You are on page 1of 928

Bedizzaman Said Nurs

Birinci Mektup

1

2

3
1. Rahmn ve Rahm olan Allahn adyla. Ve sadece Ondan yardm diliyoruz.
2. Her trl noksan sfatlardan yce olan Allahn adyla.
3. Hibir ey yoktur ki Allah hamd ile tesbih etmesin. sr Sresi, 17:44.
Drt sualin muhtasar cevabdr.
BRNC SUAL: Hazret-i Hzr Aleyhisselm hayatta
mdr? Hayatta ise, niin baz mhim ulema hayatn kabul
etmiyorlar?
Elcevap: Hayattadr. Fakat mertib-i hayatbetir. O, ikinci
mertebededir. Bu sebepten, baz ulema hayatnda phe
etmiler.
Birinci tabaka-i hayat: Bizim hayatmzdr ki, ok
kaytlarla mukayyettir.
kinci tabaka-i hayat: Hazret-i Hzr ve lyas
Aleyhimesselmn hayatlardr ki, bir derece serbesttir.
Yani, bir vakitte pek ok yerlerde bulunabilirler. Bizim gibi
beeriyet levazmatyla daim mukayyet deillerdir. Bazan,
istedikleri vakit bizim gibi yerler, ierler; fakat bizim gibi
mecbur deillerdir. Tevatr derecesinde, ehl-i uhud ve
keif olan evliyann Hazret-i Hzr ile maceralar, bu
tabaka-i hayat tenvir ve ispat eder. Hatt makamat-
velyette bir makam vardr ki, makam- Hzr tabir edilir.
O makama gelen bir vel, Hzrdan ders alr ve Hzr ile
grr. Fakat bazan o makam sahibi, yanl olarak ayn-
Hzr telkki olunur.
nc tabaka-i hayat: Hazret-i dris ve s
Aleyhimesselmn tabaka-i hayatlardr ki, beeriyet
levazmatndan tecerrdle, melek hayat gibi bir hayata
girerek nuranbir letfet kesb eder. det beden-i misal
letfetinde ve cesed-i necm nuraniyetinde olan cism-i
dnyevleriyle semvtta bulunurlar. hirzamanda
Hazret-i s Aleyhisselm gelecek, eriat- Muhammediye
(a.s.m.) ile amel edecek
1
melindeki hadsin srr udur ki:
hirzamanda, felsefe-i tabiiyenin verdii cereyan-
kfryeve inkr- ulhiyete kar, sevlik dini tasaf ederek
ve hurafattan tecerrd edip slmiyete inklp edecei bir
srada, nasl ki sevlik ahs- mnevsi, vahy-i semv
klcyla o mthi dinsizliin ahs- mnevsini ldrr.
yle de, Hazret-i s Aleyhisselm, sevlik ahs-
mnevsini temsil ederek, dinsizliin ahs- mnevsini
temsil eden Deccal ldrr; yani, inkr- ulhiyet krini
ldrecek.
Drdnc tabaka-i hayat: heda hayatdr. Nass-
Kurnla, hedann, ehl-i kuburun fevkinde bir tabaka-i
hayatlar vardr. Evet, heda, hayat- dnyevlerini tarik-i
hakta feda ettikleri iin, Cenb- Hak, keml-i kereminden,
onlara hayat- dnyeviyeye benzer, fakat kedersiz,
zahmetsiz bir hayat lem-i berzahta onlara ihsan eder.
Onlar kendilerini lm bilmiyorlar. Yalnz kendilerinin
daha iyi bir leme gittiklerini biliyorlar, keml-i saadetle
mtelezziz oluyorlar, lmdeki rak acln
hissetmiyorlar.
2
Ehl-i kuburun endan ruhlar bkidir; fakat
kendilerini lm biliyorlar. Berzahta aldklar lezzet ve
saadet, hedann lezzetine yetimez.
1. Buhari,Mezlim: 31; By: 102; Mslim, mn: 242, 343; bni Mce, Fiten: 33.
2. bk. Tirmiz, Cihd, 6; Nes, Cihd, 35; bni Mce, Cihd, 16; Drim, Cihd, 7.
Nasl ki, iki adam bir ryada cennet gibi bir gzel saraya
girerler. Birisiryada olduunu bilir; ald keyif ve lezzet
pek noksandr. Benuyansam u lezzet kaacak diye
dnr. Dieri ryada olduunubilmiyor; hakiklezzet ile
hakik saadete mazhar olur. te, lem-i berzahtaki emvat
ve hedann hayat- berzahiyeden istifadeleri yle
farkldr. Hadsiz vakatla ve rivayatla, hedann bu tarz-
hayata mazhariyetleri ve kendilerini sa bildikleri sabit ve
katdir. Hatt, Seyyid-heda olan Hazret-i Hamza
Radyallahu Anh, mkerrer vakatla, kendine iltica eden
adamlar muhafaza etmesi ve dnyev ilerini grmesi ve
grdrmesi gibi ok vakatla, bu tabaka-i hayat tenvir ve
ispat edilmi. Hatt, ben kendim, Ubeyd isminde bir
yeenim ve talebem vard. Benim yanmda ve benim
yerime ehid olduktan sonra, aylk mesafede esarette
bulunduum zaman, mahall-i defnini bilmediim halde,
bence bir rya-y sadkada, tahtel-arz bir menzil
suretindeki kabrine girmiim. Onu heda tabaka-i
hayatnda grdm. O beni lm biliyormu; benim iin
ok aladn syledi. Kendisini hayatta biliyor. Fakat
Rusun istilsndan ekindii iin, yeraltnda kendine gzel
bir menzil yapm. te bu cz rya, baz erit ve
emratla, geen hakikate bana uhud derecesinde bir
kanaat vermitir.
Beinci tabaka-i hayat: Ehl-i kuburun hayat-
ruhanleridir. Evet, mevt, tebdil-i mekndr, tlak- ruhtur,
vazifeden terhistir; idam ve adem ve fen deildir. Hadsiz
vakatla ervh- evliyann temesslleri ve ehl-i kefe
tezahrleri ve sair ehl-i kuburun yakazaten ve menmen
bizlerle mnasebetleri ve vaka mutabk olarak bizlere
ihbaratlar gibi ok delil, o tabaka-i hayat tenvir ve ispat
eder. Zaten bek-i ruha dair Yirmi Dokuzuncu Sz, bu
tabaka-i hayat delil-i katiye ile ispat etmitir.
KNC SUAL: Furkan- Hakmde,

1
gibi yetlerde, Mevt
dahi hayat gibi mahlktur; hem bir nimettir diye ifham
ediliyor. Halbuki, zhiren mevt inhilldir, ademdir,
tefesshtr, hayatn snmesidir, hdiml-lezzttr. Nasl
mahlk ve nimet olabilir?
1. Hanginiz daha gzel iler yapacaksnz diye sizi imtihan etmek iin lm
de, hayat da yaratan Odur. Mlk Sresi, 67:2.
Elcevap: Birinci sualin cevabnn hirinde denildii gibi,
mevt, vazife-i hayattan bir terhistir, bir paydostur, bir
tebdil-i mekndr, bir tahvil-i vcuttur, hayat- bkiyeye bir
davettir, bir mebdedir, bir hayat- bkiyenin
mukaddimesidir. Nasl ki hayatn dnyaya gelmesi bir halk
ve takdirledir. yle de, dnyadan gitmesi de bir halk ve
takdirle, bir hikmet ve tedbirledir. nk, en basit tabaka-i
hayat olan hayat- nebtiyenin mevti, hayattan daha
muntazam bir eser-i sanat olduunu gsteriyor. Zira,
meyvelerin, ekirdeklerin, tohumlarn mevti tefesshle,
rmek ve dalmakla grnd halde, gayet muntazam
bir muamele-i kimyeviye ve mizanl bir imtizct-
unsuriye ve hikmetli bir teekklt- zerreviyeden ibaret
olan bir yourmaktr ki, bu grnmeyen intizaml ve
hikmetli lm, smbln hayatyla tezahr ediyor.
Demek ekirdein mevti, smbln mebde-i hayatdr;
belki ayn- hayat hkmnde olduu iin, u lm dahi
hayat kadar mahlk ve muntazamdr.
Hem zhayatmeyvelerin yahut hayvanlarn mide-i
insaniyede lmleri, hayat- insaniyeye kmalarna mene
olduundan, o mevt onlarn hayatndan daha muntazam ve
mahlk denilir.
te, en edn tabaka-i hayat olan hayat- nebtiyenin
mevti byle mahlk, hikmetli ve intizaml olsa, tabaka-i
hayatn en ulvsi olan hayat- insaniyenin bana gelen
mevt, elbette, yeraltna girmi bir ekirdein hava
leminde bir aa olmas gibi, yeraltna giren bir insan da
lem-i berzahta elbette bir hayat- bkiye snbl
verecektir.
Amma mevtnimet olduunun ciheti ise, ok
vcuhundan drt vechine iaret ederiz.
Birincisi: Arlam olan vazife-i hayattan ve teklif-i
hayatiyeden zd edip yzde doksan dokuz ahbabna
kavumak iin lem-i berzahta bir visal kaps olduundan,
en byk bir nimettir.
kincisi: Dar, skntl, dadaal, zelzeleli dnya
zindanndan karp, vsatli, srurlu, ztrapsz, bki bir
hayata mazhariyetle, Mahbb-u Bknin daire-i rahmetine
girmektir.
ncs: htiyarlk gibi, erit-i hayatiyeyi arlatran
birok esbab vardr ki, mevti, hayatn pek fevkinde nimet
olarak gsterir. Mesel, sana ztrap veren pek ihtiyar
olmu peder ve validenle beraber, ceddin cedleri, sefalet-i
halleriyle senin nnde imdi bulunsayd, hayat ne kadar
nikmet, mevt ne kadar nimet olduunu bilecektin. Hem
mesel, gzel ieklerin klar olan gzel sineklerin, kn
edidi iinde hayatlar ne kadar zahmet ve lmleri ne
kadar rahmet olduu anlalr.
Drdncs: Nevm, nasl ki bir rahat, bir rahmet, bir
istirahattir-hususan musibetzedeler, yarallar, hastalar iin.
yle de, nevmin byk kardei olan mevt dahi,
musibetzedelere ve intihara sevk eden bellarla mptel
olanlar iin ayn- nimet ve rahmettir. Amma ehl-i dallet
iin, mteaddit Szlerde kat ispat edildii gibi, mevt dahi
hayat gibi nikmet iinde nikmet, azap iinde azaptr; o
bahisten haritir.
NC SUAL: Cehennem nerededir?
Elcevap:
1


2
Cehennemin yeri, baz rivyatla, tahtel-arz
denilmitir.
3
Baka yerlerde beyan ettiimiz gibi, kre-i arz,
hareket-i seneviyesiyle, ileride mecma- hair olacak bir
meydann etrafnda bir daire iziyor. Cehennem ise, arzn o
medar- senevsi altndadr demektir. Grnmemeleri ve
hissedilmemeleri, perdeli ve nursuz ate olduu iindir.
Kre-i arzn seyahat ettii mesafe-i azmede pek ok
mahlkat var ki, nursuz olduklar iin grnmezler. Kamer,
nuru ekildike vcudunu kaybettii gibi, nursuz ok
kreler, mahlklar, gzmzn nnde olup gremiyoruz.
1. De ki: lim ancak Allah katndadr. Mlk Sresi, 67:26.
2. bk. Gayb Allahtan bakas bilmez. Neml Sresi, 27:65; Tirmizi, Sevbl-
Kurn: 7.
3. Acln, Kefl-Haf, 1:281; el-Hkim, el-Mstedrek, 4:568.
Cehennem ikidir. Biri sur, biri kbrdr. leride, sur
kbrya inklp edecei ve ekirdei hkmnde olduu
gibi, ileride ondan bir menzil olur. Cehennem-i Sur, yerin
altnda, yani merkezindedir. Krenin alt, merkezidir. lm-i
tabakatl-arzca malmdur ki, ekseriya her otuz metre
hafriyatta, bir derece-i hararet tezayd eder. Demek,
merkeze kadar nsf- kutr-u arz, alt bin ksr kilometre
olduundan, iki yz bin derece-i harareti cmi, yani iki yz
defa ate-i dnyevden edit ve rivayet-i hadse muvafk bir
ate bulunuyor.
1
u Cehennem-i Sur, Cehennem-i Kbrya ait ok
vezi, dnyada ve lem-i berzahta grm ve ehdislerle
iaret edilmitir. lem-i hirette, kre-i arz nasl ki
sekenesini medar- senevsindeki meydan- hare dker.
yle de, iindeki Cehennem-i Sury dahi Cehennem-i
Kbrya emr-i lh ile teslim eder. Ehl-i tizlin baz
imamlar Cehennem sonradan halk edilecektir demeleri,
halihazrda tamamyla inbisat etmediinden ve
sekenelerine tam mnasip bir tarzda inkiaf etmediinden
galattr ve gabvettir.
Hem perde-i gaybiindeki lem-i hirete ait menzilleri
dnya gzmzle grmek ve gstermek iin, ya kinat
kltp iki vilyet derecesine getirmeli, veyahut
gzmz bytpyldzlar gibi gzlerimiz olmal ki,
yerlerini grp tayin edelim.
2
hiret
lemine ait menziller bu dnyev gzmzle grlmez.
Fakat, baz rivytn irtyla, hiretteki Cehennem bu
dnyamzla mnasebettardr. Yazn iddet-i hararetine

3
denilmitir.
1. bk. Buhr, Bedl-Halk, 10; Mslim, Cennet, 30; Tirmz, Cehennem, 7;
Msned, 2:313.
2. Gerek ilim Allah katndadr.
3. Muhakkak ki yaz scann iddeti Cehennem scandandr.
Buhar,Mevkt: 9, 10; Mslim, Mescid: 180, 181; Eb Dvud, Salt: 4; Tirmiz,
Mevkt: 5; Nes, Mevkt: 5.
Demek, bu dnyev, kck ve snk akl gzyle o
byk Cehennem grlmez. Fakat ism-i Hakmin nuruyla
bakabiliriz. yle ki:
Arzn medar- senevsi altnda bulunan Cehennem-i
Kbr, yerin merkezindeki Cehennem-i Suray gya tevkil
ederek baz vezini grdrm. Kadr-i Zlcellin mlk
pek ok genitir; hikmet-i lhiye nereyi gstermise
Cehennem-i Kbr oraya yerleir. Evet, bir Kadr-i Zlcell
ve emr-i
1
a mlik bir Hakm-i Zlkeml,
gzmzn nnde, keml-i hikmet ve intizamla kameri
arza balam; azamet-i kudret ve intizamla arz gnee
raptetmi; ve gnei, seyyrtyla beraber, arzn srat-i
seneviyesine yakn bir sratle ve hamet-i rububiyetiyle,
bir ihtimale gre ems-mus tarafna bir hareket
vermi; ve donanma elektrik lmbalar gibi yldzlar
saltanat- rububiyetine nuran ahitler yapm, onunla
saltanat- rububiyetini ve azamet-i kudretini gstermi bir
Zt- Zlcellin keml-i hikmetinden ve azamet-i
kudretinden ve saltanat- rububiyetinden uzak deildir ki,
Cehennem-i Kbry elektrik lmbalarnn fabrikasnn
kazan hkmne getirip hirete bakan semnn yldzlarn
onunla il etsin, hararet ve kuvvet versin. Yani, lem-i
nur olan Cennetten yldzlara nur verip, Cehennemden nar
ve hararet gndersin; ayn halde, o Cehennemin bir
ksmn ehl-i azba mesken ve mahpes yapsn.
1. (Cenb- Hak) Bireyin olmasn murad ettii zaman, Onun ii sadece Ol
demektir; o da oluverir. Ysin Sresi, 36:82.
Hem bir Ftr- Hakmki, da gibi koca bir aac, trnak
gibi bir ekirdekte saklar. Elbette, o Zt- Zlcellin kudret
ve hikmetinden uzak deildir ki, kre-i arzn kalbindeki
Cehennem-i Sur ekirdeinde Cehennem-i Kbry
saklasn.
Elhasl: Cennet ve Cehennem, ecere-i hilkatten ebed
tarafna uzanp eilerek giden bir daln iki meyvesidir.
Meyvenin yeri ise, daln mntehsndadr.
Hem u silsile-i kinatn iki neticesidir. Neticelerin
mahalleri, silsilenin iki tarafndadr. Ssi, sakli aa
tarafnda; nuransi, ulvsi yukar tarafndadr.
Hem u seyl-i untn ve mahsult- mneviye-i
arziyenin iki mahzenidir. Mahzenin mekn ise, mahsultn
nevine gre, fenas altnda, iyisi stndedir.
Hem ebede kar cereyan eden ve dalgalanan
mevcudat- seyylenin iki havzdr. Havzn yeri ise, seylin
durduu ve tecemmu ettii yerdedir. Yani, habst ve
mzahreft esfelde, tayyibt ve syt ldadr.
Hem ltufve kahrn, rahmet ve azametin iki
tecellghdr. Tecellghn yeri ise her yerde olabilir.
Rahmn- Zlceml ve Kahhr- Zlcell nerede isterse
tecellghn aar.
Amma Cennet ve Cehennemin vcutlar ise, Onuncu ve
Yirmi Sekizinci ve Yirmi Dokuzuncu Szlerde gayet kat
bir surette ispat edilmitir. urada yalnz bu kadar deriz ki:
Meyvenin vcudu dal kadar ve neticenin silsile kadar ve
mahzenin mahsult kadar ve havzn rmak kadar ve
tecellghn, rahmet ve kahrn vcutlar kadar kat ve
yakndir.
DRDNC SUAL: Mahbuplara olan ak- mecaz
ak- hakikye inklp ettii gibi, acaba ekser nasta
bulunan, dnyaya kar olan ak- mecaz dahi bir ak-
hakikye inklp edebilir mi?
Elcevap: Evet. Dnyann fniyzne kar olan ak-
mecaz, eer o k, o yzn stndeki zeval ve fen
irkinliini grp ondan yzn evirse, bki bir mahbup
arasa, dnyann pek gzel ve yine-i esm-i lhiye ve
mezraa-i hiret olan iki dier yzne bakmaya muvaffak
olursa, o gayr- meru mecaz ak, o vakit ak- hakikye
inklba yz tutar. Fakat bir artla ki, kendinin zil ve
hayatyla bal kararsz dnyasn haric dnyaya iltibas
etmemektir. Eer ehl-i dallet ve gaet gibi kendini unutup,
fka dalp, umum dnyay husus dnyas zannedip ona
k olsa, tabiat bataklna der, boulur. Meer ki,
harika olarak bir dest-i inyet onu kurtarsn. u hakikati
tenvir iin u temsile bak:
Mesel, u gzel, ziynetli odann drt duvarnda,
drdmze ait drt endam yinesi bulunsa, o vakit be oda
olur: biri hakik ve umum, drd misal ve husus.
Herbirimiz, kendi yinemiz vastasyla, husus odamzn
eklini, heyetini, rengini deitirebiliriz. Krmz boya
vursak krmz, yeil boyasak yeil gsterir. Ve hkez,
yinede tasarrua ok vaziyetler verebiliriz. irkinletirir,
gzelletirir, ok ekillere koyabiliriz. Fakat haric ve
umum oday ise kolaylkla tasarruf ve tayir edemeyiz.
Husus oda ile umum oda hakikatte birbirinin ayn iken,
ahkmda ayrdrlar. Sen bir parmakla odan harap
edebilirsin; tekinin bir tan bile kmldatamazsn.
te, dnya ssl bir menzildir. Herbirimizin hayat bir
endam yinesidir. u dnyadan herbirimize birer dnya
var, birer lemimiz var. Fakat direi, merkezi, kaps,
hayatmzdr. Belki o husus dnyamz ve lemimiz bir
sahifedir, hayatmz bir kalemonunla, sahife-i amlimize
geecek ok eyler yazlyor.
Eer dnyamz sevdikse, sonra grdk ki, dnyamz,
hayatmz stnde bina edildii iin, hayatmz gibi zil,
fni, kararszdr, hissedip bildik. Ona ait muhabbetimiz, o
husus dnyamz yine olduu ve temsil ettii gzel
nuku-u esm-i lhiyeye dner, ondan cilve-i esmya
intikal eder.
Hem o husus dnyamz, hiret ve Cennetin muvakkat
bir danl olduunu derk edip, ona kar edit hrs ve
talep ve muhabbet gibi hissiyatmz onun neticesi ve
semeresi ve smbl olan uhrev fevidine evirsek, o
vakit o mecaz ak hakik aka inklp eder.
Yoksa,
1

srrna mazhar olup, nefsini unutup, hayatn
zevlini dnmeyerek husus, kararsz dnyasn ayn
umum dnya gibi sabit bilip kendini lyemut farz ederek
dnyaya saplansa, edit hissiyatla ona sarlsa, onda
boulur, gider. O muhabbet onun iin hadsiz bel ve
azaptr. nk, o muhabbetten yetimne bir efkat,
meyusne bir rikkat tevellt eder. Btn zhayatlara acr,
hatt gzel ve zevle maruz btn mahlkata bir rikkat ve
bir rkat hisseder; elinden birey gelmez, yes-i mutlak
iinde elem eker.
1. Onlar Allah unuttular. Allah da onlara kendilerini unutturdu. Onlar
yoldankm kimselerin t kendisidir. Hair Sresi, 59:19.
Fakat gaetten kurtulan evvelki adam, o edit efkatin
elemine kar ulv bir tiryak bulur ki, acd btn
zhayatlarn mevt ve zevlinde bir Zt- Bknin bki
esmsnn daim cilvelerini temsil eden yine-i ervahlar
bki grr; efkati bir srura inklp eder. Hem zeval ve
fenya maruz btn gzel mahlkatn arkasnda bir
ceml-i mnezzeh ve hsn- mukaddes ihsas eden bir
nak ve tahsin ve sanat ve tezyin ve ihsan ve tenvir-i
daimyi grr. O zeval ve feny, tezyid-i hsn ve tecdid-i
lezzet ve tehir-i sanat iin bir tazelendirmek eklinde
grp, lezzetini ve evkini ve hayretini ziyadeletirir.

