You are on page 1of 983

Bedizzaman Said Nurs

1

2


3

4


5

6


7
Otuz Birinci Mektubun birinci ksm, her zaman, hususan
marib ve i ortasnda otuz er defa okunmas ok faziletli
bulunan mezkr kelimt- mbarekenin herbirinin ok
envrndan birer nurunu gsterecek alt Lemadr.
1. Karanlklar iinde niyaz etti: Senden baka ilh yoktur. Seni her trl
noksandantenzih ederim. Gerekten ben kendine zulmedenlerden oldum.
EnbiySresi, 21:87.
2. Rabbine yle niyaz etmiti: Bana gerekten zarar dokundu. Sen
isemerhametlilerin en merhametlisisin. Enbiy Sresi, 21:83.
3. Eer senden yz evirecek olurlarsa de ki: Allah bana yeter. Ondan
bakaibadete lyk hibir ilh yoktur. Ben Ona tevekkl ettim. Yce ArnRabbi
Odur. Tevbe Sresi, 9:129.
4. Allah bana yeter; O ne gzel vekildir. l-i mrn Sresi, 3:173.
5. Havl ve kuvvet, ancak hereyden yce ve nihayetsiz azamet sahibi olan
Allaha aittir. Ayrca bk. Buhr, Mez: 38; Mslim, Zikr: 44-46.
6. Bk kalan ancak sensin, ey Bk. Bk kalan ancak sensin, ey Bk.
7. [Kurn] iman edenler iin bir hidayet rehberi ve bir ifadr. Fussilet Sresi,
41:44.
Birinci Lema
HAZRET- YUNUS ibni Mett Al Nebiyyin ve
Aleyhissalt Vesselmn mnct, en azm bir
mncattr ve en mhim bir vesile-i icabe-i duadr.
1
Hazret-i Yunus Aleyhisselmn kssa-i mehuresinin
hlsas:
Denize atlm, byk bir balk onu yutmu.
2
Deniz
frtnal ve gece dadaal ve karanlk ve her taraftan mit
kesik bir vaziyette,
3

mnct, ona sraten vasta-i necat
olmutur.
u mnctn srr- azmi udur ki:
O vaziyette esbab bilklliye sukut etti. nk o halde
ona necat verecek yle bir Zat lzm ki, hkm hem
bala, hem denize, hem geceye, hem cevv-i semya
geebilsin. nk onun aleyhinde gece, deniz ve ht ittifak
etmiler. Bu n birden emrine musahhar eden bir Zat
onu sahil-i selmete karabilir. Eer btn halk onun
hizmetkr ve yardmcs olsaydlar, yine be para faydalar
olmazd.
4
Demek esbabn tesiri yok. Msebbibl-
Esbabdan baka bir melce olamadn aynelyakin
grdnden, srr- ehadiyet, nur-u tevhid iinde inkiaf
ettii iin, u mncat birden bire geceyi, denizi ve htu
musahhar etmitir. O nur-u tevhid ile htun karnn bir
tahtelbahir gemisi hkmne getirip ve zelzeleli davri
emvac deheti iinde, denizi, o nur-u tevhid ile emniyetli
bir sahr, bir meydan- ceveln ve tenezzhgh olarak o
nur ile sem yzn bulutlardan sprp, kameri bir
lmba gibi ba stnde bulundurdu. Her taraftan onu
tehdit ve tazyik eden o mahlkat, her cihette ona dostluk
yzn gsterdiler. T sahil-i selmete kt, ecere-i
yaktn
5
altnda o ltf-u Rabbnyi mahede etti.
1. Tirmiz, Deavt: 81; Msned, 1:170.
2. bk. et-Taber, Cmiul-Beyn: 17:79-81.
3. Senden baka ilh yoktur. Seni her trl noksandan tenzih ederim.
Gerektenben kendine zulmedenlerden oldum. Enbiy Sresi, 21:87.
4. bk. Enm Sresi, 6:17; Ynus Sresi, 10:107; Ftr Sresi, 35:2.
5. bk. Safft Sresi, 37:146.
te, Hazret-i Yunus Aleyhisselmn birinci vaziyetinden
yz derece daha mthi bir vaziyetteyiz. Gecemiz
istikbaldir. stikbalimiz, nazar- gaetle, onun gecesinden
yz derece daha karanlk ve dehetlidir. Denizimiz, u
sergerdan kre-i zeminimizdir. Bu denizin her mevcinde
binler cenaze bulunuyor; onun denizinden bin derece daha
korkuludur. Bizim hev-y nefsimiz, htumuzdur; hayat-
ebediyemizi skp mahvna alyor.
1
Bu hut, onun
htundan bin derece daha muzrdr. nk onun htu yz
senelik bir hayat mahveder. Bizim htumuz ise, yz
milyon seneler hayatn mahvna alyor.
Madem hakik vaziyetimiz budur. Biz de, Hazret-i Yunus
Aleyhisselma iktidaen, umum esbabdan yzmz
evirip, dorudan doruya, Msebbibl-Esbab olan
Rabbimize iltica edip
2

demeliyiz ve aynelyakin anlamalyz ki, gaet
ve dalletimiz sebebiyle aleyhimize ittifak eden istikbal,
dnya ve hev-y nefsin zararlarn def edecek yalnz o Zat
olabilir ki, istikbal taht- emrinde, dnya taht- hkmnde,
nefsimiz taht- idaresindedir. Acaba Hlk- Semvat ve
Arzdan baka hangi sebep var ki, en ince ve en gizli
htrt- kalbimizi bilecek? Ve bizim iin istikbali, hiretin
icadyla klandracak ve dnyann yz bin boucu
emvcndan kurtaracak-h-Zt- Vcibl-Vcuddan
baka hibir ey, hibir cihette, Onun izin ve iradesi
olmadan imdad edemez ve halskr olamaz.
3
Madem hakikat-i hal byledir. Nasl ki Hazret-i Yunus
Aleyhisselma o mnctn neticesinde htu ona bir
merkb, bir tahtelbahir ve denizi bir gzel sahr ve gece
mehtapl bir ltif suret ald. Biz dahi o mnctn srryla
demeliyiz.
4
cmlesiyle istikbalimize,
5
kelimesiyle dnyamza,
6

fkrasyla nefsimize nazar- merhametini celb
etmeliyiz.
7
1. bk. Yusuf Sresi, 12:53.
2. Senden baka ilh yoktur. Seni her trl noksandan tenzih ederim.
Gerektenben kendine zulmedenlerden oldum. Enbiy Sresi, 21:87.
3. bk. Kehf Sresi, 18:23-24; nsan Sresi, 76:30; Tekvr Sresi, 81:29; Hac
Sresi, 22:65.
4. Senden baka ilh yoktur.
5. Sen her noksandan mnezzehsin.
6. Gerekten ben kendine zulmedenlerden oldum.
7. bk. Buhr, Ezan: 149, Tevhid, 9; Mslim, Zikr: 47-48, Hudd: 23.
T ki, nur-u iman ile ve Kurnn mehtabyla
istikbalimiz tenevvr etsin ve o gecemizin dehet ve
vaheti, nsiyet ve tenezzhe inklp etsin. Ve
mtemadiyen mevt ve hayatn deimesiyle seneler ve
karnlar emvc stnde hadsiz cenazeler binip ademe
atlan dnyamz ve zeminimizde, Kurn- Hakmin
tezghnda yaplan bir sene-i mneviye hkmne geen
hakikat-i slmiyet iine girip, selmetle o denizin stnde
gezip, t sahil-i selmete karak hayatmzn vazifesi
bitsin. O denizin frtnalar ve zelzeleleri, sinema perdeleri
gibi tenezzhn manzaralarn tazelendirmekle, vahet ve
dehet yerine, nazar- ibret ve tefekkr keyiendirerek
okayp klandrsn. Hem o srr- Kurnla, o terbiye-i
Furkaniye ile, nefsimiz bize binmeyecek, merkbumuz
olup, bizi ona bindirip, hayat- ebediyemizin kazanmasna
kuvvetli bir vastamz olsun.
Elhasl: Madem insan, mahiyetinin cmiiyeti itibaryla,
stmadan mteellim olduu gibi, arzn zelzele ve
ihtizztndan ve kinatn kyamet hengmnda zelzele-i
kbrsndan mteellim oluyor. Ve nasl ki hurdebin bir
mikroptan korkar, ecrm- ulviyeden zuhur eden kuyruklu
yldzdan dahi korkar. Hem nasl ki hanesini sever, koca
dnyay da yle sever. Hem nasl ki kk bahesini sever;
ylede, hadsiz ebed Cenneti dahi mtakane sever.
Elbette, byle bir insann Mbudu, Rabbi, melcei,
halskr, maksudu yle bir Zat olabilir ki, umum kinat
Onun kabza-i tasarrufunda, zerrat ve seyyrat dahi taht-
emrindedir.
1
Elbette yle bir insan daima Yunusvri (a.s.)
2
demeye
muhtatr.


3
1. bk. l-i mrn Sresi, 3:180; Zmer Sresi, 39:63; r Sresi, 42:12; Hadd
Sresi, 57:10.
2. Senden baka ilh yoktur. Seni her trl noksandan tenzih ederim.
Gerektenben kendine zulmedenlerden oldum. Enbiy Sresi, 21:87.
3. Seni her trl noksandan tenzih ederiz. Senin bize rettiinden
bakabilgimiz yoktur. Muhakkak ki Sen, ilmi ve hikmeti hereyi kuatan Alm-i
Hakmsin. Bakara Sresi, 2:32.
kinci Lema

1
SABIR KAHRAMANI Hazret-i Eyyub Aleyhisselmn u
mnct, hem mcerreb, hem tesirlidir.
2
Fakat, yetten
iktibas suretinde, bizler mnctmzda

3
demeliyiz.
Hazret-i Eyyub Aleyhisselmn mehur kssasnn
hlsas udur ki:
4
Pek ok yara, bere iinde epey mddet kald halde, o
hastaln azm mkftn dnerek, keml-i sabrla
tahamml edip kalm. Sonra, yaralarndan tevellt eden
kurtlar kalbine ve diline ilitii zaman, zikir ve marifet-i
lhiyenin mahalleri olan kalb ve lisanna ilitikleri iin,
5
o
vazife-i ubudiyete halel gelir dncesiyle, kendi istirahati
iin deil, belki ubudiyet-i lhiye iin demi: Y Rab,
zarar bana dokundu. Lisanen zikrime ve kalben
ubudiyetime halel veriyor diye mnct edip, Cenb-
Hak o hlis ve s, garazsz, lillh iin o mnct gayet
harika bir surette kabul etmi, keml-i yetini ihsan edip
env- merhametine mazhar eylemi.
6
te bu Lemada Be Nkte var.
1. Eyyubu da hatrla ki, Rabbine yle niyaz etmiti: Bana gerekten zarar
dokundu. Sen ise merhametlilerin en merhametlisisin. Enbiy Sresi, 21:83.
2. bk. Enbiy Sresi; 21:84.
3. Ey Rabbim! Bana gerekten zarar dokundu. Sen ise merhametlilerin en
merhametlisisin.
4. bk. et-Taber, Cmiul-Beyn: 17:71-72; bn-i Hacer, Fethl-Br: 6:421; bnl-
Mbarek, ez-Zhd: s.49.
5. bk. Ebnl-Esr, el-Kmil t-Trh: 1:98-100
6. bk. Enbiy Sresi, 21:84; Sd Sresi, 38:42-43. Ayrca bk. Buhr, Gusl: 20,
Tevhid: 35; Msned: 2:314.
BRNC NKTE
Hazret-i Eyyub Aleyhisselmn zhir yara
hastalklarnn mukabili, bizim btn ve ruh ve kalb
hastalklarmz vardr. da, d ie bir evrilsek, Hazret-i
Eyyubdan daha ziyade yaral ve hastalkl grneceiz.
nk ilediimiz herbirgnah, kafamza giren herbir
phe, kalb ve ruhumuza yaralar aar.
Hazret-i Eyyub Aleyhisselmn yaralar, ksack hayat-
dnyeviyesini tehdit ediyordu. Bizim mnev yaralarmz,
pek uzun olan hayat- ebediyemizi tehdit ediyor. O
mnct- Eyyubiyeye, o hazretten bin defa daha ziyade
muhtacz.
Bahusus, nasl ki o hazretin yaralarndan neet eden
kurtlar kalb ve lisanna ilimiler. yle de,bizleri,
gnahlardan gelen yaralar ve yaralardan hasl olan
vesveseler, phelernezu billhmahall-i iman olan
btn- kalbe iliip iman zedeler ve imann tercman olan
lisann zevk-i ruhansine iliip zikirden nefretkrne
uzaklatrarak susturuyorlar.
1
Evet, gnah kalbe ileyip, siyahlandra siyahlandra, t
nur-u iman karncaya kadar katlatryor.
2
Herbir gnah
iinde kfre gidecek bir yol var. O gnah, istifarla abuk
imha edilmezse, kurt deil, belki kk bir mnev ylan
olarak kalbi sryor.
1. bk. Th Sresi, 20:124; Zuhruf Sresi, 43:36.
2. bk. Tirmiz, Tefsru Sre: 83:1; bni Mce, Zht: 29; Muvatt, Kelm: 18;
Msned, 2:297.
Mesel, utandracak bir gnah gizli ileyen bir adam,
bakasnn ttlandan ok hicap ettii zaman, melike ve
ruhaniytn vcudu ona ok ar geliyor. Kk bir emre
ile onlar inkr etmek arzu ediyor.
Hem mesel, Cehennem azabn inta eden byk bir
gnah ileyen bir adam, Cehennemin tehdidtn iittike
istifarla ona kar siper almazsa, btn ruhuyla
Cehennemin ademini arzu ettiinden, kk bir emre ve
bir phe, Cehennemin inkrna cesaret veriyor.
Hem mesel, farz namazn klmayan ve vazife-i
ubudiyeti yerine getirmeyen bir adamn, kk bir
mirinden kk bir vazifesizlik yznden ald tekdirden
mteessir olan o adam, Sultan- Ezel ve Ebedin mkerrer
emirlerine kar farznda yapt bir tembellik, byk bir
sknt veriyor. Ve o skntdan arzu ediyor ve mnen diyor
ki, keke o vazife-i ubudiyeti bulunmasayd! Ve bu arzudan,
bir mnev advet-i lhiyeyi imam eden bir inkr arzusu
uyanr. Bir phe, vcud-i lhiyeye dairkalbe gelse, kat
bir delil gibi ona yapmaya meyleder; byk bir helket
kaps ona alr. O bedbaht bilmiyor ki, inkr vastasyla,
gayet cz bir sknt vazife-i ubudiyetten gelmeye mukabil,
inkrda milyonlarla o skntdan daha mthi mnev
skntlara kendini hedef eder.
1
Sinein srmasndan kap
ylann srmasn kabul eder.
Ve hkez, bu misale kyas edilsin ki,
2

srr anlalsn.
KNC NKTE
Yirmi Altnc Szde srr- kadere dair beyan edildii gibi,
musibet ve hastalklarda insanlarn ekvya vecihle
haklar yoktur.
BRNC VECH: Cenb- Hak, insana giydirdii vcut
libasn sanatna mazhar ediyor. nsan bir model yapm;
o vcut libasn o model stnde keser, bier, tebdil eder,
tayir eder, muhtelif esmsnn cilvesini gsterir. f ismi
hastal istedii gibi, Rezzak ismi de al iktiza ediyor, ve
hkez...

3
KNC VECH: Hayat musibetlerle, hastalklarla tasaf
eder,
4
kemal bulur, kuvvet bulur, terakki eder, netice verir,
tekemml eder, vazife-i hayatiyeyi yapar.
5
Yeknesak
istirahat deindeki hayat, hayr- mahz olan vcuttan
ziyade, err-i mahz olan ademe yakndr ve ona gider.
1. bk. Nr Sresi, 24:39; Hac Sresi, 22:31.
2. Kazandklar gnahlar, kalblerini kaplayp karartmtr. Mutaffn Sresi,
83:14.
3. Mlkn mliki, mlknde diledii gibi tasarruf eder.
4. bk. Mslim, Birr: 52; Eb Dvud, Ceniz: 1; el-Hkim, el-Mstedrek: 1:1500.
5. bk. Buhr, Merd: 1; Mslim, Birr: 52; Tirmiz, Zhd: 57; Muvatta, Ceniz: 40.
NC VECH: u dr- dnya, meydan- imtihandr
1
ve dr- hizmettir.
2
Lezzet ve cret ve mkfat yeri deildir.
Madem dr- hizmettir ve mahall-i ubudiyettir.
3
Hastalklar
ve musibetler, din olmamak ve sabretmek artyla,
4
o
hizmete ve o ubudiyete ok muvafk oluyor ve kuvvet
veriyor. Ve herbir saati bir gn ibadet hkmne
getirdiinden,
5
ekv deil, kretmek gerektir.
1. bk. Bakara Sresi, 2:155; l-i mrn Sresi, 3:154, 186; Mide Sresi, 5:48;
En'm Sresi, 6:165.
2. bk. Tevbe Sresi, 9:105; Necm Sresi, 53:39.
3. bk. Bakara Sresi, 2:21; Necm Sresi, 53:36.
4. bk. Tirmiz, Deavt: 79; Nes, es-Snen'l-Kbr: 6:106.
5. bk. Drim, Rikak: 56; Msned: 2:159, 194, 198, 3:148, 238, 258.
Evet, ibadet iki ksmdr: bir ksm msbet, dieri men.
Msbet ksm malmdur. Men ksm ise, hastalklar ve
musibetlerle, musibetzede zaafn ve aczini hissedip,
Rabb-i Rahmine iltickrne tevecch edip, Onu dnp,
Ona yalvarp hlis bir ubudiyet yapar. Bu ubudiyete riy
giremez, hlistir. Eer sabretse, musibetin mkftn
dnse, kretse, o vakit herbir saati bir gn ibadet
hkmne geer.Ksack mr uzun bir mr olur. Hatt bir
ksm var ki, bir dakikasbir gn ibadet hkmne geer.
Hatt bir hiret kardeim, Muhacir Hafz Ahmed isminde
bir ztn mthi bir hastalna ziyade merak ettim.
Kalbime ihtar edildi: Onu tebrik et. Herbir dakikas bir
gn ibadet hkmne geiyor. Zaten o zat sabr iinde
krediyordu.
NC NKTE
Bir iki Szde beyan ettiimiz gibi, her insan gemi
hayatn dnse, kalbine ve lisanna ya ah veya oh
gelir. Yani, ya teessf eder, ya Elhamd lillh der.
Teessf dedirten, eski zamann lezizinin zeval ve
rakndan neet eden mnev elemlerdir. nk zevl-i
lezzet elemdir. Bazan muvakkat bir lezzet daim elem verir.
Dnmek ise o elemi deiyor, teessf aktyor.
Eski hayatnda geirdii muvakkat lmn zevlinden
neet eden mnev ve daim lezzet, Elhamd lillh
dedirtir. Bu ftr hletle beraber, musibetlerin neticesi olan
sevap ve mkft- uhreviye ve ksa mr musibet
vastasyla uzun bir mr hkmne gemesini dnse,
sabrdan ziyade, kreder,

1
demesi iktiza eder. Mehur bir sz var ki, Musibet
zaman uzundur. Evet, musibet zaman uzundur. Fakat
rf- nsta zannedildii gibi skntl olduundan uzun
deil, belki uzun bir mr gibi hayat neticeler verdii iin
uzundur.
1. Kfr ve dalletten baka her trl hal iin Allaha hamd olsun. Ayrca bk.
Tirmiz, Deavt: 45; bni Mce, Mukaddime: 23; Dua: 2.
DRDNC NKTE
Yirmi Birinci Szn Birinci Makamnda beyan edildii
gibi, Cenb- Hakkn insana verdii sabr kuvvetini evham
yolunda datmazsa, her musibete kar k gelebilir. Fakat
vehmin tahakkmyle ve insann gaetiyle ve fni hayat
bki tevehhm etmesiyle, sabr kuvvetini mazi ve
mstakbele datp, halihazrdaki musibete kar sabr k
gelmez, ekvya balar. AdetahCenb- Hakk
insanlara ekv eder. Hem ok haksz bir surette ve
divanecesine ekv edip sabrszlk gsterir.
nk, gemi herbir gn, musibet ise zahmeti gitmi,
rahat kalm; elemi gitmi, zevlindeki lezzet kalm;
sknts gemi, sevab kalm. Bundan ekv deil, belki
mtelezzizne kretmek lzm gelir. Onlara ksmek deil,
bilkis muhabbet etmek gerektir. Onun o gemi fni
mr, musibet vastasyla bki ve mesut bir nevi mr
hkmne geer. Onlardaki lm vehimle dnp bir
ksm sabrn onlara kar datmak divaneliktir.
Amma gelecek gnler ise, madem daha gelmemiler,
ilerinde ekecei hastalkveya musibeti imdiden
dnp sabrszlk gstermek, ekv etmek, ahmaklktr.
Yarn, br gn a olacam, susuz olacam diye bugn
mtemadiyen su imek, ekmek yemek ne kadar
ahmakasna bir divaneliktir. yle de, gelecek gnlerdeki,
imdi adem olan musibet ve hastalklar dnp,
imdiden onlardan mteellim olmak, sabrszlk
gstermek, hibir mecburiyet olmadan kendi kendine
zulmetmek yle bir belhettir ki, hakknda efkat ve
merhamet liyakatini selb ediyor.
Elhasl, nasl kr nimeti ziyadeletiriyor;
1
yle de,
ekv musibeti ziyadeletirir. Hem merhamete liyakati selb
eder.
1. bk. brahim Sresi, 14:7.
Birinci Harb-i Umumnin birinci senesinde, Erzurumda
mbarek bir zat mthi bir hastala giriftar olmutu.
Yanna gittim. Bana dedi:
Yz gecedir ben bam yasta koyup yatamadm
diye ac bir ikyet etti.
Ben ok acdm. Birden hatrma geldi ve dedim:
Kardeim, gemi skntl yz gnn, imdi srurlu yz
gn hkmndedir. Onlar dnp ekv etme. Onlara
bakp kret. Gelecek gnler ise, madem daha
gelmemiler; Rabbin olan Rahmnr-Rahmin rahmetine
itimad edip, dvlmeden alama, hiten korkma, ademe
vcut rengi verme. Bu saati dn. Sendeki sabr kuvveti
bu saate k gelir. Divane bir kumandan gibi yapma ki, sol
cenah dman kuvveti onun sa cenahna iltihak edip ona
taze bir kuvvet olduu halde, sol cenahndaki dmann
sa cenah daha gelmedii vakitte, o tutar, merkez
kuvvetini saa sola datp, merkezi zayf brakp, dman
edn bir kuvvetle merkezi harap eder.
Dedim: Kardeim, sen bunun gibi yapma. Btn
kuvvetini bu saate kar tahid et. Rahmet-i lhiyeyi ve
mkft- uhreviyeyi ve fni ve ksa mrn uzun ve bki
bir surete evirdiini dn. Bu ac ekv yerinde ferahl
bir kret.
O da tamamyla bir ferah alarak, Elhamd lillh, dedi,
hastalm ondan bire indi.
BENC NKTE
Meseledir.
BRNC MESELE: Asl musibet ve muzr musibet, dine
gelen musibettir. Musibet-i diniyeden her vakit dergh-
lhiyeye iltica edip feryad etmek gerektir.
1
Fakat din olmayan musibetler, hakikat noktasnda
musibet deildirler. Bir ksm ihtar- Rahmndir. Nasl ki
oban, gayrn tarlasna tecavz eden koyunlarna ta atp,
onlar o tatan hissederler ki, zararl iten kurtarmak iin
bir ihtardr, memnunne dnerler.
2
yle de, ok zhir
musibetler var ki, lh birer ihtar, birer ikazdr. Ve bir ksm
keffretz-znubdur.
3
Ve bir ksm, gaeti datp, beer
olan aczini ve zaafn bildirerek bir nevi huzur vermektir.
Musibetin hastalk olan nevi, sabkan getii gibi, o ksm,
musibet deil, belki bir iltifat- Rabbndir, bir tathirdir.
4
Rivayette vardr ki, Ermi bir aac silkmekle nasl
meyveleri dyor; stmann titremesinden gnahlar yle
dklyor.
5
1. bk. Tirmiz, Deavt: 79; Nesi, es-Snenl-Kbr: 6:106.
2. bk. Buhri, man: 39, By: 2; Mslim, Mskt: 107; Ebu Nuaym, Hilyetl-
Evliy: 1:11.
3. bk. Tirmiz, Tefsr-u Sre: 4:24; Msned, 2:303, 335, 402.
4. bk. Mslim, Birr: 52; Eb Dvud, Ceniz: 1; ed-Deylem, el-Msned: 1:123;
el-Hakm et-Tirmiz, Nevdirul-Usl: 1:286.
5. Buhar,Merd: 3, 13, 16; Mslim, Birr: 45; bni Mce, Edeb: 56; Drim, Rikk:
57; Msned, 1:381, 441, 455, 3:152.
Hazret-i Eyyub Aleyhisselm, mnctnda, istirahat-i
nes iin dua etmemi. Belki zikr-i lisan ve tefekkr-
kalbye mni olduu zaman, ubudiyet iin ifa talep
eylemi. Biz, o mncatla birinci maksadmz, gnahlardan
gelen mnev, ruh yaralarmzn ifasn niyet etmeliyiz.
Madd hastalklar iin, ubudiyete mni olduu zaman iltica
edebiliriz. Fakat muterizne, mtekiyne bir surette deil,
belki mtezellilne ve istimdatkrne iltica edilmeli.
Madem Onun rububiyetine razyz; o rububiyeti noktasnda
verdii eye rza lzm. Kaz ve kaderine itiraz imam
eder bir tarzda ah, of edip ekv etmek, bir nevi kaderi
tenkittir, rahmiyetini ittihamdr. Kaderi tenkit eden, ban
rse vurur, krar. Rahmeti ittiham eden, rahmetten
mahrum kalr. Krlm elle intikam almak iin o eli istimal
etmek nasl krlmasn tezyid ediyor; yle de, musibete
giriftar olan adam, itirazkrne ekv ve merakla onu
karlamak, musibeti ikiletiriyor.
KNC MESELE: Madd musibetleri byk grdke
byr, kk grdke klr. Mesel, gecelerde insann
gzne bir hayal iliir. Ona ehemmiyet verdike ier,
ehemmiyetverilmezse kaybolur. Hcum eden arlara
ilitike fazla tehacm gstermeleri, lkayt kaldka
dalmalar gibi, madd musibetlere de byk nazaryla,
ehemmiyetle baktka byr. Merak vastasyla o musibet
cesetten geerek kalbde de kkleir, bir mnev musibeti
dahi netice verir, ona istinad eder, devam eder. Ne vakit o
merak, kazya rza ve tevekkl vastasyla izale etse, bir
aacn kk kesilmesi gibi, madd musibet haee
haee, kk kesilmi aa gibi kurur, gider. Bu hakikati
ifade iin bir vakit byle demitim:
Brak ey biare feryad beldan kl tevekkl,
Zira feryat bel ender hat ender beldr bil.
Eer belvereni buldunsa, saf ender at ender beldr
bil.
Eer bulmazsan, btn dnya cef ender fen ender
beldr bil.
Cihan dolu bel banda varken, ne barrsn kk bir
beldan? Gel, tevekkl kl.
Tevekklle bel yznde gl, t o da glsn. O gldke
klr, eder tebeddl.
Nasl ki mbarezede mthi bir hasma kar glmekle,
advet musalhaya, husumet akaya dner, advet
klr, mahvolur,
1
tevekkl ile musibete kar kmak
dahi yledir.
NC MESELE: Her zamann bir hkm var.
2
u
gaet zamannda musibet eklini deitirmi. Baz
zamanda ve baz ehasta bel, bel deil, belki bir ltf-u
lhdir. Ben u zamandaki hastalkl sair musibetzedeleri
fakat musibet dine dokunmamak artylabahtiyar
grdmden, hastalk ve musibet aleyhtar bulunmak
hususunda bana birkir vermiyor. Ve bana, onlara acmak
hissini iras etmiyor. nk,hangi bir gen hasta yanma
gelmise, gryorum, emsallerine nisbeten bir derece
vazife-i diniyeye ve hirete kar merbutiyeti var. Ondan
anlyorum ki, yleler hakknda o nevi hastalklar musibet
deil, bir nevi nimet-i lhiyedir. nk, endan o hastalk
onun dnyev, fni, ksack hayatna bir zahmet iras ediyor,
fakat onun ebed hayatna faydas dokunuyor. Bir nevi
ibadet hkmne geiyor. Eer shhat bulsa, genlik
sarholuuyla ve zamann sefahetiyle, elbette hastalk
hletini muhafaza edemeyecek, belki sefahete atlacak.
1. bk. Fussilet Sresi, 41:34.
2. bk. Beyhk, uabl-mn: 4:263; Htb el-Badd, el-Cami li Ahlkir-Rv ve
dbis-Sm: 1:212, 407.
Htime
Cenb- Hak, hadsiz kudret ve nihayetsiz rahmetini
gstermek iin, insanda hadsiz bir acz, nihayetsiz bir fakr
derc eylemitir. Hem hadsiz nuku-u esmsn gstermek
iin insan yle bir surette halk etmi ki, hadsiz cihetlerle
elemler ald gibi, hadsiz cihetlerle de lezzetler alabilir bir
makine hkmnde yaratm.
Ve o makine-i insaniyede yzer let var. Herbirinin
elemi ayr, lezzeti ayr, vazifesi ayr, mkft ayrdr. Adeta
insan- ekber olan lemde tecell eden btn esm-i
lhiye, bir lem-i asgar olan insanda dahi o esmnn
umumiyetle cilveleri var. Bunda shhat ve yet ve leziz
gibi n emirler nasl kr dedirtir, o makineyi ok
cihetlerle vazifelerine sevk eder, insan da bir kr
fabrikas gibi olur. yle de, musibetlerle, hastalklarla,
lm ile, sair mheyyi ve muharrik rzalarla, o
makinenin dier arklarn harekete getirir, tehyi eder.
Mahiyet-i insaniyede mnderi olan acz ve zaaf ve fakr
madenini ilettiriyor. Bir lisanla deil, belki herbir znn
lisanyla bir iltica, bir istimdat vaziyeti verir. Gya insan o
rzalarla, ayr ayr binler kalemi tazammun eden
mteharrik bir kalem olur, sahife-i hayatnda veyahut
levh-i misalde mukaddert- hayatn yazar, esm-i
lhiyeye bir ilnnme yapar ve bir kaside-i manzume-i
Sbhniye hkmne geip, vazife-i ftratn ifa eder.
nc Lema
Bu Lemaya bir derece his ve zevk karm. His ve zevkin
cokunluklar ise, akln dsturlarn, krin mizanlarn ok
dinlemediklerinden ve mraat etmediklerinden, bu nc
Lema mantk mizanlaryla tartlmamal.

1
yetinin melini ifade eden

2
iki cmlesi, mhim iki hakikati ifade
ediyorlar. Ondandr ki, Naklerin resasndan bir ksm, bu
iki cmle ile kendilerine bir hatme-i mahsus yapp
muhtasar bir hatme-i Nakiye hkmnde tutuyorlar.
Madem o azm yetin melini bu iki cmle ifade ediyor.
Biz bu iki cmlenin ifade ettii iki hakikat-i mhimmenin
birka nktesini beyan edeceiz.
1. Herey helk olup gidicidirOna bakan yz mstesn. Hkm sadece
Ona aittir;siz de Ona dndrleceksiniz. Kasas Sresi, 28:88.
2. Bk kalan ancak Sensin, ey Bk. Bk kalan ancak Sensin, ey Bk.
BRNC NKTE
Birinci defa bir ameliyat- cerrahiye
hkmnde kalbi msivdan tecrit ediyor, kesiyor. yle ki:
nsan, mahiyet-i cmiiyeti itibaryla, mevcudatn hemen
eksersiyle alkadardr. Hem insann mahiyet-i cmiasnda
hadsiz bir istidad- muhabbet derc edilmitir. Onun iin,
insan da umum mevcudata kar bir muhabbet besliyor.
Koca dnyay bir hanesi gibi seviyor. Ebed Cennete
bahesi gibi muhabbet ediyor. Halbuki, muhabbet ettii
mevcudat durmuyorlar, gidiyorlar. Firaktan daima azap
ekiyor. Onun o hadsiz muhabbeti, hadsiz bir mnev
azaba medar oluyor.
O azab ekmekte kabahat, kusur ona aittir. nk
kalbindeki hadsiz istidad- muhabbet, hadsiz bir ceml-
bkiye mlik bir Zta tevcih etmek iin verilmi. O insan
siistimal ederek o muhabbeti fni mevcudata sarf ettii
cihetle kusur ediyor, kusurunun cezasn rkn azabyla
ekiyor.
te bu kusurdan teberri edip o fni mahbubattan kat-
alka etmek, o mahbuplar onu terk etmeden evvel o onlar
terk etmek cihetiyle Mahbub-u Bkye hasr- muhabbeti
ifade eden
1
olan birinci cmlesi,
Bk-i Hakik yalnz Sensin. Msiv fnidir. Fni olan,
elbette bki bir muhabbete ve ezel ve ebed bir aka ve
ebed iin yaratlan bir kalbin alkasna medar olamaz
mnsn ifade ediyor. Madem o hadsiz mahbubat
fnidirler, beni brakp gidiyorlar. Onlar beni brakmadan
evvel ben onlar demekle brakyorum.
Yalnz Sen bkisin ve Senin ibkn ile mevcudat bek
bulabildiini bilip itikad ederim. yleyse, Senin
muhabbetinle onlar sevilir. Yoksa alka-i kalbe lyk
deiller demektir.
1. Bk kalan ancak Sensin, ey Bk.
te bu hlette kalb hadsiz mahbubatndan vazgeiyor.
Hsn ve cemalleri stnde fnilik damgasn grr,
alka-i kalbi keser. Eer kesmezse, mahbuplar adedince
mnev cerihalar oluyor.
kinci cmle olan o hadsiz
cerihalara hem merhem, hem tiryak oluyor. Yani,
madem Sen bkisin, yeter. Hereye bedelsin. Madem
Sen varsn, herey var.
Evet, mevcudatta sebeb-i muhabbet olan hsn ve
ihsan ve kemal, umumiyetle Bk-i Hakiknin hsn ve
ihsan ve kemltnn irt ve ok perdelerden gemi
zayf glgeleridir, belki cilve-i Esm-i Hsnnn
glgelerinin glgeleridir.
KNC NKTE
nsann ftratnda bekya kar gayet edit bir ak var.
Hatt her sevdii eyde, kuvve-i vhime cihetiyle bir nevi
bek tevehhm eder, sonra sever. Ne vakit zevlini
dnse veya grse, derinden derine feryat eder. Btn
raklardan gelen feryatlar, ak- bekdan gelen alamalarn
tercmanlardr. Eer tevehhm- bek olmazsa muhabbet
edemez. Hatt denilebilir ki, lem-i beknn ve ebed
Cennetin bir sebeb-i vcudu, u mahiyet-i insaniyedeki o
iddetli ak- bekdan kan gayet kuvvetli arzu-yu bek ve
bek iin ftr, umum duadr ki, Bk-i Zlcell, o edit,
sarslmaz, ftr arzuyu, o tesirli, kuvvetli, umum duay
kabul etmitir ki, fni insanlar iin bki bir lemi halk
etmi.
Hem hi mmkn mdr ki, Ftr- Kerm, Hlk-
Rahm, kk midenin cz arzusunu ve muvakkat bir
bek iin lisan- hal ile duasn hadsiz env- matumat-
leziziyenin icadyla kabul etsin de, umum nev-i beerin pek
byk bir ihtiyac- ftrden gelen pek iddetli bir arzusunu
ve kll ve daim ve hakl ve hakikatli, klli, halli, bekya
dair gayet kuvvetli duasn kabul etmesin? H, yz bin
defa h! Kabul etmemek mmkn deildir. Hem hikmet
ve adaletine ve rahmet ve kudretine hibir cihetle
yakmaz.
Madem insan bekya ktr; elbette btn kemlt,
lezzetleri, bekya tbidir. Ve madem bek Bk-i Zlcelle
mahsustur. Ve madem Bknin esms bkiyedir. Ve
madem Bknin yineleri Bknin rengini, hkmn alr ve
bir nevi bekya mazhar olur. Elbette insana en lzm i, en
mhim vazife, o Bkye kar alka peyd etmektir ve
esmsna yapmaktr. nk Bk yoluna sarf olunan
herey bir nevi bekya mazhar olur.
te ikinci
1
cmlesi bu hakikati ifade
ediyor. nsann hadsiz mnev yaralarn tedavi etmekle
beraber, ftratndaki gayet iddetli arzu-yu beky onunla
tatmin ediyor.
1. Bk kalan ancak Sensin, ey Bk.
NC NKTE
u dnyada zamann fen ve zevl-i eyadaki tesirat
gayet muhteliftir. Ve mevcudat ise, mtedahil daireler gibi
birbiri iinde iken, hkmleri zeval noktasnda ayr ayr
oluyor.
Nasl ki saatin saniyelerini sayan dairesi, dakikay ve
saati ve gnleri sayan daireleri zhiren birbirine benzer,
fakat sratte birbirine muhaliftir. yle de, insandaki cisim,
nes, kalb, ruh daireleri yle mtefavittir. Mesel, cismin
beks, hayat, vcudu, bulunduu bir gn, belki bir saat
olduu ve mazi ve mstakbeli mdum ve meyyit
bulunduu halde, kalbin hazr gnden ok gn evvel, ok
gn sonraki zamana kadar daire-i vcudu ve hayat
genitir. Ruhun hazr gnden seneler evvel ve seneler
sonraki bir daire-i azme, daire-i hayatna ve vcuduna
dahildir.
te bu istidada binaen, hayat- kalb ve ruhye medar
olan marifet-i lhiye ve muhabbet-i Rabbniye ve
ubudiyet-i Sbhniye ve marziyt- Rahmniye cihetiyle,
bu dnyadaki fni mr, bki bir mr tazammun eder ve
ebed ve bki bir mr inta eder ve bki ve lyemut bir
mr hkmne geer.
1
1. bk. Tevbe Sresi, 9:111.
Evet, Bk-i Hakiknin muhabbet, marifet, rzas yolunda
bir saniye, bir senedir. Eer Onun yolunda olmazsa, bir
sene bir saniyedir. Belki Onun yolunda bir saniye
lyemuttur, ok senelerdir. Ve dnya cihetinde ehl-i
gaetin yz senesi bir saniye hkmne geer.
Mehur byle bir sz var ki,
Yani, Firkn bir saniyesi bir sene kadar
uzundur ve vislin bir senesi bir saniye kadar ksadr. Ben
bu fkrann btn btn aksine diyorum ki:
Visal, yani, Bk-i Zlcellin rzas dairesinde livechillh
bir saniye visal, deil yalnz byle bir sene, belki daim bir
pencere-i visaldir. Gaet ve dallet rk iinde deil bir
sene, belki bin sene, bir saniye hkmndedir. O szden
daha mehur u sz var:


1
hkmmz teyid ediyor.
Mehur evvelki szn sahih bir mns budur ki: Fni
mevcudatn visli madem fnidir; ne kadar uzun da olsa
yine ksa hkmndedir. Senesi bir saniye gibi geer,
hasretli bir hayal ve esei bir rya olur. Beky isteyen
kalb-i insan bir sene visalde, yalnz bir saniyecikte ancak
zerre gibi bir zevkini alabilir. Firak ise, saniyesi bir sene
deil, senelerdir. nk rkn meydan genitir. Beky
isteyen bir kalbe, rak, endan bir saniye de olsa, seneler
kadar tahribat yapar. nk hadsiz raklar ihtar eder.
Madd ve s muhabbetler iin btn mazi ve mstakbel
rakla doludur.
u mesele mnasebetiyle deriz: Ey insanlar! Fni, ksa,
faydasz mrnz bki, uzun, faydal, meyvedar yapmak
ister misiniz? Madem istemek insaniyetin iktizasdr; Bk-i
Hakiknin yoluna sarf ediniz. nk Bkye mteveccih
olan ey, beknn cilvesine mazhar olur.
Madem her insan gayet iddetli bir surette uzun bir
mr ister, bekya ktr. Ve madem bu fni mr bki
mre tebdil eden bir are var ve mnen ok uzun bir mr
hkmne geirmek mmkndr. Elbette, insaniyeti sukut
etmemi bir insan, o areyi arayacak ve o imkn bilile
evirmeye alacak ve tevk-i hareket edecek.
te o are budur: Allah iin ileyiniz, Allah iin
grnz, Allah iin alnz. Lillh, livechillh, lieclillh
rzas dairesinde hareket ediniz.
2
O vakit sizin mrnzn
dakikalar, seneler hkmne geer.
1. Dmanla beraber sahr, bir ncan kadar dar; ahbapla beraber ine delii,
bir meydan kadar genitir.bk. bnl-Cevz, el-Mdhi: 1:385; el-Acln,
Kefl-Haf: 2:246.
2. bk. Tirmiz, Snnet: 15; Eb Dvud, Kyamet: 60; Msned: 3:438, 440.
Bu hakikate iareten, Leyle-i Kadir gibi birtek gece,
seksen ksur seneden ibaret olan bin ay hkmnde
olduunu, nass- Kurn gsteriyor.
1
Hem bu hakikate
iaret eden, ehl-i velyet ve hakikat beyninde bir dstur-u
muhakkak olan bast- zaman srryla, ok seneler
hkmnde olan birka dakikalk zaman- Mira, bu
hakikatin vcudunu ispat eder ve bilil vukuunu gsteriyor.
Miracn birka saat mddeti, binler seneler hkmnde
vsati ve ihatas ve uzunluu vardr. nk, o, Mira
yolunda bek lemine girdi. Bek leminin birka dakikas,
u dnyann binler senesini tazammun etmitir.
Hem u hakikate bina edilen beynel-evliya kesretle
vuku bulmu olan bast- zaman hadiseleridir. Baz evliya
bir dakikada bir gnlk ii grm, bazlar bir saatte bir
sene vazifesini yapm, bazlar bir dakikada bir hatme-i
Kurniyeyi okumu olduklarn rivayet edip ihbar
ediyorlar. Byle ehl-i hak ve sdk, bilerek kizbe elbette
tenezzl etmezler. Hem o derece hadsiz ve kesretli bir
tevatrle bast- zaman
HAYE-1
hakikatini aynen mahede
ettikleri medar- phe olamaz.
1. bk. Kadir Sresi, 97:3.
Haiye-1
[lerinden sze balayan biri, Bu halde ne kadar kaldk? diye sordu. Bir
gn,yahut daha da az dediler. Kehf Sresi, 18:19] yetiyle
yetiyle [Onlar maaralarnda yz yl
kaldlar, buna dokuz yl daha kattlar. Kehf Sresi, 18:25] yeti tayy- zaman
gsterdii gibi, [Rabbinin
katnda bir gn, sizin hesabnza gre bin yl gibidir. Hac Sresi, 22:47] yeti
de bast- zaman gsterir.
u bast- zaman, herkese musaddak bir nevi, ryada
grnyor. Bazan bir dakikada insann grd ryay,
geirdii ahvli, konutuu szleri, grd lezzetleri veya
ektii elemleri grmek iin, yakaza leminde bir gn,
belki gnler lzmdr.
Elhasl: nsan endan fnidir; fakat bek iin halk
edilmi ve bki bir Ztn yinesi olarak yaratlm ve bki
meyveleri verecek ileri grmekle tavzif edilmi ve bki
bir Ztn bki esmsnn cilvelerine ve naklarna medar
olacak bir suret verilmitir. yleyse, byle bir insann
hakik vazifesi ve saadeti, btn cihazat ve istidadatyla o
Bk-i Sermednin daire-i marziytnda esmsna yapp,
ebed yolunda o Bkye mteveccih olup gitmektir. Lisan

1
dedii gibi, kalbi, ruhu, akl, btn leti


2
demeli.


3

4
1. Bk kalan ancak Sensin, ey Bk.
2. Varl sonsuza kadar devam eden Bk Odur; balangc olmayan Ezel ve
sonu olmayan Ebed Odur; Varl srekli olan Daim ve rzasna kavumak
istenen MatlupOdur; sevilen Mahbub Odur; cemliyle ve rzasyla merref
olunmak enbyk gaye olan Maksd Odur; Kendisine ibadet ve mnev
kullukhediyeleri takdim edilen Mbd Odur.
3. Seni her trl noksandan tenzih ederiz. Senin bize rettiinden
bakabilgimiz yoktur. Muhakkak ki Sen, ilmi ve hikmeti hereyi kuatan Alm-i
Hakmsin. Bakara Sresi, 2:32.
4. Ey Rabbimiz, unutur veya hataya der de bir kusur ilersek bizi onunla
hesaba ekme. Bakara Sresi, 2:286.
Drdnc Lema
Minhcs-Snne bu risaleye lyk grlmtr.
Mesele-i mamet bir mesele-i feriye olduu halde, ziyade
ehemmiyet verildiinden, bir mesil-i imaniye srasna girip,
ilm-i kelmda ve usulddinde medar- nazar olduu
1
cihetle
Kurna ve imana ait hizmet-i esasiyemize mnasebeti
bulunduundan, cz bahsedildi.




2

3
u yet-i azmenin ok hakaik-i azmesinden bir iki
hakikatine ki Makam ile iaret edeceiz.
1. el-c, Kitabl-Mevakf: 3:331; Ahmed bin Muhammed, Kitab Uslid-Dn: 269,
279.
2. Size, kendi iinizden yle bir peygamber geldi ki, sizin skntya
uramanzona pek ar gelir. O size ok dkn, mminlere ok efkatli,
okmerhametlidir. Ey Peygamber, eer senden yz evirecek olurlarsa de ki:
Allah bana yeter. Ondan baka ibadete lyk hibir ilh yoktur. Ben
Onatevekkl ettim. Yce Arn Rabbi de Odur. Tevbe Sresi, 9:128-129.
3. De ki: Vazifem karlnda sizden bir cret istemiyorum. Sizdenistediim,
ancak akrabaya sevgi ve Ehl-i Beytime muhabbettir. rSresi, 42:23.
Birinci Makam
Drt Nktedir.
BRNC NKTE
Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselmn mmetine
kar keml-i efkat ve merhametini ifade ediyor.
Evet, rivayet-i sahiha ile, maherin dehetinden herkes,
hatt enbiya dahi nefs, nefs dedikleri zaman, Resul-i
Ekrem Aleyhissalt Vesselm mmet, mmet diye
1
refet ve efkatini gsterecei gibi,
2
yeni dnyaya geldii
zaman, ehl-i ken tasdikiyle, validesi onun mnctndan
mmet, mmet
3
iitmi. Hem btn tarih-i hayat ve
nerettii efkatkrne mekrim-i ahlk, keml-i efkat ve
refetini gsterdii gibi, mmetinin hadsiz salvatna hadsiz
ihtiya gstermekle,
4
mmetinin btn saadetleriyle
keml-i efkatinden alkadar olduunu gstermekle hadsiz
bir efkatini gstermi.
1. Buhar,Tevhid: 36, Tefsir: 17, Sre 5, Fiten: 1; Mslim, mn: 326, 327; Tirmiz,
Kymet: 10; Drim, Mukaddime: 8.
2. bk. Buhr, Tevhid: 32; Mslim, man: 326.
3. bk. Suyt, el-Hasisl-Kbr: 1:80, 85, 91; en-Nebhn, Hccetullhi alel-
lemn: 224, 227-228.
4. bk. Ahzap Sresi, 33:56; Ayrca bk.: Tirmiz, Kyamet: 24.
te bu derece efkatli ve merhametli bir rehberin
snnet-i seniyyesine mraat etmemek ne derece nankrlk
ve vicdanszlk olduunu kyas eyle.
KNC NKTE
Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm, kll ve umum
vazife-i nbvvet iinde baz husus, cz maddelere kar
azm bir efkat gstermitir. Zhir hale gre o azm efkati
o husus, cz maddelere sarf etmesi, vazife-i nbvvetin
fevkalde ehemmiyetine uygun gelmiyor. Fakat hakikatte o
cz madde, kll, umum bir vazife-i nbvvetin medar
olabilecek bir silsilenin ucu ve mmessili olduundan, o
silsile-i azmenin hesabna, onun mmessiline fevkalde
ehemmiyet verilmi.
Mesel, Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm, Hazret-i
Hasan ve Hseyine kar kklklerinde gsterdikleri
fevkalde efkat ve ehemmiyet-i azme,
1
yalnz cibill
efkat ve hiss-i karbetten gelen bir muhabbet deil, belki
vazife-i nbvvetin bir hayt- nuransinin bir ucu ve
verset-i Nebeviyenin gayet ehemmiyetli bir cemaatinin
menei, mmessili, hristesi cihetiyledir.
Evet, Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm, Hazret-i
Hasan (r.a.) keml-i efkatinden kucana alarak ban
pmesiyle,
2
Hazret-i Hasandan (r.a.) teselsl eden nuran
nesl-i mbarekinden, Gavs- zam olan ah- Geyln gibi
ok mehd-misal verese-i nbvvet ve hamele-i eriat-
Ahmediye (a.s.m.) olan zatlarn hesabna Hazret-i Hasann
(r.a.) ban pm. Ve o zatlarn istikbalde edecekleri
hizmet-i kudsiyelerini nazar- nbvvetle grp takdir ve
istihsan etmi. Ve takdir ve tevike almet olarak, Hazret-i
Hasann (r.a.) ban pm.
Hem Hazret-i Hseyine kar gsterdikleri fevkalde
ehemmiyet ve efkat, Hazret-i Hseyinin (r.a.) silsile-i
nuraniyesinden gelen Zeynelbidin, Cafer-i Sadk gibi
eimme-i lian ve hakik verese-i Nebeviye gibi pek ok
mehd-misal zevt- nuraniyenin namna ve din-i slm ve
vazife-i risalet hesabna boynunu pm,
3
keml-i efkat
ve ehemmiyetini gstermitir.
1. bk. Buhr, Fazail Ashb: 22; Mslim, Fazails-Sahbe: 56:60.
2. bk. Msned: 5:47; et-Tabern, el-Muceml-Kebr: 3:32, 22:274.
3. bk. bni Mce, Mukaddime: 11; Msned: 4:172.
Evet, zt- Ahmediyenin (a.s.m.) gayb-in kalbiyle,
dnyada Asr- Saadetten ebed tarafnda olan meydan-
hari tem eden ve yerden Cenneti gren ve zeminden
gkteki melikeleri mahede eden ve zaman- demden
beri mazi zulmatnn perdeleri iinde gizlenmi hdist
gren, hatt Zt- Zlcellin ryetine mazhar olan nazar-
nuransi, em-i istikbal-bnisi, elbette Hazret-i Hasan ve
Hseyinin arkalarnda teselsl eden aktab ve eimme-i
verese ve mehdleri grm ve onlarn umumu namna
balarn pm. Evet, Hazret-i Hasann (r.a.) ban
pmesinden, ah- Geylnnin hisse-i azmesi var.
NC NKTE
yetinin bir kavle gre mns:
Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm, vazife-i risaletin
icrasna mukabil cret istemez; yalnz l-i Beytine
meveddeti istiyor.
Eer denilse: Bu mnya gre, karbet-i nesliye
cihetinden gelen bir fayda gzetilmi grnyor. Halbuki,
1
srrna binaen, karbet-i
nesliye deil, belki kurbiyet-i lhiye noktasnda vazife-i
risalet cereyan ediyor.
Elcevap: Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm,
gayb-in nazaryla grm ki, l-i Beyti, lem-i slm
iinde bir ecere-i nuraniye hkmne geecek. lem-i
slmn btn tabakatnda, kemlt- insaniye dersinde
rehberlik ve mridlik vazifesini grecek zatlar, ekseriyet-i
mutlaka ile, l-i Beytten kacak. Teehhddeki, mmetin
l hakkndaki duas ki,



2
dir, makbul olacan kefetmi.
Yani, nasl ki millet-i brahimiyede ekseriyet-i mutlaka
ile nuran rehberler Hazret-i brahimin (a.s.) linden,
neslinden olan enbiya olduu gibi;
3
mmet-i
Muhammediyede de (a.s.m.), vezif-i azme-i slmiyette
ve ekser turuk ve meslikinde, enbiya-y Ben srail gibi,
4
aktb- l-i Beyt-i Muhammediyeyi (a.s.m.) grm. Onun
iin,
5
demesiyle emrolunarak, l-i Beyte kar mmetin
meveddetini istemi.
1. Allah katnda en ereiniz, en ziyade takv sahibi olannzdr. Hucurat
Sresi, 49:13.
2. Allahm! Tpk brahime ve brahimin line salt ettiin gibi, Efendimiz
Muhammede ve Efendimiz Muhammedin line de salt et. Muhakkak ki Sen
her trl hamd ve vgye nihayetsiz derecedelyksn ve an ve eren
hereyden nihayetsiz derecede yksektir. bk.Buhr, Enbiya 10; Mslim, Salt:
65-66.
3. bk. bni Hacer, Fethl-Br: 11:162.
4. bk. el-Mnv, Feyzl-Kdr: 4:384; el-Acln, Kefl-Haf: 2:83.
5. De ki: Vazifem karlnda sizden bir cret istemiyorum. Sizdenistediim,
ancak akrabaya sevgi ve Ehl-i Beytime muhabbettir. rSresi, 42:23.
Bu hakikati teyid eden mkerrer rivayetlerde ferman
etmi:
Size iki ey brakyorum; onlara temessk etseniz necat
bulursunuz: biri Kitabullah, biri l-i Beytim.
1
nk,
Snnet-i Seniyyenin menba ve muhafz ve her cihetle
iltizam etmesiyle mkellef olan, l-i Beyttir.
te bu srra binaendir ki, Kitap ve Snnete ittib
nvanyla bu hakikat-i hadsiye bildirilmitir. Demek l-i
Beytten, vazife-i risalete murad, Snnet-i Seniyyesidir.
Snnet-i Seniyyeye ittib terk eden, hakik l-i Beytten
olmad gibi, l-i Beyte hakik dost da olamaz.
2
Hem mmetini l-i Beytin etrafnda toplamak
arzusunun
3
srr udur ki: Zaman getike l-i Beyt ok
tekessr edeceini izn-i lh ile bilmi ve slmiyet zaafa
deceini anlam. O halde, gayet kuvvetli ve kesretli bir
cemaat-i mtesnide lzm ki, lem-i slmn terakkiyt-
mneviyesinde medar ve merkez olabilsin. zn-i lh ile
dnm ve mmetini l-i Beyti etrafna toplamasn arzu
etmi.
1. Tirmiz,Menkb: 31; Msned, 3:14, 17, 26.
2. bk. et-Tabern, Muceml-Evsd: 3:338; Eb Dvud, Fiten: 2; Msned: 2:133.
3. bk. el-Bezzr, el-Msned: 9:343; el-Tabern, el-Muceml-Kebr: 3:45-46, 12:34.
Evet, l-i Beytin efrad ise, itikad ve iman hususunda
sairlerden ok ileri olmasa da, yine teslim, iltizam ve
tarafgirlikte ok ileridedirler. nk slmiyete ftraten,
neslen ve cibilliyeten taraftardrlar. Cibill taraftarlk zayf
ve ansz, hatt haksz da olsa braklmaz. Nerede kald ki,
gayet kuvvetli, gayet hakikatli, gayet anl btn silsile-i
ecdad baland ve eref kazand ve canlarn feda
ettikleri bir hakikate taraftarlk, ne kadar esasl ve ftr
olduunu bilbedhe hisseden bir zat, hi taraftarl brakr
m? Ehl-i Beyt, ite bu iddet-i iltizam ve ftr slmiyet
cihetiyle, din-i slm lehinde edn bir emreyi kuvvetli bir
burhan gibi kabul eder. nk ftr taraftardr. Bakas ise,
kuvvetli bir burhan ile sonra iltizam eder.
DRDNC NKTE
nc Nkte mnasebetiyle, alarla Ehl-i Snnet ve
Cemaatin medar- niz, hatt akaid-i imaniye kitaplarna
ve esasat- imaniye srasna girecek derecede
1
bytlm
bir meseleye ksaca bir iaret edeceiz. Mesele udur:
Ehl-i Snnet ve Cemaatder ki: Hazret-i Ali Hulef-i
Erbaann drdncsdr. Hazret-i Sddk daha efdaldir ve
hilfete daha mstehak idi ki, en evvel o geti.
2
alar derler ki: Hak Hazret-i Alinin (r.a.) idi. Ona
hakszlk edildi. Umumundan en efdal Hazret-i Alidir
(r.a.). Dvlarna getirdikleri delillerin hlsas: Derler ki,
Hazret-i Ali (r.a.) hakknda vrid ehdis-i Nebeviye
3
ve
Hazret-i Alinin (r.a.) ah- Velyet nvanyla, ekseriyet-i
mutlaka ile evliyann ve tariklerin mercii ve ilim ve ecaat
ve ibadette harikulde sfatlar ve Hazret-i Peygamber
Aleyhissalt Vesselm ona ve ondan teselsl eden l-i
Beyte kar iddet-i alkas gsteriyor ki, en efdal odur.
Daima hilfet onun hakk idi, ondan gasp edildi.
Elcevap: Hazret-i Ali (r.a.) mkerreren, kendi ikrar
4
ve
yirmi seneden ziyade o hulef-i selseye ittib ederek
onlarn eyhlislml makamnda bulunmas, alarn bu
dvlarn cerh ediyor. Hem hulef-i selsenin zaman-
hilfetlerinde ftuhat- slmiye ve mcahede-i ad
hadiseleri ve Hazret-i Alinin zamanndaki vakalar, yine
hilfet-i slmiye noktasnda alarn dvlarn cerh
ediyor. Demek Ehl-i Snnet ve Cemaatin dvs haktr.
1. bk. et-Teftazn, erhl-Akid (Terc: Sleyman Uluda)s.321.
2. bk. Ahmed bni Hanbel, el-kde: 1:123; bni Ebil-zz, erhu Akdetit-
Tahviyye: 1:545, 548.
3. Tirmiz, Menkb: 19; bni Mce, Mukaddime: 11; Msned: 1:84, 118, 4:281.
4. bk. Buhr, Fezil Ashb: 5; Eb Dvud, Snne: 7; Msned: 1:106.
Eer denilse: a ikidir. Biri a-i Velyettir, dieri a-i
Hilfettir. Haydi, bu ikinci ksm, garaz ve siyaset
kartrmasyla haksz olsun. Fakat birinci ksmda garaz ve
siyaset yok. Halbuki a-i Velyet, a-i Hilfete iltihak
etmi. Yani, ehl-i turuktaki evliyann bir ksm Hazret-i
Aliyi efdal gryorlar, siyaset cihetinde olan a-i Hilfetin
dvlarn tasdik ediyorlar.
Elcevap: Hazret-i Aliye (r.a.) iki cihetle baklmak
gerektir. Bir ciheti ahs kemlt ve mertebesi noktasndan,
ikinci cihet l-i Beytin ahs- mnevsini temsil ettii
noktasndandr. l-i Beytin ahs- mnevsi ise Resul-i
Ekrem Aleyhissalt Vesselmn bir nevi mahiyetini
gsteriyor.
te, birinci nokta itibaryla, Hazret-i Ali (r.a.) bata
olarak btn ehl-i hakikat, Hazret-i Ebu Bekir ve Hazret-i
meri (r.a.) takdim ediyorlar.
1
Hizmet-i slmiyette ve
kurbiyet-i lhiyede makamlarn daha yksek grmler.
kinci nokta cihetinde, Hazret-i Ali (r.a.) ahs- mnev-i
l-i Beytin mmessili ve ahs- mnev-i l-i Beyt bir
hakikat-i Muhammediyeyi (a.s.m.) temsil ettii cihetle,
muvazeneye gelmez. te, Hazret-i Ali hakknda fevkalde
senkrne ehdis-i Nebeviye
2
bu ikinci noktaya
bakyorlar. Bu hakikati teyid eden bir rivayet-i sahiha var
ki, Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm ferman etmi:
Her nebnin nesli kendindendir. Benim neslim Alinin (r.a.)
neslidir.
3
1. bk. el-Gazl, Kavidl-Akid: 1:228; el-Kelbz, et-Taarruf li Mezhebi Ehlit-
Tasavvuf: 1:57.
2. Tirmiz, Menkb: 19; bni Mce, Mukaddime: 11; Msned: 1:84, 118, 4:281.
3. Tabern, el-Mecmeul-Kebr,no: 2630; el-Heysem, Mecmeuz-Zevid, 10:333;
el-Mnv, Feyzl-Kadr, c.2, s. 223, no: 1717.
Hazret-i Alinin (r.a.) ahs hakknda sair hulefdan
ziyade senkrne ehdisin kesretle intiarnn srr udur
ki: Emevler ve Haricler ona haksz hcum ve tenkis
ettiklerine mukabil, Ehl-i Snnet ve Cemaat olan ehl-i hak,
onun hakknda rivyt ok nerettiler. Sair Hulef-i
Ridn ise yle tenkit ve tenkise ok maruz kalmadklar
iin, onlar hakkndaki ehdisin intiarna ihtiya
grlmedi.
Hem istikbalde Hazret-i Ali (r.a.) elm hdista ve dahil
tnelere maruz kalacan nazar- nbvvetle grm,
Hazret-i Aliyi (r.a.) meyusiyetten ve mmetini onun
hakknda s-i zandan kurtarmak iin,
1

gibi mhim hadislerle Aliyi (r.a.) teselli ve
mmeti irad etmitir.
Hazret-i Aliye (r.a.) kar a-i Velyetin ifratkrne
muhabbetleri ve tarikat cihetinden gelen tafdilleri,
kendilerini a-i Hilfet derecesinde mesul etmez. nk,
ehl-i velyet, meslek itibaryla, muhabbetle mridlerine
bakarlar. Muhabbetin eni ifrattr.
2
Mahbubunu
makamndan fazla grmek arzu ediyor. Ve yle de gryor.
Muhabbetin taknlklarnda ehl-i hal mzur olabilirler.
Fakat onlarn muhabbetten gelen tafdili, Hulef-i Ridnin
zemmine ve advetine gitmemek artyla ve usul-
slmiyenin haricine kmamak kaydyla mzur olabilirler.
a-i Hilfetise, arz- siyaset, iine girdii iin,
garazdan, tecavzden kurtulamyorlar, itizar hakkn
kaybediyorlar. Hatt,
3

cmlesine msadak olarak, Hazret-i merin (r.a.)
eliyle ran milliyeti ceriha ald iin,
4
intikamlarn hubb-u
Ali suretinde gsterdikleri gibi, Amr ibnl-sn Hazret-i
Aliye (r.a.) kar hurucu ve mer ibni Sadn Hazret-i
Hseyine (r.a.) kar feci muharebesi,
5
mer ismine kar
iddetli bir gayz ve adveti alara vermi.
1. Ben kimin efendisiysem, Ali de onun efendisidir. Tirmiz,Menkb: 19; bni
Mce, Mukaddime: 11; Msned, 1:84, 118, 119, 152, 331, 4:281, 368, 370, 382,
5:347, 366, 419; el-Kettn, Nazmul-Mtensir l-Ehdsil-Mtevtir, s. 24;
el-Mnv, Feyzl-Kadr, 6:218; bni Hibbn, Sahih, 9:42; Hkim, el-Mstedrek,
2:130, 3:134.
2. Eb Dvud, Edeb: 113; Msned: 5:194, 6:450.
3. Sebep, Hz. Aliye duyulan sevgi deil; Hz. mere duyulan kindir.
4. bk. bni Sad, et-Tabaktl-Kbr: 6:12, 21; et-Taber, Tarihl-mem
vel-Mlk: 3:283, 289.
5. bk. et-Taber, Tarih'l-mem ve'l-Mlk: 3:298; bni Kesr, el-Bidye ve'n-Nihye:
8:193.
Ehl-i Snnet ve Cemaate kar a-i Velyetin hakk
yoktur ki, Ehl-i Snneti tenkit etsin. nk Ehl-i Snnet,
Hazret-i Aliyi (r.a.) tenkis etmedikleri gibi, cidd severler.
Fakat hadise tehlikeli saylan ifrat- muhabbetten
1
ekiniyorlar. Hadise Hazret-i Alinin (r.a.) as hakkndaki
sen-y Nebev,
2
Ehl-i Snnete aittir. nk istikametli
muhabbetle Hazret-i Alinin (r.a.) alar, ehl-i hak olan
Ehl-i Snnet ve Cemaattir. Hazret-i s Aleyhisselm
hakkndaki ifrat- muhabbet Nesr iin tehlikeli olduu
gibi, Hazret-i Ali (r.a.) hakknda da o tarzda ifrat-
muhabbet, hadis-i sahihte, tehlikeli olduu tasrih edilmi.
3
1. Msned: 1:160; Nesi, es-Snenl-Kbr: 5:137; el-Hkim, el-Mstedrek: 3:132.
2. et-Tabern, el-Muceml-Evsad: 6:354, 355, 7:343.
3. Buhar,Tarihl-Kebr, 2:1: 257; Ahmed ibni Hanbel, Fedils-Sahbe, no: 1087,
1221, 1222; el-Heysem, Mecmeuz-Zevid, 9:133; bnl-Cevz, el-lelil-
Mtenhiye, 1:223.
a-i Velyeteer dese ki: Hazret-i Alinin (r.a.)
kemlt- fevkaldesi kabul olunduktan sonra Hazret-i
Sddk (r.a.) ona tercih etmek kabil olmuyor.
Elcevap: Hazret-i Sddk- Ekberin ve Fruk-u zamn
(r.a.) ahs kemltyla ve veraset-i nbvvet vazifesiyle
zaman- hilfetteki kemltyla beraber bir mizann
kefesine; Hazret-i Alinin (r.a.) ahs kemlt- harikasyla,
hilfet zamanndaki dahil, bilmecburiye girdii elm
vakalardan gelen ve s-i zanlara mruz olan hilfet
mcahedeleri beraber mizann dier kefesine braklsa,
elbette Hazret-i Sddkn (r.a.) veyahut Frukun (r.a.)
veyahut Zinnureynin (r.a.) kefesi ar geldiini Ehl-i Snnet
grm, tercih etmi.
Hem, On kinci ve Yirmi Drdnc Szlerde ispat
edildii gibi, nbvvet, velyete nisbeten derecesi o kadar
yksektir ki, nbvvetin bir dirhem kadar cilvesi, bir
batman kadar velyetin cilvesine mreccahtr. Bu nokta-i
nazardan, Hazret-i Sddk- Ekberin (r.a.) ve Fruk-u
zamn (r.a.) veraset-i nbvvet ve tesis-i ahkm- risalet
noktasnda
1
hisseleri taraf- lhden ziyade verildiine,
hilfetleri zamanlarndaki muvaffakiyetleri Ehl-i Snnet ve
Cemaate delil olmu. Hazret-i Alinin (r.a.) kemlt-
ahsiyesi, o veraset-i nbvvetten gelen o ziyade hisseyi
hkmden iskat edemedii iin, Hazret-i Ali (r.a.),
eyheyn-i Mkerremeynin zaman- hilfetlerinde onlara
eyhlislm olmu ve onlara hrmet etmi. Acaba Hazret-i
Aliyi (r.a.) seven ve hrmet eden ehl-i hak ve snnet,
Hazret-i Alinin (r.a.) sevdii ve cidd hrmet ettii
eyheyni nasl sevmesin ve hrmet etmesin?
Bu hakikati bir misalle izah edelim: Mesel, gayet
zengin bir ztn irsiyetinden, evltlarnn birine yirmi
batman gm ile drt batman altn veriliyor. Dierine be
batman gm ile be batman altn veriliyor. brne de
batman gm ile be batman altn verilse, elbette
hirdeki ikisi endan kemiyeten az alyorlar, fakat
keyyeten ziyade alyorlar. te, bu misal gibi, eyheynin
veraset-i nbvvet ve tesis-i ahkm- risaletinde tecell
eden hakikat-i akrebiyet-i lhiye altnndan hisselerinin az
bir fazlal, kemlt- ahsiye ve velyet cevherinden
neet eden kurbiyet-i lhiyenin ve kemlt- velyetin ve
kurbiyetin ouna galip gelir. Muvazenede bu noktalar
nazara almak gerektir.
2
Yoksa, ahs ecaati ve ilmi ve
velyeti noktasnda birbiriyle muvazene edilse, hakikatin
sureti deiir.
1. bk. Buhr, Fezil Ashb: 6; Mslim, Fazils-Sahbe: 15-16; Tirmiz, Rya: 9.
2. bk. Tirmiz, Rya: 10; Eb Dvud, Snnet: 8; Msned: 5:44, 50.
Hem Hazret-i Alinin (r.a.) ztnda temessl eden ahs-
mnev-i l-i Beyt ve o ahsiyet-i mneviyede veraset-i
mutlaka cihetiyle tecell eden hakikat-i Muhammediye
(a.s.m.) noktasnda muvazene edilmez. nk orada
Peygamber Aleyhissalt Vesselmn srr- azmi var.
Amma a-i Hilfet ise, Ehl-i Snnet ve Cemaate kar
mahcubiyetinden baka hibir haklar yoktur. nk bunlar
Hazret-i Aliyi (r.a.) fevkalde sevmek dvsnda olduklar
halde tenkis ediyorlar ve s-i ahlkta bulunduunu onlarn
mezhepleri iktiza ediyor. nk diyorlar ki, Hazret-i
Sddk ile Hazret-i mer (r.a.) haksz olduklar halde,
Hazret-i Ali (r.a.) onlara mmt etmi, a stlahnca
takiyye etmi, yani onlardan korkmu, riykrlk etmi.
1
Acaba byle kahraman- slm ve Esedullah nvann
kazanan
2
ve sddklarn kumandan ve rehberi olan bir zt
riykr ve korkaklkla ve sevmedii zatlara tasannukrne
muhabbet gstermekle ve yirmi seneden ziyade havf
altnda mmt etmekle, hakszlara tebaiyeti kabul
etmekle muttasf grmek, ona muhabbet deildir. O eit
muhabbetten Hazret-i Ali (r.a.) teberr eder.
te, ehl-i hakkn mezhebi hibir cihetle Hazret-i Aliyi
(r.a.) tenkis etmez, s-i ahlk ile itham etmez, yle bir
harika-i ecaate korkaklk isnad etmez ve derler ki:
Hazret-i Ali (r.a.) Hulef-i Ridni hak grmeseydi, bir
dakika tanmaz ve itaat etmezdi. Demek ki, onlar hakl ve
rcih grd iin, gayret ve ecaatini hakperestlik yoluna
teslim etmi.
3
Elhasl: Hereyin ifrat ve tefriti iyi deildir. stikamet ise,
hadd-i vasattr ki,
4
Ehl-i Snnet ve Cemaat onu ihtiyar
etmi. Fakat, maatteessf, Ehl-i Snnet ve Cemaat perdesi
altna Vahhblik ve Hariclik kri ksmen girdii gibi,
siyaset meftunlar ve bir ksm mlhidler, Hazret-i Aliyi
(r.a.) tenkit ediyorlar. H, siyaseti bilmediinden hilfete
tam liyakat gstermemi, idare edememi diyorlar. te
bunlarn bu haksz ithamlarndan, Alevler Ehl-i Snnete
kar ksmek vaziyetini alyorlar. Halbuki, Ehl-i Snnetin
dsturlar ve esas- mezhepleri, bu kirleri iktiza etmiyor,
belki aksini ispat ediyorlar. Hariclerin ve mlhidlerin
tarafndan gelen byle kirlerle Ehl-i Snnetmahkm
olamaz. Belki Ehl-i Snnet, Alevlerden ziyade Hazret-i
Alinin (r.a.) taraftardrlar. Btn hutbelerinde, dualarnda
Hazret-i Aliyi (r.a.) lyk olduu sen ile zikrediyorlar.
Hususan, ekseriyet-i mutlaka ile Ehl-i Snnet ve Cemaat
mezhebinde olan evliya ve asya, onu mrid ve ah-
Velyet biliyorlar.
5
Alevler, hem Alevlerin, hem Ehl-i
Snnetin advetine istihkak kesb eden Haricleri ve
mlhidleri brakp ehl-i hakka kar cephe almamaldrlar.
Hatt bir ksm Alevler, Ehl-i Snnetin inadna snneti
terk ediyorlar. Her ne ise, bu meselede fazla syledik;
nk ulemann beyninde ziyade medar- bahs olmutur.
1. bk. er-Rz, tikdt Firkil-Mslimn vel-Mrikn: 1:60, 61: bni Teymiyye,
Minhcs-Snne: 6:320.
2. bk. Ahmed bin Abdullah et-Taber, er-Riyadun-Ndra: 1:245, Zehirul-Ukb:
1:92.
3. bk. bni Ebil-Hadd, erhu Nehcil-Bela, 1:130-132.
4. bk. el-Beyhk, uabl-mn: 3:402, 5:261; el-Acln, Kefl-Haf: 1:470.
5. bk. mam- Rabbn, el-Mektbt: 1:134 (251. Mektup).
Ey ehl-i hak olan Ehl-i Snnet ve Cemaat! Ve ey l-i
Beytin muhabbetini meslek ittihaz eden Alevler! abuk bu
mnsz ve hakikatsiz, haksz, zararl olan niz aranzdan
kaldrnz. Yoksa, imdiki kuvvetli bir surette hkmeyleyen
zndka cereyan, birinizi dieri aleyhinde let edip,
ezmesinde istimal edecek. Bunu malp ettikten sonra, o
leti de kracak. Siz ehl-i tevhid olduunuzdan, uhuvveti ve
ittihad emreden yzer esasl rabta-i kudsiye
mbeyninizde varken, iftirak iktiza eden cz meseleleri
brakmak elzemdir.
kinci Makam


1
yetinin ikinci hakikatine dair olacak.
HAYE-1
1. Eer senden yz evirecek olurlarsa de ki: Allah bana yeter. Ondan
bakaibadete lyk hibir ilh yoktur. Ben Ona tevekkl ettim. Yce ArnRabbi
de Odur. Tevbe Sresi, 9:129.
Haiye-1 Bu ikinci Makam, On Birinci Lema olarak telif edilmitir.
Beinci Lema
1
yetinin gayet mhim bir
hakikatini on be mertebe ile beyan edecek bir risale
olacakt. Fakat hakikat ve ilimden ziyade, zikir ve
tefekkrle mnasebettar olduundan, imdilik tehir edildi.
endan On Birinci Lema olan Mirkats-Snnet ve
Tiryaku Marazil-Bida namndaki gayet mhim bir risale,
Beinci Lema namyla, bidyeten yazlmt. Fakat o risale,
on bir nkte-i mhimmeye inksam ettiinden, On Birinci
Lemaya girdi, Beinci Lema akta kald.
1. [ ...ve ...cmleleri] Hazret-i stadmz, Yirmi Dokuzuncu Arab
Lem'ann Altnc Babnn haiyesinde, bu iki cmle hakknda, "Bu iki mbarek
kelmn mertibi, ilimden ziyade kir ve zikir olduundan, Arab zikredildi"
diye beyanda bulunmaktadr. ("Allah bize yeter; O ne
gzel vekildir." l-i mrn Sresi, 3:173) yetinin hakikatine dair Drdnc ua
olarak Hasbiye Risalesi namyla sonradan Trke telif edilmitir. Hz. stadn
Hizmetkrlar
Altnc Lema

1
cmlesinin
ifade ettii ok ytn
2
mhim hakikatini yine on be, yirmi
mertebe-i kriye ile beyan edecek bir risale olacakt. Bu
Lema da, Beinci Lema gibi, nefsimde hissettiim ve
harekt- ruhiyemde zikir ve tefekkrle mahede ettiim
mertebeler olduundan, ilim ve hakikatten ziyade zevk ve
hale medar olmak cihetiyle, hakikat lemalar iinde deil,
belki hirlerinde yazlmas mnasip grld.
1. Yce ve byk olan Allahn kudret ve gcnden baka kudret ve g
yoktur.
2. bk. Kehf Sresi, 18:39; Bakara Sresi, 2:165. Ayrca bk. Buhr, Maz: 38;
Mslim, Zikr: 44.
Yedinci Lema
Sre-i Fethin hirindeki yetin yedi nevi ihbar- gaybsine
dairdir












1
SRE- FETHN bu yetinin ok vcuh-u icz
vardr. Kurn- Mucizl-Beynn on vcuh-u klliye-i
icziyesinden ihbar- bilgayb vehi, u yette, yedi sekiz
vecihle grnyor.
1. And olsun ki Allah, Resulnn grd ryann hak olduunu tasdik
etti.naallah hepiniz emniyet iinde ve salarnz tra etmi ve ksaltm
olarak Mescid-i Harama gireceksiniz. Allah sizin bilmediinizi bilir;onun iin,
Mekkenin fethinden nce size yakn bir fetih daha ihsanetti. Btn dinlere
stn klmak zere Resuln hidayet ve hak din ilegnderen Odur. Buna ahit
olarak Allah yeter. Muhammed AllahnResuldr. Onunla beraber olanlar da
krlere kar iddetli, kendiaralarnda ise pek merhametlidirler. Sen onlarn
rk ve secdeettiklerini grrsn. Onlar Allahn ltfunu ve rzasn
ararlar.Yzlerinde ise secde izi vardr. Onlarn Tevrattaki vasar
budur.ncildeki vasar ise yledir: Onlar lizini karm, sonra gitgide
kuvvet bulmu, kalnlam ve gvdesi zerinde ykselmi bir ekinebenzer ki,
ekincilerin pek houna gider. Allahn onlar byleceoaltp kuvvetlendirmesi,
krleri fkeye bomak iindir. Onlardaniman eden ve gzel iler yapanlara
Allah maret ve byk bir mkfatvaad etmitir. Fetih Sresi, 48:27-29.
BRNCS
1
il hir. Feth-i Mekkeyi,
vukuundan evvel katiyetle haber veriyor. ki sene sonra,
haber verdii tarzda vuku bulmutur.
2
KNCS
3
ifade ediyor ki:
Sulh-u Hudeybiye, endan zhir slm aleyhinde grlm
ve Kureyler bir derece galip grnm olduu halde,
mnen, Sulh-u Hudeybiye mnev byk bir fetih
hkmnde olacak ve sair ftuhatn da anahtar olacak diye
ihbar ediyor.
Filhakika, Sulh-u Hudeybiye ile, endan madd kl
klfna muvakkaten konuldu. Fakat Kurn- Hakmin
brika-s elmas klc kt; kalbleri, akllar fethetti.
Musalha mnasebetiyle birbiriyle ihtilt ettiler. Mehsin-i
slmiyet, envr- Kurniye, inat ve taassubt- kavmiye
perdelerini yrtarak hkmn icra ettiler. Mesel, bir
dhiye-i harp olan Hlid bin Velid ve bir dhiye-i siyaset
olan Amr ibnl-s gibi, malbiyeti kabul etmeyen zatlar,
Sulh-u Hudeybiye ile cilvesini gsteren seyf-i Kurn
onlar malp edip,
4
Medine-i Mnevvereye keml-i
inkyad ile slmiyete gerdendde-i teslim olduktan sonra,
Hazret-i Hlid, bir seyfullah ekline girdi ve ftuhat-
slmiyenin bir klc oldu.
MHM BR SUAL: Fahrl-lemn ve Habib-i Rabbl-
lemn Hazret-i Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselmn
Sahabelerinin, mrikne kar Uhudun nihayetinde ve
Huneynin bidyetinde malbiyetinin hikmeti nedir?
5
1. And olsun ki Allah, Resulnn grd ryann hak olduunu tasdik etti.
Fetih Sresi, 48:27.
2. bk. bni Hiam, Sretn-Nebeviyye: 5:69; bni Sad, et-Tabaktl-Kbr: 2:139,
146.
3. Bundan nce size yakn bir fetih daha ihsan etti. Fetih Sresi, 48:27.
4. bk. bni Hiam, Siretn-Nebeviyye: 4:7; bni Sad, et-Tabaktl-Kbr: 4:252.
5. bk. Buhr, Mezi: 54, Cihad: 52:61, 97, 167; Mslim, Cihad: 79; Tirmiz,
Cihad: 15
Elcevap: Mrikler iinde, o zamanda saff- Sahabede
bulunan ekbir-i Sahabeye istikbalde mukabil gelecek
Hazret-i Hlid gibi ok zatlar bulunduundan, anl ve
erei olan istikballeri nokta-i nazarnda btn btn
izzetlerini krmamak iin, hikmet-i lhiye, hasent-
istikbaliyelerinin bir mkft- muaccelesi olarak mazide
onlara vermi, btn btn izzetlerini krmam. Demek
mazideki Sahabeler, mstakbeldeki Sahabelere kar
malp olmulart, o mstakbel Sahabeler, berk-i syuf
korkusuyla deil, belki brika-i hakikat evkiyle slmiyete
girsin ve o ehmet-i ftriyeleri ok zillet ekmesin.
NCS

1
kaydyla ihbar ediyor ki: Sizler emniyet-i
mutlaka iinde Kbeyi tavaf edeceksiniz. Halbuki,
Ceziretl-Arabdaki bedev akvam, ou dman olmakla
beraber, Mekke etraf ve Kurey kabilesi ksm- zam
dman iken, Yakn bir zamanda, hi havf hissedilmezken
Kbeyi tavaf edeceksiniz ihbaryla, Ceziretl-Arab itaat
altna ve btn Kureyi slmiyet iine ve emniyet-i
tmme vaz edilmesine dellet ve ihbar eder. Aynen haber
verdii gibi vukua gelmitir.
2
DRDNCS


3
keml-i katiyetle ihbar ediyor ki, Resul-i Ekrem
Aleyhissalt Vesselmn getirdii din, umum dinlere
galebe alacak. Halbuki, o zamanda yzer milyon tebaas
bulunan Nasr ve Yahudi ve Mecus dinleri ve Roma, in
ve ran hkmeti gibi yzer milyon tebaas bulunan
cihangir devletlerin edyn- resmleri iken, kendi kk
kabilesine kar tam galebe edemeyen bir vaziyette
bulunan Muhammed-i Arab Aleyhissalt Vesselmn
getirdii din, umum dinlere galip ve umum devletlere
muzaffer olacan ihbar ediyor. Hem gayet vuzuh ve
katiyetle ihbar ediyor. stikbal, o haber-i gaybyi, Bahr-i
Muhit-i arkden Bahr-i Muhit-i Garbye kadar slm
klcnn uzamasyla tasdik etmitir.
1. Fetih Sresi, 48:27.
2. bk. bni Hiam, Sretn-Nebeviyye: 5:69; bni Sad, et-Tabaktl-Kbr: 2:139,
146.
3. Btn dinlere stn klmak zere Resuln hidayet ve hak din ile gnderen
Odur. Fetih Sresi, 48:28.
BENCS


1
il hir. u yetin ba, Sahabelerin enbiyadan sonra
nev-i beer iinde en mmtaz olduklarna sebep olan
secy-y liye ve mezy-y galiyeyi haber vermekle,
mn-y sarihiyle, tabakat- Sahabenin istikbalde muttasf
olduklar ayr ayr mmtaz has sfatlarn ifade etmekle
beraber, mn-y iarsiyle, ehl-i tahkike vefat-
Nebevden sonra makamna geecek Hulef-i Ridne
hilfet tertibiyle iaret edip, herbirisinin en mehur medar-
imtiyazlar olan sft- hassay dahi haber veriyor.
2
yle ki:
3
maiyet-i mahsusa ve sohbet-i hassa ile ve
en evvel vefat ederek yine maiyetine girmekle mehur ve
mmtaz olan Hazret-i Sddk gsterdii gibi,
4

ile, istikbalde kre-i arzn devletlerini ftuhtyla
titretecek ve adaletiyle zalimlere sika gibi iddet
gsterecek olan Hazret-i meri gsterir. Ve
5

ile, istikbalde en mhim bir tnenin vukuu
hazrlanrken, keml-i merhamet ve efkatinden, slmlar
iinde kan dklmemek iin ruhunu feda edip teslim-i
nes ederek Kurn okurken mazlumen ehid olmasn
tercih eden Hazret-i Osman da haber verdii gibi;
6

saltanat ve hilfete keml-i liyakat ve kahramanlkla
girdii halde ve keml-i zhd ve ibadet ve fakr ve iktisad
ihtiyar eden ve rk ve scudda devam ve kesreti
herkese musaddak olan Hazret-i Alinin (r.a.) istikbaldeki
vaziyetini ve o tneler iindeki harpleriyle mesul
olmadn ve niyeti ve matlubu fazl- lh olduunu haber
veriyor.
1. Muhammed Allahn Resuldr. Onunla beraber olanlar da krlere kar
iddetli, kendi aralarnda ise pek merhametlidirler. Sen onlarn rk ve
secdeettiklerini grrsn. Fetih Sresi, 48:29.
2. bk. Ahmed bin Hanbel, Fezils-Sahbe: 1:434; Bavi, Malimt-Tenzl:
4:206.
3. Onunla beraber olanlar. Fetih Sresi, 48:29.
4. Krlere kar iddetli. Fetih Sresi, 48:29.
5. Kendi aralarnda merhametli. Fetih Sresi, 48:29.
6. Sen onlarn rk ve secde ettiklerini grrsn. Onlar Allahn ltfunu ve
rzasn ararlar. bk. Fetih Sresi, 48:29.
ALTINCISI
1
fkras, iki cihetle ihbar-
gaybdir.
BRNCS: Hazret-i Peygamber Aleyhissalt Vesselm
gibi mm bir zta nisbeten gayb hkmnde olan
Tevrattaki evsf- Sahabeyi haber veriyor.
Evet, Tevratta, On Dokuzuncu Mektupta beyan edildii
gibi, hirzamanda gelecek Peygamberin Sahabeleri
hakknda Tevratta bu fkra var: Kudslerin bayraklar
beraberlerindedir.
2
Yani, onun Sahabeleri ehl-i taat ve
ibadet ve ehl-i salhat ve velyettirler ki, o vasar
kudsler, yani mukaddes tabiriyle ifade etmitir.
Tevratn pek ok ayr ayr lisanlara tercme edilmesi
vastasyla o kadar tahrifat olduu halde, u Sre-i Fethin

3
hkmn mteaddit ytyla tasdik
ediyor.
1. Onlarn Tevrattaki vasar budur. bk. Fetih Sresi, 48:29.
2. Kitb- Mukkades (Trke tercme), Eski Ahid, Tesniye, Bab: 33 yet: 2;
el-Haleb, es-Sretl-Halebiyye: 1:218; Nebhn, Hccetullah alel-lemn: 1:113.
3. "Onlarn Tevrat'taki vasar..." Fetih Sresi: 48:29.
KNC CHET ihbar- gayb udur ki:
fkrasyla ihbar ediyor ki, Sahabeler ve Tbinler,
ibadette yle bir dereceye gelecekler ki, ruhlarndaki
nuraniyet yzlerinde parlayacak ve cephelerinde kesret-i
scuddan hsl olan bir htem-i velyet nevinde,
alnlarnda sikkeler grnecek.
Evet, istikbal bunu vuzuhla ve katiyetle, parlak bir
surette ispat etmitir. Evet, o kadar acip tneler ve
dadaa-i siyaset iinde, gece ve gndzde Zeynelbidin
gibi bin rekt namaz klan ve Tus-u Yemen gibi krk sene
yats abdestiyle sabah namazn ed eden
1
ok mhim pek
ok zatlar srrn gstermilerdir.
YEDNCS



2
fkras, iki cihetle ihbar- gaybdir.
1. bk. Gazl, hyu Ulmid-Dn: 1:359; ez-Zeheb, Siyeru Almn-Nbel: 4:547.
2. ncildeki vasar ise yledir: Onlar lizini karm, sonra git gide kuvvet
bulmu,kalnlam ve gvdesi zerinde ykselmi bir ekine benzer
ki,ekincilerin pek houna gider. Allahn onlar bylece
oaltpkuvvetlendirmesi, krleri fkeye bomak iindir. Fetih Sresi: 48:29.
BRNCS: Nebiyy-i mmye nisbeten gayb hkmnde
olan ncilin Sahabeler hakkndaki ihbarn ihbardr.
Evet, ncilde, hirzamanda gelecek Peygamberin
(a.s.m.) vasfnda
1

gibi yetler var. Yani, Hazret-i s (a.s.) gibi klsz
deil, belki sahibsseyf bir Peygamber gelecek, cihada
memur olacak ve onun Sahabeleri dahi kll ve cihada
memur olacaklardr. O kadb-i hadid sahibi, Reis-i lem
olacak. nk, ncilin bir yerinde der: Ben gidiyorum, t
lemin Reisi (a.s.m.) gelsin.
2
Yani, lemin Reisi geliyor.
1. "Onun demirden bir ass, yani klc olacak ve onunla savaacak. mmeti
de onun gibi olacak." Nebhn, Hccetullah ale'l-lemn: 99:114.
2. Kitb- Mukaddes (Trke tercme), Yeni Ahid, Yuhanna, Bab: 16 yet: 7;
el-Haleb, es-Sretl-Halebiyye: 1:214.
Demek oluyor ki: ncilin bu iki fkrasndan anlalyor
ki, Sahabeler endan mebdede az ve zayf grnecekler;
fakat ekirdekler gibi nevnem bularak ykselip,
kalnlap kuvvetleerek, kffrn gayzlarn onlara
yutkundurup boduracak vakitte, kllaryla nev-i beeri
kendilerine musahhar edip, reisleri olan Peygamberin
(a.s.m.) ise leme reis olduunu ispat edecekler. Aynen u
Sre-i Fethin yetinin melini ifade ediyor.
KNC VECH: u fkra ihbar ediyor ki, Sahabeler
endan azlndan ve zaafndan Sulh-u Hudeybiyeyi kabul
etmiler; elbette, herhalde az bir zamandan sonra sraten
yle bir inkiaf ve ihtiam ve kuvvet kesb edecekler ki,
r-yi zemin tarlasnda dest-i kudretle ekilen, nev-i beerin
o zamanda gaetleri cihetiyle ksa, kuvvetsiz, nks,
bereketsiz smbllerine nisbeten gayet yksek ve kuvvetli
ve meyvedar ve bereketli bir surette oalacaklar ve
kuvvet bulacaklar ve hametli hkmetleri gptadan,
hasetten ve kskanlktan gelen bir gayz iinde
brakacaklar. Evet, istikbal bu ihbar- gaybyi ok parlak bir
surette gstermitir.
u ihbarda haf bir ima daha var ki: Sahabeyi tavsift-
mhimme ile sen ederken, en byk bir mkftn vaadi
makamca lzm geldii halde,
2
kelimesiyle iaret
ediyor ki, istikbalde Sahabeler iinde tneler vastasyla
mhim kusurlar olacak. nk maret kusurun vukuuna
dellet eder. Ve o zamanda Sahabeler nazarnda en mhim
matlup ve en yksek ihsan, maret olacak. Ve en byk
mkfat ise, af ile, mczt etmemektir.
2. Bir maret. Fetih Sresi: 48:29.

1
kelimesi nasl bu ltif imay gsteriyor; yle de,
srenin bandaki

2
cmlesiyle mnasebettardr. Srenin bahakik
gnahlardan maret deil; nk ismet var, gnah
yokbelki makam- nbvvete lyk bir mn ile
Peygambere mjde-i maret ve hirinde Sahabelere
maret ile mjde etmekle, o imaya bir letfet daha katar.
te, hir-i Fethin mezkr yeti, on vcuh-u
iczndan yalnz ihbar- gayb vehinin ok vcuhundan
yalnz yedi vehini bahsettik. Cz- ihtiyar ve kadere dair
Yirmi Altnc Szn hirinde, u hirki yetin hurufatnn
vaziyetindeki mhim bir lema-i icza iaret edilmitir. Bu
hirki yet, cmleleriyle Sahabeye bakt gibi, kaytlaryla
dahi yine Sahabenin ahvline bakyor. Ve elfzyla
Sahabenin evsfn ifade ettikleri gibi,
3
huruftyla ve o
yetteki huruftn tekerrr- adediyle yine Ashab- Bedir,
Uhud, Huneyn, Suffe, Rdvan gibi tabakat- mehure-i
Sahabede bulunan zatlara iaret ettikleri gibi, ilm-i cifrin
bir nevi ve bir anahtar olan tevafuk cihetiyle ve ebced
hesabyla daha ok esrar ifade ediyor.


4
1. Bir maret. Fetih Sresi: 48:29.
2. T ki, Allah senin gemi ve gelecek gnahlarn balasn. Fetih Sresi,
48:2.
3. bk. Ahmed bni Hanbel, Fezils-Sahbe: 1:434; bnl-Cevz, Zdl-Mesr:
7:446; Suyt, ed-Drrul-Mensr: 7:544; Als, Rhul-Men: 26:129; Bav,
Malimt-Tenzl: 4:206.
4. Seni her trl noksandan tenzih ederiz. Senin bize rettiinden
bakabilgimiz yoktur. Muhakkak ki Sen, ilmi ve hikmeti hereyi kuatan Alm-i
Hakmsin. Bakara Sresi, 2:32.
Sre-i Fethin hirindeki yetin mn-y iarsiyle verdii
ihbar- gayb mnasebetiyle, gelecek yette ayn haber, ayn
mn-y iar ile verdii mnasebetle, bir nebze ondan
bahsedilecek.
Bir tetimme



1
1. "Muhakkak onlar doru yola ilettik. Her kim Allah'a ve Peygambere itaat
ederse,ite onlar, Al-lah'n kendilerine pek byk nimetler
baladpeygamberler, sddklar, ehidler ve salih kimselerle beraberdirler.
Negzel arkadatr onlar!" Nis Sresi, 4:68-69.
Bu yetin beyannda binler nktelerinden iki nkteye
iaret edeceiz.
BRNC NKTE
Kurn- Mucizl-Beyan, mefhimiyle, mn-y
sarihiyle ifade-i hakaik ettii gibi, slplaryla, heytyla
ok man-yi iariyeyi dahi ifade ediyor. Herbir yetin ok
tabaka-i mnlar var. Kurn ilm-i muhitten geldii iin,
btn mnlar murad olabilir. nsann cz kri ve ahs
iradesiyle olan kelmlar gibi bir iki mnya inhisar etmez.
te bu srra binaen, yt- Kurniyenin ehl-i tefsir
tarafndan hadsiz hakaiki beyan edilmi. Mfessirnin
beyan etmedii daha ok hakaiki var. Ve bilhassa
huruftnda ve mn-y sarihinden baka irtnda ok
ulm-u mhimme vardr.
KNC NKTE
te bu yet-i kerime,


1
1. Peygamberler, sddklar, ehidler ve salih kimselerne gzel arkadatr
onlar! Nis Sresi, 4:69.
tabiriyle, srat- mstakimin ehli ve hakik niam-
lhiyeye mazhar nev-i beerdeki taife-i enbiya ve kale-i
sddkn ve cemaat-i heda ve esnaf- salihn ve env-
tbinin bulunduklarn ifade etmekle beraber, lem-i
slmiyette o be ksmn en mkemmelini dahi ayrca
sarahaten gsterdikten sonra, o be ksmn imamlar ve
bataki resalarn sft- mehureleriyle zikretmekle
onlara dellet edip ifade ettii gibi, ihbar- gayb nevinde
bir lema-i icz ile o taifelerin istikbaldeki reislerinin
vaziyetlerini bir vecihle tayin ediyor.
Evet,
1
nasl ki sarahatle Hazret-i Peygamber
Aleyhissalt Vesselma bakyor;
2
fkrasyla
Ebu Bekris-Sddka bakyor. Hem Peygamber
Aleyhissalt Vesselmdan sonra ikinci olduuna ve en
evvel yerine geeceine ve Sddk ismi mmete ona
nvan- mahsus ve sddknlerin banda grneceine
iaret ettii gibi,
3
kelimesiyle Hazret-i mer,
Hazret-i Osman, Hazret-i Ali Rdvanullahi Aleyhim
Ecmani, n beraber ifade ediyor. Hem Sddktan
sonra nbvvetin hilfetine mazhar olacaklarn ve de
ehid olacaklarn, fazilet-i ehadetleri de sair fezillerine
ilve edileceini iaret ve gayb bir surette ifade ediyor.

4
kelimesiyle Ashab- Suffe, Bedir, Rdvan gibi
mmtaz zevta iaret ederek,
5
cmlesiyle, mn-y sarihiyle onlarn ittibna tevik ve
Tbinlerdeki tebaiyeti ok merref ve gzel gstermekle,
mn-y iarsiyle Hulef-i Erbaann beincisi olarak ve
6
hadis-i erin hkmn
tasdik ettiren, mddet-i hilfeti azlyla beraber kymetini
azm gstermek iin o mn-y iarsiyle Hazret-i Hasan
Radyallahu Anh gsterir.
1. Peygamberlerden. Nis Sresi, 4:69.
2. Sddklar. Nis Sresi, 4:69.
3. ehitler. Nis Sresi, 4:69.
4. Salihler. Nis Sresi, 4:69.
5. Ve bunlarn arkadalklar ne gzeldir. Nis Sresi, 4:69.
6. Hilfet benden sonra otuz sene devam edecek, ondan sonra saltanat
ekline girecektir. el-Mnvi, Feyzl-Kadr: c.3 s.509; bnu Abdilber, et-Temhd:
c.8 s.67. Ayrca bk.: Tirmiz, Fiten: 48; Msned, 5:220, 221; el-Elbn, Sahhu
Cmius-Sar, no: 3336.
Elhasl, Sre-i Fethin hirki yeti Hulef-i Erbaaya
bakt gibi, bu yet dahi, teyiden, ihbar- gayb nevinden
onlarn istikbaldeki vaziyetlerine ksmen iaret suretiyle
bakar. te, Kurnn env- iczndan olan ihbar- gayb
nevinin lemet- icziyesi yt- Kurniyede o kadar
oktur ki, hasra gelmez. Ehl-i zhirin krk elli yete
hasretmeleri, nazar- zhir iledir. Hakikatte ise binden
geer. Bazan bir yette drt be vecihle ihbar- gayb
bulunur.

1


2
1. Ey Rabbimiz, unutur veya hataya der de bir kusur ilersek bizi onunla
hesaba ekme. Bakara Sresi, 2:286.
2. Seni her trl noksandan tenzih ederiz. Senin bize rettiinden
bakabilgimiz yoktur. Muhakkak ki Sen, ilmi ve hikmeti hereyi kuatan Alm-i
Hakmsin. Bakara Sresi, 2:32.
Bu tetimmeye ikinci bir izah
HAYE-1
u hir-i Fethin iaret-i gaybiyesini teyid eden, hem
Ftiha-i erifedeki srat- mstakim ehli ve
1

yetindeki murad kimler olduunu beyan
eden, hem ebedl-bdn pek uzun yolunda en nuran,
nsiyetli, kesretli, cazibedar bir kale-i rfekay gsteren
ve ehl-i iman ve ashab- uuru iddetle o kaleye tebaiyet
noktasnda iltihak ve refakate mucizne sevk eden u yet,



2
yine hir-i Fethin hirki yeti gibi, ilm-i belgatte
marzul-kelm
3
ve mstetbett-terkib tabir edilen
4
mn-y maksuttan baka, iar ve remz mnlarla
Hulef-i erbaa ve beinci halife olan Hazret-i Hasana (r.a.)
iaret ediyor, gayb umurdan birka cihette haber veriyor.
yle ki:
Haiye-1 Kardelerim, her ikisini faydal bulmasndan iki izah beraber
kaydetmiler. Yoksa biri k idi.
1. Kendilerine inmda bulunduun kimselerin yolu. Ftiha Sresi, 1:7.
2. te onlar, Allahn kendilerine pek byk nimetler baladpeygamberler,
sddklar, ehidler ve salih kimselerle beraberdirler. Negzel arkadatr onlar!
Nis Sresi, 4:69.
3. bk. bni Manzr, Lisnl-Arab: 7:183; Kurtub, el-Cmi bi Ahkmil-Kurn:
10:191, 199.
4. bk. bni Hacer, Fethl-Bri: 1:406; el-Mnv, et-Terf: 1:32, 55; el-Hamev,
Eznetl-Edeb; 2:194.
Nasl ki u yet, mn-y sarihi ile, nev-i beerde niam-
liye-i lhiyeye mazhar olan, ehl-i srat- mstakim olan
kale-i enbiya ve taife-i sddkn ve cemaat-i heda ve
env- salihn ve snf- tbin, muhsinn olduunu ifade
ettii gibi; lem-i slmda dahi o taifelerin en ekmeli ve en
efdali bulunduunu ve Nebiyy-i hirzamann srr-
veraset-i nbvvetten teselsl eden taife-i verese-i enbiya
ve Sddk- Ekberin maden-i sddkiyetinden teselsl eden
kale-i sddkn ve hulef-i selsenin ehadet mertebesiyle
merbut bulunan kale-i heda,

1
srryla balanan cemaat-i salihn ve

2
srrn imtisal
eden ve Sahabelerin ve Hulef-i Ridnin refakatinde
giden esnaf- Tbini ihbar- gayb nevinden gsterdii
gibi, kelimesiyle, mn-y iar cihetinde,
Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselmdan sonra
makamna geecek ve halifesi olacak ve mmete Sddk
nvanyla hret bulacak ve sddkn kalesinin reisi
olacak Hazret-i Ebu Bekris-Sddk ihbar ediyor.
kelimesiyle, Hulef-i Ridnden nn
ehadetini haber veriyor. Ve Sddktan sonra ehid halife
olacaklar. nk cemdir; cemin ekalli tr. Demek
Hazret-i mer, Hazret-i Osman, Hazret-i Ali (Radyallahu
Anhm) Sddktan sonra riyaset-i slmiyete geecekler ve
ehid olacaklar. Ayn haber-i gayb vuku bulmutur.
1. man eden ve gzel iler yapanlar. Bakara Sresi, 2:82.
2. De ki: Eer Allah seviyorsanz bana uyun ki Allah da sizi sevsin. l-i
mrn Sresi, 3:31.
Hem kaydyla, Ehl-i Suffegibi taat ve
ibadette Tevratn sensna mazhar olmu ehl-i salhat ve
takv ve ibadet, istikbalde kesretle bulunacan ihbar
etmekle beraber, cmlesi, Sahabeye
ilim ve amelde refakat ve tebaiyet eden Tbinlerin
tebaiyetini tahsin etmekle, ebed yolunda o drt kalenin
refakatlerini hasen ve gzel gstermekle beraber; Hazret-i
Hasann (r.a.) birka ay gibi ksack mddet-i hilfeti
endan az idi, fakat
hkmyle ve ihbar- gaybiye-i Nebeviyenin tasdikiyle
ve
1

hadisindeki mucizne ihbar- gayb-yi Nebevyi
tasdik eden ve iki byk ordu, iki cemaat-i azme-i
slmiyenin musalhasn temin eden ve niz ortalarndan
kaldran Hazret-i Hasann (r.a.) ksack mddet-i hilfetini
ehemmiyetli gsterip, Hulef-i Erbaaya bir beinci halife
gstermek iin, ihbar- gayb nevinden mn-y iarsiyle
ve kelimesinde beinci halifenin
ismine, ilm-i belgatte mstetbett-terkib tabir edilen
bir srla iaret ediyor.
te, mezkr iar ihbarlar gibi daha ok srlar var.
Sadedimize gelmedii iin imdilik kap almad. Kurn-
Hakmin ok yt var ki, herbir yet ok vecihlerle ihbar-
gayb nevindendir. Bu nevi ihbrt- gaybiye-i Kurniye
binlerdir.

2


3
1. u benim olum Hasan, seyyiddir. Allah onun vastasyla Mslmanlarn
iki byk ordusunu bartracaktr. Buhar, Fiten: 20; Tirmiz, Menkb: 25;
Nes, Cuma: 27; Msned, 5:38, 44,49, 51.
2. Ey Rabbimiz, unutur veya hataya der de bir kusur ilersek bizi onunla
hesaba ekme. Bakara Sresi, 2:286.
3. Seni her trl noksandan tenzih ederiz. Senin bize rettiinden
bakabilgimiz yoktur. Muhakkak ki Sen, ilmi ve hikmeti hereyi kuatan Alm-i
Hakmsin. Bakara Sresi, 2:32.
Htime
Kurn- Hakmin tevafuk cihetinden tezahr eden icz
nktelerinden bir nktesi udur ki:
Kurn- Hakmde ism-i Allah, Rahmn, Rahm, Rab ve
sm-i Cell yerindeki Hvenin mecmuu drt bin ksurdur.
Hesab- ebcedin ikinci nevi ki,
huruf-u hec tertibiyledir, o da drt bin ksur eder. Byk
adetlerde kk kesirler tevafuku bozmadndan, kk
kesirlerden kat- nazar edildi. Hem tazammun ettii
vav- atf ile beraber, iki yz seksen (280) ksur eder.
Aynen Sre-i el-Bakarann iki yz seksen (280) ksur sm-i
Celline ve hem iki yz seksen (280) ksur ytn adedine
tevafuk etmekle beraber, ebcedin hec tarzndaki ikinci
hesabyla, yine drt bin ksur eder. O da, yukarda zikri
gemi be esm-i mehurenin adedine tevafuk etmekle
beraber, in kesirlerinden kat-
nazar, adedine tevafuk ediyor. Demek, bu srr- tevafuka
binaen, hem msemmsn tazammun eden bir isimdir,
hem el-Bakaraya isim, hem Kurna isim, hem ikisine
muhtasar bir hriste, hem ikisinin enmuzeci ve hlsas ve
ekirdei, hem in mcmelidir.
Ebcedin mehur hesabyla ism-i
Rab adedine msavi olmakla beraber, deki
medded iki saylsa, o vakit 990 (dokuz yz doksan)
olup, pek ok esrar- mhimmeye medar olup, on dokuz
haryle on dokuz bin lemin miftahdr.
Kurn- Mucizl-Beyanda Lfza-i Cellin tevafukat-
ltifesindendir ki, btn Kurnda sayfann hirki satrn
yukar ksmnda seksen Lfza-i Cell birbirine tevafukla
bakt gibi, aaki ksmda da aynen seksen Lfza-i Cell
birbirine tevafukla bakar. Tam o hirki satrn ortasnda
yine elli be Lfza-i Cell birbiri stne dp ittihad
ederek, gya elli be Lfza-i Cellden terekkp etmi
birtek Lfza-i Celldir. hirki satrn banda yalnz ve baz
hari ksa bir kelime, fasla ile yirmi be tam tevafukla
tam ortadaki elli bein tam tevafukuna zammedilince,
seksen tevafuk olup, o satrn nsf- evvelindeki seksen
tevafuka ve nsf- hirdeki yine seksen tevafuka tevafuk
ediyor. Acaba byle ltif, zarif, muntazam, mevzun, iczl
bu tevafukat nktesiz, hikmetsiz olur mu? H, olamaz.
Belki, o tevafukatn ucuyla mhim bir dene alabilir.

1


2
Said Nurs
1. Ey Rabbimiz, unutur veya hataya der de bir kusur ilersek bizi onunla
hesaba ekme. Bakara Sresi, 2:286.
2. Seni her trl noksandan tenzih ederiz. Senin bize rettiinden baka
bilgimiz yoktur. Muhakkak ki Sen, ilmi ve hikmeti hereyi kuatan Alm-i
Hakmsin. Bakara Sresi, 2:32.
Sekizinci Lema
Kermet-i Gavsiye Risalesidir. Sikke-i Tasdik-i Gayb
Mecmuasnda ve teksir Lemalar Mecmuasnda
neredilmitir.
Dokuzuncu Lema
Bu lemay herkes okumasn. Vahdetl-vcudun ince
kusurlarn herkes gremez ve muhta deil.

1

2

3
Aziz, sddk, muhlis, halis kardeim,
Kardeimiz Abdlmecide ayr mektup yazmadmn
sebebi, size yazdm mektuplar k grdmdendir ki,
Abdlmecid, benim iin Hulsiden sonra kymettar bir
kardeim, bir talebemdir. Her sabah akam Huls ile
beraber, bazen daha evvel dumda ismiyle hazr oluyor.
Size yazdm mektuplardan, evvel Sabri, sonra Hakk
Efendi istifade ediyorlar. Onlara da ayr mektup
yazmyorum. Cenb- Hak seni onlara mbarek byk bir
karde yapm. Sen benim yerime Abdlmecid ile
muhabere et, merak etmesin, Hulsden sonra onu
dnyorum.
BRNC SULNZ: Cedlerinizden birisinin imzas
es-Seyyid Muhammede dair mahrem sualiniz var.
Kardeim buna ilm ve tahkik ve kef cevap vermek
elimde deil. Fakat ben arkadalarma derdim ki: Huls
ne imdiki Trklere ve ne de Krtlere benzemiyor. Bunda
baka bir hsiyet gryorum. Arkadalarm da beni tasdik
ediyorlar.
4
srryla
Hulsde byk bir aslet tezahr bir dd- Hakdr
derdik. Hem katiyyen bil ki; Resl-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselmn iki li var. Biri: Neseb ldir. Biri de ahs-
mnevsi ve nrnisinin risalet noktasndaki li var. Bu
ikinci lde katiyyen sen dahil olmakla beraber, birinci lde
dahi delilsiz bir kanatim var ki ceddinin imzas sebepsiz
deildir.
1. Allahn adyla.
2. Hibir ey yoktur ki Allah hamd ile tesbih etmesin. sr Sresi, 17:44.
3. Allahn selm, rahmeti ve bereketi, zerinize olsun.
4. Allah vergisi iin kabiliyet art deildir.
Aziz kardeim,
SENN KNC SUALNN HLSASI: Muhyiddin-i
Arab demi: Rhun mahlkyeti, inkifndan ibarettir. O
sual ile, benim gibi zayf bir breyi, Muhyiddin-i Arab
gibi mthi bir hrika-i hakikat, bir dhiye-i ilm-i esrra
kar mbrezeye mecbur ediyorsun. Fakat madem
nuss-u Kurna istinden bahse girieceim; ben sinek
dahi olsam o kartaldan daha yksek uabilirim.
Kardeim, bil ki: Hazret-i Muhyiddin aldatmaz, fakat
aldanr. Hddir, fakat her kitabnda mhd olamyor.
Grd dorudur, fakat hakikat deildir. Yirmi Dokuzuncu
Szde, ruh bahsinde, medr- sualiniz olan o hakikat izah
edilmitir.
Evet, ruh, mhiyeti itibaryla bir kanun-u emrdir. Fakat
vcud-u hric giydirilmi bir nmus-u zhayattr ve
vcud-u hric sahibi bir kanundur. Hazret-i Muhyiddin,
yalnz mhiyeti noktasnda dnmtr. Vahdetl-vcud
merebince, eyann vcudunu hayal gryor. O zt, hrika
keytyla ve mhedtyla ve mhim bir mereb sahibi
ve mstakil bir meslek ihtiyar ettiinden, bilmecburiye,
zayf teviltla, tekell bir surette, baz yt merebine,
mehdtna tatbik ediyor, ytn sarhatini incitiyor. Sir
risalelerde cadde-i mstakme-i Kurniye ve minhc-
kavm-i Ehl-i Snnet beyan edilmitir. O zt- kudsnin
kendine mahsus bir makam var; hem makblndendir.
Fakat mzansz keytnda hudutlar inemi ve
cumhr-u muhakkkne ok meselelerde muhlefet etmi.
te, bu sr iindir ki, o kadar yksek ve hrika bir kutup,
bir ferd-i devrn olduu halde, kendine mahsus tarikat
gayet ksack, Sadreddin-i Konevye mnhasr kalyor
gibidir ve srndan istikametkrne istifade ndir oluyor.
Hatt ok muhakkkn-i asy, o kymettar srn mtala
etmeye reva gstermiyorlar; hatt bazlar men ediyorlar.
Hazret-i Muhyiddinin merebiyle ehl-i tahkikin
merebinin mbeynindeki esasl fark ve onlarn
mehazlarn gstermek, ok uzun tetkikata ve ok yksek
ve geni nazarlara muhtatr. Evet, fark o kadar dakk ve
derin ve mehaz o kadar yksek ve genitir ki, Hazret-i
Muhyiddin hatsndan muheze edilmemi, makbul olarak
kalm. Yoksa, eer ilmen, kren ve kefen o fark o mehaz
grnseydi, onun iin gayet byk bir sukut ve ar bir
hat olurdu. Madem fark o kadar derindir; bir temsil ile o
fark ve o mehazlar, Hazret-i Muhyiddinin o meselede
yanln gstermeye muhtasaran alacaz. yle ki:
Mesel, bir yinede gne grnyor. u yine, gnein
hem zarf, hem mevsfudur. Yani, gne bir cihette onun
iinde bulunur ve bir cihette yineyi ziynetlendirip parlak
bir boyas, bir sfat olur. Eer o yine, fotoraf yinesi ise,
gnein mislini sbit bir surette kda alyor. u halde,
yinede grnen gne, fotorafn resim kdndaki
grnen mhiyeti, hem yineyi sslendirip sfat hkmne
getii cihette, hakik gnein gayrdr. Gne deil, belki
gnein cilvesi baka bir vcuda girmesidir. yine iinde
grnen gnein vcudu ise, hriteki grnen gnein
ayn- vcudu deilse de, ona irtibt ve ona iret ettii
iin, onun ayn- vcudu zannedilmi.
te bu temsile binen, yinede hakik gneten baka
birey yoktur denilmek ve yineyi zarf ve iindeki
gnein vcud-u hricsi murad olmak cihetiyle denilebilir.
Fakat yinenin sfat hkmne gemi mnbasit aksi ve
fotoraf kdna intikal eden resim cihetiyle gnetir
denilse, hatdr; Gneten baka iinde birey yoktur
demek yanltr. nk, yinenin parlak yzndeki akis ve
arkasnda teekkl eden resim var. Bunlarn da ayr ayr
birer vcudu var. endan o vcudlar gnein
cilvesindendir; fakat gne deiller. nsann zihni, hayli,
bu yine misline benzer. yle ki:
nsann yine-i krindeki mlmtn dahi iki vehi var:
Bir vecihle ilimdir, bir vecihle mlmdur. Eer zihni o
mlma zarf saysak, o vakit o mlm mevcud, zihn bir
mlm olur; vcudu ayr bireydir. Eer zihni o eyin
huslyle mevsuf saysak, zihne sfat olur; o ey o vakit
ilim olur, bir vcud-u hricsi vardr. O mlmun vcud ve
cevheri dahi olsa, bununki araz bir vcud-u hrcisi olur.
te bu iki temsile gre, kinat bir yinedir. Her
mevcudtn mhiyeti dahi birer yinedir. Kudret-i Ezeliye
ile cd- lhye mruzdurlar. Herbir mevcud, bir cihetle
ems-i Ezelnin bir isminin bir nevi yinesi olup bir nakn
gsterir. Hazret-i Muhyiddin merebinde olanlar, yalnz
yinelik ve zaryet cihetinde ve yinedeki vcud-u misli,
ney noktasnda ve akis, ayn- mnakis olmak zere
kefedip, baka mertebeyi dnmeyerek, L mevcde
ill H diyerek, yanl etmiler. Hakikul-eyi
sbitetn kaide-i essiyeyi inkr etmek derecesine
dmler.
Amma ehl-i hakikat ise, verset-i Nbvvet srryla ve
Kurnn kat ifdtyla grmler ki, yine-i mevcudatta
kudret ve irde-i lhiye ile vcud bulan naklar Onun
eserleridir. Heme ezost
HAYE-1
tur; Heme ost
HAYE-2
deil. Eyann bir vcudu vardr ve o vcud bir derece
sbittir. endan o vcud, Vcud-u Vcibe nisbeten vehm
ve hayl hkmnde zayftr; fakat Kadr-i Ezelnin cad ve
irde ve kudretiyle vardr.
Haiye-1 Yani herey Ondandr. O cad eder.
Haiye-2 Herey O deil ki; L mevcde ill H denilsin.
Nasl ki, temsilde, yine iindeki gnein hakik vcud-u
hricsinden baka bir vcud-u mislsi var. Ve yineyi
ziynetli boyalayan mnbasit aksinin dahi araz ve ayr bir
vcud-u hricsi var. Ve yinenin arkasndaki fotorafn
resim kdna intik eden suret-i emsiyenin dahi ayr ve
araz bir vcud-u hricsi vardr, hem bir derece sbit bir
vcuddur. yle de, kinat yinesinde ve mhiyt- eya
yinelerinde esm-i kudsiye-i lhiyenin irade ve ihtiyar ve
kudret ile hsl olan cilveleriyle tezhr eden nuk-u
masntn, Vcud-u Vcibden ayr, hdis bir vcudu var.
Hem o vcuda Kudret-i Ezeliye ile sebat verilmi. Fakat
eer irtibat kesilse, btn eya birden fenya gider. Bek-i
vcud iin her an, herey, Hlknn ibksna muhtatr.
endan hakikul-eyi sbitetndr; fakat Onun ispat ve
tesbitiyle sbittir.
te, Hazret-i Muhyiddin, Ruh mahlk deil; lem-i
emirden ve sfat- irdeden gelmi bir hakikattir demesi,
ok nussun zhirine muhlif olduu gibi; mezkr
tahkikata binen iltibs etmi, aldanm, zayf vcudlar
grmemi.
Esm-i lhiyeden Hallk, Rezzak gibi isimlerin
mazharlar vehm ve hayl eyler olamaz. Madem o esm
hakikatlidirler. Elbette mazharlarnn da hakikat-i
hriciyeleri vardr.
NC SUALNZ:
lm-i cifre anahtar olacak bir ders istiyorsunuz.
Elcevap: Biz kendi arzu ve tedbirimizle bu hizmette
bulunmuyoruz. htiyrmzn fevkinde, bize, daha hayrl bir
ihtiyar iimize hkimdir. lm-i cir, merakl ve zevkli bir
megale olduundan, vazife-i hakikiyeden alkoyup megul
ediyor. Hatt, ka defadr esrr- Kurniyeye kar o
anahtar ile baz srlar alyordu; keml-i itiyak ve zevk ile
mteveccih olduum vakit kapanyordu. Bunda iki hikmet
buldum:
Birisi,
1
yasana kar hilf-
edepte bulunmak ihtimli var.
kincisi, hakik- essiye-i imniye ve Kurniyenin
berhn-i katiye ile mmete ders vermek hizmeti ise, ilm-i
cir gibi ulm-u hayenin yz derece daha fevkinde bir
meziyet ve kymeti vardr. O vazife-i kudsiyede kat
hccetler ve muhkem deliller siistimle meydan
vermiyorlar. Fakat cir gibi, muhkem kaidelere merbut
olmayan ulm-u hayede siistiml girip arlatanlarn
istifade etmeleri ihtimlidir. Zaten hakikatlerin hizmetine
ne vakit ihtiya grlse, ihtiyca gre bir nebze ihsn
edilir.
te, ilm-i cifrin anahtarlar iinde en kolay ve belki en
ssi ve belki en gzeli, ism-i Bediden gelen ve Kurnda
Lfza-i Cellde cilvesini gsteren ve bizim nerettiimiz
sr ziynetlendiren tevfukun envlardr. Kermet-i
Gavsiyenin birka yerinde bir nebze gsterilmi.
Ezcmle, tevfuk birka cihette bireyi gsterse, dellet
derecesinde bir iarettir. Bazan birtek tevfuk, baz karinle
dellet hkmne geer. Her ne ise, imdilik bu kadar yeter.
Cidd ihtiya olsa size bildirilecektir.
1. Gayb yalnz Allah bilir. Neml Sresi, 27:65; Tirmizi, Sevbl-Kurn: 7;
Drim, Fedill-Kurn: 21.
DRDNC SUALNZ:
Yani sizin deil, mam mer Efendinin suali ki, bedbaht
bir doktor, Hazret-i s Aleyhisselmn pederi varm
diye,
HAYE-1
dvnecesine bir tevil ile bir yetten kendine
gya hit gsteriyor...
O bare adam bir zaman huruf-u mukatta ile bir hat
icadna alyordu. Hem pek ok hararetli alyordu. O
vakit anladm ki, o adam zndklarn tavrndan hissetmi ki,
hurufat- slmiyenin kaldrlmasna teebbs edecekler. O
adam gya o sele kar hizmet edeceim diye ok beyhude
alm. imdi bu meselede ve hem ikinci meselesinde
yine zndklarn esast- slmiyeye kar mthi hcumunu
hissetmi ki byle mnsz tevilat ile bir musalha yolunu
amak istediini zannediyorum.
1
gibi nuss-u
katiye ile Hazret-i s Aleyhisselm pedersiz olduu
katiyyeti varken, tensldeki bir kanunun muhlefetini
gayr- mmkn telkki etmekle, vh tevilt ile bu metin
ve esasl hakikati deitirmeye teebbs edenlerin szne
ehemmiyet verilmez ve ehemmiyete demez. nk hibir
kanun yoktur ki, zuzlar ve ndirleri bulunmasn ve
hricine km fertleri bulunmasn. Ve hibir kaide-i
klliye yoktur ki, hrika fertler ile tahsis edilmesin.
Haiye-1 Nev-i beerin bir rubunun bana reis olarak geen ve nev-i
beerden nev-i melikeye bir cihette intikal eden ve arz brakp semvt
vatan ittihz eden hrika bir ferd-i insann bu hrika vaziyetleri kanun-u
tensln hrika bir suretini iktiz ederken, kanun-u tensln pheli,
mehul, gayr- ftr, belki edn bir tarz ile o kanun iine almak, hi yakmad
gibi, hi mecburiyet de yoktur. Hem sarhat-i Kurniye tevil kaldrmaz. Yz
cihette zedelenen kanun-u tensln tmiri hesbna hibir cihette
zedelenmeyen ve tensln hricinde bulunan kanun-u cinsiyet-i melek, hem
kanun-u sarhat-i Kurniye gibi kuvvetli kanunlar nasl tahrip edilir.
1. Allah katnda snn misali demin misali gibidir. l-i mrn Sresi, 3:59.
Zaman- demden beri bir kanundan hibir fert zz
etmemek ve hricine kmamak olamaz. Evvel, bu
kanun-u tensl, mebde itibryla, iki yz bin env-
hayvntn mebdeleriyle hark edilmi ve nihyet verilmi.
Yani, en evvelki pederleri det demleri hkmnde, iki
yz bin o evvelki pederler, kanun-u tensl hark etmiler.
Peder ve valideden gelmemiler ve o kanun hricinde
vcud verilmi.
Hem her baharda gzmzle grdmz, yz bin
envn ksm- zam, hadsiz efradlar, kanun-u tensl
hricindeyapraklarn yznde, taaffn etmi
maddelerdeo kanun hricinde cd edilir. Acaba
mebdeinde ve hatt her senede bu kadar zlarla yrtlm,
zedelenmi bir kanunu, bin dokuz yz senede bir ferdin
zzunu akla stramayan ve nuss-u Kurniyeye kar
bir tevle yapan bir akl, ka derece aklszlk ettiini
kys et.
O bedbahtlarn kanun-u tabi tbir ettii eyler, emr-i
lh ve irde-i Rabbniyenin kll bir cilvesi olan
detullah kanunlardr ki, Cenb- Hak, o dtn baz
hikmet iin deitirir. Hereyde ve her kanunda irde ve
ihtiyrnn hkmettiini gsterir. Hrikulde baz fertlerde
hark- dt eder.
1
fermnyla bu
hakikati gsterir.
1. Allah katnda snn misali demin misali gibidir. l-i mrn Sresi, 3:59.
mer Efendinin o doktora dir ikinci suali:
O doktor, o meselede o kadar eblehne hareket ediyor
ki, szlerini dinlemek yahut ehemmiyet verip cevap
vermekten ok aadr. Bu bre, kfr ve mn ortasn
bulmak istiyor. Onun ehemmiyetsiz bahsine kar deil,
belki yalnz mer Efendinin istifsrna gre derim:
Memrt ve menhiyt- eriyede illet, emr-i lhdir ve
nehy-i lhdir. Maslahatlar ve hikmetler ise,
mreccihtirler; emir ve nehyin taallklarna ism-i Hakm
noktasnda sebep olabilir.
Mesel, sefer eden, namazn kasreder. Bu namazn
kasrna bir illet ve bir hikmet var. llet, seferdir; hikmet,
meakkattir. Sefer bulunsa, meakkat olmasa da, namaz
kasredilir. Sefer olmasa, hnesinde yz meakkat grse,
yine namaz kasredilmez. nk meakkat lcmle bazan
seferde bulunmas, kasr- namaza hikmet olmasna kdir
ve seferi illet yapmasna da yine kdir.
te, bu kaide-i eriyeye binen, ahkm- eriye
hikmetlere gre tegayyr etmiyor, hakik illetlere bakar.
Mesel, o doktorun bahsettii gibi, hnzrn etinden bildii
zarardan, hastalktan baka, Hnzr eti yiyen bir cihette
hnzrlar
HAYE-1
kaidesiyle ve o hayvan, sir hayvnt-
ehliye gibi zararsz yaplmyor. Etinden gelen menfaatten
ziyade, ok zarar rs etmekle beraber, etindeki kuvvetli
ya, kuvvetli souk memleketi olan rengistandan baka
tbben muzr olduu gibi, mnen ve hakikaten ok zararl
olduu tahakkuk etmi.
te bu gibi hikmetler, onun haram olmasna ve nehy-i
lh taallkuna da bir hikmet olmutur. Hikmet her fertte
ve her vakitte bulunmak lzm deildir. O hikmetin
tebeddl ile illet deimez. llet deimezse hkm
deimez. te bu kaideye gre, o bre adamn ne kadar
eriatn rhundan uzak konutuu anlalsn. eriat nmna
onun szne ehemmiyet verilmez. Hlikn ok aklsz
feylesoar suretinde hayvanlar vardr!
Haiye-1 Acaba rengistann bu kadar harika terakkiyt- medeniyetiyle ve
kemlt- fenniyesiyle ve insaniyetperverne ulmuyla ileri gittii halde, o
terakkiyat ve kemlta ve o ulma btn btn zt olan maddiyyunluk ve
tabiiyyunluk zulmtnda hnzrcasna saplanmalarnda, hnzr etinin
yemesinin medhali yok mudur? Soruyorum. nsan, beslendii eyle mizc
mteessir olduuna delil, krk gnde hergn et yiyen kasvet-i kalbiyeye
dr olduu darbmesel hkmne gemesidir.
Muhyiddin-i Arabhakkndaki sualin
cevabna zeyldir.
Sual: Muhyiddin-i Arab, vahdetl-vcud meselesini en
yksek bir mertebe telkki ettii gibi, ehl-i ak bir ksm
evliy-i azme dahi ona ittib etmiler. Bu meslek en
yksek mertebe olmadn, hem hakik olmadn, belki
bir derecede ehl-i sekir ve istirkn ve ashb- evk ve
akn merebi olduunu sylyorsun. yle ise, muhtasaran
srr- verset-i Nbvvetle ve Kurnn sarhatiyle
gsterilen Tevhdin yksek mertebesi hangisidir? Gster.
Elcevap: Benim gibi hi ender hi, ciz bir brenin ksa
kriyle bu yksek mertebeleri muhkeme etmek, yz
derece haddimin fevkindedir. Yalnz, Kurn- Hakmin
feyzinden gelen gayet muhtasar bir iki nkteyi
syleyeceim; belki bu meselede faydas olacak.
BRNC NKTE: Vahdetl-vcudun merebine ve
saplanmasna ok esbab var. Onlardan bir ikisi ksaca
beyan edilecek.
Birinci sebep: Mertebe-i Rubbiyetin hallkyetini zam
derecede zihinlerine stramadklarndan ve srr-
Ehadiyet ile hereyi bizzat kabza-i Rubbiyetinde
tuttuunu ve herey kudret ve ihtiyar ve irdesiyle vcud
bulduunu kalblerine tam yerletiremediklerinden,
Herey Odur veyahut yoktur veya hayaldir veya
tezhriyetidir veya cilveleridir demeye kendilerini
mecbur bilmiler.
kinci sebep: Firk hi istemeyen ve raktan iddetle
kaan ve ayrlktan titreyen ve budiyetten Cehennem gibi
korkan ve zevlden gayet derece nefret eden ve visli,
rhu ve can gibi seven ve kurbiyeti Cennet gibi hadsiz bir
itiyakla arzulayan ak sfat, hereydeki akrebiyet-i
lhiyenin bir cilvesine yapmakla rak ve budiyeti hie
sayp, lik ve visli dim zannederek L mevcude ill
H diye, akn sekriyle ve o evk-i bek ve lik ve vislin
muktezsyla, gayet zevkli bir mereb-i hli vahdetl-
vcudda bulunduunu tasavvur ederek, mthi raklardan
kurtulmak iin, o vahdetl-vcud meselesini melce ittihz
etmiler.
Demek birinci sebebin menei, akln gayet geni ve
gayet yksek olan baz hakik- mniyeye yetimediinden
ve ihta edemediinden ve akln mn noktasnda
tamamyla inkif etmediindendir. kinci sebebin menei,
kalbin ak noktasnda fevkalde inkifndan ve hrikulde
inbistndan ve geniliinden ileri gelmitir.
Amma sarhat-i Kurniye ile verset-i Nbvvetin
evliy-i azmesi ve ehl-i sahv olan asynn grdkleri
mertebe-i uzm-y Tevhid ise, hem ok yksektir, hem
rubbiyet ve hallkyet-i lhiyenin mertebe-i uzmsn,
hem btn esm-i lhiyenin hakik olduklarn ifade
ediyor. Ve esst muhfaza edip, ahkm- Rubbiyetin
muvzenesini bozmuyor. nk derler ki:
Cenb- Hakkn ehadiyet-i ztiyesiyle ve mekndan
mnezzehiyetiyle beraber, herey btn untyla,
dorudan doruya ilmiyle ihta ve tehis edilmi ve
irdesiyle tercih ve tahsis edilmi ve kudretiyle ispat ve
cd edilmitir. Btn kinat birtek mevcud gibi cd ve
tedbir ediyor. Bir iei kolaylkla halk ettii gibi, koca
bahar dahi o suhletle halk eder. Birey bireye mni
olmaz. Tevecchnde tecezz yoktur. Ayn anda, her yerde,
kudret ve ilmiyle tasarruf noktasnda bulunuyor.
Tasarrufunda tevzi ve inksam yoktur. On Altnc Sz ve
Otuz kinci Szn kinci Mevkfnn kinci Maksadnda bu
sr tamamyla izah ve ispat edilmitir.
L mhhate t-temsl kaidesiyle temsildeki kusura
baklmadndan, gayet kusurlu bir temsil
syleyeceimt iki merebin bir derece fark anlalsn.
Mesel, hrika ve emsalsiz, gayet byk ve gayet
ziynetli, ark ve garba bir anda uacak ve imalden cenuba
ulaan kanatlarn kapayp aacak, yz binler naklarla
tezyin edilmi ve kanadnn herbir tynde gayet dhiyne
sanatlar derc edilmi bir tavus kuu farz ediyoruz. imdi
seyirci iki adam var. Akl ve kalb kanatlaryla bu kuun
yksek mertebelerine ve hrika ziynetlerine umak
istiyorlar.
Birisi, bu tavus kuunun vaziyetine ve heykeline ve
hrikulde herbir tyndeki kudret naklarna bakar ve
gayet ak ve evk ile sever. Dakik tefekkr ksmen brakr
ve aka yapr. Fakat grr ki, hergn o sevimli naklar
tahavvl ve tebeddl eder. Sevdii ve peresti ettii o
mahbublar kaybolur, zeval buluyor. O adam kendine tesell
vermek ve aklna stramad vahdet-i hakik ile
rubbiyet-i mutlaka ve ehadiyet-i zt ile hallkyet-i
klliyeye mlik bir nakkn bir nak- sanatdr demek
lzm gelirken, o itikad yerine, Bu tavus kuundaki ruh o
kadar ldir ki, onun snii onun iindedir veya o olmu.
Hem o ruh, vcuduyla mttehid, vcudu ise sret-i
zhiriye ile mmtezi olduundan, o rhun kemli ve o
vcudun ykseklii, bu cilveleri byle gsterir, her dakika
baka bir nak ve ayr bir hsn izhr eder. Hakik ihtiyar
ile bir cad deil, belki bir cilvedir, bir tezhrdr der.
Dier adam der ki: Bu mzanl ve nizaml, gayet
sanatkrne naklar, kat bir surette, bir irde ve ihtiyar
ve kasd ve meeti iktiz eder. rdesiz bir cilve, ihtiyarsz
bir tezhr olamaz. Evet, tavusun mhiyeti gzel ve
yksektir; fakat onun mhiyeti fil olamaz. Belki
mnfildir; fili ile hibir cihette ittihd edemez. Rhu
gzel ve ldir, fakat mcid ve mutasarrf deil, belki ancak
mazhar ve medardr. nk herbir tynde, bilbedhe,
nihyetsiz bir hikmetle bir sanat ve nihyetsiz bir kudretle
bir nak- ziynet grnyor. Bu ise irdesiz, ihtiyarsz
olamaz. Bu keml-i kudret iinde keml-i hikmeti ve
keml-i ihtiyar iinde keml-i rubbiyeti ve merhameti
gsteren sanatlar, cilve milve ii deil. Bu yaldzl defteri
yazan ktip onun iinde olamaz, onunla ittihd edemez.
Belki, yalnz o defter, o ktibin yaz kaleminin ucuyla
tems var. yle ise, o kinat denilen misl tavusun
hrikulde ziynetleri, o tavus Hlknn yaldzl bir
mektubudur.
te imdi o kinat tavusuna bak, o mektubu oku,
Ktibine Mallah, Tebrekllah, Sbhnallah de.
Mektubu ktip zanneden veya ktibi mektup iinde
tahayyl eden veya mektubu hayal tevehhm eden, elbette
ak perdesinde akln saklam, hakikatin hakik suretini
grmemi.
Vahdetl-vcudun merebine sebebiyet veren akn
envandan en mhim ciheti, ak- dnyadr. Mecz olan
ak- dnya, ak- hakikye inklb ettii zaman, vahdetl-
vcuda inklb eder. Nasl ki insandan ahs bir mahbbu
muhabbet-i mecz ile seven, sonra zevl ve fensn
kalbine yerletiremeyen bir k, mahbbuna ak- hakik
ile bir bek kazandrmak iin Mbud ve Mahbb-u
Hakiknin bir yine-i cemlidir diye kendini tesell eder,
bir hakikate yapr. yle de, koca dnyay ve kinat
heyet-i mecmuasyla mahbub ittihz eden, sonra o
muhabbet-i acbe dim zevl ve rak kamlaryla
muhabbet-i hakikye inklb ettii vakit, o ok byk
mahbubunu zevl ve raktan kurtarmak iin
vahdetl-vcud merebine iltic eder. Eer gayet yksek
ve kuvvetli mn sahibi ise, Muhyiddin-i Arabn emsli
gibi ztlara zevkli, nrn, makbul bir mertebe olur. Yoksa,
vartalara, maddiyta girmek, esbapta boulmak ihtimli
var. Vahdet-uhud ise, o zararszdr, ehl-i sahvn da
yksek bir merebidir.

1


2
1. Allahm! Bize hakk hak olarak gster ve ona ittiba etmekle bizi rzklandr.
2. Seni her trl noksandan tenzih ederiz. Senin bize rettiinden
bakabilgimiz yoktur. Sen hereyi hakkyla bilir, her ii hikmetle yaparsn.
Bakara Sresi, 2:32.
Onuncu Lema
efkat Tokatlar Risalesi



1
yetinin bir srrn, hizmet-i Kurniyede arkadalarmn
beeriyet muktezas olarak sehiv ve hatalarnn neticesinde
yedikleri efkat tokatlarn
2
beyan etmekle tefsir ediyor.
Hizmet-i Kurniyenin bir silsile-i kerameti ve o hizmet-i
kudsiyenin etrafnda izn-i lh ile nezaret eden ve himmet
ve duasyla yardm eden Gavs- zamn bir nevi kerameti
beyan edilecek. T ki, bu hizmet-i kudsiyede bulunanlar,
ciddiyetlerinde, hizmetlerinde sebat etsinler.
Bu hizmet-i kudsiyenin kerameti nevidir.
Birinci nevi: O hizmeti ihzar etmek ve hdimlerini o
hizmete sevk etmek cihetidir.
kinci ksm: Mnileri bertaraf etmek ve muzrlarn
errini def edip onlar tokatlamaktr.
Bu iki ksmn hadiseleri oktur, hem ok uzundur.
HAYE-1
Baka vakte tliken, en haf olan nc bir ksmdan
bahsedeceiz.
1. Herkes hayr olarak ne ilemi, ktlk olarak ne ilemise, kyamet
gnndehepsini nnde hazr bulur. O zaman ister ki, iledii
ktlklerlekendisi arasnda byk bir mesafe bulunsun. Allah, sizi
kendisindengelecek bir azaptan sakndryor. nk Allah kullarna
okefkatlidir. l-i mrn Sresi, 3:30.
2. bk. r Sresi, 42:30. Ayrca bk. Tirmiz, zhd: 57; Msned: 2:287; 450.
Haiye-1 Mesel din muhalierinin, Nur talebelerine verdikleri azap ve sknt
ve ihanetlerden, kendileri dnyada daha ziyade cezasn ektiler, aynn
grdler.
nc ksmudur ki: Hizmette hlisen alanlara ftur
geldii vakit efkatli bir tokat yerler, intibaha gelerek yine
o hizmete girerler. Bu ksmn hdist yzden fazladr.
Yalnz yirmi hadiseden on , on drd efkatli tokat
yemiler, alt yedisi zecir tokat grmler.
BRNCS
Bu biare Saiddir. Her ne vakit hizmete ftur verir,
neme lzm deyip husus, nefsime ait ilerle megul
olduum zaman tokat yemiim. Hem de kanaatim geliyor
ki, ihmalimden tokat yedim. nk, hangi maksadm beni
ifale sevk etmise, onun aksiyle tokat yerdim. Sair hlis
arkadalarmn da yedikleri efkat tokatlar, dikkat ede ede,
benimgibi, hangi maksat iin ihmal etmise, onun aksiyle
efkat tokatlarnyediklerinden, kanaatimiz gelmi ki, o
hadiseler hizmet-i Kurniyenin kerametindendir.
Mesel, bu biare Said, Vanda ders-i hakaik-i Kurniye
ile megul olduum miktarca, eyh Said hdist
zamannda vesveseli hkmet, hibir cihette bana ilimedi
ve iliemedi. Vakta ki neme lzm dedim, kendi nefsimi
dndm, hiretimi kurtarmak iin Erek Danda harabe
maara gibi bir yere ekildim. O vakit sebepsiz beni
aldlar, nefyettiler; Burdura getirildim.
Orada yine hizmet-i Kurniyede bulunduum
miktarcao vakit menlere ok dikkat ediliyordu; her
akam ispat- vcut etmekle mkellef olduklar
haldeben ve hlis talebelerim mstesna kaldk. Ben
hibir vakit ispat- vcuda gitmedim, hkmeti tanmadm.
Orann valisi, oraya gelen Fevzi Paaya ikyet etmi. Fevzi
Paa demi, Ona ilimeyiniz, hrmet ediniz. Bu sz ona
sylettiren, hizmet-i Kurniyenin kudsiyetidir. Ne vakit
nefsimi kurtarmak, yalnz hiretimi dnmek kri bana
galebe etti, hizmet-i Kurniyede muvakkat ftur geldi; aksi
maksadmla tokat yedim. Yani bir menfdan dierine,
Ispartaya gnderildim.
Ispartada yine hizmet bana getim. Yirmi gn
getikten sonra baz korkak insanlarn ihtarlaryla, Belki
bu vaziyeti hkmet ho grmeyecek. Bir para teenn
etsen daha iyi olur dediler.Bende, tekrar yalnz kendimi
dnmek hatras kuvvet buldu. Aman,halklar gelmesin
dedim. Yine o menfdan dahi nc ney olarak Barlaya
verildim.
Barlada ne vakit bana ftur gelmise, yalnz kendimi
dnmek hatras kuvvet bulmusa, bu ehl-i dnyann
ylanlarndan, mnafklarndan birisi bana musallat olmu.
Bu sekiz senede seksen hadiseyi, kendibamdan getii
iin hikye edebilirim. Usandrmamak iin ksakesiyorum.
Ey kardelerim, bama gelen efkat tokatlarn
syledim. Sizlerin debanza gelen efkat tokatlarn, izin
verirseniz ve hell etseniz,syleyeceim. Gcenmeyiniz.
Gcenen olursa ismini tasrih etmeyeceim.
KNCS
z kardeim ve en birinci ve yksek ve fedakr bir
talebem olan Abdlmecidin Vanda gzel bir evi vard.
daresi yerinde, hem muallim idi. Hizmet-i Kurniyenin
daha reval bir yeri olan hududa gitmekliim iin arzumun
hilfna olarak teebbs edenlere, itihadnca, gya
menfaatim iin itirak etmedi, rey vermedi. Gya, ben
hududa gitseydim, hem hizmet-i Kurniye siyasetsiz, s
olmayacak, hem onu Vandan karacak idiler diye itirak
etmedi. Maksadnn aksiyle efkatli bir tokat yedi. Hem
Vandan, hem o gzel evinden, hem memleketinden
ayrld. Erganiye gitmeye mecbur kald.
NCS
Hizmet-i Kurniyenin pek mhim bir zs olan Hulsi
Bey, Eirdirden memlekete gittii vakit, saadet-i
dnyeviyeyi tam zevk ettirecek ve temin edecek esbab
bulunduundan, bir derece, srf uhrev olan hizmet-i
Kurniyede ftura yz gstermeye dair esbab hazrland.
nk, hem oktan grmedii peder ve validesine kavutu,
hem vatann grd, hem erei, rtbeli bir surette
gittiiiin dnya ona gld, gzel grnd. Halbuki,
hizmet-i Kurniyedebulunana, ya dnya ona ksmeli veya
o dnyaya ksmelit, ihlsla, ciddiyetle hizmet-i
Kurniyede bulunsun.
te, Hulsinin kalbi endan lyetezelzel idi. Fakat bu
vaziyet onu ftura sevk ettiinden, efkatli tokat yedi. Tam
bir iki sene baz mnafklar ona musallat oldular. Dnyann
lezzetini de kardlar. Hem dnyay ondan, hem onu
dnyadan kstrdler. O vakit vazife-i mneviyesindeki
ciddiyete tam mnsyla sarld.
DRDNCS
Muhacir Hafz Ahmeddir. O kendisi sylyor:
Evet, ben itiraf ediyorum ki, hizmet-i Kurniyede
hiretim nokta-i nazarnda itihadmda hata ettim.
Hizmete ftur verecek bir arzuda bulundum. efkatli, fakat
iddetli ve kefaretli bir tokat yedim. yle ki:
stadm yeni icadlara
HAYE-1
taraftar olmad
iinbenim camim onun komusudur; uhur-u selse
geliyorcamimi terk etsem, hem ben ok sevap
kaybediyorum, hem mahalle namazszla alacak. Yeni
usul yapmazsam, men edileceim. te bu itihada gre,
ruhum kadar sevdiim stadmn muvakkaten baka bir
kye gitmesini arzu ettim. Bilmedim ki, o yerini deitirse,
baka bir memlekete gitse, hizmet-i Kurniyeye
muvakkaten ftur gelir. Tam o sralarda ben tokat yedim.
efkatli, fakat yle dehetlibir tokat yedim ki, aydr daha
aklm bama gelmedi. Fakat, lillhilhamd, stadmn kat
ihbaryla, ona ihtar edilmi ki, o musibetin her dakikas bir
gn ibadet kadar hkmnde olduunu rahmet-i lhiyeden
mitvar olabiliriz. nk o hata bir garaza binaen deildi.
Srf hiretimi dnmek noktasnda o arzu geldi.
Haiye-1 Yani, Trke ezan gibi, eir-i slmiyeye muhalif bid'atlardr.
BENCS
Hakk Efendidir. imdi burada olmad iin, Hulsiye
veklet ettiim gibi ona da vekleten derim ki:
Hakk Efenditalebelik vazifesini hakkyla ifa ederken,
ahlksz bir kaymakam geldi. Hem stadna, hem de
kendine zarar gelmemek iin, yazdklarn saklad.
Muvakkaten hizmet-i Nuriyeyi terk etti. Birden, bir efkat
tokad mnsnda, bin liray vermeye mkellef olacak bir
dv bana ald. Bir sene o tehdit altnda kald. T geldi,
burada grtk, avdetinde hizmet-i Kurniyeye, talebelik
vazifesine girdi. efkat tokadnn hkm kalkt, tebrie etti.
Sonra Kurn yeni bir tarzda
HAYE-1
yazmak hususunda
talebelere bir vazife ald. Hakk Efendiye de hisse verildi.
Elhak, o hissesine sahip kt. Bir cz gzel yazd. Fakat
derd-i maiet zaruretiyle kendini mecbur bilip, gizli dv
vekletine teebbs etti. Birden, bir efkat tokad daha
yedi. Kalemi tutan parma muvakkaten krld. Bu
parmakla hem dv vekleti yapmak, hem Kurn
yazmak olmayacak diye, lisan- mn ile ihtar edildi.
Dv vekletine teebbsn bilmediimiz iin,
parmana hayret ediyorduk. Sonra anlald ki, kuds, s
hizmet-i Kurniye, gayet temiz, kendine mahsus
parmaklar baka ie kartrmak istemiyor.
Haiye-1 Tevafuk mucizesini gsterir bir surette demektir.
Her ne ise... Hulsi Beyi kendim gibi bildim, ona bedel
konutum. Hakk Efendi de aynen onun gibidir. Eer benim
vekletime raz olmazsa, kendi tokadn kendi yazsn.
ALTINCISI
Bekir Efendidir. imdi hazr olmad iin, ben, kardeim
Abdlmecide veklet ettiim gibi, onun itimat ve
sadakatine itimadm ve aml Hafz ve Sleyman Efendi
gibi btn has dostlarmn hkmlerine, bildiklerine
istinaden diyorum ki:
Bekir EfendiOnuncu Sz tab etti. cz- Kurna dair
Yirmi Beinci Sz yeni huruf kmadan tab etmek iin
ona gnderdik. Onuncu Szn matbaa yatn
gnderdiimiz gibi onu da gndereceiz diye yazdk. Bekir
Efendi, benim fakr- halimi dnp, matbaa yat drt yz
banknot kadar olduunu mlhaza ederekve kendi
kesesinden vermek, belki Hoca raz olmaz diye, onun nefsi
onualdatt. Tab edilmedi. Hizmet-i Kurniyeye mhim bir
zarar oldu. ki ay sonra, dokuz yz lira hrszlarn
elinegeti. efkatli ve iddetli bir tokat yedi. naallah,
zya giden dokuz yz lira, sadaka hkmne geti.
YEDNCS
aml Hafz Tevktir. O kendisi diyor:
Evet, itiraf ediyorum ki, ben bilmeyerek ve yanl
dnerek hizmet-i Kurniyede ftur verecek harektm
sebebiyle iki efkatli tokat yedim. phem de kalmad ki,
bu tokat o cihetten geldi.
BRNCS: Lillhilhamd, benim hatt- Arabiyem
Kurna bir derece uygun bir tarzda ihsan edilmiti.
stadm en evvel cz bana yazdrmakla sair
arkadalarma taksim etti. Kurn yazmak itiyak,
risalelerin tebyiz ve tesvidindeki hizmetime arzumu krd.
Hem Arab hatt bulunmayan sair arkadalara tefevvuk
edeceim diye gururkrne bir tavrda bulundum. Hatt
stadm yazya ait bir tedbir bana syledii vakit, Bu i
bana aittir, o vakit dedim. Ben bunu biliyorum, ders
almaya ihtiyacm yoktur gibi marurne syledim. te bu
hatama gre, fevkalde, hi hatra gelmeyen bir tokat
yedim. En az Arab hatt olan bir kardeime (Hsreve)
yetiemedim. Bizler btn hayret ettik. imdi anladk ki, o
bir tokattr.
KNCS: Ben itiraf ediyorum ki, hizmet-i Kurniyedeki
keml-i ihls ve srf livechillh iin hizmeti, iki vaziyetim
ihll ediyordu. iddetli bir tokat yedim. nk ben bu
memlekette garip hkmndeyim, garibim. Hem, ekv
olmasn, stadmn en mhim bir dsturu olan iktisada ve
kanaate riayet etmediimden, fakr- hale mruzum.
Hodbin, marur insanlarla ihtilta mecbur olduumdan
Cenb- Hak affetsinmrvvetkrne bir surette
riyya ve tabasbusa da mecbur oluyordum. stadm ok
defa beni ikaz ve ihtar ve tekdir ediyordu. Maatteessf
kendimi kurtaramyordum. Halbuki, Kurn- Hakmin
ruh-u hizmetine zt olan bu vaziyetimden eytan- cinn ve
ins istifade etmekle beraber, hizmetimize de bir soukluk,
bir ftur veriyordu.
te ben bu kusuruma kar iddetlifakat inaallah
efkatlibir tokatyedim. phemiz kalmad ki, bu tokat, o
kusura binaen gelmi. O tokad da udur:
Sekiz senedir ben stadmn hem muhatab, hem
msevvidi, hem mbeyyizi olduum halde, sekiz ay kadar
Nurlardan istifade edemedim. Bu hale hayret ettik. Ben de
ve stadm da, Bu neden byle oluyor? diye esbab
aryorduk. imdi kat kanaatimiz geldi ki, o hakaik-i
Kurniye nurdur, ziyadr. Tasannu, temelluk, tezelll
zulmetleriyle birleemiyor. Onun iin, bu nurlarn
hakikatlerinin meli benden uzaklayor tarznda
bulunarak bana yaban grnyor, yaban kalyordu.
Cenb- Haktan niyaz ediyorum ki, bundan sonra Cenb-
Hak bana o hizmete lyk ihls ihsan etsin, ehl-i dnyaya
tasannu ve riydan kurtarsn. Bata stadm olarak
kardelerimden dua rica ediyorum.
Pr kusur aml Hafz Tevk
SEKZNCS
Seyrndir. Bu zat, Hsrev gibi Nura mtak ve dirayetli
bir talebemdi. Esrar- Kurniyenin bir anahtar ve ilm-i
cifrin mhim bir miftah olan tevafukata dair Ispartadaki
talebelerin kirlerini istimza ettim. Ondan bakalar
keml-i evkle itirak ettiler. O zat baka bir kirde ve
baka bir merakta bulunduu iin, itirak etmemekle
beraber, beni de kat bildiim hakikatten vazgeirmek
istedi. Cidden bana dokunmu bir mektup yazd. Eyvah!
dedim, bu talebemi kaybettim. endan krini tenvir
etmek istedim. Baka bir mn daha kart. Bir efkat
tokadn yedi. Bir seneye karib, bir halvethanede (yani
hapiste) bekledi.
DOKUZUNCUSU
Byk Hafz Zhtdr. Bu zat, Arustaki Nur
talebelerinin banda nzrlar hkmnde olduu bir
zaman, Snnet-i Seniyyeye ittib ve bidalardan itinb
meslek ittihaz eden talebelerin mnev ereni k
grmeyerek ve ehl-i dnyann nazarnda bir mevki
kazanmak emeliyle, mhim bir bidann muallimliini
deruhte etti. Tamamyla mesleimize zt bir hata iledi.
Pek mthi bir efkat tokadn yedi. Hanedannn ereni
zrzeber edecek bir hadiseye mruz kald. Fakat,
maatteessf, Kk Hafz Zht, hi tokada istihkak
yokken, o elm hadise ona da temas etti. Belki, inaallah, o
hadise onun kalbini dnyadan kurtarp tamamyla Kurna
vermek iin bir ameliyat- cerrahiye-i na hkmne geer.
ONUNCUSU
Hafz Ahmed (r.h.) namnda bir adamdr. Bu zat,
risalelerin yazmasnda iki sene tevikkrne bir surette
bulunuyordu ve istifade ediyordu. Sonra ehl-i dnya zayf
bir damarndan istifade etti. O evk zedelendi. Ehl-i
dnyaya temas ettibelki o cihetle ehl-i dnyann zararn
grmesin, hem onlara szn geirsin ve bir nevi mevki
kazansn ve dar olan maietine bir suhulet olsun. te,
hizmet-i Kurniyeye o suretle, o yzden gelen ftur ve
zarara mukabil iki tokat yedi. Biri: Dar maietiyle beraber
be nfus daha ilve edildi, perianiyeti ehemmiyet kesb
etti. kinci tokat: eref ve haysiyet noktasnda hassas ve
hatt birtek adamn tenkit ve itirazn ekemeyen o zat,
bilmeyerek baz dessas insanlar onu yle bir surette
kendilerine perde ettiler ki, ere zrzeber oldu, yzde
doksann kaybetti ve yzde doksan adam aleyhine
evirdi. Her ne ise, Allah affetsin, belki inaallah bundan
intibaha gelir, yine ksmen vazifesine dner.
ON BRNCS
Belki rzas yok diye yazlmad.
ON KNCS
Muallim Galiptir (r.h.). Evet, bu zat, sadkane ve
takdirkrne, risalelerin tebyizinde ok hizmet etti ve
hibir mkilt karsnda zaaf gstermedi. Ekser gnlerde
geliyordu, keml-i evkle dinliyordu ve istinsah ediyordu.
Sonra kendine otuz lira cret mukabilinde umum Szleri
ve Mektubat yazdrd. Onun maksad, memleketinde
neretmek ve hem hemehrilerini tenvir etmekti. Sonra,
baz dnceler neticesinde, risaleleri tasavvur ettii gibi
neretmedi, sanda brakt. Birden, elm bir hadise
yznden bir sene gam ve gussa ekti. Risalelerin neriyle
ona advet edecek resm birka dmanlara bedel, zalim,
insafsz ok dmanlar buldu, bir ksm dostlarn kaybetti.
ON NCS
Hafz Hliddir (r.h.). Kendisi der:
Evet, itiraf ediyorum, stadmn hizmet-i Kurniyede
nerettii srn tesvidinde hararetli bir surette
bulunduum zaman, mahallemizde bir cami imaml
vard. Eski kisve-i ilmiyemi, sar balamak niyetiyle
muvakkaten o hizmete ftur verip, bilmeyerek ekildim.
Maksadmn aksiyle efkatli bir tokat yedim. Sekiz dokuz
ay imamlk ettiim halde, mftnn ok vaadlerine
ramen, fevkalde bir surette, sar saramadm. phemiz
kalmad ki, o kusurdan bu efkatli tokat geldi. Ben
stadmn hem bir muhatab, hem bir msevvidi idim.
Benim ekilmemle tesvid hususunda sknt ekmiti. Her
ne ise, yine kr ki, kusurumuzu anladk ve bu hizmetin
de ne kadar kuds olduunu bildik. Ve ah- Geyln gibi,
arkamzda melek-i synet gibi bir stad bulunduuna
itimad ettik.
Ezafl-ibd Hafz Hlid
ON DRDNCS
Mustafann kck tokat yemeleridir.
BRNCS: Mustafa avu (r.h.) sekiz senedir bizim
husus kk camie, hem sobasna, hemgazyana, hem
kibritine kadar hizmet ediyordu. Hatt gazyan vekibritini
sekiz senedir kendi kesesinden sarf ettiini sonra rendik.
Cemaate, hususan Cuma gecelerinde, gayet zarur bir i
olmaynca geri kalmyordu. Sonra ehl-i dnya onun safvet-i
kalbinden istifade ederek dediler ki:
Szlerin bir ktibi olan Hafzn sarna iliecekler.
Hem gizli ezan muvakkaten terk edilsin. Sen ktibe syle,
cebir grmeden evvel sar karsn.
O bilmiyordu ki, hizmet-i Kurniyede bulunan birisinin
sarn karmaya dair sz tebli etmek, Mustafa avu
gibi yksek ruhlulara pek ardr. Onlarn szlerini tebli
etmi. O gece ryada ben gryordum ki, Mustafa
avuun elleri kirli, kaymakam arkasnda olarak odama
geldi. kinci gn ona dedim:
Mustafa avu, sen bugn kimle grtn? Seni, elin
mlevves bir surette kaymakamn arkasnda grdm.
Dedi: Eyvah! Bana byle bir sz, muhtar syledi,
Ktibe syle. Ben arkasnda ne olduunu bilmedim.
Hem ayn gnde bir okkaya yakn gazyan camie
getirmi. Hi vuku bulmayan, o gn kap akkalm, bir
kei yavrusu ieriye girmi, byk bir adam gelmi,
keiyavrusunun seccademe yakn brakt muzahreft
ykamak iin, ibrikteki gazyan su zannedip btn o
gazyan, temizlik yapyorum diye, camiin her tarafna
serpmi. Acaiptir ki, kokusunu duymam. Demek, o
mescid lisan- hal ile Mustafa avua diyor: Senin
gazyan bize lzm deil. Ettiin hata iin, gazyankabul
etmedim diye iaret vermek iin o adama koku
iittirilmedi. Hatt o hafta iinde, Cuma gecesinde ve
birka mhim namazda, o kadaralt halde cemaate
yetiemiyordu. Sonra cidd bir nedamet, bir istifar ettikten
sonra safvet-i asliyesini buldu.
KNC MUSTAFALAR: Kulenndeki kymettar,
alkan, mhim bir talebem olan Mustafa ile, onun ok
sadk ve fedakr arkada Hafz Mustafadr (r.h.). Ben
Bayramdan sonra, ehl-i dnya bize sknt verip hizmet-i
Kurniyeye ftur vermemek iin, imdilik gelmesinler,
diye haber gndermitim. ayetgelecek olurlarsa birer
birer gelsinler. Halbuki bunlar, adambirden, bir gece
geldiler. Fecirden evvel hava msaitse gitmek niyet edildi.
Hi vuku bulmad bir tarzda, hem Mustafa avu, hem
Sleyman Efendi, hem ben, hem onlar, zhir bir tedbiri
dnemedik, bize unutturuldu. Herbirimiz tekine brakp
ihtiyatszlk ettik. Onlar fecirden evvel gittiler. yle bir
frtna onlar iki saat mtemadiyen tokatlad ki, bu
frtnadan kurtulmayacaklar diye tel ettim. imdiyekadar
bu kta ne yle bir frtna olmu ve ne de bu kadar
kimseyeacmtm. Sonra Sleyman, ihtiyatszlnn
cezas olarakarkalarndan gnderip, shhat ve selmetlerini
anlamak iin gnderecektim. Mustafa avu dedi: O gitse
o da kalacak. Ben de onun arkasndan gidip aramak lzm.
Benim arkamdan da Abdullah avu gelmek lzm. Bu
hususta Tevekkeln alllah dedik, intizar ettik.
Sual: Has dostlarnza gelen musibetleri, tokat eseri
deyip hizmet-i Kurniyede fturlar cihetinde bir itab
telkki ediyorsun. Halbuki size ve hizmet-i Kurniyeye
hakik dmanlk edenler selmette kalyorlar. Neden
dosta tokat vuruluyor, dmana iliilmiyor?
Elcevap:
1
srrnca, dostlarn
hatalar, hizmetimizde bir nevi zulm hkmne getii
iin, abuk arplyor. efkatli tokat yer, akl varsa intibaha
gelir.
Dman ise, hizmet-i Kurniyeye zddiyeti, mmnaati,
dallet hesabna geer. Bilerek veya bilmeyerek
hizmetimize tecavz zndka hesabna geer. Kfr devam
ettii iin, onlar ekseriyetle abuk tokat yemiyorlar.
Nasl ki, kk kabahatleri ileyenlerin nahiyelerde
cezalar verilir, byk kabahatleri de byk mahkemelere
gnderilir. yle de, ehl-i imann ve has dostlarn hkmen
kk hatalar, abuk onlar temizlemek iin, ksmen
dnyada ve sraten verilir.
2
Ehl-i dalletin cinayetleri o
kadar byktr ki, ksack hayat- dnyeviyeye cezalar
smadndan, mukteza-y adalet olarak, lem-i
bekdaki Mahkeme-i Kbrya havale edildii iin,
ekseriyetle burada cezaya arplmyorlar.
1. Zulm devam etmez, kfr devam eder. El-Mnv, Feyzul-Kadr: 2:107.
2. bk. r Sresi, 42:30. Ayrca bk. Tirmiz, Zhd: 57; Msned: 2:287, 450.
te, hadis-i erifte
1

mezkr hakikate dahi iaret ediyor. Yani, dnyada u
mmin, ksmen kusurtndan cezasn grd iin, dnya
onun hakknda bir dr- cezadr. Dnya, onlarn saadetli
hiretlerine nisbeten bir zindan ve cehennemdir. Ve
krler, madem Cehennemden kmayacaklar;
2
hasenatlarnn mkfatlarn ksmen dnyada grdkleri ve
byk seyyiatlar tehir edildii cihetle, onlarn hiretine
nisbeten dnya cennetleridir. Yoksa, mmin bu dnyada
dahi krden mnen ve hakikat nokta-i nazarnda ok
ziyade mesuttur. Adeta mminin iman, mminin
ruhunda bir cennet-i mneviye hkmne geiyor; krin
kfr, krin mahiyetinde mnev bir cehennemi
atelendiriyor.


3
1. Dnya mminin zindan, krin Cennetidir. Mslim, Zhd: 1; Tirmiz,
Zhd: 16; bni Mce, Zhd: 3; Msned, 2:197, 323, 389, 485.
2. bk. Bakara Sresi, 2:39, 81, 162, 217, 257, 275; Nis Sresi, 4:14, 169; Mide
Sresi, 5:37, 80.
3. Seni her trl noksandan tenzih ederiz. Senin bize rettiinden
bakabilgimiz yoktur. Muhakkak ki ilmi ve hikmeti hereyi kuatan
Sensin.Bakara Sresi, 2:32.
On Birinci Lema
Mirkats-Snne ve Tiryaku Marazl-Bida


1
u yetin birinci makam Minhcs-Snnet, ikinci
makam Mirkats-Snnettir.


