You are on page 1of 205

www.dinsizekitap.co.

nr

NDEKLER
KONU
GR KURANIN ELETRS (KURAN HAKKINDA BAZI DNCELER) BLM I: GENEL GRLER Kurann Eletirilemez, Tartma Kabul Etmez, erii Deitirilemez, Hibir ekilde Deimez Bir Kitap Olarak Benimsenmesi ve Bundan Doma Sakncalar Kurann Tanr Szleri Olarak Btn nsanlara Gnderildii, Bu Nedenle Kutsal ve Mucizevi Bir Kitap Saylmas Gerektii Konusundaki ddialarn Eletirisi Kuran, Emsalsiz, Esiz ve Rakipsiz Bir Bilim Kitab, Bilim Kaynaym Gibi Gsterme abalan Kurann Batl nanlara ve Hurafelere Yer Vermedii ddialarnn Eletirisi Kan Aktma Yoluyla badetin Kurandaki Yeri Takye Uygulamasnn Kayna Olarak Kuran (Nahl Suresi, Ayet 106-107; Al-i mran Suresi, Ayet 28-29; Enam Suresi, Ayet 119) Kuran ile Ne Demokratik Ne de Ekonomik Gelimeye Dayal Sosyal Bir Dzen Kurma Olaslnn Bulunmad Konusunda KURANIN ELETRS BLM II: KURANDAK ELKLER VE NEDENLER Kurandaki elikiler ve Nedenleri (eriat Eitiminin Yaratt elikili Dnce Tarz) Kurandaki elikileri, Eletirel Akl Yoluyla Sergilemek Kurandaki elikiler, slamn Daha lk Balarnda Gze Batar Olmutur Kuranda elime Olmadna Dair slamclarn ne Srdkleri ddialar ve Bu ddialardaki Geersizlikler eriatlar, Kuranda eliki Yokmu Kansn Yaratmak Amacyla, Baz Ayetlerin, Baz Ayetler Tarafndan lga Edildiini ne Srerler; Oysa ki, Bu Tr ddialar, Kurandaki elikili Durumu Gidermek yle Dursun, Tanrnn Yanlmazl Fikrini Zedelemekten Baka Bir e Yaramaz Baz Ayetlerin Muhkem (Kesin) Anlaml, Bazlarnn da Mteabih (pheli) Olduu ve elimeli Grnmn Bundan Doduu ddialarndaki Geersizlikler Kuranda eliki Olmadn, elikili Bir Mantkla ne Srme Kurnazl Kurandaki elikilerin Gerek Nedenleri Hakknda Kurandaki elikileri Gz Ard Etme abalarnn Yeni elikilere Neden Olmas Kuranda, eitli Anlamlara Gelen Ayetlerin Yorumunun, Ancak Tanr Tarafndan Bilindiini ngren Ayetlerin Yaratt elikiler (Al-i mran Suresi, Ayet 7) Kurandaki elikilerin Oluturduu Sakncal Durumlardan Baz rnekler elikilerin, Kurandaki Hi phesiz O (Kuran), ...Elinin Szdr... (Hakka Suresi, Ayet 40) eklindeki Hkmler Asndan Anlam elikili Hkmlerle Verilen Din ve Bundan Doma Olumsuz Sonular 13 13 21 74 89 97 107

SAYFA
3 13

113 113 113 120 132 133 136

139 140 142 183 185 186 192 195

Rabbinin sz (Kuran), doruluk ve adalet bakmndan tamamlanmtr. Onun szlerini deitirebilecek kimse yoktur...

(Enam Suresi, ayet 115.)

Zaman sratle ilerliyor. Milletlerin, toplumlarn, kiilerin mutluluk ve mutsuzluk anlaylar bile deiiyor. Byle bir dnyada, asla deimeyecek hkmler getirdiini iddia etmek, akln ve ilmin gelimesini inkar etmek olur...

(Atatrk.)

GR
Daha kck yalarmzda, henz konuulanlar yarm yamalak anlar olduumuz andan itibaren, Kuran szc kulamzdan eksik olmaz. ster koyu dindar, ister yar dindar ya da ister dinle ilgisi bulunmayan bir aileden olalm, evremizdekilerin hep bu szc kullanarak konutuklarna tank oluruz. Ve yaa ilerledike, bu szck, ilahi vahiy niteliine brnm ekliyle, bilinalt yollardan kkleerek bizi her ynmzle sarar; bir gn gelir ki, tpk bakalar gibi biz de, her eyi Kuran leine gre deerlendirir, her sylediimiz eyi bu lee vurarak kantlamak isteriz: rnein, bakalarn kendimize inandrabilmek iin, Kuran zerine yeminler eder, Kuran arpsn ki! diyerek konuuruz! Bununla beraber Kuran okuyup, iinde ne olduunu anlamak aklmzdan gemez; buna gerek de duymayz: ilgisizlik bir yana, bir de iinde yaadmz ortam bizi una inandrmtr ki, Kuran, en son ve en mkemmel bir dinin kitab olmak zere, Tanr tarafndan gnderilen, her eyi ve her ilmi ieren, hibir konuyu ve soruyu dlamayan, bir benzeri insanlar tarafndan ortaya konamayacak mkemmeliyette kutsal bir kitaptr. Tanr tarafndan Arapa olarak gnderildii iin, Arapa olarak okunmas ve ibadetin Arapa yaplmas gerekir. slamclar, bunun byle olduunu anlatmak iin, Kurandan ayetler verirler. rnein, Tanrnn, ...nsanlar ve cinler, birbirine yardmc olarak, bu Kurann bir benzerini ortaya koymak iin bir araya gelseler, andolsun ki, yine de benzerini ortaya koyamazlar (sra Suresi, ayet 88) dediini ve ...bu (Kuran) apak bir Arapadr (Nahl Suresi, ayet 103) ya da (Cebrail Kuran) apak bir Arapa dille indirmitir... (uara Suresi, ayet 195) diye eklediini sylerler. Kurann Tanrdan gelme olduunu kantlamak iin, bu kitapta hibir tutarszlk, hibir eliki bulunmadna dair yine Kuran ayetlerinden rnekler verirler:

...Eer (Kuran) Allahtan bakas tarafndan gelmi olsayd, onda birok tutarszlk (eliki) bulurlard (Nisa Suresi, ayet 82). Kurann anlalmas iin ve apak bir kitap eklinde gnderildiini anlatmak zere, Tanrnn yle dediini sylerler: Elif, Lam, Ra. Bunlar apak kitabn ayetleridir. Biz onu anlayasnz diye Arapa okunmak zere gnderdik (Yusuf Suresi, ayet 1-2). Fakat, kendimizi aydn niteliinde gren bizler, Kuran incelemediimiz ve bu kitapta neler yazldn bilmediimiz ya da Kuran hakknda bize bilgi verenlerin szlerini gz kapal ekilde benimsediimiz iindir ki, akl dlayan ya da bilimsellie aykr olan veya elimeli ve tutarsz hkmlerin Kuranda yer alabileceine ihtimal vermeyiz. Bu habersizlik iinde, Her Mslmana bir Kuran tercmesi ve tefsiri gerekir. Ta ki, dinini kaynandan rensin, Allahn kitabn bilsin eklinde konuuruz ya da biraz daha ileri giderek, Kuran z dilimize evrilsin ve din adamlar (hocalar) Tanr ile kullar arasndan ekilsin deriz. Oysa slamclar, bu tr istekleri olumsuz karlarlar. nk, Kurann herkes tarafndan okunup anlalmasn ve hele akln eletirisinden geirilir olmasn sakncal bulurlar; daha dorusu bunu, kendi egemenlikleri ve etkinlikleri bakmndan ok tehlikeli sayarlar. Onlara gre Kuran, ehil olmayan, yeteri kadar birikime, bilgiye sahip bulunmayan kimseler tarafndan okunmamaldr. Gerekeleri udur: insanlarn alglama gleri ve kavrama yetenekleri yetersizdir. Bu nedenle meal, tercme ve tefsir okuyarak slam renmek mmkn deildir; slam renmek, ancak ehil sahibi ve yetenekli kimseler araclyla mmkndr. Bunu sylerlerken dayanaklar, esas itibariyle Kurandr (ayrca da Muhammedin Kuran olmayarak syledii szlerdir, hadislerdir). Her ne kadar Kurann insan denilen varl ycelttiini, insan aklna deer verdiini sylerlerse de, Kuranda verilerin ekimine kaplarak, insan, akl rehberliiyle i grebilecek ve kendi bana slam renebilecek yeterlilikte saymazlar. Gerekten de Kurann insan hakkndaki deerlemesi, her bakmdan pek olumsuzdur. nk, bir kere Kuranda, insann en baya ve aalk malzemeyle yaratldna dair hkmler vardr. Bu hkmlere gre, Tanr, insan amur slalesinden, szme amurdan, bulaan-yapan (lazib) bir amurdan, kara balktan, kan phtsndan ya da bunlara benzer en adi eylerden yarattn, yeminler ederek bildirmektedir. rnein, Mminn Suresinde yle yazldr: Andolsun ki, biz insan amur slalesinden yarattk (Mminn Suresi, ayet 12). Hicr Suresinde, Andolsun ki, biz insan, kuru amurdan, kara ve deiken amurdan yarattk... (Hicr Suresi, ayet 26-34; ayrca bkz. Saffat Suresi, ayet 11-12; Tarik Suresi, ayet 5-7; Rm Suresi, ayet 20 vd...). Kurandan anladmza gre, Tanr, insan ylesine aalk bir malzemeyle yaratmtr ki, eytanlarn ba olan iblis, kendisinin alevli ate gibi asil ve stn bir malzemeyle yaratldn ne srerek, Ademe secde etmekten kanm ve Tanrya kafa tutarcasna yle demitir: Ben ondan (insandan) daha stnm. nk, beni ateten yarattn, onuysa amurdan yarattn (Araf Suresi, ayet 12). (Ben), senin kuru bir amurdan, ekillenmi kara balktan yarattn bir insana secde edecek deilim elbette!.. (Hicr Suresi, ayet 33; olayla ilgili olarak ayrca bkz. Hicr Suresi, ayet 26-34; Bakara Suresi, ayet 34; Araf Suresi, ayet 11; sra Suresi, ayet 61; Taha Suresi, ayet 116; Sad Suresi, ayet 71-74). Bunun yannda bir de Tanrnn insan hor ve aa grp, kmsediini bildiren ayetler var Kuranda1. Bu aalamalar, insann, nankr, gsz, ivecen, cimri, tartmac ya da benzeri nitelikteki ynleriyle ilgilidir! rnein, Tanrnn, yeminler ederek yle konutuu yazldr: .. .andolsun ki, insan, pek ve ak bir nankrdr. Kahrolas insan ne de nankrdr...

(Zuhruf Suresi, ayet 15; Abese Suresi, ayet 17-23; sra Suresi, ayet 67). Bu dorultuda olmak zere, Tanrnn, nsan, kukusuz, tutkusuna dkn, dayanksz yaratld... (Mearic Suresi, ayet 19-21) ya da .. .nsan gsz yaratlmtr... (Nisa Suresi, ayet 28) ya da .. .nsan ivecen (aceleci) yaratlmtr... (Enbiya Suresi, ayet 37) ya da ...Zaten insan pek cimridir... (sra Suresi, ayet 100) ya da ...nsann en ak yapt ey, tartmadr... (Kehf Suresi, ayet 54-56) eklinde konutuunu belirleyen (ve daha nice benzen) ayetler vardr. Her ne kadar Kuranda, Biz insanoullarn... yarattklarmzn oundan stn kldk... (s ra Suresi, ayet 70) ya da ...insan ... ekillendirip ruhundan fleyen Allahtr... (Secde Suresi, ayet 7-9; Hicr Suresi, ayet 28-29) eklinde ve sanki insan yceltirmi gibi grnen hkmler varsa da, bunlar, insann kulluktan ileri bir yeri bulunmadn, kendi aklyla gereklere erime olaslna sahip olmadn, tam bir teslimiyet ierisinde Tanr ve peygamber buyruklarn yerine getirmekle grevli klndn ngren, klelii-cariyelii bile Tanrsal kurulu bilen hkmler yannda geersiz kalr. Ve yine her ne kadar Kuranda, Kim iyi bir is grmse faydas kendisinedir ve kim ktlkte bulunursa zarar kendisinedir... (Fussilet Suresi, ayet 46) ya da Kim doru yolu bulmusa ancak kendisi iin bulmutur ve kim sapmsa kendisi sapmtr... (sra Suresi, ayet 15) eklinde hkmler varsa da, bunlar insann fikirsel zgrlne destek yapmak mmkn deildir. nk, Kurana gre insan, kendi aklyla bilgiye sahip olamaz, doru yolu bulamaz. Akl denen ey, zgr ekilde i grsn diye verilmemitir insana; akl, Tanr (ve peygamber) buyruklarn renmek ve bunlara uymak iin verilmitir. Ve akln bu buyruklara boyun emesi de Tanrnn istek ve keyfine tabidir. nk, Kuranda, ...Allah dilemedike siz dileyemezsiniz... (Tekvir Suresi, ayet 29) ya da Sizler, ancak Rabbinizin dilemesi, izin vermesi sayesinde (bir eyi) dileyebilirsiniz. phesiz Allah her eyi bilendir... (nsan Suresi, ayet 30) eklinde hkmler vardr. Daha baka bir deyimle, kii, kendi akl ve zgr iradesiyle kendi davranlarn ayarlayamaz; her eyiyle Tanr iradesine baldr. rnein, doru yoldan sapp sapmamak, mrik (putperest) ya da Mslman olup olmamak, kiinin kendisine kalm bir ey deildir; yani zgr irade ii deildir. nk, Kuranda, Allah kimi dilerse onu saptrr, kimi dilerse onu doru yola sokar (Enam Suresi, ayet 35, 39) eklinde saysz denecek kadar ok ayet vardr. Yine Kuranda, puta tapmann Tanr dileine bal bir ey olduu bildirilmekte: Allah dileseydi puta tapmazlard... (Enam Suresi, ayet 107). Bunun gibi Mslman ya. da kafir olmann da, kiinin zgr iradesiyle ilgisi yoktur. nk, Kurana, gre, Tanr, dilediinin kalbini ap onu Mslman yapmakta ve dilediinin kalbini kapatp kafir klmakta. Ve stelik kafir kldklarn da cehenneme atmakta (rnein, Enam Suresi, ayet 125). O kadar ki, Kuranda, yazlanlara gre, Muhammed bile, kendi iradesiyle deil, ancak Tanrnn isteiyle doru yolu bulmutur. rnein, sra Suresinde yle yazldr: (Ey Muhammed!) Seni pekitirmemi olsaydk... az da olsa onlara (mriklere) meyledecektin... (sra Suresi, ayet 74). Pek gzel, ama eer insanlar doru yola sokan ya da mrik-kafir klan Tanr ise, doru yola soktuunu cennete almas, mrik -kafir kldn cehenneme atmas akla yatkn der mi? Tanrnn ycelii, adaleti fikriyle badar m? lerideki sayfalarda bu sorunlar daha etraflca ele alacaz. Fakat,
l) Her ne kadar Kuranda, nsanoullarn erefli kldk... onlun mhlandrdk, yarattklarmzn pek oundan stn kldk (sra Suresi, ayet 70) eklinde hkmler varsa da, bunlar, Kuran boyunca insan kulluktan ilen bir deere layk grmeyen, zgrlkten yoksun eden nice hkmler yannda geersiz kalr. Konuya. ileride ayrca deineceiz.

imdilik sylemek istediimiz udur ki, slamclar, insann yetersizliini vurgulayan bu verilere dayanarak, Halk Kuran okumamaldr, halka gereken ey, ncelikle ilmihal kitaplardr eklinde konuurlar.2 ilmihal (ilm-i hal) dedikleri ey, ehil ve yeterli saylan kiiler (daha dorusu din adamlar) tarafndan, din kurallarn retmek iin yazlm eylerdir. Kurann Trkeye evrilmesine taraftar grnerek reformcu geinenler bile, ibadetin Trke olarak deil, Arapa aslna gre yaplmasnda srarldrlar. Ve her halkarda, ister kkten dinci, isterse reformcu olsunlar, hepsi de Kuran akln nne geirip rehber edinmek konusunda hemfikirdirler. Yine tekrarlayalm ki, bu ortak fikir onlara, halk ynlar zerinde egemenlik ve saltanat kurmak bakmndan temel ta iini grr. Srtlarn Kurana (ve slamn dier kaynaklarna) dayam olarak halk, diledikleri gibi yoururlar, her sylediklerine inandrrlar. Tanr szleri olduunu syledikleri Kurandan ayetler vererek, gklerin, yerin ve insanlarn yaratlndan, gelmi gemi peygamberlerin yaamlarndan, bu peygamberlerin kendi kavimleriyle olan savamlarndan, lm olayndan, lmden sonra kyamette olacaklardan, amel defterlerinin sadan ya da soldan datlmasndan, cennete alnanlarn trl gzellikler, nimetler ve ellerinde iki dolu kadehlerle, gzel kzlarla birlikte yaayacaklarndan, cehenneme atlanlarn ise yakc atete kavrulacaklarndan, bu arada Allah korkusundan, slamn en son ve en mkemmel bir hogr dini olduundan, dinde zorlama olmadndan, ana babaya kar iyi tutum ve saygdan, kadnn erkek zerindeki hakkndan, yaknlara ve yoksullara iyilikte bulunmaktan, errin kart olan hayr dan, faiz almann kt olduundan, gnahlarn balanmasndan, haram ve helal durumlardan, insann sorumluluundan ve bamszlndan, saymakla bitmeyecek kadar ok konulardan sz ederler. slamc zihniyetin yerletirdii bu tr veriler nedeniyle, bizler, kutsal olarak tanmlanan Kuran, her eyi aklayan, her trl ilmin, her meselin, faziletin, ahlakiliin tek kayna olan bir kitap sanrz. Ancak, eletirel akl yoluyla Kuran okumaya ve incelemeye baladmz an i deiir; zira Kurann daha ilk satrlarndan itibaren, karmza aknlk verici ve akl kartrc eyler dikiliverir. Kuran olmayarak konduu sylenen hkmler ise -ki hadis ve snnet hkmleri bu kategoriye girer-, daha da artcdr. Bundan dolaydr ki, kendilerini aydn din adam sayan mollalarmzdan bir ksm, hani sanki hadis diye bir kaynak pek yokmu gibi, slamn Kurandan ibaret bulunduu, bakaca dayanak aranmamas gerektii kansn yerletirmeye alrlar. Oysa, Muhammedin yaamn incelemeden, hadis ve snnet eklinde brakt hkmleri bilmeden, Kuran anlamak mmkn deildir. Fakat, bir an iin slamclarn Kurandan baka kaynak olmadna dair ne srdkleri iddialar geerli olsa bile, bu iddialar yine de onlara herhangi bir yarar salayamaz. nk, emsalsiz nitelikte olduu ve bir esi insanlar ve cinler tarafndan asla ortaya koyulamayaca sylenen Kuran okurken, bu kitabn sylenenlere denk dmeyip, gerek biim, gerekse ierik bakmndan metotsuzluklarla, elime niteliindeki tutarszlklarla, birbirini tersleyen aykrlklarla, vahiy uruna akl dlamalarla, bilimsellie meydan okumalarla, gereksiz
2) nl yorumcu Elmall Hamd Yazrn Hak Dini. Kuran Dili (Bedir Yaynevi. stanbul 1993) adl sekiz ciltlik yaptnn takdimini yapan bir molla aynen yle diyor: ...Bir de Ilmanmzn reformcular. Her Mslmana bir Kuran tercmesi ve tefsiri gerekir. Ta ki. dinini kaynandan rensin. Allahn kitabm bilsin eklinde propaganda yapmakladrlar ki, bu metot son derece tehlikeli ve verimsizdir. Halka gereken ncelik/e ilmihal kitaplardr. Ehil olmayan, yeteri kadar birikime. bilgiye ve gerekli icazete sahip bulunmayan Mslman, meal, tercme ve tefsir okuyarak slam renemez.

tekrarlamalarla, batl inanlara ve hurafelere yer veren kssalarla (masallarla), her trl beeri gelimeyi engelleyici yasaklarla, slamdan baka din ve inanta olanlar aalamalarla, dolaysyla tm insanlar aras sevgi ve kardelik fikrine, hogr denen eye yabanclklarla dolu olduunu grmekle derin bir hayal krklna urarz. Surelerin ve ayetlerin sralannda tam bir dzensizlik ve kemeketik egemendir: sure ve ayetler ne alfabetik bir sraya, ne ini (nzul) srasna, ne de konu esasna gre dzenlenmitir; hangi surenin ve hangi ayetin nce ya da sonra indiinin kesin olarak bilinmesi yle dursun, nce indii sylenen sureler ve ayetler kitabn sonlarnda, sonradan indii sylenenler ise, kitabn balarndan yer alntr. rnein, ilk indii sylenen Alak Suresi, Kuranda 96. sure olarak yer almtr; buna karlk 96. sure olarak indii kabul edilen Rad Suresi, Kurann 13. srasna konmutur. Kurann en banda yer alan Fatiha Suresi, Tanr tarafndan beinci sure olarak gnderildii sylenen bir suredir. Onu izleyen ve ikinci srada yer alan Bakara Suresi, 87. sure olmak zere inmi kabul edilir. Kuranda bulunan 114 sureden her birinin ini sras ve Kuranda sralar hep bu dzensizliktedir. Ayetler bakmndan da ayn karklk sz konusudur. eriatlar bu dzensizlii takdim-tehir konusu yaparak gz ard etmeye alrlarsa da, muhtemelen sylediklerinin ne kerte sakncal sonu yaratabileceinden habersizdirler. Bu konulan ilerideki sayfalarda daha geni olarak greceiz. te yandan, eitli surelerde yer alan hikaye ve masallar, blk prk ekilde ve ou zaman tersyz edilmi olarak anlatlm olup, bunlar hakknda doru drst bir fikir edinme olasl yok klnmtr. Sureler ve ayetler arasnda tutarszlk, aykrlk, eliki, erilik olmadn bildiren ayetlerin hemen yannda, aykrlklarla, tutarszlklarla ve elikilerle dolu hkmler yer almtr; hem de ylesine ki, bazen drt satrlk bir ayetin kendi satrlar ierisinde eliki yatar. Nice rnekten biri olarak Enam Suresinin u ayetini okuyalm: Tanr szleri olduunu syledikleri Kurandan ayetler vererek, gklerin, yerin ve insanlarn yaratlndan, gelmi gemi peygamberlerin yaamlarndan, bu peygamberlerin kendi kavimleriyle olan savamlarndan, lm olayndan, lmden sonra kyamette olacaklardan, amel defterlerinin sadan ya da soldan datlmasndan, cennete alnanlarn trl gzellikler, nimetler ve ellerinde iki dolu kadehlerle, gzel kzlarla birlikte yaayacaklarndan, cehenneme atlanlarn ise yakc atete kavrulacaklarndan, bu arada Allah korkusundan, slamn en son ve en mkemmel bir hogr dini olduundan, dinde zorlama olmadndan, ana babaya kar iyi tutum ve saygdan, kadnn erkek zerindeki hakkndan, yaknlara ve yoksullara iyilikte bulunmaktan, errin kart olan hayrdan, faiz almann kt olduundan, gnahlarn balanmasndan, haram ve helal durumlardan, insann sorumluluundan ve bamszlndan, saymakla bitmeyecek kadar ok konulardan sz ederler. slamc zihniyetin yerletirdii bu tr veriler nedeniyle, bizler, kutsal olarak tanmlanan Kuran, her eyi aklayan, her trl ilmin, her meselin, faziletin, ahlakiliin tek kayna olan bir kitap sanrz. Ancak, eletirel akl yoluyla Kuran okumaya ve incelemeye baladmz an i deiir; zira Kurann daha ilk satrlarndan itibaren, karmza aknlk verici ve akl kartrc eyler dikiliverir. Kuran olmayarak konduu sylenen hkmler ise -ki hadis ve snnet hkmleri bu kategoriye girer-, daha da artcdr. Bundan dolaydr ki, kendilerini aydn din adam sayan mollalarmzdan bir ksm, hani sanki hadis diye bir kaynak pek yokmu gibi, slamn Kurandan ibaret bulunduu, bakaca dayanak aranmamas gerektii kansn yerletirmeye alrlar. Oysa, Muhammedin yaamn incelemeden, hadis ve snnet eklinde brakt hkmleri bilmeden, Kuran anlamak mmkn deildir. Fakat, bir an iin slamclarn Kurandan baka kaynak olmadna dair ne srdkleri iddialar geerli olsa bile, bu iddialar yine de onlara herhangi bir yarar salayamaz. nk, emsalsiz nitelikte olduu ve bir esi insanlar ve cinler tarafndan asla ortaya koyulamayaca sylenen Kuran okurken, bu kitabn sylenenlere denk dmeyip, gerek biim, gerekse ierik

bakmndan metotsuzluklarla, elime niteliindeki tutarszlklarla, birbirini tersleyen aykrlklarla, vahiy uruna akl dlamalarla, bilimsellie meydan okumalarla, gereksiz tekrarlamalarla, batl inanlara ve hurafelere yer veren kssalarla (masallarla), her trl beeri gelimeyi engelleyici yasaklarla, slamdan baka din ve inanta olanlar aalamalarla, dolaysyla tm insanlar aras sevgi ve kardelik fikrine, hogr denen eye yabanclklarla dolu olduunu grmekle derin bir hayal krklna urarz. Surelerin ve ayetlerin sralannda tam bir dzensizlik ve kemeketik egemendir: sure ve ayetler ne alfabetik bir sraya, ne ini (nzul) srasna, ne de konu esasna gre dzenlenmitir; hangi surenin ve hangi ayetin nce ya da sonra indiinin kesin olarak bilinmesi yle dursun, nce indii sylenen sureler ve ayetler kitabn sonlarnda, sonradan indii sylenenler ise, kitabn balarndan yer almtr. rnein, ilk indii sylenen Alak Suresi, Kuranda 96. sure olarak yer almtr; buna karlk 96. sure olarak indii kabul edilen Rad Suresi, Kurann 13. srasna konmutur. Kurann en banda yer alan Fatiha Suresi, Tanr tarafndan beinci sure olarak gnderildii sylenen bir suredir. Onu izleyen ve ikinci srada yer alan Bakara Suresi, 87. sure olmak zere inmi kabul edilir. Kuranda bulunan 114 sureden her birinin ini sras ve Kurandaki sralar hep bu dzensizliktedir. Ayetler bakmndan da ayn karklk sz konusudur. eriatlar bu dzensizlii takdim-tehir konusu yaparak gz ard etmeye alrlarsa da, muhtemelen sylediklerinin ne kerte sakncal sonu yaratabileceinden habersizdirler. Bu konulan ilerideki sayfalarda daha geni olarak greceiz. te yandan, eitli surelerde yer alan hikaye ve masallar, blk prk ekilde ve ou zaman tersyz edilmi olarak anlatlm olup, bunlar hakknda doru drst bir fikir edinme olasl yok klnmtr. Sureler ve ayetler arasnda tutarszlk, aykrlk, eliki, erilik olmadn bildiren ayetlerin hemen yannda, aykrlklarla, tutarszlklarla ve elikilerle dolu hkmler yer almtr; hem de ylesine ki, bazen drt satrlk bir ayetin kendi satrlar ierisinde eliki yatar. Nice rnekten biri olarak Enam Suresinin u ayetini okuyalm: Allah kimi doru yola iletmek isterse, onun kalbini slama aar, kimi de saptrmak isterse ... kalbini dar ve skntl klar. Allah inanmayanlar kfr bataklnda brakr (Enam Suresi, ayet 125). Dikkat edilecei gibi burada Tanr, dilediini Mslman ve dilediini kafir yapyor. Kafir yaptklarn cezalandryor! Hi Tanr kiileri hem kafir yapar hem de kafirdirler diye cezalandrr m? Yine bunun gibi hogr kayna olduunu syleyen ve rnein Dinde zorlama olma:,... (Bakara Suresi, ayet 256) eklinde hkmler sevk eden Kuran, insanlar slama zorlamak iin lm saan buyruklar kapsamakta. rnein, Mrikleri (puta tapanlar) bulduunuz, yerde ldrn! (Tevbe Suresi, ayet 5; Nisa Suresi, ayet 89 vd...) diye emrediyor. Ya da Kitapllara (Yahudilere, Hristiyanlara vd...) kar sava almasn, slam kabul etmelerine ya da klerek gelip kendi elleriyle cizye (kafa paras) vermelerine kadar savaa devam edilmesini istiyor (Tevbe Suresi, ayet 29). Yine bunun gibi, hogr ilkesine dayal olduu sylenen Kuran, Ikmdan baka din ve inan tanmadn vurgulayan hkmlerle doludur. Nice rnekten biri olmak zere Nisa Suresinin u ayetini okuyalm: Tanr katnda din, kukusuz, yalnzca slamdr... (Al-i mran Suresi, ayet 19). Ayn surenin 85. ayeti yledir: ...slam'dan baka dinlere rabet edenler tam bir sapklk ve ziyan iindedirler... (Al-i mran Suresi, ayet 85). Yine bunun gibi ana baba, karde ve yaknlar arasnda iyi tutum gstermeyi ngren ve rnein, Onlar esirgeyerek alakgnlllkle zerlerine kanat ger ve Rabbim! Kklmde onlar beni nasl yetitirmilerse, imdi de sen onlara (yle) rahmet et diyerek dua et (sra Suresi, ayet 24) eklinde ayetler sevk eden Kuran, slamdan baka bir inanca ynelik ana baba ya da .karde gibi yaknlara kar dmanlk saar; rnein, Ev inananlar! Babalarnz, kardelerinizi, (eer) kfr imana tercih ediyorlarsa dost edinmeyin (Tevbe Suresi, ayet 23) ya da .. .Akraba bile olsalar, mrikler iin mafiret dilemek Peygambere ve mminlere yakmaz (Tevbe Suresi, ayet

113) der. Bilindii gibi, Muhammed, bu tr hkmlere dayanarak, mrik olarak ld diye, kendi z anas iin Tanrdan mafiret dilememi, Tanr bana anam iin mafiret dileme izni vermedi demitir; mrik olarak len babasnn cehennemi boyladn sylemekten de geri kalmamtr. Yine bunun gibi Kuran, dmana kar dostluk beslenmesini istermi gibi grnen hkmlere yer vermekle beraber (Mmtehine Suresi, ayet 7-9), dman ile dost olmay yasaklayan hkmlere de yer verir (Mmtehine Suresi, ayet 1). Her ne kadar slamclar, bu hkmler arasndaki elikiyi, bunlardan birinin dierini ortadan kaldrdn ne srerek giderdiklerini sanrlarsa da, yanltr; nk, elikiler, Muhammedin gnlk siyasetinden doma nedenlere dayal olarak ortaya km olup, pek ou yan yana ve ayn zamanda geerli olmak zere i grrler; stelik olumlu grnen hkmler, olumsuz nitelikteki hkmler tarafndan kaldrlmtr. rnein, Bakara Sresindeki, Dinde zorlama olmaz (Bakara Suresi, ayet 256), hkmyle, Tevbe Suresinde mrikleri slama zorlamak amacyla yer alan, Mrikleri bulduunuz, yerde ldrn... (Tevbe Suresi, ayet 5) eklindeki hkm, elime halinde bulunan hkmlerdendir. Bu hkmlerden birincisi, yani Dinde zorlama olmaz. hkm, Muhammedin henz gl durumda olmad, zorlama yollarna bavuracak yeterlilie sahip bulunmad zamanlarda ve gnlk siyasetinin gerei olmak zere konmutur. Bu ayeti ieren Bakara Suresi, her ne kadar Kurann ikinci srasnda yer almakla beraber, 87. sure olarak inmi bir suredir. Buna karlk Mrikleri bulduunuz yerde ldrn eklindeki ayet, Tevbe Suresindedir. Tevbe Suresi ise, hem Kurandaki sra itibariyle -ki 9. suredir- hem de nzul (ini) srasna gre -ki 113. sure olarak inmitir- Bakara Suresinden daha sonraki bir tarihe rastlar. Bu ayeti Muhammed, glendii ve slam klla yerletirmeye balad dnemde koymutur. Bir hkm, ancak kendisinden nceki bir hkm yok edebileceine gre, Bakara Suresindeki Dinde zorlama olmaz. eklindeki ayetin, Tevbe Suresindeki Mrikleri bulduunuz yerde ldrn eklindeki ayetle ortadan kalkm olmas gerekir. Oysa bunu kabul etmek slamclara g gelir; bu nedenle her iki hkm geerliymi gibi gstermek iin, eytann bile kolay kolay bulamayaca yalanlarla zm yollarn ararlar. Onlarn yalanlaryla baa kmann tek yolu, Kuran aklc yoldan eletirmektir. Akl artc ve bilimsellie aykr daha nice Kuran verilerini ilendeki sayfalarda, rnekler vermek ve bu arada yorumcularn ve slam bilginlerinin grlerini sergilemek eklinde inceleyeceiz. Fikirsel gelimenin yazt olarak kabul edilen Latince bir deyim var: Timeo hominem unius Libri (tek kitap okuyandan kork!). Bu deyim, tek kitaba bal kalmann, banazla, bilgisizlie ve hogrszle srklenmek demek olduunu anlatyor. Denilebilir ki, Bat dnyasn, Karanlk adan karp, aydnlklara kavuturan ey, tek kitabn egemenliinden kurtulmuluktur. Bu tek kitap, vahiylerden olutuu ne srlen Kitab Mukaddestir (Tevrat ve ncil). Kitab Mukaddes,3 gereklere ulaabilmenin tek yolu olarak kabul edilir, insan beyni buna gre ekillendirilirdi. Ve ite Bat, 17. ve 18. yzylda, vahiyin, yani tek kitabn rehberlii yerine, akln rehberliine yer veren aklclk abalaryla geriliklerden syrlp, uygarlk aamas yapabilmitir. Akl ann mimarlarna gre insan denen varlk, yaratc nitelikte bir akl gcne sahiptir ve eer akln zgrln yok eden engeller nlenecek olursa, snrsz gelimelere ulaabilir. Ne yazk ki, eriat lkeleri bu gerei renememi ve bu nedenle karanlk a zihniyetini bugn de terk edememi olarak, gerilikler, bilgisizlikler ve sefaletler iinde srnmekte, uygar lkelere el ap dilenmektedirler. Atatrk sayesinde aklcla ynelip, dier btn eriat lkelerini fersah fersah geride brakan Trkiyede bile, bugn hala tek kitap zlemini srdrenler, hala gereklere akl yoluyla gidilmez, eriat yoluyla gidilir diyenler, hala vahyin akla stnln benimseyenler var. Bunlar, her vesileyle bu grlerini ortaya koymaktan geri kalmazlar. rnein, Son zamanlarda vahyin yerine akl koymaya alanlar

var... diyerek, aklcl savunanlar aklszlar tanmna sokmaya alrlar.4 Sokarken de vahyin yerine akl koymann son zamanlara zg bir i olmayp, en azndan 2 500 yllk fikirsel gelimenin balangc bulunduunu bilmezlik bir yana, bir de bu sre boyunca vahiy niteliindeki eyleri bir kenara itip akl yordamyla fikirsel gelime uygarln yaratm olan btn dnrleri, bir gecenin sabahnda, aklszlar sepetine alvermilerdir. Ancak, bunu yaparken de, vahiy denen eyin, balangta gerekteki olaylarn nceden idrak edildii
3 Kitab Mukaddes deyimi Ahd-i Atik (Eski Ahit) ile Ahd-i Cedid (Yeni Ahit) adn tayan kitaplar kapsayan bir deyimdir. Birincisi, Tanrnn Musaya verdii sylenen Tevrat, ikincisi de saya verdii sylenen ncili ierir. 4 Diyanet ileri Bakannn bu dorultudaki szleri iin bkz. Cumhuriyet gazetesi, 21 Nisan 1998.

ryalardan ibaret bulunduu grn yanstan slam yazarlarnn yaptlarm (rnein, bn shakn bn Hiam tarafndan tadil edilen Siyarm, bn-i Sadn Tabakatn, Taberinin Tefsirini), gz ard etmek bir yana, Azud al-Din al-cinin Kitab al-Mavakf adl kitabnda (ve bu kitapla ilgili olarak al-Curcaninin yorumlarnda), herkesin uykudayken grdklerini peygamberlerin uyankken grdklerine dair giriilen tartmalara da yabanc kalm gibidirler. Bu tartmalar burada tekrar ele almak yarar salamaz. Yarar salayacak olan ey. akl savunmann aklszlk olduunu syleyen eriatlarmz, vahiydir diyerek insanlarmza rettikleri eriat verileriyle kar karya getirmektir. Bu yaplacak olunursa eriatlar toplum iin tehlike olmaktan karmak kolaylar. Zira, vahiydir diye benimsetmeye altklar verilerin akla ve manta ters olduunun anlalmas halinde, kendilerini Samsan ve Dalila hikayesinin kahraman Samsan gibi, salar kesilmi (yani gsz) durumda (ve sonunda onun urad akbete uram) bulacaklardr. unu eklemek gerekir ki, eriatlar, sadece genel kltrden, sadece aklc dnceden, sadece mspet ilimden deil, ayn zamanda ieriini bilir grndkleri slam eriatndan da ya habersizdirler ya da haberli olsalar da, ilerine geldii zaman, habersizmi gibi grnrler. Bundan dolaydr ki, slam kaynaklarndan naklen sergilediiniz eyleri de ou zaman slam'da byle ey yok, uyduruyorsun deyip size kfrlerle saldrrlar. Bu kfrler, onlarn ilkelliklerinin, kltrszlklerinin ve her alandaki bilgisizliklerinin kesin kantdr. Fikre kar aklc yoldan karlk vermekten aciz bulunduklar iin, selameti kfr ve hakaret etmekte bulurlar. eriatn akl dlayan ynlerini yzlerine vurduunuz her defasnda yaptklar budur. Saysz kez muhatap kaldm bu tr saldrganlklar bana u gerei retmitir ki, eriaty tehlike olmaktan karmann en etkili yollarndan biri, eriatn, akla, vicdana ve ahlaka aykrlklarn sergilemektir. Bu usul onlar, cevap veremez durumda klmaya yetecektir. lgin nice rneklerden birini hikaye edeyim: Bir sre nce internette U... ad ile yazan mollalarmzdan biri, eriatta mevcut olmadn iddia ettii bir hkm, varm gibi gsterdiimi ne srerek, Yalanndan utan (lhan Arsel) bu (yaptn) sahtekarlktr diye bana saldrmaktayd. Saldrrken de kitap ve makale seklinde yaymladm fikirlerimi, grlerimi internete aktaran kiileri de -ki aralarnda M... adnda aydn bir gen vard- hakaret alanna alp, Gelin M...m bu tapmann yeni ilahnn fkralarna bir gz atalm diye caka satmaktayd. Fakat, bunu yaparken, kendi bilgisizliini ve yalann ortaya koyduunun ve hakkmda sarf ettii aalk szleri, kendi azyla kendisine yneltmi olduunun farknda deildi. u bakmdan ki eriatta byle ey yoktur dedii hkm, gnein kzgn olduu zamanlarda le namaznn serinlie braklmasyla ilgili olarak Muhammedin syledii u szleri kapsamaktayd: ...Scak iddetlendii vakitte salat (-i Zhru) serinlie braknz- Zira scan iddeti cehennemin kaynamasndandr... Grld gibi insanlarmza retilen bu eriat hkm, yaz scaklarnn iddetinin, cehennemin kaynatlmasndan doduunu ve bu vakitlerde namazn serinlie braklmas gerektiini anlatmaktadr. Ve ite bana saldran bu molla U... efendi, slamda byle bir ey

olmadn ne srerek yle bbrlenmekteydi: Bu hangi ayet ve hadiste var? Epey aratrdm, bulamadm... Hayr, iin ilgin yan, ilmen fakir de deiliz. Bizim buradaki dijital sistemde toplam 780 gigabyte olarak be binin zerinde kitap var hafzada. 30 saniyede 300 kitab batan sona okuyor. Byle bir ey kmad ki! Eer burada kmazsa, o yoktur. Fakat, hani dedik ki, gel biz, bizim Altnbalara da bir soralm. Ekibimizin iindeki iki arkadamz Msrda El Ezher Yksek eriat ilimleri Akademisinden mezun. Hi duymadk dediler. Eh bu kadar aratrmadan sonra (ilhan Arsele), Yalanndan utan, bu sahtekarlktr diyebiliriz. Evet, byle diyordu eriat efendi: 780 bytlk dijital sisteminde byle bir ey olmadn ya da Altnbalarn ya da El Ezherden mezun olmu arkadalarnn byle bir ey duymadklarn iddia ederek, veryansn saldrmaktayd bana! Btn bunlar yapacana, burnunun ucunda duran slam kaynaklarna (rnein, Diyanet Yaynlanna) gz atsayd, kukusuz gln ve zavall durumlara dmezdi. nk, slamda byle bir ey yok dedii, yukardaki szler, Muhammedin szleri olarak, Diyanet leri Bakanlnn Sahih-i Buhari Muhtasar Tecrid-i Sarih Tercemesi ve erhi adl yaynlarnn ikinci cildinin 476. ve 477. sayfalarnda, 321 sayl hadis eklinde yer almtr. Bu hadis hkmne gre, Muhammed aynen yle diyor: Scak iddetlendii vakitte salat (-Zuhru) serinlie braknz. Zira scan iddeti Cehennemin kaynanasndandr. Nar (- Cehennem) Rabbine arz- ekva etti: Ya Rab, beni ben yiyorum (izin ver) dedi. Allahu Teala da iki defa nefes almasna izin verdi. Nefesin biri kn, dieri yazn. En ok marz olduumuz scak ile sizi en ziyade ten zemherir (iste budur). 5 Grlyor ki Muhammedin sylemesine gre, mevsimlerin scak ya da souk olularnn nedeni, cehennemin kaynamasndan ve nefes almasndandr; cehennemin kaynamas, iddetli scaklara neden olmaktadr. te yandan fazla kaynamaktan dolay cehennem kendi kendisini yemeye balar ve Tanrya ikayette bulunur: Ya Rab der, beni ben yiyorum! Ve cehennemin bu ikayeti zerine Tanr ona, iki kez nefes almas iin izin verir ki, bu da scak ve souk mevsimleri oluturur! Ve ite din adamlarmz, Diyanet Yaynlarnda yer alan eriat hkmlerine gre k ve yaz aylarnn oluumunu, mspet ilim verilerini askya alan bu tr hkmlerle insanlarmza retirler. eriat kaynaklarnda buna benzer hkmlerin says, snrsz denebilecek kadar oktur; srf fikir edinmek iin, cehennemin kaynamasyla ilgili bu yukardaki eriat hkmn pekitiren bir rnek daha vereyim: Muhammedin sylemesine gre cehennem, cuma gnnden baka her gn parlatlmaktadr. Ve parlatld srada, gne zeval vaktinde bulunmu olur.6 Ve ite gne zeval vaktindeyken yeryznn scak oluunun nedeni cehennemin parlatlmakta oluudur. Ve cehennem, cuma gnnden baka her gn o saatte parlatld iin gne zeval vaktindeyken namaz klnmas yasaklanmtr. Fakat, cehennem sadece cuma gn parlatlmad iindir ki, cuma gn, gne zeval vaktindeyken namaz klnmas gerekir.7
5 Buharinin Ebu Hreyreden rivayeti iin bkz. Sahih-i.... Hadis No. 321, c.2. s.476-477. 6 Bilindii gibi zeval vakti, gnein baucunda bulunma zamandr. 7 mam Gazali. Kimyais-Saadet. stanbul, 1979, s.107.

te yandan Kuranda, cehennemin Tanryla sk sk konutuu ve Tanrnn sorularn cevaplandrd yazldr. rnein, Kuranda (Kaf Suresinde), gnahkarlar atee atldka, Tanrnn cehenneme Dldn mu? diye sorduu, cehennemin de bu soruya, (Hayr dal-

madm) Daha var m? diye cevap verdii anlatlmtr (Kaf Suresi, ayet 30). Anlalan, cehennem insanlar yemekten pek holanyor olmal ki, bir trl doyamamaktadr. Halkn ounluuna ve saf insanlarmza retilen saysz denecek kadar ok olan bu tr verilerin, akl banda kiiler tarafndan eletiri konusu yaplabileceini dnen eriatlar, minareyi alan klfn hazrlar misali, kendi akli seviyelerine uygun kurnazlkta yantlama yollarn bulmulardr. Bir ksm slam eriatnda byle ey yoktur deyip iin iinden karlar. Bir ksm ise, yeryzndeki scakln, cehennemin kaynamas yznden olmasnn ya da cehennemin ikayette bulunup nefes almasnn kinaye ve mecaz kabilinden eyler olabileceini belirtirler. Fakat, bu sylediklerine kendileri de pek inanmadklar iin, Maahaza bunlarn hakikat olmasna da hibir mani-i akli yoktur demekten kendilerini alamazlar. Yani cehennemin yukardaki ekilde konuup Tanryla sohbet etmesinin, ona ikayette bulunmasnn pekala mmkn olduunu anlatrlar ve insandan baka mevcudatn konuabileceini, fikir ederek dnebileceini, yani natk ve mdrik olmalarnn mmkn bulunduunu sylerler.8 Ve ite eriatn, akl gerekten lgna eviren btn bu (ve nice benzeri) .verileri, bata Diyanet leri Bakanlnn statlar ve ilahiyat fakltelerinin profesr ya da doent unvanl uzmanlar olmak zere, tm eriatlarmza gre ilim denen eyin ta kendisidir! Ne demeli? Bu tr bir ilmin, bu tr bir mantn, bana Yalanndan utan diye saldran U... tipi zavall eriatlar yarattna alr m? Fakat, her ne olursa olsun ibret verici konu udur ki, yukardaki yaznn internette yaymlanmasndan sonra, U... denen eriat efendi ortalklardan kayboldu, yaz yazmaz oldu. Yukardaki konularda onun susmu-luunu gideren kimse de kmad.
8 Sahih-i..., Diyanet Yaynlar, c.2. s.478. 24

Demek istediim udur ki, eriatn insan akln durduran ve dumura uratan verilerini ortaya sermekle, eriaty kendi alannda da susturmak ve tehlike olmaktan karmak mmkndr. Yeter ki, aydnlarmz, biraz olsun eriatn iyzn incelemi ve renmi olsunlar. Btn bunlar bir yana, bir de u var ki, Trkiye Cumhuriyeti devleti, vahiylere gre deil, aklc verilere dayal olarak kurulmu laik bir devlettir. Anayasas, kanunlar ve tzkleri, vahiylere yer vermek yle dursun, gerei sylemek gerekirse vahiylere kart aklc hkmlere dayaldr. Nice saysz rnekten bir ikisini zikretmek gerekirse, Kuran, mriklerin (Tanrya e koanlarn) ldrlmelerini emreder (rnein bkz. Tevbe Suresi, ayet 5); oysa kanunlarmza gre mrik diye adam ldrmek, cinayet ilemek demektir. Yine bunun gibi Kuran, slamdan baka bir dine ynelenleri sapk diye tanmlar (rnein bkz. Al-i mran Suresi, ayet 85) ve ehl-i kitaba (Yahudilere ve Hristiyanlara) kar, slam kabul etmelerine ya da kendi elleriyle klerek cizye (kafa paras) demelerine kadar, sava almasn emreder (Tevbe Suresi, ayet 29); cizyeyi slam kabul etmemelerinin cezas olarak grr;9 oysa btn bunlar kanunlarmza gre su niteliinde eylerdir. Vahiylere gre kadnlar, aklen ve dinen dn saylp, iki kadnn tankl bir erkein tanklna bedeldir; mirasta da kadn erkein yar payna sahiptir (rnein, Bakara Suresi, ayet 282; Nisa Suresi, ayet 11, 176); oysa kanunlarmz byle bir zihniyeti redle, gerek ahitlik ve gerek miras konularnda kadm erkee eit klmtr. Yine bunun gibi, vahiylere gre erkeklerin drde kadar kadnla evlenmeleri (ve ayrca diledikleri sayda cariye edinmeleri) olasdr (Nisa Suresi, ayet 3); oysa byle bir ey, kanunlarmza gre cezai hkmlerle yasaklanmtr.
9 Tevbe Suresinin 29. ayetinin Diyanet Bakanl tarafndan yaplan aklamas iin bkz. Sahih-i..., c.8. s.451.

ada devlet anlaymzn temelini oluturan ey, tek kitaba bal olarak vahiylere gre yaamak deil, vahiyler yerine akl koymaktr. eriatlarn artk unu iyice bilmeleri gerekir ki, vahyi brakp akla sarlmak aklszlk deil, aksine aklllktr ve akl vahye teslim eden

hibir toplum uygarlaamaz, uygarlaamamtr, uygarlaamaya-caktr; nk, uygarlk denen ey, srekli bir deime ve gelime demektir. Deimekte olan bir dnyada, hi deimeyen vahiylerle deil, yaratcln ve gelimenin tek arac olan akla zgrlk vermekle, aklc dnceyi egemen duruma getirmekle, din verilerini eletirel akl szgecinden geirmekle uygarca yaanabilir.

KURANIN ELETRS (KURAN HAKKINDA BAZI DNCELER) BLM I: GENEL GRLER


KURANIN ELETRLEMEZ, TARTIMA KABUL ETMEZ, ER DETRLEMEZ, HBR EKLDE DEMEZ BR KTAP OLARAK BENMSENMES VE BUNDAN DOMA SAKINCALAR

Hi phesiz o (Kuran) ok erefli, siz elimin szdr... (Hakka Suresi, ayet 40) Rabbinin sz, doruluk ve adalet bakmndan tamamlanmtr. Onun szlerini deitirebilecek kimse yoktur. O, iitendir, bilendir. (Enam Suresi, ayet 115.) ...Bugn size dininizi ikmal ettim, zerinize nimetimi tamamladm ve sizin iin din olarak slam beendim... (Maide Suresi, ayet 3.) Ey Muhammed! Allahn ayetleri zerinde tartanlar grmez misin? Nasl da dndrlyorlar (onu tastike yanamyorlar)! Kitab ve peygamberlerimize gnderdiklerimizi yalanlayanlar elbette bileceklerdir (ki), boyunlarnda daimi halkalar ve zincirler olarak kaynar suya srlr, sonra atete yaklrlar... (Mmin Suresi, ayet 69-72.) ...Bunun zerine Allah, kuluna (Muhammede) vahyini bildirdi. (Gzleriyle) grdn kalbi yalanlamad. Onun (Muhammedin) grdkleri hakknda imdi kendisi ile tartacak msnz? (Necm Suresi, ayet 10-12.) ... (Kuran) kendisi uydurdu. mu diyorlar. Hayr, onlar iman etmezler. Eer doru iseler onun benzeri bir sz getirsinler... (Tr Suresi, ayet 33-34.) ...imdi siz bu (Kurana) m sasyorsunuz? Glyorsunuz da alamyorsunuz: Ve siz gaflet iinde oyalanmaktasnz! (Necm Suresi, ayet 59-61.) Ey inananlar! Yaknnzda bulunan inkarclarla savan! Sizi kendilerine kar sert bulsunlar. Bilin ki Allah, kendisine kar gelmekten saknanlarla beraberdir... (Tevbe Suresi, ayet 123-125.) O gn, her mmet iinden ayetlerimizi yalan sayanlardan bir cemaat toplarz da onlar toplu olarak (hesap yerine) sevk edilirler. Nihayet (hesap yerine) geldikleri zaman Allah buyurur: Siz benim ayetlerimi, ne olduunu

kavramadan yalan saydnz yle mi? Deilse yaptnz neydi? Yaptklar hakszlktan tr (azaba urayacaklarn bildiren) o sz gereklemitir; artk onlar konuamazlar... (Neml Suresi, ayet 83-85.) De ki, nsanlar ve cinler, birbirine yardmc olarak, bu Kurann bir benzerini ortaya koymak iin bir araya gelseler, andolsun ki, yine de benzerini ortaya koyamazlar... (sra Suresi, ayet; S; Bakara Suresi, ayet 23-24; Yunus Suresi, ayet 37-39.) Biz kitapta hibir eyi eksik brakmadk... (Enam Suresi, ayet 38.) Elif, Lam, Ra. Bunlar, apak kitabn ayetleridir. Biz onu an-layasnz diye Arapa okunmak zere gnderdik. (Yusuf Suresi, ayet 1-2.)

Thomas Paine, 1784 ylnda yaymlad, The Age of Reason (Akl a) adl kitabnda, Tevrat ile ncilin eletirisine giriirken, Tek bir Tanrya inanyorum... Yeryz yasam tesindeki mutlulua inanyorum; insanlar aras eitlie (ve sevgiye) inanyorum ve una da inemiyorum ki, dinsel grevler adil olmay, (tm insanlar aras sevgi duygusunu), hemcinslerimizi mutlu klma abalarn kapsar... diyerek szlerine balar. Hemen arkasndan kutsal diye biline gelen kitaplarn Tanr yaps deil, insan yaps eyler olduunu syledikten sonra yaylm ateine geer. rnein, bu kitaplar hakkndaki grlerini sergilerken, her eyden nce belirttii udur: Ahd-i Atiykin (Tevratn) mstehcen hikayelerle, eheviliklerle, gaddarlklarla, intikamclklarla dolu sayfalarn okuduumuzda, bu kitabn Tanr szleri olmaktan ok, eytan szleri olduunu sylemenin daha uygun olduunu anlarz. Fakat, bunu da yeterli bulmaz ve ekler: ...Bu kitap(lar) Tanr kitab olarak benimsemeyi Yaradana (Tanrya) kar saygszlk sayann. Bugn hala uygar lkelerin kitaplklarnda bakeyi igal eden bu kitabn yazar iin Napolyon Bonapart vaktiyle yle demi: Yeryznn her bir kentine Thomas Painein saf altndan yaplm heykelinin dikilmesi gerekir. imdi geliniz iki yz yllk bir atlama yapalm ve ada yazarlardan geliigzel birinin, rnein Lloyd M. Grahamn, 1979 tarihinde yaymlad Deceptions and Myths of the Bible (2) (ncilin Aldatc ve Efsanevi Ynleri) adl kitabnn daha ilk balang sayfasnda yer alan u satrlar okuyalm:
1 Bu konular iin bkz. lhan Arsel. Aydn ve Ayln, Kaynak Yaynlar, yeni eklemelerle, gzden geirilmi ve yeniden dzenlenmi nc basm. stanbul. Man 1997. 2) Batdaki syleni tarzyla Bible szc Eski Ahit -ki Yahudilerin Tevratn kapsar- ile Yeni Ahit -ki Hristiyanlarn incilim kapsardeyimlerini iine alan bir szcktr.

...Kutsal Kitap gerekten kutsal mdr? Gerekten Tanrnn solleri inidir? (Hayr) ncilde kutsal olan bir ey olmad gibi, bu kitap Tanr szleri de deildir. Bu kitap, Tanrdan esinlenmi azizler tarafndan deil, iktidara susam (muhteris) papazlar tarafndan yazlmtr... ncil, Tanr szleri deil, putperestlik dnemine ait kaynaklardan a s n imi (eylerle dolu bir kitaptr)... Bu yukarda belirttiim rnekler, Bat dnyasnn iki yz yllk bir tarih sreci ierisinde, dinsel eletiri yoluyla aama yapmasna vesile olan dnce tarz konusunda verilebilecek nice saysz rneklerden sadece ikisidir. Kuku edilemez ki, Bat uygarlnn fikirsel gelimesini salayan ey, kutsal bilinen kitaplarn (rnein, Tevrat ve ncilin) en insafsz denebilecek ekilde eletirilebilmesi ve bu sayede akln zgrle eriebilmesidir. nk, eletiri dediimiz ey, her trl gelimenin iksiridir. Eletiriden yoksun kalan, tartlamayan her ey, gerilikler iinde yok olmaya, yok olana dek kendisiyle ilgili her eyi il-

kellikler iinde tutmaya mahkmdur. Bu oluum, gkten indii sanlan ve kutsal diye adlandrlan kitaplar iin de byledir. Yahudilik, Hristiyanlk ve Mslmanlk gibi semavi dinlerin kitaplar (yani Tevrat, ncil ve Kuran} ierisinde eletirel akl szgecinden geirilmeyen tek kitap Kurandr. Tevrat ve ncil, bu dinlerin kendi salikleri tarafndan, yzyllar boyunca tartlabildii, halla pamuu atlr ekilde eletirilebildii, hatta uydurmadr, yalandr diye inkar ya da alay konusu edilebildii halde, Kuran byle bir snava, byle bir denemeye, byle bir elemeye muhatap klnmamtr. Bunun balca nedenlerinden biri, Muhammedin Kuran konusunda hibir eletiriye olanak tanmamas, bu yasaklamay Tanrdan geldiini syledii korkutucu hkmlere da-yatmasdr. Her ne kadar henz gsz bulunduu Mekke dneminde de, aleyhte konuanlara kar sert klar yapmakla beraber, asl Medineye getikten sonra, oradaki Yahudilerin ya da mrik Araplarn kendisini birtakm sorularla g durumda brakmalar ve kendi taraftarlarndan baz kimselerin de soru sormaya kalkmalar zerine, soru sorulmasn kendisi bakmndan ok sakncal bulmu ve ya
3) Lloyd M. Graham, Deceptions and Myths of the Bible. Is the Holy Bible Holy? Is it the Word of God?, Bell Publishing Co., New York. 1979. s. l, 5.

saklamtr; soru sormak ve din verilerini tartmak gibi davranlar kafirlik saymtr. Yahudilerin vaktiyle kendi peygamberlerine (rnein, Musaya) sorular sorduklarn hatrlatarak, Hayr... Siz. ona benzer, yle bo, kafirane, anudane taleplerde bulunmazsnz... eklinde konumu, bu konuda Tanrdan vahiy geldi diyerek Bakara Suresine u ayeti koymutur: (Ey Mslmanlar!) Yoksa siz de, daha nce Musaya sorulduu gibi peygamberinize sorular sormak m istiyorsunuz? Kim iman kfre deitirirse, phesiz dosdoru yoldan kmtr (Bakara Suresi, ayet 108)4 Soru sormann ve peygamberlerle tartmann kt bir ey olduunu, Tanrnn insan denilen yarat bu bakmdan hor grdn anlatmak amacyla Kurana. u tr ayetler eklemitir: Andolsun ki, biz bu Kuranda, insanlar iin her trl misali sayp dkmzdr. Fakat, tartmaya en ok dkn, varlk insan olmutur (insann en ok yapt ey, tartmasdr)... (Kehf Suresi, ayet 54-56). Kurana. koyduu hikaye ve masallarn pek ou, soru sormann ktln, peygamberlere soru sormadan ba emek gerektiini dile getirir nitelikte eylerdir. Bunlardan biri, Musa ile Hzr hikayesidir ki, Kurann Kehf Suresinde anlatlm olup, kitabmzn dier blmlerinde baka vesilelerle ele alnmtr. Burada, konumuzla ilgili olarak ksaca zetlenmeye deer: Bir vakit Musa, genten birisine, Durup dinlenmeyeceim, ta iki denizin birletii yere kadar vuracam der ve onunla birlikte iki denizin birletii yere gider (Kehf Suresi, ayet 60-61). Ve oralarda birine rastlar ki, Tanr bu kiiye vahiy ve peygamberlik vermitir. Hzr Peygamber olduu anlalan bu kiiye Musa, Sana retilenden, bana doruyu bulmama yardm edecek bir bilgi retmen iin sana tabi olaym m? diye sorar (Kehf Suresi, ayet 66). Musann bu sorusuna Hzr, soru sorulmaktan holanmadn anlatmak zere yle yant verir: Eer bana tabi olursan, sana o konuda bilgi verinceye kadar hibir ey hakknda bana soru sorma (Kehf Suresi, ayet 70). Sonra birlikte yrmeye balarlar ve bir gemiye bi4 Bu konular iin bkz. Bakara Suresi, ayet 108, Diyanet Vakf Kuran evirisi; ayrca bkz. Elmall H. Yazr, age, c.l, s.463.

nerler. Fakat, biner binmez Hzr gemiyi deler; Bunu gen Musa dayanamaz ve Halk bomak iin mi gemiyi delilin? diye sorar. Hzr kzar ve Ben sana benimle beraberlie sabredemezsin demedim ini? der. Musa zr diler ve Unuttuum eyden dolay beni azarlama... diye cevap verir (Kehf Suresi, ayet 71-73). Sonra yrmeye devam ederler. Bir erkek ocuu grrler. Hzr hemen ocuu ldrr. Musa yine dayanamaz ve yle konuur:

Tertemiz bir can, bir can karl olmakszn (yani o kimseyi ldrmedii halde) katlettin ha! Gerekten sen fena bir ey yaptn (Kehf Suresi, ayet 74). Hzr yine Musaya kzar ve Ben sana, benimle beraber (olacaklara) sabredemezsin demedim mi? der (Kehf Suresi, ayet 75). Musa zr diler ve yle der: Eer bundan sonra sana bir ey sorarsam artk bana arkadalk etme. Hakikaten benim tarafmdan (ileri srlebilecek) mazeretin sonuna ulatn. (Kehf Suresi, ayet 76). Yine yrrler ve bu kez bir kye varrlar. Ky halkndan yiyecek isterler, fakat ky halk onlar misafir etmekten kanr. Orada yklmak zere bir duvar bulunmaktadr. Hzr, hemen bu duvar dorultur. Bunu gren Musa, soru sormayacana dair vermi olduu sz yine unutup, Hzra, Dileseydin, elbet buna kar bir cret alrdn der (Kehf Suresi, ayet 77-78). Hzr artk anlar ki, Musa sabredenlerden deildir. Ve ite ona, soru sormann ve sabrsz kalmann doru bir ey olmadn retmek iin, btn bu yaptklarnn nedenlerini bildirir. Sylemesine gre, gemi, denizde alan yoksul kimselerin mal olup, onu bir kral gasp etmek niyetinde olduu iindir ki, gemiyi delip yaralamtr; bylece yoksullara hizmette bulunmutur! Erkek ocuu ldrmtr, nk ldrmemi olsa bu ocuk kendi ana ve babasn dinden karacaktr. Kydeki duvar, yklmak zereyken dorultmutur. nk, bu duvarn altnda, iki yetim ocuun hazineleri vardr. Babalan bu hazineyi onlara brakmtr. Ve Tanr istemitir ki, o iki ocuk ergin aa gelsinler ve Tanrdan rahmet olarak hazinelerini karsnlar! Bunlar anlattktan sonra Hzr, Musaya unu bildirir ki, btn yapt bu iler kendinden deil, Tanrdandr, Sonu olarak Hzr unu syler: te, hakknda sabredemediin (ve soru sorduun) eylerin iyz budur (Kehf Suresi, ayet 79-82). Yani ona unu retmek ister ki, Tanrya, hi soru sormadan ve sabr gstererek ba emek gerekir. Her ne kadar Muhammed, zaman zaman kendisine soru sorulmasn istermi gibi grnerek, Her kim banc bir ey sorarsa behemehal haber vereceim. Babasnn kim olduunu sorsa bile demekle beraber,5 din konularnda (zellikle Kuran zerinde) tartma olaslna frsat brakmamtr. rnein, ceza gnnn ne zaman geleceini, kyametin ne zaman kopacan soranlara, bu sorular yznden atee atlacaklarn sylerdi. Taberideki rivayete gre de bir gn halka yle demitir: ...Sizden nce gelenler hep pek ok sormalar ve neticede peygamberlerine muhalefet etmeleri yznden helak olmulardr... Hele kiilerin soru sormalarn, zellikle Tanr hakknda ya da yaradl konularnda bilgi edinmeye almalarn, eytann tahrikine (drtmesi nedenine) balar ve yle derdi: Sizden herhangi birinize eytan gelir de: (unu) yle kim yaratt? (unu) byle kim yaratt? En sonu: Rabbini kim yaratt? diye vesvese verir. mdi eytannn vesveseni Rabbnza kadar eriince o vesveseli kii hemen Ez billai mine--eytanir-racim diyerek Allaha snsn. Ve vesveseye .son versin, 7 Yine bunun gibi kendisine, Tevratn tm olarak indirildiini syleyen ve Neden sana Kuran tm itibariyle indirilmez de para para indirilir eklinde soru soranlara ok ierlerdi. Neden dolay Kurann tm olarak indirilmediini aklamak zere gereke bulamad iin, tartmaya girimezdi; sadece Tanrnn, soru soranlar inkarclar VQ kafirler olarak tanmladn sylerdi. Bununla ilgili olarak Kurana. koyduu ayetlerden biri yledir:
5) Bir le namazn kldrdktan sonra Muhammed minbere kp kyamet gnnden sz etmeye balar ve Bunu bir ey sormak isteyen varsa imdi sorsun. Bu makammda durduum mddete bana her ne sorarsanz (hemen) haber vereceim der. Orada oturanlardan biri Benim babam kimdir? diye sorar. Muhammed kendiside, Baban Huzafedir diye cevap verir (bkz. Sahih-i.... Hadis No. 323, c.2, s.481: ayrca bkz. Salhi..., Hadis No. 81, c. l s.94). Ancak, onun bunun babalarnn adn bilir grnmekle beraber, baz durumlarda kendisini g durumda brakacak habersizlikte bulunurdu. rnein, gerdanlk olaynda Ayenin susuz olduunu bilememi, bir ay boyunca onunla dargn kalm, daha fazla ondan uzak duramayacan anlaynca en sonunda Tanrdan ayet geldi diyerek kadncazn susuzluunu ilan etmitir. Bu konuya dier kitaplarmda. zellikle Serini ve Kadn adl kitabmda deindiim iin burada fazla durmayacam.

6) Alnt iin bkz. Sahih-i..., c.2. s.483. 7) Buharinin Ebu Hreyreden rivayeti iin bkz. Sahih-i.... Hadis No. 1353. c.9. s.54. (Ey Muhammed!): Kuran ona bir defada topluca indirilmeli deil miydi? dediler. Biz onu senin kalbine iyice yerletirmek iin byle yaptk (para para indirdik) ve onu tane tane (ayrarak) okurduk (Furkan Suresi, ayet 32).

Dikkat edilecei gibi burada, Kurann neden dolay peyderpey indirildiinin mantkl bir nedeni belirtilmiyor. Her ne kadar yorumcular, Kurann para para indirilmesinde yarar bulunduunu sylerlerse de,8 bu iddialarnn tutarl olan bir yn yoktur. nk, Kurann tm olarak indirilmemi olmas yararl deil, sakncal olmutur; bu yzden nice olumsuz durumlar ortaya kmtr. te yandan eletiri denen eyin bir bakma Kuran tartmak ve muhtemelen deiiklie sokmak ya da yalanlayp inkarlamak gibi sonular dourabileceini bildii iin, kendisiyle tartmaya kalkanlar yldrmak amacyla lanetleme yolunu semi ve Tanrdan u tr vahiylerin geldiini sylemitir: (Ey Muhammed!) Sana bu ilim geldikten sonra seninle bu konuda ekienlere de ki: Geliniz, sizler ve bizler de dahil olmak zere, siz kendi ocuklarnz, biz de kendi ocuklarmz, siz kendi kadnlarnz, biz de kendi kadnlarmz aralm, sonra da dua edelim de Allahtan yalanclar zerine lanet dileyelim... (Ali mran Suresi, ayet 61). Yorumcularn bildirmelerine gre, Kurann bu ayetinin ad mba-hele ayetidir ki, Muhammed ile tartmaya kalkacak olanlarn la-netlemeyi gze almalarn ngrr. Daha baka bir deyimle, Bir meselede hakl olann ortaya kmas iin karlkl lanetlenmek anlamndadr. Anlalan o ki, lanetleme ii, herhangi bir konuda Muhammed ile tartmaya girimek isteyenleri korkutmu, bu iten vazgeirtmitir. nk, gya Tanr Muhammedden yana olduu iin, Muhammed ile la-netlemek korkulu bir ey olarak grlmtr. Sylendiine gre Necran Hristiyanlarndan bir heyet, sann babasz doduuna dair Kuranda yer alan ayetlerle ilgili olarak baz iddialarda bulunmular,
8) Elmall H. Yazr, age, c.5, s.3584. 36

bunun zerine Muhammed, onlar lanetlemeye armtr. Fakat, gya Necranllar, bunu gze alamayp Muhammedin korumas altna girmeyi tercih etmilerdir.9 Fakat, Muhammed, sadece lanetleme hkmn yerletirmekle yetinmemitir; bir de Kuran zerinde tartanlarn, Kuran eletirenlerin kafir saylp cehennemi boylayacaklarn da bildirmitir. Nice rnekten biri olarak Kurana koyduu u ayeti okuyalm: Allahn ayetleri hakknda tartanlara bakmadn m? Nasl dndrlyorlar (onu tasdike yanamyorlar). Onlar, kitab ve peygamberlerimize gnderdiklerimizi yalanlayanlardr. Onlar yaknda (gerei) anlayacaklar! Boyunlarnda demir halkalar ve zincirler olduu halde, scak suya srklenecekler, sonra da atete yaklacaklardr (M mi n Suresi, ayet 69-72). Yine bu dorultuda olmak zere Kurann esiz bir kitap olduunu ve onu, u veya bu ekilde inkara ynelecek olanlarn, bunun sonucuna katlanmak zorunda.kalacaklarm bildirmiin (rnein bkz. Fussilet Suresi, ayet 41). Yine bunun gibi, Kuran ile i grmeyen ya da hkmetme-yenlerin kafir ve zalim olduklarn bildirmitir (Maide Suresi, ayet 4445). Bununla da kalmam, bir de, Kuran ksmlara ayrmann ve ksmlardan bir blmn benimseyip bir ksmn reddetmenin ya da hatta Kurana iir kitab ya da kehanet ya da

masaldr demenin Tanr azabna urayacaklarn sylemitir (Hicr Suresi, ayet 90-91). Yine bunun gibi, Kurann Tanr szleri olup ebediyetler boyunca insanlar tarafndan hibir ekilde eletirilemeyeceini, deitirilemeyeceini anlatmak amacyla Tanrnn yle konutuunu bildirmitir: ...Bugn size dininizi ikmal ettim, zerinize nimetimi tamamladm ve sizin iin din olarak slam beendim... (Maide Suresi, ayet 3). Yorumcularn aklamalarna gre Muhammed bu ayeti, lmnden seksen bir gn nce yerletirmitir; yerletirirken de peygamberlik grevinin sona ermek zere olduunu, artk Tanrnn vahiy indirmeyeceini, Mslmanlarn Tanrdan bakaca tebligat beklememeleri gerektiini ve Tanrdan gelmi olan vahiylerin deitirilemeyeceini, nesli edilemeyeceini (kaldrlamayacan) bildirmitir.
9) Diyanet Vakfnn Kuran evirisinde Al-i mran Suresinin 61. ayetiyle ilgili aklamaya baknz.

Her ne kadar slamclar, Tanrnn ...hibir (Tezat ve) erilik bulunmayan dosdoru bir kitap (Kehf Suresi, ayet 1) olarak indirdii Kurann eletirilmeye ihtiyac bulunmadn, esasen eletiri yoluyla 3r ekilde yklamaz bir kitap olduunu sylerlerse de, Kuran konusunda aklc bir tartmaya giriilmesine yanamazlar; Kuran zerinde tartma yapmay, Tanrya ve Muhammede hakaret sayarlar ve tartmaya girienleri dinsizlikle sularlar. nk, tartma ve eletiri yoluna girildii an, bu kitabn sarsntya urayacan ve muhtemelen temelden yklacan herkesten iyi bilirler. Bu yzden her trl eletiri ve tartmaya kar olup, bu yola gidenleri Tanrszlkla sulamaktan, dehet verici usullerle korkutmaktan geri kalmazlar. Bu konuda ne srdk-gerekeleri, Kurana ve Muhammedin tutum ve davranlarna dayatrlar: Kuran ayetlerinin uydurma, yalan ya da baka kitaplardan aktarma eyler olduunu syleyenlere kar Muhammedin tutumu, a ilk anlardan itibaren ok sert ve yldrc olmutur. Her ne kadar z gsz bulunduu ve kendi aleyhinde konuanlar klla susturma olaslna sahip olmad dnemlerde (zellikle Mekke dneminde) kendisine, Sen sadece uyduruyorsun ya da ...bu (Kuran) uydurulmu bir yalandan baka bir ey deildir... (Sebe1 Suresi, t 43) ya da ...(Bu ayetler Muhammedin), bakasna yazdrtp da diine sabah akam okunmakta olan, ncekilere ait masallardr Furkan Suresi, ayet 5) ya da ...Bu (Kuran) insan sznden baka ey deil(dir)... (Mddessir Suresi, ayet 21-25) eklinde konulara kar, Tanrnn, Ben onlar cehenneme sokacam(10) eklinde tehditlerde bulunduunu bildirerek (11) nispeten yumuak bir
10) rnein, Ey Muhammed! Allahn ayetleri zerinde tananlar grmez misin? Nasl da indrlyorlar (onu tastike yanamyorlar)! Kitab ve peygamberlerimize gnderdiklerimizi yalanlayanlar elbette bileceklerdir (ki), boyunlarnda daimi halkalar ve zincirlerle kaynar suya srlr, sonra atele yaklrlar... (Mmin Suresi, ayet 69-72) gibi ayetler vardr 11) Ya da Tanrndan. .. .Hayr yle deildir, ama onlarn ou bunu bilmezler. Ey Muhammed. De ki. Kuran (Cebrail). Rabbinin katndan, inananlarn inanlarn pekitirmek zere erkle indirmitir (NahI Suresi, ayet 101-102 ya da bkz. Necm Suresi, ayet 1-18) eklinde ayetler geldiini sylemitir.

tutum taknmsa da,12 giderek glendikten (zellikle Medineye getikten) sonra, bu tutumunu deitirip dehet sac bir siyaset izler olmutur; o kadar ki, kendisini ya da Kuran eletiren veya inkar edenleri inkarclar olarak sulayp, taraftarlarn onlara kar saldrtmak zere Kurana, Ey inananlar! Yaknnzda bulunan inkarclarla savan! Sizi kendilerine kar sert bulsunlar. Bilin ki Allah, kendisine kar gelmekten saknanlarla beraberdir...(Tevbe Suresi, ayet 123-125) eklinde ya da Ey Muhammed! Allahn ayetleri zerinde tartanlar grmez misin? Nasl da dndrlyorlar (onu tastike yanamyorlar)! Kitab ve peygamberlerimize gnderdiklerimizi yalanlayanlar elbette bileceklerdir (ki),

boyunlarnda daimi halkalar ve zincirler olarak kaynar suya srlr, sonra atete yaklrlar... (Mmin Suresi, ayet 69-72) gibi (ve daha nice) ayetler koymutur. Daha baka bir deyimle, Kuran eletirmenin Tanr szlerini inkar anlamna geldii inancn yerletirmekle, bu konularda tartma olasln kknden yok etmitir. O tarihten bu yana slamclar, eletiri ilemini, bir bakma Kuran inkar, yalanlama ya da tahrif (deitirme) anlamnda kabul ettikleri iin, eletiricilerin karsna Muhammedin bu korkutucu ve yasaklayc hkmleriyle kmlardr ki, bunlardan bazlar yledir: O gn, her mmet iinden ayetlerimizi yalan sayanlardan bir cemaat toplarz da onlar toplu olarak (hesap yerine) sevk edilirler. Nihayet (hesap yerine) geldikleri zaman Allah buyurur: Siz benim ayetlerimi, ne olduunu kavramadan yalan saydnz yle mi? Deilse yaptnz neydi? Yaptklar hakszlktan tr (azaba urayacaklarn bildiren) o sz gereklemitir; artk onlar konuamazlar... (Nemi Suresi, ayet 83-85).
12) rnein Kurey ileri gelenlerinden Velid b. Muirenin, Bu Kuran olsa olsa (sihirbazlardm renilip) nakledilen bir sihirdir. Bu, insan sznden baka bir ey deil eklinde konutuunu duyan Muhammed, Tanrdan vahiy geldi diyerek Kurana, Ben onu sarp bir yokua sardracan!.. Ben onu sekara (cehenneme) sokacan. Sen biliyor musun sekar nedir? Hem (btn bedeni helak eder. hibir ey) brakmaz, hem (eski hale getirip tekrar azap etmekten) vazgemez o. nsan derisini kavurur...(Mddessir Suresi, ayet 17-28) eklinde ayetler koymutur.

Yine bunun gibi Tanrnn kendisine verdiini syledii ilmi (vahiyleri) ve hidayeti kabul etmeyenleri, yamur suyunu stnde tutmayan kaypak topraa benzetmitir.1- Ve ite btn bunlardan dolaydr ki, Kuran, u ya da bu ekilde Eletirilemez ve akl szgecinden geirilemez bir kitap olmutur; eletirilemedii iindir ki, Kuran eitimi, l 400 yl boyunca, dnme gcn baltalayc ve fikirsel gelimeyi yok klc bir nitelik tamtr. Her ne kadar 400 yllk slam tarihi ierisinde iki yz yllk slam uygarl diye bir eyden sz edilir ve bu uygarln Kuran sayesinde ya da Kurana dayal olarak ortaya kt sanlrsa da, tamamen yanltr. nk, slam uygarl denen ey, Kurandan kaynaklanm olarak ortaya km deildir; Kuran d (ve zellikle Eski Yunandan kaynaklanm) olarak ortaya kmtr. Bunun byle olduunu bizzat slam yazarlar ve dnrleri ortaya koymulardr. Yine her ne kadar slam dnyasnn byk dnrler ve bilim adamlar yetitirdii ve bunlar arasnda, Razi, Farabi, bn Sina, bn Rt, bn Haldun, al Kindi vd... gibi nice rneklerin Bat dnyasn etkiledikleri doru olmakla beraber, bu simalardan hibirisi Kuran kaynak edinip ilim yapm deildir; nk, Kuran ile gerek anlamda ilim yaplamayacan en iyi onlar bilmilerdir. Bundan dolaydr ki, Kurana. balym gibi grnmekle beraber (nk, aksi takdirde dinsizlikle sulanp yok edilebilinirlerdi), gerekte Kurandan yararlanarak deil, Eski Yunan kaynaklarndan feyz alarak ilim yapabilmilerdir. Yaparken de ou kez, belli etmeden, Kurana aykr ve Kuran verilerine ters der ekilde i grmlerdir. Dier yaymlarmzda (zellikle Aydn ve Aydn adl kitabmzda) deindiimiz gibi, eer Kuran dlamam ve sadece Kurana dayal olarak ilim yapmaya kalkm olsalard, o nl yaptlarndan hibirini sergileyemezler, mneccim ballktan teye geemezlerdi. Nitekim, Farabi ve bn Sina gibi nice nller, Eski Yunann fikir zirvelerini, rnein, Aristoyu yzlerce kez okuduklarn sylemekle vnmlerdir. Faylasuf al Arab diye n salan alKindi (. S 819), Aristoyu, bana ta yapmtr. Arap dilinde
13 Buharinin Ebu Musadan rivayeti iin bkz. Sahih-i..., Hadis No. 70,.c.l, s.81. 40

yazlm en byk tp ansiklopedisi olarak kabul edilen Havi adl yaptn yazar Razi (S 865932), Kutsal saylan kitaplar (ilim asndan) deersiz kitaplardr. Eflatun, Aristo, klit,

Hipokrat gibi eski (bilginlerin) yazlan insanla ok daha yararl olmutur diyebilmitir. bn Sina (S 980-1037), tp alannda hret yapan al-ifa adl kitabnn hemen her satrn, Eski Yunann tp bilginlerinin (rnein, Galenin, Hipokratn) grlerine atflarla pekitirmitir. al-Cahiz (S 776-869), Kitabl-Hayavan adl nl yaptnda, slam uygarlnn Eski Yunann bilim kaynaklarna dayal olarak ortaya ktn anlatmak zere vaktiyle yle konumutur: Eer ebedi hikmetlerle dolu Eski Yunan kaynaklarna sahip olmasaydk, eer bu yaptlarla korunan ve bize aktarlan, gemii nmze koyan ve bakaca hibir ekilde- bilmemize imkan bulunmayan bilim dnyasndan habersiz kalsaydk, imdi eritiimiz her bilgiden yoksun olurduk. Eer Eski Yunan bilimleriyle zenginlememi ve bu kaynaklan temel edinmemi olsaydk, bilgi hamulemiz son derece zavall kertede kalr ve snrsz glklere urardk. Ve eer sadece kendi kaynaklarmzn ve kendi abalarmzn sonularyla yetinme zorunluluunda kalsaydk, bilgi daarcmz gerekten ksr kalr ve bu yzden bilimsel uygarlk giriimini yitirmi olurduk.... Bu gerei yanstan sadece al-Cahiz deildir; onun gibi daha niceleri ayn grte olmulardr. Kapal bir dille anlatmak istedikleri udur ki, eriat verileriyle, daha dorusu Kuran kaynak yapmak eklinde bilim uygarl yaratmak mmkn deildir. Bu vesileyle unu da eklemek gerekir ki, Emevi hkmdarlar, (zellikle Muaviya) ynetim ilerinde bile Hristiyanlarn tecrbelerinden yararlanmlardr. Sylendiine gre ..Aram Bizans tipinde Hristiyan kltrnn Mslman muhitine nfuzu bu devirde balar ki, bu tesir karakteristik slam medeniyetinin teekklnde etken olmutur.14 Yine tekrar edelim ki, slam uygarl diye bilinen dnemin yaratclarndan hibiri Kuran kaynak edinerek ilim yapm deildir; hepsi de Eski Yunann aklc bilim yaptlarndan yararlanarak i grm
14 slam Ansiklopedisi, c.6. s.244.

lerdir. Kurana bal olarak i grenler de, Kuran d kaynaklardan -ki genellikle Eski Yunan kaynaklandr- beslenerek olumlu denebilecek bir dnce yoluna girebilmilerdi: bn-i al-Arabinin ve benzerlerinin yaptklar gibi. (Bu konuda daha fazla bilgi iin benim Aydn ve Aydn ve eriat Devletinden Laik Cumhuriyete adl kitaplarma baknz.) te yandan Abu Hanife gibi slamda mezhep kurmu olanlar bile. ahlaki ve insani saylabilecek dncelere hep eriat d deer lleri sayesinde ynelebilmilerdir. rnein, Kuranda. Mslmanlarn, kafirlere stn tutulduklar ve slamdan baka bir dine ynelenlerin sapk sayldklar yazl bulunduu halde, Abu Hanife, insan varln bu acdan deil, soyut anlamyla, yani insan olarak kabule eilimli grnmtr. rnein, slam eriatnn insafsz ve gayri insani cezalarn, bu eilim sayesinde yumuatma yolunu aramtr. Kurann hrszlk suu iin ngrd bilek kesme cezasn eletirirken yapt budur. Nasl ki Eski Roma hukuk sisteminde, birbirinin mallarn gasp eden kan ve kocaya, adi hrszlk suuna uygulanandan daha farkl ve hafif cezalar uygulanyor idiyse, Abu Hanife de buna benzer bir usuln Kurandaki bilek kesme cezas yerine uygulanmasn ngrmtr.5 Kukusuz ki, Yahudilik ve Hristiyanlk gibi dier dinlerin kitaplar da, insan akln zincire vurmak ve zgr dnce sistemine engel yaratmak gibi olumsuz sonular yaratmaktan geri kalmamlardr. Ancak, Bat dnyas, eletiri yoluyla bu kitaplarn egemenliine son verip, aklcl stn klm, akl vahyin nne alm ve bu ekilde snrsz gelimelere ynelebilmitir. Eer slam dnyas da buna benzer bir eyler yapp Tanr- ve Peygamber szleridir diye ortaya koyulan eyleri akl szgecinden geirebilseydi, yani eletirel akl reh-

ber edinseydi ve bu sayede Akl ana eriebilseydi, bugn her alanda yeryznn en geri kalm lkeler yn olmazd. Bu sonu, hi kuku edilmemelidir ki, eriat verileriyle (rnein, Kuranla) ne bilimsel, ne fikirsel, ne sosyal, ne demokratik ne de ekonomik geliine salanamayacann en kesin kantdr. Nitekim, ilerideki blmlerde greceiz ki. Kuran, her eyden nce Muhammedin gnlk siyasetinin ve gereksinimlerinin rn niteliini tayan bir kitaptr.
15 Abu Hanife, Muhtasar-l-Kuduri, Kitab-l Sirkti; ayrca bkz. A.F. Von Krancr. 0Tle Oieut Under the Caliphs. transl. by S.K. Bukhsh, University of Calcttta. 1920, s.398 vd.

te yandan biim ve ierik bakmndan eletirildii takdirde bilimsellie ters den verilerle, elimelerle, tertipsizliklerle, uyumsuzluklarla (insicamszlklarla), tutarszlklarla ve hatta yanllarla doludur. Bu nitelikteki bir kitabn, hi yanlmaz ve her eyin en mkemmelini bilir diye tanmlanan bir kaynaktan gelmi olduunu kabul etmek kolay deildir. Bundan dolaydr ki, Kuran eletiriden geirmenin, toplumu aklc dnce ve fikirsel gelime rayna sokmak demek olacandan hi kimsenin kukusu bulunmamaldr. Ve ite bu amaladr ki, Kurann Eletirisi adl bu kitab hazrlam bulunmaktayz. Pek muhtemeldir ki, eriatlar. Kuran ile ilgili her trl eletiriyi hakaret niteliine sokmak konusundaki o eytani ustalklaryla ve kfrleriyle bu kitabn yazarna saldrmak iin yeni frsatlar yaratmakta kusur etmeyeceklerdir. Onlara derim ki, bu tr saldrganlklar terk etmedike, bu tr ilkelliklerden vazgemedike, ne kendileri ne de bu toplum iin geriliklerden, sefilliklerden, rezilliklerden, haysiyet yitirici yenilgilerden syrlmak mmkn olamayacaktr. KURANIN TANRI SZLER OLARAK BTN NSANLARA GNDERLD, BU NEDENLE KUTSAL VE MUCZEV BR KTAP SAYILMASI GEREKT KONUSUNDAK DDALARIN ELETRS Kuran eletirme iine giriirken, her eyden nce bu kitabn kimlere hitap ettii, hitap edenin kim olduu (yani k kayna) konularyla ilgili baz sorunlar ksaca ele almakta yarar var. u bakmdan ki, slamclar, Kurann Tanr tarafndan btn insanlara gnderilen bir kitap olduunu ne srerler. Oysa, Kuran incelemeye baladmz an, kendimizi, kitabn Tanr yaps m? yoksa insan yaps m? olduu ya da Araplara m? yoksa btn insanlara m? uygulanmas gerektii sorularyla kar karya buluruz. Gerekten de, eriatlarn, genel olarak sapl bulunduklar inan udur ki, Kuran, Tanrnn azndan kma szlerdir ve sadece Araplara deil, btn insanlara gnderilmitir! Bu inanca ylesine saplanmlardr ki, Kurann Mekke ve evresindekilere gnderilmi olduunu bildiren ayeti de (Enam Suresi, ayet 92)1 bu dorultuda yorumlarlar ve yle konuurlar: Mekke ehri slam dnyasnn manevi merkezidir. Onun evresi de btn dnyadr. (Muhammed) btn insanla gnderilmi bir peygamber olup, ona gnderilen Kuranda btn insanla hitap etmektedir.
1 Enam Suresinin 92. ayetinde u yazldr: Bu indirdiimi?, kendinden ncekileri dorulayan, Mekkellileri ve etrafndakileri uyaran mbarek kitaptr... 2 Bu konuda Marmara niversitesi, lahiyat Fakltesi Vakf Yaynlan olarak hazrlanan Kurann, Enam Suresinin 92. ayetiyle ilgili yoruma baknz.

Kukusuz ki, bu tr inanta olanlar, eer bu ekilde dnerek rahatlyorlarsa, onlar kendi inanlar dorultusunda brakmak gerekir. Fakat, bu demek deildir ki, bu tr inanlar eletirilemez. Kuran, ne Tanrnn azndan kma szler ne de tm insanlara gnderilmi

bir kitap olarak kabul etmeyenlerin de rahatlayabilecekleri bir ortam oluturmak gerekir ki, bu da eletiri yoluna olaslk tanmakla mmkndr. Daha baka bir deyimle, Kurann, Tanr szleri olduuna inanmak nasl kiisel bir hak olabiliyorsa, bunun aksini savunmak da o derece bir haktr. Bu byle olunca, kiilerin bu hakka sahip olarak Kurann gkten inme deil, insan yaps olup, esas itibariyle Muhammed tarafndan Arap mmeti iin hazrlanm bir kitap olduunu sylemeleri, bu kitabi eklen ve ierii itibariyle eletirmeleri kadar doal bir ey yoktur. Byle bir eletiriye girienler unu belirtmek zorunda kalacaklardr ki, Muhammed, ilk balarda kendisini Araplara gnderilmi bir peygamber olarak ve Kuran da Arap mmetine hitaben indirilmi kitap olarak gstermi; daha sonra (zellikle Medineye getikten sonra) giderek glenmekle, gerek kendisini, gerekse Kuran, Araptan baka kavimlere (rnein, Yahudilere ve Hristiyanlara) ve nihayet tm insanlara da gnderilmi gibi tantmtr. Kuran inceleme yoluyla bunu ortaya koyarlarken, bir de Kurann gerek ekil, gerekse ierii bakmndan eletirisini yapacaklardr. Aadaki sayfalarda bu konular, zet olarak ele alnmtr. I) Kurann, Tanr Katndaki Levh-i Mahfuzda Sakl Bulunduu Konusunda slamclara gre Kuran, Tanr katndaki Levh-i Mahfuzda (Ana Kitapta) bulunmaktadr. nk, bunun byle olduunu Tanr, phesiz, ki o (Kuran), bizini katmzda mevcut... bir kitaptr (Zuhruf Suresi, ayet 4) ya da Ey Muhammed! Dorusu.sana vahyedilen bu kitap, Levh-i Mahfuzda sabit anl bir Kurandr (Brc Suresi, ayet 21-22) eklindeki ayetleriyle bildirmitir. Yine slamclara gre Tanr, Yahudilere ve Hristiyanlara, kendi ilerinden peygamberler semi, kendi dillerinde olmak zere kitaplar (Tevrat, ncil) gndermi olmakla beraber, Araplar arasndan Muhammedi en son ve gemi peygamberlerin en stn olarak gndermi, Kuranda btn kitaplarn stnde Arabi bir hkm kitab olmak zere indirmitir. Daha baka bir deyimle Kuran, kendisinden nceki kitaplar (Tevrat ile ncili) dorulamakla beraber, onlardaki eksiklikleri ya da yanllar gidermitir.- rnein, Enam Suresinde yle yazldr: Bu indirdiimiz, kendinden ncekileri dorulayan, Mekkelileri ve evresindekileri avaran mbarek kitaptr... (Enam Suresi, ayet 92). Bir dier ayet de yledir: Ey Muhammed! Bylece ehirlerin anas olan Mekkede ve evresinde bulunanlar uyarman... iin sana Arapa okunan bir kitap vahyettik... (ra Suresi, ayet 7). Hemen belirtelim ki, bu ayetlerde geen szck esas itibariyle mm-l-kuradr ki (Mekke ehri), ana ehir ya da ehirlerin anas anlamndadr. Grlyor ki, Tanr, Kuran btn insanlara deil, Mekkelilere (ve evresindekilere) Arapa bir kitap olarak gndermitir. Her ne kadar yorumculardan ou Mekke ehrinin slam dnyasnn manevi merkezi (Btn slamiyetin cihanmul ruhani merkezi), evresinin de btn dnya olduunu ve bu itibarla Kurann btn insanlara gnderilmi bir kitap sayldn sylerlerse de, yalandr. nk, bir kere Mekke szc Arapa bile deil, yabanc kkenli bir szcktr. Tevratta da Mekke szc gemez. stelik de Kurann Mekke ve evresindekilere gnderildiini bildiren ayetler, birazdan greceimiz gibi, btn insanlarn deil, zellikle Mekkelilerin ihtiyalarn karlamak amacyla gnderilmi olduuna dair hkmleri kapsamaktadr. te yandan Mekkeye atfolunan kutsallk, Tanrnn yeminlerine ya da birtakm dinsel menkbelere dayatlmaktadr. rnein, Kuranda, u tr ayetler vardr: (Ey Muhammed!) De ki, Ben, yalnz her eyin sahibi olan ve bu kutlu klnm ehrin Rabbine kulluk etmekle emrolundum. Mslmanlardan olmakla ve Kuran okumakla emrolundum... (Nemi Suresi, ayet 91). Tin ve zeytine andolsun. Andolsun Sina Dana. Andolsun bu gvenli Mekke ehrine (Tin Suresi, ayet 1-3). Daha baka bir deyimle Tanr, Muhammedin sylemesine gre, Mekkenin kutsal oldu3 Yorumculara gre daha nce indirilmi olan Tevrat ve incili mmlkitap gibi farz edip deimez eyler

olarak dnmek yanltr. Bkz. Elmall H. Yazr, age. c.4.s.3004.

unu, zeytine, incire (tine) ve Sina Dana yeminler ederek anlatmaya almaktadr! Oysa yce olduu sylenen bir Tanrnn yeminlerle i grebileceini dnmek. Tanr fikrini zedelemek olur. Yine bunun gibi Mekkeyi kutsal bir yer olarak gsterebilmek iin birtakm hikaye ve masallara bavurulmutur: gya Tanrnn ilk evi oradadr; gya brahim Kabeyi oraya dikmitir (rnein, bkz. Sahih-i..., Hadis No. 990, c.6, s.25, 43 vd...). Ve gya Mekke o kadar nemli bir yerdir ki, bata Bizans olmak zere birok imparatorluk, Mekkeyi fethetmeye almlardr. Oysa, Tanrnn, yaam koullan elverisiz, l niteliindeki bir blgeyi kendisine ev olarak semesi ve brahimin de Kabeyi oraya dikmi olmas akla pek yatkn dmemektedir. Hibir ie yaramaz bu llk yeri, birtakm imparatorluklarn fethetmek istedikleri iddiasn da desteklemek kolay deildir. Neden dolay Tanr, dier mmetleri, Araplardan nce dnm, onlara kendi ilerinden peygamberler semi ve bu peygamberler araclyla kitap gndermitir de, Araplar iin bu ii, ok daha sonraya brakmtr? Neden dolay Yahudilere, Hristiyanlara ve Araplara kendi ilerinden peygamberler ve kendi dillerinden kitaplar gndermitir de, bu ii dier mmetler iin (rnein, Trkler iin ya da dier toplumlar iin) yapmamtr? Ve mademki slam, btn insanlar iin gndermitir, o halde neden dolay Kuran] Arapadan baka bir dilde (rnein, Trke, Farsa, ince vd...) gndermeyi dnmemitir? Tanr Arapadan baka bir dil bilmez midir ki, kendisine sadece Arapayla ibadet edilmesini istesin? te yandan, neden Tanr, hem bir yandan Kuran sadece Araplara gnderdiini syler hem de bu sylediini cerh edercesine btn insanlara gnderdiini bildirir? Bu ve buna benzer sorulara mantkl bir yant bulmak g olmakla birlikte, Muhammedin Mekke ve Medine dnemi itibariyle yaamlarna ksaca gz atmak eklinde baz konular akla kavuturmak mmkndr. Kuranda, bu kitabn sadece Mekke ve evresindekilere ya da btn Araplara veya btn insanlara indirilmi olduuna dair eitli hkmler vardr ki, birbirleriyle eliir. rnein, baz surelerde Kurann Araplara gnderilmi olduuna dair hkmler vardr; Yasin Suresinde Kurann atalar uyarlmam bir toplum iin -ki bunlar Araplardr- indirildii yazldr: (Bu Kuran) Atalar uyarlmam ve bu yzden kendileri de gaflet iinde kalm bir toplumu uyarman iin indirilmitir (Yasin Suresi, ayet 7; ayrca bkz. Secde Suresi, ayet 3; Meryem Suresi, ayet 97). Zuhruf Suresinde Kurann Muhammede ve kavmi olan Araplara verildii bildirilmekte: (Ey Muhammed!)... muhakkak ki (Kuran) hem senin iin, hem kavmin iin bir ereftir ve ilerde ondan mesul olacaksnz (Zuhruf Suresi, ayet 43-44). Bakara Suresinde Araplara, kendi ilerinden bir peygamber gnderildii ve ona, onlar uyarmas iin kitap verildii belirtilmekte: Nitekim kendi iinizden size ayetlerimizi okuyan, sizi ktlklerden arndran, size kitab ve hikmeti talim edip bilmediklerinizi size reten bir Resul gnderdik (Bakara Suresi, ayet 151). Kuranda bunlara benzer nice ayet vardr ki, Kurann Arapa olarak, sadece Arap toplumuna indirildii sonucunu oluturur. Btn bu ayetlerde, Tanrnn Arap kavmi iinden Muhammedi Resul olarak setii, onu Arapa bir Kuran ile Arap kavmine gnderdii aka belirtilmektedir. Buna karlk baz surelerin baz ayetlerinde, daha nce kitab ehline (yani Yahudilere ve Hristiyanlara) gnderilen kitaplarn Kuran tarafndan onayland ve bu itibarla onlarn da Kurana gre hareket etmeleri gerektii bildirilmitir (rnein, Maide Suresi, ayet 19). Ve nihayet Kurann tm insanlara indirildiini belirten ayetler de vardr (rnein, Bakara Suresi, ayet 221; Al-i mran Suresi, ayet 138; Tevbe Suresi, ayet 3; Yunus Suresi, ayet 57, 108 vd.,.).4
4 Muhammedin sylemesine gre Tanr katnda sakl olan bir kitap vardr ki Levh-i Mahfuz (korunmu

levha) adn tar; mnlkitap (ana kitap) diye de bilinir. Gya gklerde ve yerde, daha dorusu evrende ne varsa, hibir f ey dta kalmamacasna bu Levh-i Mahfuzda vardr (Enam Suresi, ayet 59). Ve Kurann sakl bulunduu yer, ite burasdr, yani Levh-i Mahfuz. Bunun byle olduunu Muhammed, Kurana koyduu ayetlerle bildirmitir ki. bunlardan birka yledir: Ey Muhammed.... sana vahyedilen bu kitap Levh-i Mahfuzda sabit ... bir kitaptr (Brc Suresi, ayet 21-22); (Kuran) Bizim katmzda ana kitapta mevcut... bil: kitaptr (Zuhruf Suresi, ayet 41): Sakl, bir kitapta mevcutken (Tanr) tarafndan indirilmi Kuran(dr) (Hadid Suresi, ayet 77-80). Muhammede gre, Tanr bu kitab, ok nceleri Tevrat adyla srailoullarna (Yahudilere) ve ncil adyla Hristiyanlara gndermitir. Daha sonra bu kitaplar onaylar nitelikte olmak zere Mslmanlara Kuran gndermi ve istemitir ki, Yahudiler ve Hristiyanlar da Kurana inanp ona gre amel etsinler. nk, onlar kendilerine verilen kitaplar tahrif etmilerdir. rnein. Hd Suresinde yle yazldr: ...nlerinde de Musann kitab nder ve rahmet olarak bulunanlardr ki. isle onlar Kurana inanrlar (Hd Suresi, ayet 17). Burada gecen Musann kitab deyimi, bilindii gibi Yahudilerin Tevratdr.