1
Said Nurs
1. Bkolan sadece Odur.
kinci Mektup

1

2
O mezkr ve malm talebesinin hediyesine kar cevaptan bir
paradr.
SALSEN: Bana bir hediye gnderdin; gayet
ehemmiyetli bir kaidemi bozmak istersin. Ben demiyorum
ki: Kardeim ve biraderzadem olan Abdlmecid ve
Abdurrahmandan kabul etmediim gibi senden de kabul
etmem. nk sen onlardan dahaileri ve ruhuma daha
yakn olduundan, herkesin hediyesi reddedilse,seninki bir
defaya mahsus olmak zere reddedilmez. Fakat bu
mnasebetle o kaidemin srrn syleyeceim. yle ki:
Eski Saidminnet almazd. Minnetin altna girmektense
lm tercih ederdi. ok zahmet ve meakkat ektii
halde kaidesini bozmad. Eski Saidin, senin bu biare
kardeine irsiyet kalan u hasleti ise, tezehhd ve sun bir
istin deil, belki drt be cidd esbaba istinat eder.
Birincisi: Ehl-i dallet, ehl-i ilmi, ilmi vasta-i cer
etmekle ittiham ediyorlar, lmi ve dini kendilerine medar-
maiet yapyorlar deyip insafszcasna onlara hcum
ediyorlar. Bunlar ilen tekzip lzmdr.
kincisi: Ner-i hak iin enbiyaya ittib etmekle
mkellez. Kurn- Hakmde, hakk neredenler

3
diyerek insanlardan
istingstermiler. Sre-i Ysinde

4
cmlesi, meselemiz hakknda ok
mnidardr.
1. Her trl noksan sfatlardan yce olan Allahn adyla.
2. Hibir ey yoktur ki Allah hamd ile tesbih etmesin. sr Sresi, 17:44.
3. Benim mkftm vermek ancak Allaha aittir. Yunus Sresi, 10:72; Hd
Sresi, 11:29; Sebe Sresi, 34:47.
4. Doru yolda olan ve sizden hibir cret istemeyen kimselere tbi olun.
Ysin Sresi, 36:21.
ncs: Birinci Szde beyan edildii gibi, Allah
namna vermek, Allah namna almak lzmdr. Halbuki,
ekseriya ya veren galdir; kendi namna verir, zmn bir
minnet eder. Ya alan galdir; Mnim-i Hakikye ait kr,
seny zhir esbaba verir, hata eder.
Drdncs: Tevekkl, kanaat ve iktisat yle bir hazine
ve bir servettir ki, hibir eyle deiilmez. nsanlardan
ahz- mal edip o tkenmez hazine ve deneleri kapatmak
istemem. Rezzk- Zlcelle yz binler krediyorum ki,
kklmden beri beni minnet ve zillet altna girmeye
mecbur etmemi. Onun keremine istinaden, bakiye-i
mrm de o kaideyle geirmesini rahmetinden niyaz
ediyorum.
Beincisi: Bir iki senedir ok emreler ve tecrbelerle
kat kanaatim oldu ki, halklarn maln, hususan
zenginlerin ve memurlarn hediyelerini almaya mezun
deilim. Bazlar bana dokunuyor; belki dokunduruluyor,
yedirilmiyor, bazan bana zararl bir surete evriliyor.
Demek gayrn maln almamaya mnen bir emirdir ve
almaktan bir nehiydir.
Hem bende bir tevahhu var. Herkesi her vakit kabul
edemiyorum. Halkn hediyesini kabul etmek, onlarn
hatrn sayp istemediim vakitte onlar kabul etmek
lzmgeliyor. O da houma gitmiyor. Hem tasannu ve
temellukten beni kurtaran bir para kuru ekmek yemek ve
yz yamal bir libas giymek, bana daha ho geliyor. Gayrn
en l baklavasn yemek, en murass libasn giymek ve
onlarn hatrn saymaya mecbur olmak, bana nho
geliyor.
Altncs: Ve istin sebebinin en mhimi, mezhebimizce
en muteber olan bn-i Hcer diyor ki: Salhat niyetiyle
sana verilen birey slih olmazsan kabul etmek haramdr.
1
te, u zamann insanlar, hrsve tama yznden,
kk bir hediyesini pek pahal satyorlar. Benim gibi
gnahkr bir biareyi, slih veya vel tasavvur ederek,
sonra bir ekmek veriyorlar. Eer-h-ben kendimi slih
bilsem, o almet-i gururdur, salhatin ademine delildir.
Eer kendimi slih bilmezsem, o mal kabul etmek caiz
deildir. Hem hirete mteveccih amle mukbil sadaka
ve hediyeyi almak, hiretin bki meyvelerini dnyada fni
bir surette yemek demektir.

2
Said Nurs
1. bni Haceril-Heytem, Tuhfetl-Muhtc li-erhil-Minhc,1:178.
2. Bkolan sadece Odur.
nc Mektup

1

2
O malmtalebesine gnderilen mektubun bir parasdr.
HAMSEN: Bir mektupta, buradaki hissiyatma hissedar
olmak arzusunu yazmtn. te binden birini iit.
Bir gece, yz tabakalk irtifada, bir katran aacnn
bandaki yuvada, semnn yldzlarla yaldzlanm gzel
yzne baktm; Kurn- Hakmin

3
kaseminde ulv bir nur-u icz ve parlak bir
srr- belat grdm. Evet, seyyar yldzlara ve istitar ve
intiarlarna iaret eden u yet, gayet li bir nak- sanat
ve li bir levha-i ibret, nazar- temya gsteriyor.
1. Her trl noksan sfatlardan yce olan Allahn adyla.
2. Hibir ey yoktur ki Allah hamd ile tesbih etmesin. sr Sresi, 17:44.
3. Yemin olsun gizlenen ve aa kan yldzlara. Tekvir Sresi, 81:15-16.
Evet, u seyyareler, kumandanlar olan gnein
dairesinden kyorlar, sabit yldzlar dairesine girerek
semda yeni yeni naklar ve sanatlar gsteriyorlar.
Bazan kendileri gibiparlak bir yldza omuz omuza verir,
gzel bir vaziyet gsteriyorlar.Bazan kk yldzlar iine
girip bir kumandan suretini gsteriyorlar. Hususuyla bu
mevsimde, akamdan sonra, ufukta Zhre yldz ve
fecirden evvel dier parlak bir arkada, gayet irin ve
gzel bir vaziyet gsteriyorlar. Sonra, vazife-i teftiiyelerini
ve nak- sanatta mekiklik hizmetini ifadan sonra yine
dnp, sultanlar olan gnein aal dairesine girip
gizleniyorlar. imdi, u hunnes, knnes tabir edilen
seyyarelerle u zeminimizi kinat fezasnda birer gemi,
birer tayyare suretinde keml-i intizamla dndren ve seyr
seyahat ettiren Ztn hamet-i rububiyetini ve aa-i
saltanat- ulhiyetini gne gibi parlaklyla gsteriyorlar.
Bak bir saltanatn hametine ki, gemileri ve tayyareleri
iinde yleleri var ki, bin defa kre-i arz kadar bir
cesamette ve bir saniyede sekiz saat mesafeyi kat eden
srattedir. te, byle bir Sultana ubdiyet ve imanla
intisap etmek ve u dnyada ona misar olmak ne kadar
li bir saadet, ne derece byk bir eref olduunu kyas et.
Sonra kamere baktm.
1

yetinin gayet parlak bir nur-u icz
ifade ettiini grdm. Evet, kamerin takdiri ve tedviri ve
tedbir ve tenviri ve zemine ve gnee kar gayet dakik bir
hesapla vaziyetleri o kadar hayretfez, o derece harikadr
ki, Onu yle tanzim eden ve takdir eden bir Kadre hibir
ey ar gelmez; onu yle yapan hereyi yapabilir krini,
tem eden herbir zuura ders verir.
Hem yle bir tarzda gnei takip ediyor ki, bir saniye
kadar yolunu armyor, zerre kadar vazifesinden geri
kalmyor. Dikkatle bakana,

2
dedirtiyor. Hususan Maysn hirinde olduu gibi,
baz vakitte ince hill eklinde Sreyya menziline girdii
vakit, hurma aacnn eilmi beyaz bir dal suretini ve
Sreyya bir salkm suretini gsterdiinden, o yeil sem
perdesi arkasnda, hayale nuran byk bir aacn
vcudunu tahayyl ettirir. Gya, o aatan bir dalnn bir
sivri ucu o perdeyi delmi, bir salkmyla beraber ban
karm, Sreyya ve hill olmu; ve sair yldzlar da o
gayb aacn meyveleri olduunu hayale telkin eder. te
3
tebihinin letfetini, belatini gr.
Sonra
4

yeti hatrma geldi ki, zemin musahhar bir sene,
bir merkp olduunu iaret ediyor. O iaretten, kendimi
feza-y kinatta sratle seyahat eden pek byk bir
geminin yksek bir mevkiinde grdm. At ve gemi gibi bir
merkba binildii zaman kraati snnet
5
olan
6

yetini okudum.
1. Aya gelince, onun iin de menziller takdirettik ki, kurumu hurma dalnn
ince yay halini alncaya kadar incelir. Ysin Sresi, 36:39.
2. lerinde, akllarn hayrette kald Zt, her trl kusurdan mnezzehtir.
3. Kurumu hurma dalnn ince yaya benzeyen hali gibi. Ysin Sresi, 36:39.
4. zerinde gezin ve Allahn verdii rzktan yiyin diye yeryzn sizin
emrinize veren Odur. Mlk Sresi, 67:15.
5. bk. Mslim,Hac: 425; Eb Dvud, Cihad: 72, 74; Tirmiz, Daavt: 46.
6. Her trl kusurdan mnezzehtir o Allah ki, bunu bizim hizmetimize
verdi.Yoksa bizim buna gcmz yetmezdi. Zuhruf Sresi, 43:13.
Hem grdm ki, kre-i arz, u hareketle, sinema
levhalarn gsteren bir makine vaziyetini ald, btn
semvt harekete getirdi, btn yldzlar muhteem bir
ordu gibi sevke balad. yle irin ve yksek manzaralar
gsterdi ki, ehl-i kri mest ve hayran eder. Fesbhnallah
dedim, ne kadar az bir masraa ne kadar ok ve byk ve
garip ve acip, li ve gli iler grlyor! Bu noktadan, iki
nkte-i imaniye hatra geldi.
Birincisi: Birka gn evvel bir misarim bana sual etti. O
pheli sualin esas udur: Cennet ve Cehennem pek ok
uzaktrlar. Haydi, ehl-i Cennet, ltf-u lh ile, berk ve
burak gibi uarak hairden geerler, Cennete giderler.
Fakat ehl-i Cehennem, sakil cisimleri ve byk ve ar
gnahlarn ykleri altnda nasl gidecekler? Hangi vasta
ile?
te hatra gelen udur: Nasl ki, mesel Amerikada,
btn milletler umum bir kongreye davet edilse, her millet
byk gemisine biner, oraya gider. yle de, bahr-i muht-i
kinatta, bir senede yirmi be bin senelik uzun bir
seyahate alan kre-i arz, ahalisini alr, gider, maher
meydanna boaltr. Hem, her otuz metrede bir derece-i
hararet tezayd ettii delletiyle, merkez-i arzda bulunan
Cehennem ateinin hadse beyan olunan derece-i
hararetine muvafk iki yz bin derece-i harareti tayan ve
hadsin rivytna gre dnyada ve berzahta Byk
Cehennemin baz vazifelerini gren ateini
1
Cehenneme
dker; sonra emr-i lh ile daha gzel ve bki bir surete
tebeddl eder, hiret leminden bir menzil olur.
1. bk. Buhr, Bedl-Halk, 10; Mslim, Cennet, 30; Tirmiz, Cehennem, 7;
Msned, 2:313.
Hatra gelen ikinci nkte: Sni-i Kadr, Ftr- Hakm,
Vhid-i Ehad, keml-i kudretini ve ceml-i hikmetini ve
delil-i vahdetini gstermek iin, pek az bireyle ok ileri
grmek, pek kk bireylepek byk vazifeleri
grdrmeyi det etmitir. Baz Szlerde demitimki: Eer
btn eya tek bir Zta isnad edilse, vcub derecesinde bir
suhulet, bir kolaylk peyd eder. Eer eya mteaddit
snilere, esbablara isnad edilse, imtin derecesinde bir
suubet, bir mklt ortaya der. nk, bir zbit gibi
veya usta gibi birtek zt, kesretli efrada ve kesretli talara
bir ille, bir hareketle ve suhuletle bir vaziyet verip bir
netice hsl eder ki, eer o vaziyeti almas ve o neticeyi
istihsal etmesi, o ordudaki efrada ve o direksiz kubbedeki
talara havale edilse, pek ok illerle, pek ok mkltla,
pek ok karklklarla ancak yaplabilir.
te, u kinattaki raks ve deveran, seyr ceveln ve
tem-i tesbihfean ve fusul- erbaa ve gece-gndzdeki
seyeran gibi ef al, eer vahdete verilse, birtek Zt, birtek
emirle, birtek kreyi tahrik ile, mevsimlerin
deimesindeki acaib-i sanat ve gece-gndzn
deveranndaki garaib-i hikmeti ve yldzlarn ve ems ve
kamerin sr hareketlerinde irin tem levhalarn
gstermek gibi, o li vaziyetleri ve gli neticeleri istihsal
eder. nk umum mevcudat ordusu Onundur. stese, arz
gibi bir neferi, umum yldzlara kumandan tayin eder. Koca
gnei, ahalisine stc ve k verici bir lmba; ve elvh-
nuku-u kudret olan fusul- erbaay da bir mekik; ve
sahaif-i kitabet-i hikmet olan gece-gndz de bir yay
yapar. Herbir gnne, ayr bir ekilde bir kameri
gstererek, evkatn hesab iin takvimcilik yaptrr. Ve
yldzlarn kendilerine, raksa gelen ve cezbeden raks eden
melikenin ellerinde, ssl ve irin, parlak, nzenin
misbahlar suretini vermek gibi, arza ait ok hikmetlerini
gsterir. Eer bu vaziyetler, umum mevcudata hkm ve
nizam ve kanunu ve tedbiri mteveccih olan bir Zattan
istenilmezse, o vakit umum gneler, yldzlar, hakik
hareketle ve hadsiz bir sratle hadsiz bir mesafeyi hergn
kat etmeleri lzm gelir.
te, vahdette nihayetsiz suhulet ve kesrette nihayetsiz
suubet bulunduundandr ki, ehl-i sanat ve ticaret, kesrete
bir vahdet verir, t suhulet ve kolaylk olsun. Yani, irketler
tekil ederler.
Elhasl, dallet yolunda nihayetsiz mklt var; hidayet
ve vahdet yolunda nihayetsiz suhulet var.

1
Said Nurs
1. Bk olan sadece Odur.
Drdnc Mektup

1

2

...
3
Aziz kardelerim,
Ben imdi am Danda, yksek bir tepede, byk bir
am aacnn tepesinde, bir menzilde bulunuyorum. nsten
tevahhu ve vuhua nsiyet ettim. nsanlarla sohbet arzu
ettiim vakit, hayalen sizleri yanmda bulur, bir hasbihal
ederim, sizinle mteselli olurum. Bir mni olmazsa, bir iki
ay burada yalnz kalmak arzusundaym. Barlaya dnsem,
arzunuz vechile sizden ziyade mtak olduum ifah bir
musahabe aresini arayacaz. imdi bu am aacnda
hatra gelen iki hatray yazyorum.
Birincisi: Bir para mahrem bir srdr. Fakat senden sr
saklanmaz. yle ki:
Ehl-i hakikatin bir ksm nasl ki ism-i
Veddamazhardrlar ve zam bir mertebede o ismin
cilveleriyle, mevcudatn pencereleriyle Vcibl-Vcuda
bakyorlar. yle de, u hi ender hi olan kardeinize,
yalnz hizmet-i Kurna istihdam hengmnda ve o
hazine-i bnihayenin delll olduu bir vakitte, ism-i Rahm
ve ism-i Hakm mazhariyetine medar bir vaziyet verilmi.
Btn Szler, o mazhariyetin cilveleridir. naallah, o
Szler
4
srrna
mazhardrlar.
1. Her trl noksan sfatlardan yce olan Allahn adyla.
2. Hibir ey yoktur ki Allah hamd ile tesbih etmesin. sr Sresi, 17:44.
3. Allahn selm, rahmeti ve bereketi sizin ve arkadalarnzn, hususan ... il
hir, zerine olsun.
4. Kime hikmet verilmise, ite ona pek ok hayr verilmitir. Bakara Sresi,
2:269.
kincisi: Tarik-i Nak hakknda denilen Der tarik-i
Nakibend lzm med r terk / Terk-i dnya, terk-i ukb,
terk-i hest, terk-i terk
1
olan fkra-i rn birden hatra geldi.
O hatra ile beraber, birden u fkra tul etti:
Der tarik-i aczmendlzm med r iz / Fakr- mutlak,
acz-i mutlak, kr- mutlak, evk-i mutlak ey aziz.
2
1. Tarik-i Nakde drt eyi brakmak lzm: Hem dnyay, hem nes hesabna
hireti dahimaksud-u hakik yapmamak, hem vcudunu unutmak, hem ucbe,
fahre girmemek iin bu terkleri dnmemektir.
2. Ey aziz kardeim! Allaha kar cizlik ve ihtiyacn hissetme esasna
dayananbu yolda u drt ey lazmdr: Sonsuz acz, sonsuz fakr, sonsuz
evk,sonsuz kr.
Sonra, senin yazdn, Bak kitab- kinatn safha-i
rengnine, ilahir. olan rengin ve zengin iir hatrma geldi.
O iirle semnn yzndeki yldzlara baktm. Keke air
olsaydm, bunu tekmil etseydim dedim. Halbuki iir ve
nazma istidadm yokken yine baladm. Fakat nazm ve iir
yapamadm. Nasl hutur ettiyse yle yazdm. Benim
vrisim olan sen, istersen nazma evir, tanzim et. te,
birden hatra gelen u:
Dinle de yldzlar, u hutbe-i irinine,
Nme-i nurn-i hikmetbak ne takrir eylemi.
Hep beraber nutka gelmi, hak lisanyla derler:
Bir Kadr-i Zlcellin hamet-i sultanna,
Birer burhan- nurefnz biz vcud-u Snia,
Hem vahdete, hem kudrete ahitleriz biz.
u zeminin yzn yaldzlayan
Nazenin mucizt n melek seyranna,
Bu semnn arza bakan, Cennete dikkat eden
Binler mdakkik gzleriz biz.
HAYE-1
Tb-y hilkatten semvtkkna
Hep kehkean asnna,
Bir Ceml-i Zlcellin dest-i hikmetiyle taklm
Pek gzel meyveleriyiz biz.
u semvt ehline birer mescid-i seyyar
Birer hane-i devvar, birer ulv iyne,
Birer misbah- nevvar, birer gemi-i cebbar
Birer tayyareleriz biz.
Bir Kadr-i Zlkemlin, bir Hakm-i Zlcellin
Birer mucize-i kudret, birer harika-i sanat- Hlkane,
Birer nadire-i hikmet, birer dhiye-i hilkat
Birer nurlemiyiz biz.
Byle yz bin dille yz bin burhan gsteririz
ittiririz insan olan insana.
Kr olas dinsiz gz, grmez oldu yzmz,
Hem iitmez szmz. Haksyleyen yetleriz biz.
Sikkemiz bir, turramz bir, Rabbimize msebbihiz,
zikrederiz bidne
Kehkeann halka-i kbrsna mensup birer
meczuplarz biz.
Haiye-1 Yani, Cennet ieklerinin danlk ve mezraac olan zeminin
yznde hadsiz mucizt- kudret tehir edildiinden, semvt lemindeki
melikeler, o mucizt ve o harikalar tem ettikleri gibi, ecrm-
semviyenin gzleri hkmnde olan yldzlar dahi, gya melikeler gibi, zemin
yzndeki nazenin masnuat grdke, Cennet lemine bakyorlar ve o
muvakkat harikalar bki bir surette Cennette dahi tem ediyorlar gibi, bir
zemine, bir Cennete bakyorlar; yani o iki leme nezaretleri var demektir.