2

3
Bu iki yet-i azmenin yzer nktesinden on bir nktesi
icmlen beyan edilecek.
BRNC NKTE
Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm ferman etmi:


4
Yani, Fesd- mmetim zamannda kim benim
snnetime temessk etse, yz ehidin ecrini, sevabn
kazanabilir.
1. Size kendi iinizden yle bir peygamber geldi ki, sizin skntya
uramanzona pek ar gelir. O size ok dkn, mminlere ok efkatli,
okmerhametlidir. Tevbe Sresi, 9:128.
2. Eer senden yz evirecek olurlarsa de ki: Allah bana yeter. Ondan
bakaibadete lyk hibir ilh yoktur. Ben Ona tevekkl ettim. Yce ArnRabbi
de Odur. Tevbe Sresi, 9:129.
3. De ki: Eer Allah seviyorsanz bana uyun ki Allah da sizi sevsin. l-i
mrn Sresi, 3:31.
4. bni Adiy, el-Kmil d-Duaf,2:739; el-Mnzir, et-Terb vet-Terhb, 1:41;
Tabern, el-Mecmeul-Kebr, 1394; Ali bin Hsmddin, Mntehebt Kenzil-
Umml, 1:100; el-Heysem, Mecmeuz-Zevid, 7:282.
Evet, Snnet-i Seniyyeye ittib, mutlaka gayet
kymettardr. Hususan bidalarn istils zamannda
Snnet-i Seniyyeye ittib etmek daha ziyade kymettardr.
Hususan fesd- mmet zamannda Snnet-i Seniyyenin
kk bir dbna mrt etmek, ehemmiyetli bir takvy
ve kuvvetli bir iman ihsas ediyor. Dorudan doruya
Snnete ittib etmek, Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselm hatra getiriyor. O ihtardan, o htra, bir huzur-u
lhi htrasna inklp eder. Hatt en kk bir
muamelede, hatt yemek,
1
imek
2
ve yatmak
3
dbnda
Snnet-i Seniyyeyi mrt ettii dakikada, o di muamele
ve o ftr amel, sevapl bir ibadet ve er bir hareket oluyor.
nk o di hareketiyle Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselma ittibn dnyor ve eriatn bir edebi
olduunu tasavvur eder. Ve eriat sahibi o olduu hatrna
gelir. Ve ondan, ri-i Hakik olan Cenb- Hakka kalbi
mteveccih olur. Bir nevi huzur ve ibadet kazanr.
te, bu srra binaen, Snnet-i Seniyyeye ittib kendine
det eden, dtn ibadete evirir, btn mrn
semeredar ve sevabdar yapabilir.
1. bk. Tirmiz, Etime: 47; Eb Dvud, Eribe: 15; bni Mce, Etime: 7; Msned:
6:143, 207, 265.
2. bk. Buhr, Eribe: 26; Mslim; Eribe: 122-123; Tirmiz, Eribe: 14.
3. bk. Buhr, Deavt: 8; Tirmiz, Deavt: 29; Eb Dvud, Edeb: 177.
KNC NKTE
mm- Rabbn Ahmed-i Frk(r.a.) demi ki: Ben
seyr-i ruhande kat- mertip ederken, tabakat- evliy
iinde en parlak, en hametli, en letfetli, en emniyetli,
Snnet-i Seniyyeye ittib esas- tarikat ittihaz edenleri
grdm. Hatt o tabakann mi evliyalar, sair tabaktn
has vellerinden daha muhteem grnyordu.
1
1. bk. mam- Rabbn, el-Mektbt: 1:240 (260. Mektup)
Evet, Mceddid-i Elf-i Sni mam- Rabbn hak
sylyor. Snnet-i Seniyyeyi esas tutan, Habibullahn zlli
altnda makam- mahbubiyete mazhardr.
NC NKTE
Bu fakir Said, Eski Saidden kmaya alt bir
zamanda, rehbersizlikten ve nefs-i emmrenin gururundan
gayet mthi ve mnev bir frtna iinde akl ve kalbim
hakaik ierisinde yuvarlandlar. Kh Sreyyadan serya,
kh serdan Sreyyaya kadar bir sukut ve suud ierisinde
alkanyorlard.
te, o zaman mahede ettim ki, Snnet-i Seniyyenin
meseleleri, hatt kk dblar, gemilerde hatt- hareketi
gsteren kblenmeli birer pusula gibi, hadsiz zararl,
zulmatl yollar iinde birer dme hkmnde
gryordum. Hem o seyahat-i ruhiyede, ok tazyikat
altnda, gayet ar ykler yklenmi bir vaziyette kendimi
grdm zamanda, Snnet-i Seniyyenin o vaziyete temas
eden meselelerine ittib ettike, benim btn arlklarm
alyor gibi bir hiffet buluyordum. Bir teslimiyetle,
tereddtlerden ve vesveselerden, yani, Acaba byle
hareket hak mdr, maslahat mdr? diye endielerden
kurtuluyordum. Ne vakit elimi ektiysem, bakyordum,
tazyikat ok. Nereye gittikleri anlalmayan ok yollar var.
Yk ar, ben de gayet cizim. Nazarm da ksa, yol da
zulmatl. Ne vakit Snnete yapsam yol aydnlayor,
selmetli yol grnyor, yk haeiyor, tazyikat kalkyor
gibi bir hlet hissediyordum. te o zamanlarmda mam-
Rabbnnin hkmn bilmahede tasdik ettim.
DRDNC NKTE
Bir zaman rabta-i mevtten ve
1
kaziyesindeki tasdikten ve lemin zeval ve fensndan
gelen bir hlet-i ruhiyeden, kendimi acip bir lemde
grdm. Baktm ki, ben bir cenazeyim, mhim byk
cenazenin banda duruyorum.
1. lm gerektir. bk. Ahmed b. Muhammed, Kitb Uslid-Dn1:213;
el-Knnevc, Katfs-semer f Beyn Akdeti Ehlil-eser: 1:121.
Birisi: Benim hayatmla alkadar ve mazi kabrine giren
zhayat mahlkatn heyet-i mecmuasnn cenaze-i
mneviyesi banda bir mezar ta hkmndeyim.
kincisi: Kre-i arz mezaristannda, nev-i beerin
hayatyla alkadar env- zhayatn heyet-i mecmuasnn
mazi mezarna defnedilen azm cenazenin banda
bulunan, mezar ta olan bu asrn yznde abuk silinecek
bir nokta ve abuk lecek bir karncaym.
ncs: u kinatn kyamet vaktinde lmesi,
muhakkakul-vuku olduu iin, nazarmda vki hkmne
geti. O azm cenazenin sekeratndan dehet ve vefatndan
beht ve hayret iinde kendimi grmekle beraber, istikbalde
de muhakkakul-vuku olan vefatm o zaman vuku buluyor
gibi grnd ve
1
ilh. srryla, btn mevcudat,
btn mahbubat, benim vefatmla bana arkalarn evirip
beni terk ettiler, yalnz braktlar. Hadsiz bir deniz suretini
alan ebed tarafndaki istikbale ruhum sevk ediliyordu. O
denize ister istemez atlmak lzm geliyordu.
te, o pek acip ve ok hazin hlette iken, iman ve
Kurndan gelen bir medetle,


2
yeti imdadma yetiti ve gayet emniyetli ve selmetli
bir gemi hkmne geti. Ruh, keml-i emniyetle ve srurla
o yetin iine girdi.
1. Eer senden yz evirecek olurlarsa. Tevbe Sresi, 9:129.
2. Eer senden yz evirecek olurlarsa de ki: Allah bana yeter. Ondan
bakaibadete lyk hibir ilh yoktur. Ben Ona tevekkl ettim. Yce ArnRabbi
de Odur. Tevbe Sresi, 9:129.
Evet, anladm ki, yetin mn-y sarihinden baka bir
mn-y iarsi beni teselli etti ki, sknet buldum ve
seknet verdi.
Evet, nasl ki mn-y sarihi Resul-i Ekrem
Aleyhissalt Vesselma der: Eer ehl-i dallet arka verip
senin eriat ve snnetinden iraz edip Kurn
dinlemeseler, merak etme. Ve de ki: Cenb- Hak bana
kdir. Ona tevekkl ediyorum.Sizin yerlerinize, ittib
edecekleri yetitirir. Taht- saltanat hereyi muhittir; ne
siler hududundan kaabilirler ve ne de istimdat edenler
medetsiz kalrlar.
yle de, mn-y iarsiyle der ki: Ey insan ve ey
insann reisi ve mridi! Eer btn mevcudat seni brakp
fen yolunda ademe giderse, eer zhayatlar senden
mufarakat edip lm yolunda koarsa, eer insanlar seni
terk edip mezaristana girerse, eer ehl-i gaet ve dallet
seni dinlemeyip zulmata derse, merak etme. De ki:
Cenb- Hak bana kdir. Madem O var, herey var. Ve o
halde, o gidenler ademe gitmediler. Onun baka
memleketine gidiyorlar. Ve onlarn bedeline o Ar- Azm
Sahibi, nihayetsiz cnud ve askerinden, bakalarn
gnderir. Ve mezaristana girenler mahvolmadlar; baka
leme gidiyorlar. Onlarn bedeline baka vazifedarlar
gnderir. Ve dallete denlere bedel, tarik-i hakk takip
edecek muti kullarn gnderebilir. Madem yledir; O
hereye bedeldir, btn eya birtek tevecchne bedel
olamaz der.
te, u mn-y iar vastasyla, bana dehet veren
mthi cenaze, baka ekil aldlar. Yani, hem Hakm, hem
Rahm, hem dil, hem Kadr bir Zt- Zlcellin taht-
tedbir ve rububiyetinde ve hikmet ve rahmeti iinde
hikmetnm bir seyeran, ibretnm bir ceveln,
vazifedrne bir seyahat suretinde bir seyrseferdir, bir
terhis ve tavziftir ki, bylece kinat alkalanyor, gidiyor,
geliyor.
BENC NKTE

1
yet-i
azmesi, ittib- snnet ne kadar mhim ve lzm olduunu
pek kat bir surette iln ediyor. Evet, u yet-i kerime,
kyst- mantkye iinde, kyas- istisn ksmnn en
kuvvetli ve kat bir kyasdr. yle ki:
1. De ki: Eer Allah seviyorsanz bana uyun ki Allah da sizi sevsin. l-i
mrn Sresi, 3:31.
Nasl mantka kyas- istisn misali olarak deniliyor:
Eer gne ksa gndz olacak. Msbet netice iin
denilir: Gne kt. yleyse netice veriyor ki, imdi
gndzdr. Men netice iin deniliyor: Gndz yok.
yleyse netice veriyor ki, gne kmam. Mantka, bu
msbet ve men iki netice katdirler.
Aynen byle de, u yet-i kerime der ki: Eer Allaha
muhabbetiniz varsa, Habibullaha ittib edilecek. ttib
edilmezse, netice veriyor ki, Allaha muhabbetiniz yoktur.
Muhabbetullah varsa, netice verir ki, Habibullahn
Snnet-i Seniyyesine ittib inta eder.
Evet, Cenb- Hakka iman eden, elbette Ona itaat
edecek. Ve itaat yollar iinde en makbul ve en
mstakimi ve en ksas, bilphe, Habibullahn gsterdii
ve takip ettii yoldur.
Evet, bu kinat bu derece inmt ile dolduran Zt-
Kerm-i Zlceml, zuurlardan o nimetlere kar kr
istemesi, zarur ve bedihdir. Hem bu kinat bu kadar
mucizt- sanatla tezyin eden o Zt- Hakm-i Zlcell,
elbette, bilbedhe, zuurlar iinde en mmtaz birisini
Kendine muhatap ve tercman ve ibdna mbelli ve
imam yapacaktr. Hem bu kinat had ve hesaba gelmez
tecelliyt- cemal ve kemltna mazhar eden o Zt-
Ceml-i Zlkemal, elbette, bilbedhe, sevdii ve izharn
istedii cemal ve kemal ve esm ve sanatnn en cmi ve
en mkemmel mikyas ve medar olan bir zta, herhalde en
ekmel bir vaziyet-i ubudiyeti verecek ve onun vaziyetini
sairlerine nmune-i imtisal edip herkesi onun ittibna
sevk edecek. T ki o gzel vaziyeti bakalarnda da
grnsn.
Elhasl: Muhabbetullah, Snnet-i Seniyyenin ittibn
istilzam edip inta ediyor. Ne mutlu o kimseye ki, Snnet-i
Seniyyeye ittibndan hissesi ziyade ola. Veyl o kimseye ki,
Snnet-i Seniyyeyi takdir etmeyip bidalara giriyor.
ALTINCI NKTE
Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm ferman etmi:

1
Yani,
2
srryla, kavaid-i
eriat- Garr ve destir-i Snnet-i Seniyye tamam ve
kemlini bulduktan sonra, yeni icadlarla o dsturlar
beenmemek veyahuth ve kellnks grmek
hissini veren bidalar icad etmek dallettir, atetir.
Snnet-i Seniyyenin mertibi var.
3
Bir ksm vciptir,
terk edilmez. O ksm, eriat- Garrda tafsiltyla beyan
edilmi. Onlar muhkemattr, hibir cihette tebeddl etmez.
Bir ksm da nevl nevindendir. Nevl ksm da iki
ksmdr:
1. Her bidat dallettir ve her dallet Cehennem ateindedir. Mslim, Cuma:
43; Eb Dvud, Snnet: 5; Nes, deyn: 22; bn-i Mce, Mukaddime: 6, 7; Drim,
Mukaddime: 16, 23; Msned, 3:310, 371, 4:126, 127.
2. Bugn sizin iin dininizi kemle erdirdim. Mide Sresi, 5:3.
3. bk. Drim, Mukaddime: 49; et-Tabern, el-Muceml-Evsat: 4:215;
ed-Deylem, el-Msned: 2:345.
Bir ksm, ibadete tbi Snnet-i Seniyye ksmlardr.
Onlar dahi eriat kitaplarnda beyan edilmi; onlarn tayiri
bidattr. Dier ksm, db tabir ediliyor ki, Siyer-i
Seniyye kitaplarnda zikredilmi. Onlara muhalefete bida
denilmez; fakat db- Nebevye bir nevi muhalefettir ve
onlarn nurundan ve o hakik edepten istifade etmemektir.
Bu ksm ise, rf ve dt, muamelt- ftriyede Resul-i
Ekrem Aleyhissalt Vesselmn tevatrle malm olan
harektna ittib etmektir. Mesel, sylemek dbn
gsteren ve yemek ve imek ve yatmak gibi hltn
dbnn dsturlarn beyan eden ve muaerete taallk
eden ok snnet-i seniyyeler var. Bu nevi snnetlere
db tabir edilir. Fakat o dba ittib eden, dtn
ibadete evirir. O dbdan mhim bir feyiz alr. En kk
bir dbn mrt, Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm
tahattur ettiriyor, kalbe bir nur veriyor.
Snnet-i Seniyyenin iinde en mhimi, slmiyet
almetleri olan ve eire de taallk eden snnetlerdir.
eir, adeta hukuk-u umumiye nevinden, cemiyete ait bir
ubudiyettir. Birisinin yapmasyla o cemiyet umumen
istifade ettii gibi, onun terkiyle de umum cemaat mesul
olur. Bu nevi eire riy giremez ve iln edilir. Nale
nevinden de olsa, ahs farzlardan daha ehemmiyetlidir.
YEDNC NKTE
Snnet-i Seniyye edeptir. Hibir meselesi yoktur ki,
altnda bir nur, bir edep bulunmasn. Resul-i Ekrem
Aleyhissalt Vesselm ferman etmi:
1
Yani, Rabbim bana edebi
gzel bir surette ihsan etmi, edeplendirmi.
Evet, siyer-i Nebeviyeye dikkat eden ve Snnet-i
Seniyyeyi bilen, katiyen anlar ki, edebin envn, Cenb-
Hak, Habibinde cem etmitir.
2
Onun Snnet-i Seniyyesini
terk eden, edebi terk eder.
3

kaidesine msadak olur, hasretli bir edepsizlie
der.
Sual: Hereyi bilen ve gren ve hibir ey Ondan
gizlenemeyen Allml-Guyba
4
kar edep nasl olur?
Sebeb-i haclet olan hletler Ondan gizlenemez. Edebin
bir nevi tesettrdr, mucib-i istikrah hlt setretmektir.
Allml-Guyba kar tesettr olamaz.
1. el-Mnv, Feyzl-Kadr,1:224; bni Teymiye, Mecmu Fetv, 18:375;
el-Acln, Kefl-Haf, 1:70.
2. bk. Kalem Sresi, 68:4.
3. Edepsiz kii Allahn ltfundan mahrum olur.
4. bk. Mide Sresi, 5:109, 106; Tevbe Sresi, 9:78; Sebe Sresi, 34:48.
Elcevap: Evvel, Sni-i Zlcell nasl ki keml-i
ehemmiyetle sanatn gzel gstermek istiyor ve
mstekreh eyleri perdeler altna alyor ve nimetlerine, o
nimetleri sslendirmek cihetiyle nazar- dikkati celb ediyor.
yle de, mahlkatn ve ibdn sair zuurlara gzel
gstermek istiyor. irkin vaziyetlerde grnmeleri, Ceml
ve Mzeyyin ve Ltf ve Hakm gibi isimlerine kar bir
nevi isyan ve hilf- edep oluyor. te, Snnet-i Seniyyedeki
edep, o Sni-i Zlcellin esmlarnn hudutlar iinde bir
mahz- edep vaziyetini taknmaktr.
Saniyen: Nasl ki bir tabip, doktorluk noktasnda, bir
nmahremin en nmahrem uzvuna bakar ve zaruret
olduu vakit ona gsterilir, hilf- edep denilmez. Belki,
edeb-i tp yle iktiza eder denilir. Fakat o tabip, recliyet
nvanyla yahut viz ismiyle yahut hoca sfatyla o
nmahremlere bakamaz, ona gsterilmesini edep fetv
veremez. Ve o cihette ona gstermek hayszlktr. yle de,
Sni-i Zlcellin ok esms var; herbir ismin ayr bir
cilvesi var. Mesel, Gaffr ismi gnahlarn vcudunu ve
Settr ismi kusrtn bulunmasn iktiza ettikleri gibi,
Ceml ismi de irkinlii grmek istemez. Ltf, Kerm,
Hakm, Rahm gibi esm-i cemliye ve kemliye,
mevcudatn gzel bir surette ve mmkn vaziyetlerin en
iyisinde bulunmalarn iktiza ederler. Ve o esm-i cemliye
ve kemliye ise, melike ve ruhan ve cin ve insin
nazarnda gzelliklerini, mevcudatn gzel vaziyetleriyle ve
hsn- edepleriyle gstermek isterler. te, Snnet-i
Seniyyedeki db, bu ulv dbn iaretidir ve dsturlardr
ve nmuneleridir.
SEKZNC NKTE
1
dan evvelki olan
2

ilh. yeti, Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselmn mmetine kar keml-i efkat ve nihayet
refetini gsterdikten sonra, u
3
yetiyle der ki:
Ey insanlar, ey Mslmanlar! Byle hadsiz bir
efkatiyle sizi irad eden ve sizin menfaatiniz iin btn
kuvvetini sarf eden ve mnev yaralarnz iin, keml-i
efkatle, getirdii ahkm ve Snnet-i Seniyyesiyle tedavi
edip merhem vuran efkatperver bir ztn bedih efkatini
inkr etmek ve gzle grnen refetini ittiham etmek
derecesinde onun snnetinden ve tebli ettii ahkmdan
yzlerinizi evirmek ne kadar vicdanszlk, ne kadar
aklszlk olduunu biliniz.
Ve ey efkatli Resul ve ey refetli Neb! Eer senin bu
azm efkatini ve byk refetini tanmayp
aklszlklarndan sana arka verip dinlemeseler, merak
etme. Semvat ve arzn cnudu taht- emrinde olan,
4
Ar-
Azm-i Muhitin tahtnda saltanat- rububiyeti hkmeden
Zt- Zlcell sana kdir. Hakik muti taifeleri senin
etrafna toplattrr, seni onlara dinlettirir, senin ahkmn
onlara kabul ettirir.
1. Eer senden yz evirecek olurlarsa de ki: Allah bana yeter. Tevbe Sresi,
9:129.
2. Size kendi iinizden yle bir peygamber geldi ki Tevbe Sresi, 9:128.
3. Eer senden yz evirecek olurlarsa. Tevbe Sresi, 9:129.
4. bk. Fetih Sresi, 48:4.
Evet, eriat- Muhammediye ve Snnet-i Ahmediyede
hibir mesele yoktur ki, mteaddit hikmetleri bulunmasn.
Bu fakir, btn kusur ve aczimle beraber bunu iddia
ediyorum ve bu dvnn ispatna da hazrm. Hem imdiye
kadar yazlan yetmi seksen Risale-i Nuriye, Snnet-i
Ahmediyenin ve eriat- Muhammediyenin (a.s.m.)
meseleleri ne kadar hikmetli ve hakikatli olduuna yetmi
seksen ahid-i sadk hkmne gemitir. Eer bu mevzua
dair iktidar olsa, yazlsa, yetmi deil, belki yedi bin risale,
o hikmetleri bitiremeyecek.
Hem ben ahsmda bilmahede ve zevken, belki bin
tecrbtm var ki, mesil-i eriatla Snnet-i Seniyye
dsturlar, emrz- ruhaniyede ve akliyede ve kalbiyede,
hususan emrz- itimaiyede gayet n birer devdr
bildiimi ve onlarn yerini baka felsef ve hikmetli
meseleler tutamadn, bilmahede kendim hissettiimi
ve bakalarna da bir derece risalelerde ihsas ettiimi iln
ediyorum. Bu dvmda tereddt edenler, Risale-i Nur
eczalarna mracaat edip baksnlar.
te byle bir ztn Snnet-i Seniyyesine elden geldii
kadar ittiba almak ne kadar krl ve hayat- ebediye
iin ne kadar saadetli ve hayat- dnyeviye iin ne kadar
menfaatli olduu kyas edilsin.
DOKUZUNCU NKTE
Snnet-i Seniyyenin herbir nevine tamamen bilil ittib
etmek, ehass- havassa dahi ancak myesser olur. Ona
bilil olmasa da, binniyet, bilkast, taraftarne ve
iltizamkrne talip olmak, herkesin elinden gelir. Farz ve
vcip ksmlara zaten ittiba mecburiyet var. Ve
ubudiyetteki mstehap olan Snnet-i Seniyyenin terkinde,
gnah olmasa dahi, byk sevabn zayiat var. Tayirinde
ise byk hata vardr. dt ve muamelttaki Snnet-i
Seniyye ise, ittib ettike, o dt, ibadet olur. Etmese itab
yok; fakat Habibullahn db- hayatiyesinin nurundan
istifadesi azalr.
Ahkm- ubudiyette yeni icadlar bidattr. Bidatlar ise,

1
srrna mna olduu iin,
merduttur.
2
Fakat, tarikatte evrad ve ezkr ve merepler
nevinden olsa ve asllar Kitap ve Snnetten ahzedilmek
artyla, ayr ayr tarzda, ayr ayr surette olmakla beraber,
mukarrer olan usul ve esasat, Snnet-i Seniyyeye
muhalefet ve tayir etmemek artyla, bida deillerdir.
Lkin bir ksm ehl-i ilim, bunlardan bir ksmn bidaya
dahil edip, fakat bida-i hasene namn vermi.
3
mam-
Rabbn Mceddid-i Elf-i Sni diyor ki:
1. Bugn sizin iin dininizi kemle erdirdim. Mide Sresi, 5:3.
2. bk. Buhr, tisam: 5, By: 60, Sulh: 5; Mslim, Akdiye: 18; Eb Dvud,
Snnet: 6.
3. bk. el-c, Kitb'l-Mevkf: 1:159; el-Gazl, hyu Ulmi'd-Dn2:256; bni
Receb, Cmiu'l-Ulm ve'l-hikem: 1:267; bni bidin, Hiye: 1:390.
Ben seyr-i slk-i ruhande gryordum ki, Resul-i
Ekrem Aleyhissalt Vesselmdan merv olan kelimat
nurludur, Snnet-i Seniye u ile parlyor. Ondan merv
olmayan parlak ve kuvvetli virdleri ve halleri grdm
vakit, stnde o nur yoktu. Bu ksmn en parla,
evvelkinin en azna mukabil gelmiyordu. Bundan anladm
ki, Snnet-i Seniyyenin u bir iksirdir. Hem o Snnet, nur
isteyenlere kdir; harite nur aramaya ihtiya yoktur.
te, byle hakikat ve eriatn bir kahraman olan bir
ztn bu hkm gsteriyor ki, Snnet-i Seniyye, saadet-i
dreynin temel tadr ve kemltn madeni ve menbadr.
1

2


1. "Allahm bize Snnet-i Seniyyeye ittiba etmeyi nasip et."
2. "Ey Rabbimiz! Biz indirdiin kitaba inandk ve peygambere uyduk. Sen
debizi, Senin birliine ve peygamberinin doruluuna ahitlik edenlerleberaber
yaz." l-i mrn Sresi, 3:53.
ONUNCU NKTE


3
yetinde iczl bir cz vardr. nk ok cmleler bu
cmlenin iinde derc edilmitir. yle ki:
3. De ki: Eer Allah seviyorsanz bana uyun ki Allah da sizi sevsin. l-i
mrn Sresi, 3:31.
u yet diyor ki: Allaha (celle celluhu) imannz varsa,
elbette Allah seveceksiniz. Madem Allah seversiniz;
Allahn sevdii tarz yapacaksnz. Ve o sevdii tarz ise:
Allahnsevdii zta benzemelisiniz. Ona benzemek ise,
ona ittib etmektir. Ne vakit ona ittib etseniz, Allah da sizi
sevecek. Zaten siz Allah seversiniz, t ki Allah da sizi
sevsin.
te btn bu cmleler, u yetin yalnz mcmel ve ksa
bir melidir. Demek oluyor ki, insan iin en mhim, li
maksat, Cenb- Hakkn muhabbetine mazhar olmasdr.
Bu yetin nassyla gsteriyor ki, o matlab- lnn yolu
Habibullaha ittibdr ve Snnet-i Seniyyesine iktiddr. Bu
makamda nokta ispat edilse, mezkr hakikat tamamyla
tezahr eder.
BRNC NOKTA: Beer, ftraten, u kinatn Hlkna
kar hadsiz bir muhabbet zerine yaratlmtr. nk
ftrat- beeriyede cemle kar bir muhabbet ve kemle
kar peresti etmek ve ihsana kar sevmek vardr. Cemal
ve kemal ve ihsan derectna gre o muhabbet tezayd
eder, akn en mnteh derecesine kadar gider.
Hem bu kk insann kck kalbinde kinat kadar
bir ak yerleir. Evet, kalbin mercimek kadar bir
sandukas olan kuvve-i hafza, bir ktphane hkmnde
binler kitap kadar yaz, iinde yazlmas gsteriyor ki,
kalb-i insan, kinat iine alabilir ve o kadar muhabbet
tayabilir.
Madem ftrat- beeriyede ihsan ve cemal ve kemle
kar byle hadsiz bir istidad- muhabbet vardr. Ve madem
bu kinatn Hlk, kinatta tezahr eden sryla
bilbedhe tahakkuku sabit olan hadsiz ceml-i mukaddesi,
bu mevcudatta tezahr eden nuku-u sanatyla bizzarure
sbutu tahakkuk eden hadsiz keml-i kudssi ve btn
zhayatlarda tezahr eden hadsiz env- ihsan ve
inmtyla bilyakin ve belki bilmahede vcudu
tahakkuk eden hadsiz ihsnt vardr.
Elbette, zuurlarn en cmii ve en muhtac ve en
mtefekkiri ve en mtk olan beerden, hadsiz bir
muhabbeti iktiza ediyor.
Evet, herbir insan o Hlk- Zlcelle kar hadsiz bir
muhabbete mstaid olduu gibi, o Hlk dahi herkesten
ziyade cemal ve kemal ve ihsanna kar hadsiz bir
mahbubiyete mstehaktr. Hatt insan- mminde,
hayatna ve beksna ve vcuduna ve dnyasna
1
ve
nefsine ve mevcudata kar trl trl muhabbetleri ve
edit alkalar, o istidad- muhabbet-i lhiyenin
tereuhtdr. Hatt insann mtenevvi hissiyt- edidesi,
o istidad- muhabbetin istihaleleridir ve baka ekillere
girmi rehalardr.
1. bk. Lokman Sresi, 31:20.
Malmdur ki, insan kendi saadetiyle mtelezziz olduu
gibi, alkadar olduu zatlarn saadetleriyle dahi mtelezziz
oluyor. Ve kendini beldan kurtaran sevdii gibi,
sevdiklerini de kurtaran yle sever. te, bu hlet-i
ruhiyeye binaen, insan, eer her insana ait env- ihsnt-
lhiyeden yalnz bunu dnse ki: Benim Hlkm beni
zulmat- ebediye olan ademden kurtarp bu dnyada bir
gzel bir dnyay bana verdii gibi, ecelim geldii zaman
beni idam- ebed olan ademden ve mahvdan yine kurtarp
bki bir lemde ebed ve ok aal bir lemi bana ihsan
ve o lemin umum env- leziz ve mehsininden istifade
edecek ve ceveln edip tenezzh edecek zhir ve btn
hasseleri, duygular bana inm ettii gibi, ok sevdiim ve
ok alkadar olduum btn akarib ve ahbap ve ebn-y
cinsimi dahi yle hadsiz ihsanlara mazhar ediyor ve o
ihsanlar bir cihette bana ait oluyor. Zira onlarn
saadetleriyle mesut ve mtelezziz oluyorum.
Madem
1
srryla, herkeste
ihsana kar peresti var. Elbette, byle hadsiz ebed
ihsnta kar, kinat kadar bir kalbim olsa, o ihsana kar
muhabbetle dolmak iktiza eder ve doldurmak isterim. Ben
bilil o muhabbeti etmezsem de, bilistidat, biliman,
binniyet, bilkabul, bittakdir, bilitiyak, bililtizam, bilirade
suretinde ediyorum diyecek. Ve hkez, cemal ve kemle
kar insann gsterecei muhabbet ise, icmlen iaret
ettiimiz ihsana kar muhabbete kyas edilsin.
Kr ise, kfr cihetiyle, hadsiz bir advet eder. Hatt
kinata ve mevcudata kar zlimne ve tahkirkrne bir
advet tayor.
KNC NOKTA: Muhabbetullah, ittib- Snnet-i
Muhammediye Aleyhissalt Vesselm istilzam eder.
nk Allah sevmek, Onun marziytn yapmaktr.
Marziyt ise, en mkemmel bir surette zt-
Muhammediyede (a.s.m.) tezahr ediyor. Zt- Ahmediyeye
(a.s.m.) harekt ve ef alde benzemek iki cihetledir.
Birisi: Cenb- Hakk sevmek cihetinde emrine itaat ve
marziyt dairesinde hareket etmek, o ittib iktiza ediyor.
nk bu ite en mkemmel imam, zt- Muhammediyedir
(a.s.m.)
2
.
kincisi: Madem zt- Ahmediye (a.s.m.) insanlara olan
hadsiz ihsnt- lhiyenin en mhim bir vesilesidir;
3
elbette Cenb- Hak hesabna hadsiz bir muhabbete
lyktr. nsan, sevdii zta eer benzemek kabilse, ftraten
benzemek ister. te, Habibullah sevenlerin, Snnet-i
Seniyyesine ittib ile ona benzemeye almalar katiyen
iktiza eder.
4
1. nsan iyilik ve ihsann klesidir. Eb Nuaym, Hilyetl-Evliy: 4:121;
el-Beyhak, uabl-man: 1:381; Hatb el-Badd, Trhu Badd 4:276, 7:346;
el-Hakm et-Tirmiz, Nevdirul-Usl 1:149.
2. bk. Ahzap Sresi, 33:21.
3. bk. Enbiy Sresi, 21:107.
4. bk. Ahzap Sresi, 33:6.
NC NOKTA: Cenb- Hakkn hadsiz merhameti
olduu gibi, hadsiz bir muhabbeti de vardr. Btn
kinattaki masnuatn mehsiniyle ve sslendirmesiyle
kendini hadsiz bir surette sevdirdii gibi; masnuatn,
hususan, sevdirmesine sevmekle mukabele eden zuur
mahlkat sever. Cennetin btn letif ve mehsini ve
lezizi ve niamt bir cilve-i rahmeti olan bir Ztn nazar-
muhabbetini kendine celbe almak ne kadar mhim ve
li bir maksat olduu bilbedhe anlalr. Madem, nass-
kelmyla, Onun muhabbetine, yalnz ittib- Snnet-i
Ahmediye (a.s.m.) ile mazhar olunur;
1
elbette ittib-
Snnet-i Ahmediye (a.s.m.) en byk bir maksad- insan
ve en mhim bir vazife-i beeriye olduu tahakkuk eder.
ON BRNC NKTE
Meseledir.
BRNC MESELE: Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselmn Snnet-i Seniyyesinin menba tr: akvli,
ef li, ahvlidir.
2
Bu ksm dahi ksmdr: feriz,
nevl, dt- hasenesidir.
Farz ve vcip ksmnda ittiba mecburiyet var; terkinde
azap ve ikab vardr. Herkes ona ittiba mkelleftir.
1. bk. l-i mran Sresi, 3:31.
2. bk. es-Suyt, et-Tedrbr-Rv: 1:194.
Nevl ksmnda, emr-i istihbb ile, yine ehl-i iman
mkelleftir; fakat terkinde azap ve ikab yoktur. Fiilinde ve
ittibnda azm sevaplar var. Ve tayir ve tebdili bida ve
dallettir ve byk hatadr.
dt- seniyyesi ve harekt- mstahsenesi ise,
hikmeten, maslahaten, hayat- ahsiye ve neviye ve
itimaiye itibaryla onu taklit ve ittib etmek gayet
mstahsendir. nk herbir hareket-i diyesinde ok
menfaat-i hayatiye bulunduu gibi, mtbaat etmekle, o
db ve detler ibadet hkmne geer.
Evet, madem dost ve dmann ittifakyla, zt-
Ahmediye (a.s.m.) mehsin-i ahlkn en yksek
mertebelerine mazhardr. Ve madem bilittifak nev-i beer
iinde en mehur ve mmtaz bir ahsiyettir. Ve madem,
binler muciztn delletiyle ve tekil ettii lem-i
slmiyetin ve kemltnn ehadetiyle ve mbelli ve
tercman olduu Kurn- Hakmin hakaikinin tasdikiyle,
en mkemmel bir insan- kmil ve bir mrid-i ekmeldir.
Ve madem semere-i ittibyla milyonlar ehl-i kemal,
mertib-i kemltta terakki edip saadet-i dreyne vsl
olmulardr. Elbette o ztn snneti, harekt, iktid
edilecek en gzel nmunelerdir ve takip edilecek en
salam rehberlerdir ve dstur ittihaz edilecek en muhkem
kanunlardr. Bahtiyar odur ki, bu ittib- Snnette hissesi
ziyade ola. Snnete ittib etmeyen, tembellik ederse
hasret-i azme, ehemmiyetsiz grrse cinayet-i azme,
tekzibini imam eden tenkit ise dallet-i azmedir.
1
KNC MESELE: Cenb- Hak Kurn- Hakmde
2

ferman eder. Rivyt- sahiha ile
Hazret-i Aie-i Sddka (r.a.) gibi Sahabe-i Gzin, Hazret-i
Peygamber Aleyhissalt Vesselm tarif ettikleri zaman,
Hulukuhul-Kurn
1
diye tarif ediyorlard. Yani, Kurnn
beyan ettii mehsin-i ahlkn misali, Muhammed
Aleyhissalt Vesselmdr. Ve o mehsini en ziyade
imtisal eden ve ftraten o mehsin stnde yaratlan odur.
1. bk. Buhr, tisam: 2, Ahkm: 1, Cihd: 109; Mslim, mret: 33; Nes, Beyat:
27; Msned: 2:361.
2. Hi phesiz sen pek byk bir ahlk zerindesin. Kalem Sresi, 68:4.
te byle bir ztn ef al, ahval, akval ve harektnn
herbirisi nev-i beere birer model hkmne gemeye lyk
iken, ona iman eden ve mmetinden olan gallerin
(Snnetine ehemmiyet vermeyen veyahut tayir etmek
isteyen) ne kadar bedbaht olduunu divaneler de anlar.
NC MESELE: Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselm hilkaten en mutedil bir vaziyette ve en
mkemmel bir surette halk edildiinden, harekt ve
sekent itidal ve istikamet zerine gitmitir.
2
Siyer-i
Seniyyesi kat bir surette gsterir ki, her hareketinde
istikamet ve itidal zere gitmi, ifrat ve tefritten itinap
etmitir.
1. Mslim, Saltl-Msrn: 139; Eb Dvud,Tatavvu: 26; Nesi, Tetavvu: 2;
Msned, 6:54, 91, 163, 188, 216; el-Mnv, Feyzl-Kadr, 5:170; bni Hibban,
Sahih, 1:345, 4:112.
2. bk. Msned: 6:68, 155; et-Taylis, el-Msned: s.49; Eb Yal, el-Msned: 4:478;
et-Tabern, el-Muceml-kebr: 10:314.
Evet, Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm
1

emrini tamamyla imtisal ettii iin, btn ef al
ve akval ve ahvlinde istikamet, kat bir surette grnyor.
Mesel kuvve-i akliyenin fesat ve zulmeti hkmndeki ifrat
ve tefriti olan gabvet ve cerbezeden mberr olarak,
hadd-i vasat ve medar- istikamet olan hikmet noktasnda
kuvve-i akliyesi daima hareket ettii gibi; kuvve-i
gadabiyenin fesad ve ifrat ve tefriti olan korkaklk ve
tehevvrden mnezzeh olarak, kuvve-i gadabiyenin
medar- istikameti ve hadd-i vasat olan ecaat-i kudsiye
ile kuvve-i gadabiyesi hareket etmekle beraber; kuvve-i
eheviyenin fesad ve ifrat ve tefriti olan humud ve
fcurdan musaff olarak, o kuvvenin medar- istikameti
olan iffette, kuvve-i eheviyesi daima iffeti, zam
msumiyet derecesinde rehber ittihaz etmitir. Ve hkez,
btn Snen-i Seniyyesinde, ahvl-i ftriyesinde ve ahkm-
eriyesinde hadd-i istikameti ihtiyar edip, zulm ve
zulmat olan ifrat ve tefritten, israf ve tebzirden itinap
etmitir. Hatt tekellmnde ve ekl ve rbnde iktisad
rehber ve israftan katiyen itinap etmitir. Bu hakikatin
tafsiltna dair binler cilt kitap telif edilmitir. El-rif
tekfhil-ire
2
srrnca, bu denizden bu katre ile iktif edip,
kssay ksa keseriz.

:
.
3


4


5
1. "Emrolunduun gibi dos doru ol." Hd Sresi, 11:112.
2. Arif olana bir iaret yeter.
3. Allahm! phesiz sen pek byk bir ahlk zeresin srrna mazhar olarak
enstn meziyetleri kendisinde toplayan ve mmetimin fesad zamannda
benim snnetime yapana yz ehid ecri vardr buyuran zta salt et.
4. Dediler: Bizi buna eritiren Allaha hamd olsun; yoksa Allah hidayet
etmeseydi,biz kendiliimizden buna eriemezdik. Gerekten Rabbimizin
peygamberleri bize hakk getirdiler. Arf Sresi, 7:43.
5. Seni her trl noksandan tenzih ederiz. Senin bize rettiinden
bakabilgimiz yoktur. Muhakkak ki ilmi ve hikmeti her eyi kuatan
Sensin.Bakara Sresi, 2:32.
On kinci Lema
Refet Beyin iki cz suali mnasebetiyle, iki nkte-i
Kurniyenin beyanna dairdir.

1

2

3
1. Her trl noksan sfatlardan yce olan Allah'n adyla.
2. "Hibir ey yoktur ki Allah' hamd ile tesbih etmesin." sr Sresi, 17:44.
3. Selm, Allah'n rahmeti ve bereketi sizin ve kardelerinizin zerine olsun.
Aziz, sddk kardeim Refet Bey,
Senin, bu msaadesiz zamanmda suallerin, beni
mkl bir mevkide bulunduruyor. Bu defaki iki sualin
endan czdir, fakat iki nkte-i Kurniyeye mnasebettar
olduklarndan ve kre-i arza dair sualiniz corafya ve
kozmorafyann yedi kat zemin ve yedi tabaka semvta
tenkitlerine temas ettiinden, bana ehemmiyetli geldi.
Onun iin, sualin cziyetine bakmayarak, ilm ve kll bir
surette, iki yet-i kerimeye dair ki Nkte icmlen beyan
edilecek. Sen de cz sualine kar ondan hisse alrsn.
BRNC NKTE
ki Noktadr.
BRNC NOKTA:

1

2
1. Yeryznde yryen ve kendi rzkn yklenemeyen nice canl vardr.
Onlar da sizi de rzklandran Allahtr. Ankebut Sresi, 29:60.
2. phesiz ki rzk veren, mutlak kudret ve kuvvet sahibi olan, ancak
Allahtr. Zriyat Sresi, 51:58.
yetlerinin srrnca, rzk dorudan doruya Kadr-i
Zlcellin elindedir ve hazine-i rahmetinden kar. Herbir
zhayatn rzk taahhd- Rabbnsi altnda olduundan,
alktan lmek olmamak lzm gelir. Halbuki, zhiren
alktan ve rzkszlktan lenler ok grnyor. u
hakikatin ve u srrn halli udur ki:
Taahhd- Rabbn hakikattir; rzkszlk yznden
lenler yoktur. nk o Hakm-i Zlcell, zhayatn
bedenine gnderdii rzkn bir ksmn ihtiyat iin ahm ve
iya suretinde iddihar eder. Hatt bedenin her hcresine
gnderdii rzkn bir ksmn, yine o hcrenin bir kesinde
iddihar eder; istikbalde, hariten rzk gelmedii zaman
sarf edilmek zere bir ihtiyat zahresi hkmnde
bulundurur. te, bu iddihar edilmi ihtiyat rzk bitmeden
evvel lyorlar. Demek o lmek rzkszlktan deildir.
Belki s-i ihtiyardan tevellt eden bir det ve o s-i
ihtiyardan ve detin terkinden neet eden bir marazla
lyorlar.
Evet, zhayatn bedeninde ahm suretinde iddihar edilen
rzk- ftr, hadd-i vasat olarak krk gn mkemmelen
devam eder. Hatt bir marazn veya bir istirak- ruhan
neticesinde iki krk geer. Hatt bir adam, edit bir inat
yznden, Londra mahpushanesinde yetmi gn, shhat ve
selmetle, hibir ey yemeden hayat devam ettiini on
(imdi otuz dokuz)
1
sene evvel gazeteler yazmlar.
Madem krk gnden yetmi seksen gne kadar rzk- ftr
devam ediyor. Ve madem Rezzak ismi, gayet geni bir
surette r-yi zeminde cilvesi grnyor. Ve madem hi
mit edilmedii bir tarzda, memeden ve odundan rzklar
akyor, bagsteriyor. Eer pr-er beer s-i ihtiyaryla
mdahale edip karmazsa, herhalde rzk- ftr bitmeden
evvel o zhayatn imdadna o isim yetiiyor, alkla lme
yol vermiyor. yleyse, alktan lenler, eer krk gnden
evvel lseler, katiyen rzkszlktan deildir. Belki
terkl-dt minel-mhlikt
2
srryla, s-i ihtiyardan gelen
bir det ve terk-i detten neet eden bir illetten, bir
marazdan ileri gelmitir. yleyse, alktan lmek olmaz,
denilebilir.
1. 1934 ylnda.
2. detlerin terki helakete gtren sebeplerdendir.
Evet, bilmahede grnyor ki, rzk, iktidar ve ihtiyar
ile mksen mtenasiptir. Mesel, daha dnyaya gelmeden
evvel bir yavru, rahm- mderde ihtiyar ve iktidardan
btn btn mahrum olduu bir zamanda, azn
kmldatacak kadar muhta olmayacak bir surette rzk
veriliyor.
Sonra, dnyaya geldii vakit, iktidar ve ihtiyar yok, fakat
bir derece istidad ve bilkuvve bir hissi olduundan, yalnz
azn yaptrmak kadar bir harekete ihtiya ile en
mkemmel ve en mugadd ve hazm en kolay ve en ltif
bir surette ve en acip bir ftratta, memeler musluundan
azna veriliyor.
Sonra, iktidar ve ihtiyara bir derece alka peyd ettike,
o kolay ve gzel rzk, bir dereceocua kar nazlanmaya
balar. O memeler emeleri kesilir, bakayerlerden rzk
gnderilir. Fakat iktidar ve ihtiyar rzk takip etmeye
msait olmad iin, Rezzk- Kerm, peder ve validesinin
efkat ve merhametlerini, iktidar ve ihtiyarna yardmc
gnderiyor.
Her ne vakit iktidar ve ihtiyar tekemml eder; o vakit
rzk ona komaz ve koturulmaz. Rzk yerinde durur, der:
Gel, beni ara ve bul ve al.
Demek rzk, iktidar ve ihtiyar ile mksen mtenasiptir.
Hatt ok risalelerde beyan etmiiz ki, en ihtiyarsz ve
iktidarsz hayvanlar daha iyi yayorlar, daha iyi
besleniyorlar.
KNC NOKTA: mknn env var. mkn- akl,
imkn- rf, imkn- d gibi ksmlar vardr. Bir hadise,
eer imkn- akl dairesinde olmazsa reddedilir; imkn-
rf dairesinde olmazsa dahi mucize olur, fakat kolayca
keramet olamaz. Eer rfen ve kaideten nazri bulunmazsa,
uhud derecesinde bir burhan- kat ile ancak kabul edilir.
te, bu srra binaen, krk gn ekmek yemeyen Seyyid
Ahmed-i Bedevnin harikulde halleri imkn- rf
dairesindedir. Hem keramet olur, hem harikulde bir deti
de olabilir. Evet, Seyyid Ahmed-i Bedevnin (k.s.) acip ve
istirakkrne hallerde bulunduu, tevatr derecesinde
naklediliyor. Krk gnde bir defa yemek yemesi vki
olmutur. Fakat her vakit yle deil; keramet nevinden
baz defa olmutur. Bir ihtimal var ki, hlet-i istirakiyesi
yemeye ihtiya grmedii iin, ona nisbeten det hkmne
girmitir. Seyyid Ahmed-i Bedev nevinden ok
evliyalardan bu tarz harikalar mevsukan rivayet edilmi.
Madem Birinci Noktada ispat ettiimiz gibi, mddehar
rzk krk gnden fazla devam eder ve o miktar yememek
deten mmkndr ve mevsukan harika adamlardan o hl
rivayet edilmitir; elbette inkr edilmeyecektir.
kinci sual mnasebetiyle iki
mesele-i mhimme beyan
edilecek.
nk corafya ve kozmorafya fenlerinin ksack
kanunlaryla ve darack dsturlaryla ve kck mizanlaryla
Kurnn semvtna kamadklarndan ve ytn
yldzlarndaki yedi kat mnlar kefedemediklerinden, yeti
tenkit, belki inkrna divanecesine almlar.
BRNC MESELE- MHMME: Semvt gibi arzn da
yedi tabaka olmasna dairdir. u mesele, yeni zamann
feylesoarna hakikatsiz grnyor; onlarn arza ve
semvta dair olan fenleri kabul etmiyor. Bunu vasta
ederek baz hakaik-i Kurniyeye itiraz ediyorlar. Buna dair
muhtasaran birka iaret yazacaz.
Birincisi: Evvel, yetin mns ayrdr ve o mnlarn
efrad ve msadaklar ayrdr. te o kll mnnn
mteaddit efradndan bir ferdi bulunmazsa, o mn inkr
edilmez. Semvtn yedi tabakasna ve arzn yedi katna
dair mn-y kllsinin ok efradndan yedi msadak
zhiren grnyor.
Saniyen, yetin sarahatinde yedi kat arz dememi.

1
il hir. yetin zhiri diyor ki: Arz da, o seba semvt
gibi halk etmi ve mahlkatna mesken ittihaz etmi. Yedi
tabaka olarak halk ettim, demiyor. Misliyet ise, mahlkiyet
ve mahlkata meskeniyet cihetiyle bir tebihtir.
1. O Allah ki, yedi g yaratt ve yeryzn de onlar gibi yaratt. Talk
Sresi, 65:12.
kincisi: Kre-i arz her ne kadar semvta nisbeten ok
kktr; fakat hadsiz masnuat- lhiyenin meheri,
mazhar, maheri, merkezi hkmnde olduundan, kalb
cesede mukabil geldii gibi, kre-i arz dahi koca, hadsiz
semvta kar bir kalb ve mnev bir merkez hkmnde
olarak mukabil gelir. Onun iin, zeminin kk mikyasta
eskiden beri yedi
HAYE-1
iklimi, hem Avrupa, Afrika,
Okyanusya, iki Asya, iki Amerikanamlaryla mruf yedi
ktas, hem denizle beraber ark, Garp, imal, Cenup, bu
yzdeki ve Yeni Dnya yzndeki malm yedi ktas, hem
merkezinden t kr- zhirye kadar hikmeten, fennen sabit
olan muttasl ve mtenevvi yedi tabakas, hem zhayat iin
medar- hayat olmu yetmi basit ve cz unsurlar
tazammun edip ve yedi kat tabir edilen mehur yedi nevi
kll unsuru, hem drt unsur denilen su, hava, nar,
toprak (trab) ile beraber, mevlid-i selse denilen
madin, nebtat ve hayvntn yedi tabakalar ve yedi kat
lemleri, hem cin ve ifrit ve sair muhtelif zuur ve zhayat
mahlklarn lemleri ve meskenleri olduu, ok kesretli
ehl-i keif ve ashab- uhudun ehadetiyle sabit yedi kat
arzn lemleri, hem kre-i arzmza benzeyen yedi kre-i
uhr dahi bulunmasna, zhayata makarr ve mesken
olmasna iareten yedi tabaka, yani, yedi kre-i arziye
bulunmasna iareten kre-i arz dahi, yedi tabaka, yt-
Kurniyeden fehmedilmitir.
Haiye-1 Seba ile beraber, yedi kelimesi yedi kere tevafuku pek gzel dm.
te, yedi nevi ile yedi tarzda arzn yedi tabakas mevcut
olduu tahakkuk ediyor. Sekizincisi olan hirki mn baka
nokta-i nazarda ehemmiyetlidir; o yedide dahil deildir.
ncs: Madem Hakm-i Mutlak israf etmiyor, abes
eyleri yaratmyor. Ve madem mahlkatn vcutlar zuur
iindir ve zuurla kemlini bulur ve zuurla enlenir ve
zuurla abesiyetten kurtulur. Ve madem bilmahede o
Hakm-i Mutlak, o Kadr-i Zlcell, hava unsurunu, su
lemini, toprak tabakasn hadsiz zhayatlarla enlendiriyor.
Ve madem hava ve su hayvntn cevelnna mni
olmad gibi, toprak, ta gibi kesif maddeler elektrik ve
rntgen gibi maddelerin seyrine mni olmuyorlar. Elbette o
Hakm-i Zlkemal, o Sni-i Bzevl, kre-i arzmzn
merkezinden tut, t meskenimiz ve merkezimiz olan bu
kr- zhirye kadar birbirine muttasl yedi kll tabakay
ve geni meydanlarn ve lemlerini ve maaralarn bo ve
hli brakmaz. Elbette onlar enlendirmi, o lemlerin
enlenmesine mnasip ve muvafk zuur mahlklar halk
edip orada iskn etmitir. O zuur mahlklar, madem ki
melike ecnsndan ve ruhan envlarndan olmak lzm
gelir. Elbette en kesif ve en sert tabaka, onlara nisbeten,
bala nisbeten deniz ve kua nisbeten hava gibidir. Hatt
zeminin merkezindeki mthi ate dahi o zuur
mahlklara nisbeti, bizlere nisbeten gnein harareti gibi
olmak iktiza eder. O zuur ruhanler nurdan olduklar iin,
nr onlara nur gibi olur.
Drdncs: On Sekizinci Mektupta tabakat- arzn
acaibine dair ehl-i ken tavr- akl haricinde beyan
ettikleri tasvirata dair bir temsil zikredilmitir. Hlsas
udur ki:
Kre-i arz, lem-i ehadette bir ekirdektir; lem-i
misaliye ve berzahiyede bir byk aa gibi, semvta
omuz omuza vuracak bir azamettedir. Ehl-i ken kre-i
arzda ifritlere mahsus tabakasn bin senelik bir mesafe
grmeleri, lem-i ehadete ait kre-i arzn ekirdeinde
deil, belki lem-i misaldeki dallarnn ve tabakalarnn
tezahrdr. Madem kre-i arzn zhiren ehemmiyetsiz bir
tabakasnn byle baka lemde azametli tezahrt var;
elbette yedi kat semvta mukabil yedi kat denilebilir. Ve
mezkr noktalar ihtar iin, cz ile iczkrne bir tarzda
yt- Kurniye, semvtn yedi tabakasna kar bu
kck arz mukabil gstermekle iaret ediyor.
KNC MESELE- MHMMEDR:

1
il hir.


2
1. Yedi gk ve yer ve iindekiler Onu tesbih eder. sr Sresi, 17:44.
2. Sonra iradesini semya yneltti ve gkleri yedi tabaka olarak tanzim etti. O
hereyi hakkyla bilendir. Bakara Sresi, 2:29.
u yet-i kerime gibi mteaddit yetler, semvt yedi
sem olarak beyan ediyor. rtl-cz tefsirinde, eski
Harb-i Umumnin birinci senesinde cephe-i harpte ihtisar
mecburiyetiyle gayet mcmel beyan ettiimiz o meselenin
yalnz bir hlsasn yazmak mnasiptir. yle ki:
Eski hikmet, semvt dokuz tasavvur edip, lisan-
erde Ar ve Krs yedi semvt ile beraber kabul edip
acip bir suretle semvt tasvir etmitiler. O eski hikmetin
dhi hkemasnn aal ifadeleri, nev-i beeri ok asrlar
mddetince tahakkmleri altnda tutmular. Hatt, ok
ehl-i tefsir, ytn zhirlerini onlarn mezhebine gre tevk
etmeye mecbur kalmlar. O suretle Kurn- Hakmin
iczna bir derece perde ekilmiti.
Ve hikmet-i cedide nam verilen yeni felsefe ise, eski
felsefenin mrur ve ubra ve hark ve iltiyma kabil
olmayan, semvt hakkndaki ifratna mukabil tefrit edip,
semvtn vcudunu adeta inkr ediyorlar. Evvelkiler ifrat,
sonrakiler tefrit edip, hakikati tamamyla gsterememiler.
Kurn- Hakmin hikmet-i kudsiyesi ise, o ifrat ve tefriti
brakp, hadd-i vasat ihtiyar edip der ki: Sni-i Zlcell
yedi kat semvt halk etmitir. Hareket eden yldzlar ise,
balklar gibi sem iinde gezerler ve tesbih ederler.
Hadiste
1
denilmi. Yani, Sem,
emvc karardde olmu bir denizdir. te bu hakikat-i
Kurniyeyi yedi kaide ve yedi vecih mn ile gayet
muhtasar bir surette ispat edeceiz.
1. Tirmiz,58. Srenin tefsiri: 1; Msned, 2:370; el-Mubrekfor, Tuhfetl-Ahvez,
3352; el-Heysem, Mecmeuz-Zevid, 8:132.
Birinci kaide: Fennen ve hikmeten sabittir ki, bu haddi
yok feza-y lem, nihayetsiz bir boluk deil, belki esir
dedikleri madde ile doludur.
kincisi: Fennen ve aklen, belki mahedeten sabittir ki,
ecrm- ulviyenin czibe ve da gibi kanunlarnn rabtas
ve ziya ve hararet ve elektrik gibi maddelerdeki
kuvvetlerin niri ve nkili, o fezay dolduran bir madde
mevcuttur.
ncs: Madde-i esiriye, esir kalmakla beraber, sair
maddeler gibi muhtelif teekklta ve ayr ayr suretlerde
bulunduu tecrbeten sabittir. Evet, nasl ki buhar, su, buz
gibi hav, myi, cmid nevi eya ayn maddeden
oluyor. yle de, madde-i esiriyeden dahi yedi nevi tabakat
olmasna hibir mni-i akl olmad gibi, hibir itiraza
medar olmaz.
Drdncs: Ecrm- ulviyeye dikkat edilse grnyor
ki, o ulv lemlerin tabakatnda muhalefet var. Mesel,
Nehrssemve Kehkean namyla maruf, Trke
Samanyolu tabir olunan, bulut eklindeki daire-i azmenin
bulunduu tabaka, elbette sevbit yldzlarn tabakasna
benzemiyor. Gya tabaka-i sevbit yldzlar, yaz meyveleri
gibi yetimi, ermiler. Ve o Kehkeandaki bulut eklinde
grlen hadsiz yldzlar ise, yeniden yeniye kp ermeye
balyorlar. Tabaka-i sevbit dahi, sadk bir hads ile,
manzume-i emsiyenin tabakasna muhalefeti grnyor.
Ve hkez, yedi manzumat ve yedi tabaka birbirine
muhalif bulunmas, his ve hads ile derk olunur.
Beincisi: Hadsen ve hissen ve istikren ve tecrbeten
sabit olmutur ki, bir maddede tanzim ve tekil dse ve o
maddeden baka masnuat yaplsa, elbette muhtelif tabaka
ve ekillerde olur. Mesel, elmas madeninde tekilt
balad vakit, o maddeden hem ramad, yani hem kl,
hem kmr, hem elmas nevileri tevellt ediyor. Hem
mesel ate teekkle balad vakit, hem alev, hem
duman, hem kor tabakalarna ayrlyor. Hem mesel
mvellidlm, mvellidlhumuza ile mezc edildii vakit, o
mezcden hem su, hem buz, hem buhar gibi tabakalar
teekkl ediyor. Demek anlalyor ki, bir madde-i vhidde
tekilt dse, tabakata ayrlyor. yleyse, madde-i
esiriyede kudret-i ftra tekilta balad iin, elbette ayr
ayr tabaka olarak
1
srryla yedi
nevi semvt ondan halk etmitir.
1. Gkleri yedi kat olarak tanzim etti. Bakara Sresi, 2:29.
Altncs: u mezkr emreler, bizzarure, semvtn hem
vcuduna, hem taadddne dellet ederler. Madem
katiyen semvat mteaddittir. Ve Muhbir-i Sadk, Kurn-
Mucizl-Beynn lisanyla yedidir der. Elbette yedidir.
Yedincisi: Yedi, yetmi, yedi yz gibi tabirat, slb-u
Arabde kesreti ifade ettii iin, o kll yedi tabaka ok
kesretli tabakalar hvi olabilir.
Elhasl: Kadr-i Zlcell, esir maddesinden yedi kat
semvt halk edip tesviye ederek, gayet dakik ve acip bir
nizamla tanzim etmi ve yldzlar iinde zer edip ekmitir.
Madem Kurn- Mucizl-Beyan umum ins ve cinnin
umum tabakalarna kar konuan bir hutbe-i ezeliyedir.
Elbette nev-i beerin herbir tabakas, herbir yt-
Kurniyeden hissesini alacak ve yt- Kurniye, her
tabakann fehmini tatmin edecek surette, ayr ayr ve
mteaddit mnlar zmnen ve iareten bulunacaktr.
Evet, hitbt- Kurniyenin vsati ve man ve
irtndaki genilii ve en m bir avamdan en has bir
havassa kadar derect- fehimlerini mrt ve mmt
etmesi gsterir ki, herbir yetin herbir tabakaya bir vehi
var, bakyor. te bu srra binaen, yedi semvt mn-y
kllsinde yedi tabaka-i beeriye, muhtelif yedi kat mny
fehmetmiler. yle ki:

1
yetinde, ksa nazarl ve dar
kirli bir tabaka-i insaniye, hav-y nesmnin tabakatn
fehmeder.
Ve kozmorafya ile sersemlemi dier bir tabaka-i
insaniye dahi, elsine-i enmda seba-i seyyare ile mehur
yldzlar ve medarlarn fehmeder.
Daha bir ksm insanlar, kremize benzer zevilhayatn
makarr olmu semv yedi kre-i har fehmeder.
2
1. Gkleri yedi kat olarak tanzim etti. Bakara Sresi, 2:29.
2. bk. el-Hkim, el-Mstedrek: 2:535; et-Taber, Cmiul-Beyn: 28:153-154.
Dier bir taife-i beeriye, manzume-i emsiyenin yedi
tabakaya ayrlmasn, hem manzume-i emsiyemizle
beraber yedi manzumt- musiyeyi fehmeder.
Daha dier bir taife-i beeriye, madde-i esiriyenin
teekklt yedi tabakaya ayrlmasn fehmeder.
Daha geni kirli bir tabaka-i beeriye, yldzlarla
yaldzlanp btn grnen gkleri bir sem sayp, onu bu
dnyann semsdr diyerek, bundan baka alt tabaka-i
semvat var olduunu fehmeder.
Ve nev-i beerin yedinci tabakas ve en yksek taifesi
ise, semvt- sebay lem-i ehadete mnhasr grmyor;
belki avlim-i uhreviye ve gaybiye ve dnyeviye ve
misaliyenin birer muhit zarf ve ihatal birer sakf olan yedi
semvtn var olduunu fehmeder.
Ve hkez, bu yetin klliyetinde, mezkr yedi kat
tabakann yedi kat mnlar gibi daha ok cz mnlar
vardr. Herkes fehmine gre hissesini alr ve o mide-i
semviyeden herkes rzkn bulur.
Madem o yetin byle pek ok sadk msadaklar var.
imdiki aklsz feylesoarn ve serseri kozmorafyalarnn,
inkr- semvt bahanesiyle byle yete taarruz etmesi,
haylz ahmak ocuklarn semvttaki yldzlara bir yldz
drmek niyetiyle ta atmasna benzer. nk yetin
mn-y kllsinden birtek msadak sadksa, o kll mn
sadk ve hak olur. Hatt vkide bulunmayan, fakat
umumun lisannda mtedvil bulunan bir ferdi, umumun
efkrn mrt iin o kllde dahil olabilir. Halbuki, hak ve
hakik ok efradn grdk. Ve imdi bu insafsz ve haksz
corafyaya ve sersem ve sermest ve sarho kozmorafyaya
bak: Nasl bu iki fen hata ederek, hak ve hakikat ve sadk
olan kll mndan gzlerini yumup ve ok sadk olan
msadaklar grmeyerek hayal bir acip ferdi, mn-y yet
tevehhm ederek yete ta attlar, kendi balarn krdlar,
imanlarn uurdular!
Elhasl: Kraat- seba,
1
vcuh-u seba ve mucizt- seba
ve hakaik-i seba ve erkn- seba zerine nzil olan Kurn
semsnn o yedier tabakalarna cin ve eytn
hkmndeki itikadsz madd kirler kamadklarndan,
ytn ncumunda ne var, ne yok bilmeyip, yalan ve yanl
haber verirler. Ve onlarn balarna o ytn ncumundan
mezkr tahkikat gibi ahaplar inerler ve onlar yakarlar.
1. bk. Buhr, Fezill-Kurn: 5, 27, Tevhd: 53; Mslim, Saltl-misrn: 270;
Tirmiz, Krat: 2.
Evet, cin kirli feylesoarn felsefesiyle o semvt-
Kurniyeye klmaz. Belki, ytn yldzlarna, hikmet-i
hakikiyenin miracyla ve iman ve slmiyetin kanatlaryla
klabilir.


1


2



3
1. Allahm! Risalet semsnn gnei ve nbvvet feleinin ay olan zt ile,
doruyola erienlerin hidayet yldzlar olan l ve ashabna salt et.
2. Seni her trl noksandan tenzih ederiz. Senin bize rettiinden
bakabilgimiz yoktur. Muhakkak ki Sen, ilmi ve hikmeti hereyi kuatan Alm-i
Hakmsin. Bakara Sresi, 2:32.
3. Ey gklerin ve yerin Rabbi olan Allahm! Bu risalenin ktibi ilearkadalarnn
kalblerini Kurn hakikatlerinin yldzlaryla sslendir. min.
On nc Lema
Hikmetl-stize

1
srrna dairdir.


2
1. Kovulmu eytann errinden Allaha snrm.
2. De ki: Ey Rabbim, eytanlarn vesveselerinden Sana snrm.
Onlarnyanmda bulunmalarndan da, ey Rabbim, Sana snrm. Mminn
Sresi, 23:97-98.
eytandan istize srrna dairdir. On aret yazlacak. O
iaretlerin bir ksm, mteferrik bir surette Yirmi Altnc Sz gibi
bir ksm risalelerde beyan ve ispat edildiinden, burada yalnz
icmlen bahsedilecek.
BRNC ARET
Sual: eytanlarn kinatta icad cihetinde hibir
medhalleri olmad, hem Cenb- Hak rahmet ve
inyetiyle ehl-i hakka taraftar olduu, hem hak ve
hakikatin cazibedar gzellikleri ve mehsinleri ehl-i hakka
meyyid ve mevvik bulunduu, hem dalletin mstekreh
irkinlikleri ehl-i dalleti tenr ettikleri halde,
hizbeytann ok defa galebe etmesinin hikmeti nedir?
Ve ehl-i hak, her vakit eytann errinden Cenb- Hakka
snmasnn srr nedir?
Elcevap: Hikmeti ve srr udur ki: Ekseriyet-i mutlaka
ile dallet ve er, mendir ve tahriptir ve ademdir ve
bozmaktr. Ve ekseriyet-i mutlaka ile hidayet ve hayr,
msbettir ve vcuddir ve imar ve tamirdir. Herkese
malmdur ki, yirmi adamn yirmi gnde yapt bir binay,
bir adam bir gnde tahrip eder. Evet, btn z-y
esasiyenin ve erit-i hayatiyenin vcuduyla vcudu
devam eden hayat- insan Hlk- Zlcellin kudretine
mahsus olduu halde, bir zalim, bir uzvu kesmesiyle,
hayata nisbeten adem olan mevte o insan mazhar eder.
Onun iin, et-tahrb eshel
1
durub-u emsal hkmne
gemi.
te bu srdandr ki, ehl-i dallet, hakikaten zayf bir
kuvvetle pek kuvvetli ehl-i hakka bazan galip oluyor. Fakat
ehl-i hakkn yle muhkem bir kalesi var ki, onda tahassun
ettikleri vakit, o mthi dmanlar yanaamazlar, bir halt
edemezler. Eer muvakkat bir zarar verseler,
2

srryla, ebed bir sevap ve menfaatle o zarar tel
edilir. O kale-i metin, o hsn- hasn ise, eriat-
Muhammediye ve snnet-i Ahmediyedir (a.s.m.).
1. Ykmak kolaydr.
2. Gerek iyi sonu takv sahiplerinindir. Arf Sresi, 7:128.
KNC ARET
Sual: err-i mahz olan eytanlarn icad ve ehl-i imana
taslitleri ve onlarn yznden ok insanlar kfre girip
Cehenneme girmeleri, gayet mthi ve irkin grnyor.
Acaba Ceml-i Aleltlak ve Rahm-i Mutlak ve Rahmn-
Bilhakkn rahmet ve cemli, bu hadsiz irkinliin ve
dehetli musibetin husulne nasl msaade ediyor ve nasl
cevaz gsteriyor? u meseleyi oklar sormular ve oklarn
hatrna geliyor.
Elcevap: eytann vcudunda cz erlerle beraber
birok makasd- hayriye-i klliye ve kemlt- insaniye
vardr. Evet, bir ekirdekten koca bir aaca kadar ne kadar
mertebeler var; mahiyet-i insaniyedeki istidatta dahi ondan
daha ziyade mertip var. Belki zerreden emse kadar
dereceleri var. Bu istiddtn inkift, elbette bir hareket
ister, bir muamele iktiza eder. Ve o muameledeki terakki
zembereinin hareketi, mcahede ile olur. O mcahede
ise, eytanlarn ve muzr eylerin vcuduyla olur. Yoksa,
melikeler gibi, insanlarn da makam sabit kalrd. O
halde insan nevinde binler env hkmnde snar
bulunmayacak... Bir err-i cz gelmemek iin bin hayr
terk etmek, hikmet ve adalete mnadir.
endan, eytan yznden ekser insanlar dallete
giderler. Fakat ehemmiyet ve kymet, ekseriyetle keyyete
bakar; kemiyete az bakar veya bakmaz. Nasl ki, bin ve on
ekirdei bulunan bir zat, o ekirdekleri toprak altnda bir
muamele-i kimyeviyeye mazhar etse, ondan on tanesi aa
olmu, bini bozulmu. O on aa olmu ekirdeklerin o
adama verdii menfaat, elbette, bin bozulmu ekirdein
verdii zarar hie indirir. yle de, nes ve eytanlara kar
mcahede ile, yldzlar gibi nev-i insan ereendiren ve
tenvir eden on insan- kmil yznden o neve gelen
menfaat ve eref ve kymet, elbette, haarat nevinden
saylacak derecede s ehl-i dalletin kfre girmesiyle
insan nevine verecei zarar hie indirip gze
gstermedii iin, rahmet ve hikmet ve adalet-i lhiye,
eytann vcuduna msaade edip tasallutlarna meydan
vermi.
Ey ehl-i iman! Bu mthi dmanlarnza kar zrhnz,
Kurn tezghnda yaplan takvdr. Ve siperiniz, Resul-i
Ekrem Aleyhissalt Vesselmn Snnet-i Seniyyesidir. Ve
silhnz, istize ve istifar ve hfz- lhiyeye ilticadr.
NC ARET
Sual: Kurn- Hakmde ehl-i dallete kar azm
ekvlar ve kesretli tahidt ve ok iddetli tehdidt,
1
akln zhirine gre, adaletli ve mnasebetli belgatine ve
slbundaki itidaline ve istikametine mnasip dmyor.
Adeta ciz bir adama kar, ordular tahid ediyor. Ve onun
cz bir hareketi iin, binler cinayet etmi gibi tehdit
ediyor. Ve mis ve mlkte hi hissesi olmad halde,
mtecaviz bir erik gibi mevki verip ondan ekv ediyor.
Bunun srr ve hikmeti nedir?
Elcevap: Onun sr ve hikmeti udur ki: eytanlar ve
eytanlara uyanlar, dallete slk ettikleri iin, kk bir
hareketle ok tahribat yapabilirler. Ve ok mahlkatn
hukukuna, az bir il ile ok hasret veriyorlar.
Nasl ki, bir sultann byk bir ticaret gemisinde, bir
adam az bir hareketle, belki kk bir vazifeyi terk
etmekle, o gemiyle alkadar btn vazifedarlarn semere-i
saylerinin ve netice-i amellerinin mahvna ve iptaline
sebebiyet verdii iin, o geminin sahib-i zn, o siden, o
gemiyle alkadar olan btn raiyetinin hesabna azm
ikyetler edip dehetli tehdit ediyor. Ve onun o cz
hareketini deil, belki o hareketin mthi neticelerini
nazara alarak ve sahib-i znn ztna deil, belki
raiyetinin hukuku namna dehetli bir cezaya arpar.
yle de, Sultan- Ezel ve Ebed dahi, kre-i arz
gemisinde ehl-i hidayetle beraber bulunan, ehl-i dallet
olan hizbeytann zhiren cz hatatlaryla ve
isyanlaryla pek ok mahlkatn hukukuna tecavz ettikleri
ve mevcudatn vezif-i liyelerinin neticelerinin iptal
etmesine sebebiyet verdikleri iin, onlardan azm ikyet
ve dehetli tehdidat, ve tahribatlarna kar mhim tahidat
etmek, ayn- belgat iinde mahz- hikmettir ve gayet
mnasip ve muvafktr. Ve mutabk- mukteza-y haldir ki,
belgatin taridir
2
ve esasdr. Ve israf- kelm olan
mbaladan mnezzehtir.
1. bk. Bakara Sresi, 2:85; l-i mrn Sresi, 3:88; Nis Sresi, 4:173; Arf
Sresi, 7:18; Meryem Sresi, 19:88-95; Sd Sresi, 38:85; Talk Sresi, 65:8;
aiye Sresi, 88:23-24; Fecr Sresi, 89:25.
2. bk. el-Hamev, Hznetl-Edeb: 2:482; el-Kazvn, el-zh f Ulmil-Bela:
1:15-16.
Malmdur ki, byle az bir hareketle ok tahribat yapan
dehetli dmanlara kar gayet metin bir kaleye iltica
etmeyen, ok perian olur. te, ey ehl-i iman, o elik ve
semv kale, Kurndr. ine gir, kurtul.
DRDNC ARET
Adem err-i mahz, ve vcud hayr- mahz olduunu, ehl-i
tahkik ve ashab- keif ittifak etmiler. Evet, ekseriyet-i
mutlaka ile, hayr ve mehsin ve kemlt, vcuda istinad
eder ve ona rci olur. Sureten men ve adem de olsa,
esas sbutdir ve vcuddir. Dallet ve er ve musibetler
ve msiyetler ve bellar gibi btn irkinliklerin esas,
mayas ademdir, neydir. Onlardaki fenalk ve irkinlik,
ademden geliyor. endan suret-i zhirde msbet ve
vcud de grnseler, esas ademdir, neydir.
Hem bilmahede sabittir ki, bina gibi bireyin vcudu,
btn eczasnn mevcudiyetiyle takarrur eder. Halbuki
onun harabiyeti ve ademi ve inidm, bir rknn ademiyle
hasl olur. Hem vcut, herhalde mevcut bir illet ister,
muhakkak bir sebebe istinad eder. Adem ise, adem
eylere istinad edebilir; adem birey, mdum bireye illet
olur.
te bu iki kaideye binaendir ki, eytan- ins ve cinnin
kinattaki mthi sr- tahripkrneleri ve env- kfr ve
dallet ve er ve mehliki yaptklar halde zerre miktar
icada ve hilkate mdahaleleri olmad gibi, mlk- lhde
bir hisse-i itirakleri olamyor. Ve bir iktidar ve bir kudretle
o ileri yapmyorlar; belki ok ilerinde iktidar ve il deil,
belki terk ve atlettir. Hayr yaptrmamakla erleri
yapyorlar, yani erler oluyorlar. nk mehlik ve er,
tahribat nevinden olduu iin, illetleri, mevcut bir iktidar
ve fil bir icad olmak lzm deildir. Belki bir emr-i adem
ile ve bir artn bozulmasyla koca bir tahribat olur.
te bu sr Mecuslerde inkiaf etmedii iindir ki,
kinatta Yezdan namyla bir hlk- hayr, dieri
Ehriman namyla bir hlk- er itikad etmilerdir.
1
Halbuki onlarn Ehriman dedikleri mevhum ilh- er, bir
cz- ihtiyariyle ve icadsz bir kesble erlere sebebiyet
veren malm eytandr.
te, ey ehl-i iman! eytanlarn bu mthi tahribatna
kar en mhim silhnz ve cihazat- tamiriyeniz istifardr
ve Ez billh demekle Cenb- Hakka ilticadr. Ve
kalanz Snnet-i Seniyyedir.
BENC ARET
Cenb- Hak, ktb- semviyede beere kar Cennet
gibi azm mkfat ve Cehennem gibi dehetli mczt
gstermekle beraber, ok irad, ikaz, ihtar, tehdit ve tevik
ettii halde; ehl-i iman, bu kadar esbab- hidayet ve
istikamet varken, hizbeytann mkfatsz, irkin, zayf
desiselerine kar malp olmalar, bir zaman beni ok
dndryordu. Acaba, iman varken, Cenb- Hakkn o
kadar iddetli tehdidtna ehemmiyet vermemek nasl
oluyor? Nasl iman gitmiyor?
2

srryla eytann gayet zayf desiselerine kaplp
Allaha isyan ediyor. Hatt benim arkadalarmdan
bazlar, yz hakikat dersini kalben tasdik ile beraber,
benden iittii ve bana kar da fazla hsn- zann ve
irtibat varken, kalbsiz ve bozuk bir adamn ehemmiyetsiz
ve riykrne iltifatna kapld; onun lehinde, benim
aleyhimde bir vaziyete geldi. Fesbhnallah, dedim.
nsanda bu derece sukut olabilir mi? Ne kadar hakikatsiz
bir insand! diye o biareyi gybet ettim, gnaha girdim.
1. bk. e-eristn, el-Milel ven-Nihal: 1:232-233, 237; el-c, Kitbl-Mevkf:
3:65; Thir b. Muhammed, et-Tabsr d-Dn: 1:91, 113, 142.
2. Muhakkak ki eytann tuza pek zayftr. Nis Sresi, 4:76.
Sonra, sabk iaretlerdeki hakikat inkiaf etti, karanlkl
ok noktalar aydnlatt. O nur ile, lillhilhamd, hem
Kurn- Hakmin azm tergibat ve tevikat tam yerinde
olduunu; hem ehl-i imann desis-i eytaniyeye
kaplmalar imanszlktan ve imann zayndan
olmadn; hem gnah- kebiri ileyen kfre girmediini;
hem Mutezile mezhebi ve bir ksm Hariciye mezhebi
Gnah- kebiri irtikp eden kr olur veya iman ve kfr
ortasnda kalr
1
diye hkmlerinde hata ettiklerini; hem
benim o biare arkadam da yz ders-i hakikati bir herin
iltifatna feda etmesi, dndm gibi ok sukut ve
dehetli alaklk olmadn anladm, Cenb- Hakka
krettim, o vartadan kurtuldum. nk, sabkan
dediimiz gibi, eytan, cz bir emr-i adem ile insan
mhim tehlikelere atar. Hem insandaki nes ise, eytan
her vakit dinler. Kuvve-i eheviye ve gadabiye ise, eytann
desiselerine hem kabile, hem nkile iki cihaz hkmndedir.
te, bunun iindir ki, Cenb- Hakkn Gafr, Rahm gibi
iki ismi, tecell-i zamla ehl-i imana tevecch ediyor. Ve
Kurn- Hakmde peygamberlere en mhim ihsan
maret olduunu gsteriyor ve onlar istifar etmeye
davet ediyor. Bismillhirrahmnirrahm kelime-i kudsiyesini
her sre banda tekrar ile ve her mbarek ilerde zikrine
emretmesiyle,
2
kinat ihata eden rahmet-i vsiasn melce
ve tahassungh gsteriyor ve
3
emriyle,

4
kelimesini siper yapyor.
1. bk. el-c, Kitbl-Mevkf: 3:548; bn Ebil-zz, erhu Akdetit-Tahviyye:
1:356-362.
2. bk. bni Mce, Nikh: 19; Msned: 2:359; en-Nes, es-Snenl-Kbr:
6:127-128; Abdurrezzak, el-Musannef: 6:189; bni Hibbn; es-Sahh: 1:173-174.
3. Sn. Araf Sresi, 7:200; Nahl Sresi, 16:98; Mmin Sresi, 40:56; Fussilet
Sresi, 41:36.
4. Kovulmu eytann errinden Allaha snrm.
ALTINCI ARET
eytann en tehlikeli bir desisesi udur ki: Baz hassas
ve s-kalb insanlara, tahayyl- kfryi tasdik-i kfrle
iltibas ettiriyor. Tasavvur-u dalleti, dalletin tasdiki
suretinde gsteriyor. Ve mukaddes zatlar ve mnezzeh
eyler hakknda gayet irkin hatralar hayaline gsteriyor.
Ve imkn- ztyi imkn- akl eklinde gsterip, imandaki
yaknine mn bir ek tarzn veriyor. Ve o vakit o biare
hassas adam, kendini dallet ve kfr iine dtn
tevehhm edip imandaki yakninin zil olduunu zanneder,
yese der, o yeisle eytana maskara olur. eytan hem
yesini, hem o zayf damarn, hem o iltibasn ok ilettirir;
ya divane olur, yahut Heri bd, bd der, dallete gider.
eytann bu desisesinin mahiyeti ne kadar esassz
olduunu, baz risalelerde beyan ettiimiz gibi, burada
icmlen bahsedeceiz. yle ki:
Nasl ki yinede ylann sureti srmaz ve atein misali
yandrmaz ve murdarn aksi telvis etmez. yle de, hayal
veya kir yinesinde kfriytn ve irkin akisleri ve
dalletin glgeleri ve etimli irkin szlerin hayalleri itikad
bozmaz, iman tayir etmez, hrmetli edebi krmaz. nk
mehur kaidedir ki, Tahayyl- etim etim olmad gibi,
tahayyl- kfr dahi kfr deil ve tasavvur-u dallet de
dallet deil.
mandaki ek meselesi ise, imkn- ztden gelen
ihtimaller, o yakne mn deil ve o yakni bozmaz. lm-i
usul-i dinde kavid-i mukarreredendir ki,

1
1. mkn- zat, yakn- ilmye aykr deildir. bk. el-Gazl, el-Menhl: s.122;
el-Mceddid, Kavidl-fkh: s.11, 143.
Mesel, Barla Denizisu olarak yerinde bulunduuna
yaknimiz var. Halbuki, ztnda mmkndr ki, o deniz, bu
dakikada batm olsun. Ve batmas mmkinattandr.
Bu imkn- zt, madem bir emreden neet etmiyor;
zihn bir imkn olamaz ki, ek olsun. nk, yine ilm-i
usul-i dinde bir kaide-i mukarreredir ki,

Yani, Bir emreden gelmeyen bir ihtimal-i zt ise, bir
imkn- zihn olmaz ki phe verip ehemmiyeti olsun.
te bu desise-i eytaniyeye mruz olan biare adam,
hakaik-i imaniyeye yaknini byle zt imknlarla
kaybediyor zanneder. Mesel, Hazret-i Peygamber
Aleyhissalt Vesselm hakknda, beeriyet itibaryla ok
imkn- ztiye hatrna geliyor ki, imann cezim ve yaknine
zarar vermez. Fakat o zarar verdi zanneder, zarara der.
Hem bazan eytan, kalb stndeki lmmesi cihetinde,
Cenb- Hak hakknda fena szler syler. O adam zanneder
ki, onun kalbi bozulmu ki bylesylyor; titriyor. Halbuki
onun titremesi ve korkmas ve adem-i rzas delildir ki, o
szler kalbinden gelmiyor, belki lmme-i eytaniyeden
geliyor veya eytan tarafndan ihtar ve tahayyl ediliyor.
Hem insann leti iinde tehis edemediim bir iki
ltife var ki, ihtiyar ve iradeyi dinlemezler, belki de
mesuliyet altna da giremezler. Bazan o ltifeler
hkmediyorlar, hakk dinlemiyorlar, yanl eylere
giriyorlar. O vakit eytan o adama telkin eder ki: Senin
istidadn hakka ve imana muvafk deil ki, byle ihtiyarsz
btl eylere giriyorsun. Demek senin kaderin seni
ekavete mahkm etmitir. O biare adam yese dp
helkete gider.
te, eytann evvelki desiselerine kar mminin
tahassungh, muhakkkn-i asyann dsturlaryla
hudutlar taayyn eden hakaik-i imaniye ve muhkemt-
Kurniyedir. Ve hirdeki desiselerine kar, istize ile,
ehemmiyet vermemektir. nk ehemmiyet verdike,
nazar- dikkati celb ettirip byr, ier. Mminin byle
mnev yaralarna tiryak ve merhem, Snnet-i Seniyyedir.
YEDNC ARET
Sual: Mutezile imamlar, errin icadn er telkki
ettikleri iin, kfr ve dalletin hilkatini Allaha
vermiyorlar. Gya onunla Allah takdis ediyorlar! Beer
kendi ef linin hlkdr diye dallete gidiyorlar.
1
Hem
derler: Bir gnah- kebireyi ileyen bir mminin iman
gider.
2
nk Cenb- Hakka itikad ve Cehennemi tasdik
etmek, yle gnah ilemekle kabil-i tevk olamaz. nk
dnyada gayet cz bir hapis korkusuyla kendini hilf-
kanun hereyden muhafaza eden adam, ebed bir azb-
Cehennemi ve Hlkn gazabn nazar- ehemmiyete
almayacak derecede byk gnahlar ilerse, elbette
imanszla dellet eder.
1. bk. el-Mtrid, et-Tevhd: 1:92, 169, 314, 315; bni Hazm, el-Fasl l-Milel:
2:121, 3:57, 59.
2. bk. el-c, Kitbl-Mevkf: 3:548; bni Ebil-zz, erhu Akdetit-Tahviyye:
1:356-362.
Elcevap: Birinci kkn cevab udur ki: Kader
Risalesinde izah edildii gibi, halk- er, er deil; belki
kesb-i er, erdir. nk, halk ve icad umum neticelere
bakar. Bir errin vcudu ok hayrl neticelere mukaddeme
olduu iin, o errin icad, neticeler itibaryla hayr olur,
hayr hkmne geer. Mesel atein yz hayrl neticeleri
var. Fakat baz insanlar, s-i ihtiyaryla atei kendilerine er
yapmakla, Atein icad erdir diyemezler. yle de,
eytanlarn icad, terakkiyt- insaniye gibi ok hikmetli
neticeleri olmakla beraber, s-i ihtiyaryla ve yanl
kesbiyle eytanlara malp olmakla, eytann hilkati
erdir diyemez. Belki o, kendi kesbiyle kendine er yapt.
Evet, kesb ise, mbaeret-i cziye olduu iin, husus
bir netice-i erriyenin mazhar olur; o kesb-i er, er olur.
Fakat icad umum neticelere bakt iin, er, er deil,
belki hayrdr. te Mutezile bu srr anlamadklar iin,
Halk- er, erdir; ve irkinin icad irkindir diye, Cenb-
Hakk takdis iin, errin icadn ona vermemiler, dallete
dmler, ve bil-kaderi hayrih ve errih
1
olan bir rkn-
imaniyeyi
2
tevil etmiler.
1. Baa gelen ister hayr olsun ister er olsun, kadere her ynyle inanmak.
2. Kaderin, mnn bir rkn olduuna dair bk.: Mslim, mn: 39; Tirmiz, mn:
4; Eb Dvud, Snnet: 17; Nes, mn: 6; bni Mce, Mukaddime: 63.
kinci k ki, Gnah- kebireyi ileyen nasl mmin
kalabilir? diye suallerine cevap ise:
Evvel, sabk iaretlerde onlarn hatas kat bir surette
anlalmtr ki, tekrara hcet kalmamtr. Saniyen, nefs-i
insaniye, muaccel ve hazr bir dirhem lezzeti, meccel,
gaip bir batman lezzete tercih ettii gibi, hazr bir tokat
korkusundan, ileride bir sene azaptan daha ziyade ekinir.
Hem insanda hissiyat galip olsa, akln muhakemesini
dinlemez. Heves ve vehmi hkmedip, en az ve
ehemmiyetsiz bir lezzet-i hazray ileride gayet byk bir
mkfta tercih eder. Ve az bir hazr skntdan, ileride
byk bir azb- meccelden ziyade ekinir. nk
tevehhm ve heves ve his, ileriyi grmyor, belki inkr
ediyorlar. Nes dahi yardm etse, mahall-i iman olan kalb
ve akl susarlar, malp oluyorlar. u halde, kebiri
ilemek imanszlktan gelmiyor, belki his ve hevesin ve
vehmin galebesiyle akl ve kalbin malbiyetinden ileri
gelir.
Hem sabk iaretlerde anlald gibi, fenalk ve
hevesat yolu, tahribat olduu iin, gayet kolaydr. eytan-
ins ve cinn, abuk insanlar o yola sevk ediyor. Gayet c-y
hayret bir haldir ki, lem-i beknnnass- hadislesinek
kanad kadar
1
bir nuru, ebed olduu iin, bir insann
mddet-i mrnde dnyadan ald lezzet ve nimete
mukabil geldii halde,
2
baz bare insanlar, bir sinek
kanad kadar bu fni dnyann lezzetini, o bki lemin bu
fni dnyasna deer lezzetlerine tercih edip eytann
arkasnda gider.
te bu srlar iindir ki, Kurn- Hakm, mminleri pek
ok tekrar ve srar ile, tehdit ve tevik ile, gnahtan zecir
ve hayra sevk ediyor.
3
1. Dnyann Allah katnda sinek kanad kadar bir deeri olsayd, krler
ondan bir yudum su bile iemezlerdi. Tirmiz, Zhd: 13; bni Mce,Zhd: 3;
Msned, 5:154, 177.
2. bk. el-Kurtub, el-Cmi'il Ahkmi'l-Kur'n: 13:7.
3. bk. Nahl Sresi, 16:90.
Bir zaman Kurn- Hakmin bu tekrar ile iddetli
irdt bana bu kri verdi ki, bu kadar mtemdi ihtarlar
ve ikazlar, mmin insanlar sebatsz ve hakikatsiz
gsteriyorlar. nsann erene yakmayacak bir vaziyet
veriyorlar. nk, bir memur, mirinden ald birtek emri
itaatine k iken, ayn emri on defa sylese, o memur
cidden gcenecek. Beni ittiham ediyorsun; ben hain
deilim der. Halbuki, en hlis mminlere Kurn- Hakm
musrrne, mkerrer emrediyor.
Bu kir benim zihnimi kurcalad bir zamanda, iki
sadk arkadalarm vard. Onlar eytan- insnin
desiselerine kaplmamak iin pek ok defa ihtar ve ikaz
ediyordum. Bizi ittiham ediyorsun diye gcenmiyorlard.
Fakat ben kalben diyordum ki: Bu mtemdiyen
ihtarlarmla bunlar gcendiriyorum, sadakatsizlikle ve
sebatszlkla ittiham ediyorum.
Sonra, birden, sabk iaretlerde izah ve ispat edilen
hakikat inkiaf etti. O vakit, o hakikatle hem Kurn-
Hakmin tam mutabk- mukteza-y hal ve yerinde ve
israfsz ve hikmetli ve ittihamsz bir surette srar ve
tekrrt yapt ve ayn- hikmet ve mahz- belgat
olduunu bildim. Ve o sadk arkadalarmn
gcenmediklerinin srrn anladm. O hakikatin hlsas
udur ki:
eytanlar, tahribat cihetinde sevk ettikleri iin, az bir
amel ile ok erleri yaparlar. Onun iin, tarik-i hakta ve
hidayette gidenler, pek ok ihtiyat ve iddetli saknmaya ve
mkerrer ihtrta ve kesretli muavenete muhta
olduklarndandr ki,
Cenb- Hak, o tekrarat cihetinde bin bir ismiyle ehl-i
imana muavenetini takdim ediyor ve binler merhamet
ellerini imdadna uzatyor. ereni krmyor, belki vikaye
ediyor. nsann kymetini kk drtmyor, belki
eytann errini byk gsteriyor.
te, ey ehl-i hak ve ehl-i hidayet! eytan- ins ve
cinnnin mezkr desiselerinden kurtulmak aresi: Ehl-i
Snnet ve Cemaat olan ehl-i hak mezhebini karargh yap
ve Kurn- Mucizl-Beynn muhkemat kalesine gir ve
Snnet-i Seniyyeyi rehber yap, selmeti bul.
SEKZNC ARET
Sual: Sabk iaretlerde ispat ettiniz ki, dallet yolu kolay
ve tahrip ve tecavz olduu iin, oklar o yola slk
ediyorlar. Halbuki sair risalelerde kat delillerle ispat
etmisiniz ki, kfr ve dallet yolu o kadar mkiltl ve
suubetlidir ki, hi kimse ona girmemek gerekti ve kabil-i
slk deil. Ve iman ve hidayet yolu o kadar kolay ve
zhirdir ki, herkes ona girmeliydi.
Elcevap: Kfr ve dallet iki ksmdr. Bir ksm, amel ve
fer olmakla beraber, iman hkmlerini nefyetmek ve
inkr etmektir ki, bu tarz dallet kolaydr. Hakk kabul
etmemektir; bir terktir, bir ademdir, bir adem-i kabuldr.
te bu ksmdr ki, risalelerde kolay gsterilmi.
kinci ksm ise, amel ve fer olmayp, belki itikad ve
kr bir hkmdr. Yalnz imann nefyini deil, belki
imann zddna gidip bir yol amaktr. Bu ise btl
kabuldr, hakkn aksini ispattr. Bu ksm, imann yalnz
nefyi ve nakzi deil, imann zdddr. Adem-i kabul deil ki
kolay olsun. Belki kabul- ademdir. Ve o ademi ispat
etmekle kabul edilebilir. El-adem l ysbet
1
kaidesiyle,
ademin ispat elbette kolay deildir.
1. Yokluk ispat edilemez. bni Kayyim, es-Savikul-Mrsele: 4:1310; bni
Kayyim, er-Rh l-Kelm: 1:198.
te, sair risalelerde imtin derecesinde suubetli ve
mkiltl gsterilen kfr ve dallet bu ksmdr ki, zerre
miktar uuru bulunan, bu yola slik olmamak lzmdr.
Hem bu yol, risalelerde kat ispat edildii gibi, o kadar
dehetli elemleri var ve boucu karanlklar var ki, zerre
miktar akl bulunan, o yola talip olmaz.
Eer denilse: Bu kadar elm ve karanlkl, mkiltl yola
nasl ekser insanlar gidiyorlar?
Elcevap: ine dm bulunuyorlar, kamyorlar. Hem
insandaki nebt ve hayvn kuvveleri, kbeti
grmedikleri, dnemedikleri ve o insandaki letif-i
insaniyeye galebe ettikleri iin, kmak istemiyorlar ve
hazr, muvakkat bir lezzetle mtesell oluyorlar.
1
1. bk. Kyamet Sresi, 75:20-21; nsan Sresi, 76:27.
Sual: Eer denilse: Dallette yle dehetli bir elem ve
bir korku var ki, kr, deil hayattan lezzet almas, hi
yaamamas lzm geliyor. Belki o elemden ezilmeli ve o
korkudan d patlamalyd. nk insaniyet itibaryla
hadsiz eyaya mtak ve hayata k olduu halde, kfr
vastasyla, mevtini bir idam- ebed ve bir rk- lyezl
ve zevl-i mevcudat ve ahbabnn vefatlarn ve btn
sevdiklerini idam ve mufarakat-i ebediye suretinde, gz
nnde, daima kfr vastasyla gren insan nasl
yaayabilir? Nasl hayattan lezzet alabilir?
Elcevap: Acip bir malta-i eytaniye ile kendini aldatr,
yaar. Sr bir lezzet alr zanneder. Mehur bir temsille
onun mahiyetine iaret edeceiz. yle ki:
Deniliyor: Devekuuna demiler, Kanatlarn var, u. O
da kanatlarn ksp Bendeveyim demi, umam. Fakat
avcnn tuzana dm. Avc benigrmesin diye ban
kuma sokmu. Halbuki koca gvdesini dardabrakm,
avcya hedef etmi. Sonra ona demiler, Madem
deveyimdiyorsun, yk gtr. O zaman kanatlarn
avermi, Ben kuum demi,ykn zahmetinden
kurtulmu. Fakat hmisiz ve yemsiz olarak avclarn
hcumuna hedef olmu.
Aynen onun gibi, kr, Kurnn semv ilntna kar
kfr- mutlak brakp mekk bir kfre inmi. Ona denilse:
Madem mevt ve zevli bir idam- ebed biliyorsun.
Kendini asacak olan daraac gz nnde. Ona her
vakitbakan nasl yaar, nasl lezzet alr? O adam, Kurnn
umum vech-i rahmet ve mull nurundan ald bir hisse
ile der: Mevt idam deil; ihtimal bek var. Veyahut,
devekuu gibi ban gaet kumuna sokart ki ecel onu
grmesin ve kabir ona bakmasn ve zevl-i eya ona ok
atmasn!
Elhasl, o mekk kfr vastasyla, devekuu gibi mevt
ve zevli idam mnsnda grd vakit, Kurn ve semv
kitaplarn mnn bil-hirete dair kat ihbrt ona bir
ihtimal verir; o kr o ihtimale yapr, o dehetli elemi
zerine almaz. O vakit ona denilse, Madem bki bir
leme gidilecek; o lemde gzel yaamak iin teklif-i
diniye meakkatini ekmek gerektir. O adam ekk-i kfr
cihetiyle der: Belki yoktur. Yok iin neden alaym?
Yani, vakt ki o hkm- Kurnn verdii ihtimal-i bek
cihetiyle idam- ebed lmndan kurtulur ve mekk
kfrn verdii ihtimal-i adem cihetiyle teklif-i diniye
meakkati ona mteveccih olur; ona kar kfr ihtimaline
yapr, o zahmetten kurtulur. Demek, bu nokta-i nazarda,
mminden ziyade bu hayatta lezzet alr zannediyor. nk
teklif-i diniyenin zahmetinden ihtimal-i kfr ile
kurtuluyor ve lm- ebediyeden, ihtimal-i iman cihetiyle
kendi zerine almaz. Halbuki bu malta-i eytaniyenin
hkm gayet sath ve faydasz ve muvakkattir.
te, Kurn- Hakmin kffarlar hakknda da bir nevi
cihet-i rahmeti vardr ki, hayat- dnyeviyeyi onlara
cehennem olmaktan bir derece kurtarp bir nevi ek
vererek, ek ile yayorlar. Yoksa, hiret cehennemini
andracak, bu dnyada dahi mnev bir cehennem azab
ekeceklerdi ve intihara mecbur olacaklard.
te, ey ehl-i iman! Sizi idam- ebedden ve dnyev ve
uhrev cehennemlerden kurtaran Kurnn himayeti altna
mminne ve mutemidne giriniz ve Snnet-i
Seniyyesinin dairesine teslimkrne ve mstahsinne dahil
olunuz, dnya ekavetinden ve hirette azaptan
kurtulunuz.
DOKUZUNCU ARET
Sual: Hizbullah olan ehl-i hidayet, bata enbiya ve
onlarn banda Fahr-i lem Aleyhissalt Vesselm, o
kadar inyet ve rahmet-i lhiye ve imdad- Sbhniyeye
mazhar olduklar halde, neden ok defa, hizbeytan olan
ehl-i dallete malp olmular? Hem, Hteml-Enbiynn
gne gibi parlak nbvvet ve risaleti ve iksir-i zam gibi
tesirli icz- Kurn vastasyla irad ve cazibe-i
umumiye-i kinattan daha cazibedar hakaik-i Kurniyenin
komuluunda ve yaknnda olan Medine mnafklarnn
dallette srarlar ve hidayete girmemeleri niindir ve
hikmeti nedir?
Elcevap: Bu iki k mthi sualin halli iin, derince bir
esas beyan etmek lzm gelir. yle ki:
u kinat Hlk- Zlcellinin hem ceml, hem cell iki
ksm esms bulunduundan ve o ceml ve cell isimler,
hkmlerini ayr ayr cilvelerle gstermek iktiza
ettiklerinden, Hlk- Zlcell, kinatta ezdd birbirine
mezc edip, birbirine mukabil getirip ve birbirine mtecaviz
ve mda bir vaziyet verip, hikmetli ve menfaattar bir nevi
mbareze suretine getirip, ondan, ztlar birbirinin
hududuna geirip ihtilfat ve tagayyrat meydana
getirmekle, kinat kanun-u tagayyr ve tahavvl ve
dstur-u terakki ve tekmle tbi kld iin; o ecere-i
hilkatin cmi bir semeresi olan insan nevinde o kanun-u
mbarezeyi daha acip bir ekle getirip, btn terakkiyt-
insaniyeye medar bir mcahede kapsn ap, hizbullaha
kar meydana kabilmek iin hizbeytana baz cihazat
vermi.
te bu srr- dakik iindir ki, enbiyalar ok defa ehl-i
dallete kar malp oluyor.
1
Ve gayet zaaf ve aczde olan
dallet ehli, mnen gayet kuvvetli olan ehl-i hakka
muvakkaten galip oluyorlar ve mukavemet ediyorlar. Bu
acip mukavemetin srr- hikmeti udur ki:
Dallette ve kfrde hem adem ve terk var ki, pek
kolaydr, hareket istemez. Hem tahrip var ki, ok sehldir
ve sndr, az bir hareket yeter. Hem tecavz var ki, az bir
amel ile oklarna zarar verip, ihfe noktasnda ve
ravuniyet cihetinden onlara bir makam kazandrr. Hem
kbeti grmeyen ve hazr zevke mptel olan insandaki
nebt ve hayvn kuvvelerin tatmini, telezzz, hrriyeti
vardr ki, akl ve kalb gibi letif-i insaniyeyi
insaniyetkrne ve kbet-endine olan vazifelerinden
vazgeiriyorlar.
2
Ehl-i hidayet ve bata ehl-i nbvvet ve bata Habib-i
Rabbl-lemn olan Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselmn meslek-i kudssi, hem vcud, hem sbut, hem
tamir, hem hareket, hem hududda istikamet, hem kbeti
dnmek, hem ubudiyet, hem nefs-i emmrenin
ravuniyetini,
3
serbestliini krmak gibi esasat- mhimme
bulunduundandr ki, Medine-i Mnevverede bulunan o
zamann mnafklar, o parlak gnee kar yarasa kuu
gibi gzlerini yumup, o cazibe-i azmeye kar eytan bir
kuvve-i daya kaplp dallette kalmlar.
1. bk. Kamer Sresi, 54:10.
2. l-i mran Sresi, 3:71-72.
3. bk. Yusuf Sresi, 12:53. Ayrca bk.: el-Beyhak, ez-Zhds.157; el-Gazl, hyu
Ulmid-Dn: 3:4; ed-Deylem, el-Msned: 3:408; bni Receb, Cmiul-Ulmi
vel-Hikem: 1:196; el-Mnv, Feyzul-Kadr: 5:538; el-Acln, Kefl-Haf: 1:160,
2:222.
Eer denilirse: Resul-i Ekrem Aleyhissalat Vesselm
madem Habib-i Rabbl-lemndir.
1
Hem elindeki hak ve
lisanndaki hakikattir.
2
Ve ordusundaki askerlerin bir ksm
melikedir.
3
Ve bir avu su ile bir orduyu sular.
4
Ve drt
avu buday ve bir olan etiyle bin adam doyuracak bir
ziyafet verir.
5
Ve kffar ordusunun gzlerine bir avu
toprak atmakla, o bir avu topraktan her kffrn gzne
bir avu toprak girmesiyle onlar karr.
6
Ve daha bunun
gibi bin mucizat sahibi olan bir kumandan- Rabbn, nasl
oluyor da Uhudun nihayetinde
7
ve Huneynin bidyetinde
malp oluyor?
8
1. bk. Tirmiz, Menkb: 1; Drim, Mukaddime: 8.
2. bk. sr Sresi, 17:105.
3. bk. l-i mran Sresi, 3:123-125. Ayrca bk.: Buhr, Mez: 11.
4. bk. Buhr, Vud: 32, Menkb: 25; Mez: 35; Mslim, mret: 72-73, Fezil:
5-6; Tirmiz, Menkb: 6; Nes, Tahret: 61; Msned: 3:329.
5. bk. Buhr, Hibe: 28, Etime: 6, Mez: 29, Menkb: 25; Mslim, Eribe:
141-142, 175; Tirmiz, Menkb: 6; bni Mce, Etime: 47; Muvatta, Sfatn-Neb:
19; Msned: 1:197-198.
6. bk. Mslim, Cihd: 81; Drim, Siyer: 16; Msned: 1:103, 368, 5:286, 310.
7. bk. Buhr, Cihad: 65, Bedl-Halk: 11, Menkbl-Ensr: 22; Mez: 18,
Eymn: 15; Diyt: 16; Eb Dvd, Cihd: 106; Msned: 4:293-294.
8. bk. Buhr, Mez: 54, Cihd: 52, 61, 97, 167: Mslim, Cihd: 79; Tirmiz,
Cihd: 15.
Elcevap: Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm, nev-i
beere mukted ve imam ve rehber olarak gnderilmitir.
T ki, o nev-i insan, hayat- itimaiye ve ahsiyedeki
dsturlar ondan rensin ve Hakm-i Zlkemlin
kavnin-i meietine itaate alsnlar ve destir-i hikmetine
tevk-i hareket etsinler. Eer Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselm hayat- itimaiye ve ahsiyesinde daima
harikuldelere ve mucizelere istinad etseydi, o vakit
imam- mutlak ve rehber-i ekber olamazd.
te bu sr iindir ki, yalnz dvsn tasdik ettirmek iin,
ara sra, indelhce, mnkirlerin inkrn krmak iin
mucizeler gsterirdi. Sair vakitlerde nasl ki herkesten
ziyade evmir-i lhiyeye itaat etmitir; yle de, hikmet-i
Rabbniye ile ve meiet-i Sbhniye ile tesis edilen
detullah kavninine herkesten ziyade mrat ve itaat
ederdi. Dmana kar zrh giyerdi,
1
Sipere giriniz
emrederdi.
2
Yara alrd, zahmet ekerdi.
3
T, tamamyla
hikmet-i lhiye kanununa ve kinattaki eriat- ftriye-i
kbrya mrat ve itaati gstersin.
1. bk. Eb Dvud, Cihd: 75; bni Mce, Cihd: 18; Msned: 3:449.
2. bk. Buhr, Mez: 29, Cihd: 34, 161, Kader 16, Temenn: 7; Mslim, Cihd:
125.
3. bk. Buhr, Cihd: 80, 85, 163, Vud: 72, Mez: 24, Nikh: 123, Tb: 27;
Mslim, Cihd: 101; Tirmiz, Tb: 34; bni Mce, Tb: 15.
ONUNCU ARET
blisin en mhim bir desisesi, kendini, kendine tbi
olanlara inkr ettirmektir. u zamanda, hususan
maddiyyunlarn felsefeleriyle zihni bulananlar bu bedih
meselede tereddt gsterdikleri iin, eytann bu
desisesine kar bir iki sz syleyeceiz. yle ki:
nsanlarda eytan vazifesini gren cesetli ervh- habise
bilmahede bulunduu gibi, cinnden cesetsiz ervh-
habise dahi bulunduu, o katiyettedir. Eer onlar madd
ceset giyseydiler, bu err insanlarn ayn olacaktlar. Hem
eer bu insan suretindeki ins eytanlar cesetlerini
karabilseydiler, o cinn iblisler olacaktlar. Hatt bu
iddetli mnasebete binaendir ki, bir mezheb-i btl
hkmetmi ki, nsan suretindeki gayet err ervh-
habise, ldkten sonra eytan olur.
Malmdur ki, l birey bozulsa, edn bireyin
bozulmasndan daha ziyade bozuk olur. Mesel, nasl ki st
ve yourt bozulsalar yine yenilebilir. Ya bozulsa yenilmez,
bazan zehir gibi olur. yle de, mahlkatn en mkerremi,
belki en ls olan insan, eer bozulsa, bozuk hayvandan
daha ziyade bozuk olur. Mteafn maddelerin kokusuyla
telezzz eden haarat gibi ve srmakla zehirlendirmekten
lezzet alan ylanlar gibi, dallet bataklndaki erler ve
habis ahlklarla telezzz ve iftihar eder ve zulmn
zulmatndaki zararlardan ve cinayetlerden lezzet alrlar,
adeta eytann mahiyetine girerler. Evet, cinn eytann
vcuduna kat bir delili, ins eytann vcududur.
Saniyen: Yirmi Dokuzuncu Szde yzer delil-i kat ile
ruhan ve meleklerin vcudunu ispat eden umum o
deliller, eytanlarn dahi vcudunu ispat ederler. Bu ciheti
o Sze havale ediyoruz.
Salisen: Kinattaki umur-u hayriyedeki kanunlarn
mmessili, nzr hkmnde olan meleklerin vcudu,
ittifak- edyn ile sabit olduu gibi, umur-u erriyenin
mmessilleri ve mbairleri ve o umurdaki kavninin
medarlar olan ervh- habise ve eytaniye bulunmas,
hikmet ve hakikat noktasnda katdir. Belki umur-u
erriyede zuur bir perdenin bulunmas daha ziyade
lzmdr. nk, Yirmi kinci Szn banda denildii gibi,
herkes, hereyin hsn- hakiksini gremedii iin, zhir
erriyet ve noksaniyet cihetinde Hlk- Zlcelle kar
itiraz etmemek ve rahmetini ittiham etmemek ve
hikmetini tenkit etmemek ve haksz ekv etmemek iin,
zahir bir vastay perde ederek, t itiraz ve tenkit ve ekv
o perdelere gidip, Hlk- Kerm ve Hakm-i Mutlaka
tevecch etmesin. Nasl ki, vefat eden ibdn ksmesinden
Hazret-i Azraili kurtarmak iin hastalklar ecele perde
etmi;
1
yle de, Hazret-i Azraili (a.s.) kabz- ervha perde
edip, t merhametsiz tevehhm edilen o hletlerden gelen
ekvlar Cenb- Hakka tevecch etmesin. yle de, daha
ziyade bir katiyetle, erlerden ve fenalklardan gelen itiraz
ve tenkit Hlk- Zlcelle tevecch etmemek iin,
hikmet-i Rabbniye, eytann vcudunu iktiza etmitir.
1. bk. Eb Nuaym, Hilyetl-Evliy: 5:51; el-Hakm et-Tirmiz, Nevdirul-Usl:
1:177-178; es-Suyt, ed-Drrul-Mensr: 6:543.
Rabian: nsan kk bir lem olduu gibi, lem dahi
byk bir insandr. Bu kk insan o byk insann bir
hristesi ve hlsasdr. nsanda bulunan nmunelerin
byk asllar, insan- ekberde bizzarure bulunacaktr.
Mesel, nasl ki insanda kuvve-i hafzann vcudu, lemde
Levh-i Mahfuzun vcuduna kat delildir; yle de, insanda
kalbin bir kesinde lmme-i eytaniye denilen bir let-i
vesvese ve kuvve-i vhimenin telkinatyla konuan bir
eytan
1
lisan ve ifsad edilen kuvve-i vhime kk bir
eytan hkmne getiini ve sahiplerinin ihtiyarna zt ve
arzusuna muhalif hareket ettiklerini, hissen ve hadsen
herkes nefsinde grmesi, lemde byk eytanlarn
vcuduna kat bir delildir. Ve bu lmme-i eytaniye ve u
kuvve-i vhime bir kulak ve bir dil olduklarndan, ona
eyen ve bunu konuturan haric bir ahs- errenin
vcudunu ihsas ederler.
ON BRNC ARET
Ehl-i dalletin errinden kinatn kzdklarn ve ansr-
klliyenin hiddet ettiklerini ve umum mevcudatn galeyana
geldiklerini, Kurn- Hakm, mucizne ifade ediyor. Yani,
kavm-i Nuhun bana gelen tufan ile semvat ve arzn
hcumunu
2
ve kavm-i Semud ve dn inkrndan hava
unsurunun hiddetini
3
ve kavm-i Firavuna kar su
unsurunun ve denizin galeyann
4
ve Karuna kar toprak
unsurunun gayzn
5
ve ehl-i kfre kar hirette
6

srryla Cehennemin gayzn ve fkesini ve
sair mevcudatn ehl-i kfr ve dallete kar hiddetini
gsterip iln ederek gayet mthi bir tarzda ve iczkrne
ehl-i dallet ve isyan zecrediyor.
1. bk. Tirmiz, Tefsru Sre: (35) 2; en-Nes, es-Snenl-Kbr: 6:305; el-Bezzr,
el-Msned: 5:394; Eb Yal, el-Msned: 7:278, 8:417.
2. bk. Hkka Sresi, 69:11; Kamer Sresi, 54:11; Kamer Sresi, 54:12.
3. bk. Hkka Sresi, 69:5-6.
4. bk. Arf Sresi, 7:136; Th Sresi, 29:78; Kasas Sresi, 28:40.
5. bk. Kasas Sresi, 28:81.
6. Neredeyse fkeden paralanacak! Mlk Sresi, 67:8.
Sual: Niin byle ehemmiyetsiz insanlarn ehemmiyetsiz
amelleri ve ahs gnahlar kinatn hiddetini celb ediyor?
Elcevap: Baz risalelerde ve sabk iaretlerde ispat
edildii gibi, kfr ve dallet, mthi bir tecavzdr ve
umum mevcudat alkadar edecek bir cinayettir. nk
hilkat-i kinatn bir netice-i zam, ubudiyet-i insaniyedir
ve rububiyet-i lhiyeye kar iman ve itaatle mukabeledir.
Halbuki ehl-i kfr ve dallet ise, kfrdeki inkryla,
mevcudatn ille-i gayeleri ve sebeb-i beklar olan o
netice-i zam reddettikleri iin, umum mahlkatn
hukukuna bir nevi tecavz olduu gibi, umum masnuatn
yinelerinde cilveleri tezahr eden ve masnuatn
kymetlerini yinedarlk cihetinde li eden esm-i
lhiyenin cilvelerini inkr ettikleri iin, o esm-i kudsiyeye
kar bir tezyif olduu gibi, umum masnuatn kymetini
tenzil ile, o masnuata kar bir tahkir-i azmdir. Hem umum
mevcudatn herbiri birer vazife-i liye ile muvazzaf birer
memur-u Rabbn derecesinde iken, kfr vastasyla sukut
ettirip, cmid, fni, mnsz bir mahlk menzilesinde
gsterdiinden, umum mahlkatn hukukuna kar bir nevi
tahkirdir.
te, env- dallet, derectna gre az ok kinatn
yaratlmasndaki hikmet-i Rabbniyeye ve dnyann
beksndaki makasd- Sbhniyeye zarar verdii iin, ehl-i
isyana ve ehl-i dallete kar kinat hiddete geliyor,
mevcudat kzyor, mahlkat fkeleniyor.
Ey cirmi ve cismi kk ve crm ve zulm byk
1
ve
ayp ve zenbi azm biare insan! Kinatn hiddetinden,
mahlkatn nefretinden, mevcudatn fkesinden kurtulmak
istersen, ite kurtulmann aresi: Kurn- Hakmin daire-i
kudsiyesine girmektir ve Kurnn mbellii olan Resul-i
Ekrem Aleyhissalt Vesselmn snnet-i seniyyesine
ittibdr. Gir ve tbi ol.
ON KNC ARET
Drt sual ve cevaptr.
BRNC SUAL: Mahdut bir hayatta, mahdut gnahlara
mukabil hadsiz bir azap ve nihayetsiz bir Cehennem nasl
adalet olur?
Elcevap: Sabk iaretlerde, hususan bundan evvelki On
Birinci arette katiyen anlald ki, kfr ve dallet
cinayeti, nihayetsiz bir cinayettir ve hadsiz bir hukuka
tecavzdr.
KNC SUAL: eriatta denilmitir ki, Cehennem
ceza-y ameldir, fakat Cennet fazl- lh iledir.
2
Bunun
srr- hikmeti nedir?
1. bk. Ahzb Sresi, 33:72.
2. bk. Ynus Sresi, 10:58. Ayrca bk. Buhr, Rikak: 18; Merd: 19; Mslim,
Sfatl-Mnkyn: 71-73, 75-76, 78.
Elcevap: Sabk iaretlerde tebeyyn etti ki, insan, icadsz
bir cz- ihtiyar ile ve cz bir kesb ile, bir emr-i adem
veya bir emr-i itibar tekil ile ve sbut vermekle mthi
tahribata ve erlere sebebiyet verdii gibi, nefsi ve hevs
daima erlere ve zararlara meyyal olduu iin, o kk
kesbin neticesinden hsl olan seyyitn mesuliyetini o
eker. nk onun nefsi istedi ve kendi kesbiyle sebebiyet
verdi. Ve er, adem olduu iin, abd ona fil oldu, Cenb-
Hak da halk etti. Elbette o hadsiz cinayetin mesuliyetini,
nihayetsiz bir azapla ekmeye mstehak olur.
Amma hasenat ve hayrat ise, madem ki vcuddirler,
kesb-i insan ve cz- ihtiyar onlara illet-i mcide olamaz.
nsan onda hakik fil olamaz. Ve nefs-i emmresi de
hasenta taraftar deildir.
1
Belki rahmet-i lhiye onlar
ister ve kudret-i Rabbniye icad eder. Yalnz, insan, iman
ile, arzu ile, niyet ile sahip olabilir. Ve sahip olduktan
sonra, o hasenat ise, ona evvelce verilmi olan vcut ve
iman nimetleri gibi, sabk hadsiz niam- lhiyeye bir
krdr, gemi nimetlere bakar. Vaad-i lh ile verilecek
Cennet ise, fazl- Rahmn ile verilir. Zhirde bir mkfattr,
hakikatte fazldr.
Demek seyyitta sebep nestir, mczta bizzat
mstehaktr. Hasenatta ise sebep Haktandr, illet de
Haktandr. Yalnz, insan iman ile tesahup eder. Mkftn
isterim diyemez, Fazln beklerim diyebilir.
NC SUAL: Beyanat- sabkadan da anlalyor ki,
seyyiat, intiar ve tecavz ile taaddt ettiinden, bir seyyie
bin yazlmal; hasene ise, vcud olduu iin maddeten
taaddt etmediinden ve abdin icadyla ve nefsin
arzusuyla olmadndan, hi yazlmamal veya bir yazlmal
idi. Neden seyyie bir yazlr, hasene on ve bazan bin
yazlr?
2
1. bk. Ysuf Sresi, 12:53.
2. bk. Enm Sresi, 6:160. Ayrca bk. Buhr, mn: 31; Mslim, mn: 206-207.
Elcevap: Cenb- Hak, keml-i rahmet ve ceml-i
rahmiyetini o suretle gsteriyor.
DRDNC SUAL: Ehl-i dalletin kazandklar
muvaffakiyet ve gsterdikleri kuvvet ve ehl-i hidayete
galebeleri gsteriyor ki, onlar bir kuvvete ve bir hakikate
istinad ediyorlar. Demek ya ehl-i hidayette zaaf var, ya
onlarda bir hakikat var.
Elcevap: H! Ne onlarda hakikat var, ne ehl-i hakta
zaaf vardr. Fakat, maatteessf, ksrnnazar, muhakemesiz
bir ksm avam tereddde dp vesvese ediyorlar,
akidelerine halel geliyor. nk diyorlar: Eer ehl-i hakta
tam hak ve hakikat olsayd, bu derece malbiyet ve zillet
olmamak gerekti. nk hakikat kuvvetlidir.
1

olan kaide-i esasiye ile, kuvvet haktadr.
Eer o ehl-i hakka mukabil galibne gelen ehl-i dalletin
hakik bir kuvveti ve bir nokta-i istinad olmasayd, bu
derece galibiyet ve muvaffakiyet olmamak lzm
gelecekti.
1. Hak daima stn gelir; hakka galebe edilmez. Bu hadis-i erin Buhar,
Ceniz: 79daki rivayeti u ekildedir:
Elcevap: Ehl-i hakkn malbiyeti kuvvetsizlikten,
hakikatsizlikten gelmedii, sabk iaretlerle kat ispat
edildii gibi, ehl-i dalletin galebesi kuvvetlerinden ve
iktidarlarndan ve nokta-i istinad bulmalarndan gelmedii,
yine o iaretlerle kat ispat edildiinden, bu sualin cevab,
sabk iaretlerin heyet-i mecmuasdr. Yalnz burada
desiselerinden, istimal ettikleri bir ksm silhlarna iaret
edeceiz. yle ki:
Ben kendim mkerreren mahede etmiim ki, yzde
on ehl-i fesat, yzde doksan ehl-i salh malp ediyordu.
Hayretle merak ettim. Tetkik ederek katiyen anladm ki, o
galebe kuvvetten, kudretten gelmiyor, belki fesattan ve
alaklktan ve tahripten ve ehl-i hakkn ihtilfndan istifade
etmesinden ve ilerine ihtilf atmaktan ve zayf damarlar
tutmaktan ve alamaktan ve hissiyat- nefsaniyeyi ve
arz- ahsiyeyi tahrik etmekten ve insann mahiyetinde
muzr madenler hkmnde bulunan fena istidatlar
ilettirmekten ve an ve eref namyla, riykrne nefsin
ravuniyetini okamaktan ve vicdanszca tahribatlarndan
herkes korkmasndan geliyor. Ve o misilli eytan desiseler
vastasyla muvakkaten ehl-i hakka galebe ederler. Fakat
1
srryla,
2

dsturuyla, onlarn o muvakkat galebeleri, menfaat
cihetinden onlar iin ehemmiyetsiz olmakla beraber,
Cehennemi kendilerine ve Cenneti ehl-i hakka
kazandrmalarna sebeptir.
1. "Gerek sonu takv sahiplerinindir." A'rf Sresi, 7:128.
2. "Hak daima stn gelir; hakka galebe edilmez." Bu hadis-i erin
Buhar,Ceniz: 79'daki rivayeti u ekildedir:
te, dallette, iktidarszlar muktedir grnmeleri ve
ehemmiyetsizler hret kazanmalar iindir ki, hodfuru,
hretperest, riykr insanlar ve az bireyle iktidarlarn
gstermek ve ihfe ve zrar cihetinden bir mevki kazanmak
iin ehl-i hakka muhalefet vaziyetine girerler. T grnsn
ve nazar- dikkat ona celb olunsun. Ve iktidar ve kudretle
deil, belki terk ve atletle sebebiyet verdii tahribat ona
isnad edilip ondan bahsedilsin. Nasl ki byle hret
divanelerinden birisi namazgh telvis etmi, t herkes
ondan bahsetsin. Hatt ondan lnetle de bahsedilmi de,
hretperestlik damar kendisine bu lnetli hreti ho
gstermi diye darbmesel olmu.
Ey lem-i bek iin yaratlan ve fni leme mptel
olan biare insan!

1
yetinin srrna dikkat et, kulak ver. Bak, ne diyor:
1. Gk ve yer onlara alamad. Duhan Sresi, 44:29.
Mefhum-u sarihiyle ferman ediyor ki, ehl-i dalletin
lmesiyle, insanla alkadar olan semvt ve arz, onlarn
cenazeleri stnde alamyorlar, yani, onlarn lmesiyle
memnun oluyorlar.
Ve mefhum-u iarsiyle ifade ediyor ki, ehl-i hidayetin
lmesiyle semvt ve arz, onlarn cenazeleri stnde
alyorlar, raklarn istemiyorlar. nk ehl-i iman ile
btn kinat alkadardr, ondan memnundur. Zira iman ile
Hlk- Kinat bildikleri iin, kinatn kymetini takdir edip
hrmet ve muhabbet ederler. Ehl-i dallet gibi tahkir ve
zmn advet etmezler.
Ey insan, dn! Sen alkllihal leceksin. Eer nes ve
eytana tbi isen, senin komularn, belki akrabalarn,
senin errinden kurtulmak iin mesrur olacaklar. Eer

1
deyip Kurna ve
Habib-i Rahmna tbi isen, o vakit semavat ve arz ve
mevcudat, herkesin derecesine nisbeten, senin derecene
gre senin rkndan mteessir olup mnen alarlar. Ulv
bir matemle ve hametli bir tey ile, kabir kapsyla
girdiin bek leminde senin derecene nisbeten senin iin
bir hsn- istikbal var olduuna iaret ederler.
2
1. Kovulmu eytann errinden Allaha snrm.
2. bk. Tirmiz, Kymet: 26 (2460); bni Mce, Zhd: 31; Msned: 2:364; 6:140.
ON NC ARET
Noktadr.
BRNC NOKTA: eytann en byk bir desisesi,
hakaik-i imaniyenin azameti cihetinde dar kalbli ve ksa
akll ve ksr kirli insanlar aldatr, der ki: Birtek zat,
umum zerrat ve seyyarat ve ncumu ve sair mevcudat
btn ahvliyle tedbir-i rububiyetinde eviriyor, idare
ediyor deniliyor. Byle hadsiz acip, byk meseleye nasl
inanlabilir? Nasl kalbe yerleir? Nasl kir kabul
edebilir? der. Acz-i insan noktasnda bir hiss-i inkr
uyandryor.
Elcevap: eytann bu desisesini susturan sr Allahu
ekberdir. Ve cevab- hakiksi de Allahu ekberdir. Evet,
Allahu ekberin ziyade kesretle eir-i slmiyede tekrar, bu
desiseyi mahvetmek iindir. nk, insann ciz kuvveti ve
zayf kudreti ve dar kri, byle hadsiz byk hakikatleri
Allahu ekber nuruyla grp tasdik ediyor ve Allahu ekber
kuvvetiyle o hakikatleri tayor ve Allahu ekber dairesinde
yerletiriyor ve vesveseye den kalbine diyor ki:
Bu kinatn gayet muntazamca tedbir ve tedvri
bilmahede grnyor. Bunda iki yol var:
Birinci yol: Mmkndr. Fakat gayet azmdir ve
harikadr. Zaten byle harika bir eser, bir harika sanatla,
ok acip bir yolla olur. O yol ise, mevcudat, belki zerrat
adedince vcudunun ahitleri bulunan bir Zt- Ehad ve
Samedin rububiyetiyle ve irade ve kudretiyle olmasdr.
kinci yol: Hibir cihet-i imkn olmayan ve imtin
derecesinde mkiltl ve hibir cihette mkul olmayan
irk ve kfr yoludur. nk, Yirminci Mektup ve Yirmi
kinci Sz gibi ok risalelerde gayet kat ispat edildii
zere, o vakit kinatn herbir mevcudunda ve hatt herbir
zerresinde bir ulhiyet-i mutlaka ve bir ilm-i muhit ve
hadsiz bir kudret bulunmak lzm geliyor. T ki,
mevcudatta bilmahede grnen nihayet derecede nizam
ve intizam ve gayet hassas mizan ve imtiyaz ile mkemmel
ve mzeyyen olan nuku-u sanat vcut bulabilsin.
Elhasl: Eer tam lyk ve tam yerinde olan azametli ve
kibriyl rububiyet olmazsa, o vakit her cihete gayr-
mkul ve mmteni bir yol takip etmek lzm gelecek.
Lyk ve lzm olan azametten kamakla, muhal ve
imtina girmeyi eytan dahi teklif edemez.
KNC NOKTA: eytann mhim bir desisesi, insana
kusurunu itiraf ettirmemektirt ki istifar ve istize
yolunu kapasn. Hem nefs-i insaniyenin enniyetini tahrik
edip, t ki nes kendini avukat gibi mdafaa etsin, adeta
taksirattan takdis etsin.
Evet, eytan dinleyen bir nes, kusurunu grmek
istemez. Grse de, yz tevil ile tevil ettirir.

1
srryla, nefsine nazar- rza ile
bakt iin, aybn grmez. Aybn grmedii iin itiraf
etmez, istifar etmez, istize etmez, eytana maskara olur.
Hazret-i Yusuf Aleyhisselm gibi bir peygamber-i
lan

2
dedii halde, nasl nefse itimad edilebilir?
Nefsini ittiham eden, kusurunu grr. Kusurunu itiraf
eden, istifar eder. stifar eden, istize eder. stize eden,
eytann errinden kurtulur.
3
Kusurunu grmemek, o
kusurdan daha byk bir kusurdur. Ve kusurunuitiraf
etmemek, byk bir noksanlktr. Ve kusurunu grse, o
kusurkusurluktan kar. tiraf etse, affa mstehak olur.
4
NC NOKTA: nsann hayat- itimaiyesini ifsad
eden bir desise-i eytaniye udur ki: Bir mminin birtek
seyyiesiyle btn hasentn rter. eytann bu desisesini
dinleyen insafszlar, o mmine advet ederler.
Halbuki, Cenb- Hak, hairde adalet-i mutlaka ile
mizan- ekberinde aml-i mkellefni tartt zaman,
hasent seyyita galibiyeti-malbiyeti noktasnda
hkmeyler.
5
Hem seyyitn esbab ok ve vcutlar kolay
olduundan, bazan birtek hasene ile ok seyyitn rter.
Demek, bu dnyada o adalet-i lhiye noktasnda muamele
gerektir. Eer bir adamn iyilikleri fenalklarna kemiyeten
veya keyyeten ziyade gelse, o adam muhabbete ve
hrmete mstehaktr. Belki, kymettar birtek hasene ile,
ok seyyitna nazar- aa bakmak lzmdr.
1. Kabullenen ve rza gzyle bakan hibir kusur gremez. bni Askir,
Trhu Dimak: 33:219; 36:319; el-Gazl, hyu Ulmid-Dn: 3:36; el-Kalkaend,
Subhul-a: 9:196.
2. Ben nefsimi temize karmam. nk nes daima ktle sevk
ederancak Rabbim merhamet ederse o baka. Yusuf Sresi, 12:53.
3. bk. Nis Sresi, 4:110.
4. bk. ed-Deylem, el-Msned: 5:199; el-Kud, Msned-ihb: 2:44.
5. bk. Arf Sresi, 7:8-9; Mminn Sresi, 23:102-103; Kria Sresi, 101:6-9.
Halbuki, insan, ftratndaki zulm damaryla, eytann
telkiniyle, bir ztn yz hasentn birtek seyyie yznden
unutur, mmin kardeine advet eder, gnahlara girer.
Nasl bir sinek kanad gz stne braklsa bir da
setreder, gstermez. yle de, insan, garaz damaryla, sinek
kanad kadar bir seyyie ile da gibi hasent rter, unutur,
mmin kardeine advet eder, insanlarn hayat-
itimaiyesinde bir fesat leti olur.
eytann bu desisesine benzer dier bir desise ile,
insann selmet-i krini ifsad ediyor, hakaik-i imaniyeye
kar shhat- muhakemeyi bozuyor ve istikamet-i kriyeyi
ihll ediyor. yle ki:
Bir hakikat-i imaniyeye dair yzer delil-i ispatiyenin
hkmn, nefyine dellet eden bir emre ile krmak ister.
Halbuki, kaide-i mukarreredir ki, Bir ispat edici, ok
nefyedicilere tereccuh ediyor. Bir dvya msbit bir
ahidin hkm, yz nflere rcih olur. Bu hakikate bu
temsil ile bak. yle ki:
Bir saray, yzer kapal kaplar var. Birtek kap
almasyla o sarayagirilebilir, teki kaplar da alr. Eer
btn kaplar ak olsa, biriki tanesi kapansa, o saraya
girilemeyecei sylenemez.
te, hakaik-i imaniye o saraydr. Herbir delil, bir
anahtardr; ispat ediyor, kapy ayor. Birtek kapnn kapal
kalmasyla o hakaik-i imaniyeden vazgeilmez ve inkr
edilemez. eytan ise, baz esbaba binaen, ya gaet veya
cehalet vastasyla kapal kalm olan bir kapy gsterir;
ispat edici btn delillerinazardan iskat ediyor. te bu
saraya girilmez. Belki saray deildir,iinde birey yoktur
der, kandrr.
te, ey eytann desiselerine mptel olan biare insan!
Hayat- diniye, hayat- ahsiye ve hayat- itimaiyenin
selmetini dilersen ve shhat-i kir ve istikamet-i nazar ve
selmet-i kalb istersen, muhkemt- Kurniyenin
mizanlaryla ve Snnet-i Seniyyenin terazileriyle aml ve
htrtn tart. Ve Kurn ve Snnet-i Seniyyeyi daima
rehber yap. Ve
1
de,
Cenb- Hakka ilticada bulun.
te bu On aret, on anahtardr. Kurn-
Mucizl-Beynn en hirki sresi ve
in mufassal ve madeni olan




2
sresinin hsn- hasni ve kale-i metninin kapsn o on
anahtarla a, gir, selmeti bul.


3


4
1. Kovulmu eytann errinden Allaha snrm.
2. De ki: Snrm insanlarn Rabbine, insanlarn Mlikine, insanlarnlhna;
insanlarn kalbine sinsice vesvese verenin errinden; cinlerden ve insanlardan
olan eytanlarn errinden. Ns Sresi, 114:1-6.
3. Seni her trl noksandan tenzih ederiz. Senin bize rettiinden
bakabilgimiz yoktur. Muhakkak ki ilmi ve hikmeti hereyi kuatan
Sensin.Bakara Sresi, 2:32.
4. De ki: Ey Rabbim, eytanlarn vesveselerinden Sana snrm.
Onlarnyanmda bulunmalarndan da, y Rabbi, Sana snrm. Mminn
Sresi, 23:97-98.
On Drdnc Lema
ki Makamdr. Birinci Makam, iki sualin cevabdr.

1

2

3
1. Her trl noksan sfatlardan yce olan Allahn adyla.
2. Hibir ey yoktur ki Allah hamd ile tesbih etmesin. sr Sresi, 17:44.
3. Allahn selm, rahmeti ve bereketi zerinize olsun.
Aziz, sddk kardeim Refet Bey,
Sevr ve hta dair sorduun sualin baz risalelerde
cevab vardr. O nevi suallere gre cevap, Yirmi Drdnc
Szn nc Dalnda On ki Asl namyla on iki kaide-i
mhimme beyan edilmitir. O kaideler ehdis-i
Nebeviyeye dair muhtelif tevilta dair birer mihenktirler
ve ehdise gelen evhm def edecek mhim esaslardr.
Maatteessf imdilik snuhattan baka ilm mesille
itigalime mni baz haller var. Onun iin, sualinize gre
cevap veremiyorum. Eer snuhat- kalbiye olsa,
bilmecburiye megul oluyorum. Bazan suallere snuhata
tevafuk ettii iin cevap verilir; gcenmeyiniz. Onun iin,
herbir sualinizelyknca cevap veremiyorum. Haydi, bu
defaki sualinize ksa bir cevapvereyim.
Bu defaki sualinizde diyorsunuz ki: Hocalar diyorlar:
Arz kz ve balk stnde duruyor. Halbuki arz, muallkta
bir yldz gibi gezdiini corafya gryor. Ne kz var, ne
de balk!
Elcevap: bni Abbas (r.a.) gibi zatlara isnad edilen sahih
bir rivayet var ki, Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselmdan sormular: Dnya ne stndedir? Ferman
etmi:
1
1. Dnya, kz ve balk zerindedir. bk. Hkim, el-Mstedrek: 4:636;
el-Mnzir, et-Terib vet-Terhb: 4:257; el-Heysem, Mecmeuz-Zevid: 8:131;
bnl-Cevz, el-Muntazam: 1:172.
Bir rivayette, bir defa demi, dier defada
demitir. Muhaddislerin bir ksm, srailiyattan
alnma ve eskiden beri nakledilen hurafevri hikyelere bu
hadisi tatbik etmiler. Hususan Ben srail limlerinin
Mslman olanlarndan bir ksm, ktb- sabkada sevr
ve ht hakknda grdkleri hikyeleri hadise tatbik edip,
hadisin mnsn acip bir tarza evirmiler. imdilik bu
sualinize dair gayet mcmel Esas ve Vecih
sylenecek.
BRNC ESAS: Ben srail ulemasnn bir ksm
Mslman olduktan sonra, eski malmatlar dahi onlarla
beraber Mslman olmu, slmiyete mal olmu. Halbuki
o eski malmatlarda yanllar var. O yanllar elbette
onlara aittir, slmiyete ait deildir.
KNC ESAS: Tebih ve temsiller, havastan avma
getike, yani, ilmin elinden cehlin eline dtke, mrur-u
zamanla hakikat telkki edilir. Mesel, kklmde
kamer tutuldu. Ben valideme dedim:
Neden ay byle oldu?
Dedi: Ylan yutmu.
Dedim: Daha grnyor.
Dedi: Yukarda ylanlar cam gibi olup ilerinde
bulunan eyi gsterirler.
Bu ocukluk hatrasn ok zaman tahattur ediyordum.
Ve derdim ki: Bu kadar hakikatsiz bir hurafe, validem gibi
cidd zatlarn lisannda nasl geziyor? diye dnrdm.
T, felekiyat fennini mtala ettiim vakit grdm ki,
validem gibi yle diyenler bir tebihi hakikat telkki
etmiler. nk, derect- emsiyenin medr olan
mntkatl-burc tabir ettikleri daire-i azme, menzil-i
kameriyenin medr bulunan mil-i kamer dairesi birbiri
stne gemekle, o iki daire, herbiri iki kavis eklini
vermi. O iki kavise felekiyun ulemas, ltif bir tebihle,
byk iki ylan nam olan tinnneyn namn vermiler.
te, o iki dairenin tekatu noktasna, ba mnsna res,
dierine kuyruk mnsna zeneb demiler. Kamer rese
ve ems zenebe geldii vakit, felekiyun stlahnca
hayllet-i arz vuku bulur. Yani, kre-i arz, tam ikisinin
ortasna der. O vakit kamer hasf olur. Sabk tebihle,
Kamer tinnnin azna girdi denilir. te bu ulv ve ilm
tebih, avmn lisanna girdike, mrur-u zamanla, kameri
yutacak koca bir ylan eklini alm.
te, Sevr ve Ht namyla iki byk melek, bir tebih-i
ltif-i kuds ile ve mnidar bir iaretle, Sevr ve Ht namyla
tesmiye edilmiler. Kuds, ulv lisan- Nbvvetten
umumun lisanna girdike, o tebih hakikate inklp etmi,
adeta gayet byk bir kz ve dehetli bir balk suretini
almlar.
NC ESAS: Nasl ki Kurnn mteabiht var;
gayet derin meseleleri temsiltla ve tebihatla avma ders
veriyor. yle de, hadisin mteabiht var; gayet derin
hakikatleri mens tebihatla ifade eder. Mesel, bir iki
risalede beyan ettiimiz gibi, bir vakit huzur-u Nebevde
gayet derin bir grlt iitildi. Ferman etti ki: Yetmi
senedir yuvarlanpbu dakikada Cehennemin dibine den
bir tan grltsdr. Birkadakika sonra birisi geldi,
dedi: Yetmi yandaki mehur mnafk ld.
1
Resul-i
Ekrem Aleyhissalt Vesselmn gayet beli temsilinin
hakikatini iln etti.
Senin sualin cevabna imdilik Vecih sylenecek.
BRNCS: Hamele-i Ar ve Semvat denilen
melikenin birinin ismi Nesir ve dierinin ismi Sevr
2
olarak drt melikeyi Cenb- Hak Ar ve semvta,
saltanat- rububiyetine nezaret etmek iin tayin ettii gibi,
semvtn bir kk kardei ve seyyarelerin bir arkada
olan kre-i arza dahi iki melek, nzr ve hamele olarak
tayin etmitir. O meleklerin birinin ismi Sevr ve dierinin
ismi Httur. Ve o nam vermesinin srr udur ki:
1. bk. Mslim, Cennet: 12; Msned: 3:315, 341, 346.
2. Beyhak, uabul-mn,433; Zeheb, Mznl-tidl, 4:352; Syt, ed-Drrl-
Mensr, 1:329.
Arz iki ksmdr: biri su, biri toprak. Su ksmn
enlendiren balktr. Toprak ksmn enlendiren, insanlarn
medar- hayat olan ziraat, kz iledir ve kzn
omuzundadr. Kre-i arza mekkel iki melek, hem
kumandan, hem nzr olduklarndan, elbette balk taifesine
ve kz nevine bir cihet-i mnasebetleri bulunmak
lzmdr. Belki,
1
, o iki melein lem-i
melekt ve lem-i misalde sevr ve ht suretinde
temesslleri var.
HAYE-1
te bu mnasebete ve o nezarete
iareten ve kre-i arzn o iki mhim nevi mahlkatna
imen, lisan- mucizl-beyn- Nebev,

2
demi, gayet derin ve geni, bir sayfa
kadar meseleleri hvi olan bir hakikati gayet gzel ve ksa
birtek cmleyle ifade etmi.
1. Gerek ilim ancak Allah katndadr.
Haiye-1 Evet, kre-i arz, bahr-i muhit-i havade bir sene-i Rabbniye
venass- hadislehiretin bir mezraas, yani, danlk tarlas olduundan, o
cmid ve uursuz byk gemiyi o denizde emr-i lh ile, intizamla, hikmetle
yzdren, kaptanlk eden melikeye Ht nam ve o tarlaya izn-i lh ile
nezaret eden melikeye Sevr ismi ne kadar yakt zhirdir.
2. Dnya, kz ve baln zerindedir. bk. Hkim, el-Mstedrek: 4:636;
el-Mnzir, et-Terib vet-terhb: 4:257; el-Heysem, Mecmeuz-Zevid: 8:131;
bnl-Cevz, el-Muntazam: 1:172.
KNC VECH: Mesel, nasl ki denilse, Bu devlet ve
saltanat hangi ey zerinde duruyor? Cevabnda
Ales-sey vel-kalem denilir. Yani, Asker klcnn
ecaatine, kuvvetine ve memur kaleminin dirayetine ve
adaletine istinad eder. yle de, kre-i arz madem
zhayatn meskenidir ve zhayatn kumandanlar da
insandr ve insann ehl-i sevhil ksmnn ksm- zamnn
medar- taayyleri balktr ve ehl-i sevhil olmayan
ksmnn medar- taayyleri, ziraatle, kzn omuzundadr
ve mhim bir medar- ticareti de balktr. Elbette, devlet
seyf ve kalem stnde durduu gibi, kre-i arz da kz ve
balk stnde duruyor, denilir. Zira, ne vakit
kzalmazsa ve balk milyon yumurtay birden
dourmazsa, o vakit insanyaayamaz, hayat sukut eder,
Hlk- Hakm de arz harap eder.
te, Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm, gayet
mucizne ve gayet ulv ve gayet hikmetli bir cevapla,

1
demi. Nev-i insannin
hayat, ne kadar cins-i hayvnnin hayatyla alkadar
olduuna dair geni bir hakikati iki kelimeyle ders vermi.
1. Dnya, kz ve baln zerindedir. bk. Hkim, el-Mstedrek: 4:636;
el-Mnzir, et-Terib vet-Terhb: 4:257; el-Heysem, Mecmeuz-Zevid: 8:131;
bnl-Cevz, el-Muntazam: 1:172.
NC VECH: Eski kozmorafya nazarnda gne
gezer. Gnein her otuz derecesini bir bur tabir etmiler.
O burlardaki yldzlarn aralarnda birbirine raptedecek
faraz hatlar ekilse, birtek vaziyet hsl olduu vakit, baz
esed (yani arslan) suretini, baz terazi mnsna olarak
mizan suretini, baz kz mnsna sevr suretini, baz balk
mnsna ht suretini gstermiler. O mnasebete binaen
o burlara o isimler verilmi. u asrn kozmorafyas
nazarnda ise, gne gezmiyor. O burlar bo ve muattal ve
isiz kalmlar. Gnein bedeline kre-i arz geziyor.
yleyse, o bo, isiz burlar ve yukardaki muattal daireler
yerine, yerde arzn medar- senevsinde, kk mikyasta o
daireleri tekil etmek gerektir. u halde, burc-u semviye,
arzn medar- senevsinden temessl edecek. Ve o halde
kre-i arz her ayda burc-u semviyenin birinin glgesinde
ve misalindedir. Gya arzn medar- senevsi bir yine
hkmnde olarak, semv burlar onda temessl ediyor.
te bu vecihle, Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm,
sabkan zikrettiimiz gibi, bir defa ales-sevri bir defa
alel-ht demi. Evet, mucizl-beyan olan lisan-
Nbvvete yakr bir tarzda, gayet derin ve ok asr sonra
anlalacak bir hakikate iareten, bir defa ales-sevri demi.
nk kre-i arz, o sualin zamannda Sevr Burcunun
misalindeydi. Bir ay sonra yine sorulmu, alel-ht demi.
nk o vakit kre-i arz Ht Burcunun glgesindeymi.
te, istikbalde anlalacak bu ulv hakikate iareten ve
kre-i arzn vazifesindeki hareketine ve seyahatine imen
ve semv burlar, gne itibaryla muattal ve misarsiz
olduklarna ve hakik ileyen burlar ise kre-i arzn
medar- senevsinde bulunduuna ve o burlarda vazife
gren ve seyahat eden kre-i arz olduuna remzen,

1
demitir. Vallahu alemu bis-savab.
Baz ktb- slmiyede sevr ve hta dair acip ve haric-i
akl hikyeler, ya srailiyattr veya temsilttr veya baz
muhaddislerin teviltdr ki, baz dikkatsizler tarafndan
hadis zannedilerek Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselma
isnad edilmi.

2
3


1. kz ve balk zerindedir. bk. Hkim, el-Mstedrek: 4:636; el-Mnzir,
et-Terib vet-Terhb: 4:257; el-Heysem, Mecmeuz-Zevid: 8:131; bnl-Cevz,
el-Muntazam: 1:172.
2. Ey Rabbimiz, unutur veya hataya der de bir kusur ilersek bizi onunla
hesaba ekme. Bakara Sresi, 2:286.
3. Seni her trl noksandan tenzih ederiz. Senin bize rettiinden
bakabilgimiz yoktur. Muhakkak ki ilmi ve hikmeti hereyi kuatan
Sensin.Bakara Sresi, 2:32.
KNC SUAL: L- AB HAKKINDADIR.
Kardeim, l-i Ab hakkndaki cevapsz kalan sualinizin
ok hikmetlerinden yalnz birtek hikmeti sylenecek. yle
ki:
Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm, giydii mbarek
absn, Hazret-i Ali ve Hazret-i Fatma ve Hazret-i Hasan
ve Hseyinin stlerine rtmesi ve onlara bu suretle,

1
yetiyle dua etmesinin
2
esrar ve hikmetleri var.
Srlarndan bahsetmeyeceiz. Yalnz, vazife-i risalete
taallk eden bir hikmeti udur ki:
1. T ki, ey Peygamber ailesi, Allah gnahlarnz giderip sizi ter temiz
yapsn. Ahzb Sresi, 33:33.
2. Muhtelif tariklerle rivayet edilmitir. bk. Mslim, Fedils-Sahbe: 61;
Tirmiz, Menkb: 60; Msned, 1:330, 4:107, 6:292, 296, 298, 304; Hkim,
Mstedrek, 2:416, 3:147; el-Heysem, Mecmeuz-Zevid, 9:166, 169; Syt,
ed-Drrl-Mensr, 5:197; Kandehlev, Hayts-Sahbe, 4:105.
3. bk. Ahzb Sresi, 33:33. Ayrca bk. Mslim, Fezils-Sahbe: 61; bni Eb
eybe, el-Musannef: 6:370.
Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm, gayb-in ve
istikbal-bn nazar- nbvvetle, otuz krk sene sonra
Sahabeler ve Tbinler iinde mhim tneler olup kan
dkleceini grm. inde en mmtaz ahsiyetler, abs
altnda olan o ahsiyet olduunu mahede etmi.
Hazret-i Aliyi mmet nazarnda tathir ve tebrie etmek ve
Hazret-i Hseyini tziye ve teselli etmek ve Hazret-i
Hasan tebrik etmek ve musalha ile mhim bir tneyi
kaldrmakla ereni ve mmete azm faydasn iln etmek
ve Hazret-i Fatmann zrriyetinin thir ve merref
olacan ve Ehl-i Beyt nvan- lisine lyk olacaklarn
iln etmek iin, o drt ahsa, kendiyle beraber Hamse-i
l-i Ab
3
nvann baheden o aby rtmtr.
Evet, endan Hazret-i Ali halife-i bilhak idi. Fakat
dklen kanlar ok ehemmiyetli olduundan, mmet
nazarnda tebriesi ve beraati vazife-i risalet hasebiyle
ehemmiyetli olduundan, Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselm, o suretle onu tebrie ediyor. Onu tenkit ve tahtie
ve tadlil eden Haricleri ve Emevlerin mtecaviz
taraftarlarn skta davet ediyor. Evet, Haricler ve
Emevlerin mfrit taraftarlar Hazret-i Ali hakkndaki
tefritleri ve tadlilleri ve Hazret-i Hseyinin gayet fec,
cier-sz hadisesiyle alarn ifratlar ve bidalar ve
eyheynden teberrleri, ehl-i slma ok zararl dmtr.
te bu ab ve dua ile, Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselm, Hazret-i Ali (r.a.) ve Hazret-i Hseyini
mesuliyetten ve ittihamdan ve mmetini onlar hakknda
s-i zandan kurtard gibi, Hazret-i Hasan, yapt
musalha ile mmete ettii iyiliini vazife-i risalet
noktasnda tebrik ediyor ve Hazret-i Fatmann
zrriyetinin nesl-i mbareki, lem-i slmda Ehl-i Beyt
nvann alarak li bir eref kazanacaklarn ve Hazret-i
Fatma
1

diyen Hazret-i Meryemin validesi
2
gibi zrriyete
ok merref olacan iln ediyor.



3
1. Onun ve neslinin, kovulmu eytann errinden korunmas iin Sana
sndm. l-i mrn Sresi, 3:36.
2. Hz. Meryemin vlidesi, Hanne bint Fkzdur. bk. el-Hkim, el-Mstedrek:
2:648, 651; et-Taber, Cmiul-Beyn: 3:235, 237, 241, 244, 294.
3. Allahm! Efendimiz Muhammede, onun iyi ve temiz ve iyilik sahibi olan
neslineve mcahid ve ikrama mazhar ve hayrl ztlar olan Ashabna salt
et.min.
kinci Makam

1
in binler esrarndan alt srrna
dairdir.
HTAR: Besmelenin rahmet noktasnda parlak bir nuru,
snk aklma uzaktan grnd. Onu, kendi nefsim iin, nota
suretinde kaydetmek istedim. Ve yirmi otuz kadar srlar ile, o
nurun etrafnda bir daire evirmekle avlamak ve zaptetmek
arzu ettim. Fakat, maatteessf, imdilik o arzuma tam
muvaffak olamadm. Yirmi otuzdan be altya indi.
Ey insan! dediim vakit nefsimi murad ediyorum. Bu ders
kendi nefsime has iken, ruhen benimle mnasebettar ve nefsi
nefsimden daha huyar zatlara, belki medar- istifade olur
niyetiyle, On Drdnc Lemann kinci Makam olarak,
mdakkik kardelerimin tasviplerine havale ediyorum. Bu ders
akldan ziyade kalbe bakar; delilden ziyade zevke nzrdr.


2
U MAKAMDA birka sr zikredilecektir.
1. Rahman ve Rahm olan Allahn adyla.
2. Belks, Ey kavmimin ileri gelenleri, dedi. Bana mhim bir mektup
brakld.Bu mektup Sleymandan geliyor ve Rahmn ve Rahm olan Allahn
adylabalyor. Neml Sresi, 27:29-30.
BRNC SIR
in bir cilvesini yle grdm
ki:
Kinat simasnda, arz simasnda ve insan simasnda,
birbiri iinde birbirinin nmunesini gsteren sikke-i
rububiyet var.
Biri, kinatn heyet-i mecmuasndaki teavn, tesand,
tenuk, tecavbden tezahr eden sikke-i kbr-y
Ulhiyettir ki, Bismillh ona bakyor.
kincisi, kre-i arz simasnda, nebtat ve hayvantn
tedbir ve terbiye ve idaresindeki teabh, tenasp, intizam,
insicam, ltuf ve merhametten tezahr eden sikke-i
kbr-y Rahmniyettir ki, Bismillhirrahmn ona bakyor.
Sonra, insann mahiyet-i cmiasnn simasndaki letif-i
refet ve dekaik-i efkat ve ut- merhamet-i lhiyeden
tezahr eden sikke-i uly-y Rahmiyettir ki,
Bismillhirrahmnirrahmdeki er-Rahm ona bakyor.
Demek, Bismillhirrahmnirrahm, sahife-i lemde bir
satr- nuran tekil eden sikke-i ehadiyetin kuds
nvandr ve kuvvetli bir haytdr ve parlak bir hattdr.
Yani, Bismillhirrahmnirrahm, yukardan nzul ile,
semere-i kinat ve lemin nsha-i musaggaras olan insana
ucu dayanyor. Feri Ara balar, insan ara kmaya bir
yol olur.
KNC SIR
Kurn- Mucizl-Beyan, hadsiz kesret-i mahlkatta
tezahr eden vhidiyet iinde ukul bomamak iin, daima
o vhidiyet iinde ehadiyet cilvesini gsteriyor. Yani,
mesel, nasl ki gne ziyasyla hadsiz eyay ihata ediyor.
Mecmu-u ziyasndaki gnein ztn mlhaza etmek iin
gayet geni bir tasavvur ve ihatal bir nazar lzm
olduundan, gnein ztn unutturmamak iin, herbir
parlak eyde gnein ztn, aksi vastasyla gsteriyor. Ve
her parlak ey kendi kabiliyetince gnein cilve-i ztsiyle
beraber, ziyas, harareti gibi hassalarn gsteriyor. Ve her
parlak ey, gnei btn sftyla, kabiliyetine gre
gsterdii gibi, gnein ziya ve hararet ve ziyadaki elvn-
seba gibi keyyatlarnn herbirisi dahi umum
mukabilindeki eyleri ihata ediyor. yle de,

1
temsilde hata olmasn, ehadiyet ve samediyet-i
lhiye, herbir eyde, hususan zhayatta, hususan insann
mahiyet yinesinde btn esmsyla bir cilvesi olduu gibi,
vahdet ve vhidiyet cihetiyle dahi, mevcudatla alkadar
herbir ismi, btn mevcudat ihata ediyor.
te, vhidiyet iinde ukul bomamak ve kalbler Zt-
Akdesi unutmamak iin, daima vhidiyetteki sikke-i
ehadiyeti nazara veriyor ki, o sikkenin mhim ukdesini
ire eden, Bismillhirrahmnirrahmdir.
1. En yce sfatlar Allahndr. Nahl Sresi, 16:60.
NC SIR
u hadsiz kinat enlendiren, bilmahede, rahmettir.
Ve bu karanlkl mevcudat klandran, bilbedhe, yine
rahmettir. Ve bu hadsiz ihtiyacat iinde yuvarlanan
mahlkat terbiye eden, bilbedhe, yine rahmettir. Ve, bir
aacn btn heyetiyle meyvesine mteveccih olduu gibi,
btn kinat insana mteveccih eden ve her tarafta ona
baktran ve muavenetine koturan, bilbedhe, rahmettir. Ve
bu hadsiz fezay ve bo ve hli lemi dolduran, nurlandran
ve enlendiren, bilmahede, rahmettir. Ve bu fni insan
ebede namzet eden ve ezel ve ebed bir Zta muhatap ve
dost yapan, bilbedhe, rahmettir.
Ey insan! Madem rahmet byle kuvvetli ve cazibedar ve
sevimli ve medetkr bir hakikat-i mahbubedir.
Bismillhirrahmnirrahm de, o hakikate yap ve vahet-i
mutlakadan ve hadsiz ihtiyctn elemlerinden kurtul. Ve o
Sultan- Ezel ve Ebedin tahtna yana ve o rahmetin
efkatiyle ve efaatiyle ve utyla o Sultana muhatap ve
halil ve dost ol.
Evet, kinatn envn hikmet dairesinde insann
etrafnda toplayp, btn hctna keml-i intizam ve
inyetle koturmak, bilbedhe, iki hletten birisidir:
Ya kinatn herbir nevi, kendi kendine insan tanyor,
ona itaat ediyor, muavenetine kouyorbu ise yz derece
akldan uzak olduu gibi, ok muhlt inta ediyor; insan
gibi bir ciz-i mutlakta en kuvvetli bir sultan- mutlakn
kudreti bulunmak lzm geliyor. Veyahut bu kinatn
perdesi arkasnda bir Kadr-i Mutlakn ilmiyle bu muavenet
oluyor. Demek, kinatn env insan tanyor deil; belki
insan bilen ve tanyan, merhamet eden bir Ztn
tanmasnn ve bilmesinin delilleridir.
Ey insan! Akln bana al. Hi mmkn mdr ki, btn
env- mahlkat sana mteveccihen muavenet ellerini
uzattran ve senin hcetlerine lebbeyk dedirten Zt-
Zlcell seni bilmesin, tanmasn, grmesin?
Madem seni biliyor, rahmetiyle bildiini bildiriyor. Sen
de Onu bil, hrmetle bildiini bildir. Ve katiyen anla ki,
senin gibi zaif-i mutlak, ciz-i mutlak, fakir-i mutlak, fni,
kk bir mahlka bu koca kinat musahhar etmek ve
onun imdadna gndermek, elbette hikmet ve inyet ve
ilim ve kudreti tazammun eden hakikat-i rahmettir.
Elbette byle bir rahmet, senden kll ve hlis bir kr
ve cidd ve sf bir hrmet ister. te, o hlis krn ve o
sf hrmetin tercman ve nvan olan
Bismillhirrahmnirrahmi de, o rahmetin vusulne vesile
ve o Rahmnn derghnda efaati yap.
Evet, rahmetin vcudu ve tahakkuku, gne kadar
zhirdir. nk, nasl merkez bir nak, her taraftan gelen
atk ve iplerin intizamndan ve vaziyetlerinden hsl oluyor;
yle de, bu kinatn daire-i kbrsnda bin bir ism-i
lhnin cilvesinden uzanan nuran atklar, kinat
simasnda yle bir sikke-i rahmet iinde bir htem-i
Rahmiyeti ve bir nak- efkati dokuyor ve yle bir
htem-i inyeti nesc ediyor ki, gneten daha parlak
kendini akllara gsteriyor.
Evet, ems ve kameri, ansr ve madini, nebtat ve
hayvnt, bir nak- zamn atk ipleri gibi o bin bir
isimlerin ularyla tanzim eden ve hayata hdim eden ve
nebt ve hayvn olan umum validelerin gayet irin ve
fedakrne efkatleriyle efkatini gsteren ve zevilhayat
hayat- insaniyeye musahhar eden ve ondan rububiyet-i
lhiyenin gayet gzel ve irin bir nak- zamn ve insann
ehemmiyetini gsteren ve en parlak rahmetini izhar eden o
Rahmn- Zlceml, elbette kendi istin-y mutlakna
kar, rahmetini ihtiyac- mutlak iindeki zhayata ve
insana makbul bir efaati yapm. Ey insan! Eer insan
isen, Bismillhirrahmnirrahm de, o efaatiyi bul.
Evet, r-yi zeminde drt yz bin muhtelif ayr ayr
nebttn ve hayvntn taifelerini, hibirini unutmayarak,
armayarak, vakti vaktine, keml-i intizamla, hikmet ve
inyetle terbiye ve idare eden ve kre-i arzn simasnda
htem-i ehadiyeti vaz eden, bilbedhe, belki bilmahede,
rahmettir. Ve o rahmetin vcudu, bu kre-i arzn
simasndaki mevcudatn vcutlar kadar kat olduu gibi, o
mevcudat adedince tahakkukunun delilleri var.
Evet, zeminin yznde yle bir htem-i rahmet ve
sikke-i ehadiyet bulunduu gibi, insann mahiyet-i
mneviyesinin simasnda dahi yle bir sikke-i rahmet
vardr ki, kre-i arz simasndaki sikke-i merhamet ve kinat
simasndaki sikke-i uzm-y rahmetten daha aa deil.
deta bin bir ismin cilvesinin bir nokta-i mihrakiyesi
hkmnde bir cmiiyeti var.
Ey insan! Hi mmkn mdr ki, sana bu simay veren
ve o simada byle bir sikke-i rahmeti ve bir htem-i
ehadiyeti vaz eden Zat, seni babo braksn; sana
ehemmiyet vermesin; senin harektna dikkat etmesin;
sana mteveccih olan btn kinat abes yapsn; hilkat
eceresini, meyvesi rk, bozuk, ehemmiyetsiz bir aa
yapsn? Hem hibir cihetle phe kabul etmeyen ve hibir
vecihle noksaniyeti olmayan, gne gibi zhir olan
rahmetini ve ziya gibi grnen hikmetini inkr ettirsin?
H!
Ey insan! Bil ki, o rahmetin arna yetimek iin bir
mira var. O mira ise, Bismillhirrahmnirrahmdir. Ve bu
mira ne kadar ehemmiyetli olduunu anlamak istersen,
Kurn- Mucizl-Beynn yz on drt srelerinin
balarna ve hem btn mbarek kitaplarn iptidlarna ve
umum mbarek ilerin mebdelerine bak. Ve Besmelenin
azamet-i kadrine en kat bir hccet udur ki, mam-
gibi ok byk mtehidler demiler: Besmele tek bir yet
olduu halde, Kurnda yz on drt defa nzil olmutur.
1
DRDNC SIR
Hadsiz kesret iinde vhidiyet tecellsi, hitab-
2

demekle herkese k gelmiyor. Fikir dalyor.
Mecmuundaki vahdet arkasnda Zt- Ehadiyeti mlhaza
edip
3
demeye, kre-i arz
vsatinde bir kalb bulunmak lzm geliyor. Ve bu srra
binaen, cziyatta zhir bir surette sikke-i ehadiyeti
gsterdii gibi, herbir nevide sikke-i ehadiyeti gstermek
ve Zt- Ehadi mlhaza ettirmek iin, htem-i
Rahmniyet iinde bir sikke-i ehadiyeti gsteriyor. T,
klfetsiz, herkes her mertebede

4
deyip, dorudan doruya Zt- Akdese hitap
ederek mteveccih olsun.
1. bk. e-, el-mm: 1:208; el-Cesss, Ahkml-Kurn: 1:8; el-Gazl,
el-Mstaf: 1:82; bnl-Cevz, et-Tahkk f Ehdsil-hilf: 1:345-347; ez-Zeyla,
Nasbur-rye: 1:327.
2. Ancak Sana kulluk ederiz. Ftiha Sresi, 1:5.
3. Ancak Sana kulluk eder ve ancak Senden yardm dileriz. Ftiha Sresi, 1:5.
4. "Ancak Sana kulluk eder ve ancak Senden yardm dileriz." Ftiha Sresi, 1:5.
te, Kurn- Hakm, bu srr- azmi ifade iindir ki,
kinatn daire-i zamnda, mesel semvat ve arzn
hilkatinden bahsettii vakit, birden, en kk bir daireden
ve en dakik bir czden bahseder, t ki zhir bir surette
htem-i ehadiyeti gstersin. Mesel, hilkat-i semvat ve
arzdan bahsi iinde, hilkat-i insandan ve insann sesinden
ve simasndaki dekaik-i nimet ve hikmetten bahis aar. T
ki kir dalmasn, kalb boulmasn, ruh Mbdunu
dorudan doruya bulsun. Mesel,


2
yeti, mezkr hakikati mucizne bir surette gsteriyor.
2. Gklerin ve yerin yaratl ile dillerinizin ve renklerinizin farkll da Onun
yetlerindendir. Rum Sresi, 30:22.
Evet, hadsiz mahlkatta ve nihayetsiz bir kesrette
vahdet sikkeleri, mtedahil daireler gibi, en bynden
en kk sikkeye kadar env ve mertebeleri vardr. Fakat
o vahdet, ne kadar olsa, yine kesret iinde bir vahdettir;
hakik hitab tam temin edemiyor. Onun iin, vahdet
arkasnda ehadiyet sikkesi bulunmak lzmdrt ki
kesreti hatra getirmesin, dorudan doruya Zt- Akdese
kar kalbe yol asn.
Hem, sikke-i ehadiyete nazarlar evirmek ve kalbleri
celb etmek iin, o sikke-i ehadiyet stnde gayet cazibedar
bir nak ve gayet parlak bir nur ve gayet irin bir halvet
ve gayet sevimli bir cemal ve gayet kuvvetli bir hakikat
olan rahmet sikkesini ve Rahmiyet htemini koymutur.
Evet, o rahmetin kuvvetidir ki, zuurun nazarlarn celb
eder, kendine eker ve ehadiyet sikkesine isal eder ve Zt-
Ehadiyeyi mlhaza ettirir ve ondan,

1
deki hakik hitaba mazhar eder.
te, Bismillhirrahmnirrahm, Ftihann hristesi ve
Kurnn mcmel bir hlsas olduu cihetle, bu mezkr
srr- azmin nvan ve tercman olmu. Bu nvan eline
alan, rahmetin tabakatnda gezebilir. Ve bu tercman
konuturan, esrar- rahmeti renir ve envr- Rahmiyeti
ve efkati grr.
BENC SIR
Bir hadis-i erifte varid olmu ki:
2
(ev kem
kl.) Bu hadis-i eri, bir ksm ehl-i tarikat, akaid-i
imaniyeye mnasip dmeyen acip bir tarzda tefsir
etmiler. Hatt onlardan bir ksm ehl-i ak, insann sima-y
mnevsine bir suret-i Rahmn nazaryla bakmlar. Ehl-i
tarikatin ekserinde sekir ve ehl-i akn ounda istirak ve
iltibas olduundan, hakikate muhalif telkkilerinde belki
mzurdurlar. Fakat akl banda olanlar, kren, onlarn
esas- akaide mn olan mnlarn kabul edemez. Etse
hata eder.
1. Ancak Sana kulluk eder ve ancak Senden yardm dileriz. Ftiha Sresi, 1:5.
2. Muhakkak ki Allah, insan Rahmn sretinde (ahlk, sfat) yaratmtr.
Buhar,stizn: 1; Mslim, Birr: 115, Cennet: 28; Msned, 2:244, 251, 315, 323,
434, 463, 519.
Evet, btn kinat bir saray, bir ev gibi muntazam idare
eden ve yldzlar zerreler gibi hikmetli ve kolay eviren ve
gezdiren ve zerrt muntazam memurlar gibi istihdam
eden Zt- Akdes-i lhnin erki, nazri, zdd, niddi
olmad gibi,
1

srryla, sureti, misli, misali, ebhi dahi olamaz.
Fakat,


2
srryla, mesel ve temsil ile untna ve sft ve
esmsna baklr. Demek, mesel ve temsil, unat nokta-i
nazarnda vardr.
1. Onun benzeri hibir ey yoktur. O hereyi hakkyla iitir, hereyi hakkyla
grr. r Sresi, 42:11.
2. Gklerde ve yerde tecell eden en yce sfatlar Onundur. Onun kudreti
hereye galiptir; Onun hikmeti hereyi kuatr. Rum Sresi, 30:27.
u mezkr hadis-i erin ok makasdndan birisi udur
ki:
nsan, ism-i Rahmn tamamyla gsterir bir surettedir.
Evet, sabkan beyan ettiimiz gibi, kinatn simasnda bin
bir ismin ularndan tezahr eden ism-i Rahmn
grnd gibi ve zemin yznn simasnda rububiyet-i
mutlaka-i lhiyenin hadsiz cilveleriyle tezahr eden ism-i
Rahmn gsterildii gibi, insann suret-i cmiasnda, kk
bir mikyasta, zeminin simas ve kinatn simas gibi yine o
ism-i Rahmnn cilve-i etemmini gsterir demektir.
Hem iarettir ki, Zt- Rahmnr-Rahmin delilleri ve
yineleri olan zhayat ve insan gibi mazharlar o kadar o
Zt- Vcibl-Vcuda delletleri kat ve vzh ve zhirdir
ki, gnein timsalini ve aksini tutan parlak bir yine
parlaklna ve delletinin vuzuhuna iareten O yine
gnetir denildii gibi, nsanda suret-i Rahmn var
vuzuh-u delletine ve keml-i mnasebetine iareten
denilmi ve denilir. Ve ehl-i vahdetl-vcudun mutedil
ksm L mevcude ill H bu srra binaen, bu delletin
vuzuhuna ve bu mnasebetin kemline bir nvan olarak
demiler.



1
1. Ey Rahmn ve Rahm olan Allahm! Bismillhirrahmnirrahmin hakk
iin,rahmiyetine yarar ekilde bize merhamet et ve Rahmniyetine
yararekilde, bize Bismillhirrahmnirrahmin srlarn anlamay temin et.
ALTINCI SIR
Ey hadsiz acz ve nihayetsiz fakr iinde yuvarlanan
biare insan! Rahmet ne kadar kymettar bir vesile ve ne
kadar makbul bir efaati olduunu bununla anla ki:
O rahmet, yle bir Sultan- Zlcelle vesiledir ki,
yldzlarla zerrat beraber olarak, keml-i intizam ve itaatle
beraber ordusunda hizmet ediyorlar. Ve o Zt- Zlcellin
ve o Sultan- Ezel ve Ebedin istin-y ztsi var. Ve
istin-y mutlak iindedir. Hibir cihetle kinata ve
mevcudata ihtiyac olmayan bir Ganiyy-i Aleltlaktr. Ve
btn kinat taht- emir ve idaresinde ve heybet ve
azameti altnda nihayet itaatte, celline kar tezellldedir.
te rahmet seni, ey insan, o Mstan-yi Aleltlakn ve
Sultan- Sermednin huzuruna karr ve Ona dost yapar ve
Ona muhatap eder ve sevgili bir abd vaziyetini verir. Fakat
nasl sen gnee yetiemiyorsun, ok uzaksn, hibir
cihetle yanaamyorsun; fakat gnein ziyas, gnein
aksini, cilvesini, senin yinen vastasyla senin eline verir.
yle de, o Zt- Akdese ve o ems-i Ezel ve Ebede biz
endan nihayetsiz uzaz, yanaamayz. Fakat Onun ziya-y
rahmeti Onu bize yakn ediyor.
te, ey insan! Bu rahmeti bulan, ebed, tkenmez bir
hazine-i nur buluyor. O hazineyi bulmasnn aresi,
rahmetin en parlak bir misali ve mmessili ve o rahmetin
en beli bir lisan ve delll olan ve Rahmeten lil-lemn
nvanyla Kurnda tesmiye edilen Resul-i Ekrem
Aleyhissalt Vesselmn snnetidir ve tebaiyetidir. Ve bu
Rahmeten lil-lemn olan rahmet-i mcessemeye vesile
ise, salvattr.
Evet, salvatn mns rahmettir. Ve o zhayat
mcessem rahmete rahmet duas olan salvat ise, o
Rahmeten lil-lemnin vsulne vesiledir.
1
yleyse, sen
salvat kendine, o Rahmeten lil-lemne ulamak iin
vesile yap ve o zt da rahmet-i Rahmna vesile ittihaz et.
Umum mmetin, Rahmeten lil-lemn olan Aleyhissalt
Vesselm hakknda, hadsiz bir kesretle, rahmet mnsyla
salvat getirmeleri, rahmet ne kadar kymettar bir hediye-i
lhiye ve ne kadar geni bir dairesi olduunu parlak bir
surette ispat eder.
Elhasl: Hazine-i rahmetin en kymettar prlantas ve
kapcs zt- Ahmediye Aleyhissalt Vesselm olduu
gibi, en birinci anahtar dahi Bismillhirrahmnirrahmdir.
Ve en kolay bir anahtar da salvattr.




2


3
1. bk. Ahzb Sresi, 33:56. Ayrca bk. Mslim, Salt: 11, 70; Tirmiz, Vitr: 21; Eb
Dvud, Salt: 36; 210, Vitr: 26; Nes, Cuma: 5, Ezan: 37, Sehv: 55; bni Mce,
kmets-Salt: 79; Drim, Salt: 206, Rikak: 58; Msned: 2:168, 375, 485, 3:102,
445, 4:8.
2. Allahm! Bismillhirrahmnirrahmin hakk iin, lemlere rahmet olarak
gnderdiin zta ve btn l ve ashabna, Senin rahmetine ve onun hrmetine
yarar bir ekilde salt ve selm et. Bize de,Senden gayr, Senin
mahlkatndan hi kimsenin merhametine muhtaolmayacamz bir rahmetle
merhamet et.
3. Seni her trl noksandan tenzih ederiz. Senin bize rettiinden
bakabilgimiz yoktur. Muhakkak ki Sen, ilmi ve hikmeti hereyi kuatan Alm-i
Hakmsin. Bakara Sresi, 2:32.
On Beinci Lema
Risale-i Nur Klliyatnn Szler, Mektubatve On Drdnc
Lemaya kadar olan ksmnn hristesidir.
Her ksmn hristesi, yani, Szler ksmnn hristesi Szler
mecmuasnda bulunduundan, Mektubat ve Lemalarn da
kendilerine it hristeleri o mecmualarn hirlerine ilhk
edildiinden burada yazlmad.
On Altnc Lema

1

2

3
1. Allahn adyla.
2. Hibir ey yoktur ki Allah hamd ile tesbih etmesin. sr Sresi, 17:44.
3. Allahn selm, rahmeti ve bereketi zerinize olsun.
Aziz, sddk kardelerim Hoca Sabri, Hafz Ali, Mesud,
Mustafalar, Hsrev, Refet, Bekir Bey, Rt, Ltler, Hafz
Ahmed, eyh Mustafa ve saire.
Sizlere, merakl ve medar- sual olmu drt kk
meseleyi, malmat kabilinden muhtasar bir surette beyan
etmeklie, kalbimde bir hatra hissettim.
BRNCS
Kardelerimizden aprazzde Abdullah Efendigibi baz
adamlar, ehl-i keiften rivayeten, bu geen Ramazanda
Ehl-i Snnet ve Cemaat iin bir ferec, bir ftuhat olacan
haber verdikleri halde, zuhur etmedi. Byle ehl-i velyet ve
keif neden hilf- vki haber veriyorlar? Benden sordular.
Ben de, birden, snuhat kabilinden olarak verdiim
cevabn muhtasar udur:
Hadis-i erifte vrit olmutur ki, Bazan bel nzil
oluyor; gelirken karsna sadaka kar, geri evirir.
1
u
hadisin srr gsteriyor ki, mukadderat, baz eritle vukua
gelirken geri kalr. Demek, ehl-i ken muttali olduu
mukadderat mutlak olmadn, belki baz eritle
mukayyet bulunduunu ve o eritin vuku bulmamasyla o
hdise de vukua gelmiyor. Fakat o hdise, ecel-i muallk
gibi, Levh-i Ezelnin bir nevi defteri hkmnde olan Levh-i
Mahv-sbatta mukadder olarak yazlmtr.
2
Gayet nadir
olarak Levh-i Ezelye kadar keif kar. Ekseri oraya
kamyor.
1. el-Hkim, el-Mstedrek,1:492; el-Acln, Kefl-Haf: 2:30; Tirmiz, Zekt: 28;
et-Tabern, el-Muceml-Kebr: 8:261; el-Beyhk, uabl-mn: 3:245.
2. bk. en-Nevev, erhu Sahhi Mslim: 16:114; bni Hacer, Fethul-br:
10:415-416.
te bu srra binaen, geen Ramazan- erifte ve Kurban
Bayramnda ve daha baka vakitlerde, istihraca binaen
veya keyat nevinden verilen haberler, muallk olduklar
eriti bulamadklar iin vukua gelmemiler ve haber
verenleri tekzip etmiyorlar. nk mukadder imi, fakat
art gelmeden o da vukua gelmemi.
Evet, Ramazan- erifte bidalarn ref ine Ehl-i Snnet
ve Cemaatin ekseriyetle hlis duas bir art ve bir sebeb-i
mhim idi. Maalesef camilere Ramazan- erifte bidalar
girdiinden, dualarn kabulne sed ekip ferec gelmedi.
Nasl ki, sabk hadisin srryla, sadaka bely ref eder;
ekseriyetin hlis duas dahi ferec-i umumyi cezb eder.
Kuvve-i cazibe vcuda gelmediinden, ftuhat da
verilmedi.
KNC MERAKLI SUAL
Bu iki ay zarfnda heyecanl bir vaziyet-i siyasiye
karsnda bana, hem alkadar olduum ok kardelerime
kav bir ihtimalle ferec verecek bir teebbs etmek
lzmken, o vaziyete hi ehemmiyet vermeyerek, bilkis,
beni tazyik eden ehl-i dnyann lehinde olarak bir kirde
bulundum. Baz zatlar hayret iinde hayrette kaldlar.
Dediler ki: Sana ikence eden bu mbtedi ve ksmen
mnafk bataki insanlarn takip ettikleri siyaseti nasl
gryorsun ki ilimiyorsun? Verdiim cevabn muhtasar
udur ki:
Bu zamanda ehl-i slmn en mhim tehlikesi, fen ve
felsefeden gelen bir dalletle kalblerin bozulmas ve
imann zedelenmesidir. Bunun are-i yegnesi nurdur, nur
gstermektir ki, kalbler slah olsun, imanlar kurtulsun.
Eer siyaset topuzuyla hareket edilse, galebe alnsa, o
krler mnafk derecesine iner. Mnafk, krden daha
fenadr. Demek, topuz byle bir zamanda kalbi slah etmez.
O vakit kfr kalbe girer, saklanr, nifaka inklp eder. Hem
nur, hem topuz-ikisini, bu zamanda benim gibi bir ciz
yapamaz. Onun iin, btn kuvvetimle nura sarlmaya
mecbur olduumdan,siyaset topuzu ne ekilde olursa
olsun bakmamak lzm geliyor.
Amma madd cihadn muktezas ise, o vazife imdilik
bizde deildir. Evet, ehline gre krin veya mrtedin
tecavzatna sed ekmek iin topuz lzmdr. Fakat iki
elimiz var. Eer yz elimiz de olsa, ancak nura k gelir.
Topuzu tutacak elimiz yok.
NC MERAKLI SUAL
Bu yaknda ngilizve talya gibi ecneblerin bu
hkmete ilimesiyle, eskiden beri bu vatandaki
hkmetin hakik nokta-i istinad ve kuvve-i mneviyesinin
menba olan hamiyet-i slmiyeyi tehyi etmekle eir-i
slmiyenin bir derece ihysna ve bidalarn bir derece
def ine medar olaca halde, neden iddetle harp
aleyhinde ktn ve bu meselenin syile halledilmesini
dua ettin ve iddetli bir surette mbtedilerin hkmetleri
lehinde taraftar ktn? Bu ise, dolaysyla bidalara
tarafgirliktir.
Elcevap: Biz ferec ve ferah ve srur ve ftuhat isteriz
fakat krlerin klcyla deil! Krlerin kllar balarn
yesin; kllarndan gelen fayda bize lzm deil. Zaten o
mtemerrid ecneblerdir ki, mnafklar ehl-i imana
musallat ettiler ve zndklar yetitirdiler.
Hem harp bels ise, hizmet-i Kurniyemize mhim bir
zarardr. Bizim en fedakr ve en kymettar kardelerimizin
ekserisi krk beten aa olduundan, harp vastasyla
vazife-i kudsiye-i Kurniyeyi brakp askere gitmeye
mecbur olacaktlar. Benim param olsa, hsn- rzamla,
byle kymettar kardelerimin herbirisini askerlikten
kurtarmak iin, bedel-i nakdiye bin lira kadar da olsa
verirdim. Byle yzer kymettar kardelerimizin hizmet-i
Kurniye-i Nuriyeyi brakp madd cihad topuzuna el
atmakta, yz bin lira kendi zararmz hissediyordum. Hatt
Zekinin bu iki sene askerlii, belki bin lira kadar mnev
faydasn kaybettirdi.
Her neyse... Kadr-i Klli ey, bir dakikada, bulutlarla
dolmu cevv-i havay sprp temizleyerek semnn
berrak yznde ziyadar gnei gsterdii gibi, bu zulmatl
ve rahmetsiz bulutlar da izale edip hakaik-i eriat gne
gibi gsterir ve ucuz ve dadaasz verebilir. Onun
rahmetinden bekleriz ki, bize pahal satmasn. Batakilerin
balarna akl ve kalblerine iman versin, yeter. O vakit
kendi kendine i dzelir.
DRDNC MERAKLI SUAL
Diyorlar ki: Madem sizin elinizdeki nurdur, topuz
deildir. Nura kar muaraza edilmez ve nurdan kalmaz
ve nurun izharndan zarar gelmez. Neden arkadalarnza
ihtiyat tavsiye ediyorsunuz, ok nurlu risaleleri halklara
gsterilmesini men ediyorsunuz?
Bu suale kar cevabn muhtasar meli udur ki:
Balardaki balarn ou sarho, okumaz. Okusa da
anlamaz, yanl mn verip iliir. limemesi iin, akl
bana gelinceye kadar gstermemek lzm geliyor. Hem
ok vicdansz insanlar var ki, garaz veya tamah veyahut
havf cihetiyle nuru inkr eder veya gzn kapar. Onun
iin, kardelerime de tavsiye ediyorum ki, ihtiyat etsinler,
nehillerin eline hakikatleri vermesinler.
1
Hem ehl-i
dnyann evhmn tahrik edecek ilerde
bulunmasnlar.
HAYE-1
1. bk. bni Mce, Mukaddime: 17.
Haiye-1 Cidd bir meseleye vesile olabilecek bir ltife: Dnk gn sabahleyin
bir dostumun dmd Mehmed yanma geldi. Mesrurne, bearetkrne dedi
ki: "Senin bir kitabn Isparta'da tab etmiler, oklar okuyorlar." Ben dedim: "O
yasak olan tab deil; belki mstensihle baz nshalar alnm ki, hkmet ona
birey demez." Hem dedim: "Sakn bunu senindostun olan iki mnafa
syleme. Onlar byle birey aryorlar ki bahane etsinler." te, kardelerim, bu
adam endan bir dostumun dmddr; o mnasebetle benim de ahbabm
saylr. Fakat berberlik mnasebetiyle, vicdansz muallim ve mnafk mdrn
dostudur. Orada kardelerimizden birisi bilmeyerek ylesylemi. yi oldu ki,
en evvel geldi, bana haber verdi. Ben de tenbihettim, fenaln n alnd. Ve
teksir makinesi binler nshalar bu perde altnda neretti.
Htime
Bugn Refet Beyin bir mektubunu aldm. Lihye-i erife
hakkndaki suali mnasebetiyle diyorum ki:
Hadise sabittir ki, Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselmn Lihye-i Saadetinden den salarn taneleri
mahduttur. Otuz krk tane veya elli altm tane gibi az bir
miktarda iken, binleryerde Lihye-i Saadetin salar
bulunmas, beni bir zaman ok dndrd. O vakit
hatrma gelmi ki, Lihye-i Saadet, yalnz Lihye-i
erinsalarndan ibaret deil. Belki res-i mbarekinin
tra olduka hibir eyini kaybetmeyen Sahabeler,
1
o
nurlu ve mbarek ve daim yaayacak salar muhafaza
etmiler. Onlar, binlerdir; imdiki mevcuda msvi
gelebilirler.
1. bk. Buhr, Vud: 33; Mslim, Hac: 311-326; Msned: 3:133, 137.
Yine o vakit hatrma geldi ki: Acaba her camide
bulunan, sened-i sahih ile bu sa Hazret-i Risaletin sa
olduu sabit midir ki, ona kar ziyaret makbul olabilsin?
Birden hatra geldi ki, o salarn ziyareti vesiledir.
Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselma kar salvat
getirmeye sebep ve bir hrmet ve muhabbete medardr.
1
Vesilelik ciheti o eyin ztna bakmaz, vesilelik cihetine
bakar. Onun iin, eer bir sa hakik olarak Lihye-i
Saadetten olmazsa, madem zhir hale gre yle telkki
edilmi ve o vesilelik vazifesini yapyor ve hrmete ve
tevecche ve salvata vesile oluyor; kat senetle o san
ztn tehis ve tayin lzm deildir. Yalnz, aksine kat delil
olmasn, yeter. nk telkkiyt- mme ve kabul-
mmet, bir nevi hccet hkmne geer.
Baz ehl-i takv, byle ilerde, ya takv veya ihtiyat veya
azmet noktasnda iliseler de, husus iliirler. Bida da
deseler, bida-i hasene nevinde dahildir. nk vesile-i
salvattr.
Refet Beymektubunda diyor: Bu mesele ihvanlar
beyninde medar- mnakaa olmu. Kardelerime tavsiye
ediyorum ki, inikaka ve iftiraka sebebiyet veren
mnakaa etmesinler. Yalnz mdavele-i efkr suretinde,
nizsz mbahaseye alsnlar.
1. bk. Ahzb Sresi, 33:56. Ayrca bk. Mslim, Salt: 11, 70; Tirmiz, Vitr: 21; Eb
Dvud, Salt: 36; Nes, Cuma: 5; Ezan: 37, Sehv: 55; bni Mce, kmets-Salt:
79; Drim, Salt: 206: Msned: 2:168, 375, 485, 3:102, 445, 4:8.