Grlyor ki, Kuranda, bu kitabn Araplara gnderildiini belirten ayetler yannda, Araplardan baka milletlere de gnderildiini bildiren ayetler vardr. Bu elimenin ve bu tutarszln nedeni udur: Kendisini ilk balarda Mekke ve evresindeki Araplara gnderilmi peygamber olarak tanmlayan Muhammed, yava yava glenmekle, btn Araplarn, daha sonra btn insanlarn peygamber\ olarak grnm, grnrken de daha nce Yahudilere ve Hristiyanlara verilen Tevrat ile ncilin onlar tarafndan tahrif edildiini ve Kurann, bu kitaplarn yerini aldn sylemitir. Bunun byle olduunu anlayabilmek iin, her eyden nce unu bilmek gerekir ki, Muhammed, krk yandayken kendisini peygamber ilan ettikten sonra, on yllk yaamn Mekkede geirmitir; bu dneme birinci Mekke dnemi ad verilir. Bunu Medine dnemi diye bilinen dnem izler ki, o da on yl kadar srmtr. Mekke dnemindeyken taraftarlarnn says ok az ve gsz durumdayd. Medineye geince yava yava glenerek ete saldrlarna ve sava yollarna bavurmu, giderek daha da glenmi, slam klla yayma siyasetine ynelmitir. Muhammed Mekkede yaarken, Yahudilerin ve Hristiyanlarn kendilerine zg kitaplar olduunu ve bu kitaplar kendi dillerinde okuduklarn, buna gre ibadette bulunduklarn grr. Bu kitaplarn Tanr tarafndan bu mmetlere peygamberler araclyla gnderildiini renmekle Araplar iin neden byle bir eyin sz konusu olmadn dnr. Bu dnce onu, Tanr tarafndan seilip, Araplara gnderilmi bir eli gibi grnme hevesine srkler. Byk bir sabrla bu ie giriir ve Tanrnn Mekkelilere ve civarndakilere kendisi marifetiyle kitap (Kuran) gnderdiini syler. Daha baka bir deyimle, ilk balangta aklndan, btn insanlara ya da hatta btn Araplara peygamber olarak gnderilmi olma fikri gemi deildir. Bundan dolaydr ki, Tanrdan, Ey Muhammed! Bylece ehirlerin anas olan Mekkede ve evresinde bulunanlar uyarman... iin sana Arapa okunan bir kitap vahyettik... (ra Suresi, ayet 7) eklinde vahiy indi diyerek ie balar. Buna, Bu indirdiimiz, kendinden ncekileri dorulayan, Mekkelileri ve evresindekileri uyaran mbarek kitaptr... (Enam Suresi, ayet 92) eklindeki ayetleri (ve benzerlerini) ekler. Fakat, btn abalarna ramen fazla taraftar toplayamaz; toplayabildikleri de Mekkenin en fakir, en saf ve gsz kiileridir. nemli saylabilecek kimseleri etkileyemez. rnein, kendisine babalk eden amcas Ebu Talib dahil. Mekkenin ileri gelenlerini (rnein Kureylileri) Mslman yapabilmi deildir. Mekkede bulunduu 10 yllk sre ierisinde, kendisine inandrabildii insanlarn says, sylendiine gre seksen ya da yz civarndadr. Ancak, az gemeden Mekke dndaki Araplarla temas kurar ve onlar da kazanmak dncesiyle Kurana, (Bu Kuran) Atalar uyarlmam ve bu yzden kendileri de gaflet iinde kalm bir toplumu uyarman iin indirilmitir (Yasin Suresi, ayet 7) ya da (Ey Muhammed.)... muhakkak ki (Kuran) hem senin iin hem de kavmin iin bir ereftir ve ilende ondan mesul olacaksnz (Zuhruf Suresi, ayet 43-44) eklinde ayetler koyar. Bylece,

sadece Mekke ve civarndaki Araplara deil, btn Araplara gnderilmi peygambermi gibi hareket etmeye balar. Medinede ve Taifte yaayan Araplar bu yoldan elde etmek ister. Mekkede bulunduu sre boyunca taraftarlarnn says az ve kendisi de gsz olduu iin, kendisini uyarc ya da t verici olarak gstermekten baka yapabilecei bir ey yoktur. Kars Haticenin ve kendisine babalk etmi olan, kendisini her zaman iin koruyan amcas Ebu Talibin lmleri zerine koruyucusuz kalr; bu yzden taraftarlaryla birlikte Medineye g eder. Oradan Mekke kervanlarna kar ete saldrlarna giriir. Bylece ganimetler edinip taraftarlarnn saysn artrarak yava yava glenmeye balar. Ticaret merkezlerinden biri saylan Mekkeyi kendileri iin bir bakma rakip bilen Medineli Yahudiler, Muhammedin Mekkeye kar saldrlara gemesini kendileri bakmndan yararl bulduklar iin, ilk balarda ona para ve silah yardmnda bulunurlar. Bu sayede Muhammed, eteler yollayarak Mekke kervanlarna kar saldrlara geer. Ele geirdii ganimet mallarn paylama siyaseti yoluyla ksa zamanda glenmeye balaynca, etki sahasn geniletme fikrine ynelir. zellikle, Mekkelilere kar kazand Bedir Savandan sonra, artk slam kl yoluyla yayma olasln kazanmtr. Yava yava kendisini, sadece Araplara deil, Yahudilere, Hristiyanlara ve btn insanlara gnderilmi peygamber olarak gsterir ve slamdan baka din olmad fikrine sarlr. Anlatmak ister ki, Tanr slam dinini, daha nceki peygamberler araclyla (Tevrat ve ncili indirerek) Yahudilere ve Hristiyanlara gndermitir. Kurana bu dorultuda ayetler koyarken, kendisini peygamber olarak kabul etmediler, Tevrat ve ncili deitirdiler diye, Yahudileri ve Hristiyanlar! sulamaya balar; rnein, Kuran . u mealde ayetler koyar: te Allah, inkarlar yznden onlara lanet etmitir (Nisa Suresi, ayet 46-47). te yandan onlara daha nceleri gnderilmi olan peygamberlerin Mslman olarak gnderildiklerini syler: rnein, brahimi, Mslmanlkla emrolunmu ilk peygamber olarak gsterir ve Kurana, brahim, ne Yahudi ne de Hristiyan idi: fakat o, Allah bir tanyan dosdoru bir Mslman idi; mriklerden deildi (Al-i mran Suresi, ayet 67) eklinde ayetler koyar. brahimden sonra gelen peygamberlerin hepsini de Mslman olarak tanmlar: rnein, brahime, smaile, shaka, Yakuba ve torunlarna, Musa ve saya verilene (Islama)... inandk... deyin... (Bakara Suresi, ayet 136, 140) eklinde ayetler koyar. Ve kendisinin, ayn zamanda kitab <?/;//ne (Yahudilere, Hristiyanlara vd...) peygamber olarak gnderildiini anlatmak ve Kuran onlara kabul ettirmek iin u tr ayetler ekler: Ey kitab ehli! Peygamberlerin aras kesildiinde, Bize mjdeci ve uyarc gelmedi dersiniz diye size aka anlatacak peygamber geldi (Maide Suresi, ayet 19); ...nlerinde de Musann kitab nder ve rahmet olarak bulunanlardr ki, ite onlar Kurana inanrlar (Hd Suresi, ayet 17). Bir yandan bunlar yaparken, dier yandan da, slamdan baka gerek din yoktur; baka dinlere ynelenler sapktrlar deyip cihatla. insanlar Mslman yapma yoluna gider. Medinede bulunduu on yllk sre boyunca, Mslman olmayan toplumlara (Yahudilere, Hristiyanlara, putperestlere vd...) kar krktan fazla ete saldrlar ve yirmi dokuz sava dzenler. Yeryzn Dar-l slam (yani Mslmanlarn yaadklar yerler) ve Dar-l Harb (yani savalmas gereken kafirlerin yaadklar yerler) olarak ikiye ayrr ve yeryz Dar-l islam olana kadar sava parolasn yerletirir. te Muhammedin yaamnn ve Kuran olarak yerletirdii kitabn btn insanlara ynelik olduunun en ksa hikayesi budur. Konuyu slama Gre Dier Dinler adl kitabmzda incelediimiz iin burada fazla durmayacaz. II) Esas tibariyle Arap Zihniyetine, Arabn Geleneklerine Dayal ve Araplar in Hazrlanm Bir Kitap Olarak Kuran Yukarda ksaca deindiimiz gibi, Muhammedin sylemesine gre, Tanr, her kavme, o

kavimden setii peygamberler gndermi ve kendi dilinden kitaplar vermitir. nk, istemitir ki, her kavim Tanr buyruklarn kendi dilinden okuyarak, kavrayarak rensin (brahim Suresi, ayet 4).i Bundan dolaydr ki, Araplara, Arap kavminden Muhammedi ve Araplarn anlayabilecekleri dilde olmak zere Arapa bir kitap gndermi ve rnein, ...Biz, anlayp dnmeniz iin onu Arapa bir Kuran kldk (Zuhruf Suresi, ayet 2-3) ya da Anlayasnz diye biz onu Arapa bir Kuran olarak indirdik (Yusuf Suresi, ayet 2) diye konumutur. Bu sylediklerini pekitirmek .amacyla, (Bu), bilen bir kavim iin, ayetleri Arapa okunarak aklanm bir kitaptr (Fussilet Suresi, ayet 3) ya da ...bylece biz onu Arapa bir hkm olarak indirdik... (Rad Suresi, ayet 37) diyerek ya da ...Biz onu bylece Arapa bir Kuran olarak indirdik ve onda ikazlar tekrarladk. Umulur ki onlar (bu sayede gnahtan) korunurlar; yahut da o (Kuran) kendileri iin bir ibret ortaya koyar (Ta-Ha Suresi, ayet 113) ya da Korunsunlar diye, przsz Arapa bir Kuran indirdik (Zmer Suresi, ayet 28) diye ekleyerek, Kuran, Araplarn anlayabilmeleri iin Arapa bir kitap olarak indirdiini bildirmi, bu kitab Mekke ve evresinde oturanlar iin gnderdiini eklemitir (ra Suresi, ayet 7). Yani anlatmak istemitir ki, Araplar, ...Bizden nce iki taifeye (Yahudilere ve Hristiyanlara) kitap gnderildi. Biz onlarn okuduklarndan bir ey anlamyorduk ya da Bize kitap gnderilseydi, onlardan daha fazla hidayete ererdik eklinde konuup bahane uyduramasnlar. Bu dncesini pekitirmek amacyla ...ite size Rabbiniz tarafndan apak delil, hidayet ve rahmet verdik. Artk Allahn ayetlerini yalan sayandan, onlardan yz evirenden daha zalim kim olabilir?.. (Enam Suresi, ayet 156-157) diye konumutur (bu konuda ayrca bkz. Maide Suresi, ayet 19; Meryem Suresi, ayet 97; Sad Suresi, ayet 6).
5 Ayet yle: (Allahn emirlerini) onlara iyice aklasn diye her peygamberi yalnz kendi kavminin diliyle gnderdik... (brahim Suresi, ayet 4).3; Yasin Suresi, ayet

Dikkat edilecei gibi Tanr Araplara hitaben konumaktadr; muhatab Araplardr. Muhammed araclyla onlara, hidayet olmak zere, slam dinini saladn anlatmaktadr. Ancak, Araplardan pek ou, Mslmanl kabul ederken, Muhammedin gzne girmek yoluyla birtakm karlar elde etme kurnazlna ynelirler; rnein, ganimetten pay almak amacyla, ikide bir Mslman olduk diye baa kakarlar ve Muhammedi minnet altnda brakacaklarn sanrlar. Her ne kadar taraftarlarnn saysnn arttn grmek Muhammedi honut klar idiyse de, onlarn bu ekilde baa kakmalarndan holanmazd. Daha dorusu, onlara kar minnet altnda kalm grnmeyi kendisi iin sakncal bulurdu. Bu nedenle Hucurat Suresine koyduu ayetler Tanrnn yle konutuunu anlatr: (Ey Muhammed!) slama girdiklerini senin bana kakyorlar; de ki: leminizi benim bama kakmayn, belki sizi imana hidayet buyurduundan dolay Allah sizin banza kakar, eer sadksanz... (Hucurat Suresi, ayet 17). Yorumcularn aka bildirdiklerine gre, bu ayet, Araplar azarlamak amacyla konmu bulunmaktadr. rnein, Elmall Hamdi Yazr yle demektedir: Bu ayet o Arabileri tevbihtir (azarlamadr) (bkz. Elmall Tefsiri, c.6, s.4485). Muhammed, yukardaki ayeti koymakla, onlara, Sizi Mslman yapan Tanrdr; bu nedenle slamnz bana minnet saymayn, benim bama kakmayn. Eer Mslman olduk diye baa kakarsanz Allah size minnetinin arln ykletir demek istemitir. Daha baka bir deyimle Tanry, onlar bu ekilde azarlam gibi konuur klmtr. *** Tanrnn, Muhammed araclyla Araplara hitap eder ekilde konuur olduunu gsteren bu tr ayetlerden anlalan udur ki, Tanr, daha nceleri Yahudilere ve Hristiyanlara kendi ilerinden peygamberler seip gndermi, kendi anlayacaklar dillerde kitaplar indirmi ve

rnein Yahudilere, Musa araclyla Tevrat, Hristiyanlara da sa araclyla ncili vermek yoluyla onlar doru yola sokmak istemitir. Yine Kurann sylemesine gre, gerek Tevrat, gerekse ncil, Tanrnn nezdinde bulunan Levh-i Mahfuzda mevcut olan hkmleri kapsamaktadr ki, bunlar hep slami esaslardan ibarettir. Fakat, her ne hikmetse, Tanr, Yahudilere ve Hristiyanlara bu slami esaslar gnderirken ve onlar kitap sahibi yaparken, Araplar iin byle bir ey yapmamtr. te imdi Araplar da doru yola sokmak amacyla, ilerinden Muhammedi semi ve ona, Araplarn anlayabilecekleri dilde olmak zere Kuran indirmitir. Hem de yedi lehe zerine indirmitir ki, farkl lehede konuan Araplarn tm anlasnlar diye! Bundan dolaydr ki, artk Araplar bakmndan, Bize kitap verilmedi, bu yzden doru yola girmedik demek sz konusu olamayacaktr (Fussilet Suresi, ayet 44). Olamayaca iin de, Muhammede boyun emekten ve Kurana uymaktan kanmalarn salayabilecek bir mazeret yolu arayamayacaklardr. Eer cehennemlik olmak istemiyorlar ve cennete girmeyi dnyorlarsa, Muhammede ve Kurana itaat edeceklerdir. Kurann esas itibariyle Araplara zg bir kitap olduuna dair dier kitaplarmzda6 yeterince bilgi verildii iin, burada fazla durmaya gerek yoktur. Fakat, u konuyu tekrar belirtmekte yarar vardr ki, Muhammedin Tanrdan geldiini syledii yukardaki hkmlerin ortaya koyduu sonu, Kurann btn insanlara deil, sadece Araplara gnderildii dorultusundadr. Bunun byle olduunu slamclar da, ou zaman farkna varmadan ortaya koyarlar. rnein, Diyanet Vakf, Kurandaki brahim Suresinin, (Allahn emirlerini) onlara iyice aklasn diye her peygamberi yalnz kendi kavminin diliyle gnderdik... (brahim Suresi, ayet 4) eklindeki ayetiyle ilgili olarak u yorumu yapmaktadr: Her peygamberin ancak kendi kavminin diliyle gnderilmi olmas, btn insanlardan tek bir dille, rnein Arapayla anlamalarnn, yalvarp niyazda bulunmalarnn istenmediini gsterir... 7 Bu gerekeye gre, Tanrnn, Araplara yapt gibi, dier kavimlere de onlarn anlayabilecekleri dilde kitap gndermesi gerekirdi;
6 Bu konuda zellikle bkz. Arap Milliyetilii ve Trkler. Kaynak Yaynlar, altnc basm, stanbul, Mart 1999. s.337 vd. 7 Trkiye Diyanet Vakf Yaynlar, Kuran- Kerim ve Aklarnd Meali. Ankara, 1993. 54

rnein. Trklere Trke, Acemlere Acemce vd... olarak hitap etmesi beklenirdi; byle yapmadna gre, Kurann Araplara zg bir kitap olduu ve Araplardan baka milletleri (yani kendilerine kitap verilmemi olanlar) balamamas gerektii kukusuzdur! Zira, mademki Tanr her kavme, o kavmin kendi diliyle kitap gndermeyi uygun bulmutur ve mademki Araplarn kendisine, (Ey Tanr). Araba yabanc dilden (kitap) olur mu ?.. (Fussilet Suresi, ayet 44) ya da .. .Bizden evvel Yahudilere ve Hristiyanlara kitap gnderdin, fakat biz onlarn okuduklarndan bir ey altlamyorduk veya Bize kitap gnderilseydi, onlardan daha fazla hidayete ererdik diyememeleri iin onlara kendi anlayacaklar dilde, yani Arapa olarak kitap vermitir, o halde Araptan baka milletlerin (rnein, Trklerin, Acemlerin vd...) Biz Arapa.bilmeyiz; Tanr bize kendi dilimizden kitap vermedi; vermediine gre bizi bilmediimiz, anlamadmz dilde yazlm bir kitapla sorumlu klamaz. Bu itibarla Arapa Kuran bizi balamaz eklinde konumalar kadar doal ne olabilir ki! te yandan Kuranda yer alan ayetler, Arap zihniyetine, Arap geleneklerine, Arabn gereksinimlerine ve Arap karakterine gre ayarlanm gibidir. Hani sanki Tanr, sadece Arap yaantlarn, Arabn dnce tarzn gz nnde tutarak i grm ve bu dorultuda indirdii hkmlerle sadece Arap sorunlarna zm bulmak istemitir. Nice rnekten bir ikisiyle yetindim: Kuranda, Bakara Suresinde yle yazldr: Kadnlarna yaklamaya

yemin edenler, drt ay beklerler. Eer bu (sre iinde) kadnlarna dnerlerse, phesiz Allah oka balayan ve esirgeyendir. Eer sresi iinde dnmeyip kadnlarn boamaya karar verirlerse (ayrlrlar)... (Bakara Suresi, ayet 226-227). Bu ayetlerin konmasna neden udur: eskiden (yani cahiliyede) Araplar, kanlarna kzdklar zaman onlarla cinsi mnasebette bulunmamaya ant ierler ve bunu yapmakla karlarna eziyet ederlermi. Ve ite, ayet bu hakszl gidermek iin konmu oluyor. Aslnda ayetin hakszl gideren ya da kadn koruyan bir yn yok; zira, erkei diledii gibi, yani keyfi ekilde karsn boama olaslndan yoksun kln deil. Aksine, haksz olduu kabul edilen, bir gelenei, farkl bir ekil altnda srdrmektedir. Fakat, her ne olursa olsun, ayet, Arap gelenekleriyle ilgilidir. Yine bunun gibi, slamdan nceki dnemde Araplar, kadnlara, ocuklara ve yetimlere mirastan pay vermezlermi. Ve ite Araplarn bu kusurunu gidermek amacyla Tanr, Kurann Fecr Suresine u ayeti koymu imi: Hayr! Dorusu siz yetime ikram etmiyorsunuz, yoksulu yedirmeye birbirinizi tevik etmiyorsunuz. Haram helal demeden miras yiyorsunuz- Mal asn biimde seviyorsunuz (Fecr Suresi, ayet 17-20). Burada geen siz deyimi Araplara atftr (bkz. Diyanet Vakfnn aklamas). Kurann, Arap geleneklerinin kitab olduuna kant olmak zere verilebilecek saysz rneklerden bir dieri, Ahzab Suresinin 4. ve 5. ayetleridir. Bu ayetlerde, zhar yapmak ve evlatlklar z oul olarak tanmak gibi eski Arap geleneklerinin ortadan kaldrldna dair hkmler var. Zhar denen ey, bir adamn, boamak istedii karsna, Sen bana anamn srt gibisin demesi, bunu demekle o kadnn kendi anas olarak saylmas ve bunun sonucunda kadnn bo edilmi olmasdr. Bunu nlemek iin ayet u hkm getiriyor: Allah, bir adamn iinde iki kalp yaratmad gibi, zhar yaptnz eslerinizi de analarnz yerinde tutmad... (Ahzab Suresi, ayet 4). te yandan yine eski Arap geleneklerine gre, evlat edinilen kimse, onu evlat edinenin z olu gibi saydrm. Byle olduu iindir ki, onun soyadn alr, ona miras olurmu. Boad ve ilikisini kestii kars, kendisini evlat edinen tarafndan kar olarak alnamazm. Bunun en gzel bir rnei Muhammed, Zeyd ve onun kars Zeyneble ilgili olaydr: Muhammed, Haticenin hediye ettii Zeyd b. Harise adndaki bir kleyi, daha Mekke dnemindeyken, ilk Mslman olanlardandr diye kendine evlat edinir. Ve kendi adn ona verir. O zamana gelinceye kadar Zeyd, kendi z babasna nispetle Zeyd b. Harise olarak arlrken, Muhammed tarafndan evlat edinildikten sonra, Zeyd bn Muhammed diye arlmaya balanr. Muhammed, onu halasnn kz Zeyneb ile evlendirir. Medineye gten sonra, gnlerden bir gn Muhammed, Zeydi ziyaret iin evine gittiinde kapy Zeyneb aar. Zeynebin grn Muhammede ho grnr. Bunun zerine Zeyd karsn boar ve Muhammed Zeyneble evlenir. Ancak, geerli olan Arap gelenei, byle bir evlilii haram saymaktadr. nk, bu gelenee gre Zeyd, kendisini evlat edinen Muhammedin z olu durumundadr. Onun adyla arlmaktadr. Ve ite Muhammedin Zeyneble olan evliliini salayabilmek iin Tanr, bu Arap geleneini deitirdiini bildirmek zere yle bir ayet indirir: (Evlat edindiklerinizi) babalarna nispet ederek arn. Allah yannda en dorusu budur... (Ahzab Suresi, ayet 5). Bu ayete dayal olarak Muhammed, daha nce Zeydin adn Zeyd bn Muhammed olarak deitirmiken, imdi onu kendi z babas olan Hariseye nispetle armaya balar ve adn eski ekline dntrp Zeyd b. Harise yapar. Ayrca da Zeydin babas olmadna dair Kurana, Tanrdan geldi diyerek, Muhammed, sizin erkeklerinizden hibirinin babas deildir... (Ahzab Suresi, ayet 40) eklinde ayet koyar. Fakat, ortada, evlat edinen kimsenin, evlatlnn boam olduu kanlaryla evlenemeyecekleri eklindeki Arap gelenei vardr. Bu gelenek deimedike Muhammedin Zeyneble olan evlilii geerli saylamayacaktr. Ve ite engel niteliindeki bu Arap geleneini de deitirmek zere Muhammed, Kurana

u ayeti koyar: (Resulm)... Zeyd, o kadndan iliiini kesince biz onu sana nikahladk ki, evlatlklar, kanlaryla ilikilerini kestiklerinde (o kadnlarla evlenmek isterlerse) mminlere bir glk olmasn. Allahn emri yerine getirilmitir (Ahzab Suresi, ayet 37). Bylece Araplar arasnda o zamana kadar yerleik olan bir gelenek sona erdirilmi ve yerine bunun tersi olan bir gelenek konmu olur! imdi, bu olay vesilesiyle sormak gerekir: Eer doru olan bu idiyse, neden acaba Tanr bu ii daha nce, rnein Mekke dneminde deil de, yllarca bekleyip Medine dneminde yapmtr? Neden dolay kt bir gelenei deitirmek iin Muhammedin Zeyneble evlenmesini beklemitir? Bu sorularn karln dier kitaplarmzda (zellikle eriat ve Kadn adl kitabmzda) ele aldmz iin fazla durmayacaz. Fakat, burada deinmek istediimiz udur ki, Tanr, Muhammedin sylemesine gre, hep Arap gelenekleriyle meguldr; hani sanki yeryznde baka topluluklar ve bu topluluklarn dzeltilmesi ya da srdrlmesi gereken gelenekleri yokmu gibi! Yine bunun gibi Kuranda, Kasas Suresinde, Tanrnn Araplara, hem de Araplardan bir ksmna, daha dorusu Mekkelilere hitaben konutuu, onlara salad nimetlerden sz ettii grlr: ...Biz onlar, kendi katlnzdan bir rzk olarak her eyin rnlerinin toplanp getirildii, gvenli dokunulmaz bir yere (Mekke-i Mkerremeye)yerletirmedik mi? Fakat, onlunu ou bilmezler (Kasas Suresi, ayet 57). Yine bunun gibi Ankebt Suresinde, Mekkenin Araplar iin gvenlik salayan bir yer klndna dair u ayet vardr: evrelerinde insanlar kaplp gtrlrken, bizim (Mekkeyi) gven iinde kutsi bir yer yaptmz grmediler mi? Hala batla inanp Allahn nimetine nankrlk m ediyorlar? (Ankebt Suresi, ayet 67). te yandan Kuranda muhkem (kesin) hkmlerden ok mteabih hkmlerin yer almas da, Araplarn inan bocalay iinde kalan bir millet olmalaryla izah edilmitir ki, ileride ayrca aklayacaz.8 Yine bunun gibi Muhammed, yl ve ay hesabn, Arap geleneklerine, Arabi n niteliklerine ve yaam koullarna dayal olarak Arabi takvim sistemine ve dolaysyla Kameri ay esasna balamtr. rnein, bir ylda on iki ay olduunu anlatmak zere, ...Allah katnda aylam says on iki(dir)... (Tevbe Suresi, ayet 36) derken ve ayn vakit lei olduunu anlatmak amacyla, Sana, hilal eklinde yeni doan aylar sorarlar. De ki, Onlar, insanlar ve zellikle hac iin vakit lleridir... (Bakara Suresi, ayet 189) diye eklerken, yl aya gre hesapladn, yani Arabi takvime uyduunu anlatmtr. Arabi takvim sisteminde yl hesab, ayn dolamna gre yaplr. Yani yl, yerkrenin gne etrafndaki dolamna gre deil, ayn yerkre etrafndaki dolamna gre hesaplanr. nk, Arap yaamlarnda ve Arap geleneklerinde ayn, gnee nazaran ok daha stn, daha nemli bir yeri vardr. Muhammed, Kameri ay hesabna dayal Arabi takvim sistemini benimserken, Arabn slam ncesi dnemlerine inen geleneklerini ve gnlk yaamnn gereklerini gz nnde tutmutur ki, o da, ayn gnee oranla stnl inancna dayaldr. Gerekten de Araplar, gne ile oy, Kamereyn szcyle tanmlamlardr. Kamereyn deyimi, iki eyden birini, brne stn klar eklinde olmak zere oy n planda tutup, gnei ikinci derecede klan bir anlatn ifadesidir; yani Kamereyn
8) Turan Dursun. Kuran Ansiklopedisi. c,3. s.89 vd...; Fahruddin Razi. Tefsir, c.29, s.208.

deyiminde ay, gnee stn tutularak belirtilmitir. Bunun nedeni udur: slam ncesi dnemde genellikle obanlkla geinen Araplar, eitli Tanrlar yannda ay Tanry da kutsal bilirlerdi. Her ne kadar gnee ve yldzlara tapmakla beraber, oy onlar iin zel bir nem tard. u bakmdan ki, l ortasnda gnein kavurucu scaklnda i grme gl nedeniyle, gece serinliinde i grmeyi, rnein sr hayvanlarn otlatmay yelerlerdi. Ve ite ay , onlara bu olana salamak bakmndan bir nimetti; ay mnir (nurlandran) szcyle nitelendirmeleri bundandr. Bundan dolaydr ki, Muhammed, ayin Tanr tarafndan mr olarak yaratldna dair Kurana, Tanr odur ki gnei ziya, ay da nur yapmtr. Ona (aya ve oy/n gittii yere) konaklar belirlemitir... (Yunus Suresi, ayet 5) eklinde ayetler koymutur. Burada gnei ziya yapt derken ve ay da nur yapt ve aya konaklar belirledi diye eklerken anlatmak istedii ey ayn gnee oranla daha geni, daha yaygn, daha etkili bir yn olduudur. Kuran yorumcular bunu, Nur ziyadan eamn (ok genel, ok yaygn)... olarak ya da nur, ziyann pertev ve uadr ki, zulmeti daf olan (defeden) ulesi, demektir diyerek aklamaya alrlar.9 Fakat, Muhammed, nur denen eyin nemini biraz daha belirlemek amacyla, Tanrnn, bizzat nur olduunu ve nur adnn Allaha layk bir ad olduunu anlatmak iin u ayeti koymutur: Allah, gklerin ve yerin nurudur. Onun nurunun temsili, iinde lamba bulunan bir kandillik gibidir... (Bu) nur stne nurdur. Allah diledii kimseyi nuruna eritirir... (Nur Suresi, ayet 35). Bylece ayn Tanr tarafndan nur olarak yaratlmasn, ayn stnlnn ve kutsallnn kant saymtr. Bunu da yeterli bulmam, bir de ayn nur, gnein era olarak yaratldna dair u ayeti koymutur: Grmediniz mi, Allah yedi g birbiriyle ahenktar olarak nasl yaratmtr. Onlarn iinde ay bir nur klm, gnei de bir era yapmtr (Nuh Suresi, ayet 15-16). Sylemeye gerek yoktur ki, ra oranla era\n yeri daha aadadr. Baz yorumcular, bu ayetteki, ...gnei de bir era yapmtr... tmcesi yerine gnei de klm bir lamba... evirisine ynelirler ki,10 fark etmez. Yine bunun gibi ayn kutsal bir nitelie sahip
9 Elmall H. Yazr. age, c.4, s.2672-2673. 10 Elmall H. Yazr, . c.7. s.5367.

olduunu dnerek, Muhammed, kyamet saatini aya gre ayarlar grnmtr. rnein, ay parmayla ikiye bldne dair Kurana, Kyamet saati yaklar. Ay yarlr... (Kamer Suresi, ayet 1-3) eklinde ayet koyarken, ayn gnee nazaran stnln vurgulamtr. Ve ite ayn gnee nazaran stnlne dair Kurana ayetler koymak yoluyla, yl ve ay hesabnn ayn grnne gre yaplmas gereini belirlemitir. Bunu, biraz yukarda deindiimiz Yunus Suresinin u ayetinden anlamaktayz: Tanr odur ki gnei ziya, ay da nur yapmtr. Ona (aya ve ayn gittii yere) konaklar belirlemitir. Yllarn saysn ve hesabn bilesiniz diye... (Yunus Suresi, ayet 5). Daha baka bir deyimle, gya Tanr nur niteliinde yaratt aya (kamere) birtakm konaklar (menziller) takdir etmitir ki, Araplar yl ve gn hesabn yapabilsinler diye! nk, Arap inanlarna gre ay (kamer) konaklayarak, yani menzilden menzile seyrederek gider ki, bu menzillerin says yirmi sekizdir. Ve ayn (kamerin) nuru, her bir menzilde birtakm deiiklikler arz eder. u bakmdan ki, ay (kamer), bu menzillerin her birinde bir ya da iki gece bulunur. Yine bunun gibi, ay hesabnn aya (hilale) gre yaplmas da, Arap yaamlarna dayal olarak ngrlmtr. Gerekten de Muhammed, Arap toplumunun okumasz ve cahil bir toplum olduunu ne srerek, Bir ay (kah) yledir, (kah) byledir demi ve bir ayda bazen 28 bazen de 29 gn olduunu bildirmitir. Konuyu ilerideki sayfalarda tekrar ele alacaz. Fakat, imdilik belirtelim ki, Muhammed, srf Arap geleneklerine uymak ya da

slami verileri Arabn niteliklerine ve yaam tarzna uydurmak amacyla Arabi takvim sistemini benimserken, bilimsellikten uzak ve sakncal bir yol tutmutur. nk, gne sistemine gre kurulu bir evrende, yl hesabn ayn dolamna gre yapmak sakncal sonular dourur. Nitekim, slam lkeleri bu sistemin sakncalarna bugn de tank olmaktadrlar. u bakmdan ki, yerkrenin gne etrafndaki dolanm 365 gnde olutuu halde, ayn yerkre etrafndaki dolanm, bir yln on ikide birinden eksiktir. Bundan dolaydr ki, Arap takvim sisteminde on iki ayn toplam 354 gn tutar. Ve yine bundan dolaydr ki, Arap takvim sistemine gre hesaplanan yl, gne takvim sistemine (Gregorian sisteme) gre he11 Elmall H. Yazr. age. c.4, s.2674.

saplanan yldan on bir gn eksiktir. Bundan dolaydr ki, slam lkelerinde belli olaylarn balang tarihi, her yl deiiktir. rnein, Ramazan ay, yeryznn eitli blgelerindeki Mslman lkelerin her birinde farkl tarihlere rastlar. nk, bu lkelerde ay (hilal) deiik tarihlerde grnr. Bu yzden Ramazan ay, her otuz ylda bir bahara, yaza, gze ve ka gelir. Ramazan aynn balangc, ayn (hilalin) grnmesine gre saptand ve ayn (hilalin) grnmesi de her Mslman lkede farkl tarihlere rastlad iin, Ramazan ibadetinin oluumu farkllk arz eder; daha baka bir deyimle hangi Mslman lkede ay (hilal) daha nce grnrse, orada Ramazan ay (ya da bayramlar) daha erken balam olur. Bu olumsuzluk, 1978 ylnda toplanan slam Kongresinde alnan bir kararla giderilmek istenmitir. Alnan kararla, btn slam lkelerinde Ramazann ve bayramlarn balangc, ayn (hilalin) grnmesine gre deil, bilimsel astronomi yntemlerine gre saptanan gne gre ayarlanmas, bylece bir beraberlik kurulmas ngrlmtr. Fakat, buna ramen yine de eski usule bal kalnarak, slam lkelerinde, birbirinden farkl durumlar kendini gsterir. Kurann Arap geleneklerine ya da gereksinimlerine gre uydurulmasyla ilgili dier bir rnek, yedi lehede olmak zere in-dirilmesiyle ilgilidir. Gerekten de Muhammedin sylemesine gre Kuran, Araplarn tm tarafndan anlalsn diye, Arap kavimlerinin eitli leheleriyle, daha dorusu yedi farkl lehede olmak zere indirilmitir. Sylemeye gerek yoktur ki, bu konu, Kurann btn insanlar iin deil, sadece Arap kavimleri iin hazrlanm olduunun bir baka kantdr. Kurann Arap yaamlaryla ilgili ayetler yn olduu konusunda verilebilecek saysz rneklerinden birisi de udur: Biraz ileride greceimiz zere Kuranda tanm yaplan cennetler, Arabn hem ehirlisini hem de Arap bedevisini imrendirecek ekilde, onlarn zevkine, isteklerine ve gereksinimlerine gre dnlmtr. Cennetlerle ilgili olarak Kuranda aa yukar 145 ayet bulunmaktadr. Bunlardan, zellikle Bakara (ayet 25), Zmer (ayet 73-74), Sad (ayet 49-54), Saffat (ayet 41-57), Rahman (ayet 46-78), Nebe (ayet 31-35), Muhammed (ayet 15), Tr (ayet 19-24) nsan (ayet 5, 17-22), Kehf (ayet 31). Hac (ayet 23). Fatr (ayet 33-35), Tr (ayet 21), Rad (ayet . 23-24), Yasin (ayet 55-58), Mmin (ayet 7-9), A.raf (ayet 44-50), Hadid (ayet 12-15, 21), Vaka (ayet 17-36). surelerine yle bir gz atmak yeterlidir. Konuyu Ser/at ve Kadn adl kitabmzda ele aldmz iin. burada fazla durmayacaz. Fakat, ilgin bir iki rnek vermek yerinde olacaktr: Arabistann usuz bucaksz llerinin ortasnda, kavurucu gnein altnda, susuzlua, ala, kadnszla boulmu olan Arabi n hayalini, yeil rmaklarla, alayanlarla, glgelik salayan aalarla, meyveliklerle, dal bast kirazlarla, svama muzlarla, ku etine varncaya kadar her trl leziz yiyeceklerle ve sakl inci gibi iri gzl huriler, gzel, memeleri yeni sertlemi hurilerle dolu bir cennet tanmnn bir ksmn Vaka ve Nebe surelerinde bulmaktayz. Bu cennetlerde Arap, glgeliklere kurulu murassa tahtlara oturmu olarak ve alayan sularn sesini duyarak, o en ok sevdii meyvelerin en tatllarn, daha da gzel ekilde bularak, diledii kadar itii araplardan

sarho olmayarak, hibir ihtiyar kadna rastlamadan, sadece memeleri yeni sertlemi ve inci timsali kzlarla yatp kalkarak yaayacaktr. Vaka Suresindeki u ayetleri okuyalm: ...Defterleri sadan verilenler; ne mutlu o saclara. Onlar dikensiz sedir aalar, salkmlar sarkm muz aalar, uzam glge altnda; alayarak akan sular kenarlarnda; bitip tken-meyen ve yasak da edilemeyen bol meyveler arasnda; yksek dekler zerinde... Biz ceylan gzlleri, defterleri sadan verilenler iin yeniden y araln izdi r,, onlar bakire ve elerine dkn ve yatlar yapmzdr... (Vaka Suresi, ayet 27-38). Dikkat edilecei gibi, burada dikensiz sedir aalan diye bir deyim gemekte. Bu deyim, Araplar arasnda Arabistan sidri (Arabistan kiraz aac) diye bilinen nabk aacndan gelmekte. Arabistan sidri denen bu aa, dikenli bir aam ve dikenleri Araplar rahatsz edermi. Muhammed, Araplarn ok sevdikleri Arabistan kirazn, cennetin eitli meyveleri arasnda gstermek amacyla yukardaki ayetlereArabistan sidri ni eklemitir. Fakat, eklerken onu dikensiz bir aa eklinde gstermitir. Hakim ve Beyheki gibi kaynaklarn Muhammedden rivayetlerine gre, Tanr, bu ayeti indirince, Araplar sevinmiler ve Ashabdan kiiler, Allah teala bizi, Arabilerle ve onlarn meseleleriyle mstefid buyuruyor (yararlandryor) demilerdir. Ancak, l Araplarndan biri (bir Arabi) Muhammedin yanna gelip, Kurandaki bu ayetten sz ederek, Ben cennette sahibine eza verebilecek bir aa bulunacan zannetmezdim diyerek, bu aacn dikenli olup, dikenlerinin gelen geene batabileceini belirtir. Muhammed kendisine, Tanrnn bu aac cennete alrken sidri mahdud olarak aldn, yani dikenini silip, her dikenin yerine bir meyve yaptn ve onun meyvelerinden her birini, yetmi iki renge boyadn ve bu renklerden hibirinin bir dierine benzemediini syler.12 Yani anlatmak ister ki, Tanr, cennete giren Araplarn huzursuz kalmamalar iin her eyi dnmtr. Nitekim, biraz nce belirttiimiz gibi Ashabdan kiiler, Tanrnn, Arapla ilgili her eyi dikkate alarak ayet gndermi olmasn Araplar iin vnlmesi gereken bir ey olarak kabul etmilerdir.13 Kuranda, Arabn pek sevdii Arabistan kirazndan baka, hurmadan nemli ekilde sz edilir. Hem de ylesine ki, Tanr, yeri ve g yaratmakla vnrken ve kullarn kendisine hayran klmak isterken, rnein, stlerindeki, ge bakmazlar m ki, onu nasl bina etmi ve nasl donatmz. Onda hibir atlak yok. Yeryzn de dedik ve ona sabit dalar koyduk... Gkten bereketli bir su indirdik, onunla baheler ve biilecek daneler bitirdik derken, muhtemelen Araplar biraz da etkileyebilmek iin, Kullara rzk olmas iin, birbirine girmi, kme kme tomurcuklar olan uzun boylu hurma aalar yetitirdik... (Kaf Suresi, ayet 6-11) diye ekler. Yine bunun gibi, Arap yaamlarnda son derece nemli bir yer igal eden deve, Kurann birok ayetinin konusu olmutur. Devenin her cinsini Kuranda, bulmak mmkndr (rnein, bkz. Maide Suresi, ayet 103; Araf Suresi, ayet 40, 73, 77; Yusuf Suresi, ayet 65, 72: Hac Suresi, ayet 36; Enam Suresi, ayet 142-144: Mrselat Suresi., ayet 32; Tekvir Suresi, ayet 4; Hd Suresi, ayet 64; sra Suresi, ayet 59; uara Suresi, ayet 155; Kamer Suresi, ayet 27; ems Suresi, ayet
12 Elmall H. Yazr. age, c.6. s.4706-4707. 13 Elmall H. Yazr age. c.6. s.4706.

13). Tanr gya deveyi yaratmakla ok nemli bir i grm olduunu Araplara anlatmak iin Gaiye Suresinde, Bakmazlar m ki, deve nasl \aratilmistif? (Gaiye Suresi, ayet 17) eklinde konumaktadr. Cehennemin korkunluunu anlatmak iin, Mrselat Suresinde,

...O (cehennem) saray gibi kocaman kvlcm saar; her bir kvlcm sanki birer sar deve gibidir (Mrselat Suresi, ayet 32-33) der. Kyamet gnnn nemini anlatmak zere, Tekvir Suresinde, gnein katlanp drld-nden, yldzlarn kararp dkldnden, dalarn sallanp yrtldnden, denizlerin kaynatldndan, ruhlarn bedenlerle birletirildiinden sz ederken, gebe develerin babo salverildiklerini bildirir (Tekvir Suresi, ayet 1-7). Hani sanki yeryznde gebe deveden baka sz edilecek hayvan yokmu gibi! Enam Suresinde yk tayan ve tynden dek yaplan hayvanlardan sz ederken (Enam Suresi, ayet 142), dii ve erkek olarak sekiz e ve ayrca koyundan iki, keiden iki yarattn sylerken Deveden de iki, srdan da iki (yarattk)... der (Enam Suresi, ayet 143-144). Efsanevi hikayeler anlatrken deve yknden ya da deve yk bahiten sz eder (rnein, Yusuf Suresi, ayet 65, 72). Adak olarak adanan eyleri anlatrken, Maide Suresinde, Kula entilen, adak diye kra salverilmi olan develerden (Maide Suresi, ayet 103) sz eder ki, bunlar, Araplarn bahire ve aibe diye adlandrdklar develerden baka bir ey deildir. Sylemeye gerek yoktur ki, Muhammed, deveyi bylesine nemli gstermekle, Tanry ve dolaysyla Tanrnn elisi olarak kendisini, Araplara daha kolaylkla inandrabileceini hesaplamtr. Kurann esas itibariyle Arabn kitab olarak hazrlandna dair bu tr rnekleri sergilemek iin ciltler yetmez. Sadece unu ekleyelim ki, Muhammed, ilk balarda kendisini sadece Arap kavmine gnderilmi olarak tanmlamken, Medineye g (hicret) ettikten sonra, yava yava glenmekle yeni bir siyaset izler olmu, kendisini Yahudilere, Hristiyanlara ve dier toplumlara kabul ettirebilmek iin btn insanla gnderilmi gibi gstermitir. Bunu yaparken Yahudilerin ve Hristiyanlarn, kendilerine gnderilen kitaplar (Tevrat, incil) tahrif ettiklerini ve bu nedenle Kurana uymalar gerektiini sylemitir. III) Kurann lahi Vahiy mi? (Tanr Szleri mi?), Yoksa Elinin Szleri mi? (nsan Yaps m?) Olduu Konusunda! Kuranda, ...(Kuran), andolsun ki, kerim (onurlu) olan bir elinin szdr... (Hakka Suresi, ayet 40) diye bir ayet var ki, Kurann Tanr yaps deil, insan yaps olabilecei grne yer verebilecek niteliktedir. Bu gr ayrca pekitiren konular da yok deildir. u bakmdan ki, bir kere Muhammedin ld tarihte ortada Kuran diye derlenmi bir kitap yoktu; bu kitap onun lmnden ok sonra, daha dorusu nc halife Osman b. Aftan zamannda ortaya kmtr (Osman, Hicretin 23. ve 35. yllar arasnda halife olarak iktidarda bulunmutur). nk, Muhammed, vahiydir diyerek yerletirdii buyruklar dedi toplu bir kitap haline getirmeyi dnmemitir. Bu buyruklar, dank durumda kk talar, deri ve aa yapraklan ya da deve ve koyun kemikleri zerine yazlm olarak brakmtr. Her ne hikmetse bunlarn zamanla kaybolup gidebileceini ve Kuran ezber etmi kimselerin de leceklerini gz nnde tutmamtr. Bundan dolaydr ki, onun lmnden sonra, daha dorusu ilk halife Ebu Bekir zamannda, bu buyruklar bir araya getirme ihtiyacn dile getirenler oldu; eer derlenmeyecek olursa Muhammedden kalma vahiylerin yok olup gidecei ne srld. Bu ekilde dnenlerin banda mer bin Hattab vard. Fakat, Ebu Bekir direndi; Muhammedin yapmay dnmedii bir eyi yapmann doru olmayacan ne srd. Bununla beraber merin srarlar zerine teklifi kabul ederek, vaktiyle Muhammede katiplik yapm olan Zeyd bn Sabit adnda birini ayetlerin derlenmesi iiyle grevlendirdi. Bu grevi kabule eden Zeyd, bir yandan vahiylerin yazl bulunduu eitli nesneleri inceleyerek, dier yandan da Kuran ezberlemi olanlar, yani hafzlar dinleyerek -ki bunlarn saysnn o tarihlerde pek az, muhtemelen sadece 7 olduu sylenir-, Kuran derlemeye balar. Etrafa haber salarak, her kimde Muhammedden ayet olarak elde edilmi bir ey varsa getirilmesini ister. Sylendiine gre herhangi bir buyruu Kurana geirmek iin iki tank dinler; bazen bir tankla da Kurana koyduu paralar olmutur (rnein, Tevbe

Suresinin son iki ayetini tek tank esasna gre koyduu kabul edilir). Bir yl sren bir alma sonucunda Kuran ayetlerinin, surelerinin bulunduu iki kapakl bir kitap (Mushaf) meydana getirir. Ebu Bekire takdim eder. Ebu Bekirin lmnden sonra bu derleme ikinci halife mer bin Hattabn yannda bulunur; o lnce kitap, kz Hafsaya geer.3 merin lm zerine nc halife olarak devletin bana gelen Osman b. Affan, Kurann ikinci kez derlenmesini gerekli grr. nk, kendisine, Mslmanlarn okuduklar Kuranda birbirini tutmayan eylerin olduu sylenmitir. Bunun zerine Osman, adamlarn Hafsann yanna gnderip, ondaki Mushaf (Kuran) getirtir ve Zeyd bn Sabitin bakanlnda kurduu kiilik bir heyeti ikinci kez derleme iiyle grevlendirir. Bir ksm din bilginine gre bu heyet, Hafsadan gelen Mushaf aynen kopya etmitir; dier bir ksmna greyse, baz deiiklikler yapm ve hi deilse Kurann Kurey diliyle olumasn salamtr. Fakat, her ne olursa olsun, halife Osman zamannda bu heyet tarafndan yeniden derlenen Kurandan ka adet hazrland bilinmiyor: bu saynn 4 ile 7 arasnda oynad syleniyor. Bununla beraber o tarihten sonra bu nshalarn kopya edilerek oaltld ve kimi kiilerin kendileri iin Mushaflar meydana getirdikleri anlalmaktadr.16 Sylemeye gerek yok ki, bu yukardaki ekilde derlenmi olduu kabul edilen bir kitab elinin szleri olarak ya da hatta kitab hazrlayanlarn szleri (yani insan yaps) olarak deerlendirmek pekala mmkndr! Ancak, slamclar, Kuran, Tanr szlerieklinde ve daha dorusu belagat ve ihtiva ettii medeni, adli ahkam itibariyle mucizevi bir yapt olarak kabul etmek dnda baka bir gre yer vermezler; farkl grte olanlar dinsizlikle, Tanrszlkla sulamakta kusur etmezler. Kendilerine dayanak olarak da Kurandan ayetler seerler. nk, Kurann birok yerinde, bu kitabn Tanrdan gelme olarak Muhammede verildii yazldr. rnein, Nemi Suresinde u ayet vardr: (Resulm!) phesiz ki bu Kuran, hikmet sahibi ve her eyi bilen Allah tarafndan sana verilmektedir (Nemi Suresi, ayet 6).
15 Bu konular iin bkz. Turan Dursun, Tabu Can ekiiyor: Din Bu l, Kaynak Yaynlan, nc basm, s.78 vd. 16 Turan Dursun, age, s.88.

Yine Necm Suresinde Muhammedin kendiliinden konumad ve sadece kendisine indirilen vahiyleri bildirdii yazldr: ...Arkadasnz (Muhammed) ...arzusuna gre de konumaz. O (bildirdikleri) vahyedilenden bakas deildir. nk, onu gl kuvvetli ve stn yaradll bir (Cebrail) retti... (Necm Suresi, ayet 1-7). nsan Suresinde yle yazldr: (Ey Muhammed!) Kuku yok ki Kuran sana biz indirdik... (nsan Suresi, ayet 23; benzeri ayetler iin bkz. uara Suresi, ayet 192; Secde Suresi, ayet 1-3; Vaka Suresi, ayet 80; Hakka Suresi, ayet 43; Fussilet Suresi, ayet 1-2; Mmin Suresi, ayet 1-2; Zmer Suresi, ayet 1; Casiye Suresi, ayet 2; Ahkaf Suresi, ayet 2 vd...). Enam Suresinde, Kurann kutsal, yce ve arnm sayfalar zerinde yazl olduu, Muhammed tarafndan uydurulmad ve Tanrdan baka hibir g tarafndan oluturulmayacak mkemmel-liyette bulunduu yazldr: Bu indirdiimiz kutsal kitaptr... phesiz o size Rabbinden belge...dir... (Enam Suresi, ayet 155-157). Abese Suresinde u ayet vardr: (Kuran) kutsal klnm, yceltilmi, arnm sayfalar zerindedir (Abese Suresi, ayet 13-14). Tr Suresinde yle yazldr: ...(Kuran Muhammed) uydurdu diyorlar yle mi?.. Eer iddialarnda samimiyseler, Kuran benzeri bir sz meydana getirsinler (Tr Suresi, ayet 34-35).n

Grld gibi bu ayetlerde Tanrnn Muhammede indirdii kitap tan ya da yceltilmi, arnm sayfalar zerine yazl Kurandan sz edilmekte, ama Muhammedin lm tarihinde ortada byle bir ey yok! Zira, yukarda deindiimiz gibi, Kurann kitap (mushaf) haline getirilii onun lmnden ok sonraki bir tarihe rastlamakta. Bu konular bir yana, fakat biraz nce belirttiimiz gibi, Hakka Suresinde, Kurann Muhammedin szleri olduuna dair ayet var ki, yledir:
17 Ayrca bkz. Bakara Suresi, ayet 23; Yunus Suresi, ayet 38; sra Suresi, ayet Kasas Suresi, ayet 49.

...(Kuran), andolsun ki, kerim (onurlu) olan bir elinin szdr. O, air sz deildir... (Hakka Suresi, ayet 40). Gerekten de bu ve benzeri ayetlere bakarak ve ayrca Kurann Muhammedin lmnden sonra birka kiilik bir heyet tarafndan der-lenmesiyle ilgili yukarda zetlediimiz bilgileri gz nnde tutarak Kuran aklc bir ekilde eletirecek olursak, bu kitabn, Muhammedin gnlk siyasetinin gereksinimlerini karlayan hkmlerden olutuunu, bu itibarla onun szlerinden (ya da hatta ksmen de olsa onu derleyenlerin grlerinden) ibaret olduunu sylemek de mmkndr. Ve hele Kuranda buyruklara ba emenin Tanrya ve Muhammede ba emek demek olacan ngren, te yandan Tanrnn Muhammede salavat getirdiini sergileyen ayetlere gz atacak olursak, bu gr savunmak daha da kolaylam olur. u bakmdan ki, bir kere Kuranda, Muhammede ba emenin Tanrya ba emek demek olduuna dair pek ok ayet var. rnein, Nisa Suresinde, Peygambere boyun een, Tanrya boyun emi olur (Nisa Suresi, ayet 80) diye yazl. Yine Nisa Suresinde, Her kim Allaha ve peygamberine itaat ederse, ite onlar Allah m nimetine eritirildii peygamberlerle beraberdirler... (Nisa Suresi, ayet 59, 69; ayrca bkz. Nur Suresi, ayet 52; Ahzab Suresi, ayet 71; Fetih Suresi, ayet 17). Fetih Suresinde u ayet vardr: Ey Muhammed! phesiz sana ba eerek ellerini verenler, Allah ba eip el vermi saylrlar (Fetih Suresi, ayet 10). Ahzab Suresinde, Tanrya ve Muhammede itaat edip iyi i yapanlarn iki kat mkafata kavuacaklar, ayrca cennette bol bol rzk alacaklar anlatlmtr (Ahzab Suresi, ayet 31). Yine bunun gibi Muhammedi incitmenin ya da ona kar gelmenin Tanry incitmek ve Tanrya kar gelmek olduuna dair ayetler var. rnein, Ahzab Suresinde yle yazldr: Allah ve peygamberi incitenlere Allah, dnyada da lanet etmitir ahirette de ve onlara horlayc, aalatc bir azap hazrlamtr (Ahzab Suresi, ayet 57; ayrca bkz. Mcadele Suresi, ayet 22). Yine bunun gibi Tanrnn ve Muhammedin verdii hkmler dnda i grlemeyecei yle bildiriliyor: Allah ve Resul bir ie hkm verdii zaman, inanm bir erkek ve kadna o ii kendi isteklerine gre seme hakk yoktur. Her kim Allaha ve resulne kar gelirse, apak bir sapkla dm olur (Ahzab Suresi, ayet 36). Fakat, btn bunlardan baka bir de Kuranda, Tanrnn Muhammede salavat getirdiine ve Mslmanlarn Muhammede teslimiyet gstermeleri gerektiine dair yle bir ayet vardr: phe yok ki, Allah ve melekleri, Peygambere ok salavat getirirler. Ey mminler! Siz de ona salavat getirin ve tam bir teslimiyetle selam verin (Ahzab Suresi, ayet 56). Bu ayetin bir baka ekli yledir: Bir hakikattir ki, Allah ve melekleri, o yce nebi Muhammede salat ederler. Ey mminler, siz de hep ona sakt ediniz ve hulus ile selam veriniz (Ahzab Suresi, ayet 56).8

Bu vesileyle belirtmekte yarar vardr ki, ayette geen salat ya da salavat szckleri, sadece Muhammedi vmek ve yceltmek anlamnda deil, ayn zamanda ona dua ve ibadet etmek anlamndadr. nk, salat, namaz eklindeki ibadetin ta kendisi olduu gibi (salavat szc de namazlar karlar), ayn zamanda dua eklinde olmak zere Aleyyisselatu vesselam ya da Salavatullahi aleyh veya Sallalah aleyhi ve selam ekillerinde de kullanlr. Daha baka bir deyimle namaz szc, gerek Kuranda., gerekse hadislerde, duann en mkemmel ekli olan salat deyimiyle karlanmtr. Ve ite Ahzab Suresinin yukardaki 56. ayetine gre Tanr, melekleriyle birlikte Muhammede salavat getirir durumda bulunmaktadr. Bu byle olunca Hakka Suresinde yer alan, ...(Kuran), andolsun ki, kerim (onurlu) olan bir elinin szdr. O, air sz deildir... (Hakka Suresi, ayet 40) eklindeki ayet hkmne bakarak Kuran, Muhammedin szleri olarak kabul etmek yanl olur mu? Kendisine Tanr tarafndan salavat ge18 Prof. Glpnarlnn evirisinden.

tirilen bir kimsenin, Kuran kendi szleri olarak tanmlamas kadar doal ne vardr ki? Nitekim vaktiyle, Mutezililer ve onlardan biraz daha zgr dnebilenler, Kurann iki kapak sayfas arasnda bulunan eyin Allahn sz olduu iddialarna kar kmamlar mdr? Kurann, bir bakma insan yaps bir kitap okluunu savunmamlar mdr? Bu yzden zndk saylmamlar mdr? Ya da baz Hariciler Kurandaki baz surelerin Kurana layk olmadn belirterek, Tanrnn azndan kmadn ima etmemiler midir? rnein, Kurann Yusuf Suresinde Yusuf (Peygamberle) ilgili ak hikayesinin Tanr szleri olmayabileceini bildirmemiler midir?19 te yandan Muhammedin lm srasnda Kurann ne halde bulunduunun saptanamad, stelik o zaman henz kesin eklini alm ve tamamlanm bir vahiyler kitab olmad bir gerek deil midir? Kuran ayetlerinin bugnk biimiyle yazlp bir araya getirilmesi, Muhammedin lmnden sonra olmam mdr? Biraz nce deindiimiz gibi Kuran, ilk kez birinci halife Ebu Bekir dneminde ve daha sonra nc halife Osman dneminde derlenmemi midir?20 Ve nihayet Osmann mushafnn tamamiyeti konusunda itirazlar (zellikle iiler tarafndan) ne srlmemi midir? Ve ite bu tr iddialar gz nnde tutan ve Hakka Suresinde yer alan bu ifadenin Kuran, elinin kendi szdr eklinde bir kan yaratacan dnen slamclar, bu ayeti elinin getirdii szdr ekline dntrmlerdir.21 Kant olarak, ayn ayet iindeki u szleri gz nnde tutmulardr: ...Eer Muhammed bize kars ona baz szler katm olsayd, biz onu kuvvetle yakalardk, sonra onun ahdamarn koparrdk. Hibiriniz de onu savunamazdnz... (Hakka Suresi, ayet 38-52).
19 Bu konuda al-ahristaninin Kitab al-milal va l-nihal adl yaptnda gerekli bilgiler bulunmaktadr. 20 Bu konuda bkz. Turan Dursun, Tabu Can ekiiyor Din Bu l adl kitabnn Kurann Orijinalleri Yakld iin imdi Yok balkl yaz. Kaynak Yaynlar, nc basm, stanbul, 1990, c.l, s.78. 21 Turan Dursun. Kuran Ansiklopedisi. Kaynak Yaynlar. stanbul, 1994 c 7 s 246-247.

Fakat, her ne olursa olsun, Kurandaki sure ve ayetlerin Tanr sz olup olmad konusunda giriilecek aklc bir eletirinin slamclar g durumda klaca muhakkaktr. Nitekim, Tanrnn niteliiyle kiilii arasndaki ilikilerin ilahiyata ait bir sr olduu, dolaysyla insan aklnn bu sim idrak edemeyecei ve bu nedenle Kurann gayri mahluk (yaratlmam), daha dorusu Tanr sz olduunun kabul edilmesi gerektii dorultusundaki slamc tez, vaktiyle akliyeci Mslmanlar ve daha sonra mutezile snf tarafndan reddedilmiti. te yandan Tanrnn konuucu olmad grnden hareketle, Kurann yaratlm (yani mahluk) hatta fani olduunu ne srenler olmutur. O kadar ki, al-Fazali (. Hicri 1236), Kifaya adl yaptnda, Kurandaki szlerin mahluk

(yaratlm) olduunu sylerken, Kurandak szlerin Tanrya ve hatta Muhammede ulamayabilecei ihtimaline de yer vermitir. al-Aari ve daha sonraki EariIer, Tanrnn kelamnn, harfsiz ve szsz, sadece ruhi bir sz olduu grn savunmakla beraber, Kurann fani ve mahluk (yaratlm) olduu inanlarna kar kmlardr. Fakat, u bir gerek ki, Kuran, Tanr sz olmaktan baka bir tanmla ne srmenin dinsizlik olduu gr stn gelmi ve bu nedenle Kuran, eletiri d tutulmutur. Her trl eletirinin, bu kitabn insan yaps .olduu sonucunu dourabilecei endiesi her zaman iin ar basmtr. Bu nedenle Kuran, gereklere gtren tek yol, tek kitap olarak benimsene gelmi ve eletirel akln etki alan dnda tutulmutur. Ancak, bilim tarihi, insan aklnn devaml ekilde gelitiini, snrsz bir yaratma gcne sahip olduunu ve bu nedenle onun her ne alanda olursa olsun, her trl yasaa kar savamn nlemenin mmkn bulunmadn ortaya koymutur. Nitekim, Bat dnyasnda da, aa yukar l 400 yllk bir gelime sreci ierisinde akl, her trl yasa yenerek Yahudi ve Hristiyan dinlerini ve bu dinlerin kutsal bilinen kitaplarn (Tevrat, ncili) amansz bir eletiriden geirebilmi, halla pamuu gibi atabilmi, bu eletirilerden sonra bu kitaplarn insan yaps eyler olduu grne ynelmi, bunun sonucu olarak akl vahyin nne geirebilmi ve bylece, gelmi gemi uygarlklarn en ileri gidenini meydana getirebilmitir. Hi kimse inkar edemez ki, Bat uygarl, btn eksikliklerine, btn yetersizliklerine, btn kusurlarna ramen, kendisinden nceki uygarlklarn hepsini de geride brakmtr. Kuku edilemez ki, Bat dnyas, aklc gce sahip bulunduu iin, her daim kendi kendisini ama olaslna sahip olarak gelecein daha stn uygarlklarn yaratacaktr. Temenni olunur ki, slam dnyas da akl yoluyla Kuran eletirel szgeten geirsin ve akl ana. erisin. Byle bir eletiriyi dine kar giriilmi bir saldr olarak deil, insanlar tek kitap alkanlndan kurtarp yaratc zekaya ulatrma arac olarak kabul etmek gerekir. Geriliklerden, ilkelliklerden, sefilliklerden ve musibetlerden kurtulmann baka yolu yoktur. Ve ite bu inanladr ki, Kurann eletirilmesi gerektii grne ynelmemiz gerekir. A) Kurandaki Tanrnn, insanlara Kfrler Savurarak ya da Kendi Szlerini Kantlamak in Yemin lere Bavurarak Konumas Hakknda Kurann Tanr szleri mi?, yoksa elinin szleri mi? yada derleyenlerin szleri mi? (insan yaps m?) olduu konusunda giriilecek bir tartmada ilk ele alnacak konulardan biri, kukusuz ki, bu szlerin Tanrnn ycelii fikriyle badar olup olmamasyla ilgilidir. Tanrnn yceliiyle badamaz nitelikteki szlerin Tanrdan sadr olamayaca aikardr. rnein, yce olarak kabul edilen bir Tanrnn, kendi yaratt kullarna, her ne sebeple olursa olsun kpekler ya da alaklar diyerek konutuunu dnmek gtr. Yine bunun gibi insanlarn kaderini daha ana karnndayken izdiini syleyen, rnein, dilediini Mslman, dilediini mrik y ada. kafir yaptn bildiren bir Tanrnn, Mrikleri ldrn! diye emredebileceini ya da slamdan baka bir dine ynelik olanlar cehenneme atlr diyerek konuabileceini kabul etmek gtr. nk, insanlar hem sulu hem gnahkar klp hem de cezalandrmak gibi bir davran Tanrya atfetmek, ona hakaret etmek olur. Yine bunun gibi yce olduu kabul edilen bir Tanrnn, kadnlar aalatrcasna, kadnlar aklen ve dinen dn yaratklardr diyebileceini, tanklk ve miras haklan bakmndan onlar yarm insan sayabilecein), hilekar olarak ilan edebileceini, dayak atlmaya layk sayabilecein! ya da buna benzer kltmelerle hakir klabileceini dnmek gtr. Yine ayn ekilde Tanrnn, insanlar kendisine ba edirtebilmek iin mkafatlar vaat edebileceini ve rnein cennette gzel kzlar (huriler) olduunu syleyerek Memeleri yeni sertlemi, ceylan gzl gzeller var size eklinde konuabileceini kabul etmek olanakszdr. Bu rnekleri oaltmak kolay. Demek istediimiz udur ki, Tanr fikrinde yatan ycelik anlay, ycelikle badamayan eylerin Tanrdan gelemeyecei fikrine yer

verir. Bu itibarla Tanrya atfolunan szlerin, Tanrnn azndan km olup olamayacan aratrmak, eletirel akl iin nemli bir kouldur. Balang olmak zere, her eyden nce Kurandaki Tanrnn kfrler ya da yeminler ederek konumasyla ilgili ayetlere gz atmak yararl olacaktr; bu konuda ksa bir fikir edinebilmek amacyla birka rnek vermekle yetineceiz: 1) Yce Olduu Sylenen Bir Tanrnn Olumsuz Bir Dille Konuabileceini; rnein, Kendi Yaratt Kullarna Kfrler, Hakaretler Edebileceini Dnmenin Mmkn Olup Olamayaca Hakknda Kurann hemen her satr, Tanrnn kendi kendini yceltmesiyle, kul olarak yaratt insanlara kendi bykln ve glln kabul ettirmek istemesiyle, onlar yerlere kapanarak kendisine taptrmaya almasyla, fakat bu istek ve gayretlerine kar dikilenlere kfrler ve hakaretler yadrmasyla doludur. Yceliini ve glln kabul etmeyenlere, buyruklarna kar direnenlere ve eli olarak setiini syledii Muhammede ba emeyenlere kar Tanrnn, hi de kendisinden beklenmeyen bir dille konutuu ve rnein, yabani eekler, merkepler, susam develer, dilini sarktp soluyan kpekler, geberesiciler, reziller, sapk kiiler, beyinsizler, kof ktkler, alak zorbalar, soysuzlar, kahrolaslar, yalanclar vd... eklinde szler sarf ettii grlr. Verilecek nice rnekten biri olarak Vaka Suresindeki u satrlar okuyalm: Sonra siz ey sapklar, yalanclar; elbette bir aatan, zakkum aacndan yiyeceksiniz--. stne de ka\nar sudan ieceksiniz: susam develerin suya saldr gibi ieceksiniz: ite ceza gnnde onlara sunulacak ziyafet budur... (Vaka Suresi, ayet 51-56). Burada geen susam develer deyimi, Arapa aslndaki hyam illetine tutulmu dere karl olup, devenin hi doymamacasna su imesini, yani ne kadar ierse isin suya kanmaz oluunu anlatmakta! Ve ite yukardaki ayetle, Tanr, Siz ey sapklar, yalanclar diye hitap ederken, hitap ettii insanlara, zakkum aacndan, kaynar sudan ieceksiniz, tpk hyam illetine tutulmu ve su imeye do- yamayan develer gibi... demektedir. Neden onlara byle demektedir bilir misiniz? Srf kendisini Yaratan olarak kabul etmiyorlar ve daha dorusu kendilerinin Tanr tarafndan yaratldklarn kabul etmiyorlar diye! Nitekim ayetin devam yledir: ...Sizi biz yarattk, tasdik etmeniz gerekmez mi? Syleyin yleyse (rahimlere) dktnz meni nedir? Onu siz mi yaratyorsunuz, yoksa yaratan biz miyiz? (Vaka Suresi, ayet 57-59). Grlyor ki, Tanr, kendisini Yaratan olarak kabul etmeyen, rnein, Evet, bizi sen yarattn, sen ycesin eklinde kretmeyenlere kar susam develer diye kfr ve hakaret etmekte! Pek gzel, ama Yce olduu sylenen bir Tanrnn kullanaca dil midir bu? te yandan Kurann bu ayetlerine bakarak, bata Charles Darwin olmak zere, evrenin ve her eyin Yaratl kuramna gre deil, Evrim kuramna gre olutuunu bilimsel yollarla ortaya koyan bilim adamlarn susam develer olarak tanmlamamz doru olur mu? Bir dier rnek olarak Araf Suresinin 175. ve 176. ayetlerini okuyalm. Bu ayetlerde, Tanrnn, Kuran yalanlayan bir kii hakknda dilini sarktp soluyan kpek diye konutuu yazldr: Ey Muhammed! Onlara, eytann peine takt ve kendisine verdiimiz ayetlerden syrlarak azgnlardan olan kiinin olayn anlat. Dileseydik onu ayetlerimizle stn klardk; fakat o dnyaya meyletti ve hevesine uydu. Durumu, stne varsan da, kendi haline braksan da. dilini sarktp soluyan kpein durumu gibidir, ite ayetlerimizi yalan saya/ kimselerin durumu byledir. Sen onlara bu kssay anlat, belki zerinde dnrler... (Araf Suresi, ayet 175-176).22

Bu ayetlerin bir baka ekli yledir: (Ey Muhammed!) Onlara o herifin kssasn da oku ki, ona ayetlerimizi sunmutuk da, o, onlardan ayrld kt. Derken onu eytan arkasna takt da sapknlardan oldu. Eer dilese\dik biz, onu o ayetlerle ykseltirdik de, lakin o, yere (alakla) sapland ve (levasnn ardna dt, artk onun meseli o kpein meseline benzer: zerine varsan dilini salar solur, braksan yine dilini salar solur; bu ite ayetlerimizi tekzip eden o kavmin meseli; kssay kendilerine nakleyle, gerektir ki bir dnrler... (Araf Suresi, ayet 175-176).23 Grld gibi Kurann bu ayetlerine gre, Tanr, kendi buyruklarna uymayan bir kiiyi eytann, arkasna taklm ve alakla saplanm olarak tanmlyor. Ayrca, dilini sark/tp soluyan bir kpein durumunda gsteriyor! Daha baka bir deyimle bu kiiyi, kpein en aalk hali olan ve baka hayvanlarda bulunmayan soluyuuna benzeterek hakir klyor.24 Hi Yce olduu kabul edilen bir Tanr bu ekilde konuur mu? Yine ayn ekilde Bakara Suresinde Tanrnn, kble ynnn deiiklii konusunda kafa tutanlar beyinsizlikle sulad yazl: nsanlarn beyinsizleri, Yneldikleri kbleden onlar eviren nedir?diyecekler... (Bakara Suresi, ayet 142). Bir dier rnek, Kalem Suresinde Tanrnn, Kuran} yalanlayan ve Kuran iin masaldr diyen bir kiiyi alak zorba ve soysuz olarak u ekilde kfrlere bomasdr:
22 Diyanet ileri Bakanlnn halkmza rettii ayetler byle. 23 Elmall H. Yazr, age. c.3, s.2320. 24 Ibid:

Ey Muhammed! Diliyle ineleyen, kovuculuk eden... ok yemin eden alak zorbaya, btn bunlarn dnda bir de soysuzlukla damgalanm kimseye... aldr etmeyesin. Ayetlerimiz ona okunduu zaman, ncekilerin masallar! der. Onun havada olan burnunu yaknda yere srteceiz (Kalem Suresi, ayet 8-15). Yine Kuranda (Al-i mran Suresinde) Tanrnn, inanmadan inandk deyip Mslmanm gibi grnenlere kar, Kahrolun! (ln!) diye beddualar ettii yazldr: ... Onlar sizinle karlatklarnda, nandk derler; kendi balarna kaldklarnda da, size olan kinlerinden dolay parmaklarnn ularn srrlar. (Ey Muhammed!) De ki, Kininizden (kahrolan ) ln! phesiz Allah kalplerin iindekini hakkyla bilmektedir (Al-i mran Suresi, ayet 119). rnekleri oaltmak kolay. Ancak, bu rnekleri okuduka, kendi kendimize sormaktan duramyoruz: Acaba bu kfrler ve hakaretler, Yce olduu sylenen bir Tanrnn azndan km olabilir mi? Hi Yce bir Tanr, kendi yaratt insanlara ycelikle badamaz bir dille hitap tenezzlnde bulunabilir mi? Bu tr sorularn cevabn verebilmek iin yukardaki ayetlerin ne sebeple, ne vesileyle ve kimlerle ilgili olarak Kurana girmi olduunu incelemek gerekir. Bu i yaplacak olursa grlr ki, sz konusu ayetler ve bu ayetlerde yer alan kfr niteliindeki szckler, Muhammedin gnlk siyasetinin gereksinimlerinden doma eylerdir. Bunun byle olduunu anlayabilmek iin, Kurann, Araf Suresinde, dilini sarktp soluyan kpek diye nitelendirilen kiiyle ilgili yukardaki ayetler rneine gz atalm ve ayetleri tekrar okuyalm: Ey Muhammed! Onlara, eytann peine takt ve kendisine verdiimiz ayetlerden syrlarak azgnlardan olan kiinin olayn anlat. Dileseydik onu ayetlerimizle stn klardk; fakat o dnyaya meyletti ve hevesine uydu. Durumu, stne varsan da, kendi haline braksan .da, dilini sarktp soluyan kpein durumu gibidir, ite ayetlerimizi yalan

sayan kimselerin durumu byledir. Sen onlara bu kssay anlat, belki zerinde dnrler... (A raf Suresi, ayet 175-176). Hemen belirtelim ki, bu ayetlerde azgn ve dilini sarktp soluyan kpek eklinde tanmlanan kiinin kim olduu konusunda gr ayrls olmakla beraber,5 genellikle bunun, Kurey erafndan olup Muhammed ile rekabet halinde bulunan meyye b. EbisSalt26 olduu ve yukardaki ayetlerin onunla ilgili olarak Kurana girdii kabul edilir:27 Mekkenin nfuzlu ailelerinden birine mensup bulunan meyye, hem tannm bir air hem de semavi dinler hakknda, yani Yahudilik ve Hristiyanlk konusunda geni bilgisi olan bir kimseydi. Puta tapmay reddetmi ve tpk Muhammed gibi kendisini brahimin getirdii dine ynelik bilmiti. ou slam kaynaklarnn bildirmesine gre, meyye, Araplar arasndan bir peygamber geleceinin Tevrat ve ncilde yazl bulunduunu ve bu kiinin kendisi olduunu ne srerek peygamberlik hevesine kaplm, bu yzden Muhammedi kskanr olmutur.28 Yine bu kaynaklarn bildirmesine gre meyye, Mekkeli Kureylilere yaknlk gstermek ve rnein Bedir Savanda len mrikler iin mersiye yazmak gibi davranlaryla da Muhammede kar dmanlk gstermitir. Ve ite gya bu nedenlerle Tanr onun hakknda dilini sarktp soluyan kpek deyimini kullanarak yukardaki ayetleri indirmitir. Oysa slam kaynaklarnn bu iddialarn eletiri szgecinden geirecek olursak, durumun biraz farkl olduu grrz. u bakmdan ki, meyye, nceleri Muhammede kar deil, onun yannda yer alm bir kiiydi. Fakat, az gemeden Muhammedin, farkl inanta olanlara (rnein mriklere ya da Yahudilere) kar ar sert ve hogrsz davrandn syleyerek farkl bir tutum taknmtr. rnein, Bedir Savanda len Kureyli mriklerden birounun cesedinin Muhammed tarafndan pis bir kuyuya attrlmasn! ho karlamam ve kendi yaknlarnn da bulunduu bu ller iin mersiye sylemitir. Bu mersiyenin ok etkili olacan dnd
25 Kimi yorumculara gre bu kii. Beni srail ulemasndan Belam bni Ebrdir ki, Musa Peygamber dneminde yaamtr: kimi yorumculara gre Kenanilerden Belam bni Baura adnda biri, kimi yorumculara gre Numan b. Seyfi er-Rahib, kimine gre de Araplardan meyye b. Ebus-Salttur. 26 meyye ibn ebissalti ekafi. 27 Elmall H. Yazr. age. c.3. s.2335. 28 Bu konuda bkz. AbI-Faraci, Kitab al-Agam, c.3-4.

iindir ki, Muhammed, bunun rivayetini yasaklamtr.29 Btn bunlardan anlalan udur ki, meyye, gerek nl, etkili bir air olarak, gerek peygamberlik iddiasna sarlm olarak, gerekse Araplar peinden srkleyebilecek bir g olarak Muhammed iin ciddi bir ra-.dpti. Byle bir rakibe kar Tanrnn m, yoksa Muhammedin mi tepki gsterip yukardaki ayetleri dzenleyeceinin (ya da Kuran hazrlayanlarn m bu szckleri kullanm olabileceklerinin) takdirini okuyucuya brakrz. Bir rnek daha vermek zere, Kurann Kalem Suresinde geen alak zorba ve soysuzlukla damgalanm deyimlerinin kiminle ilgili olduunu, bu ayetlerin ne amala konduunu aratralm. Biraz nce belirttiimiz gibi, ayetler yledir: Ey Muhammed! Diliyle ineleyen, kovunduk eden... ok yemin eden alak zorbaya, btn bunlarn dnda bir de soysuzlukla damgalanm kimseye, mal ve oullan vardr diye aldr et-neyesin. Ayetlerimiz ona okunduu zaman, ncekilerin masallar! der. Onun havada olan bunumu yaknda yere srteceiz (Kalem Suresi, ayet 8-15). Beyzavi ve Celaleddin gibi en salam kaynaklara gre, Tanr bu ayetleri, Muhammede dmanlk besleyen Velid b. Muire (Muire olu Velid) hakknda indirmitir.30 Hemen

belirtelim ki, Velid b. Muire, Kurey ileri gelenlerinden olup, son derece varlkl ve oullarna sahip bir kimseydi.31 Kureyin en nl ailelerinden birinin reisiydi. Kabenin tamiri iinde rol oynam olup halka kar hakkaniyet ve adaletle davranmak nedeniyle Adi diye anlr, sevilir ve saylrd. ok varlkl olduu iin Kabe rtsnn her yl deitirilmesi masraflarn tek bana stlenmiti. Muhammedle de bir bakma akraba saylrd. nk, kardei Abu Umayya, Muhammedin halasyla ev29 Bu konular iin bkz. bn Hiam. al-Sira; ayrca bkz. Nihad M. etinin, (slam Ansiklopedisinde meyye ile ilgili yazs. 30 Her ne kadar baz yorumcular bu ayetlerin reyk .oullar ya da Abd-i Yeus oullan ya da Ebu Cehil iin indiini sylerlerse de. yukardaki aklamamzdan da anlalaca gibi esas itibariyle Muire olu Velid iin konduunun kabul daha uygundur. 31 Araplar arasnda itibar ve nfuz salayc eylerden biri, OUL sahibi olmakt.

liydi. Fakat, daha sonra Muhammedle bozutu. nk, onun peygamberliine inanmad; ona kafa tuttu ve onu yalanlad. Sylendiine gre, tpk dier Kureyliler gibi, o da Muhammedi deli, (mecnun) ya da sihirbaz olarak tanmlad. Btn bunlardan baka, bir de gya vahyin kendisine deil, Muhammede gelmi olmasndan dolay Muhammede kar kskanlk besler oldu: Ben Kurey kabilesinin by ve bas olarak bir kenarda kalaym da vahiy Muhammede gelsin?2 diyerek kskanln belli ederdi. Kskanan Velid iniydi, yoksa Muhammed n onu kskanrd? eklindeki bir sorunun karln vermek ayrca zerinde durulabilecek bir konu. Bu konuda karar verebilmek iin, Velidin, hem varlkl, hem erkek ocuk sahibi olmas hem de halk tarafndan adil ve iyiliksever bir kii olarak bilinmesi itibariyle, o tarihlerde Mekkeliler indinde, Muhammedden ok daha fazla ne sahip olduunu gz nnde tutmak gerekir. Bu yaplacak olursa Velidin Muhammedi kskand kadar, Muhammedin de Velidi kendisine tehlikeli bir rakip grm olabilecei anlalr. Fakat, Muhammed, Velidin bu tutum ve davranlar nedeniyle, Tanrdan yukardaki ayetlerin indiini sylemi, bylece onu ...Diliyle ineleyen, kovuculuk eden... ok y emin eden alak zorbaya, btn bunlarn dnda bir de soysuzlukla damgalanm... kimse olarak tanmlamtr. Kuran koyduu bu ayetlere gre, Tanr, gya Velide bol varlk ve oullar verdiini hatrlatmakta, bu verdii nimetlere ramen onun Muhammede kar geldiini syleyerek azarlamaktadr. Azarlarken de Muhammedin deli deil, tersine en byk bir ahlaka sahip olduunu ve ona kesintisiz ecir vereceini bildirmekte yeminler ederek yle demektedir: ...Kalem ve onunla yazlanlara andolsun ki, ey Muhammed! Sen Rabbinin nimetine uram/ bir kimsesin, deli deilsin. Dorusu ana kesintisiz bir ecir vardr. phesiz sen byk bir ahlaka sahipsindir. Hanginizin aklndan zoru olduunu yaknda sen de greceksin, onlarda grecekler... (Kalem Suresi, ayet 1-6).
32 Bu alnt iin Nee aatayn slam Ansiklopedisinde. Velid b. Muire bal altnda yazd makaleye baknz.

Fakat, yine Muhammedin sylemesine gre anlalan o ki, Tanr, bunlar yeterli bulmad ve fkesini yenemedii iindir ki, Velid hakknda alak zorba ve soysuzlukla damgalanm kii eklinde konumutur. Pek gzel, ama kendi kullarna fkenize hakim olun eklinde buyrukta bulunan bir Tanrnn, hi bu sylediklerini unutarak fkeye kaplp, ycelikle badamaz szckler kullanabilecei dnlebilir mi? te yandan bir de u var ki, Kuranda Tanrnn, diledii gibi insanlar doru yola soktuu ya da saptrd bildiriliyor. rnein, Enam Suresinde, Allah kimi doru yola koymak isterse, onun kalbini slamiyete aar, kimi de saptrmak isterse... kalbini dar ve skntl klar... (Enam Suresi, ayet 125) diye yazldr. Eer bu byleyse, neden Tanr Velidin kalbini slamiyete ap onu kazanacak yerde, ona alak

zorba ya da soysuz desin? u durumda bu tr konumalarn Tanrdan deil, Velidi kendisi bakmndan bir tehlike olarak gren Muhammedden gelebilecei ya da Kuran derleyenler tarafndan dzenlenebilecei dnlemez mi? Ve u hale gre Kuran Tanr elisinin szleri olarak kabul etme yoluna gidilemez mi? *** Sylemeye gerek yoktur ki, Kurandaki dil, Arap insannn gnlk konuma dilinden baka bir ey deildir. Nitekim, Muhammedin sylemesine gre, Tanr, eitli lehede konuan Arap kavimlerinin anlayabilmeleri iin Kuran yedi lehede olmak zere indirmitir. Arabn gnlk konumas ise, kfrlere, hakaretlere ve ant imelere ok yer veren bir gelenee dayaldr. Ve ite muhtemelen bundan dolaydr ki, Kuran, her konuda olduu gibi, bu konuda da Arabn konuma geleneini yanstr ekilde derlenmitir. Fakat, denilebilir ki, eriat eitimi yoluyla bu gelenek, Arap olmayan toplumlarn insanlarna da gemitir. rnein, kendi yaamlarmza gz atacak olursak, bunun byle olduunu kolaylkla fark edebiliriz. u bakmdan ki, eriatlar, slami buyruklara uymayanlara ya da bu buyruklar eletirmeye kalkanlara kar kfr ve hakaret yoluna bavurmadan konumasn bilmezler. lerinde babakanlk mevkiine ykselmi ya da Trkiye Byk Millet Meclisine ye seilmi veya benzeri grevlere getirilmi kiiler de kendilerini bu alkanlktan kurtarabilmi deillerdir. Bunun en gzel rneine, 1997 ylnda iktidara gelen Refah Partisi mensuplarnn tutum ve davranlaryla tank olduk. Hasbelkader bu lkenin babakanlk koltuuna yerleen RP liderinin azndan, deli, gavur gelini, Yahudi figran, fosil, sinsi, isterik vd... eklindeki kfrler eksik olmad! Bu ayn partinin bir baka yesinin azndan u inciler dklyordu: Alak, pezevenk, hain, Ermeni dl... Bir dier RPli milletvekilinin kulland nezih dil uydu: Put. Bu gzel szc, o, kendi selefi olan CHPli birisi iin u tmcede kullanmaktayd: SSKda ipler putun elinde, benden nce bu yolsuzluklar yapan putlardan niye bunu sormuyorsunuz? Bir dier fazilet rnei eriat milletvekilimizin setii szckler de yleydi: Sidikli, erefsiz! Bu ayn kiinin, Atatrkl savunan kadnlarmza uygun bulduu szck ise fahieydi.33 TBMMnin bu eriat yelerinin azlarndan dklen szcklere tank olanlarmz, muhtemelen kendi kendilerine sormulardr: Bu adamlar neden kfr ve hakaret ederek konumaktan kendilerini alamazlar? Tekrar belirtelim ki, bu kfrl az sadece onlara zg deildir; bu az eriatln simgesi gibi bir eydir. Evet, neden eriat azlar kfretmeyi severler? Hemen yantlayalm: onlarn bu ekilde kfr yolunu semeleri, bir yandan fikirsizlikten (yani fikre fikir yoluyla karlk verebilecek kltrden yoksun olularndan); dier yandan da, iinde yorulduklar eriat eitimindendir. Bunun byle olduunu anlamak iin Diyanet leri Bakanlnn yaynlarna yle bir gz atmalsnz. Yukarda birka rnek olmak zere belirttiimiz szcklerin hepsini, ok daha ar nitelikte olanlarla birlikte, orada bulacaksnzdr. 2) Yce Olduu Kabul Edilen Bir Tanrnn, nsanlar Hem Kendisine Hem de Muhammede nandrmak ya da Yceliim, Glln Anlatmak Amacyla, Ant erek (Yeminler Ederek) Konuup Konumayaca Hakknda Kuranda yazlanlara gre Tanr, tpk insanlar gibi, her vesileyle ve her i iin ya da her olay vesilesiyle yeminler ederek, ant ierek
33 Bu yukardaki konular iin bkz. Hrriyet gazetesi. 4 Haziran 1997, s.5.

konumakta! Hemen hemen hibir eylem ve ilem yoktur ki, Tanr, onu yaparken ve anlatrken, unun bunun zerine ant imesin! Hani sanki szlerinin doruluuna insanlar inandrmann baka bir yolu yokmu da, ille yemin etmek gerekirmi gibi! stelik

yeminlerinin pek ounu, kendi kendisini Tanr olarak kabul ettirmek, kendisinden baka Tanr olmadn bildirmek, kendi yceliini ve glln anlatabilmek, kendi niteliklerinin emsalsiz olduunu belirtmek, Muhammedi vmek, onu, peygamberlerin en sonuncusu ve en ycesi olarak gstermek, onun eylem ve ilemlerini benimsetmek gibi konularda yapar; stelik de hi kimsenin bilemeyecei, zemeyecei ekillerde olmak zere! rnein, kendi yceliini ve kendisinden baka Tanr bulunmadn anlatmak iin yle yemin eder: Saf saf dizilenlere, toplayp srene, zikir okuyanlara yemin ederim ki, ilahnz birdir (benden baka Tanr yoktur) (Saffat Suresi, ayet 1-4). Biraz ileride greceiz ki, burada geen Saf saf dizilenlere, toplayp srene, zikir okuyanlara... deyimlerinden ne anlalmas gerektii pek bilinmez. Tekrar edelim ki, Kuran, Tanrnn vnmeleriyle ve bu vnmelerini ou kez yeminlere oturtmasyla doludur. Kendi kendisini ycelttii gibi, Muhammedi yceltmek, ahlakl ve meziyetli gstermek iin de yeminler ederek konuur. rnein, mriklerin (puta tapan kiilerin) Muhammed hakknda delidir ya da azmtr demelerine kar, Tanr, Necin Suresinde yle yemin etmektedir: Batmakta olan yldzlara andolsun ki, arkadanz Muhammed sapmam ve azmamtr (Necm Suresi, ayet 1-2). Grld gibi. Tanr batmakta olan yldzlar zerine yemin etmekte! Yemin ederken neden dolay batmakta olan yldzlar semitir, belli deil! Yine bunun gibi, Muhammedin ok karl evliliklerini eletirenlere kar, Tanrnn, Rad Suresinde yle yemin ettii yazldr: Kasem olsun ki (andolsun ki) biz senden evvel de Resuller gnderdik, onlara da hem zevceler verdik, hem zrriyet (oluk ocuk verdik)...(Rad Suresi, ayet 38). Yorumcularn sylemesine gre Tanrnn bu ekilde yemin etmesine neden olan ey, Muhammedin ehvet dkn olduu hakknda dedikodu yapanlar susturmaktr. nk, halktan kiiler, zellikle Hristiyanlar, peygamberlerin ehevilikle uramamalar gerektiini, nitekim sann ve Yahyann kadnsz yaadklarn ne srerek, Eer Muhammed peygamber olsayd, byle kadnlarla megul olup oluk ocukla urar myd? Yahya ve Isa. gibi onlardan vazgeip onlarsz yaamas gerekmez iniydi? eklinde konumaktaydlar, te gya Tanr, onlarn bu ekilde konumalarn nlemek iin yukardaki ayeti gndermi ve baka peygamberlere zevceler ve ocuklar verdiini yeminlerle haber vermitir.34 Kuranda, yazlanlara gre, Tanr, yeminlerini sadece kendisiyle ya da Muhammedle ilgili olarak yapmaz, her vesileyle ve her ey iin yapar. rnein, inanm olan kimselere, cennetin gzel kzlarn vereceine dair yapar ya da inanmayanlar cehennem ateinde yakacana dair yapar. Daha baka bir deyimle, yeminlerini, aknlk yaratacak ekilde yapmaktan geri kalmaz. u bakmdan ki, bazen kendi adn anarak, yani Allaha ya da Rabbine diyerek yapar; bazen Muhammedin ad zerine yapar; bazen Mekke ehri zerine, bazen zeytin zerine, bazen incir zerine, bazen dalar zerine, bazen yldzlar zerine, bazen baba ve ocuklar zerine, bazen yamurlar ve rzgarlar zerine, bazen yryen gemiler zerine, bazen adamlar boazlayp can alanlar zerine, bazen kuluk vaktine, bazen her eyin iftine ve tekine, bazen gelip geen geceye, bazen tanyerine, bazen hi kimselerin anlayamayaca eyler zerine ve evet saymakla bitmez nice eyler zerine yapar! Birka rnek verelim: Meryem Suresinde Tanrnn, inanmayanlar, eytanlarla birlikte toplayp cehenneme

atacana dair kendi ad zerine yemin ettii yazldr:


34 Bkz. Elmall H. Yazr, age. c.4. s.2999-3000.

Tanrya andolsun ki, biz onlar... eytanlarla birlikte toplayacaz; sonra da cehennemin evresinde ... diz. ktrerek haz bulunduracaz hepsini (Meryem Suresi, ayet 68). Tanr, Nahl Suresinde inkarclara kar yine kendi ad zerine yle yemin etmektedir: ...Allaha andolsun ki, uydurup durduunuz eylerden elbette sorguya ekileceksiniz (Nahl Suresi, ayet 56). Mearic Suresinde Tanr, hem Doulularn hem de Batllarn Tanrs olarak gl olduunu kantlamak amacyla yine kendi ad zerine yemin etmektedir: Doulularn ve Batllarn Rabbine yemin ederim ki onlarn yerine daha iyilerini getirmeye bizim gcmz yeter... (Mearic Suresi, ayet 40-41). Dikkat edilecei gibi Tanr, kendi buyruklarn dinlemeyenlerin bana gelecek belalar ya da glln anlatmak iin kendi ad zerine yemin etmekte saknca grmyor! Hani, sanki kendi szlerinin inandrc olmasn salamak iin, kendi ad zerine yemin etmenin yararl olacan dnmektedir! Tanr, yeminlerini bazen Muhammedin stne yapar; rnein, Resulm! mrne kasem olsun ki ... onlar sarholuklar iinde ne halt ettiklerini bilmiyorlard... der (Hicr Suresi, ayet 72). Tanr yeminlerini bazen Muhammedin yaad Mekke ehri zerine yapar: Bu kente (Mekkeye) -ki (Ey Muhammed!) bu kentte bulunuyorsun-yemin ederim ki... (Beled Suresi, ayet 1-4; ayrca bkz.Tin Suresi, ayet 1-5). Yeminlerini bazen, Mekke kenti de dahil olmak zere incir, zeytin ve Sina Da zerine yapar: ncire (tin) ve zeytine andolsun ki., Sina Dana andolsun ki, Bu gvenli kente (Mekkeye) andolsun ki, biz insan en gzel biimde yarattk. Sonra da onu aalarn aas kldk (Tin Suresi, ayet 1-5). Dikkat edilecei gibi, Tanr burada, gzel biimde yaratt insan aalarn aas kldn vnerek sylemekte ve vnmesini, her ne hikmetse incir, zeytin ve da gibi eyler zerine yapt yeminlere dayatmakta! Yeminlerini bazen babaya ve ondan gelen ocua diyerek yapar; yaparken de muhtemelen Ademi ve Ademin soyundan gelenleri anlatmak ister: ...babaya ve ondan meydana gelen ocua yemin ederim ki, biz, insan zorluklar iinde yarattk (Beled Suresi, ayet 2-4). Yeminlerini bazen yldzlar ya da batmakta olan yldzlar zerine yapar: Hayr, yldzlarn yerleri zerine yemin ederim ki... (Vaka Suresi, ayet 75; ayrca bkz. Tekvir Suresi, ayet 1520); Batmakta olan yldzlara andolsun ki, arkadanz Muhammed sapmam ve azmamtr (Necm Suresi, ayet 1-2). Yeminlerini bazen grnen ve grnmeyen eyler zerine yapar: Grebildikleriniz ve gremedikleriniz zerine yemin ederim, ki, hi phesiz o (Kuran), ok erefli bir elinin szdr..,. (Hakka Suresi, ayet 38-40). Yeminlerini bazen Kuran zerine yapar: ...t veren Kurana andolsun ki, inkar edenler, gurur ve ayrlk iindedirler (Sad Suresi, ayet 1-2; ayrca bkz. Kaf Suresi, ayet 1-3; ayrca bkz. Duhan Suresi, ayet 1-3).

Yeminlerini bazen rzgarlar, yamur ykl bulutlar, gemiler ve ileri yneten melekler zerine yapar: Esip savuran rzgarlara, yamur ykl bulutlara, kolayca szlen gemilere ve ileri yneten meleklere andolsun ki, size sz verilen kyametin kopmas phesiz gerektir. deme gn gelecektir (Zariyat Suresi, ayet 1-6). Tanr burada, kyametin geleceini bildirmek iin yemin etmektedir. Kyametin geleceini bildirmek iin yeminlerini bazen adam boazlayp canlar alanlara, yzp gidenlere ve yaranlara ynelik olarak yapt da olur: Canlar boarak ekip alanlara andolsun. Canlar kolaylkla alanlara andolsun. Yzp yzp gidenlere andolsun. Yartka yanan ve ileri yneten meleklere andolsun ki, kyamet kopacaktr (Naziat Suresi, ayet 1-5). Yeminlerini bazen kuluk vaktine ve geceye ynelik olarak yapar: Kuluk vaktine andolsun. Skna erdii zaman geceye andolsun ki, ey Muhammed, Rabbin seni ne brakt ne de sana darld (Duha Suresi, ayet 1-3). Dikkat edilecei gibi Tanr burada, Muhammedi honut etmek iin yeminlerle konumaktadr! nk, gya Muhammed, bir ie balarken inallah demedii iin, onu on be gn vahiysiz brakmtr. Tanr yeminlerini bazen Nn ya. da kalemle yazanlar eklinde ne olduu bilinemeyen eyler zerine yapar: Nn, kalem ve onunla yazanlara andolsun ki, ey Muhammed! Sen Rabbinin nimetine uram bir kimsesin, deli deilsin... phesiz-sen, byk bir ahlaka sahipsin (Kalem Suresi, ayet 1-4). Bu yeminleri Tanr, Mekkede Muhammedi deli diye aranlar korkutmak iin yapmakta! Yaparken de Muhammedin byk bir ahlaka sahip olduunu anlatmakta! Yeminlerini bazen tanyerine, kuluk vaktine, zilhicce aytmdan gecesine, gelip geen geceye, skna eren geceye, her eyin iftine ve tekine diyerek yapt da olur. rnein, Fecr Suresinde Tanr, yle ant ier: Fecre, on geceye, ifte ve teke, (her eyi karanlyla) rtt an geceye yemin ederim ki, bunlarda akl sahibi iin elbette birer yemin (deeri) vardr (Fecr Suresi, ayet 1-5). Tanr bu yemini, sureye balarken etmekte ve ederken de, Bunlarn her biri... birer yemine demez mi? diye sormakta. Evet, ama Tanrnn bunlar diyerek yemin ettii ey nedir? Kurann ayetleri mi, anlatlan olaylar m, belli deil! Ve sonra neden Tanr Fecre, on geceye ve her eyin iftine ve tekine ya da gelip geen geceye yemin etmekte, ederken de bizi birtakm sorularla kar karya brakmakta? rnein, Fecr denen ey afak atmas, tan skmesi
35 Zilhicce ay, Arabi aylarn on ikincisidir ki, hac olma treni ve kurban bayram bu ayda olur.

anlamndadr ki, gece karanlnn atlad sabahn ilk beyaz olarak bilinir. Bununla beraber baz sabahlarn (rnein, .Kurban Bayram gnnn fecrinin) daha byk zellii olduu kabul edilir. te yandan on geceye yemin ederken, Tanr neyi kastetmekte? Kuranda kullanlan deyim Ve leyali aredir. Haccn on gecesi mi, bayram gnnn onuncusuna kadar olan on gece mi, Ramazan izleyen on gece mi, Muharrem aynn on gecesi mi, bu da belli deil! te yandan Tanr bir de ifte ve teke yemin etmekte; bunun kesin olarak ne olduunu bilen yok. Asl sef vetre olan bu deyimi baz yorumcular ve intikam almak eklinde, bazlar da iki vakit namaz. ile tek namaz eklinde kabul ederler; bakaca yorumlar da vardr.36

Grlyor ki, Tanr, kendi kullarnn kolayca zemeyecekleri eyler zerine yemin etmekte! Fakat, bazen, anlamnn ne olduu konusunda hi kimselerin bilemeyecei ya da birleemeyecei eyler zerine de yeminler eder Tanr! rnein, biraz nce belirttiimiz gibi Saffat Suresinde, Saf saf dizilenlere, toplayp srene, zikir okuyanlara yemin ederim ki, ilahnz birdir (benden baka Tanr yoktur) diye yeminler eder (Saffat Suresi, ayet 1-4). Ayette geen Saf saf dizilenlere, toplayp srene, zikir okuyanlara... deyiminden ne anlatmak istedii belli deil! Burada meleklerin sz konusu olduunu syleyenler yannda, bunlarn gk cisimleri, ruhlar, kudsi cevherler, Kuran ayetleri, alimler ya da gaziler olduunu syleyenler de vardr. Yine bunun gibi Tank Suresinde Tanrnn, insanlar srt ile gs kafesi arasndan kan sudan yarattn, ve tekrar yaratabileceini anlatmak amacyla gkyzne ve Tarka yemin ettii grlmekte. Gerekten de Tarik Suresi u szlerle balyor: Kasem olsun (Andolsun) o semaya ve Tarka. Bildin mi Tank ......nedir? O necini sakb... (Tarik Suresi, ayet I -2). Grlyor ki, Tanr, semaya (gkyzne) ve Tarika yemin ettiini sylerken Tarkn ne olduunu, nereden bileceksin? diye sormakta ve bunun necmi sakb olduunu eklemekte. Ancak, Tarkm ve
36 Razi, Yunus, (mam Ahmed, Tirmizi vd... kaynaklar iin bkz. Elmall H. Yazr, iKe. c.7. s.5791 vd.

dolaysyla necini sakbm ne olduu konusunda bir aklama yapm-Bu yzden i yorumculara dyor. Yorumcular ise, Tark szcsnn, tokmak vurur gibi iddetle vuran ya da geceleyin gelip kap alan veya gnl hoplatan anlamlarna gelebileceini, necini sakbn da, iddetli yla karanl delen her parlak yldz ya da ku vakar ykseldi tabirine atfen yksek yldz ya da sabah yldz ya da lker yldz (Sreyya) ya da hatta Kuran anlamna gelebileceini sylerler.37 Fakat, Tanr, yukardaki ayete gre, bu yeminlerini, iki bakmdan gl olduunu anlatmak amacyla yapmaktadr ki, bunlardan biri insanlar koruyucularla ve denetleyicilerle evrili klm olduudur. yle diyor: ...Hi kimse yoktur ki, zerinde bir koruyucu, bir denetleyici bulunmasn...(Tarik Suresi, ayet 3). Yani Tanr unu yeminler ederek anlatmaktadr ki, her insan, her an iin Tanrnn gzetimi altndadr; yani insan hibir zaman kendi bana braklmamtr; her an Tanrnn kontrolne tabi klnmtr. Ve her insan, Tanrnn emriyle, nnden ve arkasndan koruyarak izleyen melekler vardr. Muhammedin sylemesine gre, her Mslman kiiye yz altm melek koruyucu ve denetleyici olarak grevli klnm olup, bu melekler bal anandan sinek kovalar gibi eytanlar kovalarlar; ayrca, her insann yapt ya da dnd eyleri deftere yazarlar.38 Ve ite Tanr, bunu anlatmak iindir ki, yukardaki ekilde yeminler etmektedir. Fakat, Tanrnn, bu ayetle yemin etmesinin bir dier nedeni daha var ki, o da insann atlan bir sudan yaratldn ve onu tekrar yaratmaya kadir bulunduunu anlatmaktr; yle diyor: insan neden yaratldna bir baksn. Atlan bir sudan yaratld. (O su) srt ile gs kafesi arasndan kar. ste Allah insan tekrar yaratmaya da kadirdir... (Tarik Suresi, ayet 5-8). nin rivayeti iin bkz. Elmall H. Yazr, age, c.7, s.5701.

Ancak, Tanr, burada geen gs kafesi arasndan kan su deyiminden ne anlalmas gerektiini aklamamtr; bu yzden yorumcular birbirlerine girerler. Kimisi bunu erkein menisi olarak, kimisi de hem erkein hem de kadnn suyu eklinde tanmlamlardr; bununla beraber kadnn menisinin olup olamayaca ya da kadnn suyunun unsun hayat niteliinde saylp saylamayacan tartmaktan geri kalmamlardr.39 Fakat, anlalan o ki, Tanr, kullarnn kefedemeyecekleri ya da anlam zerinde anlaamayacaklar eyler zerine yemin etmekte saknca grmemitir! Yine bunun gibi Tr Suresinde Tanrnn yle yemin ettii yazldr: Tra, yaylm ince deri zerine satr satr yazlm kitaba, Beyt-i Mamra, ykseltilmi tavana, dolu denize andolsun ki, Rabbinin azab mutlaka vuku bulacaktr. Ona engel olacak hibir ey yoktur (Tr Suresi, ayet 1-8). Grld gibi Tanr, muhakkak surette azap vereceini anlatmak iin eitli eyler zerine yemin etmekte ve bu eyleri Tr, yaylm ince deri zerine satr satr yazlm kitap, Beyt-i Mamr, ykseltilmi tavan ve dolu deniz olarak tanmlanmakta. Pek gzel, ama nedir bunlar? Bilen yok! Din bilginlerinden ve Kuran yorumcularndan hibiri kesin bir ey syleyemiyor! rnein, ayette geen Tr szc neyi ifade ediyor? Kimi yorumculara gre, bu, Musann vaktiyle Allah kelamn duyduu Tri Sinadr (yani Sina Da). Beyzavi gibi yorumculara gre Tr, Sryani dilinde da demektir. Fakat, burada gzle grnmeyen alemden, ehadet alemine ykselen ey demek de olabilir. Ayette yer alan ...yaylm ince deri zerine satr satr yazlm kitap deyiminden neyin kastedildii bilinmemekte. nk, bir kere burada sz edilen kitabn hangi kitap olduu aklanmam. Bu nedenle bunun Tevrat ya da henz tannmadk baka bir kitap veya Kuran olabilecei ne srlr.40 te yandan ayette kitabn ...yaylm ince deri zerine yazld bildiriliyor. Ne demektir yaylm ince deri? Ayetin asl, ...Ve bir
39 Elmall H. Yazr, age, c.7, s.5704 vd. 40 Elmall H. Yazr, age, c.6, s.4550 vd.

rakk menurda mestur kitaba eklindedir. Buradaki rakk szc kat haline getirilmi yaz yazlan ince deri olabilecei gibi, aa yapra da olabilir. Yine bunun gibi ayetteki Beyt-i Mamr deyimiyle ne anlatlmak istendii belli deil. Beyr szc ev (konul), mamr szc de geleni gideni bol ve bakm iyi olan yer anlamna geldii iin kimi yorumcular Beyt-i Mamr deyimiyle Kabenin kastedildiini sylerler. Kimi yorumculara gre Beyt-i Mamr, gklerin yedinci katnda bir beyt\\v ki, her gn onu yetmi bin melek ziyaret eder ve bu ziyaret kyamete kadar srer. Beyzavi gibi baz yorumculara greyse, Beyt-i Mamr, Mslman kiinin kalbidir. Ayette geen ykseltilmi tavan deyimine gelince, bunun sema (gk) karl olduunu syleyenler yannda, cennetin ats olan ar anlamna gelebileceini ne srenler de vardr. Ve nihayet ayetteki dolu deniz deyiminden ne anlalmas gerektii de belli deil! Zira, bu deyim bahr mescr deyimin karldr ve mescr szc takn su ya da alevli ate anlamlarna gelir. Bundan dolaydr ki, kimi yorumcular, kyamet koparken denizlerin ate olup kaynatlacam ve cehennemin bununla kztrlacam gz nnde tutarak ayetteki dolu deniz deyiminin alevlendirilmi, kzdrlm deniz anlamna geldiini sylerler. Buna karlk kimi yorumcular da bunun dolgun deniz, takn deniz ve daha dorusu byk deniz (rnein, okyanus) olduunu belirtirler. Kimi yorumculara gre bu, suyu birbirine karan ya da tatls acsna karan denizdir. Kimi yorumcular ise, bunu Firavunun, askerleriyle birlikte iine gmlp yok olduu deniz olduunu bildirirler.41 Fakat, grlyor ki Kurandaki Tanr, kullarn inandrabilmek iin, birbiriyle hi ilgisi bulunmayan ve anlalmas mmkn olmayan eyler zerine yeminler etmekte! Ancak, Tanr yemin etmekle yetinmez; sanki yapm olduu btn bu yeminlerine ramen,

yine de insanlar kendisine inandramayaca endiesindeymi gibi, yeminlerinin gerekten ciddi, nemli ve ok byk bir yemin olduunu syleme ihtiyacn duyar. Daha dorusu yeminini bazen bir baka yeminle pekitirmek ister; hi deilse bu yoldan kullarn kendisine inandrmaya alr. rnein, Vaka Suresinde Yldzlarn yerlerine yemin ederim ki... (Vaka Suresi, ayet 75) dedikten sonra, bunu yeterli bulmayp bir de unu ekler: Bilirseniz,
41 Elmall H. Yazr. age, c.6, s.45.11-4552.

gerekten bu, (ok) byk bir yemindir (Vaka Suresi, ayet 76). Ve bu byk yemini, Kurann sakl bir kitapta (Levh-i Mahfuzda) bulunduunu anlatmak iin yapmaktadr (Vaka Suresi, ayet 77-80). Hani sanki yemin etmek yetmiyormu da, inandrc olabilmek iin bu yemini pekitirici szckler kullanmak, rnein, gerekten bu, (ok) byk bir yemindir... demek gerekirmi gibi! nikak Suresinde Tanrnn afaa, geceye, gecedeki karanla, on drt gecelik aya -yemin ettii ve ederken de insanlardan bir ksmnn, Kuran okunurken neden dolay iman etmediklerini sorduu grlyor. Ayet yledir: Hayr! afaa, geceye ve onda basan karanla, dolunay olmu aya yemin ederim ki, halden hale geeceksiniz. Byleyken onlar acaba neden okununca iman etmezler? (nikak Suresi, ayet 16-20). Ayetin bir baka okunuu yledir: Hayr!.. mdi kasem ederim o efaka ve geceye ve derlediine ve derlendii zaman o aya ki, sizler binip binip geeceksiniz elbette tabakadan tabakaya. O halde onlara ne var ki iman etmezler? (nikak Suresi, ayet 16-20.) Grlyor ki, Tanr, btn bunlar zerine yeminler ederek, insanlarn halden hale ya da tabakadan tabakaya geeceini bildirmekte. Yorumculara gre afak szc, gne battktan sonra ufukta grnen krmzln ad olabilecei gibi, krmzlktan sonraki beyazlk da olabilir. Dolunay olmu ay deyiminin ayn derlenip toplanarak muntazam bedr olduu zaman, yani on drt gecelik ay karl olduu sylenmekte. Tabakadan tabakaya deyimi, tabaka szcnn birok anlama gelmesi nedeniyle gr ayrl yaratmakta. Bir ksm yorumculara gre, Tanr, bu szleriyle unu anlatmak istemitir ki, insanlar, tpk afak, gece ve ay gibi, bir kalptan baka bir kalba geerek sonunda Tanrya dneceklerdir! Bir ksm yorumculara gre anlatlmak istenen ey, karndan karna ya da yzyldan yzyla ya da yirmi yldan yirmi yla ya da mmetten mmete oluan deiikliklerdir ki, sonunda Allaha dnm kapsamaktadr. Bir ksm yorumcular, Abbas b. Abdlmttalibin bu ayetle ilgili grlerini yanstrlar; gya Muhammedi yceltmek amacyla Abbas, Sen doduun vakit Arz aydnland ve nurunla ufuk par-ad diyerek bir sulbden rahme gei nedeniyle, yeni ve stn bir alem olutuunu ve sonunda Allaha varp hesap verme durumunun doduunu anlatmtr! Baz yorumculara gre bu ayet, Tanrnn, hem bir yandan Muhammede hem de ona ba een Mslmanlara hitap ettiinin ifadesidir; gya Mslmanlara unu haber vermektedir ki, Muhammede ba edikleri oranda, halden hale, tabakadan tabakaya ykselerek Tanrya yaklaacaklardr.42 Neden Tanr bylesine deiik ve anlalmas g eyler zerine yeminler ederek konuur? Neden amacn herkesin anlayabilecei bir dille ortaya koymaz? Ve btn bunlar bir yana, neden Tanr yemin eder? Hi yce olduu sylenen bir Tanr yemin eder mi? Bu konuda yukardakilere eklenebilecek rnekler daha pek ok. Fakat, ilgin olan dier bir konu u ki, her an ve her ey iin yeminler eden Tanr, yemin etmenin kt bir ey olduunu sylemekten ve yemin ederek konuanlar kltmekten, hakir grmekten geri durmaz.

rnein, Kalem Suresinde, ok yemin edenleri alak zorba eklinde tanmlayarak yle der: Ey Muhammed! Diliyle ineleyen... ok yemin eden alak zorbaya... aldr etme (Kalem Suresi, ayet 10-14). Tevbe Suresinde de, Allaha yemin edenlerin korkak olduklarna deinerek yle ekler: Sizden olmadklar halde, sizinle beraber olduklarna dair Allaha yemin ederler. Oysa onlar, korkak bir topluluktur (Tevbe Suresi, ayet 56). Yine Tevbe Suresinde fasiklerin (gnah ilemi olanlarn) yemin eder olduklarn ve onlardan holanmadn bildirir: Onlardan honut olasnz diye, size yemin ederler. Siz onlardan honut olsanz da (Tanr) fasklardan asla honut olmaz (Tevbe Suresi, ayet 96).
42 Elmall H. Yazr. age. c.7, s.5679 vd. 92

Grlyor ki, Kurandaki Tanr, bir yandan, u ya da bu nedenle yemin edenleri alak zorba ya da korkak olarak damgalarken, dier yandan kendisi, yemin zerine yemin etmektedir! imdi bir an iin dnelim: bir Tanr ki, yemin etmenin kt bir ey olduunu bildii halde yemin etmekten ekinmemekte! Bir Tanr ki, btn yceliine ve gllne ramen, yemin etmeden hi kimseleri kendisine kandramayacan dnmekte! Bir Tanr ki, kendi yaratt kullarnn bile yapmaktan kanacaklar ekillerde yeminler etmekte! Bir Tanr ki, incir, zeytin, kuluk vakti vd... gibi eyler zerine yemin etmeyi kendisine uygun grmekte! Olacak ey midir bu? Akln alaca ey midir bu? te yandan yemin etmek, genellikle yalan sylemeyi gelenek edinmi kimselerin bavurduklar bir yol deil midir? Bilimsel almalar (rnein, psikoloji ilmi) bunun byle olduunu ortaya karm deil midir? Elbette ki yledir, nk yemin ederek konuan kimseler, syledikleri szlerin yeminsiz olarak inandrc olmadn dnrler. Bu nedenle sylediklerini yeminlerle glendirmek isterler. Yemin ederek karlarndakine gvence salamay dnrler. Oysa, Tanr iin byle bir eyin sz konusu olmamas gerekir. nk, eer Tanr, bu evrenin, doann ve her eyin yaratcs ise, insanlarn evrene ve doaya bakarak kendisine inanacaklarn bilir ve bu nedenle yemin etme gereini hissetmez! Bu byle olduuna gre, Tanrnn yeminlerle konuabileceini dnmek gtr. Ancak, Muhammed, Araplarn ok yalan syleyen ve ok yemin eden bir toplum olduunu bildii iin, Araplara hitap eden bir Tanry, her daim yemin ederek konuur ekilde tanmlama gereksinimini duymu olmaldr. Bu durumda Kuran, Kuranda. yazl olduu gibi, Tanr elisinin szdr eklinde kabul eilimine yer vermek gerekmez mi? Fakat, gerek u ki, Kuran eitiminin oluturduu ortamda insanlar, inandrc olabilmek iin mutlaka ve her konuma srasnda yemin etme ihtiyacn duyarlar. Hemen her sylediklerini, hi deilse Vallahi (Allah hakk iin) diyerek kantlamaya alrlar. 3) Cennetlerin Memeleri Yeni Sertlemi ya da Turun Memeli ve Gzel ri Gzl Kzlarla (Hurilerle) Dolu Olduunu, Bu Kzlarn Tanrnn Hediyesi Olarak Mslman Erkeklere Verileceini Bildiren Ayetlerin, Tanr Szleri Olup Olamayaca Hakknda! Kuranda yazlanlara gre Tanr, kendi yceliini kabul ettirebilmek, kullarn kendisine ve elisine (Muhammede) ba edirtebilmek iin, bir yandan korkutma,

dier yandan da mkafat usullerini semitir; rnein, bir yandan dehet verici cehennem azabndan sz eder, dier yandan da mutluluklarla dolu cennet mjdeleri verir. Cehennemi ne kadar azap ve ikence yeri olarak gstermi ise, cenneti de o kadar bolluk, zevk ve evk yeri olarak dzenlemitir. Fakat, bu dzenledii cenneti, l Arabnn hayal edip mutluluk duyabilecei gzelliklerde gstermitir. Daha baka bir deyimle, kzgn gne altndaki usuz bucaksz kum llerinde, a ve susuz yaayan Arap bedevisinin btn gereksinimlerini (zellikle Araptaki ehvet bolluunu, iki ve yiyecek dknln) hesap ederek, cennetleri her bakmdan bolluk ve bahtiyarlk yeri olarak dzenlemitir. Nitekim Kuranda yazlanlara gre, cennetlerde cevherlerle ilenmi tahtlar, koltuklar, altn ve gm bilezikler, yeil ipekli giysiler, yakc gnei ve dondurucu souu olmayan iklimler, sabah glgesi gibi uzanp giden tatl glgelikler, ku etinden yiyecekler, ba artmayan ve sarho yapmayan arapla doldurulmu testiler, ibrikler, latif yaylalar, ienlere tat veren arap rmaklar, szme bal rmaklar, baheler ve zm balan, tkenmeyen ve yasaklanmayan saysz meyveler, meyveleri salkm salkm dizili muz aalar, kiraz aalan , alayarak akan sular ve su rmaklar, tad bozulmadk st rmaklar vd... ve daha neler var! (Bkz. Vaka Suresi, ayet 15-40; Nebe Suresi, ayet 31-36; Saffat Suresi, ayet 41-57; Sad Suresi, ayet 49-54; Zmer Suresi, ayet 73-74; Rahman Suresi, ayet 46-78; Muhammed Suresi, ayet 15; Tr Suresi, ayet 19-24; nsan Suresi, ayet 5, 17-22; Kehf Suresi, ayet 30-31, 107; Hac Suresi, ayet 23; Fatr Suresi, ayet 33-35; Rad Suresi, ayet 23-24; Hadid Suresi, ayet 12-15, 21vd...). Fakat, trl bu gzellikler ve nimetler yannda, bunlardan ok daha nemli olarak bu cennetlerde gzel iri gzl ve sedeflerinde sakl inci gibi bakireler, huriler, memeleri yeni sertlemi, (turun memeli) kzlar vardr. Nebe1 Suresindeki u satrlar okuyalm: ...phe yok ki ekinenlere bir kurtulu ve kutluluk, murada eri yeri var; baheler, zmler ve memeleri yeni sertlemi yat kzlar. Ve dopdolu kadeh. Ne bo bir sz duyarlar orda, ne birbirlerini yalanlama... (Nebe Suresi, ayet 31 -34).43 Yorumcularn aklamalarna gre, bu ayetlerde kzlarla ilgili olarak, esas itibariyle kab ve tirb szcklerinin oulu kullanlmtr. Kab szcnn oulu memeleri kbik, yani yeni arak-lannt, turun memeli denilen taze kzlardr. Tirb szc ise, hep bir yata olan cennet kzlarn ifade etmekte olup, bu kzlarn genellikle hep on alt yanda (cennetteki erkeklerin ise otuz yanda) bulunduklarm anlatmaktadr.44 te yandan Vaka Suresinde yazlanlara gre, Tanr, bu cennet kzlarm sakl inciler gibi, iri gzl, cilveli, ivekar huriler eklinde ve apayr biimde yaratp, elerine dkn ve yat bakireler kldn bildirmitir (Vaka Suresi, ayet 21, 35-36). Yine bunun gibi Tr Suresinde Tanrnn, erkek kullarna hitaben yle dedii yazldr: ...Yiyin iin, afiyetler olsun altnz iin. Dayanarak, sra sra dizilmi ala koltuklara, e etmiizdir de kendilerine gzel iri gzl hurileri... (Tr Suresi, ayet 18).45 Fakat, Tanrnn nimetleri bununla da bitmi deil; nk, yine Kurandan rendiimize gre, Tanr, cennette, tahttan koltuklara yaslanm olarak itahlarnn ektii meyve ve etlerden dilediklerince yerken kadeh ekitiren erkek kullarna, bir de ayrca hizmet etmek zere olanlar (glmanlar, vildanlar) verecektir. Nitekim biraz nce deindiimiz Vaka Suresinde, Murassa tahtlar stnde, kar

43 A. Glpnarlnn Kuran evirisinden. 44 Elmall H. Yazr, uc, c.7 s.5544-5545; ayrca bkz. Turan Dursun, Kuran Ansiklopedini. c.4, s.75. 45 Elmall H. Yazrn evirisinden. u ekilde evirmek de mmkndr: ...Yiyin iin! Doyun kolaylkla. Yaptklarnzn karl olarak. Dizi dizi tahtlara yaslanarak denecek onlara. Biz onlun, iri (gzel gzl hurilerle) e edeceiz...

karya kurulmu olan cennet erkeklerine lmsz olanlarn (Muhalled evlatlarn) hizmet sunaca bildirilmitir. Yine bunun gibi Tr Suresinde bu olanlarn sedeflerinde sakl inci gibi olduklar belirtilmekte. Gerekten Tr Suresinde Tanrnn yle konutuu yazldr: ...Biz onlar, iri (gzel) gzl hurilerle elendireceiz. (Cennette) onlara, itahlarnn ektii meyve ve etlerden dilediklerince vereceiz alabildiine. Ve onlar orada kadeh tokuturacaklar. inde bo ve gnah olmayan biimiyle... Ve glman (olanlar) onlara hizmet sunacak. Sedeflerinde sakl inci gibidirler (olanlar)... (Tr Suresi, ayet 19-20, 22-24).46 Bu yukardaki ayetlerle ilgili olarak Muhammedin sylemesine gre Tanr, sevgili erkek kullarn cennete alrken, onlar tysz, emred (yani sakal ve by kmam), gzleri srmeli, otuz, otuz yanda olarak sokacaktr.47 Btn bunlardan anlalan u ki, Tanr, dnya yaam srasnda kendisine ve Muhammede ba emi erkek kullarn ebedi mutlulua kavuturmak iin onlara cennette baheler, zm balan, iki dolu kadehler, ku etleri vd... yannda, bir de ayrca memeleri yeni sertlemi ya da turun memeli denilen ve yalar on alt olan gzel kzlar, ayrca glmanlar (olan hizmetkarlar) vereceine dair yeminler etmitir. imdi btn bunlar gzden geirdikten sonra, muhtemelen kendi kendinize unu soracaksnzdr: Hi Yce bir Tanr, insanolunun azndan bile kmas beklenmeyen bir dille konuur mu? Hi kalkp da, Eer bana ba eerseniz, ben de size memeleri yeni sertlemi, ceylan gzl gzel bakire kzlar ve sedeflerinde sakl inciler gibi olanlar (glmanlar) veririm eklinde laf eder mi? Yine muhtemeldir ki, kendi kendinize sorduunuz bu soruyu, Hayr! Yce olduu kabul edilen bir Tanrnn azndan km olamaz bu szler eklinde yantlayacaksnzdr.
46 Turan Dursun, Kuran Ansiklopedin, c.4. s.75-76; Elmall H. Yazr, age c 6 s 4555 47 Tirmizinin Muazdan rivayet ettii hadis iin bkz. Elmall H. Yazr, uKe, c.6, s.4709.

te yandan bir de u var: Kurann biraz nce deindiimiz Vaka Suresinde, Tanrnn ceylan gzl gzel bakire kzlar yeniden ina ettii (yaratt) bildirilmekte. Ayetlere gre Tanr aynen yle demekte: Biz ceylan gzlleri, defterleri sadan verilenler iin yeniden yaratmzdr (yeniden ina etmiizdir); onlar bakire, elerine dkn ve yatlar klmzdr... (Vaka Suresi, ayet 34-37). Bu ne demektir? Yani neden Tanr ceylan gzlleri yeniden ina etmi, yeniden yaratmtr? Yorumcularn bildirmesine gre burada geen (Biz onlar) yeniden yaratmzdr deyimi (Biz onlara) ina eklinde yeni bir neet vermiizdir anlamna geliyor. Bu ina olunan kadnlar dnyada kocam, burumu kadnlardr.48

Anlalan o ki, Tanr, kocam ve burumu kadnlarn cennete girmelerini istememitir. Zira yine yorumcularn anlatmalarna gre, gya bir gn bir kocakar Muhammedin yanna gelip yle der: Ya Resulallah! Allaha dua et de beni cennete koysun. Muhammed kendisine yle yant verir: Cennete hi kocakar girmez. Bu yant alnca kadncaz alamaya balar ve dnp gider. Az sonra Muhammed yle der: Haber verin ona (ki) kocakar olarak (cennete) giremez, nk Allah Teala yle buyurdu: ina edip de onlar hep bakir kzlar klmzdr... Daha baka bir deyimle unu anlatmak ister ki, Tanr, dnya yaam srasnda burumu, kocakar olarak len kadnlar cennete alrken ceylan gzl gzel huri ekline sokup (ina edip), defteri sadan verilmi (Eshabi yemine) olan erkek kullarna hediye etmitir.50 imdi yle bir dnelim: hi yce olduu sylenen Tanr byle bir ey yapar m? Yani dnya yaam srasnda imanl kadnlar burumu kocakar haline getirip azap ve znt ierisinde tuttuktan sonra canlarn alr ve srf cennetteki erkek kullarn honut etmek istercesine, ceylan gzl bakire kzlar olarak yeniden yaratr
48 bn-i Cerir ve Tirmizinin ve dierlerinin Enesten rivayetleri iin bkz. Elmalk H. Yazr, age, c.6, s.4708. 49 Tirmizinin emailden rivayeti iin bkz. Elmall H. Yazr, age, c.6, s.4708-4709. 50 Tirmizinin Muazdan rivayeti iin bkz. Elmall H. Yazr, age. c.6, s.4709.

m? Cennet erkeklerini mkafatlandracam diye, bu kadnlar onlara hediye eder, onlarn keyfinde ve emrinde tutar m? Bu adaletsizlik ve eitsizlik saylmaz m? Cenneti iman sahibi erkekler iin olduu gibi iman sahibi kadnlar iin de mutluluk yeri yapsa, daha adil bir i yapm olmaz m? Ya da cennet erkeklerine ceylan gzl, memeleri yeni sertlemi kzlar salarken, cennetteki kadnlara da, mutluluklar salasa, rnein Ey kadnlar! te yakkl delikanllar; biz onlar sizin iin ina ettik; dilediiniz gibi onlarla yaayn dese, .daha iyi olmaz m? Bu sorular sorarken akla bir de u gelmekte: Hi yce, adil ve her eye kadir bir Tanr, insanlar kendisine ba edirtebilmek iin, mkafat usulne gerek duyar m? Hani sanki rvet verirmi gibi i grr m? Ve hele bu ii, kadnlar erkeklerin keyfine feda edercesine yapar m? rnein, erkek kullarn kendisine taptrtabilmek iin, Ey erkekler! Eer iman sahibi olur, bana (ve Muhammede) ba eerseniz, buyruklarm yerine getirirseniz, ben de size gzel kadnlar bulurum; hatta dnya yaamn burumu kocakar olarak bitiren kadnlar yeniden yaratp (ina edip) ceylan gzl ve memeleri yeni sertlemi kzlar olarak sizlere mkafat olarak veririm! eklinde konuur mu? Ve eer byle yaparken, yani mkafat yoluyla erkek kullarn kazanmak isterken, insan ahsiyetinin haysiyetini incitmi olmaz m? nk, bilindii gibi mkafat usul, aklen ve fikren olumam kimselere, daha dorusu ocuklara bir eyler yaptrtmak amacyla uygulanr. Oysa ocukluk yan am, yani rte erimi kimselere, mkafat usulleri deil, aklc usuller uygulamak gerekir. rnein, alayp szlayan, yaygara koparan kk bir ocua Uslu durursan sana oyuncak alrn der ve uslu durduu takdirde Aferin sana diyerek onu hediyelerle mkafatlandrrsanz, belki isabetli bir ey yapm saylabilirsiniz;51 fakat ocuk byyp erginlie ulatktan sonra, onu, iyi eyler iin mkafatlandrmaya devam edecek olursanz,-onu ocuk yerine koymu ve dolaysyla onun haysiyetiyle oynam olursunuz. Bu nedenle, Yce olduu sylenen bir Tanrnn, insan haysiyetini iner ekilde konuabileceini, insanlar
51 Belki diyoruz, nk ocuklar da mkafat yoluyla yetitirmenin sakncal olduu sylenebilir.

mkafat (bir bakma rvet) yoluyla kendisine (ya da Muhammede) ba edirtmek isteyebileceini dnmek yersizdir; daha dorusu byle bir dnce, Tanr fikrindeki ycelii yok etmeye yeterlidir. Bunun byle olduunu, az sayda da olsa, slam lkelerinde anlamaya balayanlar vardr.-2 Beklenir ki, bir gn gelip bu anlaya ynelik insanlarn says oalacak ve bu insanlar yukardaki (ya da benzeri) ayetler iin, Bunlar Tanr szleri inidir, yoksa insan szleri mi? eklindeki sorulan kolaylkla cevaplandracaklardr; yeter ki, kendilerine aklc eitim ve aklc yoldan dnme olana salansn. 4) Rahman ve Rahim Olduu Sylenen Yce Bir Tanrnn, nsan Derisini Kavuran Yakc Bir Ate, Kaynar Su ve rinle Dolu Cehennem Korkutmalarna Bavurarak Din Verme Yolunu Seip Semeyecei Konusunda! 20. yzyln en byk dnrleri arasnda yer alan Bertrand Rus-sell, cehennem fikrinin gaddar ruhlu insanlar tarafndan uydurulduunu, nk insani duygulara sahip hibir varln, kiileri cehennem ateinde yaklr grmekten zevk almayacan syler. Anlatmak istedii ey, muhtemelen cehennem dncesinin Tanr anlayyla badamayacadr.53 Byle bir gr slamclar nasl karlarlar, bilemiyoruz; fakat, unu sylemek mmkndr ki, Kuranda, Tanry rahman ve rahim olarak tanmlayan ayetler yannda, bu ayn Tanrnn cehennemi kaynar su ve kanl irinle dolu, yakt insanlar ve talar olan dehet verici yer olmak zere hazrladn belirleyen ayetler vardr ki, birbirleriyle badar gibi deildir. Gerekten de Kurann birok ayetinde Allah, kendi kendisini eitli gzel nitelikler yannda bir de rahman ve rahim olarak tantr. rnein, Has r Suresinde yle yazldr:
52 slam lkeleriyle ilgili aratrmalarda bulunan Hintli yazar V.S. Naipaulun Beyond Belief: Islamic Excursions Amonmg tle Converted Peoples at kitabna baknz. Random House, New York, 1998, s.182. 53 Bertrand Russell. Ma Concepion dit Mimde (Ingilizceden Franszcaya eviri Ga-limard, Paris, 1962, s.74).