1
Said Nurs
1. Bk olan sadece Odur.
Beinci Mektup

1

2
SLSLE- Naknin kahraman ve bir gnei olan
mam- Rabbn (r.a.), Mektubatnda demi ki: Hakaik-i
imaniyeden bir meselenin inkiafn, binler ezvak ve
mevcid ve kermta tercih ederim.
3
Hem demi ki: Btn tariklerin nokta-i mntehs,
hakaik-i imaniyenin vuzuh ve inkiafdr.
4
Hem demi ki: Velyet ksmdr. Biri velyet-i sur
ki, mehur velyettir; biri velyet-i vust, biri velyet-i
kbrdr. Velyet-i kbr ise, verset-i nbvvet yoluyla,
tasavvuf berzahna girmeden, dorudan doruya hakikate
yol amaktr.
5
Hem demi ki: Tark-i Nakde iki kanatla slk edilir.
Yani, hakaik-i imaniyeye salam bir surette itikad etmek ve
feriz-i diniyeyi imtisal etmekle olur. Bu iki cenahta kusur
varsa o yolda gidilmez.
6
1. Her trl noksan sfatlardan yce olan Allahn adyla.
2. Hibir ey yoktur ki Allah hamd ile tesbih etmesin. sr Sresi, 17:44.
3. mam- Rabbn, el-Mektbt, 1:182 (210. Mektup).
4. mam- Rabbn, el-Mektbt, 1:182 (210. Mektup).
5. mam- Rabbn, el-Mektbt, 1:240 (260. Mektup).
6. mam- Rabbn, el-Mektbt, 1:87 (75. Mektup), 1:98 (91. Mektup) 1:99 (94.
Mektup).
yle ise, tarik-i Naknin perdesi var:
Birisi ve en birincisi ve en by: Dorudan doruya
hakaik-i imaniyeye hizmettir ki, mam- Rabbnde (r.a.)
hir zamannda ona slk etmitir.
kincisi: Feriz-i diniyeye ve Snnet-i Seniyyeye tarkat
perdesi altnda hizmettir.
ncs: Tasavvuf yoluyla emrz- kalbiyenin izalesine
almak, kalb ayayla slk etmektir. Birincisi farz,
ikincisi vacip, bu ncs ise snnet hkmndedir.
Madem hakikatbyledir. Ben tahmin ediyorum ki, eer
eyh Abdlkdir Geyln (r.a.) ve ah- Nakibend (r.a.) ve
mam- Rabbn (r.a.) gibi ztlar bu zamanda olsaydlar,
btn himmetlerini, hakaik-i imaniyenin ve akaid-i
slmiyenin takviyesine sarf edeceklerdi. nk saadet-i
ebediyenin medar onlardr. Onlarda kusur edilse, ekavet-i
ebediyeye sebebiyet verir. mansz Cennete gidemez; fakat
tasavvufsuz Cennete giden pek oktur. Ekmeksiz insan
yaayamaz, fakat meyvesiz yaayabilir. Tasavvuf meyvedir,
hakaik-i slmiye gdadr. Eskiden krk gnden tut, t krk
seneye kadar bir seyr slk ile baz hakaik-i imaniyeye
ancak klabilirdi. imdi ise, Cenb- Hakkn rahmetiyle,
krk dakikada o hakaike klacak bir yol bulunsa, o yola
kar lkayt kalmak elbette kr- akl deil. te, otuz
adet Szler, byle Kurn bir yolu atn, dikkatle
okuyanlar hkmediyorlar.
Madem hakikatbudur. Esrar- Kurniyeye ait yazlan
Szler, u zamann yaralarna en mnasip bir il, bir
merhem ve zulmatn tehacmatna maruz heyet-i
slmiyeye en n bir nur ve dallet vdilerinde hayrete
denler iin en doru bir rehber olduu itikadndaym.
Bilirsiniz ki, eer dalletcehaletten gelse, izalesi
kolaydr. Fakat dallet fenden ve ilimden gelse, izalesi
mkldr. Eski zamanda ikinci ksm binde bir
bulunuyordu. Bulunanlardan ancak binden biri iradla yola
gelebilirdi. nk, yleler kendilerini beeniyorlar. Hem
bilmiyorlar, hem kendilerini bilir zannediyorlar. Cenb-
Hak u zamanda, icz- Kurnn mnev lemetndan
olan malm Szleri, u dallet zndkasna bir tiryak
hsiyetini vermi tasavvurundaym.

1
Said Nurs
1. Bk olan sadece Odur.
Altnc Mektup

1

2



3
1. Her trl noksan sfatlardan yce olan Allahn adyla.
2. Hibir ey yoktur ki Allah hamd ile tesbih etmesin. sr Sresi, 17:44.
3. Gece ve gndz devam ettike, devirler birbirini takip ettike, ay ve
gnedurduka iki kutup yldz karlkl bulunduka Allahn selm,rahmeti
ve bereketi de siz ikinizin ve kardelerinizin zerine olsun.
GAYRETL kardelerim, hamiyetli arkadalarm ve
dnya denilen diyar- gurbette medar- tesellilerim,
Madem Cenb- Haksizleri, krime ihsan ettii
mnlara hissedar etmitir; elbette hissiyatma da hissedar
olmak hakknzdr. Sizleri ziyade mteessir etmemek iin,
gurbetimdeki rkatimin ziyade elm ksmn tayyedip bir
ksmn sizlere hikye edeceim. yle ki:
u iki aydr pek yalnz kaldm. Bazan on be yirmi
gnde bir defa misar yanmda bulunur. Sair vakitlerde
yalnzm. Hem yirmi gne yakndr daclar yaknmda yok
daldlar.
te gece vakti, u garibne dalarda, sessiz, sadasz,
yalnz, aalarn hazinne hemhemeleri iinde, kendimi
birbiri iinde be muhtelif renkli gurbetlerde grdm.
Birincisi: htiyarlk srryla, hemen ekseriyet-i mutlaka
ile, akran ve ahbabm ve akaribimden yalnz ve garip
kaldm. Onlar beni brakp lem-i berzaha gittiklerinden
neet eden hazin bir gurbeti hissettim.
te, u gurbet iinde ayr dier bir daire-i gurbet ald.
O da, geen bahar gibi alkadar olduum ekser mevcudat
beni brakp gittiklerinden hsl olan rkatli bir gurbeti
hissettim.
Ve u gurbet iinde bir daire-i gurbet daha ald ki,
vatanmdan ve akaribimden ayr dp yalnz kaldmdan
tevellt eden rkatli bir gurbeti hissettim.
Ve u gurbet iinde, gecenin ve dalarn garibne
vaziyeti bana rikkatli bir gurbeti daha hissettirdi.
Ve u gurbetten dahi, u fnimisarhaneden
ebedl-bd tarafna harekete mde olan ruhumu
fevkalde bir gurbette grdm. Birden, fesbhnallah
dedim, bu gurbetlere ve karanlklara nasl dayanlr
dndm. Kalbim feryatla dedi:
Y Rab, garibem, bkesem, zafem, ntvnem, allem,
cizem, ihtiyarem,
B-ihtiyarem, el-aman-gyem, afv-cyem, meded-hhem,
ziderghet lh!
Birden, nur-u iman, feyz-i Kurn, ltf-u
Rahmnimdadma yetitiler. O be karanlkl gurbetleri,
be nuran nsiyet dairelerine evirdiler.
Lisanm
1
syledi. Kalbim


2
yetini okudu.
1. Allah bize yeter; O ne gzel vekildir. l-i mrn Sresi, 3:173.
2. Eer senden yz evirecek olurlarsa de ki: Allah bana yeter. Ondan baka
hibir ilh yoktur. Ben Ona tevekklettim. Yce Arn Rabbi de Odur. Tevbe
Sresi, 9:129.
Aklm dahi, ztrabndan ve dehetinden feryat eden
nefsime hitaben dedi:
Brak bare feryad, beldan kl tevekkl. Zira feryat,
bel-ender hata-ender beldr bil.
Bel vereni buldunsa eer, saf-ender vef-ender
at-ender beldr bil.
Madem yle, brak ekvy, kret; n belbil, dem
keynden gler hep gl ml.
Ger bulmazsan, btn dnya cef-ender fen-ender
heb-ender beldr bil.
Cihan dolu bel banda varken, ne barrsn kck bir
beldan, gel tevekkl kl.
Tevekklile bel yznde gl, t o da glsn. O gldke
klr, eder tebeddl.
Hem stadlarmdan Mevln Celleddinin nefsine
dedii gibi dedim:



1
O vakit nefsim dahi Evet, evet. Aczve tevekklle, fakr
ve iltica ile nur kaps alr, zulmetler dalr.

2
dedi. Mehur Hikem-i
Atiyenin u fkras,
3

yani, Cenb- Hakk bulan neyi kaybeder? Ve Onu
kaybeden neyi kazanr?; yani, Onu bulanhereyi bulur.
Onu bulmayan hibir ey bulmaz, bulsa da bana
belbulur ne derece li bir hakikat olduunu grdm ve
4
hadsinin srrn anladm, krettim.
1. O, ben Senin Rabbin deil miyim? dedi. Sen Evet dedin. Evet
demeninkr nedir, bilir misin? ok bela ekmektir. Bilir misin bela
ekmeninsrr nedir? Yani fakru fena dergahndaki halkaya katlmaktr. Dvn-
Kebr, s. 157, Gazel 251.
2. mn ve slmiyet nuru iin Allaha hamd olsun.
3. bn-i Atillah el-skender, erhl-Hikemil-Atiye,s. 208
4. (slmiyet garip olarak balad; ileride gariplie dnecek ve ilk gnlerdeki
gibitekrar garip olarak gelimeye balayacaktr.) Ne mutlu gariplere!
Mslim,man: 232; Tirmiz, man: 13; bni Mce, Fiten: 15; Drim, Rikk: 42;
Msned, 1:184, 398, 2:177, 222, 389, 4:73.
te, kardelerim, karanlkl bu gurbetler, endan nur-u
imanla nurlandlar; fakat yine bende bir derece
hkmlerini icra ettiler ve yle bir dnceyi verdiler:
Madem ben garibim ve gurbetteyim ve gurbete
gideceim. Acaba u misarhanedeki vazifem bitmi
midir? T ki sizleri ve Szleri tevkil etsem ve btn btn
alkam kessem kri hatrma geldi. Onun iin sizden
sormutum ki, Acaba yazlan Szler k midir, noksan
var m? Yani vazifem bitmi midir? T ki rahat- kalble
kendimi nurlu, zevkli, hakik bir gurbete atp, dnyay
unutup, Mevln Celleddinin dedii gibi


1
deyip, ulv bir gurbeti arayabilir miyim? diye sizi o
suallerle tasd etmitim.

2
Said Nurs
1. Semn ne olduunu bilir misin? O, ahs varlktan vazgeip; mutlak yokluk
iinde beky zevk etmektir.
2. Bkolan sadece Odur.
Yedinci Mektup

1

2

3
1. Her trl noksan sfatlardan yce olan Allahn adyla.
2. Hibir ey yoktur ki Allah hamd ile tesbih etmesin. sr Sresi, 17:44.
3. Allahn selm, rahmeti ve bereketi ebediyen, dima zerinize olsun.
Aziz kardelerim,
Bana sylemek zere aml Hfza iki ey demisiniz:
Birincisi: Hazret-i Peygamber Aleyhissalt Vesselmn
Zeynebi tezevvcn, eski zaman mnafklar gibi yeni
zamann ehl-i dalleti dahi medar- tenkit buluyorlar;
nefsan, ehevn telkki ediyorlar diyorsunuz.
Elcevap: Yz bin defa h ve kell! O dmen-i muallya
yle pest behtn eli yetimez. Evet, on be yandan
krk yana kadar, hararet-i gariziyenin galeyan
hengmnda ve hevest- nefsaniyenin iltihab zamannda,
dost ve dmann ittifakyla keml-i iffet ve tamam-
ismetle Haticetl-Kbr (r.a.) gibi ihtiyarca birtek kadnla
iktifa ve kanaat eden bir ztn, krktan sonra, yani hararet-i
gariziye tevakkufu hengmnda ve hevest- nefsniyenin
skneti zamannda kesret-i izdiva ve tezevvct,
bizzarure ve bilbedhe, nefsan olmadn ve baka
ehemmiyetli hikmetlere mstenit olduunu, zerre kadar
insaf olana ispat eder bir hccettir.
O hikmetlerden birisi udur ki: Zt- Risaletin akvli
gibi, ef al ve ahvli ve etvar ve harekt dahi menbi-i din
ve eriattr ve ahkmn mehazlardr. kk- zhirsine
Sahabeler hamele olduklar gibi, husus dairesindeki mahf
ahvltndan tezahr eden esrar- din ve ahkm- eriatn
hameleleri ve rvileri de ezvc- thirattr ve bilil o
vazifeyi ifa etmilerdir. Esrar ve ahkm- dinin hemen
yars, belki onlardan geliyor. Demek bu azm vazifeye,
birok ve merepe muhtelif ezvc- thirat lzmdr.
Gelelim Hazret-i Zeynebin tezevvcne: Yirmi Beinci
Szn Birinci ulesinin nc uann misallerinden olan


1
yetine dair yle yazlm ki, insanlarn tabakatna gre
birtek yet, mteaddit vcuhlarla, herbir tabakann
fehmine gre bir mn ifade ediyor. Bir tabakann u
yetten hisse-i fehmi udur ki:
Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselmn hizmetkr
veya Olum hitabna mazhar olan Zeyd (r.a.), rivayet-i
sahiha ile itirafna binaen, izzetli zevcesini kendine mnen
kfv bulmad iin tatlik etmi. Yani, Hazret-i Zeyneb,
baka yksek bir ahlkta yaratlm ve bir peygambere
zevce olacak ftratta olduunu, Zeyd fersetle hissetmi. Ve
kendisini ona zevc olacak ftratta kendine kfv
bulmadndan, mnev imtizaszla sebebiyet verdii
iin tatlik etmitir. Allahn emriyle Resul-i Ekrem
Aleyhissalt Vesselm alm. Yani,
2
nn
iaretiyle, o nikh bir akd-i semv olduuna delletiyle,
harikulde ve rf ve mumelt- zhiriye fevkinde, srf
kaderin hkmyledir ki, Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselmo hkm- kadere inkyad gstermitir ve mecbur
olmutur; nes arzusuyla deildir.
1. Muhammed, erkeklerinizden hibirinin babas deildir; o Allahn
Resuldr vepeygamberlerin sonuncusudur. Ahzb Sresi, 33:40.
2. Biz onu sana nikhladk. Ahzb Sresi, 33:37.
u kader hkmnn de ehemmiyetli bir hkm- er ve
mhim bir hikmet-i mmeyi ve mull bir maslahat-
umumiyeyi tazammun eden

1
yet-i kerimesinin iaretiyle,
byklerin kklere olum demeleri, zhar meseleleri
gibi, yani karsna Anam gibisin dese haram olduu gibi
deildir ki, ahkm onunla deisin. Hem byklerin
raiyetlerine ve peygamberlerin mmetlerine pederne
nazar ve hitaplar, vazife-i risalet itibaryladr; ahsiyet-i
insaniye itibaryla deildir ki, onlardan zevce almak uygun
dmesin.
kinci bir tabakann hisse-i fehmi udur ki: Bir byk
mir, raiyetine pederne bir efkatle bakar. Eer o mir,
zhir ve btn bir padiah- ruhan olsa, merhameti
pederin yz defa efkatinden ileri gittii iin, raiyetinin
efrad, onun hakik evld gibi, ona peder nazaryla
bakarlar. Peder nazar ise, zevc nazarna inklp
edemediinden ve kz nazar da zevce nazarna kolayca
deimediinden; efkr- mmede, Peygamberin,
mminlerin kzlarn almas u srra uygun gelmedii iin,
Kurn o vehmi def maksadyla der:
Peygamber, rahmet-i lhiyehesabyla size efkat eder,
pederne muamele eder. Ve risalet namna siz onun evld
gibisiniz. Fakat ahsiyet-i insaniye itibaryla pederiniz
deildir ki, sizden zevce almas mnasip dmesin. Ve
sizlere Olum dese, ahkm- eriat itibaryla siz onun
evld olamazsnz.

2
Said Nurs
1. T ki, evltlklarnn boad hanmlarla evlenmekte mminler iin bir
gnah olmad anlalsn. Ahzb Sresi, 33:37.
2. Bk olan sadece Odur.
Sekizinci Mektup

1

2

3
isimleri
4
e
girdiklerinin ve her mbarek eyin banda
zikredilmelerinin ok hikmetleri var. Onlarn beyann
baka vakte tliken, imdilik kendime ait bir hissimi
syleyeceim.
1. Onun adyla.
2. Hibir ey yoktur ki, Allah hamd ile tesbih etmesin. sr Sresi, 17:44.
3. Rahmetinin eserleri dnya ve hireti dolduran Rahmn Allah. nanan
kullarna pek zel ikramlar olan Rahm Allah.
4. Rahmn ve Rahm olan Allahn adyla.
Kardeim, ben isimlerini yle bir nur-u
zamgryorum ki, btn kinat ihata eder ve her ruhun
btn hct- ebediyesini tatmin edecek ve hadsiz
dmanlarndan emin edecek, nurlu ve kuvvetli
grnyorlar. Bu ikinur-u zam olan isimlere yetimek iin
en mhim bulduum vesile, fakr ile kr, acz ile efkattir;
yani ubdiyet ve iftikardr.
u mesele mnasebetiyle hatra gelen ve muhakkikne,
hatt bir stadm olan mam- Rabbnye muhalif olarak
diyorum ki:
Hazret-i YkupAleyhisselmn Yusuf Aleyhisselma
kar edit ve parlak hissiyat, muhabbet ve ak deildir,
belki efkattir. nk, efkat, ak ve muhabbetten ok
keskin ve parlak ve ulv ve nezihtir ve makam- nbvvete
lyktr. Fakat muhabbet ve ak, mecaz mahbuplara ve
mahlklara kar derece-i iddette olsa, o makam-
muall-y nbvvete lyk dmyor. Demek, Kurn-
Hakmin parlak bir icz ile, parlak bir surette gsterdii ve
ism-i Rahmin vuslne vesile olan hissiyat- Ykubiye,
yksek bir derece-i efkattir. sm-i Vedda vesile-i vusl
olan ak ise, Zleyhnn Yusuf Aleyhisselma kar olan
muhabbet meselesindedir. Demek Kurn- Mucizl-
Beyan, Hazret-i Ykup Aleyhisselmn hissiyatn ne
derece Zleyhnn hissiyatndan yksek gstermise,
efkat dahi o derece aktan daha yksek grnyor.
stadm mam- Rabbn, ak- mecazyi makam-
nbvvete pek mnasipgrmedii iin demi ki:
Mehsin-i Yusuye, mehsin-i uhreviye nevinden
olduundan, ona muhabbet ise mecaz muhabbetler
nevinden deildir ki, kusur olsun.
1
1. mm- Rabbn, el-Mektbt, 3:134 (100. Mektup).
Ben de derim: Ey stad, o tekell bir tevildir. Hakikat
u olmak gerektir ki: O muhabbet deil, belki yz defa
muhabbetten daha parlak, daha geni, daha yksek bir
mertebe-i efkattir.
Evet, efkatbtn envyla ltf ve nezihtir. Ak ve
muhabbet ise, ok envna tenezzl edilmiyor.
Hem efkatpek genitir. Bir zt, efkat ettii evld
mnasebetiyle, btn yavrulara, hatt zruhlara efkatini
ihata eder ve Rahm isminin ihatasna bir nevi yinedarlk
gsterir. Halbuki ak, mahbubuna hasr- nazar edip hereyi
mahbubuna feda eder. Yahut mahbubunu l ve sen
etmek iin bakalarn tenzil ve mnen zemmeder ve
hrmetlerini krar. Mesel biri demi: Gne
mahbubumun hsnn grp utanyor; grmemek iin
bulut perdesini bana ekiyor. Hey k efendi! Ne hakkn
var, sekiz sm-i zamn bir sahife-i nuransi olan gnei
byle utandryorsun?
Hem efkathlistir, mukabele istemiyor, s ve
ivazszdr. Hatt en di mertebede olan hayvntn
yavrularna kar fedakrne, ivazsz efkatleri buna
delildir.
Halbuki ak cret ister ve mukabele talep eder. Akn
alamalar bir nevi taleptir, bir cret istemektir.
Demek, suver-i Kurniyenin en parla olan Sre-i
Yusuf un en parlak nuru olan Hazret-i Ykubun (a.s.)
efkati, ism-i Rahmn ve Rahmi gsterir ve efkat yolu
rahmet yolu olduunu bildirir. Ve o elem-i efkate dev
olarak da
1
dedirir.