1

2

3
Aziz, sddk Senirkentli kardelerim brahim, kr,
Hafz Bekir, Hafz Hseyin, Hafz Recep Efendiler,
Hafz Tevkile gnderdiiniz meseleye mlhidler
eskiden beri iliiyorlar.
BRNCS:


4
yetin ifade ettii zhir mnsna gre, Gnein
hararetli ve amurlu bir eme suyunda gurup ettiini
grm diyor.
KNCS: Sedd-i Zlkarneyn nerededir?
NCS: hirzamanda Hazret-i snn (a.s.)
geleceine
5
ve Deccal ldreceine dairdir.
1. Her trl noksan sfatlardan yce olan Allahn adyla.
2. Hibir ey yoktur ki Allah hamd ile tesbih etmesin. sr Sresi, 17:44.
3. Allahn selm, rahmeti ve bereketi zerinize olsun.
4. Nihayet gn batsna vard ve gnein hararetli ve amurlu bir emede
gurub ettiini grd. Kehf Sresi, 18:86.
5. bk. Mslim, Fiten: 110; TirmizFiten: 59, 62; Eb Dvud, Melhim: 14; bni
Mce, Fiten: 33; Msned: 3:420, 4:181, 226, 390, 6:75.
Bu suallerin cevaplar uzundur. Yalnz muhtasar bir
iaretle deriz ki:
yt- Kurniye, slb-u Arabiye zerine ve zhir
nazara gre umumun anlayaca bir tarzda ifade ettii iin,
ok defa tebih ve temsil suretinde beyan ediyor.
te, yani, gnein, hararetli ve
amurlu bir eme gibi grnen Bahr-i Muhit-i Garbnin
sahilinde veya volkanl, alevli, dumanl dan gznde
gurup ettiini Zlkarneyn grm. Yani, zhir nazarda,
Bahr-i Muhit-i Garbnin sevhilinde, yazn iddet-i
hararetiyle etrafndaki bataklk hararetlenmi, tebahhur
ettii bir zamanda, o buhar arkasnda byk bir eme
havzas suretinde uzaktan Zlkarneyne grnen Bahr-i
Muhitin bir ksmnda, gnein zhir gurubunu grm.
Veya volkanl, ta ve toprak ve maden sularn
kartrarakfkran bir dan banda, yeni alm ateli
gznde, semvtn gz olan gnein gizlendiini
grm.
Evet, Kurn- Hakmin mucizne belgat-i ifadesi bu
cmle ile ok mesili ders veriyor. Evvel, Zlkarneynin
marip tarafna seyahati, iddet-i hararet zamannda ve
bataklk tarafna ve gnein gurup vnna ve volkanl bir
dan fkrmas vaktine tesadf ettiini beyan etmekle,
Afrikann tamam- istils gibi ok ibretli meselelere iaret
eder.
Malmdur ki, grnen hareket-i ems zhirdir ve kre-i
arzn mahf hareketine delildir, onu haber veriyor. Hakikat-i
gurup murad deildir. Hem eme, tebihtir. Uzaktan,
byk bir deniz, kk bir havuz gibi grnr. Hararetten
kan sis ve buharlar ve bataklklar arkasnda grnen bir
denizi, amur iinde bir emeye tebihi ve Arapa hem
eme, hem gne, hem gz mnsnda olan ayn kelimesi,
esrar- belgate gayet mnidar ve mnasiptir.
HAYE-1
Zlkarneynin nazarnda uzaklk cihetiyle yle grnd
gibi, Ar- zamdan gelen ve ecrm- semviyeye
kumanda eden semv hitab- Kurn, bir misarhane-i
Rahmniyede sirac vazifesini gren musahhar gnei
Bahr-i Muhit-i Garb gibi bir eme-i Rabbnde gizleniyor
demesi, azametine ve ulviyetine yakyor ve mucizne
slbuyla denizi hararetli bir eme ve dumanl bir gz
gsterir; ve semv gzlere yle grnr.
Haiye-1 deki tabiri, esrar- belgate ltif bir mny
remzen ihtar ediyor. yle ki: Sem yz, gne gzyle zeminin yzndeki
ceml-i rahmeti seyirden sonra, zemin dahi deniz gzyle yukardaki azamet-i
lhiyeyi temy mteakip o iki gz birbiri iine kapanrken, r-yi zemindeki
gzleri kapyor diye, mucizne bir kelime ile hatrlatyor ve gzler vazifesine
paydos iaretine iaret ediyor.
Elhasl: Bahr-i Muhit-i Garbye amurlu bir eme
tabiri, Zlkarneyne nisbeten uzaklk noktasnda o byk
denizi bir eme gibi grm. Kurnn nazar ise hereye
yakn olduu cihetle, Zlkarneynin galat- his nevindeki
nazarna gre bakamaz. Belki Kurn semvta bakarak
geldiinden, kre-i arz kh bir meydan, kh bir saray,
bazan bir beik, bazan bir sayfa gibi grdnden, sisli,
buharl, koca Bahr-i Muhit-i Atlas- Garbyi bir eme tabir
etmesi, azamet-i ulviyetini gsteriyor.
KNC SUALNZ: Sedd-i Zlkarneyn nerededir?
Yecc, Mecc kimlerdir?
1
Elcevap: Eskiden bu meseleye dair bir risale yazmtm.
O vaktin mlhidleri onunla mlzem olmulard. imdilik
hem o risale yanmda yoktur, hem kuvve-i hafzam tatil-i
egal etmi, yardm etmiyor. Hem Yirmi Drdnc Szn
nc Dalnda bir nebze bu meseleden bahsedilmi.
Onun iin, bu meselenin yalnz iki nktesine gayet
muhtasar bir iaret edeceiz. yle ki:
Ehl-i tahkikin beyanna gre, hem Zlkarneyn nvannn
iaretiyle, Yemen padiahlarndan, Zlyezen gibi z
kelimesiyle balayan isimleri bulunduundan, bu
Zlkarneyn, skender-i Rum deildir. Belki Yemen
padiahlarndan birisidir ki,
2
Hazret-i brahimin
zamannda bulunmu
3
ve Hazret-i Hzrdan ders alm.
4
skender-i Rum ise, Milttan takriben yz sene evvel
gelmi, Aristodan ders alm.
5
1. bk. Enbiy Sresi, 21:95-96.
2. bk. Ebus-Sud, Tefsru Ebis-Sud: 5:239-240; bni Hacer, Fethul-Br: 6:385;
el-ls, Rhul-Men: 16:27.
3. bk. el-Kurtub, el-Cmi li ahkmil-Kurn: 11:47; bni Kesr, Tefsrul-Kurn:
1:180, 3:101; bni Hacer, Fethul-Br: 6:382, el-Fkih, Ahbru Mekke: 3:221.
4. bk. el-Kurtub, el-Cmi li Ahkmil-Kurn: 11:47.
5. bk. bni Hacer, Fethul-Br: 6:382-383; e-evkn, el-Fethul-Kadr: 3:307;
el-Hamev, Muceml-Bldn: 1:184; el-Hkim, el-Mstedrek: 2:17, 488.
Tarih-i beer, muntazam surette bin seneye kadar
gidiyor. Bu nks ve ksa tarih nazar, Hazret-i brahimin
zamanndan evvel doru olarak hkmedemiyor. Ya
hurafevri, ya mnkirne, ya gayet muhtasar gidiyor.
Bu Yemen Zlkarneyn, tefsirlerde eskiden beri skender
namyla itiharnn
1
sebebi, ya o Zlkarneynin bir ismi
skenderdir ki, skender-i Kebir ve Eski skenderdir.
Veyahut, yt- Kurniyenin zikrettii hdist- cziyeler,
kll hdistn ular olduu cihetle, Zlkarneyn olan
skender-i Kebirin nbvvetkrne irdtyla akvm-
zlime ile milel-i mazlume ortasnda hil ve gaddarlarn
garetlerine mni olacak mehur Sedd-i inin binasn
kurduu gibi; skender-i Rum misilli mteaddit cihangirler
ve kuvvetli padiahlar madd cihetinde, ve mnev lem-i
insaniyetin padiahlar olan bir ksm enbiya ve baz aktab
dahi mnev ve irad cihetinde, o Zlkarneynin arkasnda
gidip, iktid edip, mazlumlar zalimlerden kurtaracak
arelerin mhimlerinden olan dalar ortalarnda
sedleri,
HAYE-1
sonra dalar balarnda kaleleri kurmular.
Ya bizzat maddkuvvetleriyle veyahut irad ve tedbirleriyle
tesis etmiler. Sonra,ehirlerin etrafnda surlar ve
ortalarnda kaleleri, t son are olankrk ikilik toplar ve
kale-i seyyar gibi diritnavtlar yapmlar. Hatt r-yi
zeminin en mehur seddi ve ka gnlk uzak bir mesafe
tutan Sedd-i ini, Kurn lisanyla Yecc ve Meccn ve
tabir-i dierle tarih lisannda Manur ve Mool denilen ve
lem-i beeriyeti ka defa zrzeber eden ve Himalaya
Dalarnn arkasndan kan ve arktan garba kadar harap
eden akvm- vahiye ve garetkr milletlerin Hint ve
indeki akvm- mazlumeye tecavzlerini durdurmak iin,
o Himalaya silsilelerine yakn iki da ortasnda uzun bir
sed yapt ve o akvm- vahiyenin kesretle hcumlarna
ok zaman mni olduu gibi, Kafkas dalarnda, Derbent
cihetinde yine apulcu, garetgr akvm- Tatariyenin
hcumunu durdurmak iin, Zlkarneyn-misal eski ran
padiahlarnn himmetiyle sedler yaplmtr. Bu neviden
ok sedler var. Kurn- Hakm, umum nev-i beerle
konutuu iin, zhiren bir hadise-i cziyeyi zikredip,
umum o hadiseye benzer hdist ihtar ederek konuuyor.
te bu nokta-i nazardandr ki, Sedde ve Yecc ve Mecce
dair rivayetler ve akvl-i mfessirn ayr ayr gidiyor.
1. bk. et-Taber, Cmiul-Beyn: 16:17; el-Kurtub, el-Cmi li Ahkmil-Kurn:
11:45; e-evkn, el-Fethul-Kadr: 3:307; el-ls, Rhul-Men: 16:26.
Haiye-1 R-yi zeminde mrur-u zamanla da eklini alm, tannmayacak bir
surette gelmi ok sun sedler vardr.
Hem Kurn- Hakm, mnsebt- kelmiye cihetinde,
bir hdiseden uzak bir hdiseye intikal eder. Bu
mnsebt dnmeyen zanneder ki, iki hdisenin
zamanlar birbirine yakndr. te, Seddin harabiyetinden
kyametin kopmasn Kurnn haber vermesi, kurbiyet-i
zaman cihetiyle deil, belki mnsebt- kelmiye
cihetinde iki nkte iindir:
Yani, bu sed nasl harap olacak, yle de dnya harap
olacaktr. Hem nasl ki ftr ve lh sedler olan dalar
metindir, ancak kyametin kopmasyla harap olurlar. yle
de, bu sed dahi da gibi metindir, ancak dnyann harap
olmasyla hk ile yeksn olabilir, inklbt- zaman tahribat
yapsa da ou salam kalr demektir. Evet, Sedd-i
Zlkarneynin klliyetinden bir ferdi olan Sedd-i in binler
sene yaad halde daha meydanda duruyor. nsann eliyle
zemin sayfasnda yazlan mcessem, mtehaccir, mnidar,
tarih-i kadimden uzun bir satr olarak okunuyor.
NC SUALNZ: Hazret-i s Aleyhisselmn
Deccal ldrmesi, hem Birinci Mektup ve hem On Beinci
Mektupta gayet muhtasar ve size k bir cevap vardr.

1

2

3
Aziz, fedakr, sddk, vefadar kardelerim Hoca Sabri ve
Hafz Ali,
Mugayyebt- Hamseye
4
dair Sre-i Lokmann
hirindeki yetin hakknda mhim sualiniz gayet mhim
bir cevap isterken, maatteessf, imdiki hlet-i ruhiyem ve
ahvl-i maddiyem o cevaba msait deildir. Yalnz,
sualinizin temas ettii bir iki noktaya gayet mcmel iaret
edeceiz.
1. Her trl noksan sfatlardan yce olan Allahn adyla.
2. Hibir ey yoktur ki Allah hamd ile tesbih etmesin. sr Sresi, 17:44.
3. Allahn selm, rahmeti ve bereketi ebediyen, dima kardelerinizin ve sizin
zerinize olsun.
4. bk. Lokman Sresi, 31:34. Ayrca bk. Buhr, stisk: 29, Tefsru Sre (6) 1,
(13) 1, (31) 2, Tevhd: 4; Msned: 2:24, 52, 58, 122.
u sualinizin meli gsteriyor ki, ehl-i ilhad tarafndan
tenkit suretinde, Mugayyebt- Hamseden yamurun
gelmek vaktine ve rahm- mderdeki cennin keyyetine
itiraz edilmi. Demiler ki: Rasathanelerde bir letle
yamurun vakt-i nzul kefediliyor. Onu da, Allahtan
bakas da biliyor. Hem rntgen uyla rahm- mderdeki
cennin mzekker, mennes olduu anlalyor. Demek
Mugayyebt- Hamseye ttla kbildir.
Elcevap: Yamurun vakt-i nzul bir kaideye merbut
olmad iin, dorudan doruya meiet-i hassa-i lhiye
ile bal ve hazine-i rahmetten husus iradeye tbi
olduunun bir srr- hikmeti udur ki:
Kinatta en mhim hakikat ve en kymettar mahiyet
nur, vcut, hayat, rahmettir ki, bu drt ey perdesiz,
vastasz, dorudan doruya kudret-i lhiye ve meiet-i
hassa-i lhiyeye bakar. Sair masnuatta zhir esbab
kudretin tasarrufuna perde oluyorlar. Ve muttarid kanunlar
ve kaideler, bir derece irade ve meiete hicap oluyor. Fakat
vcut, hayat, nur ve rahmette o perdeler konulmam.
nk perdelerin srr- hikmeti o ite cereyan etmiyor.
Madem vcutta en mhim hakikat rahmet ve hayattr.
Yamur, hayata mene ve medar- rahmet, belki ayn-
rahmettir. Elbette vesit perde olmayacak, kaide ve
yeknesaklk dahi meiet-i hassa-i lhiyeyi setretmeyecek.
T ki, her vakit, herkes, hereyde kr ve ubudiyete ve
sual ve duaya mecbur olsun. Eer bir kaide dahilinde
olsayd, o kaideye gvenip, kr ve rica kaps kapanrd.
Gnein tulunda ne kadar menfaatler olduu
malmdur. Halbuki muttarid bir kaideye tbi olduundan,
gnein kmas iin dua edilmiyor ve kmasna dair
kr yaplmyor. Ve ilm-i beer, o kaidenin yoluyla yarn
gnein kacan bildii iin, gaipten saylmyor. Fakat
yamurun cziyt bir kaideye tbi olmad iin, her vakit
insanlar rica ve dua ile dergh- lhiyeye ilticaya mecbur
oluyorlar. Ve ilm-i beer vakt-i nzuln tayin edemedii
iin, srf hazine-i rahmetten bir nimet-i hassa telkki edip
hakik krediyorlar. te bu yet, bu nokta-i nazardan
yamurun vakt-i nzuln Mugayyebt- Hamseye idhal
ediyor.
Rasathanelerdeki letle bir yamurun mukaddemtn
hissedip vaktini tayin etmek gaibi bilmek deil, belki
gaipten kp lem-i ehadete takarrubu vaktinde baz
mukaddemtna ttla suretinde bilmektir. Nasl en haf
umur-u gaybiye vukua geldikte, veyahut vukua yakn
olduktan sonra, hiss-i kablelvukuun bir neviyle bilinir. O
gayb bilmek deil, belki o, mevcudu veya mukarrebl-
vcudu bilmektir. Hatt ben kendi sbmda bir hassasiyet
cihetiyle, yirmi drt saat evvel, gelecek yamuru bazan
hissediyorum. Demek yamurun mukaddemt, mebdileri
var. O mebdiler, rutubet nevinden kendini gsteriyor,
arkasndan yamurun geldiini bildiriyor. Bu hal, aynen
kaide gibi, ilm-i beerin gaipten kp daha ehadete
girmeyen umura vusule bir vesile olur. Fakat daha lem-i
ehadete ayak basmayan ve meiet-i hassa ile rahmet-i
hassadan kmayan yamurun vakt-i nzuln bilmek,
ilm-i Allml-Guyba mahsustur.
Kald ikinci mesele: Rntgen uyla rahm- mderdeki
ocuun erkek ve diisini bilmekle
1

yetinin mel-i gaybsine mn olamaz. nk,
yet yalnz zkret ve nset keyyetine deil, belki o
ocuun acip istidad- husussi ve istikbalde kesb edecei
vaziyetine medar olan mukaddert- hayatiyesinin
mebdileri, hatt simasndaki gayet acip olan sikke-i
samediyet muraddr ki, ocuun o tarzda bilinmesi, ilm-i
Allml-Guyba mahsustur.
2
Yz bin rntgen-misal kr-i
beer birlese, yine o ocuun umum efrad- beeriyeye
kar birer almet-i farikas bulunan yalnz hakik sima-y
vehiyesini kefedemez. Nerede kald ki, sima-y
vehsinden yz defa daha harika olan, istidadndaki
sima-y mnevyi kefedebilsin!
1. Rahimlerde olan da O bilir. Lokman Sresi, 31:34.
2. bk. Buhr, Bedl-halk: 6, Enbiy: 1; Mslim, Kader: 1.
Bata dedik ki: Vcut ve hayat ve rahmet, bu kinatta
en mhim hakikatlerdir ve en mhim makam onlarndr.
te onun iin, o cmi hakikat-i hayatiye, btn
incelikleriyle ve dekaikiyle irade-i hassaya ve rahmet-i
hassaya ve meiet-i hassaya bakmalarnn bir srr udur ki:
Hayat, btn cihazatyla ve cihtyla kr ve ubudiyet
ve tesbihin mene ve medar olduundandr ki, irade-i
hassaya hicap olan yeknesaklk ve kaidelik ve rahmet-i
hassaya perde olan vesit-i zhiriye konulmamtr.
Cenb- Hakkn, rahm- mderdeki ocuklarn sima-y
madd ve mnevlerinde iki cilvesi var:
Birisi: Vahdetini ve ehadiyetini ve samediyetini gsterir
ki, o ocuk z-y esasde ve cihazat- insaniyenin envnda
sair insanlarla muvafk ve mutabk olduu cihetle, Hlk ve
Sniinin vahdetine ehadet ediyor. O cenn bu lisanla
baryor ki: Bana bu sima ve zy veren kim ise, btn
esasat- zda bana benzeyen btn insanlarn snii dahi
Odur. Ve hem btn zhayatn snii Odur.
te, rahm- mderdeki cennin bu lisan, gayb deil,
kaideye ve ttrada ve nevine tbi olduu iin malmdur,
bilinebilir, lem-i ehadettir. lem-i gayba girmi bir daldr
ve bir dildir.
kinci cihet: Sima-y istidadiye-i hususiyesi ve sima-y
vehiye-i ahsiyesi lisanyla Sniinin ihtiyarn, iradesini ve
meietini ve rahmet-i hassasn ve hibir kayt altnda
olmadn, barp gsteriyor. Fakat bu lisan gaybl-
gaybdan geliyor. lm-i Ezelden bakas, kablelvcut bunu
gremiyor ve ihata edemiyor. Rahm- mderde iken bu
simann binde bir cihazat, grnmekle bilinmiyor!
Elhasl: Cennin sima-y istidadsinde ve sima-y
vehiyesinde hem delil-i vahdniyet var, hem ihtiyar ve
irade-i lhiyenin hcceti vardr. Eer Cenb- Hak
muvaffak etse, Mugayyebt- Hamseye dair baz nkteler
yazlacaktr. imdilik bundan fazla vaktim ve halim
msaade etmedi; htime veriyorum.

1
Said Nurs
1. Bk olan sadece Odur.

1

2

3
1. Her trl noksan sfatlardan yce olan Allahn adyla.
2. Hibir ey yoktur ki Allah hamd ile tesbih etmesin. sr Sresi, 17:44.
3. Allahn selm, rahmeti ve bereketi ebediyen, dima kardelerinizin ve sizin
zerinize olsun.
Aziz, sddk, merakl kardeim Refet Bey,
Mektubunda Letif-i Aereyi sual ediyorsun. imdi
tarikat ders vermek zamannda olmadmdan, tark-i
Nak muhakkiklerinin Letif-i Aereye dair eserleri var.
imdilik vazifemiz ise istihrac- esrar- Kurn olduundan,
mevcud mesili nakil deildir. Gcenme, tafsilat
veremiyorum. Yalnz bu kadar derim ki; Letif-i Aere;
mam- Rabban: kalp, ruh, sr, haf, ahf, insanda ansr-
erbaann herbir unsurdan o unsura mnasip bir ltife-i
insaniye tbir ederek seyr-i slkta her mertebede bir
ltifenin terakkiyat ve ahvlinden icmlen bahsetmitir.
Ben kendimce gryorum ki, insann mhiyet-i
cmiasnda ve istidad- hayatiyesinde ok letif var,
onlardan on tanesi itihar etmi. Hatt hkem ve
ulem-y zhir dahi, o Letif-i Aerenin pencereleri
veyahut nmuneleri olan havass- hamse-i zhir, havass-
hamse-i btna diye o Letif-i Aereyi baka bir surette
hikmetlerine esas tutmular. Hatt avam ve havas
beyninde taaruf etmi olan insann letif-i aeresi, ehl-i
tarikn letif-i aeresiyle mnasebettardr. Mesel, vicdan,
sab, his, akl, hev, kuvve-i eheviye, kuvve-i gadabiye
gibi leti; kalp, ruh ve srra ilve edilse Letif-i Aereyi
baka bir surette gsterir. Daha bu letiften baka sika,
ika ve hiss-i kablell-vuku gibi ok letif var. Bu
meseleye dair hakikat yazlsa, ok uzun olur, vaktim de
ksa olduundan ksa kesmeye mecbur oldum.
Senin ikinci sualin olan, mn-y ism ile mn-y
harfnin bahsi ise, ilm-i nahvin umum kitaplar balarnda o
mesele izah edildii gibi ilm-i hakikatn Szler ve
Mektuplar namndaki risalelerinde temsiltla k beynat
vardr. Senin gibi zek ve mdakkik bir zta kar fazla
izahat fazla oluyor. Sen yineye baksan, eer yineyi ie
iin bakarsan ieyi kasden grrsn, iinde Refete tebe,
dolaysyla nazar iliir. Eer maksad, mbarek smanza
bakmak iin yineye baktn, sevimli Refeti kasden
grrsn.
1
dersin. yine iesi
tebe, dolaysyla nazarn iliir.
te birinci srette yine iesi mn-y ismdir. Refet
mn-y harf oluyor. kinci surette yine iesi mn-y
harfdir, yani kendi iin ona baklmyor, baka mn iin
baklr ki akistir. Akis mn-y ismdir. Yni
2

olan trif-i isme bir cihette dahildir. Ve yine
ise
3
olan harn trine msadak
olur. Kinat nazar- Kurn ile btn mevcudat huruftur,
mn-y haryle bakasnn mnsn ifade ediyorlar. Yni,
esmsn, sftn bildiriyorlar. Ruhsuz felsefe ekseriya
mn-y ismiyle bakyor, tabiat bataklna saplanyor. Her
ne ise... imdi ok konumaya vaktim yoktur. Hatta
Fihristenin en kolay, en mhim, en hir parasn dahi
yazamyorum. Senin ders arkadalarn, bilhassa Hsrev,
Bekir, Rd, Ltf, eyh Mustafa, Hfz Ahmed, Sezi,
Mehmedler, Hocalara selm ve mbarek hnende
mbarek msumlara dua ediyorum.

4
Kardeiniz Said Nurs
1. Yaratclk mertebelerinin en gzelinde olan Allahn n ne ycedir!
Mminn Sresi, 23:14.
2. Kendi iinde var olan mnya delalet eder.
3. Bakasnda var olan mnya delalet eder.
4. Bk olan sadece Odur.
On Yedinci Lema
Zhreden gelmi On Be Notadan ibarettir.
Mukaddime
BU LEMANIN telinden on iki sene evvel,
1
inyet-i
Rabbniye ile, marifet-i lhiyede bir hareket-i kriye ve bir
seyahat-i kalbiye ve bir inkift- ruhiyede tezahr eden baz
lemet- tevhidiyeyi, Arab olarak, notalar suretinde Zhre,
ule, Habbe, emme, Zerre, Katre gibi risalelerde
kaydetmitim. Uzun bir hakikatin yalnz bir ucunu gstermek
ve parlak bir nurun yalnz bir un ire etmek tarznda
yazldndan, yalnz kendi kendime birer hatra ve birer ihtar
eklinde olduundan, bakalarnn istifadesi mahdut kalmt.
Hususan, en mmtaz ve en has kardelerimin ksm- zam
Arab okumamlar. Bunlarn srar ve ilhhyla, o notalarn, o
lemalarn ksmen izahl ve ksmen ksa bir melini Trke
olarak yazmaya mecbur oldum. u notalar ve Arab risaleler,
Yeni Saidin en evvel hakikat ilminden bir derece uhud
suretinde grd iin, tayir edilmeden, mealleri yazld.
Onun iin, baz cmleler, sair Szlerde de zikredilmekle beraber
burada da zikrediliyor. Ve bir ksm, gayet mcmel olmakla
beraber, izah edilmiyor, t letfet-i asliyesini kaybetmesin.
1. On iki sene evvel denilen tarih, Hicr 1340, Mild 1921 seneleridir.
BRNC NOTA
Kendi nefsime hitaben demitim: Ey gal Said! Bil ki, u
lemin fensndan sonra sana refakat etmeyen ve
dnyann harabyla senden mufarakat eden bireye kalbini
balamak sana lyk deildir. Hususan senin asrnn
inkrazyla seni terk edip arka eviren ve bahusus berzah
seferinde arkadalk etmeyen ve hususan seni kabir
kapsna kadar tey etmeyen,
1
hususan bir iki sene
zarfnda ebed bir rakla senden ayrlp gnahn senin
boynuna takan, hususan senin ramna olarak husul
nnda seni terk eden fni eylerle kalbini balamak kr-
akl deildir.
1. bk. Buhr, Rikak 42; Mslim, Zhd 5; Tirmiz, Zhd 46; Nes, Cenaiz52;
Msned 3:110.
Eer akln varsa, uhrev inklbtnda, berzah etvrnda
ve dnyev inklbtnn msdemt altnda ezilen,
bozulan ve ebed seferde sana arkadala muktedir
olmayan ileri brak, ehemmiyet verme, onlarn zevlinden
kederlenme.
Sen kendi mahiyetine bak ki: Senin ltifelerin iinde
yle bir ltife var ki, ebedden ve Ebed Zattan bakasna
raz olamaz. Ondan bakasna tevecch edemiyor.
Msivsna tenezzl etmez. Btn dnyay ona versen, o
ftr ihtiyac tatmin edemez. O ey ise, senin duygularnn
ve ltifelerinin sultandr. Ftr- Hakmin emrine mut olan
o sultanna itaat et, kurtul.
KNC NOTA
Hakikattar bir ryada grdm ki, insanlara diyordum:
Ey insan! Kurnn destirindendir ki, Cenb- Hakkn
msivsndan hibir eyi, ona taabbd edecek bir derecede
kendinden byk zannetme.Hem, sen kendini hibir
eyden tekebbr edecek derecede byk tutma.nk
mahlkat mbdiyetten uzaklk noktasnda msvi
olduklar gibi, mahlkiyet nisbetinde de birdirler.
NC NOTA
Ey gal Said! Bil ki, galat- his nevinden, gayet
muvakkat dnyay lyemut ve daim gryorsun. Etrafna
ve dnyaya baktn zaman bir derece sabit ve mstemir
grdnden, fni nefsini de o nazarla sabit telkki
ettiinden, yalnz kyametin kopacandan dehet
alyorsun. Gya kyametin kopmasna kadar yaayacaksn
gibi, yalnz ondan korkuyorsun.
1
1. bk. Gazl, hyu Ulmid-Dn 4:64; el-Acln, Kefl-Haf 2:368.
Akln bana al. Sen ve husus dnyan, daim zeval ve
fen darbesine mruzsunuz. Senin bu galat- hissin ve
maltan u misale benzer ki: Bir adam, elinde olan
yinesini bir hane veya bir ehre veya bir baheye kar
tutsa, misal bir hane, bir ehir, bir bahe, o yinede
grnr. Edn bir hareket ve kk bir tagayyr yinenin
bana gelse, o misal hane ve ehir ve bahede hercmerc
ve karklk der. Hariteki hakik hane, ehir ve
bahenin devam ve beks sana fayda vermez. nk,
senin elindeki yinedeki hane ve sana ait ehir ve bahe,
yalnz yinenin sana verdii mikyas ve mizanladr.
Senin hayatn ve mrn yinedir. Senin dnyann direi
ve yinesi ve merkezi, senin mrn ve hayatndr. Her
dakikada o hane ve ehir ve bahenin lmesi mmkn ve
harap olmas muhtemel olduundan, her dakika senin
bana yklacak ve senin kyametin kopacak bir
vaziyettedir. Madem yledir, sen bu hayatna ve dnyana,
ekemedikleri ve kaldramadklar ykleri ykletme.
DRDNC NOTA
Bil ki, ekseriyetle Ftr- Hakmin detidir: Ehemmiyetli
ve kymettar eyleri aynyla iade ediyor. Yani, ekser
eyann misliyle tazelenmesi, mevsimlerin tebeddlnde,
asrlarn deimesinde o kymettar, ehemmiyetli eyleri
aynyla iade ediyor. Yevm ve senev ve asr hairlerin
umumunda, u kaide-i detullah ekseriyetle muttarid
grnyor.
te bu sabit kaideye binaen deriz: Madem, fnunun
ittifakyla ve ulmun ehadetiyle, hilkat eceresinin en
mkemmel meyvesi insandr. Ve mahlkat iinde en
ehemmiyetli insandr. Ve mevcudat iinde en kymettar
insandr. Ve insann bir ferdi, sair hayvntn bir nevi
hkmndedir. Elbette, kat bir hads ile hkmedilir ki, hair
ve ner-i ekberde, beerin herbir ferdi aynyla, cismiyle,
ismiyle, resmiyle iade edilecektir.
BENC NOTA
u notada, Avrupa fnunu ve medeniyeti, Eski Saidin
krinde bir derece yerletii iin, Yeni Said harekt-
kriyede seyrettii zaman, Avrupann fnun ve medeniyeti
o seyahat-i kalbiyede emrz- kalbiyeye inklp ederek
ziyade mkilta medar olduundan, bilmecburiye, Yeni
Said zihnini silkeleyip, muzahraf felsefeyi ve seh
medeniyeti atmak isterken, kendi ruhunda Avrupann
lehinde ehadet eden hissiyt- nefsaniyeyi susturmak iin,
Avrupann ahs- mnevsi ile bir cihette gayet ksa, bir
cihette uzun, gelecek muhavereye mecbur olmutur.
Yanl anlalmasn, Avrupaikidir. Birisi, sevlik din-i
hakiksinden ald feyizle hayat- itimaiye-i beeriyeye
n sanatlar ve adalet ve hakkaniyete hizmet eden
fnunlar takip eden bu birinci Avrupaya hitap etmiyorum.
Belki, felsefe-i tabiiyenin zulmetiyle, medeniyetin
seyyitn mehsin zannederek beeri sefhete ve dallete
sevk eden bozulmu ikinci Avrupaya hitap ediyorum.
yle ki:
O zaman, o seyahat-i ruhiyede, mehsin-i medeniyet ve
fnun-u nadan baka olan mlyni ve muzr felsefeyi
ve muzr ve seh medeniyeti elinde tutan Avrupann
ahs- mnevsine kar demitim:
Bil, ey ikinci Avrupa! Sen sa elinle sakm ve dalletli
bir felsefeyi ve sol elinle seh ve muzr bir medeniyeti
tutup dv edersin ki, Beerin saadeti bu ikisiyledir.
Senin bu iki elin krlsn ve u iki pis hediyen senin ban
yesin ve yiyecek!
Ey kfr ve kfrn datp nereden bedbaht ruh!
Acaba, hem ruhunda, hem vicdannda, hem aklnda, hem
kalbinde dehetli musibetlerle musibetzede olmu ve
azaba dm bir adamn, cismiyle zhir bir surette,
aldatc bir ziynet ve servet iinde bulunmasyla saadeti
mmkn olabilir mi? Ona mesut denilebilir mi?
y, grmyor musun ki, bir adamn cz bir emirden
meyus olmas ve vehm bir emelden midi kesilmesi ve
ehemmiyetsiz bir iten inkisar- hayale uramas sebebiyle,
tatl hayaller ona aclayor, irin vaziyetler onu tazip
ediyor, dnya ona dar geliyor, zindan oluyor. Halbuki, senin
emetinle kalbinin en derin kelerinde ve ruhunun t
esasnda dallet darbesini yiyen ve o dallet cihetiyle
btn emelleri inktaa urayan ve btn elemleri ondan
neet eden bir biare insana hangi saadeti temin
ediyorsun? Acaba, zil, yalanc bir cennette cismi bulunan
ve kalbi, ruhu cehennemde azap eken bir insana mesut
denilebilir mi? te, sen biare beeri byle batan
kardn; yalanc bir cennet iinde cehennem bir azap
ektiriyorsun.
Ey beerin nefs-i emmresi! Bu temsile bak, beeri
nereye sevk ettiini bil. Mesel bizim nmzde iki yol var.
Birisinden gidiyoruz. Gryoruz ki, her adm banda
biare, ciz bir adam bulunur. Zalimler hcum edip maln,
eyasn gasp ederek kulbeciini harap ediyorlar. Bazen
da yaralyorlar. yle bir tarzda ki, acnacak haline sem
alyor. Nereye baklsa, hal bu minval zere gidiyor. O
yolda iitilen sesler zalimlerin grltleri, mazlumlarn
alaylar olduundan, umum bir matem o yolu kaplyor.
nsan, insaniyet cihetiyle gayrn elemiyle mteellim
olduundan, hadsiz bir eleme giriftar oluyor. Halbuki
vicdan bu derece teellme tahamml edemediinden, o
yolda giden iki eyden birisine mecbur olur: Ya
insaniyetten tecerrt edip ve nihayetsiz vaheti iltizam
ederek yle bir kalbi tayacak ki, kendi selmetiyle
beraber umumun helketi onu mteessir etmesin; veyahut
kalb ve akln muktezasn iptal etsin.
Ey sefahet ve dalletle bozulmu ve sev dininden
uzaklam Avrupa! Deccal gibi birtek gz tayan
1
kr
dehn ile ruh-u beere bu cehennem hleti hediye ettin.
Sonra anladn ki, bu yle ilsz bir illettir ki, insan l-y
illiyynden esfel-i slne atar, hayvntn en bedbaht
derecesine indirir. Bu illete kar bulduun il,
muvakkaten iptal-i his hizmeti gren cazibedar
oyuncaklarn ve uyutucu hevesat ve fantaziyelerindir. Senin
bu ilcn, senin ban yesin ve yiyecek!
1. bk. Buhr, Enbiy 48, Libs 68, Tabr 11,13, Fiten 26; Mslim, mn 273-276.
kinci yol ki, Kurn- Hakm hidayetiyle beere hediye
etmitir, yledir:
Gryoruz ki, o yolun her menzilinde, her meknnda,
her ehrinde bir sultan- dilin mstakim askerleri her
tarafta bulunuyorlar, geziyorlar. Ara sra o sultannemriyle
o askerlerin bir ksmn terhis ediyorlar. Silhlarn, atlarn
ve mr levazmatlarn alyorlar, onlara izin tezkeresini
veriyorlar. O terhis olunan neferler, endan nsiyet ettikleri
at ve silhlarn teslim alnmasndan zhiren mahzun
oluyorlar; fakat hakikat noktasnda, terhisle mferrah olup,
sultann ziyaretine ve padiahn pyitahtna dnmesi ve
padiah ziyaret etmesi cihetinde gayet memnun oluyorlar.
Bazan terhis memurlar acem bir nefere rast geliyorlar.
Nefer onlar tanmyor. Silhn teslim et diyorlar. Nefer
diyor: Ben padiahn askeriyim, onun hizmetindeyim.
Sonra onun yannagideceim. Siz neci oluyorsunuz? Eer
onun izin ve rzasylagelmiseniz, gz ve ba stne
geldiniz. Emrini gsteriniz. Yoksaekiliniz, benden uzak
olunuz. Ben tek bamla kalsam, sizler binlerdahi olsanz,
yine sizinle dveceim. Kendi nefsim iin deil, nk
nefsim benim deil, benim sultanmndr. Belki bendeki
nefsim ve silhm, mlikimin emanetidir. Emaneti
muhafaza ve sultanmn haysiyetini himaye ve izzetini
vikaye iin size ba emeyeceim!
te, o ikinci yoldaki medar- srur ve saadet olan binler
ahvalden bu hal bir nmunedir. Sair ahvli sen kyas et.
Btn o ikinci yolun seferinde, tevelldat namnda, sevin
ve enlikle bir tahidat ve sevkiyat- askeriye vardr ve
veyat namnda srur ve mzka ile terhisat- askeriye
grnyorlar. te, Kurn- Hakm beere bu yolu hediye
etmitir. Bu hediyeyi kim tam kabul etse, byle iki cihann
saadetine giden bu ikinci yoldan gider. Ne gemi eyden
mahzun ve ne de gelecek eyden havf eder.
Ey ikinci, bozuk Avrupa! Senin rk ve esassz
esaslarnn bir ksm unlardr ki: En byk melekten en
kk semee kadar herbir zhayat kendi nefsine mliktir
ve kendi zt iin alr ve kendi lezzeti iin abalar. Onun
bir hakk- hayat var. Gaye-i himmeti ve hedef-i maksad
yaamak ve beksn temin etmektir diyorsun. Ve Hlk-
Kermin kerem dsturlarndan ve erkn- kinatta keml-i
itaatle imtisal edilen dstur-u teavnle, nebtat hayvntn
imdadna ve hayvnat insanlarn yardmna komasndan
tezahr eden o umum kanunun rahmne, kermne
cilvelerini cidal zannedip, Hayat bir cidaldir diye,
ahmakane hkmetmisin.
Acaba, o dstur-u teavnn cilvesinden olan, zerrt-
tamiyenin keml-i evkle beden hcrelerinin
gdalandrlmas iin komalar nasl cidaldir? Nasl bir
arpmaktr? Belki o imdat ve o komak, Kerm bir
Rabbin emriyle bir teavndr.
Hem rk bir esasn, Herey kendi nefsine mliktir
diyorsun. Hibir ey kendi nefsine mlik olmadna kat
bir delil udur ki:
Esbabn iinde en ere ve ihtiyar noktasnda en geni
iradelisi, insandr. Halbuki bu insann dnmek, sylemek
ve yemek gibi en zhir ef l-i ihtiyariyesinden yz
cznden onun dest-i ihtiyarna verilen ve daire-i
iktidarna giren, yalnz mekk tek bir czdr. Byle en
zhir ilin yz cznden bir czne mlik olmayan, nasl
kendine mliktir denilir?
Byle en eref ve ihtiyar en geni, bu derece hakik
tasarruftan ve temellkten eli balanm bulunsa, Sair
hayvnat ve cemdat kendi kendine mliktir diyen,
hayvandan daha ziyade hayvan ve cemdattan daha ziyade
cmid ve uursuz olduunu ispat eder.
Seni bu hataya atp bu vartaya dren, bir gzl
dehndr. Yani, harika, menhus zekndr. O kr dehn ile,
hereyin hlk olan Rabbini unuttun, mevhum bir tabiata
isnad ettin, srn esbaba verdin, o Hlkn maln btl
mbud olan tutlara taksim ettin. u noktada ve o dehn
nazarnda, her zhayat, herbir insan, tek bayla hadsiz
adya kar mukavemet etmek ve nihayetsiz hctn
tahsiline abalamak lzm geliyor. Ve zerre gibi bir iktidar,
ince tel gibi bir ihtiyar, zil lema gibi bir uur, abuk sner
ule gibi bir hayat, abuk geer dakika gibi bir mrle, o
hadsiz adya ve hcta kar dayanmaya mecbur oluyor.
Halbuki, o biare zhayatn sermayesi, binler
matluplarndan birisine k gelmiyor. Musibete giriftar
olduu zaman, sar, kr esbabdan baka derdine derman
beklemiyor.
1
srrna
mazhar oluyor.
1. Krlerin duas ancak boa gider. Rad Sresi, 13:14.
Senin karanlkl dehn, nev-i beerin gndzn geceye
kalb etmi. Yalnz o skntl, zulml ve zulmetli geceye
sndrmak iin, yalanc, muvakkat lmbalarla tenvir ettin.
O lmbalar srurla beerin yzne tebessm etmiyorlar.
Belki beerin alanacak ac hallerindeki eblehne
glmesine, o klar mstehziyne glp eleniyor.
Herbir zhayat, senin akirtlerin nazarnda, zalimlerin
hcumuna mruz, miskin birer musibetzededirler. Dnya
bir matemhane-i umumiyedir. Dnyadaki sadlar
lmlerden, elemlerden gelen vveyllardr. Senden tam
ders alan akirdin, bir ravun olur. Fakat en hasis eye
ibadet eden ve menfaat grd hereyi kendine rab
telkki eden bir ravun-u zelildir.
Hem senin akirdin mtemerriddir. Fakat bir lezzeti iin
nihayet zilleti kabul eden miskin bir mtemerriddir. Hasis
bir menfaat iin eytann ayan per derecede alaklk
gsterir.
Hem cebbardr. Fakat kalbinde bir nokta-i istinad
bulamad iin, ztnda gayet ciz bir cebbr- hodfurutur.
O akirdin gaye-i himmeti hevest- nefsniyeyi tatmin
ve hamiyet ve fedakrlk perdesi altnda kendi menfaat-i
nefsini arayan ve hrs ve gururunu teskin etmeye alan
bir dessastr. Nefsinden baka cidd olarak hibir eyi
sevmiyor, hereyi nefsine feda ediyor.
Amma Kurnn hlis ve tam akirdi ise, bir abddir.
Fakat zam- mahlkata kar da ubudiyete tenezzl etmez
ve Cennet gibi en byk ve zam bir menfaati gaye-i
ubudiyet yapmaz bir abd-i azizdir.
Hem halim selimdir. Fakat Ftr- Zlcellinden
bakasna, izni ve emri olmadan tezellle tenezzl etmez
bir halm-i lihimmettir.
Hem fakirdir. Fakat onun Mlik-i Kermi ona ileride
iddihar ettii mkfatla bir fakir-i mstandir.
Hem zayftr. Fakat kudreti nihayetsiz olan Seyyidinin
kuvvetine istinad eden bir zaif-i kavdir ki, Kurn hakik bir
akirdine Cennet-i ebediyeyi dahi gaye-i maksat
yaptrmad halde,
1
bu zil, fni dnyay ona gaye-i
maksat hi yapar m?
te iki akirdin himmetlerinin ne derece birbirinden
farkl olduunu anla.
1. bk. Tevbe Sresi, 9:72.
Hem felsefe-i sakmenin akirtleriyle Kurn- Hakmin
tilmizlerinin hamiyetkrlk ve fedakrlklarn bununla
muvazene edebilirsin. yle ki:
Felsefenin akirdi, kendi nefsi iin kardeinden kaar,
onun aleyhinde dv aar. Kurnn akirdi ise, semvat ve
arzdaki umum salih ibd kendine karde telkki ederek,
gayet samim bir surette onlara dua eder.
1
Ve saadetleriyle
mesut oluyor. Ve ruhunda edit bir alkay onlara kar
hisseder ki, duasnda
2

der. Hem en byk ey olan Ar ve emsi
musahhar birer memur ve kendi gibi bir abd, bir mahlk
telkki eder.
Hem iki akirdin ulviyet ve inbisat- ruhlarn bundan
kyas et ki: Kurn, kendi akirtlerinin ruhuna yle bir
inbisat ve ulviyet verir ki, doksan dokuz taneli tesbihe
bedel, doksan dokuz esm-i lhiyenin cilvelerini gsteren
doksan dokuz lemlerin zerrtn, birer tesbih taneleri
olarak akirtlerinin ellerine verir, Evradlarnz bununla
okuyunuz der. te, Kurnn tilmizlerinden ah- Geyln,
Ruf, zel (r.a.) gibi akirtleri, virdlerini okuduklar vakit
dinle, bak! Ellerinde silsile-i zerrt, katarat adetlerini,
mahlkatn aded-i enfsn tutmular, onunla evradlarn
okuyorlar, Cenb- Hakk zikir ve tesbih ediyorlar.
te, Kurn- Mucizl-Beynn mucizne terbiyesine
bak ki, nasl edn bir kederle ve kk bir gamla ba
dnp sersemleen ve kk bir mikroba malp olan bu
kk insan, terbiye-i Kurn ile ne kadar teli ediyor. Ve
ne derece leti inbisat eder ki, koca dnya mevcudatn,
virdine tesbih olmakta ksa gryor. Ve Cenneti zikir ve
virdine gaye olmakta az grd halde, kendi nefsini
Cenb- Hakkn edn bir mahlkunun stnde byk
tutmuyor.
3
Nihayet izzet iinde nihayet tevazuu cem ediyor.
Felsefe akirtlerinin buna nisbeten ne derece pest ve aa
olduunu kyas edebilirsin.
1. bk. Bakara Sresi, 2:286; l-i mran Sresi, 3:16, 147, 193; Neml Sresi, 27:19;
Nh Sresi, 71:28; brahim Sresi, 14:41.
2. Allahm, mmin erkekleri ve mmin kadnlar bala.
3. Tirmiz, Zhd 9; bni Mce, Zhd 19.
te, felsefe-i sakme-i Avrupaiyeden yek-em olan
dehsnn yanl grd hakikatleri, iki cihana bakan,
gayb-in parlak iki gzyle iki leme nazar eden, beer
iin iki saadete iki eliyle iaret eden hd-y Kurn der ki:
Ey insan! Senin elinde bulunan nes ve maln senin
mlkn deil, belki sana emanettir. O emanetin mliki
hereye kadr, hereyi bilir bir Rahm-i Kermdir. O senin
yanndaki mlkn senden satn almak istiyort senin
iin muhafaza etsin, zayi olmasn. leride mhim bir yat
sana verecek. Sen muvazzaf ve memur bir askersin. Onun
namyla al ve hesabyla amel et. Odur ki, muhta
olduun eyleri sana rzk olarak gnderiyor ve senin
takatin yetmedii eylerden seni muhafaza eder. Senin u
hayatnn gayesi, neticesi, o Mlikin esmsna ve untna
bir mazhariyettir. Sana bir musibet geldii vakit, de:
1
Yani, Ben Mlikimin
hizmetindeyim. Ey musibet! Eer Onun izin ve rzasyla
geldinse, merhaba, saf geldin. nk, elbette bir vakit
Ona dneceiz ve Onun huzuruna gideceiz ve Ona
mtkz. Madem herhalde bir zaman bizi hayatn
teklinden zd edecektir. Haydi, ey musibet, o terhis ve
o zd etmek senin elinle olsun, razym. Eer benim
emanet muhafazasnda ve vazifeperverliimi tecrbe
suretinde sana emir ve irade etmi, fakat sana teslim
olmaklma izin ve rzas olmazsa, benim takatim yettike,
emin olmayana, Mlikimin emanetini teslim etmem der.
1. Biz Allahn kullaryz; dnmz de ancak Onadr. Bakara Sresi, 2:156.
te, binden bir nmune olarak, deh-y felsefnin ve
hd-y Kurnnin verdikleri derslerin derecelerine bak.
Evet, iki tarafn hakikat-i hali, sabkan beyan edilen tarzla
gidiyor. Fakat hidayet ve dallette insanlarn dereceleri
mtefavittir, gaetin mertebeleri de muhteliftir. Herkes her
mertebede bu hakikati tamamyla hissedemez. nk
gaet, hissi iptal ediyor. Ve bu zamanda yle bir derecede
iptal-i his etmi ki, bu elm elemin acsn ehl-i medeniyet
hissetmiyorlar. Fakat hassasiyet-i ilmiyenin tezaydyle ve
her gnde otuz bin cenazeyi gsteren mevtin ikazatyla o
gaet perdesi paralanyor. Ecneblerin tutlaryla ve
fnun-u tabiiyeleriyle dallete gidenlere ve onlar kr
krne taklit edip ittib edenlere binler nefrin ve
teesser!
1
Ey bu vatan genleri! Frenkleri taklide almaynz.
y, Avrupann size ettikleri hadsiz zulm ve advetten
sonra, hangi aklla onlarn sefahet ve btl efkrlarna ittib
edip emniyet ediyorsunuz? Yok, yok! Sehne taklit
edenler, ittib deil, belki uursuz olarak onlarn
safnailtihak edip kendi kendinizi ve kardelerinizi idam
ediyorsunuz. gh olunuz ki, siz ahlkszcasna ittib
ettike, hamiyet dvsnda yalanclk ediyorsunuz. nk
u surette ittibnz, milliyetinize kar bir istihfaftr ve
millete bir istihzdr.

2
1. bk. l-i mran Sresi, 3:100.
2. Allah bizi de, sizi de srat- mstakime eritirsin.
ALTINCI NOTA
Ey krlerin okluklarndan ve onlarn baz hakaik-i
imaniyenin inkrndaki ittifaklarndan tela den ve
itikadn bozan biare insan! Bil ki, kymet ve ehemmiyet,
kemiyette ve adet okluunda deil. nk, insan eer
insan olmazsa, eytan bir hayvana inklp eder. nsan, baz
frenkler ve frenkmerepler gibi ihtirst- hayvniyede
terakki ettike, daha iddetli bir hayvniyet mertebesini
alr. Sen gryorsun ki, hayvntn kemiyet ve adet
itibaryla hadsiz bir okluu varken, ona nisbeten insan
gayet az iken, umum env- hayvnat stnde sultan ve
halife ve hkim olmutur.
te, muzr krler ve krlerin yolunda giden sehler,
Cenb- Hakkn hayvntndan bir nevi habislerdir ki,
Ftr- Hakm onlar dnyann imreti iin halk etmitir.
Mmin ibdna ettii nimetlerin derecelerini bildirmek
iin, onlar bir vhid-i kyas yapp, kbetinde, mstehak
olduklar Cehenneme teslim eder.
te, kffrn ve ehl-i dalletin bir hakikat-i imaniyeyi
inkr ve nefyetmelerinde kuvvet yoktur. nk, ney
srryla, ittifaklar kuvvetsizdir. Bin nefyediciler, bir tek
hkmndedir. Mesel, btn stanbul ahalisi, Ramazann
banda ay grmediinden nefyetse, iki ahidin ispatyla o
cemm-i gafrin ney ve ittifak sukut eder.
1
Madem kfrn
ve dalletin mahiyeti neydir ve inkrdr, cehildir ve
ademdir; kffrn kesretle ittifak ehemmiyetsizdir.
2
Ehl-i
hakkn, hak ve sabit ve sbutu ispat olunan mesil-i
imaniyede, uhuda istinad eden iki mminin hkm,
hadsiz o ehl-i dalletin ittifakna rcih olur, galebe eder.
1. bk. Eb Dvd, Savm 14; es-Serahs, el-Mebst3:139-140; el-Ksn, Bedius-
Sani 2:81-82; el-Merinn, el-Hidye 1:121.
2. bk. Hair Sresi, 59:14.
Bu hakikatin srr udur ki: Nefyedenlerin dvlar
sureten bir iken, mteaddittir; birbiriyle ittihad edemez ki
kuvvetlensin. spat edicilerin dvlarittihad ediyor,
birbirinden kuvvet alr. nk gkteki hill-i Ramazan
grmeyen der ki: Benim nazarmda ay yoktur; benim
yanmda grnmyor. Bakas da Nazarmda yoktur der.
Daha bakas da yle der. Herbiri kendi nazarnda yoktur
der. Herbirinin nazarlar ayr ayr ve nazara perde olan
esbab dahi ayr ayr olabildii iin, dvlar da ayr ayr
olur, birbirine kuvvet veremez.
Fakat ispat edenler demiyor ki, Benim nazarmda ve
gzmde hill var. Belki Nefsl-emirde, gn yznde
hill vardr, grnr der. Grenler btn ayn dvy ve
Nefsl-emirde vardr der. Demek btn dvlar birdir.
Nefyedenlerin nazarlar ayr ayr olduundan, dvlar da
ayr ayr olur. Nefsl-emre hkmedemiyorlar. nk
nefsl-emirde ney ispat edilmez. nk ihata lzmdr.
1
bir
kaide-i usuldr. Evet, bireyi dnyada var desen, yalnz o
eyi gstermek k gelir. Eer yok deyip nefyetsen, btn
dnyay eleyip gstermek lzm gelir ki, t o ney ispat
edilsin.
te bu srra binaen, ehl-i kfrn bir hakikati nefyetmesi
ise, bir meseleyi halletmek veyahut dar bir delikten
gemek veyahut bir hendekten atlamak misalindedir ki,
bin de, bir de, birdir. nk birbirine yardmc olamaz.
Fakat ispat edenler nefsl-emirde hakikat-i hale baktklar
iin, mddelar ittihad ediyor. Kuvvetleri birbirine yardm
eder. Byk bir tan kaldrmasna benzer ki, ne kadar eller
yapsa daha ziyade kaldrmas kolay olur ve birbirinden
kuvvet alr.
YEDNC NOTA
Ey Mslmanlar dnyaya iddetle tevik eden ve sanat
ve terakkiyt- ecnebiyeye cebirle sevk eden bedbaht
hamiyetfuru! Dikkat et, bu milletin bazlarnn din ile
balandklar rabtalar kopmasn. Eer byle ahmakane,
kr krne topuzlarn altnda bazlarn dinden rabtalar
kopsa, o vakit hayat- itimaiyede bir semm-i ktil
hkmnde o dinsizler zarar verecekler. nk mrtedin
vicdan tamam bozulduundan, hayat- itimaiyeye zehir
olur.
2
Ondandr ki, ilm-i usulde Mrtedin hakk- hayat
yoktur. Kr eer zimm olsa veya musalha etse hakk-
hayat var diye usul-i eriatn bir dsturudur.
3
Hem
mezheb-i Haneyede, ehl-i zimmeden olan bir krin
ehadeti makbuldr;
4
fakat fsk merdd-ehadettir.
nk haindir.
5
1. Mutlak yokluk, ancak pek byk glklerle ispat edilebilir. bni Kayyim
el-Cevz, es-Savikul-Mrsele4:1310; bni Kayyim el-Cevz, er-Rh l-Kelm
1:198.
2. bk. Bakara Sres, 2:217.
3. Buhr, Cihad 149, Tirmiz, Hudd 25; bni Mce, Hudd 2; Msned1:217, 282,
322, 5:231.
4. el-Ksn, Bedius-Sani 2:254-255, 6:266.
5. bk. Tirmiz, ehdt 2; Eb Dvd, Akdiyye 16; bni Mce, Ahkm 30;
Msned2:181, 204, 208.
Ey bedbaht, fsk adam! Fsklarn kesretine bakp
aldanma ve Ekseriyetin efkr benimle beraberdir deme.
nk fsk adam, fsk isteyerek ve bizzat talep edip
girmemi; belki iine dm, kamyor. Hibir fsk
yoktur ki, salih olmasn temenni etmesin ve mirini ve
reisini mtedeyyin grmek istemesin. ll kiel-iyz
billh!irtidat ile vicdan tefessh edip, ylan gibi
zehirlemekten lezzet alsn!
Ey divane ba ve bozuk kalb! Zanneder misin ki
Mslmanlar dnyay sevmiyorlar veyahut dnmyorlar
ki fakr- hale dmler; ve ikaza muhtatrlar, t ki
dnyadan hissesini unutmasnlar?
Zannn yanltr, tahminin hatadr. Belki hrs
iddetlenmi; onun iin fakr- hale dyorlar. nk
mminde hrs sebeb-i hasrettir ve sefalettir.
1
durub-u emsal hkmne
gemitir.
1. Hrs, hasaret ve muvaffakiyetsizliin sebebidir. bk. bni Kays, Kurad-
Dayf4:301; el-Meydn, Mecmeul-Emsl 1:24.
Evet, insan dnyaya aran ve sevk eden esbab oktur.
Bata nes ve hevs ve ihtiya ve havass ve duygular ve
eytan ve dnyann sur tatll ve senin gibi kt
arkadalar gibi ok dileri var. Halbuki bki olan hirete
ve uzun hayat- ebediyeye davet eden azdr. Eer sende
zerre miktar bu biare millete kar hamiyet varsa ve
ulvv- himmetten dem vurduun yalan olmazsa, hayat-
bkiyeye yardm eden azlara imdat etmek lzm gelir.
Yoksa, o az dileri susturup oklara yardm etsen, eytana
arkada olursun.
y, zanneder misin, bu milletin fakr- hali dinden gelen
bir zhd ve terk-i dnyadan gelen bir tembellikten neet
ediyor? Bu zanda hata ediyorsun. Acaba grmyor musun
ki, in ve Hintteki Mecus ve Berhime ve Afrikadaki
zenciler gibi, Avrupann tasallutu altna giren milletler
bizden daha fakirdirler? Hem grmyor musun ki, zarur
kuttan ziyade Mslmanlarn elinde braklmyor?
Ya Avrupakr zalimleri veya Asya mnafklar,
desiseleriyle ya alar veya gasp ediyor.
Sizin cebren byle ehl-i iman mimsiz medeniyete sevk
etmekteki maksadnz, eer memlekette syi ve emniyet
ve kolayca idare etmek ise, katiyen biliniz ki, hata
ediyorsunuz, yanl yola sevk ediyorsunuz. nk itikad
sarslm, ahlk bozulmu yz fskn idaresi ve onlar
iinde syi temini, binler ehl-i salhatin idaresinden
daha mkldr.
te bu esaslara binaen, ehl-i slm dnyaya ve hrsa
sevk etmeye ve tevik etmeye muhta deildirler.
Terakkiyat ve syiler bununla temin edilmez. Belki
mesailerinin tanzimine ve mbeynlerindeki emniyetin
tesisine ve teavn dsturunun teshiline muhtatrlar. Bu
ihtiya da, dinin evmir-i kudsiyesiyle ve takv ve salbet-i
diniye ile olur.
SEKZNC NOTA
Ey say ve ameldeki lezzet ve saadeti bilmeyen tembel
insan! Bil ki, Cenb- Hak, keml-i kereminden, hizmetin
mkftn hizmet iinde derc etmitir. Amelin cretini
nefs-i amel iine koymutur. te bu sr iindir ki,
mevcudat, hatt bir nokta-i nazarda cmidat dahi, evmir-i
tekviniye tabir edilen husus vazifelerinde, keml-i evkle
ve bir eit lezzetle evmir-i Rabbniyeyi imtisal ederler.
Ardan, sinekten, tavuktan tut, t ems ve kamere kadar
herey keml-i lezzetle vazifesine alyorlar. Demek
hizmetlerinde bir lezzet var ki, akllar olmadndan
kbeti ve neticeleri dnmeden, mkemmel vazifelerini
ifa ediyorlar.
Eer desen: Zhayatta lezzet kabildir. Cemdatta nasl
evk ve lezzet olabilir?
Elcevap: Cemdat kendi hesaplarna deil, onlarda
tecell eden esm-i lhiye hesabna bir eref, bir makam,
bir kemal, bir gzellik, bir intizam isterler, aryorlar. O
vazife-i ftriyelerinin imtisalinde, Nrul-Envrn isimlerine
birer mkes, birer yine hkmne getiinden, tenevvr
eder, terakki eder.
Mesel, nasl ki bir katre su, bir zerrecik cam paras,
ztnda ziyasz, ehemmiyetsizken, s kalbiyle gnee
yzn evirse, o vakit o ehemmiyetsiz, ziyasz katre ve
cam paras, gnein bir nevi ar olup senin yzne de
tebessm eder. te bu misal gibi, zerrat ve mevcudat,
ceml-i mutlak ve keml-i mutlak sahibi olan Zt-
Zlcellin isimlerine vazifeperverlik cihetinde yine
olmalaryla, o katre ve zerrecik ie gibi gayet aa bir
dereceden gayet yksek bir derece-i zuhura ve tenevvre
kyorlar. Madem vazife cihetinde gayet nuran ve yksek
bir makam alyorlar; lezzet mmkn ve kabilse, yani
hayat- mmeden hissedar iseler, gayet lezzetle o vazifeleri
gryorlar denilebilir.
Vazifede lezzet bulunduuna en zhir bir delil: Sen
kendi z ve duygularnn hizmetlerine bak. Herbiri, bek-i
ahs ve bek-i nev iin ettikleri hizmetlerinde ayr ayr
lezzetleri var. Nefs-i hizmet, onlara bir telezzz hkmne
geiyor. Hatt hizmeti terk etmek, o uzvun bir nevi
azabdr.
Hem en zhir bir delil dahi, horoz ve yavrulu tavuk gibi
hayvntn vazifelerinde gsterdikleri fedakrne ve
merdne vaziyetleridir ki, horoz a olduu halde tavuklar
nefsine tercih edip, bulduu rzka onlar arr; yemez,
onlara yedirir. Ve bir evk ve iftihar ve telezzzle o vazifeyi
grd grnr. Demek o hizmette, yemekten fazla bir
lezzet alr. Hem kk yavrularna obanlk eden tavuk
dahi, yavrularnnhatr iin ruhunu feda eder, ite atlr.
Kendini a brakp onlardoyurur. Demek o hizmette yle
bir lezzet alr ki, alk acsna velmek elemine tereccuh
eder, ziyade gelir.
Hayvn valideler, yavrularn, kk iken vazifeleri
bulunduundan, lezzetle himayeye alr. Byk olduktan
sonra vazife kalkar, lezzet de gider. Yavrusunu dver,
elinden daneyi alr. Yalnz, insan nevindeki validelerin
vazifeleri bir derece devam eder. nk insanlarda, zaaf ve
acz itibaryla, daima bir nevi ocukluk var; her vakit de
efkate muhtatr.
te umum hayvntn, horoz gibi obanlk eden
erkeklerine ve tavuk gibi validelerine bak, anla ki, bunlar
kendi hesabna ve kendileri namna, kendi kemalleri iin o
vazifeyi grmyorlar. nk hayatn, vazifede lzm gelse
feda ediyorlar. Belki vazifeleri, onlar o vazifeyle tavzif
eden ve o vazife iinde rahmetiyle bir lezzet derc eden
Mnim-i Kermin hesabna ve Ftr- Zlcellin namna
gryorlar.
Hem nefs-i hizmette cret bulunduuna bir delil de
udur ki: Nebtat ve ecar, bir evk u lezzeti ihsas eden bir
tavrla Ftr- Zlcellin emirlerini imtisal ediyorlar. nk,
datt gzel kokular ve mterilerin nazarn celb edecek
ziynetlerle sslenmeleri ve smblleri ve meyveleri iin
rynceye kadar kendilerini feda etmeleri, ehl-i dikkate
gsterir ki, onlarn, emr-i lhnin imtisalinden yle bir
lezzetleri var ki, nefsini mahvedip rtyor.
Bak, banda ok st konserveleri tayan hindistan
cevizi ve incir gibi meyvedar aalar, rahmet hazinesinden
lisan- hal ile st gibi en gzel bir gday ister, alr,
meyvelerine yedirir, kendi bir amur yer. Nar aac s bir
arab hazine-i rahmetten alp meyvesine yedirir, kendisi
amurlu ve bulank bir suya kanaat eder.
Hatt hububatta dahi smbllenmek vazifesinde zhir
bir itiyak grnr. Nasl ki dar bir yerde hapsedilen bir
zat, bir bostana, geni bir yere kmay mtakane ister;
yle de, hububatta, smbllenmek vazifesinde yle srurlu
bir vaziyet, bir itiyak grnyor.
te snnetullah tabir edilen, kinatta cereyan eden
bu srl uzun dsturdandr ki, isiz, tembel, istirahatle
yaayan ve rahat deinde uzananlar, ekseriyetle, say
eden, alanlardan daha ziyade zahmet ve sknt eker.
nk, daima isizler mrnden ikyet eder, elence ile
abuk gemesini ister. Say eden ve alan ise kirdir,
hamd eder, mrnn gemesini istemez.


1
kll dsturdur. Hem o sr iledir ki, Rahat zahmette,
zahmet rahattadr cmlesi darbmesel olmutur.
1. Atlet iinde istirahat eden, mrnden ikyetidir. alan ve i gren ise
haline kreder.
Evet, cemdta dikkatle nazar edilse, bilkuvve yalnz
istidat ve kabiliyet cihetinde nks kalp inkiaf
etmeyenlerin, gayet bir itihad ve say ile inbisat edip
bilkuvveden bilil suretine gemesinde, mezkr snnet-i
lhiye dsturuyla bir tavr grnyor. Ve o tavr iaret
eder ki, o vazife-i ftriyede bir evk ve o meselede bir lezzet
vardr. Eer o cmidin umum hayattan hissesi varsa, evk
kendisinin olur; yoksa, o cmidi temsil eden, nezaret eden
eye aittir. Hatt bu srra binaen denilebilir: Ltif, nzik su
incimad emrini ald vakit, yle iddetli bir evkle o emre
imtisal eder ki, demiri ak eder, paralar. Demek burdet
ve tahtessfr souun lisanyla, az kapal demir kaptaki
suya Genilen emr-i Rabbnsini tebliinde, iddet-i
evkle kabn paralar. Demiri bozar, kendisi buz olur.
Ve hkez, hereyi buna kyas et ki, gnelerin
devernndan ve seyir seyahatlerinden tut, t zerrelerin
mevlev gibi devretmelerine ve dnmelerine ve
ihtizazlarna kadar kinattaki btn say ve hareket,
kanun-u kader-i lh zerine cereyan ediyor ve dest-i
kudret-i lhden sudur eden ve irade ve emir ve ilmi
tazammun eden emr-i tekvn ile zuhur eder.
Hatt herbir zerre, herbir mevcut, herbir zhayat, bir
nefer askere benzer ki, orduda muhtelif dairelerde, o
neferin ayr ayr nisbetleri, vazifeleri olduu gibi, herbir
zerre, herbir zhayatn dahi yledir. Mesel senin gznde
bir zerre, gzn hcresinde ve gzde ve sb- vehiyede
ve bedenin eryin tabir edilen damarlarnda birer nisbeti
ve o nisbete gre birer vazifesi ve o vazifeye gre birer
faydas vardr. Ve hkez, hereyi ona kyas et.
Buna binaen herbir ey, bir Kadr-i Ezelnin vcub-u
vcuduna iki cihetle ehadet eder:
Biri: Tkatinin binler derece fevkinde vazifeleri
grmekteki acz-i mutlak lisanyla o Kadrin vcuduna
ehadet eder.
kincisi: Herbir ey, nizam- lemi tekil eden dsturlara
ve muvazene-i mevcudat idame eden kanunlara tatbik-i
hareket etmekle o Alm-i Kadre ehadet eder. nk zerre
gibi bir cmid, ar gibi kk bir hayvan, Kitab- Mbnin
mhim ve ince meseleleri olan nizam ve mizan bilmez.
Cmid bir zerre, ar gibi kk bir hayvan nerede?
Semvat tabakalarn bir defter sayfas gibi ap, kapayp
toplayan Zt- Zlcellin elindeki Kitab- Mbnin mhim,
ince meselelerini okumak nerede? Eer sen divanelik edip
zerrede o kitabn ince huruftn okuyacak kadar bir gz
bulunduunu tevehhm etsen, o vakit o zerrenin
ehadetini redde alabilirsin!
Evet, Ftr- Hakm, Kitab- Mbnin dsturlarn gayet
gzel bir surette ve muhtasar bir tarzda ve has bir lezzette
ve mahsus bir ihtiyala icml edip derc eder. Herey yle
has bir lezzet ve mahsus bir ihtiyala amel etse, o Kitab-
Mbnin dsturlarn bilmeyerek imtisal eder. Mesel,
hortumlu sivrisinek dnyaya geldii dakikada hanesinden
kar, durmayarak insann yzne hcum eder, uzun
assyla vurur, b- hayat fkrtr, ier. Hcumdan
kamakta, erkn- harp gibi maharet gsterir. Acaba bu
kk, tecrbesiz, yeni dnyaya gelen mahlka bu sanat
ve bu fenn-i harbi ve su karmak sanatn kim retmi?
Ve nerede renmi? Ben, yani bu biare Said, itiraf
ediyorum ki, eer ben o hortumlu sinein yerinde
olsaydm, bu sanat, bu kerrfer harbini ve su karmak
hizmetini, ok uzun dersler ve ok mteaddit tecrbelerle
ancak renebilirdim.
te, ilhma mazhar olan ar, rmcek ve yuvasn orap
gibi yapan blbl gibi hayvnt bu sinee kyas et. Hatt
nebtt da aynen hayvnta kyas edebilirsin. Evet,
Cevd- Mutlak (celle celluhu), her ferd-i zhayatn eline
lezzet middyla ve ihtiya mrekkebiyle yazlm bir
tezkereyi vermi, onunla evmir-i tekviniyenin programn
ve hizmetlerinin hristesini tevdi etmitir. Bak o Hakm-i
Zlcelle, nasl Kitab- Mbnin dsturlarndan, ar
vazifesine ait miktarn bir tezkerede yazm, arnn
bandaki sandukaya koymutur. O sandukann anahtar
da, vazifeperver arya has bir lezzettir. Onunla sandukay
aar, programn okur, emri anlar, hareket eder,
1

yetinin srrn izhar eder.
te, eer bu Sekizinci Notay tamam iittin ve tam
anladnsa, bir hads-i iman ile
2

in bir srrn,
3
nin bir
hakikatini,
4

nun bir dsturunu,

5
un bir nktesini anlarsn.
1. Rabbin balarsna ilham etti. Nahl Sresi, 16:68.
2. Rahmeti hereyi kaplamtr. Arf Sresi, 7:156.
3. Hibir ey yoktur ki, Onu hamd ile tesbih etmesin. sr Sresi, 17:44.
4. Bireyin olmasn murad ettii zaman Onun ii sadece Ol demektir; o da
oluverir. Ysin Sresi, 36:82.
5. n ne ycedir Onun ki, hereyin i yz Onun elindedir. Siz de Ona
dneceksiniz. Ysin Sresi, 36:83
DOKUZUNCU NOTA
Bil ki, nev-i beerde nbvvet, beerdeki hayr ve
kemltn fezlekesi ve esasdr. Din-i hak, saadetin
hristesidir. man, bir hsn- mnezzeh ve mcerreddir.
Madem u lemde parlak bir hsn, geni ve yksek bir
hayr, zhir bir hak, fik bir kemal grnyor. Bilbedhe,
hak ve hakikat, nbvvet iindedir ve nebler elindedir.
Dallet, er ve hasret, onun muhalindedir.
Mehsin-i ubudiyetin binlerinden yalnz buna bak ki,
Neb Aleyhisselm, ubudiyet cihetiyle muvahhidnin
kalblerini iyd ve Cuma ve cemaat namazlarnda ittihad
ettiriyor ve dillerini bir kelimede cem ediyor. yle bir
surette ki, u insan, Mbd-u Ezelnin azamet-i hitabna,
hadsiz kalblerden ve dillerden kan sesler, dualar,
zikirlerle mukabele ediyor. O sesler, dualar, zikirler
birbirine tesand ederek ve birbirine yardm edip ittifak
ederek yle geni bir surette Mbd-u Ezelnin ulhiyetine
kar bir ubudiyet gsteriyor ki, gya kre-i arz kendisi o
zikri sylyor, o duay ediyor ve aktryla namaz klyor ve
etrafyla, semvtn fevkinde izzet ve azametle nzil olan
1
emrini, kre-i arz imtisal ediyor. Bu srr-
ittihad ile, kinat iinde bir zerre gibi zayf, kk bir
mahlk olan u insan, ubudiyetin azameti cihetiyle Hlk-
Arz ve Semvtn mahbub bir abdi ve arzn halifesi, sultan
ve hayvntn reisi ve hilkat-i kinatn neticesi ve gayesi
oluyor.
1. Namaz dos doru kln. Bakara Sresi, 2:43, 83, 110; Nis Sresi,
4:77,103;Enam Sresi, 6:72; Ynus Sresi, 10:87: Hac Sresi, 22:78: Nr
Sresi,24:56; Rm Sresi, 30:31; Mcadele Sresi, 58:13; Mzemmil
Sresi,73:20..
Evet, eer namazlarn arkasnda, hususan bayram
namazlarnda, bir anda Allahu ekber diyen yzer milyon
insanlarn sesleri, lem-i gaybda ittihad ettikleri gibi,
lem-i ehadette dahi birbiriyle ittihad edip itima etse,
kre-i arz tamamyla byk bir insan olup, azametine
nisbeten byk bir sad ile syledii Allahu ekbere msavi
geldiinden, o muvahhidnin ittihadyla bir anda Allahu
ekber demeleri, kre-i arzn byk bir Allahu ekberi
hkmne geiyor. Adeta bayram namazlarnda lem-i
slmn zikir ve tesbihiyle zemin zelzele-i kbrya mazhar
olup, aktr ve etrafyla Allahu ekber deyip, kblesi olan
Kbe-i Mkerremenin samim kalbiyle niyet edip, Mekke
azyla, Cebel-i Arefe diliyle Allahu ekber diyerek, o tek
kelime, etraf- arzdaki umum mminlerin maaramisal
azlarndaki havada temessl ediyor. Birtek Allahu ekber
kelimesinin aks-i sadsyla hadsiz Allahu ekber vuku
bulduu gibi, o makbul zikir ve tekbir, semvt dahi
nlatp berzah lemlerine de temevv ederek sad
veriyor.
te, bu arz byle kendine scid
1
ve bid ve ibdna
mescid
2
ve mahlklarna beik
3
ve kendine msebbih
4
ve
mkebbir eden Zt- Zlcelle, yerin zerrt adedince
hamd ve tesbih ve tekbir edip ve mevcudat adedince
hamd ediyoruz ki, bize bu nevi ubudiyeti ders veren
Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselmna mmet eylemi.
1. bk. Rad Sresi, 13:15; Nahl Sresi, 16:49; Hac Sresi, 22:18.
2. bk. Buhr, Salt 56; Tirmiz, Salt 119; Eb Dvd, Salt 24; ibni Mce,
Mescid 4.
3. bk. Bakara Sresi, 2:22; Th Sresi, 20:53; Zuhruf Sresi 43:10; Nebe Sresi,
78:6.
4. bk. Fatiha Sresi, 1:2; Enam Sresi, 6:1; sr Sresi, 17:44; Kehf Sresi, 18:1;
Cuma Sresi, 62:1.
ONUNCU NOTA
Bil, ey gal, mevve Said! Cenb- Hakkn nur-u
marifetine yetimek ve bakmak ve yt ve ahitlerin
yinelerinde cilvelerini grmek ve berhin ve deliller
mesmtyla tem etmek iktiza ediyor ki, senin
stnden geen, kalbine gelen ve aklna grnen herbir
nuru tenkit parmaklaryla yoklama ve tereddt eliyle tenkit
etme. Sana klanan bir nuru tutmak iin elini uzatma.
Belki gaet esbabndan tecerrd et, onlara mteveccih ol,
dur. nk, ben mahede ettim ki, marifetullahn
ahitleri, burhanlar eittir:
Bir ksm su gibidir. Grnr, hissedilir, lkin
parmaklarla tutulmaz. Bu ksmda hayalttan tecerrd
etmek, klliyetle ona dalmak gerektir. Tenkit parmaklaryla
tecesss edilmez; edilse akar, kaar. O b- hayat, parma
mekn ittihaz etmez.
kinci ksm, hava gibidir. Hissedilir, fakat ne grnr, ne
de tutulur. Ona kar sen, yzn, azn, ruhunla o rahmet
nesmine kar tevecch et, kendini mukabil tut. Tenkit
elini uzatma, tutamazsn. Ruhunla teneffs et. Tereddt
eliyle baksan, tenkitle el atsan, o yrr, gider. Senin elini
mesken ittihaz etmez, ona raz olmaz.
nc ksm ise, nur gibidir. Grnr, fakat ne
hissedilir, ne de tutulur. yleyse, sen kalbinin gzyle,
ruhunun nazaryla kendini ona mukabil tut ve gzn ona
tevcih et, bekle. Belki kendikendine gelir. nk nur, elle
tutulmaz, parmaklarla avlanmaz. Belki onur ancak basiret
nuruyla avlanr. Eer haris ve madd elini uzatsan ve
madd mizanlarla tartsan, snmese de gizlenir. nk yle
nur, maddde hapse raz olmad gibi, kayda giremez,
kes kendine mlik ve seyyid kabul etmez.
ON BRNC NOTA
Bil ki, Kurn- Mucizl-Beynn ifadesinde ok efkat
ve merhamet var. nk, muhataplarn eksersi, cumhur-u
avamdr. Onlarn zihinleri basittir. Nazarlar dahi dakik
eyleri grmediinden, onlarn bestet-i efkrn okamak
iin, tekrarla, semvat ve arzn yzlerine yazlan yetleri
tekrar ediyor, o byk hareri kolaylkla okutturuyor.
Mesel, semvat ve arzn hilkati ve semdan yamurun
yadrlmas ve arzn dirilmesi gibi bilbedhe okunan ve
grnen yetleri ders veriyor. O huruf-u kebre iinde
kk harerle yazlan ince yta nazar nadiren evirir, t
zahmet ekmesinler.
Hem slb-u Kurnde yle bir cezlet ve selset ve
ftrlik var ki, gya Kurn bir hafzdr, kudret kalemiyle
kinat sayfalarnda yazlan yt okuyor. Gya Kurn,
kinat kitabnn kraatidir ve nizmtnn tilvetidir ve
Nakka- Ezelnin untn okuyor ve illerini yazyor. Bu
cezlet-i beyaniyeyi grmek istersen, hyar ve mdakkik
bir kalble, Sre-i Amme ve
1

yetleri gibi fermanlar dinle.
1. De ki: Ey mlkn hakiki sahibi olan Allahm... l-i mrn Sresi, 3:26.
ON KNC NOTA
Ey bu notalar dinleyen dostlarm! Biliniz ki, ben hilf-
det olarak, gizlemesi lzm gelen, Rabbime kar kalbimin
tazarru ve niyaz ve mnctn bazan yazdmn sebebi;
lm, dilimi susturduu zamanlarda, dilime bedel
kitabmn sylemesinin kabuln rahmet-i lhiyeden rica
etmektir. Evet, ksa bir mrde, hadsiz gnahlarma kefaret
olacak, muvakkat lisanmn tevbe ve nedametleri k
gelmiyor. Sabit ve bir derece daim olan kitabn lisan daha
ziyade o ie yarar. te, on sene
HAYE-1
evvel, dadaal
bir frtna-i ruhiye neticesinde, Eski Saidin glmeleri Yeni
Saidin alamalarna inklp edecei hengmda, genliin
gaet uykusundan ihtiyarlk sabahyla uyandm bir anda,
u mncat ve niyaz, Arab yazlmtr. Bir ksmnn Trke
meli udur ki:
Haiye-1 Bu risalenin telinden on sene evvel.
Ey Rabb-i Rahmim ve ey Hlk- Kermim! Benim s-i
ihtiyarmla mrm ve genliim zayi olup gitti. Ve o mr
ve genliin meyvelerinden elimde kalan, elem verici
gnahlar, zillet verici elemler, dallet verici vesveseler
kalmtr. Ve bu ar yk ve hastalkl kalb ve hacletli
yzmle kabre yaknlayorum. Bilmahede, gre gre,
gayet sratle, saa ve sola inhiraf etmeyerek, ihtiyarsz bir
tarzda, vefat eden ahbap ve akran ve akaribim gibi, kabir
kapsna yanayorum.
O kabir, bu dr- fniden rk- ebed ile ebedl-bd
yolunda kurulmu, alm evvelki menzil ve birinci
kapdr.
1
Ve bu balandm ve meftun olduum u dr-
dnya da, kat bir yakn ile anladm ki, hliktir gider ve
fnidir lr. Ve bilmahede, iindeki mevcudat dahi,
birbiri arkasndan kale kale gp gider, kaybolur.
Hususan benim gibi nefs-i emmreyi tayanlara u dnya
ok gaddardr, mekkrdr. Bir lezzet verse, bin elem takar,
ektirir. Bir zm yedirse, yz tokat vurur.
Ey Rabb-i Rahmim ve ey Hlk- Kermim!
2

srryla ben imdiden gryorum ki, yakn bir
zamanda, ben kefenimi giydim,tabutuma bindim,
dostlarmla veda eyledim. Kabrime tevecch edipgiderken,
Senin dergh- rahmetinde, cenazemin lisan- haliyle,
ruhumun lisan- kliyle bararak derim: El-aman,
el-aman! Ya Hannn! Y Mennn! Beni gnahlarmn
hacletinden kurtar!
1. bk. Tirmiz, Zhd 5; bni Mce, Zhd 32; Msned1:63.
2. Her gelecek ey yakndr. bn-i Mce,Mukaddime: 7; Drim, Mukaddime 23.
te kabrimin bana ulatm, boynuma kefenimi takp
kabrimin banda uzanan cismimin zerine durdum.
Bam dergh- rahmetine kaldrp btn kuvvetimle
feryad edip nid ediyorum: El-aman, el-aman! Y
Hannn! Y Mennn! Beni gnahlarmn ar yklerinden
hals eyle!
te, kabrime girdim, kefenime sarldm. Teyciler beni
brakp gittiler. Senin af ve rahmetini intizar ediyorum. Ve
bilmahede grdm ki, Senden baka melce ve mence
yok. Gnahlarn irkin yznden ve msiyetin vah
eklinden ve o meknn darlndan, btn kuvvetimle
nid edip diyorum:
El-aman, el-aman! Ya Rahmn! Y Hannn! Y
Mennn! Y Deyyn! Beni irkin gnahlarmn
arkadalklarndan kurtar! Yerimi genilettir! lh, Senin
rahmetin melceimdir ve Rahmeten lil-lemn olan
Habibin, Senin rahmetine yetimek iin vesilemdir. Senden
ekv deil, belki nefsimi ve halimi Sana ekv ediyorum.
Ey Hlk- Kermim ve ey Rabb-i Rahmim! Senin Said
ismindeki mahlkun ve masnuun ve abdin, hem si, hem
ciz, hem gal, hem cahil, hem all, hem zell, hem msi,
hem msin, hem ak, hem seyyidinden kam bir kle
olduu halde, krk sene sonra nedamet edip Senin
derghna avdet etmek istiyor. Senin rahmetine iltica
ediyor. Hadsiz gnah ve hatatlarn itiraf ediyor. Evham ve
trl trl illetlerle mptel olmu, Sana tazarru ve niyaz
eder. Eer keml-i rahmetinle onu kabul etsen, maret
edip rahmet etsen, zaten o Senin nndr. nk
Erhamrrhimnsin. Eer kabul etmezsen, Senin kapndan
baka hangi kapya gideyim? Hangi kap var? Senden
baka Rab yok ki derghna gidilsin. Senden baka hak
mbud yoktur ki ona iltica edilsin.

:


1
1. Senden baka ilh yoktur. Sen birsin. Senin hibir erikin yoktur.
Dnyadason, hirette ve kabirde ilk sz: ehadet ederim ki Allahtan baka ilh
yoktur; yine ehadet ederim ki Muhammed (a.s.m.) Allahn Resuldr.
ON NC NOTA
Medar- iltibas olmu olan be meseledir.
BRNCS: Tarik-i hakta alan ve mcahede edenler,
yalnz kendi vazifelerini dnmek lzm gelirken, Cenb-
Hakka ait vazifeyi dnp, harektn ona bina ederek
hataya derler. Edebd-Din ved-Dnya risalesinde vardr
ki:
Bir zaman eytan, Hazret-i s Aleyhisselma itiraz edip
demi ki: Madem ecel ve herey kader-i lh iledir; sen
kendini bu yksek yerden at, bak nasl leceksin.
Hazret-i s Aleyhisselm demi ki:

1
1. Maverd, Edebd-Dny ved-Dns. 12; Mamer b. Rid, el-Cmi 11:113; Eb
Nuaym, Hilyetl-Evliy 4:12; bnl-Cevz, Telbs bls 1:344; bni Hacer, el-sbe
4:764.
Yani, Cenb- Hak abdini tecrbe eder ve der ki: Sen
byle yapsan sana byle yaparm. Greyim seni, yapabilir
misin? diye tecrbe eder. Fakat abdin hakk yok ve haddi
deil ki, Cenb- Hakk tecrbe etsin ve desin: Ben byle
ilesem Sen byle iler misin? diye tecrbevri bir surette
Cenb- Hakkn rububiyetine kar imtihan tarz, s-i
edeptir, ubudiyete mndir.
Madem hakikat budur; insan kendi vazifesini yapp
Cenb- Hakkn vazifesine karmamal.
Mehurdur ki, bir zaman slm kahramanlarndan ve
Cengizin ordusunu mteaddit defa malp eden
Celleddin-i Harzemah harbe giderken, vzers ve etb
ona demiler:
Sen muzaffer olacaksn. Cenb- Hak seni galip
edecek.
O demi: Ben Allahn emriyle, cihad yolunda hareket
etmeye vazifedarm. Cenb- Hakkn vazifesine karmam.
Muzaffer etmek veya malp etmek Onun vazifesidir.
te o zat bu srr- teslimiyeti anlamasyla, harika bir
surette ok defa muzaffer olmutur.
Evet, insann elindeki cz- ihtiyar ile iledikleri
ef allerinde, Cenb- Hakka ait netici dnmemek
gerektir. Mesel, kardelerimizden bir ksm zatlar,
halklarn Risale-i Nura iltihaklar evklerini
ziyadeletiriyor, gayrete getiriyor. Dinlemedikleri vakit,
zayarn kuvve-i mneviyeleri krlyor, evkleri bir derece
snyor. Halbuki, stad- mutlak, mukted-y kll, rehber-i
ekmel olan Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm,
1

olan ferman- lhyi kendine
rehber-i mutlak ederek, insanlarn ekilmesiyle ve
dinlememesiyle daha ziyade say gayret ve ciddiyetle
tebli etmi. nk

2
srryla anlam ki, insanlara dinlettirmek ve hidayet
vermek, Cenb- Hakkn vazifesidir; Cenb- Hakkn
vazifesine karmazd.
1. Peygambere den, ancak tebli etmekten ibarettir. Nur Sresi, 24:54.
2. Sen sevdiin kimseyi hidayete erdiremezsin. Ancak Allah dilediine hidayet
verir. Kasas Sresi, 28:56.
yleyse, ite ey kardelerim! Siz de, size ait olmayan
vazifeye harektnz bina etmekle karmaynz ve
Hlknza kar tecrbe vaziyetini almaynz.
KNC MESELE: Ubudiyet, emr-i lhye ve rza-y
lhye bakar. Ubudiyetin dsi emr-i lh ve neticesi
rza-y Haktr. Semert ve fevidi uhreviyedir. Fakat ille-i
gaiye olmamak, hem kasten istenilmemek artyla,
dnyaya ait faydalar ve kendi kendine terettp eden ve
istenilmeyerek verilen semereler, ubudiyete mn olmaz.
Belki zayar iin mevvik ve mreccih hkmne
geerler. Eer o dnyaya ait faydalar ve menfaatler o
ubudiyete, o virde veya o zikre illet veya illetin bir cz
olsa, o ubudiyeti ksmen iptal eder. Belki o hsiyetli virdi
akm brakr, netice vermez.
te bu srr anlamayanlar, mesel yz hsiyeti ve
faydas bulunan Evrd- Kudsiye-i ah- Nakibendyi veya
bin hsiyeti bulunan Cevenl-Kebri, o faydalarn
bazlarn maksud-u bizzat niyet ederek okuyorlar. O
faydalar gremiyorlar ve gremeyecekler ve grmeye de
haklar yoktur. nk o faydalar, o evradlarn illeti olamaz
ve ondan, onlar kasten ve bizzat istenilmeyecek. nk
onlar fazl bir surette, o hlis virde talepsiz terettp eder.
Onlar niyet etse, ihls bir derece bozulur. Belki
ubudiyetten kar ve kymetten der.
Yalnz bu kadar var ki, byle hsiyetli evrd okumak
iin, zayf insanlar bir mevvik ve mreccihe muhtatrlar.
O faydalar dnp, evke gelip, o evrd srf rza-y lh
iin, hiret iin okusa zarar vermez. Hem de makbuldr.
Bu hikmet anlalmadndan, oklar, aktabdan ve Selef-i
Salihnden merv olan faydalar grmediklerinden pheye
der, hatt inkr da eder.
NC MESELE:
1

Yani, Ne mutlu o adama ki, kendini bilip
haddinden tecavz etmez.
1. Buhr, et-Tarihul-Kebr3:338; Tabern, el-Muceml-Kebr 5:71; Beyhk,
es-Snenl-Kbr 4:182.
Nasl bir zerre camdan, bir katre sudan, bir havuzdan,
denizden, kamerden seyyarelere kadar gnein cilveleri
var. Herbirisi kabiliyetine gre gnein aksini, misalini
tutuyor ve haddini biliyor. Bir katre su, kendi kabiliyetine
gre Gnein bir aksi bende vardr der. Fakat Ben de
deniz gibi bir yineyim diyemez. yle de, esm-i
lhiyenin cilvesinin tenevvne gre, makamt- evliyada
yle mertip var. Esm-i lhiyenin herbirisinin, bir gne
gibi, kalbden Ara kadar cilveleri var. Kalb de bir artr.
Fakat Ben de Ar gibiyim diyemez.
te, ubudiyetin esas olan, acz ve fakr ve kusur ve
naksn bilmek ve niyaz ile dergh- Ulhiyete kar secde
etmeye bedel naz ve fahir suretinde gidenler, zerrecik
kalbini Ara msavi tutar. Katre gibi makamn, deniz gibi
evliyann makamtyla iltibas eder. Kendini o byk
makamta yaktrmak ve o makamda kendini muhafaza
etmek iin, tasannuta, tekellfta, mnsz hodfurulua
ve birok mkilta der.
Elhasl, hadiste vardr ki:



1
Yani, medar- necat ve hals, yalnz ihlstr. hls
kazanmak ok mhimdir. Bir zerre ihlsl amel,
batmanlarla hlis olmayana mreccahtr.
2
hls
kazandran, harektndaki sebebi srf bir emr-i lh ve
neticesi rza-y lh olduunu dnmeli ve vazife-i
lhiyeye karmamal.
Hereyde bir ihls var. Hatt muhabbetin de ihlsla bir
zerresi, batmanlarla resm ve cretli muhabbete tereccuh
eder. te bir zat bu ihlsl muhabbeti byle tabir etmi:


3
Yani, Ben muhabbet zerine bir rvet, bir cret, bir
mukabele, bir mkfat istemiyorum. nk, mukabilinde
bir mkfat, bir sevap istenilen muhabbet zayftr,
devamszdr. Hatt hlis muhabbet, ftrat- insaniyede ve
umum validelerde derc edilmitir. te bu hlis muhabbete
tam mnsyla validelerin efkatleri mazhardr. Valideler, o
srr- efkatle, evltlarna kar muhabbetlerine bir
mkfat, bir rvet istemediklerine ve talep etmediklerine
delil; ruhunu, belki saadet-i uhreviyesini de onlar iin feda
etmeleridir. Tavuun btn sermayesi kendi hayat iken,
yavrusunu itin azndan kurtarmak iinHsrevin
mahedesiylekafasn ite kaptrr.
1. nsanlar helk oldu-limler mstesna. limler de helk oldu-ilmiyle amel
edenler mstesna. Amel edenler de helk oldu-ihls sahipleri mstesna. hls
sahiplerine gelince, onlar da pek byk bir tehlike ile kar karyadrlar. bk.
Acln, Kefl-Haf 2:415; Gazl, hyu Ulmid-Dn 3:414,4:179, 362.
2. el-Hkim, el-Mstedrek4:341; Eb Nuaym, Hilyetl-Evliy 1:244.
3. bk. bni Kays, Kurad-Dayf1:95, 207; ez-Zeheb, Trihul-slm 103.
DRDNC MESELE: Esbab- zhiriye eliyle gelen
nimetleri o esbab hesabna almamak gerektir. Eer o
sebep ihtiyar sahibi deilse (mesel hayvan ve aa gibi),
dorudan doruya o nimeti Cenb- Hak hesabna verir.
Madem o lisan- hal ile Bismillh der, sana verir. Sen de
Allah hesabna olarak Bismillh de, al.
Eer o sebep ihtiyar sahibi ise, o Bismillh demeli,
sonra ondan al. Yoksa alma. nk
1

yetinin mn-y sarihinden baka bir
mn-y iarsi udur ki: Mnim-i Hakikyi hatra
getirmeyen ve Onun namyla verilmeyen nimeti
yemeyiniz demektir.
1. zerine Allahn ad zikredilmeyen eylerden yemeyin! Enm Sresi,
6:121.
O halde, hem veren Bismillh demeli, hem alan
Bismillh demeli. Eer o Bismillh demiyor, fakat sen de
almaya muhtasan, sen Bismillh de, onun ba stnde
rahmet-i lhiyenin elini gr, krle p, ondan al. Yani,
nimetten inma bak, inamdan Mnim-i Hakikyi dn.
Bu dnmek bir krdr. Sonra o zhir vastaya istersen
dua et; nk o nimet onun eliyle size gnderildi.
Esbab- zhiriyeyi peresti edenleri aldatan, iki eyin
beraber gelmesi veya bulunmasdr ki, iktiran tabir edilir,
birbirine illet zannetmeleridir. Hem bireyin ademi, bir
nimetin mdum olmasna illet olduundan, tevehhm eder
ki, o eyin vcudu dahi o nimetin vcuduna illettir.
krn, minnettarln o eye verir, hataya der. nk
bir nimetin vcudu, o nimetin umum mukaddemtna ve
eritine terettp eder. Halbuki o nimetin ademi, birtek
artn ademiyle oluyor.
Mesel, bir baheyi sulayan cetvelin deliini amayan
adam, o bahenin kurumasna ve o nimetlerin ademine
sebep ve illet oluyor. Fakat o bahenin nimetlerinin
vcudu, o adamn hizmetinden baka, yzer eritin
vcuduna tevakkua beraber, illet-i hakik olan kudret ve
irade-i Rabbniye ile vcuda gelir. te bu maltann ne
kadar hatas zhir olduunu anla ve esbabperestlerin de ne
kadar hata ettiklerini bil.
Evet, iktiran ayrdr, illet ayrdr. Bir nimet sana geliyor.
Fakat bir insann sana kar ihsan niyeti o nimete mukarin
olmu. Fakat illet olmam. llet rahmet-i lhiyedir. Evet, o
adam ihsan etmeyi niyet etmeseydi o nimet sana
gelmezdi, nimetin ademine illet olurdu. Fakat, mezkr
kaideye binaen, o meyl-i ihsan, o nimete illet olamaz.
Ancak yzer eritin bir art olabilir.
Mesel, Risale-i Nurun akirtleri iinde Cenb- Hakkn
nimetlerine mazhar baz zatlar (Hsrev, Refet gibi), iktirn
illetle iltibas etmiler, stadna fazla minnettarlk
gsteriyorlard. Halbuki, Cenb- Hak onlara ders-i
Kurnde verdii nimet-i istifade ile, stadlarna ihsan
ettii nimet-i ifadeyi beraber klm, mukarenet vermi.
Onlar derler ki: Eer stadmz buraya gelmeseydi biz
bu dersi alamazdk. yleyse onun ifadesi, istifademize
illettir.
Ben de derim: Ey kardelerim! Cenb- Hakkn bana da,
sizlere de ettii nimet beraber gelmi. ki nimetin illeti de
rahmet-i lhiyedir. Ben de sizin gibi, iktirn illetle iltibas
ederek, bir vakit Risale-i Nurun sizler gibi elmas kalemli
yzer akirtlerine ok minnettarlk hissediyordum. Ve
diyordum ki: Bunlar olmasayd, benim gibi yarm mm
bir biare nasl hizmet edecekti? Sonra anladm ki, sizlere
kalem vastasyla olan kuds nimetten sonra, bana da bu
hizmete muvaffakiyet ihsan etmi. Birbirine iktiran etmi;
birbirinin illeti olamaz. Ben size teekkr deil, belki sizi
tebrik ediyorum. Siz de bana minnettarla bedel, dua ve
tebrik ediniz.
Bu Drdnc Meselede gaetin ne kadar dereceleri
bulunduu anlalr.
BENC MESELE: Nasl ki bir cemaatin mal bir
adama verilse zulm olur. Veya cemaate ait vakar bir
adam zaptetse zulmeder. yle de, cemaatin sayleriyle
hsl olan bir neticeyi veya cemaatin haseneleriyle terettp
eden bir ere, bir fazileti o cemaatin reisine veya stadna
vermek hem cemaate, hem de o stad veya reise
zulmdr. nk enniyeti okar, gurura sevk eder.
Kendini kapc iken padiah zannettirir. Hem kendi nefsine
de zulmeder. Belki bir nevi irk-i hafye yol aar.
Evet, bir kaleyi fetheden bir taburun ganimetini ve
muzafferiyet ve ereni, binbas alamaz. Evet, stad ve
mrid, masdar ve menba telkki edilmemek gerektir.
Belki mazhar ve mkes olduklarn bilmek lzmdr.
Mesel, hararet ve ziya sana bir yine vastasyla gelir. Sen
de, gnee kar minnettar olmaya bedel, yineyi masdar
telkki edip, gnei unutup, ona minnettar olmak
divaneliktir.
Evet, yine muhafaza edilmeli, nk mazhardr. te
mridin ruhu ve kalbi bir yinedir, Cenb- Haktan gelen
feyze mkes olur, mridine aksedilmesine de vesile olur.
Vesilelikten fazla, feyiz noktasnda makam verilmemek
lzmdr.
Hatt baz olur ki, masdar telkki edilen bir stad, ne
mazhardr, ne masdardr. Belki mridinin safvet-i ihlsyla
ve kuvvet-i irtibatyla ve ona hasr- nazarla, o mrid, baka
yolda ald fyuzt, stadnn mirt- ruhundan gelmi
gryor. Nasl ki baz adam, manyetizma vastasyla bir
cama dikkat ede ede lem-i misale kar hayalinde bir
pencere alr, o yinede ok garaibi mahede eder.
Halbuki yinede deil, belki yineye olan dikkat-i nazar
vastasyla, yinenin haricinde hayaline bir pencere
alm, gryor. Onun iindir ki, bazan nks bir eyhin
hlis mridi, eyhinden daha ziyade kmil olabilir. Ve
dner, eyhini irad eder ve eyhinin eyhi olur.
ON DRDNC NOTA
Tevhide dair drt kk remizdir.
BRNC REMZ: Ey esbabperest insan! Acaba, garip
cevherlerden yaplm bir acip kasr grsen ki yaplyor.
Onun binasnda sarf edilen cevherlerin bir ksm yalnz
inde bulunuyor. Dier ksm Endlste, bir ksm
Yemende, bir ksm Sibiryadan baka yerde bulunmuyor.
Binann yaplmas zamannda, ayn gnde ark, imal,
garp, cenuptan o cevherli talar kolaylkla celb olup
yapldn grsen, hi phen kalr m ki, o kasr yapan
usta, btn kre-i arza hkmeden bir hkim-i
mucizekrdr?
te, herbir hayvan, yle bir kasr- lhdir. Hususan
insan, o kasrlarn en gzeli ve o saraylarn en acibidir. Ve
bu insan denilen sarayn cevherleri, bir ksm lem-i
ervahtan, bir ksm lem-i misalden ve Levh-i Mahfuzdan
ve dier bir ksm da hava leminden, nur leminden,
ansr leminden geldii gibi; hct ebede uzanm,
emelleri semvat ve arzn aktrnda intiar etmi,
rabtalar, alkalar dnya ve hiret edvrnda dalm bir
saray- acip ve bir kasr- gariptir.
te, ey kendini insan zanneden insan! Madem
mahiyetin byledir; seni yapan ancak o Zat olabilir ki,
dnya ve hiret birer menzil, arz ve sem birer sayfa, ezel
ve ebed, dn ve yarn hkmnde olarak tasarruf eden bir
Zat olabilir. yleyse, insann mbdu ve melcei ve
halskr O olabilir ki, arz ve semya hkmeder, dnya ve
ukb dizginlerine mliktir.
KNC REMZ: Baz eblehler var ki, gnei
tanmadklar iin, bir yinede gnei grse, yineyi
sevmeye balar. edit bir hisle onun muhafazasna
alrt ki iindeki gnei kaybolmasn. Ne vakit o
ebleh, gne, yinenin lmesiyle lmediini ve
krlmasyla fen bulmadn derk etse, btn muhabbetini
gkteki gnee evirir. O vakit anlar ki, yinede grnen
gne, yineye tbi deil, beks ona mtevakkf deil.
Belki gnetir ki, o yineyi o tarzda tutuyor ve onun
parlamasna ve nuruna medet veriyor. Gnein beks
onunla deil; belki yinenin hayattar parlamasnn beks,
gnein cilvesine tbidir.
Ey insan! Senin kalbin ve hviyet ve mahiyetin bir
yinedir. Senin ftratnda ve kalbinde bulunan edit bir
muhabbet-i bek, o yine iin deil ve o kalbin ve
mahiyetin iin deil. Belki o yinede istidada gre cilvesi
bulunan Bk-i Zlcellin cilvesine kar muhabbetindir ki,
belhet yznden, o muhabbetin yz baka yere dnm.
Madem yledir;
1
de. Yani, madem Sen
varsn ve bkisin. Fen ve adem ne isterse bize yapsn,
ehemmiyeti yok!
1. Bk olan sadece Odur.
NC REMZ: Ey insan! Ftr- Hakmin senin
mahiyetine koyduu en garip bir hlet udur ki:
Bazan dnyaya yerleemiyorsun, zindanda boaz
sklm adam gibi of, of deyip dnyadan daha geni bir
yer istediin halde; bir zerrecik, bir i, bir hatra, bir dakika
iine girip yerleiyorsun. Koca dnyaya yerleemeyen kalb
ve krin o zerrecikte yerleir. En iddetli hissiyatnla o
dakikack, o hatrackta dolayorsun.
Hem senin mahiyetine yle mnev cihazat ve ltifeler
vermi ki, bazlar dnyay yutsa tok olmaz; bazlar bir
zerreyi kendinde yerletiremiyor. Ba bir batman ta
kaldrd halde, gz bir sa kaldramad gibi; o ltife, bir
sa kadar bir skleti, yani, gaet ve dalletten gelen kk
bir hlete dayanamyor. Hatt bazan sner ve lr.
Madem yledir, hazer et, dikkatle bas, batmaktan kork.
Bir lokma, bir kelime, bir dane, bir lema, bir iarette, bir
pmekte batma. Dnyay yutan byk letierini onda
batrma. nk ok kk eyler var, ok bykleri bir
cihette yutar. Nasl kk bir cam parasnda gk,
yldzlaryla beraber iine girip gark oluyor. Hardal gibi
kk kuvve-i hafzanda, senin sahife-i amlin ekseri ve
sahaif-i mrn alebi iine girdii gibi, ok cz kk
eyler var, yle byk eyay bir cihette yutar, istiab eder.
DRDNC REMZ: Ey dnyaperest insan! ok geni
tasavvur ettiin senin dnyan, dar bir kabir hkmndedir.
Fakat o dar kabir gibi menzilin duvarlar ieden olduu
iin, birbiri iinde iniks edip, gzgrnceye kadar
geniliyor. Kabir gibi darken, bir ehir kadar genigrnr.
nk o dnyann sa duvar olan gemi zaman ve sol
duvarolan gelecek zaman, ikisi mdum ve gayr- mevcut
olduklar halde, birbiri iinde iniks edip gayet ksa ve dar
olan hazr zamann kanatlarn aarlar. Hakikat hayale
karr; mdum bir dnyay mevcut zannedersin.
Nasl bir hat, srat-i hareketle bir sath gibi geni
grnrken, hakikat-i vcudu ince bir hat olduu gibi,
senin de dnyan hakikate dar, fakat senin gaet ve vehim
ve hayalinle duvarlar ok genilemi. O dar dnyada, bir
musibetin tahrikiyle kmldansan, ban, ok uzak
zannettiin duvara arparsn. Bandaki hayali uurur,
uykunu karr. O vakit grrsn ki, o geni dnyan
kabirdendaha dar, kprden daha msaadesiz. Senin
zamann ve mrn, berkten daha abuk geer; hayatn,
aydan daha sratli akar.
Madem dnya hayat ve cismn yaay ve hayvn
hayat byledir. Hayvniyetten k, cismniyeti brak, kalb
ve ruhun derece-i hayatna gir. Tevehhm ettiin geni
dnyadan daha geni bir daire-i hayat, bir lem-i nur
bulursun. te o lemin anahtar, marifetullah ve
vahdniyet srlarn ifade eden
1
kelime-i
kudsiyesiyle kalbi sylettirmek, ruhu ilettirmektir.
ON BENC NOTA
meseledir.
2
BRNC MESELE: sm-i Hafzin tecell-i etemmine
iaret eden


3
yetidir. Kurn- Hakmin bu hakikatine delil istersen,
Kitab- Mbnin mistar stnde yazlan u kinat kitabnn
sayfalarna baksan, ism-i Hafzin cilve-i zamn ve bu
yet-i kerimenin bir hakikat-i kbrsnn nazresini ok
cihetlerle grebilirsin.
1. Allahtan baka hibir ilh yoktur.
2. On Beinci Notann kinci ve nc Meseleleri, Yirmi Drdnc Lemadr.
nc Mesele ise Barla Lhikasnda yer almaktadr.
3. Kim zerre kadar bir iyilik yaparsa karln grr. Kim zerre kadar
birktlk ilerse o da onun karln grr. Zilzal Sresi, 99:7-8.
Ezcmle: Aa, iek ve otlarn muhtelif tohumlarndan
bir kabza al. O muhtelif ve birbirine muhalif tohumlarn
cinsleri birbirinden ayr, nevileri birbirinden baka olan
iek ve aa ve otlarn sandukalar hkmnde olan o
kabzay, karanlkta ve karanlk ve basit ve cmid bir toprak
iinde defnet, serp. Sonra, mizansz ve eyay fark etmeyen
ve nereye yzn evirsen oraya giden basit suyla sula.
Sonra, senev harin meydan olan bahar mevsiminde
gel, bak. srlvri melek-i rad, baharda, nefh-i sur
nevinden yamura barmas, yeraltnda defnedilen
ekirdeklere nefh-i ruhla mjdelemesi zamanna dikkat et
ki, o nihayet derece kark ve karm ve birbirine
benzeyen o tohumcuklar, ism-i Hafzin tecellsi altnda,
keml-i imtisalle, hatasz olarak, Ftr- Hakmden gelen
evmir-i tekviniyeyi imtisal ediyorlar. Ve yle tevk-i
hareket ediyorlar ki, onlarn o hareketlerinde bir uur, bir
basiret, bir kast, bir irade, bir ilim, bir kemal, bir hikmet
parlad grnyor. nk, gryorsun ki, o birbirine
benzeyen tohumcuklar, birbirinden temayz ediyor,
ayrlyor.
Mesel bu tohumcuk bir incir aac oldu, Ftr-
Hakmin nimetlerini balarmz stnde nere balad.
Serpiyor, dallarnn elleriyle bizlere uzatyor. te bu, ona
sureten benzeyen bu iki tohumcuk ise, gn k namndaki
iekle, hercaimeneke gibi iekleri verdi. Bizler iin
sslendi. Yzmze glyorlar, kendilerini bizlere
sevdiriyorlar.
Daha buradaki bir ksm tohumcuklar, bu gzel
meyveleri verdi. Ve smbl ve aa oldular. Gzel tad ve
koku ve ekilleriyle itahmz ap, kendi neslerine bizim
neslerimizi davet ediyorlar. Ve kendilerini mterilerine
feda ediyorlar. T nebt hayat mertebesinden, hayvn
hayat mertebesine terakki etsinler.
Ve hkez, kyas et. yle bir surette o tohumcuklar
inkiaf ettiler ki, o tek kabza, muhtelif aalarla ve
mtenevvi ieklerle dolu bir bahe hkmne geti. inde
hibir galat, kusur yok.
1

srrn gsterir. Herbir tohum, ism-i Hafzin cilvesiyle
ve ihsanyla, ona pederinin ve aslnn malndan verdii
irsiyeti, iltibassz, noksansz muhafaza edip gsteriyor.
1. Haydi, evir gzn: En kk bir kusur gryor musun? Mlk Sresi,
67:3.
te bu hadsiz harika muhafazay yapan Zt- Hafz,
kyamet ve hairde, hafziyetin tecell-i ekberini
gstereceine kat bir iarettir.
Evet, bu ehemmiyetsiz, zil, fni tavrlarda bu derece
kusursuz, galatsz hafziyet cilvesi bir hccet-i katadr ki,
ebed tesiri ve azm ehemmiyeti bulunan, emanet-i kbr
hamelesi ve arzn halifesi olan insanlarn ef l ve sr ve
akvlleri ve hasenat ve seyyiatlar, keml-i dikkatle
muhafaza edilir ve muhasebesi grlecek.
y, bu insan zanneder mi ki babo kalacak? H!
Belki insan ebede mebustur ve saadet-i ebediyeye ve
ekavet-i daimeye namzettir. Kk byk, az ok, her
amelinden muhasebe grecek. Ya taltif veya tokat yiyecek.
te, hafziyetin cilve-i kbrsna ve mezkr yetin
hakikatine ahitler had ve hesaba gelmez. Bu meseledeki
gsterdiimiz ahit, denizden bir katre, dadan bir zerredir.


1
1. Seni her trl noksandan tenzih ederiz. Senin bize rettiinden
bakabilgimiz yoktur. Muhakkak ki Sen, ilmi ve hikmeti hereyi kuatan Alm-i
Hakmsin. Bakara Sresi, 2:32.
On Sekizinci Lema
Sikke-i Tasdik-i Gayb ve teksir Lemalar mecmuasnda
neredilmitir.
On Dokuzuncu Lema
ktisat Risalesi
ktisat ve kanaate, israf ve tebzre dairdir.

1
1. Yiyin, iin, fakat israf etmeyin. Arf Sresi, 7:31.
2. bk. brahim Sresi, 14:7.
U YET- KERME, iktisada kat emir ve israftan
nehy-i sarih suretinde gayet mhim bir ders-i hikmet
veriyor. u meselede Yedi Nkte var.
BRNC NKTE
Hlk- Rahm, nev-i beere verdii nimetlerin
mukabilinde kr istiyor.
1
sraf ise kre zttr, nimete
kar hasretli bir istihfaftr. ktisat ise, nimete kar
ticaretli bir ihtiramdr.
1. bk. brahim Sresi, 14:7.
Evet, iktisat hem bir kr- mnev, hem nimetlerdeki
rahmet-i lhiyeye kar bir hrmet, hem kat bir surette
sebeb-i bereket, hem bedene perhiz gibi bir medar- shhat,
hem mnev dilencilik zilletinden kurtaracak bir sebeb-i
izzet, hem nimet iindeki lezzeti hissetmesine ve zhiren
lezzetsiz grnen nimetlerdeki lezzeti tatmasna kuvvetli
bir sebeptir. sraf ise, mezkr hikmetlere muhalif
olduundan, vahm neticeleri vardr.
KNC NKTE
Ftr- Hakm, insann vcudunu mkemmel bir saray
suretinde ve muntazam bir ehir misalinde yaratm.
Azdaki kuvve-i zikay bir kapc, sb ve damarlar
telefon ve telgraf telleri gibi, kuvve-i zika ile merkez-i
vcuttaki mide ile bir medar- muhabereleridir ki, aza
gelen maddeyi o damarlarla haber verir. Bedene, mideye
lzumu yoksa Yasaktr der, dar atar. Bazan da, bedene
menfaati olmamakla beraber, zararl ve ac ise, hemen
dar atar, yzne tkrr.
te, madem azdaki kuvve-i zika bir kapcdr; mide,
cesedin idaresi noktasnda bir efendi ve bir hkimdir. O
saraya veyahut o ehre gelen ve sarayn hkimine verilen
hediyenin yz derece kymeti varsa, kapcya bahi
nevinden ancak be derecesi muvafk olur, fazla olamaz.
T ki, kapc gururlanp, batan kp, vazifeyi unutup, fazla
bahi veren ihtillcileri saray dahiline sokmasn.
te, bu srra binaen, imdi iki lokma farz ediyoruz. Bir
lokma, peynir ve yumurta gibi mugadd maddeden krk
para, dier lokma en l baklavadan on kuru olsa; bu iki
lokma, aza girmeden, beden itibaryla farklar yoktur,
msavidirler. Boazdan getikten sonra, ceset
beslemesinde yine msavidirler. Belki, bazan krk paralk
peynir daha iyi besler. Yalnz, azdaki kuvve-i zikay
okamak noktasnda yarm dakika bir fark var. Yarm
dakika hatr iin krk paradan on kurua kmak ne kadar
mnsz ve zararl bir israf olduu kyas edilsin.
imdi, saray hkimine gelen hediye krk para olmakla
beraber, kapcya dokuz defa fazla bahi vermek, kapcy
batan karr. Hkim benim der. Kim fazla bahi ve
lezzet verse onu ieriye sokacak, ihtill verecek, yangn
karacak. Aman, doktor gelsin, hararetimi teskin etsin,
ateimi sndrsn dedirmeye mecbur edecek.
te, iktisat ve kanaat, hikmet-i lhiyeye tevk-i
harekettir; kuvve-i zikay kapc hkmnde tutup, ona
gre bahi verir. sraf ise, o hikmete zt hareket ettii iin
abuk tokat yer, mideyi kartrr, itih-y hakikyi
kaybeder. Tenevv- etimeden gelen sun bir itih-y
kzibe ile yedirir, hazmszla sebebiyet verir, hasta eder.
NC NKTE
Sabk kinci Nktede, Kuvve-i zika kapcdr dedik.
Evet, ehl-i gaet ve ruhen terakki etmeyen ve kr
mesleinde ileri gitmeyen insanlar iin bir kapc
hkmndedir. Onun telezzz hatr iin isrfta ve bir
dereceden on derece yata kmamak gerektir.
Fakat, hakik ehl-i krn ve ehl-i hakikatin ve ehl-i
kalbin kuvve-i zikas, Altnc Szdeki muvazenede beyan
edildii gibi, kuvve-i zikas rahmet-i lhiyenin
matbahlarna bir nzr ve bir mfetti hkmndedir. Ve o
kuvve-i zika da taamlar adedince mizancklarla nimet-i
lhiyenin envn tartmak ve tanmak, bir kr- mnev
suretinde cesede, mideye haber vermektir. te, bu surette
kuvve-i zika yalnz madd cesede bakmyor. Belki kalbe,
ruha, akla dahi bakt cihetle, midenin fevkinde hkm
var, makam var. sraf etmemek artyla ve srf vazife-i
krniyeyi yerine getirmek ve env- niam- lhiyeyi
hissedip tanmak kaydyla ve meru olmak ve zillet ve
dilencilie vesile olmamak artyla, lezzetini takip edebilir.
Ve o kuvve-i zikay tayan lisan krde istimal etmek
iin leziz taamlar tercih edebilir. Bu hakikate iaret eden
bir hadise ve bir keramet-i Gavsiye:
Bir zaman, Hazret-i Gavs- zam eyh Geylnnin
terbiyesinde, nazdar ve ihtiyare bir hanmn birtek evld
bulunuyormu. O muhterem ihtiyare, gitmi olunun
hcresine, bakyor ki, olu bir para kuru ve siyah ekmek
yiyor. O riyazattan zaayetiyle, validesinin efkatini celb
etmi. Ona acm. Sonra Hazret-i Gavsn yanna ekv
iin gitmi. Bakm ki, Hazret-i Gavs, kzartlm bir tavuk
yiyor. Nazdarlndan demi:
Y stad! Benim olum alktan lyor; sen tavuk
yersin!
Hazret-i Gavs tavua demi: Kum biiznillh!
1
O pimi
tavuun kemikleri toplanp tavuk olarak yemek kabndan
dar atldn, mutemet ve mevsuk ok zatlardan,
Hazret-i Gavs gibi kermt- harikaya mazhariyeti dnyaca
mehur bir ztn bir kerameti olarak, mnev tevatrle
nakledilmi. Hazret-i Gavs demi: Ne vakit senin olun da
bu dereceye gelirse, o zaman o da tavuk yesin.
2
1. Allahn izniyle kalk (diril).
2. bk. Geyln, Gunyetl-Tlibns. 502; Nebhn, Cmiu Kermtl-Evliy 2:203.
te, Hazret-i Gavsn bu emrinin mns udur ki: Ne
vakit senin olun da ruhu cesedine, kalbi nefsine, akl
midesine hkim olsa ve lezzeti kr iin istese, o vakit
leziz eyleri yiyebilir.
DRDNC NKTE
ktisat eden, maiete aile belsn ekmez
melindeki
1
hadis-i eri srryla,
iktisat eden, maiete aile zahmet ve meakkatini ok
ekmez.
Evet, iktisat kat bir sebeb-i bereket ve medar- hsn-
maiet olduuna o kadar kat deliller var ki, had ve hesaba
gelmez.
2
Ezcmle, ben kendi ahsmda grdm ve bana
hizmet ve arkadalk eden zatlarn ehadetleriyle diyorum
ki:
ktisat vastasyla bazan bire on bereket grdm ve
arkadalarm grdler. Hatt dokuz sene (imdi otuz sene)
evvel
3
benimle beraber Burdura nefyedilen reislerden bir
ksm, paraszlktan zillet ve sefalete dmemekliim iin,
zektlarn bana kabul ettirmeye ok altlar. O zengin
reislere dedim: Geri param pek azdr. Fakat iktisadm var,
kanaate almm. Ben sizden daha zenginim. Mkerrer
ve musrrne teklierini reddettim. C-y dikkattir ki, iki
sene sonra, bana zektlarn teklif edenlerin bir ksm,
iktisatszlk yznden borlandlar. Lillhilhamd, onlardan
yedi sene sonra, o az para, iktisat bereketiyle bana k
geldi, benim yz suyumu dktrmedi, beni halklara arz-
hcete mecbur etmedi. Hayatmn bir dsturu olan nstan
istin mesleini bozmad.
1. Msned,1:447; el-Mnv, Feyzl-Kadr, 5:454, no: 7939; el-Hind, Kenzl-
Umml, 3:36, 6:49, 56, 57.
2. Tabern, Muceml-Evst7:25; Beyhk, uabl-man 5:254.
3. Behsedilen tarih 1926 senesidir.
Evet, iktisat etmeyen, zillete ve mnen dilencilie ve
sefalete dmeye namzettir. Bu zamanda isrfta medar
olacak para ok pahaldr. Mukabilinde bazan haysiyet,
namus rvet alnyor. Bazan mukaddest- diniye mukabil
alnyor, sonra menhus bir para veriliyor. Demek, mnev
yz lira zararla madd yz paralk bir mal alnr.
Eer iktisat edip hct- zaruriyeye iktisar ve ihtisar ve
hasretse,
1

srryla,
2

sarahatiyle, ummad tarzda, yaayacak kadar rzkn
bulacak. nk u yet taahht ediyor.
Evet, rzk ikidir:
3
Biri hakik rzktr ki, onunla yaayacak. Bu yetin
hkm ile, o rzk taahhd- Rabbn altndadr. Beerin
s-i ihtiyar karmazsa, o zarur rzk herhalde bulabilir. Ne
dinini, ne namusunu, ne izzetini feda etmeye mecbur
olmaz.
kincisi, rzk- mecazdir ki, s-i istimltla hct- gayr-
zaruriye hct- zaruriye hkmne geip, grenek belsyla
tiryaki olup, terk edemiyor. te bu rzk taahhd- Rabbn
altnda olmad iin, bu rzk tahsil etmek, hususan bu
zamanda ok pahaldr. Bata izzetini feda edip zilleti kabul
etmek, bazan alak insanlarn ayaklarn pmek kadar
mnen bir dilencilik vaziyetine dmek, bazan hayat-
ebediyesinin nuru olan mukaddest- diniyesini feda etmek
suretiyle o bereketsiz, menhus mal alr.
Hem bu fakr u zaruret zamannda, a ve muhta
olanlarn elemlerinden ehl-i vicdana rikkat-i cinsiye
vastasyla gelen teellm, o gayr- meru bir surette
kazand parayla ald lezzeti, vicdan varsa aclatryor.
Byle acip bir zamanda, pheli mallarda, zaruret
derecesinde iktifa etmek lzmdr. nk

4
srryla, haram maldan, mecburiyetle zaruret
derecesini alabilir, fazlasn alamaz. Evet, muztar adam,
murdar etten tok oluncaya kadar yiyemez. Belki lmeyecek
kadar yiyebilir. Hem, yz a adamn huzurunda keml-i
lezzetle fazla yenilmez.
1. phesiz ki rzk veren, mutlak kudret ve kuvvet sahibi olan ancak
Allahtr. Zriyat Sresi, 51:58.
2. Yeryznde hareket eden hibir canl yoktur ki, onun rzkn vermek Allaha
ait olmasn. Hd Sresi, 11:6.
3. bk. Crcn, Tarih Crcns. 366; Gazl, el-Makasdl-Esn s. 85-86.
4. Zaruretler zaruret miktarnca snrlandrlr.
ktisat, sebeb-i izzet ve kemal olduuna dellet eden bir
vaka:
Bir zaman, dnyaca sehvetle mehur Htem-i T,
mhim bir ziyafet veriyor. Misarlerine gayet fazla
hediyeler verdii vakit, lde gezmeye kyor. Bakar ki, bir
ihtiyar fakir adam, bir ykdikenli al ve gevenleri beline
yklemi, cesedine batyor, kanatyor. Htem ona dedi:
Htem-i T, hediyelerle beraber mhim bir ziyafet
veriyor. Sen de oraya git; be kuruluk al ykne bedel
be yz kuru alrsn.
O muktesit ihtiyar demi ki: Ben bu dikenli ykm
izzetimle ekerim, kaldrrm; Htem-i Tnin minnetini
almam.
Sonra Htem-i Tden sormular: Sen kendinden daha
civanmert, aziz kimi bulmusun?
Demi: te o sahrda rast geldiim o muktesit ihtiyar
benden daha aziz, daha yksek, daha civanmert grdm.
1
1. bk. Buhr, Mskt 13, Zekat 50, Byu 15; bniMce, Zekat 25; Msned 1:167.
BENC NKTE
Cenb- Hak, keml-i kereminden, en fakir adama en
zengin adam gibi ve gedya, yani fakire, padiah gibi,
lezzet-i nimetini ihsas ettiriyor. Evet, bir fakirin, kuru bir
para siyah ekmekten alk ve iktisat vastasyla ald
lezzet, bir padiahn ve bir zenginin israftan gelen usan ve
itahszlkla yedii en l baklavadan ald lezzetten daha
ziyade lezzetlidir.
C-y hayrettir ki, baz msrif ve mbezzir insanlar,
byle iktisatlar hsset ile ittiham ediyorlar. H! ktisat,
izzet ve cmertliktir. Hsset ve zillet, ehl-i israf ve tebzrin
zhir merdne keyyetlerinin iyzdr. Bu hakikati teyid
eden, bu risalenin teli senesinde Ispartada hcremde
cereyan eden bir vaka var. yle ki:
Kaideme ve dstur-u hayatma muhalif bir surette, bir
talebem iki buuk okkaya yakn bir bal, bana hediye kabul
ettirmeye srar etti. Ne kadar kaidemi ileri srdm,
kanmad. Bilmecburiye, yanmdaki kardeime yedirmek
ve bn- erif ve Ramazanda o baldan iktisatla otuz krk
gn adam yesin ve getiren de sevap kazansn ve
kendileri de tatlsz kalmasn diyerek, Alnz dedim. Bir
okka bal da benim vard. O arkadam, geri mstakim
ve iktisad takdir edenlerdendi. Fakat, her ne ise, birbirine
ikram etmek ve herbiri tekinin nefsini okamak ve kendi
nefsine tercih etmek olan, bir cihette ulv bir hasletle
iktisad unuttular. gecede iki buuk okka bal bitirdiler.
Ben glerek dedim: Sizi otuz krk gn o bal
iletatlandracaktm. Siz otuz gn e indirdiniz. Ayet
olsun! dedim.Fakat ben, kendi o bir okka balm iktisatla
sarf ettim. Btn ban ve Ramazanda hem ben yedim,
hem, lillhilhamd, o kardelerimin herbirisine iftar
vaktinde birer kak
HAYE-1
verip, mhim sevaba medar
oldu.
Haiye-1 Yani, byke bir ay ka iledir.
Benim halimi grenler, o vaziyetimi belki hsset telkki
etmilerdir. teki kardelerimin gecelik vaziyetlerini bir
civanmertlik telkki edebilirler. Fakat, hakikat noktasnda,
o zhir hsset altnda ulv bir izzet ve byk bir bereket ve
yksek bir sevap gizlendiini grdk. Ve o civanmertlik ve
israf altnda, eer vazgeilmeseydi, bir dilencilik ve gayrn
eline tamahkrne ve muntazrne bakmak gibi, hssetten
ok aa bir hleti netice verirdi.
ALTINCI NKTE
ktisat ve hssetin ok fark var. Tevazu, nasl ki ahlk-
seyyieden olan tezelllden mnen ayr ve sureten benzer
bir haslet-i memdhadr. Ve vakar, nasl ki kt
hasletlerden olan tekebbrden mnen ayr ve sureten
benzer bir haslet-i memdhadr. yle de, ahlk- liye-i
Peygamberiyeden olan ve belki kinattaki nizam- hikmet-i
lhiyenin medarlarndan olan iktisat ise,
1
sellik ve
bahillik ve tamahkrlk ve hrsn bir halitas olan hsset ile
hi mnasebeti yok. Yalnz sureten bir benzeyi var. Bu
hakikati teyid eden bir vaka:
1. EbDvd, Edeb 2: Msned 1:296.
Sahabenin Abdile-i Seba-i mehuresinden olan
Abdullah ibni mer Hazretleri ki, Halife-i Resulullah olan
Faruk-u zam Hazret-i merin (r.a.) en mhim ve byk
mahdumu ve Sahabe limlerinin iinde en
mmtazlarndan olan o zt- mbarek ar iinde,
alverite, krk paralk bir meseleden, iktisat iin ve
ticaretin medar olan emniyet ve istikameti
1
muhafaza iin
iddetli mnakaa etmi. Bir Sahabe ona bakm. R-yi
zeminin halife-i zn olan Hazret-i merin mahdumunun
krk para iin mnakaasn acip bir hsset tevehhm
ederek, o imamn arkasna dp, ahvlini anlamak ister.
1. bk. Tirmiz, By 3; bniMce, Ticrt 1; Drim, By 98.
Bakt ki, Hazret-i Abdullah hane-i mbarekine girdi.
Kapda bir fakir adam grd. Bir para elendi, ayrld,
gitti. Sonra hanesinin ikinci kapsndan kt, dier bir fakiri
orada da grd. Onun yannda da bir para elendi, ayrld,
gitti.
Uzaktan bakan o Sahabe merak etti. Gitti, o fakirlere
sordu: mam sizin yannzda durdu, ne yapt?
Herbirisi dedi: Bana bir altn verdi.
O Sahabe dedi: Fesbhnallah! ar iinde krk para
iin byle mnakaa etsin de, sonra hanesinde iki yz
kuruu kimseye sezdirmeden, keml-i rza-y nesle
versin! diye dnd. Gitti, Hazret-i Abdullah ibni meri
grd, dedi:
Ya imam, bu mklm hallet. Sen arda byle
yaptn, hanende de yle yapmsn.
Ona cevaben dedi ki: ardaki vaziyet iktisattan ve
keml-i akldan ve alveriin esas ve ruhu olan emniyetin,
sadakatin muhafazasndan gelmi bir hlettir, hsset
deildir. Hanemdeki vaziyet, kalbin efkatinden ve ruhun
kemlinden gelmi bir hlettir. Ne o hssettir ve ne de bu
israftr.
mam- zam, bu srra bir iaret olarak
demi. Yani, Hayrda ve
ihsandafakat mstehak olanlaraisraf olmad gibi,
israfta da hibir hayr yoktur.
1
YEDNC NKTE
sraf, hrs inta eder. Hrs neticeyi verir:
BRNCS: Kanaatsizliktir. Kanaatsizlik ise saye,
almaya evki krar. kr yerine ekv ettirir, tembellie
atar. Ve meru, hell, az mal
HAYE-1
terk edip, gayr-
meru, klfetsiz bir mal arar. Ve o yolda izzetini, belki
haysiyetini feda eder.
HIRSIN KNC NETCES: Haybet ve hasrettir.
Maksudunu karmak ve istiskale mruz kalp teshilt ve
muavenetten mahrum kalmak, hatt

2
yani, Hrs, hasret ve muvaffakiyetsizliin
sebebidir olan darbmesele msadak olur.
Hrs ve kanaatin tesirat, zhayat leminde gayet geni
bir dsturla cereyan ediyor. Ezcmle, rzka muhta
aalarn ftr kanaatleri, onlarn rzkn onlara koturduu
gibi, hayvntn hrsla meakkat ve noksaniyet iinde rzka
komalar, hrsn byk zararn ve kanaatin azm
menfaatini gsterir.
Hem zayf umum yavrularn lisan- halleriyle kanaatleri,
st gibi ltif bir gdann, ummad bir yerden onlara
akmas ve canavarlarn hrsla noksan ve mlevves
rzklarna saldrmas, dvmz parlak bir surette ispat
ediyor.
1. bk. Gazl, hyu Ulmid-Dn 1:262; Kurtub, el-Cmi li Ahkmil-Kurn 7:110;
el-Mnv, Feyzl-Kadr 5:454.
Haiye-1 ktisatszlk yznden mstehlikler oalr, mstahsiller azalr.
Herkes gzn hkmet kapsna diker. O vakit hayat- itimaiyenin medar
olan sanat, ticaret, ziraat tenakus eder. O millet de tedenn edip sukut eder,
fakir der.
2. bk. bni Kays, Kurad-Dayf4:301; el-Meydn, Mecmeul-Emsl 1:214.
Hem semiz balklarn vaziyet-i kanaatkrnesi,
mkemmel rzklarna medar olmas ve tilki ve maymun
gibi zeki hayvanlarn hrsla rzklar peinde dolamakla
beraber k derecede bulmamalarndan clz ve zayf
kalmalar, yine hrs ne derece sebeb-i meakkat ve kanaat
ne derece medar- rahat olduunu gsterir.
Hem Yahudimilleti
1
hrs ile, rib ile, hile dolab ile
rzklarn zilletli ve sefaletli, gayr- meru ve ancak
yaayacak kadar rzklarn bulmas ve sahrniinlerin, yani
bedevlerin, kanaatkrne vaziyetleri, izzetle yaamas ve
k rzk bulmas, yine mezkr dvmz kat ispat eder.
Hem ok limlerin
HAYE-1
ve ediplerin
HAYE-2
zekvetlerinin verdii bir hrs sebebiyle fakr- hale
dmeleri ve ok aptal ve iktidarszlarn, ftr kanaatkrne
vaziyetleriyle zenginlemeleri
2
kat bir surette ispat eder
ki, rzk- hell, acz ve iftikara gre gelir, iktidar ve ihtiyar ile
deil.
Belki o rzk- hell, iktidar ve ihtiyar ile mksen
mtenasiptir. nk, ocuklarn iktidar ve ihtiyar geldike
rzk azalr, uzaklar, sakilleir.
3
hadisinin srryla, kanaat bir
dene-i hsn- maiet ve rahat- hayattr. Hrs ise, bir
maden-i hasret ve sefalettir.
1. bk. Bakara Sresi, 2:61, 96.
Haiye-1 rann dil padiahlarndan Nuirevn- dilin veziri, aklca mehur
lim olan Bzrcmehrden (Bzrg-Mihr) sormular: Neden ulema, mera
kapsnda grnyor da, mera ulema kapsnda grnmyor? Halbuki, ilim
emretin fevkindedir. Cevaben demi ki: Ulemann ilminden, merann
cehlindendir. Yani, mera, cehlinden ilmin kymetini bilmiyorlar ki, ulemann
kapsna gidip ilmi arasnlar. Ulema ise, marifetlerinden, mallarnn kymetini
dahi bildikleri iin, mera kapsnda aryorlar. te Bzrcmehr, ulemann
arasnda fakr ve zilletlerine sebep olan zekvetlerinin neticesi bulunan
hrslarn zarif bir surette tevil ederek nzikne cevap vermitir. (Hsrev)
Haiye-2 Bunu teyid eden bir hadise: Fransada ediplere, iyi dilencilik
yaptklar iin dilencilik vesikas veriliyor. Sleyman Rt
2. bk. ed-Deylem, el-Msned: 4:385.
3. Kanaat, tkenmez bir hazinedir. bk. et-Tabern, el-Muceml-Evsat: 7:84;
el-Beyhak, ez-Zhd: 2:88; el-Acln, Kefl-Haf: 2:133.
NC NETCE: Hrs, ihls krar, amel-i uhreviyeyi
zedeler. nk, bir ehl-i takvnn hrs varsa, tevecch-
ns ister. Tevecch- ns mrt eden, ihls- tmm
bulamaz. Bu netice ok ehemmiyetli, ok c-y dikkattir.
Elhasl, israf, kanaatsizlii inta eder. Kanaatsizlik ise,
almann evkini krar, tembellie atar, hayatndan ekv
kapsn aar, mtemadiyen ekv ettirir.
HAYE-1
Hem ihls
krar, riy kapsn aar. Hem izzetini krar, dilencilik
yolunu gsterir.
ktisat ise, kanaati inta eder.
1
hadisin srryla, kanaat,
izzeti inta eder. Hem saye ve almaya tec eder.
evkini ziyadeletirir, altrr. nk, mesel bir gn
alt. Akamda ald cz bir crete kanaat srryla,
ikinci gn yine alr. Msrif ise, kanaat etmedii iin,
ikinci gn daha almaz. alsa da evksiz alr.
Haiye-1 Evet, hangi msrie grsen, ekvlar iiteceksin. Ne kadar zengin
olsa da yine dili ekv edecektir. En fakir, fakat kanaatkr bir adamla grsen,
kr iiteceksin.
1. Kanaat eden aziz olur; tamah eden zillete der. bk. bnl-Esr, en-Nihye
f arbil-Hads: 4:114; ez-Zebd, Tcl-Ars: 22:90.
Hem iktisattan gelen kanaat, kr kapsn aar, ekv
kapsn kapatr. Hayatnda daima kir olur. Hem kanaat
vastasyla insanlardan istin etmek cihetinde,
tevecchlerini aramaz. hls kaps alr, riy kaps
kapanr.
ktisatszlk ve israfn dehetli zararlarn geni bir
dairede mahede ettim. yle ki:
Ben, dokuz sene evvel mbarek bir ehre geldim. K
mnasebetiyle o ehrin menbi-i servetini gremedim.
Allah rahmet etsin, orann mfts birka defa bana dedi:
Ahalimiz fakirdir. Bu sz benim rikkatime dokundu. Be
alt sene sonraya kadar, daima o ehir ahalisine acyordum.
Sekiz sene sonra yazn yine o ehre geldim. Balarna
baktm. Merhum mftnn sz hatrma geldi.
Fesbhnallah, dedim. Bu balarn mahsult, ehrin
hcetinin pek fevkindedir. Bu ehir ahalisi pek ok zengin
olmak lzm gelir. Hayret ettim. Beni aldatmayan ve
hakikatlerin derkinde bir rehberim olan bir hatra-i
hakikatle anladm: ktisatszlk ve israf yznden bereket
kalkm ki, o kadar menbi-i servetle beraber, o merhum
mft Ahalimiz fakirdir diyordu. Evet, zekt vermek ve
iktisat etmek, malda bittecrbe sebeb-i bereket olduu
gibi,
1
israf etmekle zekt vermemek, sebeb-i ref-i bereket
olduuna hadsiz vakat vardr.
slm hkemasnn Etunu ve hekimlerin eyhi ve
feylesoarn stad, dhi-i mehur Ebu Ali ibni Sina, yalnz
tp noktasnda,
2
yetini yle
tefsir etmi. Demi:





Yani, ilm-i tbb iki satrla topluyorum. Szn gzellii
ksalndadr. Yediin vakit az ye. Yedikten sonra drt be
saat kadar daha yeme. ifa hazmdadr. Yani, kolayca
hazmedecein miktar ye, nefse ve mideye en ar ve
yorucu hal, taam taam stne yemektir.
HAYE-1


3
1. bk. et-Tabern, el-Muceml-Kebr: 10:128; et-Tabern, el-Muceml-Evsat:
2:161, 274; el-Beyhak, es-Snenl-Kbr: 3:382, 4:84.
2. Yiyin, iin, fakat israf etmeyin. Arf Sresi, 7:31.
Haiye-1 Yani, vcuda en muzr, drt be saat fasla vermeden yemek yemek,
veyahut telezzz iin mtenevvi yemekleri birbiri stne mideye doldurmaktr.
3. Seni her trl noksandan tenzih ederiz. Senin bize rettiinden
bakabilgimiz yoktur. Muhakkak ki ilmi ve hikmeti hereyi kuatan
Sensin.Bakara Sresi, 2:32.
C-y hayret ve medar- ibret bir tevafuk: ktisat Risalesini,
acem olarak, be alt ayr ayr mstensih, ayr ayr
yerde, ayr ayr nshadan yazp, birbirinden uzak, hatlar
birbirinden ayr, hi elif leri dnmeyerek yazdklar
herbir nshann elif leri, duasz elli bir (51), dua ile beraber
elli (53)te tevafuk etmekle beraber, ktisat Risalesinin
tarih-i telif ve istinsah olan Rmce elli bir (51) ve Arab
elli (53) tarihinde tevafuku ise, phesiz tesadf olamaz.
ktisattaki bereketin keramet derecesine ktna bir
iarettir. Ve bu seneye Sene-i ktisat tesmiyesi lyktr.
Evet, zaman, iki sene sonra bu keramet-i iktisadiyeyi,
kinci Harb-i Umumiyede her taraftaki alk ve tahribat ve
israfatla ve nev-i beer ve herkes iktisada mecbur
olmasyla ispat etti.
Yirminci Lema
hls hakknda
On Yedinci Lemann On Yedinci Notasnn Yedi
Meselesinden, Be Noktadan ibaret olan kinci meselesinin
Birinci Noktas iken, ehemmiyetine binaen Yirminci Lema
oldu.


1
yetiyle ve



2
(ev kem kl) hadis-i eri, ikisi de ihls ne kadar
slmiyette mhim bir esas olduunu gsteriyorlar. Bu
ihls meselesinin hadsiz nktelerinden yalnz Be Noktay
muhtasaran beyan ederiz.
1. Muhakkak ki Biz sana kitab hak ile indirdik. badetini ihls ile Ona
ynelterek sadece Allaha kulluk et. Bilin ki, irkten veriyadan uzak hlis din
Allaha mahsustur. Zmer Sresi, 39:2-3.
2. nsanlar helk oldu-limler mstesna. limler de helk oldu-ilmiyle amel
edenler mstesna. Amel edenler de helk oldu-ihls sahipleri mstesna. hls
sahiplerine gelince, onlar da pek byk bir tehlike ile kar karyadrlar. bk.
Acln, Kefl-Haf 2:415; Gazl, hyu Ulmid-Dn 3:414.
TENBH: Bu mbarek Ispartann medar- kran bir
hsn- taliidir ki, ondaki ehl-i takv ve ehl-i tarikat ve ehl-i
ilmin, sair yerlere nisbeten, rekabetkrne ihtilar
grnmyor. Geri lzm olan hakik muhabbet ve ittifak
yoksa da, zararl muhalefet ve rekabet de baka yerlere
nisbeten yoktur.
Birinci Nokta
Mhim ve mthi bir sual: Neden ehl-i dnya, ehl-i gaet,
hatt ehl-i dallet ve ehl-i nifak rekabetsiz ittifak ettikleri
halde, ehl-i hak ve ehl-i vifak olan ashab- diyanet ve ehl-i
ilim ve ehl-i tarikat, neden rekabetli ihtilf ediyorlar?
ttifak ehl-i vifakn hakk iken ve hilf ehl-i nifakn lzm
iken, neden bu hak oraya geti ve u hakszlk uraya
geldi?
Elcevap: Bu elm ve fec ve ehl-i hamiyeti alattracak
hadise-i mthienin pek ok esbabndan, yedi sebebini
beyan edeceiz.
BRNCS
Ehl-i hakkn ihtilf hakikatsizlikten gelmedii gibi, ehl-i
gaetin ittifak dahi hakikattarlktan deildir. Belki ehl-i
dnyann ve ehl-i siyasetin ve ehl-i mektep gibi hayat-
itimaiyenin tabakatna dair birer muayyen vazife ile ve
has bir hizmet ile megul taifelerin, cemaatlerin ve
cemiyetlerin vazifeleri taayyn edip ayrlm. Ve o vezif
mukabilindeki alacaklar maiet noktasndaki madd cret
ve hubb-u cah ve an ve eref noktasnda tevecch-
nstan alacaklar
HAYE-1
mnev cret taayyn etmi,
ayrlm. Mzhame ve mnakaay ve rekabeti inta
edecek derecede bir itirak yok. Onun iin, bunlar ne kadar
fena bir meslekte de gitseler, birbiriyle ittifak edebilirler.
Haiye-1 htar: Tevecch- ns istenilmez, belki verilir. Verilse de onunla
holanlmaz. Holansa ihls kaybeder, riyya girer. an ve eref arzusuyla
tevecch- ns ise, cret ve mkfat deil, belki ihlsszlk yznden gelen bir
itab ve bir mcazattr. Evet, amel-i salihin hayat olan ihlsn zararna
tevecch- ns ve an ve eref, kabir kapsna kadar muvakkat olan bir lezzet-i
cziyeye mukabil, kabrin br tarafnda azb- kabir gibi nho bir ekil
aldndan, tevecch- ns arzu etmek deil, belki ondan rkmek ve kamak
lzmdr. hretperestlerin ve an eref peinde koanlarn kulaklar nlasn!
Amma ehl-i din ve ashab- ilim ve erbab- tarikat ise,
bunlarn herbirisinin vazifesi umuma bakt gibi, muaccel
cretleri de taayyn ve tahassus etmedii ve herbirinin
makam- itimade ve tevecch- nsta ve hsn-
kabuldeki hissesi tahassus etmiyor. Bir makama oklar
namzet olur. Madd ve mnev herbir crete ok eller
uzanabilir. O noktadan mzhame ve rekabet tevellt edip
vifak nifaka, ittifak ihtilfa tebdil eder.
te bu mthi marazn merhemi, ilc, ihlstr. Yani,
hakperestlii nesperestlie tercih etmekle ve hakkn
hatr, nefsin ve enniyetin hatrna galip gelmekle,
1

srrna mazhar olup, nstan gelen
madd ve mnev cretten istin etmekle
HAYE-1


2
srrna mazhar olup, hsn kabul ve
hsn- tesir ve tevecch- ns kazanmak noktalarnn
Cenb- Hakkn vazifesi ve ihsan olduunu ve kendi
vazifesi olan teblide dahil olmadn ve lzm da
olmadn ve onunla mkellef olmadn bilmekle ihlsa
muvaffak olur. Yoksa ihls karr.
1. Benim mkftm vermek ancak Allaha aittir. Yunus Sresi, 10:72; Hd
Sresi, 11:29; Sebe Sresi, 34:47.
Haiye-1 Sahabelerin sen-i Kurniyeye mazhar olan sr hasletini kendine
rehber etmek, yani, hediye ve sadakann kabulnde bakasn kendine tercih
etmek ve hizmet-i diniyenin mukabilinde gelen menfaat-i maddiyeyi istemeden
ve kalben talep etmeden, srf bir ihsan- lh bilerek, nstan minnet almayarak
ve hizmet-i diniyenin mukabilinde de almamaktr. nk, hizmet-i diniyenin
mukabilinde dnyada birey istenilmemeli ki, ihls kamasn. endan haklar
var ki, mmet onlarn maietlerini temin etsin. Hem zekta da mstehaktrlar.
Fakat bu istenilmez, belki verilir. Verildii vakit de Hizmetimin cretidir
denilmez. Mmkn olduu kadar kanaatkrne, baka ehil ve daha mstehak
olanlarn nefsini kendi nefsine tercih etmek,
[Kendileri ihtiya halinde olsalar bile bakalarn kendi
neslerine tercih ederler. Hair Sresi, 59:9] srrna mazhariyetle, bu mthi
tehlikeden kurtulup ihls kazanabilir.
2. Peygambere den, ancak tebli etmekten ibarettir. Nur Sresi, 24:54.
KNC SEBEP
Ehl-i dalletin zilletindendir ittifaklar; ehl-i hidayetin
izzetindendir ihtilar. Yani, ehl-i gaet olan ehl-i dnya
ve ehl-i dallet, hak ve hakikate istinad etmedikleri iin,
zayf ve zelildirler. Tezelll iin, kuvvet almaya
muhtatrlar. Bu ihtiyatan, bakasnn muavenet ve
ittifakna samim yaprlar. Hatt, meslekleri dallet ise
de, yine ittifak muhafaza ederler. Adeta o hakszlkta bir
hakperestlik, o dallette bir ihls, o dinsizlikte dinsizdrne
bir taassup ve o nifakta bir vifak yaparlar, muvaffak olurlar.
nk samim bir ihls, erde dahi olsa neticesiz kalmaz.
Evet, ihls ile kim ne isterse Allah verir.
HAYE-1
Haiye-1 Evet, Men talebe ve cedde, vecede bir dstur-u hakikattir. Klliyeti
geni ve genilii mesleimize de mil olabilir.
Amma ehl-i hidayet ve diyanet ve ehl-i ilim ve tarikat,
hak ve hakikate istinad ettikleri iin ve herbiri bizzat tarik-i
hakta yalnz Rabbini dnp tevkine itimad ederek
gittiklerinden, mnen o meslekten gelen izzetleri var. Zaaf
hissettii vakit, insanlarn yerine Rabbisine mracaat eder,
medet Ondan ister. Mereplerin ihtilfyla, zhir-i
merebine muhalif olana kar muavenet ihtiyacn tam
hissetmiyor, ittifaka ihtiyacn gremiyor. Belki hodgmlk
ve enniyet varsa, kendini hakl ve muhalini haksz
tevehhm ederek, ittifak ve muhabbet yerine, ihtilf ve
rekabet ortaya girer. hls karr, vazifesi zrzeber olur.
te bu mthi sebebin verdii vahm neticeleri
grmemenin yegne aresi, Dokuz Emirdir.
1. Msbet hareket etmektir ki, yani, kendi mesleinin
muhabbetiyle hareket etmek. Baka mesleklerin adveti ve
bakalarnn tenksi, onun krine ve ilmine mdahale
etmesin, onlarla megul olmasn.
2. Belki, daire-i slmiyet iinde, hangi merepte olursa
olsun, medar- muhabbet ve uhuvvet ve ittifak olacak ok
rabta-i vahdet bulunduunu dnp ittifak ederek,
3. Ve hakl her meslek sahibinin, bakasnn mesleine
ilimemek cihetinde hakk ise, Mesleim haktr, yahut
daha gzeldir diyebilir. Yoksa, bakasnn mesleinin
hakszln veya irkinliini ima eden Hak yalnz benim
mesleimdir veyahut Gzel benim merebimdir
diyemez olan insaf dsturunu rehber etmek,
4. Ve ehl-i hakla ittifak, tevk-i lhnin bir sebebi ve
diyanetteki izzetin bir medar olduunu dnmekle,
5. Hem ehl-i dallet ve hakszlk, tesand sebebiyle,
cemaat suretindeki kuvvetli bir ahs- mnevnin dehsyla
hcumu zamannda, o ahs- mnevye kar, en kuvvetli
ferd olan mukavemetin malp dtn anlayp, ehl-i
hak tarafndaki ittifak ile bir ahs- mnev karp, o
mthi ahs- mnev-i dallete kar hakkaniyeti muhafaza
ettirmek,
6. Ve hakk, btln savletinden kurtarmak iin,
7. Nefsini ve enniyetini,
8. Ve yanl dnd izzetini,
9. Ve ehemmiyetsiz, rekabetkrne hissiyatn terk
etmekle ihls kazanr, vazifesini hakkyla ifa eder.
HAYE-1
Haiye-1 Hatt, hadis-i sahihle, hirzamanda sevlerin hakik dindarlar ehl-i
Kurn ile ittifak edip, mterek dmanlar olan zndkaya kar dayanacaklar
gibi; u zamanda dahi ehl-i diyanet ve ehl-i hakikat, deil yalnz dinda,
meslekta, kardei olanlarla samim ittifak etmek, belki Hristiyanlarn hakik
dindar ruhanleriyle dahi, medar- ihtilf noktalar muvakkaten medar-
mnakaa ve niz etmeyerek, mterek dmanlar olan mtecaviz dinsizlere
kar ittifaka muhtatrlar.
NC SEBEP
Ehl-i hakkn ihtilf himmetsizlikten ve aalktan ve
ehl-i dalletin ittifak ulvv- himmetten deildir. Belki
ehl-i hidayetin ihtilf, ulvv- himmetin s-i istimalinden
ve ehl-i dalletin ittifak, himmetsizlikten gelen zaaf ve
aczdendir.
Ehl-i hidayeti, ulvv- himmetten s-i istimale ve
dolaysyla ihtilfa ve rekabete sevk eden, hiret nokta-i
nazarnda bir haslet-i memdha saylan hrs- sevap ve
vazife-i uhreviyede kanaatsizlik cihetinden ileri geliyor.
Yani, Bu sevab ben kazanaym, bu insanlar ben
iradedeyim, benim szm dinlesinler diye, karsndaki
hakik kardei ve cidden muhabbet ve muavenetine ve
uhuvvetine ve yardmna muhta bir zta kar
rekabetkrne vaziyet alr. akirtlerim niin onun yanna
gidiyorlar? Niin onun kadar akirtlerim bulunmuyor?
diye, enniyeti oradan frsat bulup, mezmm bir haslet
olan hubb-u cha temayl ettirir, ihls karr, riy kapsn
aar.
te bu hatann ve bu yarann ve bu mthi maraz-
ruhannin ilc udur ki:
Cenb- Hakkn rzas ihls ile kazanlr; kesret-i etb ile
ve fazla muvaffakiyetle deildir. nk onlar, vazife-i
lhiyeye ait olduu iin, istenilmez, belki bazan verilir.
Evet, bazan birtek kelime sebeb-i necat ve medar- rza
olur. Kemiyetin ehemmiyeti o kadar medar- nazar
olmamal. nk bazan birtek adamn irad, bin adamn
irad kadar rza-y lhye medar olur.
Hem ihls ve hakperestlik ise, Mslmanlarn nereden
ve kimden olursa olsun istifadelerine taraftar olmaktr.
Yoksa, Benden ders alp sevap kazandrsnlar dncesi,
nefsin ve enniyetin bir hilesidir.
Ey sevaba hrsl ve aml-i uhreviyeye kanaatsiz insan!
Baz peygamberler peygamberlik vazife-i kudsiyesinin
hadsiz cretini almlar. Demek hner, kesret-i etb ile
deildir. Belki hner, rza-y lhyi kazanmakladr. Sen neci
oluyorsun ki, byle hrsla Herkes beni dinlesin? diye,
vazifeni unutup vazife-i lhiyeye karyorsun? Kabul
ettirmek, senin etrafna halk toplamak Cenb- Hakkn
vazifesidir. Vazifeni yap, Allahn vazifesine karma.
Hem hak ve hakikati dinleyen ve syleyene sevap
kazandranlar yalnz insanlar deildir. Cenb- Hakkn
zuur mahlklar ve ruhanleri ve melikeleri kinat
doldurmu, her taraf enlendirmiler. Madem ok sevap
istersin; ihls esas tut ve yalnz rza-y lhyi dn. T ki
senin azndan kan mbarek kelimelerin havadaki
efradlar, ihls ile ve niyet-i sadka ile hayatlansn,
canlansn, hadsiz zuurun kulaklarna gidip onlar
nurlandrsn, sana da sevap kazandrsn. nk, mesel
sen Elhamd lillh dedin. Bu kelm, milyonlarla byk
kk Elhamd lillh kelimeleri, havada izn-i lh ile
yazlr. Nakka- Hakm abes ve israf yapmad iin, o
kesretli mbarek kelimeleri dinleyecek kadar hadsiz
kulaklar halk etmi. Eer ihls ile, niyet-i sadka ile o
havadaki kelimeler hayatlansalar, lezzetli birer meyve gibi
ruhanlerin kulaklarna girer. Eer rza-y lh ve ihls o
havadaki kelimelere hayat vermezse, dinlenilmez. Sevap
da yalnz azdaki kelimeye mnhasr kalr. Seslerinin
ziyade gzel olmadndan, dinleyenlerin azlndan sklan
hafzlarn kulaklar nlasn!
DRDNC SEBEP
Ehl-i hidayetin rekabetkrne ihtilf, kbeti
dnmemekten ve kasr- nazardan olmad gibi; ehl-i
dalletin samimne ittifaklar, kbet-endilikten ve yksek
nazardan deildir. Belki ehl-i hidayet, hak ve hakikatin
tesiriyle, nefsin kr hissiyatna kaplmayarak, kalbin ve
akln dr-endine temayltna tbi olmakla beraber,
istikameti ve ihls muhafaza edemediklerinden, o yksek
makam muhafaza edemeyip ihtilfa dyorlar. Ehl-i
dallet ise, nefsin ve hevnn tesiriyle, kr ve kbeti
grmeyen ve bir dirhem hazr lezzeti bir batman ilerideki
lezzete tercih eden hissiyatn mukteziyatyla, birbirine
samim olarak, muaccel bir menfaat ve hazr bir lezzet iin
iddetli ittifak ediyorlar.
Evet, dnyev ve hazr lezzet ve menfaat etrafnda aa,
kalbsiz nesperestler samim ittifak ve ittihad ediyorlar.
Ehl-i hidayet, hirete ait ve ileriye mteallik semert-
uhreviyeye ve kemlta, kalb ve akln yksek dsturlaryla
mteveccih olduklar iin, esasl bir istikamet ve tam bir
ihls ve gayet fedakrne bir ittihad ve ittifak olabilirken,
enniyetten tecerrd edemedikleri iin, ifrat ve tefrit
yznden, ulv bir menba- kuvvet olan ittifak kaybedip,
ihls da krlr. Ve vazife-i uhreviye de zedelenir. Kolayca
rza-y lh de elde edilmez.
Bu mhim marazn merhemi ve ilc, El-hubbu llh
srryla, tarik-i hakta gidenlere refakatle iftihar etmek; ve
arkalarndan gitmek; ve imamlk ereni onlara brakmak;
ve o hak yolunda kim olursa olsun kendinden daha iyi
olduunun ihtimaliyle enniyetinden vazgeip ihls
kazanmak; ve ihlsla bir dirhem amel, ihlssz batmanlarla
amellere rcih olduunu bilmekle ve tbiiyeti dahi, sebeb-i
mesuliyet ve hatarl olan metbiyete tercih etmekle o
marazdan kurtulur ve ihls kazanr, vazife-i uhreviyesini
hakkyla yapabilir.
BENC SEBEP
Ehl-i hidayetin ihtilf ve adem-i ittifak zaaarndan
olmad gibi, ehl-i dalletin kuvvetli ittifak da
kuvvetlerinden deildir. Belki ehl-i hidayetin ittifakszl,
iman- kmilden gelen nokta-i istinad ve nokta-i istinaddan
neet eden kuvvetten ileri geldii gibi; ehl-i gaet ve ehl-i
dalletin ittifaklar, kalben nokta-i istinad bulmadklar
itibaryla zaaf ve aczlerinden ileri gelmitir. nk zayar
ittifaka muhta olduklar iin kuvvetli ittifak ederler.
Kavler, ihtiyac tam hissetmediklerinden, ittifaklar zayftr.
Arslanlar, tilkiler gibi ittifaka muhta olmadklar iin ferd
yayorlar. Yaban keiler, kurtlardan muhafaza iin, bir
sr tekil ederler.
Demek zayarn cemiyeti ve ahs- mnevsi kav
olduu gibi,
HAYE-1
kavlerin cemiyeti ve ahs- mnevsi
ise zayftr. Bu srra bir iaret-i ltife ve zarif bir nkte-i
Kurniyedir ki, ferman etmi:
1

Menneslerin cemaatine, iki katl mennes olduu
halde, mzekker ili olan buyurmas; hem
2

buyurmakla, mzekkerlerin cemaatine, mennes
ili olan tabiriyle, ltifne iaret ediyor ki, zayf ve
halm ve yumuak kadnlarn cemiyeti kuvvetleir, sertlik
ve iddet kesb edip bir nevi recliyet kazanr. Mzekker
ilini iktiza ettiinden,
3
tabiriyle, gayet gzel
dm. Erkekler ise, hususan bedev arab olsa,
kuvvetlerine gvendikleri iin, cemiyetleri zayf olup hem
ihtiyatkrlk, hem yumuaklk vaziyetini aldndan, bir
nevi kadnlk hsiyeti takndklar iin, mennes ilini
iktiza ettiinden, mennes iliyle tabiri tam
yerindedir.
Haiye-1 Avrupakomiteleri iinde en iddetlisi ve en tesirlisi ve bir cihette en
kuvvetlisi, cins-i ltif ve zayf ve nazik olan kadnlarn Amerikadaki Hukuk ve
Hrriyet-i Nisvan Komitesi olduu, hem milletler iinde az ve zayf olan
Ermenilerin komitesi, gsterdikleri kuvvetli fedakrne vaziyetle bu
mddemz teyid ediyor.
1. ehirdeki kadnlar dedi ki: Yusuf Sresi, 12:12.
2. Bedevler dedi ki: Hucurt Sresi, 49:14.
3. Kadnlar dedi ki: Yusuf Sresi, 12:12
Evet, ehl-i hak, gayet kuvvetli bir nokta-i istinad olan
iman- billhtan gelen tevekkl ve teslimle, bakalara arz-
ihtiya edip muavenet ve yardmlarn istemez. stese de
gayet fedakrne yapmaz. Ehl-i dnya, dnya ilerinde
hakik nokta-i istinadlarndan gaet ettiklerinden, zaaf ve
acze dp, iddetli bir surette yardmclara ihtiyacn
hisseder; samimne, belki fedakrne ittifak ederler.
te, ehl-i hak, ittifaktaki hak kuvvetini
dnmediklerinden ve aramadklarndan, haksz ve muzr
bir netice olan ihtilfa derler. Haksz ehl-i dallet ise,
ittifaktaki kuvveti, aczleri vastasyla hissettiklerinden,
gayet mhim bir vesile-i makasd olan ittifak elde etmiler.
te, ehl-i hakkn bu haksz ihtilf maraznn merhemi
ve ilc,
1
yetindeki
iddetli nehy-i lh,
2
yetinde,
hayat- itimaiyece gayet hikmetli emr-i lhyi dstur-u
hareket etmek; ve ihtilfn slmiyete ne derece zararl
olduunu ve ehl-i dalletin ehl-i hakka galebesini ne
derece teshil ettiini dnp, keml- zaaf ve acz ile, o
ehl-i hakkn kalesine fedakrne, samimne iltihak
etmektir, ahsiyetini unutmakla riy ve tasannudan
kurtulup ihls elde etmektir.
1. htilfa dmeyin; sonra cesaretiniz krlr, kuvvetiniz elden gider. Enfl
Sresi, 8:46.
2. Birbirinizle iyilik ve takvda yardmlan. Mide Sresi, 5:2.
ALTINCI SEBEP
Ehl-i hakkn ihtilf nmertliklerinden,
himmetsizliklerinden, hamiyetsizliklerinden olmad gibi;
gaetli ehl-i dnyann ve ehl-i dalletin hayat-
dnyeviyeye ait ilerde samimne ittifaklar dahi
mertlikten, hamiyetten, himmetten deildir. Belki, ehl-i
hakkn, ekseriyetle hirete ait olan faydalar dnmekle, o
ehemmiyetli ve kesretli meselelere hamiyeti, himmeti,
mertlii inksam eder. Hakik sermaye olan vaktini bir
meseleye sarf etmedii iin, meslektalaryla ittifak
muhkemlemiyor. nk meseleler ok, daire dahi genitir.
Gaetli ehl-i dnya ise, yalnz hayat- dnyeviyeyi
dndklerinden, btn hissiyatyla ve ruh ve kalbiyle,
iddetli bir surette hayat- dnyeviyeye ait meselelere
sarlr. Ve o meselede ona yardm edene kuvvetli yapr.
Ve hakikat nokta-i nazarnda be paraya demeyen ve ehl-i
hak ona on para kymet vermeyen meselelere, divane
olmu elmas bir Yahudinin be paralk cam parasna be
lira yat verdii gibi, be yz lirakymetindeki vaktini o
meseleye hasreder. Elbette bu kadar yat veripve iddetli
hissiyatla sarlmak, btl yolunda dahi olsa, samim bir
ihls olduundan, o meselede muvaffak olur ve ehl-i hakka
galebe eder. Bu galebe neticesinde ehl-i hak zillete ve
mahkmiyete ve tasannua ve riyya dp ihls kaybeder.
O nmert, himmetsiz, hamiyetsiz bir ksm ehl-i dnyaya
dalkavukluk etmeye mecbur olur.
Ey ehl-i hak! Ey hakperest ehl-i eriat ve ehl-i hakikat ve
ehl-i tarikat! Bu mthi maraz- ihtilfa kar birbirinizin
kusurunu grmeyerek, yekdierinizin aybna kar
gznz yumunuz.
1
edeb-i Furkan ile
edepleniniz. Ve haric dmann hcumunda dahil
mnakat terk etmek ve ehl-i hakk sukuttan ve zilletten
kurtarmay en birinci ve en mhim bir vazife-i uhreviye
telkki edip, yzer yt ve ehdis-i Nebeviyenin iddetle
emrettikleri uhuvvet, muhabbet ve teavn yapp, btn
hissiyatnzla, ehl-i dnyadan daha iddetli bir surette
meslektalarnzla ve dindalarnzla ittifak ediniz, yani,
ihtilfa dmeyiniz. Byle kk meseleler iin kymettar
vaktimi sarf etmektense, o ok kymetli vaktimi zikir ve
kir gibi kymettar eylere sarf edeceim deyip ekilerek
ittifak zayatrmaynz. nk bu mnev cihadda kk
mesele zannettiiniz, ok byk olabilir. Bir neferin, bir
saatte, mhim ve husus erit dahilindeki nbeti bir sene
ibadet hkmne bazan gemesi gibi, bu ehl-i hakkn
malbiyeti zamannda, mnev mcahede mesilinde,
kk bir meseleye sarf olunan senin kymettar bir gnn,
o neferin o saati gibi bin derece kymet alabilir, bir gnn
bin gn olabilir. Madem livehillhtr, o iin kne,
byne, kymetli ve kymetsizliine baklmaz. hls ve
rza-y lh yolunda zerre, yldz gibi olur. Vesilenin
mahiyetine baklmaz, neticesine baklr. Madem neticesi
rza-y lhdir ve mayas ihlstr; o kk deildir,
byktr.
1. Onlar bo szlerle, irkin davranlarla karlatklar zaman, izzet
veereerini muhafaza ederek oradan geip giderler. Furkan Sresi,25:72.
YEDNC SEBEP
Ehl-i hak ve hakikatin ihtilf ve rekabetleri
kskanlktan ve hrs- dnyadan gelmedii gibi, ehl-i
dnyann ve ehl-i gaetin ittifaklar dahi civanmertlikten ve
ulvv- cenaptan deildir. Belki ehl-i hakikat, hakikatten
gelen ulvv- cenap ve ulvv- himmet ve tarik-i hakta
memdh olan msabakay tam muhafaza
edemediklerinden ve nehillerin girmesi yznden bir
derece s-i istimal ettiklerinden, rekabetkrne ihtilfa
dp hem kendine, hem cemaat-i slmiyeye ehemmiyetli
zarar olmu.
Ehl-i gaet ve ehl-i dallet ise, meftun olduklar
menfaatlerini karmamak ve menfaat iin peresti ettikleri
reislerini ve arkadalarn kstrmemek iin, zilletlerinden
ve nmertliklerinden, hamiyetsizliklerinden, mutlak
arkadalaryla-hatt den ve hain ve muzr olsalar dahi
hlisne ittihad, hem menfaat etrafnda toplananne
ekilde olursa olsunerikleriyle samimne ittifak ederler,
samimiyet neticesi olarak istifade ederler.
te, ey musibetzede ve ihtilfa dm ehl-i hak ve
ashab- hakikat! Bu musibet zamannda ihls
kardnzdan ve rza-y lhyi mnhasran gaye-i maksat
yapmadnzdan, ehl-i hakkn bu zillet ve malbiyetine
sebebiyet verdiniz.
Umr-u diniye ve uhreviyede rekabet, gpta, haset ve
kskanlk olmamal. Ve hakikat nokta-i nazarnda olamaz.
nk kskanlk ve hasedin sebebi: Birtek eye ok eller
uzanmasndan ve birtek makama ok gzler dikilmesinden
ve birtek ekmei ok mideler istemesinden, mzhame
mnakaa, msabaka sebebiyle gptaya, sonra kskanla
derler. Dnyada bir ey-i vhide oklar talip olduundan
ve dnya dar ve muvakkat olmas sebebiyle insann hadsiz
arzularn tatmin edemedii iin, rekabete dyorlar.
Fakat, hirette tek bir adama be yz sene
HAYE-1
mesafelik
bir cennet ihsan edilmesi ve yetmi bin kasr ve huriler
verilmesi ve ehl-i Cennetten herkes kendi hissesinden
keml-i rza ile memnun olmas iaretiyle gsteriliyor ki,
hirette medar- rekabet birey yoktur ve rekabet de
olamaz. yleyse, hirete ait olan aml-i salihada dahi
rekabet olamaz; kskanlk yeri deildir. Kskanlk eden ya
riykrdr; aml-i saliha suretiyle dnyev neticeleri aryor.
Veyahut sadk cahildir ki, aml-i saliha nereye baktn
bilmiyor ve aml-i salihann ruhu, esas, ihls olduunu
derk etmiyor. Rekabet suretiyle evliyaullaha kar bir nevi
advet tamakla, vsat-i rahmet-i lhiyeyi ittiham ediyor.
Bu hakikati teyid eden bir vaka:
Haiye-1 Mhim bir taraftan ehemmiyetli bir sual: Rivayette gelmi ki, Cennette
bir adama be yz senelik bir cennet verilir. Bu hakikat akl- dnyevnin
havsalasnda nasl yerleir? Elcevap: Nasl ki bu dnyada herkesin dnya kadar
husus ve muvakkat bir dnyas var. Ve o dnyann direi onun hayatdr. Ve
zhir ve btn duygularyla o dnyasndan istifade eder. Gne bir lmbam,
yldzlar mumlarmdr der. Baka mahlkat ve zruhlar bulunmalar, o adamn
mlikiyetine mni olmadklar gibi, bilkis, onun husus dnyasn
enlendiriyorlar, ziynetlendiriyorlar. Aynen yle defakat binler derece yksek
herbir mmin iin binler kasr ve hurileri ihtiva eden has bahesinden
baka, umum Cennetten be yz sene geniliinde birer husus cenneti vardr.
Derecesi nisbetinde inkiaf eden hissiyatyla, duygularyla, Cennete ve
ebediyete lyk bir surette istifade eder. Bakalarn itiraki, onun mlikiyetine
ve istifadesine noksan vermedikleri gibi, kuvvet verirler. Ve husus ve geni
cennetini ziynetlendiriyorlar. Evet, bu dnyada bir adam, birsaatlik bir
baheden ve bir gnlk bir seyranghtan ve bir aylk bir memleketten ve bir
senelik bir mesireghta seyahatinden azyla, kulayla, gzyle, zevkiyle,
zikasyla, sair duygularyla istifade ettii gibi, aynen yle de, fakat bir saatlik
bir baheden ancak istifade eden bu fni memleketteki kuvve-i mme ve
kuvve-i zika, o bki memlekette bir senelik baheden ayn istifadeyi eder. Ve
burada bir senelik mesireghtan ancak istifade edebilen bir kuvve-i bsra ve
kuvve-i smia, orada be yz senelik mesireghndaki seyahatten, o hametli,
batan baa ziynetli memlekete lyk bir tarzda istifade eder. Her mmin
derecesine ve dnyada kazand sevaplar, haseneler nisbetinde inbisat ve
inkiaf eden duygularyla zevk alr, telezzz eder, msted olur.
Eski arkadalarmzdan bir adamn, bir adama kar
adveti vard. O adamn yannda senkrne onun
dman amel-i salihle, hatt velyetle tavsif edildi. O
adam kskanmad, sklmad. Sonra birisi dedi: Senin o
dmann cesurdur, kuvvetlidir. Baktk ki, o adamda
iddetli birkskanlk ve bir rekabet damar uyand.
Ona dedik: Velyet ve salhat hadsiz bir hayat-
ebediyenin prlantas gibi bir kuvvet ve bir yksekliktir. Sen
buna bu cihette kskanmadn. Dnyev kuvvet kzde ve
cesaret canavarda dahi bulunmakla beraber, velyet ve
salhate nisbeten, bir di cam parasnn elmasa nisbeti
gibidir.
O adam dedi ki: Bir noktaya, bir makama ikimiz bu
dnyada gzmz dikmiiz. Oraya kmak iin
basamaklarmzda kuvvet ve cesaret gibi eylerdir. Onun
iin kskandm. hiret makamt hadsizdir. O, burada
benim dmanm iken, orada benim samim ve sevgili
kardeim olabilir.
Ey ehl-i hakikat ve tarikat! Hakka hizmet, byk ve ar
bir deneyi tamak ve muhafaza etmek gibidir. O deneyi
omuzunda tayanlara ne kadar kuvvetli eller yardma
kosalar daha ziyade sevinir, memnun olurlar. Kskanmak
yle dursun, gayet samim bir muhabbetle o gelenlerin
kendilerinden daha ziyade olan kuvvetlerini ve daha ziyade
tesirlerini ve yardmlarn mftehirne alklamak lzm
gelirken, nedendir ki rekabetkrne o hakik kardelere ve
fedakr yardmclara baklyor ve o hal ile ihls kayor?
Vazifenizde mttehem olup ehl-i dalletin nazarnda,
sizden ve sizin mesleinizden yz derece aa olan, din
ile dnyay kazanmak ve ilm-i hakikatle maieti temin
etmek, tamah ve hrs yolunda rekabet etmek gibi mthi
ittihamlara mruz kalyorsunuz?
Bu marazn are-i yegnesi: Nefsini ittiham etmek ve
nefsine deil, daima karsndaki meslektana taraftar
olmak... Fenn-i db ve ilm-i mnazarann ulemas
mbeynindeki hakperestlik ve insaf dsturu olan u Eer
bir meselenin mnazarasnda kendi sznn hakl ktna
taraftar olup ve kendi hakl ktna sevinse ve hasmnn
haksz ve yanl olduuna memnun olsa, insafszdr. Hem
zarar eder. nk hakl kt vakit, o mnazarada
bilmedii bireyi renmiyor. Belki gurur ihtimaliyle zarar
edebilir. Eer hak hasmnn elinde ksa, zararsz, bilmedii
bir meseleyi renip menfaattar olur, nefsin gururundan
kurtulur. Demek insa hakperest, hakkn hatr iin nefsin
hatrn kryor. Hasmnn elinde hakk grse, yine rza ile
kabul edip taraftar kar, memnun olur.
te bu dsturu ehl-i din, ehl-i hakikat, ehl-i tarikat, ehl-i
ilim kendilerine rehber ittihaz etseler, ihls kazanrlar. Ve
vazife-i uhreviyelerinde muvaffak olurlar. Ve bu fec sukut
ve musibet-i hazradan rahmet-i lhiye ile kurtulurlar.


