evrim de bu ekilde, her zaman o andaki ortama en adapte olabilmi bireylerin hayatta kalmalar ve remeleriyle ok dank bir patika zerinde ilerliyor. Bu balamda, beynin son derece sradan bir organ olduunu ve genler zerinde hibir etkisi olmadnn ak olduunu dnyorum.
194
E V
A C
195
E V
A C
Doada o kadar ok eitte simbiyotik iliki bulunur ki, bunlar buraya sralamamz saatlerce okuyacanz bir liste oluturabilirdi. Ancak konan alemine dayanarak genel bir snflandrma yaplrsa, 4 eit konak tipi grlebilir. Aada, banda tire iareti konanlar, kaln harflerle yazlan konaa tutunan ve onunla ortak iliki kuran canllarn isimleridir. Hemen yanlarndaki parantez ise, konaa saladklar ve kendilerinin edindikleri fayday kabaca belirtmektedir: 1) Konak: Bitki - Mycorrhizal mantar (mineral almn arttrr, fotosentez girdisi salar) - Nitrojen balayc bakteriler (balanm nitrojen salar, fotosentetik karbon alr) - Endofitik mantarlar (bitkiyi gvde yiyici otullardan korur, fotosentetik karbon alr) - Karncalar (bitkiyi otullardan korur, bitki sayesinde yuvaya ve besine sahip olur) 2) Konak: Hayvan - Fotosentetik alg (fotosentetik karbon salar ve nitrojen kaynaklarn arttrr) - Kemosentetik bakteri (balanm karbon salar) - Bceklere bal bakteri ve mayalar (temel aminoasitleri, vitaminleri ve sterolleri salar) - Selloz-paralayc mikroorganizmalar (barsakta yaayarak selloz sindirimini salar ve rnleri hayvana kazandrr) - Ik saan (Luminescent, Luminesan) bakteriler (kamuflaj ve uyar sinyali salarlar) - Karncalar (konaklarndan baz besin maddeleri alrlar ve konaklarn dier hayvanlara kar korurlar) 3) Konak: Mantar - Likenler (mantar, fotosentetik karbon alr) 4) Konak: Protista - Metajonik bakteriler (oksijensiz solunumu arttrrlar, metanogenez gerekletirirler) - Nitrojen-balayc bakteriler (Diatomlar, siyanobakterilerden balanm nitrojeni alrlar) - Hareketli mikroorganizmalar (Protista, bu yzeyine tutunan spiroketler sayesinde hareketlerini hzlandrr) Peki simbiyotik yaam nasl ve neden evrimleti? Bu noktay da aa kavuturmak nemlidir. Tennessee niversitesi Biyokimya Blmnden Prof. Kwang W. Jeon ve Prof. Jae Parkn PubMed dergisinde yaynladklar makalede ve ncesinde dzenledikleri deneyde Amoeba proteus isimli bir protista ile Escherichia coli bakterisi arasnda simbiyotik yaam kurulmutur. lk etapta bakteri konana zarar vermitir ve bamsz olarak yaayan amiplere gre daha yava bymesine sebep olmutur. Ancak 18 aylk deney ve 200 nesil sonunda, bakterinin amip zerindeki zararl etkisi azalarak yok olmu ve amip, bakterilerin varlndan etkilenmeden yaamn srdrmeye devam etmeye balamtr. Bu aratrma sonucunda elde edilen bulgular, simbiyotik ilikilerin zt karakterlerin bir arada bulunmasndan evrimletiini ortaya koymutur. Yani birbiriyle alakas olmayan ve hatta birbirlerine zararl olan trler, bir arada bulunmalar sonucu nce birbirlerine zarar vermiler, daha sonradan ise birbirlerine alarak (ya da alacak ekilde adapte olarak) birlikte yaamaya balamlardr. Peki bu evrim ne sklkla ve ne zaman olmutur? Bu konu hala tam olarak bilinmiyor. Ancak filogenetik aa sorunuza da bir miktar cevap olmas asndan, u anda bilimsel bulgularla desteklenen bir gerek, imler ile ortak yaayan endofitik mantarlar ile Epichlo isimli patojen bir tr birbirleriyle evrimsel olarak olduka yakndr. yle ki, farkl trler olmalarna ramen birbirleriyle cinsel adan uyumludurlar (ki bu da onlarca tr tan-
196
E V
A C
mndan Biyolojik Tr olarak tabir ettiimiz tanmlamaya bir istisna tekil etmektedir). Bir dier rnek, baklagiller ile ortak iliki kuran Rhizobium ile bir dier patojen bakteri olan Agrobacteriumun yakn filogenetik ilikisidir. Evrimsel olarak, bu ilikilerin canllara doal ortamda avantaj salamasndan tr evrimletii dnlmektedir. nk simbiyotik iliki sonucunda, taraflar, kar tarafn baz koullar salamasndan tr, kendilerinin yapt baz ileri yapmay brakrlar. Bu da onlara enerji asndan fayda salar. rnein baz bitkiler, karncalar zerlerine ekerler ve otullara kar kendilerini karncalarn varlyla korurlar. Bu sayede, baz dier bitkilerin salglad koruyucu salglar retmek zorunda kalmazlar. Gney Amerikadaki Akasya aalar, alelokimyasal denen ve otullar kovan kimyasallar salglar. Ancak bu trn baz poplasyonlar, bir tr karncann bol bulunduu blgelerde yaarlar ve bu karncalar onlar otullardan korur. Bu poplasyonlarda, bu kimyasallarn artk salglanmad gzlenmektedir. rnekler bu ekilde oaltlabilir. Simbiyotik yaam, evrimsel srete gerekten nemli bir admdr ve prokaryotlardan karyotlarn evrimine imkan vermitir (endosimbiyoz). Ne yazk ki talep ettiiniz gibi bir filogenetik aa mevcut deil; ancak ola ki bulursak, sizlerle paylaacamzdan emin olabilirsiniz. ****** http://science.jrank.org/pages/48782/Symbiosis.htmlhttp://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/9435132 http://en.wikipedia.org/wiki/Mycorrhiza http://web.bio.utk.edu/bcmb/faculty/Individual_Faculty_Pages/Park_Jae/Park_Jae.html http://web.bio.utk.edu/bcmb/faculty/Individual_Faculty_Pages/Jeon_Kwang/Jeon_Kwang.html
197
E V
A C
198
E V
A C
yapn ve kumandanz beklemediiniz bir anda krlacakt, hem de o normal olarak isimlendireceimiz iddetteki kuvvet altnda! Bu mekanik olayla ilgili daha ayrntl bilgiyi aadaki Trke makalede bulabilirsiniz: http://www.makaleler.com/teknoloji-makaleleri/malzeme-yorulmasi.htm Burada anlatmak istediimiz udur: Evrendeki her ey en nihayetinde kuarklarn oluturduu atomlar, atomlarn oluturduu molekllerden meydana gelmektedir. Evrenin oluum biiminden tr baz kurallar ilemektedir ve bizim Fizik Yasalar dediimiz bu kurallar altnda, maddelerin belirli mrleri vardr. Bu genellikle evresel basklara ve aktif olarak i gren bir varlksa, ileme miktarna baldr. Ayrca o varln btnlnn bozulmasnn istatistiki sebepleri de olabilir. Bir gezegen ne kadar uzun sredir varln koruyorsa, yok olma ihtimali ve bu yok oluun zamannn yakn olma ihtimali o kadar fazladr. nk istatistiki olarak gezegen ve sistemlerin belli sreler sonunda daldklarn bilmekteyiz. lmn Biyolojisi imdi iin biyolojisine tekrar dnelim: Dediimiz gibi tm canllar hayatta kalma mcadelesi verirler ve reme sava ierisindediler. kisinin de temel felsefi amac varlk durumunu srdrmektir, biyolojik amac ise biyolojik varlklar biyolojik klan genetik materyalin aktarlmasdr. imdi yukardaki sorumuza cevap verelim: Neden canllar srekli yaamlarn srdrmezler de, genetik malzemelerini aktararak bir sre sonra kendileri yok olurlar (eeyli reme) veya mitoz ve benzeri reme sonucu oluan yeni canllara dnrler (eeysiz reme)? nk fizik kurallar dahilinde hibir madde srekli olarak varln koruyamaz: En st boyutta Evrenin kendisinden tutun da, en alt boyutta bir kuarka ya da atoma kadar. Bu yasann varl, canlln da buna uyumlu olarak evrimlemesine sebep olmaktadr. nk her cansz varlk bir gn bozulacak, paralanacak veya btnln kaybedecektir ve her canl varlk bir gn lecektir. Burada tekrar edelim, canl ve cansz fark, Dnyann olumasndan sonra meydana gelen iki farkl kimyasal evrim biiminden baka bir ey deildir ve aslnda canldan kastmz varln aktif olarak korumaya alan varlk, canszdan kastmz ise varln pasif olarak koruyan varlktr. Devam edelim: lm, biyolojik olarak ne demektir? Dediimiz gibi, genetik malzemenin aktarlmas, DNA dediimiz molekllerin kendilerini biyokimyasal tepkimeler sonucu oaltp, yavru canllara aktarmas eklinde olur. Yani bir DNA molekl, srekli olarak kopyalanr ve aktarlr. Mitozla reyen bir canl olarak bir amibi dnecek olursak; bir amipte bulunan DNA, srekli ve arka arkaya gelen blnmeler sonucunda, yzbinlerce , milyonlarca hatta milyarlarca defa mitozla blnme sonucu meydana gelen yeni amiplere aktarlacaktr. te yandan, eeyli reyen bir canl da benzer ekillerde DNA materyalini kopyalayarak uzun nesiller boyunca yavrularna aktaracaktr. Yalnz bu notkada bir sorun vardr: DNA moleklleri, bildiiniz gibi kromozomlardan oluur ve kromozomlarn u ksmlarnda telomer denen yaplar bulunur. Telomerler ok nemli yaplardr ve temel olarak kromozomlarn yanllkla birbirlerine yapmasna engel olurlar. Ancak te yandan, hcrenin yaam iin de nemli bir dezavantaja sebep olurlar (ite buna trade-off diyoruz, konuyla ilgili notumuza bakabilirsiniz). Telomerlerin getirdii dezavantaj udur: Hcre blnmesi srasnda, DNA ift sarmal alr ve sarmaln iki ucu birbirinden helikaz isimli bir enzim sayesinde ayrlrlar. Daha sonra DNAnn bir taraf, molekler yapsndan tr (burada girmek istemiyoruz) hzl bir ekilde, bir seferde okunup kopyalanabilir. Dier ucu ise, yine u anda girmek istemediimiz molekler yapsndan dolay ksm ksm okunmal ve paralar sonradan birletirilmelidir. Okazaki paracklar dediimiz paracklar meydana gelir bu kesik
199
E V
A C
okuma srasnda ve bunlarn bir utan dier uca kadar olmas gerekir. Ancak telomer dediimiz ksmlarda yeterince parack bulunamaz ve bu ksm kopyalanamaz. Dolaysyla her yeni DNA molekl, bir ksm eksik olacaktr. Bu da, belirli bir sayda oalmadan sonra DNAnn ksalp, ilev gremeyecek kadar azalmas anlamna gelir. Ksaca hcre, bir saatli bombaya benzetilebilir. Buna baz canllar ve hcreler, baz nlemler gelitirmilerdir: telomeraz enzimi. Bu protein yapl enzim, eey hcrelerinde, tek hcreli karyotlarda (Tetrahymena thermophila gibi), multipotent (ok potansiyelli) kk hcrelerde ve baz kanser hcrelerinde bulunur. Telomeraz, temel olarak, telomerlerde kalan eksik paralar tamamlar ve DNAnn ksalmasna engel olur. Science dergisinin 16 Haziran 1998 tarihli saysnda yaynlanan ve Prof. Bodnara ait makalede, normal vcut hcrelerimize telomeraz enzimi eklendiinde, hcrelerin telomerlerinin ksalmadan srekli olarak oalabildii ispatlanmtr. Yani telomeraz enzimi, hcre lmszlnde nemli bir admdr. Ne yazk ki karyotlarn vcut hcrelerinde (somatik hcrelerde) genetik yapda bulunmasna ramen ifade edilmez (expression) ve dolaysyla telomeraz enzimi retilemez. Bu noktada yle bir genel zet yapabiliriz: rnein insan, redii zaman, embriyoda meydana gelen ilk birka hcre, ok ynldr ve her trl organa dntrlebilir (gerekli fiziksel ve kimyasal n koullar salanrsa). te buna kk hcre denmektedir. Bu hcreler, embriyonun ileri dnemlerinde farkllar ve zelleirler ve bu ok ynllk zelliklerini kaybederler. Tek bir amaca hizmet eder hale gelirler. rnein bir ok ynl hcre, zelleerek karacier hcresi olur ve o ekilde kalr. Ayn hcre, farkl kimyasallar ve fiziksel koullarda kalp hcresi olur ve o ekilde kalr, farkllaamaz. Bu ok ynlln kaybedilmesiyle birlikte, telomeraz enzimi de kaybedilir. Bunun sonucunda da saatli bomba ilemeye balar. DNA srekli olarak, her blnmede ksalr ve insan iin ortalama 70-80 yl sonunda (artabilir ancak genellikle azalmaz) ilev gremeyecek hale gelir. Bunun haricinde, birka dier noktaya da deinmekte fayda vardr: lki, daha nce de bahsettiimiz mekanik yorulmadr. Kalbimiz, srekli olarak (dakikada en az 60-80 defa) atmaktadr. Bu, tam olarak mekanik yorulma testi gibidir. Kalbimiz, embriyolojik dnemde oluur ve srekli olarak kaslp gever. Bunun belirli bir mekanik limiti vardr. nk kalp de, bir elii oluturanlara benzeyen atom ve molekllerden oluur ve o da mekanik olarak yorulur. Kaslarmz, derimiz, organlarmz da benzer ekilde, mekanik olarak yorulurlar ve yaplar gitgide bozulmaya balar. te biz buna yallk (senetance) diyoruz. Buradaki yallktan kast, temel olarak ya fazlal deil, vcuttaki paralarn mekanik yorulma snrlarna erimesi ve artk ilevlerini dzgn olarak yerine getirememeleri demektir. Bu sre, her canlda farkllk gsterir. lmle ilgili olarak pek ok snflandrma yaplmtr, ancak bunlara burada ok ayrntl girmek istemiyorum; nk bizi ilgilendiren iin biyolojik ksm daha ok, tbbi ksm deil. Ksaca, lmn gereklemesi drt temel aamada incelenebilir: k (descent), Sistem flas (system collapse), lm (mortification), Eskime (expiration). lmn temel tanm ise, hepimizin bildii gibi, geri dnlemez bir ekilde organizmann fonksiyonlarn bozulmas veya durmasdr. nsan yalanmasn inceleyen bilim dalna jerontoloji denir. Hemen hemen her canlnn yalanma sonucu lmesi gzlenebilirken, hidra ve Turritopsis nutricula isimli denizanas tr yallk sonucu lmemektedir ve srekli olarak kendilerini genletirebilmekte veya yenileyebilmektedirler. kinci tr ile ilgili yazmz, notlarmz arasnda mevcuttur. Peki lm , biyolojik olarak nasl deerlendirilir? Bildiimiz zere lmle ilgili pek ok felsefi ve zellikle dini betimleme yaplmtr. Bunlarn kkeninde genel olarak yok olma korkusu ve emeklerin boa gitmesi endiesi bulunur ve hemen hemen tm bilim-ddr.
200
E V
A C
Bilim insanlar olarak bizlerin destekledii dnce sistemi ise, lme doum kadar normal bakmaktan geer. Yani nasl ki kimse biri doum yapacak diye endielenmiyorsa ve bununla ilgili efsanevi hikayeler uydurmuyorsa veya doum-ncesini anlatan ve salayan mitolojik karakterler betimlemiyorsa, lm-sonras ile ilgili de hikayelere aldanmak yerine, konuya bilimsel ve tarafsz olarak yaklamak gerekir. lm, basit bir biimde, uzatlm ve geri dnlmez uyku hali olarak tanmlanabilir. Bunu biraz aarak bu konuyu noktalayacam: Sizden istediim, uyduunuz ancak rya grmediiniz bir an (geri rya grdnz an da olabilir) hatrlamaya almanz. O anda hangi pozisyonda yattnz veya saati veya vcudunuzdaki herhangi bir deiimi, hatta genel olarak herhangi bir eyi hissetme durumunuz sz konusu deildir. nk beyin, btn alglar kapatm ve kendini uyku srasnda yapmas gereken ilere vermitir (uykuyla ilgili notumuza bakabilirsiniz). O anda sizin iin, en azndan alg boyutunda, her ey kapaldr ve uyandnzda o anlar hatrlayamazsnz. Benzer ekilde, oka ve komaya giren insanlar da bunu yaarlar. lm de, bunun gibi, sonsuz bir algszlk halidir. Burada, algszla vcut btnlnn dalmas da eklenir, nk uyku halinde biyokimyasal aktivite srer; ancak lm de bu dzen de bozulur. Aslnda burada, bir neden-sonu ilikisi yanlgs vardr (bununla ilgili ayrntl bir not yaynlayacaz): lmden dolay vcut kompozisyonu bozulmaz ve hayat sona ermez. Vcut kompozisyonunun geri dnlmez biimde bozulmasna ve hayatn sona ermesine lm denir. Bu farka dikkat etmekte fayda vardr. Uzun lafn ksas, lm, hayatn bir gereidir ve korkmay gerektirecek hibir unsur iermez. nsanolu, var oluuyla ilgili olaanst emeller belirleme gayesinde olduu iin, hayat ar yceltmi, hayatn k olan lm de, bu sebeple katlanarak korkutucu bir hal almtr. Halbuki insandan baka hibir canl, lm hakknda belirli bir farkndal olsa bile (sinir yaps olan her canlda zeka olduunu hatrlayn), lmden korkmaz. nk bu, onlar iin doann bir parasdr ve olmazsa olmazdr. Ayrca lm, bir yerde yeni yerler aarak, yeni doumlarn gerekleebilmesini salar. Bu adan da nemlidir. nsann korkusunun temel sebebi, hayat ve lm ve daha genel anlamyla kendisini yceltme arzusundan ileri gelmektedir. Bunun sonucunda da ard arkas kesilmez hikayeler ve efsaneler zinciri, insan kltrnn evriminin bir paras haline gelmitir. ******* http://users.rcn.com/jkimball.ma.ultranet/BiologyPages/T/Telomeres.html http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC1707144/pdf/canmedaj00431-0106.pdf http://books.google.com/books?id=RKlcb1ewzesC&q=Life%27s+Dominion&dq=Life%27s+Dominion&ei=rdBtSN uMJ6e6jgHXmcyOBg&pgis=1 http://www.jstor.org/pss/1307295 http://www.cornellpress.cornell.edu/cup_detail.taf?ti_id=4038 http://www.sunypress.edu/p-4362-the-evolution-of-death.aspx http://icb.oxfordjournals.org/content/47/6/892.full.pdf+html http://en.wikipedia.org/wiki/Death http://www.makaleler.com/teknoloji-makaleleri/malzeme-yorulmasi.htm
201
E V
A C
Ecinsellik ve Evrim
Sayfamz yelerinden biri bize yle bir soru yneltti: Merhaba Evrim Aac Sorum bir insan bireyinin kendi cinsine duyduu cinsel-erotik ilgiyle ilgili; remeyi dorudan desteklemeyen bir davran biimi niin doada aa kabilmektedir? Ne kadar ok hayvan trnde ecinsel ilikilere rastland artk biliniyor. Demek ki ecinsel davranlar evrime zt deil, yle olsayd ok zaman nceden bu bireyler elenmi olur(muy) du? Bu konuda sregelen tartmalarn sonulanmadn bilsem de bana cevap verirseniz ok sevinirim, zellikle farkl bilimsel hipotezlerde bu konuyla ilgili ne deniyor? yi almalar. Evrim Aac olarak kendisine yle bir cevap vermek istiyoruz: Sayn okurumuz, Bu gzel ve nemli sorunuz iin teekkr ederiz, elimizden geldiince cevap verelim: New Scientist dergisi bu konuyu enli boylu ele alm: Dediiniz gibi, bizonlardan penguenlere kadar yzlerce trde homoseksel iliki tanmlanm ve bu gayet doal bir olay grlyor, grlmelidir. Gnmzde halen homosekselliin genetik sebepleri tam olarak zlebilmi deil; ancak aratrmalar srdrlyor. Bu konuda sizin de kafanz kartran soru, pek ok kiinin kafasn kartrmakta: Madem homoseksel ilikide yavrular domuyor, neden evrimsel srete homosekseller veya buna yatkn olanlar elenmemiler? Bunu ilk olarak, vahi doadan kopmu insanlar asndan incelemek gerekiyor: nsanlarn doas dahilinde kurulan sosyal ilikiler zerinde yaplan aratrmalar gstermitir ki, homoseksel birliktelik hogryle karlanan toplumlarda, homoseksel iftlerin ok byk oranda ilerleyen dnemlerde kart cinsle birliktelii ve hatta ocuklar bulunmaktadr. statistikler, ounlukla bunu gstermektedir. Bu tip durumlarda homoseksellii bir eit gei olarak grmekte fayda vardr. Homosekseller bilimsel olarak ne anormaldir ne de hastalkldr. Ecinsellik, tamamen doal bir varyasyondur ve nasl ki bir zenciye ya da uzun boylu birine garip bakmamak gerekirse, ecinsellere de ayn ekilde bakmak gerekir. Hayvanlarda da, daha nce belrittiimiz zere, ecinsel ilikiler sklklar grlmektedir. rnein Japon makaklarnn diileri, iftlemek iin ounlukla diileri tercih ederler ve doal olarak bunu baaramazlar. Dolaysyla, terchileri her ne kadar diilerden yana olsa da, erkeklerle de rerler; ksaca bisekseldirler (iki cinsiyete de ilgi duyan hayvanlar). Sorumuza geri dnecek olursak: Neden Evrim Mekanzimalar, ecinsellii evrimsel srete elememitir? Bununla ilgili pek ok hipotez ileri srlmtr. Bunlardan biri, ecinselliin baz durumlarda cinsel baary dolayl olarak da olsa arttrd ynnde olan ilgi ekici bir iddiadr. Bu iddiaya gre, ayn cinse ilgi duyan bireyler hiyerarik dzende kolayca st basamaklara karak kar cinse ulama anslarn arttrrlar. Bu iddialar dnrken, sadece insanlar deil, dier yzlerce hayvan trn de hesaba katmak gerekir. rnein bir mart trnde gzlenen e cinsellik, bireyler aras ilgin bir ilikiyi ortaya koymaktadr. Dii martlar, erkeklerin yetersizlii veya sayca azlna tepki olarak, erkeklerle iftlemekte ve yavru retmekte; ancak yavrulara baka bir diiyle ortak olarak bakmaktadrlar. Bu srada aralarnda cinsel ilikiye benzer davranlar da grlmtr. Yani erkek, sadece bir reme arac olarak grlmekte, gerek e olaraksa ayn cinsiyetin bireyleri (bu mart tr iin diiler) grlmektedir.
202
E V
A C
Bir dier hipotez de, ecinselliin bireyleri desteklemek yerine gruplar ve grup yaantsn desteklemesinden taban almaktadr. rnein en yakn akrabamz olan bonobo maymunlarnda ecinsellik, sosyal ilikileri glendirmek iin kullanlan bir aratr. Samoada yaplan bir aratrma, ecinsel erkeklerin yeenlerine daha ok zaman ayrd ve ilgilendikleri grlmtr. Bu da genetik bir kavram olan akraba seimi (kin selection) ile aklanabilir. Bir dier hipotez, ecinselliin ntral bir karakter olmasdr; yani ecinsellik ne avantaj ne de dezavantaj salar. Makaklar zerinde yaplan aratrma, ecinselliin sadece zevk amal kullanldn ortaya karmtr. Yani Doal Seilim zerinde bir etkisi olmad iin, elenmesi iin de bir sebep yoktur; tabii zamanla elenebilir veya yaygnlaabilir; bu mekanizmalar iin Genetik Srklenme veya Trleme Yaz Dizisini okuyabilirsiniz. Ortaya atlan bir dier hipotez, ecinsellie sebep olan ve henz tam olarak tespit edilememi olan genlerin, kadnlarn cinsel verimliliini arttrd; bu sebeple genel olarak yavru retilemese bile ecinselliin elenmeden gnmze kadar gelebildii ynndedir. Bu hipotezi savunanlarn k noktas, orak hcre anemisinin zararl bir mutasyon olmasna ramen Sahara Alt Afrikada bu hastal tayanlarn stmaya yakalanmamas rneidir. Orak Hcre Anemisi, stmaya kar diren salamaktadr; bu sebeple zararl bir hastalk olsa da poplasyon iinde belli bir oranda korunmaktadr. leri srlen bir dier hipotez, baz diilerin, ecinsel eilimli erkekleri semesi sonucu Cinsel Seilim yoluyla, reme konusunda olumsuz etkileri olsa bile, dii tercihinden tr ecinselliin korunmasdr. Bu hipotez de tabanlarn tavuskularndan alr: Erkek tavuskularnn byk ve gsterili kuyruu onlar kolayca av yapar; ancak diiler, bu erkekleri semektedir. Burada, Doal Seilim ile Cinsel Seilim arasnda zt bir denge kurulur. Ecinsellik iin de bu tip bir aklama ileri srlmtr. Bu aklamalardan birini mutlak doru kabul etmektense, birletirici bir kuram zerine giderek, her canl iin ecinselliin varlnn sebeplerinin farkl olabileceini dnmek gerekir. Unutmamamz gereken bir nokta, doann birbirinden eitli milyarlarca durumunun bizim houmuza gitse de gitmese de var oluyor olduu ve tm bu durumlarn tamamen eitlilikten kaynaklanddr. Evrimsel Biyolojinin engin denizlerinde her trl durumla karlaabilmenin mmkndr ve bunlara ahsi grlerimiz erevesinden bakmaktansa, tarafsz ve bilimsel bir adan bakmak en dorusu olacaktr. Ecinsellere ynelik karalayc iddilar, zamannda zenciler iin yaplandan farkszdr. Gnmzde, artk tm insanlarn atasnn siyahi olduunu ve renk farkllklarnn evrimsel gemiten ok yaanan ortamdaki adaptasyonlardan kaynaklandn biliyoruz; dolaysyla gnmzde zencilere (her canlya olduu gibi) sayg duymamz gerekmektedir nk atalarmzla bu kadar net bir zellii ortak olarak tamaktadrlar. Benzer ekilde, insanlar arasnda sapknlk olarak addedilen ecinsellik, hayvanlar aleminin geni bir ksmnda yer bulur ve Evrimsel Biyolojinin gl altnda, tm canllara tarafsz olarak bakldnda, bu gibi durumlarn son derece normal olduu grlebilir ve canllk, tm eitliliiyle kucaklanabilir. Sayfamz okurlarndan Sayn Mehmet Akif Skmenin harika cevabn da eklemek istiyoruz: Ecinsellik hastalk deil. Dnya Psikiyatrlar ecinselliin deil homofobinin tedavi edilmesi gereken bir hastalk olduunu her defasnda dile getiriyorlar.Ecinsel dostlarmzn tm haklarn destekliyorum.Evlilikleri,ocuk sahibi olabilmeleri ve mirasta ortak olabilmeleri... Dier modern lkelerde nasl ise yle olmal.Dnya Psikiyatrlarn da dedii gibi homofobi ldrr ve tedavi edilmelidir. Homofobi hastalktr. Yorumlara baktm da insanlar Dnya Psikiyatrlar ne demi bir haberler.Sonuna kadar tm ecinsel, biseksel, aseksel, lezbiyen dostlarmzn haklarn destekliyorum. Dnya Salk rgt (WHO), ecinsellii 70li yllarda hastalklar ve rahatszlklar kapsamndan kartt. Benzer ekilde Amerikan Psikoloji Dernei (APA) da ecinselliin bir tercih olmadn, doal olduunu ve deitirilemeyeceini ak
203
E V
A C
ve net bir ekilde belirtti. APA ayrca ecinsellikten vazgeirme terapilerinin bireylere zarar verebileceini de belirtti (AK/E). Bilim insanlarnn konuyla ilgili grleri hibir tartmaya kap amayacak kadar net: Ecinsellik bir hastalk deildir, dolaysyla tedavisi de szkonusu olamaz. stanbul niversitesi apa Tp Fakltesi Psikiyatri Anabilim Dal Bakan Prof. Dr. ahika Yksel unlar sylyor: Ecinsellik bir hastalk deildir. 1974ten beri psikiyatrik ve ruhsal hastalk snflamasnda kabul edilmiyor. Buna ramen farkl kltrlerde derecesi deimekle birlikte, ayrmcla ve iddete maruz kalan, kendi kimliklerini inkar etmeye ynelik bir grup ecinseller. Yaplan aratrmalarn insanlarn yaklak olarak yzde 10luk bir blmnn ecinsel olduunu gsterdiini kaydeden Yksel, Yzde 10 kk bir oran olmamasna karn kltrel ve dini eitli nyarglar nedeniyle toplumun dier kesimlerinde fke uyandrd bir vaka. stenilen, bu kimliklerin yok saylmas diyor. Cinsel ayrmclk: Kapal toplum arzas Bilim, bir insann kimliini baka bir grubun fkesini ekiyor ya da inanlarna uymuyor diye deitirmesinin mmkn olmadn sylyor diye konuan Yksele gre, nasl ki heterosekseller kendi cinslerine ilgi duymaya zorlanamazsa, ecinseller de kar cinsle yaknlamaya zorlanamaz. Bu tr ayrmclklara kapal toplumlarda, cinsel tabularn ar bast toplumlarda oransal olarak daha yksek rastlandn belirten Yksel, O kadar ki, ecinsellerin bir blm bile ecinselliklerine mazeret yaratmaya, tedavi peinde komaya alyor diyor. Bir bireyin doutan gelen genetik zellikler ya da ocuun ilk geliimini tamamlad 3-4 yana kadar olan dnemdeki etkileimler dolaymyla ecinsel olabileceini belirten Yksel, unlar sylyor: Ecinsellik hastalk olmad iin tedavisi de tp ahlakna uygun deildir. Tedavi bir eyin ortadan kaldrlmas anlamna gelir. Ecinsellik normal bir durumdur. Ama toplumsal basklardan dolay varoluunu yaamakta zorlanan kiilerin kendileri ya da yaknlarnn, destek almalar mmkndr. Aznlk kltr Gazetelerdeki Gzin abla gibi keleri yapan kiilerin bak asndan ecinsellik kt ve deimesi gereken bir ey. Ama biz hekimler bu durumun bir tedavisi olmadn biliyoruz. 1940larda dnyada tedavi yolunda ok aba gsterildi. Ecinseller, eksik erkek olarak deerlendirilip, erkeklik hormonlar verilerek normalletirilmeye alld. Tpk vcuttaki mineral eksikliini tamamlamak gibi. Ama artk ecinselliin bir hastalk olmad ve buna bal olarak da tedavisinin olmayaca yaklam yava yava yerlemeye balad. Bu szlerin sahibi psikolog Mahmut efik Nil, ecinselliin zaten zor bir sre olduuna, kimi ecinsellerin kendi ilerinde bile bir homofobi rettiine dikkat ekiyor.
204
E V
A C
Bu tr durumlarda evlen, tedavi ol gibi nerilerin ekstra bir patolojiye yol atn belirten Nil, Trkiye gibi lkelerde ecinselliin psikodinamii ok farkl. Tpk siyah, Alevi, Krt olmak gibi, aznlk olmann getirdii sonularla ecinseller de urayor. Gzin abla gibi kelerin cinsiyet ayrmcl yaptn kaydeden Nil, olas riskler konusunda da u uyarda bulunuyor: Bu nerilere uyup, Gzin ablann deyimiyle hastalkla mcadele etmeye alan insanlar olacaktr. Ancak, insann kendisi, kavga nesnesi olmamal. Kiinin kendisini reddine dayanan bir psikoterapi mmkn deil. Bu tr bir davran biimi bir yandan kiilik paralanmasn artrrken, bir yandan da kiinin kendine ynelik iddet uygulamasna kap aar. BA Haber Merkezi 28/04/2005 Alev KARAKARTAL Mehmet Akif Skmen (Evrim Aac Okuru) Sayfamz okurlarndan bir dieri olan Sayn Glah Glerin yazsn da eklemekte fayda gryoruz: Merhabalar, Ecinselliin hastalk m tedavisi var m tartmalarndan nce bu sosyal olgunun bir tercih dahi olmadn belirtmek isterim. Daha nceleri bunun kiinin inisiyatifine bal bir tercih olduu sylenirken gnmzdeki almalarla bu konunun tercihe dahi mahali kalmad, genetik bir durum olduu sylenmitir. Ayrca ecinselliin gzlenebildii fosiller de sz konusudur, ek Cumhuriyetinde bulunan bir fosille bu konuya bir kez daha dikkat ekilmitir 2011 mart ay itibariyle. Henz yeterince allmam bir konu olsa da bu mezardan kan iskeletle birlikte antropologlar varsaymlar kuvvetlendirmektedir. Trkiyeden bir haber sitesinin bu konuyla ilgili yaynlad bir haberi sizinle paylamak isterim. http://www.ntvmsnbc.com/id/25200568/ Sayglarmla.
205
E V
A C
206
E V
A C
Bir bilim olarak memetik, 1990larda domutur ve memleri evrimsel modeller dahilinde incelemeyi hedefler. Gnmzdeki nro-grntleme teknikleri sayesinde, konuyla ilgili deneysel aratrmalar yapmak mmkn olabilmektedir; bu sebeple yava yava yerlemekte olan ancak hala resmi bir bilim dal olmaktan uzak bir alandr. Bu sebeple, Trkiyede de bu alanda henz somut bir alma yrtlmemektedir ve hibir niversitede eitimi verilmemektedir. Zira konu, henz ders kitaplarnda da yer almamaktadr. Memetik Dergisi isimli bir bilimsel makale dergisi, 1997-2005 yllar arasnda elektronik olarak yaynlanmtr. Ancak daha sonra dergiyi karanlarn el deitirmesiyle yayn hayat sona ermitir. Gnmzde, konunun terminolojisi ve kapsam gelitirilmekte ve baz niversitelerde konuyla ilgili aratrmalar yrtlmektedir. Konu, bilimsel olarak olduka salam gzkmektedir ve ksa bir sre sonra gerek ve resmi bir bilim dal olarak bilim dnyasnda yer alaca phesize yakndr. Elbette ki memetiin de pek ok eletiricisi ve kart vardr. rnein Luis Benitez-Bribiesca isimli bir bilim insan memleri ve memetii sahte-bilimsel dogma (pseudoscientific dogma) olarak tanmlamakta ve evrimsel biyolojinin dier bilimlerle kartrlmaya alldn ileri srmektedir. Mary Midgley isimli bir dier bilim insan ise, toplumun bu ekilde tekil ve snrl kavramlarla genellenemeyeceini ve gzlemlenemeyeceini ileri srmektedir. Dier bir kartlk sebebi ise, memlerin dorudan dnce demek olduunu iddia etmesi ve bizim zerimizde bir dnceden farkl olarak ne tip etkileri olduunun bilinmediini, memlerin kendisinin de bir mem olduunu (yukarda da belirtmitik) ve bu sebeple de kendi kuyruunu sran bir ylan gibi bizi kmaza soktuunu dnmesidir. Ksacas, bu bilim dalnn hala almas gereken belli bir yol vardr. Ancak baz kavramlar olduka iyi aklamas sebebiyle, gitgide glendii de bir gerektir. Ne var ki bilim, karlkl fikirlerin srekli att ve hep daha iyi fikirlerin bu sayede gelitii (diyalektik) bir bilgi tr olduundan, memlerin hayatmzda yer bulup bulmayaca, gelecekte daha net bir ekilde ortaya, yine bilim insanlar ve onlarn zverili abalar sayesinde konulacaktr. Not: Yukarda aklanan memetik, bir dier ve son derece kapsaml kavram olan, bilimde uzun yllardr yer eden mimetik ile kartrlmamaldr. Mimetik, bilimde doann taklit edilmesi demektir ve tamamen ayr bir yaznn konusu olabilir. Bu kavram, bilimde ok uzun yllardr kullanlmaktadr ve memetik ile hibir ilgisi yoktur. Konuyla ilgili olarak, sayfamz okurlarndan Sayn Kubilay Meenin u yorumunu da eklemek istiyoruz: Memetik hakkndaki bu yaz beni ok mutlu etti; bilinmeyenlerin aklanmas beni hep mutlu eder. Bu konuda ben de bir eyler sylemek istiyorum. mre Lakatos -bir bilim felsefecisi- bilimin en kk yaptann aratrma programlar olduunu sylemitir. Aratrma programlarnn da bileeni vardr: Kat ekirdek (hard core), Koruyucu Kuak (protective belt), Pozitif ve Negatif Problem zme Teknikleri (Positive and Negative Heuristic). Kat ekirdek, aratrma programlarndaki temel yasa ve ilkelere verilen isimdir. Memetik iin insann evrimsel adan incelenebilecei gr, kat ekirdeinin bir elemandr. Koruyucu Kuak, yardmc hipotezler veya kat ekirdekten olgusal sonular karmak iin gerekli hipotezlere verilen isimdir. Memetik alan ierisinde yaplan neredeyse tm aratrmalar buraya girer; Koruyucu Kuak, kat ekirdei koruyan blmdr, onu glendirir ve temellendirir.
207
E V
A C
Pozitif ve Negatif Problem zme Teknikleri ise anlatlmas daha zor olan blmdr aratrma programlarnn. Negatif problem zme teknikleri iin ksaca, bir aratrma programnda sonu ne olursa olsun deimemesi gereken blmleri belirleyen teknikler, denebilir. Bu tekniklerin amac daha ok kat ekirdei korumak ve balam dna kmamaktr. Pozitif problem zme teknikleri ise aratrma programndaki koruyucu kuan ad hoc olmayacak ekilde deitirilebileceini syler. Ad hoc -basit tabiriyle- zorlama varsaym (halk az) veya amaca mahsus varsaym (daha ince az) demektir. Bir hipotezin ad hoc olmamas u anlama gelir: Eer kat ekirdee koruyucu kuak hipotezler ekleyerek ortaya kardmz model yanl bir ndeyide bulunduysa, koruyucu kuak hipotezlerinde yaptmz deiiklik sonucu elde edilen yeni modelin daha nceki modelden daha ok yanllanabilir olmas gerekir. Yukarda yazdklarm aslnda Memetik bilim dal deilse nedir? sorusuna verilen bir cevapt (kimse sormam olabilir ama ben kendime sordum :D). Memetie bir aratrma program gzyle baktmzda onu bir safsata veya militanca kabul edilen mutlak doruya ulam bir dal olarak grmeyiz/gremeyiz. O bir aratrma programdr ve bilim dal olma yolunda hzl admlarla ilerliyor; sadece kuruluunun ksa sre nce olmasndan dolay henz gze arpar bir durum gzlenemiyor. Sayn Durmu Ylmaz tebrik ediyorum; herkes aratrma programlarn ciddiye almaz. Bir bilimadam bile aratrma programlar hakknda ar konuabilir ama siz bunu cesaretle sordunuz ve sorma amacnzda herhangi bir art niyet yok. Bundan sonra soracanz sorular umarm en az bunun kadar gzel ve yerinde sorular olur...
208
E V
A C
Primat Nedir?
Evrim Aac olarak okurlarmzdan gelen paylamlar bizler iin ok deerlidir. Sayfamz okurlarndan Sn. Glah Gler, bizlerle, kendi yazlarn paylama inceliinde bulundu ve bu gerekten bizi ok sevindirdi. Son derece baarl bir ekilde aklanan konular, sizlerin biraz daha kolay anlayabilmesi iin tarafmzdan yaplan baz eklemeler ve aklamalar haricinde, orjinaline tamamen bal kalarak aada sunulmutur. Hepinize iyi okumalar diliyor, okurumuza sonsuz teekkrlerimizi sunuyoruz: 18. Yzylda ilk kez Linnaeus tarafndan anatomik yap, davran rntleri ve homolojik karakterlerine baklarak tanmlanan bir takmdr. Trkeye evirdiimizde ninsans maymun kelimesi ile karlanr. Memeliler snfnn en zeki canllardr. Beyinlerini aktif olarak kullanabilme ve bipedalizm ile karakterize edilirler. Primatlar; bipedalizm ve zeka ile karakterize edilmi, insanlar, insans maymunlar (goril, orangutan, empanze ve gibon), maymunlar (yaayan ve nesli tkenmi lemurlar, kuyruklu-kuyruksuz maymunlar) kapsayan geni bir takmdr. Dier canllar ile ekstremite (uzuvlar) ve lokomasyonda (hareket) el ve ayaklarda be parmak bulunmas, pene yerine yass trnaklarnn oluu, el ve ayaklardaki kavrayc zellik, dik durmaya doru bir eilim, claviculann (kprck kemii) korunmas; diler ve diyette genellemi di yaps ve di dizilimi, omnivor (hem etil hem otul) bir diyet yaps; duyular, beyin ve davranlar asndan koklama merkezinin zayflamasyla birlikte koku alma duyusu ve burun yapsndaki gerileme, grme duyusunun artmasyla binocular (grme srasnda iki gzn de ortaklaa kullanlmas) ve stereoskopik derinlik alglama zellii (grme srasnda iki gzn de beyinde bir arada deerlendirilmesi), beynin bymesi ve kompleks bir yapya eilim gstermesi, gebelik srecinin uzamas, renilmi davranlara imkan salayacak biimde ebeveyne bamlln azalmas, igdlerle deil beynin fonksiyon kazanmasyla renme eilimi asndan ortak genel zellikler gsterir. Primatlar genel olarak tropikal ve yar tropikal iklim zellikleri gsteren alanlarda yaarlar. Baz trler sadece souk iklime uyum salamken dier tm primatlar hem iklim artna uyum gstermilerdir. Primatlar yaadklar ortamlara uyum salarken kendilerine zg yaam stratejileri ve davran kalplarn da gelitirmilerdir. Primatlarda el ve ayakta be parmak vardr. Evrim srecinde birok hayvan taban zerinde yryen bir atadan parmaklar zerinde yryen bir ekle evrimleirken topuk yukar doru kaym, parmak says da kaynaarak azalrken insan trnn de iinde bulunduu primat takmnda bu zellik deimemitir. Primat takmnda parmaklar oynar ve hareketlidir. Eski ve Yeni Dnya Maymunlarnda el ve ayak parmaklarnn tamam kavrama hareketine katlrken insann sadece elleri bu ilevi yerine getirmitir. Baparmaklar dier parmaklarla karlaabilen primatlar objeleri sadece elleriyle deil, kavrama zelliine sahip ayaklaryla da tutabilirler. Ayrca Yeni Dnya Maymunlarnda kuyruk 5. bir el gibi ilev grr. Primatlar dik, yar dik veya drt ayak zerinde hareket ederler.
Primatlar meyve, iek, bitki tohumlar, aa kabuklar, dallar, bitki kkleri, bcekler ve kk hayvanlarla beslenir-
209
E V
A C
ler. Beslenmelerinde mevsimsel zellik gsteren primatlar ayn dnemde ayn besin trleriyle beslenmektedirler. Daha ok enerji ve besleyici deeri yksek olan besinler tercih edilir. Primatlar beslenmeye bal olarak farkl di dizilimleri de gsterirler. Memelilere oranla hacimce azalan diler trler aras farkllk gstermesine ramen Eski ve Yeni Dnya Maymunlarndaki di dizilimi aada verilmitir. ncesinde, ksaltmalarla ilgili bir aklama yapmak gerekirse: Incisor (Ksaltma: i) (Trke: Kesici Di) Canine (Ksaltma: c) (Trke: Kpek Dii) Premolar (Ksaltma: pm) (Trke: Kk Az Dii) Molar (Kslatma: m) (Trke: Az Dii) Di Forml: Az, 4 tane eyrekten oluur. st ve alt yar, ortadan iki tarafa doru simetriktir. Dolaysyla, di forml belirtilirken, sadece st eneden bir eyrek, alt eneden bir eyrek belirtilir. Di formlnde, nce kesici dilerin st/alt oran, sonra kpek dilerinin st (alt oran, sonra kk az dilerinin st/alt oran ve son olarak az dilerinin st/alt oran bir kesir halinde yazlr. Bu, tek bir kesir olarak ifade edilebilecei gibi, her biri iin ayr ayr kesirler de verilebilir. Aadaki ilk rnek, aklayc olmas asndan ayrntlandrlmtr. Yeni Dnya Maymunlar: i 2/2, c 1/1, pm 3/3, m 3/3 olmak zere toplam 36 di vardr. Bu kesirlerin anlam, Yeni Dnya Maymunlarnn azlarnda st enenin sol veya sa tarafnda 2 adet kesici di, alt enenin de sol veya sa tarafnda 2 adet kesici di bulunur. lk oran olan 2/2 bunu gsterir. Azdaki toplam kesici di saysn bulmak iin bu saylar toplanr ve 2 ile arplr. Yani Yeni Dnya Maymunlarnn aznda (2+2)x2 = 8 adet kesici di bulunur. Benzer ekilde dierleri de belirtilir ve hesaplanr. Di forml, bu ekilde ayr verilmek yerine yle de belirtilebilir: 2.1.3.3 / 2.1.3.3 Bu kapal gsterimde de farkl bir durum yoktur. Toplam di says iin, kesrin iki taraf toplanr (2+1+3+3+2+1+3+4=18) ve ikiyle arplr (18x2 = 36 di). Unutmamak gerekir ki baz hayvanlarda (rnein Lepilemurlardan veya Tarsiyerlerde) st ene ve alt enedeki di says eit olmayabilir. Bu sebeple formln st ve alt ksm her zaman ayn olmak zorunda deildir. nsanda da olduu gibi Eski Dnya Maymunlarnda ; i 2/2, c 1/1, pm 2/2, m 3/3 olmak zere toplam 32 di vardr. Di dizilimleri farkl olsa da btn primatlar omnivor di dizilimi gsterirler. Primatlarda az ve burnu ieren blge deiik derecelerde knt yapmaktadrlar. lkel primatlarda genel olarak daha uzun olan bu kntlar kuyruksuz byk maymunlara gelince azalmaktadr. nsan da ise bu blge iyice dzlemitir. Daha az koku almayla ilgili olarak burun blgesi klmtr. Koku alma duyusunun krelmesine paralel olarak grme gelimitir. Memelilerde kafatasnn yan tarafnda olan gzler primatlarda n ksmda yer alr. ki gzn grme ekseninin paralel olmas ayn anda bir noktaya bakabilmesine olanak salarken ayn zamanda derinliine ve uzunlamasna alglama yeteneini de kazandrmtr. Primatlarn beyin kapasitesi byk bir farkllk gsterir. Buna ramen beyin/vcut arl memeliler arasnda en byk olan primatlardr.
210
E V
A C
Taksonomisi Primatlar; Prosimiler Tarsi Lorisi Lemur Anthropoidea Platyrrhini > ceboidea Catarrhini Cercopithecoidea Hominoidea Oreopithecidae Hylobatidae -> hylobates - symphalangus Pongidae > pongo pan gorilla Hominidae
Yazar: Glah GLER- 09.12.2009 (Evrim Aac Okuru) Dzenleme ve Eklemeler: MB (Evrim Aac)
211
E V
A C
212
E V
A C
http://www.facebook.com/treeofevolution
213
E V
A C
214
E V
A C
215
E V
A C
gazn younlamas eklinde olur. Eer ki canllk atmosferde baladysa bu, yamurlarn oluumuna benzer bir ekilde olumutur. Eer ki okyanus tabanlarnda olutuysa, zaten byle bir sorun olmayacaktr veya souk okyanusla karlaan scak gazlarn younlamas eklinde karmza kacaktr. Yani iddia edilenin tam ztt bir ekilde, doada elbette ki bu mekanizmann benzeri vardr. Her zaman olduu gibi yaplmaya allan, Bakn, doada hi byle bir mekanizma bulunabilir mi, ne sama! diyerekten insan kstl sayda ihtimale snrlandrmak ve aslnda o dzenein doadaki ne tip olaylar modellediinin anlalmasna engel olmaktr. Bu dedikleri una benzer: Uaa binemeyiz nk doada uan bir metal yok, dolaysyla bu bilim insanlarnn ina ettikleri uan gerekten uabileceini bilmemiz mmkn deil. ddia - 2)Bu iddia gerekten, glnlk derecesinde sama ve belki de bu tip iddialardr onlar bilim dman klan ve gerek bilim insanlarnn bu tip iddialar ve iddia sahiplerini kaale dahi almamasna sebep olan. Aslnda aklama yapmaya bile gerek yok ama yine de madem baladk, ksaca unu syleyelim: Bu dedikleri aynen una benzer: Newton Fizii kesinlikle samalktr, nk Einstein ve benzeri bilim insanlarnn 1900lerin ikinci yarsnda yaptklar aratrmalar sonucu ulatklar sonu, k hznda giden cisimlerin Newton Fiziine uygun olmaddr. Bu, apak samalktr. Elbette bilim insanlar, kendi zamanlarndaki bilim ve bilgi dorultusunda karmlar yapacak ve buna gre aratrmalar yapacaklardr. Bu, oturulan yerden, konu hakknda hibir bilgiye sahip olmadan bilime ve bilim adamlarna satap hibir bilgi retmemekten ok daha asil, zorlu ve bilgiye dayal bir itir. Bu konuda unu sylemek yeterli olacaktr: Evet, Miller ve Urey, dnemlerindeki bilgi dorultusunda ilkel atmosfer tahminlerinde bulunmulardr ve bunda belli bir oranda baarl olmulardr. Ancak bu balantlardaki iddia sahiplerine verilecek en net cevap, Miller ve Ureyden sonra deneyin yzlerce defa farkl bilim insanlar ve niversitelerce, daha doru tahminlerle tekrar edildii ve Miller ve Ureyin deneyinin rmesi bir yana, ondan ok daha baarl sonular elde edildiidir. Hatta gnmzde Millern gizlice saklad baz deney tplerine ulalmtr ve 1963ten beri sakl kalan bu tplerde, o dnemde yaplan deneyin kalntlar bulunmutur. Yaklak 48 yldr o tp ierisinde sren mini-deneyde Miller ve Ureyin deneyinin uzun vadede ok daha fazla aminoasit, eker ve hatta nkleik asitlerin oluabilecei gsterilmitir. Yani Miller ve Urey de ak bir baarya ulamtr, %100 doru bir tahminle yola kmasalar bile. Bu da canlln gerekte zamannda (bundan 4.5 milyar yl nce) var olandan daha az maddeyle bile balayabileceini dndrmektedir. Yine burada da gryoruz ki, bize snrl sayda seenek sunarak (Bakn, Miller ve Urey yanl tahminde bulundu, dolaysyla deneyin geerli ve doru olmas imkansz! diyerek) gerekte olan ihtimallerden daha azn grebilmemiz hedeflenmektedir. Daha fazla bilgi iin:https://www.facebook.com/note.php?note_id=172730422785041 ddia - 3)Bu iddia, bilimsel bir bilginin arptlmasyla retilmitir. Normalde, ilkel atmosferde serbest oksijenin olmadn biliyoruz. Oksijen atomlar ve moleklleri elbette ki var; ancak Karbondioksit gibi molekllerin ierisinde bulunuyorlar. Bugn soluduumuz ve havadaki en youn ikinci gaz olan Oksijen, ancak bitkilerin evrimlemesinden sonra atmosfere katld. Ancak bir grup bilim insan, baz kimyasal tepkimeler srasnda az miktarda Oksijenin serbest kalabileceini ve bunun, yaamn balangcndaki aminoasitleri paralayabileceini ileri srd. Bu iddia, ok salam kantlarla desteklenmedii iin dikkate deer bulunmad; ancak bir dier grup bilim adam bunu ciddiye alp baz aratrmalar yapt ve sorunun zmn buldu: Gnmzde demir, yeryznde ak olarak pek bulunmaz; genellikle yerin metrelerce altna gmldr. Ancak bilim insanlar, yaptklar aratrmalar sonucu grdler ki bundan 4.5 milyar
216
E V
A C
yl nce ve sonrasnda, yeryznde atmosferle temas halinde demir yataklar bulunmaktayd. Bu sayede, eer ki serbest oksijen aa km olsayd bile, bu demir ile tepkimeye girecek ve atmosferde serbest halde kalamayacakt. Burada da tipik bir arptma ve maniplasyon rnei gryoruz. Discovery Channel bir belgeselinde bu konuyu enine boyuna aratrarak arptmalarn tm cevaplarn bilimsel yntemlerle vermektedir. Bilim dmanlar, yine snrl sayda ihtimali sunarak, dier ihtimalleri gz ard etmenizi salamay hedeflemektedirler. Bu iddia, biraz da olay bilmemekten kaynaklanmaktadr. Demir aklamas yaplmasayd bile, bir takm aminoasitler Oksijen ile paralanabilirdi; ancak bir ksm elbette ki rastlantsal olarak bu tepkimeye girmeden kalabilecekti. Zaten koaservatlarn olumasyla birlikte bu aminoasitler d ortamdan ayrlmlardr ve Oksijen var olsayd bile, koaservatlarn ierisine hi giremeyerek ya da ok az girerek bu lmcl sonuca sebebiyet veremeyeceklerdi. Bilim d kaynaklarn bilimle ilgili yorumlar bu ekilde sonular dourabilmektedir. ddia - 4)Aminoasitlerin saysnn azl, beklenen srenin azl ile oranlannca, iddiann cevab ortaya kacaktr. Canlln atmosferder veya okyanus diplerinde balamas 600 milyon yl almtr. Bu sayy bir dnp, sonra okumaya devam ediniz. Miller ve Urey ise deney sonularn 6 gn ierisinde almtr. Ve bu 6 gnde bile, aminoasitlerin ok byk bir ksm, ekerler ve lipitler olumaya balamtr. Yukarda da akladmz gibi, aminoasitlerin geri kalannn bir ksm da, Millern sakl tplerinden kmtr. Sa-el ve Sol-el aminoasitleriyle ilgili gerekli aklamay ise u yazmzda zaten yapmtk:https://www.facebook. com/note.php?note_id=172730422785041 Daha fazla aklamaya gerek duymuyoruz. Orada sol elli aminoasitlerin nasl evrimletiini ya da bu konudaki dnceleri aktardk. Grdnz gibi, bu kaynaklarn hibiri bilimsel tabanl olmamakla birlikte, bu kaynaklar Dnyann grd en byk evrimcilerden biri olan Stephen Jay Gouldu ldkten sonra yazlarn arptarak Evrim kart bile yapacak kadar ileriye gidebilmektedirler. Bu kiileri ciddiye almak bir yana, cehaletlerinden korkmak gerekir. nk bilmediini bilmeyen biri, karlaabileceiniz en tehlikeli insan grubuna dahildir. Bilim, bilim insanlarndan renilmelidir. Bugn net bir ekilde biliyoruz ki, bilimin hibir zaman doa st aklamalar ihtiyac yoktur ve olmayacaktr. Doadaki her ey, somut sebeplere dayanr. Bu sebepleri bulmak kimi zaman zor, kimi zaman ise ok ok zor olabilir. Ancak hibir ey yapmayarak bu aklamalar bulmaya alanlar kmsemektense, elimizi tan altna sokup bu kutsal araya katlmakta fayda vardr. Unutmamak gerekir ki Darwin de Beagle seyahatine kt srada Christs Collegeda teoloji (din bilimi) okuyan bir renciydi ve Beaglea ncilin Genesis (Yaratl) ksmn ispatlamak iin kt. Onun kutsal aray, gnmz modern canllarnn ve eitliliinin nasl bugnlerine geldiini bulmak ve bilimsel (somut, materyal) bir ekilde aklamakla noktaland. Bu araya kmayan biri, kaynaklardaki gibi maniplatrlerin oyunca ve kuklas olmaktan teye gitmeyecektir.