2
Said Nurs
1. En iyi koruyucu Allahtr; merhametlilerin en merhametlisi de Odur. Yusuf
Sresi, 12:64.
2. Bk olan sadece Odur.
Dokuzuncu Mektup

1

2
1. Her trl noksan sfatlardan yce olan Allahn adyla.
2. Hibir ey yoktur ki, Allah hamd ile tesbih etmesin. sr Sresi, 17:44.
Yine o hlistalebesine gnderdii mektubun bir
parasdr.
SANYEN: Ner-i envr- Kurniyedeki muvaffakiyetin
ve gayretin ve evkin, bir ikram- lhdir, belki bir
keramet-i Kurniyedir, bir inyet-i Rabbniyedir. Sizi tebrik
ediyorum. Keramet ve ikram ve inyetin bahsi geldii
mnasebetiyle, keramet ve ikramn bir farkn
syleyeceim. yle ki:
Kerametin izhar, zaruret olmadan zarardr. kramn
izhar ise, bir tahdis-i nimettir. Eer kerametle merref
olan bir ahs, bilerek harika bir emre mazhar olursa, o
halde eer nefs-i emmresi bki ise, kendine gvenmek ve
nefsine ve kene itimad etmek ve gurura dmek
cihetinde istidra olabilir. Eer bilmeyerek harika bir emre
mazhar olursa: Mesel, birisinin kalbinde bir sual var.
ntk- bilhak nevinden ona muvafk bir cevap verir; sonra
anlar. Anladktan sonra kendi nefsine deil, belki kendi
Rabbisine itimad ziyadeleir ve Beni benden ziyade
terbiye eden bir Hafzim vardr der, tevekkln
ziyadeletirir. Bu ksm, hatarsz bir keramettir; ihfsna
mkellef deil. Fakat fahr iin, kasten izharna
almamal. nk, onda zhiren insann kisbinin bir
medhali bulunduundan, nefsine nisbet edebilir.
Amma ikramise, o, kerametin selmetli olan ikinci
nevinden daha selmetli, bence daha lidir. zhar, tahdis-i
nimettir. Kisbin medhali yoktur; nefsi onu kendine isnad
etmez.
te, kardeim, hem senin hakknda, hem benim
hakkmda, bahusus Kurn hakkndaki hizmetimizde
eskiden beri grdm ve yazdm ihsnt- lhiye bir
ikramdr; izhar, tahdis-i nimettir. Onun iin sana kar,
tahdis-i nimet nevinden, ikimizin hizmetimize ait
muvaffakiyt yazyorum. Biliyordum ki, sende fahr deil,
kr damarn tahrik ediyor.
SALSEN: Gryorum ki, u dnya hayatnda en
bahtiyar odur ki, dnyay bir misarhane-i asker telkki
etsin ve yle de izan etsin ve ona gre hareket etsin. Ve o
telkki ile, en byk mertebe olan mertebe-i rzy abuk
elde edebilir. Krlacak ie pahasna daim bir elmasn
yatn vermez; istikamet ve lezzetle hayatn geirir.
Evet, dnyaya ait iler, krlmaya mahkmieler
hkmndedir.
Bkiumur-u uhreviye ise, gayet salam elmaslar
kymetindedir.
nsann ftratndaki iddetli merakve hararetli muhabbet
ve dehetli hrs ve inatl talep ve hkez edit hissiyatlar,
umur-u uhreviyeyi kazanmak iin verilmitir.
O hissiyat iddetli bir surette fni umur-u dnyeviyeye
tevcih etmek, fni ve krlacak ielere bki elmas
yatlarn vermek demektir.
u mnasebetle bir nokta hatra gelmi; syleyeceim.
yle ki:
Ak, iddetli bir muhabbettir. Fnimahbuplara
mteveccih olduu vakit, ya o ak kendi sahibini daim bir
azap ve elemde brakr. Veyahut o mecaz mahbup, o
iddetli muhabbetin yatna demedii iin, bki bir
mahbubu arattrr; ak- mecaz, ak- hakikye inklp eder.
te, insanda binlerle hissiyat var. Herbirisinin, ak gibi,
iki mertebesi var: biri mecaz, biri hakik. Mesel, endie-i
istikbal hissi herkeste var. iddetli bir surette endie ettii
vakit bakar ki, o endie ettii istikbale yetimek iin elinde
senet yok. Hem rzk cihetinde bir taahht altnda ve ksa
olan bir istikbal, o iddetli endieye demiyor. Ondan
yzn evirip, kabirden sonra hakik ve uzun ve galler
hakknda taahht altna alnmam bir istikbale tevecch
eder.
Hem mala ve cha kar iddetli bir hrs gsterir. Bakar
ki, muvakkaten onun nezaretine verilmi o fni mal ve
fetli hret ve tehlikeli ve riyya medar olan ch, o
iddetli hrsa demiyor. Ondan, hakik ch olan mertib-i
mneviyeye ve derect- kurbiyeye ve zd- hirete ve
hakik mal olan aml-i salihaya tevecch eder. Fena haslet
olan hrs- mecaz ise, li bir haslet olan hrs- hakikye
inklp eder.
Hem mesel, iddetli bir inatla, ehemmiyetsiz, zil,
fniumurlara kar hissiyatn sarf eder. Bakar ki, bir dakika
inada demeyen bireye bir sene inat ediyor. Hem zararl,
zehirli bireye inat namna sebat eder. Bakar ki, bu kuvvetli
his byle eyler iin verilmemi; onu onlara sarf etmek,
hikmet ve hakikate mndir. O iddetli inad, o lzumsuz
umur-u zileye vermeyip, li ve bki olan hakaik-i
imaniyeye ve esst- slmiyeye ve hidemt- uhreviyeye
sarf eder. O haslet-i rezile olan inad- mecaz, gzel ve li
bir haslet olan hakik inada, yani hakta iddetli sebata
inklp eder.
te, u misal gibi, insanlar, insana verilen cihazat-
mneviyeyi, eer nefsin ve dnyann hesabyla istimal etse
ve dnyada ebedkalacak gibi galne davransa, ahlk-
rezileye ve israfat ve abesiyete medar olur. Eer haerini
dnya umuruna ve iddetlilerini vezif-i uhreviyeye ve
mneviyeye sarf etse, ahlk- hamdeye mene, hikmet ve
hakikate muvafk olarak saadet-i dreyne medar olur.
te, tahmin ederim ki, nsihlerin nasihatleri u
zamanda tesirsiz kaldnn bir sebebi udur ki: Ahlksz
insanlara derler, Haset etme, hrs gsterme, advet etme,
inat etme, dnyay sevme. Yani, Ftratn deitir gibi,
zhiren onlarca mlyutak bir teklifte bulunurlar. Eer
deseler ki, Bunlarn yzlerini hayrl eylere eviriniz,
mecrlarn deitiriniz; hem nasihat tesir eder, hem
daire-i ihtiyarlarnda bir emr-i teklif olur.
RABAN: Ulema-i slm ortasnda slm ve imann
farklar ok medar- bahsolmu. Bir ksm kisi birdir,
dier ksm kisi bir deil, fakat biri birisiz olmaz
demiler ve bunun gibi ok muhtelif kirler beyan
etmiler. Ben yle bir fark anladm ki:
slmiyet iltizamdr; iman izandr. Tabir-i dierle,
slmiyet, hakka tarafgirlik ve teslim ve inkyaddr; iman
ise, hakk kabul ve tasdiktir.
Eskide baz dinsizleri grdm ki, ahkm- Kurniyeye
iddetli tarafgirlik gsteriyorlard. Demek o dinsiz, bir
cihette Hakkn iltizamyla slmiyete mazhard; dinsiz bir
Mslman denilirdi. Sonra baz mminleri grdm ki,
ahkm- Kurniyeye tarafgirlik gstermiyorlar, iltizam
etmiyorlar; gayr- mslim bir mmin tabirine mazhar
oluyorlar.
Acaba slmiyetsiz iman, medar- necatolabilir mi?
Elcevap: mansz slmiyet sebeb-i necat olmad gibi,
slmiyetsiz iman da medar- necat olamaz.
Felillhil-hamd vel-minnet Kurnn icz- mnevsinin
feyziyle, Risale-i Nur mizanlar, din-i slmn ve hakaik-i
Kurniyenin meyvelerini ve neticelerini yle bir tarzda
gstermilerdir ki, dinsiz dahi onlar anlasa, taraftar
olmamak kbil deil. Hem iman ve slmn delil ve
burhanlarn o derece kuvvetli gstermilerdir ki, gayr-
mslim dahi anlasa, herhalde tasdik edecektir; gayr-
mslim kald halde iman eder.
Evet, Szler, tb-i Cennetin meyveleri gibi tatl ve
gzel olan iman ve slmiyetin meyvelerini ve saadet-i
dreynin mehsini gibi ho ve irin yle neticelerini
gstermiler ki, grenlere ve tanyanlara nihayetsiz bir
tarafgirlik ve iltizam ve teslim hissini verir. Ve silsile-i
mevcudatgibi kuvvetli ve zerrat gibi kesretli iman ve
slmn burhanlarn gstermiler ki, nihayetsiz bir izan ve
kuvvet-i iman verirler. Hatt, baz defa Evrd- ah-
Nakibendde ehadet getirdiim vakit,
1

dediim zaman
nihayetsiz bir tarafgirlik hissediyorum. Eer btn dnya
bana verilse, bir hakikat-i imaniyeyi feda edemiyorum. Bir
hakikatin bir dakika aksini farz etmek bana gayet elm
geliyor. Btn dnya benim olsa, birtek hakaik-i
imaniyenin vcut bulmasna bil tereddt vermesine
nefsim itaat ediyor.


2
dediim vakit, nihayetsiz bir kuvvet-i iman
hissediyorum. Hakaik-i imaniyenin herbirisinin aksini
aklen muhal telkki ediyorum. Ehl-i dalleti nihayetsiz
ebleh ve divane gryorum.
Senin valideynine pek ok selm ve arz- hrmet
ederim. Onlar da bana dua etsinler. Sen benim kardeim
olduun iin, onlar da benim peder ve validem
hkmndedirler. Hem kynze, hususan senden Szleri
iitenlere umumen selm ediyorum.

3
Said Nurs
1. Bu iman zere yaar, bu imanla lr, bu imanla diriliriz.Mecmatl-Ahzb,
el-Gmhnev; Nakibend, Evrd- Nakibend: 7.
2. Peygamber olarak gnderdiin kim varsa iman ettik; kitap olarak indirdiin
nevarsa iman ettik; ve btn bunlar tasdik ettik. Mecmatl-Ahzb,
el-Gmhnev; Nakibend, Evrd- Nakibend: 7.
3. Bk olan sadece Odur.
Onuncu Mektup
ki sualin cevabdr

1

2
1. Her trl noksan sfatlardan yce olan Allahn adyla.
2. Hibir ey yoktur ki, Allah hamd ile tesbih etmesin. sr Sresi, 17:44.
BRNCS: Otuzuncu Szn kinci Maksadnn,
tahavvlt- zerrat tarine dair olan uzun cmlesinin
haiyesidir.
Kurn- Hakmde mam- Mbinve Kitab- Mbin
mkerrer yerlerde zikredilmitir. Ehl-i tefsir kisi birdir;
bir ksm Ayr ayrdr demiler. Hakikatlerine dair
beyanatlar muhteliftir. Hlsa, lm-i lhnin
nvanlardr demiler. Fakat Kurnn feyziyle yle
kanaatim gelmi ki:
mam- Mbin, ilim ve emr-i lhnin bir nevine bir
nvandr ki, lem-i ehadetten ziyade lem-i gayba
bakyor. Yani, zaman- halden ziyade, mazi ve mstakbele
nazar eder. Yani, hereyin vcud-u zhirsinden ziyade
aslna, nesline ve kklerine ve tohumlarna bakar. Kader-i
lhnin bir defteridir. u defterin vcudu, Yirmi Altnc
Szde, hem Onuncu Szn haiyesinde ispat edilmitir.
Evet, u mam- Mbin,bir nevi ilim ve emr-i lhnin bir
nvandr. Yani, eyann mebdileri ve kkleri ve asllar,
keml-i intizamla eyann vcutlarn gayet sanatkrne
intac etmesi cihetiyle, elbette destir-i ilm-i lhnin bir
defteriyle tanzim edildiini gsteriyorlar. Ve eyann
neticeleri, nesilleri, tohumlar, ileride gelecek mevcudatn
programlarn, hristelerini tazammun ettiklerinden,
elbette evmir-i lhiyenin bir kk mecmuas olduunu
bildiriyorlar. Mesel, bir ekirdek, btn aacn tekiltn
tanzim edecek olan programlar ve hristeleri ve o hriste
ve programlar tayin eden o evmir-i tekvniyenin kck
bir mcessemi hkmnde denilebilir.
Elhasl, madem mam- Mbin, mzi ve mstakbelin ve
lem-i gaybn etrafnda dal budak salan ecere-i hilkatn
bir program, bir hristesi hkmndedir. u mndaki
mam- Mbn, kader-i lhnin bir defteri, bir mecmua-i
destiridir. O destirin imlsyla ve hkmyle, zerrat,
vcud-u eyadaki hidemtna ve harektna sevk edilir.
Amma Kitab- Mbinise, lem-i gaybdan ziyade lem-i
ehadete bakar. Yani, mazi ve mstakbelden ziyade
zaman- hazra nazar eder. Ve ilim ve emirden ziyade
kudret ve irade-i lhiyenin bir nvan, bir defteri, bir
kitabdr. mam- Mbin kader defteri ise, Kitab- Mbin
kudret defteridir. Yani, hereyin vcudunda, mahiyetinde
ve sft ve untnda keml-i sanat ve intizamlar
gsteriyor ki, bir kudret-i kmilenin destiriyle ve bir
irade-i nzenin kavniniyle vcut giydiriliyor; suretleri
tayin, tehis edilip birer miktar- muayyen, birer ekl-i
mahsus veriliyor. Demek o kudret ve iradenin kll ve
umum bir mecmua-i kavnini, bir defter-i ekberi vardr ki,
herbir eyin husus vcutlar ve mahsus suretleri ona gre
biilir, dikilir, giydirilir. te u defterin vcudu, mam-
Mbin gibi, kader ve cz-i ihtiyar mesilinde ispat
edilmitir.
Ehl-i gaet ve dalletve felsefenin ahmaklna bak ki,
kudret-i Ftrann o Levh-i Mahfuzunu ve hikmetve irade-i
Rabbniyenin o basrne kitabnn eyadaki cilvesini,
aksini, misalini hissetmiler; h, tabiat namyla
tesmiye etmiler, krletmiler.
te, mam- Mbinin imlsyla, yani kaderin hkmyle
ve dsturuyla, kudret-i lhiye, icad- eyada herbiri birer
yet olan silsile-i mevcudat, Levh-i Mahv-sbat denilen
zamann sahife-i misaliyesinde yazyor, icad ediyor, zerrt
tahrik ediyor. Demek, harekt- zerrat, o kitabetten, o
istinsahtan, mevcudat lem-i gaybdan lem-i ehadete ve
ilimden kudrete gemelerinde bir ihtizazdr, bir harekttr.
Amma Levh-i Mahv-sbat ise, sabit ve daim olan Levh-i
Mahfuz-u zamn daire-i mmkinatta, yani mevt ve
hayata, vcut ve fenya daima mazhar olan eyada
mtebeddil bir defteri ve yazar bozar bir tahtasdr ki,
hakikat-i zaman odur. Evet, hereyin bir hakikati olduu
gibi, zaman dediimiz, kinatta cereyan eden bir nehr-i
azmin hakikati dahi, Levh-i Mahv-sbattaki kitabet-i
kudretin sahifesi ve mrekkebi hkmndedir.

1
KNC SUAL: Meydan- hair nerededir?
Elcevap:
2
Hlk- Hakmin hereyde
gsterdii hikmet-i liye, hatt tek kk bireye ok
byk hikmetleri takmasyla tasrih derecesinde iaret
ediyor ki, kre-i arz serseriyne, bd- heva azm bir daireyi
izmiyor. Belki, mhim birey etrafnda dnyor ve
meydan- ekberin daire-i muhtasn iziyor, gsteriyor. Ve
bir meher-i azmin etrafnda gezip mahsult-
mneviyesini ona devrediyor ki, ileride, o meherde,
enzr- ns nnde gsterilecektir.
1. bk. Gayb Allahtan bakas bilmez. Neml Sresi, 27:65; Tirmizi, Sevbl-
Kurn: 7.
2. Gerek ilim Allah katndadr.
Demek, yirmi be bin seneye karibbir daire-i muhtann
iinde, rivayete binaen
1
m- erif ktas bir ekirdek
hkmnde olarak o daireyi dolduracak bir meydan- hair
bast edilecektir. Kre-i arzn btn mnev mahsult,
imdilik perde-i gayb altnda olan o meydann defterlerine
ve elvahlarna gnderiliyor; ve ileride meydan ald
vakit, sekenesini de yine o meydana dkecek, o mnev
mahsultlar da gaipten ehadete geecektir.
Evet, kre-i arz, bir tarla, bir eme, bir lek hkmnde
olarak, o meydan- ekberi dolduracak kadar mahsult
vermi ve onu istiap edecek mahlkat ondan akm ve onu
iml edecek masnuat ondan km. Demek, kre-i arz bir
ekirdek; ve meydan- hair, iindekilerle beraber bir
aatr, bir smbldr ve bir mahzendir. Evet, nasl ki
nuran bir nokta, srat-i hareketiyle nuran bir hat olur
veya bir daire olur. yle de, kre-i arz, sratli, hikmetli
hareketiyle bir daire-i vcudun temesslne ve o daire-i
vcut mahsultyla beraber, bir meydan- har-i ekberin
teekklne medardr.
2


3
Said Nurs
1. el-Hkim, el-Mstedrek,2:440; Msned, 4:447, 5:3, 5; Tirmiz, Kyme, 3.
2. De ki: lim ancak Allah katndadr. Mlk Sresi, 67:26.
3. Bk olan sadece Odur.
On Birinci Mektup

1

2
Bu Mektup mhim bir il olup drt yetin hazinesinden drt
kk cevherine iaret eder.
Aziz kardeim,
u drt muhtelif meseleyi muhtelif vakitlerde Kurn-
Hakm nefsime ders vermi. Arzu eden kardelerim dahi
bundan bir ders veya bir hisse almalar iin yazdm.
Mebhas itibaryla baka baka drt yet-i kerimenin
hazine-i hakaikinden birer kk cevher nmune olarak
gsterilmitir. O drt mebhastan herbir mebhasn ayr bir
sureti, ayr bir faidesi var.
BRNC MEBHAS:
3