1
1. Seni her trl noksandan tenzih ederiz. Senin bize rettiinden
bakabilgimiz yoktur. Muhakkak ki Sen, ilmi ve hikmeti hereyi kuatan Alm-i
Hakmsin. Bakara Sresi, 2:32.
Yirmi Birinci Lema
hls hakknda
On Yedinci Lemann On Yedinci Notasnn Yedi
Meselesinden Drdnc Meselesi iken, ihls mnasebetiyle
Yirminci Lemann kinci Noktas oldu. Nuraniyetine binaen
Yirmi Birinci Lema olarak Lemeta girdi.
Bu Lema lakal her on be gnde bir defa okunmal.

1


2

3


4
1. htilfa dmeyin; sonra cesaretiniz krlr, kuvvetiniz elden gider. Enfl
Sresi, 8:46.
2. Allah iin kyamda bulunup Ona kulluk edin. Bakara Sresi, 2:238.
3. Nefsini gnahlardan arndran, kurtulua ermitir. Nefsini gnaha daldran
ise hsrana dmtr. ems Sresi, 91:9-10.
4. Benim yetlerimi, az bir dnya menfaatiyle deitirmeyin. Bakara Sresi,
2:41.
EY HRET KARDELERM ve ey hizmet-i
Kurniyede arkadalarm! Bilirsiniz ve biliniz:
Bu dnyada, hususan uhrev hizmetlerde en mhim bir
esas, en byk bir kuvvet, en makbul bir efaati, en metin
bir nokta-i istinad, en ksa bir tark-i hakikat, en makbul bir
dua-y mnev, en kerametli bir vesile-i makasd, en
yksek bir haslet, en s bir ubudiyet, ihlstr.
Madem ihlsta mezkr hassalar gibi ok nurlar var ve
ok kuvvetler var. Ve madem bu mthi zamanda ve
dehetli dmanlar mukabilinde ve iddetli tazyikat
karsnda ve savletli bidalar, dalletler ierisinde bizler
gayet az ve zayf ve fakir ve kuvvetsiz olduumuz halde,
gayet ar ve byk ve umum ve kuds bir vazife-i imaniye
ve hizmet-i Kurniye omuzumuza ihsan- lh tarafndan
konulmu. Elbette, herkesten ziyade, btn kuvvetimizle
ihls kazanmaya mecbur ve mkellez. Ve ihlsn srrn
kendimizde yerletirmek iin gayet derecede muhtacz.
Yoksa, hem imdiye kadar kazandmz hizmet-i kudsiye
ksmen zayi olur, devam etmez; hem iddetli mesul
oluruz.
1
yetindeki iddetli
tehditkrne nehy-i lhye mazhar olup, saadet-i ebediye
zararna, mnsz, lzumsuz, zararl, kederli, hodfurune,
sakl, riykrne baz hissiyat- siye ve men-i
cziyenin hatr iin ihls krmakla, hem bu hizmetteki
umum kardelerimizin hukukuna tecavz, hem hizmet-i
Kurniyenin hrmetine taarruz, hem hakaik-i imaniyenin
kudsiyetine hrmetsizlik etmi oluruz.
Ey kardelerim! Mhim ve byk bir umur-u hayriyenin
ok muzr mnileri olur. eytanlar o hizmetin hdimleriyle
ok urar. Bu mnilere ve bu eytanlara kar ihls
kuvvetine dayanmak gerektir. hls kracak esbabdan
ylandan, akrepten ekindiiniz gibi ekininiz. Hazret-i
Yusuf Aleyhisselm
2

demesiyle, nefs-i emmreye itimad edilmez.
Enniyet ve nefs-i emmre sizi aldatmasn. hls
kazanmak ve muhafaza etmek ve mnileri def etmek iin,
gelecek dsturlar rehberiniz olsun.
1. Benim yetlerimi, az bir dnya menfaatiyle deitirmeyin. Bakara Sresi,
2:41.
2. phesiz nes daima ktle sevk eder-ancak Rabbim rahmet ederse o
mstesna. Yusuf Sresi, 12:53.
BRNC DSTURUNUZ
Amelinizde rza-y lh olmal.
Eer O raz olsa, btn dnya ksse ehemmiyeti yok.
Eer O kabul etse, btn halk reddetse tesiri yok. O raz
olduktan ve kabul ettikten sonra, isterse ve hikmeti iktiza
ederse, sizler istemek talebinde olmadnz halde, halklara
dakabul ettirir, onlar da raz eder. Onun iin, bu hizmette,
dorudandoruya, yalnz Cenb- Hakkn rzasn esas
maksat yapmak gerektir.
KNC DSTURUNUZ
Bu hizmet-i Kurniyede bulunan kardelerinizi tenkit
etmemek ve onlarn stnde faziletfuruluk nevinden gpta
damarn tahrik etmemektir.
nk nasl insann bir eli dier eline rekabet etmez, bir
gz bir gzn tenkit etmez, dili kulana itiraz etmez,
kalb ruhun aybn grmez. Belki birbirinin noksann ikmal
eder, kusurunu rter, ihtiyacna yardm eder, vazifesine
muavenet eder. Yoksa o vcud-u insann hayat sner, ruhu
kaar, cismi de dalr.
Hem nasl ki bir fabrikann arklar birbiriyle
rekabetkrne uramaz, birbirinin nne tekaddm edip
tahakkm etmez, birbirinin kusurunu grerek tenkit edip,
saye evkini krp atlete uratmaz. Belki btn
istidatlaryla birbirinin hareketini umum maksada tevcih
etmek iin yardm ederler; hakik bir tesand, bir ittifakla
gaye-i hilkatlerine yrrler. Eer zerre miktar bir taarruz,
bir tahakkm karsa, o fabrikay kartracak, neticesiz,
akm brakacak. Fabrika sahibi de o fabrikay btn btn
krp datacak.
te, ey Risale-i nur akirtleri ve Kurnn hizmetkrlar!
Sizler ve bizler yle bir insan- kmil ismine lyk bir ahs-
mnevnin zlaryz. Ve hayat- ebediye iindeki saadet-i
ebediyeyi netice veren bir fabrikann arklar
hkmndeyiz. Ve sahil-i selmet olan Drsselma
mmet-i Muhammediyeyi (a.s.m.) karan bir sene-i
Rabbniyede alan hademeleriz. Elbette, drt fertten bin
yz on bir kuvvet-i mneviyeyi temin eden srr- ihls
kazanmakla tesand ve ittihad- hakikye muhtacz ve
mecburuz.
Evet, elif ittihad etmezse, kymeti var. Srr-
adediyet ile ittihad etse, yz on bir kymet alr. Drt kere
drt ayr ayr olsa, on alt kymeti var. Eer srr- uhuvvet
ve ittihad- maksat ve ittifak- vazife ile tevafuk edip bir
izgi stnde omuz omuza verseler, o vakit drt bin drt
yz krk drt kuvvetinde ve kymetinde olduu gibi, hakik
srr- ihls ile, on alt fedakr kardelerin kymet ve
kuvvet-i mneviyesi drt binden getiine, pek ok
vukuat- tarihiye ehadet ediyor.
Bu srrn srr udur ki: Hakik, samim bir ittifakta
herbir fert, sair kardelerin gzyle de bakabilir ve
kulaklaryla da iitebilir. Gya on hakik mttehid adamn
herbiri yirmi gzle bakyor, on aklla dnyor, yirmi
kulakla iitiyor, yirmi elle alyor bir tarzda mnev
kymeti ve kuvvetleri vardr.
HAYE-1
Haiye-1 Evet, srr- ihls ile samim tesand ve ittihad, hadsiz menfaate
medar olduu gibi, korkulara, hatt lme kar en mhim bir siper, bir nokta-i
istinaddr. nk lm gelse, bir ruhu alr. Srr- uhuvvet-i hakikiye ile, rza-y
lh yolunda, hirete mteallik ilerde kardeleri adedince ruhlar olduundan,
biri lse, Dierruhlarm salam kalsnlar. Zira o ruhlar her vakit sevaplar
banakazandrmakla mnev bir hayat idame ettiklerinden, ben lmyorum
diyerek, lm glerek karlar. Ve O ruhlar vastasyla sevap cihetinde
yayorum, yalnz gnah cihetinde lyorum der, rahatla yatar.
NC DSTURUNUZ
Btn kuvvetinizi ihlsta ve hakta bilmelisiniz.
Evet, kuvvet haktadr ve ihlstadr. Hakszlar dahi,
hakszlklar iinde gsterdikleri ihls ve samimiyet
yznden kuvvet kazanyorlar.
Evet, kuvvet hakta ve ihlsta olduuna bir delil, u
hizmetimizdir. Bu hizmetimizde bir para ihls, bu dvy
ispat eder ve kendi kendine delil olur. nk, yirmi
seneden fazla kendi memleketimde ve stanbulda
ettiimiz hizmet-i ilmiye ve diniyeye mukabil, burada, yedi
sekiz senede yz derece fazla edildi. Halbuki, kendi
memleketimde ve stanbulda, burada benimle alan
kardelerimden yz, belki bin derece fazla yardmclarm
varken, burada ben yalnz, kimsesiz, garip, yarm mm;
insafsz memurlarn tarassudat ve tazyikatlar altnda, yedi
sekiz sene sizinle ettiim hizmet, yz derece eski
hizmetten fazla muvaffakiyeti gsteren mnev kuvvet,
sizlerdeki ihlstan geldiine katiyen phem kalmad.
Hem itiraf ediyorum ki, samim ihlsnzla, an ve eref
perdesi altnda nefsimi okayan riydan beni bir derece
kurtardnz. naallah tam ihlsa muvaffak olursunuz, beni
de tam ihlsa sokarsnz.
Bilirsiniz ki, Hazret-i Ali (r.a.), o mucizevri kerametiyle
ve Hazret-i Gavs- zam (k.s.) o harika keramet-i
gaybiyesiyle, sizlere bu srr- ihlsa binaen iltifat ediyorlar.
Ve himayetkrne teselli verip hizmetinizi mnen
alklyorlar. Evet, hi phe etmeyiniz ki, bu tevecchleri
ihlsa binaen gelir. Eer bilerek bu ihls krsanz, onlarn
tokadn yersiniz. Onuncu Lemadaki efkat tokatlarn
tahattur ediniz.
Byle mnev kahramanlar arkanzda zahr, banzda
stad bulmak isterseniz,
1
srryla
ihls- tmm kazannz. Kardelerinizin neslerini
nefsinize erefte, makamda, tevecchte, hatt menfaat-i
maddiye gibi nefsin houna giden eylerde tercih ediniz.
Hatt, en ltif ve gzel bir hakikat-i imaniyeyi muhta bir
mmine bildirmek ki, en msumne, zararsz bir
menfaattir; mmknse, nefsinize bir hodgmlk gelmemek
iin, istemeyen bir arkadala yaptrmas hounuza gitsin.
Eer Ben sevap kazanaym, bu gzel meseleyi ben
syleyeyim arzunuz varsa, endan onda bir gnah ve
zarar yoktur; fakat mbeyninizdeki srr- ihlsa zarar
gelebilir.
1. Bakalarn kendi neslerine tercih ederler. Hair Sresi, 59:9.
DRDNC DSTURUNUZ
Kardelerinizin meziyetlerini ahslarnzda ve faziletlerini
kendinizde tasavvur edip, onlarn ereeriyle kirne iftihar
etmektir.
Ehl-i tasavvufun mbeyninde fen -eyh, fen r-resul
stlahat var. Ben suf deilim. Fakat onlarn bu dsturu,
bizim meslekte fen l-ihvn suretinde gzel bir dsturdur.
Kardeler arasnda buna tefn denilir. Yani, birbirinde fni
olmaktr. Yani, kendi hissiyat- nefsaniyesini unutup,
kardelerinin meziyat ve hissiyatyla kren yaamaktr.
Zaten mesleimizin esas uhuvvettir. Peder ile evlt,
eyh ile mrid mbeynindeki vasta deildir. Belki hakik
kardelik vastalardr. Olsa olsa bir stadlk ortaya girer.
Mesleimiz halliye olduu iin, merebimiz hllettir. Hllet
ise, en yakn dost ve en fedakr arkada ve en gzel takdir
edici yolda ve en civanmert karde olmak iktiza eder. Bu
hlletin ssl-esas, samim ihlstr. Samim ihls kran
adam, bu hlletin gayet yksek kulesinin bandan sukut
eder. Gayet derin bir ukura dmek ihtimali var; ortada
tutunacak yer bulamaz.
Evet, yol iki grnyor. Cadde-i kbr-y Kurniye olan
u mesleimizden imdi ayrlanlar, bize dman olan
dinsizlikkuvvetine bilmeyerek yardm etmek ihtimali var.
naallah, Risale-i Nur yoluyla Kurn- Mucizl-Beynn
daire-i kudsiyesine girenler, daima nura, ihlsa, imana
kuvvet verecekler ve yle ukurlara sukut etmeyeceklerdir.
Ey hizmet-i Kurniyede arkadalarm! hls
kazanmann ve muhafaza etmenin en messir bir sebebi,
rabta-i mevttir. Evet, ihls zedeleyen ve riyya ve
dnyaya sevk eden tl-i emel olduu gibi, riydan nefret
veren ve ihls kazandran, rabta-i mevttir. Yani, lmn
dnp, dnyann fni olduunu mlhaza edip, nefsin
desiselerinden kurtulmaktr. Evet, ehl-i tarikat ve ehl-i
hakikat, Kurn- Hakmin
1

2

gibi yetlerinden ald dersle, rabta-i
mevti slklarnda esas tutmular; tl-i emelin menei
olan tevehhm- ebediyeti o rabta ile izale etmiler. Onlar
faraz ve hayal bir surette kendilerini lm tasavvur ve
tahayyl edip ve ykanyor, kabre konuyor farz edip,
dne dne, nefs-i emmre o tahayyl ve tasavvurdan
mteessir olup, uzun emellerinden bir derece vazgeer. Bu
rabtann fevidi pek oktur. Hadiste
3

(ev kem kl) yani, Lezzetleri tahrip edip
aclatran lm ok zikrediniz diye bu rabtay ders
veriyor.
1. Her nes lm tadcdr. l-i mrn Sresi, 3:185.
2. Muhakkak ki sen de leceksin, onlar da lecekler. Zmer Sresi, 39:30.
3. Tirmiz,Zhd: 4, Kymet: 26; Nes, Ceniz: 3; bni Mce, Zhd: 31; el-Hkim,
el-Mstedrek, 4:321.
Fakat mesleimiz tarikat olmad, belki hakikat olduu
iin, bu rabtay, ehl-i tarikat gibi faraz ve hayal suretinde
yapmaya mecbur deiliz. Hem meslek-i hakikate uygun
gelmiyor. Belki, kbeti dnmek suretinde mstakbeli
zaman- hazra getirmek deil, belki hakikat noktasnda
zaman- hazrdan istikbale kren gitmek, nazaran
bakmaktr. Evet, hi hayale, faraza lzum kalmadan, bu
ksa mr aacnn bandaki tek meyvesi olan kendi
cenazesine bakabilir. Onunla yalnz kendi ahsnn mevtini
grd gibi, bir para br tarafa gitse asrnn lmn
de grr;daha bir para br tarafa gitse dnyann
lmn de mahede eder, ihls- etemme yol aar.
kinci sebep, iman- tahkiknin kuvvetiyle ve marifet-i
Snii netice veren masnuattaki tefekkr- imanden gelen
lemet ile bir nevi huzur kazanp, Hlk- Rahmin hazr,
nzr olduunu dnp, Ondan bakasnn tevecchn
aramayarak, huzurunda bakalarna bakmak, medet
aramak o huzurun edebine muhalif olduunu dnmekle
o riydan kurtulup ihls kazanr.
Her ne ise, bunda ok derecat, mertip var. Herkes
kendi hissesine gre ne kadar istifade edebilse o kadar
krdr. Risale-i Nurda riydan kurtaracak, ihls
kazandracak ok hakaik zikredildiinden, ona havale edip
burada ksa kesiyoruz.
hls kran ve riyya sevk eden pek ok esbabdan iki
n muhtasaran beyan edeceiz.
BRNCS: Menfaat-i maddiye cihetinden gelen
rekabet, yava yava ihls krar. Hem netice-i hizmeti de
zedeler. Hem o madd menfaati de karr.
Evet, hakikat ve hiret iin alanlara kar bu millet
bir hrmet ve bir muavenet krini daima beslemi. Ve
bilil onlarn hakikat-i ihlslarna ve sadkane olan
hizmetlerine bir cihette itirak etmek niyetiyle, onlarn
hct- maddiyelerinin tedarikiyle megul olup vakitlerini
zayi etmemek iin, sadaka ve hediye gibi madd
menfaatlerle yardm edip hrmet etmiler. Fakat bu
muavenet ve menfaat istenilmez, belki verilir. Hem kalben
arzu edip muntazr kalmakla, lisan- hal ile dahi istenilmez.
Belki ummad bir halde verilir. Yoksa ihls zedelenir.
Hem
1
yetinin nehyine
yanar, ameli ksmen yanar.
1. Benim yetlerimi, az bir dnya menfaatiyle deitirmeyin. Bakara Sresi,
2:41.
te bu madd menfaati arzu edip muntazr kalmak,
sonra nefs-i emmre, hodgmlk cihetiyle, o menfaati
bakasna kaptrmamak iin, hakik bir kardeine ve o
husus hizmette arkadana kar bir rekabet damar
uyandrr. hls zedelenir, hizmette kudsiyeti kaybeder,
ehl-i hakikat nazarnda sakl bir vaziyet alr. Ve madd
menfaati de kaybeder.
Her ne ise, bu hamur ok su gtrr. Ksa kesip, yalnz,
hakik kardelerimin iinde srr- ihls ve samim ittifak
kuvvetletirecek iki misal syleyeceim.
Birinci misal: Ehl-i dnya, byk bir servet ve iddetli bir
kuvvet elde etmek iin, hatt bir ksm ehl-i siyaset ve
hayat- itimaiye-i beeriyenin mhim milleri ve
komiteleri, itirak-i emval dsturunu kendilerine rehber
etmiler. Btn s-i istimlt ve zararlaryla beraber, harika
bir kuvvet, bir menfaat elde ediyorlar.
Halbuki, itirak-i emvlin, ok zararlaryla beraber,
itirakle mahiyeti deimez. Herbirisi umuma geri bir
cihette ve nezarette mlik hkmndedir; fakat istifade
edemez.
Her ne ise, bu itirak-i emval dsturu aml-i uhreviyeye
girse, zararsz azm menfaate medardr. nk btn
emval, o itirak eden herbir ferdin eline tamamen
gemesinin srrn tayor. nk, nasl ki drt be
adamdan, itirak niyetiyle biri gazya, biri til, biri lmba,
biri ie, biri kibrit getirip lmbay yaktlar. Herbiri tam bir
lmbaya mlik oluyor. O itirak edenlerin herbirinin bir
duvarda byk bir yinesi varsa, herbirinin noksansz,
paralanmadan, birer lmba, oda ile beraber yinesine
girer. Aynen yle de, emvl-i uhreviyede srr- ihls ile
itirak ve srr- uhuvvet ile tesand ve srr- ittihad ile
terikl-mesi, o itirak-i amlden hsl olan umum yekn
ve umum nur herbirinin defter-i amline bitammih
girecei, ehl-i hakikat mbeyninde mehud ve vakidir. Ve
vsat-i rahmet ve kerem-i lhnin muktezasdr.
te, ey kardelerim! Sizleri inaallah menfaat-i maddiye
rekabete sevk etmeyecek. Fakat menfaat-i uhreviye
noktasnda bir ksm ehl-i tarikat aldandklar gibi, sizin de
aldanmanz mmkndr. Fakat ahs, cz bir sevap
nerede, mezkr misal hkmndeki itirak-i aml
noktasnda tezahr eden sevap ve nur nerede?
kinci misal: Ehl-i sanat, netice-i sanat ziyade
kazanmak iin, itirak-i sanat cihetinde mhim bir servet
elde ediyorlar. Hatt diki ineleri yapan on adam, ayr
ayr yapmaya almlar. O ferd almann, her gnde
yalnz ine, o ferd sanatn meyvesi olmu. Sonra,
terikl-mesi dsturuyla on adam birlemiler. Biri demir
getirip, biri ocak yandrp, biri delik aar, biri ocaa sokar,
biri ucunu sivriltir, ve hkez... Herbirisi ine yapmak
sanatnda yalnz cz bir ile megul olup, itigal ettii
hizmet basit olduundan vakit zayi olmayp, o hizmette
meleke kazanarak, gayet sratle iini grm. Sonra, o
terik-i mesi ve taksim-i aml dsturuyla olan sanatn
semeresini taksim etmiler. Herbirisine bir gnde
ineye bedel yz ine dtn grmler. Bu hadise,
ehl-i dnyann sanatkrlar arasnda, onlar terik-i
mesiye sevk etmek iin dillerinde destan olmutur.
te, ey kardelerim! Madem umur-u dnyeviyede, kesif
maddelerde byle ittihad, ittifak ile neticeler, byle azm
yekn faydalar verir. Acaba, uhrev ve nuran ve tecezz ve
inksama muhta olmayarak ve fazl- lh ile herbirisinin
yinesine umum nur iniks etmek ve herbiri umumun
kazand misil sevaba mlik olmak, ne kadar byk bir
kr olduunu kyas edebilirsiniz. Bu azm kr, rekabetle ve
ihlsszlkla karlmaz!
HLSI KIRAN KNC MN: Hubb-u cahtan gelen
hretperestlik saikasyla ve an ve eref perdesi altnda
tevecch- mmeyi kazanmak, nazar- dikkati kendine celb
etmekle enniyeti okamak ve nefs-i emmreye bir makam
vermektir ki, en mhim bir maraz- ruh olduu gibi, irk-i
haf tabir edilen riykrla, hodfurulua kap aar, ihls
zedeler.
Ey kardelerim! Kurn- Hakmin hizmetindeki
mesleimiz hakikat ve uhuvvet olduu ve uhuvvetin srr,
ahsiyetini kardeler iinde fni edip
HAYE-1
onlarn
neslerini kendi nefsine tercih etmek olduundan,
mbeynimizde bu nevi hubb-u cahtan gelen rekabet tesir
etmemek gerektir. nk mesleimize btn btn
mndir. Madem kardelerin ere umumiyetle her ferde
ait olabilir; o byk eref-i mnevyi ahs, hodfurune,
rekabetkrne, cz bir erefe ve hrete feda etmek,
Risale-i Nur akirtlerinden yz derece uzak olduu
midindeyim.
Haiye-1 Evet, bahtiyar odur ki, kevser-i Kurnden szlen tatl, byk bir
havuzu kazanmak iin, bir buz paras nevindeki ahsiyetini ve enniyetini o
havuz iine atp eritendir.
Evet, Risale-i Nur akirtlerinin kalbi, akl, ruhu byle
aa, zararl, s eylere tenezzl etmez. Fakat herkeste
nefs-i emmre bulunur. Baz da hissiyat- nefsiye damarlara
iliir, bir derece hkmn kalb, akl ve ruhun ramna
olarak icra eder. Sizlerin kalb ve ruh ve aklnz ittiham
etmem. Risale-i Nurun verdii tesire binaen itimad
ediyorum. Fakat nes ve hev ve his ve vehim bazan
aldatyorlar. Onun iin bazan iddetli ikaz olunuyorsunuz.
Bu iddet, nes ve hev ve his ve vehme bakyor; ihtiyatl
davrannz.
Evet, eer mesleimiz eyhlik olsayd, makam bir
olurdu veyahut mahdut makamlar bulunurdu. O makama
mteaddit istidatlar namzet olurdu. Gptakrne bir
hodgmlk olabilirdi. Fakat mesleimiz uhuvvettir. Karde
kardee peder olamaz, mrid vaziyetini taknamaz.
Uhuvvetteki makam genitir; gptakrne mzhameye
medar olamaz. Olsa olsa, karde kardee muavin ve zahr
olur, hizmetini tekmil eder. Pederne, mridne
mesleklerdeki gptakrne hrs- sevap ve ulvv- himmet
cihetiyle ok zararl ve hatarl neticeler vcuda geldiine
delil, ehl-i tarikatin o kadar mhim ve azm kemltlar ve
menfaatleri iindeki ihtilftn ve rekabetin verdii vahm
neticelerdir ki, onlarn o azm, kuds kuvvetleri bida
rzgrlarna kar dayanamyor.
NC MN: Korku ve tamdr. Bu mni dier bir
ksm mnilerle beraber Hcumt- Sittede tamamyla izah
edildiinden, ona havale edip, Cenb- Erhamrrhimnden
btn Esm-i Hsnsn efaati yapp niyaz ediyoruz ki,
bizleri ihls- tmma muvaffak eylesin. min.

.
1


2
1. Allahm! hls Sresinin hakk iin, bizi ihls sahibi olan ve ihlsa eritirilen
kullarndan eyle. min, min.
2. Seni her trl noksandan tenzih ederiz. Senin bize rettiinden
bakabilgimiz yoktur. Muhakkak ki ilmi ve hikmeti hereyi kuatan
Sensin.Bakara Sresi, 2:32.
Bir ksm kardelerime
husus bir mektuptur
Yazda usanan ve ibadet aylar olan uhur-u Selsede
sair evrd, be cihetle ibadet saylan
HAYE-1
Risale-i Nur
yazsna tercih eden kardelerime iki hadis-i erin bir
nktesini syleyeceim.
BRNCS:
1
(ev
kem kl). Yani, Maherde ulema-i hakikatin sarf ettikleri
mrekkep ehidlerin kanyla muvazene edilir, o kymette
olur.
KNCS:
2

(ev kem kl). Yani, Bidalarn ve
dalletlerin istils zamannda Snnet-i Seniyyeye ve
hakikat-i Kurniyeye temessk edip hizmet eden, yz
ehid sevabn kazanabilir.
Haiye-1 Bu kymetli mektupta stadmzn iaret ettii be nevi ibadetin
kendilerinden izahn talep ettik. Aldmz izah aaya yazlmtr: 1. En
mhim bir mcahede olan ehl-i dallete kar mnen mcahede etmektir. 2.
stadna ner-i hakikat cihetinde yardm suretiyle hizmet etmektir. 3.
Mslmanlara iman cihetinde hizmet etmektir. 4. Kalemle ilmi tahsil etmektir.
5. Bazan bir saati bir sene ibadet hkmne geen tefekkr olan ibadeti
yapmaktr. Rt, Hsrev, Refet
1. Gazl, hyu Ulmid-Dn,1:6; el-Mnv, Feyzl-Kadr, 6:466; el-Acln,
Kefl-Haf, 2:561; Syt, Cmius-Sar, no: 10026.
2. bni Adiy, el-Kmil d-Duaf,2:739; el-Mnzir, et-Terb vet-Terhb, 1:41;
Tabern, el-Mecmeul-Kebr, 1394; Ali bin Hsmddin, Mntehebt Kenzil-
Umml, 1:100; el-Heysem, Mecmeuz-Zevid, 7:282.
Ey tembellik damaryla yazdan usanan ve ey
sufmerep kardeler! Bu iki hadisin mecmuu gsterir ki,
byle zamanda hakaik-i imaniyeye ve esrar- eriat ve
Snnet-i Seniyyeye hizmet eden mbarek, hlis
kalemlerden akan siyah nur veya b- hayat hkmnde
olan mrekkeplerin bir dirhemi, hedann yz dirhem
kan hkmnde yevm-i maherde size fayda verebilir.
yleyse onu kazanmaya alnz.
Eer deseniz: Hadiste lim tabiri var. Bir ksmmz
yalnz ktibiz.
Elcevap: Bir sene bu risaleleri ve bu dersleri anlayarak
ve kabul ederek okuyan, bu zamann mhim, hakikatli bir
limi olabilir. Eer anlamasa da, madem Risale-i Nur
akirtlerinin bir ahs- mnevsi var; phesiz o ahs-
mnev bu zamann bir limidir. Sizin kalemleriniz ise, o
ahs- mnevnin parmaklardr. Kendi nokta-i nazarmda
liyakatsiz olduum halde, haydi, hsn- zannnza binaen
bu fakire bir stadlk ve tebaiyet noktasnda bir lim
vaziyetini verdiinizden balanmsnz. Ben mm ve
kalemsiz olduum iin, sizin kalemleriniz benim kalemim
saylr; hadiste gsterilen ecri alrsnz.
Said Nurs
Yirmi kinci Lema

1
Ispartann dil valisine ve adliyesine ve zabtasna, en
mahrem ve en has ve hlis kardelerime mahsus olarak yirmi
iki sene evvel Ispartann Barla nahiyesinde iken yazdm
gayet mahrem bu risaleceimi, Isparta milletiyle ve hkmetiyle
alkadarln gsterdii iin takdim ediyorum. Eer mnasip
grlse, ya yeni veya eski hare daktilo ile birka nsha
yazlsn ki, yirmi be otuz senedir esrarm arayanlar ve
tarassut edenler de anlasnlar ki, gizli hibir srrmz yok. Ve en
gizli bir srrmz ite bu risaledir, bilsinler.
Said Nurs
rt- Selse
On Yedinci Lemann On Yedinci Notasnn nc Meselesi
iken, suallerinin iddet ve mulne ve cevaplarnn kuvvet ve
parlaklna binaen, Otuz Birinci Mektubun Yirmi kinci
Lemas olarak Lemeta kart. Lemalar bu Lemaya yer
vermelidirler. Mahremdir, en has ve hlis ve sadk
kardelerimize mahsustur.


2
1. Her trl noksan sfatlardan yce olan Allahn adyla.
2. Allaha tevekkl edene Allah kdir. Allah emrini mutlaka
gerekletirir.Allah hereye bir l takdir etmitir. Talk Sresi, 65:3.
Bu mesele arettir.
BRNC ARET
ahsma ve Risale-i Nura ait mhim bir sual: oklar
tarafndan deniliyor ki, Sen ehl-i dnyann dnyasna
karmadn halde, nedendir ki, her frsatta onlar senin
hiretine karyorlar? Halbuki hibir hkmetin kanunu,
trikd-dnya ve mnzevlere karmyor.
Elcevap: Yeni Saidin bu suale kar cevab skttur. Yeni
Said, Benim cevabm kader-i lh versin der. Bununla
beraber, mecburiyetle, emneten istire ettii Eski Saidin
kafas diyor ki:
Bu suale cevap verecek, Ispartavilyetinin hkmetidir
ve u vilyetin milletidir. nk bu hkmet ve u millet,
benden ok ziyade bu sualin altndaki mn ile
alkadardrlar. Madem binler efrad bulunan bir hkmet
ve yz binler efrad bulunan bir millet benim bedelime
dnmeye ve mdafaa etmeye mecburdur; ben neden
lzumsuz olarak mddelerle konuup mdafaa edeyim?
nk dokuz senedir ben bu vilyetteyim; gittike daha
ziyade dnyalarna arkam eviriyorum. Hibir halim de
mestur kalmam. En gizli, en mahrem risalelerim dahi
hkmetin ve baz mebuslarn ellerine gemi. Eer ehl-i
dnyay tela ve endieye drecek dnyev bir karmak
halim ve kartrmak teebbsm ve krim olsayd, bu
vilyet ve kazalardaki hkmet, dokuz sene dikkat ve
tecesss ettikleri halde ve ben de ekinmeyerek yanma
gelenlere esrarm beyan ettiim halde, hkmet bana
kar skt edip ilimediler. Eer milletin ve vatann
saadetine ve istikbaline zarar verecek bir kabahatim varsa,
dokuz seneden beri valisinden tut,ky karakol
kumandanna kadar kendilerini mesul eder. Onlar
kendilerini mesuliyetten kurtarmak iin, hakkmda
habbeyi kubbe yapanlara karkubbeyi habbe yapp beni
mdafaa etmeye mecburdurlar. yleyse bu sualin cevabn
onlara havale ediyorum.
Amma u vilyetin milleti, umumiyetle benden ziyade
beni mdafaa etmek mecburiyetleri undandr ki, bu dokuz
senedir hem karde, hem dost, hem mbarek olan bu
milletin hayat- ebediyesine ve kuvvet-i imaniyesine ve
saadet-i hayatiyesine bilil ve maddeten tesirini gsteren
yzer risalelerle altmz ve hibir dadaa ve zarar,
hi kimseye o risaleler yznden gelmedii ve hibir
garazkrne tereuht- siyasiye ve dnyeviye
grlmedii ve lillhilhamd u Isparta vilyeti, eski
zamann am- erinin mbarekiyeti ve lem-i slmn
medrese-i umumsi olan Msrn Cmil-Ezheri
mbarekiyeti nevinden, kuvvet-i imaniye ve salbet-i
diniye cihetinde bir mbarekiyet makamn Risale-i Nur
vastasyla kazanarak bu vilyette, imann kuvveti
lkaytla ve ibadetin itiyak sefahete hkim olmasn ve
umum vilyetlerin fevkinde bir meziyet-i dindarneyi
Risale-i Nur bu vilyete kazandrdndan, elbette bu
vilyetteki umum insanlar, hatt faraza dinsizi de olsa, beni
ve Risale-i Nuru mdafaaya mecburdur. Onlarn ok
ehemmiyetli mdafaa haklar iinde, benim gibi vazifesini
bitirmi ve lillhilhamd binlerle akirtler benim gibi bir
cizin yerinde alm ve alt hengmda,
ehemmiyetsiz cz hakkm beni mdafaaya sevk etmiyor.
Bu kadar binlerle dv vekilleri bulunan bir adam, kendi
dvsn kendi mdafaa etmez.
KNC ARET
Tenkitkrne bir suale cevaptr.
Ehl-i dnya tarafndan deniliyor ki: Sen neden bizden
kstn? Bir defa olsun hi mracaat etmeyip skt ettin.
Bizden iddetli ekv edip Bana zulmediyorsunuz
diyorsun. Halbuki bizim bir prensibimiz var, bu asrn
muktezas olarak husus dsturlarmz var. Bunlarn
tatbikini sen kendine kabul etmiyorsun. Kanunu tatbik
eden zalim olmaz. Kabul etmeyen isyan eder. Ezcmle, bu
asr- hrriyette ve bu yeni baladmz cumhuriyetler
devrinde, msavat esas zerine tahakkm ve tagallb
kaldrmak dsturu bizim bir kanun-u esasmiz hkmne
getii halde, sen kh hocalk, kh zhidlik suretinde
tevecch- mmeyi kazanarak nazar- dikkati kendine celb
ederek, hkmetin nfuzu haricinde bir kuvvet, bir
makam- itima elde etmeye altn, zhir halin ve eski
zamandaki macera-y hayatnn delletiyle anlalyor. Bu
hal ise, imdiki tabirle, burjuvalarn mstebidne
tahakkmleri iinde ho grnebilir. Fakat bizim tabaka-i
avmn intibahyla ve galebesiyle tezahr eden tam
sosyalizm ve bolevizm dsturlar bizim daha ziyade
iimize yarad iin o sosyalizm dsturlarn kabul
ettiimiz halde, senin vaziyetin bize ar geliyor,
prensiplerimize muhalif dyor. Onun iin sana
verdiimiz skntdan ekvya ve ksmeye hakkn yoktur.
Elcevap: Hayat- itimaiye-i beeriyede bir r aan,
eer kinattaki kanun-u ftrata muvafk hareket etmezse,
hayrl ilerde ve terakkde muvaffak olamaz. Btn
hareketi er ve tahrip hesabna geer. Madem kanun-u
ftrata tatbik-i harekete mecburiyet var; elbette ftrat-
beeriyeyi deitirmek ve nev-i beerin hilkatindeki
hikmet-i esasiyeyi kaldrmakla, mutlak msavat kanunu
tatbik edilebilir.
Evet, ben neseben ve hayata avam tabakasndanm. Ve
mereben ve kren, msavat- hukuk mesleini kabul
edenlerdenim. Ve efkaten ve slmiyetten gelen srr-
adaletle, burjuva denilen tabaka-i havassn istibdat ve
tahakkmlerine kar eskiden beri muhalefetle
alanlardanm. Onun iin, btn kuvvetimle adalet-i
tmme lehinde, zulm ve tagallbn ve tahakkm ve
istibdadn aleyhindeyim.
Fakat nev-i beerin ftrat ve srr- hikmeti, msavat-
mutlaka kanununa zttr. nk Ftr- Hakm, keml-i
kudret ve hikmetini gstermek iin, az bireyden ok
mahsult aldrr ve bir sahifede ok kitaplar yazdrr ve
bireyle ok vazifeleri yaptrd gibi, beer nevi ile de
binler nevin vazifelerini grdrr. te o srr- azmdendir
ki, Cenb- Hak, insan nevini, binler nevileri smbl
verecek ve hayvntn sair binler nevileri kadar tabakat
gsterecek bir ftratta yaratmtr. Sair hayvnat gibi
kuvlarna, ltifelerine, duygularna had konulmam;
serbest brakp hadsiz makamatta gezecek istidat
verdiinden, bir nevi iken binler nevi hkmne getii
iindir ki, arzn halifesi ve kinatn neticesi ve zhayatn
sultan hkmne gemitir.
te, nev-i insann tenevvnn en mhim mayas ve
zemberei, msabaka ile, hakik imanl fazilettir. Fazileti
kaldrmak, mahiyet-i beeriyenin tebdiliyle, akln
sndrlmesiyle, kalbin ldrlmesiyle, ruhun
mahvedilmesiyleolabilir. Evet, u hrriyet perdesi altnda
mthi bir istibdad tayan u asrn gaddar yzne
arplmaya lyk iken ve halbuki o tokada mstehak
olmayan gayet mhim bir ztn yanl olarak yzne
savrulan kmilne u szn,
Ne mmkn zulm ile, bdd ile imh-y hrriyet?
al, idrki kaldr, muktedirsen demiyetten!
sznn yerine, bu asrn yzne arpmak iin ben de
derim:
Ne mmkn zulm ile, bdd ile imh-y hakikat?
al, kalbi kaldr, muktedirsen demiyetten!
Veyahut,
Ne mmkn zulm ile, bdd ile imh-y fazilet?
al, vicdan kaldr, muktedirsen demiyetten!
Evet, imanl fazilet, medar- tahakkm olmad gibi,
sebeb-i istibdat da olamaz. Tahakkm ve tagallb etmek
faziletsizliktir. Ve bilhassa ehl-i faziletin en mhim
merebi, acz ve fakr ve tevazu ile hayat- itimaiye-i
beeriyeye karmak tarzndadr. Lillhilhamd, bu merep
stnde hayatmz gitmi ve gidiyor.
Ben kendimde fazilet var diye fahir suretinde dv
etmiyorum. Fakat nimet-i lhiyeyi tahdis suretinde
kretmek niyetiyle diyorum ki:
Cenb- Hak, fazl ve keremiyle, ulm-u imaniye ve
Kurniyeye almak ve fehmetmek faziletini ihsan
etmitir. Bu ihsan- lhyi btn hayatmda, lillhilhamd,
tevk-i lh ile u millet-i slmiyenin menfaatine,
saadetine sarf ederek, hibir vakit vasta-i tahakkm ve
tagallb olmad gibi, ekser ehl-i gaete matlup olan
tevecch- ns ve hsn- kabul- halk dahi, mhim bir
srra binaen benim menfrumdur, onlardan kayorum.
Yirmi sene eski hayatm zayi ettii iin onlar kendime
muzr gryorum. Fakat Risale-i Nuru beenmelerine bir
emre biliyorum, onlar kstrmyorum.
te, ey ehl-i dnya! Dnyanza hi karmadm ve
prensiplerinizle hibir cihet-i temasm bulunmad ve
dokuz sene esaretteki bu hayatmn ehadetiyle yeniden
dnyaya karmaya hibir niyet ve arzum yokken, bana
eski bir mtegallip ve daima frsat bekleyen ve kr-i
istibdat ve tahakkm tayan bir adam gibi yaplan bunca
tarassut ve tazyikiniz hangi kanunladr? Hangi
maslahatladr? Dnyada hibir hkmet byle fevkalkanun
ve hibir ferdin tasvibine mazhar olmayan bir muameleye
msaade etmedii halde, bana kar yaplan bu kadar bed
muamelelere, yalnz deil benim ksmem, belki eer bilse
nev-i beer kser, belki kinat ksyor.
NC ARET
Maltal, divanecesine bir sual:
Bir ksm ehl-i hkm diyorlar ki: Madem sen bu
memlekette duruyorsun. u memleketin cumhur
kanunlarna inkyad etmek lzm gelirken, sen neden
inziv perdesi altnda kendini o kanunlardan
kurtaryorsun? Ezcmle, imdiki hkmetin kanununda,
vazife haricinde bir meziyeti, bir fazileti kendine takp,
onunla bir ksm millete tahakkm edip nfuzunu icra
etmek, msavat esasna istinad eden cumhuriyetin bir
dsturuna mndir. Sen neden vazifesiz olduun halde
elini ptryorsun? Halk beni dinlesin diye hodfurune
bir vaziyet taknyorsun?
Elcevap: Kanun tatbik edenler, evvel kendilerine tatbik
ettikten sonra bakasna tatbik edebilirler. Siz kendinize
tatbik etmediiniz bir dsturu bakasna tatbik etmekle,
herkesten evvel siz dsturunuzu, kanununuzu kryorsunuz
ve kar geliyorsunuz. nk bu msavat- mutlaka
kanununun bana tatbikini istiyorsunuz. Ben de derim:
Ne vakit bir nefer, bir mirin makam- itimasine
karsa ve milletin o mire kar gsterdikleri hrmet ve
tevecche itirak ederse ve onun gibi o tevecch ve
hrmete mazhar olursa veyahut o mir, o nefer gibi
dileirse ve o neferin snk vaziyetini alrsa ve o mirin
vazife haricinde hibir ehemmiyeti kalmazsa; hem eer en
zeki ve bir ordunun muzafferiyetine sebebiyet veren bir
erkn- harp reisi, en aptal bir neferle tevecch- mmede
ve hrmet ve muhabbette msavata girerse, o vakit sizin
bu msavat kanununuz hkmnce bana yle
diyebilirsiniz: Kendine hoca deme. Hrmeti kabul etme.
Faziletini inkr et. Hizmetine hizmet et, dilencilere
arkada ol!
Eer deseniz: Bu hrmet ve makam ve tevecch, vazife
banda olduu vakte mahsustur ve vazifedarlara hastr.
Sen vazifesiz bir adamsn; vazifedarlar gibi milletin
hrmetini kabul edemezsin.
Elcevap: Eer insan yalnz bir cesetten ibaret olsa ve
insan dnyada lyemtne daim kalsa ve kabir kaps
kapansa ve lm ldrlse, o vakit vazife yalnz askerlik ve
idare memurlarna mahsus kalrsa, sznzde dahi bir
mn olurdu.
Fakat madem insan yalnz cesetten ibaret deil; cesedi
beslemek iin kalb, dil, akl, dima koparlp o cesede
yedirilmez. Onlar imh edilmez; onlar da idare ister. Ve
madem kabir kaps kapanmyor. Ve madem kabrin br
tarafndaki endie-i istikbal her ferdin en mhim
meselesidir. Elbette milletin itaat ve hrmetine istinad
eden vazifeler, yalnz milletin hayat- dnyeviyesine ait
itima ve siyas ve asker vazifelere mnhasr deildir.
Evet, yolculara seyahat iin vesika vermek bir vazife
olduu gibi, ebed tarafna giden yolculara da hem vesika,
hem o zulmatl yolda nur vermek yle bir vazifedir ki,
hibir vazife o vazife kadar ehemmiyetli deildir. Byle bir
vazifenin inkr, lmn inkryla ve hergn el-mevt
hakkun dvsn, cenazelerinin mhryle imza edip tasdik
eden otuz bin ahidin ehadetini tekzip ve inkr etmekle
olur.
Madem mnev hct- zaruriyeye istinad eden mnev
vazifeler var. Ve o vazifelerin en mhimi, ebed yolunda
seyahat iin pasaport varakas ve berzah zulmatnda
kalbin cep feneri ve saadet-i ebediyenin anahtar olan
imandr ve imann ders ve takviyesidir. Elbette, o vazifeyi
gren ehl-i marifet, herhalde, kfran- nimet suretinde,
kendine edilen nimet-i lhiyeyi ve fazilet-i imaniyeyi hie
sayp, sehler ve fsklarn makamna sukut etmeyecektir.
Kendini, aalarn bidalaryla, sefahetleriyle
bulatrmayacaktr. te, beenmediiniz ve msavatszlk
zannettiiniz inziv bunun iindir.
te bu hakikatle beraber, beni ikenceyle tciz eden
sizin gibi enniyette ve bu kanun-u msavat krmakta
ravunluk derecesinde ileri giden mtekebbirlere kar
demiyorum. nk mtekebbirlere kar tevazu, tezelll
zannedildiinden, tevazu etmemek gerektir. Belki ehl-i
insaf ve mtevazi ve dil ksmna derim ki:
Ben, felillhilhamd, kendi kusurumu, aczimi biliyorum.
Deil Mslmanlar stnde mtekebbirne bir makam-
ihtiram istemek, belki her vakit nihayetsiz kusurlarm,
hiliimi grp, istifarla teselli bulup, halklardan ihtiram
deil, dua istiyorum. Hem zannederim, benim bu
mesleimi, benim btn arkadalarm biliyorlar.
Yalnz bu kadar var ki, Kurn- Hakmin hizmeti
esnasnda ve hakaik-i imaniyenin dersi vaktinde, o hakaik
hesabna ve Kurn erene, o makamn iktiza ettii izzet
ve vakar- ilmiyeyi ders vaktinde muhafaza edip, bam
ehl-i dallete ememek iin, o izzetli vaziyeti muvakkaten
taknyorum. Zannederim, ehl-i dnyann kanunlarnn
haddi yoktur ki, bu noktalara kar kabilsin.
C-y hayret bir tarz- muamele: Malmdur ki, her yerde
ehl-i maarif, marifet ve ilim noktasnda muhakeme eder.
Nerede ve kimde marifet ve ilmi grse, meslek itibaryla
ona kar bir dostluk ve bir hrmet besler. Hatt dman
bir hkmetin bir profesr bu memlekete gelse, ehl-i
maarif, onun ilim ve marifetine hrmeten onu ziyaret
ederler ve ona hrmet ederler.
Halbuki ngilizin en yksek meclis-i ilmiyesinin,
Meihat- slmiyeden sorduu alt sualin cevabn alt yz
kelime ile Meihat- slmiyeden istedikleri zaman, bura
maarinin hrmetsizliine urayan bir ehl-i marifet, o alt
suale alt kelime ile, mazhar- takdir olmu bir cevap veren
ve ecneblerin en mhim ve hukemalarn en esasl
dsturlarna hakik ilim ve marifetle muaraza edip galebe
alan ve Kurndan ald kuvvet-i marifet ve ilme
istinaden Avrupa feylesoarna meydan okuyan ve
Hrriyetten alt ay evvel stanbulda hem ulemay ve hem
de mekteplileri mnazaraya davet edip kendisi hi sual
sormadan suallerine noksansz olarak doru cevap
veren
HAYE-1
ve btn hayatn bu milletin saadetine
hasreden ve yzer risale, o milletin Trke olan lisanyla
neredip o milleti tenvir eden; hem vatanda, hem dinda,
hem dost, hem karde bir ehl-i marifete kar en ziyade
sknt veren ve hakknda advet besleyen ve belki
hrmetsizlik eden, bir ksm maarif dairesine mensup
olanlarla az bir ksm resm hocalardr.
Haiye-1 Yeni Saiddiyor ki: u makamda Eski Saidin iftiharkrne syledii
u szlere ben itirak etmiyorum. Bu risalede sz ona verdiim iin
susturamyorum. Enniyetilere kar bir para enniyetini gstersin diye skt
ediyorum.
te, gel, bu hale ne diyeceksin? Medeniyet midir?
Maarifperverlik midir? Vatanperverlik midir?
Milliyetperverlik midir? Cumhuriyetperverlik midir? H,
h! Hi, hibir ey deil. Belki bir kader-i lhdir ki, o
kader-i lh, o ehl-i marifet adamn dostluk mit ettii
yerden advet gsterdi ki, hrmet yznden ilmi riyya
girmesin ve ihls kazansn.
Htime
Kendimce c-y hayret ve medar- kran bir taarruz:
Bu fevkalde enniyetli ehl-i dnyann enniyet iinde o
kadar hassasiyet var ki, eer uuren olsayd, keramet
derecesinde veyahut byk bir deh derecesinde bir
muamele olurdu. O muamele de udur:
Kendi nefsim ve aklm bende hissetmedikleri bir para
riykrne enniyet vaziyetini, onlar enniyetlerinin
hassasiyet mizanyla hissediyorlar gibi, iddetli bir surette,
ben hissetmediim enniyetimin karsna kyorlar. Bu
sekiz dokuz senede, sekiz dokuz defa tecrbem var ki,
onlarn zalimne bana kar muamelelerinin vukuundan
sonra, kader-i lhyi dnp, Niin bunlar bana
musallat etti? diye nefsimin desiselerini aryordum. Her
defada, ya nefsim uursuz olarak enniyete ftr meyletmi
veyahut bilerek beni aldatm, anlyorum. O vakit, kader-i
lh, o zalimlerin zulm ierisinde, hakkmda adalet etmi
derdim.
Ezcmle, bu yazn arkadalarm gzel bir ata beni
bindirdiler. Bir seyrangha gittim. uursuz olarak, nefsimde
hodfurune bir keyif arzusu uyanmakla, ehl-i dnya yle
iddetli o arzumun karsna ktlar ki, yalnz o gizli arzuyu
deil, belki ok itahlarm kestiler. Hatt, ezcmle, bu defa
Ramazandan sonra, eski zamanda gayet byk, kuds bir
imamn bize kar gayb kerametiyle iltifatndan sonra
kardelerimin takv ve ihlslar ve ziyaretilerin hrmet ve
hsn- zanlar iinde, ben bilmeyerek, nefsim mftehirne,
gya mteekkirne perdesi altnda riykrne bir
enniyet vaziyetini almak istedi. Birden bu ehl-i dnyann
hadsiz hassasiyetle ve hatt riykrln zerrelerini de
hissedebilir bir tarzda, birden bana ilitiler. Ben Cenb-
Hakka krediyorum ki, bunlarn zulm bana bir vasta-i
ihls oldu.


1




2


3
1. De ki: Ey Rabbim, eytanlarn vesveselerinden Sana snrm.
Onlarnyanmda bulunmalarndan da, y Rabbi, Sana snrm. Mminn
Sresi,23:97-98.
2. Ey muhafaza edici olan ve koruyucularn en hayrls olan Allahm! Beni ve
arkadalarm nefsin ve eytann errinden, insanlarn ve cinlerinerrinden,
ehl-i dallet ve tuyann errinden muhafaza et. min, min,min.
3. Seni her trl noksandan tenzih ederiz. Senin bize rettiinden
bakabilgimiz yoktur. Muhakkak ki Sen, ilmi ve hikmeti hereyi kuatan Alm-i
Hakmsin. Bakara Sresi, 2:32.
Yirmi nc Lema
Tabiat Risalesi
On Yedinci Lemann On Altnc Notas iken, ehemmiyetine
binaen, Yirmi nc Lema olmutur. Tabiattan gelen kr-i
kfryi dirilmeyecek bir surette ldryor, kfrn temel tan
zrzeber ediyor.
HTAR: u Notada, tabiiyyunun mnkir ksmnn gittikleri
yolun iyz ne kadar akldan uzak ve ne kadar irkin ve ne
derece hurafe olduu, lakal doksan muhali tazammun eden
Dokuz Muhal ile beyan edilmi. Sair risalelerde o muhaller
ksmen izah edildiinden; burada gayet muhtasar olmak
haysiyetiyle, bz basamaklar tayyedilmitir. Onun iin, birden
bire, Bu kadar zhir ve ikre bir hurafeyi nasl bu mehur
kl feylesoar kabul etmiler, o yolda gidiyorlar? hatra
geliyor.
Evet, onlar mesleklerinin iyzn grememiler. Hem,
hakikat-i meslekleri ve mesleklerinin lzm ve muktezas odur
ki, yazlm herbir muhalin ucunda beyan edilen o irkin ve
mstekreh ve gayr- mkul
HAYE-1
hlsa-i mezhepleri ve
mesleklerinin lzm ve zarur muktezas olduunu gayet bedih
ve kat burhanlarla, phesi olanlara tafsilen beyan ve ispat
etmeye hazrm.
Haiye-1 Bu risalenin sebeb-i teli, gayet mtecavizne ve gayet irkin bir
tarzla, hakaik-i imaniyeyi tezyif edip, bozulmu akl yetimedii eye hurafe
deyip, dinsizlii tabiata balayarak, Kurna hcum edilmesidir. O hcum ise
iddetli bir hiddeti kalbe (kaleme) verdi ki, iddetli ve galiz tokatlar o
mlhidlere ve haktan yz eviren btl mezheplilere yedirdi. Yoksa, Risale-i
Nurun meslei, nezihne ve nazikne ve kavl-i leyyindir.

1
u yet-i kerime, istifham- inkr ile, Cenb- Hak
hakknda ek olmaz ve olmamal demekle, vcud ve
vahdniyet-i lhiye bedhet derecesinde olduunu
gsteriyor.
u srr izahtan evvel bir ihtar: 1338de Ankaraya
gittim. slm Ordusunun Yunana galebesinden nee alan ehl-i
imann kuvvetli efkr iinde, gayet mthi bir zndka kri,
iine girmek ve bozmak ve zehirlendirmek iin desssne
altn grdm. Eyvah, dedim. Bu ejderha imann
erknna iliecek! O vakit, u yet-i kerime bedhet
derecesinde vcud ve vahdniyeti ifham ettii cihetle, ondan
istimdad edip, o zndkann ban datacak derecede Kurn-
Hakmden alnan kuvvetli bir burhan, Nurun Arab risalesinde
yazdm. Ankarada, Yeni Gn Matbaasnda tab ettirmitim.
Fakat maatteessf Arab bilen az ve ehemmiyetle bakanlar da
nadir olmakla beraber, gayet muhtasar ve mcmel bir surette o
kuvvetli burhan tesirini gstermedi. Maatteessf, o dinsizlik kri
hem inkiaf etti, hem kuvvet buldu. Bilmecburiye, o burhan
Trke olarak bir derece beyan edeceim. O burhann baz
paralar baz risalelerde tam izah edildiinden, burada
icmlen yazlacaktr. Sair risalelerde inksam etmi olan
mteaddit burhanlar, bu burhanda ksmen ittihad ediyor,
herbiri bunun bir cz hkmne geiyor.
1. Peygamberleri onlara dedi ki: Gkleri ve yeri yoktan var eden Allah
hakknda phe olur mu? brahim Sresi, 14:10.
Mukaddime
Ey insan! Bil ki, insanlarn azndan kan ve dinsizlii
imam eden dehetli kelimeler var; ehl-i iman bilmeyerek
istimal ediyorlar. Mhimlerinden tanesini beyan
edeceiz.
Birincisi: Evcedethul-esbab, yani, Esbab bu eyi icad
ediyor.
kincisi: Teekkele binefsih,yani, Kendi kendine teekkl
ediyor, oluyor, bitiyor.
ncs: ktezathut-tabiat, yani, Tabidir, tabiat iktiza
edip icad ediyor.
Evet, madem mevcudat var ve inkr edilmez. Hem, her
mevcut sanatl ve hikmetli vcuda geliyor. Hem madem
kadm deil, yeniden oluyor. Herhalde, ey mlhid, bu
mevcudu, mesel bu hayvan, ya diyeceksin ki, esbab-
lem onu icad ediyor, yani esbabn itimanda o mevcut
vcut buluyor; veyahut o kendi kendine teekkl ediyor;
veyahut, tabiat muktezas olarak, tabiatn tesiriyle vcuda
geliyor; veyahut bir Kadr-i Zlcellin kudretiyle icad edilir.
Madem aklen bu drt yoldan baka yol yoktur. Evvelki
yol muhal, battal, mmteni, gayr- kabil olduklar kat
ispat edilse, bizzarure ve bilbedhe, drdnc yol olan
tarik-i vahdniyet eksiz, phesiz sabit olur.
AMMA BRNC YOL ki, esbab- lemin itimayla
tekil-i eya ve vcud-u mahlkattr. Pek ok muhltndan
yalnz tanesini zikrediyoruz.
BRNCS
Bir eczahanede, gayet muhtelif maddelerle dolu, yzer
kavanoz ieler bulunuyor. O edviyelerden, zhayat bir
macun istenildi. Hem hayattar, harika bir tiryak, onlardan
yaplmak icap etti. Geldik, o eczahanede, o zhayat
macunun ve hayattar tiryakn oklukla efradn grdk. O
macunlardan herbirisini tetkik ettik.
Gryoruz ki, o kavanoz ielerden herbirisinden, bir
mizan- mahsusla, bir iki dirhem bundan, drt dirhem
tekinden, alt yedi dirhem bakasndan, ve hkez,
muhtelif miktarlarda eczalar alnm. Eer birinden, bir
dirhem ya noksan veya fazla alnsa, o macun zhayat
olamaz, hsiyetini gsteremez. Hem o hayattar tiryak da
tetkik ettik. Herbir kavanozdan bir mizan- mahsusla bir
madde alnm ki, zerre miktar noksan veya ziyade olsa,
tiryak hassasn kaybeder.
O kavanozlar elliden ziyade iken, herbirisinden ayr bir
mizanla alnm gibi, ayr ayr miktarda eczalar alnm.
Acaba hibir cihette imkn ve ihtimal var m ki, o
ielerden alnan muhtelif miktarlar, ielerin garip bir
tesadf veya frtnal bir havannarpmasyla
devrilmesinden, herbirisinden alnan miktar kadar, yalnz
omiktar aksn, beraber gitsinler ve toplanp o macunu
tekil etsinler? Acaba bundan daha hurafe, muhal, btl
birey var m? Eek muzaaf bir eeklie girse, sonra insan
olsa, Bu kri kabul etmem diye kaacaktr.
te bu misal gibi, herbir zhayat, elbette zhayat bir
macundur. Ve herbir nebat, hayattar bir tiryak gibidir ki,
ok mteaddit eczalardan, ok muhtelif maddelerden,
gayet hassas bir lyle alnan maddelerden terkip
edilmitir. Eer esbaba, ansra isnad edilse ve Esbab
icad etti denilse, aynen eczahanedeki macunun, ielerin
devrilmesinden vcut bulmas gibi, yz derece akldan
uzak, muhal ve btldr.
Elhasl, u eczahane-i kbr-y lemde, Hakm-i Ezelnin
mizan- kaz ve kaderiyle alnan mevdd- hayatiye, hadsiz
bir hikmet ve nihayetsiz bir ilim ve hereye mil bir irade
ile vcut bulabilir. Kr, sar, hudutsuz, sel gibi akan kll
anasr ve tabyi ve esbabn iidir diyen bedbaht, O
tiryak- acip, kendi kendine, ielerin devrilmesinden kp
olmutur diyen divane bir hezeyanc, sarho bulunan bir
ahmaktan daha ziyade ahmaktr. Evet, o kfr ahmakane,
sarhone, divanece bir hezeyandr.
KNC MUHAL
Eer herey, Vhid-i Ehad olan Kadr-i Zlcelle
verilmezse, belki esbaba isnad edilse, lzm gelir ki, lemin
pek ok ansr ve esbab, herbir zhayatn vcudunda
mdahalesi bulunsun. Halbuki, sinek gibi bir kk
mahlkun vcudunda keml-i intizamla, gayet hassas bir
mizan ve tamam bir ittifakla, muhtelif ve birbirine zt,
mbyin esbabn itima o kadar zhir bir muhaldir ki,
sinek kanad kadar uuru bulunan, Bu muhaldir, olamaz
diyecektir.
Evet, bir sinein kck cismi, kinatn ekser ansr ve
esbabyla alkadardr, belki bir hlsasdr. Eer Kadr-i
Ezelye verilmezse, o esbab- maddiye, onun vcudu
yannda bizzat hazr bulunmak lzm; belki onun kck
cismine girmek gerektir. Belki, cisminin kk bir
nmunesi olan gzndeki bir hcresine girmeleri icap
ediyor. nk, sebep madd ise, msebbebin yannda ve
iinde bulunmas lzm geliyor. u halde, iki sinein ine
ucu gibi parmaklar yerlemeyen o hcrecikte, erkn-
lem ve ansr ve tabyiin, maddeten iinde bulunup, usta
gibi iinde altklarn kabul etmek lzm geliyor. te,
Sofestnin en eblehleri dahi byle bir meslekten utanyor.
NC MUHAL
kaide-i mukarreresiyle,
Bir mevcudun vahdeti varsa, elbette bir vhidden, bir
elden sudur edebilir. Hususan o mevcut, gayet mkemmel
bir intizam ve hassas bir mizan iinde ve cmi bir hayata
mazhar ise, bilbedhe, sebeb-i ihtilf ve kemeke olan
mteaddit ellerden kmadn, belki gayet kadr, hakm
olan birtek elden ktn gsterdii halde; hadsiz ve
cmid ve cahil, mtecaviz, uursuz, karmakarklk iinde,
kr, sar esbab- tabiiyenin karmakark ellerinehadsiz
imknat yollar iinde ve itima ve ihtiltla o esbabn
krl, sarl ziyadeletii haldeo muntazam ve
mevzun ve vhid bir mevcudu onlara isnad etmek, yz
muhali birden kabul etmek gibi akldan uzaktr.
Haydi, bu muhalden kat- nazar, esbab- maddiyenin
elbette tesirleri, mbaeretle ve temasla olur. Halbuki, o
esbab- tabiiyenin temaslar, zhayat mevcutlarn
zhirleriyledir. Halbuki gryoruz ki, o esbab- maddiyenin
elleri yetimedii ve temas edemedikleri o zhayatn btn,
on defa zhirinden daha muntazam, daha ltif, sanata
daha mkemmeldir. Esbab- maddiyenin elleri ve
letleriyle hibir cihetle yerleemedikleri, belki tam
zhirine de temas edemedikleri kck zhayat, kck
hayvancklar, en byk mahlklardan daha ziyade sanata
acip, hilkate bed bir surette olduklar halde, o cmid,
cahil, kaba, uzak, byk ve birbirine zt olan sar, kr
esbaba isnad etmek, yz derece kr, bin derece sar
olmakla olur.
AMMA KNC MESELE teekkele binefsihdir. Yani,
Kendi kendine teekkl ediyor. te bu cmlenin dahi ok
muhlt var; ok cihetle btldr, muhaldir. Nmune iin,
muhltndan tanesini beyan ederiz.
BRNCS
Ey muannid mnkir! Senin enniyetin seni o kadar
ahmaklatrm ki, yz muhali birden kabul etmeyi bir
derece hkmediyorsun. nk sen mevcutsun. Ve basit bir
madde ve cmid ve tagayyrsz deilsin. Belki, daima
tecedddde olarak, gayet muntazam bir makine ve harika
ve daima tahavvlde bir saray gibisin. Senin vcudunda
her vakit zerreler alyorlar. Senin vcudun kinatla,
hususan rzk mnasebetiyle, hususan bek-y nev
itibaryla alkadar ve alverii vardr. Senin vcudunda
alan zerreler, o mnasebt bozmamak ve o alkadarl
krmamak iin dikkat ediyorlar, ylece ihtiyatla ayaklarn
atyorlar. Gya btn kinata bakyorlar, senin
mnasebtn kinatta grp yle vaziyet alyorlar. Sen
zhir ve btn duygularnla, o zerrelerin o harika
vaziyetine gre istifade edersin.
Eer sen vcudundaki zerreleri, Kadr-i Ezelnin
kanunuyla hareket eden kck memurlar veya bir
ordusu veya kalem-i kaderin ular (herbir zerre bir kalem
ucu) veya kalem-i kudretin noktalar (herbir zerre bir
nokta) olduunu kabul etmezsen, o vakitsenin gznde
alan herbir zerreye yle bir gz lzm ki senin mecmu-u
cesedinin her tarafn grmekle beraber, mnasebettar
olduun btn kinat dahi grecek bir gz ve btn
senin mazi ve mstakbel ve nesil ve asln ve ansrnn
menbalarn ve rzknn madenlerini bilecek, tanyacak, yz
dhi kadar bir akl vermek lzm geliyor. Senin gibi bu
meselelerde zerre kadar akl olmayann bir zerresine bin
Etun kadar bir ilim ve uur vermek, bin derece divanece
bir hurafeciliktir.
KNC MUHAL
Senin vcudun bin kubbeli harika bir saraya benzer ki,
her kubbesinde talar, direksiz birbirine ba baa verip
muallkta durdurulmu. Belki senin vcudun, bin defa bu
saraydan daha aciptir. nk, o saray- vcudun, daima,
keml-i intizamla tazelenmektedir. Gayet harika olan ruh,
kalb ve mnev letiften kat- nazar, yalnz cesedindeki
herbir z, bir kubbeli menzil hkmndedir. Zerreler, o
kubbedeki talar gibi birbirleriyle keml-i muvazene ve
intizamla babaa verip, harika bir bina, fevkalde bir
sanat, gz ve dil gibi acip birer mucize-i kudret
gsteriyorlar.
Eer bu zerreler, u lemin ustasnn emrine tbi birer
memur olmasalar, o vakit herbir zerre, umum o cesetteki
zerrelere hem hkim-i mutlak, hem herbirisine mahkm-u
mutlak, hem herbirisine misil, hem hkimiyet noktasnda
zt, hem yalnz Vcibl-Vcuda mahsus olan ekser sftn
masdar, menba, hem gayet mukayyet, hem gayet mutlak
bir surette olmakla beraber, srr- vahdetle yalnz bir
Vhid-i Ehadin eseri olabilen gayet muntazam bir masnu-u
vhidi o hadsiz zerrta isnad etmekzerre kadar uuru
olan, bunun pek zhir bir muhal, belki yz muhal olduunu
derk eder.
NC MUHAL
Eer senin vcudun, Vhid-i Ehad olan Kadr-i Ezelnin
kalemiyle mektub olmazsa ve tabiata, esbaba mensup
matb ise, o vakit senin vcudundaki bir hceyre-i
bedenden tut, birbiri iinde daireler misilli, binler
mrekkepler adedince tabiat kalplarnn bulunmas lzm
gelir. nk, mesel bu elimizdeki kitap eer mektub olsa,
birtek kalem, ktibinin ilmine istinad edip btn onlar
yazar. Eer o mektub olmazsa ve onunkalemine
verilmezse, Kendi kendine olmu denilse veya tabiata
verilse, o vakit matb kitap gibi herbir har iin ayr bir
demir kalem lzmdr ki, tab edilsin.
Nasl ki, matbaada hurufat adedince demir harer
bulunur, sonra o harer vcut bulur. O vakit birtek kaleme
bedel, o hurufat adedince kalemler bulunmas lzm gelir.
Belki o hurufat iindebazan olduu gibikk kalemle
bir byk harfte bir sayfa ince hatla yazlm ise, binler
kalem birtek harf iin lzm geliyor. Belki, birbirinin iine
girip muntazam bir vaziyetle senin cesedin gibi bir ekil
alyorsa, o vakit herbir dairede, herbir cz iin, o
mrekkebat adedince kalplar lzm geliyor. Haydi, yz
muhal iinde bulunan bu tarz mmkn desen dahi, bu
muntazam sanatl demir hareri ve mkemmel kalplar
ve kalemleri yapmak iin, yine birtek kaleme verilmezse, o
kalemler, o kalplar, o demirharerin yaplmas iin, onlarn
adetlerince yine kalemler, kalplar ve harer lzm. nk
onlar da yaplmlar ve onlar da muntazam sanatldrlar.
Ve hkez, mteselsilen gittike gidecek.
te, sen de anla, bu yle bir kirdir ki, senin zerrtn
adedince muhlt ve hurafeler, iinde bulunuyor. Ey
muannid muattl! Sen de utan, bu dalletten vazge.
NC KELME: ktezathut-tabiat, yani, Tabiat
iktiza ediyor, tabiat yapyor. te bu hkmn ok muhlt
var. Nmune iin n zikrediyoruz.
BRNCS
Eer mevcudatta, hususan zhayatta grnen, basrne,
hakmne olan sanat ve icad ems-i Ezelnin kalem-i
kader ve kudretine verilmezse, belki kr, sar, dncesiz
olan tabiata ve kuvvete isnad edilse, lzm gelir ki, tabiat,
icad iin hereyde hadsiz mnev makine ve matbaalar
bulundursun; veyahut hereyde kinat halk ve idare
edecek bir kudret ve hikmet derc etsin. nk, nasl
emsin cilveleri ve akisleri, zemin yzndeki zerrecik cam
paralarnda ve katrelerde grnyor. Eer o misal ve aks
gneikler semdaki tek gnee isnad edilmese, lzm
gelir ki, bir kibrit ba yerlemeyen bir zerrecik cam
parasnda tabi, ftr ve gnein hsiyetlerine mlik,
zhiren kk, mnen ok derin bir gnein haric
vcudunu kabul ederek, zerrt- zcciye adedince tabi
gneleri kabul etmek lzm geldii gibi; aynen bu misal
gibi, mevcudat ve zhayat dorudan doruya ems-i
Ezelnin cilve-i esmsna verilmezse, herbir mevcutta,
hususan herbir zhayatta, hadsiz bir kudret ve irade ve
nihayetsiz bir ilim ve hikmet tayacak bir tabiat, bir
kuvveti, adeta bir ilh, iinde kabul etmek lzm gelir. Bu
tarz- kir ise, kinattaki muhltn en btl, en hurafesidir.
Hlk- Kinatn sanatn mevhum, ehemmiyetsiz, uursuz
bir tabiata veren insan, elbette yz defa hayvandan daha
hayvan, daha uursuz olduunu gsterir.
KNC MUHAL
Eer gayet intizaml, mizanl, sanatl, hikmetli u
mevcudat, nihayetsiz kadr, hakm bir zta verilmezse,
belki tabiata isnad edilse, lzm gelir ki, tabiat, herbir para
toprakta, Avrupann umum matbaalar ve fabrikalar
adedince makineleri, matbaalar bulundursun, t o para
toprak, mene ve tezgh olduu hadsiz iekler ve
meyvelerin yetimelerine ve tekillerine medar olabilsin.
nk, iekler iin sakslk vazifesini gren bir kse
toprak, iine tohumlar nbetle atlan umum ieklerin
birbirinden ok ayr olan ekil ve heyetlerini tekil ve tasvir
edebilir bir kabiliyeti, bilil grlyor. Eer Kadr-i
Zlcelle verilmezse, o vakit, o ksedeki toprakta, herbir
iek iin mnev, ayr, tabi bir makinesi bulunmazsa, bu
hal vcuda gelemez. nk tohumlar ise, nutfeler ve
yumurtalar gibi, maddeleri birdir. Yani, mvellidlm,
mvellidlhumuza, karbon, azotun intizamsz, ekilsiz,
hamur gibi halitasndan ibaret olmakla beraber; hava, su,
hararet, ziya dahi, herbiri basit ve uursuz ve hereye kar
sel gibi bir tarzda gittiinden, o hadsiz ieklerin tekilleri
ayr ayr ve gayet muntazam ve sanatl olarak o topraktan
kmas, bilbedhe ve bizzarure iktiza ediyor ki, o ksede
bulunan toprakta, mnen Avrupa kadar, mnev ve kk
mikyasta matbaalar ve fabrikalar bulunsun. T ki, bu
kadar hayattar kumalar ve binler ayr ayr nakl
mensucatlar dokuyabilsin.
te, tabiiyyunlarn kr-i kfrleri ne derece daire-i
akldan hari saptn kyas et. Ve tabiat mcid zanneden
insan suretindeki ahmak sarholar Mtefennin ve
akllyz diye dv ettikleri halde, akl ve fenden ne kadar
uzak dtklerini ve mmteni ve hibir cihetle mmkn
olmayan bir hurafeyi kendilerine meslek ittihaz ettiklerini
gr, gl ve tkr!
Eer desen: Mevcudat tabiata isnad edilse byle acip
muhaller olur, imtin derecesinde mkilt olur. Acaba
Zt- Ehad ve Samede verildii vakit o mkilt nasl
kalkyor? Ve o suubetli imtin, o suhuletli vcuba nasl
inklp eder?
Elcevap: Birinci Muhalde, nasl ki gnein cilve-i iniks
keml-i suhuletle, klfetsiz, en kk zerrecik camdan tut,
t en byk bir denizin yzne kadar feyzini ve tesirini
misal gneiklerle gayet kolaylkla gsterdikleri halde,
eer gneten nisbeti kesilse, o vakit herbir zerrecikte tabi
ve bizzat bir gnein haric vcudu, imtin derecesinde bir
suubetle olabilmesi kabul edilmek lzm gelir. yle de,
herbir mevcut, dorudan doruya Zt- Ehad ve Samede
verilse, vcub derecesinde bir suhulet, bir kolaylkla ve bir
intisap ve cilve ile, herbir mevcuda lzm herbir ey ona
yetitirilebilir.
Eer o intisap kesilse ve o memuriyet babozuklua
dnse ve herbir mevcut kendi bana ve tabiata braklsa, o
vakit imtin derecesinde yz bin mkilt ve suubetle,
sinek gibi bir zhayatn, kinatn kk bir hristesi olan
gayet harika makine-i vcudunu icad eden, iindeki kr
tabiatn, kinat halk ve idare edecek bir kudret ve hikmet
sahibi olduunu farz etmek lzm gelir. Bu ise bir muhal
deil, belki binler muhaldir.
Elhasl, nasl ki Zt- Vcibl-Vcudun erik ve nazri
mmteni ve muhaldir; yle de rububiyetinde ve icad-
eyada bakalarnn mdahalesi, erk-i zt gibi mmteni
ve muhaldir.
Amma kinci Muhaldeki mkilt ise: Mteaddit
risalelerde ispat edildii gibi, eer btn eya Vhid-i
Ehade verilse, btn eya birtek ey gibi suhuletli ve kolay
olur. Eer esbaba ve tabiata verilse, birtek ey umum eya
kadar mkiltl olduu, mteaddit ve kat burhanlarla
ispat edilmi. Bir burhann hlsas udur ki:
Nasl ki bir adam, bir padiaha askerlik veya memuriyet
cihetiyle intisap etse, o memur ve o asker, o intisap
kuvvetiyle, yz bin defa kuvvet-i ahsiyesinden fazla ilere
medar olabilir. Ve padiah namna, bazan bir ah esir
eder. nk grd ilerin ve yapt eserlerin cihazatn
ve kuvvetini kendi tamyor ve tamaya mecbur olmuyor.
O intisap mnasebetiyle, padiahn hazineleri ve
arkasndaki nokta-i istinad olan ordu, o kuvveti, o cihazat
tayor. Demek grd iler, ahane olarak bir padiahn
ii gibi ve gsterdii eserler bir ordu eseri misilli harika
olabilir.
Nasl ki karnca o memuriyet cihetiyle Firavunun
sarayn harap ediyor. Sinek o intisapla Nemrudu
gebertiyor. Ve o intisapla, buday tanesi gibi bir am
ekirdei, koca am aacnn btn cihazatn
yetitiriyor.
HAYE-1
Eer o intisap kesilse, o memuriyetten
terhis edilse, yapaca ilerin cihazatn ve kuvvetini,
belinde ve bileinde tamaya mecburdur. O vakit,
okck bileindeki kuvvet miktarnca ve belindeki
cephane adedince igrebilir. Evvelki vaziyette gayet
kolaylkla grd ileri bu vaziyette ondan istenilse,
elbette bileinde bir ordu kuvvetini ve belinde bir
padiahn cihazat- harbiye fabrikasn yklemek lzm
gelir ki, gldrmek iin acip hurafeleri ve masallar hikye
eden maskaralar dahi bu hayalden utanyorlar.
Haiye-1 Evet, eer intisap olsa, o ekirdek, kader-i lhden bir emir alr, o
harika ilere mazhar olur. Eer o intisap kesilse, o ekirdein hilkati, koca am
aacnn hilkatinden daha ziyade cihazat ve iktidar ve sanat iktiza eder.
nk, dadaki, kudret eseri olan mcessem am aacnn, btn zlar ve
cihazatyla, o ekirdekteki kader eseri olan mnev aata mevcut bulunmas
lzm gelir. nk o koca aacn fabrikas o ekirdektir. indeki kader aa,
kudretle harite tezahr eder, cisman am aac olur.
Elhasl, Vcibl-Vcuda her mevcudu vermek, vcub
derecesinde bir suhuleti var. Ve tabiata icad cihetinde
vermek, imtin derecesinde mkl ve haric-i daire-i
akliyedir.
NC MUHAL
Bu Muhali izah edecek, baz risalelerde beyan edilen iki
misal:
BRNC MSAL: Btn sr- medeniyetle tekmil ve
tezyin edilmi, hli bir sahrda kurulmu, yaplm bir
saraya gayet vah bir adam girmi, iine bakm. Binlerle
muntazam sanatl eyay grm. Vahetinden,
ahmaklndan, Hariten kimse mdahale etmeyip, o
saray iinde o eyadan birisi o saray mtemiltyla
beraber yapmtr diye taharrye balyor. Hangi eye
bakyor, o vahetli akl dahi kabil grmyor ki, o ey
bunlar yapsn. Sonra, o sarayn tekilt programn ve
mevcudat hristesini ve idare kanunlar iinde yazl olan
bir defteri grr. endan, elsiz ve gzsz ve ekisiz olan o
defter dahi, sair iindeki eyler gibi, hibir kabiliyeti yoktur
ki, o saray tekil ve tezyin etsin. Fakat muztar kalarak,
bilmecburiye, eya-y hare nisbeten, kavnn-i ilmiyenin
bir nvan olmak cihetiyle, o sarayn mecmuuna bu defteri
mnasebettar grdnden, te bu defterdir ki, o saray
tekil, tanzim ve tezyin edip bu eyay yapm, takm,
yerletirmi diyerek, vahetini ahmaklarn, sarholarn
hezeyanna evirmi.
te, aynen bu misal gibi, hadsiz derecede misaldeki
saraydan daha muntazam, daha mkemmel ve btn etraf
mucizne hikmetle dolu u saray- lemin iine, inkr-
ulhiyete giden tabiiyyun krini tayan vah bir insan
girer. Daire-i mmkinat haricinde olan Zt- Vcibl-
Vcudun eser-i sanat olduunu dnmeyerek ve Ondan
irz ederek, daire-i mmkinat iinde, kader-i lhnin yazar
bozar bir levhas hkmnde ve kudret-i lhiyenin
kavnn-i icraatna tebeddl ve tagayyr eden bir defteri
olabilen ve pek yanl ve hata olarak tabiat nam verilen
bir mecmua-i kavnn-i dt- lhiye ve bir hriste-i
sanat- Rabbniyeyi grr. Ve der ki: Madem bu eya bir
sebep ister. Hibir eyin bu defter gibi mnasebeti
grnmyor. endan hibir cihetle akl kabul etmez ki,
gzsz, uursuz, kudretsiz bu defter, rububiyet-i mutlakann
ii olan ve hadsiz bir kudreti iktiza eden icad yapamaz.
Fakat madem Sni-i Kadmi kabul etmiyorum; yleyse, en
mnasibi, Bu defter bunu yapm ve yapar diyeceim
der. Biz de deriz:
Ey ahmakul-humakadan tahammuk etmi sarho
ahmak! Ban tabiat bataklndan kar, arkana bak.
Zerrattan seyyrta kadar btn mevcudat, ayr ayr
lisanlarla ehadet ettikleri ve parmaklaryla iaret ettikleri
bir Sni-i Zlcelli gr. Ve o saray yapan ve o defterde
sarayn programn yazan Nakka- Ezelnin cilvesini gr,
fermanna bak, Kurnn dinle, o hezeyanlardan kurtul.
KNC MSAL: Gayet vah bir adam, muhteem bir
kla dairesine girer. Gayet muntazam bir ordunun umum,
beraber talimlerini, muntazam hareketlerini grr. Bir
neferin hareketiyle bir tabur, bir alay, bir frka kalkar,
oturur, gider, bir ate emriyle ate ettiklerini mahede
eder. Onun kaba, vah akl, bir kumandann, devletin
nizmtyla ve kanun-u padiah ile o kumandann emrini,
kumandasn anlamayp inkr ettiinden, oaskerlerin
iplerle birbiriyle bal olduklarn tahayyl eder. O hayalip
ne kadar harikal bir ip olduunu dnr, hayrette kalr.
Sonra gider, Ayasofyagibi gayet muazzam bir camie,
Cuma gnnde dahil olur. O cemaat-i Mslimnin, bir
adamn sesiyle kalkar, eilir, secde ederek oturduklarn
mahede eder. Mnev ve semv kanunlarn
mecmuundan ibaret olan eriat ve eriat Sahibinin
emirlerinden gelen mnev dsturlarn anlamadndan, o
cemaatin madd iplerle balandn ve o acip ipler onlar
esir edip oynattn tahayyl ederek, en vah, insan
suretindeki canavar hayvanlar dahi gldrecek derecede
maskaral bir kirle kar, gider.
te, ayn bu misal gibi, Sultan- Ezel ve Ebedin hadsiz
cnudunun muhteem bir klas olan u leme ve o
Mbd-u Ezelnin muntazam bir mescidi olan u kinata,
mahz- vahet olan inkrl kr-i tabiat tayan bir mnkir
giriyor. O Sultan- Ezelnin hikmetinden gelen nizmt-
kinatn mnev kanunlarn birer madd madde tasavvur
ederek ve saltanat- rububiyetin kavnn-i itibariyesi ve o
Mbd-u Ezelnin eriat- ftriye-i kbrsnn, mnev ve
yalnz vcud-u ilmsi bulunan ahkmlarn ve dsturlarn,
birer mevcud-u haric ve madd birer madde tahayyl
ederek, kudret-i lhiyenin yerine, o ilim ve kelmdan
gelen ve yalnz vcud-u ilmsi bulunan o kanunlar ikame
etmek ve ellerine icad vermek, sonra da onlara tabiat
namn takmak ve yalnz bir cilve-i kudret-i Rabbniye olan
kuvveti, bir zkudret ve mstakil bir kadr telkki etmek,
misaldeki vahden bin defa aa bir vahettir.
Elhasl, tabiiyyunlarn, mevhum ve hakikatsiz, tabiat
dedikleri ey, olsa olsa ve hakikat-i hariciye sahibi ise,
ancak bir sanat olabilir, sni olamaz. Bir naktr, nakka
olamaz. Ahkmdr, hkim olamaz. Bir eriat- ftriyedir,
ri olamaz. Mahlk bir perde-i izzettir, hlk olamaz.
Mnfail bir ftrattr, ftr bir fil olamaz. Kanundur, kudret
deildir, kadr olamaz. Mistardr, masdar olamaz.
Elhasl: Madem mevcudat var. Madem On Altnc
Notann banda denildii gibi, mevcudun vcuduna,
taksim-i akl ile, drt yoldan baka yol tahayyl edilmez. O
drt cihetten nnherbirinin zhir muhallerle
butlan kat bir surette ispat edildi. Elbette, bizzarure ve
bilbedhe, drdnc yol olan vahdet yolu, kat bir surette
ispat olunuyor. O drdnc yol ise, bataki
1

yeti, eksiz ve phesiz, bedhet
derecesinde, Zt- Vcibl-Vcudun uluhiyetini ve herey
dorudan doruya dest-i kudretinden ktn ve semvat
ve arz kabza-i tasarrufunda bulunduunu gsteriyor.
1. Gkleri ve yeri yoktan var eden Allah hakknda phe olur mu? brahim
Sresi, 14:10.
Ey esbabperest ve tabiata tapan biare adam! Madem
hereyin tabiat, herey gibi mahlktur; nk sanatldr ve
yeni oluyor. Hem her msebbep gibi, zhir sebebi dahi
masnudur. Ve madem hereyin vcudu pek ok cihazat ve
letlere muhtatr. O halde, o tabiat icad eden ve o sebebi
halk eden bir Kadr-i Mutlak var. Ve o Kadr-i Mutlakn ne
ihtiyac var ki, ciz vesiti rububiyetine ve icadna terik
etsin? H! Belki dorudan doruya, msebbebi sebep ile
beraber halk ederek, cilve-i esmsn ve hikmetini
gstermek iin, bir tertip ve tanzim ile zhir bir sebebiyet,
bir mukarenet vermekle, eyadaki zhir kusurlara,
merhametsizliklere ve noksaniyetlere merci olmak iin,
esbab ve tabiat dest-i kudretine perde etmi, izzetini o
suretle muhafaza etmi.
Acaba bir saati, saatin arklarn yapsn, sonra saati
arklarla tertip edip tanzim etsin, daha m kolaydr? Yoksa
harika bir makineyi o arklar iinde yapsn, sonra saatin
yaplmasn o makinenin cmid ellerine versin, t saati
yapsn, daha m kolaydr? Acaba imkn haricinde deil
midir? Haydi, o insafsz aklnla sen syle, sen hkim ol.
Veyahut bir ktip mrekkep, kalem, kd getirdi.
Onunla kendi bizzat o kitab yazsa daha m kolaydr? Yoksa
o kt, mrekkep, kalem iinde, o kitaptan daha sanatl,
daha zahmetli, yalnz o tek kitaba mahsus olarak bir yaz
makinesi icad etsin, sonra o uursuz makineye Haydi, sen
yaz desin de kendi karmasn, daha m kolaydr? Acaba
yz defa yazdan daha mkl deil midir?
Eer desen: Evet, bir kitab yazan makinenin icad o
kitaptan yz defa daha mkldr. Fakat o makine, ayn
kitabn birok nshalarn yazmasna vasta olmak
cihetiyle, belki bir kolaylk var.
Elcevap: Nakka- Ezel, hadsiz kudretiyle, nihayetsiz
cilve-i esmsn her vakit tazelendirmekle ayr ayr ekilde
gstermek iin, eyadaki teahhuslar ve husus simalar
yle bir surette halk etmitir ki, hibir mektub-u Samedn
ve hibir kitab- Rabbn, dier kitaplarn ayn aynna
olamyor. Alkllihal, ayr mnlar ifade etmek iin, ayr
bir simas bulunacak.
Eer gzn varsa, insann simasna bak, gr ki: Zaman-
demden imdiye kadar, belki ebede kadar, bu kk
simada, z-y esasde ittifakla beraber, herbir sima, umum
simalara nisbeten, herbirisine kar birer almet-i farikas
var olduu katiyen sabittir. Bunun iin, herbir sima ayr bir
kitaptr. Yalnz sanatn tanzimi iin ayr bir yaz takm ve
ayr bir tertip ve telif ister. Ve maddelerini hem getirmek,
hem yerletirmek ve hem de vcuda lzm olan hereyi
derc etmek iin, btn btn baka bir tezgh ister.
Haydi, farz- muhal olarak, tabiata bir matbaa nazaryla
baktk. Fakat bir matbaaya ait olan tanzim ve basmak,
yani, muayyen intizamn kalba sokmaktan baka, o
tanzimin icadndan, icadlar yz derece daha mkl bir
zhayatn cismindeki maddeleri aktr- lemden mizan-
mahsusla ve has bir intizamla icad etmek ve getirmek ve
matbaa eline vermek iin, yine o matbaay icad eden
Kadr-i Mutlakn kudret ve iradesine muhtatr. Demek bu
matbaalk ihtimali ve farz, btn btn mnsz bir
hurafedir.
te bu saat ve kitap misalleri gibi, Sni-i Zlcell,
Kadr-i Klli ey, esbab halk etmi, msebbebt da halk
ediyor. Hikmetiyle, msebbebt esbaba balyor. Kinatn
harektnn tanzimine dair kavnn-i detullahtan ibaret
olan eriat- ftriye-i kbr-y lhiyenin bir cilvesini ve
eyadaki o cilvesine yalnz bir yine ve bir mkes olan
tabiat- eyay, iradesiyle tayin etmitir. Ve o tabiatn
vcud-u haricye mazhar olan vehini, kudretiyle icad
etmi ve eyay o tabiat zerinde halk etmi, birbirine
mezc etmi. Acaba gayet derecede mkul ve hadsiz
burhanlarn neticesi olan bu hakikatin kabul m daha
kolaydr? Acaba vcub derecesinde lzm deil midir?
Yoksa cmid, uursuz, mahlk, masnu, basit olan o sebep
ve tabiat dediiniz maddelere, herbir eyin vcuduna lzm
hadsiz cihazat ve lt verip hakmne, basrne olan ileri
kendi kendilerine yaptrmak m daha kolaydr? Acaba
imtin derecesinde imkn haricinde deil midir? Senin o
insafsz aklnn insafna havale ediyoruz.
Mnkir ve tabiatperest diyor ki: Madem beni insafa
davet ediyorsun. Ben de diyorum ki: imdiye kadar yanl
gittiimiz yol hem yz derece muhal, hem gayet zararl ve
nihayet derecede irkin bir meslek olduunu itiraf
ediyorum. Sabk tahkikatnzdan, zerre miktar uuru
bulunan anlayacak ki, esbaba, tabiata icad vermek
mmtenidir, muhaldir. Ve hereyi dorudan doruya
Vcibl-Vcuda vermek vciptir, zarurdir. Elhamd lillhi
alel-mn
1
deyip iman ediyorum.
1. Bize ihsan ettii iman nimeti sebebiyle Allaha hamd olsun.
Yalnz bir phem var: Cenb- Hakkn Hlk olduunu
kabul ediyorum. Fakat baz cz esbabn ehemmiyetsiz
eylerde icada mdahaleleri ve bir para medh sen
kazanmalar, saltanat- rububiyetine ne zarar verir?
Saltanatna noksaniyet gelir mi?
Elcevap: Baz risalelerde gayet kat ispat ettiimiz gibi,
hkimiyetin eni, mdahaleyi reddetmektir. Hatt, en edn
bir hkim, bir memur, daire-i hkimiyetinde olunun
mdahalesini kabul etmiyor. Hatt, hkimiyetine
mdahale tevehhmyle, baz dindar padiahlar, halife
olduklar halde msum evltlarn katletmeleri, bu redd-i
mdahale kanununun hkimiyette ne kadar esasl
hkmettiini gsteriyor. Bir nahiyede iki mdrden tut, t
bir memlekette iki padiaha kadar, hkimiyetteki
istiklliyetin iktiza ettii men-i itirak kanunu, tarih-i
beerde ok acip hercmerc ile kuvvetini gstermi.
Acaba ciz ve muavenete muhta insanlardaki miriyet
ve hkimiyetin bir glgesi bu derece mdahaleyi
reddetmeyi ve bakasnn mdahalesini men etmeyi ve
hkimiyetinde itirak kabul etmemeyi ve makamnda
istiklliyetini nihayet taassupla muhafazaya almay gr;
sonra, hkimiyet-i mutlaka rububiyet derecesinde; ve
miriyet-i mutlaka ulhiyet derecesinde; ve istiklliyet-i
mutlaka ehadiyet derecesinde; ve istin-y mutlak
kadriyet-i mutlaka derecesinde bir Zt- Zlcellde, bu
redd-i mdahale ve men-i itirak ve tard- erik, ne derece
o hkimiyetin zarur bir lzm ve vcip bir muktezas
olduunu, kyas edebilirsen et.
Amma ikinci k phen ki: Baz esbab, baz cziytn
baz ubudiyetlerine merci olsa, o Mbd-u Mutlak olan
Zt- Vcibl-Vcuda mteveccih, zerrattan seyyrta
kadar mahlkatn ubudiyetlerinden ne noksan gelir?
Elcevap: u kinatn Hlk- Hakmi, kinat bir aa
hkmnde halk edip, en mkemmel meyvesini zuur, ve
zuurun iinde en cmi meyvesini insan yapmtr. Ve
insann en ehemmiyetli, belki insann netice-i hilkati ve
gaye-i ftrat ve semere-i hayat olan kr ve ibadeti, o
Hkim-i Mutlak ve mir-i Mstakil, kendini sevdirmek ve
tanttrmak iin kinat halk eden o Vhid-i Ehad, btn
kinatn meyvesi olan insan ve insann en yksek meyvesi
olan kr ve ibadetini baka ellere verir mi? Btn btn
hikmetine zt olarak, netice-i hilkati ve semere-i kinat
abes eder mi? H ve kell, hem hikmetini ve
rububiyetini inkr ettirecek bir tarzda, mahlkatn
ibadetlerini bakalara vermeye rza gsterir mi? Hi
msaade eder mi? Ve hem hadsiz bir derecede kendini
sevdirmeyi ve tanttrmay ef liyle gsterdii halde, en
mkemmel mahlkatnn kr ve minnettarlklarn,
tahabbb ve ubudiyetlerini baka esbaba vermekle kendini
unutturup, kinattaki makasd- liyesini inkr ettirir mi?
Ey tabiatperestlikten vazgeen arkada, haydi sen syle.
O diyor: Elhamd lillh, bu iki phem hallolmakla
beraber, vahdniyet-i lhiyeye dair ve Mbd-u Bilhak O
olduuna ve Ondan bakalar ibadete lyk olmadna o
kadar parlakve kuvvetli iki delil gsterdin ki, onlar inkr
etmek, gnei vegndz inkr etmek gibi bir
mkberedir.
Htime
Tabiat kr-i kfrsini terk eden ve imana gelen zat diyor
ki:
Elhamd lillh, benim phelerim kalmad. Yalnz
merakm mucip olan birka sualim var.
BRNC SUAL: ok tembellerden ve trikssaltlardan
iitiyoruz. diyorlar ki: Cenb- Hakkn bizim ibadetimize
ne ihtiyac var ki, Kurnda ok iddet ve srarla,ibadeti
terk edeni zecredip Cehennem gibi dehetli bir cezayla
tehditediyor? tidalli ve istikametli ve adaletli olan ifade-i
Kurniyeye nasl yakyor ki, ehemmiyetsiz bir cz
hataya kar nihayet iddeti gsteriyor?
Elcevap: Evet, Cenb- Hak senin ibadetine, belki hibir
eye muhta deil. Fakat sen ibadete muhtasn; mnen
hastasn. badet ise, mnev yaralarna tiryaklar hkmnde
olduunu ok risalelerde ispat etmiiz. Acaba bir hasta, o
hastalk hakknda, efkatli bir hekimin ona n illar
iirmek hususunda ettii srara mukabil, hekime dese:
Senin ne ihtiyacn var, bana byle srar ediyorsun? Ne
kadar mnsz olduunu anlarsn.
Amma Kurnn, terk-i ibadet hakknda iddetli
tehdidt ve dehetli cezalar ise: Nasl ki bir padiah,
raiyetinin hukukunu muhafaza etmek iin, di bir adamn,
raiyetinin hukukuna zarar veren bir hatasna gre, iddetli
cezaya arpar. yle de, ibadeti ve namaz terk eden adam,
Sultan- Ezel ve Ebedin raiyeti hkmnde olan mevcudatn
hukukuna ehemmiyetli bir tecavz ve mnev bir zulm
eder. nk, mevcudatn kemalleri, Snie mteveccih
yzlerinde tesbih ve ibadetle tezahr eder. badeti terk
eden, mevcudatn ibadetini grmez ve gremez. Belki de
inkr eder. O vakit, ibadet ve tesbih noktasnda yksek
makamda bulunan ve herbiri birer mektub-u Samedn ve
birer yine-i esm-i Rabbniye olan mevcudat li
makamlarndan tenzil ettiinden ve ehemmiyetsiz,
vazifesiz, cmid, perian bir vaziyette telkki ettiinden,
mevcudat tahkir eder, kemltn inkr ve tecavz eder.
Evet, herkes kinat kendi yinesiyle grr. Cenb-
Hak, insan kinat iin bir mikyas, bir mizan suretinde
yaratmtr. Her insan iin, bu lemden husus bir lem
vermi; o lemin rengini, o insann itikad- kalbsine gre
gsteriyor. Mesel, gayet meyus ve matemli olarak alayan
bir insan, mevcudat alar ve meyus suretinde grr. Gayet
srurlu ve neeli, mjdeli ve keml-i neesinden glen bir
adam, kinat neeli, gler grd gibi; mtefekkirne ve
cidd bir surette ibadet ve tesbih eden adam, mevcudatn
hakikaten mevcut ve muhakkak olan ibadet ve
tesbihatlarn bir derece kefeder ve grr. Gaetle veya
inkrla ibadeti terk eden adam, mevcudat, hakikat-i
kemltna tamamyla zt ve muhalif ve hata bir surette
tevehhm eder ve mnen onlarn hukukuna tecavz eder.
Hem o trikssalt, kendi kendine mlik olmad iin,
kendi mlikinin bir abdi olan kendi nefsine zulmeder.
Onun mliki, o abdinin hakkn onun nefs-i emmresinden
almak iin, dehetli tehdit eder. Hem netice-i hilkati ve
gaye-i ftrat olan ibadeti terk ettiinden, hikmet-i lhiye
ve meiet-i Rabbniyeye kar bir tecavz hkmne geer.
Onun iin cezaya arplr.
Elhasl, ibadeti terk eden hem kendi nefsine zulmeder
nes ise Cenb- Hakkn abdi ve memlkdrhem
kinatn hukuk-u kemltna kar bir tecavz, bir
zulmdr. Evet, nasl ki kfr, mevcudata kar bir
tahkirdir; terk-i ibadet dahi, kinatn kemltn bir
inkrdr. Hem hikmet-i lhiyeye kar bir tecavz
olduundan, dehetli tehdide, iddetli cezaya mstehak
olur.
te bu istihkak ve mezkr hakikati ifade etmek iin,
Kurn- Mucizl-Beyan, mucizne bir surette o iddetli
tarz- ifadeyi ihtiyar ederek, tam tamna hakikat-i belgat
olan mutabk- mukteza-y hale mutabakat ediyor.
KNC SUAL: Tabiattan vazgeen ve imana gelen zat
diyor ki: Her mevcut, her cihette, her iinde ve hereyinde
ve her eninde meiet-i lhiyeye ve kudret-i Rabbniyeye
tbi olmas, ok azm bir hakikattir. Azameti cihetinde dar
zihinlerimize skmyor. Halbuki gzmzle grdmz
bu nihayet derecede mebzuliyet, hem hilkat ve icad-
eyadaki hadsiz suhulet, hem sabk burhanlarnzla
tahakkuk eden, vahdet yolundaki icad- eyada nihayet
derecede kolaylk ve suhulet, hem nass- Kurn ile beyan
edilen

1

2
gibi yetlerin sarahaten gsterdikleri nihayet derecede
kolaylk, o hakikat-i azmeyi, en makbul ve en mkul bir
mesele olduunu gsteriyorlar. Bu kolayln srr ve
hikmeti nedir?
Elcevap: Yirminci Mektubun Onuncu Kelimesi olan
3
beyannda, o sr gayet vzh ve
kat ve mukni bir tarzda beyan edilmi. Hususan o
mektubun zeylinde daha ziyade vuzuhla ispat edilmi ki,
btn mevcudat, Sni-i Vhide isnad edildii vakit, birtek
mevcut hkmnde kolaylar. Eer Vhid-i Ehade
verilmezse, birtek mahlkun icad btn mevcudat kadar
mklleir. Ve bir ekirdek, bir aa kadar suubetli olur.
1. Sizin yaratlmanz da, diriltilmeniz de, tek bir kiinin yaratlp diriltilmesi
gibidir. Lokman Sresi, 31:28.
2. Kyametin gereklemesi gz ap kapayncaya kadar, yahut ondan da
yakndr. Nahl Sresi, 16:77.
3. O hereye hakkyla kadirdir. Rum Sresi, 30:50.
Eer Sni-i Hakiksine verilse, kinat bir aa gibi ve
aa bir ekirdek gibi ve Cennet bir bahar gibi ve bahar bir
iek gibi kolaylar, suhulet peyd eder.
Ve bilmahede grnen hadsiz mebzuliyet ve
ucuzluun ve her nevin suhuletle kesret-i efrad
bulunmasnn ve kesret-i suhulet ve sratle muntazam,
sanatl, kymetli mevcudatn kolayca vcuda gelmesinin
srlarna medar olan ve hikmetlerini gsteren yzer
delillerinden ve baka risalelerde tafsilen beyan edilen bir
ikisine muhtasar bir iaret ederiz.
Mesel, nasl ki yz nefer bir zbitin idaresine verilse,
bir neferin yz zbitin idarelerine verilmesinden yz
derece daha kolay olduu gibi; bir ordunun tehizat-
askeriyesi bir merkez, bir kanun, bir fabrika ve bir
padiahn emrine verildii vakit, adeta kemiyeten bir
neferin tehizat kadar kolaylat gibi, bir neferin
tehizat- askeriyesi mteaddit merkezlere, mteaddit
fabrikalara, mteaddit kumandanlara havalesi de, adeta bir
ordunun tehizat kadar kemiyeten mkiltl oluyor.
nk birtek neferin tehizat iin, btn orduya lzm
olan fabrikalarn bulunmas gerektir.
Hem bir aacn, srr- vahdet cihetiyle, bir kkte, bir
merkezde, bir kanunla mevdd- hayatiyesi verildiinden,
binler meyve veren o aa, bir meyve kadar suhuletli
olduu bilmahede grnr. Eer vahdetten kesrete
gidilse, herbir meyveye lzm mevdd- hayatiye baka
yerden verilse, herbir meyve bir aa kadar mkilt peyd
eder. Belki aacn bir enmzeci ve hristesi olan birtek
ekirdek dahi, o aa kadar suubetli olur. nk bir aacn
hayatna lzm olan btn mevdd- hayatiye birtek
ekirdek iin de lzm oluyor.
te bu misaller gibi yzler misaller var, gsteriyorlar ki,
vahdette nihayet derecede suhuletle vcuda gelen binler
mevcut, irkte ve kesrette birtek mevcuttan daha ziyade
kolay olur. Sair risalelerde bu hakikat iki kere iki drt eder
derecede ispat edildiinden, onlara havale edip, burada
yalnz bu suhulet ve kolayln ilim ve kader-i lh ve
kudret-i Rabbniye nokta-i nazarnda gayet mhim bir
srrn beyan edeceiz. yle ki:
Sen bir mevcutsun. Eer Kadr-i Ezelye kendini versen,
bir kibrit akar gibi, hiten, yoktan, bir emirle, hadsiz
kudretiyle, seni bir anda halk eder. Eer sen kendini Ona
vermezsen, belki esbab- maddiyeye ve tabiata isnad
etsen, o vakit sen, kinatn muntazam bir hlsas,
meyvesi ve kk bir hristesi ve listesi olduundan; seni
yapmak iin kinat ve ansr ince elekle eleyip hassas
llerle aktr- lemden senin vcudundaki maddeleri
toplamak lzm gelir. nk esbab- maddiye yalnz terkip
eder, toplar. Kendilerinde bulunmayan hiten, yoktan
yapamadklar, btn ehl-i akl yannda musaddaktr.
yleyse, kk bir zhayatn cismini aktr- lemden
toplamaya mecbur olurlar. te vahdette ve tevhidde ne
kadar kolaylk ve irkte ve dallette ne kadar mkilt var
olduunu anla.
kincisi: lim noktasnda hadsiz bir suhulet vardr. yle
ki:
Kader, ilmin bir nevidir ki, hereyin mnev ve mahsus
kalb hkmnde bir miktar tayin eder. Ve o miktar-
kader, o eyin vcuduna bir pln, bir model hkmne
geer. Kudret icad ettii vakit, gayet suhuletle, o kader
miktar stnde icad eder. Eer o ey muhit ve hadsiz ve
ezel bir ilmin sahibi olan Kadr-i Zlcelle verilmezse,
sabkan getii gibi, binler mkilt deil, belki yz
muhlt ortaya der. nk o miktar- kader ve miktar-
ilm olmazsa, binler haric ve madd kalplar, kck bir
hayvann cesedinde istimal edilmek lzm gelir.
te vahdette nihayetsiz kolaylk ve dallette ve irkte
hadsiz mkiltn bir srrn anla,

1
yeti ne kadar hakikatli ve
doru ve yksek bir hakikati ifade ettiini bil.
1. Kyametin gereklemesi gz ap kapayncaya kadar, yahut ondan da
yakndr. Nahl Sresi, 16:77.
NC SUAL: Eskiden dman, imdi dost olan
mhted diyor ki: u zamanda ok ileri giden feylesoar
diyorlar ki: Hiten, hibir ey icad edilmiyor ve hibir ey
idam edilmiyor; yalnz bir terkip, bir tahlildir ki, kinat
fabrikasn ilettiriyor.
Elcevap: Nur-u Kurn ile mevcudata bakmayan
feylesoarn en ileri gidenleri bakmlar ki, tabiat ve esbab
vastasyla bu mevcudatn teekklt ve vcutlarn
sabkan ispat ettiimiz tarzdaimtin derecesinde
mkiltl grdklerinden, iki ksma ayrldlar.
Bir ksm Sofest olup, insann hassas olan akldan
istifa ederek, ahmak hayvanlardan daha aa derek,
kinatn vcudunu inkr etmeyi, hatt kendilerinin
vcutlarn dahi inkr etmesini, dallet mesleinde esbab
ve tabiatn icad sahibi olmalarndan daha ziyade kolay
grdklerinden, hem kendilerini, hem kinat inkr edip
cehl-i mutlaka dmler.
kinci gruh bakmlar ki, dallette, esbab ve tabiat
mcid olmak noktasnda, bir sinek ve bir ekirdein icad,
hadsiz mkilt var. Ve tavr- akln haricinde bir iktidar
iktiza ediyor. Onun iin, bilmecburiye, icad inkr ediyorlar,
Yoktan var olmaz diyorlar. Ve idam da muhal gryorlar,
Var yok olmaz hkmediyorlar. Yalnz, harekt- zerrat ile,
tesadf rzgrlaryla bir terkip ve tahlil ve dalmak ve
toplanmak suretinde bir vaziyet-i itibariye tahayyl
ediyorlar.
te, sen gel, ahmakln ve cehaletin en aa
derecesinde, en yksek akll kendini zanneden adamlar
gr! Ve dallet, insan ne kadar maskara ve s ve ehel
yaptn bil, ibret al.
Acaba her senede drt yz bin env birden zemin
yznde icad eden; ve semvat ve arz alt gnde halk
eden; ve alt haftada, her baharda, kinattan daha sanatl,
hikmetli, zhayat bir kinat ina eden bir kudret-i ezeliye,
bir ilm-i ezelnin dairesinde plnlar ve miktarlar taayyn
eden mevcudat- ilmiyeyi, gze gstermeyen bir ecza ile
yazlan ve grnmeyen bir yazy gstermek iin srlen
bir ecza misilli, gayet kolay o mdmt- hariciye olan
mevcudat- ilmiyeye vcud-u haric vermeyi o kudret-i
ezeliyeden uzak grmek ve icad inkr etmek, evvelki
gruh olan Sofestlerden daha ziyade ahmakane ve
cahilnedir.
Bu bedbahtlar, ciz-i mutlak ve yalnz bir cz-
ihtiyarden baka ellerinde olmayan, ravunlam kendi
nesleri hibir eyi idam ve yok edemediklerinden ve
hibir zerreyi, bir maddeyi hiten, yoktan icad
edemediklerinden ve gvendikleri esbab ve tabiatn
ellerinde hiten icad gelmedii cihetle, ahmaklklarndan
diyorlar: Yoktan var olmaz, var da yok olmaz deyip, bu
btl ve hata dsturu Kadr-i Mutlaka temil etmek
istiyorlar.
Evet, Kadr-i Zlcellin iki tarzda icad var:
Biri ihtir ve ibd iledir. Yani hiten, yoktan vcut
veriyor ve ona lzm hereyi de hiten icad edip eline
veriyor.
Dieri ina ile, sanat iledir. Yani, keml-i hikmetini ve
ok esmsnn cilvelerini gstermek gibi ok dakik
hikmetler iin, kinatn ansrndan bir ksm mevcudat
ina ediyor; her emrine tbi olan zerratlar ve maddeleri,
rezzkiyet kanunuyla onlara gnderir ve onlarda altrr.
Evet, Kadr-i Mutlakn iki tarzda, hem ibd, hem ina
suretinde icad var. Var yok etmek ve you var etmek en
kolay, en suhuletli, belki daim, umum bir kanunudur. Bir
baharda, yz bin env- zhayat mahlkatn ekillerini,
sfatlarn, belki zerratlarndan baka btn keyyat ve
ahvallerini hiten var eden bir kudrete kar You var
edemez diyen adam, yok olmal!
Tabiat brakan ve hakikate geen zat diyor ki: Cenb-
Hakka zerrat adedince kr ve hamd ve sen ediyorum
ki, keml-i iman kazandm, evham ve dalletlerden
kurtuldum ve hibir phem de kalmad. Elhamd lillhi
al dnil-slm ve kemlil-mn.
1


2
1. Bize ihsan ettii slm dini ve mkemmel iman nimeti sebebiyle Allaha
hamd olsun!
2. Seni her trl noksandan tenzih ederiz. Senin bize rettiinden baka
bilgimiz yoktur. Muhakkak ki ilmi ve hikmeti hereyi kuatan Sensin. Bakara
Sresi, 2:32.
Yirmi Drdnc Lema
Tesettr hakkndadr
On Beinci Notann kinci ve nc Meseleleri iken,
ehemmiyetine binaen Yirmi Drdnc Lema olmutur.


1
(il hir) yeti, tesettr emrediyor. Medeniyet-i sehe
ise, Kurnn bu hkmne kar muhalif gidiyor. Tesettr
ftr grmyor, bir esarettir diyor.
HAYE-1
Elcevap: Kurn- Hakmin bu hkm tam ftr olduuna
ve muhali gayr- ftr olduuna dellet eden ok
hikmetlerinden yalnz drt hikmetini beyan ederiz.
1. Ey Peygamber! Hanmlarna, kzlarna ve mminlerin hanmlarna syle,
(evlerinden ktklarnda) d rtlerini zerlerine alsnlar. AhzbSresi, 33:59.
Haiye-1 Mahkemeye kar ve mahkemeyi susturan Lyiha-i Temyizin
mdafaatndan bir para: Ben de Adliyenin mahkemesine derim ki: Bin yz
elli senede ve her asrda yz elli milyon insanlarn hayat- itimaiyesinde en
kuds ve hakik ve hakikatl bir dstr-u lhyi, yz elli bin tefsirin
tasdiklerine ve ittifaklarna istinaden ve bin yz elli sene zarfndan gemi
ecdadmzn itikadlarna iktiden tefsir eden bir adam mahkm eden haksz
bir karar, elbette ry-i zeminde adalet varsa, o karar red ve bu hkm
nakzedecektir.
BRNC HKMET
Tesettr, kadnlar iin ftrdir ve ftratlar iktiza ediyor.
nk kadnlar hilkaten zayf ve nazik olduklarndan,
kendilerini ve hayatndan ziyade sevdii yavrularn
himaye edecek bir erkein himaye ve yardmna muhta
bulunduundan, kendini sevdirmek ve nefret ettirmemek
ve istiskale mruz kalmamak iin ftr bir meyli var.
Hem kadnlarn on adetten alt yedisi, ya ihtiyardr, ya
irkindir ki,ihtiyarln ve irkinliini herkese gstermek
istemezler. Yakskantr, kendinden daha gzellere
nisbeten irkin dmemek veya tecavzden ve ittihamdan
korkar; taarruza mruz kalmamak ve kocas nazarnda
hyanetle mttehem olmamak iin, ftraten tesettr isterler.
Hatt dikkat edilse, en ziyade kendini saklayan,
ihtiyarlardr. Ve on adetten ancak iki tanesibulunabilir
ki, hem gen olsun, hem gzel olsun, hem
kendinigstermekten sklmasn.
Malmdur ki, insan sevmedii ve istiskal ettii
adamlarn nazarndan sklr, mteessir olur. Elbette ak
saklk kyafetine giren gzel bir kadn, bakmasna
holand nmahrem erkeklerden onda iki varsa, yedi
sekizinden istiskal eder. Hem tefahhu ve tefessh
etmeyen bir gzel kadn, nazik ve sertteessr
olduundan, maddeten tesiri tecrbe edilen, belki
semlendiren pis nazarlardan elbette sklr. Hatt iitiyoruz,
ak saklk yeri olan Avrupada ok kadnlar, bu dikkat-i
nazardan sklarak, Bu alaklar bizi gz hapsine alp
skyorlar diye polislere ekv ediyorlar. Demek,
medeniyetin ref-i tesettr hilf- ftrattr. Kurnn tesettr
emri ftr olmakla beraber, o maden-i efkat ve kymettar
birer reka-i ebediye olabilen kadnlar, tesettr ile
sukuttan, zilletten ve mnev esaretten ve sefaletten
kurtaryor.
Hem kadnlarda ecneb erkeklere kar, ftraten
korkaklk, tahavvf var. Tahavvf ise, ftraten, tesettr
iktiza ediyor. nk, sekiz dokuz dakika bir zevki cidden
aclatracak sekiz dokuz ay ar bir veled ykn
zahmetle ekmekle beraber, hmisiz bir veledin
terbiyesiyle, sekiz dokuz sene, o sekiz dokuz dakika gayr-
meru zevkin belsn ekmek ihtimali var. Ve kesretle vki
olduundan, cidden iddetle nmahremlerden ftrat korkar
ve cibilliyeti saknmak ister. Ve tesettrle, nmahremin
itihasn amamak ve tecavzne meydan vermemek,
zayf hilkati emreder ve kuvvetli ihtar eder. Ve bir siperi ve
kalesi, araf olduunu gsteriyor. Mesmtma gre,
merkez ve payitaht- hkmette, ar iinde, gndzde,
ahalinin gzleri nnde, gayet di bir kundura boyacs,
dnyaca rtbeten byk bir adamn ak bacakl karsna
bilil sarkntlk etmesi, tesettr aleyhinde olanlarn
haysz yzlerine bir amar vuruyor!
KNC HKMET
Kadn ve erkek ortasnda gayet esasl ve iddetli
mnasebet, muhabbet ve alka, yalnz dnyev hayatn
ihtiyacndan ileri gelmiyor. Evet, bir kadn, kocasna yalnz
hayat- dnyeviyeye mahsus bir reka-i hayat deildir.
Belki hayat- ebediyede dahi bir reka-i hayattr.
Madem hayat- ebediyede dahi kocasna reka-i
hayattr; elbette, ebed arkada ve dostu olan kocasnn
nazarndan gayr, bakasnn nazarn kendi mehsinine
celb etmemek ve onu darltmamak ve kskandrmamak
lzm gelir. Madem mmin olan kocas, srr- imana
binaen, onunla alkas hayat- dnyeviyeye mnhasr ve
yalnz hayvn ve gzellik vaktine mahsus, muvakkat bir
muhabbet deil, belki hayat- ebediyede dahi bir reka-i
hayat noktasnda esasl ve cidd bir muhabbetle, bir
hrmetle alkadardr. Hem yalnz genliinde ve gzellik
zamannda deil, belki ihtiyarlk ve irkinlik vaktinde dahi
o cidd hrmet ve muhabbeti tayor. Elbette ona mukabil,
o da kendi mehsinini onun nazarna tahsis ve
muhabbetini ona hasretmesi, mukteza-y insaniyettir.
Yoksa pek az kazanr, fakat pek ok kaybeder.
eran koca, karya kfv olmal, yani, birbirine mnasip
olmal. Bu kfv ve denk olmak, en mhimi, diyanet
noktasndadr.
Ne mutlu o kocaya ki, kadnnn diyanetine bakp taklit
eder; rekasn hayat- ebediyede kaybetmemek iin
mtedeyyin olur.
Bahtiyardr o kadn ki, kocasnn diyanetine bakp
Ebed arkadam kaybetmeyeyim diye takvya girer.
Veyl o erkee ki, saliha kadnn ebed kaybettirecek
olan sefahete girer.
Ne bedbahttr o kadn ki, mttak kocasn taklit etmez,
o mbarek ebed arkadan kaybeder.
Binler veyl o iki bedbaht zevc ve zevceye ki, birbirinin
fskn ve sefahetini taklit ediyorlar, birbirine atee
atlmasnda yardm ediyorlar.
NC HKMET
Bir ailenin saadet-i hayatiyesi, koca ve kar mbeyninde
bir emniyet-i mtekabile ve samim bir hrmet ve
muhabbetle devam eder. Tesettrszlk ve ak saklk, o
emniyeti bozar, o mtekabil hrmet ve muhabbeti de krar.
nk, ak saklk klna giren on kadndan ancak
birtanesi bulunur ki, kocasndan daha gzeli
grmediinden, kendini ecnebye sevdirmeye almaz.
Dokuzu, kocasndan daha iyisini grr. Ve yirmiadamdan
ancak bir tanesi, karsndan daha gzelini grmyor. O
vakit osamim muhabbet ve hrmet-i mtekabile gitmekle
beraber, gayet irkin ve gayet alaka bir his uyandrmaya
sebebiyet verebilir. yle ki:
nsan, hemire misilli mahremlerine kar ftraten
ehvn his tayamyor. nk mahremlerin simalar,
karbet ve mahremiyet cihetindeki efkat ve muhabbet-i
meruay ihsas ettii cihetle, nefs, ehvn temylt
krar. Fakat bacaklar gibi eran mahremlere de gstermesi
caiz olmayan yerlerini ak sak brakmak, s neslere
gre, gayet irkin bir hissin uyanmasna sebebiyet verebilir.
nk mahremin simas mahremiyetten haber verir ve
nmahreme benzemez. Fakat mesel ak bacak,
mahremin gayryla msavidir. Mahremiyeti haber verecek
bir almet-i farikas olmadndan, hayvn bir nazar-
hevesi, bir ksm s mahremlerde uyandrmak
mmkndr. Byle nazar ise, tyleri rpertecek bir sukut-u
insaniyettir!
DRDNC HKMET
Malmdur ki, kesret-i nesil, herkese matluptur. Hibir
millet ve hkmet yoktur ki, kesret-i tenasle taraftar
olmasn. Hatt Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm
ferman etmi:

1
(ev kem kl.) Yani, zdiva ediniz, oalnz. Ben
kyamette sizin kesretinizle iftihar edeceim.
1. el-Mnv, Feyzl-Kadr, 3:269, no: 3366; el-Acln, Kefl-Haf,1021.
Halbuki tesettrn ref i, izdivac teksir etmeyip ok
azaltyor. nk, en serseri ve asr bir gen dahi reka-i
hayatn namuslu ister. Kendi gibi asr, yani ak sak
olmasn istemediinden bekr kalr, belki de fuha slk
eder.
Kadn yle deil; o derece kocasn inhisar altna
alamaz. nk kadnnaile hayatnda mdir-i dahil
olmak haysiyetiyle kocasnn btn malna, evldna ve
hereyine muhafaza memuru olduundanen esasl
hasleti sadakattir, emniyettir. Ak saklk ise, bu sadakati
krar, kocas nazarnda emniyeti kaybeder, ona vicdan
azab ektirir. Hatt erkeklerde iki gzel haslet olan cesaret
ve sehvet kadnlarda bulunsa, bu emniyete ve sadakate
zarar olduu iin, ahlk- seyyiedendir, kt haslet
saylrlar. Fakat kocasnn vazifesi, ona hazinedarlk ve
sadakat deil, belki himyet ve merhamet ve hrmettir.
Onun iin, o erkek inhisar altna alnmaz, baka kadnlar
da nikh edebilir.
Memleketimiz Avrupaya kyas edilmez. nk orada,
dello gibi ok iddetli vastalarla, ak saklk iinde
namus bir derece muhafaza edilir. zzet-i nes sahibi
birisinin karsna pis nazarla bakan, boynuna kefenini
takar, sonra bakar. Hem memlik-i bride olan Avrupadaki
tabiatlar, o memleket gibi brid ve cmiddirler. Bu Asya,
yani lem-i slm ktas, ona nisbeten memlik-i harredir.
Malmdur ki, muhitin, insann ahlk zerinde tesiri vardr.
O brid memlekette, souk insanlarda hevest-
hayvniyeyi tahrik etmek ve itah amak iin ak saklk
belki ok s-i istimlta ve isrfta medar olmaz. Fakat
seritteessr ve hassas olan memlik-i harredeki
insanlarn hevest- nefsniyesini mtemadiyen tehyi
edecek ak saklk, elbette ok s-i istimlta ve isrfta
ve neslin zaayetine ve sukut-u kuvvete sebeptir. Bir ayda
veya yirmi gnde ihtiyac- ftrye mukabil, her birka
gnde kendini bir israfa mecbur zanneder. O vakit, her
ayda on be gn kadar hayz gibi arzalar mnasebetiyle
kadndan tecennp etmeye mecbur olduundan, nefsine
malp ise fuhiyata da meyleder.
ehirliler, kyllere, bedevlere bakp tesettr
kaldramaz. nk kylerde, bedevlerde, derd-i maiet
megalesiyle ve bedenen almak ve yorulmak
mnasebetiyle, hem ehirlilere nisbeten nazar- dikkati az
celb eden, msme ii ve bir derece kaba kadnlarn
ksmen ak olmalar, hevest- nefsniyeyi tehyice medar
olamad gibi, serseri ve isiz adamlar az bulunduundan,
ehirdeki mefsidin onda biri onlarda bulunmaz. yleyse
onlara kyas edilmez.

1
1. Her trl noksan sfatlardan yce olan Allahn adyla.
Ehl-i iman hiret hemirelerim olan kadnlar taifesi ile bir
muhaveredir
Baz vilyetlerde taife-i nisdan samim ve hararetli bir
surette Nurlara kar alkalarn grdm ve haddimden
pek ziyade, onlarn Nurlara ait derslerime itimadlarn
bildiim sralarda, mbarek Ispartaya ve mnev
Medresetz-Zehrya nc defa geldiim zaman iittim
ki, o mbarek hiret hemirelerim olan taife-i nis, benden
bir ders bekliyorlarm. Gya vaaz suretinde camilerde
onlara bir dersim olacak. Halbuki, ben drt be vecihle
hastaym. Ve hem perian, hatt konumaya ve
dnmeye iktidarsz bulunduum halde, bu gece iddetli
bir ihtarla kalbime geldi ki:
Madem on be sene evvel genlerin istemeleriyle
Genlik Rehberini onlar iin yazdn ve pek ok istifade
edildi. Halbuki hanmlar taifesi, genlerden daha ziyade bu
zamanda yle bir rehbere muhtatrlar.
Ben de bu ihtara kar gayet perian ve zaaf ve aczimle
beraber, Nkte ile, gayet muhtasar baz lzumlu
maddeleri, o mbarek hemirelerime ve mnev gen
evltlarma beyan ediyorum.
BRNC NKTE
Risale-i Nurun en mhim bir esas efkat olmasndan,
nis taifesi efkat kahramanlar bulunmalar cihetiyle daha
ziyade Risale-i Nurla ftraten alkadardrlar. Ve
lillhilhamd bu ftr alkadarlk ok yerlerde hissediliyor.
Bu efkatteki fedakrlk, hakik bir ihls ve mukabelesiz
bir fedakrlk mnsn ifade ettiinden, imdi bu zamanda
pek ok ehemmiyeti var.
Evet, bir valide veledini tehlikeden kurtarmak iin hibir
cret istemeden ruhunu feda etmesi ve hakik bir ihls ile
vazife-i ftriyesi itibaryla kendini evldna kurban etmesi
gsteriyor ki, hanmlarda gayet yksek bir kahramanlk var.
Bu kahramanln inkiaf ile hem hayat- dnyeviyesini,
hem hayat- ebediyesini onunla kurtarabilir. Fakat baz
fena cereyanlarla, o kuvvetli ve kymettar seciye inkiaf
etmez. Veyahut s-i istimal edilir. Yzer nmunelerinden
bir kk nmunesi udur:
O efkatli valide, ocuunun hayat- dnyeviyede
tehlikeye girmemesi, istifade ve fayda grmesi iin her
fedakrl nazara alr, onu yle terbiye eder. Olum paa
olsun diye btn maln verir, hafz mektebinden alr,
Avrupaya gnderir. Fakat o ocuun hayat- ebediyesi
tehlikeye girdiini dnmyor. Ve dnya hapsinden
kurtarmaya alyor; Cehennem hapsine dmemesini
nazara almyor. Ftr efkatin tam zdd olarak, o msum
ocuunu, hirette efaati olmak lzm gelirken dvc
ediyor. O ocuk, Niin benim imanm takviye etmeden
bu helketime sebebiyet verdin? diye ekv edecek.
Dnyada da, terbiye-i slmiyeyi tam almad iin,
validesinin harika efkatinin hakkna kar lykyla
mukabele edemez, belki de ok kusur eder.
Eer hakik efkat s-i istimal edilmeyerek, biare
veledini haps-i ebed olan Cehennemden ve idam- ebed
olan dallet iinde lmekten kurtarmaya o efkat srryla
alsa, o veledin btn ettii hasentnn bir misli,
validesinin defter-i amline geeceinden, validesinin
vefatndan sonra her vakit hasenatlaryla ruhuna nurlar
yetitirdii gibi, hirette de, deil dvc olmak, btn ruh
u canyla efaati olup ebed hayatta ona mbarek bir evlt
olur.
Evet, insann en birinci stad ve tesirli muallimi, onun
validesidir. Bu mnasebetle, ben kendi ahsmda kat ve
daima hissettiim bu mny beyan ediyorum:
Ben bu seksen sene mrmde, seksen bin zatlardan
ders aldm halde, kasem ediyorum ki, en esasl ve
sarslmaz ve her vakit bana dersini tazeler gibi, merhum
validemden aldm telkinat ve mnev derslerdir ki, o
dersler ftratmda, adeta madd vcudumda ekirdekler
hkmnde yerlemi. Sair derslerimin o ekirdekler
zerine bina edildiini aynen gryorum. Demek, bir
yamdaki ftratma ve ruhuma merhum validemin ders ve
telkintn, imdi bu seksen yamdaki grdm byk
hakikatler iinde birer ekirdek-i esasiye mahede
ediyorum.
Ezcmle: Meslek ve merebimin drt esasndan en
mhimi olan efkat etmek ve Risale-i Nurun da en byk
hakikati olan acmak ve merhamet etmeyi, o validemin
efkatli il ve halinden ve o mnev derslerinden aldm
yaknen gryorum.
Evet, bu hakik ihls ile hakik bir fedakrlk tayan
validelik efkati s-i istimal edilip, msum ocuunun
elmas hazinesi hkmnde olan hiretini dnmeyerek,
muvakkat fni ieler hkmnde olan dnyaya o ocuun
msum yzn evirmek ve bu ekilde ona efkat
gstermek, o efkati s-i istimal etmektir.
Evet, kadnlarn efkat cihetiyle bu kahramanlklarn
hibir cret ve hibir mukabele istemeyerek, hibir faide-i
ahsiye, hibir gsteri mns olmayarak ruhunu feda
ettiklerine, o efkatin kck bir nmunesini tayan bir
tavuun yavrusunu kurtarmak iin arslana saldrmas ve
ruhunu feda etmesi ispat ediyor.
imdi terbiye-i slmiyeden ve aml-i uhreviyeden en
kymetli ve en lzumlu esas, ihlstr. Bu eit efkatteki
kahramanlkta o hakik ihls bulunuyor. Eer bu iki nokta o
mbarek taifede inkiafa balasa, daire-i slmiyede pek
byk bir saadete medar olur. Halbuki erkeklerin
kahramanlklar mukabelesiz olamyor; belki yz cihette
mukabele istiyorlar. Hi olmazsa an ve eref istiyorlar.
Fakat maattessf biare mbarek taife-i nisiye, zalim
erkeklerinin erlerinden ve tahakkmlerinden kurtulmak
iin, baka bir tarzda, zaayetten ve aczden gelen baka bir
nevide riykrla giriyorlar.
KNC NKTE
Bu sene inzivda iken ve hayat- itimaiyeden
ekildiim halde, baz Nurcu kardelerimin ve
hemirelerimin hatrlar iin dnyaya baktm. Benimle
gren ekser dostlardan, kendi ailev hayatlarndan
ekvlar iittim. "Eyvah!" dedim. "nsann, hususan
Mslmann tahassungh ve bir nevi cenneti ve kk bir
dnyas aile hayatdr. Bu da m bozulmaya balam?"
dedim. Sebebini aradm. Bildim ki, nasl slmiyetin hayat-
itimaiyesine ve dolaysyla din-i slma zarar vermek iin,
genleri yoldan karmak ve genlik hevestyla sefahete
sevk etmek iin bir iki komite alyormu. Aynen yle de,
biare nis taifesinin gal ksmn dahi yanl yollara sevk
etmek iin bir iki komitenin tesirli bir surette perde altnda
altn hissettim. Ve bildim ki, bu millet-i slma bir
dehetli darbe, o cihetten geliyor. Ben de siz hemirelerime
ve genleriniz olan mnev evltlarma kat'iyen beyan
ediyorum ki:
Kadnlarn saadet-i uhreviyesi gibi saadet-i
dnyeviyeleri de ve ftratlarndaki ulv seciyeleri de,
bozulmaktan kurtulmann are-i yegnesi, daire-i
slmiyedeki terbiye-i diniyeden baka yoktur. Rusya'da o
biare taifenin ne hale girdiini iitiyorsunuz. Risale-i
Nur'un bir parasnda denilmi ki:
Akl banda olan bir adam, rekasna muhabbetini ve
sevgisini, be on senelik fni ve zhir hsn- cemline
bina etmez. Belki, kadnlarn hsn- cemlinin en gzeli ve
daimsi, onun efkatine ve kadnla mahsus hsn-
sretine sevgisini bina etmelit ki, o biare
ihtiyarladka, kocasnn muhabbeti ona devam etsin.
nk onun rekas, yalnz dnya hayatndaki muvakkat
bir yardmc reka deil, belki hayat- ebediyesinde ebed
ve sevimli bir reka-i hayat olduundan, ihtiyarlandka
daha ziyade hrmet ve merhametle birbirine muhabbet
etmek lzm geliyor. imdiki terbiye-i medeniye perdesi
altndaki hayvancasna muvakkat bir refakatten sonra
ebed bir mufarakate mruz kalan o aile hayat, esasyla
bozuluyor.
Hem Risale-i Nur'un bir cz'nde denilmi ki:
Bahtiyardr o adam ki, reka-i ebediyesini kaybetmemek
iin saliha zevcesini taklit eder, o da salih olur. Hem
bahtiyardr o kadn ki, kocasn mtedeyyin grr, ebed
dostunu ve arkadan kaybetmemek iin o da tam
mtedeyyin olur, saadet-i dnyeviyesi iinde saadet-i
uhreviyesini kazanr. Bedbahttr o adam ki, sefahete girmi
zevcesine ittib eder, vazgeirmeye almaz, kendisi de
itirak eder. Bedbahttr o kadn ki, zevcinin fskna bakar,
onu baka bir surette taklit eder. Veyl o zevc ve zevceye ki,
birbirini atee atmakta yardm eder. Yani, medeniyet
fantaziyelerine birbirini tevik eder.
te, Risale-i Nurun bu mealdeki cmlelerinin mns
budur ki: Bu zamanda aile hayatnn ve dnyev ve uhrev
saadetinin ve kadnlarda ulv seciyelerin inkiafnn sebebi,
yalnz daire-i eriattaki db- slmiyetle olabilir. imdi
aile hayatnda en mhim nokta budur ki, kadn, kocasnda
fenalk ve sadakatsizlik grse, o da kocasnn inadna,
kadnn vazife-i ailevsi olan sadakat ve emniyeti bozsa,
aynen askeriyedeki itaatin bozulmas gibi, o aile hayatnn
fabrikas zrzeber olur. Belki o kadn, elinden geldii
kadar kocasnn kusurunu slaha almaldr ki, ebed
arkadan kurtarsn. Yoksa, o da kendini aklk ve
saklkla bakalara gstermeye ve sevdirmeye alsa, her
cihetle zarar eder. nk hakik sadakati brakan, dnyada
da cezasn grr. nk nmahremlerin nazarndan ftrat
korkar, sklr, ekilir. Nmahrem yirmi erkein on sekizinin
nazarndan istiskal eder. Erkek ise, nmahrem yz
kadndan, ancak birisinden istiskal eder, bakmasndan
sklr. Kadn o cihette azap ektii gibi, sadakatsizlik
ittiham altna girer, zaayetiyle beraber; hukukunu
muhafaza edemez.
Elhasl: Nasl ki kadnlar kahramanlkta, ihlsta, efkat
itibaryla erkeklere benzemedikleri gibi, erkekler de o
kahramanlkta onlara yetiemiyorlar. yle de, o msum
hanmlar dahi, sefahette hibir vecihle erkeklere
yetiemezler. Onun iin, ftratlaryla ve zayf hilkatleriyle
nmahremlerden iddetli korkarlar ve araf altnda
saklanmaya kendilerini mecbur bilirler. nk, erkek sekiz
dakika zevk ve lezzet iin sefahete girse, ancak sekiz lira
kadar birey zarar eder. Fakat kadn sekiz dakika
sefahetteki zevkin cezas olarak, dnyada dahi sekiz ay ar
bir yk karnnda tar ve sekiz sene de o hmisiz ocuun
terbiyesinin meakkatine girdii iin, sefahette erkeklere
yetiemez, yz derece fazla cezasn eker.
Az olmayan bu nevi vukuat da gsteriyor ki, mbarek
taife-i nisiye, ftraten yksek ahlka mene olduu gibi,
fsk ve sefahette dnya zevki iin kabiliyetleri yok
hkmndedir. Demek onlar daire-i terbiye-i slmiye iinde
mesut bir aile hayatn geirmeye mahsus bir nevi
mbarek mahlkturlar. Bu mbarekleri ifsad eden
komiteler kahrolsunlar! Allah, bu hemirelerimi de bu
serserilerin erlerinden muhafaza eylesin. min.
Hemirelerim, mahremce bu szm size sylyorum:
Maiet derdi iin, serseri, ahlksz, frenkmerep bir
kocann tahakkm altna girmektense, ftratnzdaki iktisat
ve kanaatle, kyl msum kadnlarn nafakalarn kendileri
karmak iin almalar nevinden kendinizi idareye
alnz, satmaya almaynz. ayet size mnasip
olmayan bir erkek ksmet olsa, siz ksmetinize raz olunuz
ve kanaat ediniz. naallah, rzanz ve kanaatinizle o da
slah olur. Yoksa, imdiki iittiim gibi, mahkemelere
boanmak iin mracaat edeceksiniz. Bu da, haysiyet-i
slmiye ve eref-i milliyemize yakmaz.
NC NKTE
Aziz hemirelerim, katiyen biliniz ki, daire-i meruann
haricindeki zevklerde, lezzetlerde, on derece onlardan
ziyade elemler ve zahmetler bulunduunu, Risale-i Nur
yzer kuvvetli delillerle, hadisatlarla ispat etmitir. Uzun
tafsiltn Risale-i Nurda bulabilirsiniz.
Ezcmle, Kk Szlerden Altnc, Yedinci, Sekizinci
Szler ve Genlik Rehberi benim bedelime sizlere tam bu
hakikati gsterecek. Onun iin, daire-i meruadaki keyfe
iktif ediniz ve kanaat getiriniz. Sizin hanenizdeki msum
evltlarnzla msmne sohbet, yzer sinemadan daha
ziyade zevklidir.
Hem katiyen biliniz ki, bu hayat- dnyeviyede hakik
lezzet iman dairesindedir ve imandadr. Ve aml-i
salihann herbirisinde bir mnev lezzet var. Ve dallet ve
sefahette, bu dnyada dahi gayet ac ve irkin elemler
bulunduunu Risale-i Nur yzer kat delillerle ispat
etmitir. Adeta imanda bir Cennet ekirdei ve dallette ve
sefahette bir Cehennem ekirdei bulunduunu, ben
kendim ok tecrbelerle ve hadiselerle aynelyakin
grmm ve Risale-i Nurda bu hakikat tekrar ile
yazlm. En edit muannit ve muterizlerin eline girip, hem
resm ehl-i vukuar ve mahkemeler o hakikati cerh
edememiler. imdi sizin gibi mbarek ve msum
hemirelerime ve evltlarm hkmnde kklerinize,
bata Tesettr Risalesi ve Genlik Rehberi ve Kk Szler
benim bedelime sizlere ders versin.
Ben iittim ki, benim size camide ders vermekliimi
arzu ediyorsunuz. Fakat benim perianiyetimle beraber
hastalm ve ok esbab, bu vaziyete msaade etmiyor.
Ben de sizin iin yazdm bu dersimi okuyan ve kabul
eden btn hemirelerimi, btn mnev kazanlarma ve
dualarma Nur akirtleri gibi dahil etmeye karar verdim.
Eer siz benim bedelime Risale-i Nuru ksmen elde edip
okusanz veya dinleseniz, o vakit, kaidemiz mcibince,
btn kardeleriniz olan Nur akirtlerinin mnev
kazanlarna ve dualarna da hissedar oluyorsunuz.
Ben imdi daha ziyade yazacaktm. Fakat ok hasta ve
ok zayf ve ok ihtiyar ve tashihat gibi ok vazifelerim
bulunduundan, imdilik bu kadarla iktif ettim.

1
Duanza muhta kardeiniz
Said Nurs
1. Bk olan sadece Odur.
Yirmi Beinci Lema
Yirmi Be Devdr
Hastalara bir merhem, bir teselli, mnev bir reete, bir
iydetl-marz ve gemi olsun makamnda yazlmtr.
HTAR VE TZAR: Bu mnev reete, btn
yazdklarmzn fevkinde bir sratle
HAYE-1
telif edildii gibi,
hem umuma muhalif olarak, tashihata ve dikkate vakit
bulmayarak, teli gibi gayet sratle, ancak bir defa nazardan
geirildi. Demek, msvedde-i evvel hkmnde mevve
kalmtr. Kalbe ftr bir surette gelen htrt sanatla ve
dikkatle bozmamak iin, yeniden tetkikata lzum grmedik.
Okuyan zatlar, hususan hastalar, baz nho ibarelerden
veyahut ar kelimelerden ve ifadelerden sklp gcenmesinler,
bana da dua etsinler.


1

2
U LEMADA, nev-i beerin on ksmndan bir ksmn
tekil eden musibetzede ve hastalara hakik bir teselli ve
n bir merhem olabilecek Yirmi Be Devy icmlen
beyan ediyoruz.
Haiye-1 Bu risale drt buuk saat zarfnda telif edilmitir.
Evet (Rt), Evet (Refet), Evet (Hsrev); Evet (Said)
1. O kimseler ki, balarna bir musibet geldiinde Biz Allahn kullaryz;
dnmz de ancak Onadr derler. Bakara Sresi, 2:156.
2. Beni yediren ve iiren Odur. Hastalandmda bana ifa veren de Odur.
uar Sresi, 26:79-80.
BRNC DEV
Ey biare hasta! Merak etme, sabret. Senin hastaln
sana dert deil, belki bir nevi dermandr. nk mr bir
sermayedir, gidiyor. Meyvesi bulunmazsa zayi olur. Hem
rahat ve gaetle olsa, pek abuk gidiyor. Hastalk, senin o
sermayeni byk krlarla meyvedar ediyor. Hem mrn
abuk gemesine meydan vermiyor, tutuyor,
uzunediyort meyveleri verdikten sonra brakp gitsin.
te, mrnhastalkla uzun olmasna iareten bu
darbmesel dillerde destandr ki, Musibet zaman ok
uzundur; saf zaman pek ksa oluyor.
KNC DEV
Ey sabrsz hasta! Sabret, belki kret. Senin bu
hastaln, mrdakikalarn birer saat ibadet hkmne
getirebilir. nk ibadet ikiksmdr. Biri msbet ibadettir
ki, namaz, niyaz gibi malm ibadetlerdir. Dieri men
ibadetlerdir ki, hastalklar, musibetler vastasyla
musibetzede aczini, zaafn hisseder, Hlk- Rahmine
iltica eder, yalvarr. Hlis, riysz, mnev bir ibadete
mazhar olur.
Evet, hastalkla geen bir mr, Allahtan ekv
etmemek artyla, mmin iin ibadet sayldna rivyt-
sahiha vardr.
1
Hatt baz sbir ve kir hastalarn bir
dakikalk hastal, bir saat ibadet hkmne getii ve baz
kmillerin bir dakikas bir gn ibadet hkmne getii,
rivyt- sahiha ve keyat- sadka ile sabittir. Senin bir
dakika mrn bin dakika hkmne getirip, sanauzun
mr kazandran hastalktan teekk deil, teekkr et.
1. el-Elbn, Sahhu Cmiis-Sar,256.
NC DEV
Ey tahammlsz hasta! nsan bu dnyaya keyif srmek
ve lezzet almak iin gelmediine, mtemadiyen gelenlerin
gitmesi ve genlerin ihtiyarlamas ve mtemadiyen zeval
ve rakta yuvarlanmas ahittir. Hem insan, zhayatn en
mkemmeli, en yksei ve cihazata en zengini, belki
zhayatlarn sultan hkmnde iken, gemi lezzetleri ve
gelecek bellar dnmek vastasyla, hayvana nisbeten
en edn bir derecede, ancak kederli, meakkatli bir hayat
geiriyor. Demek insan bu dnyaya yalnz gzel yaamak
iin ve rahatla ve saf ile mr geirmek iin gelmemitir.
Belki azm bir sermaye elinde bulunan insan, burada
ticaret ile, ebed, daim bir hayatn saadetine almak iin
gelmitir. Onun eline verilen sermaye de mrdr.
Eer hastalk olmazsa, shhat ve yet gaet verir,
dnyay ho gsterir, hireti unutturur. Kabri ve lm
hatrna getirmek istemiyor. Sermaye-i mrn bd- heva
bo yere sarf ettiriyor. Hastalk ise, birden gzn atrr.
Vcuduna ve cesedine der ki: Lyemut deilsin, babo
deilsin, bir vazifen var. Gururu brak, seni Yaratan dn,
kabre gideceini bil, yle hazrlan.
te hastalk bu nokta-i nazardan hi aldatmaz bir nsih
ve ikaz edici bir mriddir. Ondan ekv deil, belki bu
cihette ona teekkr etmek, eer fazla ar gelse sabr
istemek gerektir.
DRDNC DEVA
Ey ekvc hasta! Senin hakkn ekv deil, krdr,
sabrdr. nk senin vcudun ve z ve cihazatn, senin
mlkn deildir. Sen onlar yapmamsn, baka
tezghlardan satn almamsn. Demek bakasnn
mlkdr. Onlarn mliki, mlknde istedii gibi tasarruf
eder.
Yirmi Altnc Szde denildii gibi, mesel gayet zengin,
gayet mhir bir sanatkr, gzel sanatn, kymettar
servetini gstermek iin, miskin bir adama modellik
vazifesini grdrmek maksadyla, bir crete mukabil, bir
saatik zamanda, murass ve gayet sanatl diktii bir
gmlei, bir hulleyi o fakire giydirir. Onun stnde iler ve
vaziyetler verir. Harika env- sanatn gstermek iin
keser, deitirir, uzaltr, ksaltr. Acaba u cretli miskin
adam, o zta dese: Bana zahmet veriyorsun, eilip
kalkmakla verdiin vaziyetten bana sknt veriyorsun. Beni
gzelletiren bu gmlei kesipksaltmakla gzelliimi
bozuyorsun demeye hak kazanabilir mi? Merhametsizlik,
insafszlk ettin diyebilir mi?
te, aynen bu misal gibi, Sni-i Zlcell sana, ey hasta,
gz, kulak, akl, kalb gibi nuran duygularla murass olarak
giydirdii cisim gmleini, Esm-i Hsnsnn naklarn
gstermek iin, ok hlt iinde seni evirir ve ok
vaziyetlerde seni deitirir. Sen alkla onun Rezzk ismini
tandn gibi, f ismini de hastalnla bil. Elemler,
musibetler bir ksm esmsnn ahkmn gsterdikleri iin,
onlarda hikmetten lemalar ve rahmetten ular ve o ut
iinde ok gzellikler bulunuyor. Eer perde alsa,
tevahhu ve nefret ettiin hastalk perdesi arkasnda
sevimli, gzel mnlar bulursun.
BENC DEV
Ey maraza mptel hasta! Bu zamanda tecrbemle
kanaatim gelmitir ki, hastalk bazlara bir ihsan- lhdir,
bir hediye-i Rahmndir. Bu sekiz dokuz senedir, liyakatsiz
olduum halde, baz gen zatlar hastalk mnasebetiyle
dua iin benimle grtler. Dikkat ettim ki: Hangi
hastalkl genci grdm; sair genlere nisbeten hiretini
dnmeye balyor. Genlik sarholuu yok. Gaet
iindeki hayvn hevesattan bir derece kendini kurtaryor.
Ben de bakyordum, onlarn tahamml dahilindeki
hastalklarn bir ihsan- lh olduunu ihtar ederdim.
Derdim ki:
Kardeim, senin bu hastalnn aleyhinde deilim.
Hastalk iin sana kar bir efkat hissedip acmyorum ki,
dua edeyim. Hastalk seni tam uyandrncayakadar sabra
al. Ve hastalk vazifesini bitirdikten sonra, Hlk- Rahm
inaallah sana ifa verir.
Hem derdim: Senin bir ksm emsalin shhat belsyla
gaete dp, namaz terk edip, kabri dnmeyip, Allah
unutup, bir saatlik hayat- dnyeviyenin zhir keyyle
hadsiz bir hayat- ebediyesini sarsar, zedeler, belki de
harap eder. Sen hastalk gzyle, herhalde gidecein bir
menzilin olan kabrini ve daha arkasnda uhrev menzilleri
grrsn ve onlara gre davranyorsun. Demek senin iin
hastalk bir shhattir; bir ksm emsalindeki shhat bir
hastalktr.
ALTINCI DEV
Ey elemden teekk eden hasta! Senden soruyorum:
Gemi mrn dn ve o mrde gemi lezzetli saf
gnleri ve bel ve elemli vakitlerini tahattur et.
Herhalde ya oh, ya ah diyeceksin. Yani, ya Elhamd
lillh, kr, veyahut V hasret, v esef! kalbin veya
lisann diyecek.
Dikkat et, sana Oh, elhamd lillh, kr dediren,
senin bandan gemi elemler, musibetlerin dnmesi,
bir mnev lezzeti deiyor ki, senin kalbin kreder. nk
elemin zevli lezzettir. O elemler, o musibetler, zevliyle
ruhta bir lezzet irsiyet brakm ki, dnmekle deilse,
ruhtan bir lezzet akyor, krler takattur ediyor.
Sana V esef, v hasret! dedirten, eski zamanda
geirdiin lezzetli ve safl o hallerdir ki, zevalleriyle senin
ruhunda dim bir elem-i irsiyet brakp, ne vakit dnsen
o elem yine deiliyor, esef ve hasret aktyor.
Madem bir gnlk gayr- meru lezzet bazan bir sene
mnev elem ektiriyor. Ve muvakkat bir gnlk hastalkla
gelen elem, ok gnler mnev lezzet, sevapla beraber,
zevlindeki hals ve kurtulmaktan gelen mnev lezzet
vardr. Senin bandaki imdilik bu muvakkat hastaln
neticesi ve iyzndeki sevab dn. Bu da geer, y H
de, ekv yerinde kret.
ALTINCI DEV
HAYE-1
Haiye-1 Ftr bir surette bu Lema tahattur ettiinden, altnc mertebede iki
dev yazlm. Ftrliine ilimemek iin ylece braktk; belki bir sr vardr diye
deitirmedik.
Ey dnya zevkini dnp hastalktan ztrap eken
kardeim! Bu dnya eer daim olsayd ve yolumuzda lm
olmasayd ve rak ve zevlin rzgrlar esmeseydi ve
musibetli, frtnal istikbalde mnev k mevsimleri
olmasayd, ben de seninle beraber senin
halineacyacaktm. Fakat madem dnya birgn bize
Haydi, dar diyecek,feryadmzdan kulan kapayacak.
O bizi dar kovmadan, biz buhastalklar ikazatyla
imdiden onun akndan vazgemeliyiz. O bizi terk
etmeden, kalben onu terke almalyz.
Evet, hastalk bu mny bize ihtar edip der ki: Senin
vcudun tatan, demirden deildir. Belki daima ayrlmaya
msait muhtelif maddelerden terkip edilmitir. Gururu
brak, aczini anla. Mlikini tan, vazifeni bil, dnyaya niin
geldiini ren. Kalbin kulana gizli ihtar ediyor.
Hem madem dnyann zevki, lezzeti devam etmiyor.
Hususan meru olmazsa, hem devamsz, hem elemli, hem
gnahl oluyor. O zevki kaybettiinden hastalk
bahanesiyle alama; bilkis hastalktaki mnev ibadet ve
uhrev sevap cihetini dn, zevk almaya al.
YEDNC DEV
Ey shhatinin lezzetini kaybeden hasta! Senin hastaln
shhatteki nimet-i lhiyenin lezzetini karmyor, bilkis
tattryor, ziyadeletiriyor. nk birey devam etse tesirini
kaybeder. Hatt ehl-i hakikat mttekan diyorlar ki:
Yani, Herey zddyla
bilinir. Mesel, karanlk olmazsa k bilinmez, lezzetsiz
kalr. Souk olmazsa hararet anlalmaz, zevksiz kalr. Alk
olmazsa yemek lezzet vermez. Mide harareti olmazsa, su
imesi zevk vermez. llet olmazsa yet zevksizdir. Maraz
olmazsa shhat lezzetsizdir.
Madem Ftr- Hakm insana her eit ihsann ihsas
etmek ve herbir nevi nimetini tattrmak ve insan daima
kre sevk etmek istediini, u kinatta eit eit, hadsiz
env- nimeti tadacak, tanyacak derecede, gayet ok
cihazatla insan tehiz etmesi gsteriyor ki, elbette shhat
ve yeti verdii gibi, hastalklar, illetleri, dertleri de
verecektir. Senden soruyorum: Bu hastalk senin
bandaveya elinde veya midende olmasayd, sen ban,
elin, midenin shhatindeki lezzetli, zevkli nimet-i lhiyeyi
hissedip kreder miydin? Elbette kr deil, belki
dnmeyecektin; uursuz, o shhati gaete, belki sefahete
sarf ederdin.
SEKZNC DEV
Ey hiretini dnen hasta! Hastalk, sabun gibi,
gnahlarn kirlerini ykar, temizler. Hastalklar
keffretz-znub olduu hadis-i sahihle sabittir. Hem
hadiste vardr ki, Ermi aac silkmekle nasl meyveleri
der; imanl bir hastann titremesi de yle gnahlar
silker.
1
1. Buhar,Merd: 1, 2, 13, 16; Mslim, Birr: 45; Drim, Rikk: 57; Msned, 1:371,
441, 2:303, 335, 3:4, 18, 38, 48, 61, 81.
Gnahlar, hayat- ebediyede daim hastalklardr; bu
hayat- dnyeviyede dahi kalb, vicdan, ruh iin mnev
hastalklardr. Sen eer sabredip ekv etmezsen, u
muvakkat bir hastalkla daim pek ok hastalklardan
kurtuluyorsun. Eer gnahlar dnmyorsan, yahut
hireti bilmiyorsan veya Allah tanmyorsan, sende yle
dehetli bir hastalk var ki, milyon defa sendeki bu kk
hastalktan daha byktr; ondan feryad et. nk, btn
dnyann mevcudatyla kalbin, ruhun ve nefsin alkadardr.
Mtemadiyen rak ve zeval ile o alkalar kesilip, sende
hadsiz yaralar alr. Bahusus hireti bilmediin iin, lm
idam- ebed tahayyl ettiinden, adeta, gya yara bere
iinde, dnya kadar hastalkl bir vcudun var. te en
evvel, hadsiz yaral ve hastalkl bu byk mnev vcudun
hadsiz hastalklarna kat il ve kat ifa verici bir tiryak
olan iman ilcn aramak ve itikadn dzeltmek gerektir ki,
o ilc bulmakta en ksa yol, bu madd hastaln yrtt
gaet perdesinin altnda sana gsterdii aczin ve zaafn
penceresiyle, bir Kadr-i Zlcellin kudretini ve rahmetini
tanmaktr.
Evet, Allah tanmayann, dnya dolusu bel banda
vardr. Allah tanyann dnyas nurla ve mnev srurla
doludur; derecesine gre, iman kuvvetiyle hisseder. Bu
imandan gelen mnev srur ve ifa ve lezzet altnda, cz
madd hastalklarn elemi erir, ezilir.
DOKUZUNCU DEV
Ey Hlkn tanyan hasta! Hastalklardaki elem ve
tevahhu ve korkmak ise, hastalk bazan lme vesile
olduu cihetindendir. lm, nazar- gaet ve zhir
cihetinde dehetli olduundan, ona vesile olabilen
hastalklar korkutuyor, tel veriyor.
Evvel bil ve kat iman et ki, ecel mukadderdir,
tagayyr etmez. ok ar hastalarn banda alayanlar ve
shhatleri yerinde olanlar lmler, o ar hastalar ifa
bulup yaamlar.
Saniyen: lm, sureten grnd gibi dehetli deil.
ok risalelerde gayet kat, eksiz, phesiz bir surette,
Kurn- Hakmin verdii nurla ispat etmiiz ki, ehl-i iman
iin lm, vazife-i hayat klfetinden bir terhistir. Hem
dnya meydanndaki imtihanda, talim ve talimat olan
ubudiyetten bir paydostur. Hem teki leme gitmi yzde
doksan dokuz ahbap ve akrabasna kavumak iin bir
vesiledir. Hem hakik vatanna ve ebed makam- saadetine
girmeye bir vastadr. Hem zindan- dnyadan, bostan-
cinna bir davettir. Hem Hlk- Rahminin fazlndan, kendi
hizmetine mukabil ahz- cret etmeye bir nbettir. Madem
lmn mahiyeti hakikat noktasnda budur; ona dehetli
bakmak deil, bilkis rahmet ve saadetin bir mukaddemesi
nazaryla bakmak gerektir.
Hem ehlullahn bir ksmnn lmden korkmalar,
lmn dehetinden deildir. Belki daha fazla hayr
kazanacam diye, vazife-i hayatn idamesinden
kazanacaklar hayrat iindir.
Evet, ehl-i iman iin lm rahmet kapsdr, ehl-i dallet
iin zulmat- ebediye kuyusudur.
ONUNCU DEV
Ey lzumsuz merak eden hasta! Sen hastaln
arlndan merak ediyorsun. O merakn senin hastaln
arlatrr. Hastaln haemesiniistersen, merak
etmemeye al. Yani, hastaln faydalarn, sevabnve
abuk geeceini dn, merak kaldr, hastaln kkn
kes.
Evet, merak hastal ikiletirir. Madd hastaln altnda,
merak ile mnev bir hastal kalbine verir; madd hastalk
ona dayanr, devam eder. Eer teslimiyetle, rza ile,
hastaln hikmetini dnmekle o merak gitse, o madd
hastaln mhim bir kk kesilir, haeir, ksmen gider.
Hususan evhamla bir dirhem madd hastalk, bazan merak
vastasyla on dirhem kadar byr. Merak kesilmesiyle, o
hastaln onda dokuzu gider.
Merak, hastal ziyade ettii gibi, hikmet-i lhiyeyi
ittiham ve rahmet-i lhiyeyi tenkit ve Hlk- Rahminden
ekv hkmnde olduu iin, aksi maksadyla tokat yer,
hastaln ziyadeletirir. Evet, nasl ki kr nimeti
ziyadeletirir; yle de, ekv, hastal, musibeti tezyid
eder.
Hem merakn kendisi de bir hastalktr. Onun ilc,
hastaln hikmetini bilmektir. Madem hikmetini, faydasn
bildin; o merhemi meraka sr, kurtul. Ah yerine oh de; V
esef yerine Elhamd lillhi al klli hal syle.
ON BRNC DEV
Ey sabrsz hasta karde! Hastalk, hazr bir elemi sana
vermekle beraber, evvelki hastalndan bugne kadar, o
hastaln zevlindeki bir lezzet-i mneviye ve sevabndaki
bir lezzet-i ruhiye veriyor. Bugnden, belki bu saatten
sonraki zamanda hastalk yok; elbette yoktan elem yok.
Elem olmazsa teessr olamaz. Sen yanl bir surette
tevehhm ettiin iin sabrszlk geliyor. nk, bugnden
evvel btn hastalk zamannn maddsi gitmekle elemi de
beraber gitmi, kendindeki sevab ve zevlindeki lezzet
kalm. Sana kr ve srur vermek lzm gelirken, onlar
dnp mteellim olmak ve sabrszlk etmek divaneliktir.
Gelecek gnler daha gelmemiler. Onlar imdiden
dnp, yok bir gnde, yok olan bir hastalktan, yok olan
bir elemden tevehhm ile dnp mteellim olmak,
sabrszlk gstermekle, mertebe yok yoa vcut rengi
vermek divanelik deil de nedir?
Madem bu saatten evvelki hastalk zamanlar ise srur
veriyor. Ve madem, yine bu saatten sonraki zaman
mdum, hastalk mdum, elem mdumdur. Sen, Cenb-
Hakkn sana verdii btn sabr kuvvetini byle saa sola
datma, bu saatteki eleme kar tahid et, Y Sabr de,
dayan.
ON KNC DEV
Ey hastalk sebebiyle ibadet ve evrdndan mahrum
kalan ve o mahrumiyetten teessf eden hasta! Bil ki,
hadise sabittir ki, Mttak bir mmin, hastalk sebebiyle
yapamad daim virdinin sevabn, hastalk zamannda
yine kazanr.
1
Farz mmkn olduu kadar yerine getiren
bir hasta, sabr ve tevekkl ile ve farzlarn yerine
getirmekle, o ar hastalk zamannda sair snnetlerin
yerini, hem hlis bir surette, hastalk tutar.
Hem hastalk, insandaki aczini, zaafn ihsas eder. O
aczin lisanyla ve zaafn diliyle, hlen ve klen bir dua
ettirir. Cenb- Hak insana hadsiz bir acz ve nihayetsiz bir
zaaf vermi, t ki daim bir surette dergh- lhiyeye iltica
edip niyaz etsin, dua etsin.