217
E V
A C
218
E V
A C
yaklatka, sistemdeki tm ilemler (process) yavalar ve dzensizlik, minimum bir deer yaknsar. Termodinamiki iyi anlayabilmek iin, iki ana uygulamasn ok iyi bilmek gerekir. Bunu anlamayan ve uygulayamayan biri, zaten Termodinamiki anlamam demektir. Bunun sebebi, Termodinamikin bu iki uygulama tipine gre yasalarnn ok farkl ekillerde ilemesidir. Bu iki durum unlardr: Kapal Sistemler ve Ak Sistemler. Kapal sistemlere, dardan hibir enerji ve ktle girii olmamaldr. rnein az mhrlenmi bir kabn ierisindeki gaz, eer ortam scaklnn hi deimedii dnlrse, kapal bir sistemi tekil eder ve bu sistemdeki deiimleri incelemek iin takip edilecek ilemler kendine hastr. Ak sistemlere ise dardan enerji ve ktle girii olur. rnein Dnya, ak bir sistemdir. Srekli olarak uzaydan ve Gneten enerji ve ktle girii olur. Bu, sistemin dzensizliiini inanlmaz miktarda arttrr. Bu sebepledir ki, Evrim, hibir ekilde ikinci yasa ile elimez. nk Evrim sayesinde artt iddia edilen dzen, uzaydan giren enerji ve ktlenin dzensizlii arttrmasyla fazlasyla dengelenir, hatta alr. Dnyann dzensizlii, srekli olarak artmaktadr. Ksacas, Evrim Kartlarnn bu iddias, bilimin nasl arptldna ve bir konu hakknda aslnda hibir bilgisi olmayan birinin, nasl bir Is Transferi Profesrymesine konuabileceine gzel bir rnektir. Bir videoda sylendii gibi, size kinci Yasa ile dem vuran birine, hemen Sfrnc Yasay ya da Birinci Yasay sorun. ok byk bir ihtimalle, ne olduklar hakknda en ufak bir fikirleri olmayacaktr. Bu, beyni ykanm ve bilimle alakas olmayan insanlarn, nasl papaanlar gibi baz kaynaklarn yalan bilgilerini tekrarladklarnn gzel bir gstergesidir.
219
E V
A C
nsan maymundan m evrimlemitir? Gnmzde neden hala maymunlar vardr? Onlar neden insana evrimlemez?
Sayfamz okurlarndan Sayn Mustafa Trkmen bize yle bir soru yneltti: Neden imdiki maymunlar insan olmuyor? Neden imdi insanlarla maymunlar arasnda bir ara gei formu yok? Teekkrler. Evrim Aac olarak kendisine yle bir cevap vermek istiyoruz: Sayn Mustafa Trkmen, Sorunuz iin teekkr ederiz ama ok ciddi temel ve genel bilgi eksikleriniz, yanllarnz ve Kuram ile ilgili ok kritik yanl anlamalarnz mevcut. Sizi nazike bu konuda uyararak, ok yanl bir adan ve temel olarak bilim-d kitlenin bak asndan Kurama baktnz, hibir bilim insannn uygun bulmayaca ve bilimsel olarak yanl bir tabanda olduunuzu (hatta bilimsel bir tabanda bulunmadnz) bildirmek istiyorum. Elbette soru sorarak renmek en temel hakknz, zaten biz de Evrim Aac olarak size soru sorma hakknz vermek amacyla yola ktk, bu yolda da devam ediyoruz. Ancak bu kadar aklama yapmamn sebebi, en ksa srede sfrdan ve bilimsel kaynaklar kullanarak, Kuram hakkndaki bilgilerinizi gzden geirmenizin uygun olacan dnmemdir. imdi, sorunuza geelim (aslnda soru reticilik bakmndan ok gzel, bu yzden de teekkr ederiz): lk olarak, bilmemiz gereken nokta udur:nsan maymundan gelmemektedir.Hibir bilim insan bu iddia etmemitir, etmeyecektir ve byle bir dnce, komik olmann yansra Evrim Kuramyla, dolaysyla Biyoloji ile, dolaysyla da bilim ile elimektedir. nk maymunlar, bizden daha az modern olan canllar deillerdir. u anda var olan btn canllar moderndir ve hibiri, bir dierinden meydana gelmemitir, gelmeyecektir. nk bu canllarn tamam, ayn anda var olmakta olan ve varlklarn srdren canllardr. Gnmzde, baz atasal canllar, kendilerine olduka benzeyen ve kendilerinden ayrlarak evrimlemi trlerle birlikte bulunabilmektedir; ancak bu kaynak tr olarak tanmlayabileceimiz atasal trler dahi, dier tr ondan ayrlarak evrim srecinde kendi yolunu izmeye baladndan beri deitiinden dolay (nk evrim sreklidir ve evre deitike evrim vardr) o atasal trler de az ya da ok evrimlemitir. Cmle kark ve biraz derin kavray gerektiriyor; ancak detayl olarak okursanz, ne demek istediimi anlayabileceinizi dnyorum. Sonu olarak, gnmzde var olan hibir tr, dierinin atas deildir. nk onlar, ortak atalara sahip olmakla birlikte, gnmze kadar az ya da ok farkllaarak gelen, modern trlerdir. Dolaysylainsan, maymunlarn hibir trnden gelmemektedir. Zira insann kendisi de bir maymundur. Nasl ki bir bakta empanze, gibon, orangutan, bonobo, vb. farkl maymunlar birbirlerinden ayrabiliyorsak, bir bakta insan da dier maymunlardan ayrabiliyoruz. Ancak evrim tarihini, dnen bir hayvan olarak insan yazdndan tr, kendisini merkeze yerletirmektedir. Dolyasyla insan, kendi atalarn grmezden gelmeye eilimlidir; bu, stn bir tr olduunu hayal etmesinden kaynaklanmaktadr. Bu son derece glntr. nsann en yaknkuzenleri, bonobo maymunlar ve empanzelerdir.Daha sonra orangutanlar gelir ve bu byle, geriye doru gider. nsan, muz bitkisiyle de, kaplanla da, kaplumbaa ile de kuzendir. Ancak bu, teyzenizin halasnn babasnn anneannesinin 6. gbekten kuzeninin kardeinin 7. dereceden kuzeninin grmcesinin baldz gibi bir du-
220
E V
A C
rumdur. nk herhangi bir bitki ile (rnein muz aac) olan atamz, hayvanlarla bitkilerin ortak atas olan ve en son, 3 milyar yl kadar nce yaam olan bir ilkel bakteridir. Gnmzde bu bakteriler farkllamtr ve artk yaamazlar. Ancak onlara ait iki devasa kol (daha dorusu krallk, kingdom), hayvanlar ve bitkiler yaamaktadr. Benzer ekilde, kaplanlarla da ortak atamz vardr. Maymunlardan geriye doru gidersek, drt ayakl baka canllarn, en sonunda da kk, fareye benzeyen ve 65 milyon yl nce yaayan atalarmzn (Teinolophos, Thrinaxodon, vb.), btn memelilerin atas olduunu grebiliriz. Ksacas, var olan btn canllar ile ortak atamz mevcuttur ki bunlar arasndaki ilikiye biz, Evrim Aac (Darwin Yaam Aac demitir) diyoruz. Peki, maymunlar neden insana evrimlememektedir? Buna bir miktar cevap verdik (modern maymunlar, modern insann atas deildir ve modern maymunlar da en az insanlar kadar modern trlerdir). imdi biraz daha cevap verelim:Neden evrimlesinler ki?nsana evrimlemek iyi bir ey midir? nsanlar, bir empanze gibi aaca trmanabilir mi? Ka tane insan, saatte onlarca kilometre hzla bir aatan dierine srayarak avcdan kaabilir? Ka tane insan, orman dokusunda bir maymun kadar iyi saklanabilir? Ka tane insann vcudu, maymunlarn yaam ortamnda yaamaya elverilidir (anatomi, fizyoloji, vb. alardan)? Bunlarn cevab aktr. nsana evrimlemek, evrimin nihai bir amac deildir. Bu, byle grld mddete, tm canllarn yneldii noktann insan olduu yanlgsna dlr. Halbuki evrimsel srete bir toprak solucan ne ise, insan da odur. Beynimizin gelimesinin evrim ya da doa asndan hibir nemi veya faydas yoktur (hatta zarar vardr), zaten evrimin kendisine yarar trler retmek gibi bir amac da yoktur. Hatta basite, evrimin bir amac bile yoktur. Bunu daha nceki notlarmzda aklamtk. Dolaysyla, hibir maymun insana evrimlemez. Bu olacak olsa bile, bunu insan gzyle gremeyiz. nk insann evrimi, 7-10 milyon yldr srmektedir ve ancak bu deiiklikler, bu kadar uzun srelerde meydana gelmitir. Eer ki evresel ve cinsel basklar, gnmz maymunlarn da daha zeki canllara evrimletirecek ekilde ayarlanrsa (ki trilyonlarca deikene mdahale edilebilmesi ve istenildii gibi ayarlanabilmesi imkanszdr) gnmz maymunlarnn gittike zekileerek insanlara benzemesi (ya da insana benzeyen ama tamamen farkl trler haline gelmeleri) iin hibir engel yoktur. Fakat dediimiz gibi, bu parametreler kafamza gre ayarlanamaz. stelik insann insan olmasn salayan deikenler bile hala aratrma konulardr. Doa, ileyiini srdrmektedir ve bizler, bu ileyiteki sradan admlarz. Gelelim insan ile maymunlarn ortak atasna. Malesef, bilgilerinizin bu konuda eski olduunu gryorum. Zira bilim dnyas, insan ile maymunlarn ortak atas olduundan neredeyse emin olduklar bir tr zaten buldular:Darwinius masillae. Bu tr, sadece bizlerle empanzelerin ya da dier maymunlarn deil, gerek anlamyla tm maymunlarn atasdr. 47 milyon yl nce yaamtr ve maymunlarn iki kolu olan strepsirrhinlerle haplorhinlerin ortak atasdr. Trn incelemesi hala srmektedir ancak bulgular, gerekten heyacan vericidir. stelik bu tr, ortak atamz olmasa bile, bir ortak atamzn bir yerlerde, bir zamanlar yaadndan eminiz. nk Evrimin bilimsel bir gerek olduundan eminiz (ktleekimi gibi). Ve u anda elimizde insann evrimine ait 23 farkl basamak bulunmakta. Dolaysyla insann evriminin nasl ilediini ve ne yollardan getiini de bilmekteyiz. Bu konularda hibir sknt olmadu iin, umuyoruz ki gnn birinde net bir ekilde tm basamaklar kefedilecektir. Ancak bugnk bilgiler bile, bize fazlasyla yeterlidir. ************** http://en.wikipedia.org/wiki/Darwinius
221
E V
A C
ddia: Evrim Teorisi rmtr, sizler, bou bouna ryen bir teorinin peinden gidip, yenilerini retmeye alyorsunuz.
Sayn yelerimiz, Aada, balkta yazdm iddiaya verdiim cevab paylamak istiyorum. Sizlerin de karlaabileceiniz tartmalarda kullanabileceiniz verileriniz olmas adna, byle bir uygulama balatyoruz: ddialara ve sorulara verdiimiz cevaplar notlar halinde paylaacaz. Umarz faydal olur. ddia/Soru:Evrime inanmak bu ugurda alma yapmak sadece rtlen evrim teorlerni gz ard edp yenileri iin boa uralardr . Aratrmak hakknz ama somut br kant bulunamad, bulunamaz . Bu yazy bi knama olarak grmeyin bu benim grm . Evrime inanmayan biriyim . Cevabmz: Semih Bey, Evrim Teorisi hakknda hibir ey bilmeyenlerden olduunuzu gryorum, zira laflarnz bunu ortaya koyuyor. Evrim Teorisi inanlacak bir olgu deildir. Evrim Teorisi bilimsel bir gerektir. Buna inanp/inanmamak hibir eyi deitirmez. Ktleekimine de inanmadnz iddia edebilirsiniz ancak bu Ktleekiminin var olmadn gstermez. nk Ktleekimi de, Evrim Teorisi gibi bilimsel bir gerektir. Size ok basite yle izah edeyim: Yapay Seilimin kurtlardan ev kpei trlerini yaratabildii, hayatnda hi okula gitmemi, internet yz grmemi, kitap kapa amam hayvan yetitiricileri tarafndan bile bilinir. Eer Evrim Aac sayfamzn Notlar ksmna bakarsanz, orada tilkileri nasl farkl trlere dntrdkleriyle ilgili bilgileri okuyabilirsiniz. Bunlar bilimsel deneylerdir bir nevi ve vahi kurttan tretilen kpek trleri, kurtlarla iftleemezler. Bu da artk farkl trler olduklarn gsterir; yani bir tr, bir dier tre dnmtr. Bu, Evrimdir. Trlerin Kkenini ve bu kitaba kar n yargl iseniz, herhangi bir hayvan besicilii kitabn okursanz, binlerce farkl Evrim rnei grebilirsiniz. Bir tanesini ben vereyim: Texas Srlar. Aratrmay size brakyorum. Doal Seilim de milyarlarca ispat ve rneiyle sapasalam ayakta durmaktadr. nk Yapay Seilimin ayns, doada, doal olarak bulunmaktadr. Yapay Seilimi kullanan hayvan yetitiricilerinin yapt gibi, ayn trn farkl bireylerinin farkl fiziksel zellikleri bulunmaktadr (bir hayvan olan insan trnn bireyleri arasndaki farklar dnn, her tr, kendindeki farklar grmekte daha baarldr). Bu ufak farkllklarn birikimli olarak seilmesi sonucu, srekli olarak fiziksel deiim zerinde bir bask uygulanm olur ve zamanla poplasyon ierisinde sadece belli zelliklere sahip olanlar avantajl konumda olduundan, onlarn zelliklerine doru bir kayma gzkr. te bu kayma, beraberinde pek ok deiiklii de getirir: Genel kabule gre, yaklak 1000 nesil sonrasnda, sadece canlya doada avantaj salayan zellikler deil, izolasyon gibi evresel etmenler sonucu canllarn reme sistemleri ve dier sistemleri de deiiklie urar (Srekli bir ynde olan semeden tr). te bu, trlemedir ve bir trden, tpk Yapay Seilimde olduu gibi, bir baka tre ulalmtr. Ayrca bunun zerine, Evrimin pek ok mekanizmas da kefedilmitir: Mutasyonlar, genetik kaymalar, karlkl-
222
E V
A C
evrim gibi. Bunlarn da hibiri rtlememitir ve her geen gn yeni ispatlarla daha da glenmektedir. imdi, aklar msnz Evrimi rten ey nedir? ddianza gre Evrim Teorisi kmtr ve biz bilim insanlar da bouna yeni teoriler retmekteyiz. Ancak Evrim Teorisi, ne zaman, nerede, nasl kmtr? kmesini salayan insanlar neden hala bulgularn makaleler ile yaynlamamlardr? Biyolojinin en gl teorisini kertenler neden haberlere kmamaktadrlar, Nobel dln hala almamlardr? Cevap vereyim: nk Evrim Teorisinin ktn iddia edenler, bilim insanlar deil, dincilerdir. Bu size kar bir laf deil, genele hitap ediyorum. Bu dincilerin, ellerindeki bilim-d kitaptan baka hibir bilimsel ispatlar yoktur ve nasl ki Kopernik Gne, galaksinin merkezindedir, Dnya deil. dediinde kar kp azlar kprdyse, nasl ki Galileo Dnya yuvarlak, dz deil. dediinde ona ev hapsi verdiler ve kar ktlarsa, u anda da bilimsel hibir derecesi olmayan insanlar, bilimsel derecesi olan bir avu insan da kendilerine siper ederek, Evrim Teorisinin ktn iddia ederler, insanlarn akln bulandrrlar. Ancak hibirinin elinde, bilimsel bir kant yoktur. Steve Deneyi denen bir deney vardr: Bu, bir alegoridir ve aslnda bilimsel bir deney olsa da, dalga gemek amacyla yaplmtr. James, Amerikada en ok kullanlan isimdir. Steve ise 71. srada kullanlmaktadr. Yaplan aratrma, SADECE Steve adndaki bilim adamlarnn Evrim Teorisini kabul etme yzdesinin, dier BTN SMLERE sahip bilim adamlar arasnda Evrim Teorisini reddedenlerden daha fazladr. Yani basit bir hesapla, sadece Amerikadaki bilim adamlarnn %95inden fazlasnn Evrim Teorisini kabul ettii grlebilir. imdi soruyorum: Sizce bunca bilim adam, bo hayaller peinde mi kouyorlar? Bu iin mastern, doktorasn yapm, yz binlerce bilim adam, sizin grdnz o rten verileri grememekte midir? Yoksa elinizde, kimsenin bilmedii ispatlar vardr da, bilim dnyas m bunlar bilmemektedir?
223
E V
A C
224
E V
A C
Burada da grebildiiniz gibi, hala somut olarak ve ak fotoraflarn elde bulunmamas, elde olan fotoraflarn byk ksmnn hatal, montajl ya da bildiimiz Tanmlanm Cisimler olmas, yalnzca bu algda seicilik mahkumu olan fotoraflara bakarak uzayllara inanmay anlamsz ve yanl klyor. Bize daha gl ve daha tarafsz kantlar gerekiyor. rnein gya Amerikan Hkmeti tarafndan szdrlan uzayl fotoraflar var. Bunlar zerinde deneyler yaplmakta, vs. Bunlarn da pek ounun sahte fotoraflar olduu biliniyor. Birka rnek grelim:
Bu tip fotoraflarnn ounu stdyo ortamnda hazrland yetkililerce aklanyor. Ne kadar doru olduuna inanmak size kalm. Elimizde fotoraflar konusunda yeterli kant olmad ve bol bol komplo teorisi bulunduu iin, yalnzca fotoraflarla inanmak mmkn deil. te yandan, Drakein Denklemi denen bir denklem ile yaklak 9 deiken tanmlanarak uzaydabizim bildiimiz anlamylacanl yaamnn balayabilecei alanlar tanmlanm ve tanmlanmaya devam ediyor. Denklemin ieriinde en yakn yldza uzaklk, yrnge ekli gibi parametreler bulunuyor. Bu denklem sayesinde, uzayl dediimiz yaam formlarna ulamamz ok daha kolay olabilecektir. Ancak yine uzayllara inanmay zor klan bir dier durum, insanlarn akln megul eden u sorudur:Eer ki o fotoraflar doruysa ve uzayllar sk sk bizi ziyaret edebiliyorlarsa, o zaman neden hala 1 kere bile scak temas kurmadlar? Bu soru cevapsz kalmakta ya da yine bilimsel olmayan, mistik ekillerde cevaplanmaya allmaktadr. Bu kadar uzun sredir bizi gzlemeleri, anlalmayacak kadar gerek ddr. nk eer uzay aralar gerekse, bizden teknoloji olarak ok ileri olmalar gerekir ve korkmalarn gerektirecek bir durum da olmaz. Buna eitli senaryolar yazlabilir ancakOccamn Usturas lkesini unutmamak gerekir: Bir durum karsnda yaplacak aklamalardan en az varsayma bavuran, en geerli olandr. Dolaysyla byle bir durumda, fotoraflarn sahte olduunu dnmek, daha mantkl bir
225
E V
A C
seenek olarak karmza kyor. Eer ki bilimsel yollarla bu sorulara cevaplar verilebilirse, fotoraflara gvenmek iin daha ok sebebimiz olabilir. Amerikada 1970lerden beri, uzayl ihbarlarndan sorumlu kurum olan NASAya 1.000.000un zerinde ihbar gelmitir. Ve nl fiziki Carl Sagann kitabnda yazdna gre, bu 1.000.000 ihbardanhibirigerek ihbar olarak snflandrlamamtr. Tabii burada yine komplo teorileri devreye girecektir, NASAnn verileri gizlediine dair ama, bu da bilimsellikten uzak ve ispatsz olacaktr. Komplo teorileri, bilim iin en tehlikeli konulardan biridir. nk neredeyse hibir belgeye dayanmadan ve genellikle karmlarla retilen bu teoriler (ki teori kelimesi bile bilimsel anlamyla kullanlmaz bu kalpta), bilim d ve bilimsel metot uygulanmadan yaratlmtr. Son olarak, uzayllarla ilgili bilmemiz gereken bir ey vardr:Onlar,ok byk ihtimalleufak yeil canllar olmayacaklardr. Bu adan, eldeki fotoraflarn, o fotoraflar ortaya kmadan ok nce aklmzda canlandrlan uzayl grntsne benzemesi, phelidir. Kafa yaplar, durular, boylar, vb. bu fotoraflar kmadan ok nce betimlenen uzayl imgelerine benzemektedir. Bu da, o fotoraflarda kullanlan mankenlerin yapmclarnn bunlardan etkilenmesiyle aklanabilir. Uzayl, Dnya dndaki yaam formu demektir. Dolaysyla, Dnya d bir gezegende bulunacak bir bakteri bile, uzayl kategorisine girecektir. Bu bilgiler nda uzayllarn bizi metal kreler ierisinde sk sk ziyaret edip, uaklarmz taciz edip kaan varlklar olduunu dnmek yerine, ok byk bir ihtimalle olaca zere, Evrenin pek ok blgesinde Dnya zerinde olduu gibi canllk yle ya da byle, kimyasal evrim ya da Panspermik (uzaydan gelme) yntemlerle balam olacan dnerek, bu tip bir uzayl tanm yapmakta fayda vardr. Ancak bununla ilgili kesin kantlara ulamadan da, Uzayllar vardr. demek doru olmayacaktr. Daha nce de bahsettiimiz gibi, komplo teorileri ya da batl inanlar gibi insann hayal gcne ve ihtiya/isteklerine hitap eden ancak bilimsel bir yan bulunmaya iddialara kanmaz, bilimin dna kmak ve tarafszl kaybetmek olacaktr. Bu kadar geni bir evrende, canl yaamna konaklk eden tek gezegenin bizimkisi olduunu dnmek, basit ve muhtemelen yanl bir yaklam olacaktr. Evrende milyarlarca galaksi ve her galakside milyarlarca bizimkisi gibi veya biraz daha farkl yldz vardr. Bunlarn etrafnda saysz gezegen dnmektedir. Ve elbette, bunlarn birkanda, srf istatistiki hesaplarla bile, bizim gibi canllk olduunu beklemek gerekir. in bir de, bizim bilmediimiz tip canllk boyutu vardr ki bunu u anda betimlemek bile zordur. Unutmamak lazm ki bizim bildiimiz anlamyla canllk, bu Dnyann artlarnda var olabilmi canllktr. Baka bir galaksi ve baka bir gezegende iler tamamen farkl yryebilir. *********** Not:NASAnn yeni canl tanm da, canllkla ilgili ve dolaysyla uzayllarla ilgili dncelerimizi yeniden deerlendirmeye almamz gerektirmektedir.
226
E V
A C
Evrim, yalnzca bir teori mi? Teoriler, Kanunlar ve Bilimsel Gerekler Hakknda Aklamalar...
Merhaba arkadalar, Bugn ok nemli bir aklama yapmak istiyoruz. Milli Eitim Bakanlnn kastl bir ekilde yaptn dndz Bilimsel Metotun Admlar balkl Biyoloji konusunda, teorilerle ilgili ok ciddi bir yanl yaplmaktadr ve bu sebeple insanlar daha gen yatan bilimin en temel konusunu tamamiyle yanl renmekte ve ok ciddi ve bilimsellikle hibir alakas olmayan bir hataya dmektedirler. Bu konunun farkna varmamz, Evrim Teorisinin kmsendii gibi sadece bir teori olmadn, nk bu sadece bir teori olmak kalbn kullanan kiilerin yapt gizli kanun-teori kyaslamasnn bal bana yanl olduunu anlamamz demektir. Bu da, Evrim Teorisi ile ilgili kafamzdaki ok byk yanllardan birinin silinmesi demektir (ve tabii dier teorilerle de ilgili). Konuya kanun ve teori kavramlarn tanmlayarak balayalm: Kanunlar, matematiksel formller ile tanmlanan ve gnmz evreni koullarnda her zaman geerli olan kurallardr. Bir dier deyile, her birine ait matematiksel formlasyonlar (F=ma ya da E=mc2 gibi) bulunmaktadr ve bu evren dahilinde, her zaman her yerde geerlidirler. Gnmzde, Kuantum Kuramnn gelimesiyle birlikte, kanun kelimesi literatrden kalkmaya balamtr. nk kanun, tanm gerei her koulda geerli olan bilgi demektir. Ancak Kuantum Kuram gstermitir ki, bir eyin her koulda ayn ekilde geerli olmas mmkn deildir; en azndan bu Evrende her ey grecelidir. Bu da, hibir eyin genel geer doru olamayacan bize gsterir. Bu sebeple,bu yazdan karmanz gerekenilk dersudur: Bilimde, kanun diye bir kavram yoktur!Varsa bile, bu az alkanlndan ve Newtonyen Fizik kapsamndaki Dnya algsndan kaynaklanmaktadr. Gnmzde, kanunun yerini ok daha uygun bir kavram almtr: Bilimsel gerekler,temel olarak doadaki olgulara (fenomenlere) denir. Yani doay gzlediinizde, sabit olarak gerekleen ve pek ok durumda geerli olan bilgidir. rnein Dnya zerinde bir topu havada nerede brakrsanz brakn, top yere doru der. Bu,bilimsel gerektir.Ancak bir kanun deildir. nk uzay boluunda geerli deildir. Baka bir gezegende geerli olmayabilir. Snrlar tanmlanmak zorundadr. Top, Dnya zerinde, normal koullarda, havada serbest dmeye brakldnda her zaman yere der. eklinde net bir tanmlama yapmak arttr. Bir dier rnek, k hzdr. Ik, Evrenin en azndan bildiimiz her yerinde saniyede 300.000 km. hzla hareket eder. Ancak Evrenin snrlarnda veya Evrenin d diye bir yer varsa, orada ne olur bilemeyiz. Bu da, kanun tanmmz sarsar ve k hznn bilinen Evrende saniyede 300.000 km. olmas bilgisini bir bilimsel gerek yapar. Peki, teori nedir? Teori, gnlk hayattaki kullanmylaaslsz iddia veya hakknda emin olunmayan dnce demektir. Ancakbilim dilindekavramlar gnlk hayattakinden farkl kullanlabilirler. Bilimsel anlamyla bir Teori (Kuram),var olan ve bilinen bilimsel gerekler kullanlarak, eitli durumlar iin yaplan kapsaml aklamalar demektir. Ksaca bir teori, farkl bilimsel gerekleri birbirine balayarak bir olaya getirilen gerek ve bilimsel aklama demektir.
227
E V
A C
Bu yazdan karlmas gerekenikinci dersudur: Ortada, kanun gibi bir olgu olmad iin, teoriler ile kanunlar arasnda bir hiyerariYOKTUR!Teoriler daha da ispatlannca (Milli Eitim Bakanlna sevgilerimizle (!)) kanun olmazlar, olmamlardr, olmayacaklardr. Daha da ispatlanmak ne demektir? Byle bir samalktan bahsedilemez. Doada baz gerekler vardr ve bu gerekler incelenerekmatematiksel formllergelitirilir. Daha sonra, bu farkl fenomenlere getirilen aklamalar birletirilerek teoriler ortaya atlr. nc ders: Teorilerin tm temelleri, bilimsel gereklere dayand iin, teorilerin kendileri de bilimsel gerektir. imdi, konuyu birka rnek zerinden izah edelim: Milyonlarca insan elmann dn grd; ancak sadece Newton, Neden? diye sordu. Bernard Baruchun bu harika szyle konuya balayalm. Gerekten de, hepimiz, etrafmzda olan pek ok olayn farkndayzdr; ancak bunlara o kadar almzdr ki, bunlar sorgulamaktan ou zaman aciz kalrz. Newton gibi srad bilim insanlar ise, etraflarndaki olan biteni sorgulayacak kadar zgr ve gl beyinlere sahiptirler. Newton, etrafndaki her eyin yere doru ekilmesinin nedenini merak etmi ve aratrmalar yapmtr. Sonunda fark etmitir ki, cisimlerin saniye bana den hzlanma miktar (ivme) ile zerlerine etkiyen kuvvet arasnda bir balant vardr. Bunu -ilk etapta bu ekilde olmasa da sonradan- nl F = m x a (kuvvet eittir ktle arp ivme) formlyle izah etmitir. Ktleler, Dnya zerinde ortalama saniyede 9.81 m/slik bir ivmeyle Dnyaya ekilmektedirler. Buna az sonra geleceiz. Yani Newton, birbilimsel gerei gzlemi ve matematiksel bir formlasyon ile ona aklama getirmitir.Bu bir teori deildir. Bu, Dnya zerinde meydana gelen bir gerektir. Bir bilimsel gerektir. Gerek Newton, gerekse baz dier bilim insanlar konuyla ilgili aratrmalarn srdrmtr ve bu bilimsel gerei gelitirerek ve baz dier gereklerle birletirerek teoriler retmeye balamlardr. Newton, sadece ktle, ivme ve kuvvet arasndaki banty bulmakla kalmam, ktlelerin aslnda yere deil, Dnyann merkezine doru ekildiini ve aslnda her ktlenin de Dnyay kendine doru, Dnyann ktleyi ektiiyle eit ama zt ynl bir kuvvetle ektiini bulmutur. YaniNewton, bir dier bilimsel gerek olan ktleekimini bulmutur.Buna, kendince bir aklama getirmitir. Newtona gre, az nce de dediimiz gibi tm ktleler birbirini eit ve zt ynl kuvvetlerle, ktleleriyle doru, aralarndaki uzakln karesiyle ters orantl olarak ekerler. te bilimde bunaNewtonun Ktleekim Teorisidir. Bu genel bir teoridir; Dnya iin uygulanan versiyonuna iseNewtonn Yerekimi Teorisidenir. Grdmz gibi etrafmzdaki en sradan olgu bile bir teoridir. Unutmayn, teorilerin hibir gsz ya da aklanmam ya da ispatsz taraf yoktur. Olsa bile, o kadar ok bilimsel gerekle ve bulguyla desteklenir ki, bu bilinmezler henz aklanamam ancak aklanabilecek olan kategorisinde yer alrlar ve bilimsel merak okamaya devam ederler. Peki neden zellikle Newtonun Yerekimi Teorisi olarak isimlendiriyoruz? nkNewtonunki, bir bilimsel geree ynelik tek bir bak asdr ve Newton gibi, baka bilim insanlar, ayn olguya (bilimsel geree) farkl bak alar getirmilerdir. Newtondan yz yllar sonra Einstein,Grecelik Kuramn ortayai atmtr. Bu sayede, Fizik ve dolaysyla hayata bak amz batan yaratlmaya balamtr. Newton, sadece alglad hareketleri kullanarak formlasyonlarn yapmtr. Gnlk yaantmzda en hzl hareket eden jetler bile saniyede 500 metre (yarm kilometre) ve benzeri hzlarla uabilmektedir. Ik ise saniyede 300.000 kilometre (en hzl jetten 600.000 kat hzl) gitmektedir. Bu hzlarda, Newton Fizii tamamen kullanlamaz hale gelmektedir. Grecelik Kuram pek ok alan etkilemi vebilimsel bir gerek olan Ktleekimine tamamen yeni ve daha isabetli bir bak as kazandrmtr.Newtonun Yerekimi Teorisi pe mi
228
E V
A C
gitmitir? Asla! Drdnc ders: Teoriler asla rmezler. Deiebilirler, geliebilirler, geniletilebilirler veya daraltlabilirler ama asla rmezler! nk rme potansiyeli olan bir teori, bilimsel gereklere dayanyor olamaz. Zaten yle olanlara da, teori denmez. Daha sonralar baz baka bilim insanlar Einsteinn yolunu atKuantum Mekanii Kuramnortaya atmlar ve hayata bakmz tam anlamyla deitirmilerdir. Newton, aklamalarn sadece grebildii dnya iin yapmtr. Bu, baarl bir aklama olmakla birlikte, en baarls deildir. Einsten ve dier bilim insanlar, nano ve makro dnyay da hesaba katmtr. nk artk biliyoruz ki iler, Newtonun kendisini snrlad mezo dnyada (bizim, gnlk yaantmzda kullandmz boyutlar) nano dnyada (atom alt dnyas) ve makro dnyada (evrensel ve astronomik boyutlar) geerli olmamaktadr. Daha anlalr bir tabir kullanalm: Gnlk yaantmzda biz genellikle milimetreden kilometreye kadar olan uzunluk birimlerini kullanrz. Evrimimiz, bu boyutlarda gereklemitir ve alglarmz da buna gre evrimlemitir. Ancak bizim alglayamadmz bir nanodnya (nanometre, metrenin trilyonda biri ve daha kkleri) ve kolay kolay gremediimiz bir makrodnya (metrenin trilyon kat ve daha bykleri) vardr. Buralarda iler tamamen tersine dnebilmektedir.Kuantum Kuram ile Ktleekim isimli bilimsel geree bir dier bak as getirilmi ve kendisinden nceki iki aklamadan ok daha isabetli sonulara ulalmtr. Ders be: Bir bilimsel gerek, birden fazla teori ile aklanabilir. Bu teorilerinhepsieit derecede gerektir. Ancak her biri, farkl bir bak as getirir ve farkl koullarda kullanlabilirdir. imdi, bizim konumuz olan Evrim Teorisine (Kuramna) dnelim. Tpk Ktleekim gibiEvrim, bilimsel bir gerektir. Charles Robert Darwinin 1856da bu bilimsel gerei, baz baka bilimsel gereklerle (Doal Seilim, Yapay Seilim, Cinsel Seilim vb.) birletirerek yapt aklamaya Darwinin Evrim Kuram denir!Yani Darwin, konuya sadece tek bir bak as getirmitir. Adnn bu kadar anlmasnn sebebi ise, Newton gibi daha nceden aklanamam bir bilimsel gerei ortaya karp son derece isabetli bir biimde izah etmesidir. Ancak Darwin, tek deildir.Darwinin Evrim Kuram, tek Evrim kuram deildir!Daha sonradan yzlerce bilim insan konuyu incelemi, baz baka bilimsel gerekler Kurama katlm, farkl kuramlar ortaya atlm (Gouldun Sramal Evrim Kuram gibi) ve Kuram zenginletirilmitir. Ders alt: Evrim Kuram, bilimsel gereklerin toplamndan meydana gelir ve sadece Darwinin Evrim Kuram bulunmaz. Evrim olgusu bal bana bir bilimsel gerektir. Darwinin aklamas ise, bu olguya bak alarndan sadece biridir. Evrim Mekanizmalar yaz dizimizdeki her bir mekanizma birbilimsel gerektir.Bunlarn toplam sonucunda iseEvrimmeydana gelir. Buna getirilen aklamalardan biri iseDarwinin Evrim Kuramdr.Ksaca biz ona Evrim Kuram diyoruz, nk Newtonun durumunda olduu gibi ok kkl deiimler meydana gelmemitir. Elbette ki saysz ekleme ve karma yaplmtr. Bir dier teori rnei,Hcre Teorisidir. Burada ayrntsna girmek istemiyoruz; ancak tm canllarn hcrelerden olutuu bilgisi dahi bir teoridir. Burada dahi kelimesi fazladr. nk teori, zaten bilimsel bilgilerin en st noktasdr. Ders yedi: Bilimsel bilgiler arasnda illa bir hiyerari yaplacaksa, bunlarn en st noktasnda teoriler (kuramlar) yer alr! Ancak byle bir hiyerari anlamsz derecede gereksizdir ve bilim-d kaynaklarca dayatlmak istenmektedir. Uzun lafn ksas,Evrim asla bir kanun olmayacaktr; olmasna ihtiyac da yoktur!
229
E V
A C
230
E V
A C
eliki ve ak bir iki yzllk olurdu. Eer kar iddianz dini temellere dayanmyorsa, o zaman bu yazdklarm mazur grn ve nemsemeyin ltfen. Devam edelim. Hurdalktaki Boeing 737 ya da Masadaki boya kalemlerinden tesadfen oluan Picasso tablosu gibi benzetmeler, ok temel bir yanlgya dayanmaktadr: Evrim, canllarn bir takm tesadfi, bir takm da doal sre dahilindeki gelimeleri sonucunda olmaktadr. Canllk, son yaptmz paylamda da belirttiimiz zere, canszlktan byk bir fark ile ayrlmamakla birlikte, biyokimyasal tepkimelerin olutuu ve 4.5 milyar yllk evrim sonucu kalc hale geldii bir olgudur. Dolaysyla 4.5 milyar yllk bir evrimi, canszlar kullanarak (hurdalktaki rastgele savrulmu paralar) modellemek ve bu cansz paralarn tesadfi bir ekilde bir Boeing 737 oluturmalaryla benzetmek, retorik bir samalk olacaktr. Eer ki hurdalktaki paralar arasnda eitli yasalarla birbirlerine balanma ve bal kalma ve bu balanma sonucu eitli yeni rnler retebilme potansiyeli mevcut olsayd ve hurdalk, milyarlarca yl boyunca bu yasalar altnda, eitli evresel basklara maruz braklsayd, evet, milyarlarca yl sonunda Boeing 737 ya da Porsche kadar karmak varlklar oluabilirdi. Ancak dediimiz gibi, daha temelde, bu tip ekim, kimya ve fizik yasalar, hurdalktaki paralar iin geersiz; ancak kimyasal molekller iin geerli olduu iin, benzeim samalktan teye gidememektedir. Bununla ilgili yazm olduum bir yazy paylayorum. Orada da farkl benzetimlere ve bunlarn nasl bilim-d olduklarna deinmitim, gz atabilirsiniz. http://probablynogod.wordpress.com/2010/08/31/evrimi-anlamak-ix-hurdalikta-bir-boeing-747-ve-evrim-teorisiile-ilgili-betimlemeler-uzerine/ Ayrca sizi daha da net aydnlatabilmek adna, tesadflerle ilgili birka yazy daha paylamak istiyorum, bylece istatistik ve matematik yasalarnn Biyoloji ve Evrim zerine nasl doru, nasl yanl uyguland ile ilgili daha geni bir fikir sahibi olabilirsiniz: http://probablynogod.wordpress.com/2010/08/19/evrimi-anlamak-i-canlilik-kavrami-uzerine-ve-abiyogenez/ http://probablynogod.wordpress.com/2010/11/11/canliligin-evrimi-2-koaservat-nedir-nasil-olusur/ http://probablynogod.wordpress.com/2010/06/17/matematiksel-imkansizliklar-uzerine/ http://probablynogod.wordpress.com/2010/10/03/tanriya-inanmak-sadece-tesaduflere-inanmaktir/ Yazlardan son ikisi ateizm ile ilgili grleri de iermektedir ancak bu yazlardaki ateizm ile alakal az bir iki ksm es geerek okursanz, tesadfler ile ilgili daha net bir gre varabileceksiniz diye dnyorum. Sayfamzn ateizmi desteklemediini (tpk herhangi bir dier dnce sistemi gibi) hatrlatmak istiyorum. Bu paylammz, msaadenizle Evrim Aac ailesiyle paylamak istiyorum. Bu sayede onlarn da bilgilenmesini salayabiliriz.
231
E V
A C
Doal Seilim tamamen tesadfi deilse ve belirli durumlara/kurallara balysa, bu kurallar kim/ne belirliyor?
Arkadalar st ste olacak belki ama yine sayfamzdaki bir bilgi alveriini sizlerle paylamak istiyorum. Bu defa birka karakteri var alveriin, bu sebeple dorudan konuya geiyorum. Alveriimiz, 2 dakikada Evrim Teorisi balkl videomuzun altnda gerekleti. Sayn Muammer Koluksann yorumu u ekildeydi: Yukardan alnt: ...evre tarafndan belirlenen rastlantsal olmayan bir sretir Rastlantsal olmayan bir ekilde belirleme yapabilen bu evre, acaba da, ta, toprak m yoksa atomlar m? Bunlarn akl, beyni var da biz mi bilmiyoruz? Bizim Evrim Aac olarak yaptmz aklama ise yle oldu: Sayn Muammer Koluksa, Orada denmek istenen elbette ki bilinli bir seme deil. Dikkatli bir ekilde izlerseniz videoyu, hemen sonrasnda zaten izah ediyor: Doal Seilim, bireyleri rastgele semez. Elimizde belirli bir ortam vardr ve b...u ortama en adapte olanlar seilir, adapte olamayanlar elenir. Dolaysyla buna bilinli diyemeyeceimiz gibi, rastgele de bir seme diyemeyiz. Ancak rnein mutasyonlar tamamen tesadfidir ve zellikle virsler ve bakteriler gibi ilkel canllardaki evrimin temel tetikleyicisidir. Ayrca ahsi bir dnce olarak, videoyu hazrlayanlarn biraz da Richard Dawkins kart bir mentaliteye sahip olduklarn dnyorum, nk ok net bir ekilde Dawkinsin byk eserlerinden biri olan Kr Saati kitabna ve kr saati betimlemesine gnderme yaplyor videoda. Ancak bu bilim dahilinde olur, herkes bir bilim adamn destekleyecek diye bir ey yok, kart grler ve fikirler her zaman olacaktr ve bilimsel bir tabanda her zaman arpacaktr. Umarm aklayc olmutur, sayglarmzla. Sayn Muammer Koluksa, bu cevabmza yle karlk verdi: Bilinli ve rastgele arasnda bir durum olduunu ilk defa sizden duyuyorum. :)) Bir ey ya bilinlidir ya da rastgeledir. Bunun ortas nasl oluyor? Bu noktada, Sayn zgn Krdar bir aklama yapt: Sayn Muammer Koluksa, Bilinli ile rastgele birbirinin zt anlamls ifadeler deildir. yle izah edeyim bilinli deildir nk bu belli bir ama gdlerek bir ey elde etmeyi amalayarak( bknz. Yapay Seilim) yaplmyor. Bu doada kendi...liinden oluan
232
E V
A C
bir sre. Ancak seilim rastgelede deildir, seilimde belli bir dzenek vardr, hayatta kalan canllar ortam artlarna en iyi adapte olabilenlerdir.Burda tek rastgele olan ey ise ortam artlarnn kendisidir. Sayn Muammer Koluksann verdii yant u ekilde oldu: Peki bu dzenei kim veya ne belirliyor? Bir de seilim neden rastgele olmuyor? Biz, buna Evrim Aac olarak u ekilde bir aklama yaptk: Sayn Muammer Koluksa, Sayn zgn Krdarn bilin ve rastgele arasndaki ayrm aydnlatmak adna yapt aklamalara aynen katlyoruz, ok ak ve net olmu. Kendisine teekkrlerimizi sunuyoruz. Son sorunuza gelirsek, illa birinin ya da bir eyin karar vermesi gerektiini neden dndnz anlayabilmekteyim. Bunun sebebi, bir nceki cevabmda da (tesadflerle ilgili olan) dediim gibi, nsann yaratt her eyin bir mhendisi var ve tesadfen olmuyor, o zaman canllarn ve Evrenin de ayn ekilde bir tasarlaycs olmas gerekir. dncesinden ve yanlgsndan kaynaklanyor. Bu sorunuzun cevab, Astrofizikiler tarafndan basite verilebilmekte: Evren, Big Bang sonucu patlad ve muhtemelen bundan nce de sonsuz sayda Big Bangler yaand. Bizim Evrenimiz, sonsuz sayda var olmu ve var olacak Evrenden sadece bir tanesi. Bu patlamada, bu yasalar, bu ekilde meydana geldi ve bunun sonucunda gezegenler eliptik bir yrngede olutu, canllk olarak belirlenen (ancak unutmayn ki insann kendi kafasna gre belirledii) kavram da, gezegenlerden biri (ve belki pek ou) zerinde bu ekilde olutu. Big Bang farkl bir ekilde gerekleseydi (daha iddetli, daha zayf, vb.) oluabilecek yasalar da tamamen farkl olabilir, tamamen farkl Evrenler var olabilir ve bu Evrenlerde tamamen farkl varlklar meydana gelebilirdi, yle ki bunlar canl ve cansz kategorilerinden birine koyamayabilirdik bile. Biz, var olan her eyi bu Evrenin oluumu sonucu meydana gelen durumlar erevesinde deerlendirmekteyiz. Bir eyleri aktarmak iin rettiimiz kelimeler dahi, bu Evrene ait, bir bakasna deil. Dolaysyla, u tip bir yanlgya dmek ok kolay: Her ey ne kadar da mkemmel, demek ki bu harika incelikteki dzenin de bir kontrol eden mhendisi ve yaratcs var. Hayr, bu art deil. Siz, bu Evrenin bir rnsnz ve Evren ya da Dnya asla bugn olduu kadar dzenli deildi. Binbir farkl kouldan geti. Dnyann ilk olutuu zamanlarda orada bulunsaydnz, emin olun mkemmel, kullanacanz son kelime olurdu. Ancak bizler, Evrenin 9 milyar yldan sonra, Dnyann ise 600 milyon yldan sonra ulaabildii dengenin (ki Dnyadaki denge aralarda sk sk bozulmutur) rnleriyiz. Bu da bizi, yukarda deindiimiz yanlgya itmekte: Her ey ne kadar mkemmel, sanki her ey bizim var olmamz iin ayarlanm. Ancak unu unutmaynz: Yarn decek bir gkta ile tm insanlk yeryznden silinebilir. Dnya ve Evren, biz yok olursak sona m erecek? Asla! Yollarna devam edecekler, belki yine, yeni, yeniden canllk oluacak. Belki milyarlarca yl boyunca Dnya sessizlie gmlecek. Belki Dnya da yok olacak. Ve hatta Evren de... Ancak hibiri biz yok olduk diye olmayacak. Byle dnmemizin sebebi, yanlgya derek her eyin bizim iin var olduuna inanmamzdr. Umarm yaz aklayc olabilmitir. Bunu da, ska karlatmz iddialardan biri olduu iin, yelerimizle payla-
233
E V
A C
mak istiyorum. Sayglarmzla. ********* Grlerini bildiren tm yelerimize teekkrlerimizi sunarz. Neden-Sonu likisiyle ilgili yanlglarla ilgili daha ayrntl bilgi almak isteyenler iin, u iki balanty tavsiye ediyorum: http://probablynogod.wordpress.com/2011/01/23/dincilerin-ve-evrim-karsitlarinin-neden-sonuc-iliskisi-yanilgisi/ http://probablynogod.wordpress.com/2011/01/31/dincilerin-ve-evrim-karsitlarinin-neden-sonuc-iliskisi-yanilgisi-2/
234
E V
A C
235
E V
A C
grubu uyarabilmekiin baz bireyler kendilerini savunmasz brakma pahasna aacn en tepesine kyorlar. Burada birey tamamen zveriye dayal m hareket ediyor? Hayr. Yine ben sperim, sizi korumak adna kendimi tehlikeli durumlara sokabilecek kadar glym mesaj gnderiyorlar. Yine yemek paylam rneindeki gibi bir hedef kitlesi var. Peki trler arasnda, zellikle baka hayvanlarn yavrusunu evlat edinme meselesi nasl aklanabilir? ok basit. Evrimsel olarak trn daha baarl adaptasyonunu salayan bir zelliin yan rn. Hayvanlar ve insanlarda evrim, yavrularn korunmasn salayan genleri tutmutur. Yani ilkel canllarda yavrusunu koruyan ve belli bir yaa/bykle eriinceye kadar bakan hayvanlarn trn devam ettirme ihtimali ve genlerini sonraki nesillere aktarma ihtimali daha byktr. Yavrusunu daha iyi koruyann ans daha da byktr. Bunu salayan genetik ifreye sahip olanlarn ans da doal olarak daha byktr. Her hayvann yavrusu ok sevimli nsanlarn her eyin yavrusu ok sevimli demesi de aslnda evrimsel bir yan rndr. Evrim sreci, insanlarn kendi yavrularna daha ok efkat duymasn salamtr. Bu iki tarafl bir sretir. Anne-babaya daha sevimli gelen yavrunun yaama ans artt gibi, ocuklarnn tamamn sevimli ve efkate deer bulan anne-babalarn da genleri sonraki nesillere gemitir. Buigdnn nesiller boyunca daha da glendiini dndmzde bugn bize kendi bebeklerimizi andran canllarn yavrularn sevimli ve efkate deer bulmamz tamamen doaldr. nsan yavrularn andran kpek-kedi-ay-maymun vs yavrular bize sevimli gelir. Ancak ayn eyi kurbaalar, balklar, yarasalarya da atyorum solucanlar iin hissetmeyiz. Kendi trmzden olmayan canllarn (insan bebeklerini andran) yavrularnakar ekstra bir efkat beslememiz evrimsel bir yan rndr. Kendi trmzn adaptasyonu ya da yaamasyla dorudan ilgili deil, fakat kendi trmzn devamn salayan bir mekanizmayla ok ilikili olduu iin korunmu ve gelimi bir zelliktir. Benzer bir rnek daha vereyim. Ik etrafnda srekli dnen kelebekler. Kelebeklerin k grnce ona gelmeleri ve etrafnda dnmeleri aslnda , geceleyin ynlerini bulmak iin kullandklar Ay sanmalardr. Aya doru gittiiniz takdirde Ayn yeri deimez. Srekli sabit bir noktadadr. Ay belli bir aya yerletirip umaya balarsanz dz bir izgide gidersiniz. Ancak dnya zerindeki bir k kaynana giderseniz etrafnda halkalar izer ve spiral bir ekilde k kaynana varrsnz. Elektrik okuyla sinek kelebek avlayan lambalar da bu evrimsel yan rn kullanr. Sinekler ve kelebekler Ay ve sahte klar ayramazlar. Bu sebeple ok lambalarn belli bir aya alp dne dne elektrik okuna girerler. Dnelim leopar ve babuna. Burada sz konusu olan ey efkat deil. Eer efkat olsa idi o zaman yavru babuna bir gece boyunca bakmak ve sonunda lmne sebep olmak yerine, en bata annesini yememeyi semesi gerekirdi leoparn. Burada sz konusu olan ey, evrimsel bir yan rn. Kendi yavrularna duyaca efkat hislerini, baka bir trn yavrusunun atelemi olmas. Leoparlarn kendi yavrularna efkat gstermeleri leopar neslinin devamn salayan bir ara. Tpk insanlardaki gibi yavruyu koruma igds burada da i banda. Eer ki Tanr hayvanlara bir tr ahlak vermitir deniyorsa, o zamanhomoseksel davran gsteren hayvanlarya atlad, veya o hayvanlarn herhangi bir tanr yaratmad. Kaynak:http://suphecimelek.wordpress.com/2010/03/03/leopar-ve-babun-yavrusu-evrimi-curutur-mu/
236
E V
A C
Afrikadaki AIDS hastalar, Japonyadaki radyasyona maruz braklsalar, mutasyonlar sayesinde iyileirler mi?