1. Allahn adyla.
2. Hibir ey yoktur ki Allah hamd ile tesbih etmesin. sr Sresi, 17:44.
3. Muhakkak ki eytann hilesi pek zayftr. Nis Sresi, 4:76.
Ey s-i vesveseden meyus nefsim! Tedi-yi hayalt,
tahattur-u faraziyat, bir nevi irtisam- gayr- ihtiyardir.
rtisam ise, eer hayrdan ve nuraniyetten olsa, hakikatin
hkm bir derece suretine ve misaline geer: gnein
ziyas ve harareti, yinedeki misaline getii gibi. Eer
erden ve kesiften olsa, asln hkm ve hassas, suretine
gemez ve timsaline sirayet etmez. Mesel necis ve
murdar bireyin yinedeki sureti ne necistir, ne murdardr.
Ve ylann timsali srmaz.
te u srra binaen, tasavvur-u kfr, kfr deil;
tahayyl- etm, etm deil. Hususan ihtiyarsz olsa ve
faraz bir tahattur olsa, btn btn zararszdr.
Hem ehl-i hak olan Ehl-i Snnet ve Cemaatin
mezhebinde bireyin eran irkinlii, pislii, nehy-i lh
sebebiyledir. Madem ki ihtiyarsz ve rzasz bir tahattur-u
farazdir, bir tedi-yi hayaldir; nehiy ona taallk etmez. O
dahi ne kadar irkin ve pis bireyin sureti dahi olsa, irkin
ve pis olmaz.
KNC MESELE: Barla Yaylas, Tepelicede, am,
katran, karakavan bir meyvesi olup, Szler mecmuasna
yazld iin buraya yazlmamtr.
1
NC MESELE: u iki mesele, Yirmi Beinci
Szn, icz- Kurna kar medeniyetin aczini gsteren
misallerinden bir ksmdr. Kurna muhalif olan hukuk-u
medeniyetin ne kadar haksz olduunu ispat eden binler
misallerinden iki misal:
2
olan
hkm- Kurn, mahz- adalet olduu gibi, ayn-
merhamettir.
1. Bu mesele iin bk. Szler, Sz Basm Yayn, s. 305-310.
2. Erkee iki kz hissesi vardr. Nis Sresi, 4:176.
Evet, adalettir. nk, ekseriyet-i mutlakaitibaryla bir
erkek, bir kadn alr, nafakasn taahht eder. Bir kadn ise,
bir kocaya gider, nafakasn ona ykler, irsiyetteki
noksann tel eder.
Hem merhamettir. nk, o zaife kz, pederinden
efkate ve kardeinden merhamete ok muhtatr. Hkm-
Kurna gre o kz, pederinden endiesiz bir efkat grr.
Pederi, ona benim servetimin yarsn ellerin ve
yabanilerin ellerine gemesine sebep olacak zararl bir
ocuk nazaryla endie edip bakmaz. O efkate, endie ve
hiddet karmaz. Hem kardeinden rekabetsiz, hasetsiz bir
merhamet ve himayet grr. Kardei, ona hanedanmzn
yarsn bozacak ve malmzn mhim bir ksmn ellerin
eline verecek bir rakip nazaryla bakmaz; o merhamete ve
himayete bir kin, bir ibirar katmaz.
u halde, o ftratennazik, nzenin ve hilkaten zaife ve
nahife kz, sureten az birey kaybeder; fakat, ona bedel,
akaribin efkatinden, merhametinden tkenmez bir servet
kazanr. Yoksa, rahmet-i Haktan ziyade ona merhamet
edeceiz diye hakkndan fazla ona hak vermek, ona
merhamet deil, edit bir zulmdr.
Belki, zaman- cahiliyette gayret-i vahiyneye binaen
kzlarn sa olarak defnetmek gibi gaddarne bir zulm
andracak u zamann hrs- vahiynesi, merhametsiz bir
enaate yol amak ihtimali vardr. Bunun gibi, btn
ahkm- Kurniye
1

fermann tasdik ediyorlar.
DRDNC MESELE:
2
te, mimsiz
medeniyet, nasl kz hakknda, hakkndan fazla hak
verdiinden byle bir hakszla sebep oluyor. yle de,
valide hakknda, hakkn kesmekle, daha dehetli hakszlk
ediyor.
Evet, rahmet-i Rabbniyenin en hrmetli, en halvetli,
en ltif ve en irin bir cilvesi olan efkat-i valide, hakaik-i
kinat iinde en muhterem, en mkerrem bir hakikattir. Ve
valide, en kerm, en rahm, yle fedakr bir dosttur ki, o
efkat saikasyla, bir valide, btn dnyasn ve hayatn ve
rahatn, veledi iin feda eder. Hatt, valideliin en basit ve
en edn derecesinde olan korkak tavuk, o efkatin kck
bir lemasyla, yavrusunu mdafaa iin ite atlr, arslana
saldrr.
te byle muhteremve muazzez bir hakikati tayan bir
valideyi veledinin malndan mahrum etmek, o muhterem
hakikate kar ne kadar dehetli bir hakszlk, ne derece
vahetli bir hrmetsizlik, ne mertebe cinayetli bir hakaret
ve ar- rahmeti titreten bir kfran- nimet ve hayat-
itimaiye-i beeriyenin gayet parlak ve n bir tiryakna bir
zehir katmak olduunu, insaniyetperverlik iddia eden insan
canavarlar anlamazlarsa, elbette hakik insanlar anlar.
Kurn- Hakmin hkmn, ayn- hak ve
mahz- adalet olduunu bilirler.

3
Said Nurs
1. Seni ancak lemlere rahmet olarak gnderdik. Enbiy Sresi, 21:107.
2. lenin annesi iin altda bir hisse vardr. Nis Sresi, 4:11.
3. Bk olan sadece Odur.
On kinci Mektup

1

2

3
1. Her trl noksan sfatlardan yce olan Allahn adyla.
2. Hibir ey yoktur ki Allah hamd ile tesbih etmesin. sr Sresi, 17:44.
3. Selm, sizin ve arkadalarnzn zerine olsun.
Aziz kardelerim,
O gece benden sual ettiniz; ben cevabn vermedim.
nk, mesil-i imaniyenin mnakaa suretinde bahsi caiz
deildir. Siz mnakaa suretinde bahsetmitiniz. imdilik,
mnakaanzn esas olan sualinize gayet muhtasar bir
cevap yazyorum. Tafsilini, Eczac Efendinin isimlerini
yazm olduu Szlerde bulursunuz. Yalnz, kader ve cz-
ihtiyarye ait Yirmi Altnc Sz hatrma gelmemiti, size
sylememitim. Ona da baknz; fakat gazete gibi
okumaynz.
Eczac Efendinin o Szleri mtala etmesini havale
ettiimin srr udur ki: O eit meselelerdeki pheler,
erkn- imaniyenin zaafndan ileri geliyor. O Szler ise,
erkn- imaniyeyi tamamyla ispat ederler.
BRNC SUALNZ: Hazret-i demin (a.s.) Cennetten
ihrac ve bir ksm ben demin Cehenneme idhali ne
hikmete mebnidir?
Elcevap: Hikmeti, tavziftir. yle bir vazife ile memur
edilerek gnderilmitir ki, btn terakkiyt- mneviye-i
beeriyenin ve btn istiddt- beeriyenin inkiaf ve
inbisatlar ve mahiyet-i insaniyenin btn esm-i lhiyeye
bir yine-i cmia olmas, o vazifenin neticindendir. Eer
Hazret-i dem Cennette kalsayd, melek gibi makam sabit
kalrd; istiddt- beeriye inkiaf etmezdi. Halbuki,
yeknesak makam sahibi olan melikeler oktur; o tarz
ubdiyet iin insana ihtiya yok. Belki hikmet-i lhiye,
nihayetsiz makamt kat edecek olan insann istidadna
muvafk bir dr- tekli iktiza ettii iin, melikelerin
aksine olarak, muktez-y ftratlar olan malm gnahla
Cennetten ihra edildi.
Demek, Hazret-i demin Cennetten ihrac ayn-
hikmetve mahz- rahmet olduu gibi, kffrn da
Cehenneme idhalleri haktr ve adalettir. Onuncu Szn
nc aretinde denildii gibi, endan kr az bir
mrde bir gnah ilemi; fakat o gnah iinde nihayetsiz
bir cinayet var. nk, kfr, btn kinat tahkirdir,
kymetlerini tenzil etmektir ve btn masnuatn
vahdniyete ehadetlerini tekziptir ve mevcudat
yinelerinde cilveleri grnen esm-i lhiyeyi tezyiftir.
Onun iin, mevcudatn hakkn krden almak zere,
mevcudatn Sultan olan Kahhr- Zlcellin, krleri ebed
Cehenneme atmas ayn- hak ve adalettir. nk nihayetsiz
cinayet nihayetsiz azb ister.
KNC SUALNZ: eytanlarn halk ve icad ne
iindir? Cenb- Hak eytan ve erleri halk etmi; hikmeti
nedir? errin halk erdir, kabhin halk kabhtir.
Elcevap: H, halk- er, er deil; belki kesb-i er,
erdir. nk, halk ve icad btn netice bakar. Kesb,
husus bir mbaeret olduu iin, husus netice bakar.
Mesel, yamurun gelmesinin binlerle neticeleri var;
btn de gzeldir. S-i ihtiyaryla bazlar yamurdan
zarar grse, Yamurun icad rahmet deildir diyemez,
Yamurun halk erdir diye hkmedemez. Belki s-i
ihtiyaryla ve kesbiyle onun hakknda er oldu. Hem atein
halknda ok faideler var; btn de hayrdr. Fakat
bazlar, s-i kesbiyle, s-i istimaliyle ateten zarar grse,
Atein halk erdir diyemez. nk, ate yalnz onu
yakmak iin yaratlmam. Belki o, kendi s-i ihtiyaryla,
yemeini piiren atee elini soktu ve o hizmetkrn
kendine dman etti.
Elhasl: Hayr- kesir iin err-i kalil kabul edilir. Eer
err-i kalil olmamak iin, hayr- kesiri intac eden bir er,
terk edilse, o vakit err-i kesir irtikp edilmi olur. Mesel,
cihada asker sevk etmekte, elbette baz cz ve madd ve
beden zarar ve er olur. Fakat o cihadda hayr- kesir var ki,
slm, kffrn istilsndan kurtulur. Eer o err-i kalil iin
cihad terk edilse, o vakit hayr- kesir gittikten sonra, err-i
kesir gelir. O ayn- zulmdr. Hem mesel, kangren olmu
ve kesilmesi lzm gelen bir parman kesilmesi hayrdr,
iyidir. Halbuki zhiren bir erdir. Parmak kesilmezse el
kesilir, err-i kesir olur.
te, kinattaki erlerin, zararlarn, beliyyelerin ve
eytanlarn ve muzrlarn halk ve icadlar er ve irkin
deildir; nk ok netic-i mhimme iin halk
olunmulardr. Mesel, melikelere eytanlar musallat
olmadklar iin, terakkiyatlar yoktur; makamlar sbittir,
tebeddl etmez. Kez, hayvntn dahi, eytanlar musallat
olmadklar iin, mertebeleri sabittir, nkstr.
lem-i insaniyette ise, mertib-i terakkiyat ve
tedenniyat, nihayetsizdir; Nemrutlardan, Firavunlardan tut,
t sddkn-i evliya ve enbiyaya kadar gayet uzun bir
mesafe-i terakki var. te, kmr gibi olan ervh- sleyi,
elmas gibi olan ervh- liyeden temyiz ve tefrik iin,
eytanlarn hilkatiyle ve srr- teklif ve bas- enbiya ile, bir
meydan- imtihan ve tecrbe ve cihad ve msabaka
alm. Eer mcahede ve msabaka olmasayd, maden-i
insaniyetteki elmas ve kmr hkmnde olan istidatlar
beraber kalacakt. l-y illiyyndeki Ebu Bekr-i Sddkn
ruhu, esfel-i slndeki Ebu Cehilin ruhuyla bir seviyede
kalacakt.
Demek, eytin ve erlerin yaratlmas, byk ve kll
neticeye bakt iin, icadlar er deil, irkin deil. Belki,
s-i istimlttan ve kesb denilen mbaeret-i hususiyeden
gelen erler, irkinlikler, kesb-i insana aittir; icad- lhiye
ait deildir.
Eer sual etseniz ki: Biset-i enbiyaile beraber
eytanlarn vcudundan ekser insanlar kr oluyor, kfre
gidiyor, zarar gryor. El-hkm lil-ekser kaidesince,
ekser ondan er grse, o vakit halk- er erdir; hatt
biset-i enbiya dahi rahmet deil denilebilir.
Elcevap: Kemiyetin, keyyete nisbeten ehemmiyeti yok.
Asl ekseriyet, keyyete bakar. Mesel, yz hurma
ekirdei bulunsa, toprak altna konup su verilmezse ve
muamele-i kimyeviye grmezse ve bir mcahede-i
hayatiyeye mazhar olmazsa, yz para kymetinde yz
ekirdek olur. Fakat su verildii ve mcahede-i hayatiyeye
maruz kald vakit, s-i mizacndan sekseni bozulsa,
yirmisi meyvedar yirmi hurma aac olsa, diyebilir misin
ki, Suyu vermek er oldu, ekserisini bozdu? Elbette
diyemezsin. nk o yirmi, yirmi bin hkmne geti.
Sekseni kaybeden, yirmi bini kazanan zarar etmez, er
olmaz.
Hem mesel, tavuskuunun yz yumurtas bulunsa,
yumurta itibaryla be yz kuru eder. Fakat o yz yumurta
stnde tavus oturtulsa, sekseni bozulsa, yirmisi yirmi
tavus kuu olsa, denilebilir mi ki, ok zarar oldu, bu
muamele er oldu, bu kulukaya kapanmak irkin oldu, er
oldu? Hayr, yle deil, belki hayrdr. nk o tavus
milleti ve o yumurta taifesi, drt yz kuru yatnda
bulunan seksen yumurtay kaybedip, seksen lira
kymetinde yirmi tavus kuu kazand.
te, nev-i beer, biset-i enbiya ile, srr- teklif ile,
mcahede ile, eytanlarla muharebe ile kazandklar yz
binlerle enbiya ve milyonlarla evliya ve milyarlarla asya
gibi lem-i insaniyetin gneleri, aylar ve yldzlar
mukbilinde, kemiyete kesretli, keyyete ehemmiyetsiz
hayvnt- muzrra nevinden olan kffr ve mnafklar
kaybetti.
NC SUALNZ: Cenb- Hak musibetleri veriyor,
bellar musallat ediyor. Hususan masumlara, hatt
hayvanlara bu zulm deil mi?
Elcevap: H! Mlk Onundur; mlknde istedii gibi
tasarruf eder. Hem acaba, sanatkr bir zt, bir cret
mukbilinde seni bir model yapp, gayet sanatkrne
yapt murass bir libas sana giydiriyor; hnerini,
maharetini gstermek iin ksaltyor, uzaltyor, biiyor,
kesiyor, seni oturtuyor, kaldryor. Sen ona diyebilir misin
ki, Beni gzelletiren elbiseyiirkinletirdin; bana oturtup
kaldrmakla zahmet verdin? Elbettediyemezsin. Dersen
divanelik edersin.
Aynen yle de, Sni-i Zlcellgz, kulak, lisan gibi
duygularla murass, gayet sanatkrne bir vcudu sana
giydirmi. Mtenevvi esmsnn naklarn gstermek iin
seni hasta eder, mptel eder, a eder, tok eder, susuz eder,
bu gibi ahvalde yuvarlatr. Mahiyet-i hayatiyeyi
kuvvetletirmek ve cilve-i esmsn gstermek iin, seni
byle ok tavrlarda gezdiriyor. Sen eer desen, Beni niin
bu mesibe mptel ediyorsun? Temsilde iaret edildii
gibi, yz hikmet seni susturacak.
Zaten skn ve sknet, atlet, yeknesaklk, tevakkuf,
bir nevi ademdir, zarardr. Hareket ve tebeddl vcuttur,
hayrdr. Hayat, harektla kemltn bulur, beliyyat
vastasyla terakki eder. Hayat, cilve-i esm ile muhtelif
harekta mazhar olur, tasaff eder, kuvvet bulur, inkiaf
eder, inbisat eder, kendi mukaddertn yazmasna
mteharrik bir kalem olur, vazifesini ifa eder, cret-i
uhreviyeye kesb-i istihkak eder.
te, mnakaanzn iindeki sualinizin muhtasar
cevaplar bu kadardr. zahlar otuz adet Szlerdedir.
Aziz kardeim,
Sen bu mektubu Eczacya ve mnakaay iitenlerden
mnasip grdklerine oku. Benim tarafmdan da, yeni bir
talebem olan Eczacya selm et, de ki:
Mezkr mesil gibi dakik mesil-i imaniyeyi, mizansz
mcadele suretinde cemaat iinde bahsetmek caiz deildir.
Mizansz mcadele olduundan, tiryak iken zehir olur.
Diyenlere, dinleyenlere zarardr. Belki byle mesil-i
imaniyenin itidal-i demle, insaa, bir mdavele-i efkr
suretinde bahsi caizdir.
Ve de ki: Eer senin kalbine bu nevi mesilde pheler
gelirse ve Szlerden de cevabn bulmazsan, husus bana
yazarsnz.
Hem Eczacya de ki: Merhumpederi hakknda grd
rya iin hatrma yle bir mn geldi ki: Merhum pederi
doktor olmak mnasebetiyle, ok salih ve mbarek, belki
vel insanlara faidesi dokunmu ve ondan memnun olan ve
menfaat gren o mbareklerin ervahlar, onun vefat
hengmnda kular suretinde, en yakn akrabas olan
oluna grnm; onun ruhuna efaatkrne bir homed
nevinden bir istikbal ettikleri hatrma geldi.
O gece burada beraber bulunan btn dostlara selm
ve dua ederim.

