You are on page 1of 50

DNYA KLAS KLER D Z S : 8 YZBA ININ KIZI Yayna hazrlayan: Egemen Berkz Dizgi: Yenign Haber Ajans Basn

ve Yaynclk A. . Bask: a da Matbaaclk Yaynclk Ltd. ti. A ustos 1998 ALEKSANDR PU K N YZBA ININ KIZI Ataol Behramo lu tarafndan Rusa aslndan evrilmi tir. C Cumhuriyetimizin 75. yl co kusuyla... Hmanizma ruhunu anlama ve duymada ilk a ama, insan varl nn en somut anlatm olan sanat yaptlarnn benimsenmesidir. Sanat dallar iinde edebiyat, bu anlatmn d nce eleri en zengin olandr. Bunun iindir ki bir ulusun, di er uluslarn edebiyatlarn kendi dilinde, daha do rusu kendi d ncesinde yinelemesi; zek ve anlama gcn o yaptlar orannda artrmas, canlandrmas ve yeniden yaratmas demektir. te eviri etkinli ini, biz, bu bakmdan nemli ve uygarlk davamz iin etkili saymaktayz. Zeksnn her yzn bu trl yaptlarn her trlsne dndrebilmi uluslarda d ncenin en silinmez arac olan yaz ve onun mimarisi demek olan edebiyatn, btn kitlenin ruhuna kadar i leyen ve sinen bir etkisi vardr. Bu etkinin birey ve toplum zerinde ayn olmas, zamanda ve meknda btn snrlar delip a acak bir sa lamlk ve yaygnl gsterir. Hangi ulusun kitapl bu ynde zenginse o ulus, uygarlk dnyasnda daha yksek bir d nce dzeyinde demektir. Bu bakmdan eviri etkinli ini sistemli ve dikkatli bir biimde ynetmek, onun geni lemesine, ilerlemesine hizmet etmektir. Bu yolda bilgi ve emeklerini esirgemeyen Trk aydnlarna kran duyuyorum. Onlarn abalaryla be yl iinde, hi de ilse, devlet eliyle yz ciltlik, zel giri imlerin abas ve yine devletin yardmyla, onun drt be kat byk olmak zere zengin bir eviri kitapl mz olacaktr. zellikle Trk dilinin bu emeklerden elde edece i byk yarar d np de imdiden eviri etkinli ine yakn ilgi ve sevgi duymamak, hibir Trk okurunun elinde de ildir. 23 Haziran 1941. Milli E itim Bakan Hasan li Ycel SUNU Cumhuriyet'le ba layan Trk Aydnlanma Devrimi'nde, dnya klasiklerinin Hasan li Ycel ncl nde dilimize evrilmesinin, ku kusuz nemli pay vardr. Cumhuriyet gazetesi olarak, Cumhuriyetimizin 75. ylnda, bu etkinli i yineleyerek, Trk okuruna bir "Aydnlanma Kitapl '' kazandrmak istedik. Bu erevede, 1940'l yllardan ba layarak Milli E itim Bakanl 'nca yaynlanan dnya klasiklerinin en nemlilerini yaynlyoruz. Cumhuriyet YK VE ROMAN YAZARI OLARAK ALEKSANDR PU K N Aleksandr Pu kin her eyden nce ozandr.Rus ve dnya yaznna, aralarnda ''Ruslan ile Ludmila'', ''ingeneler'', ''Bahesaray e mesi'', ''Kafkas Tutsa '', ''Yevgeni One in'' gibi anlat- iirler de bulunan lmsz bir iir miras brakm tr. Fakat onun ''Byelkin'in Hikyeleri'', ''Dubrovski'', ''Yzba nn Kz'' vb. yk ve romanlar da iir trndeki yaptlarndan daha az nl de ildir. Hatta, iir evirisinin zel glkleri nedeniyle, kendi lkesi d nda iirlerinden ok, yk ve romanlaryla tannd sylenebilir. 1799'da, zengin ve aydn bir ailenin ocu u olarak Moskova'da do du. Zamann soylu aile ocuklarnn tm gibi, ilk renimini Franszca grd. Yine ocukluk yllarnda Yunan-Latin klasiklerini, Voltaire, Rousseau gibi zgrlk, aydnlanmac Fransz yazarlarn okuma olana buldu. Bir Rus kyl kadn olan dadsndan da, Rusay, Rus halk masallarn rendi. Pu kin ncesi Rus yaznnn ana yneli leri, romantizm ve klasizm akmlaryd. Bunlar da daha ok Bat yaznlarnn etkisi altnda do mu lar, ulusal temele yeterince oturmam lard. Pu kin, Bat kltr ve zgrlk d nceyle Rus halk duyarl n kayna trd yaptlarnda, Rus yazn dilini gerek szck da ar, gerekse tmce yaps ve anlatm zellikleri bakmndan arndrm ve zenginle tirmi , bu dile a da ve

ulusal bir yap kazandrm , yaptlarnda ilk kez Rus toplumunun halksal zelliklerini yanstan tipler yaratmakla Rus yaznnda ulusal ve gereki rn ncs olmu tur. Pu kin sonras 19. yzyl Rus yaznnn btn byk yazarlar onun yaptlaryla beslenerek yeti mi lerdir. Pu kin'in anlat trnde ilk yapt, 1827 ylnda yazmaya ba lad ''Byk Petro'nun Arab''dr. Bu zya amsal-tarihsel roman denemesi tamamlanmam olmasna kar n, sa lam kurulu u, yaln anlatm, ki ilerin gereki betimleni leriyle gze arpar. Pu kin ncesi Rus yaznnda anlat dili iir dilinden henz tam olarak ayrlmam t. ''Byk Petro'nun Arab'' bu ayrmn olu masnda nemli bir adm olmu tur. 1830 ylnn rn olan ''Byelkin'in Hikyeleri'' sssz, yaln bir slupla yazlm , gereki, zl sanat rnleridir. Bu yklerde Pu kin, halk insanlarn byk bir yalnlk, gerekilik ve ustalkla izmi tir. ''Menzil Bekisi'' yksnde beki ve kz, ''Tabutu''da tabut yapmcs ve kzlar, ''Kyl Gen Bayan''da hizmeti kzlar, u aklar, sevecen bir alayclk ve duyguyla izilmi btn bu tipler, gereki Rus yaznna rnek olu turmu lar; Dostoyevski, Nekrasov, Tolstoy, ehov vb. daha sonraki dnemlerin birok byk yazar iin tkenmez esin kaynaklar olmu lard. Btn bu ykler ince bir alay, zek, yaln ve en bir insan sevgisiyle rldr. Yine 1830 yl rn olan ''Goryuhino Ky Tarihi'', toplumcu glmecenin, parodinin gereki yaznda gl bir rne idir. 1832-33 yllarnn rn olan ''Dubrovski'' adl roman, yukarda sz edilen yaptlarnn ortak zelliklerini ta r. Yaln, akc anlatmyla ''Byelkin'in Hikyeleri''ne yakndr. Bu anlamda, ''Byk Petro'nun Arab''na gre, Pu kin'in romancl nda ileriye do ru nemli bir admdr. Kurgusu da ok daha i lek ve sa lamdr. Haydut olmak zorunda kalan soylu ki i, romantik edebiyatn bilinen bir kahramandr. Pu kin, ''Dubrovski''de, bu romantik kahraman ve evresinde geli en olaylar, yine romantik renkler ta makla birlikte, halksal, ulusal, gereki bir temele oturtmay ba arm tr. Romanda dnemin Rus derebeylik dzeni ve ona u aklk eden brokrasiyle acmaszca alay edilmekte, Kirila Petrovi tipinin evresinde Rus derebeylik dzeni, gnlk ya am zellikleriyle, sevecenlikten de yoksun olmayan ince bir alayclkla sergilenmektedir. Bu bakmdan ''Dubrovski'', Gogol'un baz ilk dnem yaptlaryla da ortak zellikler ta r. Pu kin'in Rus halk tiplerine, onlarn ya amlarna, konu malarna, greneklerine duydu u (bu kez alayclktan yoksun olmayan) ilgi ve sevgi, ''Byelkin'in Hikyeleri''nde ve daha sonraki ''Yzba nn Kz''nda oldu u gibi, ''Dubrovski'de de byk yazarn ba lca zelliklerindendir. Yine ''Dubrovski''de, romantik a k yks evresinde, Pu kin'i ok ilgilendirmi olan ''halk ayaklanmas'' konusu ilk kez yansmaktadr. Sonradan, 17. yzyl Rus kyl ayaklanmas ve ayaklanmann nl nderi Pugaev konusunda ''Pugaev Ayaklanmas Tarihi'' adl bir inceleme de yazacak olan Pu kin, ''Boris Godunov'' adl tragedyasnda ve ''Yzba nn Kz'' romannda da bu konuyu i lemektedir. ''Dubrovski''yi, konunun romantik rgsne kar n, acmasz, baskc bir ynetime kar bir halk ayaklanmasn konu al yla, yazld dnem bakmndan, olduka gzpek bir yapt saymak gerekir. Yine ayn dnemin rnlerinden ''Maa Kz''nda, hedef bu kez Petersburg sosyetesidir. ''Maa Kz''n bir fantezi, traji-komik bir yk olarak grmek olas. Fakat yknn kahraman Hermann konusunda Dostoyevski'nin de erlendirmesi, bu anlaty biraz daha derinli ine irdelemede k tutucu olabilir. yle niteliyor Dostoyevski, ''Maa Kz''nn kahramann: ''...muazzam bir ki ilik, Petersburg dneminin (Pu kin'in Petersburg dnemi rnlerinin / A.B.) al lmadk bir tipi... Onda bir Napolyon profili ve bir iblis ruhu var...'' Dostoyevski'nin bu de erlendirmesinden yola karak, Hermann', Raskolnikov'un (Dostoyevski'nin nl kahramannn) hazrlaycs, bir n rne i olarak da grebiliriz... Hermann tipinin Gonarov'un ''Oblomov''undaki Stolts tipiyle yaknl da, Pu kin'in ''Maa Kz''nda ''Rusya'nn yeni, kapitalist dneme giri ini'' incelikle yanstt konusundaki yarglara bir kant saylabilir. ''Msr Geceleri'' yine yksek sosyete evrelerine ynelik ac bir alaydr. Modern anlatm ve kurgu zellikleri ta yan yksnde Pu kin, dnemin resmi yazn evrelerine ve baskc ynetime kar , sanatn zgrl konusunda d ncesini ustaca yanstmaktadr: ''nk yasak tanmaz rzgr, Zincir vurulmaz kartala, gen kz kalbine, air de yledir i te inden geldi i gibi ya ar...'' ''Msr Geceleri''nde, Pu kin, romantik esinlenme anlay na kar , sanat bir ustalk, bir beceri olarak gren kendi gereki anlay n da yine ustaca ortaya koymaktadr... ''Roslavlev'', Napolyon'un Rusya seferi srasndaki Rus yksek sosyetesini incelikle ele tiren bir kk anlatdr. Yine de, bu birka sayfalk anlatnn, ''Sava ve Bar ''ta Lev Tolstoy'u etkilemi oldu u sylenebilir... Anlatnn kahraman gen kz, Pu kin'in pek ok yaptnn kahramanlar gibi, o dnem ve daha sonraki gereki, ulusal Rus yaznnn ilk rnek tiplerinden biridir. Yurtd na yolculuk, Pu kin'in byk bir zlemiydi. Yazk ki bu zlem gerekle emedi. Baskc arlk ynetimi yurtd na k izni vermedi ona. 1829 ylnda, Osmanl-Rus sava srasnda Rus ordusuyla birlikte yola k , bu yurtd yolculu u zlemiyle ilgilidir. Bu yolculu un izlenimlerini yanstan (1836'da yaynlanan)

''Erzurum Yolculu u''nda belirtti i gibi, ayak bast yabanc topraklar Rus ordusunca ele geirilmi yerler oldu u iin, yine de yabanc bir lkeye ayak basm olmuyordu... ''Erzurum Yolculu u'' Pu kin'in ok ynl zeksnn, kltrnn ltlaryla parlayan bir yapttr. Kafkas do as betimlerinin, yllar sonra, bir ba ka byk yazar, Maksim Gorki'yi etkilemi oldu u rahata sylenebilir. Sava alan betimlerinin ise, ''Sivastopol''da ve hatta ''Sava ve Bar ''ta Lev Tolstoy'u derinli ine etkilemi oldu u aklkla grlebilmektedir. Sava alan betimlerinde, dnemin siyasal ko ullarnn ok tesinde, insancl bir yakla m var Pu kin'in: ''Yolda yanlamasna uzanm yatan gen bir Trk'n cesedi nnde durdum. 18 ya larnda bir delikanlyd bu. Bir kznkini andran solgun yz henz tazeli ini yitirmemi ti. Sar tozlar iinde yatyordu. Tra l ensesinde bir kur un yaras vard...'' Bu tmceler, btn tarih kitaplarndan ok daha belirgin ve elle tutulurcasna gzlerimizin nnde canlandrmaktadr bir sava alan grntsn... Pu kin anlat alannda ba yapt olan ''Yzba nn Kz''n da 1836 ylnda tamamlayp yaynlad. Gogol bu romanla ilgili olarak yle demektedir: ''Yzba nn Kz ile kar la trlnca btn romanlarmz ve byk hikyelerimiz yavan kalyor. Saflk, yumu aklk yle bir yksekli e ula yor ki bu yaptta, gerek bile yapmack ve karikatrize edilmi gibi grnyor. Ortaya gerekten de ilk olarak Rus karakterleri kyor. Kalenin basit komutan, kars, bayraktar, biricik topuyla kalenin kendisi, zamann kar kl , sradan insanlarn o alak gnll bykl . Btn bunlar yalnzca gerek de il, onu da a an bir ey.'' ''Yzba nn Kz'' yazlmasayd, Tolstoy'un ''Sava ve Bar ''nn da yazlmam olaca gr ileri srlmektedir. Gerekten de, sava n abartlmadan, btn yalnl ve karma kl iinde anlatlmas, roman kahramanlarnn gerek ya amdan kopuk, sava tan ba ka bir ey d nmeyen yapay ki iler olarak de il de, kendilerine zg ya amlar ve aile ya antlaryla birlikte verilmi olmalar bakmndan, bu iki roman arasnda bir yaknlk vardr. Ba msz, zgrlk ki ili i ve dnemin ilerici okur y nlar arasnda geni yaygnlk kazanan yaptlar nedeniyle monar i ynetiminin srekli basklar altnda ya ayan Aleksandr Pu kin 1837 ylnda komploya ok benzeyen bir dello sonucunda ya amn yitirdi inde henz 38 ya ndayd. Fakat yaptlaryla oktan lmszl e ula m t. Ataol Behramo lu Ocak 1990 YZBA ININ KIZI 1836 1 B R MUHAFIZ B RL AVU U

- Yarn bir muhafz birli inde bir yzba olabilirdi. - Nene gerek, brak orduda al sn. - ok do ru! Varsn srnsn... ............................... - Peki, babas kim onun? Knyajnin Babam Andrey Petrovi Grinyov, genli inde Kont Mnnich'in emrinde al m 17** ylnda kdemli binba rtbesiyle emekliye ayrlm . O gnden bu yana, kendi mal olan Simbirsk kynde ya yordu. annem Avdotya Vasilyevna Y. de, oral, yoksul fakat soylu bir ailenin kzyd. Babamla Simbirsk'te evlenmi ler. Biz aslnda dokuz karde mi iz. Fakat karde lerimin hepsi de bebekken lm ler. Ben daha annemin karnndayken, yakn aile dostlarmzdan muhafz birli i binba s B.'nin yardmyla Semenovski alayna avu yazlm m. E er umutlar bo a kp, annem kz do uracak olsaym , babam dnyaya gelmeyen avu un lmn gerekli yere bildirecek, i de bylece kapanacakm . renimimi tamamlayncaya kadar izinli saylyordum. O zamann e itim yntemi imdikinden ba kayd. Be ya ma bastktan sonra seyis Savelyi'in eline verildim. Kendisi uyank davran larndan tr lalal ma atanm t. Onun gzetimi altnda yeti erek on iki ya ma vard mda Rus gramerini iyice renmi , bir taz yavrusunun nitelikleri zerine yanlmadan konu abilecek duruma gelmi tim. Bu srada babam, Monsieur Beaupr adnda bir Fransz tuttu benim iin. Kendisi iftli in yllk arap ve zeytinya ihtiyacyla birlikte Moskova'dan smarlanm t. Fransz'n geli i Savelyi'in ok cann skt. Kendi kendine ''ocu un ne eksi i var?'' diye homurdanp duruyordu; ''ok kr ykanmas, taranmas, beslenmesi yerinde. Kendi adamn yokmu gibi sen git elin msysn kirala! Bo u bo una para harca!..'' Beaupr'nin asl mesle i berberlikmi . Sonra bir ara Prusya'da askerlik yapm . Sonra da ne anlama

geldi ini pek kavramadan pour tre outchel(*) kalkp Prusya'ya gelmi . yi bir delikanlyd. Fakat ok uar, ok derbederdi. En gsz yan da kar cinse a r tutkusuydu. Bu yzden sk sk tokatlanr, gnlerce oflayp puflard artk. Ayrca, kendi deyimiyle, i e d man bir adam de ildi. Yani, (Rusa sylersek) ikiye pek d knd. Fakat bizim evde arap sadece yemekten sonra, o da birer kadehik verildi inden ve zavall retmen her keresinde atland ndan, Beaupr az sonra Rus likrne al t. Sonra da mide iin ok daha yararl oldu unu ileri srerek, onu kendi lkesinin araplarna ye lemeye ba lad. Hemen dost olmu tuk Fransz retmenle. Anla maya gre bana Franszca, Almanca ve btn bilimleri retmek zorundayd ya, o bunun yerine benden ayak st at pat Rusa renmeyi ye ledi. Sonra da herkes kendi i iyle u ra maya ba lad artk. Aramzdan su szmyordu. Benim iin ondan daha iyi bir retmen bulunamazd. Fakat kader az sonra ayracakm bizi. Bakn nasl oldu bu i . i man ve opur bir kz olan ama rc Pala ka ile tek gzl s rtma kz Akulka, bir gn anla m lar, ayn anda annemin ayaklarna kapanp i ledikleri byk gnah itiraf etmi ler. Gzya lar iinde, toyluklarndan yararlanarak kendilerini ba tan karan msyden yaknm lar. Bu gibi konularda akas olmayan annem durumu babama iletmekte gecikmemi tabii. Babam ceza verirken fazla d np ta nan insanlardan de ildi. Hemen yanna a rtm dzenci Fransz'. Msy'nn kk beye ders vermekte oldu unu bildirmi ler. Babam da bunun zerine kalkp odama gelmi . Bu srada Beaupr yata a uzanm , m l m l uyuyordu. Size daha nce Moskova'dan benim iin bir harita getirildi ini sylemi miydim? Hibir i e yaramadan duvarda asl duran bu harita, k dnn geni li i ve gzelli iyle oktandr aklm eliyordu. Sonunda ondan uurtma yapmaya karar vermi , Beaupr'nin de uykuda olmasndan yararlanarak i e giri mi tim. Ben tam mit Burnu'na a a kabuklarndan bir kuyruk takarken babam ieri giriverdi. Yapt m co rafya al trmalarn grnce kula m ekti; sonra Beaupr'ye do ru ko tu, zavall adam sarsalayarak uyandrd ve a zna ne gelirse sylemeye ba lad. Neye u rad n a ran Beaupr kalkmaya abalyor, fakat bir trl beceremiyordu bunu. Krktk sarho tu nk. Daha ne olup bitti ini anlayamadan, babam adamca z yakasndan tuttu u gibi yataktan kaldrd, ite kaka kap d ar etti. hemen ayn gn de iftlikten kovdu. Savelyi'in keyfine diyecek yoktu tabii. E itimim bylece sona ermi oldu. Gvercin kovalayarak, u aklarn ocuklaryla birdirbir oynayarak birka yl daha geirdim. Fakat on alt ya m bitirdi im yl hayatm temelden de i ti. Bir sonbahar gn annem salonda reel kaynatyor, ben de onun yannda durmu fkr fkr kaynayan kpklere bakarak yalanyordum. Babam pencere nne oturmu , her yl hi karmadan ald Saray Yll 'n okuyordu. Bu kitaba kar eksilmeyen bir ilgisi vard. Her okuyu unda a lacak kadar heyecanlanr, neredeyse kendinden geerdi. Babamn huylarn, al kanlklarn ezbere bilen annem, zavall kitab her zaman elden geldi ince uzak bir yere soku turmaya al r, bylece Saray Yll kimi kez aylarca gzne arpmazd babamn. Fakat bir kere de kazara rastlad m, saatlerce elinden brakmazd artk. Bylece babam arada bir omuzlarn silkerek, kendi kendine: ''Tmgeneral!.. Benim bl me kavu tu!.. ki ni an sahibi!.. Acaba onunla oktan beri...'' diye bir eyler mrldanarak yll okuyordu. Sonra divana frlatt onu, d nceye dald. Babam byle d nmeye ba lad m hep bir kayg alrd beni. Nitekim bir sre sonra, anszn anneme dnd: - Avdotya Vasilyevna, dedi, Petru a ka ya nda imdi? Annem: - te, on yedisine bast ya, dedi. Hani Nastasya Garasimovna halann bir gzne perde indi i yl do duydu da, sonra... Babam: - Anla ld, diye kesti. Grev zaman geldi demektir. Kz pe inde ko tu u, gvercinliklere trmand yeter artk. O lundan hemen ayrlmak d ncesi anneme o kadar dokundu ki, elindeki ka k, tencereye d verdi. Yz gzya laryla sland. Buna kar lk ben duydu um heyecan anlatamam. Orduya katlmak d ncesi kafamda zgrlk ve Petersburg hayatnn mutluluklarna ili kin hayallerle birle iyordu. Kendimi bir muhafz birli inde subay olarak gz nne getiriyordum. Bana gre, bir insann elde edebilece i en yksek an buydu. Babam tasarlarn de i tirmekten de, ertelemekten de ho lanmazd. Yola kaca m gn kararla trld. Bir gn nce, emrine girece im komutana mektup yazaca n syleyerek k t kalem istedi benden. Annem: - Prens B.'ye benden de selam yazmay unutma Andrey Petrovi, dedi. Petru a'y kanatlar altna alaca n umarm. Babam ka larn atarak: - Neler samalyorsun! diye kar lk verdi. Prens B.'ye mektup yazan kim? - Az nce Petru a'nn komutanna mektup yazmak istedi ini syleyen sen de il miydin? - Ee, ne olmu ? - yi ya, Petru a'nn komutan Prens B. de il miydi? Onu Semyonovsk alayna yazdrm tk ya.

- Yazdrm tk! Fakat ne kar bundan? Petru a, Petersburg'a gitmiyor. orada bo yere para harcamaktan, apknlktan ba ka ne renecek? Yok; brak orduda al sn, burnunu srtsn, barut koklasn da, zppe de il asker olsun. Hh. Muhafz Birli i'ne yazdrm z da! Nfus k d nerede bunun? Al getir. Annem nfus k dm, vaftiz gmle imle birlikte saklad kutudan karp getirdi, titreyen bir elle uzatt babama. Babam inceden inceye okudu onu, sonra kar sna, masaya koydu, mektuba ba lad. Meraktan iim iime s myordu. Petersburg'a de ilse nereye gnderiyorlard beni. gzlerimi babamn a r aksak i leyen kaleminden ayramyordum. Sonunda mektubu bitirdi, onu, nfus k dmla birlikte bir zarfa koydu, mhrledi, gzlklerini kard ve yanna a rd beni. - te eski arkada m, dostum Andrey Karlovi R.'ye yazd m mektup, dedi. Orenburg'a onun emrine girmeye gidiyorsun. Ba mdan bir kazan kaynar su dkld sandm. Btn umutlarm bir anda tuzla buz olmu tu. Petersburg d leri kurarken, demek ssz, tenha bir lkenin can skntlar bekliyormu beni. Bir dakika nce iimi, co kuyla dolduran al ma d ncesi imdi a r bir yk gibi srtma km t. Fakat yapacak bir ey de yoktu. Ertesi gn basamaklarn nne ekilen yol arabasna bavulum, ay takmlarmn bulundu u sandk, scak ev hayatmn son izleri olan rekler ve breklerle dolu knlar yerle tirildi. Annemle babam u urlamaya ktlar beni. Babam: - Yolun ak olsun Pyotr, dedi. Edece in yemini tut, do rulukla al . Komutanlarn dinle. Aferin pe inde ko up kendini pek fazla ypratma, ama al maktan da kama. Ve u ata szn hi karma aklndan: ''Elbiseni yeniyken, erefini genken koru.'' Annem gzya lar iinde kendime iyi bakmam tledi. Savelyi'ten ocu una gz kulak olmasn istedi. Srtma tav an krk bir gocuk, onun stne de tilki derisinden bir yelek giydirdiler. Savelyi'le birlikte arabaya oturdum, gzya lar iinde u urlandm. Ayn gece Simbirsk'e vardm. Gerekli teberiyi satn almak iin burada bir gn kalmak zorundaydm. Savelyi grevlendirilmi ti satn alma i iyle. Bir hana indik. Savelyi sabahleyin dkknlar dola maya kt. Ben pencereden pis bir ara soka a bakmaktan bkp hann iinde dola maya ba ladm. Bilardo salonuna girdi imde otuz be ya larnda, uzun boylu, kara kaytan bykl bir bay grdm orada. Srtnda bir sabahlk, elinde bilardo sopas vard. Di lerinin arasna bir a zlk sk trm t. Oyun arkada olan markac, kazand nda bir kadeh votka iiyor, kaybedince bilardo masasnn altnda drt ayak olup srnyordu. Onlar seyretmeye koyuldum. Oyun uzadka markac daha sk grnmeye ba lad. yle ki sonunda bilardo masasnn altndan kmaz oldu. Kaytan bykl bay, fatiha okur gibi birka kfr sallad ona, sonra bana dnerek birlikte bir parti yapmamz nerdi. Bilardo oynamay bilmedi imi syleyerek reddettim bu neriyi. Besbelli ok a rm t. Neredeyse acyarak szd beni. Ama yine de laflamaya ba ladk. Ad van vanovi Zurin'mi . *** Muhafz Alaynda komutanm . Simbirsk askerlik ubesine geldi inden bu handa kalyormu imdi. Yaknda meslekta olaca mz renen Zurin, Tanr ne verdiyse askerce bir yeme e a rd beni. Sevinerek kabul ettim. Masaya oturduk. Arkada m ok iiyor, artk bu ordunun geleneklerine al mam gerekti ini syleyerek benim kadehimi de habire dolduruyordu. Anlatt askerlik fkralarna katla katla glyordum. Masadan kalkt mzda tam anlamyla dost olmu tuk. Zurin beni bilardo renmeye a rd. - Biz subaylar bu oyunu mutlaka renmeliyiz diyordu. Diyelim sefer srasnda bir ileye u radn. Haydi bakalm ne yapacaksn? Her zaman da Yahudi dvlmez ki! ster istemez bir hana gidip bilardo oynamaya ba larsn. Ee, bunun iin de oynamay bilmek gerekir! Aklm yatm t bu i e. Byk bir istekle bilardo sopasn kavradm. Zurin beni yksek sesle yreklendiriyor, az zamanda gsterdi im ba arya a p kalyordu. Birka dersten sonra, hani kazan iin de il, ama hi de ilse bo u bo una oynamamak iin, parasna, says bir kuru una oynamamz nerdi. Dnyada parasz oyun oynamaktan daha berbat bir al kanlk olamayaca n sylyordu. Bu neriyi de kabul ettim. Zurin kendine pun istedi, bana da bunu bir kere denemem gerekti ini syledi. Orduda al rken mutlaka pun imek gerekirmi . Punsuz askerlik mi olurmu ! Dinledim onu. Bu arada oyunumuz srp gidiyordu. kimi yudumladka gzpekli im artyordu. Toplarm ikide bir yan banttan d ar frlyor, ben fkeleniyor, kimbilir nasl hesap tutan markacy paylyor, gitgide bytyordum oyunu. Ksaca, ba bo braklan sersem bir ocuk nasl davranrsa, tpk yle davranyordum. Bu arada zamann nasl geti ini fark etmedim bile. Zurin bir ara saate bakt, bilardo topunu brakt. Yz ruble yitirdi imi bildirdi bana. Bir para a aladm. Param Savelyi'teydi nk. zr dilemeye giri tim. Zurin: - Rica ederim, diye szm kesti. Niin kayglanyorsunuz? Ne zaman verirseniz olur. Haydi, Arinu ka'ya gidiyoruz imdi. Siz olsanz ne yapardnz? Gn nasl uygunsuz ba ladysam, yle bitirdim. Ak am yeme ini Arinu ka'da yedik. Zurin habire kadehimi dolduruyor, askerli e al mam gerekti ini tekrarlayp duruyordu. Masadan kalkt mzda, glkle ayakta durabiliyordum. Hana gece yars dndk. Savelyi basamaklarda kar lad

bizi. Ordudaki grevimi ciddiyetle benimseyi imin belirgin izlerini grnce inledi. A lamakl bir sesle: - Efendici im, sana ne oldu byle? dedi. Nerede bu hallere d tn? Ah, Tanrm! Gnahmz neydi? Ben syleyecek sz bulamayp: - Sus, moruk! diye ba rdm. Sarho musun nesin... Git yat, ama daha nce beni yatr. Ertesi gn uyand mda ba m zonkluyor, bir gn nceki olaylar sisler iinde anmsyordum. Bir fincan ayla ieri giren Savelyi beni d ncelerimden ayrd, ba n sallayarak: - Haylazl a pek erken ba ladn Pyotr Andreyi, dedi. Kime ektin acaba? Ne deden ayya t, ne baban, annene zaten sz yok; do du undan beri kvastan (*) ba ka iki koymad a zna. Peki, kim sulu bundan? O msy ala ! kide bir Antpyevna'ya ko ar: ''Madam, je vu pri, vodka'' deyip dururdu. Al i te sana ''je vu pri!'' Tvbe tvbe, iyi ey retti it o lu it. Kendi adamn yokmu gibi sen git elin gvurunu lala diye kirala, byle olur i te! Utanm tm. te yana dndm: - k d ar Savelyi, dedim. ay istemiyorum. Fakat bir kere vaaza ba lad m Savelyi'i susturmak olacak i de ildi. - Haylazl n sonunu gryorsun i te Pyotr Andreyi. Kafan kazan gibi olmu , cann bir ey yemek istemiyor. Bilmem ki ne ierler. bir bardak tur u suyu imek, ya da bir kadeh likrle akrkeyif olmak varken. yle de il mi? Bu srada bir ocuk girdi ieri. Bana bir pusula uzatt. . . Zurin'den geliyordu. Atm ve u satrlar okudum: ''Azizim Pyotr Andreyevi, dn yitirdi in yz rubleyi sana bu pusulay getiren ocukla gndermeni rica ederim. Paraya ok ihtiyacm var. Her zaman hizmetinde van Zurin'' Yapacak bir ey yoktu. Umursamaz bir tavr takndm; hem kasadarm, hem ama rcm, hem de i lerimin yrtcs olan Savelyi'e dnerek ocu a yz ruble vermesini emrettim. Savelyi a knlktan kk dilini yutacakt neredeyse. Kekeleyerek: - Ne?! Ha? Niin? diye sordu. Elden geldi ince so ukkanl olmaya al arak: - Ona borcum var, dedim. Savelyi gitgide daha ok a ryordu. - Borcun var ha, diye ba rd. Fakat efendici im, ne zaman borlandn ona? Bu nasl i ? Efendim, sen bilirsin, ama ben para vermeyece im. Bu nemli dakikada bu dikba l ihtiyarn hakkndan gelmezsem bir daha onun vesayetinden kurtulamayaca m d ndm ve yzne tepeden bir bak frlatarak: - Ben efendiyim, sen de benim u a msn, dedim. Paralar benimdir. Onlar oyunda yitirdim, nk canm yle istedi. Akl verece ine sana syleneni yap. Neye u rad n a ran Savelyi ellerini arpt, ylece kalakald. Ben sert bir sesle: - Ne duruyorsun, diye ba rdm. htiyar a lamaya ba lad. Titrek bir sesle: - ki gzm Pyotr Andreyi, dedi. Beni kederden ldrmek mi istiyorsun? Gzmn bebe i! Dinle bu ihtiyar; aka etti ini, bizde o kadar para olmad n yaz o dolandrcya. Yz ruble! Aman Allah'm! De ki annemle babam bana kumar oynamay yasak ettiler, ancak cevizine oynayabilirim... - Zrvay brak, diye serte szn kestim. Ver u paray, yoksa ensenden tuttu um gibi kap d ar edece im seni. Savelyi iki gz iki e me, yzme bakt, dedi imi yapmaya gitti. Acm tm zavall ihtiyara. Fakat artk ocuk olmad m kantlamak, zgrl me kavu mak istiyordum. Zurin'in paras gnderildi. Savelyi beni bu u ursuz handan bir an nce karma tela ndayd. Gelip arabann hazr oldu unu bildirdi. Bilardo retmenimle vedala madan, gnn birinde bir daha gr ece imizi d nmeden, iimde gizli bir sz ve sessiz bir pi manlkla Simbirsk'ten ayrldm. 2 Ey uzak lke, gzel lke Ey bilmedi im lke! Ne kendi iste imle geldim sana Ne de soylu bir atn srtnda Beni, bu yi it delikanly Genli in ate i getirdi buraya Bir de ba mdaki arap dumanlar.