Arkadalar, Sn. Muammer Koluksann bir sorusuna verdiimiz cevab sizlerle paylamak istiyorum. yi okumalar: Soru u ekildeydi: Gney Afrikada AIDS ok yaygn biliyorsunuz. Acaba AIDSli hastalar Japonyadaki nkleer sznt olan yerine gitseler, mutasyona maruz kalp iyileme durumlar olabilir mi?Veya daha mkemmel, hi hasta olmayan, ok ok uzun yaamak isteyen insanlar da oraya gidip genlerinde mutasyon olsa istedikleri olabilir mi? Veya ernobilde radyasyona maruz kalan insanlarda bildiiniz yaplm bir aratrma var m? Evrim Aac olarak verdiimiz cevap ise u ekilde: Sayn Muammer Koluksa, Bu basit sorunun, inanlmaz basit cevabn kolayca kendiniz de verebileceinizi dnyorum. nsan genomunda 3.3 Milyar tane nkleotit vardr (http://www.ornl.gov/sci/techresources/Human_Genome/project/info.shtml). Bunlarn greceli olarak az bir ksm (~%1 kadar) sizin btn fonksiyonlarnz kontrol eden ilevsel genlerden (protein sentezinden) ve geri kalan usuz bucaksz ksm ise atalarmzdan kalan ilevsiz genlerden olumaktadr (kuyruk oluumuyla ilgili genler, vs.). Mutasyonlar, bu 3.3 milyar farkl gen zerinde rastgele etkiler yaratrlar. nk radyoaktif nlar rastlantsaldr ve sizin radyasyona maruz kalma anza gre bile farkl genlerinizi isabet edebilirler. te yandan ihtimaller sadece 3.3 milyar gen ile snrl deildir. nk sizin btn hcreleriniz, btn genomunuza sahiptir. Yani 3.3 milyar, vcudunuzdaki tm hcrelerin saysyla, yani yaklak 60 trilyon ile arpmanz gerekir. Bylece ihtimal havuzu (evrensel kme) yaklak 190 arp 10 zeri 15 gibi bir say olur. imdi, siz bunca ihtimal arasndan, spesifik olarak bir organn tad belirli hcrelerin genomundaki belirli blgelerin mutasyondan etkilenmesini hedefliyorsunuz. Tamamen rastlantsal gelien koullarda ihtimal, 190 arp 10 zeri 15te birdir. Bu da olanakszdr. Ancak radyoterapi gibi yntemler, zaten bu nlarn doru ynlendirilmesiyle kanserin ya da dier genetik lmcl hastalklarn nne geilmesini hedeflemekte ve belirli oranlarda baarl olabilmektedir. Fakat sizin, aka zerinde kafa yormadan sorduunuz, ernobile Japonlar atsak AIDSten kurtulurlar m? tarzndaki sorunuz ne yazk ki iyi bir soru olmamakla birlikte, cevab da ne yazk ki hayrdr. Sayglarmzla. Ayrca belirtmekte fayda var ki, bir bireyin vcut (otozomal) hcrelerinde meydana gelen mutasyonlarsadecebireyin kendisini etkiler. Bir mutasyonun etkili ve Evrimsel deeri olabilmesi iin, reme hcrelerinde meydana gelmesi
237
E V
A C
gerekir. Bu hatrlatma iin de Sayn Emre Orala teekkr ederiz. Kaynaklar: http://www.enotes.com/science-fact-finder/human-body/how-many-cells-human-body http://www.ornl.gov/sci/techresources/Human_Genome/project/info.shtml http://en.wikipedia.org/wiki/Human_Genome_Project
238
E V
A C
239
E V
A C
ddia: Trilobit gzleri, Evrim Kuramn rtr. Cevap: Trilobit gzleri, Evrim Kuramnn gl ispatlarndandr.
Artk aramzda olmayan yelerimizden Ateizm ve Materyalizmin Sonu isimli yemiz, Gzn Evrimi ile ilgili videomuz (https://www.facebook.com/video/video.php?v=109623405790314&oid=163940083664075&comments)altna yle bir yorumda bulundu: ATEZM VE MATERYALZMN SONU380 milyon yllk trilobit gzleri bilinen en eski ve en kopmleks gzdr. ift lens sistemi vardr. Dairsel polarize alglar. 600 ile 1200 aras petek gz sistemi vardr. Basitten karmaklk tezini trilobit canls kertmitir hadi gemi olsun . Evrim Aac olarak kendisine verdiimiz cevap yledir; Trilobit gzleriyle ilgili bilgi almak isteyenler iin faydal olacan dnyoruz: Sayn ATEZM VE MATERYALZMN SONU, Sizi daha nce defalarca ve net bir dille uyarmamza ramen, malesef tavrlarnz hrn bir ocuk gibi bilime ve Evrime saldrmaktan teye geemiyor; bize hibir kaynak sunmakszn, bilim-d iddialarda bulunmaktasnz. Bu, bilimi sadan soldan ve kulaktan dolma bir biimde rendiinizin apak bir gstergesidir. Az sonra vereceimiz aklamalardan sonra, zaten sayfada kalacak yznzn olacan sanmyoruz; ancak yine de sayfamzn net kurallar dahilinde, sizi sayfamzdan uzaklatrmak durumundayz. Bir gn bilim retmeyi renir, bilimi anlarsanz ve bilimsel metodu benimserseniz, ltfen bize ulanz. imdi, ilk olarak Trilobit gzleri ok uzun yllardr allmakta olan bir alandr. Bu adan, Evrim Kuramn rttn iddia etmeniz, gln olmann tesinde bilgisizliinizi gzler nne sermektedir. Zira Trilobitlerin sadece gzlere sahip olmas deil, onlarn gzlerini yitirmeleri de Evrim Kuramna gzel destekler olarak karmza kmakta ve Evrim Kuramnn gl kalelerini oluturmaktadr. Sizin yaptnz aslsz ve bilim-d saldrlarsa, aciz amalarnz gzler nne sermekte, bizleri gldrmektedir. Ve malesef, bir o kadar da, insan cahiliyetine acmamza sebep olmakta, Evrim Aacnn amacnn ne kadar byk olduunu bizlere bir kere daha hatrlatmaktadr. Trilobitlerle ve zellikle de gzleriyle ilgili yaplm almalarn ok kk bir ksm aadadr. Bu makalelere niversite ktphanelerinden ulaabilirsiniz: Clarke, J.M. 1889. The structure and development of the visual area in the trilobite, Phacops rana, Green. J. Morphol. 2:253-70 Thomas, A.T. 2005. Developmental palaeobiology of trilobite eyes and its evolutionary significance. Earth-Science Reviews 71:7793. Eldredge, N. 1973. Systematics of Lower and Lower Middle Devonian species of the trilobite Phacops Emmrich in North America. Bull. Am. Mus. Nat. Hist. 151:285-338. Eldredge, N. 1972. Systematics and evolution of Phacops rana (Green, 1832) and Phacops iowensis Delo, 1935 (Tri-
240
E V
A C
lobita) for the Middle Devonian of North America. Bull. Am. Mus. Nat. Hist. 147:45-114. Steininger, J. 1831. Observations sur les fossiles du calcaire intermediaire de lEifel. Mem. Soc. Geol. France 1(15):331-71. Struve, W. 1990. [Palozoologie III (1986-1990)]. Courier Forschungsinstitut Senckenberg 127: 251-279. Biraz bilimsel bilgi verelim: Trilobitlerde 3 eit gz bulunur: Holochoral Gz, Schizochoral Gz ve Abathochoral Gz. Trilobitlerin ok byk bir ksm, ilk iki (ve apak bir ekilde daha dk seviyede olan) gz yapsna sahiptir. Sadece Phacopina denen bir alt-grup son tip gz yapsn evrimletirebilmitir. Sizin iddia ettiinizin aksine, Trilobitlerin gz yaps, kendi iinde bile, Evrim Kartlarnn srekli sorup durduu ama bir trl grmeyi beceremedii ara gei formlarna rnektir. Zira gz yaplar ve fizyolojileri incelendiinde, Schizochoral Gzlerin, Holochoral Gz yapsndan; Abathochoral Gz yapsnn da Schizochoral Gz yapsndan evrimletii grlmektedir. Baz fotoraflar ve bu gz yaplarnn zellikleri iin u balanty inceleyebilirsiniz: http://www.trilobites.info/eyes.htm Bu gzlerin evrimi de, bilim adamlar tarafndan oktan aa kavuturulmutur. Sizin gibi bilim dmanlarnn iddialar ise, baz evrelerin bilimi maniple etme arzularnn ve kendi karlar iin kullanma emellerinin bir yanksndan ibarettir. Schizochoral Gz yaps, Paedomorphosis denen bir olay sonucu evrimlemitir. Paedomorphosis, atadaki ocuk (ergen) dnemindeki zelliklerin, torun nesillerde yetikin zellikleri olarak ortaya kmas demektir. tipi bulunmaktadr: Progenesis (n-beliri), Neoteny (neoteni) ve Post-displacement (sonradan yerleme). Bunlar aratrmay siz Evrim Aac takipilerine brakyoruz; veya bir dier yaznn konusu olabilir, her biri, ayr ayr. Schizochoral gz yapsnn evrimi, post-displacement olayna bir rnektir. Ayrca deinmeden gemeyelim; Trilobitlerin baz trleri, derin deniz diplerine ulaarak, karanlkta kalmlardr ve bir sre sonra bu trlerde gzlerin geriledii ya da tamamen yok olduu gzlemlenmitir. Bu trlere benthic (dipbeslenici) trler denir. Bu trlerle ilgili rnek olarak Conocoryphe sulzeri trn verebiliriz. Ayrca Trilobitlerde sadece gzler deil, tm duyu organlar olduka ileri dzeyde evrimlemitir (gnmzdekilerle kyaslanamayacak bile olsa da). Bunun sebebi, Kambriyen Patlamas srasnda ortaya kan envai eit avc trdr. Bunlar elbette ki bir anda ortaya kmamlardr. Co-evolution denen (karlkl evrim) kavram sebebiyle, av ile avc karlkl olarak evrimlemi ve silahlar ile kama yntemleri gelitirmilerdir. Duyu organlarnn evrimi, bunun sadece bir rneidir. Bununla ilgili u kaynaklar okuyabilirsiniz: http://en.wikipedia.org/wiki/Trilobite#Eyes http://www.fossilmuseum.net/Evolution/TrilobiteArmsRace.htm
241
E V
A C
Ayrca baz dier kaynaklar: http://www.etrilobite.com/?p=924 http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/1091864 http://onlinelibrary.wiley.com/doi/10.1111/j.1469-185X.1986.tb00464.x/abstract http://www.sciencedirect.com/science?_ob=ArticleURL&_udi=B6T0W-3YKV0YB-C&_user=10&_ coverDate=03%2F31%2F2000&_rdoc=1&_fmt=high&_orig=gateway&_origin=gateway&_sort=d&_ docanchor&view=c&_searchStrId=1725147960&_rerunOrigin=scholar.google&_acct=C000050221&_version=1&_urlVersion=0&_userid=10&md5=9799f746b2b6149fe28c47eaf944bcb4&searchtype=a http://www.sciencedirect.com/science?_ob=ArticleURL&_udi=B6V62-4FR8PSF-1&_user=10&_ coverDate=06%2F30%2F2005&_rdoc=1&_fmt=high&_orig=gateway&_origin=gateway&_sort=d&_ docanchor&view=c&_searchStrId=1725150361&_rerunOrigin=scholar.google&_acct=C000050221&_version=1&_urlVersion=0&_userid=10&md5=73b5fe2c4a79da4e741d5b8cc30bfdce&searchtype=a Bu kaynaklarn tm bilim mzelerine ya da makale yaynlama amal bilim dergilerine (journal) aittir. Kaynaklara niversite ktphanelerinden ulaabilirsiniz.
242
E V
A C
243
E V
A C
mekte olan hcre evriminin bir sonucudur. Ve gittike daha da karmaklaacaktr. Bir rnek verelim: Diyelim ki bir hcrenin ierisindeki A aminoasidinin retilmesi, onun belirli bir grevi yapabilmesindeki (rnein besine ynelme) hzn arttracak olsun. Hcre ierisinde meydana gelen saysz mutasyon ve transpozonal sramalar, vs. sonucu, eer ki A aminoasidinin retilmesini salayan bir deiiklik meydana gelirse, bu deiim desteklenecektir. Ve bu A aminoasidini reten hcre daha kolay hayatta kalabilecek ve blndnde, kendisindeki bu bilgiyi yayabilecektir. te bu ekilde, adm adm daha karmaa giden bir zincir elde ederiz. Son olarak unutulmamas gereken bir nokta, Canlln Evrimi ile ilgili notlarmzda paylatmz gibi, ilk hcremsilerin (koaservat), sadece bir ya zrhndan ve bu zrh ierisine hapsolmu molekllerden olutuudur. Bu zrh ierisinde sadece bugn basit olarak deerlendireceimiz kimyasal ve fiziksel tepkimeler gereklemitir. Ancak bu koaservatlarn milyarlarca yllk evrimi, bugnk karmak saydmz yapya ulamtr. Her seferinde biraz daha gelimi ve karmak olacak ekilde...
244
E V
A C
nsanlar neden uamaz? vb. sorulara cevap! Trade-off nedir? Evrimsel adan hayatta kalmak ne demektir?
Sayfamz yelerinden Bersin nan aadaki soruyu bize yneltti: Mesela akn bir nevi insanlarda cinselliin tetikleyicisi gibi altn bununda doal seilim yoluyla ayakta kalan bir duygu (bu duygunun ilk olarak neden olutuu konusu da ayr bir soru olabilir) olduunu dndk. Ama acma ve efkat gibi duygular kar bireye fayda salarken aslnda bireyin kendisine dolayl olarak zarar vermiyor mu? rnek, memelilerin yavrularna gsterdikleri koruma ve efkat yavrunun kendi ayaklar zerinde durumay reninceye kadar yavruya fayda salarken aslnda bu anne, baba veya dier bireylerin zararna onlarn yaam alanlarnn, beslenme kaynaklarnn kstlanmasna neden olmuyor mu? nsanlarda hak, hukuk, adalet, sevgi, efkat ,vicdan.. gibi duygular insan nfusunun srekli vedaha hzl bir ekilde artmasna neden olup populasyona fayda(?) salarken bireyin kendisine zarar vermiyor mu? Doal seilim bunu neden yapyor? (Doal seilimin bilinli olmadnn farknda olarak) Evrim Aac olarak bu soruya iki farkl cevap vermek istiyoruz. Daha dorusu iki kademeli bir cevap... kisinin de ierii nemli olduu iin, bu ekilde bir cevap vereceiz: Sayn Bersin nan, ok gzel bir noktaya parmak bastnz belirterek konuya girmek istiyorum. Akas bu sorunun gelmesinin sebebinin, hayat amalarmz tam olarak anlayamamaktan kaynaklandn dnyorum. Biraz aaym: Dnya zerindeki bilinen btn canllarn 2 ana amac vardr: Hayatta kalmak ve remek. Ancak bunlara bu kadar yzeysel bakmak ok doru deildir. nk hayatta kalmak da, remek de son derece kapsaml kavramlardr ve aslnda bu kelimeler altnda pek ok anlam yatmaktadr. Dolaysyla bu arka planda kalan anlamlarn aklanmasnda fayda vardr. lkinden balayalm: Hayatta kalmak. Eer bu olguya yzeysel baklrsa, Penelerin, keskin dilerin, vb. geliimi yeterlidir. diyerek kestirip atlabilir. Ancak hibir evrim, kolay baarlan bir durum deildir. Hatta Biyolojide biz bir canlnn evrim geirmekle geirmemek arasndaki tercih durumuna (aslnda bilinli bir tercih deildir, doa evrime zorlar; canlnn iki seenei vardr: Deimek veya yok olmak) trade-off diyoruz. Pek ok bilimde kullanlan bu tabiri Biyolojik anlamyla ksaca yle zetleyebiliriz: Bir canl, evrim geirmekle yok olmak arasndaki zorunlu kararn, evrim geirdii takdirde kazanaca dl ile evrim geirmek iin harcayaca enerji ve emek toplamnn kyaslamas sonucunda alr. Yani bir canlnn yok olmak yerine evrim geirmeyi tercih etmesinin arkasnda yatan sebep, evrim sonucunda alnacak dln, evrim geirmek iin harcanacak enerji ve emee demesi ve ondan kat kat fazla olmas gerekliliidir. Bu sayede u soruya da cevap verilebilir:nsanlar neden umuyorlar, madem evrim hep iyiye doru evrimletiriyor?Bu soruda bir hata, bir de az nceki aklamaya dayal cevap vardr. Hata, evrimin ynyle ilgilidir. Evrimin bir yn yoktur, o anda doa neyi gerektiriyorsa, onu salamak zerine bir bask vardr. Cevap ise udur: nk insanlarn umaya ihtiyac yok. Evet, bu belki iyi olabilirdi ancak bunu gelitirmek iin harcayacamz enerji ve vereceimiz emek, karlnda alacamz dle asla demez. Bu sebeple de, buna eilimi olan insanlar varsa bile, doa onlar eler. Tabii burada insan rneinin komik durduunu hatrlamakta fayda var. Ancak ayn rnei filler iin dnrseniz, daha gzel bir rnek olabilir.
245
E V
A C
imdi, konumuza geri dnecek olursak, hayatta kalmak kavramna yzeysel bakmamz gerektiinden ve tradeoff kavramndan bahsettik. Bunun sebebi, u noktay aklamaktr: Bir canlnn bir zellii evrimletirmesi, onun btn sistemini ekleyebilecektir, yani bir btn olarak organizmay etkileyebilecektir. Bir rnekle aklayalm: Bir aynn penesinin ilk evrimletii ya da gittike glendii bir durumu dnelim. Bu evrim srasnda var olan ay poplasyonundaki aylarn morfolojik ve hatta biyokimyasal yaplar, var olan sistemlerini destekleyecek ekilde evrimlemitir. Yani daha gl, daha sk, daha gelimi bir peneyi destekleyecek ekilde deil... Dolaysyla, eer ki aynn peneleri glenecekse, adm adm kemik yaps, tendon yaps, kaslarn dizilimi ve miktar, iskelet yaps, bu iskelete bal olarak dolam ve sinir sisteminin konumu, beynin bu gl penelere ynelik durumu ve hatta daha gl penelerden dolay; denge merkezleri, dier uzuvlarn alma biimleri, dier uzuvlara den yk miktar, vb. deiecek ve yeni duruma gre evrimlemeleri gerekecektir. te bu sebeple, ilk bakta son derece sradan gzken bir evrimsel basamak, arkasnda devasa deiimleri barndrabilir. Aslnda trlemenin kkeninde yatan olgulardan biri budur, ancak bu bir dier yazmzn konusu olsun. Uzun lafn ksas, hayatta kalmak, kk deiimlere bal zincirleme byk deiimleri gerektirir. Bu sebeple de, her canl, her zellii evrimletiremez. Bu evrime gerekten ihtiyac olmas ve bunu yapabilecek gc olmas gerekir. Tabii bu noktada unun altn kaln izgilerle izelim: Burada her ne kadar evrim sanki bireylerin zerinde gerekleiyor gibi anlatyorsak da, evrim genel olarak poplasyonun tmnde, ancak bireylerin deiimlerinin kolektif etkisinden kaynaklanmaktadr. Bu noktay atlamamak ve anlamak ok nemlidir. Umarz aklayc olmutur. Sorunuza verdiimiz ikinci cevaba aadan ulaabilirsiniz: http://www.evrimagaci.org/soru-cevap/acima-ve-sefkat-bireye-zarar-verdigi-halde-neden-evrimlesmistir-evrimselacidan-uremek-ne Ayrca sayfamz yelerinden Sayn Kubilay Meenin yorumunu da buraya eklemekte fayda gryoruz: Ayrca evrimin birikimli bir ekilde sreen hal aldn bilmek gerekir. Birikimsiz bir geliim srecinde her trl deiim beklenebilir iken, birikimli bir seilim sreci baz durumlar mekanik olarak engeller. rnein zrafalarn beyinden kan, boazdan aaya inen, sonra kalp dolaylarndan inen ve ayn yolu geri yukar karak grtlaa ulaan ses sinirlerinin bu durumu, birikimli seilimle aklanabilir. Fakat hazr bu konuya girmiken marjinal maliyet durumunu da aklamam gerekiyor. Marjinal maliyet, anlk bir durum iin yaplan harcamalar diye tanmlanabilir. Zrafann siniri rnei ile birletirirsek marjinal maliyet bize u sonucu verir: Evrimsel sre iinde uzayan boyna bal olarak ba gvdeden ayr durmaya balamaktadr; fakat bu uzaman uzun zaman srecinde gerekleir. Sonuta canl cimridir ilkesi (:D) uyarnca canlnn en az maliyetli olan ii yapmasn bekleriz. Bu da ilerde uzunca bir yol oluturabilecek sinirin yolunu deitirmeni deil, halihazrda bulunan yolu uzatmasn gerektiriyor. Yani canl marjinal dnyor; anlk maliyet hangi durumda en azsa o yolu seiyor; ister uzun ister ksa. Deerli bir bilim adam yle demitir: Doa olaanst bir lehimcidir, tanrsal bir yaratm ustas deil.
246
E V
A C
Sonu olarak unlara ulatr: 1.Canl cimridir. 2.Marjinal maliyeti dk olan deiimler doal seilim tarafndan seilir. 3.Doal seilim birikimli gerekleir; eski deiimler tamamyla silinmez. 4.Bu da karmak sinir yollarna, gereksiz yerden dolanm testislere, gerek baparma varken bileini kntsn parmak gibi kullanan pandalara neden olur Temel sonu: Doa mkemmel deilken bile en iyisidir.
247
E V
A C
248
E V
A C
Ancak, hamam bceklerinin evrimlemedii ile ilgili iddialar ileri sren bilim-d kaynaklarn brakn bu konuda uzman olmasn, brakn mezuniyet derecesini, brakn bu konuyla ilgili makale yazp yazmadklarn, hayatlar boyunca bilimsel olarak yaynladklar 1 tane bile makale bulunmamaktadr. te yandan yukardaki makalenin yazarlarndan Maekawann yaynlanm ve katkda bulunduu 628 bilimsel makalesi bulunmaktadr. stekik kendisi, Royal Society yesidir ki bu, gelmi gemi en ciddi bilim topluluklarndandr. Ancak insanlar, bu ie mrlerini veren bilim adamlar yerine, bilim-d kaynaklar kendilerine kaynak edinmektedirler. Bu, dndrcdr. Hamambcekleriyle ilgili birka baka alma ise yledir: Toprak kazc hamam bceklerinin tahta kemiricilerden evrimi:http://blattodea.net/showthread.php?t=154 Hamambcei evriminin karlatrmal biyoloji asndan deerlendirilmesi: http://www.cals.ncsu.edu/entomology/schal_lab/ComparativeCockroachBiology Bu ve bunun gibi yzlerce sebepten tr, bilim, bilim insanlarndan renilmelidir; maniplatrlerden deil. ********** http://www.cals.ncsu.edu/entomology/schal_lab/ComparativeCockroachBiology http://www.bio.umass.edu/biology/kunkel/cockroach_evolution.html http://blattodea.net/showthread.php?t=154 http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC1691375/ http://forums.tigsource.com/index.php?topic=7042.0 http://en.wikipedia.org/wiki/Cockroach#Evolutionary_history_and_relationships http://en.wikipedia.org/wiki/Ovipositor
249
E V
A C
Ruh Kavramnn Bilimsel Geerlilii Var Mdr? Psikolojik Savunma Mekanizmalarnn Evrimi zerine...
Sayfamz yelerinden Sayn Ozan Utku ztrk bize yle bir soru yneltti: merhabalar. ben evrimsel psikolojiyi ve piyasalaan salk sisteminde ila irketlerinin her geen gn bir yenisini yaratt psikiyatrik hastalklarn evrimsel temelini merak ediyorum.rnein; depresyon tedavi edilmeyi gerektiren ciddi bir hastalk m yoksa insann hayatta kalmasn salayan sosyal izolasyon adaptasyonu mu? evrimsel psikioloji ile ilgili paylamlarnz bekliyorum. teekkr ederim. Sayfamz yelerinden bir dieri olan Sayn Erdem Erta ise yle bir soru yneltti: Benim sorum insan ruhunun savunma mekanizmalaryla ilgili. Bazen bizler, ruhumuzu d evrenin verdii travmalardan korumak iin trl nlemler alyoruz. Bunlarn ounu gnlk yaamda kullanrken (yadsma, polyannaclk, akla uydurma vs.) baz kiiler, (farknda olmadan) dengeyi salamak adna patolojik yollara sapabiliyor. Kastettiim, izofreni, fgler, sanrlar, oklu kiilik bozukluklar vs. Soruyu toparlamam gerekirse, insann ruh saln dengede tutmas iin (istemeden) gelitirdii patolojik savunma mekanizmalar (izofreni vs) evrimsel adan bir hata m? Yoksa bir nlem mekanizmas m? Evrim Aac olarak bu iki okurumuzun sorusunu birletirerek vermek istediimiz cevap yle: Sayn Ozan Utku ztrk ve Sayn Erdem Erta, Sorularnz iin teekkr ederiz son derece yaratc sorular. Ancak ne yazk ki yer yer bilimsel adan olduka tehlikeli tabirler ieriyor. Aklayalm: lk olarak unu net ve kesin bir biimde, altn izerek ve kaln harflerle belirtelim:Ruh diye bir olgunun bilimsel HBR geerlilii yoktur.Ruh, tamamen sahte-bilime ve dine ait bir tabirdir. Hibir canlda, beden ve ruh diye bir ayrm yoktur. Unutmayn: Doadaki hibir ey, doast sebeplerden kaynaklanmaz. Ruh, insanlarn sinir sisteminin uyar ve hastalklarna anlam verememesinden doan bir bilim-d boluk doldurucudur, tpk baz anlam veremediimiz dier olgular iin aklmzda yarattmz baka kavramlar gibi. Dolaysyla bilimsel bir tartmada ruh kelimesini kullanmak, ok sakncal ve dayanaksz bir kullanm olur. Bunun bir rnei, Evrim Kuramnn e-kaifi Alfred Russell Wallacen, ileri yalarnca ruhuluk (spiritualism) denen akma kaplarak bilimden uzaklamas sonucu, hsranla anlan bir bilim insan haline gelmesidir; gelmi gemi en gl biyolojik kuramn e-kaifi olarak anlabilme ans varken. Buna dikkat ederseniz, sayfamz asndan da ok iyi olacaktr. Psikoloji, kelime anlam olarak ruh-bilim olsa bile, gnmz psikologlar, mesleklerinin anlamn sinir-bilim olarak aklamaktadrlar. nk bilim, artk ruh diye bir kavrama ihtiya duymamakta ve onu alanndan -doal olarak- dlamaktadr. Ruh, sinir sisteminin, beynin ve bunlarn etkileimli tepkilerinin anlalamad durumlarda kolaya kamak veya zihni rahatlatmak amacyla var edilmi bir kavramdr.
250
E V
A C
Bu kadar kesin ve biraz da tatl-sert bir dille uyardktan sonra (gerekten nemli bir nokta nk), devam edelim. Zihnimizin evrimsel sre dahilinde gelitirdii savunma mekanizmalar, elbette ki zihni ve daha da nemli olarak beynin total tepkisinin en nemli ksmlarndan biri olan alglara kar beyni ve sinirsel balantlar korumak amacyla gelitirilen olgulardr. Bununla ilgili ayrntl bir not hazrlayacaz, nk insanlar, Evrimi tam olarak idrak edemedikleri iin, beynimizin nasl kademe kademe ve yava bir ekilde evrimletiini ve bunun sonucunda adm adm nasl alg dzeyimizin gelitiini anlayamamaktadrlar. Alglarn geliimi sonucunda (alg: duyu organlarndan gelen uyarlara verilen bilinli veya bilinsiz tepkilerin ve cevaplarn tm, dnce de dahil), insan, bir hayvan olarak, daha nce hibir hayvann YAPAMADII KADAR Y (her hayvan etrafn kendi zeka ve beyin kapasitesi apnda alglar) bir ekilde etrafndaki olaylar anlamaya balam, aralarnda neden-sonu ilikileri kurmu ve hatta, ilk defa gemie ve gelecee ynelik gndermeler yapabilmitir. Bunlar, algnn gelimesinin en nemli sonulardr. Ancak Evrimde hibir byk atlm, kolay yaplamamaktadr. Denizden kan canllar iin sadece akcier gelitirmek yetmedi, yzlerce yan zellik evrimletirmek zorunda kaldlar (co-evolution). Alg da, benzer ekilde, pek ok yan evrim ile birlikte geldi. Ancak bunlarn hepsi, bireyi (bu durumda insan) gelitirmek amac gtmyordu. Bazlar, gelien alg dzeyi karsnda artan sinirsel biyokimyasal tepkimelerin hzn kontrol etmek; ve daha nemlisi bu tepkimeler sonucunda oluacak tepkilerin (dnce olabilir, reaksiyon olabilir, vb.) iddetini ve biimini kontrol etmek iin evrimlemitir. Bunlarn banda da savunma mekanizmalar gelir. nk , henz tam olarak anlalamam olsa da, delirmek ve delilik kavramlar, beyinde meydana gelen ve evrimsel srete gelitirdiimizden farkl olan bir beyin yapsndan veya en azndan biyokimyasal tepkime farkndan kaynaklanmaktadr. te bu tip sapmalar nlemek veya sapmalar tetikleyecek etkileri azaltmak ve kontrol etmek iin, alglarmz farkl ynlerden kendilerini snrlandrmtr. Konuyu daha net aklayabilmek iin talamusun nemli grevini hatrlayalm: Etrafmzda, sadece odanzda oturup bu yazlar okurken bile yzlerce deikenden ve etmenden etkiler alnmaktadr, duyu organlarmz srekli olarak bunlarla uyarlmaktadr. rnein, u anda bunu sylememden nce, belki de bilgisayar kasanzdan kan sesi duymuyordunuz. Peki ne oldu da o sesi duymaya, en azndan daha net duymaya baladnz u anda? Ses artt m? Eskiden yok muydu? Hayr, talamus, o uyartlar gereksiz bularak beyninize gndermiyordu. Ancak siz, bu yazlar okuduktan sonra ya da o sese odaklandktan sonra, talamus o uyartlar geirmeye balad. Benzer ekilde, kalabalk ve grltl bir ortamda, sizden ok uzakta olan birinin konumasna odaklanr ve yzne, zellikle de azna bakarsanz, gzlerinizden gelen bilgiler ve kulanzdan odaklanmanz sonucu talamusun geirmeye balad, halihazda var olan ses bilgileri birleerek, duymanzn mmkn olmadn tahmin edeceiniz sesleri bile duyabilirsiniz. Dolaysyla, bu koruyucu mekanizmalar, bir hata olarak grmek yanl olur, nk ok nemli faydalar vardr. Ancak sinirsel hastalklar, tpk dier hastalklar gibi, evrimsel srete meydana gelen hatalar olarak grebiliriz. Bir takm bilim insan ise, son zamanlarda artar modada olduu gibi, bu tip hastalklara sahip olanlar sorunlu olarak deil, varyasyon olarak grmekte ve kimi durumda onlarn avantajl konuma geebileceini dnmektedirler. Bu konuda aratrmalar hala srdrlmektedir. Zihinsel hastalklarn kaltsall ise u anda halen tartmal bir konu. Ancak yle dnebiliriz: Bu tip hastalklara yatknl arttracak baz etmenler olabilir. rnein izofreni, beyindeki alg merkezlerindeki biyokimyasal olaylarda meydana gelen sorunlar sonucu oluuyorsa, bu kimyasallarn normalden farkl ilemesine sebep olan baka kimyasallarn retilmesine yatkn olmalar beklenebilir.
251
E V
A C
Depresyonkonusuna gelecek olursak, bunu ok fazla dolandrmadan, temel olarak bir canlya ait bir zelliin sorunlu almas veya kendisini korumaya almas eklinde iki adan inceleyebiliriz, bu dediiniz dorudur. Ancak depresyon gibi bir hal, genellikle buhranlar ve skntlar eliinde geldii ve kimi durumda insann canna kymasna kadar gidebildii iin, kendini koruma mekanizmas olarak grmek zorlaabilmektedir. Ne var ki, bu tip bir durumun halen insanlarda grlebilmesi, greceli olarak az da olsa faydalarnn bulunmasnan kaynaklanabilir. Fakat unutmamak gerekir ki, depresyon da her hastalk gibi vcudumuzun beyin blgesinde meydana gelen alma bozukluklarndan kaynaklanabilmektedir. Depresyonun evrimsel kkenleri ile ok uzun aratrma yazlar mevcuttur, bunlardan en nllerinden bir tanesi, New York Times gazetesinin 7 uzun sayfalk aratrma yazsdr. Bu yazda pek ok bilim insanna ve aratrmaya atflar yaplr ve depresyonun evrimsel kkenleri incelenir. Temel olarak yaznn ulat sonu udur: Hastalklarn ouna verdiimiz tepkiler bize faydaldr; ancak buna ramen, bu durumlardan kurtulmaya alrz. Depresyon, temel olarak, psikolojik skntlarmza kar vcudumuzun verdii bir tepki olarak tanmlanmtr. Ancak biz, bu tepkiyi ortadan kaldrmak iin ilalara bavurmaktayz. Bu, bir eliki gibi gzkse de, insan zekasnn yan etkilerinden biri olarak grmekte fayda olabilir. rnein mikroplara kar vcudumuzun scakl ykselir ve ateleniriz. Ancak bu atei drmek iin ila alrz; ate, bakterilere kar vcudun bir direni mekanizmas olmasna ramen... Dolaysyla burada seenek, hastann oluyor. Vcudun verebilecei onlarca deiik savunma mekanizmalarna ilalarla kar m koyacak, yoksa o hastala verilen tepkinin gittii yere kadar gidecek mi? Burada unutmamak gereken bir nokta, beynin, canl evriminde bu kadar ileri bir noktaya geldii tek durum insandr. Dolaysyla hala binlerce hataya sahip olan bir beyne sahibiz; fakat doal seilim eskisi gibi vahi bir ekilde zerimizde almyor (beyin evriminin bir yan etkisi olarak). Bu sebeple de, bu tip hastalklara verilen depresyon gibi tepkilerin arya gittii durumlar, ciddi bir biimde bugne kadar elenmedii iin, sizi lme gtrebilir. Bu sebeple, depresif bir durumda bir doktorun gzetimine girmekte fayda gryoruz. ***************** http://www.nytimes.com/2010/02/28/magazine/28depression-t.html
252
E V
A C
253
E V
A C
ve dier her ey, doaya bakarak elde edilir. Matematik, doann dilidir. Dolaysyla gcn doadan alan tm bilimlerin dili olabilecek niteliktedir. te bu sebeple, doada olduu gibi Matematikte de baz gizemler bulunabilir. Bunlar, ilahi tabanl olmaktan ok rastlantsalln ve istatistiki deerlerin sonucu olarak olumaktadr. Altn Oran, bunlardan biridir. Altn Oran, basite, (1 + karekk5) / 2 = 1.6180339997... eklinde giden matematiksel bir deerdir. Doada, Altn Oran ile uyumlu bir ekilde bulunan pek ok canl ve yap olduu ileri srlr. Bu gayet mantkldr: Zira dediimiz gibi, Matematik her eyini doadan ald iin, Matematiksel baz deerlerin doay yanstmas son derece doaldr. Ancak burada dikkat edilmesi gereken bir nokta udur: Algda seicilik. nsanlar, Altn Oran canllarda bulmak iin garip bir tela ve merak halindedirler. Ancak ileri srlecek bir uydurma 7.234562 saysna Evrim Aac Says denip de, doada bu deere ait bulgular aransa da, pek ok rnek bulunabilecektir. Zira gnmzde, insanlarn geride kalan yllarda heyecanla Altn Orana uygun olduunu iddia ettikleri canllarda, bu orann rastlantsal ve varyasyon ierisindeki snrl sayda bireyde var olduu ispatlanmtr. rnein Gutenberg ncilinin (basknn icadndan sonra baslan ilk ncil) kitabnn uzun yllar Altn Orana uygun olduu iddia edilmi ve bu doa st glerin sebep olduu bir mucize olarak isimlendirilmitir. Bu ncilin birka tane bulunan kopyasna erimek gerekten ok zordur. Ancak John Man isimli bir aratrcnn 2002 ylnda yaynlad Gutenberg: How One Man Remade the World with Word (Gutenberg: Bir nsan Nasl Dnyay Kelime le Batan Yaratt) isimli kitabnda ispatlad gibi oran 1.618 deil, 1.45tir. Bu konuda en ok ileri srlen iddia da, Molluska (ounlukla halkal kabuklara sahip canllar) filumuna ait canllarda ve kabuklarnda, kafadan bacakllarda, hayvanlarn vcutlarnda Altn Oran bulunduudur. Ancak bu, bilimsel olarak ok doru bir iddia deildir. Canllarn vcut oranlar, ok geni bir varyasyona tabidir. Ayn tre ait bireylerden alacanz her canl bile, ok temel farkllklar gsterebilecek ve belirli bir istatistiki oran dahilinde Altn Oran veya baka oranlara uygun canl bireyleri bulabileceksinizdir. Bunu Stephen Peasent isimli bilim insan 1998 ylnda yaynlad Bodyspace isimli kitabnda, yukarda saydmz canllar tek tek ele alarak ayrntsyla izah etmitir. Ayrca Ivars Petersonn Sea Shell Spirals (Deniz Kabuklar Spiralleri) isimli kitabnda, hibir deniz kabuunun ayn oranlara sahip olmadn, belirli bir an erisi ve istatistiki oran dahilinde daldn ispatlamtr. Yani canllardaki oran tek bir kalba sokmak mmkn deildir. Canllarla ilgili bir dier iddia, bitkilerin kklerinde, gvdelerinde ve yapraklarnda Altn Oran bulunduu iddiasdr. Yukarda aklanan sebeplerle, bitkilerde de byle bir orandan bahsedilemeyecei; tek bir bitki bireyinin bile sadece mevsim deiikliiyle oranlarnda deiim olabilecei ispatlanmtr. Altn Oran, bitkiler iin de genellenemez. Altn Oran sadece doada deil, insana dair sistemlerde de incelenmitir. rnein baz borsa analizlerinde Altn Oran kullanlarak karlarn arttrlabilecei dnlmtr. Benzer ekilde yatrm aralarnn analizinde de Altn Oran kullanlmaya allmtr. Ancak nl analist Roy Batchelor ve Richard Ramyarn yaynladklar Dowdaki Sihirli Saylar isimli kitaplarnda, byle bir orann veya Fibonacci diziliminin borsa ve yatrmlarda ie yarayabileceinin nceden kestirilemeyeceini ispatlamlardr. Uzun lafn ksas, eer isterseniz doada her trl orana dair bulgulara rastlayabilirsiniz. Byle durumlarda durup sorgulamanz gereken nokta, byle bir orann -eer bahsi geen varlk canlysa- canlya nasl bir avantaj saladdr. nk doa, yaam mcadelesi ve reme zerine kuruludur ve pek ok yap da buna bal olarak gelimitir.
254
E V
A C
Gelecekte fizik yasalarnn Altn Orana -veya baka bir orana- uygun varlklarn daha dk potansiyel enerjilere sahip olduunu gstermesi durumunda, bu oran canllarda aranabilir. Zira rnein hcrelerin hepsinin kresel olmasnn en dk potansiyel enerji ve en yksek yzey-alan-hacim-oran asndan avantaj vardr; rastgele kresel olmamlardr. Altn Oran iin benzer bir durum ispatlanmad srece, tamamen algda seiciliin bir rn olarak kalacaktr. Tabii ki, benzeri olan tm oranlar da. Bilinmesi gereken en nemli nokta, Matematikin gcn doadan almas ve bu sebeple, doada baz matematiksel yansmalar bulmann gayet normal olmasdr.
255
E V
A C
256
E V
A C
http://www.facebook.com/treeofevolution
257
E V
A C
258
E V
A C
259
E V
A C
Peki, demiri cansz, hcreyi canl yapan nedir yleyse? Hibir ey. kisi de, sradan atomlar ve molekller yndr. Tek fark, bu kimyasal tepkimelerin (canllar ierisinde gerekleiyorsa biyokimyasal tepkimelerin) toplam, eer ierisinde bulunduu ya da totalde oluturduu varla yukarda saylan belli bal zellikleri veriyorsa, o varlk canl olmaktadr. Bu, insann kendince uydurduu aslsz bir snflandrmadr. Aadaki yazmzda bunu biraz daha irdelemekteyiz: https://www.facebook.com/note.php?note_id=164247643633319 Yukardaki yazmzda da okuyabileceiniz gibi, canlln canszlktan balamas ok kolay ve mantkldr, nk aralarnda bir fark zaten yoktur. Balangta meydana gelen farkl kimyasal evrimler baz varlklarn yukardaki zelliklere hep birden sahip olmasn, bazlarnn da baka trl zelliklere sahip olmasn salamtr. rnein karbon, yksek basn altnda Dnyann en sert malzemesi olan elmasa dnr. Bunu hangi canl yapabilir? Hangisinin daha nemli olduuna nasl karar vereceiz? te, aslnda hibiri nemli deildir. nem sras, insanlar tarafndan rastgele belirlenir ve esasnda doa asndan geersizdir. imdi, bu n aklamalardan sonra virslere gelelim. Bundan sonra canl ve cansz szcklerini trnak ierisinde yazmayacaz, ancak bu kavramlarn sadece anlatm kolayl iin kullanldn ve hibir zellii olmadn unutmaynz. Virsler, her trl canly enfekte edebilirler: hayvanlar, bitkileri, bakterileri, arkeleri ve protistalar. Virslerin genetik materyali bulunmaktadr: kiminde DNA, kiminde ise (retrovirsler: https://www.facebook.com/note.php?note_ id=169904949734255) RNA ynetici molekl olarak grev yapar. Plazmid DNA Virslerin evrimi tam olarak aydnlatlamam olsa da, her bir virslerin kkeninin canszlktan canlla gei (abiyogenez) rnei olduu dnlmektedir. Bir dier yazmzda (https://www.facebook.com/note.php?note_ id=203100989747984) belirttiimiz gibi, henz ortalkta hibir hcre yokken ve sadece basit koaservatlar bulunurken (Bkz: Canlln Evrimi yaz dizisi), sularn ierisinde Ribozim moleklleri olumutur ve bunlar gelecekte RNA ve DNAya evrimleecektir. Ancak en ilkin hcreler, koaservatlardan evrimleirken daha basit bir DNA yaps evrimletirmilerdir: plazmid DNA. Plazmid DNA, yuvarlak yapldr ve sarmal deildir. ok daha basit alr ve mutasyonlara ok daha fazla aktr, dzeltme mekanizmas neredeyse hi bulunmaz (birka dzeltme mekanizmas tespit edilmise de, etkilleri sarmal DNA ile kyaslanmaz bile). te bu plazmidlerin etraflarnn ya zrhlar ile sarlmas sonucunda virslerin evrimletii; ancak daha ileriye gidemeyerek etraftaki gerek canl olarak saydmz koaservatlar ve gelecekte ise hcreleri kullanarak varlklarn srdme yoluna gittikleri dnlmektedir. Gnmzde halen plazmidler hcreler arasnda gezebilen ve pek ok tedavi yntemi gelitirmekte kullanlan basit DNAlar olarak karmza kmaktadr. Plazmidlerin yaps, virslerin yaam biimine tam olarak uymaktadr.
260
E V
A C
Heliks DNA Virslerin kkenleri ile ilgili baz baka hipotezler de bulunmaktadr. rnein bir hipotez virslerin DNA arasnda srayan paralar olan transpozonlar kullanarak, bir dier ise virslerin koaservatlar ile karlkl olarak evrimletiini ileri srmektedir. Bir dier hipotez ise, virslerin de eskiden birer hcre olduu; ancak parazitizm ve uzun nesiller sonunda genlerinin ouna ihtiya duyulmayarak yitirildiini ileri srmektedir. Ancak ilk iki hipotez, bu son hipotezden daha gldr. Virsler, yaamn eiinde olarak grlmektedirler; ancak halen daha ok cansz olarak kabul edilirler. Virsler, bir genetik materyale sahiptirler, Doal Seilim sonucu adapte olabilirler ve kendi kendine organizasyon dediimiz bir olay sonucu kendilerinin kopyalarn baka canllar zerinden reterek oalabilirler. te yandan virsler hcresel yap gstermezler, kendilerine ait metabolizmalar yoktur ve remek iin baka canllara bamldrlar. Ayrca geri kalan tm canllar belli bir eit hcre blnmesi ile (amitoz, mitoz, mayoz) rerken, virsler baka hcreleri smrerek, blnmeden rerler. Bir zamanlar virsler sradan kristal moleklleri saylmlardr; ancak Evrimsel Biyolojinin aydnlatc gc sayesinde, Doal Seilime urayp evrimletikleri kefedildikten sonra sradan kristaller olmad anlalmtr. Virslerin varl, canlln canszlktan balam olabileceine bir k tutmaktadr, yukarda da akland gibi. Ayrca virsler, Evrimsel adan da ok nemlidirler, nk kopyalanma mekanizmalar srasnda yatay gen transferine sebep olurlar. Yatay gen transferi, temel olarak Evrim Aacnn iki dalndaki bireyler arasndaki gen aktarmdr. Normal olarak gerekleen dikey gen aktarm, ebeveynden yavruya genlerin gemesidir. Ancak yatay gen transferinde, akraba olmayan iki trn genleri virs araclyla kartrlabilir. Ancak tabii virsler son 4 milyar ylda olduka zelletikleri ve her virs her canly etkilemedii iin, genellikle genleri karanlar yakn akraba trler olmaktadr. Ayrca okurumuzun belirttii gibi 1986 ylnda Fred Hoyle, Chandra Wickramansinghe ve John Watsonn yazd Uzaydan Gelen Virsler ve lgili Konular isimli kitapta virsler kullanlarak panspermia (Dnyada canlln uzaydan gelen molekllerle baladn aklayan teori) desteklenmeye allmtr. Panspermia ok gl bir yaam teorisi olmakla birlikte, ilk yaam yine de aklayamad iin Abiyogenez Kuramna yenik dmektedir. Bir ihtimal, bir gezegende Abiyogenez ile balayan yaam, Panspermik bir ekilde Dnyaya ulam olabilir. Ancak u anda halen Panspermia gr daha ok New Age fanatiklerinin oyuncadr ve Dnyadaki yaamn uzayllar tarafndan var edildii anlamna geldii sanlmaktadr. Ancak bilim insanlar bu konuda aratrmalar yaparak, bu nemli gr bilimselletirmeye ve bilimsel tabana oturtmaya almaktadrlar ve zellikle Marstan Dnyaya gelen rneklerde bulunan baz yaam formlaryla gelecein gl teorilerinden olma potansiyelini korumaktadr. Virsler de, benzer ekilde halen incelenmeyi bekleyen bir bilgi deryasdr. Gnmze kadar 5000in zerinde virs tr tanmlanmtr; ancak darda milyonlarca virs tr olduu dnlmektedir. Virsler zerinde bilim insanlarnn yaptklar zverili almalar, belki de Dnya zerindeki yaamn kkenlerine k tutacaktr. Ancak imdilik bilinen, virslerin, aslnda hibir anlam ifade etmeyen canszlk kavramndan, yine hibir anlam ifade etmeyen canllk kavramna gei olduklar; ancak daha ok canszlk tarafnda yer aldklar ynndedir.
261
E V
A C
Grlebilir Ik Blgesi (nsan in) lk olarak gzn tanmyla balayalm. Bildiimiz gibi gz, 5 temel duyu organndan biridir. Ik nlarna duyarl reseptrleri barndran bir organdr ve temel olarak etraftaki varlklarn grsel bilgilerini beyne iletmeye yarayan organdr. Bu ii, dediimiz gibi yapsnda bulunan elektrokimyasal reseptrler araclyla yapar. Hayatn her alannda olduu gibi, bu konuda somut bir ekilde izah edilebilir. Bu alma prensibine ok ksaca bakacak olursak: Uzayda baz kaynaklar, baz fiziksel ve kimyasal sebeplerle k n paketleri (fotonlar) yayarlar. Bu nlar, Dnyaya (ya da herhangi bir baka yere) ularlar ve bu gezegenlere ve zerlerindeki ulaabildikleri her yere arpp yansrlar. Bu yansma btn cisimlerin fiziksel zelliklerinin de fotonlarn yansma ve krlma biimlerinden tr dolayl olarak fotonlarla birlikte tanmasna sebep olur. Gz, bu fotonlar yakalamak iin zellemi bir organdr. Gzn giri blgesi olan gz bebeinden (pupil) geerek ieri giren k nlar, daha sonra zellemi sinir tabakasna ulaarak geli alar, iddetleri, vb. fiziksel zelliklerine gre eitli biimlerdeki elektrokimyasal sinyallere dntrlrler. Bu sinyaller, sinir hcreleri zerinde beyne tanr ve beyinde bu sinyalleri okumak zere zellemi dier sinir hcrelerince deerlendirilirler. Bu deerlendirme sonucunda baz kimyasallar oluturulur ve biz buna uygun tepkiler (dnce, refleks, vb.) gelitirdiimizi sanarz (aslnda verilen bu tepkiler biyokimyasal tepkimelerden baka bir ey deildir).