1
Said Nurs
1. Bk olan sadece Odur.
On nc Mektup

1

2

3


4
1. Her trl noksan sfatlardan yce olan Allahn adyla.
2. Hibir ey yoktur ki, Allah hamd ile tesbih etmesin. sr Sresi, 17:44.
3. Selm, doru yola tbi olanlara olsun. Th Sresi, 20:47.
4. Knama ve azarlama ise nefsin heves ve arzularna tbi olanlara olsun.
Aziz kardelerim,
Hal ve istirahatimi ve vesika iin adem-i mracaatm
ve hal-i lem siyasetine kar lkaytlm pek ok
soruyorsunuz. u sualleriniz ok tekerrr ettiinden, hem
mnen de benden sorulduundan, u suale Yeni Said
deil, belki Eski Said lisanyla cevap vermeye mecbur
oldum.
BRNC SUALNZ: stirahatin nasl? Halin nedir?
Elcevap: Cenb- Erhamrrhimne yz bin
krediyorum ki, ehl-i dnyann bana ettii env- zulm,
env- rahmete evirdi. yle ki:
Siyaseti terk ve dnyadan tecerrt ederek bir dan
maarasnda hireti dnmekte iken, ehl-i dnya zulmen
beni oradan karp nefyettiler. Hlk- Rahm ve Hakm, o
nefyi bana bir rahmete evirdi. Emniyetsiz ve ihls
bozacak esbaba maruz o dadaki inzivay emniyetli, ihlsl,
Barla dalarndaki halvete evirdi. Rusyada esarette iken
niyet ettim ve niyaz ettim ki, hir mrmde bir maaraya
ekileyim... Erhamrrhimn, bana Barlay o maara yapt,
maara faidesini verdi. Fakat skntl maara zahmetini
zayf vcuduma yklemedi.
Yalnz, Barlada, iki adamda bir vehhamlk vard. O
vehhamlk sebebiyle bana eziyet verildi. Hatt o dostlarm,
gya istirahatimi dnyorlar. Halbuki, o vehhamlk
sebebiyle, hem kalbime, hem Kurnn hizmetine zarar
verdiler. Hem ehl-i dnya btn menlere vesika verdii
ve cnileri hapisten karp affettikleri halde, bana zulm
olarak vermediler. Benim Rabb-i Rahmim, beni Kurnn
hizmetinde ziyade istihdam etmek ve Szler namyla
envr- Kurniyeyi bana fazla yazdrmak iin, dadaasz
bir surette beni u gurbette brakp, bir byk merhamete
evirdi.
Hem ehl-i dnya, dnyalarna karabilecek btn
nfuzlu ve kuvvetli resalar ve eyhleri kasabalarda ve
ehirlerde brakp akrabalaryla beraber herkesle
grmeye izin verdikleri halde, beni zulmen tecrit etti, bir
kye gnderdi. Hi akraba ve hemehrilerimi, bir iki tanesi
mstesna olmak zere, yanma gelmeye izin vermedi.
Benim Hlk- Rahmim, o tecridi benim hakkmda bir
azm rahmete evirdi. Zihnimi s brakp, gll gtan
zde olarak, Kurn- Hakmin feyzini, olduu gibi almaya
vesile etti.
Hem ehl-i dnya, bidayette, iki sene zarfnda iki di
mektup yazdm ok grd. Hatt imdi bile, on veya
yirmi gnde veya bir ayda bir iki misarin srf hiret iin
yanma gelmesini ho grmediler, bana zulmettiler. Benim
Rabb-i Rahmim ve Hlk- Hakmim, o zulm bana
merhamete evirdi ki, doksan sene mnev bir mr
kazandracak u uhr-u selsede, beni bir halvet-i
mergubeye ve bir uzlet-i makbuleye koymaya evirdi.
Elhamd lillhi al klli hal; ite hal ve istirahatim byle...
KNC SUALNZ: Neden vesika almak iin mracaat
etmiyorsun?
Elcevap: u meselede ben kaderin mahkmuyum, ehl-i
dnyann mahkmu deilim. Kadere mracaat ediyorum.
Ne vakit izin verirse, rzkm buradan ne vakit keserse, o
vakit giderim. u mnnn hakikati udur ki:
Baa gelen her ite iki sebep var: biri zhir, dieri
hakik. Ehl-i dnya zhir bir sebep oldu, beni buraya
getirdi. Kader-i lh ise, sebeb-i hakikdir; beni bu inzivya
mahkm etti. Sebeb-i zhr zulmetti, sebeb-i hakik ise
adalet etti. Zhirsi yle dnd: u adam ziyadesiyle
ilme ve dine hizmet eder; belki dnyamza karr
ihtimaliyle beni nefyedip cihetle katmerli bir zulm etti.
Kader-i lh ise, benim iin grd ki, hakkyla ve ihlsla
ilme ve dine hizmet edemiyorum; beni bu nefye mahkm
etti. Onlarn bu katmerli zulmn muzaaf bir rahmete
evirdi.
Madem ki nefyimde kader hkimdir ve o kader dildir;
ona mracaat ederim. Zhr sebep ise, zaten bahane
nevinden bireyleri var. Demek onlara mracaat
mnszdr. Eer onlarn elinde bir hak veya kuvvetli bir
esbab bulunsayd, o vakit onlara kar da mracaat
olunurdu.
Balarn yesin, dnyalarn tamamen braktm ve
ayaklarna dolasn,siyasetlerini bs btn terk ettiim
halde, dndkleri bahaneler, evhamlar elbette aslsz
olduundan, onlara mracaatla o evhamlara bir hakikat
vermek istemiyorum. Eer ular ecneb elinde olan dnya
siyasetine karmak iin bir itiham olsayd, deil sekiz
sene, belki sekiz saat kalmayacak, tereuh edecekti,
kendini gsterecekti. Halbuki sekiz senedir birtek gazete
okumak arzum olmad ve okumadm. Drt senedir burada
taht- nezarette bulunuyorum; hibir tereuh grlmedi.
Demek, Kurn- Hakmin hizmetinin btn siyasetlerin
fevkinde bir ulviyeti var ki, ou yalanclktan ibaret olan
dnya siyasetine tenezzle meydan vermiyor.
Adem-i mracaatmn ikinci sebebi udur ki: Hakszl
hak zanneden adamlara kar hak dv etmek, bir nevi
hakszlktr. Bu nevi hakszl irtikp etmek istemem.
NC SUALNZ: Dnyann siyasetine kar niin
bu kadar lkaytsn? Bu kadar safaht- leme kar tavrn
hi bozmuyorsun. Bu safaht ho mu gryorsun?
Veyahut korkuyor musun ki skt ediyorsun?
Elcevap: Kurn- Hakmin hizmeti, beni iddetli bir
surette siyaset leminden men etti. Hatt dnmesini de
bana unutturdu. Yoksa, btn sergzet-i hayatm ahittir
ki, hak grdm meslekte gitmeye kar korku elimi tutup
men edememi ve edemiyor.
Hem neden korkum olacak? Dnya ile, ecelimden
baka bir alkam yok. olukocuumu dneceim yok.
Malm dneceim yok. Hanedanmn
erenidneceim yok. Riykr bir hret-i kzibeden
ibaret olan an ve eref-i dnyeviyenin muhafazasna deil,
krlmasna yardm edene rahmet! Kald ecelim. O, Hlk-
Zlcellin elindedir. Kimin haddi var ki, vakti gelmeden
ona ilisin? Zaten izzetle mevti, zilletle hayata tercih
edenlerdeniz. Eski Said gibi birisi
1
yle demi:

2
1. Eb Firs el-Hamedn.
2. yle insanlarz ki, bir orta seviyemiz yoktur. Ya hereyin stnde, ya da
kabirde oluruz.
Belki hizmet-i Kurn, beni hayat- itimaiye-i siyasiye-i
beeriyeyi dnmekten men ediyor. yle ki:
Hayat- beeriyebir yolculuktur. u zamanda, Kurnn
nuruyla grdm ki, o yol bir batakla girdi. Mlevves ve
ufnetli bir amur iinde, kle-i beer de kalka gidiyor.
Bir ksm selmetli bir yolda gider. Bir ksm mmkn
olduu kadar amurdan, bataklktan kurtulmak iin baz
vastalar bulmu. Bir ksm- ekseri, o ufnetli, pis, amurlu
bataklk iinde, karanlkta gidiyor. Yzde yirmisi, sarholuk
sebebiyle, o pis amuru misk amber zannederek yzne
gzne bulatryor; derek, kalkarak gider, t boulur.
Yzde sekseni ise, batakl anlar, ufnetli, pis olduunu
hisseder; fakat mtehayyirdirler, selmetli yolu
gremiyorlar. te bunlara kar iki are var:
Birisi, topuzla o sarho yirmisini ayltmaktr.
kincisi, bir nur gstermekle mtehayyirlere selmet
yolunu ire etmektir.
Ben bakyorum ki, yirmiye kar seksen adam, elinde
topuz tutuyor. Halbuki, o biare ve mtehayyir olan
seksene kar hakkyla nur gsterilmiyor. Gsterilse de, bir
elinde hem sopa, hem nur olduu iin, emniyetsiz oluyor.
Mtehayyir adam, Acaba nurla beni celb edip topuzla
dvmek mi istiyor? diye tel eder. Hem de bazan
arzalarla topuz krld vakit, nur dahi uar veya sner.
te, o bataklk ise, gaetkrneve dallet-pe olan
sefhne hayat- itimaiye-i beeriyedir. O sarholar,
dalletle telezzz eden mtemerridlerdir. O mtehayyir
olanlar, dalletten nefret edenlerdir, fakat kamyorlar;
kurtulmak istiyorlar, yol bulamyorlar, mtehayyir
insanlardr. O topuzlar ise siyaset cereyanlardr. O nurlar
ise hakaik-i Kurniyedir. Nura kar kavga edilmez, ona
kar advet edilmez. Srf eytan- racmden baka ondan
nefret eden olmaz.
te, ben de, nur-u Kurn elde tutmak iin,

1
deyip, siyaset topuzunu atarak,
iki elimle nura sarldm. Grdm ki, siyaset cereyanlarnda,
hem muvafkta, hem muhalifte o nurlarn klar var.
Btn siyaset cereyanlarnn ve tarafgirliklerin ok
fevkinde ve onlarn garazkrne telkkiyatlarndan
mberr ve s olan bir makamda verilen ders-i Kurn ve
gsterilen envr- Kurniyeden hibir taraf ve hibir ksm
ekinmemek ve ittiham etmemek gerektirmeer
dinsizlii ve zndkay siyaset zannedip ona tarafgirlik eden
insan suretinde eytanlar ola veya beer kyafetinde
hayvanlar ola!
Elhamd lillh, siyasetten tecerrd sebebiyle, Kurnn
elmas gibi hakikatlerini propaganda-i siyaset ittiham
altnda cam paralarnn kymetine indirmedim. Belki,
gittike o elmaslar kymetlerini her taifenin nazarnda
parlak bir tarzda ziyadeletiriyor.


2

3
Said Nurs
1. eytann ve siyasetin errinden Allaha snrm.
2. Dediler: Bizi buna eritiren Allaha hamd olsun; yoksa Allah hidayet
etmeseydi,biz kendiliimizden buna eriemezdik. Gerekten Rabbimizin
peygamberleri bize hakk getirdiler. Arf Sresi, 7:43.
3. Bk olan sadece Odur.
On Drdnc Mektup
Telif edilmemitir.
On Beinci Mektup

1

2
1. Her trl noksan sfatlardan yce olan Allahn adyla.
2. Hibir ey yoktur ki Allah hamd ile tesbih etmesin. sr Sresi, 17:44.
Aziz kardeim,
SENN BRNC SUALNki, Sahabeler nazar-
velyetle mfsitleri neden kefedemediler? T, Hulef-y
Ridnin nn ehadetini netice verdi. Halbuki, kk
Sahabelere, byk vellerden daha byk deniliyor.
Elcevap: Bunda iki makam var.
Birinci Makam
Dakik bir srr- velyetin beyanyla sual halledilir. yle
ki:
Sahabelerin velyeti, velyet-i kbr denilen, veraset-i
nbvvetten gelen, berzah tarikine uramayarak, dorudan
doruya zhirden hakikate geip akrebiyet-i lhiyenin
inkiafna bakan bir velyettir ki, o velyet yolu, gayet ksa
olduu halde gayet yksektir. Harikalar az, fakat meziyt
oktur. Keif ve keramet orada az grnr.
Hem evliyann kerametleri ise, ekserisi ihtiyardeil.
Ummad yerden, ikram- lh olarak bir harika ondan
zuhur eder. Bu keif ve kerametlerin ekserisi de, seyr
slk zamannda tarkat berzahndan getikleri vakit, di
beeriyetten bir derece tecerrd ettiklerinden, hilf- det
hlta mazhar olurlar.
Sahabeler ise, sohbet-i nbvvetin iniksyla ve
incizbyla ve iksiriyle, tarkatteki seyr slk daire-i
azminin tayyna mecbur deildirler. Bir kademde ve bir
sohbette, zhirden hakikate geebilirler. Mesel, nasl ki
dn geceki Leyle-i Kadre ulamak iin iki yol var:
Biri,bir sene gezip dolap t o geceye gelmektir. Bu
kurbiyeti kazanmak iin bir sene mesafeyi tayyetmek lzm
gelir. u ise, ehl-i slkn mesleidir ki, ehl-i tarikatin ou
bununla gider.
kincisi,zamanla mukayyet olan cism-i madd
glfndan syrlp tecerrdle ruhen ykselip, dn geceki
Leyle-i Kadri br gn leyle-i yd ile beraber, bugnk gibi
hazr grmektir. nk ruh zamanla mukayyet deil.
Hissiyat- insaniye ruh derecesine kt vakit, o hazr
zaman genilenir; bakalarna nisbeten mazi ve mstakbel
olan vakitler, ona nisbeten hazr hkmndedir.
te bu temsile gre, dn geceki Leyle-i Kadre gemek
iin, mertebe-i ruha kp maziyi hazr derecesinde
grmektir. u srr- gmzn esas, akrebiyet-i lhiyenin
inkiafdr. Mesel, gne bize yakndr; nk ziyas,
harareti ve misali yinemizde ve elimizdedir. Fakat biz
ondan uzaz. Eer biz nuraniyet noktasnda onun
akrebiyetini hissetsek, yinemizdeki misal olan timsaline
mnasebetimizi anlasak, o vastayla onu tansak; ziyas,
harareti, heyeti ne olduunu bilsek, onun akrebiyeti bize
inkiaf eder ve yaknmzda onu tanyp mnasebettar
oluruz. Eer biz budiyetimiz nokta-i nazarndan ona
yaknlamak ve tanmak istesek, pek ok seyr-i krye ve
slk-u aklye mecbur oluruz ki, kavnin-i fenniye ile kren
semvta kp semdaki gnei tasavvur ederek, sonra
mahiyetindeki ziya ve harareti ve ziyasndaki elvn-
sebay uzun uzadya tetkikat- fenniye ile anladktan sonra,
birinci adamn kendi yinesinde az bir tefekkrle elde
ettii kurbiyet-i mneviyeyi ancak elde edebiliriz.
te u temsil gibi, nbvvetve veraset-i nbvvetteki
velyet, srr- akrebiyetin inkiafna bakar. Velyet-i saire
ise, ekseri kurbiyet esas zerine gider, birok mertipte
seyr slke mecbur olur.
kinci Makam
O hdista sebebiyet veren ve fesad eviren birka
Yahudiden ibaret deildir ki, onlar kefetmekle fesadn
n alnsn. nk, pek ok muhtelif milletlerin slmiyete
girmeleriyle, birbirine zt ve muhalif ok cereyanlar ve
efkr kart. Bahusus, bazlarn gurur-u millleri Hazret-i
merin (r.a.) darbeleriyle dehetli yaralandndan,
seciyeten intikama frsat beklerlerdi. nk, onlarn hem
eski dini iptal edilmi, hem medar- ere olan eski
hkmeti ve saltanat tahrip edilmi. ntikamn, bilerek
veya bilmeyerek hkimiyet-i slmiyeden almaya hissen
taraftar bir suret alm. Onun iin, Yahudi gibi zeki ve
dessas bir ksm mnafklar, o hlet-i itimaiyeden istifade
ettiler denilmi. Demek, o hdistn nn almak, o
vakitteki hayat- itimaiyeyi ve muhtelif efkr slahla
olurdu. Yoksa, bir iki mfsidin kefedilmesiyle olmazd.
Eer denilse: Hazret-i merin (r.a.) minber stnde,
bir aylk mesafede bulunan Sriye namndaki bir
kumandanna,
1
deyip, Sriyeye
iittirip, sevklcey noktasndan zaferine sebebiyet veren
kermetkrne kumandas ne derece keskin nazarl
olduunu gsterdii halde, neden yanndaki ktili Firuzu o
keskin nazar- velyetiyle grmedi?
Elcevap: Hazret-i YkupAleyhisselmn verdii cevapla
cevap veririz.
HAYE-1
1. Ey Sriye, daa dikkat et, daa! Taber, Tarihl-mem vel-Mlk,2:380; Eb
Nuaym, ed-Delil, 3:210,211; Beyhak, Deliln-Nbvve: 6:370; Syt, Trihl-
Hulef, s.128; bni Kesr, el-Bidye ven-Nihye, 7:131.
Haiye-1
:

[Sdi-i irznin Glistanndan alnm bir iirdir. Mns HAYEden sonra
verilmitir.]
Yani, Hazret-i Ykuptan sorulmu ki, Niin Msrdan
gelen gmleinin kokusunu iittin de, yaknnda bulunan
Kenan Kuyusundaki Yusuf u grmedin? Cevaben demi
ki:
Bizim halimiz imekler gibidir; bazan grnr, bazan
saklanr. Baz vakitolur ki, en yksek mevkide oturup her
taraf gryoruz gibi oluruz. Baz vakitte de ayamzn
stn gremiyoruz.
Elhasl, insan her ne kadar fil-i muhtar ise de, fakat
1
srrnca, meiet-i lhiye
asldr, kader hkimdir. Meiet-i lhiye, meiet-i insaniyeyi
geri verir,
2
hkmn icra eder.
Kader sylese, iktidar- beer konumaz, ihtiyar- cz
susar.
1. Allah dilemedike siz hibir eyi dileyemezsiniz. nsan Sresi, 76:30.
2. Kadergelince gz kr olur. Beyhak, uabl-man, 1:233; Ayrca bk. Msned,
5:234; el-Heysem, Mecmuz-Zevd, 10:146; bni Hacer, el-Metlibl-liye, 3:234;
el-Hkim, Mstedrek, 2:405, 406.
KNC SULNZN MEL: Hazret-i Ali (r.a.)
zamannda balayan muharebelerin mahiyeti nedir?
Muhariplere ve o harpte len ve ldrenlere ne nam
verebiliriz?
Elcevap: Cemel Vakasdenilen Hazret-i Ali ile Hazret-i
Talha ve Hazret-i Zbeyr ve ie-i Sddka (rdvnullahi
tel aleyhim ecman) arasnda olan muharebe, adalet-i
mahz ile adalet-i izayenin mcadelesidir. yle ki:
Hazret-i Ali, adalet-i mahzy esas edip eyheyn
zamanndaki gibi o esas zerine gitmek iin itihad etmi.
Murzlar ise, eyheyn zamanndaki safvet-i slmiye
adalet-i mahzya msait idi; fakat mrur-u zamanla
slmiyetleri zayf muhtelif akvam hayat- itimaiye-i
slmiyeye girdikleri iin, adalet-i mahznn tatbikat ok
mkl olduundan, ehvenerri ihtiyar denilen adalet-i
nisbiye esas zerine itihadettiler. Mnakaa-i itihadiye
siyasete girdii iin muharebeyi intac etmitir.
Madem srf lillhiin ve slmiyetin meni iin itihad
edilmi ve itihaddan muharebe tevellt etmi; elbette
hem katil, hem maktul, ikisi de ehl-i Cennettir, ikisi de ehl-i
sevaptr diyebiliriz. Her ne kadar Hazret-i Alinin itihad
musb ve mukbilindekilerin hata ise de, yine azba
mstehak deiller. nk, itihad eden, hakk bulsa iki
sevap var; bulmazsa, bir nevi ibadet olan itihad sevab
olarak bir sevap alr, hatasndan mazurdur. Bizde gayet
mehur ve sz hccet bir zt- muhakkik, Krte demi ki:


Yani: Sahabelerin muharebesinde kyl kl etme.
nk hem ktil ve hem maktul, ikisi de ehl-i
Cennettirler.
Adalet-i mahzile adalet-i izayenin izah udur ki


1
1. Kim bir cana kymam veya yeryznde fesat karmam birisini
ldrrse,btn insanlar ldrm gibidir. Mide Sresi, 5:32.
yetin mn-y iarsiyle, bir msumun hakk, btn
halk iin dahi iptal edilmez. Bir fert dahi, umumun
selmeti iin feda edilmez. Cenb- Hakkn nazar-
merhametinde hak haktr, kne byne baklmaz.
Kk, byk iin iptal edilmez. Bir cemaatin selmeti
iin, bir ferdin rzas bulunmadan, hayat ve hakk feda
edilmez. Hamiyet namna, rzasyla olsa, o baka
meseledir.
Adalet-i izayeise, klln selmeti iin cz feda eder.
Cemaat iin, ferdin hakkn nazara almaz. Ehvener diye
bir nevi adalet-i izayeyi yapmaya alr. Fakat adalet-i
mahz kbil-i tatbik ise, adalet-i izayeye gidilmez. Gidilse
zulmdr.
te, mam- AliRadyallah Anh, adalet-i mahzy
eyheyn zamanndaki gibi kbil-i tatbiktir deyip, hilfet-i
slmiyeyi o esas zerine bina ediyordu. Mukbilleri ve
muarzlar ise, Kbil-i tatbik deil; ok mklt var diye,
adalet-i izaye zerine itihad etmiler. Tarihin gsterdii
sair esbab ise, hakik sebep deiller, bahanelerdir.
Eer desen: Hilfet-i slmiyenoktasnda mam-
Alinin fevkalde iktidar, harikulde zeks ve yksek
liyakatiyle beraber, seleerine nisbeten muvaffakiyetsizlii
nedendir?
Elcevap: O mbarekzt, siyaset ve saltanattan ziyade,
daha ok mhim baka vazifelere lykt. Eer tam
muvaffakiyet-i siyasiye ve tamam saltanat olsayd, h-
Velyet nvan- mnidrn bihakkn kazanamayacakt.
Halbuki, zhir ve siyas hilfetin pek ok fevkinde mnev
bir saltanat kazand ve stad- kll hkmne geti, hatt
kyamete kadar saltanat- mnevsi bki kald.
Amma Hazret-i mam- Alinin Vaka-i Sfnde Hazret-i
Muaviyenin taraftarlaryla muharebesi ise, hilfet ve
saltanatn muharebesidir. Yani, Hazret-i mam- Ali,
ahkm- dini ve hakaik-i slmiyeyi ve hireti esas tutup,
saltanatn bir ksm kanunlarn ve siyasetin merhametsiz
mukteziyatlarn onlara feda ediyordu. Hazret-i Muaviye ve
taraftarlar ise, hayat- itimaiye-i slmiyeyi saltanat
siyasetleriyle takviye etmek iin azimeti brakp ruhsat
iltizam ettiler, siyaset leminde kendilerini mecbur
zannedip ruhsat tercih ettiler, hataya dtler.
Amma Hazret-i Hasanve Hseyinin Emevlere kar
mcadeleleri ise, din ile milliyet muharebesi idi. Yani,
Emevler, devlet-i slmiyeyi Arap milliyeti zerine istinad
ettirip, rabta-i slmiyeti rabta-i milliyetten geri
braktklarndan, iki cihetle zarar verdiler.
Birisi: Milel-i saireyi rencide ederek tevhi ettiler.
Dieri: Unsuriyet ve milliyet esaslar, adaleti ve hakk
takip etmediinden, zulmeder, adalet zerine gitmez.
nk, unsuriyetperver bir hkim, millettan tercih eder,
adalet edemez.