2
Yani, Eer duanz
olmassa ne ehemmiyetiniz var? yetin srryla, insann
hikmet-i hilkati ve sebeb-i kymeti olan samim dua ve
niyazn bir sebebi hastalk olduundan, bu nokta-i
nazardan ekv deil, Allaha kretmek ve hastaln
at dua musluunu, yeti kesb etmekle kapamamak
gerektir.
1. Buhar,Cihad: 134; Msned, 4:410, 418.
2. Furkan Sresi, 25:77.
ON NC DEV
Ey hastalktan ekv eden biare adam! Hastalk
bazlara ehemmiyetli bir denedir, gayet kymettar bir
hediye-i lhiyedir. Her hasta, kendi hastaln o neviden
tasavvur edebilir.
Madem ecel vakti muayyen deil; Cenb- Hak, insan
yes-i mutlak ve gaet-i mutlaktan kurtarmak iin, havf ve
rec ortasnda ve hem dnya ve hem hireti muhafaza
etmek noktasnda tutmak iin, hikmetiyle eceli gizlemi.
Madem her vakit ecel gelebilir; eer insan gaet iinde
yakalasa, ebed hayatna ok zarar verebilir. Hastalk
gaeti datr, hireti dndrr, lm tahattur ettirir,
ylece hazrlanr. Baz yle bir kazanc olur ki, yirmi
senede kazanamad bir mertebeyi yirmi gnde kazanyor.
Ezcmle, arkadalarmzdanAllah rahmet etsiniki
gen vard: Biri lmal Sabri, dieri slmkyl Vezirzde
Mustafa. Bu iki zt, talebelerim iinde kalemsiz olduklar
halde, samimiyette ve iman hizmetinde en ileri safta
olduklarn hayretle gryordum. Hikmetini bilmedim.
Vefatlarndan sonra anladm ki, her ikisinde de
ehemmiyetli bir hastalk vard. O hastalk iradyla, sair
gal ve ferizi terk eden genlere bedel, en mhim bir
takv ve en kymettar bir hizmette ve hirete n bir
vaziyette bulundular. naallah, iki senelik hastalk
zahmeti, milyonlar sene hayat- ebediyenin saadetine
medar oldu. Ben onlarn shhati iin baz ettiim duay,
imdi anlyorum, dnya itibaryla beddua olmu. naallah,
o duam, shhat-i uhreviye iin kabul olunmutur.
te bu iki zt, benim itikadmca, on senelik bir takv ile
elde edilecek bir kazan kadar bir kr buldular. Eer ikisi,
bir ksm genler gibi shhat ve genliine gvenip gaet
ve sefahete atlsaydlar, lm de onlar tarassut edip tam
gnahlarnn pislikleri iinde yakalasayd, o nurlar denesi
yerine, kabirlerini akrepler ve ylanlar yuvas yapacaklard.
Madem hastalklarn byle menfaati var. Ondan ekv
deil, tevekkl, sabr ile, belki kredip rahmet-i lhiyeye
itimad etmektir.
ON DRDNC DEV
Ey gzne perde gelen hasta! Eer ehl-i imann gzne
gelen perdenin altnda nasl bir nur ve mnev bir gz
olduunu bilsen, Yz bin kr Rabb-i Rahmime dersin.
Bu merhemi izah iin bir hadise syleyeceim. yle ki:
Bana sekiz sene keml-i sadakatle, hi gcendirmeden
hizmet eden Barlal Sleymann halasnn bir vakit gz
kapand. O saliha kadn, bana kar haddimden yz derece
fazla hsn- zan ederek, Gzmn almas iin dua et
diyerek cami kapsnda beni yakalad. Ben de, o mbarek
ve meczbe kadnn salhatini duama efaati yapp, Y
Rabbi, onun salhati hrmetine onun gzn a diye
yalvardm. kinci gn Burdurlu bir gz hekimi geldi,
gzn at. Krk gn sonra yine gz kapand. Ben ok
mteessir oldum, ok dua ettim. naallah o dua hireti
iin kabul olmutur. Yoksa benim o duam, onun hakknda
gayet yanl bir beddua olurdu. nk eceli krk gn
kalmt. Krk gn sonraAllah rahmet etsinvefat eyledi.
te o merhume, krk gn Barlann haznne balarna
rikkatli ihtiyarlk gzyle bakmasna bedel, kabrinde,
Cennet balarn krk bin gnlerde seyredeceini kazand.
nk iman kuvvetli, salhati iddetli idi.
Evet, bir mmin, gzne perde ekilse ve gz kapal
kabre girse, derecesine gre, ehl-i kuburdan ok ziyade o
lem-i nuru tem edebilir. Bu dnyada nasl ok eyleri
biz gryoruz, kr olan mminler grmyorlar. Kabirde o
krler, imanla gitmise, o derece ehl-i kuburdan ziyade
grr. En uzak gsteren drbnlerle bakar nevinde,
kabrinde, derecesine gre, Cennet balarn sinema gibi
grp tem ederler.
te byle gayet nurlu ve toprak altnda iken gklerin
stndeki Cennetigrecek ve seyredecek bir gz, bu
gzndeki perde altnda, krle, sabrla bulabilirsin. te o
perdeyi senin gznden kaldracak, o gzle seni baktracak
gz hekimi, Kurn- Hakmdir.
ON BENC DEV
Ey h enn eden hasta! Hastaln suretine bakp ah
eyleme; mnsna bak, oh de. Eer hastaln mns gzel
birey olmasayd, Hlk- Rahm en sevdii ibdna
hastalklar vermezdi. Halbuki, hadis-i sahihte vardr ki,


1
(ev kem kl). Yani, En ziyade musibet ve meakkate
giriftar olanlar, insanlarn en iyisi, en kmilleridir. Bata
Hazret-i Eyyub Aleyhisselm, enbiyalar, sonra evliyalar ve
sonra ehl-i salhat, ektikleri hastalklara birer ibadet-i
hlisa, birer hediye-i Rahmniye nazaryla bakmlar, sabr
iinde kretmiler, Hlk- Rahmin rahmetinden gelen bir
ameliyat- cerrahiye nevinden grmler.
1. el-Mnv, Feyzl-Kadr,1:519, no: 1056; el-Hkim, el-Mstedrek, 3:343;
Buhar, Merd: 3; Tirmiz, Zhd: 57; bni Mce, Fiten: 23; Drim, Rikk: 67;
Msned, 1:172, 174, 180, 185, 6:369.
Sen, ey h fzr eden hasta! Bu nuran kaleye iltihak
etmek istersen, sabr iinde kret. Yoksa ekv etsen,
onlar seni kalelerine almayacaklar. Ehl-i gaetin
ukurlarna dersin. Karanlkl bir yolda gideceksin.
Evet, hastalklarn bir ksm var ki, eer lmle
neticelense, mnev ehid hkmnde, ehadet gibi bir
velyet derecesine sebebiyet verir. Ezcmle, ocuk
dourmaktan gelen hastalklar
HAYE-1
ve karn sancsyla,
gark ve hark ve tun ile vefat eden ehid-i mnev olduu
gibi, ok mbarek hastalklar var ki, velyet derecesini
lmle kazandrr. Hem hastalk, dnya akn ve alkasn
haetirdiinden, vefat ile dnyadan, ehl-i dnya iin
gayet elm ve ac olan mufarakati tahf eder, bazan da
sevdirir.
ON ALTINCI DEV
Ey skntdan ekv eden hasta! Hastalk, hayat-
itimaiye-i insaniyede en mhim ve gayet gzel olan
hrmet ve merhameti telkin eder. nk insan vahete ve
merhametsizlie sevk eden istindan kurtaryor. nk,
1
srryla, shhat ve
yetten gelen istinda bulunan bir nefs-i emmre,
yn- hrmet ok uhuvvetlere kar hrmeti hissetmez.
Ve yn- merhamet ve efkat olan musibetzedelere ve
hastalkllara merhameti duymaz. Ne vakit hasta olsa, o
hastalkta aczini ve fakrini anlar, lyk- hrmet olan
ihvanlarna ihtiram eder. Ziyaretine gelen veya ona yardm
eden mmin kardelerine kar hrmeti hisseder. Ve
rikkat-i cinsiyeden gelen efkat-i insaniye ve en mhim bir
haslet-i slmiye olan, musibetzedelere kar merhameti
hissedip, onlar nefsine kyas ederek, onlara tam mnsyla
acr, efkat eder, elinden gelse muavenet eder, hi olmazsa
dua eder, hi olmazsa eran snnet olan keyni sormak
iin ziyaretine gider, sevap kazanr.
Haiye-1 Bu hastaln mnev ehadeti kazandrmas, lohusa zaman olan
krk gne kadardr.
1. phesiz ki insan, kendisini ihtiyatan uzak grnce azgnlaverir. Alk
Sresi, 96:6-7.
ON YEDNC DEV
Ey hastalk vastasyla hayrat yapamamaktan ekv
eden hasta! kret. Hayrtn en hlisinin kapsn sana
aan, hastalktr. Hastalk mtemadiyen hastaya ve lillh
iin hastaya bakclara sevap kazandrmakla beraber,
duann makbuliyetine en mhim bir vesiledir.
Evet, hastalara bakmak, ehl-i iman iin mhim sevab
vardr. Hastalarn keyni sormak, fakat hastay skmamak
artyla ziyaret etmek, snnet-i seniyyedir,
1
keffretz-znub olur. Hadiste vardr ki, Hastalarn
duasn alnz; onlarn duas makbuldr.
2
1. el-Mnv, Feyzl-Kadr,2:45, no: 1285.
2. bni Mce,Ceniz: 1; Deylem, Msnedl-Firdevs, 1:280.
Bahusus hasta, akrabadan olsa, hususan peder ve valide
olsa, onlara hizmet mhim bir ibadettir, mhim bir
sevaptr. Hastalarn kalbini honud etmek, teselli vermek,
mhim bir sadaka hkmne geer. Bahtiyardr o evlt ki,
peder ve validesinin hastalk zamannda, onlarn
seritteessr olan kalblerini memnun edip hayr dualarn
alr.
Evet, hayat- itimaiyede en muhterem bir hakikat olan
peder ve validesinin efkatlerine mukabil, hastalklar
zamannda keml-i hrmet ve efkat-i ferzendne ile
mukabele eden o iyi evldn vaziyetini ve insaniyetin
ulviyetini gsteren o vefdr levhaya kar, hatt
melikeler dahi Maaallah, brekllah deyip alklyorlar.
Evet, hastalk zamannda, hastalk elemini hie
indirecek gayet ho ve ferahl, etrafnda tezahr eden
efkatlerden ve acmak ve merhametlerden gelen lezzetler
var. Hastann duasnn makbuliyeti ehemmiyetli bir
meseledir. Ben otuz krk seneden beri, bendeki kulun
denilen bir hastalktan ifa iin dua ederdim. Ben anladm
ki, hastalk dua iin verilmi. Dua ile duay, yani, dua kendi
kendini kaldrmadndan, anladm ki, duann neticesi
uhrevdir,
HAYE-1
kendisi de bir nevi ibadettir ve hastalkla
aczini anlayp dergh- lhiyeye iltica eder. Onun iin, otuz
senedir ifa duasn ettiim halde duam zhir kabul
olmadndan, duay terk etmek kalbime gelmedi. Zira
hastalk duann vaktidir; ifa duann neticesi deil. Belki
Cenb- Hakm-i Rahm ifa verse, fazlndan verir.
Haiye-1 Evet, bir ksm hastalk duann sebeb-i vcudu iken, dua hastaln
ademine sebep olsa, duann vcudu kendi ademine sebep olur; bu da olamaz.
Hem dua istediimiz tarzda kabul olmazsa, makbul
olmad denilmez. Hlk- Hakm daha iyi biliyor;
menfaatimize hayrl ne ise onu verir. Bazan dnyaya ait
dualarmz, menfaatimiz iin hiretimize evirir, yle
kabul eder.
Her ne ise, hastalk srryla hulsiyet kazanan, hususan
zaaf ve aczden ve tezelll ve ihtiyatan gelen bir dua,
kabule ok yakndr. Hastalk byle hlis bir duann
medardr. Hem dindar olan hasta, hem hastaya bakan
mminler de bu duadan istifade etmelidirler.
ON SEKZNC DEV
Ey kr brakp ekvya giren hasta! ekv bir haktan
gelir. Senin bir hakkn zayi olmam ki ekv ediyorsun.
Belki senin stnde hak olan ok krler var, yapmadn.
Cenb- Hakkn hakkn vermeden, haksz bir surette hak
istiyorsun gibi ekv ediyorsun. Sen, kendinden yukar
mertebelerdeki shhatli olanlara bakp ekv edemezsin.
Belki sen, kendinden shhat noktasnda aa derecelerde
bulunan biare hastalara bakp kretmekle mkellefsin.
Senin elin krk ise, kesilmi ellere bak. Bir gzn yoksa, iki
gz de olmayan mlara bak, Allaha kret.
Evet, nimette kendinden yukarya bakp ekv etmeye
hi kimsenin hakk yoktur. Ve musibette herkesin hakk,
kendinden musibet noktasnda daha yukar olanlara
bakmaktr ki, kretsin. Bu sr baz risalelerde bir temsille
izah edilmi. cmli udur ki:
Bir zat, bir biareyi bir minarenin bana karyor.
Minarenin her basamanda ayr ayr birer ihsan, birer
hediye veriyor. Tam minarenin banda da en byk bir
hediyeyi veriyor. O mtenevvi hediyelere kar ondan
teekkr ve minnettarlk istedii halde, o hrn adam,
btn o basamaklarda grd hediyeleriunutup veyahut
hie sayp, kretmeyerek, yukarya bakar. Keke
buminare daha uzun olsayd, daha yukarya ksaydm!
Niin o da gibiveyahut teki minare gibi ok yksek
deil? deyip ekvya balarsa, ne kadar bir kfran-
nimettir, bir hakszlktr. yle de, bir insan hilikten vcuda
gelip, taolmayarak, aa olmayp, hayvan kalmayarak,
insan olup, Mslman olarak, ok zaman shhat ve yet
grp yksek bir derece-i nimet kazand halde, baz
arzalarla, shhat ve yet gibi baz nimetlere lyk
olmad veya s-i ihtiyaryla veya s-i istimaliyle elinden
kard veyahut eli yetimedii iin ekv etmek,
sabrszlk gstermek, Aman, ne yaptm byle bama
geldi? diye rububiyet-i lhiyeyi tenkit etmek gibi bir
hlet, madd hastalktan daha musibetli, mnev bir
hastalktr. Krlm elle dmek gibi, ikyetiyle
hastaln ziyadeletirir. kl odur ki,

1
srryla teslim
olup sabretsin, t o hastalk vazifesini bitirsin, gitsin.
1. O kimseler ki, balarna bir musibet geldiinde Biz Allahn kullaryz;
dnmz de ancak Onadr derler. Bakara Sresi, 2:156.
ON DOKUZUNCU DEV
Ceml-i Zlcellin btn isimleri, Esml-Hsn
tabir-i Samednsiyle gsteriyor ki, gzeldirler. Mevcudat
iinde en ltif, en gzel, en cmi yine-i Samediyet de
hayattr. Gzelin yinesi gzeldir. Gzelin mehsinlerini
gsteren yine gzelleir. O yinenin bana o gzelden ne
gelse gzel olduu gibi, hayatn bana dahi ne gelse,
hakikat noktasnda gzeldir. nk, gzel olan o Esml-
Hsnnn gzel naklarn gsterir.
Hayat, daima shhat ve yette yeknesak gitse, nks bir
yine olur. Belki bir cihette adem ve yokluu ve hilii
ihsas edip sknt verir, hayatn kymetinitenzil eder, mrn
lezzetini skntya kalb eder. abuk vaktimigeireceim
diye, skntdan ya sefahete, ya elenceye atlr. Hapis
mddeti gibi, kymettar mrne advet edip, abuk
ldrp geirmek istiyor.
Fakat tahavvlde ve harekette ve ayr ayr tavrlar iinde
yuvarlanmakta olan bir hayat, kymetini ihsas ediyor,
mrn ehemmiyetini ve lezzetini bildiriyor. Meakkatte ve
musibette dahi olsa, mrn gemesini istemiyor. Aman
gne batmad, ya gece bitmedi diye skntsndan of, of
etmiyor.
Evet, gayet zengin ve isiz, istirahat deinde hereyi
mkemmel bir efendiden sor, Ne haldesin? Elbette,
Aman vakit gemiyor; gelbir e be oynayalm. Veyahut
vakti geirmek iin bir elence bulalmgibi mteellimne
szleri ondan iiteceksin. Veyahut tl-i emelden gelen, Bu
eyim eksik; keke u ii yapsaydm gibi ekvlar
iiteceksin.
Sen bir musibetzede veya ii ve meakkatli bir halde
olan bir fakirden sor, Ne haldesin? Akl banda ise
diyecek ki: krler olsun Rabbime, iyiyim, alyorum.
Keke abuk gne gitmeseydi, bu ii de bitirseydim. Vakit
abuk geiyor, mr durmuyor, gidiyor. Vaka zahmet
ekiyorum; fakat bu da geer. Herey byle abuk geiyor
diye, mnen mr ne kadar kymettar olduunu,
gemesindeki teesse bildiriyor. Demek, meakkat ve
almakla, mrn lezzetini ve hayatn kymetini anlyor.
stirahat ve shhat ise, mr aclatryor ki, gemesini arzu
ediyor.
Ey hasta karde! Bil ki, baka risalelerde tafsiltyla kat
bir surette ispat edildii gibi, musibetlerin, erlerin, hatt
gnahlarn asl ve mayas ademdir. Adem ise erdir,
karanlktr. Yeknesak istirahat, skt, sknet, tevakkuf
gibi hletler ademe, hilie yaknl iindir ki, ademdeki
karanl ihsas edip sknt veriyor. Hareket ve tahavvl ise,
vcuttur, vcudu ihsas eder. Vcut ise hlis hayrdr,
nurdur.
Madem hakikat budur; sendeki hastalk, kymettar
hayat sletirmek, kuvvetletirmek, terakki ettirmek ve
vcudundaki sair cihazat- insaniyeyi o hastalkl uzvun
etrafna muavenettarane mteveccih etmek ve Sni-i
Hakmin ayr ayr isimlerinin naklarn gstermek gibi
ok vazifeler iin, o hastalk senin vcuduna misar olarak
gnderilmitir. naallah abuk vazifesini bitirir, gider. Ve
yete der ki: Sen gel, benim yerimde daim kal, vazifeni
gr. Bu hane senindir, yetle kal.
YRMNC DEV
Ey derdine derman arayan hasta! Hastalk iki ksmdr.
Bir ksm hakik, bir ksm vehmdir. Hakik ksm ise, f-i
Hakm-i Zlcell, kre-i arz olan eczahane-i kbrsnda,
her derde bir dev istif etmi. O devlar ise dertleri
isterler. Her derde bir derman halk etmitir. Tedavi iin
illar almak, istimal etmek merudur; fakat tesiri ve ifay
Cenb- Haktan bilmek gerektir. Derdi O verdii gibi, ifay
da O veriyor.
Hzk, mtedeyyin hekimlerin tavsiyelerini tutmak,
ehemmiyetli bir iltr. nk ekser hastalklar s-i
istimlttan, perhizsizlikten ve israftan ve hatattan ve
sefahetten ve dikkatsizlikten geliyor. Mtedeyyin hekim,
elbette meru bir dairede nasihat eder ve vesyda
bulunur. S-i istimlttan, israfattan men eder, teselli verir.
Hasta o vesy ve o teselliye itimad edip hastal
haeir; sknt yerinden bir ferahlk verir.
Amma vehm hastalk ksm ise, onun en messir ilc,
ehemmiyet vermemektir. Ehemmiyet verdike o byr,
ier. Ehemmiyet vermezse klr, dalr. Nasl ki arlara
ilitike insann banarler; aldrmazsan dalrlar.
Hem karanlkta gzne sallanan biripten gelen bir hayale
ehemmiyet verdike byr, hatt bazan onu divane gibi
karr. Ehemmiyet vermezse, di bir ipin ylan olmadn
grr, bandaki telna gler.
Bu vehm hastalk ok devam etse, hakikate inklp
eder. Vehham ve asab insanlarda fena bir hastalktr;
habbeyi kubbe yapar, kuvve-i mneviyesi krlr. Hususan
merhametsiz yarm hekimlere veyahut insafsz doktorlara
rast gelse, evhamn daha ziyade tahrik eder. Zengin ise
mal gider; yoksa ya akl gider veya shhati gider.
YRM BRNC DEV
Ey hasta karde! Senin hastalnda madd elem var.
Fakat o madd elemin tesirini izale edecek ehemmiyetli bir
mnev lezzet seni ihata ediyor. nk, peder ve validen
ve akraban varsa, oktan beri unuttuun gayet lezzetli o
efkatleri senin etrafnda yeniden uyanp, ocukluk
zamannda grdn o irin nazarlar yine grmekle
beraber; ok gizli, perdeli kalan etrafndaki dostluklar,
hastaln cazibesiyle yine sana kar muhabbettarane
baktklarndan, elbette onlara kar senin bu madd elemin
pek ucuz der. Hem sen mftehirne hizmet ettiin ve
iltifatlarn kazanmasna altn ztlar, hastaln
hkmyle sana merhametkrne hizmetkrlk
ettiklerinden, efendilerine efendi oldun. Hem insanlardaki
rikkat-i cinsiyeyi ve efkat-i neviyeyi kendine celb
ettiinden, hiten, ok yardmc ahbap ve efkatli dost
buldun. Hem ok meakkatli hizmetlerden paydos emrini
yine hastalktan aldn, istirahat ediyorsun. Ebette senin
cz elemin, bu mnev lezzetlere kar seni ekvya deil,
teekkre sevk etmelidir.
YRM KNC DEV
Ey nzul gibi ar hastalklara mptel olan karde!
Evvel sana mjde ediyorum ki, mmin iin nzul
mbarek saylyor. Bunu oktan ehl-i velyetten
iitiyordum, srrn bilmezdim. Bir srr yle kalbime
geliyor ki:
Ehlullah, Cenb- Hakka vasl olmak ve dnyann azm
mnev tehlikelerinden kurtulmak ve saadet-i ebediyeyi
temin etmek iin, iki esas ihtiyaren takip etmiler.
Birisi: Rabta-i mevttir. Yani, dnya fni olduu gibi,
kendisi de iinde vazifedar fni bir misar olduunu
dnmekle, hayat- ebedsine o suretle almlar.
kincisi: Nefs-i emmrenin ve kr hissiyatn
tehlikelerinden kurtulmak iin, ilelerle, riyazetlerle nefs-i
emmrenin ldrlmesine almlar.
Sizler, ey yar vcudunun shhatini kaybeden karde!
Sen ihtiyarsz, ksa ve kolay ve sebeb-i saadet olan iki esas
sana verilmi ki, daima senin vcudunun vaziyeti,
dnyann zevlini ve insann fni olduunu ihtar ediyor.
Daha dnya seni boamyor, gaet senin gzn
kapayamyor. Ve yarm insan vaziyetinde bir zta, nefs-i
emmre, elbette hevest- rezile ile ve nefsn
mtehiyatla onu aldatamaz; abuk o nefsin belsndan
kurtulur.
te, mmin srr- imanla ve teslimiyet ve tevekklle, o
ar nzul gibi hastalktan, az bir zamanda, ehl-i velyetin
ileleri gibi istifade edebilir. O vakit o ar hastalk ok
ucuz der.
YRM NC DEV
Ey kimsesiz, garip, biare hasta! Hastalnla beraber
kimsesizlik ve gurbet, sana kar en kat kalbleri rikkate
getirirse ve nazar- efkati celb ederse, acaba Kurnn
btn srelerinin balarnda kendini Rahmnr-Rahm
sfatyla bize takdim eden ve bir lema-i efkatiyle umum
yavrulara kar umum valideleri, o harika efkatiyle terbiye
ettiren ve her baharda bir cilve-i rahmetiyle zemin yzn
nimetlerle dolduran ve ebed bir hayattaki Cennet, btn
mehsiniyle bir cilve-i rahmeti olan senin Hlk-
Rahmine imanla intisabn ve Onu tanyp hastaln lisan-
acziyle niyazn, elbette senin bu gurbetteki kimsesizlik
hastaln, hereye bedel Onun nazar- rahmetini sana celb
eder.
Madem O var, sana bakar; sana herey var. Asl
gurbette, kimsesizlikte kalan odur ki, iman ve teslimiyetle
Ona intisap etmesin veya intisabna ehemmiyet vermesin.
YRM DRDNC DEV
Ey msum hasta ocuklara ve msum ocuklar
hkmnde olan ihtiyarlara hizmet eden hasta bakclar!
Sizin nnzde mhim bir ticaret-i uhreviye var. evk ve
gayretle o ticareti kazannz.
Msum ocuklarn hastalklarn, o nazik vcudlara bir
idman, bir riyazet ve ileride dnyann dadaalarna
mukavemet verdirmek iin bir rnga ve bir terbiye-i
Rabbniye gibi, ocuun hayat- dnyeviyesine ait ok
hikmetlerle beraber ve hayat- ruhiyesine ve tasaff-i
hayatna medar olacak byklerdeki keffretz-znub
yerine, mnev ve ileride veyahut hirette terakkiyt-
mneviyesine medar rngalar nevindeki hastalklardan
gelen sevap, peder ve validelerinin defter-i amline,
bilhassa srr- efkatle ocuun shhatini kendi shhatine
tercih eden validesinin sahife-i hasentna girdii, ehl-i
hakikate sabittir.
htiyarlara bakmak ise, hem azm sevap almakla
beraber, o ihtiyarlarnve bilhassa peder ve valide
isedualarn almak ve kalblerini honut etmek ve
vefkrne hizmet etmek, hem bu dnyadaki saadete, hem
hiretin saadetine medar olduu, rivyt- sahiha ile ve ok
vukuat- tarihiye ile sabittir. htiyar peder ve validesine tam
itaat eden bahtiyar bir veled, evldndan ayn vaziyeti
grd gibi; bedbaht bir veled, eer ebeveynini rencide
etse, azb- uhrevden baka, dnyada ok felketlerle
cezasn grd, ok vukuatla sabittir.
Evet, ihtiyarlara, msumlara, yalnz akrabasna bakmak
deil, belki ehl-i imanmadem srr- imanla uhuvvet-i
hakikiye varonlara rast gelse, muhterem hasta ihtiyar
ona muhta olsa, ruh u canla ona hizmet etmek
slmiyetin muktezasdr.
YRM BENC DEV
Ey hasta kardeler! Siz gayet n ve her derde dev ve
hakik lezzetli kuds bir tiryak isterseniz, imannz inkiaf
ettiriniz. Yani, tevbe ve istifar ile ve namaz ve ubudiyetle,
o tiryak- kuds olan iman ve imandan gelen ilc istimal
ediniz.
Evet, dnyaya muhabbet ve alka yznden, gya,
adeta ehl-i gaetin dnya gibi byk, hasta, mnev bir
vcudu vardr. man ise, o dnya gibi zeval ve rak
darbelerine, yara ve bere iinde olan o mnev vcuduna
birden ifa verip, yaralardan kurtarp hakik ifa verdiini
pek ok risalelerde kat ispat etmiiz. Banz artmamak
iin ksa kesiyorum.
man ilc ise, ferizi mmkn olduka yerine
getirmekle tesirini gsteriyor. Gaet ve sefahet ve
hevest- nefsniye ve lehviyt- gayr- merua, o tiryakn
tesirini men eder. Hastalk madem gaeti kaldryor,
itihy kesiyor, gayr- meru keyiere gitmeye mni
oluyor; ondan istifade ediniz. Hakik imann kuds
illarndan ve nurlarndan, tevbe ve istifarla, dua ve
niyazla istimal ediniz.
Cenb- Hak sizlere ifa versin, hastalklarnz
keffretz-znub yapsn. min, min, min.


1


2



3
1. Dediler: Bizi buna eritiren Allaha hamd olsun; yoksa Allah hidayet
etmeseydi,biz kendiliimizden buna eriemezdik. Gerekten Rabbimizin
peygamberleri bize hakk getirdiler. Arf Sresi, 7:43.
2. Seni her trl noksandan tenzih ederiz. Senin bize rettiinden
bakabilgimiz yoktur. Muhakkak ki Sen, ilmi ve hikmeti hereyi kuatan Alm-i
Hakmsin. Bakara Sresi, 2:32.
3. Allahm! Kalblerin derman ve devs, bedenlerin yet ve ifas, gzlerin
nurve ziyas olan Efendimiz Muhammede ve l ve ashabna salt ve
selmeyle.
Meli: Bu kitap her derde
dermandr. Tevafukat- ltifedendir ki, Refet Beyin birinci
tesvidden gayet sratle yazd nsha ile beraber,
Hsrevin yazd dier bir nshada, ihtiyarsz, hi
dnmeden satr balarnda gelen elif leri saydk. Aynen
bu cmlesine tevafuk ediyor.
HAYE-1
Hem bu risalenin mellinin Said ismine, bir tek farkla
yine tevafuk ediyor.
HAYE-2
Yalnz, risalenin nvanna ait
yazdaki bir elif hesaba dahil edilmemitir.
C-y hayrettir ki, Sleyman Rtnn yazd nsha,
hi elif hatra gelmeden ve dnmeden, 114 elif, 114
ifa-y kudsiyeyi tazammun eden 114 suver-i Kurniyenin
adedine tevafukla beraber, eddeli lm
bir saylmak cihetiyle, 114 harne tam tamna tevafuk
ediyor.
Haiye-1 Sonradan yazlan htarn iki elif i bu hesaba dahil olamayaca iin
dahil edilmemitir.
Haiye-2 Madem keramet-i Aleviyede ve Gavsiyede, Saidin hirinde nid iin
vaz edilmi bir elif var, Said olmu; belki fazla olan bu elif o elif e bakyor.
Refet, Hsrev
Yirmi Beinci Lemann Zeyli
On Yedinci Mektup olup, Mektubat mecmuasna idhal
edildiinden buraya derc edilmedi.
Yirmi Altnc Lema
htiyarlar Lemas
Yirmi alt rica ve ziya ve teselliyi cmidir.
HAYE-1
HTAR: Herbir Ricann banda, mnev derdimi gayet elm
ve sizi mteessir edecek derecede yazdmn sebebi, Kurn-
Hakmden gelen ilcn fevkalde tesirini gstermek iindir.
htiyarlara ait bu Lema, drt cihetle hsn- ifadeyi
muhafaza edememi.
Birincisi: Sergzet-i hayatma ait olduu iin, o
zamanlara hayalen gidip o hlette yazldndan, ifade,
intizamn muhafaza edemedi.
kincisi: Sabah namazndan sonra, gayet yorgunluk
hissettiim bir zamanda, hem srate mecburiyet tahtnda
yazldndan, ifadede mevveiyet dm.
ncs: Yanmda dim yazacak bulunmadndan,
yanmda bulunan ktibin de Risale-i Nura ait drt be vazifesi
olmakla tashihatna tam vakit bulamadmzdan intizamsz
kald.
Drdncs: Telin akabinde ikimiz de yorgun olarak,
mny dikkatle dnmeyerek, gayet sath bir tashihle iktif
edildiinden, tarz- ifadede elbette kusurlar bulunacak.
licenap ihtiyarlardan, ifadedeki kusurlarma nazar-
msamaha ile bakmak ve rahmet-i lhiye bo olarak
dndrmedii mbarek ihtiyarlar ellerini dergh- lhiyeye
atklar vakit, bizi de dualarnda dahil etsinler.
Haiye-1 Mellif-i muhtereminin tashihinden geen yazma bir nshada
(Ilgazl smail Merhumun defterinde), bu Lema hakknda, Mtebki kalan on
drtten t yirmi altya kadar olan Ricalar, malm musibet [Eskiehir Hapsi]
yznden yazlmad; onun mevsimi getii iin noksan kald denilmektedir.



1
1. Kf h y ayn sd. Bu yetler, kulu Zekeriyaya Rabbinin rahmetinizikirdir.
Hani o Rabbine gizlice niyaz ederek demiti ki: Ey Rabbim,artk benim
kemiklerim yprand, bam ihtiyarlkla tutuup salarmakland. Sana ettiim
dualarmda da, ey Rabbim, ben hi mahrumkalmadm. Meryem Sresi, 19:1-4.
u Lema Yirmi Alt Ricadr.
BRNC RCA
Ey sinn-i kemle gelen muhterem ihtiyar kardeler ve
ihtiyare hemireler! Ben de sizin gibi ihtiyarm. htiyarlk
zamannda ara sra bulduum ricalar ve o ricalardaki
teselli nuruna sizi de terik etmek arzusuyla, bamdan
geen baz hlt yazacam. Grdm ziya ve rast
geldiim rica kaplar, elbette benim nks ve mevve
istidadma gre grlm, alm. naallah sizlerin s ve
hlis istidatlarnz, grdm ziyay parlattracak,
bulduum ricay daha ziyade kuvvetletirecek.
te, gelecek o ricalarn ve ziyalarn menba, madeni,
emesi, imandr.
KNC RCA
htiyarla girdiim zaman, birgn gz mevsiminde,
ikindi vaktinde, yksek bir dada dnyaya baktm. Birden,
gayet rikkatli ve hazn ve bir cihette karanlkl bir hlet
bana geldi. Grdm ki, ben ihtiyarlandm, gndz de
ihtiyarlanm, sene de ihtiyarlanm, dnya da
ihtiyarlanm. Bu ihtiyarlklar iindednyadan rak ve
sevdiklerimden iftirak zaman yaknlatndan, ihtiyarlk
beni ziyade sarst.
Birden, rahmet-i lhiye yle bir surette inkiaf etti ki, o
rikkatli hazn rk, kuvvetli bir rica ve parlak bir teselli
nuruna evirdi. Evet, ey benim gibi ihtiyarlar! Kurn-
Hakmde yz yerde er-Rahmnr-Rahm sfatlaryla
kendini bizlere takdim eden ve daima zeminin yznde
merhamet isteyen zhayatlarn imdadna rahmetini
gnderen ve gaybdan her sene bahar hadsiz nimet ve
hediyeleriyle doldurup rzka muhta bizlere yetitiren ve
zaaf ve acz derecesi nisbetinde rahmetinin cilvesini ziyade
gsteren bir Hlk- Rahmimizin rahmeti, bu
ihtiyarlmzda en byk bir rica ve en kuvvetli bir ziyadr.
Bu rahmeti bulmak, iman ile o Rahmna intisap etmek ve
ferizi klmakla Ona itaat etmektir.
NC RCA
Bir zaman genlik gecesinin uykusundan ihtiyarlk
sabahyla uyandm vakit kendime baktm, vcudum
kabir tarafna bir initen koar gibi gidiyor. Niyazi-i
Msrnin
Gnde bir ta bina-y mrmn dt yere,
Can yatar gal, binas oldu viran bhaber
dedii gibi, ruhumun hanesi olan cismimin de hergn
bir ta dmekle ypranyor. Ve dnya ile beni kuvvetli
balayan mitlerim, emellerim kopmaya baladlar. Hadsiz
dostlarmdan ve sevdiklerimden mufarakat zamannn
yaknlatn hissettim. O mnev ve ok derin ve devsz
grnen yarann merhemini aradm, bulamadm. Yine
Niyazi-i Msr gibi dedim ki:
Dil beks, Hak fens istedi mlk- tenim,
Bir devsz derde dtm, ah ki Lokman bhaber.
HAYE-1
Haiye-1 Yani, benim kalbim btn kuvvetiyle beka istedii halde, hikmet-i
lhiye cesedimin harabiyetini iktiza ediyor. Hekm-i Lokman da aresini
bulamad, dermansz bir derde dtm.
O vakit birden merhamet-i lhiyenin lisan, misali,
timsali, delll, mmessili olan Peygamber-i Zan
Aleyhissalt Vesselmn nuru ve efaati ve beere
getirdii hediye-i hidayeti, o dermansz, hadsiz zannettiim
yaraya gzel bir merhem ve tiryak oldu. Karanlkl yesimi,
nurlu bir ricaya evirdi.
Evet, ey benim gibi ihtiyarln hisseden muhterem
ihtiyar ve ihtiyareler! Biz gidiyoruz, aldanmakta faide yok.
Gzmz kapamakla bizi burada durdurmazlar; sevkiyat
var. Fakat gaetten ve ksmen de ehl-i dalletten gelen
zulmat evhamlaryla bize rakl ve karanlkl grnen
berzah memleketi, ahbaplarn mecmadr. Bata efimiz
olan Habibullah Aleyhissalt Vesselm ile btn
dostlarmza kavumak lemidir.
Evet, bin yz elli senede, her sene yz elli milyon
insanlarn sultan ve onlarn ruhlarnn mrebbsi ve
akllarnn muallimi ve kalblerinin mahbubu ve her gnde,
es-sebeb kel-fil srrnca, btn o mmetinin iledii
hasentn bir misli, sahife-i hasentna ilve edilen ve u
kinattaki makasd- liye-i lhiyenin medar ve
mevcudatn kymetlerinin telsinin sebebi olan o zt-
Ahmediye Aleyhissalt Vesselm, dnyaya geldii
dakikada mmet, mmet rivayet-i sahiha ile ve kef-i
sadkla dedii gibi, maherde herkes Nefs, nefs dedii
zaman, yine mmet, mmet diyerek en kuds ve en
yksek bir fedakrlkla, yine efaatiyle mmetinin
imdadna koan bir ztn gittii leme gidiyoruz. Ve o
gnein etrafnda hadsiz asya ve evliya yldzlaryla
klanan yle bir leme gidiyoruz.
te o ztn efaati altna girip ve nurundan istifade
etmenin ve zulmat- berzahiyeden kurtulmann aresi,
snnet-i seniyyeye ittibdr.
DRDNC RCA
Bir zaman ihtiyarla ayak bastmdan, gaeti idame
ettiren shhat-i bedenim de bozulmutu. htiyarlkla
hastalk mttekan bana hcum etti. Bama vura vura
uykumu kardlar. oluk ocuk, mal gibi beni dnya ile
balayacak alkalar da yoktu. Genlik sersemliiyle zayi
ettiim sermaye-i mrmn meyvelerini, btn gnahlar,
hatatlar grdm. Niyazi-i Msr gibi feryad eyleyerek
dedim:
Bir ticaret yapmadm, nakd-i mr oldu heb,
Yola geldim, lkin gm cmle kervan bhaber.
Alayp, nln edip, dtm yola tenh, garip,
Dde giryan, sne biryan, akl hayran, bhaber.
O vakit gurbetteydim. Meysne bir hzn ve
nedametkrne bir teessf ve istimdatkrne bir hasret
hissettim.
Birden, Kurn- Mucizl-Beyan imdada yetiti. Bana o
kadar kuvvetli bir rica kapsn at ve yle hakik bir teselli
ziyasn verdi ki, o vaziyetimin yz derece fevkindeki yesi
dahi izale eder ve o karanlklar databilirdi.
Evet, ey benim gibi dnya ile alkalar kesilmeye
balayan ve dnya ile balanan ipleri kopmaya yz tutan
muhterem ihtiyar ve ihtiyareler! Bu dnyay en mkemmel
ve muntazam bir ehir, bir saray hkmnde halk eden bir
Sni-i Zlcell, mmkn mdr ki, o ehirde, o sarayda, en
ehemmiyetli misarleriyle ve dostlaryla konumasn,
grmesin? Madem bilerek bu saray yapm ve irade ve
ihtiyar ile tanzim ve tezyin etmi; elbette nasl ki yapan
bilir, yle de bilen konuur. Madem bu saray, bu ehri bize
gzel bir misarhane ve ticaretgh yapm; elbette bize
kar mnasebtn ve bizden arzularn gsterecek bir
defteri, bir kitab bulunacaktr.
te o kuds defterin en mkemmeli, krk vecihle
mucize ve her dakikada hi olmazsa yz milyonun
dillerinde gezen, nur serpen ve herbir harnde asgar
olarak on sevap ve on hasene ve bazan on bin ve bazan
Leyle-i Kadir srrylabir harne otuz bin hasene ve
meyve-i Cennet ve nur-u berzah veren Kurn- Mucizl-
Beyandr. Bu makamda ona rekabet edecek, kinatta hibir
kitap yoktur ve hibir kimse gsteremez. Madem bu
elimizdeki Kurn, semvat ve arzn Hlk- Zlcellinin
rububiyet-i mutlakas noktasndan ve azamet-i ulhiyeti
cihetinden ve ihata-i rahmeti cnibinden gelen kelmdr,
fermandr, bir maden-i rahmetidir. Ona yap; her derde
bir deva, her zulmete bir ziya, her yese bir rica, iinde
vardr.
te bu ebed hazinenin anahtar imandr ve teslimdir ve
onu dinleyip kabul etmek ve okumaktr.
BENC RCA
Bir zaman, ihtiyarlmn mebdeinde, bir inziv
arzusuyla, stanbulun Boaz tarafndaki Y Tepesinde,
yalnzlkla ruhum bir istirahat arad. Birgn o yksek
tepede, daire-i ufka, etrafa baktm. Gayet hazn ve rikkatli
bir levha-i zeval ve rk, ihtiyarln ihtaryla grdm.
ecere-i mrmn krk beinci senesi olan krk beinci
dalndaki yksek makamndan, t hayatmn aa
tabakalarna nazar gezdirdim. Grdm ki, o aada, herbir
dalnda, herbir senenin zarfnda sevdiklerimden ve
alkadarlarmdan ve tantklarmdan hadsiz cenazeler var.
Ve o rak ve iftiraktan gelen gayet rikkatli bir mnev
teessrat iinde, Fuzl-i Badd gibi mufarakat eden
dostlar dnerek enn edip,
Vasln yd eyledike alarm,
T nefes var ise kuru cismimde feryad eylerim
diyerek bir teselli, bir nur, bir rica kapsn aradm.
Birden, hirete iman nuru imdada yetiti; hi snmez bir
nur, hi krlmaz bir rica verdi.
Evet, ey benim gibi ihtiyar kardeler ve ihtiyare
hemireler! Madem hiret var ve madem bkidir ve
madem dnyadan daha gzeldir. Ve madem bizi yaratan
Zat hem Hakm, hem Rahmdir. htiyarlktan ekv ve
teessf etmemeliyiz. Bilkis, ihtiyarlk, iman ile ibadet
iinde sinn-i kemle gelip, vazife-i hayattan terhis ve lem-i
rahmete istirahat iin gitmeye bir almet olduu cihetle,
ondan memnun olmalyz.
Evet, nass- hadisle, nev-i beerin en mmtaz
ahsiyetleri olan yz yirmi drt bin enbiyann
1
icm ve
tevatrle, ksmen uhuda ve ksmen hakkalyakine
istinaden, mttekan hiretin vcudundan ve insanlarn
oraya sevk edileceinden ve bu kinatn Hlknn kat
vaad ettii hireti getireceinden haber verdikleri gibi;
onlarn verdikleri haberi keif ve uhud ile, ilmelyakin
suretinde tasdik eden yz yirmi drt milyon evliyann o
hiretin vcuduna ehadetleriyle ve bu kinatn Sni-i
Hakminin btn esms bu dnyada gsterdikleri
cilveleriyle bir lem-i beky bilbedhe iktiza ettiklerinden,
yine hiretin vcuduna delletiyle; ve her sene, baharda,
r-yi zeminde ayakta duran had ve hesaba gelmez lm
aalarn cenazelerini emr-i
2
ile ihy edip
bas badelmevte mazhar eden ve hair ve nerin yz
binler nmunesi olarak nebtat taifelerinden ve hayvnat
milletlerinden yz bin nevileri hair ve nereden hadsiz
bir kudret-i ezeliye ve hesapsz ve israfsz bir hikmet-i
ebediye ve rzka muhta btn zruhlar keml-i efkatle
gayet harika bir tarzda iae ettiren ve her baharda az bir
zamanda had ve hesaba gelmez env- ziynet ve mehsini
gsteren bir rahmet-i bkiye ve bir inyet-i daimenin
bilbedhe hiretin vcudunu istilzam ile ve u kinatn en
mkemmel meyvesi ve Hlk- Kinatn en sevdii masnuu
ve kinatn mevcudatyla en ziyade alkadar olan
insandaki edit, sarslmaz, daimi olan ak- bek ve evk-i
ebediyet ve ml-i sermediyet, bilbedhe iaret ve
delletiyle, bu lem-i fniden sonra bir lem-i bki ve bir
dr- hiret ve bir dr- saadet bulunduunu o derece kat
bir surette ispat ederler ki, dnyann vcudu kadar,
bilbedhe hiretin vcudunu kabul etmeyi istilzam
ederler.
HAYE-1
1. Msned,5:266; Veliyyddin Tebriz, Miktl-Mesbh, 3:122; bnl-Kayym
el-Cevz, Zdl-Med, (tahkik: el-Arnavud), 1:43-44.
2. (Allah bireyin olmasn murad ettii zaman, O sadece) Ol der, o da
oluverir. Bakara Sresi, 2:117; Ysin Sresi, 36:82.
Haiye-1 Evet, sbut bir emri ihbar etmenin kolayl ve inkr ve nefyetmenin
gayet mkl olduu bu temsilden grnr. yle ki: Biri dese, Meyveleri st
konserveleri olan gayet harika bir bahe kre-i arz zerinde vardr; dieri dese,
Yoktur. ispat eden, yalnz onun yerini veyahut baz meyvelerini gstermekle,
kolayca dvsn ispat eder. nkr eden adam, nefyini ispat etmek iin btn
kre-i arz grmek ve gstermekle dvsn ispat edebilir. Aynen yle de,
Cenneti ihbar edenler, yz binler tereuhtn, meyvelerini, srn
gsterdiklerinden kat- nazar, iki ahid-i sadkn sbutuna ehadetleri k
gelirken; onu inkr eden, hadsiz bir kinat, hadsiz ebed zaman tem etmek
ve grmek ve eledikten sonra inkrn ispat edebilir, ademini gsterebilir. te,
ey ihtiyar kardeler, iman- hiretin ne kadar kuvvetli olduunu anlaynz.
Madem Kurn- Hakmin bize verdii en mhim bir
ders, iman- bilhirettir; ve o iman da bu derece
kuvvetlidir; ve o imanda yle bir rica ve bir teselli var ki,
yz bin ihtiyarlk birtek ahsa gelse, bu imandan gelen
teselli mukabil gelebilir. Biz ihtiyarlar Elhamd lillhi al
kemlil-mn deyip ihtiyarlmza sevinmeliyiz.
ALTINCI RCA
Bir zaman, elm bir esaretimde, insanlardan tevahhu
edip Barla Yaylasnda, am dann tepesinde yalnz
kaldm. Yalnzlkta bir nur aryordum. Bir gece, oyksek
tepenin bandaki yksek bir am aacnn stndeki st
akodackta idim. drt gurbeti birbiri iinde ihtiyarlk
bana ihtar etti. Altnc Mektupta izahedildii gibi, o gece,
ssz, sessiz, yalnz, aalarn hrtlarndanve
hemhemelerinden gelen hazn bir sad, bir ses, rikkatime,
ihtiyarlma, gurbetime ziyade dokundu. htiyarlk bana
ihtar etti ki: Gndz nasl u siyah bir kabre tebeddl etti,
dnya siyah kefenini giydi; yle de, senin mrnngndz
de geceye ve dnya gndz de berzah gecesine ve
hayatn yaz dahi lmn k gecesine inklp edeceini
kalbimin kulana syledi. Nefsim bilmecburiye dedi:
Evet, ben vatanmdan garip olduum gibi, bu elli sene
zarfndaki mrmde zeval bulan sevdiklerimden ayr
dtmden ve arkalarnda onlara alayarak
kaldmdan, bu vatan gurbetinden daha ziyade hazn ve
elm bir gurbettir. Ve bu gece ve dan garibne
vaziyetindeki hazn gurbetten daha ziyade hazn ve elm bir
gurbete yaknlayorum ki, btn dnyadan birden
mufarakat zaman yaknlatn ihtiyarlk bana haber
veriyor. Bu gurbet gurbet iinde ve bu hzn hzn
iindeki vaziyetten bir rica, bir nur aradm. Birden, iman-
billh imdada yetiti. yle bir nsiyet verdi ki,
bulunduum muzaaf vahet bin defa tezuf etseydi, yine o
teselli k gelirdi.
Evet, ey ihtiyar ve ihtiyareler! Madem Rahm bir
Hlkmz var; bizim iin gurbet olamaz. Madem O var;
bizim iin herey var. Madem O var; melikeleri de var.
yleyse bu dnya bo deil; hli dalar, bo sahrlar
Cenb- Hakkn ibdyla doludur. Zuur ibdndan baka,
Onun nuruyla, Onun hesabyla ta da, aac da birer
mnis arkada hkmne geer, lisan- halle bizimle
konuabilirler ve elendirirler.
Evet, bu kinatn mevcudat adedince ve bu byk
kitab- lemin hareri saysnca, vcuduna ehadet eden;
ve zruhlarn medar- efkat ve rahmet ve inyet olabilen
cihazat ve matmt ve nimetleri adedince rahmetini
gsteren deliller, ahitler, bize Rahm, Kerm, Ens, Vedd
olan Hlkmzn, Sniimizin, Hmmizin derghn
gsteriyorlar. O derghta en makbul bir efaati, acz ve
zaaftr. Ve acz ve zaafn tam zaman da ihtiyarlktr. Byle
bir dergha makbul bir efaati olan ihtiyarlktan ksmek
deil, sevmek lzmdr.
YEDNC RCA
Bir zaman, ihtiyarln balangcnda, Eski Saidin
glmeleri Yeni Saidin alamalarna inklp ettii
hengmda, Ankaradaki ehl-i dnya beni Eski Said
zannedip oraya istediler, gittim. Gz mevsiminin
hirlerinde Ankarann benden ok ziyade ihtiyarlanm,
ypranm, eskimi kalasnn bana ktm. O kale,
tahaccr etmi hdist- tarihiye suretinde bana grnd.
Senenin ihtiyarlk mevsimiyle benim ihtiyarlm, kalenin
ihtiyarl, beerin ihtiyarl, anl Osmanl Devletinin
ihtiyarl ve Hilfet Saltanatnn vefat ve dnyann
ihtiyarl, bana gayet hazn ve rikkatli ve rkatli bir hlet
iinde, o yksek kalada gemi zamann derelerine ve
gelecek zamanndalarna baktrd ve baktm. Birbiri iinde
beni ihata eden drt beihtiyarlk karanlklar iinde,
Ankarada en kara bir hlet-i ruhiye hissettiimden,
HAYE-1
bir nur, bir teselli, bir rica aradm.
Haiye-1 O zaman bu hlet-i ruhiye Fris bir mncat suretinde kalbe geldi,
yazdm. Ankarada Hubab risalesinde tab edilmitir.
Saa, yani, mazi olan gemi zamana bakp teselli
ararken, bana mazi, pederimin ve ecdadmn ve nevimin
bir mezar- ekberi suretinde grnd. Teselli yerine vahet
verdi.
Sol tarafm olan istikbale, derman ararken baktm.
Grdm ki, benim ve emsalimin ve nesl-i tinin byk ve
karanlkl bir kabri suretinde grnd, nsiyet yerine
dehet verdi.
Sa ile soldan tevahhu edip hazr gnme baktm. O
gaetli ve tarihvri nazarma o hazr gn, yarm lmekte ve
hareket-i mezbhnedeki ztrap eken cismimin
cenazesini tayan bir tabut suretinde grnd.
Sonra bu cihetten dahi meyus olunca, bam kaldrp,
mrmn aacnn bana baktm. Grdm ki, oaacn tek
bir meyvesi var; o da benim cenazemdir, o aa
stndeduruyor, bana bakyor.
O cihetten dahi tevahhu edip bam aaya edim, o
mr aacnn aasna,kkne baktm. Grdm ki, o
aada olan toprak, kemiklerimin toprayla mebde-i
hilkatimin topra birbirine karm bir surette, ayaklar
altnda ineniyor grdm. O da derman deil, belki
derdime dert katt.
Sonra mecburiyetle arkama baktm. Grdm ki, esassz,
fni olan dnya, hilik derelerinde ve yokluk zulmatnda
yuvarlanp gidiyor. Derdime merhem ararken, zehir ilve
etti.
O cihette dahi hayr gremediimden, n tarafma
baktm, ileriye nazarm gnderdim. Grdm ki, kabir
kaps tam yolumun stnde ak grnp, azn am,
bana bakyor. Onun arkasnda, ebed tarafna giden cadde
ve o caddede giden kaleler uzaktan uzaa nazara
arpyor.
Ve bu alt cihetten gelen dehetlere kar bana nokta-i
istinad ve silh- mdafaa olacak, cz bir cz- ihtiyarden
baka birey elimde yok. O hadsiz ad ve hesapsz muzr
eylere kar tek bir silh- insan olan o cz- ihtiyar, hem
nks, hem ksa, hem ciz, hem icadsz olduundan,
kesbden baka birey elinden gelmez. Ne gemi zamana
geebilir, t ondan bana gelen hznleri sustursun; ve ne
de istikbale hull edebilir, t ondan gelen korkular men
etsin. Gemi ve geleceklere ait emellerime ve elemlerime
faydas olmadn grdm.
Bu alt cihetten gelen dehet ve vahet ve karanlk ve
meyusiyet iinde rpndm hengmda, birden Kurn-
Mucizl-Beynn semsnda parlayan iman nurlar
imdada yetiti. O alt ciheti o kadar tenvir edip klandrd
ki, grdm o vahetler ve karanlklar yz derece tezauf
etseydi, yine o nur onlara kar k ve v idi. Btn o
dehetleri birer birer teselliye ve o vahetleri birer birer
nsiyete evirdi. yle ki:
man, o vahetli gemi zamann mezar- ekber suretini
yrtp, nsiyetli bir meclis-i mnevver ve bir mecma-i
ahbap olduunu biaynilyakn, bihakklyakn gsterdi.
Hem iman, bir kabr-i ekber suretinde nazar- gaete
grnen gelecek zaman, sevimli saadet saraylarnda bir
ziyafet-i Rahmniye meclisi suretinde biilmilyakn gsterdi.
Hem iman, nazar- gaete bir tabut vaziyetinde grnen
hazr zaman ve o hazr gnn tabutiyet eklini krp, o
hazr gn uhrev bir ticaretgh dkkn ve aal bir
misarhane-i Rahmn suretinde bilmahede gsterdi.
Hem iman, nazar- gaete mr aacnn banda
cenaze eklinde grnen tek meyvesi cenaze olmadn,
belki ebed bir hayata mazhar ve ebed bir saadete namzet
olan ruhumun, eskimi yuvasndan, yldzlarda gezmek iin
ktn biilmilyakn gsterdi.
Hem iman, kemiklerimle mebde-i hilkatimin topra,
ayak altnda ehemmiyetsiz mahvolmu kemikler
olmadn, belki o toprak, rahmet kaps ve Cennet
salonunun bir perdesi olduunu srr- imanla gsterdi.
Hem iman, nazar- gaetle arkamda, hilikte, yokluk
karanlnda yuvarlanan dnyann vaziyetini srr- Kurnla
gsterdi ki, o zhir zulmatta yuvarlanan dnya ise,
vazifesi bitmi, mnsn ifade etmi, neticelerini kendine
bedel vcutta brakm bir ksm mektubat- Samedniye
ve sahif-i nuku-u Sbhniye olduunu gsterdi.
Dnyann mahiyeti ne olduunu biilmilyakn bildirdi.
Hem iman, ileride gzn ap bana bakan kabri ve
kabrin arkasnda ebede giden caddeyi, nur-u Kurn ile
gsterdi ki, o kabir, kuyu kaps deil, belki lem-i nurun
kapsdr. Ve o yol ise, hilie ve ademistana deil, belki
vcuda, nuristana ve saadet-i ebediyeye giden yol
olduunu, tam kanaat verecek bir derecede
gsterdiinden, dertlerime hem derman, hem merhem
oldu.
Hem iman, o elinde pek cz bir kesb bulunan cz bir
cz- ihtiyar yerine, o hadsiz dman ve zulmetlere kar,
gayr- mtenhi bir kudrete istinad etmek ve hadsiz bir
rahmete intisap etmek iin o cz- ihtiyarnin eline bir
vesika veriyor; belki de iman, o cz- ihtiyarnin elinde bir
vesika oluyor. Hem o cz- ihtiyar olan silh- insan, geri
ztnda hem ksa, hem ciz, hem noksandr. Fakat, nasl ki
bir asker, cz kuvvetini devlet hesabna istimal ettii
vakit, binler derece kuvvetinden fazla iler grr; yle de,
srr- imanla o cz cz- ihtiyar, Cenb- Hak namna,
Onun yolunda istimal edilse, be yz sene geniliinde bir
Cenneti dahi kazanabilir.
Hem iman, gemi ve gelecek zamana nfuz edemeyen
o cz- ihtiyarnin dizginini cismin elinden alp kalbe ve
ruha teslim eder. Ruh ve kalbin daire-i hayat ise cisim gibi
hazr zamana mnhasr olmadndan, pek ok seneler
maziden, pek ok seneler istikbalden daire-i hayatna dahil
olduundan; o cz- ihtiyar, cziyetten kp klliyet kesb
eder. Zaman- mazinin en derin derelerine kuvvet-i imanla
girebildii ve hznlerin zulmetlerini def edebildii gibi,
nur-u imanla istikbalin en uzak dalarna kadar kar,
korkular izale eder.
te, ey benim gibi ihtiyarlk zahmetini eken ihtiyar ve
hemire ihtiyareler! Madem, elhamd lillh, biz ehl-i
imanz; ve madem imanda bu kadar nurlu, lezzetli, sevimli,
irin deneler var; ve madem ihtiyarlmz bizi bu
denenin iine daha ziyade sevk ediyor. Elbette imanl
ihtiyarlktan ekv deil, belki binler teekkr etmeliyiz.
SEKZNC RCA
htiyarln almeti olan beyaz kllar sama dt bir
zamanda, genliin derin uykusunu daha ziyade
kalnlatran Harb-i Umumnin dadaalar ve esaretimin
kemekelikleri ve sonra stanbula geldiim vakit,
ehemmiyetli bir an ve eref vaziyeti, hatt Halifeden,
eyhlislmdan, Bakumandandan tut, t medrese
talebelerine kadar, haddimden ok ziyade bir hsn-
tevecch ve iltifat gsterdikleri cihetle, genlik sarholuu
ve o vaziyetin verdii hlet-i ruhiye, o uykuyu o derece
kalnlatrmt ki, adeta dnyay daim, kendimi de
lyemtne dnyaya yapm bir vaziyet-i acibede
gryordum.
te o zamanda, stanbulun Bayezid cami-i mbarekine,
Ramazan- erifte ihlsl hafzlar dinlemeye gittim.
Kurn- Mucizl-Beyan, semv yksek hitabyla beerin
fensn ve zhayatn vefatn haber veren gayet kuvvetli bir
surette
1
fermann, hafzlarn
lisanyla iln etti. Kulama girip, t kalbimin iine yerleip,
o pek kaln gaet ve uyku ve sarholuk tabakalarn para
para etti. Camiden ktm. Daha oktan beri bamda
yerleen oeski uykunun sersemliiyle birka gn bamda
bir frtna, dumanl birate ve pusulasn arm gemi gibi
kendimi grdm. yinede samabaktka, beyaz kllar
bana diyorlar: Dikkat et!
1. Her nes lm tadcdr. l-i mrn Sresi, 3:185.
te o beyaz kllarn ihtaryla vaziyet tavazzuh etti.
Baktm ki, ok gvendiim ve ezvkna meftun olduum
genlik elveda diyor. Ve muhabbetiyle pek ok alkadar
olduum hayat- dnyeviye snmeye balyor ve pek ok
alkadar ve adeta k olduum dnya bana uurlar olsun
deyip, misarhanedengideceimi ihtar ediyor. Kendisi de
Allahasmarladk deyip, o da gitmeye hazrlanyor. Kurn-
Mucizl-Beyan yetinin
klliyetinde, Nev-i insan bir nestir; dirilmek zere
lecek. Ve kre-i arz dahi bir nestir; bki bir surete
girmek iin o da lecek. Dnya dahi bir nestir; hiret
suretine girmek iin o da lecek mns, yetin
iaretinden kalbe alyordu.
te bu hlette vaziyetime baktm ki, medar- ezvak olan
genlik gidiyor; mene-i ahzn olan ihtiyarlk, yerine
geliyor. Ve gayet parlak ve nuran hayat gidiyor; zhir
karanlkl, dehetli lm, yerine gelmeye hazrlanyor. Ve o
ok sevimli ve daim zannedilen ve gallerin mukas
olan dnya, pek sratle zevle kavuuyor grdm. Kendi
kendimi aldatmak ve yine bam gaete sokmak iin,
stanbulda haddimden ok fazla grdm makam-
itimanin ezvkna baktm, hibir faidesi olmad. Btn
onlarn tevecch, iltifat, tesellileri, yaknmda olan kabir
kapsna kadar gelebilir, orada sner. Ve hretperestlerin
bir gaye-i hayali olan an ve eren ssl perdesi altnda
sakl bir riy, souk bir hodfuruluk, muvakkat bir
sersemlik suretinde grdmden, anladm ki, beni
imdiye kadar aldatan bu iler, hibir teselli veremez ve
onlarda hibir nur yok.
Yine tam uyanmak iin, Kurnn semv dersini
iitmek zere, yine Bayezid Camiindeki hafzlar dinlemeye
baladm. O vakit, o semv dersten
1
(il
hir) nevinden kuds fermanlarla mjdeler iittim.
Kurndan aldm feyizle hariten teselli aramak deil,
belki dehet ve vahet ve meyusiyet aldm noktalar
iinde teselliyi, ricay, nuru aradm. Cenb- Hakka yz bin
kr olsun ki, ayn- dert iinde derman buldum. Ayn-
zulmet iinde nuru buldum. Ayn- dehet iinde teselliyi
buldum.
1. man edenleri mjdele... Bakara Sresi, 2:25.
En evvel, herkesi korkutan, en korkun tevehhm
edilen lmn yzne baktm. Nur-u Kurn ile grdm ki,
lmn peesi geri karanlk, siyah, irkin ise de, fakat
mmin iin asl simas nurandir, gzeldir grdm. Ve ok
risalelerde bu hakikati kat bir surette ispat etmiiz.
Sekizinci Sz ve Yirminci Mektup gibi ok risalelerde izah
ettiimiz gibi, lm, idam deil, rak deil, belki hayat-
ebediyenin mukaddemesidir, mebdeidir. Ve vazife-i hayat
klfetinden bir paydostur, bir terhistir, bir tebdil-i mekndr.
Berzah lemine gm kale-i ahbaba kavumaktr. Ve
hkez, bunlar gibi hakikatlerle lmn hakik gzel
simasn grdm. Korkarak deil, belki bir cihetle
mtakane mevtin yzne baktm. Ehl-i tarikate rabta-i
mevtin bir srrn anladm.
Sonra, herkesi zevliyle alatan ve herkesi kendine
meftun ve mtak eden ve gnah ve gaetle geen ve
gemi genliime baktm. O gzel, ssl araf
(elbisesi)iinde gayet irkin, sarho, sersem bir yz
grdm. Eer mahiyetini bilmeseydim birka sene beni
sarho edip gldrmesine bedel, yz sene dnyada kalsam
beni alattracakt. Nasl ki ylelerden birisi alayarak
demi:

Yani, Keke genliim birgn dnseydi, ihtiyarlk
benim bama ne kadar hazn haller getirdiini ona ekv
edip syleyecektim.
Evet, bu zat gibi genliin mahiyetini bilmeyen
ihtiyarlar, genliklerini dnp teessf ve tahassrle
alyorlar. Halbuki genlik, eer ehl-i kalb, ehl-i huzur ve
akl banda ve kalbi yerinde bulunan mminlerde olsa,
ibadete ve hayrta ve ticaret-i uhreviyeye sarf edilse, en
kuvvetli bir vesile-i ticaret ve gzel ve irin bir vasta-i
hayrattr. Ve o genlik, vazife-i diniyesini bilip s-i istimal
etmeyenlere, kymettar, zevkli bir nimet-i lhiyedir. Eer
istikamet, iffet, takv beraber olmazsa, ok tehlikeleri var;
taknlklaryla saadet-i ebediyesini ve hayat- uhreviyesini
zedeler. Belki hayat- dnyeviyesini de berbat eder. Belki
bir iki sene genlik zevkine bedel, ihtiyarlkta ok seneler
gam ve keder eker.
Madem ekser insanlarda genlik zararl dyor. Biz
ihtiyarlar Allahakretmeliyiz ki, genlik tehlikelerinden
ve zararlarndan kurtulduk.Herey gibi, elbette genliin
dahi lezzetleri gidecek. Eer ibadete vehayra sarf
edilmise, o genliin meyveleri onun yerinde bki kalp,
hayat- ebediyede bir genlik kazanmasna vesile olur.
Sonra, ekser nsn k ve mptel olduu dnyaya
baktm. Nur-u Kurn ile grdm ki, birbiri iinde kll
dnya var: Birisi esm-i lhiyeye bakar, onlarn yinesidir.
kinci yz hirete bakar, onun mezraasdr. nc yz
ehl-i dnyaya bakar, ehl-i gaetin melabeghdr.
Hem herkesin bu dnyada koca bir dnyas var. Adeta
insanlar adedince dnyalar birbiri iine girmi. Fakat
herkesin husus dnyasnn direi, kendi hayatdr. Ne vakit
cismi krlsa, dnyas bana yklr, kyameti kopar. Ehl-i
gaet, kendi dnyasnn byle abuk yklacak vaziyetini
bilmediklerinden, umum dnya gibi daim zannedip
peresti eder.
Bakalarnn dnyas gibi abuk yklr, bozulur, benim
de husus bir dnyam var. Bu husus dnyam, bu ksack
mrmle ne faydas var? diye dndm. Nur-u Kurn ile
grdm ki:
Hem benim, hem herkes iin, u dnya muvakkat bir
ticaretgh; ve hergn dolar, boalr bir misarhane; ve
gelen geenlerin alverii iin yol stnde kurulmu bir
pazar; ve Nakka- Ezelnin teceddd eden, hikmetle yazar
bozar bir defteri ve her bahar, bir yaldzl mektubu ve
herbir yaz bir manzum kasidesi; ve o Sni-i Zlcellin
cilve-i esmsn tazelendiren, gsteren yineleri; ve
hiretin danlk bir bahesi; ve rahmet-i lhiyenin bir
iekdanl; ve lem-i bekda gsterilecek olan levhalar
yetitirmeye mahsus muvakkat bir tezgh mahiyetinde
grdm. Bu dnyay bu surette yaratan Hlk- Zlcelle
yz bin krettim. Ve anladm ki, dnyann, hirete ve
esm-i lhiyeye bakan gzel iyzlerine kar nev-i insana
muhabbet verilmiken, o muhabbeti s-i istimal ederek
fni, irkin, zararl, gaetli yzne kar sarf ettiinden,
1
hadis-i erinin srrna
mazhar olmular.
1. Dnya sevgisi btn hatalarn badr. el-Acln, Kefl-Haf,1099; Syt,
ed-Drerl-Mntesire, 97; sfehn, Hlyetl-Evliy, 6:388; el-Mnv, Feyzl-
Kadr, 3:368, no: 3662.
te, ey ihtiyar ve ihtiyareler! Ben Kurn- Hakmin
nuruyla ve ihtiyarlmn ihtaryla ve iman dahi gzm
amasyla bu hakikati grdm. Ve ok risalelerde kat
burhanlarla ispat ettim. Kendime hakik bir teselli ve
kuvvetli bir rica ve parlak bir ziya grdm. Ve ihtiyarlma
memnun oldum ve genliin gitmesinden mesruroldum.
Siz de alamaynz ve krediniz. Madem iman var ve
hakikat byledir; ehl-i gaet alasn, ehl-i dallet alasn.
DOKUZUNCU RCA
Harb-i Umumde, esaretle, Rusyann ark- imalsinde,
ok uzak olan Kosturma vilyetinde bulunuyordum. Orada
Tatarlarn kk bir camii, mehur Volga Nehrinin
kenarnda bulunuyordu. Oradaki arkadalarm olan esir
zabitler iinde sklyordum. Yalnzlk istedim. Darda
izinsiz gezemiyordum. Tatar mahallesi, kefaletle beni o
Volga Nehrinin kenarndaki kk camie aldlar.
Ben yalnz olarak camide yatyordum. Bahar da yakn. O
imal ktasnn pek ok uzun gecelerinde ok uyank
kalyordum. O karanlk gecelerde ve karanlkl gurbette,
Volga Nehrinin hazn rltlar ve yamurun rikkatli
pltlar ve rzgrn rkatli esmesi, beni derin gaet
uykusundan muvakkaten uyandrd. Geri daha kendimi
ihtiyar bilmiyordum; fakat Harb-i Umumyi gren
ihtiyardr. Gya
1
srrna mazhar
olarak, yle gnlerdir ki, ocuklar ihtiyarlandrd cihetle,
krk yanda iken, kendimi seksen yanda bir vaziyette
buldum. O karanlkl, uzun gece ve hazn gurbet ve hazn
vaziyet iinde hayattan ve vatandan bir meyusiyet geldi.
Aczime, yalnzlma baktm, midim kesildi.
O hlette iken, Kurn- Hakmden imdat geldi. Dilim
2
dedi. Kalbim de alayarak dedi:


3
1. ocuklar ihtiyarlatan bir gn... Mzzemmil Sresi, 73:17.
2. Allah bize yeter; O ne gzel vekildir. l-i mrn Sresi, 3:173.
3. Garibim, kimsesizim, zayfm, gszm, imdt derim.
Affn, yardmn dilerim derghndan, ey Allahm!
Ruhum dahi vatanmdaki eski dostlar dnp o
gurbette vefatm tahayyl ederek, Niyazi-i Msr gibi
dedim:
Dnya gamndan geip, yoklua kanat ap,
evk ile her dem uup, arrm dost, dost!
diye dostlar aryordu.
Her neyse... O hznl, rikkatli, rkatli, uzun gurbet
gecesinde, dergh- lhde zaaf ve aczim o kadar byk
bir efaati ve vesile oldu ki, imdi de hayretteyim. nk
birka gn sonra, gayet hilf- memul bir surette, yayan
gidilse bir senelik mesafede, tek bamla, Rusa
bilmediim halde rar ettim. Zaaf ve aczime binaen gelen
inyet-i lhiye ile harika bir surette kurtuldum. T
Varova ve Avusturyaya urayarak stanbula kadar
geldim ki, bu surette kolaylkla kurtulmak pek harika
olmutu. Rusa bilen en cesur ve en kurnaz adamlarn
muvaffak olamadklar ok teshilt ve ok kolaylkla, o
uzun rar seyahati bitirdim.
Fakat o Volga Nehrikenarndaki camideki mezkr
gecenin vaziyeti bana bu karar verdirmi ki, bakye-i
mrm maaralarda geireceim. Bu insanlarn hayat-
itimasine karmak artk yeter. Madem sonunda yalnz
kabre gideceim; yalnzlaalmak iin imdiden yalnzl
ihtiyar edeceim, demitim.
Fakat, maatteessf, stanbuldaki cidd ve ok ahbap ve
stanbulun aal hayat- dnyeviyesi, hususan
haddimden ok fazla bana tevecch eden an ve eref gibi
neticesiz eyler, o kararm muvakkaten bana unutturdular.
Gya o gurbet gecesi, hayatmn gznde nurlu siyahlkt.
Ve stanbulun beyaz, aal gndz, o hayat gzmn
nursuz beyazyd ki, ileriyi gremedi, yine yatt. T iki sene
sonra Gavs- Geyln, Ftuhul-Gayb kitabyla tekrar
gzm atrd.
te ey ihtiyar ve ihtiyareler! Biliniz ki, ihtiyarlktaki zaaf
ve acz, rahmet ve inyet-i lhiyenin celbine vesiledir. Ben
kendi ahsmda ok hadiselerle mahede ettiim gibi,
zeminin yzndeki rahmetin cilvesi de gayet zhir bir
tarzda bu hakikati gsteriyor. nk hayvntn en ciz ve
en zayf, yavrulardr. Halbuki, rahmetin en irin ve en
gzel cilvesine mazhar, yine onlardr. Bir aacn bandaki
yuvada bir yavrunun aczi, annesini en mut bir nefer gibi,
rahmetin cilvesi istihdam ediyor. Etraf gezer, rzkn getirir.
Ne vakit o yavru, kanatlarnn kuvvetlenmesiyle aczini
unutsa, validesi ona Sen git, rzkn ara der, daha onu
dinlemez.
te bu srr- rahmet yavrularn hakknda cereyan ettii
gibi, zaaf ve acz noktasnda yavrular hkmne geen
ihtiyarlar hakknda da cridir. Bana kanaat-i katiye
verecek derecede tecrbeler vardr ki, nasl ocuklarn
aczlerine binaen, rahmet tarafndan, rzklar harika bir
surette memeler musluklarndan gnderiliyor ve
akttrlyor; yle de, msumiyet kesb eden imanl
ihtiyarlarn rzklar da bereket suretinde gnderiliyor. Hem
bir hanenin bereket direi, o hanedeki ihtiyarlar olduu;
hem bir haneyi bellardan muhafaza edici, iindeki beli
bklm msum ihtiyarlar ve ihtiyareler
bulunduu,
HAYE-1
hadis-i erin bir paras olan
yani, Beli
bklm ihtiyarlarnz olmasayd, bellar sel gibi
zerinize dklecekti diye ferman etmekle, bu hakikati
ispat ediyor.
te, madem ihtiyarlktaki zaaf ve acz, bu derece
rahmet-i lhiyenin celbine medardr. Ve madem Kurn-
Hakm,




1
Haiye-1 Hadisin tamam ...ve eer
otlayan hayvanlar ve st emen bebekler olmasayd il hir (ev kem kl).
[el-Acln, Kefl-Haf, 2:163; el-Mnv, Feyzl-Kadr, 5:344, no: 7523;
el-Beyhak, es-Snenl-Kbr, 3:345.]
1. Onlardan biri veya her ikisi senin yannda ihtiyarlk ana eriecek
olursa,onlara sakn f bile deme, onlar azarlama; onlara gzel sz
syle.Onlara merhamet ve tevazu kanadn ger ve de ki: Ey Rabbim, nasl onlar
beni kkken besleyip byttlerse, Sen de onlara ylece merhamet buyur.
sr Sresi, 17:23-24.
yetiyle, be cihetle gayet mucizne bir surette ihtiyar
peder ve valideye kar hrmete ve efkate evltlar davet
ediyor. Ve madem slmiyet dini, ihtiyarlara hrmet ve
merhameti emrediyor. Ve madem insaniyet ftrat,
ihtiyarlara kar hrmet ve merhameti iktiza ediyor. Elbette
biz ihtiyarlar, genlik itihsyla olan muvakkat bir zevk-i
madd yerine, mnev ve dim ve mhim inyet-i
lhiyeden ve rikkat-i cinsiyeden gelen rahmet ve hrmet,
ve rahmet ve hrmetten neet eden ezvk- ruhaniyeyi
alyoruz. O halde biz bu ihtiyarlmz yz genlie
deimemeliyiz. Evet, ben kendim sizi temin ediyorum ki,
Eski Saidin on senelik genliini bana verseler, ben imdi
Yeni Saidin bir senelik ihtiyarln vermeyeceim. Ben
ihtiyarlmdan razym; siz de raz olmalsnz.
ONUNCU RCA
Bir zaman, esaretten geldikten sonra, stanbulda bir iki
sene yine gaet galebe etti. Siyaset havas, nazarm
nefsimden kaldrp fka datmken, birgn stanbulun
Eyp Sultan kabristannn dereye bakan yksek bir yerinde
oturuyordum. stanbul etrafndaki fka baktm. Birden,
bakyorum, benim husus dnyam vefat ediyor, baz cihette
ruh ekiliyor gibi bir hlet-i hayaliye bana geldi. Dedim
Acaba bu kabristann mezar talarndaki yazlar mdr ki,
bana byle hayal veriyor? diye nazarm ektim. Uzaa
deil, o kabristana baktm. Kalbime ihtar edildi ki:
Bu senin etrafndaki kabristann, yz stanbul, iinde
vardr. nk yz defa stanbul buraya boalm. Btn
stanbulun halkn buraya boaltan bir Hkim-i Kadrin
hkmnden kurtulup mstesna kalamazsn; sen de
gideceksin.
Ben kabristandan kp, bu dehetli hayal ile Sultan
Eyp Camiinin mahfelindeki kk bir odaya, ok defa
girdiim gibi, bu defa da girdim. Dndm ki, ben
cihette misarim. Bu menzilcikte misar olduum gibi,
stanbulda da misarim, dnyada da misarim. Misar,
yolunu dnmeli. Nasl ki bu odadan kacam, birgn
de stanbuldan da kacam, dier birgn de dnyadan
kacam.
te bu hlette, gayet rikkatli ve rkatli, elemli bir hzn
ve gam, kalbime, bama kt. nk ben yalnz bir iki
dostu kaybetmiyorum. stanbulda binler sevdiim
dostlarmdan mufarakat gibi, ok sevdiim stanbuldan da
ayrlacam. Dnyada yz binler dostlarmdan iftirak gibi,
ok sevdiim ve mptel olduum o gzel dnyadan da
ayrlacam diye dnrken, yine kabristann o yksek
yerine gittim. Ara sra sinemaya ibret iin gittiimden,
bana, stanbul iindeki insanlar, o dakikada, sinemada
gemi zamann glgelerini hazr zamana getirmek
cihetiyle, lm olanlar ayakta gezer suretinde
gsterdikleri gibi, aynen ben de, o vakit grdm
insanlar, ayakta gezen cenazeler vaziyetinde grdm.
Hayalim dedi ki: Madem bu kabristanda olanlardan bir
ksm, sinemada gezer gibi grlyor; ileride katiyen bu
kabristana girecekleri, girmi gibi gr. Onlar da
cenazelerdir, geziyorlar.
Birden, Kurn- Hakmin nuruyla ve Gavs- zam eyh
Geyln Hazretlerinin iradyla, o hazn hlet, srurlu ve
neeli bir vaziyete inklp etti. yle ki:
O hazn hale kar Kurndan gelen nur byle ihtar etti
ki: Senin, imal-i arkde, Kosturmadaki gurbetinde bir iki
esir zabit dostun vard. Bu dostlarn herhalde stanbula
gideceklerini biliyordun. Sana birisi deseydi, Sen
stanbula m gideceksin, yoksa burada m kalacaksn?
Elbette, zerre miktar akln varsa, stanbula ferah ve
srurla gitmesini kabul edecektin. nk bin birden, dokuz
yz doksan dokuz ahbabn stanbuldadrlar. Burada bir iki
tane kalm; onlar da oraya gidecekler. Senin iin
stanbula gitmek hazn bir rak, elm bir iftirak deil. Hem
de geldin, memnun olmadn m? O dman
memleketindeki pekkaranlk, uzun gecelerinden ve pek
souk frtna klarndan kurtuldun.Bu gzel, dnya cenneti
gibi stanbula geldin.
Aynen yle de, senin kklnden bu yana kadar,
sevdiklerinden yzde doksan dokuzu, sana dehet veren
kabristana gmler. Bu dnyada kalan bir iki dostun var;
onlar da oraya gidecekler. Dnyada vefatn rak deil,
visaldir, o ahbaplara kavumaktr. Onlar, yani o ervh-
bkiye, eskimi yuvalarn toprak altnda brakp, bir ksm
yldzlarda, bir ksm lem-i berzah tabakatnda geziyorlar
diye ihtar edildi.
Evet, bu hakikati Kurn ve iman o derece kat bir
surette ispat etmitir ki, btn btn kalbsiz, ruhsuz
olmazsa veyahut dallet kalbini bomamsa, gryor gibi
inanmak gerektir. nk bu dnyay hadsiz env- ltuf ve
ihsanyla byle tezyin edip mkrimne ve efkane
rububiyetini gsteren ve tohumlar gibi en ehemmiyetsiz
cz eyleri dahi muhafaza eden bir Sni-i Kerm ve
Rahm, masnuat iinde en mkemmel ve en cmi, en
ehemmiyetli ve en ok sevdii masnuu olan insan, elbette
ve bilbedahe, sureten grnd gibi byle merhametsiz,
kbetsiz idam etmez, mahvetmez, zayi etmez. Belki bir
iftinin topraa serptii tohumlar gibi, baka bir hayatta
smbl vermek iin, Hlk- Rahm o sevgili masnuunu, bir
rahmet kaps olan toprak altna muvakkaten atar.
HAYE-1
Haiye-1 Bu hakikat, iki kere iki drt eder derecesinde, sair risalelerde,
hususan Onuncu ve Yirmi Dokuzuncu Szlerde ispat edilmitir.
te bu ihtar- Kurnyi aldktan sonra, o kabristan,
stanbuldan ziyade bana nsiyetli oldu. Halvet ve uzlet,
bana sohbet ve muaeretten daha ziyade ho geldi. Ben de
Boaz tarafndaki Saryerde, bir halvethane kendime
buldum. Gavs- zam (r.a.) Ftuhul-Gaybyla bana bir
stad ve tabip ve mrid olduu gibi, mam- Rabbn de
(r.a.) Mektubatyla bir ens, bir mk, bir hoca hkmne
geti. O vakit, ihtiyarla girdiimden ve medeniyetin
ezvkndan ekildiimden ve hayat- itimaiyeden
syrldmdan pek ok memnun oldum, Allaha krettim.
te, ey benim gibi ihtiyarlk iine giren ve ihtiyarln
ihtaryla vefat ok tahattur eden zatlar! Kurnn verdii
ders-i iman nuruyla, ihtiyarl ve vefat ve hastal ho
grmeliyiz, belki bir cihette sevmeliyiz. Madem iman gibi
hadsiz derecede kymettar bir nimet bizde vardr. htiyarlk
da hotur, hastalk da hotur, vefat da hotur. Nho birey
varsa o da gnahtr, sefahettir, bidatlardr, dallettir.
ON BRNC RCA
Esaretten geldikten sonra, stanbulda amlca
tepesinde bir kkte, merhum biraderzadem Abdurrahman
ile beraber oturuyorduk. Bu hayatm, hayat- dnyeviye
cihetinde bizim gibilere en mesdne bir hayat
saylabilirdi. nk esaretten kurtulmutum; Darl-
Hikmette, meslek-i ilmiyeme mnasip, en li bir tarzda
ner-i ilme muvaffakiyet vard. Bana tevecch eden
haysiyet ve eref, haddimden ok fazla idi. Mevkice
stanbulun en gzel yeri olan amlcada oturuyordum.
Hem hereyim mkemmeldi. Merhum biraderzadem
Abdurrahman gibi gayet zek, fedakr, hem bir talebe, hem
hizmetkr, hem ktip, hem evld- mneviyem beraberdi.
Dnyada herkesten ziyade kendimi mesut bilirken,
yineye baktm, samda, sakalmda beyaz kllar grdm.
Birden, esarette, Kosturmadaki camideki intibah- ruh
yine balad. Onun eseri olarak, kalben merbut olduum
ve medar- saadet-i dnyeviye zannettiim hlt, esbab
tetkike baladm. Hangisini tetkik ettimse, baktm ki,
rktr, alkaya demiyor, aldatyor. O sralarda, en
sadakatli zannettiim bir arkadamda, umulmadk bir
sadakatsizlik ve hatra gelmez bir vefaszlk grdm.
Hayat- dnyeviyeden bir rkmek geldi. Kalbime dedim:
Acaba ben btn btn aldanm mym? Gryorum ki,
hakikat noktasnda acnacak halimize, pek ok insanlar
gptayla bakyorlar. Btn bu insanlar divane mi olmular?
Yoksa imdi ben divane mi oluyorum ki, bu dnyaperest
insanlar divane gryorum?
Her neyse... Ben, ihtiyarln verdii iddetli intibah
cihetinde, en evvel, alkadar olduum fni eylerin
fniliini grdm. Kendime de baktm, nihayet-i aczde
grdm. O vakit, bek isteyen ve bek tevehhmyle
fnilere mptel olan ruhum btn kuvvetiyle dedi ki:
Madem cismen fniyim; bu fnilerden bana ne hayr
gelebilir? Madem ben cizim; bu cizlerden ne
bekleyebilirim? Benim derdime are bulacak bir Bk-i
Sermed, bir Kadr-i Ezel lzm diyerek taharrye
baladm.
O vakit, hereyden evvel, eskiden beri tahsil ettiim
ilme mracaat edip, bir teselli, bir rica aramaya baladm.
Maatteessf, o vakte kadar ulm-u felsefeyi ulm-u
slmiye ile beraber havsalama doldurup, o ulm-u
felsefeyi, pek yanl olarak, maden-i tekemml ve medar-
tenevvr zannetmitim. Halbuki, o felsef meseleler
ruhumu ok fazla kirletmi ve terakkiyt- mneviyemde
engel olmutu.
Birden, Cenb- Hakkn rahmet ve keremiyle, Kurn-
Hakmdeki hikmet-i kudsiye imdada yetiti. ok
risalelerde beyan edildii gibi, o felsef meselelerin kirlerini
ykad, temizlettirdi.
Ezcmle, fnun-u hikmetten gelen zulmat- ruhiye,
ruhumu kinata boduruyordu. Hangi cihete baktm, nur
aradm; o meselelerde nur bulamadm, teneffs
edemedim. T, Kurn- Hakmden gelen L ilhe ill H
cmlesiyle ders verilen tevhid, gayet parlak bir nur olarak,
btn o zulmat datt; rahatla nefes aldm. Fakat nes
ve eytan, ehl-i dallet ve ehl-i felsefeden aldklar derse
istinad ederek akl ve kalbe hcum ettiler. Bu hcumdaki
mnzart- nefsiye, lillhilhamd, kalbin muzafferiyetiyle
neticelendi. ok risalelerde ksmen o mnazaralar
yazlm. Onlara iktif edip, burada yalnz binde bir
muzafferiyet-i kalbiyeyi gstermek iin, binler burhandan
birtek burhan beyan edeceim. T ki, genliinde hikmet-i
ecnebiye veya fnun-u medeniye nam altndaki ksmen
dallet, ksmen mlyniyat meseleleriyle ruhunu
kirletmi, kalbini hasta etmi, nefsini martm bir ksm
ihtiyarlarn ruhunda temizlik yapsn; tevhid hakknda
eytan ve nefsin errinden kurtulsun. yle ki:
Ulm-u felseyenin vekleti namna nefsim dedi ki: Bu
kinattaki esbabn tabiatyla bu mevcudata mdahaleleri
var. Herey bir sebebe bakar. Meyveyi aatan, hububat
topraktan istemeli. En cz, en kk bireyi de Allahtan
istemek ve Allaha yalvarmak ne demektir?
O vakit, nur-u Kurn ile, srr- tevhid, u gelecek surette
inkiaf etti. Kalbim, o mtefelsif nefsime dedi:
En cz ve en kk ey, en byk ey gibi, dorudan
doruya btn bu kinat Hlknn kudretinden gelir ve
hazinesinden kar. Baka surette olamaz. Esbab ise bir
perdedir. nk en ehemmiyetsiz ve en kk
zannettiimiz mahlklar bazan sanat ve hilkat cihetinde
en bynden daha byk olur. Sinek, tavuktan sanata
ileri gemezsede, geri de kalmaz. yleyse, byk kk
tefrik edilmeyecek. Ya btn esbab- maddiyeye taksim
edilecek, veyahut btn birden birtek zta verilecektir.
Birinci k muhal olduu gibi, bu k vciptir, zarurdir.
nk birtek zta, yani, bir Kadr-i Ezelye verilse, madem
btn mevcudatn intizamat ve hikmetleriyle vcudu kat
tahakkuk eden ilmi hereyi ihata ediyor. Ve madem
ilminde hereyin miktar taayyn ediyor. Ve madem,
bilmahede, her vakit hiten, nihayetsiz suhuletle,
nihayetsiz sanatl masnular vcuda geliyor. Ve madem o
Kadr-i Almin, bir kibrit akar gibi, emr-i
1
ile,
hangi ey olursa olsun icad edebildiini, hadsiz kuvvetli
delillerle ok risalelerde beyan ettiimiz ve hususan
Yirminci Mektup ve Yirmi nc Lemann hirinde ispat
edildii gibi, hadsiz bir kudreti var. Elbette, bilmahede
grlen harikulde suhulet ve kolaylk, o ihata-i ilmiyeden
ve azamet-i kudretten geliyor.
1. (Allah bireyin olmasn murad ettii zaman, O sadece) Ol der, o da
oluverir. Bakara Sresi, 2:117; Ysin Sresi, 36:82.
Mesel, nasl ki gze grlmeyen eczal bir mrekkeple
yazlan bir kitaba, o yazy gstermeye mahsus bir ecza
srlse, o koca kitap birden herbir gze vcudunu gsterip
kendini okutturur. Aynen yle de, o Kadr-i Ezelnin ilm-i
muhitinde, hereyin suret-i mahsusas, bir miktar-
muayyenle taayyn ediyor. O Kadr-i Mutlak, emr-i
ile, o hadsiz kudretiyle ve nz iradesiyle, o yazya
srlen ecza gibi, gayet kolay ve suhuletle, kudretin bir
cilvesi olan kuvvetini o mahiyet-i ilmiyeye srer, o eye
vcud-u haric verir, gze gsterir, nuku-u hikmetini
okutturur.
Eer btn eya birden o Kadr-i Ezelye ve Alm-i Klli
eye verilmezse, o vakit sinek gibi en kk bireyin
vcudunu, dnyann ekser nevilerinden husus bir mizanla
toplamak lzm gelmekle beraber; o kk sinein
vcudunda alan zerreler, o sinein srr- hilkatini ve
keml-i sanatn btn dekaikiyle bilmekle olabilir. nk
esbab- tabiiye ile esbab- maddiye, bilbedahe ve umum
ehl-i akln ittifakyla, hiten icad edemez. yleyse,
herhalde, onlar icad etse, elbette toplayacak. Madem
toplayacak; hangi zhayat olursa olsun, ekser ansr ve
envndan nmuneler, iinde vardr. Adeta kinatn bir
hlsas, bir ekirdei hkmndedir. Elbette, o halde bir
ekirdei btn bir aatan, bir zhayat btn r-yi
zeminden ince elekle eleyip ve en hassas bir mizanla lp
toplattrmak lzm geliyor. Ve madem esbab- tabiiye
cahildir, cmiddir; bir ilmi yoktur ki bir pln, bir hriste, bir
model, bir program takdir etsin, ona gre mnev kalba
gelen zerrt eritip dksn, t dalmasn, intizamn
bozmasn. Halbuki hereyin ekli, heyeti hadsiz tarzlarda
olabildii iin, hadsiz had ve hesaba gelmez ekller,
miktarlar iinde birtek ekil ve miktarda, sel gibi akan
ansrn zerreleri dalmayarak, muntazaman, miktarsz,
kalpsz, birbiri stnde kitle halinde durdurmak ve
zhayata muntazam bir vcut vermek, ne derece imkndan,
ihtimalden, akldan uzak olduu grnyor. Elbette kimin
kalbinde krlk yoksa grr.
Evet, bu hakikate binaen,


bu yet-i azmenin srryla,
HAYE-1
btn esbab-
maddiye toplansa, onlarn ihtiyarlar da olsa, birtek sinein
vcudunu ve o vcudun cihazatn mizan- mahsusla
toplayamazlar. Toplasalar da, o vcudun miktar-
muayyenesinde durduramazlar. Durdursalar da, daima
tazelenmekte olan ve o vcuda gelip alan zerrt,
muntazaman altramazlar. yleyse, bilbedahe, esbab bu
eyaya sahip kamazlar. Demek Sahib-i Hakikleri
bakadr.
Haiye-1 Yani, Allahtan baka btn ardnz ve ibadet ettiiniz
eylertoplansalar da, asla bir sinei halk edemezler. Hac Sresi, 22:73.
Evet, yle bir Sahib-i Hakikleri var ki,
1
yetinin
srryla, btn zeminin yzndeki zhayat, bir sinein
ihys kadar kolay yapar. Bir bahar, birtek iek
kolaylnda icad eder. nk toplamaya muhta deil.
Emr-i
2
a mlik olduundan; ve her baharda
hadsiz mevcudat- bahariyenin madde-i unsuriyesinden
baka hadsiz sft ve ahvl ve ekllerini hiten icad
ettiinden; ve ilminde hereyin pln, modeli, hristesi ve
program taayyn ettiinden; ve btn zerrat Onun ilim ve
kudreti dairesinde hareket ettiklerinden, kibrit akar gibi
hereyi nihayet kolaylkla icad eder. Ve hibir ey, zerre
miktar hareketini armaz. Seyyrat mut bir ordusu
olduu gibi, zerrat dahi muntazam bir ordusu hkmne
geer. Madem o kudret-i ezeliyeye istinaden hareket
ediyorlar ve o ilm-i ezelnin dsturuyla alyorlar; ite o
eserler, o kudrete gre vcuda gelir. Yoksa o kk,
ehemmiyetsiz ahsiyetlerine bakmakla o eserler klmez.
O kudrete intisap kuvvetiyle bir sinek, bir Nemrudu
gebertir. Karnca, Firavunun sarayn harap eder. Zerre gibi
kk am tohumu, da gibi koca bir am aacnn ykn
omuzunda tayor. Bu hakikati ok risalelerde ispat
ettiimiz gibi, nasl ki bir nefer, askerlik vesikasyla
padiaha intisap noktasnda, yz bin defa kendi
kuvvetinden fazla, bir ah esir etmek gibi eserlere mazhar
olur. yle de, herey, o kudret-i ezeliyeye intisabyla, yz
bin defa esbab- tabiiyenin fevkinde mucizt- sanata
mazhar olabilir.
1. Sizin yaratlmanz da, diriltilmeniz de, tek bir kiinin yaratlp diriltilmesi
gibidir. Lokman Sresi, 31:28.
2. (Allah bireyin olmasn murad ettii zaman, O sadece) Ol der, o da
oluverir. Bakara Sresi, 2:117; Ysin Sresi, 36:82.
Elhasl, hereyin nihayet derecede hem sanatl, hem
suhuletli vcudu gsteriyor ki, muhit bir ilim sahibi olan
bir Kadr-i Ezelnin eseridir. Yoksa, yz bin muhal iinde,
deil vcuda gelmek, belki imkn dairesinden kp imtin
dairesine girecek ve mmkn suretinden kp mmteni
mahiyetine girecek ve hibir ey vcuda gelmeyecek, belki
de vcuda gelmesi muhal olacaktr.
te bu gayet ince ve gayet kuvvetli ve gayet derin ve
gayet zhir bir burhanla, eytann muvakkat bir akirdi ve
ehl-i dalletin ve ehl-i felsefenin bir vekili olan nefsim
sustu. Ve, lillhilhamd, tam imana geldi. Ve dedi ki:
Evet, bana yle bir Hlk ve Rab lzm ki, en kk
htrt- kalbimi ve en haf niyazm bilecek; ve en gizli
ihtiyac- ruhumu yerine getirdii gibi, bana saadet-i
ebediyeyi vermek iin, koca dnyay hirete tebdil edecek
ve bu dnyay kaldrp hireti yerine kuracak; hem sinei
halk ettii gibi semvt da icad edecek; hem gnei
semnn yzne bir gz olarak akt gibi, bir zerreyi de
gzbebeimde yerletirecek bir kudrete mlik olsun.
Yoksa, sinei halk edemeyen, htrt- kalbime mdahale
edemez, niyaz- ruhumu iitemez. Semvt halk etmeyen,
saadet-i ebediyeyi bana veremez. yleyse, benim Rabbim
Odur ki, hem htrt- kalbimi slah eder, hem cevv-i
havay bulutlarla bir saatte doldurup boaltt gibi dnyay
hirete tebdil edip, Cenneti yapp, kapsn bana aar,
Haydi, gir der.
te, ey nefsim gibi bedbahtlk neticesinde bir ksm
mrn nursuz felsef ve ecneb fnununa sarf eden ihtiyar
kardelerim! Kurnn lisanndaki mtemadiyen L ilhe
ill H ferman- kudsiyesinden ne kadar kuvvetli ve ne
kadar hakikatli ve hibir cihette sarslmaz ve zedelenmez
ve tagayyr etmez kuds bir rkn- imanyi anlaynz ki,
nasl btn mnev zulmat datr ve mnev yaralar
tedavi eder!
Bu uzun maceray, ihtiyarlmn rica kaplar iinde
derci, adeta ihtiyarmla olmad. stemiyordum, belki
usandracak diye ekiniyordum. Fakat bana yazdrld
diyebilirim. Her neyse, sadede dnyorum.
Sa ve sakalmdaki beyaz kllarn ve bir vefdrn
sadakatsizlii neticesinde o aal ve zhiren tatl ve ssl
stanbulun hayat- dnyeviyesinin ezvkndan bana bir
nefret geldi. Nes, meftun olduu ezvkn yerinde mnev
ezvk arad. Bu ehl-i gaetin nazarnda souk ve ar ve
nho grnen ihtiyarlkta bir teselli, bir nur istedi.
Felillhilhamd, Cenb- Hakka yz bin kr olsun, btn
o hakikatsiz, tatsz, akbetsiz ezvk- dnyeviye yerine,
hakik, daim ve tatl ezvk- imaniyeyi L ilhe ill Hda
ve nur-u tevhidde bulduum gibi, ehl-i gaetin nazarnda
souk ve sakl grnen ihtiyarl, o nur-u tevhidle ok
haf ve hararetli ve nurlu grdm.
Ey ihtiyar ve ihtiyareler! Madem sizlerde iman var ve
madem iman klandran ve inkiaf ettiren namaz ve
niyaz var. htiyarlnza ebed bir genlik nazaryla
bakabilirsiniz. nk onunla ebed bir genlik
kazanabilirsiniz. Hakik souk ve sakl ve irkin ve zulmetli
ve elemli olan ihtiyarlk ise, ehl-i dalletin ihtiyarlklardr,
belki de onlarn genlikleridir. Onlar alamal, onlar V
esef, v hasret! demeli. Sizler, ey muhterem imanl
ihtiyarlar, Elhamd lillhi al klli hal deyip mesrurne
kretmelisiniz.
ON KNC RCA
Bir zaman, Ispartavilyetinin Barla nahiyesinde, ney
nam altnda ikenceli bir esaretle, yalnz ve kimsesiz, bir
kyde ihtilttan ve muhabereden men edilmi bir
vaziyette, hem hastalk, hem ihtiyarlk, hem gurbet iinde
gayet perian bir halde iken, Cenb- Hak keml-i
merhametinden, Kurn- Hakmin nktelerine srlarna
dair benim iin medar- teselli bir nur ihsan etmiti.
Onunla o ac, elm, hazn vaziyetimi unutmaya
alyordum.
Vatanm, ahbabm, akaribimi unutabiliyordum. Fakat,
v hasret, birisini unutamyordum. O da hem
biraderzadem, hem mnev evldm, hem en fedakr
talebem, hem en cesur bir arkadam olan merhum
Abdurrahman idi. Alt yedi sene evvel benden ayrlmt.
Ne o benim yerimi biliyor ki yardma kosun, teselli versin;
ve ne de ben onun vaziyetini biliyordum ki onunla
muhabere edeyim, dertleeyim. Benim bu ihtiyarlk
vaziyeti zamanmda yle fedakr, sadk birisi bana lzmd.
Sonra, birden, birisi bana bir mektup verdi. Mektubu
atm, grdm ki, Abdurrahmann mahiyetini tam gsterir
bir tarzda bir mektup ki, o mektubun bir ksm Yirmi
Yedinci Mektubun fkralar iinde, zhir kerameti
gsterir bir tarzda derc edilmitir. O mektup beni ok
alattrm ve elan da alattryor. Merhum Abdurrahman,
o mektupla, pek cidd ve samim bir surette, dnyann
ezvkndan nefret ettiini ve en byk maksad, bana
yetiip, kklnde benim ona baktm gibi o da
ihtiyarlmdabana hizmet etmekti. Hem, dnyada benim
hakik vazifem olan ner-i esrar- Kurniyede, muktedir
kalemiyle bana yardm etmekti. Hatt mektubunda
yazyordu: Yirmi otuz risaleyi bana gnder; herbirisinden
yirmi otuz nsha yazp ve yazdracam diyordu.
O mektup, bana, dnyaya kar kuvvetli bir mit verdi.
Deh derecesinde zekya mlik ve hakik evldn ok
fevkinde bir sadakat ve irtibatla bana hizmet edecek byle
cesur bir talebemi buldum diye, o ikenceli esareti, o
kimsesizlii, o gurbeti, o ihtiyarl unuttum.
O mektuptan evvel, iman- bil-hirete dair tab
ettirdiim Onuncu Szn bir nshas eline gemiti. Gya
o risale ona bir tiryak idi ki, alt yedi sene zarfnda ald
btn mnev yaralarn tedavi etti. Gayet kuvvetli ve
parlak bir imanla ecelini bekliyor gibi, bana o mektubu
yazm. Bir iki ay sonra Abdurrahman vastasyla yine
mesudne bir hayat- dnyeviye geirmek tasavvurunda
iken, v hasret, birden onun vefat haberini aldm. Bu
haber o derece beni sarst ki, be senedir daha o tesir
altndaym. O vakit bulunduum ikenceli esaret ve
yalnzlk ve gurbet ve ihtiyarlk ve hastalm, on derece
onlarn fevkinde bana bir rkat, bir rikkat, bir hzn verdi.
Benim merhume validemin vefatyla husus dnyamn
yars, onun vefatyla vefat etmi diyordum.
Abdurrahmann vefatyla da, bki kalan teki yar dnyam
da vefat etti grdm. Dnyadan btn btn alkam
kesildi. nk o dnyada kalsayd, hem dnyadaki vazife-i
uhreviyemin kuvvetli bir medar ve benden sonra tam
yerime geecek bir hayrlhalef ve hem de bu dnyada en
fedakr bir medar- teselli, bir arkadam olabilirdi; ve en
zeki bir talebem, bir muhatap ve Risale-i Nur eczalarnn
en emin bir sahibi ve muhafz olurdu.
Evet, insaniyet itibaryla byle bir zayiat, benim gibi
insanlara ok hrkatlidir, yandryor. Geri zhiren
tahammle alyordum, fakat ruhumda iddetli frtna
vard. Eer ara sra Kurnn nurundan gelen teselli teskin
etmeseydi, benim iin dayanmak mmkn olamayacakt.
O zaman Barla derelerine, dalarna yalnz gidip
geziyordum. Hl yerlerde oturup o teessrt- hazne
iinde, eski zamanda Abdurrahman gibi sadk
talebelerimle geirdiim mesudne hayat levhalar sinema
gibi hayalimden getike, ihtiyarlk ve gurbetin verdii
srat-i teessr, mukavemetimi kryordu.
Birden,
1

yet-i kudsiyenin srr inkiaf etti. Bana

2
dedirtti ve onunla hakik
teselli verdi.
1. Herey helk olup gidicidirOnun yz (Yani, Allahn zt ve
hereyinAllaha bakan yz) mstesn. Hkm Ona aittir; siz de
Onadndrleceksiniz. Kasas Sresi, 28:88.
2. Bk kalan ancak sensin, ey Bk.
Evet, ben o hl derede, o hazn hlette, bu yet-i
kudsiyenin srryla, Mirkats-Snne Risalesinde iaret
edildii gibi, kendimi byk cenaze banda grdm:
Biri, elli be yama kadar elli be lm ve hayat-
mrmde defnedilmiSaidlerin kabri stnde bir mezar
ta olarak kendimi grdm.
kinci cenaze, zaman- demden (a.s.) beri, benim
hemcinsim ve nevim vefat edip mazi kabrinde defnedilmi
olan o byk cenazenin banda, mezar ta hkmnde
olan bu asrn yznde gezer, karnca gibi kk bir zhayat
suretinde kendimi grdm.
nc cenaze ise, insanlar gibi her sene dnya
yznde seyyar bir dnyann vefatyla, byk dnya da bu
yetin srryla vefat edecei, hayalimin nnde tecessm
etti.
te, Abdurrahmann vefatnn hznnden gelen bu
dehetli mny btn btn aydnlattracak ve hakik
teselli ve snmez nur verecek bu yet-i kerime, mn-y
iarsiyle imdada yetiti:


1
Evet, bu yet bildirdi ki: Madem Cenb- Hak var; O
hereye bedeldir. Madem O bkidir; elbette O kdir.
Birtek cilve-i inyeti, btn dnya yerini tutar. Ve bir cilve-i
nuru, mezkr byk cenazeye mnev hayat verir;
cenazeler olmadn, belki vazifelerini bitirmi, baka
lemlere gitmi olduklarn gsteriyor. nc Lemada bu
srrn izah getiinden, ona iktifen burada yalnz derim
ki:
2
(il hir) yetinin melini
gsteren, iki defa

3
beni gayet elm o hazn hletten kurtard. yle ki:
1. Eer senden yz evirecek olurlarsa de ki: Allah bana yeter. Ondan
bakaibadete lyk hibir ilh yoktur. Ben Ona tevekkl ettim. Yce ArnRabbi
de Odur. Tevbe Sresi, 9:129.
2. Herey helk olup gidicidirOnun yz (Yani, Allahn zt ve
hereyinAllaha bakan yz) mstesn. Kasas Sresi, 28:88.
3. Bk kalan ancak sensin, ey Bk.
Birinci defa dedim; dnya ve
dnyadaki Abdurrahmangibi hadsiz alkadar olduum
ahbaplarn zevlinden ve rabtalarn kopmasndan neet
eden hadsiz mnev yaralar iinde bir ameliyat- cerrahiye
nevinde bir tedavi balad.
kinci defa
1
cmlesi, btn o hadsiz
mnev yaralara hem merhem, hem tiryak oldu. Yani, Sen
bkisin. Giden gitsin, Sen yetersin. Madem Sen bkisin;
zeval bulan hereye bedel bir cilve-i rahmetin kdir.
Madem Sen varsn; Senin varlna iman ile intisabn bilen
ve srr- slmiyetle o intisaba gre hareket eden insana
herey var. Fen ve zevl, mevt ve adem bir perdedir, bir
tazelenmektir, ayr ayr menzillerde gezmek hkmndedir
diye dnp, tamamyla o hrkatli, rkatli, hazn, elm,
karanlkl, dehetli hlet-i ruhaniye, srurlu, neeli,
lezzetli, nurlu, sevimli, nsiyetli bir hlete inklp etti.
Lisanm ve kalbim, belki lisan- hal ile btn zerrt-
vcudum Elhamd lillh dediler.
te, o cilve-i rahmetin binden bir cz udur ki:
Ben o hznghm olan dereden ve o hzn-engiz
hletten, Barlaya dndm. Baktm ki, Kulenl Mustafa
namnda bir gen, benden ilmihle ait, abdest ve namaza
dair birka meseleyi sormak iin gelmi. O vakit misarleri
kabul etmediim halde, onun ruhundaki ihls ve ileride
Risale-i Nura edecei kymettar hizmeti
HAYE-1
gya hiss-i
kablelvuku ile ruhum o gencin ruhunda okudu; onu geriye
evirmedim, kabul ettim.
HAYE-2
Sonra tebeyyn etti ki,
Risale-i Nur hizmetinde ve benden sonra hayrlhalef
olarak, bir vris-i hakik vazifesini tam yerine getirecek
olan Abdurrahman yerine, Cenb- Hak Mustafay
nmune olarak bana gndermi ki, Senden bir
Abdurrahman aldm; mukabilinde, bu grdn Mustafa
gibi otuz Abdurrahman, o vazife-i diniyede sana hem
talebe, hem biraderzade, hem evld- mnev, hem karde,
hem fedakr arkada vereceim.
1. Bk kalan ancak sensin, ey Bk.
Haiye-1 te o Mustafann kk kardei olan Kk Ali, kendi gzel,
shhatli kalemiyle yedi yzden ziyade Nur Risalelerini yazmakla, tamamyla
bilil bir Abdurrahman olduu gibi, mteaddit Abdurrahmanlar da yetitirdi.
Haiye-2 Elhak, o yalnz kabule deil, belki istikbale lyk olduunu gsterdi.
HAYE Risale-i Nurun birinci akirdi Mustafann istikbale liyakatine dair
stadmn hkmn tasdik eden bir hadise: Kurban arefesinden bir gn evvel
stadm gezmeye gidecekti. At getirmek zere beni gnderdii
zaman,stadma dedim: Sen aaya inme. Ben kapy arkasndan
rtpodunluktan kacam. stadm Hayr, dedi. Sen kapdan k
diyerekaaya indi. Ben kapdan ktktan sonra kapy arkasndan
srgledi.Ben gittim, kendisi de yukarya kt. Sonra yatm. Bir mddet
sonraKulenl Mustafa, Hac Osmanla beraber gelmiler. stadm hi kimseyi
kabul etmiyordu ve etmeyecekti. Hususan o vakit iki adam beraber hi yanna
almaz, geri evirirdi. Halbuki, bu makamda bahsedilen kardeimiz Kulenl
Mustafa, Hac Osmanla gelince, kap gya lisan- hal ile ona demi ki:
stadn seni kabul etmeyecek; fakat ben sana alacam diyerek,arkasndan
srglenmi kap kendi kendine Mustafaya alm. Demekstadmn onun
hakknda Mustafa istikbale lyktr diye syledii sz istikbal gsterdii
gibi, kap da buna ahit olmutur. Hsrev (Evet)
Hsrevin yazd dorudur, tasdik ediyorum. Kap bu mbarek Mustafay
benim bedelime hem istikbal etti, hem de kabul etti. Said Nurs
Evet, lillhilhamd, otuz Abdurrahman verdi. O vakit
dedim: Ey alayan kalbim! Madem bu nmuneyi grdn
ve onunla o mnev yaralarn en mhimini tedavi etti. Sair
btn seni mteessir eden yaralar da tedavi edeceine
kanaatin gelmelidir.
te, ey benim gibi ihtiyarlk zamannda gayet sevdii
evldn veya akrabasn kaybeden ve beline yklenmi
ihtiyarln ar ykyle beraber raktan gelen ar gamlar
da bana yklenen ihtiyar kardeler ve ihtiyare hemireler!
Benim vaziyetimi, anladnz ki, sizinkinden ok iddetli
iken, madem byle bir yet-i kerime tedavi etti, ifa verdi.
Elbette, Kurn- Hakmin eczahane-i kudsiyesinde, umum
dertlerinize ifa verecek illar vardr. Eer iman ile ona
mracaatedip ve ibadetle o illar istimal etseniz,
belinizde ve banzdaki oihtiyarln ve gamlarn ar
ykleri gayet haeecektir.
Bu mebhasn uzun yazlmasnn srr ise, merhum
Abdurrahmana ziyade dua-y rahmet ettirmek
dncesidir; sizi usandrmasn. Hem sizi belki ziyade
mteellim edecek en ackl ve nefret verip rktecek en
dehetli yaram gayet nho, elm bir surette size
gstermekten maksadm, Kurn- Hakmin kuds tiryak
ne derece harikulde bir il ve parlak bir nur olduunu
gstermektir.
ON NC RCA
HAYE-1
Haiye-1 Ltif bir tevafuktur ki, bu On nc Ricann bahsettii medrese
hadisesi on sene evvel oldu.
Bu Ricada, sergzet-i hayatmn mhim bir
levhasndan bahsedeceimden, herhalde bir derece uzun
olacak; usanmamanz ve gcenmemenizi arzu ediyorum.
Harb-i Umumde Rusun esaretinden kurtulduktan
sonra, stanbulda, iki sene Drl-Hikmette, hizmet-i
diniye beni orada durdurdu. Sonra, Kurn- Hakmin
iradyla ve Gavs- zamn himmetiyle ve ihtiyarln
intibahyla, stanbuldaki hayat- medeniyeden usan ve
aal hayat- itimaiyeden bir nefret geldi. Dssla tabir
edilen itiyak- vatan hissi beni vatanma sevk etti. Madem
leceim, vatanmda leyim diye Vana gittim.
Hereyden evvel, Vanda Horhor denilen medresemin
ziyaretine gittim. Baktm ki, sair Van haneleri gibi onu da
Rus istilsnda Ermeniler yakmlard. Vann mehur
kalesi ki, da gibi yekpare tatan ibarettir, benim
medresem onun tam altnda ve ona tam bitiiktir. Benim
terk ettiim yedi sekiz sene evvel, o medresemdeki
hakikaten dost, karde, ens talebelerimin hayalleri
gzmn nne geldi. O fedakr arkadalarmn bir ksm
hakik ehid, dier bir ksm da o musibet yznden
mnev ehid olarak vefat etmilerdi.
Ben alamaktan kendimi tutamadm. Ve kalenin, t
medresenin stndeki, iki minare yksekliinde,
medreseye nzr tepesine ktm, oturdum. Yedi sekiz sene
evvelki zamana hayalen gittim. Benim hayalim kuvvetli
olduu iin, beni o zamanda hayligezdirdi. Etrafta kimse
yoktu ki, beni o hayalden evirsin ve o zamandan eksin.
nk yalnzdm. Yedi sekiz sene zarfnda, gzm
atka, bir asr zaman gemi kadar bir tahavvlt
gryordum.
Baktm ki, benim medresemin etrafndaki ehir ii, kale
dibi mevkii, btn batan aaya kadar yandrlm, tahrip
edilmi. Evvelki grdmden imdiki grdme, gya
iki yz sene sonra dnyaya gelip yle hazn nazarla
baktm. O hanelerdeki adamlarn ouyla dost ve ahbap
idim. Ksm- zam, Allah rahmet etsin, muhaceret ile vefat
etmiler, gurbette perian olmulard. Hem Ermeni
mahallesinden baka, Vann btn Mslmanlarnn
haneleri tahrip edilmi grdm. Benim kalbim en derinden
szlad. O kadar rikkatime dokundu ki, binler gzm
olsayd beraber alayacakt. Ben gurbetten vatanma
dndm, gurbetten kurtuldum zannediyordum. V esef,
gurbetin en dehetlisini vatanmda grdm. On kinci
Ricada bahsi geen Abdurrahman gibi ruhumla pek
alkadar yzer talebelerimi, dostlarm kabirde ve o
ahbaplarn yerlerini harabezar grdm.
Eskiden beri hatrmda olan bir ztn bir fkras vard;
tam mnsn gremiyordum. O hazn levha karsnda
tam mnsn grdm. Fkra budur:


Yani, Eer dostlardan mufarakat olmasayd, lm
ruhlarmza yol bulamazd ki, gelsin, alsn. Demek, en
ziyade insan ldren, ahbaptan mufarakattir. Evet, hibir
ey beni o vaziyet kadar yandrmam, alatmam. Eer
Kurndan, imandan medet gelmeseydi, o gam, o keder, o
hzn, ruhumu uuracak gibi tesirat yapacakt.
Eskiden beri airler iirlerinde, ahbaplaryla grtkleri
menzillerin mrur-u zamanla harabeghlarna alamlar.
Bunun en rkatli levhasn da ben gzmle grdm. ki yz
sene sonra, gayet sevdii dostlarn mahall-i ikametine
urayan bir adamn hznyle, hem ruhum, hem kalbim,
gzme yardm edip aladlar. O vakit, gzmn nnde
harabezra dnm yerlerin, gayet mamur ve enlikli ve
neeli ve srurlu bir surette bulunduu zaman, yirmi
seneye yakn, en tatl bir hayatta, tedris ile, kymettar
talebelerimle geirdiim hayatmn o irin safaht, birer
birer, sinema levhalar gibi canlanp grnerek, sonra vefat
edip gider tarznda hayali gzmn nnde epey zaman
devam etti.
O vakit, ehl-i dnyann haline ok taaccp ettim: Nasl
kendilerini aldatyorlar? nk o vaziyet dnyann tam fni
olduunu ve insanlar da iinde misar bulunduunu
bilbedhe gsterdi. Ehl-i hakikatin mtemadiyen Dnya
gaddardr, mekkrdr, fenadr; aldanmaynz demeleri ne
kadar doru olduunu gzmle grdm. Hem insan nasl
cismiyle, hanesiyle alkadardr; yle de, kasabasyla,
memleketiyle, belki dnyasyla alkadar olduunu kendim
de grdm.
nk, ben vcudum itibaryla ihtiyarlk rikkatinden iki
gzmle alarken, medresemin yalnz ihtiyarl deil,
belki vefatndan dolay on gzle alamakistiyordum. Ve o
irin vatanmn yar lmesiyle, yz gzle
alamayaihtiyacm vard.
Rivayet-i hadiste vardr ki, her sabah bir melike
aryor:
1
Yani, lmek iin
tevelld edip dnyaya gelirsiniz; harap olmak iin binalar
yapyorsunuz diyor. te bu hakikati kulamla deil,
gzmle iitiyordum.
1. el-Acln, Kefl-Haf, 2041; el-Mnv, Feyzl-Kadir,5:483, no: 8053;
el-Heysem, Mecmeuz-Zevid, 1:94.
Evet, o vaziyetim o vakit beni nasl alattrm; on
senedir hayalim o vaziyete uradka yine alyor. Evet,
binler sene yaam o ihtiyar kalenin bandaki menzillerin
harap olmas ve onun altndaki ehrin sekiz sene zarfnda
sekiz yz sene kadar ihtiyarlanmas ve kale altndaki gayet
hayattar ve mecma-i ahbap olan medresemin vefat, umum
Osmanl Devletinde btn medreselerin vefatn gsteren
cenazesinin mnev azametine iareten, koca Van
Kalesinin yekpare ta ona bir mezar ta olmu. Adeta o
medresedeki, sekiz sene evvel benimle beraber bulunan
merhum talebelerim, kabirlerinde benimle beraber
alyorlar. Belki o kasabann harabeduvarlar, dalm
talar benimle beraber alyorlar. Ve onlaralyor gibi
grdm.
Ben o vakit anladm ki, vatanmdaki bu gurbete
dayanamayacam. Ya ben de kabre, onlarn yanna
gitmeliyim; veyahut dada bir maaraya ekilip ecelimi
orada beklemeliyim diye dndm. Dedim, Madem
dnyada byle tahamml edilmez, sabr-iken,
mukavemetsz, yandrc rkatler var; elbette mevt, hayata
rcihtir. Hayatn bu ar vaziyeti ekilir dertlerden deildir.
O vakit ciht- sitte denilen alt cihete nazar gezdirdim,
karanlkl grdm. O iddet-i teessrden gelen gaet, bana
dnyay korkun, bo, hl, bama yklacak bir tarzda
gsterdi. Ruhum ise, dman vaziyetini alan hadsiz
bellara kar bir nokta-i istinad ararken; ve ruhta ebede
kadar uzanan hadsiz arzular tatmin edecek bir nokta-i
istimdad taharr ederken; ve o hadsiz rak ve iftiraktan ve
tahrip ve vefattan gelen hzn ve gama kar teselli
beklerken, birden, Kurn- Mucizl-Beynn



1
yetinin hakikati tecell etti. O rikkatli, rkatli, dehetli,
hznl hayalden beni kurtard, gzm atrd.
1. Gklerde ve yerde ne varsa Allah tesbih eder. Onun kudreti hereye
galiptir ve hikmeti hereyi kuatr. Gklerin ve yerin mlk Ona aittir. Hayat
da, lm de O verir. Onun kudreti hereye yeter. Hadid Sresi, 57:1-2.
Baktm ki, meyvedar aalarn balarndaki meyveleri
tebessm eder bir tarzda bana bakyorlar, Bize de dikkat
et; yalnz harabezra bakp durma diyorlard. Bu yet-i
kerimenin hakikati byle ihtar ediyordu ki:
Vansahrsnn sayfasnda misar olan insanlarn eliyle
yazlan ve ehir suretini alan sun bir mektubun, Rus
istils denilen dehetli bir sel belsna dp silinmesi
neden seni bu kadar mteessir ediyor? Asl Mlik-i Hakik
ve hereyin Sahibi ve Rabbi olan Nakka- Ezelye bak ki,
bu Van sayfasnda, mektubat keml- aa ile, eski
zamanda grdn vaziyeti yine devam edip yazlyorlar. O
yerler bo, harap, hl kalm diye alamalarn, Mlik-i
Hakiksinden gaet ve insanlar misar tasavvur
etmemekten ve mlik tevehhm etmek yanlndan ileri
geliyor.
Fakat o yanllktan ve o yakc vaziyetten bir hakikat
kaps ald. Ve o hakikati tam kabul etmeye nes
hazrland. Evet, nasl ki bir demir atee sokulur, t
yumuasn, gzel ve menfaattar bir ekil verilsin. yle de,
o hzn-engiz hlet ve o dehetli vaziyet ate oldu, nefsimi
yumuatt. Kurn- Mucizl-Beyan, mezkr yetin
hakikatiyle, hakaik-i imaniyenin feyzini tam ona gsterdi,
kabul ettirdi.
Evet, lillhilhamd, u yetin hakikati, iman feyziyle,
Yirminci Mektup gibi risalelerde kat ispat ettiimiz gibi,
herkesin kuvvet-i imaniyesi nisbetinde inkiaf eden yle
bir nokta-i istinad ruha ve kalbe verdi ki, o vaziyetin
dehetinden yz derece ziyade korkun, zararl musibetlere
kar gelebilir bir kuvveti, iman- billhtan verdi. Ve yle
ihtar etti ki: Senin Hlkn olan u memleketin Mlik-i
Hakiksinin emrine herey musahhardr. Hereyin dizgini
Onun elindedir. Ona intisabn yeter.
O Hlkma dayanp tandktan sonra, dman suretini
alan btn eyler dmanlklarn terk ettiler, alattran
hazn haller beni neelendirmeye baladlar. Hem ok
risalelerde kat burhanlarla da ispat ettiimiz gibi, o hadsiz
arzulara kar iman- bilhiretten gelen nur ile yle bir
nokta-i istimdad verdi ki, deil kck ve muvakkat, ksa
dnyev ahbaplara kar arzu ve rabtalarma, belki
ebedl-bdda, lem-i bekda, saadet-i ebediyede hadsiz
uzun arzularma k gelebilir bir nokta-i istimdad verdi.
nk bir cilve-i rahmetiyle, muvakkat bir misarhanesi
olan bu dnyann bir menzili olan u zeminin yznde, o
misarlerini bir iki saat sevindirmek iin, bahar sofrasnda
had ve hesaba gelmez, sanatl, irin nimetlerini her
baharda ihsan edip bir kahvalt hkmnde o misarlere
yedirdikten sonra, mesken-i ebedlerinde sekiz daim
Cenneti hadsiz bir zamanda hadsiz env- nimetiyle
doldurup ibdna ihzar eden bir Rahmnr-Rahmin
rahmetine iman ile istinad edip intisabn bilen, elbette
yle bir nokta-i istimdad bulur ki, en edn derecesi, hadsiz
ebed emellere medet verip idame eder.
Hem o yetin hakikatiyle, imann ziyasndan gelen nur
yle parlak bir surette tecell etti ki, o zulmatl olan
ciht- sitteyi gndz gibi aydnlattrd. nk bu
medresem ve bu ehirde talebe ve dostlarmn arkalarnda
kalp alamak vaziyetini yle aydnlattrd ki, Ahbabn
gittikleri lem karanlkl deil. Yalnz yerlerini deitirdiler;
yine greceksinizdiye ihtar etti. Alamay tamamen
kestirdi. Ve dnyada onlarn yerinegeecek ve benzeyecek
olanlar bulacam ifham etti.
Evet, lillhilhamd, hem vefat eden Van medresesini
Isparta medresesiyle ihy edip, oradaki ahbaplar dahi,
daha ok, daha kymettar talebeler ve ahbaplarla mnen
ihy etti. Hem bildirdi ki, dnya bo, hl olmadn ve
harap olmu bir memleket suretini yanl tasavvur ettiimi,
belki Mlik-i Hakik hikmetinin iktizasyla, sun insanlarn
levhasn deitiriyor, mektubunu tazelendiriyor. Bir aacn
bir ksm meyvelerini kopardka yerine yine baka
meyvelerin geldiigibi, nev-i beerde bu zeval ve rak dahi
bir teceddddr, tazelenmektir. man noktasnda,
ahbapszlktan gelen elmne bir hzn deil, belki baka,
gzel bir yerde grmek zere ayrlmaktan gelen lezizne
bir hzn veren bir tazelenmektir.
Hem o dehetli vaziyetten, kinatn mevcudatnn
karanlkl grnen yzn aydnlatt. Ben de o vakit o
hlete kretmek istedim. Arab u fkra geldi, tam o
hakikati tasvir etti. yle ki, dedim:



Yani, O iddetli hletin tesirinden gelen gaetle,
kinatn mevcudat, bir ksm dman ve ecneb,
HAYE-1
bir
ksm mthi cenazeler, dier ksm ise kimsesizlikten
alayan yetimler suretinde, gal nefsime tevehhmle
gsterilen bu korkun levhay, nur-u imanla aynelyakin
grdm ki: O ecneb, dman grnenler birer dost,
kardetirler. Ve o mthi cenazeler ise, ksmen hayattar ve
nsiyetkr ve ksmen vazifeden terhis edilenlerdir. Ve o
alayan yetimlerin vveyllar ise, zikir ve tesbihin
zemzemeleri olduunu nur-u imanla grdmden, o
hadsiz nimetlerin menba olan iman bana veren Hlk-
Zlcelle hadsiz hamd ediyorum. Ve bu dnyada, bu
dnya kadar byk, husus dnyamdaki btn mevcudat,
hamd ve tesbiht- lhiyede tasavvur ve niyetimle istimal
etmek bir hakkm olduu nokta-i nazarndan, btn o
mevcudatn herbirisinin ve umumunun lisan- halleriyle
beraber, Elhamd lillhi al nril-mn deriz demektir.
Haiye-1 Yani zelzele, frtna, tufan, tun, ate gibi.
Hem o gaetkrne hlet-i mthieden hie inen
ezvk- hayat ve btn btn ekilip kuruyan emeller ve
en dar bir daire iinde skp kalan, belki mahvolan
ahsma ait nimetler, lezzetler, birdenbaka risalelerde
kat bir surette ispat ettiimiz gibinur-u imanla, kalbin
etrafndaki o dar daireyi yle genilettirdi ki, kinat iine
ald ve o Horhor bahesinde kurumu ve lezzetini karm
nimetler yerinde, dr- dnya ve dr- hireti birer sofra-i
nimet ve birer tabla-i rahmet ekline getirdi. Gz, kulak,
kalb gibi on deil, yz cihazat- insaniyenin herbirini, gayet
uzun bir el suretinde, her mminin derecesi nisbetinde o
iki sofra-i Rahmna uzatp, her tarafndan nimetleri
toplayacak bir tarzda gsterdiinden, hem bu ulv hakikati
ifade, hem o hadsiz nimete kr iin, o vakit byle
demitim:



Yani, Dnya ve hireti nimet ve rahmetle doldurmu
bir surette, hakik mminlerin nur-u iman ve slmiyetle
inkiaf ve inbisat etmi btn hasselerinin elleriyle o iki
muazzam sofradan istifadeyi temin eden ve gsteren nur-u
iman nimetinin mukabiline, o iman bana veren Hlkma,
btn zerrt- vcudumla, dnya ve hiret dolusu hamd ve
kr, elimden gelse yaparm demektir. Madem iman bu
lemde bu tesirt- azmeyi yapar; elbette dr- bekda
yle semerat ve fyuzt olacak ki, bu dnyadaki aklla
onlar ihata edilmez ve tarif edilmez.
te, ey benim gibi ihtiyarlk mnasebetiyle pek ok
dostlarn rak aclarn eken ihtiyar ve ihtiyareler! Sizin en
ihtiyarnz her ne kadar zhiren benden yal ise de, mnen
ben onlardan daha ziyade ihtiyarlm tahmin ediyorum.
nk ftratmda rikkat-i cinsiye ile acmak hissi ziyade
bulunduundan, kendi elemimden baka, binler
kardelerimin elemlerini de o efkat srryla ektiimden,
yzler sene yaam gibi ihtiyarm. Ve siz ne kadar rak
belsn ekmiseniz, benim kadar o belya mruz
kalmamsnz. nk olum yoktur ki yalnz olumu
dneyim. Bendeki ftr olan bu ziyade acmaklk ve
efkat, binler Mslman evltlarnn, hatt msum
hayvanlarn teellmlerine kar dahi bir rikkat, bir elem, o
srr- efkatle hissediyordum. Husus bir hanem yoktur ki
krimi yalnz ona hasredeyim. Belki bu memleketle ve
belki lem-i slmn ktasyla, hanem gibi, hamiyet-i
slmiye noktasnda alkadarm. Ve o iki byk hanedeki
dindalarmn elemleriyle mteellim ve raklaryla
mahzun oluyorum.
te btn ihtiyarlmdan ve rak bellarndan gelen
teessrtma, bana nur-u iman tam k geldi; krlmaz bir
rica, kopmaz bir mit, snmez bir ziya, bitmez bir teselli
verdi. Elbette sizlere ihtiyarlktan gelen karanlk ve gaet
ve teessrat ve teellmta, iman k ve vdir. Asl en
karanlkl ve en nursuz ve tesellisiz ihtiyarlk ve en elm ve
mthi rak, ehl-i dalletin ve ehl-i sefahetin
ihtiyarlklardr ve raklardr. O rica ve ziya ve teselli
veren iman zevk etmek ve tesirtn hissetmek iin,
ihtiyarla lyk ve slmiyete muvafk ubudiyetkrne bir
tavr- uurdrne taknmakla olur. Yoksa, genlere
benzemeye almak ve onlarn sarhoa gaetlerine
ban sokup ihtiyarln unutmakla deildir.


1
(ev kem kl) melindeki hadisi dnnz. Yani,
Genlerinizin en iyisi, temkinde ve sefahetlerden
ekilmekte ihtiyarlara benzeyenlerdir. Ve ihtiyarlarnzn en
fenas, sefahette ve ban gaete sokmakta genlere
benzeyenlerdir.
Ey kardelerim ihtiyarlar ve hemire ihtiyareler! Hadis-i
erifte vardr ki, Altm yetmi yalarnda ihtiyar bir
mmin dergh- lhiyeye elini kaldrp dua ederken,
rahmet-i lhiye onun elini bo dndrmeye hicap ediyor.
2
Madem rahmet size kar byle hrmet ediyor; siz de
rahmetin bu hrmetini, ubudiyetinizle ihtiram ediniz.
1. Ali Mverd, Edebd-Dny ved-Dn,s. 27; mam- Gazl, hy-u Ulmid-Dn,
1:142; el-Mnv, Feyzl-Kadr, 3:487.
2. el-Acln, Kefl-Haf,1:244; el-Heysem, Mecmeuz-Zevid, 10:149.
ON DRDNC RCA
Drdnc ua olan yet-i Nuriye-i Hasbiyenin bann
hlsas diyor ki:
Bir zaman, ehl-i dnya beni hereyden tecrid
ettiklerinden, be eit gurbetlere dmtm. Skntdan
gelen bir gaetle, Risale-i Nurun teselli verici ve medet
edici nurlarna bakmayarak,dorudan doruya kalbime
baktm ve ruhumu aradm. Grdm ki, gayetkuvvetli bir
ak- bek ve edit bir muhabbet-i vcut ve byk bir
itiyak- hayat ve hadsiz bir acz ve nihayetsiz bir fakr,
bende hkmediyordu. Halbuki mthi bir fen, o beky
sndryor. O hletimde, yank bir airin dedii gibi
dedim:
Dil beks, Hak fens istedi mlk- tenim,
Bir devsz derde dtm, ah, ki Lokman bhaber.
Meyusne bam edim. Birden,
1

imdadma geldi, Beni dikkatle oku dedi. Ben de
gnde be yz defa okudum. Okuduka, yalnz ilmelyakin
ile deil, aynelyakin ile ok kymettar envrndan dokuz
mertebe-i hasbiye bana inkiaf etti.
1. Allah bize yeter; O ne gzel vekildir. l-i mrn Sresi, 3:173.
BRNC MERTEBE- NURYE- HASBYE: Bendeki
ak- bek, bendeki bekya deil, belki sebepsiz ve bizzat
mahbub olan keml-i mutlak sahibi Zt- Zlkemlin ve
Zlcellin bir isminin bir cilvesinin, mahiyetimde bir
glgesi bulunduundan, ftratmda o Kmil-i Mutlakn
varlna ve kemline ve beksna mteveccih olan
muhabbet-i ftriye, gaet yznden yolunu arm,
glgeye yapm, yinenin beksna k olmutu.
geldi, perdeyi kaldrd. Grdm ve
hissettim ve hakkalyakin zevk ettim ki, bekmn lezzeti ve
saadeti, aynen ve daha mkemmel bir tarzda Bk-i
Zlkemlin beksna ve benim Rabbim ve lhm
olduuna tasdik ve imanmda ve iznmda vardr. Bunun
edillesi, zevil-ihss hayrette brakacak gayet derin ve
dakik on iki hemhemler ve uur-u imanlarla Risale-i
Hasbiyede beyan edilmitir.
KNC MERTEBE- NURYE- HASBYE: Ftratmdaki
hadsiz aczimle beraber, ihtiyarlk ve gurbet ve kimsesizlik
ve tecridim iinde, ehl-i dnya desiseleriyle, casuslaryla
bana hcum ettikleri hengmda kalbime dedim: Elleri
bal, zayf ve hasta birtek adama ordular taarruz ediyor.
Benim iin bir nokta-i istinad yok mu? diye,
yetine mracaat ettim. Bana o yet bildirdi
ki:
ntisab- iman vesikasyla, kadr-i mutlak yle bir
Sultana intisap edersin ki, zemin yznde, her baharda
drt yz bin milletten mrekkep nebtat ve hayvnat
ordularnn btn cihazatlarn keml-i intizamla vermekle
beraber, bata insan olarak, hayvntn muazzam
ordusunun btn erzaklarn, deil, meden insanlarn son
zamanlarda kefettikleri et ve eker ve sair taamlarn
hlsalar gibi, belki yz derece o meden hlsalardan
daha mkemmel ve btn taamlarn her nevinden tohum
ve ekirdek denilen Rahmn hlsalara koyup ve o
hlsalar dahi, onlarn piirmelerine ve inbisatlarna dair
kader tarifeler iinde sarp, muhafaza iin kk
sandukalara koyup tevdi eder. O sandukalarn icad,
emrinde bulunan - fabrikasndan o kadar abuk ve
kolay ve oklukla olur ki, Kurn der: Hlk emreder,
meydana gelir. Madem sen intisab- iman tezkeresiyle
byle bir nokta-i istinad bulabildiinden, hadsiz bir
kuvvete ve kudrete dayanabilirsin.
Ben de yetten bu dersimi aldka yle bir kuvve-i
mneviyeyi buldum ki, deil imdiki dmanlarma, belki
dnyaya meydan okuyabilir bir iktidar- iman hissederek,
btn ruhumla beraber
1
dedim.
1. Allah bize yeter; O ne gzel vekildir. l-i mrn Sresi, 3:173.
NC MERTEBE- NURYE- HASBYE: Ben o
gurbetler ve hastalklar ve mazlumiyetlerin tazyikiyle
dnyadan alkam kesilmi bularak, ebed bir dnyada ve
bki bir memlekette daim bir saadete namzet olduumu
iman telkin ettii hengmda, tahassr aktan of, oftan
vazgeip, beet izhar eden oh, oh dedim. Fakat bu gaye-i
hayal ve hedef-i ruh ve netice-i ftratn tahakkuku, ancak
ve ancak btn mahlkatnn btn harektlarn ve
sekenatlarn ve ahvl ve amallerini kavlen ve ilen bilen
ve kaydeden ve bu kck ve ciz-i mutlak nev-i insan
kendine dost ve muhatap eden ve btn mahlkat stnde
bir makam veren bir Kadr-i Mutlakn hadsiz kudretiyle ve
insana nihayetsiz inyet ve ehemmiyet vermesiyle olabilir
diye dnrken, bu iki noktada, yani, byle bir kudretin
faaliyeti ve zhiren bu ehemmiyetsiz insann hakikatli
ehemmiyeti hakknda imann inkiafn ve kalbin
itminnn veren bir izah istedim. Yine o yete mracaat
ettim. Dedi ki: daki ya dikkat edip, seninle
beraber lisan- hal ve lisan- kl ile y kimler
sylyorlar, dinle emretti.
Birden baktm ki, hadsiz kular ve kuuklar olan
sinekler ve hesapsz hayvanlar ve nihayetsiz nebatlar ve
gayetsiz aalar dahi benim gibi lisan- hal ile
1

mnsn yad ediyorlar. Ve herkesin
ydna getiriyorlar ki, btn erit-i hayatiyetlerini tekeffl
eden yle bir vekilleri var ki, birbirine benzeyen ve
maddeleri bir olan yumurtalar ve birbirinin misli gibi
katreler ve birbirinin ayn gibi habbeler ve birbirine
mabih ekirdeklerden, kularn yz bin eitlerini,
hayvanlarn yz bin tarzlarn, nebttn yz bin nevini ve
aalarn yz bin snfn yanlsz, noksansz, iltibassz,
ssl, mizanl, intizaml, birbirinden ayr frikal bir surette,
gzmz nnde, hususan her baharda, gayet ok, gayet
kolay, gayet geni bir dairede, gayet oklukla halk eder,
yapar bir kudretin azamet ve hameti iinde, beraberlik ve
benzeyilik ve birbiri iinde ve bir tarzda yaplmalaryla
vahdetini ve ehadiyetini bize gsterir. Ve byle hadsiz
mucizt ibraz eden bir il-i rububiyete, bir tasarruf-u
hallkyete mdahale ve itirak mmkn olmadn
bildirir diye anladm. Her mmin gibi benim hviyet-i
ahsiyemi ve mahiyet-i insaniyemi anlamak isteyenler ve
benim gibi olmak arzu edenler, daki cemiyetinde
bulunan enenin, yani nefsimin tefsirine baksnlar.
Ehemmiyetsiz, hakir ve fakir grnen vcudumher
mminin vcudu gibineymi, hayat neymi, insaniyet
neymi, slmiyet neymi, iman- tahkik neymi,
marifetullah neymi, muhabbet nasl olacakm, anlasnlar,
dersini alsnlar.
1. Allah bize yeter; O ne gzel vekildir. l-i mrn Sresi, 3:173.
DRDNC MERTEBE- NURYE- HASBYE: Bir
vakit ihtiyarlk, gurbet, hastalk, malbiyet gibi vcudumu
sarsan arzalar, bir gaet zamanma rast gelip, iddetle
alkadar ve meftun olduum vcudumu, belki mahlkatn
vcutlarn ademe gidiyor diye elm endie verirken, yine
bu yet-i hasbiyeye mracaat ettim. Dedi: Mnma dikkat
et ve iman drbnyle bak.
Ben de baktm ve iman gzyle grdm ki, bu zerrecik
vcudum, her mminin vcudu gibi, hadsiz bir vcudun
yinesi ve nihayetsiz bir inbisatla hadsiz vcutlar
kazanmasna bir vesile ve kendinden daha kymettar, bki,
mteaddit vcutlar meyve veren bir kelime-i hikmet
bulunduunu ve mensubiyet cihetiyle bir an yaamas,
ebed bir vcut kadar kymettar olduunu ilmelyakin ile
bildim. nk, uur-u imanla bu vcudum Vcibl-
Vcudun eseri ve sanat ve cilvesi olduunu anlamakla,
vah evhamdan ve hadsiz raklardan ve hadsiz mufarakat
ve raklarn elemlerinden kurtulup, mevcudata, hususan
zhayatlara taallk eden ef l ve esm-i lhiye adedince
uhuvvet rabtalaryla mnasebet peyd eylediim, btn
sevdiim mevcudata, muvakkat bir rak iinde daim bir
visal var olduunu bildim. te, iman ile ve imandaki
intisap ile, her mmin gibi, bu vcudum dahi hadsiz
vcutlarn raksz envrn kazanr. Kendi gitse de onlar
arkada kaldndan, kendisi kalm gibi memnun olur.
Hlsa, lm rak deil, visaldir, tebdil-i mekndr, bki
bir meyveyi smbl vermektir.
BENC MERTEBE- NURYE- HASBYE: Yine bir
vakit hayatm ok ar eritle sarsld ve nazar- dikkatimi
mre ve hayata evirdi. Grdm ki, mrm koarak
gidiyor, hirete yaknlam; hayatm dahi tazyikat altnda
snmeye yz tutmu. Halbuki, Hayy ismine dair risalede
izah edilen hayatn mhim vazifeleri ve byk meziyetleri
ve kymettar faideleri byle abuk snmeye deil, belki
uzun yaamaya lyktr diye mteellimne dndm. Yine
stadm olan
1
yetine mracaat
ettim. Dedi: Sana hayat veren Hayy- Kayyma gre
hayata bak.
Ben de baktm, grdm ki: Hayatmn bana bakmas bir
ise, Zt- Hayy- Kayyma bakmas yzdr. Ve bana ait
neticesi bir ise, Hlkma ait bindir. u halde, marz-i lh
dairesinde bir an yaamas kdir, uzun zaman istemez.
Bu hakikat drt mesele ile beyan ediliyor. l
olmayanlar veyahut diri olmak isteyenler, hayatn
mahiyetini ve hakikatini ve hakik hukukunu o drt mesele
iinde arasnlar, bulsunlar ve dirilsinler. Hlsas udur ki:
Hayat, Zt- Hayy- Kayyma baktka ve iman dahi
hayata hayat ve ruh olduka bek bulur, hem bki
meyveler verir. Hem yle ykseklenir ki, sermediyet
cilvesini alr; daha mrn ksalna ve uzunluuna
baklmaz.
1. Allah bize yeter; O ne gzel vekildir. l-i mrn Sresi, 3:173.
ALTINCI MERTEBE- NURYE- HASBYE:
Mufarakat-i umumiye hengmnda olan harab- dnyadan
haber veren hirzaman hdist iinde mufarakat-i
hususiyemi ihtar eden ihtiyarlk ve hir mrmde bir
hassasiyet-i fevkalde ile ftratmdaki cemalperestlik ve
gzellik sevdas ve kemlta meftuniyet hisleri inkiaf
ettikleri bir zamanda, daim tahribat olan zeval ve fen
ve mtemad tefrik edici olan mevt ve adem, dehetli bir
surette bu gzel dnyay ve bu gzel mahlkat
hrpaladn, para para edip gzelliklerini bozduunu,
fevkalde bir uur ve teessrle grdm. Ftratmdaki ak-
mecaz bu hale kar iddetli galeyan ve isyan ettii
zamanda bir medar- teselli bulmak iin, yine bu yet-i
hasbiyeye mracaat ettim. Dedi: Beni oku ve dikkatle
mnma bak.
Ben de Sre-i Nurdaki
1

(il hir) yetinin rasathanesine girip, imann
drbnyle bu yet-i hasbiyenin en uzak tabakalarna ve
uur-u iman hurdebiniyle en ince esrarna baktm,
grdm:
1. Allah gklerin ve yerin nurudur. Nur Sresi, 24:35.
Nasl ki yineler, ieler, effaf eyler, hatt kabarcklar,
gne ziyasnn gizli ve eit eit cemlini ve o ziyann
elvn- seba denilen yedi renginin mtenevvi gzelliklerini
gsteriyorlar; ve teceddd ve taharrkleriyle ve ayr ayr
kabiliyetleriyle ve inkisaratlaryla o cemal ve o gzellikleri
tazeletiriyorlar; ve inkisaratlaryla gnein ve ziyasnn ve
elvn- sebasnn gizli gzelliklerini gzel izhar ediyorlar.
Aynen yle de, ems-i Ezel ve Ebed olan Ceml-i
Zlcellin ceml-i kudssine ve nihayetsiz gzel Esm-i
Hsnsnn sermed gzelliklerine yinedarlk edip
cilvelerinin tazelenmesi iin, bu gzel masnular, bu tatl
mahlklar, bu cemalli mevcudat, hi durmayarak gelip
gidiyorlar. Kendilerinde grnen gzellikler ve cemaller
kendilerinin mal olmadn, belki tezahr etmek isteyen
sermed ve mukaddes bir cemlin ve daim tecell eden ve
grnmek isteyen mcerret ve mnezzeh bir hsnn
iaretleri ve almetleri ve lemalar ve cilveleri olduunun
pek ok kuvvetli delilleri Risale-i Nurda tafsilen izah
edilmi. Burada o burhanlardan tanesi, ksaca, gayet
mkul bir surette zikredilmitir diye beyana balar. Bu
risaleyi gren herbir zevk-i selim ashab hayrette kalmakla
beraber, kendilerinin istifadelerinden baka, gayrlarnn da
istifadelerine almay lzm buluyorlar. Hususan kinci
Burhanda be nokta beyan ediliyor. Akl rk, kalbi bozuk
olmayan, herhalde takdir ve tahsin ve tasviple Maallah,
fetebrekllah diyecek; fakir, hakir grnen vcudunu
teli ettirecek harika bir mucize olduunu derk ve tasdik
edecek.
ON BENC RCA
HAYE-1
Bir zaman Emirdanda ikamete memur ve tek bama,
menzilde adeta bir haps-i mnferit ve bana ok ar gelen
tarassutlar ve tahakkmlerle bana ikence vermelerinden,
hayattan usandm, hapisten ktma teessf ettim. Ruh u
canmla Denizli hapsini arzuladm ve kabre girmeyi
istedim ve Hapis ve kabir bu tarz- hayata mreccahtr
diye, ya hapse veya kabre girmeye karar verirken, inyet-i
lhiye imdada yetiti, kalemleri teksir makinesi olan
Medresetz-Zehr akirtlerinin ellerine yeni kan teksir
makinesini verdi. Birden, Nurun kymettar
mecmualarndan her tanesi, bir kalemle be yz nsha
meydana geldi. Ftuhata balamalar, o skntl hayat
bana sevdirdi, Hadsiz kr olsun dedirtti.
Haiye-1 Nurun telif zaman sene evvel bitmi olmasndan, bu On Beinci
Rica, ileride bir Nurcu tarafndan htiyarlar Lemasnn tekmiline, teline
mehaz olmak zere yazld.
Bir miktar sonra, Risale-i Nurun gizli dmanlar,
ftuhat- Nuriyeyi ekemediler, hkmeti aleyhimize sevk
ettiler. Yine hayat bana ar gelmeye balad. Birden
inyet-i Rabbniye tecell etti. En ziyade Nurlara muhta
olan alkadar memurlar, vazifeleri itibaryla, msadere
edilen Nur Risalelerini keml-i merak ve dikkatle mtala
ettiler. Fakat Nurlar onlarn kalblerini kendine taraftar
eyledi. Tenkit yerine takdire balamalaryla Nur dershanesi
ok genilendi, madd zararmzdan yz derece ziyade
menfaat verdi, skntl tellarmz hie indirdi.
Sonra, gizli dman mnafklar, hkmetin nazar-
dikkatini benim ahsma evirdiler. Eski siyas hayatm
hatrlattrdlar. Hem adliyeyi, hem maarif dairesini, hem
zabtay, hem Dahiliye Vekletini evhamlandrdlar.
Partilerin cereyanlar ve komnistlerin perdesinde
anaristlerin tahriktyla o evham genilendi. Bizi tazyik ve
tevkif ve ellerine geen risaleleri msadereye baladlar.
Nur akirtlerinin faaliyetine tevakkuf geldi. Benim ahsm
rtmek kriyle, bir ksm resm memurlar, hi kimsenin
inanmayaca isnatlarda bulundular, pek acip iftiralar
iaya altlar. Fakat kimseyi inandramadlar.
Sonra, pek di bahanelerle, zemherrin en iddetli souk
gnlerinde beni tevkif ederek, byk ve gayet souk ve iki
gn sobasz bir kouta, tecrid-i mutlak iinde hapsettiler.
Ben kk odamda gnde ka defa soba yakar ve daima
mangalmda ate varken, zaayet ve hastalmdan zor
dayanabilirdim. imdi, bu vaziyette, hem souktan bir
stma, hem dehetli bir sknt ve hiddet iinde rpnrken,
bir inyet-i lhiye ile bir hakikat kalbimde inkiaf etti.
Mnen, Sen hapse medrese-i Yusuye nam vermisin.
Hem Denizlide, skntnzdan bin derece ziyade hem ferah,
hem mnev kr, hem oradaki mahpuslarn Nurlardan
istifadeleri, hem byk dairelerde Nurlarn ftuhat gibi
neticeler, size ekv yerinde binler krettirdi. Herbir saat
hapsinizi ve skntnz on saat ibadet hkmne getirdi, o
fni saatleri bkiletirdi. naallah, bu nc medrese-i
Yusuyedeki musibetzedelerin Nurlardan istifadeleri ve
teselli bulmalar, senin bu souk ve ar skntn
hararetlendirip sevinlere evirecek. Ve hiddet ettiin
adamlar, eer aldanmlarsa, bilmeyerek sana
zulmediyorlar; onlar hiddete lyk deiller. Eer bilerek ve
garazla ve dallet hesabna seni incitiyorlar ve ikence
yapyorlarsa, onlar pek yakn bir zamanda lmn idam-
ebedsiyle kabrin haps-i mnferidine girip daim skntl
azap ekecekler. Sen onlarn zulm yznden hem sevap,
hem fni saatlerini bkiletirmeyi, hem mnev lezzetleri,
hem vazife-i ilmiye ve diniyeyi ihlsla yapmasn
kazanyorsun diye ruhuma ihtar edildi.
Ben de btn kuvvetimle Elhamd lillh dedim.
nsaniyet damaryla o zalimlere acdm, Y Rabbi, onlar
slah eyle diye dua ettim. Bu yeni hadisede, ifademde
Dahiliye Vekletine yazdm gibi, on vecihle kanunsuz
olduu ve kanun namna kanunsuzluk eden o zalimler, asl
sulu onlar olmas gibi, yle bahaneleri aradlar, iitenleri
gldrecek ve hakperestleri alattracak iftiralar ve
uydurmalaryla ehl-i insafa gsterdiler ki, Risale-i Nura ve
akirtlerine ilimeye, kanun ve hak cihetinde imkn
bulamyorlar, divanelie sapyorlar.
Ezcmle, bir ay bizi tecesss eden memurlar birey
bahane bulamadklarndan, bir pusula yazp ki, Saidin
hizmetkr bir dkkndan rak alm, ona gtrm, o
pusulay imza ettirmek iin hi kimseyi bulamayp, sonra
yaban ve sarho bir adam yakalamlar, tehditkrne Gel
bunu imza et demiler. O da demi: Tvbeler tvbesi
olsun, bu acip yalan kim imza edebilir? Onlar, pusulay
yrtmaya mecbur etmi.
kinci bir nmune: Bilmediim ve imdi dahi
tanmadm bir zat, atn, beni gezdirmek iin vermi. Ben
de, rahatszlm iin, teneffs kastyla, ekser gnlerde,
yazda bir iki saat gezerdim. O at ve araba sahibine elli
liralk kitap vermeye sz vermitimt kaidem
bozulmasn ve minnet altna girmeyeyim. Acaba bu ite
hibir zarar ihtimali var m? Halbuki, O at kimindir? diye,
elli defa bizlerden hem vali, hem adliyeciler,hem zabta ve
polisler sordular. Gya byk bir hdise-i siyasiye ve
syie temas eden bir vakadr! Hatt, bu mnsz
sorularn kesilmesi iin, iki zat, hamiyeten, biri At
benimdir, dieri Araba benimdir dedikleri iin, ikisini de
benimle beraber tevkif ettiler. Bu nmunelere kyasen, ok
ocuk oyuncaklarna seyirci olup glerek aladk ve
anladk ki, Risale-i Nura ve akirtlerine ilienler maskara
olurlar.
O nmunelerden ltif bir muhavere: Benim tevkif
kdmda sebep emniyeti ihll suu yazldndan, ben
daha o pusulay grmeden mddeiumuma dedim: Seni
geen gece gybet ettim. Emniyet mdr hesabna beni
konuturan bir polise, Eer bin mddeiumum ve bin
emniyet mdr kadar bu memlekette emniyet-i
umumiyeye hizmet etmemisem- defa-Allah beni
kahretsin dedim.
Sonra, bu srada, bu soukta, en ziyade istirahate ve
memeye ve dnyay dnmemeye muhta olduum
bir hengmda, garaz ve kast ihsas eder bir tarzda, beni bu
tahammln fevkinde bu tehcir ve tecrit ve tevkif ve
tazyike sevk edenlere, fevkalde ibirar ve kzmak geldi.
Bir inyet, imdada yetiti. Mnen kalbe ihtar edildi ki:
nsanlarn sana ettikleri ayn- zulmlerinde, ayn-
adalet olan kader-i lhnin byk bir hissesi var.
Ve bu hapiste yiyecek rzkn var; o rzkn seni buraya
ard. Ona kar rza ve teslimle mukabele lzm.
Hikmet ve rahmet-i Rabbniyenin dahi byk bir
hissesi var ki, bu hapistekileri nurlandrmak ve teselli
vermek ve size sevap kazandrmaktr. Bu hisseye kar,
sabr iinde binler kretmek lzmdr.
Hem senin nefsinin bilmediin kusurlaryla onda bir
hissesi var. O hisseye kar istifar ve tevbe ile, nefsine Bu
tokada mstehak oldun demelisin.
Hem gizli dmanlarn desiseleriyle baz safdil ve
vehham memurlar ifal ile o zulme sevk etmek cihetiyle,
onlarn da bir hissesi var. Ona kar Risale-i Nurun o
mnafklara vurduu dehetli mnev tokatlar, senin
intikamn tamamen onlardan alm. O, onlara yeter.
En son hisse, bilil vasta olan resm memurlardr. Bu
hisseye kar, onlarn Nurlara tenkit niyetiyle
bakmalarnda, ister istemez, phesiz, iman cihetinde
istifadelerinin hatr iin,
1

dsturuyla onlar affetmek bir
ulvvcenaplktr.
1. fkelerini yutanlar ve insanlar affedenler... l-i mrn Sresi, 3:134.
Ben de bu hakikatli ihtardan keml-i ferah ve krle,
bu yeni medrese-i Yusuyede durmaya, hatt aleyhimde
olanlara yardm etmek iin, kendime mucib-iceza, zararsz
bir su yapmaya karar verdim. Hem benim gibi yetmi
beyanda ve alkasz ve dnyada sevdii dostlarndan,
yetmiten ancak hayatta bei kalm ve onun vazife-i
Nuriyesini grecek yetmi bin Nur nshalar bki kalp
serbest geziyorlar ve bir dile bedel binler dille hizmet-i
imaniyeyi yapacak kardeleri, vrisleri bulunan benim gibi
bir adama, kabir bu hapisten yz derece ziyade hayrldr.
Ve bu hapis dahi, haricinde hrriyetsiz tahakkmler
altndaki serbestiyetten yz derece daha rahat, daha
faidelidir. nk, haricinde, tek bayla yzer alkadar
memurlarn tahakkmlerini ekmeye mukabil, hapiste
yzer mahpuslarla beraber, yalnz mdr ve bagardiyan
gibi bir iki ztn, maslahata binaen haf tahakkmlerini
ekmeye mecbur olur. Ona mukabil, hapiste ok
dostlardan kardene taltier, teselliler grr. Hem
slmiyet efkati ve insaniyet ftrat bu vaziyette ihtiyarlara
merhamete gelmesi, hapis zahmetini rahmete eviriyor
diye, hapse raz oldum.
Bu nc mahkemeye geldiim srada, zaayet ve
ihtiyarlk ve rahatszlktan ayakta durmaya skldmdan,
mahkeme kapsnn haricinde, bir iskemlede oturdum.
Birden bir hkim geldi, hiddet etti, Neden ayakta
beklemiyor? ihanetkrne dedi. Ben de ihtiyarlk
cihetinden bu merhametsizlie kzdm. Birden baktm, pek
ok Mslmanlar, keml-i efkat ve uhuvvetle,
merhametkrne bakp etrafmzda toplanmlar,
datlmyorlar. Birden iki hakikat ihtar edildi:
Birincisi: Benim ve Nurlarn gizli dmanlarmz, benim
istemediim halde hakkmdaki tevecch- mmeyi
krmakla Nurun ftuhatna sed ekilir diye, baz safdil
resm memurlar kandrp, ahsm millet nazarnda
rtmek kriyle, ihanetkrne byle muameleye sevk
etmiler. Buna kar inyet-i lhiye, Nurlarn iman
hizmetine mukabil, bir ikram olarak, o birtek adamn
ihanetine bedel bu yz adama bak, hizmetinizi takdirle
efkatkrne, acyarak, alkadarne sizi istikbal ve tey
ediyorlar. Hatt, ikinci gn, ben mstantk dairesinde
mddeiumumun suallerine cevap verirken, hkmet
avlusunda, mahkeme pencerelerine kar bin kadar ahali
keml-i alka ile toplanp lisan- hal ile Bunlar
skmaynz dediklerini, vaziyetleriyle ifade ediyorlar gibi
grndler. Polisler onlar datamyordular. Kalbime ihtar
edildi ki: Bu ahali, bu tehlikeli asrda tam bir teselli ve
sndrlmez bir nur ve kuvvetli bir iman ve saadet-i
bkiyeye bir doru mjde istiyorlar ve ftraten aryorlar ve
Nur Risalelerinde aradklar bulunuyor diye iitmiler ki,
benim ehemmiyetsiz ahsma, imana bir para
hizmetkrlm iin, haddimden ok ziyade iltifat
gsteriyorlar.
kinci hakikat: Emniyeti ihll vehmiyle bize ihanet
etmek ve tevecch- mmeyi krmak kastyla
tahkirkrne, aldanm mahdut adamlarn bed
muamelelerine mukabil, hadsiz ehl-i hakikatin ve nesl-i
tinin takdirkrne alklamalar var diye ihtar edildi.
Evet, komnist perdesi altnda anaristliin emniyet-i
umumiyeyi bozmaya dehetli almasna kar, Risale-i
Nur ve akirtleri, iman- tahkik kuvvetiyle bu vatann her
tarafnda o mthi ifsad durduruyor ve kryor, emniyeti ve
syii temine alyor ki, pek ok bir kesrette ve
memleketin her tarafnda bulunan Nur talebelerinden, bu
yirmi senede alkadar drt mahkeme ve on vilyetin
zabtalar, emniyeti ihlle dair bir vukuatlarn bulmam
ve kaydetmemi.
Ve vilyetin insa bir ksm zabtalar demiler: Nur
talebeleri mnev bir zabtadr. syii muhafazada bize
yardm ediyorlar. man- tahkik ile, Nuru okuyan her
adamn kafasnda bir yasaky brakyorlar, emniyeti
temine alyorlar.
Bunun bir nmunesi Denizli Hapishanesidir. Oraya
Nurlar ve o mahpuslar iin yazlan Meyve Risalesi
girmesiyle, drt ay zarfnda iki yzden ziyade o
mahpuslar yle fevkalde itaatli, dindarne bir salh- hal
aldlar ki, drt adam ldren bir adam, tahta bitlerini
ldrmekten ekiniyordu. Tam merhametli, zararsz,
vatana n bir uzuv olmaya balad. Hatt resm memurlar
bu hale hayretle ve takdirle bakyordular. Hem daha
hkm almadan bir ksm genler dediler: Nurcular
hapiste kalsalar, bizkendimizi mahkm ettireceiz ve ceza
almaya alacaz, t onlardanders alp onlar gibi
olacaz, onlarn dersiyle kendimizi slahedeceiz.
te bu mahiyette bulunan Nur talebelerini emniyeti
ihll ile ittiham edenler, herhalde ve gayet fena bir surette
aldanm veya aldatlm veya bilerek veya bilmeyerek
anaristlik hesabna hkmeti ifal edip bizleri eziyetlerle
ezmeye alyorlar. Biz bunlara kar deriz:
Madem lm ldrlmyor ve kabir kapanmyor ve
dnya misarhanesinde yolcular gayet srat ve tella,
kale kale arkasnda toprak arkasna girip kayboluyorlar;
elbette pek yakndabirbirimizden ayrlacaz. Siz
zulmnzn cezasn dehetli bir surette greceksiniz. Hi
olmazsa mazlum ehl-i iman hakknda terhis tezkeresi olan
lmn, idam- ebed daraacna kacaksnz. Sizin
dnyada tevehhm- ebediyetle aldnz fni zevkler bki
ve elm elemlere dnecek.
Maatteessf gizli mnafk dmanlarmz, bu dindar
milletin yzer milyon vel makamnda olan ehidlerinin,
kahraman gazilerinin kanyla ve klcyla kazanlan ve
muhafaza edilen hakikat-i slmiyete bazan tarikat namn
takp ve o gnein tek bir u olan tarikat merebini o
gnein ayn gsterip, hkmetin baz dikkatsiz
memurlarn aldatp, hakikat-i Kurniyeye ve hakaik-i
imaniyeye tesirli bir surette alan Nur talebelerine
tarikati ve siyas cemiyeti namn vererek aleyhimize
sevk etmek istiyorlar. Biz, hem onlara, hem onlar
aleyhimizde dinleyenlere, Denizli mahkeme-i dilesinde
dediimiz gibi deriz:
Yzer milyon balarn feda olduklar bir kuds hakikate
bamz dahi feda olsun. Dnyay bamza ate yapsanz,
hakikat-i Kurniyeye feda olan balar, zndkaya teslim-i
silh etmeyecek ve vazife-i kudsiyesinden
vazgemeyecekler inaallah!
te, ihtiyarlmn sezgzetliinden gelen arlara ve
meyusiyetlere, imandan ve Kurndan imdada yetien
kuds tesellilerle bu ihtiyarlmn en skntl bir senesini,
genliimin en ferahl on senesine deitirmem. Hususan
hapiste farz namazn klan ve tevbe edenin herbir saati on
saat ibadet hkmne gemesiyle ve hastalkta ve
mazlumiyette dahi herbir fni gn, sevap cihetinde on gn
bki bir mr kazandrmasyla, benim gibi kabir kapsnda
nbetini bekleyen bir adama ne kadar medar- krandr, o
mnev ihtardan bildim, Hadsiz kr Rabbime dedim,
ihtiyarlma sevindim ve hapsime raz oldum. nk
mr durmuyor, abuk gidiyor. Lezzetle, ferahla gitse,
lezzetin zevli elem olmasndan, hem teessf, hem
krszlkle, gaetle, baz gnahlar yerinde brakr, fni
olur, gider. Eer hapis ve zahmetli gitse, zevl-i elem bir
mnev lezzet olmasndan, hem bir nevi ibadet
sayldndan, bir cihette bki kalr ve hayrl meyveleriyle
bki bir mr kazandrr. Gemi gnahlara ve hapse
sebebiyet veren hatalara kefaret olur, onlar temizler. Bu
nokta-i nazardan, mahpuslardan farz klanlar, sabr iinde
kretmelidirler.
ON ALTINCI RCA
Bir zaman, ihtiyarlk vaktinde, Eskiehir hapsinden, bir
sene cezay ekip ktm. Beni Kastamonuya nefyettiler.
Polis karakolunda iki ay misar ettiler. Benim gibi, sadk
dostlaryla grmekten sklan bir mnzev ve kyafetinin
tebdiline tahamml etmeyen bir adam, byle yerlerde ne
kadar azap eker, anlalr.
te ben bu meyusiyette iken, birden, inyet-i lhiye
ihtiyarlmn imdadna geldi. O karakoldaki komiser,
polislerle beraber, sadk dost hkmne getiler. Hibir
vakit apkay bama koymay ihtar etmedikleri gibi, benim
hizmetilerim misilli, istediim zaman beni ehrin
etrafnda gezdiriyordular.
Sonra, o karakolun karsnda, Kastamonunun
medrese-i Nuriyesine girdim, Nurlarn teline baladm.
Feyzi, Emin, Hilmi, Sadk, Nazif, Salhaddin gibi Nurun
kahraman akirtleri, Nurlarn neri, teksiri iin o
medreseye devam ettiler. Genlikte eski talebelerimle
geirdiim kymettar mzakere-i ilmiyeyi daha parlak bir
surette gsterdiler.
Sonra gizli dmanlarmz baz memurlar ve bir ksm
enaniyetli hocalar ve eyhleri aleyhimize evhamlandrdlar.
Bizi Denizli hapsine, be alt vilyetlerden gelen Nur
talebelerini, o medrese-i Yusuyede toplanmaya vesile
oldular. Bu On Altnc Ricann tafsilt, Kastamonudan
gnderip lhikaya geen ve Denizli hapsinde, oradaki
kardelerime gizli gnderdiim kk mektuplar ve
mahkemesindeki Mdafaa Risalesidir ki, bu Ricann
hakikatini parlak gsteriyorlar. Tafsiltn lhikaya,
mdafaama havale edip, gayet ksa iaret edeceiz.
Ben, mahrem ve mhim mecmualar, hususan Sfyna
ve Nurun kerametlerine dair risaleleri kmr ve odunlar
altnda sakladm, t benim vefatmdan veya bataki balar
hakikati dinleyip akllarn balarna aldktan sonra
neredilsinler diye msterihne dururken, birden taharr
memurlar ve mddeiumumun muavini, menzilimi bastlar.
O gizli ve ehemmiyetli risaleleri odunlarn altndan
kardlar. Hem beni tevkif edip Isparta Hapishanesine,
shhatim muhtel bir halde gnderdiler. Ben pek ok
mteellim ve Nurlara gelen o zarardan dehetli mteessir
iken, bir inyet-i lhiye imdadmza yetiti. O gizlenmi ve
ehl-i hkmet onlar okumaya ok muhta olan o
ehemmiyetli risaleleri keml-i merak ve dikkatle okumaya
balayp, byk resm daireler adeta bir dershane-i Nuriye
hkmne geti. Tenkit kriyle takdire baladlar. Hatt
Denizlide, hi haberimiz yokken, fevkalde perde altnda,
matbu yetl-Kbry resm ve gayr- resm pek ok
adamlar okudular, imanlarn kuvvetlendirdiler, bizim hapis
musibetimizi hie indirdiler.
Sonra bizi Denizli hapsine aldlar. Beni tecrid-i mutlak
iinde ufunetli, rutubetli, souk bir koua soktular.
htiyarlk, hastalk ve benimyzmden msum
arkadalarmn zahmetlerinden bana gelen ok teellm ve
Nurlarn tatil ve msaderesinden gelen ok teessf ve
sknt iinde rpnrken, birden inyet-i Rabbniye
imdada yetiti. Birden o koca hapishaneyi bir dershane-i
Nuriyeye evirip bir medrese-i Yusuye (a.s.) olduunu
ispat ederek, Medresetz-Zehr kahramanlarnn elmas
kalemleriyle Nurlar intiara balad. Hatt o ar erit
iinde Nurun kahraman, drt ay zarfnda yirmiden
ziyade Meyve ve Mdafaat Risalesinden yazd. Hem
hapiste, hem harite ftuhata baladlar. O musibetteki
zararmz byk menfaatlere ve skntlarmz sevinlere
evirdi.
1
srrn tekrar
gsterdi.
1. Bakarsnz, sizin holanmadnz birey, hakknzda hayrl olur. Bakara
Sresi, 2:216.
Sonra birinci ehl-i vukufun yanl ve sath zabtlara
binaen aleyhimizde iddetli tenkitleri ve Maarif Vekilinin
dehetli hcumuyla beraber, aleyhimizde bir beyanname
neretmesiyle, hatt baz haberlerle bir ksmmzn
idamna alld hengmda, bir inyet-i Rabbniye
imdadmza yetiti. Bata Ankara ehl-i vukufunun iddetli
tenkitlerini beklerken, takdirkrne raporlar, hatt be
sandk Nur Risalelerinde be on sehiv bulduklar halde,
mahkemede onlarn sehiv ve yanl gsterdikleri noktalar
ayn- hakikat olduunu ve onlarn sehiv ve yanl dedikleri
maddelerde kendileri sehiv ettiklerini ispat ettiimiz gibi,
be yaprak raporlarnda be on sehiv ve yanllarn
gsterdik. Ve yedi makamata gnderdiimiz Meyve ve
Mdafaaname Risaleleri ve Adliye Vekletine gnderilen
Nurun umum risaleleri, hususan mahremlerin dokunakl
ve iddetli tokatlarna mukabil tehditkrne iddetli
emirler beklerken, gayet mlyimne, hatt tesellikrne
Bavekilin bize gnderdii mektubu gibi, musalha
tarznda ilimemeleri kat ispat etti ki, Risale-i Nurun
hakikatleri, inyet-i lhiye kerametiyle onlar malp edip
kendini onlara iradkrne okutturmu, o geni daireleri
bir nevi dershane yapm, ok mtereddit ve
mtehayyirlerin imanlarn kurtarm ve bizim
skntlarmzdan yz derece ziyade mnev ferah ve fayda
verdi.
Sonra gizli dmanlar beni zehirlediler. Ve Nurun ehid
kahraman merhum Hafz Ali benim bedelime
hastahaneye gitti ve benim yerimde berzah lemine
seyahat eyledi, bizi meyusne alattrd. Ben bu
musibetten evvel Kastamonunun danda bararak
mkerrer defa dedim: Kardelerim, ata et, arslana ot
atmaynz. Yani, Her risaleyi herkese vermeyiniz, t bize
taarruz edilmesin. Yaya gidilse yedi gn uzakta Hafz Ali
(rahmetullahi aleyh), mnev telefonuyla iitiyor gibi, ayn
vakit bana yazyor ki: Evet, stadm, Risale-i Nurun bir
kerametidir ki, ata et, arslana ot atmaz. Belki ata ot,
arslana et atar ki, o arslan hocaya hls Risalesini verdi.
Yedi gn sonra mektubunu aldk. Hesap ettik; ayn
zamanda, ben dada barrken, o da garip szleri
mektubunda yazyormu.
te, Nurun byle bir mnev kahramannn vefat ve
gizli mnafklarn aleyhimizde desiselerle bizi
cezalandrmaya almalar ve benim zehirli hastalmdan
dolaybeni de hastahaneye resm emirle mecbur etmek
endiesi bizi skarken,birden inyet-i lhiye imdada geldi.
Mbarek kardelerimin hlis dualaryla zehirin tehlikesi
gemi ve o merhum ehidin, kuvvetli emrelerle,
kabrinde Nurlarla megul olmas ve sual meleklerine
Nurlarla cevap vermesi; ve onun bedeline ve onun
sisteminde Nurlara alacak Denizli kahraman Hasan
Feyzi (rahmetullahi aleyh) ve arkadalar perde altnda
tesirli bir surette hizmetleri; ve dmanlarmzn dahi,
mahpuslarn birden Nurlarla slah olmalar cihetinde,
hapisten kmamza taraftar olmas; ve Ashab- Kehf
misilli Nur akirtleri o skntl ilehaneyi Ashab- Kehf ve
eski zaman ehl-i riyztnn maaralarna evirmesi; ve
istirahat-i kalble Nurlarn nerine ve yazmasna sayleriyle,
inyet-i Rabbniyenin imdadmza yetitiini ispat etti.
Hem kalbime geldi ki, madem mam- zamgibi
ezm- mtehidn hapis ekmi ve mam- Ahmed ibni
Hanbel gibi bir mcahid-i ekber, Kurnn birtek meselesi
iin hapiste pek ok azap verilmi ve ekv etmeyerek,
keml-i sabrla sebat edip o meselelerde skt etmemi.
Ve pek ok imamlar ve allmeler, sizlerden pek ok ziyade
azap verildii halde, keml-i sabr iinde kredip
sarslmamlar. Elbette sizler, Kurnn mteaddit
hakikatleri iin pek byk sevap ve kazan aldnz halde
pek az zahmet ektiinize binler teekkr etmek
borcunuzdur. Evet, zulm- beer iinde bir cilve-i inyet-i
Rabbniyeyi ksaca beyan edeceim:
Ben yirmi yandayken tekrarla derdim: Eski zamanda
maaralara ekilen trikddnyalar gibi, hir mrmde
ben de bir maaraya, bir daa ekilip insanlarn hayat-
itimaiyesinden kacam. Hem eski Harb-i Umumde
ark- imaldeki esaretimde karar vermitim ki, Bundan
sonra mrm maaralarda geireceim.Hayat-
siyasiyeden ve itimaiyeden syrlacam. Artk karmak
yeterderken, inyet-i Rabbniye, hem adalet-i kaderiye
tecell ettiler. Kararmdan ve arzumdan ok ziyade hayrl
bir surette, ihtiyarlma merhameten, o mutasavver
maaralarm hapishanelere ve inzivlara ve yalnzlk
iinde ilehanelere ve tecrid-i mutlak menzillerine evirdi.
Ehl-i riyazet ve mnzevlerin dalardaki maaralarnn ok
fevkinde Yusuye medreseleri ve vaktimizi zayi etmemek
iin tecridhaneleri verdi. Hem maara faide-i uhreviyesini,
hem hakaik-i imaniye ve Kurniyenin mcahidne
hizmetini verdi. Hatt ben azmetmitim ki arkadalarmn
beraatlerinden sonra bir su gsterip hapiste kalacam.
Hsrev ve Feyzi gibi mcerredler benim yanmda kalsn ve
bir bahane ile, insanlarla grmemek ve vaktimi
lzumsuz sohbetlerle ve tasannu ve hodfurulukla
geirmemek iin tecrid kouunda bulunacam. Fakat
kader-i lh ve ksmetimiz bizi baka ilehaneye sevk
ettiler.