Ik ve Gz
262
E V
A C
Sinirler Aras Biyokimyasal letim Bu adan gzn ileme biimi, son derece basit ve anlalrdr. Gnmzde, btn bilgisayarlar ve internet a, aslnda bir gz gibi alr. nceden, uluslararas standart enstitlerince belirlenen baz kurallar btnleri, yani protokoller tanmlanr. Bu protokollere uygun olarak elektrik devreleri retilir ve bu devreler, bu protokollere uygun baz elektriksel sinyaller retirler. Bu sinyaller, yine protokollere uygun olarak retilen alclar tarafndan alglanr ve deerlendirilirler. rnein siz klavyenizde herhangi bir tua bastnzda, o tuu tanmlayan bir kod elektriksel sinyale dntrlr ve ilemciye gnderilir. lemci, bu bilgiyi deerlendirip, ekrana o tua ait harfin karlmasn salayacak elektriksel sinyali gnderir. Bu sinyal sayesinde ekranda belirli LED klar yanar ve biz, ekranda, yazdmz harfi kartm oluruz.
263
E V
A C
Elektronik Veri letimi (llustrasyon): Aslnda grselde 1 ve 0 olarak isimlendirilen yaplar, belirli aralklardaki voltaj sramalarna denk gelmektedir. nceden tanmlanan protokoller dahilinde eitli d etmenler altnda voltaj sramalar yaratlr ve bunlar protokoller dahilinde ilemciler tarafndan deerlendirilir. Daha sonra, yine bu protokoller dahilinde belirli voltajlar ve akmlar elektronik aletlerin ilgili birimlerine iletilir ve bu ekilde birimler aras iletiim ve iletim salanm olur.
Bu rneimizdeki protokoller, doadaki ve Evrendeki fizik yasalarna denk gelmektedir. Bu protokoller, yani Fizik yasalar, Evrenin balangcna sebep olan kuantsal srama sonucunda tetiklenen Big Bangin yapsal zelliklerinden kaynaklanmaktadr. Farkl bir Big Bangde, tamamen farkl Fizik Yasalar ve dolaysyla farkl evrenler var olabilirdi. Ancak bu ekildeki fizik yasalar meydana geldi ve bu yasalar sonucunda bu galaksiler, bu sistemler ve bu gezegenler meydana gelebildi (gelmeyebilirdi de). Bunlardan bir tanesi Dnya dediimiz gezegen oldu ve bu yapsndan tr zerinde canll balatabildi. Baka bir evrende, tamamen farkl canl tanmlar altnda canllar oluabilirdi. Gz, bu doa ortamnda evrimleti ve dolaysylsa bu Fizik yasalarna bal olarak almaktadr. Baka yasalarn geerli olduu bir evrene gidebilecek olsak, gzmz dahil hibir organmz almayabilirdi. Bunlar dnmek, doann doa-stym gibi gzken baz zelliklerini somutlatrmanz salayabilecektir.
Gz (nsan) imdi, gze dnelim. Bu organ, nasl evrimleti? Bu soru, ok uzun yllar bilim insanlarnn kafasn kurcalad. nk baz bilim dmanlar ndirgenemez Komplekslilik isminde bir hipotez ileri srdler. Gnmzde rtlm olan bu hipoteze gre, gz ve beyin gibi organlar, indirgenemez bir biimde karmaktr. Yani, eer ki evrimsel sre basitten karmaa doru ilerliyorsa (ki bu her zaman doru deildir), gnmzdeki bir beyne, %100 alyor dersek, %1lik bir beyin ya da gzn bir ie yaramayaca ileri srlmtr. Apak bir ekilde cahillikten kaynaklanan bu iddia, gnmzde glp geilecek bir durumdadr. nk bunu ortaya sren insanlar, doay ve prensiplerini anlamadklarn ilan etmektedirler. Bu gln iddiann aslszln, gzn evrimini ilerken greceiz.
264
E V
A C
Prof. Dr. Michael Behe (Lehigh University, Biyoloji Blm): ndirgenemez Kompleksliliin en ateli savunucularndan. alt niversitenin Biyoloji blm, Behenin yapt aklamalardan rahatsz olarak onu bilimsel olmaya davet etmi ve kendisinin hibir grn desteklememekle birlikte niversitenin genel grnn Evrim Kuramn doal olarak desteklediini belirten bir basn aklamas ve yazl aklama yapmtr. Gzn evrimi, ok eskilere, ok ok eskilere gitmektedir. lk gzslerin bundan 600 milyon yl nce evrimletii dnlmektedir. Gz, sadece bir defa, bir ortak atada evrimleip de gnmze kadar hemen her canlda olacak ekilde gelmemitir. Gz, evrimsel srete 50den fazla defa evrimlemitir. Bu da, son derece anlalr bir sebepledir: Canllarn, duyulara ihtiyac vardr ve grmek, bunlar arasnda en avantajl olanlardan biridir. nk sadece grerek bile bir tehlikeden kaabilir, avn ynn anlayabilir, yiyecek bulabilirsiniz. Tek bir duyu ile, pek ok bilgiye bir seferde ulaabilirsiniz. Ve bu, vahi doada ak bir avantaj salamaktadr.
Gz (Bayku)
Gz (Kurbaa)
Gz (Timsah)
265
E V
A C
Gz (Kz Bcei) En ilkel gzler, elbette ki gnmzdeki kadar ok zellie sahip, gl organlar deildi. Aslnda, bir organ bile deildi. Evrim Tarihinde karmza kan ilk gzler, glena benzeri tek hcreli protistalarn atalarndaki gz noktas (eyespot) dediimiz organeldir. Bu organel, hcrenin ierisinde bulunur ve tek grevi, n varl ve yokluunu alglamaktr. Bu sayede hayvan, gece-gndz ritmini, yani Sirkadyan Dngy (Circadian Rhtym) takip edebilir. Bu organel, grme ii yapamaz; nk n nereden geldiini ve cisimlerin ekillerini alglamaya yetecek zelliklere sahip deildir.
Gz Noktas Daha sonra, bu gz noktas isimli organel, biraz daha zelleerek n ynn de alglamaya balamtr. Bu yeni organele stigma diyoruz. Bu yap, gnmz glenalarnda da korunmaktadr. Stigma, krmz pigment ierikli bir organeldir ve bir takm hassas kristal yaplarn ierisinde barndrr. glena, stigmasndan ald bilgi ile n ynn tespit eder ve kamsn kullanarak a ynelir. Bu sayede fotosentez yapabilmek iin her zaman daha fazla a doru ynelmi olur. Bunun, nasl evrimletiini anlamak zor deildir. Gz noktasna sahip olan ilkel atalar arasnda, yne de duyarl olanlar veya duyarl olmaya meyilli olanlar avantajl konuma geeceklerdir. nk a en ok yaklaabilenler, en ok fotosentez yapabilecek ve en fazla besine ulaabilecektir. Bu ekilde meydana gelen ynl seilimden tr bir sre sonra n geldii yne de duyarl bireyler toplumda basknlk kazanacaktr. Stigma (glena) Daha sonra, bu ilkel atalar gittike gzlerini gelitirirlerken, zaman da gitgide Kambriyen Patlamasna doru yaklamaktadr. Yani oksijen oranlar art gstermekte ve bunun gibi baz eitli sebeplerden tr
266
E V
A C
gitgide ok hcrelilik desteklenmeye balamaktadr. Bu sayede, bundan 542 milyon yl nce, hzl bir evrimsel radyasyon meydana gelmi ve canllar, hzla ok hcrelilie ve daha karmak yaplara doru evrimlemilerdir. Bunun yansra, henz Dnyann hibir yerinde ok hcrelilik bulunmad iin, yeni evrimleen ok hcreliler, snrsz bir yaam alan edinmiler, bu da evrimi daha da fazla tetiklemitir. Bu konuya, zaten ilgili yazmzda deinmitik. Bu hzl ilerleyi, gzlerin de evrimlemesini hzlandrmtr. nk gitgide av-avc ilikileri komplekslemektedir ve bu sebeple, avcsn ve avn en hzl ve kolay grp ayrt edebilenler avantajl konumda olacaklardr. ok hcrelilikle birlikte, bir yandan da, doal olarak, hcreler aras ibirlii gelimeye balamtr. Ayrca zellemi hcre gruplar bir arada ve ortaklaa almaya da balamtr. Bu da, a duyarl gz noktalarnn bir araya toplanmasn ve kolektif olarak almaya balamalarn salamtr. En ilkel gzler, gz noktalarnn ortaklaa almaya balamasyla evrimlemitir. Bu ilkel fotoreseptrler, tek bir kimyasal barndrmaktadr: opsin, a duyarl bir proteindir. Bu canllar, zaman ierisinde kromofor (chromophore) ad verilen bir pigmentler btnn evrimlemitir. Kromofor da, tpk fotoreseptrlerin evrimi gibi, ilkel pigmentlerin bir arada toplanmasyla oluan bir pigmenttir. Kromoforun grevi, renklerin ayrt edilmesidir. Bunun salayaca avantaj da olduka aktr: Hzla, farkl ynlere doru, salmsal bir evrim geiren saysz tr, yaadklar ortama ait renkler de gelitirmektedir. Bunun birincil itici gc de kamuflajdr. Karlkl evrim, burada devreye girmektedir: En iyi kamufle olabilen hayatta kalrken, renkleri en ok ayrt edebilen de en kolay avlanacaktr. Bu karlkl geliim de, evrimi tetiklemektedir.
Kromofor Yaps
267
E V
A C
Bu yeni evrimleen gzler sayesinde canllar, az da olsa n yn ve iddeti hakknda bilgiye sahip olabilmekte ve etraflarndaki renkleri az ok ayrt edebilmektedir. Evrim, burada da durmamtr. Gnmzde, karmaklk asndan en ilkel canllardan biri olan yasssolucanlar, ayn zaman gzlerin evrimsel basamaklarndan birini de tamaktadrlar. Yasssolucanlar, ukur gz noktas yapsna sahiptirler. Bu yap, ibirlii dahilinde bir araya gelen gz noktalarnn hafife ieriye kmesi sonucu oluan ukur yapsndaki gze denir. Optik olarak incelediimizde, ukur bir yapnn salad avantaj udur: Ik, buradan girerken biraz da olsa toplanr ve tek bir noktaya doru (henz bir noktada olmasa bile) odaklanmaya balar. Bu da, birka derece ile snrl olsa bile, canlnn n ynn eskisine gre daha net bir ekilde anlamasn ve buna gre davranmasn salar. Unutmamak gerekir ki bu basamaktan bir nceki gzler, n ynn vermekle birlikte, sadece ok temel snrlar dahilinde (k nden geliyor ya da arkadan geliyor eklinde) bilgi vermektedir. Ancak ukur yap, birka derece de olsa buna esneklik katar ve canlnn n kavram yerine, nnde grdn 180 derecelik alan deil de, 170 derecelik alandan k geliyor gibi bir bilgiye sahip olmasn salar.
ukur Gz (Yasssolucan) Gz evriminin ilerleyen basamaklarnda, bu ukur yapya bir de gnmzdeki retina (a tabaka) yapsn oluturacak olan basit hcreler eklenir. Bu hcreler, kromoforun elektriksel sinyale evirdii bilgiyi, birbirleri zerinden sinir sistemine veya deerlendirmeden sorumlu hcrelerin bulunduu blgeye iletir. Gnmzdeki pek ok canlda bunu sinir sistemi yapmaktadr ve retina da, bu sistemin bir parasdr. Denizanas gibi baz canllarda, gz bulunur; ancak beyin bulunmaz. Bu sefer de, dediimiz gibi, bu hcreler bilgiyi dorudan kaslara iletirler ve kaslar, zellemi yaplaryla gelen bu elektrokimyasal bilgilere tepki verirler. Unutulmamas gereken nokta, canllarda meydana gelen her olayn biyokimyasal reaaksiyonlardan ibaret olduudur, bu sebeple Bilginin ilenmesi iin beyne sahip olmak gerekir. nermesi hataldr. Beyin, deerlendirme iin zellemi bir organdr; ancak olmas art deildir. Eer baz baka organ ya da hcreler de deerlendirme iin zellemilerse (evrimlemilerse) onlar da bir beyne ihtiya duymadan bilgileri deerlendirip (deerlendirme kavramnn da bir biyokimyasal tepkime olduunu unutmayn) buna cevap verebileceklerdir (cevap vermek de biyokimyasal bir reaksiyondur). ukur gz noktas, dediimiz gibi n her adan gelmesi yerine, belirli bir snr dahilinde gelmesini salar. Ancak bu ukurluk, kademe kademe arttka, odaklanma da artacaktr. Bu sebeple, her zaman daha ukur olan gzler desteklenecek ve gz noktalar gittike ukurlaacaktr. Bu srada, evrimin sadece gz zerinde devam etmediini de unutmamak gerekir. Canllar, zaman getike daha da karmaklamaktadr. Bu sebeple daha gl gzler, her zaman avantaj salayacaktr.
268
E V
A C
Gzn Evrimi (ukurlamaya devam eden gz, b ve c ile isimlendirilmitir) nedelii Kameras Gz Tipi, ukurlamann son noktas olarak artk dairesel bir odann olumas sonucu evrimlemitir. Artk gz, iyicene ukurlat iin k dar bir noktadan girebilmekte ve bylece olduka toplanabilmektedir. Bu evrim srasnda, ukurlama artarken, canlnn n ynyle ilgili edindii bilgi de netlemektedir. Az nceki rnekten yola karsak, 170 dereceye inen a, ukurlamayla birlikte 160, 120, 80, 30 eklinde azalm ve sonunda inedelii gz yaps sayesinde ok dar bir ada ynn tespitini salamtr. Bu ukurlama beraberinde az da olsa ekil tanma yetisini de getirmitir nk k dar bir huzmeden geerek gelirken, krlmalar netlemekte ve n yansd cismin ekli belirginlemektedir. Yine de halen, net grten bahsetmek ok zordur. Bu noktada durup, geriye baktmzda grdmz olay udur: Sadece n varln ve yokluunu anlamaya yarayan bir organel, zamanla evrimleerek n ynn ve rengini anlamaya balam, daha sonra yn konusunda kendini gittike gelitirerek (nesiller boyu sren evrim sonucunda) yn konusunda ok ayrntl bir bilgi edinmeyi (Ik, nndeki 5 derecelik bir alanda bulunuyor. gibi) salamtr. Bu noktada da evrim durmam ve evrenin deimesi ile yoluna devam etmitir. lerleyen zamanlarda canllarn gzleri daha da gelierek, ekilleri alglama konusunda da nemli ilerlemeler kaydetmilerdir. Bir cismin eklini, gz gibi bir ukur ile alglamann tek yolu, krlma miktarn arttrarak n toplanmasn arttrmaktr. Evet, ukur yap toplamaya yarar ancak halen yeterince baarl deildir. Ve av-avc ilikileri, ekillerin alglanmasn art klmaktadr. Dolaysyla krlmay arttracak bir ortam gereklidir. Canllar, evrim srecinde bu sorunun zmn, gzn ierisini bir sv ile doldurmakta bulmulardr. Bu sv, havannkinden yksek krlm indeksine sahip olduu iin, k bu ortama girdiinde toplanarak bir noktada odaklanmaktadr. Bu svya sahip olan canllar, ekilleri de ayrt etmeye balayarak avantajl konuma gemiler ve nesiller sonunda poplasyondaki baskn canl haline gelmilerdir. Ancak baz canllar, bunu bir adm teye gtrmlerdir. Bu svy, daha da younlatrp dar bir alanda toplayarak bizim bugn kornea (lens) dediimiz yapy elde etmilerdir. Gerekten de kornea yaps, bir sv yapsndadr. Kornea, etrafn saran kaslar araclyla kaslp geveyebilir ve bu sayede n krlma miktar ayarlanabilir. Bu ekilde de, canl ok farkl ortamlarda gr salayabilir ve hayatta kalmay srdrebilir.
269
E V
A C
Gzn Evrimi (ukura sv dolmas ve lensin evrimi d ile isimlendirilmitir) Daha fazla ayrntya girmek istemiyoruz, nk bu ekilde kk paralara blerek gze ait her noktann evrimini inceleyebilirsiniz. Grld zere, gzn evrimi, tam bir baar yksdr. Dediimiz gibi, tek tip gz yoktur ve gz, 50 farkl defa evrimlemitir. Bu evrimlerin her birinin yntemleri ve yollar farkl olmutur. Bilim insanlar, bir gz noktasndan kamera tipi gzn evrimleebilmesi iin 364.000 yln yeterli olduunu belirtmektedirler; belki de bu sebeple, gz defalarca kez evrimlemeyi baarabildi, nk bu sre, uzun canllk ve Evrim tarihi iin gz ap kapama sresinden bile ksadr. Gnmzde temel olarak birka gz tipi tanmlanmtr: 1) ukur Gz: Yukarda da akland gibi en basit gz yapsdr. Basitliinden tr, pek ok canl tarafndan paylalr. Gnmzdeki filumlarn (ubelerin) %85inin bu gz yapsna sahip olduu bilinmektedir. Bunlar, yaklak 100 hcreden oluan basit gz yaplardr ve 100 mikron boyundadr. Baz canllar, bu gz yapsn bir adm teye gtrerek evrimsel basamakta ilerlemektedirler. 2) Kresel Lensli Gz: Bu gzler, ukur gzlerin zerine bir de lensin evrimlemesiyle elde edilir. Bu gz yaps bamsz olarak 4 defa karndanbacakllarda, 1 kere kopepodlarda, 1 defa halkal solucanlarda ve 1 defa kafadanbacakllarda evrimlemitir. Bu gz yaps son derece net grnt verebilmektedir; ancak hareket halindeyken bulankla sebep olabilir. Bu sebeple, bu canllarn ounda gzlerin sabitlenmesine yarayan kaslar bulunmaktadr. 3) ok Lensli Gz: Pontella veya Copilia cinsi bir kabuklu gibi baz hayvanlarn gzlerinde birden fazla lens bulunmaktadr. Bu sayede ok daha keskin bir grntye ulalabilmektedir. 4) Ayrtrc Kornea: Memelilerin, kularn, srngenlerin ve dier pek ok karasal omurgallarn gzleri bu yapdadr. Yukarda da akladmz gibi, bu canllarda da lens bulunur; ancak lens kresel deildir. Bu lensin yaps, ayrtrma indeksinin havadan fazla olmasn salar. Bu gz yaps, karasal ortamda avantaj salamaktadr ve suyun ayrtrma indisinden tr suda bulank grnt vermektedir. Suda gzmz atmzda etraf bulank grme sebebimiz budur. 5) Yanstc Gzler: Bu gzlerin ierisinde, dier gzlerden farkl olarak ayna yaps bulunur. Gzn ierisine giren k, aynalardan yansyarak glendirilir. Bu gz yaps, kedigillerdeki gzlerin parlamasyla kartrlmamaldr. Kedi-
270
E V
A C
lerin, kpeklerin ve benzeri hayvanlarn gzlerinin parlamasnn sebebi tapetum lucidum ismi verilen bir yapdr ve bu yapnn grevi n gz ierisinde yanstma yoluyla iddetlendirilerek gece grn de salamasdr. Yanstc gz yapsna benzemesine ramen kedilerin gzleri yapsal olarka bu gruba girmez. 6) Bileik Gzler: imdiye kadar tanmladmz 5 tip, bileik olmayan gzler kategorisindeydi ve sadece tek bir yapdan bahsetmekteydik. Bileik gzler ise, yzbinlerce fotoreseptrden oluan konveks gz yapsdr. Bileik gzlerin en byk avantaj ok geni bir ay grebilmeleri, hzl hareketlerde ok daha etkili gr salayabilmeleri ve n gerekirse polarize edilebilmesidir. Bileik olmayan gzlerin lensleri ok kktr ve dolaysyla znrle bir snr getirmektedir. Ancak bileik gzler, bu durumun stesinden gelmeyi baarmtr. Bileik gzlerin de baz alt balklarndan bahsetmek mmkndr ancak burada daha fazla girmeyeceiz. Grebileceiniz gibi, gzn evrimi son derece net ve ardk olaylar dizisi olarak izah edilebilmektedir. Unutulmamas gereken nokta udur: nsanlar, evrimi anlamaya alrken, eksik ve ilkel gibi kullanmlara bavurmaktadrlar (bizim kullandmz anlamyla ilkel, gnmzden eski demektir). Bu da, sanki o gzlerin mkemmel olmadn ama bizim gzlerimizin mkemmel olduu fikrini yaratmaktadr. Halbuki her canl iin yaad dnemdeki gz yaps (ya da herhangi bir yaps) son derece kullanldr. Ve unutmamak gerekir ki gnmzdeki gzleri %100 olarak aldmz bir skalada (ki kesinlikle gzlerimiz mkemmel deildir; hatta evrimsel hatalar ve kusurlarla doludur) %1lik bir gz, hi gzn olmamasndan iyidir. %2, %1den de iyidir. Bu ekilde, adm adm gnmzdeki gzlere ulaabiliriz. Gzmzn evrimi, her yap gibi halen srmektedir. Deien Dnya ve evre koullar, zerimizde eitli basklar yaratmaktadr. Ozon tabakasnn delinmesi, teknolojinin geliimi vb. durumlar, etrafmzdaki radyasyon ve grnr k alan haricindeki nmlarn gzmzde daha fazla etkisi olmasna sebep olmaktadr. u andaki grnr alan olarak tabir edilen ve elbette ki insan iin uydurulmu olan (baka canllar baka aralklar grebilirler) snr, bize bu yettii iin evrimlemitir. Neden tm frekans araln gremiyoruz? nk ihtiyacmz yok. Gelecekte, deien ihtiyalar ve evre koullar sonucunda, evrim deiik ynlere doru gidebilecektir. Bizim iin nemli olan ise, bu yaplarn nasl evrimletiinin ve alma prensiplerinin bilimsel yollarn izah edebilmektir.
271
E V
A C
272
E V
A C
Hayal gcyle desteklenen, geree yakn bir kromozom grnts... te insanda, bu ve benzeri tip kromozomlardan 23 ift (aslnda bir iftin, bir kromozom yaptn unutmayn; ayrk haldeyken bunlara kromozom, birleik haldeyken her bir paraya kromatit denir) vardr. empanzede ise 24 ift bulunur (2A ve 2B ayrmna dikkat ediniz). Tm listeyi aada grebilirsiniz:
273
E V
A C
empanze Kromozom Seti Devam etmeden nce son bir bilgi daha: Kromozomlarn u ksmlarna telomer, birleip iki kromatit, bir kromozom halini aldklar dm/boum noktalarna ise sentromer denmektedir. Genomu bilinen canllarda, telomer ve sentromer yaplar, kimyasal yaplar bakmndan ayrt edilebilmektedir. Bu, az sonraki aklamalarmzda kilit bir rol oynayacaktr. imdi, bu noktay anladktan sonra, ikinci bir noktaya ve aslnda bir tip mutasyona geebiliriz: Robertson Tipi Yer Deitirme Mutasyonu (Robertsonian Translocation Mutation). Bu mutasyon tipinde, iki kromozom birbirine kaynar veya yapr. Bu kaynama, ok farkl noktalarda meydana gelir ve tm canllk gibi, tamamen kimyasal zellikler ve yap zerine kuruludur. Bu kadar teknik bilgiden sonra, tekrar evrimsel gemiimize dnecek olursak... Dediimiz gibi, insanlar, onlarn ve empanzelerin ortak atasdan ayrldktan sonra, kromozom eksilmesi yaamtr. Neden empanzeler kromozom art yaam olmasn diye sorabilirsiniz. Bu pek mmkn deildir, nk kromozom kazanmak, kaybetmeye gre ok daha zor bir itir; ayrca dier btn insaymunlarda 48 adet kromozom bulunurken, bu soyda sadece insanda 46 adet kromozom bulunmas, dier hepsinin bamsz olarak kromozom kazanmasndansa, insann kromozom kaybetmesini mantkl klmaktadr. Bilim insanlar, empanze ve insan genomu zerinde ayrntl incelemeler yapmlardr ve ok ilgin bir bulguya rastlamlardr: Normalde, her kromozomda 1 sentromer (kromozomun ortasnda) ve 2 telomer (iki uta) bulunur. Ancak insana ait 2. kromozoma baktmzda, ilgin bir yap grmekteyiz. 2. kromozomumuzun ortasnda telomer yapsna rastlamaktayz ve bu baka hibir kromozomumuzda olmayan, beklenmedik bir durum. Bu da bilim insanlarn,
274
E V
A C
2. kromozomun, iki adet empanze kromozomunun kaynamas sonucu olutuu, bu sebeple de 46 kromozoma sahip olduumuz dncesine yneltti. Peki hangi 2 empanze kromozomu kaynat da bizim 2. kromozomumuz meydana geldi? Aratrmaclarn bulgular burada da bitmiyor. Ayrntl analizler sonras grdkleri durum, empanzelerin 12. ve 13. kromozomlarnn, bizim 2. kromozomumuz ile son derece benzer yap ve grevler taddr. Genomik benzerlik, nkleotit dizilimi ile alakaldr. Ancak bunlarn paketlenme biimi olan kromozomal yap, genomk benzerlii %99 olan iki canlda bile olduka farkl olabilir. Ki zaten, yukardaki grselden de bu paketlemenin, yani kromozomlarn olduka farkl olduunu grebiliriz. Ancak empanzelerin 12. ve 13. kromozomlarnn kimyasal yaps da, bizim 2. kromozomumuza genel benzerlikten ok daha fazla benzemektedir. Bu da, bilim adamlarnn dncesini glendirmektedir. Bu kromozomal eksilme, ou zaman canlda bir hasara neden olmaz. nk dediimiz gibi, kromozomlar sadece asl bilgi tayan DNAlarn nasl paketlendii ile ilgilidir. Ana bilgi orada durduu srece, paketleme tipi nem arz etmez. Zaten bu kromozom eksilmesi durumunu doada sklkla grebiliriz, daha nce de dediimiz gibi. Birka rnek verecek olursak: rnein vahi doada atlarn 33 ift (66 adet) kromozomu bulunur. Ancak evcilletirilmi atlarda 32 ift kromozom bulunur. Benzer bir mutasyon, yakn bir gemite (atlarn evcilletirilmesi ok da eski bir olay deildir) gereklemitir. Bir dier ekstrem rnek ise kelebeklerdedir: Gney Amerikan Philaethria Kelebeinin kromozom says 12 ile 88 arasnda deimektedir! Bu kadar farkl kromozom saysna ramen, nasl olup da oluan kelebeklerin hepsi kelebektir ve temel olarak birbirine benzerler? nk dediimiz gibi, paketlenmenin bir olay yoktur. 12 kromozomlu paketlenme tipi ile 88 kromozomlu paketlenme tipi birbirinin ayn genomu, yani ayn DNAy tad srece bir anlam ifade etmez. Burada bir dier noktaya deinmekte fayda var: Kromozom ayrlmas, bizi insan, onlar empanze yapan olay olmayabilir. Tamamen farkl bir ekilde trlemi; ancak bu olay da onun zerine cabas olmu olabilir. Ki muhtemelen, durum budur. Esasnda corafi ve eeysel izolasyon sonucunda, Trleme yaz dizisinde anlattklarmz dahilinde bir trleme meydana gelmi olabilir. Kromozom farkllklar ise, sonradan bunun zerine eklenmi bir fark olarak karmza kyor olabilir. Buna az sonra tekrar geleceiz. Uzun lafn ksas, artk olduka emin bir ekilde, nasl olup da 48 kromozomdan 46 kromozoma evrimletiimizi biliyoruz. Peki, burada iki soru douyor: 46 kromozomlu bireyler, 48 kromozomlularla nasl rediler? Ve, 46 kromozomlu bireyler, nasl oldu da orjinal olarak 48 kromozomlu olan bireylere stn geldiler? lk olarak, 46 kromozomlu bir birey ile 48 kromozomlu bir bireyin iftlemesi durumunu incelemek gerekiyor. Dediimiz gibi, eksik kromozomluluk, genetik adan hibir sorun yaratmaz; ta ki bu birey remeye kalkana kadar... Teknik olarak, 46 kromozomlu biri ile 48 kromozomlu biri (veya farkl saylarda) iftleebilir; ancak istatistiki olarak ocuklarnn %66dan fazlas dk olacaktr. Yani daha gebelikte, yavru lecektir. Ancak yine de, bu lmn kesin olmadn ve belirli bir ihtimaller dahilinde gerekleeceinin altn izmekte fayda var. Her insanda, yukarda da deindiimiz gibi, her kromozomdan iki tane bulunur. Yani kromozom 1den iki tane, kromozom 2den iki tane, vb. Mayoz srasnda her bir hcre bu kromozomlardan birini alr. Bylece, mayoz sonrasnda kromozom says yarya iner. Ancak dllenmeyle birlikte oluan zigot, hem anadan, hem babadan birer adet kromozom alaca iin, say tamamlanr. te eksik kromozomlularda sorun, burada balamaktadr: Bu zigotlarda, bir tane ift
275
E V
A C
olmayan kromozom ve bir tanesi fazla olan iftlenmi bir kromozom bulunur. Stanford niversitesinin Tp Okulundan Dr. Barry Starr, bu durumu aklamak iin yle bir ema kullanmaktadr:
Farkl Kromozomlularn iftlemesi Yukardaki grafikte, sa taraftaki bireyde eksik/kaynak kromozom bulunur ve grsel kolayl asndan sadece bu kromozomlar gsterilmitir (esasnda tm kromozomlarn elendiini unutmaynz). Hemen bir alt satr, muhtemel reme hcresi (yumurta veya sperm) oluumlarn gstermektedir. En altta ise bunlarn nasl birleebilecei istatistiki olarak verilmitir. zeri izili olanlar, kromozom eksiklii ya da fazlalndan dolay dk olacak olan bireylerdir. Ancak dikkat edilmesi gereken nokta, %33 civar da olsa sorunlu kromozom dizilimlilerin hayatta kalaca ve bunlarn da %50sinin halen sorunlu kromozom dizilimini tayor olacadr. Yani poplasyon ierisinde, greceli olarak dk ihtimalli de olsa, bu bireylerin yaylmas ihtimali vardr. Peki, imdi gelelim, son olarak, bu bireylerin nasl yaylm olabileceine... lk senaryo, genetik srklenme ile aklanabilir. Yani bir grup 46 kromozomlu insan, bir sebeple ana poplasyondan ayrlarak, kendi minik poplasyonlarn kurmu olabilirler. Daha sonra bunlar yaylm ve egemen hale gelmi olabilirler. Bu durumda, bir soru iareti doabilir: 46 kromozomluluk, acaba bir fayda salyor olabilir mi? imdiye kadar buna dair bir bulguya ulaamadk; ancak bu, olmad anlamna gelmiyor. Belki 46 kromozomluluun salad dolayl bir etki (rnein iki ayak zerine kalkmada ya da konumada bir art fayda), dierlerine stn gelmemize sebep olmu olabilir. Ancak halen byle bir kesin sebep bulunamad. Bir dier ihtimal, 46 kromozomlu poplasyonun yaylmasndan sonra, 48 kromozomlularn bir sebeple yok olmu olmas olabilir. Bu tip darboaz diye adlandrlan durumlar, sklkla grlmektedir. rnein bunlardan insanlar zerinde meydana gelmi biri, bundan 75.000 yl nce meydana gelen bir buzul a sonrasnda sadece 70.000 insan bireyinin hayatta kalabilmi olmasdr. Yani gnmzdeki 6.5 milyar insan, bu 70.000 bireyin torunlardr ve dolaysyla onlarn genetik yapsn tar. te buna, Genetik Srklenme kapsamnda kaif etkisi diyoruz. Torunlar, poplasyonu kefeden atalarnn gen havuzunu srdrrler (tabii ki mutasyonlar ve eeyli reme de eitlilik katmtr o gnden bugne). Bir dier senaryo, kromozomlarn kaynamas srasnda meydana gelen kimyasal olaylar sonucunda, baz yeni genlerin yaratlm olabilecei (sonuta gen dediimiz olay da, her ey gibi basit kimyasal maddelerdir) ve bunun sonucunda 46 kromozomlularn avantaj salam olabileceidir. Ancak yine, bu konuda da somut bir kantmz bulunmamaktadr.
276
E V
A C
Bir dier ve apak en gl senaryo, akraba evliliklerini ve bu evliliklerden doan ocuklar kapsamaktadr. Her ne kadar bu kulaa iren ya da dk bir olaslk gibi gelse de, bundan sadece birka on yl nce yalnzca Trkiyede bile ok yksek oranda akraba evlilikleri olduunu ve bu gelenein hala baz blgelerde ciddi bir biimde srdn hatrlamakta fayda var. Dolaysyla, atalarmz da akraba evliliine gitmi olabilirler -ki gitmi olmalar yksek ihtimaldir. Bu senaryoda, kromozom eksikliine sahip -rnein- iki kuzenin birbiriyle iftlemesi durumu sz konusudur. Esasnda ayn tip mutasyona sahip olan bireylerin denk gelmesi inanlmaz dk bir ihtimal olsa da, akrabalarda bu durum grlebilir ve eer akraba evlilikleri de iin iine girerse, ihtimaller olduka artabilir. imdi, yine Dr. Starrn bu konuyla ilgili bir dier emasna bakalm:
Kromozom Eksikliine Sahip ki Bireyin iftlemesi Durumu Bu karmak tablo, ikisinde de kromozom kaynamas / eksiklii bulunan iki bireyin iftlemesi durumunu istatistiki olarak anlatmaktadr. Tablonun en stteki 6 kutu, babann sperm ihtimallerini, en soldaki 6 kutu ise annenin yumurta ihtimallerini gstermektedir. Dier btn kutular, bunlarn elemesi ihtimallerini ele almaktadr ve zeri izili olanlar, muhtemel olarak dk doacak bebekleri gsterir. Bu ema yorumlandnda, yavrularn hayatta kalma ansnn 36da 8 (%22) olduu ortaya kar. Ve tm yavrularn 36da 1i (%3) iki kromozom asndan da kaynama durumuna sahip olacaktr (bu ihtimal, ortadaki yuvarlak ierisindekidir). Bu dk olaslk bir defa tutturulabilirse (yzlerce, binlerce deneme/nesil olacan unutmayn), gerisi daha kolay bir ekilde gelecektir. nk iki kromozom asndan da yapk olma durumu olan bir bireyin, ata bireyle iftlemesi durumunda, yavrularn hayatta kalma durumu, baka sebepler gz ard edilirse %100 olacaktr.
277
E V
A C
ki Kromozom Asndan Da Mutant Olan Bireyin, Normal (Ata) Birey le iftlemesi Grld zere bu iftleme sonucunda, mutant olan birey simetrik bir kayba sahip olduu iin, iftleme baaryla gerekleebilecek ve yavrularn tm hayatta kalabilecektir. Bu yavrular da, tek bir kromozom asndan %100 ihtimalle mutant olacak, bu ekilde nesiller sonucunda eksik kromozomluluk hakim hale gelebilecektir. Bu srecin 6 milyon yla yakn srm olabileceini unutmamak gerekmektedir. Ksacas, her ne sebeple olursa olsun, evrimsel gemiimizde bir noktada kromozom saymz azalm ve bir ekilde bu yeni kromozom durumundakiler stn hale gelmitir. Bize den, bilimsel aratrmann peini brakmayarak, evrimsel gemiin bu zorlu gizemlerini zmektir. ********************* http://www.thetech.org/genetics/ask.php?id=229 http://www.thetech.org/genetics/news.php?id=124 http://www.gate.net/~rwms/hum_ape_chrom.html http://www.gate.net/~rwms/EvoEvidence.html
278
E V
A C
279
E V
A C
Yukardaki iki tr dikkatlice incelerseniz, zaten aradak baz bariz farklar grebilirsiniz. Tabii stnkr bakan bir insan, Maymun ite... deyip geecektir. Ancak elbette bilim bu kadar basit insanlarn dncelerinden ok daha farkl alr. Bilim, eer bu sradan ve basit insanlar gibi dnseydi, insan ve empanzelere bakp Maymun ite... demeliydi. Halbuki gnlk yaantmzda bile empanzelerden grn olarak ne kadar farkl olduumuzu, ancak bilimsel olarak ne kadar benzer olduumuzu biliriz. Her neyse, konumuza dnelim. empanzeler ve bonobolarn genel farkllklarna yle bir bakacak olursak: Bonobolar anaerkildir; yani diiler poplasyondaki baskn cinsiyettir ve erkekleri ynetirler. Diiler, erkeklerle cinsel ve sosyal ilikiler kurarlar ve bu sayede poplasyon ii fkenin dindirildii dnlmektedir. Bonobolarn vahi doada ibirlii ierisinde avlandklar, alet kullandklar veya lmcl fke davranlar sergiledikleri grlmemitir. empanzeler ise ataerkildir; yani erkekler poplasyondaki baskn cinsiyettir ve diileri ynetirler. empanzeler son derece baarl bir ekilde alet kullanabilirler, ibirlii ierisinde avlanrlar ve hatta dier maymunlar avlarlar. Kimi zaman dier empanze gruplarnn yavrularn yedikleri bile gzlenmitir. Bu iki trn benzerliklerine genel olarak bakacak olursak: Bonobolar ve empanzeler, insanlarla genlerinin %96-99 arasn paylarlar ve bylece biliyoruz ki empanzeler insanlara, gorillere olduklarndan daha yakn akrabadr. te yandan her ne kadar bonobolarn davranlar tam olarak empanzeler kadar ayrntl aratrlmadysa da, sosyal problemleri zme becerileri gz nne alndnda insanlara, empanzelerden daha yakn olduu dnlmektedir. 2005 ylnda yaynladklar makalelerinde Hammock ve Young, bu benzerliklerimizin kaltlabilir nropsikolojiden kaynaklanabileceini aklamtr. imdi bonobolar ile empanzeleri daha yakndan inceleyelim, bir bilim insan gzyle: 1) Fizyoloji: Bonobolar daha ince yapldr, parlak pembe dudaklar vardr ve yzleri siyahtr. empanzelerin vcudu ise ok daha sert ve gl yapldr, yz renkleri yalanmayla birlikte deimektedir ve koyu renkte dudaklar vardr. Bonobolar genellikle empanzelerden ok kk deildir: Erkek bonobolar 39 kilogram, diiler 31 kilogram civarndadr ve boylar hemen hemen eittir: ayaa kalktklarnda 115 santimetre kadar. 2) Ekolojik evre: Bonobolar Kongo Demokratik Cumhuriyetinde ve Kongo Nehrinin gneyinde yaarlar. empanzeler ise Bat ve Orta Afrikada pek ok lkeye dalm bir halde yaarlar. 3) Cinsel iftbiimlilik: Bonobolarda cinsiyetler aras farkllklar olduka azdr. Ancak empanzelerde bu durum tam tersinedir ve cinsiyetler arasnda ok kkl farkllklar bulunur. 4) Sosyal Dzen: Bonobolar da, empanzeler de kaynak bir ekilde yaarlar. ki tr de komniteler halinde yaarlar ancak bonobolarn gruplar ok daha genitir. Komnitelerde diiler, erkekler ve ocuklar bulunur. Bonobolarda ana-yavru ile diiler aras ilikiler ok nemlidir ve belirleyici rol oynar. empanzelerde ise erkekler aras balar ok nemli ve belirleyicidir.
280
E V
A C
5) Ses: Bonobolarn ses yaplar ok yksek perdelidir. empanzeler ise yksek perdeden sesler karmazlar. empanzeler daha ok slklarlar, lklar atarlar ve homurdanrlar. Ayrca ses kutularn kullanmadan, aalarn gvdelerine vurarak da yksek sesler karabilirler. 6) Basknlk Hiyerarisi: Bonobolarda diiler birbirleri ve komniteleri ile gl balar kurarlar. empanzelerde ise erkekler arasnda dikey hiyerari bulunur (as-st ilikileri) ve ak bir alfa erkei bulunmaktadr. Bu erkek, grubun dominant erkeidir ve tm komniteyi ynlendirir. 7) Grup Avlanmas: Bonobolarda imdiye kadar bir grup halinde avlanma gzlenmemitir. Ancak empanzeler, dier maymunlar avlamaya ktklarnda gruplar halinde alr, saldrr ve avlanrlar. Ayrca empanzelerde yavru maymunlar yeme, yamyamlk ve lmcl istilalar grlr. Bonobolarda bunlarn hibirine rastlanmaz. 8) Alan Snrlandrmas: Bonobolarda gruplar belli bal blgelere sahiptirler; ancak bu blgeler birbirleriyle akabilir. stelik bonobolarda gruplar aras iftleme de gzlenir. empanzeler ise snrlar konusunda ok hassas ve agresiftirler. Gruplarn belli snrlar vardr ve o snrlar ok sert bir ekilde korunur. Ayrca empanzeler komularnn kendi snrlarna girmesine izin vermez. 9) Alet Kullanm: Bonobolar vahi hayatta pek fazla alet kullanmazlar. Ancak yakalanp hapis altnda tutulduklarnda taklit etme sebebi ve sorun zme amacyla alet kullanmaya baladklar ve buna yatkn olduklar gzlenmitir. empanzeler ise alet kullanmada ustadrlar. Alet kullanarak fndk gibi yiyeceklerin kabuklarn krarlar, ubuklar yapp kullanarak karncalarn yuvalarn kazar ve yuvalarndan karrlar, yapraklar kesebilirler. 10) Cinsel Davran: Bonobolarda cinsel aktivite genellikle sosyal bir etkinlik olarak grlr. Yani iftlemenin tek amac remek deil, grup ii sorunlar zmektir. iftler, her ya ve cinsiyetten olabilir. Yani bonobolarda ecinsellik sklkla grlen bir olgudur. Bonobolar iftleerek grup ii gerginlii dindirmeyi amalarlar. Baz sosyal konularda ve yiyecekle ilgili sorunlarda cinsellik ile sorunlar almaya allr. Ayn zamanda seksi sadece selamlama amacyla ve atma zm olarak da kullanabilirler. Bonobolar genellikle yz-yze (misyoner) pozisyonda iftleirler. empanzeler ise bu davranlarn hemen hibirini gstermezler. st rtbede olan erkekler cinsellii tekeline alrlar ve grup ierisindeki diilerin dier erkeklerle iftlemesine izin vermezler. empanzelerde misyoner pozisyonunda iftleme gzlenmez. 11) Tehditler Ne yazk ki iki tr zerinde de insanlardan kaynaklanan ciddi tehditler bulunmaktadr. Bunlarn banda, hemen her zaman olduu gibi avlanma tehditi ve ormanlara kurulan tuzaklar gelmektedir. Bunun hemen arkasndan ise yaam alanlarnn yok edilmesi ve ou zaman insan kaynakl olmayan enfeksiyonel hastalklar gelmektedir. Ayrca aadaki makalede iki trn beyinleri zerinde yaplan kyaslama almalar grlebilir: http://scan.oxfordjournals.org/content/early/2011/04/04/scan.nsr017.abstract
281
E V
A C
Grld zere her ne kadar dardan baktmzda tamamen birbirine benzeyen iki tr gibi gzkseler de, bilimsel olarak incelendiinde aradaki dalarca fark kolayca grlebilmektedir. Dolaysyla, haberlerde veya bilim-d kaynaklarn, Bakn, bilmem ka yz milyon yldr ayn! ya da u kadar yz milyon yl nceki fosil ile gnmzdeki hali ayn! gibi iddialara kanmadan nce, incelemelerin ne kadar bilimsel yntemlerle yapldn aratrmak ve sadece yzeysel baklp baklmadn ve incelemeleri yapanlarn ilerinin ehli olup olmadklarn renmek gerekmektedir. ********************* http://www.answerbag.com/q_view/9193 http://www.eva.mpg.de/3chimps/files/apes.htm
282
E V
A C
283
E V
A C
d zere, Nagubago Glnde bulunan Sihlid Balklarna ait 5 yeni tr, son 4000 yl ierisinde ata trden evrimleti. Evrimleme, lokal izolasyon sonucunda olutu. Trleme sonucunda torun trler atalaryla iftleememeye baladlar ve morfolojik olarak deiim geirdiler. Zorlama sonucu baz yavrular retilebilse bile, bunlarn ksr olduu anlald. 5) Tekesakal isimli bitki, Amerikaya Avrupadan 1900lerin banda getirildi. Birka on ylda bitki btn Bat Amerikaya yayld. Yayld yeni yerlerde trlemeye balad ve 1940larda, yani birka on yl ierisinde, ilk getirilen bitkilerle (atalar ile) iftleememeye ve iftlese bile ksr dller vermeye balad. Bu tarihte, Washingtonda da iki yeni tekesakal tr evrimletii fark edildi, bunlar kayt altnda deildi; ancak kkenleri tespit edildi. Bu iki yeni trn ise tpk Bat Amerikadaki hibritler gibi gzkt ancak onlarla iftletirilmeye alldnda ksr dller verdii anlald. Bu trleme olay, Scientific American dergisinin ubat 1989 tarihli basksnn 22. sayfasnda A Breed Apart balyla yaynland. 6) Rhagoletis pomonella ile ilgili trleme olay aadaki yazmzda aktarlmt: https://www.facebook.com/note.php?note_id=173305632727520 paragrafta anlattmz iin buraya tayarak uzatmak istemiyoruz, oradan okuyabilirsiniz. 7) Virsler ve bakteriler, en gncel evrimleme rnekleridir. rnein HIV virs 1930larda ilk defa ortaya km ve 1940larda trleerek HIV-1 ve HIV-2 trlerine ayrlmtr. Sonradan yaplan birka aratrma ise bu iki trn birbirinden bamsz olarak evrimletiini ve insan trne bulatn gstermitir. Bu, corafi izolasyondan ve yksek mutasyon hzndan kaynaklanmaktadr. Daha sonra virs evrimlemeye devam etmitir ve alt trlere ayrlmtr (yani baka trlemeler de balam ancak gnmzde bunlar tamamlanmam, evrimleme aamasndadr). HIV-1in onlarca alt trnn tamam Afrikada bulunmaktadr; sadece birka alt tr Kuzey Amerika ve Avrupada da grlr. rnein HIV-1B alt tr 1990 ylnn banda Taylanddaki baskn trdr. Daha sonra Doal Seilim ile elenmi ve yerini HIV-1E alt trne brakmtr. Rusyada HIV-1in 4 alt tr bulunmaktadr. HIV-1 ve HIV-2 arasnda asla gen transferi olamazken, alt trler arasnda transfer gerekleebilir. Baz anssz insanlar iki virs trn de tarlar ve asla bu iki virsn hibriti retilemez. Konuyla ilgili ok ayrntl aklamalara yer veren, Steve Jonesun Neredeyse Bir Balina isimli kitab okunabilir. 8) 1991 ylnda Canadian Journal of Zoologynin 68. saysnn 1747 ile 1760. sayfalar arasnda Bullini ve Nascettinin anlatt gibi Phasmatodea takmna ait baz bcekler arasnda trleme meydana gelmitir ve poplasyonlar birbiriyle iftleemeyecek kadar farkllamtr. 9) Australian Journal of Zoology dergisinin 37. saysnn 351-353. sayfalar arasndaki makalede Sharman, Close ve Maynesn anlatt zere kaya valabilerinde (Petrogale cinsi) trleme gzlenmitir. 10) Evolution dergisinin 45. saysnn 757-764. sayfalar arasnda Spooner ve dierlerinin anlatt zere Solanum raphanifolium trnn iki yeni tre evrimletii ve bu iki yeni trn birbiriyle iftleemeyecek kadar farkllat belirlenmitir. 11) 1987 ylnda yaynlanan, Yosidann Cytokinetics of the Black Rat adl kitabnda Rattus cinsi farelere ilk olarak Orta an balangcnda (5. yzyl civar) rastland ve gnmzde bu cinse ait 137 tr bulunduu ayrntlaryla aktarlmaktadr.
284
E V
A C
12) American Journal of Botanynin 60. saysnda Gottliebin aklad zere Stephanomeria malheurensis isimli bir bitki, Oregonun Burns Kasabasnda birka on yl ierisinde iki yeni tre evrimlemitir ve bu bitkiler gnmzde birbiriyle iftleememektedir. 13) 1940l yllarda uhaiei bitkisi iki yeni tre evrimlemitir ve bu trlerden sfrdan evrimleen gruba Primula kewensis ad verilmitir. Bu, 1950 ylnda Stebbins tarafndan yazlan Variation and Evolution in Plants isimli kitapta aklanmaktadr. 14) 1988 ylnda American Naturalist dergisinde (131:911) yaynlanan bir makaleye gre 2 bilim insan Drosophila melanogaster tr meyve sineklerini doru bir ekilde izole ederek sadece 25 nesil ierisinde 2 yeni tr elde etmitir. Bu trler, birbiriyle verimli dller verememektedir. Liste byle uzar gider... Konuyu daha fazla uzatmayalm ve u szlerle imdilik noktalayalm: Sadece 1987-1991 yllar arasnda yaynlanan makalelerde 100den fazla yeni ve gncel trleme tespitinde bulunulmu ve bilimsel dergilerin heyetlerince tasdiklenmitir. Gelecek gnlerde notumuzu daha da zenginletirebiliriz.