1
ferman- katsiyle, rabta-i diniye yerine rabta-i milliye
ikame edilmez. Edilse adalet edilmez, hakkaniyet gider.
1. slm, Chiliyetten kalma rklk ve kabilecilii ortadan
kaldrmtr.Mslman olduktan sonra, Habeli bir kle ile Kureyli bir
efendiarasnda hibir fark yoktur. Bu ibare, slmiyet ncesi chiliyedetlerine
dnmekten men eden hadislerden iktibas edilmitir. Bu mevzuda bir ok
hadis-i erif rivayet edilmitir. Bunlardan birisi yledir:
.. slm dini, kendinden nceki btl olan il, hareket, det ve inanlar
keser, kaldrr. Buhar, Ahkm: 4, mra: 36, 37; Eb Dvud, Snnet: 5; Tirmiz,
Cihd: 28, lim: 16, Nes, Beya: 26; bni Mce, Cihad: 39; Msned, 4:69, 70, 199,
204, 205, 5:381, 6:402, 403.
te, Hazret-i Hseyin, rabta-i diniyeyi esas tutup,
muhik olarak onlara kar mcadele etmi, t makam-
ehadeti ihraz etmi.
Eer denilse: Bu kadar hakl ve hakikatli olduu halde
neden muvaffak olmad? Hem neden kader-i lh ve
rahmet-i lhiye onlarn feci bir kbete uramasna
msaade etmi?
Elcevap: Hazret-i Hseyinin yakn taraftarlar deil,
fakat cemaatine iltihak eden sair milletlerde, yaralanm
gurur-u milliyeleri cihetiyle, Arap milletine kar bir kr-i
intikam bulunmas, Hazret-i Hseyin ve taraftarlarnn s
ve parlak mesleklerine halel verip malbiyetlerine sebep
olmu.
Amma kadernokta-i nazarnda feci kbetin hikmeti ise:
Hasanve Hseyin (r.a.) ve onlarn hanedanlar ve
nesilleri, mnev bir saltanata namzet idiler. Dnya
saltanat ile mnev saltanatn cemi gayet mkldr.
Onun iin onlar dnyadan kstrd, dnyann irkin
yzn gsterdit, kalben dnyaya kar alkalar
kalmasn. Onlarn elleri muvakkat ve sur bir saltanattan
ekildi; fakat parlak ve daim bir saltanat- mneviyeye
tayin edildiler. di valiler yerine, evliya aktablarna merci
oldular.
NC SUALNZ: O mbarek ztlarn bana
gelen o feci, gaddrne muamelenin hikmeti nedir?
diyorsunuz.
Elcevap: Sabkan beyan ettiimiz gibi, Hazret-i
Hseyinin muarzlar olan Emevler saltanatnda,
merhametsiz gadre sebebiyet verecek esas vard:
Birisi: Merhametsiz siyasetin bir dsturu olan,
Hkmetin selmeti ve syiin devam iin ehas feda
edilir.
kincisi: Onlarn saltanat unsuriyet ve milliyete istinad
ettii iin, milliyetin gaddrne bir dsturu olan, Milletin
selmeti iin herey feda edilir.
ncs: Emevlerin Himlere kar ananesindeki
rekabet damar, Yezid gibi bazlarnda bulunduu iin,
efkatsiz bir gadre kbiliyet gstermiti.
Drdnc bir sebep de, Hazret-i Hseyinin
(r.a.)taraftarlarnda bulunuyordu ki, Emevlerin, Arap
milliyetini esas tutup sair milletlerin efradna memlik
tabir ederek kle nazaryla bakmalar ve gurur-u
milliyelerini krmalar yznden, milel-i saire Hazret-i
Hseyinin (r.a.) cemaatine intikamkrne ve mevve bir
niyetle iltihak ettiklerinden, Emevlerin asabiyet-i
milliyelerine fazla dokunmu, gayet gaddrne ve
merhametsizcesine, mehur faciaya sebebiyet vermilerdir.
Mezkr drt esbab, zhirdir. Kader noktasndan
bakld vakit, Hazret-i Hseyin (r.a.) ve akrabasna, o
facia sebebiyle hasl olan netic-i uhreviye ve saltanat-
ruhaniye ve terakkiyt- mneviye o kadar kymettardr ki,
o facia ile ektikleri zahmet gayet kolay ve ucuz der.
Nasl ki bir nefer, bir saat ikence altnda ehid edilse, yle
bir mertebeyi bulur ki, on sene bakas alsa ancak o
mertebeyi bulur. Eer o nefer ehid olduktan sonra ona
sorulabilse, Az bireyle pek ok eyler kazandm
diyecektir.
DRDNC SUALNZN MEL: hirzamanda
Hazret-i s Aleyhisselm Deccal ldrdkten sonra,
insanlar ekseriyetle din-i hakka girerler. Halbuki,
rivayetlerde gelmitir ki, Yeryznde Allah Allah diyenler
bulunduka kyamet kopmaz.
1
1. Mslim,man: 234; Tirmiz, Fiten: 35; Msned, 2:107, 201, 259; el-Hkim,
el-Mstedrek, 4:494.
Byle umumiyetle imana geldikten sonra nasl
umumiyetle kfre giderler?
Elcevap: Hads-i sahihte rivayet edilen, Hazret-i s
Aleyhisselmn geleceini ve eriat-i slmiye ile amel
edeceini, Deccal ldreceini
1
iman zayf olanlar
istibad ediyorlar. Onun hakikati izah edilse, hi istibad
yeri kalmaz. yle ki:
O hadsin ve Sfyanve Mehd hakkndaki hadslerin
2
ifade ettikleri mn budur ki:
1. Buhr, Enbiy, 49; Mslim, mn, 242-247; Tirmiz, Fiten, 62; Msned, 4:226.
2. Sfyaniin bk. el-Hakim, el-Mstedrek 4:520; Buhar, Fiten 26; Mslim, Fiten
101-102; Tirmiz, Fiten 62; Msned 3:115, 211, 228, 249-250, 5:38, 404-405,
6:139-140. Mehd iin bk. Buhar, Enbiya 49; Mslim, man 244-245, 247; bni
Mce, Fiten 33; Msned 2:336, 3:368.
hirzamanda, dinsizliin iki cereyan kuvvet bulacak:
Birisi: Nifak perdesi altnda risalet-i Ahmediyeyi (a.s.m.)
inkr edecek, Sfyan namnda mthi bir ahs, ehl-i
nifakn bana geecek, eriat- slmiyenin tahribine
alacaktr. Ona kar, l-i Beyt-i Nebevnin silsile-i
nuransine balanan ehl-i velyet ve ehl-i kemlin bana
geecek, l-i Beytten Muhammed Mehd isminde bir zt-
nuran, o Sfyann ahs- mnevsi olan cereyan-
mnafkaneyi ldrp datacaktr.
kinci cereyan ise: Tabiiyyun, maddiyyun felsefesinden
tevellt eden bir cereyan- nemrudne, gittike
hirzamanda felsefe-i maddiye vastasyla intiar ederek
kuvvet bulup, Ulhiyeti inkr edecek bir dereceye gelir.
Nasl bir padiah tanmayan ve ordudaki zbitan ve efrad
onun askerleri olduunu kabul etmeyen vah bir adam,
herkese, her askere bir nevi padiahlk ve bir gn
hkimiyet verir. yle de, Allah inkr eden o cereyan
efradlar, birer kk Nemrud hkmnde neslerine birer
rububiyet verir. Ve onlarn bana geen en bykleri,
ispritizma ve manyetizmann hdist nevinden mthi
harikalara mazhar olan Deccal ise, daha ileri gidip,
cebbrne sur hkmetini bir nevi rububiyet tasavvur
edip ulhiyetini iln eder. Bir sinee malp olan ve bir
sinein kanadn bile icad edemeyen ciz bir insann
ulhiyet dv etmesi ne derece ahmakasna bir
maskaralk olduu malmdur.
te byle bir srada, o cereyan pek kuvvetli grnd
bir zamanda, Hazret-i s Aleyhisselmn ahsiyet-i
mneviyesinden ibaret olan hakik sevlik dini zuhur
edecek, yani rahmet-i lhiyenin semsndan nzul edecek,
halihazr Hristiyanlk dini o hakikate kar tasaf edecek,
hurafattan ve tahrifattan syrlacak, hakaik-i slmiye ile
birleecek, mnen Hristiyanlk bir nevi slmiyete inklp
edecektir. Ve Kurna iktida ederek, o sevlik ahs-
mnevsi tbi ve slmiyet metb makamnda kalacak,
din-i hak bu iltihak neticesinde azm bir kuvvet bulacaktr.
Dinsizlik cereyanna kar ayr ayr iken malp olan
sevlik ve slmiyet, ittihad neticesinde dinsizlik
cereyanna galebe edip datacak istidadnda iken, lem-i
semvtta cism-i beersiyle bulunan ahs- s
Aleyhisselm, o din-i hak cereyannn bana geeceini,
bir Muhbir-i Sadk, bir Kadr-i Klli eyin vaadine istinad
ederek haber vermitir.
1
Madem haber vermi, haktr.
Madem Kadr-i Klli ey vaad etmi, elbette yapacaktr.
Evet, her vakit semvttan melikeleri yere gnderen ve
baz vakitte insan suretine vaz eden (Hazret-i Cibrilin
Dhye suretine girmesi
2
gibi) ve ruhanleri lem-i ervahtan
gnderip beer suretine temessl ettiren, hatt lm
evliyalarn oklarnn ervahlarn cesed-i misaliyle dnyaya
gnderen bir Hakm-i Zlcell, Hazret-i s Aleyhisselm,
s dinine ait en mhim bir hsn- htimesi iin, deil
sem-i dnyada cesediyle bulunan ve hayatta olan Hazret-i
s, belki lem-i hiretin en uzak kesine gitseydi ve
hakikaten lseydi, yine yle bir netice-i azme iin ona
yeniden ceset giydirip dnyaya gndermek, o Hakmin
hikmetinden uzak deil. Belki onun hikmeti yle iktiza
ettii iin vaad etmi ve vaad ettii iin elbette
gnderecek.
1. bk. Nis Sresi, 4:159. Ayrca bk. Buhr, Enbiy, 49; Mslim, mn, 242-247;
Tirmiz, Fiten, 62; Msned, 4:226.
2. bk. Buhr, Menkb, 25; Mslim, Fezls-Sahbe, 100; el-Heysem, Mecmeuz-
Zevid, 9:276.
Hazret-i sAleyhisselm geldii vakit, herkes onun
hakik s olduunu bilmek lzm deildir. Onun mukarreb
ve havass, nur-u imanla onu tanr. Yoksa, bedhet
derecesinde herkes onu tanmayacaktr.
Sual: Rivayetlerde
1
gelmi ki, Deccaln bir yalanc
cenneti var; kendine tbi olanlar ona atar. Hem yalanc bir
cehennemi var; tbi olmayanlar ona atar. Hatt o kendi
merkebinin de bir kulan cennet gibi, bir kulan da
cehennem gibi yapm. Azamet-i bedeniyesi bu kadardr,
u kadardr
2
diye tarifat var.
Elcevap: Deccaln ahs- sursi insan gibidir. Marur,
ravunlam, Allah unutmu olduundan, sur,
cebbrne olan hkimiyetine ulhiyet namn vermi bir
eytan- ahmaktr ve bir insan- dessastr. Fakat ahs-
mnevsi olan dinsizlik cereyan- azmi pek cesmdir.
Rivayetlerde Deccala ait tavsift- mthie ona iaret eder.
3
Bir vakit Japonyann Bakumandannn resmi, bir aya
Bahr-i Muhitte, dier aya on gnlk mesafedeki Port
Arthur Kalasnda tasvir edilmi; o kk Japon
Kumandannn bu surette tasviriyle, ordusunun ahs-
mnevsi gsterilmi.
1. Tirmiz, Fiten 62; Eb Dvud, Melhim 14; Msned3:420, 4:226.
2. Buhr, Enbiy, 3; Mslim, Fiten, 109; Msned, 3:376; bni Eb eybe,
el-Musannef, 8:655.
3. bk. Buhr, Enbiy, 3; Mslim, Fiten, 100-105; Eb Dvud, Fiten, 1; Tirmiz,
Fiten, 55-61.
Amma Deccaln yalanc cenneti ise, medeniyetin
cazibedar lehviyt ve fantaziyeleridir. Merkebi ise,
imendifer gibi bir vastadr ki, bir banda ate oca
bulunur; kendine tbi olmayanlar bazan atee atar. O
merkebin bir kula, yani dier ba cennet gibi tefri
edilmi; tbi olanlar oraya oturtur. Zaten seh ve gaddar
medeniyetin mhim bir merkebi olan imendifer, ehl-i
sefahet ve dnya iin yalanc bir cennet getirir; biare ehl-i
diyanet ve ehl-i slm iin, medeniyet elinde cehennem
zebansi gibi tehlike getirir, esaret ve sefalet altna atar.
te, sevliin din-i hakiksi zuhurile ve slmiyete
inklp etmesiyle, endan lemde ekseriyet-i mutlakaya
nurunu nereder. Fakat, yine kyamet kopmasna yakn,
tekrar bir dinsizlik cereyan bagsterir, galebe eder ve
El-hkm lil-ekser kaidesince, yeryznde Allah Allah
diyecek kalmayacak;
1
yani, ehemmiyetli bir cemaat kre-i
arzda mhim bir mevkie sahip olacak bir surette Allah
Allah denilmeyecek demektir. Yoksa, ekalliyette kalan
veyahut malp den ehl-i hak kyamete kadar bki
kalacak; yalnz, kyametin kopaca nnda, kyametin
dehetlerini grmemek iin, bir eser-i rahmet olarak, ehl-i
imann ruhlar daha evvel kabzedilecek, kyamet krlerin
bana kopacaktr.
2
1. Mslim, mn, 234; Tirmiz, Fiten, 35; Msned, 3:107.
2. bk. bni Hacer, el-Mtlibl-liye, 4:353; el-Heysem, Mecmuz-Zevd, 8:9.
BENC SUALNZN MEL: Kyametin
hdistndan ervh- bkiye mteessir olacaklar m?
Elcevap: Derecatlarna gre mteessir olacaklar.
Melikelerin tecelliyt- kahriyede kendilerine gre
mteessir olduklar gibi mteessir olurlar. Nasl ki bir
insan, scak bir yerde iken, harite kar ve tipi iinde
titreyenleri grse, akl ve vicdan itibaryla mteessir olur.
yle de, zuur olan ervh- bkiye, kinatla alkadar
olduklar iin, kinatn hdist- azmesinden, derecelerine
gre mteessir olmalarn; ehl-i azap ise elemkrne, ehl-i
saadet ise hayretkrne, istirabkrne, belki bir cihette
istibarkrne teessratlar bulunmasn, irt- Kurniye
gsteriyor. Zira, Kurn- Hakm, her zaman kyametin
acaibini tehdit suretinde zikrediyor, Greceksiniz diyor.
Halbuki, cism-i insan ile onu grenler, kyamete
yetienlerdir. Demek, kabirde cesetleri ryen ervahlarn
da o tehdid-i Kurniyeden hisseleri var.
ALTINCI SUALNZN MEL:
1

Bu yetin hirete, Cennete, Cehenneme ve ehillerine
mul var m, yok mu?
1. Herey helk olup gidicidirOna bakan yz mstesn. Kasas Sresi,
28:88.
Elcevap: u mesele, pek ok ehl-i tahkikve ehl-i keif ve
ehl-i velyetin medar- bahsi olmu. u meselede sz
onlarndr. Hem de u yetin ok genilii ve ok mertibi
var.
Ehl-i tahkikin bir ksm- ekseridemiler ki: lem-i
bekya mul yok. Dier ksm ise: ni olarak onlar da
az bir zamanda bir nevi helkete mazhar olurlar. O kadar
az bir zamanda oluyor ki, fenya gidip gelmi
hissetmeyecekler.
Amma, baz mfrit kirli ehl-i ken hkmettikleri
fen-y mutlak ise, hakikat deildir. nk, Zt- Akdes-i
lh madem sermed ve daimdir; elbette sft ve esms
dahi sermed ve daimdirler. Madem sft ve esms daim
ve sermeddirler; elbette onlarn yineleri ve cilveleri ve
naklar ve mazharlar olan lem-i bekdaki bkiyat ve
ehl-i bek, fen-y mutlaka, bizzarure, gidemez.
Kurn- Hakmin feyzinden imdilik iki nokta hatra
gelmi; icmlenyazacaz.
Birincisi: Cenb- Hak yle bir Kadr-i Mutlaktr ki, adem
ve vcut, kudretine ve iradesine nisbeten iki menzil gibi,
gayet kolay bir surette oraya gnderir ve getirir. sterse bir
gnde, isterse bir anda oradan evirir.
Hem adem-i mutlakzaten yoktur. nk bir ilm-i muht
var. Hem daire-i ilm-i lhnin harici yok ki, birey ona
atlsn. Daire-i ilim iinde bulunan adem ise, adem-i
haricdir ve vcud-u ilmye perde olmu bir nvandr.
Hatt, bu mevcudat- ilmiyeye, baz ehl-i tahkik ayn-
sbite tabir etmiler. yle ise, fenya gitmek, muvakkaten
haric libasn karp, vcud-u mnevye ve ilmye
girmektir. Yani, hlik ve fni olanlar, vcud-u haricyi
brakp, mahiyetleri bir vcud-u mnev giyer, daire-i
kudretten kp daire-i ilme girer.
kincisi: ok Szlerde izah ettiimiz gibi, herey, mn-y
ismiyle ve kendine bakan vecihte hitir; kendi ztnda
mstakil ve bizatih sabit bir vcudu yok. Ve yalnz kendi
bayla kaim bir hakikati yok. Fakat Cenb- Hakka bakan
vecihte ise, yani mn-y haryle olsa, hi deil. nk
onda cilvesi grnen esm-i bkiye var. Mdum deil;
nk sermed bir vcudun glgesini tayor. Hakikati
vardr, sabittir, hem yksektir. nk mazhar olduu bki
bir ismin sabit bir nevi glgesidir.
Hem
1
insann elini msivdan
kesmek iin bir kltr ki, o da, Cenb- Hakkn hesabna
olmayan fni dnyada, fni eylere kar alkalar kesmek
iin, hkm, dnyadaki fniyta bakar. Demek, Allah
hesabna olsa, mn-y haryle olsa, livechillh olsa,
msivya girmez ki, klcyla ba
kesilsin.
Elhasl: Eer Allah iin olsa, Allah bulsa, gayr kalmaz ki
ba kesilsin. Eer Allah bulmazsa ve hesabyla
bakmazsa, herey gayrdr.
klcn istimal etmeli, perdeyi
yrtmal, t Onu bulmal.