Eski bir trk Yol boyunca d ndklerim hi de ho eyler de ildi. O zamann llerine gre kmsenemeyecek bir para yitirmi tim. imde, handaki davran mn aptalca oldu unu istemeye istemeye itiraf ediyor, Savelyi'in kar snda bir sululuk duyuyordum. Btn bunlar zyordu beni. htiyar, arabacnn yanna oturmu tu. Benden yana hi bakmyor, yalnz atlar dehlemek iin ayordu a zn. Onunla ne yapp edip bar mak istiyor, fakat sze nereden ba layaca m bilmiyordum. Neden sonra: - Haydi Savelyi, yeter artk, bar alm, dedim. Sulu oldu umu kabul ediyorum. Dn haylazlk ettim, zdm seni. Bundan byle daha akll davranaca ma, seni dinleyece ime sz veriyorum. Haydi, kzma artk, bar alm. - Ah, ah, iki gzm Pyotr Andreyevi! ( htiyar derin derin iini ekti). Ben kendime kzyorum. Btn su bende. Seni handa yalnz ba na nasl braktm! Ah, ahmak kafa! eytana uydum, u kayymn karsna bir u rayaym dedim. Uzaktan akrabam olur. Tabii atalar sznn dedi i kt. U rama akrabaya, girer ba n belaya. Of, of... imdi efendilerimin yzne nasl bakaca m ben? ocuklarnn iki iti ini, kumar oynad n duyarlarsa ne demezler? Zavall Savelyi'i avutmak iin epeyce dil dktm, bundan byle ona dan madan be para harcamayaca ma sz verdim. Arada bir ba n sallyor kendi kendine: ''Yz ruble! Dile kolay!'' diye homurdanyordu. Fakat sonunda yat t. Atand m blgeye yakla yordum. Zaman zaman tepelerle, hendeklerle kesilen i karartc bir bozkr uzanyordu drt bir yanmdan. Her yer karla rtlyd. Gne batmak zereydi. Arabam dar bir yolda daha do rusu kyl kzaklarnn at bir iz zerinde ilerliyordu. Arabac, birden evreye baknmaya ba lad, sonra apkasn kararak bana dnp: - Efendim emrederseniz geri dnelim! dedi. - O niye? - Hava bozmaya ba lad da. Rzgr gitgide iddetleniyor. Baksanza, nasl tozutuyor karlar... - Canm bu da dert mi? - Ya uraya, uraya baksanza. Grmyor musunuz ne oldu unu? (Kamsyla do uyu gsteriyordu). - Beyaz bozkrla ak gkten ba ka bir ey grmyorum. - una, una, u kk buluta bakn. Tam ufuk izgisinin orda kk bir bulutuk grdm gerekten de. lk bak ta uzak bir tepecik sanlabilirdi. Arabac bunun bir tipiyi haber verdi ini aklad. O blgenin tipileri zerine nceden bir eyler i itmi li im vard. Birok yk arabasnn nasl kar altnda kald n biliyordum. Savelyi de arabacdan yana km , geri dnmeyi tlyordu. Fakat rzgr pek iddetli grnmedi bana. Tipi bastrmadan bir sonraki menzile ula aca mz umarak arabacya elini daha abuk tutmasn emrettim. Adam hayvanlar drt nala kaldrd; fakat gz hl do udayd. atlar yel gibi uuyorlard. Rzgr da gitgide iddetleniyordu bu arada. Kk bulut geni ledi, geni ledi, beyaz bir duman oldu. Sonra yo unla arak ykseldi, byd ve yava yava btn g kaplad. lkin ince ince serpi tiren kar, anszn lapa lapa ya maya ba lad. Rzgr u ulduyor, karlar dne dne havaya ykseliyordu. Gkyz bir anda kararm ; bulank bir kar deniziyle rtlm t. Gz gz grmez oldu. Arabac: - Hey, efendim! diye seslendi. Yandk, tipi!.. Ba m arabadan karp baktm. Yzme krba gibi arpan tipiden ba ka hibir ey grnmyordu. Rzgr yle bir kudurmu lukla uluyordu ki, canlyd sanrdnz. Savelyi'le benim zerimize lapa lapa kar ya yordu. Atlar adm adm ilerliyorlard. Az sonra da durdular. Sabrszlanarak: - Niye gitmiyorsun! diye ba rdm arabacya. Arabac: - Nereye gideyim? diye kar lk verdi, yerinden inerken. Kimbilir neredeyiz? Ne yol, ne iz belli. Drt bir yanmz sisle kapl. Ben adama svp saymaya ba lam ken, Savelyi ondan yana kt. - Sen kimseye kulak asmadn ki efendim! diyordu. Hana dnsen, scak bir ay isen, sabaha kadar yatp uyusan kt m olurdu? Tipi diner, biz de yolumuza giderdik. Nereye ko uyoruz byle? D ne mi yeti eceksiniz? Savelyi haklyd. Ama yapacak bir ey yoktu artk. Kar hep lapa lapa ya yor, arabann evresinde gitgide kalnla an bir tabaka halinde ykseliyordu. Atlar ba larn ne e mi duruyor, arada bir titriyorlard. Arabac evrede dolanyor, ne yapaca n bilemedi inden, ko umlar dzeltiyordu. Savelyi homurdanyordu. Ben hi de ilse bir ev ya da bir yol izi grrm umuduyla drt bir yana baknyor, fakat tipinin bulank evriminden ba ka bir ey seemiyordum. Anszn bir karalt arpt gzme.

- Hey, arabac, diye seslendim, baksana, oradaki karalt nedir? Arabac bakt, bakt, sonra yerine oturarak: - Tanr biliyor ya efendim, dedi; araba desem araba de il, a a desem a a de il, ama gerekten de bir ey kmldyor orada. Kurt, ya da insandr belki de. Ben arabacya oraya do ru hareket etmesini emrettim. Karalt da ayn anda kar dan bize do ru yneldi. ki dakika sonra kavu tuk. Bir adamd bu. Arabac: - Hey, iyi adam! diye seslendi. Yol nerede biliyor musun? Yolcu: - Yol, burada, ayaklarmn altnda, diye kar lk verdi; ama neye yarar? Ben: - Hey kyl! dedim; buralar bilir misin? Beni bir hana gtrsene. Yolcu: - Buralar bilirim, diye kar lk verdi. ok kr, kar kar bilirim hem de. Fakat havay grmyor musun? Bir anda saptrz yolu. En iyisi burada durup beklemek. Belki tipi diner, gk alrda, yldzlarn nda yolu yitirmeden ilerleriz. Adamn so ukkanll canlandrm t beni. Tam kendimi Tanr'ya emanet edip bozkrn ortasnda gecelemeye karar vermi ken, bizim yolcu, kedi gibi bir sray ta arabacnn yanna kp oturdu: - Hey, dedi, ok kr ky uzakta de il; hayvanlar sa a evir de sr. Arabac ho lanmam t bu i ten: - Niye srecekmi im? Diye sordu. Hani, yol nerede? Nasl olsa ne atlar, ne de ko umlar senin, gnlnn diledi ini yaparsn. Arabac hakl grnd bana. - yle ya, dedim; kyn uzakta olmad n nereden anladn? - nk rzgr duman kokusu getirdi bir ara, diye kar lk verdi kyl. Yaknda ky var demektir bu. Adamn bu akszll a rtm t beni. Arabacya hareket etmesini emrettim. Atlar karlara bata ka ilerlemeye ba ladlar. Araba kh bir kar y nna saplanyor, kh bir hende e giriyor, bir o yana, bir bu yana sallanarak sessizce yol alyordu. Bir teknenin bir frtnal denizde alkalanmasna benziyordu bu. Kar mda oturan Savelyi, sarsntdan, her dakika benim iki yanma yuvarlanacakm gibi oluyor, durmadan inliyordu. Hasrdan kap perdesini indirdim, krkme iyice brndm, usul usul ilerleyen araba beni be ik gibi sallarken, frtnann u ultusu kulaklarmda gitgide bir ninniye dn t; uyuklamaya ba ladm. mrm boyunca unutamayaca m bir d gryordum. Ondan sonra ba ma gelecek olan tuhaf olaylarla birlikte anmsad mda, bana hl peygamberce gelen bir d tr bu. Okuyucu knamasn beni. nk bo inanlara kar ne kadar ku ku duyulursa duyulsun, onlara kaplmann yine de insan o luna zg oldu unu biliyordur sanrm. Genli in yerini d lere brakt , uyku ncesinin belirsiz grntleri iinde onlarla kayna t bir ruh durumu vardr. Ben o durumdaydm i te. Frtnann hl kudurmu asna uludu unu, usuz bucaksz kar lnde o yana, bu yana dola t mz gryordum. Anszn bir kap kt kar ma ve iftli imizin avlusuna girdik. Aklma ilk gelen ey, eve izinsiz dn me babamn kzaca , bunu belki de sz dinlemezlik sayaca oldu. Kaygyla indim arabadan. Baktm, annem basamaklarda beni bekliyor. Byk bir znt iinde oldu u belli. ''Yava '', diyor; ''baban lm d e inde, seninle helalla mak istiyor.'' Deh et iinde ardna d yorum onun. Yatak odasna giriyoruz. Oda lgn bir kla aydnlatlm . Yannda zgn yzl insanlar duran yata a do ru sessizce yakla yorum. Annem cibinli i usulca kaldryor ve ''Andreyi Petrovi'', diyor: ''Bak Petru a geldi. Senin hastal n renip geri dnm . Kalk da ona hayr duas et.'' Ben diz st kyor, gzlerimi hastaya dikiyorum. O da nesi? Babamn yerine kara sakall bir kyl yatyor yatakta, bana da ne eyle bakyor. Bu i e akl erdiremeyip anneme dnyorum, ''Ne demek oluyor bu?'' diyorum. ''Bu adam babam de il. Bir kylden ne diye hayr duas isteyeyim?'' Annem, ''Fark etmez Petru a!'' diye kar lk veriyor: ''O senin babal ndr (*). Haydi elini p de hayr duas etsin sana.'' Ben raz olmuyorum buna. O zaman kyl yataktan atlad gibi belinden bir balta ekip drt bir yana saldrmaya ba lamyor mu? Ko mak istiyorum, fakat bir trl ko amyorum. Oda llerle dolu. Aya m vcutlara taklyor, kan birikintilerine bastka kayyordu... Korkun kyl bu arada dosta sesleniyordu bana: ''Korkma; bana s n... Yanma gel hayr duam al.'' Ben hem deh et, hem a knlk iindeydim... Tam o srada uyandm. Atlar durmu tu. Savelyi kolumu eki tiriyor: - Geldik efendim, haydi in, diyordu. Gzlerimi ovu turarak sordum: - Nereye geldik? - Hana. Tanrnn yardmyla dosdo ru gelip duvara dayandk. Kk bey, abuk ol, ieri gir de sn. Arabadan indim. iddeti azalmakla birlikte, tipi hl devam ediyordu. Hava yle karanlkt ki, gz gz grmyordu. Hanc kapda kar lad bizi. Ete inin altnda bir fener tutuyordu. Dar, fakat olduka temiz bir odaya girdim. Bir ra aydnlatyordu buray. Duvarda bir tfekle uzun bir Kazak kalpa aslyd.

Hanc Yayk Kazaklarndand. Altm ya larnda kadar gsteren, hl canl, din bir kylyd bu. Savelyi de ardm sra yol sand n ta yp getirdi. ay kaynatmak iin hancdan ate istedi. mrmde hibir zaman canmn o denli ay istedi ini anmsamyorum. Hanc istenileni getirmeye gitti. Savelyi'e: - Ya klavuz nerede? diye sordum. - Buradaym efendimiz, diye bir ses geldi yukardan. Oca n oradaki peykeye baknca kara bir sakal ve bir ift parlak gzle kar la tm. - Ne o karde , dn m? diye sordum. - nce bir kaftann iinde nmez olur mu? Gocu um vard ya, ne yalan syleyeyim, dn meyhaneciye rehin braktm. Bu kadar iddetli ayaz olaca n sanmam tm. O srada hanc kaynayan bir semaverle ieri girdi. Klavuzumuzu bir fincan ay imeye a rdm. Adam peykeden indi. lgi ekici bir grn vard. Kara sakalna yer yer kr d m t. ri canl gzleri fldr fldr dnyordu. Sevimli, fakat hileci bir anlatm vard yznde. Salar epeevre kesilmi ti. Yrtk bir kaftanla bir Tatar alvar vard zerinde. ay dolu fincan uzattm. Durdu, yzn buru turdu: - Efendimiz, emredin de bir bardak arap getirsinler, dedi. Biz Kazaklarda ay imek gelene i yoktur. ste ini ho nutlukla yerine getirdim. Hanc yklkten bir i eyle bir bardak kard, adama yakla t ve yzn grr grmez: - Vay, dedi, yine buradasn ha! Hangi rzgr att? Klavuzum anlaml anlaml gz krpt, bir bilmeceyle kar lk verdi: - Bostanda uuyordum, kendir gagalyordum, nine bir ta att, ta yanmdan geti. Ee! Sizinkilerden ne haber? - Ne olsun? Ak am duasnda an alacaklard, papazn kars izin vermedi, papaz konuklu a gitti, eytanlar kilise mezarl nda dola yor. Benim baldr plak: - Sus amca! diye kar kt. Ya mur ya arsa mantar biter, mantar bitince sepet de bulunur. imdi sen (burada bir daha gz krpt) baltan ku a na sok. Korucu dola yor. Efendimiz! Sa l nza iiyorum! Bunu syleyerek barda ald, istavroz kard ve bir diki te yuvarlad arab. Sonra e ilerek selamlad beni, yeniden peykeye dnd. Bu apulcu konu masnn ne anlama geldi ini bilemezdim o srada. Fakat sonradan 1772'de patlak veren ve bastrlan Yayk Kazanlar ayaklanmasndan sz edildi i sonucunu kardm. Savelyi kaygyla kulak kabartm t kylyle hancnn konu masna. Bir onu, bir tekini ku kulu gzlerle szyordu. Han, ya da oralarn deyi iyle umet, btn kylerden uzakta, ssz bir yerde, bozkrn ortasndayd. Bir haydut yuvasna pek benziyordu. Fakat yapacak bir ey yoktu. Yeniden yola koyulmak da olanakszd. Savelyi'in tedirginli i pek e lendiriyordu beni. Bu arada geceyi geirmek zere sedire uzandm. Savelyi sobann yanna ekilmeye karar verdi. Hanc yerde yatyordu. Az sonra btn oday horultular doldurdu, ben de derin bir uykuya daldm. Sabahleyin olduka ge bir saatte uyand mda, tipi dinmi ti. Gne parlyordu. Usuz bucaksz bozkr, gz kama trc bir kar tabakasyla rtlyd. Atlar ko ulmu tu. Hancya hesab dedim. Adam yle ll bir cret ald ki bizden, Savelyi bile her zamankinin aksine, ne tart t ne de pazarl a giri ti. Dnk ku kular da tmyle silindi kafasndan. Klavuzu a rdm, yardmndan tr te ekkr ettim ve Savelyi'e dnerek, ona, elli kapik bah i vermesini emrettim. htiyar, suratn ast: - Elli kapik bah i ! dedi. Niyeymi bu? Onu arabamzla hana getirdik diye mi? Efendim, siz bilirsiniz, fakat bizim bol keseden harcayacak elli kapi imiz yok. Herkese bah i verirsek, ok gemeden kendimiz a kalrz. Bu konuda tart amazdm Savelyi'le. Paralarn tmyle onun denetiminde bulunaca na sz vermi tim. Fakat te yandan da canm sklm t. Beni bir felaketten olmasa bile hi de ilse ok tatsz bir durumdan kurtaran adama borcumu deyemiyordum. stifimi bozmadan: - yi, dedim, madem elli kapik vermek istemiyorsun, yleyse elbiselerimden birini kar onun iin. stnde bir eyi yok. Benim tav an krk gocu umu ver ona. Savelyi: - Babac m, Pyotr Andreyi, insaf edin diye inledi. Tav an krk gocu u niin verelim ona? t o lu it ilk meyhanede satp parasyla kafay eksin diye mi? Benim baldr plak: - Satp parasyla kafa m ekerim, yoksa satmaz mym, artk oras seni ilgilendirmez moruk, dedi. Efendimiz ltfedip krklerini bana veriyorlar. Pa a gnlleri byle istiyor. Senin gibi bir u ak parasna ise tart mak de il, emredileni yapmak d er. Savelyi kskn bir sesle: - Haydut, sen Allah'tan korkmaz msn, diye kar lk verdi. ocu un henz iyiye ktye akl erdiremeyece ini gryorsun, toylu undan yararlanp onu soymak istiyorsun de il mi? Bey gocu u senin nene gerek? Kr

olas. Lalama: - Rica ederim, ukalal brak, dedim. Gocu u hemen buraya getir. Savelyi yine: - Yce Tanrm, diye inledi. Tav an krk gocuk daha yepyeni! Verdi in de bari bir adam olsa! Ayya n, baldr pla n teki! Bununla birlikte tav an krk gocuk da ortaya km t. Kyl hemen orackta denemeye giri ti onu. Benim bedenim iin bile kk olan gocuk, ona bir para dar gelmi ti do rusu. Fakat adam, diki yerlerini ske ske onu srtna geirmeyi ba ard. Diki lerin atrtsn i iten Savelyi, dokunsalar a layacakt. Serseri, pek ho nut kalm t arma anmdan. Beni arabaya kadar geirdi, yerlere kadar e ilerek: - Efendimiz, te ekkr ederim, dedi. Tanr gnlne gre versin. yili inizi mrmce unutmayaca m! O kendi yoluna gitti ,ben de Savelyi'in zntsne aldrmayp daha ileri do ru yola koyuldum. Az sonra da dnk tipiyi, klavuzumu, tav an krk gocu u unutmu tum bile. Orenburg'a varnca do ru generale ktm. Uzun boylu, fakat ya llk yznden hafife kamburla m bir adamd bu. Uzun salar tmden a arm t. Eski, soluk niformas, Anna Yoannovna (*) zamannn sava larn anmsatyordu. Konu masnda iddetli bir Alman aksan vard. Babamn yazd mektubu verdim. Babamn adn i itince bana yle bir bakp: - Tanrm, dedi. Andrey Petrovi'in delikanll nn stnden ne kadar zaman geti ki, byle bir delikanlnn babas olmu ! Ah zaman! Zaman! Sonra mektubu at, arada bir d ncelerini belirterek alak sesle okumaya ba lad. ''Devletli Andrey Karlovi! Umarm ki aziz efendimiz...'' Bu ne seromoni canm? una bak, hi utanmyor! Evet, her eyin ba disiplin: ama eski bir kamerada (*) byle mi yazar insan?.. ''Aziz efendimiz unutmam lardr...'' Hm... ''Ve... Merhum feld-mare al Munn... ile... seferde... ve Karolinchen'e...'' Ehe, Bruder! (**) Demek hl anmsyor eski yaramazlklarmz: ''Gelelim asl konuya... Size benim apkn...'' Hm... ''Eti sizin kemi i benim'' de ne demek? Bir halk deyimi olmal... Bana dnerek: - ''Eti sizin kemi i benim'' de ne demek, diye tekrarlad. Ben elden geldi ince saf grnmeye al arak: - Tatllkla davranmak, incitmemek, alabildi ine zgr brakmak, yani eti sizin kemi i benim demektir bu, dedim. - Hm... Anlyorum... ''Ve onu ba bo brakmamak...'' Yok, eti sizin kemi i benim ba ka bir anlama geliyor olmal... ''Bu arada... nfus k d...'' Hani, o nerede? Ha, i te... ''Semyonovsk alayna yazdrlmas...'' yi, iyi, hepsi yaplacak... ''Seni eski bir arkada n ve dostun olarak itenlikle kucaklamama izin ver'' Ha! Hele kr!.. ve saire... ve saire... Mektubu okuyup bitirdi, nfus k dm bir yana ayrd ve: - Evet azizim, dedi. Babann btn istekleri yerine getirilecek. Subay olarak alayna atanacaksn. Ama zaman yitirmemek iin yarndan tezi yok Belogorski kalesine gidiyorsun. Yzba Mironov'un komutas altna gireceksin. yi, drst bir insandr. Orada gerekli e itimi grecek, disipline al acaksn. Orenburg'da kalman iin bir neden yok. Bir delikanl iin ba bo luk iyi ey de ildir. Fakat bugn yeme e bende kalmanz rica ederim. imden: '' ler gitgide sarpa saryor,'' diye d ndm. ''Daha anamn karnndayken muhafz birli ine avu yazlmam neye yarad? Sonunda beni nerelere srkledi bu? *** alayna, Krgz bozkrlarnn snrnda ssz bir kaleye!...'' Yeme i Andrey Karlovi ve ya l yaveriyle birlikte yedim. Masada Alman tutumlulu u hemen gze arpyordu. Generalin beni bir an nce garnizona postalamasnn, biraz da bekr sofrasnda fazladan bir konuk grmemek iste inden oldu unu sanyorum. Ertesi gn veda ettim kendisine, atand m yere do ru yola koyuldum. 3 KALE Bizler bu kalenin erleriyiz. Taynmz yer, suyumuzu ieriz; Gelirse amansz d manlarmz Her zaman aktr soframz Glleyi koyduk mu topa yi bir ziyafet ekeriz onlara Bir asker trks

Eski zaman insanlar, canca zm. Anasnn kuzusu Belogorsk Kalesi Orenburg'dan krk verst (*) tedeydi. Yol, Yayk Irma 'nn sarp kylar boyunca ilerliyordu. Irmak donmam t henz. Boz renkli dalgalar, beyaz bir kar tabakasyla rtl tekdze kylarn arasnda hznle kararyordu. Onlarn tesinde de Krgz bozkrlar uzayp gidiyordu. Ben zntl d ncelere gmlm tm. Garnizon hayatn hi de ekici bulmuyordum. Emrine girece im yzba Mironov'u gzmn nnde canlandrmaya al yor; grevinden ba ka bir ey d nmeyen, en kk dengesizli imi katksz hapisle cezalandrmaya hazr, sert, fkeli bir ihtiyar olarak d nyordum onu. Hava kararmaya ba lam t bu arada. Olduka hzl yol alyorduk. Arabacma: - Kaleye ok var m daha, diye sordum. Adam: - Yo, diye kar lk verdi; i te geldik bile. Surlar, kuleler ve toprak bir tabya grmek umuduyla drt bir yana bakndm. Fakat ktklerden yaplma bir itle evrili kk bir kyden ba ka bir ey gremedim. Bir yanda yar yarya karla rtlm , ya da drt ot y n; te yanda, a a kabu undan yaplma kanatlar tembelce sarkan bir yel de irmeni vard. a kn a kn: - Hani, kale nerede, diye sordum. Arabac kk ky gstererek: - te ya, diye kar lk verdi ve ayn anda ieri girdik. Dkme demirden, eski bir top duruyordu kapda. Dar, e ri b r sokaklardan getik. Kulbeler baskt, o unun zeri samanla rtlyd. Arabacya beni komutana gtrmesini emrettim. Az sonra ykseke bir yere kurulmu ah ap bir evce izin nnde durduk. Evin hemen yannda, yine ah ap bir kilise vard. Kimse kar ma kmad. Ta l getim, sofa kapsn atm. Ya l bir asker bir masann ba na oturmu elindeki ye il niformann dirse ine mavi bir bez paras yamyordu. Geli imi bildirmesini emrettim. Ya l asker: - eri gir canca zm, dedi, bizimkiler evde. Eski bir zevkle d enmi temiz bir odac a girdim. K ede kapkacak dolab duruyordu. Caml, ereveli bir subay diplomas aslyd duvarda. onun hemen yannda da ''Kistrin ve Oakov'un ele geirilmesi''ni, ayrca ''Gelin seme'' ve ''Kedinin gmlmesi'' olaylarn gsteren a a basmas tablolar gze arpyordu. Srtnda ynl bir fanila, ba rtl, ya l bir kadn oturuyordu pencere kysnda. Kar snda oturan, subay niformal tek gzl bir ihtiyarn kollarna gerili rgy zyordu. ini brakmadan: - Ne istiyorsunuz anac m, diye sordu. Buraya atand m, grevim gere ince Bay Yzba 'y grmeye geldi imi bildirdim. Ve bu szle birlikte tam komutan sand m bir gz kr subaya dnmek zereyken, ev sahibesi, iimden boyuna tekrarlayp durdu um sylevi kesti: - van Kuzmi evde yok, dedi. Rahip Gerasim'e konuklu a gitti. Fakat ne fark eder anac m; onun karsym ben. Ho geldin, safalar getirdin. Otur iki gzm. Sonra hizmeti kza seslendi, gidip avu u a rmasn emretti. Tek gzn merakla zerime diken ya l subayck: - Hangi alayda grevli oldu unuzu sorabilir miyim, dedi. Syledim: - Muhafz birli inden buraya gnderili inin nedenini de sorabilir miyim? Komutanl n byle uygun grd n bildirdim. Yorulmaz sorgucu: - ''Sanrm bir muhafz birli i subayna yak mayacak davran lardan tr...'' diye szlerini srdrmekteyken, yzba nn kars: - Zrvay brak dedi. Delikanlnn yol yorgunu oldu unu gryorsun. Seninle mi u ra sn imdi... kollarn da do ru tut... Anac m, (bana dnerek srdrd szlerini) sen de bu ssz yere srldn diye hi cann skma. Buraya gelenlerin ne ilki, ne de sonuncususun sen. Sabreden dervi muradna ermi . vabrin Aleksey vani adam ldrd iin buraya gnderileli be yl oldu. Yaa! eytana uymu bir kere... Bir ste menle birlikte, gryor musun u i i, kentin d na km lar. Kllar da yanlarnda... Sonra da haydi bakalm, ba lam lar vuru maya; ve Aleksey vani ste meni ldrm ; hem de iki tank nnde! Ne gelir elden? bir i tir olmu bir kere. O srada avu ieri girdi. Boylu poslu bir Kazak delikanlsyd bu. Yzba nn kars: - Maksimi, dedi. Beyefendiyi temizce bir eve yerle tir. avu : - Ba stne Vasilisa Yegorovna, diye kar lk verdi. Kendilerini van Polejayev'in evine yerle tirsem nasl

olur? Yzba nn kars: - D nmeden konu uyorsun Maksimi, dedi. Polejayev'in ba yeterince kalabalk zaten. Sonra bize hsm olur, miri oldu umuzu da hi unutmaz. Sen beyefendiyi... adnz soyadnz neydi iki gzm? Pyotr Andreyi, yle mi? Pyotr Andreyi'i Samyo Kuzov'a gtr sen. dolandrc herif, atn bizim bostana salm . Ee, Maksimi, bir vukuat yok ya? Kazak: - ok kr, her ey yolunda diye kar lk verdi. Yalnz onba Prohov bir tas scak su yznden Ustinya Negulina'yla hamamda dv m ... Yzba nn kars bir gz kr subaya dnerek: - van nati! dedi. Prohorov'la Ustinya'y sorguya ek, bakalm kim hakl, kim haksz. Ama ikisini de cezalandr. Maksimi, haydi bakalm. Pyotr Andreyi, Maksimi kalaca nz eve gtrecek sizi. Selam verip ktm. avu kalenin br ucunda, rma n yksek kysna kurulmu bir kulbeye gtrd beni. Kulbenin bir blmnde Semyon Kuzov ailesi oturuyordu. teki blm bana verdiler. Tahta perdeyle ikiye ayrlm , olduka temiz bir odayd bu. Savelyi bavullar ap e yalar yerle tirirken; ben darack pencereden d arya bakmaya koyuldum. Hzn verici bir bozkr uzanyordu gz alabildi ine. Yandan birka kulbe grnyor birka tavuk geziniyordu sokakta. Bir kocakar, elinde yalakla kap nnde durmu , domuzlara sesleniyor, onlar da ona dosta homurtularla kar lk veriyorlard. Genli im byle bir yerde geecekmi me er! imi bir hzn kaplad, pencereden ayrldm, a zma bir lokma koymadan yatmaya ekildim. Savelyi: - Yce tanrm. Hibir ey yemiyor! ocu u hasta d erse hanmm bana ne der, diye kederle sylenip duruyordu. Ertesi sabah tam giyinmek zereyken kap ald, gen bir subay girdi ieri. Ksa boylu, esmer, adamakll irkin suratl, fakat son derece canl bir delikanlyd bu. Bana Franszca: - Byle damdan d er gibi geldi im iin zr dilerim, dedi. Dn rendim geli inizi. Bir insan yz grmeyi ylesine zlemi tim ki, daha fazla bekleyemezdim. Burada bir sre ya adktan sonra siz de anlayacaksnz bunu. Bunun, dello nedeniyle muhafz birli inden karlan subay oldu unu anladm. Hemen kayna tk. vabrin hi de aptal bir insan de ildi. Etkili, ilgi ekici bir konu mas vard. Komutann ailesini, evresini, alnyazmn beni srkleyip getirdi i bu lkeyi, canl, parlak bir dille, byk bir ne e iinde tasvir etti. Ben onun anlattklarna itenlikle glerken kap ald, dn komutann evinin giri inde niforma yamayan ya l asker ieri girdi. Vasilisa Yegorovna'nn beni yeme e a rd n bildirdi. vabrin de hemen benimle gelmeye karar verdi. Komutann evine yakla rken uzun sa rgleri ve k eli apkalaryla yirmi kadar ya l asker grdk alanda. Safta toplanm lard. Ya l, uzun boylu, din bir adam olan komutan, ba nda takke, srtnda bej renkli, pamuklu bir gecelik entariyle onlarn kar snda duruyordu. Bizi grnce yanmza yakla t, bana dosta birka sz syledi, sonra yine i inin ba na dnd. Durup e itime bakacakken, Vasilisa Yegorovna'y bekletmememizi syledi bize. Kendisi de arkamzdan gelece ini vaadetti. - Burada grlmeye de er yeni bir ey yok, diye tamamlad szlerini. Vasilisa Yegorovna gler yzle, hibir yabanclk gstermeden kar lad bizi. Krk yllk ahbapm z gibi senli benli davrand bana. Ya l askerle hizmeti kz Pala ka sofray kuruyorlard. Yzba nn kars: - Benim van Kuzmi e itimi ne diye bu kadar uzatt bugn, dedi. Pala ka git yeme e a r beyefendiyi. Peki, Ma ka nerede? Tam bu srada, on sekiz ya larnda toparlak yzl, pembe yanakl bir kz girdi ieri. Ak kumral salarn, utantan kpkrmz kesilen kulaklarnn arkasna do ru dmdz taram t. Daha ilk gr te pek ho lanmadm bu kzdan. nyargyla bakyordum ona. vabrin, yzba nn kz Ma a'nn tam bir aptal oldu unu sylemi ti nk. Gen kz bir k eye ekildi, diki e ba lad. Bu arada orbay getirdiler. Kocas hl gelmeyen Vasilisa Yegorovna, onu a rmak zere Pala ka'y ikinci kez gnderdi. - Beyefendiye git, sayn konuklarn bekledi ini, orbann so uyaca n syle. E itim kamaz nasl olsa, grtlak patlatmak iin ok zaman var daha. Az sonra yzba tek gzl ihtiyarla birlikte kageldi. Kars: - Nedir bu anac m, dedi. Yemek sofrada bekliyor, sen hl grnrde yoksun. van Kuzmi: - Grev ba nda oldu umu biliyorsun Vasilisa Yegorovna, diye kar lk verdi. Askercikleri e itiyordum. Kars: - Ee, yeter artk diye kar kt. Askerleri e itiyormu , laf! Ne senin bir ey retti in var, ne de onlarn bir