1


2
srryla, ihtiyarlma merhameten ve hizmet-i
imaniyede daha ziyade altrmak iin, ihtiyar ve
kudretimizin haricinde bu nc medrese-i Yusuyede
vazife verildi.
1. Hayr, Allahn ihtiyar etmi olduu eydedir.
2. Bakarsnz, sizin holanmadnz birey, hakknzda hayrl olur. Bakara
Sresi, 2:216.
Evet, inyet-i lhiye, ihtiyarlma merhameten,
kuvvetli ve gizli dman bulunmayan genliime mahsus
olan maaralarm, hapishanenin tecrid-i mnferit
menzillerine evirmesinde hikmet ve hizmet-i Nuriyeye
ehemmiyetli faydas var:
Birinci hikmet ve faide: Nur talebelerinin bu zamanda
toplanmalar, zararsz olarak, medrese-i Yusuyede olur.
Ve birbirini grp sohbet etmek, harite masra ve
pheli olur. Hatt benimle grmek iin bazlar krkelli
liray sarf ederek gelip, ya yirmi dakika veya hi
grmedendner, giderdi. Ben baz kardelerimi yakndan
grmek iin hapsinzahmetini severek kabul ederdim.
Demek hapis bizim iin bir nimettir, bir rahmettir.
kinci hikmet ve faide: Bu zamanda Nurlarla hizmet-i
imaniye, her tarafta ilnatla ve muhta olanlarn nazar-
dikkatlerini celb etmekle olur. te, hapsimizle, Nurlara
nazar- dikkat celb olunur, bir ilnat hkmne geer. En
ziyade muannid veya muhta olanlar onu bulur, imann
kurtarr ve inad krlr, tehlikeden kurtulur ve Nurun
dershanesi genilenir.
nc hikmet ve faide: Hapse giren Nur talebeleri
birbirinin hallerinden, seciyelerinden, ihls ve
fedakrlklarndan ders almalaryla beraber, Nurlar
hizmetinde dnyev menfaatleri daha aramazlar.
Evet, medrese-i Yusuyede, ok emrelerle, her sknt
ve zahmetin on, belki yz misli madd ve mnev faydalar
ve gzel neticeler ve imana geni ve hlis hizmetler,
gzleriyle grdklerinden, tam ihlsa muvaffak olurlar,
daha cz ve husus menfaatlere tenezzl etmezler.
Bu ilehanelerin bana mahsus bir letfeti ve hazn, fakat
tatl bir vaziyeti var. yle ki:
Ben genlik zamannda bizim memlekette grdm
eski medresenin ayn vaziyetini gryorum. nk,
vilyt- arkiyede eski det medrese talebelerinin bir
ksmnn taynatlar dardan geliyordu. Ve baz
medreseler, iinde piiriyorlard. Ve daha ka cihette bu
ilehaneye benziyorlard. Ben de lezzetli bir tahassr iinde
buraya baktka, o eski genlik ve irin zamana hayalen
gidiyorum ve ihtiyarlk vaziyetlerini unutuyorum.
Yirmi Altnc Lemann Zeyli
Yirmi Birinci Mektup olup, Mektubat mecmuasna idhal
edildiinden buraya derc edilmedi.
Yirmi Yedinci Lema
EskiehirMahkeme Mdafaasdr. Tarihe-i Hayatta
neredilmitir.
Yirmi Sekizinci Lema
Eskiehir Hapishanesinde ihtilattan ve konumaktan
memn olduum zamanda karmdaki kardelerime teselli iin
yazdm ksack fkralarn bir ksmdr.
1
Birinci Nkte
Risale-i Nurdan haber veren kinci Keramet-i Aleviye Risalesi
2
kinci Nkte
Hakikatli bir teselli
Eskiehir'de tevkifhnede Risale-i Nur akirdlerine yazlan
fkralardr.
Aziz kardelerim,
Sizin iin pek ok mteessirdim, elem beni eziyordu.
Fakat bana ihtar edildi ki; kader ve ksmetinizde, beraber
bu hapishnenin suyunu imek ve ekmeini yemek vard.
Bir eser-i rahmet-i lhiye ve bir cilve-i inyet-i Rabbniyye
olarak bu suyu ve bu ekmei beraberyememizin ve
imemizin en kolay ve en ha ve en hayrls vesevabls
ve Risale-i Nur akirdlerinin en menfaatli bir dershneleri
ve en feyizli bir ilehneleri ve dmanlarna kar ne
derece ihtiyatl davranmak lzm geldiini tlim eden en
hassas bir imtihan meydan ve her birinde ayr ayr gzel
meziyetleri bulunan bu arkadalarn birbirinin l
meziyetlerinden ve gzel hasletlerinden ve birbiriyle tesis
ve tecdid-i uhuvvetlerinden istifade etmek ve ders almak
iin en nurlu bir dershne, bir tekke suretinde
grdmden, bu vaziyetten deil ekv, belki btn
ruhumla kr ettim. Evet, mesleimiz krdr. Ve her
eyde bir vech-i rahmeti, bir cihet-i nimeti grmektir.
Umumunuzun elemleriyle mteellim kardeiniz Said
Nurs
1. Risale-i Nurun telinden sonra stad Bedizzamann bizzat kendisinin
yazdve bazlarn da talebelerine yazdrd Risale-i Nurun hristesindeki
tanzime gre 28. Lema sraya konulmutur. Nirler
2. kinci Keramet-i Aleviye Risalesi Sikke-i Tasdik-i Gaybve teksir Lemalarda
yer aldndan buraya konulmamtr.
nc Nkte
(Sadkatte namdar, safvet-i kalbde mmtaz Sleyman Rt ile
bir muhvere-i ltife mnasebetiyle)
Byk bir yetin kk bir nktesidir.
yle ki: Gz mevsiminde, sineklerin terhisat zamanna
yakn bir vakitte, hodgm insanlar, cz tcizleri iin
sinekleri itlf etmek zere hapishanedeki odamzda bir il
istiml ettiler. Benim fazla rikkatime dokunmutu. Odamda
amar ipi vard. Bilhare, o insanlarn inadna, sinekler
daha ziyade oaldlar. Akam vaktinde, o kck kular,
o ip stnde gayet muntazam diziliyorlard. amarlar
sermek iin Rtye dedim: Bu kck kulara ilime;
baka yereser. O da, keml-i ciddiyetle, dedi ki: Bu ip
bize lzmdr; sinekler baka yerde kendilerine yer bulsun.
Her ne ise... Bu ltife mnsebetiyle, seher vaktinde,
sinek ve karnca gibi kesretli kk hayvanlardan bahis
ald. Ona dedim ki:
Byle nshalar oalan nevilerin ehemmiyetli vazifeleri
ve kymetleri vardr. Evet, bir kitap, kymeti nisbetinde
nshalar teksir edilir. Demek, sinek cinsi de ehemmiyetli
vazifesi ve byk kymeti var ki, Ftr- Hakm, o kck
kader mektuplar ve kudret kelimelerinin nshalarn ok
teksir etmi. Evet, Kurn- Hakmin




1
1. Ey insanlar, size bir misal getirildi. imdi onu dinleyin: Sizin Allahbrakp
da taptklarnzn hepsi bir araya gelse de, asl bir sinek bile yaratamazlar.
Sinek onlardan birey kapacak olsa, onu da gerialamazlar. steyen de ciz,
istenen de... Hac Sresi, 22:73.
yani, Cenb- Haktan baka, btn esbab ve
ulhiyetleri ehl-i dallet tarafndan dv edilen liheler
itim etse, bir sinei halk edemezler. Yani, sinein hilkati
yle bir mcize-i Rabbniyedir ve bir yet-i tekvniyedir ki,
btn esbab toplansa, onun mislini yapamazlar, o yet-i
Rabbniyeye muraza edemezler, taklidini yapamazlar
melindeki yetine ehemmiyetli bir mevzu tekil eden ve
Nemrudu malp eden; ve Hazret-i Ms (a.s.) onlarn
tcizlerine kar mtekiyne, Y Rab, bu muacciz
mahlklar ne iin bu kadar oaltmsn? deyince,
ilhmen cevap gelmi ki: Sen bir defa sineklere itiraz
ettin. Bu sinekler ok defa sual ediyorlar ki: Y Rab, bu
koca kafal beer Seni yalnz bir lisn ile zikrediyor. Baz da
gaet ediyor. Eer yalnz kafasndan bizleri halk etseydin,
binler lisn ile Sana zikredecek bizim gibi mahlklar
olurlard diye, Hazret-i Msnn (a.s.) ekvsna bin itiraz
kuvvetinde hikmet-i hilkatini mdafaa eden sinein; hem
gayet nezfetperver, her vakit abdest alr gibi yzn,
gzn, kanatlarn temizleyen bu tife, elbette mhim bir
vazifesi vardr. Hikmet-i beeriyenin nazar ksrdr; daha o
vazifeyi ihta edememi.
Evet, Cenb- Hak, nasl ki deniz yzn temizlemek ve
her gnde milyarlarla veyat bulunan hayvnt- bahriye
cenazelerini
HAYE-1
toplamak ve deniz yzn cenazelerle
lde, mstekreh manzaradan kurtarmak iin, shhiye
memurlar nevinden gayet muntazam killlhm bir ksm
hayvnt halk etmi. Eer o bahriye shhiye memurlar
gayet muntazam vazifelerini f etmeseydiler, deniz yz
yine gibi parlamayacakt. Belki hazn ve elm bir
bulanklk gsterecekti.
Haiye-1 Evet, bir balk, binler yumurta, binler yavru ve bazan bir milyon
yumurtadan ibret olan havyardan kan tevelldt- semekiyeye nisbeten
veyatlar bulunacakt ki muvzene-i bahriye muhfaza edilebilsin.
Rahmiyet-i lhiyenin ltif cilvelerindendir ki, valide balklarn yavrularyla
nisbetsiz bir tefvt- cismde bulunduklarndan, yavrulara valideleri
kumandanlk edemiyorlar. Sokulduklar yere giremedikleri iin, Hakm ve
Rahm, yavrular iinde onlara kk bir kumandan karp, validelik vazifesini
o kk kumandancklara grdrr.
Hem her gnde milyarlarla yaban hayvanlar ve
kularn cenazelerini toplamakla r-yi zemini o
taaffnattan temizlemek ve zhayatlar o elm, hazn
manzaralardan kurtarmak iin, nezafet ve shhiye
memurlar hkmnde olan kartallar misilli, kermetkrne,
gizli ve uzak, be alt saat mesafeden bir sevk-i Rabbn ile
o cenazenin yerini hisseden, giden ve kaldran killlhm
kular ve vah hayvanlar halk etmi. Eer bu berriye
shhiyeleri gayet mkemmel, intizamperver ve vazifedar
olmasa idiler, zemin yz alanacak bir ekil alacakt.
Evet, killlhm hayvanlarn hell rzklar, vefat etmi
hayvanlarn etleridir. Hayatta olan hayvanlarn etleri onlara
haramdr. Eer yeseler, cez grrler.
1
(ev kem kl). Yani,
Boynuzsuz olan hayvann kss kymette boynuzludan
alnr diye ifade-i hadsiye gsteriyor ki: Geri cesetleri
fen bulur; fakat ervahlar bk kalan hayvnt
mbeyninde dahi, onlara mnsip bir tarzda, dr- bekda
mczat ve mkfatlar vardr. Ona binen, canavarlara sa
hayvanlarn etleri haramdr, denilebilir.
1. Ahmed bin Hanbel, Msned, 2:235.
Hem kck hayvanlarn cenazelerini ve nimetin
kck paralarn ve tanelerini toplamak vazifesiyle
karncalar nezfet memurlar olarak, hem nimet-i
lhiyenin kck paralarn teleften ve inemekten ve
hakretten ve abesiyetten synet etmekle ve kck
hayvntn cenazelerini toplamakla, shhiye memurlar gibi
tavzif olunmular.
Aynen onlardan daha mhim, sinekleri dahi, insann
gzne grnmeyen, hastalklarn mikroplarn ve madde-i
semmiyeyi temizlemekle, sinekler muvazzaftrlar. Deil
mikroplarn nkleleri, bilkis, muzr mikroplar mass, yani,
emmek ve yemekle o mikroplar imh, o madde-i
semmiyeyi istihleye uratrlar, ok sr hastalklarn
nn alrlar. Hem shhiye neferleri, hem tanzifat
memurlar, hem kimyager olduklarna ve geni bir hikmete
mazhar bulunduklarna delil ise, onlarn gayet kesretidir.
nk kymettar, menfaattar eyler teksir edilir.
HAYE-1
Ey hodgm insan! Sineklerin binler hikmet-i
hayatiyesinden baka, sana it bu kck faydasna bak,
sinek dmanln brak: nk, gurbette, kimsesiz,
yalnzlkta sana nsiyet verdii gibi, gaete dalp krini
datmaktan seni ikaz eder. Ve ltif vaziyeti ve abdest
almas gibi yzn, gzn temizlemesiyle, sana abdest ve
namaz, hareket ve nezfet gibi vazife-i insniyeti ihtar eder
ve ders veren sinei gryorsun.
Hem sinein bir snf olan arlar, nimetlerin en tatls,
en lti olan bal sana yedirdikleri gibi, Kurn- Mucizl-
Beynda, vahy-i Rabbnye mazhariyetle serrz
olduundan, onlar sevmek lzm gelirken, sinek
dmanl, belki insana dim muvenete dostne koan
ve her belsn eken o hayvnta dmanl gadirdir,
hakszlktr. Muzrlarn yalnz zararlarn def iin mcdele
olabilir. Mesel koyunlar kurtlarn tecvznden korumak
iin onlara mukbele edilir. Acaba hararet zamanndan
vcudun idaresinden fazla olan kann oalmas ve bulak
ve baz mevdd- muzrray hmil evridede cereyan eden
mlevves kana musallat, belki memur olan sivrisinek ve
pireler ftr haccmlar olmasnlar m? Muhtemel...

1
Haiye-1 Bir sinein kanad ve vcudu ne kadar hrika bir sanat- Rabbniye
olduuna ltifne bir iaret olarak, mehur Ynus Emrenin bu fkras ne gzel
bildirir:
Bir sinein kanadn krk kanya yklettim
Krk da ekemedi, kald yle yazl.
1. Sanatna, akllarn hayran olduu Allah, her trl kusur ve noksandan
mnezzehtir.
Nefsimle mcdele ettiim bir zamanda, nefsim
kendinde grd nimet-i lhiyeyi kendi mal tevehhm
ederek gurura, iftihra, temeddhe balad. Ben ona dedim
ki: Bu mlk senin deil, emnettir. O vakit nes gurur ve
iftihr brakt, fakat tembellie balad. Benim
malmolmayana ne bakaym? Zyi olsun, bana ne? dedi.
Birden grdm: Birsinek, elime kondu, emnetullah olan
gzn, yzn, kanatlarn gzelce temizlemeye balad.
Bir neferin mr silhn, elbisesini gzelce temizledii gibi,
sinek de temizliyordu. Nefsime dedim: Bak. Bakt, tam
ders ald. Sinek ise, marur ve tembel nefsime hoca ve
muallim oldu.
Sinek pislii, tp cihetiyle zarar yok bir maddedir ki,
bazan tatl bir uruptur. Fakat sinek, yedii binler muhtelif
muzr maddelerin ve mikroplarn ve semlerin menei
olmakla, sinekler kck istihle ve tasye makineleri
hkmne gemeleri hikmet-i Rabbniyeden uzak deildir,
belki enindendir. Evet, ardan baka sineklerin baz
tifeleri var ki,
HAYE-1
muhtelif ve mteafn maddeleri
yerler, mtemdiyen pislik yerine katre katre urup
damlatrlar. O semli, mteafn maddeleri aalarn
yapraklarna yaan kudret helvas gibi tatl, ifl bir
uruba tebdil ederek, bir istihle makinesi olduklarn ispat
ederler. Bu kck fertlerin ne kadar byk bir milleti, bir
tifesi olduunu gze gsterirler. Kklmze bakma.
Tifemizin azametine bak, Sbhnallah de diye lisn-
hl ile sylerler.
Haiye-1 Evet, sinein kck bir tifesini baharn hirinde, badem ve
zerdali aalarnn dallarnda, siyah bir ktle halinde halk olunup, dala yapk
olup kalrlar. Mtemdiyen, pislik yerine damlacklar onlardan akyor. O
katreler bal gibi, sir sinekler etrafna toplanrlar, emerler. Dier bir baka
tifesi de nebttn ieklerinin ve incir gibi bir ksm aalarn telkhinde
istihdm olunuyorlar. Sinek tifelerinden yldzl, mumlu, kl olan yldz
bcein yn- tem olduu gibi, sinek tifelerinden yaldzl, altn gibi
parlak ksm da yn- dikkattir. Mzrakl sinekle, ekyalar hkmnde olan
yaban arlar daunutmamalyz. Eer Hlik- Rahmn onlarn dizginini
ekmeseydi, bumzrakl tifeler, pireler gibi insanlara hcum etseydiler,
Nemrudu ldrdkleri gibi, nev-i insan da hrpalayacak idiler;
yetinin mn-y irsini tefsir ederdi. te, bunlar
gibi yz namdar hsiyetli tifeleri bulunan sinek cinsinin byk bir ehemmiyeti
vardr ki, mezkr azm yet onu mevzu yapm; (il
hir) demi.
Drdnc Nkte

1
yetine dir gayet ehemmiyet kesb etmi. Mhim ve
mtefennin bir adam bu sual ile baz hocalar ilzm ettii bir
suale muhtasar bir cevaptr.
SUAL: Deniliyor ki: Demir yerden kyor; yukardan
inmiyor ki
2
denilsin. Neden
3
dememi;
zhiren muvfk grlmeyen demi?
1. Biz demiri de indirdik ki, onda hem kuvvet ve iddet, hem de insanlar iin
faydalar vardr. Hadd Sresi, 57:25.
2. ndirdik.
3. kardk.
ELCEVAP: Kurn- Mucizl-Beyn, kelimesiyle,
demirdeki azm ve ok ehemmiyetli nimet cihetini ihtar
etmek iin demi. nk yalnz demirin ztn nazara
vermiyor ki, ihrac desin. Belki demirdeki nimet-i azmeyi
ve nev-i beerin demire ne derece muhta olduunu ihtar
iindir. Nimet ciheti ise aadan yukarya kmyor, belki
rahmet hazinesinden geliyor. Rahmet hazinesi elbette l,
yukar ve mnen yksek mertebededir. Elbette nimet
yukardan aayadr ve muhta olan beerin mertebesi
aadadr. Elbette inm, ihtiycn mfevkindedir. Onun
iin, nimetin hazine-i rahmetten beerin ihtiycna imdd
iin gelmesinin hak tbiri, dr, ihrac deildir.
Hem tedric ihrcat beerin eliyle olduu iin, ihrac
kelimesi ihsan cihetini nazar- gaete hissettirmez. Evet,
demirin maddesi murad olunsa, mekn- madd itibaryla
ihratr. Fakat demirin sfat ve burada mn-y maksudu
olan nimet ise, mnevdir. Bu mn-y madd, mekna
bakmyor, belki mnev mertebeye bakar. Rahmnn
hadsiz mertebe-i ulviyetinin bir tecellsi olan hazine-i
rahmetten gelen nimet, elbette en yksek makamdan en
aa mertebeye gnderiliyor. Hak tbiri
1
dr. Bu
tbirle nev-i beere ihtar eder ki, demir en byk bir
nimet-i lhiyedir.
Evet, nev-i beerin btn sanatlarnn mdeni ve
terakkiytnn menba ve kuvvetinin medr demirdir. te
bu azm nimeti ihtr iin, makam- imtinan ve inmda,
keml-i hametle
2

ferman ediyor. Nasl ki Hazret-i Dvuda en
mhim bir mcize olarak
3
ferman ediyor.
Yani, byk bir peygambere byk bir mcize ve byk bir
nimet olarak demiri yumuatmasn gsteriyor.
1. ndirdik.
2. Biz demiri de indirdik ki, onda hem kuvvet ve iddet, hem de insanlar iin
faydalar vardr. Hadd Sresi, 57:25.
3. Demiri de onun iin yumuattk. Sebe Sresi, 34:10.
Sniyen: Yukar, aa nisbdir. Kre-i arzn
merkezine gre yukar ve aa oluyor. Hatt bize nisbeten
aa olan birey, Amerika ktasna nazaran yukar oluyor.
Demek, merkezden sath- arz tarafna gelen maddeler,
sath- arzda olanlara gre vaziyeti deiir.
Kurn- Mucizl-Beyn icz lisn ile ifade ediyor ki:
Demirin o kadar ok meni, o kadar geni fevidi vardr
ki, insann hnesi olan kre-i arzn mahzeninden
karlacak di bir madde deildir. Ve rastgele hctta
istiml edilmi ftr bir mden deildir. Belki Hlk-
Kinatn tarafndan rahmet hazinesinde ve kinatn byk
tezghndan ihzr edilmi bir nimet olarak, Rabbs-
Semvti vel-Arz nvn- hametiyle de kre-i arz
sekenesinin hctna medr olmak iin demiri inzl etmi,
indirmi diye, demirdeki umm menfaati ifade iin, gya
demirin gkten gelen rahmet, hararet ve ziy gibi yle
mull faydalar var ki, kinat tezghndan gnderiliyor,
kre-i arzn dar anbarndan deil. Belki kinat sarayndaki
byk hazine-i rahmetten ihzr edilerek gnderilip, kre-i
arzn anbarnda yerletirilmi; o anbardan asrlarn
ihtiycna nisbeten para para ihra ediliyor.
Kurn- Azmn, bu kk anbardaki para para
karlan demiri, yalnz sarf etmek mnsn ifade etmek
istemiyor. Belki Hazine-i Kbrdan o nimet-i azmeyi
kre-i arz ile beraber indirdiini ifade etmek iin; yani, bu
kre-i arz hnesine en lzm ey demirdir ki, Hlk-
Zlcell, gya kre-i arz gneten ayrp insanlar iin
indirdii zaman, demiri de beraber inzl etmi ve ekser
ihtiyc- beer onunla temin edilmitir. Kurn- Hakm,
Bu demirle ilerinizi grnz ve onu karmaya alarak
istifade ediniz diye, mcizne ferman ediyor.
Bu yette hem def-i adya, hem celb-i mene medr
iki nimet beyan ediyor. Nzl-u Kurndan evvel demirle
ehemmiyetli men-i beeriye temin edildii grlm.
Fakat istikbalde demirin gayet hrika ve muhayyirl-ukl
bir surette, denizde, havada ve karada gezerek kre-i arz
musahhar edip, mevt-ld bir hrika kuvveti gsterdiini
ifade iin,
1
kelimesiyle, ihbr- gayb
nevinden bir lema-i icz gsteriyor.
1. Onda kuvvet ve iddet vardr. Hadid Sresi, 57:25.
Beinci Nkte
Gemi nkteden bahsederken hdhd- Sleymandan
bahis ald. Israrc ve sualci bir kardeimiz:
HAYE-1
Hdhdn, Cenb- Hakk tavsifte
1

diyerek mhim makamda, mhim
evsf- lhiye iinde, nisbeten haf bu vasfn zikrine sebep
nedir?
Haiye-1 Sual etmekte alkan, yazmakta tembellik eden Refettir.
1. Gklerde ve yerdeki btn gizlilikleri meydana karr... Neml Sresi, 27:25.
Elcevap: Beli bir kelmn bir meziyeti udur ki,
syleyenin ziyade megul olduu sanatn, megalesini
ihss etsin. Hdhd- Sleyman ise, suyu az olan sahr-y
Ceziretl-Arabda gizli su yerlerini fersetle, kermetvri
kefeden bedev areri gibi, hayvan ve tuyrun ar olarak
ve Hazret-i Sleyman Aleyhisselma kngnlk eden ve su
buldurup karttran mbrek ve vazifedar bir ku olmakla,
kendi sanatnn mikyasyla Cenb- Hakkn semvt ve
arzdaki mahyt karmakla mbdiyetini ve
mescdiyetini ispat ettiini, kendi sanatyla bilip ifade
ediyor.
Evet, hdhd pek gzel grm. nk, toprak altndaki
had ve hesaba gelmeyen tohumlarn, ekirdeklerin,
mdenlerin muktez-y ftrsi, aadan yukarya kmak
deildir. nk ecsm- sakle ihtiyarsz, ruhsuz olduu
iin, kendi yukarya kamaz; yukardan kendi kendine
aaya debilir. Aadan, hususan toprak skleti altnda
gizlenen bir cisim, cmid omuzundaki ar yk silkip
kmak, katiyyen kendi kendine olamaz. Demek bir
kudret-i hrika ile karlyor.
te, hdhd, berhn-i mbdiyet ve mescdiyetin en
gizlisini ve en mhimmini kendi ariiyle bilmi, bulmu;
Kurn- Hakm onun hakkndaki ifadesine bir icz
vermitir.
Altnc Nkte


1
1. De ki: Rabbimin szlerini yazmak iin btn denizler mrekkep olsa,
hattbir o kadarn daha getirip ilve etsek, Rabbimin szleri tkenmeden
odenizler tkenirdi. Kehf Sresi, 18:109.
u yet-i azme ok byk ve ok l ve ok geni bir
denizdir. Onun cevherlerini beyan etmek iin koca bir cilt kitap
yazmak lzm gelir. Onun o kymettar cevhirini baka zamana
tliken, imdilik yalnz birka gn evvel tahattur-u hakik
noktasnda, benim iin ehemmiyetli bir zaman olan namaz
tesbihtnda, uzaktan uzaa krin nazarna ilien bir nktenin
u grnd. O zamanda kaydedemedik; gittike tebud
ediyordu. Btn btn kaybolmadan evvel o nktenin bir
cilvesini avlamak iin, etrafnda direvri birka kelime
syleyeceiz.
BRNC KELME: Kelm- Ezel, ilim, kudret gibi bir
sfat- lhiye olduu cihetle, gayr- mtenhidir. Nihyetsiz
olan bireye denizler mrekkep olsa, elbette bitiremez.
KNC KELME: Bir ztn vcudunu ihss eden en
zhir, en kuvvetli eser, tekellmdr. Bir ztn kelmn
iitmek, bin delil kadar vcudunu, belki uhud
derecesinde, ispat ettii nokta-i nazarda, bu yet-i kerme
mn-y irsiyle diyor ki: Rabb-i Zlcellin vcudunu
gsteren kelm- lhnin adedini, denizler mrekkep olsa,
aalar kalem olsa, yazsalar, bitiremezler. Yani, bir ztn
byle bir kelm, vcuduna uhud derecesinde dellet
ettiine bedel; Zt- Ehad-i Samede, kelmn mtekellime
delleti ve ihss gibi had ve hesba gelmeyen hadsizdir ki,
umum denizlerin suyu mrekkep olsa, yazmasna kifyet
etmez demektir.
NC KELME: Kurn- Mucizl-Beyn hakik-
mniyeyi umum tabakt- beere ders verdii iin, tesbit
ve tahkik ve ikn etmek hikmetiyle, bir hakikati zhiren
tekrar ettii iin, ehl-i ilim ve ehl-i kitap bulunan o zaman
ulem-i Yehd, Peygamber-i Zan Aleyhissalt
Vesselmn mmliine ve kllet-i ilmine gayet haksz bir
taarruz ettiklerine mnen bir cevaptr. yle ki:
yet-i kerme der: Tahkik ve ikn gibi pek ok
hikmetler iin ayr ayr faydalar nokta-i nazarnda ok
mteaddit neticeleri bulunan bir hakikati, ummun,
bilhassa avmn kalbinde yerletirmek iin, erkn-
mniye gibi herbir meselesi bin mesil kymetinde ve
binler hakik tazammun eden meseleleri ayr ayr,
mcizne tarzlarda tekrarn, hasr- kelm ve kusur-u zihn
ve sermyenin noksniyetinden deildir. Belki hadsiz,
nihyetsiz hazine-i ezeliye-i kelm- lhden alnan ve
lem-i gayb hesbna lem-i ehdete mteveccih olup,
cin, ins, ruh, melekle konuan ve her ferdin kulanda
tannendz olan Kurnn menba bulunan Kelm-
Ezelnin kelimtn saymak iin denizler mrekkep olsa,
zuurlar ktip, nebttlar kalem, belki zerratlar kalem ucu
olsalar, yine bitiremezler. nk bunlar mtenhi, o ise
nihyetsizdir.
DRDNC KELME: Mlmdur ki, umulmadk
bireyden kelmn sudru, kelm ehemmiyetletirir;
kendini dinlettiriyor. Hususen cevv-i sem ve bulutlar gibi
byk cirmlerde tekellmvri sadlar dahi ehemmiyetle
herkese kendini dinlettiriyor. Hususen da cesmetinde bir
fonorafn naamt daha fazla kulan nazar- dikkatini
celb eder. Hususen semvt tabakalarn plklar ittihz
edip kre-i arzn kafasna iittirmek iin sudr eden sad-y
semv-i Kurnyi, radyo kuvvetiyle, zerrt- haviye o
hurfta hize ve nkle olduklar gibi, elbette bu kuds
hurft- Kurniyeye birer yine, birer lisan, birer ibre ucu,
birer kulak hkmne getiine remzen, Kurn- Hakmin
hurftnn ne derece ehemmiyetli, kymetli, hsiyetli,
hayattar olduuna iareten, yet mn-y irsiyle diyor ki:
Kelmullah olan Kurn o kadar hayattar ve kymettardr
ki, onu dinleyen, iiten kulaklarn adedi ve o kulaklara
giren o kuds kelimelerin saysn, btn denizler mrekkep
ve melike ktip ve zerreler noktalar ve nebatlar ve kllar
kalemler olsa, bitiremezler.
Evet, bitiremezler. nk Cenb- Hak beerin zayf,
ruhsuz kelmnn adedini havada milyonlar kadar teksir
etse, elbette arz ve semvtn Pdih- Bmislinin arz ve
semvta bakan ve arz ve semvtta umum zuurlara
hitb eden kelmnn herbir kelimesi zerrt- haviye
adedince kelimeler olur.
BENC KELME: ki Harftir.
Birinci Harf: Nasl ki sfat- Kelmn kelimeleri var. yle
de, Kudretin de mcessem kelimeleri var; lmin de
hikmetli kader kelimeleri var ki, btn mevcudattr.
Hususen zhayatlar, hususen kk mahlklar, herbiri birer
kelime-i Rabbniyedir ki Mtekellim-i Ezelye, kelmdan
daha kuvvetli bir surette iaret eder. Ve onlarn adedini,
denizler mrekkep olsa bitiremezler, demek olduu
mnsna dahi u yet-i kerme remzen bakyor.
kinci Harf: Btn melikelere ve insanlara, hatt
hayvanlara gelen umum ilhamlar, bir nevi kelm- lhdir.
Bu kelmn kelimt elbette gayr- mtenhidir. Saltanat-
Mutlakann nihyetsiz cndunun mtemdiyen aldklar
ilhm ve o emr-i lhiyenin kelimt ne derece ok ve
nihyetsiz olduunu yet bize haber veriyor demektir.

1

2
1. Gerek ilim Allah katndadr. Mlk Sresi, 67:26.
2. Gayb yalnz Allah bilir. Neml Sresi, 27:65; Tirmizi, Sevbl-Kurn: 7;
Drim, Fedill-Kurn: 21.
Yedinci Nkte
Aziz kardeim,
Vahdetl-vcuda dair bir para izahat istiyorsunuz. Bu
meseleye dair Otuz Birinci Mektubun bir lemasnda,
Hazret-i Muhyiddinin bu meseledeki krine kar gayet
kuvvetli ve izahl bir cevap vardr. imdilik bu kadar deriz
ki:
Bu mesele-i vahdetl-vcudu imdiki insanlara telkin
etmek, cidd zarar verir. Nasl ki tebihat ve temsiller,
havassn elinden avmn eline ve ilmin elinden cehlin eline
girse, hakikat telkki edilir.
HAYE-1
yle de, vahdetl-vcud
meselesi gibi hakaik-i ulviye, ehl-i gaet ve esbab iine
dalan avamlara girse, tabiat telkki edilir ve mhim
zarar verir:
Haiye-1 Nasl ki iki melike (tebihin srr mnasebetiyle Sevr ve Ht
tesmiye edilen), avamca koca bir kz ve koca bir balk telkki edilmitir.
Birincisi: Vahdetl-vcudun merebi, Cenb- Hak
hesabna kinat adeta inkr etmek iken, avma girdike,
gal avamlara, hususan maddiyyun kirleriyle lde olan
kirlere girdike, kinat ve maddiyat hesabna ulhiyeti
inkr yoluna gider.
kincisi: Vahdetl-vcud merebi, msiv-y lhnin
rububiyetini o derece iddetle reddeder ki, msivy inkr
ve ikilii ref ediyor. Deil nfus-u emmrenin, belki herbir
eyin mstakil vcudunu grmemek iken, bu zamanda
kr-i tabiatn istilsyla ve gurur ve enniyetin nefs-i
emmreyi iirmesiyle ve hireti ve Hlk bir derece
unutmak cihetiyle baz nfus-u emmre kk birer
ravun, adeta nefsini mbud ittihaz etmek istidadnda
bulunan insanlara vahdetl-vcudu telkin etmek, nefs-i
emmreyieliyz billhyle martr ki, ele avuca
smaz.
ncs: Tagayyr, tebeddl, tecezz, tahayyzden
mukaddes, mnezzeh, mberr, muall olan Zt-
Zlcellin vcub-u vcuduna ve takadds ve tenezzhne
muvafk dmeyen tasavvurta sebebiyet verir ve telkint-
btlaya medar olur.
Evet, vahdetl-vcuddan bahseden, kren serdan
Sreyyaya karak, kinat arkasnda brakp nazarn Ar-
lya diken, istirk bir surette kinat mdum sayp
hereyi dorudan doruya kuvvet-i imanla Vhid-i
Ehadden grebilir. Yoksa, kinatn arkasnda durup kinata
bakan ve nnde esbab gren ve ferten nazar eden,
elbette esbab iinde boulup tabiat bataklna dmek
ihtimali var. Fikren Ara kan, Celleddin-i Rum gibi
diyebilir: Kulan a! Herkesten iittiin szleri, ftr
fonoraar gibi, Cenb- Haktan iitebilirsin. Yoksa,
Celleddin gibi bu derece yksee kamayan ve ferten
Ara kadar mevcudat yine eklinde grmeyen adama
Kulak ver, herkesten kelmullah iitirsin desen, mnen
Artan fere sukut eder gibi, hilf- hakikat tasavvurt-
btlaya giriftar olur.

1


2



3
1. Sen Allah de; sonra da brak onlar, daldklar batakta oyalanadursunlar.
Enm Sresi, 6:91.
2. Rabbl-Erbb olan Allah anlatmak, topraktan halk olunan insann haddine
mi dmtr?
3. Ztnda ebihten mukaddes ve sftnda misillerin benzemesinden
mnezzeh olan, yetleri Onun rububiyetine dellet eden, celli nihayet
derecedeyce olan ve Ondan baka hibir ilh bulunmayan Zt her trl
kusurdantenzih ederiz.
Bir suale cevap
Mustafa Sabri ile Ms Bekf un efkrlarn muvazene
etmek iin vaktim msait deildir. Yalnz bu kadar derim
ki:
Birisi ifrat etmi, dieri tefrit ediyor. Mustafa Sabri geri
mdafaatnda Ms Bekf a nisbeten hakldr; fakat
Muhyiddin gibi ulm-u slmiyenin bir mucizesi bulunan
bir zt tezyifte hakszdr.
Evet, Muhyiddin, kendisi hd ve makbuldr. Fakat her
kitabnda mhd ve mrid olamyor. Hakaikte ok zaman
mizansz gittiinden, kavid-i Ehl-i Snnete muhalefet
ediyor ve baz kelmlar zhir dallet ifade ediyor. Fakat
kendisi dalletten mberrdr. Bazan kelm kfr grnr,
fakat sahibi kr olamaz. Mustafa Sabri bu noktalar
nazara almam, kavid-i Ehl-i Snnete taassup cihetiyle
baz noktalarda tefrit etmi.
Ms Bekse, ziyade teceddde taraftar ve asrlie
mmtkr efkryla ok yanl gidiyor. Baz hakaik-i
slmiyeyi yanl tevillerle tahrif ediyor. Ebul-l-y
Maarr gibi merdut bir adam muhakkiknlerin fevkinde
tuttuundan ve kendi efkrna uygun gelen Muhyiddinin
Ehl-i Snnete muhalefet eden meselelerine ziyade
taraftarlndan, ziyade ifrat ediyor.
:

Yani,Bizden olmayan ve makammz bilmeyen,
kitaplarmz okumasn, zarar grr. Evet, bu zamanda
Muhyiddinin kitaplar, hususan vahdetl-vcuda dair
meselelerini okumak zararldr.
Said Nurs
Sekizinci Nkte
Bu da gzeldir
1

cmlesi namaz tesbihatnda okunurken inkiaf eden
ltif bir nkteyi uzaktan uzaa grdm. Tamamn
tutamadm, fakat iaret nevinden bir iki cmlesini
syleyeceim.
Grdm ki, gece lemi, dnyann yeni alm bir
menzili gibidir. Yats namaznda o leme girdim. Hayalin
fevkalde inbisatndan ve mahiyet-i insaniyenin btn
dnya ile alkadarlndan, koca dnyay, o gecede bir
menzil gibi grdm. Zhayatlar ve insanlar o derece
kldler, grnmeyecek derecede kldler. Yalnz o
menzili enlendiren ve nsiyetlendiren ve nurlandran tek
ahsiyet-i mneviye-i Muhammediyeyi (a.s.m.) hayalen
mahede ettim. Bir adam yeni bir menzile girdii zaman
menzildeki zatlara selm ettii gibi, Binler selm
HAYE-1
sana, y Resulallah demeye bir arzuyu iimde coar
buldum. Gya btn ins ve cinnin adedince selm
ediyorum. Yani, sana tecdid-i biat edip, memuriyetini kabul
ve getirdiin kanunlarna itaat ve evmirine teslim ve
taarruzumuzdan selmet bulacan selmla ifade edip,
benim dnyamn eczalar ve zuur mahlklar olan umum
cin ve insi konuturup, herbirerlerinin namna bir selm,
mezkr mnlarla takdim ettim.
1. Sana milyonlar salt ve milyonlar selm olsun, ey Allahn Resul.
Haiye-1 Zt- Ahmediyeye (a.s.m.) gelen rahmet, umum mmetin ebed
zamandaki ihtiyctna bakyor. Onun iin, gayr- mtenhi salt yerindedir.
Acaba, dnya gibi koca, byk ve gaetle karanlkl, vahetli ve hl bir haneye
birisi girse, ne kadar tedehh, tevahhu, tel eder, Ve birden o haneyi tenvir
ederek ens, mnis, habib, mahbub bir yaver-i ekrem, sadrda grnp, o
hanenin mlik-i rahm-i kermini, o hanenin her eyasyla tarif edip tanttrsa,
ne kadar sevin, nsiyet, srur, k, ferah verdiini kyas ediniz, Zt-
Risaletteki salvatn kymetini ve lezzetini takdir ediniz.
Hem o getirdii nur ve hediye ile benim bu dnyam
tenvir ettii gibi, herkesin budnyadaki dnyalarn tenvir
ediyor, nimetlendiriyor diye o hediyesine kirne bir
mukabele nevinden, Binler salvat sana insin dedim.
Yani, Senin bu iyiliine kar biz mukabele edemiyoruz.
Belki Hlkmzn hazine-i rahmetinden gelen ve semvat
ehlinin adedince rahmetler sana gelmesini niyaz ile
kranmz izhar ediyoruz mnsn hayalen hissettim.
O zt- Ahmediye (a.s.m.), ubudiyeti cihetiyle, halktan
Hakka tevecch hasebiyle, rahmet mnsndaki salt
ister. Risaleti cihetiyle, Haktan halka elilii haysiyetiyle
selm ister. Nasl ki cin ve ins adedince selma lyk ve cin
ve ins adedince umum tecdid-i bat takdim ediyoruz.
yle de, semvat ehli adedince, hazine-i rahmetten,
herbirinin namna bir salta lyktr. nk getirdii nurla
herbir eyin kemli grnr ve herbir mevcudun kymeti
tezahr eder ve herbir mahlkun vazife-i Rabbniyesi
mahede olunur ve herbir masnudaki makasd- lhiye
tecell eder. Onun iin, herbir ey, lisan- hal ile olduu
gibi, lisan- kli de olsayd, Essalt vesselm aleyke y
Resulallah diyecekleri kat olduundan, biz umum onlarn
namna,


1
mnen deriz.


2
Said Nurs
1. Cinler ve insanlar saysnca, melekler ve yldzlar adedince milyonlar salt
insin sana, ey Allahn Resl.
2. Allahn bizzat sana salt etmesi yeter. Onun melekleri de Peygambere salt
ve selm ederler.
Dokuzuncu Nkte

1
Refet, yet-i celilesindeki
kelimesinin mnsn merak edip sormas
mnasebetiyle ve hapiste sabah namazndan sonra sairler
gibi yatmasndan gelen rehavet dolaysyla, elmas gibi
kalemini atlete uratmamak iin yazlmtr.
Uyku nevidir.
BRNCS: Gaylledir ki, fecirden sonra, t vakt-i
kerahet bitinceye kadardr. Bu uyku, rzkn noksaniyetine
ve bereketsizliine hadise sebebiyet verdii iin, hilf-
snnettir. nk rzk iin say etmenin mukaddemtn
ihzar etmenin en mnasip zaman, serinlik vaktidir. Bu
vakit getikten sonra bir rehavet rz olur. O gnk saye
ve dolaysyla da rzka zarar verdii gibi,bereketsizlie de
sebebiyet verdii, ok tecrbelerle sabit olmutur.
KNCS: Feylledir ki, ikindi namazndan sonra,
maribe kadardr. Bu uyku mrn noksaniyetine, yani,
uykudan gelen sersemlik cihetiyle, o gnk mr
nevm-ld, yar uyku ksack bir ekil aldndan, madd bir
noksaniyet gsterdii gibi, mnev cihetiyle de, o gn
hayatnn madd ve mnev neticesi ekseriya ikindiden
sonra tezahr ettiinden, o vakti uykuyla geirmek,
oneticeyi grmemek hkmne getiinden, gya o gn
yaamam gibioluyor.
NCS: Kaylledir ki, bu uyku snnet-i
seniyyedir.
2
Duh vaktinden, leden biraz sonraya
kadardr. Bu uyku, gece kyamna sebebiyet verdii iin
snnet olmakla beraber, Ceziretl-Arabda, vaktz-zuhr
denilen iddet-i hararet zamannda bir tatil-i egal, det-i
kavmiye ve muhitiye olduundan, o snnet-i seniyyeyi
daha ziyade kuvvetlendirmitir. Bu uyku hem mr, hem
rzk tezyide medardr. nk yarm saat kaylle, iki saat
gece uykusuna muadil gelir. Demek, mrne hergn bir
buuk saat ilve ediyor. Rzk iinalmak mddetine, yine
bir buuk saati, lmn kardei olan uykununelinden
kurtarp yaatyor ve almak zamanna ilve ediyor.
1. Veya onlar gndz uykusunda iken Arf Sresi, 7:4.
2. bni Mce,Sym: 22; el-Mnv, Feyzl-Kadr, 4:531; Acln, Kefl-Haf, 330;
el-Elbn, Sahhu Camiis-Sar, no: 4307.
Said Nurs
Onuncu Nkte
Nev-i beerin alanacak glmelerine, endie-i istikbal
ve kbetbnlik adesesiyle, gayet aal bir gece
bayramnda, hapishane penceresinden bakarken, nazar-
hayalime inkiaf eden bir vaziyeti beyan ediyorum.
Sinemada, eski zamanda mezaristanda yatanlarn vaziyet-i
hayatiyeleri grnd gibi, yakn bir istikbalde
mezaristan ehli olanlarn mteharrik cenazelerini grm
gibi oldum. O glenlere aladm. Birden bir tevahhu, bir
acmak hissi geldi. Aklma dndm, hakikatten sordum:
Bu hayal nedir? Hakikat dedi ki:
Elli sene sonra, bu keml-i nee ile glen ve elenen
zavalllardan elliden bei, beli bklm, yetmi yal
ihtiyarlar gibi; krk bei, mezaristanda rm
bulunacaklar. O gzel simalar, o neeli glmeler, ztlarna
inklp etmi olacaklar. Kll tin karb kaidesiyle, madem
yaknda gelecek eylerin gelmi gibi grlmesi bir derece
hakikattir; elbette grdn hayal deildir.
Madem dnyann gaetkrne glmeleri, byle
alanacak ac hallerin perdesidir ve muvakkat ve zevle
mruzdur. Elbette biare insanlarn ebedperest kalbini ve
ak- bekya meftun olan ruhunu gldrecek, sevindirecek,
meru dairesinde ve mteekkirne, huzurkrne, gaetsiz,
msumne elencelerdir ve sevap cihetiyle bki kalan
sevinlerdir. Bunun iindir ki, bayramlarda gaet istil edip
gayr- meru daireye sapmamak iin, rivayetlerde,
zikrullaha ve kre ok azm tergibat vardr. T ki,
bayramlarda o sevin ve srur nimetlerini kre evirip, o
nimeti idame ve ziyadeletirsin. nk kr nimeti
ziyadeletirir, gaet ise karr.
Said Nurs
On Birinci Nkte
Bir dstur
Risale-i Nur talebeleri, Risale-i Nurun diresi hricinde
nur aramamal vearamaz. Eer ararsa, Risale-i Nurun
penceresinden k veren mnevgnee bedel bir lmbay
bulur, belki gnei kaybeder.
Hem Risale-i Nurun diresindeki hlis, pek kuvvetli ve
her ferdine ok ruhlar kazandran ve Sahbenin srr-
verset-i Nbvvetle mereb-i uhuvvetkrnesini gsteren
mereb-i hllet ve meslek-i uhuvvet ise, hri direlerde
o pedere ve o mride cihetle zarar vermek suretiyle,
bir pederi aramaya ihtiya brakmaz; birtek peder yerine,
pek ok aabeyi buldurur. Elbette byk kardelerin
mteaddit efkatleri, bir pederin efkatini hie indirir.
Direye girmeden evvel bulduu eyhi, her fert o
eyhini, mridini, direde dahi muhfaza edebilir. Fakat
eyhi olmayan, direye girdikten sonra, ancak dire iinde
mrid arayabilir. Hem Risaletn-Nurun velyet-i kbr
olan srr- verset-i Nbvvet feyzini veren ders-i hakik
diresindeki ilm-i hakikat dahi dire hricindeki tarikatlere
ihtiya brakmaz. Meer tarikati yanl anlayp, gzel
ryalar, hayaller, nur ve zevklere mptel ve hiret
faziletinden ayr olan dnyev ve heves zevkleri arzulayan
ve merciiyet makamn isteyen nesperestler ola...
Bu dnya drl-hizmettir; klfet ve meakkat ile cret
llrdrl-mkfat deil. Onun iindir ki, ehl-i hakikat
keif ve kermetlerdeki ezvk ve envra ehemmiyet
vermiyorlar. Belki bazan kayorlar, setrini istiyorlar.
Hem Risale-i Nurun diresi ok genitir; kirtleri pek
oktur. Hrice kaanlar aramaz, ehemmiyet vermez, belki
daha iine almaz. Her insanda bir kalp var. Bir kalp ise,
hem direde, hem hrite olamaz.
Hem hriteki irda hevesli ztlar, Risale-i Nurun
kirtleriyle megul olmamal.
nk cihetle zarar grmeleri muhtemeldir. Takv
diresindeki talebeler irda muhta olmadklar gibi,
hrite kesretli namazszlar var. Onlar brakp bunlarla
megul olmak irad deildir. Eer bu kirtleri severse,
evvel dire iine girsin, o kirtlere peder deil, belki
karde olsunfazileti ziyade ise aabeyleri olsun.
Hem bu hdisede grnd ki, Risale-i Nura intisbn
ok ehemmiyeti var ve ok pahal dt. Ve buna bu yat
veren ve o yolda btn lem-i slm nmna dinsizlie
kar mchede vaziyetini alan akl banda bir adam, o
elmas gibi meslei terk edip baka mesleklere giremez.
Said Nurs
On kinci Nkte
Aziz kardelerim!
Gcenmemek artyla bu defa takdirkrane deil, belki
tenkidkrane iki kk meseleyi beyan edeceim:
Birincisi: Ben, sizleri ve Risale-i Nuru mdfaa iin ok
davalarda bulundum. O davalardaki ahidlerimin birinci
snfsizlerdiniz. Halbuki, inkrnzla hem beni ahidsiz
braktnz, hem dehakkmdaki ittiham takviye ettiniz.
nk, sizin kamanz ve inkrnz, Demek bir ey var ki,
bunlar yanamyorlar diye kir verdi. Hem ben sizlerin
nasl tebrienize altm, sizden oluk ocuklar olmayan
ksm beni yalnz brakmamak iin merdne yanamak
lazmd. Fakat, i iten geti, yeniden yanamaa lzum
yok.
kinci mesele: Seciye-i liye-i Sahabeyi ve mereb-i
nurn-i peygamberiyi beyan eden Risale-i Nur
dairesindeki feyze kanaat etmeyip, bir ksm kardelerimiz
tarikat hevesiyle stadnn ve kardelerinin ahs-
mnevsinin rzasn ve iznini almadan baka yerde o
hevesle, hem kendine faidesi olmayarak, hem bizlere, hem
Risale-i Nura, hem musibetzede arkadalarmza, Risale-i
Nura girmeyen rfekamza zarar ve mteaddid ve dikkatle
bizi tecesss eden adamlarn nazar- dikkatini celbe medar
bir heveste bulundular. Ben ki, her birinizi yz hemehrime
deitirmediimi resmen mahkemede iddia ettim ve beni
ziyaret edenlere kar iddia etmiim ki; Risale-i Nur
talebelerinin en kn, hari bir veliden daha
ehemmiyetli grdm ve Kulenl Ali, Lt gibi gen ve
hlis Risale-i Nur talebelerini hariteki byke bir veliye
tercih ettiimi ok emarelerle benden anladnz halde,
nasl oluyor ki menfaatsiz, belki zararl bir heves yolunda
arkadalarnn ahs- mnevsinin malum ve li makamn
ve stadnzn msellem size kar hayrhahln
dnmeyip, harite makamsizce mehulve hem o
bareye zararl bir surette eyhlik damarn tahrik etmek
suretinde sohbet etmek muvafk deildir.
Bu tenkidhaasizin umumunuza ve ekserinize ait
deil, yalnz bir iki zatn kusurlarna da deil, kalblerinin
fazla safvetinden ve tarikata ziyade heveslerindendir. Hem
Ispartann en zaif damar, sebeb-i ittihammz olan tarikat
en kuvvetli sebep gstermeleri, zannederim bu mnasz
tarikat hevesi sebebiyet vermitir. Burada bu tevkimizin
en kuvvetli sebebi, bu baz safdillerin hevesinden ve
benimle de mnasebetleri tarikat ss verdiinden tahmin
ederim. Pek ok rica ederim benim bu tenkidimden
gcenmeyiniz.
Said Nurs
On nc Nkte
Kardelerim,
Risale-i Nuru mdfaa ve muhafazasnda herkes, hatta
ben de ekilsem, be kardeimizin ekilmemeleri gerektir.
Bu arkadalarmz: Hseyin Usta, Halil brahim, Refet Bey,
Hsrev ve Hakk Efendilerdir. evvelkilerin ihtiyarsz
ihtiyatszl; dier ikisinin zhir dmanlarnn ahs
garazlar yznden Risale-i Nura kar ok fazla zarar
yaplmak istenilmesine gre, Risale-i Nur ehemmiyetli bir
srette itihar ve intiar etmesi gibi bir nimet-i uzmy
netice vermeseydi, bu kadar mazur ve masum Risale-i Nur
akirdlerinin teellmatna sebebiyet verdiklerinden dolay
bu kardelerimizin ruhlar pek ok sklacakt.
te herkesten ziyade bu be kardeimizin ihtiyat edip
yek-vcud bulunmalar lzmdr.
On Drdnc Nkte
Kardelerim,
Kalbime ihtr edildi ki; nasl ki, Mesnevi- erif, ems-i
Kurndan tezhr eden yedi hakikattan bir hakikatn
yinesi olmu, kuds bir erfet alm; Mevlevlerden baka
daha ok ehl-i kalbin lyemut bir mridi olmu. yle de,
Risle-i Nur ems-i Kurniyenin ziysndaki elvn- sebay
ve o gneteki renk renk, eit eit yedi nru birden
yinesinde temessl ettirdiindeninallahyedi cihetle
erf ve kuds ve yedi Mesnev kadar ehl-i hakikata bk bir
rehber ve bir mrid olacak.
On Beinci Nkte
Kardelerim,
Hafz-i Zlcellin hfz ve himayetine baknz ki,
meselemiz mnasebetiyle Risale-i Nur'un risaleleri
adedine muvafk olarak, yz yirmi kusr adamn mahrem
evraklaryla istintakta olduklar halde ve ecneblerin
entrikalaryla ve muhalif komitecilerin dolaplaryla mevcut
ve mnteir mteaddit cemiyetlerin hibirisiyle, Risale-i
Nur'un hibir akirdinin mnasebettarln gsterecek
hibir madde bulunmamas, gayet zahir ve parlak bir
himaye-i Rabbaniyedir. Muhafaza-i lhiyeye ve mam- Ali
(r.a.) ve Gavs- zam (k.s.), Risale-i Nur'a ait keramet-i
gaybiyelerini cidden teyid eden bir inayet-i Rahmniyedir.
Krk ikilik bir top gllesini, krk iki msum ve mazlum
kardelerimizin dergh- lhiyeye alan elleriyle
doldurup, geri evirip, atanlarn balarnda mnen
patlattrd. Bizlere, yalnz ehemmiyetsiz, sevapl, haf
birka yarabereden baka olmad. Byle bir seneden beri
doldurulan bir toptan,byle pek az zararla kurtulmak
harikadr.
Byle pek byk bir nimete kar, kr ve srur ve
sevinle mukabele etmek gerektir. Bundan sonraki
hayatmz bize ait olamaz; nk mfsidlerin plnlarna
gre, yzde yz mahv idik. Demek bundan sonraki hayat
kendimize deil, belki hak ve hakikate vakfetmeliyiz.
ekv deil, krettirecek rahmetin izini, yzn, zn
grmeye almalyz.
On Altnc Nkte
Kardelerimden ric ederim ki:
Sknt veya ruh darlndan veya titizlikten veya nes
ve eytann desiselerine kaplmaktan veya uursuzluktan
arkadalardan sudur eden fena ve irkin szleriyle
birbirine ksmesinler ve Haysiyetime dokundu
demesinler. Ben o fena szleri kendime alyorum.
Damarnza dokunmasn, bin haysiyetim olsa
kardelerimin mabeynindeki muhabbete ve samimiyete
fed ederim.
On Yedinci Nkte
Kardelerim,
Maatteessf bamza gelen efkat tokatn, iki
gndr, kati bir kanaatla anladm. Hatt, ehl-i isyan
hakknda gelen bir yetin ok iartndan bir iareti bize
bakyor gibi hissettim. O da udur:
1

... yni: Onlara ihtar ettiimiz ders ve nasihat
unuttuklar ve amel etmedikleri vakit, onlar tutup musbet
altna aldk.
1. Enm Sresi, 6:44.
Evet, en hirde srr- ihlsa dir bir risle bize yazdrld.
Elhak, gayet l ve nurn bir dstur-u uhuvvet idi. Ve on
binler kuvvetle ancak mukabele edilir hdiselere,
musbetlere kar, o srr- ihls ile on adamla mukavemet
ettirebilir bir dstr-u kuds idi. Fakat, maatteessf bata
ben, biz o ihtr- mnev ile amel edemedik. Bu yetin
mn-y irisiyle: cifr tarihiyle bin yz elli iki
eder. Ayn tarihiyle tutturulduk. Bir ksmmz efkat
tokadna giriftr olduk. Bir ksmmz hakknda tokat deil,
belki tokada mruz olankardelerimize medr- tesell ve
kendilerine medr- sevab ve istifade olmak iin bu
musbetin iine alnd.
Evet, ihtilttan men olunduum iin aydan beri
yeniden gndr ben, kardelerimin dhil ahvline de
muttli oldum. Hi hatr ve haylime gelmez en hlis
zannettiim kardelerimde srr- ihlsa mn hareket
vuka gelmiti. Ondan anladm ki:
1

... yetinin uzaktan uzaa bir mn-y irsi bize
de bakyor. Ehl-i dallet iin nzil olan bu yet onlara
azaptr. Fakat bizim iin terbiye-i nfs ve
keffretz-znb ve tezyd-i derect iin efkat tokaddr.
Biz elimizdeki kymettar nimet-i lhiyeyi tam takdir
etmediimizden, tokat yediimize bir delil udur ki: En
kuds bir mchede-i mneviyeyi tazammun eden ve srr-
verset-i nbvvetle velyet-i kbrnn feyzine mazhar ve
sahbenin srr- merebine medr olan Risle-i Nur ile
hizmet-i kudsiye-i Kurniyemize kanat etmeyip, menfaat
imdilik bize pek az ve bu vaziyetimize mhim zarar
muhtemel tarikat hevesinin birka defa iddetle ihtarmla
n alnmasdr. Yoksa, hem vahdetimizi bozacakt, hem
drt elin tesndyle bin yz on birden drt kymetine
tenzil eden teettt- efkr ve bu gayet ar hdiseye kar
kuvvetimizi hie indiren tenfr- kulba urayacakt.
1. Onlara ihtar ettiimiz ders ve nasihat unuttuklar ve amel etmedikleri vakit,
onlar tutup musbet altna aldk. Enm Sresi, 6:44.
Glistan sahibi eyh Sadi-i irz naklediyor, der: Ben
bir ehl-i kalbi tekkede, seyr-i slk ile megul iken
grmtm. Birka gn sonra onu talebeler iinde,
medresede grdm. Ne iin o feyizli tekkeyi terkedip, bu
medreseye geldin, dedim. O da dedi ki: Orada herkes
kendi nefsinieer muvaffak olursakurtarabilir. Burada
ise bu l-himmet ahslar kendileriyle beraber oklarn
kurtarmaya alyorlar. Uluvv- cenb, uluvv- himmet
bunlardadr. Fazlet ve himmet bunlardadr. Onun iin
buraya geldim.
eyh Sadbu vkay, ksaca hlsasn Glistannda
yazmtr.
Acaba, talebelerin, , , , ... gibi
sarf ve nahvin kck meseleleri tekkelerdeki virdlere
rcih gelirse, Risle-i Nurun:

1
deki hakaik- kudsiye-i imniyeyi en kat ve vzh bir
srette ders verip, en muannid zndklar ve en mtemerrid
feylesoar susturup ders verirken, onu brakp, yahut
sekteye uratp, veyahut kanat etmeyip, tarikat hevesiyle
Risle-i Nurdan izin almayarak kapanm hanghlara
girmek, ne derece yanl olduunu ve bizim bu efkat
tokadna ne derece istihkak kesbettiimizi gsteriyor.
Said Nurs
1. Allaha, meleklerine, kitaplarna, peygamberlerine, hiret gnneiman
ettim.
Bir Tenbih
ki kk hikye
Birincisi: Bundan on be sene evvel Rusyann imlinde
esir olduum zaman doksan esir zabitlerimizle beraber
byk bir fabrika kouunda bulunuyorduk. Sknt ve ruh
darlndan ok mnakaalar, grltler oluyordu.
Umumun bana kar ziyade hrmetleri olduundan teskin
ediyordum. Sonra, skneti muhafaza iin drt-be zabiti
tyin ettim. Ve dedim; Hangi kede bir grlt iittiniz,
hemen yetiiniz. Hangi taraf haksz ise ona yardm ediniz.
Hakikaten bu tedbir ile grltnn n alnd. Benden
soruldu: Ne iin haksza yardm ediniz, diyorsun?
Cevaben, o zaman demitim ki: Haksz insafszdr. Bir
dirhem menfaatn krk dirhem istirahat- umumiye iin
brakmaz. Hakl adam ise insa olur. Bir dirhem hakkn,
sknet-i umumiyedeki krk dirhem arkadann
menfaatna fed eder, brakr. Grlt kalkar, sknet iade
edilir. Bu koutaki doksan zt istirhat eder. Eer, haklya
muvenet edilse, grlt daha ziyadeleecek. Bu nevi
hayat- itimiyede, menfaat- umumiyenin ehemmiyeti
nazara alnr.
te ey kardelerim! Bu hayatn, bu itimamzda, Bu
kardeim bana hakszlk etti diye kstm demeyiniz. Bu
pek hatdr. O arkadan sana bir dirhem zarar vermi ise,
sen ksmekle krk dirhem bizlere zarar veriyorsun. Belki
krk lira Risle-i Nura zarar vermek muhtemeldir. Fakat
lillhilhamd pek hakl ve kuvvetli mdfaatmz,
arkadalarn mkerrer isticvba gitmelerinin nn
aldndan, fesdn n alnd. Yoksa, birbirinden ksm
kardeler, bir sinek kanad kadar kk bir pn gze
girmesi gibi veyahut bir kvlcmn baruta dmesi gibi, az
bir garazla byk bir zarar verebilirdi.
kinci hikye: Bir vakit ihtiyar bir kadnn sekiz olu
varm. Herbirisine mevcut sekiz ekmekten birer ekmek
verdi, kendine kalmad. Sonra, herbirisiekmeinin yarsn
ona verdi. Onun ekmei drt oldu; tekiler yaryaindi.
Kardelerim, ben de krknzn herbirinin musbet
hissesinin mnev eleminin yarsn kendimde
hissediyorum. Kendi ahsma it elemi, aldrmyorum. Bir
gn fazla muztar bulundum, acaba hatamn cezs mdr
ekiyorum diye gemi hleti tetkik ettim. Grdm ki, bu
musbeti kaynatmaya ve tahrik etmeye hibir cihette
mdahalem olmadn ve bilkis kamak iin mmkn
tedbirleri istiml ediyordum. Demek, bu bir kaz-y
lhdir. Ve bil-iltizam bir seneden beri mfsidlerin
tarafndan aleyhimize ihzr ediliyordu. Kanmak kbil
deildi. Alkllihl bamza geirecek idiler. Cenb-
Hakka yz bin kr ki, musbeti yzden bire indirdi.
te bu hakkata binaen Senin yznden bu bely
ektik diye minnet etmeyiniz. Belki beni hell ediniz. Ve
bana duaediniz. Hem birbirinizi tenkid etmeyiniz.
Demeyiniz ki: Sen byleyapmasaydn, byle
olmayacakt. Mesel, bir kardeimiz iki imzasahibini
sylemesiyle, mfsidlerin pek ok ztlar belya atmak iin
dndkleri pln kltp, oklarn kurtarm. Deil
zarar, belki byk menfaat olmu. ok msumlarn bu
beldan kurtulmasna bir vesile oldu.
Said Nurs
On Sekizinci Nkte
Eskiehir Hapishanesinde yazlm bir para
Kardelerim! Mteaddit defa Risle-i Nurun akirtlerini
lyk olduklar tarzda mdafaa etmiim. nallah
mahkemede bararak derim. Hem Risle-i Nuru, hem
kirdlerinin kymetlerini dnyaya iittireceim. Yalnz size
bunu ihtr ederim ki: Bu mdfaamdaki kymeti
muhfaza etmenin art, bu hdisedeki az yanmasyla
Risle-i Nurdan ksmemek ve stdndan darlmamak ve
kardelerindenskntdan gelen bahanelerle
nefretetmemek ve birbirine kusur bulmamak ve isnad
etmemektir. Yalnztahattur edersiniz ki, Risle-i Kaderde
ispat etmiiz ki: Baa gelen zulmlerde iki cihet var ve iki
hkm vardr: Biri insann, biri kader-i lhnin. Ayn
hdisede insan zulmeder, fakat kader dildir, adlet eder.
Bu meselemizde, insann zulmnden ziyade, kaderin
adleti ve hikmet-i lhiyenin srrn dnmeliyiz.
Evet, kader, Risle-i Nur talebelerini bu meclise ard.
Ve mchede-i mneviye inkif etmesinin hikmeti; onlar,
bu hakikaten ok skntl olan medrese-i Yusuyeye sevk
etti. nsan zulm ve bahanesi bir vesile oldu. Onun iin
saknnz; birbirinize; Byle yapmasaydm ben tevkif
olmazdm demeyiniz.
Said Nurs
Bu para mahkeme mdfaatnn bir parasdr, her naslsa
buraya girmi, karlmam, kalm.
Mahkemenin Reis ve zlarndan ehemmiyetli bir
hakkm talep ederim.
yle ki:
Bu meselede yalnz ahsm medar- bahis deil ki, siz
beni tebrie etmekle ve hakikat-i hale muttali olmanzla
mesele halledilmi olsun. nk, ehl-i ilim ve ehl-i
takvnn ahs- mnevsi, bu meselede, nazar- millette
ittiham altna girdii ve hkmete dahi ehl-i takv ve ilme
kar bir emniyetsizlik geldii ve ehl-i takv ve ilim,
tehlikeli ve zararl teebbslerden nasl saknacan
bilmesi lzm olduu iin, benim mdfaatm kendim
kaleme aldm bu son ksmn, herhalde yeni hurua,
matbaa vastasyla intiarn isterim. T ki ehl-i takv ve
ehl-i ilim, entrikalara kaplmayp zararl ve tehlikeli
teebbslere yanamasnlar ve ahs- mnevisi nazar-
millette ittihamdan kurtulsun. Ve hkmet dahi, ehl-i ilim
hakknda emniyet etsin ve bu anlamamazlk ortadan
kalksn. Ve hkmete ve millete ve vatana ok zararl
den bu gibi hdiseler ve anlamamazlk daha tekerrr
etmesin.
Elhak, bundan dokuz sene evvel Onuncu Sz, sekiz yz
nsha yaylmasyla, ehl-i dalletin kalblerindeki inkr-
hari kalblerinde sktrp lisannagetirmeye meydan
vermedi, azlarn tkad ve harika burhanlarngzlerine
soktu. Evet, Onuncu Sz, hair gibi bir rkn- azm,
imannetrafnda elikten zrh oldu, ehl-i dalleti susturdu.
Elbette hkmet-i Cumhuriye bundan memnun oldu ki,
meb'usann ve valilerin ve bykmemurlarn ellerinde
kemal-i serbestiyetle Onuncu Szn nshalar gezdi.
Drt aydan beri, bu hayat-memat meselesinde, hibir
yerden benim acnacakhalim bir mektupla dahi
sordurulmad ve benim hakkmda halk tenredecek bir
surette tehir etmekle nefret-i mmeyi aleyhime celb
edipbtn btn teshilt ve muavenetten mahrum kalm,
garip ve kimsesizhalimi tasvir eden, itiraznamemde izah
ettiim bir hikye:
Bir zaman, bir padiahn mptel olduu bir hastaln
ilc, bir ocuunkan imi. O ocuun pederi, ocuu,
hkimin fetvasyla bir paramukabilinde padiaha vermi.
ocuk, mecliste alamak ve ekv yerineglm.
Sormular:
"Neden istimdad etmiyorsun, ikyet etmiyorsun,
glyorsun?"
Demi ki:
"nsan, musibete giriftar olduu vakit, evvel pederine,
sonra hkime, sonrapadiaha ekva eder. Benim pederim,
beni kesilmek iin satyor. te,hkim de lmekliime karar
veriyor. te, padiah benim kanm istiyor.Bu antika ve pek
garip ve ekli ok irkin ve hi grlmemi bu halekar,
ancak glmekle mukabele edilir."
te, ey kr Kaya Bey! Biz de o ocuk hkmne
getik. Derdimizi, evvel mahall hkmetteki valiye, sonra
mahkeme adaletine, sonra Dahiliye Vekletine
mracaatedip mazlumiyetimizi beyan ederek zalimlerden
bizi kurtarmak iinarzhal etmek mukteza-y hal iken,
grdk ki: En son ekvmzdinleyecek Dahiliye Vekilinin
hakkmzda kapld aslsz evhamna birhakikat rengi
vermek ve hatsn rtmek kriyle hatsnda srar
etmesidaha byk bir hat olduunu dnmediinden,
dar olduu gururhastalna, kanmz isteyerek, bizi
aslsz bahanelerle perian etmekistiyor. Biz de kr
Kaya'nn ahsn, Dahiliye Vekili olan kr Kaya Beye
ekv ediyoruz.
HAYE-1
Eer serbestiyeti tam muhafaza
etmek isteyen ve hibir tesir karsnda malp olmayan
ve vicdanlarndaki hiss-i adaletle hkmeden bu mahkeme,
bizi kr Kaya Beyin ahs hakknda dinleyeceklerini
bilseydim, en evvel biz, kr Kaya'nn ahs aleyhine
ikame-i dv edecektik. nk, bir seneden beri, hergn
veya her hafta hakkmzda rapor isteye isteye aleyhimize
casuslarn, zabtalarn nazar- dikkatini celb ettirip, kurban
koyunu gibi kesmek iin bizi beslettiriyordu. Mahkemeise,
adaletten baka hibir ey dnmemek lzm gelirken ve
hakikaten mahkeme iindeki zatlar da adalete tam bal
olduklar halde, yksek makamdaki kr Kaya gibi ahsn
tesiratna kar dayanamadklar iin, bizi tahliye edemeyip
srndryorlar. Mahall hkmet olan Isparta Valisi ve
zabtas ise, herkesten ziyade bizi ve Ispartal biare,
msum mevkuar himaye etmek ve bir an evvel
kurtulmasna sa'y etmeleri vazife-i vicdaniyeleri iken,
bilkis ok mnsz ve aslsz bahanelerle Isparta
mevkuarnn, hususan muhta ve fakirlerin taynlarn
verdirmeyip, alkla sefalete dmeleri iin onlar
ezdirmeye alyorlar. te bu hale ekva deil, belki
alamann nihayet derecesini gsteren bu ac hale, o ocuk
gibi glmekle mukabele ediyoruz ve tevekkl edip, iimizi
Azz-i Cebbra havale ediyoruz.
Haiye-1 kr Kaya'nn ne derece aslsz evhama kaplp garaz ettiine delil
udur ki: Benim gibi kimsesiz ve -drt biare arkadalarm mahkemeye
vermek iin, kendisi, Ankara'dan yz jandarma ve on be-yirmi polis beraber
alp, gya Isparta'daki jandarma kuvveti ve bir frka asker k gelmiyormu
gibi, ortala bir dehet vermesidir. Acaba birtek polisinve birtek jandarmann
eliyle yaplacak bir vazifeyi, millete iki- binlira zarar verdirip, sonra tahliye
edilen biare masumlar Isparta'dan t Eskiehir'e be yz lira nakliyata sarf
ettirmek ve o biareleri binlerce zararlara uratmaktan baka, hayat- itimaiye
arasndaki mevkilerini sarsntlara duar etmek gibi mhim hadiseleri icad
etmekle, ne derece Dahiliye Vekletinin tedvirine ve syii temine ve bu
biare milletin istirahatle almalarna zarar verdiini gsteriyor. Demek
bil'iltizam, hiten byk bir hadiseyi icad etmek garazyla o vaziyeti gstermi.
Habbeyi yz kubbe yaparak, dahiliyenin en ziyade sknete muhta olduu bir
zamanda byle her taraf sarsacak bir vaziyeti icad etmek ve kanunsuz kanun
namna amel etmek, kanunca mhim bir crm yaptn iddia edip, kr
Kaya'nn ahsn, Dahiliye Vekili olan kr Kaya Beye ekv ediyoruz.
Said Nurs
On Dokuzuncu Nkte
Sual: Ksa bir zamandaki kfre mukabil, hadsiz bir
zaman Cehennemde hapis nasl adalet olur?
Elcevap: Sene 365 gn hesabyla, bir dakikada katl, yedi
(7) milyon sekiz yz seksen drt (884) bin dakika hapis
iktizas kanun-u adalet iken, bir dakika kfr bin katl
hkmnde olduundan, yirmi sene mrn kfrle geiren
ve kfrle len bir adam, kanun-u adaletle, elli yedi (57)
trilyon iki yz bir (201) milyar iki yz (200) milyon sene,
beerin kanun-u adaletiyle hapse mstehak olur. Elbette
1
adalet-i lh ile veh-i muvafakati bundan
anlalyor.
Birbirinden gayet uzak iki adedin srr- mnasebeti
udur ki:
Katl ve kfr, tahrip ve tecavz olduu iin, gayre tesirat
yapar. Bir dakikada katl, lakal, zhir dete gre, on be
sene maktuln hayatn selb eder, onun yerine hapse girer.
Bir dakika kfr, bin bir esm-i lhyi inkr ve nukularn
tezyif ve kinatn hukukuna tecavz ve kemltn inkr ve
hadsiz delil-i vahdniyeti tekzip ve ehadetlerini
reddetmek olduundan, kri, bin seneden ziyade esfel-i
slne atar,
2
de hapseder.
1. Orada ebed olarak kalacaklardr. Nis Sresi, 4:169.
2. Ebed kalclar Nis Sresi, 4:169.
Yirminci Nkte

1
1. Bireyin olmasn murad ettii zaman, Onun ii sadece Ol demektir; o da
oluverir. Ysin Sresi, 36:82.
yet-i kermenin iaretiyle, emir ile cd oluyor. Ve
Kudret hazineleri - dadr. Bu srr- dakkin vch-u
kesresinden birka vehi Risalelerde zikredilmitir.
Burada, hurf-u Kurnn, hususan srelerin balarndaki
mukattat- hurfun hsiyetlerine ve fezillerine ve tesirt-
maddiyelerine dir vrd eden hadisleri, u asrn nazar-
maddsine takrib etmek iin, madd bir misl zerinde o
srrn tefhmine alacaz. yle ki:
Zt- Zlcell olan Sahib-i Ar- zamn, mnev bir
merkez-i lem ve kalb ve kble-i kinat hkmnde olan
kre-i arzdaki mahlkatn tedbirine medar drt ar- lhsi
var:
Biri, hfz ve hayat ardr ki, topraktr. sm-i Hafzin ve
Muhynin mazhardr.
kinci ar, fazl ve rahmet ardr ki, su unsurudur.
ncs, ilim ve hikmet ardr ki, unsur-u nurdur.
Drdncs, emir ve irdenin ardr ki, unsur-u havadr.
Basit topraktan, hadsiz hct- hayvniye ve insniyeye
medr olan madin ve hadsiz muhtelif nebttn basit bir
unsurdan, keml-i intizam ile, vahdetten hadsiz kesret,
basitten nihyetsiz muhtelif env, sade bir sayfada hadsiz
muntazam nuk gzmzle grdmz gibi; suyun,
hususan hayvnt nutfelerinin su gibi basit bir madde iken
hadsiz mcizt- sanatn muhtelif zhayatlarda o su ile
tezhr gsteriyor ki: Bu iki ar misill, nur ve hava dahi,
bestetleriyle beraber, Nakk- Ezelnin ve Alm-i
Zlcellin kalem-i ilim ve emir ve irdesine, evvelki iki ar
gibi, acib-i mciztnn mazharlardrlar.
Nur unsurunu imdilik brakp, meselemiz
mnsebetiyle, kre-i arza gre emir ve irde ar olan
unsur-u havann iinde emir ve irdenin acibini ve
garibini rten perdenin bir derece kene alacaz.
yle ki:
Biz nasl ki azmzdaki hava ile hurfat ve kelimt
ekiyoruz, birden snblleniyorlar. Yani, havada, det
zamansz bir anda, bir kelime bir habbe olup hric-i
havada snbllenir; kk byk hadsiz ayn kelimeyi
cmi bir havay snbl veriyor. Unsur-u haviyeye
bakyoruz ki: O derece emr-i
1
a mut ve
musahhar ve emirberdir ki, gya herbir zerresi bir nefer
gibi, muntazam bir ordunun her dakika emrini bekler;
zamansz, en uzak zerreden, emr-i den cilveger olan bir
irdenin imtislini, itaatini gsterir.
1. (Allah bireyin olmasn murad ettii zaman, O sadece) Ol der, o da
oluverir. Bakara Sresi, 2:117; Ysin Sresi, 36:82.
Mesel, hize ve nkle radyo makineleri vastasyla,
havann hangi yerinde olursa olsun, bir nutk-u beer btn
kre-i arzn her tarafndanradyo hizeleri bulunmak
artylazamansz, ayn nutuk, ayn anda, herbir yerde
iitilmesi, emr-i un cilvesine ne derece keml-i
imtisl ile herbir zerre-i haviyede itaat ettiini gsterdii
gibi; havada sebatsz vcudlar bulunan hurftn, kudsiyet
keyyetiyle, bu srr- imtisle gre, ok tesirt- hriciyeye
ve hsiyt- maddiyeye mazhar olabilirler. Adeta,
mneviyat maddiyata inklb ve gayb ehdete tahavvl
ettirir bir hsiyet onlarda grnyor.
te bunun gibi, hadsiz emrelerle gsteriyor ki,
mevcudt- haviye olan hurfun, hususan hurf-u
kudsiyenin ve Kurniyenin, hususan evil-i sredeki ifre-i
lhiyenin hurft, muntazam ve nihyetsiz hassas ve
zamansz emirleri dinler ve yapar gibi grndnden,
elbette zerrt- haviyede kudsiyet noktasnda emr-i
1

un cilvesine ve rde-i Ezeliyenin tecellsine
mazhar hurftn madd hassalarn ve hrika ve merv
faziletlerini teslim ettirir.
1. (Allah bireyin olmasn murad ettii zaman, O sadece) Ol der, o da
oluverir. Bakara Sresi, 2:117; Ysin Sresi, 36:82.
te bu srra binendir ki, Kurn- Mucizl-Beynda
bazan kudret eserini, sfat- irde ve sfat- kelmdan gelir
gibi tbirt, gayet derecede srat-i cad ve gayet derecede
inkyd- eya ve musahhariyet-i mevcudattan baka, ayn-
emir, kudret gibi hkmediyor demektir. Yani, emr-i
tekvinden gelen hurft, madd kuvvet hkmnde vcud-u
eyada hkmeder. Ve emr-i tekvn, det, ayn- kudret,
ayn- irde olarak tezhr eder.
Evet, emir ve irdenin bu gayet haf ve vcud-u
maddleri gayet gizli ve havay det nim-mnev,
nim-madd nevindeki mevcudtta, emr-i tekvn, ayn-
kudret gibi sr grnyor; belki ayn- kudret olur. det
mneviyat ile maddiytn mbeyninde berzah olan
mevcudta nazar- dikkati celb etmek iin, Kurn-
Mucizl-Beynn
1

ferman ediyor.
te, evil-i sredeki gibi hurf-u kudsiye-i
ifre-i lhiye hava zerrt iinde, zamansz mnsebt-
dakika-i haye tellerini ihtizza getirecek birer dm ve
birer dme har olduklarn ve ferten Ara mnev telsiz
telefon muhbert- kudsiyeyi f etmeleri, o ifre-i
kudsiye-i lhiyenin enindendir ve vazifesidir ve gayet
mkuldr.
Evet, havann herbir zerresi ve btn zerrt, telsiz,
telefon, telgraar gibi aktr- lemde mnteir o zerreler
emirleri imtisl ettiklerini ve elektrik ve seyylt- ltifeye
hize ve nklelik vazifesi gibi sir vezif-i haviyeden
baka bir vazifesini bir hads-i kat ile, belki mhede ile
ben kendim badem ieklerinde grdm. Aalarn r-yi
zeminde muntazam bir ordu hkmnde, hav-y nesmnin
dokunmasyla, bir anda ayn emri o hizeler hkmndeki
zerrelerden ald vaziyet-i mehdesi bana iki kere iki drt
eder derecesinde kat bir kanaat vermi.
Demek havann r-yi zeminde evik ve alak bir
hizmetkr olmas ve r-yi zemindeki Rahmn- Rahmin
misarlerine hizmet ettii gibi; o Rahmnn emirlerini
tebli etmek iin btn zerrt telsiz telefonun hizeleri
gibi emirber nefer hkmnde evmir-i kudsiyeyi nebtta
ve hayvnta tebli eder. Nefeslere yelpaze, nfusa nefes,
yani, b- hayat olan kan tasye ve nr- hayat olan
hararet-i garzeyi il vazifesini yaptktan sonra, kp,
azda hurftn teekklne medr olduu gibi; pek ok
muntazam vazifeleri emr-i
2
ile icr eder.
1. Bireyin olmasn murad ettii zaman, Onun ii sadece Ol demektir; o da
oluverir. Ysin Sresi, 36:82.
2. (Allah bireyin olmasn murad ettii zaman, O sadece) Ol der, o da
oluverir. Bakara Sresi, 2:117; Ysin Sresi, 36:82.
te, havann bu hasiyetine binendir ki, mevcudt-
haviye olan hurft, kudsiyet kesb ettike, yani, hizelik
vaziyetini aldka, yani, Kurn hurft olduundan
hizelik vaziyetini ald ve dmeler hkmne getii ve
srelerin balarndaki hurfat daha ziyade o mnsebt-
hayenin ularnn merkez ukdeleri, dmleri ve hassas
dmeleri hkmnde olduundan, vcud-u havleri bu
hsiyete mlik olduu gibi, vcud-u zihnleri dahi, hatt
vcud-u nakiyeleri de bu hsiyetten hassalar ve hisseleri
var. Demek o harerin okumasyla ve yazmasyla, madd
il gibi if ve baka maksatlar hsl olabilir.
Said Nurs
Yirmi Birinci Nkte
Mnidar bir tevafuk-u ltife
Risale-i Nur akirtlerini ittiham ettikleri ve cezalarn
istedikleri yz altm nc (163) maddesine, Risale-i Nur
Mellinin medresesine yz elli (150) bin lira verilmesine
dair lyihann, iki yz (200) mebustan yz altm (163)
mebusun adedine tevafuk edip, mnen o tevafuk diyor ki:
Hkmet-i Cumhuriyetin yz altm (163) mebusun
takdirkrne imzalar, yz altm nc (163) madde-i
kanuniyenin hkmn, onun hakknda iptal ediyor.
Hem yine mnidar tevafukat- ltifedendir ki, Risale-i
Nurun yz yirmi sekiz (128) paras, yz on be (115)
para kitap ediyor. Risale-i Nurun akirtlerinin ve
mellinin mebde-i tevki olan yirmi yedi (27) Nisan bin
dokuz yz otuz be (1935) tarihi ile, mahkemenin karar ve
hkm tarihi olan on dokuz (19) Austos bin dokuz yz
otuz be (1935) tarihi olmasna nazaran, yz on be (115)
gn olup, Risale-i Nur kitaplar adedine tevafuk etmekle
beraber, istintak edilen, yz on be (115) sulu gsterilen
ehasn da adedine tam tamna tevafuk ettii gibi,
gsteriyor ki, Risale-i Nur Mellinin ve akirtlerinin
bana gelen musibet, bir dest-i inyetle tanzim
ediliyor.
HAYE-1
Haiye-1 C-y dikkattir ki, Risale-i Nur akirtlerinin tevkierinin bir ksm 25
Nisan 1935 tarihinde balam olup, kararnamede sulu gsterilen 117 kimse
ise de, ikisinin ismi mkerrer olmasna nazaran, bu suretle akirtlerin adedi 117
adedine o ksmn tevkinden hkm tarihine kadar 117 gn olmakla tevafuk
edip, evvelki tevafukata bir letfet daha katmtr.
Yirmi kinci Nkte
Bu para ok kymetlidir. T kinci Nkteye kadar
herkese faydas var.
Eskiehir Hapishanesinde, s-i ahlktan deil, belki
skntdan gelen nho baz haller mnsebetiyle, ahlka dir
bir nkte ile, mehur bir yetin mestur kalm bir nktesine
dirdir.
BRNC NKTE
Cenb- Hak keml-i kereminden ve merhametinden ve
adletinden, iyilik iinde muaccel bir mkfat ve fenalklar
iinde muaccel bir mczat derc etmitir. Hasentn iinde,
hiretin sevbn andracak mnev lezzetler, seyyitn
iinde, hiretin azabn ihss edecek mnev cezlar derc
etmitir.
Mesel, mminler mbeyninde muhabbet, ehl-i mn
iin gzel bir hasenedir. O hasene iinde, hiretin madd
sevbn andracak mnev bir lezzet, bir zevk, bir inirh-
kalb derc edilmitir. Herkes kalbine mracaat etse bu zevki
hisseder.
Mesel, mminler mbeyninde husmet ve advet bir
seyyiedir. O seyyie iinde, kalb ve rhu skntlarla boacak
bir azb- vicdnyi, licenap ruhlara hissettirir. Ben
kendim, belki yz defadan fazla tecrbe etmiim ki, bir
mmin kardee advetim vaktinde, o advetten yle bir
azap ekiyordum; phe brakmyordu ki, bu seyyieme
muaccel bir cezdr, ektiriliyor.
Mesel, hrmete lyk ztlara hrmet ve merhamete
lyk olanlara merhamet ve hizmet, bir hasenedir, bir
iyiliktir. Bu iyilikte sevb- uhrevyi ihss eder derecede
yle bir zevk, lezzet vardr ki, hayatn fed etmek
derecesine o hrmeti, o merhameti ileri getirir. Validenin
ocua merhametindeki efkat vastasyla kazand zevk
ve mkfat iin hayatn o merhamet yolunda fed etmek
dereceye gider. Yavrusunu kurtarmak iin arslana saldran
bir tavuk, hayvnt milletinde bu hakikate bir misaldir.
Demek, merhamet ve hrmette muaccel bir mkfat var;
lihimmet ve licenap insanlar onlar hisseder ki,
kahramanne bir vaziyet alyorlar.
Hem, mesel, hrsve israfta yle bir cez var ki, ekvl,
merakl, mnev ve kalb bir cez insan sersem eder. Ve
haset ve kskanlkta yle bir muaccel cez var ki, o haset,
haset edeni yakar. Hem tevekkl ve kanaatte yle bir
mkfat var ki, o lezzetli muaccel sevap, fakr ve hctn
belsn ve elemini izle eder.
Hem, mesel, gurur ve kibirde yle bir ar bir yk var
ki, marur adam herkesten hrmet ister; ve istemek
sebebiyle istiskal grdnden, dim azap eker. Evet,
hrmet verilir, istenilmez. Hem, mesel, tevzuda ve terk-i
enniyette yle lezzetli bir mkfat var ki, ar bir ykten
ve kendini souk beendirmekten kurtarr.
Hem, mesel, sizan ve s-i tevilde, bu dnyada
muaccel bir cez var. Men dakka dukka kaidesiyle, sizan
eden, sizanna mruz olur. Mmin kardeinin harektn
s-i tevil edenlerin harekt, yakn bir zamanda s-i tevile
urar, cezsn eker.
Ve hkez, btn ahlk- hasene ve seyyie bu mikysa
gre llmeli. Ben rahmet-i lhiyeden mid ederim ki,
Risale-i Nurdan bu zamanda tezhr eden mnev icz-
Kurnyi zevk eden ztlar, bu mnev ezvk hissederler;
s-i ahlka mptel olmayacaklar, inaallah.
KNC NKTE



1
1. Cinleri ve insanlar ancak Bana ibadet etsinler diye yarattm. Ben onlardan
bir rzk istemiyorum; Beni doyurmalarn da istemiyorum. phesiz ki rzk
veren, mutlak kudret ve kuvvet sahibi olan ancak Allahtr. ZriytSresi,
51:56-58.
u yet-i kerimenin zhir mns ok tefsirlerin
beyanna gre yksek icz- Kurniyeyi
gstermediinden, ok zaman zihnime iliiyordu. Kurnn
feyzinden gelen gayet gzel ve yksek mnlarndan
vehini icmlen beyan edeceiz.
BRNCS: Cenb- Hak, Resulne ait olabilecek baz
halleri, Resuln tekrim ve terif noktasnda bazan
kendine isnad eder. te, burada da, Resulm size vazife-i
risalet ve tebli-i ubudiyet hizmetine mukabil, sizden bir
ecir ve cret ve mkfat, bir itm istemez mnsnda,
Ben sizi ibadet iin halk etmiim, Bana rzk vermek ve
itm etmek iin deil melindeki yet, Resul-i Ekrem
Aleyhissalt Vesselma ait itm ve irzk murad etmek
gerektir. Yoksa, gayet bedih bir malmu ilm kabilinden
olur, icz- Kurnn belgatine uygun gelmez.
KNC VECH: nsan rzka ok mptel olduu iin,
rzka almak bahanesi, ubudiyete mni tevehhm edip
kendine bir zr bulmamak iin, yet-i kerime diyor ki:
Siz ubudiyet iin halk olunmusunuz. Netice-i hilkatiniz
ubudiyettir. Rzka almak, emr-i lh noktasnda bir nevi
ubudiyettir. Benim mahlkatm ve rzklarn deruhte
ettiim nesleriniz ve iyliniz ve hayvntnzn rzkn
tedarik etmek, adeta Bana ait rzk ve itm ihzar etmek
iin yaratlmamsnz. nk Rezzak Benim. Sizin
mteallikatnz olan ibdmn rzkn Ben veriyorum. Siz
bunu bahane edip ubudiyeti terk etmeyiniz.
Eer bu mn olmazsa, Cenb- Hakka rzk vermek ve
itm etmek muhliyeti bedih ve malm olduundan,
ilm- malm kabilinden olur. lm-i belgatte bir kaide-i
mukarreredir ki, bir kelmn mns malm ve bedih ise,
o mn murad deil, onun bir lzm, bir tbii muraddr.
Mesel, sen birisine desen Sen hafzsn, o malmunu
ilm kabilinden olur. Demek maksud mns budur ki,
Ben senin hafz olduunu biliyorum. Bildiimi bilmedii
iin ona bildiriyorum.
te, bu kaideye binaen, yet, Cenb- Hakka rzk
vermeyi ve itm etmeyi nefyetmekten kinaye olan mn
udur:
Bana ait olup ve rzklarn taahht ettiim
mahlkatma rzk yetitirmek iin halk olunmamsnz.
Belki asl vazifeniz ubudiyettir. Evmirime gre rzka
abalamak da bir nevi ibadettir.
NC VECH: Sre-i hlsta, nasl ki
1

zhir mns malm ve bedih olduundan, o mnnn
bir lzm muraddr. Yani, Valide ve veledi bulunanlar ilh
olamazlar mnsnda ve Hazret-i s (a.s.) ve zeyr (a.s.)
ve melike ve ncumlarn ve gayr- hak mbudlarn
ulhiyetlerini nefyetmek kastyla, ezel ve ebed
mnsnda, Cenb- Hakkn gayet bedih
ve malm hkmettii gibi, aynen onun gibi, bu
misalimizde de Rzk ve itm kabiliyeti olan eya, ilh ve
mbud olamazlar mnsnda, Mbudunuz olan Rezzk-
Zlcell, sizden kendine rzk istemez ve siz Onu itm iin
yaratlmamsnz melindeki, Rzka muhta ve itm
edilen mevcudat, mbudiyete lyk deiller demektir.
Said Nurs
1. O domam ve dourulmamtr. hls Sresi, 112:3.
Yirmi nc Nkte
Tarafgirne ve Risale-i Nura rakibne sylenen
szlere mukabildir
Ger methetmekse tefahurla kendinizi maksadn,
Risale-i Nurun en snk yldznn peykisiniz.
Zinhar seyyare zannetme kardeim, Risale-i Nurun,
Arz deil, tab dahi peykidir onun.
Pek yaknda parlayacaktr lemde Risale-i Nur,
Snmez, belki gizlenir, zira nrun al nr.
Bir nur ki, bahr-i hakikat ve mahz- hidyettir o.

1
y oku.
Haktan olmaz ikyet, belki maksat hikyet.
erin zere giderken Hakka malm,
Risale-i Nura ki eylemitim hem de hizmet,
Risale-i Nur ki, Aliyyl-Murtez ve Gavs- zam,
Celceltiyede ve baz kasidde etmiler iaret.
Risale-i Nur ki urvetl-vska, lensm,
Temessk etmitim, zira hem hidyet ve ayn- hakikat,
Koydular bizleri ki orada durmutu Yusuf Aleyhisselm
Hem de beraberimizde idi Hazret-i stad.
Halil brahim
1. Dos doru yolun yolcusu olan ve hidyete eren kimmi. Th Sresi,
20:135.
Yirmi Drdnc Nkte
Zekinin Ryas
Bu sabah ryamda, stanbulun Tophanesahiline benzer,
saf ve berrak bir deniz kenarndaym. Kuluk zamannda
olduunu zannettiim gnein ziyas, o derya-y azmin
zerinde ho parltlar husule getiriyor. Ben deryaya
mteveccihim. Denizin orta ve cenubu tarafndan yze
yze sahile gelen bir gen, omuzundaki bir saban sahile
kard. Orada btn kardelerimize tahliyeden sonra
istikbal edilmekteler iken, sahil boyunu takiben, garptan
dolu dizgin iki atl geliyor. stad geliyor dediler. Bu
izdiham yarld. Hi durmakszn, bu mhib yaz atl ve
esmer ehreli iki zat, arka doru uzaklatlar. Ben o
deryaya dalmak zere iken uyandm.
Zeki
Yirmi Beinci Nkte
Bu Lemann banda mam- Ali (r.a.) Risale-i Nura iaret
ettiinden, bir kardeimiz heyecanl bir itiyakla Risale-i Nura
Elmas, Cevher, Nur ismini takp tekrar ederek yazmt. Bu
Lemann hirinde derci mnasip grld.
Takv dairesinde bulunan talebe deli de olsa, acaba
Risale-i Nurun ve kymetli Elmasn nurundan ayrlabilir
mi? yle tahmin ederim ki, Risale-i Nurun, bu ciz
talebeniz kadar kerametini, faziletini, lezzetini yiyen, tatl
meyvesinden koparan ndirdir. Hem bu kadar cizliimle
beraber, Risale-i Nura hizmet edemediim halde
gstermi olduunuz tevecche medyn-u kranm.
Binaenaleyh, Risale-i Nurdan bendeniz deil, hibir
talebeniz o mbarek Elmastan ve lezzetten ayrlamaz.
Affnza maruren, Risale-i Nurun bu defaki
taharriytnda iki kerameti meydana aynen kmtr.
Hapishane ierisinde polis, jandarma ve gardiyanlar
mthi arama yaparken, o esnda hi kimse grmeden,
yedi sekiz yanda, hemiremin mahdumu, mektep
antasnn ierisine Risale-i Nurun nshalarn koyarak
alp gitmitir. Arama, bendenizin odasndayd. ocuk
odayageldi; odada tel grnce, odann bir tarafnda
ayrca duran Risale-iNurlar antasna koydu ve ierideki
memurlarn hibirisi farknavarmad, ocua da birey
demediler.
Fedakr ocuk doruca validesine gidiyor, Daymn
daima bize okuduu Risale-i Nurlar getirdim.Bunlar
alacaklarm. Ben onlarn haberi olmadan, onlar baka
mektup,kitap kartrrlarken aldm, antama koydum.
Bunlar iyice bir yerekoyunuz, muhafaza ediniz. Ben
bunlarn okunmasn ok seviyorum. Daymbize bunlar
okuyordu. O okurken ben baka bir hlet kesb ediyordum
diye validesine sylyor ve mektebine avdet ediyor. Bu
sayede Elmas, Cevher, Nurlar ele gememi oluyor.
Bu keramet deil de nedir? Kurn bir mucize deil de
nedir? Acaba bu fazilet, acaba bu lezzet, acaba bu Elmas,
Cevher hangi telifatta vardr ki, bu Elmas, Cevher, Nurlar
imdiye kadar hangi ztn azndandklmtr? Ben de,
hapis deil, bu Elmas, Cevher, Nurlar iin, her an, her
dakika, her fedakrl memnuniyetle kabul ederim.
Benden sonra buElmas, Cevher, Nurlar yoluna evldm
Emin de btn hayatn sarf etmeyehazrdr.
te bu Elmas, Cevher, Nurun ikinci kerametini ispat ile,
yandan sekiz yana kadar akrabalarm ve evldm,
buElmas, Cevher, Nurlar iin fedakrne ve bu yolda
hayatlarn hidnmeden feda edeceklerini ispat ederim.
nk bu Elmas, Cevher, Nuruokurken hepsi bama
topland. Onlar sevdim ve birer ay verdim, buElmas,
Cevher, Nuru okumaya devam ettim. Hepsi birden Bu
nedir, bu yaz nasl yazdr? sordular. Ben de dedim: Bu
Elmas, Cevher, Nurdur diye bunlara okumaya baladm.
Onuncu Sz okurken saatler gemi. ocuklar,
merakndan, anlayamadklarzaman hemen bendenize
soruyorlard. Ben de bu Elmas, Cevher, Nuruonlarn
anlayabilecei ekilde izah ederken, ocuklarn renkleri,
renkrenk oluyordu ve gzelleiyordu. Bendeniz de
ocuklarn yzne baktka, hepsinde ayr ayr nurlu Said
gryordum.
Suallerinde Nur hangisi, Cevher hangisi ve Elmas
hangisi? diye sorduklarnda,Evet, Nur bunu okumaktr.
Bak, sizde bir gzellik meydana geldi. Onlar da birbirinin
yzne baktlar ve tasdik ettiler.
Ya Elmas nedir?
Bu Szleri yazmaktr. O zaman, yani yazdnz zaman
sizin yazlarnz elmas gibi kymetli olur. Tasdik ettiler.
Ya Cevher nedir?
te o da bu kitaptan aldnz imandr. Hepsi birden
ehadet getirdiler.
Bu sohbette drt saat gemi; bendeniz farkna
varmadm. te Elmas,Cevher, Nur budur dedim. Tasdik
ettiler. Hepsi birden bana bakyorlard ve Bunu kim
yazd? diyorlard.
ciz talebeniz ek
Yirmi Altnc Nkte


1
yeti,
2
yetinde beyan ettiimiz
nktenin aynn tazammun edip, hem onu teyid ediyor,
hem onunla teeyyd ediyor.
Evet, Kurn- Mucizl-Beyn Sre-i Zmerde
3
demeyip,
4
demesiyle ifade
ediyor ki: Sekiz nevi hayvnt- mbrekeyi size hazine-i
rahmetinden, gya Cennetten nimet olarak indirilmi,
gnderilmi. nk o mbrek hayvanlar, btn
cihetleriyle, btn beere nimet olduundan, sandan
bedevlere seyyar hneler, elbiseler, etinden gzel
yemekler, stnden gzel, leziz taamlar ve derilerinden
pabular ve saire, hatt gbreleri mezrtn erzk ve
insanlarn mahrkt hkmnde olup, gya o mbrek
hayvanlar, tecessm etmi ayn- nimet ve rahmettirler.
1. Sizin iin erkekli diili sekiz ift ehl hayvan indirdi. Annelerinizinkarnnda
sizi karanlk iinde, bir yaratltan dierine evirerekyaratyor. Zmer
Sresi, 39:6.
2. Demiri indirdik. Zmer Sresi, 39:6.
3. Sizin iin erkekli diili sekiz ift ehl hayvan yaratt. Zmer Sresi, 39:6.
4. Sizin iin erkekli diili sekiz ift ehl hayvan indirdi. Zmer Sresi, 39:6.
Onun iindir ki, yamura rahmet nm verildii gibi,
bu mbrek hayvanlara da enm nm verilmi. Gya
naslki rahmet tecessm etmi, yamur olmu; yle de
nimet dahi tecessm etmi, kei, koyun, kz ile manda ve
deve ekillerini alm. endan cismn maddeleri yerde
halk olunuyor; fakat nimetiyet sfat ve rahmetiyet mns,
maddesine tamamiyle galebe ettiinden,
1
tbiriyle,
dorudan doruya bu mbrek hayvanlar hazine-i
rahmetin birer hediyesi olarak, Hlik- Rahm, yksek
mertebe-i rahmetinden ve mnev, li Cennetinden
yeryzne indirmi.
Evet, nasl ki bazan be paralk bir maddede be liralk
bir sanat dercedilir. O zaman o eyin maddesi nazara
alnmyor; sanatnoktasnda kymet veriliyor: sinein
kck maddesi ve iindeki pek byk sanat- Rabbniye
gibi. Bazan be liralk bir maddede be kuruluk bir sanat
bulunur; o vakit hkm maddenindir.
Aynen onun gibi, bazan cismn bir maddede o kadar
nimet ve rahmet mns bulunur ki, yz defa maddesinden
ziyade ehemmiyetli oluyor. det cismn maddesi
gizlenir; hkm, nimetiyet cihetine bakar. te, demirin pek
azm meni ve ok semereleri, onun madd maddesini
gizledii gibi, mezkr mbrek hayvanlarn dahi her
cznde nimet bulunmas, onlarn cismn maddelerini
gya nimete kalb ettirmi. Onun iindir ki, cismn
maddelerinin hkm nazara alnmadan mnev sfatlar
nazara alnm, , tbir edilmitir.
Evet, , hakikat itibryla sbk nkteyi ifade
ettikleri gibi, belgat noktasnda da ehemmiyetli bir
mny mcizne ifade ediyorlar. yle ki:
Demir gayet sert ftratyla ve gizlilii ve derinliiyle
beraber, her yerde hazr bulunmak ve hamur gibi
yumuatmak hsiyetini ihsn ettiinden, herkes, her yerde,
her ite kolayca elde etmesini ifade etmek iin,
2

tbiriyle, gya ftr ve semv nimetler gibi, demir
letlerini yukar bir tezghtan indirip beerin ellerine
verilmi gibi kolaylkla elde ediliyor.
1. ndirdik. Zmer Sresi, 39:6.
2. Demiri indirdik. Zmer Sresi, 39:6.
Hem hayvnt cinsinden, sivrisinekten tut, t ylan,
akrep, kurt, arslana kadar insanlara zararl vaziyetleriyle
beraber, hayvntn mhimlerinden olan koca manda ve
kz ve deve gibi byk mahlkat gayet derece musahhar,
mut; hatt zayf bir ocua da yularn verip itaat etmek
mnsn ifade iin,
1

tbiriyle, gya bu mbrek hayvanlar dnya
hayvanlar deil ki, iinde tevahhu ve zarar bulunsun.
Belki mnev bir Cennetin hayvanlar gibi menfaattar,
zararszdrlar. Yukardan, yani, rahmet hazinesinden
indirilmitir, diye ifade ediyor.
Muhtemeldir ki, baz mfessirlerin bu hayvanlar
hakknda Cennetten indirilmitir dedikleri, bu mndan
ileri gelmitir. Zahrnda
HAYE-1
Kurn- Hakmin bir har
iin bir sahife yazlsa, uzun olmu denilmemeli. nk
kelmullahtr. Onun iin tbiri iin iki sayfa
yazlmakla israf edilmi olmaz. Bazan Kurnn bir har,
bir hazine-i mneviyenin anahtar olur.
1. Sizin iin sekiz hayvan indirdi. Zmer Sresi, 39:6.
Haiye-1 Baz mfessirler, Mebdeleri semvttan gelmiler demelerinden
muradlar udur ki: Bu enm denilen hayvntn beklar rzk iledir ve rzklar
ottur; onlarn rzk da yamurdur. Yamur ki, b- hayattr ve rahmettir; ve rzk
da semvttan gelir. Ve s-semi rizgukum yeti buna iaret eder. Madem o
hayvanlarn devam eden mteceddit vcutlar semvttan gelen yamur
iindedir; semdan indirilmi mnsn ifade eden Enzele tbiri yerindedir.
Yirmi Yedinci Nkte

1
Meli:
HAYE-1
Nes daima kt eylere sevk eder
yetinin, hem de
mn-y eri: Senin en zararl dmann,
nefsindir
2
hadisinin bir nktesidir.
Tezkiyesiz nefs-i emmresi bulunmak artyla, kendi
nefsini beenen ve seven adam bakasn sevmez. Eer
zhir sevse de samim sevemez; belki ondaki menfaatini
ve lezzetini sever.Daima kendini beendirmeye ve
sevdirmeye alr. Ve kusurunu nefsinealmaz, belki avukat
gibi kendini mdafaa ve tebrie eyler. Mbalalarla, belki
yalanlarla nefsini medih ve tenzih ederek, adeta takdis
eder ve derecesine gre,
3
yetinin bir
tokadn yer.
Temeddh ve sevdirmesi ise, akslmelle istiskali celb
eder, souk drtr. Hem amel-i uhrevde ihls kaybeder,
riyy kartrr. kbeti grmeyen ve neticeleri
dnmeyen ve lezzet-i hazraya mptel olan hisse ve
hev-y nefse malp olup, yolunu arm hissin
fetvsyla, bir saat lezzet iin bir sene hapiste yatar. Bir
dakika gurur veyaintikam yznden on sene ceza grr.
Adeta, ders ald Amme czn birtek ekerlemeye satan
havi bir ocuk gibi, elmas kymetinde bulunan hasentn,
hissini okamak iin ve hevsn memnun etmek iin ve
hevesini tatmin etmek iin, ehemmiyetsiz cam paralar
hkmndeki lezzetlere, enniyetlere vesile edip, krl
ilerde hasret eder.


4
1. Yusuf Sresi, 12:53.
Haiye-1 Bu parann da herkese faydas var.
2. el-Acln, Kefl-Haf,1:143; Gazl, hy-u Ulmid-Dn, 3:4.
3. Hev ve heveslerini kendisine mbud edinen kimse... Furkan Sresi, 25:43.
4. Allahm! Bizi nefsin, eytann, cinin ve insann errinden muhafaza et.
Yirmi Sekizinci Lemann Yirmi
Sekizinci Nktesi



1


2
gibi yetlerin mhim bir nktesi, ehl-i dalletin bir
tenkidi mnasebetiyle beyan edilecek. yle ki:
1. Onlar yce lemlerdeki melekleri dinleyemezler; her taraftan talanp
kovulurlar. hirette ise onlar iin daim bir azap vardr. Kulak hrszl yapp
bireyler dinleyenleri ise,delip geen yakc bir yldz takip eder. Sfft Sresi,
37:8-10.
2. And olsun ki, dnya semsn Biz kandillerle ssledik ve onlar eytanlar
iin birer ta yaptk. Mlk Sresi, 67:5.
Cin ve eytann casuslar, semvat haberlerine kulak
hrszl yapp, gayb haberleri getirerek, khinler ve
maddiyyunlar ve baz ispritizmaclar gibi gaipten haber
vermelerini, nzl- vahyin bidyetinde, vahye bir phe
getirmemek iin onlarn o daim casusluu o zaman daha
ziyade ahaplarla recm ve men edildiine dair olan mezkr
yetler mnasebetiyle, gayet mhim bal bir suale
muhtasar bir cevaptr.
Sual: u gibi yetlerden anlalyor ki, cz ve bazan
ahs bir hadise-i gaybiyeyi de haber almak iin, gayet uzak
bir mesafe olan semvat memleketine casus eytanlarn
sokulmas ve o ok geni memleketin her tarafnda o cz
hadisenin bahsi varm gibi, hangi eytan olsa, hangi yere
sokulsa,yarm yamalak o haberi iitecek, getirecek diye bir
mny akl ve hikmet kabul etmiyor.
Hem, nass- yetle, semvtn stnde bulunan
Cennetin meyvelerini baz ehl-i risalet ve ehl-i keramet,
yakn bir yerden alr gibi alyormu, bazan yakndan
Cenneti tem ediyormu diye, nihayet uzaklk, nihayet
yaknlk iinde bir meseledir ki, bu asrn aklna smaz.
Hem cz bir ahsn cz bir ahvli, kll ve geni olan
semvat memleketindeki mele-i lnn medar- bahsi
olmas, gayet hakmne olan tedvr-i kinatn hikmetine
muvafk gelmiyor. Halbuki bu mesele de hakaik-i
slmiyeden saylyor.
Elcevap:
Evvel: On Beinci Sz namndaki bir risalede, Yedi
Basamak namnda yedi kat mukaddime ile,


1
yetinin ifade ettii, yldzlarla, eytan casuslarn
semvattan ref ve tard yle bir surette ispat edilmi ki, en
muannid maddiyyunu dahi ikn eder, susturur ve kabul
ettirir.
1. And olsun ki, dnya semsn Biz kandillerle ssledik ve onlar eytanlar
iin birer ta yaptk. Mlk Sresi, 67:5.
Saniyen: Bu uzak zannedilen o hakikat-i slmiyeyi
ksa zihinlere yaknlatrmak iin bir temsil ile iaret
edeceiz.
Mesel, bir hkmetin daire-i askeriyesi memleketin
arknda ve daire-i adliyesi garbnda ve daire-i maari
imalinde ve daire-i ilmiyesi cenubunda ve daire-i
mlkiyesi ortasnda bulunsa; telsiz, telefon, telgraa, gayet
muntazam bir surette, her daire alkadar olduu vaziyetleri
grse, haber alsa; adeta umum o memleket, adliye dairesi
olduu halde, asker dairesidir ve mlkiye dairesi olduu
gibi, ilmiye dairesi oluyor.
Hem mesel, mteaddit devletler ve ayr ayr
payitahtlar bulunan hkmetlerin, bazan oluyor ki,
mstemlekt cihetiyle veya imtiyazat haysiyetiyle veya
ticaretler mnasebetiyle birtek memlekette ayr ayr
hkimiyetlikleri bulunur.
Raiyet ve millet bir olduu halde, herbir hkmet, kendi
imtiyaz cihetiyle, o raiyetle mnasebettardr. Birbirinden
ok uzak o hkmetlerin muamelt birbirine temas ediyor,
her hanede birbirine yaknlayor ve her adamda itirakleri
oluyor. Cz meseleleri, temas noktalarndaki cz bir
dairede grlr. Yoksa, her cz bir mesele, daire-i
klliyeden alnmyor. Fakat o cz meselelerden
bahsedildii zaman, dorudan doruya daire-i klliyenin
kanunuyla olduu cihetiyle, daire-i klliyeden alnyor gibi
ve o dairede medar- bahis olunmu bir mesele ekli verilir
tarzda ifade edilir.
te bu iki temsil gibi, semvat memleketi, payitaht ve
merkez itibaryla gayet uzak olduu halde, arz
memleketinde insanlarn kalblerine uzanm mnev
telefonlar olduu gibi, semvat lemi, yalnz lem-i
cismanye bakmyor; belki lem-i ervh ve lem-i
melektu tazammun ettiinden, bir cihette perde altnda
lem-i ehadeti ihata etmitir.
Hem lem-i bkiden ve dr- bekdan olan Cennet dahi,
hadsiz uzaklyla beraber, yine o daire-i tasarruft,
perde-i ehadet altnda, her tarafta nuran bir surette
uzanm, yaylm. Sni-i Hakm-i Zlcellin hikmetiyle,
kudretiyle, nasl ki insann banda yerletirdii
duygularnn merkezleri ayr ayr olduu halde, herbiri
umum o vcuda, o cisme hkmediyor ve daire-i
tasarrufuna alabiliyor. yle de, bu insan- ekber olan
kinat dahi, mtedahil ve birbiri iinde bulunan daireler
gibi, binler lemleri ihtiv ediyor. Onlarda cereyan eden
ahvlin ve hadiselerin kll ve cziyeti ve hususiyeti ve
azameti cihetiyle medar- nazar olur, yani, o czler cz ve
yakn yerlerde ve kll ve azametliler kll ve byk
makamlarda grlr.
Fakat bazan cz ve husus bir hadise byk bir lemi
istil eder. Hangi kede dinlenilse, o hadise iitilir. Ve
bazan da byk tahidat, dmann kuvvetine kar deil,
belki izhar- hamet iin yaplr. Mesel, hadise-i
Muhammediye (a.s.m.) ve vahy-i Kurnn hadise-i
kudsiyesi, umum semvat memleketinde, hatt o
memleketin her kesinde en mhim bir hadise
olduundan, dorudan doruya ok uzak ve ok yksek
olan koca semvtn burlarna nbettarlar dizilip,
yldzlardan mancnklar atarak casus eytanlar tard ve
def ediyorlar vaziyetinde gstermek ve ifade etmekle,
vahy-i Kurnnin derece-i hametini ve aa-i saltanatn
ve hibir cihette phe girmeyen derece-i hakkaniyetini
ilna bir iaret-i Rabbniye olarak, o vakitte ve o asrda
daha ziyade yldzlar drlyormu ve atlyormu.
Kurn- Mucizl-Beyan dahi, o iln- tekvniyeyi tercme
edip iln ediyor ve o iaret-i semviyeye iaret eder.
Evet, bir melikenin frmesiyle uurulabilir olan casus
eytanlar byle bir iaret-i azme-i semviye ile,
melikelerle mbareze ettirmek, elbette o vahy-i
Kurnnin hamet-i saltanatn gstermek iindir. Hem bu
hametli olan beyan- Kurn ve azametli tahidt-
semviye ise, cinnlerin, eytanlarn, semvat ehlini
mbarezeye ve mdafaaya sevk edecek bir iktidarlar, bir
mdafaalar bulunduunu ifade iin deil, belki kalb-i
Muhammedden (a.s.m.) t semvat lemine, t Ar-
zama kadar olan uzun yolda, hibir yerde cin ve eytann
mdahaleleri olmamasna iaret iin, vahy-i Kurn, koca
semvatta, umum melikece medar- bahis olan bir
hakikattir ki, bir derece ona temas etmek iin, eytanlar t
semvta kadar kmaya mecbur olup, hibir eye
muvaffak olamayarak recmedilmesiyle iaret ediyor ki,
kalb-i Muhammedye (a.s.m.) gelen vahiy ve huzur-u
Muhammediyeye (a.s.m.) gelen Cebril ve nazar-
Muhammedye (a.s.m.) grnen hakaik-i gaybiye, salam
ve mstakimdir, hibir cihetle phe girmez diye, Kurn-
Mucizl-Beyan, mucizne haber veriyor.
Amma Cennetin uzaklyla beraber, lem-i bekdan
olduu halde en yakn yerlerde grlmesi ve bazan ondan
meyve alnmas ise, evvelki iki temsil srryla anlald
gibi, bu lem-i fni ve lem-i ehadet ise, lem-i gayba ve
dr- bekya bir perdedir. Cennetin merkez-i kbrs uzakta
olmakla beraber, lem-i misal yinesi vastasyla her
tarafta grnmesi mmkn olduu gibi, hakkalyakin
derecesindeki imanlar vastasyla, Cennetin bu lem-i
fnidetemsilde hata olmasnbir nevi mstemlekeleri
ve daireleri bulunabilir. Ve kalb telefonuyla, yksek
ruhlarla muhabereleri olabilir, hediyeleri gelebilir.
Amma bir daire-i klliyenin cz bir hadise-i ahsiye ile
megul olmas, yani, khinlere gayb haberleri getirmek
iin eytanlar t semvta kp kulak veriyorlar, yarm
yamalak yanl haberler getiriyorlar diye tefsirlerdeki
ifadelerin bir hakikati u olmak gerektir ki:
Semvat memleketinin payitahtna kadar gidip o cz
haberleri almak deildir. Belki cevv-i havaya dahi mul
bulunan semvat memleketinintebihte hata
yokkarakolhaneleri hkmnde baz mevkileri var ki, o
mevkilerde arz memleketiyle mnasebettarlk oluyor. Cz
hadiseler iin, o cz makamlardan kulak hrszl
yapyorlar. Hatt kalb-i insan dahi o makamlardan birisidir
ki, melek-i ilham ile eytan- husus, o mevkide mbareze
ediyorlar. Ve hakaik-i imaniye ve Kurniye ve hdist-
Muhammediye (a.s.m.) ise, ne kadar cz de olsa, en
byk, en kll bir hadise-i mhimme hkmnde, en kll
bir daire olan Ar- zamda ve daire-i semvatta
temsilde hata olmasnmukaddert- kinatn mnev
ceridelerinde nerolunuyor gibi, her kede medar- bahis
oluyor diye beyan ile beraber, kalb-i Muhammedden
(a.s.m.) t daire-i Ara varncaya kadar ise, hibir cihetle
mdahale imkn olmadndan, semvt dinlemekten
baka eytanlarn aresi kalmadn ifade ile, vahy-i
Kurn ve nbvvet-i Ahmediye (a.s.m.) ne derece yksek
bir derece-i hakkaniyette olduunu ve hibir cihetle hilf
ve yanl ve hile ile ona yanamak mmkn olmadn,
gayet beliane, belki mucizne iln etmek ve gstermektir.
Said Nurs


1
1. Seni her trl noksandan tenzih ederiz. Senin bize rettiinden
bakabilgimiz yoktur. Muhakkak ki Sen, ilmi ve hikmeti hereyi kuatan Alm-i
Hakmsin. Bakara Sresi, 2:32.
Yirmi Dokuzuncu
Lema
mana dair li bir tefekkrname, tevhide dair yksek bir
marifetname.

1
Kardelerim,
Bu tefekkrname ok ehemmiyetlidir. mam- Alinin
(r.a.) ona bir vecihte yetl-Kbr namn vermesi, tam
kymetini gsteriyor. Namaz tesbihatnda aynelyakin
derecesinde kalbe gelmi, ok risaleleri netice vermi, otuz
sene akl ve krin gda ve ilc olmu bir marifetnamedir.
Bunu hem Lemalarn banda, hem krk elli adet mstakil
makine ile yazlsa mnasiptir.
Said Nurs
Yirmi sene evvel Eskiehir hapsinde tecrid-i mutlakta
iken yazlan bir lemadr.


2
1. Her trl noksan sfatlardan yce olan Allahn adyla.
2. Rahmn ve Rahm olan Allahn adyla balar ve ancak Ondan yardm
dileriz.Ezelden ebede her trl hamd ve vg, medih ve minnet, lemlerin
Rabbiolan Allaha mahsustur. Efendimiz Muhammed Aleyhissalt Vesselm
ile line ve ashbna ise salt ve selm olsun.
fade-i Meram
ON SENEDEN BER kalbim, aklmla imtiza edip
Kurn- Mucizl-Beynn

1


2

3
gibi yetlerle emrettii tefekkr mesleine tevik ettii
ve
4
hadis-i eri, bazan
bir saat tefekkr bir sene ibadet hkmnde olduunu
beyan edip tefekkre azm tevikat yapt cihetle, ben de
bu on seneden beri meslek-i tefekkrde akl ve kalbime
tezahr eden byk nurlar ve uzun hakikatleri kendime
muhafaza etmek iin, irt nevinden baz kelimt, o
envra dellet etmek iin deil, belki vcutlarna iaret ve
tefekkr teshil ve intizam muhafaza iin vaz ettim. Gayet
muhtelif Arab ibarelerle kendi kendime o tefekkrde
gittiim zaman o kelimt lisanen zikrediyordum. Bu uzun
zamanda ve binler defa tekrarnda ne bana usan geliyordu
ve ne de verdii zevk noksanlayordu ve ne de onlara
ihtiyac- ruh zil oluyordu.
1. T ki tefekkr edin. Bakar Sresi, 2:219; T ki tefekkr etsinler. Nahl
Sresi, 16:44.
2. Onlar kendi zerlerindeki lh sanat mucizelerini hi dnmezler
mi?Gkleri, yeri ve ikisi arasndakileri Allah, ancak hak ve
hikmetleyaratmtr.... Rum Sresi, 30:8.
3. Tefekkr eden bir topluluk iin deliller vardr.
4. Bir saat tefekkr, bir sene nale ibadetten daha hayrldr. el-Acln,
Kefl-Haf, 1:310; Gazl, hy-u Ulmid-Dn, 4:409 (Kitbut-Tefekkr);
el-Heysem, Mecmeuz-Zevid, 1:78.
nk btn o tefekkrat, yt- Kurniyenin lemet
olduundan, ytn bir hassas olan usandrmamak ve
halvetini muhafaza etmek hassasnn bir cilvesi, o
tefekkr yinesinde temessl etmitir.
Bu hirde grdm ki, Risale-i Nurun eczalarndaki
kuvvetli ukde-i hayatiye ve parlak nurlar, o silsile-i
tefekkrtn lemalardr. Bana ettikleri tesiri baka zatlara
da edecei dncesiyle, hir mrmde mecmuunu
kaleme almak niyet etmitim. Geri ok mhim paralar
risalelerde derc edilmitir; fakat heyet-i mecmuasnda
baka bir kuvvet ve kymet bulunacaktr.
hir-i mr muayyen olmad iin, bu hapisteki
mahkmiyetim ve vaziyetim lmden daha beter bir ekil
aldndan, hir-i hayat beklemeyerek, kardelerimin srar
ve ilhahlaryla, tayir etmeyerek, o silsile-i tefekkrat Yedi
Bab stnde yazld.
Bu nevi kuds hakikatlerin ekseriyet-i mutlakas namaz
tesbihatnda hatra geldiklerinden, Sbhanallah, Elhamd
lillh, Allahu ekber, L ilhe illllah kuds kelimelerinin
herbirisi bir menba hkmne getiinden, aynen namaz
tesbihatndaki tertip gibi yazlmak lzm gelirken, o zaman
tecritteki mevveiyet-i hal o tertibi bozmu. imdi o
Lemann Birinci Bab Sbhanallah, ikincisi Elhamd lillh,
ncs Allahu ekber, drdncs L ilhe illllaha dair
olacak. nk alerin namaz tesbihatndan ve duadan
sonra otuz defa aynen Sbhanallah, Elhamd lillh,
Allahu ekber gibi otuz defa da L ilhe illllah ok
aler okuyorlar.
Said Nurs

| ]


l
.

.

.

.

.

.




BRNC BAB
Sbhanallah'a dair. fasldr.
Birinci Fasl
Rahman ve Rahm olan Allah'n adyla.
Sen her kusurdan ve dallet ehlinin btl kirlerinden
mnezzehsin. Sen yle bir cell (hamet) sahibi bir Ztsn
ki,
sem, yldzlarnn ve gnelerinin ve aylarnn
kelimeleriyle ve btn bunlardaki hikmet remizleriyle,
dnya sems, bulutlarnn ve gk grltsnn ve
imeklerin ve yamurlarnkelimeleriyle ve btn
bunlardaki faydalarn iaretiyle,
yeryz, madenlerinin ve bitkilerinin ve aalarnn ve
hayvanlarnn kelimeleriyle ve btn bunlardaki
intizamlarn gstermesiyle,
bitki ve aalar ise, yaprak, iek ve meyve
kelimeleriyle ve btn bunlarnmuhta hayat sahiplerine
yararl olmasnn bildirmesiyle,
iekler ve meyveler ise, tohumlarnn ve
kanatklarnn ve ekirdeklerinin ve onlardaki artc
san'atn kelimeleriyle,
ekirdekler ve tohumlar ise, ap ak smbllerinin
diliyle ve tanelerinin kelimeleriyle,
herbir bitki isetomurcuklarnn inkiaf srasnda,
mzeyyen (rengarenk ssl) ieklerinin ve muntazam
(dzgn) smbllerinin azyla yavrularnn tebessm
esnasnda gayet ak ve seik bir ekilde grld
gibimevzun (ll) tohumlarnn ve manzum (ahenkli)
tanelerinin kelimeleriyle;
HAYE-1


.



.

.
HAYE-2










nizamnn (dzeninin) ve nizamla beraber mizannn
(lsnn) ve o mizanlaberaber tanziminin
(dzenlenmesinin) ve o tanzimle beraber tevzninin(ll
hale getirilmesinin) ve o tevzinle beraber san'atnn ve
osan'atla beraber sbgatnn (boyasnn) ve o sbgatla
beraber ziynetinin (ssnn) ve o ziynetle beraber
naklarnn ve o naklarla beraberkokularnn ve o
kokularla beraber tatlarnn, tatlarla beraberrenklerinin ve
renklerle beraber ekillerinin
HAYE 1
lisanyla, Seni
hamdinle tesbih ederler.
O bitkilerden herbiri, ieklerinin zarif gzlerinden ve
smbllerinintazecik dilerinden damlayan ve Senin
kendini kullarna tantp sevdiren taarrf ve tevedddnn
cilvelerindeki (izlerindeki) parltlardanszan bir tarie,
Senin sfatlarnn tecellilerini niteler, isimlerinin cilvelerini
(grntlerini) tarif eder ve tevedddn (sevdirmeilini)
tefsir eder.
Sen her kusurdan mnezzehsin, ey yaratt varlklar
ok seven ve onlarada Kendisini her vesileyle sevdiren
Vedd ve ey btn san'at eserlerinin mcizeleriyle ve
btn mahlkatn (yaratlmlarn)
tavsieriyle(nitelemesiyle) ve btn varlklarn tarieriyle
ancak tarif edilenMruf ! San'atn ne kadar gzel, ne kadar
ssl, ne kadar mkemmeldirSenin!
Sen her trl kusurdan mnezzeh yle bir gzellik
sahibi bir Ztsn ki,btn aalar, tomurcuklarnn amas
ve ieklerinin almas,yapraklarnn artmas,
meyvelerinin olgunlap dallarnn ellerindemsum
ocuklar gibi oynamas nnda, kereminle yeillenen
yapraklarnn ve ltfunla tebessm eden ieklerinin ve
rahmetinle glen meyvelerinin azyla; nizamlarnn
(dzenlerinin) ve o nizamla beraber
mizanlarnn(llerinin) ve o mizanla beraber
tanzimlerinin (dzenleme iindeolmalarnn) ve o tanzimle
beraber tevzinlerinin (ll halegetirilmelerinin) ve o
tevzinle beraber san'atlarnn ve o san'atlaberaber
sbgatlarnn (boyalarnn) ve o sbgatla beraber
ziynetlerinin(sslerinin) ve o ziynetle beraber naklarnn
ve o naklarla berabertatlarnn ve o tatlarla beraber
kokularnn ve o kokularla beraberrenklerinin ve o
renklerle beraber ekillerinin ve o ekillerle beraberfarkl
etlerinin ve o farkl etlerle beraber ok eitlik
iindeolularnn ve o ok eitlilikle beraber artc
tarzdayaratllarnn
HAYE 2
lisanyla, Seni hamdinle tesbih
eder.
Haiye-1 On iki perde perde stnde, burhan burhan iinde, delil delil iinde,
bir iekten muhtelif naamat ve mtenevvi lemeatla Nakka- Ezelyi kalbe
gsteriyor, akln gzn baktryor.
Haiye-2 Bu on be delil delil iinde, burhan burhan iinde, Sni-i Zlcelle
iaret ediyor.





.

.

.
. .

l
l
.
.
. .

.

. .
.

.
Btn o aalar, Senin Kendini mahlkatna sevdiren
tahabbbnn(sevdirmenin) ve arkasnda snrsz mjdeler
bulunan taahhdnn (szvermenin) cilvelerindeki
lem'alardan szan ve onlarn azlarndandamlayan
katrelerle Senin sftn niteliyor, isimlerini tarif ediyor ve
san'at eserlerine tahabbubbn ve taahhdn tefsir
ediyor. yle ki,gya iek am herbir aa, gzel yazlm
manzum bir kasidedir ki, okaside San'atkrnn engin
methiyesini irne, hal diliyle sylyor.
Veyahut o iek am herbir aa, binler bakar ve
baktrr gzlerini am,Ftrnn (Yaratcsnn) neredilip
sergilenen artc san'atlarnabir iki gzle deil, belki
binler gzlerle baksnt dikkatli olanlaryle baktrsn.
Veyahut o iek aan herbir aa, umum bayram olan
baharn iindeki hususbayramnda ve resmigeit-misal bir
anda, yeillenmi dal ve budaklarnen gzel sslerle
sslemit ki, onun Sultn ona ihsan ettiihediyeleri ve
ltif eyleri ve nurlu eserlerini mahede etsin. Hemlh
san'at sergisi olan yeryznde ve bahar mevsiminde,
rahmetinsslerini halkn baklarna sunsun ve aacn
yaratl hikmetiniinsanla iln etsin.
Sen her kusurdan mnezzehsin. hsann ne gzeldir
Senin. Beyann ne kadarikr, burhann ne kadar engin,
ak ve mnevverdir. Sen her kusurdanmnezzehsin; ne
kadar acaiptir (aknlk verici) san'atn Senin!
Hikmetlerinin delletiyle, n parlamas Senin
aydnlatman ve Senin tehirinledir (gstermenledir).
Rzgrn dalgalanmashususan ses naklindeki
grevlerinin srryla, Senin sevk etmen ve
grevlendirmenledir.
Faydalarnn iaretiyle, nehirlerin alamas Senin
depolaman ve emre boyun edirmenledir.
Talarn ve madenlerin sslenmesihususan ses ve
haberleme naklindekizellikve yararlarnn remziyle,
Senin tedbir ve ekillendirmenledir.
ieklerin artc bir hikmetle tebessm Senin
tahsinin (gzelletirmen) ve sslemenledir.
.

.
.
.
l

.
.
.


.




.






.
Faydalarnn delletiyle, meyvelerin sslenmesi Senin
nimetlendirme ve ikramnladr.
Hayat artlarndaki dzenliliin iaretiyle, kularn
tmeleri Senin onlar birbiriyle anlatrman ve
konuturmanladr.
Faydalarnn ehadetiyle, yamur damlalarnn titreimi,
Senin indirmen ve rahmet hline getirmenledir.
Hareketlerindeki hikmetlerin ehadetiyle, aylarn
hareketi Senin takdirin ve tedbirinle, dndrme ve
nurlandrmanladr.
Sen her trl kusurdan mnezzehsin; ne nurludur
delilin, ne ikrdr saltanatn Senin!
kinci Fasl
Sen btn kusurlardan, noksan sfatlardan, aczden ve
erikten mnezzehsin.Senin vgn ben ifade edemem,
kemal sfatlarn saymakla bitiremem. Sen ancak
Furkan'nda kendi Ztn vdn gibi ve Senin izninle
HabibininSeni vd gibi ve Senin konuturmanla btn
san'at eserlerinin Senivd gibi cell sahibi bir ztsn.
Sen btn kusurlardan, noksansfatlardan, aczden ve
erikten mnezzehsin. Biz Sana lyk birmarifetle (bilgi ve
ilimle) Seni tanyamadk, ey btn san'ateserlerindeki
mu'cizeleriyle ve btn yaratklarn nitelemesiyle vebtn
varlklarn tarieriyle ancak tarif edilen Mruf !
Sen btn kusurlardan, noksan sfatlardan, aczden ve
erikten mnezzehsin.Biz Sana lyk bir zikirle Seni
zikredemedik, ey btn yaratklarnnlisanyla ve kinat
kitabnn kelimeleri olan btn varlklarnnesleriyle ve
yaratklarn olan btn hayat sahibi canllarnhayatlaryla
Sana sunduklar tahiyyelerle (hediyelerle) ve btn aa ve
bitkilerin titreyerek zikretmekte olan btn ll
yapraklarylazikredilen Mezkr!
Sen btn kusurlardan, noksan sfatlardan, aczden ve
erikten mnezzehsin.Biz Senin hak krn ed
edemedik, ey herkesin gz nndeki btnihsanlarnn
vgleriyle ve kinat arsndaki btn
verdiinnimetlerinin ilnlaryla ve yarattn varlklarn
gz nndeki rahmetve nimetinin btn ahengli
meyveleriyle ve btn aa ve bitkilerindallarna dizilmi
btn ll ve dzenli iek ve salkmlarnhamdleriyle
kr ve vgs okunan Mekr!

l



.


.
1


.


.

.





.

.
1. sr Sresi, 17:44.
Sen her kusurdan mnezzehsin. nn ne byk, delilin
ne ssl ve ne kadar ak ve engindir Senin!
Sen btn kusurlardan, noksan sfatlardan, aczden ve
erikten mnezzehsin. Biz Sana lyk bir ibadetle kulluk
edemedik, ey gayet mkemmel bir ekildeitaat, imtisal,
intizam, ittifak ve itiyak iinde ibadet eden
btnmeleklerin ve btn canllarn ve btn unsurlarn ve
mahlklarnMbudu!
Sen btn kusurlardan, noksan sfatlardan, aczden ve
erikten mnezzehsin.Biz Sana lyk bir tesbihle Seni
tesbih edip kusur ve noksanlardan uzakgsteremedik, ey
"Kendisini hamd ile tesbih etmeyen hibir
varlkbulunmayan ve yedi gk ve yer ve iindekiler
tarafndan tesbih edilen"(sr Sresi, 17:44)Zt!
Sen btn kusurlardan, noksan sfatlardan, aczden ve
erikten mnezzehsin.Gk ve yer, btn san'at eserlerinin
btn tesbihleriyle ve btnmahlkatnn btn
hamdleriyle, Seni hamdinle tesbih eder.
Sen btn kusurlardan, noksan sfatlardan, aczden ve
erikten mnezzehsin.Yer ve gk, btn peygamberlerinin
ve btn vellerinin ve btnmeleklerininsalt ve
selmn onlar zerine olsunbtn tesbihleriyleSeni
hamdinle tesbih eder.
Sen btn kusurlardan, noksan sfatlardan, aczden ve
erikten mnezzehsin.Kinat, Habib-i Ekreminin (a.s.m.)
btn tesbihleriyle ve Resul-zamnn ettii btn
hamdleriyleen stn salavt ve rahmetin, ve
enmkemmel selmlarn ve selmetin onun ve linin
zerine olsunSenihamdinle tesbih eder.
Sen btn kusurlardan, noksan sfatlardan, aczden ve
erikten mnezzeh yle bir cell sahibi Ztsn ki,
Muhammed Aleyhissalt Vesselmntesbihlerinin
sadlaryla bu kinat Seni hamd ile tesbih eder.
Evet,tesbihlerinin sadlaryla asrlar dalga dalga ve
milletleri blk blk nlatan odur. Allah'm, Muhammed
Aleyhissalt Vesselmntesbihlerinin sadlarn, kyamet
gnne kadar kinatn sayfalarnda ve zamann
yapraklarnda devam ettir.

.
.


.
.


.

.


.

.

.


.
Sen btn kusurlardan, noksan sfatlardan, aczden ve
erikten mnezzeh yle bir cell sahibi Ztsn ki,
Muhammed Aleyhissalt Vesselmneriatnn eserleriyle
dnya Seni hamd ile tesbih eder. Allah'm,Muhammed
Aleyhissalt Vesselmn diyanetinin eserleriyle
dnyaykyamet gnne kadar ssle.
Sen btn kusurlardan, noksan sfatlardan, aczden ve
erikten mnezzeh yle cell sahibi bir Ztsn ki,
Muhammed Aleyhissalt Vesselmn lisanyla dnya
Senin kudretinin byklk arnn altnda daima secde
ederek Seni hamd ile tesbih eder. Allah'm, dnyay batan
baa kyamet ve dirilignne kadar Muhammed
Aleyhissalt Vesselmn lisanyla, hep bylekonutur.
Sen btn kusurlardan, noksan sfatlardan, aczden ve
erikten mnezzeh yle cell sahibi bir Ztsn ki, her yerde
ve her zamanda btn m'minerkekler ve btn m'min
kadnlar, Muhammed Aleyhissalt Vesselmnlisanyla
seni hamd ile tesbih eder. Allah'm, erkek ve kadn
btnm'minleri, Muhammed Aleyhissalt Vesselmn
tesbihlerinin yanklaryla kyamet gnne kadar hep byle
konutur.
nc Fasl
Cell (hamet) sahibi olan Allah her trl kusurdan
mnezzehtir. O birlii btn kinat kaplayan ve her bir
varlkta birlii tecelli eden Vhid-iEhad ki, zdd, benzeri ve
orta olmaktan pk ve berdir.
Cell (hamet) sahibi olan Allah her trl kusurdan
mnezzehtir. O hereye gc yeten ve ezel olan Kadr-i
Ezel ki, kendine yardmc ve veziredinmekten pk ve
uzaktr.
Cell (hamet) sahibi olan Allah her trl kusurdan
mnezzehtir. O varlnn evveli ve balangc olmayan
Kadm-i Ezel ki, sonradan meydana gelenve yok olup
giden varlklara benzemekten pk ve berdir.
Cell (hamet) sahibi olan Allah her trl kusurdan
mnezzehtir. O varlzorunlu olan Vcib'l-Vcud ki,
benzeri asl yoktur. Ondan bakahereyin varl ve
yokluu eittir, Kendisi ise kinattaki varlklarnmahiyetleri
gerei olan kusurlardan pk ve berdir.
1
]
|

.
2
|
.|

.

.


.


.




.

.



.
1. r Sresi, 42:11.
2. Rm Sresi, 30:27.
Cell (hamet) sahibi olan Allah her trl kusurdan
mnezzehtir. O yle birZt ki, "Onun benzeri hibir ey
yoktur. O hereyi hakkyla iiten Sem' ve hereyi hakkyla
gren Basrdir" (ra Sresi, 42:11) ve ksa vehatl
vehimlerin her trl tasavvurlarndan pk ve berdir.
Cell (hamet) sahibi olan Allah her trl kusurdan
mnezzehtir. O yle birZt ki, "Gklerde ve yerde en yce
sfatlar Onundur. O kudreti hereyegalip olan Azz ve
hikmeti hereyi kuatan Hakmdir" (Rm Sresi, 30:27) ve
noksan ve btl inanlarn niteledii hereyden pk ve
berdir.
Cell (hamet) sahibi olan Allah her trl kusurdan
mnezzehtir. O snrszkudret sahibi olan Kadr-i Mutlak ki,
aczden ve ihtiyatan pk, ber vemstandir.
Cell (hamet) sahibi olan Allah her trl kusurdan
mnezzehtir. O snrszmkemmellik sahibi Kmil-i Mutlak
ki, Onun ztnda ve sfatlarnda veillerinde kusurdan ve
noksandan pk ve ber olduuna kinatn kemlt ahittir.
nk kinatta keml ve cemal namna ne varsa, doru
birsezgiyle ve kesin burhanlarla ve ak delillerle sabittir
ki, o kemal ve cemalin hepsi, o mnezzeh Ztn kemaline
oranla bir zayf glgedenibarettir. Zira nurlandrma ancak
nurlu olandan gelir, baka trlolamaz. Aynalarn faniliine
ve yanstclarn akc ve gelip-geiciolmasna ramen
cemal ve kemalin devam etmesi bunu gsterdii
gibi;insanln en byk ahsiyetlerinden yollar farkl,
bulular ayn olan pek byk bir cemaatin oy birlii iinde
ittifak etmeleriyle desabittir ki, kinattaki kemlt, varl
vcib (zorunlu) olan Ztnkemlinin nurlarnn bir
glgesidir.
Cell (hamet) sahibi olan Allah her trl kusurdan
mnezzehtir. O ezel,ebed ve sermed (varl devaml)
olan cell (hamet) sahibi Zt ki,sonradan var olup
teceddd (yenilenme) ve tekmle
(mkemmellemeye)tbi olan varlklarn yaplarnn gerei
olan tagayyr (deime) vetebeddlden (bakalamadan)
pk ve berdir.
Cell (hamet) sahibi olan Allah her trl kusurdan
mnezzehtir. O kinat vemeknlarn Yaratcs olan Hlk
ki, kesif ve ok ve bal ve snrlolan madd varlklarn
gerei olan tahayyz (bir yere ballktan) vetecezzden
(paralara blnmekden) pk ve berdir.

.




. .
Cell (hamet) sahibi olan Allah her trl kusurdan
mnezzehtir. O evveliolmayan ve varl sonsuza kadar
devam eden Kadm-i Bk ki, hudus(sonradan var olma) ve
zevalden (yok olmaktan) pk ve berdir.
Cell (hamet) sahibi olan Allah her trl kusurdan
mnezzehtir. O varlzorunlu olan Vcib'l-Vcud ki,
dourmak ve dourulmaktan, bakavarlklarn vcuduna
girmek ve onlarla birlemekten, hasr (belirli birereve
iine alnmaktan) ve tahdit edilmekten
(snrlandrlmaktan),Kendisine yakmayan ve vcub-u
vcuduna mnasip dmeyen ve ezeliyet ve ebediyetine
uygun olmayan eylerden pk ve berdir.
Onun celli ve hameti pek ycedir ve Ondan baka
ilh yoktur.

HAYE-1
...| ]
..


.

.

.
KNC BAB
HAYE
Bu kinci Bab, "Elhamd lillh" hakkndadr.
kinci Bab ile tbir edilen u risalecikte "Elhamd lillh"
cmlesini insanlara dedirten imann sonsuz fayda ve
nurlarndan, yalnz dokuz tane beyan edilecektir.
Birinci nokta:
Evvel iki ey ihtar edilecektir.
1. Felsefe, hereyi irkin, korkun gsteren siyah bir
gzlktr. man ise, hereyi gzel, nsiyetli gsteren effaf,
berrak, nuran bir gzlktr.
2. Btn mahlkatla alkadar ve hereyle bir nevi
alverii olan ve kendisini abluka eden eylerle lfzan ve
mnen grmek, konumak, komuluk etmeye hilkaten
mecbur olan insann sa, sol, n, arka, alt, st olmak zere
alt ciheti vardr.
nsan, mezkr iki gzl gzne takmakla, mezkr
cihetlerde bulunan mahlkat, ahvli grebilir.
Sa cihet: Bu cihetten maksat, gemi zamandr.
Binaenaleyh, felsefe gzl ile sa cihete bakld zaman,
mzi lkesinin kyameti kopmu, alt stne evrilmi,
karanlkl, korkun, byk bir mezaristan andran bir
ekilde grnecektir. Ve bu grnte insan pek byk bir
dehete, vahete, meyusiyete maruz kaldnda phe
yoktur.
Fakat iman gzlyle o cihete bakld zaman,
hakikaten o lkenin alt stne evrilmi bir ekilde
grnrse de, fakat can tele yoktur. Mrettebat, skinleri
daha gzel, nuran bir leme nakledilmi olduklar
anlalyor. Ve o kabirler, ukurlar da, nuran bir leme
girmek iin kazlan yeralt tnelleri eklinde telkki
edilecektir. Demek imann insanlara verdii srur, ferahlk,
itmi'nan, inirah, binlerce "Elhamd lillh" dedirten bir
nimettir.
Haiye-1 Risale-i Nur'un kirden sonra en mhim esas kr olduundan
kr ve hamdin ekser meratip ve hakikatlar Risale-i Nur'un eczalarnda
kemal-i izah ile beyan edildiinden burada onlara iktifaen gayet muhtasar bir
surette iman nimetine mukabil olan hamdin birka mertebeleri zikredilecektir.
man nimetinin mertebelerine gre hamdin mertebeleri var. (Bu kinci Bab
Abdlmecid Nurs tarafndan tercme edilmitir.)

.

.

.


.

.
1



.
Sol cihet: Yani, gelecek zamana, felsefe gzl ile
bakld zaman, bizleri rtecek, ylan ve akreplere
yedirip imha edecek, zulmatl, korkun, byk bir kabir
eklinde grnecektir.
Fakat iman gzlyle baklrsa, Cenb- Hakkn, Hlk,
Rahmn, Rahmin insanlara ihzar ettii eit eit nes,
leziz, me'klt ve merubata zarf olan bir mide ve bir
sofra-i Rahmn eklinde grnecektir. Ve binlerce
"Elhamd lillh" okutturarak tekrar ettirecektir.
st cihet: Yani, semvt cihetine felsefe ile bakan bir
adam, u sonsuz bolukta, milyarlarca yldz ve krelerin at
kousu gibi veya asker bir manevra gibi yaptklar pek
sr'atli ve muhtelif hareketlerinden byk bir dehete,
vahete, korkuya mruz kalacaktr.
Fakat imanl bir adam bakt vakit o garip, acip
manevrann bir kumandann emri ile nezareti altnda
yapld gibi, semvt lemini tezyin eden ve o yldzlarn
bize de ziyadar kandiller eklinde olduklarn grecek ve o
atlar kousunda korku, dehet deil, nsiyet ve muhabbet
edecektir. lem-i semvt ylece tasvir eden iman
nimetine elbette binlerce "Elhamd lillh" sylemek azdr.
Alt cihet: Yani, arz lemine felsefe gzyle bakan insan,
kre-i arz babo, yularsz, emsin etrafnda serseri gezen
bir hayvan gibi veya tahtas krk, kaptansz bir kayk gibi
grr ve dehete, tela der.
Fakat iman ile bakarsa, arzn Rahmn bir sene olup,
Allah'n kumandas altnda btn me'klt, merubat,
melbsatyla beraber, nev-i beeri tenezzh iin emsin
etrafnda gezdiren bir sene eklinde grr. Ve imandan
ne'et eden u byk nimete byk byk elhamd
lillh'lar sylemeye balar.


.



.

.
.
.| ]

..
1


n cihet: Felsefeci bir adam bu cihete bakarsa grr ki,
btn canl mahlkatinsan olsun, hayvan olsunkale-
bekale, byk bir sr'atle o cihete gidip kaybolurlar. Yani,
ademe gider, yok olurlar. Kendisinin de o yolun yolcusu
olduunu bildiinden, teessrnden ldracak bir hale
gelir.
Fakat iman nazaryla bakan bir m'min, insanlarn o
cihete gidileri, seyahatleri adem lemine deil, gebeler
gibi bir yayladan bir yaylaya bir intikaldir. Ve fni
menzilden bki menzile, hizmet iftliinden cret
dairesine, zahmetler memleketinden rahmetler
memleketine g etmek olup, adem lemine gitmek deil
diye bu ciheti memnuniyetle karlar. Fakat yol esnasnda
lm, kabir gibi grnen meakkatler netice itibaryla
saadetlerdir. nk, nuran lemlere giden yol kabirden
geer ve en byk saadetler byk ve ac felketlerin
neticesidir. Mesel, Hazret-i Yusuf, Msr azizlii gibi bir
saadete, ancak kardeleri tarafndan atld kuyu ve
Zeliha'nn iftiras zerine konulduu hapis yoluyla nil
olmutur.
Ve kez, rahm- mderden dnyaya gelen ocuk, mhut
tnelde ektii skc, ezici zahmet neticesinde dnya
saadetine nil oluyor.
Arka cihet: Yani geride gelenlere felsefe nazaryla
baklsa, "Yhu, bunlar nereden nereye gidiyorlar ve niin
dnyamemleketine gelmilerdir?" diye edilen suale bir
cevap alnamadndan,tabi, hayret ve tereddt azab
iinde kalnr.
Fakat nur-u iman gzlyle bakarsa, insanlarn kinat
sergisinde tehir edilen garip, acip kudretin mu'cizelerini
grmek ve mtala etmek iin Sultan- Ezel tarafndan
gnderilmi mtalac olduklarn anlar.

..
| ]

| ] .| ]
.
|
.
= - -' - -' `'

.


.
.

| ] .
.
Ve bunlar o mucizenin derece-i kymet ve azametine ve
Sultan- Ezelnin azametine derece-i delletlerine kesb-i
vukuf ettikleri nisbetinde derece ve numara aldktan sonra,
yine Sultan- Ezelnin memleketine dnp gideceklerini
anlar ve bu anlay nimetini kendisine ras eden iman
nimetine "Elhamd lillh" diyecektir.
Mezkr zulmetleri izale eden iman nimetine "Elhamd
lillh" diye edilen hamd dahi bir nimet olduundan, ona da
bir hamd lzmdr. Bu ikinci hamd'e de nc bir hamd,
ncye drdnc hamd lzm. Bylece devam edip
gider
Demek, bir hamd-i vhidden doan hamdlerden ibaret
gayr-i mtenhi bir silsile-i hamdiye husule geliyor.
kinci nokta
Ciht- sitteyi tenvir eden iman nimetine de "Elhamd
lillh" demesi lazmdr. nk, iman ciht- sittenin
zulmatn izale etmekle def-i bel kabilinden byk bir
nimet sayld gibi, tabi o ciht- sitteyi tenvir ettii
cihetle de celb'l-men kabilinden ikinci bir nimet saylr.
Binaenaleyh insan ftr bir medeniyete sahip olduundan,
ciht- sittede bulunan mahlkatla alkadar olur ve iman
nimetiyle de ciht- sitteden istifade edebilmesi imkn
vardr.
Binaenaleyh, "Her nerede kbleye ynelirseniz Allah'n
rzs oradadr." (Bakara Sresi, 2:115) yet-i kermesinin
srryla, ciht- sitteden herhangi bir cihette olursa insan
tenevvr eder.


.



.
.


.




.
.
.

.
Hatt m'min olan bir insann dnyann kuruluundan
sonuna kadar uzanan mnev bir mr vardr. Ve insann
bu mnev mr, ezelden ebede uzanan bir hayat
nurundan medet ve yardm alr.
Ve kez ciht- sitteyi tenvir eden iman sayesinde,
insann u dar zaman ve mekn geni ve rahat bir leme
inklp eder. Bu byk lem bir insann hanesi gibi olur ve
mzi, mstakbel zamanlar, insann ruhuna, kalbine bir
zaman- hal hkmnde olur. Aralarnda uzaklk kalkyor.
nc nokta
mann istinad ve istimdat noktalarn hvi olmasndan,
"Elhamd lillh" demesi iktiza eder.
Evet, nev-i beer, aczi ve dmanlarn kesreti dolaysyla
dayanacak bir nokta-i istinada muhtatr ki, dmanlarn
def iin o noktaya iltica etsin. Ve kez, kesret-i hct ve
iddet-i fakr dolaysyla da istimdat edecek bir nokta-i
istimdada muhtatr ki, onun yardmyla ihtiyalarn def
etsin.
Ey insan! Senin nokta-i istinadn ancak ve ancak Allah'a
olan imandr. Ruhuna, vicdanna nokta-i istimdat ise ancak
hirete olan imandr. Binaenaleyh, bu her iki noktadan
haberi olmayan bir insann kalbi, ruhu tevahhu eder,
vicdan daima muazzep olur.


.



.
.
.
. .
.
. .

.

.
.
.| ]
Lkin, birinci noktaya istinad ve ikincisinden de
istimdat eden adam, kalben ve ruhen pek ok zevk ve
lezzetleri, nsiyetleri hisseder ki, hem mtesell, hem
vicdan mutmain olur.
Drdnc nokta
man nuru, leziz-i merann zevle baladklar zaman
hasl olan elemleri, emsalinin vcut ve gelmekte
olduklarn gstermekle izale eder.
Ve kez, nimetlerin devam edip tenakus etmemesini,
nimetlerin menban gstermekle temin eder.
Ve kez, rak ve ayrlmalarn elemlerini, teceddd-
emsalinin lezzetini gstermekle izale eder. Yani zeval
dncesiyle bir lezzette ok elemler olur ki, iman o
elemleri teceddd- emsaliyle ihtar ve izale eder.
Maahz, lezzetlerin tecedddnde de baka lezzetler
vardr. Evet, bir semerenin eceresi olmasa, o semerede
mnhasr kalan lezzet, onun yemesiyle zil olur ve zevli
de mcib-i teessr olur. Fakat o semerenin eceresi mruf
ise, o semerenin zevlinden elem hasl olmuyor; nk
yerine gelen var. Ve ayn zamanda, teceddd haddiztnda
bir lezzettir.
Ve kez ruh-u beeri en ziyade skan, ayrlmalardan
ne'et eden elemlerdir. Nur-u iman o elemleri teceddd-
emsal ve tahadds- visl midiyle izale eder.




.


.
.
.
.
.

.
.
.
.

.
.
:

.
Beinci nokta:
nsan u mevcudatta kendisine dman ve ecneb
tevehhm ettii veya ller, yetimler gibi hayatsz perian
vehmettii eyleri nur-u iman, ahbap ve karde sfatyla
gsterir ve hayattar tesbihhn eklinde ire eder.
Yani, gaetle bakan adam, lemin mevcudtn dman
gibi muzr telkki ederek tevahhu eder. Ve eyay
ecnebler gibi grr. nk, dallet nazarnda mzi ve
istikbl zamanlarndaki eya arasnda uhuvvet, kardelik
rabtas ve balan yoktur. Ancak eya arasnda kk,
cz' bir alka olur. Binaenaleyh, ehl-i dalletin yekdierine
olan uhuvvetleri, binler senelik uzun bir zamanda bir
dakika kadardr.
Ve kez, iman nazarnda btn ecrm, hayattar ve
birbirine nsiyetli olduklarn gryor. Ve her bir cirmin
lisan- haliyle Hlkna tesbihat yapmakta olduunu
gsteriyor. te, bu itibarla, btn ecramn kendilerine gre
bir nevi hayat ve ruhlar vardr. Binaenaleyh imann u
grne nazaran o ecramda dehet, vahet yoktur, nsiyet
ve muhabbet vardr.
Dallet nazar, matluplarn tahsil etmekten ciz olan
insanlarn sahipsiz, hmsiz olduklarn telkki eder ve
hzn, keder, aczlerinden dolay alayan yetimler gibi
zanneder. man nazar ise, canl mahlkata, alar yetimler
gibi deil, ancak mkellef memur, muvazzaf zkir ve
tesbihhn ibd sfatyla bakar.




.
:
.

.


.
.
]
^^| ] ^|
.

.
.


1. brahim Sresi, 14:33.
2. Hac Sresi, 22:65.
Altnc nokta
Nur-u iman, dnya ve hiret lemlerini eit eit
nimetlere mazhar iki sofra ile tasvir eder ki, m'min olan
kimse iman eliyle ve zhir, btn duygularyla ve mnev,
ruh olan letaiyle o sofralardan istifade ediyor. Dallet
nazarnda ise, zevilhayatn daire-i istifadesi klr, madd
lezzetlere mnhasrdr.
man nazarnda, semvt ve arz ihta eden bir daire
kadar tevess eder. Evet, bir m'min, gnei kendi
hanesinin damnda aslm bir lks, kameri bir idare
lmbas addedebilir. Bu itibarla ems, kamer, kendisine bir
nimet olur. Binaenaleyh m'min olan ztn daire-i istifadesi
semvttan daha geni olur.
Evet, Kur'n- Muciz'l-Beyan "Gnei ve ay da sizin
hizmetinize verdi."(brahim Sresi, 14:33); "Yerde olanlar
da sizin hizmetinizevermitir." (Hac Sresi, 22:65) yetlerin
belgat ile, imandan ne'et eden u harika ihsanlara,
in'mlara iaret ediyor.
Yedinci nokta
Nur-u iman ile bilinir ki, Allah'n varl btn
nimetlerin fevkinde yle byk bir nimettir ki, sonsuz
nimetlerin envn, nihayetsiz ihsanlarn cinslerini, saysz
atiyyelerin snarn hvi bir menba, bir kaynaktr.
| ]
)
. (

. .

.

.
.
.

.

.

.

.
Binaenaleyh, zerrt- lemin adedince iman nimetlerine
hamd sen etmek bir bortur. Risale-i Nur'un eczasnda
bir ksmna iaretler yaplmtr. Maahz, iman- billhdan
bahseden Risale-i Nur'un czleri, bu nimetten perdeyi
kaldrarak gsteriyor.
"Elhamd lillh" lm- istirakla iaret ettii umum
hamdlerle hamd edilmesi lzm olan nimetlerden birisi de,
Rahmniyet nimetidir. Evet, Rahmniyet, zevilhayattan
rahmete mazhar olanlarn saysnca nimetleri tazammun
etmitir. nk bilhassa insan, her bir zhayatla
alkadardr. Bu itibarla insan her zhayatn saadetiyle
saidleir ve elemleriyle mteessir olur. yleyse, herhangi
bir fertte bulunan bir nimet, arkadalarna da bir nimettir.
Ve kez, validelerin efkatleriyle nimetlenen ocuklarn
saysnca nimetleri tazammun edip ona gre hamdlere,
senlara kesb-i istihkak edenlerden birisi de rahmiyettir.
Evet, annesiz a bir ocuun alamasndan mteessir ve
acyan bir vicdan sahibi, elbette validelerin ocuklarna
olan efkatlerinden zevk alr, memnun ve mahzuz olur.
te, bu gibi zevkler birer nimettir, hamd ve krler ister.
Ve kez, kinatta mndemi hikmetlerin btn env ve
efrad adedince hamd ve krleri iktiza edenlerden birisi
de hakmiyettir. Zira insann nefsi, Rahmniyetin
cilveleriyle, kalbi de Rahmiyetin tecelliyatyla
nimetlendikleri gibi, insann akl da hakmiyetin letaiyle
zevk alr, telezzz eder. te, bu itibarla az dolusu ile
"Elhamd lillh" sylemekle hamd senlar istilzam eder.

| ]

.


. .

.
]
. |
.
.


.
.

.

.
Ve kez, Esm-i Hsndan "Vris" isminin tecelliyat
adedince ve babalar gibi usuln zevlinden sonra bki
kalan fratn saysnca ve lem-i hiretin mevcudat
adedince ve uhrev mkfatlar almaya medar olmak zere
hfzedilen beerin amelleri saysnca, sads ile u fezay
dolduracak kadar byk bir "Elhamd lillh" ile hamd
edilecek hafziyet nimetidir. nk, nimetin devam,
nimetin ztndan daha kymetlidir. Lezzetin beks,
lezzetten daha lezizdir. Cennette devam, cennetin
fevkindedir. Ve hkeza... Binaenaleyh, Cenb- Hakkn
hafziyeti tazammun ettii nimetler, btn kinatta mevcut,
btn nimetlerden daha ok ve daha stndedir. Bu
itibarla dnya dolusu ile bir "Elhamd lillh" ister.
u zikredilen drt isme, bki kalan Esm-i Hsny
kyas et ki, herbir isimde sonsuz nimetler bulunduu iin
sonsuz hamdleri, krleri istilzam eder.
Ve kez, btn nimet hazinelerini amak salhiyetinde
olan, nimet-i imana vesile olan Hazret-i Muhammed
Aleyhissalt Vesselm dahi yle bir nimettir ki, nev-i
beer ilelebed o zt (a.s.m.) medh sen etmeye
borludur. Ve kez, madd ve mnev btn nimetlerin
envna hriste ve kaynak olan slmiyet ve Kur'n nimeti
de gayr- mtenhi hamdleri bil'istihkak istilzam eder.



| ]
.






. .
Sekizinci nokta
yle bir Allah'a hamd olsun ki, kinat ile tbir edilen u
kitab- kebr ve onun tefsiri olan Kur'n- Azmann
beyanna gre btn bablar ile fasllar ve btn sayfalar
ile satrlar ve btn kelimat ile hareri, o Zt- Akdese,
sft- cemliye ve kemliyesini izhar ile hamd
senhandr. yle ki:
O kitab- kebrin herbir nak, kk olsun, byk olsun,
karnca kaderince, Vhid ve Samed olan Nakkann
evsaf- celliyesini izhar ile hamd- senlar eder. Ve kez,
o kitabn herbir yazs, Rahmn ve Rahm olan Ktibinin
evsf- cemlini gstermekle senhan oluyor. Ve kez, o
kitabn btn yazlar noktalar, naklar, Esm-i Hsnnn
tecelliyat ve cilvelerine mkes ve mazhar olmak cihetiyle,
o Zt- Akdesi takdis, tahmid, temcid ile senhandr. Ve
kez, o kitabn her bir nazm, kasidesi, Kadr, Alm olan
Nzmn takdis ile tahmid eyler.
HAYE-1

. .

.
^^ | ]
.


.
]
] |
.|

| .
Dokuzuncu nokta
HAYE-1
Hamd Allah'tan gelir, Allah ile kaimdir, Allah iin ve
Onun vcudu sebebiyledir. Dnyann evvelinden hilkatin
hirine kadar btn zerrt- kinatn, ezelden ebede btn
zamanlardaki dakikalarn irelerine darb adedince,
Allah'a hamd olsun. "Elhamd lillh" nimeti iin dahi,
nmtenhi bir devir ve teselslle
HAYE-2
Allah'a hamd
olsun. Bana ve kardelerime ihsan ettii Kur'n nimeti iin,
zerrt- vcudumun, dnyadaki mrmn dakikalarnn
ireleriyle ve hirette benim ve kardelerimin beklaryla
darb adedince hamd olsun.
"Seni her trl noksandan tenzih ederiz. Senin bize
rettiinden bakabilgimiz yoktur. Sen hereyi hakkyla
bilir, her ii hikmetle yaparsn." (Bakara Sresi, 2:32.) "Bizi
bu sadete eritiren Allah'a hamd olsun.Yoksa Allah
hidyet etmeseydi biz kendiliimizden buna eriemezdik."
(A'rf Sresi, 7:43.) Allahm, mmetinin hasent adedince,
Efendimiz Muhammed'e ve l ve ashabna salt ve selm
et. min. lemlerin Rabbi olan Allah'a hamd olsun.
Haiye-1 Bu gibi ifrelerin anahtar bende yoktur ki aaym. Maahz, orulu
bir kafa, ne o ifreleri aabilir ve o darblar yapabilir. Kusura bakmaynz, bu
kadar da, ancak mellinin mnev yardmyla ve Leyle-i Kadrin bereketiyle ve
Mevln'nn komuluundan istifade ile yapabildim.
Mtercim Abdlmecid Nurs
Haiye-2 Devir ve teselsl, mmkinat dairesinde muhaldirler. nk ikisi
nihayetsizlik iktiza ettiklerinden ve mmkinat dairesi mtenahi olduundan,
gayr- mtenhi yerlemez. Fakat daire-i vcuba taallk eden hamd ise, o gayr-
mtenhidir. Devir ve teselslle gayr- mtenhi bir daireye girer, yerleir.

( )



| ]



.
.
. .
. .
. .
.
. .
.
.

NC BAB
Allahu Ekber'in mertebelerine dairdir.
[Otuz mertebesinden yedi mertebeyi zikredeceiz. O
mertebelerden mhim bir ksm Yirminci Mektubun kinci
Makamnda ve Otuz kinci Szn kinciMevkfnn hirinde ve
nc Mevkfnn evvelinde izah edilmitir. umertebelerin
hakikatini anlamak isteyenler o iki Sze mracaatetsinler.]
Birinci Mertebe
"De ki: 'Hamd olsun o Allah'a ki, evlt edinmekten
mnezzehtir, mlkndeorta bulunmaz ve hibir eyden
de ciz deildir ki yardmcya ihtiyac olsun.' Ve hrmet ve
tzimle Onun yceliini an." (sr Sresi,17:111).
Emret Allah'm, emrini yerine getirmeye hazrz. Celli
(hameti) yce olanAllah, ilmi ve kudretiyle hereyden
sonsuz derecede byktr. Zira Ohereyi yaratan yle bir
Hlk ve yaratt varlklara birbirinden ayrve lyk ekiller
veren yle bir Bri' ve o varlklar en gzelsuretlere
kavuturan Musavvirdir ki, kudretiyle insan bir kinat
gibisan'atl yaratm; ve insan nasl kader kalemiyle
yazmsa, kinat daaynen o kalemle yazmtr. nk u
byk lem olan kinat, aynen bukk lem olan insan
gibi, Onun kudretinin san'at eseri ve kaderininmektubudur.
Hereyi sonsuz san'at ve hikmetle yapan Sni-i Hakm
ubyk lemi yle bir surette yoktan var etmitir ki, onu
bir mescidekline dndrm; ve bu kk lemi de yle
bir surette icad etmitirki, onu secde eden bir kul
yapmtr. u byk lemi bir mlk eklindeina etmi, bu
kk lemi de btn mlke muhta bir memlk olarak
binaetmitir. Onun byk lemdeki san'at bir kitap
eklinde kendinigstermi, insandaki sbas (boyas) ise
hitap iekleri amtr. Onun kudreti, byk lemde
rubbiyetinin (rablnn) hametini gsterirken, kk
lem olan insanda da nimetleri tanzim ediyor. Onun
hameti byklemde vahdniyetine (ztnn birliine)
ehadet ederken, rahmeti dekk lemde Onun
ehadiyetini (her bir varlkta tecelli eden birliini)iln
ediyor. O cell (hamet) sahibi San'atkr, byk lemin
tamamna ve nevilerin ve fertlerin hareket ve
sknetlerine birer sikke-i vahdet(birlik mhr) koyduu
gibi, u insann cisim ve organlarna ve hcre ve
zerrelerine dahi ylece birer htem-i vahdet (birlik mhr)
basmtr.





.



.

:

.

.





.

.
.
imdi Onun eserlerine toplu bir halde bak: Nasl gn
gibi ikr bir ekilde, sehavet-i mutlaka (snrsz bir
cmertlik) ile beraber mutlak birintizam (dzenlilik)
greceksin. Onu da mutlak bir sr'at ile berabermutlak bir
ittizan (l ve denge) iinde greceksin. Onu da mutlak
biritkanla (kusursuzlukla) beraber mutlak kolaylk iinde
greceksin. Onuda mutlak gzel san'atla beraber mutlak
bir genilik iinde greceksin.Onu da mutlak bir uzaklkla
beraber mutlak bir ittifak (beraberlik)iinde bulacaksn.
Onu da mutlak bir ihtilt (i ie bir vaziyet) ileberaber
mutlak bir imtiyaz (ayrlm bir vaziyet) iinde greceksin.
Onu da, yksek deerlilikle beraber mutlak bolluk ve
kolaylkla hadsizmahlkatn istifadesine arz edilmi bir
ekilde bulacaksn.
te bu gzle grnen keyyet, akl sahibi bir ehl-i
tahkik (aratrmac)iin bir ahit olduu gibi, ahmak bir
mnaf dahi, btn bunlarnhereyi bilen bir mutlak
kudret sahibinin birlik eseri olduunu kabuletmek zorunda
brakr.
Vahdette (birlikte) mutlak bir kolaylk, irk ve kesrette
(oklukta) ise iinden klmas imknsz bir zorluk vardr.
Eer btn varlklar tek bir zta verilse, kinat hi
yoktan icad etmek,bir hurma dan icad etmek kadar, bir
hurma dan da bir meyve kadarkolay olur. Kesrete
(oklua) dayandrldnda ise, meyveyi aa kadar, aac
ise kinat kadar zorlatran bir imknszlk ortaya kar.
Zirabirtek zt, pek ok ey iin birtek sonucu ve durumu,
birtek il ile,klfetsiz ve temassz (bizzat uramayacak)
bir ekilde elde eder. Eerbu durum ve sonu kesrete
(oklua) havale edilse, o sonuca ancak pekok zorluklar,
bizzat sergiledii uralar ve ekimeler ileulalabilir: bir
subayn grevini erlere, ustann grevini binanntalarna,
dnyann kendi etrafndaki dnyle meydana gelen
yldz vegezegenlerin yerlerinin deimelerini o yldz ve
gezegenlerinhareketlerine, daire merkezinin grevini o
dairenin evresindekinoktalara brakmak gibi...
Vahdette (birlikte), intisap (balanma) srryla, sonsuz
bir kudret bulunur. Busuretle, bir sebep btn kuvvet
kaynaklarn kendisi tamak zorundakalmaz ve o sebepten
meydana gelen eser, onun dayand ey oranndabyk
olur.

.

.

.




.


.

.
]
|

.
.



.

.

.
irkte ise, herbir sebep, kendi kuvvet kaynaklarn kendi
belinde tamayamecburdur; eseri de kendi cirmi kadar
kk olur. Bir karnca ve birsinek, ite bu intisap (ba)
kuvvetiyle byklk taslayan zalimleregalip gelir; bir
kk ekirdek, bu srla koca bir aac zerinde tar.
Herey birtek zta verildii takdirde, icad etmek,
"mutlak yokluktan karmak" mnsna gelmez. Birtek
ztn hereyi icad, tpk camdaki misalsureti gayet
kolaylkla fotoraf kdna aksettirerek ona bir
haricvcud vermek (varlk lemine karmak) gibi, yahut
grnmez birmrekkeple yazlm bir yazy, gizli yazlar
ortaya karan bir maddevastasyla grnr hale getirmek
gibi, bir ilm varl haric vcudakarmak mnsn tar.
Eyann sebeplere ve kesrete (oklua) havaleedilmesi
halinde ise, bireyi var etmek iin, o eyi mutlak
yokluktankarmak gerekir. Bu ise, eer muhal olmazsa,
zorluun en son mertebesiolur. Demek, vahdette (birlikte)
zorunluluk derecesine varan birkolaylk, kesrette (oklukta)
ise imknszlk derecesinde bir zorlukvardr.
Vahdette (birlikte), maddeye ve zamana ihtiya
olmadan, bir varl tam biryokluktan ibda' (yaratmak) ve
icad etmek mmkn olur ki, o varlnzerreleri klfetsiz bir
ekilde ve hibir karkla meydan vermedenbir ilm
kalba dklr. irkte ve kesrette (ortaklkta ve
oklukta)yoktan var etmek ise, btn akl sahiplerinin
ittifakyla, imknddr. nk bir canlnn vcudu iin,
yeryzne yaylm zerrelerinve unsurlarn toplanmas
kanlmaz olur; ayrca, ilm bir kalbn varolmay
sebebiyle, o canlnn cismindeki zerrelerin korunmas iin,
her zerrede kll bir ilmin ve mutlak bir iradenin
bulunmas gerekecektir.Bununla beraber, erikler
"mstaniyetn anh" ve "mmteniatn bizzat",yani hi
onlara ihtiya olmad gibi ve var olmalar da
imkanszolduklar halde, onlar dv etmek (irk var
demek) hibir dayanaolmayan bir iddiadr ve
varlklardan hibir eyde byle bir ihtimal iin ne bir
emare, ne bir iaret mevcut deildir.
Zira kinatn yaratl, zorunlu olarak, sonsuz bir
mkemmel kudretin varln gerektirir; ortaklara hi
ihtiya yoktur.


.


.
| ]
| ]

.
.

.

]
. |



.






.
Eer erik (ortak) bulunsa, snrl dier bir kuvvet, hibir
zorunlulukolmadan, hatt zorunluluk bunun tam zdd
iken, o sonsuz ve snrszmkemmellikteki kudreti, sonsuz
olduu bir vakitte snrlayp ona sonvermek lzm gelir ki,
bu, be ynden muhaldir (olmas mmkn deildir). te,
eriklerin (ortaklarn) olmas bylece imkn ddrlar;
vekinatn varlklarndan hibir eyde, ad geen
sebeplerle olmas aslammkn olmayan ortaklarn
varlna dair bir iaret, yahutgerekleebileceine dair bir
belirti yoktur.
Bu mesele, Otuz kinci Szn Birinci Mevkfnda
zerrattan seyyrta,kinci Mevkfta semvattan
teahhust- vehiyeye (yzlerdeki kiiyezel ahsiyetlere)
kadar, hepsi de zerlerindeki sikke-i tevhidi (birlik
mhrn) gstererek irki (ortakl) reddeden mevcudatn
(varlklarn) cevaplaryla izah edilmitir.
Onun eriki (orta) olmad gibi, yardmcs ve veziri
de yoktur. Sebepler ise, ezel Kudretin tasarrufuna ince bir
perdeden ibarettir, hakikatteicad asndan bir tesir sahibi
deildir. Zira, sebepler iinde, enerei ve iradesi en geni
olan insan olduu halde, yemek ve imek vednmek gibi
irade dahilindeki en ak illerden onun elinde
bulunan,ancak yz paradan bir pheli paradr. En erei
ve en geni ihtiyar(seme gc) sahibi bir sebebin eli,
byle grdn gibi hakiktasarruftan balanm olursa,
dier hayvanlar ve canllar, yerin vegklerin Yaratcsna
icad ve rububiyette (yani idare, terbiye veegemenlik
konusunda) nasl ortak olabilirler? Nasl ki bir
padiahniine hediyesini koyduu zarf yahut hediyesini
sard mendil yahuthediyesini eline verip sana gnderdii
nefer o padiahn saltanatnaortak olamaz. yle de,
elleriyle bize nimetlerin gnderildii sebeplerve bizim iin
depolanm nimetlerin sandukalarndan ibaret olan zarar
ve bize hediye gnderilmi lh ikramlarn sarld
sebepler, ortak veya yardmc veya gerek tesir sahibi birer
vasta olamazlar.









.





.


.
.
. . .
. . .
. .

. . .
.
kinci Mertebe
Celli (hameti) yce olan Allah, ilmi ve kudretiyle
hereyden sonsuz derecede byktr. Zira O hereyi bilen
ve hereyi yaratan yle bir Hallk-Alm ve hereyi san'atla
ve hikmetle yapan yle bir Sni-i Hakm verahmeti btn
varlklar kuatt gibi her bir varla da husus rahmet
tecellileri olan yle bir Rahmn'r-Rahmdir ki, kinat
bostanndaki u dnya varlklar ve gk cisimleri, apak, o
hereyi yaratan ve bilenHallk- Almin kudretinin
mucizeleridir. Ve u yeryz banda serilmi rengrenk
ssl bitkiler ve alp salm ve yaylm
eitlihayvanlar, zorunlu olarak, o hereyi san'atla ve
hikmetle yapan Sni-iHakmin san'atnn harikalardr. Ve
bu ban bahelerindeki u tebessm eden iekler ve
sslenmi meyveler, gzler nnde, o rahmeti
btnvarlklar kuatan ve her bir varla da husus rahmet
tecellileri olanRahmn'r-Rahmin rahmetinin
hediyeleridir. O kudret mucizeleri ehadetediyor; u san'at
harikalar sesleniyor; ve bu rahmet hediyeleri ilnediyor ki:
Evvelkinin Hallk (Yaratcs) ve dierinin
Musavviri(ekillendiricisi) ve sonuncusunun Vhibi
(ihtiyalarnn Vericisi) olan Ztn kudreti hereye yeter,
ilmi hereyi kuatr. Onun rahmeti ve ilmi hereyi
kuatmtr. Kudretine nisbeten zerreler ve yldzlar, az
veok, kk ve byk, sonlu ve sonsuz, herey eittir. O
Sni-i Hakminmucizeleri olan gemiin btn olaylar ve
garip eyleri ehadet ederki, o Sni (San'atkr), Hallk-
Alm (hereyi Yaratan ve hereyi Bilen) ve Azz-i Hakm
(kudreti hereye galip ve her ii hikmetle
yapan)olduundan, gelecein btn artc eylerini
yapmaya kdirdir.
Her trl noksandan ve kusurdan mnezzehtir o Zt ki,
ilminin mucizeleri, san'atnn harikalar, cd ve sehsnn
(cmertliinin) hediyeleri ve ltfunun delilleri olan
mzeyyen (ssl) hayvanlar, mnakka (nakl) kular,
meyveli aalar ve iekli bitkileri ile; yeryz bahesini
san'atnn sergisi, mahluklarnn maheri (toplant
yeri),kudretinin mahzar (aynas), hikmetinin medar
(vesilesi), rahmetininieklii, Cennetinin tarlas,
mahlkatnn resmi-geit meydan,varlklarnn akp gittii
yer, san'at eserlerinin lei yapmtr.


.

.


.
. .

.

.
.
.

.
.

.
.

.
.


.
Bu yeryz bahelerinde, meyvelerin ziynetiyle
(ssleriyle) glen ieklerin tebessm, seher
yeliyleakyan kularn sec'alar (tmeleri), ieklerin
yaprakklarndakidamlalarn plts ve annelerin kk
yavrulara olan merhameti;
cinlere, insanlara, hayvanlara, ruhanlere ve meleklere,
seven ve sevdiren birVedd'un kendisini tanttrmas,
rahmeti btn varlklar kuatan birRahmn'n kendini
sevdirmesi, eserlerinde sonsuz rahmetinin en
ltifcilvelerini gsteren snrsz efkat sahibi bir Hannn'n
merhameti,bitmez tkenmez ikramlaryla ve nimetleriyle,
varlklar besleyen birMennn'n en uygun ve irin rahmet
cilvelerini gstermesidir.
Btn meyve ve tohumlar, birer hikmet mucizesi, birer
san'at harikas, birerrahmet hediyesi, birer vahdet (birlik)
delili, hiret yurdundaki lhltuarn birer ahididir.
Onlar birer doru ahid olarak iln ederlerki, kendilerinin
Yaratcs hereye gc yeten Kadr ve hereyi
bilenAlmdir. Onun rahmeti ve ilmi ve yaratmas ve tedbiri
ve san'at vetasviri hereyi kaplamtr. Onun yaratma ve
tedbirine ve san'at vetasvirine oranla gne bir tohumcuk
gibi, yldz bir iek gibi, yerkre bir tane gibidir; hibir ey
Ona ar gelmez. Meyve ve tohumlar, kesret (okluk)
leminin her tarafnda vahdetin (birliin) aynalar,
kaderiniaretleri, kudretin remizleridir ki, bu kesretli
(oklu) varlklarnkaynaklarnn vahdetini (birliini)
gsterirler. Onlar, bir kaynaktankmalar srasnda yoktan
benzersiz ekilde var eden Ftrlarnnsan'at ve tedbirdeki
birliine ehadet ettikleri gibi, tekrar birlikteson
bulmalaryla da san'atkrlarnn yaratma ve tedbirindeki
hikmetinizikrederler.
Hem o meyve ve tohumlar Rabbn hikmetin
iaretleridir ki, hereyinYaratcs olan Allah'n, o cz'
varlklara ynelik kapsaml bak,onlarn czlerine dahi
baktn gsterir. nk o aacn yaratlmasnn asl
gayesi, onun meyvesidir. te, insan da u kinatn
meyvesidir vekinatn Yaratcsnn nazarnda en ak gaye
odur. Kalb de bir tohumcuk gibidir ve varlklar yaratan
San'atkrn en mnevver aynas odur. te u hikmettendir
ki, bu kinattaki u kck insan, bu varlklarleminde
hair ve neir gibi byk inklplara ve kinatn tahrip
edilip deitirilmesine, baka ekle sokulup yenilenmesine
en gl gerekeolur.