...O yle Allah ki, ondan baka Tanr yok... o rahmandr, rahimdir. .. (Har Suresi, ayet 22-24). Bilindii gibi rahman deyimi genel olarak herkese ok acyan anlamna gelir; rahim szc ise, zellikle ahirete inanrlara acyan demektir. Baka bir deyimle rahim nitelii, iman sahibi olanlarla olmayanlar (daha dorusu Mslmanlarla Mslman olmayanlar), yani iyi ile kty ayrt etmek ve Tanrnn zellikle bunlara acyan ve bunlar koruyan olduunu ortaya koymaktadr.54 te yandan bu ayn Tanr, herkesi doru yola eritirebilecek gte olmakla beraber byle yapmadn, nk cehennemi insanlarla (ve cinlerle) dolduracana dair kendi kendine yemin ettiini syler (Secde Suresi, ayet 13) ve cehennem tanmlarna geer. Tanrnn tanmlad cehennemle ilgili ayetleri okurken dehete dmemek ve hele rahman ve rahim bir Tanrnn azndan bu tanmlarn nasl kabildiine akl erdirmek kolay deildir. Bir kere cehennemin yedi kaps vardr ve her bir kap birer gruba ayrlmtr (Hicr Suresi, ayet 44). Yorumculara gre bu gruplar, bata gnahkar mminler olmak zere, Yahudiler, Hristiyanlar ve dier gnahkarlardan oluur. Cehennem ilerine bakmak zere Tanr 19 melei muhafz olarak semitir

(Mddessir Suresi, ayet 30-31). Ayrca muhafz olarak Malik ve Deccal de bulunmaktadr.55 Bu cehennem, Tanrnn tututurulmu ateiyle doludur ki, yreklere kecektir (Hmeze Suresi, ayet 4-9); bu atein yakt insanlar ve talardr ve bunun byle olduunu Tanr yle bildirmektedir: yleyse korkun! O ateten ki, onun yakt insanlarla talardr, inanmazlara hazrlanmtr o ate... (Bakara Suresi, ayet 24; Tahrim Suresi, ayet 6; Al-i mran Suresi, ayet 10). Muhammedin sylemesine gre, cehennem atei ylesine alevli bir atetir ki (lezza), miktarca ve sayca dnya ateleri zerine altm
54 Elmall Hamdi Yazr, age, c.6, s.4869 vd...; ayrca bkz. Turan Dursun, Kuran Ansiklopedisi, Kaynak Yaynlar, c.2, s. 129. 55 Buharinin bn Abbastan rivayeti iin bkz. Diyanet Yaynlanndan Sahih-i.... Hadis No. 1350, c.9, s.50.

dokuz derece fazla klnmtr;56 ve bu ate cehennemliklerin ba derilerini syrp atacaktr (Mearic Suresi, ayet 15-18). Tanr, bu cehenneme att kiileri, ateten bir da olan Sauda trmandrcaktr ki (Mddessir Suresi, ayet 17), Ahmed b. Hanbel gibi yorumcularn sylemelerine gre, cehennemlik kii, yetmi ylda bu ateten daa kabilecek ve yetmi ylda da inebilecektir. te yandan Tanr, cehenneme att kiilere yle diyecektir: ...Yalan saya geldiiniz azaba doru gidin! kola ayrlm (ama) ne glgelendiren ne de alevden koruyan bir glgeye gidin. O, saray gibi kocaman kvlcm saar. Her bir kvlcm sanki birer sar deve gibidir. Yalanlam olanlarn o gn vay haline... (Mrselat Suresi, ayet 29-34). te yandan cehennemdeki yiyecek ve iecekler de, zakkum aac, kanl irin ve kaynar su cinsi dehet verici nitelikte eylerdir. Zira, Kuranda Tanrnn yle konutuu yazldr: Sonra siz ey sapklar... Kesinlikle zakkum aacndan yiyeceksiniz. Onunla dolduracaksnz kamnz. zerine de kaynar su ieceksiniz (Vaka Suresi, ayet 51 54). Tanr, zakkum aacnn tanmn yle yapmakta: Yoksa zakkum aac m?.. Cehennemin ta dibinden kan bir aatr o. Tomurcuklan da birer eytan ba gibidir. Kukusuz cehennemlikler ondan yerler. Karnlarn onunla doldururlar... (Saffat Suresi, ayet 62-66). Yine Tanrnn bildirmesine gre, cehennemliklerin iecekleri eyler kaynar su (hamim), irin essak ve kanl irin (islin) cinsi eylerdir: Cehennemlikler orada ne bir serinlik tadabilecekler ne de iilecek bir ey... Yalnzca kaynar su ve irin iecekler... (Nebe Suresi, ayet 25).
56 Buharinin Ebu Hreyreden rivayeti iin bkz. Sahih-i..., Diyanet Yaynlar, Hadis No. 1350, c.9, s.50.

Btn bunlardan baka, Tanr, bir de ikence tertiplemitir cehennemliklere! rnein, kaynar su, hem iilmek hem de kiinin bandan dklmesi iindir. Tanr yle diyor:

(Allah zebanilere emreder) Tutun onu! Cehennemin ortasna srkleyin! Sonra bana azap olarak kaynar su- dkn (ve deyin ki), Tat bakalm. Hani sen kendince stndn, erefliydin, ite bu, phelenip durduunuz eydir (Duhan Suresi, ayet 47-50; ayrca bkz. Sad Suresi, ayet 55-58; Hakka Suresi, ayet 35-37).57
Yine Muhammedin sylemesine gre, Tanr, cehenneme atlacak olan kiilerin barsaklarnn karnlarndan

dar akacan ve sonra o kiilerin bu kendi barsaklarnn etrafnda deirmen merkebinin deirmende dnd gibi dneceklerini bildirmitir.58 Ve ite Muhammedin sylemesine gre, rahman ve rahim olan Tanrnn hazrlad cehennem bylesine korkun, bylesine dehet verici bir yerdir. Ve bu cehenneme Tanr, iman sahibi olmayanlar ve doru yola sapmayanlar atacaktr. imdi kendi kendinize soracaksnzdr: Pek gzel, ama her eye kadir olan ve btn insanlar doru yola sokma olanana sahip olduunu aklayan ve bu arada kendi kendisini rahman ve rahim olarak tanmlayan bir Tanr, nasl olur da cehennem dncesine ynelebilir? Nasl olur da bylesine azap verici eylerden sz edebilir? diye soracaksnzdr. Ve muhtemelen, Hayr! Byle bir ey olamaz! diyerek Kuran ayetleri Tanr szleri midir, yoksa elinin szleri midir? eklindeki tartmay srdreceksinizdir. Ancak, unutmaynz ki, Kurana gre Tanr, insanlarn tmn iman sahibi yapabilecekken yapmayp, kiminin gnln ap Mslman, kiminin gnln kapatp kafir yaptn ya da dilediini doru yola sokup dilediini saptrdn bildirmi (rnein, Enam Suresi, ayet 125) ve bu davrannn nedenini de, Ben cehennemi cinlerle ve insanlarla dolduracama dair kendi kendime sz verdim eklindeki bir gerekeye balamtr. Bunu ngren hkmleri gzden geirecek olursanz, bu kez tekrar kendi kendinize sormu olduunuz soruya dnm olacaksnzdr.
57 Bu konudaki dier ayetler iin bkz. Turan Dursun, Kuran Ansiklopedisi, Kaynak Yaynlan, c.4, s.5657. 58 Buharinin sameden rivayeti iin bkz. Sahih-i..., Diyanet Yaynlar, Hadis No. 1351,c.9,s.51.

4) Tanrnn, Btn nsanlar Mslman Yapmak Varken Yapmadn, nk Cehennemi nsanlarla Dolduracana Dair Kendi Kendine Sz Verdiini, Cehennemin Dolup Dolmadm Anlamak in Dldn mu? Diye Sorduunu, Buna Karlk Cehennemin, (Hayr!) Daha Var m? Diye Cevap Verdiini Bildiren Ayetlerin Tanr Szleri Saylp Saylamayaca Hakknda! Kuran da, Secde Suresinde Tanrnn yle konutuu yazldr: Biz dileseydik, herkesi doru yola eritirirdik. Ne var ki, An-dolsun ki, cehennemi, cinlerle ve insanlarla dolduracam diye kesin bir sz kmtr benden (Secde Suresi, ayet 13). Bu ayeti okurken bir de Enam Suresinin u ayetine gz atalm: Allah kimi doru yola iletmek isterse onun kalbini Islama aar; kimi de saptrmak isterse... kalbini iyice daraltr... (Enam Suresi, ayet 125.) Dikkat edilecei gibi bu ayetlere gre Tanr, eer dilemi olsa btn insanlar Mslman yapabilecekken yapmyor; bir ksmn Mslman yapp bir ksmn kafir kldn bildiriyor. Sebep olarak da cehennemi insanlarla dolduracana dair kendi kendine kesin bir sz verdiini sylyor. Daha baka bir deyimle insanlarn tmn doru yola sokabilecekken byle yapmadn, nk byle yapm olsa, bu takdirde cehennemi insanlarla dolduracana dair kendi kendine verdii sz yerine getirememi olacan apak bir ekilde aklyor! Olacak ey midir bu? Hi Yce bir Tanr, hi yoktan insanlar cehenneme atmak gibi bir davrana ynelmekten zevk alyormu

gibi konuabilir mi? Yukardakine benzer olmak zere, Kurann Hd Suresinin 118. ve 119. ayetlerinde Tanrnn yle konutuu yazldr: Rabbin dileseydi btn insanlar bir tek millet yapard. (Fakat) onlar ihtilafa decekler. Ancak, Tanrnn merhamet ettikleri mstesnadr. Zaten Rabbin onlar bunun iin yaratt. Rabbinin, Andolsun ki cehennemi tmyle insanlar ve cinlerle dolduracam sz yerini buldu (Hd Suresi, ayet 118-119). Grlyor ki, bu ayetler anlalmazlklarla, uyumazlklarla ve birbiriyle eliir satrlarla, fakat btn bunlardan baka bir de Tanrnn ycelii fikriyle badamazlklarla dolu. Bir kere Tanr burada, btn insanlar doru yola sokabilecekken sokmadn, nk ceTenemi insanlarla dolduracana dair kendi kendine yeminler ettiini bildirmekte! Bildirirken de insanlar ihtilafa decekler. Ancak, Tanrnn merhamet ettikleri mstesnadr. Zaten Rabbin onlar bunun iin yaratt diye eklemekte. Daha baka bir deyimle, Tanr, btn insanlar slamda ittifak ettirmek imkanna sahip olduu halde byle yapmadn, kimini Mslman kimini de kafir kldn, bylece onlar arasnda anlamazlk ve atma (ihtilaf) kmasna vesile olduunu bildirmekte: Zaten Rabbin onlar bunun iin yarattm derken, demek istedii bu! lerideki sayfalarda tekrar deineceimiz gibi, her ne kadar ayette geen bunun iin deyiminin -ki li-zalike karl oluyor- Zaten Rabbin onlar ihtilafa dmeleri iin yaratt anlamnda olabilecei gibi, Zaten Rabbin onlar rahmetine nail klmak iin yaratt anlamna gelebilecei sylenirse de,59 fark etmez; nk, her ikisi de Tanrnn keyfiliini dile getirmekte; her ikisi de Tanrnn, bir ksm insanlar Mslman klp cennete almak iin, bir ksmn da cehenneme atmak zere kafir olarak yarattn, nk cehennemi insanlarla doldurmak zere yapt yemini yerine getirmeye altn anlatmaktadr. Fakat, i bununla de bitmi deildir. nk, yine Kurandan anladmza gre, Tanr, cehennemi insanlarla doldurmak konusunda verdii yemini ylesine bir kesinlikle yerine getirmek hevesindedir ki, cehennemin dolup dolmadn renmek iin ikide bir cehenneme dldn mu? diye sorar. [Pek gzel, ama evrendeki her gizli eyi bildiini syleyen ve rnein kendini, O, grleni de grlmeyeni de bilen... (Har Suresi, ayet 2224)60 diye reten bir Tanr, cehennemin dolup dolmadn bilmez mi? lle de cehenneme sormas m gerekir?]
59 Kurann. Diyanet Vakf evirisinde Hd Suresinin 118. ve 119. ayetleriyle ilgili aklamaya baknz; ayrca bkz. Elmall H. Yazr, age, c.4, s.2836 vd. 60 Tanrnn grlen ve grlemeyen her eyi bildii konusunda pek ok ayet var Kuranda. rnein bkz. Rad Suresi, ayet 8-10; Enam Suresi, ayet 73; Tevbe Suresi, ayet 94, 105; Secde Suresi, ayet 6; Zmer Suresi, ayet 46; Teabn Suresi, ayet 18 vd...

Ve cehennem ylesine agzl, ylesine doymak bilmez bir yerdir ki, Hayr doymadm! Daha var m? eklinde Tanrya cevap verir. Kaf Suresinin 30. ayetini okuyalm: O gn ki cehenneme, Dldn mu?diyeceiz. O, Daha ok var m?diyecek... (Kaf Suresi, ayet 30). Cehennemin bykl nedir ve ne kadar insan alr, bilemiyoruz. Fakat, sylemeye gerek yoktur ki, Tanrnn Dldn mu? sorusuna cehennem, Henz dalmadm, daha var m? dedii sre boyunca, Tanr, cehennemi doldurmak amacyla, kendi kendine verdii sz yerine getirmek zere insanlar kafir klmaya devam edecektir. Bununla beraber Muhammedin sylemesine gre, Tanr, ayan ko-yuncaya kadar cehennem bu ekilde konuacaktr ki, ite o vakit ...Yetiir, yetiir! diyerek dolmu olduunu anlatm olacaktr.

Yine Muhammedin sylemesine gre, Tanr, cehenneme, (Ey cehennem!) sen srf benim azabmsn, ben seninle kullarmdan dilediime azap ederim... demitir;61 muhtemelen bu szleriyle cehenneme iltifatta bulunmak istemitir! Siz hi Tanrnn, Ben cehennemi insanlarla dolduracama dair kendi kendime sz verdim deyip, cehennemi insanlarla doldurmaya alacan ve bununla yetinmeyip, cehenneme hitaben, Ey cehennem, dldn mu? diye soracan, cehennemin de bu soruya, Hayr dalmadm, daha var m? diyeceini, cehennemi doldurmak amacyla Tanrnn insanlar kafir klmakta devam edeceini kabul edebilir misiniz? te yandan Tanrnn, hem bir yandan insanlar kafir yaptn hem de kafirdirler diye cehennemde yakacan, susuz insanlar suluymu gibi cezalandracan, yani adaletsizlik ve hakszlk yapacan dnebilir misiniz? Sylemeye gerek yoktur ki, eer btn bu ayetleri eletirel akl szgecinden geiriyorsanz, bu sorulara Hayr! eklinde yant vereceksinizdir. Yok eer iman, akln nne geirecek olursanz, bu takdirde vereceiniz cevap kukusuz ki Evet! olacaktr. Bu takdirde insan aklc dnce yolundan uzaklatrm olacaksnzdr. Nitekim byk din bilgini ola61 Buhari ve Mslimin Enesten ve ayrca Ebu Hreyreden rivayetleri iin bkz. Elmall H. . Yazr, age, c.6, s.4518-4519.

rak tanmlanan kiileri evetlerde birletiren ey, imann akla stn olduuna inanmlklardr. rnein, Elmall Haindi Yazr gibi nl bir din adam, Tanrnn cehennemle konumasyla ilgili ayet konusunda yle der: Bu sual ve cevap (Tanrnn cehennemi doldurmak zere kendi kendine vermi olduu) vadinin tatbikim ve cehennemin dehetini ve hzn tasvirdir... Yani cehennem o geniliiyle beraber ... f eve feve (blk blk) atlan cin ve insten (insanlardan) doldurulacak, fakat hz kesilmeyecek, mcrimlere (olan kzgnlnn) iddetinden daha ziyadeye ihtiras gsterecektir. oklar bu sual ve cevab bu gibi bir tasvire hami etmilerdir. Bazdan da hakikat demilerdir ki... hakikat mmknken ahiret ileri dnyaya kyas edilmemelidir der... 62 eriat eitiminin nasl bir dnce tarzna yer verebileceini anlamak iin bu tr rneklere gz atmak yeterlidir. Grlyor ki, Kuranda Tanrnn, insanlardan bir ksmn doru yola sokup, bir ksmn kafir yapt, kafir yaptklarn cehenneme att, nk cehennemi insanlar ve cinlerle dolduracana dair kendi kendine sz verdii, dolup dolmadn anlamak iin cehenneme Dldn mu? diye sorduu, onun,bu sorusuna kar cehennemin Daha var m? diye yant verdii, bunun zerine diledii sayda insan kafir klp cehennem ateine att yazl! imdi tekrar soralm: bu tr szlerin, ycelerin ycesi olduu ne srlen bir Tanrnn azndan ktn dnmek olas mdr? Byle bir dnce, Tanr fikrine ters dmez mi? Tanr fikrini zedelemeye yetmez mi? 5) Kurandaki Ayetlerin Tanr Szleri mi?, Yoksa Elinin Szleri mi? (insan Yaps m ?) Olduu Konusundaki Tanmayla lgili Dier Baz rnekler Kurann Tanr yaps m?, yoksa insan yaps m? olduu konusundaki tartma vesilesiyle verilebilecek rnekler sayszdr, Bunlardan birkan yukarda zetledik. Birka rnek daha vermekte yarar var:
62 Elmall H. Yazr. age, c.6. s.4518. 106

Neyzen Tevfik, kadnlarn slam eriatndaki aalk durumu konusunda yazd iirlerinden

birinde yle der: Esir olunca kadnlk nikaha balanm, Mzeyyenata da bakm, tel rgdr sanm. Deil mi ya? ipek, altn saadetin temeli? Kadnln bu kelepe iinde kalm eli. Muhakkar (hor, hakir tutulmu) olduunu dinleyen eyliyor talim, u ayete baknz: Inne keydeknne azim... u alt bin senedir izdivac tanzime. Muvaffak olmyan (baarl olmayan) ezhan (zihniyet) deer mi tazime (saygya deer mi?) 63 Neyzen Tevfik bu satrlar, eriatn kadn aklen ve dinen dn (aalk) yaratk sayan, nikah yoluyla erkein klesi yapan, dayak atlmaya layk bulan, eek ve kpek vd... gibi namazn bozulmasna vesile yaratan, tanklkta (ahadette) erkein yar deerinde tutan, miras paylamnda erkee nazaran yar hisseye sahip klan, hilekarlk, dzenbazlk alannda rakipsiz sayan, daha buna benzer nice aalamalarla hor ve hakir durumlarda tutan ynlerini eletirmek amacyla yazmtr. Yazarken de, yukarda grld gibi u ayete baknz: Inne keydeknne azim... demitir. u qyete baknz derken, anlatmak istedii ey kukusuz ki udur: Hi byle bir ayet olabilir mi? ya da Hi Tanr byle bir ey sylemi olabilir mi? nk, iaret ettii ayet, Kurandaki Yusuf Suresinin nne keydeknne azim szlerini kapsayan 28. ayetidir. Burada geen keydeknne szc keyd kknden gelme olup, hile yapmak, dzen, tuzak kurmak, dolap evirmek, birisine oyun oynamak gibi son derece kt anlamlara gelir. Bu ekliyle ayet, kadnlarn karakterce hilekar ve dzeni byk yaratklar olduklarn anlatmak zere yledir:
63 Bu satrlar. Neyzen Tevfkin. 1921 ylnda yazd Ferday Vahdet adl iirinden alnmadr. Bkz. Neyzen Tevfik ve Azb-t Mukaddesi. Tunca Yaynlar, stanbul, 1983. s.264.

...Ey kadnlar hileleriniz, (dzenleriniz) pek byktr sizin... (Yusuf Suresi, ayet 28).64 Ve genel olarak kadnlar aalatc bu szler, Kurandaki Yusuf masalyla ilgili olarak ksaca yledir: Kurann Yusuf Suresinde Tanr, (Ey Muhammed!) Biz, sana bu Kuran vahyetmekle gemi milletlerin haberlerini ... anlatyoruz... (Yusuf Suresi, ayet 3) diyerek Yusuf masaln anlatr. Masala gre Yusuf, Tanr tarafndan peygamber olarak seilmi olan Yakubun oullarndan biridir.65 Babas tarafndan ok sevildii iin, kardelerinin kskanln stne eker. Bu yzden kardeleri onu ldrmek isterler ve bir gn gtrp bir kuyuya atarlar. Tanr Yusuf a peygamberlik vahyedip yardmda bulunacan syler. Nitekim oradan geen bir ticaret kervannn adamlar, kuyudan su ekerken, Yusufu bulup karrlar ve Msra gtrp kle olarak satarlar. Yusufu satn alan kii kraln vezirlerinden varlkl bir kimsedir (Yusuf Suresi, ayet 3-20). Vezirin ocuu olmad iin Yusufu kendi ocuu gibi yetitirmek ister ve karsna, Bu ocuu evlat edinip yetitirelim der (Yusuf Suresi, ayet 21). Yusuf, ergenlik ana eriince, Tanr onu yetenekli ve ilim sahibi, bir delikanl haline getirir (Yusuf Suresi, ayet 22). Yusuf, ok yakkl bir gen olduu iin, vezirin karsnn houna gitmeye balar. O kadar ki, kadncaz, Yusufa ak olur ve onunla yatmak ister. Kocasnn evde olmad bir gn kaplar iyice kapar ve Yusufa, Haydi gel der. Fakat, Yusuf, (Hasa)... kocan benim velinimetindir... diyerek kadnn teklifini geri evirir (Yusuf Suresi, ayet 23). Aslnda Yusuf un da ona meyli vardr, ama Tanr onu gnah ilemekten alkoyar. Nitekim Kuranda Tanrnn yle dedii yazldr:
64 Diyanet leri Bakanlnn Kuran evirisinde yledir: ...siz. kadnlarn dzeni byktr...-. Diyanet

Vakf evirisinde yledir: ...(Ey kadnlar) sizin tuzanz gereklen byktr.... mer Rza Dorulun evirisinde ise yledir: ...(Ey kadn/ar) sizin lleleriniz ne byktr... 65 Tevratla anlatlanlara gre Yusuf, Yahudilerin atas saylan brahimin olu Ishakn olu olup daha sonra ad Tanr tarafndan sraile evrilecek ve srailoullarnn atas olacaktr.

108 Andolsun ki, kadn (Yusufa) meyletti. Eer Rabbinin iaret ve ikazn grmeseydi (Yusuf) da kadna meyletmiti. ste bylece biz, ktlk ve fuhu ondan (Yusuf tan) uzaklatrmak iin (delilimizi) gnderdik... (Yusuf Suresi, ayet 24). imdi dikkat ediniz: ayete gre Yusufun kadna eilimi vardr, fakat Tanr onun yardmcs olmutur; eer Tanr, Yusufu ktlkten uzak tutmam olsa, Yusuf kadnla yatmaya hazrdr. Bu durumda kendi kendimize, Neden acaba Tanr Yusufu gnah ilemekten korumutur da, bu ayn hayrhahl kadna gstermemitir? Yoksa acaba Tanr keyfilie mi kaplmtr? Ya da kadnlara kar dmanlk besledii iin mi byle yapmtr? eklinde bir soru soracak olursa, cevabn birazdan vereceiz. Fakat, imdilik masalmza devam edelim. Yusufun direnii Ve odadan kmak istemesi zerine kadn kapya doru gelip onun gmleini arkadan yrtar. Fakat, tam o srada kadnn kocas kagelir. Kadn, yalan uydurup kocasna Yusufun kendisinin rzna gemek istediini syler ve Senin ailene ktlk etmek isteyenin cezas, zindana atlmaktan veya elem verici bir ikenceden baka ne olabilir? der (Yusuf Suresi, ayet 25). Ancak, Vezir durumu anlar ve karsn yalanclkla, hilekarlkla sulayp, ...Ey kadnlar hileleriniz (dzenleriniz) pek byktr sizin... (Yusuf Suresi, ayet 28) eklinde konuur. Bununla beraber insafl davranp Yusufa, Ey Yusuf! Sen buna aldrma der; kadna da dnerek, sen de gnahnn balanmasn dile, nk sulusun der (Yusuf Suresi, ayet 28-29). Ancak, olay evrede duyulmutur; ehirde birtakm kadnlar, Vezirin kars klesinin olmak istiyormu; sevgisi barn basm; dorusu onun besbelli saptm olduunu gryoruz (Yusuf Suresi, ayet 30) diyerek dedikoduya balarlar. Bunu duyunca Vezirin kars byk bir yemek ziyafeti verir ve dedikodu yapan bu kadnlar davet eder; her birine dayanacak yastklar hazrlar ve ellerine birer bak verir. Kadnlar meyveleri bakla soyarken Vezirin kars Yusufa emreder: k karlarna kadnlarn! Kadnlar Yusufu grnce akna dnp ellerinde bakla parmaklarn keserler ve Haa Rabbimiz! Bu bir insan deil, ancak yce bir melektir diye barrlar (Yusuf Suresi, ayet 31). Onlarn bu barmalar zerine Vezirin kars, ite szn edip beni yerdiiniz bcr. Andolsun ki onun olmak istedim, fakat o iffetinden dolay ekindi. Emrimi yine yapmazsa, andolsun ki hapse tklacak ve kahre uranacaktr der (Yusuf Suresi, ayet 32). Bunu duyan Yusuf korkuya kaplp Tanrdan yardm ister; daha dorusu Tanrnn kendisini kadnlarn hilelerinden uzak klmasn diler; yle der: Rabbim! Bana zindan, bu (kadnlarn) benden istediklerinden daha iyidir! Eer onlarn hilelerini benden evirmezsen, onlara meyleder (onlara gnl verir) ve cahillerden olurum (Yusuf Suresi, ayet 33). Dikkat edilecei gibi, Yusuf, kadnlarn isteklerine kar kendi bana direnebilecek bir irade gcnden yoksun olduunu sylemekte; eer Tanrnn yardm olmam olsa, hi tereddt etmeden kadnlara gnl verecektir! Ve ite Yusuf'un bu istei zerine Tanr onun duasn kabul eder ve kadnlarn tuzandan onu uzak tutar (Yusuf Suresi, ayet 34). Ancak, Yusufa iftirada bulunan kadnn ailesi, her ne kadar Yusufun susuz olduunu bilmelerine ramen, halkn dedikodusunu kesmek amacyla, Yusufu zindana attrrlar (Yusuf Suresi, ayet 35). Her ne hikmetse Tanr, halkn dedikodusunu nlemek varken nlemeyip, Yusufun zindana atlmasna gz yumar! Fakat, anlalan o ki, Tanr, srf Yusufun yararna olsun diye buna gz yummutur. nk, Kuranda anlatlanlara gre Yusuf, zindandaki arkadalarna anlatt ryalar sayesinde n salacak ve adnn kral tarafndan duyulmas zerine lkenin en nemli mevkilerine getirilecektir (Yusuf Suresi, ayet 36-56). Yusuf masalnn geri kalan ksmn

burada anlatmaya gerek yok.66 nk, konumuz, kadnlar hilekarlkla damgalayan yukardaki ayetin Tanr yaps m?yoksa insan yaps m? olduu konusuyla ilgilidir. Bu konuda bir sonuca varabilmek iin, Kurann, Tanr dilediini doru yola sokar, dilediini de saptrr eklindeki hkmlerini (rnein, Enam Suresi, ayet 125) gz nnde tutmamz gerekir. Zira, yukarda ksaca zetlediimiz Yusuf masalnda Tanr, ortada hibir neden yokken Vezirin karsn saptrm, buna
66 Yusuf masal iin bkz. lhan Arsel. eriattan Kssalar, Kaynak Yaynlar, birinci hasm, Temmuz 1996.

karlk Yusufu doru yola sokmu, gnah ilemekten alkoymutur! Eer Yusufu korumam olsa, Yusuf kadnla yatmaya hazrdr. u durumda Tanr, Yusufun lehine ve kadnn aleyhine olacak ekilde keyfi bir davranta bulunmu deil midir? Ve bu soru bizi, Hi Tanr keyfilie sapar m? Ya da keyfilie sapp adaletsiz, davranta bulunur mu? eklindeki dier sorulara srkler. Bu sorulara, Evet, Tanr keyfilie dayal olarak i grr eklinde bir yant verecek olursak, Tanrnn ycelii fikrini zedelemi olmaz myz? te yandan bu sorulara, Hayr! Tanr keyfi davranmaz, nk keyfilik adaletsizlie yol aar, oysa adaletsizlik Tanrnn Yce olan niteliiyle badamaz eklinde karlk verecek olursak, bu kez Yusufla ilgili yukardaki szlerin Tanrdan gelmeyip, insan yaps eyler olduunu kabul etmemiz gerekmez mi? Btn bunlar bir yana, bir de u var: Yukarda zetlediimiz Yusuf masalnda Vezirin kars, gzelliine ak olduu Yusufa, Gel benimle yat! eklinde bir teklifte bulunuyor. Teklifinin Yusuf tarafndan geri evrilmesi zerine, birtakm hilelere bavurarak onun zindana atlmasna neden oluyor. Ve onun bu davran nedeniyle Tanr, kadnlarn hilelerinin byk olduunu ilan ediyor ve Inne keydeknne azim diye ayet indiriyor! Pek gzel, ama olaymzda Vezirin karsnn hilekar davran, btn kadnlarn hilekar karakterde saylmalarn gerektirir mi? Kukusuz ki, kadnlar arasnda hilekar olanlar vardr; fakat erkekler arasnda da, hatta ok daha fazla sayda olmak zere hilekar olanlar var. Eer bir kadnn ya da baz kadnlarn hilekar olmalar yznden btn kadnlar hilekar olarak damgalamak gerekiyorsa, ayn eyi erkekler iin de yapmak gerekmez mi? Oysa Kurann hibir yerinde, Ey erkekler! Hileleriniz, dzenleriniz byktr sizlerin eklinde bir ayet grmyoruz. Eer kadnn ktlnn ve hilekarlnn Havva ile balad, nk Havvann Ademi gnah ilemeye srkledii ne srlecek olursa, byle bir iddia, tarihi bakmdan temelsiz olmak bir yana, asl Tanr fikrini zedelemek bakmndan sakncaldr Yukarda belirttiimiz konularla ilgili olarak unu da eklemekte yarar vardr ki, Kurann Yusuf Suresinde anlatlan yukardaki masal, Tevrattaki Yusuf efsanesinden Kurana. aktarlmtr (Tevrat, Tekvin, Bap 39-40). Fakat, aktarlrken nemli bir deiiklik yaplmtr ki, o da kadnlar fitne ve hilekarlk kayna olarak gstermek amacyla Kurana eklenen hkmlerdir. Zira, Tevratta anlatlan masalda Yusuf, Benimle vat! diyen kadnn iftiras zerine zindana attrlr; fakat bu hikayeyle ilgili olarak, orada kadnlarn hileleri ve dzenlen byk yaratklar olduklarna dair bir ey yoktur.67 Olmamas doaldr; nk, yce olarak kabul edilen bir Tanrnn, kendi yaratt kadnlar aalk birer yaratk eklinde gsterebileceini dnmek olas deildir; daha dorusu Tanr fikrini zedelemek olur. Yine bunun gibi Kuranda Tanrnn, kendi yaratt insanlara kar azamet savurduu, vnmekten holand ya da insanlar kul (kle) olarak, srf kendisine taptrtmak, yerlere kapandrtmak, minnettar klmak, vgler yadrtmak ve kendisini onlara efendi klmak iin yaratt yazldr. Hi yce olduu sylenen bir Tanr byle eyler yapar m? Siz Tanrnn,

hi kendi yapt eylerle vnebileceine ve rnein, Gklerde ve yerde olanlar onundur, hepsi ona boyun emitir (Rm Suresi, ayet 26) ya da kendi kendisi iin onun benzen yoktur... (ra Suresi, ayet 11) ya da ...Gklerde ve yerde ne varsa hepsi onundur... (Bakara Suresi, ayet 255) ya da Allah, gklerin ve yerin nurudur. Onun nuru, iinde k bulunan bir kandil yuvasna benzer... (Nur Suresi, ayet 35) ya da daha nice buna benzer eyler diyebileceine yer verebilir misiniz? Elbette ki veremezsiniz; nk, yce olduuna inandnz Tanrnn vnme ihtiyacnda olmadn ve byle bir dil kullanmayacan bilirsiniz. Siz hi Tanrnn insanlara nimetler verdiini ve verdikten sonra bununla vndn, iyiliklerini insanlarn balarna kaktn kabul edebilir inisiniz? Elbette ki etmezsiniz. Oysa, Kuranda, rnein, Rahman Suresinde, Tanrnn insanlara (ve cinlere) verdii nimetlerin yalanlanamayacana dair, (Ey cin ve insan topluluklar) siz Tanrnn hangi nimetini yalanlayabilirsiniz? dedii yazldr. Bu szler, Rahman Suresinde otuz bir kez aynen bu ekilde tekrarlanmaktadr. Siz hi Yce olduu sylenen bir Tanrnn, insanlar kul -ki abd szcnden gelme olarak kle demektir- olarak yaratp, srf
67 Adem ile Havva hikayesi iin bkz?.lhan Arsel, ayn eser.

kendisine ibadet ettirmek iin yerlere kapandrmaktan holanabileceini dnebilir misiniz? Oysa Kuranda, Tanrnn insanlar kle edinip kendisine ibadet ettirmek iin yarattna dair nice ayet var ki, bunlardan biri Zariyat Suresinin u ayetidir: Ben, cinleri ve insanlar bana kulluk (ibadet) etsinler diye yarattm yalnzca... (Zariyat Suresi, ayet 56-58). Ah-zab Suresinde Tanr, kendisine boyun eip ibadet edenlere mkafat vaat ediyor: .. .boyun eip ibadet eden erkekler ve boyun eip ibadet eden kadnlar... Tanr bunlara balama ve byk karlk (ecr) hazrlamtr (Ahzab Suresi, ayet 35). Tevbe Suresinde u ayet vardr: ...Tevbe edenler, ibadet edenler, hamd edenler... rk edenler, secde edenler... (Ey Muhammed!) Bu inanrlara mjde ver... (Tevbe Suresi, ayet 112). Mmin Suresinde Tanr, kendisine kulluk etmeyen, ibadet etmeyen insanlar cehenneme atacan bildirmektedir: Rabbiniz, Bana kulluk edin ki, size karln vereyim. Bana kulluk (ibadet) etmeyi byklklerine yediremeyenler, alalm olarak cehenneme gireceklerdir buyurmutur (Mmin Suresi, ayet 60). eriatlar, bu tr hkmleri hakl ve geerli gstermek amacyla, Tanrnn, insanlar putlara ya da bakaca eylere tapmaktan vazgeirtmek iin byle konutuunu sylerler. Oysa her kime olursa olsun tapmak denen ey, insan varlnn haysiyet duygusunu ve zgrln krletir. Yce bir Tanr, kendi yaratt insann yerlere kapanarak kendisine tapmasn deil, ba dimdik, haysiyet ve zgrlne sahip olarak i grmesini ister. Byle bir insan deer verilmeye layk bulur. Siz hi Tanrnn, biraz yukarda deindiimiz gibi, cehennemi insanlarla dolduracana dair kendi kendine yeminler ettiini ve yeminini tutmak iin insanlardan bir ksmn cehennem iin yarattn kabul edebilir misiniz? Muhtemelen etmezsiniz, nk bu tr konumalarn Tanrnn ycelii fikriyle badamayacan bilirsiniz. imdi geliniz Kurandaki u ayetleri tekrar okuyalm: Secde ve Hd surelerinde Tanrnn, cehennemi insanlarla dolduracana dair yeminler ettii grlr:

Andolsun ,ki, cehennemi, tmyle cinler ve insanlarla dolduracam (Hd Suresi, ayet 119; Secde Suresi, ayet 13). Hi Yce bir Tanr, insanlar cehennem ateine atp kavurmaktan holanr m? stelik de insanlardan bir ksmn cehenneme atmak iin yarattn syleyerek: Andolsun ki, cin ve insanlardan birounu cehennem iin yarattk. .. (Araf Suresi, ayet 179). Anlalan o ki, Tanr, cehennemi insanlarla dolduracana dair kendi kendine yeminler ettii iin, srf bu yemini yerine getirmek amacyla insanlardan bir ksmn gnahkar olarak ya da gnah ilesinler diye yaratmtr! Hi Yce olduu kabul edilen Tanr byle bir ey yapar m? Bu ekilde konumu olabilir mi? te yandan Kurana gre Tanrnn, srf kendisine ibadet etsinler, yalvar yakar olsunlar diye kul olarak yaratt insanlardan baka, bir de bu kullarna kulluk edecek insanlar yaratt anlalmaktadr; bunlar, kendi sahiplerine, yani efendilerine kle olarak i grrler. Daha baka bir deyimle Kuran, klelik denen kuruluu Tanrsal bir kurulu olarak tanmlamtr. rnein, Nahl Suresinde Tanrnn, insanlar kle ve efendi -ki o da bir bakma kulolmak zere yaratt, bakasnn mal olan ve hibir eye gc yetmeyen klelerle kendilerine gzel nimetler verdii efendilerin birbirlerine eit saylamayacan aklad ve bununla vnd yazldr: Allah, hibir eye gc yetmeyen ve bakasnn mal olan bir kleyle, kendisine verdiimiz gzel nimetlerden gizlice ve aka sarf eden kimseyi rnek gsterir. Hi bunlar eit olur mu? s vlmeye layk olan Allahtr... (Nahl Suresi, ayet 75). Yorumcularn bildirmesine gre, burada, iki snf insan arasnda kyaslama yaplmtr ki, bunlar hrler ile klelerdir. Kleler hrriyetlerine sahip olmayp bakalarnn mal olan aciz kiilerdir. Hrler snf ise, Tanrnn kendilerine gzel bir rzk nasip ettii snftr.68 Bu nedenle bu iki snf eit saylamazlar. Daha baka
68 Nahl Suresinin 75. ayetinin yorumu iin bkz. Elmall H. Yazr. age, c.4, s.3111. 114

bir deyimle, Tanr, kleliin doal bir kurulu olduunu bildirmekte, bundan dolay kendi kendini vgye layk grmektedir! Her ne kadar eriatlar, klelik gibi insan haysiyetiyle badamaz kt bir kuruluun Kuranda yer almasndan doma bir eziklikle yukardaki ayete farkl bir anlam vermeye alrlarsa da (rnein, bu ayetin putataparlarla Mslmanlar kastettiini sylerlerse de), abalar boadr; nk Muhammed, gerek Kuran yoluyla, gerekse kendi gnlk yaamlaryla klelii meru bir kurulu halinde tutmutur. Hem de ylesine ki, kendisi, yaam boyunca dzinelerle kleler edinmi (sylendiine gre yz kadar klesi vard), kleleri kendi hizmetinde kullanm ya da ona buna hediye etmitir. Klelerin en sadk ve en iyi bir ekilde efendilerine hizmet grmeleri, efendilerini asla terk etmemeleri iin her eyi ngrmtr; o kadar ki, lmnden nce syledii Veda Hutbesinde, ...efendisinden bakasna intisaba kalkan kle, Allahn, meleklerinin ve btn insanlarn lanetine urasn. Cenab- Hak bu gibi insanlarn ne tevbesini ne de adalet ve ahadetini kabul eder... demitir.69 Konuyu dier yaymlarmzda incelediimiz iin fazla durmayacaz. Burada deinmemizin nedeni, Tanrnn insanlar hrler ve kleler eklinde yarattn syleyip, Hi bunlar eit olur mu? diyerek kendi kendine vnmesinin Ycelik fikriyle badap badamayacan tartmak ve bu tr hkmlerin Tanr yaps olup olamayacan aratrmaktr., Kuranda Tanrnn, insanlar srf kendisine taptrmak amacyla yarattna, her vesileyle

onlar kendi nnde yerlere kapanrcasna dualar ettirerek kendisine taptrdna, bu ekilde davranmayan kiilere hibir nem ve deer tanmadna dair hkmler var. rnein, Furkan Suresinde Tanr, insanlar srf kendisine ibadet etsinler, kendisine yalvarp yakarsnlar diye yarattn ve onlar ibadetlerine gre deerlendirdiini yle/bildirmekte: (Ey Muhammed!) de ki, Duanz olmasa Tanrm size ne diye deer versin?.-.. (Furkan Suresi, ayet 77).
69 slamda klelik konusunda bkz. lhan Arsel, eriat ve Klelik, Kaynak Yaynlar, birinci basm. Austos 1997; ayrca bkz. eriat Devletinden Laik Cumhuriyete, Kaynak Yaynlar, drdnc basn. Eyll 1997.

Buradaki dua deyimi ibadetiniz (duaukm) karl olmak zere kullanlm olup Tanrya ba emek, snmak, yalvarp yakarmak gibi anlamlara gelmekte. Daha baka bir deyimle Tanr insanlar, sadece kendisine dua etsinler diye yaratmtr. Dua etmeyen insann Tanr indinde yeri yoktur! bnl Arabi gibi din bilginleri, kiiyi Tanrya kolaylkla yalvarr durumda klabilmek iin yukardaki ayeti u ekilde okurlar: (Ey Muhammed!) De ki, Sizin duanz yani Tanrya ynelttiiniz isteiniz, iradeniz olmasa Tanr sizi ne yapsn? Duanz olmasa siz tpk haerat gibi nemsenmeyen, umursanmayan trde bir ey olurdunuz.10 bnl Arabi gibi yorumcular, istek ve iradenin, insan haerattan ayran bir kstas olduunu syleyerek Tanrya ba emeyi kolaylatrmak hevesindedirler. Ancak, istek ve iradeni\ insan ahsiyetinin haysiyetini rencide eder ekilde kullanlmasnn insan haerattan ayrmayacan hesap etmemektedirler. Yce bir Tanrnn insanlar kendisine minnettar klmak gibi, ycelikle badamayan bir davrana tenezzl etmeyeceini, bilakis onlar zgrlkleriyle ba baa ve balan dimdik olarak brakacan dnmemektedirler. Dnm olsalar, sz konusu ayetlerin insan yaps eyler olduu sonucuna varmakta glk ekmezlerdi. te yandan, yukardaki ayete dayal olarak dier baz yorumcular yle derler: ...yaratlmzn hikmeti ibadet ve ubudiyyettir. Onun iin ibadet ve ubudiyyetiniz olmasa Allah indinde ne kymet ne de ehemmiyetiniz olurdu. Duanz olmad takdirde tekzip etmisiniz, Rabbinize inanmamsnz demektir. O surette de o tekzibin cezas kesbi lzum eder, yarn boynunuza geer. 71 Dikkat edilecei gibi burada da ubudiyyet insan varlnn esi saylmtr. Oysa Yce olduu kabul edilen bir Tanr iin, insan ahsiyetinin haysiyeti, ubudiyyetten (ba emekten) daha nemli olmas gerekir. Yine bunun gibi Mmin Suresinde Tanrnn yle konutuu yazldr:
70 lhan Arsel, eriat ve Klelik. Kaynak Yaynlan, birinci basm, Austos 1997; ayca bkz. Turan Dursun, Kuran Ansiklopedisi. Kaynak Yaynlan, birinci basm. Haziran 1994, c.4, s.262. 71 Elmall H. Yazr, age, c.5, 3616.

...(Ey kullarm) Siz bana dua ediniz (benden isteyiniz) ki, ben de size icabet edeyim (dileinizi vereyim). Bana ibadetten kibirlenen gafiller zelil ve hakir olarak cehenneme girecekler... (Mmin Suresi, ayet 60). Yani Tanr ister ki, kii, ibadet yoluyla her eyi ondan istesin ve o da her istenen eyi salamakla kiiyi kendisine minnettar klsn. Yce bir Tanrnn insanlar minnet altnda tutmak isteyeceini kabul etmek gtr. G olduu iindir ki, bu tr ayetlerin, insan yaps eyler olduu sonucuna ynelmekte saknca bulunmamas gerekir. imdi muhtemelen yle denecektir: Neden acaba Kuran da bu tr hkmler yer almtr?

Neden Tanr, kendi yaratt kullarn kendisine ibadet eder, kr krne ba eer (ubudiyyet eder) ve datt nimetleriyle minnet altnda klar durumda gsterilmitir? Bu sorulara yant ararken, karmza, Tanrya ibadet etmenin, ba emenin (ubudiyyet etmenin), yalvar yakar olmann, ayn zamanda Muhammede ba emek olduuna, hatta Tanrnn da Muhammede salavat getirdiine dair Kuran ayetleri kmaktadr ki, Kurann elinin szleri olduu kansn pekitirmeye yeter. Konuya biraz yukarda deinmi olmakla beraber, ksaca u tekrarda bulunmakta yarar vardr. Fetih Suresinde, Ey Muhammed! phesiz sana bas eerek ellerini verenler, Allaha ba eip el vermi saylrlar (Fetih-Suresi, ayet 10) diye yazldr. Bu tr ayetlere dayal olarak Muhammed yle konumutur: Bana bir kez salat ve selam edene, Allah bu yzden on kez salat ve selam eder. Ve yine Kuranda, Tanrya ve Muhammede ubudiyyet edenlerin (ba eenlerin) cennetlere girecei yazldr: Allah ve peygamberine kim itaat ederse, Allah onu bu cennetlere kor (Nisa Suresi, ayet 1314). Fakat, btn bunlardan baka, bir de Kuranda, Tanrnn da Muhammede salat ve salavat getirdii yazldr. rnein, Ahzab Suresinde Tanrnn yle konutuu bildiriliyor: phe yok ki Allah ve melekleri, salavat getirirler (Muhammede); ey inananlar siz de ona salavat getirin; tam teslim olarak da selam verin (Ahzab Suresi, ayet 56). Ayetin bir baka evirisi yledir: ...Allah ve melekleri, o yce nebi Muhammede salat ederler. Ey mminler siz de ona salat ediniz, ve hulus ile selam veriniz. Grlyor ki, burada Tanr, melekleriyle birlikte Muhammede salat ve salavat getirdiini bildirmekte ve kullarna da ayn eyi yapp tam olarak ona teslim olmalarn emretmekte! Daha baka bir deyimle, her vesileyle kendisini yce ve salat edilmesi gereken bir yaratan eklinde tanmlayan Tanr, imdi burada bizzat kendisi Muhammede salat eder bir duruma girmi gibidir. Tekrar edelim ki, salat ya da salavat szckleri, hem vmek, kutlamak (tazim ve tebrik) anlamndadr hem de dua, namaz eklinde ibadet demektir. Yorumcularn aklamalarna gre salat deyimi, duann en mkemmel ekli olan namazn karldr; salavat deyimi de namazlar ya da be vakit namazlaryla dier namazlarn kaffesidir.12 Ve kii, salat ve sabr yoluyla Tanrdan nimetler diler. nk, Kuranda, Sabr ve namazla Allahtan yardm isteyin... (Bakara Suresi, ayet 45) yazldr. Bu ayeti, Ahzab Suresindeki, .. .Allah ve melekleri, o yce nebi Muhammede salat ederler. Ey mminler, siz de ona salat ediniz ve hulus ile selam veriniz. (Ahzab Suresi, ayet 56) ayetiyle yan yana koyacak olursak, hani sanki Tanr ile Muhammedin yer deitirdii kansna kaplm oluruz. Oysa byle bir kan, Tanr fikrini zedeler. Bu nedenle yukardaki ayetlerin Kurana aln ekline gz atmakta yarar vardr. u bakmdan ki, Muhammed, Mekkede gsz durumdayken, Medineye geip de ete saldrlar ve savalar sayesinde her bakmdan glendike, kendisine kaytsz ve artsz itaat edilmesini, sorgusuz sualsiz ba eilmesini ister olmutur; tpk tarih boyunca iktidar sahiplerinin, giderek glenmekle yaptklar gibi! Bundan dolaydr ki, Muhammed, kendisini birtakm imtiyazlarla donatrken (rnein, bakalarna drt kadn alma hakk tanrken, kendisini bu kuraln dnda tutmas ya da daha bakaca ayrcalklara
72 Bu konular iin bkz. Sahih-i.... Diyanet leri Bakanl Yaynlan, c.2. s.876. 118

bavurmas gibi), dier yandan Tanrya ba emenin, kendisine ba emek demek olduuna

dair Kurana hkmler koymu (rnein, Nisa Suresi, ayet 13-14), ancak bunu da yetersiz bulup, Tanrnn da kendisine salat eder olduunu sylemi ve yukardakine benzer ayetleri (rnein, Ahzab Suresi, ayet 56) yerletirmitir. stemitir ki, her nerede ve her ne vesileyle kendi ad anlacak olursa, kendisine salavat getirilsin. Ahzab Suresinin, ...Allah ve melekleri, o yce nebi Muhammede salat ederler. Ey mminler siz de ona salat ediniz ve hulus ile selam veriniz (Ahzab Suresi, ayet 56) eklindeki ayetinin yorumu vesilesiyle, yorumcular, Bu ayet gsterir ki, Peygambere salavat getirmek farzdr... Sahih olan budur ki (Muhammedin) ad anldka vacip olur derler.73 Yine slam kaynaklarndan renmekteyiz ki, Muhammed, kendi ad anld zaman salavat getirmeyenlere lanet etmi, rnein yle demitir: Burnu srtlsn o adamn ki, yannda ben anlmndr da, bana salavat getirmemitir. Bir baka vesileyle de yle demitir: Allah teala bana iki melek mvekkel kld. Ben bir mslimin yannda anldm da bana salavat getimedimi behemehal o iki Melek ona, Allah sana mafiret etmesin derler. 74 Btn bunlar okurken kendi kendimize, Hi evreni ve her eyi yaratan yce ve gl bir Tanr, kendi elisine salat ve salavat getirir mi? diye sormamz doaldr. Sylemeye gerek yoktur ki, byle bir soru Kuran ayetlerinin elinin szleri ya da beeri nitelikte eyler olduu kansn destekleyici bir yanta yer vermeye yeterlidir! B) Muhammedin Gnlk Siyasetinin ve Kiisel Gereksinimlerinin Kitab Olarak Kuran Kuran incelediimizde gryoruz ki, bu kitap dorudan doruya Muhammedin yaamlarnn kendi azndan km ya da kendisine yardmc olanlarn kaleminden yazlm eklidir. Daha baka bir deyimle onun, bir bakma, yaam hikayesini anlatan, onun ihtiyalarn karlayan bir kitaptr. Bu kitapta onun yaantlarnn, kavgalarnn,
73 Elmalk H. Yazr, age, c.5, s.3923. 74 Ayn yerde.

savalarnn, dmanlklarnn, intikam almalarnn, ganimet paylamalarnn, cinsel yaamlarnn, kskanlklarnn, evliliklerinin ve vnmelerinin hikayesini bulmak mmkndr. Bu hikayeleri, o, Arapa bilen herkese tehir edici bir dille anlatmtr. Kurana koyduu ayetlerin her birini, genellikle kendi gnlk siyasetinin gereksinimlerine uygun decek tarzda ayarlamtr. Ayarlarken de, ister istemez kendi duygularnn itiine saplanmtr. Bundan dolay deil inidir ki, Aye, cinsellikle ilgili bir konuda Muhammede, Sen ne zaman gzel bir kadn grm olsan, ona sahip olabilmek iin, gkten hemen bir ayet iniverir eklinde konumutur; konuurken de, kukusuz, bu ayetlerin Muhammed tarafndan dzenlendiini ima etmek istemitir. Her ne kadar bu szleriyle, sanki Muhammedi sadece cinsellik konusundaki kurnazlklara ynelikmi gibi tanmlamakla beraber, asl amacnn daha geni anlaml olduu muhakkaktr. nk, Muhammed, sadece cinsel sorunlar bakmndan deil, gnlk yaantlarnn her yn itibariyle, rnein en basit kiisel ilerinde bile Kurana ayetler koymaktan geri kalmamtr (rnein, evindeyken rahatsz edilmemekten tutunuz da, evlenirken mehir vermemeye varncaya kadar, kiisel tm gereksinimleri iin ayet koymutur). Daha baka bir deyimle, Muhammedin yaam hikayesinin her ynn Kuranda, bulmak mmkndr. lerideki blmlerde, daha dorusu Kurann Muhammed Yararna erdii Hkmlerden rnekler balkl ksmda, bunun birok rnei bulunmakla beraber, ksaca fikir edinmek zere bir iki ilgin rnei burada belirtmek yararl olacaktr. Muhammed, kendisini peygamber olarak ilan ettikten sonra, birok kii tarafndan deli, mecnun diye arlr olmutur. Onlar byle dedike, o da onlara, Tanrdan vahiy geldi diyerek, Muhammed deli deildir eklinde ayetler koymutur (rnein, Araf Suresi, ayet 184; Tekvir Suresi, ayet 21-22; Mrselat Suresi, ayet 15 vd...). Gerekten de Mekkeden

Medineye g ettii tarihe kadar, Mslman yapabildii kiilerin says pek az olduu iin (bu saynn seksen ya da yz olduu sylenir) henz gsz durumda saylrd. Bu nedenle kendisine kar cephe alanlara kar pek yapabilecei bir ey yoktu. Sadece Tanrdan geldiini syledii vahiylerle onlara karlk verirdi. rnein, ilk balarda bir gn Safa Tepesine kp avaz kt kadar bararak Kureylilere arda bulunmu, Allahn gazabndan saknmalarn anlatmt. Onun bu garip halini grenler, Bu adam delirmi, sabaha kadar baracak a\y e. konumaya balaynca, Muhammed, kendisinin //olmadna dair Kurana. u ayeti koymutur: Bunlar bir dnmediler mi ki, kendilerine sz syleyen zatta (Muhammedde) cinnetten bir eser yoktur; o ancak ilendeki tehlikeyi ak bir ekilde haber veren bir nezirdir (bir eyi haber vererek korkutandr, uyarcdr) (Araf Suresi, ayet 184). Yine bunun gibi kendisini peygamber olarak kabul etmeyen ve mecnundur diyenlere kar, Tanrdan vahiy geldi diyerek u ayeti okur: . O orada saylan, gvenilen (bir eli)dir. Arkadanz (Muhammed) de mealim deildir... (Tekvir Suresi, ayet 21-22). Kendisini ve ahiret! inkar edenleri sindirmek iin Tanrnn yle konutuunu syler: O gn (Peygamberi ve ahiren) yalan sayanlarn vay haline (Mrselat Suresi, ayet 15). Yine ayn ekilde Muhammed, Mekkelilerden bazlarnn kendisini mecnun bir air olarak alaya almalar nedeniyle Saffat Suresine u ayeti koyar: nk onlara, Allahtan baka Tanr yoktur denildii zaman kibirle direnirlerdi. Mecnun bir air iin biz Tanrlarmz brakacak myz? derlerdi. Hayr, o (Muhammed) gerei getirdi... Kukusuz siz ac azab tadacaksnz (Saffat Suresi, ayet 36-38). Muhammedi en fazla rahatsz eden eylerden biri de, Kureylilerin kendisini Kuran uydurmakla ya da ondan bundan rendii eyleri Tanrdan gelmi vahiy eklinde tantmalaryd. yle derlerdi: Bu Kuran Muhammede bir insan yapveriyor, o da ondan rendiklerini Allah kelam diye satmak istiyor. Bunu sylerken dndkleri uydu ki, Muhammed, sk sk temas halinde bulunduu Yahudi ya da Hristiyan kiilerden, Tevrat ve ncil hakknda rendiklerini Tanrdan vahiy geldi diyerek Kurana. koymaktadr. Nitekim, Mekkede, kl yaparak hayatlarn kazanan Cebra ile Yesara adlarnda iki Rumun, sk sk Tevrat ve ncili okur olduklar, Muhammedin zaman zaman onlarn yanna gidip okuduklarn dinledii sylenir. Bundan baka bir de u rivayet var ki, aslen Hristiyan bir kle olarak Fars diyarndan Mekkeye getirilen ve Muhammedin ei Hatice tarafndan satn alnp Muhammede hediye edilen Selman- Farisi -ki Tevrat ve ncili ok iyi bilenlerdendiMslmanl kabul ettii iin Muhammed tarafndan azat olunmutu. Ve ite Muhammedin ondan rendiklerini, Tanr dan gelmi vahiyler eklinde Kurana koyduu sylenirdi. Bu tr konumalara kar Muhammed, sz konusu kiilerin Arapaya yabanc olduklarn syleyerek onlardan herhangi bir ey renmi olamayacan anlatmak amacyla Nahl Suresine u ayeti koymutur: Andolsun ki, Muhammede elbette bir insan retiyor dediklerini biliyoruz.. Kastettikleri kimsenin dili yabancdr, Kuran ise fasih arapadr (Nahl Suresi, ayet 103). Kurann, kendi uydurmas olmayp Tanrnn azndan km szler olduunu anlatmak iin Nisa Suresine u ayeti koyar: ...Eer (Kuran), Allahtan bakas tarafndan gelmi olsayd, onda birok tutarszlk bulurlard (Nisa Suresi, ayet 82.).

Kurann Tanrdan gelmeyip Muhammedin szleri olduunu syleyenler, bir de yle derlerdi: Tevrat tm olarak indirildiine gre, Kurann da cmlesi birden indirilseydi ya! Bu tr konumalar kendisi bakmndan tehlikeli bulduu iin, Muhammed, Furkan Suresine koyduu bir ayetle Tanrnn u ekilde konutuunu bildirmitir: ...(Ey Muhammed!) Biz Kuran senin kalbine iyice yerletirmek iin byle yaptk (para para indirdik) ve onu tane tane (ayrarak) okuduk (Furkan Suresi, ayet 32). Yine bunun gibi kendisine inanmayanlar, Kurann sihir olduunu sylerler, onunla alay ederlerdi. Onlarn bu ekilde konumalarna kar Muhammed, Tanrya ikayette bulunurdu: ...Ey Rabbim! Kavmim bu Kuran bsbtn terk ettiler (Furkan Suresi, ayet 30). Bu ikayetine karlk Tanrnn yle dediini bildirirdi: (Resulm!) te biz bylece her peygamber iin sululardan dmanlar peyda ettik. Hidayet verici ve yardmc olarak Rab-bin yeter (Furkan Suresi, ayet 31). Yani gya Tanr, inanmayanlar Muhammede dman yapmtr ve ondan sabretmesini istemektedir. Ona, onlar kahretmek iin yol gsterecek ve yardm edecektir!7-* Pek gzel, ama neden Tanr inanmayanlar Muhammede dman yapsn? Ve sonra neden onlar kahretmesi iin Muhammede yol gsterip yardm etsin? Byle yapacak yerde onlarn gnllerini ap Mslman yapsa olmaz myd? Bir yandan, Ben dilediimin gnln aar, onu Mslman yaparm, dilediimin gnln kapar kafir yaparm diye konuurken (rnein, Enam Suresi, ayet 125), dier yandan kiileri kafir yapp Muhammede dman klmann alemi var myd? Yine tekrar edelim: Kuranda hibir ey, hibir sorun ya da soru, aklc bir gerekeyle zme balanm deildir. Her ey, akl dlar ekilde ya da akla ters der tarzda zmlenmek istenmitir. Bir baka rnek, Kurann Maun Suresinin ilk ayetidir. Bu ayetleri Muhammed, dmanlk besledii baz kimseleri Tanr azyla azarlamak amacyla koymutur. Ayetler yledir: Ey Muhammed! Dini yalan sayan grdn m? ksz kaktran, yoksulu doyurmaya yanamayan kimse ite odur (Maun Suresi, ayet 1-3). Burada geen dini yalan sayan deyimi, Muhammede kar cephe alan kiiye ynelik bir sulamadr ve ceza anlamndadr. Yani Tanr, Muhammede inanmayan kiiye ihtarda bulunmakta, onu din dman olarak tanmlamaktadr. Ayette sz edilen kiinin Muire olu Velid ya da Ebu Sfyan ya da Vail olu As gibi Muhammedin dmanlk bes
75 Elmall H. Yazr. age, c.5, s.3584.

ledii kiiden biri olduu anlalmaktadr.76 Surenin geri kalan ksm, dier surelerde saysz kez tekrarlanan basit bir iki konuyu kapsar ki, namaz ve zekat sorunlaryla ilgilidir. Yine ayn ekilde Muhammed, Kurey erafndan kendisine boyun esmeyen baz nemli kiileri sulu durumda gstermek zere Beled Su-esine u ayetleri koyar: ...nsanolu, kendisine kimsenin g yetiremeyeceini mi sanyor? Yn yn mal tketmiimdir diyor. O, kimsenin kendisini grmediini mi zannediyor? Biz onun iin iki gz, bir dil ve iki dudak var etmedik mi? Biz ona eri ve doru yolu da gstermedik mi? Ama o zor geidi amaya giriemedi. O zor geidin ne olduunu sen bilir misin ?.. (Beled Suresi, ayet 5-12). Her ne kadar burada insanolu deyimi geiyorsa da, bunun, Muhammede kar muhalefet

eden Velid b. Muire olduu sylenir. Baz yorumcular da onunla birlikte Ebleed seyd b. Keledetel Cmeh ya da Amr b. Abdived ya da Ebu Cehl b. Hiam vd... gibi kimselerin sz konusu edildiini belirtirler.77 Rivayete gre bu kiiler, yn yn mal sarfettiklerini ne srerek, Mslmanlara kar azamet satarlarm, gsteri iin mal telef etmekle gurur duyarlarm ve bu sarf ettikleri eyleri Muhammede dmanlk olsun diye yaparlarm. Ve ite Tanr, onlarn btn bu yaptklarn grerek yukardaki ekilde konu-mumu! Gsz durumdan gl duruma getikten sonra Muhammed, kendi kiisel gereksinimlerini karlar nitelikte olmak zere Kurana. daha da fazla ayetler koyar olmutur. Daha nce de deindiimiz gibi, Medineye gten sonra, saldn ve ganimet siyaseti sayesinde taraftarlarnn says artm, her gn biraz daha glenmitir. Glendike, kendisine ba emeyenlere kar sert ve iddet dolu bir siyaset izleme balar. Ayn zamanda Tanrnn kendisine birtakm ayrcalklar (imtiyazlar) tandn syleyerek Kurana. ayetler koyar. Bunlar genellikle kendi kiisel tutum ve davranlaryla, gnlk yaantlaryla ilgili eylerdir. rnein, Arap gelenekleri arasnda misafirperver, grnmek nemli sayld iin, ilk
76 Bu ayetlerin yorumu konusunda bkz. Glpnarl, age, s.78; ayrca bkz. Elmall H. Vazr, age, c.8, s.6165. 77 Beyzavi gibi kaynaklarn yannda ayrca bkz. Elmall H. Yazr. age, c.7, s.5834.

balarda evinin herkese ak olduunu ilan etmiti. Ve kiileri sk sk evine yemee davet ederdi. Fakat, zamanla davetsiz olarak gelmeye balamalarndan ya da evine davet ettii kiilerin, yemekten sonra sohbete dalp fazlaca kalmalarndan rahatsz olmaya balar. Bu durum onu, zellikle Zeyneble evlendii gnn gecesinde bir zm bulmaya srklemitir. Sylendiine gre Zeyneble evlendiinde byk bir dn yapar; dn gecesi herkes yer, ier ve sohbet eder. Ancak, baz kimseler sohbete dalarak gecenin ge vakitlerine kadar kalrlar. Onlar ekilip gitmedikleri iin Muhammed gerdee giremez. Bu durum onu fazlasyla rahatsz eder. Fakat, bu gelenee son verecek olursa taraftarlarn gcendirebileceini dnp, bu ii Tanrdan geldiini syledii vahiy yoluyla yapar ye Kuran a u ayeti koyar: Ey iman edenler! Siz zamann gzetmeksizin, bir yemee davet edilmedike Peygamberin evlerine girmeyin. Ancak, davet edildiiniz vakit girin. Yemei yediinizde hemen dadn, sohbete dalmayn. nk, bu hareketiniz Peygamberi zmekle, fakat o (size bunu sylemekten) utanmaktadr. Ama Allah, hakk sylemekten ekinmez.... (Ahzab Suresi, ayet 53).78 Evlilikleriyle ilgili olarak Kuranda yer alan ayetler de bu dorultudadr. Bunlardan biri drtten fazla kadn almak konusundadr. Kurana, Nisa Suresine koyduu bir ayetle, Mslman erkeklerin drt kadndan fazlasyla evlenmelerini yasaklamken (Nisa Suresi, ayet 3), kendisini bu snrlamayla bal kalmamak zere Ahzab Suresine ayetler koymutur. Bu ayetlere gre, Tanrnn ganimet olarak verdii kadnlar ve elinin altnda bulunan cariyeler kendisine helal klnm olmaktadr (Ahzab Suresi, ayet 50). Nitekim ayn zamanda evli olduu karlarnn saysnn dokuz ya da on bir olduu anlalmaktadr. Fakat, bir de ayrca srf kendisine mahsus-olmak zere bir ayet koymutur ki, o da mehir vermeden evlenebilme imtiyazdr. Bakalarna, az da olsa mehir verme zorunluluunu ykledii halde, kendisini, Tanrndan geldiini syledii vahiyle, bu zorunluluktan uzak klmtr. Gya Tanr bu imtiyaz Muhammedden baka hi kimselere tanmam ve yle demitir:
78 Buhari ve Tirmizi gibi kaynaklanl Enesten rivayetleri byle. bn Abbasn rivayetine gre birtakm kimselere Muhammedin evinde yemek yedirilirdi.

...Bir de kendisiyle evlenmek istedii takdirde, kendisini peygambere hibe eden mmin kadn, dier mminlere deil, srf sana mahsus olmak zere (helal kldk)... (Ahzab Suresi, ayet 50). Fakat, bunun dnda kendisi iin nemli bir imtiyaz daha ngrmtr ki, o da karlarn diledii gibi ziyaret etmek, yani sra gzetmeden dilediini geriye brakp dilediini ne almak (oysa Mslman kiiler, sra esasna gre kanlaryla cinsi mnasebette bulunmak zorundalar) ya da diledii gibi boamak ve boadklarn tekrar geri alabilmek gibi haklardr (Ahzab Suresi, ayet 51). Sylemeye gerek yoktur ki, boama tehdidiyle kar karya bulunan bir kadn, kocasna kr krne ba emek zorunluluunu hisseder. Fakat, hi deilse, kocas tarafndan bo edildii (ya da kocasn u veya bu ekilde kaybettii) takdirde, bir baka erkekle evlenme umudunu besler. Ve ite Muhammed, kendi karlarnn byle bir umuda kaplmalarn nlemek iin, boad kadnlarn baka erkeklerle evleneme-meleri iin Kurana u ayeti koymutur: Ey iman edenler!.. Sizin Allahn Resuln zmeniz ve kendisinden sonra onun hanmlarn nikahlamanz, asla caiz olamaz. nk, bu, Allah katnda byk (bir gnah)tr (Ahzab Suresi, ayet 53). Kendi elerinin bakaca hibir erkekle -yz yze grememeleri iin nlem almay da unutmamtr. Evine davet ettii kimselere u zorunluluu yklemitir ki, eer kadnlarndan bir ey sormak isteyecek olurlarsa bunu perde arkasndan yapsnlar. Bu amala koyduu ayet yledir: Ey iman edenler!.. Peygamber hanmlarndan bir ey istediiniz zaman perde arkasndan isteyin. Bu, hem sizin kalpleriniz, hem de onlarn kalpleri iin daha temiz bir davrantr... (Ahzab Suresi, ayet 53). te yandan Muhammed, fazla sayda kadnla evli olmak yznden evresindekiler tarafndan sk sk eletirilirdi. Eletirenlere kar da yine Tanrdan geldiini syledii ayetlerle karlk verirdi. u rnek bunun ilgin rneklerinden biridir: Medineye gten nce Muhammed, ei Haticenin lm zerine Aye ve evde adnda, biri ok gen bir kz (alt yandaki Aye) ve dieri krk yalarnda bir dul (evde) ile evlenir. Medineye gten sonra elerinin ve cariyelerinin saysn artrr. O kadar ki, ayn zamanda on bir kadnla beraber yaad olur. Bu durum evrede birtakm dedikodulara yol aar. Kimi kiiler Muhammedin ehvet gailesine kapldn ne srerler. Bunlar genellikle mrikler (puta tapan Araplar), Yahudiler ve Hristiyanlardr. zellikle Hristiyanlar, sa rneine sarlarak peygamber diye grevlendirilen kimselerin kadnlarla megul olmamalar gerektiini sylerler. Onlarn bu ekildeki konumalarndan huzursuz olan Muhammed, Tanrnn yeminler ederek u ayeti gnderdiini syler: (Ey Muhammed!) Andolsun senden nce de peygamberler gnderdik ve onlara da eler ve ocuklar verdik... (Rad Suresi, ayet 38). , Bu ayetle unu anlatmak ister ki, gemiteki peygamberlerden birou, rnein, brahim, Musa, Davud, Sleyman vd... pek ok sayda kadn edinmilerdir, hatta bunlardan bazlar (Davud ve Sleyman gibi) yzlerce kadnla evlenmilerdir. Muhammedin, Zeyneb b. Cahla evlenmesiyle ilgili olarak Kuranda yer alan ayetler de, kiisel gereksinimler dorultusunda eylerdir. Ahzab Suresinin birok ayeti (rnein, Ahzab Suresi, ayet 36-40), Hicretin 5. ylnda Muhammedin, Zeyneb b. Cah ile evlenmesi olayn kapsar. Bu olay inceleyenler, Kurandaki bu ayetlerin, esas itibariyle Muhammedin yararna olmak zere ayarlanm olduunu fark etmekte zorluk ekmezler.79 Gerekten de bu

ayetlere gre olayn zeti udur: Zeyneb b. Cah, Muhammed tarafndan vaktiyle evlat edinilmi olan Zeydin kardr. Fakat, gnlerden bir gn Muhammed Zeynebe ak olur. Ancak, etraftan ekindii iin duygularn gizli
79 Bu konuda bkz. ilhan Arsel, eriat ve Kadn, Kaynak Yaynlan, yeniden dzenlenmi ve gzden geirilmi on beinci basm, Ekim 1997; ayrca bkz. eriattan Kssalar. Kaynak Yaynlan, birinci basm. Temmuz 1996.

tutmaya alr. nk, Arap geleneklerine gre evlat edinen kimse iin, evlatlnn karsyla evlenmek haramdr. Fakat, Tanr Muhammedin gnlnde yatan gizli eyi bilmektedir. Durumu anlayan Zeyd, karsn boamak ister, ama Muhammed Eini yannda tut der. Buna ramen Zeyd eini boar ve Muhammed Zeyneble evlenir. Gya Zeynebi Muhammede kar olarak veren bizzat Tanrdr. nk, Tanr, Muhammedi Zeyneb ile evlendirerek, evlat edinmi U kimselerin, kendi evlatlklarnn kanlaryla evlenemeyeceklerine dair olan gelenei ortadan kaldrmak istemitir. Bunun byle olduunu anlatmak iin Muhammedin Kurana koyduu ayet aynen yledir: (Ey Muhammed!) Hani Allahn nimet verdii, senin de kendisine iyilik ettiin kimseye (Zeyde), Eini yannda tut, Allahtan kork! diyordun. Allahn aa karaca eyi, insanlardan ekinerek iinde gizliyordun. Oysa asl korkmana layk olan Allahtr. Zeyd o kadndan iliiini kesince biz onu sana nikahladk ki, evlatlklar, kanlaryla ilikilerini kestiklerinde (o kadnlarla evlenmek isterlerse) mminlere bir glk olmasn. Allahn emri yerine getirilmitir (Ahzab Suresi, ayet 37). Sylemeye gerek yok ki, olay, her eye ramen evrede tepki ; yaratr. Muhammed aleyhinde konuanlar, onun haram bir i yapm olduunu yayanlar olur. Bunun zerine Muhammed, susuz olduunu ve nk Zeynebin Tanr tarafndan kendisine verildiini anlatmak amacyla Kurana u ayeti koyar: Allahn kendisine (Muhammede) helal kld eyde Pey-gambere herhangi bir vebal yoktur. nce gelip geenler arasnda da Allahn adeti byleydi. Allahn emri mutlaka yerine gelecek, yazlm bir kaderdir (Ahzab Suresi, ayet 38). Konuyu dier birok kitabmzda ilediimiz iin, burada fazla durmayacaz.80 Sadece unu belirtmekle yetinelim ki, Yce olduu
80 Bu konuda bkz. lhan Arsel. eriat ve Kadn, Kaynak Yaynlan, yeniden dzenlenmi ve gzden geirilmi on beinci basn. Ekim 1997: ayrca bkz. eriattan Kssalar. Kaynak Yaynlan, birinci basm, Temmuz 1996.

kabul edilen bir Tanrnn, evlat edinenlerin, kendi evlatlklarnn kanlaryla evlenebilmelerini salamak amacyla Muhammedi Zeyneble evlendirip, Zeydin yuvasn ykabileceini dnmek gtr.81 Yine bunun gibi, Tahrim Suresinde Tanrnn, Ey Muhammed! Eslerinin rzasn gzeterek, Allahn sana helal kld eyi niin kendine yasak ediyorsun?.. diye balayan ve Aye ile Hafsaya hitaben, Eer ikiniz de Allaha tevbe ederseniz (yerinde olur)... eklindeki konumasn yanstan ayetler vardr ki, Muhammedin kiisel gereksinimlerinin Kuran ayetleriyle karlanm olduunun ilgin rneklerinden bir dieridir. Kimi yorumculara gre bu ayetler Muhammedin, bir gn Mariya adndaki cariyesi ile Hafsann odasnda cinsi mnasebette bulunurken Hafsa tarafndan baslmas olay vesilesiyle inmitir. Kimi yorumculara gre ise bal erbeti diye bilinen bir olayla ilgilidir. Dier yaymlarmzda, zellikle eriat ve Kadn adl kitabmzda bu konuya yer verdiimiz iin burada ksa bir zetlemekle yetineceiz: En salam kaynaklarn bildirmesine gre bir gn Muhammed, ziyaret etmek zere Hafsann odasna gider; fakat Hafsa darya kmtr. Tam bu srada cariyesi Mariya oradan

gemektedir. Hemen onu Hafsann odasna alarak cinsi mnasebette bulunur. Fakat, hi beklenmedik bir anda Hafsa kagelir. Kadncaz kendi odasnda ve kendi yatanda olup bitenleri grnce arr ve zlr. Bu durum Muhammedi g durumda brakr. Olayn, dier eleri (ve hele ok sevdii Aye) tarafndan duyulmasn nlemek amacyla Hafsaya tembihte bulunur. Eer bunu bir sr olarak gizli tutacak olursa Mariya ile bir daha yatmayacana dair yeminler eder. Fakat, Hafsa, her ne
81 Muhammedin Zeyneble evliliini savunmak zere eriatlar, birtakm yalanlara bavururlar. rnein, Zeyd ile Zeynebin geinemediklerini, Zeynebin bir trl Zeyde snamadn ve bu yzden Zeydin Zeynebi boadn sylerler. Oysa Zeyd ile Zeyneb, yllar boyunca pekala geinip gitmilerdir. Bir an iin aralarnn iyi olmadn kabul etsek bile, her iyi geinmeyen karkocann mutlaka ayrlmalar m gerekir? Her ey gc yeten bir Tanrnn Zeynebi Zeydden ayrp Muhammede verecek yerde, Zeyd ile Zeynebin iyi geinmelerini salamas daha iyi olmaz myd1. te yandan eriatlar, Zeynebin, esas itibariyle Muhammedin halasnn kz olduunu ve eer, istemi olsayd Muhammedin onunla Zeydden nce evlenebileceini sylerler ki, yine yalandr. nk, Muhammed, vaktiyle Zeynebe ilgi gstermi, fakat Zeynebin ailesi buna kar kmt.

kadar sz vermi olsa da, szn tutmayp grdklerini Ayeye syler; Aye de duyduklarn Muhammedin dier elerine aktarr. Bu yzden Muhammedin eleri mrldanp sylenmeye balarlar. Durumu anlayan Muhammed, Hafsay karsna alarak neden dolay srr bakalarna akladn sorar. Hafsa arp, bunu nereden anladn Muhammede sorunca. Muhammed, her eyi Tanrdan rendii, nk Tanrnn her gizli eyi kendisine haber verdiini syler. Ve olan bitenleri Kurana ylece geirir: Peygamber, elerinden birine gizlice bir sz sylemiti; o bunu Peygamberin dier bir eine haber verince Allah da Peygambere durumu bildirmi, o da bir ksmnn Yzne vurmu, bir ksmnn da yzne vurmaktan geri durmutu. Eine gizlice syledii eyi bakasna aktarm olduunu bildirince, ei, Bunu sana kim haber verdi demi, o da, Bana her eyi bilen... Allah haber verdi demitir (Tahrim Suresi, ayet 3). Bunun zerine Muhammed, dier elerine darlr ve bir ay boyunca yanlarna girmemeye karar verir. Ancak, onlarla buluamad ve Mariya ile de yatmayacana dair yeminler etmi olduu iin, cinsel ihtiyacn giderememek gibi g bir durumda kalr. Ettii yeminden kurtulmu olsa mesele kalmayacaktr. Ve ite yemininden kurtulabilmek zere Kurana u ayeti koyar: Allah, phesiz size yeminlerinizi kefaretle geri almanz meru klmtr (Tahrim Suresi, ayet 2). Yani Tanr ona, yeminden geri dnmenin zmn salamtr. Fakat, Mariya ile yatabilmek iini biraz daha kolaylatrmak amacyla unu ekler: Ey peygamber... Allahn sana helal kld eyi niin kendine yasak ediyorsun? (Tahrim Suresi, ayet 1). Bylece Tanrnn helal kld bir eyi, kendisine haram klma yetkisine sahip olmadn anlatm olur. Ve bu ayeti koyduktan sonra, Mariya ile bulumaya balar. Ancak, az gemeden dier elerini ve zellikle Ayeyi olaanst zlemeye balar. Onlarla tekrar bir araya gelebilmek iin, Aye ile Hafsann tevbe etmeleri ve elerinin kendi aleyhinde bulunmamalar gerektiine dair Tanrdan vahiy geldi diyerek, Kurana u ayeti koyar: Ey peygamber eleri! Eer ikiniz de Allaha tevbe ederseniz, kaym olan kalpleriniz dzelmi olur. Eer einizin aleyhinde yardmlaarak bir ey yapmaya kalkrsanz, biliniz ki Allah onun dostudur; bundan baka Cebrail, iyi mminler ve melekler de (onun) yardmcsdr (Tahrim Suresi, ayet 4). Dikkat edilecei gibi, bu ayette Tanr, Ey peygamber eleri! Eer ikiniz, de Allaha tevbe ederseniz, kaym olan kalplerin/z dzelmi olur... eklinde konumaktadr. Burada geen

...ikiniz de Allaha tevbe ederseniz szleri, dorudan doruya Aye ile Hafsaya atftr. Tanr onlara, eer tevbe edecek olurlarsa, srr aklamak ve olayn dier eler tarafndan renilmesine sebebiyet vermek yznden iledikleri gnahtan kurtulacaklarn bildirmekte ve ayn zamanda dier eleri hizaya getirmektedir. Getirirken de Muhammedin dostu olduunu bildirmektedir; bu demektir ki, eer onlar Muhammede kar huysuzluk etmekte devam edecek olurlarsa balarna dert gelebilecektir. Fakat, Muhammed, Tanrnn bu tehdidini biraz daha etkili klmak zere bir ayet daha ekler ki, o da kadnlar boad takdirde Tanrnn kendisine, onlardan daha iyi, daha gzel olan kadnlar vereceine dair olan u szleridir: Ey Peygamber esleri! Eer o sizi basarsa, Rabbi ona, sizden daha iyi olan, dul, bakire eler verebilir (Tahrim Suresi, ayet 5). Btn bu ayetler ksa zamanda Muhammed lehine sonu yaratmtr. nk, elerinden her biri, Tanrnn bu ekilde konumasndan rkm ve ona kar biraz daha itaatkar davranmay semilerdir. Kuran yorumcular arasnda, Tahrim Suresinin yukardaki ayetlerinin, baka bir olayla (daha dorusu bal erbeti olay diye bilinen olayla) ilgili olarak indiini syleyenler de vardr ki, o da yledir: Gya Muhammed, elerinden Zeyneb b. Cah ile bulumak zere odasna gittii gnlerden birinde bal erbeti ier ve bu yzden onun odasnda fazlaca kalr. Bunu fark eden Aye kskanr ve Hafsa ile grr. ki kadn Muhammede bir oyun oynamay kararlatrrlar. Kararlatrlan oyuna gre, Muhammed kendilerini ziyarete geldiinde, ona, Ya Resulullah! Aznzdan arkat aacnn kokusu geliyor diyerek onu huzursuz klacaklardr. nk, Muhammed bu kokuyu sevmezmi. te nce Hafsa bu ekilde konuunca Muhammed kendisine, bir daha bal erbeti imeyeceine dair yemin eder ve olay gizli tutmasn ister. Fakat, Hafsa olup bitenleri Ayeye, Aye de dier elere anlatnca Muhammed kplere biner ve yukardaki ayetleri Kurana yerletirir.82 Yine bunun gibi Ahzab Suresinin 51. ayetinde Tanrnn Muhammede hitaben, Onlardan (yani kadnlarndan) dilediini geriye brakr, dilediini yanma alrsn... (Ahzab Suresi, ayet 51) diye yazldr. Bu hkm, Muhammede, hareminde bulundurduu kadnlarnn ziyaret srasn diledii gibi deitirme olasln vermitir. Oysa, daha nceleri uygulad usule gre, kadnlaryla yatmak konusunda koyduu sray bozabilmek iin, rnein, falanca einin nbetini (nevbetini) filanca einin nbetiyle deitirebilmek iin onlardan muvafakat isterdi.83 Ve ite byle bir zorunluluktan kurtulabilmek iin, Ahzab Suresinin yukardaki ayetini koymutur. ster Mariya-Hafsa olayyla, isterse bal erbeti olayyla indii kabul edilsin, Tahrim Suresinin yukardaki ayetleri, Muhammedin kiisel karlarn ve gereksinimlerini karlama amacna dayaldr. Muhammedi en ok huzursuz eden eylerden biri de, kiilerin onun aleyhinde konuur olmalaryd. Bundan asla holanmad iin, Kurana bununla ilgili ayetler koymaktan geri kalmamtr. Verilebilecek pek ok rnekten bir ikisiyle yetinelim: Kurann Kevser Suresinde yle yazldr: (Ey Muhammed!) Kukusuz biz sana Kevseri verdik. imdi sen Rabbine kulluk et ve kurban kes. Asl sonu kesik olan, phesiz sana hn besleyendir (Kevser Suresi, ayet. l-3).
82 Glpnarl, age, s.60. 83 Buharinin Ayeden rivayeti iin bkz. Sahih-i..., Hadis No. 1722, c. 11, s.153.

Muhammed, bu ayeti baz kiilerin kendisi hakknda O bir Ebterdir eklinde konuarak hakaret etmeleri nedeniyle Kurana koymutur. nk, Araplar arasnda Ebter szc, erkek ocuu olmayan, yani nesli kesik olanlar iin kullanlan bir szcktr ki, bir bakma hakaret anlamna gelir. Muhammedin ilk kars Haticeden drt kz ve iki (ya da drt) erkek

ocuu olmu, fakat erkek ocuklarn hepsi ok kk yalarda lmlerdi. Daha sonra Mariya adndaki cariyesinden brahim adndaki olu domu, o da az gemeden hastalanarak lmt. Bir trl erkek ocuk sahibi olamad iin, Muhammed, Tanrya ok yalvarm, fakat yalvar karlksz kalmt. Ve ite bu znt iindeyken bir de El-As b.Vail gibi muhaliflerin kendisi hakknda, (Muhammed) nesli kesik, olu olmayan bir adamdr. lse ad san anlmayacak... eklindeki alaylarna maruz kald iin, yukardaki ayeti koyarak, Tanrnn kendisine olan ocuk yerine Kevseri, en byk bir nimet olmak zere vereceini sylemitir. Kimi yorumculara gre Kevser, cennette btn rmaklarn kayna olan ve iki yannda inciden kaplar bulunan bir nehirdir. Fakat, bunun cennette girmeden nce iinden su iilecek bir havuz ya da kesiklie uramayan soy-sop demek olduunu syleyenler de vardr. Her ne olursa olsun, ayete gre Tanr, Muhammede bylesine emsalsiz bir nimet verdiini bildirmektedir.84 Bildirirken de, Muhammede Ebter diyenlerin hakkndan geleceini anlatmak zere ...Asl sonu kesik olan, phesiz sana hn besleyendir eklinde konumaktadr. imdi sormak gerekir: Neden Tanr Muhammede, hem onu mutlu klmak hem de neslini srdrme olasln salamak zere olan ocuk vermez de Kevser\ Verir ve yukardaki ekilde konuur? Sylemeye gerek yoktur ki, konuan Muhammeddir. Btn arzusuna ramen erkek ocuk edinemedii iin, yukardaki zm eklini semitir. Bunun byle olduunu, Kuranda, ...andolsun ki (Kuran), onurlu olan bir elinin szdr... (Hakka Suresi, ayet 40) eklindeki ayetten karmak kolaydr.85
84 Elmall H. Yazr, age, c.8, 6180 vd; bn shak, Siyer, Akabe Yaynlan, stanbul, 1988, s.330; ayrca bkz. Sahih-i..., c.4, s.5I3 vd. 85 Yukardaki konular ve kaynaklar iin bkz. lhan Arsel, eriattan Kssalar, Kaynak Yaynlan, birinci basm, Temmuz 1996.

Kendisiyle alay edenleri. Kurana koyduu ayetlerle susturma siyaseti konusunda verilebilecek bir dier rnek, Tebk Seferiyle ilgili olandr; Muhammed, Hicretin dokuzuncu ylnda, am ynnde ve Arabistann kuzeyinde, Bizans mparatorluunun topraklarnn balad yere yakn bulunan Tebke kar hazrlna giriir. ok scak bir mevsimde, ok tehlikeli bir dmana kar giritii bu sefere katlmak istemeyenler oktur. Katlanlardan birou da isteksizdir. Nitekim Tebke giderken ordunun n saflarnda yer alan mnafiklardan bir svari blne mensup kiiler, kendi aralarnda Muhammed aleyhinde konumakta ve u adama bakn! amn kalelerini ve kklerini fethetmek istiyor: o nerde, am saraylarn fethetmek nerde! diyerek onu. alaya almaktadrlar.86 Bunu renen Muhammed, Tanrnn kendisine her gizli olan eyi bildirdiini syleyerek Kurana u ayetleri koyar: Mnafklar, btn kalplerinde/cini kendilerine haber verecek bir surenin tepelerine inmesinden ekinirler. (Ey Muhammed!) de ki: Elenin bakalm, nk Allah o sizin ekindiklerinizi meydana karacak. ayet kendilerine sorsan: Biz srf lafa dalm akalayorduk derler. De ki, Siz, Allah ile ayetleriyle, peygamberiyle mi eleniyordunuz? Beyhude (Bouna zr dilemeyin): iman ettiinizi syledikten sonra kfrnz aa vurdunuz; iinizden bir ksmn affedersek, bir ksmn crmlerinde srar ettiklerinden dolay azabmza uratacaz... (Tevbe Suresi, ayet 64-66). Bylece kendisini. Tanr sayesinde her gizli eyi, her gizli konumay bilirmi gibi gsterip, bu tr sorunlarna zm salamak istemitir. Yine bunun gibi bir defasnda halktan kiilerin (mnafklarn), kendisi iin zn dediklerini iitir. Bu szck Arapada her sylenene inanp kanan .sade dil kimse anlamna gelmektedir. Gya mnafklardan birka kii Muhammed hakknda ileri geri konuurlarken,

ilerinden biri, Yapmaynz, byle konumaynz, korkarz ki iitir de hakkmzda iyi olmaz deyince, Clas b. Sveydi adndaki bir baka mnafk onlara yle der:
86 Diyanet Vakf evirisinde, Tevbe Suresinin 65. ayetinin aklanmasna baknz; ayrca bkz. Elmall H. Yazr, age, c.3. s.2587.

Biz dilediimizi syleriz, sonra ona varr sylediimizi inkar eder, bir de yemin basarz, hemen szmze (inanr). Muhammed bir zni samiadr (saf bir kulaktr). 87 Muhammed, muhtemelen bunu birilerinden haber ald iin, kendisinin her sylenene inanan bir kulak deil, hayrl bir kulak olduuna dair Tanrdan vahiy geldiini syleyerek Kurana u ayeti koyar: Yine ilerinden yleleri vardr ki, Peygamberi incitiyorlar ve O her syleneni dinler bir kulak diyorlar; (Ey Muhammed!) de ki: (o) sizin iin bir hayr kuladr, Allaha inanr, mminlere inanr ve iman edenleriniz iin bir rahmettir; Allahn Resuln incitenler iin ise elim bir azap vardr... (Tevbe Suresi, ayet 61). Sadece birka rnek olmak zere yukarda belirttiimiz konulara ve bunlara benzer nice dier rneklere bakarak sylemek mmkndr ki, Kuran, Muhammedin kiisel yaamlarnn gereksinimlerini karlayan hkmlerle dolu bir kitaptr. Btn bunlar Tanry, hani sanki Muhammedin gnlk yaam sorunlaryla megulmu gibi gstermeye yeterlidir. Bu konuyu ileride, ayr bir blm olarak tekrar ele alacaz. imdilik Kurann, bilimsel nitelikte bir kitap olup olmad konusuna dnelim.
87 Elmall H. Yazr, age, c.3, s.2583.