ey rendi i. evinde oturup gnn duayla geirirsen daha iyi olacak. De erli konuklar yeme e buyurun. Sofraya oturduk. Vasilisa Yegorovna susmak bilmiyor, sorular ya dryordu bana. Anam babam sa m, nerede oturuyorlar, durumlar nasl? Babamn yz cana sahip oldu unu renince: - Dile kolay, dedi. Dnyada zengin insanlar da var do rusu! Bize gelince iki gzm, topu topu bir canmz, Pala kamz var. Ama ok kr ya ayp gidiyoruz. Tek skntmz var, Ma a. Kocaya varacak ya a geldi ya, ne eyizi var, ne bir eyi. im ir bir tarak, bir kese, bir de (tvbeler tvbesi) kapik hamam paras. yi bir adam karsa ne l! Yoksa kz o lan kz, sonsuz ni anl, evde oturup kalacak. Marya vanovna'ya bir gz attm. Kpkrmz olmu tu. Taba na birka damla gzya damlad hatta. Acdm kzca za. Hemen konuyu de i tirmek iin, hi de yeri yokken: - Ba krtlar, sizin kaleye saldrmak iin hazrlanyorlarm , do ru mu, dedim. van Kuzmi: - Bunu da nereden kardnz azizim, diye sordu. - Orenburg'da sylediler. Komutan: - Sama, diye d ncesini belirtti. Burada oktandr t kt yok. Ba krtlara gzda verildi; Krgzlarn da akllar ba larna getirildi. Bir daha buralara sokulacaklarn sanmam. Ama sokulacak olurlarsa da yle bir ders veririm ki onlara, on yl kendilerini toplayamazlar. Ben, yzba nn karsna dnerek: - Ya siz, dedim; byle bir kalede, tehlikelerle burun buruna ya amaktan korkmuyor musunuz? Ya l kadn: - Al tk canca zm, diye kar lk verdi. Yirmi yl nce alaydan buraya gnderildi imizde. Tanr bilir ya, nasl da korkmu tum bu kr olas gavurlardan; Va ak postundan kalpaklarn grdm m, hele lklarn i ittim mi, inanr msn iki gzm, iime fenalklar gelirdi. Ama yle kanksadm ki imdi, hani d manlar kalenin evresinde cirit atyor deseler, yerimden kmldamam. vabrin tumturakl bir tavrla: - Vasilisa Yegorovna gzpek bir kadndr, diye d ncesini belirtti. van Kuzmi: - Evet, yledir, dedi, kuru grltye pabu brakanlardan de ildir. Ben: - Ya Marya vanovna? diye sordum, o da sizin gibi gzpek mi? Vasilisa Yegorovna: - Ma a m? dedi. Yok, Ma a korkaktr. Tfek sesine al amad hl. Duydu mu tir tir titrer. van Kuzmi bundan iki yl nce, benim isim gn yortusunda, nereden aklna estiyse bizim topu ate lediydi de, korkudan az daha br dnyay boyluyordu gvercinim. Krolas topla o zamandan beri ate etmiyoruz artk. Sofradan kalktk. Yzba yla kars uyumaya ekildiler. Biz vabrin'le ktk ve btn ak am birlikte geirdik. 4 DELLO Ha, peki peki yleyse koru kendini Gr bak, nasl delip geece im seni! Knyajnin Birka hafta sonra Belogorsk kalesine al makla kalmayp ho lanmaya da ba lam tm bu hayattan. Komutanlarn evlerinde, akrabalarym m gibi davranyorlard bana. van Kuzmi ve kars son derece saygde er kimselerdi. van Kuzmi, subayl a erlikten ykselmi , renimsiz, ola anst yan olmayan bir insand. Fakat son derecede drst ve iyiydi. pleri karsnn elindeydi. Bu da onun kaygszl na denk d yordu. Vasilisa Yegorovna devlet grevini tpk kendi ev i leri gibi yrtyor, evce izini nasl ynetiyorsa kaleyi de ylece ekip eviriyordu. Marya vanovna, yanmda yabanclk ekmiyordu artk. Isnm tk birbirimize. Akll, duygulu bir kz oldu unu anlam tm onun. Bu iyi aileye, hatta tek gzl garnizon te meni van gnatyi'e, nasl oldu unu farketmeden al vermi tim. vabrin'e kalrsa, onunla Vasilisa Yegorovna arasnda uygunsuz bir ili ki varm . Dpedz iftirayd bu, gerekle en ufak bir ilgisi yoktu. Ama vabrin hi kayglanmadan sylyordu bunu. Subaylk emrim gelmi ti. Fakat al madan yana bir skntm yoktu. Tanrya emanet edilen kalede ne geit treni, ne e itim yapld vard. Nbet bile tutulmuyordu. Komutan, aklna estike, kendi bildi ine gre e itiyordu askerleri. Ama her dn ten nce, yanlmamak iin istavroz karmalarna ra men, adamlarn hibiri sa n solunu renememi ti daha. Birka Franszca kitap vard vabrin'de. Onlar okumaya koyuldum ve iimde edebiyata kar bir heves uyand. Sabahlarm okumakla, eviri yapmakla, ara sra da

iir yazmaya u ra makla geirmeye ba ladm. Yeme i genellikle komutann evinde yiyor, gnn teki kesimini de o u zaman orada geiriyordum. ak amlar, o evrenin ba dedikoducusu olarak bilinen kars Akulina Pamfilovna'yla birlikte, papaz Gerasim kp gelirdi kimi zaman. Aleksey vani vabrin'le her gn gr yorduk. Fakat sohbeti gitgide daha az ekici olmaya ba lam t benim iin. Komutann ailesinden hep alayla sz etmesi, zellikle de Marya vanovna iin kulland i neli szler hi ho uma gitmiyordu. Evet, bir ba ka topluluk yoktu kalede. Ama ben de byle bir ey istemiyordum zaten. Ba krtlarn ayaklanaca konusundaki sylentilerin asl kmad. Kalemizin evresinde bar egemendi. Fakat sonradan bunun geici bir bar oldu u anla lacakt. Edebiyatla u ra t m sylemi tim daha nce. O dnem iin hi de kmsenemeyecek denemelerim vard. Birka yldr yazd m iirlerden biri pek ho uma gitti. Yazarlarn kimi zaman, akl dan yormu gibi grnp kendilerini vecek okuyucu aradklar bilinen bir eydir. Ben de iirimi yazp bitirince vabrin'e gtrdm. Kalede iirden anlamas gereken tek ki i oydu. Kk bir nszden sonra defterimi cebimden kardm, u dizeleri okudum: Sevda d ncesini iimden atmak, Unutmak istiyorum o dilberi; Ah, Ma a'dan kap kurtulmak Uup gitmek bir ku gibi! Fakat beni tutsak eden o gzler Her an kar mda duruyor Gnlm hep onlar zler Ruhum iin iin eriyor Neler ekti imi gel gr de Ma a, ac bana, yan bana Unutmam seni bir an bile Sevgilim, inan bana... vlece im konusunda en ufak bir ku ku duymadan: - Nasl buldun diye sordum vabrin'e. Fakat genellikle ho grl bir kimse olan vabrin, ne yazk ki iirimin hi de iyi olmad n bildirdi kesin bir tavrla. Canmn skld n belli etmemeye al arak: - Neden iyi de ilmi ? diye sordum. Arkada m: - nk, diye kar lk verdi, nk bu gibi dizeler ancak retmenim Vasili Kirili Tredyakovski'nin (*) harcdr ve nedense onun a k iirlerini pek anmsattlar bana. Bunu syleyip defteri elimden ald, her dizeyi, her szc benimle en i neleyici biimde alay ederek, amanszca de elemeye ba lad. Daha fazla dayanamadm. Defterimi ekip aldm elinden. Bir daha da yazd m eyleri ona hibir zaman gstermeyece imi syledim. vabrin, savurdu um bu tehdidi de alaya ald: - Bakalm dedi; tutabilecek misin szn. van Kuzmi nasl yemeklerden nce bir bardak votka imeden edemezse, airler de dinleyicisiz edemez. Peki, szn etti in bu tatl tutkulara, sevda aclarna konu olan Ma a da kim? Sakn bizim Marya vanovna olmasn bu? Yzm astm: - Seni ilgilendirmez, diye kar lk verdim. Kimse kim. Senin ne d ncelerin, ne de yorumlarn gerekli bana. vabrin gitgide daha ok tepemi attryordu: - Oho! Bencil bir air ve alakgnll bir k! Fakat u dosta dm unutma: Ba arya ula mak istiyorsan, iirden medet umma. - Beyefendi, ne demek istedi inizi anlayamyorum. Ltfen aklar msnz? - Hay hay. E er Marya vanova'nn karanlk bastktan sonra sana gelmesini istiyorsan, ona tatl iirler yerine bir ift kpe arma an et demek istiyorum. Kan beynime srad. fkemi glkle tutarak: - Onun hakknda niin byle d nyorsunuz? diye sordum. - nk onun huyunu kendi deneylerimden biliyorum. - Yalan sylyorsun, alak! diye haykrdm kudurmu asna. erefsizce yalan sylyorsun. vabrin'in rengi att. Kolumu skarak: - Bunun hesabn vereceksin, dedi. Sizi delloya davet ediyorum.

Sevinle: - Ba stne; diye kar lk verdim. Her zaman emrinizdeyim! Onu parampara edebilirdim o dakikada. Hemen van gnatyi'e gittim. Komutann karsnn buyru uyla, elinde bir i ne, k a kurumak zere ipe mantar dizerken buldum onu. Beni grnce: - Vay, Pyotr Andreyi! dedi. Ho geldiniz! Hangi rzgr att. Size nasl bir hizmette bulunabilece imi sorabilir miyim? Ksaca, Aleksey vani'le kavga etti imi ve ondan, van gnatyi'ten tan m olmasn dilemeye geldi imi akladm. van gnatyi tek gzn falta gibi am ilgiyle dinliyordu beni. Szlerimi bitirince: - Yani, dedi; Aleksey vani'i bo azlamak dile indesiniz ve benim de buna tank olmam istiyorsunuz? Ha? Sorabilir miyim? - Evet, syledi iniz gibi. - nsaf edin Pyotr Andreyi! Nereden aklnza esti bu? Aleksey vanile kavga m ettiniz? Ne kar bundan! Kfr dedi in avlu kapsna aslmaz ya! O size svdyse, siz de ona svn. Suratnza bir yumruk mu att? Siz de patlatn onun kula nn stne bir tane. ki, derken biter. Sonra biz bar trrz sizi. nsann bir yaknn bo azlamas ne demektir? Sorabilir miyim? Geri onu bo azlarsanz hi de fena olmazd. Tanr selamet versin, Aleksey vani'i koruyacak halim yok. Ama ya o sizi i lerse? Ha? O zaman ne olacak? Kim zararl kacak bundan? Sorabilir miyim? okbilmi te menin yorumlar, d ncemden caydrmad beni. ste imde direndim. van gnatyi: - Siz bilirsiniz, dedi. Diledi inizi yapn. Fakat benim tankl ma ne gerek var? Anlam ne bunun? insanlarn dv mesinde grlecek ne var, sorabilir miyim? Ben delloda tan n grevini yarm yamalak anlatmaya al tm ya, van gnatyi bir trl anlamaya yana myordu beni. - Siz bilirsiniz, dedi. lle de kar acaksam bu i e, gidip grevimi yerine getireyim bari. van Kuzmi'e, kalede k la karna aykr bir cinayet i lenmek zere oldu unu bildireyim. Artk o gerekli nlemleri alr... rkm tm. van gnatyi'i komutana bir ey sylememesi iin kandrmaya al tm, bir sr dil dktm. Neden sonra, bunu yapmayaca konusunda sz verdi, ben de onun yardmndan vazgetim. Ak am, her zamanki gibi komutann evindeydim yine. Herhangi bir ku kuya yol amamak, skc sorularla kar la mamak iin, en, kaytsz grnmeye al yordum. Fakat ne yalan syleyeyim, benim durumumda olan herkesin hemen hemen her zaman sahip olmakla vnd o so ukkanll elde edemiyordum bir trl. A lamakl duygular kabaryordu iimde. Marya vanovna'y her zamankinden daha sevimli buluyordum. Onu belki de son kez grd m d ndke bo azma bir ey tkanr gibi oluyordu. vabrin geldi bu srada. Yanna gittim, bir k eye ekerek gnatyi'le yapt m konu may haber verdim. So uk bir tavrla: - Tan a gerek yok, dedi; tank olmadan da i imizi grrz. arp ma yeri olarak kalenin a a sndaki ot y nlarnn arkasn uygun grdk ve ertesi gn saat yedide orada bulunmay kararla trdk. yle dosta konu uyor olmalydk ki, van gnatyi sevinten kendini tutamayp baklay a zndan karverdi. Mutlu bir yzle, bana: - Ha yle, dedi. Bar n kts kavgann iyisine ye dir. Keskin sirke kendi kpn patlatr. Bir k ede iskambil fal aan komutann kars: - Ne dedin, ne dedin van gnatyi? diye sordu. yice i itemedim. Yzmn asld n gren ve verdi i sz anmsayan van gnatyi bozuldu, ne kar lk verece ini bilemedi. vabrin imdada yeti ti bu srada: - van gnatyi bar mamz kutluyor da, dedi. - Fakat kimle kavga ettin anac m? - Pyotr Andreyi'le. Olduka sert bir tart ma geti aramzda. - O da niye? - Hi yoktan. Bir iir yznden, Vasilisa Yegorovna. - Tam da kavga edecek eyi bulmu sunuz! iir yznden!.. Peki, nasl oldu bu? - Bakn, nasl oldu. Pyotr Andreyi bir iir yazm geenlerde. Bugn gelip bana okudu. Ben de kendi sevdi im bir iiri okumaya ba ladm: Yzba nn kz, yzba nn kz Soka a kma gece yars... Aramzda anla mazlk kt. Pyotr Andreyevi fkelenmi ti nce. Fakat sonradan, herkesin istedi i iiri okumakta zgr oldu unu kavraynca, tart ma sona erdi. vabrin'in utanmazl kar snda, az kalsn ileden kyordum. Fakat kaba imalarn benden ba ka anlayan olmad. Hi de ilse, kimse ilgilenmedi onlarla. Konu ma iirlerden airlere yneldi. Komutan, btn bu

adamlarn yoldan km , iflah olmaz, ayya kimseler oldu una de indi. nsan grev yapmaktan alkoyan, hibir iyi eye gtrmeyen iir yazma i inden el ekmemi tledi. vabrin'in orada bulunu u sinirlerimi alt st ediyordu. ok gemeden komutanla ve ailesiyle vedala tm, eve gelip klcmn ucunu gzden geirdim, Savelyi'e beni sabahleyin saat yedide uyandrmasn emrederek ekildim. Ertesi gn kararla trlan saatte ot y nlarnn arkasnda durmu d mann gelmesini bekliyordum. Az sonra grnd. - Her an stmze gelebilirler, dedi. elimizi abuk tutalm. niformalarmz kardk, ksa kollu kaftanlarmzla kaldk, kllarmz ektik. Tam o srada, yannda be askerle birlikte, bir ot y nnn arkasndan van gnatyi kverdi. Kale komutanna gtrece ini bildirdi bizi. ster istemez boyun e dik. Askerler evremizde sralandlar. Tren admlar atarak bizi a las bir tantanayla gtren van gnatyi'in ard sra kaleye yollandk. Komutann evine girdik. van gnatyi kapy at, gsteri li bir tavrla: - Getirdim, diye seslendi. Vasilisa Yegorovna kar lad bizi. - Ah, anac m! Nedir bu? Nasl olur? Nereden kt? Kalemizde cana kyclk m tasarlanyor? van Kuzmi, hemen hapse at bunlar! Pyotr Andreyi! Aleksey vani! Verin bakaym kllarnz, verin, verin, ha yle... Pala ka, ykl e gtr bu kllar. Pyotr Andreyi! Senden beklemezdim bunu. Utanmyor musun? Aleksey vani'e diyece im yok: Onu zaten adam ldrd diye kardlar muhafz birli inden. Onun yce Tanr'ya inand yok. Ya sen? Sana ne oluyor? Sen de mi onun yoluna girdin? van Kuzmi, kafasn sallayarak karsnn her dedi ini onaylyor, arada bir: - Duydun mu? diyordu; Vasilisa Yegorovna do ru sylyor. Ordu tz nce dello yasaklanm tr. Pala ka bu arada kllarmz ald, ykl e gtrd. Elimde olmakszn glmsedim. vabrin ciddiyetini bozmuyordu. Yzba nn karsna so uk bir tavrla: - Size byk saygm vardr, dedi. Fakat bizi yarglamaya hakknz olmad n belirtmemek elimde de il. van Kuzmi'e brakn bunu. Onun i idir. Yzba nn kars: - Aman azizim! diye kar kt. Acaba karyla koca, tek bir ruh, tek bir beden de il midir? van Kuzmi! Esnemenin sras m? Hemen ayr ayr yerlere tk unlar. Katksz hapis ver de akllarn ba larna dev irsinler. Papaz Gerasim'e syle, o da ayrca versin cezalarn. Tanrdan zr dileyip, insanlarn kar snda pi manlk getirsinler. van Kuzmi neye karar verece ini bilemiyordu, Marya vanovna sapsar kesilmi ti. Frtna yava yava dindi, komutann kars yat t ve zorla p trd bizi. Pala ka kllarmz verdi.Szmona bar m olarak ayrldk oradan. van gnatyi de yanmzdayd. Ona sert bir tavrla: - Bana eref sz verdi inizi unutarak gidip komutana her eyi sylemeye utanmadnz m? dedim. Te men: - van Kuzmi'e bir ey sylediysem gzm ksn, diye kar lk verdi. Vasilisa Yegorovna her eyi ske ske rendi benden; ve komutana duyurmadan kendi yrtt i i. Ayrca, olayn byle sonulanmasna ok kr. Bunu syleyip evine sapt. vabrin'le yalnz kaldk. - Bu i byle bitmez, dedim. - Hi ku kusuz, diye kar lk verdi. Kstahl nz kannzla deyeceksiniz. Fakat sanrm bir sre gzaltnda tutacaklar bizi. Birka gn yalancktan uzla m grnmek zorundayz. Ho a kaln! Hibir ey olmam casna ayrldk. Komutann evine dndm, her zamanki gibi Marya vanovna'nn yanna oturdum. van Kuzmi evde yoktu. Vasilisa Yegorovna ev i leriyle u ra yordu. Alak sesle konu maya ba ladk. Marya vanovna vabrin'le eki memiz yznden nasl tedirgin oldu unu anlatyordu tatllkla: - Kllarla dv ece inizi i itince donakaldm. u erkekler ne tuhaf! Bir hafta sonra kesinkes unutacaklar bir sz iin, bo azlanmaya, yalnz kendi hayatlarn de il... ba kalarnn mutluluklarn da feda etmeye hazrdrlar. Fakat ben, kavgay sizin karmad nza eminim. Hi ku ku yok, Andrey vani suludur. - Bu sonuca nereden varyorsunuz Marya vanovna? - Bilmem... O kadar alayc ki! Aleksey vani'i sevmiyorum ben. Kanm hi snmad ona. Fakat tuhaf ey, onun da benden ho lanmamasn hi istemezdim. Bu rktt beni. Peki bu konuda d nceniz nedir Marya vanovna? Sizden ho lanyor mu, ho lanmyor mu? Marya vanovna kekeledi, kzard. - Ho land n sanyorum, diye kar lk verdi. - Nereden anladnz bunu? - nk evlenmek istedi benimle. - Evlenmek istedi ha! Peki ne zaman?

- Geen yl. Siz gelmeden iki ay nce. - Fakat siz kabul etmediniz bunu? - Grd nz gibi, Aleksey vani akll, varlkl bir insan. yi bir aileden geliyor. Bunlardan hi ku kum yok. Ama kilisede, herkesin gz nnde onunla p ece imi d ndke... Hayr, olamaz bu! sterse dnyay versinler! Marya vanovna'nn anlattklar gzlerimi am t. Pek ok ey aydnlanm t kafamda. vabrin'in ondan niin hep zehir gibi bir dille sz etti ini anlyordum imdi. Kar lkl e ilimimizi sezmi , bizi birbirimizden ayrmaya al yordu demek. Kaba, yak ksz bir aka de il de, tasarlanm bir iftira olduklarn anlaynca, tart mamza yol aan szler daha i ren grndler bana. Bu kt dilli kstah adam cezalandrmak iste i daha da kabard iimde. Uygun bir frsat kollamaya ba ladm. ok bekledim. Ertesi gn bir a k iiri yazmaya oturmu , kalemimin ucunu kemirerek uyak ararken, vabrin benim kk pencereyi tkrdatt. Kalemi braktm, klcm ku anp ktm. Bana: - Niin erteleyelim i imizi? dedi. Bizi gzetleyen yok. Irmak kysna gidelim. Orada kimse engel olmaz bize. Sessizce yrdk. Dik bir kei yolundan inerek tam rma n kysnda durduk. Kllarmz ektik. vabrin daha ustayd benden. Ama ben daha gl, daha gzpektim. Sonra, bir zamanlar askerlik yapm Monsieur Beaupr'nin verdi i eskrim derslerinden yararlanyordum. vabrin bu kadar tehlikeli bir hasmla kar la aca n beklemiyordu besbelli. Uzun sre zarar veremedik birbirimize. Sonunda vabrin'in gerilemeye ba lad n sezerek daha bir canllkla saldrya getim ve rma n ucuna kadar sk trdm onu. Tam bu srada admn nlendi ini i ittim. yle bir baktm, Savelyi kei yolundan a a , bana do ru ko uyor... Ayn anda g sme, sa omuzumun biraz a a sna iddetli bir kl darbesi indi; d tm, kendimden getim. 5 A K Ah sen, gen kz, gzel kz! Byle ie in burnunda kocaya varma Anana babana dan bir kere Anana, babana, akrabalara Akln ba na dev ir gzel kz Akln ba na dev ir, eyiz topla Halk trks Benden iyisine d ersen beni unutursun Benden ktsne d ersen beni ararsn Halk trks Aylnca bir sre kendime gelemedim, ne olup bitti ini anmsayamadm. Yabancs oldu um bir odada, karyolada yatyordum. Byk bir bitkinlik iindeydim. Kar mda, elinde bir mum, Savelyi duruyordu. Birisi, g smle omzumu skca saran bir sargy zenle zyordu. D ncelerim yava yava aklk kazand. Delloyu anmsadm ve yaral oldu umu anladm. O srada kap gcrdad. Beni ta iimden titreten bir fslt i ittim: - Nasl? Nasl oldu? Savelyi iini ekerek: - Hep ayn, diye kar lk verdi. Be gndr komada. Dnmek istiyor, dnemiyordum. Glkle: - Neredeyim? Kim var orada, diyebildim. Marya vanovya yata a yakla t, zerime e ildi: - Naslsnz? Kendinizi nasl hissediyorsunuz, dedi. Bitkin bir sesle: - ok kr, iyiyim, diye kar lk verdim. Siz misiniz Marya vanovna? syleyin! Daha fazla konu maya gcm yetmedi. Sustum. Savelyi derin bir oh ekti. Yz sevinle aydnland. - Kendine geldi, kendine geldi, diye tekrarlayp duruyordu. ok kr, Tanrm! Hey, Pyotr Andreyevi, iki gzm! dm kopardn! Dile kolay, be gn... Marya vanovna szn kesti ihtiyarn: - Onunla ok konu ma Savelyi, dedi. Bitkindir daha. Kapy sessizce kapayp kt. Kafam ar kovan gibi u ulduyordu. Demek komutann evindeydim. Marya vanovna beni ziyaret ediyordu. Savelyi'e baz sorular sormak istedim. Fakat ihtiyar ba n sallad,

kulaklarn tkad. znt iinde gzlerimi kapadm, az sonra derin bir uykuya daldm. Uyannca, Savelyi'in adn nledim, fakat onun yerine Marya vanovna kt kar ma. Melek sesiyle selamlad beni. O an benli imi kaplayan tatl duyguyu anlatamam. Elini yakaladm, duygulu gz ya laryla slatarak, zerine e ildim onun. Ma a geri ekmedi elini ve anszn, dudaklar yanaklarma de di! Kzgn taze pc n hissettim onlarn. Tenime bir kor d t sandm. - Sevgili Marya vanovna, tatl Marya vanovna, dedim; karm ol, o mutlulu u benden esirgeme. Titredi, elini ekerek: - Allah a kna sakin olun, dedi. Tehlike gemedi daha. Yaranz her an alabilir. Kendinizi benim iin koruyun hi de ilse. Bunu syleyip odadan kt. Co kudan sarho olmu gibiydim. Mutluluk canlandrm t beni. O, benim olacak! O, seviyor beni! Bu d nce, btn varl m dolduruyordu. Ondan sonra hzla iyile meye ba ladm. Kalede hekim olmad iin alay berberi tedavi ediyordu beni. Bereket versin, fazla konu an berberlerden de ildi. Genli im, sa lam yapm, iyile memi abukla tryordu. Komutanlar, ailece benim iin ne yapacaklarn bilemiyorlard. Marya vanovna ba ucumdan ayrlmyordu. lk uygun frsatta, yarm kalm a k ilanna yeniden giri tim. Marya vanovna bu kez daha sabrla dinledi beni. Hi nazlanmadan, krtmadan, o da bana kar kaytsz olmad n, annesiyle babasnn, kzlarnn mutlulu undan hi ku ku yok sevin duyacaklarn bildirdi. - Fakat iyi d n, diye ekledi; senin annenle baban ynnden bir engel kmasn? D nceye daldm. Annemden yana ku kum yoktu. Fakat babamn huyunu, dnya gr n bildi im iin, a km pek fazla umursamayaca n, onu gen bir adamn sersemli i olarak yorumlayaca n seziyordum. Bunu itenlikle Marya vanovna'ya itiraf ettim; fakat babama da elden geldi ince dokunakl bir mektup yazarak babalk onayn istemekten geri kalmadm. Yazd m mektubu Marya vanovna'ya gsterdim. Onu o kadar inandrc, o kadar duygulandrc buldu ki, olumlu yant alaca mzdan ku kusu kalmad artk. Genli in ve a kn tm itenli iyle pembe d ler grmeye ba lad. yile tikten sonraki ilk gnlerde vabrin'le bar tm. van Kuzmi beni dello nedeniyle azarlarken yle demi ti: - Eh, Pyotr Andreyi! Seni hapse atmam gerekirdi ya, cezan zaten ektin. Aleksey vani'e gelince, frna tktm onu. Klcna da Vasilisa Yegorovna el koydu. Biraz yalnz kalp d nsn de, yapt na pi man olsun. Mutlulu um yre imde d manca duygular beslememi engelledi. vabrin'i serbest brakmalarn diledim. yi yrekli komutan, karsnn da onayyla, vabrin'i hapisten karmaya karar verdi. vabrin yanma geldi, aramzda geenler iin derin bir znt duydu unu bildirdi. Suu tmyle stlendi ve gemi i unutmam diledi benden. Yaradl tan kin tutmay sevmem. Kavgamz da, onun eliyle ald m yaray da ba ladm. ftirasn, incinmi bir onurun, geri evrilmi bir a kn zntsne ba ladm. Bahtsz hasmm itenlikle ba ladm. Bir sre sonra sa l ma tmyle kavu up kendi evime ta ndm. Pek umutlanmadan, iimdeki kt nsezileri bastrmaya al arak, mektubumun kar l n bekliyordum. Vasilisa Yegorovna'yla kocasna bir ey sylememi tim daha. Fakat teklifim onlar a rtmayacakt. Ne ben, ne Marya vanovna duygularmz onlardan gizlemeye al myor, mutlulu umuzu onaylayacaklarn nceden biliyorduk. Neden sonra bir sabah, Savelyi bir mektupla girdi ieri. Mektubu titreyen ellerimle yakaladm. Zarfn stndeki yaz babamnd. Ola anst bir durumla kar kar ya oldu umu anlam tm. nk mektuplar bana hep annem yazar, babam en alta birka satr eklerdi. Zarf amay bir trl gze alamyor, stndeki tumturakl yazy okuyup duruyordum: ''O lum Pyotr Andreyevi Grinyov'a. Orenburg iline ba l Belogorsk kalesinde.'' Yaznn biiminden mektupta yazl olanlara ili kin bir eyler karmaya al yordum. Sonunda onu amaya karar verdim ve daha ilk satrlara gz gezdirir gezdirmez her eyin alt st oldu unu anladm. Mektup yleydi: ''O lum Pyotr! Mironov kz Marya vanovna'yla nikhlanmak iin baba onay istedi in mektubu bu ayn 15'inde aldk. Davran n onaylamak niyetinde olmad m gibi, oraya, yanna gelmeye, koskoca subay olmana bakmakszn sana gzel bir ders vermeye hazrland m bilesin: nk sen, kendin gibi haytalarla dello etmek iin de il, anayurt savunmas iin verilen klc ta maya henz layk olmad n gsterdin. Andrey Karlovi'e tezelden mektup yazacak, seni Belogorsk Kalesi'nden almasn, kafandaki sersemli in geece i uzak bir yere atamasn isteyece im. Dello etti ini, yaraland n i iten annen, duydu u acdan hasta d t, yatyor imdi. Nedir bu yaptklarn? Yce merhametine fazla umut ba lamay gze almamakla birlikte, seni do ru yola getirmesi iin Tanr'ya yalvaryorum. Baban A.G.'' Mektup e itli duygular uyandrm t iimde. Babamn hi gzn krpmadan kulland a r szler derin bir biimde onurumu yaralam t. Marya vanovna'dan sz ederkenki umursamazl , haksz oldu u kadar yak ksz bir davran olarak da grnyordu bana. Hele Belogorsk Kalesi'nden bir ba ka yere atanmay

d ndke, deh ete d yordum. Fakat en ok annemin hastal zm t beni. Delloyu annemle babama duyuran ki inin Savelyi oldu undan ku kum yoktu. imde byk bir fkenin kabard n hissediyordum. Darack odam bir a a bir yukar ar nladm. htiyar lalamn kar snda durdum, onu yle bir szp, korkun bir sesle: - Senin yznden yaralan m bir ay ecelle penele memi yeterli bulmam a benziyorsun, dedim. Annemi de ldrmek istedi in anla lyor. Savelyi, gzya lar neredeyse bo anverecekmi gibi: - nsaf edin efendim, dedi, ne demek istiyorsunuz? Yaralanmanz benim yzmden oldu ha? Kendi g sm siper ederek seni Aleksey vani'in klcndan kurtarmaya ko tu umu Tanr biliyor! Kr olas ihtiyarlk aman vermedi. Peki, annene ne yapm m? - Daha ne yapacaksn, dedim. Hakkmda jurnaller dzenlemeni kim istedi senden? Yoksa bunun iin gizli buyruk mu aldn? Savelyi artk gzya larn tutamayarak: - Ben ha? Hakknda jurnaller dzenlemi im ha, diye inledi. Hey yce Tanrm! yleyse beyefendinin bana neler yazd n bir okuyuver. Seni nasl jurnalledi imi greceksin. Bunu syleyip bir mektup kard cebinden. u a a daki satrlar okudum: ''Utan, ihtiyar kpek! Verdi im sk buyruklara aldrmayp, o lum Pyotr Andreyevi'in davran larn bildirmedin bana. Haylazlklarn yabanclar duyurmak zorunda kaldlar. Sen grevini, bey buyru unu byle mi yerine getirirsin? Gere i rt bas etti in, toy bir ocu a yardaklk iin, seni, ihtiyar kpe i, domuz oban yapaca m. Bu yazdklarm okur okumaz bana hemen onun sa lk durumunu bildirmeni emrediyorum. Dzeldi ini yazyorlar, do ru mu? Yarasnn nerede oldu unu, tedavisinin iyi yaplp yaplmad n zellikle bildir.'' Savelyi'in hakll , ku kularmla ve k mla onu bo yere incitti im ortadayd. zr diledim. Fakat ihtiyarck bir trl avunamyordu. - Me er bugnleri de grecekmi iz, diye tekrarlayp duruyordu. Efendilerimizden grmedi imiz bir bu ltuf kalm t! Ben ihtiyar kpek, ben domuz oban... stelik senin yaralanmana da ben yol atm, yle mi? Yok, iki gzm Pyotr Andreyi. Su benim de il, o krolas msynndr. Demir i leri birbirine arpp tepinmeyi ondan rendin. Sanki arpp tepinmekle elin ktsnden korunacaksn! Msy tutup, bo yere para harcamak ok gerekliydi de!.. Fakat Savelyi de ilse kimdi beni babama jurnalleyen? General mi? Grn e gre onun beni umursad yoktu pek. van Kuzmi'e gelince, delloyu yukarya iletmeyi gerekli bulmam t. Aklma bir sr olaslk geliyor, hibirinde karar klamyordum. Ku kularm vabrin zerinde toplanyordu. Beni jurnallemekten bir onun kar vard. Bylelikle kaleden uzakla trlabilir, yzba nn ailesiyle ili kilerim kesilebilirdi. Her eyi oldu u gibi Marya vanovna'ya bildirmeye gittim. Merdiven ba nda kar lad beni. Daha yanna yakla rken: - Ne oldu sana byle, dedi. Betin benzin kl gibi olmu ! - Her ey bitti, diye kar lk verdim. (Ve babamn mektubunu uzattm ona.) Sararma sras ona gelmi ti. Mektubu okuyup bitirdikten sonra titreyen bir elle geri verdi, titreyen bir sesle: - Yazgm byleymi demek... dedi. Yaknlarnz aralarnda istemiyorlar beni. Her eyde Tanr'nn dedi i olur! Bize gerekli olan eyi o bizden daha iyi bilir. Elden ne gelir Pyotr Andreyi? Hi de ilse siz mutlu olun... Ellerine sarldm: - Hayr, olamaz bu, diye haykrdm. Sen beni sevdikten sonra ben her eye hazrm. Gidip seninkilerin ayaklarna kapanalm. Kendi halinde, sade insanlardr onlar; kat yrekli, kibirli kimseler de illerdir. Onlarn onayn alalm, nikhlanalm; zamanla babamn da yumu ayaca na eminim. Annem bizden yana kacaktr; o, yumu ak kalplidir... Ma a: - Hayr, Pyotr Andreyi, diye kar lk verdi. Annenle babann onay olmadan varamam sana. Onlar bunu istemedike, sen de mutlu olamazsn. Tanrnn istemine boyun e elim. Gnn birinde kendine yeni bir yavuklu bulursan, bir ba kasn seversen, bahtn ak olsun Pyotr Andreyi; ben ikiniz iin de dua edece im... Bu szleri sylerken gzya lar bo anverdi, ko arak ayrld yanmdan. Onun ard sra odaya girmek istediysem de, kendimde olmad m hissederek eve dndm. Oturmu kara kara d nrken, Savelyi birden bire d ncelerimden ayrd beni. Yazl bir k t uzatarak: - Oku, efendim, dedi. Efendimin jurnalcs mym, babayla o ulun arasn bulandrmak m istiyorum, gr! K d aldm. Savelyi'in babama yantyd bu. Mektup szc szc ne yleydi: ''Devletli Andrey Petrovi, yiliksever babamz! Ltfen gndermi oldu unuz mektubunuzu aldm. Beni, kulunuzu, bey buyruklarn yerine getirmemekle