.

|` ] : | ] :
HAYE-1
:
] | ]
.|






:

.
"Allahu Ekber" (Allah en ycedir). Sen, akllarn yzde
bir bile byklnkavrayamad bir cell (hamet)
sahibisin, ey hereyden daha byk olan Kebr!
nk: Btn eya Lilhe illallah (Allah'tan baka ilh
yoktur) deyipkinatn byk zikir halkasnda beraber
zikrederek alyorlar.
Her zaman devaml istidat diliyle Cenb- Haktan hayat
hakkn "Y Hak"deyip rahmet hazinesinden istiyorlar.
Batan baa da hayata kavumalardiliyle de "Y Hayy"
(Btn canllara hayatlarn veren ezel hayatsahibi Hayy
diyerek) ismini zikrediyorlar.
nc Mertebe
HAYE
zah, Otuz kinci Szn nc Mevkfnn bandadr.
Allah Tel ilim ve kudretiyle hereyden sonsuz
derecede byktr. Zira oyle hereye gc yeten bir
Kadr, hereyin l ve miktarlarn takdireden Mukaddir,
hereyi bilen Alm, heyeyi hikmetle yapan Hakm,
hereye gayet gzel ekiller veren Musavvir, her bir varla
ikramlarda bulunan Kerm, btn ihsanlar ve ilminin
nfuzu ho ve irin olan Ltif,hereyi en gzel ekillerle
ssleyen Mzeyyin, her varla en mnasipnimetleri veren
Mn'im, varlklara sevgi duygusunu veren Vedd,
sayszyollarla kendisini yaratt varlklara tanttran
Mtearrif, rahmetibtn varlklar kaplayan Rahmn, her
bir varla bizzat rahmettecellileri olan Rahm, sonsuz
efkatiyle varlklar kendine mtak eden Mtehannin,
sonsuz hamet sahibi ve snrsz gzellii olan Ceml-
iZlcell, snrsz keml ve mkemmellik sahibi olan
Kmil-i Mutlak vehereyi en gzel ekillerle nak nak
ileyen Ezel Nakka ki, bukinatn sayfalar ve
tabakalaryla, kll (btn) ve cz (para) olarakhakikati ve
bu varlklar leminin klliyet (genel) ve cz'iyet (ferd,birey)
ve vcut (varlk) ve bek (devamllk) itibaryla hakikati,
Onun kaz (tatbik, uygulama) ve kader (pln, program)
kaleminin ilim ve hikmetle tanzim (dzenledii) ve takdir
ettii hatlar;
ilim ve hikmet pergelinin san'at ile tasvir ettii naklar;
Haiye-1 Bu nc Mertebe, cz' bir iei ve gzel bir kadn nazara
alyor.Koca bahar bir iektir. Cennet dahi bir iek gibidir. O mertebenin
mazharlardrlar. Ve lem, gzel ve byk bir insan; ve huriler nev'i ve ruhanler
taifesi ve hayvanlar cinsi ve insan snf, herbiri mnen gzel bir insan
hkmnde, bu mertebenin gsterdii esmy safahtyla gsteriyor.

.
.
.



.





.

.

.
.

.
:



. .
san'at ve tasvirinin mucizeli kudret eliyle, ltuf ve
keremle ssleyip aydnlatt sslemeleri;
ltuf ve kereminin ve teveddd (sevdirmesinin) ve
taarrfnn(tanttrmasnn) ltifelerinden rahmet ve
nimetle tebessm edeniekleri;
rahmet ve nimetinin ve terahhum ve tahannnnn
(merhamet ve efkatine mtakettirmesinin) feyzinden
cemal ve kemal ile tezahr eden meyveleri;
ve, aynalarn fnilii ve yanstclarn gelip geiciliiyle
beraber,onlarda yansyan o mcerred ve kesintisiz
gzelliin bki kalarak, gelip geen mevsimler ve asrlar ve
devirler zerinde yansma vegrntlerinin ve gelip geen
mahluklar ve gnler ve seneler
zerindekinimetlendirmesinin devam edip gitmesinin
ehdetiyle, Onun cemal(gzellik) ve kemlinin (olgunluk
ve mkemmelliinin) yansmas veparlamasndan baka
birey deildir.
Evet, aynalarn fnilii ve varlklarn gelip gitmesiyle
beraber yansmalarn ve klarn devam etmesi, btn
aa km hereyden daha ak birsurette, onlarda
grnen gzelliin aynalara ait olmadna dellet eder ve
en ak bir dille ve en anlalr bir delille gsterir ki,
oyansmalar, varl zorunlu olan Vcib'l-Vcudun ve
varl daim olanve her bir vesileyle Kendini sevdiren
Bk-i Veddun mcerredgzelliinin ve aynalar zerinde
daima yenilenen ihsanlarnngrntleridir.
Evet, eserin mkemmellii, akl sahipleri iin, ilin
mkemmelliine dellet eder. Mkemmel il ise, anlay
sahipleri iin, ismin mkemmelliinedellet eder. smin
mkemmellii, akca sfatn mkemmelliine; sfatn
mkemmellii ise, zorunlu olarak e'nin (sfatlarn
mahiyetlerindebulunan zt zelliklerin) mkemmelliine;
e'nin mkemmellii ise,hakkalyakn (yaayarak elde
edilen phesizlik) derecesinde birkesinlikle ve o zta lyk
bir ekilde, ztn mkemmelliine delleteder.
Drdnc Mertebe
Celli (hameti) yce olan Allah, hereyden sonsuz
derecede byktr. Zira O,adaleti olan ve adaletiyle
hereyi dengeleyen yle bir Adl-i dil ve her bir varln
geneli hakknda kll hkm veren Hakem, O kll
hkmnicrasna hkmeden Hkim, btn sebepleri o kll
hkmn gereklemesiiin en yararl yerlere sevk eden
Hakm ve zt sonsuz olan Ezeldir ki, u kinat aacnn
binasn, meiet (dileme) ve hikmetinin asllarzerinde alt
gnde tesis etmi;
.
.



.












..





ve onu kaz ve kaderinin dsturlaryla detaylandrm;
ve det vesnnetinin kanunlaryla sslemi; ve inyet ve
rahmetinin namuslaryla(kalplaryla ve anayasalaryla)
sslemi; ve san'at eserlerindekiintizamlarn (dzenli
olularn), varlklardaki sslendirmenin, kinatn
paralarndaki birbirine benzeme, birbirine uygunluk,
birbirininihtiyalarna cevap verme, birbirine yardm etme
ve birbirinikucaklamas ve hereyde o eyin kabiliyet
lsne gre kader tarafndan uurlu bir ekilde takdir
edilmi kusursuz san'atn ehadetiyle sabitolduu zere,
isim ve sfatlarnn grntlleriyle aydnlanmtr.
Kinatn dzenlenmesindeki genel hikmet,
sslendirilmesindeki noksansz inayet,
ltuarndaki geni rahmet,
terbiyesindeki erzak ve kapsaml iae,
rneksiz yoktan var edici Ftrnn unt- ztiyesine
(sfatlarnnmahiyetlerinde bulunan zt zelliklerine)
mahzar olmasyla artcbir san'at gsteren hayat,
gzelletirilmesindeki, gzelletirme amacna ynelik
olan gzellik,
varlklarnn sona ermesiyle beraber onlarda akseden
gzellie ait yansmalarn devam etmesi,
kinatn kalbinde, Mbuduna kar sadk ak,
ekimlerinde aka grnen ekicilik,
kinattaki btn mkemmellerin, onun rneksiz yoktan
var edici Ftrna dair ittifaklar,
paralarnda fayda ve yararlar gzeten icraat,
bitkilerindeki hikmetli tedbir,
hayvanlarndaki ikraml terbiye,
erknnn (temel unsurlarnn) deiimindeki
mkemmel dzenlilik,
genelinin intizamnda (dzenleme faaliyetinde)
gzetilen byk gayeler,
maddeye ve zamana muhta olmayarak ve gayet
mkemmel derecede gzel bir san'atla bir anda icad
edilmesi,
snrsz ihtimaller iinde tereddt eden varlklarna
verilen hikmetli teahhusat (kiilik, kimlik),
gayet ok ve eitli ihtiyalarnn, ellerinin yetimedii
en kkisteklerine kadar, umulmadk tarzda ve hesapsz
bir ekilde, lyk vemnasip vakitte ellerine verilmesi,
zaynda yansyan mutlak kuvvet,
acizliinde yansyan mutlak kudret,




]
|



.





.
:




.
.
.
acizliinde yansyan mutlak kudret,
donuk maddesinde grnen hayat; cahil olmasna
ramen hereyi her e'niyle kaplayan kapsaml uur ve
bilin,
deimekten mnezzeh olan bir deitiricinin varln
gerektiren deiimlerdeki mkemmel dzen,
bir merkez etrafndaki i ie daireler gibi ittifak eden
tesbihleri,
istidat diliyle, ftr ihtiyalar diliyle ve aresizlik diliyle
edilen eit dualarn kabul edilii,
varlklarn dualar ve ibadetleriyle mazhar olduklar
ehadetleri ve feyizleri,
mukadderatlarndaki (hayatlarnn devam etmesi iin
kendilerine verilen eylerdeki) dzen,
Yaratclarn zikretmekle tatmin olular,
Varlklarn balang ile sonlarn birletiren
kavuturucu ipinin ibadet oluu veibadet vastasyla
olgunluun meydana gelii ve san'atkrnn ovarl
yaratmasndaki makasdnn gereklemesi,
ve bunun gibi, kinatn sair e'n ve hal ve keyyetleri
ehadet eder ki,btn bunlar birtek hikmetle i gren bir
Mdebbirin (hereyin tedbirini alan bir ztn) tedbirinde ve
her bir varla birlii ile bizzathkmedici ve muhtalarn
ihtiyalarn giderici bir Ehad-i Samed olanbir Mrebb-i
Kermin (ikramlaryla terbiye edicinin) terbiyesialtndadr.
Ve bunlarn hepsi, birtek Seyyidin hizmetinde ve
birtektasarruf eden Mutasarrfn tasarrufundadrlar. Ve
hepsinin de masdaryle bir Vhidin (Birin) kudretidir ki,
mektuplarndan herbir mektupzerinde ve varlk
sayfalarndan herbir sayfa zerinde vahdet
(birlik)mhrleri kesretle, oklukla grlmektedir.
Evet, herbir vdi ve dadaki ve herbir sahr ve ovadaki
herbir iek vemeyve, herbir bitki ve aa, belki herbir
hayvan ve ta, belki herbirzerre ve toprak, nakla eser
arasnda bir mhrdr ve dikkatlebakanlara gsterir ki, o
eserin sahibi kim ise, o mektubu ihtiv eden u meknn
yazar da odur; ve yeryznn ve denizaltnn yazar da
odur;ve byle mektuplarla dolu gkler sayfasna gne ve
ay nakeden deodur. O Naknn hameti hereyden
sonsuz derecede ycedir. Allahuekber!
Kinat btn paralaryla hep birlikte Lilhe
llallah(Allah'tan baka ilh yoktur) hakikatini terennm
ederler.
HAYE-1
:




.
] :
..|


.




.
.


.




Beinci Mertebe
HAYE
Allah hereyden sonsuz derecede byktr. Zira O yle
hereye gc yetipyaratan Kadr bir Hallk ve yle grerek
ekiller veren Basr birMusavvirdir ki, u gk cisimleri ve
inci-misal yldzlar Onun uluhiyet(ilhlk) ve byklnn
delillerinden birer nur ve rububiyet (rablk)ve izzetinin
ahitlerinden birer parltdr. Btn bunlar Onun rububiyet
(rablk) saltanatnn aasna ehadet ve hikmet ve
hkimiyetiningeniliini ve byk kudretinin hametini
nid edip iln ederler.
imdi yet-i kermeye kulak ver: "stlerindeki ge
bakmazlar m, onu nasl bina edip ssledik." (Kf Sresi,
50:6).
Sonra gn yzne bak ki, nasl bir sknet iinde
sessizlii, hikmet iinde bir hareketi, hamet iinde bir
parlamay, ss iinde bir tebessm,yaratltaki dzenlilik
ve san'attaki l ve denge ile berabergreceksin.
Gn lmbas olan gnein parlamasyla mevsimleri
deitirmek, kandili olanay gn yksek burcuna asp
aydnlatmak, yldzlar l l yakplemleri sslendirmek,
bu lemi tedbir eden sonsuz bir saltanatnvarln dnce
sahiplerine iln eder.
te o hereye gc yeten Yaratc hereyi her e'niyle
(haliyle) bilir.Onun iradesi hereyi kaplar; diledii olur,
dilemedii olmaz. Hereyikaplayan zt ve mutlak
kudretiyle hereye gc yeter. Nasl u gnkgnde
gnein ksz ve ssz olmas mmkn ve mutasavver
deilse,yle de, Gklerin Yaratcs olan bir lhn kapsayc
illim ve mutlakkudret sahibi olmamas mmkn deildir
ve tasavvur olunamaz. Demek,zorunlu olarak, ztna lzm
olan kaplayc ilmiyle O hereyi here'niyle (haliyle) bilir.
yle bir ilmin hereye taallku (ba) lzmdr ve hibir
eyin ondan gizlenmesi mmkn deildir; nk huzur ve
uhud ve nfuz ve nuran ihata vardr (yani herey
Onunhuzurunda ve gzetimi altndadr. Gnein ss gibi
hereye nfuz ederve hereyi kapsam iine alr).
Haiye-1 Otuz kinci Szn Birinci Mevkfnn Zeylinde ve Yirminci
Mektubun kinci Makamnda izah edilmitir.






.
| ]
.
.



.

.

.

.






.

.
.
Varlklarda gzlemlenen ll dzenlemeler ve
dzenlenmi ller, umumi hikmet ve tam bir inayet,
dzenli kader (plnlar) ve rn veren
kazlar(uygulamalar), belirlenmi eceller ve gz nndeki
erzaklar,dsturlarnn salamlyla kinattaki fenleri sonu
veren itkanat(kusursuz yaplar) ve hereyi sslendiren
ihtimamat (zenler) ve gayetmkemmel imtiyaz (sekinlik)
ve ittizan (denge) ve intizam (dzenlilik)ve itkan
(kusursuzluk) ve hereyin yaratlnda grlen mutlak
kolaylk nmna hibir ey yoktur ki, hereyi bilen bir
Allm'l-Guybun ilminin kapsayclna ahit olmasn.
"Yaratan bilmez olur mu? Onun ilmi hereyin
inceliklerine nfuz eder ve Ohereyden hakkyla
haberdardr" (Mlk Sresi, 67:14) yetinindelletiyle,
bireyin varl, o eye taallk eden ilmi gerekli klar.Ve
eyadaki varlk nuru, eyaya taallk eden ilmin nurunu
gerekli klar.
nsann gzel san'atnn onun uurlu olduunu
gstermesiyle, insannyaratlnn Yaratcsndaki ilme
delleti arasndaki nisbet, karanlkgecedeki yldz
bceinin knn, gnn ortasnda yeryzndeparlayan
gnein aasna nisbeti gibidir.
O Yaratcnn ilmi nasl hereyi kaplyor ise, iradesi de
ylece hereyikaplar. nk dileme olmadan bireyin
gereklemesi mmkn deildir.Kudret tesir ettii ve ilim
temyiz ettii (ayrd) gibi, irade detahsis eder (seer);
ondan sonra eya vcuda gelir (var olur).
Hak Sbhaneh ve Telnn irade ve ihtiyarna (en
iyisini semesine) dairahitler, eyann keyyetleri ve
halleri ve unt saysncadr.
Evet, snrsz ihtimaller ve kmaz sokaklar ve karmak
ihtimaller arasndan ve karma kark seller altnda bu ince
ve rakik (nazik) dzenle ve bugzle grnen hassas ve
cessas l ve miktarlarla varlklarndzenlenmesi ve
muayyen (belirli) sfatlarnn onlara tahsis edilmesi;ve basit
ve donuk unsurlardan muntazam ve eitli canl
varlklarnyaratlmas (insann btn organlaryla nutfeden,
kularn btnorganlaryla yumurtadan, aacn eitli dal,
budak ve meyveleriyletohumdan yaratlmas gibi);
hereyin tahsis ve tayini, Hak Sbhanehununirade ve
ihtiyar (en iyisini seme) ve meietiyle (dilemesiyle)
olduuna dellet eder.





.



.
. .
.


:

.


.
.
.
.
Nasl bir cinsten olan eylerin denk dmesi ve bir
nevinin fertlerindekitemel organlarn birbirine benzemesi
onlarn San'atkrnn Vahid(hereyi kaplayan birlii) ve
Ehad (her bireyde ayr ayr yansyanbirlii) olduuna
zorunlu olarak dellet ederse, btn o fertlerikapsamna
alan ve muntazam ayrc zelliklerle grnen
hikmetlikiiliklerindeki sekinlik de, n hereyden yce
olan o Sni-i Vhid-i Ehadin (bir ve tek San'atkrn) Fil-i
Muhtar ve Mrd (dilediiniistedii ekilde yapan bir zat)
olduuna ve diledii gibi i grpdiledii gibi hkmettiine
dellet eder.
Hem o Hallk- Alm-i Mrd (lmi hereyi kaplayan
irade sahibi Yaratc)nasl ki hereyi bilen ve hereyi irade
edendir, yani ilmi hereyikaplayan ve iradesi hereyi iine
alan ve dilemesi tam ve mkemmeldir.yle de, Onun
kudreti dahi mkemmeldir, zarurdir, ztdir, ztndandoar
ve ztnn lzmdr (ayrlmaz bir sfatdr). O kudrete
aczingirmesi muhaldir (mmkn deildir); aksi takdirde
ittifakla olmas aslammkn olmayan cem-i zddeyn
(ztlarn birbirinin iine girmesi) lzmgelir.
O kudrette mertebeler de bulunmaz.
Nuraniyet, effayet, mukabele, muvazene (denge),
intizam (dzenlilik) ve imtisal (emre uyma) srryla,
sr'at ve kolaylk ve mutlak okluk iinde gzlemlenen
mutlak dzenlilik ve mutlak denge ve mutlak ayrmn
ehadetiyle,
imdad- vhidiyet (birliin yardm) ve ysr- vahdet
(birliin kolayl) vetecell-i ehadiyet (birliin herbir eyde
tecellisi) srryla,
vcub (varln zorunlu oluu) ve tecerrd ve
mbayenet-i mahiyet (kinat cinsinden olmayan mahiyet)
hikmetiyle,
adem-i takayyd (snrlanmama) ve adem-i tahayyz
(mekandan mnezzeh olma) veadem-i tecezz (czlere ve
paralara ayrlmama) srryla,

.

.



.
.

.


.
.





.
.





. .
hi ihtiya yok, faraza ihtiya olsa-avik ve mevniin
(engellerin vemanilerin) dahi, insandaki sab (sinir
damarlar) gibi yahut seyylt-ltifeyi (elektrik akm gibi
akmlar) nakleden maden hatlar (teller)gibi, bir kolaylk
vesilesine inklp etmesi hikmetiyle,
cezlet itibaryla zerre yldzdan, cz neviden ve
kllden, cz' kllden, azoktan, kk bykten, insan
lemden ve tohum aatan daha aaolmad hikmetiyle,
kudrete nisbeten zerreler ve yldzlar, az ve ok, kk
ve byk, cz' vekll, cz ve kll, insan ve lem, tohum
ve aa eittirler. Onlaryaratann, bunlar dahi yaratmas
akldan uzak grlmez. Zira ihataedilmi (kapsanm)
varlklar, o kll ve ihatal (kapsaml) varlklarn
kltlm rnei olan kck mektuplar yahut
onlardan salm veszlm noktalar hkmndedir.
Demek, ihata olunan (kapsanm) eyinYaratcs kim ise,
ihata eden (kapsayan) dahi, zorunlu olarak, oYaratcnn
tasarruf kabzasnda olma zorunluluu vardrt ki,
ihataedenin (kapsayann) kk misali, Onun ilminin
dsturlaryla o ihataolunanlara (kapsananlara) konulsun ve
Onun hikmetiyle szlp zetikarlsn. te cz'iyatta
(fertlerde) unu gsteren kudrete,klliyatta (trlerde ve
kapsaml varlklarda) dahi bunu gstermek argelmez.
Hem nasl ki cevhir-i ferd (zerre) zerine esir
zerreleriyle bir hikmetKur'n' yazmak, gklerin sayfalar
zerine yldzlar ve gnelermrekkebiyle bir byk Kur'n
yazmaktan cezalet (kelimelerinsralanndaki gzellik)
itibaryla daha aa deildir. yle de, birar veya karnca,
yaratla aatan veya lden aa olmad gibi,bir iek
dahi san'ata bir yldzdan aa deildir. Ve hkez,
kyaset.
Hem eyann icadnda grlen tam bir kolaylk, nasl
dallette olanlar,akln reddettii ve hatt vehmin dahi
ondan kat muhaller vehurafeleri gerektiren bir iltibasla
(kartrmakla) tekili teekkl(ekillendirip meydana
getirmeyi, kendi kendine ekillenip meydanagelme)
zannetmelerine sebep olmusa; hak ve hakikat ehli
nazarnda da,zerreler ve yldzlarn eit ekilde Kinatn
Yaratcsnn kudretinenisbet edilmesi icap ettiini, kesin
ve zorunlu bir ekilde ispatetmitir.
Onun celli (hameti) pek yce, n pek byktr ve
Ondan baka ilh yoktur.
HAYE-1
:





.

]
.|
.




.
| ] :


| ] ]. ]
]
.|
Altnc Mertebe
HAYE
Onun celli (hameti) pek yce, n pek byktr.
Allah ilim ve kudretiylehereyden byktr. Zira O hikmet
ve adaletle yapan yle bir dil-iHakm ve hereye gc
yeten ve hereyi bilen yle bir Kadir-i Alm vekinatta
birlii tecelli ettii gibi her bir varlkta da birlii grlen
yle bir Vhid-i Ehad ve saltanat ve egemenlii ezel olan
yle birSultan- Ezeldir ki, btn bu lemler Onun nizam
(dzen) ve mizan(lsnn) ile tanzim (dzene koyma) ve
tevzin (lp dengeleme), adl(hereye hak ettiini verme)
ve hikmetinin (hereyi olmas gereken
yereyerletirmesinin) ve ilim ve kudretinin tasarruf
elindedir ve, uhud(grme) derecesinde bir hads (sonucu
kesin bilme) ile, belki grerek,Onun Vhidiyet (birliiyle
hereyde tecelli etmesi) ve Ehadiyet(birliiyle her bir
varlkta tecelli etmesi) srrna mazhardr. nkkinattaki
varlklarda nizam (dzen) ve mizan (l) ile tanzim
(dzenekoyma) ve tevzin (lp dengeleme) dairesinden
hari hibir ey yoktur.Bunlar ise, mam- Mbin (Levh-i
Mahfuz denilen kinatn program) ve Kitab- Mbinden
(kinat denilen byk kitaptan) iki babdr. Ve unlar dahi,
biri ohereyi bilen ve hikmetle yapan Alm-i Hakmin ilim
ve emrine, dieri de o hereye galip gelen ve rahmeti
hereyi kuatan Azz-i Rahmin kudretve iradesine iki
nvandr. Ve u imam ile beraber u kitaptaki umizanl
nizam (ll ve dengeli dzen), banda iz'an ve yznde
gzbulunan kimse iin iki parlak delildir ki, kinatta
hibir eyin hibirzaman o Rahmn'n (rahmeti hereyi
kaplayan Allah'n) tasarruf elindenve o Hannnn (sonsuz
efkatiyle varlklar kendisine mtak
edenin)dzenlemesinden ve o Mennnn (ihsan, rzk ve
nimeti bol verenin)sslemesinden ve o Deyynn (herkesin
hakkn ve hesabn bilerek verenin) lp dengeye
koymasndan hari kalmadn gsterir.
Elhasl: Varlklarn yaratlnda Evvel ve hir
isimlerinin tecellsi balang ile bitie, asl ile nesle,
gemi ile gelecee, emir ile ilme bakar ve mam- Mbine
iaret eder. Varlklarn yaratl esnasnda tecell eden
Zhir ve Btn isimleri ise, Kitab- Mbine iaret ederler.
Haiye-1 Bu Mertebe-i Sdise sair mertebeler gibi yazlsayd, pek ok uzun
olacakt. nk mam- Mbin, Kitab- Mbin, ksa ifade ile beyan edilemez.
Otuzuncu Szde bir nebze zikredildiinden, burada kitabeten ksa kesip, derste
izahat verdik.

.
.

.
]
.|

.
.


.
.
.| ]


.
.| ]


.

| ]

.| ]

| ]
]
.|
Zira kinat byk bir aa gibidir. Kinatn herbir lemi
dahi bir aacabenzer. Buna binaen, cz' (ferd) bir aac,
btn nevi velemleriyle beraber kinatn yaratlna
kyas edebiliriz. te ucz' aacn bir asl ve balama
noktas vardr ki, aa o ekirdektendoar. Ve yine, aacn
lmnden sonra onun grevini devam ettiren birde nesli
vardr ki, o da aacn meyvesindeki ekirdektir.
te, balang ile biti, Evvel ve hir isminin tecellsine
kaynaktr.Aacn balang ve asl ekirdei, intizam ve
hikmetle, aacnoluumuna dair btn dsturlar ihtiva
eden bir hriste ve tarifehkmndedir. Aacn sonunda
bulunan meyvenin ekirdei ise, hir isminin tecellsine
mazhardr. Keml-i hikmetle halk edilen meyvedeki
ekirdek, kendisine o aacn benzerinin olumas iin bir
hriste ve tarifeemanet braklm bir sanduka
hkmndedir. Onda, kader kalemiyle,gelecek aacn
oluumuna dair dsturlar yazlmtr.
Aacn d yz ise, Zhir isminin tecellsine mazhardr.
Gayet iyi birdzenleme ve ssleme ve hikmetle
dzenlenen o aacn d, sanki oaacn boyuna uygun
ekilde gayet iyi bir hikmet ve inayetle biilmimuntazam,
ssl ve srmal bir elbisedir.
O aacn ii ise, Btn isminin tecellsine mazhardr.
Dzenlenmesi veher trl tedbirinin alnmasndaki
mkemmellik ile akllar hayrettebrakan ve hayat iin
lzumlu maddeleri eitli zlara gayet iyi
birdzenlemeyle datan o aacn ii, gayet iyi bir
dzenleme vedengelemeyle tanzim edilmi harika bir
makine gibidir.
Nasl aacn artc bir tarifesi olan balangc ile
harika bir hristesi olan sonu mam- Mbine iaret
ediyorsa, pek artc mkemmelliktekibir san'at eseri
olan d ile sonsuz derecede muntazam bir makine olanii
de Kitab-i Mbine iaret eder.
Bunun gibi, insandaki hafza gc dahi Levh-i Mahfuza
iaret eder ve onunvarlna delil tekil eder. Yine bunun
gibi, herbir aacn asl olanekirdei ve meyveleri mam-
Mbine iaret eder,
.| ]


... .
.

.
:
.
^



..

..


..
d ve ii ise Kitab- Mbini gsterir. te bu cz' (ferd)
aaca, gemi ve geleceiyle dnya aacn, gemii ve
geleceiyle kinat aacn,dedeleri ve nesliyle insan
aacn kyas et. Ve hkez...
O aacn Yaratcsnn an pek ycedir ve Ondan baka
ibadete lyk hibir ilh yoktur.
Ey Kebr (Byk)! Sen yle bir Cell (hamet) sahibi bir
Ztsn ki,bykln tarif etmekte akllar ciz,
cebertunun (hereye daima boyun ediren byklnn)
belki zne erimekte kirler aresiz kalr.
Yedinci Mertebe
Celli (Hameti) yce olan Allah, ilmi ve kudretiyle
hereyden sonsuz derecede byktr. Zira O daima
yaratan yle bir Hallk, btn allar vealmlar yapan
yle bir Fettah,
^HAYE
daima faaliyet iinde olan yle bir
Faal, hereyi her zaman bilen ylebir Allm, varlklarn
ellerinde ne varsa onlar onlara veren yle birVehhab ve
btn feyiz ve bereketleri veren yle bir Feyyazdr ve
ylebir Ezel Gnetir ki, u kinat, btn nevileriyle ve
varlklarylaberaber, Onun nurlarnn glgeleri, Onun
illerinin eserleri, Onunisimlerinin eit eit tecellilerinin
renk renk naklar, Onun kaza(tatbik) ve kader (program)
kaleminin hatlar, Onun sftnn ve cemal(gzellik) ve
cell (hamet) ve kemlinin (mkemmellik,
olgunluk)tecellilerinin aynalardr.
Btn kitaplaryla ve sayfalaryla ve kinattaki ve
Kur'n'daki yetleriyle Ezel ahidin icm, ztnda ve
zerrelerindeki fakirlik ve ihtiyalaryla beraber zerinde
grnenmutlak zenginlik ve mutlak servet ile, dnya ve
kinatn icm,
^Haiye-1 Bu esm-i mbareke drbnleriyle, mevcudattaki cilveleri altnda,
ef'l-i lhiye ve srna bakmakla, Msemm-i Zlcelle intikal edilir.



..





.
.
ruh sahiplerinden iyi ruhlarn ve nurlanm kalplerin ve
aydn akllarnsahibi olan btn hakikati kefeden
peygamberler, veliler ve asyalar,btn tahkikleri ve
keieri ve feyizleri ve mnacatlarnn icm ile,
dnyadan gk ve yer cisimlerine kadar btn bunlar,
had ve hesaba gelmez kesinehadetleri ve phesizlie
dayanan tasdikleriyle, kinatta ve Kur'n'abulunan
yetlerin ehadetlerini ve Vcib'l-Vcudun (varl
zorunluolan Allah'n) bizzat ehadeti demek olan
peygamberlere gnderilensemv sayfa ve kitaplarn
ehadetlerini kabul ile ittifak etmilerdirki, bu varlklar
Onun kudretinin eserleri ve kaderinin
mektuplar,isimlerinin aynalar ve nurlarnn akisleridir!
Onun celli (hameti) hereyden ycedir ve Ondan
baka ilh yoktur.

:





: ^
DRDNC BAB
ki Fasldr.
Birinci Fasl
Hazret-i Hzr'n mehur ve mhim bir virdi, mebde ve esas
olarak marifetullahta ve tevhidin mertebelerinde altm
mertebeye iaret ediyor. O altm mertebeninherbirisi iki
cmledir.
L ilhe illllah vahdaniyeti (Allah'n birliini) ispat ettii
gibi, Hve ile balayan isimler vcud-u Vcibi (Allah'n
varln) ispat ediyor. deta birinci cmle vahdaniyeti (birlii)
gsterdii zaman, bir sual-i mukadder (tekrar edilmi bir soru)
hatra geliyor. "O Vhid (bir) kimdir, nasl bileceiz?" diye vaki
olan suale, mesel Hve'r-Rahmn'r-Rahm (O Rahmn ve
Rahmdir) ile cevap veriyor. Yani, kinat dolduran sr-
efkat ve merhamet (efkat ve merhamet eserleri) Onundur, o
Rahmn' tanttryor. Ve hkez, kyas et.
Said Nurs
Bismillhirrahmnirrahm
Allahm,
Btn varlklarda ve varlklarn zerrelerinde
gzlemlenen herbir nimet verahmet ve hikmet ve inayetin
nnde, herbir hayat ve lm ve hayvan vebitkinin
nnde, herbir iek ve meyve ve ekirdek ve tohum
nnde,herbir san'at ve sbgat (boya) ve nizam (dzen) ve
mizan (l ve denge) nnde, herbir tanzim (dzenleme)
ve tevzin (lp dengeleme) ve temyiz (birbirinden
ayrma) nnde, ite bu ehadeti Sana takdim ediyorum:
HAYE
ahidiz ki Allah'tan baka ilh yok; Odur Hayy ve
Kayym.
Haiye-1 Bu ehadetlerde iki hkm var. Biri vahdaniyeti gsterir, L ilhe
illllah'tr. Dieri, o Vhidin vcubunu ispat eder ki, Hve ile balayan
isimlerdir. Herbir Hve geldii vakit, bir sual-i mukaddere cevaptr. Gya
deniliyor ki, "O lh- Vhidi nasl tanyacaz?" Cevap veriliyor ki: Mesel,
Hve's-Semu'l-Basr. Bunda diyor ki: Bu mevcudatn dertlerini grp dinleyen
birisi var ki, istediklerini yapyor. Byle sr, ef'l-i lhiyeyi; ve o ef'l, Sem,
Basr gibi isimleri ispat eder. O isimler, mevsuarnn vcudunu gsterirler.
te, btn bu cmleler bu tarzdadr. sr ile ef'li, ef'l ile esmy, esm ile
vcud-u Vcibi ispat ederler.












Allah'tan baka ilh yok; Odur varl sonsuza kadar
devam eden Bk ve daim olan Deymm.
Allah'tan baka ilh yok; birdir O, eriki (orta) yok.
Allah'tan baka ilh yok; Odur kudreti hereye galip
olan Aziz ve iradesine hi kimsenin kar kamad
Cebbr.
Allah'tan baka ilh yok; Odur hereyi, yaratl
gayesine hizmet edecek enyararl ekil ve tarzlarda tam
yerli yerinde yaratan Hakm ve kullarnn gnahlarn
oka balayan Gaffr.
Allah'tan baka ilh yok; Odur hereyin asln ve
balangcn ezel ilmiyletespit eden ve Kendisinden nce
hibir ey olmayan Evvel ve hereyinsonunu ezel ilmiyle
belirleyen ve bunu gelen varlklarn neslini tohumve
ekirdek gibi hlsalarla tanzim eden ve hereyden sonra
yalnzKendisi bk kalan hir.
Allah'tan baka ilh yok; Odur hereyin d yzlerini
eitli cihazlarla ve incenaklarla ssleyerek fevkalde
mkemmel ve gzel yaratan ve btnvarlklarda ilim,
irade, kudret, rahmet gibi sfatlarnn ve varlk vebirliinin
iaretleri aka grnen Zhir ve btn
varlklarniyzlerini ve bilhassa canllarn ilerini
mkemmel bir fabrikannharika makineleri gibi yaratp
ileten ve bununla da isim vesfatlarnn her trl
noksandan uzak olduunu gsteren Btn.
Allah'tan baka ilh yok; Odur hereyi, gizli ak btn
sesleri ve yaplan btn dualar iiten ve varlklara iitme
kbiliyeti veren Sem ve Gizli veak hereyi btn
incelikleriyle gren ve varlklara da grmekbiliyeti ve
basreti ihsan eden Basr.
Allah'tan baka ilh yok; Odur varlklar, nazik ve ltif
gzelliklerle yaratponlara ihsanda bulunan ve ilmi btn
varlklarn inceliklerine nfuzeden Ltf ve btn
varlklarn kk byk, gizli ak her hlinden her an
haberdr olan Habr.
Allah'tan baka ilh yok; Odur btn gnahlar
balayan Gafr ve btnvarlklarn sonsuz teekkr ve
ibadetlerine bihakkn lyk olan vekredenlere ikram ve
ihsann arttran ekr.
Allah'tan baka ilh yok; Odur hereyi en mkemmel
ekilde yaratan ve ihtiyaduyulan eyleri de yaratp onlara
yetitiren ve hereye gc yetenHallk- Kadr.
Allah'tan baka ilh yok; Odur her bir varla en
mnasip ekil ve suretler veren Musavvir ve gizli ve ak
hereyi btn incelikleriyle gren vevarlklara da grme
kabiliyeti ihsan eden Basr.
Allah'tan baka ilh yok; Odur saysz rahmet
meyvelerini ve nimetlerinibtn canllarn nlerine seren
ve iyilii bol olan Cevvd- Kerm.












Allah'tan baka ilh yok; Odur cansz varlklara can
veren, lleri dirilten vebtn canllara dorudan doruya
kudretiyle hayat veren Muhy ve gizliak, kk byk
hereyi hakkyla bilen ve ilmi, ezelden ebede
hereyikuatan Alm.
Allah'tan baka ilh yok; Odur varlklarn ihtiyalar ve
her varln zenginlii Kendisinin tkenmez hazinesinden
kan ve saysz rahmet meyvelerini ve nimetlerini btn
canllarn nlerine seren ve iyilii bol olanMun-yi Kerm.
Allah'tan baka ilh yok; Odur btn varlklar gayet
intizam ve nizam iindeidare eden ve hayatlarn devam
ettirebilmeleri iin her varln hertrl tedbirini alan ve
hereyi hikmetle yaratan, nizam ve intizamladonatan ve
faydal hedeere ynelten Mdebbir-i Hakm.
Allah'tan baka ilh yok; Odur varlklar yaratl
gayelerine ulancaya kadarher ihtiyacn karlayan ve her
bir varla husus ihsan ve efkattebulunan Mrebb-yi
Rahm.
Allah'tan baka ilh yok; Odur kudreti hereye galip
olan Aziz ve hereyihikmetle yaratan, nizam ve intizamla
donatan ve faydal hedeereynelten Hakm.
Allah'tan baka ilh yok; Odur hereyden ve insann
dnebildii btnmertebelerden daha yce olan Al ve
kuvveti btn kinat kaplam vebtn varlklar
zaptederek hkm altna alm olan Kav.
Allah'tan baka ilh yok; Odur btn varlklarn
ihtiyalarn karlayan veKendisine imanla balananlarn
yegne dostu ve koruyucusu olan Vel vehibir varla ve
hi bireye muhta olmayan ve servet ve zenginliininsnr
bulunmayan Gan.
Allah'tan baka ilh yok; Odur ezelden ebede kadar
btn varlklarn tamamnbirden grp gzeten; varlna,
birliine, elilerinin ve kitaplarnndoruluuna bizzat
ehadet eden ehd ve hereyi, her an, her hliylegzetim
altnda bulunduran ve Kendisine hibir gaet ve uyuklama
hligelmeyen Rakb.
Allah'tan baka ilh yok; Odur sonsuz yceliiyle
beraber hereye hereyden dahayakn olan Karb ve btn
dua ve isteklere cevap veren Mcb.
Allah'tan baka ilh yok; Odur hereyi lyk olduu ekil
ve suretlerde aan,fetihler ve almlar myesser eden,
rahmet ve rzk kaplarn aan vegizli ak, kk byk
hereyi hakkyla bilen ve ilmi, ezelden ebedehereyi
kuatan Fetth- Alm.
Allah'tan baka ilh yok; Odur hereyi hikmetle yaratan,
nizam ve intizamladonatan ve faydal hedeere ynelten
Hallk- Hakm.
Allah'tan baka ilh yok; Odur kuvvetine hibir engel
bulunmayan ve btnvarlklar emrine tam bir itaatle
boyun ediren Metn ve btnvarlklarn her trl rzkn
veren mutlak kuvvet sahibi Rezzk.









HAYE-1

Allah'tan baka ilh yok; Odur bir olan ztyla kinattaki
her bireye bizzathkmeden ve Kendisinin hibir zdd ve
rakibi olmayan Ehad ve kinattaki herey Kendisine
muhta olduu halde, Kendisi hibir eye asla
muhtaolmayan Samed.
Allah'tan baka ilh yok; Odur btn isimleri, sfatlar ve
zt ile ebediyen var olan ve yok olup gitmesi asla
mmkn olmayan ve ezel ve ebed olanBk ve an, eref
ve izzetinde hereyden sonsuz derecede yce olanEmced.
Allah'tan baka ilh yok; Odur yaratt varlklar ok
seven ve onlara daKendisini her vesileyle sevdiren Vedd
ve hereyden yce, eref vehkimiyeti hereyden sonsuz
derece stn olan Mecd.
Allah'tan baka ilh yok; Odur hereyi diledii gibi
yapan Fa'ln lim Yrd.
Allah'tan baka ilh yok; Odur btn varlklarn gerek
maliki ve onlarda grnen her trl il, hal, e'n ve
tasarrufun sahibi olan Melik ve kinattahereyin bir sonu
olduu halde Kendisi bk olan ve btn mlk veservetin
ezel ve ebed sahibi olan Vris.
Allah'tan baka ilh yok; Odur btn isimleri, sfatlar ve
zat ile ebediyen var olan ve yok olmas asla mmkn
olmayan Bk ve kullarna peygamberlergnderen ve
btn lleri hairde tek bir emirle diriltip
huzurundatoplayan Bis.
Allah'tan baka ilh yok; Odur yarattklarna birbirinden
ayr ve lyk ekillerveren Bri' ve her bir varla en
mnasip ekil ve suretler verenMusavvir.
Allah'tan baka ilh yok; Odur varlklar, nazik ve ltif
gzelliklerle yaratan ve ilmi btn varlklarn inceliklerine
nfuz eden Ltf ve btn varlklar gayet intizam ve nizam
iinde idare eden vehayatlarn devam ettirebilmeleri iin
her varln her trl tedbirinialan Mdebbir.
Allah'tan baka ilh yok; Odur efendimiz olan Seyyid ve
kullarnn kk bykher trl amellerinin karln hi
zayi etmeden veren Deyyn.
Allah'tan baka ilh yok; Odur eserlerinde sonsuz
rahmetinin en ltif cilvelerini gsteren snrsz efkat
sahibi Hannn
HAYE1
ve bitmez tkenmez ikramlaryla ve
nimetleriyle, yaratt varlklar terbiye edip besleyen
Mennn.
HAYE1
Haiye-1 Hannn, rahmetlerin en ltif cilvesini gsterendir, Mennn, nimet
verici demektir.




HAYE-1





Allah'tan baka ilh yok; Odur kinat ince hesaplarla
yaratan, her varlyaad artlara uygun olarak donatp
btn ihtiyalarn adaletleveren ve bakalarnn hukukuna
tecavz eden varlklar cezalandrpiyilik yapanlar da
mkfatlandran Adl ve yarataca varlklar hakknda kll
hkm veren ve hereyi o kll hkm gerekletirecek
ekilde enmnasip yerlere sevk eden Hakem.
Allah'tan baka ilh yok; Odur kinatn tamamna ve
kinatta bulunan her birvarla bizzat hkmeden ve
Kendisinin hibir ekilde dengi ve benzeriolmayan Ferd ve
kinattaki herey Kendisine muhta olduu halde, Kendisi
hibir eye asla muhta olmayan Samed.
Allah'tan baka ilh yok; Odur btn nurlar Kendi
nurunun zayf bir glgesi olan, her bir nur ve nurlu
varlklar Kendisinden feyiz alan Nr ve yalnzKendisi
hidyete erdiren ve kullarna madd ve manev zarar
vemenfaatlerini bildirip doru yolu gsteren Hd.
Allah'tan baka ilh yok; Odur her rif (bilen) tarafndan
isimleri, sfatlar ve unat bilinen Mrf.
HAYE
Allah'tan baka ilh yok; Odur her bid (ibadet eden)
tarafndan Kendisine itaat ve ibadet edilen hak Mbud.
Allah'tan baka ilh yok; Odur her kir (kreden)
tarafndan saysz nimetlerine kar Kendisine kredilen
Mekr.
Allah'tan baka ilh yok; Odur her zkir (zikreden)
tarafndan zikredilip anlan Mezkr.
Allah'tan baka ilh yok; Odur her hmid (hamd eden)
tarafndan vg, minnet ve krlerle hamdedilen
Mahmd.
Haiye-1 Hve'l-Ma'rfu liklli'l-rifn fkrasndan sonraki fkralarn meli
udur ki: O lh- Vhidi tanmak istiyorsan, bak: Btn nev-i beerde gelen
rierin ayr ayr yollarla, delilleriyle tandklar bir Mruf var. te o Mruf
Odur. O lh- Vhid, byle had ve hesaba gelmez ehl-i marifet, had ve hesaba
gelmez ayr ayr tarzda tandklar bir Ztn vcudu gne gibi zhir olur. Hem
nev-i beerdeki had ve hesaba gelmez bidlerin birtek Mbuda ibadet ettikleri
ve o ibadetin karsnda mukabele-i mneviye grmeleri ve mnacat ve
fyuzata mazhar olmalar, gne gibi, o Mbudun vcudunu muzaaf tevatrle
gsteriyorlar. Ve hkez, teki fkralar kyas et.




HAYE-1








Allah'tan baka ilh yok; Odur her tlibin (talep edenin)
Kendisini istedii her anda yannda hazr olan Mevcud.
Allah'tan baka ilh yok; Odur her muvahhidin (birliine
gnl veren hakikatehlinin) szleri Kendisinin kuds
varln ve sfatlarn tarif edenMevsuf.
Allah'tan baka ilh yok; Odur her muhibbin (sevenin)
sevgilisi olan Mahbb.
Allah'tan baka ilh yok; Odur her mrdin (isteyenin),
rzasna kavuupKendisini grme itiyak, dnya ve
ahirette rabet edilen btnitiyaklardan daha hayrl olan
Merub.
Allah'tan baka ilh yok; Odur her
mnbin,
HAYE
rzasna kavuup Kendisini grmekten baka
daha hayrl bir gaye bulunmayan Maksudu.
Allah'tan baka ilh yok; Odur her kalbin, rzasna
kavuup Kendisini grmektenbaka daha hayrl bir gayesi
bulunmayan Maksudu.
Allah'tan baka ilh yok; Odur her mahlkun icad eden
Mcidi.
Allah'tan baka ilh yok; Odur her zamanda, Kendisini
isteyenlerin yannda her an hazr olan Mevcud.
Allah'tan baka ilh yok; Odur her meknda, btn
varlklarn Kendisine itaat ve ibadet ettii Mbud.
Allah'tan baka ilh yok; Odur her lisanda zikredenlerin
btn zikirleri yalnzKendisine ait olan ve varlklardan
ykselen saysz zikirler Kendisininyce varlna ehadet
eden Mezkr.
Allah'tan baka ilh yok; Odur her ihsan iin saysz
nimetlere kar btnvarlklar tarafndan Kendisine
kredilen, her kredildiinde nimetleri arttran Mekr.
Allah'tan baka ilh yok; Odur minnetsiz nimet veren.
Haiye-1 Mnb: kinattan yzn eviren ve Bk-i Hakikye mteveccih
olan kimse







.
:
Allah'tan baka ilh yok; Allah'a iman iin,
Allah'tan baka ilh yok; Allah'tan eman iin,
Allah'tan baka ilh yok; ehadetim Allah katna emanet
olarak,
Allah'tan baka ilh yok; hakkan ve hakikaten,
Allah'tan baka ilh yok; iz'an ve sdk olarak,
Allah'tan baka ilh yok; Kulluk ve ibadet olarak.
Allah'tan baka ilh yok; mlknde diledii gibi tasarruf
eden ve cizlik vezayk hibir surette Kendisine
yanaamayan Melik; zt, sfatlar,isimleri ve illeri hak ve
hakikat olan ve kinattaki btn varlklarn dayandklar
tek hakikat Kendisinin isim ve sfatlarnn tecellileriolan
Hak; ve her biri birer san'at mcizesi olan kinattaki
varlklardave peygamberlere gnderdii kitaplarda varlk
ve birliinin delilleriaka grnen Mbn O. Muhammed
Allah'n peygamberi; vaadine sdk veemin olan Sdku'l-
Va'di'l-Emn O.
kinci Fasl
Ekser aktbn (kutuplarn) ve bilhassa Gavs- Geyln'nin her
sabahvirdlerinin ftihas (balangc) hkmnde be alt satr-
temcid vetzim (Cenb- Hakkn ann yce ve byk
gstermeye dair satrlar),benim iin uzun bir silsile-i tefekkrn
(tefekkr zincirinin) ekirdei hkmne geip, doksan dokuz
mertebe-i marifet ve tevhide (Allah'tanma ve Onun bir
olduunu gsterme mertebelerine) iaret nev'inden bir snbl-
mnev (manev bir snbl) vermi. O doksan
dokuzmertebesinden yetmi dokuz mertebesi burada zikredildi.
O irtn(iaretlerin) herbir fkrasnda iki cihetle Zt- Akdese
(mukaddes Zta) bakar:
Biri, hazr, mehud vaziyetiyle ehadet eder mnsyla,
lillhi ehd(Allah'a hit) tabiriyle ifade ediliyor. Ve
emsallerinin birbiriarkasndan gelip gemesinden tezahr eden
silsilenin iaretine, alllahi dell (Allah'a delil) diye dellet eder,
mnsnda ifade edilmitir.
Said Nurs
Bismillhirrahmnirrahm
HAYE-1


.
.
Biz sabaha girdik.
HAYE
Mlk Allah'a ahit, kibriya
(byklk) Allah'a delildir.
Azamet (byklk) Allah'a ahit, heybet Allah'a delildir.
Kuvvet Allah'a ahit, kudret Allah'a delildir.
Haiye-1 Asbahn: Biz sabaha girdik. Bu sabahn mlk de Allah'a ahittir. Bu
babda iki nkte var. Birinci nkte udur ki: Herey, hal-i hazr vcuduyla
Cenb- Hakkn vcuduna ve vahdetine ehadet ettikleri gibi, muntazaman
tebeddl edip arkasnda emsallerine yer vermek iin gitmesiyle bir teceddd
sureti altnda azm bir silsileyi gstermekle, Cenb- Hakkn vcud ve
vahdaniyetine delil demektir. Elhasl, ehdn fkrasyla hal-i hazr vcudunu
ve delln cmlesiyle de gelip geen emsallerinin terkibinden teekkl eden
silsilesini gsterir. kinci nkte: Kaide-i nahviye ile, el-l lillhi ehdetn
demek lzm gelirken, lillhi ehdn deniliyor. nk, herbir l' tek bayla
bir ahittir. ehdn mezkr lfzyla, herbir ferdi ehadet ediyor mnsn ifade
ediyor. Eer ehdetn denilseydi, cemaatin mnsn ifade ederdi. Mesel,
ve'r-rubbiyyet lillhi ehdn deniliyor. nk rububiyetten murad, Cenb-
Hakkn rububiyetiyle ettii terbiyeler, tedbirler ehadet ediyor demektir. Nefs-i
rububiyet grnmyor; fakat onun eseri olan terbiyeler ve tedbirler grnyor
ki, grnen eyleri ahit yapmak iin ehdn denilmi. Eer ehdetn
denilseydi, dorudan doruya rububiyete rci olurdu. "nne rahmetallhi
karbun mine'l-muhsinne" yetinin dahi, rahmete, mennes iken karbetn
denmeyip karbn denmesinin nktesi, gne hkmndeki li, kll rahmetin
yaknln ifade etmekten ziyade, o gnein ualar olan husus ihsanlar murad
edildiinden, herbir muhsine yakn bir ihsan grlr. hsan lfz ise
mzekkerdir; onun hakk karbn'dr. Hem Cenb- Hakkn muhsinlere
rahmetiyle karb olduunu ifade iindir ki, karbetn denilmedi.
HAYE-1
.
.
.
HAYE-2

HAYE-3
.
.

.

HAYE-4
.
HAYE-5

Nimetler Allah'a ahit,
HAYE1
verilen nimetlerin devam
Allah'a delildir.
Gzellik Allah'a ahit, sermed ceml (devaml gzellik)
Allah'a delildir.
Cell (hamet) Allah'a ahit, kemal (mkemmellik,
olgunluk) Allah'a delildir.
Azamt
HAYE

2
Allah'a ahit, cebert
HAYE

3
Allah'a
delildir.
Rububiyet (rablk) Allah'a ahit, mutlak ulhiyet (ilhlk)
Allah'a delildir.
Saltanat Allah'a ahit, yer ve gklerin ordular Allah'a
delildir.
Kazlar
HAYE

4
Allah'a ahit, takdir
HAYE

5
Allah'a
delildir.
Haiye-1 Bunun emsalinde ehdetn lzm gelirken mzekker lfz
bulunmas, "nne rahmetallhi karbn mine'l-muhsinne"deki karbetn yerine
karbn'deki nkte iindir. Baz yerde cemaat gelse de, kll vhid murad
olduundan, mzekker lfz olan ehdn zikredilmitir.
Haiye-2 el-azamt: mbalal azamet.
Haiye-3 el-cebert: azamtun daha btn ve daha dimsi.
Haiye-4 el-akzyet: hal-i hazr ve cz'iytn mahsus ve muntazam miktarlar,
Ftr- Hakmin vcuduna ehadet ettikleri gibi.
Haiye-5 et-takdir: Kll eylerin ve cz'iytn zevliyle baka bir takdirin ve
muntazam bir miktarn tezahrne, o Ftr- Hakmin vcuduna dellet ederler.
deta hayattaki intizamat- kazaiye ehadet ve hayat ve mevtin mnavebeleri
iindeki tecell-i kader ve muntazamane takdire, ihya ve imate dellet ediyor
demektir. Mesel, terbiye, vcudunu eraiti dahilinde idare etmek; ve tedbir,
onu deitirmek; ve herbiri ayr ayr dellet eder. Sair fkralar buna kyas et.
.
.
.
HAYE-1
.
.
.
HAYE-2
.

HAYE-3
.
HAYE-4
.

Terbiye (ihtiyalarn karlanmas) Allah'a ahit, tedbir
(gelecekteki ihtiyalarn tedbiri) Allah'a delildir.
Tasvir (ekillendirme) Allah'a ahit, tanzim (dzenleme)
Allah'a delildir.
Tezyin (ssleme) Allah'a ahit, tevzin (lp dengeleme)
Allah'a delildir.
tkan
HAYE
1Allah'a ahit, vcut (varlk) Allah'a delildir.
Halk (yaratma) Allah'a ahit, daim icad Allah'a delildir.
Hkm Allah'a ahit, emir Allah'a delildir.
Mehasin (gzellikler) Allah'a ahit, letif
HAYE

2
Allah'a
delildir.
MehmidHAYE 3 Allah'a ahit, medih (vgler)
Allah'a delildir.
bdt Allah'a ahit, kemlt
HAYE 4
Allah'a delildir.
Haiye-1 el-itkan, ehemmiyetli ve san'atl yaplmasdr.
Haiye-2 el-letif: grnen mehasinin zevliyle mnev ve misal suretlerine
"letif" irade edilmitir. Veyahut o gelip geen silsilenin mehasini muraddr.
Haiye-3 mehmid hazr hamdleri murad edip, medih daim ve sabit
senlardr ki, gya hazr hamdlerin mazi ve mstakbeli ihata eden silsile-i
emsalinden tezahr eden senlardr.
Haiye-4 Kemlt, mbudiyeti iktiza eden kemlt demektir. Yani, bidler
ibadetleriyle gitse de, mbudiyeti iktiza eden kemlt bkidirler. Btn gelen
silsilelerin geenler yerine ibadete sevk eder.
HAYE-1
.

.
.

.

.
.
.
.
.
Tahiyyat
HAYE
Allah'a ahit, berekt Allah'a delildir.
Salvat Allah'a ahit, tayyibat Allah'a delildir.
Mahlklar Allah'a ahit, gemiteki harika eyler Allah'a
delildir.
Varlklar Allah'a ahit, gelecekteki mucizeler Allah'a
delildir.
Semvt (gkler) Allah'a ahit, Ar Allah'a delildir.
Gneler Allah'a ahit, aylar Allah'a delildir.
Yldzlar Allah'a ahit, seyyareler (gezegenler) Allah'a
delildir.
Ondaki tasarruar ve ondan inen yamurla atmosfer
Allah'a ahit, yer Allah'a delildir.
Haiye-1 ve't-tahiyyt: Yani, btn zhayatlarn, sr- hayatlarn
muntazaman murad- lh dairesinde gsterdikleri cihetle Sni-i
Zlcelllerinin san'atn alklyorlar. Nasl ki, bir zt harika bir makine yapsa,
banda bir fonograf, bir fotoraf gibi ayr ayr, kendi kendine iler, konuur,
yazar, muhabere eder cihazat bulunsa, o adamn istedii tarzda ilese,
neticelerini gzelce verse, o makineye bakan nasl ki o adam "Mallah,"
"Brekllah"larla alklar, mnev hediyeler verir. Aynen, o makine de,
kendinden maksud olan neticeleri, eserleri mkemmel izhar etmekle, o
cihazatn lisan- haliyle san'atkrn takdir ve tahsinler ve mnen
"Maallah"larla tebrik edip alklar, tahiyyeler ve hediyeler verir. te, btn
zhayatn herbirisi, banda pek ok muhtelif fonograar, fotoraar, telgraf ve
telefon makineleri gibi ok makineler var. Onlar, hilkatlerindeki netici,
maksatlar nihayet derecede mkemmel gsterdiklerinden, hayatlarnn
tezahratyla, "tahiyyat" tabir edilen mnev alklar, hediyeler, tebrikler ve
tahsinlerle, Sni-i Zlcellinin tesbihatn, hem kemlt- san'atn iln
ediyorlar demektir. Biz ise, et-tahiyyt demekle, kendi lisanmzla o
tahiyyatlar yd edip, kendi hesabmza dergh- lhye takdim ederiz. Zaten
lisan o makinelerden birisidir ve ondan matlup neticelerden birincisi, bir
tercmanlktr.
) :


.(
.

.
: .
)

(

.

.

.
.
.
.
.
. .
(Yani, yerde aa kan kudret, ondaki engin hikmet,
ondaki mkemmel san'at,ondaki ssl renkler, ondaki
eitli nimetler, ondaki geni rahmetAllah'a delildir.)
Binler yetleriyle Kur'n Allah'a ahit, binler
mucizeleriyle Muhammed Allah'a delildir.
Acaip ve garaibiyle denizler Allah'a ahit, yaprak ve
iek ve meyveleriylebitkiler Allah'a delildir. [Yani,
yapraklaryla tesbih eden,iekleriyle hamd eden,
meyveleriyle tekbir eden (Allah byktr diyen) o ssl,
iekli ve meyveli bitkiler, Allah'a delildir.]
Tesbih eden yapraklar ve hamd eden iekleri ve tekbir
eden meyveleriyleaalar Allah'a ahit; tekbir edici (Allah
byktr diyen) hayvanlar,tesbih edici hayvancklar, hamd
edici kular, atmosferde kanat rpantehlil edici kuuklar
Allah'a delildir.
Kinat mescidinde namaz klan ve ibadet eden insanlar
ve cinler Allah'a ahit, lem mescidinde ibadet ve tesbih
eden melekler ve ruhnler Allah'adelildir.
San'at Allah'ndr; yleyse vg de Allah'a aittir.
Sbgat (boya) Allah'ndr; yleyse sen (vg) da Allah'a
aittir.
Nimet Allah'ndr; yleyse kr de Allah'a aittir.
Rahmet Allah'ndr; yleyse hamd olsun o Allah'a ki
lemlerin Rabbidir.
:

.
.

.
.
.
.
.
.
.

.. ..
..
... ..

cmlesinin ehadetine dair
Allahm,
Ey lemlerde seilmi Muhammed'in Rabbi,
Ey Cennet'in ve Cehennem ateinin Rabbi,
Ey peygamberlerin ve en hayrl kullarn Rabbi,
Ey sddklarn ve iyilerin Rabbi,
Ey lemlerde kk ve byk hereyin Rabbi,
Ey tanelerin ve meyvelerin Rabbi,
Ey nehirlerin ve aalarn Rabbi,
Ey sahrlarn ve ovalarn Rabbi,
Ey klelerin ve hrlerin Rabbi,
Ey gecenin ve gndzn Rabbi,
Akama erdiimizde ve sabaha ktmzda Seni ahit
tutarz; Senin btnmukaddes sfatlarn ahit tutarz; Senin
btn gzel isimlerini ahittutarz; Senin yce lemlerdeki
btn meleklerini ahit tutarz; Senintrl trl
mahluklarnn hepsini ahit tutarz; Senin
bykpeygamberlerinin hepsini ahit tutarz;
.. .
..

..
.

..


..

..


..

:



..

..
Senin byk evliyalarnn hepsini ahit tutarz; Senin
btn yksekasyalarn ahit tutarz; Senin had ve hesaba
gelmez kinatta bulunanyetlerinin hepsini ahit tutarz;
Senin yaratlta birbirine benzeyenbtn ssl, ll ve
ahengli san'at eserlerini ahit tutarz;kendileri ciz, donuk
ve chil olduklar halde Senin havl ve kuvvetinleve emir ve
izninle pek artc ve dzenli grevleri kaldran
btnkinat zerrelerini ahit tutarz; basit ve cansz
zerrelerden yaplaneitli, dzenli, kusursuz ve san'atl
snrsz mrekkebatn (bir okunsurlarn birlemesinden
meydana gelen varlklarn) hepsini ahittutarz; hayat
maddeleri sonsuz derecede karklk iinde olduu
haldesonsuz derecede birbirinden ayrlmakla ve birdenbire
birbirinden ayrdedilerek geliip serpilen i ie girmi
varlklarn btn bileenleriniahit tutarz; peygamber ve
evliyann sultan, mahlkatnn enfaziletlisi ve engin
mucizelerin sahibi olan Habib-i Ekreminisalt veselmn
en stn onun ve linin zerine olsunahit tutarz; ap
akyetler ve nurlu burhanlar ve ak deliller ve parlak
nurlar sahibiFurkn- Hakmini ahit tutarz; ve hepimiz
birden ehadet ederiz ki:
Sen varl zorunlu Vcib'l-Vcud, birlii btn
kinatta tecelli edenVhid, her bir varlkta birlii grlen
Ehad, fertlerde ve kinattabirliinin tecelli etmesiyle koca
kinat bir ehir gibi birlik vebtnlk haline getiren Ferd,
Kendisi hibir eye muhta olmad haldebtn varlklar
Kendisine muhta olan Samed, hayat ezel ve ebed
olanve varlklara hayat veren Hayy, btn varlklar dzenli
bir ekildeayakta tutan, fakat Kendi varlnn devam iin
hibir sebebe ihtiyacolmayan Kayym, hereyi bilen Alm,
her ii hikmetle yapan Hakm,hereye gc yeten Kadr,
dilediini yapan Mrd, btn sesleri,fsltlar ve dualar
iiten Sem', hereyi gren Basr, Rahmetihereyi kaplayan
Rahmn, her bir varlkta zel rahmeti tecelli edenRahm,
her ii adalet ve dengeyle gren Adl, yarataca
varlklarzerinde kll hkmn verip hereyi ona gre
yaratan Hakem, dilediiniyapmaya gc yeten Muktedir ve
yaratt varlklarla konuan Mtekellimolan Allah'sn ve
btn gzel isimler Sana ittir.
Yine ehadet ederiz ki, Senden baka hibir ilh yoktur.
Sen birsin; ortan yoktur. Senin hereye gcn yeter ve
hereyi hakkyla bilirsin.
HAYE-1

. .
. . .
. . .
.
. .
.
. .

.
.

.
.
.
.


. .
.
Yine yukarda geenlerin hepsini ahit tutarak ve
onlarn hepsiyle beraber ehadet ederiz ki, Muhammed
Senin kulun, peygamberin, lemlerde sekin kldn kulun,
dostun, mlknn gzellii, san'atnn melki,
inayetininpnar, hidayetinin gnei, muhabbetinin lisan,
rahmetinin misali,mahlkatnn nuru, mevcudatnn
ere,HAYE kinatnn tlsmnn kefedicisi, rububiyet
(rablk) saltanatnndelll, isimlerinin hazinelerinin tarif
edicisi, kullarna Seninemirlerini talim edici, kinat
kitabnn yetlerinin tefsir edicisi,yarattn varlklar
zerindeki tecellilerini grmek ve uurlu kullarna
gstermek iin medar yaptn zat, kendi cemline
(gzelliine) veisimlerine olan muhabbetinin ve san'atna
ve san'at eserlerine vemahlkatnn gzelliklerine olan
muhabbetinin aynas; lemlere rahmetolarak ve bu lem
saraynn naklarndaki renk ve san'atlarnhikmetleriyle
rububiyet saltanatnn mkemmel yapsndaki
gzellikleribeyan etmek ve kinat kitabnn
kelimelerindeki, yetlerindeki vesatrlarndaki hikmetlerin
iaretiyle Senin isimlerinin hazinelerinitarif etmek ve raz
olduun eyleri bildirmek zere gnderdiin sevgilin ve
resulndr, ey Gklerin ve Yerlerin Rabbi! Ona ve line ve
ashabnave kardelerine, her anda ve her zamanda
milyonlar salt ve selm olsun.
Ey hereyi koruyan ve gzeten ve hereyin sonularn
muhafaza eden Hafz, ey Hfz, ey koruyanlarn en hayrls
Hayru'l-Hfzn olan Allah'm,
Bize ihsan ettiin bu ehadetleri Senin koruma ve
himayene ve Senin rahmetine emanet ediyoruz. Hair
vemizan gnne kadar onlar koru. min. lemlerin Rabbi
olan Allah'a hamdolsun.
Haiye-1 Bu ikinci ehadette herbir kelime nbvvet-i Ahmediyenin (a.s.m.)
birer hak burhanna ima ettii, birer vazife-i nbvvete, birer makamat-
Muhammediyeye (a.s.m.) iaret ettii gibi, birinci ehadette herbir fkra dahi
kll ok berhin-i vahdniyete dellet ettiinden, gya herbiri hem benim
ahidim ve hem benimle ehadet eder. Ve ben onlarn lisan- hal ile
ehadetlerini lisan- kle niyetimle kalb edip beraber ehadet getiriyoruz
demektir.
HAYE-1


:

.
.
.
.

.
.
.
.
. .
.
.

.
.
Ezelden ebede her trl hamd, Allah'a mahsustur. Onun
varlnn vcib (zorunlu) olduuna yle bir zat dellet
eder,
HAYE
insanlara Onun cell (hamet) ve cemal
(gzellik) ve kemalinin(olgunluk ve mkemmelliinin)
sfatlarn yle bir zat iln eder ve Onun birlii btn
kinat kaplam Vhid ve kinat bir ehir gibi birbirlik
iinde yaratan Ferd ve Kendisi hibir eye muhta
olmad haldehereyin Kendisine ihtiyacn arzettii
Samed olduuna yle bir zatahitlik eder ki, o
btn kinatn ve btn peygamber ve evliyann
tasdikiyle dorulanm endoru hit ve btn tahkik
ehlinin tahkikleriyle teyit edilmi konuandelil,
btn peygamber ve resullerin icm ve tasdik ve
mucizelerinin srrna mazhar olan efendisi,
btn evliya ve sddklarn ittifak ve tahkik ve
kerametlerini ihtiva eden imam,
daha peygamber olmadan peygamber olacan
gsteren harika irhasat ve bhir mucizeler ve kesin ve ak
deliller sahibi,
ztnda gzel hasletlerin en son mertebelerini,
vazifesinde yksek ahlk, eriatnda en yksek seciyeleri
cmi (toplayan),
Kur'n' indiren cell (hamet) sahibi Ztn baarl
klmas ve Kur'n'n i'cz ve kendisine Kur'n inen ztn
ona kuvvetli iman ve Kur'n'n muhatab olan mmetinin
keif ve tahkiklerinin icmyla, Rabbn vahyin mazhar,
gayb lemini ve melekt lemini seyir ve tem eden,
ruhlar mahede ve meleklere refakat eden ve cin ve
insanlarn mridi olan,
yaratl aacnn en mnevver meyvesi,
Haiye-1 Bu makamn izah On Dokuzuncu Mektup olan Mucizat-
Ahmediyenin hirindedir. u makamn herbir kayd ve herbir kelimesi risalet-i
Ahmediyenin (a.s.m.) birer deliline iaret eder ve Kur'n- Hakmin kelmullah
olduuna dair olan burhanlara ima eder. Peygamber Aleyhissalt Vesselm ile
Kur'n, her ikisi vahdaniyet-i lhiyeye birer gayet parlak delil olarak burada
zikredilmitir.
. . .
. . .
.

.


]
|

.
.
.
.




.

.

.


hakkn sirac, hakikatin burhan, muhabbetin lisan,
rahmetin timsali, kinattlsmnn kefedicisi, yaratl
muammasnn halledicisi, Rububiyetsaltanatnn delll,
Kinatn Yaratcsnn, bu varlklar yaratmasndaki
gayesinin meydana k sebebi,
kinatn kemltnn meydana k vastas,
mnev ahsiyetinin yksek iaretiyle, Kinat
Yaratcsnn bu kinat onunazara alarak yaratt anlalan
(yle ki, lemin San'atkr onabakm, onun ve emslinin
hrmetine bu lemi yaratm),
dsturlaryla, iki dnya saadetinin dsturlarna bir
hriste olan din ve eriat veslmiyetin sahibidir. yle ki, o
din, det kinat kitabndan szlmbir hriste, Kur'n ise
bu kinat yetlerini okumak iin ona inmigibidir. Onun
getirdii hak din u vaziyetiyle, Kinat
Nzmnn(dzenleyicisinin) nizam (dzeni) olduuna
iaret eder. nk unoksansz tam dzen iindeki kinatn
dzenleyicisi kim ise, bu en iyi ve en gzel dzen olan
dinin nzm (dzenleyicisi) da Odur.
Yer ve gkler var olduka salvtn en stn ve
selmetin en mkemmeli,biz demoullar topluluunun
efendisi ve biz m'minler topluluununimana
ynlendiricisi olan Abdilmuttalib'in torunu ve Abdullah'n
olu Muhammed'in zerine olsun.
Bu vahdaniyet (birliin) ahidi, kendisi bu grnen
lemde iken, gayblemine dair herkesin gz nnde yle
haberler verir ki, hali ve tavr, gayb lemini bizzat gren bir
kimsenin tavrdr.
Evet, grlyor ki, kendisi grr, sonra da, asrlarn ve
kt'alarnarkasndan, en yksek bir sesle insan taifelerine
seslenerek ahitlikeder.
Evet, gemiin derelerinden gelecein tepelerine kadar
btn kuvvetiyle iitilen ses, onun sesidir.
.
.



.

.
.


] :
|






.
.
. .
.
. .
. .
.
Evet, o ses yerin yarsn kaplad; demolunun bete
birini semv boyasyla boyad. Saltanat bin yz elli
senedir devam ediyor ve her zaman yz elli milyon
sadk ve itaatli raiyeti zerinde, seyyid vesultanlarnn
emirlerine nes ve kalb ve ruh ve akllarnn tam birboyun
emesiyle hem dtan, hem iten hkmediyor.
Asrlarn sarp kayalklarna ve kt'alarn geni
meydanlarna sapa salam birekilde nakedilen
dsturlarnn kuvveti ehadet eder ki, o sonsuzciddiyetiyle
sesleniyor.
Fevkalde zhd ve dnyadan istins ehadet eder ki,
o dvsnda nihayet derecede salam inan sahibidir.
Onun btn hayat ehadet eder ki, o nihayet derecede
bir gven ve salam inanla dv eder.
Herkesin ittifakyla, herkesten fazla ibadet ve takv
sahibi oluu ehadet ederki, sonsuz derecede bir iman
kuvveti ile, kesin bir ekilde ve defalarca ahitlik eder ve
der:
"Bilin ki, Allah'tan baka hibir ilh yoktur."
(Muhammed Sresi, 47:19).
Hem o ahitlik ettii Ztn varlnn vacib (zorunlu)
olduuna, onunelindeki Furkan- Hakm dahi dellllk eder,
Onun cell (hametli) vecemal (gzel) ve kemal
(mkemmel) sfatlarn aklar ve Onun birliibtn kinat
kaplayan ve her bir varlkta birlii grlen Vhid-i Ehadve
fertlerden kinata hereyi bir birlik iinde tutan ve btn
varlklar Kendisine her haliyle muhta bulunan Ferd-i
Samed olduuna ehadetederyle bir Furkan- Hakm ki,
btn peygamberlerin ve merepleri vemeslekleri eitli,
kalbleri ve akllar birlemi btn muvahhidevliyann
btn kitaplarnn icma srrn ihtiva eder. Zira btn
okitaplarn hakikatleri, alt ciheti aydnlanm olan
Kur'n'nesaslarn tasdik ederler.
Evet, Kur'n'n stnde sikke-i i'cz (mucizelik mhr),
iinde hakaik-i iman (iman hakikatleri), altnda berahin-i
iz'n (akl deliller) vardr.Hede iki dnya saadetidir.
Dayanak noktas ise, onu indiren Ztn yet ve delilleriyle,
indirilen Kur'n'n i'czyla (mucizeliiyle),kendisine Kur'n
indirilen ztn iman gc ve emniyetiyle ve
mkemmelteslimiyet ve berraklyla ve Kur'n'n inii
srasnda peygamberinmlm bir vaziyette bulunmasyla
sabittir ki, Kur'n Rabbimizden gelen o Kur'n vahyin ta
kendisidir.
.
. .
.
.
.
.
.

.



.
| ]

O, phesiz hakikatlerin mecmaidir (topland yerdir);
apak, imannurlarnn kaynadr; phesiz, saadete
ulatrcdr; meyveleri,bilmahede, insanlarn kmil,
olgun ahsiyetleridir. eitlibelirtilerden doan bir hads-i
sadkla (kesin bir sonula) sabittir ki,meleklerin ve
insanlarn ve cinlerin makbuldr. Akll ve kmil (ermi)
insanlarn ittifakyla sabittir ki, btn akl deliller onu teyid
eder. Vicdann Kur'n ile itminan (tatmin olup sknet)
bulmas ehadet ederki, bozulmam ftratlar onu tasdik
eder. O, bilmahede, ebed birmucizedir.
Ve bir mutlak basar (gr) sahibidir ki, btn eyay
apak grr, pekuzak ve gayb lemlerine, pek yaknda
olan hazr birey gibi bakar. ylebir genilii ve kapsam
vardr ki, mele-i ldaki mukarreb melekleribir dersiyle
irad ederken, ayn dersiyle bir ocuu dahi irad
eder.Talim ve irad, basitin en basitinden, yksein en
ykseine kadarbtn uurlu tabakalar ylesine kuatr.
"Ondan baka ilh yok" ve"Bilin ki, Allah'tan baka ilh
yoktur" (Muhammed Sresi, 47:19)eklindeki tekrarlad
kesin ehadetleriyle, grnen lemde gaybleminin
lisandr.

HAYE-1
| ]

HAYE-2
:
]
|
BENC BAB
Mertebelerine Dair
HAYE 1
Be Nktedir.
Birinci Nkte
Bu sz, insanln acizlik hastalna ve insann fakirlik
illetine iyi gelen bir iltr.
Allah bize yeter; O ne gzel vekildir.
HAYE 2
Haiye-1 Ben on sene evvel yksek bir yer olan Ya tepesinden dnyaya
baktm, birbiri iindeki mevcudat tabakatna ve mehasinine herkes gibi meftun
idim. deta edit bir muhabbetle alakadar idim. Halbuki, pek zahir bir surette
fena ve zevalde yuvarlanmalarn aklen mahade ettim. Dehetli bir elem ve
rak; belki hadsiz raklardan gelen bir zulmet hissettim. Birden "Hasbnallahi
ve ni'me'l-vekl" ayeti otuz mertebesi ile imdadma yetiti. Ben de gelecek
tarzda remizli okurdum. Marip ve yats ortasnda devam ettiim yedi cmle-i
mbarekenin herbirisi birer lem'a olarak Otuz Birinci Mektup'un
Lemet'nagirecekti. Be cmlesi girdi, bu ikisi kalmt. Bunun iin
Drdnc,Beinci Lem'alar'n yerleri ak kalmt. Biri, "Hasbnallahi
veni'me'l-vekl" dieri, "L havle vel kuvvete illbillahi'l-aliyyi'l-azm"in
meratibine dair olacakt. Bu iki mbarek kelamn meratibi ilimden ziyade kir
ve zikir olduundan Beinci Bab olarak Arab zikredildi.
Haiye-2 Bir zaman bu cmle-i mbarekenin ok envarn ve makamatn
grdm. Beni ok mthi zulmattan ve vartalardan kurtard. Ben o ahval ve
makamata iaret iin gayet muhtasar birer fkra, bazan birer kelimesiyle kendi
tahatturum iin iaretler koymutum. O bataki fkra ise herkes gibi benim de
bir mahbubum olan koca dnyann zevalini ve fenasn ve iindeki zihayatn
lmesini dndmden ok elim ve derin dertlerime merhem olarak
"Hasbnallahi ve ni'me'l-vekl" buldum. Bataki cmleler bu srra gre gidiyor.


.

.

.


.

.

.


.

.


.
O varlklar icad eden Mcid, varl sonsuza kadar
devam eden Bkolduundan, varlklarn geip
gitmelerinde bir beis yoktur. nkmahbubun (sevgilinin)
varl daimdir.
O hereyi san'atla yapan Sni, hereyi benzersiz ve
yoktan var eden Ftr ve varl sonsuza kadar devam eden
Bk olduundan, san'at eserlerinin geip gitmeleri
znty gerektirecek bir hal deildir. nk
muhabbetkayna olan, onlarn San'atkrnn isim ve
sfatlar bkdir.
O hereyin mlk tamamen kendisine ait Melik,
hereyin sahibi Mlik ve varlsonsuza kadar devam eden
Bk olduundan, mlkn zevl ve gidigelilerle
yenilenmesinde esef duyulacak bir hal yoktur.O btn
lemleri ve hdiseleri her an grp gzeten hid ve
hereyibilen lim ve varl sonsuza kadar devam eden
Bk olduundan, sevileneylerin dnyadan kaybolup
gitmeleri zntye sebebiyet vermez. nk osevgililerin
varl, Ezel ahid'in ilim dairesinde ve nazarnda
bekbulmaktadr.
O hereye Sahib, hereyi yaratan Ftr ve varl
sonsuza kadar devameden Bk olduundan, gzel eylerin
geip gitmesi keder vermez. nkonlarn gzelliklerinin
kayna olan Yaratclarnn isimleribkdirler.
O btn mlk ve servetin ezel ve ebed sahibi olan
Vris, btn llerihairde tek bir emirle diriltip huzurunda
toplayan Bis ve varlsonsuza kadar devam eden Bk
olduundan, ahbbn ayrlklarndan h vh etmek
gerekmez. nk btn onlar kendisine dnen ve onlar
tekrardiriltecek olan Zt Bkdir.
O sfatlarnn ve isimlerinin tecellisinde gzelliin
sonsuz mertebeleribulunan ve kinattaki btn
gzelliklerin kayna olan Ceml, sonsuzhamet ve
yceliine lyk sfatlar olan ve hametini
varlklarzerinde gsteren Cell ve varl sonsuza kadar
devam eden Bkolduundan, gzel eylerin zevliyle
mahzun olmak gerekmez. nk ogzeller, gzel olan lh
isimlerin aynalardrlar; simler ise,aynalarn zevlinden
sonra, kendi gzellikleriyle beraber bkdir.
O Kendisine ibadet eden btn varlklarn tek ilholan
Mbud, Kendisini seven klarn tek sevgilisi olan ve
kinattan sonsuz sevgiyle sevilen Mahbub vevarl
sonsuza kadar devam eden Bk olduundan, mecaz
sevgilileringeip gitmesinden elem ekilmez. nk hakiki
sevgili olan Mahbubbkdir.
O rahmeti btn varlklar kuatan Rahmn, her bir
varlk zerindenhususi rahmet tecellisi olan Rahm,
yaratt varlklar ok seven veonlara da Kendisini her
vesileyle sevdiren Vedd ve her bir canlyahusus efkat ve
ihsan olan ve onlar zerinde iltifatnn inceliklerigrnen
Raf ve varl sonsuza kadar devam eden Bk
olduundan, zhir nimet verici ve efkat edicilerin geip
gitmelerinin ehemmiyeti yoktur; onlar iin gam ekilmez
ve ye'se dlmez. nk rahmet ve efkatihereyi
kaplayan Zt bkdir.




.| ]
.
HAYE-1
:
HAYE-2




O btn gzelliklerin kayna Ceml, btn ince
ltuarn irinihsanlarn sahibi Ltif ve snrsz ikramlaryla
varlklarn donatanAtf ve varl sonsuza kadar devam
eden Bk olduundan, ltuf ve efkat sahiplerinin geip
gitmesi azap sebebiolmad gibi, onlara ehemmiyet dahi
verilmez. nk onlarn hepsinebedel olan ve btn
bunlar, Onun tecellilerinden birtek tecellninyerini
tutamayan Zt bkdir.
Onun, btn bu sfatlaryla beraber bk oluu,
dnyadaki herbir ferdin fen ve zeval bulan her nevi
sevdii eye bedeldir. Allah bize yeter; O ne gzel vekildir.
Evet, dnyann ve iindekilerin beks iin, onun
Mlikinin (Sahibinin) veSniinin (San'atkrnn) ve
Ftrnn (Yaratcsnn) beks bana yeter.
kinci Nkte
Bek iin Allah bana yeter.
HAYE 1
nk O benim bk
olan lhm ve bk olan Hlkm (Yaratcm)HAYE 2 ve
bk olan Mcidim (cad edenim) ve bk olan Ftrm
(Yoktan var edicim) ve bk olan Mlikim (Sahibim) ve
bk olan Mbudum (ibadetlerimi takdim ettiim) ve bk
olan Bisimdir (ldkten sonra dirilticimdir).
Haiye-1 Nasl ki afakn ve dnyann fena ve zevalinin arkasnda Bak-i
Zlcelal'in Baki esmasnn cilvelerini grdm tam teselli buldum. yle de
ahsma baktm, ahsmdaki mteaddit, muhtelif tabaka-i mevcudat- nefsiye
ve meftun olduum sft ve hakaik-i ahsiye gayet sr'atle zeval ve fenaya
kotuklarndan insann ftratndaki ak- bek srryla o fnilerde bir bek
aradm. Halkmn bak cilve-i esmasn grdm. Her bir sfatmn zevalinde
ona temessl eden bir ismin cilvesini baki grdm. Ve kat'iyyen anladm ki,
ftrat- insaniyedeki ak- bek muhabbet-i ilhiyeden tea'ub eden bir
muhabbettir. Mahbubunu yanl bir surette aryor. Aynada temessl edeni de
sevmek, aramak lzmken aynay veya aynann ziyneti hkmne geen
temessln keyfyetini sevmeye balyor. "Huve" yerine "Ene" ye peresti eder.
Zevalinden sonra yanln anlyor. Kalb ve mahiyet-i insaniye ziuur bir
aynadr. Onda temessl edeni uur ile hisseder. Ak- bek ile sever.
Haiye-2 u gelecek sekiz kelimedeki "Ye" hareri mtekellim zamiri olup,
kendini gsteriyor.

.


.



.

.
HAYE-1
| ] :



.
yleyse, benim vcudumun zevlinde (geip
gitmesinde) beis yok, hzn yok, teessf yok, tahassr
yoktur. Zira benim Mcidim (icad edenim) bkdir ve Onun
isimleriyle icad dahi bkdir. Benim ahsmdaki nitelikler
dahi, Onun bk olan isimlerinden bir ismin bir usndan
baka birey deildir. Osfatlar, Hlknn (Yaratcnn) ilim
dairesinde mevcut ve gzetimialtnda bk olduundan,
onlar zeval ve fenya gitmekle yok olmuyorlar.
Kez, bk olan lhmn bk isminin benim
mahiyetimin aynasndaki usnn bk olduuna; benim
mahiyetimin hakikatinin dahi o ismin bir glgesinden
baka birey olmadna; ve o ismin, benim mahiyetimin
aynasnda temessl srryla, benim hakikatim dahi bizzat
mahbup deil, onda olan ve onda bk kalan eylerin eit
eit beklar olmas hasebiyle mahbup olduunadair
ilmim ve iz'nm ve uurum ve imanm, bek ve bek
lezzetiitibaryla bana yeter.
nc Nkte
HAYE
Allah bize yeter; O ne gzel vekildir. Zira O yle bir
varl zorunluVcib'l-Vcuddur ki, bu akp giden varlklar
Onun icad ve varlnntecelliyatna birer mazhardan baka
birey deildir. Onunla ve Onabalanmakla ve Onun
tanmakla, snrsz varlk nurlar hasl olur. Onaiman ve
ballk olmazsa, had ve hesaba gelmeyen yokluk
karanlklar veayrlk aclar ortaya kar.
Haiye-1 Kinatn en mhim muammas mtemadiyen mevt ve hayat, zeval
ve fena iindeki faaliyet-i daimenin tlsmn kefeden Yirmi Drdnc
Mektup'ta be remiz ve be iaretle izah edilen mhim bir hakikatn meratibine
gayet icmalli iaretler nev'inden eskiden beri tahatturla tefekkr ediyordum. Ve
fena ve zeval ve adem ise baka baka vcutlarn nvanlar olduunu ve
kesretli vcutlar semere verdiini ve zevale giden birey kendine bedel ok
vcutlar braktn gsterir bir nktedir. Bir zihayatn mevti ve zevali birok
vcutlar meyve verip arkasnda brakr, sonra gider. Evet, bir fn, ok
cihetlerle bk kalr. Bir dane rmekle lr, yz daneyi cam bir smbl
yerinde brakr. te bu srra binaen mevt ve ademden rkmek ve zevalden
teessf etmek yerinde deildir.


: :
.
. :
. :
:
:
.
HAYE-1
:


.

.


Bu akp giden varlklar ancak birer aynadr ve zeval,
fen ve beklarndataayynat- itibariyelerinin (itibar
varlklarnn) deimesiyle altynden yenilenmeye
mazhardr.
Birincisi: Gzel mnlarnn ve misal hviyetlerinin
beks.
kincisi: Suretlerinin misal levhalarda bk kalmas.
ncs: Uhrev meyvelerinin beks.
Drdncs: Onun iin bir nevi varlk demek olan,
hafzalarn levhalarnda temessl eden Rabbn tesbihlerin
beks.
Beincisi: lm mehedlerde (sahnelerde) ve sermed
(daim) manzaralarda beks.
Altncs: Eer ruh sahiplerinden ise ruhunun
beks.
HAYE
Zira onun lmnde, fensnda, zevlinde,
yokluunda, ortaya kndave snp gitmesindeki eitli
keyyet ve grevleri, lh isimlerinmuktazilerini (gerekli
kld eyleri) izhar etmekten ibarettir. Bugrev srrdr ki,
varlklar, gayet sr'atle lm ve hayat, varlk veyokluk
dalgalar arasnda gayet sr'atle cereyan eden bir sel
halinegetirmitir. Kinattaki daim faaliyetin ve devaml
yaratln tezahr, ite bu grev srrndan doar. yleyse,
ben ve herbir fert,
Haiye-1 Meli: Ruhun beksna dair Yirmi Dokuzuncu Risalede kat' ve zarur
bir ekilde ve bhir burhanlarla ispat edildii gibi, eer zruhlardan deilse,
hakikatinin kanunlar ve mahiyetinin namuslar ve teekkltnn dsturlar
bek bulur. Zira o kanun ve namus ve dstur, o fert ve nevi iin bir ruh-u emr
hkmndedir. Nasl ki bir incir aac lr ve yok olur; onun teekkltnn
kanunlarndan ibaret olan ruh-u emrsi ise bek bulur ve zerre gibi
ekirdeklerinde devam eder. te o ruh-u emr lmemi; belki suretler onun
zerinde yenileniyor, belki mahiyet-i hayat devam ediyor. Zira onun mahiyeti,
bk olan Esm-i Hsndan bir ismin bir glgesidir ki, o mahiyet, o bk ismin
us altnda bek bulur ve onun hviyeti dahi pek ok misal levhalarda
devam eder. yleyse, adem, zil bir vcuttan daim vcutlara gei iin bir
nvandan baka birey deildir.

.

.


.




.



.


| ]
.





"Allah bize yeter; O ne gzel vekildir" demeliyiz. Yani,
varl zorunlu olanVcib'l-Vcudun eserlerinden bir eser
olmak bana varlk olarak yeter.Sur (yzeysel) ve akm
(sonlu) bir varlk iinde milyonlar senegeirmektense,
byle mazhar (ayna) ve mnevver (nurlanm) bir
varlkiinde geici bir an bana kdir.
Evet, iman intisab (ba) srryla bir dakikalk varlk,
iman intisabtan(badan) mahrum binlerce seneye mukabil
gelir. Hatt o bir dakika,varlk mertebeleri itibaryla dier
binler seneden daha mkemmel ve daha genitir.
Kez, gklerde bykl ve yerde yetleri grnen ve
gkleri ve yeri altgnde yaratan Ztn san'at olmam, bana
varlk ve varln kymetiitibaryla yeter. Kez, g
kandillerle ssleyip nurlandran ve zeminiieklerle gz
kamatrc bir ekilde ssleyen Ztn san'at eseriolmam,
bana varlk ve varln kemli itibaryla yeter.
Kez, kinat btn kemller ve gzellikleriyle Onun
keml ve cemlinenisbetle bir zayf glgeden ve Onun
kemlinin delillerinden ve cemlinin iaretlerinden ibaret
olan Ztn mahlku ve memlk ve kulu olmam, bana
iftihar ve eref iin yeter.
Kez, had ve hesaba gelmeyen nimetlerini kfve nun
arasndaki ltif sandukalarda depolanan ve milyonlarla
kantar tohumve ekirdek denilen bir avu dolusu ltif
sandukalarda kudretiyletoplayan Zt, herey iin bana
yeter.
Kez, btn cemal ve ihsan sahipleri yerine, bana o
hereyi gzel yaratanCeml ve her bir varla zel rahmet
tecellisiyle Rahm olan Zt yeterki, bu gzel san'at eserleri,
mevsimlerin ve asrlarn ve dehirleringemesiyle Onun
gzelliinin nurlarn tazelendirmek iin fenya(yoklua)
mazhar olan aynalardan baka birey deildir; ve bu bahar
veyaz mevsimlerinde tekrarlanan nimetler ve birbirini
takip eden meyveler, mahlklarn ve gnlerin ve senelerin
gelip gemesiyle Onun daimnimetlerinin tazelenmesi iin
mahzarlardan (aynalardan) ibarettir.


.



.




.




.



.



.
Kez, lm ve hayatn Yaratcs olan Allah'n
isimlerinin cilvelerine birharita ve hriste ve fezleke ve
l ve mikyas olmam, bana hayat vehayatn mahiyeti
itibaryla yeter.
Kez, btn Esm-i Hsnnn msemms (sahibi) olan
Ftrmn (yoktan varedicim) zt e'nlerine (sfatlarn
mahiyetlerinde bulunan ztzelliklerine) hayatmn
mazhariyeti srryla, kudret kalemiyle yazlanve o hereye
mutlak gc yeten Kadr ve varlklara hayat veren
veKendisi ezel ve ebed hayat sahibi olan, btn varlklar
ayakta tutanve varlnn devam iin hibir sebebe muhta
olmayan Hayy- Kayymunisimlerini gsterip anlatan bir
kelime olmam, hayat ve hayatn greviitibaryla bana
yeter.
Kez, beni, rahmet hediyelerinin sslerini ihtiva eden
vcut elbisemin veftrat (yaratl) kaftanmn ve muntazam
hayat gerdanlmn ssleriyle zinetlendiren Yaratcmn
isimlerinin cilveleriyle sslenerekkardelerim olan
mahlklara iln ve tehirim ve kinatn Yaratcsnnnazar-
uhuduna ilnm ve grnmem, hayat ve hayatn hukuku
itibarylabana yeter.
Kez, hayatmn hukuku itibaryla, hayat sahiplerinin
Vhib-i Hayata(hayatlarn verene) olan tahiyyatlarn
(manev hediyelerini) anlamamve onlara ahit olup ahitlik
etmem bana yeter.
Kez, Ezel Sultanmn grlerine arz olunmann uur
ve imannda olarak Onun ihsan cevherlerinin ssleriyle
sslenip gzellemem, hayatmn hukukuolarak bana yeter.
Kez, Onun kulu ve san'at eseri ve mahlku olduuma
ve Ona muhta bulunduuma ve Onun, hikmetine ve
rahmetine lyk bir surette beni terbiye eden vebana
ltufta bulunup nimetlerini ihsan eden Hlk- Rahmim ve
Rabb-iKermim olduuna dair iz'nm ve uurum ve
imanm, hayat ve hayatnlezzeti itibaryla bana yeter.
Kez, mutlak acz ve mutlak fakr ve mutlak zaafm
misaliyle o hereye kdirolan Kadr-i Mutlakn kudret
mertebelerine ve o hereyi rahmetiylekaplayan Rahm-
Mutlakn rahmet derecelerine ve o hereye gc
yetenKaviyy-i Mutlakn kuvvet tabakalarna l tekil
etmem, hayat vehayatn deeri itibaryla bana yeter.


. .


.

.




:

.



.
.







.
Kez, cz' ilim, irade ve kudret gibi sfatlarmn
cz'liinin lsyleYaratcmn ihata edici sfatlarn
anlamam bana yeter. Nitekim benimcz' ilmimin
lsyle Onun ihata edici ilmini anlarm. Hkez,benim
lhmn mkemmelliin sonsuz mertebelerine sahip bir
Kmil-iMutlak olduuna ve kinatta kemlt olarak ne
varsa Onun kemlininyetlerinden bir yet ve Onun
kemlinin iaretlerinden bir iaretolduuna dair bilgim,
kemal olarak bana yeter.
Kez, nefsimde kemlt olarak Allah'a iman bana yeter;
nk insanolu iin iman btn kemltn kaynadr.
Kez, eitli organ ve cihazlarmn lisanyla istenilen
eitliihtiyalarmn hepsi iin, btn Esm-i Hsnnn
msemms (sahibi)olan, beni yediren ve iiren ve terbiye
ve tedbir eden ve beni kemleerdiren, celli (hameti)
hereyden sonsuz derecede yce olan ve ltufve ihsan
hereyi kuatan lhm ve Rabbim ve Hlkm (Yaratcm)
veMusavvirim (ekillendirenim) bana yeter.
Drdnc Nkte
Benim suretimi ve emsalim olan hayat sahiplerinin
suretlerini basit bir sudan ltif san'atyla ve hereye nfuz
eden kudreti ve hikmetiyle ve hereyi her e'niyle
kaplayan rububiyetiyle (rablyla) aan Zt,
btntaleplerim iin bana yeter.
Kez, beni ina eden, kulam ve gzm aan,
cismime lisanm ve kalbimiyerletiren, vcuduma ve
organlarma, rahmet hazinelerinin eit eitmddeharatn
(depolarn) tartacak hesapsz ller yerletiren ve kez
lisanma ve kalbime ve yaratlma, isimlerinin eit
eitdenelerini anlamaya yarayacak hesapsz hassas
letler yerletiren Zt, benim btn maksatlarma yeter.
Kez, bana btn enva- nimetini ihsas etmek ve ekser
isimlerinintecellilerini tattrmak iin, cell ulhiyetiyle
(hametli lhlyla)ve ceml (gzel) rahmetiyle ve kebr
rububiyetiyle (byk rablyla) ve kerm re'fetiyle ve
byk kudretiyle ve ltif hikmetiyle benim kk ve hakir
ahsmda ve zayf ve fakir vcudumda bu organ ve letleri
ve bucevher ve cihazlar ve bu havss ve hissiyat ve bu
ltifeleri vemaneviyat yerletiren Zt bana yeter.
:

:

.


.


.



.





.


.


:

.
Beinci Nkte
Ben ve herbir fert, halen ve klen, mteekkir ve
mftehir olarak, yle demeliyiz:
Beni yaratan ve yokluk karanlklarndan kararak bana
varlk nurunu nimet olarak veren Zt bana yeter.
Kez, sahibine hereyi veren ve onun elini hereye
uzatan hayat nimetini bana balayarak beni hayat sahibi
yapan Zt bana yeter.
Kez, insan, byk lemden mnen daha byk bir
kk lem yapan insaniyetnimetini bana balayarak
beni insan yapan Zt bana yeter.
Kez, dnya ve hireti nimetlerle dolu iki sofra haline
getirerek iman eliyle m'mine takdim eden iman nimetini
bana balayarak beni m'min yapanZt bana yeter.
Kez, beni habibi olan Muhammed Aleyhissalt
Vesselmn mmeti yaparak,imanda bulunan ve btn
kemlt- beeriye mertebelerinin stnde olanmuhabbet
ve lh muhabbet nimetini bana balayan ve bu imn
muhabbet ile, m'minin istifadesini imkn (kinat) ve
vcub (Cenb- Hakknzt) dairelerinin sonsuz
mtemiltna (kapsamna) kadar genileten Zt bana
yeter.
Kez, beni cansz klmayp, hayvan yapmayp, dallette
brakmayarak, cins venevi ve din ve iman itibaryla
mahlklarnn pek oundan stn klanZt bana yeter ki,
hamd de Ona, kr de Ona mahsustur.
Kez, "Ne yere, ne de ge smadm; Ben bir m'min
kulumun kalbine sdm"melindeki hadisin srryla, yani,
btn kinatta tecell eden lhisimlerin btn
tecellilerine insann cmi bir mazhar (ayna) olmassrryla,
kinata smayan bir nimeti bana balayarak beni
isimlerinin tecellilerine iine alan bir ayna yapan Zt bana
yeter.



.







Kez, bende bulunan mlkn muhafaza etmek zere
benden satn alarak sonrabana iade eden ve karlnda
bize Cenneti veren Zt bana yeter.Vcudumun zerrelerinin
kinatn zerreleriyle arpm saysnca Ona kr ve hamd
olsun.
Hasb Rabb Cellallah.
Nr Muhammed Sallallah.
Lilhe illallah.
Hasb Rabb Cellallah.
Sirru kalb zikrullah.
Zikr Ahmed Sallallah.
Lilhe illallah.

HAYE-1
| ]

:
.

l

.
l l
.
ALTINCI BAB
HAYE

Hakkndadr.
Rahmn ve Rahm olan Allah'n adyla.
Ey lhm ve Seyyidim ve Mlikim,
Fakrm snrszdr. htiyalarm ve isteklerim had ve
hesaba gelmez. Benimelim ise, isteklerimin en kne
bile yetimez. Kudret ve kuvvet ancak Senindir, ey her bir
varl terbiye edip idaresi ve egemenlii altnda
bulunduran ve sonsuz efkat ve merhamet sahibi olan
Rabb-i Rahmim ve ey hereyi yoktan yaratan ve ikram
bol olan Hlk- Kermim! Eyvarlklarn btn amellerini
kaydedip muhasebelerini bir anda gren veonlarn her
trl ihtiyalarn grp gzeten Hasb, ey Kendisine
tevekkl edenlerin ilerini en gzel ekliyle stlenen,
isteklerine en gzelekilde cevap veren ve btn dertlerini
en gzel ekilde gideren Vekl,ey isimlerinin tecellileri
varlklarn her trl ihtiyalarna yetenK!
Haiye-1 ok risalelerde beyan etmiiz ki, insann ftratnda hadsiz bir acz ve
nihayetsiz bir fakr bulunmakla beraber, hadsiz a'ds ve nihayetsiz metalibi
vardr. nsan, bu acz, bu fakrdan ftraten bir Kadr, bir Rahme ilticaya
muhtatr. Nasl ki, Hasbnallah ve ni'me'l-Vekl birinci cmlesini aczine
merhem ve btn a'dsna kar bir melce gsterir. Ve ni'me'l-Vekl cmlesi de
fakrna deva ve btn metalibine bir vesileyi gsterdii gibi, L havle ve l
kuvvete ill billhi'l-Aliyyi'l-Azm dahi baka bir surette, aynen Hasbnallah
gibi, acz ve fakr- beernin ilc, ve l havle kelimesi a'dsna kar nokta-i
istinad kendi kuvvetinden teberr etmekle kuvve-i lhiyeye iltica, ve l
kuvvete kelimesiyle metalibine, hctna vesile-i mutlak tevekkl ile kudret-i
lhiyeye itimaddr. Bu l havle ve l kuvvete cmlesinin pek ok meratibini
kendimde tecrbeyle hissetmitim. O mertebeleri birer birer ksakelimelerle
iaretler koymuum. O iaretler vastasyla o meratiplerimlhaza ediyorum.
Bu babda ksmen o mertebeleri remzeden kelimeler aynen zikredilecektir.
. l
.
.
l


.

.
. l
.

.
l
.

.
lh, ihtiyarm (iradem) zayf bir kl gibi; emellerim ise
hesaba gelmez.Hibir zaman vazgeemeyeceim eylere
ulamaktan ise, her zaman cizim.Kudret ve kuvvet ancak
Senindir, ey hibir varla ve hibir eye muhta olmayan
ve servet ve zenginliinin snr bulunmayan Gan, ey
btncanllar eitli duygularla donatp saysz rahmet
meyvelerini venimetlerini nlerine seren ve iyilii bol olan
Kerm, ey btnvarlklara lzm olan hereyi noksansz,
vakti vaktine yetitiren Kefl, ey varlklarn btn
amellerini kaydedip muhasebelerini bir anda grenve
onlarn her trl ihtiyalarn grp gzeten Hasb, ey
isimlerinintecellileri varlklarn her trl ihtiyalarna yeten
Kf!
Ey lhm ve Seyyidim ve Mlikim,
Benim iktidarm bir zayf zerre gibidir. Dmanlar,
illetler, kuruntular,korkular, elemler, hastalklar, zulmetler,
sapklklar ve uzun seferlerise hesaba gelmez. Btn
bunlardan beni kurtaracak kudret ve onlarakarlk verecek
kuvvet ancak Senindir, ey kuvveti btn kinatkaplam
ve btn varlklar zaptederek hkm altna alm olan
Kav, ey diledii hereyi en mkemmel ekilde sr'atle ve
kolayca yaratabilen ve kinattaki hereyi sonsuz kudreti
altnda tutan Kadr, ey hereyehereyden daha yakn olan
Karb, ey dualara en gzel ekilde cevap veren Mcb, ey
btn varlklarn, hallerinden hareketlerine kadar
hereyinive bilhassa insanlarn ve cinlerin btn amellerini
dikkatle kaydedipkoruyan ve btn varlklar her trl
ktlk ve tehlikelere karmuhafaza eden Hafz, ey
Kendisine tevekkl edenlere baar ihsan eden,isteklerine
cevap veren ve btn dertlerini gideren Vekl!
lh! Tpk benzerlerim gibi, benim de hayatm abuk
sner bir parltcktr. Emellerim ise hesaba gelmez. Btn
bunlar isteme ihtiyacnhissettirmeyecek kudret ve onlar
elde etmeye yetecek kuvvet ancak Senin kudret ve
kuvvetindir, ey her an diri olup her canlya hayat veren ve
hereyi ayakta tutan Hayy- Kayym, ey varlklarn btn
amellerini kaydedip muhasebelerini biranda gren ve
onlarn her trl ihtiyalarn grp gzeten ve
sonsuzrahmeti benim hereyime yeter deyip, Kendisine
tevekkl edenlerin hertrl ihtiyacna yetien Hasb-i Kf,
ey Kendisine tevekkl edenlerebaar ihsan eden,
isteklerine cevap veren ve btn dertlerini giderenve
vaadini yerine getirmesinde phe olmayan ve btn
varlklarnihtiyalarn kudret ve rahmetiyle gideren Vekl-i
Vf!
lh! Tpk akranm gibi, benim mrm de tkenip
gidecek bir dakikadanibarettir. Maksat ve isteklerim ise
had ve hesaba gelmez. Onlara karkoyacak kudret ve
onlara yetecek kuvvet, ancak Senin kudret vekuvvetindir,
ey varlnn balangc ve sonu olmayan Ezel ve Ebed, ey
varlklarn btn amellerini kaydedip muhasebelerini bir
anda gren veonlarn her trl ihtiyalarn grp gzeten
ve sonsuz rahmeti benimhereyime yeter deyip, Kendisine
tevekkl edenlerin her trl ihtiyacna yetien Hasb-i Kf,
ey Kendisine tevekkl edenlere ilerinde baarihsan eden,
isteklerine cevap veren ve btn dertlerini gideren
vevaadini yerine getirmesinde phe olmayan ve btn
varlklarnihtiyalarn kudret ve rahmetiyle gideren Vekl-i
Vf!
l

.


.
l

.

.
l

.


.
l

.
lh! uurum, snp giden bir lem'acktr (parltcktr).
Seni tanmaklameydana gelen nurlarn muhafazas ve
inkr karanl ve dalletlerdenkorunmak iin bana lzm
olan eyler, had ve hesaba gelmeyecek kadaroktur. O
inkr karanl ve dalletlerden koruyacak kudret ve o
hidayet ve nurlara beni eritirecek kuvvet, ancak Senin
kudret ve kuvvetindir,ey kk, byk, gizli, ak hereyi
bilen Alm, ey hereyden hakkylahaberdr olan Habr, ey
varlklarn btn amellerini kaydedipmuhasebelerini bir
anda gren ve onlarn her trl ihtiyalarn grpgzeten
Hasb, ey sonsuz rahmeti benim hereyime yeter deyip,
Kendisinetevekkl edenlerin her trl ihtiyacna yetien
Kf, ey btnvarlklarn, hallerinden hareketlerine kadar
hereyini kaydedip koruyanve varlklarn asllarn ve
nesillerini tohumlarda ve ekirdeklerdemuhafaza eden ve
insanlarn ve cinlerin btn amellerini dikkatlekaydedip
koruyan ve btn varlklarn her trl ktlk ve
tehlikelerekar muhafaza eden Hafz, ey Kendisine
tevekkl edenlere ilerindebaar ihsan eden, isteklerine
cevap veren ve btn dertlerini giderenVekl!
lh! Nefsim sabrszdr, kalbim feryad eder durur.
Sabrm zayf, cismimnahif, bedenim hasta ve zelildir. Buna
karlk zerimdeki madd vemnev ykler ar, hem de
pek ardr. Btn bu yklerin arlndanbeni kurtaracak
kudret ve onlar yklenmeye beni muktedir klacakkuvvet,
ancak Senin kudret ve kuvvetindir, ey hereyi terbiye ve
idareeden ve herbir varla merhamet ve efkat gsteren
Rabb-i Rahmim ve eyhereyi yoktan yaratan ve sonsuz
cmertlik sahibi olan Hlk- Kermim,ey varlklarn btn
amellerini kaydedip muhasebelerini bir anda grenve
onlarn her trl ihtiyalarn grp gzeten Hasb, ey
sonsuzrahmeti benim hereyime yeter deyip, Kendisine
tevekkl edenlerin hertrl ihtiyacna yetien Kf, ey
Kendisine tevekkl edenlere ilerindebaar ihsan eden,
isteklerine cevap veren ve btn dertlerini giderenVekl, ey
vaadini yerine getirmesinde phe olmayan ve btn
varlklarn ihtiyalarn kudret ve rahmetiyle gideren Vf!
lh! Zaman denilen ve hzla akan byk bir selden
benim nasibim, abuk akpgiden bir andan ibarettir.
Mekndan nasibim ise ancak bir kabirkadardr. Bununla
beraber, sair btn meknlarla ve zamanlarla
benimalkam var. te o alkalara ulatracak kudret ve
btn o zamanve meknlardakine beni kavuturacak
kuvvet, ancak Senin kudret vekuvvetindir, ey btn kinat
ve meknlarn Rabbi, ey btn asrlarn vezamanlarn
Rabbi, ey varlklarn btn amellerini
kaydedipmuhasebelerini bir anda gren ve onlarn her
trl ihtiyalarn grpgzeten ve sonsuz rahmeti benim
hereyime yeter deyip, Kendisinetevekkl edenlerin her
trl ihtiyacna yetien Hasb-i Kf, ey btnvarlklara
lzm olan hereyi noksansz, vakti vaktine yetitiren
vevaadini yerine getirmesinde phe olmayan ve btn
varlklarnihtiyalarn kudret ve rahmetiyle gideren Kefl-i
Vf!
lh! Aczim sonsuz, zaym snrszdr. Bana elem
veren dmanlarm vebeni korkutan ve tehdit eden bellar
ve fetler ise sayszdr.


.
l
.

.

.
.


.
.
l

.
l

.
Onlarn hcumlarna kar dayanak noktas olacak
kudret ve onlar def edecekkuvvet, ancak Senin kudret ve
kuvvetindir, ey snrsz kuvvet sahibiKav, ey hereyi
sonsuz kudreti altnda tutan Kadr, ey sonsuzyceliiyle
beraber hereye hereyden daha yakn olan Karb, ey
btnvarlklarn hallerini her an grp gzetleyen ve btn
hal vehareketlerini kaydeden Rakb, ey btn varlklara
lzm olan hereyinoksansz, vakti vaktine yetitiren Kefl,
ey Kendisine tevekkledenlere baar ihsan eden,
isteklerine cevap veren ve btn dertlerinigideren Vekl, ey
btn varlklarn, hallerinden hareketlerine kadarhereyini
kaydedip koruyan ve varlklarn asllarn ve
nesillerinitohumlarda ve ekirdeklerde muhafaza eden ve
insanlarn ve cinlerinbtn amellerini dikkatle kaydedip
koruyan ve btn varlklarn hertrl ktlk ve
tehlikelere kar muhafaza eden Hafz, ey gzelisimlerinin
sonsuz hazineleri hereyin her ihtiyacn her zaman
enmkemmel ekilde karlayan Kf!
lh! Fakrm (fakirliim) snrsz, ihtiyacm sonsuzdur.
htiyalarm,isteklerim ve vazifelerim ise hesaba gelmez.
Onlara kar koyacak kudret ve onlar gerekletirecek
kuvvet ancak Senin kudret ve kuvvetindir, ey hibir varla
ve hibir eye muhta olmayan ve servet ve zenginliinin
snr bulunmayan Gan, ey btn canllar eitli
duygularla donatpsaysz rahmet meyvelerini ve
nimetlerini nlerine seren ve iyilii bololan Kerm, ey
Kendisinin bitmez tkenmez zenginliinden
medetbekleyenleri zenginliine mazhar eden Mun, ey
rahmeti hereyikuatmakla birlikte imanl kullarna husus
ihsan ve efkatte bulunanRahm!
lh! Kendi kudret ve kuvvetimden vazgeip Senin
kudret ve kuvvetinesndm. Beni kendi kudret ve
kuvvetime terk etme, ey herbir varlayaratl gayelerine
ulamalar iin muhta olduu eyleri veren, onlar terbiye
edip idaresi ve egemenlii altnda bulunduran Rabbim!
Benimacizliime ve zayma, fakirliime ve
ihtiyalarma merhamet et.Gsm darald, mrm gitti,
sabrm bitti, krim uup gitti. imi de,dm da en iyi Sen
bilirsin. Bana fayda ve zarar verecek eylerin asl sahibi
Sensin. zntm sevince, glklerimi kolayla
evirebilecekolan da Sensin. Btn skntlarm gider,
benim ve kardelerimin btnglklerini kolaylatr.
lh! Sevk edilmekte olduum gelecee, ondaki
korkulara kar bir dayanaknoktas olacak kudret, balantl
olduum gemie ve lezzetlerine karkuvvet, ancak Senin
kudret ve kuvvetindir, ey balangc ve sonu olmayan Ezel
ve Ebed!
lh! Korktuum ve kurtulamadm zevale (yok
olmaya) kar dayanak noktasolacak kudret ve
hayatmdan kaybolup giden ve beni zntye sevk
edeneyleri bana tekrar verecek kuvvet, ancak Senin
kudret ve kuvvetindir,ey varl srekli olan Sermed, ey
btn isimleri, sfatlar ve ztile ebediyen var olan ve yok
olmas asla mmkn olmayan Bk!
l
.
l
.
l

.
l

.
l
.
l
. .
l
.
l
.
lh! Hilik karanlndan kurtaracak kudret ve varlk
nuruna ulatracakkuvvet, ancak Senin kudret ve
kuvvetindir, ey hereyi icad eden Mcid,ey her an her
yerde var olan ve varl ezel ve ebed olan Mevcud,
eyvarlnn balangc olmayan ve ezelden beri var olan
Kadm!
lh! Hayatla beraber gelen zararlardan beni kurtaracak
kudret ve hayatnayrlmaz bir paras olan sevinci
getirecek kuvvet ancak Senin kudret ve kuvvetindir, ey
btn varlklar gayet intizam ve nizam iinde idareeden ve
hayatlarn devam ettirebilmeleri iin her varln her
trltedbirini alan Mdebbir, ey hereyi hikmetle gren
Hakm!
lh! uur sahiplerine hcum eden elemlerden
koruyacak kudret, hissahiplerinin istedikleri olan lezzetlere
eritirecek kuvvet ancak Seninkudret ve kuvvetindir, ey
hereyi terbiye eden, ihtiyalarn verenMrebb, ey btn
canllar eitli duygularla donatp saysz
rahmetmeyvelerini ve nimetlerini nlerine seren ve iyilii
bol Kerm!
lh! Akl sahiplerinin maruz kald ktlklerden
onlar koruyacak olankudret ve himmet sahiplerini
gzelliklere eritirecek kuvvet ancak Senin kudret ve
kuvvetindir, ey kinatta grnen btn iyilik, gzellik
veikramlar gzel isimlerinin birer ihsan olan Muhsin, ey
btn canllareitli duygularla donatp saysz rahmet
meyvelerini ve nimetlerininlerine seren ve iyilii bol olan
Kerm!
lh! syanclarn balarna gelen nikmetlere (cezalara)
kar kudret ve Sana itaat edenlere erien nimetler iin
kuvvet, ancak Senin kudret vekuvvetindir, ey btn
gnahlar balayan Gafr, ey varlklara eitlivesilelerle
nimetler ihsan eden Mn'im!
lh! Hznlere kar dayanak noktas ancak Senin
kudretin, ferahaeritirecek kuvvet ancak Senin kuvvetindir.
nk gldren de Sensin,alatan da, ey sfatlarnn ve
isimlerinin tecellisinde gzelliinsonsuz mertebeleri
bulunan ve kinattaki btn gzelliklerin kaynaolan
Ceml, ey sonsuz hamet ve yceliine lyk sfatlar olan
vehametini varlklar zerinde gsteren Cell!
lh! Hastalklara kar dayanak noktas Senin kudretin,
yeti veren kuvvet ancak Senin kuvvetindir, ey madd ve
mnev hastalara if ihsan edenf, ey madd ve manev
dertleri giderip ayet ve salk veren Muf!
lh! Elemlere kar dayanak noktas ancak Senin
kudretin, emeller iinkavuma vesilesi ancak Senin
kuvvetindir, ey Kendisine snanlar hertrl felket ve
tehlikelerden kurtaran Mnc, ey g durumda
olanlarayardm eden ve ummadklar yerlerden
ihtiyalarn ellerine veren Mugs!
l
.
l

.
l
.
l
| ]
.


.
.
l
]
|




.
lh! Karanlklara kar dayanak noktas Senin kudretin,
nuru ihsan eden iseancak Senin kuvvetindir, ey btn
karanlklar aydnlatan Nur, eyvarlklar yaratl gayesine
sevk eden ve dilediine doru yolugsteren Hd!
lh! erden mutlak kurtulu Senin kudretinle,
hayrlarn aslna erimekancak Senin kuvvetinledir, ey
btn hayr elinde bulunan Zt, ey gchereye yeten
Kadr, ey kullarn her haliyle gren Basr, eymahlkatnn
btn ihtiyalarndan haberdar olan Habr!
lh! Senin korumandan baka gnahlardan koruyacak
kudret, Seninmuvaffakiyetinden baka itaat etmeye
muvaffak edecek kuvvet yoktur, eyisteklere ulamada
muvaffak eden Muvaffk, ey Kendisinden yardmbekleyen
muhtalara yardm eden Mun!
lh! Hemcinsim olan insan neviyle pek iddetli alkam
var. Halbuki, "Hernes lm tadcdr" (l-i mrn Sresi,
3:185) yeti beni tehdit eder ve nev'imle ve cinsimle
alakal btn emellerimi sndrr ve insanln lmn
bana haykrr. Bu lm ve bu feryattan doan bu elem
vericizntlere kar dayanak noktam ancak Senin
kudretindir. Ve yok olupgidenlerin kalb ve ruhumda at
boluklar tesellisiyle dolduracakancak senin kuvvetindir.
nk hereye k olan ve hibir ey Onunyerini
tutamayan ancak Sensin.
lh! Evim ve menzilim olan dnya ile alkam pek
iddetlidir. Halbuki "Onunzerindeki herkes fnidir. Bk
kalan ise, Cell ve kram Sahibi olanRabbinin ztdr"
(Rahmn Sresi, 55:27) yeti, benim u evimin
harapolacan ve bu yklmaya mahkm evin skinleri
olan sevdikleriminkaybolup gideceini iln ediyor. te bu
feci musibete ve gp gidensevdiklerimin ayrlna kar
dayanak noktas ancak Senin kudretindir.Ve bu musibet ve
ayrlklara kar beni tesell edecek ve btn onlarnyerini
tutacak olan, ancak Senin kuvvetindir, ey rahmet ve
efkatyansmalarndan bir tek cilve, benden ayrlan
hereyin yerini tutan Zt!
HAYE-1


]
|
.
.



.
l








.



.
lh! Mahiyetimin kapsaml oluu ve bana nimet olarak
verdiin cihazlarmn okluu itibaryla pek ok
alkalarmHAYE ve kinata ve btn nevilerine uzanan
iddetli ihtiyalarm var.Halbuki, "Onun ztndan baka
herey yok olup gidicidir. Hkm Onaaittir; siz de Ona
dndrleceksiniz" (Kasas Sresi, 28:88) yeti benitehdid
eder ve varlklarn pek ouyla olan alkam keser. Ve her
biralkann kesilmesiyle, ruhumda bir yara ve mnev bir
elem doar. tebu sonsuz yaralara kar dayanak noktas
ancak Senin kudretin, onlartedavi edecek ise ancak Senin
kuvvetindir, ey hereye k gelen vebtn eya, bir tek ey
iin Onun rahmetinin yerini tutamayan Zt, eybir kimse
iin var olduunda o kimse iin herey var olan ve bir
kimseiin var olmaynn yerini btn eya tutamayan Zt!
lh! Cisim ile ilgili ahsiyetime benim ok iddetli
alkam ve bamllmve dknlm var. yle ki, zahir
bak amda, cismim gya btnemeller ve isteklerimin
tavanna uzanan ve onlar ayakta tutan birdirektir. Bende
iddetli bir sonsuzluk ak var. Halbuki cismim demirden
veya tatan deil ki hereyiyle devam edebilsin. Belki
cismim her andalmak zere bulunan et, kan ve kemikten
yaplmtr. Hayatm dahicismim gibi her iki taraftan
snrlandrlmtr ve yakn bir zamandalm mhryle
mhrlenecektir. Bana gelince, ihtiyarlktan
samtutumu, hastalktan srtm ve gsm
darbelenmitir. Bu hal banazorluk, sknt, strap, elem ve
hzn veriyor. Bu feci vaziyetkarsnda dayanak noktas
ancak Senin kudretindir; bana hzn vereneylere kar
beni tesell edecek, kaybettiklerimi tel edecek
veelimden gidenlerin yerini tutacak ancak Senin
kuvvetindir, ey Onun bkisimlerinden bir isme yapan
herkes Onun beksyla ve bak vermesiylebek bulan
Bk!
Haiye-1 Bu L havle ve l kuvvete'ye dair mertebelerde, hakikatlerine yalnz
iaretler edildi. Burhanlar, deliller zikredilmedi. nk gemi bablarda
zikredilen yzer, belki binler vahdaniyet burhanlar ve rububiyet delilleri,
umumiyetle L havle ve l kuvvete'nin hakikatlerine delillerdir. Onun iin ayr
ayr deliller zikredilmedi.
l



.

l


.

l
.


l
.
l



.

.
lh! Ben ve btn canllar, kendisinden ka olmayan
lm ve yok olmaktaniddetli bir korku ile korkuyoruz. Ve
benim, devam olmayan hayat vemre kar iddetli bir
sevgim var. Halbuki ecellerle bizimcisimlerimize hcum
eden lmn sr'ati, ne bende, ne de bir
bakasndadnyev emellerden hibir emel brakmakszn
hepsini kesip atyor ve hi bir lezzet brakmakszn hepsini
tahrip ediyor. Bu feci belya kardayanak noktas ancak
Senin kudretin ve buna kar bizi tesell edecekancak Senin
kuvvetindir, ey lm ve hayat yaratan Hlk- Mevt
veHayat! Ey srekli hayat sahibi olan Zt! Ey kendisine
balanan veynelenlerin, kendisini tanyan ve sevenlerin
hayatn devaml halegetiren, lm onlar iin hayatn
yenilenmesi ve yer deitirme hkmnegetiren Zt! te o
zaman "Haberiniz olsun ki, Allah'n dostlar iin ne bir
korku vardr, ne de onlar mahzun olacaklardr" (Ynus
Sresi,10:62) srryla, lm ne bir hzn, ne de elem
sebebi olur.
lh! Nev'im ve cinsim itibaryla alkalarm, gkleri ve
yeri kuatanelemlerim ve beklentilerim var. Fakat hibir
surette emrimi ne gklere,ne de yere dinletecek ve
emellerimi o gk cisimlerine bildirecek birkuvvetim
olmad gibi, bu bamllk ve alkaya kar bir
dayanaknoktam da yok. Btn bunlara yetecek ancak
Senin kudret ve kuvvetin var, ey Gklerin ve Yerin Rabbi,
ve ey gkleri ve yeri salih kullarnnemrine veren sonsuz
hamet sahibi Zt!
lh! Benim ve btn akl sahiplerinin, gemi ve
gelecek zamanlarlaalkalarmz var. Halbuki biz darack bir
hazr zamanda mahpus kalmz; gemi ve gelecek
zamandan en yaknna bile elimiz yetimez ki
bizisevindirecek bir eyi elde edelim, yahut bizi zen bir
eyi kendimizdenuzaklatralm. Bu hal karsnda dayanak
noktas ancak Senin kudretinve bu hali en gzel bir hale
evirmeye yetecek kuvvet ancak Seninkuvvetindir, ey
asrlarn ve zamanlarn Rabbi!
HAYE-1
l
.



.
.
lh! Benim yaratlmda ve her bir ferdin yaratlnda,
sonsuzluklarauzanan snrsz emeller ve srekli istekler var.
nk yaratlmzaartc ve kapsaml bir istidat
(yetenek) konulmu; ve yle birihtiya ve sevgi verilmi ki,
dnya ve iindekiler onu doyurmaz; oihtiya ve o sevgi,
bk Cennetten baka hi bir eye raz olmaz ve oistidat
(yetenek) ebed saadetten baka hibir eyle tatmin olmaz,
eydnya ve hiretin Rabbi ve ey Cennetin ve srekli
kalnacak hiret yurdunun Rabbi!
Haiye-1 L havle ve l kuvvete'nin meratibindeki yirmi mertebe bata
yazlacakt. hirde yazacam diye tehir ettim. hire geldiimiz vakit, imdilik
taahhur etti. nk izah edilse ok uzun olurdu. Kendime mahsus, yalnz
iaretlerle yazlsayd, az istifade edilirdi. Baka vakte taalluk etti.
Otuzuncu Lema
Otuz Birinci Mektubun Otuzuncu Lemas ve Eskiehir
Hapishanesinin bir meyvesi, Alt Nktedir.
DenizliMedrese-i Yusuyesinin bir ders-i zam Meyve
Risalesi olduu ve Afyon Medrese-i Yusuyesinin kymettar bir
ders-i ekmeli el-Hccetz-Zehr olmas gibi, Eskiehir
Medrese-i Yusuyesinin gayet kuvvetli bir ders-i zam da,
sm-i zam tayan alt ismin alt nktesini beyan eden bu
Otuzuncu Lemadr.
sm-i zamdan Hayy- Kayyma dair parada pek derin ve
geni meseleleri herkes birden bilemez ve zevk etmez, fakat
hissesiz de kalmaz.
Birinci Nkte
sm-i Kuddsn bir nktesine dairdir.
Bu Kdds nktesi, Otuzuncu Szn Zeylinin Zeyli olmas
mnasiptir.

1
yetinin bir nktesi ve bir sm-i zam veyahut sm-i
zamn alt nurundan bir nuru olan Kudds isminin bir
cilvesi, aban- erin hirinde, Eskiehir Hapishanesinde
bana grnd. Hem mevcudiyet-i lhiyeyi keml-i
zuhurla, hem vahdet-i Rabbniyeyi keml-i vuzuhla
gsterdi. yle ki, grdm:
1. Yeri de deyip dzenledik. Biz ne gzel donatcyz! Zriyt Sresi, 51:48.
Bu kinat ve bu kre-i arz, daim iler bir byk fabrika
ve her vakit dolar boalr bir han, bir misarhanedir.
Halbuki byle ilek fabrikalar, hanlar ve misarhaneler
muzahrafatla, enkazlarla, sprntlerle ok kirleniyorlar,
bulak oluyorlar ve ufunetli maddeler her tarafnda
terakm ediyorlar. Eer pek ok dikkatle baklmazsa ve
tanzif edilmezse ve sprlp temizlenmezse, iinde
durulmaz; insan onda boulur.
Halbuki bu fabrika-i kinat ve misarhane-i arz o derece
pk, temiz ve naziftir ve o kadar kirsiz ve bulakszdr ve
ufunetsizdir ki, bir lzumsuz ey ve bir menfaatsiz madde
ve tesadf bir kir bulunmaz. Zhir bulunsa da, abuk bir
istihale makinesine atlr, temizlenir.
Demek bu fabrikaya bakan Zt, ok iyi bakyor. Ve bu
fabrikann yle tanzifi bir Sahibi var ki, o koca fabrikay ve
o byk saray kk bir oda gibi sprtr, temizler,
tanzim ve tanzif eder. Ve o pek byk fabrikann
bykl nisbetinde muzahrafat ve enkazndan kalma
kirli maddeleri, sprntleri bulunmuyor. Belki bykl
nisbetinde temizliine ve nezafetine dikkat ediliyor.
Bir insan, bir ayda ykanmazsa ve kk odasn
sprmezse ok kirlenir, pislenir. Demek bu saray-
lemdeki paklk, slik, nuranlik, temizlik, mtemadiyen
hikmetli bir tanziften, bir dikkatli tathirden ileri geliyor. Ve
eer o daim tathir ve sprmek ve dikkatle bakmak
olmasayd, bir senede btnhayvanlarn yz bin milletleri
arzn yznde boulacaklard. Ve semvtn fezasnda
tahribe ve mevte mazhar olan krelerin ve peyklerin, belki
yldzlarn enkazlar, bamz ve dier hayvntn balarn,
belki kre-i arzn ban, belki dnyamzn ban
kracaklard, dalar byklndeki talar bamza
yadracaklard. Ve bizi bu vatan- dnyevmizden
karacaklard. Halbuki, eskiden beri o yukar lemlerdeki
tahrip ve tamirden, medar- ibret olarak, yalnz birka
semv talar dmse de, hi kimsenin ban krmam.
Hem zeminin yznde her sene mevt ve hayatn
deimeleri ve dmeleri yznden, yz binler hayvnat
milletlerinin cenazeleri ve iki yz bin nebttn taifelerinin
enkazlar, ber ve bahrin yzlerini fevkalde yle
kirleteceklerdi ki, zuur, o yzleri deil sevmek, k
olmak, belki yle irkinlikten nefret edip mevte ve ademe
kaacaklard.
Bir ku kolayca kanatlarn ve bir ktip rahata
sahifelerini temizledii gibi, bu tayyare-i arzn ve bu
tuyur-u semviyenin kanatlar ve bu kitab- kinatn
sahifeleri de ylece temizleniyor, gzelleiyor ki, hiretin
hadsiz gzelliini grmeyen ve imanla dnmeyen
insanlar, dnyann bu temizliine, bu gzelliine k
olurlar, peresti ederler.
Demek bu saray- lem ve bu fabrika-i kinat, ism-i
Kuddsn bir cilve-i zamna mazhardr ki, o tanzif-i
kudsden gelen emirleri, deil yalnz denizlerin kill-lhm
tanzifatlar ve karalarn kartallar, belki kurtlar ve
karncalar gibi, cenazeleri toplayan shhiye memurlar dahi
dinliyorlar.
Belki o kuds evmir-i tanziyeyi, bedende cereyan eden
kandaki kreyvt- hamr ve beyz dahi dinleyip bedenin
hceyrtnda tanzifat yaptklar gibi, nefes dahi o kan
tasye eder, temizler.
Ve o emri, gzkapaklar gzleri temizlemek ve sinekler
kanatlarnsprmek iin dinledikleri gibi, koca hava ve
bulut dahi dinler. Hava, zeminin sathna, yzne konan toz
toprak sprntlere er, tanzif eder. Bulut sngeri, zemin
bahesine su serper, toz topra yattrr. Sonra,
gkyzn ok zaman kirletmemek iin, abuk
sprntlerini toplayp keml-i intizamla ekilir, gizlenir.
Gn gzel yzn ve gzn, silinmi ve sprlm,
parl parl parlar gsteriyor.
Ve o evmir-i tanziyeyi, yldzlar, unsurlar, madenler,
nebatlar dinledikleri gibi, btn zerreler dahi dinliyorlar ki,
hayret-engiz tahavvlt frtnalar iinde o zerreler nezafete
dikkat ediyorlar. Bir yerde lzumsuz toplanmyorlar,
kalabalk etmiyorlar. Mlevves olsalar abuk
temizleniyorlar. En temiz ve en nazif ve en parlak ve en
pk vaziyetleri, en gzel, en s, en ltif suretleri almak
iin, bir dest-i hikmet tarafndan sevk olunuyorlar.
te bu tek il, yani, birtek hakikat olan tanzif, ism-i
Kudds gibi bir sm-i zamdan, kinatn daire-i zamnda
grnen bir cilve-i zamdr ki, dorudan doruya
mevcudiyet-i Rabbniyeyi ve vahdniyet-i lhiyeyi,
Esm-i Hsnsyla beraber, gne gibi, geni ve drbn
gibi olan gzlere gsterir.
Evet, nasl ki, Risale-i Nurun ok czlerinde kat
burhanlarla ispat edilmi ki, ism-i Hakem ve ism-i
Hakmin bir cilvesi olan il-i tanzim ve nizam; ve ism-i Adl
ve dilin bir cilvesi olan il-i tevzin ve mizan; ve ism-i
Ceml ve Kermin bir cilvesi olan il-i tezyin ve ihsan; ve
ism-i Rab ve Rahmin bir cilvesi olan il-i terbiye ve inm,
bu daire-i zam- lemde, herbiri birtek hakikat ve birtek
il olduklarndan, birtek Ztn vcub-u vcudunu ve
vahdetini gsteriyorlar. Aynen yle de, ism-i Kuddsn bir
mazhar ve bir cilvesi olan il-i tanzif ve tathir dahi, o Zt-
Vcibl-Vcudun hem gne gibi mevcudiyetini, hem
gndz gibi vahdniyetini gsteriyorlar.
Ve mezkr tanzim, tevzin, tezyin, tanzif misilli o ef l-i
hakmne, zam dairede vahdet-i neviyeleri noktasnda
birtek Sni-i Vhidi gsterdikleri gibi; Esm-i Hsnnn
eksersinin, belki bin bir esmnn herbirinin byle birer
cilve-i zam, bu daire-i zamda vardr. Ve o cilveden gelen
il, bykl nisbetinde vuzuh ve katiyetle Vhid-i Ehadi
gsterir.
Evet, hereyi kanun ve nizamna itaat ettiren hikmet-i
mme; ve hereyi sslendirip yzn gldren inyet-i
mile; ve hereyi sevindirip memnun eden rahmet-i vsia;
ve zhayat hereyi beslendirip lezzetlendiren rzk- umum-i
ie; ve hereyi umum eyaya mnasebettar ve msted
ve bir derece mlik eden hayat ve ihy gibi, kinatn
yzn gldren, klandran bedih hakikatler ve vahdn
iller, ziya gnei gsterdii gibi, birtek Zt- Hakm,
Kerm, Rahm, Rezzk, Hayy ve Muhyyi bilbedhe
gsteriyorlar. Eer herbiri birer burhan- bhir-i vahdniyet
olan o yzer geni illerden tek birisi Vhid-i Ehade
verilmezse, yzer vecihte muhaller lzm gelir.
Mesel, onlardan deil hikmet, inayet, rahmet, iae, ihy
gibi bedih hakikatler ve vahdan deliller, belki yalnz tanzif
ili Kinat Hlkna verilmezse, o vakit ehl-i dalletin o
meslek-i kfrsinde lzm gelir ki, ya tanzie alkadar
zerreden, sinekten tut, t unsurlara, yldzlara kadar btn
mahlkatn herbiri, koca kinatn tezyin ve tevzin ve
tanzim ve tanzini bilecek, dnecek ve ona gre
davranacak bir kabiliyette olacak; veyahut Hlk- lemin
sft- kudsiyesi kendisinde bulunacak; veyahut bu kinatn
tezyinat ve tanzift ve varidat ve masarinin
muvazenelerini tanzim etmek iin, kinat byklnde
bir meclis-i meveret bulundurulacak ve hadsiz zerreler,
sinekler, yldzlar o meclisin zlar olacak. Ve hkez,
bunlar gibi hurafeli, safsatal yzer muhaller bulunacak, t
ki her tarafta grnen ve mahede olunan umum ve
ihatal ulv tezyin ve tathir ve tanzif vcut bulabilsin. Bu
ise, bir muhal deil, belki yz bin muhal ortaya girer.
Evet, eer gndzn ziyas ve zemindeki umum parlak
eylerde temessl eden hayal gneikler gnee
verilmezse ve birtek gnein cilve-i iniksdr denilmezse,
o vakit zemin yznde parlayan btn cam paralarnda ve
su katrelerinde ve karn ieciklerinde, belki havann
zerrelerinde birer hakik gne bulunmak lzm gelirt ki
o umum ziya vcut bulabilsin.
te hikmet dahi bir ziyadr. Rahmet-i muhita bir ziyadr.
Tezyin, tevzin, tanzim, tanzif, muhit birer ziyadrlar ki, o
ems-i Ezelnin ualardrlar. te gel, bak, dallet ve kfr
nasl hi klmaz batakla girer. Ve dalletteki cehalet, ne
derece ahmakane olduunu gr, Elhamd lillhi al
dnil-slm ve kemlil-mn de.
Evet, kinat sarayn ter temiz tutan bu ulv, umum
tanzif, elbette ism-i Kuddsn cilvesi ve muktezasdr.
Evet, nasl ki btn mahlkatn tesbihatlar ism-i Kuddsa
bakar; yle de, btn nezafetlerini de Kudds ismi
ister.
HAYE-1
Nezafetin bu kuds intisabndandr ki,
1
hadisi, nezafeti imann nurundan
saym ve
2

yeti dahi, tahareti muhabbet-i lhiyenin bir
medar gstermi.
Haiye-1 Kt hasletler, btl itikadlar, gnahlar, bidalar mnev kirlerden
olduklarn unutmamalyz.
1. Temizlik mndandr. Bu hususta bir ok hadis rivyet edilmitir. Mslim,
Tahret: 1; Drim, Vud: 2; Msned, 5:342, 344; el-Acln, Kefl-Haf, 291.
2. Muhakkak ki Allah ok tevbe edenleri ve temiz olanlar sever. Bakara
Sresi, 2:222.
Otuzuncu Lemann kinci Nktesi


1
yetinin bir nktesi ve bir sm-i zam veyahut sm-i
zamn alt nurundan bir nuru olan Adl isminin bir cilvesi,
Birinci Nkte gibi, Eskiehir Hapishanesinde uzaktan
uzaa grnd. Onu yaknlatrmak iin yine temsil
yoluyla deriz:
1. Hibir ey yoktur ki, hazineleri Bizim yanmzda olmasn. Hereyi Biz
ancakbelirli bir miktarla indiririz. Hicr Sresi, 15:21.
u kinat yle bir saraydr ki, o sarayda mtemadiyen
tahrip ve tamir iinde alkanan bir ehir var. Ve o ehirde
her vakit harp ve hicret iinde kaynayan bir memleket var.
Ve o memlekette her zaman mevt ve hayat iinde
yuvarlanan bir lem var.
Halbuki, o sarayda, o ehirde, o memlekette, o lemde o
derece hayret-engiz bir muvazene, bir mizan, bir tevzin
hkmediyor; bilbedhe ispat eder ki, bu hadsiz mevcudatta
olan hadsiz tahavvlt ve vridat ve masarif, herbir anda
umum kinat grr, nazar- teftiinden geirir birtek Ztn
mizanyla llr, tartlr. Yoksa, balklardan bir balk, bin
yumurtackla ve nebtattan haha gibi bir iek, yirmi bin
tohumla ve sel gibi akan unsurlarn, inklplarn
hcumuyla, iddetle muvazeneyi bozmaya alan ve istil
etmek isteyen esbab babo olsalard veyahut maksatsz,
serseri tesadf ve mizansz, kr kuvvete ve uursuz,
zulmetli tabiata havale edilseydi, o muvazene-i eya ve
muvazene-i kinat yle bozulacakt ki, bir senede, belki bir
gnde hercmerc olurdu. Yani, deniz karma kark
eylerle dolacakt, taaffn edecekti. Hava gazt- muzrra
ile zehirlenecekti. Zemin ise bir mezbele, bir mezbaha, bir
batakla dnecekti. Dnya boulacakt.
te, cesed-i hayvnnin hceyrtndan ve kandaki
kreyvt- hamr ve beyzdan ve zerrtn tahavvltndan
ve cihazat- bedeniyenin tenasbnden tut, t denizlerin
vridat ve masarine, t zemin altndaki emelerin gelir
ve saryatlarna, t hayvnat ve nebttn tevelldat ve
veyatlarna, t gz ve baharn tahribat ve tamiratlarna, t
unsurlarn ve yldzlarn hidemat ve harektlarna, t mevt
ve hayatn, ziya ve zulmetin ve hararet ve burudetin
deimelerine ve dmelerine ve arpmalarna kadar,
o derece hassas bir mizanla ve o kadar ince bir lyle
tanzim edilir ve tartlr ki, akl- beer hibir yerde hakik
olarak hibir israf, hibir abes grmedii gibi, hikmet-i
insaniye dahi hereyde en mkemmel bir intizam, en gzel
bir mevzuniyet gryor ve gsteriyor. Belki, hikmet-i
insaniye, o intizam ve mevzuniyetin bir tezahrdr, bir
tercmandr.
te, gel, Gne ile muhtelif on iki seyyarenin
muvazenelerine bak. Acaba bu muvazene, gne gibi, Adl
ve Kadr olan Zt- Zlcelli gstermiyor mu? Ve bilhassa,
seyyarattan olan gemimiz, yani kre-i arz, bir senede yirmi
drt bin senelik bir dairede gezer, seyahat eder. Ve o
harika sratiyle beraber, zeminin yznde dizilmi, istif
edilmi eyay datmyor, sarsmyor, fezaya frlatmyor.
Eer srati bir para tezyid veya tenkis edilseydi,
sekenesini havaya frlatp fezada datacakt. Ve bir dakika,
belki bir saniye muvazenesini bozsa, dnyamz bozacak,
belki bakasyla arpacak, bir kyameti koparacak.
Ve bilhassa zeminin yznde, nebt ve hayvn drt
yz bin taifenin tevelldat ve veyata ve iae ve yaaya
rahmne muvazeneleri, ziya gnei gsterdii gibi, birtek
Zt- Adl ve Rahmi gsteriyor.
Ve bilhassa o hadsiz milletlerin hadsiz efradndan birtek
ferdin zs, cihazat, duygular o derece hassas bir mizanla
birbiriyle mnasebettar ve muvazenettedir ki, o tenasp, o
muvazene, bedhet derecesinde bir Sni-i Adl ve Hakmi
gsteriyor.
Ve bilhassa her ferd-i hayvnnin bedenindeki
hceyrtn ve kan mecrlarnn ve kandaki kreyvtn ve o
kreyvattaki zerrelerin o derece ince ve hassas ve harika
muvazeneleri var; bilbedhe ispat eder ki, hereyin dizgini
elinde ve hereyin anahtar yannda ve birey bireye mni
olmuyor, umum eyay birtek ey gibi kolayca idare eden
birtek Hlk- Adl u Hakmin mizanyla, kanunuyla,
nizamyla terbiye ve idare oluyor.
Harin Mahkeme-i Kbrsnda, mizan- zam-
adaletinde cin ve insin muvazene-i amllerini istibd edip
inanmayan, bu dnyada gzyle grd bu muvazene-i
ekbere dikkat etse, elbette istibd kalmaz.
Ey isra, iktisatsz, ey zulml, adaletsiz, ey kirli,
nezafetsiz, bedbaht insan! Btn kinatn ve btn
mevcudatn dstur-u hareketi olan iktisat ve nezafet ve
adaleti yapmadndan, umum mevcudata muhalefetinle,
mnen onlarn nefretlerine ve hiddetlerine mazhar
oluyorsun. Neye dayanyorsun ki, umum mevcudat
zulmnle, mizanszlnla, israfnla, nezafetsizliinle
kzdryorsun?
Evet, ism-i Hakmin cilve-i zamndan olan hikmet-i
mme-i kinat, iktisat ve israfszlk zerinde hareket
ediyor, iktisad emrediyor.
Ve ism-i Adlin cilve-i zamndan gelen kinattaki
adalet-i tmme, umum eyann muvazenelerini idare
ediyor. Ve beere de adaleti emrediyor. Sre-i Rahmnda,


1
yetindeki, drt mertebe, drt nevi mizana iaret eden,
drt defa mizan zikretmesi, kinatta mizann derece-i
azametini ve fevkalde, pek byk ehemmiyetini
gsteriyor. Evet, hibir eyde israf olmad gibi, hibir
eyde de hakik zulm ve mizanszlk yoktur.
1. Gkyzn ykseltip nizam ve l verdi. T ki lde snr amayasnz!
ly ve tarty adaletle yerine getirin ve hiretteki mizannz ziyana
drmeyin! Rahmn Sresi, 55:7-9.
Ve ism-i Kuddsn cilve-i zamndan gelen tanzif ve
nezafet, btn kinatn mevcudatn temizliyor,
gzelletiriyor. Beerin bulak eli karmamak artyla,
hibir eyde hakik nezafetsizlik ve irkinlik grnmyor.
te, hakaik-i Kurniyeden ve destir-i slmiyeden olan
adalet, iktisat, nezafet hayat- beeriyede ne derece esasl
birer dstur olduunu anla. Ve ahkm- Kurniye ne
derece kinatla alkadar ve kinat iine kk salm ve
sarm bulunduunu ve o hakaiki bozmak, kinat bozmak
ve suretini deitirmek gibi, mmkn olmadn bil.
Ve bu ziya-y zam gibi, rahmet, inyet, hafziyet
misill yzer ihatal hakikatler hari, hireti iktiza ve
istilzam ettikleri halde, hi mmkn mdr ki, kinatta ve
umum mevcudatta hkmferm olan rahmet, inyet,
adalet, hikmet, iktisat ve nezafet gibi pek kuvvetli, ihatal
hakikatler, harin ademiyle ve hiretin gelmemesiyle
merhametsizlie, zulme, hikmetsizlie, israfa,
nezafetsizlie, abesiyete inklp etsinler?
H, yz bin defa h! Bir sinein hakk- hayatn
rahmne muhafaza eden bir rahmet, bir hikmet, acaba
hari getirmemekle, umum zuurlarn hadsiz hukuk-u
hayatlarn ve nihayetsiz mevcudatn nihayetsiz hukuklarn
zayi eder mi? Ve, tabiri caizse, rahmet ve efkatte ve adalet
ve hikmette hadsiz hassasiyet ve dikkat gsteren bir
hamet-i Rububiyet ve kemltn gstermek ve kendini
tanttrmak ve sevdirmek iin bu kinat hadsiz harika
sanatlaryla, nimetleriyle sslendiren bir saltanat-
Ulhiyet, byle, hem umum kemltn, hem btn
mahlkatn hie indiren ve inkr ettiren hairsizlie
msaade eder mi? H! Byle bir ceml-i mutlak, byle
bir kubh-u mutlaka, bilbedhe, msaade etmez.
Evet, hireti inkr etmek isteyen adam, evvelce btn
dnyay btn hakaikiyle inkr etmeli. Yoksa, dnya btn
hakaikiyle, yz bin lisanla onu tekzip ederek bu yalannda
yz bin derece yalancln ispat edecek. Onuncu Sz kat
delillerle ispat etmitir ki, hiretin vcudu, dnyann
vcudu kadar kat ve phesizdir.
sm-i zamn alt nurundan nc
nuruna iaret eden nc Nkte

1
yetinin bir nktesi ve bir sm-i zam veya sm-i
zamn alt nurundan bir nuru olan ism-i Hakemin bir
cilvesi, Ramazan- erifte Eskiehir Hapishanesinde
grnd. Ona yalnz bir iaret olarak, be noktadan ibaret
nc Nkte acele olarak yazld, msvedde olarak kald.
1. Rabbinin yoluna hikmetle ar. Nahl Sresi, 16:125.
NC NKTENN BRNC NOKTASI
Onuncu Szde iaret edildii gibi, ism-i Hakemin
tecell-i zam u kinat yle bir kitap hkmne getirmi
ki, her sahifede yzer kitap yazlm;ve her satrnda yzer
sayfa derc edilmi; ve her kelimesinde yzersatr
mevcuttur; ve her harnde yzer kelime var; ve her
noktasnda kitabn muhtasar bir hristecii bulunur bir
tarza getirmitir. O kitabn sahifeleri, satrlar, t
noktalarna kadar yzer cihette Nakkan, Ktibini yle
vuzuhla gsteriyor ki, o kitab- kinatn mahedesi, kendi
vcudundan yz derece daha ziyade Ktibinin vcudunu
ve vahdetini ispat eder. nk bir harf kendi vcudunu bir
harf kadar ifade ettii halde, ktibini bir satr kadar ifade
ediyor.
Evet, bu kitab- kebrin bir sahifesi, zemin yzdr. O
sahifede nebtat, hayvnat taifeleri adedince kitaplar
birbiri iinde, beraber, bir vakitte, yanlsz, gayet
mkemmel bir surette, bahar mevsiminde yazld gzle
grnyor.
Bu sayfann bir satr, bir bahedir. O bahede bulunan
iekler, aalar, nebatlar adedince manzum kasideler
beraber, birbiri iinde, yanlsz yazldn gzmzle
gryoruz.
O satrn bir kelimesi, iek am, meyve vermek zere
yapran vermi bir aatr. te bu kelime, muntazam,
mevzun, ssl yaprak, iek ve meyveleri adedince,
Hakem-i Zlcellin medh- sensna dair mnidar
fkralardr.
Gya iek am her aa gibi, o aa dahi, Nakkann
medhelerini tegann eden manzum bir kasidedir.
Hem gya Hakem-i Zlcell, zeminin meherinde tehir
ettii antika ve acip eserlerine binler gzle bakmak istiyor.
Hem gya o Sultan- Ezelnin o aaca verdii murass
hediye ve nianlar ve formalar, husus bayram ve resm-i
kd olan baharda, padiahn nazarna arz etmek iin,
yle mzeyyen, mevzun, muntazam, mnidar bir ekil
alm ve yle hikmetli bir ekil verilmitir ki, herbir
ieinde, herbir meyvesinde, birbiri iinde ok vecihler ve
delillerle Nakkann vcuduna ve esmsna ehadet
ederler.
Mesel, herbir iekte, herbir meyvede bir mizan var. Ve
o mizan, bir intizam iinde; ve o intizam, tazelenen bir
tanzim ve tevzin iinde; ve o tevzin ve tanzim, bir ziynet ve
sanat iinde; ve o ziynet ve sanat, mnidar kokular ve
hikmetli tatlar iinde bulunduundan; herbir iek, o
aacn iekleri adedince, Hakem-i Zlcelle iaretler
ediyor.
Ve bu bir kelime olan bu aata, bir harf hkmnde
olan bir meyvede bulunan bir ekirdek noktas, btn
aacn hristesini, programn tayan kk bir
sandukadr. Ve hkez, buna kyasen, kinat kitabnn
btn satrlar, sahifeleri, byle, ism-i Hakem ve Hakmin
cilvesiyle, yalnz herbir sahifesi deil, belki herbir satr ve
herbir kelimesi ve herbir har ve herbir noktas, birer
mucize hkmne getirilmitir ki, btn esbab toplansa, bir
noktasnn nazrini getiremezler, muaraza edemezler.
Evet, bu Kurn- Azm-i Kinatn herbir yet-i
tekvniyesi, o yetin noktalar ve hurufu adedince
mucizeler gsterdiklerinden, elbette serseri tesadf, kr
kuvvet, gayesiz, mizansz, uursuz tabiat, hibir cihetle o
hakmne, basrne olan has mizana ve gayet ince
intizama karamazlar. Eer karsaydlar, elbette kark
eseri grnecekti. Halbuki hibir cihette intizamszlk
mahede olunmuyor.
NC NKTENN KNC NOKTASI
ki Meseledir.
BRNC MESELES: Onuncu Szde beyan edildii gibi,
nihayet kemalde bir cemal ve nihayet cemalde bir kemal,
elbette kendini grmek ve gstermek, tehir etmek
istemesi, en esasl bir kaidedir. te bu esasl dstur-u
umumye binaendir ki, bu kitab- kebr-i kinatn Nakka-
Ezelsi, bu kinatla ve bu kinatn herbir sahifesiyle ve
herbir satryla, hatt hareri ve noktalaryla kendini
tanttrmak ve kemltn bildirmek ve cemlini gstermek
ve kendisini sevdirmek iin, en czden en kllye kadar
herbir mevcudun mteaddit lisanlaryla ceml-i kemlini
ve keml-i cemlini tanttryor ve sevdiriyor.
te, ey gal insan! Bu Hkim-i Hakem-i Hakm-i
Zlcelli vel-Cemal, sana kar kendisini herbir
mahlkuyla byle hadsiz ve parlak tarzlarda tanttrmak ve
sevdirmek istedii halde, sen Onuntanttrmasna kar
imanla tanmazsan ve Onun sevdirmesine mukabil
ubudiyetinle kendini Ona sevdirmezsen, ne derece hadsiz
muzaaf bir cehalet, bir hasret olduunu bil, ayl.
KNC NOKTANIN KNC MESELES: Bu kinatn
Sni-i Kadr ve Hakminin mlknde itirak yeri yoktur.
nk hereyde nihayet derecede intizam bulunduundan,
irki kabul edemez. nk mteaddit eller bir ie karrsa,
o i karr. Bir memlekette iki padiah, birehirde iki vali,
bir kyde iki mdr bulunsa, o memleket, o ehir, okyn
her iinde bir karklk balayaca gibi, en edn bir
vazifedar adam, o vazifesine bakasnn mdahalesini
kabul etmemesi gsteriyor ki, hkimiyetin en esasl
hassas, elbette istikll ve inraddr. Demek intizam
vahdeti ve hkimiyet inrad iktiza eder.
Madem hkimiyetin bir muvakkat glgesi, muavenete
muhta ve ciz insanlarda byle mdahaleyi reddederse,
elbette, derece-i rububiyette hakik bir hkimiyet-i
mutlaka, bir Kadr-i Mutlakta, btn iddetiyle mdahaleyi
reddetmek gerektir. Eer zerre kadar mdahale olsayd,
intizam bozulacakt.
Halbuki bu kinat yle bir tarzda yaratlm ki, bir
ekirdei halk etmek iin, bir aac halk edebilir bir kudret
lzmdr. Ve bir aac halk etmek iin de, kinat halk
edebilir bir kudret gerektir. Ve kinat iinde parmak
kartran bir erik bulunsa, en kk bir ekirdekte de
hissedar olmak lzm gelir. nk o, onun nmunesidir. O
halde, koca kinatta yerlemeyen iki rububiyet bir
ekirdekte, belki bir zerrede yerlemek lzm gelir. Bu ise,
muhltn ve btl hayltn en mnsz ve en uzak bir
muhlidir. Koca kinatn umum ahval ve keyytn
mizan- adlinde ve nizam- hikmetinde tutan bir Kadr-i
Mutlakn aczinihatt bir ekirdekte dahiiktiza eden
irk ve kfr ne kadar hadsiz derecede muzaaf bir hilf, bir
hata, bir yalan olduunu ve tevhid ne derece hadsiz
muzaaf bir derecede hak ve hakikat ve doru olduunu bil,
Elhamd lillhi alel-mn
1
de.
1. man nimetini veren Allaha krler olsun.
NC NOKTA
Sni-i Kadr, ism-i Hakem ve Hakmi ile, bu lem iinde
binler muntazam lemleri derc etmitir. O lemler iinde
en ziyade kinattaki hikmetlere medar ve mazhar olan
insan bir merkez, bir medar hkmnde yaratm. Ve o
kinat dairesinin en mhim hikmetleri ve faideleri insana
bakyor. Ve insan dairesi iinde dahi, rzk bir merkez
hkmne getirmi; lem-i insande ekser hikmetler,
maslahatlar, o rzka bakar ve onunla tezahr eder. Ve
insanda, uur ve rzkta zevk vastasyla, ism-i Hakmin
cilvesi parlak bir surette grnyor. Ve uur-u insan
vastasyla kefolunan yzer fenlerden herbir fen, Hakem
isminin, bir nevide bir cilvesini tarif ediyor.
Mesel, tp fenninden sual olsa, Bu kinat nedir?
Elbette diyecek ki: Gayet muntazam ve mkemmel bir
eczahane-i kbrdr. inde herbir il gzelce ihzar ve istif
edilmitir.
Fenn-i kimyadan sorulsa, Bu kre-i arz nedir?
Diyecek: Gayet muntazam ve mkemmel bir
kimyahanedir.
Fenn-i makine diyecek: Hibir kusuru olmayan, gayet
mkemmel bir fabrikadr.
Fenn-i ziraat diyecek: Nihayet derecede mahsuldar, her
nevi hububu vaktinde yetitiren muntazam bir tarladr ve
mkemmel bir bahedir.
Fenn-i ticaret diyecek: Gayet muntazam bir sergi ve
ok intizaml bir pazar ve mallar ok sanatl bir
dkkndr.
Fenn-i iae diyecek: Gayet muntazam, btn erzkn
envn cmi bir ambardr.
Fenn-i rzk diyecek: Yz binler leziz taamlar beraber,
keml-i intizamla iinde piirilen bir matbah- Rabbn ve
bir kazan- Rahmndir.
Fenn-i askeriye diyecek ki: Arz bir ordughtr. Her
bahar mevsiminde yeni taht- silha alnm ve zemin
yznde adrlar kurulmu drt yz bin muhtelif milletler
o orduda bulunduu halde, ayr ayr erzaklar, ayr ayr
libaslar, silhlar, ayr ayr talimatlar, terhisatlar, keml-i
intizamla, hibirini unutmayarak ve armayarak, birtek
Kumandan- zamn emriyle, kuvvetiyle, merhametiyle,
hazinesiyle, gayet muntazam yaplp idare ediliyor.
Ve fenn-i elektrikten sorulsa, Bu lem nedir? Elbette
diyecek:
Bu muhteem saray- kinatn dam, gayet intizaml,
mizanl, hadsiz elektrik lmbalaryla tezyin edilmitir.
Fakat o kadar harika bir intizam ve mizanladr ki, bata
gne olarak, kre-i arzdan bin defa byk o semv
lmbalar, mtemadiyen yandklar halde muvazenelerini
bozmuyorlar, patlak vermiyorlar, yangn karmyorlar.
Saryatlar hadsiz olduu halde, vridatlar ve gazyalar
ve madde-i itialleri nereden geliyor? Neden tkenmiyor?
Neden yanmak muvazenesi bozulmuyor? Kk bir lmba
dahi muntazam baklmazsa sner. Kozmorafyaca, kre-i
arzdan bir milyondan ziyade byk ve bir milyon seneden
ziyade yaayan gnei
HAYE-1
kmrsz, yasz yandran,
sndrmeyen Hakm-i Zlcellin hikmetine, kudretine bak,
Sbhnallah de. Gnein mddet-i mrnde geen
dakikalarn irt adedince Maallah, brekllah, l
ilhe ill H syle.
Haiye-1 Acaba dnya sarayn sndran gne sobasna veyahut lmbasna
ne kadar odun ve kmr ve gazya lzm olduu hesap edilsin. Hergn
yanmas iinkozmorafyann szne baklsabir milyon kre-i arz kadar
odun ynlar ve binler denizler kadar gazya gerektir. imdi dn: Onu
odunsuz, gazsz, daim klandran Kadr-i Zlcellin hametine, hikmetine,
kudretine, gnein zerreleri adedince Sbhnallah, maallah, brekllah de.
Demek bu semv lmbalarda gayet harika bir intizam
var. Ve onlara ok dikkatle baklyor. Gya o pek byk ve
pek ok ktle-i nriyelerin ve gayet ok kandil-i
nuriyelerin buhar kazan ise, harareti tkenmez bir
Cehennemdir ki, onlara nursuz hararet veriyor. Ve o
elektrik lmbalarnn makinesi ve merkez fabrikas daim
bir Cennettir ki, onlara nur ve k veriyor; ism-i Hakem ve
Hakmin cilve-i zamyla, intizamla yanmaklar devam
ediyor.
Ve hkez, bunlara kyasen, yzer fennin herbirisinin
kat ehadetiyle, noksansz bir intizam- ekmel iinde,
hadsiz hikmetler, maslahatlarla bu kinat tezyin edilmitir.
Ve o harika ve ihatal hikmetle mecmu-u kinata verdii
intizam ve hikmetleri, en kk bir zhayat ve bir
ekirdekte, kk bir mikyasta derc etmitir. Ve malm ve
bedihdir ki, intizamla gayeleri ve hikmetleri ve faydalar
takip etmek, ihtiyar ile, irade ile, kast ile, meiet ile olabilir,
baka olamaz. htiyarsz, iradesiz, kastsz, uursuz esbab ve
tabiatn ii olmad gibi, mdahaleleri dahi olamaz.
Demek bu kinatn btn mevcudatndaki hadsiz
intizamat ve hikmetleriyle iktiza ettikleri ve gsterdikleri
bir Fil-i Muhtr, bir Sni-i Hakmi bilmemek veya inkr
etmek, ne kadar acip bir cehalet ve divanelik olduu tarif
edilmez. Evet, dnyada en ziyade hayret edilecek birey
varsa, o da bu inkrdr. nk kinatn mevcudatndaki
hadsiz intizmt ve hikmetleriyle vcut ve vahdetine
ahitler bulunduu halde Onu grmemek, bilmemek, ne
derece krlk ve cehalet olduunu, en kr cahil de anlar.
Hatt, diyebilirim ki, ehl-i kfrn iinde, kinatn vcudunu
inkr ettiklerinden ahmak zannedilen Sofestler, en
aklllardr. nk, kinatn vcudunu kabul etmekle
Allaha ve Hlkna inanmamak kabil ve mmkn
olmadndan, kinat inkra baladlar. Kendilerini de
inkr ettiler, Hibir ey yok diyerek, akldan istifa ederek,
akl perdesi altnda sair mnkirlerin hadsiz
aklszlklarndan kurtulup bir derece akla yanatlar.
DRDNC NOKTA
Onuncu Szde iaret edildii gibi, bir Sni-i Hakm ve
gayet hikmetli bir usta, bir sarayn herbir tanda yzer
hikmeti hassasiyetle takip etse, sonra o saraya dam
yapmayp, bou bouna harap olmasyla, takip ettii hadsiz
hikmetleri zayi etmesini hibir zuur kabul etmedii ve bir
Hakm-i Mutlak, keml-i hikmetinden, bir dirhem kadar bir
ekirdekten yzer batman faydalar, gayeleri, hikmetleri
dikkatle takip ettii halde, da gibi koca aaca bir dirhem
kadar birtek fayda, birtek kk gaye, birtek meyve
vermek iin o koca aacn pek ok masarfn yapmakla,
kendi hikmetine btn btn zt ve muhalif olarak,
msrifne bir sefahet irtikp etmesi hibir cihetle imkn
olmad gibi; aynen yle de, bu kinat saraynn herbir
mevcudatna yzer hikmet takan ve yzer vazife ile tehiz
eden, hatt herbir aaca meyveleri adedince hikmetler ve
iekleri adedince vazifeler veren bir Sni-i Hakm,
kyameti getirmemekle ve hari yapmamakla, btn had
ve hesaba gelmeyen hikmetleri ve nihayetsiz vazifeleri
mnsz, abes, bo, faydasz zayi etmesi, o Kadr-i Mutlakn
keml-i kudretine acz-i mutlak verdii gibi, o Hakm-i
Mutlakn keml-i hikmetine hadsiz abesiyet ve faydaszl
ve o Rahm-i Mutlakn ceml-i rahmetine nihayetsiz
irkinlii ve o dil-i Mutlakn keml-i adaletine nihayetsiz
zulm vermek demektir. Adeta, kinatta herkese grnen
hikmet, rahmet, adaleti inkr etmektir. Bu ise en acip bir
muhaldir ki, hadsiz btl eyler, iinde bulunur.
Ehl-i dallet gelsin, baksn: Girecei ve dnd
kendi kabri gibi, kendi dalletinde ne derece dehetli bir
zulmet, bir karanlk ve ylanlarn, akreplerin yuvas bir
kuyu olduunu grsn. Ve hirete iman ise, Cennet gibi
gzel ve nuran bir yol olduunu bilsin, imana girsin.
BENC NOKTA
ki Meseledir.
BRNC MESELE: Sni-i Zlcell, ism-i Hakmin
muktezasyla, hereyde en haf sureti, en ksa yolu, en
kolay tarz, en faydal ekli ehemmiyetle takip ettii
gsteriyor ki, israf, abesiyet, faydaszlk, ftratta yoktur.
sraf ise, ism-i Hakmin zdd olduu gibi, iktisat onun
lzmdr ve dstur-u esasdr.
Ey iktisatsz, isra insan! Btn kinatn en esasl
dsturu olan iktisad yapmadndan, ne kadar hilf-
hakikat hareket ettiini bil;
1
yeti
ne kadar esasl, geni bir dsturu ders verdiini anla.
1. Yiyin, iin, fakat israf etmeyin. Arf Sresi, 7:31.
KNC MESELE: sm-i Hakem ve Hakm, bedhet
derecesinde, Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselmn
risaletine dellet ve istilzam ediyor denilebilir.
Evet, madem gayet mnidar bir kitap, onu ders verecek
bir muallim ister. Ve gayet gzel bir cemal, kendini grecek
ve gsterecek bir yine iktiza eder. Ve gayet kemalde bir
sanat, tehirci bir delll ister. Elbette, herbir harnde yzer
mnlar, hikmetler bulunan bu kitab- kebr-i kinatn
muhatab olan nev-i insan iinde, elbette bir rehber-i
ekmel, bir muallim-i ekber bulunacak. T ki, o kitapta
bulunan kuds ve hakik hikmetleri ders verecek; belki
kinattaki hikmetlerin vcudunu bildirecek; belki kinatn
hilkatindeki makasd- Rabbniyenin zuhuruna, belki
husulne vesile olacak; ve umum kinatta Hlk tarafndan
gayet ehemmiyetle izharn irade ettii keml-i sanatn,
ceml-i esmsn bildirecek, yinedarlk edecek. Ve o
Hlk, btn mevcudatla kendini sevdirmek ve zuur
mahlklarndan mukabele istediinden, o zuurlarn
namna birisi o geni tezahrt- rububiyete kar geni bir
ubudiyetle mukabele edip, ber ve bahri cezbeye getirecek,
semvat ve arz nlatacak bir velvele-i tehir ve takdisle o
zuurlarn nazarn o sanatlarn Sniine evirecek; ve
kuds dersler ve talimatla btn ehl-i akln kulaklarn
kendine evirecek bir Kurn- Azmanla, o Sni-i
Hakem-i Hakmin makasd- lhiyesini en gzel bir surette
gsterecek; ve btn hikmetlerinin tezahrne ve
tezahrt- cemliye ve celliyesine kar en ekmel bir
mukabele edecek bir zt, gnein vcudu gibi bu kinata
lzmdr, zarurdir.
Ve yle eden ve en ekmel bir surette o vazifeleri yapan,
bilmahede, Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselmdr.
yleyse, gne ziyay, ziya gndz istilzam ettii
derecede, kinattaki hikmetler risalet-i Ahmediyeyi (a.s.m.)
istilzam eder.
Evet, nasl ki ism-i Hakem ve Hakmin cilve-i zam ile,
zam derecede risalet-i Ahmediyeyi iktiza ediyor; yle de,
Esm-i Hsndan Allah, Rahmn, Rahm, Vedd, Mnim,
Kerm, Ceml, Rab gibi ok isimlerin herbiri, kinatta
grnen bir cilve-i zamla, zam derecede ve mertebe-i
katiyette risalet-i Ahmediyeyi (a.s.m.) istilzam ederler.
Mesel, ism-i Rahmnn cilvesi olan rahmet-i vsia, o
Rahmeten lil-lemn ile tezahr eder. Ve ism-i Veddun
cilvesi olan tahabbb- lh ve taarrf- Rabbn, o
Habib-i Rabbl-lemn ile netice verir, mukabele grr.
Ve ism-i Cemlin bir cilvesi olan btn cemaller, yani,
ceml-i Zt, ceml-i esm, ceml-i sanat, ceml-i masnuat
o yine-i Ahmediyede grlr, gsterilir. Ve hamet-i
rububiyetin ve saltanat- ulhiyetin cilveleri dahi, o delll-
saltanat- rububiyet olan zt- Ahmediyenin risaletiyle
bilinir, grnr, anlalr, tasdik edilir. Ve hkez, bu
misaller gibi, ekser Esm-i Hsnnn herbiri, risalet-i
Ahmediyeye (a.s.m.) birer parlak burhandr.
Elhasl, madem kinat mevcuttur ve inkr edilmiyor.
Elbette kinatn renkleri ziynetleri, klar, ziyalar,
sanatlar, hayatlar, rabtalar hkmnde olan hikmet,
inyet, rahmet, cemal, nizam, mizan, ziynet gibi mehud
hakikatler, hibir cihetle inkr edilmez. Madem bu
sfatlarn, illerin inkr mmkn deildir. Elbette o
sfatlarn mevsufu ve o illerin fili ve o ziyalarn gnei
olan Zt- Vcibl-Vcud, Hakm, Kerm, Rahm, Ceml,
Hakem, Adl dahi hibir cihetle inkr edilmez ve inkr
kabil olmaz. Ve elbette o sfatlarn ve o illerin medar-
zuhurlar, belki medar- kemalleri, belki medar-
tahakkuklar olan rehber-i ekber, muallim-i ekmel ve
delll- zam ve tlsm- kinatn keaf ve yine-i
Samedn ve Habib-i Rahmn olan Muhammed
Aleyhissalt Vesselmn risaleti hibir cihetle inkr
edilmez. lem-i hakikatin ve hakikat-i kinatn ziyalar
gibi, bunun risaleti dahi, kinatn en parlak bir ziyasdr.