KURANI, EMSALSZ, ESZ VE RAKPSZ BR BLM KTABI, BLM KAYNAIYMI GB GSTERME ABALARI
slamclar, Kurann emsalsiz, kusursuz ve en mkemmel bir bilim kayna olduunu ve gnmze dek her ilmin bu kitapta yattn iddia ederler. Bu iddialara sarlanlar, her eyden nce Muhammedin, En hayrl amel nedir? eklindeki bir soruyu, limdir diye yantladn ve bu yantn kez srarla tekrarladn anmsatrlar: te slami n ycelii de bumdan kaynaklanyor diyerek yksekten konuurlar. Bunu yaparlarken, bir de Kuranda geen lm szcn ele alp Kurann ilim olmak zere gnderildiini ne srerler. Verdikleri rneklerden birka yledir: Ey Muhammed! Sana ilim geldikten sonra, onda seninle kim tartacak olursa de ki... (Al-i mran Suresi, ayet 61). Eer sana gelen ilimden sonra onlarn heveslerine uyarsan... (Bakara Suresi, ayet 145). Ancak, kendilerine kitap verilenlerden, kendilerine ilim geldikten sonra... ayrla dtler (Al-i mran Suresi, ayet 19; ra Suresi, ayet 13-15). Dikkat edilecei gibi, bu ayetlerde yer alan ilim szc, mspet ilim karl olarak (yani aklc ve deneyci bilim olarak) kullanlmamtr; ilim szc, esas itibariyle hep Kuran karl olarak kullanlmtr.2 te, slamclar buna dayanarak, Kuran demek ilim
1)Bu dorultuda olmak zere u ayetleri de eklerler: Kuran, kendilerine ilim veri/enlerin gnllerinde yerleen apak ayetlerdir (Ankebt Suresi, ayet 49); Kendilerine ilim verilenler, sana Rabbinden indirilenin hak olduunu (ve Allaha) layk olann yolunu gsterdiini bil/Her (Sebe1 Suresi, ayet 6); Al/al... kendilerine

ilim verilenleri derecelerle ykselisin...(Mcadele Suresi, ayet 11). 2)Kurandan nce dier mmetlere, rnein Yahudilere ve Hristiyanlara verilen kitaplar iin de ilim szc kullanlmakta. rnein sra Suresinde u ayet vardr: De ki: Siz ona ister inann, ister inanmayn: fit bir gerek ki. bundan nce kendilerine ilim verilen kimselere o (Kuran) okununca derhal yzst secdeye kapanrlar.. (sra Suresi ayet 107).

demektir, ilim demek Kuran demektir diye kestirip atarlar. Hem de onlara gre Kuran yle bir ilim kitabdr ki, evrende ilim olarak ne varsa her eyi kapsar; hibir eyi eksik brakmamtr. nk, yine onlara gre, Tanr, Kitapta biz hibir eyi eksik brakmadk (Enam Suresi, ayet 38) diye konumutur. Onlara gre lm szcnn en eski kullanl, esasen Tanr ve Peygamber szlerini bilmek dorultusundayd. Ve ite bu nedenledir ki, slamclar Kuran dnda ilim olmadn ve Kurann ilim dolu ayetleri dnda ilim aramaya kalkmann Kuran inkar, hatta Tanrya hakaret olacan ileri srerler. Byle bir davrann Tanr tarafndan cezalandrlacan anlatmak zere u ayeti sunarlar: Ayetlerimizi inkar edenler, yoldan kmalarndan tr azaba urayacaklardr (Enam Suresi, ayet 49). Ancak, bunu sylerlerken, ilim yapma abalarnn kkn kazdklarn bilmezler. nk, bir kere Kuran, rehber olarak akln nne geirmekle her trl bilimsel aratrmay ve zellikle tez vs antitezdiyalouyla sentez& ulama olasln baltalam olurlar. Nitekim daha nce de deindiimiz ve biraz ileride tekrar deineceimiz gibi, l 400 yllk slam tarihi boyunca, Kurandan yararlanma yoluyla ilim yaplm deildir. slam uygarl diye bilinen ey, Kuran a dayal olarak ortaya km deildir. te yandan, eer ilim denen ey, eriatlarn iddia eder olduklar gibi, Tanrnn Kurana koyduu eylerden ibaretse, Kuran dnda ilim aramak slama aykr bir ey ise, bu takdirde insanlk alemi, ilmin byk bir blmnden yoksun braklm demektir. u bakmdan ki, Kuranda, slam dininin tamamlandna dair bir ayet var ki, orada Tanrnn, ...Bugn size dininizi ikmal ettim, zerinize nimetimi tamamladm ve sizin iin din olarak slami beendim... (Maide Suresi, ayet 3) diye konutuu yazl. Yorumcularn bildirmesine gre bu ayet, Muhammedin lmnden birka ay nce inmi olup, Tanrnn, ilim olmak zere gnderdii Kuranda, insan yaamlaryla ilgili (siyasal, sosyal, ahlaksal, ekonomik vd...) her alanda btn syleyeceklerini sylediini, slam dininin btn buyruklarn bildirdiini ve artk bunlara eklenecek bir sz olmadn, bakaca bir tebligatta bulunmayacan ve koymu olduu verileri ortadan kaldrmayacan, bunlarn insanlar tarafndan da kaldrlamayacan anlatmaktadr. Ve yine yorumcularn bildirmesine gre, bu tarihten sonra Tanr, yeni bir ayet indirmedii gibi, indirmi olduu ayetlerden de hibirini kaldrmamtr. Bundan anlalmas gereken u ki, Kuran, ilmin sadece snrl bir blmn kapsamaktadr. nk, Muhammedin sylemesine gre Tanr yle konumutur: (Ey Muhammed!) De ki: Rabbimin szleri iin derya mrekkep olsa ve bir o kadar da ilave getirsek dahi, Rabbimin szleri bitmeden nce deniz tkenecektir... (Kehf Suresi, ayet 109). Yorumculara gre bu szlerle anlatlmak istenen ey, Tanrnn ilim ve hikmetinin sonsuz ve snrsz olduudur. ylesine sonsuz ve snrszdr ki, denizlerin suyu mrekkep olsa bu szleri yazmak iin yetmez.3 imdi eer durum bu ise, bu demektir ki, Kuran, Tanrnn, deryalar kadar mrekkebin yetimeyecei szlerinin, yani sonsuz ve snrsz ilminin sadece bir ksmdr. Nitekim Muhammed bile, bir gn kendisine, ilimde senin bilmediin var m? diye sorulduunda, Tanr tarafndan kendisine ok ilim verildiini, hepsinin verilmediini sylemi, yle demitir: Allah teala bana bir hayli kesir ihsan etti, mamafih hi phe yok, ilimde ylesi vardr ki, onu Allahtan bakas bilmez. 4 Bu szlerden anlalan o ki, Tanr Muhammede, bir hayli kesir ihsan etmitir, ama

etmedii de olmutur ve bunlar ondan bakasnn bilmesine imkan yoktur! Gzel, ama Allahtan bakasnn bilemeyecei ilmin kime ne hayr olabilir? Ve neden Tanr ilmin bir ksmn gizleyip kendine saklasn? Her ne kadar mam Gazali gibi statlar ilim denen eyin eri olan ve olmayan olduunu ve eri ilimlerin peygamberler araclyla geldiini, oysa eri olmayan ilimlerin hesap gibi aklla, tababet gibi tecrbeyle ve lgat gibi iitmekle bilinen ilimlerden
3 Diyanet Vakf evirisinde Kehf Suresinin 109. ayetiyle ilgili aklamaya baknz; ayrca bkz. Elmall H. Yazr, age. c.4. 3296. 4 Elmall H. Yazr. age, c A. s.3499.

olutuunu sylemekle beraber,5 yine de Kuran dnda hibir gerek bulunmadn eklerler ve bylece yaptklar ayrmn geersiz olduunu ortaya koymu olurlar. Ve yine her ne kadar slamclar, ilim deyimini, Tanr buyruklarn renmek ve uygulamak anlamnda olmak zere Um amali karlnda kullanp, bunun dnda eyann bilgisini kapsayan bir i/m nazari olduunu, dn yoluyla bilgiye varmann mmkn olduunu sylerlerse de bu tr bilgiyi, Kurandaki verilere uygun dt lde geerli, ters dt lde de geersiz sayarlar. Bundan dolaydr ki, Kuran dnda il/n olmadn ne srerlerken, akln vahye, yani Kurana tesliminden baka bir zm bulunmadn anlatm olurlar. Byle bir teslimiyetin akl ilemez hale getirip gerek anlamda ilm yapma olasln yok edeceini hesap etmezler. nk, gerek anlamda ilim. denen eyin aklc ve deneyci usullere dayal olduunu bilmezler. Onlara gre ilim, Tanr ve peygamber szlerinden ibarettir. Bundan dolaydr ki, her ilmin Kuranda bulunduunu kantlamaya alrlarken g durumlarda kalrlar. rnein, gklerin ve yerin yaratlmasyla ilgili bilgilerin (ve bu arada dnyann gneten kopmas olaynn) Kuranda yazl olduunu anlatmak zere Hac Suresinin, ...buyruu olmakszn yere dmemesi iin g (Tanrnn) tuttuunu grmez misin? (Hac Suresi, ayet 65) eklindeki ayetini ya da Enbiya Suresindeki, nkar edenler, gkler ve yer karkken onlar ayrdmz... bilmezler mi? (Enbiya Suresi, ayet 30) ya da Enam Suresindeki, Gaybn anahtarlar (Allahn) kalndadr... den yapra, yerin karanlklarnda olan taneyi, yas kuruyu -ki apak kitaptadr-, ancak (Allah) bilir (Enam Suresi, ayet 59) eklindeki satrlar gsterirler ve bunlar Laplace teorisinin temeli olduunu ve Laplaceden yzyllarca nce Kuran tarafndan ortaya konduunu iddia ederler. Daha baka bir deyimle, ekim (cazibe) kanunlarnn kkeninin Kuranda yattn ileri srerler. Oysa Laplace teorisinde ekim (cazibe) kanunlarnn, uhreviyetle ilgisi yoktur. te yandan Laplace ve onun gibi uygarlk yaratan bilginlerin hibiri Kuran} okuyarak ilim yapm da deillerdir; onlar ilahi kanunlara
5 Gazali, hya-i Ulumid Din, stanbul, c. l-7. 6 H. zdemir, Kuran Kerim ve Mspet lim Diyanet Dergisi. No. 4. c. 13, s.234; ayrca bkz. Muhammed Vazed Ali. Science in The Quran. in The slamic Lit-terature, 1966, No. 9, c. 12, s.37-45.

gre deil, akl kanunlarna ve deney usullerine dayanarak ilim yapmlardr. Kuran okumadan ilim yapabilmilerse, rnein, slamclarn Kuranda var olduunu syledikleri teoriler dorultusunda i grebilmilerse, bu takdirde Kuran olmadan da ilim yaplabileceini kabul etmek gerekmez mi? u durumda Batl bu ilim adamlarn Tanr kertesinde olarak m benimseyeceiz? Yine bunun gibi slamclar, Muhammed dneminde bilinmeyen tank, uak, tren, bilgisayar vd... gibi pek ok eyin, Kuranda ngrldn iddia ederler ve u tr ayetleri rnek

verirler: O sz balarna geldii (kyamet yaklat) zaman, onlara yerden bir canl mahluk (dabbetl-arz) karrz da, bu onlara insanlarn ayetlerimize kesin bir iman getirmemi olduklarn syler (Nemi Suresi, ayet 2). Yine ayn ekilde Hd Suresinde Nuhun gemisiyle ilgili olarak yer alan, Nuh gemiyi yapyor, kavminden ileri gelenler ise, yanna her uradka onunla alay ediyorlard... Nihayet emrimiz gelip de sular coup ykselmeye balaynca... (Hd Suresi, ayet 38-40) eklindeki ayetleri, buharl gemi inaatnn Nuh dnemine inen kkeni olarak grrler. Bu ayetlerde geen sular coup ykselmeye balaynca szlerinin tandr (tennr) kaynaynca eklinde anlalabileceini, tandr kaynad deyiminin de vapurun oca yand ve harekete hazr duruma getirildi demek olduunu, u hale gre Nuhun gemisinin yelkenli bir gemi olmayp buharl bir vapur olduu sonucuna varlabileceini savunurlar.7 Yine ayn ekilde, Enam Suresinin, Allah kimi doru yola iletmek isterse onun kalbini slama aar; kimi de saptrmak isterse, ge kyormu gibi kalbini iyice daraltr. Allah inanmayanlarn stne ite byle bir murdarlk verir (Enam Suresi, ayet 125) eklindeki ayetinde geen, ...ge kyormu gibi kalbini iyice daraltr... eklindeki satrlarn, doa kanunlarndan birine iaret olduunu sylerler. Ge ykseldike basn azalacandan, o oranda teneffsn gletiini, hatta yirmi bin metreyi geince zel cihazlar olmadan nefes almann mmkn olmadn, ite yukardaki ayette bu doa kanununun gsterilmek is7 Hd Suresinin 40. ayetinin Diyanet Vakfnca yorumuna baknz. 140

tendiini belirtirler.8 Oysa bunu sylerlerken, ilmin kaynaym gibi gsterdikleri bu ayetin, akl artc ekilde elimeli olduunun farknda deillerdir. Bunu yaparlarken Tanr fikrini zedelediklerini dahi bilmezler. nk, ayete gre Tanr, hem dilediinin gnln kapatp kafir yapyor hem de kafir yapt bu kiileri cehenneme atyor durumdadr. Aklcla, Tanrnn ycelii ve adaleti fikrine bylesine ters den bir ayeti mspet ilmin dayana olarak benimsemek mmkn mdr? te yandan, slamclar, Kuran her trl ilmin (zellikle modern ilimlerin) kayna olarak gstermek konusunda ylesine bir abartma siyaseti izlerler ki, denizalt olaylarn inceleyen J. Cousteau gibi amzn en nl bilim adamlarndan birinin, Modern ilmin 14 asr geriden takip ettii Kuran, ben ahadet ederim ki Allah kelamdr diyerek Mslman olduunu syleyecek kadar ileri giderler. Oysa birazdan greceimiz gibi J. Cousteau, ne Kuranda yle yazldr diye Mslman olmutur ne de Kuranda olduu sylenen gizli ilmi ortaya koymutur. Btn ilmini ve keiflerini, Kurandan habersiz olarak, sadece aklc verilere ve deneylere gre ortaya koymu, Hristiyan olarak lmtr. Yine tekrarlayalm ki, ada uygarl yaratanlardan hibiri Kuran okuyarak i grm deillerdir. Kurandan habersiz olarak, yani sadece aklc usullerle ilim yapabildiklerine gre, akln Kurana ihtiya duymamas kadar doal ne olabilir ki? Hemen ekleyelim ki, slamclarn rnek verdikleri yukardaki (ya da benzeri) ayetleri, bilimsel kaynak (yani modern ilmin temeli) olarak ne srebilmek iin, aklcl gerekten terk etmek gerekir. Bu iddiada bulunanlara, her eyden nce unu sormak uygun olur: Mademki Tanr, Mslman kullarna ilim retmek istemitir, rnein, cazibe kanunlarn ya da buharl gemi inaatn vd... retmek niyetindedir, o halde neden bu ii onlarn anlayabilecei ve renebilecei ekilde yapmamtr da, bilmece sunar gibi konumutur; rnein, yere dmemesi iin Tanr g tutar! demi ya da tandr kaynad ya da ge kyormu gibi gsn dar klar gibi laflar etmitir? Ya da hibir bilim

8 Diyanet Vakfnn Enam Suresinin 125. ayetiyle ilgili yorumundan.

adamnn anlayamayaca ekilde hkmler koymutur? Bilimsel verileri aka ve herkesin anlayabilecei tarzda ortaya koysa, rnein, fizik ve doa kanunlarn aklc usullerle aklasa da insanl bir an nce gelitirip mutlulua ulatrsa daha iyi olmaz myd? Bat dnyasnda cazibe kanunlarn kefedenler ya da tank, uak, buharl gemi inaatna girienler veya uzayla ilgili bilimsel gerekleri sergileyenler ve daha saymakla bitmez nice bilimsel verileri kefedenler, Kurandan (Tevrattan ya da ncilden) yararlanmlar da yle mi basan salamlardr? Elbetteki hayr! Biraz nce dediimiz gibi, brakn Kuran okumay, Kurann varlndan bile habersiz kalmlardr. Ve gerek u ki, pek ou, gkten indii sylenen eyleri de (rnein, Tevrat, ncili vd...) inkar etmiler, her eyi akl ve deney yoluyla ortaya koymular, her eyin bilimsel aklamasn yapmlardr. Akl ve deney yoluyla bulduklar bilimsel verileri, anlalr bir ekilde ortaya karp insanla en byk hizmetlerde bulunmakla, olumlu bir i grme alannda Takipsizliklerini kantlamlardr. Bunu yaparlarken de, Kutsal bilinen ve Tanrdan geldii sylenen kitaplarla ilim yaplamaz demekten geri kalmamlardr.9 Nice rnekten biri olarak ngiltereye gz atacak olursak grrz ki, bu lkeyi akl ana eritirenler arasnda, ekim kanunun bulucusu Newton gibi, ncilin en nemli ilkesini (teslis fikrini) inkar edenler vardr.10 17. ve 18. yzyln byk keifler yapan bilim adamlarnn genellikle yneldikleri fikir u olmutur ki, ncil, ne Tanr szleridir ne kutsal nitelikte bir kitaptr ne de ilim yapmaya yararl bir kaynaktr. *** te yandan unu da belirtmekte yarar vardr ki, slamclarn bilim kaynadr diye rnek verdikleri ayetler, deil bilimle,
9 Bu konuda bkz. lhan Arsel, Aydn ve A\dn, Kaynak Yaynlan, yeni eklemelerle, gzden geirilmi ve yeniden dzenlenmi nc basn. Mart 1997. 10 Bu konuda ilgin bir kaynak olarak bkz. Leonard W. Levy, Treason Against God: A His-tory of the Offense of Blashemy. Ne w York, 1981; ayrca bkz. Lloyd M. Graham. Deceptions and Myths of the Bible: Is te Bible Holy? Is it The Word of God?. New York, 1979. 11 Bkz. Lloyd M. Graham, age, s. 1, 5 vd...: ayrca bkz. lhan Arsel, Aydn ve Ayln. Kaynak Yaynlan, yeni eklemelerle, gzden geirilmi ve yeniden dzenlenmi nc, basm, Mart 1997.

aklcln hibir ekliyle badaamaz niteliktedir; badamak yle dursun, ou batl inanlara yer verir nitelikte eylerdir. Birka rnekle yetinmek zere, her eyden nce Kurann evrenle ilgili hkmlerine yle bir gz atalm. Kuranda, eitli surelerde Tanrnn g, yeri ve bu ikisi arasndakiler! yaratt bildiriliyor (rnein, Enbiya Suresi, ayet 16; Duhan Suresi, ayet 38; Kehf Suresi, ayet 51 vd...). Gklerin ve yerin alt gnde yaratld belirtiliyor (rnein, Araf Suresi, ayet 54; Yunus Suresi, ayet 3; Hd Suresi, ayet 7; Hadid Suresi, ayet 4; Furkan Suresi, ayet 59 vd...). Bu alt gnlk almann iki gnnn yerin yaratlp, zerine sabit dalarn yerletirilmesine ve drt gnnn de yeryzndeki bereket ve gdalarn yaratlmasna harcand anlalyor (rnein, Fussilet Suresi, ayet9-10 vd...). Sonra Tanr duman halinde bulunan ge yneliyor, ona ve yeryzne, her ikisine birden, isteyerek veya istemeyerek buyruuma gelin diyor ve her ikisi de isteyerek geliyorlar. Bunun zerine Tanr, iki gn iinde yedi gk var ediveriyor. Gkleri direksiz yarattn syleyerek vnyor (Lokman Suresi, ayet 10); her gn iini kendisine bildiriyor, sonra yakn g klarla donatyor (Bakara Suresi, ayet 29; Fussilet Suresi, ayet 11-12 vd...). Anlalan o ki gkleri klarla donattn sylerken yldzlar kastediyor. Ancak, stnze yedi salam yap yapp kurduk. Ve parlayan bir kandil (gne) ast k (Nebe Suresi, ayet 12-13) derken, yeri yarattktan sonra gk katlarn ve sonra da

gnei var etmi olduunu vurguluyor. Bu szlerden (zellikle Fussilet Suresinin 9. ve 13. ayetlerinde yer alan hkmlerden) anlyoruz ki, yerkre yaratld zaman yedi kat gk ve yldzlar diye bir ey yoktu. Yine Kurana gre, Tanr evreni dnya merkezli olarak, gne sistemini de, dnya merkezli olarak deil, gne merkezli olarak yaratmtr. Oysa, aklc bilimsel aratrlar, evrenin dnya merkezli olmadn, gnein yeryznden sonra olumayp yeryznn gneten kopan ve gnein yrngesinde dnen gezegenlerden biri olduunu ortaya karmlardr.12 Bu dorultuda olmak zere, Kurandaki verilerin bilimsellikten yoksun olduunu kantlayc daha pek ok rnek vermek mmkn.
12 Dou Perinek, Aydnlk dergisi, Fussilet Suresi 7 Aralk 1997.

te yandan slamclarn ilimdir diye ne srdkleri ayetler, Tanrnn ilim olmak zere deil, kendi azametini ve insanlar kendisine kul etme gayretlerini dile getirmek zere gnderdii kansn yaratc nitelikte eylerdir. Bu tr ayetler, Kurann ilim kayna olduunu deil, aksine, Kuran olmadan ilmin yaratlabilir olduunu kantlamaya yeterlidir. Yine bir iki rnek vermek zere biraz nce deindiimiz J. Cousteau olayndan balayalm. slamclarn sylemesine gre J. Cousteau adnda Fransz bilgini, Cebelitark Boaznda birleen Akdeniz ile Okyanusu incelerken bu iki denizdeki scakln ve tuzluluun farkl olduunu, buna ramen birbirlerine karmadklarn grm, daha sonra kendisine Kuranda, Rahman ve Furkan surelerinde sz edilen iki denizle ilgili ayetler okununca, Modern ilmin 14 asr geriden takip ettii Kuran, ben ahadet ederim ki Allah kelamdr diyerek Mslman olmutur. Ancak, gerek bu deildir; nk, ne J. Cousteau bu ekilde konuarak Mslman olmutur ne de Kuranda denizden sz eden ayetlerin fizik, jeoloji vd... gibi ilimlerle ilgisi vardr. u bakmdan ki, bir kere J. Cousteau Mslman olarak deil, mr boyunca hi deitirmedii Hristiyan dininde lmtr. te yandan Kuranda sz edilen iki denizden ne anlalmas gerektii konusu bugne kadar zmlenmi deildir: kimi yorumculara gre iki denizden ama, ab Denizinde Nil ya da Basra Krfezinde Dicle veya Frat nehirleridir; bununla beraber iki deniz deyiminin Mslmanlar ve kafirler anlamna geldiini syleyenler de vardr; zira Kurann Furkan Suresinde Tanrnn Muhammede hitaben, kafirlerle savamas iin yle dedii yazldr: (Ey Muhammed!) Mademki yalnz seni gnderdik, o halde kafirlere itaat eyleme ve bununla (Kuranla) onlara kar cihat et! Birinin suyu tatl ve susuzluu giderici, dierininki tuzlu ve ac iki denizi salveren ve aralarna bir engel, almaz bir snr koyan odur (Furkan Suresi, ayet 52-53).13
3 Bu eviri Elmall H. Yazrndr. Diyanet Vakfnn evirisi yledir: (Ey Muhammed! Mademki seni gnderdik) O halde, kafirlere boyun eme ve (Kuran ile) onlara Kar olanca gcnle byk bir sava ver. Birinin suyu tatl ve susuzluu giderici, dierininki tuzlu ve ac iki denizi salveren ve aralarna bir engel, aslmaz bir snr koyan AIIahtr... (Furkan Suresi, ayet 52-53).

Dikkat edilecei gibi burada Muhammede, kafirlere kar savamas iin emir verilmekte ve verildikten sonra, birinin suyu tatl ve tuzsuz, dierininki ise tuzlu ve ac olan iki deryadan (denizden) sz edilmekte ve bunlar arasna Tanr tarafndan berzah (yani iki ey arasndaki aralk) ve bir de hicri mahcur (yani nefret ve zddiyet) konulduu belirtilmekte. Bu dorultuda olmak zere Rahman Suresinde de u ayet vardr: Salm iki deryay demadem atrlar. Beyinlerinde bir berzah bagyeylemezler bir an. imdi Rabbinizin hangi eltafna dersiniz yalan?.. (Rahman Suresi, ayet 19-20).14 Grld gibi burada da Tanrnn, iki denizi birbirine kavumak zere salverdii, aralarna koyduu engel (berzah) sayesinde bunlar birbirlerine kartrtmad bildiriliyor, bunun

yalanlanlmayacak bir nimet olduu ekleniyor. Ayette geen iki derya (yani iki deniz) deyimiyle, tatl (tuzsuz) olan Nil Nehrinin tuzlu ve ac nitelikteki ab Denizine (ya da Dicle Nehrinin Basra Krfezine) karmas olayna atf yapldn kabul edenler yannda, sular tuzsuz ve tatl olan Nil ve Frat nehirlerinin sular tuzlu ve ac olan ab ve Umman denizlerine aktnn anlatlmak istendiini syleyenler vardr. Gya Tanr, nehir ile denizin arasna berzah (engel, kara paras) koymak eklinde zddiyet ve nefret snr (hicri mahcur) izmitir. Bylece nehrin tatl ve tuzsuz suyu ile denizin tuzlu ve ac suyunun, snr ap birbirlerinin alanna girmemelerini salamtr. Yorumculara gre, bu ayetlerle anlatlmak istenen ey, esas itibariyle inanllk (imanllk) ile inanszlki\r (imanszlk). Nil ve Frat (ya da Dicle) gibi tatl ve tuzsuz su, hararet sndrr, tpk mminler (ehli iman) gibi. Buna karlk ab ve Umman gibi tuzlu ve ac su kafirler gibidir. Ve ite Tanr, nasl ki tatl ile tuzlunun (yani nehir ile denizin) birbirine karmayarak yan yana bulunmalarn salamak zere bir berzah (corafi anlamda dil eklinde uzanan kara
14 Yukardaki eviri Elmall H. Yazrndr. Diyanet evirisi yledir: ki denizi birbirine kavumak zere salvermitir. Aralarnda bir engel vardr, birbirine geip karmazlar. O halde Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz? (Rahman Suresi, ayet 19-21).

paras) koymusa, zddiyet ve nefret halinde bulunan ehli iman ile kafirler arasna da bir berzah (engel) koyup kendi kudretinin yceliini ortaya koymutur.l5 Bununla beraber yorumcular arasnda iki deniz deyiminin baka anlamlara geldiini syleyenler de vardr. Kimine gre sz konusu iki deniz, Hint Denizi ile Akdenizdir. Emine gre iki denizden ama, bahri sema (bulutlar), (gkyz) ile bahri arzdr (yerkresidir). Kimine gre yukardaki ayetlerle anlatlmak istenen, ey, yerkreyi epeevre kuatan d deniz ile, yerkrenin ktalar arasndaki i denizdir ve yerkre bu iki deniz arasnda berzah iini grr, yani tamalarn engeller. Kimine gre ise ikidenizdeyimi,.cismanialem (maddi alem) ile ruhani alem demek olup, aralarndaki berzah ise hayal ve zlal (glgelikler) alemidir ki, onlar birletirir ya da birletirecektir.16 Ksaca zetlediimiz bu konulardan anlalaca gibi, Kurann iki denizle ilgili yukardaki ayetleriyle mspet ilmin hibir dalnda i grme olasl yoktur. Nitekim, I 400 yl boyunca hibir Mslman bilim adam, Kurana dayal olarak denizlerin suyu konusunda herhangi bir keifte bulunmu deildir. Sylemeye gerek yoktur ki, eer Kuranda ilim olarak ne srlen bu eyleri Mslmanlardan hi kimse l 400 yl boyunca kefedememi, buna karlk J. Cousteau gibi bir kii, Kuran] hi okumadan, sadece aklc bilim verilerine ve deneylere dayal olarak denizlerdeki srr zebilmi ise, bu demektir ki ne Kuran ile ilim yapma olasl ne de ilim yapmak iin Kurana gerek vardr. Bu vesileyle unu da ekleyelim ki, yukarda eletiri konusu yaptmz ayetlerde sz geen iki denizle ilgili konular, ilim ve aratrma arac olmak zere konmu deildir; konmalarnn tek nedeni Tanry yce olarak gstermek olduu kadar ayn zamanda mminlere nimetler salayan,onlar kafirlerin ktlnden koruyan bir g olarak tanmlamaktr.
15 Bu konuda Beyzavi gibi kaynaklara baknz; ayrca bkz. Elmall, H. Yazr, age, c.5, s.3593, 3600-3601; c.6, s.4661, 4672-4673. 16 Bu konuda bkz. Elmall, H. Yazr, age, c.6, s.4672.

Bu dorultuda verilebilecek bir dier rnek udur: Kurann balang suresi olan Fatiha suresinde Tanrnn yle konutuu yazldr: Bismilllahirrahmanirrahim, Hamd (vme ve

vlme), alemlerin Rabbi, merhametli olan, merhamet eden ve din gnnn sahibi olan Allaha mahsustur. (Allahm) Ancak sana kulluk eder ve yalnz senden yardm dileriz... Grlyor ki vnmesini seven ve kul olarak yaratt insanlara kendi yceliini anlatmaya alan bir Tanr var karmzda! Nitekim, btn Kuran boyunca Tanr, bu dorultudaki szlerini, eitli ekillerde tekrar edip, azametini, bilginliini, esizliini, evvel (ilk) ve ahir (Son), zahir (dta-ak) ve batn (gizli) olduunu, gkleri, yeri ve btn evreni yarattn, kul olarak yaratt insanlar diledii gibi doru yola sokup dilediini saptrdn (kafir yaptn), canly l ve ly canl hale getirdiini vd... syleyip kudretini dile getirir. Bu arada (Tanr) yeryzne sabit dalar yerletirdi... Sonra duman halinde olan ge yneldi, ona ve yerkreye, steyerek veya istemeyerek gelin! dedi. ikisi de isteyerek geldik dediler (Fussilet Suresi, ayet 11) eklinde konuur. Ancak, bu szlerde ilim diye bir ey yok; fizik ya da corafya ilimleriyle ilgili bir ey yok: sadece Tanrnn, kendisini putlara stn bulduunu kantlama abas var. Daha dorusu Tanr, gklerin ve yerkrenin kendisine gnl rzasyla boyun ediklerini ne srerek, putlardan gl olduunu belirlemektedir: azametliymi gibi grnp, insanlar kendisine boyun edirtme hevesindedir. Nitekim, daha nceki ayetlerde, ...Gerekten siz, yeri iki gnde yaratan inkar edip ona ortaklar m kouyorsunuz?.. (Fussilet Suresi, ayet 9) diyerek, bu hevesini belli etmitir, ...ge yneldi, ona ve yerkreye: steyerek veya istemeyerek, gelin! dedi... derken, canszlar, tpk canllar gibi, duyma, grme, dnme vd... gibi niteliklerle tanmlar ekilde gstermek eklinde azametini daha kolaylkla ortaya koyabileceini dnm olmaldr. Btn-bunlar yaparken, kendisini dinleyen kullarnn kalkp da, Pek gzel, ama ey yce Tanr, seni kim yaratt? diye soru sormayacan bilir. nk, genellikle soru sormay yasaklad gibi, zellikle bu konuda herhangi bir tartma olmasn diye, ..Allah dourmam ve domamtr... (hlas Suresi, ayet 112) deyip iin iinden kmtr. Yine tekrar etmek gerekir ki, bu yukardaki ekillerde konuan Muhammeddir. Tanry snrsz ekilde, gl, ilini sahibi, yce ve esiz bir yaratan olarak gsterip, insanlar ona ve onun elisi olarak kendisine ba edirtmek dncesindedir. Bu konuda bir rnek daha olmak zere Enam Suresinin, daha nce deindiimiz ayetini tekrar birlikte okuyalm: Allah kimi doru yola koymak isterse, onun kalbini slamiyete aar; kimi de saptrmak isterse, ge kyormu gibi, kalbini dar ve skntl klar. Allah inanmayanlar kfr bataklnda brakr (Enam Suresi, ayet 125). Biraz yukarda deindiimiz gibi slamclara gre bu ayette geen, ...kimi de saptrmak isterse, ge kyormu gibi, kalbini dar ve skntl klar... eklindeki szler, gkyzndeki basn azln anlatmakla ilgili bilimsel bir gerein ifadesidir. Gya, ge ykseldike nefes alma gl olduunu anlatmak iin sylenmitir. Her ne hikmetse Tanr, gkyzndeki basn azlm anlatmak iin bylesine anlalmaz yollan semi gibidir! Oysa, bu ayet, braknz bilimsel gerei ortaya koymay, Tanrnn yceliiyle, adaletiyle de badar nitelikte deildir. u bakmdan ki, ayete gre Tanr, dilediini doru yola sokup Mslman klmakta, dilediini de saptrp kafir yapmaktadr. Ancak, kafir yapt kimseleri cezalandrmaktadr! Daha baka bir deyimle, hem kiileri sulu durumda klmakta hem de cezalandrmaktadr! Kukusuz ki, ilme, akla ve insafa smayan bir eliki bu! Yce olduu sylenen bir Tanrdan beklenmeyen bir ey bu! O halde nasl olmu da byle bir ayet Kuranda yer alm? diye sorulacak olursa, cevab kolaydr. Bu ayet, Muhammedin amcas olan ve ayn zamanda kendisine babalk yapan Ebu Talibin slama girmemesiyle ilgili olmak zere Kurana girmitir: Mekkenin etkili kiilerinden biri olan Ebu Talibi Mslman yapmak, Muhammedin balca amalarndan biriydi. nk, bunu salayacak olursa, Mekkelilerden pek ounu, zellikle, Kurey erafn kolaylkla kazanacan bilmekteydi. Ancak, btn abalarna ramen Ebu Talibi Mslman yapamamtr; zira Ebu Talib, Ben atalarnm dininde lmek isterim

diyerek ve putperest kalarak gzlerini hayata kapamtr. Kukusuz ki, bu baarszlk Muhammedi, kendi taraftarlar indinde, Amcasn bile Mslman yapamayan bir eli durumunda klmaya yeterliydi. Ve ite bu damgay yememek iin Kurana, Mslman olup olmamann Tanr ii olduuna dair ayet koymann yararl olacan hesaplam ve yle yapmtr. Yani demek istemitir ki, Ebu Talibi Mslman yapmayan dorudan doruya Tanrdr. Bu itibarla yukarda sz geen ayeti, yani Enam Suresinin 125. ayetini, slamclarn dedikleri gibi, ilim kayna niteliinde bir ey sanmak yanltr. te yandan slamclar, Kurann en basit sorunlarla ilgili ayetlerini bile, sanki derin anlamlar ve derin bir felsefeyle doluymu gibi gsterirler; bu nedenle Kuran emsalsiz bir ilim kitabym gibi tanmlarlar. rnein, Lokman Suresinde geen, (Tanr) gkleri grebildiiniz bir direk olmakszn yaratt, sizi sarsmasn diye yere de ulu dalar koydu... (Lokman Suresi, ayet 10) eklindeki szlerde fizik ilminin temel esaslarnn (ekim kanununun) yattn sylerler.17 Oysa, ayet, ekim kanunlaryla deil, yine Tanrnn vnmesiyle ilgili olup, fizik ilmiyle uzlamaz bir nitelik tar. u bakmdan ki, Kurandaki anlatma gre, Tanr, yerkreyi bir dek yap-m ya da uzatp demi ve dalan da birer ivi yapmtr ki, yer oynamasn ve sarslmasn diye (rnein bkz. Nebe Suresi, ayet 6-7; Rad Suresi, ayet 3)! Bu vesileyle Kalem Suresinin ilk iki ayetinde yer alan Nn szcne ve bu szckle ilgili hadislere gz atarak eriatlarn bilimsellikle ilgili iddialarnn ciddiyetle ne kerte badamaz olduu konusunda fikir edinmek mmkndr. Gerekten de bu ayet aynen yledir: Nn; kalem ve onunla yazlanlara andolsun ki, ey Muhammed! Sen Rabbinin nimetine uram bir kimsesin, deli deilsin (Kalem Suresi, ayet 1-2). Grld gibi burada Tanr, Muhammedin deli olmadn anlatmak iin, Nn; kalem ve onunla yazlanlara andolsun ki... diyerek yeminler etmekte! Burada geen Nn szcnn ne olduu bilinmez. Tanr adlarndan biri olduunu syleyenler yannda kalemdir ya da
17 Diyanet Vakf evirisinde Lokman Suresinin 10. ayetinin yorumuna baknz.

balktr diyenler vardr.l8 Gya bu byk bir balktr ki. yerkre (arz) onun zerine oturtulmutur! bn-i Cerir bn Abbastan rivayete gre, gya Tanrnn yaratt ilk ey tefemdir ve kalem yaratlnca btn olacak eyler olumutur, sonra buhar ykselmi ve ondan da gkler yaratlm ve yerkre (arz) onun srtna denmitir; sonra yerkre hareket etmi, derken strapla alkand iin dalarla tutturulmutur (tespit olunmutur). Bundan dolaydr ki, dalar yerkreye kar hep vnr olmulardr! Yine Muhammedin sylemesine gre -ki bn Abbastan rivayettir-, gya Tanr ilk olarak kalemii yarattktan sonra, ona Yat! diye emretmitir ve kalem de kyamete kadar olacak eyleri yazvermitir. Ve sonra Tanr su zerinde Nnu halk etmi, onun zerine de yerkrenin kabuunu rtmtr! Bazlar da Muhammedin yle dediini rivayet etmilerdir: Tanr Nnu yarattktan sonra onun zerine yerkreyi (arz) yayp demitir. Nn, bundan strapla deprendii iin yerkre alkalanmaya balamtr. Bu ekilde dalar oturtulup onlarla tutturulmutur. Baz yorumcular bunu, zerinde yerkrenin bulunduu Hut (byk balk) olarak tanmlamlardr. Yine benzeri bir rivayete gre, gya Tanr nce yerkrenin kabuunu (ve canllardan baka yarattklar), Nn maddesinin zerine kabuk halinde yayp demi ve bu ekilde yerkre ortaya kmtr. Fakat, her taraftan bu ekilde sarlm olan Nn nefes alamaynca, tpk nefesi tkanm bir balk gibi strapla deprenmeye balamtr; bu deprenme yznde zelzeleler meydana gelmi ve bu yzden yerkrenin sath alkanp yarlarak volkanlar olumutur; volkanlar yznden etrafa salan yerkre dalgalarndan dalar yaratlm ve bu ekilde dalar oturduka, yerkre oturulabilecek bir yer haline gelmitir! Yani dalar,

yerkrenin deprenmesini, oynamasn, sarslmasn nleyecek nitelikte olduklar iin birer ivi iini grmlerdir.19 Ve ite Kurann ilim kayna olduunu syleyenlere gre, Tanr, Biz yeri (arz) bir dek, dalan da birer ivi (evtad) yapmadk m? (Nebe1 Suresi, ayet 67) diyerek bunun byle olduunu bildirmitir! yle bir bildiri ki, aklcln hibir ekline olanak tanmamakta!
18 Glpnarl. age, s.6l. 19 Elmall H. Yaz r, age. c. 7, s.5253 vd.

Yine bunun gibi slamclar, sra Suresinin 44. ayetinin, Yedi gk, yer ve bunlarda, bulunan herkes (Allah) tebih eder. Onu vg ile tebih etmeyen hibir ey yoktur. Ne var ki siz onlarn tebihini anlamazsnz. O, halimdir, balaycdr (sra Suresi, ayet 44) eklindeki szlerinde, atom ilminin temel verilerinin yattm eklerler.20 Oysa ayet, Tanrnn, kendi kullan tarafndan yceltilmesini, vlmesini salama amacn gtmektedir. Yine slamclar, Nemi Suresinin 88. ayetinin, Sen dalar grrsn de, onlar yerinde durur sanrsn. Oysa onlar bulutlarn yrmesi gibi yrmektedir. (Bu) her ey sapasalam yapan Allahn sanatdr. phesiz ki, o, yaptklarnzdan haberdardr (Nemi Suresi, ayet 88) eklindeki szlerini, dnyann dnmekte olduunun delili olarak grrler; bu szlere gre, dalarn hareket etmesinin, yeryznn hareket etmesi demek olduunu bildirirler.- Oysa, ayetin son tmcesi olan ...phesiz ki, o, yaptklarnzdan haberdardr eklindeki szlerden de anlalaca gibi, ayetin anlatmak istedii ey, kulun bilmedii eylerin Tanrnn bildii, bu itibarla kulun her yapt eyden Tanrnn haberdar olduudur. Daha baka bir deyimle, bu ayetlerin dnyann dnmesiyle ve aklc bilimle hibir ilgisi yoktur. Yine ayn ekilde Hadid Suresinin 2. ayetinde yle denmektedir: Gklerin ve yerin hkmranl onundur; diriltir, ldrr. O her eye kadirdir (Hadid Suresi, ayet 2). eriatnn sylemesine gre, Tanr bu szleriyle kendisinin putlardan stn olduunu, nk putlarn ldrp diriltme gcnden yoksun olduklarn, byle bir gcn sadece kendisinde bulunduunu anlatmtr. Bu szlerin altnda sanki derin bir felsefe yatyormu gibi gstermek zere, eriatlar Kurann u ayetlerini sergilerler: Kiinin can boaza dayannca ve siz o zaman bakp kalrken, biz o kiiye sizden daha yaknzda; ama grmezsiniz. Siz de ayn kanuna tabi deilsiniz. Eer bu sznzde samimiyseniz, o kmak zere olan can geri evirsenize! (Vaka Suresi, ayet 83-87).
20 Diyanet Vakfnn sra Suresinin 44. ayetiyle ilgili aklamasna baknz. 21 Diyanet Vakfnn yorumu byle.

Sizin yaratlmanz ve tekrar dirilmeniz tek bir nefsin Yaratlmas ve tekrar diriltilmesi gibidir (Lokman Suresi, ayet 28). Hemen belirtelim ki, felsefi hikmetlerle doluymu gibi grnen bu satrlarn altnda felsefe diye bir ey yatmaz; bu satrlar aslnda, lene siz. engel olamazsnz, ama ben dilersem ly canl yaparm anlamna gelir ki, gya Tanrnn insanlara ve putlara stnlnn ifadesidir. Sylemeye gerek yoktur ki, Tanrnn, kendi yaratt insanlarla ya da putlarla yukardaki ekilde stnlk ya da gllk yarna girmesi, bu yzden srtmesi bile artc ve Tanr fikrini zedeleyici bir eydir. Kuku edilemez ki, btn bunlar sadece Muhammedin szleridir, bilimsel usullerle, rnein, mantk ve deney yoluyla kantlanmas mmkn olmayan eylerdir. te yandan Kuranda, gn ykseliinden, dalarn dikiliinden, yeryznn yaylndan sz edilirken, ayn zamanda devenin yaratl olayna yer verilir. rnein, Gaiye Suresinin

17. ve 20. ayetleri yledir: (insanlar) devenin nasl yaratldna, gn nasl ykseltildiine, dalarn nasl dikildiine, yeryznn nasl yayldna bir bakmazlar m ? (Gaiye Suresi, ayet 17-20). Grld gibi, yeryznde nice hayvan varken, burada devenin yaratl ele alnmakta, hani sanki gn, dalarn, yeryznn ve daha dorusu btn evrenin yaratl kadar nemli bir eymi gibi tanmlanmakta! Hemen anmsatalm ki, deve, Arap yaamlarnda son derece nemli bir yer igal ettii iindir ki, Kurann pek ok ayetinin konusu olmutur (bkz. Maide Suresi, ayet 103; Araf Suresi, ayet 40, 73, 77; Yusuf Suresi, ayet 65, 72; Hac Suresi, ayet 36; Enam Suresi, ayet 142-144; Mrselat Suresi, ayet 32; Tekvir Suresi, ayet 4; Hd Suresi, ayet 64; sra Suresi, ayet 59; uara Suresi, ayet 155; Kamer Suresi, ayet 27; ems Suresi, ayet 13). Yine Kurandan renmekteyiz ki, Tanr, deve kadar olmasa bile, at, katr ve eek gibi hayvanlarn yaratlmas konusunu da nemli saym ve bu nedenle, Atlar, katrlar ve eekleri binmeniz ve (gzlere) zinet olsun diye (yaratt). Allah su anda bilemeyeceiniz daha nice (nakil vastalar) yaratr (Nahl Suresi, ayet 8) eklinde konumutur. Yorumculara gre gya Tanr bununla, gerek eit, gerekse srat bakmndan gnmzdeki akl durdurucu modern tat aralarnn geliimini salama amacn gtm ve unu demek istemitir: Allah u anda bilemeyeceimiz daha nice nakil vastalar yaratr. Evet, ama l 400 yl nce binek iini grsn ya da gzlere zinet olsun diye, at, katr ve eek yaratmann gnmzdeki uak, tren, otomobil vd... gibi tat aralarn icat etmekle ne ilgisi var? Eer Tanr kendi kullarnn rahatn dnyor idiyse, at, katr, eek verecek yerde, hazr cinsten uak, tren vd... verse daha iyi olmaz myd? Her eye kadir bir Tanr iin bunu yapmak ok mu g olurdu? Kurann Rad Suresinde Tanrnn yle konutuu yazldr: Bizim, yeryzne gelip, onu ularndan eksilttiimizi grmediler mi? Allah (diledii gibi) hkmeder. Onun hkmn bozacak kimse yoktur. Ve o hesab abuk grendir (Rad Suresi, ayet 41). Yani, Tanr yeryzne iniyor ve onu ularndan, daha dorusu etrafndan eksiltiyor! Baz yorumculara gre bu ayet, erozyon ilmiyle, yani toprak kaymas ya da yerkrede oluan olaylar sonucu krenin hacminin noksanlamas gibi konularla ilgilidir!2- Baz yorumculara gre ise bu, meddcezir dediimiz deniz suyunun ykselip kabarmas ve ekilmesi konusuyla ilgilidir; ya da Tanr bununla Arz zerinde yaadklar o geni topraklan etrafndan kudretimizle sarp tenkis ve tazyik etmiyor muyuz? demek istemitir.24 Sylemeye gerek yoktur ki, bu szlerin doa bilimleriyle, (rnein, erozyon ya da meddcezirle) ilgili hibir yn yok. Olmu olsayd Tanr bunu bilim azyla ve herkesin anlayaca bir biimde ortaya koyard. Kald ki, bu ayet, Tanrnn inkarclara hitaben konutuunu gsteriyor; kendilerine hitap edilenler Tanr buyruklarna kar gelenlerdir. Tanr, onlara erozyon dersi vermek iin ya da yerkreyle ilgili bilgiler retmek iin konumuyor; sadece kendi kudretini kabul etmek istemeyen inkarclara hitaben, Ey inkarclar! Sizin ayaklarnz altna serdiimiz arz (yeri) ayn halde brakyor muyuz? Bu yeri azaltp oaltmyor muyuz? eitli yollardan onu andrp paralamyor muyuz?
22 Diyanet Vakfnn yorumu byle. 23 Diyanet Vakfnn yorumu byle. 24 Elmall H. Yazr, age, c.4, s.3005.

Ya da yaadnz topraklar, fetih yoluyla azaltmyor ve Mslmanlarn topraklarn oaltmyor muyuz? eklinde konuarak glln kantlamaya almaktadr.25 Bu konuda verilebilecek dier ilgin bir rnek cehennemdeki muhafz melekler saysnn 19 oluundaki kerametle ilgili olarak Kuran da yer alan ayetlerdir. Gerekten de

Kurann Mddessir Su-resinde, Tanrnn yle konutuu yazldr: Ben onu sekara (cehenneme) sokacam. Sen biliyor musun sekar nedir? Hem (btn bedeni helak eder, hibir ey brakmaz) hem (eski hale getirip tekrar azap etmekten) vazgemez o. insann derisini kavurur. zerinde on dokuz (muhafz melek) vardr... (Mddessir Suresi, ayet 26-30). eriatlar ve onlara inanan kimi saf aydnlannz, bu ayetlerde yer alan 19 saysnda mucizevi bir anlam yattn, nk bununla Kurann, Tanr szleri olduunun kantlandn sylerler; yzyllar boyunca insanlarn bu 19 says konusunda tarttklarn, fakat bir trl geree varamadklarn, nihayet bugn artk bilgisayar sayesinde bir zm salandn iddia ederler. nk, Kuranda. 114 sure bulunduunu ve bunun 19 saysnn tam kat olduunu belirtirler; ya da Kurandaki baz deyimlerin 19 saysyla edeer saladn sylerler. Sylerken de, bilerek ya da bilmeyerek, Kurann ieriinden habersiz grnmek bir yana, bir de aklc dnceye ters tutumlarn bir kez daha ortaya koymu olurlar. Bir kere Kuranda 114 sure bulunduunu ve bunun 19 saysnn tam katndan olutuunu ne srerlerken, sureler saysnn kesinlik arz etmediini, nitekim bu saynn 112, 113 ya da 116 olduunun ne srldn dnmezler. Gerekten de, Syutinin yaptlarnda belirtildii gibi, Enfal ve Beraet (Tevbe) surelerini bir sayarak Kuranda 113 sure olduunu syleyenler yannda, Felak Suresi ile Nas Suresini Kurandan saymayp, sure saysnn 112 olduunu ne srenler (bn Mesdun mushafnda olduu gibi) ya da iki kunut duasn Kurandan sayp bunlar birer sure olarak ekleyerek Kurann 116 sureden olutuunu syleyenler (bey b. Kaabn mushafnda olduu gibi) vardr. Kurandaki ayet saysna gelince, bunun da
25 Elmall H. Yazr. age, c.4, s.3004. 154

6000 olduunu syleyenler yannda 6666 olduunu syleyenler de vardr ki, 19 saysnn tam kat olmakla ilgisi yoktur. Fakat, cehennemdeki muhafz melekler saysnn 19 olarak saptandn belirten Mddessir Suresinin ilgili ayetlerini dikkatlice okuyup akl szgecinden geirdiiniz takdirde, 19 saysnda mucize ya da keramet yattn kabul etmek yle dursun, sylenenlerin akl dlayan verilerden ve elikilerden olutuunu grmekle akna dner ve muhtemelen kendi kendinize sorarsnz: Acaba bu szler, Kurann Tanrdan gelme olduunun kant saylabilir ini? Her eyden nce unu belirtelim ki, Beyzavi, Zemaheri ve Syuti gibi en salam slam kaynaklarnn bildirmesine gre, Mddessir Suresinin yukarya aldmz ayetleriyle Tanrnn, cehennemde 19 muhafz melek bulunduunu belirterek, Ben onu sekara (cehenneme) atacam dedii kii Velid b. Muiredir. nk, gya Velid, Muhammedi sihirbazlk\& sulayan, onun hakknda delidir diyen kiidir. Biraz yukarda grdmz gibi, Kurann Kalem Suresinin 10. ve 15. ayetlerinde alak zorba ve soysuzlukla damgalanm deyimleriyle tanmlanan kii, bu ayn Velid b. Muiredir. Anlalan o ki Muhammed, Kalem Suresindeki bu tanmlamay yeterli bulmayp, bir de Mddessir Suresine sz konusu ettiimiz ayetleri koymutur. Bu ayetlerin tamam aynen yledir: Ben onu (Velid b. Muireyi), sekara (cehenneme) sokacam. Sen biliyor musun sekar nedir? Hem (btn bedeni helak eder, hibir ey .brakmaz) hem (eski hale getirip tekrar azap etmekten) vazgemez o. nsann derisini kavurur. zerinde on dokuz (muhafz melek) vardr. Biz cehennem ilerine bakmakla ancak melekleri grevlendirmiizdir. Onlarn saysn da inkarclar iin sadece bir imtihan (vesilesi) yaptk ki, bylelikle, kendilerine kitap verilenler iyiden iyiye rensinler (inansnlar), iman edenlerin iman artsn; hem kendilerine, kitap

verilenler, hem mminler phe\e dmesinler, kalplerinde hastalk bulunanlar ve. kafirler de Allah bu misalle ne demek istemitir? desinler. te Allah bylece, dilediim sapklkta brakr, dilediini doru yola eritirir. Rabbinin ordularn kendisinden bakas bilmez. Bu ise, insanlk iin ancak bir ttr (Mddessir Suresi, ayet 26-31). Grlyor ki, bu ayetlere gre Tanr, cehennem meleklerinin saysn 19 olarak saptamtr. nk, istemitir ki, bununla hem inkarclar imtihan edilmi olsun, hem kitapllar (yani Yahudiler ve Hristiyanlar) Kurana inansn, hem Mslmanlarn imanlar artsn, hem de kitapl ar ile mminler kukudan uzak kalsnlar! Ve yine istemitir ki, Velid gibi kalplerinde hastalk bulunanlar ve kafirler, Allah bu misalle ne demek istemitir ki? diye kendi kendilerine sorsunlar! Pek gzel, ama nasl oluyor da 19 says, Tanrnn btn bu isteklerini salayabiliyor? Yani nasl oluyor da kitapl larn ve mminlerin imann artrrken, kafirlerin soru sormalarna vesile yaratyor? Daha baka bir deyimle/cehennemde 19 muhafz melei vardr diye neden dolay kitapllar Kurana inansnlar ya da mminlerin iman artsn da, i kafirlere gelince onlar, Allah bu misalle ne demek istemitir ki? diye kendi kendilerine sorsunlar? 19 saysndaki sr ve anlam aklanmadna gre, pek doal olarak kitapllar ve mminler de ayn soruyu sormak zorunda kalmayacaklar mdr? Elbetteki kalacaklardr; nitekim l 400 yl boyunca herkes bu soruyu sorup durmutur! imdi mminler bile, kendi kendilerine, Allah bu rnekle ne demek istemitir ki? eklinde soru sormakla, kafir olmu saylmayacaklar mdr? Yoksa acaba Tanr, mminlerden, her eyi gz kapal ekilde kabul edip, hi soru sormadan kendisine boyun emelerini mi beklemektedir? Eer byleyse, bu takdirde insan varln akl ile yaratm olmasnn anlam nedir? te yandan yukardaki ayetlerde, 19 saysnn, inkarclar snamak iin seildii belirtildikten sonra, yle deniyor: ...te Allah bylece, dilediini sapklkta brakr, dilediini doru yola eritirir... (Mddessir Suresi, ayet 31). Bu szler Velid b. Muirenin, gerek bir Mslman olmayyla (ve onun gibi davranan dier kafirlerlerin tutumlaryla) ilgilidir. Ancak, dikkat edilecei gibi, Kurann bu hkmne gre Tanr, dilediini sapklkta brakan, yani inkarc yapan ya da doru yola sokandr. Yani Tanr, hem diledii gibi kiileri -ki olaymzda bu Velid b. Muiredir- sapklkta brakp kafirlerden yapyor hem de kafirdirler diye lanetleyip cehenneme atyor! Bylece kendi kendisiyle elikiye dm oluyor! Hemen ekleyelim ki, eliki niteliindeki bu tema, Kurann birok ayetinde srekli olarak ilenmitir. rnein, Enam Suresinin 125. ayetinde, Tanrnn, diledii gibi insanlar Mslman yapt ve dilediini de kafir kld, kafir kldklarn da cehennemlik sayd yazl. Zira, ayet aynen yledir: Allah, kimi doru yola koymak isterse onun kalbini slamiyete aar; kimi de saptrmak isterse... kalbini dar ve skntl klar. Allah, inanmayanlar kfr bataklnda brakr (Enam Suresi, ayet 125; Zmer Suresi, ayet 22-23; Maide Suresi, ayet 41, 49 vd...). Bunun gibi, yine Kuranda, mrikleri, yani puta tapanlar -ki Tanrnn en byk dmanlar olarak damgalanmlardr- mrik yapann bizzat Tanr olduu yazldr: Allah dileseydi, (onlar) puta tapmazlard... (Enam Suresi, ayet 107). Allah dileseydi, btn insanlar doru yola sevk ederdi (Rad Suresi, ayet 31). Biz dilesek herkese hidayet verirdik...(Secde Suresi, ayet 13). rnekleri oaltmak mmkndr. Ancak, anlalmas g olan u ki, mrikleri mrik ve

kafirleri kafir yapan bu ayn Tanr, onlarn cehennemlik olduklarn ilan edip ldrlmelerini emretmekten geri kalmyor; rnein, ...mrikleri bulduunuz yerde ldrn, onlar yakalayn, onlar hapsedin ve onlar her gzetleme yerinde oturup bekleyin. .. diyor (bkz. Tevbe Suresi, ayet 5). Bunu da yeterli bulmuyor, bir de insanlar birbirleriyle savatrp boazlatrann kendisi olduunu aklyor: ...Allah dileseydi... milletler, kendilerine ak deliller geldikten sonra, birbirleriyle savamazlard... Allah dileseydi onlar sava/nazlard (birbirlerini ldrmezlerdi); Allah dilediini yapar (Bakara Suresi, ayet 253). Buna benzer daha birok rnek var. Anlatmak istediimiz u ki, Muhammedin Kurana yerletirdii ayetlere gre, Tanr, insanlar diledii gibi Mslman yapp cennete sokuyor ya da diledii gibi mrik, kafir yapp cehenneme atyor. Kukusuz ki bu da bir elime! Neden dolay Tanr insanlar kafir yapp cehenneme atyor? diye sorulacak olursa, daha nce deindiimiz gibi bunun yantn yine Kuranda, ve Muhammedin gnlk siyasetinin gereksinimlerinde bulmak mmkn! Gerekten de, Kuran da yazlanlardan renmekteyiz ki, Tanr, cehennemi insanlarla dolduracana dair kendi kendine sz vermitir. rnein, Secde Suresinde u ayet vardr: Biz. dilesek herkese hidayet verirdik. Fakat, cehennemi cin ve insanlarla dolduracama dair benden sz kmtr (Secde Suresi, ayet 13). Yani Tanr, eer dilemi olsa herkese hidayet verebilecekken vermiyor, nk vermi olsa, cehennemi insanlarla doldurmak konusunda kendi kendine verdii sz tutamam olacaktr. Ve ite szn yerine getirmek iindir ki, Tanr, insanlarn tmn hidayete erdirip tek bir mmet yapmak imkanna sahip olduu halde byle yapmayp, kimini mmin, kimini mrik (putperest) ve kafir klyor. Bunun byle olduunu da, Hd Suresinde, apak bir ekilde sylemekten geri kalmyor:. Eer Rabbin dileseydi insanlar tek bir mmet klard. Fakat, Rabbinin merhamet ettikleri bir yana, hala ayrlktadrlar; esasen onlar bunun iin yaratmtr. Rabbinin, Andolsun ki cehennemi hep insan ye cinle dolduracam sz yerine gelmitir (Hd Suresi, ayet 118119). Dikkat edilecei gibi, Tanr burada ...esasen onlar bunun iin yarat(tk)... diyerek, amacnn insanlar ayrlklar, dmanlklar iinde yaratmak olduunu, bunu yapmakla cehennemi insanlarla dolduracana dair kendi kendine vermi olduu sz tuttuunu bildirmekte. Byle olunca cehennemi doldurabilmek iin yeteri kadar kafir bulmak ihtiyacndadr. nk, cehennem, adeta doymak bilmeyen bir ejderhadr; Tanrnn, Ey cehennem! Dldn mu? diye sorduu her defasnda, cehennem Tanrya, Daha var m? diye karlk vermektedir (Kaf Suresi, ayet 30). Oysa Tanr iin, cehennemi doldurabilmek zere dilediinin gnln darlatp onu kafir klmaktan (rnein, bkz. Enam Suresi, ayet 125) ve kafir kldklarn cehenneme atmaktan daha kolay ne vardr ki? Hatta Kurandan renmekteyiz ki, Tanr, baz hallerde kiilere, gnahlar artsn da biraz daha kafir olsunlar diye sre de tanmaktadr. rnein, Al-i mran Suresinde yle yazldr: inkar edenler, kendilerine vermi olduumuz surenin sakn kendileri iin hayrl olduunu sanmasnlar. Biz onlara ancak, gnahlar oalsn diye sre veriyoruz... (Al-i mran Suresi, ayet 178). Burada geen inkar edenler deyimi, Tanrnn gnllerini kapayp kafir kld kimseler iin kullanlmtr. Tanr onlara sre veriyor, ama bu sreyi onlarn hayrna olmak zere vermiyor; sadece gnahlarnn biraz daha artmasn salamak iin veriyor. Bylece cehenneme ataca insanlarn saysn biraz daha artrp, cehennemi doldurmak konusunda kendi

kendine vermi olduu sz tutmu oluyor! Bu yukarda sz konusu olan ayetlerin ortaya koyduu bir konu daha var ki, o da udur: Her gizli eyi bildiini syleyen Tanr, cehennemin dolup dolmadn bilmez grnmekte! Bilemedii iindir ki, dolup dolmadn anlamak amacyla cehenneme sormak ihtiyacn duymakta. Nitekim, biraz nce deindiimiz gibi, Kurann Kaf Suresinde, Tanrnn, cehenneme, (Ey Cehennem!) Dldn mu? (Kaf Suresi, ayet 30) diye sorduu yazldr. Ancak, cehennem ylesine agzl ve ylesine insanlar yakmaya heveslidir ki, Tanrnn bu sorusuna, Daha var m? (Kaf Suresi, ayet 30) diye karlk vermektedir (bu konuda ayrca bkz. Sahih-i..., c.2, s.826). Bylece cehennem, Tanry biraz daha fazla sayda kafir\ atee atmaya zorlam gibidir. Bu zorlama altnda Tanr, ille de cehennemin aln gidereceim diye, diledii gibi insanlar sapk yapar, kafir klar; tpk muhafz meleklerin saysnn 19 olduunu bildiren yukardaki ayette ...Allah dilediini sapklkta brakr, dilediini doru yola eritirir... (Mddessir Suresi, ayet 30-31) dedii gibi! Sylemeye gerek yoktur ki, salkl bir insan akl, Tanrnn bu yukarda belirttiimiz ekilde i grebileceini kabul edemez. Edemedii iindir ki, 19 saysnn, bilimsel ya da mucizevi nitelikte olduu dorultusundaki eriat iddialarn ciddiye alamaz. Gerekten de, rnek olmas iin verdiimiz yukardaki eriat verilerini tekrar gzden geirerek yle bir dnecek olursak, u sorulan sormaktan kendimizi alamayz: Yce ve her eyi yapmaya kadir olduu sylenen bir Tanr, btn insanlarn gnln ap Mslman yapma olaslna sahipken, onlar, srf cehenneme atmak iin kafir yapm olabilir mi? Ya da kendi kendine, Ben cehennemi kafirlerle dolduracama -sz verdim! deyip, kafir yaptklarn cehenneme atar, attktan sonra da, Dldn mu, ey cehennem? diye sorabilir mi? Ya da hi insan akl, cehennemin (sembolik nitelikte bile olsa) dile gelip Tanrya, Daha var m? diye soracan kabul edebilir mi? Elbette ki. btn bunlar akl dlar nitelikte ve dolaysyla aydn kiilerin havsalas dnda kalan eylerdir. Pek iyi, ama neden acaba Kuranda, Tanrnn, diledii gibi insanlarn gnllerini ap Mslman yapt, dar ve skntl klp kafir ya da mrik (putperest) kld yazlmtr? Bunun nedenini, biraz nce deindiimiz gibi, Muhammedin yaamsiyasetine egemen olan gereksinimlerde aramak gerekir. u bakmdan ki, Muhammed, kiileri -zellikle nemli ve etkili kimseleri, rnein, kendi amcas Ebu Talibi- Mslman yapmaya alp da yapamaynca, kendisini, evresindekilere ve taraftarlarna kar g durumda hissederdi. Bir yandan peygamber olduunu sylerken, dier yandan, kendisine en yakn olan kiileri de Mslman yapabilecek kudretten yoksun grnmenin, kendi prestij ve otoritesi bakmndan ykc olduunu bilirdi. zellikle Mekke dneminde, yani daha henz glenmedii ve insanlar zorla, klla slama sokma olaslndan yoksun olduu dnemde, bu tr bir baarszlk, onun peygamberlik iddialar bakmndan pek tehlikeli sonular yaratabilirdi. Nitekim, bunun ilgin rneklerinden biri, kendisine babalk etmi olan amcas Ebu Talibi Mslman yapamamasyla ilgili olaydr. Biraz yukarda belirttiimiz gibi, Ebu Talib, Kureylilerin ok sayd ve sevdii bir kii olduu iin, Muhammed unu hesaplamt ki, eer Ebu Talibi Mslman yapacak olursa, onun sayesinde Kureyli puta taparlardan pek ounu slama kolaylkla sokabilecektir. Ancak, Ebu Talib, kendi atalarnn dininden, yan puta taparlktan ayrlmak istememitir. Son derece hogrl bir insan olduu iin, Muhammedin inanlarna sayg gstermi, hatta onu pek ok tehlikeden korumu, fakat bununla beraber lnceye kadar inanlarn terk etmemitir. lm deindeyken de, Muhammedin kendisini son bir defa olmak zere slama armasna ramen, atalarnn dininden dnmemi ve kafir olarak lmtr. Sylemeye gerek yoktur ki, bu, Muhammed bakmndan byk bir baarszlkt. Bunu rtbas etmenin tek yolu, Mslman ya da kafir olmann dorudan doruya Tanrnn dilek ve keyfine bal bulunduuna dair

Kurana, Allah, kimi doru yola koymak isterse onun kalbini slamiyete aar; kimi de saptrmak isterse... kalbini dar ve skntl klar. Allah, inanmayanlar kfr bataklnda brakr (Enam Suresi, ayet 125) eklinde ayetler koymakt. Bylece Ebu Talibin Mslmanl kabul etmemesinin sorumluluunu kendi srtndan atp Tanrya ykleyivermi ve bir bakma amcamn Mslman olmasn Tanr istemedi! Benim yapabileceim bir ey yoktu demek istemitir. Sadece bu olay vesilesiyle deil, slama sokmak isteyip de sokamad ve bu yzden dmanlk besledii dier kimseler vesilesiyle de Kurana, yukardakine benzer daha birok ayet koymutur ki, bunlardan biri, 19 saysyla ilgili ve imdi zerinde durduumuz Mddessir Suresinin 30. ve 31. ayetleridir. Yukarda deindiimiz gibi, slam kaynaklarnn bildirmesine gre, bu ayetleri, Kurey erafndan Velid b. Muire vesilesiyle koymutur. Sylendiine gre Velid, nceleri Muhammede yaknlk gstermi, hatta bir defasnda Muhammedin okuduu Kuran dinleyince olaanst etkilenmi, etkilendiini de etrafa hissettirmitir. Onun bu ekilde etkilendiini gren Kureyli mrikler telaa dp kendi kendilerine, Eyvah! Velid dininden dnp Mslman olacak; artk ona bakarak btn Kurey dinden dnecektir demilerdir. Ve ite gya bunu nlemek iin Velidin yeeni Ebu Cehil devreye girmi, bir gn yanna giderek bir sr kandrmalarla onun slama girmesini nlemitir. Hatta onu yanna alp mriklerin yanna getirmi ve onlarn nnde konuturmutur. Gya Velid onlara, Muhammedin, yalanc, mecnun, kahin ya da air gibi lakaplardan ok, sihirbaz. lakabyla arlmasnn uygun olacan sylemi ve yle demitir: Olsa olsa, o (Muhammed) bir sihirbazdr. Grmyor musunuz kiiyi ailesinden, evladndan, klesinden ayryor. Onun bu ekilde konumas zerine Kureyli mrikler Muhammedi sihirbaz. olarak armaya balamlardr (bu konuda Diyanet Vak-finn Mddessir Suresinin 21. ve 25. ayetleriyle ilgili aklamasna baknz). Yine hatrlatalm ki, Velid, cmertliiyle ve halka kar adaletiyle, halkn ok sevdii bir kiiydi. O kadar ki, slam kaynaklarnn bildirmesine gre, kendisini vahiy gnderilmeye layk bilir ve biraz yukarda deindiimiz gibi, Kureyin reisi olarak ben varken, nasl olur da vahiy bana deil de, Muhammede gnderilir? eklinde konuurdu. Sylemeye gerek yoktur ki, btn bunlar, Velid b. Mirenin cehenneme atlacan ve cehennemde 19 muhafz melek bulunduunu bildiren Mddessir Suresinin 30. ve 31. ayetlerinin Muhammed tarafndan Kurana aln nedenlerini anlatmaya yeterlidir.26 Yukardan beri belirttiklerimizden anlalaca gibi, Mddessir Suresinin sz konusu ayetlerinde yer alan 19 saysnn, eriatlarn pek yanl olarak sandklar gibi, bilimsel ya da mucizevi bir nitelii yoktur. Bu say, Kurann Tanr szleri olmaktan ok, olsa olsa yine Kuranda yazl olduu gibi, Muhammedin szleri (ya da hi deilse Kuran derleyenlerin szleri) olduuna kanttr ki, Hakka Suresinin 40. ayetinde ifadesini yle bulmu olmaktadr: Hi phesiz o (Kuran) ok erefli bir elinin szdr (Hakka Suresi, ayet 40).
26 Muhammed bununla da yetinmemi, Hmeze Suresinde de Velidin cehennem ateine alkln sylemitir (bkz. Hmeze Suresi, ayet 1-9). Bununla beraber bu surede sz edilen kiinin baka birileri olduunu .syleyenler de vardr .

KURANIN BATIL NANLARA VE HURAFELERE YER VERMED, DDALARININ ELETRS Kuran ayetleriyle ilgili olarak yukarda belirttiklerimize benzer rnekler pek ok! Bunlar

eletirel akl szgecinden geirdiimizde gryoruz ki, slamclarn hikmet-i tabiiye eklinde ya da ilim kayna olarak tantmak istedikleri eylerin aklc ilimlerle ilgisi yoktur. Fakat, -ne yaparsanz yapnz- slamclara, vahyi, akln nne geirmekle ilim yaplamayacan anlatamazsnz. Anlatamayacanz dier bir ey de batl inanlarla ilgilidir. slamclar, Kuran btn ilimlerin kayna olarak gstermek iin bir de, Kuran batl inanlara ve hurafelere yer vermez, batl inanlar kknden yok etmitir eklinde konuurlar. Konuurken de kendilerine, Tanrnn batl ykp hak olan yerletirdiine dair, Kuran ayetlerini dayanak yaparlar. Oysa bu iddialarnda da yanlgya saplanmlardr; nk Kuran batl yok etmi deil, aksine batl inanlar srdrm olan bir kitaptr. Baknz nasl: Bilindii gibi batl szc, doruya ve geree kar olan, yanl, geersiz, bozuk, rk, bo ey gibi anlamlara gelir. Nitekim, Muhammed, kendisini peygamber olarak ilan ettikten sonra slamn hak ve slama kar olan her eyin batl olduunu anlatmak amacyla Kurana, ...Hak geleli, batl yklp gitti, zaten batl yklmaya mahkmdur (sra Suresi, ayet 81) ya da Tanr, batl yok eder ve hak olan szleriyle yerletirir... (ra Suresi, ayet 24) ya da Biz hakk batln tepesine bindiririz de, o, batln iini bitirir. Bir de bakarsnz ki, batl yok olup gitmitir... (Enbiya Suresi, ayet 18) eklinde ve daha nice benzeri ayetler koymutur. Muhammedin ba1 Bu konuda bkz. Turan Dursun. Kuran Ansiklopedisi. Kaynak Yaynlan, stanbul. 1994. c.3. s.243 vd.

tl olarak tanmlad eyler pek eitlidir: rnein, yaplan bir i, eer slam inanlarna ve slami buyruklara dayal deilse, batldr. rnein, putlar batldr ve puta tapmak batl ile uramaktr (Hac Suresi, ayet 62); haksz yoldan yenen mal ya da rvet karlnda salanan mal batl dr (Bakara Suresi, ayet 188); sadakalar baa kakmak batl bir davrantr (Bakara Suresi, ayet 264); Tanrya ve Muhammede ba emeden yaplan iler batldr (Muhammed Suresi, ayet 33); dnya yaamna nem vererek yaplan iler batldr (Hd Suresi, ayet 15-16); puta taparlk yznden yaplan iler batldr (Araf Suresi, ayet 118, 139); byclk ya da frklk yoluyla yaplan iler batldr; by inanszlara zg bir eydir ve byclerin ktlnden Tanrya snmak gerekir (Felak Suresi, ayet 1-5 ya da Bakara Suresi, ayet 102 ya da Ta-Ha Suresi, ayet 57-73 ya da Zariyat Suresi, ayet 52 vd...). Ancak, Muhammed, yine bu ayn Kuran, batl inanlara yer veren hkmlerle doldurmutur. Verilebilecek rnekler pek ok; bunlardan birkana gz atmakla yetinelim: Kuranda, puta tapmann batl olarak tanmlanmasyla ilgili ayetlerden biri yledir: ...Allah Hakkn ta kendisidir. Onun dnda taptklar ise, batln ta kendisidir. Gerek su ki, Allah, evet o, uludur, byktr (Hac Suresi, ayet 62). Put denen ey, bir tahta ya da ta paras olabilir. Nitekim Muhammedin cahiliye diye adlandrd dnemde Araplarn tapar olduklar putlar arasnda al-Lat, al-Uzza ve alMenat adyla bilinenleri ve daha niceleri vard; bunlardan Lat drt ke bir ta, Menat ise Mekke ile Medine arasnda bulunan el-Kudeyd mevkiindeki siyah bir kaya parasyd. Muhammed, kendisini peygamber olarak ilan ettii tarihe (krk yana) gelinceye kadar, Arap gelenei gereince, bu putlar (zellikle Uzzay) ve ayrca Kabedeki Kara Ta (Hacer-i Esvedi) kutsal bilir ve bunlara tapard. Hatta bn Kelbi gibi kaynaklardan renmekteyiz ki, Uzza putuna kurban adad olurdu. Ancak, putlara tapma geleneini engellemeden Araplar tek bir Tanrya ve dolaysyla Tanrnn elisi olarak kendisine ba edirtmenin mmkn olamayacan dnd iindir ki, putlara tapp sayg gstermenin batl nitelikte eyler olduunu syleyerek Kurana. ayetler koymutur (rnein, Necm Suresi, ayet 19-23). Byle yaparken bir de kendisini tpk dier putperest Araplar gibi yanl

yoldayken Tanrnn inayetiyle doru yolu bulmu olarak gstermi ve rnein Kurana u tr ayetler koymutur: (Ey Muhammed!) Sen kitap nedir, iman nedir bilmezdin... (ra Suresi, ayet 52). (Ey Muhammed!) Tanr seni yanlm (arm) bulup doru yola eritirmedi mi?.. (Duha Suresi, ayet 7). Fakat, bir yandan byle yaparken, dier yandan Kabenin dou kesinde bulunan Hacer-i Esvedin -ki Kara Ta diye bilinir- kutsal niteliini srdrmtr. Hacer-i Esved imdi byk ve birka kk paradan bir araya getirilip ta bir emberle evrilidir; emberin etrafnda da gm bir halka bulunmaktadr. Sylendiine gre, Kabenin kutsiyeti Hacer-i Esvedden ileri gelmitir; nk, eski Araplar, Lat, Uzza ve Menat adndaki putlar yannda asl Hacer-i Esved adndaki bu taa taparlard. Daha dorusu Sata ve Merve adyla anlan iki tepe arasnda koup eytanlara ta atarlar ve Hacer-i Esvedi (Kara Ta) perlerdi. slam kaynaklarndan rendiimize gre, Muhammed, Hicretin yedinci ylnda umre ziyaretinde bulunmak zere Mekkeye gitmek iin, Kurey-lilerden izin istemi ve ziyareti srasnda Kara Ta pm, elleriyle okam ve yarkoar admlarla etrafnda kez dolamtr. Daha sonra Mina Dan sa tarafna alarak Cemre mahalline ynelmi ve yedi akl atmak suretiyle eytanlar karttn bildirmitir.2 Muhammed, Hicretin sekizinci ylnda Mekkeyi ele geirdikten sonra, her ne kadar Kabenin iinde bulunan putlar -ki saylarnn 360 olduu sylenir- yktrsa da, Hacer-i Esvede dokunmad. Dokunmak yle dursun, Mslmanlarn bu ta, kutsal bilip bir bakma tapnak edinmelerini salad. Hac amacyla Kabeye gidenler iin bu ta okayp okumay, ondan yarar salanacan ummay, adeta dinsel bir eylem kld.
2 Bu konuda bkz. Sahih-i..., c.6, s.107 vd...; c.9, s.126; ayrca bkz. bn Sadn Tabakat ve bn Ishakn Siyer adl kitaplar.

Ta paras niteliindeki bir eyi pmenin, okayp okumann putperestlik olmadn ne srmek gtr. Nitekim, halifelii dneminde mer b. Hattab, Kara Ta pme geleneini srdrmenin pek uygun olmad grndeydi; nk, henz putperestlikten yeni kurtulmu Arap toplumunun Kara Taa tapmay Arap putperestliinin bir kalnts bileceinden ve muhtemelen eski zihniyete dneceinden korkmaktayd. O kadar ki, bir kez Hacer-i Esvedi pp okad srada yle demitir: ok iyi bilirim ki, sen zarar ve menfaati olmayan bir ta parca-ss/n! Eer Resulullahn... seni takbil eniini (pp okadn!) grmeseydim, asla seni takbil etmezdim (pp okamazdim)... 3 Buna ramen slamclar, Kara Ta pmenin Safa ile Merve tepeleri arasnda koup eytanlara ta atmann, putperestlikle ilgili bir ey olmadn sylerler. Onlara gre Kara Ta pmek bir ta parasna tapmak deil, Tanrya ve Muhammede sayg gstermektir. Ve gya Mslmanlar, Kara Taa taparlarken bir ta parasna deil, bu tan temsil ettii eye tapmaktadrlar. Kukusuz ki, her konuda olduu gibi, bu konuda da slamclarn bu saptrmal mantn anlamak kolay deildir. Eer bu manta sarlacak olursak, bu takdirde, Lat, Menat ve Uzza gibi eski Arap putlarna tapan Araplar hakl bulmamz gerekmez mi? Bu talar da, onlara tapanlar bakmndan ilahilii temsil etmiyor muydu? Kara Ta kutsal bilip ondan medet ummak Mslman kii iin nasl bir manevi deer ls saylyor idiyse, Lat, Menat ve Uzza gibi ta ya da aa parasnn temsil ettii ilahilie tapan Arabn da deer ls ayn kertedeydi.

eriatlardan bazlar da, Kara Ta kutsal bilmenin putperestlikle ilgisi olmadn iddia ederlerken bayrak rneine sarlrlar. rnein, Diyanet leri Bakanlnn yaynlarnda Kara Ta pp okamann batla inanmak olmayp, Tanrya saygnlk olduu ve bu tr bir gelenein bayra selamlamaktan farkl olmad yazldr. Bakanln gr yle:
3 Bu konu iin bkz. Sahih-i.... Diyanet Yaynlan, c.6, s. 107. 166

...ehl-i slami n (Mslmanlarn) Hacer-i Esvedi istilam (kara taa el srp pmeleri), bir milletin kendi bayran selamlamas gibidir. Herkes bilir ki, sanca selamlamak, bir sra taklm bir kuma parasna deil, onun temsil ettii millet ve devlete ihtiram (sayg) gstermektir(bkz. Diyanet Yaynlar, Sahih-i..., c.6, s.108, 164). Anlalan o ki, eriatlarmz, puta tapmann ne demek olduunu bilmez grnmekteler. Onlara unu belletmek gerekir ki. puta tapmak demek, bir eyi ilah kabul edip, dua yoluyla gnahlardan silinmek ya da uhrevi glerden bir eyler dilenmek ve beklemek demektir ki, sayg gstermenin de tesinde dinsel bir nitelik tar. rnein, vaktiyle insanlar inee taparlard; nk, inein kutsal nitelikte bir Tanra olduuna inandrldklar iin birtakm maddi ve manevi karlar salamak amacyla byle yaparlard. Yine bunun gibi vaktiyle Araplar, biraz nce belirttiimiz gibi, tahtadan ya da tatan bir putu mezbah (kurban kesilecek yer) olarak benimsemilerdi; kurban kan aktarak uhrevi isteklerde bulunurlar, gnahlardan kurtulduklarn sanrlar, bu tr bir ibadet yoluyla ruhen rahata eriirlerdi. rnekleri oaltmak kolay, fakat sylemek istediimiz udur ki, uhrevi nitelikte tutulan bir inek ya da bir ta ve tahta paras vd... gibi eylerle, bu nitelikte bulunmayan maddi bir ey (rnein, bir milletin sembol demek olan bayrak ya da yapt hizmetlerle milletinin sevgi ve saygsn kazanm bir kimsenin heykeli) arasnda hibir benzerlik olamaz. Bayra selamlarken bayraa dua etmek, ondan ilahi isteklerde bulunmak ve uhrevi dller beklemek diye bir ey sz konusu deildir. Bayrak nnde sayg duruunda bulunurken, Tanrm bana unu nasip et, beni u beladan kurtar vb... -diye bir duada bulunmayz ve byle bir dua yoluyla herhangi bir umuda kaplmayz. Oysa ki, put niteliindeki bir eyi ya da bir ta parasn pmek, ona dokunmak, kurban adamak ve duada bulunmak, bu arada eytanlar talayarak kartmaya almak, kukusuz ki gnahlardan kurtulmak, ktlklerden uzak kalmak, bu arada ilahi birtakm nimetlere kavumak gibi amalara dayal davranlardr. Yine bunun gibi, Muhammed, Kurann baz ayetlerini okumann, kiileri eytandan ya da sihirbazlardan uzak klacan sylemitir. rnein, Bakara Suresinin 255. ayetinde Tanrnn kayyumluu (yani kendiliinden var olmuluu), esizlii, ycelii, her gizli eyi bilirlii, bildirdiklerinin dnda insanlarn hibir ey bilmezlii, krssnn gkleri ve yeri iine alml vd... anlatlyor. inde krsi szc getii iin bu ayete Ayetl-krsi ad verilmitir. Bu ayet vesilesiyle Muhammedin Aliye syledii udur: Kuranda en byk ayet, Ayetl-krsidir. Onu okuyana Allah bir melek gnderir, onun hasenatn yazar. inde okunduu evi, eytan otuz gn terk eder. O eve krk gn sihir ve sihirbaz giremez. Ya Ali! Bunu evladna, ailene ve komularna ret. 4 Grlyor ki sz konusu ayeti okumak sayesinden, kiiler 30 gn boyunca eytanlarn ziyaretinden kurtulmaktalar; krk gn boyunca da evlerine sihir ve sihirbazlarn girmesi tehlikesini nlemi olmaktalar! Yine bunun gibi Kuranda, sra Suresinde, sabah namaznn ahitli nitelikte bir ey olduu u ekilde bildirilmekte:

Gndzn gne dnp gecenin karanl bastrncaya kadar (belli vakitlerde) namaz kl; bir de sabah namazn. nk sabah namaz ahitlidir (sra Suresi, ayet 78). Bu ayet esas itibariyle be vakit namaz ifade etmekle beraber, bir de ayrca sabah namazn belirtmekte ve sabah namaznn ahitli olduunu bildirmekte. Yorumcularn aklamalarna gre gece melekleriyle gndz melekleri sabah namaznda buluurlar. Hep birlikte bu namazn klndna ahit olurlar. Olduktan sonra gndz melekleri kalr, gece melekleri ise semaya ykselirler.5 Bu ayeti Muhammed, ok nem verdii sabah namazn kldrmak iin Kurana koymutur. Btn bunlar bir yana, Kurandaki efsane niteliindeki hikayelere, masallara ya da bycle, frkle ve batl inanlara yer veren ayetlere de gz atmak gerekir. Bunlar akl durdurucu nitelikte eylerdir ki, okuyanlar bilimsellikten olduu kadar, dnme gcn4 Diyanet Vakfnn bu ayetle ilgili aklamasndan. 5 sra Suresinin 78. ayetiyle ilgili olarak Diyanet Vakf tarafndan yaplan aklama byle.

den de yoksun klar. Bunlar akl szgecinden geirecek olursak, eriat ile mspet ilim yapmann ya da aklc dnce -dorultusunda gelime olasln bulmann imkansz olduunu anlamak kolaylar.Bunlar arasnda, Ademin yaratlna, eiyle birlikte cennetten atlna ve eytann Tanrya bakaldrsna (bkz. Hicr Suresi, ayet 26-29; Zmer Suresi, ayet 6; Ta-Ha Suresi, ayet 116119; Bakara Suresi, ayet 31-34, 326-327; Araf Suresi, ayet 19); maaraya snm genlerin ve kpeklerinin 309 yl boyunca uykuda kaldklarna (Kehf Suresi, ayet 9 vd...); Sleyman Peygamberin karnca diliyle karncalarla ve kudiliyle kularla konumasna ve Hdhd kuu ile Sebe Melikesine haber ulatrmasna (Nemi Suresi, ayet 14-44; Sebe Suresi, ayet 15-17); idrak sahibi balklarn kurnazlklarna (Araf Suresi, ayet 163-166; Bakara Suresi, ayet 65-66); Yahudilerin maymun cinsi hayvan ekline dntrlmelerine; kesilen inein kemiiyle vurmak eklinde lnn diriltildiine (Bakara Suresi, ayet 67-73); denize atlan Yunusun balk tarafndan yenilmesine ve baln karnndayken dualar edip kurtulmasna (Yunus Suresi, ayet 98; Enbiya Suresi, ayet 87, Saffat Suresi, ayet 139-145); eytanlarn Sleyman Peygamberle ve Hart-Marfla ilgili marifetlerine (Bakara Suresi, ayet 102); Tanrnn zeyr Peygamber! ve eeini ldrp yz yl l braktktan sonra diriltmesine; brahim Peygambere drt kuu paralatp bunlar canlandrmasna, bu yoldan kendi kudret ve azametini kantlamak istemesine (Bakara Suresi, ayet 259, 260); Sleyman Peygamberin mhrn ele geiren eytann onu denize atmasna, balklardan birinin bu mhr yutmasna ve sonra balklarn avladklar bu baln karnndaki mhre kavuan Sleymann hkmranlna kavumasna, btn bunlarn Tanr denemesi olduuna (Sad Suresi, ayet 3140) dair ve daha bunlara benzer niceleri vardr ki, Kurann bilim kayna olduu iddialarn geersiz klmak yannda, bir de batl inanlara yer verdiinin kantdr. te yandan Kurann by ve frklk konusunda sevk ettii hkmler, insan akln bilimsel ynde ilemekten engellemeye yeterli eylerdir. Ve hele Kurann Felak ve Nas adlaryla son bulan iki suresi vardr ki, batl inanlara, frkle vd., yer vermek konusunda bu kitabn ne kadar ileri gidebildiini gstermeye yeterlidir. Gerekten de. bu iki sureye Muavvizeteyn sureleri ad verilmitir. Bunlardan biri olan Felak Suresinde u ayetler vardr: Ey Muhammed! De ki: Haset ettii zaman kasetinin errinden, dmlere nefes eden byclerin errinden, bastrd zaman karanln errinden, yaratklarn errinden,

tanyerini arlan Rabbe snnn(Felak Suresi, ayet 1-5). Ayn dorultuda olmak zere Nas Suresinde de yle yazldr: Ev Muhammed! De ki: nsanlardan, cinlerden ve insanlarn gnllerine vesvese veren o sinsi vesvesecinin errinden, insanlarn Tanrs... olan Allaha snnn (Nas Suresi, ayet 16). Grld gibi bu ayetler, nefes, frk ve by gibi konulara yer vermitir. Yorumcular, bunlarn Mekkede mi yoksa Medinede mi indii ya da ne sebeple ve ne amala Kuran & girdii konusunda farkl grtedirler. Fakat, hepsinin de birletii bir konu vardr ki, o da bu ayetlerin, Muhammede yaplan sihir ve byyle ilgili olduudur. Sylendiine gre Muhammed, her gece yatana yataca srada (ve zellikle rahatszlk duyduu zamanlar) bu sureleri okur, okurken ellerine fleyerek ban, sonra yznden balayp btn vcudunu svar (mesheder) ve bunu arka arkaya kez yaparm. Bu surelerin ini nedeni konusunda bir ksm yorumcular yle derler: Cibril bir gn Muhammedin yanna gelir. Cinlerin en korkuncu ve en zararls olan ifritin, kendisine ktlk yapacan haber verir ve yle der: Cinden bir ifrit sana bir keyd (oyun, dzen, hile) yapmak istiyor; deine vardnda (Rabbine sn) ilaahris-sreteyn et. Yani sz konusu ayetleri okumakla bynn etkisiz klnabileceini haber vermi olur! Bir ksm yorumculara gre hikaye yledir: Kureyten insanlar birbirlerine, Gelin bir alk riyazati yapalm da Muhammede gz dendirelim derler ve yle yaparlar. Ve sonra Muhammedin yanna gelip. Ne salam bazm, ne kuvvetli srtn..ne gzel yzn var? diyerek ona nazar (gz) dedirmek isterler. Bunun zerine Tanr, yukardaki iki sureyi indirir ve bylece Muhammedi nazardan korumu olur. Bir ksm yorumculara gre Lebid bn Asam adnda bir Yahudi, gnlerden bir gn Muhammede sihir yapar, o yzden Muhammed rahatszlanr; birka gn yatakta kalr. Bunun zerine Cibril gelir ve sana Yahuddan bir racl (Yahudilerden bir cahil) sihir yapt, senin iin filan kuyuda yle yle birtakm (dmler dvd) der. Bunun zerine Muhammed adamlar gnderip kuyudan dm karttrp getirtir. Getirtmesiyle birlikte diz bandan zlm gibi ayaa kalkar. Bir ksm yorumculara gre hikaye yledir: ki melek gelip Muhammede haber verirler ki, Lebid bn Asam adnda bir Yahudi, zervan kuyusunda, erkek hurma dalnn kap iinde sihir yapmtr. Bunu duyan Muhammed, yanndakilerle birlikte kuyuya gider; adamlarndan biri kuyunun kapak tann kaldrr, bir de grr ki kapak tann altnda Muhammedin tara ve bann darants yannda, bir de on bir dm atlm bir yay kirii ve ineler saplanm mumdan bir ey vardr. Ve ite tam bu srada Cibril gelip Muhammede, yukarda szn ettiimiz Muavvizeteyn surelerindeki ayetleri geliri verir, ona dmleri zmesini syler. Muhammed dmleri zerken ve ineleri karrken Cibril de bu ayetleri okumaktadr. Ve nihayet bu iler sona erince Muhammed rahatlk duyar. Bir baka rivayet yledir: Yahudilerden Lebid bn Asam adnda biri, kzlaryla birlikte Muhammede sihir yaparlar ve Muhammed hastalanp yataa der. Bunun zerine Cibril, Felak ve Nas surelerini (Muavvizeteyni) getirir ve sihrin kimin tarafndan ve nasl yaplm olduunu Muhammede haber verir. Bunun zerine Muhammed Ali ile Zbeyri kuyuya gnderir. Ali ile Zbeyr kuyunun suyunu ekerler; sonra kuyunun kapak tan kaldrrlar. Kapak tann altnda, tarak dileriyle birlikte bir de zerinde on bir dm atlm ve ineler saplanm bir yay kiriin bulunduunu grrler. Bunlar alp Muhammedin yanna dnerler. Muhammed hemen Felak ve Nas surelerinin ayetlerini okumaya balar. Her ayeti okuduka bir dm zlr ve her dm zldke rahatlk duyar. Ayetlerin tamamn okuyup da bitirdii zaman, son dm de zlm ve bylece hastalktan kurtulmu olur.6 By ve frklk konusunda Kuranda bakaca hkmler de vardr. rnein, Bakara Suresinde, Tanrnn Hart ve Marul adndaki

6 Elmall H. Yazr, age. c.8. s.6351 vd.: Sahih-i.... Hadis No. 1352. c.9. s.52 vd...; ayrca bkz. Hadis No. 1664, c.l 1. s.10-1 1.

iki meleinin byclkle megul olduklar, bakalarna by yaptklar, by sayesinde karkocay birbirinden ayrdklar yazldr (Bakara Suresi, ayet 102).7 Kurann bu ayetlerinden anlalan odur ki, Allahn yaratc gcne inanmak ve kt amala kullanmamak artyla by ve sihir ilmini retmekte saknca yoktur; daha baka bir deyimle ruhani varlklardan yararlanarak sihir yapmak, rnein, muska yapmak, cinlerden yardm istemek gibi eyler, kafirlik saylmaz* Batl inanlar konusunda Kurann ngrd konulardan biri de, sa m sola fazl (fazileti, stnl) ile ilgilidir ki, her hayrl iin sa yn esasna gre ayarlandn vurgular ve her eyin buna gre yaplmasn farz klar. Daha baka bir deyimle Kuran a gre sa yn, uurluluk, mutluluk, bereket, saygnlk gibi anlamlar tamakta; buna karlk sol ise uursuzluun, bahtszln, hayrszln karl olmakta! rnein, Vaka Suresinde, sadakilerin mutlu, sol-dakilerin ise bahtsz olduklar yle anlatlmakta: Kyamet koptuu zaman...; yer iddetle sarsld; dalar paraland; dalp toz- duman haline geldii; ve sizler de snf olduunuz zaman; sadakiler, ne mutlu o sadakilere; soldakiler, ne bahtszdrlar onlar; (hayrda) nde olanlar (ecirde de) ndedirler. te bunlar, naim cennetlerinde (Allaha) en yakn olanlar... (Vaka Suresi, ayet 1-12). Yorumculara gre, bu ayetlerle anlatlmak istenen ey udur: Ahi-rette insanlar snfa ayrlacaklardr. Bunlardan ikisi cennete, biri de cehenneme girecektir. Amel defteri sadan verilecek olanlar bahtiyar Mslmanlardr. Fakat, bunlarn iinde nc olanlar vardr ki, bunlar inanlarnda en salam ve hayr yarnda nde planlardr. te bunlar Allaha en yakn olanlardr. Fakat, bir de amel defteri soldan verilecek olanlar vardr ki, bunlar inkarc ve gnahkar olan kimselerdir; solak tarafta, alak mevkide bulunan, deersiz, kendilerine ve bakalarna uursuz olan kimselerdir; bu yzden cehennem ateine atlacaklardr.9
7 Turan Dursun, Tabu Can ekiiyor: Din Bu l. Kaynak Yaynlan, stanbul, 1990, s. 116. 8Kurann Diyanet Vakf evirisinde, Bakara Suresinin 102. ayetinin yorumuna batanz; ayrca bkz. Fahruddin Razinin yorumlan; ayca bkz. Elmall H. Yazr, age, c.I, s.441 vd. 9 Diyanet Vakf evirisinde Vaka Suresinin 15. ve 16. ayetlerin aklamasna baknz; ayrca bkz. Elmall H. Yazr, age, c.6, s.4703 vd.

Kuranda, Kaf Suresinde, sa tarafn uurluluu, sol tarafn ise uursuzluu temsil ettiini dile getirmek amacyla her insann sanda ve solunda olmak zere iki melek oturduu yazldr: Sanda ve solunda, onunla beraber oturan iki alc melek, yannda hazr birer gzc olarak syledii her sz zapt ederler (Kaf Suresi, ayet 17). San uurluluk, bereket; solun ise, uursuzluk olduu konusunda Beled Suresinde u ayet vardr: Sonra iman edenlerden, birbirlerine sabr tavsiye edenler ve birbirlerine acmay tleyenlerden olmaktr. te onlar sa-, dahilerdir. Ayetlerimizi inkar edenler ise, ite onlar soldakilerdir. Cezalan, kaplar zerlerine kapatlm bir atetir (Beled Suresi, ayet 17-20). Yorumculara gre bu ayetle anlatlmak istenen udur ki, kitaplar sa taraftan verilecek olan

Mslman kiiler, kendilerine ve bakalarna uurlu kimselerdir. Tanrnn buyruklarn inkar edenler, Tanrya ve Muhammede inanmayanlar ise kafirlerdir ve onlara meumluktan (uursuzluktan) kurtulmayan ve kitaplar soldan verilecek olan kimselerdir ki, kendilerine ve bakalarna uursuzdurlar; zerlerinde bir ate bastrlp kaplar kapanacaktr. Yine bunun gibi Saffat Suresinde, sadan gelmenin salam taraftan, iyi ve hayrl bir ekilde gelmek ya da haktan yana olmak olduunu anlatmak zere u var: (Uyanlar, uyduklar adamlara:) Siz bize sadan gelirdiniz (sureti haktan grnrdnz) derler (Saffat Suresi, ayet 28). Muhammed, bu tr ayetleri Kurana. koymakla, Mslmanlar, san, her bakmdan sola stn olduu inanlar ierisinde yourmak istemitir. eitli vesilelerle unu anlatmtr ki, hayrl ve iyi olan her iin sa yne gre, olumsuz nitelikteki her iinse sol yne gre yaplmas gerekir. rnein, yatakta saa dnk olarak yatlmal, yataktan sa ayakla klmal ve ayakkablar sa ayakla giyilmeye
10 Elmall H. Yazr.age. c.7, s.5845.

balanmaldr; yemek sa elle yenmeli, su sa ekle tutulan bardakla iilmelidir; birisine ikramda bulunulurken sada oturan ya da bulunan kimseden balanmaldr; hurma yerken, hurma sa elle tutulmal, ekirdekleri ise sol elle karlmaldr; helaya gidildiinde, zeker (erkeklik organ) sol elle tutulmaldr; def-i hacet ten sonra pislikten temizlenme, sol elle yaplmaldr; namazdayken ne sa tarafa ne de kbleye kar tkrlmemeli, sol ayan altna ya da sol tarafa tkrlmelidir; sadaka sa elle datlp, sa elle alnmaldr. nk, Muhammedin sylemesine gre, Tanr da, san stnl esasna gre i grmekte. rnein, helal maldan verilen sadakalar sa eliyle kabul etmekledir. Btn bu ve bunlara benzer buyruklar11 uygulamak amacyla, Muhammed, sadece Tanrdan geldiini syledii yukardaki ayetlerle yetinmemi, bir de ie eytanlar ara etmitir. rnein, kiileri, sa elle yemek yemeye ya da su imeye zorlayabilmek iin, Sizden biriniz sol eliyle yemesin ve imesin, nk eytan sol eliyle yer ve sol eliyle ier demitir.12 Doutan solak olan kimselere bile sol elle yemek yedirtmez, sa elleriyle yemelerini (ya da imelerini) emrederdi. Sylendiine gre bir gn sol elle yemek yiyen birisine sa elini kullanmasn emrettiinde adamcaz sa elini kullanamadn sylemi, Muhammed onun bu zrne aldr etmeyerek kendisine lanet etmitir; gya bu lanetleme zerine adamcaz, o gnden sonra elini azna gtrememitir. Muhammed, san sola stn olduu inanlarn pekitirmek amacyla, ou kez kendisinden rnekler verir, bu konuda koyduu buyruklar herkesten nce kendisi yerine getirirdi. rnein, yatana girdiinde sa tarafna yatar ve sonra Tanrya, Allahm kendimi sana teslim ettim... indirdiin kitabna inandm ve gnderdiin peygamberine iman enim diye dua ederdi. Mslman kiilere de, eer byle yapacak olurlarsa, rnein, bu szleri okurlar ve okuduktan sonra o
l l Bu konudaki slami hkmler ve bunlarn kaynaklan iin bkz. ilhan Arsel. Toplumsal Geriliklerimizin Sorumlular Din Adamlar. Kaynak Yaynlan, nc basn. Aralk 1996 12 lhan Arsel. Toplumsal entiklerimizin Sorumlular Din Adanlan, Kaynak Yaynlan, nc basm, Aralk 1996: yukardaki hadis iin bkz. Riyazs- Salfhin. stanbul, 1992. c.3. s.263-264.

gece iinde lecek olurlarsa, slam ftrat ve yaradl zerine lm olacaklarn

anlatrd.13 Hayrl diye kabul ettii hibir i yoktu ki, sa yn itibariyle yapmasn. Bundan dolaydr ki, Mslmanlar makbul ve hayrl olan her iin sa yne gre yaplmasnn dinsel bir gerek olduuna, solakln kusur sayldna inanmlardr. Bu inan nedeniyledir ki, sabahleyin yataktan sa taraftan ve sa ayakla kalkp, ayakkablarm sa ayaktan giymeye ve sol ayaktan karmaya balamaktan tutunuz da, sa elle yemek yemeye, barda sa elle tutup su imeye, hurmay sa elle tutup sol elle ekirdeklerini karmaya, sac ve sakal sadan taramaya, ly ykarken sadan balamaya, sadakay sa elle datmaya, sa elle sadaka almaya, ikramda bulunurken sa taraftan balamaya, akam yatarken sa taraftan yatp saa dnk olarak uyumaya, kt rya grdklerinde ryann errinden kurtulmak iin sol tarata doru tkrp fleyerek Tanrya snmaya, namaz srasnda tkrmek istediklerinde sa tarafa deil, sol tarafa tkrmeye almlardr. Bylesine batl inanlara yer veren dinsel verilerle, insanlar aklc ynde gelitirmenin mmkn olup olmadnn, ilim yaplp yaplamayacann takdiri, yine okuyucuya aittir. Ancak, unu eklemek isteriz ki, san sola stn olduu iddialarn aklc ve bilimsel usullerle kantlama olana yoktur. Aksine, bilim u gerei ortaya koymaktadr ki, insan beyninin sol blm, vcudun sa ksmm (rnein, sa el ya da sa ayak gibi), buna karlk sa blm ise, vcudun sol ksmn ynetmektedir. u durumda eer sa ve soldan birinin stnl sz konusu olacaksa, bu takdirde solun saa stnl ortaya km olacaktr. nk, slam eriatnn stn diye deer verdii sa yn (rnein, sa el, sa ayak), insan vcudunun en nemli ve deerli organ olan beynin sol ksmnn ynetimi altnda bulunmaktadr. te yandan, insanla en byk hizmette bulunan kiiler arasnda solak olanlarn says pek oktur. Yeryznn en yaratc lkesi olarak bilinen Amerika Birleik Devletleri halknn yzde on beinin solak olduu ve bu lkenin cumhurbakanlna getirilmi kiiler arasnda pek ok solak bulunduu bir gerektir.
13 Bura bn-i Azibden Buharinin rivayeti iin bkz?.. Sahih-i..., Diyanet leri Bakanl Yaynlar. Hadis No. 2145. c. 12. s.338-339.

Dier yaymlarmzda, zellikle eriattan Kssalar adl kitabmzda, batl inanlarla ilgili konulara deindiimiz iin burada daha fazla durmayacaz. Sadece unu eklemekle yetinelim ki, insanlarmza Tanr buyruklar olarak retilen eyler, Kurandaki ilim anlaynn aklclktan ne kerte uzak bulunduunun kantlandr. Bu buyruklara aykr davrananlarn ya da buyruklarn dna kanlarn, cehennem ateinde yaklacaklar gz nnde tutulacak olursa (rnein, bkz. Nisa Suresi, ayet 56, Mutaffifin Suresi, ayet 7-9; Mearic Suresi, ayet 15-18 vd...) Kuran ile dnce zgrl salamann ve dolaysyla ilim yapmann olanakszl kolaylkla anlalr. KAN AKITMA YOLUYLA BADETN KURANDAK YER Kurban adayarak, kan aktarak Tanry honut klmak, ona yaklamak, eski alardan beri sregelen bir ibadet eklidir ki, bugn artk ada uygarla ters den bir gelenek olarak grlr. Byle olduu iindir ki, aydn din adam roln stlenmi grnen baz mollalarmz, her konuda olduu gibi, kurban gelenei konusunda da slam eriatn irin gsterme yolunu ararlar ve bu amala birtakm laf cambazlklarna bavururlar: kurban kesimine kar deillerdir, ama kurbann ibadet amacna ynelik olmadn anlatmak iin her trl kurnazla hazrdrlar. Bu nedenle, koyunlar boazlayarak, yani kan aktarak, kurban sunmann, Allah kan ve et ile ilikili klmak olduunu, oysa byle bir gelenein Kurana ters dtn ne srerler. Daha baka bir deyimle, bu tr bir ibadetin, uygar

toplumlar tarafndan artk ilkel bir gelenek olarak grldn anladklar iindir ki, Kurandaki verilere gre kurban kesmenin ibadet deil, sosyal bir yardm tr olduunu sylerler. Gya Kuran, kurban kesimini kan aktlsn diye deil, sadece yoksula yardm salansn diye ngrmtr; gya kurban ameliyesinde ibadet olan konu sadece yoksula yardmdr. Ve ite bu noktadan hareketle bizim mollalarmz, eer yoksulun korunmas, ona et vermek yerine baka bir ey vermekle daha iyi salanacaksa, o eyi kurbana tercih etmek gerekir derler.1 Oysa mollalarmzn btn bu syledikleri gerek d olup, srf eriat insani klkta gsterme gayretkeliine dayal eylerdir. nk, Kuran, kurban kesimi ameliyesini, Tanry yceltemeye ynelik bir ibadet olarak gren ayetlerle doludur. Ne Kuranda ne de Kuran olmayarak konmu kurallarda, kurban kesiminin sadece yoksullar do1 Mahiyat fakltelerinden birinde retim yelii yapan bir kiinin, Kurban Kesmek badet mi? balkl yazs iin bkz. Hrriyet gazetesi, 2 Nisan 1999.

vurmak ve korumak amacyla gerekli grldne dair bir ey yoktur; ya da yoksula para veya mal eklindeki yardmn, Tanrya kurban sunmaktan daha hayrl bir i saylabileceine dair hkm yoktur. Kukusuz ki, yoksulu yedirmek ve iirmek, yoksula yardm etmek hayrl bir itir, ama Kuran, bu tr bir yardm eklini, ne kurban kesiminden daha hayrl bir i olarak grmtr ne de kan aktarak ibadeti nlemek iin. Nitekim, din bilgini saylan yorumculara gre kurban kesmek, zekat ve sadakai fitr vermekten daha fazla bir fedakarlk ifade eden bir ibadettir. Btn bunlar bir yana, Kuranda, kurbandaki amacn, her ne ekilde olursa olsun, kan aktmay nlemek olduuna dair bir iaret de yoktur. nk, bir kere kurban, eski alardan beri Tanr yi honut klmak ve yceltmek amacyla uygulanm olan bir gelenektir ki, genellikle kan aktlmasn koul bilir ve Kuran bu gelenei bu amala benimsemitir. O kadar ki, Muhammedin sylemesine gre, Bu cemaatin (Mslman cemaatinin) mmeyyiz vasf, kurbann kendi t kan olmasdr (kurban olarak, din ehitlerinin katm sunmas)? te yandan Kuranda, biraz ileride greceimiz gibi, kan aktma eklindeki kurban kesimi ameliyesinin, bal bana ibadet nitelii tan belirleyen birok ayet vardr. Fakat, bunlar incelemeden nce, kurban anlaynn dayana olan kaynan Kurandaki yerini inceleyelim. 1) Kurban Geleneinin Kurana Alnnda Rol Oynayan Dinsel Etkenler Kurban geleneinin Kuranda alnnda rol oynayan dinsel olaylarn incelemesi bize unu gsterecektir ki, Kurana gre kurban kesimindeki ama, esas itibariyle yoksula yardm deil, Tanrya balln, kan ak ti m yoluyla saptanmasdr. Ademin oullarnn ackl hikayesi bunun byle olduunun ilk kantlarndandr.
2 Bu alnt iin bkz. Elmall H. Yazr, age, c.8. s.6197. 3 Turan Dursun, Kuran Ansiklopedisi, Kurban maddesi. Kaynak Yaynlan, birinci basm. Ekim J994. c.7, s.307.