suluyor, azarlamak ltfunda bulunuyorsunuz. Fakat ben, ihtiyar kpek de il, sizin sadk kulunuz, bey buyruklarn her zaman dinlemi , size her zaman canla ba la hizmet ederek sam sakalm a artm mdr. Pyotr Andreyevi'in yaraland n sizi zmemek iin yazmam tm. imdi hanmefendinin, annemiz Avdotya Vasilyevna'nn, kaygdan yata a d t n renmi bulunuyorum. Onun sa l iin Tanr'ya dua edece im. Pyotr Andreyevi, sa omzunun altndan, tam g snn stndeki kemikikten, bir ya da bir buuk santim derinli inde bir yara alm t. Kendisini rmak kysndan komutann evine ta dk ve burada berber Stepen Karamonov tarafndan tedavi edildi. ok kr sa l na kavu mu bulunmaktadr, en ve esendir. Komutanlar, sylendi ine gre ok ho nutlarm ondan. Vasilisa Yegorovna'nn z o lu gibidir. Ba na byle bir i geldi diye de knamamal delikanly: At bile drt ayakl olmasna ra men, tkezler. Bana domuz gttrece inizi yazmak ltfunda bulunmu sunuz; buyruklarnz kar snda boynum kldan incedir. Klece selamlarm iletirim. Sadk u a nz Arhip Savelyev.'' htiyarc n yazdklarn okurken birka kez glmekten kendimi alamadm. Ben babama mektup yazacak durumda de ildim. Annemi yat trmak iin de Savelyi'in mektubunu yeterli buldum. O gnden sonra durumum de i ti. Marya vanovna benimle hemen hemen hi konu muyor, ne zaman kar la sak bir frsatn bulup uzakla yordu yanmdan. Komutann evinden so umaya ba lam tm. Yava yava tek ba ma evde oturmaya al tm. Vasilisa Yegorovna ilkin birka kez sitem etti. Fakat ayak diredi imi grnce, stelemedi. van Kuzmi'le grevimiz gerektirdike gr yorduk. vabrin'le pek seyrek kar la yor, istemeye istemeye selamlyorduk birbirimizi. Onun bana kar gizli bir d manlk besledi ini seziyor, bu da ku kularm do ruluyordu. Fakat gitgide ekilmez olmaya ba lam t. Yalnzlkla, i sizlikle beslenen, karanlk bir umursamazl a gmldm. Bu yalnzlk iinde a km bsbtn alevleniyor, gitgide daha dayanlmaz oluyordu. Kitap okumaya, edebiyata olan ilgimi de yitirdim. im karardka kararyor, aklm karmaktan ya da kendimi haytal a vurmaktan korkuyordum. Fakat tam o srada ortaya kan beklenmedik olaylar, hayatmn gidi i zerinde nemli etkiler yapt. Anszn gl ve hayrl bir sarsnt yaratt ruhumda. 6 PUGAEV AYAKLANMASI Delikanllar, kulak verin Biz ya llarn anlatacaklarn dinleyin Bir trkden Tan oldu um tuhaf olaylar anlatmaya gemeden nce 1773 yl sonlarnda Orenburg ilinin durumu zerinde birka sz sylemek zorundaym. Rus arlarnn egemenli ini ksa bir sre nce kabul eden bir sr yar vah i oymak ya yordu bu geni ve zengin ilin evresinde. kide bir ba kaldrmalar, yasal ve uygar bir hayata al kn olmay lar, gerilikleri ve zalimlikleri, onlar dizgin altnda tutabilmek iin hkmetin srekli bir gzetimini gerektiriyordu. Gerekli saylan blgelere kaleler kurulmu , Yayk kylarnn en eski sahipleri olan Kazaklar yerle tirilmi ti buralara. Gelgelelim yrede can ve mal gvenli ini korumakla grevli Yayk Kazaklarnn kendileri bir sredir kayg verici, sakncal yurtta lar olmu lard hkmet iin. 1772 ylnda Kazak ba kentinde bir ayaklanma patlad. Disiplini sa lamak iin oraya gnderilen kdemli general Traubenberg'in ald sert nlemler yol am t bu ayaklanmaya. Traubenberg barbarca ldrld, ynetimde ba na buyruk bir de i iklik yapld. Fakat az sonra top glleleri ve insafsz cezalarla ayaklanma bastrld. Ben Belogorsk Kalesi'ne gelmezden az nce olmu tu bunlar. Ortalk yat m a benziyor, ya da yle grnyordu imdilerde. Do rusu, gizli gizli kin besleyen, yeniden kar klk karmak iin frsat kollayan kurnaz asilerin grn teki pi manlklarna komutanl n inand yoktu pek. imdi hikyeye dnyorum: Bir ak amst (1773 yl Ekim ba laryd bu) sonbahar rzgrnn u ultusunu dinleyerek ve penceremden ayn evresinde ko u up duran bulutlara bakarak tek ba ma evde oturuyorken, gelip komutann beni a rd n sylediler. Hemen kalkp gittim. vabrin, van gnatyic ve Kazak avu u da oradaydlar. Buna kar lk ne Vasilisa Yegorovna, ne de Marya vanovna vard odada. Komutan kaygl bir tavrla kar lk verdi selamma. Kapy srgledi, orada ayakta duran avu un d nda herkesi oturttu, cebinden bir k t kararak yle dedi: - Sayn subaylar, nemli bir haber aldk! Generalin yazdklarn dinleyin imdi: Gzl n takt ve unlar okudu: ''Belogorsk Kalesi komutan

Yzba Mironov'a, - Gizlidir Don Kazaklarndan olup geenlerde hapisten kaan Yamelyan Pugaev adndaki bozguncu, kendisini merhum armz III. Petro olarak tantmak kstahl nda bulunup bir haydut etesi toplam . Yayk kylerinde ayaklanmalar karm , birka kaleyi ele geirerek yakp ykm , her yerde ya malar yapm , cinayetler i lemi tir. Bundan tr sayn komutan, bu mesaj alr almaz, ad geen haydut ve dzmece ar pskrtmek iin gerekli nlemleri almanz, buyru unuzda bulunan kaleye saldrmas halinde de kendisini tmyle yok etmenizi rica ederim.'' Komutan, gzl n kard, k d katlayarak: - Gerekli nlemleri almak, dedi, dile kolay. Haydutun gl oldu u anla lyor. Bizim elimizdeyse, Kazaklar saymazsak, topu topu yz otuz adam var. Maksimi, alnma ama Kazaklardan pek umut yok. (avu glmsedi.) Fakat emir emirdir, subay efendiler! Grevlerinizi bilin, nbeti ve gece devriyesi karn; saldr halinde de kale kaplarn kapattrp askerlerinizin ba na gein. Sen, Maksimi. Kazaklarna gz kulak ol. Topu gzden geirin, iyice temizleyin. En nemlisi de bu konuda a znz sk tutmanzdr. Kalede hi kimse imdiden renmemeli bunu. van Kuzmi, buyruklarn verdikten sonra serbest brakt bizi. ittiklerimizi konu arak, karken, vabrin'e: - Ne dersin, diye sordum. Nasl sonulanacak bu i ? - Tanr bilir, bakalm, diye kar lk verdi. imdilik nemli bir ey grmyorum ben. Fakat e er... Szn tamamlayacak yerde, slkla bir Fransz aryasna ba lad. Ne kadar sakndysak da haberin kaleye yaylmasn nleyemedik. van Kuzmi, karsna duydu u byk saygya ra men, grevle ilgili byle bir srr dnyada amazd ona. Generalin mesajn alr almaz, ustaca bir oyunla ba ndan savm t Vasilisa Yegorovna'y: szde, papaz Gerasim, Orenburg'dan ok ilgi ekici haberler alm da, kimseye sylemiyormu bunlar. Vasilisa Yegorovna bunu duyar da evde kalr m? Hemen papazn karsna konuk gitmeye hazrlanm ; evde yalnz kalp can sklmasn diye, van Kuzmi'in dyle Ma a'y da yanna alm t. van Kuzmi yalnz kalnca hemen bize haber salm , konu ulanlar i itmesin diye Pala ka'y da ykl e kilitlemi ti. Vasilisa Yegorovna papazn karsndan hibir ey renemeden eve dnd. Yoklu unda van Kuzmi'in toplant dzenledi ini, Pala ka'nn kilit altnda tutuldu unu rendi. Kocas tarafndan aldatld n anlayp bir soru ya muruna tuttu onu. Fakat van Kuzmi hazrd bu saldrya. Hi renk vermeden, bocalamadan yantlad merakl hayat arkada nn sorularn: - Biliyor musun anac m, dedi; bizim kadnlarn aklna, sobalarnda saman yakmak esmi ; bunun nasl bir felakete yol aabilece ini d nsene! Subaylar toplayp, kadnlarn bundan byle sobalarnda saman yerine al rp, kuru dal yakmalar konusunda kesin buyruk verdim. Vasilisa yegorovna: - yleyse Pala ka'y ykl e kapatmak da neyin nesi, diye sordu. Zavall kz, biz gelene kadar niin orada kald bakaym? van Kuzmi, bu soruyu beklemiyordu i te. Bocalad, birbirini tutmaz eyler mrldand. Vasilisa Yegorovna kocasnn bir dolap evirdi ini anladysa da bu gibi durumlarda ondan bir ey koparamayaca n bildi inden sorularna son verdi; sz, Akuline Pamfilovna'nn ok gzel bir yntemle hazrlad hyar tur usuna getirdi. Fakat btn gece uyku girmedi gzne. Kocasnn kendisinden gizledi i eyin ne olabilece ini d nd durdu. Ertesi gn sabah ayininden dnerken, van gnatyi'e rastlad. Tek gzl te men, topu ocuklarn soktu u paavra, kam , yonga, a k ve bin trl erpten temizlemekle u ra yordu. Komutann kars: - Bu sava hazrlklar da ne ola ki? diye d nd. Krgzlardan bir saldr m bekleniyor yoksa? Fakat van Kuzmi bu gibi samalklar niye gizlesin benden? Kadnlk merakn inadna kz tran srr renmeye kesin olarak karar verip, serte seslendi van gnatyi'e. lkin, san n dikkatini da tmak iin, soru turmaya ilgisiz sorularla ba layan bir yarg gibi, ekonomik i ler konusunda birka uyarda bulundu. Sonra bir sre sustu, derin derin iini ekti, ba n sallayarak: - Aman Yarabbim! dedi. Haberleri duydun de il mi? Peki ne olacak imdi? van gnatyi: - Ya, anac m! diye kar lk verdi. Tanr byktr: Yeterli sayda askerimiz var, barut bol, topu da temizledim. Tanr'nn izniyle hakkndan geliriz o Pugaev domuzunun! Komutann kars: -Pugaev de kim? diye sordu. O zaman van gnatyi bo bo azlk etti ini anlayp, dilini srd. Fakat ok yaydan km t bir kere. Vasilisa Yegorovna, duyduklarn kimseye anlatmayaca na sz verip her eyi blbl gibi syletti ona. Komutann kars verdi i sz gerekten de tuttu: papazn kars d nda kimseye bir ey sylemedi. Ona da, bozkrda yaylan ine ini haydutlar ele geirmesin diye sylemi ti bunu.

Az sonra herkes Pugaev'den sz ediyordu. Sylentiler e it e itti. Komutan, kom u kylerde ve kalelerde olup bitenleri renip gelmekle grevlendirdi avu u. ki gn sonra dnen avu , kaleden altm verst tede, bozkrda, pek ok ate grd n; Ba krtlardan da, bilinmeyen bir kuvvetin bu yana do ru ilerledi ini i itti ini bildirdi. Bununla birlikte, daha ileriye gitmeyi gze alamad ndan, di e dokunur bir ey syleyecek durumda de ildi. Kaledeki Kazaklar arasnda ola anst bir hareketlilik gze arpyordu. Sokaklarda bek bek toplanyorlar, kendi aralarnda usul usul bir eyler konu uyorlar, bir svari ya da bir k la askeri grdler mi da lveriyorlard. a tlar sokulmu tu ilerine. Hristiyanl a dnm bir Kalmuk olan Yulay, komutana nemli bir haber getirdi. Yulay'n syledi ine gre, avu un anlattklar uydurmaym . kiyzl Kazak, dn nde, isyanclarn yanna gitti ini, ota na kadar ula abildi i ba bu un ona elini ptrp kendisiyle uzun uzun konu tu unu anlatm arkada larna. Komutan hemen hapse att avu u, onun yerine Yulay' atad. Bu de i iklik ak bir ho nutsuzluk yaratt Kazaklar arasnda. Yksek sesle homurdanyorlard. Komutann buyru unu uygulayan van gnatyi, kendisine: - Greceksin sen, k la faresi! dendi ini kulaklaryla i itmi ti. Komutan, tutuklusunu ayn gn sorguya ekmeyi d nyordu ya, avu , her halde arkada larnn yardmyla, hemen o gn hapisten kat. Yeni bir olay bsbtn artrd komutann tedirginli ini. Karga alk karmak amacyla bildiriler da tan bir Ba krt yakalanm t. Bu olay zerine subaylar yeniden toplantya a rmay d nen komutan, Vasilisa Yegorovna'y uygun bir bahaneyle yine evden uzakla trmak istedi. Fakat o kadar ak yrekli ve drst bir insand ki, ilk ynteminden ba kas gelmedi aklna: - Dinle beni Vasilisa Yegorovna, dedi ksrerek; papaz Gerasim'in kentten... Kars: - Brak yalan van Kuzmi, diye szn kesti komutann; toplant dzenlemek ve Yemelyan Pugaev'den bensiz sz etmek istiyorsan bu kez hava alacaksn! van Kuzmi falta gibi at gzlerini: - Peki anac m, peki dedi, madem her eyi biliyorsun, gitmene gerek yok, senin yannda da konu uruz. - Hah yle iki gzm, diye kar lk verdi kars; sen kim, kurnazlk yapmak kim? imdi a rt bakalm subaylarn. Yeniden toplandk. van Kuzmi, kars da oradayken, Pugaev'in bildirisini okudu bize. Yazy yar cahil bir Kaza n kaleme ald belliydi. En ksa zamanda kalemize gelmek niyetinde oldu unu bildiren haydut; Kazaklar ve askerleri etesine a ryor, komutanlara da, kar koymamalarn tlyor, yoksa idam edilecekleri tehdidini savuruyordu. Kaba, fakat gl bir anlatm vard bildirinin. Cahil insanlar zerinde tehlikeli bir etki yaratabilirdi. Vasilisa Yegorovna: - Bak sen u dolandrcya! diye ba rd. Hangi cesaretle byle bir ey neriyor bize? Onu kar lamaya kacak, ayaklarna sancaklar serecekmi iz! Seni ito lu it seni! Krk yldr namuzumuzla hizmet grd mz, ok kr buralarn dzenini sa lad mz bilmiyor mu acaba? Acaba bu hayduda kulak asan komutanlar var mdr? van Kuzmi: - Sanmam, olmamas gerekir, diye kar lk verdi; fakat, baksanza, haydut bir sr kale ele geirmi . vabrin: - Gerekten gl oldu u anla lyor, diye d ncesini belirtti. Komutan: - Gerek gcn imde reniriz, dedi. Vasilisa Yegorovna, bana ambarn anahtarn ver. van gnatyi, Ba krt buraya getir; Yulay da kamlar alp gelsin. Vasilisa Yegorovna: - Dur van Kuzmi, deyip aya a kalkt. Ma a'y alp bir yere gtreyim. Yoksa lklar i itip korkar. Do rusu ya, ben de soru turma dinlemeye pek hevesli de ilim. Sa lcakla kaln. Eski zaman yarglama yntemi iinde i kence ylesine kkle mi ti ki, onu ortadan kaldran hayrl yasa, uzun bir sre etkisiz kald. San n suu stlenmesi, onun gerekten sulu oldu unu gstermeye yeterli bir kant saylyordu. Sa lkl bir hukuk kavray na tam anlamyla aykr, temelsiz bir gr . nk san n suu yadsmas nasl onun susuzlu una kant olmazsa, bunun gibi, suu stlenmesi de sululu unun kant olamaz. Hatta gnmzde bile, i kencenin, bu barbarca yntemin kalkmasndan yaknan yarglar bulundu unu i itiyorum. Bizim zamanmzdaysa onun gereklili inden kimsenin ku kusu yoktu; ne yarglarn, ne de sanklarn. Bu yzden hepimiz ola an kar ladk komutann buyru unu. van gnatyi, Ba krt almaya gitti. Adam ambarda, Vasilisa Yegorovna'nn kilidi altndayd. Birka dakika sonra alnp sofaya getirildi. Komutan, tutsa n ieriye alnmasn emretti. Ba krt, uzun kalpa n kararak kapnn yannda durdu. Ona yle bir bakmamla, tylerimin diken diken oldu unu hissettim. Bu adam hibir zaman unutmayaca m. Yetmi ya larnda kadar gsteriyordu. Ne burnu, ne kulaklar vard. Kafas dipten kaznm t ve sakal yerine birka krl ty sarkyordu enesinden.

Ksa boylu, clz, kamburca bir adamd. Fakat ekik gzleri hl akmak akmak yanyordu. Ta d korkun i aretlerden onun 1741 ayaklanmasna katlp bu yzden cezalandrlm isyanclardan biri oldu unu anlayan komutan: - Bak hele! dedi. Demek zamannda kapanmza bir kez daha d m sn ihtiyar kurt. Kafan byle dmdz rendelendi ine gre, ilk isyann de il bu. Yakla bakalm; syle, kim gnderdi seni? htiyar Ba krt susuyor, bo gzlerle bakyordu komutana. van Kuzmi: - Niye susuyorsun? diye srdrd szlerini. Rusa anlamyor musun yoksa? Yulay, sor bakalm sizin dilden, kalemize kim yollam onu? Yulay, van Kuzmi'in sorusunu Tatarca tekrarlad. Fakat Ba krt ona da ayn bo gzlerle bakt ve t kmad a zndan. Komutan: - Yah i, (*) dedi. Bak bakalm nasl blbl gibi konu turaca m seni. ocuklar! u soytarnn mintann karn da srtn ok ayverin biraz. Yulay, i ini iyi gr ha! ki asker, Ba krt soymaya ba lad. Zavallnn yznde kaygl bir anlam belirmi ti. ocuklarn eline d m bir hayvan gibi drt bir yana baknyordu. Fakat askerlerden biri adam kucaklayp omuzlad nda ve Yulay kamy alp tam vurmak iin kolunu kaldrd nda, gsz, yalvaran bir inilti kard Ba krt ve ba n sallayarak a zn at: Dil yerine gdk bir et paras kmldyordu orada. Bugn armz Aleksandr'n insancl egemenli i altnda ya arken, gzlerimle grd m bu olay anmsadka, e itimin hzla elde etti i ba arlara, insan sevgisinin bu denli geli ip yaylmasna a madan edemiyorum. Gen adam! Bir gn bu yazdklarm eline geerse, en yararl, en kkl de i ikliklerin, ancak ahlklarn dzelmesi yoluyla, hibir zorlayc sarsnt olmadan gerekle enler oldu unu unutma... Hepimiz donup kalm tk. Komutan: - Peki, dedi; ondan bir ey renemeyece imiz anla ld. Yulay, Ba krt ambara gtr. Baylar konu aca mz ba ka eyler de var. Tam durumu gzden geirmeye ba lam ken, anszn, soluk solu a, allak bullak olmu bir yzle Vasilisa Yegorovna girdi ieri. Komutan a rarak: - Ne oldu sana? diye sordu. Bu ne hal? Vasilisa Yegorovna: - Felaket anac m, felaket! diye inledi. Nijneozerny Kalesi bu sabah d m . Papaz Gerasim'in i isi az nce oradan geldi. Haydutlarn kaleyi nasl ele geirdiklerini grm . Komutan ve btn subaylar asm lar. Askerler tutsak edilmi . Caniler gz ap kapayncaya kadar burada olacaklar. Bu beklenmedik haber allak bullak etmi ti beni. Nijneozerny Kalesi'nin sessiz, alakgnll bir delikanl olan komutann tanyordum. ki ay kadar nce Orenburg'dan gelmi , van Kuzmi'te konaklanm t. Nijneozerny Kalesi yirmi be verst temizdeydi. Birka saat iinde Pugaev'in bize de saldrmasn beklemek gerekiyordu. Anszn Marya vanovna'nn ne olaca d ncesi beynime bir ok gibi sapland. Komutana: - Dinleyin, van Kuzmi! dedim. Grevimiz, kanmzn son damlasna kadar kaleyi savunmamz emrediyor; bu konuda sylenecek sz yok. Fakat kadnlarn gvenli ini d nmek zorundayz. Yol henz tehlikeli de ilse, onlar Orenburg'a ya da daha uzak, daha gvenli, canilerin ula amayaca bir yere gnderin. van Kuzmi karsna dnerek: - ittin, anac m, dedi. syanclarla kozumuzu payla madan nce sizi daha uzak bir yere gndereyim mi, ne dersin? Vasilisa Yegorovna: - Sama! diye kar lk verdi. Kur unlarn ula amayaca bir kale var mdr? Belogorsk niye gvenilir olmasnm ? ok kr yirmi iki yldr ya yoruz burada. Ba krtn da, Krgzn da grdk. Pugaev'e niye dayanmayalm? van Kuzmi: - Peki, anac m, peki, dedi; sen buraya gveniyorsan kal. Fakat Ma a ne olacak? Destek gelene kadar dayanrsak ne l; yok, caniler kaleyi daha nce ele geirirlerse, Ma a'nn hali ne olur? - O zaman... Vasilisa Yegorovna kekeledi, sustu. Btn benli iyle sarsld belliydi. Hayatnda belki de ilk kez, kars zerinde szlerinin etkili oldu unu gren komutan, devam etti: - Yok, Vasilisa Yegorovna; Ma a'nn burada kalmas do ru de il. Orenburg'a, vaftiz anasna gnderelim onu. Orada yeterince asker ve top var. Surlar da ta tandr. Sana da onunla birlikte gitmeni tlerim. Geri ya lsn, ama kaleyi ele geirecek olurlarsa ba na gelecekleri d n. Kars: - Peki, dedi; Ma a'y gnderelim. Ama benim iin bo una u ra ma, bir yere gitmem. Bu ya tan sonra senden ayrlmak, yabanc topraklarda yalnz bir mezar aramak gerekmez bana. Birlikte ya adk, birlikte

lrz. Komutan: - Nasl istersen yle olsun, dedi. Fakat elimizi abuk tutmalyz. Git, Ma a'y yolculu a hazrla. Yarn gn do madan yola salalm onu. Fazla adammz olmasa da, yanna birka ki i katarz. Nerede o? Kars: - Akulina Pamfilovna'da, diye kar lk verdi. Nijneozerny'n d t n i itince fenala t; hastalanmasndan korkuyorum. Yce Tanrm; bu gnleri grmek iin mi ya adk! Vasilisa Yegorovna kznn yol hazrl n sa lamak iin kt. Komutanlkta konu ma devam ediyordu. Fakat ben ne bir ey sylyor, ne de sylenenleri dinleyebiliyordum artk. Marya vanovna solgun bir yzle, a lamaktan i mi gzlerle geldi ak am yeme ine. Yemek sessizce yenildi ve her zamankinden daha erken kalkld sofradan. Komutanla ve ailesiyle vedala tk, evlerimize da ldk. Fakat ben az sonra, bilerek unuttu um klcm almak iin geri dndm. Marya vanovya'y yalnz bulaca m syleyen bir nsezi vard iimde. Gerekten de yle oldu. Beni kapda kar layp klcm uzatt. Gzya lar arasnda: - Elveda Pyotr Andreyi! dedi. Beni Orenburg'a gnderiyorlar. Sa lcakla, mutlulukla kaln. Belki Tanrnn izniyle yine gr rz; ama gr emezsek... G snden ta an hkrklar szn tamamlamasna engel oldu. Kucakladm, ba rma bastm onu: - Elveda mele im, dedim. Elveda sevgilim, canm! Ba ma ne gelirse gelsin, son nefesimde bile dudaklarmdan senin adn dklecek, son duam seninle ilgili olacak, inan bana! Ma a g sme kapanm , hngr hngr a lyordu. Onu tutkuyla ptm ve abucak ktm odadan. 7 SALDIRI Ba m benim, ba ca zm Sonuncu dereceden memur ba Tam otuz yl, yl daha Sessizce hizmet ettin ara Ah, kazanamadn ba ca zm Ne be on kuru , ne bir mutluluk Ne bir ift iyi sz Ne de byk bir rtbe Kazand n tek ey ba ca zm Yksek bir dara ac oldu Akaa atan bir kiri Ve ibri imden bir ilmek Halk trks O gece ne soyundum, ne de uyudum. Gn do ar do maz Marya vanovna'nn kaca kale kapsna gitmek, orada onunla son bir kez daha vedala mak istiyordum. Byk bir de i iklik seziyordum benli imde; imdiki i arpnts, bir sre nce gmld m kederden ok daha katlanlr geliyordu bana. Ayrl n hzn belirsiz, fakat tatl umutlarla, tehlikeyi bir an nce g slemek iste i ve bir ykselme tutkusuyla birle iyordu. Gece abucak geiverdi. Ben tam evden d ar kmak zereyken kap ald, ieri giren onba , bizim Kazaklar'n Yulay' da zorla alp gtrerek geceleyin kaleden katklarn, ayrca, kalenin evresinde kimli i belli olmayan insanlarn dola t n bildirdi. Marya vanovna'nn kaleden d ar kmaya vakit bulamam olabilece i d ncesi, beynime bir ok gibi sapland. Onba ya abucak birka emir verdim, hemen komutann evine ko tum. Hava a aryordu artk. Sokakta uarcasna ilerlerken, admn nlendi ini i ittim. Baktm, van gnatyi. Ardm sra gelirken: - Nereye gidiyorsunuz? dedi. van Kuzmi, tabyada. Sizi almak iin gnderdi beni. Pugaev gelmi . Yre im titreyerek: - Ya Marya vanovna? diye sordum; kaleden kabildi mi? van gnatyi: - kmad, dedi. Haydutlar Orenburg yolunu tutmu lar. Kale ku atlm durumda. ok kt, Pyotr Andreyi! Tabyaya vardk. evresi kaln ktklerle sa lamla trlm ykseke bir yerdi buras. Kale sakinlerinin hepsi

oradayd. K la askerleri, silahlarn ku anm bekliyorlard. Top, bir gn nceden getirilip yerle tirilmi ti. Komutan, says pek de kabark olmayan asker dizisinin nnde geziniyordu. Tehlikenin yaknl ola anst bir canllk vermi ti bu eski kurda. Kalenin yaknlarnda, ovada, yirmi kadar atl grnyordu. Kazak olduklar belliydi. Fakat aralarnda, va ak postundan kalpaklar ve okluklaryla hemen gze arpan Ba krtlar da vard. Komutan son bir kez daha dola arak ordusunu gzden geirdi ve askerlere: - Greyim sizi evlatlarm, dedi. arie anamz (*) iin dv ece iz bugn; btn dnyaya yi it, sznn eri kimseler oldu umuzu kantlayaca z! Askerler hep bir a zdan, komutanlarna ba llklarn bildirdiler. vabrin yanmda durmu , gzlerini ayrmadan d mana bakyordu. Bozkrda da nk olarak gezinen atllar, kalede bir hareketlilik oldu unu grnce kmelendiler, kendi aralarnda gr meye ba ladlar. Komutan, topu o kmenin zerine yneltmesini emretti van gnatyi'e ve fitili kendi eliyle yerle tirdi. Glle vzldayarak havay yard ve adamlara hibir zarar vermeden zerlerinden geip gitti. Kme da ld, atllar drt nala uzakla tlar, bozkr bo ald. Bu srada Vasilisa Yegorovna, yannda ondan ayrlmak istemeyen Ma a'yla birlikte tabyaya geldi. Kocasna: - Ey, ne oluyor? dedi; sava nasl gidiyor? Hani, d man nerede? van Kuzmi: - Uzakta de il, diye kar lk verdi. Fakat Tanr'nn yardmyla her ey yolunda gidecek. Ne o Ma a, korkuyor musun kzm? - Hayr babac m, dedi. Evde tek ba ma daha ok korkarm. Bunu sylerken bana bakt, glkle glmsedi. Dn onun elinden ald m anmsayarak, klcmn kabzasn sktm. Sevgilimi onunla koruyaca m d ndke iim iime s myor, kendimi bir valye olarak gryordum. Gnlmn sultannn gvenine layk oldu umu bir an nce gstermek iin at ma annn gelmesini sabrszlkla bekliyordum. Bu srada, kalenin yarm verst tesindeki bir tepenin ardndan yeni atllar belirdi ve az sonra mzraklarla, oklar ve yaylarla silahlanm bir insan kalabal yayld bozkra. Kalabal n tam ortasnda beyaz bir at stnde, krmz kaftanl, yaln kl bir adam ilerliyordu. Pugaev olmalyd bu. Durdu. Adamlar evresini aldlar ve besbelli onun buyru uyla kmeden ayrlan drt atl, kaleye do ru drtnala at srdler. Baktk, bize ihanet eden Kazaklard bunlar. lerinden biri, yukarya do ru uzatt elinde bir ka t tutuyordu. Bir ba kas mzra na takl kesik bir kafay, Yulay'n kafasn, sallayarak bize do ru savurdu. Zavall Kalmuk'un ba , komutann ayaklarnn dibine d t. Hainler ba rdlar: - Ate etmeyin, ar' kar lamaya kn. ar burada. van Kuzmi: - imdi grrsnz siz! diye ba rarak kar lk verdi. Evlatlarm! Ate ! Askerler bir yaylm ate i atlar. Mektubu tutan Kazak, sendeledi, attan yuvarland. tekiler hayvanlarnn ba n evirip drtnala uzakla tlar. Marya vanovna'ya gz ucuyla baktm. Yulay'n kanl ba n grmek, allak bullak etmi ti onu. Yaylm ate iyle de sa rla m , sersemle mi ti. Yaprak gibi sallanyordu. Komutan onba y a rd, l Kazak'n elindeki ka d alp getirmesini emretti. Onba a a indi. Bozkra kt, adamn atn da geminden tutup getirdi. Mektubu komutana uzatt. van Kuzmi ona yle bir gz gezdirdikten sonra yrtp att. Bu arada isyanclarn saldrya hazrlandklar grlyordu. Az sonra kulaklarmzn dibinden kur unlar vzldamaya ba lad. Birka ok hemen yanba mza, topra a ya da ite sapland. Komutan: - Vasilisa Yegorovna! Burada kadnlarn yapaca bir ey yok, dedi. Ma a'y gtr. Baksana, kz yar canl, yar l. Kur un ya muru altnda kalnca, yelkenleri suya indiren Vasilisa Yegorovna, kum gibi adam kaynayan bozkra bir gz att, sonra kocasna dnp: - van Kuzmi, dedi. Hayat da, lm de Tanr buyru udur. Ma a'y kutsa. Ma a git babanla vedala . Ma a, beti benzi kl gibi, titreyerek van Kuzmi'e yakla t, diz kt, e ilerek selamlad babasn. Ya l komutan, elini kere kznn zerinden geirdi, sonra tutup kaldrd onu, pt, bo uk bir sesle: - Oh, Ma a, sa lcakla kal kzm, dedi. Tanr'ya dua et; o seni brakmayacaktr. yi bir adam bulur evlenirsen, Tanr ikinizi de mutlu etsin. Biz Vasilisa Yegorovna'yla nasl ya adysak, siz de yle ya ayn. Haydi, elveda Ma a. Vasilisa Yegorovna hemen gtr onu. (Ma a babasnn boynuna atld, hngr hngr a lamaya ba lad.) Vasilisa Yegorovna da a lyordu. Kocasna: - Biz de kucakla alm, dedi. Elveda Kuzmi'im. stemeden seni incitti im olduysa, ba la beni! Komutan: - Elveda iki gzm! dedi. Haydi, yeter artk! Durmayn, eve gidin. Zaman kalrsa, Ma a'ya bir kyl fistan giydir. Komutann karsyla kz uzakla t. Ben Marya vanovna'nn arkasndan bakyordum. Bir ara kaamak bir bak frlatt bana, ba n sallad.