1


2
1. Gnlerin ireleri ve mahlkatn zerreleri saysnca ona ve l ve ashabna
salt ve selm olsun.
2. Seni her trl noksandan tenzih ederiz. Senin bize rettiinden baka
bilgimiz yoktur. Muhakkak ki Sen, ilmi ve hikmeti hereyi kuatan Alm-i
Hakmsin. Bakara Sresi, 2:32.
Otuzuncu Lemann Drdnc Nktesi

1
yetinin bir nktesini ve Vhid ve Ehad isimlerini
tazammun eden bir sm-i zam veya sm-i zamn alt
nurundan bir nuru olan Ferd isminin bir cilvesi, evvl-i
erifte Eskiehir Hapishanesinde bana grnd. O cilve-i
zamn tafsiltn Risale-i Nura havale edip, burada
muhtasar yedi iaretle, ism-i Ferdin tecell-i zamyla
gsterdii tevhid-i hakikyi gayet muhtasar beyan edeceiz.
1. De ki: O Allah birdir. hls Sresi, 112:1.
BRNC ARET
Ferd sm-i zam, zam bir tecell ile kinatn heyet-i
mecmuasna ve herbir nevine ve herbir ferdine birer
sikke-i tevhid, birer htem-i vahdniyet koyduunu, Yirmi
kinci Sz ile Otuz nc Mektup tafsilen gstermilerdir.
Burada, yalnz sikkeye iaret edeceiz.
BRNC SKKE: Ferdiyet cilvesi, kinat yznde yle
bir sikke-i vahdet koymutur ki, kinat tecezz kabul etmez
bir kll hkmne getirmitir. Btn kinata tasarruf
edemeyen bir zt, hibir czne hakik mlik olamaz. O
sikke de udur:
Kinatn mevcudat, envlar en muntazam bir fabrika
arklar gibi birbirine muavenet eder, birbirinin vazifesini
tekmile alr. yle bir tesand, yle birbirine muavenet,
yle birbirinin sualine cevap vermek ve birbirinin
imdadna komak ve birbirine sarlmak, birbiri iine
girmek suretiyle yle bir vahdet-i vcut tekil ediyorlar ki,
bir insann cesedindeki unsurlar gibi, birbirinden kabil-i
tefrik olmaz. Bir unsurun dizginini tutan, umumun
dizginlerini tutamazsa, o tek unsurun dizginini
zaptedemez.
te, kinatn simasndaki bu teavn, tesand, tecavb,
teanuk, pek parlak bir sikke-i kbr-y vahdettir.
KNC SKKE: Zeminin yznde ve bahar simasnda
yle bir parlak htem-i ehadiyet ve sikke-i vahdniyet,
ism-i Ferdin cilvesiyle grnyor ki, kre-i arzn yznde
btn zhayat btn efradyla ve ahval ve untyla idare
etmeyen ve umumunu birden grmeyen ve bilmeyen ve
icad etmeyen bir zat icad cihetinde hibir eye
karmadn ispat ediyor. O sikke de udur:
Zeminin yznde maden maddelerin, unsurlarn ve
cmidat mahlkatn gayet muntazam, fakat gizli
sikkelerinden kat- nazar, yalnz iki yz bin hayvnat
taifelerinin ve iki yz bin nebtat envnn atk ipleriyle
dokunan nakl u sikkeye bak ki: Birden, bahar
mevsiminde, zeminin yznde, birbiri iinde, beraber, ayr
ayr ekilleri, ayr ayr hizmetleri, ayr ayr rzklar, ayr ayr
cihazatlar, hibirini armayarak, yanl etmeyerek,
nihayet karklk iinde nihayet derecede temyiz ve
tefrikle, gayet hassas bir mizanla, herbir eye lzm olan
hereyleri klfetsiz, tam vaktinde, umulmad yerden
verildiini gzmzle grdmzden, zeminin simasnda
o keyyet, o tedbir, o idare yle bir htem-i vahdniyet ve
yle bir sikke-i ehadiyettir ki, btn o mevcudat birden
hiten icad edip beraber idare etmeyen bir zt, rububiyet
ve icad cihetiyle hibir eye karamaz. nk karm
olsa, o hadsiz geni muvazene-i idare bozulacak. Fakat
insanlarn o kavnn-i rububiyetin hsn- cereyanlarna,
yine emr-i lh ile, sr bir hizmeti var.
NC SKKE: nsann yznde... Belki insann yz
yle bir sikke-i ehadiyettir ki, dem zamanndan t
kyamete kadar gelmi ve gelecek btn efrad- insaniye
birden nazar- mtalasnda bulunmayan; ve herbirine
kar o tek yzde birer almet-i farika koymayan ve o
kk yzde hadsiz almet-i farika brakmayan bir sebep,
birtek insann yzndeki htem-i vahdniyete icad
cihetiyle el uzatamaz.
Evet, insann yzne o sikkeyi koyan Zt, elbette btn
efrad- insaniye nazar- uhudunda ve daire-i ilmindedir ki,
herbir insann simas gz, kulak, az gibi z-y esasde
birbirine benzedii halde, birer almet-i farika ile
hibirisine tamam benzemez. Nasl ki o simada gz, kulak
gibi zlarn umum efradnda birbirine benzemesi, o nev-i
insann Snii bir ve vhid olduuna ehadet eden bir
sikke-i tevhiddir; yle de, hukuk-u insaniyenin muhafazas
iin sair envn fevkinde olarak o simalarda birbirine
iltibas olmamak ve birbirinden tefriki iin, hikmetli pek
ok almet-i farika ile iftiraklar, o Sni-i Vhidin iradesini,
ihtiyarn ve meietini gstermekle beraber, ayr ve ok
dakik bir sikke-i ehadiyet oluyor ki, btn insanlar,
hayvanlar, belki kinat halk etmeyen bir zt, bir sebep, o
sikkeyi koyamaz.
KNC ARET
Kinatn lemleri, envlar ve unsurlar yle birbiri iine
girift olarak girmitir ki, kinatn heyet-i mecmuasna
mlik olmayan bir sebep, hibir nevine, hibir unsuruna
hakik tasarruf edemez. Adeta ism-i Ferdin cilve-i vahdeti,
btn kinat bir vahdet iine alm, herey o vahdeti iln
ediyor.
Mesel, bu kinatn lmbas olan gnein bir olmas,
umum kinat birinin olmasna iaret ettii gibi; zhayatlarn
evik ve alak hizmetileri olan hava unsuru bir olmas; ve
alar olan ate bir olmas; ve zemin bahesini sulayan
bulut sngeri bir olmas; ve umum zhayatn imdadna
yetien yamur bir olmas ve her yere yetimesi; ve ekser
hayvnat ve nebtat taifelerinin herbirisi umum zemin
yznde serbest yaylmalar, vahdet-i neviyeleri ve
meskenleri bir bulunmas gayet kat bir surette iaretler,
ehadetlerdir ki, meskenleriyle beraber umum o mevcudat,
birtek Ztn mal olduuna dellet ederler.
te buna kyasen, btn kinatn byle birbirine girift
olan envlar mecmu-u kinat yle bir kll hkmne
getirmitir ki, icad cihetiyle tecezz kabul etmez. Umum
kinata hkm gemeyen bir sebep, rububiyet cihetiyle ve
icad keyyetiyle hibir eye hkmedemez ve birtek zerreye
rububiyetini dinlettiremez.
NC ARET
sm-i Ferdin tecell-i zamyla kinat birbiri iinde
hadsiz mektubat- Samedniye hkmne getirip, her
mektupta hadsiz htem-i vahdniyet ve pek ok mhr-
ehadiyet baslm gibi, herbir mektubun kelimt adedince
ehadiyet mhrlerini tayor ve o mhrlerin adedince
ktibini gsteriyor.
Evet, herbir iek, herbir meyve, herbir ot, hatt herbir
hayvan, herbir aa, birer mhr- ehadiyet ve birer sikke-i
samediyet olduklarn ve bulunduklar mekn ise, bir
mektup suretini almas cihetiyle herbiri bir imza eklini
alr, o meknn ktibini gsteriyor. Mesel, bir bahede bir
sar iek, o bahe nakkann bir mhr hkmndedir. O
iek mhr kimin ise, btn zemin yzndeki o nevi
iekler, o Ztn kelimeleri hkmnde olduuna ve o
bahe dahi Onun yazs olduuna, ak bir surette dellet
ediyor.
Demek oluyor ki, herbir ey, umum eyay Hlkna
isnad edip zam bir tevhide iaret ediyor.
DRDNC ARET
sm-i Ferdin cilve-i zam gne gibi zhir olmakla
beraber, vcub derecesinde bir mkuliyet ve hadsiz bir
kolaylkla kabul edilir. Ve o cilvenin muhali ve zdd olan
irk, nihayet derecede mkl ve akldan gayet derecede
uzak, belki muhal ve mmteni derecesinde olduunu ispat
eden ok burhanlar, Risale-i Nurun eczalarnda beyan
edilmi. imdilik o delillerdeki o noktalarn tafsiltn o
risalelere havale edip, yalnz noktasn burada beyan
edeceiz.
BRNCS: Onuncu ve Yirmi Dokuzuncu Szlerin
hirlerinde icmlen ve Yirminci Mektubun hirinde
tafsilen, gayet kat burhanlarla ispat etmiiz ki, Zt- Ferd
ve Ehadin kudretine nisbeten en byk eyin icad, en
kk birey gibi kolaydr. Bir bahar, bir iek gibi
suhuletle halk eder. Binler harin nmunelerini, her
baharda gzmz nnde kolaylkla icad eder. Byk bir
aac, kk bir meyve gibi rahata idare eder. Eer
mteaddit esbaba havale edilse, herbir meyve, bir aa
kadar masra ve mkltl ve bir iek, bir bahar kadar
zahmetli ve suubetli olur.
Evet, nasl ki bir ordunun tehizat- askeriyesi bir
kumandann emriyle bir fabrikada yaplsa, o ordunun
tehizat, adeta birtek neferin tehizat gibi kolaylar; eer
her neferin cihazat ayr ayr fabrikada yaplsa ve idare-i
askeriyesi vahdetten kesrete girse, o vakit herbir nefer,
ordu kadar fabrikalar ister. Aynen yle de, eer herey
Zt- Ferd ve Ehade verilse, btn bir nevin hadsiz efrad,
birtek fert gibi kolay olur. Eer esbaba verilse, herbir fert, o
nevi kadar mkltl olur.
Evet, vahdet de, ferdiyet de, hereyin o Zt- Vhide
intisabyla olur ve Ona istinad eder. Ve bu istinad ve
intisap ise, o ey iin hadsiz bir kuvvet, bir kudret
hkmne geebilir. O vakit kk birey, o intisap ve
istinad kuvvetiyle, binler derece kuvvet-i ahsiyesinin
fevkinde iler grebilir, neticeler verebilir. Ve ok kuvvetli
olan, Ferd ve Ehade istinad ve intisap etmeyen birey,
kendi ahs kuvvetine gre kk iler grebilir ve neticesi
ona gre klr.
Mesel, nasl ki babozuk, gayet cesur, kuvvetli bir
adam, kendi cephanesini ve zahresini beraberinde ve
belinde tamaya mecbur olduundan, ancak on adam
dmanna kar muvakkat dayanabilir. nk ahs
kuvveti o kadar eser gsterebilir. Fakat askerlik
tezkeresiyle bir kumandan- zama intisap ve istinat eden
bir adam, kendi menbi-i kuvvetini ve erzak deposunu
kendisi ekmedii ve tamaya mecbur olmad iin, o
intisapve istinat, onun iin tkenmez bir kuvvet, bir hazine
hkmnegetiinden, malp den dman ordusunun
bir mirini, belki binler adamla beraber, o intisap
kuvvetiyle esir edebilir.
Demek vahdette, ferdiyette, bir karnca bir Firavunu, bir
sinek bir Nemrudu, bir mikrop bir cebbar o intisap
kuvvetiyle malp edebildii gibi, nohut tanesi
kklnde bir ekirdek dahi, da gibiheybetli bir am
aacn omuzunda tayabilir. Evet, nasl ki bir kumandan-
zam, bir neferin imdadna bir orduyu gnderebilir
haysiyetiyle o neferin arkasnda bir orduyu tahid
edebildii cihetiyle, o nefer, bir ordu kendisinin arkasnda
mnen bulunuyor gibi bir kuvvet-i mneviye ile, pek byk
ilere, kumandan namna mazhar olur. yle de, Sultan-
Ezel Ferd ve Ehad olduundan hibir cihetle ihtiya yok,
eer faraz ihtiya olsa hereyin imdadna btn eyay
gnderir ve herbir eyin arkasna kinat ordusunu tahid
eder ve herbir ey kinat kadar bir kuvvete dayanr ve
herbir eye kar btn eyafaraza, eer ihtiya olsao
Kumandan- Ferdin kuvveti hkmne geebilir. Eer
ferdiyet olmazsa, herbir ey btn bu kuvveti kaybeder, hi
hkmne sukut eder, neticeleri dahi hie iner.
te, gzmzle her vakit mahede ettiimiz bu ok
harika eserlerin gayet kk, ehemmiyetsiz eylerden
tezahr, bilbedhe ferdiyet ve ehadiyeti gsteriyor. Yoksa
hereyin neticesi, meyvesi, eseri, o eyin maddesi ve
kuvveti gibi klerek hie inecekti. Ve gzmz nndeki
gayet kymettar eylerin gayet derecede ucuzluu ve
nihayet derecede mebzuliyeti, hi kalmayacakt. imdi krk
parayla alacamz bir kavunu, bir nar, krk bin lirayla da
yiyemezdik.
Evet, dnyadaki btn suhulet, btn ucuzluk, btn
mebzuliyet vahdetten gelir ve ferdiyete ehadet eder.
KNC NOKTA: Mevcudat iki vecihle icad ediliyor. Biri
ibd ve ihtir tabir edilen hiden icaddr. Dieri, ina ve
terkip tabir edilen, mevcut olan ansr ve eyadan
toplamak suretiyle ona vcut vermektir. Eer cilve-i
ferdiyete ve srr- ehadiyete gre olsa, hadsiz derece bir
suhulet, belki vcub derecesinde bir kolaylk olur. Eer
ferdiyete verilmezse, hadsiz derece mkl ve gayr-
mkul, belki imtin derecesinde bir subet olacak.
Halbuki, kinattaki mevcudat, nihayet derecede klfetsiz
olarak ve suhuletle ve kolaylkla, gayet mkemmel bir
surette vcuda gelmeleri, cilve-i ferdiyeti bilbedhe
gsteriyor ve herey dorudan doruya Zt- Ferd-i
Zlcellin sanat olduunu ispat ediyor.
Evet, eer eya Ferd-i Vhide verilse, bir kibrit akar
gibi, eserleriyle azameti anlalan o nihayetsiz kudretiyle,
hiten icad eder. Ve ihatal, nihayetsiz ilmiyle, hereye
mnev bir kalp hkmnde bir miktar tayin eder. Ve o
yine-i ilmindeki hereyin suretine ve plnna gre,
kolayca, herbir eyin zerreleri o kalb- ilm iine yerleir,
muntazaman vaziyetlerini muhafaza ederler.
Eer etraftan zerreleri toplamak lzm gelse de, ilm
kanunlarn ve kudretin ihatal dsturlar cihetiyle, o
zerreler, kanun-u ilm ve sevk-i kudret ile balanmalar
haysiyetiyle, mut bir ordunun nefert gibi muntazaman,
kanun-u ilm ve sevk-i kudret ile gelip o eyin vcudunu
ihata eden kalb- ilm ve miktar- kader iine girip,
kolayca vcudunu tekil ederler. Belki yinedeki aksin
fotoraf vastasyla kt stne vcud-u haric giymesi
veyahut grnmeyen bir yazyla yazlan bir mektuba
gsterici maddeyi srmekle grnmesi gibi, Ferd-i Vhidin
ilm-i ezelsinin yinesinde bulunan mahiyet-i eyaya ve
suver-i mevcudata, gayet suhuletle, kudret onlara vcud-u
haric giydirir. Ve lem-i mndan lem-i zuhura getirir,
gzlere gsterir.
Eer Ferd-i Vhide verilmezse, bir sinein vcudunu
r-yi zeminin etrafndan ve ansrndan, gayet hassas bir
mizanla toplamak, adeta yeryzn ve unsurlar eleyip her
taraftan o mahsus vcudun mahsus zerrelerini getirerek
sanatl vcudunda muntazam yerletirmek iin madd
kalp, belki zlar adedince kalplar bulunmak ve o
vcuttaki duygular ve ruh gibi ince, dakik, mnev leti
dahi mizan- mahsusla mnev lemlerden celb etmek
lzm gelir. te bu surette bir sinein icad kinat kadar
mkltl olur. Yz derece mkl mkl iinde, belki
muhal muhal iinde olacak. nk Hlk- Ferdden baka
hibir ey, hiten ve ademden icad edemediine btn
ehl-i din ve ehl-i fen ittifak ediyorlar. yleyse, esbab ve
tabiata havale edilse, hereye, ekser eyadan toplamak
suretiyle vcut verilebilir.
NC NOKTA: Eer btn eya bir Zt- Ferd-i
Vhide verilse, birtek ey gibi kolay olmasna; eer esbaba
ve tabiata havale edilse, birtek eyin vcudu, umum eya
kadar mkltl olduuna iaret eden, baka risalelerde
izah edilen iki temsili muhtasaran beyan edeceiz.
Mesel: Bir zabite, bin nefere ait vaziyet ve idare havale
edilse ve bir nefer de on zabitin idaresine verilse, o bir
neferin idaresi, bir taburun idaresinden on derece daha
mkltl olur. nk ona emredenler birbirine mni
olurlar; bir kemekele, o nefer hibir istirahat yzn
grmeyecek. Hem bir taburdan matlup vaziyet ve netice
birtek zabite havale edilse, klfetsiz, kolayca o neticeyi
istihsal eder ve o vaziyeti verebilir. Eer o vaziyeti almay
ve o neticeyi istihsal etmeyi, o taburdaki basz, mirsiz,
avusuz neferta havale edilse, o matlup vaziyeti ve
neticeyi almak iin, ok karklk iinde mnakaalarla,
ancak nks bir sureti, mkltla tahsil edebilir.
kinci temsil: Mesel, Ayasofya gibi kubbeli bir camiin
kubbesindeki talarn durdurmak vaziyeti ve muallkta
durdurmas bir ustaya verilse, o vaziyeti onlara kolayca
verebilir. Eer o vaziyete girmesi talara havale edilse,
herbir ta, umum talara hem hkim-i mutlak, hem
mahkm-u mutlak olmak lzm gelir t ki, birbirine ba
baa verip muallkta durabilsinler. O halde, o ustann
kolayca grd iini grmek iin, yz usta kadar, yz
derece iinden daha ziyade iler grlecek, sonra o
vaziyetler alnacak.
nc temsil: Mesel kre-i arz, Zt- Ferd-i Vhidin bir
memuru, bir neferi olduundan, yalnz o birtek nefer, o tek
Ztn tek emrini dinledii iin, mevsimlerin husul ve gece
ve gndz vakitlerinin vcudu ve semvattaki ulv ve
hametli harektn zuhuru ve sinemavri semv levhalarn
tebdili gibi neticeleri istihsal iin, arz gibi birtek nefer,
birtek Ztn birtek emrini almakla, o vazifenin neesinden
gelen bir cezbe ile, meczup Mevlev gibi iki hareketiyle
sema kalkar, btn o muhteem neticelerin husulne ve
zuhuruna vesile olur. Gya o tek nefer, kinat yzndeki
muhteem manevraya bir kumandanlk eder.
Eer hkimiyet-i ulhiyeti ve saltanat- rububiyeti
umum kinat ihata eden ve hkm ve emri umum
mevcudata geen bir Zt- Ferde verilmezse, o halde o
neticeleri, o semv manevray ve arz mevsimleri tahsil
etmek iin, kre-i arzdan bin defa byk milyonlarla
yldzlar ve kreler, milyonlar sene uzunbir mesafeyi her
yirmi drt saatte, herbir senede gezmekle o neticeler
gsterilebilir.
te, kre-i arz gibi birtek memur, meczup bir Mevlev
gibi mihveri ve medr stnde iki hareketle hsl olan o
hametli neticelerin husul ise, vahdette ne derece hadsiz
suhulet olduuna bir misal olmas gibi, ayn neticeleri
kazanmak iin milyonlar defa o hareketten daha mkl ve
hadsiz uzun yollarla o neticeleri kazanmak ne derece
mkltl, belki muhal olduuna, irk ve kfrn yolunda
ne derece muhaller, btl eyler bulunduuna misaldir.
Esbaba tapanlarn ve tabiatperestlerin cehaletlerine bu
misalle bak. Mesel, Bir zt, harika bir fabrikann veya
acip bir saatin veya muhteem bir sarayn veya mkemmel
bir kitabn gayet muntazam bir surette eczalarn, arklarn
fevkalde sanatyla hazr ettikten sonra, kendisi kolayca o
eczalar terkip edip iletmeyerek, belki ok uzun
masraarla o eczalar kendi kendine ilemek ve usta yerine
fabrikay, saray, saati yapmak, kitab yazmak iin herbir
cz, herbir ark, hatt kd, kalemi birer harika makine
hkmne getiriyor ve tehirini ok istedii btn
hnerlerini, kemltn izhara vesile olan o stadln ve
sanatn onlara havale ediyor diye zannetmek, ne derece
akldan uzak ve cehalet olduunu anlarsn. Aynen yle de,
esbaba ve tabiatlara icad isnad edenler, muzaaf bir
cehalete derler. nk tabiatlarn ve sebeplerin stnde
dahi gayet muntazam bir eser-i sanat var; onlar da sair
mahlkat gibi masnudurlar. Onlar yle yapan Zt, onlarn
neticelerini dahi yapar, beraber gsteriyor. ekirdei
yapan, onun stnde aac oyapar. Ve aac yapan, onun
stnde meyveleri dahi o icad eder. Yoksa, ayr ayr
tabiatlarn, sebeplerin vcuda gelmeleri iin, yine
muntazam baka tabiatlar, sebepleri isteyecekler. Ve
hkez, git gide, nihayetsiz, mnsz, imknsz bir silsile-i
mevhmt mevcut kabul etmek lzm gelir. Bu ise,
cehaletlerin en antikasdr.
BENC ARET
ok yerlerde kat delillerle ispat etmiiz ki, hkimiyetin
en esasl hassas istiklldir, inraddr. Hatt hkimiyetin
zayf bir glgesi, ciz insanlarda dahi, istiklliyetini
muhafaza etmek iin, gayrn mdahalesini iddetle
reddeder ve kendi vazifesine bakasnn karmasna
msaade etmez. ok padiahlar, bu redd-i mdahale
haysiyetiyle msum evltlarn ve sevdii kardelerini
merhametsizce kesmiler. Demek, hakik hkimiyetin en
esasl hassas ve inkk kabul etmez bir lzm ve daim
bir muktezas istiklldir, inraddr, gayrn mdahalesini
reddir.
te bu ok esasl hassa iindir ki, rububiyet-i mutlaka
derecesindeki hkimiyet-i lhiye, gayet iddetle irki ve
itiraki ve mdahale-i gayr reddettiinden, Kurn-
Mucizl-Beyan dahi gayet hararetle ve iddetle ve pek
ok tekrarla tevhidi gsterip irki, itiraki azm tehditlerle
reddediyor.
te, rububiyetteki hkimiyet-i lhiye, tevhid ve vahdeti
kat bir surette iktiza ettii ve gayet kuvvetli bir dyi ve
gayet iddetli bir muktazyi gsterdii gibi, kinat
yzndeki nihayet derecede mkemmel ve mecmu-u
kinattan, yldzlardan tut, t nebtat, hayvnat, madin, t
cziyat ve efrada ve zerrelere kadar grnen intizam-
ekmel ve insicam- ecmel, o ferdiyete, o vahdete hibir
cihetle phe getirmez bir ahid-i dil, bir burhan-
bhirdir. nk gayrn mdahalesi olsa, bu gayet hassas
nizam ve intizam ve muvazene-i kinat elbette bozulacakt
ve intizamszlk eseri grnecekti.
1
yetinin srryla,
bu harika, mkemmel nizam- kinat karacakt ve fesada
girecekti. Halbuki,
2
yetiyle, zerrattan
t seyyrta, ferten t Ara kadar hibir cihetle kusur ve
noksan ve mevveiyet eseri grlmediinden, gayet
parlak bir surette, bu nizam- kinat ve u intizam-
mahlkat ve u muvazene-i mevcudat, ism-i Ferdin cilve-i
zamn gsterip vahdete ehadet eder.
1. Eer gklerde ve yerde Allahtan baka ilhlar olsayd, ikisi de harap olup
giderdi. Enbiy Sresi, 21:22.
2. Haydi, evir gzn: En kk bir kusur gryor musun? Mlk Sresi,
67:3.
Hem cilve-i ehadiyet srryla, en kk bir zhayat
mahlk, kinatn bir misal-i musaaras ve kk bir
hristesi hkmnde olduundan, o tek zhayata sahip
kan, btn kinat kabza-i tasarrufunda tutan Zt olabilir.
Ve bir ekirdek, hilkate bir aatan geri olmad ve bir
aa kk bir kinat hkmnde olduu, herbir zhayat
dahi kk bir kinat ve kk bir lem hkmnde
olduundan, bu srr- ehadiyet cilvesi, irk ve itiraki muhal
derecesine getiriyor.
Bu kinat, o srla, deil yalnz tecezz kabul etmez bir
klldr; belki mahiyete, inksam ve itiraki ve tecezzsi
imknsz ve mteaddit elleri kabul etmez bir kll
hkmne getiinden, ondaki her cz, bir cz ve bir ferdi
hkmnde ve o kll dahi bir kll hkmnde olduundan,
hibir cihetle itirakin imkn olmuyor. Bu ism-i Ferdin
cilve-i zam, hakikat-i tevhidi, bu srr- ehadiyetle bedhet
derecesinde ispat ediyor.
Evet, kinatn envlar birbiri iine girift olmas ve
kenetlemesi ve herbirinin vazifesi umuma bakt cihetle,
kinat, rububiyet ve icad noktasnda tecezz kabul etmez
bir kll hkmne getirdii misilli, kinatta faaliyet gsteren
ef l-i umumiye-i muhta dahi, birbirinin iinde tedahl
cihetiyle, yani, mesel hayat vermek ili iinde, ayn anda
iae ve terzik ili grnyor. Ve o iae, ihy illeri iinde,
ayn zamanda o zhayatn cesedini tanzim, tehiz illeri
mahede olunuyor. Ve o iae, ihy, tanzim, tehiz illeri
iinde, ayn vakitte tasvir, terbiye ve tedbir illeri nazara
arpyor. Ve hkez, byle muhit ve umum ef lin birbiri
iine tedahl ve girift olmas ve ziyadaki yedi renk gibi
imtiza, belki ittihad etmesi haysiyetiyle ve o ef lin herbiri
mahiyete bir birlik ve vahdet iinde ekser mevcudata
ihatas ve mul ve vahdn birer il olduundan,
herhalde filinin birtek Zt olmas ve herbiri umum kinat
istil etmesi ve sair ef l ile muavenettrne birlemesi
itibaryla, kinat tecezz kabul etmez bir kll hkmne
getirdii gibi; zhayat mahlklarn herbirisi, kinatn bir
ekirdei, bir hristesi, bir nmunesi hkmnde
olduundan, kinat rububiyet noktasnda tecezz ve
inksam imkn haricinde bir kll hkmne getirmitir.
Demek kinat yle bir klldr ki, bir cze rab olmak,
umum o klle rab olmakla olur. Ve yle bir klldir ki,
herbir cz, bir ferd hkmne geip, birtek ferde
rububiyetini dinlettirmek, umum o kllyi musahhar
etmekle olabilir.
ALTINCI ARET
Ferdiyet-i Rabbniye ve vahdet-i lhiye, btn
kemltn
HAYE-1
medar, esas olduu ve kinatn
hilkatindeki hikmetlerin ve maksatlarn menei ve madeni
olduu gibi, zuur ve zakln, hususan insann metalibinin
ve arzularnn husul bulmasnn menba ve are-i
yegnesidir. Eer ferdiyet olmazsa, beerin btn metalip
ve arzular snecek. Hem hilkat-i kinatn neticeleri hie
inecek, hem mevcut ve muhakkak olan ekser kemltn
inidmna vesile olacak.
Haiye-1 Hatt hadsiz kemal ve ceml-i lhnin tahakkukuna en zhir burhan
ve en kuvvetli bir delil, vahdettir. nk, kinatn Snii, Vhid-i Ehad bilinse,
btn kinattaki kemlt ve cemaller, o Sni-i Vhidde bulunan kuds
kemltn ve cemallerin glgeleri ve cilveleri ve iaretleri ve tereuhatlar
olduu bilinecek. Yoksa, kinatn kemlt ve cemalleri, mahlkata ve uursuz
bir ksm esbaba ait kalacakt. O vakit, akl- beer nazarnda, kemlt-
lhiyenin hazine-i sermediyesi anahtarsz, mehul kalrd.
Mesel, insanda en edit ve sarslmaz ve ak
derecesinde bir arzu-yu bek var. Ve o matlab vermek
iin, btn kinat srr- ferdiyetle kabzasnda tutan ve bir
menzili kapayp br menzili amak gibi kolay bir surette
dnyay kapayp hireti aabilir bir Zt, o arzu-yu beky
yerine getirebilir. Ve bu arzu gibi, ebede uzanm ve
kinatn etrafna yaylm, beerin binler arzular, srr-
ferdiyete ve hakikat-i tevhide baldrlar. Eer o ferdiyet
olmazsa, onlar olmaz, akm kalrlar.
Ve vahdetle btn kinata birden tasarruf eden bir Zt-
Ferd olmazsa, o matlaplar yerine gelmez. Faraz gelse de
ok nks olur.
te bu srr- azm iindir ki, Kurn- Mucizl-Beyan,
tevhid ve ferdiyeti pek ok tekrarla, kuvvetli bir hararetle,
yksek bir halvetle ders verdii gibi, btn enbiya ve
asya ve evliya, en byk zevklerini ve saadetlerini,
kelime-i tevhid olan L ilhe ill Hda buluyorlar.
YEDNC ARET
te bu tevhid-i hakikyi btn meratibiyle en
mkemmel bir surette ders veren, ispat eden, iln eden
Muhammed Aleyhissalt Vesselmn risaleti, elbette o
tevhidin katiyeti derecesinde sabit olmak lzm gelir.
nk, madem daire-i vcudun en byk hakikati olan
tevhidi btn hakaikiyle o zt ders veriyor; elbette tevhidi
ispat eden btn burhanlar, dolaysyla, onun risaletini ve
vazifesinin hakkaniyetini ve dvsnn doruluunu dahi
kat ispat eder denilebilir. Evet, byle binler hakaik-i
liyeyi cem eden ferdiyet ve vahdniyeti hakkyla kefedip
ders veren bir risalet, gayet kat bir surette o tevhid, o
ferdiyetin muktezasdr ve lzmdr. Onlar, onu herhalde
isterler.
te o vazifeyi tam tamna yerine getiren zt- Ahmediye
Aleyhissalt Vesselmn ahsiyet-i mneviyesinin
derece-i ehemmiyetine ve ulviyetine ve bu kinatn bir
gnei olduuna ehadet eden pek ok delillerden,
sebeplerden tanesini nmune olarak beyan ediyoruz.
BRNCS: Umum mmet, umum asrlarda iledikleri
umum hasentn bir misli, es-sebeb kel-fil srrnca, zt-
Ahmediye Aleyhissalt Vesselmn sahife-i hasentna
getii gibi; umum mmet, her gnde ettikleri salvat
duasnn kat makbuliyeti cihetiyle, o hadsiz dualarn iktiza
ettikleri makam ve mertebeyi dnmekle, ahsiyet-i
mneviye-i Muhammediye Aleyhissalt Vesselmn bu
kinat iinde nasl bir gne olduu anlalr.
KNCS: lem-i slmn ecere-i kbrsnn menei,
ekirdei, hayat, medar olan mahiyet-i Muhammediye
Aleyhissalt Vesselmn, fevkalde istidat ve cihazatyla,
lem-i slmiyetin mneviytn tekil eden kuds kelimt,
tesbiht, ibdt, en evvel, btn mnlaryla hissedip
yapmaktan gelen terakkiyt- ruhiyesini dn, Habbiyet
derecesine kan ubudiyet-i Muhammediyenin (a.s.m.)
velyeti sair velyetlerden ne kadar yksek olduunu anla.
Bir zaman, birtek tesbihin, birtek namazda, Sahabelerin
tarz- telkkisine yakn bir surette bana inkiaf, bir ay
kadar ibadet derecesinde ehemmiyetli grnd;
Sahabelerin yksek kymetini onunla anladm. Demek,
bidyet-i slmiyede kelimt- kudsiyenin verdii feyiz ve
nurun baka bir meziyeti var. Tazelii haysiyetiyle baka
bir letfeti, bir tarveti, bir lezzeti var ki, gaet perdesi
altnda mrur-u zamanla gizlenir, azalr, perdelenir. Zt-
Muhammediye (a.s.m.) ise, onlar menba- hakiksinden
(Zt- Akdesten) turfanda, taze olarak, fevkalde istidadyla
alm, emmi, massetmi. Bu srra binaen, o zt, birtek
tesbihten, bakasnn bir sene ibadeti kadar feyiz alabilir.
te bu nokta-i nazardan, zt- Muhammediye
Aleyhissalt Vesselmn, haddi ve nihayeti olmayan
mertib-i kemltta ne derece terakki ettiini kyas et.
NCS: Bu kinatn Hlk, bu kinattaki btn
makasdnn en ehemmiyetli medar nev-i insan
olduundan ve btn hitbt- Sbhniyenin en anlayl
bir muhatab nev-i beer olduundan; o nev-i beer iinde
en mehur, en namdar ve sryla ve icraatyla en
mkemmel, en muhteem fert olan zt- Muhammediyeyi
(a.s.m.) o nevi namna, belki umum kinat hesabna
kendine muhatap ittihaz eden Zt- Ferd-i Zlcell, elbette
onu hadsiz kemltta hadsiz feyzine mazhar etmitir.
te, bu nokta gibi ok noktalar var, kat bir surette
ispat ederler ki, ahsiyet-i mneviye-i Muhammediye
(a.s.m.), kinatn mnev bir gnei olduu gibi; bu kinat
denilen Kurn- kebrin yet-i kbrs ve o furkan- zamn
ism-i zam ve ism-i Ferdin cilve-i zamnn bir yinesidir.
Kinatn umum zerrtnn, umum zamanlarndaki umum
dakikalarnn btn irelerine darb edilip, hsl- darb
adedince o zt- Ahmediyeye salt- selm, nihayetsiz
hazine-i rahmetinden inmesini, Zt- Ferd-i Ehad-i
Samedden niyaz ediyoruz.


1
1. Seni her trl noksandan tenzih ederiz. Senin bize rettiinden
bakabilgimiz yoktur. Muhakkak ki Sen, ilmi ve hikmeti hereyi kuatan Alm-i
Hakmsin. Bakara Sresi, 2:32.
Otuzuncu Lemann Beinci Nktesi


1
yet-i azmenin ve

2
yet-i azmin birer nktesi ile, sm-i zam veyahut sm-i
zamn iki ziyasndan bir ziyas veya alt nurundan bir
nuru olan ism-i Hayyn bir cilvesi, evvl-i erifte,
Eskiehir Hapishanesinde uzaktan uzaa aklma grnd.
Vaktinde kaydedilmedi ve abuk o kuds kuu
avlayamadk. Tebud ettikten sonra, hi olmazsa baz
remizlerle o hakikat-i ekberin ve nur-u zamn baz
ualarn muhtasaran gstereceiz.
1. imdi bak Allahn rahmet eserlerine: Yeryzn lmnn ardndan
nasldiriltiyor. Bunu yapan, elbette lleri de ylece diriltecektir; Ohereye
hakkyla kadirdir. Rum Sresi, 30:50.
2. Allah Tel ki, Ondan baka ibadete lyk hibir ilh yoktur. O Hayy
veKayymdur. Onu ne uyuklama ve ne de uyku tutmaz, gaetin hibir
eidihibir zaman Ona rz olamaz. Bakara Sresi, 2:255.
BRNC REMZ
sm-i Hayy ve ism-i Muhynin bir cilve-i zamndan
olan Hayat nedir? Ve mahiyeti ve vazifesi nedir? sualine
kar, hristevri cevap udur ki:
Hayat,
u kinatn en ehemmiyetli gayesi,
hem en byk neticesi,
hem en parlak nuru,
hem en ltif myesi,
hem gayet szlm bir hlsas,
hem en mkemmel meyvesi,
hem en yksek kemli,
hem en gzel cemli,
hem en gzel ziyneti,
hem srr- vahdeti,
hem rabta-i ittihad,
hem kemltnn menei,
hem sanat ve mahiyete en harika bir zruhu,
hem en kk bir mahlku bir kinat hkmne getiren
mucizekr bir hakikati,
hem gya kinatn kk bir zhayatta yerlemesine
vesile oluyor gibi, koca kinatn bir nevi hristesini o
zhayatta gstermekle beraber, o zhayat ekser mevcudatla
mnasebettar ve kk bir kinat hkmne getiren en
harika bir mucize-i kudrettir.
Hem en byk bir kll kadar, hayat ile kk bir cz
bylten ve bir ferdi dahi kll gibi bir lem hkmne
getiren ve rububiyet cihetinde kinat tecezz ve itiraki ve
inksam kabul etmez bir kll, bir kll hkmnde gsteren
fevkalde harika bir sanat- lhiyedir.
Hem kinatn mahiyetleri iinde Zt- Hayy- Kayymun
vcub-u vcuduna ve vahdetine ve ehadiyetine ehadet
eden burhanlarn en parla, en katsi ve en mkemmeli,
hem masnuat- lhiye iinde en hafsi ve en zhiri, en
kymettar ve en ucuzu, en nezihi ve en parlak ve en
mnidar bir nak- sanat- Rabbniyedir.
Hem sair mevcudat kendine hdim ettiren, nzenin,
nazdar, nazik bir cilve-i rahmet-i Rahmniyedir.
Hem unt- lhiyenin gayet cmi bir yinesidir.
Hem Rahmn, Rezzak, Rahm, Kerm, Hakm gibi ok
Esm-i Hsnnn cilvelerini cmi ve rzk, hikmet, inyet,
rahmet gibi ok hakikatleri kendine tbi eden ve grmek
ve iitmek ve hissetmek gibi umum duygularn menei,
madeni bir acube-i hilkat-i Rabbniyedir.
Hem hayat, bu kinatn tezgh- zamnda yle bir
istihale makinesidir ki, mtemadiyen, her tarafta tasye
yapyor, temizlendiriyor, terakki veriyor, nurlandryor. Ve
zerrat kalelerine gya hayatn yuvas olan cesedi, o
zerrelere vazife grmek, nurlanmak, talimat yapmak iin
bir misarhane, bir mektep, bir kladr. Adeta Zt- Hayy
ve Muhy, bu makine-i hayat vastasyla, bu karanlkl ve
fni ve s olan lem-i dnyay ltietiriyor,
klandryor, bir nevi bek veriyor, bki bir leme gitmeye
hazrlattryor.
Hem hayatn iki yz, yani mlk, melekt vecihleri
parlaktr, kirsizdir, noksanszdr, ulvdir. Onun iin,
perdesiz, vastasz, dorudan doruya dest-i kudret-i
Rabbniyeden ktn ikre gstermek iin, sair eya
gibi zhir esbab, hayattaki tasarruft- kudrete perde
edilmemi bir mstesna mahlktur.
Hem hayatn hakikati, alt erkn- imaniyeye bakp
mnen ve remzen ispat eder. Yani,
hem Vcibl-Vcudun vcub-u vcudunu ve hayat-
sermediyesini,
hem dr- hireti ve hayat- bkyesini,
hem vcud-u melike,
hem sair erkn- imaniyeye pek kuvvetli bakp iktiza
eden bir hakikat-i nuraniyedir.
Hem hayat, btn kinattan szlm en s bir
hlsas olduu gibi, kinattaki en mhim bir maksad-
lh ve hilkat-i lemin en mhim neticesi olan kr ve
ibadet ve hamd ve muhabbeti netice veren bir srr-
zamdr.
te, hayatn bu mezkr yirmi dokuz ehemmiyetli ve
kymettar hassalarn ve ulv ve umum vazifelerini nazara
al. Sonra bak, Muhy isminin arkasnda ism-i Hayyn
azametini gr. Ve hayatn bu azametli hassalar ve
meyveleri noktasndan, ism-i Hayy nasl bir sm-i zam
olduunu bil.
Hem anla ki, bu hayat madem kinatn en byk
neticesi ve en azametli gayesi ve en kymettar meyvesidir;
elbette bu hayatn dahi kinat kadar byk bir gayesi,
azametli bir neticesi bulunmak gerektir. nk aacn
neticesi meyve olduu gibi, meyvenin de ekirdei
vastasyla neticesi, gelecek bir aatr. Evet, bu hayatn
gayesi ve neticesi hayat- ebediye olduu gibi, bir meyvesi
de, hayat veren Zt- Hayy ve Muhyye kar kr ve
ibadet ve hamd ve muhabbettir ki, bu kr ve muhabbet
ve hamd ve ibadet ise, hayatn meyvesi olduu gibi,
kinatn gayesidir.
Ve bundan anla ki, bu hayatn gayesini rahata
yaamak ve gaetli lezzetlenmek ve heveskrne
nimetlenmektir diyenler, gayet irkin bir cehaletle,
mnkirne, belki de krne, bu pek ok kymettar olan
hayat nimetini ve uur hediyesini ve akl ihsann istihfaf ve
tahkir edip dehetli bir kfran- nimet ederler.
KNC REMZ
sm-i Hayyn bir cilve-i zam ve ism-i Muhynin bir
tecell-i eltaf olan bu hayatn Birinci Remizdeki hristesi,
zikredilen btn mertebeleri ve vasar ve vazifeleri beyan
etmek, o vasar adedince risaleler yazmak lzm
geldiinden, Risale-i Nurun eczalarnda o vasarn, o
mertebelerin, o vazifelerin bir ksm izah edildiinden,
ksmen tafsilt Risale-i Nura havale edip, burada birka
tanesine muhtasaran iaret edeceiz.
te, hayatn yirmi dokuz hassalarndan yirmi nc
hassasnda yle denilmitir ki: Hayatn iki yz de effaf,
kirsiz olduundan, esbab- zhiriye ondaki tasarruft-
kudret-i Rabbniyeye perde edilmemitir.
Evet, bu hassann srr udur ki: Kinatta geri hereyde
bir gzellik ve iyilik ve hayr vardr. Ve er ve irkinlik
gayet czdir ve vhid-i kyasdirler ki, gzellik ve iyilik
mertebelerini ve hakikatlerinin tekessrn ve
taadddn gstermek cihetiyle, o er ise hayr ve o kubh
dahi hsn olur. Fakat zuurlarn nazar- zhirsinde
grnen zhir irkinlik ve fenalk ve bel ve musibetten
gelen ksmekler ve ekvlar Zt- Hayy- Kayyma
tevecch etmemek iin, hem akln zhir nazarnda habis,
pis grnen eylerde, kuds, mnezzeh olan kudretin bizzat
ve perdesiz onlarla mbaereti kudretin izzetine mn
gelmemek iin, zhir esbablar o kudretin tasarruftna
perde edilmiler. O esbab ise icad edemiyorlar; belki
haksz olan ekvlara ve itirazlara hedef olmak ve izzet ve
kudsiyet ve mnezzehiyet-i kudreti muhafaza iindirler.
Yirmi kinci Szn kinci Makamnn Mukaddimesinde
beyan edildii gibi, Hazret-i Azril (a.s.) kabz- ervah
vazifesi hususunda Cenb- Hakka mnct etmi, demi:
Senin kullarn benden ksecekler. Cevaben onadenilmi:
Senin vazifen ile vefat edenlerin ortasnda hastalklar ve
musibetler perdesini brakacam. Vefat edenler sana deil,
belki itiraz ve ekv oklarn o perdelere atacaklar.
Bu mnctn srrna gre, lmn ve vefatn ehl-i iman
hakknda hakik gzel yzn grmeyen ve ondaki
rahmetin cilvesini bilmeyenlerin ksmeleri ve itirazlar
Zt- Hayy- Kayyma gitmemek iin Hazret-i Azrilin
(a.s.) vazifesi de bir perde olduu gibi, sair esbablar dahi
zhir perdedirler. Evet, izzet, azamet ister ki, esbab
perdedr- dest-i kudret ola akln nazarnda. Fakat vahdet
ve cell ister ki, esbab ellerini eksinler tesir-i hakikden.
Fakat hayatn hem zhir, hem btn, hem mlk, hem
melekt vecihleri kirsiz, noksansz, kusursuz olduundan,
ekvlar ve itirazlar davet edecek maddeler onda
bulunmad gibi, izzet ve kudsiyet-i kudrete mn olacak
pislik ve irkinlik olmadndan, dorudan doruya,
perdesiz olarak, Zt- Hayy- Kayymun ihy edici, hayat
verici, diriltici isminin eline teslim edilmilerdir. Nur da
yledir, vcut ve icad da yledir. Onun iindir ki, icad ve
halk, dorudan doruya, perdesiz, Zt- Zlcellin
kudretine bakar. Hatt yamur bir nevi hayat ve rahmet
olduundan, vakt-i nzul bir muttarid kanuna tbi
klnmamt ki her vakt-i hcette eller dergh-
lhiyeye rahmet istemek iin alsn. Eer yamur,
gnein tulu gibi, bir kanuna tbi olsayd, o nimet-i
hayatiye, her vakt-i hcette rica ile istenilmeyecekti.
NC REMZ
Yirmi dokuzuncu hassasnda denilmitir ki: Kinatn
neticesi hayat olduu gibi, hayatn neticesi olan kr ve
ibadet dahi, kinatn sebeb-i hilkati ve ille-i gayesi ve
maksud neticesidir.
Evet, bu kinatn Sni-i Hayy- Kayymu, bu kadar
hadsiz env- nimetiyle kendini zhayatlara bildirip
sevdirdiine mukabil, elbette zhayatlardan o nimetlere
kar teekkr; ve sevdirmesine mukabil sevmelerini; ve
kymettar sanatlarna mukabil medh sen etmelerini; ve
evmir-i Rabbnsine kar itaat ve ubudiyetle mukabele
etmelerini ister.
te bu srr- rububiyete gre teekkr ve ubudiyet,
btn env- hayatn ve dolaysyla btn kinatn en
ehemmiyetli gayesi olduundandr ki, Kurn-
Mucizl-Beyan pek ok hararetle ve iddetle ve halvetle
kr ve ibadete sevk ediyor. Ve badet Cenb- Hakka
mahsus ve kr Ona lyk ve hamd Ona hastr diye ok
tekrarla beyan ediyor. Demek bu kr ve ibadet dorudan
doruya Mlik-i Hakiksine gitmek lzm olduunu ifade
iin, hayat btn untyla perdesiz kabza-i tasarrufunda
tutmasna dellet eden

1


2

3
gibi yetler, pek sarih bir surette vastalar nefyedip,
dorudan doruya hayat Hayy- Kayymun dest-i
kudretine mnhasran veriyor.
1. "Dirilten de, ldren de ancak Odur. Geceyle gndz deitirmek de ancak
Onun eseridir." M'minn Sresi, 23:80.
2. "Dirilten de, ldren de ancak Odur. O bireyin olmasn diledii zaman
Onun iisadece 'Ol' demektir; o da oluverir." M'min Sresi, 40:68.
3. "Yeryzn lmnn ardndan diriltir." Rum Sresi, 30:24.
Evet, minnettarlk ve teekkr davet eden ve
muhabbet ve sen hissini tahrik eden, hayattan sonra rzk
ve ifa ve yamur gibi vesile-i kran eyler dahi dorudan
doruya Zt- Rezzk- fye ait olduunu, esbab ve vesait
bir perde olduunu,

1

2

3
gibi yetlerle, rzk, ifa ve yamur mnhasran Zt-
Hayy- Kayymun kudretine hastr. Perdesiz, Ondan
geldiini ifade iin, kaide-i nahviyece almeti hasr ve
tahsis olan ,
4
ifade etmitir. llara
hsiyetleri veren ve tesiri halk eden, ancak o f-i
Hakikdir.
1. Rzk veren, mutlak kudret ve kuvvet sahibi olan ancak Odur. Zriyat
Sresi, 51:58.
2. Hastalandmda bana ifa veren ancak Odur. uar Sresi, 26:80.
3. nsanlar mitsizlie dtklerinde yamuru indiren ancak Odur. r
Sresi, 42:28.
4. ..yle ki, Odur. r Sresi, 42:28; Rzk verici ancak Odur. Zriyat Sresi,
51:58.
DRDNC REMZ
Hayatn yirmi sekizinci hassasnda beyan edilmitir ki:
Hayat, imann alt erknna bakp ispat ediyor, onlarn
tahakkukuna iaretler ediyor.
Evet, madem bu kinatn en mhim neticesi ve meyvesi
ve hikmet-i hilkati hayattr; elbette o hakikat-i liye, bu
fni, ksack, noksan, elemli hayat- dnyeviyeye mnhasr
deildir. Belki, hayatn yirmi dokuz hassasyla mahiyetinin
azameti anlalan ecere-i hayatn gayesi, neticesi ve o
ecerenin azametine lyk bir meyvesi, hayat- ebediyedir
ve hayat- uhreviyedir, tayla ve aacyla, toprayla
hayattar olan dr-i saadetteki hayattr. Yoksa, bu hadsiz
cihazat- mhimme ile tehiz edilen hayat eceresi, zuur
hakknda, hususan insan hakknda meyvesiz, faydasz,
hikmetsiz, hakikatsiz olmak lzm gelecek. Ve sermayece
ve cihazata sere kuundan mesel yirmi derece ziyade
ve bu kinatn ve zhayatn en mhim, yksek ve
ehemmiyetli mahlku olan insan, sere kuundan, saadet-i
hayat cihetinde yirmi derece aa dp en bedbaht, en
zell bir biare olacak. Hem en kymettar bir nimet olan
akl dahi, gemi zamann hznlerini ve gelecek zamann
korkularn dnmekle kalb-i insan mtemadiyen incitip
bir lezzete dokuz elemleri kartrdndan, en musibetli bir
bel olur. Bu ise yz derece btldr. Demek bu hayat-
dnyeviye, hirete iman rknn kat ispat ediyor ve her
baharda harin yz binden ziyade nmunelerini
gzmze gsteriyor.
Acaba senin cisminde, senin bahende ve senin
vatannda senin hayatna lzm ve mnasip btn
levazmat ve cihazat hikmet ve inyet ve rahmetle ihzar
eden ve vaktinde yetitiren, hatt senin midenin bek ve
yaamak arzusuyla ettii husus ve cz olan rzk duasn
bilen ve iiten ve hadsiz leziz taamlarla o duann kabuln
gsteren ve mideyi memnun eden bir Mutasarrf- Kadr,
hi mmkn mdr ki, seni bilmesin ve grmesin? Ve
nev-i insann en byk gayesi olan hayat- ebediyeye lzm
esbab ihzar etmesin? Ve nev-i insann en byk, en
ehemmiyetli, en lyk ve umum olan bek duasn, hayat-
uhreviyenin inasyla ve Cennetin icadyla kabul etmesin?
Ve kinatn en mhim mahlku, belki zeminin sultan ve
neticesi olan nev-i insann Ar ve feri nlatan umum ve
gayet kuvvetli duasn iitmeyip, kk bir mide kadar
ehemmiyet vermesin, memnun etmesin, keml-i hikmetini
ve nihayet rahmetini inkr ettirsin? H, yz bin defa
h!
Hem hi kabil midir ki, hayatn en czsinin pek gizli
sesini iitsin, derdini dinlesin ve derman versin ve nazn
eksin ve keml-i itin ve ihtimamla beslesin ve ona
dikkatle hizmet ettirsin ve byk mahlkatn ona
hizmetkr yapsn; ve sonra en byk ve kymettar ve bki
ve nazdar bir hayatn gk sads gibi yksek sesini
iitmesin? Ve onun ok ehemmiyetli bek duasn ve nazn
ve niyazn nazara almasn? Adeta bir neferin keml-i itin
ile tehizat ve idaresini yapsn ve mut ve muhteem
orduya hi bakmasn? Ve zerreyi grsn, gnei grmesin?
Sivrisinein sesini iitsin, gk grltsn iitmesin? H,
yz bin defa h!
Hem hibir cihetle akl kabul eder mi ki, hadsiz
rahmetli, muhabbetli ve nihayet derecede efkatli ve kendi
sanatn ok sever ve kendini ok sevdirir ve kendini
sevenleri ziyade sever bir Zt- Kadr-i Hakm, en ziyade
kendini seven ve sevimli ve sevilen ve Sniine ftraten
peresti eden hayat ve hayatn zt ve cevheri olan ruhu,
mevt-i ebed ile idam edip, kendinden o sevgili muhibbini
ve habibini ebed bir surette kstrsn, darltsn, dehetli
rencide ederek srr- rahmetini ve nur-u muhabbetini inkr
etsin ve ettirsin? Yz bin defa h ve kell! Bu kinat
cilvesiyle sslendiren bir ceml-i mutlak ve umum
mahlkat sevindiren bir rahmet-i mutlaka, byle hadsiz
bir irkinlikten ve kubh-u mutlaktan ve byle bir zulm-
mutlaktan, bir merhametsizlikten, elbette nihayetsiz derece
mnezzehtir ve mukaddestir.
Netice: Madem dnyada hayat var; elbette insanlardan
hayatn srrn anlayanlar ve hayatn s-i istimal
etmeyenler, dr- bekda ve Cennet-i bkiyede hayat-
bkiyeye mazhar olacaklardr. menn.
Ve hem nasl ki yeryznde bulunan parlak eylerin
gnein akisleriyle parlamalar ve denizlerin yzlerinde
kabarcklar ziyann lemalaryla parlayp snmeleri,
arkalarndan gelen kabarcklar yine hayal gneiklere
yinelik etmeleri bilbedhe gsteriyor ki, o lemalar,
yksek birtek gnein cilve-i iniksdrlar ve gnein
vcudunu muhtelif dillerle yad ediyorlar ve k
parmaklaryla ona iaret ediyorlar. Aynen yle de, Zt-
Hayy- Kayymun Muhy isminin cilve-i zamyla berrin
yznde ve bahrin iinde zhayatlarn kudret-i lhiye ile
parlayp, arkalarndan gelenlere yer vermek iin Y Hayy
deyip perde-i gaybda gizlenmeleri, bir hayat- sermediye
sahibi olan Zt- Hayy- Kayymun hayatna ve vcub-u
vcuduna ehadetler, iaretler ettikleri gibi; umum
mevcudatn tanziminde eseri grnen ilm-i lhye ehadet
eden btn deliller ve kinata tasarruf eden kudreti ispat
eden btn burhanlar ve tanzim ve idare-i kinatta
hkmferm olan irade ve meieti ispat eden btn
hccetler ve kelm- Rabbn ve vahy-i lhnin medar
olan risaletleri ispat eden btn almetler, mucizeler ve
hkez yedi sft- lhiyeye ehadet eden btn delil,
bilittifak Zt- Hayy- Kayymun hayatna dellet, ehadet,
iaret ediyorlar. nk, nasl bireyde grmek varsa hayat
da var; iitmek varsa hayatn almetidir; sylemek varsa
hayatn vcuduna iaret eder; ihtiyar, irade varsa hayat
gsterir. Aynen yle de, bu kinatta sryla vcutlar
muhakkak ve bedih olan kudret-i mutlaka ve irade-i
mile ve ilm-i muhit gibi sfatlar, btn delilleriyle, Zt-
Hayy- Kayymun hayatna ve vcub-u vcuduna ehadet
ederler ve btn kinat bir glgesiyle klandran ve bir
cilvesiyle btn dr- hireti zerrtyla beraber
hayatlandran hayat- sermediyesine ehadet ederler.
Hem hayat, melikeye iman rknne dahi bakar,
remzen ispat eder. nk, madem kinatta en mhim
netice hayattr ve en ziyade intiar eden ve kymettarl
iin nshalar teksir edilen ve zemin misarhanesini gelip
geen kalelerle enlendiren zhayatlardr. Ve madem
kre-i arz bu kadar zhayatn envyla dolmu ve
mtemadiyen zhayat envlarn tecdit ve teksir etmek
hikmetiyle, her vakit dolar boanr ve en hasis ve rm
maddelerinde dahi kesretle zhayatlar halk edilerek bir
maher-i huveynat oluyor. Ve madem hayatn szlm en
s hlsas olan uur ve akl ve en ltif ve sabit cevheri
olan ruh, bu kre-i arzda gayet kesretli bir surette halk
olunuyorlar; adeta kre-i arz, hayat ve akl ve uur ve
ervah ile ihy olup yle enlendirilmi. Elbette kre-i
arzdan daha ltif, daha nuran, daha byk, daha
ehemmiyetli olan ecrm- semviye, l, cmid, hayatsz,
uursuz kalmas imkn haricindedir. Demek gkleri,
gneleri, yldzlar enlendirecek ve hayattar vaziyetini
verecek ve netice-i hilkat-i semvt gsterecek ve
hitbt- Sbhniyeye mazhar olacak olan zuur, zhayat
ve semvta mnasip sekeneler, herhalde srr- hayatla
bulunuyorlar ki, onlar da melikelerdir.
Hem hayatn srr- mahiyeti, peygamberlere iman
rknne bakp remzen ispat eder. Evet, madem kinat,
hayat iin yaratlm ve hayat dahi Hayy- Kayym-u
Ezelnin bir cilve-i zamdr, bir nak- ekmelidir, bir
sanat- ecmelidir. Madem hayat- sermediye, resullerin
gnderilmesiyle ve kitaplarn indirilmesiyle kendini
gsterir. (Evet, eer kitaplar ve peygamberler olmazsa, o
hayat- ezeliye bilinmez. Nasl ki bir adamn sylemesiyle
diri ve hayattar olduu anlalr; yle de, bu kinatn
perdesi altnda olan lem-i gaybn arkasnda syleyen,
konuan, emir ve nehyedip hitap eden bir Ztn kelimtn,
hitbtn gsterecek, peygamberler ve ellerinde nzil olan
kitaplardr.) Elbette kinattaki hayat, kat bir surette
Hayy- Ezelnin vcb-u vcuduna kat ehadet ettii gibi;
o hayat- Ezeliyenin ut, celevt, mnsebt olan
irsl-i rusl ve inzl-i ktb rknlerine bakar, remzen
ispat eder. Ve bilhassa risalet-i Muhammediye (a.s.m.) ve
vahy-i Kurn hayatn ruhu ve akl hkmnde olduundan,
bu hayatn vcudu gibi hakkaniyetleri katdir denilebilir.
Evet, nasl ki hayat bu kinattan szlm bir hlsadr.
Ve uur ve his dahi hayattan szlm, hayatn bir
hlsasdr. Akl dahi uurdan ve histen szlm, uurun
bir hlsasdr. Ve ruh dahi, hayatn hlis ve s bir cevheri
ve sabit ve mstakil ztdr. yle de, madd ve mnev
hayat- Muhammediye (a.s.m.) dahi, hayat ve ruh-u
kinattan szlm hlsatl-hlsadr ve risalet-i
Muhammediye dahi (a.s.m.) , kinatn his ve uur ve
aklndan szlm en s hlsasdr. Belki madd ve
mnev hayat- Muhammediye (a.s.m.) , srnn
ehadetiyle, hayat- kinatn hayatdr. Ve risalet-i
Muhammediye (a.s.m.), uur-u kinatn uurudur ve
nurudur. Ve vahy-i Kurn dahi, hayattar hakaikinin
ehadetiyle, hayat- kinatn ruhudur ve uur-u kinatn
akldr.
Evet, evet, evet! Eer kinattan risalet-i
Muhammediyenin (a.s.m.) nuru ksa, gitse, kinat vefat
edecek. Eer Kurn gitse, kinat divane olacak ve kre-i
arz kafasn, akln kaybedecek, belki uursuz kalm olan
ban bir seyyareye arpacak, bir kyameti koparacak.
Hem hayat, iman- bilkader rknne bakyor, remzen
ispat eder. nk madem hayat lem-i ehadetin ziyasdr
ve istil ediyor; ve vcudun neticesi ve gayesidir; ve
Hlk- Kinatn en cmi yinesidir; ve faaliyet-i
Rabbniyenin en mkemmel enmuzeci ve hristesidir,
temsilde hata olmasn, bir nevi program hkmndedir.
Elbette lem-i gayb, yani mazi, mstakbel, yani gemi ve
gelecek mahlkatn hayat- mneviyeleri hkmnde olan
intizam ve nizam ve mlmiyet ve mehudiyet ve taayyn
ve evmir-i tekvniyeyi imtisale mheyy bir vaziyette
bulunmalarn srr- hayat iktiza ediyor.
Nasl ki bir aacn ekirdek-i aslsi ve kk ve
mntehsnda ve meyvelerindeki ekirdekleri dahi, aynen
aa gibi, bir nevi hayata mazhardrlar, belki aacn
kavnin-i hayatiyesinden daha ince kavnin-i hayat
tayorlar. Hem nasl ki bu hazr bahardan evvel gemi
gzn brakt tohumlar ve kkler, bu bahar gittikten
sonra gelecek baharlara brakaca ekirdekler, kkler, bu
bahar gibi cilve-i hayat tayorlar ve kavnin-i hayatiyeye
tbidirler. Aynen yle de, ecere-i kinatn btn dal ve
budaklaryla herbirinin bir mazisi ve mstakbeli var;
gemi ve gelecek tavrlarndan ve vaziyetlerinden
mteekkil bir silsilesi bulunur. Her nevi ve her cznn
ilm-i lhiyede muhtelif tavrlarla mteaddit vcutlar bir
silsile-i vcud-u ilm tekil eder. Ve vcud-u haric gibi, o
vcud-u ilm dahi, hayat- umumiyenin mnev bir
cilvesine mazhardr ki, mukaddert- hayatiye, o mnidar
ve canl elvh- kaderiyeden alnr.
Evet, lem-i gaybn bir nevi olan lem-i ervah, ayn-
hayat ve madde-i hayat ve hayatn cevherleri ve zatlar
olan ervah ile dolu olmas, elbette mazi ve mstakbel
denilen lem-i gaybn bir dier nevi de ve ikinci ksm
dahi, cilve-i hayata mazhariyetini ister ve istilzam eder.
Hem herbir eyin vcud-u ilmsindeki intizam- ekmeli ve
mnidar vaziyetleri ve canl meyveleri, tavrlar, bir nevi
hayat- mneviyeye mazhariyetini gsterir. Evet, hayat-
ezeliye gneinin ziyas olan bu cilve-i hayat, elbette yalnz
bu lem-i ehadete ve bu zaman- hazra ve bu vcud-u
haricye mnhasr olamaz. Belki herbir lem, kabiliyetine
gre, o ziyann cilvesine mazhardr. Ve kinat, btn
lemleriyle o cilve ile hayattar ve ziyadardr. Yoksa, nazar-
dalletin grd gibi muvakkat ve zhir bir hayat altnda
herbir lem, byk ve mthi birer cenaze ve karanlkl
birer virane lem olacakt.
te, kadere ve kazya iman rkn dahi, geni bir
vecihte srr- hayatla anlalyor ve sabit oluyor. Yani, nasl
ki lem-i ehadet ve mevcut hazr eya, intizamlaryla ve
neticeleriyle hayattarlklar grnyor; yle de, lem-i
gaybdan saylan gemi ve gelecek mahlkatn dahi
mnen hayattar bir vcud-u mnevleri ve ruhlu birer
sbut-u ilmleri vardr ki, Levh-i Kaz ve Kader vastasyla
o mnev hayatn eseri, mukadderat namyla grnr,
tezahr eder.
BENC REMZ
Hem hayatn on altnc hassasnda denilmi ki: Hayat
bireye girdii vakit, o cesedi bir lem hkmne getirir; cz
ise kll gibi, czye dahi kll gibi bir cmiiyet verir.
Evet, hayatn yle bir cmiiyeti var; adeta umum
kinata tecell eden ekser Esm-i Hsny kendinde
gsteren bir cmi yine-i ehadiyettir. Bir cisme hayat
girdii vakit kk bir lem hkmne getirir; adeta kinat
eceresinin bir nevi hristesini tayan bir nevi ekirdei
hkmne geiyor. Nasl ki bir ekirdek, onun aacn
yapabilen bir kudretin eseri olabilir; yle de, en kk bir
zhayat halk eden, elbette umum kinatn Hlkdr.
te bu hayat, bu cmiiyetiyle en gizli bir srr- ehadiyeti
kendinde gsterir. Yani, nasl ki azametli gne, ziyasyla
ve yedi rengiyle ve aksiyle, gnee mukabil olan herbir
katre suda ve herbir cam zerresinde bulunuyor. yle de,
herbir zhayatta, kinat ihata eden esm ve sft-
lhiyenin cilveleri beraber onda tecell ediyor. Bu nokta-i
nazardan hayat, kinat, rububiyet ve icad cihetinde
inksam ve tecezz kabul etmez bir kll hkmne, belki
itiraki ve tecezzsi imkn haricinde bulunan bir kll
hkmne getirir.
Evet, seni yaratan, btn nev-i insan yaratan Zt
olduunu, bilbedhe senin yzndeki sikkesi gsteriyor.
nk mahiyet-i insaniye birdir, inksam gayr-
mmkndr. Hem hayat vastasyla ecza-y kinat onun
efrad hkmne ve kinat ise nevi hkmne geer; sikke-i
ehadiyeti mecmuunda gsterdii gibi, herbir czde dahi o
sikke-i ehadiyeti ve htem-i samediyeti gstererek, irk ve
itiraki her cihetle tard eder.
Hem hayatta sanat- Rabbniyenin yle fevkalde
harika mucizeleri var ki, btn kinat halk edemeyen bir
zat, bir kudret, en kk bir zhayat halk edemez. Evet, bir
nohut tanesinde btn Kurn yazar gibi, amn gayet
kk bir tohumunda koca am aacnn hristesini ve
mukaddertn yazan kalem, elbette semvt yldzlarla
yazan kalem olabilir. Evet, bir arnn kk kafasnda,
kinat bahesindeki iekleri tanyacak ve ekser envyla
mnasebettar olacak ve bal gibi bir hediye-i rahmeti
getirecek ve dnyaya geldii gnde erit-i hayat bilecek
derecede bir istidad, bir kabiliyeti, bir cihaz derc eden
Zt, elbette btn kinatn Hlk olabilir.
Elhasl, hayat nasl ki kinatn yznde parlak bir sikke-i
tevhiddir; ve herbir zruh dahi hayat noktasnda bir sikke-i
ehadiyettir; ve hayatn herbir ferdinde bulunan nak-
sanat bir mhr- samediyettir; ve zhayatlarn adedince bu
kinat mektubunu Zt- Hayy- Kayym ve Vhid-i Ehad
namna hayatlaryla imza ediyorlar; ve o mektupta tevhid
mhrleri ve ehadiyet htemleri ve samediyet
sikkeleridirler. yle de, hayat gibi, herbir zhayat dahi, bu
kitab- kinatta birer mhr- vahdniyet olduu gibi,
herbirinin yznde ve simasnda birer htem-i ehadiyet
konulmutur.
Hem nasl ki hayat, cziyt adedince ve zhayat efrad
saysnca Zt- Hayy- Kayymun vahdetine ehadet eden
imzalar ve mhrlerdir. yle de, ihy ve diriltmek ili dahi,
efrad adedince tevhide imza basyor. Mesel, ihynn bir
ferdi olan ihy-y arz, gne gibi parlak bir ahid-i
tevhiddir. nk, baharda zeminin dirilmesinde ve
ihysnda yz bin envn ve her nevin hadsiz efrad
beraber, birbiri iinde, noksansz, kusursuz, mkemmel,
muntazam ihy edilir ve dirilirler. Evet, byle bir tek ille
hadsiz muntazam illeri yapan, elbette btn mahlkatn
Hlkdr ve btn zhayatlar ihy eden Hayy- Kayymdur
ve rububiyetinde itiraki mmkn olmayan bir Vhid-i
Ehaddir.
imdilik hayatn hassalarndan bu kadar az ve muhtasar
yazld. Baka hassalarn beyan ve tafsiltn Risale-i Nura
ve baka zamana havale ediyoruz.
Htime
sm-i zam herkes iin bir olmaz; belki ayr ayr oluyor.
Mesel, mam- Ali Radyallahu Anhn hakknda Ferd,
Hayy, Kayym, Hakem, Adl, Kudds, alt isimdir. Ve
mam- zamn sm-i zam Hakem, Adl, iki isimdir. Ve
Gavs- zamn sm-i zam y Hayydr. Ve mam-
Rabbnnin sm-i zam Kayym, ve hkez, pek ok
zatlar daha baka isimleri sm-i zam grmlerdir.
Bu Beinci Nkte ism-i Hayy hakknda olduu
mnasebetiyle, hem teberrk, hem ahit, hem delil, hem
kuds bir hccet, hem kendimize bir dua, hem bu risaleye
bir hsn- htime olarak, Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselm, Cevenl-Kebr namndaki mnct-
zamnda, marifetullahta gayet yksek ve gayet cmi
derece-i marifetini gstererek byle demitir; biz de
hayalen o zamana gidip, Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselmn dediine min diyerek, ayn mnct
kendimiz de sylyor gibi, sad-y Muhammed
Aleyhissalt Vesselm ile deriz:












1


2
1. Ey her zhayattan nce var olan Hayy, Ey her zhayattan sonra bk
olanHayy, Ey kendisine benzer hibir ey bulunmayan Hayy, Ey kendisi gibihi
hayat sahibi bulunmayan Hayy, Ey hibir eriki bulunmayan Hayy, Eyhibir
hayat sahibine hibir vecihle muhta olmayan Hayy, Ey btncanllara lm
veren Hayy, Ey btn canllar rzklandran Hayy, Eylleri dirilten Hayy, Ey
kendisine asla lm rz olmayan Hayy, Senaczden ve erikten mnezzeh ve
mukaddessin. Senden baka ilh yok kibize imdad etsin. El-aman, el-aman, bizi
azap ateinden ve Cehennemdenkurtar. min.
2. Seni her trl noksandan tenzih ederiz. Senin bize rettiinden
bakabilgimiz yoktur. Muhakkak ki Sen, ilmi ve hikmeti hereyi kuatan Alm-i
Hakmsin. Bakara Sresi, 2:32.
Otuzuncu Lemann Altnc Nktesi
sm-i Kayyma bakar.
sm-i Hayyn bir hlsas, Nur emesinin bir zeyli olmu.
Bu ism-i Kayym dahi, Otuzuncu Szn zeyli olmas mnasip
grld.
TZAR: Bu ok ehemmiyetli meseleler ve ok derin ve geni
ism-i Kayymun cilve-i zam, hem muntazaman deil, belki
ayr ayr lemalar tarznda kalbe hutur ettiinden, hem gayet
mevve ve acele ve tetkiksiz msvedde halinde kaldndan,
elbette tabirat ve ifadelerde ok noksanlar, intizamszlklar
bulunacaktr. Meselelerin gzelliklerine benim kusurlarm
balamalsnz.
HTAR: sm-i zama ait nkteler, zam bir surette geni,
hem gayet derin olduundan, hususan ism-i Kayyma ait
meseleler ve bilhassa Birinci u
HAYE-1
maddiyyunlara
bakt iin, daha ziyade derin gittiinden, elbette her adam
her meseleyi her cihette anlamaz. Fakat herkes her meseleden
bir derece hisse alabilir. Birey btn elde edilmezse, btn
btn elden karlmaz kaidesiyle, Bu mnev bahenin btn
meyvelerini koparamyorum diye vazgemek kr- akl
deildir. nsan ne kadar koparsa o kadar krdr. sm-i zama
ait meselelerin ihata edilmeyecek derecede genileri olduu
gibi, akl grmeyecek derecede inceleri de vardr. Hususan
ism-i Hayy ve Kayyma ve bilhassa hayatn iman erknna
kar remizlerine ve bilhassa kaz ve kader rknne hayatn
iaretine ve ism-i Kayymun Birinci una herkesin kri
yetimez, fakat hissesiz de kalmaz. Belki herhalde imann
kuvvetlendirir. Saadet-i ebediyenin anahtar olan imann
kuvvetlemesi ehemmiyeti ok azmdir. mann bir zerre kadar
kuvveti ziyade olmas, bir hazinedir. mam- Rabbn Ahmed-i
Faruk diyor ki: Bir kk mesele-i imaniyenin inkiaf, benim
nazarmda yzler ezvak ve kerametlere mreccahtr.
Haiye-1 Bu risaleyi okuyan eer mtefennin deilse Birinci uy okumasn,
ikinciden balasn; veya hirde okusun.

1

2

3


4
gibi, kayymiyet-i lhiyeye iaret eden yetlerin bir
nktesi ve sm-i zam veyahut sm-i zamn iki
ziyasndan ikinci ziyas veyahut sm-i zamn alt
nurundan altnc nuru olan Kayym isminin bir cilve-i
zam, Zilkade aynda aklma grnd. Eskiehir
Hapishanesindeki msaadesizliim cihetiyle, o nur-u
zam elbette tamamyla beyan edemeyeceim. Fakat
Hazret-i mam- Ali (r.a.) Kaside-i Erczesinde Sekne
nam- lsiyle beyan ettii sm-i zam ve Celceltiyesinde
yine pek muhteem isimlerle sm-i zam iinde bulunan o
alt ismi en zam, en ehemmiyetli tuttuu iin ve onlarn
bahsi iinde kerametkrne bize teselli verdii iin, bu
ism-i Kayyma dahi, evvelki be esm gibi, hi olmazsa
muhtasar bir surette, Be ua ile o nr-u zama iaret
edeceiz.
1. Hereyin hkm ve tasarrufu Onun elindedir. Ysin Sresi, 36:83.
2. Gklerin ve yerin tedbir ve tasarrufu Ona aittir. Zmer Sresi, 39:63.
3. Hibir ey yoktur ki, hazineleri Bizim yanmzda olmasn. Hicr Sresi,
15:21.
4. Hibir canl yoktur ki, Allah onu alnndan tutup kudretine boyun edirmi
olmasn. Hd Sresi, 11:56.
BRNC UA
Bu kinatn Hlk- Zlcelli Kayymdur, yani, bizatih
kaimdir, daimdir, bkidir. Btn eya Onunla kaimdir,
devam eder ve vcutta kalr, bek bulur. Eer kinattan bir
dakikack olsun o nisbet-i kayymiyet kesilse, kinat
mahvolur.
Hem o Zt- Zlcell kayymiyetiyle beraber, Kurn-
Azmanda ferman ettii gibi, dr.
Yani, ne ztnda, ne sftnda, ne ef linde nazri yoktur,
misli olmaz, ebhi yoktur, erki olmaz. Evet, btn kinat
btn untyla ve keyytyla kabza-i rububiyetinde
tutup bir hane ve bir saray hkmnde, keml-i intizamla
tedbir ve idare ve terbiye eden bir Zt- Akdese, misil ve
mesl ve erk ve ebh olmaz, muhaldir.
Evet, bir Zt ki,
Ona yldzlarn icad zerreler kadar kolay gele,
ve en byk ey, en kk ey gibi kudretine musahhar
ola,
ve hibir ey hibir eye, hibir il hibir ile mni
olmaya,
ve hadsiz efrad, bir fert gibi nazarnda hazr ola,
ve btn sesleri birden iite,
ve umumun hadsiz hctn birden yapabile,
ve kinatn mevcudatndaki btn intizamat ve
mizanlarn ehadetiyle, hibir ey, hibir hal daire-i meiet
ve iradesinden hari olmaya,
ve hibir meknda olmad halde, herbir yerde ve
herbir meknda kudretiyle, ilmiyle hazr ola
ve herey Ondan nihayet derecede uzak olduu halde,
O ise hereye nihayet derecede yakn olabilen bir Zt-
Hayy- Kayym-u Zlcellin elbette hibir cihetle misli,
nazri, erki, veziri, zdd, niddi olmaz ve olmas muhaldir.
Yalnz, mesel ve temsil suretinde unt- kudsiyesine
baklabilir. Risale-i Nurdaki btn temsilt ve tebihat, bu
mesel ve temsil nevindendirler.
te byle misilsiz ve Vcibl-Vcud ve maddeden
mcerret ve mekndan mnezzeh ve tecezzsi ve inksam
her cihetle muhal ve tagayyr ve tebeddl mmteni ve
ihtiya ve aczi imkn haricinde olan bir Zt- Akdesin
kinat safahtnda ve tabakat- mevcudatnda tecell eden
bir ksm cilvelerini, ayn- Zt- Akdes tevehhm ederek bir
ksm mahlkatna ulhiyetin ahkmn veren ehl-i dallet
insanlarn bir ksm, o Zt- Zlcellin baz eserlerini
tabiata isnad etmiler. Halbuki, Risale-i Nurun mteaddit
yerlerinde kat burhanlarla ispat edilmi ki, tabiat bir
sanat- lhiyedir, sni olmaz. Bir kitab- Rabbndir, ktip
olmaz. Bir naktr, nakka olamaz. Bir defterdir, defterdar
olmaz. Bir kanundur, kudret olmaz. Bir mistardr, masdar
olmaz. Bir kabildir, mnfail olur, fil olmaz. Bir nizamdr,
nzm olamaz. Bir eriat- ftriyedir, ri olamaz. Farz-
muhal olarak, en kk bir zhayat mahlk tabiata havale
edilse, Bunu yap denilse, Risale-i Nurun ok yerlerinde
kat burhanlarla ispat edildii gibi, o kk zhayatn
zlar ve cihazatlar adedince kalplar, belki makineler
bulundurmak gerektir, t ki tabiat o ii grebilsin.
Hem, maddiyyun denilen bir ksm ehl-i dallet,
zerrattaki tahavvlt- muntazama iinde hallkyet-i
lhiyenin ve kudret-i Rabbniyenin bir cilve-i zamn
hissettiklerinden ve o cilvenin nereden geldiini
bilemediklerinden ve o kudret-i Samedniyenin
cilvesinden gelen umum kuvvetin nereden idare edildiini
anlayamadklarndan, madde ve kuvveti ezel tevehhm
ederek, zerrelere ve hareketlerine sr- lhiyeyi isnad
etmeye balamlar. Fesbhnallah! nsanlarda bu derece
hadsiz cehalet olabilir mi ki, mekndan mnezzeh olmakla
beraber, herbir yerde, herbir eyin icadnda hereyi
grecek, bilecek, idare edecek bir tarzda bulunur bir
vaziyetle yapt illeri ve eserleri cmid, kr, uursuz,
iradesiz, mizansz ve tesadf frtnalar iinde alkanan
zerrta ve harektna vermek, ne kadar cahilne ve
hurafetkrne bir kir olduunu, zerre kadar akl
bulunanlarn bilmesi gerektir.
Evet, bu herier vahdet-i mutlakadan vazgetikleri iin,
hadsiz ve nihayetsiz bir kesret-i mutlakaya dmler. Yani,
birtek ilh kabul etmedikleri iin, nihayetsiz ilhlar kabul
etmeye mecbur oluyorlar. Yani, birtek Zt- Akdesin
hassas ve lzm- ztsi olan ezeliyeti ve hlkyeti,
bozulmu akllarna stramadklarndan, o hadsiz,
nihayetsiz, cmid zerrelerin ezeliyetlerini, belki
ulhiyetlerini kabul etmeye, mesleklerince mecbur
oluyorlar. te sen gel, eheliyetin nihayetsiz derecesine
bak!
Evet, zerrelerdeki cilve ise, zerreler taifesini Vcibl-
Vcudun havliyle, kudretiyle, emriyle, muntazam ve
muhteem bir ordu hkmne getirmitir. Eer bir saniye o
Kumandan- zamn emri ve kuvveti geri alnsa, o ok
kesretli, cmid, uursuz taife, babozuklar hkmne
gelecekler, belki btn btn mahvolacaklar.
Hem insanlarn bir ksm, gya daha ileri gryor gibi,
daha ziyade cahilne bir dalletle, Sni-i Zlcellin gayet
ltif, nzenin, mut, musahhar bir sahife-i icraat ve
emirlerinin bir vasta-i nakliyt ve zayf bir perde-i
tasarruft ve ltif bir midd- (mrekkep) kitabeti ve en
nzenin bir hulle-i cdt ve bir mye-i masnuat ve bir
mezraa-i hububat olan esir maddesini, cilve-i rububiyetine
yinedarlk ettii iin, masdar ve fil tevehhm etmiler.
Bu acip cehalet, hadsiz muhalleri istilzam ediyor. nk
esir maddesi, maddiyyunlar boduran zerrat maddesinden
daha ltif ve eski hkemann sapland heyul
hristesinden daha kesif, ihtiyarsz, uursuz, cmid bir
maddedir. Bu hadsiz bir surette tecezz ve inksam eden ve
nkillik ve inal hassasyla ve vazifesiyle tehiz edilen bu
maddeye, belki o maddenin zerreden ok derece daha
kk olanzerrelerine, hereyde hereyi grecek, bilecek,
idare edecek bir ihtiyar ve bir iktidar ile vcut bulan illeri,
eserleri isnad etmek, esirin zerreleri adedince yanltr.
Evet, mevcudatta grnen il-i icad yle bir
keyyettedir ki, hereyde, hususan zhayat olsa, ekser
eyay ve belki umum kinat grecek, bilecek ve kinata
kar o zhayatn mnasebetini tanyacak, temin edecek bir
iktidar ve ihtiyardan geldiini gsteriyor ki, madd ve
ihatasz olan esbabn hibir cihetle ili olmaz.
Evet, srr- kayymiyetle, en cz bir il-i icad,
dorudan doruya btn kinat Hlknn ili olduuna
dellet eden bir srr- zam tayor. Evet, mesel bir arnn
icadna tevecch eden bir il, iki cihetle Hlk- Kinata
hususiyetini gsteriyor:
Birincisi: O arnn btn emsalinin, btn zeminde, ayn
zamanda, ayn ile mazhariyetleri gsteriyor ki, bu cz ve
husus il ise, ihatal, r-yi zemini kaplam bir ilin bir
ucudur. yleyse, o byk ilin fili ve o ilin sahibi kim
ise, o cz il dahi onundur.
kinci cihet: Bu hazr arnn hilkatine tevecch eden ilin
fili olmak iin, o arnn erit-i hayatiyesini ve cihazatn
ve kinatla mnasebetini temin edecek ve bilecek kadar
pek byk bir iktidar ve ihtiyar lzm geldiinden, o cz
ili yapan ztn, ekser kinata hkm gemekle ancak o
ili yle mkemmel yapabilir.
Demek, en cz il, iki cihetle Hlk- Klli eye has
olduunu gsterir.
En ziyade c-y dikkat ve c-y hayret udur ki: Vcudun
en kuvvetli mertebesi olan vcubun; ve vcudun en sebatl
derecesi olan maddeden tecerrdn; ve vcudun zevalden
en uzak tavr olan mekndan mnezzehiyetin; ve vcudun
en salam ve tagayyrden ve ademden en mukaddes sfat
olan vahdetin sahibi olan Zt- Vcibl-Vcudun en has
hassas ve lzm- ztsi olan ezeliyeti ve sermediyeti,
vcudun en zayf mertebesi ve en incecik derecesi ve en
mtegayyir, mtehavvil tavr ve en ziyade mekna yaylm
olan hadsiz, kesretli bir madd madde olan esir ve zerrat
gibi eylere vermek ve onlara ezeliyet isnad etmek ve
onlar ezel tasavvur etmek ve ksmen sr- lhiyenin
onlardan neet ettiini tevehhm etmek ne kadar hilf-
hakikat ve vka muhalif ve akldan uzak ve btl bir kir
olduu, Risale-i Nurun mteaddit czlerinde kat
burhanlarla gsterilmitir.
KNC UA
ki meseledir.
BRNC MESELE: sm-i Kayymun bir cilve-i zamna
iaret eden

1

2

3
gibi yetlerin iaret ettii hakikat-i zamn bir vehi
udur ki:
u kinattaki ecrm- semviyenin kyamlar, devamlar,
beklar, srr- kayymiyetle baldr. Eer o cilve-i
kayymiyet bir dakikada yzn evirse, bir ksm kre-i
arzdan bin defa byk milyonlarla kreler, feza-y gayr-
mtenhi boluunda dalacak, birbirine arpacak, ademe
dklecekler. Nasl ki, mesel havada, tayyareler yerinde
binler muhteem kasrlar keml-i intizamla durdurup
seyahat ettiren bir ztn kayymiyet iktidar, o havadaki
saraylarn sebat ve nizam ve devamlaryla llr. yle de,
o Zt- Kayym-u Zlcellin madde-i esiriye iinde hadsiz
ecrm- semviyeye nihayet derecede intizam ve mizan
iinde srr- kayymiyetle bir kyam, bir bek, bir devam
vererek, bazs kre-i arzdan bin ve bir ksm bir milyon
defa byk milyonlarla azm kreleri direksiz, istinatsz,
bolukta durdurmakla beraber, herbirini bir vazifeyle tavzif
edip gayet muhteem bir ordu eklinde, emr-i
4

dan gelen fermanlara keml-i inkyadla itaat
ettirmesi, ism-i Kayymun zam cilvesine bir l olduu
gibi, herbir mevcudun zerreleri dahi, yldzlar gibi, srr-
kayymiyetle kaim ve o sr ile bek ve devam ediyorlar.
1. Onu ne uyuklama ve ne de uyku tutmaz, gaetin hibir eidi hibir zaman
Ona rz olamaz. Bakara Sresi, 2:255.
2. Hibir canl yoktur ki, Allah onu alnndan tutup kudretine boyun edirmi
olmasn. Hd Sresi, 11:56.
3. Gklerin ve yerin tedbir ve tasarrufu Ona aittir. Zmer Sresi, 39:63.
4. (Allah bireyin olmasn murad ettii zaman, O sadece) Ol der, o da
oluverir. Bakara Sresi, 2:117; Ysin Sresi, 36:82.
Evet, bir zhayatn cesedindeki zerrelerin herbir zya
mahsus bir heyetle kme kme toplanp dalmadklar ve
sel gibi akan unsurlarn frtnalar iinde vaziyetlerini
muhafaza edip dalmamalar ve muntazaman durmalar,
bilbedhe, kendi kendilerinden olmayp, belki srr-
kayymiyetle olduundan, herbir ceset muntazam bir
tabur, herbir nevi muntazam bir ordu hkmnde olarak,
btn zhayat ve mrekkebtn zemin yznde ve
yldzlarn feza leminde durmalar ve gezmeleri gibi, bu
zerreler dahi hadsiz dilleriyle srr- kayymiyeti iln
ederler.
KNC MESELE: Eyann srr- kayymiyetle
mnasebettar faydalarnn ve hikmetlerinin bir ksmna
iaret etmeyi bu makam iktiza ediyor.
Evet, hereyin hikmet-i vcudu ve gaye-i ftrat ve
faide-i hilkati ve netice-i hayat er nevidir.
Birinci nevi: Kendine ve insana ve insann
maslahatlarna bakar.
kinci nevi: Daha mhimdir ki, herey, umum zuur
mtala edebilecek ve Ftr- Zlcellin cilve-i esmsn
bildirecek birer yet, birer mektup, birer kitap, birer kaside
hkmnde olarak, mnlarn hadsiz okuyucularna ifade
etmesidir.
nc nevi ise, Sni-i Zlcelle aittir, Ona bakar.
Hereyin faydas ve neticesi kendine bakan bir ise, Sni-i
Zlcelle bakan yzlerdir ki, Sni-i Zlcell, kendi acaib-i
sanatn kendisi tem eder, kendi cilve-i esmsna kendi
masnuatnda bakar. Bu zam nc nevide hikmet-i
hilkatini ifade iin, bir saniye kadar yaamak kdir.
Hem hereyin vcudunu iktiza eden bir srr-
kayymiyet var ki, nc uada izah edilecek.
Bir zaman, tlsm- kinat ve muamm-y hilkat
cilvesiyle mevcudatn hikmetlerine ve faydalarna baktm,
dedim: Acaba bu eya neden byle kendini gsteriyorlar
abuk kaybolup gidiyorlar? Onlarn ahsna bakyorum:
Muntazam, hikmetli giyinmi, giydirilmi, sslendirilmi,
sergiye, temgha gnderilmi. Halbuki bir iki gnde,
belki bir ksm birka dakikadakaybolup faydasz, bou
bouna gidiyorlar. Bu ksa zamanda bizegrnmelerinden
maksat nedir? diye ok merak ediyordum. O zaman,
mevcudatn, hususan zhayatn dnya dershanesine
gelmelerinin mhim bir hikmetini ltf-u lh ile buldum. O
da udur:
Herey, hususan zhayat, gayet mnidar bir kelime, bir
mektup, bir kaside-i Rabbndir, bir ilnnme-i lhdir.
Umum zuurun mtalasna mazhar olduktan ve hadsiz
mtalaclara mnsn ifade ettikten sonra, lfz ve hurufu
hkmndeki suret-i cismniyesi kaybolur.
Bir sene kadar bu hikmet bana k geldi. Bir sene
sonra, masnuatta ve bilhassa zhayatlarda bulunan ok
harika ve pek ince sanatn mucizeleri inkiaf etti. Anladm
ki, bu ok ince ve ok harika olan dekaik-i sanat, yalnz
zuurlarn nazarlarna ifade-i mn iin deildir. Geri
herbir mevcudu hadsiz zuurlar mtala edebilir. Fakat
hem onlarn mtalas mahduttur, hem de herkes o
zhayatn btn dekaik-i sanatna nfuz edemezler.
Demek, zhayatlarn en mhim netice-i hilkati ve en byk
gaye-i ftrat, Zt- Kayym-u Ezelnin kendi nazarna kendi
acaib-i sanatn ve verdii rahmne hediyelerini ve
ihsanlarn arz etmektir.
Bu gaye ise, ok zaman bana kanaat verdi. Ve ondan
anladm ki, her mevcutta, hususan zhayatlarda hadsiz
dekaik-i sanat bulunmas, Zt- Kayym-u Ezelnin
nazarna arz etmek, yani, Zt- Kayym-u Ezel kendi
sanatn kendisi tem etmek olan hikmet-i hilkat, o
byk masarife k geliyordu.
Bir zaman sonra grdm ki, mevcudatn ahslarnda ve
suretlerindeki dekaik-i sanat devam etmiyor; gayet sratle
tazeleniyor, tebeddl ediyor, nihayetsiz bir faaliyet ve bir
hallkyet iinde tahavvl ediyorlar. Bu hallkyet ve bu
faaliyetin hikmeti, elbette o faaliyet derecesinde byk
olmak lzm geliyor, diye tefekkre baladm. Bu defa
mezkr iki hikmet k gelmemeye baladlar, noksan
kaldlar. Gayet merakla ayr bir hikmeti aramaya ve
taharrye baladm.
Bir zaman sonra, lillhilhamd, Kurn- Mucizl-
Beynn feyziyle, srr- kayymiyet noktasnda azm, hadsiz
bir hikmet, bir gaye grnd. Ve onunla, tlsm- kinat
ve muamm-y hilkat tabir edilen bir srr- lh anlald.
Yirmi Drdnc Mektupta tafsilen beyan edildiinden,
burada yalnz icmlen iki noktasn nc uada
zikredeceiz.
Evet, srr- kayymiyetin cilvesine bu noktadan baknz
ki, btn mevcudat ademden karp, herbirisini bu
nihayetsiz fezada,
1
srryla durdurup,
kyam ve bek verip, umumunu byle srr- kayymiyetin
tecellsine mazhar eyliyor. Eer bu nokta-i istinad olmazsa,
hibir ey kendi bayla durmaz; hadsiz bir bolukta
yuvarlanp ademe sukut edecek.
Hem nasl ki btn mevcudat, vcutlar ve kyamlar ve
beklar cihetinde Kayym-u Zlcelle dayanyorlar,
kyamlar Onunladr. yle de, mevcudatn keyyat ve
ahvlinde binler silsilelerintemsilde hata olmasn
telefon, telgraf silsilelerinin merkezi ve santral direi
hkmnde olan srr- kayymiyette
2

srryla ular baldr. Eer o nuran nokta-i istinada
dayanmazlarsa, ehl-i aklca muhal ve btl olan binler
devirler ve teselsller lzm gelecek. Belki mevcudat
adedince btl olan devirler ve teselsller lzm gelir.
Mesel bu ey (hfz veya nur veya vcut veya rzk gibi) bir
cihette buna dayanr, bu da tekine, o da ona... Git gide,
herhalde nihayetsiz olamaz, bir nihayeti bulunacak.
1. O Allah ki, gkleri, grdnz gibi direksiz ykseltti. Rad Sresi, 13:2.
2. Btn iler sadece Ona dndrlr. Hd Sresi, 11:123.
te, btn byle silsilelerin mntehlar, elbette srr-
kayymiyettir. Srr- kayymiyet anlaldktan sonra, o
mevhum silsilelerde birbirine dayanmak rabtas ve
mns kalmaz, kalkar; herey dorudan doruya srr-
kayymiyete bakar.
NC UA

1

2

3

4


5
gibi yetlerin iaret ettikleri hallkyet-i lhiye ve
faaliyet-i Rabbniye iindeki srr- Kayymiyetin bir derece
inkiafna bir iki mukaddime ile iaret edeceiz.
1. O her an bir tasarruftadr. Rahmn Sresi, 55:29.
2. O dilediini hakkyla yapandr. Burc Sresi, 85:16.
3. O dilediini diledii ekilde yaratr. Rum Sresi, 30:54.
4. Hereyin hkm ve tasarrufu Onun elindedir. Ysin Sresi, 36:83.
5. Bak Allahn rahmet eserlerine: Yeryzn lmnn ardndan nasl
diriltiyor. Rum Sresi, 30:50.
BRNCS: u kinata baktmz vakit gryoruz ki,
zaman seylinde mtemadiyen alkanan ve kale kale
arkasndan gelip geen mahlkatn bir ksm bir saniyede
gelir, derakap kaybolur. Bir taifesi bir dakikada gelir, geer.
Bir nevi, bir saat lem-i ehadete urar, lem-i gayba girer.
Bir ksm bir gnde, bir ksm bir senede, bir ksm bir
asrda, bir ksm da asrlarda bu lem-i ehadete gelip,
konup, vazife grp gidiyorlar.
Bu hayret verici seyahat ve seyeran- mevcudat, o sefer
ve seyeln- mahlkat yle bir intizam ve mizan ve
hikmetle sevk ve idare edilir; ve onlara ve o kalelere
kumandanlk eden yle basrne, hakmne, mdebbirne
kumandanlk ediyor ki, btn akllar faraz ittihad edip
birtek akl olsa, o hakmne idarenin knhne yetiemez
ve kusur bulup tenkit edemez.
te bu hallkyet-i Rabbniyenin iinde, o sevimli ve
sevdii masnuatn, hususan zhayatlarn hibirine gz
atrmayarak lem-i gayba gnderiyor. Hibirine nefes
aldrmayarak dnyadaki hayattan terhis ediyor.
Mtemadiyen bu misarhane-i lemi doldurup misarlerin
rzas olmayarak boaltyor. Kalem-i kaz ve kader, kre-i
arz yazar bozar tahtas gibi yaparak,
1
cilveleriyle mtemadiyen kre-i arzda yazlarn yazar ve o
yazlar tazelendirir, tebdil eder.
1. Diriltir ve ldrr.
te bu faaliyet-i Rabbniyenin ve bu hallkyet-i
lhiyenin bir srr- hikmeti ve esasl bir muktazsi ve bir
sebeb-i dsi, mhim ubeye ayrlan hadsiz, nihayetsiz
bir hikmettir.
O hikmetin birinci ubesi udur ki: Faaliyetin her nevi,
cz olsun kll olsun, bir lezzet verir. Belki her faaliyette
bir lezzet var. Belki faaliyet ayn- lezzettir. Belki faaliyet,
ayn- lezzet olan vcudun tezahrdr ve ayn- elem olan
ademden tebud ile silkinmesidir.
Evet, her kabiliyetsahibi, bir faaliyetle kabiliyetinin
inkiafn lezzetle takip eder. Herbir istidadn faaliyetle
tezahr etmesi, bir lezzetten gelir ve bir lezzeti netice verir.
Herbir kemal sahibi, faaliyetle kemltnn tezahrn
lezzetle takip eder.
Madem herbir faaliyette byle sevilir, istenilir bir kemal,
bir lezzet vardr. Ve faaliyet dahi bir kemaldir. Ve madem
zhayat leminde daim ve ezel bir hayattan neet eden
hadsiz bir muhabbetin, nihayetsiz bir merhametin cilveleri
grnyor. Ve o cilveler gsteriyor ki, kendini byle
sevdiren ve seven ve efkat edip ltuarda bulunan Ztn
kudsiyetine lyk ve vcub-u vcuduna mnasip o hayat-
sermediyenin muktezas olarak, hadsiz derecedetabirde
hata olmasnbir ak- lht, bir muhabbet-i kudsiye, bir
lezzet-i mukaddese gibi unt- kudsiye o hayat- akdeste
var ki, o unt byle hadsiz faaliyetle ve nihayetsiz bir
hallkyetle kinat daima tazelendiriyor, alkalandryor,
deitiriyor.
Srr- kayymiyete bakan hadsiz faaliyet-i lhiyedeki
hikmetin ikinci ubesi: Esm-i lhiyeye bakar. Malmdur ki,
herbir cemal sahibi, kendi cemlini grmek ve gstermek
ister. Herbir hner sahibi, kendi hnerini tehir ve iln
etmekle nazar- dikkati celb etmek ister ve sever. Ve hneri
gizli kalm bir gzel hakikat ve gzel bir mn, meydana
kmak ve mterileri bulmak ister ve sever.
Madem bu esasl kaideler, hereyde derecesine gre
cereyan ediyor; elbette Ceml-i Mutlak olan Zt-
Kayym-u Zlcellin bin bir Esm-i Hsnsndan herbir
ismin, kinatn ehadetiyle ve cilvelerinin delletiyle ve
naklarnn iaretiyle, herbirisinin herbir mertebesinde
hakik bir hsn, hakik bir kemal, hakik bir cemal ve
gayet gzel bir hakikat, belki herbir ismin herbir
mertebesinde hadsiz env- hsnle hadsiz hakaik-i cemle
vardr.
Madem bu esmnn kuds cemallerini ire eden
yineleri ve gzel naklarn gsteren levhalar ve gzel
hakikatlerini ifade eden sayfalar bu mevcudattr ve bu
kinattr. Elbette o daim ve bki esm, hadsiz cilvelerini
ve nihayetsiz mnidar naklarn ve kitaplarn, hem
msemmlar olan Zt- Kayym-u Zlcellin nazar-
mahedesine, hem hadd hesaba gelmeyen zruh ve
zuur mahlkatn nazar- mtalasna gstermek ve
nihayetli, mahdut bireyden nihayetsiz levhalar ve birtek
ahstan pek ok ahslar ve bir hakikatten pek kesretli
hakikatleri gstermek iin, o ak- mukaddes-i lhye
istinaden ve o srr- kayymiyete binaen, kinat umumen
ve mtemadiyen cilveleriyle tazelendiriyorlar,
deitiriyorlar.
DRDNC UA
Kinattaki hayretnm faaliyet-i daimenin hikmetinin
nc ubesi udur ki: Herbir merhamet sahibi, bakasn
memnun etmekten mesrur olur. Herbir efkat sahibi,
bakasn mesrur etmekten memnun olur. Herbir
muhabbet sahibi, sevindirmeye lyk mahlklar
sevindirmekle sevinir. Herbir licenap zat, bakasn
mesut etmekle lezzet alr. Herbir dil zat, ihkak- hak
etmek ve mstehaklara ceza vermekte hukuk sahiplerini
minnettar etmekle keyienir. Hner sahibi herbir sanatkr,
sanatn tehir etmekle ve sanatnn tasavvur ettii tarzda
ilemesiyle ve istedii neticeleri vermesiyle iftihar eder.
te bu mezkr dsturlarn herbiri birer kaide-i
esasiyedir ki, kinatta ve lem-i insaniyette cereyan
ediyorlar. Bu kaidelerin esm-i lhiyede cereyan ettiklerini
gsteren misal, Otuz kinci Szn nc Mevkfnda
izah edilmitir. Bir hlsas bu makamda yazlmas
mnasip olduundan, deriz:
Nasl ki, mesela gayet merhametli, sehvetli, gayet
kerm, licenap bir zat, ftratndaki li seciyelerin
muktezasyla, byk bir seyahat gemisine, ok muhta ve
fakir insanlar bindirip, gayet mkemmel ziyafetlerle,
ikramlarla o muhta fakirleri memnun ederek, denizlerde,
arzn etrafnda gezdirir. Ve kendisi de, onlarn stnde,
onlar mesrurne tem ederek, o muhtalarn
minnettarlklarndan lezzet alr ve onlarn telezzzlerinden
mesrur olur ve onlarn keyierinden sevinir, iftihar eder.
Madem byle bir tevziat memuru hkmnde olan bir
insan, byle cz bir ziyafet vermekten bu derece memnun
ve mesrur olursa, elbette btn hayvanlar ve insanlar ve
hadsiz melekleri ve cinleri ve ruhlar, bir sene-i Rahmn
olan kre-i arz gemisine bindirerek, r-yi zemini, env-
matumatla ve btn duygularn ezvak ve erzkyla
doldurulmu bir sofra-i Rabbniye eklinde onlara amak
ve o muhta ve mteekkir ve minnettar ve mesrur
mahlkatn aktr- kinatta seyahat ettirmekle ve bu
dnyada bu kadar ikramlarla onlar mesrur etmekle
beraber, dr- bekda, Cennetlerinden herbirini ziyafet-i
daime iin birer sofra yapan Zt- Hayy- Kayyma ait
olarak, o mahlkatn teekkrlerinden ve
minnettarlklarndan ve mesruriyetlerinden ve
sevinlerinden gelen ve tabirinde ciz olduumuz ve
mezun olmadmz unt- lhiyeyi memnuniyet-i
mukaddese, iftihar- kuds ve lezzet-i mukaddese gibi
isimlerle iaret edilen man-i rububiyettir ki, bu daim
faaliyeti ve mtemdi hallkyeti iktiza eder.
Hem mesel bir mahir sanatkr, plksz bir fonoraf
yapsa, o fonoraf istedii gibi konusa, ilese, sanatkr ne
kadar mftehir olur, mtelezziz olur, kendi kendine
Maaallah der.
Madem icadsz ve sr bir kk sanat, sanatkrnn
ruhunda bu derece bir iftihar, bir memnuniyet hissi
uyandrrsa, elbette bu mevcudatn Sni-i Hakmi, kinatn
mecmuunu, hadsiz namelerin envyla sad veren ve ses
verip tesbih eden ve zikredip konuan bir musiki-i lhiye
ve bir fabrika-i acibe yapmakla beraber; kinatn herbir
nevini, herbir lemini ayr bir sanatla ve ayr sanat
mucizeleriyle gstererek zhayatlarn kafalarnda bir
fonoraf, bir fotoraf, birer telgraf gibi ok makineleri,
hatt en kk birkafada dahi, yapmakla beraber; herbir
insan kafasna, deil yalnzplksz fonoraf, birer yinesiz
fotoraf, bir telsiz telgraf, belki bunlardan yirmi defa daha
harika, her insann kafasnda yle bir makineyi yapmaktan
veistedii tarzda ileyip neticeleri vermekten gelen iftihar-
kuds ve memnuniyet-i mukaddese gibi mnlar ve
rububiyetin bu nevinden olan ulv unt, elbette ve
herhalde bu faaliyet-i daimeyi istilzam eder.
Hem mesel, bir hkmdar- dil, ihkak- hak iin
mazlumlarn hakkn zalimlerden almakla ve fakirleri
kavlerin errinden muhafaza etmekle ve herkese
mstehak olduu hakk vermekle lezzet almas, iftihar
etmesi, memnun olmas, hkmdarln ve adaletin bir
kaide-i esasiyesi olduundan, elbette Hkim-i Hakm, Adl-i
dil olan Zt- Hayy- Kayymun btn mahlkatna,
hususan zhayatlara hukuk-u hayat tabir edilen erit-i
hayatiyeyi vermekle; ve hayatlarn muhafaza iin onlara
cihazat ihsan etmekle; ve zayar kavlerin errinden
rahmne himaye etmekle; ve umum zhayatlarda, bu
dnyada ihkak- hak etmek nevi tamamen ve hakszlara
ceza vermek nevi ise ksmen srr- adaletin icrasndan
olmakla; ve bilhassa Mahkeme-i Kbr-y Hairde adalet-i
ekberin tecellsinden hsl olan ve tabirinde ciz
olduumuz unt- Rabbniye ve man-i kudsiyedir ki,
kinatta bu faaliyet-i daimeyi iktiza ediyor.
te bu misal gibi, Esm-i Hsnnn umumunda,
herbirisi bu faaliyet-i daimede byle kuds baz unt-
lhiyeye medar olduklarndan, hallkyet-i daimeyi iktiza
ederler.
Hem madem her kabiliyet, herbir istidat, inbisat ve
inkiaf edip semere vermekle bir ferahlk, bir genilik, bir
lezzet verir. Hem madem her vazifedar, vazifesini yapmak
ve bitirmekle, vazifesinden terhisinde byk birrahatlk, bir
memnuniyet hisseder. Ve madem birtek tohumdan
birokmeyveleri almak ve bir dirhemden yz dirhem kr
kazanmak, sahiplerine ok sevinli bir hlettir, bir ticarettir.
Elbette, btn mahlkattaki hadsiz istidatlar inkiaf
ettiren ve btn mahlkatn kymettar vazifelerde
istihdam ettikten sonra terakkivri terhis ettiren, yani,
unsurlar madenler mertebesine, madenleri nebatlar
hayatna, nebatlar rzk vastasyla hayvanlarn derece-i
hayatna ve hayvanlar, insanlarn uurkrne olan yksek
hayatna karyor.
te, herbir zhayatn zhir bir vcudunun zevliyle
(Yirmi Drdnc Mektupta izah edildii gibi) ruhu,
mahiyeti, hviyeti, sureti ve misal vcutlar ve ilm ve
gayb mevcudiyetleri ve cesed-i necmsi ve glaf- ruhu gibi
kendinden alnm pek ok vcutlarn arkasnda brakp ve
yerinde vazife bana geiren faaliyet-i daime ve
hallkyet-i Rabbniyeden neet eden man-i kudsiyenin
ve rububiyet-i lhiyenin ne kadar ehemmiyetli olduklar
anlalr.
Mhim bir suale kat bir cevap: Ehl-i dalletten bir ksm
diyorlar ki: Kinat bir faaliyet-i daime ile tayir ve tebdil
eden ztn, elbette kendisinin de mtegayyir ve mtehavvil
olmas lzm gelir.
Elcevap: H, yz bin defa h! Yerdeki yinelerin
tagayyr, gkteki gnein tagayyrn deil, bilkis,
cilvelerinin tazelendiini gsterir. Hem ezel, ebed,
sermed, her cihete keml-i mutlakta ve istin-y
mutlakta, maddeden mcerred, mekndan, kayttan,
imkndan mnezzeh, mberr, muall olan bir Zt-
Akdesin tagayyr ve tebeddl muhaldir. Kinatn
tagayyr Onun tagayyrne deil, belki adem-i
tagayyrne ve gayr- mtehavvil olduuna delildir. nk
mteaddit eyleri intizamla daim tayir ve tahrik eden bir
zat, mtegayyir olmamak ve hareket etmemek lzm gelir.
Mesel, sen ok iplerle bal ok glleleri ve toplar
evirdiin ve daim intizamla tahrik edip vaziyetler
verdiin vakit, senin, yerinde durup tegayyr ve hareket
etmemekliin gerektir. Yoksa o intizam bozacaksn.
Mehurdur ki, intizamla tahrik eden hareket etmemek ve
devamla tayir eden mtegayyir olmamak gerektirt ki o
i intizamla devam etsin.
Saniyen: Tegayyr ve tebeddl, hudsten ve tekemml
etmek iin tazelenmekten ve ihtiyatan ve maddlikten ve
imkndan ileri geliyor. Zt- Akdes ise, hem kadm, hem
her cihete keml-i mutlakta, hem istin-y mutlakta, hem
maddeden mcerred, hem Vcibl-Vcud olduundan,
elbette tegayyr ve tebeddl muhaldir, mmkn deildir.
BENC UA
ki Meseledir.
BRNC MESELES: sm-i Kayymun cilve-i zamn
grmek istersek, hayalimizi btn kinat tem edecek,
biri en uzak eyleri, dieri en kk zerrelerigsterecek iki
drbn yapp, birinci drbnle bakyoruz, gryoruz ki:
sm-i Kayymun cilvesiyle, kre-i arzdan bin defa byk
milyonlar kreler, yldzlar, direksiz olarak, havadan daha
ltif olan madde-i esiriye iinde ksmen durdurulmu,
ksmen vazife iin seyahat ettiriliyor.
Sonra, o hayalin, hurdebin olan ikinci drbnyle,
kk zerrt grecek bir suretle bakyoruz. O srr-
kayymiyetle, zhayat mahlkat- arziyenin herbirinin
zerrt- vcudiyeleri, yldzlar gibi muntazam bir vaziyet
alp hareket ediyorlar ve vazifeler gryorlar. Hususan
zhayatn kanndaki kreyvt- hamr ve beyz tabir
ettikleri, zerrelerden teekkl eden kck ktleleri,
seyyar yldzlar gibi, Mevlevvri iki hareket-i muntazama
ile hareket ediyorlar gryoruz.
Bir hlsatl-hlsa:
HAYE-1
sm-i zamn alt ismi,
ziyadaki yedi renk gibi imtiza ederek tekil ettikleri ziya-y
kudsiyeye bakmak iin, bir hlsann zikri mnasiptir.
yle ki:
Haiye-1 Otuzuncu Lemann alt risaleciinin esas ve mevzuu ve sm-i
zamn srrn tayan alt mukaddes isimlerin gayet ksa bir hlsasdr.
Btn kinatn mevcudatn byle durduran, bek ve
kyam veren ism-i Kayymun bu cilve-i zamnn
arkasndan bak: sm-i Hayyn cilve-i zam, o btn
mevcudat- zhayat cilvesiyle ulelendirmi, kinat
nurlandrm, btn zhayat mevcudat cilvesiyle
yaldzlyor.
imdi bak, ism-i Hayyn arkasnda ism-i Ferdin cilve-i
zam, btn kinat envyla, eczasyla bir vahdet iine
alyor, hereyin alnna bir sikke-i vahdet koyuyor, hereyin
yzne bir htem-i ehadiyet basyor, nihayetsiz ve hadsiz
dillerle cilvesini iln ettiriyor.
imdi ism-i Ferdin arkasndan ism-i Hakemin cilve-i
zamna bak ki, yldzlardan zerrelere kadar, hayalin iki
drbnyle tem ettiimiz mevcudatn herbirisini, cz
olsun, kll olsun, en byk daireden en kk daireye
kadar, herbirine lyk ve mnasip olarak, meyvedar bir
nizam ve hikmetli bir intizam ve semeredar bir insicam
iine alm, btn mevcudat sslendirmi,
yaldzlandrm.
Sonra ism-i Hakemin cilve-i zam arkasndan bak ki,
ism-i Adlin cilve-i zamyla, kinci Nktede izah edildii
vecihle, btn kinat, mevcudatyla, faaliyet-i daime
iinde yle hayret-engiz mizanlarla, llerle, tartlarla
idare eder ki, ecrm- semviyeden biri, bir saniyede
muvazenesini kaybetse, yani ism-i Adlin cilvesi altndan
ksa, yldzlar iinde bir hercmerce, bir kyamet
kopmasna sebebiyet verecek.
te, btn mevcudatn daire-i zam, kehkeandan, yani
Samanyolu tabir edilen mntka-i kbrdan tut, t kan
iindeki kreyvt- hamr ve beyznn daire-i hareketlerine
kadar herbir dairesini, herbir mevcudunu hassas bir mizan,
bir lyle biilmi bir ekil ve bir vaziyetle, batan baa,
yldzlar ordusundan t zerreler ordusuna kadar btn
mevcudatn emr-i
1
dan gelen emirlere keml-i
musahhariyetle itaat ettiklerini gsteriyor.
1. (Allah bireyin olmasn murad ettii zaman, O sadece) Ol der, o da
oluverir. Bakara Sresi, 2:117; Ysin Sresi, 36:82.
imdi, ism-i Adlin cilve-i zam arkasndan, Birinci
Nktede izah edildii gibi, ism-i Kuddsn cilve-i zamna
bak ki, kinatn btn mevcudatn yle temiz, pak, s,
gzel, ssl, berrak yapar gsterir ki, btn kinata ve
btn mevcudata Ceml-i Mutlakn hadsiz derecede
ceml-i ztsine lyk ve nihayetsiz gzel olan Esm-i
Hsnsna mnasip olacak gzel yineler eklini vermitir.
Elhasl, sm-i zamn bu alt ismi ve alt nuru, kinat ve
mevcudat ayr ayr gzel renklerde, eit eit naklarda,
baka baka ziynetlerde bulunan yaldzl perdeler iinde
mevcudat sarmtr.
BENC UNIN KNC MESELES: Kinata tecell
eden kayymiyetin cilvesi, vhidiyet ve cell noktasnda
olduu gibi, kinatn merkezi ve medar ve zuur meyvesi
olan insanda dahi, kayymiyetin cilvesi, ehadiyet ve cemal
noktasnda tezahr var. Yani, nasl ki kinat srr-
kayymiyetle kaimdir; yle de, ism-i Kayymun mazhar-
ekmeli olan insan ile, bir cihette kinat kyam bulur. Yani,
kinatn ekser hikmetleri, maslahatlar, gayeleri insana
bakt iin, gya insandaki cilve-i kayymiyet, kinata bir
direktir.
Evet, Zt- Hayy- Kayym, bu kinatta insan irade
etmi ve kinat onun iin yaratm denilebilir. nk
insan, cmiiyet-i tmme ile btn esm-i lhiyeyi anlar,
zevk eder. Hususan rzktaki zevk cihetiyle pek ok Esm-i
Hsny anlar. Halbuki melikeler onlar o zevkle
bilemezler.
te, insann bu ehemmiyetli cmiiyetidir ki, Zt-
Hayy- Kayym, insana, btn esmsn ihsas etmek ve
btn env- ihsntn tattrmak iin yle itahl bir mide
vermi ki, o midenin geni sofrasn hadsiz env-
matumatyla kermne doldurmu.
Hem bu madd mide gibi hayat da bir mide yapm. O
hayat midesine duygular, eller hkmnde gayet geni bir
sofra-i nimet am. O hayat ise, duygular vastasyla, o
sofra-i nimetten her eit istifadelerle, teekkrtn her
nevini yapar.
Ve bu hayat midesinden sonra, bir insaniyet midesini
vermi ki, o mide, hayattan daha geni bir dairede rzk ve
nimet ister. Akl ve kir ve hayal, o midenin elleri
hkmnde, semvat ve zemin geniliinde o sofra-i
rahmetten istifade edip kreder.
Ve insaniyet midesinden sonra, hadsiz geni dier bir
sofra-i nimet amak iin, slmiyet ve iman akidelerini, ok
rzk ister bir mnev mide hkmne getirip, onun rzk
sofrasnn dairesini mmkinat dairesinin haricinde
geniletip, esm-i lhiyeyi de iine alr klmtr ki, o mide
ile ism-i Rahmn ve ism-i Hakmi en byk bir zevk-i rzk
ile hisseder, Elhamd lillhi al Rahmniyyetih ve al
hakmiyyetih der. Ve hkez, bu mnev mide-i kbr ile
hadsiz nimet-i lhiyeden istifade edebilir. Ve bilhassa o
midedeki muhabbet-i lhiye zevkinin daha baka bir
dairesi var.
te, Zt- Hayy- Kayym, insan btn kinata bir
merkez, bir medar yaparak, kinat kadar geni bir sofra-i
nimet insana atnn ve kinat insana musahhar
ettiinden ve kinatn insan ile mazhar olduu srr-
kayymiyetle bir cihette kaim olduunun hikmeti ise,
insann mhim vazifesidir:
BRNCS: Kinatta mnteir btn env- nimeti
insanla tanzim etmek.
Ve insann menfaati ipiyle tesbih taneleri gibi tanzim
eder, nimetlerin iplerinin ularn insann bana balar,
rahmet hazinelerinin umum eitlerine insan bir liste
hkmne getirir.
KNC VAZFES: Zt- Hayy- Kayymun hitbtna,
insan, cmiiyeti haysiyetiyle en mkemmel muhatap
olmak ve hayretkrne sanatlarn takdir ve tahsin
etmekle en yksek sesli bir delll olmak ve uurdrne
teekkrtn btn envyla, btn env- nimetine ve eit
eit hadsiz ihsntna kr ve hamd sen etmektir.
NC VAZFES: Hayat ile, cihetle Zt- Hayy-
Kayyma ve untna ve sft- muhitasna yinedarlk
etmektir.
Birinci vecih: nsan, kendi acz-i mutlakyla Hlknn
kudret-i mutlakasn ve derectn ve aczin dereceleriyle
kudretin mertebelerini hissetmektir. Ve fakr- mutlakyla
rahmetini ve rahmetinin derecelerini idrak etmek ve
zaafyla Onun kuvvetini anlamaktr. Ve hkez, noksan
sfatlaryla Hlknn evsf- kemline mikyasvri yine
olmak... Gecede nurun daha ziyade parlamasna nazaran,
gece zulmetinin elektrik lmbalarn gstermeye
mkemmel bir yine olduu gibi, insan dahi byle nks
sfatlaryla kemlt- lhiyeye yinedarlk eder.
kinci vecih: nsan, cz iradesiyle ve azck ilmiyle ve
kck kudretiyle ve zhir mlikiyetiyle ve hanesini bina
etmesiyle, bu kinat ustasnn mlikiyetini ve sanatn ve
iradesini ve kudretini ve ilmini, kinatn bykl
nisbetinde anlar, yinedarlk eder.
nc vecihteki yinedarln iki yz var:
Birisi: Esm-i lhiyenin ayr ayr naklarn kendinde
gstermektir. Adeta insan, cmiiyetiyle kinatn kk bir
hristesi ve bir misal-i musaaras hkmnde olup,
umum esmnn naklarn gsteriyor.
kinci yz: unt- lhiyeye yinedarlk eder. Yani,
kendi hayatyla Zt- Hayy- Kayymun hayatna iaret
ettii gibi, kendi hayatnda inkiaf eden sem ve basar gibi
duygularn vastasyla, Zt- Hayy- Kayymun sem ve
basar gibi sfatlarna yinedarlk eder, bildirir.
Hem insan, hayatnda bulunan ve inkiaf etmeyen ve
his ve hassasiyet suretinde galeyan eden ve kesretli bir
surette olan ok ince hayat duygular, mnlar ve hisler
vastasyla, Zt- Hayy- Kayymun unt- kudsiyesine
yinedarlk eder. Mesel, o hassasiyet iinde, sevmek,
iftihar etmek, memnun olmak, mesrur olmak, mferrah
olmak gibi mnlarlaZt- Akdesin kudsiyetine ve
gn-y mutlakna mnasip ve lyk olmak artylao
neviden olan untna yinedarlk eder.
Hem insan, nasl ki hayat- cmiasyla Zt- Zlcellin
sft ve untna bir mikyas- marifettir ve cilve-i
esmsna bir hristedir ve uurlu bir yinedir ve hkez
ok cihetlerle Zt- Hayy- Kayyma yinedarlk eder. yle
de, insan u kinatn hakaiklerine bir vhid-i kyasdir, bir
hristedir, bir mikyastr ve bir mizandr. Mesel, kinatta
Levh-i Mahfuzun gayet kat bir delil-i vcudu ve bir
nmunesi, insandaki kuvve-i hafzadr. Ve lem-i misalin
vcuduna kat delil ve nmune, kuvve-i hayaliyedir.
HAYE-1
Ve kinattaki ruhanlerin bir delil-i vcudu ve nmunesi,
insandaki kuvvelerdir ve ltifelerdir. Ve hkez, insan,
kk bir mikyasta, kinattaki hakaik-i imaniyeyi uhud
derecesinde gsterebilir.
Haiye-1 Evet, nasl ki insann ansrlar kinatn unsurlarndan; ve kemikleri
ta ve kayalarndan; ve salar nebat ve ecrndan; ve bedeninde cereyan
eden kan ve gznden, kulandan, burnundan ve azndan akan ayr ayr
sular arzn emelerinden ve maden sularndan haber veriyorlar, dellet edip
onlara iaret ediyorlar. Aynen yle de, insann ruhu lem-i ervahtan; ve
hafzalar Levh-i Mahfuzdan; ve kuvve-i hayaliyeleri lem-i misalden; ve hkez
herbir cihaz bir lemden haber veriyorlar ve onlarn vcutlarna kat ehadet
ederler.
te, insann mezkr vazifeler gibi ok mhim hizmetleri
var. Ceml-i bkye yinedir. Keml-i sermediyeye delll-
muzhirdir. Ve rahmet-i ebediyeye muhtac- mteekkirdir.
Madem cemal, kemal, rahmet bkidirler ve sermeddirler;
elbette o ceml-i bknin yine-i mtk ve o keml-i
sermednin delll- k ve o rahmet-i ebediyenin muhtac-
mteekkiri olan insan, bki kalmak iin bir dr- bekya
girecek ve o bkilere refakat iin ebede gidecek ve o ebed
cemal ve o sermed kemal ve daim rahmete, ebedl-
bdda refakat etmek gerektir, lzmdr. nk ebed bir
cemal, fni bir mtka ve zil bir dosta raz olmaz. nk
cemal, kendini sevdii iin, sevmesine mukabil muhabbet
ister. Zeval ve fen ise, o muhabbeti advete kalb eder,
evirir. Eer insan ebede gidip bki kalmazsa, ftratndaki
ceml-i sermediyeye kar olan esasl muhabbet yerine
advet bulunacaktr. Onuncu Szn haiyesinde beyan
edildii gibi, bir zaman bir dnya gzeli, bir kn
huzurundan karyor. O adamdaki ak, birden advete
dnyor ve diyor ki: Tuh, ne kadar irkindir! diyerek,
kendine teselli vermek iin cemlinden ksyor, cemlini
inkr ediyor.
Evet, insan bilmedii eye dman olduu gibi, eli
yetimedii veyahut tutamad eylerin advetkrne
kusurlarn arar, adeta dmanlk etmek ister. Madem
btn kinatn ehadetiyle Mahbub-u Hakik ve Ceml-i
Mutlak, btn gzel Esm-i Hsnsyla kendini insana
sevdiriyor ve insanlarn kendini sevmelerini istiyor; elbette
ve herhalde, kendisinin hem mahbubu, hem habibi olan
insana ftr bir adveti verip derinden derine kendinden
kstrmeyecek. Ve ftraten en ziyade sevimli ve
muhabbetli ve peresti iin yaratt en mstesn mahlku
olan insann ftratna btn btn zt olarak bir gizli
adveti, insann ruhuna vermeyecek. nk insan, sevdii
ve kymetini takdir ettii bir ceml-i mutlaktan ebed
ayrlmaktan gelen derin yarasn, ancak ona advetle,
ondan ksmekle ve onu inkr etmekle tedavi edebilir. te,
krlerin Allahn dman olmas bu noktadan ileri
geliyor. yleyse, herhalde o ceml-i ezel, kendisinin
yine-i mtk olan insan ile ebedl-bd yolunda
seyahatinde beraber bulunmak iin, al klli hal, bir dr-
bekda bir hayat- bkiyeye insan mazhar edecek.
Evet, madem insan ftraten bir ceml-i bkye mtak
ve muhib bir surette halk edilmitir. Ve madem bk bir
cemal, zil bir mtka raz olamaz. Ve madem insan
bilmedii veya yetiemedii veya tutamad bir
maksuddan gelen hzn ve elemden teselli bulmak iin, o
maksudun kusurunu bulmakla, belki gizli advet etmekle
kendini teskin eder. Ve madem bu kinat insan iin halk
edilmi ve insan ise marifet ve muhabbet-i lhiye iin
yaratlm. Ve madem bu kinatn Hlk, esmsyla
sermeddir. Ve madem esmlarnn cilveleri daim ve bk
ve ebed olacaktr. Elbette ve herhalde insan bir dr-
bekya gidecek ve bir hayat- bkiyeye mazhar olacaktr.
Ve insann kymetini ve vazifelerini ve kemltn bildiren,
rehber-i zam ve insan- ekmel olan Muhammed-i Arab
Aleyhissalt Vesselm, insana dair beyan ettiimiz btn
kemlt ve vazifeleri en ekmel bir surette kendinde ve
dininde gstermesiyle gsteriyor ki: Nasl kinat insan iin
yaratlm ve kinattan maksud ve mntehap insandr.
yle de, insandan dahi en byk maksud ve en kymettar
mntehap ve en parlak yine-i Ehad ve Samed, elbette
Ahmed-i Muhammeddir.





.
1


2
1. mmetinin hasenat adedince ona ve line salt ve selm olsun. Ya Allah,
yRahmn, y Rahm, y Ferd, y Hayy, y Kayym, y Hakem, y Adl,
yKudds! Furkan- Hakminin hakk iin ve Habib-i Ekreminin
hrmetine,Esm-i Hsnnn hakk iin ve sm-i zamn hrmetine Senden
niyaz edipistiyoruz: Bizi nefsin ve eytann ve cin ve insann errinden
muhafazabuyur. min.
2. Seni her trl noksandan tenzih ederiz. Senin bize rettiinden
bakabilgimiz yoktur. Muhakkak ki Sen, ilmi ve hikmeti hereyi kuatan Alm-i
Hakmsin. Bakara Sresi, 2:32.
Otuz Birinci Lema
ulara inksam etmi olup, On Drdnc u Afyon
mahkemesi mdafaas ve mektuplar ve On Beinci u ise
el-hccetz-Zehr olarak tesmiye edilmi ve
neredilmitir.
HAYE-1
Haiye-1 Bilhare stadmzn tensibiyle On Drdnc ua Afyon
Mahkemesi Mdafaas ve Mektuplar ve On Beinci ua el-Hccetz-Zehr
olarak tesmiye edilmi ve neredilmitir.
(Bedizzamann hizmetkrlar)
Otuz kinci Lema
Eski Saidin en son teli ve yirmi gn Ramazanda telif
edilen, kendi kendine manzum gelen Lemet risalesidir.
Szler mecmuasnda neredilmitir.
Otuz nc Lema
Yeni Saidin en evvel hakikatten uhud derecesinde kalbine
zhir olan ve Arab ibaresinde Katre, Habbe, emme, Zerre,
Hubb, Zhre, ule ve onlarn zeyillerinden ibarettir. Trke
tercmesi Risale-i Nur Klliyatndan Mesnev-i Nuriye ismi
altnda intiar etmitir.
Mncat
Bu Risale-i Mnct, hem vcb-u vcud, hem vahdet, hem
ehadiyet, hem hamet-i rububiyet, hem azamet-i kudret, hem
vsat-i rahmet, hem umumiyet-i hkimiyet, hem ihata-i ilim,
hem mul- hikmet gibi en mhim esasat- imaniyeyi hrika
bir caz iinde fevkalde bir katiyet ve hlisiyet ve yakniyet ile
ispat eder. Hare irt ve bilhassa hirdeki iddetli irt
ok kuvvetlidir.





1
Y lh ve y Rabb,
1. Gklerin ve yerin yaratlmasnda, gecenin ve gndzn deimesinde,
insanlarafaydal eylerle denizde akp giden gemilerde, Allahn gkten
suindirip onunla yeryzn lmnden sonra diriltmesinde, her trlcanly
yeryzne yaymasnda, rzgrlar sevk etmesinde ve gkle yerarasnda Allahn
emrine boyun emi bulutlarda, akln kullanan birtopluluk iin Allahn varlk
ve birliine, kudret ve rahmetine iareteden nice deliller vardr. Bakara Sresi,
2:164.
Ben imann gzyle ve Kurnn talimiyle ve nuruyla ve
Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselmn dersiyle ve ism-i
Hakmin gstermesiyle gryorum ki, semvtta hibir
deveran ve hareket yoktur ki, byle intizamyla Senin
mevcudiyetine iaret ve dellet etmesin.
Ve hibir ecram- semviye yoktur ki, sktuyla,
grltsz vazife grerek direksiz durmalaryla, Senin
rubbiyetine ve vahdetine ehadeti ve iareti olmasn.
Ve hibir yldz yoktur ki, mevzun hilkatiyle, muntazam
vaziyetiyle ve nuran tebessmyle ve btn yldzlara
mmselet ve mabehet sikkesiyle Senin hamet-i
ulhiyetine ve vahdniyetine iaret ve ehadette
bulunmasn.
Ve on iki seyyareden hibir seyyare yldz yoktur ki,
hikmetli hareketiyle ve itaatli musahhariyetiyle ve
intizaml vazifesiyle ve ehemmiyetli peykleriyle Senin
vcub-u vcuduna ehadet ve saltanat- ulhiyetine iaret
etmesin.
Evet, gkler sekeneleriyle, herbiri tek bayla ehadet
ettikleri gibi, heyet-i mecmuasyla, derece-i bedahette, ey
zemin ve gkleri yaratan Yaratc, Senin vcub-u vcduna
yle zhir ehadet, ve ey zerrt muntazam mrekkebatyla
tedbirini gren ve idare eden ve bu seyyare yldzlar
manzum peykleriyle dndren, emrine itaat ettiren, Senin
vahdetine ve birliine yle kuvvetli ehadet ederler ki,
gn yznde bulunan yldzlar saysnca nuran
burhanlar ve parlak deliller o ehadeti tasdik ederler.
Hem bu s, temiz, gzel gkler, fevkalde byk ve
fevkalde sratli ecramyla muntazam bir ordu ve elektrik
lmbalaryla sslenmi bir saltanat donanmas vaziyetini
gstermek cihetiyle, Senin rububiyetinin hametine ve
hereyi icad eden kudretinin azametine zhir dellet ve
hadsiz semvt ihta eden hkimiyetinin ve herbir
zhayat kucana alan rahmetinin hadsiz geniliklerine
kuvvetli iaret ve btn mahlkat- semviyenin btn
ilerine ve keyyetlerine taallk eden ve avucuna alan,
tanzim eden ilminin hereye ihatasna ve hikmetinin her
ie mlne phesiz ehadet ederler. Ve o ehadet ve
dellet o kadar zhirdir ki gya yldzlar, ahit olan gklerin
ehadet kelimeleri ve tecessm etmi nuran delilleridirler.
Hem semavat meydannda, denizinde, fezasndaki
yldzlar ise, mut neferler, muntazam seneler, harika
tayyareler, acip lmbalar gibi vaziyetiyle, Senin saltanat-
ulhiyetinin aasn gsteriyorlar. Ve o ordunun
efradndan bir yldz olan gneimizin seyyarelerinde ve
zeminimizdeki vazifelerinin dellet ve ihtaryla gnein
sir arkadalar olan yldzlarn bir ksm hiret lemlerine
bakarlar ve vazifesiz deiller; belki bki olan lemlerin
gneleridirler.
Ey Vcibl-Vcd, ey Vhid-i Ehad,
Bu harika yldzlar, bu acp gneler, aylar, Senin
mlknde, Senin semvtnda, Senin emrinle ve kuvvetin
ve kudretinle ve Senin idare ve tedbirinle teshir ve tanzim
ve tavzif edilmilerdir. Btn o ecram- ulviye, kendilerini
yaratan ve dndren ve idare eden birtek Halka tesbih
ederler, tekbir ederler, lisan- hal ile Sbhnallah, Allahu
Ekber derler. Ben dahi onlarn btn tesbihatyla Seni
takdis ederim.
Ey iddet-i zuhurundan gizlenmi ve ey azamet-i
kibriyasndan ihtifa etmi olan Kadr-i Zlcell, ey Kdir-i
Mutlak,
Kurn- Hakmin dersiyle ve Resul-i Ekrem
Aleyhissalt Vesselmn tlimiyle anladm: Nasl ki
gkler, yldzlar Senin mevcudiyetine ve vahdetine ehadet
ederler. yle de, cevv-i sem, bulutlaryla ve imekleri ve
radlar ve rzgrlaryla ve yamurlaryla, Senin vcub-u
vcuduna ve vahdetine ehadet ederler.
Evet, cmid, uursuz bulut, b- hayat olan yamuru,
muhta olan zhayatlarn imdadna gndermesi, ancak
Senin rahmetin ve hikmetinledir; kark tesadf
karamaz.
Hem elektriin en by bulunan ve fevid-i
tenviriyesine iaret ederek ondan istifadeye tevik eden
imek ise, senin fezadaki kudretini gzelce tenvir eder.
Hem yamurun gelmesini mjdeleyen ve koca fezay
konuturan ve tesbihatnn grltsyle gkleri nlatan
radat dahi, lisan- kl ile konuarak Seni takdis edip,
rububiyetine ehadet eder.
Hem zhayatlarn yaamasna en lzumlu rzk ve
istifadece en kolay ve nefesleri vermek ve nfuslar
rahatlandrmak gibi ok vazifelerle tavzif edilen rzgrlar
dahi, cevvi deta bir hikmete binaen Levh-i mahv ve
isbat ve yazar, ifade eder sonra bozar tahtas suretine
evirmekle, Senin faaliyet-i kudretine iaret ve Senin
vcduna ehadet ettii gibi, Senin merhametinle
bulutlardan sap zhayatlara gnderilen rahmet dahi,
mevzun, muntazam katreleri kelimeleriyle senin vsat-
rahmetine ve geni efkatine ehadet eder.
Ey Mutasarrf- Fal ve ey Feyyz- Mtel,
Senin vcub-u vcuduna ehadet eden bulut, berk, rad,
rzgr, yamur, birer birer ehadet ettikleri gibi, heyet-i
mecmuasyla, keyyete birbirinden uzak, mahiyete
birbirine muhalif olmakla beraber, birlik, beraberlik, birbiri
iine girmek ve birbirinin vazifesine yardm etmek
haysiyetiyle, Senin vahdetine ve birliine gayet kuvvetli
iaret ederler.
Hem koca fezay maher-i acip yapan ve baz gnlerde
birka defa doldurup boaltan rububiyetinin hametine ve
o geni cevvi, yazar deitirir bir levha gibi ve skar ve
onunla zemin bahesini sulandrr bir snger gibi tasarruf
eden kudretinin azametine ve herbir eye mulne
ehadet ettikleri gibi, umum zemine ve btn mahlkatna
cevv perdesi altnda bakan ve idare eden rahmetinin ve
hkimiyetinin hadsiz geniliklerine ve hereye
yetimelerine dellet eder.
Hem fezadaki hava o kadar hakmne vazifelerde
istihdam ve bulut ve yamur, o kadar almne faidelerde
istiml olunur ki, hereye ihta eden bir ilim ve hereye
mil bir hikmet olmazsa, o istimal, o istihdam olamaz.
Ey Faln lim Yrid,
Cevv-i fezadaki faaliyetinle her vakit bir nmune-i hair
ve kyamet gstermek, bir saatte yaz ka ve k yaza
dndrmek, bir lem getirmek, bir lem gayba gndermek
misilli unatta bulunan kudretin, dnyay hirete
evirecek ve hirette unat- sermediyeyi gsterecek
iaretini veriyor.
Ey Kadr-i Zlcell,
Cevv-i fezadaki hava, bulut ve yamur, berk ve rad
Senin mlknde, Senin emrin ve havlinle, Senin kuvvet ve
kudretinle musahhar ve vazifedardrlar. Mahiyete
birbirinden uzak olan bu feza mahlkat, gayet sratli ve
ni emirlere ve abuk ve acele kumandalara itaat ettiren
mir ve Hkimlerini takdis ederek rahmetini medh sen
ederler.
Ey arz ve semvtn Hlk- Zlcelli,
Senin Kurn- Hakminin talimiyle ve Resul-i Ekrem
Aleyhissalt Vesselmn dersiyle iman ettim ve bildim ki:
Nasl semvt yldzlaryla ve cevv-i feza mtemiltyla
Senin vcub-u vcuduna ve Senin birliine ve vahdetine
ehadet ediyorlar. yle de, arz, btn mahlkatyla ve
ahvliyle Senin mevcudiyetine ve vahdetine, mevcudat
adedince ehadetler ve iaretler ederler.
Evet, zeminde hibir tahavvl ve aa ve hayvanlarnda
her senede urbasn deitirmek gibi hibir tebeddlcz
olsun, kll olsunyoktur ki, intizamyla Senin vcuduna
ve vahdetine iaret etmesin.
Hem hi bir hayvan yoktur ki, zaayet ve ihtiyacnn
derecesine gre verilen rahmne rzkyla ve yaamasna
lzumlu bulunan cihazatn hakmne verilmesiyle, Senin
varlna ve birliine ehadeti olmasn.
Hem her baharda gzmz nnde icad edilen nebatat
ve hayvanttan hibir tanesi yoktur ki, sanat- acbesiyle
ve ltif ziynetiyle ve tam temeyyzyle ve intizamyla ve
mevzuniyetiyle Seni bildirmesin.
Ve zemin yzn dolduran ve nebatat ve hayvanat
denilen kudretinin hrikalar ve mucizeleri, mahdut ve
maddeleri bir ve mteabih olan yumurta ve
yumurtacklardan ve katrelerden ve habbe ve
habbeciklerden ve ekirdeklerden yanlsz, mkemmel,
ssl, almet-i frikal olarak yaratllar, Sni-i
Hakmlerinin vcuduna ve vahdetine ve hikmetine ve
hadsiz kudretine yle bir ehadettir ki, ziyann gnee
ehadetinden daha kuvvetli ve parlaktr.
Hem, hava, su, nur, ate toprak gibi hibir unsur yoktur
ki, uursuzluklaryla beraber uurkrne, mkemmel
vazifeleri grmesiyle; basit ve istil edici, intizamsz, her
yere dalmakla beraber, gayet muntazam ve mtenevvi
meyveleri ve mahsulleri hazine-i gaybdan getirmesiyle,
Senin birliine ve varlna ehadeti bulunmasn.
Ey Ftr- Kdir, Ey Fetth- Allm, ey Fal-i Hallk,
Nasl arz btn sekenesiyle Hlknn Vcibl-Vcud
olduuna ehadet eder. yle de, Senin-ey Vhid-i Ehad, ey
Hannn- Mennn, ey Vehhb- Rezzk-vahdetine ve
ehadiyetine, yzndeki sikkesiyle ve sekenesinin
yzlerindeki sikkeleriyle ve birlik ve beraberlik ve birbiri
iine girmek ve birbirine yardm etmek ve onlara bakan
rububiyet isimlerinin ve illerinin bir olmak cihetinde,
bedahet derecesinde, Senin vahdetine ve ehadiyetine
ehadet, belki mevcudat adedince ehadetler eder.
Hem nasl, zemin bir ordugh, bir meher, bir talimgh
vaziyetiyle ve nebatat ve hayvant frkalarnda bulunan
drt yz bin muhtelif milletlerin ayr ayr cihazatlar
muntazaman verilmesiyle, Senin rububiyetinin hametine
ve kudretinin hereye yetimesine dellet eder. yle de,
hadsiz btn zhayatn ayr ayr rzklar, vakti vaktine, kuru
ve basit bir topraktan, rahmne, kermne verilmesi ile
hadsiz o efradn keml-i musahhariyetle evmir-i
Rabbniyeye itaatleri, rahmetinin hereye muln ve
hkimiyetinin hereye ihatasn gsteriyor.
Hem zeminde deimekte bulunan mahlkat
kalelerinin sevk ve idareleri, mevt ve hayat mnavebeleri
ve hayvan ve nebatatn idare ve tedbirleri dahi, hereye
taallk eden bir ilimle ve hereyde hkmeden nihayetsiz
bir hikmetle olabilmesi, senin ihata-i ilmine ve hikmetine
dellet eder.
Hem zeminde ksa bir zamanda hadsiz vazifeler gren
ve hadsiz bir zaman yaayacak gibi istidat ve mnev
cihazatla techiz edilen ve zemin mevcudatna tasarruf
eden insan iin, bu talimgh- dnyada ve bu muvakkat
ordugh- zeminde ve bu muvakkat meherde bu kadar
ehemmiyet, bu hadsiz masraf, bu nihayetsiz tecelliyat-
rububiyet, bu hadsiz hitabt- Sbhniye ve bu gayetsiz
ihsanat- lhiye, elbette ve herhalde, bu ksack ve hznl
mre ve bu kark kederli hayata, bu bell ve fni
dnyaya smaz. Belki, ancak baka ve ebed bir mr ve
bki bir dr- saadet iin olabildii cihetinden, lem-i
bekada bulunan ihsnat- uhreviyeye iaret, belki ehadet
eder.
Ey Hlk- Kll ey,
Zeminin btn mahlkat, Senin mlknde, Senin
arznda, Senin havl ve kuvvetinle ve Senin kudretin ve
iradetinle ve ilmin ve hikmetinle idare olunuyorlar ve
musahhardrlar. Ve zemin yznde faaliyeti mahede
edilen bir rububiyet, yle ihata ve mul gsteriyor ve
onun idaresi ve tedbiri ve terbiyesi yle mkemmel ve
yle hassastr ve her taraftaki icraat yle birlik ve
beraberlik ve benzemeklik iindedir ki, tecezz kabul
etmeyen bir kll ve inksam imknsz bulunan bir kll
hkmnde bir tasarruf, bir rubbiyet olduunu bildiriyor.
Hem zemin btn sekenesiyle beraber, lisan- kalden daha
zhir hadsiz lisanlarla Halkn takdis ve tesbih ve
nihayetsiz nimetlerinin lisan- halleriyle Rezzk-
Zlcellinin hamd ve medh sensn ediyorlar...
Ey iddet-i zuhurundan gizlenmi ve ey azamet-i
kibriyasndan istitar etmi olan Zt- Akdes,
Zeminin btn takdisat ve tesbihatyla, Seni kusurdan,
aczden, erikten takdis ve btn tahmidat ve senlaryla
Sana hamd ve krederim.
Ey Rabbul-Berri vel-Bahr,
Kurnn dersiyle ve Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselmn talimiyle anladm ki:
Nasl gkler ve feza ve zemin, Senin birliine ve
varlna ehadet ederler. yle de, bahirler, nehirler ve
emeler ve rmaklar, Senin vcub-u vcuduna ve
vahdetine bedahet derecesinde ehadet ederler.
Evet, bu dnyamzn menba- acip buhar kazanlar
hkmnde olan denizlerde hibir mevcut, hatt hibir katre
su yoktur ki, vcuduyla, intizamyla, menfaatiyle ve
vaziyetiyle Hlkn bildirmesin.
Ve basit bir kumda ve basit bir suda rzklar mkemmel
bir surette verilen garip mahlklardan ve hilkatleri gayet
muntazam hayvant- bahriyeden, hususan bir tanesi bir
milyon yumurtacklaryla denizleri enlendiren balklardan
hibirisi yoktur ki, hilkatiyle ve vazifesiyle ve idare ve
iaesiyle ve tedbir ve terbiyesiyle yaratanna iaret ve
rezzkna ehadet etmesin.
Hem denizde, kymettar, hsiyetli, ziynetli cevherlerden
hibirisi yoktur ki, gzel hilkatiyle ve czibedar ftratyla ve
menfaatli hsiyetiyle Seni tanmasn, bildirmesin.
Evet, onlar birer birer ehadet ettikleri gibi, heyet-i
mecmuasyla, beraberlik ve birbiri iinde karmak ve
sikke-i hilkatte birlik ve icata gayet kolay ve efrata gayet
okluk noktalarndan Senin vahdetine ehadet ettikleri
gibi; arz, toprayla beraber bu kre-i arz kuatan muhit
denizlerini muallkta durdurmak ve dkmeden ve
datmadan gnein etrafnda gezdirmek ve topra istil
ettirmemek ve basit kumundan ve suyundan, mtenevvi
ve muntazam hayvantn ve cevherlerini halk etmek ve
erzak vesair umrlarn kll ve tam bir surette idare etmek
ve tedbirlerini grmek ve yznde bulunmak lzm gelen
hadsiz cenazelerinden hibirisi bulunmamak
noktalarndan, Senin varlna ve Vcibl-Vcud olduuna
mevcudat adedince iaretler ederek ehadet eder.
Ve Senin saltanat- rububiyetinin hametine ve hereye
muhit olan kudretinin azametine pek zhir dellet ettikleri
gibi, gklerin fevkindeki gayet byk ve muntazam
yldzlardan, t denizlerin dibinde bulunan gayet kck
ve intizamla iae edilen balklara kadar hereye yetien ve
hkmeden rahmetinin ve hkimiyetinin hadsiz
geniliklerine dellet ve intizmtyla ve faydalaryla ve
hikmetleriyle ve mizan ve mevzuniyetleriyle, Senin
hereye muhit ilmine ve hereye mil hikmetine iaret
ederler.
Ve Senin bu misarhane-i dnyada yolcular iin byle
rahmet havuzlarn bulunmas ve insann seyr seyahatine
ve gemisine ve istifadesine musahhar olmas iaret eder ki,
yolda yaplm bir handa, bir gece misarlerine bu kadar
deniz hediyeleriyle ikram eden Zt, elbette makarr-
saltanat- ebediyesinde yle ebed rahmet denizleri
bulundurmu ki, bunlar onlarn fni ve kk
nmuneleridirler. te denizlerin byle gayet harika bir
tarzda arzn etrafnda vaziyet-i acibesiyle bulunmas ve
denizlerin mahlkat dahi gayet muntazam idare ve terbiye
edilmesi, bilbedahe gsterir ki, yalnz Senin kuvvetin ve
kudretinle ve Senin irade ve tedbirinle, Senin mlknde,
Senin emrine musahhardrlar ve lisan- halleriyle Halkn
takdis edip Allahu Ekber derler.
Ey dalar zemin senesine hazineli direkler yapan Kadr-i
Zlcell,
Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselmn talimiyle ve
Kurn- Hakminin dersiyle anladm ki, nasl denizler
acipleriyle Seni tanyorlar ve tanttryorlar. yle de,
dalar dahi, zelzele tesiratndan zeminin sknetine ve
iindeki dahil inklbat frtnalarndan sktuna ve
denizlerin istilsndan kurtulmasna ve havann gazt-
muzrradan tasyesine ve suyun muhafaza ve iddiharlarna
ve zhayatlara lzm olan madenlerin hazinedarlna ettii
hizmetleriyle ve hikmetleriyle Seni tanyorlar ve
tanttryorlar.
Evet, dalardaki talarn envndan ve muhtelif
hastalklara il olan maddelerin aksamndan ve zhayata
hususan insanlara ok lzm ve ok mtenevvi olan
madeniyatn ecnsndan ve dalar, sahrlar iekleriyle
sslendiren ve meyveleriyle enlendiren nebatatn
esnafndan hibirisi yoktur ki, tesadfe havalesi mmkn
olmayan hikmetleriyle, intizamyla, hsn- hilkatiyle,
faideleriyle, hususan madeniyatn tuz, limon tuzu, sulfato
ve ap gibi sureten birbirine benzemekle beraber, tatlarnn
iddet-i muhalefetiyle ve bilhassa nebatatn basit bir
topraktan eit eit envlaryla, ayr ayr iek ve
meyveleriyle, nihayetsiz Kadr, nihayetsiz Hakm,
nihayetsiz Rahm ve Kerm bir Sniin vcub-u vcuduna
bedahetle ehadet ettikleri gibi, heyet-i mecmuasndaki
vahdet-i idare ve vahdet-i tedbir ve mene ve mesken ve
hilkat ve sanata beraberlik ve birlik ve ucuzluk ve
kolaylk ve okluk ve yaplmakta abukluk noktalarndan,
Sniin vahdetine ve ehadiyetine ehadet ederler.
Hem nasl ki dalarn yznde ve karnndaki masnular,
zeminin her tarafnda, herbir nevi ayn zamanda, ayn
tarzda, yanlsz, gayet mkemmel ve abuk yaplmalar ve
bir i bir ie mni olmadan, sair nevilerle beraber kark
iken kartrmakszn icadlar, Senin rububiyetinin
hametine ve hibir ey ona ar gelmeyen kudretinin
azametine dellet eder. yle de, zeminin yzndeki btn
zhayat mahlklarn hadsiz hcetlerini, hatt mtenevvi
hastalklarn, hatt muhtelif zevklerini ve ayr ayr
itahlarn tatmin edecek bir surette, dalarn yzlerini ve
ilerini muntazam ecar ve nebatat ve madeniyatla
doldurmak ve muhtalara teshir etmek cihetiyle, senin
rahmetinin hadsiz geniliine ve hkimiyetinin nihayetsiz
vsatine dellet ve toprak tabakat iinde gizli ve karanlk
ve kark bulunduu halde, bilerek, grerek, armayarak,
intizamla, hcetlere gre ihzar edilmeleriyle Senin hereye
taallk eden ilminin ihatasna ve herbir eyi tanzim eden
hikmetinin btn eyaya mulne ve illarn ihzrt ve
maden maddelerin iddihrtyla rububiyetinin rahmne
ve kermne olan tedbirinin mehsinine ve inyetinin
ihtiyatl letine pek zhir bir surette iaret ve dellet
ederler.
Hem bu dnya hannda misar yolcular iin koca
dalar levzmtlarna ve istikbaldeki ihtiyalarna
muntazam ihtiyat deposu ve cihazat ambar ve hayata
lzumu olan ok denelerin mkemmel mahzeni olmak
cihetinde iaret, belki dellet belki ehadet eder ki, bu
kadar kerm ve misarperver ve bu kadar hakm ve
efkatperver ve bu kadar kadr ve rububiyetperver bir
Sniin, elbette ve herhalde, ok sevdii o misarleri iin,
ebed bir lemde, ebed ihsntnn ebed hazineleri vardr.
Buradaki dalara bedel, orada yldzlar o vazifeyi grrler.
Ey Kdir-i Klli ey,
Dalar ve iindeki mahlklar Senin mlknde ve Senin
kuvvet ve kudretinle ve ilim ve hikmetinle musahhar ve
mdahhardrlar. Onlar bu tarzda tavzif ve teshir eden
Hlkn takdis ve tesbih ederler.
Ey Hlk- Rahmn ve ey Rabb-i Rahm,
Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselmn talimiyle ve
Kurn- Hakminin dersiyle anladm:
Nasl ki sem ve feza ve arz ve deniz ve da,
mtemilt ve mahlklaryla beraber Seni tanyorlar ve
tanttryorlar. yle de, zemindeki btn aa ve nebatat,
yapraklar ve iekleri ve meyveleriyle Seni bedhet
derecesinde tanttryorlar ve tanyorlar.
Ve umum ecrn ve nebatatn cezbedrne hareket-i
zikriyede bulunan yapraklarndan ve ziynetleriyle Sniinin
isimlerini tavsif ve tarif eden ieklerinden ve letfet ve
cilve-i merhametinden tebessm eden meyvelerinden
herbirisi, tesadfe havalesi hibir cihet-i imkn olmayan
harika sanat iindeki nizam ve nizam iindeki mizan ve
mizan iindeki ziynet ve ziynet iindeki naklar ve
naklar iindeki gzel ve ayr ayr kokular ve kokular
iindeki meyvelerin muhtelif tatlaryla, nihayetsiz Rahm
ve Kerm bir Sniin vcub-u vcuduna bedhet
derecesinde ehadet ettikleri gibi; heyet-i mecmuasyla,
btn zemin yznde birlik ve beraberlik, birbirine
benzemeklik ve sikke-i hilkatte mabehet ve tedbir ve
idarede mnasebet ve onlara taallk eden icad illeri ve
Rabbn isimlerde muvafakat ve o yz bin envn hadsiz
efradlarn birbiri iinde armayarak birden idareleri gibi
noktalaryla, o Vcibl-Vcud Sniin bilbedhe vahdetine
ve ehadiyetine dahi ehadet ederler.
Hem nasl ki, onlar Senin vcub-u vcuduna ve
vahdetine ehadet ediyorlar. yle de, r-yi zeminde drt
yz bin milletlerden teekkl eden zhayat ordusundaki
hadsiz efradn yz binler tarzda iae ve idareleri,
armayarak kartrmayarak mkemmel yaplmasyla,
Senin rububiyetinin vahdniyetteki hametine ve bir
bahar bir iek kadar kolay icad eden kudretinin
azametine ve hereye taallukuna dellet ettikleri gibi; koca
zeminin her tarafnda, hadsiz hayvanatna ve insanlara,
hadsiz taamlarn eit eit aksamn ihzar eden
rahmetinin hadsiz geniliine ve o hadsiz iler ve inmlar
ve idareler ve iaeler ve icraatlar keml-i intizamla
cereyanlar ve herey, hatt zerreler o emirlere ve icraata
itaat ve musahhariyetleriyle hkimiyetinin hadsiz vsatine
kat dellet etmekle beraber; o aalarn ve nebatlarn ve
herbir yaprak ve iek ve meyve ve kk ve dal ve budak
gibiherbirisinin herbir eyini, herbir iini bilerek, grerek
faydalara, maslahatlara, hikmetlere gre yaplmakla, Senin
ilminin hereye ihatasna ve hikmetinin hereye mulun
pek zhir bir surette dellet ve hadsiz parmaklaryla iaret
ederler. Ve Senin gayet kemldeki ceml-i sanatna ve
nihayet cemldeki keml-i nimetine hadsiz dilleriyle sen
ve medhederler.
Hem bu muvakkat handa ve fni misarhanede ve ksa
bir zamanda ve az bir mrde, ecar ve nebatatn elleriyle,
bu kadar kymettar ihsanlar ve nimetler ve bu kadar
fevkalde masraar ve ikramlar, iaret belki ehadet eder
ki, misarlerine burada byle merhametler yapan kudretli,
keremkr Zt- Rahm, btn ettii masraf ve ihsan,
kendini sevdirmek ve tanttrmak neticesinin aksiyle, yani
btn mahlkat tarafndan Bize tattrd, fakat yedirmeden
bizi idam etti dememek ve dedirmemek ve saltanat-
ulhiyetini iskat etmemek ve nihayetsiz rahmetini inkr
etmemek ve ettirmemek ve btn mtak dostlarn
mahrumiyet cihetinde dmanlara evirmemek
noktalarndan, elbette ve herhalde, ebed bir lemde, ebed
bir memlekette, ebed brakaca abdlerine, ebed rahmet
hazinelerinden, ebed cennetlerinde, ebed ve cennete
lyk bir surette meyvedar ecar ve iekli nebatlar ihzar
etmitir. Buradakiler ise, mterilere gstermek iin
nmunelerdir.
Hem aalar ve nebatlar, umumen yaprak ve iek ve
meyvelerinin kelimeleriyle Seni takdis ve tesbih ve tahmid
ettikleri gibi, o kelimelerden herbirisi dahi ayrca Seni
takdis eder. Hususan meyvelerin bed bir surette, etleri ok
muhtelif, sanatlar ok acip, ekirdekleri ok harika olarak
yaplarak o yemek tablalarn aalarn ellerine verip ve
nebatlarn balarna koyarak zhayat misarlerine
gndermek cihetinde, lisan- hal olan tesbihatlar, zuhurca
lisan- kl derecesine kar. Btn onlar senin mlknde,
Senin kuvvet ve kudretinle, Senin irade ve ihsanatnla,
Senin rahmet ve hikmetinle musahhardrlar ve Senin
herbir emrine mutdirler.
Ey iddet-i zuhurundan gizlenmi ve ey kibriya-y
azametinden tesettr etmi olan Sni-i Hakm ve Hlk-
Rahm,
Btn ecar ve nebatatn, btn yaprak ve iek ve
meyvelerin dilleriyle ve adediyle Seni kusurdan, aczden,
erikten takdis ederek hamd sen ederim.
Ey Ftr- Kadr, ey Mdebbir-i Hakm, ey Mrebb-i Rahm,
Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselmn talimiyle ve
Kurn- Hakmin dersiyle anladm ve iman ettim ki nasl
nebatat ve ecar Seni tanyorlar, Senin sft- kudsiyeni ve
Esm-i Hsnn bildiriyorlar. yle de, zhayatlardan ruhlu
ksm olan insan ve hayvanattan hibirisi yoktur ki;
cisminde gayet muntazam saatler gibi ileyen ve ilettirilen
dahil ve haric zlaryla ve bedeninde gayet ince bir
nizam ve gayet hassas bir mzan ve gayet mhim
faydalarla yerletirilen lt ve duygularyla ve cesedinde
gayet sanatl bir yapl ve gayet hikmetli bir tefri ve gayet
dikkatli bir muvazene iinde konulan cihazat-
bedeniyesiyle, Senin vcb-u vcuduna ve sfatlarnn
tahakkukuna ehadet etmesin. nk, bu kadar basrne
nazik sanat ve uurkrne ince hikmet ve mdebbirne
tam muvazeneye, elbette kr kuvvet ve uursuz tabiat ve
serseri tesadf karamazlar ve onlarn ii olamaz ve
mmkn deildir. Ve kendi kendine teekkl edip yle
olmas ise, yz derece muhl iinde muhldir. nk, o
halde herbir zerresi, herbir eyini ve cesedinin
teekkln, belki dnyada alkadar olduu hereyini
bilecek, grecek, yapabilecek, deta ilh gibi ihatal bir
ilmi ve kudreti bulunacak, sonra tekil-i ceset ona havale
edilir ve kendi kendine oluyor denilebilir.
Ve heyet-i mecmuasndaki vahdet-i tedbir ve vahdet-i
idare ve vahdet-i neviye ve vahdet-i cinsiye ve umumun
yzlerinde gz, kulak, az gibi noktalarda ittifak cihetinde
mahede edilen sikke-i ftratta birlik ve herbir nevin
efrad simalarnda grlen sikke-i hikmette ittihad ve
iaede ve icadda beraberlik ve birbirinin iinde bulunmak
gibi keyyetlerinden hibirisi yoktur ki, Senin vahdetine
kat ehadette bulunmasn ve herbir ferdinde kinata
bakan btn isimlerin cilveleri bulunmakta, vhidiyet
iinde, Senin ehadiyetine iareti olmasn.
Hem nasl ki insan ile beraber hayvanatn, zeminin
btn yznde yaylan yz bin env, muntazam bir ordu
gibi tehiz ve talimat ve itaat ve musahhariyetle ve en
kkten t en bye kadar, rububiyetin emirleri
intizamla cereyanlaryla o rububiyetinin derece-i
hametine ve gayet oklukla beraber gayet kymetli ve
gayet mkemmel olmaklaberaber gayet abuk yaplmalar
ve gayet sanatl olmakla beraber gayetkolay yapllaryla,
kudretinin derece-i azametine dellet ettikleri gibi; arktan
garba, imalden cenuba kadar yaylan mikroptan t
gergedana kadar, en kck sinekten t en byk kua
kadar btn onlarn rzklarn yetitiren rahmetinin hadsiz
vsatine ve herbiri emirber nefer gibi vazife-i ftriyesini
yapmak ve zemin yz her baharda, gz mevsiminde
terhis edilenler yerinde yeniden taht- silha alnm bir
orduya ordugh olmak cihetiyle, hkimiyetinin nihayetsiz
geniliine kat dellet ederler.
Hem nasl ki hayvanttan herbirisi kinatn bir kk
nshas ve bir misal-i musaar hkmnde gayet derin bir
ilim ve gayet dakik bir hikmetle, kark eczalar
kartrmayarak ve btn hayvanlarn ayr ayr suretlerini
armayarak hatasz, sehivsiz, noksansz yaplmalaryla,
ilminin hereye ihatasna ve hikmetinin hereye mulne,
adetlerince iaretler ederler. yle de, herbiri birer mucize-i
sanat ve birer harika-i hikmet olacak kadar sanatl ve
gzel yaplmasyla, ok sevdiin ve tehirini istediin
sanat- Rabbniyenin keml-i hsnne ve gayet derecede
gzelliine iaret ve herbirisi, hususan yavrular, gayet
nazdar, nzenin bir surette beslenmeleriyle ve heveslerinin
ve arzularnn tatmini cihetiyle, Senin inayetinin gayet irin
cemline hadsiz iaretler ederler.
Ey Rahmnrrahm, ey Sdkul-Vadil-Emn, ey Mlik-i
Yevmiddn,
Senin Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselmnn
tlimiyle ve Kurn- Hakminin iradyla anladm ki:
Madem kinatn en mntehap neticesi hayattr. Ve
hayatn en mntehap hlsas ruhtur. Ve zruhun en
mntehap ksm zuurdur. Ve zuurun en camii insandr.
Ve btn kinat ise hayata musahhardr ve onun iin
alyor. Ve zhayatlar zruhlara musahhardr; onlar iin
dnyaya gnderiliyorlar. Ve zruhlar insanlara musahhardr;
onlara yardm ediyorlar. Ve insanlar ftraten Hlkn pek
cidd severler ve Hlklar onlar hem sever, hem kendini
onlara her vesile ile sevdirir. Ve insann istidad ve
cihazat- mneviyesi, baka bir bki leme ve ebed bir
hayata bakyor. Ve insann kalbi ve uuru, btn kuvvetiyle
beka istiyor ve lisan, hadsiz dualaryla beka iin Hlkna
yalvaryor. Elbette ve herhalde, o ok seven ve sevilen ve
mahbub ve muhib olan insanlar dirilmemek zere
ldrmekle, ebed bir muhabbet iin yaratm iken, ebed
bir advetle gcendirmek olamaz ve kbil deildir.
Belki, baka bir ebed lemde mesudne yaamas
hikmetiyle, bu dnyada almak ve onu kazanmak iin
gnderilmitir. Ve insana tecell eden isimlerin, bu fni ve
ksa hayattaki cilveleriyle lem-i bekada onlarn ayinesi
olan insanlarn, ebed cilvelerine mazhar olacaklarna
iaret ederler.
Evet, ebednin sdk dostu ebed olacak. Ve bkinin
yine-i zuuru bki olmak lzm gelir.
Hayvanlarn ruhlar bki kalacan ve hdhd-
Sleyman (a.s.) ve Nemli ve Nka-i Salih (a.s.) ve kelb-i
Ashb- Kehf gibi baz efrad- mahsusa hem ruhu, hem
cesediyle bki leme gidecei ve herbir nevin, arasra
istiml iin bir tek cesedi bulunaca, rivyet-i sahihadan
anlalmakla beraber; hikmet ve hakikat, hem rahmet ve
rubbiyet yle iktiza ederler.
Ey Kdir-i Kayym,
Btn zhayat, zruh, zuur, senin mlknde, yalnz
Senin kuvvet ve kudretinle ve ancak Senin irade ve
tedbirlerinle ve rahmet ve hikmetinle, rububiyetinin
emirlerine teshir ve ftr vazifelerle tavzif edilmiler. Ve bir
ksm, insann kuvveti ve galebesi iin deil, belki ftraten
insann zaaf ve aczi iin rahmet tarafndan ona musahhar
olmular. Ve lisan- hal ve lisan- kl ile Snilerini ve
Mbudlarn kusurdan, erikten takdis ve nimetlerine kr
ve hamd ederek, herbiri ibadet-i mahsusasn yapyorlar.
Ey iddet-i zuhurundan gizlenmi ve ey azamet-i
kibriyasndan perdelenmi olan Zt- Akdes,
Btn zruhlarn tesbihatyla seni takdis etmek, niyet
edip

1
diyorum.
1. Ey su ile hereyi canlandran Zt- Akdes, Seni her trl noksanlktan
tenzih ederim.
Y Rabbel-lemn, y lhel-Evvelne vel-hirin, y
Rabbes-Semvti vel-Aradn,
Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselmn talimiyle ve
Kurn- Hakmin dersiyle anladm ve iman ettim ki:
Nasl sema, feza, arz, ber ve bahr, ecer, nebat, hayvan,
efradyla, eczasyla, zerrtyla seni biliyorlar, tanyorlar ve
varlna ve birliine ehadet ve dellet ve iaret ediyorlar.
yle de, kinatn hlsas olan zhayat ve zhayatn
hlsas olan insan ve insann hlsas olan enbiya, evliya,
asyann hlsas olan kalblerinin ve akllarnn
mahedat ve keyat ve ilhamat ve istihracatla yzer
icma ve yzer tevatr kuvvetinde bir katiyetle, Senin
vcub-u vcuduna ve Senin vahdniyet ve ehadiyetine
ehadet edip ihbar ediyorlar, mucizat ve kermt ve yakn
burhanlaryla haberlerini isbat ediyorlar.
Evet, kalblerde, perde-i gaybda ihtar edici bir Zta
bakan hi bir htrat- gaybiye ve ilham edici bir Zta
baktran hi bir ilhmt- sdka; ve hakkalyakn sretinde
sft- kudsiye ve Esm-i Hsnn kefeden hibir itikad-
yakne; ve enbiya ve evliyada, bir Vcibl-Vcudun
envrn aynelyakn ile mahede eden hibir nuran kalp;
ve asya ve sddknde, bir Hlk- Kll eyn yt-
vcubunu ve berhin-i vahdetini ilmelyakn ile tasdik eden,
ispat eden hibir mnevver akl yoktur ki, Senin vcub-u
vcuduna ve sft- kudsiyene ve Senin vahdetine ve
ehadiyetine ve Esm-i Hsnna ehadet etmesin, delleti
bulunmasn ve iareti olmasn.
Ve bilhassa, btn enbiya ve evliya ve asya ve
sddknin imam ve reisi ve hlsas olan Resl-i Ekrem
Aleyhissalt Vesselmn ihbarn tasdik eden hibir
mucizat- bhiresi ve hakkaniyetini gsteren hi bir
hakikat-i aliyesi ve btn mukaddes ve hakikatli kitaplarn
hlsatl-hlsas olan Kurn- Mucizl-Beynn hibir
yet-i tevhidiye-i katas ve mesil-i imaniyeden hibir
mesele-i kudsiyesi yoktur ki, Senin vcb-u vcduna ve
kuds sfatlarna ve Senin vahdetine ve ehadiyetine ve
esm ve sftna ehadet etmesin ve delleti olmasn ve
iareti bulunmasn.
Hem nasl ki btn o yz binler muhbir-i sdklar,
mucizatlarna ve keramtlarna ve hccetlerine istinad
ederek, Senin varlna ve birliine ehadet ederler. yle
de, hereye muhit olan Ar- zamn klliyat- umurunu
idareden, t kalbin gayet gizli ve cz htrtn ve
arzularn ve dualarn bilmek ve iitmek ve idare etmeye
kadar cereyan eden rububiyetinin derece-i hametini ve
gzmz nnde hadsiz muhtelif eyay birden icad eden,
hibir il bir ile, bir i bir ie mni olmadan,en byk bir
eyi en kk bir sinek gibi kolayca yapan kudretinin
derece-i azametini, icm ile, ittifak ile iln ve ihbar ve ispat
ediyorlar.
Hem nasl ki, bu kinat, zruha, hususan insana
mkemmel bir saray hkmne getiren ve Cenneti ve
saadet-i ebediyeyi cin ve inse ihzar eden ve en kk bir
zhayat unutmayan ve en ciz bir kalbin tatminine ve
taltine alan rahmetinin hadsiz geniliini ve zerrattan
t seyyarata kadar btn env- mahlkat emirlerine itaat
ettiren ve teshir ve tavzif eden hkimiyetinin nihayetsiz
vsatini haber vererek, mucizat ve hccetleriyle isbat
ederler. yle de, kinat, eczalar adedince risaleler iinde
bulunan bir kitab- kebir hkmne getiren ve Levh-i
Mahfuzun defterleri olan mam- Mbn ve Kitab-
Mbnde, btn mevcudatn btn sergzetlerini
kaydedip yazan ve umum ekirdeklerde umum aalarnn
hristlerini ve programlarn ve zuurun balarnda btn
kuvve-i hfzalarda, sahiplerinin tarihe-i hayatlarn
yanlsz, muntazaman yazdran ilminin hereye ihatasna
ve herbir mevcuda ok hikmetleri takan, hatt herbir
aata meyveleri saysnca neticeleri verdiren ve herbir
zhayatta zlar, belki eczalar ve hceyratlar adedince
maslahatlar takip eden, hatt insann lisann ok
vazifelerde tavzif etmekle beraber, taamlarn tatlar
adedince zevk olan mizancklarla tehiz ettiren hikmet-i
kudsiyenin herbir eye mulne; hem bu dnyada
nmuneleri grlen cell ve ceml isimlerinin tecellileri
daha parlak bir surette ebedl-bdda devam edeceine
ve bu fni lemde nmuneleri mahede edilen
ihsanatnn daha aal bir surette dr- saadette
istimrarna ve bekasna ve bu dnyada onlar gren
mtaklarn ebedde dahi refakatlerine ve beraber
bulunmalarna bil-icm, bil-ittifak ehadet ve dellet ve
iaret ederler.
Hem yzer mucizt- bhiresine ve yt- ktasna
istinaden, bata Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm ve
Kurn- Hakmin olarak, btn ervh- neyyire ashb olan
enbiyalar ve kulb-u nuraniye aktb olan evliyalar ve
ukul- mnevvere erbab olan asyalar, btn suhuf ve
ktb- mukaddesede, Senin ok tekrar ile ettiin
vaadlerine ve tehditlerine istinaden ve Senin kudret ve
rahmet ve inayet ve hikmet ve cell ve cemlin gibi kuds
sfatlarna ve enlerine ve izzet-i celline ve saltanat-
rububiyetine itimaden ve keyat ve mahedat ve
ilmelyakn itikadlaryla saadet-i ebediyeyi cin ve inse
mjdeliyorlar ve ehl-i dallet iin Cehennem bulunduunu
haber verip iln ediyorlar ve iman edip ehadet ediyorlar.
Ey Kadr-i Hakm, ey Rahmn- Rahm, ey Sdkul-Vadil-
Kerm, ey izzet ve azamet ve cell sahibi Kahhr- Zlcell,
Bu kadar sadk dostlarn ve bu kadar vaadlerini ve bu
kadar sfat ve unatn tekzip edip, saltanat- rububiyetinin
kat mukteziyatn ve sevdiin ve onlar dahi seni tasdik ve
itaatle kendilerini Sana sevdiren hadsiz makbul ibdnn
hadsiz dualarn ve dvlarn reddederek, kfr ve isyan
ile ve Seni vaadinde tekzip etmekle Senin azamet-i
kibriyana dokunan ve izzet-i celline dokunduran ve
ulhiyetinin haysiyetine ilien ve efkat-i rububiyetini
mteessir eden ehl-i dallet ve ehl-i kfr, harin inkrnda
tasdik etmekten yz bin derece mukaddessin ve hadsiz
derece mnezzeh ve lsin. Byle nihayetsiz bir zulmden,
bir irkinlikten, Senin nihayetsiz adaletini ve cemlini ve
rahmetini takdis ediyorum.
1
` yetini,
vcudumun btn zerrt adedince sylemek istiyorum.
Belki, Senin o sadk elilerin ve doru delll- saltanatnn
hakkalyakn, aynelyakn, ilmelyakn suretinde Senin uhrev
rahmet hazinelerine ve lem-i bekada ihsanatnn
denelerine ve dr- saadette tamamiyle zuhur eden gzel
isimlerinin harika gzel cilvelerine ehadet, iaret, bearet
ederler. Ve btn hakikatlerin mercii ve gnei ve hmsi
olan Hak isminin en byk bir u, bu hakikat- ekber-i
hariye olduunu, iman ederek Senin ibdna ders
veriyorlar.
1. Allah, onlarn syledikleri eylerden pek mnezzehtir ve pek byk bir
ycelikle ycedir. sr Sresi, 17:43.
Ey Rabbul-Enbiy ves-Sddkn,
Btn onlar Senin mlknde, Senin emrin ve kudretinle,
Senin irade ve tedbirinle, Senin ilmin ve hikmetinle
musahhar ve muvazzaftrlar. Takdis, tekbir, tahmid, tehlil
ile kre-i arz bir zikirhne-i zam, bu kinat bir mescid-i
ekber hkmnde gstermiler.
Y Rabb ve y Rabbes-Semvti vel-Aradn, y Halk ve
y Halk- Klli ey,
Gkleri yldzlaryla, zemini mtemiltyla ve btn
mahlukat btn keyyatyla teshir eden kudretinin ve
iradetinin ve hikmetinin ve hkimiyetinin ve rahmetinin
hakk iin, nefsimi bana musahhar eyle ve matlubumu
bana musahhar kl. Kurna ve imana hizmet iin,
insanlarn kalblerini Risale-i Nura musahhar yap. Ve bana
ve ihvanma iman- kmil ve hsn- htime ver. Hazret-i
Msa Aleyhisselma denizi ve Hazret-i brahim
Aleyhisselma atei ve Hazret-i Dvud Aleyhisselma
da, demiri ve Hazret-i Sleyman Aleyhisselma cinni ve
insi ve Hazret-i Muhammed Aleyhissalt Vesselma
ems ve kameri teshir ettiin gibi, Risale-i Nura kalbleri
ve akllar musahhar kl. Ve beni ve Risale-i Nur
Talebelerini nes ve eytann errinden ve kabir azabndan
ve cehennem ateinden muhafaza eyle ve Cennetl-
Firdevste mesut kl. min, min, min.


1

2
Kurndan ve mnct- Nebeviye olan Cevenl-
Kebrden aldm bu dersimi, bir ibadet-i tefekkriye
olarak Rabb- Rahmimin derghna arz etmekte kusur
etmisem, kusurumun aff iin Kurn ve Cevenl-Kebri
efaati ederek rahmetinden affm niyaz ediyorum.
Said Nurs
1. Seni her trl noksandan tenzih ederiz. Senin bize rettiinden
bakabilgimiz yoktur. Muhakkak ki Sen, ilmi ve kikmeti hereyi kuatan Alm-i
Hakmsin. Bakara Sresi, 2:32.
2. Dular ise u szlerle sona erer: Ezelden ebede her trl hamd ve vg,
kr ve minnet, lemlerin Rabbi olan Allaha mahsustur. Ynus Sresi,10:10.

You might also like