A) Adem in Oullarnn Hikayesi Gerekten de Kuranda, Maide Suresinde, Ademin iki olunun kssas (hikayesi)

anlatlmtr ki, Tanrnn, kurban kesiminden baka bir ekilde kendisine sunulan kurbandan pek honut olmadn, kurban ameliyesini yoksullara yardm eklinde anlamadn ortaya koyar. Gerekten de ayette yle yazldr: Ey Muhammed! Onlara, Ademin iki olunun kssasn doru olarak anlat, ikisi birer kurban sunmular. Birinin kabul edilmi, dierininki edilmemiti. Kabul edilmeyen (kurban sahibi), Andolsun seni ldreceim! deyince, kardei, Allah ancak saknanlarn takdimesini kabul eder demiti. (Maide Suresi, ayet 27). Ayette aklk yok, fakat anlatlmak istenen ey. Ademin oullarndan birinin koyun keserek, dierinin de toprak rnlerinden (buday) vererek Tanrya kurban sunduklar, Tanrnn koyun eklindeki kurban kabul edip dierini reddettiidir. Kurandaki bu hikayeyi Muhammed Tevrattan almtr. Tevratn Tekvin kitabnda anlatlan ekliyle hikaye ksaca yledir: Ademin iki olu olmutur ki, adlar Habil ve Kabirdir. Bu iki kardeten biri olan Habil, koyun srs gden bir obandr. Dier karde Kabil ise iftidir. Beraberce yaayp giderlerken bir gn Habil, gtmekte olduu srnn ilk doanlarndan bir koyunu kesip Tanrya kurban olarak sunar. ifilikle uraan Kabil ise, Tanrya kurban olarak toprak rnlerinden (buday) sunar. Tanr, Habilin sunmu olduu kesilmi koyunu kurban olarak kabul eder, fakat Kabilinkini kabul etmez. Bunun zerine Kabil, kskanla kaplp kardei Habili bir vurula ldrr (Tevrat, Tekvin, Bap 4, 1-9). Asl Tevratta bulunan bu hikayenin, hadislerde ve Kuran yorumlarnda anlatlan ekli aa yukar byle. Dikkat edilecei gibi Tanry honut klan ey, toprak rn olan buday eklindeki kurban deil, kan aktlarak sunulmu olan koyun eklindeki kurbandr. Belli ki, Tanr kendi adna kan aktlmasndan holanmtr. Ve bu ii yoksullara yardm olsun dncesiyle deil, Habilin takdimesinden holand iin yapmtr; Habilin takdimesi ise. biraz nce grdmz gibi, kan aktlan koyundur. Eer Tanr kan aktlmasndan holanmam olsa, kurbandan amacn yoksula yardm olduunu dnm olsa, bunu aka bildirirdi. Oysa byle yapmamtr. Belli ki insanlarn kendisine olan ballklarn Tanr adna kan aktlmasna gre deerlendirmek istemitir! Bundan dolaydr ki, din adna cihata klmasn, kafirlere kar savalmasn, klla vuruulmasn! (kendi adna kan aktlmasn) kutsal bir ey olarak grmtr. Yine bundan dolaydr ki, bu savalarda lenleri ehit olarak en byk mkafatlara layk bilmitir. B) brahim (Peygamber) ile Olu shakn Hikayesi Kurban geleneinin, kan aktma yoluyla ibadet demek olduunun kant sadece Ademin iki oluyla ilgili yukardaki hikaye deildir. Tevrattan aktarma olarak Kuranda, yer alan bir baka hikaye vardr ki, brahim Peygamberin, ibadet yoluyla Tanrya balln ispat amacyla kendi z olu shak kurban etmek istemesiyle ilgilidir. Gya Tanr, brahimin imann denemek iin ondan byk bir fedakarl gze alp olunu kurban etmesini istemi ve onun bunu yapmaya hazr olduunu grnce iman sahibi olduunu anlam, bunun zerine ona bir koyun gnderip, shak yerine koyunu kesmesini emretmitir; brahim de yle yapmtr; yani kendi olunu boazlayacak yerde, koyunu boazlayarak Tanrya kar ibadetini tamamlamtr. Koyunu boazlamas ve kan aktmas, Tanrya ibadet iin kendi z olunu feda etmeye hazr olduunun sembolik bir ifadesidir. Sylemeye gerek yoktur ki, bu olayda sosyal bir yardm amac diye bir ey yoktur. Srf Tanrya balln kan aktm yoluyla kantlanmas vardr. Tevrattaki bu hikayeyi Muhammed, ufak bir iki deiiklikle Kurana yerletirmitir; yapt deiiklik, zellikle, hikayede geen shak ad yerine smail adn koymak olmutur. Bilindii gibi smail, brahimin dier bir oludur. Cariyesi Hacerden olmutur. shak ise brahimin, kendi ei olan SaRadan doma oludur. Muhammed, kendi

kavmi olan Araplar, brahimin ve smailin soyundan bildii iindir ki, byle bir deiiklik yapmay uygun bulmutur. Fakat, hemen ekleyelim ki, Kurana koyduu ayetlerin ieriini anlayabilmek iin, brahim ile olunun Tevratta anlatlan hikayesine gz atmak gerekir. Tevratn Tekvin kitabnda yer alan hikayenin zeti yledir: Tanr, brahimi denemek ister ve ona yle der: Ey brahim! imdi olunu, sevdiin biricik olunu, shak al ve Moriya diyarna git ve orada sana syleyeceim dalarn biri tilerinde onu yaklan kurban olarak takdim et (Tevrat, Tekvin, Bap 22: 1-3). Bu emir zerine brahim, uaklarndan ikisini ve olu shak alr, eeine palan vurup Allahn sylemi olduu yere gitmek zere yola koyulur. gnlk bir giditen sonra brahim, gzlerini kaldrp, Tanrnn belli ettii yeri uzaktan grr. Uaklarna, Siz burada eekle beraber kaln, ben ocukla beraber oraya gideceim; secde edip yannza dneriz der. Ve sonra bir miktar odunu shakn srtna ykler. Eline bir bak alarak o belli edilen yere doru yollanr. Yolda shak babasna sorar: Ey baba! te ate ve odun, fakat yaklan kurban iin kuzu nerede? brahim, Olum, yaklan kurban iin kuzuyu Allah kendisi tedarik eder der. Nihayet, Tanrnn belli etmi olduu yere varrlar; orada brahim bir mezbah yapp odunlar dizer ve shak balayarak odunlarn zerine yatrr. Sonra eline ba alr ve tam olunun boynunu kesmek zereyken Tanrnn melei gklerden seslenir: Elini ocua uzatma ve ona bir ey yapma; nk, imdi bildim ki, sen Allahtan korkuyorsun ve kendi biricik olunu benden esirgemedin (Tevrat, Tekvin, Bap 22: 4-12). Bu seslenme zerine brahim gzlerini kaldrp baktnda grr ki, allklar iinde bir koyun (ko) boynuzlarndan tutulmu durmaktadr. Hemen gidip oradan koyunu alr ve olunun yerine koyunu yaklan kurban olarak takdim eder (Tevrat, Tekvin, Bap 22: 13). Az gemeden Tanrnn melei ikinci kez gklerden brahime seslenir ve yle der: Mademki her eyi yaptn ve biricik olunu esirgemedin, seni ziyadesiyle mbarek klacam ve senin zrriyetini... deniz kenarndaki kum gibi oaltacan; senin zrriyetin dmanlarnn kapsnda hakim olacaktr... nk szm dinledin (Tevrat, Tekvin, Bap 22). imdi bu hikayenin Kuranda yer alan eklini grelim: Tevratta anlatlan hikayeyi Muhammed, Saffat Suresine u ekilde sokmutur: brahim, kendi kavmini putlara tapnaktan alkoyamaynca, Dorusu ben Rabbim urunda sizi brakp gidiyorum; O beni doru yola eritirir der (Saffat Suresi, ayet 99). Sonra Tanrya yalvarda bulunarak kendisine irilerden bir ocuk vermesini ister (Saffat Suresi, ayet 100) ve Tanr da ona yumuak huylu bir olan verir (Saffat Suresi, ayet 101). Fakat, brahim, Tanrya olan balln kantlamak iin, olunu (smaili) ona kurban etmek ister. Ve bir gn ocuunu alp yola kar. Yolda giderlerken oluna yle der: Ey oulcuum! Dorusu ben uykudayken seni boazladm gryorum; bir dn, ne dersin? Yani anlatmak ister ki. Tanr kendisini denemek istemi ve olunu kurban etmesini emretmitir. Bu beklenmedik soruya olu (smail) yle cevap verir: Ey babacm! Ne ile emrolundunsa yap; Allah dilerse, sabredenlerden olduumu greceksin (Saffat Suresi, ayet 102). Bunun zerine brahim, boazlamak iin olunu aln zerine yatrr. Fakat, tam bu srada Tanr seslenerek, brahimi denemek iin byle yapmasn emrettiini, iyi davrananlar dllendirdiini bildirir ve fidye olarak kendisine byk bir kurbanlk verir. Kuranda yle yazldr: Bylece ikisi de Allaha teslimiyet gsterip, babas olunu aln zerine yatrnca, biz, Ey brahim! Ryay gerek yaptn; iste biz iyi davrananlar bylece mkafatlandrz diye seslendik. Dorusu bu apak bir denemeydi. Ona, fidye olarak byk bir kurbanlk verdik (Saffat Suresi, ayet 103-197). Grld gibi bu ayetlere gre Tanr, brahimin teslimiyetini denemek istiyor ve bu amala ona olunu kurban etmesini emrediyor. brahimin bunu yapmaya hazr olduunu grnce,

onun tam bir iman sahibi olduunu anlyor ve olunun yerine kesilmek iin ona fidye olarak bir koyun gnderiyor. brahim de kendi z ocuunu boazlayacak yerde koyunun boazn kesiyor! Dikkat edilecei gibi burada sz konusu olan kurban kesiminin, yoksullara yardm gibi sosyal bir amala ilgisi yok. Tanr fidye olarak brahime koyun verirken, kesilecek olan bu koyunun etiyle yoksullar doyursun diye vermi deildir. Sadece olunu kesecek yerde, bir hayvan kessin diye vermitir. Eer kan aktlmasn istemiyor ve bundan holanmyor idiyse, neden brahime, kesip kan aktmas iin koyun verir. Fidye denen eyin baka ekli yok mudur? Evet, neden dolay Tanr brahime, kurban olarak ille de bir canl bir hayvan, bir koyun vermitir? Esasen brahim, kendi olunu kesmeye hazr olduunu ortaya koyarak zaten Tanrya olan teslimiyetini (iman sahibi olduunu) kantlam deil iniydi? Ve Tanr bundan dolay, Ey brahim! Ryay gerek yaptn diyerek onun snavdan baaryla km olduunu bildirmi deil miydi? Bu durumda fidyenin anlam ne? Yani neden dolay Tanr brahime, fidye olarak koyun verir ve ille de kan aktlmasn ister? Fidyedenen ey kurtulmalkdernek deil midir? rnein, ibadet srasnda islenen sutan, gnahtan kurtulmak iin verilen ey deil midir?4 brahimin iledii bir gnah yoktur ki, fidye yoluyla kurtulsun! Aksine, kavmini ve hatta babasn putperesttirler diye terk etmi, iman sahibi olduunu bildirmi, stelik kendi olunu kesmeye hazr olduunu ispat etmekle Tanrya teslimiyetini ortaya koymutur. Ve nitekim bundan dolaydr ki, Tanr ona, biraz nce belirttiimiz gibi, ...Ey brahim! Ryay gerek yaptn; ite biz iyi davrananlar bylece mkafatlandrz diye seslenmitir. u durumda brahimin gnahkar bir durumu yoktur; olmadna gre neden dolay Tanr ona, gnahtan kurtulmak zere fidye olarak koyun vermitir? Kuran yorumcularna gre, gya brahim, eer bir olu olacak olursa onu Allah yolunda Tanrya kurban edeceine dair kendi kendine sz vermi (yani olunu Tanrya adam), fakat sonra bu szn unutmutur. Ve ite rya bunu ona hatrlatmtr. Her ne kadar ocuunu boazlamaya kalkmakla Tanrya olan teslimiyetini kantlamsa da, kendi kendine verdii sz yerine getirmemi durumdadr. Yani bir bakma gnah ilemi durumdadr. Ve ite Tanr ona, bu gnahtan kurtulmak zere fidye olarak koyun vermi, o da koyunu boazlamtr. Bundan dolaydr ki imam- azamn, ocuunu kurban etmeyi nezredene (adayana) bir koyun kesmek vacip olur dedii sylenir.5
4 Turan Dursun, Kuran Ansiklopedisi. Fidye maddesi. Kaynak Yaynlan, bilinci basn. Temmuz 1994. c.5, s.l 19 vd. 5 Yorumcularn bu konudaki aklamalar iin bkz. Elmall H. Yazr, Hak Dini. Kuran Dili. Bedir Yaynevi, 1993. c.5. s.4063. l

Btn bu yukarda sylediklerimizden anlalyor ki, Kurana. gre Tanr, kullarn denemek iin kan aktma leine bavurma yolunu semitir. Kan aktlmasndan holanamasa, brahime koyun yerine cansz bir eyi fidye olarak sunmasn emrederdi. Hatta biraz nce dediimiz gibi, aslnda byle bir ey istemesine de gerek yoktu. nk, brahimi denemi ve onun mutlak ekilde boyun een bir kul olduunu renmiti. O halde ank ondan, bakaca bir ey beklemesi gerekmezdi. te yandan brahime kesilmek zere koyun verirken, bunu, yoksullara yardm olsun diye vermi deildir; srf fidye olarak vermitir. Fidye deyimi ise, kurtulma karlnda verilen bir ey anlamna gelir. Oysa ortada, brahimin kurtulmak ihtiyacnda olduu bir gnah yoktur. Btn bunlar bir yana, Tanrnn brahimi denemek iin bu yollara bavurmas da pek anlalr gibi deil! nk, eer Tanr, her gizli eyi bilen bir yaratan ise, kullarnn yaptklarndan ve yapacaklarndan haberli ise, o halde brahimi denemek niye? Nasl olsa onun ne ekilde hareket edeceini zaten biliyor deil miydi?

te yandan eer Tanr kan aktma amacna dayal kurbandan ho-lanmasa ve kurban denen eyi sadece yoksulun korunmas amacna balam olsayd bunu aka belli etmez miydi? u durumda bizim mollalarmzn kalkp da, Yoksulun korunmas baka bir ey vermekle daha iyi salanacaksa, o eyi kurbana tercih edin demelerinde anlam olur mu? Bunu sylemekle Kuran ters dm olmuyorlar m? Ve Tanry, hani sanki amacn aklayamam da, onlarn bu ekildeki aklamalarna muhtam gibi bir duruma drm olmuyorlar m? Bu vesileyle ekleyelim ki, aradan l400 gemesine ve bu l400 yl boyunca insanlk anlaynda nice gelimeler grlmesine ramen, slam lkelerinde hala, brahimin yukardaki davranna zlem duyup, oullarnn boazn kesmek isteyenler vardr. Bunun utan verici bir rneine, bundan 30-40 yl kadar nce Trkiyede rastlanmtr. Askerden kamak isteyen bir kii, eer bu mkellefiyetten u ya da bu ekilde kurtulacak olursa, Mzrap adndaki olunu kurban etmeye karar vermi, gerekten de askerlikten kurtulur kurtulmaz olunun boazn ekmek bayla kesmitir. Olay ortaya ktnda savclk ie el atm ve dava sonucunda bu kii layk olduu cezaya mahkm olmutur. Ne esef vericidir ki, o zamann yargtay, sz konusu cinayetin dinsel inanlar etkisiyle ilenmi olduunu, dolaysyla bu inanlarn cezay hafifletici sebep (esbab- muhaffefe) olmas gerektiini bildirerek mahkeme kararn bozmutur. Olay adalet tarihimizde Mzrap ocuk olay olarak yer almtr. II) Tanrya badet Tr Olarak Kurbanla lgili Ayetlerden Dier Baz rnekler Yukarda grdklerimizden baka, Kuranda., kurban kesiminin ibadet tr olduunu kantlayan hkmler vardr ki, hepsinde ama Tanrya teslimiyetin, Tanrya balln ifadesi olarak yer alr. Hani sanki Tanr, kendi yceliini ve glln kantlayabilmek iin hayvan boazlatarak kan akttrma yollarn semie benzer. Baz rnekler yle: 1) Hac Suresindeki Hkmlere Gre Kurban Kesimi Ameliyesi, Tanry Yceltmek in badet Anlamn Tayor; Bu Nedenle Kurban Keserken Tanrnn Adnn Anlmas Gerekiyor (Hac Suresi, Ayet 36) Hac Suresinin 35., 36. ve 37. ayetlerinden anlamaktayz ki, kurban kesimindeki asl ama, Tanry yceltmek ve ona krler etmektir; bu bakmdan kurban ameliyesi Tanrya ibadettir. Her ne kadar Kuran, kesilen hayvanlarn yiyecek iini grmesini, isteyen ve istemeyene verilmesini emretmekle beraber, hayvan ve kurban kesimindeki asl amacn, yoksulu doyurmak deil, Tanry yceltmek olduunu bildirmekte. nk, gya Tanr, insanlara doru yolu gstermitir ve ite bu iyiliinin karl olarak insanlardan kendisine kretmelerini, kendisini yceltmelerini beklemektedir; bunu yapabilmeleri iin de, hayvanlar (develeri, srlar) insanlarn buyruuna vermitir ki, bu hayvanlar kessinler de ibadetlerini yerine getirebil-sinler! Ve kullarndan kurban kesmelerini isterken, Tanr, bu hayvanlarn ne etlerinin ne de kanlarnn kendisine ulamayacan syler; daha baka bir deyimle kurban kesiminin kendisi iin maddi bir kar salamadn, sadece kendisini yceltici bir ibadet olduunu anlatmak ister. Yani kurban kesiminde Tanrnn gtt ama kendisinin ibadet yoluyla yceltilmesini, kendisine kredilmesini salamaktr. Bunun byle olduunun iyice anlalmas iin, kurban keserken, hayvann n ayaklarnn balanmas ve Tanrnn adnn anlmas gerekir (Hac Suresi, ayet 35-36). Daha baka bir deyimle kurban kesimi ameliyesi Tanrya yaplan ibadetin ta kendisidir. Bu konu, Hac Suresinde yle belirtiliyor: te kurbanlk gvdeli hayanlar, deve ve srlar, Allahn size olan nianeleri kldk. Onlarda sizin iin hayr vardr. n ayaklar bal halde keserken zerlerine Allahn

adn ann. Kesilince onlardan yiyin, isteyene de istemeyene de verin. kredersiniz diye onlar bylece .sizin buyruunuza verdik. Bu hayvanlarn ne etleri ne de kanlan Allaha ulaacaktr. Allaha ulaacak olan ancak sizin ona yaptnz ibadettir. Size doru yolu gsterdiinden, Allah yceltmeniz iin onlar bylece sizin buyruunuza vermitir... (Hac Suresi, ayet 36-37). Grlyor ki, kurban kesimindeki ama, yoksulu doyurmak deil; asl ama Tanry yceltmek, Tanrya kretmek! Daha baka bir deyimle, Tanr, srf kendisini yceltilsinler, kendisine kretsinler diye kullarna kurbanlk hayvanlar, develeri, srlar vermitir. Ve verirken de istemitir ki, bu hayvanlar, ayaklan bal olarak ve Tanr ad anlarak boazlansn, kanlan aktlsn; yani kurban kesimi ii, Tanrya ibadetin bir ifadesi olsun. 2)Tanr, Vermi Olduu Nimet Karl Olarak, Kendisi iin Namaz Klnmasn ve Kurban Kesilmesini Emrediyor (Kevser Suresi, Ayet 1-2) Biraz nce grdk ki, Kuranda -Hac Suresinde-, kurban kesimi ameliyesi, Tanry yceltmek, Tanrya kretmek amacna ynelik bir ibadet olarak belirtilmitir. Ayn ey Kevser Suresinde de tekrarlanmakta. Fakat, orada, Tanrnn Muhammede hitab olarak yle yer almaktadr: (Ey Muhammed.) Kuskusuz biz sana Kevseri verdik. imdi sen Rabbine kulluk (namaz kl) et ve kurban kes. Asl sonu kesik olan, phesiz sana hn besleyendir (Kevser Suresi, ayet 13). Grld gibi, ayete gre Tanr, Muhammede hitap etmektedir; ona Kevseri verdiini bildirmekte ve verdii bu nimet karlnda Muhammedden, kendisine namaz klmasn ve kurban kesmesini istemektedir. Burada geen Kevser szc, esas itibariyle okluk anlamndadr ve yorumcular bunu ok byk nimet olarak ya da cennetteki bir havuz ya da cennetin btn rmaklarnn kayna olan bir nehir eklinde tanmlarlar. imdi sorulacaktr: Neden acaba Tanr, Muhammede bylesine byk bir nimet (Kevser) vermitir, verdii bu nimet karlnda ondan namaz klmasn ve kurban kesmesini istemektedir? Sorunun slam kaynaklarna gre karl yledir: Muhammedin, Mekkedeyken ilk kars Haticeden drt kz ve iki (baz rivayete gre drt) olu olmu, fakat olan ocuklarn hepsi de kck yalarda lmlerdir. Her ne kadar Muhammed Tanrya, olan ocuk vermesi iin yalvar yakar olmusa da, bir trl olan ocuk edinememitir. Medineye getikten sonra Marya adndaki cariyesinden bir olu olmu ve ona brahim adn koymu, fakat az gemeden brahim de hastalanarak lmtr. Kendi neslini srdrecek bir olan edinemedii iin olaanst zlrken, bir de evresindeki kiilerin kendisi hakknda ebter (nesli kesik) diye konutuklarn grnce yukardaki ayetleri Kurana koymutur. Yani anlatmak istemitir ki, Tanr, olan ocuk yerine kendisine, byk bir nimet olmak zere Kevser vaat etmitir. Bunun karlnda da, kendisinden namaz klmasn ve kurban kesmesini istemitir. nk, namaz, kalp, dil ve bedenle yaplan krn kendisi olarak nemli bir ibadet trdr. Her ne kadar namaz, ibadetin ba ya da btn ibadetlerin ruhu ve. dinin temeli saylrsa da, sadece namaz yollu ibadet yeterli deildir. Tanry honut etmek iin namaz klmaktan baka kurban keserek de ibadet edilmelidir; kurban kesmek, biraz nce deindiimiz gibi yorumculara gre, zekat ve sadaka vermekten daha fazla fedakarlk ifade eden bir ibadettir. Bu fedakarlk sadece mali bakmdan deil, sembolik anlamda kan aktma bakmndan da sz konusudur. u nedenle ki, vaktiyle brahim Peygamber, Tanrya balln kantlamak iin en byk bir fedakarlk olarak kendi z olunun boazlayp, kann aktmaya hazr olduunu Tanrya anlatmt. Onun bylesine byk bir fedakarlkta bulunacan anlad iindir ki, Tanr ona koyun gndermi ve olu yerine koyun keserek bu ii grmesini bildirmiti. Bundan dolaydr ki, kurban kesimi, byk

bir fedakarln ifadesi olmak zere, en byk bir ibadet tr saylr. Btn bunlardan anlalyor ki, Kurana gre Tanr, kendisine tefekkr anlamna gelen ve srf yceltilsin diye kendisi iin kurban kesilmesini emrediyor. Daha baka bir deyimle, yoksullara yardm amacyla deil, asl kendisine ibadet edilerek minnettarlk gsterilsin diye kurban kestiriyor. 2) Tanr, Atein Yiyecei Bir Kurban Getirmedike Hibir Peygambere nanlmamasn Emretmi (Al-i mran Suresi, Ayet 183) Kurban esinin peygamberliin bir iareti olduuna ve atein yakp kor edecei bir kurban getirmedike hibir peygambere inanmamak gerektiine dair Kuranda, yle bir ayet vardr: ... Dorusu, atein yiyecei bir kurban getirmedike hibir peygambere inanmamak zere Allah bize ahit verdi diyenlere, sen. Ey Muhammed de ki, Benden nceki peygamberler size belgeler ve dediiniz eyi getirdi. Doru szl iseniz niin onlar ldrdnz?... (Al-i mran Suresi, ayet 18.) Bu ayeti Muhammed, Medinedeki Yahudilerin kendisini peygamber olarak kabul etmemek amacyla, Dorusu atein yiyecei bir kurban getirmedike hibir peygambere inanmamak zere Allah bize ahit verdi... eklindeki iddialarn rtmek iin koymutur. slam kaynaklarna gre hikaye yle: Medinedeki Yahudilerin nemli kiilerinden bazlar ki aralarnda Kab bn-i Eref, Malik bn Sayf, Vehb bn Ya-huza, Zeyd bn Manuh, Finhas bn Azura, Huyey bn Ahtab gibi kiiler bulunmaktayd- gelip Muhammede yle derler: Sen, (Tanrnn) seni bize bir Resul olarak gnderdiini ve sana bir kitap (indirdiini) iddia ediyorsun. Halbuki Allah bize, Allah tarafndan gnderildiini iddia eden bir Resul bize atein yiyecei bir kurban getirmedike kendisine iman etmemekliimize dair ahit vermi, yani byle (emreylemiti). Dolaysyla, sen byle bir mucizeyi gsterirsen seni tasdik ederiz. Yani anlatmak isterler ki, gkyznden inen bir atein yakp kor edecei bir kurban getirmedike, Muhammedi peygamber olarak kabul etmeyeceklerdir. Onlarn bu szleri zerine Muhammed, istenilen mucizeyi gsteremeyeceini bildii iin, Tanrnn yukardaki ayeti indirdiini ve bununla unu anlatmak istediini syler: Muhammed1 den nce size, o sylediiniz kurban ve nar mu-cizesiyie peygamberler geldi. Bunlar arasnda Zekeriyya, Yahya ve dier srail peygamberleri vard. Fakat, siz onlar ldrdnz. Eer siz, sznzn delaleti vehiyle, Bu kurban mucizesi gsterilirse iman edeceiz demekte sadk ve ciddiyseniz, o peygamberleri niin katlettiniz. Yani sizin ecdadnz onlar katlettikleri gibi siz de bugn hala onlarn dnd gibi dnyorsunuz. Onlarn iledikleri bu cinayetleri hala onaylyorsunuz. O peygamberlere iman etmiyor ve o cinayetlerden tevbekar olmuyorsunuz. Oysa Muhammede iman etmek iin, btn bu peygamberlere iman etmek arttr. Siz onlar tasdik etmeden ve o gnahlar tevbe etmeden Muhammedi onaylam olamazsnz. Ve mademki onlar kurban mucizesini de gsterdikleri halde hala iman etmiyorsunuz, o halde muhakkaktr ki, bugn talep ettiiniz bu mucizeye yine iman etmeyeceksiniz. Dolaysyla, ahit davanz iftira olduu gibi, bu talebiniz de yalandandr. Bu iftiray onaylayacak nitelikte bir mucize olamaz... Dikkat edilecei gibi Muhammedin sylemesine gre kurban mucizesi, daha nce srailoullanna gnderilmi olan peygamberlerin peygamberlik belirtisi olduu halde, Yahudiler bu peygamber6 Elmall H. Yazr. age, c.2, s. 1243.

lere -ki Muhammede gre hepsi de Mslman olarak gnderilmilerdir- inanmamlardr,

hatta onlar ldrmlerdir. u durumda eer kendisi de kurban mucizesi gstermi olsa Yahudiler ona inanmayacaklardr. 4) Allaha Kar Hac ve Umre eklindeki ibadetin, Kurban Kesmek eklinde Yerine Getirilmesi (Bakara Suresi, Ayet J96) Kurann bildirmesine gre, Mekkedeki Kabe, insanlar iin ilk kurulan ve insanlara doru yolu gsteren evdir, orada Mslmanlarn ilki olan brahimin makam vardr ve Kabeyi hac biiminde ziyaret Tanrnn insanlar zerindeki hakkdr (Al-i mran Suresi, ayet 95-97). Ve bu hakkn Tanr. brahime yapt u aryla belli etmi, yle demitir: (Ey brahim!)... insanlar hacca ar! Yryerek ve ark develere binmi alarak gelirler sana ki, o develer, her bir uzak yoldan kopup gelirler. Kendi yararlarna olanlar grsnler. Tanrnn kendilerine rzk olarak verdii hayvanlarn belirli gnlerdeki kurban edilmeleri srasnda Tanr nn adn ansnlar. Yiyin bunlardan. Ve g durumdaki yoksulu da doyurun... (Hac Suresi, ayet 26-29). Yani Tanr, Mslman kullarn Kabedeki evine aryor ki, gelsinler de, orada, Tanrnn kendileri iin yapt iyilikleri anlayp kendisine kretsinler, kurban kessinler diye. yle anlalyor ki Tanrnn hakk, sadece insanlara birtakm nimetler salamasndan deil, bir de brahime, olunu kurban edip onun kann aktacak yerde, koyunun kann aktma olasln salamasndan domutur. Hani sanki Tanr, Ey insanlar! Ben sizi, bana kretmeniz iin kendi ocuklarnz kesme zorunluluundan kurtarp, hayvan kesme olaslna kavuturdum. Bu nedenle sizin zerinizde bu bakmdan da hakkm var. Benim adma kurban kesin der gibidir. Bu itibarla Kabeye hediye edilen kurbanlar, Tanrya kr anlamnda ibadet etmektir (Elmall Hamdi Yazr, age, c., s.714). Bundan dolaydr ki, kurbana hrmet gerekir (Maide Suresi, ayet 1-2). Kukusuz ki, kesilen kurbann eti yenecektir. Fakat, kurban kesimindeki asl ama, Tanrya kranda bulunmaktr ki, ibadetin ta kendisidir. te yandan hac grevini ya da kk hac denen umreyi (omreyi) yapmaktan alkonan kimselerin Kabeye kurban hediye etmeleri gerekir. Yine bunun gibi hastalk vd... gibi nedenlerle hac ziyaretini yerine getiremeyenler, fidye olarak kurban keserler, oru tutarlar ya da sadaka verirler. Bakara Suresinde yle yazldr: Baladnz hac ve umreyi Allah iin tamamlayn. Alkonursanz, kolaynza gelen bir kurban gnderin. Kurban, yerine ulancaya kadar, balarnz tra etmeyin, iinizde hasta olan veya bandan rahatsz bulunan varsa fidye olarak da oru tutmas, ya sadaka vermesi ya da kurban kesmesi gerekir... (Bakara Suresi, ayet 196). Grld gibi burada kurban kesimi, hac ve umre eklindeki ibadetin yerine getirilmi olmasn salyor; yani yoksula yardm, yoksulu doyurmak iin ngrlm deil; sadece Tanrya ibadetin ekillerinden biri olarak belirtiliyor. Bunun dnda oru tutmak ya da sadaka vermek var ki, bu sonuncusu yoksula yardm esini de kapsar nitelikte. Ancak, asl nemli olan ey kurban kesmektir, yani Tanr iin kan aktmaktr. Fakat, herkesin mali durumu buna yeterli olmad iin, kurban kesemeyenlere dier kolaylklar salanmtr ki, bu. yoldan Tanrya kranlklarn belli etsinler diye. 5) Kabeye Kurban Hediye Etmek Yoluyla Tanrya. badet Usul (Maide Suresi, Ayet 2, 95) Kurban kesiminin, sosyal yardmlamann bir tr olmasndan ok, esas itibariyle kan aktmak eklinde Tanrya ibadet olduunun dier bir kant, Kabeye kurban hediye etmekle ilgili hkmlerdir ki, bunlar arasnda Maide Suresinin 2. ve 95. ayetleri bulunur. Gerekten de Maide Suresinde kutsal olarak nitelendirilen baz eyler vardr ki, bunlara hrmet edilmesi emredilmitir. rnein, Tanrdan bol nimet ve rza dileyerek Beyt-i Harama gelenlere hrmet edilmesi gerekir. Fakat, bir de Kabeye hediye edilen kurbanla da hrmet gsterilmesi emredilmitir: hatta sadece kurbanla deil, kurbanlk belirtisi olmak zere herhangi bir eyden taklan gerdanlklara da hrmetgerekir. Ayet yle diyor:

"Ey inananlar!... (Kabe'ye) hediye edilen kurbanla, gerdanlklar taklan hayvanlara, Rablerinden bol nimet ve rza talep ederek Beyt-i Haram'a gelenlere sakn hrmetsizlik etmeyin..." (Maide Suresi, ayet 2). Daha baka bir deyimle Kabe'ye hediye edilen kurbanlk, ibadet arac olarak "hrmet" edilmeye layk bulunmu olmaktadr . Yine Maide Suresi'nde kurban kesiminin, baz gnahlardan (rnein, ihramlyken av ldrmek gibi gnahlardan) kurtulmak iin i gren bir ibadet yolu olduunu gsteren bir ayet vardr: "Ey inananlar! ihramlyken av ldrmeyin. Sizden bile bile onu ldrene, ehli hayvanlardan ldrd kadar olduuna iinizden iki adil kimsenin hkmedecei, Kabe'ye ulaacak bir kurban deme ya da dknlere yemek yedirmek eklinde keffarei veya yaptnn arlm tatmak zere bunlara denk oru tutmak vardr..." (Maide Suresi, ayet 95). Grlyor ki, ihramlyken "av ldrenler" (eer bu ii bile bile yapmlarsa) gnah ilemi oluyorlar. Gnahtan kurtulabilmek iin ya dknlere yemek yerdirmeleri ya oru tutmalar ya da Kabe'ye ulaacak bir kurban demeleri gerekir. Dikkat edilecei gibi, burada kurban kesimi, yoksulu doyurmak iin ngrlm deildir. nk, ayet, yoksulu doyurma iini, gnahtan kurtulmann bir baka yolu olarak belirtmitir. Ayette geen "kurban deme" deyimi, Tanr'ya "takdimede" bulunarak gnahtan kurtulmay ngrmektedir ki, bu da ibadetten baka bir ey deildir. 6) Tanr, Kendi Yceliini ve Glln Kantlamak Amacyla Musa'nn Kavmine nek Boazlatyor; Boazlatt nein Kemiiyle l Diriltiyor (Bakara Suresi, Ayet 67-73) Bakara Suresi'nde Musa ve kavmiyle ilgili bir hikaye var ki, Tanr'nn sr boazlatarak lleri diriltebilir olduunu anlatr. Hikayenin zeti yledir: Musa bir gn kendi kavminin insanlarna, "Allah muhakkak bir sr boazlamanz buyuruyor" der (Bakara Suresi, ayet 67). Onlar, "Bizi alaya m alyorsun?" diyerek nce itiraz ederler. nk, akllarndan Tanr'nn kendilerinden inek kurban etmelerini isteyebilecei ihtimalini geiremezler.7 Bununla beraber az sonra fikir deitirirler ve ne cins bir sr boazlamalar gerektiini sorarlar: "(Ey Musa) Rabbine bizim admza yalvar da onun (srn) mahiyetini bize bildirsin" (Bakara Suresi, ayet 68). Musa'nn sorusu zerine Tanr, kesilecek srn "ne kart, ne krpe, ikisi ortas yata, kusursuz, alacal ve tarlada fazla kullanlmam" olmasn ister. Tanr'nn istediine uygun bir sr bulunup boazlanr. Bunun zerine Tanr, Musa'nn kavmine hitaben "Siz bir kimseyi ldrm ve bunu birbirinize atmtnz: oysa Allah gizlemekte olduunuzu ortaya karacaktr" der ve "Srn bir parasyla ona (lye) vurun" diye ekler. Dedii gibi yaparlar ve srn bir parasyla lye vururlar; l dirilir. Tanr onlara yle der: "te bylece Allah lleri diriltir ve aklnz kullanasnz diye size ayetlerini gsterir" (Bakara Suresi, ayet 69-73). Kur'an, ldrlen kiinin kim olduunu ve neden Tanr'nn boazlatt bir inein parasnn vurulmasyla ly dirilttiini aklamyor. slam kaynaklarna gre rivayet yledir: Musa'nn kavminden ok zengin bir adam varm; bu adamn bir olu ve birok yeeni bulunuyormu. Bu yeenler zengin amcalarnn mirasna konmak iin onun olunu gizlice ldrmler, sonra cenazesini kapya koyup barp armaya ve cinayeti onun bunun zerine atmaya kalkmlarm. Katil bulunamad iin toplumda fitne km. Ve ite katili meydana karmak amacyla Tanr, Musa'nn kavmine sr boazlamalarn ve sonra srn bir parasyla lnn zerine vurmalarn emretmi imi.8 Pek gzel, ama btn bu iler iin inei boazlatp kan aktmak niye? Eer Tanr, yceliini ve glln kantlamak iin lleri diriltebilir olduunu ortaya koymak istiyor idiyse, mutlaka sr boazlatp onun kemiiyle lye vurdurtmas m gerekirdi? Bu ii sr boazlatmadan ve ly orackta canl duruma getirmek yoluyla yapamaz myd?
7 Elmall H.Yazr, age, c.l.s.381. Elmall H. Yazr, age. c.l, s.386 vd; ayrca bkz. -lhan Arsel, eriat'tan Kssa'lar, Kaynak Yaynlar, birinci

basm. Temmuz 1996.

Her ne olursa olsun, yukardaki konular u gerei ortaya koymaktadr ki, kurban kesimi, esas itibariyle yoksula yardm amacna dayal bir gelenek deildir; bu gelenek, esas itibariyle Tanr adna giriilebilecek fedakarlklar ortaya koymak zere Tanr adna kan aktmak, bylece Tanry honut edip gnahlardan kurtulmak gibi bir amaca dayaldr. Kurandaki yeri de bu anlamdadr. TAKIYE UYGULAMASININ KAYNAI OLARAK DN (NAHL SURES, AYET 106-107; AL- MRAN SURES, AYET 28-29; ENAM SURES, AYET 119) Takye deyimi, belli durumlarda slami buyruklara uyma zorunluluundan uzak kalarak i grme anlamna gelir. Bu durumlar, genel olarak cann, rzn ya da maln dman errinden korumakla ilgili olduu kadar, slamn yaylmasn kolaylatrmak, slam adna kar salamak vs... gibi ekillerde de kendini gsterir. rnein, slamdan kmak gnah ilemek sayld halde, Mslman bir kiinin, lm tehdidi altnda slamdan kmas (irtidat etmesi) gnah saylmaz; bunun gibi, slam karlar adna kafirlerle dostmu gibi grnmesi ya da slam karlar adna yalan ve hile yollarna bavurarak onlar yok etmesi de ayn ekilde gnah saylmaz. te yandan kiilerin gnllerini slama sndrmak amacyla, onlara kar salamak, rnein haklar olmad halde ganimet mallarndan pay ayrmak, bir bakma takye etmektir ki, uygulan, birazdan belirteceimiz gibi, Muhammed dnemine iner. Gnmzde slamclarn laik Cumhuriyeti ykmak iin bavurduklar kurnazlklardan biri de takyeciliktir. Din ve devlet ayrlna dayal demokratik sistem anlamna gelen ve akl vahyin nne diken laikliin slam ile badaamayacan bildiklerinden, bu badamazl gz ard etmek, hatta birbirine zt eyleri uyumluymu gibi gstermek iin her trl esneklie ynelirler. Fakat, bu kurnazl biraz daha etkili klabilmek iin takye yanls deilmi gibi grnmek isterler ve rnein, Mslmanlkta takye yoktur derler. Ya da Snni ve ii ayrmna dayal olarak Snniliin takyeye yer vermediini, buna karlk iilikte takye uygulamasnn esas olduunu ne srerler. Oysa, btn bu syledikleri yalandr; nk, takye, Kurandan ve Muhammedin Kurana dayal tutum ve davranlarndan kaynaklanan slami bir kurulu olarak l 400 yl boyunca uygulanagelmitir. Bu itibarla Snnilikte takye yoktur, iilikte vardr eklindeki beyanlar, yalan olmak yannda slami inkar anlamna da gelir. Hemen ekleyelim ki, eriatlarmzn takye dorultusundaki tutum ve davranlarnn amac, kiilerin banazln krk-leyip onlar birer saldn esi haline getirmek, bu sayede laik Cumhuriyeti iten fethetmek, din ve devlet ayrlna son verip slami devleti yerletirmektir. Muhammedin Kurana koyduu ayetlere ve kendinden verdii rneklere gre, Mslman bir kiinin dinden kmas, yani slami terk etmesi (irtidat etmesi) byk bir gnah sayld halde, eer bir kimse bu ii zorluk karsnda kalmak nedeniyle (rnein, lm tehdidi altnda) yapm ise, gnah ilemi olmaz, yeter ki kalbi imann yitirmemi olsun. nk, iman denen ey, kalple, dille ya da elle kendisini belli eden bir ey olarak kabul edilir. man, dil ve elle belli edilemeyip de kalp yoluyla korunabildii takdirde sorun yoktur. nk, Mslman kii, kendisinin (ya da din kardeinin) can ve mal bakmndan tehlike iinde bulunduunu ve zarara urayacan anlad zaman, bundan kurtulmak iin dili ve eli slama aykr bir ey yapm, fakat kalbindeki iman saklam ise, takye etmi saylr. Bunda su ve gnah yoktur; zira, yapt eyi ilahi msaade ile (yani Allahn ruhsatn tutmu olarak) yapm gibi kabul edilir. Ve unu dnr ki, Tanr, insanlar kalplerinin inandna gre deerlendirir.

Yine bunun gibi Mslman kiilerin, kafirlerle, mriklerle (puta taparlarla) dostluk kurmalar, onlara yaknlk gstermeleri, yardmda bulunmalar gnah saylmakla beraber, birtakm zorunluluklar ve karlar uruna onlara yaknlk gstermeleri, onlarla dost olmalar caiz grlmtr. Yine ayn ekilde, slamn, yiyecek ve iecek eyler konusunda getirdii haram ve yasaklara, belli zorunluluklar altnda uyamayan, yani haram eyleri yiyip ien Mslman kiiler, gnahtan Ve dini straptan uzak kalm olurlar. Muhammedin sylemesine gre, Tanr, Mslman kullarna takye yoluyla hareket serbestlii balamtr; hem de ylesine ki, kimi yorumculara gre takye, Mslman kii iin bir tr rt iini grr ve takyesi olmayan kiinin dini de yok saylr. Biraz nce iaret ettiimiz ve biraz aada belirteceimiz gibi, btn bu hususlar, Muhammedin Kuran eklinde ya da Kuran olmayarak koyduu hkmlerle ve kendi yaamndan verdii rneklerle ortadadr. Bu adan takyenin, slamn belli bu- kesiminde geerli, dier bir kesiminde geersiz olduunu sylemek ve rnein, Snnilikte takye yoktur, ama iilikte vardr eklinde konumak yanl olur. Her ne kadar takyenin iiler bakmndan ok nemli olduu ve rnein tehlike ve zorunluluk karsnda slami emirlere uymamak bakmndan iilerin kendilerini daha rahat hissettikleri ve takye etmek iin gereke dahi gstermeye yanamadklar ve hatta Kurandaki, ...haberiniz olsun ki, Allah yannda ekreminiz (en deerliniz) en takvalnzdr (ondan en ok korkannzdr)... (Hucurat Suresi, ayet 13) eklindeki ayeti iinizde takyeyi en ok kullanan (kii), Tanrdan en ok korkandr diye yorumladklar ne srlr ise de, u muhakkak ki, iiler iin takye, hibir zaman temel ilke olarak kabul edilmi ya da gnl rzasyla da benimsenmi bir ey deildir. Nitekim iiler, ou zaman kendilerini Snni ounluu karsnda tehlikede grdklerinden takye yolunu seme zorunluluunda bulmalarna ramen, zaman zaman lm dahi gze alarak isyanlarda bulunmular, kahramanlk rnekleri vermiler ve bylece inanlarn takyesiz yollarla kantlamaktan geri kalmamlardr. Kukusuz ki, bunda rol oynayan etkenler arasnda, Alinin u szleri vardr: nancn alamet-i farikas, sana zarar verecek olan adaletin, sana fay da getirecek olan adaletsizlie tercih edilmesidir. Snnilere gelince, onlar iin takye, kii davranlarnn Kuran ayetleriyle ve Muhammedin eylem ve ilemleriyle uyumlu klnmasndan baka bir ey deildir. Nitekim, Taberi, nl Tefsir adl yaptnda, takyeyle ilgili Kuran ayetlerine dayal olarak u yorumu yapmtr: Bir kimse zorlanrsa ve dmanlarndan kurtulmak iin, kalbi muhalefet ettii halde, diliyle kfr kabul ederse, ona ceza terettb etmez; zira, Allah, kullar hakknda, bunlarn kalplerinin inandna gre hkm verir.
l Taberinin Tefsirinden yaplan alnt iin bkz. slam Ansiklopedisinde Takye szc.

Bu konular bylece akladktan sonra imdi geliniz, her eyden nce Kurann takyeyi ngren ayetlerinden bazlarn inceleyelim ve incelerken de bu ayetlerin yerlemesine vesile olan olaylar zetleyelim: Kuranda Nahl Suresinin 106. ve 107. ayetlerinde u yazldr: Her kim iman enikten sonra Allah inkar ederse -kalbi imanla dolu olduu halde (inkara) zorlanan baka...-fakat kim kalbini kafirlie aarsa, iste Allahn gazab bunlaradr; onlar iin byk bir azap vardr. Bu (azap), onlarn dnya hayatn ahirete tercih etmelerinden ve Allahn kafirler topluluunu hidayete erdirmemesinden trdr (Nahl Suresi, ayet 106107).

Dikkat edilecei gibi bu ayette, ...kalbi intanla dolu olduu halde (inkara) zorlanan baka...diye bir tmce yer alm. Bu ekliyle ayetin anlatmak istedii ey udur: Gnl imanla dolu Mslman bir kii, slamdan kt takdirde gnah ilemi olur ve Tanrnn gazabna urar. Fakat, eer bu ii, ldrlmek ya da ikenceye sokulmak vs... gibi bir tehdit ve bask altnda kalarak yapmsa, bu takdirde gnah ilemi olmaz; bunu Tanrnn ruhsatyla yapm saylr. Fakat, eer byle bir tehdit ve tehlike olmad halde, yani srf kendi rzasyla Tanry inkar ve slami terk yoluna gitmise, ona Allahtan bir gazap ve bir de azap vardr. slam kaynaklarndan renmekteyiz ki, Muhammed, bu yukardaki ayeti u olay vesilesiyle Kurana koymutur. Mslmanl kabul etmi olan Yasir ile kars Smeyye ve oullar. Ammar, bal bulunduklar inan yznden Kureylilerin (yani, putperest Araplarn) tehdidine urarlar. Eer slamdan kmayacak olurlarsa ldrleceklerdir. Fakat, bu tehdide ramen slami terk etmeyeceklerini ilan ederler. Bunun zerine Kureyliler, nce Smeyyeyi iki ayandan iki devenin arasna balarlar ve Sen erkekler iin Mslman oldun diye hakaretler yadrp kadncazn orasn burasn bir harbeyle (mzrak) delerler; sonra da onu develere srkletip paralatarak ldrtrler. Onun arkasndan kocasn, yani Yasiri de ldrrler. Btn bunlar Yasir ile Smeyyenin oullan Ammarn gzleri nnde olmaktadr. Kendisinin de ayn akbete urayacan anlayarak dehete den Ammar, cann kurtarmak iin Tanry inkar ve slami terk ettiini bildirir. Bunu duyanlar derhal Muhammede giderek, Ya Resulullah Ammar kfretmi derler. Fakat, Muhammed onlara, Hayr! Ammar batan aa iman dolmu, iman onun etine kanna karmtr diye karlk verir. Bu arada Ammar, iki gz iki eme alayarak Muhammedin yanna gelir. Muhammed onu yattrmaya alr ve gzlerinin yan silerek, ... (Eer Kureyliler ayn eyi) tekrar ederlerse sen de dediini tekrar et der; yani ona takyeyi tavsiye etmi olur.2 Daha dorusu demek ister ki, Eer Kureyliler seni tehdit altnda tutup Tanry ve slami inkara zor-larlarsa, sen de onlarn dedii gibi yap. Bylece takye etmenin, yukardaki ayetler (yani Nahl Suresinin 106. ve 107. ayetleri) gereince bir balama fazilet anlamna geldiini anlatm olur. Ancak, takyeyi ngren yukardaki iki ayet (yani Nahl Suresinin 106. ve 107. ayetleri) kendilerinden hemen sonra gelen iki ayetle elime halindedir. Gerekten de Nahl Suresinin yukardaki 106. ve 107. ayetlerini izleyen 108. ve 109. ayetleri aynen yledir: te onlar Allahn, kalplerini, kulaklarn ve gzlerini mhrledii kimselerdir. Ve onlar gafillerin kendileridir. Hi phesiz onlar ahirette ziyana urayanlarn ta kendileridir (Nahl Suresi, ayet 108-109). Burada geen onlar szc, Tanry inkar eden ve slami terk eden Mslman kiilere atftr. Ve ite bu ayetlere gre bu kiilerin kalplerini, kulaklarn ve gzlerini mhrleyen, yani onlarn kafir olmalarna ve cehenneme atlmalarna neden olan dorudan doruya Tanrdr. Ve bu ayn Tanr, kafir kld kiileri takye yoluna sokmaktadr. Olacak ey midir bu? Hi yce olduu kabul edilen bir Tanr, kullarnn gnllerini diledii gibi imanla doldurur ya da imansz klar ve sonra kendi kendine takye eder mi? Takye etmek konusunda Kuranda yer alan ayetlerden bir dieri, Al-i mran Suresinin 28. ve 29. ayetleridir ki, yledir:
2 Elmall Hamdi Yazr, Hak Dini, Kuran Dili, c.4, s.3131.

Mminler, mminleri brakp da kafirleri dost edinmesin. Kim bunu yaparsa, artk onun Allah nezdinde hibir deeri yoktur. Ancak kafirlerden gelebilecek bir tehlikeden saknmanz bakadr. Allah kendisine kars (gelmekten) sizi sakndryor. De ki, inizdekileri gizleseniz de aa vursanz da Allah bilir. Gklerde ve yerde olanlar da Allah bilir... (Al-i mran

Suresi, ayet 28-29). Grlyor ki, bu ayetlere gre Tanr, Mslman kiilerin, Mslman olmayanlarla dostluk kurmalarn yasaklamtr; bu emrine uymayacak olanlar cezalandracaktr. Ve Tanr her eyi bildii iin, insanlarn ne dndklerini ve ne hissettiklerini ok iyi bilir. Bu nedenle, eer Mslman kii, Tanrnn bu yasak emrine ramen kafirlere kalben balysa, yani kalbinde kafirlere kar sevgi ve dostluk besleme eilimindeyse, bu eilimini gizlemi olsa da Tanr bunu bilir ve bu gibi kiileri cezalandrmaya kadirdir. Fakat, eer Mslman bir kii, kafirlerden gelebilecek bir tehlikeden saknmak iin, onlarla dostluk kurmusa, yani takye etmise, Tanrnn gazabna uramaz; nk, yukardaki ayetlerde bu husus, .. .Ancak kafirlerden gelebilecek bir tehlikeden saknmanz bakadr... eklinde aka dile getirilmitir. Al-i mran Suresinin bu ayetleriyle sz konusu edilen takye yolu, sadece kiiler bakmndan deil, kurulular ve hatta devlet bakmndan da geerli saylr. rnein, Mslman bir devletin kafirlerle ban antlamalar imzalamas ve Mslman olmayan (yani gayrimslim) bir devlete kar onunla ibirlii yapmas caizdir; yeter ki, bu antlama ve bu ibirlii baka Mslmanlarn aleyhine olmasn. Al-i mran Suresinin Mslmanlara takiye edebilme olasln veren bu yukardaki 28. ve 29. ayetlerinin inmesine neden olan olaylarn pek eitli olduu sylenir. Bir rivayete gre Yahudilerden baz kimseler, Mslmanlardan (Ensardan) baz kimseleri slamdan vazgeirmek istemiler ve bunun zerine Muhammedin yakn arkadalarndan bazlar (rnein, Abdurrahman b. Cbeyr ve Said b. Hayseme gibi kimseler) Mslmanlara o Yahudilerden saknmalarn tavsiye etmilerdir. Fakat, buna ramen Mslmanlar onlar dinlememilerdir. te gya bu nedenle Tanr yukardaki ayeti gndermitir. Baka bir rivayete gre, gya Mslmanlardan bazlar (rnein Hatb bni ebi beleta) Mekke kafirlerine sevgi ve yardm gsterdikleri iin Tanr kzm ve onlara bunu yasaklamak iin yukardaki ayeti indirmitir! Dier bir rivayete gre mnafklardan Abdullah b. bey ve arkadalar Yahudilerle ve mrik Araplarla dost imiler, gya onlara haberler verirlermi. Bu nedenle Tanr onlarn bu tr davranlarn nlemek iin ayet indirmitir! Bir baka rivayete gre, Tanr bu ayeti, Muhammed ile peygamberlik yarna km olan Mseylimenin tutum ve davranlar vesilesiyle indirmitir. Ksaca belirtelim ki, Mseylime, Yamamede Beni Hanifeye mensup biri olup, tpk Muhammed gibi peygamber olarak tannmak isteyen bir kimseydi. Kendisini Beni Hanifenin peygamberi (Resuli Beni Hanife) olarak ilan etmiti; bu nedenle Yamameli Rahman diye tannrd. Muhammedi de Kureyin peygamberi (Resuli Kurey) olarak grrd.3 O kadar ki baz kimseler, Muhammedin btn bilgileri Mseylimeden edindiini sylerlerdi. Muhammed, bu yzden ona ok ierler ve onu Mseylimetlkezzab lakabyla aalard. Sylendiine gre, Mseylime, bir gn iki kiiyi tutuklatr ve bunlardan birine Mulammed hakknda ne dersin? diye sorar. Bu kii, Muhammed Resulullahtr diye yant verir. Bu yanta kar Mseylime tekrar sorar: Benim hakkmda ne dersin? Bu soruya Sen de Resulullah-sn diye karlk verir. Yani Muhammed gibi Mseylimenin de peygamber olduunu sylemi olur; nk, korku ierisindedir ve bu ekilde konumam olsa kafasnn kesileceini bilir. Takye yoluyla kellesini kurtarm olur. Bu yanttan holanan Mseylime, adam serbest brakr. Ve bu kez dier kiiye ayn sorulan sorar: Muhammed hakknda ne dersin? Bu kii yant olarak Muhammedin Resulullah olduunu syler. Mseylime tekrar sorar: Benim hakkmda ne dersin? Bu soruya adamcaz yant vermek istemez; nk onu peygamber olarak kabul etmemektedir. Bu nedenle dilsizim diye karlk verir. Baka bir

deyimle takye yoluna gitmez. Mseylime sorusunu kez tekrar eder ve her nde de adamdan dilsizim eklinde yant alnca, adamn kellesini kestirtir. Haberi alan Muhammed, takye eden kii iin (yani
3 Elmall Hamdi Yazr, age. c.2, s. 1073.

Mseylimeyi de Muhammed gibi peygamber olarak kabul ettiini syleyen birinci kii iin) Allahn ruhsatn tuttu der. kinci kii iin (yani Mseylimeyi peygamber olarak kabul etmediini dilsizim diyerek ifade eden ve takye yoluna gitmeyen kii iin) Hakk izhar etti (yani doruyu syledi) der.4 Bylece unu anlatm olur ki, din uruna takye yapmak ne kadar uygunsa, helak olmay (lmeyi) gze almak da o kadar yerinde bir davrantr. Kuranda, haram yiyeceklerin, muzlar (aresiz) durumlarda kalnd zaman yenilmesini caiz klan hkmler vardr ki, takyenin bir baka eklidir. Bunlardan biri olar Enam Suresinin u ayetini okuyalm: zerine Allahn ad anlp kesilenden yememenize sebep ne? Oysa Allah, aresiz yemek zorunda kaldnz dnda, haram kld eyleri size aklamtr... (Enam Suresi, ayet 119). Grlyor ki, yenecek olan eyler, zerlerine Allahn ad anlarak kesilmi olan eylerdir. Yani Mslman bir kii, ancak besmeleli eyleri yemelidir. Besmeleli olmayan eyler, Tanrnn haram kld eylerdir. Tanr, bununla beraber aresiz kalnan hallerde, haram eylerin, yani besmelesiz olarak kesilmi eylerin yenmesine izin vermekte ve bunu, yukardaki ayette grld gibi, ...Oysa Allah, aresiz yemek zorunda kaldnz dnda, haram kld eyleri size aklamtr... diyerek belli etmektedir. Baka bir deyimle Mslman kii, aresizlik ierisinde kalp yemek zorunluluunda bulunduu haram eyler yznden gnahkar duruma dmez; takye etmi saylr. Takye uygulamas konusunda Kuran tek kaynak deildir; Kuran kadar etkili bilinen dier bir kaynak daha vardr ki, o da Muhammedin Kuran olmayarak koyduu hkmlerden oluur. Bu kaynak, Muhammedin yaamndan verilecek rneklerle doludur. Bunlardan biri, air Kab b. el-Eref in ldrtlmesiyle ilgili olan olaydr
4 Elmall Hamdi Yazr, age, c.4, s.3131-3132. 202

ki, Hicretin nc ylna rastlar. Konuyu, eriattan Kssalar5 adl kitabmzn ikinci cildinde aklam olmakla beraber burada ksaca anmsatalm ki, Kab b. el Eref, Mekke ve Medinede n yapm olan bir airdir. Son derece gl kalemiyle Muhammedi eletirdii ve slama kar geldii iin Muhammedin dmanln kazanmtr. Ondan kurtulmann ancak onu ldrtmekle mmkn olacan dnen Muhammed, Mslmanlara arda bulunur ve ...Kab b. Erefi ldrmek iin kim hazrdr... nk (Kab) Allaha ve Resulne eza vermitir diye konuur. Baka bir deyimle hasmn ldrtmek iin gnll arar. Muhammedin arsn duyan Muhammed b. Mesleme adnda biri, bu ii yapmakla cennete gideceini dnerek, gnll olduunu syler ve Ya Resulullah! ster misin onu ben ldreyim der. Bundan pek honut olan Muhammed, Evet isterim diyerek sevincini aa vurur. Bunun zerine ibn;i Mesleme, birka arkadayla anlar ve onlarla birlikte cinayet hazrlna giriir. Bu arkadalar arasnda, Kabn st kardei Ebu Naile adnda biri de vardr. Kukusuz ki, onun sayesinde Kab ele geirip hakkndan gelmek kolay olacaktr. Hazrlad plan aklamak amacyla bn-i

Mesleme, arkadalarn da yanna alarak Muhammedin huzuruna kar ve cinayeti ne ekilde ileyeceini anlatr. Bu plana gre Kabn evine gidecek ve ona Muhammed hakknda, kt eyler syleyerek kendisini Muhammedin dmanym gibi gsterecek, bylece onun gvenini elde edecek ve sonunda cinayeti ileyecektir. Baka bir deyimle bn-i Mesleme, hile ve yalana dayal bu plann gerekletirmek iin Muhammedden izin istemektedir. Anlatlanlar dikkatle dinleyen Muhammed, hi tereddt etmeden plan uygun bulduunu syler ve bir akam vakti, bn-i Mesleme ile arkadalarn ehrin kapsna kadar geirir ve Tanr sizinle beraberdir, Tanr yardmcnz olsun diyerek onlar uurlar. Kafadarlar mehtapl gecede yrye yrye Kab n evinin nne gelip kapy alarlar. O tarihlerde henz yeni evli olan Kab, karsyla birlikte yatanda yatmaktadr; gece karanlnda pencereden ban uzatarak gelenlerin kim olduunu kefetmeye alr. Tam o srada bn-i Mesleme sesini ykselterek Muhammed hakknda kt eyler sylemeye
5 lhan Arsel, eriattan Kssalar 2. Kaynak Yaynlan, stanbul, 1997, s.61.

balar ve onun geliinin Araplar iin bir bela ve felaket olduunu, bu yzden halkn ar vergiler altnda inlediini vs... anlatr. Onun ardndan Ebu Naile, yani Kabn st kardei olan kii, kendisini tantr ve tpk bn-i Mesleme gibi Muhammedden yaknr ve sonunda, Ben sana bir meseleyi sylemek zere geldim... der. Kab bu sylenenlere inanr ve kapy amak iin yatandan kalkar. Fakat, kars onu alkoymak ister; nk, gelenlerin seslerinden iyi niyetli olmadklarn sezmitir. Kocasna yle der: Bu saatte nereye kyorsun? Emin ol! Ben bir ses iittim ki, onda kan damlyor (er seziliyor). Karsnn bu szlerini hafife alan Kab, onlardan kendisine ktlk gelmeyeceini syler ve O benim kardeim Muhammed b. Mesleme ile st kardeim Ebu Nailedir diyerek kadncaz halar. Ve sonra gelenlerle konumak zere kapy aar. bn-i Mesleme ve arkadalar kendisini byk bir dostluk grn ierisinde karlarlar ve bu gzel mehtapl gecede sohbet etmek iin yrye kmay teklif ederler. Teklifi uygun bulan Kab, onlarla beraber yrmeye balar. Fakat, biraz ileriye gittiklerinde bn-i Mesleme ve dierleri kllarn ekip Kabn vcudunu delik deik ederler. Ve sonra onun ban kesip Medineye dnerler ve kesik ba Muhammede teslim ederler. Onlarn bu baarsndan fazlasyla mutlu olan Muhammed, Kabn kanl kesik ban eline alarak diz ker ve Tanrya dualar eder. Bu olay evrede ylesine bir dehet ve korku havas yaratr ki, ou kiiler, bu arada baz Yahudiler, slam olduklarn bildirirler. Bu kanl olayn bakalar iin ders olmasn isteyen Muhammed yle konuur: Kab beni fesat dolu konumalaryla ve ktlk kayna iirleriyle ineledi. Eer iinizden herhangi biriniz bu ekilde davranacak olursanz, biliniz ki, klla yine ayn ekilde kanlar aktlacaktr. 6 Grlyor ki, Muhammed, cinayet ilemenin ya da hile ve yalan yollarna gitmenin gnah ilemek demek olduuna dair hkmler koymakla beraber, Kab ldrmek iin kendisinden hile ve yalan iin izin isteyen (yani takye etmek isteyen) bn-i Meslemeye ve ar6 lhan Arsel, age, Kaynak Yaynlan, stanbul, 1997, s.61-68.

kadalarna bu olana salamtr. Bylece bn-i Mesleme ve arkadalar, hile ve yalan usullerine bavurarak cinayet ilemekte n doan gnahlardan kurtulmulardr. Takyenin dinsel ahlak bakmndan sorun tekil eden bir yn olmayabilir; fakat, aklc ahlak asndan savunulacak bir yn yoktur. u bakmdan ki, takye, amaca (gayeye) ulamak iin her trl arac (vastay) meru (zrl) klan bir uygulamadr. Bundan dolaydr ki , takye sayesinde kiinin (ya da kurulularn, rnein devletin) davranlar, bu davranlardan doacak sonulara gre deil, sadece gaye (ama) esasna gre deerlendirilir. Bylece kii, gnah ilemi olma huzursuzluundan uzak tutulmu olur. Baka bir deyimle, kalben iman sahibi kalmak artyla, belli durumlarda, yalan, hile ya da cinayet gibi eylemlere bavurmay,

eriat ahlakilii bakmndan fazilet bilebilir. Bu inantaki kiilerin oluturduklar toplumlarda takyenin giderek itenliine dnebileceini dnmek hayalperestlik olur. Eer toplum yaamlarna itenlik getirilmek isteniyorsa, bu takdirde insanlar aklcla yneltmek gerekir. Zira aklc temele dayal ahlak anlaynda takyeye yer yoktur. Yalan her zaman iin yalandr; hile her zaman iin hiledir ve cinayet her zaman iin cinayettir. KURAN LE NE DEMOKRATK NE DE EKONOMK GELMEYE DAYALI SOSYAL BR DZEN KURMA OLASILIININ BULUNMADII KONUSUNDA Her ne kadar slamclara gre Kuran, en adil, siyasal, sosyal ve eko-uomik dzenin temeli ve daha dorusu Mslmanlar iin temel bir kanun, bir anayasa saylrsa da, yanltr. Nitekim slamn ortaya kt tarihten gnmze gelinceye kadar, yani l 400 yl boyunca, hibir lkede ve hibir dnemde demokratik dorultuda bir gelime grlmemitir. Bata Kuran olmak zere, eriat kaynaklarna dayal olarak, ne laik ne demokratik bir sosyal dzen kurmak ne de toplumu ekonomik gelime srecine oturtmak mmkndr. Kuran, teokratik ve zgrlk nitelikteki siyasal ve sosyal sistemler dna klmasna, aklcla olanak tanmad gibi, ekonomik ilkeler bakmndan da adil ve gelimeye ynelik yaamlara frsat yaratmaz. Bu konular dier yaymlarmzda, zellikle eriat Devletinden Laik Cumhuriyete ve ayrca Aydn ve Aydn! ele aldmz iin burada fazla durmayacaz.

KURANIN ELETRS
BLM II
KURANDAK ELKLER VE NEDENLER (ERAT ETMNN YARATTII ELKL DNCE TARZI) Dinde zorlama yoktur... (Bakara Suresi, ayet 256.) ...Mrikleri (puta tapanlar) bulduunuz yerde ldrn... (Tevbe Suresi, ayet 5.) Allah kimi doru yola koymak isterse, rtn kalbini slamiyete aar. Kimi de saptrmak isterse... kalbini dar ve skntl klar. Allah inanmayanlar kfr bataklnda klar... (Enam Suresi, ayet 125.) Allah kimi hidayete erdirirse, doru yolu bulan odur. Kimi de artrsa, ite asl ziyana urayanlar onlardr... (Araf Suresi, ayet 178.) Allah kimin kalbini slama amsa, o Rabbinden bir nur zerinde deil midir? Allah anmak konusunda kalpleri katlam olanlara yazklar olsun! te bunlar apak bir sapklk iindedirler. (Zmer Suresi, ayet 22.)

Allah dileseydi sizi tek bir mmet yapard, ama o, istediini saptrr, istediini doru yola eritirir. lediklerinizden, andolsun ki, sorumlu tutulacaksnz... (Nahl Suresi, ayet 93; ayrca bkz. Fatr Suresi, ayet 8; Mddessir Suresi, ayet 31, 42 vd...) Allah dileseydi btn insanlar doru yola sevk ederdi... (Rad Suresi, ayet 31.) Kahrolas insan! Ne inkarcdr!.. (Abese Suresi, ayet 17.) . ..Puta tapanlardan yz evir. Allah isteseydi puta tapmazlard... (Enam Suresi, ayet 106-107J Biz dileseydik herkese hidayet veririrdik; fakat cehennemi tamamen cin ve insanlarla dolduracama dair benden sz kmtr... (Secde Suresi, ayet 13.) Allah dileseydi, yeryznde bulunanlarn hepsi inanrd... Allahn izni olmadan hi kimse inanamaz... (Yunus Suresi, ayet 100.) Yaptklarnzdan dolay mutlaka sorguya ekileceksiniz (Nahl Suresi, ayet 93.) Basnza gelen herhangi bir musibet kendi ellerinizin yapt iler yzndendir. (ra Suresi, ayet 30. (Ey Muhammed!)... Kendilerine bir iyilik dokunsa, Bu Allahtandr derler; balarna bir ktlk gelince, Bu sendendir derler. (Onlara) Hepsi Allah tandr de... (Nisa Suresi, ayet 78.) Sana gelen iyilik Allahtandr. Bana gelen ktlk ise nef-sindendir... (Nisa Suresi, ayet 79.) Allah dilediini saptrr, dilediini de doru yola eritirir... (Fatr Suresi, ayet 8.) Ayetlerimizi yalanlayanlar... helake gtreceiz. (Araf Suresi, ayet 182.) Kitabn oku, bugn kendi hesabn kendin greceksin. Kim yola gelirse, kendi lehine yola gelmi ve kim saparsa kendi aleyhine sapmtr... (sra Suresi, ayet 13-15.) Kyamet gn, yaptnz eylerin karl verilir... (Yasin Suresi, ayet 54.) Andolsun ki, biz cinler ve insanlardan birounu cehennem iin yaratmzdr... (Araf Suresi, ayet 179.) Kim iyi bir i yaparsa faydas kendisinedir ve kim ktlkte bulunursa zarar kendisinedir... (Fussilet Suresi, ayet 46.) Allah... dilediine azap eder, dilediine merhamet eder... (Ankebt Suresi, ayet 21.) ...Allahn doru yola eritirdii kimse hak yoldadr. Kimi de sap-trrsa artk ona doru yolu gsterecek bir rehber bulamazsn... (Kehf Suresi, ayet 17.) (Allah) Yalanlam olanlarn o gn vay haline! Allaha kar gelmekten saknm olanlar, elbette (cennette) glgeliklerde ve pnar balarndadrlar... (Mrselat Suresi, ayet 40-41.)

Bilsin ki insan iin kendi almasndan baka ey yoktur. Ve almas da ileride grlecektir. Sonra ona karl tastamam verilecektir... (Necm Suresi, ayet 38-41.) ...Herkese ilediklerinin karl verilir. Kendilerine hakszlk yaplmaz... (Ahkaf Suresi, ayet 19.) Allah rzk verirken kiminizi dierlerine stn tutmutur. (Nahl Suresi, ayet 71.) Dnya hayatndaki geimlerini aralarnda bldk ve bazlarn bazlarndan stn kldk. (Zuhruf Suresi, ayet 32.) Her ne kadar Kurann Tanr szleri olduu ve bu nedenle onda eliki, dzensizlik, tutarszlk, uyumsuzluk, karklk ya da yanllk vd... diye bir ey olamayaca iddia olunur ve bunu kantlamak iin, .. .Kuran Allah tan bakas tarafndan gelmi olsayd onda birbirini tutmayan eyler bulurlard (Nisa Suresi, ayet 82) ya da Hamd olsun Allaha ki... kendisinde hibir (tezat ve) erilik bulunmayan dosdoru kitab indirdi (Kehf Suresi, ayet 14) eklindeki ayetler ne srlr ise de, bu kitap, birbirine ters den, birbirini rten, birbiriyle elikili hkmler yn olup, birtakm yanllar da kapsamaktadr. Bir tek sure yoktur ki, elikisiz ya da uyumsuz ve tutarsz nitelikteki ayetlerle dzenlenmi olmasn! Hem de ylesine ki, bu elikiler ve bu tutarszlklar, sadece surelerin eitli ayetleri arasnda deil, ou kez bir ayetin kendi szckleri ve tmceleri arasnda da yer alm olarak karmza kar. lerideki sayfalarda bunun birok rneini greceiz; fakat balang olarak ksaca fikir edinmek zere bunlardan birkan belirtelim. Kurann Bakara Suresinde, Dinde zorlama yoktur... (Bakara Suresi, ayet 256) diye ayet var. ou kez eriatlar, bu ayeti ne srerek, slamn hogr dini olduunu, kiinin din ve inan zgrlne karmadn sylerler. Fakat, bu ayn Kuran, hogrye yer vermeyen, farkl inanta olanlara lm saan hkmleri kapsar ki, bunlar arasnda, ...mrikleri nerede bulursanz ldrn... (Tevbe Suresi, ayet 5) eklinde olanlar vardr. Bu tr hkmler, Muhammedin, Her kim dinini (ki Mslmanlktr) deitirirse, onu hemen ldrnz eklindeki buyruklaryla ayn dorultudadr. Kukusuz ki, zorlama yoktur eklindeki ayetlerle, Mrikleri ldrn eklindeki ayetler arasndaki elikiyi fark etmemek iin kr olmak gerekir. Yine bunun gibi Kalem Suresinde, Kurann bir t olduuna dair u yazldr: ...Kuran, alemler iin ancak bir ttr (Kalem Suresi, ayet 52). Buna benzer bir ayet Mddessir Suresinde aynen yledir: phesiz Kuran bir ttr; dileyen kimse t alr... (Mddessir Suresi, ayet 53-54). Sylemeye gerek yok ki, t olan bir eyin zorlamayla ilgili olmamas gerekir. Oysa bu ayn Kuranda, Kuran a uymayanlarn kafir olarak cehennemi boylayacaklar bildirilmi ve onlara kar sava almas emredilmitir. rnein, Hd Suresinde yle yazldr: Hangi topluluk (Kuran ) inkar ederse yeri (cehennem) ateidir (Hd Suresi, ayet 17). Bakara Suresinde de u korkutucu hkm var: Allah dini (slam) ortada kalana kadar onlarla savan (Bakara Suresi, ayet 193). Nisa Suresinde de u ayet var: ...Allah yolunda g edinceye kadar onlardan hibirini dost edinmeyin. Eer yz evirirterse onlar yakalayn, bulduunuz yerde ldrn ve hibirini dost ve yardmc edinmeyin (Nisa Suresi, ayet 89). Grlyor ki, bir yandan Kurann t niteliinde olduu syleniyor, dier yandan da Kurana uymayanlarn (mriklerin, mnafklarn) yok edilmeleri emrediliyor. Apak bir elime var ortada! Yine ayn ekilde olmak zere Fussilet Suresinde, kiilerin kendi davranlarnda zgr olduklar ve bu davranlarn sorumluluu altnda bulunduklar u ekilde belirtilmektedir: Kim iyi bir i yaparsa faydas kendisinedir, kim ktlkte bulunursa zarar kendisinedir (Fussilet Suresi., ayet 46). Ancak, bu ayn Kuranda kiiyi doru yola sokann ya da saptrann Tanr olduuna dair saysz ayet var. rnein, sra Suresinde yle deniyor:

Tanr kimi doru yola eritirmise, doru (yolda) olan odur ancak. Kimi de saptrmsa, sen ona, Tanr nn dnda dostlar bulamazsn. Bylelerini biz, kyamet gn yzlerinin zerinde olacak biimde toplayacaz. Birer kr, dilsiz, sar olarak... Varacaklar yerse cehennemdir... (sra Suresi, ayet 97). Yine bunun gibi Araf Suresinin 178. ayeti yledir: Allah kimi hidayete erdir irs e, doru yolu bulan odur. Kimi de artrsa, ite asl ziyana urayanlar onlardr (Araf Suresi, ayet 178). Grlyor ki, kiiyi doru sola sokan ya da artan (saptran) Tanrdr ve Tanr, kendi arttn (saptrdn) cehenneme atmak, ziyana uratmaktadr. Yani Tanr, kendi davranlaryla elikili i grm olmaktadr. Yukardaki ayetlerin her biri, kendi ierisinde elikiyle dolu! Yine ayn ekilde Enam Suresinin 125. ayeti yledir: Allah kimi doru yola koymak isterse onun kalbini slamiyete aar, kimi de saptrmak isterse... kalbini dar ve skntl klar. Allah inanmayanlar kfr bataklnda klar (Enam Suresi, ayet 125). Dikkat edilecei gibi ayetin ilk tmcesinde, Mslmanya da kafir olmann, kii iradesine deil, Tanr iradesine bal bir ey olduu bildiriliyor. Yani Tanr dilediini doru yola sokup Mslman yapmakta, dilediini de saptrp inanmayan lardan klmakta! Ancak, bu ayn ayetin son tmcesinde, Tanrnn, inanmayanlar kfr bataklna att yazl. Yani Tanr, hem diledii kiiyi saptryor ve kafirlerden yapyor hem de cezalandryor: sanki su kiiye aitmi gibi! Kukusuz ki bu iki tmce birbirleriyle elikili! Bunun gibi, Fatr Suresinde Allah dilediini saptrr, dilediini de doru yola eritirir... (Fatr Suresi, ayet 8) diye yazl. Yani Tanr, diledii gibi kiileri saptryor ve onlar inkarc duruma sokuyor. Ancak, bunu syleyen Tanr, inkarc kld bu kiileri cezalandrdn yle aklamakta: Ayetlerimizi yalanlayanlar, hi bilmeyecekleri yerden yava yava helake gtreceiz (Araf Suresi, ayet 182). Ayn ey Nahl Suresinde de tekrarlanmakta: Allah dileseydi, sizi tek bir mmet yapard. Ama o istediini saptrr, istediini doru yola eritirir. lediklerinizden, an-dolsun ki, sorumlu tutulacaksnz (Nahl Suresi, ayet 93; ayrca bkz. Fatr Suresi, ayet 8; Mddessir Suresi, ayet 31, 42 vd...). Yani Tanr, dilediini saptryor ve dilediini doru yola sokuyor. Bylece onlara irade zgrl tanmam oluyor. Fakat, buna ramen ...lediklerinizden, andolsun ki, sorumlu tutulacaksnz! diyerek onlar, sanki zgr irade yoluyla hareket etmiler gibi, mkafatlandryor ya da cezalandryor. Yine ayn ekilde, Rad Suresinde u var: Allah dileseydi btn insanlar doru yola sevk ederdi (Rad Suresi, ayet 31). Yani Tanr, istemi olsayd btn insanlar doru yola sokabilecekken, sokmam, kimini inkarc klmtr; ama buna ramen inkarc kldklarn, Kahrolas insan! Ne inkarcdr! (Abese Suresi, ayet 17) diyerek lanetlemektedir. Yine sra ve Yasin surelerinde, kiilerin irade zgrlne sahip olarak i grdkleri, iyilii ve ktl kendi davranlaryla setikleri bildirilmekte ve yle denmekte: Kitabn oku, bugn kendi hesabn kendin greceksin. Kim yola gelirse kendi lehine yola gelmi ve kim saparsa kendi aleyhine sapmtr (sra Suresi, ayet 13-15). Kyamet gn yaptnz eylerin karl verilir... (Yasin Suresi, ayet 54).

Ancak, bir baka yerde Tanrnn, insanlardan bir ksmn cehenneme atmak iin yarattn, ayrca da cehennemi insanlarla dolduracana dair kendi kendine sz verdiini, hatta yeminler ettiini bildiren ayetler vardr. rnein, Araf Suresinde, Andolsun, biz. cinler ve insanlardan birounu cehennem iin yaratmndr... (Araf Suresi, ayet 179) diye yazldr. Secde Suresinde de u ayet vardr: Biz dileseydik herkese hidayet verirdik, fakat cehennemi tamamen cin ve insanlarla dolduracama dair benden sz kmtr (Secde Suresi, ayet 13). imdi soralm: Eer Tanr, insanlardan birounu srf cehennemlik olmak zere yarattysa ve cehennemi insanlarla doldurmak konusunda kararlysa, bu takdirde Kim yola gelirse kendi lehine yola gelmi ve kim saparsa kendi aleyhine sapmtr... Kyamet gn yaptnz eylerin karl verilir... eklinde konumas, eliki yaratmaktan baka bir ey olmaz m? Bu konuda birka rnek daha verelim: Yunus Suresinde, (Allah) dileseydi, yeryznde bulunanlarn hepsi inanrd... Allahn izni olmadan hi kimse inanamaz... (Yunus Suresi, ayet 99-100) diye yazl. Yani inananlardan olmak, Tanrnn istei ve izniyle olan bir ey; ama buna karlk NahI Suresinde, kii, kendi davranndan dolay sorumluymu gibi gsterilmekte: Yaptklarnzdan dolay mutlaka sorguya ekileceksiniz (Nahl Suresi, ayet 93). ra Suresinde kii, zgr iradeye sahipmi ve kendi davranlarnn sorumluluu altndaym gibi gsterilmekte: Banza gelen herhangi bir musibet, kendi ellerinizin yapt iler yzndendir (ra Suresi, ayet 30). Mrselat Suresinde, benzeri nitelikte bir dier hkm yledir: (Allah) Yalanlam olanlarn o gn vay haline! Allaha kar gelmekten saknm olanlar, elbette (cennette) glgeliklerde ve pnar balatandadrlar... (Mrselat Suresi, ayet 40-41). Ancak, Kehf Suresinde bunun zdd olan bir hkm var ki, kiinin zgr iradeye ve sorumlulua sahip olmayp, Tanrnn keyfine tabi olduunu bildirmekte: ...Allahn doru yola eritirdii kimse hak yoldadr. Kimi de saptrrsa artk ona, doru yolu gsterecek bir rehber bulamazsn (Kehf Suresi, ayet 17). Grlyor ki, burada Tanr, doru yola erimenin ya da doru yoldan sapmann kii iradesine deil, Tanr iradesine bal olduunu bildirmekte! Yine bunun gibi Kurann eitli surelerinde Tanrnn insanlar, srf kendisine ibadet etsinler diye yaratt yazldr. rnein, Zariyat Suresinde, Cinleri ve insanlar, yalnzca bana ibadet etsinler diye yarattm... (Zariyat Suresi, ayet 56-58) denilmektedir. Ahzab Suresinde, Tanrya ibadet edenlerin Tanr tarafndan byk balamalara ve mkafatlara (ecre) kavuacaklar bildiriliyor (Ahzab Suresi, ayet 35; ayrca bkz. Tevbe Suresi, ayet 112; Secde Suresi, ayet 15-17). Mmin Suresinde Tanrnn yle konutuu yazldr: Rabbiniz, Bana kulluk (ibadet), edin ki, size karln vereyim. Bana kulluk (ibadet) etmeyi byklklerine yediremeyenler, alal-m olarak cehenneme gireceklerdir buyurmutur (Mmin Suresi, ayet 60). Dikkat edilecei gibi, bu ayetlerle Tanr, kiileri kendisine ibadet ettirmek iin onlara bir karlk vereceini sylemekte; yani onlarn ibadetine muhtam gibi bir durumda. nk, muhta olmam olsa onlarn kendisine ibadet etmelerine aldrmazd. Ancak, bunlar syleyen Tanr, insanlarn ibadetine muhta olmadn sylemekten geri kalmaz: Ey insanlar! Allaha muhta olan sizsiniz. Zengin ve vlmeye layk olan ancak odur (Patr Suresi, ayet 15). Yorumcularn bildirmesine gre bu ayetin anlatmak istedii ey udur: Din ve ibadet Allahn ihtiyac deil, insanlarn ihtiyacdr... (Allah) sizin ibadetinize muhta olmad gibi,

btn ihtiyalarnz tatmin edebilecek kudrete de maliktir... Evet, ama eer Tanr, insanlarn kendisine ibadet etmelerine muhta deil idiyse neden kalkp, Cinleri ve insanlar, yalnzca bana ibadet etsinler diye yarattm... (Zariyat Suresi, ayet 56-58) diye konusun? Yine ayn ekilde Kurann pek ok yerinde, Tanrya ve peygamberlerine ba emeyen nice kavimlerin Tanr tarafndan yok edildikleri yazldr; ama bunu yapan Tanr, yok ettii bu kavimleri imandan uzak klann yine kendisi olduunu sylemekten geri kalmaz; rnein, Allah kime hidayet verirse, ite doru yolu bulan odur,.. (sra, Suresi, ayet 97) ya da Eer Rabbin dileseydi, yeryzndekilerin hepsi elbette iman ederlerdi... Allahn izni olmadan hi kimse inanamaz. (Allah), akllarn kullanmayanlar murdar (inkarc) klar (Yunus Suresi, ayet 99-100) ya da Alemlerin Rabbi Allah dilemedike siz dileyemezsiniz (Tekvir Suresi, ayet 29) ya da Allah dileseydi onlar ortak komazlard... (Enam Suresi, ayet 107) diyerek eliki zerine eliki yaratmaktan geri kalmaz. Daha baka bir deyimle, hem bir yandan, Ben dileseydim yeryzndeki insanlarn tamamn iman edenlerden yapardm demekte hem de inananlardan yapmad kimseleri, biraz daha imansz yaparcasna (Allah), akllarn kullanmayanlar murdar (inkarc) klar diye konumaktadr. Yine bunun gibi Kuranda, herkese, kendi almasnn karlnn verileceine dair ayetler var ki, bunlardan biri yle: Bilsin ki, insan iin kendi almasndan baka ey yoktur. Ve almas da ileride grlecektir. Sonra ona karl tastamam verilecektir...(Necm Suresi, ayet 38-41). Burada geen almasndan szcnn asl saydr ki, insann emei, abas anlamna da gelir. Her ne kadar bu ayeti insan bakasnn suu ile sorumlu olmaz eklinde anlamak mmknse de,,
l Elmall Hamdi Yazr. Hak Dini, Kuran Dili, Bedir Yaynevi. stanbul 1993 c 5, s.3984.

ayn zamanda nsan kendi emeinin karln alr anlamna da gelir ki, Trkedeki tiden gelen n olmaz, o da vaktinde gelmez2 eklindeki meseli andrr. Bu yukardaki ayetin bir benzeri yledir: ...Her biri iin de yaptklar amellerden dereceler vardr, bu da hi haklar yenmeyerek btn amellerini kendilerine tamamen demek iindir.., (Ahkaf Suresi, ayet 19).3 Burada anlatlmak istenen ey, insanlardan kiminin amellerinin karlnn dnyada, kimininkinin de ahrette deneceidir.4 Hatta bu dorultuda olmak zere, Muhammedin, Deveni bala da yle tevekkl et ya da Amellerin derecesi niyete gredir eklinde konutuu sylenir. Btn bunlardan anlalan odur ki, herkes, kendi emeinin karln alr, yani kendi rzkn kendi almasna gre salar. Ancak, bu ayn Kuranda, rzkn kiilerin kendi gayret ve almalarnn rn olmayp, Tanrnn keyfine gre verildiine dair ayetler var ki, bunlardan bazlar yledir: Allah rzk verirken kiminizi dierlerine stn tutmutur (Nahl Suresi, ayet 71). Dnya hayatndaki geimlerini aralarnda bldk ve bazlarn bazlarndan stn kldk (Zuhruf Suresi, ayet 32). Yukardakilere benzer rnekler saysz denecek kadar ok. Fakat, eriatlar iin Kuranda, eliki diye bir ey yoktur; sz konusu bile olamaz. Onlar, akln alamayaca bir mantkla elikileri eliki deilmi gibi gstermekte pek beceriklidirler. lerideki blmlerde bu konular rnekleriyle inceleyeceiz.

Yukarda deindiimiz ve daha ileride daha da geni olarak deineceimiz gibi, Kuran, bu yukardakilere benzer elikilerle doludur. Neden dolay bu elikiler yer almtr Kuranda? diye sorulacak olunur2 Elmall H. Yazr, ayn eser, c.7, s.4611. 3 eviri Elmall H. Yazrndr. Diyanet Vakf evirisinde yle: Herkese ilediklerinin karl verilir. Kendilerine hakszlk yaplmaz... (Ahkaf Suresi, ayet 19). 4 Elmall Hamdi Yazr, ayn eser, c.6, s.4351.

sa, bunun yantn ayr bir blm olarak ilendeki sayfalarda vereceiz ve greceiz ki, Kurandaki elikiler, esas itibariyle Muhammedin gnlk siyasetinin gereksinimlerinden domutur. Fakat, gerek olan u ki, eriat eitimiyle yorulmu kiiler, Kuranda eliki olabilecei ihtimaline asla yer vermezler. Kuranda eliki olabileceini sylemek ya da dnmek bile, onlara gre gnah saylr. Bundan dolaydr ki, birbirine ters den, birbiriyle atan hkmleri ayn zamanda benimsemekten geri kalmazlar. rnein, bir yandan Kurann Dinde zorlama olmaz eklindeki ayetine sarlm olarak slamn hogr dini olduunu haykrrlarken, dier yandan bu ayn Kurann Mrikleri nerede grrseniz ldrn eklindeki emrini yerine getirmeye hazrdrlar. Bu iki hkmn birbiriyle elitiinin farknda deildirler. Fark etseler de aldr etmezler ya da elikiler bize gredir, Allaha gre deil! diyerek kendi kendilerini avuturlar. Yine bunun gibi Enam Suresinin 106. ayetinde ...Puta tapanlardan (mriklerden) yz evir... (Enam Suresi, ayet 106) diye yazl. Bu ve benzeri emirlere uyarak Mslman kii, kendi z anasn, babasn ve yaknlarn dahi (eer mrikseler) kafir bilip, onlardan yz evirmeye hazrdr. evirirken de Muhammedi rnek bilir; nk, vaktiyle Muhammed, kendi z anas Emineye, mrik olarak ld diye mafiret dilememi, Tanr bana anan iin mafiret dileme izni vermedi demitir. Ve ite Mslman kii, farkl inanta olanlara, rnein mriklere kar (velev ki, bunlar kendi anas, babas ya da hsmlar olsun) mafiret dilemezken ya da mrikleri ldrmek isterken, slam eriatnn hogr dini olduunu sylemekten geri durmaz! Sylerken de, mrikleri mrik yapann yine Tanr olduunu bildiren u hkm aznda gevelemekten usanmaz: Allah dileseydi, onlar puta tapmaklard (Allaha ortak komazlard)... (Enam Suresi, ayet 107). Yani bu ayetlere gre, Tanr, hem kiileri mrik klyor hem de onlardan yz evrilmesini emrediyor olduu halde, eriat eitiminden gemi kii, birbirine ters den, birbiriyle elien bu hkmleri, hibir gle dmeden kabul eder. Yine bunun gibi Enam Suresinin 125. ayetinde yer alan, Allah kimi doru yola koymak isterse onun kalbini sla/niyete aar. kimi de saptrmak isterse... kalbini dar ve skntl klar. Allah inanmayanlar kfr bataklnda klar (Enam Suresi, ayet 125) eklindeki hkm de rahatlkla benimser. Oysa bu ayet, biraz nce belirttiimiz gibi birbiriyle atan iki tmceden olumakta. Birinci tmcede insanlarn Mslman ya da kafir olmalarnn, dorudan doruya Tanrnn keyfine ve dileine bal bir ey olduu; ikinci tmcede ise, Tanrnn kafir kld kimselerin, yine Tanr tarafndan kfr bataklna atld bildiriliyor. Kukusuz ki, bu, elikiden baka bir ey deil. Ancak, eriat kafa yapsnda olan bir kimse, Kurann Tanr azndan km szler olduuna inand iin, bu kitapta eliki diye bir ey olamayacan dnr; eliki diye bir ey kabul etmez. Kurandaki elikileri eliki olarak grmez; elikili grnen hkmlerde, olsa olsa hikmet vardr diye dnr!

KURANDAK ELKLER, ELETREL AKIL YOLUYLA SERGLEMEK Dikkatli bir okuyula,, grlr ki, Kuran, insan yaamnn her ynn, her konudaki hkmleriyle elikilere boar. rnein, bir yandan kii varlna deer verirmi gibi grnrken, dier yandan kiiyi kul kertesine indirir. Bir yandan hrlkten sz ederken, dier yandan hak ve zgrlk kavramlaryla badamaz olan eyleri, rnein klelik kuruluunu doal bilir. Bir yandan kiinin irade serbestisine yer verirmi gibi grnrken, dier yandan zgr dnceyi kknden eritir. Bir yandan kadna deer verirmi gibi grnrken, rnein Kadnn da erkek zerinde hakk vardr derken, dier yandan onu aklen ve dinen dn, ahitlikte ya da miras paylamnda erkein yar deerinde ve her -halkarda erkein egemenlii altnda bir yaratk olarak tanmlar ve daha nice olumsuzluklarla aalar. Bir yandan hogr ynlsym gibi grnrken, dier yandan kendi emirlerine uymayanlar kafir ve cehennemlik sayarak hogrszln en kat ekline yer verir. Bir yandan kin, intikam gibi eyleri ktlermi gibi grnrken, dier yandan cana can, gze gz, die di gibi insanlar birbirlerinden en acmasz ekilde intikam aldrc ksas uygulamasn getirir. Bir yandan dinde zorlama olmaz derken, dier yandan farkl inanta olanlar (velev ki ana baba olsunlar) dman ya da dinden kanlar ldrlmeye layk bilir. Bir yandan slamn insanlar aras sevgi ve saygya dayal olduu kansna ynelikmi gibi grnrken, dier yandan slamdan baka gerek din yoktur, baka dinlere ynelenler sapktrlar, Yahudilerle ve Hristiyanlarla dost olmayn Allah onlar kahretsin vd... eklinde, insann insana sevgisini yok edici zihniyete yer verir. Bir yandan ...Allah dilemedike insanlar inanmazlar eklinde hkm sevk ederek inanmann Tanr iznine bal olduunu bildirirken, dier yandan inanmayanlara (yani inkarclara) lanetler savurur. rnein, Kahrolas insan, ne inkarcdr!der. Bu rnekleri sonsuza dek oaltmak kolay. Denilebilir ki, Kurandaki her bir ayetin ardnda, buna ters den buyruklar yer almtr; pek az hkm gsterilebilir ki, elimesiz olsun. Durum, Muhammedin Kuran olmayarak syledii szler, yani hadisler iin de byledir. Kii ve toplum yaamlarnn her ynn dzenleyen bu buyruklar, elime emberi halinde, insan beynini ters ynlerde iler duruma getirir. Bu elimeler, bazen Kurann eitli sureleri arasnda, bazen ayn surenin ayetleri arasnda, bazen de bir ayetin tmceleri ve hatta ayn bir tmcenin kendi szckleri arasnda gizlenmitir. Her ne kadar ilerideki blmlerde bu elimelere sk sk deinecek olmakla beraber, ksaca bir fikir edinmek zere burada birka rnek daha vermekte yarar vardr. elimelerin en tipik rneklerini, slami hem hogr diniymi gibi gsteren hem de hogr ilkesine asla yer vermeyen hkmler arasnda bulmak mmkndr. rnein, biraz nce deindiimiz Bakara Suresinin 256. ayetinde Dinde zorlama olmaz diye bir hkm var ki, slam dinini hogr dini eklinde gstermeye alanlarn elinde bayrak iini grr. Buna benzer bir hkm, bir baka surede, Gaiye Suresinde yledir: Ey Muhammed, sen t ver; esasen sen sadece bir tsn. Sen onlara zor kullanacak deilsin... Kim inkar ederse... Allah onu... azaba uratr... Hesaplarn grmek bize dmektedir (Gaiye Suresi, ayet 21-26). Yine bunun gibi Nahl Suresinde, Eer yz evirirlerse, ey Muhammed, sana denin sadece aka tebli olduunu bildir (Nahl Suresi, ayet 82) denilmektedir. Buna benzer bir ayet ra Suresinde yle der: Ey Muhammed, eer yz evirirlerse bilsinler ki, biz seni onlara beki gndermedik, sana

den sadece teblidir (ra Suresi, ayet 48). Yunus Suresinde, inkarclara kar hogrl bir tutum havas yaratan u ayet bulunur: Ey Muhammed, seni yalanlarlarsa, Benim yaptm bana, sizin yaptm sizedir; siz benim yaptmdan sorumlu deilsiniz, ben de sizin yaptnzdan sorumlu deilim de... De ki, Ey insanlar, Rabbinizden size gerek gelmitir. Doru yola giren ancak kendisi iin girmi ve saptan da zararna olarak saplmtr; ben sizin bekiniz deilim...(Yunus Suresi, ayet41108). Yine bunun gibi nriklere (puta tapanlara), inkarc olanlara ve slama yanamayanlara kar bu yeryz dnyasnda zorlama olmayaca, onlar kendi sorumluluklaryla, kendi gnahlaryla ba baa brakmak gerektii, nk yaptklarnn cezasn kyamet gn grecekleri konusunda Kyamet gn her mmete bir ahit getiririz... eklindeki ayetler ve bu ayetler dorultusunda hadisler de bulunur. rnein, Yahudiler ve Hristiyanlarla ilgili olarak Muhammedin, Dinimizde msamaha ve cmertlik bulunduunu, Yahudi ve Hristiyanlarn bilmelerini isterdim dedii sylenir.1 Ve ite bu tr hkmlere bakarak sanlr ki, slam hogr dinidir, farkl inanta olanlara ve baka dinlere kar sayg dinidir! Oysa ki, Kuran ayetleri arasnda, yukardakilere ters den niceleri vardr ki, slamdan baka gerek bir din olmadn aklamak yannda, bir de baka din ve inanta olanlara lm samaktan geri kalmaz. rnein, Al-i mran Suresindeki, Kim slamiyetten baka bir dine ynelirse onunki kabul edilmeyecektir (Al-i mran Suresi, ayet 85 vd...) eklindeki hkmlerden tutunuz da, mriklerin (putperestlerin) ldrlmeleri gerektiine (Tevbe Suresi, ayet 5) ya da ...artk onlarn (kafirlerin) boyunlarn vurun, parmaklarn dorayn (Enfal Suresi, ayet 12) eklinde yok edilmelerine ya da Yahudilere ve Hristiyanlara kar Hak dinini (slami) kabul etmelerine kadar sava almasna ve slami kabul etmedikleri takdirde cizye (kafa paras) alnmasna varncaya kadar dehet saan tehditler vardr. Bu vesileyle hatrlatalm ki, mrikler szc, her ne kadar puta tapanlar (yani Tanrya e koanlar]) anlatr olmakla be1 Bu hadis iin bkz. Gazali, Ihya-i Ulumid Din, 1975, c.2, s.280. 224

raber, genel olarak son derece geni anlamda tutulmutur: slama inanmayanlar, Kuran Tanr sz olarak tanmayanlar, Muhammedi peygamber saymayanlar (ve hatta kitab ehli diye bilinen Yahudileri ve Hristiyanlar) da kapsayan bir szck olarak kullanld olmutur.2 Ve ite Kuran, bir yandan, Dinde zorlama olmaz derken, dier yandan btn bu farkl inantaki insanlara korku ve dehet saan hkmleri kapsar. eriatnn kafa yaps, birbirine ters iki ayr hkm ayn zamanda kabule ylesine almtr ki, Mslman olmayanlarn, slama kl yoluyla sokulmalarn .Dinde zorlama olmaz hkmne aykr bulmaz. rnein, Diyanet Vakfnn byk statlar, cihatm (yani vurumal nitelikteki savan) Mslmanlara farz klndn bildiren Bakara Suresinin 216. ayetini aklamak amacyla yle demekteler: Cihat... hibir zaman saldn deildir. nk, nce slama davet yaplr, kabul eden Mslmandr. slami kabul etmeyenden tabi olmas istenir. Bunu da kabul etmezse, ancak o zaman savalr. Savataki srr biz bilmeyiz, ama Allah bilir. Baz milletler cezaya mstehak olunca, Allah onlar eitli belalarla cezalandrr. te onlardan birisi savatr. Yani demek isteniyor ki, slama arlan, fakat arya kulak asmayan bir topluma kar sava amak ve onu kl yoluyla slama sokmak Allahn buyruudur. Bu buyruun dinde zorlama olmaz hkmyle, hogryle atr bir yn yoktur! eriatnn elikiye yatkn

dnce tarzndan daha baka bir yant beklemek, elbetteki abestir. Yine bunun gibi Kurann baz ayetlerinde, Muhammedin sadece t verici ve mjdeci olduu, zor kullanmakla grevli klnmad, inkarclar Tanrya kar hesap vermekle ve ba baa brakmakla grevli olduu, onlarn cezalarnn Tanr tarafndan verilecei yazlyken, dier baz ayetlerinde slami cihat yoluyla, klla, zorla kabul ettirmesi emredilmitir. Bir iki rnek verelim: Daha nce de sk sk
2 Sahih-i Buhari Muhtasar Tecrid-i Sanl Tercemesi ve erhi. c.11, s.281. 3 Diyanet Vakfnn Kuran evirisinde, Bakara Suresinin 216. ayetinin aklanmas byle yaplyor.

belirttiimiz gibi, Bakara Suresinde, Dinde zorlama yoktur... (Bakara Suresi, ayet 256) diye bir hkm var. Gaiye Suresinde Tanrnn, Ey Muhammed, sen t ver, esasen sen sadece bir tsn (Gaiye Suresi, ayet 21-22) diye konutuu yazldr. Bunun gibi Nahl ve ra surelerinde, (Ey Muhammed) sana denin... sadece tebli olduunu bildir (Nahl Suresi, ayet 82; ra Suresi, ayet 48) denilmektedir. Bundan anlalan o ki, inkarclarn cezasn verecek olan Tanrdr. Nitekim Nemi Suresinde, Rabbin phesiz onlar arasnda hkmn verecektir... denmektedir (Nemi Suresi, ayet 78). Casiye Suresinde bu fikri pekitiren u ayet var: ...Rabbin kyamet gn, ayrla dtkleri eyler hakknda phesiz aralarnda hkmedecektir (Casiye Suresi, ayet 17). Ayn hatrlatma Gaiye Suresinde yle tekrarlanr: Ey Muhammed sen t ver! Esasen sen sadece bir tsn. Sen onlara zor kullanacak deilsin. Ama kim ...inkar ederse Allah onu en byk azaba uratr. Onlarn dn bizedir. phesiz sonra hesaplarn grmek de bize dmektedir (Gaiye Suresi, ayet 21-26). Enbiya Suresinde Muhammedin rahmet olarak gnderildii, kiileri slama armakla grevlendirildii ve arya uymayanlar kyamet gnyle uyarmas emredilmektedir: (Ey Muhammed!) Biz seni ancak alemlere rahmet olarak gnderdik. De ki, Bana sadece, sizin ilahnzn ancak bir tek Allah olduu vahyedildi. Hala Mslman olmayacak inisiniz? Eer yz evirirlerse de ki, (Bana emrolunan) hepinize akladm. Ank size vaat olunan ey (maherde toplanma zamannz) yakn n, uzak m, bilmiyorum...(Enbiya Suresi, ayet 107109). Enam, Kalem ve Mmin surelerinde Tanr, gya inkarclara verilecek cezay kyamet gnnde kendisinin uygulayacan bildirerek Muhammede sadece insanlar uyarmakla grevli olduunu hatrlatr: Ey Muhammed... senin milletin Kuran yalanlad; Cezanz ben verecek deilimde (onlara) (Enam Suresi, ayet 68). Ey Muhammed, Kuran yalanlayanlar bana brak. Biz onlar bilmedikleri yerden yava yava azaba yaklatracaz... (Kalem Suresi, ayet 44-45). ...Ey Muhammed... onlar kyamet gn ile uyar... (Mmin Suresi, ayet 18). O kyamet gn ki, inkarclarn yreklerini azlarna getirecektir. Bu yukardakilere eklenebilecek daha pek ok ayete baklarak, Tanrnn Muhammedi sadece uyarc olarak gnderdii, dinde iddet yoluna bavurulmamasn emrettii ve inanmayanlarn hakkndan ileride -kyamet gnnde- kendisinin geleceini bildirdii sanlr. Yani sanlr ki, Muhammed, slami zor kullanarak deil, sadece insanlar uyarmak suretiyle yaymakla grevlendirilmitir! Tanr onu sadece rahmet olarak gndermitir!

Ancak, bu ayn Kuranda Tanrnn, yukarda sylediklerini unut-muasna ya da inkarlarcasna konutuu, dinde zorlama yolunu setii, mriklere ve kafirlere lm sat, onlara kar vurumal ekilde, yani klla savamak zere Muhammedi grevlendirdii grlr. rnein, Tevbe Suresinde, ...Ey Muhammed, inkarclarla ... sava, onlara kar sert davran (Tevbe Suresi, ayet 73) der. Enfal Suresinde, ... (inkarclarn) boyunlarn vurun, parmaklarn dorayn (Enfal Suresi, ayet 12) diye ekler. Tevbe Suresinde, ...mrikleri nerede grrseniz ldrn (Tevbe Suresi, ayet 5) dedikten sonra, ehl-i kitaba (yani Yahudilerle Hristiyanlara vd...) kar, slami kabul etmelerine ya da cizye (kafa paras) vermelerine kadar savalmasn emreder ve yle der: Kendilerine kitap verilenlerden Allaha ve ahret gnne inanmayan, Allah ve Resulnn haram kldn haran saymayan ve hak dini (slam dinini) kendine din edinmeyen kimselerle, klerek elleriyle cizye verinceye kadar savan (Tevbe Suresi, ayet, 29). Enfal Suresinde de yle emreder: ...yalnz Allahn dini (yani islam) kalana kadar sava (Enfal Suresi, ayet 39). Yine bunun gibi dinde zorlama olmadn (rnein, Bakara Suresi, ayet 256) ve dilediinin gnln ap Mslman yapar olduunu syleyen Tanr (rnein, Enam Suresi, ayet 125), kendisine ba esinler diye insanlar darla, hastalklara ve azaba urattn, kulaklarn sar, gzlerini kr ettiini, kalplerini mhrlediini sylemekten geri kalmaz. Bu da yetmez, bir de vurumal sava usullerine bavurarak insanlar birbirleriyle boazlatrr. Hani sanki bundan baka bir zm bulamazm, yani ikna yoluyla ve gzellikle kendisine inandrma gcne sahip deilmi gibi! Bu konudaki nice rneklerden biri yledir: Andolsunki, senden nceki mmetlere de eliler gnderdik. Ardndan boyun esinler diye onlar darlk ve hastalklara urattk... De ki, Ne dersiniz: eer Allah kulaklarnz sar, gzlerinizi kr eder, kalplerinizi de mhrlerse bunlar size Allahtan baka hangi Tanr geri verebilir... (Enam Suresi, ayet 42-46). Evet, ama mademki insanlar doru yola sokabilecek gtedir, mademki dilediinin kalbini, gzn ve kulan ama olaslna sahiptir, o halde neden insanlar doru yola sokup yeryzn mutluluk diyar haline getirmez bu yce Tanr? nsanlar diledii gibi mrik ya da kafir yapann bizzat kendisi olduunu syleyen bir Tanrnn, mriktirler, kafirdirler diye bu insanlar cehenneme atmasnn ya da boazlatmasnn nasl bir mantkl yn olabilir? Yine bunun gibi Kurann sadece t olarak gnderildiini bildiren ve dileyen Kurandan t alr eklindeki ifadelerle, kiileri t almakta serbest bilen ayetler yannda, bu ayn Kurann korkutma amacyla gnderildiini ve ona uymayanlarn cezalandrlmalar gerektiini belirten ayetler bulunur. rnein, Abese Suresinde Tanrnn yle konutuu yazldr: ... phesiz (bu ayetler), deerli ve gcenilir katiplerin elleriyle (yazlp) tertemiz klnm, yce makamlara kaldrlm mukaddes sayfalarda (yazl) bir ttr; dileyen ondan (Kurandan) t alr... (Abese Suresi, ayet 11-16). Ancak, Abese Suresinde Kurann t olduunu ve dileyenlerin kitaptw t alabileceklerini syleyen bu ayn Tanr, bir baka surede, kitab korkutmak iin indirdiini bildirmekten geri kalmaz. rnein, Enam Suresinde yle yazldr: ndirdiimiz bu kitap mbarektir... Mekke ve evresini onunla korkutasn diye gnderilmitir (Enam Suresi, ayet 92). Meryem Suresinde de u ayet vardr:

Kuran ... yanlta savam verip direnen bir toplumu korkutman iin senin dilinle indirerek kolaylatrdk (Meryem Suresi, ayet 97).4 te yandan Kurana inanmamann, Tanry ve Muhammedi inkar etmek, yani kafir olmak anlamna geldii, bunun da cezasnn, hem bu yeryznde hem de br dnyada ok ar olduunu bildiren hkmler var. Sadece Kuran inkar etmek deil, Kurann anlatt eyler konusunda kukulanmak da, ayn feci sonucu dourur. Bu feci sonucun ne olduunu Kuran, saysz denecek kadar ok ayetleriyle ortaya koymutur ki, bunlardan biri yledir: Ey Peygamber! Kafirlerle ve mnafklarla sava ve onlara sert davran. Yerleri cehennemdir onlarn. Oras ne kt bir var yeridir (Tevbe Suresi, ayet 73; Tahrim Suresi, ayet 9). Burada geen kafirler deyiminden, Kuran ve Muhammedi kabul etmeyenler anlalr; mnafklar ise, Kurana ve Muhammede dtan inanyormu gibi grnp, iten inanmayanlardr. Grlyor ki, Kuranda Tanr, hogrye yer verir gibi grnen hkmler yannda, hogr nedir bilmeyen hkmleri, elimeli ekilde. sralam gibidir. Fakat, buna ramen eriatlar Kuranda elime yoktur derler; zira, elimeleri fark edebilecek bir dnce tarzna sahip deillerdir; fark etseler de elime bize gredir, Tanrya gre deildir! eklinde konuurlar.
4 Bu ayetlerde geen korkutma ve korkutucu deyimlerinin Arapa asl imar ve nezir olduu, her ne kadar bu deyimleri uyarma ve uyarc olarak kullanmak mmknse de, asl arlkl anlamn korkutma olduu konusunda bkz. Turan Dursun, Kuran Ansiklopedisi, Kaynak Yaynlar, birinci basm, Ekim 1994. c.7, s. 185.

elikilerin bir baka ekline zgrllk ve zgrlkszlk ya da aklclk ve akl dlamlk konusunda rastlarz. Zira, Kuran, bir yandan, Din akldadr, akl olmayann dini de olmaz ya da Kitabn oku, bugn kendi hesabm kendin greceksin. Kim yola gelirse kendi lehine yola gelmi ve kim saparsa kendi aleyhine sapmtr (sra Suresi, ayet 13-15) ya da Kyamet gn adalet terazilerini kuracaz, hibir kimse hibir eyde hakszla uramayacak, hatta hardal tanesi arlnda bir iin bile karln vereceiz (Enbiya Suresi, ayet 47) ya da Kyamet gn yaptnz eylerin karl verilir... (Yasin Suresi, ayet 54) ya da Kim iyi bir i yaparsa faydas kendisinedir ve kim ktlkte bulunursa zarar kendisinedir (Fussilet Suresi, ayet 46) ya da Yaptklarnzdan dolay mutlaka sorguya ekileceksiniz (Nahl Suresi, ayet 93) ya da Banza gelen herhangi bir musibet kendi ellerinizin yapt iler yzndendir (ra Suresi, ayet 30) eklinde ayetler sevk eder. Bu tr hkmlerle kiiye sanki zgr ve aklc davran tanyormu ve sanki onu iyi ve kt tm davranlarnn sorumlusu klyormu gibi grnr.5 Fakat, buna karlk bu ayn Kuran, aklcl ve zgrl kknden yok eder nitelikte hkmlere yer verir ki, asl arlk bu tr hkmlerdedir. rnein, Ahzab Suresinde, nanan erkek ve kadnlarn, Allah ve peygamberinin verdii kararlar dnda davranmalar ve karar almalar yakk almaz (Ahzab Suresi, ayet 36) diye yazldr ki, kiinin tm davranlarnn, en ince noktasna varncaya kadar, zgr irade yoluyla deil, gkten indii sanlan dondurulmu buyruklarla, vahiy lerle dzenleneceinin kantdr. Byle bir hkmn, biraz yukarda grdmz, Banza gelen herhangi bir musibet kendi ellerinizin yapt iler yzndendir (ra Suresi, ayet 30) eklindeki ayetle uyum salayan bir yn olmayp, eliki yaratt ortadadr. imdi muhtemelen yle denecektir: Tanr ve peygamber buyruklar dnda davranmay ve karar almay yasaklayan yukardaki emrin, kii zgrln kstlayan bir yn yoktur; nk, kii yaamlar esasen kanunlarla snrlanm olarak ayarlanmtr; Tanr ve peygamber

emirleri de kanun iini grmektedir.


5 Buna benzer sureler ve ayetler iin bkz. Bakara Suresi, ayet 24; Enam Suresi, ayet 2; Araf Suresi, ayet 92-99; Hcl Suresi, ayet 103; Al-i mran Suresi, ayet 154; Nisa Suresi, ayet 85; Kehf Suresi, ayet 16; Nur Suresi, ayet 21; nsan Suresi, ayet 79; Yunus Suresi, ayet 99; Tekvir Suresi, ayet 27.