van Kuzmi btn ilgisini d mana yneltmi ti imdi. syanclar ba bu larnn evresinde toplandlar, anszn atlardan inmeye ba ladlar. Komutan: - te imdi sk durun evlatlarm, dedi; saldrya geiyorlar. Ayn anda korkun lklar, haykr lar ykseldi. syanclar kaleye do ru ko arak saldrya getiler. Top at a hazrd. Komutan onlarn yakna kadar gelmesini bekledikten sonra, bir daha ate ledi fitili. Glle tam ortasna d m t kalabal n. syanclar, iki yana da ldlar, geriye ekilmeye ba ladlar... Ba bu lar en nde, tek ba na kalm t... Klcn sallyor, besbelli yeniden kz trmaya al yordu onlar... Bir an iin kesilen lklar, haykr lar yeniden ykseldi. - Haydi evlatlarm! diye ba rd. Kap alsn, trampetler alsn! Evlatlarm, ileri! Hcum! Ardm sra gelin! Komutan, van gnatyi ve ben, bir an nce tabyadan d ar frladk. Fakat k la askerleri bunu gze alamam , yerlerinden kmldamam lard. van Kumi: - Evlatlarm, ne oluyor, ne duruyorsunuz? diye haykrd. lrsek lrz, asker de il miyiz? Ayn anda gelip bize kavu an isyanclar, zorla kaleye girdiler. Trampet sesi kesildi, askerler tfeklerini attlar. Bir ara ayaklarmn yerden kesildi ini hissettim: Fakat kalkp toparlandm ve isyanclarla birlikte kaleye girdim. Ba ndan kanlar akan komutan, bir caniler toplulu u ku atm t. Kalenin anahtarlarn istiyorlard ondan. Tam yardmna ko acakken birka dzine Kazak ulland stme. - ara kar koymann ne demek oldu unu gsterece iz size! diyerek ku aklaryla kskvrak ba ladlar beni. tile kakla sokaklarda srklenmeye ba ladk. Ahali, ellerinde ekmek ve tuz (*), kaplardan kyordu. Bir an sesi ykseldi. Hkmdarn alanda tutsaklar bekledi i ve ba llk yeminini kabul edece i duyuruldu. ahali alana ko u tu; bizi de oraya srklediler. Pugaev, komutan evinin ta l nda, bir koltu a kurulmu tu. Srma i lemeli bir Kazak kaftan vard srtnda. Srma pskll, uzun, samur klahn ka larnn stne ykm t. Gzleri kvlcmlar sayordu. Bu yz bir yerden tanr gibiydim. Kazak ileri gelenleri alm t evresini. Papaz Gerasim, sapsar bir yzle, titreyerek, elinde bir hala basamaklarda duruyor; grn e gre, kar sna getirilen kurbanlar iin sessizce aman diliyordu ondan. Alanda ka la gz arasnda bir dara ac kuruluverdi. Yakla t mzda Ba krtlar ahaliyi da ttlar, Pugaev'in kar sna kardlar bizi. an sesi kesildi. Ortal derin bir sessizlik kaplad. Dzmece ar: - Komutan hangisi? diye sordu. Bizim avu , kalabal yarp kt, eliyle van Kuzmi'i gsterdi. Pugaev mthi bir bak frlatt ihtiyara. Bana, arna, nasl kar koyarsn? dedi. Yaras hl kanayan, gitgide bitkinle en komutan, son gcn toplad, tok bir sesle: - Sen mi benim armsn? dedi. Sen bir hrszdan ve dzenbazdan ba ka bir ey de ilsin, anladn m? Pugaev'in yz karard, elindeki beyaz mendili sallad. Birka Kazak, ya l yzba y yakalayp dara acna srklediler. Bir gn nce sorguya ekti imiz dilsiz Ba krt, ka la gz arasnda ortaya km , elinde ilmek, ata biner gibi dara acnn kiri ine oturuvermi ti. Az sonra zavall van Kuzmi'i havada sallanrken grdm. Sonra van gnatyi'i kardlar Pugaev'in kar sna: - ar Pyotr Feodorovi'e ba llk yemini et! dedi. Pugaev ona. van gnatyi de yzba nn szlerini tekrarlad: - Sen bizim armz de ilsin. Sen, amcac m, hrszn, dzenbazn birisin! Pugaev bir kez daha sallad mendilini. Zavall ste meni de eski komutannn yanba na astlar. Sra bana gelmi ti. Yi it arkada larmn szlerini tekrarlamaya hazrlanarak gzm krpmadan bakyordum Pugaev'e. Bir de ne greyim, vabrin kafas epeevre tra l, srtnda bir Kazak kaftan, Kazak ileri gelenleri arasndan kt, Pugaev'e yakla t, kula na bir eyler fsldad. Pugaev bunun zerine yzme bile bakmadan: - Asn onu! dedi. lme i boynuma geirdiler. Gnahlarm ba lamas, yaknlarm korumas iin Tanr'ya yakarmaya ba ladm. Katiller beni dara acnn altna srklerken, bir yandan da: - Korkma, korkma! deyip duruyorlard. Kimbilir, belki de gerekten iyilik etmek istiyorlard bana. Anszn bir haykr ykseldi: - Durun, melunlar! Bekleyin! Cellatlar bir an iin durdular. Baktm, benim Savelyi, Pugaev'in ayaklarna kapanm . Zavall lalam: - Babac m! diye yalvaryordu; bey ocu unu ldrmekle ne geecek eline? Brak onu; sana fidye verirler. E er gzda vermek iin ille de birini astracaksan, emret, beni, bu ihtiyar assnlar! Pugaev'in bir i aretiyle serbest braktlar beni. - Efendimiz ba lad seni! dediler. O anda duyduklarm anlatamam. Kurtulu uma sevineyim mi, zleyim mi, bilemiyordum. Birbirini tutmaz

duygular iindeydim. Beni yeniden dzmece ar'n kar sna gtrdler, diz ktrdler. Pugaev kocaman, damar damar elini uzatt bana. Yanmdakiler: - p elini, p elini! diyorlard. Fakat ben, idamlarn en korkuncunu bile byle bir alalmaya ye lerim. Savelyi arkamda duruyordu. Beni drterek: - ki gzm, Pyotr Andreyi! diye fsldad. Dikba llk etme! Ne kar bundan? Can cehenneme deyip u namus... (hay Allah!) pver onun elini. Kmldadm, Pugaev kolunu indirdi, alayc bir glmseyi le: - Hazret sevinten sersemlemi olmal, dedi. Brakn kalksn! Kaldrp serbest braktlar beni. Bir kyya ekilip bu korkun gldrnn devamn izlemeye koyuldum. Ahali ba llk yemini etmeye ba lad. Birbiri arkasna yakla yor, ha pyor, sonra dzmece ar'a ba llklarn bildiriyorlard. Sra, k la askerlerine geldi. Blk berberi orada durmu , ky makasyla Kazak biimi tra ediyordu onlar. Sonra silkinerek Pugaev'e yakla yor, elini pyorlar; o da, onlar ba lad n bildirerek etesine kabul ediyordu. Btn bu tren saat kadar srd. Neden sonra Pugaev koltuktan kalkt. Kazak ileri gelenleriyle birlikte ta merdivenlerden indi. Gsteri li bir ko um ta yan beyaz atn getirdiler. ki Kazak'n koltuklamasyla srayp eyere oturdu. Papaz Gerasim'e, yeme i orda yiyece ini bildirdi. Bir kadn l koptu bu srada. Birka haydut, ta lkta Vasilisa Yegorovna'y srklyorlard. Sa ba da lm , elbiseleri paralanm , neredeyse rlplak kalm t. Hrkas, haydutlardan birinin srtna gemi ti bile. tekiler ku ty ilteleri, sandklar, ay takmn, ama rlar ve daha ne varsa, evin btn plprtsn srklyorlard. Zavall kadnca z: - Evlatklarm! Brakn beni! diye ba ryordu. Babacklar, beni van Kuzmi'e gtrn! Birdenbire dara acn grverdi ve kocasn tand. O zaman yrek paralayan bir sesle: - Katiller! diye haykrd. Ne yaptnz ona! van Kuzmi, hayatm, kahraman asker! Ne Prusya sngleri, ne Trk kur unlar klna dokunamam t senin. erefli sava larda de il de, bir hapishane kaknnn elinde mi lecektin! Pugaev: - Susturun u cadalozu! diye ba rd. O zaman gen bir Kazak, klcyla bir darbe indirdi ba na, Vasilisa Yegorovna ta l n basamaklarna cansz d t. Pugaev atn srd, ahali ard sra atld. 8 A RILMADIK M SAF R a rlmadk konuk Tatar'dan ktdr. Atasz Alan bo alverdi. Ben hl oldu um yerde duruyor, birbirini hzla izleyen korkun olaylarla allak bullak olmu kafam bir trl toparlayamyordum. Her eyden ok Marya vanovna'nn yazgsnn belirsizli i strap veriyordu bana. Neredeydi imdi? Ne durumdayd acaba? Gizlenebilmi miydi? Gvenilir bir yer miydi s na ? Bu gibi kayg verici d ncelerle dolu olarak komutann evine girdim... n cin top oynuyordu... Sandalyeler, masalar, sandklar paralanm , kap kacak krlm , i e yarar ne varsa ya malanm t. Marya vanovna'nn odasna gtren kk merdiveni bir solukta trmanarak mrmde ilk kez odasna girdim onun. Haydutlar didik didik etmi lerdi yata n. Dolap krlm , iinde ne varsa alnp gtrlm t. Bombo ikona mahfazalarnn nnde bir kandil hl lgn lgn yanyordu. ki duvar arasnda asl duran aynaya bir ey olmam t. Fakat bu sakin k enin sahibi neredeydi? Bir d nce ok gibi sapland beynime... Gzlerimden zehir gibi ac ya lar bo and ve sevgilimin adn nledim... Hafif bir grlt duyuldu bu srada; dolabn arkasndan, sapsar bir yzle, tir tir titreyerek, Pala a kverdi. Ellerini birbirine arpp: - Ah, Pyotr Andreyi! dedi. Ne felaket! ne korkun eyler! Ben bo ulurcasna: - Ya Marya vanovna, Marya vanovna nerede? diye haykrdm: Pala a: - Kk hanm ya yor, diye kar lk verdi. Akulina Pamfilovnalara s nd. Deh et iinde: - Ne? diye inledim; papazn karsna ha? Tanrm! Fakat Pugaev orada!.. Odadan frladm, bir anda sokakta buldum kendimi. Hibir ey grmeden, d nmeden ve hissetmeden, bir solukta papazn evine ko tum. Ba rtlar, kahkahalar, arklar ykseliyordu oradan... Pugaev'le arkada lar cmb yapyordu. Pala a da ardm sra ko up gelmi ti. Ses etmeden Akulina Pamfilovna'y a rmaya

gnderdim onu. Bir dakika gemeden, papazn kars, elinde bo bir votka i esiyle kapnn nne geldi. Yre im tkanverecekmi gibi: - Allah a kna! Syleyin, Marya vanovna nerede? diye sordum. Papazn kars: - Zavall ocuk orada, blmenin arkasnda, benim yata mda yatyor, diye kar lk verdi. Biliyor musun, az kalsn bir felakete u ruyorduk Pyotr Andreyi. Fakat, atlattk, Tanr'ya kr olsun. Haydut yeme e oturduktan az sonra zavall yavrucak kendine gelip inlemesin mi!.. Dondum kaldm... Herif i itti sesi: ''- Kocakar, kim o inleyen?'' diye sordu. Ben elin hrsznn nnde yerlere kadar e ilerek: ''- Ye enimdir hkmdarm, dedim. Hastaland da, iki haftadr yatyor byle.'' ''- Ye enin gen mi?'' ''- Gentir hkmdarm.'' ''- Kocakar, gster bakalm u ye enini bana.'' Yre im yerinden oynad. Fakat ne gelir elden? ''- Ba stne hkmdarm,'' dedim. ''Fakat kz hastadr, kalkp efendimizin yanna gelecek durumda de il.'' ''- Olsun, kocakar, gidip ben bakarm.'' Ve kr olas, blmeye kadar gitti, ne demezsin! Perdeyi aralad, atmaca gibi par par yanan gzleriyle bakt! Fakat, oh... ok kr bu kadarckla kald i ! nan olsun, ben de, kocam da, en korkun bir lm bile gze alm tk artk. Bereket versin, gvercinim tanmyordu onu. Yce Tanrm, ne gnlere kaldk. Zavall van Kuzmi! Kimin aklna gelirdi ki!.. Ya Vasilisa Yegorovna? Ya van gnatyi? Onu niye astlar peki? Sizi nasl oldu da ba ladlar anac m? Ya u Aleksey vani vabrin'e ne buyurulur? San onlar gibi kestirmi , onlarla birlikte e leniyor imdi! Beceriklili ine diyecek yok do rusu. Biliyor musunuz, tam ben hasta ye enimden sz ederken yzme yle bir bak bakt ki, yre imi deldi geti sandm. Fakat bereket versin a a vurmad i i. Tam o srada konuklarn sarho ba rtlar ve papaz Gerasim'in sesi i itildi. Adamlar arap istiyor, papaz da karsna sesleniyordu. Kadnca zn eli aya na dola t: - Pyotr Andreyi, evinize gidin, dedi; sizinle u ra amayz imdi. Katiller papaz uuruyor yukarda! Herifler sarho ken ellerine d ersem felaket olur. Elveda Pyotr Andreyi. Ba a gelen ekilir. Yeter ki Tanr el ekmesin bizden. Bunu syleyip gitti. Biraz yat m olarak eve dndm. Alann yanndan geerken, baktm ki birka Ba krt dara acnn yannda dikilmi , aslanlarn izmelerini ekip karyorlar. imde parlayan fkeyi glkle dizginleyebildim. Kar koymann hibir yarar yoktu. Haydutlar kalede ko u uyor, subay evlerini ya malyorlard. Sarho ba rtlar ykseliyordu her yerden. Eve vardm. Savelyi e ikte bekliyormu beni. Grr grmez: - ok kr! diye haykrd. Katillerin seni yeniden yakaladklarn sanm tm. Fakat, iki gzm, Pyotr Andreyi! nanr msnz? Dolandrclar her eyimizi ya maladlar; elbiseleri, ama rlar, e yalar, kap kaca , nemiz var nemiz yok alp gtrdler. Fakat, ne yapalm! ok kr, seni braktlar ya! Efendim, ba bu larn tandn, de il mi? - Yo, nereden tanyaym? - Nasl olur babac m? Handa senin gocu u szdran sarho u unuttun mu? Tav an krk gocuk yepyeniydi daha. Hnzr herif, stme uyduraca m diye nasl da atr atr skm t onu! a akalm tm. Pugaev'le benim klavuz arasndaki benzerlik hemen gze arpyordu gerekten. kisinin ayn adam oldu unu aklm kesti ve o zaman hayatmn niin ba land n anladm. Olaylarn bu tuhaf ili kisine a mamak elde de ildi: Serserinin birine arma an edilen ufak bir gocuk beni aslmaktan kurtaryor, hanlardan hanlara srtp duran bir sarho , kaleler ku atyor, devleti temelinden sarsyordu! Dnya yklsa al kanlklarn bozmayan Savelyi: - Yemek yemeyecek misin efendim? diye sordu. Evde de bir ey yok ya. Gidip bakaym da, bir eyler hazrlayaym. Yalnz kalnca kara kara d nmeye ba ladm.. Ne yapmalydm? Caninin egemenli i altndaki bir kalede kalmak ya da onun etesinin ard sra gitmek bir subaya yak acak ey de ildi. Grevim, bu g ko ullarda anayurdum iin nerede daha ok yararl olabilirsem, orada bulunmam gerektiriyordu... Fakat a km, Marya vanovna'nn yannda kalmaya, onu tek ba na, koruyucusuz brakmamaya zorluyordu beni. Kar konulmaz bir duyguydu bu da. Ayaklanmann hzl ve kanlmaz sonunu nceden gryordum ama, Marya vanovna bu durumdayken kayglanmamak elimde de ildi yine de. Bu srada ieri giren bir Kazak, d ncelerimi yarda brakt: - Yce armz sizi istiyor. ''Yce ar'' n iste ini yerine getirmek zere kalkarken: - Nerede kendisi? diye sordum. Kazak: - Komutann evinde, dedi. Fakat efendimiz, her ey ok nemli bir ki i oldu unu gsteriyor onun. Yemekte

tek ba na iki kzarm domuz yavrusunu gvdeye indirmi . Banyoyu da yle yaktrm ki, Taras Kurokin baygnlk geirmi , keseyi Fomka Bikvayev'e verip km . Kova kova so uk suyla ancak kendine getirebilmi ler. Yok canm, ok nemli i aretler bunlar... Banyoda arlk i aretlerini gsterdi ini de sylyorlar: G snn bir yannda be kapik bykl nde iki ba l kartal, br yannda kendi resmi varm ... Kazakla tart may gereksiz bularak onunla birlikte komutann evine yollandm. Pugaev'le gr memizin nasl olaca n, nasl sonulanabilece ini kafamda canlandrmaya al yordum. O srada pek de so ukkanl olmad m sylemeye gerek var m? Komutann evine vard mda ortalk kararmak zereydi. Dara ac, stndeki kurbanlaryla, korkun bir karalt halinde ykseliyordu. Zavall Vasilisa Yegorovna'nn cesedi hl ta lkta yatyor, iki Kazak nbet tutuyordu ba nda. Haberci Kazak, geli imi bildirmek zere yanmdan ayrld; az sonra dnerek, ok de il bir gn nce Marya vanovna'yla ylesine tatl ayrld mz odaya ald beni. Ola anst bir grnmle kar la tm: stne rt serilmi , i eler ve bardaklarla donatlm bir masann evresinde Pugaev ve Kazak ileri gelenlerinden on kadar arkada , klahlar, renk renk gmlekleriyle oturmu lard. Adamakll itikleri belliydi. Hepsinin surat kpkrmz olmu tu. Gzleri prl prl parlyordu. Aralarnda ne vabrin, ne de avu (yani bizim hainler) vard. Pugaev beni grnce: - Vay efendimiz! Ho geldiniz, onurlandrdnz bizi. Buyurun, rica ederim, dedi. Arkada lar sk p yer atlar bana. Sessizce masann bir ucuna ili tim. Yanmda oturan boylu boslu, yak kl bir Kazak delikanls, benim iin bir barda a votka doldurdu. Dokunmadm bile. lgiyle gzden geirmeye koyuldum bu toplulu u. Pugaev dirseklerini masaya dayam , kocaman yumruklarn kara bir sakalla kapl enesine yaslam , ba k ede oturuyordu. Dzgn, hatta gzel denebilecek yznde hi de yabanl bir anlam yoktu. Yannda oturan elli ya larnda kadar bir adamla sk sk konu uyor, kimi zaman ''Kont'', kimi zaman ''Timofeyi'', kimi zaman ''Amca'' diyordu ona. Hepsi birbirine arkada a davranyor, hi de zel bir sayg gstermiyorlard ba bu larna. Konu ma, sabahki saldr, ayaklanmann ba ars ve gelecekteki hareketler zerineydi. Her biri kendini vyor, kendi tasarlarn neriyor ve serbeste tart yordu Pugaev'le. Orenburg zerine yry , i te bu tuhaf sava kurulunda kararla trld. Biliyoruz, neredeyse ackl bir zaferle talanacakt bu pervasz hareket! Seferin ertesi gn ba lamasnda karar klnd. Pugaev: - Karde ler, dedi; yatmadan nce, en sevdi im trky syleyelim. umakov! Ba la! Yanmda oturan Kazak delikanls, ince bir sesle, Volga yedekilerinin hznl trksne ba lad. Hep bir a zdan katldlar ona: Ye il orman, anne orman, u uldama Engel olma d nmesine bu delikanlnn Yarn hesap vermeye kaca m En korkun yargcn kar sna, ar'n Ba layacak sormaya ar baba Syle bakalm kyl o lu, syle Kimlerle gittin soyguna, ya maya ok muydu yolda larn? Syleyece im sana ar baba Bir bir anlataca m gere i Yolda larm drt taneydi Birinci yolda m karanlk gece kincisi elik hanerim Safkan atmd ncs Drdnc yolda m sk bir yay Ve amansz oklard habercilerim. Aferin, diyecek ar baba Aferin sana kyl o lu Soygunda oldu u kadar Sz sylemekte de ustasn te bunun iin ocu um Sana u kar ki alanda Bir ev arma an ediyorum direk, bir kiri ten yaplma. damlklarn syledi i bu yaln halk trksnn, zerimde brakt etkiyi anlatamam. Trkclerin arpc yzleri, przsz sesleri, zaten kendili inden etkileyici szlere kattklar hznl eda; btn bunlar, iirsel

rperi lerle dolduruyordu iimi. Konuklar birer bardak daha yuvarladlar, masadan kalkp Pugaev'le vedala tlar. Ben de onlar gibi yapmak istiyordum ki, Pugaev: - Otur, dedi; seninle konu acaklarm var. Ba ba a kaldk. Birka dakika ikimiz de sustuk. Pugaev dik dik yzme bakyor; arada bir sol gzn kurnaz kurnaz krp tryordu. Sonra birdenbire glmeye ba lad. yle candan ve ne eyle glyordu ki, elimde olmakszn ben de katldm ona. - Efendimiz, benim delikanllar ilme i boynuna geirdiklerinde korktu unu itiraf et! Korkudan dn patlad de il mi? Ha?.. U a n olmasa dara acnn kiri inde sallanyordun imdi. Hemen tandm moru u. Fakat ne dersin efendimiz, o gece seni hana gtren adamn yce hkmdarn ta kendisi oldu u gelir miydi aklna? (Bunu syleyip grkemli, gizemli bir tavr taknd.) Bana kar ok sulusun; fakat d manlarmdan gizlenmek zorunda oldu um bir srada bana yardm etmi tin, bunun iin ba ladm seni. Bak, daha neler neler elde edeceksin! Tahtm ele geireyim, bak daha ne arma anlar verece im sana! Emrimde canla ba la al aca na sz veriyor musun? Dolandrcnn bu sorusu ve pervaszl yle gln geldi ki bana, glmsemekten kendimi alamadm. Pugaev yzn ast: - Ne glyorsun? dedi. Benim ar oldu uma inanmyor musun yoksa? Do ru syle. Bocaladm. Bir baldr pla n arl n kabul etmem sz konusu olamazd. Ba lanmaz bir tabanszlk olarak grnyordu bana bu. Adamn yzne kar dolandrc oldu unu sylemek de akl kr de ildi. Bile bile lme gitmek olurdu bu da. Dara acnn altnda, halkn gz nnde, fkemin ilk kzgnl yla sylemeye hazrland m ey, imdi bo bir kabadaylk gibi grnyordu bana. Ne diyece imi bilemiyordum. Pugaev karanlk bir yzle bekliyordu yantm. Neden sonra ( imdi bile bu dakikay anmsadka vn duyarm) grev duygusu, insansal gszl me baskn geldi. - Dinle, dedim. D ndklerimi oldu u gibi syleyece im sana. Sen karar ver; seni ar olarak kabul edebilir miyim? Akll bir adamsn. ki yzllk etti imi hemen anlarsn. - Peki, kimim ben yleyse? - Kim oldu unu Tanr bilir ya; bana kalrsa tehlikeli bir oyun oynuyorsun. Pugaev gzleriyle yle bir tarad beni: - Demek ar Pyotr Fedorovi oldu uma inanmyorsun ha? dedi. Peki, yle olsun. Fakat at binenin, kl ku anann de il midir? Eski zamanlarda Giri ka Otrepyev (*) saltanat srmedi mi? Hakkmda diledi ini d n, fakat beni brakma. Ba ka eye de burnunu sokma. Mhr kimdeyse Sleyman odur. Bana canla ba la hizmet et; mare al da olursun, prens de. Ha, ne dersin? - Yok, dedim kesin bir tavrla. Do u tan soyluyum ben. arie anamza yeminim var. Sana hizmet edemem. E er gerekten iyili imi istiyorsan, brak beni, Orenburg'a gideyim. Pugaev d nceye dald: - Peki, dedi; brakaym. Fakat hi de ilse bana kar al mayaca na sz verir misin? - Nasl byle bir sz verebilirim? diye yantladm onu. Bunun elimde olmad n sen de bilirsin: Sana kar yrmemi emrederlerse, yrrm, ba ka bir ey yapmak sz konusu olamaz. Sen de ba bu sun; adamlarndan itaat istemiyor musun? Bana verilen grevi yerine getirmekle ykml de il miyim? Boynum kldan ince. E er brakrsan beni, sa ol; asarsan, Tanr'nn nnde verece in hesabn kendin d n. Ben gerek bildi im eyi syledim. tenli im Pugaev'i sarm t. Omuzuma vurarak: - yle olsun bakalm, dedi. Asmaksa asmal, ba lamaksa ba lamal! Cannn istedi i yere git ve diledi in i i yap. Yarn gel, vedala benimle. Haydi git yat imdi; benim de gzlerim kapanyor neredeyse. Pugaev'den ayrlp soka a ktm. Sessiz, ayazl bir geceydi. Ayn ve yldzlarn , alan, dara acn aydnlatyordu. Kalede btn klar snm , her yer sessizli e gmlm t. Sadece meyhaneden bir aydnlk szyor, ge kalm ayya larn ba r lar i itiliyordu. Papazn evine bir gz attm. Pancurlar, avlu kaps smsk kapanm t. Oras da derin bir sessizlik iindeydi. Evime geldi imde Savelyi'i meraktan ve kaygdan dokuz do ururken buldum. zgrlk haberini i itince sevinten deliye dnd. stavroz kararak: - Tanrm, krler olsun! dedi. Gn do ar do maz kaleden ayrlp, arkamza bakmadan gidelim. Sana bir eyler hazrlam tm iki gzm; karnn doyur, sonra da sa efendimizin koynundaym sn gibi sabaha kadar yan gel yat. htiyarn dn tuttum. Yeme imi byk bir i tahla yedikten sonra, ruha ve bedence bitkinlik iinde, plak d emeye uzanp uykuya daldm. 9 AYRILIK

Dnyann en tatl eyiydi, Ah, me er ne zormu ayrlmak, Canmdan ayrlyorum sanki. Gzelim, seninle bulu mak Heraskov Sabahleyin, erkenden trampet sesleriyle uyandm. Kalkp alana gittim. Pugaev'in adamlar, dnk kurbanlarnn hl asl oldu u dara acnn yannda sraya gemi lerdi bile. Kazaklar atlarna binmi ler, yayalar silahlarn ku anm lard. Sancaklar dalgalanyordu. Aralarnda bizimkini de tand m birka top, seyyar kundaklarna yerle tirilmi ti. Ahali alanda toplanm , dzmece ar'n kmasn bekliyordu. Bir Kazak; komutan evinin ta l nda, gzel, beyaz bir Krgz atnn dizginlerini tutuyordu. Vasilisa Yegorovna'nn cesedini aradm gzlerimle. Azck kyya ekilmi , stne bir hasr rtlm t. Derken Pugaev grnd. Ahali apkalarn kard. Dzmece ar, ta lkta durdu, kalabal selamlad. Kazak ileri gelenlerinden biri, bakr mangrla dolu bir torba uzatt ona. Pugaev avu avu para samaya ba lad. Ahali haykrarak paralarn stne atld; sakatlananlar oldu bu arada. Pugaev'in evresini belli ba l su ortaklar alm t. vabrin de onlarn arasndayd. Bak larmz kar la t. Benimkilerdeki horgry okudu. Gerek bir d manlk, yapmack bir kmsemeyle ba n evirdi. Pugaev, kalabal n iinde grp ba yla yanna a rd beni. - Dinle, dedi; hemen u anda Orenburg'a do ru yola k, Valiye ve btn generallere beni bir hafta iinde beklemelerini syle. arlarn bir ocuk sevgisi ve itaatiyle kar lasnlar; yoksa hepsini sallandraca m. yi yolculuklar, efendimiz! Sonra ahaliye dnd, vabrin'i gstererek: - Evlatlarm, bundan byle komutannz budur, dedi. Onun sznden kmayn. Sizden ve kaleden bana kar o sorumlu olacaktr. Bu szleri duyunca deh etle irkildim. Kalenin komutan vabrin oluyordu ha! Marya vanovna onun egemenli i altnda kalyordu! Tanrm zavall kz ne yapacakt bu durumda? Pugaev basamaklardan indi. Atn getirdiler. Dzmece ar, kendisine yardm etmek isteyen Kazaklar beklemeden evik bir hareketle eyere srad. Tam o anda, benim Savelyi'in kalabal yararak Pugaev'e yakla t n, ona bir k t uzatt n grmeyeyim mi! Hayrdr in allah deyip i in nereye varaca n beklemeye ba ladm. Pugaev kurumlu kurumlu: - Bu da ne? dedi. Savelyi: - Oku, anlarsn, diye kar lk verdi. Pugaev k d ald, grkemli bir tavrla uzun uzun gzden geirdi onu. Neden sonra: - Ne diye byle kar k yazm sn? dedi ar, gzlerim hibir ey skemedi. Nerede benim ba yazmanm? Onba niformal bir gen, ok gibi frlayarak Pugaev'e do ru ko tu. Dzmece ar, k d ona uzatp: - Yksek sesle oku, dedi. Lalam ne yazm olabilirdi Pugaev'e? Meraktan atlyordum. Ba yazman gr bir sesle, heceleye heceleye okumaya ba lad: - ki tane gecelik entari, biri pamuklu, biri yollu ipekten; altn ruble. Pugaev yzn asarak: - Bu da ne demek oluyor? dedi. Savelyi istifini bozmadan: - Emir buyurursanz, devam etsin, diye kar lk verdi. Ba yazman devam etti: - nce ye il uhadan bir adet niforma, yedi ruble... Beyaz, uha pantolon, be ruble... Hollanda keteninden on iki tane gmlek, kol d meleriyle birlikte, on ruble... Bir sandk, bir ay takm, iki ruble elli kapik... Pugaev: - Nedir bu samalk? diye ba yazmann okumasn kesti. Sandklardan, kol d meli pantolonlardan bana ne? Savelyi yutkundu, aklamaya giri ti: - Bu, aziz babamz, grm oldu unuz gibi, efendimin caniler tarafndan alnan mallarnn listesidir. Pugaev korkun bir sesle sordu: - Hangi canilerden sz ediyorsun? Savelyi: - Babac m, ba la, dilim srt de... diye kar lk verdi. Senin ocuklar cani olmasna cani de il ya, e yalar alp gtrdler i te. Kzma: At bile drt ayakl olmasna ra men, tkezler. Emret de okuyup bitiriversin unu:

Pugaev ba yazmanna: - Oku; bitir! dedi. Onba devam etti: - Biri basma, biri pamuklu taftadan iki yorgan; drt ruble... Tilki krk geirilmi krmz bir ceket, krk ruble... Bir de yce efendimize handa verilen tav an krk gocuk, onbe ruble. Pugaev, gzleri im ekler akarak: - Daha neler! diye haykrd. Zavall lalamn hayatndan kaygland m itiraf ederim. Yeniden bir eyler aklamaya kalk tysa da, Pugaev szn kesti. K d ba yazmann elinden ekip ald, Savelyi'in yzne frlatarak: - Bu gibi samalklarla beni oyalamaya nasl cret edersin? diye haykrd. Sersem moruk! Soyulmu lar, vah vah! Seni ve efendini tekilerin yanba nda sallandrmad mz iin bana ve adamlarma mrn boyunca dua etmelisin, bunak!.. Tav an krk gocuk, ha? Ben imdi tav an krk bir gocuk veririm sana. ster misin urackta canl canl derini yzdrp bir gocuk yaptraym ondan? Savelyi: - Boynum kldan incedir, diye kar lk verdi. Fakat ben emir kuluyum, efendimin mallarndan ben sorumluyum. Pugaev ok iyi bir gnndeydi anla lan. Ba kaca bir ey sylemeden dnd, atn srp uzakla t. vabrin ve Kazak ileri gelenleri arkasndan gittiler. ete, dzen iinde kaleden ayrld. Ahali Pugaev'i u urlamaya atld. Alanda Savelyi ile ikimiz kaldk. Lalam, listesini elinde tutuyor, ac ac bakyordu ona. Pugaev'le aramn iyi oldu unu grnce bundan bir yarar sa lamay d nm , fakat amacna ula amam t... Bu yersiz gayretke li inden tr azarlamaya ba ladm onu. Fakat glmekten de kendimi alamyordum. Savelyi: - Gl, efendim gl! dedi. Yenilerini alaca mz zaman bakalm yine glecek misin?.. Marya vanovna'yla gr mek iin hemen papazn evine gittim. Papazn kars zc bir haberle kar lad beni. Geceleyin Marya vanovna'nn ate i ykselmi . imdi baygn yatyor, durmadan sayklyormu . Birlikte, yatt odaya gittik. Sessizce yata a yakla tm. Marya vanovna'nn yz, bir gn iinde ylesine de i mi ti ki, allak bullak oldum. Hasta, tanmad beni. Uzun sre ba ucunda durdum. Sanrm beni avutmak iin bir eyler syleyen papaz Gerasim'i ve karsn dinlemiyordum bile. imde karanlk d nceler kayna yordu. Elinden tutacak kimsesi olmayan, kt yrekli isyanclar arasnda tek ba na kalan zavall yetim kzca zn durumunu, kendi gszl m, aresizli imi d ndke, tylerim rperiyordu. Hele vabrin, hele o bsbtn kurcalyordu aklm. Dzmece ar'dan ald egemenlikle, nefret etti i zavall susuz kzn bulundu u kalede ynetimi ele geiren bu adamdan her ey beklenebilirdi. Ne yapmalydm? Marya vanovna'ya nasl yardm edebilirdim? Onu vabrin canisinin elinden nasl kurtarabilirdim? Tek bir yol vard: Hemen o dakikadan tezi yok Orenburg'a do ru yola kmak, Belogorsk kalesinin bir an nce kurtarlmas iin elden gelen her eyi yapmak. Papazla ve Akulina Pamfilovna'yla vedala tm. Artk karm sayd m gen kz onlara emanet ettim. Sonra hastann elce izini tuttum, gzya larmla slatarak ptm. Papazn kars: - Elveda, dedi; elveda Pyotr Andreyi. n allah daha iyi gnlerde de gr rz. Unutmayn bizi, sk sk yazn. Zavall Marya vanovna, siz de olmaynca ne kadar yalnz, ne kadar korumasz kalacak! Alana kp bir dakika kadar durdum. Dara acna bir gz attm, e ilip selamladm. Sonra kaleden ktm, yanmdan ayrlmayan Savelyi'le birlikte Orenburg yolunda yrmeye ba ladk. Kendimi d ncelere kaptrm giderken, anszn nal sesleri geldi arkadan. Bir Kazakt bu. Yede indeki bir Ba krt atn dizginlerinden tutmu , tozu dumana katarak geliyor, bir yandan da uzaktan i aretler yapyordu bana. Durup baknca bunun bizim avu oldu unu grdm. Yanma kadar geldi, attan indi, teki hayvann dizginini bana uzatarak: - Efendimiz! dedi; babanz size bir at ve kendi srtndaki krk ba lyor. (Koyun postundan bir krk ba lyd eyere.) Bir de (avu , kem km etmeye ba lam t) size... elli kapik... ba lyor ama... onu yolda d rm m. Ba layn beni. Savelyi ona yan yan bakp: -Yolda d rdn ha? diye homurdand. Ya koynundaki ngrdayan nedir? Utanmaz herif! avu hi bozuntuya vermeden: - Koynumda ne ngrdyormu ? Diye kar lk verdi. lahi ihtiyar! ngrdayan, atn gemi, para de il. Ben: - Anla ld! diyerek tart may kestim. Seni gnderene te ekkrlerimi ilet. D rd n paray da dnerken bulmaya bak, votka iersin. Adam atnn ba n evirerek: - ok te ekkr ederim efendimiz, diye kar lk verdi. mrm boyunca duacnz olaca m. Bu szleri syler sylemez, bir eliyle koynunu tutarak atn drtnala kaldrd, tozu dumana katp gitti. Gocu u giydim, Savelyi'i terkime yerle tirerek ata bindim.

htiyar: - Gryorsun ya efendim, dedi: dolandrcya verdi im dileke bo a gitmedi. Hrsz herif utand demek. Geri ne lagar Ba krt beygiri, ne de koyun postundan gocuk, dolandrclarn bizden a rdklarnn ve senin o ba lad nn yars etmez ya, neyse; yine de i e yararlar; sonra, domuzdan bir kl koparsan krdr. 10 KENT N KU ATILMASI Ota n adrlara ve da lara kurarak Ykseklerden bir kartal gibi szd kenti Ve hendekler kazdrarak ordugh gerisinde Gece kente salaca yldrmlarn gizledi. Heraskov Orenburg'a yakla rken kafalar kaznm bir prangal mahkmlar kalabal grdk.Celladn krbac, yzlerinin biimini de i tirmi ti. K la askerlerinin denetiminde, savunma mevzileri yapmnda al yorlard. Kimileri krekle topra belliyor, kimileri hendeklerden kardklar sprntleri el arabalaryla ta yorlard. Toprak tabyada duvarclar, kentin surlarn kerpile onaryorlard. Nbetiler bizi kapda durdurup kimlik belgelerimizi istediler. avu , Belogorsk kalesinden geldi imi renir renmez, dosdo ru generale kard beni. General bahedeydi. Sonbaharn serin solu uyla plakla an elma a alarn gzden geiriyor; bahvann yardmyla, zene bezene aput saryordu onlara. Derin bir sknet, sa lk ve esenlik okunuyordu yznde. Geli im sevindirdi onu. Hemen, tan oldu um korkun olaylar anlatmam istedi. Her eyi bir bir anlattm. htiyar, beni ilgiyle dinliyor, bu arada kuru dallar budamaktan da geri kalmyordu. Ackl hikyem sona erdi inde: - Zavall Mironov! dedi. ok yazk, iyi bir subayd. Bayan Mironov da ok iyi bir kadnd, hele mantar salamuras yapmaktaki ustal na diyecek yoktu do rusu! Ya Ma a, yzba nn kz, o ne oldu? Ma a'nn kalede, papazn karsnn yannda kald n syledim. General: -Vay, vay, vay! i te bu ok kt! dedi. Haydutlarn sa solu belli olmaz. Zavall kz ne yapar orada? Belogorsk kalesinin uzak olmad n, zavall Belogorsklularn kurtarlmas iin ekselanslarnn ordu gndermekte gecikmeyeceklerini umdu umu syleyerek kar lk verdim. General ku kuyla sallad ba n: - Bakalm hele, dedi. Konu aca z bunu. Bana bir fincan ay imeye gelmenizi rica ederim: Sava kurulu toplanacak bugn. Pugaev'in yapt dengesizlikler ve ordusunun durumu zerine bize gvenilir bilgiler verebilirsiniz. Haydi, o zamana kadar gidip dinlenin imdi. Kalaca m evi Savelyi dzene koymu tu bile. Oraya gidip belirli zamann gelmesini beklemeye koyuldum. Toplant saatini iple ekiyordum. Alnyazmn zerinde byk etkisi olabilecek bir toplantyd bu. Belirtilen saatte komutann odasnda boy gstermekte gecikmedi imi okuyucu kolayca anlam tr. Orada kent memurlarndan biriyle kar la tm. Aklmda yanl kalmadysa, gmrk mdryd bu. i man, pembe yanakl bir ihtiyard. Srmal kadifeden bir kaftan vard zerinde. Bana van Kuzmi'in ba na gelenleri anlattrd. Onunla vaftiz akrabal varm . Szlerimi sk sk tamamlayc sorularla, retici uyarlarla kesiyordu. Bunlar, onun, sava sanatndan anlamasa bile zeki ve do u tan akll bir kimse oldu unu gsteriyordu en azndan. Bu arada sava kurulunun teki yeleri de yerlerini aldlar. Aralarnda, generalden ba ka ordudan olan yoktu. Herkes yerle tikten ve kendilerine birer fincan ay sunulduktan sonra, sorunu olabildi ince ak ve ayrntl bir biimde ortaya koyan general yle ba lad szlerini: - imdi, baylar, isyanclara kar taknaca mz tavr konusunda karar almamz gerekiyor. Saldr m, savunma m? Her iki yntemin de kendilerine gre yararl ve zararl yanlar vardr. D mann en ksa zamanda yok edilmesi iin saldr harektna daha ok umut ba lanabilir. Buna kar lk, savunma harekt ok daha tehlikesiz ve gvenlidir. imdi, yasa gere ince, yani en kk rtbeden ba layarak oylar toplayaca z. (Burada bana dnd) Bay aste men, ltfen d ncenizi belirtin! Kalktm, ksa ve zl szlerle, Pugaev etesinin niteli ini belirterek dzmecenin dzenli bir askeri birlik kar snda tutunamayaca n kesinlikle belirttim. Szlerim, belli ki hi ho una gitmemi ti memurlarn. Bir delikanl toylu u, gzkaral gryorlard onda. Homurtular ykseldi. Birinin ''st kuzusu'' diye mrldand n kulaklarmla i ittim. General bana dnd, glmseyerek: - Bay aste men! dedi. Sava kurallarnda ilk oylar, genellikle savunma harektndan yana verilir. Bir yasadr bu. imdi oylar toplamaya devam edelim. Mdr bey! Sizin d nceniz nedir? Srmal kadifeden kaftan giymi ihtiyar, iine adamakll rom kar trd nc ay fincann bir solukta yuvarlad ve generale:

- Bence, efendimiz ne saldr ne de savunma harektna giri menin gere i yok; diye kar lk verdi. a ran general - Nasl olur mdr bey? diye kar kt. Ya savunma harektn benimseyeceksiniz, ya saldr... nc bir taktik hareket yoktur. - Efendimiz, satn alma harektna giri iniz! - Ha! ha! ha! Son derece akllca bir d nce. Satn alma harektn da taktik harekt sayacak, dnzden yararlanaca z. Serserinin ba na... rtl denekten yetmi , hatta yz ruble koyabiliriz. - Ve o zaman (gmrk mdr atld) bu serseriler ba bu larn prangaya vurup getirmezlerse, gmrk mdr de il, Krgz davar olaym! General: - Bunu sonra daha ayrntl olarak gr rz, dedi. Fakat ne olursa olsun, sava a hazrlanmamz gerekiyor. Baylar oylarnz yasa gere ince belirtmenizi bekliyorum. Kimse benden yana kmad. Btn memurlar, ordunun gszl nden, ba arnn gvenilmezli inden, saldrya gemenin ba lanamaz bir servencilik olaca ndan ve buna benzer eylerden sz ettiler. Herkes, ak sava alannda silahn ansn denemektense, toplarn ve surlarn gerisinde, gvenlik iinde kalmann daha akllca bir i olaca kansndayd. Neden sonra, btn gr leri dinleyen general, piposunun kln temizledi ve u sylevi ekti: - Baylar! Bana gelince, ben tmyle bay aste menin gr nden yana oldu umu bildirmek zorundaym. nk bu gr , saldr harekatnn hemen hemen her zaman savunma harektna stn oldu unu gsteren taktik belgelere dayanmaktadr. Burada durdu, piposunu yeniden doldurmaya ba lad. Gururum ok anm t. Aralarnda ho nutsuzluk ve tedirginlikle fslda an memurlara yle tepeden bir bak frlattm. Piposundan derin bir nefes alan general, a zndan, burnundan koyu bir duman y n salverirken: - Fakat beyler diye srdrd szlerini; konu, yce arie'nin bana emanet etti i blgenin gvenli iyle ilgili olunca, byle byk bir sorumlulu u stlenmeyi gze alamam. Yani, kentin iinde ku atmay beklemenin, d mann saldrsn topu ate iyle ve (olanaklar elverdi inde de) bir k hareketiyle pskrtmenin daha akllca, daha gvenilir bir davran oldu unda birle en oy o unlu una katlyorum. Tepeden bakma sras memurlardayd. Toplant sona erdi. Kendi gr ne aykr olarak, bilgisiz ve deneysiz adamlarn gr lerini izleyen bu saygde er askerin gszl kar snda znt duymamak elde de ildi. Sz konusu toplantdan birka gn sonra, Pugaev'in, verdi i sz tutarak Orenburg zerine yrd n rendik. Kale burlarndan isyanclarn ordusuna baktm. Belogorsk saldrsndan bu yana saylar on kat daha artm gibi geldi bana. Aralarnda, Pugaev'in egemenli i altna giren kalelerin kk topu birlikleri de vard imdi. Sonra kurulun ald karar anmsayarak, Orenburg surlar gerisinde daha uzun sre kalaca m grdm ve zntden a lamakl oldum. Orenburg ku atmasn anlatacak de ilim. Aile notlarna de il, tarihe mal olmu bir olaydr bu. Fakat ksaca sylemem gerekirse, yneticilerin ksr gr ll yznden, ahali iin ldrc bir ey olmu tu bu ku atma. Al a ve her trl ykma katlanmak zorundaydlar. Orenburglular dayanlmaz gnler geirdiler. Herkes byk bir umutsuzluk iinde, alnyazlarnn nereye varaca n bekliyordu. Pahallk, tek szckle korkuntu. Evlerin avlusuna d en top glleleri kimseyi a rtmyordu, hatta Pugaev'in saldrlar bile umursanmaz olmu tu artk. Ben can skntsndan patlyordum. Zaman geiyor, btn yollar kesildi i iin Belogorsk kalesinden mektup gelmiyordu. Ayrlk gitgide dayanlmaz olmu tu. Marya vanovna gzmde ttyor, alnyazsnn belirsizli ini d ndke, iim acyla burkuluyordu. Gnlm, kk arp malarla avutabiliyordum bir para. Pugaev'in sayesinde iyi bir ata sahip olmu tum. Zaten az olan yiyece imi onunla payla yor, her gn srtna binip kent d na karak, Pugaev svarileriyle yaplan arp malara katlyordum. Bu arp malarda stnlk hep kar yanda kalyordu. nk canilerin elinde top vard. yi hayvanlara sahiptiler. stelik zilzurna sarho saldryorlard. Kentin gsz svari birli i onlar altedecek durumda de ildi. Kimi zaman, alktan bitkin d m piyade birliklerimizin de sava alanna kt oluyordu. Fakat kaln kar tabakas, da nk d man svarilerini gzden gizliyordu. Toplarmz toprak tabyann stnde bo u bo una gmbrdyor, sava alanna knca da aklp kalyor, atlarn bitkinli i yznden ilerleyemiyorlard. Taktik harekatmz, uygulamada bu durumdayd! Orenburg memurlarnn sa duyu ve aklllk dedikleri ey, bu sonucu vermi ti i te! Bir gn, adamakll kalabalk bir d man birli ini nasl olduysa da tp kovalamaya ba lad mzda, arkada larndan geri kalan bir Kazak'a yeti tim. Tam Trk yaps palam sallamak zereyken, adam kalpa n kararak; - Selam, Pyotr Andreyi! Naslsnz, iyisinizdir in allah? diye ba rmaz m? Baktm, bizim avu . im, anlatlmaz bir sevinle doldu. - Selam Maksimi! dedim. Belogorsk'tan kal ok oldu mu? - Yeni geldim aziz Pyotr Andreyi; daha dn dndm. Size de bir mektubum var. Heyecandan solu um kesilmi ti: - Hani, nerede? diye ba rdm.

Maksimi elini koynuna sokarak: - Burada i te, diye kar lk verdi. Onu ne yapp edip size ula traca m konusunda Pala a'ya sz vermi tim. Bunu syleyip katlanm bir k t paras uzatt bana ve tozu dumana katarak uzakla t. K d atm, bir solukta a a daki satrlar okudum: "Tanr birdenbire babamdan, annemden yoksun kld beni. u dnyada ne bir akrabam, ne bir koruyucum var. Her zaman iyili imi istedi inizi ve herkese yardma hazr oldu unuzu bildi imden, size ba vuruyor, bu mektubun elinize ula mas iin Tanr'ya yalvaryorum. Maksimi onu size ula trmak iin sz verdi. Yine Maksimi'in Pala a'ya anlatt na gre, sk sk kaleden kp arp malara katld nz gryormu uzaktan. Kendinizi hi saknmyor, sizin iin gzya lar aktarak Tanr'ya yakaranlar d nmyormu sunuz. Uzun sre hasta yattm. yi olduktan sonra, burada babamn yerine komutanl ele alan Aleksey vanovi, papaz Gerasim'in gzn Pugaev'le korkutarak, beni zorla onun elinden ald. imdi kendi evimizde tutuklu olarak ya yorum. Aleksey vanovi, kendisiyle evlenmeye zorluyor beni. Canilere ye eni oldu umu syleyen Akulina Pamfilovna'nn yalann karmamakla hayatm kurtard n ileri sryor. Fakat Aleksey vanovi gibi bir adamn kars olmaktansa lrm daha iyi. Bana ok merhametsiz davranyor. D ncemi de i tirmez, ona kar olmay kabul etmezsem, beni canilerin ordughna yollayaca n sylyor. "Lizaveta Harlova'nn ba na gelen sizin de ba nza gelir" diyor (*). D nmek iin bana biraz zaman vermesini rica ettim kendisinden. gn daha beklemeye raz oldu. E er gn sonra ona varmazsam, gzmn ya na bakmayacakm . Azizim Pyotr Andreyi! Tek umudum sizsiniz. Beni, bu zavall kz, kanatlarnzn altna aln. Bize yardm kuvveti gnderilmesi iin generale, btn komutanlara yalvarn; olanaklar varsa kendiniz de gelin. Her zaman size ba l, zavall yetim. Marya Mironova." Mektubu okuyup bitirince ldracak gibi oldum. Zavall atm kyasya mahmuzlayarak kente yollandm. Kzca z kurtarabilmek iin yol boyunca kafa patlatyor, fakat hibir zm yolu bulamyordum. Kente drtnala girip atm dosdo ru komutanl a srdm. Yldrm gibi generalin odasna daldm. General lle ta ndan piposunu tttrerek bir a a bir yukar dola yordu. Beni grp durdu. Grn m a rtm olmalyd onu. Bu soluk solu a geli imin nedenini sordu kaygyla. - Efendimiz, dedim; u anda z babamm snz gibi ba vuruyorum size. Yalvarrm geri evirmeyin dile imi. Hayatmn btn mutlulu u sizin verece iniz karara ba l olacak. a ran ihtiyar: - Hayrola azizim, dedi. Nedir? Syle, ne yapabilirim senin iin? - Efendimiz, bana bir blk askerle elli tane Kazak verin; gidip Belogorsk kalesini d mandan temizleyeyim. Herhalde ldrd m sanan general (ki yanlmyordu) yzme dik dik bakt. Neden sonra: - Nasl olacak bu? dedi. Belogorsk kalesini nasl temizleyeceksin d mandan? Ben co kuyla: - Sz veriyorum, diye ba rdm. Ba araca m bunu. Yeter ki iste imi yerine getirin. General ba n sallayarak: - Olmaz delikanl, dedi. Ara bu kadar alnca, d man, ba stratejik noktayla ba lantnz kolayca keser ve zerinizde kesin bir zafer kazanr. Kesilen ba lant... Onun taktik hareket konusunda yeni bir syleve ba lamak zere oldu unu grnce korktum, szn kesmekte acele ettim: - Yzba Mironov'un kz mektup yazm ; yardm istiyor benden. vabrin kendisiyle evlenmeye zorluyormu onu. - yle mi? u koca Schelm (*) vabrin yok mu; bir elime gesin, yirmi drt saat iinde yarglatp kale korkulu unda kur una dizdirece im! Fakat imdilik di imizi skmaktan ba ka are yok... Artk kendimi yitirmi cesine: - Di imizi skmak m? diye haykrdm; fakat o, bu arada Marya vanovna'yla evlenecek!.. General: - Canm, varsn evlensin, diye d ncesini belirtti. Ne kar bundan? Hatta imdilik vabrin'in kars olmas daha iyi. Kendine bir koruyucu bulmu olur hi de ilse. Onu kur una dizdikten sonra, Tanr byktr, nasl olsa yeni bir ksmet kar Marya vanovna'ya. Sevimli dullarn ans aktr. Yani, kzlardan daha kolay koca buluyorlar demek istiyorum: Umutsuzluktan bo ulur gibi: - Onu vabrin'e kaptrmaktansa lrm daha iyi, dedim. htiyar: - Vay, vay, vay! dedi. imdi anlyorum. Demek Marya vanovna'ya tutkunsun. Oo, o zaman ba ka! Zavall delikanl. Ama yine de ne bir blk asker, ne de elli Kazak verebilirim sana. lgnca bir hareket olurdu bu; byle bir sorumlulu u stlenemem. Ba m e dim. Derin bir umutsuzlu a kaplm tm. Anszn im ek gibi bir d nce geti aklmdan. Bunun ne oldu unu, eski romanclarn syledi i gibi, okuyucu gelecek blmde renecek.

11 SYANCILARIN OTA I Do u tan yrtcdr yrtc olmasna ya Aslan, karnn az nce doyurmu tu Tatl bir dille bana " nime niye geldin" diye sordu. A. Sumarokov Generalden ayrlp abucak odama dndm. Savelyi her zamanki tleriyle kar lad beni: - u ayya haydutlarla arp maktan ne zevk alyorsun efendici im! Soylu bir kimseye yak r m bu? Gnn birinde yok yere kendini ziyan edeceksin. Trklerle ya da svelilerle dv sen neyse ne! nsan bu haydutlarn adn bile anamaz!.. Btn paramn ne kadar oldu unu sorarak szn kestim. Savelyi keyifli keyifli glmsedi: - Yeterince var efendici im... Dolandrclar aramadk yer komadlar ya, ben yine de gizleyebildim onlar. Bunu syleyip, ii gm sikkeyle dolu, uzun rme bir kese kard cebinden. - Peki Savelyi, dedim, onun yarsn bana ver imdi. Yars sende kalsn. Ben Belogorsk kalesine gidiyorum. yi yrekli lalam titreyen bir sesle: - Azizim Pyotr Andreyi! dedi. nsaf et; haydutlar btn geitleri tutmu ken nasl gidersin oraya? Kendine acmyorsan anana babana ac. Nereye gidiyorsun? Niin gidiyorsun? Azck bekleyiver. Ordu gelsin dolandrclar yakalasn, ondan sonra cannn ekti i yere git. Kararm kesindi. htiyara: - Laf ebeli inin zaman de il, diye kar lk verdim. Gitmek zorundaym, bu byle. Korkma Savelyi: Tanr byktr, belki yine gr rz. Bana bak, cimrilik etme sakn. Kendini skma. Cann ne istiyorsa, kat pahal da olsa al. Bu paralar sana veriyorum. E er gn iinde dnmeyecek olursam... Savelyi: - Bu da ne demek efendim? diye szm kesti. Seni yalnz brakaca m m sandn? te, lrm de bunu yaptramazsn bana. Madem gitmeye karar verdin, yayan yapldak da olsa pe ine d er, seni yalnz brakmam. Bu ta duvarlarn gerisinde sensiz oturaca m ha! ok kr, aklm karmadm daha! Sen bilirsin, efendim, ama ben senden ayrlmam. Savelyi'le tart mann bo una oldu unu bildi imden, hazrl yapmasna izin verdim. Yarm saat sonra ben, safkan atmn srtndaydm. Savelyi de lagar, topal bir beygire binmi ti. Kent sakinlerinden biri, hayvan besleyecek yiyecek bulamad iin, be para almadan Savelyi'e vermi ti onu. Kent kapsna geldik. Nbetiler braktlar bizi. Orenburg'dan ktk. Hava kararmaya ba lam t. Yolum, Pugaev'in barna olan Berda ky yaknlarndan geiyordu. Ana yol karla rtlyd. Fakat bozkr, ba tan ba , her gn yenilenen nal izleriyle kaplanm t. Sk bir trsla ilerliyordum. Ardm sra glkle gelebilen Savelyi, ikide bir: - Daha yava , efendim! Tanr a kna daha yava ! diye ba ryordu. Bu krolas beygir, senin uzun bacakl eytana yeti emiyor. Pyotr Andreyi... Aziz Pyotr Andreyi!.. Kendini yiyip bitirme!.. Yce Tanrm, efendimin ocu u mahvoluyor!.. Az sonra Berda'nn klar grnmeye ba lad. Kyn do al siperlerine, hendeklere yakla yorduk. Savelyi szlty kesmiyor, ama ardm sra gelmekten de geri kalmyordu. Ky kazasz belasz gemeyi umarken, birdenbire, karanl n iinden eli sopal be kyl grdm. Pugaev barna nn nc karakoluna km tk. Adamlar seslendiler. Parolay bilmedi im iin, yanlarndan sessizce gemek istedim. Fakat evremi ku atverdiler. lerinden biri, atm geminden yakalad. Klcm ekti im gibi, kylnn kafasna indirdim. apkas adam lmden kurtarm t. Fakat sendeledi, gemi brakt. tekiler korkup ka tlar. Onlarn bu a knl ndan yararlanarak atm mahmuzladm, hayvan ok gibi frlad. Gecenin gitgide koyula an karanl beni her tehlikeden koruyabilirdi. Fakat bir de baktm, Savelyi arkamdan gelmiyor. htiyarck topal atyla haydutlarn elinden kaamam t demek. Ne yapabilirdim? Birka dakika bekleyip, yakaland na iyice aklm kesince atmn ba n evirdim, gerisin geri, onu kurtarmaya dndm. Hendeklere yakla rken grltler, ba rtlar ve benim Savelyi'in sesini duydum uzaktan. Atm hzla srdm. Birka dakika sonra, az nce beni durduran nbeti kyller arasndaydm yine. Adamlar Savelyi'i kstrm lar atndan indirip ba lamaya hazrlanyorlard. Beni grnce pek sevindiler. Ba rarak stme atlp, bir anda ala a ettiler. lerinden ba kan oldu u anla lan biri, az sanra ar'a gtrece ini syledi bizi. - Sizi imdi mi asarz, yoksa efendimizin buyru uyla sabah m bekleriz, bilmem... diye ekledi. Daha fazla direnmedim. Savelyi de bana uydu. Devriyeler tantanayla gtrdler bizi. Hendekleri a p kye girdik. Btn kulbelerde k vard. Grltler, ba r lar geliyordu her yerden. Sokakta bir sr insana rastladk ya, karanlkta kimsenin gzne arpmadk. Orenburg'lu bir subay oldu um

anla lmad. Bizi do ruca, drt yol a znn k esinde bir kulbeye getirdiler. Kapda birka arap fs ve iki top duruyordu. Kyllerden biri: - te saraya geldik, dedi. imdi geli inizi bildirece im. Kulbeye girdi. Savelyi'e bir gz attm. htiyarck usul usul bir dua mrldanyordu, istavroz karyordu. Adamakll bekledik. Kyl neden sonra dnerek: - Gir, dedi bana. Efendimiz, subayn ieri alnmasn buyurdu. Kulbeye, ya da kyllerin deyi iyle, saraya girdim. ki ya kandiliyle aydnlatlm , duvarlar yaldzl k tla kapl bir odayd bu. Fakat peykeleri, makas, ipe asl le eni, k edeki frn atal ve stne toprak anaklar dizilmi nl yle (*) herhangi bir ky odasndan fark yoktu. Pugaev, srtnda krmz bir kaftan, ellerini gsteri li bir tavrla b rne dayam , kutsal tasvirlerin altnda oturuyordu. Yapmack bir uysallk iinde, ileri gelen arkada larndan birka oturuyordu evresinde. Orenburg'dan bir subay gelmesinin onlar adamakll meraklandrd , gsteri li bir kar lama trenine hazrlandklar belliydi. Pugaev grr grmez tand beni. Yapmack grkemi kayboluverdi. Canllkla: - Vay efendimiz! dedi. Hayrdr in allah? Hangi rzgr att sizi? zel bir i im iin giderken, adamlarnn beni durdurdu unu syledim. - Fakat, ne i iymi bu? Kem km ettim. Pugaev, topluluk kar snda srrm aklamaktan ekindi imi sanarak, arkada larna dnd, kmalarn emretti. ki ki i d nda herkes bu emre uydu. - Onlarn yannda ekinmeden konu abilirsin, dedi. Onlardan hibir ey gizlemem. Dzmece ar'n gzdelerine yan gzle yle bir baktm. Bunlardan biri, sska, kambur, ak sakall bir ihtiyard. Srtndaki kaba kuma tan yaplm boz kaftana aprazlama geirilmi mavi eritten (*) ba ka, ilgi ekici bir yan grmedim onda. Fakat tekini mrmce unutmayaca m. Uzun boylu, geni omuzlu, iri yar, krk be ya larnda kadar bir adamd bu. Gr ve kzl sakal, kvlcmlar saan kl rengi gzleri, deliksiz burnu, alnndaki ve yanaklarndaki kzlmtrak lekeler, bu illerle kapl geni yze a las bir g veriyordu. Krmz bir gmlek, bir Krgz kaftan ve bir Kazak alvar vard zerinde. Birincisinin (sonradan) kaak onba Beloborodov oldu unu rendim. kinci adam ise (Hlopu a lakabyla tannan) Sibirya maden ocaklarndan kere kaabilmi srgn bir cani, Afanasi Sokolov idi. Beni iddetle sarsan duygulara ra men, elimde olmakszn kendimi iinde buldu um bu topluluk, adamakll kamlyordu d gcm. Fakat Pugaev az nceki soruyla kendime getirdi beni. - Syle bakalm, hangi i iin ktn Orenburg'dan? O anda tuhaf bir d nce geldi aklma. Alnyazm beni Pugaev'le bir kez daha kar la trmakla, amacma ula abilmem iin bir frsat vermi olmuyor muydu? Bu frsattan yararlanmaya karar verdim. Ve aklma gelen ilk cmleyle, itenlikle yantladm Pugaev'i: - ncitilen yetim bir kz kurtarmak iin Belogorsk kalesine gidiyordum. Pugaev'in gzleri parlad: - Hangi adamm yetim bir kz incitmeye cesaret edebiliyor? diye grledi. eytann baca olsa, kurtulamayacak elimden. Syle, sulu kim? - Sulu vabrin'dir, dedim. Papazn evinde grd nz hasta bir kz vard ya, i te onu tutsak etmi , kendisiyle evlenmeye zorluyor. Pugaev, rktc bir tavrla: - vabrin'e gsterece im, dedi. Ba na buyruk davranmann, halk incitmenin ne demek oldu unu retece im. Astraca m onu. Hlopu a, hrltl bir sesle: - zin verirsen sana bir ey syleyeyim, dedi. vabrin'i kale komutanl na atamada tezcanllk etmi tin, imdi de astrmakla tezcanllk ediyorsun. stlerine bir soyluyu getirmekle Kazaklar darlttn, imdi de ilk duydu un sze kanarak adam astrp, soylular rktme. Mavi eritli ihtiyar: - Onlara ne acmal, ne de ba ta bulunmal, diye d ncesini belirtti. Zarar yok, vabrin'i sallandralm. Fakat bu subay efendiyi de niin te rif buyurduklar konusunda do ru drst sorguya ekersek fena olmaz. arl n tanmyorsa, senden adalet beklemeye de hakk olamaz. Yok, e er tanyorsa, bugne kadar Orenburg'da senin d manlarnla niye oturdu? Onu sorgu odasna gtrp biraz da lasak, ha, ne dersin? Bana yle geliyor ki Orenburg'dan a t olarak yolladlar bu efendiyi. htiyar caninin mant ok inandrc grnd bana. Kimlerin elinde bulundu umu d nnce, btn vcudumdan so uk bir rperti geti ini hissettim. Tedirginli im Pugaev'in gznden kamam t. Gz krparak: - Ne dersiniz, efendimiz? diye sordu. Benim mare al do ru sylyor galiba, ha? Pugaev'in i i akaya vurdu unu grmek biraz canlandrm t beni. Ellerinde bulundu umu, boynumun