285
E V
A C
286
E V
A C
alacak ekilde zellememitir. Dolaysyla, timsah enesini kapatmak olduka kolay, ancak amak olduka zordur. Ya da bir dier deyile, bir timsah enesini kapatmak istediinde ona engel olamazsnz; ancak enesini amak isterse, tek parmanzla bile enesini amasna engel olabilirsiniz. Memelilerin enesi, yukarda belirttiimiz gibi, srngenlerden memelilere geite harika bir gei gstermektedir. Srngenlerin enesinde bulunan artikler kemii (articular bone) ve kuadrat (quadrate) gittike klm ve yukarya, kulaa doru kaymtr. Gnmzde, kulamzda bulunan eki, rs ve zengi kemikleri, atalarmz olan srngenlerin enelerinde bulunan kemiklerle birebir benzerlik gstermektedirler. Ancak bu hareket, bizlere bir de dezavantaj vermektedir. Kranyal hareket (Cranial Kinesis) denen ve alt ve st enenin birbirinden bamsz hareket edebilmesi durumu memelilerde grlmez. Memelilerde temel olarak hareket eden, kranyum denen kafatasna temporal kemik ile bal olan alt enedir. st ene, kafatas ile kaynaktr ve hareket etmez. Gnmzde, molekler kantlar da Evrimsel Biyolojinin gl na g katmaktadr. Hayvanlar zerinde yaplan genetik aratrmalar sayesinde, vcut organlarmzn embriyolojik dnemde nasl retildiini grebilmekteyiz ve hangi genlerin, hangi organn geliiminde nasl bir etkisi olduunu bilmekteyiz. rnein, ene ile ilgili son derece nem arz eden mehur HOX genleri ile Dlx genleri, enenin oluumuna, dier trlerden nasl evrimletiine k tutmaktadr. Burada, kafalar kartrmamak iin bu konuya ok ayrntl girmeyeceiz; ancak temel olarak yaplan, srngenler, amfibiler, balklar ve memelilerde ene yapsnn genetik olarak incelenmesi ve nkleotit dizilimindeki deiimlere (evrime) baklmasdr. Bu yapldnda grlen udur ki, memelilerde bulunan doku ve organlar, atalarmzda bulunan yaplarla birebir benzerlik gstermektedir. BMP2/4 ve Fgf8 genleri zerinde yaplan almalar da, enenin evrimiyle ilgili daha net sonulara ulamamz salamaktadr. imdi, gnmzdeki baz hayvanlarn enelerinin ne kadar gl olabileceini ve insanlar olarak bizlerin, srmak konusunda ne kadar zavall olabileceimizi gstermek istiyoruz. ncelikle, hayvanlarn ene gleri zel bir basnler kullanlarak, Mega Pascal (MPa) cinsinden llmektedir. Peki, MPa ne demektir, bununla ilgili biraz bilgi verelim: 1 MegaPascal (1 milyon Pascal), metrekare bana 1 milyon Newton kuvvet demektir. Bu da 100.000 kilogram ktleye sahip bir cismin, yer ekiminin yaklan 10 m/s2 olduu bir yerde, 1 metrekarelik alana etki eden basnca eittir. Ancak daha anlalr olmas adna, bizlerin daha anlayabilecei bir cinsten de rnekleyeceiz: ton-kuvvet/metre kare. Bu, genellikle yal amcalarn Bu hayvan ka ton basyor azyla? gibi sorduklar sorunun bilimsel karldr. Ton, bir arlk birimidir. Bunu, basn birimine evirmek iin bir miktar basit drt ilem yaplr. Ancak temel olarak anlam udur: Bir metrekarelik alana uygulanan, ktle birimi ton iken meydana kuvvetin iddeti. Burada nemli olan bir nokta, yine hatal olarak memlerdir. nsanlar, her ne sebeple bilemiyoruz ama, Pitbullun az 3 ton basar! gibi bilgilere kanmaktalardr ve bunun ne demek olduunu bilmezler. lk olarak Pitbulllar 3 tonluk bir srma kuvvetine sahip deildir, zaten ton, bir basn birimi deildir. Genelde insanlar, ton denildii iin, rnein 3 tonluk bir arabann arl ile kyaslarlar. Halbuki bu, basn lleri iin tam olarak bu ekilde ilemez. Dolaysyla benzeim kurmak hatal olacaktr. Biz, aadaki verilerden sonra, bir rnek vereceiz bununla ilgili. Zaten nemli olan, greceli byklkler olduu iin, birini referans alarak dierlerini kyaslarsanz, aradaki farklar grebilirsiniz:
287
E V
A C
Pitbull: 1.6 MPa = 163 ton-kuvvet/metrekare Alman Kurdu: 1.6 - 5.5 MPa = 163-561 ton-kuvvet/metrekare Sivas Kangal: 4.92 MPa = 502 ton-kuvvet/metrekare Rottweiler: 2.3 - 2.4 MPa = 240 ton-kuvvet/metrekare Aslan: 4.76 MPa = 485 ton-kuvvet/metrekare Srtlan: 6.89 MPa = 703 ton-kuvvet/metrekare Timsah: 17.2 - 34.47 MPa = 1754-3515 ton-kuvvet/metrekare nsan (rekor): 0.8 MPa = 81.6 ton-kuvvet/metrekare Beyaz Kpekbal: 4.13 MPa = 421 ton-kuvvet/metrekare Mrekkepbal: 6.89 MPa = 703 ton-kuvvet/metrekare imdi bir alglama amal rnek verelim: Timsahn ene basncn yorumlayacak olursak, ktlesi 4.130.000 kilogram olan bir cismin, 1 metrekare alana yapt basn ile edeerdir. Bu da NASAnn 70 metre apna sahip Mars Anteninin 1 metrekarelik bir alana sktrlp bir kesinden konulduunda, yere uygulad basnca eittir: ********************* http://www.nasa.gov/topics/technology/features/pia13270.html http://scienceblogs.com/pharyngula/2007/03/evolution_of_the_jaw.php http://darwiniana.org/jaws.htm http://sciencenotes.wordpress.com/2007/08/25/evolution-of-the-vertebrate-jaw/ http://news.nationalgeographic.com/news/2010/07/100729-jumbo-squid-giant-bite-video-science-humboldt/
288
E V
A C
289
E V
A C
- Mayoz Blnme, silici mutasyon denen ve genellikle zararl olan mutasyon tipinin yavrulara gemesini nler. Mayoz Blnme, Eeyli remenin bir sonucudur. - Mayoz Blnme sayesinde, DNAda meydana gelen bozulmalar tamir edilebilir ve bylece yavrulara tamir edilmi genler atkarlr. Mitoz Blnmede bu grlmez. te bu sebeplerden tr, Doal Seilim milyarlarca yl nce Eeyli remeyi desteklemitir. Tabii ki en nemli sebep, eitliliin arttrlmasdr. Bunun dndaki sebepler, ikincil sebep olarak saylabilir. Eeyli remenin avanrajlaryla ilgili bir makale sunabiliriz, Wisconsin niversitesinden J.F. Crowa ait: http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/8062455 Peki, ilk eeyli reme ne zaman ortaya kmtr? Hangi canllar ilk defa mitoz blnmeden mayoz blnmeye gemitir? u anda net bir ekilde biliyoruz ki, mayoz blnme, mitoz blnmeden evrimlemitir. nk doada hemen hemen her zaman basitten komplekse doru bir deiim / evrim vardr ve mayoz blnme, mitoz blnmeye gre olduka komplekstir. Karlatrmal kantlar, mayozun karyotlarn (karmak, zarla evrili organellere sahip) erken zamanlarnda evrimletiini gstermektedir (Ramesh et al. 2005; Schurko ve Logsdon 2008). Ayrca btn canl gruplardaki yksek benzerlik, mayozun sadece bir defa evrimletii fikrini desteklemektedir. Mayozun mitozdan nasl evrimletiini adm adm ve tm bulgularyla anlatan muhteem bir makaleye aadaki balantdan ulalabilir: http://www.genetics.org/cgi/content/full/181/1/3 Ksaca durum udur: Mayoz blnme, milyarlarca yl nce, ilk karyotik canllarda evrimlemi, gnmze kadar tanmtr. Konuyla ilgili baz nemli bilimsel kaynaklar da burada vermekte fayda var: http://biomed.brown.edu/Courses/BIO48/19.Evol.of.Sex.HTML http://www.allaboutscience.org/evolution-of-sex.htm http://www.pbs.org/wgbh/evolution/sex/advantage/index.html http://www.sciencedaily.com/releases/2009/07/090706171542.htm http://en.wikipedia.org/wiki/Evolution_of_sexual_reproduction Peki, burada bir soru daha karmza kmaktadr: lk cinsel organlar ne zaman ve hangi canlda evrimlemitir? Bu soruya da bilim adamlar cevap verebilmektedir, eldeki bulgulara dayanarak. lk cinsel organlarn iki farkl organizmada evrimlemi olabilecei dnlmektedir:
290
E V
A C
1) Funisia dorothea: 565 milyon yl kadar nce yaam olan bu tbler omurgaszlarn ilk cinsel organlar evrimletiren canllar olduu dnlmektedir.
Fotoraf Kaynak: Fossil photograph courtesy Droser lab, UC Riverside; Funisia illustration courtesy Daniel Garson, Droser lab, UC Riverside Gnmz sngerleri ve resiflerinin atalar olan bu canllar (sngerler, hayvanlar alemindendir). F. dorothea canlsnda, ilk defa spermleri ve yumurtalar barndran organlarn gelitii dnlmektedir. nk bu hayvandan nceki hayvanlarda byle zellemi yaplar bulunmuyordu. Ancak University of Californiadan baz bilim adamlar, bu canllarn eeyli olarak rediklerinin kesin olduunu, ancak zellemi reme organlar bulunduu konusunda pheleri olduunu sylemektedirler. 2) Materpiscis sp.: Bir tr balk olan bu hayvann ilk defa cinsel organlar gelitirdii dnlmektedir. Bu hayvan, ilk defa eeyli remeyi yaklak 410 ila 400 milyon yl nce evrimletirdii dnlmektedir.
ene geliimini beslenmeye deil, iftlemeye balayan Los Angeles Doa Tarihi Mzesi bilim adamlar, pek ok kpek balnda enenin ve dilerin, diiyi sabit tutmaya yaradn belirtmektedirler. Bilim adamlar, kala kemiklerinin
291
E V
A C
zellemesi sonucu cinsel organlarn gelitiini dnmektedir. Ayrca, byle zel organlarn gelimesinin sebebi udur: Deniz, son derece kaotiktir ve pek ok balk batmamak zere srekli yzmek zorundadr. Bu da, spermler ile yumurtalarn buluma ansn drmektedir. Bu sebeple ilk defa bu balklar, kanca benzeri yaplar gelitirerek, diilerin yumurta keselerine tutunmaya almlardr. Milyonlarca yllk evrim sonucu, diilerin de yumurtalarna giden ukurluk genileyerek dii cinsel organnn oluturmutur. Yani cinsel organlarn evrimleme sebebi, sperm ile yumurtann daha kstl bir ortamda, daha yksek verimle birleebilmesidir. ********************* http://news.discovery.com/animals/copulation-fish-sex-fossil.html http://news.nationalgeographic.com/news/2008/04/080401-first-sex_2.html http://www.thaindian.com/newsportal/south-asia/first-sexual-intercourse-took-place-570-million-yearsago_10030119.html
292
E V
A C
293
E V
A C
te tam bu nokta, dm zebilecek olan noktadr. Eer notlarmz arasndan eeyli remeyle ilgili olan aklamalarmz okursanz, orada da grebilirsiniz ki mitoz blnme bizim gibi canllar iin olduka tehlikeli bir reme yolu olurdu. nk genetik materyal olduu gibi kopyalanrd ve bu ekilde kopyalanan DNAmz ldrebilecek bir mutasyon ya da virs, tm canlln bir anda silinmesine sebep olabilirdi. Ancak mayoz blnme, eitlilik yaratmaktadr ve bu tip lmcl virsler bir ksm genetik amteryale zarar verebilmekteyken, bir ksmna zarar veremez. Bu da bizi u noktaya getiriyor: Mitokondriyal DNAmz, mitoz ile ve ok hzl blnmektedir. Eer 100 farkl cinsiyet bulunsayd ve her biriyle iftleme ansmz bulunsayd, mitokondriyal DNAda meydana gelecek bir mutasyon inanlmaz hzl bir ekilde btn poplasyona yaylrd. Eer ki bu mutasyon zarar veren tipten olursa da, btn poplasyonun lm ile sonulanabilirdi; nk hem mitokondriler almaz hale gelebilirdi, hem de transpozonal srama denen bir olayla mitokondrideki DNAnn bir paras kimi zaman ekirdekteki DNAya srayp yapabilir; bu da ekirdek DNAmzn yapsnn hzla bozulmasna sebep olabilirdi. Ancak iki cinsiyet bulunduunda ve bireylerin birbiriyle iftleme anslar %99 deil de %50 olunca, bu kritik durumun nne geilir, nk %99luk durumdaki kadar geni bir iftleme ve mitokondiryal DNA aktarm grlmez. Bu da, kontrolsz gibi blnen mitokondiryal DNAlarmzn poplasyonlara zarar vermesini nler. Bu hipotezi destekleyen ilgin bir bulgu da bulunmaktadr: Genel olarak iki cinsiyete sahip trlerde, yavrular mitokondriyal DNAlarn her zaman annelerinden almaktadrlar (blnmeyle ilgili bir durum); tpk erkeklerin Y-kromozomlarn sadece babalarndan almas gibi... Ancak 36.000 farkl cinsiyete sahip olan mantarlarda, zel bir mekanizma, reme srasnda mitokondriyal DNAnn aktarmn engeller. Bu da yukarda bahsettiimiz sorunun gereklemesine engel olur. Bu durumda, evet, belki ok cinsiyetli bir tre ait olmak temel olarak reme ansmz arttryor olabilir. Ancak trade-off ilkesi dahilinde, bu art, ok kritik bir tehlike ile dengelenmektedir. Bu sebeple,%99 iftleme ama ok ciddi bir yok olu tehlikesindense, %50 ihtimalle iftleme ama ok daha gvenli bir yaam evrimsel olarak tercih edilir. Bir takm dier grler de mevcuttur bu konuyla ilgili; ancak ou zaman bilimsellikten uzaklat iin bilim dnyasnda kabul grmemilerdir. Bu yzden bunlara da deinmiyoruz. Ancak neden iki cinsiyetin olduunun hala aratrlmakta olan bir konu olduunu ve henz tam olarak aydnlatlmadn belirtmekte fayda var. ********************* http://news.bbc.co.uk/2/hi/sci/tech/specials/sheffield_99/447058.stm http://www.slate.com/id/2174380/
294
E V
A C
Vampir Yarasa Bu noktada belirtilmesi gereken nemli bir nokta udur: Aslnda vampir yarasalar tam olarak kan imezler. nk imek, olduka aktif bir olay artryor, hele ki popler kltrn sama ama ilgi ekici vampir hikayeleri dnlnce, insanlarn aklnda gln imgeler canlanabiliyor. Aslnda vampirler, deri zerinde ufak izikler aarlar ve azlarndaki kimyasallardan tr kan, damar ierisinde akmak yerine aza doru difzyona urar. Bu da ou zaman birka aykandan fazla deildir. Tek bir vampir yarasa, hibir canly riske sokacak kadar kan ememez, zaten vakalarn hemen hemen hepsinde, yarasann kurban uykusundan uyanmaz bile, izikler o kadar ufak ve acszdr. Bu
295
E V
A C
arada syleyelim, vampir yarasalar genelde gecenin en karanlk vaktinde, uyuyan hayvanlara (domuzlar, inekler ve hatta insanlar) saldrrlar.
Vampir Yarasa (Eekten beslenirken) Vampir yarasalarn en kritik tehlikesi, azlarnda bulunan kuduz virsdr. Ancak vampir yarasalarn sadece %0.5inde bu virs bulunduu bilinmektedir, dolaysyla srk sonras nlem almakta fayda vardr; ancak ar panie de gerek yoktur. imdi, burada u soru karmza kyor: Yarasalarn kan imeye balamasnn kkenleri neye dayanyor? Bunun hakknda pek ok fikir ortaya atld, atlyor. Bunlara bir bakalm: Hipotez-1: Vampir yarasalar, meyve yiyen yarasalardan evrimlemitir. Bu olay, meyveleri yemek ve ilerindekileri emmek iin keskinleip zelleen dilerinin zamanla hayvanlarn kann emmek iin kullanlmas eklinde gereklemitir. Ancak bu hipotez, sonralar rtlmtr, nk vampir yarasalarn meyve yiyenlerle filogenetik akrabal uzaktandr, dolaysyla byle bir evrimden sz edilemez. Hipotez-2: Vampir yarasalar, kk tetrapodlar yiyen etil* yarasalardan evrimlemitir ve zaten et yemek iin zelleen sivri dileri kolayca kan emmek zere deriyi kesmeye adapte olmutur. Ancak bu hipotez de, filogenetik olarak ok ak olmayan, zoraki bir varsayma dayanr ve dolaysyla anlalmas gtr. nk vampir yarasalara yakn olan hibir yarasa, etil deildir. Hipotez-3: Vampir yarasalar, aalar zerinde yaayan omnivor (hem etil, hem otul) atalardan evrimlemitir ve sonralar karada yaayan hayvanlarn yaralarndan beslenerek bu vampir zelliini kazanmlardr. Tahmin edilebilecei gibi yine filogenetik ilikilerden dolay bu hipotez gl bir hipotez deildir.
296
E V
A C
Hipotez-4: Vampir yarasalar, byk hayvanlar zerindeki d paraziitlerle beslenen atalardan evrimlemitir. Zamanla, bu parazitlerin yenmesi srasndaki sapmalardan tr (yanllkla konak hayvan yaralama gibi) diyetlerinde deiim olmu ve akan kandan, d parazitlerle beslendiklerinden ok daha etkin olarak beslenmeye balamlardr. Bu hipotez olduka gldr, nk doada bunun gibi yaralar ak tutmaya veya istemeden baka hayvanlara zarar vermeye sebep olan avclar vardr. rnein kz-kakan olarak Trkeletirebileceimiz oxpecker isimli kular, dier hayvanlar zerindeki kenelerle beslenmeye alrken yaralar daha fazla deerek kapanmasna engel olurlar. Vampir yarasalarn atalar da, bu ekilde bir yoldan kan ile beslenen bir canlya evrimlemi olabilirler. Hipotez-5: Bir nceki hipoteze benzer olarak, bu defa vampir yarasalarn vampirlik zelliini byk hayvanlar zerinde biriken bcekleri yiyen yarasalardan evrimleerek edindiklerini ileri srmektedir. Yani parazitler yerine bceklerin yendii ileri srlmektedir. Bu son iki hipotez, zerinde en ok durulan hipotezlerdir. En byk aklar, dier bcekil ve parazit yiyen yarasalarn neden vampirlik zellii kazanmadklarn aklayamamasdr. Ancak bu, vampir yarasalarn beslendikleri ortam ile, geirdikleri evrimsel srelerle ve daha nice parametreyle ilgili olabilir. Ne yazk ki vampirlere ait kstl fosil kaydmzn bulunmas, evrimsel ilikileri belirlememizi gletirmektedir. Ancak bu konuda ard arkas kesilmeyen aratrmalar, sonunda en gerek bilgiye ulamamz salayabilecektir. Not: Yaz ierisinde, etil, bcek ve parazit haricinde dorudan kaba et yiyen hayvanlar olarak kullanlmtr.
297
E V
A C
298
E V
A C
engin, bo alanlarda hzla yaylmaya ve evrimlemeye balarlar. 420 milyon yl nce Silryen Dnemde ise evrim hzlarnn doruuna ularlar ve inanlmaz bir hzla eitlenirler. Bu eitlenme, skoyada bulunan Rhynie Silisi denen fosil yatanda ok net bir ekilde grlmektedir. Gnmzden 370 milyon yl kadar nce, Orta Devonyen Dnemde ise gnmzdeki bitkilerin ou ve atalar evrimleerek ortaya kmtr. Bu dnemde kkler ve yapraklar olumaya balamtr. 350 milyon yl ncesindeyse tohumlar ve tohumlu bitkiler evrimlemeye balamtr. Tohumlarn evrimi ve karmaklama sayesinde uzun aalar evrimlemeyi baarm ve ayakta kalabilmeye balamtr. Bitkilerin evrimini, Permiyen-Triyasik Kitlesel Yok Oluu dahi durduramamtr. Gnmzden 251.4 milyon yl nce gerekleen ve denizlerdeki trlerin %96sn, karasal omurgal hayvanlarn (bu dnemde karaya k oktan gereklemitir, bitkilerin evrimini ele aldmz iin bahsetmedik) %70ini, bcek trlerinin bir ksmn yok eden bu kitlesel yok olu (Bkz: Kitlesel Yok Olular ile ilgili yazmz), bitkileri greceli olarak az etkilemitir. En byk etkisi, bitkilerin organizasyonlarnn deimesi zerinde olmutur. Gnmzden 200 milyon yl ncesinde, Triyasik Dnemde ise ilk defa iekli bitkiler evrimlemeye balamtr. Bu evrimleri gnmzden 140 milyon yl ncesi ile 65 milyon yl ncesi arasn kapsayan Kretase Dnemde ve 65 milyon yl ncesiyle 2 milyon yl ncesine kadar sren Tersiyer Dnemde tavan yapm, son derece hzlanm ve eitlenmitir. Erken Kretase Dnemde, gnmzden 130 milyon yl ncesinde, ilk defa gnmzdeki ieklere benzeyen yaplar fosillemitir. Gnmzden 40 milyon yl nce, ilk defa otlar evrimlemi ve ok yksek bir baaryla ulaarak Dnyann drt bir yanna yaylmlardr. Bu baarlarnn arkasnda boyutlarnn kk olmas, dk karbondioksit seviyelerinde hayatta kalabilmeleri, vs. yatmaktadr. Evrimsel Tarihi dallanp budaklandrmak ve eitlendirmek mmkndr. Ancak konunun genel hatlarnn anlalmas asndan bu kadar detay yeterli olacaktr.
299
E V
A C
Dawkinsin Bile Cevap Veremedii, Evrimi rten Hayvan: Bombardman Bcei ve Evrimi
Merhaba arkadalar, *** Bu ksm okumanz art deildir.*** Bugn bu ekilde sarkastik bir balk sememizin amac, duvarmza yazm ve ne yazk ki istenmeyen filtresine taklan Evrim kart ve bilim dman bir okurumuzun, muhtemelen kopyala/yaptr yntemiyle iletilmi ve aslnda olduka mehur sorusuna cevap vermek istememizdir. Kendisini kk drmek istemediimiz iin adn vermeden sorusunu aktaracaz; ancak zaten bu balk, hem Evrimsel Biyoloji ve bunun iinden gelen, eitimini alan kiiler olarak bize bilimle kafa tutacak dier okurlarmza veya Evrim Kartlarna, hem de byk bir heyecanla Evrimi rttn sanp, bize ders vermi bir edayla sorusunu soranlara cevap olacaktr. te tam olarak bu sebeple, ltfen aklnzsra Evrimi rttnz sanyorsanz ve hele ki bu iin hibir eitimini almadysanz ve Bilimsel Deer Sorgulama Testimizi geemeyen kaynaklara srtnz dayyorsanz, bilin ki, hi phesiz, bilimsel yanlma paynn da tesinde, %100 yanlyorsunuz. Ve ayn ihtimal deeriyle sorduunuza piman olacaksnz ve kk deceksiniz. Bu sebeple, Evrim kartlarnn iddialar arasnda kafanza taklan varsa dzgn bir dille bize sorun elbette, elimizden geleni ardmza koymaz, en doru kaynaklar kullanarak size bilimsel bir cevap hazrlarz. Ancak bize, aada rnei grld gibi, nl bilim insanlarnn szde cevap verememi gibi lanse edilen, onlar kullanarak tm bilimi zan altnda tutarsanz, en ar cevab Evrim Aac olarak bizden alrsnz. Her neyse, laf uzatmayalm ve bizi byle sert bir girie iten soruyu ve sorulu biimini aktaralm. *** Bu ksm okumanz art deildir.*** Okurlarmzdan biri bize yle bir soru yneltti: Knkanatl bceii:saldr ncesinde, sv retci zel loblar,hidrojen peroksit ile hidrojen kinonun youn karm n hazlar ve arkasndaki kesecie yollar arkasndaki kesecikte bzgen kasl iki blme vardr.Birinde hidrojen peroksit birinde hidrojen kinon ve saldr annda ikisi karp ok yksek bir scakla kar ve dmannn yzne pskrtr Richard Dawkins le bir cevap verir bu soruyo elime bir ie hidrojen peroksit aldm ve 50 knkanatlya yetecek kadarda hidro kinon aldm ve ikisini birden katm ama p...atlamad oysa patlamas gerekiyordu ve ben hala hayattaym bu karm bu bcek yksek sda dmanna pskrtr ama bu iki sv katalizor olmadan yksek tepkime vermez. (dawkinsin blm alntdr) imdiiiiii dawkins hidrojen peroksit ve hidrokinonun,kimyasallrn hzl tepkime iin gereken enzimleri ieren baka bir deyile bzyen to vastasya balanan bir blm iinde ,nasl ok yksek bir konsantrasyonda retildiine aklk getirememitirAma asl soru u kompleks biyokimyasal sistemler nasl olur da aamal olaak nasl oluur .knkanatlnn imdiki sistemini kazanncaya kadar geen evrim aamalar nelerdir.kincisi de bu aamalar aras gei nasl olmutur. Evrim Aac olarak kendisine yle bir cevap vermek istiyoruz: Bombardman bcekleri, 1983 ylnda yaynlanan Aneshansleyin makalesinde belirttii gibi Brachinini, Paussini, Ozaenini ve Metriini kabilelerini barndran bir ailenin genel addr. Ailenin Latince ismi Carabidaedir. Bunlardan Brachinini kabilesi ierisinde yer alan Brachinus cinsi en yaygn olan trleri barndrr. Genellikle 1.2-1.8 santimetre
300
E V
A C
boylarndadr ve Kuzey Amerika, Gney Amerika, Avrupa, Afrika ve Avusturalyada bulunurlar. Larvalar, dier bceklerle beslenmektedir. Bombardman Bcekleri, Evrim Kartlarnn dikkatlerini ekmesini hak edecek ekilde, byleyici bir zellie sahiptir: arka ksmnda depolad kimyasallar yksek scaklkta kartrarak, kaynar bir zehir eklinde dmanna pskrtr ve kendini korur. imdiye kadar bilinen trlerden en az birinde, Dean ve dierlerinin 1990 ylnda yaynladklar makalede akladklar zere, akkan jet halinde (ince, yksek basnl akkanlk durumu) kmaktadr. Dier trlerse genellikle pskrtme eklinde veya aktma eklinde bu ii grmektedirler. Baz trlerin sistemleri tam olarak incelenmemitir. Fkrtma eklinde pskrtenler, st ste 29 defa, vcut uzunluklarnn 4 kat uzakla pskrtme yapabilirler.
Pskrtme Mekanizmas: Mekanizmann almas u ekildedir: Salg hcreleri hidrokuinonlar ve hidrojen peroksit salglarlar ve bunu vcut ierisindeki bir rezervuarda biriktirirler. Kimi trler, bunlardan baka kimyasallara da sahiptir, ancak temel mekanizma bu iki kimyasal ile ilgilidir. Bu rezervuar, bcein arka ksmnda daha kaln duvarl ve geni bir odaca alr. Bu iki blme arasnda kontrol edilebilir kaslar bulunur. Bu odann duvarlar katalizrler ve peroksidazlar salglayan hcrelerle evrilidir. Rezervuardaki kimyasallar bu odaca getiinde, katalizrler ve peroksidazlar, hzl bir ekilde hidrojen peroksiti ykma uratrlar ve hidrokuinonlarn p-kuinonlara oksidizasyonunu katalizlerler (bu tepkimeyi hzlandrrlar). Bu reaksiyonlar sonucu serbest oksijen ve odack ierisindeki kimyasallar kaynama noktasna eritirecek kadar s aa kar. Hatta svlarn bete biri buharlar. Bu gazlarn basnc sebebiyle odadaki sv zerinde itme kuvveti oluur ve bcein, tehdit altnda odacn k deliini kaslaryla amas sebebiyle yksek basnla bu zehirli karm darya frlar. Bu aklk, karn blgesinin en ucunda bulunur. Tm bu mekanizmalar, ayrntsyla Anenshansley ve Eisnerin 1969 tarihli makalesinde, Anenanshleyin 83 tarihli makalesinde ve Eisnerin 89 tarihli makalesinde ayrntsyla anlatlmaktadr. Evrim Kartlarnn ddialarnn Temelleri: Evrim Kartlar, sklkla (ve bilerek) dtkleri bir hatayla, makaleleri kafalarna gre kendi dillerine evirmekte ve istedikleri gibi anlamaya meyilli olmaktadrlar. Bu sebeple, konuyla ilgili nemli makaleler olan Schildknecht ve Holoubekin 1961 tarihli bir makalesi, bilerek arptlm ve hidrojen peroksit ile hidrokuinonlarn bir odack ierisinde tutulduklarnda spontane olarak patlamaya sebep olacaklar iddia edilmitir. Bu sebeple bceklerin odackta ayn zamanda tepkimeye engel olacak bir inhibitr bulundurmas gerektii, tam pskrme srasnda ise inhibitre engel olacak bir anti-inhibitrn salglanmas gerektiini ileri srmlerdir. Bu sebeple kafalar iyice karm (veya kartrlm) ve gereklerden uzaklamlardr. Ancak daha sonradan, sorunun sahibinin de belirttii gibi, Richard Dawkinsin 1987 ylnda yaynlanan Kr Saati kitabnda, bu iki kimyasaln bir araya kartrldnda asla kendiliinden tepkimeye girmedii ispatlanmtr. Zaten sonradan, Schildknechtin makalesinin arptld fark edilmitir; iddialar arasnda asla yukardaki gibi dnceler yer almamaktadr. lgin bir ekilde bu yalan, 1978 ylnda
301
E V
A C
Gill tarafndan, 1981 ylnda Hitching tarafndan, 1983 ve 1993 yllarnda Huse tarafndan ve baz yaratl dergilerde 1990 ylnda tekrar tekrar gndeme getirilmitir; ok nceden rtlm olmasna ramen. Bu da, bu kafa yapsndaki insanlarn bilimsel kaynak ve bilim anlaylarn (?!) ortaya koymaktadr. Bu noktada, bilimsel olarak bilmemiz gereken bilgi udur: Evrim kart dncelerin hibiri, bu karmak (ve hatta en basit) sistemlerin nasl var olduklarn aklayamazlar. Onlarn iddialarnda doast gler bunlar oldurmutur; ancak bu oluun nasl olduu hibir zaman aklanmaz ve irdelenmez. Eer bilim, bu insanlarn yolunu izleyecek olsayd, bugn penisilin bile icat edilememi olurdu (nk bakteriler ve virsler de bir ekilde oldurulmutur; irdelemeye gerek yoktur!). Kanserle hibir mcadele yntemimiz olmazd (nk o kontrolsz blnen hcreler de bir ekilde oldurulmutur; irdelemeye gerek yoktur). Ve hatta belki de insan soyu tkenmi ya da hala kabileler halinde yayor olurduk. Neyse ki, bilim bu tip aa seviye iddialara taklmayacak kadar erdemlidir ve insann merakn tatmin edecek, somut cevaplar arar. Ve bir eyin nasl var olduunun cevabn sadece ve sadece bilim verebilir. Ve bilim, eer cevap verememise ayet, o zaman dier herhangi bir disiplinin bu soruya gerek ve tatmin edici bir cevap vermesi de mmkn olamaz. Gerekten de bilimin en gl kollarndan biri olan Evrim, bu karmak Bombardman Bcei sorusuna cevap verebilir. Bu karmak sistem, tpk Darwinin 1872 ylnda yaynlad Trlerin Kkeninin 6. basksnda nasl a duyarl hcrelerin insandaki gibi karmak bir gze evrimleebileceini aklad ve sonradan 21. yzylda bu aklamann geerliliinin ispatland gibi, birikimli seilim sayesinde, zaman ierisinde, yava yava, nesiller boyunca geliip bugnk ilgin halini alabilir. Bombardman Bceklerinin Savunma Sistemlerinin Basamakl Evrimi: Gnmz bilimi, bombardman bceklerinin daha ilkin bir eklembacakldan kademe kademe nasl evrimlemi olabileceini u ekilde aklamaktadr ve bu konuyu destekleyen olduka fazla veri bulunmaktadr: 1) Kuinonlar, dier yzlerce bcekte sradan bir rn olarak retilmektedir. En temel retim amac, deri hcrelerinin tabakalarn glendirmektir. Bu sistem, pek ok eklembacaklda bulunmaktadr. Bu, Dettnerin 1987 ylndaki makalesinde incelenmektedir. 2) Bu kuinonlardan bazlar deri hcreleri tarafndan emilmez ve kullanlmaz; dolaysyla hcreler zerinde bir katman halinde kalrlar. Bu kimyasallarn tatlar, kimyasallar reten bceklerin avclarna, bcein tadnn kt gelmesine sebep olurlar. Gnmzde halen pek ok eklembacakl, kuinonlar avclarndan korunmak iin kullanmaktadr. Bu bceklerin incelendii bir makale olarak Eisnerin 1970 ylndaki makalesi verilebilir. 3) Bu katmanlarn etrafndaki kaslarn bir miktar zellemesi ve klf haline gelmesi sonucunda, bombardman bceklerinin kuinonlar az miktarda biriktirmesi mmkn olmutur. Bu da bcee avantaj salar, nk kuinonlarn biriktirilmesi, avclarndan daha kolay kurtulmasna yarar. 4) Bu klf yaplarnn derinlemesi ve kaslarla desteklenmesi sonucu, bombardman bcekleri birikmi kuinonlar darya pskrtme frsat bulabilmitir. Bu, nemli bir admdr, nk normalde bu tip kuinon ieren savunma sistemine sahip pek ok hayvan nce avc tarafndan yenir, sonrasnda ise azdan darya atlr. Bu srada yaralanmalar ve hatta lmler meydana gelebilecektir. Ancak n-uyar (aktma) sayesinde hayvanlar henz avcnn azna girmeden avcy uyarm ve tiksindirmi olurlar. Benzer bir mekanizma, Holldobler ve Wilsonn 1990 ylndaki bir makalelerinde,
302
E V
A C
233. ve 237. sayfalar arasnda aktarld gibi, pek ok karnca tarafndan kullanlmaktadr. Karncalar da karnlarnn zerinde bu tip savunma svlarn biriktirir ve gerekirse bu sayede avclarndan kurtulurlar. 5) Bu klflar, daha da fazla sv barndrabilmek adna derinleir ve artk rezervuar halini alr. Rezervuarn deri tabakas da, ierisindeki svya uygun olarak kademeli olarak evrimleir (karlkl evrim). Bu sayede bombardman bcei bu nemli svlar daha bol miktarda depolayabilir. 6) Eisnerin 1970 ylnda yazd gibi, pek ok bcekte, kuinon ile birlikte dier kimyasallar da savunma sistemine katlr. nk sadece kuinon kullanan yaygn bcekler sebebiyle pek ok avc kuinona kar savunma gelitirmitir (Doal Seilim sebebiyle) ve bu sebeple deiik kompozisyonlara sahip bcekler, avclara kar avantaj salayacaklardr. Bu yeni kimyasallardan biri hidrokuinonlardr. 7) Hidrokuinon salglayan hcreler, rezervuar ierisinde katmanlar oluturarak pek ok farkl hidrokuinonun oluturulup saklanmasn salamlardr. Ayrca rezervuar darsnda kalan baz hcreler de zelleerek, rettikleri hidrokuinonlar rezervuarn ierisine aktacak ekilde evrimlemitir. Her biri, rezervuara rettiklerini ince kanallar sayesinde iletebilmektedir. 8) Bu kanallar, zamanla iletim demetleri haline gelir, nk ok daha salamdr ve ok daha hzl ve gvenli iletim salanabilir. Zamanla, rezervuar ierisinde salglamak zerine alan hcreler g ederek, bir araya gelmi ve ayr bir salg organ haline gelmilerdir. Bu organ, gnmzde net bir ekilde ayrt edilebilir. Bu evrim, dier bceklerle kyaslanarak, ayrntl bir ekilde Forsythin 1970 ylndaki makalesinde incelenmektedir. 9) Normalde halen retilen salglar darya akarak srekli bir savunma salarlar. Ancak bu, Evrim Ekonomisini zora sokmaktadr (nk bir hayvan srekli tehdit altnda olamaz). stelik, dier bceklere gre artk ok daha bol miktarda retilen hidrokuinonlar, gereksiz yere dar akmaktadr. Bu sebeple, kaslaryla bu sv kn kapatabilmeye daha yatkn olanlar, avantajl hale geer ve bu yne doru evrim gerekleir. Nesiller sonra, rezervuarlarn k kas kontrolne girer ve gereksiz sv ak nlenir. 10) Hidrojen peroksit, vcudun pek ok hcresinde meydana gelen kimyasal olaylarn bir yan rndr. Hcrelerimizin ok byk ksmnda peroksizom denen bir organel bulunur. Bu, zehirli bir kimyasal olan hiddrojen peroksitin paralanmasn ve hcreye zarar vermeden uzaklatrlmasn salar. te bu atklar, bombardman bceklerinde, hcre darsnda ama rezervuar ierisinde hidrokuinonlarla karmtr. Bu iki kimyasal, kendi balarna brakldklarnda ok uzun srelerde, ok yava tepkimeye girerler. Bu da, uzun bir sre bombardman bceklerinin bu hafif ama eskisinden farkl (dolaysyla avclarn alk olmadklar) kimyasalla kendilerini savunmasna yaramtr. 11) Katalazlar, hidrojen peroksiti su ve oksijene dntren bir katalizrdr ve hemen hemen her hcrede halihazrda bulunur (peroksizom ierisinde). Peroksidaz da benzer bir katalizrdr ve bitki, hayvan ve bakteri hcrelerinde bolca retilir. Dolaysyla bunlarn ekstra bir retimine gerek yoktur; tek gerekleen olay, bunlar salglayan hcrelerin belli bir lokasyonda bu kimyasallar biriktirmesidir. Bu da kademeli evrim ile gerekleebilir. Bu sayede, daha defansif bir zellie sahip olan kuinonlar, kimyasal bileik ierisinde daha arlkl olarak bulunabilir ve savunma mekanizmasnn etkisi azalmam olur. 12) Her geen nesilde daha fazla peroksidaz ve katalaz bulunduu iin, kimyasal tepkime sonucu aa kan s artmaya, dolaysyla karmn scakl da ykselmeye balar. Ayrca buharlamann ve oksijen birikiminin artmasyla (katalazn paralayc etkisi sebebiyle) rezervuar ierisindeki gaz birikimi de artar, bu da normalde darya aktmak
303
E V
A C
zere alan kaslarn, ierideki svy hafife fkrtma eklinde frlatmasna sebep olur. Bu noktada bir ara basamak da grmek mmkndr: Metrius contractus isimli bombardman bcei, darya bir jet halinde deil, daha ok kpkl ve gazl bir kark pskrtr. Bu da, bu basamakta yaplan tanma uymaktadr. 13) Karlkl evrim sayesinde rezervuarn duvarlarndaki hcreler daha da kalnlap glenir, bylece artan basnca dayanlabilir. 14) Duvarlar farkllaarak yeni bir odack olumaya balar. Bu odack, zaten sertleen ve kalnlaan rezervuar odalar gibidir; ama daha gldr. Bu oda, sadece kimyasallarn karmas iin zel olarak evrimleen bir reaksiyon odas halini alr. Bu basamak, dier basamaklarn arasna entegre edilebilir. Dorudan bu srada evrim gereklemi olmak zorunda deildir; zira evrim zincir tepkime eklinde deil, dallanp budaklanan bir aa eklinde meydana gelir ve yukardaki basamaklardan birden fazlas bir arada meydana gelebilrir. Daha fazla katalaz ve peroksidazn birikimi sebebiyle odadaki basn, bugnk bombardman bceklerinin tepkime odasndaki basnca yaklar. Bu sebeple kaslar aldnda, ok daha yksek bir basnla pskrtme gerekleir. Bu sebeple gnmzdeki bcekler jet akm halinde pskrtme yapabilirler. 15) Bu srada bcein karn kaslar da zelleerek bu svnn atlaca yerin ayarlanmasn salar. nk eskiden ok daha yaygn bir alan kimyasala bulanmaktayken, artk ok daha spesifik bir nokta at yaplabilmektedir. Bu da, nian almann gelimesini gerektirmektedir. Kaslar daha esnek olan bireyler daha avantajl olacaktr ve nesiller ierisinde ok daha keskin nianc olan bombardman bcekleri evrimleecektir. Ki gnmzde var olan bcekler, bunlarn torunlardr. Grld gibi ok net bir ekilde, kademeli evrim aklanabilmektedir. Her sistemde aklanabilir. Sadece doru bakmay bilmek gerekiyor ve doru, bilimsel kaynaklardan aratrma yapmak... Tabii, unutulmamas gereken bir nokta, yukardaki basamaklarn nihai olmaddr. Daha kk alt-basamaklara kolayca blnebilir; bylece daha net bir gei grlebilir. Ancak uzatmamak adna 15 basamakta kesmek istedik. Bu basamaklardan hangisi imkansz ya da mantkszdr? Hibiri. nk hepsinin benzerleri doada kolaylkla gzlenebilen deiimlerdir. Ve hatta doa, bunlardan ok daha karmak modelleri bile evrimletirmitir; bu sistem greceli olarak basit bile kalmaktadr. Ve yine tekrarlayalm: bu basamaklar bir zincir halinde olmak zorunda deildir; kimisi dierleri ile ayn anda veya karlkl olarak evrimleebilir. Biz sadece ana maddeleri amak iin byle bir sralandrma kullandk. Peki neden sadece bu trlerde bu zellik gelimitir de, dierlerinde gelimemitir? Bu ok sama bir sorudur; zaten sorunun soruluu bile bunu gstermektedir. Eer aradnz birden fazla trde bu zelliin gelimesiyse, zaten Bombardman Bcekleri bir tr deil, bir familya (aile) addr ve altnda, Dnyann drt bir yanna yaylm yaklak 40.000 tr bulunur. Bunlarn tamamna yakn belirli oranlarda pskrtme savunma sistemine sahiptir. Yani aranan eer birden fazla tr ise, size 40.000 tane sayabiliriz. te yandan sorunun dier sama taraf yle ortaya karlabilir: Bu 40.000 tr bir yana, tek bir tr bile olsayd, neden dierlerinde benzer bir evrim bekleyelim ki? Bu da ok nemli bir sorudur ve neden baka trlerde bunun evrimlemediine dair soruya benzer bir dier soru udur: nsanlar neden uamaz? Bunlarn cevabn aadaki yazmzda grebilirsiniz: https://www.facebook.com/note.php?note_id=167540773304006 Dolaysyla, bu iddiay ortaya atan Yaratl Aratrmalar Enstits bakan yardmcs ve biyokimyager olan Duane Gish, kendi bilim dalnn kurallarna, kendi ahsi inanlar sebebiyle yenik dmtr. Gish ve en byk destekilerin-
304
E V
A C
den ndirgenemez Karmaklk samalnn fikir babas Michael Behe, bu bilimsel aratrmalardan sonra ortadan kaybolmular ve cevap vermeyi brakmlardr. Behe, gzn evriminin aklanmasndan sonra bir daha hibir yaz veya kitap yazmam, doru dzgn hibir panel ya da konferansa katlmamtr. Bu da, bilimin iinden bile olsa bilim dman olanlarn yle ya da byle kendilerini gereklerin dnda bulup yalnzlaacan gstermektedir ve bunu yapan dier bilim insanlar deil, bir bilim insan olmaya ramen yalanlarn ortaya dklmesinin verdii utantr. Bir bakma, erdem olarak grlebilir. Grld zere, ortada anlalmayacak bir durum yok. Tekrar edelim, bilim ile boy lmek istiyorsanz, bilimin iinden gelmelisiniz. Bilimi, niversitelerde renmeli, yllarnz tek bir bcein tek bir zelliine harcayabilecek kadar gz kara ve alkan olmalsnz. ahsi inanlarnz biliminize kartrmamal, tam bir objektivite ile olaylara yaklamalsnz. nk bunu yaparsanz, ahsi inanlarnzda doan iddialarnz desteklenirse sevinirsiniz, desteklenmezse de zlmezsiniz; nk zaten dininizin biliminizle bir ii olmamaldr. Bu ekilde bir masum (?) ikiyzllk, bilimsel baary getirebilecektir. Bilin ki, bizlerin aklna gelip gelebilecek tm sorular, yukardaki tarihlerden grebileceiniz gibi gnmzden 40 sene nce oktan bilim tarafndan cevaplanp geilmi sorulardr. Dnya, bilim insanlarn 30-40 sene geriden izlemektedir. Trkiye ise, ne yazk ki bilimi en az 200-300 sene geriden izlemektedir. Bu sebeple, bu tip insanlarn bilim ve mantk d iddialar gayet doal karlanmal; ancak asla, ounlukla yalan olan bu dncelerin gereklerin yerine gemesine izin verilmemelidir. Bu da ancak, bilimin bilimsel kaynaklardan renilmesiyle kazanlabilir. Son olarak, Richard Dawkins bir Tanr ya da peygamber deildir, bir bilim insandr. Elbette cevap verebilecei ve veremeyecei sorular olacaktr. Cevap verebilmesi, dediklerinin tamamen doru olacan ve sorgulanmadan kabul edilmesi gerektiini gstermez, bu bilim d hurafelerin takipilerinin taklaca bir noktadr. Cevap veremedii konularsa, bilim tarafndan henz aklanmam olabilir veya basite, Dawkins cevab bilmiyor olabilir. Dawkinsin bilmemesi, literatrde bilimsel verilerin olmad anlamna gelmez. Dawkins yryen bir ktphane deildir ve herkesin kaynaklara bavurmaya ihtiyac vardr (rnein Evrim Kartlarnn en sevdikleri kaynak, Googledaki Trke aramalardr). Dolaysyla Dawkinsin veya bir dier bilim insannn cevap verememesi zerinden yola karak Evrim rd! iddialar, u gln ve ho videoyu akla getirmektedir: https://www.facebook.com/video/video.php?v=10150242144749273&comments Ayrca hala bunun, Dawkinsin cevap veremedii bir soru olduunu sananlar iin, okurlarmzdan Sn. Bahar Kla sonsuz teekkrlerimizle, unu neriyoruz: https://www.facebook.com/video/video.php?v=10150332237916202 Veya yine sayfamz okurlarndan Sn. Aziz Nesine teekkrlerimizi bor bilerek: http://www.youtube.com/watch?v=SUvLR2yyWuE ********************* Referanslar Ana Kaynak: http://www.talkorigins.org/faqs/bombardier.html
305
E V
A C
Aneshansley, Daniel J. & T. Eisner, 1969. Biochemistry at 100C: explosive secretory discharge of bombardier beetles (Brachinus). Science 165: 61-63. Aneshansley, D.J., T.H. Jones, D. Alsop, J. Meinwald, & T. Eisner, 1983. Thermal concomitants and biochemistry of the explosive discharge mechanism of some little known bombardier beetles. Experientia 39: 366-368. Darwin, Charles, 1872, 1994. The Origin of Species, Senate, London. Dawkins, Richard, 1987. The Blind Watchmaker, Norton, NY. Dean, Jeffrey, D.J. Aneshansley, H.E. Edgerton, T. Eisner, 1990. Defensive spray of the bombardier beetle: a biological pulse jet. Science 248: 1219-1221. Dettner, Konrad, 1987. Chemosystematics and evolution of beetle chemical defenses. Annual Review of Entomology 32: 17-48. Eisner, Thomas, 1958. The protective role of the spray mechanism of the bombardier beetle, Brachynus ballistarius Lec. Journal of Insect Physiology 2: 215-220. Eisner, Thomas, 1970. Chemical defense against predation in arthropods. In Sondheimer, E. & J. B. Simeone, Chemical Ecology, Academic Press, NY, pp. 157-217. Eisner, Thomas, T.H. Jones, D.J. Aneshansley, W.R. Tschinkel, R.E. Silberglied, J. Meinwald, 1977. Chemistry of defensive secretions of bombardier beetles (Brachinini, Metriini, Ozaenini, Paussini). J. Insect Physiol. 23: 1382-1386. Eisner, Thomas & Daniel J. Aneshansley, 1982. Spray aiming in bombardier beetles: jet deflection by the Coanda effect. Science 215: 83-85. Eisner, Thomas, D.J. Aneshansley, M. Eisner, A.B. Attygalle, D.W. Alsop, J. Meinwald, 2000. Spray mechanism of the most primitive bombardier beetle (Metrius contractus). Journal of Experimental Biology 203: 1265-1275. Abstract: http://jeb.biologists.org/cgi/content/abstract/203/8/1265 Full Text (PDF): http://jeb.biologists.org/cgi/reprint/203/8/1265.pdf Eisner, Thomas, George E. Ball, Braden Roach, Daniel J. Aneshansley, Maria Eisner, Curtis L. Blankespoor, & Jerrold Meinwald, 1989. Chemical defense of an Ozaenine bombardier beetle from New Guinea. Psyche 96: 153-160. Erwin, Terry L., 1967. Bombardier beetles (Coleoptera, Carabidae) of North America: Part II. Biology and behavior of Brachinus pallidus Erwin in California. Coleopterists Bulletin 21: 41-55 Erwin, Terry Lee, 1970. A reclassification of bombardier beetles and a taxonomic revision of the North and Middle American species (Carabidae: Brachinida). Quaestiones Entomologicae 6: 4-215. Forsyth, D.J., 1970. The structure of the defence glands of the Cicindelidae, Amphizoidae, and Hygrobiidae (Insecta: Coleoptera). J. Zool. Lond., 160: 51-69. Hitching, Francis, 1981. The Neck of the Giraffe, Meridian, NY, p. 68. Holldobler, Bert & Edward O. Wilson, 1990. The Ants, Bleknap Press, MA. Huse, Scott M., 1983. The Collapse of Evolution, Baker Books, Grand Rapids, MI. Huse, Scott M., 1993. The Collapse of Evolution, 2nd ed., Baker Books, Grand Rapids, MI, pp. 98-100. Kanehisa, Katsuo & Masanori Murase, 1977. Comparative study of the pygidial defense systems of carabid beetles. Appl. Ent. Zool., 12(3): 225-235. Kofahl, Robert E., 1981. The bombardier beetle shoots back. Creation/Evolution 2(3): 12-14. http://www.ncseweb.org/resources/articles/751_issue_05_volume_2_number_3__12_4_2002.asp#The%20Bombardier%20Beetle%20Shoots%20Back Lawrence, J.F. & E.B. Britton, 1991. Coleoptera. In CSIRO, The Insects of Australia, vol. 2, Cornell Univ. Press, Ithaca, NY, pp. 543-683. Lumsden, Richard, 1995, quoted by Alters, Brian J., 1995, A content analysis of the Institute for Creation Researchs Institute on Scientific Creationism. Creation/Evolution 15(2): 1-15.
306
E V
A C
Moore, Barry P., 1979. Chemical defense in carabis and its bearing on phylogeny. In Erwin, T.L., G.E. Ball, D.L. Whitehead, & A.L. Halpern, eds, Carabid beetles: Their evolution, natural history, and classification. Junk, The Hague. pp. 193-203. Morris, Henry M., 1985. Scientific creationism. Master Books, AR. Rue, Hazel May, 1984. Bomby the Bombardier Beetle. ICR, El Cahon, CA. Schildknecht, H. & Holoubek, K., 1961. Die bombardierkafer und ihre explosionschemie. Angewandte Chemie 73(1): 1-7. Weber, Christopher Gregory, 1981. The bombardier beetle myth exploded. Creation/Evolution 2(1): 1-5. http://www.ncseweb.org/resources/articles/3955_issue_03_volume_2_number_1__2_21_2003.asp#The%20Bombadier%20Beetle%20Myth%20Exploded http://en.wikipedia.org/wiki/Bombardier_beetle#Evolution_of_the_defense_mechanism http://www.talkorigins.org/faqs/bombardier.html http://www.talkorigins.org/indexcc/CB/CB310.html http://www.dallaszooed.com/animalfacts/animalfacts.php?id=100®ion=6&ci=1&li=14 http://animaldiversity.ummz.umich.edu/site/accounts/information/Brachinus_fumans.html http://ncse.com/cej/2/1/bombardier-beetle-myth-exploded
307
E V
A C
308
E V
A C
309
E V
A C
Hikayelere gre bu balk, frtnalardan sonra ortaya kmakta ve gemicilere yardmc olmaktadr. Ayn zamanda hastayken ve lmek zereyken yzeye kp gemicileri selamlamaktadr. Tabii ki bunlarn hepsi, biraz da uzun zamanlar karadan uzak yaayan denizcilerin hayal glerinin etkisiyle uydurulmu hikayelerdir ve ocuklar elendirmek ve heyecanlandrmaktan baka bi ie yaramaz. Bilimsel olarak Kat Balklar ok nadiren yzeyde grlmektedir ve bu seyrek grlmeleri, mitler iin daha uygun bir taban yaratmaktadr. imdi iin bilimine dnecek olursak: Kat Balklar pembemsi krmzms bir srt yzgecine sahiptirler (ve bu aka denizcilerin grsel bir ziyafet yaamalarna sebep olmaktadr). Vcutlar genellikle gmi bir renktedir. Srt yzgeleri gzlerden balayp btn vcudu kuyrua kadar kaplamaktadr. Srtta, yaklak 400 adet srt kanat (fin) bulunmaktadr. Bu 400 kanatktan ilk 10-12 tanesi eitli alarda birbirlerine ynelik durarak srtta baz krmzms noktalar varm gibi grnmesine sebep olmak-
310
E V
A C
tadr (ki bu da denizcileri etkilemektedir). k yzgeleri (pelvic fins) krelmitir ve birbirine kaynaarak azalmtr. Genellikle 1-5li gruplar halinde bulunur. Gs yzgelerinin says olduka azalmken, anal yzgeler tamamen yok olmutur. Kuyruk yzgeci de son derece klm veya kiminde yok olmutur. Bu yzgelerin bir ksmnn elektrik oklar retebildii bilinmektedir. Bu da denizcileri etkileyen bir baka zellik olmu olabilir. Genellikle 11 metre civarnda ve 272 kilo arlnda bulunurlar. Ancak 15-17 metreye kadar kan rnekleri tehis edilmitir. Ne yazk ki bu tre ait ayrntl aratrmalar yaplmad iin, evrimsel kkenleri tam olarak bilinmemektedir. Ancak evrimsel olarak kemikli balklarn evrimini takip ettii dnlmektedir.
311
E V
A C
Canllarda Neden Simetri Vardr? Asimetrik Canllar Var Mdr? Simetri Nasl Salanr?