Evet, ama kanun denen ey, kiinin zgr iradesinin tezahr etmi eklidir. Kii, kendi iradesini ortaya koymak eklinde kendi yaamn dzenler. Zamana ve ihtiyalara gre bu kanunlar deitirir. Oysa Tanr ve peygamber buyruklar, kiinin zgr iradesiyle konabilen ya da deitirilebilen bir ey deildir. te yandan kiiyi iyi ya da kt yapann Tanr olduuna dair hkmler vardr Kuranda; rnein Nah! Suresinde yle der: phesiz Allah dilediini saptrr, dilediini de doru yola eritirir... (Nahl Suresi, ayet 36, 93; ayrca bkz. Fatr Suresi, ayet 8; Mddessir Suresi, ayet 31, 42 vd...) Rad Suresinde, Allah dileseydi btn insanlar doru yola sevk ederdi (Rad Suresi, ayet 31) der. Enam Suresinde, Allah isteseydi puta tapmazlard (Enam Suresi, ayet 107) diye yazldr. Yunus Suresinde, Ey Muhammed! Rabbin dileseydi, yeryznde bulunanlarn hepsi inanrd... (Yunus Suresi, ayet 99) der. Secde Suresinde, Tanrnn cehennemi insanlarla dolduracana dair kendi kendine sz verdii ve bu nedenle herkesi doru yola sokmad u ekilde anlatlmaktadr: Biz dilesek herkese hidayet verirdik, fakat cehennemi tamamen cin ve insanlarla dolduracama dair benden sz kmtr (Secde Suresi, ayet 13). Kehf Suresinde, Tanrnn baz kimseleri gaflete srkledii bildirilmektedir: Bizi anmamalar iin gnllerine gaflet verdiimiz (vs... kii)... (Kehf Suresi, ayet 28). Bunlara eklenebilecek daha birok hkm vardr. Hepsi de kii davranlarnn zgr iradeye dayal olmayp, Tanrnn dileine gre ayarlandn gsterir; bu nedenle bunlar (ve benzerleri) biraz yukarda belirttiimiz hkmlerle eliki halindedirler. Ancak, eriat eitiminden gemi kiiler bu hkmlerde eliki bulmazlar. Tanrnn adaleti ya da keyfilii konusunda ayn elimeler ve ayn tutarszlklar kendisini gsterir. rnein, Bakara Suresinde Tanr, Mslmanlarn dostu ve kurtarcsdr; Mslman olmayanlarn dostu ise eytandr: ...Allah inananlarn dostudur. Onlar karanlklardan a karr. nanmayanlarnsa dostlar eytandr, onlar ktan karanla gtrr. Onlardr ate ehli, onlardr orada ebedi kalanlar (Bakara Suresi, ayet 257). Ancak, bir baka surede bu ayn Tanr, kiileri kafir yapan, karanlkta tutan, inandrmayan, saptran durumundadr; hani sanki eytandan geldiini syledii eyleri eytana yaptrandr. Araf Suresinde Tanrnn insanlara, Sakn eytan sizi aldatp yoldan karmasn!.. eklinde konutuu, fakat hemen ardndan, Biz, eytanlar inanmayanlara dost kldk (Araf Suresi, ayet 27) diye ekledii yazldr. Fakat, insanlar inanmaz (rnein, puta tapar) yapan da yine bu ayn Tanrdr. Yine bunun gibi Enam Suresinde, Allah isteseydi puta tapmaklard (Enam Suresi, ayet 107) diye yazldr. Bundan anlalan u ki, Tanr bir ksm insanlar puta tapar olmaktan kurtarm, bir ksmn ise puta tapar olarak brakmtr. Ayn surenin bir baka ayetinde, Tanr dilediinin gnln aar onu Mslman yapar... dilediinin kalbini dar klar (kafir yapar)... (Enam Suresi, ayet 125) diye yazldr. brahim Suresinin 14. ayetinde, Allah dilediini saptrr... ve dilediini de doru yola

eritirir (brahim Suresi, ayet 4) denmektedir. Kehf Suresinde, Allahn doru yola eritirdii kimse hak yoldadr. Kimi de saptrrsa artk ona doru yolu gsterecek bir rehber bulamazsn (Kehf Suresi, ayet 17; ayrca bkz. sra Suresi, ayet 97) diye aklanmtr. Yine bunun gibi sra Suresinde, Allah... kimleri saptrrsa artk onlar iin Allahn katnda dost bulamazsn. Biz onlar kyamet gn yzkoyun, krler, dilsizler ve sarlar olarak hasrederiz. Varacaklar yer cehennemdir. Onun atei ne zaman snmeye yz tutsa hemen alevini artrrz (sra Suresi , ayet 97) diye yazldr. Grlyor ki, btn bu ayetlerde, Tanr, dilediini saptran, kafir klan, kt yola sokan ya da dilediini doru yola ileten durumundadr. Fakat, Tanr, insan kt yola sokmakla, saptrmakla, inanmaz klmakla kalmayp, bir de inanmaz kldklarn ve saptrdklarn, kafrdirler, sapktr\ar, ktdw\&c diye lanetlemekte, rne-5in, Kahrolas insan! Ne inkarcdr. (Abese Suresi, ayet 17) demekte ya da cehennemlere layk grmektedir. Kukusuz ki, btn bunlar elimeden baka bir ey deil! Yine Muhammedin sylemesine gre, Tanr, iyice anlalsn diye Kuran, Arapa ve apak olarak indirdiini bildirmi ve rnein, Onu akl edesiniz diye Arapa indirdik (Yusuf Suresi, ayet 2); Kuku yok ki, biz, akl edesiniz, anlayasnz diye Kuran Arap diliyle meydana getirdik (Zuhruf Suresi, ayet 3) eklinde ayetler gndermitir; bylece kullarndan Kuran okuyup anlamalarn istemi, doru yola girip girmemek konusunda onlar gya serbest brakmtr. Fakat, bu ayn Tanr, anlalsn diye Arapa olarak yollad Kurann anlalmamas iin elinden geleni yapandr; kiilerin kalplerini, kulaklarn kapatandr; rnein yle der: Kuran anlarlar diye kalplerine rtler ve kulaklarna da arlk koyduk (sra Suresi, ayet 46; ayrca bkz. Kehf Suresi, ayet.57). Yani Tanr, Kuran anlamasnlar diye kiilerin kalplerine rtler, kulaklarna arlk koymakta! Grlyor ki, Kurandaki Tanr, bir sylediini, dier syledikleriyle yalanlamaktadr. lerideki sayfalarda buna benzer baka rnekler yer alacaktr. Kuranda yer alan elimeli ayetler, ayn surenin kendi ierisinde olduu gibi, eitli sureler arasnda da yer alm durumdadr. rnein, Araf Suresinde, Tanrnn ktlk emretmez olduu bildirilmektedir: ...Allah fenal emretmez... Rabbim adaleti emretti (Araf Suresi, ayet 28-29). Bunun gibi Nahl Suresinde ktln ve iyiliin kiinin kendi davranlarndan doduu, iyi i yapann Tanr tarafndan mkafat-landrlaca belirtilmektedir: . . . inanm olarak kim iyi i ilerse, ona ho bir layat yaatacaz. Ecirlerini yaptklarndan daha gzeliyle vereceiz (Nahl Suresi, ayet 97). Fakat, bunlar syleyen ve kiiyi kendi davranlarnn sorumlusu gibi gsteren Tanr, bu sylediklerinin tam tersine olarak Kehf Su-resinde yle konuur: ...Allahn doru yola eritirdii kimse hak yoldadr. (Allah) kimi saptrrsa, artk ona, doru yola gtrecek bir rehber bu-z. . . (Kehf Suresi, ayet 17). Yine bunun gibi Kehf Suresinde, ...(Allah) kimi saptrrsa artk ona, doru yola gtrecek bir rehber bulunmaz... (Kehf Suresi, ayet 17) diyerek, kiileri doru yoldan karp ktle ynelttiinin syleyen bir Tanr, Nisa Suresinde, bu sylediini inkar edercesine, ...sana. ne ktlk gelirse kendindendir (Nisa Suresi, ayet 79) diyerek ktle ynelmenin kiiye ait bir i olduunu bildirmekte ve bylece kendi kendisiyle elikiye dmektedir. Bu eliki yetmiyormu gibi, Rad Suresinin 27. ayetinde, ...phe yok ki Allah dilediini sapkla... sevk eder (Rad Suresi, ayet 27) ya da brahim Suresinin 4. ayetinde, Allah dilediini saptrr ve

dilediini de doru yola eritirir (brahim Suresi, ayet 4) diye eklemekle, bir elikiden bir baka elikiye gemektedir. Yahudilerin, Hristiyanlarn ve Mslmanlarn birbirlerine kar tutumlaryla ilgili ayetler konusunda da birok elikiye tank olmaktayz. rnein, Maide Suresinde, Yahudilerle, Hristiyanlarn birbirleriyle dost olduklar ve Mslmanlarn onlarla dost olmamalar yazldr: Ey iman edenler! Yahudileri ve Hristiyanlar dost edinmeyin. Zira onlar birbirinin dostudurlar (birbirinin tarafn tutarlar). iinizde onlar dost tutanlar, onlardandr... (Maide Suresi, ayet 51). Bunun gibi Bakara Suresinde, Yahudilerin ve Hristiyanlarn, Mslmanlara Tanrdan bir hayr gelmemesi iin hemfikir olduklar belirtilmektedir: (Ey mminler!) ehl-i kitabdan kafirler ve putperestler de Rab-binizden size bir hayr indirilmesini istemezler... (Bakara Suresi, ayet 105). Buna karlk Bakara Suresinde, Yahudilerle Hristiyanlarn birbirlerini kafirlikle suladklarna dair u ayet vardr: Hepsi de kitab (Tevrat ve ncil) okumakta olduklar halde Yahudiler, Hristiyanlar doru yolda deillerdir dediler. Hristiyanlar da, Yahudiler doru yolda deillerdir dediler... Allah anlamazla dtkleri konularda kyamet gn onlar hakknda hkmn verecektir (Bakara Suresi, ayet 113). Yani Maide Suresinde (51. ayet) Yahudilerle Hristiyanlarn birbirleriyle dost olduklar, fakat Bakara Suresinde (113. ayet) dost olmayp dman olduklar bildiriliyor. Grlyor ki, iki ayr surenin birbiriyle elikili iki ayeti var karmzda! Mslman olmak ya da olmamak konularn hkme balayan ayetler bakmndan ayn elikiler karmzda. Baz ayetler kiilerin Mslman olup olmamak ya da Muhammede inanp inanmamak konusunda serbest olduklar kansn yaratr; oysa ki, ou ayetler, byle bir serbestinin sz konusu olmadn, kiiyi Mslman ya da kafir yapann, dorudan doruya Tanr,olduunu ortaya koyar. rnein, Zmer Suresinde, inanmayanlardan, kalpleri katlam olanlardan sz edilirken yle denmitir: Kalpleri Allah anmak konusunda katlam olanlara yazklar olsun; ite onlar apak sapklktadrlar (Zmer Suresi, ayet 22). Bundan anlalan o ki, Tanrya inanmayanlar sapklardr ve sapk olmalarnn nedeni, kalplerinin katlam olmasdr. Oysa kalplerini katlatran yine Tanrdr; nk, bu ayn Zmer Suresinde, kiilerin kalplerini katlatrann, kiileri kafir yapann Tanr olduu aklanmtr: Allah kimin gnln Islama amsa, o Rabbi katnda bir nur zere olmaz m?.. Allah kimi saptrrsa da ona yol gsteren bulunmaz (Zmer Suresi, ayet 22-23). Ayn ekilde Enam Suresinin 125. ayetinde, Allah kimi doru yola koymak isterse onun kalbini slamiyete aar (onu Mslman yapar), kimi de saptrmak isterse... kalbini dar ve skntl klar. Allah inanmayanlar kfr bataklnda brakr (Enam Suresi, ayet 125) diye yazldr. Grlyor ki, Kurana gre Mslman olup olmamak, kiinin kendi irade ve isteine deil, Tanrnn keyfine baldr. Ancak, bu ayn Tanr, kalbini dar ve skntl klmak yoluyla kafir kld kiiyi, her ne hikmetse, kfr bataklna atmaktadr. Yine bunun gibi, Yunus Suresinde, Tanrnn izni olmadan hi kimsenin Mslman olamayaca belirtilmitir: Ey Muhammed, Rabbin dileseydi, yeryznde bulunanlarn hepsi inanrd ... Allahn izni

olmadka hi. kimse inanamaz. O akletmeyenlere kt bir azap verir (Yunus Suresi, ayet 99-100). Dikkat edilecei gibi burada Tanr, dilemi olsa yeryzndeki insanlarn tmn Mslman yapabilecekken yapmadn bildirmekte ve kendi izni olmadan hi kimsenin Mslman olamayacan eklemektedir. Bunu dedii halde, Mslman olmay akletmeyenlere kt bir azap takdir etmektedir! Eitlik ya da eitsizlik konularnda Kuranda yer alan ayetler arasnda da benzeri elimelere rastlamaktayz. Baz ayetlerde slamn eitlik dini olduu, kiiler arasnda ayrcalk tanmad, rkla olanak brakmad kansn yaratan hkmler olduu sylenir ve rnek olarak, Ey insanlar! Biz sizi kadn erkek olarak tek nutfeden yarattk... Tanr indinde iinizde en erefli olannz, en doru olannzdr eklindeki ayetler gsterilir. B urlu desteklemek zere, Muhammedin, Yahudiye ait cenaze geerken ayaa kalkarak, Bu bir insandr (ruhtur) dedii ve bylece insanlar arasnda din, rk, cins vd... fark gzetmedii belirtilir.6 Fakat, te yandan Kuranda, klelii doal bir kurulu sayan (rnein, Nahl Suresi, ayet 75) ya da slamdan baka inanta olanlar aalayan, hatta Mslmanlar arasnda eitsizlikler yaratan, rnein Araplar stn sayan veya rzk bakmndan farkl durumlar oluturan, kadnlar eitlik d klan hkmler vardr ki, Muhammedin, Kuran olmayarak
6 Mahmoud Said Muhammad, age, s.32-36. 236

koyduu hkmlerle pekitirilmitir -ki bunlar arasnda insanlar derilerinin rengine gre deerlendiren ve siyahileri aa gren szleri vardr-.7 Grlyor ki, Kuranda, hogrye, adalet duygusuna, kiinin sorumluluuna ve irade zgrlne deer verir, eitlik ilkesini benimser gibi grnen hkmlere karlk, btn bunlar hie sayan, yani Tanry keyfilik kayna gibi tantan, kiileri sorumlu bulunmadklar davranlarndan dolay cezalandran, eitlik tanmayan hkmler, elimeli olarak yan yana yer almtr. te yandan Kurann baz ayetlerinde Muhammedin peygamber saylmakla beraber, her insan gibi normal bir kimse olduu ve bu ne-denle kendisinden mucize beklenmemesi gerektii belirtilmi, fakat baz ayetlerinde mucize yaratr olduu bildirilmitir. rnein, Ankebt Suresinde, .. .Mucizeler ancak Rabbimin kalndadr. Dorusu ben sadece apak bir uyarcym (Ankebt Suresi, ayet 50) diye yazldr. Bu dorultuda olmak zere, sra Suresinde Muhammedin, ...Ben peygamber olan bir insandan baka bir ey miyim? diye konutuu grlr (sra Suresi, ayet 90-93). Bu ayetleri Muhammed, kendisinden mucize bekleyen kimselere, byle bir ey beklememeleri iin koymutur. Ancak, Kamer Suresinde Muhammedin, iki parmayla ay ikiye yard (Kamer Suresi, ayet 1-2); Tevbe Suresinde gzle grnmeyen askerler marifetiyle desteklendii (Tevbe Suresi, ayet 40); Rm Suresinde ranllarn Heraklius tarafndan yenileceine dair kehanette bulunduu (Rm Suresi, ayet 2); Necm Suresinde, mira srasnda Cebraili grd, Tanr katna karak onunla grt ve be vakit namaz emrini getirdii (Necm Suresi, ayet 5-15) yazldr. Muhammedin Kuran olmayarak syledii szler, yani hadisler ierisinde de, onun mucizevi iler yaptna dair olanlar oktur: Mekkeden Medineye utuu, kayalar toz haline soktuu, bin kiiyi bir anda doyuracak gda malzemesi rettii, yamurlar yadrtt, aalara yer deitirtip, uyurken kendisine glge salad, kurtlan konuturduu vd... gibi mucize rneklerini, bn-i shak, bn Hiam, Taberi, Vakidi, Buhari gibi (ve daha nice) kaynaklarda bulmak mmkndr.

7 Bu konudaki hadisler iin bkz. lhan Arsel, eriattan Kssalar 2, Kaynak Yaynlan, stanbul, 1997, s.54.

Kurandaki] elikiler, uyumsuzluklar ve tutarszlklar sadece farkl surelerin farkl ayetlerinde deil, bazen ayn surenin kendi ayetleri ya da ayn bir ayetin kendi tmceleri ve hatta ayn tmcenin kendi szckleri arasnda da kendisini gsterir. Ayn surenin birbirini izleyen ayetleri arasndaki elimelerden bir iki rnek vermek gerekirse, Nahl Suresinin 2. ayetini beraberce okuyalm: Allah kullarndan dilediine buyruunu havi vahyini iletip melekleri indirerek f yle der: Benden baka Tanr yoktur, benden saknn... (Nahl Suresi, ayet 2). Diledii kimselere bylece buyruk indirdiini bildiren Tanr, ayn surenin 9. ayetiyle, bu keyfiliini pekitiren ve kiileri eri ya da doru yola gtrenin kendisi olduunu belirten u szleri syler: Yolun dorusunu gstermek Allaha aittir. Yolun eri olan da vardr. Allah dileseydi hepinizi doru yola iletirdi (Nahl Suresi, ayet 9). Tanr, herkesi doru yola iletmek istememi, sadece diledii baz kiileri iletmitir. Daha baka bir deyimle, doru yola girip girmemeyi kiinin iradesine brakmam, kendisi ayarlamtr. Ancak, bu ayn Nahl Suresinin biraz ilerisinde eliki yaratan u ayet yer almtr: ...Bu dnyada iyi davrananlara iyilik vardr... Allah saknanlar bylece mkafatlandrr... onlar kendilerine yazk ediyorlar. Bu yzden isledikleri ktlklere uradlar... (Nahl Suresi, ayet 30-34). Grlyor ki, bu ayetlerde, boyutlu bir elime sz konusudur: kiileri iyi ya da kt yola gtrenin kendisi olduunu syleyen Tanr, ayn zamanda onlar sorumlu olmadklar davranlar yznden mkafatlandrmakta ya da cezalandrmakta olduunu aklamtr. Birka ayet ileride Tanr, putperestlerin kendi aralarnda yle konutuklarn syler: Allah dileseydi ondan baka hibir eye ne biz ne de babalannz tapard... (Nahl Suresi, ayet 35). Onlar bu ekilde konuur gstermekle, sorumluluk durumunu yok klm olduunu unutur ve ayet ileride, Allah ilerinden kimini doru yola eritirdi... diyerek keyfiliini tekrar dile getirir. Ve hemen sonra yle konuur: Ey Muhammed! Onlarn doru yolda olmalarna ne kadar z.en-sen, yine de Allah saptrdn doru yola iletmez (Nahl Suresi, ayet 37). Dikkat edilecei gibi, insanlar doru yolu soksun diye Muhammedi gnderdiini syleyen bir Tanr, bu sylediini unutmuasna, Ey Muhammed! Sen onlar doru yola sokmak istiyorsun, ama ben onlar saptrm olduum iin, artk ne kadar urarsan ura, onlar doru yola iletemezsin. nk, insanlar saptran ya da doru yola sokan benim! eklinde konuabilmektedir! Bu da yetmiyormu gibi, az gemeden bu sylediini de cerh edercesine ve sanki doru yola sokan ya da saptran kendisi deilmi gibi, ...Allah yolunda hicret eden kimseleri, andolsun ki, dnyada gzel bir yere yerletiririz (Nahl Suresi, ayet 41) diye eklemektedir. Olacak ey midir bu?! Hi Tanr byle bir elimeye debilir mi?! elikiler, bu ayn sure boyunca birbiri pei sra bylece srer gider. Daha nce deinmi olmakla beraber, puta tapmak ya da tapmamak konusundaki elimelere tekrar gz atmakta yarar var: Kurana gre puta tapmak en byk gnahlardandr; tapanlar Tanrya irk (e) koanlardan olup mrik diye arlrlar ve cezalar ldrlmektir.

Tevbe Suresinde, Mrikleri nerede bulursanz ldrn (Tevbe Suresi, ayet 5) diye emredilmitir. Ancak, dier baz ayetlere gre, puta tapp tapmamak kiilerin elinde olan bir ey deildir. Onlar puta taptran (ya da tapmaktan alkoyan) bizzat Tanrdr. nk, Enam Suresinde, Allah dileseydi puta tap/nazlard... (Enam Suresi, ayet 107) diye yazldr. Nahl Suresinde de, Ey Muhammed! Onlarn doru yolda olmalarna ne kadar z.ensen, yine de Allah saptrdn doru yola iletmez (Nahl Suresi, ayet 37) diye aklanmtr. Grlyor ki, Tanr, hem dilediini puta taptrmakta hem de puta tapyorlar diye lanetleyip, ldrtmektedir. Tanrnn adaleti ve ycelii fikrini zedeler nitelikte elimeli ayetler de var Kuranda: bunlar arasnda Tanry hem merhametli ve balayan hem de acmaszlklar ierisinde gsterenleri bulunmakta. Gerekten de Kurann pek ok yerinde Tanrnn Rahman (herkese ok acyan), Rahim (zellikle ahrette inanrlara acyan) ve balayan olduu yazldr; rnein Har Suresinde, ...(Allah) acyc olandr (rahman), acyandr (rahim)... (Har Suresi, ayet 22-24) denilmektedir. Ancak, acyan ve balayan bu Tanr, ou kez hi de acyan ve balayan deildir. rnein, Araf Suresinde, Adem ile Havvann pimanlk (nedamet) duyarak, Rabbimiz kendimize yazk ettik, bizi balamaz ve bize merhamet etmezsen biz kaybedenlerden oluruz (Araf Suresi, ayet 23) diye merhamet dilendikleri grlr. Fakat, bir sonraki ayette merhametli ve balayan Tanrnn, bu pimanla ve yalvarmalara kar hi yumuamadan, Birbirinize dman olarak (yeryzne) inin. Bir sre byle yaayacaksnz (Araf Suresi, ayet 24-25) diye konutuu yazldr. Bu acmasz tutum, Enbiya Suresinde biraz daha pekitirilmi gibidir; nk, orada, Tanr onlarn nedametini kabul etmemitir; nk, ilerini ve gizlediklerini bilmitir (Enbiya Suresi, ayet 111) diye yazldr. Pek gzel, ama insann kalbini aan ya da kapayan, onu doru yola sokan ya da saptran yine Tanr deil mi? u durumda Adem ile einin sapmalarna da, yine Tanr neden olmu deil midir? O halde onlarn nedamet duymalarn dahi hie sayarak onlar cezalandrmas hakszlk ve acmaszlk olmaz m? Kurandaki elimeler, sadece sureler arasnda ya da ayn surenin eitli ayetleri arasnda deil, ou zaman ayn bir ayetin (ya da birbirini izleyen iki ayetin) kendi satrlar ve szckleri arasnda da kendisini belli edebilir. rnein, Nahl Suresinin 93. ayeti yledir: Allah dikseydi sizi tek bir mmet yapard, ama o, istediini saptrr, istediini doru yola eritirir. lediklerinizden, andolsun ki sorumlu tutulacaksnz (Nahl Suresi, ayet 93). Grlyor ki, ayetin ilk iki tmcesiyle son tmcesi arasnda elime yatmakta: ilk iki tmcede kiileri doru ya da eri yola sokann Tanr olduu yazldr! Byle olduuna gre, Tanrnn kiilere, eri yola sapm olmalarndan dolay sorumluluk yklememesi gerekirken, yaptklarnzdan dolay mutlaka sorguya ekileceksiniz diye cezalandraca anlatlmakta! Ayn eyi Maide Suresinin 41. ayetinde grmekteyiz. Bu ayetin ilk ksmnda mnafklarn samimi ekilde slama bal olmadklar, Yahudilerin de Mslmanl kabule yanamadklar ve bu yzden Muhammedin zld, oysa ki, byle bir zntye kaplmamas gerektii yazldr: Ey Peygamber! Kalpleri inanmamken, azlaryla inandk diyenler, Yahudilerden yalana kulak verenler ve sana gelmeyip inkara) koanlar seni zmesin... (Maide Suresi, ayet 41). Fakat, bu ayn ayetin devam olan satrlarda, mnafklarla Yahudilerin, bu ekilde hareket etmelerinin fitneden doma bir ey olduu ve onlar fitneye srkleyenin de bizzat Tanr olduu yazldr. Zira, ayet yle devam ediyor: Allahn fitneye dmesini diledii kimse iin Allaha kar senin elinden bir ey gelmez. te

onlar Allahn kalplerini artmak istemedii kimselerdir. Dnyada rezillik onlaradr. Onlara ahrette byk azap vardr (Maide Suresi, ayet 41). Tekrar edelim ki, bu ayetin iki blm arasnda elime vardr: nk, ilk blme gre, Tanr, Muhammedi gnderirken, kiileri Mslmanla armasn, eer arya uymayacak olurlarsa hi zlmeme-sini sylemi, fakat dier yandan da bu kimselerin kalplerini artmayp fitneye dmelerini istemitir. Yani hem onlar gnahkar duruma itmi hem de cezalandrma yoluna gitmitir;8 stelik de Muhammede, btn bunlardan dolay zlmemesini sylemektedir! Yine bunun gibi Nisa Suresinin 78. ayetinde, ...(Ey Muhammed!) Kendilerine bir iyilik dokununca, Bu Allahtandr derler. Balarna bir ktlk gelince de, Bu senden derler. (Sen onlara), Hepsi Allahtandr de... (Nisa Suresi, ayet 78). Grlyor ki, burada, iyilik ve ktlk denen eylerin kayna olarak Allah gsterilmektedir. Yani insanlarn
8 Sahih-i..., c.10, s.119-120.

bana gelen iyiliklerin ve ktlklerin Tanr tarafndan verildii bildirilmektedir. te yandan bir ayet sonra iyiliin Tanrdan, ktln ise kiinin kendinden geldii bildiriliyor: Sana gelen iyilik Allahtandr. Bana gelen ktlk ise nef-sindendir. Seni insanlara elci gnderdik... (Nisa Suresi, ayet 79). Grld gibi, Nisa Suresinin 78. ayetinin son tmceleriyle, 79. ayetinin ilk tmceleri atma halinde. Fakat, bir de her iki ayetin sz konusu tmceleri, kendi ilerinde elimeli durumda. nk, iyilik, kayna saylan ve dilemi olsa her insan doru yola sokup iyilikte bulunma gcne sahip olan bir Tanrnn, kendi kendini ktlk kayna olarak gstermesi artcdr. te yandan, iyiliin ve ktln kendinden geldiini syleyen bir Tanrnn ...Sana ne ktlk gelirse kendirdendir eklinde konumas daha da artcdr. nk, kt yola girmekten dolay sorumluluun kiiye ait olduunu syleyen Tanr, onu iyilik yoluna sokmadn sylemekle katmerli ekilde elikili bir dil kullanm olmaktadr. Yine ayn ekilde Rad Suresinin 27. ayetinde yle bir tmce bulunuyor: ...De ki, Kukusuz Allah dilediini saptrr, kendisine yneleni de hidayete erdirir... (Rad Suresi, ayet 27). Burada da tmcenin ilk ksmna gre, Tanr dilediini sapkla srklemektedir; yani kiinin iradesine yer vermeden keyfi ekilde onu kendisine kukla ve oyuncak yapmaktadr. Bu durumda kii iin, kendiliinden doru yola ynelmek mmkn deildir. Biraz nce grdmz gibi, Tanrnn kt yola ynelttiini, Muhammed bile doru yola yneltememekte (Nahl Suresi, ayet 37). Fakat, bu ayn Rad Suresinin 27. ayetindeki tmcenin ikinci ksmna gre, Tanr, gnlyle kendisine ynelenleri doru yola sokmakta, yani sanki kiinin iradesine itibar etmektedir. Evet, ama kiinin gnln ap Mslman yapan ya da kapayp kafir klan Tanr deil miydi? (rnein, Enam Suresi, ayet 125). Yine bunun gibi Nahl Suresinin 93 ayetindeki tmce, birbiriyle elien szcklerden oluuyor: ...(Tanr) istediini saptrr, istediini doru yola eritirir; ilediklerinizden, andolsun ki, sorumlu tutulacaksnz (Nahl Suresi, ayet 93). Grlyor ki, Tanr, hem kiiyi saptran ya da doru yola sokandr (yani ona irade zgrl tanmayandr) hem de onu, islediklerinden dolay sorumlu tutmaktadr. Ayetin i ie girmi tmcelerinin birinci ksmyla ikinci ksm arasnda atma ve elime var! Btn bunlardan anlalaca zere, elimeler, sadece insan akln artc ve ilemez hale

sokucu deil, Tanry elimeler ierisinde bocalar ekilde gstermek bakmndan olumsuzluk yaratmakta, daha dorusu Tanr fikrini, kiideki deer llerini ve kutsallk anlayn zedeleyici bir nitelik tamaktadr. Genel olarak Mekke dneminde indii sylenen ayetlerle -ki bunlara Mekki denir-, Medine dneminde indii kabul edilen ayetler -ki bunlara da Medeni denir- arasnda da byk elikiler vardr. Mekki ayetler nispeten yumuak, bar ve hogrlym gibi grnen ve Muhammedi t verici ya da tebli ediciymi gibi gsteren ayetlerdir. rnein, Gaiye Suresinde, (Ey Muhammed!) Sen t ver, esasen sen sadece bir tsn (Gaiye Suresi, ayet 21-22) diye yazldr. Nahl Suresinde, (Ey Muhammed!) Yine de yz evirirlerse, artk sana den ancak ak bir teblidir (Nahl Suresi, ayet 82). Enam Suresinde, (Ey Muhammed!) ayetlerimiz hakknda ileri geri konumaya dalanlar grdnde, onlar baka bir sze geinceye kadar onlardan uzak dur... (Enam Suresi, ayet 68). Kafirn Suresinde, mriklere kar Muhammedin, Ben de sizin taptklarnza asla tapacak deilim. Evet, siz de benimtaptma tapyor deilsiniz. Sizin dininiz size, benim dinim banadr (Kafirn Suresi, ayet 6) eklinde konutuu yazldr. Yine Nahl Suresinin. 35. ve 37. ayetlerinde peygamberlere apak tebliden baka bir grev ve yetki verilmedii aklanmtr.9 Bunlara eklenebilecek daha birok rnek var. Tekrar edelim ki, yumuak ve hogrlym gibi grnen bu ayetler, Mekke dneminde indii kabul edilen ayetlerdendir.
9 128 ayetten oluan Nahl Suresinin 126., 127. ve 128 ayetleri hari, geri kalanlar hep Mekke dneminde inmi saylr.

Ancak, Medinede indii sylenen (yani Medeni olan) ayetler, yukardaki ayetlerden ok farkldr. u bakmdan ki, bunlar, yumuaklk yerine sertlii, barlk yerine saldrganl ve saval, hogr yerine hogrszl ngren ayetlerdir. rnein, Mekke dneminde Muhammedi tebli edici, t verici olmak zere gnderdiini syleyen, Kurana, (Ey Muhammed!) Sen t ver, esasen sen sadece bir tsn (Gaiye Suresi, ayet 2122) eklinde ayetler gnderen ya da mriklere kar yumuak bir dille konuarak, Ben de sizin taptklarnza asla tapacak deilim. Evet, siz de benim taptma tapyor deilsiniz. Sizin dininiz size, benim dinim banadr (Kafrn Suresi, ayet 6) diyen Tanr, Medine dneminde korku, dehet ve lm saar ekilde yle der: Mrikleri bulduunuz, yerde ldrnz! (Tevbe Suresi, ayet 5). Mekke dneminde Muhammedi barym gibi gsteren Tanr, Medine dneminde, Kafirlerle ve mnafklarla sava (cihatta bulun). Ve onlara kat davran... (Tevbe Suresi, ayet 74) eklinde konuur ve kafirlerle savamann, onlar ldrmenin, ellerindeki mallarn ve mlklerini yamalamann, ganimet olarak almann, putlarn krmann slami bir grev olduunu anlatc hkmler koyar (rnein, Bakara Suresi, ayet 191; Nisa Suresi, ayet 89-91; Tevbe Suresi, ayet 5). Hemen belirtelim ki, Mekki ayetlerle Medeni ayetler arasndaki elikiler, herhangi felsefi bir nedene dayal deildir; sadece Muhammedin Mekke dneminde zayf durumda olup iddet kullanamamasndan ve Medineye getikten sonra glenip dehet saabilir ve sava yapabilir duruma girmi olmasndandr. lerideki sayfalarda bu konuya tekrar dneceiz.

KURANDAK ELKLER,

SLAMIN DAHA LK BALARINDA GZE BATAR OLMUTUR slam kaynaklarndan renmekteyiz ki, Kurandaki elikiler, slamn daha ilk anlarndan itibaren fark edilir olmutur. kadar ki, Muhammedin verdii emirlerin birbirini tutmamas ve rnein bir gn helal bilip izin verdii eyi, bir baka gn haram saymas ya da yasaklamas, evrede dedikodu konusu olmutur. Birtakm kiiler aka yle konumaya balamlardr: Muhammed bugn emrettiini yarn yasaklayarak ashabyla alay ediyor. Bunu sylerlerken Muhammedi iftirac olarak tanmlamlardr.1 Muhammed, o dnemde henz gl durumda olmad ve bu nedenle bu gibi kiilere kar iddet yoluna bavuramayacan bildii iin, buyruklarn Tanr tarafndan konup, gerektiinde Tanr tarafndan kaldrldna dair Kurana ayetler koymutur. Bunlardan biri yledir: Biz bir ayetin yerine baka bir ayeti getirdiimiz zaman ki Allah, neyi indireceini ok iyi bilir- Sen ancak bir iftiracsn dediler...(Nahl Suresi, ayet 101). Sylemeye gerek yoktur ki, byle bir ayet, hani sanki Tanr yanl hkm indirirmi de, bir baka hkmle bu yanll giderirmi gibi bir tanma sokmak bakmndan daha da olumsuz bir sonu yaratmaktadr. Muhammed, giderek glendikten sonra, yumuak tutumunu deitirmi ve kendisi hakknda bugn emrettiini yarn yasaklayarak ashabyla alay ediyor eklinde konuanlarn hakkndan gelmesini bilmitir.
1 Nahl Suresinin 101. ayetinin Diyanet Vakf tarafndan aklanmasna baknz.

Bundan dolaydr .ki, Muhammedin hayatta bulunduu sre boyunca, hi kimse Kurandaki elikileri ortaya koymak cesaretini gsterememitir. Fakat, onun lmnden hemen sonra, elikiler ve tutarszlklar eriat uygulayclarn bir hayli uratrm ve g durumlarda brakmtr. rnein, Ashab- Kiram bu yzden pek ok sorunu zmleyememi, ou zaman aresizlik iinde bocalamtr. lerideki blmlerde, elikilerin yaratt kt sonulan belirtirken greceiz ki, Halife Osman b. Aftan bile, Kurandaki iki ayetin birbiriyle atr olmas yznden belli konularda fetva verememi ve ou zaman ii askya alp geciktirmek (talik etmek) zorunluluunda kalmtr. rnein, bir kez kendisine iki kardein mlk-i yeminde birlikte yemin edip edemeyecekleri sorulmu, o da, Ne bileyim? Bunu bir ayet helal, br ayet de haram klmtr diyerek soruyu cevapsz brakmtr. Yine bunun gibi, Kuran bilgisine sahip nllerden Abdullah b. Amre, pazartesi gnleri oru tutmay nezreden (kendi kendine adam olan) bir kimsenin, nezir gn bayram gnne rastlayacak olursa, ne yapaca sorulmu, o da, Ne bileyim? Bir tarafta Allah nezrin yerine getirilmesini emrediyor, br tarafta da Resulullah bayram gn oru tutmay yasak etmitir diyerek fetva vermekten ekinmitir.2 elikilerin yaratt sakncalar sadece bu bakmdan deil, ileride ayrca belirteceimiz gibi, insan beynini tutarl ve mantkl ekilde dnemez, ileyemez ve geliemez hale getirmek bakmndan ortaya kmtr. slam lkelerinde fikirsel, sosyal ve siyasal alanlarda geri kalmln nedenlerinden biri de budur. 2 Sahih-i..., Diyanet Yaynlar, c.11, s.52. 246 KURANDA ELME OLMADIINA DAR SLAMCILARIN NE SRDKLER DDALAR VE

BU DDALARDAK GEERSZLKLER slamclar, Kuranda hibir eliki, hibir tutarszlk ya da uyumsuzluk bulunmad gibi onun anlatt teferruatta da zerre kadar uygunsuzluk olmad iddiasndadrlar. Kurandaki szlerin ierdii anlam, hkm ve haberlerde tam bir tutarllk, btnlk, shhat ve uyum bulunduunu savunurlar. nsanlarn syledikleri szlerde elime ve tutarszlk bulunabileceini, fakat Tanr szlerinde asla byle bir ey olamayacan tekrarlarlar. ddialarn kantlayabilmek iin, bu kitabn dorudan doruya Tanrdan gelme ve Tanrnn szleri olduunu sylerler; bu sylediklerini Kurandan ayetlerle kantlamaya alrlar ki, bunlardan biri yledir: Hala Kuran zerinde gerei gibi dnmeyecekler n? Eer o, Allahtan bakas tarafndan gelmi olsayd, onda birok tutarszlk bulurlard (Nisa Suresi, ayet 82). Kuranda tutarszlk ve elime diye bir ey olmadn iddia ederlerken, dier dinlerin kutsal saylan kitaplarnda, rnein ncilde uyumsuzluklar, elikiler bulunduunu ne srerler.1 Daha baka bir deyimle, eriatlar, Kuran As. elime olabilecei ihtimaline yer vermezler; olsa olsa, Bize gre elime vardr, Tanrya gre yoktur deyip iin iinden karlar ya da Akl ile vahyin eliir gibi grnmesine, insann inad ve acelecilii neden tekil etmektedir... diyerek, suu insann sabrsz ve cahil oluunda ararlar. Bunu yaparlarken, kiiyi vahiy nnde teslimiyete, yani imancla arrlar ve akln Kuran rehberliinde i grmesi gereine sarlrlar. Aslnda
l mer Rza Dorul, age, s. 128 (Nisa Suresinin 82. ayetinin aklanmas vesilesiyle).

onlarn bu tutumu, aklc dnceyi nlemeye ynelik bir kurnazlktan baka bir ey deildir. Fakat, onlar bu kurnazl, Bu teslimiyet, akln mahkmiyeti deil, snrlan iinde ve aceleye dmeden faaliyet gstermesidir eklindeki bir cambazlkla gizlemesini bilirler. eriat verileriyle ve eriat ruhla yetimi olduklar iin, onlarn bu tutumunu doal bir sonu gibi kabul etmek gerekir. nk, bir kere eriatlar, Kurann Tanr szleri olduuna ve Arapa olarak Muhammede vahyedildii-ne inanmlardr. nanmalarnn nedeni, bunun byle olduunun kendilerine Kuran ayetleriyle retilmi olmasndandr; rnein, Nisa Suresinde, (Kuran) Allah katndan bata bir yerden gelseydi, onda birbirini tutmaz birok ey bulurlard (Nisa Suresi, ayet 82) diye yazldr. Bakara Suresinde yle yazldr: Bu, doruluu phe gtrmeyen... kitaptr... (Bakara Suresi, ayet 2-4); ...(Allah) Kuran... inananlara mjdeci olarak senin (Muhammedin) kalbine indirmitir (Bakara Suresi, ayet 97). Meryem Suresinde u ayet vardr: Ey Muhammed! Biz Kuran... senin dilinde indirerek kolaylatrdk (Meryem Suresi, ayet 97; ayrca bkz. Ta-Ha Suresi, ayet 113). Benzeri hkmler kitap boyunca sralanmtr. Kukusuz ki, Kuran Tanrnn azndan km szler olarak kabul edenler iin, Kuranda eliki vardr, demek sz konusu deildir. Bundan baka, bir de Kuranda, Kurann Muhammed tarafndan uydurulmadn aklayan ve uydurdu diyenlere tehditler savuran ayetler vardr. Muhammed bu tehditleri, Kurann Tanrdan gelmediini syleyenlere yneltmiti. nk, inanmayanlar ve zellikle Yahudiler ve Hristiyanlar, onun, Tevrattan ve ncilden rendiklerini sanki kendisine Tanrdan gnderilmi eyler gibi gsterdiini, dolaysyla Kurann Tanr yaps deil, insan yaps bir ey olduunu sylerlerdi. Haticenin kervanlarn Suriyeye gtrmek iin yapt seyahatler srasnda, Muhammedin orada rastlad bir papazdan incil hakknda bilgiler

aldn ve bunlar Tanrdan kendisine vahyolunmu gibi gsterdiini ileri srerlerdi. te onlar susturmak iin Muhammed, Tanrnn yle dediini sylerdi: Andolsun ki, Muhammede elbette bir insan retiyor dediklerini biliyoruz. Kastettikleri kimsenin dili yabancdr, Kuran ise fasih Arapadr (Nahl Suresi, ayet 103). Sylerken de, Kurann elimeli ve tutarsz hkmler kapsamadn belirtir, rnein, biraz nce deindiimiz gibi,.. .(Kuran) Allah katndan baka bir yerden gelseydi, onda birbirini tutmaz birok ey bulurlard (Nisa Suresi, ayet 82) eklinde ayetler yerletirirdi. leride aynca greceimiz gibi, Muhammed, bu ayetleri koyarken, Mslman kiiyi Kurandaki elikilere adeta hazrlam gibidir Daha dorusu istemitir ki, Mslman kiiler, Tanrdan elikili bir ey gelemeyeceine inanm olsunlar. te yandan yine istemitir ki, Mslman kiiler, ayetlerin elikili olabilecei konusu zerinde hi durmasnlar; yani elikili grdkleri ayetleri birbirleriyle karlatrp kukuya dmesinler ya da tekzibe girimesinler. Nitekim Taberaninin Abdullah b. merden rivayetine gre Muhammed yle demitir: , Kuran birbirine vurmaynz; onun ayetlerini karlatrmakla tekzibe kalkmaynz; onun ayetleri birbirini tasdik eder. O (yedi) vcuh zere nazil olmutur. 2 Bundan dolaydr ki, Mslman kii iin irandaki elikileri kefedip ortaya karma olasl yoktur. Nitekim, eriat eitiminden gemi kiinin beyni bu yukardaki buyruklarla ylesine yorulmutur ki, biraz yukarda deindiimiz gibi, elimenin elime ya da tutarszln tutarszlk olduunu fark etmez. Fark etse bile, bunu bilmezlikten gelir ve rnein, elimeler bize gredir; Tanrya ve Peygamber e gre deildir diyerek, sanki btn kusur kendi yetersizliindeymi gibi bir davrana ynelir. Btn bunlar bir yana, eriatnn bavurduu bir kurnazlk daha vardr ki, o da, Kuranda elikileri, sanki fikir zgrlne yer veren eylermi gibi gstermektir. Bu konuyu biraz ileride muhkem ve m-teabih ayetler konusunu incelerken tekrar ele alacaz. Fakat, imdilik unu hatrlatalm ki, Kurandaki elikiler konusunda eriatnn izledii kurnaz siyaset, Kuran zerinde tartma olaslna, hele ayetlerin birbirleriyle karlatrlmasna asla frsat brakmamaktr. Bunu salamak zere yapt ilk ey, Muhammedin, biraz yukarda belirttiimiz u szlerine sarlmaktr:
2 Gazali, age, stanbul, 1975, c.2, s.881.

Kuran birbirine vurmaynz; onun ayetlerini karlatrmakla tekzibe kalkmaynz. 3 Bunu yaparken, bir at Kuran ayetlerinden bazlarnn kesin,-bazlarnn da pheli (mteabih) ayetler.olduunu ve bunlarn anlamnn gizli tutulduunu ileri srmekten geri kalmaz.4 Biraz ileride, Kuranda elimelerin nedenlerini aklayacaz ve greceiz ki, bu elimeler, genellikle, Muhammedin yaam gereksinimlerinin rn olarak ortaya kmtr. Ancak, eriat evreler bunu bilmezler; genellikle elimelerin gerek nedenlerinden habersizdirler; haberli olsalar bile, bu nedenlerin bilinmesini istemezler, l 400 yl boyunca yalan siyasetini, her alanda olduu gibi bu alanda da srdrmlerdir.
3 bid 4Sahih-i..., c.IO, s.62.

ERATILAR, KURANDA ELK YOKMU KANISINI YARATMAK AMACIYLA, BAZI AYETLERN, BAZI AYETLER TARAFINDAN LGA EDLDN NE SRERLER; OYSA K, BU TR DDALAR, KURANDAK ELKL DURUMU GDERMEK YLE DURSUN, TANRININ YANILMAZLII FKRN ZEDELEMEKTEN BAKA BR E YARAMAZ Yukarda deindiimiz gibi, eriatlara gre, Kuranda elime diye bir ey yoktur ve olamaz, nk, Kuran Tanr szleridir ve Tanr elimeli ekilde konumaz.. Bu nedenle, Kuranda elime ya da tutarszlk vardr diyenleri Tanrya kfr savurmakla sularlar. Oysa Kuranda eliki olduu oltadr ve bunun birok rneinden bazlarn yukarda grdk; ilerdeki blmlerde daha da greceiz. Fakat, eriatlar, Kuranda eliki yokmu kansn yerletirmek zere, bir yandan yukardaki ekilde konuurken, dier yandan baka bir taktie bavururlar ki, o da, baz ayetlerin, dier baz ayetlerle ortadan kaldrldn ne srmektir. Bylece elikili nitelikte ayet bulunamad kansn yaratmak isterler. Yani onlarn sylemelerine gre, Kuranda, hem geerli hem de geersiz ayetler vardr; geersiz ayetler Tanr tarafndan ortadan kaldrlm olan ayetlerdir. Ve ite gya bundan dolaydr ki, ayetler arasnda elime olduu grnts bulunmaktadr. Dayanak olarak da, Tanrnn bunu aka bildirdiini ve Biz bir ayetin yerine baka bir ayeti getirdiimiz zaman -ki Allah, neyi indireceini ok iyi bilir-... (Nahl Suresi, ayet 101) eklinde ayetler indirdiini ne srerler. Oysa, bu ayet, Muhammedin gnlk siyasetinin bir sonucu olmak zere, yine onun tarafndan konmutur! u bakmdan ki, biraz yukarda da belirttiimiz gibi, Muhammed, birbirine ters den buyruklarla taraftarlarn akna evirdii zaman, baz kiiler Muhammedi iftirac olarak sulamlar ve yle konumaya balamlardr: Muhammed bugn emrettiini yarn yasaklayarak ashabyla alqy ediyor. Ve ite onlarn bu ekildeki konumalarna kar Muhammed, Tanrnn elikili ekilde buyruk gndermediini, sadece bir ayeti bir baka ayetle deitirdiini sylemi ve Kurana u ayeti koymutur: Biz bir ayetin yerine baka bir ayeti getirdiimiz zaman ~ki Allah, neyi indireceini ok iyi bilir- (onlar) Sen ancak bir iftiracsn dediler. Hayr, onlarn ou bilmezler... (Nahl Suresi, ayet 101). Bylece Tanrnn, zamana, artlara ve ihtiyaca gre i grdn anlatmak istemitir. Ve ite Kuranda, elime olmadn ne srenler, Muhammedin bu mantna sarlarak Tanry bir doktora benzetirler; nasl ki doktor, hastasnn ilacn onun salk durumuna gre deitirir ise, Tanrnn da yle yaptn ne srerler ve yle derler: (Ayetleri) Nesh ve deitirme, kullarn maslahatna, ihtiyalarna gre Allahn bir ltf olarak gerekleir. Bu durum, bir doktorun hastasna, tedavisinin seyri boyunca bir ila vermiken, deitirip baka bir ila vermesine benzer... Grlyor ki, eriatlar, Yaratan ve Hibir zaman ve hibir. ekilde y anlmayan, Her gizli eyi nceden bilen olarak tanmladklar Tanry, fani ve yaratma gc olmayan ve stelik yanlabilir bir insana (doktora) benzetmekle, Tanr fikrini zedelediklerinin .farknda deillerdir. Sylemeye gerek yoktur ki, bir doktor, snrl bilgiye sahip olduu iin,

tedavi etmekte olduu hastasna isabetli ekilde ila vermemi olabilir; bu nedenle verdii ilac deitirip onun yerine bir baka ila verebilir. Oysa Muhammedin tanmlad Tanr bakmndan durum bakadr; nk, onun tanmna gre Tanr, hibir konuda ve hibir ekilde yanlmayan bir Yaratandr; yapt iin sonucunu nceden hesaplayan bir Tanrdr; stelik yaratt her eyin kaderini oluturandr. Yanlmayan bir Tanrnn, yanlgya kaplarak ayet koyabileceini ve sonra yanldm diyerek bunu bir baka ayetle deitirebileceini ya da
l Diyanet Vakfnn, Nahl Suresinin 101. ayetiyle ilgili aklamasna baknz.

Biz bir ayetin yerine baka bir ayeti getirdiimiz zaman... (Nahl Suresi, ayet 101) diyebileceini dnmek, Tanry insan eklinde bir yaratk olarak kabul etmek olur ki, bu da Tanr fikrini reddetmek ve kmsemek anlamna gelir. Kald ki, Biz bir ayetin yerine baka bir ayeti getirdiimiz zaman... (Nahl Suresi, ayet 101) eklindeki ayeti, Muhammed, kendi karlarna ve gnlk siyasetindeki gelimelere gre verdii buyruklar arasndaki elikiler nedeniyle Kurana. koymutur. u bakmdan ki, bu buyruklar, ou zaman birbiriyle atr nitelikte eylerdi. rnein, bir gn emrettii bir eyi. bir baka gn yasaklad olurdu. ki yasa bunun ilgin rneklerinden biridir. arap iimine nce izin vermiken (Nahl Suresi, ayet 67) daha sonra bu izni kstlam (Bakara Suresi, ayet 219; Nisa Suresi, ayet 43) ve nihayet arap iimini btn btn yasaklamtr (Maide Suresi, ayet 90). kiyi kesin olarak yasaklamasnn nedeni, ikili kiilerin kendisine kafa tutabilir olduunu, bu nedenle otoritesinin sars-labileceini grm ve anlam olmasndandr.2 Yine bunun gibi kble ynn Kudse (Beyt-i Makdise) evirmiken, daha sonra tekrar Mekkeye (Mescid-i Harama, yani Kabeye) yneltmitir. Kbleyi Kuds ynne evirmesinin nedeni Yahudileri kendisine ekmekti; fakat onlar kazanamayacan anlaynca kbleyi tekrar Mekke ynne evirmitir (Bakara Suresi, ayet 115, 142-145). Yine ayn ekilde, henz gsz durumda olduu dnemde sava ve saldrya izin vermezken, glendikten sonra taraftarlarn savalara srklemitir. Ve ite bundan dolaydr ki, kendisine kart olanlar, Muhammed bugn emrettiini yarn yasaklayarak ashabyla alay ediyor eklinde konuarak onu g durumda brakmaya almlardr. Muhammed, onlar susturmak iin, buyruklarn Tanrdan geldiini ve ayetleri deitirenin Tanr olduunu belirterek, Kurana, yukarda belirttiimiz, Biz bir ayetin yerine baka bir ayeti getirdiimiz zaman -ki Allah, neyi indireceini ok iyi bilir- (onlar) Sen ancak bir iftiracsn dediler. Hayr, onlarn ou bilmezler... (Nahl Suresi, ayet 101) eklindeki ayeti koymutur. ***
2 Bu konuda baknz eriattan Kssalar, Kaynak Yaynlar, stanbul, 1996,

Muhammed, Kuranda eliki yokmu kansn pekitirmek zere, ayetlerin Tanr tarafndan konup Tanr tarafndan kaldrldn (ilga edildiini) ya da baka ayetlerle deitirildiini sylerken, kaldrlan (lga edilen) ayetlerin eit olduunu bildirmitir: Bunlardan bir kn metni ve anlam ilga edilen ayetlerdir ki, bunlar arasnda Malik bn Enesin sylemesine gre, Tevbe Suresine konup da, sonra karlan u ayet vardr: Eer Ademin bir oluna altndan iki nehir verilmi olsayd, ncye tamah ederdi; altn nehir verilseydi, drdncye tamah ederdi; (bu nedenle) onun midesi sadece toz ile doldurulacaktr. Tanr onu tvbekar yapacaktr. Bu konuda bir baka rnek olarak Abdullah bn Mesudun szleri hatrlatlr; gya

Muhammed, Tanrdan vahiy geldi diyerek ona bir ayet yazdrm, fakat ertesi gn Abdullah bu ayeti yerinde bulamaynca Muhammede ne olduunu sormu, Muhammed de ayetin ayn gece ilga edildiini sylemitir!3 lga edildii ne srlen ikinci ksm ayetler, metni ilga edilip de anlam kalanlardr ki, bunlar arasnda recm ayetleri vardr. mer bin Hattabn sylemesine gre, gya Muhammedin hayatta olduu sre boyunca, zina edenin talanarak ldrlmesine dair ayet varm ve bu ayet yleymi: Eer bir erkek ile bir kadn zina ederlerse, her ikisi de talanarak ldrlmelidir; bu Tanr tarafndan emredilen bir cezadr... Fakat, Muhammedin lmnden sonra ayetin metni bulunamam, bu nedenle sadece anlam kalm imi.4 Nihayet nc bir grup olarak, anlam ilga edilip de metni kalan ayetler vardr ki, bunlar, yine gya, 63 sureye yaylm olup, saylar 225tir. Aralarnda kblenin Kuds ynne doru olduuna dair olanlar vardr.5
3 Sale, Preliminary Discourse, s.47-48. 4 bid. 5 bid.

Yine tekrar edelim ki, Kurandaki baz ayetlerin, dier baz ayetlerle ortadan kaldrld dorudur; fakat bu eylemler, Muhammedin kendi gnlk siyasetinin sonulan olarak ortaya kmtr. rnein, Medineye g (hicret) ettikten az sonra, Yahudileri kazanmak, kendisine inandrmak, iin, kble ynn Kuds yapm ve Kuran a., Dou ve Bat Allahndr, nereye dnerseniz Allahn yn orasdr (Bakara Suresi, ayet 115) eklinde ayet koymutur. Bylece Mslmanlar, o zamana kadar Mekkedeki Kabe ynne doru ibadet ederlerken, birdenbire Kudse ynelik olarak ibadet ettirir olmutur. Bu uygulamaya, Hicretin 16. ve 17. aylarna kadar devam etmitir. Fakat, Yahudileri Mslman yapamayacan anlad zaman bu uygulamaya son vermi ve kbleyi Kuds olarak tanmlayan ayetin Tanr tarafndan kaldrldn, onun yerine kblenin Mekke ynne doru deitirildiine dair ayetin (Bakara Suresi, ayet 142-144) geerli olduunu sylemitir. Grld gibi burada, bir ayet, dier bir ayetle deitirilip ilga edilmi durumdadr. Ancak, kaldrld sylenen ayetlerin hepsi bakmndan bu aklk sz konusu deildir. Zira, Kuranda birok ayet vardr ki, bunlarn kaldrlp kaldrlmadklar belli deildir, l 400 yl boyunca slam bilginleri hangi ayetin kaldrld konusunda ne yapacaklarn bilememiler, akna dnmlerdir. Konuyu ikinci kitabmzda Apak Kurann Apak Olmayan Ynleri bal altnda ayrca ele alacaz. Fakat, hi dnmek mmkn mdr ki, Kuran apak bir kitap olarak gnderdiini syleyen ve her gnderdii emrin anlalmasn isteyen bir Tanr, hangi ayetin kalktn, hangisinin kalkmayp uygulanmas gerektiini aka bildirmesin de, kullarn akna evirsin? Ya da Falanca ayet kaldrlmtr diyerek kolaylk salamak varken, bunu yapmayp, emirlerinin yanl bir ekilde uygulanmasna neden olsun? Olacak ey midir bu?! Ve yine hi dnmek mmkn mdr ki, vahyettii eyleri elimeli, nitelikte klan bir Tanr, hani sanki yanlgs meydana kmasn diye, Kuran11 birbirine vurmaynz; onun ayetlerini karlatrmakla tekzibe kalkmaynz; onun ayetleri birbirini tasdik eder (6) diyerek, insanlar daha da artc, fakat kendisinden beklenmeyen bir kaamak yol arasn?

6 Gazali, age, c.2. s.881.

Gerek udur ki, birbirleriyle atan pek ok elimeli ayet, l 400 yl boyunca yan yana ve i ie olmak zere slami yaamlar ayarlam, Mslman kiileri elimeli ekilde dnme alkanlna sokmutur. Bundan dolaydr ki, birbirinden farkl, birbirine ters fikirler, eriat eitiminden gemi kiilere eliki olarak grlmemitir. rnein, Dinde zorlama olmaz diyerek, slamn hogr dini olduunu ne srerlerken, Mrikleri nerede grrseniz ldrn ya da slamdan kann kan helaldir eklindeki hkmlere sarlm olarak lm samay elimeli bir davran saymamlardr. Ayn elikili tutumu, eriatnn tm yaamlarnda izlemek mmkndr.

BAZI AYETLERN MUHKEM (KESN) ANLAMLI, BAZILARININ DA MTEABH (PHEL) OLDUU VE ELMEL GRNMN BUNDAN DODUU DDALARINDAK GEERSZLKLER eriatlar, Kuran ayetlerinin eitli anlamlara gelebilecek ekilde indirildiini ve byle olduu iindir ki, hem mulak (g anlalr) hem de elimeliymi gibi grndklerini ileri srerler: Kurann baz ayetleri herkes tarafndan anlalabilecek nitelikte eylerdir; bunlara muhkem ayetler ad verilir. Baz ayetleri ise herkesin anlayamayaca ekilde gnderilmitir ki, bunlara da mteabih, yani pheli ayetler deniri Tanr kesin ayetler yannda phe uyandracak nitelikte ayetler yollamtr; nk, gnderdii ayetlerin tmnn herkes tarafndan anlalmasn istememitir. Baz ayetleri herkesin anlayamayaca ekilde indirmi olmasnn nedeni, bir yandan fikir zgrln gelitirmek ve dier yandan cahil Arabn inan bocalamasna kaplmasn nlemek iindir. nk, eer her ey anlalr ekilde aklanm olsayd, cahil Araplara o anda akllarnn alamayaca bir ey sylenmi olur, bu da onlar tereddde drebilir, rktebilirdi. Ve ite gya bundan dolaydr ki, Kurandaki ayetler elikiliymi gibi grnmektedir. Dikkat edilecei gibi, eriatlarn iddialarna gre Tanr, esas itibariyle fikir zgrln oluturmak amacyla ayetleri farkl anlamlarda indirmitir. Gya baz ayetleri anlalmaz nitelikte klmakla, bunlarn yorumlanmasna ve bylece eitli durumlara ve ihtiyalara uydurulmasna ve ayn zamanda Arabn inan bocalamasnda kalmamasna olanak yaratmak istemitir! Bununla da slamiyette dinin temellerinin glenmesini salamtr!2
1 Sahih-i..., c.ll,s.62 vd. 2 Cerraholu, age, s. 17 vd.

Yukardaki iddialara sarlanlar, genellikle Kurann Al-i mran Su-resindeki u ayeti rnek verirler: ...yle bir Tanr ki, sana kitap indirdi. Onun bir ksm apak ayetlerdir ve bunlar kitabn temelidir. Dier ksmysa eitli anlamlara benzerlik gsterir ayetlerdir. Yreklerinde erilik olanlar fitne karmak ve onlar tevil etmek iin anlamlar ak olmayan ayetlere uyarlar. Halbuki, onlarn tevilini ancak Allah bilir. Bilgide pheleri olmayacak kadar kuvvetli olanlarsa derler ki biz inandk ona, hepsi de Rabbimizdendir. Bunu akl tam olanlardan bakalar dnemez (Al-i mran Suresi, ayet 7). Hemen belirtelim ki, ne bu ayet (ve benzerleri) ne de eriatnn yukardaki aklamas,

Kurandaki elimelerin gerek nedenlerini ortaya karacak yeterlilikte deildir. Ayetlerden bazlarnn nteabih (pheli, kapal) nitelikte olmas, ne fikir zgrln salamak iindir ne de cahil Arabn tereddde dmesini ya da rkmesini nlemek iindir. Eer Muhammedin Tanrs fikir zgrln yaratmak isteseydi, ayetleri anlalmaz ya da elimeli ekilde gnderecek yerde, anlalr ekilde klar ve kiilere, zgr akl rehberliiyle, bunlar uygulamak ya da deitirme yeterliliini salard. Kalkp da, Baz ayetlerin tevilini ancak Allah bilir deyip, anlamn sadece kendisine saklad ayetleri kiilere gz kapal ekilde kabul ettirmez ve onlardan, anlamn bilmedikleri bir ey iin Biz inandk ona, hepsi de Rabbimizdendir demelerini beklemezdi. nk, bunu yapmakla, fikir zgrln temelinden ykm olacan bilirdi. Mteabih (pheli) ve elimeli hkmler yoluyla fikir zgrln yaratmann mmkn olamayacan ELBETTEK dnrd. Zira, fikir zgrl, herhangi bir hkm, srf Tanrdan gelmitir diye kabul etmekle ya da yorumlamakla deil, fakat onu aklc yoldan deitirebilmekle, yerine yepyenisini getirebilmekle, cerh edebilmekle oluabilir. Oysa ki, Kuran & gre akln rehberlii diye bir ey sz konusu deildir; vahiylerin akl szgecinden geirilerek yok edilmesi mmkn deildir. Aksine, Kuranda Tanr ve peygamber emirlerinin mutlakl, deimezlii, ngrlmtr. Kiinin tm yaantlarn en ince noktasna kadar dzenleyen ve insan aklna bunlar renmekten baka bir olanak vermeyen bu emirleri insan iradesiyle deitirmek, ilga etmek mmkn deildir; nk yasaklanmtr: Bakara Suresindeki Ayetlerimi deitirmeyin (Bakara Suresi, ayet 4J) eklindeki hkmden tutunuz da, Kitab batl klacak hibir ey olmadna (Fussilet Suresi, ayet 41-42) ya da kitab ciddiye almayp reddedenlerin cehennemlik saylacaklarna (Bakara Suresi, ayet 113-115) varncaya kadar, Kranda yer alan buyruklar, fikir zgrln kknden kurutacak nitelikte eylerdir. Araplar tereddde drmemek ya da rktmemek iin baz ayetlerin nteabih nitelikte gnderildii iddiasna gelince... Byle bir iddia, Tanry aciz durumdaym gibi tanmlamaktan baka bir ie yaramaz. nk, eer Tanr, kendi yaratt kullarn tereddde drmekten ya da rktmekten ekiniyor ise, bu takdirde, gszln, aczini itiraf etmi oluyor demektir. Eer onlar rktebilecek emir vermekten ekiniyor da, bu emri bazlarnn anlayamayaca bir dilde veriyor ise, bu takdirde kullarndan korkuyor demektir! te yandan kullarna diledii gibi anlay gc saladn ya da onlar doru yola sokmak, gnllerini amak olanana sahip olduunu syleyen bir Tanrnn (rnein, Enam Suresi, ayet 125), baz ayetleri mteabih nitelikte gndermeye neden ihtiya duymu olabilecei de ayrca anlalmas g bir sorundur! Btn bunlar bir yana, Muhammedin ilk anlarda yerletirdii ayetlerden anlalan odur ki, Tanr, kendi emirlerinin herkes tarafndan anlalmasn istemi/ bu nedenle de, buyruklarn apak olmak zere gnderdiini bildirmitir. Daha nce dier mmetlere -srf anlasnlar diye-, kendi dillerinde kitap gnderdii gibi, Araplara da Kuran, apak bir dille, Arapa olarak, yani Araplarn kendi anlayacaklar dilde hem de yedi farkl okunuta gndermitir. Yani anlalmasn istedii iindir ki, Kuran apakolmak zere, en ak ve en anlalacak tarzda, hem de eitli Arap kavimlerinin kullandklar yedi lehede olmak zere indirdiini sylemitir. Kurann apak olmak zere gnderildiine dair Kuranda saysz denecek kadar ok ayet vardr. Btn bunlar ortadayken, baz ayetleri muhkem (kesin, anlalabilir) ve bazlarn mteabih (pheli, anlalamaz) ekilde gndermesinin ELBETTEK anlam olamaz ve aksini iddia etmek ELBETTEK yersizdir.

KURANDA ELK OLMADIINI, ELKL BR MANTIKLA NE SRME KURNAZLII! Franszlar, Le coeur a sa raison, que la raison ne connait pas! derler ki, Kalbin kendine zg bir mant vardr ki, mantk dahi onu tanmaz anlamndadr. Kuranda elime bulunmad iddiasna sarlan slamclar, hani sanki bu yukardaki forml dorularcasma, kalp denen organn iyi ve kt ynde belli bir gr ve bilgilere sahip olduunu, bu gr ve bilgilerin oraya Tanr tarafndan konduunu ve ite kalbin bunlardan birine doru eilim gstermesiyle, kiinin doru yola ya da aksine sapkla srklendiini sylerler. Hani sanki kalp denen ey, akln grevini stlenmi gibidir ve bu niteliiyle iyi ya da kt olandan birini semektedir ya da akl denen ey, insandaki be duyunun alglarnn varp dayand alglama yolunu aydnlatmaktadr.1 eriatlar, bu gr akla kavuturmak amacyla, Enam Suresinin 125. ayetini rnek alrlar. Birok kez belirttiimiz gibi, bu ayet aynen yledir: Allah kimi doru yola koymak isterse onun kalbini slamiyete aar. Kimi de saptrmak isterse, ge ykseliyormu gibi kalbini dar ve skntl klar. Allah inanmayanlar, kfr bataklnda brakr (Enam Suresi, ayet 125). Dikkat edilecei gibi, bu ayetin tmceleri elimeyle doludur: Tanr, dilediini Mslman, dilediini de saptrp kafir yapyor ve kafir yaptn kfr bataklna sokuyor! Yani kiiyi kafir yapan da Tanrdr, kafira\r diye kfr bataklnda brakan da odur. Ve ite bu elimeyi rtbas edebilmek iin, Fahruddin Razi gibi yorumcular yle derler: Tanr insann kalbinde, hem imanm iyi hem de
1 Bu konuda bkz. Turan Dursun, Kuran Ansiklopedisi. Kaynak Yaynlan, stanbul, 1994, c.l,s.295

imanszln kt bir ey olduuna dair gr ve bilgiler yaratr. Bu ikisinden birini semek kalbin iidir. Daha baka bir deyimle, Tanr, insanda iman olmasn murat ettii zaman, onun kalbinde buna ilikin eilim oluturup glendirir. Tersini murat ettii zaman da tersini yapar.2 Ve ite gya kalp, bu iki eilimden doru olan, yani slama ynelik olan setii zaman, kendi yararna i grm olur; aksini yapt zaman ise, kendisi iin kt olur. Daha baka bir deyimle, slamclara gre, eer kalp geerli bir akla sahipse iman yolunu seer; sahip deilse, Tanrnn gsterdiini anlayamayaca iin inanmaz. Sylemeye gerek yoktur ki, btn bu laf cambazlklarnn altnda, kalbin kendine gre ve kendisinin de anlayamayaca bir mant bulunduu safsatalar yatar. Daha baka bir deyimle, eriatlar, Kuranda eliki olmadn, elikili bir mantkla kantlama yolunu semilerdir. Enam Suresinin yukardaki ayeti vesilesiyle ne srdkleri grlerin safsata olduunu ortaya koyan olaylar vardr ki, bunlardan biri, ilerideki sayfalarda ele alacamz Ebu Talib olaydr. nk, slam kaynaklarnn bildirmesine gre, bu ayet, Ebu Talible ilgili olarak, daha dorusu onun lm srasnda konmutur. Daha nce deinmi olmakla beraber tekrar belirtelim ki, Ebu Talib, Muhammedin amcalarndan biri olup, onu kendi olu gibi yetitiren bir kimseydi. Kureyin ileri gelenlerinden biri olduu iin, Muhammed onu Mslman yapmak iin ok uramtr. Ebu Talib lm deindeyken, onun baucuna giderek Mslman olmas iin ok yalvarm, fakat baar salayamamtr. Salayamaynca,

evresindekilere kar kendisini temize karmak zere sorumluluu Tanrya yklemi ve Tanr dilediini slama sokar, dilediini sokmaz eklindeki ayeti Kurana yerletirmitir. Yani demek istemitir ki, Ebu Talibin slam olmadan lmesini Tanr istemitir! Bu dorultuda olmak zere Kurana. koyduu ayetler arasnda, Tanrnn iman denen eyi insann kalbine ssl (sevimli) bir ekilde yerletirip, onu insana sevdirdiini (rnein, Mcadele Suresi, ayet 22) ya da aksini yapp in2 Fahruddin Raziden bu alnt iin bkz. Turan Dursun, Kuran Ansiklopedisi. Kaynak Yaynlar, istanbul,1994, c.l, s.308. 3 Ibid.

sanlarn kalplerini mhrlediini, kulaklarn perdelediini (Bakara Suresi, ayet 6-7; Nahl Suresi, ayet 106-109; Casiye Suresi, ayet 23 vd...) ve Ey Muhammed! Tanr di/ese nenin kalbini de mhrler... (ra Suresi, ayet 24) dediini yanstanlar vardr. te yandan, yine Muhammedin sylemesine gre, Tanr, dilediini doru yola soktuunu anlatmak zere yle demitir: (Ey Muhammed!... (Taun) seni yetim bulup barndrmad m? arm bulup da yol gstermedi mi? Seni fakir bulup zengin etmedi mi?.. (Duha Suresi, ayet 6-8). Yine bunun gibi, Tanr, iman etmek konusunda tereddt eden kimseleri, diledii zaman inandrma yoluna gitmitir. rnein, Kuranda brahimin, Tanrya inanmak konusunda tereddt gsterdii, teredddn gidermek iin ondan lleri nasl dirilttiini bana gster!.diye mucize bekledii, bunun zerine Tanrnn, (Sen) Bana inanmadn m? demekle beraber mucize gsterme yoluna gittii yazldr (Bakara Suresi, ayet 260). Yine bunun gibi sann havarilerinin de, Tanrya inanabilmek iin, Ey Meryem olu Isa, Rabbin bize gkten donatlm bir sofra indirebilir mi? diye Tanrdan mucize bekledikleri ve Tanrnn da onlar inandrmak iin gkten sofra indirdii yazldr (Maide Suresi, ayet 111-115). Muhammedin Kuran olarak ve Kuran olmayarak ortaya koyduu yukardakilere benzer hkmlerden anlalan u ki, kiileri diledii gibi doru yola sokan ya da saptran ne akldr ne de kalptir; sadece ve sadece Tanrdr. Ve Tanr, yine Muhammedin sylemesine gre, doru yola soktuklarn mkafatlandrmakta, saptrdklarn da azaba sokmaktadr. Nereden geliyor bu eliki? diye sorulacak olursa, cevabn aada zetleyeceiz. KURANDAK ELKLERN GEREK NEDENLER HAKKINDA Aklc bir okuyula Kurandaki elikili hkmlerin varlna tank olanlarn kendi kendilerine soracaklar bir soru vardr: Tanrnn elikili bir dille ya da tutarsz bir mantkla konuabileceini dnmek mmkn olmadna gre, elikilerle dolu bir kitab Tanr szleri olarak kabul etmek mmkn olur mu? Eer elikili hkmleri kapsayan bir kitab Tanr szleri olarak kabul edecek olursak, bu takdirde Tanr fikrini zedelemi olmaz myz? Bu tr bir soruyu yantlamak amacyla Kuran zerinde inceleme yapacak olanlar pek muhtemelen u sonuca yneleceklerdir ki, Kurandaki elimelerin nedenlerini Tanrda deil, kitab hazrlayanlarda, daha dorusu Muhammedin davranlarnda, mantnda ve yaam koullarnda aramak gerekir. Bu yaplacak olursa grlecektir ki, bir ksm elimeler onun gnlk siyasetinin gereksinimlerini, kendi iinde bulunduu koullara uydurmaya almasndan; bir ksm elimeler gsz durumdan gl duruma gemi olmasndan; bir ksm elimeler unutkanlndan; bir ksm elimeler urad baarszlklarn

sorumluluundan kurtulma abasndan; bir ksm elimeler bilgi ktlndan; bir ksm elimeler de yabanc kaynaklardan yapt alntlar blk prk ekilde ya da deitirerek aktarm olmasndan domutur. Fakat, denilebilir ki, elimelerin varl genel olarak, Muhammedin gsz durumdan gl duruma gemesiyle ve gnlk siyasetinin gereksinimlerini bu durumlara gre ayarlamasyla ilgilidir. I) Mekke Dneminin Nispeten Yumuak ve Hogrl Nitelikte Grnen Ayetlerinin, Medine Dneminin Sert, Kat, Sava Ayetleriyle elikili Olmasnn Nedenleri

Krk yandayken, kendisini peygamber olarak ilan eden Muhammed, mrnn geri kalan 23 ya da 25 ylnn aa yukar yarsn Mekkede, dier yarsn da Medinede geirmitir. Mekkede bulunduu sre boyunca Kurana koyduu ayetler Mekki, Medineye gten (hicretten) sonra koyduu ayetlere de Medeni deyimiyle tanmlanr. Mekki ayetler ile medeni ayetler, yumuaklk ve sertlik ya da hogrllk ve hogrszlk veya barlk ve saldrganlk gibi konular bakmndan birbirlerinden ok farkl ve genellikle elikili nitelikte eylerdir. Genellikle bu farkllklar ve bu elikiler, Muhammedin Mekke dneminde henz gszken, Medineye getikten sonra, giderek glenmi olmasndan domutur. Daha baka bir deyimle, henz kendisini gl bulmad dnemlerde hogrlym gibi davranrken, glendii an saldrgan ve sava kesilmi olmasndandr. Mekke dnemindeyken pek az taraftar toplayabildii, yani henz gsz durumda olduu iin, Kurana., hogrl, yumuak, bar, t verici (tebli edici) gibi grnml ayetler koymutur ki, bunlardan bazlarn yukarda grdk. Bunlar arasnda, (Ey Muhammed!) Sen t ver, esasen sen sadece bir tsn (Gaiye Suresi, ayet 21-22) ya da (Ey Muhammed!) Yine de yz evirirlerse, artk sana den ancak ak bir teblidir (Nahl Suresi, ayet 82) ya da (Ey Muhammed!) Ayetlerimiz hakknda ileri geri konumaya dalanlar grdnde, onlar baka bir sze geinceye kadar onlardan uzak dur... (Enam Suresi, ayet 68) ya da Ben de sizin taptklarnza asla tapacak deilim. Evet siz de benim taptma tapyor deilsiniz. Sizin dininiz size, benim dinim banadr (Kafirim Suresi, ayet 6) eklinde olanlar vardr. Fakat, daha sonraki Medine dneminde Kurana. yerletirdii ayetler (yani medeni olan ayetler), sertlik ve iddet ifadesi olarak, bu yukardaki mekki ayetlerle eliki halindedir. Mekki ayetlerin tebli et ya da t ver veya dinde zorlama olmaz eklindeki yumuakl yerine, medeni ayetlere iddet, katlk, savalk ve saldrganlk gibi nitelikler egemendir ki, bunlar arasnda, Mrikleri bulduunuz yerde ldrnz! (Tevbe Suresi, ayet 5) ya da Kafirlerle ve mnafklarla sava (cihatta bulun. Ve onlara kat davran!.. (Tevbe Suresi, ayet 74) eklinde olanlar vardr. nk, Medineye getikten az sonra, ete saldrlan sayesinde ele geirdii ganimetler ve ganimetlerden yararlanmak isteyen taraftarlarn saysnn artmas nedeniyle giderek glenmitir; artk sadece tebli edici ya da t verici deil, emredicidr; diledii eyleri kl yoluyla elde edebilicidir. Bu nedenle artk yumuak davranmak, hogr saar olmak ihtiyacnda deildir; bu nedenle Kurana, sert, yldrc, lanetleyici, lm sac, sava nitelikte dehet saan hkmler koymutur.1 Gsz durumdayken, Kurana, Biz Resulleri, sadece mjdeciler ve uyarclar olarak gndeririz... (Kehf Suresi, ayet 56) ya da Ey Muhammed, sen t ver, esasen sen sadece bir tsn. Sen onlara zor kullanacak deilsin (Gaiye Suresi, ayet 22-24) ya da Dinde zorlama olmaz (Bakara Suresi, ayet 256) eklinde hogrlym kansn yaratc ayetler koyarken,2 glendii an sert ve dehet saar nitelikte ayetler yerletirmitir ki, bunlarn arasnda Allah yolunda ktal\ ngren (Nisa Suresi, ayet 84) ya da mrikleri Mslman yapncaya kadar sava emreden, rnein, ... (kafirlerin) boyunlarn vurun, parmaklarn dorayn (Enfal Suresi, ayet 12) ya da Onlar bulduunuz yerde ldrn... Fitne kalmayp yalnz Allahn

dini ortada kalana kadar onlarla savasn (Bakara Suresi, ayet 191-193) eklinde olan ya da Yahudilere, Hristiyanlara kar sava almasn ve slami kabul etmelerine ya da cizye (kafa paras) vermelerine kadar savan srdrlmesini ngren hkmler vardr ki, bunlar arasnda, (kitab ehline, yani Yahudilere, Hristiyanlara ve slami din edinmeyenlere kars) ... boyunlarn bkp kendi elleriyle cizye verene kadar savan (Tevbe Suresi, ayet 29) ya da Ey Peygamber! Kafirlerle ve mnafklarla sava. Ve onlara kat sert davran! Varacaklar yer cehennemdir... (Tevbe Suresi, ayet 73; Tahrim Suresi, ayet 9) eklinde olanlar var.
1 Her ne kadar Medine dnemine ait ayetlerin kimi evirisinde uyana deyimleri gemekle beraber, ayetlerin Arapa aslnda kullanlan imar ve nezir szckleri, genellikle korkutma anlamn tar. Bu konuda bkz. Turan Dursun, Kuran Ansiklopedisi, Kaynak Yaynlan, c.7, s.185. 2 Al-i mran Suresi, ayet 20; Maide Suresi, ayet 92, 99; Rad Suresi, ayet 40; Nahl Suresi, ayet 35, 82; Nur Suresi, ayet 54; Ankebt Suresi, ayet 18; Yasin Suresi, ayet 17. Bu konuda Turan Dursunun Kurandaki elikiler balkl yazs iin bkz. 2000e Doru dergisi, 17 Aralk 1989, s.49.

te yandan yine henz yeteri kadar gl bulunmad zamanlar, zellikle Mekke dneminde, dman kazanmamak amacyla tedbirli davranmay tercih etmi, rnein Tanry inkar edenlere ya da puta tapanlara satalmamasn, onlarn taptklar eylere svlmemesini istemitir. nk, aksi takdirde onlarn da kendisine ve taraftarlarna saldracaklarn ve svmeye balayacaklarn bilirdi. Bundan dolaydr ki, Kurana, Allahtan baka yalvardklarna svmeyin ki, onlar da ... Allaha svmesinler (Enam Suresi, ayet 108) deryada ...onlar, savamadka, siz de onlarla savamayn... (Bakara Suresi, ayet 191) eklinde yumuak ve bar nitelikte grnen ayetler koymutur. Fakat, Medineye geip de glendikten sonra, artk ekingen ve bar siyaset izlemeye gerek kalmad iin, Kurana, Ey Peygamber! Kafirlerle ve mnafklarla sava (cihatta bulun!). Ve onlara kat davran (sertlik gster)! Varacaklar yer cehennemdir... (Tevbe Suresi, ayet 74; ayrca bkz. Tahrim Suresi, ayet 9) eklinde ya da biraz nce deindiimiz gibi, yldrc ve dehet sac hkmler koymutur. II) rade zgrlne Yer Verir Gibi Grnen Ayetlerle, Byle Bir zgrl Tanmayan Ayetler Arasndaki elikileri Var Eden Nedenler

Kurann mekki ve medeni olan ayetlerini dikkatle inceleyecek olursak, grrz ki, birincilerde irade zgrlne yer verir gibi grnenler yannda, yer vermez olanlar bulunduu halde, ikincilerde bu tr bir zgrl yok sayar nitelikte olanlar ar basmaktadr. Birbirleriyle eliki yaratan bu hkmler, Muhammedin hem bir yandan gnlk siyasetinin gereksinimlerinin hem de Medineye gemekle glenmi olmasnn sonucu olmak zere ortaya kmtr. Nitekim, birazdan greceimiz gibi, Ebu Bekirin Mslmanl kabul etmesini zgr irade davran gibi gstermek zere, Kurana, Herkese islediklerinin karl denir eklinde hkm koyarken, amcas Ebu Talibin Mslmanl kabul etmemesi zerine, Tanr dilediinin kalbini aar, Mslman yapar; diledii-ninkini kapar, saptrr eklinde ayet koyarak inan sahibi olmann,
3 Turan Dursun. Kuran Ansiklopedisi, Kaynak Yaynlar, c.4. s.97 vd.

zgr iradeyle ilgisiz bir davran (yani Tanrnn keyfine kalm bir is) olduunu belirtmitir. nk, aksi takdirde amcasn Mslman yapamam olmaktan doma

baarszl stlenmek zorunda kalm olacakt; byle bir durumda, evresindekilerin Bu nasl peygamberdir ki. kendi amcasn bile Mslman yapamaz? eklinde konumalarna neden yaratacak, mahcup durumda kalacakt. Mslman olmann zgr irade ii olmadn belirtmekle, bu sorumluluu srtndan atm olmay, karlarna uygun bir i saymtr. Mslman yapmaya alp da yapamad dier kiiler hakknda da Kuran i\ yukardakine benzer ayetler koymaktan geri kalmamtr. rnein, slam olmak istemeyen al-Nadir bn alHaris hakknda, Allah dilediini saptrr, dilediini de doru yola eritirir (brahim Suresi, ayet 4) eklinde ayet yerletirmitir. Yine bunun gibi meyye b. Ebis-Salt (ya da Numan b. S ay fi er-Rahib) hakknda Tanrnn yle konutuunu bildirmitir: Ey Muhammed!.. Dileseydik onu ayet/erimizle stn klardk... Durumu, stne vursan da, kendi haline braksan da, dilini sarktp soluyan kpein dununu gibidir (Araf Suresi, ayet l.76). Mekke dneminde daha henz gsz bulunduu iin, zaman zaman kiileri kendi serbest iradelerine gre davranabilir ve bu davranlarnn sorumluluunu yklenebilirmi gibi durumlarda brakmay, gnlk siyasetinin gereksinimlerinden saymtr. Eer Tanr ve peygamber buyruklarna uygun hareket edecek olurlarsa, cennetlere kavuacaklarn, etmeyecek olurlarsa cehennemi boylayacaklarn anlatmay, o an iin iine gelir bulmutur. nk, bu ilk balang dneminde taraftarlarnn says pek azd; iddet usulleriyle ve kl yoluyla insanlara hkmn geirebilecek yeterlilie henz erimemiti/Bundan dolaydr ki, kiileri, irade zgrl dndaki davranlara srklemesi kolay olamazd. Nitekim, Mekke dneminde (ya da Medineye yeni getii zamanlarda) Kurana koyduu hkmler arasnda, Herkese islediklerinin karl denir (Ahkaf Suresi, ayet 19) ya da Dileyen Rabbine giden yolu tutar... (nsan Suresi, ayet 29) ya da Ayetlerimizi yalanlayanlar, karanlklarda kalm sar ve dilsizlerdir... (Enam Suresi, ayet 39) eklinde, irade zgrlne yer verirmi gibi grnen buyruklar vardr. Ayn nitelikte olmak zere Kuran olmayarak yerletirmeyi ihmal etmedii hkmler de (hadisler) vardr ki, bunlardan en ok bilineni mer b. Hattabn rivayetine dayal u hadistir: Amellerdin kymeti) ancak niyetlere gredir. Herkesin ni\et ettii ne ise, eline geecek olan ancak odur. Artk nail olaca bir dnya veya nikah edecei bir kadndan dolay hicret etmi kimse varsa, hicreti (Allahn ve Resulnn rzasna deil) sebeb-i hicreti olan eye mntehidir. 4 Muhammed, bu tr buyruklar yerletirerek, Mekkeden Medineye hicret (g) etmek isteyenlerin, bu ii, Tanrnn ya da Resulnn emriyle deil, kendi imde\eriyle yapm olacaklarn anlatmak istemitir. Dnmtr ki, cennet nimetlerine konmak iin, kiiler kendiliklerinden Medineye hicret edeceklerdir. Bu ve buna benzer hkmlerle u kany yaratmak istemitir ki, kii, kendi davranlarnn, kendi kararlarnn sorumluluunu yklenmitir: yani iyi bir i yapmsa, yaptnn karln alr, kt i yapmsa cezasna katlanr; kendi isteiyle ve iradesiyle Mslman olacaklarsa cennetlere gidecektir, olmazlarsa cehennem azabn gze alm demektir. Yukardaki hkmler (ve benzerleri) bu dorultuda anlam tar. Bununla beraber tekrar belirtelim ki, Mekke dneminde de, kii iradesini hie sayan ve kiiye zgrlk brakmayan, rnein Mslman olup olmamann ya da Kuran anlayp anlamamann, kii iradesine deil, dorudan doruya Tanr iradesine bal bir ey olduunu gsteren hkmler koymam deildir. Bunlar arasnda, Kuran anlarlar diye (onlarn) kalplerine rtler, kulaklarna da arlk koyduk (Enam Suresi, ayet 25); Kuran okunduu zaman, seninle, ahrete inanmayanlarn arasna gizlice bir perde gereriz. Biz... Anlamamalar iin gnllerine perdeler gerer, kulaklarna arlk veririz ve sen Kuranda Rabbini bir olarak andn m, yz evirirler, uzaklarlar senden (sra Suresi, ayet 45-46); Allah kimi

doru yola koymak isterse onun kalbini slamiyete aar, kimi de saptrmak isterse... kalbini
4 Sahih-i..., Hadis No. l, c.I, s.I.

far ve skntl klar (Enam Suresi, ayet 125) eklinde olan ayetler vardr. Yani Mslman olup olmamak kiilerin iradesine bal deil, Tanrnn iradesine bal bir eydir; Tanr, diledii kimseyi Mslman yapar, dilemediini yapmaz; dilediini saptrr dilediini saptrmaz; dilediine Kuran okuyup anlama olanan verir, dilemediinin de gnlne perde serip kulaklarna arlk koyar ve bylece onun Kuran okumasna ya da anlamasna engel olur. Sylemeye gerek yoktur ki, zgr iradeyi yok sayan bu hkmlerle, zgr iradeye yer verir grnen yukardaki hkmler eliki halindedirler. Grlyor ki, birinci Mekke dnemindeyken yapabildii tek ey, cennet vaatleriyle, cehennem korkutmalaryla ya da lanetlemelerle i grmekti. slami kabul edecek olanlarn cennete alnp, oradaki gzel kzlara, yeil rmaklara, meyve ve arap bolluklarna kavuacaklarn anlatmak zere, Kuran a, phe yok ki ekinenlere bir kurtulu... ve murada eri var; baheler, zmler ve memeleri yeni sertlemi yat kzlar ve dopdolu kadeh... (Nebe Suresi, ayet 29-38; Araf Suresi, ayet 42 vd...) eklinde ayetler koyarken, kabul etmeyenlerin btn bunlardan mahrum kalp cehennem ateinde yaklacaklarna dair hkmler eklerdi. Bu sayede, Mekkenin genellikle en fakir, en cahil ve en basit insanlarndan bazlarn, kendi yakn akrabalarndan da bir iki kiiyi (rnein, amcasnn olu Ali ile klesi Zeydi) kendisine inandrabilmiti. Peygamberliini ilan ediinden iki yl sonra Ebu Bekiri ve biraz daha sonraki yllarda da onun olu Abdurrahman Mslman edebilmiti. Bu kiilerin, slami zgr irade yoluyla setiklerini syleyip bakalarna rnek klabilmek iin Tanrdan, Herkese islediklerinin karl verilir (Ah-kaf Suresi, ayet 19) eklinde ayetler indiini bildirmitir. Ve sanmtr ki, cehennem ateinden korunmak ve cennet nimetlerine konmak hevesiyle, kiiler, tpk Ebu Bekir ve olu Abdurrahman gibi, kendiliklerinden slam olacaklardr. Ancak, evdeki hesap arya uymam ve dnd gibi olmamtr. En yakn akrabalar arasndan olup da, Mekkenin ileri gelenlerinden saylanlarn ou, rnein Ebu Talib ki amcasdr ve kendisine babalk yapmtr- ya da Ebu Leheb ve Ebu Cehl gibi kimseler Mslman olmamlardr; ona inanmamlar, onu peygamber saymamlardr. Amcas Ebu Talib bile, ona en byk yaknl gstermi, onu her trl tehlikeye kar korumu olduu halde slam olmam, putperest olarak kalmtr. Onlar Mslman yapamam olmak, Muhammed bakmndan prestij ykc bir baarszlkt. Ve ite bu baarszlnn Mekkeliler arasnda kendi aleyhine sylentiler yaratabileceini ve bu sylentilerin kendi otoritesi bakmndan tehlikeli olabileceini dnerek, Kurana, Mslman olup olmamann Tanrnn dileine, iradesine ve iznine bal olduuna dair ayetler koymutur. Yani anlatmak istemitir ki, Tanr, kiinin bir eyi istemesini (ya da istememesini) diledii zaman, kii o eyi ister ya da istemez.5 Daha baka bir deyimle Mslman olup olmamak zgr irade ii deildir; kii, kendi dileiyle, kendi iradesiyle Mslman olamaz; meer ki, Tanr ona Mslman olma dileini vermi olsun. Nitekim, Kuranda Allah dileseydi puta tapmazlard (mrik olmazlard...) (Enam Suresi, ayet 107) diye yazldr. Bu dorultuda olarak Tanr, kiileri yle konuturtuyor: Hidayetiyle hamdolsun! Allah bizi doru yola iletmeseydi kendiliimizden doru yolu bulacak deildik... (Araf Suresi, ayet 43). Neden Tanr btn kullarn hidayete eritirip Mslman yapmaz? diye sorulacak olunursa, Muhammed, bunun cevabn Kurana koyduu ayetlerle yle veriyor: nk, Tanr cehennemi insanlarla dolduracana dair kendi kendine sz vermitir (Secde Suresi, ayet 13) ve ite bu szn tutmak iin insanlardan birounu kafir klp cehenneme atar. Cehennemin dolup dolmadn anlamak iin ikide bir cehenneme, Dldn mu? diye sorar. Cehennem

de ona, (Hayr) Daha var m? der (Kaf Suresi, ayet 30). Bu nedenle Tanr insanlardan bir ksmn kafir klmaya devam. eder. Anlalan o ki, Ebu Talib bunlardan biridir; yani Tanr ona, Mslman olma istek ve dileini vermemi, onun kafir olarak cann almtr. Muhammed, bununla beraber, amcasndan grd iyilikler nedeniyle, onun sadece topuklarna kadar cehennem ateinde kavrulacam, beyninin kaynayacan bildirmitir.6 Daha sonraki bir tarih itibariyle (yani Medineye getikten sonra) kafir olarak lenler iin (akraba dahi olsalar) mafirette bulunmann yasaklandna dair ayetler koyacaktr (Tevbe Suresi, ayet 113).
5 Elmall Haindi Yazr, age, c.7, s.5626 vd.

6 Sahih-i..., Hadis no. 665, c.4, s.533: ayrca bkz. Sahih-i..., c.IO. s.54 vd. Grlyor ki, Muhammed, Ebu Bekirin Mslmanl kabul etmesi vesilesiyle Kurana, Herkese ilediklerinin karl denir (Ahkaf Suresi, ayet 19) ya da Dileyen Rabbine giden yolu tutar (nsan Suresi, ayet 29) diyerek Mslman olup olmamay sanki kiinin istek ve iradesine balym gibi gsterirken, Mslmanl kabul etmeyen Ebu Talibin tutumu karsnda, Allah kimi doru yola iletmek isterse onun kalbini slama aar; kimi de saptrmak isterse... kalbini iyice daraltr... (Enam Suresi, ayet 125; Kasas Suresi, ayet 56 vd...) eklinde ayet koymu, bylece elikili iki hkmn Kuranda yer almasna neden olmutur.7 Fakat, btn bu elikilere neden olurken, bir de Tanry, hem bir yandan kiileri kafir yapan hem de dier yandan ceza/andran, yani hakszlk, adaletsizlik yaratan olarak gstermi olmaktadr ki, bu da ayetlerin tmcelerinin tertipsiz bir ekilde dzenlemi olmasndandr. nk, yukardaki ayetlerden her biri, ayrca kendi ilerinde, birbiriyle elimelidir. rnein, Enam Suresinin 125. ayetini tekrar okuyalm: Allah kimi doru yola iletmek isterse onun kalbini slama aar; kimi de saptrmak isterse... kalbini iyice daraltr. Allah inanmayanlarn stne ite byle murdarlk verir (Enam Suresi, ayet 125). Grlyor ki, burada, ilk iki tmceyle son tmce birbirleriyle elimekte; nk, Tanr, diledii gibi kiilerin kalbini daraltp kafir yapmakta, yaptktan sonra da onu cezalandrmaktadr. Ayn eyi NahI Suresinin 93. ayetinde grmekteyiz: Allah dileseydi, hepinizi bir tek mmet klard; fakat o, dilediim saptrr, dilediini de doru yola iletir. Yaptklarnzdan mutlaka sorumlu tutulacaksnz (NahI Suresi, ayet 93). Burada anlatlan, Tanr dilediini doru yola sokuyor, dilediini saptryor, sonra da onlar,, byledirler diye sorumlu tutuyor. Zmer Suresindeki u ayet bir baka rnektir:
7 Bunu yaparken Ebu Talibi Tanrnn hidayetine layk girmedii kiiler arasna kalmaktan ve cehennemlik saymaktan geri kalmamtr. Yukardaki ayete unu koymutur: Al/al diledii kiiyi hidayette klar. Ve o, hidayete layk (ilanlar ok iyi bilir (Kasas Suresi, ayet 56). Bu konuda bkz?. Sahih-i.... Hadis No. 1548-1549. c.IO. s.52-53.

Allah kimin gnln slama amsa, o, Rabbinden bir nur zerine olmaz m? Allah anmak konusunda kalpleri katlam olanlara yazklar olsun! te bunlar apak bir sapklk ierisindedirler... Allah kimi de saptrrsa artk ona yol gsteren olmaz (Zmer Suresi, ayet 22-23). Tanr, btn bu ayetlerde, birbirleriyle elien tmcelerle buyruklarda bulunmaktadr: zira, bir yandan Ben dilediimi saptrrm, doru yoldan uzaklatrrm eklinde konuuyor, sonra da bu ekilde saptrm olduklarna Yaptklarnzdan sorumlusunuz diyor! Bir yandan Allah anmak konusunda kalpleri katlam olanlara yazklar olsun... diyor, dier yandan kalpleri katlatrann yine kendisi olduunu bildiriyor!

Yine bunun gibi Muhammed, Kurana, Sana ne ktlk gelirse ken-dindendir (Nisa Suresi, ayet 79) ya da nananlar... ite cennetler onlaradr (Araf Suresi, ayet 42) eklinde ayetler koyarak, Mslmanl kabul edenlerin cennete, etmeyenlerin cehenneme gideceklerini bildirerek taraftar kazanacan sanm, fakat baarsz kalp da evresindekiler, (Muhammed peygamber deil) bylenmi bir adamdr (Enam Suresi, ayet 7) eklinde konumaya balaynca, sorumluluu Tanrya yklemek zere, Allah dseydi onlar doru yolda toplard (Enam Suresi, ayet 35) ya da Allah kimi dilerse onu saptrr ve kimi dilerse de onu doru yola koyar (Enam Suresi, ayet 39) eklinde ve biraz yukarda belirttiimiz hkmlerle eliki yaratan ayetler koymutur. Yine bunun gibi, putlara tapmann ve Tanrya e komann cehennemlik bir ey olduuna dair, Kurana, Allaha ortak koan kimse derin bir sapkla sapm olur (Nisa Suresi, ayet 116) ya da Puta tapanlardan yz evir (Enam Suresi, ayet 106) eklinde ayetler8 koymasna ramen, henz gsz olduu dnemde kiileri puta tapma geleneinden uzaklatramayacan anlaynca, baarszln rtmek zere, bu kez, puta tapmann Tanr dileine bal olduunu bildirmi ve Kurana u tr ayetler koymutur:
8 Furkan Suresi, ayet 3; Tevbe Suresi, ayet 28. 114; Kasas Suresi, ayet 62-74; Nisa Suresi, ayet 50. 51. 116 vd...

Allah dileseydi puta tapmazlard (Enam Suresi, ayet 107). Yine ayn ekilde, Kurana. inanp inanmamann kiilere kalm biti olduuna dair Kurana ayetler koyarken, bu iin Tanrya ait olduunu bildiren ayetlere yer vermitir. Bunun nedeni udur: ilk zamanlar Mekkeli Araplara Kuran sunduunda, bunun Tanr szleri olduunu ve bu szlere inanan kiilerin cennetlik olacaklarn sylemi ve Dileyen Rab-bine giden yolu tutar (nsan Suresi, ayet 29) eklinde ayetler koymutur. Ancak, bu sylediklerine pek az kimse inanmt; bunlar genellikle Mekkenin fakirleri ve dknleriydi; srf cennete gitme hayaline kaplarak slama girmilerdi. Buna karlk inanmayanlar pek oktu; zellikle Kureyin ileri gelenleri, Muhammedi, belli bir kitapla gnderilmi bir peygamber olarak ciddiye almamlar,9 Kuran Tanr szleri olarak tanmamlardr; yle demilerdir: Bu (Kuran) ncekilerin masallarndan baka bir ey deildir (Enam Suresi, ayet 25). Bylece eski geleneklerine uyarak kendi ilahlarna tapmaya devam etmilerdir. Muhammedin Tanrdan geldiini syledii Kuran! dinlemek bile istememilerdir. Ve ite onlarn bu ekildeki davranlarna kar Muhammed, Kurana, Ayetlerimizi yalanlayanlar karanlkta kalm sar ve dilsizlerdir (Enam Suresi, ayet 39) ya da ...zalimlerdir (Enam Suresi, ayet 21) eklinde ayetler koymu, cehennem tehditleri sa-vurmu, yine baar salayamaynca, Eer onlar Kurana inanmyorlarsa, bunun nedeni Tanrdr; nk, Tanr onlarn kalplerini kapam, kulaklarm tkamtr eklinde u tr ayetler koymutur: Kuran anlarlar diye (onlarn) kalplerine rtler, kulaklarna da arlk koyduk (Enam Suresi, ayet 25). Kuran okunduu zaman seninle ahrete inanmayanlarn arasna gizlice bir perde gereriz. Biz... anlamamalar iin gnllerine per9 Aralarnda konuurlarken bylenmi bir adam olduunu dnerek Muhammede bir melek indirilmeli deil iniydi? (Enam Suresi, ayet 7); Rabbinden Muhammede bir belge indirilseydi ya(Enam Suresi, ayet 37) dediklerini sylyor Muhammed.

deler gerer, kulaklarna arlk veririz ve sen Kuranda Rabbini bir olarak andn m, yz evirirler, uzaklarlar senden (sra Suresi ayet 45-46). Dikkat edilecei gibi bu ayetlerde, tehdit, korkutma var, fakat vurumal saldr iareti yok; nk, dediimiz gibi Muhammed, o tarihlerde henz gsz durumdadr; iddet ve kl yoluyla insanlar slama sokmasna olanak yoktur. Bylece bir yandan Dileyen Rab-bine giden yolu tutar (nsan Suresi, ayet 29) ya da Sana ne ktlk gelirse kendilidendir (Nisa

Suresi, ayet 79) diyerek ya da buna benzer ayetleri getirerek,10 kiileri, kendi eylemlerinden dolay sorumlu klmak isterken, yani Kuran] Tanr szleri saymann ve okuyup anlamann, kii iradesine bal olduunu sylerken, dier yandan, bu sylediklerinin tam tersine, kii iradesini hie sayar nitelikte olmak zere, Kuran anlamasnlar diye onlarn kalplerini perdeledik, kulaklarna arlk koyduk (Enam Suresi, ayet 25) eklinde ayetler koymaktan geri kalmam, bylece elikili hkmlerin Kuranda yer almasna neden olmutur. rade zgrl konusundaki elikiler dorultusunda verilebilecek bir baka rnek, biraz yukarda deindiimiz gibi, Ebu Bekir ile olu Ab-durrahmann Mslman olmalar olaylaryla ilgilidir. Hatrlatalm ki, Ebu Bekir, Muhammedin slamiyeti yaymaya balamasndan iki yl sonra Mslman olmutur. Olduktan sonra, olu Abdurrahman da Mslman yapmak istemitir; yapabilmek iin ona, eer slama girecek olursa, ldkten sonra dirilip cennetlere kavuacan sylemitir. Ancak, Ab-durrahman, babasnn ve anasnn srarlarna ramen slami kabul etmemi, direnmitir. Hem de kendisini Mslman yapmak istiyorlar diye onlara kafa tutmu, gya f, artk yeter! eklinde konumutur. Hatta Kurann, masal kitabndan baka bir ey olmadn syleyerek onlarla alay bile etmitir. Onun bu direniini gren Muhammed, Tanrnn gazabnn, onun (ve onun gibilerin) zerinde olduunu ne srerek, Kurana u ayeti koymutur:
10 Ayrca Rad Suresinde, Allah:., gnlyle kendisine yne/enleri... doru yola sevk eder (Rad Suresi, ayet 27) diye yazldr.

Annesine, babasna f ikinizden; benden nce nice nesiller gelip gemiken beni tekrar diriltil/nemle ini tehdit ediyorsunuz? diyei-kimseye, anne ve babas... Sana yazklar olsun! inan, dorusu Allahn sz gerektir dedikleri halde, Bu Kuran tekilerin masallarndan baka bir ey deildir diye cevap veren kimse gibiler, ite onlar ... Allahn azap vaadinin aleyhlerinde gerekletie kimselerdir (Ahkaf Suresi, ayet 17-18). Fakat, az gemeden Abdurrahman tutumunu deitirip babasnn yolundan gitmi, slam olmutur: muhtemelen, cennetteki gzel hurilere kavumann pek kt bir ey olmadn dnm olmaldr! Ve ite Muhammed, gerek Ebu Bekirin ve gerek olu Abdurrah-manm, kendiliklerinden Mslman olduklarn ne srerek, putperest Araplara ayn yolu semelerini bildirmi ve slam olacak olurlara mutlaka cennetlere gireceklerini sylemi, Kurana. u tr ayetler yerletirmitir: ...lediklerinden tr herkesin bir derecesi vardr; herkese ilediklerinin karl denir (Ahkaf Suresi, ayet 19). Banza gelen herhangi bir musibet, ellerinizle ilediklerinizden trdr... (ra Suresi, ayet 30). te orada herkes, dnyada yapm olduunu bulur (Yunus Suresi, ayet 21-30, 52). ilediklerinden tr herkesin bir derecesi vardr. Herkese? ilediklerinin karl denir. Kendilerine hakszlk yaplmaz, inkar edenler, atee sunulduklar gn, onlara, ...Dnyadaki hayatnzda sizin iin gzel olan her eyi harcadnz... yoldan kmanzn karlnda alaltc bir azap greceksiniz (Ahkaf Suresi, ayet 19-20). Dikkat edilecek olursa, bu ayetler, irade zgrlne yer veriyormu kansn yaratacak anlamdadr. Ancak, kiinin, kendi davranlarnn sorumlusu olarak, cennete ya da cehenneme gideceine dair grnen bu hkmlere bakp da, Muhammedin irade zgrln tandn sanmak yanl olur. Tekrar edelim ki, bu hkmleri, o, genellikle henz gl bulunmad birinci Mekke dneminde koymu, cennet ve cehennem usulleriyle kiileri Mslman yapmann yollarn aramtr Daha baka bir deyimle, onlar, bu ilk balang dneminde, sorumluluk duygusu iinde tutmutur ki, cehennem azabndan korksunlar ya da cennet hayalleriyle yorulsunlar da slam olsunlar diye.

Yukardaki aklamalardan anlalaca gibi, Muhammed, slami kendi dilei ve iradesiyle kabul eden Ebu Bekir (ve benzerleri) vesilesiyle doru yola girmenin zgr irade ii olduunu ve bu ekilde davrananlarn cennetlere kavuacaklarn sylerken, slama girmekten kanan Ebu Talib (ve benzerleri) vesilesiyle doru yolu semenin zgr iradeye deil, Tanrnn dileine bal bir i olduunu bildirmitir.. Yine bunun gibi, Mekke dneminde henz gsz olduu iin, kiileri, kendi iradelerine gre hareket zgrl ierisinde brakc nitelikte ayetler koyarken, Medineye geip de glenince, irade zgrln kknden yok edici ayetlere arlk vermitir. zellikle, Mslman olmann, kii iradesine deil, esas itibariyle Tanr iradesine bal olduunu ve Tanr iradesinin cihat (kl) yoluyla i grd temasn ilemeyi, kendi gnlk siyasetinin gereksinimlerinden saymtr. u bakmdan ki, Medine dneminde, ete saldrlar ve savalar sayesinde glenmeye ve bol miktarda ganimetler elde etmeye balamt. Bu baarlardan yararlanmak ve ganimetlerden pay almak amacyla, Araplardan pek ou .Mslman olmaya balamlard. Mslman olanlar, Biz Mslman olduk diyerek Muhammedi minnet altna sokma yolunu tutmulard; ikide bir onun bana bunu kakarlard. Ve ite onlarn bu ekilde konuarak kendisini minnet altnda brakmalarn nlemek zere, Muhammed, onlar Mslman yapann Tanr olduunu sylemi ve Kurana u tr ayetler koymutur: (Ey Muhammed!) Onlar slama girdikleri iin seni minnet altna sokuyorlar. De ki, Mslmanlnz benim bama kakmayn... Bilesiniz ki, sizi imana erdirdii iin asl Allah size ltufta bulunmutur (Hucurat Suresi, ayet 17).J Ve ite hep buna benzer nedenler yzndendir ki, Muhammed, birbiriyle elikili ayetlerin Kuranda yer almasna neden olmutur. Daha baka bir deyimle, irade zgrlne yer verir grnrken ya da byle bir zgrl yok bilirken, hep kendi gnlk siyasetinin gereksinimleri dorultusunda i grmtr.
11 Bu konuda bkz. Elmall Hamdi Yazr, age. c.6, s.4467. 276

III)

Mekkeden Medineye Hicret Olaylar Vesilesiyle Konan Ayetler Arasndaki elikilerin Nedenleri

Muhammed, Mekkeden Medineye hicret olaylar srasnda da, yukardaki taktik gereince, Kurana elimeli ayetler yerletirmekten geri kalmamtr: Mekkede bulunduu on yla yakn bir sre boyunca fazla taraftar top-layamaynca ve kendisine destek olanlarn (rnein kars Hatice ile amcas Ebu Talibin) lmleri sonucu koruyucusuz kalnca, Medineye hicret etmeye karar vermitir. Ancak, taraftarlarn hicret etmeye zorlayabilecek gte deildi. Yaplacak ey ikna usullerini denemekti. kna edebilmenin etkili yollarndan biri, niyet unsurunu amel unsuruna balamakt, yani kiiyi yapt iler yznden sorumlu tutmakt. Kendisiyle birlikte Medineye hicret edecek olurlarsa iyi bir i yapm olacaklarn, nimetlere ve ahretlere kavuacaklarn, aksi takdirde bunlardan yoksun kalacaklarn anlatmak zere yle konumutur: Herkesin niyet ettii ne ise eline geecek olan ancak odur. Artk nail olaca bir dnya veya nikah edecei bir kadndan dolay hicret etmi kimse varsa, hicreti (Allahn ve Resulnn rzasna deil) sebeb-i hicret olan eye mntehidir. 12 Bylece anlatmak istemitir ki, kiiler hangi niyetle hicret etmilerse, niyetlerine gre sonu alrlar, yani kendi verecekleri kararlara Tanr (ve elisi) karmaz. Kukusuz ki, o an iin bu ekilde konumak iine gelmitir. nk, hicret edip etmemeyi

Tanr kararna ve iznine brakm olsa, gerek hicret etmek isteyenler ve gerek istemeyenler, bunu kendilerine gre bahane nedeni saylabilirler diye dnmtr. Yani eer Tanr dilediini hicret ettirir, dilediini ettirmez demi olsa ya da Tanrnn rzas olmadan hi kimse hicret etmek iin karar alamaz eklinde konumu olsa, hicret etmeyip de Mekkede kalmak isteyenler, Mademki hicret, Tanrnn dilek ve rzasna baldr, o halde bizim burada kalmamz Tanr dileine gre
12 Bu satrlar u ekilde anlamak gerek: Herkesin niyet ettii ne ise eline geecek olun ancak odur... hicret elini f kimse varsa hicreti (Tanrnn ve elcisinin rzasna deil) hicret nedeni olan niyete yneliktir.

olumu demektir. Karan biz vermedik ki sonun!u olalm diyebileceklerdi. Bundan dolaydr ki, Muhammed, Herkesin niyet ettii ne ise eline geecek olan ancak odur... hicret etmi kimse varsa hicreti (Tanr nn ve elisinin rzasna deil) hicret nedeni olan niyete yneliktir eklinde konumay ve bylece kiileri sorumluluk duygusu ierisinde brakmay, o an iin kendi siyasetine uygun bulmutur. Fakat, Medineye hicret ettikten sonra durum deimitir. Zira Muhammedin arsna uyup Medineye hicret eden Mslmanlar olduu gibi, hicret etmeyip Mekkede kalanlar da vard; bunlar ounluktu. Byle olunca, Medineye hicret edenler -ki bunlara Muhacirler ad verilmitir-, hicret etmeyip de, Mekkede kalanlar rnek verip, Muhammede, Nasl olur da onlar Medineye getiremezsin? diyebilirler ve kendisine baarszlk ykleyebilirlerdi. Ve ite byle diyemesinler diye, Kurana, (Ey Muhammed!) Tanr kimi doru yola eritirmise, doru yolda olan odur ancak. Kimi de saptrmsa, sen ona, Tanrnn dnda dost bulmazsn... eklinde ayetler koymutur (rnein sra Suresi, ayet 97). Yani demek istemitir ki, hicret etmeyip Mekkede kalanlar doru yoldan sapanlardr; Tanr onlar saptrd iindir ki Medineye hicret edemediler! Bylece, iinde bulunduu durumlara gre, bir yandan doru yola ynelmenin (rnein, hicret etmenin) kii iradesine bal olduunu (ve bu ekilde davrananlarn cennetlik olacaklarn) belirtirken, dier yandan, doru yola ynelmenin zgr irade ii deil, Tanr dileine bal bir ey olduunu (rnein, hicret etmeyenlerin Tanr izni olmad iin Medineye hicret edemediklerini) ngren ayetler de elikilere neden olmutur. IV) Medineye Hicretten Sonra, Oradaki Yahudilerle Olan likiler Yznden Ortaya kan elikili Ayetler

Daha nce de deindiimiz gibi, Muhammed, Medineye hicretten sonra, oradaki Yahudileri Mslman yapmak istemi, fakat btn abalarna ramen yapamamtr. 13 Ve ite izledii bu siyasetle ilgili olarak Kurana birtakm hkmler koymutur ki, hepsi de birbiriyle elikilidir. Bir kere Yahudileri Mslman yapamaynca kendi taraftarlar, Hani ya sen, Tanr nn peygamberi olarak her eyi bilen ve her eyi \apabilen bir kimsesin, nasl olur da Yahudileri Mslman yapamazsn ? seklinde sylendiklerinde, kusurun kendisinde olmadn anlatmak ve prestijini kurtarmak iin, Tanr di/ediinin kalbini aar Mslman yapar, dilediini saptrr kafir yapar (Enam Suresi, ayet 107, 125: Nahl Suresi, ayet 93; Zmer Suresi, ayet 22-23 vd...) ya da Allah kimi hidayete erdirirse doru yolu bulan odur... (Araf Suresi, ayet 178) eklindeki ayetlere bavurmutur. Bununla beraber iine geldii zaman, Herkese ilediklerinin karl denir (Ahkaf Suresi, ayet 19) eklindeki ayetlerden yararlanmay da ihmal etmemitir. Bunun byle olduunu iyice anlayabilmek iin, onun, daha nce, Mekke dneminde Kureyli mriklere (puta tapanlara)

uygulad siyaseti anmsamakta yarar vardr. Zira, mrikleri (puta tapanlar) Mslman yapamaynca, Kuran, Allah dileseydi puta tap-mazlard (Enam Suresi, ayet 107) eklinde ayetler koyduunu ve bylece, Eer putperestler beni peygamber olarak kabul etmiyor ve puta tapnaktan vazgemiyorlarsa, bu benim kabahatim deil; nk, Tanr dileseydi onlar puta tap/nazlard eklindeki bir manta snarak prestijini kurtarmaya altn yukarda grmtk. Mekkedeyken, Allah dileseydi puta tapnazlard (Enam Suresi, ayet 107) eklinde konuurken, Medineye getikten ve iyice glendikten sonra bu sylediklerinin tam tersine olarak, Kurana, Mrikleri nerede grrseniz ldrn (Tevbe Suresi, ayet 5) eklinde elimeli ayetler koymaktan geri kalmamtr. Mekkedeyken Allah dileseydi puta tapmazlard eklinde ayetler koymas, kukusuz ki, gsz olmasndand, Medineye getikten sonra, Mrikleri nerede grrseniz ldrn! eklinde ayetler koymas ise, artk glenmi olarak mrikleri kl yoluyla Mslman yapabileceini bilmesindendir. Bylece Tanry, hem insanlar mrik (puta tapan) ya da sapk yapan hem de mrik ve sapk yaptktan
13 Bkz.. lhan Arsel, Islama Gre Dier Dinler. Kaynak Yaynlar, birinci basn, istanbul. Mart 1999: lhan Arsel, Kurandaki Kitapllar, birinci basn, istanbul. Nisan 1999.

sonra ldrten durumlarda brakarak elimeler zincirine yenilerini eklemitir. Ve ite bu ayn taktii, Yahudileri ve Hristiyanlar Mslman yapmak zere bavurduu siyasete de ara klmtr: Kuranda, slamdan baka dinlerin varln kabul eder grnen, rnein, Yahudilerin, Hristiyanlarn, Sabitlerin ve hatta putperestlerin dinlerinden (inanlarndan) sz eden ayetler bulunduu gibi, slamdan baka din olmadna dair ayetler de vardr ki, elimeli olarak sralanmlardr. rnein, Kafrn Suresinde mriklerle ilgili olarak, Sizin dininiz size, benim dinim bana (Kafirn Suresi, ayet 6) diye yazldr. Bakara Suresinde de Yahudiler, Hristiyanlar ve Sabiilerle ilgili olarak, ...(onlardan Allaha ve ahret gnne inanp yararl i yapanlar) Rab-lerinin kalndadr. Onlar iin artk korku yoktur (Bakara Suresi, ayet 62) diye yazldr. Yine Bakara Suresinde, Kendi dinlerine uymadka Yahudiler ve Hristiyanlar senden honut olmayacaklardr (Bakara Suresi, ayet 20) diye ayet vardr. Grlyor ki, bu ayetlerde, slamdan baka din ve inanlara (rnein, Yahudilie ya da Hristiyanla) ynelmenin kiiye bal bir i olduu anlam yatmakta. Fakat, buna karlk, Kuranda, slamdan baka din olmadna, baka bir dine ynelenlerin sapk saylp cezalandrlacaklarna, onlara kar sava almas ve slami kabul etmelerine kadar savan srdrlmesi gerektiine dair ayetler de vardr ki, sk sk tekrarladmz gibi, bazlar yledir: Allah katnda din phesiz slamiyettir (Al-i mran Suresi, ayet 19). Kim slamiyetten baka bir dine ynelirse onunki kabul edilmeyecektir. O ahrette de kaybedenlerdendir (Al-i mran Suresi, ayet 85). .. .Mrikleri bulduunuz yerde ldrn... (Tevbe Suresi, ayet 5). Kendilerine kitap verilenlerden (Yahudiler ve Hristiyanlar) Allaha ve ahret gnne inanmayan, Allah ile Resulnn haram kldn haram saymayan ve hak dini (slam dinini) kendine din edinmeyen kimselerle, klerek elleriyle cizye verinceye kadar savan (Tevbe Suresi, ayet 29). Ey Peygamber! Kafirlerle ve mnafklarla sava (cihatta bulun) ve onlara kat davran (sertlik gster) Varacaklar yer cehennemdir. .. (Tevbe Suresi, ayet 74; Tahrim Suresi, ayet

9). Farkl din ve inanta olanlar zorla ve iddet yoluyla slama sokmaya ynelik bu tr ayetler, biraz yukarda grdmz Dinde zor-lama olmaz ya da Sizin dininiz size, benim dinim bana eklinde ayetlerle atmakta. Bu atma, yine Muhammedin gsz durumdan gl duruma gemesiyle ilgilidir. Gsz olduu dnemde, Yahudilere ve Hristiyanlara kar pek bir ey yapamad iin ya da onlar kazanmak amacyla yumuak bir siyaset izlemi, onlar kendi inanlar iinde yaar kabul etmitir; fakat glendii an, slamdan baka din olmadn ileri srerek zerlerine yrmtr. Konuyu slama Gre Dier Dinler (Kaynak Yaynlar, stanbul, birinci basm, Mart 1999) ve Kurandaki Kitapllar (Kaynak Yaynlar, stanbul, birinci basm, Nisan 1999) balkl kitaplarmda ele aldm iin burada fazla durmayacam. V) Peygamberlik Siyasetinden Doma elikiler: Tanr, nsanlar Doru Yola Sokmak in PeygamberIer Gnderiyor, Fakat Bu Gnderdii Peygamberlere nsanlar Dman Klyor; Kldktan Sonra da Bu nsanlar Cezalandryor!