kldan ince oldu unu bildirdim. Pugaev: - Peki, dedi. Syle bakalm, sizin kent ne durumda? - ok kr, diye kar lk verdim. Her ey tkrnda. Pugaev: - Her ey tkrnda ha! dedi. Fakat ahali alktan krlyor! Dzmece, do ru sylyordu. Fakat ben, verdi im yemin gere ince, btn bunlarn bo sylentiler oldu u, Orenburg'da yeterince erzak bulundu u konusunda onu inandrmak iin dil dktm. htiyar: - Gryorsunuz i te, diye sze kar t, gznn iine baka baka yalan sylyor. Kap gelenler a z birli iyle Orenburg'da al n ve lmn kol gezdi ini, ahalinin (hem de seve seve) le yedi ini sylyor; fakat bu efendi, bizi her eyin yolunda oldu una inandrmaya al yor. Madem vabrin'i asacaksn, ayn dara acna bu delikanly da ek ki, kimsenin hakk kalmasn. Pugaev, meln ihtiyarn szlerinden etkilenmi e benziyordu. Bereket, Hlopu a imdada yeti ti. Arkada na: - Yeter, Naumi, dedi; sana kalsa herkesi bo ar, kesersin. Ba mza Ali kran ba kesen mi oldun? Bir aya n ukurda, fleseler cann kacak, ama gzn hl asmakta, kesmekte... Aktt n kanlar vicdann szlatmaya az m geliyor? Beloborodov: - Ya sen, sen niye yaltaklanyorsun? diye kar kt. Yre ine bu yufkalk nereden geldi byle? Hlopu a: - Do ru, dedi, ben de gnah i ledim. Bu el, (kemikli yumru unu skt ve gmle inin yenini syrp kll kolunu ortaya kard) ve bu kol da Hristiyan kanna bula t. Fakat ben konuklar de il, hasmlarm ldrdm. Hem de serbest drt yol a zlarnda, karanlk ormanlarda... yle soba ba nda oturup da kahramanlk taslayarak de il. Onlar topuzla, balta tersiyle yere serdim. Kar gibi ene alarak de il... htiyar te yana dnp: - Yrtk burun! diye homurdand. Hlopu a: - Orada ne homurdanyorsun, moruk! diye grledi. Yrtk burnu gsteririm ben sana. Dur bakalm, senin de zamann gelecek. Tanrnn yardmyla sen de koklayacaksn o kzgn ma alar... Fakat dikkat et, o zamana kadar sakaln yolmayaym!.. Pugaev grkemli bir tavrla: - General efendiler! diye sesini ykseltti. Kesin u zrlty. Orenburg kpeklerinin tm birden dara acnda kuyru u titretse umursamam ama, bizim koca itler kendi aralarnda hrla maya ba larlarsa, ondan korkarm i te! Haydi, bar n bakaym. Hlopu a ve Beloborodov, tek szck sylemeden, karanlk bak larla szdler birbirlerini. Benim iin hi de hayrl bir sonuca ula mayaca anla lan bu konu may de i tirmek gerekti ini grerek Pugaev'e dndm, en bir tavrla: - Ah! dedim. At ve gocuk iin sana te ekkr etmeyi unutuyordum az kalsn. Sen olmasan kente varamaz, yar yolda donup kalrdm. Bu bulu um i e yaram t. Pugaev ne elendi. Gzn krp trarak: - yilik eden, iyilik bulur, dedi. imdi, syle bakalm, vabrin'in incitti i kzla ne ilgin var? Yi idin gnl yarasz olmazm derler... Ha yanlyor muyum? Hava yumu am t. Gere i gizlemeyi gereksiz klarak: - O kz yavuklumdur, diye kar lk verdim. Pugaev: - Yavuklun ha! diye ba rd. Niye daha nce sylemezsin bunu? Sizi evlendirip gzel bir len yapaca z! (Sonra Beloborodov'a dnd). Dinle, mare al! Bu delikanl, eski ahbabmdr. Oturup karnmz doyuralm imdi. Sabah ola, hayr ola. Hele bir geceyi atlatalm da, ona ne yapaca mz yarn d nrz. Pugaev'in masasna oturmak erefinden yoksun kalmaya dnden razydm ama yapacak bir ey yoktu. ki gen Kazak kz, ev sahibinin kzlar masaya beyaz bir rt yaydlar. Ekmek, balk orbas, arap ve birayla dolu i eler getirdiler. Kendimi ikinci kez, Pugaev'le ve korkun arkada laryla bir lende buldum. ster istemez tan oldu um cmb , gece yarsna kadar srd. Masa arkada larm zerinde, iki neden sonra etkisini gstermeye ba lad. Pugaev oturdu u yerde uyukluyordu. Arkada lar kalktlar, onu brakmam iin bana da i aret yaptlar. Birlikte ktk. Hlopu a'nn buyru uyla nbeti Kazak beni hkmet kulbesine gtrd. Savelyi de oradayd. Kapy stmze kilitlediler. Olup bitenler lalam ylesine a kna evirmi ti ki, a zn ap bir ey sormad bana. Karanlkta uzand n, uzun sre ahlayp vahlad n i ittim. Sonunda horuldamaya ba lad. Ben derin d nceler iinde btn gece gzm krpmadm. Sabahleyin gelip, Pugaev'in beni a rd n sylediler. Kapsnn nnde, Tatar at ko ulu bir yayl duruyordu. Ahali sokakta birikmi ti. Pugaev'le kulbenin giri inde kar la tk. stnde yol kyafeti vard. Srtna krk giymi , ba na bir Krgz kalpa takm t. Bir gn nceki arkada lar alm t evresini. Bunlar,

dn tank oldu um olaylara taban tabana zt, yapmack bir uysallk iindeydiler. Pugaev en bir tavrla selamlad beni, kendisiyle birlikte yaylya binmemi emretti. Binip yerle tik. Pugaev, yayly ayakta sren geni omuzlu Tatar arabacya: - Belogorsk Kalesi'ne ek! dedi. Kalbim hzla arpt. Atlar hareket etti, ngrak nlad, troyka ok gibi frlad. ok iyi tand m bir ses: - Dur! Dur! diye nlad bu srada. Baktm Savelyi kar dan bize do ru ko uyor. Pugaev, arabacya durmasn emretti. - Babac m! Pyotr andreyi! diye ba ryordu. Beni ihtiyar halimde bunlarn arasnda brakma, bu dolan... Pugaev: - Vay, moruk! dedi. Tanr bizi yine kar la trd ha! Haydi, atla bakalm arabacnn yanna. Savelyi yerle irken: - Sa ol devletlim, sa ol babamz, dedi. Benim gibi bir ihtiyarn elinden tuttu un iin Tanr yz yl sa lk, esenlik iinde ya atsn seni. mrmce dua edece im sana; tav an krkl gocu u da bir daha a zma almayaca m. Bu tav an krk gocuk, Pugaev'in gerekten de tepesini attrabilirdi sonunda. Bereket versin, dzmece ya i itmedi, ya da yersiz bir ta lama sayp geti bu sz. Atlar drtnala kalkt. Soka n iki yanna dizilen ahali, yerlere kadar e ilerek selamlyordu Pugaev'i. O da ba yla selamlyordu her iki yann. Az sonra, kyden ktk, dmdz bir yolda hzla ilerlemeye ba ladk. O an, iimden neler geti ini kestirmek g de il. Artk btn btn yitirdim sand m, gnlmn biricik sultann grecektim birka saat sonra. Kavu ma dakikasn gzlerimin nnde canlandryordum... Sonra, alnyazm yine elinde tutan, olaylarn beni yine tuhaf bir biimde kar la trd insan d nyordum. Sevgilimi kurtarmak iin yola kan bu adamn bilinsiz zalimli i, kan dkc al kanlklar aklma geldi! Yzba Mironov'un kz oldu unu bilmiyordu onun. vabrin fkeye kaplarak her eyi aklayabilirdi. Pugaev, belki bir ba ka yolla da renebilirdi gere i... O zaman Marya vanovna'nn hali ne olurdu? Bunu d nnce btn vcudumdan so uk bir esinti geti ini, tylerimin diken diken oldu unu hissettim. Anszn Pugaev bir soruyla d ncelerimden ayrd beni: - Efendimiz ne d nyor acaba? - Ben d nmeyeyim de, kim d nsn? diye kar lk verdim. Subaym ve soylu bir aileden geliyorum. Daha dn sana kar dv rken, bugn seninle ayn yaylda yan yanaym ve hayatmn btn mutlulu u sana ba l. Pugaev: - Ne o, dedi; korkuyor musun yoksa? Bir gn beni ba lam oldu unu, imdiyse yalnz esirgemesine de il, yardmna da bel ba lad m syleyerek kar lk verdim. Dzmece ar: - Sen de haklsn, vallahi haklsn! dedi. Benim ocuklarn sana nasl yan yan baktklarn grdn. htiyar, bugn de a t oldu unda, i kence edilmen ve aslman gerekti inde ayak diredi. Fakat ben raz olmadm buna. Sonra Savelyi ve Tatar arabac i itmesinler diye, sesini yava latarak ekledi: Ismarlama bir bardak arapla, arma an etti in tav an krk gocuk aklma geldi de ondan. Gryorsun, karde lerinin dedi i gibi pek yle kan iici de ilim. Belogorsk kalesinin aln gzlerimin nnde canland. Fakat onunla tart mann gereksizli ini d nerek, hibir ey sylemedim. Pugaev bir sre sonra: - Orenburg'da ne diyorlar benim iin? diye sordu. - Seninle ba a kmann kolay olmad n sylyorlar. Do rusu, tanttn kendini. Dzmecenin yznde sevinli bir gurur ifadesi belirdi: - yledir, dedi ne eyle. Sava makta ustaymdr. Sizin Orenburg'dakilerin Yzeyev arp masndan haberi var m? Krk general ldrld, drt ordu tutsak edildi orada. Ne dersin, Prusya Kral boy l ebilir miydi benimle? Haydudun bu bbrleni i pek ho uma gitmi ti. - Sen ne dersin? dedim. Hakkndan gelebilir miydin Frederick'in? - Fyodor Fedorovi'in mi? Niye olmasn? Sizin generallerin hakkndan geliyorum ya? Onlar da onu yenmemi ler miydi? imdiye kadar silahm hep zafer kazand. Hele biraz bekle. Moskova zerine yryeyim, bak neler olacak daha!.. - Moskova'ya gitmeyi mi tasarlyorsun yoksa? Dzmece, bir para d nd, sonra hafif bir sesle: - Tanr bilir, dedi. Yolum dar; istedi im gibi yrtemiyorum i lerimi. Adamlarm dik kafallk ediyorlar. Hrszdr onlar. Dizginlerini sk tutmam gerekiyor. lk ba arszlkta, kendi boyunlarn kurtarmak iin benim ba m vereceklerdir.

Pugaev'e: - Grdn m ya! dedim. Zaman gememi ken, kendi iste inle onlardan ayrlsan, arie'nin merhametine s nsan daha iyi olmaz m? Ac ac gld: - Olmaz, dedi. Benim iin ba lanmak sz konusu de ildir. Nasl ba ladysam yle srdrece im. Bakarsn ba arrm da! Gri a Otrepyev Moskova'y ele geirdi ya! - Ama sonunun ne oldu unu da biliyorsundur, de il mi? Sarayn penceresinden attlar onu; kestiler, yaktlar, kllerini topa koyup savurdular. Pugaev, vah i bir esinlemeyle: - Dinle! dedi; bir masal anlataca m sana. ocuklu umda ya l bir Kalmuk'tan dinlemi tim. Bir gn kartal, kuzguna: ''Kuzgun karde , sylesene'' demi ; '' u dnyada nasl oluyor da sen yz yl, bense topu topu otuz yl ya yorum?'' Kuzgun: '' undan, azizim'' diye yantlam onu; ''Sen taze kan iiyorsun, bense le le besleniyorum.'' Kartal d nm : ''Haydi, ben de le le beslenmeyi bir deneyeyim'' demi . Tamam m, tamam. Kartalla kuzgun uup gitmi ler. Derken bir at le i grm ler a a da. nip km ler ba na. Kuzgun bir yandan gagalyor, bir yandan vgler dzyormu le in lezzetine. Kartal bir gagalam , iki gagalam , sonra kanat rpp havalanrken, ''Yok arkada '' demi kuzguna; '' yz yl le le beslenmektense, bir kere taze kan imek ok daha iyi, sonras Allah kerim''. Ne dersin Kalmuk masalna? Ha? - Gzel, dedim; ok gzel. Fakat cinayetle, haydutlukla ya amak, le gagalamaktr bence. Pugaev yzme a kn a kn bakt, hibir ey sylemedi. kimiz de kendi d ncelerimize gmlp, sustuk. Tatar arabac yank bir trk tutturmu tu. Savelyi uyukluyor, oturdu u yerde ileri geri sallanyordu. Karla kapl dmdz yolda, yayl uarcasna ilerliyordu... Anszn tandk it ve an kulesiyle, Yayk'n yaln kysndaki ky grnd... On be dakika sonra da Belogorsk kalesine giriyorduk... 12 YET M KIZ ncecik elma fidanmzn Na yapra var, ne f kn u gencecik gelinin de Ne anas var, ne babas Ne elinden tutan var Ne hayr dua edeni Bir d n trks Yayl, komutan evinin basamaklarna yana t. Ahali, Pugaev'i ngra ndan tanm , ardmz sra ko uyordu. vabrin basamaklarda kar lad dzmeceyi. Kazaklar gibi giyinmi , sakal koyvermi ti. Hain, yaltaklanmak iin birka sz syleyerek Pugaev'in yayldan inmesine yardm etti. Beni grnce a alad, fakat abuk toparlad kendini. Elini uzatarak: - Demek sen de katldn bize? dedi. Ge bile kaldn! Hibir ey sylemeden yzm te yana evirdim. Benim iin ylesine scak anlar ta yan odaya girdi imizde, yre im burkuldu. Merhum komutann diplomas, gemi gnlerin bir mezar yazt gibi hl duvarda aslyd. Pugaev, bir zamanlar karsnn drdryla serseme dnen zavall van Kuzmi'in uyuklad divana oturdu. vabrin kendi eliyle votka getirdi ona. Pugaev kadehini yuvarlad, beni gstererek: - Efendimizi de a rla, dedi. vabrin elindeki tepsiyle bana da yakla t. Fakat bir kez daha yzm te yana evirdim. Byk bir tedirginlik iinde oldu u belliydi. Her zamanki uyankl yla, Pugaev'in kendisinden ho nut olmad n kestirmi ti hi ku kusuz. Onun bak lar altnda kaacak delik aryor, fakat bana gvensiz bak lar frlatyordu arada bir. Pugaev, kalenin durumu, d man ordusuna ili kin sylentiler ve buna benzer eyler zerine bir sre bilgi aldktan sonra, hi beklenmedik bir anda: - Karde , dedi, syle bakalm, kimdir u tutuklad n kz? Onu bana gstersene. vabrin'in beti benzi kl gibi oldu. Titreyen bir sesle: - Hkmdarm dedi; hkmdarm, tutuklu de il o... hastadr... odasnda yatyor. Dzmece yerinden kalkarak: - Beni ona gtr, dedi. Bir kaamak bulup i in iinden syrlmak olana yoktu. vabrin, Pugaev'i Marya vanovna'nn odasna gtrd. Ben de arkalarndan gidiyordum. Hain, merdivenlerde durarak: - Hkmdarm, dedi; benden her ey istemek hakkna sahipsiniz. Fakat bir yabancy karmn yatak odasna

sokmam emretmeyin. Titredim. vabrin'i paralamaya hazrlanarak: - Evlendin ha! dedim. Pugaev: - A r ol! diye durdurdu beni. Bu, benim i im. vabrin'e dnerek srdrd szlerini: Sen de ukalalk etme; nazlanmay da brak. Karnm , de ilmi , vz gelir bana. Kimi istersem sokarm yanna. Efendimiz, ardm sra gel... vabrin, odann kapsnda yeniden durdu, kesik kesik: - Hkmdarm, dedi; nceden haber vereyim ki, kendisi beyin hummasndan yatyor; gndr, ne dedi ini bilmeden sayklyor. Pugaev: - A u kapy! dedi. Ceplerini kar trmaya ba layan vabrin, anahtar yanna almad n syledi. Pugaev, bir tekme sallad kapya; kilit skld, odaya girdik. Baktm ve donakaldm. Marya vanovna, srtnda yrtk prtk bir kyl fistan, yz sapsar, bir deri bir kemik, sa ba darmada n, d emede oturuyordu. nnde bir su testisi, testinin stnde bir dilim ekmek duruyordu. Zavall kz beni grnce titredi, bir lk att. O srada ben ne yaptm, anmsamyorum imdi. Pugaev, vabrin'e bakt; ac ac glerek: - Gzel bir hastanen varm ! dedi. Sonra Marya vanovna'ya yakla t: - Syle bana gvercinim, kocan niin cezalandryor seni? Ona kar ne kabahat i ledin? Marya vanovna: - Kocam ha! diye tekrarlad. O, kocam de il benim. Hibir zaman kars olmayaca m onun! E er beni kurtarmazlarsa, kendimi ldrmeye karar verdim. Pugaev, korkun bir bak frlatt vabrin'e: - Bir de beni aldatmaya cret ettin ha! dedi. Densiz herif nasl bir ceza haketti ini biliyor musun? vabrin dizst kt... O srada iimi kaplayan ho gr; nefretimi de, fkemi de bastrm t. Hapishane kakn bir Kazak'n ayaklar altnda yuvarlanan bu soyluya i rentiyle bakyordum. Pugaev yumu ad: - Bu kez ba lyorum seni, dedi. Fakat bundan sonra i leyece in ilk sua, bunun da eklenece ini unutma. Sonra Marya vanovna'ya dnd, tatl bir sesle: - kabilirsin gzel kz, dedi. Sana zgrl n ba lyorum. Ben hkmdarm. Marya vanovna hzla bir bak frlatt ona; kar snda duran adamn annesiyle babasnn katili oldu unu anlaynca elleriyle yzn rtt, kendinden geerek d emeye yuvarland. Ona do ru atldm. fakat ayn anda, eski bir tandk, Pala a, byk bir gzpeklikle odaya dald, hanmyla u ra maya ba lad. Pugaev kt. mz de konuk odasna indik. Dzmece ar, glerek: - Ee, efendimiz! dedi. Kzn gzelini yakalam sn. imdi papaza adam gnderip, ye enini gelin etmeye zorlayalm m? Ben babanz olurum, vabrin de sa dlk yapar. Yer, ier, keyfimize bakarz! Korktu um ba ma geldi. Pugaev'in son szleri vabrin'i yre inden yaralam t. Kendinden gemi cesine: - Hkmdarm! diye haykrd. Suluyum, yalan syledim size. Fakat Grinyov da sizi aldatyor. O, papazn ye eni de il, bu kalenin aln srasnda idam edilen van Mironov'un kzdr. Pugaev, im ekler akan gzlerini zerime dikti, a kn a kn: - Bu da ne demek? diye sordu. Ben, klm bile kprdatmadan: - vabrin gere i syledi size, diye kar lk verdim. Pugaev'in yz karard: - Bunu daha nce sylememi tin bana! dedi. - Kendin karar ver, diye yantladm onu. Adamlarnn yannda Mironov'un kznn hayatta oldu unu syleyebilir miydim? Di leriyle paralarlard onu. Kimse kurtaramazd kzca z. Pugaev glerek: - Bu da do ru ya! dedi. Benim ayya lar gznn ya na bakmazlard zavall kzn. Papazn aaron kars bizimkileri aldatmakla iyi etmi . Onun iyi bir duyarlk iinde oldu unu grerek: - Dinle, dedim; seni nasl adlandraca m bilemiyorum, bilmek de istemiyorum... Fakat Tanr tan mdr, benim iin yaptklarna kar lk hayatm seve seve verirdim. Ne var ki, vicdanma, Hristiyanlk inancma aykr bir eyi isteme benden. Velinimetimsin. Ba lad n gibi bitir: Brak beni, zavall yetim kzla birlikte, alnmza hangi yn yazlm sa ekip gidelim.. Nerede olursan ol ve ba na ne gelirse gelsin, gnahkr ruhunun kurtulu u iin ikimiz de Tanr'ya dua edece iz... Szlerimin, Pugaev'in kat yre ini yumu att belliydi. - Haydi, dedi in gibi olsun! Asmaksa asmal, ba lamaksa ba lamal. Benim detim budur. Yavuklunu al,

diledi in yere gtr, mutluluk iinde ya ayn. Sonra vabrin'e dnd, egemenli i altnda bulunan btn karakol ve kalelerden serbeste geebilmem iin bir belge hazrlamasn emretti. vabrin erimi , bitmi ti sanki. ylece, ta kesilmi cesine duruyordu. Pugaev onu yanna alarak, kaleyi denetlemeye kt. Ben yol hazrl yapaca m ileri srerek evden ayrlmadm. Yalnz kalnca, hemen sevgilimin odasna ko tum. Kap arkadan srmelenmi ti. aldm. Pala ka: - Kim o? dedi. Syledim. Kapnn tesinden Marya vanovna'nn tatl sesi geldi: - Azck bekleyin Pyotr Andreyi. stm de i tiriyorum. Siz Akulina Pamfilovna'ya gidin, ben de az sonra oraya gelirim. zr dileyerek ayrldm oradan; Papaz Gerasim'in evine gittim. Papazla kars, ko arak, kapda kar ladlar beni. Savelyi onlara her eyi anlatm . Akulina Pamfilovna: - Ho geldiniz Pyotr Andreyi, dedi. kr kavu turana. Naslsnz? Bizler her Allah'n gn d nyorduk sizi. Hele Marya vanovna neler neler ekti yoklu unuzda; zavall yavrum!.. Fakat, syler misin canca zm, Pugaev'le nasl oldu da uyu tunuz byle? Nasl oldu da ldrmedi sizi? Neyse, cani herife bunun iin de te ekkrler. Papaz Gerasim: - Kocakar, yeter, diye sze kar t. Brak u bo bo azl . ok konu anlarn cehennemde yanacaklarn unutma! Azizim Pyotr Andreyi, girin rica ederim! Gr meyeli ne kadar, ne kadar uzun zaman oldu de il mi? Papazn kars, Tanr ne verdiyse a rlamaya koyuldu beni. Bu arada enesi de durmak bilmiyordu. Marya vanovna'y ellerinden almak iin vabrin'in nasl kendileri zerinde bask yapt n, Marya vanovna'nn nasl a lad n, onlardan ayrlmak istemedi ini, (ate gibi bir kz olan ve avu un kaval alp oynatmak istedi i) Pala ka'y kullanarak aralarnda nasl srekli bir ba lant kurduklarn, bana mektup yazmas iin Marya vanovna'ya nasl tte bulundu unu, vs. vs. bir bir anlatt. Sra bana gelince, ben de kendi ba mdan geenleri ksaca zetledim. Papazla kars, Pugaev'i aldattklarnn Pugaev'ce bilindi ini i itince istavroz kartlar. Akulina Pamfilovna: - sa bizi korusun! dedi! Tanrnn h mndan esirgesin bizi. u Aleksey vanovi vabrin'e diyecek yok do rusu; maln gzym ! Bu srada kap ald, solgun yznde bir glmsemeyle Marya vanovna girdi ieri. Kyl fistann karm , eskisi gibi yaln ve sevimli giyinmi ti. Elini tuttum, uzun sre tek szck sylemeden ylece kaldm. kimiz de, yreklerimiz dopdolu, susuyorduk. Ev sahipleri orada kendilerinin fazla oldu unu hissederek ktlar. Ba ba a kaldk. evremizdeki her ey unutuluverdi. Konu tuk... konu tuk. Bir trl doymak bilmiyorduk konu maya. Marya vanovna, ben kaleden ayrldktan sonra ba na ne geldiyse hepsini birer birer anlatt. Ya ad korkun durumlar, i ren vabrin'den ektiklerini gzlerimin nnde canlandrd. Gemi mutlu gnleri de anmsadk... kimiz de a ladk. Sonunda, gelece e ili kin tasarlarm anlatmaya koyuldum ona. Pugaev'in egemenli inde ve vabrin'in komutasnda bulunan bir kalede kalamazd artk. Ku atlm bir kentin btn aclarn ya amakta olan Orenburg da d nlemezdi. Dnyada tek bir akrabas yoktu. Kye, annemle babamn yanna gelmesini nerdim. nce duraklad. Babamn dosta olmayan tavr rktyordu onu. Kayglarn yat trdm. Babamn, anayurdu iin kahramanca can veren de erli bir askerin kzn mutlaka ba rna basaca n, bunu kendine grev sayaca n biliyordum. Sonunda: - Sevgili Marya vanovna! dedim. Seni imdiden karm sayyorum. Akl almaz olaylar bizi ylesine ba lad ki birbirimize, dnyada hibir g bu ba koparamaz. Marya vanovna itenlikle, ak yreklilikle dinledi beni. Ne utangalk gsterilerinde bulundu, ne de olmadk bahaneler ileri srd. O da alnyazsnn benimkiyle birle ti ini seziyordu. Fakat yine de babamla annemin onay olmadan karm olamayaca n tekrarlad. Ben de kar kmadm artk. Tutkuyla, itenlikle p tk. Bylece aramzda her ey karara ba lanm oldu. Bir sre sonra Pugaev'in kargack burgack yazsyla imzalanm gei belgesini getiren avu , hkmdarn beni a rd n syledi. Gitti imde yola kmak zere hazrlanm t. Bu korkun insandan, benden ba ka herkes iin bir canavar, bir cani olan bu adamdan ayrlrken, hissettiklerimi anlatamam. Neden sylemeyeyim gere i? O an byk bir yaknlk duyuyordum ona kar . Onu, nderlik etti i caniler y nndan koparp almak, daha zaman varken ba n kurtarmak iin ate li bir istek duyuyordum iimde. Fakat vabrin ve evremizde biriken ahali, yre imi dolduran eylerin hepsini sylememe engeldi. Dosta vedala tk. Kalabal n arasnda Akulina Pamfilovna'y gren Pugaev, parma n sallayarak

gzda verdi ona. Anlaml anlaml gz krpt. Sonra yaylsna bindi, Berda'ya hareket emri verdi ve yayl yola kt nda oturdu u yerden bir kez daha uzanarak: - Ho a kal efendimiz! diye seslendi bana. Yine gr rz in allah. Gerekten de yine gr tk gr mesine; ama hangi ko ullarda!.. Pugaev gitti. Yaylsnn hzla uzakla t beyaz bozkra uzun uzun baktm. Ahali da ld. vabrin bir yere sv t. Ben de papazn evine dndm. Yola kmamz iin her ey hazrd. Daha fazla oyalanmak istemiyordum. E yalarmz eski komutanlk arabasna yklenmi ti. Atlar gz ap kapayncaya kadar ko uluverdi. Marya vanovna, kilisenin arkasna, babasnn ve annesinin mezarlaryla son bir kez daha vedala maya gitti. Ona e lik etmek istedim; fakat kendisini yalnz brakmam istedi. Birka dakika sonra, gzlerinden sessizce bo anan ya larla srlsklam dnd. Arabamz kapya ekilmi ti. Papaz Gerasim'le kars, bizi u urlamak iin basamaklara ktlar. Marya vanovna, ben, bir de Pala a, yaylya yerle tik. Savelyi kp arabac yerine oturdu. yi yrekli Akulina Pamfilovna: - Elveda Marya vanovna, gvercinim benim! dedi. Elveda Pyotr Andreyi, aslanm! Yolunuz ak olsun, Tanrm ikinizin stnden de kanatlarn eksik etmesin! Yola koyulduk. Komutan evinin penceresinde duran vabrin gzme arpt. Kt karanlk bir anlatm okunuyordu yznde. Yere serilmi bir d man kar snda kahramanlk taslamak gere ini duymayp, gzlerimi te yana evirdim. Arabamz kale kapsndan kt. Belogorsk Kalesi'ni, bir daha dnmemek zere geride braktk. 13 TUTUKLANMA - Kzmaynz efendim, grevim gere ince Sizi u an tutuklamak zorundaym. - Buyurun, ben hazrm; fakat daha nce fademi alaca nz umarm. Knyajnin Daha sabahleyin, d ncesi bana strapl bir kayg veren sevgili Marya'yla byle umulmadk bir biimde birle iverince, kendime inanamyordum. Olup bitenler bir d gibi geliyordu bana. Marya vanovna dalgn gzlerle bir bana, bir yola bakyor; belli ki d ncelerini toparlayp bir trl kendine gelemiyordu. Susuyorduk. Yreklerimiz yorgun d m t. Zamann nasl geti ini farketmeden, iki saat sonra, yine Pugaev'in egemenli indeki yakn kaleye geliverdik. Burada atlar de i tirildi. Bu i in bir rpda yaplmasndan ve kale komutan olan sakall Kazak'n evremizde pervane gibi dnmesinden, alene arabacnn bizi bir saray gzdesi gibi tantt n anladm. Yine yola koyulduk. Hava kararmaya ba lam t. Kk bir kente yakla yorduk. Sakallnn dedi ine gre, dzmece ar'a katlmaya gelen byk bir birlik varm orada. Devriyeler nmz kesti. - Arabada kim var? sorusuna, arabac gr bir sesle: - ar'n bacana , diye kar lk verdi. Ailesi de yannda. Muhafzlar, korkun kfrler savurarak anszn ku atverdiler bizi. Bykl bir ba avu bana: - k d ar, eytann bacana ! dedi. Sen de, ailen de dnyann ka bucak oldu unu grrsnz imdi. Yayldan indim, beni komutanl a gtrmelerini istedim. Kar larnda bir subay grnce, askerler kfr braktlar. Ba avu beni binba ya gtrmek zere yanma d t. Savelyi ardm sra geliyor: - Al i te ar'n bacana ! diye homurdanyordu kendi kendine. Ya murdan kaarken doluya tutulduk... Tanrm, Tanrm! Btn bu i lerin sonu nereye varacak? Yayl da usul usul arkamzdan geliyordu. Be dakika sonra, prl prl aydnlatlm kk bir evin nndeydik. Ba avu yanma bir nbeti brakp, haber vermek iin ieri girdi. girmesiyle de kmas bir oldu ve komutann beni kabul etmeye vakti olmad n; beni hapse atmalarn, ailemi de yanna gtrmelerini emretti ini bildirdi. - Ne demek bu? diye haykrdm. Yoksa ldrd m bu adam! Ba avu : - Bilemem efendimiz, diye kar lk verdi. Fakat komutan efendimiz, efendimizin hapse atlmalarn, sayn ailenizin de kendisine gtrlmesini emrettiler efendimiz! Basamaklara do ru atldm. Nbetiler beni durdurmaya kalk madlar. nme gelen ilk odaya ok gibi daldm. Alt tane muhafz birli i subay iskambil oynuyordu burada. K t da tan binba ya baknca a p kaldm. Bir zamanlar Simbirsk hannda yz rublemi ten van vanovi Zurin'in ta kendisiydi bu!.. - Hey, diye ba rdm; do ru mu gryorum? van vani! Sensin ha?