Sayfamz okurlarndan Sayn Onur Erler bize yle bir soru yneltti: Ben evrim teorisini kabul eden biriyim ama yaradllarn savunduu u simetri olay benim kafam kartryor. Yani bir tarafmzda bir kolumuz veya bacamz herhangibir mutasyona bal olarak olumusa bile dier tarafmzda da nasl hemen hemen ayn ekilde oluuyor? Evrim Aac olarak kendisine yle bir cevap vermek istiyoruz: Sayn Onur Erler, Sorunuz iin teekkr ederiz. Aslnda bunun cevab son derece basit: simetri, canllara avantaj salayan bir zelliktir, ancak bu kesinlikle genellenemez. Bahsettiiniz kaynaklar Biyolojiyi bilmedikleri ve geni bir canl bilgileri olmad iin, insan tabanl ve evresindeki birka hayvan zerinden tm yorumlarn yapabilmektedirler. rnein deniz tabannda bulunan sngerler (Porifera filumu) tamamen asimetriktir ve hibir simetriye rastlanmaz. Ayrca Uca pugnax isimli bir yenge trnn bir kskac dierinden onlarca kat byktr. Denizgergedanlarnn bir boynuzu ar uzunken, dieri ok ksa kalabilir. En ilgin rneklerden biri yass balk denen bir trdr. Bu tr, deniz tabannda yaar ve gzleri asimetrik olarak evrimlemitir. Normalde bir vatoz gibi dnebilirsiniz, vatozda gzler kafann iki yanndadr. Bu hayvan da benzer ekilde hareket etmesine ramen, bir gz yukarya kayp kocaman olmutur; dieri aaya kayp kk kalmtr. Bunun sebebi avclarn hep st taraftan gelmesi, alt tarafta ise besinlerin bulunmas ve yass baln kk bir gzle bile grlebilecek besinlerle beslenmesidir.
Benzer ekilde pek ok baykuun kulaklar asimetriktir. Ayrca d grnmz simetrik olsa bile, i organlarmz kesin bir asimetriye sahiptir: kalp soldadr, akcierler asimetriktir, karacier, dalak, barsaklar, bunlarn hepsi asimetriktir.
312
E V
A C
Simetri, temel olarak hayvana avantaj salar, nk genellikle doada bir tehlikenin veya avn sada veya solda olmas ihtimali, yukarda veya aada olma ihtimali byk oranlarda ayndr. Bu sebeple simetrik canllar evrimlemitir. Ayrca, baz fiziksel yasalardan tr de simetri avantaj salayabilir: rnein asimetrik bir ita, yeterince hzl koamayabilir veya kartal yeterince etkili uamayabilir (bkz: hava srtnmesi, moment gibi kavramlar). Ancak kimi zaman doa, evresel etkenler altnda simetriyi bozabilir zaten tam bir simetriye sahip olmak istatistiki olarak mmkn deildir. En bilinen rnei, yznzn iki yarsnn birbirinden olduka farkl olabilmesidir. Kollarnzn uzunluklar milimetrelerle de olsa farkl olabilir. u anda ODT Biyoloji Blmnde Do. Dr. Meral Kence ve Evrim Aac ekibinden 2 kii Dalgalanan Asimetri (Fluctuating Asymmetry) denen bir konu zerinde almaktayz. nk canllarn simetriden sapma yani asimetrik olma yzdelerine bakarak evrimsel gemilerini ve akrabalklarn ortaya kamamz mmkndr. Evrim, milyarlarca farkl adan desteklenebilmektedir.
Eer canl simetrikse, bunun salanmas ise genetik olarak olur; hemen her zaman olduu gibi. Genler, buna gre dzenlendii iin kol ve bacaklarnz iki yannzda simetrik olarak kar. Ancak bu da, geliim bozukluklarna bal olarak deiebilir. rnein baz insanlarda bacaklar asimetrik olur ve bu kemiklerin ekillerinin bozulmasna ve ileride bel ve srt arlarna kadar gidebilir. Genetik bozukluklar ve mutasyonlar da bu simetride sapmalara ve bozulmalara sebep olabilir.
313
E V
A C
Sayn Atl Kaan Kalayc, Sorunuz iin teekkr ederiz, gerekten de gzel ve nemli bir soru. nk Evrimsel Biyoloji ile ilgili ok nemli bilgileri aa karmamz salad uu konusu. Bu kavramlarn banda da yaknsak evrim (convergent evolution) kavram geliyor. Yaknsak Evrim, bir zelliin ortak bir atadan iki torun tre aktarlmas yerine, trlerin birbirlerinden bamsz olarak ayn zellii tpatp ayn ya da benzer ekillerde evrimletirmelerine denir. Yani, yarasalar ile kularn en yakn ortak atas (iki trden de on milyonlarca yl nce yaamtr) umaya dair en ufak bir iz tamazken, bu iki canl grubu umay birbirlerinden bamsz olarak evrimletirmitir. te buna yaknsak evrim diyoruz. Ancak rnein kular arasnda albatros ile saz delicesinin ortak atalar da uma zelliine sahiptir ve bu iki tr, atalarndan bu zellii almlardr. Burada yaknsak evrimden sz edilemez. Umann, bu ekilde en az 4 alemde (kingdom; krallk) evrimletii bilinmektedir: bcekler, teruzorlar (pterosaurus), kular ve yarasalar. Bunlarn hepsi, birbirlerinden bamsz olarak umay kefetmilerdir. Yani, daha uygun ve bilimsel bir dille anlatmak gerekirse, bu canl gruplarndan her birinde, bir yerlerde, birbirlerinden bamsz olarak, umay kefeden ve bu sayede avantajl konuma geen bireyler olmu ve bu bireylerin says, poplasyon ierisinde artp sabitlenmitir. Bu noktada uan hayvanlar ile szlen hayvanlar arasndaki fark belirlemekte fayda vardr. Canl gruplarndan
314
E V
A C
bazlar, aktif olarak kanatlarn kullanarak, yer ekimine kar koyacak gc kendi kaslaryla retir ve bu ekilde bir noktadan dierine, yer ile temas etmeden, hava yoluyla giderler ve bu canllara uan hayvanlar denir. Uan hayvanlarn tmnde, istisnasz bir ekilde kanatlar bulunur; ancak bu kanatlar yapsal olarak farkllk gsterebilirler. Bir grup baka canl ise kanatlar olmamasna ramen, yzey alann arttrc baz uzantlara sahiptirler ve bu hayvanlar kas gc ile uma aktivitesini gerekletirmek yerine, belli bir ykseklikten kendilerini brakp, yine yer ile temas etmeden, hava yoluyla bir noktadan dierine yer deitirirler. Aktif olarak uamayan bu hayvanlara ise szlen hayvanlar denmektedir. Uan hayvanlara rnek olarak, yukarda da belirttiimiz gibi kular, bcekleri, teruzorlar ve yarasalar verebiliriz. Szlen hayvanlar arasnda ise uan sincaplar, cennet aac ylanlar, szlen in kurbaalar, szlen karncalar ve uan balklar gibi hayvanlar bulunur. Bceklerde Umann Evrimi Bcekler (Insecta), omurgaszlar arasnda uabilen tek canl snfdr. stelik bu konuda gerekten uzmanlamlar ve zellemilerdir. Bceklerde umann evriminin gnmzden 350 milyon yl kadar nce, Karbonifer Dneminde balad dnlmektedir. Bu dnemde sadece iki dev kta bulunmaktadr ve jeolojik koullar gnmzle alakas olmayacak ekilde farkldr. Ne yazk ki, Alt Karbonifer Dneme ait elimizde ok az fosil kayd bulunduu iin, bceklerin tam olarak hangi aamalardan geerek uma yeteneini kazandklarn bilemiyoruz. Ancak konuyla ilgili ok gl ve farkl alardan desteklenen teoriler bulunmaktadr. Bu teoriler temel olarak kanatlarn nasl evrimlemi olabileceini incelerler. Bunlara ksaca bakacak olursak: lk teori, kanatlarn paranotal lob denilen bir n adaptasyondan evrimletiini ileri srmektedir. Paranotal lob, pek ok bcek fosilinde bulunmaktadr (gnmzdeki modern hayvanlarda ise yoktur) ve bu yapnn zplama ve d srasnda dengeyi salad dnlmektedir. Bu teori, biraz szlen hayvanlarn uuunun daha sonradan gerek uua dntn dnmeye benzemektedir. Eskiden aalar zerinde yaayan bceklerin (arboreal bcekler), aa dme srasnda sert arpmalara engel olmas amacyla, paranotal loba sahip olanlarn avantajl olmas sonucu bu yapy evrimletirdikleri dnlmektedir. Bu sayede bcekler yere daha yumuak iniler yapabilmeye balamlardr. Teoriye gre bu yap daha sonrasnda bcek gs blgesinde (thorax) daha uzun mesafeler szlmeye yarayan bir yapya dnm, en sonunda ise aktif olarak umaya yaramtr. Ne yazk ki teoriyi, paranotal lob haricinde fosil kaytlar pek fazla desteklememektedir, ancak konu zerindeki aratrmalar srmektedir. kinci teori kanatlarn, suda yaayan (aquatic) bceklerin karn blgesindeki solunga yarklarnn farkllamas sonucu evrimletiini ileri srmektedir. rnek olarak, mays sineklerinin larvalarndaki farkllam solunga yarklarn verebiliriz. Bu teoride de aamal bir deiim grmekteyiz: bahsi geen trakeler ncelikle farkllaarak havada szlmeyi salam, daha sonra gvdeye tutunmasn salayan kaslarn da aktif titreimleri gelitirmeleri sonucunda uma grevi grmeye balamtr. nc ve en gl teori ise, endit (endite) ve egzit (exite) denilen ilkel eklembacakllarn bacaklarnn farkllamasyla umann ve kanatlarn evrimletiini ileri srmektedir. Pek ok zaman olduu gibi, bu konuda da Drosophila melanogaster (meyve sinei) zerinde alma yaplm ve olduka gl delillere ulalmtr. Sinekler zerinde yapay olarak meydana getirilen bir mutasyon sonucu kanatlar yerine eklemli bir bacak gelimitir. Tersine dnecek olursak, eskiden eklemli bir bacak varken, belirli bir mutasyonun meydana gelmesi sonucunda kanatlar evrimlemi ve faydal olmalarndan tr kalc hale gelmi olabilirler. Bu konuda da aratrmalar srmektedir.
315
E V
A C
Bu konuya ok daha derinlemesine girme ansmz var, ancak yerimizi ok aacamz iin burada kesip dier canllara geeceiz. Ancak bilinmesi gereken udur ki, bceklerin uuuyla ilgili ok gl teoriler bulunmakta ve aratrmalar halen srmektedir. Gnmzde, kanatl bceklerin tm taksonomik olarak Insecta (bcekler) snfnn Pterygota (kanatl bcekler) alt snfnda yer almaktadr. Teruzorlarda ve Kularda Umann Evrimi Teruzorlar, Ge Triyasik Dnem ile Kretase Dnemin sonuna kadar, yani gnmzden 220 milyon yl ncesiyle 65.5 milyon yl ncesi arasnda yaam ve soylar tkenmi, pterosaurus kelimesinin de anlamn veren kanatl srngenlerdir. Taksonomi kurallar dahilinde, teruzorlar, evrimlemi halleriyle birer dinozor saylmamaktadrlar. Ancak teruzorlar, gerek dinozorlardan evrimleerek farkllam ve ayr bir taksonomik grup oluturmu canllardr (ayn durum ihtiyazor, pleyozor ve mozazorlarda da grlr). Bu grubun atalar ve grubun kendisi, gnmzdeki kularn atalarn oluturmaktadr. Yani gnmz kular, yaayan birer dinozordur (bilimsel olarak bu tabir doru olmasa da, bu ekilde dnlebilir). Teruzorlar, bilinen ilk omurgal uuculardr. Teruzorlarn nasl umaya baladyla ilgili olarak elimizde bceklerden ok daha fazla kant bulunmaktadr. Teruzorlarn kanatlar, derinin kaslarn ve baz dier dokularn zellemesi ve bacaklar ile ar olarak uzayan drdnc el parmaklar arasndaki alan bir araf gibi kapatmas sonucu evrimlemitir. Bu, olduka yava ve kademeli bir sretir. lkin trlerin halen dinozorlar gibi uzun kuyruklar ve tamam dilerle kapl eneleri; ancak yava yava evrimlemeye balayan kanatlar bulunmaktadr. Daha sonraki trlerde ise kuyruk ve diler ksalm veya kaybolmutur. En ilkin trlerden itibaren gnmzdeki hayvanlarda ve atalarnn ounda bulunan kl yapsn oluturan filamentler olan piknofiberler farkllaarak btn vcudu ve kanatlar kaplayacak olan ty yapsn evrimletirmitir. Bu konuda da ok bomamak adna teknik ayrntlara girmek istemiyoruz ancak konunun ardnda geni anatomi, biyokimya ve fizyoloji bilgisi yattn bilmekte fayda var. Dinozorlardan kularn evrimine giden yolda pek ok fosil kaydmz bulunmaktadr. Hatta srf bu konuyla ilgili Evrim Aacnn dallar olduka belirgin bir ekilde bilinmektedir. Baz tyl dinozorlarn isimleri yle sralanabilir: Avimimus, Sinosauropteryx , Protarchaeopteryx, Caudipteryx, Rahonavis, Shuvuuia, Sinornithosaurus, Beipiaosaurus, Microraptor, Nomingia, NGMC 91, Cryptovolans, Scansoriopteryx, Psittacosaurus, Yixianosaurus, Dilong, Pedopenna, Jinfengopteryx, Juravenator, Sinocalliopteryx, Velociraptor, Similicaudipteryx, Epidexipteryx, Anchiornis, Tianyulong, Concavenator Ayrca sz konusu Evrim Aac da u ekilde verilebilir:
316
E V
A C
Dinozor-Ku Filogenisi Bu konuda da bu kadar bilginin yeterli olacan dnyoruz. Yarasalarda Umann Evrimi Yarasalar (Chiroptera), memeliler arasnda en yaygn olan ikinci gruptur ve ayn zamanda memeliler arasnda uma yetisini kazanabilmi tek gruptur. Yarasalarn ilk olarak umay nasl evrimletirdii tam olarak bilinmese bile, bir kolugo olan ve havada szlme yetenei olan Cynocephalus (dilimizde uan lemur olarak gemektedir ancak ne umaktadr ne de lemurdur) ile olan akrabalklar, yarasalardaki uuun evrimiyle ilgili ok nemli fikirler vermektedir. Bilinen en eski yarasalar Eyosen anda, yani gnmzden 54.8 ile 34.7 milyon yl nce grlmektedir ve bu trlerde, gnmzdekinin aksine uzun kuyruklar ve baz dier uu adaptasyonlar bulunmaktadr. Bu nemli farklarn haricinde, gnmzdeki yarasalarla pek ok benzer zellikler de tamaktadrlar. Bu zellikler bize yarasalarn aalarda yaayan bir atann srekli olarak aa dmesi veya atlamas sonucunda, havada en ok szlp, yere en yumuak konanlarn hayatta kalp gitgide avantajl bir konuma getikleri fikrini vermektedir. Bunu yapmalarnn yolu ise, koltukalt derisinin uzayarak kollar bacaklara kadar kaplayacak bir yap haline evrimlemesidir. Bu adan, bceklerde pek de geerli olmayan bir teorinin, gl bir ekilde karmza ktn grmekteyiz. Aada, bir yarasa kanad ve kemik anatomisi verilmitir:
Yarasa Kanad
317
E V
A C
Yine ok fazla anatomik ve fizyolojik ayrntyla bomak istemiyoruz, nk muhtemelen sizler iin pek bir ey ifade etmeyecektir. Ancak bilinmesi gereken nokta, aalarda yaayan ve havada szlen baz trlerin gitgide zelleerek, kendi kas gleriyle iti ve kalk salayabildiklerini dnmenin olduka mantkl ve fosillerce ve molekler kantlarca da desteklenen bir olay olduudur. ********************* http://www.ucmp.berkeley.edu/vertebrates/flight/bats.html http://www.ucmp.berkeley.edu/vertebrates/flight/converge.html http://www.ucmp.berkeley.edu/vertebrates/flight/evolve.html http://blogs.discovermagazine.com/80beats/2011/06/24/evolution-of-flight-did-early-birds-run-and-flap-beforethey-flew/ http://animals.about.com/od/birds/a/evolutionflight.htm http://en.wikipedia.org/wiki/Origin_of_avian_flight http://en.wikipedia.org/wiki/Flying_and_gliding_animals http://en.wikipedia.org/wiki/Insect_flight http://en.wikipedia.org/wiki/Pterosaur
318
E V
A C
319
E V
A C
Ty rengi dorudan evre ile ilikili olduu iin bu deiimleri anlamak ok zor deildir. Ancak Hollister byleyen nokta, kafataslarnn birbirinden olan farkyd. stelik sadece kafatas deil, kafatasna balanan kaslar da birbirinden ok farklyd. Aada, iki kafatas arasndaki fark gsteren resmi grebilirsiniz:
Resimde, sol taraftaki hayvanat bahesindeki bir aslann kafatasdr; sa taraftaki ise vahi doadan alnan kafatas rneklerinden biridir. Dikkatli incelerseniz greceksiniz ki, iki kafatas arasnda ciddi farkllklar vardr. Yeri gelmiken syleyelim ve altn tekrar izelim: Sradan bir gz, bu iki resme bakp, Kafatas ite! diyebilir. Ancak bilim, sradan gzlere sahip insanlarn harc olan bir alan deildir. Bu konudaki farklar grebilmek iin insanlar yllarca eitim almaktadrlar. Bu almalara ve bilim insanlarna saygs olan biri, aradaki farklar gremiyorsa, bilime amur atmak yerine kendisini sorgulamaldr. Zira kafataslarna bakldnda, yapsal farklar kolayca grlr: Hayvanat bahesindeki aslanlarn kafataslar, vahi doadakilere gre ok daha ksadr ve skmtr. Ayn zamanda, hayvanat bahesinden alnan rneklerin kafataslar sadece geni deildir, ayn zamanda da kemikleri daha kalndr. Ayrca, sol taraftaki resimdekinin elmack kemiklerinin ne kadar kk olduunu grmek zor deildir. Ayrca ayn blgedeki kemik yaps ok daha sert ve yuvarlaktr. Aadaki fotorafta ise, ayn aslanlarn elmack kemeri denen blgesinin kesit alannn bir grntsn grmekteyiz: Burada ise sol taraftaki resim, vahi rnee aitken, sa taraftaki hayvanat bahesindeki rnee aittir. Bu defa, cahil bir gz bile fark kolayca grecektir. Vahi rnein elmack kemeri ok daha dardr ve kemikte ok daha az sngersi doku bulunur. Ayrca olduka sivri yapdadr. Hayvanat bahesindeki bireylerin ise kemerleri ok daha geni ve bol sngersi dokuludur.
Son olarak, kafataslarnn arka ksmna bakarak da baz farklar grebiliriz: Burada da, yukardaki rnek vahi doadaki aslandan alnmtr, aadaki ise hayvanat bahesindeki aslanlardan. Yine, olduka kolay bir ekilde, aradaki farklar grlebilir. Vahi doadaki aslann kafatasndaki geiler ok daha sivri ve sertken, hayvanat bahesindekilerin kafataslar daha yass ve yumuak geilidir. kisi arasndaki bir dier fark da, kafatas byklnden gelmektedir. Vahi doadaki aslanlarn kafataslar, hayvanat bahesindekilere gre kkken, beyin genilikleri 40-50 cc daha byktr. Bu, ilk bakta bir eliki gibi gzkebilir. Ancak, bilim insanlar, bu sorunu
320
E V
A C
da zmekte zorlanmamtr: Kemik kalnlnn, iki canlda, birbirinden farkl olduunu hatrlayn. Hayvanat bahesindeki aslanlarn kemikleri, vahi doadakilerden daha kalndr. Bu, sorunumuzu zer, nk kafatas dtan bakldnda daha byk gibi gzkse de, kemikler kaln olduu iin ieride daha az boluk brakrlar. Peki bu farklara sebep olan etmenler nelerdir? Bunlarn banda, hayvanat bahesindeki aslanlarn asla deneyimleyemedii; ancak vahi doadakiler iin bir lm kalm sava olan konu gelir: Avlanma ve ldrme. A bir savana aslan, srnr, kovalar, srr, paralar, tekrar kovalar, der, kalkar, koar, durur, srar vs. Avn indirmek iin gl penelerini saplar, dilerini kullanr, vb. Eer avlanan bir diiyse, avn uzun metrelerce yavrularn yanna kadar srkler. Tm bunlar, hayvanat bahesindeki aslanlarca asla yaplamaz. Ve bu, dorudan kafatas yapsn etkiler. Aslan, avn yakalayp, srp, yere indirmek iin gl kaslarn kullanr. Masseter (ineme) kas denen bir kas, zellikle ineme aktivitesinde son derece aktif olarak alan ok nemli bir kastr. Bu kas, dorudan elmack kemerine ve alt eneye baldr. Gl bir kas, gl kemiklerle desteklenmelidir. Bir aslan, kaslarn altrdnda, kaslar sadece gelimez, ayn zamanda kemikler zerine gerilim ve g bindirirler. te bu yzden vahi doadakilerin elmack kemerleri ince ve sivridir; masseter kas, bu youn aktivitede gl bir ekilde alabilmek iin byle bir yapya mekanik olarak ihtiya duyar. Hayvanat bahesindeki aslanlarn yass ve geni kemikleri ise, egzersiz eksikliini gzler nne sermektedir. Bu aslanlarn kaslar geliir; ancak kullanlmadnda geriler ve kemiklere den yk azalacandan veya hi bulunmayacandan, kemiklerin yaps gereksiz bir hal alr. Bu sebeple hayvanat bahesindeki aslanlar, bir sre sonra yetikin olsalar bile, vahi doadaki yavru bir aslann grnmnde olabilmektedirler. Benzer ekilde, kafatasnn arkas da aslanlar arasndaki fark ortaya koyar. Ense ve boyun, aslanlarn avlarn tutmasnda, ekmesinde, sallamasnda ve srmesinde ok nemli rol oynar. Bu sebeple, kafatasna, boyundan tam 7 kas balanr. Vahi doadaki aslanlarda, tpk ene kaslar gibi, bu kaslar da sivri ve gl kemiklere ihtiya duyar. Hayvanat bahesindeki aslanlar ise bu kaslar kullanamadklar iin, nesiller ierisinde kemikler gevemi ve yumuaklamtr. Dolaysyla, toparlamak gerekirse, aktivite, sadece insanlar iin deil, doadaki tm hayvanlar iin ok nemlidir. Hareketsiz bir vcudun kaslar geveyecek ve vcut kaslar yerine ya balamay tercih edebilecektir. Bu da, insanlar da dahil tm hayvanlar aleminde ciddi sorunlara sebebiyet verecektir. ********************* Not: Kaynan bulunmasna yardmc olan ekip arkadam GBye teekkrlerimi sunuyorum. Hollister, N. 1917. Some effects of environment and habit on captive lions. Proceedings U.S. National Museum 53: 177-193. http://www.natureinstitute.org/pub/ic/ic6/lionskulls.htm
321
E V
A C
322
E V
A C
Kafanz ise ok nemlidir. nk beyin buradadr ve Kllarn Evrimi yazmzda da belirttiimiz zere, beyninizde meydana gelecek 5 derecelik bir scaklk art sizi oka sokabilir. Bu sebeple, ne kadar uzun sa olursa, o kadar iyi korunabilecektir. Bu yzdendir ki bu blgedeki kllarmz, dier blgelere gre ok daha fazla uzayabilir. Ancak az nceki rnekte olduu gibi, bir noktadan sonra insana zarar verrebilir, ancak bu, vahi doada yaamadmz iin, ok nemli bir etkiye sebep olamaz. Ancak insanlarn doada yaadn varsaysaydk, salarn belli bir noktadan sonra uzayamayacan ve sabitleyici doal seilimin ileyeceini grebilirdik. Ki hayvanlarn kllarnn uzamama sebebinin bu olduunu hatrlaynz.
323
E V
A C
324
E V
A C
New Scientist dergisinin 2007 Ekim saysnda yaynlanan bir makalede, insanlarda ocuklarn iki yan gemeden annelerinin lmesi durumunda, ocuklardaki hayatta kalma oran 10 kat azalyor. Ancak bu ya aralndaki ocuklarn, annelerinin lm, anneannelerinin hayatta kalmas durumunda, hayatta kalma oran, annesi lp de bykannesi de olmayanlara gre 2 kat artyor. Ksaca, bu konu hala aratrlmakla birlikte, temel sebebi belli bir yatan sonra koruyuculuk ve efkat, dourganlktan daha nemli konuma geiyor ve trade-off ilkesi dahilinde, reme yerine koruyuculuk nitelikleri tevik ediliyor. Dolaysyla, reme gereksiz bir hal alarak evrim srecinde belli bir yatan sonra kreliyor. ********************* http://primatediaries.blogspot.com/2007/09/evolution-of-menopause.html http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/11223885 Daryl P. Shanley, Rebecca Sear, Ruth Mace, Thomas B.L. Kirkwood (2007). Testing evolutionary theories of menopause. Proceedings of the Royal Society: Biological Sciences. 10.1098/rspb.2007.1028
325
E V
A C
326
E V
A C
tercih ediyor. Ancak unutmamak gerekiyor ki ne muz, ne de portakal bir kurt iin hibir anlam ifade etmeyen, tiksin ve yenmemesi gereken besinlerdir. Yani meyveler, bir tr yaasn diye var deildir! Tam tersine, bir tr var olabilmek iin ortamda var olan kaynaklara muhtatr ve mecburen onlara uygun bir ekilde evrimleecektir. te bu fark alglayamayanlar bizim Neden-Sonu likisi Yanlgs dediimiz hataya dmektedirler. Buna bir dier yazda deineceiz.
Arlara gelince... Arlar son 100 milyon yldr (Ge Kretase Dneminden beri) bal retmektedirler. Bunun sebebi de ok aktr: Besin. Yaz boyu bal retmek zere malzeme toplayan arlar (ve bal yapp stoklayanlar), k boyu bu bal yiyerek beslenirler. Ancak yine, insan tr (ve baz dier trler, bkz: Aylar) arlarn besinlerine el koymu ve kendisi iin kullanmaya balamtr. Halbuki hibir ar insan iin (veya ay iin) bal retmez. nsanlar (veya aylar) mecburen, ortamda bulunan besinin tadn beenmeye muhta bir ekilde evrim geirmilerdir. Son olarak srelere dikkat ekerek bitirelim: Bitkiler son 140 milyon yldr meyve vermektedir. Arlar ise son 100 milyon yldr bal yapmaktadr. Tm maymunlarn ortak atas olmaya en yakn aday olan Darwinius masillae (Ida), 47 milyon yl nce yaamtr. Bildiimiz anlamyla insan tr olan Homo sapiens ise 200.000 yl nce evrimlemitir. Yani brakn insan iin rn retmeyi, bu canllarn tm maymunlarn ortak atasndan bile nceki zamanlardan beridir bu ii, tamamen kendileri iin yapmaktadrlar. Biz, sonradan sahneye kan bozgunculardan ve doa hrszlarndan fazlas deiliz.
327
E V
A C
328
E V
A C
Ancak bir aslann gznde kendi tr ierisinde ok kkl farkllklar bulunmasna ramen insanlarn tm birbirinin ayn gibi gelebilir. Bunun bir sebebi de Cinsel Seilim basksdr. Aslan beyni, kar cinsi ayrt edip zelliklerine gre cinsel bir tabanda seebilmek zere evrimlemitir. Ancak ayn beyin, insanlarn ya da kularn farkllklarn grmek zere kullanlmamtr. Bu sebeple de kendisinden olmayan tm trler bir-rnek gibi gzkebilecektir. Burada, Cinsel Seilimden tr iin ierisinde cinsel ift-biimlilik (sexual dimorphism) de girmektedir. Baz trlerin diileri ile erkekleri tpatp ayndr (en azndan bizim gzmzde). Daha doru bir ekilde ifade edersek, diiler ve erkekler arasnda ayrt edici ok bariz zellikler bulunmamaktadr. Ancak en nihayetinde erkeklerde penis, diilerde vajina bulunmas bile ayrt etmeye yarar elbette ki, buradaki farkllktan kast daha ziyade grsel (renklere, tipe, postre, vs. gre) farkllklardr. rnein bir ku trnn erkeklerinin yanaklarnda siyah benekler bulunurken, diilerde bulunmaz ve bu erkekler ile diileri ayrt etmek iin kullanlabilir. Veya bir insan erkei ile diisi arasndaki farklar barizdir. Ancak yine de kimi zaman biz bile arkadan grdmz bir kadn erkek, erkei ise kadn olarak deerlendirebilmekteyiz. Bu da alglarmzn, gzden gelen veriler dorultusunda maniple edilebileceini gstermektedir. te yandan beynin evrimi, yukarda da anlattmz gibi yzleri tanmak asndan ok nemli bir admdr. empanzeler, bunun en gzel rneklerindendir. En yakn kuzenlerimiz olan empanzeler, aynada kendilerini, fotoraflarda ise hem kendielerini hem de arkadalarn tanyabilmektedirler. Yani, bize birbirinin kopyas gibi gzken bir empanze ailesinden bir birey alrsak ve bu bireye, 10 farkl empanze fotoraf gsterirsek, bu fotoraflarn 3n tand bireylerden, 7sini ise tanmad empanzelerden seersek, bizim empanzemiz sadece tand empanzelerin olduu fotoraflara tepki gstermektedir. Ancak ayn fotoraflar insana gsterildiinde, insanlar ok uzun sreler bu empanzelerle ili dl olmadlarsa, bireyler arasnda hibir fark grememekte; hatta ehli olmayan gzler birbirinden binlerce kilometre uzakta yaayan bireyleri, ayn birey olarak tanmlayabilmektedirler. Bu noktada, ili dl olmak kavram da nemlidir. empanzelerle alan bilim insanlar, bu hayvanlarla o kadar uzun sredir ilgilenmekte ve farklarn incelemektedirler ki, bir sre sonra kolaylkla, tpk kendi trnn bireyleri gibi birbirinden ayrt edebilmeye balarlar. nk beynin yz tanma blgesi, sklkla bir tre ait farkl bireyleri grmemiz sayesinde uyarlr ve empanzeleri birbirinden ayrt edebilmek zere renme fonksiyonu salanm olur. Ksaca burada yine, sklkla olduu gibi, insan aklnn kibrinin gzlerimiz zerindeki bir yanlgsna kurban gitmekteyiz. te okurlarmzdan gelen baz rnekler: Cemil Zekiolu: empanzeleri tanma rneine benzer bir durum da obanlarda oluur, hayvanlarn davranlarn bile birbirinden ayrt edebilirler. bir de tanma olayn sadece grsel olarak alglamamak gerek. ou canl arlkl olarak kokuyu etiket gibi tar. biz de ilgili reseptrler bulunmadndan farkllklar alglamamz zorlar. fareleri ayrt etmek bu yzden ok zordur. Pelin Tezer Zrh: Burada yaayan Japon arkadama demitim bir gn, sizi ayrdedemiyorum, hepiniz birbirinize benziyorsunuz, diye. O da, valla ben de tandklarm hari hala alamadm, arya indiimde, sokakta hepinizii birbirinize benzetiyorum! Tark Ta: O halde Richard Dawkinsden u yaz gelsin;
329
E V
A C
Evrimin uzun dnemli bir amac yoktur. nsann kendini beenmilii, bizim trmzn evrimin nihai amac olduu yolunda gln bir kavram alklarla karlasa da, evrim srecinde uzak bir hedef, semede lt olacak nihai bir kusursuzluk yoktur. Richard Dawkins / Kr Saati / s.65
Hseyin Sarca: Merhaba evrim agac benim krk dan fazla posta gvercinim var bunun en az otuz adeti yaban gvercini renginde hepsi bir birine benziyor ben bunlar rahatlkla bir birin den ayra biliyorum biraz ilgi duydugunuz rahatlkla ayra biliyorsun ama normal dardan gelen kularla ugramayan biri bunu ayrt edemiyor hepsini bir gryor ama detayl baksa hepsi farkl oldugu anlalyor rnek veriyim dedim teekkrler belgesellerinzin devamn dilerim hoa kaln. Efdal Teknikel: zel olarak Beynimizde yzleri tanmlamak iin zel bir blge bulunur.. ile ilgili olarak; Prosopagnozi denen bir hastalk var. Beyindeki ilgili blge hasarl olduu iin bu hastalktan muzdarip insanlar insanlarn yzlerini birbirlerinden ayramyor, yzlerine bakarak insanlarn kim olduklarn bilemiyor. insanlarn kim olduklarn hatrlayabilmek iin elbiselerini, ses tonlarn, el ekillerini vs. akllarnda tutmaya alyorlar. Sinan Toprak: Yazinizdaki Cin ornegi cok dogru. Cinde bulundugum 5 aylik surenin ilk haftalarinda Cinlilerin birbirlerinin kopyasi (benzeri) oldugu kanisina varmistim. Ancak daha sonra aralarindaki fiziksel farkliliklari gormeye basladim. Aslinda onlarda bizim gibi birbirlerinden cok farkli ozelliklere sahipler. Bunu Cinli dostlarima sordugumda onlarinda bize baktiklarinda ayni deneyimle karsilastiklarini ogrendim.... Harika bir sayfa, kutlarim. Saygilar.
330
E V
A C
Unutmamak lazm ki derinin evrimindeki en nemli basamak, sudan karaya k ncesinde ve srasnda gerekleen amfibi evrimindeki derinin deiimidir. Amfibiler, derilerini nemli tutabilmek iin baz svlar salglamaktalar ve bunu ilk evrimletikleri zaman da yapmak durumundaydlar. Daha sonra bu yap evrimleerek srngen ve memeli derisini meydana getirdi. Sorunuzda halen tam olarak anlayamadmz nokta u: Deri, ilk olarak omurgallarda grlen bir yap deil. Bu sebeple neden omurga ile bir iliki kurmaya altnz anlam deiliz. Deri Sistemi (Integumentary System) dediimiz sistem, en batan ikiye ayrlr ve omurgaszlarda da, omurgallarda da grlr. Elbette yaanlan ortama gre farkllk
331
E V
A C
gstermektedir. Ayrca omurgaszlarda deri olsa bile omurgallardaki gibi keratinleme grlmez. Omurgaszlarda, keratin yerine IF proteinleri (Intermediate Filament - Ara Lif) grlr. Keratinin en byk faydas, su kaybn ayarlamak konusunda son derece faydal bir proteindir. Bu noktada, derinin evrimi ile ilgili olarak omurgay n plana karmaktansa, habitata nem vermekte fayda vardr. rnein, dediimiz gibi, amfibiler nemli ortama bamldrlar ve buna gre evrimlemi bir deriye sahiptirler. Srngenler, kurak ortama adapte olabilecek ekilde sert pullarla kapl derilere sahiptirler. Balklar, srekli suda yaamalarna ramen pullar vardr ve bu pullardan, su ierisinde kayganlatrcl arttran baz maddeler salglanr. Memeli derileri genel olarak amfibiler ile srngenler arasndadr ve bol bezle ve klla desteklenmektedir. Derinin oluumunu tetikleyen temel mekanizma ise, yukardaki aklamadan da anlalabilecei ve sizin de dediiniz gibi, vcudun ii ile d ortam birbirinden ayrma ihtiyac, koruma, s ve sv kaybn denetleme, vb. etmenlerdir. Konuyla ilgili pek ok ayrntl makale mevcuttur. Bunlardan faydal olabileceini dndmz ikisini aaya ekliyoruz, ilginizi ekenleri okumanz tavsiye ediyoruz: http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC2736116/ http://www.phys.kanagawa-u.ac.jp/~usami/2D_Web/Epdermis/e-text/01.htm Ayrca yle bir cevap da ekleyebiliriz: Aslnda omurga geliimine bal deil, omurgayla paralel olarak evrilmitir diyebiliriz. Bceklerde kitin tabaka, nematodlarda koruyucu beir dermis vs. bir ok canl grubunda derinin ilevini yapan yaplar vardr ve d ortamdan ayran bu tabakann bulunmas neredeyse bir zorunluluktur. imdi omurgallara dnecek olursak. Deri karaya gei srasnda su kaybn nleyici bir tabaka olarak nemli bir ilev gstermitir. Organlar koruma grevinin yannda vcud ssnn dengelenmesini salamak(scakta terlemeyle drmek, soukta izolasyon salamak) nemli grevlerindendir. Farkl canllar gz nne alrsak ok farkl ilevlerini de grebiliriz. Diken gibi yaplar (kertenkelelerden, kirpilere) bir ok canlda korunma grevi yapar. Plakalarda benzer ilevlere sahiptir ve yine bir ok canlda bulunur.(timsahlardan, armadillolara) Srngenlerin plaka yaplar memelilerde kllara, kularda tylere evrilmitir. Kl ve ty yaplar izolasyon salama, kamuflaj oluturma, kularn umasn(tyler) salama zelliklerinin yannda farkl renklerde bulunmalar cinsel seilim iin nemli bir ayrm olmutur. En geni ve ksa olarak derinin ilevlerinin deiimiyle evrimsel olarak ynlenmesini bu ekilde aklayabilirim.
332
E V
A C
333
E V
A C
bir davrantr, akland zere) azalyor. stelik bundan ok daha nemli bir nokta var: Bu hayvanlar da zekaya sahipler ve bu da alg dzeylerinin, zekas daha az gelimi olan hayvanlardan bir adm nde olmalarna sebep oluyor. yle ki; kimi zaman baz durumlar hayvanlardaki iftleme isteini tetikleyebilir. Nasl ki insanlar erotik, cinsel ierikli bir fotoraf grdnde, onun sadece bir fotoraf olduunu bildii halde cinsel olarak uyarlyorsa ve hatta insanlar kendi kendilerini tatmin etmek adna, beyinlerindeki ilgili blgeleri uyarmak adna sahte, bakalarnn yapt ve tamamen sanal olan porno filmleri izliyorlarsa, kpekler de rnein onlarn iftleme biiminde duran (bilinen adyla doggy-style) insanlar bile grseler uyarlarak iftlemeye alabiliyorlar. Bunun, sizin plak kadn/erkek fotorafndan etkilenmenizden hibir fark yok. Kedinizin de kolun duru eklinden uyarlmamas iin bir sebep gremiyoruz. Uyarlyor ve kendisine engel olamyor nk olmas gerektiini dnecek kadar zeka kapasitesine, daha da nemlisi sosyal yetilere sahip deil. Bir dier aklama da, bu trlerin bu tip grsellerden tahrik olmas ve zeka dzeylerinin tam olarak gerek ile sahte olan tam olarak ayrt etmeye yetmedii iin bu trlerde bu tip sahte iftleme davranlar grld eklinde olabilir. Ancak burada rastlantsal bir iftleme denemesi yoktur ve temel olarak erotik uyarlma ile ilgisi vardr. Bu yzden yine cinsel uyarlma konusu gndeme gelmektedir. Her ne kadar anlalmaz bir ekilde kendimizi bu hayvanlardan stn grmeye alsak da, bundan daha birka sene nce Balkesirde, vitrinde duran cansz mankenlerden uyarlp, gece cam krarak cansz mankenlere tecavz eden ve sonra mankenin yannda sevgilisiymiesine uyuyup kalan insan bireyini dnnce, onlardan eksik kalr bir yanmz olmadn kolaylkla grebiliriz. nk biz de bir hayvanz ve dier hayvanlarda hata olarak grdklerimizi biz de yaoyoruz. Ancak biz bunlara o kadar almz ki ve kendi kkenlerimizi reddetmeye o kadar hazrz ki, birileri (burada biz oluyoruz) bunlar hatrlatmadan fark edemiyoruz. Bu notumuz gelecek gnlerde daha fazla teknik bilgiyle zenginletirilecektir.
334
E V
A C
335
E V
A C
Referans: imizdeki Balk - Neil Shubin, http://tr.wikipedia.org/wiki/Levha_hareketleri http://tr.wikipedia.org/wiki/Dola%C5%9F%C4%B1m_sistemi Yazan: Hmanist Homosapiens (Evrim Aac okuru) Ayrca, sayfamz okurlarndan Sn. Berk Kaan Kuuolu da muntazam bir cevap vermitir: Kurbaalarn st enesinde bulunan iki farkl di grubundan biri Maxillary dieri de Vomerine olarak adlandrlr. Alt enelerindeki di benzeri yaplarn evrim srecinde kaybolduu dnlmektedir fakat son aratrmalarda yeniden olutuuna ynelik bulgular da bulunmutur. ( http://news.nationalgeographic.com/news/2011/02/110209-frogs-teethevolution-science/ ) Maxillary teeth kk koni biiminde olan ok sayda diler st enede sralanmtr. Vomerine teeth diye adlandrlar dier di grubuda 2 diten oluur ve st enenin tepesi ya da daha farkl bir tabirle azn atsnda bulunur. Daha ok avlarn kontrol etmek ieride tutabilmek iin kullanrlar. Bunlarn haricinde nadiren de avn yakalamakta kullanrlar. Fakat bu yaplar bizim genellikle kullandmz anlamda di olarak adlandrmak biraz gtr. nk onlar bu yaplar koparmak, paralamak ya da inemek amal kullanmazlar. Genellikle avlarn btn halinde yutmay tercih ederler. Alttaki link grsel adan bize biraz daha kolaylk salayacaktr. http://www.infovisual.info/02/img_en/030%20Mouth%20of%20a%20frog.jpg Yazan: Berk Kaan Kuuolu (Evrim Aac okuru) Evrim Aac olarak biz de yle bir bilgilendirmede bulunmak istiyoruz: Kurbaalarn dileri konusunda tek bir cevaba ulamak zordur. Pek ok okurumuzun doru ekilde belirledii gibi, maksil diler (Maxillary Teeth) ene boyunca sralanan, olduka keskin ve trtkl olan di yapsna verilen isimdir. Vomer diler (Vomerine Teeth) ise enenin ortasnda, ikili halde bulunan sert, kaygan ve gl dilere denmektedir.
336
E V
A C
Bu dilerin grevleri, ou zaman birbirlerinin yerine geerek kullanlmaktadr; ancak kurbaalar hakknda kesin olarak bildiimiz bir bilgi, avlarn inemek amacyla dilerini asla kullanmadklardr. inemek, bilimsel terminolojide mekanik sindirimi balatmak adna bilinli olarak ene kaslar ile besini az boluunda kk paralara ayrmak demektir. Kurbaalar, tpk ylanlar gibi bunu asla yapmazlar ve avlarn btn olarak yutarlar. Avlarn yakalamak iin, dier pek ok hayvan gibi keskin dilerini deil, yapkan dillerini kullanrlar. Avlarn yakaladktan sonra, genellikle maksil diler avn azdan kmasn nleyen parmaklk grevini grrler. Vomer diler de benzer bir grevle, avn sabit tutulmas iin kullanlr. Ancak kaygan yapsndan dolay genellikle vomer diler, avn kamasn nlemek yerine, sert yaplarndan tr avn ezilmesine yararlar. Bu, bir ineme ilemi deil, bir ezme ilemidir. Ki bu da ounlukla bilinli ve amal olarak deil, avn kamak iin debelenmesi srasnda, az kaslarn skca kapatan kurbaann dilerinin ister istemez av ezmesinden tr olmaktadr. Yarmamza katlan herkese ok teekkr ediyoruz.
337
E V
A C
338
E V
A C
Daha sonra, gelimeyle birlikte, hayatnn ilerleyen dnemlerinde Cnidarianlar, medusa dnemine geerler. Medusa Dneminde vcutlar an ya da daha tipik olarak emsiye eklini alr. Denizanalarndan aina olduumuz uzun dokungalara sahiptirler ve diledikleri gibi hareket edebilirler. Sabit bir yaam srmezler, normal bir hayvan gibi avlanrlar. Medusa Dneminde Cnidarianlar eeyli olarak rerler.
339
E V
A C
Normal olarak, denizanalarnda daima polip olarak hayata balanr, medusa dnemine girilir, eeyli reme ile yavrular retilir ve lnr. Yavrular polip dnemden geerek byrler ve dng bu ekilde, normal bir hayvandaki gibi srer. imdi, burada bizim yeni denizanas trmz olan Turritopsis nutriculay tantmakta fayda var: Dier tm denizanalarndan farkl olarak, bu tr, ilk defa polip dneme geri dnebilme zelliine sahiptir. Yani yukarda bahsettiiiz hayat dngs, bir noktada tersine dner: Yavrular polip dnemi yaarlar, geliip medusa dnemine girerler. Burada eeyli olarak reyip yavru polipler retirler. Ancak, daha sonra, yalanp lmeleri gerekirken, kendilerini polip dneme dndrebilirler. Bu sayede, yalanma sonucu lm gereklemez ve bir birey, srekli olarak, yalanp lmek yerine ken-
disini yavru (polip) hale dndrerek yaamn srdrr. Turritopsis nutricula aadaki grnmdedir: te bu, Turritopsis nutriculann teorik olarak lmsz olmas demektir. te yandan, elbette her canl gibi, Turritopsis de avlanma ya da hastalanma sonucu lebilir. lmszlkten kast, lme direnmek deil, yallk sonucu lme engel olabilmedir.
340
E V
A C
Bu zellik, yine de, kmsenmemelidir. nk bu hayvann genetik yaps incelenerek pek ok sentetik yap retilebilir ve gelecekte yallk ile ok daha baarl bir ekilde savalabilir.
Unutulmamas gereken bir dier nokta udur: Henz, bu canl zerinde uzun sreli deneyler yaplmamtr, bu sebeple tek bir bireyin, ka defa ya da ne kadar salkl bir ekilde reyebildii ve polip hale geri dnebildii bilinmemektedir. imdilik yaayan bireylerin ka yanda olduu bilinmemekle birlikte, gelecek dnemlerde, yaplacak aratrmalarn sonularna gre, bu sorulara cevaplar verilebilecektir. ********************* Aada, ngilizce olarak bu hayvanla ilgili makaleleri ve aratrmalar bulabilirsiniz: http://www.sciencepub.net/nature/ns0802/03_1279_hongbao_turritopsis_ns0802_15_20.pdf http://www.jellyfishfacts.net/turritopsis-nutricula-immortal-jellyfish.html http://www.timesonline.co.uk/tol/news/science/article5594539.ece http://en.wikipedia.org/wiki/Turritopsis_nutricula
341
E V
A C
Macropinna microstoma ( 2004 MBARI) Macropinna microstoma Fgzller (Opisthoproctidae) familyasna ait bir trdr. Bu tr, halen Monterey Krfezi Akvaryumunda incelenmektedir ve aratrmalar ok ilgin sonular vermektedir. Pek ok bilim insan, bu bal Evrimin zaferi olarak nitelendirmekteyken, biz, Evrim Aac olarak bu kadar gladyatr havasnda yaklamann anlamsz olduunu, zaten Evrimin karsnda herhangi bir rakip olacak seviye, kalite ve gte rakip bile bulunmadn dnyoruz. Dolaysyla bizim iin bu balk da sradan bir evrim rndr ve zelliklerinin incelenmesi, nemli bilgiler verebilecektir. Fgzller, normal olarak gne nlarnn okyanus ierisinde ulaabildikleri son noktalarda (yzeyden ~600-800 metre aada) yaamaktadrlar; yani tam aydnln karanla kavutuu hatta. Ve bu canllar, yaadklar ortama uygun bir ekilde (dier tm canllar gibi) adapte olmulardr ve evrim srecinden gemilerdir ve gemektedirler. rnein bu balklarn gzleri, isimlerinden de anlalabilecei gibi tp ekilndedir ve bir fy andrmaktadr. Bu sayede kafalarnn zerindeki silet halinde dolaan avlarn ayrt edip avlanabilirler. Macropinna da bu zellii gelitirmi bir trdr. Bu gz tipinin en byk sknts, her ne kadar ok ciddi bir znrlk salasa da, gr alannn ok dar olmasdr. Bu baln uzun bir sre gzlerini hareket ettiremedii dnlmtr; ancak derin denizalt kameralar sayesinde doal ortamlarnda gzlenen Macropinnann gzlerini hareket ettirmek yerine yatay konumdan dikey konuma geerek daha geni bir alan grebildii kefedilmitir. Bu da bizlere, doann mkemmel bir tasarma sahip olmaktan ok, eldekiyle yetinme ve onu mkemmele olabildiince yaknlatrma eklinde kr bir saati gibi ilediini gstermektedir. Bu canlnn tek adaptasyonu bu deildir. Bir dier ilgin adaptasyon, bu balklarn yzgelerinin suda neredeyse hi hareketsiz durmas ve son derece net ve keskin dnler yapabilmesidir. Bu yetisi sayesinde avna kilitlenebilir ve kk
342
E V
A C
bir balktan bir denizanasna kadar pek ok canly yiyebilir. Henz halen transparan kafayapsnn tam olarak ne ie yarad ve neden evrimletii bilinmemektedir; ancak en gl hipotezlerden biri, Macropinnann bu yap sayesinde edindii kamuflaj ile pek ok denizanasna olduka yaklaabildii v avlanmak iin bu gizlenme tekniini kullanddr. nk Macropinna ile ayn derinlikte yaayan denizanalarnn grntsnn de benzer olduu not edilmitir. Ayrca bu hipotez, Macropinnann gzlerinde bulunan yeil biyolminesant (biyolojik aydnlatc) pigmentlerin yapsnn ve renklerinin denizanalaryla benzer olmasyla desteklenmektedir. Yine de, aratrmalar srerken gereksiz speklasyonlardan kanmakta ve bilim insanlarndan gelecek cevaplar beklemekte fayda vardr. ********************* http://www.mbari.org/news/news_releases/2009/barreleye/barreleye.html
343
E V
A C
E V
A C
Angora / Oyuncak Ay Hamster Tabii ki unutmamak gerekir ki, evcilletirilmeye balad tarih olan 1930lardan beri evcil hamsterlar zerinde ok ciddi bir yapay seilim basks vardr. Bu sebeple de o tarihten bu yana hamsterlar, insanlarn onlardan bekledii dorultuda (renk, evcillik, sakinlik, ses, vb. zellikler bakmndan) evrimlemitir. Bunu, daha dzgn ve bilimsel cmlelerle ifade edersek, insan, hamsterlar istedii zelliklere sahip olanlar kendi aralarnda iftletirip dierlerini iftletirmeyerek, Evrimin ynn belirlemilerdir ve bir sre sonra hamster poplasyonlarnda yalnzca insann istedii zelliklere sahip hamsterlar kalmtr, elbette ki doadaki vahi tr ve bireyleri gz ard edersek. Albinizm (pigment eksiklii) hemen her hayvan trnde gzlenebilir; ancak bu farkl sklklarda olur. Hamsterlarda ise zellikle Suriyeli bireylerde (altn renkli olanlar), oyuncak-ay tipi bireylerde (uzun-kll Suriyeliler olarak da bilinir) ve Rus ccelerinde (Campbell tipi olarak da bilinir) grlr. Albino bir Hamster Albino hamsterlarn vcudunun tamamnda beyaz kllar bulunur, soluk pembe deri rengine sahiptirler ve kan krmzs veya pembe gzleri vardr. Albino hamsterlar sklkla karbeyaz tipi hamsterlarla kartrlr ki bu bir hatadr. Karbeyazlarn srtnda genellikle gm bir izgi bulunur ve genellikle koyu renk gzlere sahiptirler. lk albino Suriyeli tiplere 1950lerde, ilk Rus ccelerine ise 1988de rastlanmtr. Bunlarla ilgili bir ilgin bilgi ise, baz albino hamsterlarn gzleri olmadan domas ve 1 yandan fazla yaayamamasdr. Hamsterlarda da genetik mutasyon sonucu albinizm gzlenir ve bu durum kaltsaldr. Ancak hamsterlarda albinizmin hangi gen ile veya hangi kromozom zerinde tand konusunda henz bir aratrma olmad iin, bu konuda net bir bilgi veremiyoruz, zgnz.
345
E V
A C
Hayvan ve Bitkilerin Ortak Atas Hakknda Bilgiler ve Ara Gei Trleri ve Hatta Alemleri!