Kuranda yazlanlara gre, Tanr, Ins- Cinn eytanlarn pey-ganberlere dman yapmak, yaptktan sonra onlar cezalandrmak gibi bir yol semitir. Daha baka bir deyimle, hem bir yandan insanlar (ve cinleri) doru yola sokmak zere peygamberler gndermitir hem de dier yandan insan ve cin eytanlarn peygamberlere dman etmitir. stelik bu dmanl nlemek olanana sahip bulunduu halde nlememi, peygamberlere dman kld insanlar cezalandrmak eiliminden vazgememitir! Btn bunlar, Tanry, elikili davranlar ierisinde gstermeye yeterlidir. Birka rnek verelim: Kuranda, Enam Suresinde Tanrnn Muhammede hitap ederek insan ve cin eytanlarn peygamberlere dman kld yazldr: (Ey Muhammed!) Bylece biz, her peygambere insan re cin, (ns- Cinn) eytanlarm dman kldk. (Bunlar) aldatmak iin birbirlerine yaldzl szler fsldarlar. Rabbin dileseydi onu da yapamazlard. Ank onlar uydurduklar eylerle ba baa brak (Enam Suresi, ayet 112-113). Dikkat edilecei gibi bu ayet, anlalmazlklar bir yana, bir de kendi ierisinde elimelerle dolu. Bir kere Tanr, insan ve cin eytanlarn peygamberlere dman klyor? Pek gzel, ama kimlerdir bu insan ve cin eytanlar? Ve neden Tanr bunlar peygamberlere dman klmtr? Yorumculara gre, ayette geen (ns- Cinn) eytanlar (yani insan ve cin dmanlar) deyiminden anlalmas gereken ey, bir ksm grnen, bir ksm grnmeyen yaratklardr ki, aldatmak iin ii bozuk d yaldzl szler vahyetmektedirler. insan eytanlar denen yaratklar, doru yoldan ayrlm olan, Tanrya ve Peygamberce ba emeyen insanlardr ki, doru yolda olan insanlar aldatmak, kandrmak iin yaldzl szler sylerler! Cin eytanlar da, muhtemelen bu nitelikte olup da grnmeyen yaratklardr. Ve ite bu insan ve cin (ns- Cinn) eytanlar, her peygambere dman olarak byle eyler yapmaktadrlar. Onlar peygamberlere dman yapan Tanrdr! Ve eer Tanr istemi olsayd, o eytanlar bu aldatmalar, bu kandrmalar ve bu dmanlklar yapamazlard. Yani Tanr istemi olsayd, onlara (insan ve cin eytanlarna) o kudreti vermez veya verdii halde mani (engel) olur yaptr/nazd.14 Grlyor ki, insan ve cin eytanlarn peygamberlere dman yapan Tanr, bu eytanlarn ktlklerine, kandrmalarna ve aldatmalarna engel olmamaktadr. Neden olmamaktadr? nk, yine yorumcularn sylemelerine gre, bunda bir hikmet vardr! nl bir yorumcu yle diyor: ...(ns- Cinn eytanlarnn bu ktlkleri) yapabilmeleri ve yapmalar dahi rabbnn meiyyetiyledir (istemesiyledir). Ve demek ki, bunda (Tanrnn) bir hikmeti vardr.

Ve ite hikmet olduu iindir ki, Tanr Muhammede, Sen onlar iftiralarna brak. Brak ki. belalarn bulsunlar eklinde konumak14 Elmall Hamdi Yazr, age. c.3. s.2031.

tadr.15 Konuurken de, Ey insanlar ve cin topluluklar! Sizi hesaba ekmeye koyulacam ilerde... (Rahman Suresi, ayet 31-36) diye tehditler savurmay unutmamaktadr. Bu dorultuda olmak zere, Furkan Suresinde, Tanrnn peygamberlere, insanlardan dmanlar yarattn anlatmak zere yle konutuu yazldr: (Ey Muhammed!) te biz bylece, her peygamber iin sululardan dmanlar peyda ettik. Hidayet verici ve yardmc olarak Rabbin yeter (Furkan Suresi, ayet 31). Grlyor ki, hidayet verici, yani doru yola sokucu olduunu syleyen ve diledii gibi insanlar saptran olduunu bildiren Tanr, doru yola sokmayp sulu durumda kld insanlar peygamberlere dman yapmakla, yani elikili bir davranta bulunmakla adeta vnr gibidir! imdi geliniz bu elimeli ayetlerin Kurana aln nedenlerini birlikte aratralm. Muhammed, kendisini Mekkede peygamber olarak ilan ettii zaman -bata kendi yakn akrabalar olmak zere- halktan kiilerin alay konusu olmutu. Henz yeterince gl olmad sre boyunca, kendisine muhalefet edenlere ve dmanlk besleyenlere kar pek bir ey yapamad iin, gelmi gemi her peygamberin dmanlar olduunu sylemek iine gelmitir. Daha nceki peygamberlerin, tpk kendisi gibi, kendi kavimlerinin dmanlklarna ve saldrlarna uradklarn anlatarak, kendi durumunu olas bir eymi gibi gsterirdi. Fakat peygamberlere kar dmanlk besleyenlerin snrsz bir gce sahip olmadklarn ve bu nedenle peygamberlere zarar verecek yeterlilii anlatrd. rnein, Tanrnn, Nuhu, brahimi, sraili (Yakubu) ve onlarn soyundan gelenleri doru yola ulatrdn, fakat onlarn peinden gelen kuan namaz brakp nefislerinin arzularna uyduklarn (rnein, Meryem Suresi, ayet 59-60; Sad Suresi, ayet 45-47) ve peygamberine kafa tuttuklarn eklerdi. Fakat, kafa tutanlarn, peygamberlere stn bir gce sahip olduklar kansna kaplmamalar iin, dostluk ve dmanlk gibi eylerin Tanrdan gelme olduunu belirtirdi. Bundan dolaydr
15 Elmall Hamdi Yazr, age. c.3, s.2032-2033.

ki, insanlardan dilediini peygamberlere dman yapp sonra onlar cezalandrann Tanr olduunu sylerdi. Furkan Suresine, yukarda deindiimiz ayeti koyup Tanrnn yle konutuunu sylemitir: (Ey Mulammed!) te biz bylece, her peygamber iin sululardan dmanlar peyda ettik. Hidayet verici ve yardmc olarak Rab-bin yeter (Furkan Suresi, ayet 31). Bu amala Kurana& koyduu ayetlerden bir dieri, yine yukarda deindiimiz gibi yledir: (Ey Muhammed!) Bylece biz, her peygambere insan ve cin (Ins- Cinn) eytanlarn dman kldk. (Bunlar) aldatmak iin birbirlerine yaldzl szler fsldarlar. Rabbin dileseydi onu da yapamazlard. Artk onlar uydurduklar eylerle ba baa brak (Enam Suresi, ayet 112-113). Grlyor ki, ahrete ve peygambere inanmayanlarn kalplerini elen eytandr. eytana bu ii

yaptrtan Tanrdr ve Tanr, eytann bu yaptklarna engel olmamtr. Daha baka bir deyimle, Tanr, eytann bu ktln nleyebilecekken nlememitir. Nitekim yukardaki ayette ...Rabbin dileseydi bunu yapamazlard diye yazl. Ve gya Tanr, Muhammede, ...Sen onlar iftiralaryla ba baa brak diye tte bulunmutur! Daha baka bir deyimle Muhammed, kiilerin kendisine kar dmanlk besleyecek gte olmadklarn anlatmak iin bu ayeti koymu oluyor. Fakat, onlara kar bir ey yapacak durumda olmad iin, Tanry, Sen onlara aldr etine, onlar bana brak, ben haklarndan gelirim der gibi konuur gsteriyor. Ancak, Muhammede hitaben, (Ey Muhammed!) ...Sen onlar iftiralaryia ba basa brak diyen, insanlara ve cinlere hitaben, Ey insanlar ve cin topluluklar! Sizi hesaba ekmeye koyulacam ilerde... (Rahman Suresi, ayet 31-36) diye konuan Tanr, bir baka vesileyle bu sylediinin tam tersini sylemekten ve rnein Peygambere kar gelenlerin ya da dmanlk besleyenlerin aslmalarn veya el ve ayaklarnn aprazlama kesilmesini emretmekten geri kalmayacaktr. Verilecek rneklerden biri u: Allah ve Resulne kars savaanlarn ve Yeryznde bozgunculuk edenlerin cezas ancak ya (acmadan) ldrlmeleri, ya aslmalar, yahut el ve ayaklarnn aprazlama kesilmesi, yahut da bulunduklar yerden srlmeleridir. Bu onlarn dnyadaki rsvayldr. Onlar iin ahrette de byk azap vardr (Maide Suresi, ayet 33). Burada geen savaanlarn ya da bozgunculuk edenlerin deyimleri, en geni anlamyla Tanrya ve Muhammede kar dmanlk besleyenleri, inkar yolunu seenleri de kapsar niteliktedir. Yine bu dorultuda olmak z&KrKranda. u ayet var: Ey Peygamber! Kafirlerle ve mnafklarla sava (cihana bulun), onlara kat davran (sertlik gster). Varacaklar yer cehennemdir. .. (Tevbe Suresi, ayet 74; Tahrim Suresi, ayet 9). Bu vesileyle tekrarlamalym ki, btn bunlar, Muhammedin kendi szleridir. Henz gl olmad ve aleyhinde konuanlara kar bir ey yapamad zamanlar, Tanrdan, Sen onlar iftiralaryla ba baa brak eklinde vahiy indiini sylerken, iyice glendikten sonra bu ayn Tanrnn, Onlara kat davran, el ve ayaklarn aprazlama kestin vd... eklinde dehet sac hkmler gnderdiini, Tanrya ve Pey-gambere inanmayanlarn ldrlmelerini emrettiini bildirmitir. nk, artk Peygamber?, dman olanlar Tanrya dmanm gibi gsterip kl yoluyla haklarndan gelebilecek gtedir. Bu nedenle Kurana, yukarda belirttiklerimizden baka, bir de, Tanrnn dmanlarnn cezas atetir... (Fussilet Suresi, ayet 28) eklinde ayetler koymu, bylece anlatmak istemitir ki, Tanr kimlere dman ise, Peygamber de onlara dmandr, Tanrnn dmanlar kimlerse, Peygamberin de dmanlar onlardr ve bu gibi insanlar ldrlmelidirler. Ve ite gsz durumdan gl duruma gemek nedeniyle btn bunlar yaparken, birbiriyle elikili hkmlerin Kuranda, yer almasna neden olmutur. VI) Muhammedin Kiisel Tutum ve Davranlarndan Doma elikiler: (Bir Yandan Alakgnll ym Gibi Grnrken, Dier Yandan An ekilde vnmesi Nedenlerine Dayal elimeler)

Kurandaki elimelerin birou Muhammedin kiisel tutum ve davranlarnn rn olarak ortaya kmtr ki, bunun ilgin rneklerinden biri, bazen alakgnllym gibi grnmek isterken, bazen de an ekilde vnmekten kendisini alamamasdr. u bakmdan ki, bir yandan vlmenin Tanrya ait olup, Tanr kullarnn alakgnll olmalar gerektiini, Tanrnn alakgnlllkten holandn, tevazu gsterenleri ycelttiini, yedi kat gklere kadar ykselttiini sylerken, dier yandan bu syledikleriyle elimeye dercesine kendi kendisine vgler yadrmtr. O kadar ki, kendisini, gelmi ve gelecek btn insanlarn en ereflisi, en ycesi eklinde gstermi ve hatta Tanrnn kendisine sa-lavat getirdiini

syleyecek kadar ileri gitmitir. Gerekten de Muhammed, alakgnllln en byk bir fazilet sayldn, vlmenin Tanrya zg olduunu, Tanrnn alakgnlllkten holandn ve rnein, .. .yeryznde bbrlenerek yrme! Allah kendisini beenip vnen hi kimseyi... sevmez (Lokman Suresi, ayet 18) eklinde ayetler indirdiini, ayrca mminlere kars alakgnll bir toplum getireceini (Maide Suresi, ayet 54) haber verdiini sylemi ve Ben asla bbrlenmem diyerek alakgnll olarak grnmeyi yelemitir. Bu amala, ayrca ...Tevazu insana ancak ycelik verir. Tevazu ediniz ki, Allah da size rahmet etsin16 demi ya da bu dorultuda olmak zere ... Allah tevazu gstereni de yceltir ya da ...Kul tevazu edince Allah... onu yedi kat gklere kadar ykseltir ya da Tevazu insana ancak ycelik getirir. Tevazu ediniz ki Allah... da size rahmet etsin 9 ya da Hristiyanlarn ... say vdkleri gibi vmeyin beni. unu biliniz ki, ben Allahn kuluyum. O halde bana Allahn kulu ve Resul deyin... diye
16 17 18 19 man Gazali, age, c.2, .732-733 mam Gazali, age. c.3, s.720. mam Gazali, age, c.3. s.732 imam Gazali, uf;e. c.3, s.733

konumu ya da u dnyada ben, bir aacn altnda bir sre glgelenip sonra oray terk eden bir yolcudan bakas deilim 20 diyerek alakgnlllk timsaliymi gibi grnmtr. Ancak, hem doutan gelme bir itile hem de kendisini Arap insanna peygamber olarak kabul ettirebilmek iin vnmenin vazgeilmez bir ey olduunu dnm olmal ki, yukarda sylediklerinin tam tersini yapmtr; hem de Ben bbrlenmem derken, bbrlenerek! rnein, kendisini btn insanlarn en ereflisi, en ycesi olarak gstermek zere, Gznz an, ben Allahn sevgilisiyim, bununla bbrlenmem... Allah nezdinde, gelmi ve gelecek btn insanlarn en ereflisi, en ycesi benim. Ben bununla da bbrlenmem- derdi. te yandan Kurana koyduu pek ok ayetle Tanrnn kendisini her bakmdan ycelttiini, ereflendirdiini bildirmitir. Bu ayetler arasnda, kendisinin gelmi ve gemi btn peygamberler arasnda en yce ve en erefli yeri igal ettiine, geleceinin btn peygamberler tarafndan mjde lendiine, baka peygamberlere tannmayan niteliklerin kendisine tanndna (rnein bkz. Tevbe Suresi, ayet 128) ve kendisinin Tanr sayesinde mecnun olmaktan uzak klndna, kendisi iin bitip tkenmeyen mkafatlar olduuna dair (rnein bkz. Kalem Suresi, ayet 1-6; Furkan Suresi, ayet 4-8, 10) ayetler yannda, Tanrnn kendisini holandrmak zere i grdne ve rnein kble ynn Kabeye evirdiine .dair ...Ey Muhammed... imdi seni memnun olacan bir kbleye dndryoruz... (Bakara Suresi, ayet 144) eklinde ya da yce bir ahlaka sahip olduunun Tanr tarafndan aklandna dair ...Ve sen (Ey Muhammed!) elbette yce bir ahlak zeresin... (Kalem Suresi, ayet 4) eklinde olanlar vardr. Btn bunlar yetmiyormu gibi, bir de insanln (ve tm insanlarn) var edilmesine kendisinin vesile olduunu anlatmak zere, Tanrnn Eer sen olmasaydn, ey son peygamber (Muhammed!), ben bu varlklar yaratmazdmdiye konutuunu sylemekten ve nihayet Tanry, melekleriyle birlikte kendisine salavat getirdiini eklemekten kendisini alamamtr. Kurana koyduu ayet aynen yle:
21bn shak, Kitab al-Maazi; bn Sad, Kirab ul-Tabakat. 22 bid 23 Ibid.

u bir gerek ki Allah ve melekler o yce nebi Muhammede salat ve selam ederler... (Ahzab Suresi, ayet 56). Muhammed, Tanry, tm melekleriyle birlikte kendisine salavat getirirmi gibi gstermekle, vnme hevesini sonsuza dek gtrm gibidir. Bir yandan vnmenin kt bir ey olduunu ve vnmekten holanmadn sylerken, dier yandan bylesine ar bir vnme yoluna bavurmas, eliki yaratma alannda bir hayli ileri gittiinin kantdr. Hemen ekleyelim ki, btn bu elikili durumlar, gsz durumdan gl duruma gemesiyle ilgilidir. Henz gszken alakg-nllym gibi hareket etmi, fakat glendii andan itibaren bbrlenme yolunu semitir, hem de her defasnda, Ben bununla da bbrlenmem eklindeki konuarak. VII) eytanlar Gnlk Siyasetin Gereksinimlerine Ara Yapma Geleneinden Doma elikiler!

Muhammedin kendi gnlk siyasetine eytanlarara edinmek konusunda olduka baarl bir yol izlediine tank olmaktayz. Her ne kadar eytan denen eyi ktlk kayna olarak gstermek zere Kurana, Ey Ademoullar! Sakn eytan sizi aldatp yoldan karmasn. Nasl ki, ananz, babanz cennetten karmt o... (Araf Suresi, ayet 27) eklinde ayetler koymakla beraber, baz durumlarda Tanrnn eytanlar insanlara dost kldn ve insanlar eytanlar araclyla saptrdn sylemekten geri kalmamtr. rnein, kendisine rakip grd kiileri itibardan drmek amacyla Kurana. ayetler koyarken yapt budur. Birka rnekle yetinelim: Kurann Araf Suresinde, Tanrnn ayetlerine inandktan sonra eytann peine taklp bu ayetlerden syrlan kiinin hikayesi vardr: hikayeye gre Tanr, (insanlarn birtakm) Allah brakp eytanlar dost edinmi ve kendilerini doru yolda sanmlard (Araf Suresi, ayet 30) diyerek slama inanmayanlarn veya inandktan sonra ayrlanlarn, eytana ayak uyduran, eytan kendilerine dost yapan kiiler olduunu bildiriyor. Ve sonra Muhammede unu emrediyor: Ey Muhammed/ Onlara, eytann peine takt ve kendisine verdiimiz ayetlerden syrlarak azgnlardan olan kiinin olayn anlat (Araf Suresi, ayet 175). Tanrnn sylemesine gre bu kii, vahiyleri yalan sayan ...dnyaya meylettiini ve hevesine (uyan) ve durumu dilini sarktp soluyan kpein durumu(na) benzeyen (Araf Suresi, ayet 176) bir kimsedir. Yine Tanrnn sylemesine gre, ayetleri yalan sayan kimselerin durumu byledir, yani dilini sarktp soluyan kpein durumu gibidir (Araf Suresi, ayet 176).23 Ancak, inkarclarn ve Kafirlerin eytana uyan kimseler olduklarn syleyen ve bunlar dilini sarktp soluyan kpee benzeten Tanr, bu syledikleriyle taban tabana zt olmak zere, Dileseydik onu ayetlerimizle stn klardk (Araf Suresi, ayet 176) demekte ve kiileri diledii gibi doru yola soktuunu ya da saptrdn, yani eytana uydurduunu eklemektedir: Allahn doru yola sevk ettii kimse doru yolda olur. Saptrd kimseler ise, ite onlar mah\olanlardr (Araf Suresi, ayet 178). [Bu dorultuda olmak zere, Allah... istediini saptrr (Nahl Suresi, ayet 93); Tanr dileseydi hepinizi doru yola eritirirdi (Enam Suresi, ayet 149) vd... eklinde konumutur.]

Bu elikili ayetlerden anlalan o ki, Tanr, hem bir yandan insanlar, eytanlara ayak uydurduklar ve bu yzden yoldan saptklar iin knamaktadr hem de dier yandan Dileseydik onu ayetlerimizle stn klardk, doru yolda sokardk ya da Tanrnn saptrd kimseler ise, ite onlar mahvolanlardr eklinde konuarak bu kiileri eytann peine takp saptrann bizzat kendisi olduunu aklamaktadr. Aklarken de, Neden eytana uydunuz? diye sormakta ve eytana uyduklar in, onlar Dilini sarktp soluyan kpekler diyerek azarlamaktadr. Grlyor ki, eliki, sadece ayetler arasnda deil, ayn bir ayetin birbirini izleyen tmceleri ierisinde yer alm bulunmaktadr. Sz .konusu ayetlerin tmn birlikte okuyalm:
23 Sahih-i,c. 10, s.39; ayrca bkz. Diyanetin Kuran evirisine baknz.

Ey Muhammed! Onlara, eytann peine takt ve kendisine verdiimiz ayetlerden syrlarak azgnlardan olan kiinin olayn anlat. Dileseydik onu ayetlerimizle stn klardk; fakat o, dnyaya meyletti ve hevesine uydu. Dununu, stne varsan da, kendi haline braksan da, dilini sarktp soluyan kpein durumu gibidir. te ayetlerimizi yalan sayan kimselerin durumu budur... Ayetlerimizi yalan sayan, kendine zulmeden millet ne kt bir misaldir. Allahn doru yola sevk ettii kimse doru yolda olur. Saptrd kimseler ise, ite onlar mahvolanlardr (Araf Suresi, ayet 175-178). elikilerle dolu bu ayetlerin, meyye b. Ebis-Salt adndaki bir Arap airin, slama girmeyip peygamberlik hevesine kaplmas nedeniyle indiini rivayet edenler (rnein, Vakidi gibi kaynaklar)24 yannda, Yahudi ulemasndan Belam b. Barann Yahudi peygamberlerine (rnein Musaya) kar saygsz bir tutum taknmas vesilesiyle indiini bildirenler vardr (rnein Beyzavi, Celaleddin, Taberi, Zemaheri vd... gibi kaynaklar). Aslnda her iki rivayet ayn sonucu verecek olmakla beraber, biz burada meyye b. Ebis-Salt kkn ele alarak unu syleyebiliriz ki, yukardaki elikilerin nedeni, Muhammedin bu aire kar dmanlk beslemesindendir. nk, bu nl air, peygamberlie heveslenmi ve bu yzden Muhammed onu, bir bakma kendisi iin rakip grmtr.25 Zira, slam kaynaklarndan renmekteyiz ki, meyye, zamannn en gl ve etkili .airlerindendir. Tanrnn tek oluu fikrine ve ahret gnne iman etmitir. Bundan dolaydr ki, Muhammed onun Mslman olacan sanarak, meyye... (iirlerinde) Mslman olmaya yaklamt diye konuurdu.26 Ancak. meyye, ne slama girmi ne de Muhammedi peygamber olarak bilmitir. Kukusuz ki, meyye gibi nl ve herkese sevilen bir airin slam olmas Muhammedin iine gelirdi; nk, onun sayesinde pek ok kiiyi
24 Sahih-i..., c. J O, s.!3-39;c.4, s.I29. 25 Vakidi gibi kaynaklara gre bu ayetler meyye hakknda nazil olmutur. Bkz. Sahih-i...,c.10, s.38-39. 26 Bu konuda Ebu Hreyrenin rivayeti iin bkz. Salih-i.... Hadis No. 1542. c. l O, s.38.

kazanmas mmknd. Bundan dolaydr ki, onu Mslman yapabilmek ve kendisine ba edirtebilmek iin bir hayli uram, fakat baaramamtr. Byle bir baarszlk, kendi prestiji bakmndan sakncalyd. te bundan dolaydr ki, meyyeyi, eytan tarafndan kandrlm, yoldan karlm gibi gstermek zere, Kurana. yukardaki ayetleri koymutur. Koyarken de onu Mslman yapamamaktan doma baarszl-n gz ard edebilmek iin, Tanrnn keyfilii fikrine snm ve meyyenin slam olmamasnn nedenini, Tanr tarafndan saptrlm olmaya dayatmtr. Yukardaki ayetlerde Tanry, Dileseydik onu

(meyveyi) ayetlerimizle stn klardk... Allahn doru yola sevk ettii kimse doru yolda. olur. Saptrd kimseler ise, iste onlar mahvolanlardr (Araf Suresi, ayet 175-178) ekilde konuur klm olmas bunun kantdr. Daha baka bir deyimle, meyyenin, eytana kanp, sapt iin Mslman olmadn, onu saptrann Tanr olduunu anlatmtr. Bylece bir yandan Kurana yeni bir eliki dizisi eklerken, dier yandan Tanry sanki eytanla baa kamayan ya da eytan sayesinde insanlar saptran bir Yaratan olarak, tanmlamtr. Daha baka bir deyimle, meyyeye kar besledii olumsuz duygularn, Tanr fikrindeki kutsall phede brakabilecek ekilde ortaya koymutur. te yandan slama girmeyenleri eytanlarn dostu olarak gsterirken de yapt budur. Gerekten de Kuranda, Tanrnn, Biz, eytanlar inanmayanlara dost yaptk... diye konutuu yazldr (rnein bkz. Araf Suresi, ayet 27). Daha baka bir deyimle, Tanr, inanmayanlar, yani doru yolda olmayanlar, eytanla dost yapmakta. Evet, ama insanlar doru yola sokan ya da saptran da bu ayn Tanr deil mi? rnein, bu ayn Araf Suresinin .bir baka yerinde, ...Allahn doru yola sevk ettii kimse doru yolda olur. Saptrd kimseler ise, ite onlar mahvolanlardr (Araf Suresi, ayet 175-178) diyen yine ayn Tanr deil mi? Kuran boyunca dilediini doru yola soktuunu, dilediini de doru yoldan uzaklatrdn syleyen de o deil mi? u durumda Biz, eytanlar inanmayanlara dost yaptk... derken, kendi kendisiyle elimeye dm olmuyor mu? VIII) Toplumsal Dzene ve Sosyal Durumlara, karc Yoldan zm Bulma Siyasetinden Doma elikiler nsanlar aras ilikilerle ve sosyal sorunlarla ilgili olarak Kuranda yer alan ayetler bakmndan da eliki durumu sz konusudur. Bu elikiler, Muhammedin sapl bulunduu nyarglardan ya da sosyal durumlara karc yoldan zm bulma abalarndan domutur. rnek olarak sunulacak ayetler arasnda, insanlar aras kardelie ve eitlie yer verirmi gibi grnen ayetlerle, kardelik ve eitlik fikrini yok eden ayetler vardr: Gerekten de, Kuranda, insanlar aras kardelie ve eitlie yer verirmi gibi grnen ayetlere rastlanr ki, bunlardan bazlar yledir: Hi phe yok ki, mminler ancak kardetirler: onun iin iki kardeinizin aralarn dzeltin ve Allahtan korkun ki, rahmete ayan olasnz (Hucurat Suresi, ayet l O).27 Ey insanlar! Dorusu biz sizleri bir erkekle, bir diiden yarattk... Allah katnda sevab en ok ve derecesi en yksek olannz en fazla korkannzdr (Hucurat Suresi, ayet 13). Ancak, kardelikten ve eitlikten sz eder grnen bu tr ayetleri dikkatlice okur ve bir de bunlara ters denlere gz atacak olursak grrz ki, bunlarda ne insanlar aras kardelikten ne -de eitlikten eser vardr! Yani bu yukardaki ayetlerin (ve benzerlerinin) tm insanlar aras sevgi ve kardelikle hibir ilgisi yoktur. nk, bir kere yukardaki ayetlerde, Hi phe yok ki, mminler ancak kardetirler... diye yazl. Yani tm insanlar aras kardelikten deil, sadece Mslmanlar aras karde-likten sz edilmektedir. Mslmanlarn, Mslman olmayanlarla karde saylmalar yle dursun, dost olmalar dahi yasaklanmtr. Kuran, slamdan baka bir din ve inanca bal olanlar sapk olarak tanmlamak yannda, onlar klten ve onlara kar savamay ngren hkmlerle doludur. Kuranda yer alan ve Mslmanlar aras kardelii ngren ayetler, esas itibariyle Mslman olmayanlara kar dmanlk
27 Ayrca bkz. Tevbe Suresi, ayet 11. 292

beslemeyi pekitirmek amacyla ngrlmtr. rnein, Hucurat Su-resindeki, ...mminler ancak kardetirler: onun iin iki kardeinizin aralarn dzeltin...(Hucurat Suresi, ayet 10) eklindeki ayetin yorumu bu dorultudadr; zira, bu ayetle anlatlmak istenilen ey udur: Eer Mslmanlar kendi aralarnda kardee ve bar halinde yaamazlarsa, kafirlere kar gl durumda olamazlar. Onun iin Mslmanlar birbirleriyle bozumamaldrlar; bozuurlarsa barmaktan kanmamaldrlar; bozuanlar bartrmaldrlar.28 Dikkat edilecei gibi, kardelikle ilgili olarak Kuranda geen ayetler, btn insanlar aras bir kardelii hedef edinmi deil; aksine insanlardan bir ksmn (yani Mslmanlar), insanlardan dier bir ksmna (yani Mslman olmayanlara) kar dman ve saldrgan klmak iin dnlmtr.29 te yandan, Kuranda, insanlar arasnda eitlik olmayp klelik, efendilik durumlarnn bulunduunu (rnein, Nahl Suresi, ayet 75) ya da kadnlarn aklen ve dinen dn yaratldklarn (rnein, Bakara Suresi, ayet 282) ya da Mslmanlarn, kafirlere stn bulunduklarn, nk slamdan baka bir dine ynelenlerin sapk sayldklarn (rnein, Al-i mran Suresi, ayet 85) ya da Mslmanlar arasnda da stn ya da aa derecede olanlarn bulunduunu (rnein, Araplarn Arap olmayanlara, Araplar ierisinde de Kureylilerin dier Arap kavimlerine, stn olduunu) vurgulayan buyruklar vardr.30 Tekrar hatrlatalm ki, Muhammed, ilk balarda kendisini, Arapa Kuran ile sadece Arap kavmine inmi gibi gsterirken, yava yava glenip de Arap olmayanlar da kazanma sevdasna kaplnca, btn insanlara gnderilmi Peygamber gibi tantmaya alm ve Kurana, Ey insanlar, biz sizleri bir erkekle bir diiden yarattk... Allah katnda sevab en ok ve derecesi en yksek olannz en fazla ekinenindir (Hucurat Suresi, ayet 13) eklinde ayetler koymutur. Ancak, btn bunlar yaparken, bir yandan sapl bulunduu nyarglar nedeniyle, dier
28 Yorum iin bkz. Elmall Hamdi Yazr, age, c.6, s.4464 vd. 29 Bkz. lhan Arsel, slama Gre Dier Dinler, Kaynak Yaynlan, birinci basm, stanbul, Mart 1999; ilhan Arsel, Kurandaki Kitapllar, birinci basm, stanbul, Nisan 1999. 30 Ayrca Kurann u ayetlerine bkz. Yusuf Suresi, ayet l; Rad Suresi, ayet 37; Meryem Suresi, ayet 97; Ta-Ha Suresi, ayet 112-113; uara Suresi, ayet 192; Fussilet Suresi, ayet 2, 44; Zuhruf Suresi, ayet 2 vd...; Mcadele Suresi, ayet 5; Abese Suresi, ayet 13; Brc Suresi, ayet 21 vd...

yandan da kendi zel karlarna yatkn dt iin, klelik gibi eski bir Arap geleneim srdrmekten geri kalmam ve Kuran, Allah, hibir eye gc yetmeyen ve bakasnn mal olan bir kleyle, kendisine verdiimiz gzel nimetlerden... sarf eden kimseyi rnek gsterir: Hi bunlar eit olur mu?.. (Nahl Suresi, ayet 75) eklinde ayetler koymutur. Koyarken de, kleliin, insanlar aras eitlikle, kardelikle badamadn ve bu nedenle yukardaki ayetler arasnda eliki yattn dnmemi ya da buna aldr etmemitir.31 Yine bunun gibi, Araplarn, Arap olmayanlara stnlne ve Araplar ierisinde de Kurey kavminin dier Arap kavimlerine stn olduuna inand iindir ki, Kurana Kurey balyla sure koyarak, Tanrnn Kureye, yaz ve k yolculuklarnda kolaylklar gsterdiini, onlarn uzlamasn ve anlamasn saladn, onlar alktan doyurduunu, her eit korkudan uzak kldn anlatmtr (rnein, Kurey Suresi, ayet 1-4). Fakat, bununla da yetinmemi, bir de ayrca Araplar insanln en stn snf olarak tanmlam. Araplar ierisinde Kureyin en mkemmel, Kureyliler ierisinde de Haimilerin daha mkemmel olduunu anlatmak zere nsanln en mkemmel snf Araplardr; Araplarn en mkemmeli Kureylilerdir; Kureylilerin en mkemmeli ise Beni Haimdir32 eklinde

konumutur. Kukusuz ki, byle yapmasnn nedeni, Kurey kabilesine ve bu kabilenin bir kolu olan Ha-.imiler ailesine mensup bulunmasndandr. Sylemeye gerek yoktur ki, eitlikten sz ederken, kendi mensup bulunduu Arap kavmini insanln en mkemmeli olarak gstermesi, hatta bu kavmin eitli blmlerini (Kureyi ve Haimi ailesini) stn bilmesi, eliki yaratmaktan baka bir ey deildir. te yandan, kendisini Yahudilere ve Hristiyanlara peygamber olarak kabul ettirmeye alt sralarda, insanlar (ve hatta bu insanlarn bal bulunduu dinler) arasnda eitlik varm kansn yaratr grnrken, onlar kazanamayacan anlad an (ve artk glendii iin), slamdan baka dine ynelenlerin sapk olduklarn vurgulayan
31 Bu konuda bkz. ilhan Arsel, eriat ve Klelik, Kaynak Yaynlan, stanbul, 1997. 32 Bu konuda Buharinin Kitab Enbiya (Bab 46), Kitab Manakib (c.l, bab 2), Kitab Ahkam (Bab 51); ayca Mslimin Sahilimat Kitab imara; ayca bkz. ilhan Arsel, Arap Milliyetilii ve Trkler, altnc basm, Kaynak Yaynlar, stanbul, Mart 1999.

hkmler koymu, Yahudilerle ve Hristiyanlarla dostluk kurmay yasaklam, bunu da yeterli bulmayp bir de onlara kar cihat almasn, klerek ve dizlerini bkerek cizye vermelerine kadar cihata devam edilmesini emreder olmutur (rnein bkz. Tevbe Suresi, ayet 29 vd...). Bylece ne dinler ne de farkl inantakiler arasnda eitlik olmadn ortaya koymu, kardelik ve eitlik konusunda syledikleriyle elimeye dmtr. IX) Gnlk Siyasetin Gereksinimlerinden Doma elikiler (Devam)

Yukarda belirttiimiz gibi, Kuranda, iyilik ve ktlk denen eylerin, kiinin kendi ameli (kendi ii, kendi davran, kendi uygulamas vd...) olduunu bildiren ayetler yannda, bu amellerin Tanr yaptrm (ya da Tanrnn iznine bal) eyler olduuna ve iyiliin de, ktln de Tanrdan geldiine dair ayetler vardr ki, eliki yaratr niteliktedir. rnein, Nisa Suresinin 78. ayetinde iyilik ve ktlk denen eylerin Tanrdan gelme olduuna dair u ayet var: Ey Muhammed! De ki, (iyilik ve ktlk) hepsi Allahtandr (Nisa Suresi, ayet 78). . Fakat, bir sonraki ayette bunun tam tersine olmak zere, iyilik ya da ktlklerin, kiinin kendisinden gelme eyler olduu bildirilmekte: Sana ne ktlk gelirse kendilidendir... (Nisa Suresi, ayet 79). ra Suresinde de bu dorultuda u ayet var: Banza gelen herhangi bir musibet, kendi ellerinizle iledikleriniz yzndendir... (ra Suresi, ayet 30). Bunlara benzer daha nice elikilerle dolu rnekleri oaltmak mmkn. Pek gzel, ama nasl olur da Tanr, hem (iyilik ve ktlk) hepsi Allahtandr der hem de Bas/niza gelen herhangi bir musibet, kendi ellerinizle iledikleriniz yzndendir... diye ekleyerek kendi kendisiyle elikiye der! Bu ayetlerin Kurana konmasna vesile olan olaylar incelendii takdirde, elimelerin kaynann ne olduunu anlamak kolaylar. Bu olaylardan biri udur: Muhammede inanp Mslman olanlar ya da mnafklar holanmadklar ve ilerine gelmeyen bir ey olduunda ya da baarszlkla karlatklarnda, hemen ikayete balarlar ve btn bu olumsuzluklarn Muhammed yznden balarna geldiini sylerlerdi. Ve ite onlarn

yaknmalarndan kurtulmak ve her trl sorumluluktan syrlmak iin, Muhammed, kurnazca bir yol bulmutu: sorumluluu bazen Tanrya bazen de ikayette bulunanlara ya da halka yklerdi. Eer kendi verdii kararlardan ya da kendi davranlarndan doma bir baarszlk, bir olumsuzluk, bir kt durum varsa ve eer kusuru bakalarna yamayacak olaslkta deilse, her trl iyiliin ve her trl ktln Tanrdan gelme olduunu sylerdi. Verilebilecek rneklerden biri yle: Muhammedin Mekkeden Medineye hicreti tarihlerinde Medine bolluk ve ucuzluk diyar diye bilinirdi. Fakat, Muhammedin geliinden sonra Medinede ktlk ve pahallk grlr. Bundan zarar gren halktan kiiler yaknmaya balarlar. Beyzavi gibi yorumcularn sylemesine gre, Medinedeki Yahudiler ve mnafiklar, Muhammedin Medineye gelmesi yznden topraklarnn bereketsiz kaldn, mahsul alamaz olduklarn sylerler; hatta onu um (uursuz) adam diye tanmlayp yle konumaya balarlar: Biz byle sum bir adam grmedik; bu geleliberi meyvelerimiz az biter oldu ve esarmz galaland, babaland (ktlk ve pahallk oldu). 33 Oysa topran bereketsiz kalmasnn ve az mahsul verir olmasnn as( nedeni, o mevsimde yamurlarn az yamas, hububat ve meyve bahelerinin eskisi gibi fazla mahsul vermemesidir. Fakat, Muhammed, bu nedenleri ne srp aklc yoldan onlar ikna edecek yerde, Tanrdan geldiini syledii vahiylerle i grmek ister. Her trl ktln (tpk btn iyilikler gibi) Tanrdan geldiini bildirmek zere Kurana. u ayeti koyar:
33 Elmall H. Yazr, age, c.2, s. i 396. 296

(Ey Muhammed/)... kendilerine bir iyilik dokunsa, Bu Allahtan derler; balarna bir ktlk gelince de, Bu senden derler. (Sen de onlara) Hepsi(de) Allahtandr de. Bu adamlara ne oluyor ki bir trl anlamyorlar (Nisa Suresi, ayet 78). Grld gibi, Muhammed burada, Medineye geliinin uursuzluk olmadn anlatmak abasndadr; bunu da, ktlklerin ve iyiliklerin, hep Tanrdan gelme eyler olduunu aklayarak yapmaktadr. Hatta bu taktiini pekitirmek iin bir de unu ekler ki, Tanr, her lkeye peygamber gnderdiinde, o lkeyi nce ktlk ve zorunluluk ierisinde klar.34 Ancak, her iyiliin ve ktln Tanrdan gelme olduuna dair koyduu yukardaki ayeti izleyen ayet -ki Nisa Suresinin 79. ayetidir-, bunun tam tersini belirtir; nk, Nisa Suresinin 79. ayetinde, Tanrdan sadece iyiliin geldiini, ktlklerin ise insanlarn kendi nefislerinden doma eyler olduunu vurgulamaktadr: Sana gelen iyilik Allahtandr. Bana gelen ktlk ise nef-sindendir... (Nisa Suresi, ayet 79). Buna benzer bir dier ayet, ra Suresinde yle demektedir: Banza gelen herhangi bir musibet, kendi ellerinizle iledikleriniz yzndendir... (ra Suresi, ayet 30). nk, bu ayetleri, daha nce belirttiimiz gibi, kiileri sorumlu tutabilmek amacyla ve dier birtakm olaylar vesilesiyle Kurana koymutur. Birbirini izleyen ayetler arasndaki eliki, bundan domutur. Dikkat edilecei gibi, Muhammed, uursuzluk damgasndan kurtulmak iin sadece, iyilik ve ktlk, her ey Tanrdandr eklinde ayetler koymakla yetinmemitir. Bir de unu eklemitir ki, her peygamberin gnderildii memlekette ilk nceleri byle bir iddet ve zorunluluun yz gstermesi Tanrnn geleneklerindendir. Yani Tanr bir kavme peygamber

gnderdii zaman, o gnderdie kavme birtakm ktlkler musallat eder! Kukusuz ki, bu szlerde de eliki yatmakta; zira bu szler Tanrnn Rahman, Rahim, Mtekebbir
34 Ayn yerde.

(ulu) vd... eklindeki niteliklerine ters dmektedir. Yukardaki ayeti okuyan bir kimsenin tepkisi ELBETTEK u olacaktr: Evet, ama Tanr, bir memleketi doru yola sokmak iin peygamber gnderirken, neden nce orada iddet ve ktlk yaratsn ve halk zorunluluk iinde klsn? Byle yapacak yerde peygamberlerini bolluk ve mutluluk getirir ekilde yollasa, o kavmi daha kolaylkla kazanm olma.z m? Her eyi iyi bilen Tanr bunu dnemez mi? Yine tekrar edelim ki, Muhammed, yukardakilere benzer ayetleri, hep kusuru bakalarnn stne atabilecek durumlarda olduu zamanlar koymu, bylece elimeler zincirine yenilerini eklemitir. *** Kuranda, man ile slamn hem ayn hem de farkl eyler olduunu belirten ayetler yannda, bir de slam olmay (ya da slam uruna i grmeyi) hem karclkla (maddiyatla) badatrmayan hem de badatran ayetler vardr ki, eitli surelerde ya da ayn bir surede elimeli ekilde yer almlardr. Gerekten de Kuran bilginleri ve yorumcular, imanile slam\n ayn ey mi, yoksa ayr eyler mi olduu konusunda gr ayrlndadrlar.35 rnein, Ebu Hanife, her ne kadar din dilinde bu ikisi arasnda fark olmayabileceini (yani slamsz iman ve imansz slam olmayacan) savunmakla beraber, szlk anlamnda fark olduunu syler. Ona gre slam szc teslimiyet anlamnda olmak zere boyun emek demektir; iman ise, Tanrya, meleklere, kitaplara, peygamberlere vd... inanmak demektir. mam Gazali gibi nller ise, iman ile slamn hem ayn hem de farkl eyler olduuna dair ayetler ve hadisler bulunduunu sylerler ve rnek olarak Hucurat Suresinin 14. ayeti ile Zariyat Suresinin 35. ve 36. ayetlerini rnek verirler. Hucurat Suresinin 14. ayeti yledir: Bedeviler, nandk dediler. De ki, Siz iman etmediniz, ama boyun edik deyin. Henz iman kalplerinize yerlemedi. Eer Allaha ve elisine itaat ederseniz, Allah ilerinizden hibir eyi eksiltmez... (Hucurat Suresi, ayet 14).
35 Turan Dursun, Kuran Ansiklopedisi, Kaynak Yaynlan, c.6, s. 106 vd. 298

Gya burada, Cebrailin Muhammede iman ve slamkonularnda ayr ve farkl sorular sorduu, Muhammedin de bu sorulara cevap verirken iman\ ve slam farkl bir tanmla anlatt aklanmaktadr.3 Buna karlk Zariyat Suresinde yle yazldr: Bunun zerine orada bulunan, mminleri kardk. Zaten orada Mslmanlardan, bir ev halkndan baka kimse bulmadk (Zariyat Suresi, ayet 35-36). Anlatlmak istenen ey, Lt Peygamber ile ilgili bir olaydr ki, gnahkar bir toplum iinde bulunan mminlerin (imanllarn) karlp kurtarldklarn bildirmekte,37 bylece iman s slamn e anlamda eyler olduu belirtilmektedir.38 Fakat, bu konu, slam olmann ya da slamda kalmann veya slam uruna davranta bulunmann maddi kar esiyle ilgisini de kapsar niteliktedir. Kuranda, Mslmanl maddi kar duygusu dnda tutan ayetler yannda, maddi karlara balayan ayetler de

vardr. Gerekten de Muhammed, her ne kadar iman sahibi bulunmann, ganimete konmak duygusunun stnde olduunu syler ve rnein, Benimle ci-hata karken yalnz cihat arzusuyla knz, yoksa ganimeti aklnzdan geirmeyin eklinde konuur olmakla beraber, maddi kar salamak-szn taraftar toplayamayacan bildii iin, bir yandan cennet vaatlerinde bulunurken, dier yandan da ganimet paylam konusunda hkmler koymu, bylece birbiriyle eliir durumlar yaratmtr. rnein, Hayber Seferine kmak zere arda bulunup, hazrlklar yaparken, daha nce Hudeybiye Seferine katlmayanlar, ganimetten yararlanmak amacyla onun arsna uymak istemiler, savaa gideceklerini bildirmilerdir. Fakat, Muhammed, Hudeybiye Seferine katlmayanlarla birlikte Hudeybiyede kendisine sadakat yemininde bulunmayanlar (Rdvan biatini yapmayanlar), bir bakma cezalandrmak dncesiyle, ganimet paylamas dnda brakmak istemi ve biraz nce deindiimiz gibi, Benimle yalnz cihat arzusuyla knz. Yoksa
36 bid. 37 Elmall H. Yazr, age, c.6, s.4538 vd. 38 Turan Dursun, Kuran Ansiklopedisi, Kaynak Yaynlar, c.6, s. 107.

ganimeti zihninizden geirmeyiniz demitir;39 ama bunu yaparken, Hay-berde edindii byk ganimeti, kendisine sadakat gsterenlerle birlikte paylamaktan geri kalmamtr. Yine bunun gibi, slamclar, az nce incelediimiz Hucurat Suresinin 14. ayetini, slam olmann, iman beslemenin ya da slam uruna i grmenin, maddi karlar dncesine bal klnmadna rnek verirler. Ayetle ilgili olay yledir: Medine civarnda yaayan Esed b. Hzeyme kabilesi, Muhammedin sava yoluyla ganimetler edindiini ve ganimetleri taraftarlaryla paylatn grerek, slama girmenin kazanl bir i olduunu dnrler. Nitekim, bir ktlk ylnda, aileleriyle birlikte Medineye, Muhammedin yanna giderler, iman ettikdiyerek ve iki kelimei ahadet izhar ederek Mslman olurlar. Olduktan sonra da ganimetten pay beklerler, sadaka isterler. Muhammed, onlarn bu tutumunu ho karlamaz. ki bakmdan ho karlamaz: birincisi, onlarn Biz inandk, Mslman olduk diyerek, slam olmay bana kakp kendisini minnet altnda brakmak istediklerini dnr. Minnet altnda kalmann kendisi asndan sakncal sonular douracan, rnein onlara diledii gibi buyrukta bulunamayacan, egemen olamayacan bilir. kincisi, slam olmann kazanl bir ey olduunu hesaplayan bu kiilerin, sanki byle yapmakla, kendisine iyilikte bulunmu gibi davranacaklarn ve yaptklar iyilie karlk kendisinden daima bir eyler bekleyeceklerini dnr. Bu nedenle Hucurat Suresine yukardaki ayeti koyar: Bedeviler, inandk dediler. De ki, Siz iman etmediniz, ama Boyun edik deyin. Henz iman kalplerinize yerlemedi. Eer Allaha ve elisine itaat ederseniz, Allah ilerinizden hibir eyi eksiltmez...(Hucurat Suresi, ayet 14). Bununla onlara anlatmak ister ki, inandk demekle iman etmi saylmazlar ve esasen slam olmak, kiinin kendi istek ve iradesine deil, Tanrnn istek ve iznine bal bir eydir. Yani onlara unu demek ister: Siz Mslman olduk diye baa kakarsanz, dorusu Allah size minnetinin arlm ykletir, nimetini basna kakar; nk, sizi imana hi39Sahih-i..., c.2, s.301. 300

davet buyurmutur. 40 Bununla gya onlara, ayn zamanda unu anlatm olur ki, Mslman olmann, maddiyat salamakla ilgisi olmamas gerekir. Ancak, Muhammed, btn bunlara karlk, Kurana, bu yukanda-kilerle taban tabana zt ve elikili nitelikte ayetler koymaktan (ya da Kuran olmayarak hkmler oluturmaktan) geri kalmamtr. Bunlar, maddi kar dncesiyle slam olmann ya da kiileri maddi kar yoluyla slam yapmann, slamda tutmann ya da slam uruna i grmeye zorlamann, Tanr buyruu olduunu bildiren ayetlerdir ki, aralarnda Elde ettiiniz ganimetten helal olarak yiyiniz (Enfal Suresi, ayet 69) ya da Allahn verecei ok ganimetler vardr (Nisa Suresi, ayet 94,96-97) eklinde olanlardan tutunuz da, Ele geirdiiniz ganimetin bete biri Allahn, peygamberinin ve yaknlarnn, yetimlerin ve dknlerindir... (Enfal Suresi, ayet 42) eklinde, hatta vurumasz sava yoluyla elde edilen ganimetin Muhammede ait olduuna dair (Har Suresi, ayet 6) eitli nitelikte bulunanlar vardr. Fetih Suresinin 18. ve 21., Tevbe Suresinin 60. ayetleri, bu konuda verilebilecek ilgin rneklerdendir: Fetih Suresinin 18. ve 21. ayetlerinde, Tanrnn, iman sahibi olanlara, yani inananlara, yakn bir zafer ve ele geirecekleri bol ganimetler vaat ettii yazldr: Ey Muhammed! Allah inananlardan, aa altnda sana ba eerek el verirlerken andolsun ki, honut olmutur. Gnllerinde olan da bilmi, onlara gvenlik vermi, onlara yakn bir zafer ve ele geirecekleri bol ganimetler vaat etmitir. Allah gl olandr... Allah size, ele geireceiniz bol bol ganimetler vaat etmitir, inananlar iin bir belge olmas, sizi doru yola eritirmesi iin bunlar size hemen vermi ve insanlarn size uzanan ellerini nlemitir. Henz elde edemediiniz baka ganimetler de vardr ki, Allah m bilgi ve kudreti dahilindedir... (Fetih Suresi, ayet 18-21). Grlyor ki, Tanr, Muhammede ba een ve slam uruna i gren kimselerin gnllerinde olan (yani maddi kar salamak, ganimet edinmek konusundaki duyguyu) bilmi ve onlara bol ga40 Elmall H. Yazr, age, c.6. s.4486.

nimetler vereceini bildirmitir. Sadece bunu bildirmekle kalmam, bir de onlara, bakaca ganimetler vaat etmitir ki, bunu o an iin gizli tutmutur. Hemen belirtelim ki, bu ayeti Muhammed, Hudeybiye Seferi srasnda, kendi gnlk siyasetinin bir gereksinimi olarak Kurana& koymutur. slam kaynaklarnn bildirmesine gre olay yledir: Muhammed, Hicretin altnc ylnn son aylarnda, silahl l 600 kiilik bir kuvvetle Medineden hareket ederek, Mekkeye 17 kilometre mesafede bulunan Hudeybiye denen vadiye iner. O tarihlerde artk taraftarlarnn saysn bir hayli oaltarak glendii (ve bu arada Yahudi kabilelerini yok ettii) iin, Mekkeyi ele geirme isteini sonulandrmak amacndadr. Her ne kadar slamclar, Hudeybiye Seferine kan Muhammedin, Mekkeye saldrmak deil, Kabeyi ziyaret ve umre amacyla hareket ettiini sylerlerse de, doru deildir. Muhammedin asl amac, Mekkeye girip Kureylileri kendisiyle antlama yapmaya zorlamakt. Fakat, Kureyliler onun amacn anlayarak kar koymaya karar verirler. Nitekim, Muhammed ve taraftarlar haran sahasna girmek zereyken, Kureylilerin direnmeleri karsnda geri ekilip Hudeybiyeye dnmek zorunda kalrlar. Bunun zerine Muhammed, sava iin deil, ibadet iin geldiini bildirmek zere Osman eli olarak gnderir. Az gemeden, Osmann Kureyliler tarafndan ldrld haberini ne srerek, taraftarlarn Semre aac diye bilinen bir aacn altnda toplar ve onlardan kamamak ve lm gze almak zere kendisine sadakat yemini etmelerini (biat etmelerini) ister. sterken de Tanrnn kendilerine yardmc olacan, ganimetler salayacan sylemeyi ihmal etmez. nk,

bilir ki, taraftarlarnn gnlnde ganimet edinme istei yatmaktadr. stei gereince taraftarlar sadakat yemini ederler ki, buna Rdvan biati ad verilmitir. Muhammed, bu yemin zerine, Siz bugn ehl-i arzn eri hayrlssnz diyerek iltifatta bulunur ve mjde olmak zere onlara yukardaki ayetleri okur. Ayetlerden anlalaca .gibi, Tanr, aa altnda sadakat yemini edenlerden honut olduunu sylemekte ve onlarn gnllerinde yatan eyleri bilmi olarak yakn bir zafer ve bu zaferden elde edilecek ganimetler vaat etmektedir. Fakat, bununla da yetinmeyip, bir de ayrca, Henz elde edemediiniz baka ganimetler de vardr ki, Allahn bilgi ve kudreti dahilindedir... (Fetih Suresi, ayet 21) diyerek, onlara, daha sonra elde edecekleri zaferleri ve ganimetleri haber vermektedir ki, yorumcularn aklamalarna gre, bu szleriyle Tanr, Hayber zaferini ve Hay-berden elde edilecek ganimetleri kastetmitir.41 Grlyor ki, Tanr, Muhammedin sylemesine gre, slam uruna i grdrmek iin Mslman kullarn, kafirlere kar sava yapmaya armakta ve arrken de onlara maddi karlar vaat etmektedir. Kuranda, savalardan elde edilecek ganimetlerden bete birinin Tanrya ve Muhammede ait olduu yazldr (Enfal Suresi, ayet 41). Ve ne ilgintir ki, maddi karlar vaadinde bulunarak. Mslmanlar kafirlere kar savaa aran Tanr, dilediini Mslman, dilediini ise kafir yapann kendisi olduunu eitli vesilelerle bildiren bir Tanrdr! (rnein, Enam Suresi, ayet 125.) Yine bunun gibi, Kuranda., rnein Tevbe Suresinde, gnlleri slama sndrmak iin maddi kar salamann Tanr buyruu olduuna dair ayetler vardr: Sadakalar (zekatlar)... gnlleri slama sndrlacak olanlara... Allah yolunda alp cihat edenlere... mahsustur... (Tevbe Suresi, ayet 60). Yorumcularn aklamalarna gre, Muhammed, Kureyin ileri gelenlerini ve zenginlerini (halleri vakitleri yerinde olduu halde) slam yapabilmek iin onlara ganimetten fazlasyla ve srekli olarak pay verme yolunu semitir. slamda bu gibi kimselere Mellefetl-Kulub ad verilmitir ki, Gnlleri Islama sndrlan ve pekitirilen kimseler demektir. Bunlar arasnda, Muhammedin kendisi iin ok yararl olabileceklerini bildii Ebu Sfyan, Abdullah Uzzaolu Huaytip, Amr olu Seril, Amr el Cheyl olu Sheyl, Avf olu Malik gibi ok tannm ve etkili kiiler vardr. Taberi gibi nl tarihilere ve din bilginlerine gre bu ayet, kiileri rvet karlnda slama sokmak ya da gnlleri slama sndrmak amacyla konmutur.42
41 Beyzavi, Taberi, Ibn shak, Ibn Hiam ve Celaleddin gibi kaynaklar dnda ayrca bkz. Elmall H. Yazr, age, c.6. s.4421 vd. 42 Dier kitaplarmda bu konu ele alnmtr; ayrca bkz. Turan Dursun, Tabu Can ekiliyor: Din Bu. Kaynak Yaynlar, stanbul. 1990. s.74 vd.

Yine bunun gibi Muhammed, Huneyn Seferinden sonra Taife kaarak Sakif kavminin himayesine snm olan Malik b. Avfe elde edebilmek iin, (Gidiniz) Malike syleyiniz: Mslman olarak yanma gelirse ona ailesini iade ettikten baka yz tane deve vereceim demitir. Hemen ekleyelim ki, Malik, o zamana kadar slam olmaya yanamamken, bu szler zerine, bulunduu yeri terk edip, derhal Muhammedin yanna gelir ve slami kabul ettiini syleyerek ganimetlere konar. O andan itibaren de, daha nceleri kendisine snma olasl ve himaye salam olan kavme kar dman kesilir ve onlara kar savalara girer. 43 Grlyor ki, Muhammedin, bu konuda Kuran olarak ya da Kuran olmayarak koymu olduu hkmler, elimelerle doludur; bu elimelerin nedeni, Muhammedin gnlk siyasetinin gereksinimlerinden domadr.

*** Mucizelerle ilgili olarak Kuranda yer alan elimeler var ki, bunlar da, Muhammedin gsz durumdan glduruma gemesiyle ya da gnlk siyasetinin gereksinimleriyle ilgili olaylarla izah etmek mmkndr: Biraz yukarda belirttiimiz gibi, Kurann baz ayetlerinde Muhammedin, herkes gibi bir insan olduu ve bu itibarla kendisinden mucize beklememek gerektii aklanmtr. Bu ayetler, genellikle halktan kiilerin kendisinden mucize gstermesini ister olmalaryla ilgili olaylar vesilesiyle konmutur. Bu gibi istekler karsnda nceleri, kendisinin sadece bir insan olduunu ve mucizelerin ancak Tanrdan geldiini sylerdi. rnein, Ankebt Suresinde u ayet vardr: ...Ona (Muhammede) Rabbinden mucizeler indirilmeli deil miydi? derler. De ki, Mucizeler ancak Allah kalndadr. Ben ise sadece apak bir uyarcym... (Ankebt Suresi, ayet 50).
43 Taberi, Milletler ve Hkmdarlar Tarihi, Milli Eitim Bakanl Yaynlan, Ankara, 1966, c.2, s.724.

sra Suresinde mriklerin, Muhammed iin Sen bizim iin yerden bir kaynak fkrtmadka, sana asla inanmayacaz. (sra Suresi, ayet 90-93) dedikleri ve ondan buna benzer mucizeler bekledikleri, fakat onlarn bu isteklerine kar Muhammedin, Ben, sadece beser bir eliyim dedii yazldr. Muhammed, onlarn bu tr isteklerinden kurtulabilmek amacyla, bir de yle derdi: Benimle sizin aranzda gerek ahit olarak Allah kafidir... (sra Suresi, ayet 96). Baz kiiler de, Dorusu Allah bize (gkten inen) atein yakp kor edecei bir kurban getirmedike hibir peygambere inanmamamz emretti...derlerdi (Al-i mran Suresi, ayet 183). Yorumcularn sylemesine gre, bunlar Medinedeki Yahudilerdi; nasl olsa Muhammedin mucize yaratamayacan dndkleri iin byle konuurlard; daha dorusu Mslman olmamak iin bu tr bahanelere sarlmlard. Onlara kar Muhammed, Tanrnn kendisine u ekilde konumasn emrettiini sylerdi: ...(Ey Muhammed, onlara) yle de: Size benden nce mucizelerle... nice peygamberler geldi. Eer.doru insanlar iseniz, ya onlar niin ldrdnz? (Al-i mran Suresi, ayet 183). Fakat, buna karlk Kuranda, Muhammedin mucizeler yarattna dair ayetler de var. rnein Kalem Suresine koyduu ayetlerle, aya parmayla iaret ederek onu ikiye bldn anlatmak istemitir ki, bu, Sakkul-Kamer mucizesi diye bilinir: Yaklat saat, yarld Kamer, hala bir ayet grseler yz evirip derler: mstemir bir sihir. Yalan dediler, hevalarna uydular, halbuki her emir mstekir (Kamer Suresi, ayet 1-3). Bu ayetlerin bir baka evirisi yledir: Kyamet yaklat ve ay yarld. Onlar bir mucize grrlerse hemen yz evirirler ve Eskiden beri devan edegelen bir bydr derler. Yalanladlar ve kendi heveslerine uydular. Halbuki her iin ulaaca yeri vardr (Kamer Suresi, ayet 1-3). Yorumcularn aklamalarna gre, ay, Muhammedin iki parmann iaretiyle ikiye ayrlmtr. Bu olay Muhammedin en parlak mucizele-rindendir.44

Bunun gibi, Necm Suresinde, Muhammedin, Cebraille birlikte Tanr katna ykselip elli vakit namaz emrini ald, sonra Musann telkiniyle Tanrdan bu sayy azaltmasn istedii, isteinin yerine getirildii ve bylece be vakit namaz emrini mmetine tebli ettii yazldr -ki bu mira olay diye bilinir- (bkz. Necm Suresi, ayet 5-15). Bunlara benzer bakaca rnekler ok. te yandan Muhammedin, mucizevi iler yaptna dair hadis hkmleri de pek ok. rnein, mira hakknda, aaa olu Malikten gelen hadis, mucizevi olaylarla doludur.45 Cabirin ve bn-i Kabn rivayetlerine gre, Muhammedin hurma ktnden yaplm minberle konutuu ve dertletii anlalmaktadr.46 Btn bunlardan baka, Muhammed, kendi kendisini yce ve kutsal gstermek iin mucizevi bir yaama sahip olduunu sylemekten geri kalmamtr: rnein, yle konutuu olmutur: Hz. Adem suyla amur arasndayken ben yine peygamberdim. ...(ocukluumda) karaku trnden iki ku ... beni tutup yere yatrdlar. Gsm yardlar. Kalbimi kardlar, paralayp iindeki iki damla siyah phty ayrdlar... (kalbimi) kar suyu ile... ykadlar. Sonra sekinet(i). . . kalbimin iine sap datt(lar). . . ve nihayet kalbimi (diktiler ve) peygamberlik mhr ile mhrledi Bunlara eklenebilecek daha birok rnek var. Btn bunlar, Muhammedin beer eli olduunu belirten ayetlerle elimektedir. Daha baka bir deyimle, Kuran, her konuda olduu gibi mucizeler konusunda da elimeli ayetlere yer vermitir. Bu elimelerinin nedeni udur: Biraz nce belirttiimiz gibi, Muhammed, halktan kiilerin, Mademki peygamberim diyorsun, o halde
44 Elmall H. Yazr, age, c.6, s. 4620; ayrca bkz. Diyanet Vakf evirisinde, Kamer Suresinin birinci ayetinin aklamas. 45 Sahih-i..., c.2. s.261, 275; c.9, s.280: c.10. s.56, 73. 46 Sahih-i.... Hadis No. 375, c.3, s.77-80. 47 Bu hadisler iin bkz. bn Hanbel, Msned.

dier peygamberlerin yapt gibi bize mucizelerini gster bakalm seklindeki sorularna ve dileklerine muhatap kalrd. zellikle, Yahudiler ve Hristiyanlar, kendi peygamberlerinin gemiteki mucizelerini hatrlatrlar, Tevratta ve incilde, Musann denizleri yardna ya da sann yerden sular fkrttna dair mucizelere deinirler ve benzeri mucizeleri yaratabildii takdirde ona inanacaklarn sylerlerdi. Fakat, Muhammed, mucize yaratamayacan bildii iin, onlara, kendisinin herkes gibi bir insan olduunu ve bu nedenle kendisinden mucize beklenmemesini bildirir ve Tanrdan vahiy geldi diyerek Kurana, ... Ona (Muhammede) Rabbinden mucizeler indirilmesi gerekmez miydi derler. De ki, Mucizeler ancak Rabbimin kalndadr. Dorusu ben apak bir uyarcym ... (Ankebt Suresi, ayet 50) eklinde ayetler koyard. Fakat byle konutuu zaman, karsndakiler, ...(Nasl olur?) Allah peygamber olarak bir insan m gnderdi? (sra Suresi, ayet 96) diye sylenirlerdi. Bu kez onlar susturmak iin Muhammed, yine vahiy geldi diyerek Tanrnn ahitliini mucizevi nitelikte bir ey olarak gsterir ve Kurana, .. .De ki, Benimle sizin aranzda ahit olarak Allah yeter... (sra Suresi, ayet 96) eklinde ayetler eklerdi. Kendisinin bu ekilde herkes gibi bir insan, bir beer olduunu ve bu nedenle kendisinden mucize beklenmemesi gerektiini sylerken, ayn zamanda Tanrnn ahitliini, kendi ilahiliinin iareti bilmesi ve Tanr bana Cebrail

marifetiyle vahiyler indiriyor demesi, elimeli ekilde konumaktan baka bir ey deildi; fakat o buna aldr etmezdi. Yava yava glendike, kendisini mucize yaratabilen kimse olarak gstermekten geri kalmamtr. nk, mucize yarattn sylerken ya da Tanrnn kendisi lehine mucizevi olaylar yarattn eklerken, nasl olsa bu szlerinin hi kimse tarafndan tekzip edilmeyeceini, daha dorusu hi kimsenin buna cesaret edemeyeceini bilirdi. rnein, Medineye geip de sava siyasetine bavurunca, Tanrnn kendisini, hi kimselerin gzle gremeyecekleri askerlerle desteklediini sylemi ve rnein Kurana u ayeti koymutur: ...Allah ona yardm etmiti... grmediiniz askerlerle onu desteklemi, inkar edenlerin szn alaltmt... (Tevbe Suresi, ayet 40). Bedir ve Hendek savalarnda ve Huneyn Seferinde yapt bu olmutur. Her defasnda Tanrnn kendisini grnmeyen ordularla desteklediini sylemi ve bu dorultuda olmak zere Kurana ayetler koymutur.48 Yine bunun gibi Cebraili Sidretl-Mntehada grdn ve Tanr ile konutuunu anlatrken de, hep, hi kimsenin tahkik edemeyecei eyleri sylemi olurdu. stelik bu konularda kendisiyle tartlmamas iin Tanrnn yle buyurduunu sylerdi: (Muhammedin) grdkleri hakknda imdi kendisi ile tartacak msnz,? Andolsun onu, Sidretl-Mntehanin yanndan nceden bir defa daha grmt... Andolsun o, Rabbinin en byk ayetlerinden bir ksmn grd (Necm Suresi, ayet 12-18). Sidretl-Mntehann, yaratklar aleminin son noktasndaki aa anlamna geldii sylenir. Mucize dedii bu eylere inanmayanlar da korku salarak inandrmasn bilmitir. Grlyor ki, henz gl olmad dnemde ya da kendisi iin uygun bulduu durumlarda, kendisini herkes g\b bir insan olarak tantrken ve bu nedenle kendisinden mucize beklenmemesi gerektiini belirtirken, glendikten (zellikle Medineye getikten) sonra mucize yaratabilirmi gibi grnmeyi yelemitir. Btn bunlar yaparken Kuran ve hadis kaynan elikili hkmlerle doldurmutur. Muhammedin iir ve airlere ilgili olarak Kurana koyduu ayetlerin (ve Kuran olmayarak syledii szlerin) elikili olmas da karlar siyasetinin bir baka sonucudur. Gerekten de bu konularda koyduu hkmler arasnda, iir denen eyin mekruh (iren, tiksinti verici) ve iirle megul kiilerin (airlerin) de yalanc ve kt olduklarna, Kurann iir niteliinde olmadna, kendisinin airlikle ilgisi bulunmadna dair olanlar yannda, kendisini ycelten iirleri ve kendi zel airlerini bu tanmn dnda brakan hkmler de vardr. Her ne
48 Tebk Seferinden dnerken el-Muakkak Ovasnda susuz kalan askere, yerden su fkrtarak su

saladna dair (ya da bunlara benzer) hadisler vardr. kadar airler ve iirler arasnda, nitelik bakmndan (iyi ya da kt olmak asndan) ayrm yapm gibi grnmekle beraber, bu ayrm, sz konusu hkmler arasndaki elikileri yok klmaya yeterli deildir: airlerin sapk ve yalanc olduklarn anlatmak amacyla, Muhammedin Kurana koyduu ayetlerden biri yledir: airler(e gelince), onlara da sapklar uyarlar. Onlarn her vadide babo dolatklarn ve gerekte yapmadklar eyleri sylediklerini grmedin mi?.. (uara Suresi, ayet 224-225). Yani bu ayetlere gre airler eytanidirler, onlarn ardndan apknlar ve sapknlar

gereklere deil, heva ve heveslerine kaplanlar, zevk ve elence arayan aknlar ve azgnlar giderler.49 airleri bu ekilde ktlerken, kendisinin air olmadn, esasen Tanrnn kendisine iir retmediini, bu nedenle kendisinin air olarak arlmamas gerektiini sylemi, rnein Yasin Suresine u ayeti koymutur: Biz ona (Muhammede) iir retmedik. Zaten ona yaramazd da... (Yasin Suresi, ayet 69). Hakka Suresinde, Kurann air sz olmadn u ekilde aklamtr: Hi phesiz o (Kuran), ok erefli bir elinin szdr. Ve o, bir air sz deildir. Ne de az iman ediyorsunuz! (Hakka Su-v resi, ayet 40-41). Tr Suresinde ise kendisini air olarak tanmlayanlara kar Tanrnn gazaba gelip, ate pskrdn anlatmak zere u ayeti yerletirmitir: Ey Muhammed... Yoksa senin iin, (O) airdir; zamann onun aleyhine dnmesini gzlyoruz derler. De ki, Gzleyin, dorusu, ben de sizinle beraber gzlemekteyim. Bunu onlara akllar m buyuruyor? Yoksa onlar azgn bir millet midirler?.. (Tr Suresi, ayet 2932).50
49 Elmall H. Yazr, age, c.5, s.3649 vd. 50 Salih-i..., c.2, s.375, 2. dipnot.

Halktan kiilerin kendisi hakknda, Mecnun bir air iin bi? Tanrlarmz brakacak myz? (Saffat Suresi, ayet 36) dediklerini ve onlarn bu konumalarna kar kendisinin ne mecnun ne de air olmadna dair yle dediini sylemitir: Hayr! O (Muhammed) gerei getirdi ve peygamberleri de dorulad. Kukusuz ki, siz ac azab tadacaksnz (Saffat Suresi, ayet 37-38). Kuran olmayarak brakt hadis hkmleri arasnda da, airlii ve iiri yerer ve ktler nitelikte olanlar pek oktur; bunlardan biri yledir: Sizden birinin karnnn ii irinle dolup harap olmas, onun hakknda iirle dolmasndan daha hayrldr. 5I Fakat, btn bunlara karlk Kurana koyduu ayetler arasnda, airlerin makbul kiiler olduunu ve iirin ibret-amiz bir levha niteliinde bulunduunu belirten hkmler de vardr. rnein, biraz nce belirttiimiz uara Suresinde, airlerin kt ve yalanc olduklarna ve onlarn ardndan gidenlerin aklsz ve sapk saylacaklarna dair ayetler yannda, bu tanm dnda kalan airlerin bulunduuna dair ayetler de vardr. Bu ayetler, iman eden, Tanry ok zikreden ve kafirlerden ya da mriklerden intikam alan airlerin makbul ve hayrl olduklarn bildirir. rnein, biraz nce deindiimiz uara Suresinde yle yazldr: ...Ancak iman edip iyi iler yapanlar, Allah ok ok ananlar ve hakszla uratldklarnda kendilerini savunanlar bakadr... (uara Suresi, ayet 227). te yandan Muhammedin sylemesine gre; Tanr, Tanry ve peygamberini ycelten iirlerin destekleyicisidir, etmeyenlerin la-netleyicisidir. bey b. Kabn rivayetine gre de, Muhammed, iirden bir ksm phesiz ki hikmettir diye konumutur.52
51 Sahih-i.... Hadis No. 2005, c.12, s.154.

52 Ayn yerde.

Btn bunlardan anlalan udur ki, Muhammed, airlere ve iir inadna hem dmandr, hem deildir; kendi karlarna ve gnlk siyasetine ters ise dmandr; uygun ise deildir. Daha dorusu kendisine ba een, kendisini ycelten, slami ven airlerin dostudur, etmeyenlerin de dmandr. Dikkat edilecei gibi, btn bu szlerde elimeler yatmaktadr. Tanr, bir yandan iman eden, Tanry ok zikreden ve kafirlerden ya da mriklerden intikam alan airlerin makbul ve hayrl olduklarn bildirmi, dier yandan da Muhammedin air olarak arlmasn ve iirle megul olmasn istememitir. O kadar ki, Biz Muhammede iir retmedik, zaten ona gerekmezdi... (Yasin Suresi, ayet 69) demi ve Kurann air sz olmadn bildirmitir (Hakka Suresi, ayet 40-41). Eer iman sahibi olan ve Tanry ok anan airler makbul ve hayrl iseler, bu takdirde Muhammedin air olarak arlmasnda salanca bulunulmamas gerekmez mi? Ve eer Tanr, kendisini ve slami yceltici nitelikteki iirleri makbul niteklikte eyler olarak kabul ediyorsa, bu takdirde Biz Muhammede iir retmedik, zaten ona gerekmezdi... eklinde konumakla elikiye dm olmuyor mu? Kald ki Kuran, her blmyle bir iir kitab niteliinde olup, Muhammedin szlerinin pek ou da kafiyeli szlerle dolu eylerdir. Nice rnekten biri olarak Rahman Suresine gz atmak yeterlidir. Yetmi sekiz ayeti kapsayan bu surede Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz? eklindeki tmce, srf kafiye olsun diye 30 kez tekrarlanm, bylece dize sonlarndaki harflerin sese benzerlii salanmtr.5-5 Sadece bu rnek dahi, Kurann air szleri olmadna dair iddialar rtmeye ve Kurandaki elikiyi sergilemeye yeterlidir. imdi tekrar soralm: eer iman sahibi olmak ya da Tanry ok anmak vd... gibi konular, airleri iyi ve hayrl air niteliine sokuyorsa, bu takdirde neden Tanr, Muhammedin air olmadn ve ona iir retmediini syleme ihtiyacn duysun? Ve rnein neden, airler yalancdr, onlara aklszlar uyar, biz Muhammede iir retmedik, bu ona yakmaz eklinde konusun (uara Suresi, ayet 224-227; ayrca bkz. Yasin Suresi, ayet 69) ve Muhammedi air olarak aranlar azarlasn? (Tr Suresi, ayet 29-30.)
53 lhan Arsel, Diyanete Cevap. Kaynak Yaynlan, stanbul, 1996, s.24 vd.

te yandan doru yolda olmak ya da saptm bulunmak Tanrdan gelme olduuna (rnein bkz. Araf Suresi, ayet 178; Enam Suresi, ayet 125 vd...) gre ve dolaysyla airleri saptan da Tanr olduuna gre, Tanrnn kalkp da airleri, yukardaki ekilde ktlemesi ya da yceltmesi, kendi kendisiyle elikiye dmesi saylmaz m? Yukardaki ekilde konuan Tanr deil, yine Muhammeddir (ya da Kuran derleyenlerdir); elimeleri yaratan da odur. Yaratmasnn nedeni gnlk siyasetinin gereksinimleridir. nk, bir kere Araplarn, genel olarak airleri hayal aleminin insanlar olarak tanmladklarn ve hatta bir bakma kahin saydklarn, iirlerini gzel szcklerle doldurmaktan baka bir ey yapmaz sandklarn bildii iin, eer evresindekiler tarafndan air olarak arlacak olursa, peygamberlik iddialarnn ciddiye alnmayacan hesap etmitir. Nitekim, halktan kiiler kendisini mecnun air olarak tanmlayarak, Hi biz bir mecnun air iin ilahlarmz brakr myz? (Saffat Suresi, ayet 34-36) ya da ...(Muhammed) bir airdir, onun, zamann felaketlerine uramasn bekliyoruz. (Tr Suresi, ayet 30) eklinde konumaktaydlar. Bu itibarla kendisini air olarak, Kuran da iir kitab olarak tantmann sakncal olduunu dnm, biraz nce deindiimiz gibi, Kurana u tr ayetler

koymutur: Hi phesiz (Kuran) ok erefli bir elinin szdr. Ve o (Kuran) bir air sz deildir... Bir kahin sz de deildir... (Hakka Suresi, ayet 40-41). Biz (Muhammede) iir retmedik, ona yaramaz da... (Yasin Suresi, ayet 69). te yandan kendi dneminin airlerinden pek ou, onu peygamber olarak kabul etmeyen, onun aleyhinde ineleyici iirler syleyen ve halk etkileyen kimselerdi. Bundan dolaydr ki, Muhammed, airleri sapk ve yalanc kiiler olarak tanmlarken, her eyden nce kendisini hicveden airleri itibardan drme amacn gtmtr. Ve nihayet kendi keyfine gre deitirmek istedii baz gelenekler ya da yerletirmek istedii baz buyruklar vard ki (rnein arap yasa gibi), airlerin pek ounun dmanln uyandrmt.54 Tanrdan geldiini syledii bu tr yasaklayc buyruklara kar bu airler, iirleriyle halk kendi aleyhine dndrebilirlerdi. Bu nedenle onlar yalanc ve hayal aleminin insanlar eklinde tanmlamakta yarar grmtr. Kuran z., airlerin yalanc olduklarna ve onlara uyanlarn sapk sayldklarna dair unlar koymutur: airler(e gelince), onlara da sapklar uyarlar. Onlarn her vadide babo dolatklarm ve gerekte yapmadklar eyleri sylediklerini grmedin mi?.. (uara Suresi, ayet 224-226). Ancak, bir yandan airleri ve iir denen eyi ktlerken, dier yandan airlerden yararlanmaktan ve Kuran iir niteliindeki szlerle doldurmaktan geri kalmamtr. Henz gl olmad ve kendi aleyhinde yazan airlerin hakkndan gelemedii dnemde, onlara kar ancak kendi airlerinin azyla karlk verebilirdi. Bunlar kendisine zel air olarak semiti. Aralarnda Hassan b. Sabit, Abdullah b. Revaha ve Kab b. Malik gibi kalemi gl nller vard. Bunlar, u ya da bu nedenle kendisine bal ve sadktlar. Ve ite Muhammed, ikide bir bu kendi airlerini kkrtr ve Kureyli mriklere cevap verin diye zorlar, kendi hasmlarna kar onlar birer silah gibi kullanrd. O kadar ki, Hassan b. Sabit iin mescitte zel bir minber kurdurtmutu. Sk sk onu oraya oturtur ve Mrikleri, (iirlerinde) hicvet, bil ki muhakkak Cebrail de seninle beraberdir diye emir verirdi.55 Bylece kendisine hasm bildii airleri, kendi zel airleri araclyla susturmaya alrd. Kendi airlerine, hasm hrpalayc nitelikte eyler syletmeyi yelemiti. Ancak, Kurana, genel olarak airlerin yalanc ve kt olduklarna dair yukarda belirttiimiz ayetleri koymu olduu iin, kendi airleri, Allah, airler aleyhinde ayetler gnderiyor, oysa ki bizler de airiz diye yaknmaya balamlardr. te onlar teskin amacyla, Kurana., iman sahibi ve Tanry ok anan ya da islam lehine alan airlerin kt
54 Goldziher, Mslim Studies, 1967, c. l, s.56. 55 Sahih-i..., c.2, s.396; ayrca bkz. Diyanet Vakfnn uara Suresinin 227. ayetiyle ilgili aklamas.

ve yalanc olmayp, makbul ve hayrl olduklarna dair ayetler koymutur. rnein, biraz nce deindiimiz uara Suresinde, airlerin yalanc ve onlara uyanlarn sapk olduklarn bildirirken, iman sahibi airlerin bu tanm dnda brakldklarn eklemitir. Ayetin tamam yledir: airlerde gelince), onlara da sapklar uyarlar. Onlarn her vadide babo dolatklarn ve gerekte yapmadklar eyleri sylediklerini grmedin mi? Ancak, iman edip iyi iler yapanlar, Allaha ok inananlar ve hakszla uradklarnda kendilerini savunanlar bakadr... (uara Suresi, ayet 227). Yorumcularn bildirmelerine gre, bu ayeti, ashab arasnda takdir ettii airler iin koymutur

ki, bunlarn banda kendi zel airi Hassan b. Sabit vard. Ayrca da, Tanry ve kendisini ycelten iirlerin makbul eyler olduuna dair, iirden bir ksm phesiz ki hikmettir eklinde hkmler yerletirmitir.56 Bylece kendinden olan airleri ve onlarn iirlerini iyi, olmayanlar da kt gstermenin kolayn bulmu olmaktayd. Yine tekrar edelim ki, eer iman sahibi airler, iyi ve doruyu syleyen kimselerse, eer onlarn iirlerinde hikmet varsa, bu takdirde Muhammedin, air olarak grnmesinde saknca bulunmak gerekirdi. Fakat, buna ramen, o -biraz nce dediimiz gibi-, kendisinin air olmadn anlatmak amacyla, Tanrdan, Biz (Muhammede) iir retmedik ve bu ona yakmaz (Yasin Suresi, ayet 69) eklinde ayetler indiini sylemekten geri kalmamtr;57 ama bunu yaparken ou zaman iir inad eder ekilde konumay ve Kuran iir niteliindeki ayetlerle doldurmay ihmal etmemitir. Yine tekrar edelim ki, air olarak grnmek istememesinin balca nedeni, halkn kendisini hayal alemlerinin insan olarak deil, peygamber olarak grmesini salamak istemesindendi. Bunu isterken yukardaki ekilde elimeli hkmlerin yerlemesine vesile olmutur.
56 Sahih-i..., c.2, s.396-397; c.12. s. 154-155. 57 Sahih-i.... c.2, s.375.

X) Muhammedin Yahudilere ve Hristiyanlara (Kitapllara) Kar zledii Siyasetteki Deiikliklerden Doma elikiler elikili hkmlerin Kuranda yer almasnn nedenlerinden biri de, Muhammedin ehl-i kitaba (yani Yahudilere ve Hristiyanlara) kar izledii gnlk siyasetindeki deiikliklerdir: Biraz nce deindiimiz gibi, Muhammed, ilk balarda her mmete, kendi iinden peygamberler, kendi dillerinden kitaplar gnderildiini sylemi, Allaha ve ahiret gnne inanan Yahudilerin, Hristiyanlarn ve Sabitlerin mkafatlandrlacaklarn, onlar iin artk korku ve znt bulunmadn belirtmi ve bu amala Kurana u tr ayetler yerletirmitir: ...Yahudi olanlar, Hristiyanlar ve Sabitlerden Allaha ve ahiret gnne inanp yararl i yapanlarn ecirleri Rablerinin kalndadr. Onlar iin artk korku yoktur. Onlar zlmeyeceklerdir... (Bakara Suresi, ayet 62; ayrca bkz. Maide Suresi, ayet 69). Dikkat edilecei gibi, ayette, Allaha ve ahiret gnne inanan Yahudilerin ve Hristiyanlarn, tpk Mslmanlar gibi, Tanr tarafndan mkafatlandrlacaklar! bildirilmektedir. Yine bunun gibi onlarn, kendilerine verilen kitaplarla (yani Yahudilerin Tevratla, Hristiyanlarn da ncille) i grmelerinin em-redildiini eklemitir. Nitekim, kendisine soru soran ve belli sorunlara zm bulmasn isteyen Yahudilere, Tevrat hkmlerine uymalarn syler ve Tanrdan geldiini bildirdii u vahyi okurdu: (Ey Muhammed!) Allahn hkmnn bulunduu Tevrat yanlarndayken, ne yzle seni hakem tayin ediyorlar da sonra bundan yz eviriyorlar? Dorusu biz yol gsterici ve nurlandrc olarak Tevrat indirdik... Yahudi olanlar onunla hkmederlerdi... (Maide Suresi, ayet 43-45). Bunu derken, Tevratn, tpk Kuran gibi, doru yolu gsteren bir kitap olduunu ve bu iki kitaptan daha hidayetkar, daha doru yol gsteren bir kitap olmadn58 anlatmak amacyla u ayeti koyar:

58 Elmall H. Yazr, age, c.5. s.3743.

(Ey Muhammed!) De ki, Eer doru szl iseniz, Allah katndan bu ikisinden (Tevrat ve Kurandan) daha doru bir kitap getirin de ben ona uyaym... (-Kasas Suresi, ayet 49). Ayn eyi Hristiyanlara da yapar ve incile uymalarn salk ve-rirdi. Bu amala Kurana koyduu ayetlerden biri yledir: ...Tevrat dorulayan incili, saknanlara t ve yol gsterici olarak indirdik, incil sahipleri, Allahn onda indirdikleriyle hkmetsinler... (incil ile hkmetmeyenler) ite onlar fask olanlardr... (Maide Suresi, ayet 46-47). te yandan her iki mmete, yani Yahudilere ve Hristiyanlara sk sk unu tekrarlard ki, Tanr onlardan, kendilerin verilen kitaplara (Tevrata, ncile) uymalarn beklemektedir. Bu konuda Kurana koyduu ayetlerden biri yledir: ...Ey kitab ehli, Tevrat, ncili ve Rabbinizden size indirilenleri gereince uygulamadka bir temeliniz olamaz... (Maide Suresi, ayet 68). Fakat, yava yava glendikten sonra, kendisini Yahudilere ve Hristiyanlara peygamber olarak kabul ettirmeye, onlar slam yapmaya alr ve bu ii baarmak iin eitli usullere bavurur. Bu usuller arasnda, kbleyi onlarn kblesi olan Kuds ynne evirmek ya da Yahudilerin yaam tarzn izlemek, rnein salarn Yahudiler gibi taramak vd... gibi dn (taviz) verici davranlardan tutunuz da, onlar kafirlikle sulayp korkutma siyasetine varncaya kadar her ey vardr. Daha nce onlara, Tanrnn kendilerine verdii kitaplara (Tevrata, ncile.) uymalarn sylerken, imdi bambaka bir az taknr, Tevratn ve ncilin onlar tarafndan tahrif edildiini, deitirildiini ve bu nedenle Kurana uymalar gerektiini syler. rnein, Tanrnn daha nce Yahudilere verdii kitabn onlar tarafndan deitirildiini anlatmak iin Kurana u ayeti koyar: Din konusunda onlara ak deliller verdik. Ancak, onlar kendilerine ilim geldikten sonra aralarndaki ekememezlik yznden ayrla dtler... (Casiye Suresi, ayet 17). Yahudilerin Kurana uymalar iin yle der: Dorusu bu Kuran, srailoullarna, hakknda ihtilaf ettikleri eylerin pek ounu anlatmaktadr (Neml Suresi, ayet 76). Bylece daha nce koymu olduu ayetlerle eliki yaratm olur.59 te yandan Yahudileri ve Hristiyanlar kazanamayacan, Mslman yapamayacan anlaynca, baarsz kalm grnmemek iin, sorumluluu Tanrya yklemek istemitir. Ve bu sefer, onlarn Mslman olmamalarnn nedenini Tanrnn onlar fitneye drm olmasnda aramtr. Tanr tarafndan fitneye drldkleri iin Yahudilerin kendisini peygamber olarak kabul etmediklerini belirtmek zere Kurana ayetler koymutur: Ey Peygamber!.. Yahudilerden... sana gelmeyenler)... inkara koanlar seni zmesin... Allahn fitneye dmesini diledii kimse iin Allaha kar senin elinden bir ey gelmez. te onlar Allahn kalplerini artmak istemedii kimselerdir. Dnyada rezillik onlaradr... (Maide Suresi, ayet 41). Grlyor ki, yukardaki ayetleri koyarken ynl bir elimeye yer vermi olmaktadr. u bakmdan ki, bir kere daha nce Yahudileri kazanmak iin onlar Rablerinin katndaym gibi gsterirken, imdi kazanamayacan anlaynca, birdenbire fitneye dm kimseler

olarak tanmlayvermitir. Fakat, bunu yaparken, onlarn Mslmanl kabul etmeyilerinin Tanrdan gelme olduunu sylemi ve onlar Allahn kalplerini artmak istemedii kimselerdir. Dnyada rezillik onlaradr... eklinde gstermitir. Yani Yahudileri fitneye drenin Tanr olduunu bildirmi ve stelik de Tanry, fitneye drd kiileri cezalandrr duruma sokmutur. Bylece Tanry, hem Yahudilerin kalplerini artmayan hem de onlar rezillikle sulayan bir durumda klmtr. Yine bunun gibi, Yahudileri ve Hristiyanlar!, Tanrnn kendilerine verdii kitaplar (Tevrat ve nciri) tahrif etmekle sorumlu tutup kor59 lhan Arsel, Islama Gre Dier Dinler, birinci basm, Kaynak Yaynlan, istanbul, Mart 1999; Kurandaki Kitapllar, birinci basm. Kaynak Yaynlar, stanbul, Nisan 1999.

kutmak yoluyla slama sokmaya alrken ve rnein, Kurana, biraz yukarda belirttiimiz hkmler yannda, bir de ayrca, Kuran ilerine geldii gibi blerek benimseyenlere de, Yahudi ve Hristiyanlara da kitab indirmitik... hepsini yaptklarndan sorumlu tutacaz (Hicr Suresi, ayet 93) eklinde ayetler koyarken, onlar slam yapamayacan anlaynca, bu syledikleriyle elikiye dercesine, Tanrnn onlar doru yola sokmadn, slam yapmadn syleyip Kurann u tr ayetlerine sarlmtr: Yolun dorusu Allahndr. Yolun erisi de vardr. Allah di-leseydi hepinizi doru yola iletirdi (Nahl Suresi, ayet 9). Allah kimi doru yola koymak isterse onun kalbini slamiyete aar, kimi de saptrmak isterse... kalbini dar ve skntl klar (Enam Suresi, ayet 125). Daha baka bir deyimle, hem bir yandan kitapllar (yani Yahudileri ve Hristiyanlar), Tanrnn verdii kitaplar tahrif etmekle ve slama girmemekle sularken, dier yandan onlarn bu davranlarnn, kalplerinin Tanr tarafndan dar ve skntl klnmasndan olduunu sylemitir. Yani onlar slam yapamamann sorumluluunu srtndan atmak istemitir. Bylece taraftarlarnn kendisine, Neden Yahudileri ve Hristiyanlar slam yapamadn? eklinde sorabilecekleri sorulara, Onlar slam yapamayan ben deilim; nk Tanr onlar doru yola sokmad, kalplerini slamiyete amad eklinde karlk verebilecek kolayl yaratmtr. Ancak, bunu yaparken, yukarda grld gibi, elikili ayetlerin Kurana girmesine vesile olmutur. Fakat, bununla da kalmam, bir de bu yukardaki elimeleri biraz daha pekitirircesine, slamdan baka gerek bir din olmadna (Fetih Suresi, ayet 28); baka bir dine ynelenlerin sapk saylacaklarna (Al-i mran Suresi, ayet 19-20, 85) ya da Mslmanlar dnda hi kimselere mkafat olmadna ve bu gibi kimselerin aalk kiiler olduuna (Tin Suresi, ayet 5-6) ya da Yahudilerle ve Nasranilerle dost olanlarn kafir saylacaklarna (Maide Suresi, ayet 51; ayrca bkz. Al-i mran Suresi, ayet 118; Nisa Suresi, ayet 139 vd...) ve nihayet kitab ehline kar cizye verene ve asalatlana kadar sava almas gerektiine (Tevbe Suresi, ayet 29) dair hkmler koyarak eliki zerine eliki yaratmtr. nk, hogrszl ieren bu ayetler, hogr havas yaratr nitelikteki ayetlerle elime halindedir. *** Muhammedin, Yahudilere ve Hristiyanlara kar uygulad siyasetteki deiiklik nedeniyle, Kuranda yer alan elikiler konusunda verilebilecek ilgin rneklerden bir dieri, brahim (Peygamber) ile ilgili; daha dorusu Mslmanlkla ilk olarak emrolunan kiinin brahim mi, yoksa Muhammed mi olduu konusunu ieren ayetlerle ilgilidir ki, ksaca belirtilmeye

deer: Kurann baz ayetlerinde, ilk Mslman olarak Muhammedin ad geer. rnein, Enam Suresinde yle yazldr: (Ey Muhammed!) ... Dorusu ben ilk Mslman olmakla emrolundum de... (Enam Suresi, ayet 14). Ayn surede bir baka ayet yledir: (Ey Muhammed)! De ki... Mslmanlarn ilki olarak bylece emrolundum (Enam Suresi, ayet 163). Her ne kadar Beyzavi gibi yorumcular, bu ayetlerle, Muhammedin, kendi mmeti olan Araplar iinde ilk Mslman olarak atanm olduunun anlatldn sylerlerse de, biraz ileride greceimiz gibi byle deildir. Esasen Enam Suresinin yukardaki ayetlerinin, Ben slami ilk getirmekle emrolundum eklinde okunmas daha uygundur. Nitekim, El-mall Hamdi Yazra gre Enam Suresinin 14. ayeti yledir: Ben... cidden ehl-i slam in birincisi olmakla emrolundum... Ayn surenin 163. ayeti de yledir: .. .eriki yoktur onun. Ben bununla emrolundum ve ben msliminin evveliyim. Bununla anlatmak istedii ey u oluyor: Ben Allaha teslim olanlarn birincisiyim, en nndeyim. 60
60 Elmall Hamdi Yazrn evirisine baknz.

Fakat, buna karlk yine Kuranda,(ve ayrca hadislerde) ilk Mslmanlkla emrolunan kiinin brahim olduu ve Muhammedin de onun izinde gidenlerden bulunduu yazldr. rnein, Al-i mran Suresinde yle yazldr: brahim ne Yahudi idi, ne Nasrani (Hristiyan) ve lakin muslini bir hanif... idi ve mriklerden olmamt. Dorusu insanlarn ibrahime en yakn, herhalde onun izince gidenler u peygamber (Muhammed) ve iman edenlerdir... (Al-i mran Suresi, ayet 67-68). Hac Suresinde de brahimin, insanlar arasnda hacc ilan eden ve insanlar hacca aran peygamber olduu bildirilmitir (Hac Suresi, ayet 26-29). Yine bu dorultuda olmak zere, Kurann Nahl Suresinde, Tanrnn brahimi seip doru yola hidayet buyurduu, ona an ve eref verdii, ahrette de onu salihlerden kld ve btn bunlardan sonra Muhammede vahyeyleyip brahimin dinine uymasn emrettii u ekilde belirtilmektedir: brahim gerekten Hakka ynelen, Allaha itaat eden bir nderdi. Allaha ortak koanlardan deildi... nk, Allah onu semi ve doru, yola iletmiti. Ona dnyada gzellik verdik. Muhakkak ki, o, ahrette de salihlerdendir. Sonra da sana (Ey Muhammed!), Doru yola ynelerek brahimin dinine uy! O mriklerden deildi diye vahyettik(Nahl Suresi, ayet 120-123). Benzeri bir aklamay Enam Suresinin u ayetinde grmekteyiz: (Ey Muhammed) De ki, phesiz Rabbim beni ... gerek dine... ynelen... brahimin dinine iletmitir... (Enam Suresi, ayet 161). Yani burada da Tanr, brahimin, Muhammedden nce Mslman olarak gnderildiini aklyor ve Muhammede brahimin dinine ynelmesini bildiriyor; bylece brahimin,

Muhammedden daha nce, yani ilk Mslmanlkla emrolunmu peygamber olduunu anlatmaktadr. Eer Muhammed Mslmanlarn ilkiya da birincisi olmu olsayd, brahimin dinine ynelmesi gerekir miydi? Ne ilgintir ki, bu ayn Tanr, brahimin ilk Mslman olduunu yukardaki ekilde akladktan ayet sonra, biraz nce sylediiyle elikiye dercesine konumakta ve ilk Mslman olarak brahimin deil, Muhammedin gnderildiini sylemektedir: (Ey Muhammed!) ... Mslmanlarn ilki olarak bylece em-rolundum(de)... (Enam Suresi, ayet 163). Her ne kadar bu ayetin, De ki, ... ben mslimin evveliyim!... eklinde okunduu ve bununla Ben Allaha teslim olanlarn birincisiyim, en nndeyim... eklinde anlam tad belirtilirse de,61 deien bir ey yoktur. nk, bu ayetlerle anlatlmak istenen ey, Muhammedin Mslmanlarn ilki ve izlenmesi gerekeni olduudur ki, brahimin ilk Mslman peygamber olduunu belirleyen yukardaki ayetlerle atr. te yandan yine Kuranda, brahimden sonra gelen peygamberlerin hepsinin (rnein, shak, smail, Yakub, Davud, Sleyman, Musa, Harun vd... ve sa) Mslman olduklarn bildiren ayetler vardr; rnein, brahim (Bakara Suresi, ayet 129-130), smail (Meryem Suresi, ayet 54), Harun (Meryem Suresi, ayet 52), dris (Meryem Suresi, ayet 56) vd... hep, Muhammedden nce Mslmanlkla emrolunmu peygamberler olarak grnmektedirler. Ve ne ilgintir ki, bu tr ayetler, Muhammedi ilk Mslman peygamber olarak gsteren ayetlerle ou kez yan yana ya da i iedir. Hemen belirtelim ki, btn bu elikiler, Muhammedin Yahudilere ve Hristiyanlara kar izledii siyasetin dier bir sonucudur. u bakmdan ki, ilk balarda kendisini Arapa Kuran ile Araplara gnderilmi olarak tanmlarken, Medineye hicret ettikten sonra kendisini Yahudilere, Hristiyanlara ve dier mmetlere de peygamber olarak kabul ettirmek istemi, bu nedenle brahimin Mslmanlkla emrolunduunu, onun ahfadndan olanlarn (srailoullarnn) daha nce Mslman olduklarn bildirmi ve kendisinin de brahimin dinini izlemekle grevli klndn syleyerek yukardaki elimelere neden olmutur.
61 Elmall Hamdi Yazrn bu ayetlerle ilgili aklamasna baknz, c.3, s. 1890 vd; s.2H4vd.

imdi zet olarak hatrlatalm ki, Muhammed, kendisini peygamber olarak ilan ettii ilk dnemlerde, Tanrnn her mmete, o mmetin kendi iinden peygamberler gnderdiini, kendi dillerinden kitaplar verdiini ve Araplara da kendi ilerinden kendisini, Arapa Kuran ile gnderildiini sylerdi. Bylece Mslmanlkla emrolunmu olan ilk peygamber olarak grnrd. Mekke dneminin balarnda bu fikre ylesine saplanmt ki, farkl din ve inanta olanlara kar, Bizim dinimiz bize, sizin dininiz size (Kafirim Suresi, ayet 6) diye konuurdu. Yahudilere ya da Hristiyanlara daha nce slamn gnderilmi olduunu sylemek, brahimi. Musay. say (ve peygamber diye bilinen dierlerini) Mslman olarak gstermek aklndan gemezdi. Fakat, Medineye hicret ettikten sonra glenip de, Araplardan baka, bir de Yahudilere ve Hristiyanlara peygamber olma fikrine kaplnca, slam dininin daha nce onlara indirildiini, brahimin ne Yahudi ne de Hristiyan olmayp dosdoru bir Mslman olduunu (Al-i mran Suresi, ayet 67), brahimden sonra saya kadar gelmi gemi btn peygamberlerin hep slam dininden olduklarn, kendisinin de brahimin dinini izlemekle grevli klnp peygamberlerin dizisinin sonuncu halkas olduunu sylemi, onlar, Tevrat ve incili tahrif etmekle, gnderilen peygamberleri inkar etmekle sulam ve Ey ehl-i kitab! Sizinle bizim aramzda mterek olan bir sze geliniz...