- Vay, vay, vay, Pyotr Andreyi! Hangi rzgr att seni? Nereden geliyorsun byle? Selam, karde . Oyuna katlmak istemez misin? - Sa ol. Bana hemen bir ev verilmesini emredersen, ok daha iyi olur. - Evi ne yapacaksn? Benimle kal. - Olmaz, yalnz de ilim. - yi ya, arkada n da al gel. - Arkada de il; bir... bir gen kzla birlikteyim. - Bir gen kz m dedin? Vay be! Nereden trtkladn onu? (Zurin bu szle birlikte yle anlaml bir slk ald ki, odadakiler kahkahalarla gld, ben de adamakll bozuldum.) - Fakat... (Zurin devam ediyordu) istedi in gibi olsun. Hemen bir ev verelim sana. Bununla birlikte, do rusu ok yazk... Eskisi gibi cmb yapsaydk... Hey! Asker! Pugaev'in sevgilisi niye gelmiyor hl? Dikba llk m ediyor yoksa? Syleyin ona, korkmasn, Beyefendi yak kldr, kabalk etmez deyin; sonra da ensesinden tuttu unuz gibi alp getirin. Zurin'e: - Ne demek oluyor bu? dedim. Pugaev'in sevgilisi de kim? Merhum Yzba Mironov'un kzdr o. Kendisini tutsaklktan kurtardm, imdi kymze gtryorum; oraya brakaca m. - Ne diyorsun? Yoksa demin szn ettikleri sen miydin? Hay Allah! Peki, ne demek oluyor bu? - Sonra her eyi anlatrm. Fakat imdi, Tanr a kna, askerlerinin rktt zavall bir kz yat tr. Zurin hemen gerekli emirleri verdi. Kendisi de elde olmayan bu terslik dolaysyla Marya vanovna'dan zr dilemek zere d ar kt. Ba avu a, gen kz kentin en iyi evine yerle tirmesini emretti. Ben geceyi Zurin'de geirecektim. Ak am yeme inden sonra Zurin'le yalnz kalnca, ba mdan geen olaylar bir bir anlattm. Byk bir ilgiyle dinledi beni. Bitirdi imde, ba n sallayarak: - Karde , dedi; hepsi iyi, ho . Fakat aklmn ermedi i tek bir ey var: Hangi eytana uyup da evleniyorsun? Ben, erefli bir asker olarak, sana do ru bildi im eyi sylemek zorundaym: nan ki evlenmek ahmaklktr. Karnla cebelle mekten, ocuk dadl etmekten ba ka yapacak eyin yok mu? Bo ver yahu! Ne diyece im bak: Brak u yzba nn kzn! Simbirsk yolunu d mandan temizledim, tehlikesizdir. Onu yalnz ba na gnder, annenlere gitsin. Sen burada, benim birli imde kal. Orenburg'a dnmen iin bir neden yok. syanclarn eline d ersen, bir kez daha kurtulaca n hi sanmam. Araya ayrlk girince sevda samal kendili inden geer, her ey yoluna girer. Ayn kanda de ildim onunla. Fakat arice'nin ordusunda kalmann da bir namus borcu oldu unu hissediyordum. Zurin'in dn tutmaya karar verdim. Marya vanovna'y kye gndererek; ben burada, onun birli inde kalacaktm. Soyunmama yardm etmek iin gelen Savelyi'e, ertesi gn Marya vanovna'yla yola kmaya hazr olmasn bildirdim. Hemen dikkafall a ba lad: - Bu da ne demek oluyor efendim? Seni nasl yalnz brakrm. Babanla annen ne der sonra? Lalamn huyunu bildi imden, onu itenlikle, tatl szlerle yola getirmeye al tm: - Arhip Savelyi, dostum! diye sze ba ladm. Kar kma; bu iyili i esirgeme benden. Burada, grev ba nda, bir skntm olmayacak. Ama Marya vanovna'y yalnz ba na gnderirsem, iim rahat etmez. Ona hizmet etmekle bana da hizmet etmi olacaksn; nk bu kar klklar biter bitmez evlenece im onunla. Bunu duyan Savelyi, anlatlmaz bir a knlk iinde ellerini birbirine arpt: - Evlenmek ha! dedi. Dnk ocuk evlenmek istiyor! Fakat baban ne der, annen ne d nr? - Kabul edeceklerdir, diye yantladm onu. Marya vanovna'nn kim oldu unu renince, kabul etmeleri gerekir. Savelyi, babam ve annem inanrlar sana: bizim iin araclk yaparsn de il mi? Ha? Szlerim, dokunmu tu ihtiyarc a. - Oh, iki gzm, Pyotr Andreyi! diye kar lk verdi. Geri evlenmen iin henz ok erken ama, Marya vanovna yle iyi bir kz ki, bu frsat karmak yazk olur do rusu. Haydi, dedi in gibi olsun! O tanrsal mele i gtrecek, babanla annene de, byle bir gelin iin eyizli in bile kusur saylmayaca n haddim olmayarak bildirece im. Savelyi'e te ekkr ettim ve Zurin'le yataklarmza uzanp ene almaya ba ladk. im iime s myor, aklma ne gelirse sylyordum. Zurin de konu maya istekliydi nce. Fakat yava yava kesikle ti, ba lantszla t, az sonra da bir soruma horultuyla ve burnundan kan slk sesiyle kar lk verdi. Sustum, bir sre sonra ben de ona uydum. Ertesi gn sabahtan Marya vanovna'ya gittim. Kararm bildirdim. Beni hakl buldu. Zurin'in birli i o gn kentten ayrlyordu. Elimi abuk tutmalydm. Marya vanovna'y Savelyi'e emanet ettim, babamla anneme iletmesi iin bir mektup verdim ona, hemen orackta vedala tk. Marya vanovna, a layarak: - Elveda Pyotr Andreyi! dedi usulca. bir daha gr r myz, gr mez miyiz, orasn Tanr bilir. Fakat mrmce unutmayaca m sizi: yre imde hep sizi ta yaca m. Hibir kar lk vermedim. evremizde insanlar vard. Benli imi sarsan duygular onlarn yannda d a

vurmak istemiyordum. Sonunda, arabas hareket etti. zgn ve suskun, Zurin'e dndm. Arkada m beni ne elendirmeye al t. Ben de biraz almak istiyordum do rusu. Masalar kuruldu; vur patlasn al oynasn, ak am ettik. Ak amla birlikte de sefere ktk. ubat aylarnda oluyordu bu. Sava buyruklarnn yerine getirilmesine engel olan k , geiyor: teki birlikler de elbirli iyle yardma hazrlanyorlard bize. Pugaev hl Orenburg nlerindeydi. Bununla birlikte, evresi gitgide bizimkilerce ku atlyor, haydudun ini drt bir yandan kskaca alnyordu. syanc kyler bizim birlikleri grr grmez, yelkenleri suya indiriyor, haydut eteleri her yerde nmzden kayor, her ey, mutlu bir sonun hzla yakla t n gsteriyordu. ok gemeden Prens Golitsin, Tati ev kalesi yaknlarnda Pugaev'i bozguna u ratt. Ordusunu darmada n etti. Orenburg'u kurtard ve bylece sava n sonucunu belli eden kesin darbeyi indirmi oldu. Bu srada Zurin, isyanc Ba krt etelerinin zerine gnderildi. Adamlar, daha kar mza kmadan da ldlar. lkbahar kk bir Tatar kynde ku att bizi. Irmaklar ta t, yollar geit vermez oldu. Byle eli kolu ba l kalmakla duydu umuz znty, haydutlarla ve vah ilerle yapt mz bu de ersiz sava n sona ermek zere oldu u d ncesi, bir para yat tryordu. Fakat Pugaev ele geirilememi ti daha. Anszn Sibirya dkmhaneleri blgesinde yeniden ortaya kt, yeni eteler toplad ve yeniden apulculu a ba lad. Yeniden, kazand ba arlar zerine sylentiler ald yrd. Sibirya kalelerinin birbiri arkasnda d t n i itiyorduk. Az sonra dzmece ar'n Kazan' ele geirdi i ve Moskova zerine yrd haberi geldi. Bu haber, isyancnn pek o kadar gl olmad kurunutusuyla kendilerini avutan ordu ileri gelenlerini adamakll kayglandrm t. Zurin, Volga'y gemek buyru unu ald. Seferimizi ve sava n bitimini uzun uzun anlatacak de ilim. Ksaca sylemem gerekirse, son derece yoksulluk ekiyorduk. syanclarn yakp ykt kylerden geiyor, zavall ahaliden, ellerinde ne kalm sa bu kez biz alyorduk ister istemez. Mal ve can gvenli i diye bir ey kalmam t lkede. Derebeyler ormanlarda gizleniyordu. Haydut eteleri ortal kavuruyor, mfreze birlik komutanlar kendi bildiklerini okuyorlard. lke ba tan ba a tutu mu , cayr cayr yanyordu... Tanr, bylesine lgnca ve amansz bir Rus ayaklanmas daha gstermesin! Pugaev kayor, van vanovi Mihelson kovalyordu. Az sonra dzmecenin kesin bir bozguna u rad n i ittik. Sonunda Zurin, Pugaev'in yakalanmas haberiyle birlikte harektn durdurulmas buyru unu ald. Sava sona ermi ti. Demek baba oca na dnebilecektim artk. Onlar kucaklayaca m, hele hibir haber almad m Marya vanovna'y grece imi d ndkte iim iime s myor, sevincimden ocuklar gibi zplyordum. Zurin glyor omuzlarn silkelerek: - Yok karde , diyordu; sonun kt olacak senin! Evlenmek ha! Hi yoktan ba n yakacaksn! Fakat bu arada mutlulu uma zehir katan tuhaf bir d nce girmi ti aklma. O kadar susuz insann kann aktan haydudu ve onu bekleyen korkun sonu d ndke, iim bir tuhaf oluyordu. ''Yamelya! Yamelya!'' diye d nyordum zntyle. ''Neden bir sngye, ya da bir top ate ine hedef olmadn...'' Hayatmn en korkun anlarndan birinde beni ba lamasn ve ni anlm i ren vabrin'in elinden kurtarmasn nasl unutabilirdim? Zurin'den gerekli izni aldm. Birka gn sonra kendimi yine scak baba oca nda bulacak, yine sevgili Marya vanovnam grecektim... Fakat birdenbire, hi beklenmedik bir felakete u radm. Birlikten ayrlaca m gn, tam yola kaca m srada, Zurin elinde bir k tla, son derece kaygl bir yzle kulbeme geldi. Yre im cz etti. Nedenini bilmedi im bir rknt kaplad iimi. Zurin emir erimi d ar gnderdi, benimle bir i i oldu unu syledi. Kaygyla: - Hayrola? diye sordum. Elindeki ka d uzatarak: - Kk bir tatszlk, diye kar lk verdi. Oku, az nce aldm. Btn mfreze komutanlklarna gnderilen ve grld m yerde tutaklanarak hemen Kazan'a, Pugaev i i iin kurulmu soru turma kuruluna postalanmam bildiren gizli bir emirdi bu. K t az daha elimden d yordu. Zurin: - Yapacak bir ey yok! dedi. Grevim, emirlere uymam gerektirir. Pugaev'le dostlu un hkmetin kula na gitmi olmal. in kt bir sonu do urmayaca n, kurulca susuz bulunaca n umarm. Cann skma ve hemen yola koyul. Vicdanm temizdi, yarglanmaktan korkmuyordum. Fakat tatl bulu ma annn belki de aylarca gecikece ini d ndke iin iin kendimi yiyordum. Araba hazr bekliyordu. Zurin dosta vedala t benimle. Arabaya bindim. Yaln kl iki muhafz oturuyordu yanmda. Kazan yoluna d tk. 14

YARGILANMA Halkn a znda lf Denizde dalga. Atasz Orenburg'dan izinsiz ayrl m d nda bir suum olmad na gvenim tamd. Bunda da kolayca savunabilirdim kendimi. nk aknclk, yasaklanmak bir yana, btn glerce destekleniyordu. Buyruklara aykr davranmakla de il, fazla gzkaralkla sulanabilirdim belki. Fakat Pugaev'le dosta ili kilerimi kantlayacak pek ok tank bulunabilir, bu da en azndan ok ku ku uyandrc grlebilirdi. Yol boyunca, beni bekleyebilecek sorular kafamda evirip eviriyor, yantlarm tasarlyordum. Yarg nne kt mda, gere i oldu u gibi sylemeye karar verdim. Bunun en yaln, ayn zamanda da en gvenilir savunma yntemi oldu u kansndaydm. Kazan'a vardk. Kent, ba tan ba a yaklp yklm , yerle bir edilmi ti. Sokaklarda evlerin yerine kmrle mi moloz y nlar grlyor, atsz ve penceresiz kalm duvarlak isli isli dikilip duruyordu. Pugaev buraya da damgasn basm t. Kentin sa lam kalm tek yapsna, orta yerdeki kaleye gtrldm. Beni muhafzlardan tesim alan nbeti subay, demircinin a rlmasn emretti. Ayaklarma pranga vuruldu, smsk zincirlendim. Sonra zindana gtrlp, plak duvarlardan ve demir parmaklkl kk bir pencereden ibaret dar, karanlk bir hcreye tek ba ma kapattlar beni. Byle bir ba lang, hi de iyi bir son umdurmuyordu insana. Fakat yine de koyvermedim kendimi. Umutsuzlu a kaplmadm. Btn ac ekenlerin o biricik avuntusuna s ndm: Temiz, fakat para para olmu bir yrekten ta an duann tatl lezzetini ilk kez tadarak, gelecek konusunda kayglanmay bir yana brakp derin bir uykuya daldm. Ertesi gn gardiyan uyandrd beni. Kurulca istendi imi bildirdi. ki asker e li inde, komutann evine giden avluya getim. Askerler giri te durarak, ieri yalnz ba ma girece imi bildirdiler. Olduka geni bir salona girdim. st k tlarla dolu bir masann arkasnda iki adam oturuyordu. Bunlardan biri, sert, so uk grn l ya l bir generaldi. teki, yirmi sekiz ya larnda kadar, yak kl bir muhafz birli i yzba syd. Becerikli ve serbest tavrl bir insan oldu u grlyordu. Pencerenin yanna konulmu ayr bir masann ba nda da yazman oturuyordu. Kalemi kula nn arkasnda, k tlara e ilmi , ifademi yazmaya hazr, bekliyordu. Sorgu ba lad. Adm, sanm sordular. General, Andrey Petrovi Grinyov'un o lu olup olmad m bir kere de benden renmek istedi. Syledim. Bunun zerine, sert bir tavrla: - yle saygde er bir babann byle uygunsuz bir evlad olmas ne kadar ac! diye bir k yapt bana. So ukkanll m yitirmeden, nasl bir thmet altnda bulunursam bulunaym, gere i itenlikle aklayarak bundan kurtulmay umdu umu bildirdim. Kendime bu gvenim, generalin ho una gitmemi ti. Somurtarak: - Akgz bir eye benziyorsun delikanl dedi. Ama biz senden akgzlerini de grdk. O zaman gen yarg, Pugaev'in hizmetine nasl ve ne zaman girdi imi, hangi grevleri yerine getirdi imi sordu. Sinirlenmi tim. Bir subay ve bir soylu olarak, Pugaev'in hizmetine girmemin ve ondan herhangi bir grev almamn szkonusu olmayaca n belirttim. Yarg kar kt: - Arkada lar canavarca ldrlrken, soylu ve subay olan bir kimse, nasl ba lanabiliyor Pugaev tarafndan? Nasl oluyor da ayn subay ve soylu ki i, isyanclarn cmb ne katlyor, ba caniden krk, at, elli kapik gibi arma anlar alyor? Nerden do du bu tuhaf dostluk? hanet ya da en azndan alaka bir korkaklk de ilse, nedir bu? Muhafz subaynn szleri, onurumu derin bir biimde yaralam t. Co kuyla savunmaya ba ladm kendimi. Tipi srasnda, bozkrda, Pugaev'le tan kl mzn nasl ba lad n; Belogorsk kalesinin aln nda beni nasl tanyp ba lad n anlattm. Dzmece'den gocu u ve at almakta bir saknca grmedi imin do ru oldu unu, fakat bunun yansra, Belogorsk kalesini caniye kar canla ba la nasl savundu umu syledim. En sonunda da, korkun Orenburg ku atmas srasnda gsterdi im yararlklara tanklk edebilecek olan generalin adn verdim. Ask yzl ihtiyar, masadan ald bir k d yksek sesle okumaya ba lad: ''Ekselanslarnzn sorusu zerine; bugnk kar klkta parma oldu u, canilerle, askerlik greviyle ba da mayan, etti i yemine aykr d en ili kilere girdi i ileri srlen aste men Grinyov'a ili kin bilgilerimi iletmekle eref duyarm: Ad geen aste men Grinyov geen 1773 yl Ekim ay ba langcndan bu yln 4 ubatna kadar. Orenburg'da grev ba ndayd. Fakat bu tarihte kentten ayrld, bir daha da komutam altna girmedi. D man tarafndan gelen kaaklarn sylediklerine gre, kendisi Pugaev'in ota na u ram ve onunla birlikte, daha nce grevde bulundu u Belogorsk kalesine gitmi ler... durum ve davran larna gelince, bu konuda...''

Yarg burada okumay kesti ve serte: - imdi kendini nasl savunacaksn bakalm? dedi. Bir an, nasl ba ladysam yle srdrmek, Marya vanovna ile olan ili kimi btn teki eyler gibi aklamak istedim. Fakat anszn, kar durulmaz bir i renti uyand iimde. Adn verecek olursam, kurulca dinlenmek zere a rtacaklard onu. Ve benim iin kutsal olan o adn, canilerin i ren jurnalleriyle kar aca ; Marya vanovna'nn onlarla yzle tirilece i d ncesi -bu korkun d nce-, ylesine allak bullak etti ki beni, bocaladm, ne diyece imi bilemedim. Beni bir e it iyi niyetle dinlemeye ba layan yarglar, bocalad m grnce, eski kat tavrlarna brndler yeniden. Muhafz subay, ba ihbarcyla yzle tirilmemi istedi. General, dnk caninin getirilmesini emretti. Merakla kapya dndm, beni ihbar edeni beklemeye koyuldum. Az sonra zincir akrtlar i itildi, kap ald, vabrin girdi. Ne kadar de i mi ti! a p kaldm. Korkun denecek kadar zayflam , beti benzi kl gibi olmu tu. Az bir zaman nce kapkara olan salar tmyle a arm , uzun sakal da birbirine kar m t. Titrek fakat kararl bir sesle, sulamalarn tekrar etti. Szde beni Orenburg'a a t olarak Pugaev gndermi . Kentte olup bitenleri rapor etmek iin hergn akna kyormu um. Sonra da aka dzmecenin ordusuna katlm m. hanet eden teki arkada larmn kuyusunu kazyor, dzmecenin gzne girmek iin kaleden kaleye geziyormu um onunla. Bu szleri sessizce dinledim ve bir eye sevindim. Alak cani, Marya vanovna'nn adn vermemi ti. Ya hl, kendisini horgryle reddeden kz d ndke onur krkl duydu undan; ya da yre inde beni de susmaya zorlayan duygunun kvlcmlarn ta d ndan yapm t bunu. Ne olursa olsun, soru turma kurulu nnde, Marya vanovna ad edilmedi. Kararm daha da peki tirdi bu. Yarglar, vabrin'in sulamalarn nasl rtece imi sorduklarnda, daha nceki aklamama ekleyebilecek ba kaca bir sz olmad n bildirdim. General, karlmam emretti. vabrin'le birlikte ktk. Sessizce, hibir ey sylemeden baktm ona. Yznde kinli bir glmseme belirdi, zincirlerini toplayarak nme geti, hzl hzl yryp gitti. Yeniden zindana kapattlar beni, bir daha da sorguya karmadlar. Okuyucuya bundan sonra anlataca m olaylarn hibirinin tan olmadm. Fakat hikyelerini o kadar ok dinledim ki, en kk ayrntlara varncaya kadar belle ime kazndlar. Hani, grmeden de ya am gibiyim onlar: Annemle babam, eski zaman insanlarnn sekin bir zelli i olan o candan gleryzllkle kar lam lard vanovna'y. Kendilerine zavall bir yetim kz kanatlar altna almak frsat verdi i iin Tanr'ya krediyorlard. Az sonra da itenlikle ba landlar ona. nk Marya vanovna'y tanyp da k olmamak elde de ildi. A km, artk delikanlca bir sersemlik olarak grnmyordu babama. Anneme gelince, biricik o lunun, Petru a'snn, yzba nn tatl kzyla evlenmesinden ba ka bir dile i yoktu. Tutukland m i itince hepsi beyinlerinden vurulmu a dndler. Pugaev'le olan tuhaf ili kimi Marya vanovna annemle babama ylesine ola an bir ey olarak anlatm t ki; bu, onlar kayglandrmak urda dursun, arasra anmsayp itenlikle glmelerine yol ayordu. Tahtn devrilmesi, soylular snfnn yok edilmesi amacn ta yan bir ayaklanmada benim de parma m olabilece ine inanmak istemiyordu babam. Savelyi'i sk bir sorguya ekmi ; lalam, efendisinin Yemelka Pugaev'e konuk oldu una, haydutun da onu gzetti ine yemin etmi ti. Bu bir para avuttu ihtiyarlar, hayrl haberler beklemeye koyuldular. Marya vanovna iddetle sarslm t; fakat susuyordu. nk alakgnlll n ve inceli in doru unda bir insand o. Birka hafta geti...Anszn Petersburg'daki akrabamz Prens(***)den bir mektup geldi babama. Prens benden sz ediyor; beylik giri ten sonra, isyanclarn planlarna katlm oldu uma ili kin ku kularn ne yazk ki do ruland n, ibret iin idam cezasna arptrlmam sz konusuyken babasnn hizmetlerine ve ilerlemi ya na duydu u saygyla arie'nin sulu o ulu ba lad n, onu yz karas idam cezasndan kurtararak Sibirya'nn cra bir blgesinde mrboyu oturmaya mahkm etti ini bildiriyordu. Bu beklenmedik darbe, az kalsn ldrecekti babam. Her zamanki dayankll n yitirdi. zntlerini o ana kadar iine atarken, birdenbire, ac ac yaknmaya ba lad. - Nasl olur? Nasl olur? diye tekrarlayp duruyor, akln oynatacak gibi oluyordu. Benim o lum Pugaev'e yardaklk etsin! Yce Tanrm, bu gnleri greyim diye mi ya attn beni! arie idamdan kurtaryor onu! Sanki bu bir avuntu mu? Korkun olan, idam de ildir. Benim dedemin dedesi, kutsal bildi i ey u runa dara acnda can verdi. Babam, Bolinski ve Kru iv'le birlikte strap ekti. Korkun olan, bir soylunun yeminine ihanet etmesi; haydutlarla, katillerle, kaak klelerle birlikte olmasdr!.. Ailemiz iin ne byk bir utan, ne byk bir leke!.. Annem onun umutsuzlu u kar snda korkuya kaplyor, kendi gzya larn gizliyor, sylentilerin aslszl ndan, insan yarglarnn gvenilmezli inden szederek avutmaya al yordu babam. Fakat hibir ey kendine getiremiyordu onu. Marya vanovna ise herkesten daha ok ac ekiyordu. stesem kendimi temize karabilece ime inanyor, gere i sezinliyor, mutsuzlu umdan kendini sorumlu tutuyordu.Fakat gzya lar, aclarn herkesten gizliyor; beni nasl kurtarabilece ini d nyordu hi durmadan. Bir ak amst babam divana oturmu , saray yll nn yapraklarn kar tryordu. Fakat d ncelerinin

yllkta de il, telerde oldu u belliydi. Okuma, her zamanki etkisini gstermiyordu zerinde. Islkla eski bir mar tutturmu tu. Annem sessizce yn bir fanila ryor, rgsnn stne gzya lar damlyordu arada bir. Yine orada, elinde bir rgyle oturmakta olan Marya vanovna, anszn, Petersburg'a gitmek istedi ini bildirdi ve bu konuda kendisine yardm edilmesini diledi. Annem ok zlm t: - Petersburg'a niin gidesin? dedi. Yoksa sen de mi bizi brakyorsun Marya vanovna? Marya vanovna, alnyazsnn bu yolculu a ba l oldu unu; drstl nedeniyle ac eken bir insann kz olarak, kendine destek bulmak iin oraya gidece ini syledi. Babam ba n e di. O lunun i ledi i suu anmsatan her sz a r geliyordu ona, i neli bir alay olarak grnyordu. ini ekerek: - Git, anac m, dedi. Mutlulu una engel olmak istemeyiz. Kendine koca olarak rezil bir hain de il, iyi bir insan bulman dilerim. Kalkt, odadan kt. Annemle yalnz kalan Marya vanovna, tasarlarnn bir blmn aklad ona. Annem yzba nn kzn gzya lar iinde kucaklad, tasarlad eyin ba arya ula mas iin yana yakla dua etti Tanr'ya. Marya vanovna birka gnlk yol hazrl ndan sonra, sadk Pala kas ve benden zorla ayrlan, hi de ilse yavukluma hizmet etmekle avunan sadk Savelyi'le birlikte Petersburg yoluna d t. Sofiya'ya (*) sa lcakla varp arie'nin o srada Tsarskoye Selo'da oldu unu menzilden renince, orada konaklamaya karar verdi. Paravanayla ayrlm bir k ecik verdiler ona. Menzil bekisinin kars, gen kzla sohbeti hemen koyula trd; iki szn ba nda saray sobacsnn ye eni oldu unu syleyerek, saray hayatnn btn gizli kapakl yanlarn bir rpda anlatverdi. arie'nin sabahlar genellikle saat kata uyand n ve kahve iti ini, saat kata gezintiye kt n anlatt. O srada yannda saray ileri gelenlerinden kimlerin bulundu unu, dn yemek masasnda syledi i eyleri, ak am kimi kabul etti ini bir bir sayp dkt. Tek szckle, Anna Vlasyevna'nn anlatt eyler, tarih kitaplarnn birka sayfasna de erdi do rusu ve ku aklar iin de er ta yordu. Marya vanovna ilgiyle dinledi onu. Sonra baheye ktlar. Anna Vlasyevna, her bir elma a acnn, her bir kk kprnn hikyesini anlatt; gezip tozdular, birbirlerinden pek ho nut kalarak dndler menzile. Ertesi gn Marya vanovna erkenden kalkt, giyindi, usulca baheye kt. ok gzel bir sabaht. Gne , sonbaharn serin solu uyla artk sararmaya ba lam hlamur a alarnn doruklarn aydnlatyordu. Geni gl, kprtsz, parlyordu. Bir bir uyanan ku ular, gln kylarn kaplayan sazlklar arasndan kurumlu kurumlu yzp kyorlard. Marya vanovna, gzel bir ayrl a do ru yrd. Burada, Pyotr Aleksandrovi Rumyantsev (*) iin, az nce kazand zaferin erefine bir ant dikilmi ti. Anszn, havlayarak beyaz bir ngiliz kpe i kt nne. Marya vanovna korkup durdu. Tam bu srada ho bir kadn sesi i itildi: - Korkmayn srmaz. Ba n kaldrp baknca, orada antn kar sndaki kanepede oturan bir kadn grd. Marya vanovna da kanepenin teki ucuna ili ti. Kadn dik dik bakyordu ona. Marya vanovna ise, birka kaamak bak la tepeden trna a gzden geirebilmi ti onu. Beyaz bir sabah elbisesi ve kolsuz bir bluz vard kadnn zerinde. Ba na bir gece ba l takm t. Krk ya larnda kadar gsteriyordu. Dolgun ve pembe yznde, durgun, grkemli bir anlatm vard. Mavi gzleri ve hafif bir glmsemeyle aralanm dudaklar, anlatlmaz bir gzellik veriyordu ona. Sessizli i ilk o bozdu. - Sanrm, bural de ilsiniz? - Evet efendim. Ta radan daha dn geldim. - Babanz ve annenizle mi geldiniz? - Hayr efendim, yalnz geldim. - Yalnz ha! Fakat henz ok gensiniz. - Benim ne babam, ne annem var. - Buraya bir i iin gelmi olmalsnz, de il mi? - Evet efendim. arie'den bir dilekte bulunmaya geldim. - Yetimsiniz. Herhalde size hakszlk edildi inden, kt davranld ndan yaknacaksnz. - Hayr efendim. Ben adalet de il, ltuf dilemeye geldim. - Kim oldu unuzu sorabilir miyim? - Yzba Mironov'un kzym. - Yzba Mironov! Hani u Orenburg kalelerinden birinde komutanlk eden mi? - Evet efendim. Kadnn duyguland belliydi. Daha tatl bir sesle: - inize burnumu sokuyorsam ba layn beni, dedi; fakat ben saraydanm. Dileklerinizin ne oldu unu syleyin bana. Belki size bir yardmm dokunabilir. Marya vanovna aya a kalkt, e ilerek, saygyla te ekkr etti ona. Bu tanmad kadn, her eyiyle onu kendine ekiyor, iinde gven uyandryordu. Sonra katlanm bir k t kard cebinden, saygyla uzatt. Kadn k d ald, iinden okumaya ba lad. nce ilgiyle okuyordu. Yumu ak, sevimli bir anlatm vard yznde. Sonra birdenbire de i iverdi bu yz.

Sertle ti. Onun her hareketini gz ucuyla izleyen Marya vanovna, bu de i iklik kar snda korkuya d t. Kadn so uk bir tavrla: - Dile iniz Grinyov'la ilgili yle mi? dedi. arie'nin onu ba lamas sz konusu olamaz. nk toylu undan, ya da safl ndan de il, dpedz ahlaksz ve zararl bir insan oldu u iin katld dzmeceye! Marya vanovna: - Ah, gerek de il bu! diye ba rd. Kadn kpkrmz kesilerek - Ne demek gerek de il! dedi. - Gerek de il, vallahi gerek de il! Ben her eyi biliyorum, her eyi anlataca m size. Ba na ne geldiyse, hep benim yzmden oldu. Yargland srada kendini savunmadysa, srf benim adm bu i e kar trmamak iin yapt bunu. Marya vanovna, bunlar syleyip, okuyucunun bildi i her eyi bir rpda anlatverdi. Kadn ilgiyle dinledi onu. Sonra: - Nerede kalyorsunuz? diye sordu. Anna Vlasyevna'da kald n renince: - Ha. Biliyorum, dedi. Ho akaln. Kar la mamzdan kimseye sz etmeyin. Mektubunuza gelecek yant ok beklemeyece inizi umarm. Bunu syleyip kalkt. A al bir yoldan yryp gitti. Marya vanovna da ii sevinle, umutla dolu, Anna Vlasyevna'ya dnd. Ev sahibesi, k t ona. Sonbaharda, sabahn erken saatlerinde yaplan byle bir gezintinin gen kz sa l na zararl oldu unu syledi. Sonra semaveri getirdi, tam fincanlara ay doldurup saraya ili kin bitmez tkenmez hikyelerine ba lamak zereyken, basamaklarn nnde bir saray arabas durdu ve ieri giren bir saray u a Mironov'un kznn arie tarafndan saraya a rld n bildirdi. Anna Vlasyevna a rd, eli aya na dola t: - Aman yarabbi! diye ba rd. Yce arie, sizi saraya a ryor! Nasl oldu da burada oldu unuzu rendi? Fakat anac m, nasl kacaksnz arie'nin kar sna? Daha sarayllar gibi yrmeyi bile bilmiyorsunuzdur... Yoksa ben de mi gelsem sizinle? Hi de ilse bir iki pot krmanz nlerim. Sonra, bu yol kyafetiyle gidemezsiniz saraya. Ebeye haber gnderip, onun jponlu sar fistann m istesek? Bunun zerine u ak, arie'nin Marya vanovna'y tek ba na ve stnde hangi kyafet varsa, ylece istedi ini bildirdi. Anna Vlasyevna'nn tleriyle, dualaryla u urlanarak saraya yolland. Gen kz, alnyazmzn belli oldu unu hissediyor; yre i iddetle arpyor; duracakm gibi oluyordu. Birka dakika sonra araba sarayn kapsnda durdu. Marya vanovna titreyerek trmand basamaklar. Kaplar ardna kadar alyordu nnde. Bo ve grkemli odalar dizisinden geti. Saray u a yol gsteriyordu. Sonunda, iki kanatl, kapal bir kapnn nnde durdular. U ak, geli ini bildirmek zere Marya vanovna'y yalnz brakp ieri girdi. Gen kz, arie'yle yz yze gelece ini d ndke, dizlerinin ba zlyor, glkle durabiliyordu ayaklar zerinde. Bir dakika gemeden kaplar ald, Marya vanovna, arie'nin tuvalet odasna girdi. arie, tuvalet masasnn nnde oturuyordu. Saray ileri gelenlerinden birka ki i vard evresinde. Bunlar, Marya vanovna'y grnce saygyla yol atlar. arie tatl bir glmsemeyle dnd ve Marya vanovna, ksa bir sre nce ylesine itenlikle ald kadn tand. arie yanna a rd onu; glmsemeye devam ederken: - Verdi im sz tutabildi im, dile inizi yerine getirdi im iin sevinliyim, dedi. iniz grld. Ni anlnzn susuzlu una kesinlikle inanyorum. Gelecekteki kaynbabanza yazd m bu mektubu kendi elinizle gtrmek zahmetine katlann. Bunu syleyerek bir mektup uzatt Marya vanovna'ya. Gen kz titreyen bir elle ald mektubu ve gzya lar iinde arie'nin ayaklarna kapand. arie kaldrd onu, pt: - Biliyorum, zengin de ilsiniz, dedi. Fakat yzba Mironov'un kzna borluyum ben. Gelecek konusunda hibir kaygnz olmasn. eyizini ben dzece im. arie zavall yetim kza daha pek ok ok ayc sz syledikten sonra, gitmesine izin verdi. Marya vanovna ayn saray arabasyla ayrld saraydan. Dn n sabrszlkla bekleyen Anna Vlasyevna, bir soru ya muruna tuttu gen kz. Marya vanovna stnkr kar lklar verdi. Onun bu bellek gszl Anna Vlasyevna'nn pek ho una gitmemi ti ama, bunu ta ral kzlarn utangal na vererek, yine de iyi yreklilikle ba lad Marya vanovna'y. Marya vanovna merak edip de Petersburg'a yle bir gz ataym bile demeden ayn gn gerisin geriye kye dnd. Pyotr Andreyi Grinyov'un notlar burada kesiliyor. Aile arasnda anlatlanlardan, 1774 yl sonunda zel bir buyrukla hapisten kurtuldu unu, Pugaev'in idamnda bulundu unu, haydudun kalabalk arasnda onu tanyarak ba yla selamlad n reniyoruz. Bu ba , az sonra, kanlar ierisinde ve cansz olarak halka gsterilmi ti.

Pyotr Andreyi ksa bir sre sonra Marya vanovna'yla evlenmi . ocuklar, Simbirsk ilinde bolluk iinde ya yorlar imdi. ***'den otuz verst tede, on derebeyinin ortak mal olan bir ky vardr. Bey evlerinden birinin duvarnda, caml, ereveli bir mektup asldr. Bu, kinci Katerina'nn kendi eliyle Pyotr Andreyi'in babasna yazd , ona o lunun susuzlu unu bildiren, yzba Mironov'un kznn da zeksn, ahlakn ven mektuptur. Pyotr Andreyi Grinyov'un anlarn, dedesinin hikye etti i zamanla ilgili bir i zerinde al t mz renen bir torunu vermi ti bize. Yazarn akrabalarnn izniyle, bunlar oldu u gibi yaymlamaya karar verdik. Yalnz, her blmn ba na uygun bir yazt bulduk; bir de baz zel adlar de i tirmeye cesaret ettik. 19 Ekim 1836 Yaymc

You might also like