Sayfamz yelerinden Sayn Mustafa Trkmen bize ok gzel bir soru yneltti. Soru aadaki gibiydi: Evrim[i kabul ediyorum] [Evrim Aac dzeltmesi] ama geenlerde arkadam bir soru sordu ve bilemedim.Evrim hayvandan hayvana gei ise bitkiler nasl olutu?Yok bitkiye gei varsa neden bitki hayvan ara gei formu yok ya da neden baz hayvanlar azda olsa fotosentez yapamyorlar?Neden baz hayvan hcrelerinin kloraplast yok? Ilginiz iin imdiden Teekkrler... Bizim cevabmz ise yle oldu, umarz faydal olmutur, iyi okumalar: Sayn Mustafa Trkmen, lk olarak gzel bir dzeltme yapmsnz, yerinde olmu. O adan tebrik ediyoruz. Zira bilimde inan olmaz, bilgi olur. Biz Evrime inanmyoruz, biz Evrim Kuramn kabul ediyoruz, bir gerek olarak biliyoruz. Tpk Yer ekimi gibi... :) imdi, sorunuzun cevabna gelelim: Aslnda soru her ne kadar gzel olsa da, bu soruya o kadar ok nce cevap verilmi ve o kadar ok gei rnei bulunmutur ki, malesef ilgi ekicilii kalmamtr. Ancak meraknz elbette gidermek bizim grevimizdir; ayrca merakl olmak da her zaman iyidir. Bu yzden de sizi tebrik ediyoruz. Bu noktada bir yanlnz dzeltmekte fayda var: Evrim, hayvandan hayvana gei deildir. Evrim, bitkilerde de grlr, protistalarda da, bakterilerde de, arkebakterilerde de. Sadece bir kralla (kingdom) kstlandrmak, kesinlikle yanltr. Ancak demek istediinizin her hayvann kendisinden nceki hayvanlardan evrimletii olduunu dnyoruz. Akas bunu grebilmeniz, sorunuzun da cevabn ortaya karmaktadr. Hayvanlar ve bitkiler, yle eski zamanlarda birbirinden ayrlmtr ki; ortak atalar ne hayvandr, ne de bitki. Ortak atalar, baz bakteri trleridir. Zira bundan yaklak 3.5 milyar yl nce, doada sadece bakteriler vardr; ne bitkiler ne de hayvanlardan bahsedilebilir. Protistalar dediimiz krallk, resmi olmayan dilde, u ekilde tanmlanr: Bitki, mantar ve hayvan olmayan tm karyot canllar. nk bu krallktaki (alemdeki) canllarn ou hem bitkilere ait hem de hayvanlara ait zelliklere sahiptir. Yani elimizde, bitkiler ile hayvanlar aras gei yapan devasa bir alem vardr; brakn bir ya da birka tr... rnein ok mehur bir protista olan glena (Euglena), bir bitki gibi fotosentez yapabilmektedir. Ayn zamanda bu karyotik tek hcreli canllarn pek ok trnde gz noktas denen bir organel yap bulunur. Bu nokta, en ilkel gz olarak grlmektedir ve a duyarldr. Sadece n daha iddetli olduu yn alglamay salar. glena da bunu kullanarak daha bol a ynelebilir, tpk bir hayvan gibi aktif hareket ile k kaynana yaklaabilir ve tpk bir bitki gibi fotosentez yaparak besinini retebilir. Bir algden rnek verelim, Science Dailyde 20 Haziran 2007 tarihinde yaynlanm bir makale... Doada bulunan baz alg trleri, mixotroph dediimiz ve hem ototrof, hem heterotrof beslenme biimlerine sahipler. Yani hem kendi
346
E V
A C
besinlerini retebiliyorlar, hem de avlanabiliyorlar. Aadaki balantda daha fazlasn bulabilirsiniz: http://www.sciencedaily.com/releases/2007/06/070619182508.htm Ayn sitede yaynlanan bir dier makaleye gre, Chlamydomonas reinhardtii isimli bir yeil alg tr, hem hayvanlara, hem de bitkilere ait genleri tamaktadr. Bu, ortak atalarndan beri hayatta kalabilmesiyle aklanabilir. Bildiiniz zere trleme gerekletikten sonra ortak ata hayatta da kalanabilir, soyu tkenebilir de. http://www.sciencedaily.com/releases/2007/10/071011142628.htm Bunun yansra, mantarlar da ilgin bir gei olarak karmza kmaktadrlar. Hayvanlar, genel olarak serbest hareket edebilen, avlanan (heterotrof) trlerdir. Bitkiler ise genellikle sabit olan ve kendi besini reten (ototrof) trlerdir. Ancak mantarlar, bitkiler gibi sabit olmakla birlikte, kendi besinlerini retemezler; tpk hayvanlar gibi. Mantarlar, besinlerini vcutlar darsnda sindirirler (dar salg) ve sonra paralanm besinler yerler. Yani bitkilerle hayvanlar arasndaki gei trleri yok olmamtr; hala aramzdadrlar. Ancak iki dev alemin ortak atas, bundan 3.5 milyar yl kadar ncesine dayanmaktadr: Minik bakterilere. Burada farkllama balam, gnmze kadar bir kol hayvanlar alemini, bir kol bitkiler alemini oluturmutur. Ancak arada kalan trler de mantarlar, protistalar gibi alemleri oluturmutur.
347
E V
A C
348
E V
A C
http://www.newscientist.com/article/dn17318-monkey-iq-test-hints-at-intelligent-human-ancestor.html http://www.pbs.org/wnet/nature/episodes/orangutans-just-hangin-on/orangutan-i-q/2265/ http://www.timesonline.co.uk/tol/news/uk/article1654998.ece, http://www.sciencedaily.com/releases/2006/08/060801231359.htm Genel olarak bir orangutan veya empanzenin insan leinde 16-20 aras IQsu olduu bilinmektedir. 100 puan, bir insan iin normal olarak grlmektedir. Yani maymunlarn da belirli bir dzeyde zekas bulunmaktadr. Benzer testler, farkl hayvanlarda da yaplmtr ve bu canllarda da belirli seviyelerde IQ dzeyleri gzlemlenmitir. Bir hayvan davranlar uzman olan Edward O. Wilsonn (http://en.wikipedia.org/wiki/E._O._Wilson) yapt bir almaya gre, insandan sonra en yksek IQya sahip olan canllar aadaki gibidir: 1) empanze (iki tr) 2) Goril 3) Orangutan 4) Babun (7 farkl tr) 5) Gibon (7 tr) 6) Maymun (Makaklar ve dierleri) 7) Kk-dili balina (katil balina da dahil) 8) Yunus (8 farkl tr) 9) Fil (2 tr) 10) Domuz Hayvan IQlar zerine yaplan bir dier aratrmaya da uradan ulaabilirsiniz: http://www.globalanimal.org/2010/12/08/animal-iqs-which-is-the-smartest-animal/26219/ Sonu olarak, her hayvann belirli bir dzeyde IQsu bulunmakta. Ancak insan, bunlardan ak ara ileride. Fakat bu demek deildir ki biz onlardan stnz. Biz, sadece zeka konusunda kendisini gelitirmi bir trz. Bunun haricinde bir ay gibi penelerimiz, bir taz gibi bacaklarmz, bir ita gibi hzmz, bir kelebek kadar gzel renklerimiz, bir kpekbalnnki gibi bir burnumuz yok. Onlara karlk, beynimiz daha gelimi ve u an etrafmzda grdmz hemen her ey, bunun bir rn. Peki, bilincin bu evrimdeki yeri neresidir? Bununla ilgili, yine yukardaki notumuzu okumakta fayda vardr. nk insan bilincinin evrimi, zekann evrimiyle paralel olmutur. Beyin byyp, sinir dm says arttka, duyu organlarndan alnan verilerin ilenmesi kolaylam ve farkllamtr. Daha nceden bize anlamsz gelen noktalar, anlam kazanmtr. Bunun sebebi nedir? Bunun sebebi, beyinde gerekleen biyokimyasal reaksiyonlardr. Bizim dnce dediimiz olgu da, bu reaksiyonlardan fazlas deildir. Bizim grmze gre, doada hibir canl, zellikle de hayvan, bilinsiz hareket etmez. nk az ya da ok gelimi bir duyu organlar zinciri ve sinir sistemi bulunmaktadr. Dolaysyla, IQ dzeyi bizim leimizde 1 bile olsa, kendi zeka snrlar dahilinde, bilinli hareket etmektedir. Ancak bu zeka snrlar yle dardr ki, bizim gibi daha yksek zekaya sahip hayvanlar tarafndan incelendiinde, otomatie balam ya da programlanm ya da daha bilimsel adyla igdsel bir hareket gzlenebilir. Ancak bunun doru olmadn dnyoruz. Tek sorun, biz, onlarn IQ dzeyinde
349
E V
A C
dnemiyoruz ve bu sebeple yaplan hareketler igdsel geliyor. Peki biz, hareketlerimizde zgr myz? Evet, u anda Dnya zerindeki en yksek IQya sahip canllar biziz. Ama madem ki biz, bizden dk IQlu canllara baktmzda otomatik ve igdsel hareketler gryoruz, acaba bizden ok daha zeki bir varlk olsayd, bizi ayn ekilde grr myd? Akas, bu soruya, gndelik hayatlarmz dnrsek veya en lgn ya da srad insanlarn hayatlarn bile dnsek, cevap vermemiz ok zor olmaz. En nihayetinde hepimiz benzer hayatlar yayoruz, hikayeler farkl olsa da. Gnlk hayatnz gzden geirin. Ne kadar sradym gibi grlrse grlsn, bizim iin kymetli olduu iin deerlidir yaadklarmz. Halbuki bir dier canl iin bizim yaptklarmz ve hayatmz hibir anlam ifade etmeyebilir ve tm davranlarmz, bizden ok daha zeki bir hayvana (eer var olsayd) igdsel gelebilirdi. Bu sebeple, btn hayvanlar, ok dikkatli bir ekilde ve nasl ki tarih bilimi tarihi, o dnemin ierisinde inceliyorsa, biyoloji de canllarn davranlarn o IQ dzeyinde incelemelidir. Byle yapldnda grlecektir ki, aslnda her hayvann bir bilin dzeyi vardr. Tek sorun, bizden dk IQlu hayvanlarn zeka dzeylerinin onlara tand esnekliin, bizim zekamzn bize tand esneklikle kyaslanmayacak kadar snrl olmasdr. Bu adan, kararlarmzda zgr olup olmadmz da, ayr bir tartma konusudur. Zira beynimizdeki her karar ve dnce, duyu organlarmz araclyla aldmz kimyasal ve fiziksel tepkilerin beyinde tetikledii biyokimyasal reaksiyonlardan ibarettir. Aslnda bizler karar almayz. Bizler, sadece beynimizi tetikleriz, beyin bizim tetiklememiz dorultusunda baz tepkimeler geirir (cascade) ve bunun sonucunda salglanan kimyasallar, yine beynimiz tarafndan dnce olarak alglanr. Ancak ortada yaratlm hibir ey yoktur. Her ey, algdan ibarettir. Konuyla ilgili, tm hayvanlarn bu igdselmi gibi gzken davranlarn aklayan bilimsel bir ilke zaten mevcuttur: Baldwin Etkisi. Bu ilkeye ve bilimsel kurama gre, bir organizmaya ait poplasyonda, yeni bir durum karsnda en etkili tepkiyi verip bu tepkiyi renen bireyler avantajl konuma geeceklerdir. Nesiller boyu, genetik altyapsndan dolay bu tepkiyi tekrarlamaya yatkn olan bireyler seileceklerdir. Bylece, nesiller sonunda, birikimli olarak belli bir davran sergilemeye meyilli bireyler evrimleebilecektir. Bu kuram, nl alg bilimci Daniel Dennett de olduka gelitirmi ve eitlendirmitir. Bu ilke sayesinde, bebeklerin nasl annelerinin memelerine meyillendiini, yavru su kaplumbaalarnn nasl yumurtadan kar kmaz denize ulamaya altn ve bize igd gibi gelen btn renilmi davranlar aklamamz mmkndr.
350
E V
A C
Acma ve efkat bireye zarar verdii halde neden evrimlemitir? Evrimsel adan remek ne demektir?
Sayfamz yelerinden Bersin nan aadaki soruyu bize yneltti: Mesela akn bir nevi insanlarda cinselliin tetikleyicisi gibi altn bununda doal seilim yoluyla ayakta kalan bir duygu (bu duygunun ilk olarak neden olutuu konusu da ayr bir soru olabilir) olduunu dndk. Ama acma ve efkat gibi duygular kar bireye fayda salarken aslnda bireyin kendisine dolayl olarak zarar vermiyor mu? rnek, memelilerin yavrularna gsterdikleri koruma ve efkat yavrunun kendi ayaklar zerinde durumay reninceye kadar yavruya fayda salarken aslnda bu anne, baba veya dier bireylerin zararna onlarn yaam alanlarnn, beslenme kaynaklarnn kstlanmasna neden olmuyor mu? nsanlarda hak, hukuk, adalet, sevgi, efkat ,vicdan.. gibi duygular insan nfusunun srekli ve daha hzl bir ekilde artmasna neden olup populasyona fayda(?) salarken bireyin kendisine zarar vermiyor mu? Doal seilim bunu neden yapyor? (Doal seilimin bilinli olmadnn farknda olarak) Evrim Aac olarak bu soruya iki farkl cevap vermek istiyoruz. Daha dorusu iki kademeli bir cevap... Sorunun ilk cevabna aadaki balantdan ulalabilir: http://www.evrimagaci.org/soru-cevap/insanlar-neden-ucamaz-trade-off-evrimsel-acidan-hayatta-kalmak kinci cevabmz ise aadaki gibidir: Sayn Bersin nan, Sorunuza ilk cevabmzda, hayatta kalmak ve remek kavramlarnn grnd kadar basit kavramlar olmadn ve bir trade-off durumunu beraberinde getirdiklerini anlatmtk. Dolaysyla, bu kavramlara yzeysel bakmak, ok ciddi bir yanla dmek olacaktr. Dolaysyla bir organn ya da yetinin evriminin arka plannda gerekleenleri ok dikkatli incelemek gerekmektedir. Ayn durum, konumuzun baln ieren ve bireylerin kendisine zarar veriyormu gibi gzken, halbuki poplasyon geneline ok nemli faydalar salayan efkat ve acma gibi duygularn evrimi ve genel olarak, Dnyadaki tm canllarn temel amalarndan ikincisi olan remek kavram iin de geerlidir. Bir canlnn var olduktan sonraki ilk yapmas gereken ey hayatta kalmak ve aslnda biyolojik adan baktmzda, reme ana gelip reyene kadar hayatta kalmasdr. Baaryla redikten sonra lmesi, akas ilk ve yzeysel bakta nemsiz gibi grlebilmektedir. nk hayat amalarn yerine getirmitir. Ancak durum bu kadar basit deildir. Aslnda canllarn bu iki amac tama sebepleri, kendi karlar deil, genel olarak trn karnn korunmasdr. Burada tek kardan sz edilebilir: Var olmak ve var olmay srdrmek. Dolaysyla Doal Seilim, sadece bireylerin tek tek var olmasn deil, trn genel anlamda devamlln salayacak ekilde seim yapacaktr. te bu nokta, konu balmzda yazan ve okurumuzun sorduu sorularn tmne cevap olmaktadr. Evet, efkatli olmas, bir anne bireyin hayatn riske atabilir, zira yavrusunu korumak pahasna av olabilmektedir ya da kendisi az beslenmekte/reyebilmektedir. Ancak eer ki yavrusunu beslemezse, yavrular ok daha kolay av olabilecektir ve trn devamll tehlikeye girecektir. Dolaysyla her zaman daha efkatli olmaya yatkn anne bireyler (ve kimi
351
E V
A C
zaman erkekler de, ancak erkekler genellikle yuvay brakarak remeye devam ederler -tek eli olmayan canllarda- bu bir nevi dengeleyici rol oynar tr ierisinde) Doal Seilim tarafndan korunacaktr. nk efkatli bir anne tarafndan yetitirilen yavrular daha kolay hayata tutunabileceklerdir ve bu zincir srekli olarak devam edecektir. Dolaysyla, remeyi sadece bireysel reme olarak alglamak doru deildir. Kimi zaman bireyler, toplumun faydas iin kendilerinden fedakarlklarda bulunabilirler. Ancak bu da, tpk tavuskuunun kuyruu konusundaki doal seilim/ cinsel seilim dengesi gibi bir dengeye tabiidir. Eer ki bireyin fedakarlklar, ahsi menfaatlerini zorlamaya balar ve onun fitnessn bozacak ynde etkilemeye balarsa, Doal Seilim bu duruma engel olacak ve fedakarlk orann ayarlayacaktr. Ayrca sayfamz yelerinden Sayn Kubilay Meenin yorumunu da buraya eklemekte fayda gryoruz: Ayrca burada bencil gen kuram yardm ile bir yorum yaplabilir. Annenin veya babann yavrularna yapt yardm aslnda kendi genlerine yapt yatrmdr. Ancak anne yavrusu ile %100 akraba deildir; genlerinin % 50 si yavrudadr. Kuzeniyle arkabal1/8, kardeiyle 1/2, ikiz kardeiyle 1/1 dir. Bunlar sylememin nedeni akraba seilimi denilen olayda bizlere yardmc olmalardr. Akraba seilimi ve bencil gen kuramlar ile dnldnde, Evrim Aacnn yapt yorumlarla beraber ele alndnda, Sayn Bersin nann sorular ve bunun gibi baka sorular gn na kacaktr.
352
E V
A C
353
E V
A C
Bunu, baka iddia ve dnce sistemleri ile aklayamazken, Evrim Kuram, dolaysyla bilim sayesinde aklayabiliriz: Diiler ve erkekler (trden tre deiir), gereinden ok fazla sperm ve yumurta retmektedir. nk bu, dllenme, yani soyun devamll ansn kat be kat arttrr. Hatta bir hayvan ne kadar ok yavru retebilirse, o kadar ansl olur; nk say arttka istatistiki hayatta kalma ihtimalleri de artacaktr. Burada u soru sorulabilir: O zaman neden btn canllar onlarca yavru dourmamaktadr? Bunun sebebi aktr ve Darwin zamannda Thomas Malthus tarafndan ispatlanmtr: nk, doann belli bir kaynak rezervi vardr ve bunu tketebilecek canl says aa yukar belirlenmitir. Yiyecek, kolay bulunan bir ey deildir ve dolaysyla her canl, gerekirse kardeleri ve hatta ana-babasna kar yaam mcadelesi vermek durumundadr. te bu sebeple, belki baz denemeler yaplm olsa da, gerekli ya da uygun saynn zerindeki doum yapan canllarn soyu tkenmitir veya bu alkanlklarn evrimsel srete brakmak durumunda kalmlardr. Burada da yle bir yorum yaplabilir: Olsun, canllar fazla fazla resinler de, ne kadar hayatta kalrsa kardr. Bu da doru deildir. nk gerekmeyen bir organ vcutta barndrmak (onu embriyonik dzeyde retmek, gelitirmek ve hayat boyu idame ettirmek) veya gereksiz bir alkanl/zellii srdrmek (gereinden fazla remek, vb.) ok fazla enerji harcayan ve canly boa yoran, dolaysyla hayat mcadelesine harcayaca enerjiyi boa harcamasna sebep olabilen durumlardr. Bu sebeple Doal Seilim dahilinde kullanlmayan organlar ya da gereksiz alkanlklar elenir. nk bu organlar gelitirmeyenler veya ie yaramaz alkanlklarn brakm ya da onlardan kurtulmu bireyler, greceli olarak hayat mcadelesine daha fazla zaman/enerji harcayabilirler ve avantajl konuma geerler. rnek olarak Galapagos Karabatann kanatlar ileride bir gn ie yarayabilir, dursun mant ile korunmamaktadr. nk Galapagos Karabata artk umamakta, dalmaktadr. Bu sebeple Evrimsel srete kanatlar krelmitir. Dediimiz gibi, benzer milyonlarca rnek verilebilir. nsan tr ve atalar da, eski alarda, ellerinden geldiince fazla reyerek yavrularnn hayatta kalma anslarn arttrmay denemilerdir. Ve vahi doada, bu muhtemelen ie yaramtr da. Ancak gnmzde artk ykselen refah koullarndan dolay buna gerek yoktur. Ayrca insanlar zerindeki doal basklar, dier hayvanlara gre farkllat iin (rnein avlanma basks artk insan zerinde yoktur; ancak ekonomik basklar vardr, dier hayvanlardan farkl olarak), gereksiz sayda ocuk dourmaya kalkan bireyler, bu alardan zayf decek ve elenecektir (rnein 10 ocuklu bir ailenin fakirleerek ocuklarnn bakmn yapamamalar sonucu ocuklarn ve hatta ana-babann lmesi gibi). Daha nceki bir notumuzda akladmz gibi, Evrim, kolektif olarak ilerler. Evrimsel srete bir peneyi daha gl hale getirmek, sadece penenin deil, ona bal olarak tendonlarn, kemiklerin, kaslarn, enerji ekonomisinin, beyin yapsnn ve daha pek ok olgunun deimesini ve adapte olmasn gerektirir. Benzer ekilde, insann ihtiyalarndan ok, evrenin basklar dorultusunda reme hormonlaryla ilgili dzenlemeler evrimsel srete gereklemitir. Arkeik (eski) insanlarn dourma kapasitesi konusunda kesin bilgilerimiz olmasa da, gnmz insanlarnn onlara gre ok daha az reyebildii veya redii, sizin de belirttiiniz doum kontrol kavramndan bile grlebilmektedir. te yandan, bizim ihtiyalarmz, aslnda Evrimsel sreci ok fazla ilgilendirmez. nemli olan, doal koullardr. Ve eer ki doal koullar, daha az ocuk yapmamz gerektirirse (ki gnmzde gerektiriyor gibi gzkmektedir), buna uygun adaptasyonlar geliecektir. rnein, kadnlarn menopoz sresi gelecekte daha erken yalara ekilebilir veya erkeklerin sperm kalitesinin maksimum olduu yalar daha erken dnemlere ekilebilir. Ancak burada da, ynl evrim hatasna dmemek gerekir. Biz, deerlendirmelerimizi bugnn koullarnda yapmakrayz ve saysz deikeni gz ard etmekteyiz. Dolaysyla, evrimin gelecekte ne tip bir yn izleyeceini tahmin etmeye almak, gereksiz ve ou zaman
354
E V
A C
355
E V
A C
356
E V
A C
ile ilgili Ulusal Biyoteknoloji Bilimi Merkezinin dergisinde yaynlanan bir makale aadadr: http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC1691375/ Ancak, hamam bceklerinin evrimlemedii ile ilgili iddialar ileri sren bilim-d kaynaklarn brakn bu konuda uzman olmasn, brakn mezuniyet derecesini, brakn bu konuyla ilgili makale yazp yazmadklarn, hayatlar boyunca bilimsel olarak yaynladklar 1 tane bile makale bulunmamaktadr. te yandan yukardaki makalenin yazarlarndan Maekawann yaynlanm ve katkda bulunduu 628 bilimsel makalesi bulunmaktadr. stekik kendisi, Royal Society yesidir ki bu, gelmi gemi en ciddi bilim topluluklarndandr. Ancak insanlar, bu ie mrlerini veren bilim adamlar yerine, bilim-d kaynaklar kendilerine kaynak edinmektedirler. Bu, dndrcdr. Hamambcekleriyle ilgili birka baka alma ise yledir: Toprak kazc hamam bceklerinin tahta kemiricilerden evrimi: http://blattodea.net/showthread.php?t=154 Hamambcei evriminin karlatrmal biyoloji asndan deerlendirilmesi: http://www.cals.ncsu.edu/entomology/schal_lab/ComparativeCockroachBiology Bu ve bunun gibi yzlerce sebepten tr, bilim, bilim insanlarndan renilmelidir; maniplatrlerden deil. ********************* http://www.cals.ncsu.edu/entomology/schal_lab/ComparativeCockroachBiology http://www.bio.umass.edu/biology/kunkel/cockroach_evolution.html http://blattodea.net/showthread.php?t=154 http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC1691375/ http://forums.tigsource.com/index.php?topic=7042.0 http://en.wikipedia.org/wiki/Cockroach#Evolutionary_history_and_relationships http://en.wikipedia.org/wiki/Ovipositor
357
E V
A C
358
E V
A C
yaplar vcut dna atlr ve kanamann en iddetli grld yer bu ksmdr. te bu dnemler, trden tre olduka deiebilmektedir. Genellikle greceli olarak kk olan hayvanlarda, strus dngs daha sklkla tekrarlanr. Hayvann ebatlar bydke, dngnn tekrarlanmas seyrekleir. Kedilerde bu dnem 3 ila 7 hafta aras srebilir. Ayrca evcilletirmenin etkisinde bu dnemlerin sreleri deiebilir. Baz trler, bir senede birden fazla defa bu dngye girebilirler. Kedi, inek, evcil domuz ve insan, bu hayvanlardan bazlardr. Bunlara polyestrous hayvanlar denir. Mevsimlere gre cinsel dngleri deien veya belirli mevsimlerde iftleen trlerde ise, bir mevsim ierisinde (yani yaklak 2-4 aylk srede) birden fazla kez dngye girilebilir. rnein gnlerin daha ksa olduu sonbahar-k dneminde cinsel olarak aktif olan hayvanlar; koyun, kei, geyik, tilki ve benzeridir. Gnlerin uzun olduu dnemlerde aktif olan hayvanlar ise atlar ve hamsterlar olarak gsterilerbilir. Baz hayvanlarda dngye ylda sadece 2 kez girilir (diestrous). Bu hayvanlarn en gzel rnei, kpeklerdir. Bir takm hayvan ise, dngye senede sadece 1 defa girer. Bu hayvanlara rnek olarak, aylar, bir grup tilkiyi, kurtlar verebiliriz. Bir grup hayvan ise bu dngye hibir zaman girmezler ve herhangi bir anda cinsel birleimde bulunabilirler. Bu hayvanlarn en bilineni, tavanlardr. imdi, sorunuza gelecek olursak: Kedilerin strus Dngsnn, ateli ksm olan estrus dnemi, 14-21 gn srer ve ovulasyon, cinsel birlemeyle tetiklenir.Eer cinsel birleme olmazsa, kediler interestrus denen bir bekleme dnemine girer ve yumurtalar vcuttan atmazlar, ta ki bir birleme olana kadar. Eer cinsel birleme olur; ancak gebelik gereklemezse, dngye 3 haftada bir tekrar girilir. Aslen kediler polyestrus hayvanlardr ve dngye senede birka defa girebilirler. Kedilerde ateli estrus dnemi genellikle ilkbaharda balar ve sonbaharn sonlarnda sona erer. Bu dnemler, her 2 haftada bir tekrarlanr ve her biri 4-7 gn srer. Bu srede, birden fazla erkek, diiye ekilecektir. Erkekler, dii iin mcadele ederler ve kazanan, diiyi alr. Kediler, ilk nce kazanan erkei reddeder, ancak zamanla erkein yaklamasna izin verirler. Diiler, bu dnemde olduka sk bir ekilde inleme ve barma davran gsterebilir, ayrca erkekle birleme srasnda da ac belirtisi olarak barabilirler. Bunun sebebi, erkein penisinde bulunan kntlardr. Bu kntlar, diiye bir miktar ac vermekle birlikte, ovulasyonu tetikler. Ayrca bu geriye dnk kntlar, daha nceki bir iftleme sonras kalan spermleri temizler. Dii, iftleme sonras vajinasn temizler ve eer bu dnemde bir erkek iftlemek isteyecek olursa, saldrgan ve hrn tavrlar sergiler. iftlemeden 20-30 dakika sonra, dng tekrar baa sarlr ve dii, yeniden iftlemek iin hazrlanr. Kedilerde birden fazla ve bu kadar sk iftlemenin olma sebebi, ovulasyon iftleme ile tetiklendii iin, ilk iftleme olana kadar yumurtann kanallarda bulunamamasdr. Hatta kimi zaman ilk iftlemede ovulasyon tetiklenemez. Bylece, daha sonraki iftlemelerde reme ans ok daha yksektir. Ayrca bir kedinin dourduu yavrularn babalar, farkl farkl olabilir, nk dng ok hzl bir ekilde tekrarlanr ve farkl yumurtalar, farkl spermlerle dllenebilir. Evrimsel olarak bu dnemin neden ilk bahar dnemine geldiine bakacak olursak; muhtemelen iftlemenin gerekleebilecei lk mevsimlerin bu zamana denk gelmesini sebep olarak gsterebiliriz. Zira kediler, doal ortamlar olan sokaklarda veya parklarda iftleebileceklerdir (kedilerin evcil hayvanlar olduunu unutmayalm) ve bunu, souk k
359
E V
A C
gnlerinde yapamazlar. nsanlarn, Mart Ayn zellikle fark etmelerinin sebebi ise, daha ok algda seiciliktir. Zira kediler k ay hari btn mevsimlerde iftleebilirler, ancak uzun bir kn ardndan, kedilerin ilk iftlemeye balamas, muhtemelen insanlarn ilgisini ekmektedir. Halbuki yazn veya sonbaharn balarnda iftleen kediler de bolca grlebilmektedir. Ancak bunlar, artk iftlemeye alm insanlarn dikkatini ekmez. Bu durumu, Dawkinsin yorumuyla, bir eit meme olarak grebiliriz.
360
E V
A C
361
E V
A C
nn, tm buzullar sktrmas ve karaya hapsetmesidir. Buzullarn skmas ise, su seviyelerindeki de sebep olmutur. Bu da, zaten ok byk bir ksm sularda yaayan canllarn bir anda yok olmaya balamasna sebebiyet vermitir. kinci yok olu, ilkinden 75 milyon yl sonra, gnmzden yaklak 370 milyon yl nce meydana gelmitir ve Devoniyen Dnemi bitirip Karbonifer Dnemini balatmtr. Bu yok oluun sebeplerinden biri yine denizeldir. Deniz seviyeleri bu dnemde srekli olarak deimitir. Bunu tetikleyen sebep olaraksa, kara bitkilerinin bu dnemde karalarn tamamn igal etmeye balamas ve atmosferdeki karbondioksitin byk bir ksmn emmeleri gsterilmektedir. Karbondioksit dzeyindeki bu hzl dr, kresel soumaya sebep olmutur. Bu yok oluta o dnemde var olan tm cinslerin %50si, yani dnemdeki tm trlerin %75i yok olmutur. nc kitlesel yok olu, bundan 250 milyon yl nce, bir ikinci yok olutan ise yaklak 120 milyon yl sonra meydana gelmitir. Bu yok olu, neredeyse Dnyadaki canlln sona erdii yok olutur. Ancak yine de yaam, bir yolunu bulup, varln srdrmtr. Bu yok olu sonucunda Dnyadaki o zaman var olan cinslerin %83 yok olmutur. Bunlarn iinde var olan kara canllarnn %96s, deniz canllarnn ise %70i bulunmaktadr. Bu yok olu sonucunda kara bitkilerinin ounun soyu tkenmitir. Bu ciddi yok oluun sebebi olarak ise, Siberya Volkanlarnn patlamas gsterilmektedir. Ayrca Pangeann hareketleri sonucu oluan akntlar da, Dnyann iklimini ciddi biimde deitirmitir. Ayrca baz bilim adamlar tarafndan bir meteor arpmas ihtimaline de yer verilmektedir. Drdnc kitlesel yok olu, bundan yaklak 205 milyon yl nce, bir ncekinden ise 50 milyon yl sonra, Ge Triyasik Dneminde meydana gelmitir ve Jurasik Dnemi balatmtr. Bu yok oluta canl ailelerinin %20si, cinslerin %48i, tm trlerin ise %65i yok olmutur. Bu yok oluta, tek bir seferde bu saylarn yok olmas deil, uzun sreli ve birka yok oluun birleimi olan bir kitlesel yok olu grlmektedir. Ancak ne olursa olsun, genel sebep olarak Orta Atlantik Magmatik blgesinin harekete gemesi gsterilmektedir. Bu volkanik patlamalar srasnda 2 milyon kilometre kplk lav yzeye km ve 2 kuadrilyon (10 zeri 15) kilogram slfr havaya salnmtr. Bu slfr, gne nlarn kapatmtr ve bunun sonucunda kresel snma meydana gelmitir. Beinci ve ou kaynaklara gre son kitlesel yok olu ise, bunlarn en mehuru olan ve gnmzden 65 milyon yl nce, bir nceki yok olutan ise 140 milyon yl sonra meydana gelen ve Kretase Dnemini bitirip Tetriary Dnemini balatan yok olutur. Bu kitlesel yok olu, ayn zamanda srngenlerin an, daha dorusu dinozorlarn an sona erdiren yok olutur. Sadece kk bir kol olarak gzken kular, dinozorlarn bu yok oluta hayatta kalabilen yeleridir ve gnmzde dinozorlara ait kalntlara sahip olan, bu dinozor spersnfnn son yeleridir. Bu yok oluun kombine bir sebepler durumu gzlenmektedir. Ancak yok oluun tetiine basan olay, yaklak 10 kilometre apndaki BOLIDE tipi bir meteorun Dnyaya arpmas olmutur. Bugnk Meksikann Yucatan Yarmadasna arpan bu meteor, arpt yerde 180 kilometrelik bir krater amtr. Blgede bol miktarda bulunan Iridyum elementi (Dnyada ok az bulunur, meteorlarda bolca bulunur) bu durumu dorulamaktadr. Bu arpma, pek ok olumsuz durumu tetiklemitir. arpmann etkilerinden biraz bahsedecek olursak: 10 kilometre apndaki bu meteor, yaklak 4 arp 10 zeri 23 Joule enerji aa karmtr. Bu 10 zeri 8 megatonluk enerjiye denk gelmektedir. nsanlarn yapt en gl bomba, Tsar Bomba isimli bir bombadr ve sadece 50 megaton enerji karabilmektedir. Dnya tarihinde meydana gelen en gl volkan patlamas bile, 10 zeri 21 Joule enerji aa karan La Garita Caldera patlamasdr ve bu meteorun etkisinden ok daha az etki yaratabilmitir. arpma sonucunda boylar 30 metreye kadar ulaabilen megatsunamiler meydana gelmitir. Kalkan kl, toprak ve toz yn, hzla Dnyann hemen her yann sarmtr. Ayrca Dnyann bir anda artan scakl, pek ok orman yangnna da sebep olmutur. Kapanan gne nlar ve bitkilerin yanmas, fotosentezin neredeyse durmasna sebep olmutur. Ayrca
362
E V
A C
baz bilim adamlar, bu yok oluun tek bir meteor arpmasyla deil, birbirinden farkl birka arpmann etkisi olabileceini ileri srmlerdir. nk ayn dnemde baka arpmalara iaret eden kraterler de bulunmutur. Ayrca bu arpmann etkisiyle, volkanik hareketler de tetiklenmitir. Gnmz Hindistannda bulunan Deccan Volkanlar patlam ve bu patlamalar canllar bir nceki kitlesel yok olutaki volkan patlamalarna benzer ekilde etkilemitir. Bu olaylar zinciri sonucu iklim ciddi ekilde deimi ve deniz seviyelerinde oynamalar olmutur. Bu olaylarn ana sonucu ise, ok ciddi bir bilanodur: Dnemin canllarna ait ailelerin %17si, yani cinslerin %50si, yani trlerin %76s yok olmutur. Ayrca dinozor spersnfnn kular hari tm yeleri yok olmu, o zamanlara kadar srngenlerin glgesinde kalm olan scakkanl memelilere yeni bir yol almtr. nk memeliler zerinden beslenen ve kaya aralklar gibi ufak deliklere girebilen memeliler, arpmann ve sonularnn etkilerinden kurtulabilmilerdir. Ayrca meydana gelen dinozor leleri de onlara bol bol besin salamtr. Scakkanl olmalar ise, deien scaklklara daha kolay dayanabilmelerine sebep olmutur. Eer insanlar ve akrabalar asndan bakacak olursak, bu kitlesel yok olu olumlu sonulanmtr, nk maymunlara ve maymunsulara giden kolun yolu almtr.Ancak ne yazk ki srngenlerin, bitkilerin, denizel canllarn ve dierlerinin byk ksm bu arpma sonucu yok olmutur. Peki bu olaylardan alacamz ders ne olmaldr? (Uyar: Bundan sonras yazarmza ait ahsi grleri de iermektedir.) Yukarda sralanan ve daha ncesine ait bu derecede deiime sebep olan durumlara ve bunlarn sonucu meydana gelen kitlesel yok olularn gerekleme sklna bakacak olursak, yaklak 60-70 milyon ylda bir, bu tip durumlar yaanmaktadr ve Dnyadaki canllk ar darbeler almaktadr. Bu elbette ki bir saate bal bir olay deildir. statistiki bir sonutur. Ancak elimizde bol bol rnek bulunduundan, yeterince doru bir genelleme yaplabilir: Son 65 milyon yldr ciddi bir yok olu meydana gelmemitir ve uzun bir sredir bu kadar ciddi bir meteor arpmas yaanmamtr. Dolaysyla yakn bir gelecekte, istatistiki sebeplerle, benzer bir yok olu yaayabileceimiz dnlebilir. in ilgin yan, insanolu kendisine ok fazla gvenmektedir. Teknolojisiyle ve gln bir biimde zekasyla vnmektedir. Buna ramen tm insanln ortak bir dman olan kitlesel yok olulara kar nlem almak yerine, birbiriyle mcadeleye girmektedir ve birbirini yemektedir. Ve gnmzde, brakn 10 kilometrelik apa sahip bir meteoru, bunun onda biri byklnde bir meteoru bile durdurma veya ynn deitirmeye yetecek teknolojimiz bulunmamaktadr. Astronomlarn zverili abalar sayesinde zerimize gelen meteorlar onlarca yl nceden grlebilir; ancak bir tehlikenin geldiini grmek, onu nleyemedikten sonra anlamszdr. Ve insan tr, kaynaklarn birbirini yemeye, ahsi ve gvenilmez inanlarnn gerekliliklerine ve bilim-d olgulara ayrdka, bu ortak dmanmza kar savunmasz kalmaya devam edeceiz. Neyse ki, Carl Sagann kitaplarnda bulabileceiniz istatistiki ve ayrntl hesaplara gre, muhtemel bir gkta arpmasndan ok nce, insan rk doal sebeplerle tkenecektir. Yani yakn bir gelecekte meydana gelmesini beklediimiz kitlesel yok olutan ok nce, insan rk, kendi kendisini ve beraberinde saysz canl trn yok edecektir. Sizce de artk bundan bir ders alma vaktimiz gelmedi mi? Biz Dnya zerindeki sradan canllarz. Ve doa, inatla bu
363
E V
A C
gerei reddetsek de, bizden kat be kat daha gl ve gl olmaya devam edecek. ********************* http://dsc.discovery.com/earth/wide-angle/mass-extinctions-timeline.html
364
E V
A C
365
E V
A C
Ayrca Platypusu bir memeli yapan dier zelliklerden biri ise, alt ene kemiidir. Tpk bir memelide olduu gibi, tek ve btn bir alt ene kemiine sahiptir. Srngenlerde ise, alt enenin zerinde ekstradan 3 kemik daha bulunur. Memelilerde bu kemikler daha yukarlara kayarak ve evrimleerek rs, zengi ve eki kemiklerini oluturmulardr. Platypusta da bu durum grlr. Srngenler arasnda zehirli dilere saihp olmak olduka yaygn olmakla birlikte, birka hafif zehirli fare hari memeliler arasnda neredeyse hi grlmeyen bir zelliktir. Erkek ornitorenkler ise, tpk bir srngen gibi zehirli uzuvlara sahiptir. Bu memelide trnaklar yerine mahmuz (spur) denen yaplar bulunur ve bunlar araclyla zehir dmana aktarlr. Zehrin ierisinde DLP (defensin-like protein) denen bir protein bulunur ve bu proteinin 3 farkl eidi, sadece Platypusta grlmtr. Platypusun savunma sistemi tarafndan salglanan bu zehir, kedi-kpek gibi greceli olarak kk hayvanlar ldrebilecek kadar glyken, insan ldrememekte ancak etkisiz hale getirmektedir. Zehrin boaltld noktada dem oluur ve hzla byr. Bu zehrin vcuda girmesinden sonra, hasta kurtulsa bile aylarca srebilecek olan hyperalgesia (acya ar duyarllk) grlebilir. Platypusun bir dier byleyici zellii, baz balklarda grlen ve electrolocation (elektrik kullanarak yn ve av bulmak) olarak isimlendirilen alg sisteminin evrimlemi olmasdr. Canlnn boyutuna gre orantsz gibi grnen gagann temel ilevi, daha nce de belirtildii gibi alglamadr. Gagada eritler halinde bulunan elektro-alglayclar ile dank olarak bulunan mekanik-alglayclar sayesinde Platypus avnn veya gidecein yerin ynn son derece ayrntl bir ekilde grebilmektedir. Yntem, temel olarak basittir: Vcudundaki kaslarn kaslmas srasnda elektrik sinyalleri oluur ve genellikle av ortam olan suya bu dk voltajl elektrik dalgalar yaylr. Bu elektrik sinyalleri, suda hareket eden canllara veya canszlara arpt zaman eitli ekillerde dalr. Platypus, alglayclar sayesinde bu elektrik sinyallerindeki bozulmalar alglar ve beyin zarnda (cerebral cortex) bu bilgiler deerlendirilir. Ayrca, mekanik reseptrleri sayesinde sudaki dalgalanmalar da alglayabilir. Bu iki bilginin birleimini kullanarak avnn yerini kolayca tespit eder. Beynin byk bir ksm, bu alglayclar iin zellemitir. Ayrca Platypusun avlanma davranna baklacak olursa, suya dald zamanlarda gzlerini, kulaklarn ve burun deliklerini skca kapatt gzlenir. Bu sayede, btn dikkatini sadece gagasndaki alglayclara verebildii dnlmektedir ve bu dier alg organlarndan gelebilecek yanl bilgileri bu ekilde elimine ettii dnlmektedir. Ancak kara yaantsnda, normal olarak duyu organlarn kullanmaktadr. Dawkins, Atalarn Hikayesinde olduka ilgin hipotezlerine yer vermektedir. Bu hipotezlerinde, tpk bizim en zellemi duyu organmz olan gzmze ait farkl alglara isimler vermemiz gibi (krmz, yeil, mavi, vb.); yarasalarn ana alg organ olan kulaklarna ait dalgalara farkl zellikler ve anlamlar ykledii, Platypusun ise gagasndan gelen bilgilere farkl zellikler ve anlamlar ykledii ileri srlmektedir. Bu ne kadar dorudur, bunu zaman ve aratrmalar gsterecektir. Platypus, temel olarak bcek larvalar, karidesler ve solucanlarla beslenir. Elektrik ve mekanik alglayclar sayesinde kumlara gml canllar bile grerek avlayabilir. Platypus bir gecede, kendi arl kadar yiyecek yiyebilir. Platypusun evrimine biraz bakacak olursak: lk zamanlarda Platypus ilkel-memeli olarak dnlmtr ve henz evrimini tamamlamad ileri srlmtr. Gnmz modern Evrim anlaynda, byle bir durumun sz konusu olmad aikardr.
366
E V
A C
Hibir modern canl ilkel olamaz, nk elenmeden gnmze gelebilecek kadar yeterli zelliklere sahiplerdir. Daha nce de belirttiimiz gibi, srngenlerin memelilerden ayrlan ilk atalarndan birinin Platypusu ve yakn kuzenleri Echidnalar meydana getirecek olan kol olduu dnlmektedir. Bu ayrm yaklak 130 milyon yl nce gereklemitir. Ancak Platypus ve Echidnalarn birbirinden ayrlmas, greceli olarak daha yakn bir zamanda meydana gelmitir: Ortalama 30 milyon yl nce (19-48 milyon yl aras olduu dnlmektedir). Bu verileri molekler saat hipotezi de desteklemektedir. En eski Platypus fosili, 100.000 yl ncesine aittir. Platypusun atalarnn soylar tkenmi tek-delikliler olan Teinolophos trusleri ve Steropodon galmani olduu dnlmektedir. Bu atalara ait elimizdeki fosiller 110 milyon yl ncesine dayanmaktadr. Platypusun en eski atalar olan Monotrematum sudamericanum ise Gondwana sperktasnda yaamtr ve fosiller 167 milyon yl ncesine kadar gitmektedir. Platypusa ait molekler kantlar da olduka ilgi ekicidir: Bir Platypusun 10 adet cinsiyet kromozomu bulunur. Bu say, dier memelilerde genel olarak 2dir: X ve Y. Bildiiniz zere, XX bir memeli dii, XY bir memeli ise erkektir. Ancak bir erkek Platypusun cinsiyet kromozomlar XYXYXYXYXY eklindedir. XYnin erkeklii belirlemesi asndan, memelilerle yine benzerlik gsterir. Ancak bu 10 cinsiyet kromozomlu yap, daha ok kularda bulunan ZZ/ZW kromozom sistemine benzer. Bu adan da Ornitorenkin ne kadar harika bir tr olduu grlebilir, kularn da srngenlerden evrimletii dnlrse... Ayrca Platypusta, dier memelilerde cinsiyeti belirleyen SRY geni bulunmaz. Bu sebeple Platypuslarda hangi genlerin cinsiyetleri belirledii hala bir soru iaretidir. Platypusun da genom haritas zlmtr ve dier memelilerle %80lik bir benzerlik gzlenmitir. Bu da Platypusun bir nevi snflar aras gei tr olduunu gstermektedir. Gnmzde pek ok trler aras ve hatta snflar aras ve hatta krallklar aras gei trleri, cinsleri, aileleri grlmektedir. Ancak aklda tutulmas gereken nokta, aslnda ara gei tr diye bir kavramn Evrimsel Biyolojide yerinin olmaddr. Her canl bir ara gei trdr; nk gemiindeki atalar ile gelecekteki torunlar arasnda bir gei tr tekil eder. Bizim kullandmz gei tr kavram ise, zellikler asndan bakldnda, iki farkl zellik grubu arasnda kalan canllardan kastetmek iindir. ********************* http://www.platypus.org.uk/ http://www.australianfauna.com/platypus.php http://australian-animals.net/plat.htm http://www.enchantedlearning.com/subjects/mammals/platypus/Duckbillprintout.shtml http://en.wikipedia.org/wiki/Platypus
367
E V
A C
368
E V
A C
Kuzey Michigan niversitesinden davran evrimi zerine alan Prof. Dr. Brent Graves ile Kentucky niversitesi Tp Fakltesinde davran bilimi zerine alan Dr. Jamieson Duvalln 1983 ylnda The American Naturalist dergisinin 122. saysnn 835-839. sayfalar arasnda yaynlad Feromonlarn Srngen-Benzeri Memeliler zerindeki Rol balkl makalelerinde, st bezlerinin ilk olarak tek-delikli olarak bilinen ornitorenk ve ekidnalarda (yumurtayla reyen memeliler) ve onlardan nce de srngen-benzeri memeli olarak anlan synapsidlerde, yumurtadan kan yavrularn ilk-besini olaran evrimletiini ve anne ile yavrunun birbirine daha sk balanmasnn ve aralarndaki oryantasyonun salanabilmesinin getirdii avantaj sonucu evrimletiini ileri srmektedirler. Bu noktada synapsid denen ve srtlarnda yay halinde bir para bulunan srngen-benzeri memelilerin, srngenlerden memelilerin evrimi srasndaki gzel bir ara-snf olduunu belirtmekte fayda var. Aadaki kaynaklarmda bunlara dair bilgilere de ulaabilirsiniz. Bir dier teori ise yine Smithsoninan Enstitsne bal olarak alan bir zoolog olan Susan Lumpkin ile az nce bahsettiimiz Olav T. Oftedaln ortak olarak 2003 ylnda yaynladklar St Bezleri ve Sinapsid Evrimindeki Kkenleri balkl makalede ikili, ilkel memelilerin yumurtalarn nemli tutmak iin kullandklarn ve yumurtadaki yavrunun enfeksiyonlardan korunmasn hedeflediklerini ileri srmektediler. Bu teori, daha sonradan, 2006 ylnda Prof. C. Vorbach, Utah niversitesinden Prof. Dr. Mario Ceppechi ve Molekler Biyoteknoloji Enstitsnden Prof. Dr. Josef Penninger tarafndan yaplan aratrmalar sonucu yaynlanan Memelilerdeki St Bezlerinin Evrimi ve Savunma Sistemleri balkl makalelerindeki bulgularla desteklenmitir. Uzun lafn ksas, st bezlerinin evrimi ile ilgili farkl teoriler olmakla birlikte, bu alandaki aratrmalar halen devam etmektedir. Bu noktada, u bilgiyle yazmz sonlandrmakta fayda vardr: Laktozlama (lactation), st bezlerinden ok daha nce evrimlemitir. Charles R. Darwin, ok doru bir ekilde, st bezlerinin derideki dier bezlerden farkllaarak evrimletiini ileri srmtr. Bunu daha da ileri gtrerek st bezlerinin ana kkeninin balklarda bulunan kuluka keseleri olduunu ileri srmtr. Henz bu hipotez tam olarak ispatlanm deildir; ancak bu kese, balklarda yumurtalarn besince zenginletirilmesinde kullanlmaktadr. Gnmzde yaplan aratrmalar, benzer keselerin srngen-benzeri memeli dediimiz sinapsidlerde de bulunduunu ortaya karmtr. Bu da Darwinin ileri grlln bizlere gstermektedir. Disk Bal olarak anlan Symphysodon aequifasciata tr isimli baln yavrular hem anne tarafndan, hem de baba tarafndan beslenir. Bu canllarn iki cinsiyetinde de deriden bir mukus salglanr ve yavru, bu mukus ile beslenir. lgin bir ekilde, bu balklardaki mukusun salglanmas prolaktin (veya Luteotropik Hormon, LTH) denen bir protein ile kontrol edilir. Ayn protein, memelilerdeki stn salglanmasn da kontrol eder. Bu da Evrimsel Biyolojinin aklama gcn bizlere gsterir. Sinapsidlerden sonra, Terapsid (Therapsids) denen bir snfta st salgsna rastlanr. Terapsidler, Sinapsidlerden evrimlemitir ve gnmzde btn memelilerin atas olarak bilinen snftr. Bu canllarn zellikleri, gnmzde hala memelilerde tanmaktadr. Bu, ayr bir yaznn konusudur. Terapsid snfndan, zellikle cynodontlar denen bir alt snfta, besince zengin st salgland bilinmektedir. Bu alt snfn baz trleri gnmzde hala yaamaktadr. St bezlerinin salglarnn evriminin, vcuttaki kl folikllerinin farkllamas sonucu meydana geldii dnlmektedir. Yine Oftedaln bu konuyla ilgili makaleleri yaynlanmtr. Memeliler gibi srngenlerden farkllaarak evrimleen kularda da ku st bulunmaktadr ve benzer ekilde bu stn salglanmas da prolaktin tarafndan kontrol edilir. Bu konunun hala aratrmalara ihtiyac vardr ancak gelecek
369
E V
A C
gnlerde, bu bulgular birletiren daha kapsaml teoriler ortaya atlaca kesindir. Bu bulgularla bile, st bezlerinin nasl evrimletiini yaklak olarak anlayabilmekteyiz. ********************* http://nationalzoo.si.edu/ConservationAndScience/SpotlightOnScience/oftedalolav20030714.cfm http://scienceblogs.com/pharyngula/2006/05/breast_beginnings.php http://www.si.edu/ofg/Staffhp/oftedalo.htm http://www.wisegeek.com/what-are-mammary-glands.htm http://www.earthlife.net/mammals/milk.html http://www.imba.oeaw.ac.at/research/josef-penninger/ http://en.wikipedia.org/wiki/Synapsid http://en.wikipedia.org/wiki/Lactation#Evolution http://en.wikipedia.org/wiki/Therapsida
370
E V
A C
371
E V
A C
Sorunuza gelecek olursak, toptan haliyle bir sistemin evrimini anlamak, olduka g bir itir. Ancak sizin de ngrdnz gibi, sistemler, kendisinden daha kk yap birimleri olan organlarn tekil ama baml evrimi sonucunda gnmzdeki halini almlardr. Organlarn evrimi ise dokularn ve hcrelerin evrimine baldr. Hcrelerin evrimi ise, genetik yapdaki deiimlere ve seilimlere baldr. Dolaysyla, aslnda biz total olarak bir organizmann evriminden bahsederken, arka planda gerekleen pek ok olay es geeriz. Halbuki, bir denizel canlnn, karasal bir canlya evrimleebilmesi iin, sadece solunum organlar veya hareketini salayan organlarn evrimlemesi deil, btn organizmann, pek ok adan evrimlemesi gerekmektedir. Bu da hcrelerden tutun da sistemlere kadar zincirleme evrimsel deiimleri tetikler. Dolaysyla sistemlerin evrimini anlamak iin, adm adm, tek tek, bu organlarn, dokularn ve hatta hcrelerin evrimini incelemek ve anlamak gerekmektedir. Bu noktada, bir iki rnek vermemiz gerekirse: Sindirim yolu (ng: gut), sistemlerin evrimini anlamak iin ok gzel bir rnektir. Nature dergisinin 456. saysnn 382-386. sayfalar arasnda Hawaiide bulunan Kewalo Denizsel Aratrma Laboratuvarnda alan Prof. Dr. Andreas Hejno ve Prof. Dr. Mark Q. Martindalen Aslom Geliimi ki-Yanl Simetrik Canllarn Az ve Anslerinin Bamsz Evrimini Gsteriyor balkl makalelerinde belirttikleri gibi, bilteral (iki-yanl) simetriye sahip hayvanlarn (yani sa-sol ve n-arka kavramlarnn bulunduu sinek, ku, insan gibi hayvanlar), radyal simetriye sahip hayvanlardan (deniz anas veya snger gibi) evrimletii dnlmekteydi. Bu evrimin en nemli bulgularndan biri de, ncl (anterior) az ile arkasal (posterior) ansn bulunduu dorusal sindirim yolunun evrimidir. Bu yaplarn embriyonun ilk dnemlerinde meydana gelen hcresel knt olarak isimlendirebileceimiz blastopore evresinde meydana geldii ve gelitii bilinmektedir. NASAnn Astrobiyoloji Enstitsnden Daniella Scalicen derledii bulgulara gre ise, gncel molekler filogeniler, aslom (yani hcre ii boluu bulunmayan) hayvanlardan olan yasssolucanlarn (flatworms), ift-ynl simetriye sahip olan hayvanlarn evriminin ilk basama olduunu ortaya koymaktadr. Aslom hayvanlar, Kambriyen ncesinden kalma baz karakterleri dahi tayan hayvanlardr. Aslom hayvanlarn sindirim sisteminde tek aklk (yalnzca az) bulunmaktadr. Yasssolucanlar ile gnmz iftyanl simetriye sahip hayvanlar (insan, ku, bcek gibi) arasndaki genetik ifade benzerliklerine bakan bilim insanlar, iki canl grubu arasnda byk benzerlikler kefetmilerdir. Yasssolucanlarda azn oluumunu ifade eden genler, iftyanl canllarda da benzer ekilde azn ve ansn oluumunu ifade etmektedirler. Yasssolucanlardan bir sonraki basamak olan denizyldzlar gibi derisidikenlilerde, bir az ve kese benzeri bir sindirim yolu bulunmaktadr. Aratrmaclar, ans oluturacak olan yaplarn, farkl hayvan gruplarnda birbirinden bamsz olarak evrimletiini bulmulardr. Bilim insanlar, ansn, gonoduct denen ve sperm ile yumurtalarn salnd kanaln evrimi ile bantl olduunu dnmektedirler. Ansn evriminin en nemli sebebi olarak ise, vcut byklnn evrimsel geliim dahilinde bymesi ve vcutlarn uzamas gsterilmektedir. Eer gnmzde anse sahip canllarda hala sadece tek aklk bulunsayd (sadece az), enerji ihtiyacmz yeterince karlanamazd ve yiyeceklerin sral sindirimi mmkn olmazd. Dolaysyla artk biliyoruz ki, ift-yanl simetriye sahip hayvanlarn evriminin ilk basama radyal simetriye sahip hayvanlar deil, yasssolucan benzeri hayvanlardr. Bu da, 1874te Ersnt Haeckel tarafndan ileri srlen Gastraea Hypothezini rtmektedir. Aratrmaclar, ift-yanl simetriye sahip hayvanlarn atasnn 550 milyon yl nce yaadn ileri srmektedirler. Bu canl, nceden sanlandan biraz daha karmakt ve hermafroditti (transseksel veya hem erkek, hem diil organ bulunan canl). Ayrca bu canlda sadece az bulunuyordu ve ans bulunmuyordu. Kelimenin tam anlamyla, o dnemlerdeki atalarmz, yiyeceklerini yedikten sonra sindirilmeyen ksm tkrmek zorundaydlar.