(Al-i mran Suresi, ayet 64) diyerek slama armtr. te yandan ilk balarda Kuran Arap dilinde, Araplarn geleneklerine uygun olarak gnderilmi bir kitap olarak gstermi, rnein u ayetleri koymutur: Bu indirdiimiz... Mekkelileri ve etrafndakileri uyaran... kitaptr... (Enam Suresi, ayet 92). ...Bu kitab Arab diliyle indirilmi(tir) (Ahkaf Suresi, ayet 12). Biz onu, anlayasnz diye, Arapa okunmak zere gnderdik (Yusuf Suresi, ayet 2). Bu kitap... bilen bir millet iin mjdeci olmak zere Arapa okunarak, ayetleri uzun uzun aklanmtr (Fussilet Suresi, ayet 2-5). Bu kitap... Allahtan bakasna kulluk etmeyesiniz... diye ayetleri kesin klnm, sonra da uzun uzadya aklanm bir kitaptr (Hd Suresi, ayet 1-3). Bylece Kuran, sadece Araplar iin, zellikle Mekkelileri uyarmak zere indirilmi gibi gsterirken, Yahudilere daha nce Tevratn, Hristiyanlara da ncilin verildiini ve bu nedenle onlarn kendi kitaplarna gre i grmeleri gerektiini bildirmi, biraz yukarda delindiimiz gibi Kuran u tr ayetler koymutur: Yahudiler Tevrata gre amel etsinler (Maide Suresi, ayet 43). Tevratla ykml tutulup da onunla amel etmeyenlerin durumu, ciltlerce kitap tayan merkebin durumu gibidir. Allahn ayetlerini yalanlam olan kavmin, durumu ne ktdr... (Cuma Suresi, ayet 5). ...incil sahipleri Allahn onda indirdiklerimle hkmetsinler. (Onunla, hkmetmeyenler), ite onlar fask olanlardr (Maide Suresi, ayet 46-47). ...sizi bir tek mmet yapard (Maide Suresi, ayet 48). Ancak, daha sonralar, yani glenip de Yahudileri ve Hristiyanlar! slama zorlama siyasetine bavurunca, Kurana koymu olduu yukardaki ayetlerle eliki yaratacak nitelikte hkmlere ynelmitir. rnein, nceleri onlara, kendi kitaplarna (yani Tevrata, ya da incile) gre i grmelerini sylerken, imdi bu kitaplarn, onlar tarafndan tahrif edilmi olduunu ve bu nedenle Yahudilerin ve Hristiyanlarn Kurana uymalar gereini bildirmitir. Bu vesileyle koyduu ayetlerden bir ksm yledir: ...Dorusu (Kurandaki) bu hkmler, ilk sayfalarda, ibrahim ve Musann sayfalarnda da vardr (Ala Suresi, ayet 18-19). Ey srailoullar!.. Elinizde bulunan Tevrat teyit ederek indirdiimiz Kurana inann... ayetlerimizi deitirmeyin... (Bakara Suresi, ayet 41; ayrca bkz. Nisa Suresi, ayet 47). Rabbinin katndan bir belgesi olanlar... nlerinde de kitab nder ve rahmet olarak bulunanlardr ki, ite onlar Kurana inanrlar. Hangi topluluk (Kuran) inkar ederse \erj atetir...(Hd Suresi, ayet 17): Ayetlerimize inanp, yanlarndaki incilde ve Tevratta yazl bulduklar o eliye, o mmi Muhammede uyanlar (var ya)... o peygambere inanp ona sayg gsteren, ona yardm eden ve onunla birlikte gnderilen nura (Kuran a) uyanlar var ya, ite kurtulua erenler onlardr (Araf Suresi, ayet 156-157). Daha baka bir deyimle, Tevratn ve ncilin esas itibariyle Kuran demek olduunu, fakat onlar tarafndan tahrif olunduunu, bu nedenle Kuran\ kutsal kitap olarak ve kendisini de peygamber olarak kabul etmeleri gerektiini bildirmitir. Bunu yaparken, daha nce onlara kendi kitaplarna gre hareket etmelerine dair syledikleriyle eliki yaratmtr. X) Dinsel Deer llerinin, Aklc Deer llerine stn Tutulmas

Nedeninden Doma elikiler Btn bu yukarda belirttiklerimizden baka, bir de dinsel deer llerini her eyin stnde tutma amacyla giriilmi davranlardan doma ayetler vardr ki, birtakm elimelere kaynak iini grmtr. rnein, intikam almay nler gibi grnen veriler yannda, intikamcl ngren hkmler vardr; yine bunun gibi, ana, baba ve ocuklar arasnda sevgi ve sayg ilkelerini ngren buyruklar yannda, onlarn arasna dmanlk tohumlarn saan buyruklar bulunmaktadr ki, Muhammedin dinsel deer llerini, aklc deer llerinin stnde tutmasnn rn olarak ortaya km elikilere verilebilecek rneklerdendir.. Gerekten de, Kuranda, ktle ktlkle kar konulmamasna iaret edilerek intikam duygularn frenler grnen ayetler yer almtr. rnein, Fussilet Suresinde, iyilikle ktlk bir olmaz. Sen (ktl) en gzel bir ekilde nle. O zaman seninle arasnda dmanlk olan kimse, sanki candan bir dost olur (Fussilet Suresi, ayet 34-35) diye yazldr. Sra Suresinde de, Her kim... almayp balarsa iste bu hareket binliklerin kardr (ra Suresi, ayet 43) denilmitir. Muhammedin, Kuran olmayarak koyduu hkmler (yani hadisler) arasnda da buna benzer olanlar bulunur. Ancak, bu ayn Kuranda, intikamcl kt bir eymi gibi gsteren yukardakilere benzer hkmlerle taban tabana zt ve eliki yaratan hkmler de vardr ki, bunlar arasnda, Cana can, gze gz, die di eklindeki ksas emreden ayetler bata gelir. Ksas denen ey, ktl ktlkle savmann en kat, en insafsz eklidir. Kuranda yle yazldr: Ey inananlar... size ksas farz klnd ... Ey akl sahipleri ksasta sizin iin hayat vardr (Bakara Suresi, ayet 178-179). stelik, ksasla ilgili bu hkmler yannda, ktle ktlkle kar koymay emreden ve bu tr davranlar ycelten hkmler vardr. rnein, ra Suresinde yle denmitir: Bir ktln karl, ayn ekilde bir ktlktr (ra Suresi, ayet 40). Hemen ekleyelim ki, bu tr hkmler l 400 yl boyunca Mslmanlar aras ilikileri en olumsuz ekilde dzenlemi olup hala da dzenlemektedir. Bu hkmler, en yumuandan en iddetlisine varncaya kadar, eitli ynleriyle ve hemen her vesileyle karmza kar. Muhammed, bunlar koyarken elikiye dtn fark etmemi ya da fark etse de aldr etmemitir. Sadece dinsel deer llerine arlk veren gnlk siyasetinin gereksinimlerine uymutur. Bunu ilkesizliin bir sonucu olarak grmek de mmkndr. u bakmdan ki, aklc dnceye bal kiiler iin ilkelere ballk, olumsuzluklara kar her trl fedakarl gze alarak srt evirmeyi gerektirir; nk, bu dnceye dayal felsefeye gre, kiisel karlar uruna ilkeler ihlal edilmemelidir. Oysa Muhammed, yukarda deinildii gibi, Ktl iyilikle karla derken de, bunu aklcla dayal ahlakilik adna deil, dinsel deer llerini her eyin stnde klan gnlk siyasetinin gereksinimi olarak sylemitir ki, o da taraftar kazanmaktr. Nitekim ayetin devam olan, Byle yaparsan, aranzda dmanlk bulunan kimse candan bir dost gibi olur... (Fussilet Suresi, ayet 34-35) eklindeki szler, bunu kantlamaktadr. Muhammed, bu ayeti, kendi taraftarlarnn, o tarihlerde henz slam olmam olan yaknlarn ve ahbaplarn kazanma amacyla koymutur. Henz tam anlamyla glenmedii iin bu yolu semitir; nk, tahmin etmitir ki, Mslman kiiler, Mslmanl kabul etmemi kendi yakn ve hsmlarna kar yumuak davranacak olurlarsa, onlar dine ekebileceklerdir. Fakat, daha sonra bu umudunu yitirince, farkl inanta olanlarla -velev ki, bunlar ana, baba, karde vd... gibi yaknlar olsun- dost olunmamasn ya da onlar iin mafiret dilenmemesini emreden ayetler koymutur (Tevbe Suresi, ayet 23, 113); kendisi de kendi z anasna, (slam dininde lmedi diye) mafiret dilemeyi uygun bulmamtr.

Bir yandan iyilikle ktlk bir olmaz. Sen (ktl) en gzel bir ekilde nle. O zaman seninle arasnda dmanlk bulunan kimse, sanki candan bir dost olur (Fussilet Suresi, ayet 34-35) derken, dier yandan Bir ktln karl, ayn ekilde bir ktlktr (ra Suresi, ayet 40) demek, eliki yaratmaktan baka bir ey deildir. Ya da bir yandan ana babaya sayg ve sevgi gsterilmesini emrederken, dier yandan, farkl inantadrlar diye onlara mafiret dilenmesini (hayrdua edilmesini) nlemek, yani onlar dman bilmek, birbiriyle elien iki davranta bulunmaktan baka bir ey deildir. Tekrar belirtelim ki, Kuranda, ana ve babaya kar sevgi, sayg, alakgnlllk ve sabr gsterilmesini, iyilikle davranlmasn ngren buyruklar vardr: Biz insana, ana ve babasna kar iyi davranmay tavsiye etmiizdir...(Ankebt Suresi, ayet 8). Tanrn... ana babaya iyilikte bulunmanz, kesin bir yargyla buyurmutur... (sra Suresi, ayet 23; ayrca bkz. Enam Suresi, ayet 151, Nisa Suresi, ayet 36; Bakara Suresi, ayet 83 vd...).
Onlara (ana ve babaya) alakgnlllk kanatlarn ger ve Kkken beni yetitirip, eittikleri iin (onlar bana nasl acdlarsa) sen de onlara ac de... (sra Suresi, ayet 24).

...(Ana re babandan) biri ya da ikisi de senin yamadayken kocamlk dnemine ularlarsa, onlara f! bile deme!.. Onlara saygl sz syle (sra Suresi, ayet 23; ayrca bkz. Lokman Suresi, ayet 14, Ahkaf Suresi, ayet 15). Ancak, Kuranda bu yukardaki buyruklarla taban tabana zt hkmler bulunmaktadr ki, farkl inanta olan ana ve babaya kar dmanlk duygularn bilemek gibi sonular dourur. rnein, Tevbe Su-resinde, mnafk olarak len kimseler -velev ki, ana baba ya da yakn akraba olsunlar- iin namaz klmay, mafiret dilemeyi ve hatta onlarn kabri banda bulunmay yasaklayan ayetler vardr. Bu ayetlere gre, gya Tanr yle demitir: ...o mnafklardan hibirinin asla namazn klna. Hibirinin kabri banda da durma... (Tevbe Suresi, ayet 84). te yandan Kuranda, ana ve babay, kendi ocuklarna kar yabanc, hatta dman klc ayetler bulunur. rnein, Enfal Suresinde, ocuklarn ana ve baba iin birer fitne olduklar yazldr: Bilesiniz ki, mallarnz ve ocuklarnz, birer imtihan sebebidir. Byk karlksa. Tanr karndadr (Enfal Suresi, ayet 28).62 Ey inananlar..., mallarnz ve ocuklarnz, fitneden baka (bir ey) deildir... (Teabn Suresi, ayet 15).63 ocuklar, kendi ana ve babalarna kar fitne eklinde tanmlayan bu ayet, ana ve babay ocuklarna kar, ocuklar da ana babalarna kar dman safta toplar niteliktedir. Bu ayeti koymakla Muhammed, Tanrya, kendisine ve Kuran buyruklarna ba emenin, ocuk sevgisinden ok stn bir ey olduunu, bu uurda her eyi gzden karmann, rnein ocuk sevgisini ve ocuklar feda etmenin gerekli
62 Turan Dursun evirisi iin bkz. Kuran Ansiklopedisi. Kaynak Yaynlar, c.4, s. 155; Elmall H. Yazrn evirisi yle: Ey o btn iman edenler! Allaha ve Resuln hyanet etmeyin ki, bile bile emanetlerinize hyanet etmeyesiniz. Ve iyi bilin ki. mallarnz, evlatlarnz bir fitneden ibarettir, Allah yannda ise azim ecirler vardr... (Enfal Suresi, ayet 28). 63 Elmall H. Yazrn evirisi yle: ...Herhalde inallarnz ve evlatlarnz bir fitnedir, Allah ise byk ecir. onun yanndadr... (Teabn Suresi, ayet 15).

olduunu, aksi takdirde Tanrya ve Resulne hyanet edil/ni olacan anlatmak istemitir. Daha baka bir deyimle ocuk sevgisine kaplp Kurandaki buyruklara

uymamann gnah ilemek olduunu bildirmitir. Bir yorumcunun (Elmalk H. Yazrn) aklamas yle: ...herhalde mallarnz ve evlatlarnz bir fitnedir, sizi meftun edip birtakm zahmetlere ve gnahlara sokmaya sebep olan ve birtakm hayrlardan... alkoyan bir ibtila ve mihnettir. Halbuki Allah, byk ecir onun yanndadr. Dolaysyla Allah na-habbetini... evlat mahabbetine dahi tercih etmeli, mal ve evlat kayglaryla urarken Allah iin ibadet... haleldar edilmemelidir. .. 64 imdi geliniz sz konusu ayetlerle ilgili bir rnek dnelim; diyelim ki, Mslman bir kii, mriklerden birini ldrd. Ve bunu gren kars, olu ya da kz kalkp da kendisine, Neden bu kiiyi farkl bir inantadr diye ldrdn? Hi bu insanla yakr m? Hogryle badar m. diyecek olsa, adam Kuranda Mrikleri nerede bulursanz ldrn! eklindeki ayeti gstererek onlar fitnecilikle sulayp hadlerini bildirecektir. Ya da diyelim ki, bir adam, karsnn serkeliinden endieye dyor ve bu endieye kaplp karsna dayak atyor. Bunu gren ocuu kalkp da kendisine, Ey babacm, anam dvmek (ve hele phe zerine dvmek) sana yakmaz diyecek olsa, babas Kurann, ...serkelik etmelerinden endielendiiniz kadnlar... dvn (Nisa Suresi, ayet 34) eklindeki ayetini gsterip, ocuunu fitneci (kendisine dman) sayacak, muhtemelen evinden kovacaktr. rnekleri sonsuza dek oaltmak kolay! te yandan yukardaki ayetlerden baka, Muhammed, sra Sure-sine koyduu ayetlerle eytann evlatlarla ortaklndan sz etmi ve Tanrnn iblise yle dediini bildirmitir: Allah buyurdu: Git! ... Onlardan gcnn yettii kimseleri davetinle art; svarilerinle, yayalarnla onlar yaygaraya bo; mallarna, evlatlarna ortak ol, kendilerine vaatlerde bulun... (sra Suresi, ayet 63-64). Burada geen onlardan szc Ademin nesli anlamndadr.
64 Elmall H. Yazr, age. c.6, s.5037-5038.

Kuran, inan fark nedeniyle ocuklar ana ve babaya ya da ana ve babay ocuklarna kar yabanc veya dman klc hkmler yannda, bir de kadn kocasna ve ocuklar babalarna kar dmanlk yapabilir gibi gsterici hkmlere yer vermitir: Ey iman edenler! Elerinizden ve ocuklarnzdan size dman olanlar da vardr. Onlardan saknn... (Teabn Suresi, ayet 14). Her ne kadar burada yer alan elerinizden deyimi -ki ezvac karldr-,6-1 oul olarak hem erkee (yani zevce) hem de diiye (yani zevceye) karlk tutulabilirmi gibi grnmekteyse de, aslnda sadece kadnlar kapsar anlamdadr. Yorumcularn aklamalarna gre, bu ayetle Tanr, Mslman erkek kullarna unu demek istemitir: (Kanlarnz) ve evlat (toplam) olan ailelerinizin hepsi deilse de, ilerinden bazs... size bilerek veya bilmeyerek bir nevi dmandr. Alemde kocalarna adavet eden, canna bile kymaya kadar giden, yemeine zehirler katan, akl bir ifsat eden, malna, rzna, namusuna hyanet eyleyen, dinini diyanetini selb eden, cehenneme srkleyen nice kadnlar ve evlatlar bulunagelmitir. 66 Yine yorumculara gre, her ne kadar erkeklerden de karlarna hyanet edenler olmakla beraber, ayette bu konu sz konusu edilmemitir. Bunun da nedeni, Mslman erkeklerin, karlarna ve ocuklarna dmanlk etmeyecek nitelikte yaratlm saylmalardr: nk gya

Tanr onlar tam akl sahibi klp aile reisliine semi, ailenin bakm ve eitimi ileriyle grevlendirmitir. Gya anlatmak istemitir ki, akl sahibi ve aile reisi olarak Mslman erkei, kendi ailesine dmanlk besleyemez, ahlakszlk edemez. Nitekim yorumcularn gr yledir:
65 Arapa aslnda kullanlan szck ezvacdr ki. zevcin ouludur ve bu ekliyle erkee de diiye de uygulanabilir. 66 Elmall Hamdi Yazr, age. c.6, s.5036.

...bir aile reisinin ailesine adaveti ve ahlakszl, erkein akl ve iman hasletleriyle mtenasib olmayaca... vuzuh ile anlatlmak iin(dir ki) bu cihet (ayet ile) tasrih olunup mukabili terk veya zmar edilmitir (sakl klnmtr)... 67 Fakat, buna karlk kadnlar ve ocuklar iin durum farkl klnmtr. Zira, Tanr kadnlar aklen ve dinen dn yaratk saymtr. Bu itibarla, kadnlar kocalarna kar dmanlk yapabilirler; ocuklar iin de durum ayndr. Tanr, yukardaki ayeti indirmekle Mslman erkek kullarna unu anlatmak istemitir: ...sizlerin erkekliiniz, aklnz, imannz ve mucibince salah fikriniz size muzaf olan ailenize dmanlk etmeye msaade etmemek icap ederse de, zevceleriniz ve evladnz iinden akl veya dinde noksanlklar hasebiyle sizlere dman olan, banza gaile karmak isteyen bazlar da bulunabilecei muhakkaktr; o halde o dmanlardan hazer ediniz (saknnz) onlara dikkat edip mahzurlarndan saknnz erlerinden, gailelerinden emin olup da kendinizi onlara kaptrmaynz...68 Muhammed, bu ve bundan nce belirttiimiz ayetleri, Mekkeden Medineye hicret etmeye hazrlanan, eleri ve ocuklar tarafndan bunu yapmaktan alkonan Mslman erkeklerle ilgili olarak Kurana koymutur. Rivayete gre, Mslmanl kabul eden bu kiiler, Medineye hicret etmenin kendilerine ahiret! kazandracan dnerek, kendileriyle birlikte hicret etmek istemeyen elerini ve ocuklarn terk etmeyi tercih etmilerdi. Fakat, eler ve ocuklar, perian duruma deceklerini ne srerek, kocalarn ya da babalarn bundan vazgeirmeye almlardr. Ve ite bundan dolaydr ki, Muhammed onlar birer fitne ve dman eklinde tanmlayan yukardaki ayetleri koymutur. ocuklarn yetitirmek iin katlandklar fedakarlk nedeniyle, ana ve babay sayg ve sevgiye layk bulan ayetlerin (rnein, sra Suresi, ayet 23). srf farkl inantadrlar diye (ya da dier nedenlerle) ocuklar ktler nitelikteki ayetleriyle (rnein, Tevbe Suresi, ayet 84)
67 Ayn yerde. 68 Tegabn Suresinin 14. ayetinin yorumu olarak Elmall H. Yazrn bu grleri iin bkz. age, c.6. s.50355036.

birlikte ve yan yana yer almas elikiden baka bir ey deildir. Bu elikinin nedeni, biraz nce belirttiimiz gibi, Muhammedin gnlk siyasetine, dinsel deer llerinin egemen olmasndandr. Bunun byle olduunu kantlayan olaylardan biri yledir: Birinci Mekke dneminde, Muhammede inanm olarak slami ilk kabul edenlerden biri Ebu Bekirdir. Fakat, Ebu Bekirin olu Abdurrah-nan, Mslman olmak istememi, hatta kendisini slam yapmaya alan ana ve babasnn srarlarndan usanm olarak f be size, (ank sizden bktm)... demitir. Anas ve babas, ...Yazklar olsun sana! iman et. Allahn

vaadi gerektir dedikleri halde, o, onlar dinlememi ve Bu (Kuran) eskilerin masallarndan baka bir ey deildir diye direnmitir (Ahkaf Suresi, ayet 18). O tarihlerde Muhammed henz fazla taraftar toplayamad ve gsz durumda bulunduu iin, Abdurrahmann bu tutumuna kar sert bir davran gstermenin faydasz, hatta sakncal olduunu dnmtr. Bu nedenledir ki, ktln iyilikle karlanmas gerektiine dair, Tanrdan, iyilikle ktlk bir olmaz. Sen (ktl) en gzel bir ekilde nle. O zaman seninle arasnda dmanlk bulunan kimse, sanki candan bir dost olur (Fussilet Suresi, ayet 34-35) eklinde ayetler geldiini sylemitir.69 Fakat, slama girmeyen ocuklarn (ya da elerin), slama girmi olan ana ve babalarn (ya da kocalarn) etkileyebileceklerini anlayarak, yukardaki ayetleri koyarak onlar birbirlerine yabanc klmay, hatta aralarna dmanlk salmay gerekli bulmutur. Bakaca olaylar vesilesiyle de ktle kar ktlkle davranl-masn ngren (rnein, ra Suresi, ayet 40) ya da farkl inanta len ana baba ve yaknlar iin mafiret dilenmesini yasak eden hkmler koymaktan geri kalmamtr; rnein, Tevbe Suresine koyduu ayetler arasnda unlar var: Ey inananlar! Babalarnz, kardelerinizi, eer kfr imana tercih ediyorlarsa dost edinmeyin (Tevbe Suresi, ayet 23). Akraba bile olsalar, mrikler iin mafiret dilemek Peygambere ve mminlere yakmaz (Tevbe Suresi, ayet 113; ayrca bkz. Tevbe Suresi, ayet 84).
69 Taberide yer alan ve Ibn Abbastan rivayet olarak gelen bu konular iin bkz. Turan Dursun, Kuran Ansiklopedisi, Kaynak Yaynlan. stanbul. 1994, c.2. s.198 vd.

Bu hkmler dorultusunda olmak zere, Muhammed, kendi z anas Amine ve kendisine babalk eden amcas Ebu Talib iin mafiret dilememek, onlarn (rnein, Ebu Talibin) namazn klmamak eklinde kendisinden rnekler vermiti. Kendi z anas ve babas, daha henz slam gelmeden nce lm olduklar halde, onlar iin mafiret di-lememitir; hem de sorumluluu Tanrya ykleyerek. Gerekten de anas Amine hakknda yle demitir: Valideme istifar etmek iin Rabbinden izin diledim; msaade buyurulmad. ok kk yandayken kaybettii babas iin de, Benim ... babam cehennemdedir demi, kendisine babalk eden, kendisini yetitiren amcas Ebu Talibin lm srasnda da yle demitir: Ebu Talib (imdi cehennemde) topuklarna kadar ateten bir ukur iindedir. 70 Bu ekilde davranmakla unu dnmtr ki, eer farkl inanta bulunan ana baba, ocuklar ya da yaknlara kar dmanca davranta bulunmak konusunda kendisi rnek yaratacak olursa, kendi taraftarlar da ayn ekilde hareket edeceklerdir; aksi takdirde Mslmanl kabul etmi olan kimseler, slam olmayan ana ve babalarnn etkisiyle slamdan kabileceklerdir. Grlyor ki, ana ve babaya iyi davranmay ngren ayetlerle, farkl din ve inanca ynelmi olan ana ve babayla dost olunmamasn ya da onlar iin mafiret dilenmemesini emreden ayetler arasndaki eliki, farkl durumlara zm bulmak nedeniyle ortaya km bulunmaktadr ki, biraz yukarda deindiimiz gibi, dinsel deer llerinin stnlne dayal gnlk bir siyasetin gereksinimlerine dayaldr.

70 Bu konular ve kaynaklar iin bkz. lhan Arsel, eriat ve Kadn, yeniden dzenlenmi ve gzden geirilmi on beinci basm, Kaynak Yaynlar, stanbul, Ekim 1997 ve lhan Arsel. Toplumsal Geriliklerimizin Sorumlular Din Adamlar, nc basn, Kaynak Yaynlan, stanbul. Aralk 1996.

KURANDAK ELKLER GZ ARDI ETME ABALARININ YEN ELKLERE NEDEN OLMASI Muhammedin, Tanrdan geldi diyerek yerletirdii hkmlerin elikili ya da birbirleriyle tutarsz olmas, bir aralk ylesine gze batar ve ylesine halkn tuhafna gider olmutur ki, gerek Araplar, gerek Yahudiler ve Hristiyanlar onu alaya almlardr. Tanrnn asla hata yapmayacan, Kuran sil boz tahtas haline sokmayacan, elikili hkmler koymayacan syleyerek, Muhammedi uydurmaclkla damgalayanlar olmutur. Onlarn bu ekilde konumalarna kar Muhammed, Kuran uydurmadna dair Tanrdan vahiy geldiini syleyerek iin iinden syrlmaya almtr. Bu amala Kuran koyduu ayetlerden biri yledir: Ey Muhammed sana, Kuran kendiliinden uydurdu derler; de ki, Uydurdumsa suu bana aittir...(Hd Suresi, ayet 35). Bunu yaparken, Kuranda, eliki bulunmadn, nk eliki ve tutarszlk gibi eylerin insana zg olup, ancak insan yaps kitaplarda (szlerde) bulunabileceini, oysa ki, Tanrdan sadr olan szlerde byle bir ey olamayacan anlatmak zere u ayeti koymutur: (Eer Kuran) Tanrdan baka bir yerden gelseydi, onda birbirini tutmaz birok (elime) olurdu (Nisa Suresi, ayet 82). Fakat, ii biraz daha salama almak iin, ayetlerin zamana ve ihtiyaca gre Tanr tarafndan deitirildiini syleyerek, elikili gibi grnen ayetlerin kaldrlm olduu kansna yer vermitir. Nahl Su-resine koyduu u ayeti okuyalm: Bir ayetin yerini bir baka, ayetle deitirdiimizde -ki Allah indirdiini gayet iyi bilir, onlar Muhammede, Sen sadece uyduruyorsunderler. Hayr, yle deildir (Nahl Suresi, ayet 101). Bunu pekitirmek zere de, Allah dilediini mahveder, dilediini brakr (Rad Suresi, ayet 39) eklindeki ayetleri rnek vermitir. Anlatmak istemitir ki, Tanr, her yarattn diledii gibi yok edebildii gibi, diledii ayetleri nesh eder, yani kaldrr ya da deitirip yerine bir bakasn koyar veya olduu gibi brakr. Bu dorultuda olmak zere, Kuran koyduu ayetlerden bir dieri yledir: Herhangi bir ayetin hkmn yrrlkten kaldrr veya unut-tufursak, onun yerine daha hayrlsn veya benzetini getiririz... (Bakara Suresi, ayet 106). Yani Tanr, koymu olduu ayetlerden herhangi birini kaldrmak istedii zaman, onun yerine daha iyisini, daha hayrlsn ya da benzerini koymakta olduunu bildiriyor! Ancak, Muhammed, bu tr ayetleri ne srerek Kuranda eliki olamazm, yani Tanr elikili hkm koymazm kansn yaratmaya alrken, ok daha sakncal elikilere neden olmutur. Bir yandan Tanry, Hi yanlmayan, din gnnn sahibi olan, her eyin hakimi, ilim ve hikmetin kkeni, ebediyetler ve ezeliyetler boyunca hata islemez olan, her eyi en mkemmel bir ekilde nceden hesaplayan, her yaratn kaderini daha domadan nce deftere yazan olarak tanmlarken, yani Tanrnn asla yanlmaz, asla hata yapmaz, her eyi en mkemmel ve eksiksiz, en hayrl ekliyle dnr ve yapar olduunu belirtirken, dier yandan bu ayn Tanrnn, her eyi en iyi ekliyle dnemediini, en isabetli ekilde karar

veremediini, hayrl hkmn ne olduunu bilemediini, hata ileyebildiim ve bundan dolay koyduu ayetlerin hkmn yrrlkten kaldrp, yerine daha hayrlsn veya benzerini koyduunu sylemitir. Tanry hem hata yapmaz hem de hata yapar ekilde, tanmlamakla yeni elikilere sebebiyet vermitir. Fakat, Kurann uydurma olmadn ve elikili hkmler kapsamadn belirtmek amacyla, Tanrdan vahiy geldiini sylemesine ve rnein, (Eer Kuran) Tanrdan baka bir yerden gelseydi, onda birbirini tutmaz birok (elime) olurdu (Nisa Suresi, ayet 82) eklinde ayetler yerletirmesine ramen, Muhammed, halktan kiilerin kendisi hakknda yalanc, uydurucu ya da meczub diye konumalarn nleyememitir. nleyebilmek iin, iyice glenmeyi beklemitir. Nitekim, Medineye geip de, taraftarlarnn saysnn arttn ve giderek glendiini grd an, kendi aleyhinde konuanlar kl yoluyla susturmaktan geri kalmamtr. Yaratm olduu korku ve dehet havas sayesinde, artk hi kimsenin kendisini uydurmaclkla ya da elikili hkmler koymakla damgalamaya cesaret gsteremeyeceini dnmtr.

KURANDA, ETL ANLAMLARA GELEN AYETLERN YORUMUNUN, ANCAK TANRI TARAFINDAN BLNDN NGREN AYETLERN YARATTII ELKLER (AL- MRAN SURES, AYET 7) Sk sk belirttiimiz gibi, slamclar, Kuranda eliki olduunu ne srenleri, bilgisizlikle, fitnecilikle, kt niyetle ve dinsizlikle sularlar ve Kurandaki elimeleri gz ard etmeye alrlar. Yukarda belirttiimiz konulardan baka, bir de ayetler arasnda eitli anlamlara gelenler olduunu ve bunlarn herkes tarafndan anlalamayacan, hatta bazlarnn Tanr tarafndan zellikle anlalmasn diye gnderildiini ve bunlarn yorumunu sadece Tanrnn bildiini sylerler. Dayanaklar, yine Kurandr. (Kuranda) Kitabn temeli olan kesin anlaml ayetler vardr; dierleri de eitli anlamldrlar. Kalplerinde erilik olan kimseler, fitne karmak, kendilerine gre yorumlamak iin onlarn eitli anlaml olanlarna uyarlar. Oysa onlarn yorumunu ancak Allah bilir (Ali mran Suresi, ayet 7). Dikkat edilecek olursa, Kuranda eliki yokmu ve olamazm gibi, sadece eitli anlamlara gelen hkmler bulunduu kansn yaratmak iin kullanlan bu ayet, bizzat kendi ierisinde elikilidir; hem Kurandaki anlalmazlklar gidermek iin yol gsteriyormu gibidir hem de anlalmazlklar yaratmaktadr. Kuran apak ve anlalsn diye gnderdiini syleyen Tanr, Kurandaki ayetler ierisinde herkes tarafndan anlalr (kesin) olanlar yannda eitli anlamlara gelenler olduunu ve eitli anlamlara gelen ayetlerin yorumunun kendisinden baka hi kimse tarafndan bilinemeyeceini syleyerek yeni elikilere vesile yaratm olmaktadr! imdi geliniz bu elikilerin ve anlalmazlklarn nedenlerini aratralm: Daha nce de deindiimiz gibi, Muhammed, ilk balarda Kurann, daha nce kendilerine kitap verilmemi bir mmet olan Araplara gnderildiini, Araplar tarafndan kolaylkla okunup anlalabilmesi iin Arapa olarak ve apak nitelikte indirildiini, okunmasnn dahi Arap kavimlerinin eitli leheleriyle (yedi lehede) ayarlandn sylemitir. Bu amala koyduu ayetler arasnda, Apak kitaba andolsun ki, ak-ledesiniz diye Kuran Arapa okunan bir kitap klmzdr (Zuhruf Suresi, ayet 2-3) ya da Ey Muhammed! Apak Arap diliyle uyaranlardan olman iin, onu Cebrail senin kalbine indirmitir (uara Suresi, ayet

195) eklinde olanlar vardr. Ayrca Zmer Suresine unu eklemitir: O erilii olmayan Arapa bir Kurandr... (Zmer Suresi, ayet 29). te yandan, Kuran ayetlerinin kesin ve apak klndn belirtmek zere Hd Suresine, Bu kitap... Allah tarafndan... ayetleri kesin klnm, sonra da uzun uzadya aklanm bir kitaptr... (Hd Suresi, ayet 1-3) eklinde ayetler de koymutur. Bununla beraber, eitli zamanlarda ve eitli olaylar vesilesiyle Kurana koyduu ayetler arasnda elikiler belirdike, bunlar fark ettike, bir ksm ayetlerin kesin ve bir ksm ayetlerin mteabih (pheli) nitelikte olduunu sylemitir. Ancak, biraz yukarda deindiimiz gibi, mteabih ayetler ierisinde, hi kimsenin anlayamayaca nitelikte olanlar oktur. Ve ite bu ayetlerin varln geerli klabilmek iin, Kurana, biraz nce belirttiimiz ayeti koymutur: (Kuranda) Kitabn temeli olan kesin anlaml ayetler vardr; dierleri de eitli anlamldrlar. Kalplerinde erilik olan kimseler, fitne karmak, kendi/erine gre yorumlamak iin onlarn eitli anlaml olanlarna uyarlar. Oysa onlarn yorumunu ancak Allah bilir (Ali mran Suresi, ayet 7). Grlyor ki, Tanr, Muhammedin sylemesine gre, hi kimselerin anlayamayaca, hatta yorumlansa bile anlamayaca ayetler indirmitir; bu ayetlerin yorumunu sadece kendisi bilmektedir! Pek gzel, ama Tanr, bir yandan Kurann anlalmasn isterken, dier yandan neden sadece kendisinin anlayabilecei nitelikte ayetler koysun? Sadece kendisi anlayabilecek idiyse, ayet koymann anlam nedir? Ve ite byle bir soru sorulmasn diye, Muhammed, ayetlerin mminler tarafndan gz kapal ekilde benimsenmesini ve u ekilde dua edilmesini emretmitir: Ona inandk, hepsi Rabbimizin katndandr (deyin) (Al-i mran Suresi, ayet 7). Bunu yapanlarn akll kimseler olduklarn bildirmi ve Kuran unu eklemitir: Bunu ancak akl sahipleri dnebilirler (Al-i mran Suresi, ayet 7). Kurann anlalamayan ya da elikili grnen hkmlerini gz kapal ekilde benimsemek ve bunlara inanmak, akl sahibi kimselerden beklenen bir eydir. Oysa unutmayalm ki, akl, anlalamayan eylerin karsna soru yoluyla kan bir edir; fakat, Kurandaki Tanr, soru sorulmasn da yasaklamtr.

KURANDAK ELKLERN OLUTURDUU SAKINCALI DURUMLARDAN BAZI RNEKLER eitli nedenlerle Kurana elikili hkmler koymak yznden Muhammed, ou zaman kendisinin de pek iinden kamayaca g durumlarda kalm ve bu durumlardan kurtulabilmek iin, birtakm yollar arama zorunluluunda kalmtr. Nice rneklerinden biri, biraz yukarda deindiimiz zgr irade sorunlaryla ilgili elimelerdir ki, baz hallerde, kazanmak istedii kimseleri kaybetme sonucunu dourmutur. Konuya daha nce deinmitik; fakat burada ksaca tekrarda yarar var: Muhammed, kendisini peygamber olarak ilan ettii ilk dnemlerde, kiilerin iyi i karlnda (yani Mslman olmakla) cennetin nimetlerine konacaklarn, kt i karlnda (yani putperest kalmakla) cehennemi boylayacaklarn syleyerek taraftar kazanma yolunu aramtr. Ancak, ilk iki yl boyunca, kars Hatice ve amcas Ebu Talibin olu Ali ile klesi Zeyd b. Harise hari, kendisine inanan kmamtr. kinci yldan sonra Ebu Bekir slam

olmu, daha sonra olu Abdurrahman onu izlemitir. Muhammed, onlarn bu tutumunu, yani kendi irade ve istekleriyle Mslman olup mkafata hak kazandklarn bakalarna rnek vermek iin, Kurana u tr ayetler koymutur: lediklerinden tr herkesin bir derecesi vardr. Herkese ilediklerinin karl denir. Kendilerine hakszlk yaplmaz. nkar edenler, atee sunulduklar gn onlara, ...yoldan kmanzn karlnda alaltc bir azap greceksiniz denir (Ahkaf Suresi, ayet 19-20). Grlyor ki, bu ayeti koymakla, kiinin davranlarnda zgr iradenin rol oynad kansn yaratmak istemi grnmektedir. Sanmtr ki, cehenneme gitmekten kurtulmak ve cennet nimetlerine kavuabilmek iin, Kureyliler kendisini peygamber olarak kabul ederek ba eeceklerdir. Ancak, bu yoldan kiileri kazanmann kolay olmadn abuk fark etmitir. Nitekim, kendisine babalk etmi olan amcas Ebu Talib bata olmak zere, Kureyin ileri gelenlerinden hi kimse, onun bu tr arlarna kulak asmamtr. Kukusuz ki, bu durum, onun peygamberlik iddialarn rtebilir ve otoritesini sarsabilirdi. Yaplacak ey, bu gibi kiilerin, Tanrnn istememesi nedeniyle slam olmadklarn ortaya koymakt. Bundan dolaydr ki, iyi i yapp yapmamann, rnein, Mslman olup olmamann, kii iradesine deil, Tanr iradesine bal bir ey olduunu sylemi ve Kurana bu kez u tr ayetler koymutur: Allah kimi doru yola koymak isterse onun kalbim slamiyete aar, kimi de saptrmak isterse... kalbini dar ve skntl klar... (Enam Suresi, ayet 125). Kurand koyduu dier bir ayet yledir: Ey Muhammed! Sen, sevdiini doru eritiremezsin, ama Allah dilediini doru yola eritirir (Kasas Suresi, ayet 56). Bu ayetleri, Mslman yapamad kiiler iin, zellikle amcas Ebu Talib vesilesiyle ve onun lm zerine koymutur.1 Yine bunun gibi, Kurana. koyduu bir dier ayet yledir: Allah dilediini saptrr ve dilediini de doru yola eritirir (brahim Suresi, ayet 4; ayrca bkz. Kehf Suresi, ayet 17). Sylendiine gre bu ayeti, bir trl Mslman yapamad al-Nadir al-Haris vesilesiyle koymutur. Bylece bu kiiyi Mslman yapamamaktan kaynaklanan baarszlnn gz ard edileceini hesaplamtr.
1 Ebu Leheb iin de buna benzer ayetler koyduu sylenir.

te yandan, kendi kavminden ya da dier kavimlerden olan Araplar, putlara ve ilahlara tapmaktan uzaklatramaynca, Allah dileseydi puta tapmaklard; seni onlara koruyucu yapmadk... (Enam Suresi, ayet 107) ya da Allah dilediini saptrr, dilediim de doru yola eritirir (Md-dessir Suresi, ayet 31, 42) eklinde ayetler koyup, sorumluluun Tanrya ait olduunu anlatmak istemitir. Bylece kiilerin, Sen nasl peygambersin ki, insanlar slama sokamyorsun? eklinde konumalarn nleyebileceini dnmtr. Medineye getikten sonra, Yahudileri (ve dierlerini) Mslman yapmak isteyip de yapamaynca, ayn taktii izlemitir: Tanrnn btn insanlar Mslman klma gcne sahipken yapmayp, bir ksm insanlar kafir kldn bildirmitir. Bu amala, Kurana& koyduu ayetler arasnda unlar var: Ey Muhammed! Rabbin dileseydi yeryznde bulunanlarn hepsi inanrd ... Allahn izni olmadan hi kimse inanamaz... (Yunus Suresi, ayet 99-100). ...Allahn fitneye dmesini diledii kimse iin Allaha kar senin elinden bir ey gelmez.

te onlar Allahn kalplerini artmak istemedii kimselerdir. Dnyada rezillik onlaradr. Onlara ahrette de byk azap vardr (Maide Suresi, ayet 41).2 Bylece kiilerin Mslman olup olmamalarndan dolay kendisine sz gelmesini nlemeye almtr. alrken de, yukarda belirttiimiz gibi, Kuran ayetleri arasnda elikilere neden olmutur. Fakat, Kurana. Tanr dilediini doru yola sokar, dilediini saptrr ya da dilediini Mslman, dilediini de kafir yapar eklinde ayetler koymann, kendi bakmndan sakncal sonular olmutur. Mslman olmak istemeyenler, ona kar, onun bu silahyla karlk vermilerdir. rnein, puta tapanlar (mrikler) yle konuur olmulardr: Mademki insanlar doru yola sokan ya da saptran, Mslman ya da kafir yapan, puta taptran ya da taptrmayan bizzat Tanrdr ve mademki Tanrnn izni olmadan hi kimse inana2 Sahih-i..., c.10. s.119 vd.

maz, o halde bizim davranlarmzda Tanrnn dileine aykr bir ey yoktur; aksine onun dileine uygunluk vardr. nk, bizi byle yapan Tanrdr; eer putlara tapyorsak, Tanr yle istedii iin tapmaktayz. O halde bize karmak sana dmez. Nitekim, onlarn bu ekildeki konumalarn Muhammed, Kuranda yle yanstmaktadr: Allaha es koanlar, Allah dileseydi ondan baka hibir eye ne biz ne de babalarmz taparlard. Onun buyruu olmakszn hibir eyi haram klmazdk dediler... (Nahl Suresi, ayet 35; ayrca bkz. Enam Suresi, ayet 107). Bu ekildeki konumalar Muhammedi yeni bir kmaza sokmu olmaktayd ve bunlar geersiz klabilmek iin sorumluluk ilkesine bavurmak gerekirdi. Bu nedenle, Kurana, akl yoluna girmeyenlerin cehennemlik olacaklarna dair ayetler koymutur: (Cehennemlikler) Diyecekler, Sz dinlemi ya da dnm (aklmz kullanm) olsaydk, imdi atelikler arasnda bulunmazdk... (Mlk Suresi, ayet 10). Bu tr ayetleri koyarken, onlar kendi sorumluluklaryla ba baa brakp korkutma abasndayd; ama bunu yaparken Kuran elikili hkmler yn haline getirdiini nemsememitir. *** Rzk konusunda Kurana koyduu hkmlerin elikili olmas nedeniyle de, Muhammed, ou zaman g durumlarda kalr olmutur. nk, bir yandan rzkn Tanrdan geldiini, Tanrnn baz kimselere az, bazlarna da ok rzk verdiini sylerken (ve bu dorultuda Kurana ayetler koyarken), dier yandan kendilerine ok rzk verilen kimseleri, sadaka ve zekat yoluyla yoksullar geindirme zorunluluu altnda klar ekilde ayetler koymu ve bu ayetler arasndaki elikiler nedeniyle, hem yoksul snfn hem de varlkl snfn mensuplar tarafndan g durumlarda braklmtr. Bu durumlardan kurtulmak amacyla yeniden ayetler koyarken, yeniden elikiler yaratmtr. Bu elikileri ve elikilerin nedenlerini anlayabilmek iin Kuranda rzk konusuyla ilgili baz ayetlere gz atalm: Muhammedin sylemesine gre, Tanr, baz kimselere az ve baz kimselere bol rzk verdiini bildirmi, bunu yeryznde dzen salamak iin yapm ve rnein Zuhruf Suresinde yle demitir: Dnya hayatnda geimlerini aralarnda bldk ve bazlarm bazlarndan stn kldk ki, bazlar bazlarna hizmet etmekle alem dzen bula... (Zuhruf Suresi, ayet 32).

ra Suresinde Tanr, az ve ok rzk datmak eklinde yeryznde azgnlk kmasn nlediini belirtiyor: Eer Allah btn kullarna bol rzk verseydi, yeryznde muhakkak ki azgnlk eder, azarlard; ama o, dilediine bir lye gre verir (ra Suresi, ayet 27). Yine Muhammedin sylemesine gre, Tanrnn kimine az, kimine ok rzk vermesi, onlar snamak iindir: (Tanr) size verdii eylerle sizi snamak iin, bir ksmnz bir ksmnzla, mevki ve paye bakmndan yceltir (Enam Suresi, ayet 165). Andolsun ki, mutlaka sizi, birazck korkuyla, alkla, mal ve meyve noksanyla snayacaz... (Bakara Suresi, ayet 155; ayrca bkz. Bakara Suresi, ayet 153, 156). Grlyor ki, Tanr, kendine zg bir mantkla, insanlardan bir ksmna az, bir ksmna da bol rzk verdiini bildirmekte. Bildirirken de bu farkll, alemin dzen bulmas ve yeryzne azgnlk kmamas, kullann snamak iin yarattn sylemektedir. Fakat, bunlar syleyen Tanr, bol rzk datt kimseleri,fakirlere sadaka ve zekat vermekle sorumlu tutmak zere u buyrukta bulunuyor: Allah (vermi olduunuz sadakalar) gnahlarnzdan bir ksnma karlk tutar (gnahlarnz yok sayar)... Sarf ettiinizin (verdiiniz sadaka ve zekatn) sevab size aittir: Sarf ettiiniz.. eyin karl... size verilir (Bakara Suresi, ayet 271-272). Dikkat edilecei gibi, burada Tanr, bol rzk verdii kimseleri fakirlere sadaka vermeye arrken, verdikleri sadakaya karlk onlarn gnahlarn (sularn) affedeceini ve stelik kendilerine sarf ettikleri eyin karln vereceini bildirmekte! Evet, ama bunu yapmakla hem eliki yaratm hem de adalet fikrine ters dm olmuyor mu Tanr? nk, bir kere, az rzk verenin kendisi olduunu ve bunu belli bir amala yaptn sylerken (rnein, ra Suresi, ayet 27; Enam Suresi, ayet 165; Bakara Suresi, ayet 153, 155-156) dier yandan fakir kld bu kiilerin geimini bakalarnn srtna yklemesi (rnein, Bakara Suresi, ayet 271272) eliki deil midir? Ve sonra az rzk verdiklerine, sadaka yoluyla ayrca kazan salayacak idiyse, onlara az rzk vermi olmann, onlar yoksul klmann anlam var m? te yandan sadaka verenlere, sarf ettiklerinin karln verecek yerde, bunu kendisi yapsa, yani fakirlere kendisi rzk datsa daha uygun olmaz m? Ve nihayet sadaka verenleri, sarf ettiklerinin karl olarak, gnahlardan kurtarmakla, adalet ve ahlakilik duygusunu zedelemi olmuyor mu? imdi geliniz, btn bu elimelerin nedenlerini ve bu elimeler yznden Muhammedin karlat glkleri inceleyelim: slami kabul ederek Muhammede katlanlarn byk bir ounluunu halkn en yoksul snflar oluturmutu; sava ve saldr yoluyla elde edilen ganimetlerin paylalmasndan sonra da durum genellikle bu olmutur. Ve ite ounluu yoksul kiilerden oluan bu taraftarlarna yoksulluk durumunu tahamml edilebilir klmak iin, Muhammed, rzkn Tanrdan geldiini ve kullarn geiminin Tanr tarafndan belirli llere gre hesap edildiini, Tanrnn kimi kullarna bol, kimi kullarna ise az rzk verdiini sylemi, Kurana bu dorultuda ayetler koymutur. Biraz yukarda rnek verdiimiz Zuhruf Suresindeki ayeti tekrar okuyalm: Dnya hayatnda geimlerini aralarnda bldk ve bazlarn bazlarndan stn kldk ki, bazlar bazlarna hizmet etmekle alem dzen bula... (Zuhruf Suresi, ayet 32). Grlyor ki, Tanr, Muhammedin sylemesine gre, yeryznn dzen iinde kalmasn salamak amacyla, insanlardan bazlarn dier bazlarna stn yapmak istemi ve yapabilmek iin geimlerini ona gre ayarlamtr; yani kimine az, kimine bol rzk salamtr. Bunu yapmakla insanlardan bir ksmn, dier bir ksmna hizmet eder durumda

klm ve bylece dnya yaamn bir dzene balamtr. Fakat, kiileri ve zellikle kendilerine az rzk verilmi olan snflar kendi kaderlerine rahatlkla raz klabilmek iin, ra Su-resine yle bir ayet koymutur: Eer Allah btn kullarna bol rzk verseydi, yeryznde muhakkak ki azgnlk eder, azarlard; ama o, dilediine bir lye gre verir (ra Suresi, ayet 27). Yani eer Tanr, btn kullarna bol rzk vermi olsayd, yeryznn dzeni bozuk olurdu; nk, bol rzk verdii kimselerden bazlar azarlard! Bundan dolaydr ki, bu bazlarna daha az rzk vermeyi uygun bulmu olmaktadr Tanr! Muhammed, bu tr ayetleri koyarken, unu ok iyi bilmekteydi ki, cehalet ve korku iinde tutulan Arap toplumunda hibir yoksul kii kalkp da kendisine bu ayetlerin gerei yanstmaktan uzak ve elikilerle dolu olduunu sylemeyecektir; rnein, kalkp da, Ey Muhammed! Sen byle diyorsun, ama yeryzndeki azgnlklar, saldrganlklar, savalar, mutsuzluklar ve dzensizlikler, rzkn kimine az ve kimine ok verilmi olmasndan, yani eitlik d llerde dalm bulunmasndandr. Eer herkesin rzk bol olmu olsayd, yeryznde bar ve mutluluk hkm srerdi! eklinde bir eyler diyemeyecektir. Bunu bildii iindir ki, ii biraz daha salama balamak amacyla, yoksulluun Tanr tarafndan bir snav olmak zere verildiini anlatmak istemi ve Kurana, (Tanr) size verdii evlerle sizi snamak iin bir ksmnz, bir ksmnzla, mevki ve paye bakmndan yceltir (Enam Suresi, ayet 165) ya da Andolsun ki, mutlaka sizi, birazck korkuyla, alkla, mal ve meyve noksanyla snayacaz... (Bakara Suresi, ayet 155; ayrca bkz. Bakara Suresi, ayet 153, 156) eklinde ayetler yerletirmitir. Yoksul kiileri, yoksulluk durumuna katlandrabilmek iin, Tanrnn onlar cennetin ba kelerine yerletireceine dair hkmler koymay da ihmal etmemitir; rnein, yle demitir: Haline raz olduu vakit fakirden efdal (iyi) kimse yoktur... Ey fakirler topluluu, Allahn taksimatna kalbinizden rza gsteriniz ki, fakirliin mkafatn gresiniz. Byle yapmazsanz mkafat alamazsnz! Yine bu dorultuda olmak zere, fakirlerin cennete zenginlerden be yz yl nce ulaacaklarn bildirmi ve Tanrnn fakirler hakknda yle dediini sylemitir: Benim halis kullarm... verdiime kanaat edip, taksimatma raz olan fakir kullarmdr. Onlar cennete koyun... 3 Muhammed, btn bu ayetlerle, rzk denen eyin, Tanrnn keyfine ve dileine bal olarak datldn anlatmaktayd. Ancak, bu ayetler, sadece elikili olmak bakmndan deil, kendisini g durumlarda brakabilecek ynleri olmak bakmndan da sakncalyd. Yoksul kiiler, Tanrnn kendilerine bol rzk vermesi iin, Muhammedden, Tanr nezdinde arac olmasn isteyebilirlerdi. Nitekim gnlerden bir gn, Salebe bn-i Hatib adnda biri gelip, kendisine, Mademki Tanr diledii gibi rzk datyor ve mademki sen onun peygamberisin, .o halde Tanrya syle de, beni varlkl klsn demitir.4 Saylar az olmu olsa, bu gibi kiileri belki ganimet mallarndan bir eyler vererek susturabilirdi. Fakat, ayn eyi btn fakirler yapmaya kalkacak olursa, i ciddileir, tehlike arz edebilirdi. Bu nedenle yaplacak ey, yoksul snf varlkl snfn srtna yklemekti. Sadaka ve zekat usuln getirmek yoluyla, bu duruma bir zm aramas bundandr. Bu amala, Kurana, sadaka vermenin gnah karmak anlamna geleceine dair hkmler koymutur: Allah (vermi olduunuz sadakalar) gnahlarnzdan bir ksmna, karlk tutar (gnahlarnz yok sayar)... Sarf ettiinizin (verdiiniz sadaka ve zekatn) sevab size aittir. Sarf ettiiniz... eyin karl... size verilir (Bakara Suresi, ayet 271 -272).

3 Bu konuda daha geni bilgi iin bkz. lhan Arsel, eriat Develinden Laik Cumluriyete, drdnc basm, Kaynak Yaynlan, stanbul, Eyll 1997. 4.s.282

Ancak, bunu yapmakla, bu kez varlkl snfn hmna uramtr. Zira, kendilerinden sadaka ve zekat verilmesini isteyenlerden bir ksm, Allah fakir edecek, biz besleyeceiz, yle mi? eklinde yaknmaya balamlar ve ...biz hi yedirir miyiz o kiiye ki, Allah dilene ona yiyeceini verirdi...0 ya da Mademki rzk veren Allahtr ve mademki Allah dilediine diledii kadar rzk verir, o halde onlar doyurmak bize dmez! (Yasin Suresi, ayet 47) eklinde konuur olmulardr.6 Muhammed, onlarn bu tutumunu belirlemek iin, Kurana u ayeti koyar: Allahn size rzk olarak verdiklerinden havra sarf ediniz denildiinde, kafirler mminlere dediler ki, Allahn diledii takdirde doyuraca kimseleri biz mi doyuracaz?... (Yasin Suresi, ayet 47). Kukusuz ki, kendilerinden sadaka ve zekat verilmesi istenen kimselerin bu ekilde konumalarnda gerek yatmaktayd: nk, mademki fakirleri fakir yapan Tanrdr ve Tanr bu ii, yeryznde azgnlk olmasn, dzen kurulsun diye yapmtr, o hakle, Tanrnn az rzk verdii fakir snflar daha fazla rzklandrmak insanlara dmez; u durumda Tanr, az rzk verdii snflarn geimini, ok rzk verdii varlkl snfn srtna yklemekle yanl davranm olmaktayd. Muhammed, bunu bildii iindir ki, varlkl snfa mensup kiilerin Allahn diledii takdirde doyuraca kimseleri biz mi doyuracaz? eklinde konumalar karsnda g durumda .kalm ve bu yzden onlar kafirlikle, mnafklkla, sapklkla sulamaktan baka are bulamamtr. Bir de, kendisinin sadece tebli eden olduunu syleyip, daha nceki dnemlerde de halklarn Tanrya isyankar olduklarn hatrlatmtr: Bu amala, Kurana koyduu ayetlerden biri yledir: (Onlar) Kendilerinden nce de byle yapmt. Peygamberlere apak tebliden baka ne vazife der? (Nahl Suresi, ayet 35). Bunu yaparken, onlarn isyankar davranm olmalarnn sorumluluunu Tanrnn srtna yklemekten geri kalmam, u tr ayetler koymutur:
5 Elmall H. Yazr. age. c.5. s.4024. 6 Yasin Suresinde yle yazar: Onlara. Allahn nite verdii rzktan sarf edin denince, inkar edenler imlan, Allah dileseydi duyurabilecei bir kimseyi biz mi doyuralm? Dorusu siz apak bir sapklktasnz dediler (Yasin Suresi, ayet 47).

Ey Muhammed! Onlarn doru yolda olmalarna ne kadar zensen, yine de Allah, saptrdn doru yola iletmez. (Nahl Suresi, ayet 37). Yani gya mnafiklar ve kafirleri saptran Tanrdr. Tanrnn bu davran karsnda Muhammedin yapabilecei bir ey yoktur. Btn bu rnekler gstermektedir ki, Muhammed, gnlk siyasetinin gereksinimlerine zm bulabilmek iin elikili hkmler yerletirirken, kendisini ve Tanry g durumlarda brakmtr. Hem de ylesine ki, hemen her vesileyle Tanry, keyfi ekilde hareket eden, dilediine az, dilediine bol rzk veren ya da dilediini doru yola sokan, cennete alan ve dilediini saptrp cehenneme atan bir Yaratc (halik) olarak tanmlamaktan geri kalmamtr. Ve stelik de kendisini, insanlar doru yola soksun diye peygamber olarak gnderdiini syledii bu Yaratc yi, Ey Muhammed! Sen ne yaparsan yap, onlar doru yola sokamazsn diye konuur gstermitir.

ELKLERN, KURANDAK H PHESZ O (KURAN), ...ELNN SZDR... (HAKKA SURES, AYET40) EKLNDEK HKMLER AISINDAN ANLAMI Daha nce deindiimiz gibi Tanrnn azndan km szler olduu sylenen Kuranda, bu kitabn Muhammedin sz olduuna dair ayetler de vardr: Hi phesiz o (Kuran), ok erefli bir elinin szdr (Hakka Suresi, ayet 40). O (Kuran), phesiz deerli... ve (Allahn) katnda itibarl bir elinin getirdii szdr (Tekvir Suresi, ayet 19-20). Her ne kadar slamclar, burada geen eli szcnden Muhammed ya da Cebrail anlamak gerektiini ve szn asl sahibinin Allah olup, Cebrail araclyla Muhammede bildirildiini ve Muhammedin de bunu insanlara tebli ettiini sylerlerse de, bu gayretkelikleri, elikilerden doma sonucu deitirmeye yeterli deildir; o sonu ise, bylesine elikilerle dolu bir kitabn, elikiye dmez olduu sylenen bir Tanrdan gelemeyeceidir. Neden dolay yukardaki ayetlerde, Kuran iin, elinin szdr deyimlerinin getii sorulacak olursa, bunu, Muhammedin vnme alkanlnda aramak daha uygun olacaktr. Muhammed, her ne kadar Tan-ry Yce ve kendisini Tanrnn erefli elisi olarak tanmlamsa da, zaman zaman bu tanmn dna karak, kendisini Tanr ile ayn kertede gstermekten ya da hatta Tanry kendisine sakt ve selam eder ekilde tanmlamaktan geri kalmamtr. rnein, Ahzab Suresine koyduu u ayet bunun ilgin rneklerinden biridir:
1 Diyanet Vakf evirisinden.

Allah ve melekleri Peygambere ok salavat getirirler. E\ mminler, siz de ona salavat getirin ve tam bir teslimiyetle selam verin (Ahzab Suresi, ayet 56). Bu dorultuda olmak zere, Bana bir kez salat ve selam edene, Allah, bu yzden on kez salat ve sekim eder demi ve Kim bana bir yaz iinde salat ve selam ederse (bunu yazarsa), adm o yazda durduu srece melekler onu yazana salat ve selam ederler diye eklemitir. te yandan, kendisine ba eenlerin, Tanrya ba emi saylacaklarna dair Kurana koyduu u ayet, verilebilecek rneklerden bir dieridir: Ey Muhammed. phesiz sana ba eerek ellerini verenler, Allaha ba eip el vermi saylrlar (Fetih Suresi, ayet 10). Yine bunun gibi, Nisa Suresine koyduu bir ayetle, kendisine ba een kimselerin, Tanrya ba emi gibi, cennete konacaklarn bildirmitir: Allah ve Peyganberine kim itaat ederse, Allah onu bu cennetlere kor (Nisa Suresi, ayet 13-14). Yine ayn ekilde, kendisine salavat okuyanlarn, gnahlardan kurtulacaklarn anlatmak zere yle konumutur: Bugn benim zerime seksen salavat okuyann, seksen senelik gnah affedilir.

Bunlara eklenebilecek daha pek ok rnek var.


Kendini yceltmek amacyla, Kurana, Allah ve melekleri Peyganbere (Muhammede) ok salavat getirirler. Ey mminler, siz de ona salavat getirin ve tam bir teslimiyetle selam verin (Ahzab Suresi, ayet 56) eklinde ayetler koyan, yani Tanry bile kendisine salavat getirir gibi gsteren ya da Bana bir kez salat ve selam edene, Allah, bu yzden on kez salat ve selam eder diyen veya Kim bana bir yaz iinde salat ve selam ederse (bunu yazarsa), adm o yazda durduu srece melekler onu yazana salat ve selam ederler diye ekleyen Muhammed gibi bir kimsenin, Kuran kendi szleri olarak tanmlamas kadar doal bir ey olabilir mi?

Kuran, Muhammedin sz (ya da onu derleyenlerin yapt) olarak kabul etmek gerektii fikrini pekitiren konulardan biri de, daha nce ele alm olduumuz u ayettir: Eer Kuran Tanrdan baka bir yerden gelseydi, onda birbirini tutmaz (elikili) birok ey bulunurdu (Nisa Suresi, ayet 82). Bu szler, birbirini tutmaz ve elikili nitelikte eyler kapsayan bir kitabn, Tanr szleri olamayacan anlatmaktadr. Ancak, eer elikin\n yokluunu, Kurann Tanrdan gelmiliine kstas yapacak olursak, bu takdirde eliki ve tutarszlk bulunduunun anlalmas halinde, bu kitabn Tanr szleri olamayaca sonucu, kendiliinden ortaya km olur! Ve ite bunu bildii iindir ki, Muhammed, bir yandan Kuran da kesin ve mteabih ayetler olduunu sylerken, dier yandan da Kurandaki baz ayetlerin Tanr tarafndan yrrlkten kaldrlp, yerlerine bakalarnn konduunu ve bu yzden ortada elikiliymi gibi grnen ayetler bulunduunu belirterek Tanrnn yle konutuunu bildirmitir: Biz bir avenen herhangi bir ksmn (veya tamamn) nesheder y Uhud o(nun hkmn ve inzali)ni tehir edersek, ondan daha hayrlsn, yahud onun benzerini ve dengini getiririz. Ey Peygamberim, bilmez misin ki Allah her eye her zaman kadirdir (Bakara Suresi, ayet 106).2 Bu ayeti u ekilde okumak da mmkn: Biz bir ayetten her neyi nesh veya ina edersek, ondan daha hayrlsn, yahut mislini (dengini) getiririz. Bilmez misin ki, Allah her eye kadir, daima kadirdir. 3 Yorumcularn bildirmesine gre, burada geen nesh deyimi deitirmek, ortadan kaldrmak, dini bir hkmn suresini sona erdirmek gibi anlamlara gelir, fusadeyimi ise, unutturmak hafzadan silmek, ayetin hkmnn uygulanmasn ertelemek anlamndadr.
2Sahih-i..., c.l l.s.43. 3 Elmall Hamdi Yazrn evirisi byle. 4 bid.

Grlyor ki, her eye kadir olduunu syleyen Tanr, ayetlerden dilediini kaldrp, yerlerine daha hayrlsn yada benzerini, dengini getirdiini belirtmektedir. Pek gzel, ama ne demektir bir ayeti kaldrp yerine daha hayrlsn koymak? Bir ayetin, ondan daha hayrl bir ayetle deitirilmesi demek, ilk konan ayetin isabetsiz yere konmu olduunu ifade etmez mi? u durumda Tanr, bir bakma, kendi azyla hata yapabilir, yani yanl bir ayet koyabilir olduunu ve byle bir halde ayetin yerine daha iyisini koyabileceini bildirmi olmuyor mu? Hata yapmam olsa, koyduu bir ayeti daha hayrl bir ayetle deitirmekten sz eder miydi? Grlyor ki, Tanrnn yukardaki ekilde konutuunu bildiren ayetler de, birbirleriyle elikili durumdadr; yani bunlar sylerken Tanr, kendi kendisiyle elime ierisindedir. u bakmdan ki, bir ayeti yrrlkten kaldrd ya da unutturduu zamanlar, bunlar yerine ya daha hayrl bir ayet ya da benzeri nitelikte bir ayet indirdiini sylemektedir. Yani daha

akas, daha hayrl bir ayet getirmekle, daha nce getirdii ayetin olumsuzluunu ortaya koymu olmaktadr. Kendisini her eyi bilir olarak tanmlayan, rnein ana karnna dm olanlar (rahimlerde bulunanlar) ya da kyamet saatini bilecek kadar her eyi nceden bildiini ve her eyden haberdar olduunu syleyen bir Tanr,5 hi olumsuz bir ayet indirmi olabilir mi? Yine bunun gibi, eer benzeri bir ayeti getirecek idiyse, mevcut olan yrrlkten kaldrmasnn anlam olur mu? Yok, eer daha hayrl olan bir ayeti yerletirmek olanana sahip idiyse, bunu neden daha nceden yerletirmemitir? Mademki Tanr ileriyi gren, her eyi nceden bilendir ve stelik de yanlgya asla dmeyendir, o halde daha hayrl olabilecek bir eyi, geriye brakmayp nceden yerletirmesi gerekmez miydi? Muhammedin hibir ekilde yanlmaz ve hata yapmaz olarak tanmlad bir Tanrnn yukardaki ekilde, yani Herhangi bir ayetin hkmn yrrlkten kaldrr veya unutturursak, onun yerine daha hayrlsn veya onun benzerini getiririz... diyerek konumas,
5 rnein, Lokman Suresinde u var: Kyamet saatini bilmek, ancak Allaha mahsustur. Yamuru o indirir; rahimlerde bulunan o bilir, kimse yarn ne olacan bilmez ve hi kimse nerede (ileceini bileme:.. Allah, phesiz bilendir, her eyden haberdardr (Lokman Suresi, ayet 34).

artcdr.6 Bundan dolaydr ki, hi yanlmaz bir Tanrnn yanlgya derek ayet koyabileceini, koyduktan sonra farkna varp bunun yerine bir baka ayet indireceini kabul edemeyen kiiler, Muhammedi, Bunlar sen kendi kafandan uyduruyorsun diyerek sulamlardr (rnein, bkz. Nahl Suresi, ayet 102). Onlarn bu tr sulamalarna kar Muhammed, yine Tanry kendisine destek yapm ve ondan geldiini syledii szlerle, Hayr yle deildir! diyerek kendisini savunmutur. Kurana koyduu u ayet, bunun byle olduunun rneklerinden biridir: Bir ayetin yerini baka bir ayetle deitirttiimizde... Onlar, Muhammed! Sen sadece uyduruyorsun derler. Hayr, yle deildir... (Nahl Suresi, ayet 102). Btn bunlar bir yana, bir an iip Tanrnn yanlgya debilir ve hata yapabilir olduunu ve yaptktm sonra bunun farkna varp yanllkla koyduu bir ayet yerine daha hayrlsn getirdiini kabul etsek bile, yine de ortada, Muhammedi Tanrsndan beklenmeyen bir durum vardr: Kurandaki hangi ayetlerin nesh olduu, hangi ayetin yerine hangi ayetin konduu belirtilmemitir. Yani Tanr, koymu olduu baz ayetleri kaldrp yerlerine bakalarn koyduunu sylerken, bunlarn neler olduunu bildirmemitir. Hangi ayetin hkmn yrrlkten kaldrp geersiz kldn ya da hangi ayetin hkmnn uygulamasn ertelediini aklamamtr. Her eyi askda brakm ve bu yzden iinden klamaz durumlar yaratm gibidir! Bundan dolaydr ki, Kuran bilimcileri, ou zaman hangi ayetin nesh (ilga) edildiini, hangi ayetin hangi ayetle deitirildiini, hangi ayetin szlerinin kaldrlp hkmnn geerli olarak kaldn, hangi ayetlerin szlerinin ve hkmnn Kuranda yer almadn, ayetlerin ne kadarnn indirildikten sonra kaldrldn ya da hkm kaldrlp szleri Kuranda bulunan ayetlerin hangi ayetler olduunu bilemezler; birbirleriyle ekiirler. rnein, recm ayeti diye bir ayet var ki, yledir:
6 Nitekim. bey b. Kab gibi baz nller, Kurandan baz eylerin nesholunduunu kabul etmezlerdi. Fakat, mer b. Hattab gibi dier nller, Bakara Suresinin yukardaki 106. ayetini ne srerek, neshinvarln ne srmlerdir. Bu konuda, Buharinin Abdullah b. Abbastan rivayeti iin bkz. Sahih-i.... Hadis No. 1676. c.11. s.43.

Yal (evli) erkek ve kadn zina ettiklerinde, ikisini de recm edin (lnceye kadar taa tutun). Tanrdan verilmi bir ceza olarak... Tanr gldr. Rivayete gre Hattab olu merin okuyuuyla bu ayet yle: Evli bir erkek ve evli bir kadn zina ettiklerinde, ikisini de recm edin kesinlikle (taa tutarak ldrn kesinlikle). Kuran bilginlerine gre, bu ayetin hkm geerli olmakla beraber, szleri Kuranda bulunmamaktadr. Bununla beraber islam kaynaklarnn bazlarnda ve baz hadislerde recin ayetinin bir parasnn yer ald anlalmakta. el-tkan yazar Syuti ve Tefsir yazar Razi gibi en nl Kuran yorumcularnn grleri hep bu dorultuda.7 te yandan Kuran ayetlerinin ne kadarnn indirildikten sonra kaldrld, daha dorusu okunmaz olduu, kesin olarak bilinmez. rnein, Muhammedin elerinden Ayenin sylemesine gre Ahzab Suresi, Muhammed zamannda 200 ayet olarak okunmaktayd. Ancak, bugn elimizde bulunan Kurana gre Ahzab Suresi 73 ayetten olumakta! Bundan dolaydr ki, Muhammedin yle dedii bildiriliyor: Sizden kiminiz, Kurann tmn elde ettim der. Oysa Kurann tamamnn ne olduunu bilmez. Kurandan birou (yiyip) gitmitir. Herhangi biriniz, (Kurann tmn elde ettim demesin de) Kurandan olabildiince elde ettimdesin. 8 Bunun gibi, hkm kaldrlan, fakat szleri Kuranda, bulunan ayetler de vardr ki, bunlardan bazlarn, yukardaki blmlerde belirttik. Oysa ki, eer Tanr bir ayetin yerine bir bakasn koymak istiyor idiyse, neden ilga ettii ayeti Kuranda muhafaza etmi olsun? Neden Falanca ayet yerine filanca ayeti indirdik. teki ayet -mensuhtur- vd... ekline bir eyler sylemesin ve mensuh olan ayeti Kurandan silmesin? Ve neden kiilerin zihinlerinde hangi ayet geerlidir, hangisi geersizdir? diye tereddtler yaratsn? Mademki Kuran ak ve seik olmak zere, iyice anlalsn diye gndermitir, o halde neden elikili ayetlerle doldurmakla kalmayp bir de kullarn Bu ayetlerden hangisi geerli, hangisi geersizdir? eklindeki sorularla akna evirsin? Btn bunlar gz nnde tutulacak olursa, Kuran, Muhammedin szleri ya da onu derleyenlerin yapt olarak kabul etmenin mmkn olduunu sylemek doal olmaz m?
7 Turan Dursun, Kuran Ansiklopedisi, Kaynak Yaynlan, c.3, s. 130 vd. 8 Syutinin el-tkan adl yaptndan aktaran Turan Dursun, Kuran Ansiklopedisi, Kaynak Yaynlan, c.3, s.132133.

ELKL HKMLERLE VERLEN DN VE BUNDAN DOMA OLUMSUZ SONULAR eriat hkmlerinin elikilerle, tutarszlklarla dolu oluunun yaratt sakncalar snrsz denecek kadar oktur. Bu sakncalar, hem yaam sorunlarna zm bulamamak ya da bu sorunlar olumsuz sonulara balamak asndan, hem de asl kiileri aklc gelimeden ve dnme gcnden yoksun brakmak bakmndan sz konusudur. Ksaca zetlemeye alalm.

I) Yaam Sorunlarna zm Bulma Gl Yaratmak Bakmndan, elikiler Sisteminin Ortaya kard Sakncalar elikiler sisteminin yaratt olumsuzluklarn banda, birbirleriyle atan hkmlerden hangisinin uygulanacann bilinememesi gelir ki, bu da yaam sorunlarn zmlenemez durumda klmaya yeterlidir. slam tarihi bunun rnekleriyle doludur. Braknz sradan ya da halktan kiileri, ulema snf da bu yzden, ou zaman ne yaplmas gerektiini kestiremez durumlarda kalmlardr. Daha ilk zamanlarda bile, Ashab- Kiramin, birtakm nemli sorunlar karsnda ne yapacaklarn bi-lemeyip sorulara hemen yant veremediklerini ve ii talik ettiklerini, slam kaynaklarndan renmekteyiz. rnein, Hulefay- Raidinden saylan Osman b. Affan bile Kurandaki elimeler karsnda ou kez kararsz kalm, nne getirilen sorunlar zmleyememitir. Nitekim nemli bir konu olarak kendisine, iki kardein mlk-i yeminde cemi caiz olup olmad sorulduunda, Ne bileyim? Bunu (Kurandaki) bir ayet l Ashab- Kiram deyimi Muhammedi grm, onunla konumu olanlar iin kullanlan bir deyimdir. helal, br ayet de haram klmtr demi ve iin iinden kamaz durumda kaldn bildirmitir.2 Abdullah bn-i Amr ise, elimeler yznden nezir3 gnnn bayrama rastlamas halinde ne yaplmas gerektii konusunda kararsz kalmtr. Nitekim, kendisine, Pazartesi gnleri oru tutmay nezreden bir kimsenin nezir gn bayram gnne tesadf ederse, bu adamn vaziyeti ne olur? diye sorulduunda, Ne bileyim? Bir tarafta Allah nezrin yerine getirilmesini emrediyor, br tarafta da Resulullah bayram gn oru tutmay yasak etmitir diyerek kararszln bildirmi ve fetva vermekten ekinmitir.4 Bunlara benzer rnekler ok. Grlyor ki, Kurann elikili hkmleri, yaam sorunlarna zm bulmak bakmndan glk yaratmakta! II) Yaam Sorunlarn Olumsuz Sonulara Balamak Bakmndan, elikiler Sisteminin Ortaya kard Sakncalar elikiler sisteminin sakncal olan yn, sadece ayetlerin uygulanmasnda rastlanan glk ve kararszlk deildir. Sakncal olan dier bir yn, yaam sorunlarn olumsuz ekilde zme balama zorunluluunu yaratm olmasdr: Daha nceki blmlerde belirttiimiz gibi, Kurandaki ou sure ve ayetlerin kesin olarak ne zaman ve nerede indii bilinmez. Nice rneklerden biri olarak hicab ayetini ele alalm! Katadeye gre, bu ayet Hicretin 5. ylnda inmitir; Ebu Ubeyde Mamerin sylemesine gre, Hicretin 3. ylnda, bn-i Sadn sylemesine gre ise Hicretin 4. ylnn Zilkadesinde,nazil olmutur.6 Bununla beraber hangi surelerin ve ayetlerin Mekke dneminde, hangilerinin Medine dneminde indii konusunda az ok bir gr birlii vardr. Bu da ortaya, birbiriyle elikili hkmlerden olumsuz nitelikte olanlarn, olumlu olanlar yok etmesi gibi bir sonu dourmakta. nk, akl ve mantn emrettii udur ki, herhangi bir hkm, ancak kendisinden
2 Sahih-i...,c.11,s,52. 3 Nezir szc nezrkknden gelme olup adama anlamndadr. 4 Sahih-i...,c.\ 1,5.52. 5 Zilkade, Arabi aylarn on birincisidir. 6 Sahih-i...,c.\ l,s.48.

nce konmu olan bir hkm ortadan kaldrabilir. Gelecee ynelik olarak hkm iptali diye bir ey yoktur. Bu itibarla elime ve at-ma halinde bulunan iki hkmden nce konmu

olann, sonradan konan hkmle ortadan kaldrlm olmas doaldr. Bu byle olduuna gre, imdi Mekke dnemine ait ayetlerle, Medine dnemine ait ayetlerin niteliklerine gz atalm: Daha nce de belirttiimiz gibi, Mekke dnemine ait bilinen ayetler -ki Mekki diye bilinir-, genellikle yumuak, bar, hogrl ve insafl gibi grnen ayetlerdir. Buna karlk daha sonraki Medine dneminin ayetleri -ki Medeni diye bilinir- genellikle iddet, lm ve dehet sac, sert, saldrgan, hogrsz, insafsz nitelikte ayetlerdir. Bu itibarla Mekki ayetlerle Medeni ayetler ou zaman tam bir elime halindedirler. Daha nce belirttiimiz gibi, bunun da nedeni, Mekke dnemindeyken Muhammedin, henz glenmemi olmasdr. Glenmedii iin kl yoluyla, yani zor kullanarak ve iddete bavurarak i grme olaslndan yoksundu. Buna karlk Medineye geince yava yava glenmi ve bu sayede iddet siyasetine ynelmitir. Nitekim, bunun byle olduunu anlamak iin, daha nceki sayfalarda belirttiimiz elikili hkmleri yle bir gz atmak yeterlidir. rnein, Mekke dneminde indii kabul edilen Gai-ye Suresinde hogr niteliinde grnen u ayetler var: Ey Muhammed, sen t ver; esasen sen sadece bir tsn. Sen onlara zor kullanacak deilsin... Kim inkar ederse Allah onu... azaba uratr... Hesaplarn grmek bize dmektedir (Gaiye Suresi, ayet 21-26). Burada Muhammedin t verici olduu, kafirlere kar zor kullanmamas gerektii ve kafrlerin hesabnn Tanr tarafndan grlecei bildirilmekte. Ancak, bu ayn Kurann Medine dneminde indii kabul edilen Tevbe Suresinde,7 slami kabul etmedikleri iin mriklerin (puta tapanlarn) ldrlmelerini emreden, yine ayn ekilde ehl-i kitaba
7 129 ayetten oluan Tevbe Suresinin son iki ayeti (yani 128. ve 129. ayetler) hari, dierleri Medine dneminde inmi kabul edilir.

(yani Yahudilere ve Hristiyanlara) kar sava almasn ve slami kabul etmelerine ya da cizye (kafa paras) vermelerine kadar savan srdrlmesini ngren ayetler var: Haram aylar knca mrikleri bulduunuz yerde ldrn; onlar yakalayn, onlar hapsedin ve onlar gzetleme yerinde oturup bekleyin. Eer tevbe eder, namaz dosdoru klar, zekat da verirlerse ank yollarn serbest brakn... (Tevbe Suresi, ayet 5). Burada, mriklerin lm tehdidiyle slama sokulmalar em-redilmekte. Yine bunun gibi Tevbe Suresinin 29. ayeti yledir: Kendilerine kitap verilenlerden Allaha ve ahret gnne inanmayan, Allah ve Resulnn haram kldn haram saymayan ve hak dini (slam dinini) kendine din edinmeyen kimselerle, klerek elleriyle cizye verinceye kadar savan (Tevbe Suresi, ayet 29). Burada da, Tanrya ve Muhammede boyun emeyen, slami din olarak benimsemeyen Yahudilere ve Hristiyanlara kar sava almas, bu savan, onlar tarafndan klerek cizye (kafa paras) verilmesine kadar srdrlmesi emredilmekte. imdi geliniz yukarda belirttiimiz Gaiye Suresinin ayetleriyle Tevbe Suresinin ayetlerini karlatralm. Kukusuz ki, Gaiye Suresinde yer alan Ey Muhammed! t ver, sen sadece tsn. Sen onlara zor kullanacak deilsin eklindeki ayetlerle, Tevbe Suresinde yer alan, mriklerin ldrlmelerini ve Yahudilerle Hristiyanlara kar savalmasn emreden, yani iddet ve sava yolunu ngren yukardaki ayetler, birbirleriyle elime

halindedirler. Zira birinciler hgrle yer verirmi gibi grnen, ikinciler ise hogr nedir bilmeyen ayetlerdir. imdi ne olacak? Birbiriyle elikili ve birbirine ters den bu ayetleri, birlikte uygulamak olana bulunmadna gre, bunlardan hangisini geerli, hangisini geersiz sayacaz? Eer, Birbiriyle elien ayetler ierisinde, nce indii kabul edilen ayetler, daha sonra indii sylenen ayetler tarafndan ortadan kaldrlmtr denecek olunursa, bu takdirde Gaiye Suresinin hogr niteliinde saylabilecek yukardaki ayetlerinin yok saylp, Tevbe Suresinin, mriklerin ldrlmelerini ya da ehl-i kitaba kar sava almasn ngren ayetlerinin uygulanmas gerekir. nk, Gaiye Suresinin bu ayetleri Mekke dnemine (yani daha nceki dneme), fakat Tevbe Suresinin ayetleri ise, daha sonraki Medine dnemine aittir. Byle olunca, Mekke dneminin hogrl hkmleri (yani Gaiye Suresinin 21., 22., 24. ve 26. ayetleri), Medine dneminin lm saan ayetleriyle (yani Tevbe Suresinin 5. ve 29. ayetleriyle) geersiz klnm olacaktr. Nitekim, Muhammed, Mekke dnemindeyken Gaiye Suresinin yukardaki hkm (ya da Kurann benzeri ayetleri) dorultusunda olmak zere i grrken, yani kendisini tebli edici, t verici gibi gsterirken ve ete gndermek ya da sava yapmak gibi yollara hi ynelmemiken, Medineye getii tarihten lm tarihine gelinceye kadar, hep Tevbe Suresinin yukardaki ayetleri (ya da Kurandaki benzeri hkmler) dorultusunda olmak zere kl yoluyla i grm, zor kullanm, yirmi dokuz sava yapm, krk kadar seriye (ete) gndermi, mrikleri yok etmi, kitapllar (Yahudileri ve Hristiyanlar) kltan geirmi ya da yerlerinden srm, esirler, ganimetler almtr. Kuran m nispeten yumuak, bar ve hogrl gibi grnen ayetleri -genellikle Mekke dneminde-, buna karlk sert, dehet saan, sava ve hogrsz ayetleri daha sonraki Medine dneminde kabul edildiine gre, ikincilerin birincileri yrrlkten kaldrmas halinde nasl korkulu bir sonucun ortaya kaca aikardr. Nitekim, daha ilk anlardan itibaren Kurann olumluymu gibi grnen ayetleri, olumsuz nitelikteki ayetler arasnda kaybolup gitmi ve bu yzden slam eriat korkuyla verilen ve kl yoluyla yerletirilen bir dinniteliine brnmtr. slam eriat tarihi, bir yandan Orta Asyalara, dier yandan Afrikann kuzeyinden spanyalara kadar uzanan saldr ve savalarla, klla dehet saarak, kan aktarak dini yaymak, insanlar zor kullanarak ve zgrlkten yoksun tutarak ynetmek gibi rneklerle dolu bir tarih olmutur. Sadece Orta Asyadaki Trklerin, Arap ordular tarafndan kltan geirilerek Mslman klnmalarnn rneine gz atmak, bu konuda fikir edinmek iin yeterlidir. Denebilir ki, Kuran ayetlerinin elikili oluu, yaam sorunlarna pek olumsuz, pek ykc ve pek kt bir zm bulma sonucunu yaratmtr. III) Dnme Gcn Ypratmak ve Yaratc Zekay Yok Klmak Bakmndan elikiler Sisteminin Ortaya kard Sakncalar eriat hkmleri (ve zellikle Kuran ayetleri) arasndaki elikilerin yaratt en sakncal sonu, insan beyninin krlenmesi, dnme gcnn yitirilmesi ve bu nedenle kiinin fikren geliemez, aklc ynde i gremez durumlara srklenmesi eklinde kendisini belli eder. Mslman halklarn l400 yllk bitmeyen gerilikleri, yaratc zeka ve dnme gcnden yoksunluklar, bunun en belirli kantdr. Her vesileyle tekrarladmz gibi, vaktiyle var olduu kabul edilen ve iki yz yl gibi ksa denilebilecek bir sreyi kapsayan slam uygarln yaratan ey, Kuran eitimi ya da slamn kendisi deildir; Eski Yunan ve Roma kaynaklardr. ki yz yllk ksa bir sreyi amayan bu slam uygarlnn yapclar, Kuran ile ilim yaplamayacan bildikleri iin, ou zaman eriata balym gibi grnerek eriat emberini aabilmiler ve Eski Yunan, Roma uygarlklarnn kurucularndan yararlanarak ilim yapabilmilerdir. Bu konu, slam uygarln yaratan bilim adamlarnn kendi azlaryla ortaya koyduklar bir gerektir.8 Ve bu bilim adamlar, Kuran kayna yerine Eski Yunan ve

Romann aklc bilim kaynaklarn benimsediler diye, ksa zamanda zndkIa ve dinsizlik damgalanmalardr; bu yzden, bu kaynaklar terk edilmi ve terk edildii andan itibaren de slam uygarl sona ermitir. Yine tekrar edelim ki, elikili eriat verileriyle eitilen kiinin dnme yetenei ylesine krletilmitir ki, birbirine ters den eyleri, ayn zamanda geerliym gibi kabul edebilir hale gelmitir. Bu nedenle, elimenin elime olduunu fark edemez, fark etse de bunda bir-hikmet yattn sanr olmutur. Verilecek rnekler pek ok; bunlardan birkan belirtmekle yetinelim: Daha nceki sayfalarda deindiimiz gibi, eriat eitiminden gemi olan kii, bir yandan slamda zorlama yoktur (Bakara Suresi, ayet 256) eklindeki hkmlere dayanarak slam hogr dinidir diye konuurken, dier yandan, zorlamay ngren ve hogry kknden yok eden hkmlere dayal olarak, farkl din ve inanta olanlara kar dmanlk
8 Aydn ve Aydn adl kitabmda bu konular etraflca belirtilmitir.

beslemekten geri kalmaz ve rnein Kurandaki slamdan baka bir dine ynelenler sapktr! (Al-i mran Suresi, ayet 85; Tevbe Suresi, ayet 33 vd...) ya da Mrikleri nerede grrseniz ldrn! (Tevbe Suresi, ayet 5) ya da slama aykr bir inanta ise analarnz, babalarnz, yaknlarnz iin mafiret dilemeyin, onlarn namazn klmayn vd... (rnein, Tevbe Suresi, ayet 23, 84, 113; Ahzab Suresi, ayet 60-61) gibi birok buyrua uymay doal sayar. Bu ayn kii, bir yandan, Kurann 14 asr nce ilan ettii kadn haklar hala ulalamam bir yceliktedir eklinde konuurken,9 dier yandan, eriatn kadn aalatan hkmlerine sarlmakta saknca bulmaz; bunlar rahatlkla savunabilir ki, bunlar arasnda, Kadnlar aklen ve dinen dn yaratlmlardr; iki kadnn tankl bir erkein tanklna denktir; cehennemin ounluu kadnlardandr; Stresiz (perdesiz) olarak namaz klann nnden eek, kpek, kadn geerse namaz bozulur vd... eklinde, insan ahsiyetinin haysiyetiyle badamayan hkmler vardr. Birbiriyle elien ve atan bu iki dnce tarzna saplanmlk ona ters gelmez. Daha dorusu elime ve atmann varlndan muhtemelen habersizdir. Yine bunun gibi, bir yandan Kurann, Banza gelen herhangi bir musibet kendi ellerinizin yapt iler yzndendir (ra Suresi, ayet 30; Nisa Suresi, ayet 79 vd...); Yaptklarnzdan dolay mutlaka sorguya ekileceksiniz (Nahl Suresi, ayet 93) eklinde olan ve irade zgrlnene ve kiinin sorumluluuna. yer verir gibi grnen ayetlerine sarlarak, slam akl dinidir, zgrlk dinidir diye konuurken, dier yandan Kurann bu hkmleriyle atan, rnein, phesiz Allah dilediini saptrr, dilediini de doru yola eritirir (Nahl Suresi, ayet 36, 93; Fatr Suresi, ayet 8; Mddessir Suresi, ayet 31, 42 vd...); Tanr dilediinin gnln aar onu Mslman yapar... dilediinin kalbini dar klar (kafir yapar) (Enam Suresi, ayet 125); Allah isteseydi puta tap-mazlard... (Enam Suresi, ayet 107) eklinde olan hkmlerini benimseyerek, gereklere irade serbestisiyle, yani aklc dnce yoluyla deil, gkten indii sylenen Kuran hkmleriyle gidilebileceini
9 Diyanet leri Bakanlnn bu tr bildirileri oktur. Bunlardan biri, eriatn kadn haklarna yer vermez olduuna deinen bir yazm vesilesiyle, bakanln Tercman gazetesinde (7 Haziran 1973) yaymlanan yukardaki bildiriidir.

savunur. Bundan dolaydr ki, slam dnyasnn byk bilgin ve dnr diye bildii nice kiiler, Ben aklm kullanmam, kullanmamakla iftihar ederim diyebilecek kadar kendilerini vahiylerin egemenliine terk etmilerdir.10

Yine bunun gibi eriat kii, bir yandan, slam eitlik dinidir; rk, renk, cins fark gzetmez; ne Arap, ne Acem, ne Trk vd... (gzetmeyip) insanln gzel usaresinin bir belirisi(dir) derken, dier yandan kleliin doal olduunu vurgulayan eriat hkmlerini (rnein, Nahl Suresi, ayet 75), siyah derili insanlarn tiksinti yaratc bir cilde sahip olduklarna dair hkmleri ya da Araplarn kavm-i necib olarak dier Mslmanlara stnln tanmlayan ynlerini benimseyebilir. Yani bir yandan slamn eitlik dini olduunu sylerken, dier yandan eriatn insanlar aras eitlii yok bilen hkmlerini benimseyebilir; bunda bir elime grmez. Yine ayn ekilde, eriat kii, ksrlk denen eyin Tanrdan geldiini ngren hkmlerle, ksrln Tanr tarafnda ktlendiini bildiren hkmleri ayn zamanda benimseyebilir; bu hkmler arasndaki elikiyi fark etmez, fark etse de nemsemez: eliki bize gredir, Tanrya gre deildir deyip geer! Gerekten de, Kurann ra Suresinde yle yazldr: (Allah)... dilediini yaratr; dilediine kz ocuklar, dilediine de erkek ocuklar baheder... Dilediini de ksr klar. O, her eyi bilendir, her eye gc yetendir (ra Suresi, ayet 49-50; ayrca bkz. Fatr Suresi, ayet 11). Ancak, dilediini ksr kldn syleyen bu ayn Tanr, ksrl bir kadn iin eksiklik, kusur sayar ve hakaret vesilesi yapar. Nitekim, Muhammed yle demitir: Evin kesindeki bir hasr, dl getirmeyen ksr kadndan daha hayrldr. Grlyor ki, Muhammed, hem bir yandan Tanrnn diledii kadnlar ksr kldn bildirmekte hem de dier yandan, Tanrnn ksr
10 mam Malik rnei iin bkz.lhan Arsel, eriat Devletinden Laik Cumhuriyete, drdnc basm, Kaynak Yaynlar, Eyll 1997.

kld kadnlar hakaret edilmeye layk kldn anlatmakta!11 te yandan, yine Muhammedin Kuran olmayarak koyduu hkmlere gre, dl getirmeyen kadnlarla asla evlenmemek gerekir; dl getiren siyah kadn, dl getirmeyen gzel kadndan daha hayrldr. Buyruk aynen yle: . Sevimli ve dl getiren kadnlarla evlenin... Dl getiren siyah kadn, dourmayan (ksr beyaz) gzel kadndan hayrldr. Grlyor ki, Tanr, hem diledii kadnlar ksr klmakta hem de ksr kld bu kadncazlar evlenme olaslndan yoksun tutmaktadr. Kukusuz ki, btn bunlar elime halinde bulunan hkmlerin ortaya koyduu olumsuz sonulardr. Bu rnekleri oaltmak kolay, fakat eriat eitimiyle yetitirilmi kiinin kafa yaps, elikili hkmlerle yorulmutur. Sadece elikili hkmlerle deil, bir de Muhammedin yaam ve davranlarna egemen olan eliki rnekleriyle ekillenmitir. Muhammed, bir yandan bar ve hogrlym gibi grnrken, dier yandan farkl inan-takilere kar korku ve dehet samtr. Bir yandan tebli edici ve t verici olarak grnrken, dier yandan kl yoluyla i grmtr. Bir yandan Arap kavmine, Arapa Kuran ile gnderildiini sylerken, dier yandan tm insanlara yollandn savunmutur. Bir yandan, alak gnllym (mtevaz) gibi grnrken, dier yandan Tanry kendisine salavat getirir durumlarda klarcasna ya da kendisine ba eenlerin Tanrya ba emi saylacaklarn aklarcasna vnm, kendi yceliini dile getirmitir. (Bylece Mslman kii, hem bir yandan Tanrnn tekliine ve yceliine inanrken, hem de dier yandan bu yce Tanrnn Muhammede salavat getirir olmasna inanmakta herhangi bir eliki olduunu dnemez olmutur!)

Muhammedle ilgili yukardaki rnekleri oaltmak kolay. Bu rneklerin ortaya koyduu gerek o ki, Muhammed, kendi yaamn oluturan tutum ve davranlarndaki elikileri aknlk yaratacak boyutlara ulatrmakla, Mslman kiinin dnce tarz zerinde snrsz bir etki yaratmtr.
11 lhan Arsel, eriat ve Kadn, yeniden dzenlenmi ve gzden geirilmi on beinci basm, Kaynak Yaynlar, istanbul, Ekim 1997.

Yine tekrar edelim ki, byle bir ortam ierisinde yetien insanlarn, elikili hkmler karsnda tepkisiz kalmalar kadar doal bir ey olamaz. Tanrdan ve peygamberden geldiini sandklar verilerde elime ve tutarszlk olamayacana ylesine inanm, kendi tutum ve davrannn elimelerle dolu olduunu ylesine dnemez hale gelmilerdir ki, Kuranda (ya da Kuran olmayarak konmu hkmlerde) elime vardr diyenleri bilgisizlikle ve dinsizlikle sulamay olaan saymlardr. IV) slam Dnyasnn Aydn Bilinen Snflar Dahi elimeli Zihin Yapsnda slam dnyasnn byk apta bilgin ve dnr yetitirdii dorudur. Fakat, her zaman tekrarladmz gibi (zellikle Aydn ve Aydn adl kitabmzda akladmz gibi) bu dnr ve bilginler s-lamn yetitirmesi deil, esas itibariyle Eski Yunan kaynaklarnn yetitirmesi olan kimselerdir. Bilim alannda slama borlu olduklar bir ey yoktur. Hepsi de Eski Yunan bilim kaynaklarndan feyz alarak i grmler, bunun byle olduunu sylemilerdir. rnein, Farabi ya da bni Sina gibi iki bilim ve fikir hazinesi saylan nller, Aristoyu yzlerce kez okuduklarn sylemeyi iftihar vesilesi edinmilerdir. Bu konuyu dier yaymlarmzla ilediimiz iin burada durmayacaz.12 Fakat, bilimsel bakmdan btn olumlu ynlerine ramen, bu nller dahi, iinde yorulduklar ortamn etkisiyle (ya da slami eletirme cesaretsizlii nedeniyle) elimeli dnce tarzna saplanmaktan kurtulamamlardr. Savunur olduklar bilimsel fikirlere ve grlere ters den eyleri, benimsemekten geri kalmamlardr. rnein, bni Sina, o nl Kanun fil-tibb adl yaptnda, bir yandan duygu ve bilim alanna, akl ve dn yoluyla girme olasl bulunduunun aklc aklamasn yaparken (ve yapmak iin Eski Yunan otoritelerini kendisine destek klarken), dier yandan vahiy
12 Bu konuda zellikle bkz. ilhan Arsel, Aydn ve Aydn, yeni eklemelerle, gzden geirilmi ve yeniden dzenlenmi nc basm. Kaynak Yaynlar, stanbul, Mart 1997.

yoluyla indii kabul edilen ve aklclkla ilgisi bulunmayan eriat hkmlerine inanmak gerektiini savunur grnmtr. Aklclkla vahiyciliin badamadn, yani din ve iman yoluyla mspet ilim yaplamayacan syleyememitir. te yandan Mevlana gibi Yetmi milletten de olsan gel eklinde konuarak, hogr temsilcilii yapan bir baka nl, bu ynn sfra indirgercesine din adna cihan ya da slamda farkl inantakilerin kafalarnn koparlmasn savunur olmutur. Bu iki davrann birbiriyle eliir oluuna aldrmam, muhtemelen bunu eliki saymamtr. Nitekim, Fih Mafih13 adl yaptnda, kiinin insanlk deerini lye vururken, bu deerlemeyi onun klm olduu namazlara, din adna katld savalara ve savalarda ldrd kafir saysna gre hesaplamtr. Bununla da kalmam, bir de, mer b. Hattab gibi Tanr adn azndan drmeyen bir halifenin, farkl inantadr diye kendi z babasnn kafasn klla doramasn, yceltilmesi gereken bir davran saymtr. Hogr ile hogrszl, ayn zamanda benimseyebilir

olduunu fark etmemi, fark etse de fark etmez grnmtr.14 slam bilgini olarak bilinen nice nller, sapl bulunduklar elikili kafa yaps nedeniyle, Tanr fikrini bile kltc grleri dile getirmekte olduklarnn farkna varmazlar. rnein, bir yandan Tanrnn alim olduunu, yani ana rahmine dm ocuun kaderinin (tm yaamnn) ne olacandan tutunuz da, kyametin ne zaman kopacana varncaya kadar, hi kimselerin bilemeyecei her eyi bilir olduunu sylerlerken ve bu konunun Kuran ayetleriyle 171 kez aklandn belirtirlerken, dier yandan bu ayn Tanry, sanki kendi kullarndan akl almaya muhtam gibi durumda klc ayetleri benimsemekte kusur etmemilerdir. Bunu yaparken elikiye saplandklarn ve ayn zamanda Tanr fikrini yprattklarn dnmemilerdir. Verilebilecek rnekler saysz denecek kadar ok. Ksaca fikri edinmek zere nce sra Suresinin iki ayetine, sonra Kehf Suresinin 74. ve 80. ayetleriyle, Nuh Suresinin 26. ve 27. ayetlerine yle bir gz atalm.
13 Maarif Basmevi, istanbul, 1954, s.22-23; 128, 214. 14 ilhan Arsel, Aydn ve Aydn, yeni eklemelerle, gzden geirilmi ve yeniden dzenlenmi nc basm, Kaynak Yaynlan, istanbul, Mart 1997.

Baka bir vesileyle daha nce deindiimiz gibi, Kuranda, Kehf Su-resinde, Musa ile gen bir adamn hikayesinden sz edilmekte. Hikaye, Bir vakit Musa gen adamna demiti ki, Durup dinlenmeyeceim, ta iki denizin birletii yere kadar varacam, yahut senelerce yryeceim... eklindeki ayet ile balar (Kehf Suresi, ayet 60). Burada geen gen adamn kim olduu ya da iki deniz deyiminden hangi denizlerin kastedildii belli deil. Bir rivayete gre gen adam, Musaya hizmet eden ve ondan ilim renen Ya b. Nn adnda bir kiidir. ki deniz deyimine gelince, bunlarn Hazar Denizi ile Karadeniz ya da Nil Nehrinin Sudandaki iki kolu olduunu syleyenler yannda, zahiri temsil eden Musa ile batn aleminin temsilcisi saylan Hzr olduunu ne srenler vardr. Dier yaymlarmzda konuyu ele alm olduumuz iin, burada sadece yukarda belirttiimiz konuyla ilgili olan ksmn ele alacaz. Kuranda, anlatlanlara gre, Musa, Tanr tarafndan kendisinden daha bilgili olduunu haber verilen Hzr ile bulumak zere, gen adamla birlikte yola kar (Kehf Suresi, ayet 61 vd...). Az giderler, uz giderler nihayet karlarna biri kar ki, bu, Tanrnn rahmet (vahiy ve peygamberlik) verdii Hzrdr (Kehf Suresi, ayet 65). Musa, ilim renmek iin Hzrla birlikte olmak ister, fakat Hzr, Musaya, Dorusu sen benimle beraberlie sabredemezsin der; Musa da ona, Sen beni sabreder bulacaksn. Senin emrine de kar gelmem diye yant verir (Kehf Suresi, ayet 66-70). Sonra birlikte yola koyulurlar. Bir sre gittikten sonra bir erkek ocuuna rastlarlar. Hzr, hemen ocuu ldrr. Bunu gren Musa arr ve Hzra, Tertemiz bir can, bir can karl olmakszn (yani o kimseyi ldrmedii halde) katlettin ha! (Gerekten ok fena bir ey yaptn!) (Kehf Suresi, ayet 71-74) diyerek atar. Musann tutumunu olumsuz bulan Hzr, neden dolay ocuu ldrm olduunu aklar: (Bu ocuun) ana babas, mmin kimselerdi. Bunun iin (ocuun) onlar azgnlk ve nankrle bomasndan korktuk (Kehf Suresi, ayet 80). Yorumcularn aklamalarna gre, Hzr, bu szleriyle anlatmak ister ki, bu ocuk, eer sa kalacak olursa, ileride dinsiz, imansz bir kimse olacak ve ana babasna kar azgnlk ve nankrlk yapacak, onlar mmin olmaktan karacaktr ya da ana babas, ocuk sevgisi yznden iman ve inanlarndan olacaklar, dinden kacaklardr. Ve ite gya Tanr bunu Hzra bildirmi olduu iindir ki, Hzr ocuu ldrmtr!15 imdi yle bir dnelim: Kehf Suresindeki bu ayetlere gre Musa ile Hzr, bir olan

ocuuna rast geliyorlar. Bu ocuk bulu ana erimi midir, erimemi midir, belli deil. Fakat, Musann ocuk hakknda en ufak bir fikri yoktur. Hzr ise, ocuk hakknda Tanr tarafndan bilgilendirilmitir. Tanr, o her eyi bilirliiyle, bu ocuun, eer sa kalp yaayacak olursa, ileride tuyan ve kfre brneceini, yani azgnlk edeceini, dinden kacan ve anasn babasn da aztp dinden uzaklatracan ya da ana babann, evlat sevgisine kaplp kendi ocuklarna ayak uyduracaklarn Hzra bildirmitir. nk, Tanr alimdir, hi kimselerin bilmedii her eyi bilendir (byle olduu Kuranda 171 kez tekrar edilmektedir). Ve ite Tanr, her eyi bildii iindir ki, Hzr, olan ocuunun yapaca ktlklerden haberdar etmi ve ocuu ldrtmtr. Pek gzel, ama Kurana gre Tanr, insanlarn kaderini daha ana karnndayken izmi deil midir? nsanlar doru yola sokan ya da sapttran, mmin ya da mrik - kafir yapan o deil midir? Ve nihayet bu ocuu byle yapan da o deil midir? Eer o ise, ocuu ldrtmek niye? Onu ldrtecek yerde gnln ap doru yola soksa daha iyi (yani Tanrya yakr) bir i olmaz m? Yok eer Tanr onu cani ruhlu, mrik ya da kafir yapt ise, bu takdirde cani ruhludur, mriktir-kafirdir diye sorumlu tutup cezalandrmas, akla ve manta aykr olmaz m? te yandan, eer Tanr her eyi nceden biliyorsa, neden sadece bu ocuu ldrtr? Ktlk yapacan bildii ve rnein azgnlk edeceini dnd nice dier kimseler varken onlar neden yok etmez? eriat eitiminden gemi kimseler iin, yukardaki elikilerde eliki diye bir ey yoktur. Yani Tanrnn, hem dilediini (olaymzda olan ocuunu) kafir yapmasnda hem de onu (ana ve babasn kafir klacaktr ya da ana baba ve ocuk sevgisiyle kafir olacaklardr) diye
15 Bu konuda Diyanet Vakfnn Kuran evirisinde, Kehf Suresinin 80. ayetiyle ilgili aklamaya baknz: ayrca bkz. Elmall H. Yazr. age. c.4, s.3269.

ldrtmesinde eriatlar iin alacak bir ey olamaz. Onlarn yukardaki hikaye vesilesiyle zerinde durduklar iki konu vardr ki, bunlardan biri Tanr ve Peygamber emirlerine kr krne ba emenin gerekli olduu, dieri de Tanrnn alim olduudur, yani gelmi gemi ve gelecek diye ne varsa her eyi bildiidir. Yukardaki hikayeyi bu bakmdan nemli bulurlar. imdi Tanrnn, her eyi bilir olduu konusunda eriatnn sapl bulunduu dier bir elikili dnce tarzn inceleyelim ve yine nice rneklerden biri olmak zere, Nuh Suresinde yer alan bir baka hikayeyi (kssay) gzden geirelim. Kehf Suresindeki hikaye ile Nuh Suresindeki hikayeye ait ayetlerin nasl bir elikili dnce tarz yarattn grelim. Kurann Kehf Suresinde yer alan baz ayetlerle ilgili olarak grdk ki, Tanr, bir olan ocuunun, eer yaayacak olursa, ileride kendi ana ve babasna ktlk yapacan, onlar din ve imandan karacan (ya da ana ve babann ocuk sevgisine kaplarak dinden kacaklarn) bilmektedir; nk Tanr her eyi bilendir. Hzr adndaki peygamberime haber verip bu ocuu ldrtmtr, ama o ocuu babasna ktlk yapacak nitelikte klan yine bu ayn Tanrdr; nk, dilediini doru yola sokan ya da dilediini saptan odur. imdi geliniz Kurann Nuh Suresine geelim ve orada Nuhun, kendi kavmiyle ilgili olarak Tanryla olan konumasn kapsayan ayetleri inceleyelim. Bu incelemeyi yaparken unu gmlekteyiz ki, bu ayetlere gre Tanr, her eyi bilen deildir ve Nuh, Tanrnn bilemedii eyleri bilmektedir. Tanrya, yaplmas gereken eyleri bildirmektedir: Kurann Nuh Suresinde yer alan hikayeye gre, Nuh, kendi kavmini uyarmak, doru yola sokmak zere Tanr tarafndan grevlendirilir; grevlendirildikten hemen sonra, kavminin insanlarn karsna alr ve onlara yle der:

Ey kavmim! Allaha kulluk edin... ki gnahlarnz balasn, mallarnz ve oullarnz oaltsn... (Nuh Suresi, ayet 1-20). Fakat hi kimselere sz geiremez. Geiremeyince onlar Tanrya ikayet eder: Rabbim, dorusu bunlar bana kar geldiler... byk hileler, byk desiseler kurdular... gerekten biroklarn saptrdlar... Rabbim! Yeryznde kafirlerden hi kimseyi brakma. nk, sen onlar brakrsan kullarn saptrrlar, yalnz ahlaksz, nankr (insanlar) doururlar... (Nuh Suresi, ayet 21-28). Nuhun bu szlerini dinleyen Tanr gereini yapar. Grld gibi, Nuh burada, Tanrnn bilemedii eyleri biliyormu durumundadr; nk Tanrya hitaben, ...Rabbim! Yeryznde kafirlerden hi kimseyi brakma. nk, sen onlar brakrsan kullarn saptrrlar, yalnz ahlaksz, nankr (insanlar) doururlar... diyerek sz etmektedir; Tanrya akl vermektedir. Hani sanki Tanr her eyden habersizdir, kendi yaratt insanlarn ne yapacaklarn bilmemektedir ve eer kafirleri yok etmeyecek olursa, bu kafirlerin iman sahibi kimseleri de saptrp yeryznde kendisine inanan bir kimse brakmayacaklarndan habersizdir! Buna karlk Nuh, insanlar Tanrdan daha iyi bilmektedir, bu nedenle Tanry, onlardan gelebilecek ahlakszlklardan, nankr davranlardan haberdar etmektedir! Daha baka bir deyimle, o her eyi yaratan, gemii ve gelecei, ana karnna denin kaderini bilir diye tanmlanan Tanr, hani sanki Nuhun sahip olduu bilgilerden yoksundur. Pek gzel, ama nasl oluyor da Nuh, Tanrnn bilemediklerini bilmekte olup, Tanrya, Bu kafirleri yok etmezsen, onlar senin kullarn saptrrlar eklinde tavsiyede bulunabiliyor, daha dorusu Tanrya akl verebiliyor? Bunu yapabilmek iin, insanlar Tanrdan daha iyi tanmas gerekmez mi? Kuran yorumcular (rnein, Razi gibi nller), her ne kadar Tanrnn alim olduunu, hi kimselerin bilemediini bilir olduunu sylerlerse de (ve buna dair Kuranda 161 kez yer alan ayetleri ezbere tekrar ederlerse de), yine de Nuhu Tanrdan daha tecrbeli olarak kabul etmekte saknca bulmazlar. Gereke olarak ne srdkleri udur ki, Nuh 950 yl yaamtr (Ankebt Suresi, ayet 14) ve ite 950 yl yaad iindir ki, Nuh kendi toplumunun yapsn, karakterini ve ocuklarnn nasl olacan Tanrdan ok daha iyi bilmektedir.16 Bu itibarla Tanrya, (Ey Tanrm) Bu kafirleri yok etmezsen, onlar senin kullarn saptrrlar eklinde konuabilecek yeterliliktedir!
16 Razi ile ilgili bu konular iin bkz. Turan Dursun, Kuran Ansiklopedisi, Kaynak Yaynlar, c.l, s.256.

Evet, ite islam dnyasnn Razi gibi nllerinin syledikleri budur. Sylerken de, Tanrnn ycelii ve her eyi bilirlii fikrini kknden kundakladklarn dnemezler: nk, elikili bir kafa yapsna sahiptirler. 950 yl yaadn sandklar Nuhu, insanlar Tanrdan daha iyi tanrm gibi gstermekle, Tanr fikrini zedelemi olduklarnn farknda deillerdir. Fakat, onlar bu elikili dnce tarzna srkleyen yine Kuranda. nk yukarda belirttiimiz gibi, Kehf Suresinde yer alan ayetlere gre, Tanr, her gizli eyi bilir olduu iin, olan ocuunun (eer yaayacak olursa) ileride, yani byd zaman, kendi ana ve babasn din ve imandan karacan Hzra haber vermi ve ocuu ldrtmtr. Ama buna karlk Nuh Suresinin yukarda belirttiimiz ayetlerine gre, Tanr, her eyi bilir olmaktan ok uzak grnmektedir. Nuhun kavminin insanlarnn ahlakszlk yapacaklarndan, nankr yaradlta ocuklar douracaklarndan haberi yoktur. Olmad iindir ki, Nuh ona yaknmakta ve ...Rabbim! Yeryznde kafirlerden hi kimseyi brakma. nk, sen onlar brakrsan kullarn saptrrlar, yalnz ahlaksz, nankr (insanlar)

doururlar... eklinde istekte bulunmaktadr. Ve muhtemelen Tanr, Razinin dedii gibi, Nuhun 950 yl yaadn ve bu itibarla insanlar daha iyi tandn dnd iindir ki, onun istei dorultusunda i grmtr. Tanry alim, yani her eyi bilir olarak gsteren ayetlerle, ou eyleri bilemezmi (ve bu nedenle kendi elisinden akl almaya muh-tam) gibi gsteren ayetler arasndaki elimelere benzer rnekler pek ok. Bu ayetlerden hibiri nesh edilmediine gre hepsi de elikiler sisteminin olumsuzluklarn ortaya koymaktadr; hepsi de, insan beyninin, elikili hkmlere dayal eitim yoluyla, nasl zgr dnme olaslndan yoksun brakldn kantlamaktadr.

http:/

You might also like