372
E V
A C
Tpk gnmz aslom canllar gibi denizin derinliklerinde, kumlar arasnda yaayan yumuak vcutlu canllard. Bu sebeple de gnmzde bu canllara ait fosiller bulmamz neredeyse imkansz haldedir. Uzun lafn ksas, btn sistemler, nce basit admlardan geerek evrimlemilerdir. Gittike karmaklaan yapda, her bir basamak, bir ncekinden avantajl konumdadr. rnein sinir sisteminde, ilkel atalarmzdave gnmzde yaayan baz canllarda gangliyon denen sinir dmleri ile ilk sinir sistemleri balamtr. Bu sistem daha sonra gittike zelleerek, sinir uzantlarnn olumasna, kafann geliimiyle birlikte zellemi sinirlerin kafada toplanmasyla, sonradan beyin denen sinir yn organn evrimiyle, notokordun geliimiyle ve adm adm btn organlara giden sinirlerin oluumuyla gereklemitir. Hibir basamak atlanmam ve her ey, bir ncekinden avantajl olduunda korunmutur. Olmadnda ise elenmitir. Unutmamak gerekir ki bir sistemin total evrimini anlamak olduka g olabilmekle birlikte, genel hatlaryla bakldnda anlamas hi de zor deildir. Yine de daha salkl bir analiz iin, bir sisteme ait tm organlarn evrimine tek tek baklmas gerekmektedir. Bir organn sistemden karlmas, genellikle sistemi bozacaktr, bu dorudur. Ancak bu, hepsinin birden, bir seferde evrimlemesine deil, tek tek ve birbirlerine baml olarak evrimlemelerine ispat olarak gsterilebilir. Her bir basamak, kendisinden nce var olan basamaklar dahilinde evrimlemitir; dolaysyla genellikle o organn sistemden karlmas, sistemde eksiklie sebep olacaktr. te yandan, boaltm sistemine ait bbreklerimizden birini veya sindirim sistemine ait organlarmzdan olan apandiksin sistemden atlmas, sistemi etkilemez. Bunun sebebi, apandiksin artk kullanlmama sonucu krelmesi, bbreklerin ise ift-yanl simetri dahilinde iki yanda ortaya kmas ancak bir tanesinin de genel olarak (eksikliklerle birlikte ve kontrol altnda) vcudu idare edebilmesidir. Bir sistemi oluturan organlarn ilk ortaya kt zamanlara baktmzda ise, o organn karlmasnn canly ldrmedii; ancak te yandan canlnn avantajn ortadan kaldrdn grebiliriz. rnein cierli balklarda, cierin karlmas canly ldrmez; ancak karada kalma ansn yok eder ve bu da, canlln karaya gemesini engeller. Bu noktada, Evrimin bir yn olmadn unutmamak gerekir. Sihirli bir el, cierli balklarn cierlerini silseydi, canllk (daha dorusu hayvanlar) belki asla karaya geemeyecek ve gnmzdeki hemen hibir karasal hayvan var olamayacakt. Veya hi beklemediimiz ya da ngremeyeceimiz baka bir yolla karaya geeceklerdi. Bunu u etapta bilmenin bir yolu yoktur. Umarz aklayc olmutur. Gelecek gnlerde dier sistemlerin de ayrntl evrimlerini aklayan yazlar paylaabiliriz veya sizler merak ettiklerinizi sorabilirsiniz. http://www.nature.com/nature/journal/v456/n7220/full/nature07309.html http://astrobiology.nasa.gov/articles/evolution-of-the-gut/ http://astrobiology.nasa.gov/directory/profile/1583/daniella/scalice/
373
E V
A C
Ayrca sayfamz yelerinden Sayn Fatih Sezerin soruya verdii cevab da eklemekte fayda gryoruz. Kendisine bu cevap iin teekkr ederiz. nsan embriyosunda kalp damar sisteminin ilk hali dz bir boru eklinde. daha sonra bu borunun ortas kalnlamaya balyor sonra odacklara blnyor. ilkel bir canlda bu tr dz bir boru eklide boru olduunu dnn. mutasyonlar her canlda olmakta. bu dz boru damarl canlda bir mutasyon geliyor ve damarn ortas daha kaln. bu zel canl trdelerine gre daha fazla daha gl kan pompalyor. yaamda kalma ans ve dolaysyla reme ans daha yksek. bu zel canl belki 100 kuak ierisinde kendi trnde hakimiyeti salyor nk daha gl daha iyi ryor. bu tr artk ortas ikin bir damara sahip. hala mutasyonlar sryor. imdi bu ikinliin bir mutasyon geirdiini ve ortadan ikiye blnd dnn. bunun da bir avantaj oldu ve ikinci zel trmz yine gl yine daha ok reme ansna sahip. artk kendi trne bu ikinci zel tr hakim. milyonlarca yl ierisinde basamak basamak geirilen evrimelrin karl versiyonlar kalyor ve bugnk haline geliyor. bir de ok kullanlan bir tabir var her ey ie yarar diye. byk bir yalandr. bugn prostat bezinin toplar damar omurga ile gereksiz yere direk bal ki buna tpta anastomoz denir bu balant yznden prostat kanserli beyne ok abuk yaylyor. Ayrca sayfamz yelerinden Sayn Kubilay Meenin de ayrntl cevabn eklemekte fayda gryoruz. Kendisine bu cevap iin ok teekkr ederiz. Basite anlatmak gerekirse akcierlerin evriminde sylemem gereken ey, akcierlerin yzme keselerinden evrilmesidir (Gerekte gnmz balklarnda bulunan yzme kesesinden evrilmedi. Gnmz yzme keseleri de evrim srecinden gemitir.Burada bir pre-yzme kesesi dnmek yararl olur.). Gnmz yzme keseleri balklarn derinlik ayarlamasn salyor basite (denizaltlarn sistemine biraz benziyor). Aslnda solunga solunumunun sisteminden kopup da akcierli solunum sistemine gei ok karmak deil. Bize karmak grnmesinin sebebi, bu oluum srecini hayal ederken gnmz organlarn DREK kullanmamz gerektiini dnmemizdir. Yukarda yzme kesesi iin dediimi dier tm ekipmanlar iin kullanabiliriz. Gnmz organlarnn ileyii bizim hayalgcmze katk salar ve benzeimlerden yararlanarak atasal ilikiler kurarz. Kalp oluumu akcierden daha nce olmutur; bunu biliyoruz. Kalbin kkenine dair bilgileri eklembacakllara bakarak ediniyoruz; onlar ilkel canllar deil sadece kendilerinde bulunan zellikler olas bir atann tayabilecei baz zelliklerle ortak. Akcierlere dnmek gerekirse; bizler balklar arasnda bize en yakn olanlarnn akcierli balklar olduunu biliyoruz; ve ayn zamanda bunlar lob yzgeliler taksonunda yer alyorlar, yani sizin yukarda sylediinizi destekleyerek unu syleyebilirim: Akcier oluumu karasal bir adaptasyondur omurgal canllar iin. Bu oluumu hayal ederken -birka cmle nce sylediim gibi- gnmz organlarn sadece hayalgcn geniletme amacyla kullanmamz ve mmkn olduunda ok adm dnmemiz nemlidir; akcierli baln akcierleri gelikin deildir, o zaman lmesi mi gerekirdi? Hayr. Onun akcierleri nemli toprakta saklanp sonra gle dnmesine yetiyor. Kurbaalarn akcierleri iki balon gibidir;yani alveolleri yok ve kapasitesi dk, bu onun tm sistemlerinin bozuk olduunu mu gsteriyor? Hayr. Halihazrda sulak ortamlarda yaad iin nem orannn yksek olduu sulak blgelerde iyi i yapan bir solunum sistemi olan deri solunumuna sahipler. Gnmz canlsndan organnn bir parasn aldnzda lebilir evet; ama o gnmz canlsdr; belli bir yere kadar ekleme karma yapabilirsiniz. Akcier veya kalp kkeni eskiye giden yaplardr;gnmz canls tm sistemini bu yapya kurmutur.Fakat bu sistemler de deiirler.Yani sistem basit>>kalp basit:bir sorun yok.Sistem deiip de bir adan karmak hal aldnda kalp de ayn srede deiecektir.Sistem karmak>>>kalp karmak. Son olarak bu rnek zerinden unu sylemek isterim: Sistem karmaklarken zerine kurulu olduu organ grece az deiiyorsa bile o sistem ileyebilir.Yani siz dolam sisteminizde bir devrim yaratrken (3 odackl kalp yani daha iyi datm [kurbaalar])
374
E V
A C
kan daha iyi oksijenle doldurmasn beklediiniz organda (akcierler) sisteme gre (dolam sistemi) grece az deiim gzlemliyorsunuz (dahas dier karasal adaptasyonlarn da deitiini ve ihtiyalarnn farkllatn da hesaba katn); ama bu canl baaryla yayor! Bu ihtiyac karlamak iin kendi taksonuna zg zel bir yap gelitirmi (kurbaalardaki deri solunumu sistemi). zetle bu durumu yle maddeyebilirim: Canllar deiir; tek bana deil tmden. Deiimler toplamda ynsz iken ksa bir sre iin ynldrler (karasal adaptasyonlar geirme). Her sistem eit hzda deimez; kimi yava kimi hzl. #Hzlardaki bu deiim canl iin farkl adaptasyonlara kap aar. Sistemin bireysel deil tmden ve kademeli deiimi nedeniyle,yava veya hzl, alternatif deiimlere kslmez, onlara da frsat verilebilir (canl tm sistemini hassas bir dengeye kurmaz*) *nk canl cimridir.; mkmmel sistemler ok maliyetlidir ve kk hatalarda (ki bu her zaman olur) tamamyla yklrlar. Bu mini yazma u szle son vermek istiyorum: Doa olaanst bir lehimcidir; tanrsal bir yaratm ustas deil. Sayfamz okurlarndan Sayn Erdem Erta da bize baz grsel bilgiler salamak amacyla gzel bir cevap yazm, onu da buraya eklemekte fayda gryoruz. Kendisine teekkr ediyoruz. Birka gereksiz grsel ayrnty da ben ekleyeyim; Fatih Sezerin tek bir borudan drt odackl bir yapya nasl ulat ile ilgili simlasyonu merak edenler bu powerpoint sunusundan ulaabilir. 3.60 mblk dosyay indirdikten sonra slayt grntle demeniz yeterli. http://hotfile.com/dl/117787097/410b790/Kalbin_Geliimi.ppt.html Ayrca prostat kanseri en sk kemie metastaz yapar. Bunun sonucunda omurga kemiklerine metastaz yapm kanser, omurilik damarlarna ulaarak buradan beyne srar.
375
E V
A C
376
E V
A C
yac duymazlar. REM uykusu btn karasal memelilerde gzlenmitir (ama yunus ve dier denizel memelilerde yoktur). Ayrca btn kularda da REM uykusu gzlenir (ama srngenlerde, balklarda ve amfibilerde yoktur). nsanlar yava-dalga uykusu srasnda daha fazla byme hormonu salglarlar. Fareler ve kpekler uyankken daha fazla byme hormonu salglarlar. nsanlarn ve farelerin erkekleri REM uykusu srasnda ereksiyon olurlar. Erkek armadillolarda uyku srasndaki ereksiyon, sadece REM-d zamanlarda gzlenir. Dolaysyla, uyku uyuyan ilk canly aramak, yanl bir aratrma hedefi olacaktr. Muhtemelen uyku, birden fazla noktada, birbirinden farkl dnemlerde evrimlemitir ve hatta kimi canllarda evrimlemesine ramen sonradan kaybolmu olabilir. Prof. Siegel, uyuyan ilk canly veya uykunun ortak faydasn aratrmak yerine, farkl canllarn neden kendilerine has ekilde uyuduklarn aratrmak gerektiini savunur. Bazlarnn cevab ok aktr: rnein kahverengi yarasa, gn batmnda, alacakaranlkta uyanr. nk besini olan gveler ve sivrisinekler en ok bu zaman aktiftir. Eer gndz uyanacak olsayd, yarasa avlanaca yerde, av olma ihtimali yksek olurdu. nk avclarnn ou gndz aktiftir. Prof. Siegel, uykunun bitkiler ve hayvanlar aleminde kesintisiz olarak bulunan ve canllarn inaktif olduklar bir durum olarak deerlendirilmesi gerektiini dnr. Bu inaktif dnemler evrimlemitir, nk bu dnemde canlnn ihtiyac olan baz ilemler gerekletirilir. Bitkiler iinse bu inaktif durumda enerji dengelemesinin salandn ileri srer. Bir akaaacn (maple tree) yapraklarn dkp plak hale gelmesi, enerji kaynaklarn dzgn harcamann bir sebebi olarak grlmelidir ve bir nevi uyku halidir. Dolaysyla uykunun evrimini ve o canlda veya atalarnda nasl evrimletiini anlayabilmenin tek yolu, o canlnn neden ve nasl uyuduunu anlamaktan ve uyank olduunda neler yaptn tespit etmekten geer. San Diego niversitesinden bir dier bilim insan olan Prof. Ralph Greenspan (nrogenetiki) ise, uykunun evrimini zmenin hayatnn amac olduunu syler. Ona gre uyku, ilk defa basit canl formlarnda evrimlemi ve daha sonra, sinir sistemlerinin gelimesiyle beraber daha fazla kompleks hale gelmitir. Laboratuvarnda u anda srdrlmekte olan bir aratrmada, denizanas trlerindeki uykuyu saptamaya almaktadrlar. Denizanas, en ilkel sinir sistemine sahip olan hayvanlardan biridir. Ayn laboratuvarda Trichoplax isimli bir denizel hayvan da incelenmektedir. Trichoplaxn sinir sistemi bulunmaz. Ayn laboratuvar, ilgin bir ekilde, meyve sinekleri ve faredeki uykuyu ifade eden genleri, bu ilkel denizel canlda da bulmutur. Onlar iin asl soru udur: Uyku, gelimi bir beyne ihtiya duymakta mdr? Yoksa uyku iin, bir sinir sistemine dahi gerek yok mudur? Konuyla ilgili olarak Cambridge Yaynevinden kan Uykunun Evrimi isimli kitapta Boston niversitesi Nroloji Blmnden Do. Dr. Patrick McNamara, Durham niversitesi Evrimsel Antropoloji Grubu Bakan Prof. Robert A. Barton ve Harvard niversitesi Antropoloji Blmnden Do. Dr. Charles L. Nunn uykunun evrimsel kkenini aratrmakta ve konuyla ilgili bilimsel aratrmalar okuyucularna sunmaktadrlar. Kitabn ngilizcesine aadaki kaynaklarn ikincisinden ulalabilir. Kitapta, bceklerden memelilere, balklara ve kulara kadar pek ok canl grubunun (kladnn)
377
E V
A C
uykuyu kullanma biimleri ve nasl evrimletirdikleri anlatlmaktadr. ********************* Konuyla ilgili olanlara ve ngilizce bilen kiilere kitab ve aadaki kaynaklarmz nemle tavsiye ediyoruz. http://blogs.sciencemag.org/origins/2009/08/on-the-origin-of-sleep-1.html http://www.scribd.com/doc/24524240/Evolution-of-Sleep#outer_page_1 http://serendip.brynmawr.edu/bb/neuro/neuro99/web2/Bernstein.html http://www.dur.ac.uk/isabella.capellini/sleep_project.htm http://www.psychologytoday.com/blog/sleepless-in-america/200903/the-evolution-sleep http://www.sleeptheory.com/
378
E V
A C
Gorillerin Evrimi
379
E V
A C
Tr: Pan troglodytes Cins: Gorilla Tr: Gorilla beringei - Dou Gorili Alt tr: Gorilla beringei beringei - Da Gorili Alt tr: Gorilla beringei graueri - Dou Ova Gorili Tr: Gorilla gorilla - Bat Gorili Alt tr: Gorilla gorilla diehli - Bat Ova Gorili Alt tr: Gorilla gorilla gorilla - Cross Nehri Gorili
Evrim Aac
380
E V
A C
Gorillerin Dier nsaymunlarla likisi Texas San Antonio Biyomedikal Aratrma Merkezinden Jeffrey Rogers, empanze, goril ve insann DNA molekllerindeki dizilim biimlerine ilikin yapt almalarda baz benzerliklerden sz etmektedir. Rogersa gre, genetik analizler empanzenin bir dizilime gre insana, farkl bir dizilime gre gorile daha yakn olduunu gstermektedir. Frankline gre, molekler saatin geriye doru iletilmesindeki temel ilke, DNA moleklnn belirli bir zaman dilimindeki deime hzdr, insan ve empanzenin DNA molekllerinde ve albumin proteinlerinde % 99 orannda grlen benzerlik, baz aratrmaclara gre her ey anlamna gelmez, nemli olan %1lik az ama z ayrlktr. Evrimsel srete trden tre geite biyokltrel etkinlik nemli rol oynar. Otobur diet gsteren bir tr iin orman yaamnn kolaylklarndan vazgeerek geimini trl tehlikelerle dolu dzlklerde genelci bir strateji ile salamaya ynelinmesi, primat ata trlerinden n insanslara dnmn itici gcn oluturmutur. Dier primat trlerine gre yaam kullanm alanlarnn grece kk oluu, evreden salanabilecek besin cins ve miktarlarnn kstl olmas anlamna geldii kadar, dman trlerle ya da rekabet dourabilecek biimde kendi trdeleriyle yz yze gelimesi olasln da azaltmaktadr. Goriller 40 km lik alan ierisinde yaamlarn devam ettirirken birok dezavantaj yaamlardr. Her ne kadar fiziksel stnlkleri olsa da zekalarn kullanmaktaki greceli eksiklikleri yeni yaam alanlar dolaysyla yeni ve farkl besin kaynaklarnn kullanmaktan alkoymutur. Otobur bir diet beyin geliimini dolays ile zekay da sadece belirli bir seviyede tutmutur. Eer goriller yaam alanlarn geniletmi olsaydlar bugnk evrimlerinin ok farkl boyutlarda olabilecei yansnamazd. Gorillerle ayn aileden gelen insan bu tehlikeleri gze alm, zorluklara kar eitli adaptasyonlar gelitirerek bugnk formunu almtr. Gorillerin kendi iinde yaad trleme mekanizmasnn etkisinde 2 alt tre ayrlma sz konusudur. Bu iki alt tr bat Afrika da da ve ovalarda yaayan Gorilla beringei ile dou ova ve kar nehir gorilleri olan Gorilla gorilla ile temsil edilirler ve bu alt trler morfolojik farkllklarla, cranial endislere gre analiz edilirler. Gorilinae ierisinde alt tr olu-
381
E V
A C
masnda molekler sapma ve mitokondriyal DNA verilerine dikkat ekilir. Ayn trler aras sapma goril ve empanze ayrmndaki biyocorafik etkiyle de aklanmas sz konusudur.
Da Gorili
empanzeler ve Gorilla beringei trnn demografik olarak daha istikrarl bir gemileri vardr. Ancak genetik eitliliin yksek ortalama dzeyleri hakkndaki bilgiler muammadr. Bu trler arasndaki genetik eitlilikte nfus bykl ve sosyal yap nem arz eder. Yaplan karlatrmalarda karmak nfus yaps orta frekansl tek nkleotid polimorfizm (SNP: Single Nucleotide Polymorphism) fazla nfus alt gemiini gstermektedir. Dou Etiyopyada bulunan Afar Gediinde bulunan 10 milyon yl ncesine ait fosillemi dilerin, daha nce bilinmeyen bir goril trne ait olduu ortaya karld. almay yapan Etiyopyal ve Japon bilim insanlarndan oluan ekibin Chororapithecus abyssinicus olarak adlandrd bu yeni trn, gnmzde yaayan Afrika gorillerinin dorudan atas olabilecei dnlyor. Bulgu, primatlarn evrimsel gemiine ilikin almalar yapan bilim insanlarnca da ilgiyle karland. nsanlarn ve gorillerin gnmzden 8 milyon yl nce ortak atalarndan ayrlm olduu biliniyordu. Fosil bulgularnn 10 milyon yl ncesine ait oluuysa, bu tarihi 10,5 milyon yl nceye ekecek gibi grnyor.
Etiyopya Fosilleri
382
E V
A C
Etiyopyada bulunan bir goril fosili Evrim Teorisi ile ilgili bilinen gereklerin yeniden sorgulanmasna yol at. yle ki; fosil, empanze ve ayn evrim izgisindeki insanlarla gorillerin bilinenden 4 milyon yl nce evrimleerek birbirlerinden uzaklam olabileceini ortaya koydu. Dnyann en eski goril fosili olarak adlandrlan 10 milyon yllk fosil, Japon ve Etiyopyal bilim adamlarnn oluturduu bir grup tarafndan Oromia blgesinde bulundu. Daha nce Kenyann kuzeyinde kalan blgelerde goril fosillerine rastlanmamt. Yeni bulunan fosil, byk maymun trlerinin bilinenin aksine Asya deil Afrika kkenli olabileceini ortaya koydu. Zira Pakistan ve inde bulunan fosillerin en eskisi 8 milyon yandayd. empanze ve ayn evrim izgisindeki insanlarla gorillerin 8 milyon yl deil 12 milyon yl nce evrimleerek birbirlerinden ayrlm olabilecei ihtimalini ortaya kard. Sonu olarak; insanlar, empanzeler ve goriller yaplan tm aratrmalar sonras ortak bir atadan geldikleri saptanmtr. nsanlar ve empanzeler evrim izgisinde farkl bir soy hattna ynelmiken; goriller kendi soy hatlarn izmilerdir. Kendi ierilerinde goriller gerek corafik izolasyonlar, bamsz genetik srklenmeleri gerekse yaadklar mutasyonlarla 2 alt tre ayrlmlar ve gnmze dek soylarn srdrmlerdir. Goriller setikleri diet tarz, setikleri yaam alanlar gibi etmenlerle bir takm adaptasyonlar gelitirmiler ekosistem ierisinde yerlerini korumulardr. Setikleri diyet tarzlar ve yaam alanlar itibariyle doada bir denge unsuru olmular, bunu fizyolojisiyle birletirerek ekosistem ierisinde bir rol stlenmilerdir. Gnmze dek soylarn tkenmeden gelmi olsalar da gnmzde goriller kalitesiz sperme sahip olmalar nedeniyle iftlemelerini ekosistemde yeterince yerine getirememektedirler. Erkek gorillerin sahip olduklar kk testisler ve kalitesiz spermler sonucu dii gorillerle iftleme ya hi olamamakta ya da baarsz dllenmeler oluturmaktadr. Bu da soylarnn devam iin bir tehlike unsuru oluturmaktadr. Ayn zamanda deien ve gelien dnya artlarnda insan eli demeyen corafya kalmadn dnrsek, goriller iin insanolu da bir tehlike oluturmaktadr. eitli sebeplerle avlanan goriller sonucu baz goril trlerinin de belirli sayda kaldn bize gstermektedir. Yazar: Glah Gler, 19.12.2009 (Evrim Aac Okuru) Evrim Aacnda Yaynlanmak zere Yazar Tarafndan Dzenlenme Tarihi: 07.06.2011 Dzenleme: MB (Evrim Aac) ********************* Kaynaka: BASMAJIAN, J.V., TUTTLE, R., Electromyography of brachial muscles in Pan gorilla and hominoid evolution DORAN, D.M., MCNEILAGE, A. Gorilla ecology and behavior GOODMAN, M., TAGLE, D.A., FITCH, D.H.A., BAILEY, W., CZELUSNIAK, J., KOOP, B.F., BENSON, P., SLIGHTON, J.L., Primate evolution at the DNA level and a classification of hominoids Journal of Molecular Evolution, 1990 VIGILANT, L., BRADLEY, B. J. , Primat biology: on gorillas, 2004 YAMAGIWA, J., KAHEKWA, J., BASABOSE, A.K., Intra-specific variation in social organization of gorillas: implications for their social evolution , 2003.
383
E V
A C
Evrim Aac Pan Genusunun Primat Takmnda taksonomik yeri: Takm: Primat Alt takm: Prosimii st Familya: Lemuroidea st: familya: Lorisoidea st Familya: Tarsioidea Alt takm: Anthropoidea st familya: Hominoidea Familya: Hominidae Alt Familya: Ponginae Cins: Pongo Alt Familya: Homininae Cins: Homo Tr: Homo sapiens Cins: Gorilla
384
E V
A C
Tr: Gorilla beringei - dou gorili Tr: Gorilla gorilla- bat gorili Cins: Pan Tr: Pan paniscus Tr: Pan troglodytes nsanla kuyruksuz byk maymunlarn atalar Miyosen devirde ayrlmtr. Orangutanlara ynelen evrimsel hat olaslkla yaklak 16 milyon yl nce, insanlar, empanzeler ve gorillerin hattndan ayrlmtr. Afrika kkenli kuyruksuz byk maymunlarla insanlar arasndaki ayrlma daha ge tarihlerde gerekleir.
Evrim Aac - 2 Homo, Goril ve Pan tr adlarndan treterek Hogopanlar olarak adlandrlabilecek Miosen hominoidlerinin ata poplasyonu, zamanla insanlar, goriller ve empanzeler eklinde yola ayrlarak yaylacaklardr. Ksacas, hogopanlar, insanlarla Afrika kkenli kuyruksuz byk maymunlarn ortak atalarna uyabilecek bir isimdir. Hogopanlar, 10 milyon yl ncesinden daha eski olmayan (ve olaslkla 8-5 milyon yl arasndaki) bir zamanda gruba ayrlmlardr. Bu ayrlma, ni farkllamas, corafi ayrma ve reme tecritini ierdiinden, trlemeye yol amtr.
385
E V
A C
Hogopanlarn evrim aac Evrim aacndan yola karak Panlara giden evrimsel sreteki trleri yle sayabiliriz: Aegyptopithecus 30 milyon yl nce yaam olan bu ilkel anthropoid fosili Msrda bulunmutur. Davran ve ebat olarak gnmz uluyan maymununa benzer. 32 dii vardr ve meyve yer. Erken memeliler ve Miosen Ape (Kuyruksuz maymun)leri arasndaki gei halkasdr. Beyninin grece kk bir limon kadar olmasyla ebat ve grsel korteksin gelikinlii dikkati eker. Gz yuvalarndan gndz aktif olduu anlalmtr.
Aegyptopithecus (Fosil)
386
E V
A C
Aegyptopithecus (Rekonstrksiyon) Proconsul 20 milyon yl ncesi ile tarihlendirilmitir. Erken miyosen Hominoidleri genelde Proconsl genusuna dahil edilir. Afrikada yaad bilinen en ilkel Ape(Kuyruksuz Maymun)dir. Proconsl yaayan kuyruksuz byk maymunlara benzerlik gsterir. Orbit(Gz)ler tamam ile nde yer alr. Beyin kutusuna oranla, yz ve burun knts iyice klmtr. Vcut byklne oranla, kesinlikle gelimi olan beyin mevcuttur. Eski Dnya Antropoidlerinde tipik olan 2-1-2-3 di kalbna sahiptir. Hominoidlerde alt molarlardaki cusp (Az dilerindeki tberkllerde)ta grlen 5Y rgs vardr. Dilerindeki ince mine katman ise meyve yediini gsteriyor. Orta ve Ge Miyosenle birlikte iklimde deiiklikler gzlenmeye balanr. Bat Afrikada tropikal ormanlklar azalmakta ve bunlarn yerine daha ak tropikal aalklar yer almaktadr. Afrika ktasnn bu blmnde, orta ve zellikle ge miyosen dnem fosilleri, erken miyosene oranla ok daha azdr. Bat Afrikada Proconsl, en azndan 14 my ncesine kadar yaamn srdrmtr.
Proconsul
387
E V
A C
Proconsul (Rekonstrksiyon) Kenyapithecus 14 milyon yl ncesi ile tarihlendirilmitir. Proconsl den daha kaba yapda alt enesi, daha irilemi st premolarlar(Kk az dii), kaln mine tabakas ve daha gelimi zellikleri ile ayrlr. Bacak yapsndan Homininlerin evrimletike knuckle-walking (el parmak/tarak kemikleri eklemleri zerine yrme hareketi) aamasna geii takip edilebilmesi asndan nem tar. Kenyapithecusun Siyamanglar ve gibonlarn atas olduu dnlyor.
Kenyapithecus (Fosil)
388
E V
A C
Kenyapithecus (Rekonstrksiyon) Sivapithecus 10-7 milyon yl nce ile tarihlendirilen bir trdr. Asya Apelerinin bilinen birok formunun (Lufengpithecus, Ankarapithecus, Gigantopithecus) atas olarak kabul ediliyor. Gnmz orangutanlarnn bu koldan evrimletii dnlyor. Pongo(Orangutan) alt ailesine aittirler. Molekler biyolojinin sunduu bilgilere dayanarak Asya ve Afrika Sivapithecuslarnn birbirinden bamsz olarak evrimletii ileri srlmektedir. Bu balamda Asya Sivapithecuslarnn ~16 my orangutana doru bir evrim izgisi oluturduu, Afrika Sivapithecuslarnn ise goril-empanze-insan ailesinin ortak atasal formlar olabilecei yaygn lde kabul edilmektedir.
Sivapithecus (Fosil)
Sivapithecus (Rekonstrksiyon)
389
E V
A C
Oreopithecus 9-7 milyon yl nce ile tarihlendirilmitir. Uzun kollar dallarda uzmanlatklarn gsterir. Bipedal (ki ayak zerinde yrme) olduu da iddia edilmitir. Ancak bu iddia salam temellere dayandrlamamtr.
Oreopithecus (Rekonstrksiyon)
Yaayan Byk Maymunlarn son ortak atas m yoksa orangutan atas m olduu halen tartmaldr. Daha nce Ramapithecus olarak snflandrlmtr. Ancak sonrasndaki almalarla ayr bir tr saylabilecei dnlm ve Lufengpithecus olarak isimlendirilmitir.
390
E V
A C
Gigantopithecus 9-6 milyon yl nce yaam olan bir trdr. Bu trn az dileri olduka kaln mineli ve iridir. Kpek dileri sivri olmasna karlk, bir yandan dier yana inemeye ve tmeye dayal beslenme sonucu aa doru anmtr. Hindistan daki Gigantopithecus fosilleri 7 my tarihlendirilmilerdir, ama bu kuyruksuz byk maymunlar in de belki de gnmzden 500bin yl ncesine dek varlklarn srdrmlerdir. Yaam olan en byk primattr. inde yaayan ve bambu ile beslenen gnmz dev pandasna benzer. Gigantopithecus fosilleri bulunduunda bilim dnyas uzun srecek tartmalarn iine girmitir. yle ki; Baz bilim adamlar da olas Hominid atas iin Gigantopithecusu nermilerdir. Ne var ki birleen evrimden ok yakn bir filojeni rnei tekil eden Gigantopithecusun di yaps sadece Hominid benzeridir. Gigantopithecuslara baz spesifik zellikler asndan benzeyen kesin Hominidler 4 my de Dou Afrikada yaamlardr. Erken Hominidler Gigantopithecusun torunlarndan ok adalar olmalyd. Gigantopithecuslar ve Hominidler aras benzerlik, ekkenli deil bir analoji olmak durumundadr. Benzer beslenme basklar altndaki biri Afrikada dieri Asyada olmak zere iki ayr Hominoid grubu arasnda di yaps benzerlii (paralel evrimin bir rneini oluturmak zere) bamsz olarak ortaya kmtr ( Cottak, 1997). Gigantopithecuslar atalarmz olmaktan uzaklatran kuvvetli bir neden daha vardr. nsanla Afrika kkenli kuyruksuz byk maymunlar arasndaki birok biyokimyasal ve genetik benzerlii aklayabilmek iin bir Afrikal ata bulmak durumundayz der Conrad Philip Cottak.
96 milyon yl ncesi ile tarihlendirilmi bir trdr. yi gelimi ka kemerlerine ve geni gz ukurlaryla enesine baknca Hogopan ailesine dhil gibidir. Ancak, babun, gibon, orangutan, goril ve empanze zellikleriyle karmak bir di yaps olduundan, snflandrlmasnda tartmalar yaratmtr.
391
E V
A C
Dryopithecuslar 16-8 milyon yl nce, ormanlarda yaayan ve ounlukla aa hayatna uyarlanm birok trden meydana gelir. Dryopithecineler ile Hominidler arasnda evrimsel ilikiler olup olmad tartmaldr. Baz bilim adamlarna gre bunlarn Pongid ve Hominidlerin ortak atas olduu ileri srlmektedir. Dryopithecuslarn, hominoidleri Eski Dnya maymunlarndan ayran alt dilerdeki Dryopithecine rntleridir. Eski Dnya maymunlarnn az dilerinde birbirine paralel iki sra halinde dizili drt knt (Dryopithecine rntleri) ya da tmsek ve bunlar ayran derin bir ukurluk bulunmaktadr. Buna karlk, Hominoidlerin alt tclerinde be tmsek bulunur ve konturlar ekilsel olarak Y harfine benzeyen bir vadi ile birbirlerinden ayrlrlar (Y5 plan).
Dryopithecus (Fosil)
Dryopithecus (Rekonstrksiyon)
392
E V
A C
Evrim Aac - 3 Finarelliye gre bonobo-empanze soy aac Dryopithecus ve Australopithecus arasnda kola ayrlmtr. Dryopithecus bilinen fosil kayd ierisindeki Afrika Apelerinin (goril, empanze-bonobo) ve insann ortak atasna en yakn hominoiddir. Australopithecusu da ieren insan ailesi, empanzelerle olan ortak atadan 5-7 milyon yl once kola ayrld dnlmektedir. Evrime gre empazeler, orangutanlar, goriller ve insanlar ayn atadan gelir. Ancak bizim 46 kromozomumuz var, onlarn ise 48dir. 46 kromozom aslnda 23 ift halinde, anne ve babadan gelenler eklinde. Bu ise ebeveynlerinden 24er tane almlar. Eer ortak ata var ise; ya 48 ya da 46 kromozomu vard. Eer 48 kromozomu vardysa ki bu muhtemel, zira 4 canldan 3 48 kromozoma sahip- bir ift kromozom birlemi olmaldr. te genomuza bakp, kromozomlarmzdan birinin iki primat kromozomunun birleimiyle olutuunu gzlyoruz. Kromozomlarn baz iaretler tar. Ortada, mitoz srasnda kromozomlar ayrmaya yaryan sentromerler, ularda ise telomerler vardr. Birleme, telomerleri ait olmadklar bir yerde, yani orada brakrlar. Ortaya kan kromozomun da iki sentromeri olur. Biri faaliyetini kaybedebilir, ama yinede orada olmaldr. ki numaral kromozom bizim soyumuza zgdr ve dier primatlarda ayr kalan iki kromozomun kafa-kafaya birlemesiyle olumutur. Birleme yeri:114 455 823. baz ile 114 455 838. baz aras olarak saptanmtr. Yani 15 baz ifti. Mkerrer telomer-alt diziler grlmtr. Faaliyetini kaybeden sentromer 13 numaral empaze kromozomuna denk geliyor. Genetik analizler empanzenin bir dizilime gre insana, farkl bir dizilime gre gorile daha yakn olduunu gstermektedir. Molekler saatin geriye doru iletilmesindeki temel ilke, DNA moleklnn belirli bir zaman dilimindeki deime hzdr, insan ve empanzenin DNA molekllerinde ve albumin proteinlerinde % 99 orannda benzerlik vardr, ancak nemli olan % 1lik az ama z ayrlktr. Aratrmaya gre, zellikle dii eey hcresi X kromozomlar seviyesinde belirgin ekilde grlyor. Kromozomlardaki benzerlik, her iki evrim izgisi -empanze ve insan- arasnda uzun sreli melezleme olduunu dndryor. Uzmanlar, bu iki izgi arasndaki nihai ayrln, belki de 4 milyon yl gibi uzun sren bir melezleme dneminin sonunda ortaya km olabileceini dnyor. iki tr, yaklak 5.4 milyon yl nce ayrlmtr ancak gen alverileri yani iftlemeleri devam etmitir. empanzeler yani Pan Genusu Orta Afrikada batda Senegalden, douda Tanzaniaya kadar geni bir alana dalmlardr. Yaam alanlar, yamur ormanlarndan az aalkl savanlara dek deikenlik gsterebilir. empanzeler yaadklar tm evrelerde mevsimine bal olarak gnlerini genellikle aata beslenerek ve beslenme alanlarna yerde yryerek ziyaret yaparlar.
393
E V
A C
empanzeler gorillerden daha hafiftir ve daha fazla aata yaarlar. Erikin erkein arl (45-90 kg arasnda) erkek gorilinkinin yaklak 1/3 kadardr. empanzeler arasnda gorillerdekinden ok daha az cinsel boyut farkll mevcuttur. Kadnlarn ortalamas, erkeklerin arlnn %88idir. Bu Homo Sapiensdeki boyut farkll oranna yakndr. empanzeler hepildirler, genellikle meyva ve kabuklu yemilerle beslenirler. Bcek ve yumurtalarla dietlerine protein eklerler. Pek ok bitkiyi de ila olarak tkettikleri gzlenmitir. empanzeler meyvalardan svy karmak iin dudaklarn kullanrlar ve lifleri tkrrler.
empanze
empanze
empanzeler gnlk aktivitelerinde deiik trlerde aletlerden faydalanrlar; ince dallar sondaj veya kazmak iin kullanma, su imek iin yapraklardan snger yapma, sopalar sert kabuklu yemileri krmak iin kullanma, hedeflere bir ey atma gibi. Yaadklar evreye gre alet kullanmlarnn deiiklik gsterdii gzlenmitir. empanzeler termit yuvalarn sondayla aratrmak zere alet yaparlar. empanzeler, bir aa filizini seerler, yapraklarn koparr, alttaki yapkan yzeyi aa karmak iin kabuu syrarak elverili hale getirirler. Hazrlanm filizleri termit yuvalarna gtrrler, parmaklaryla bir delik ap filizi bu delie sokarlar. Sonuta, filizi karp yapkan yzeye yakalanan termitleri yerler.
Kabuklu yemileri krmak iin ayn zamanda ta aletleri de kullandklar Bat Afrikada gzlenmitir. Ancak bu ta aletleri rettiklerine dair bir kant bulunamamtr. Bunlar bulduklar zaman yanlarna alarak tadklar ve sonradan
394
E V
A C
kullanmak zere istifledikleri dnlmektedir. empanze gruplar yar kapaldr. Her iki cinsiyetten yetikin empanzeler zamanlarnn byk bir ksmn tek balarna ve yiyecek bulmak iin aratrma yaparak geirirler. Ancak zaman zaman dier bireylere katlarak geici topluluklar oluturabilirler. Alet kullanma ve beslenme alkanlklar gibi sosyallemeleri de gruptan gruba farkllk gsterir. Yetikinlerin komu topluluklarla ilikileri genellikle agresiftir. Gen diiler dzenli olarak topluluklar aras g ederken, erkekler doduu grupta kalma eilimindedir. empanzeler arasnda uzun vadeli toplumsal yap, seyyar diilerden ok, erkek bireylerin devam temeline dayanr. Sonu olarak topluluktaki yetikin erkekler ibirlii yapabilmek iin birbirleriyle yakn iliki kurar ve sr iinde kalr. Yazar: Glah Gler (Evrim Aac Okuru) Dzenleme: MB (Evrim Aac)
395
E V
A C
Arlarn Petek Hcreleri Neden Genellikle Altgendir? Baka Ne Tip Hcre Yaplar Gzlenir?
Sayfamz okurlarndan Sayn Bahadr imek bize yle bir soru yneltti: Evrim Aac merhaba.. benim sorum arlar ve onlarn petekleriyle ilgili; bir programda arlarn farkl ekillerde (begen, kare vb.) petekler de yaptn, ancak bu trlerin zamanla yok olduunu anlatyordu programdaki konuk. Acaba bu doru mudur? Bu konuda bilgi verebilir misiniz? zellikle de grsel dkman daha uygun olur. imdiden teekkrler. Evrim Aac olarak kendisine yle cevap vermek istiyoruz: Sayn Bahadr imek, lk olarak bu nemli sorunuz iin teekkr ederiz. Elimizden geldiince yantlamaya alalm. Arlar ve karncalar gibi sosyal hayvan cinsleri, gerekten de muhteem yeteneklere sahiptirler. ou zaman vcutlarna gre byk olan beyinleri sayesinde, byklklerinden beklenmeyecek kadar ciddi ve artc ilerin stesinden gelebilirler. Bunlarn belki de en ilginci, arlarn peteklerinde kullandklar hcreler ve bunlarn mimarisidir.Bu konuyu, Darwin zerinden anlatmak istiyoruz: Darwin, 1859 ylnda Trlerin Kkenini yaynlamadan nce biliyordu ki, eer ki byle bir kuram ilan edecekse, kuram bu tip ayrnt gibi gzken ama nemli sorulara da cevap verebilmeliydi: Madem her ey genel olarak basitten karmaa doru evrimleiyor, arlar peteklerini nasl altgen ve imdiye kadar bilinen en verimli biimde ina edebiliyorlar? nceki basamaklar nelerdir? Tm arlar altgen yuvalar m ina ederler? Darwin, Down House olarak isimlendirilen evinde, bu konuda saysz aratrma yapmtr. Darwin zamanna kadar bilim insanlar btn arlarn altgen hcreler ina ettiklerini sanyorlard. Dnemin saygn biyologlarndan Lord Brougham, Darwinin Evrim Kuramn kmsemek iin, hibir arnn altgenden baka petek yapsna sahip olmadn, dolaysyla da asla arlarn byle bir evrim geirmemi olduunu ileri srd. Darwin, mutlaka doada bu tip daha silindirik yapda ve basit dzende olan petekler ina eden arlar olduunu geni ve ann tesindeki ngrleri sayesinde biliyordu; ancak nerede bulaca hakknda bir fikri yoktu. Ne var ki Darwin, uzun mektuplamalar ve aratrmalar sonucunda, arad canly buldu: Melipona domestica. Meksika Ars olarak bilinen bu ar, dier arlardan farkl olarak silindirik ve hatta kresel ve daha kaba petek hcreleri ina ediyordu. Btn doa bilginleri bilir ki, yuvarlak ve kesiz bir yap ina etmek, keli bir yap ina etmekten kat be kat kolaydr. rnein kularn yuvalar da bu sebepe daireseldir. Darwin bu noktadan yola karak, yine ann tesinde bir nermede bulundu: aslnda tm arlarn petek hcrelerinin dairesel olduunu ileri srd. Ancak ou ar, bu petekleri birbirine o kadar yakn ve sk ina ediyorlard ki, petekler
396
E V
A C
fizksel basn altnda eilip bklyor ve dzenli bir dalm sebebiyle altgen ve birbirine bitiik bir rnt halini alyorlardr. spanyann nemli ehirlerinden Barcelonada bulunan Cosmo Caixa bilim ve tarih mzesine ahsen gitme frsat buldum. Burada, arlarn neden ve nasl altgen hcreler rettii bir grsel ve interaktif deneyle anlatlmaktayd. imdi size bunu izah etmeye alaym: Bir kap dnn. Bu kap, dikey duruyor ve genilii ok kk, 5 milimetre kadar falan. Yaps dairesel. Buna, yukardan kk, kresel su baloncuklar braktnz dnn. Baloncuklar, yukardan aaya decek ve kabn alt kapal olduudan aada birikmeye balayacak. Bu ekilde srekli devam ettiinizde, bir sre sonra kabnz dolmaya balayacak ve su baloncuklarnzn uzun bir sre kresel grnmeye devam ettikten sonra, skmaya ve etraflarndaki dier su baloncuklarnn birbirlerine yaptklar kuvvetlerin artmaya balamalaryla birlikte altgen bir ekil aldklarn greceksiniz. te bal peteklerindeki hcreler de bu sebeple altgendir. Esasnda dairesel olarak ina edilen petekler, sk dokunduklar iin altgen bir ekil alrlar. Bu olaya kendi kendine organizasyon (self-organization) denir ve yalnzca fizik yasalar altnda bu ekil oluabilmektedir. Bir dier nokta, bu tasarmn en az vaks (wax: petek yapmnda kullanlan, baldan retilen, balmumu olarak evrilebilecek olan madde) kullanmasdr. Dolaysyla, daha farkl yapda ina etmeye kalkanlar (rnein dediiniz gibi begen, vs.), daha ok yap maddesi kullananarak dezavantajl olacaktr; nk besin olarak biriktirilecek bal miktar decektir. Yine de, gnmzde evre artlar ve genetik faktrler etkisi altnda sonsuz farkl ekilde yap grmek mmkndr: gen piramitten, kbik yapya, altgene, hiperbolik yaplara ve ok daha fazlasna. Bunlar, olduka ayrntl olarak snflandrlmaktadr ve burada karmak matematiksel tanmlara girmemek adna, ayrntlandrmyoruz. Ancak bilinmesi gereken bir nokta, kegenleri bire kk iki orannda olandan, bire iki, ikiye gibi sonsuz eitlilikte olabilen yaplar tanmlanmtr. Ancak bunlarn soylar tkenmemitir, gnmzde halen varlklarn korumaktadrlar. Tabii ilerinden bazlarnn soyu tkenmi olabilir; belki bahsettiiniz konuklar bunu aklyorlardr. Bunlarn tamam, evre basks ve genetik yap sebebiyle deimektedir. retim biimleri, toplanan nektar ve polen tipi, vb. durumlar, petein dzenini deitirebilmektedir. ********************* http://www.darwinproject.ac.uk/the-evolution-of-honey-comb http://wn.com/honeycomb_%28geometry%29 http://www.eric.ed.gov/ERICWebPortal/search/detailmini.jsp?_nfpb=true&_&ERICExtSearch_SearchValue_0=EJ29 5840&ERICExtSearch_SearchType_0=no&accno=EJ295840 http://en.wikipedia.org/wiki/Honeycomb_%28geometry%29
397
E V
A C
398
E V
A C
rimletikten sonra poplasyonda kalc olmaktadr; nk diilerin tercihi ok nettir. Kimi bilim insanlar bu durumun insanlarn zekas iin de geerli olduunu ileri srmektedirler. Zeki bireyler bir kere evrimletikten sonra (sebeplerine dier yazlarmzda deinmitik) Cinsel Seilim sayesinde poplasyonlarda daha zeki bireyler sabitlenmektedir. Bundan 30.000 ile 10.000 yl nceki insanlarn maara duvarlarna yaptklar muhteem izimler incelenerek, o dnemdeki aslanlarn bazlarnn yeleye sahip olduunu, bazlarnn sahip olmadn bilmekteyiz. Bu izimler, ylesine ayrntldr ki, eey organlar ve zellikle testis torbalar (scrotum) izimlerinden hayvanlarn cinsiyetlerine kadar grlebilmektedir. Yelesiz ve yeleli aslanlar, bu zamanlarda bir arada yaamlar; ancak yeleliler bir sre sonra (yaklak 10.000 yl nce) baskn gelerek dierlerinin yok olmasna sebep olmulardr. Bunlardan karacamz sonularn ilki, baz zelliklerin, poplasyon hangi corafyada bulunursa bulunsun canllara veya cinsiyetlere baz avantajlar salayabileceidir. Bu ekilde, Dnya zerindeki tm poplasyonlarda benzer ekilde avantaj salayan zelliklerin avantajlarna evrensel seici avantaj (universally selective advantage) denir. Uzun lafn ksas, bu canllardaki yelelerin evriminin birincil ve en nemli sebebi Cinsel Seilimdir. Bu trlerde yele bir defa evrimletikten sonra, diilerin youn seiminden tr ksa srede poplasyon ierisinde sabitlenebilir ve hatta uzun vadede bu zellie sahip olamayanlarn, yelesiz aslanlar rneinde olduu gibi, soyunun tkenmesine sebep olabilir. ********************* http://journals.cambridge.org/action/displayFulltext?type=1&fid=234860&jid=ZOO&volumeId=263&issueId=04& aid=234859
399
E V
A C
400
E V
A C
Devam Edecek...
401