2
Said Nurs
1. Herey helk olup gidicidirOna bakan yz mstesn. Kasas Sresi,
28:88.
2. Bkolan sadece Odur.
On Altnc Mektup



1
u Mektup
2
srrna mazhar olmu, iddetli
yazlmam.
1. Onlar yle kimselerdir ki, insanlar onlara Dman size kar byk
birkuvvet toplad; onlardan korkun dedikleri zaman onlarn imanziyadeleti
ve Allah bize yeter; O ne gzel vekildir dediler. l-imrn Sresi, 3:173.
2. Ona yumuak bir dille sz syleyin. Th Sresi, 20:44.
oklar tarafndan sarihan ve mnen gelen bir suale
cevaptr. u cevab vermek benim iin ho deil; arzu
etmiyorum. Hereyimi Cenb- Hakkn tevekklne
balamtm. Fakat ben kendi halimde ve lemimde rahat
braklmadm ve yzm dnyaya evirdikleri iin, Yeni
Said deil, bilmecburiye Eski Said lisanyla, ahsm iin
deil, belki dostlarm ve Szlerimi ehl-i dnyann evham
ve eziyetinden kurtarmak iin, hakikat-i hali hem
dostlarma, hem ehl-i dnyaya ve ehl-i hkme beyan
etmek iin, Be Noktay beyan ediyorum.
BRNC NOKTA
Denilmi: Niin siyasetten ekildin, hi
yanamyorsun?
Elcevap: Dokuz on sene evveldeki Eski Said, bir miktar
siyasete girdi. Belki siyaset vastasyla dine ve ilme hizmet
edeceim diye beyhude yoruldu. Ve grd ki, o yol mekk
ve mkltl ve bana nisbeten fuzuliyne, hem en
lzumlu hizmete mni ve hatarl bir yoldur. ou
yalanclk; ve bilmeyerek ecneb parmana let olmak
ihtimali var.
Hem siyasete giren, ya muvafk olur veya muhalif olur.
Eer muvafk olsa, madem memur ve mebus deilim; o
halde siyasetilik bana fuzul ve mlyni bireydir. Bana
ihtiya yok ki beyhude karaym. Eer muhalif siyasete
girsem, ya kirle veya kuvvetle karacam. Eer kirle
olsa, bana ihtiya yok. nk mesil tavazzuh etmi;
herkes benim gibi bilir. Beyhude ene almak mnszdr.
Eer kuvvetle ve hdise karmakla muhalefet etsem,
husul mekk bir maksat iin binler gnaha girmek
ihtimali var; birinin yznden oklar belya der. Hem on
ihtimalden bir iki ihtimale binaen gnahlara girmek,
masumlar gnaha atmak vicdanm kabul etmiyor diye,
Eski Said, sigara ile beraber gazeteleri ve siyaseti ve
sohbet-i dnyeviye-i siyasiyeyi terk etti. Buna kat ahit, o
vakitten beri, sekiz senedir birtek gazete ne okudum ve
nedinledim. Okuduumu ve dinlediimi, biri ksn,
sylesin. Halbuki,sekiz sene evvel, gnde belki sekiz
gazete Eski Said okuyordu. Hem be senedir btn
dikkatle benim halime nezaret ediliyor. Siyasetvri bir
tereuh gren sylesin. Halbuki, benim gibi asab ve

1
dsturuyla, en byk hileyi
hilesizlikte bulan pervsz, alkasz bir insann, deil sekiz
sene, sekiz gn bir kri gizli kalmaz. Siyasete itihas ve
arzusu olsayd, tetkikata, taharriyta lzum brakmayarak,
top gllesi gibi sad verecekti.
1. Gerek hile, hilesizliktir.
KNC NOKTA
Yeni Saidniin bu kadar iddetle siyasetten tecennb
ediyor?
Elcevap: Milyarlar seneden ziyade olan hayat-
ebediyeye almasn ve kazanmasn, mekk bir iki sene
hayat- dnyeviyeye lzumsuz, fuzul bir surette karmayla
feda etmemek iin; hem en mhim, en lzumlu, en saf ve
en hakikatli olan hizmet-i iman ve Kurn iin iddetle
siyasetten kayor. nk, diyor:
Ben ihtiyar oluyorum; bundan sonra ka sene
yaayacam bilmiyorum. yle ise bana en mhim i,
hayat- ebediyeye almak lzm geliyor. Hayat- ebediyeyi
kazanmakta en birinci vasta ve saadet-i ebediyenin
anahtar imandr; ona almak lzm geliyor.
Fakat ilim itibaryla insanlara dahi bir menfaat
dokundurmak iin eran hizmete mkellef olduumdan,
hizmet etmek isterim. Lkin o hizmet, ya hayat- itimaiye
ve dnyeviyeye ait olacak. O ise elimden gelmez. Hem
frtnal bir zamanda salam hizmet edilmez. Onun iin, o
ciheti brakp, en mhim, en lzumlu, en selmetli olan,
imana hizmet cihetini tercih ettim. Kendi nefsime
kazandm hakaik-i imaniyeyi ve nefsimde tecrbe ettiim
mnev illar, sair insanlarn eline gemek iin, o kapy
ak brakyorum. Belki Cenb- Hak bu hizmeti kabul eder
ve eski gnahma kefaret yapar. Bu hizmete kar eytan-
racmden baka hi kimseninmmin olsun, kr olsun,
sddk olsun, zndk olsunkar gelmeye hakk yoktur.
nk imanszlk baka eylere benzemiyor. Zulmde,
fskta, kebirde birer menhus lezzet-i eytaniye bulunabilir.
Fakat imanszlkta hibir cihet-i lezzet yok. Elem iinde
elemdir, zulmet iinde zulmettir, azap iinde azaptr.
te, byle hadsiz bir hayat- ebediyeye almay ve
iman gibi kuds bir nura hizmeti brakmak, ihtiyarlk
zamannda lzumsuz, tehlikelisiyaset oyuncaklarna
atlmak, benim gibi alkasz ve yalnz ve eskignahlarna
kefaret aramaya mecbur bir adamda ne kadar hilf-
akldr, ne kadar hilf- hikmettir, ne derece bir divaneliktir;
divaneler de anlayabilirler.
Amma Kurn ve imann hizmeti niin beni men
ediyor? dersen, ben de derim ki:
Hakaik-i imaniye ve Kurniyebirer elmas hkmnde
olduu halde, siyasetle lde olsaydm, elimdeki o
elmaslar, ifal olunabilen avam tarafndan, Acaba taraftar
kazanmak iin bir propaganda-i siyaset deil mi? diye
dnrler. O elmaslara di ieler nazaryla bakabilirler.
O halde, ben o siyasete temas etmekle, o elmaslara
zulmederim ve kymetlerini tenzil etmek hkmne geer.
te, ey ehl-i dnya! Neden benimle urayorsunuz, beni
kendi halimde brakmyorsunuz?
Eer derseniz, eyhler bazan iimize karyorlar. Sana
da bazan eyh derler; ben de derim:
Hey efendiler, ben eyh deilim. Ben hocaym. Buna
delil: Drt senedir buradaym. Birtek adama tarkat
verseydim, pheye hakknz olurdu. Belki yanma gelen
herkese demiim: man lzm, slmiyet lzm. Tarkat
zaman deil.
Eer derseniz, Sana Said-i Krd derler. Belki sende
unsuriyetperverlik kri var, o iimize gelmiyor; ben de
derim:
Hey efendiler! Eski Saidve Yeni Saidin yazdklar
meydanda. ahit gsteriyorum ki, ben
1

ferman- katsiyle, eski zamandan beri
men milliyet ve unsuriyetperverlie, Avrupann bir nevi
frenk illeti olduundan, bir zehr-i katil nazaryla bakmm.
Ve Avrupa, o frenk illetini slm iine atm, t tefrika
versin, paralasn, yutmasna hazr olsun diye dnr. O
frenkilletine kar eskiden beri tedaviye altm,
talebelerim ve banatemas edenler biliyorlar.
1. slm, Chiliyetten kalma rklk ve kabilecilii ortadan kaldrmtr.
(Mslman olduktan sonra, Habeli bir kle ile Kureyli bir efendiarasnda
hibir fark yoktur.) Bu ibare, slmiyet ncesi chiliyedetlerine dnmekten
men eden hadislerden iktibas edilmitir. Bu mevzuda bir ok hadis-i erif
rivayet edilmitir. Bunlardan birisi yledir: .. slm
dini, kendinden nceki btl olan il, hareket, det ve inanlar keser, kaldrr.
Buhar, Ahkm: 4, mra: 36, 37; Eb Dvud, Snnet: 5; Tirmiz, Cihd: 28, lim:
16, Nes, Beya: 26; bni Mce, Cihad: 39; Msned, 4:69, 70, 199, 204, 205, 5:381,
6:402, 403.
Madem byledir. Hey efendiler, herbir hdiseyi bahane
tutup bana sknt vermeye sebep nedir acaba? arkta bir
nefer hata etse, garpta bir nefere askerlik mnasebetiyle
zahmet ve ceza vermek; veya stanbulda bir esnafn
cinayetiyle Badatta bir dkkncy esnak mnasebetiyle
mahkm etmek nevinden, her hdise-i dnyeviyede bana
sknt vermek hangi usulledir, hangi vicdan hkmeder,
hangi maslahat iktiza eder?
NC NOKTA
Halimi, istirahatimi dnen ve her musibete kar
sabrla sktumu istirap eden dostlarmn yle bir
sualleri var ki: Sana gelen zahmetlere, skntlara nasl
tahamml ediyorsun? Halbuki eskiden ok hiddetli ve
izzetli idin; edn bir tahkire tahamml edemezdin.
Elcevap: ki kk hdiseyi ve hikyeyi dinleyiniz,
cevabn alnz.
Birinci hikye: ki sene evvel benim hakkmda bir
mdr sebepsiz, gyabmda tezyifkrne, hakaretli szler
sylemiti. Sonra bana sylediler. Bir saat kadar Eski Said
damaryla mteessir oldum. Sonra, Cenb- Hakkn
rahmetiyle yle bir hakikat kalbe geldi, sknty izale edip
o adam da bana hell ettirdi. O hakikat udur:
Nefsime dedim: Eer onun tahkiri ve beyan ettii
kusurlar ahsma ve nefsime ait ise, Allah ondan raz olsun
ki,benim nefsimin ayplarn syler. Eer doru sylemise,
beni nefsiminterbiyesine sevk eder ve gururdan beni
kurtarmaya yardmdr. Eer yalansylemise, beni riyadan
ve riyann esas olan hret-i kzibeden kurtarmaya
yardmdr. Evet, ben nefsimle musalha etmemiim.
nkterbiye etmemiim. Benim boynumda veya
koynumda bir akrep bulunduunubiri sylese veya
gsterse, ondan darlmak deil, belki memnun olmaklzm
gelir.
Eer o adamn tahkirat, benim imana ve Kurna
hizmetkrlm sfatma ait ise, o bana ait deil. O adam,
beni istihdam eden Sahib-i Kurna havale ediyorum. O
Azzdir, Hakmdir.
Eer srf beni svmek, tahkir etmek, rtmek
nevinden ise, o da bana ait deil. Ben men ve esir ve
garip ve elim bal olduundan, haysiyetimi kendi elimle
dzeltmeye almak bana dmez. Belki misar olduum
ve bana nezaret eden u kye, sonra kazaya, sonra vilyete
hkmedenlere aittir. Bir insann elindeki esirini tahkir
etmek, sahibine aittir; o mdafaa eder.
Madem hakikatbudur. Kalbim istirahat etti,

1
dedim. O vakay
olmam gibi saydm, unuttum. Fakat maatteessf sonra
anlald ki, Kurn onu hell etmemi.
1. Ben iimi Allaha havale ediyorum. Muhakkak ki Allah kullarn hakkyla
grr. Mmin Sresi, 40:44.
kinci hikye: u senede iittim ki, bir hdise olmu. O
hdisenin vukuundan sonra, yalnz icmlen vukuunu
iittiim halde, o vaka ile cidd alkadarmm gibi bir
muamele grdm. Zaten muhabere etmiyordum; etsem de,
pek nadir olarak bir mesele-i imaniyeyi bir dostuma
yazardm. Hatt drt senede kardeime bir tek mektup
yazdm. Ve ihtilttan hem ben kendimi men ediyordum,
hem de ehl-i dnya beni men ediyordu. Yalnz bir iki
ahbapla haftada bir defa grebiliyordum. Kye gelen
misarler ise, ayda bir ikisi, baz bir iki dakika, bir mesele-i
hirete dair benimle gryordu. Bu gurbet halimde,
garip, yalnz, kimsesiz, nafaka iin almaya benim
gibilere muvafk olmayan bir kyde, hereyden, herkesten
men edildim. Hatt, drt seneevvel, harap olmu bir camii
tamir ettirdim. Memleketimde imamlk vevaizlik vesikam
elimde olduundan, o camide drt senedirAllah kabul
etsinimamlk ettiim halde, u mbarek geen
Ramazanda mescide gidemedim. Bazan yalnz namazm
kldm, cemaatle klnan namazn yirmi be sevabndan ve
hayrndan mahrum kaldm.
te, bama gelen bu iki hdiseye kar, aynen iki sene
evvel o memurun bana kar muamelesine gsterdiim
sabr ve tahamml gsterdim. naallah devam da
ettireceim. yle de dnyorum ve diyorum ki:
Eer ehl-i dnya tarafndan bama gelen u eziyet, u
sknt, u tazyik, aypl ve kusurlu nefsim iin ise, hell
ediyorum. Benim nefsim belki bununla slah- hal eder;
hem ona keffretzznub olur. Dnya misarhanesinin
safsn ok grdm. Azck cefsn grsem, yine
krederim.
Eer imana ve Kurna hizmetkrlm cihetiyle ehl-i
dnya beni tazyik ediyorsa, onun mdafaas bana ait deil.
Onu, Azz-i Cebbra havale ediyorum.
Eer aslsz ve riyaya sebep ve ihls kracak bir hret-i
kzibeyi krmak iin tevecch- mmeyi hakkmda
bozmak murad ise, onlara rahmet! nk tevecch-
mmeye mazhar olmak ve halklarn nazarnda hret
kazanmak, benim gibi adamlara zarardr zannederim.
Benimle temas edenler beni bilirler ki, ahsma kar
hrmet istemiyorum, belkinefret ediyorum. Hatt
kymettar mhim bir dostumu, fazla hrmeti iin belki elli
defa tekdir etmiim.
Eer beni rtmek ve efkr- mmeden drtmek,
iskat ettirmekten muradlar, tercmanlk ettiim hakaik-i
imaniye ve Kurniyeye ait ise, beyhudedir. Zira Kurn
yldzlarna perde ekilmez. Gzn kapayan, yalnz kendi
grmez; bakasna gece yapamaz.
DRDNC NOKTA
Evhaml birka sualin cevabdr.
BRNCS: Ehl-i dnya bana der: Neyle yayorsun?
almadan nasl geiniyorsun? Memleketimizde tembelce
oturanlar ve bakasnn sayiyle geinenleri istemiyoruz.
Elcevap: Ben iktisatve bereketle yayorum.
Rezzkmdan baka kimsenin minnetini almyorum ve
almamaya da karar vermiim. Evet, gnde yz para, belki
krk para ile yaayan bir adam, bakasnn minnetini
almaz.
u meselenin izahn hi arzu etmiyordum. Belki bir
gururu ve bir enaniyeti ihsas eder kriyle, beyan etmek
bana pek nhotur. Fakat, madem ehl-i dnya evhaml bir
surette soruyorlar. Ben de derim ki:
Kklmden beri halklarn maln kabul etmemek
(velev zekt dahi olsa), hem maa kabul etmemek (yalnz
bir iki sene Drl-Hikmetil-slmiyede dostlarmn
icbaryla kabul etmeye mecbur oldum, o paray da mnen
millete iade ettik). Hem maiet-i dnyeviye iin minnet
altna girmemek, btn mrmde bir dstur-u hayatmdr.
Ehl-i memleketim ve baka yerlerde beni tanyanlar bunu
biliyorlar. Bu be seneki nefyimde, ok dostlar bana
hediyelerini kabul ettirmek iin ok altlar; kabul
etmedim. yle ise nasl idare edersin? denilse, derim:
Bereketve ikram- lh ile yayorum. Nefsim endan
her hakarete, her ihanete mstehak ise de, fakat Kurn
hizmetinin kerameti olarak, erzak hususunda, ikram- lh
olan berekete mazhar oluyorum.
1

srryla, Cenb- Hakkn bana ettii ihsnt yad
edip, bir kr- mnev nevinde birka nmunesini
syleyeceim. Bir kr- mnev olmakla beraber,
korkuyorum ki, bir riya ve gururu ihsas ederek o mbarek
bereket kesilsin. nk mftehirne gizli bereketi izhar
etmek, kesilmesine sebep olur. Fakat, ne are, sylemeye
mecbur oldum.
1. Rabbinin nimetini yd et. Duh Sresi, 93:11.
te birisi: u alt aydr otuz alt ekmekten ibaret bir kile
buday bana k geldi. Daha var, bitmemi. Ne miktar
kifayet edecek, bilmiyorum.
HAYE-1
kincisi: u mbarek Ramazanda, yalnz iki haneden
bana yemek geldi; ikisi de beni hasta etti. Anladm ki,
bakasnn yemeini yemekten memnum. Mtebkisi,
btn Ramazanda benim idareme bakan mbarek bir
hanenin ve sadk bir arkadam olan o hane sahibi
Abdullah avuun ihbar ve ehadetiyle, ekmek, bir
kyye pirin bana k gelmitir. Hatt o pirin, on be gn
Ramazandan sonra bitmitir.
ncs: Dada, ay, bana ve misarlerime bir kyye
tereya, hergn ekmekle beraber yemek artyla, k
geldi. Hatt, Sleyman isminde mbarek bir misarim
vard. Benim ekmeim de ve onun ekmei de
bitiyordu.aramba gnyd, dedim ona: Git, ekmek
getir. ki saat, hertarafmzda kimse yok ki oradan ekmek
alnsn. Cuma gecesi seninyannda bu dada beraber dua
etmek arzu ediyorum dedi. Ben de dedim:

1
; kal.
Haiye-1 Bir sene devam etti.
1. Allaha tevekkl ettik.
Sonra, hi mnasebeti olmad halde ve bir bahane
yokken, ikimiz yrye yrye bir dan tepesine ktk.
brikte bir para su vard. Bir para ekerle aymz vard.
Dedim: Kardeim, bir para ay yap.
O ona balad. Ben de derin bir dereye bakar bir katran
aacaltnda oturdum. Mteessifne yle dndm ki:
Kenmi bir para ekmeimiz var; bu akam ancak
ikimize yeter. ki gn nasl yapacaz ve bu s-kalb adama
ne diyeceim diye dnmedeyken, birden bire bam
evrilir gibi bam evirdim. Grdm ki, koca bir ekmek,
katran aacnn stnde, dallar iinde bize bakyor. Dedim:
Sleyman, mjde! Cenb- Hak bize rzk verdi.
O ekmei aldk; bakyoruz ki, kular ve hayvnt-
vahiye, hibiri ilimemi. Yirmi otuz gndr hibir insan o
tepeye kmamt. O ekmek ikimize iki gn k geldi. Biz
yerken, bitmek zereyken, drt sene sadk bir sddkm
olan mstakim Sleyman, ekmekle aadan kageldi.
Drdncs: u stmdeki sakoyu, yedi sene evvel eski
olarak almtm. Be senedir elbise, amar, pabu, orap
iin drt buuk lira ile idare ettim. Bereket, iktisat ve
rahmet-i lhiye bana k geldi.
te, u nmuneler gibi ok eyler var ve bereket-i
lhiyenin ok cihetleri var. Bu ky halk ounu bilirler.
Fakat sakn bunlar fahr iin zikrediyorum zannetmeyiniz.
Belki mecbur oldum. Hem benim iin iyilie bir medar
olduunu dnmeyiniz. Bu bereketler, ya yanma gelen
hlis dostlarma ihsandr; veya hizmet-i Kurniyeye bir
ikramdr; veya iktisadn bereketli bir menfaatidir; veyahut
Y Rahm, y Rahm ile zikreden ve yanmda bulunan
drt kedinin rzklardr ki, bereket suretinde gelir, ben de
ondan istifade ederim. Evet, hazin mrmrlarn dikkatle
dinlesen, Y Rahm, y Rahm ektiklerini anlarsn.
Kedi bahsi geldi, tavuu hatra getirdi. Bir tavuum var.
u kta yumurta makinesi gibi, pek az faslayla hergn
rahmet hazinesinden bana bir yumurta getiriyordu. Hem
birgn iki yumurta getirdi, ben dehayrette kaldm.
Dostlarmdan sordum, Byle olur mu? dedim. Dediler:
Belki bir ihsan- lhdir. Hem u tavuun yazn kard
kk bir yavrusu vard. Ramazan- erin banda
yumurtaya balad, t krk gn devam etti. Hem kk,
hem kta, hem Ramazanda bu mbarek hali bir ikram-
Rabbn olduuna, ne benim ve ne de bana hizmet
edenlerin phemiz kalmad. Hem ne vakit annesi kesti,
hemen o balad, beni yumurtasz brakmad.
KNC VEHML SUAL: Ehl-i dnya diyorlar ki: Sana
nasl emniyet edeceiz ki, sen dnyamza
karmayacaksn? Seni serbest braksak belki dnyamza
karrsn. Hem nasl bileceiz ki, sen
kurnazlkyapmyorsun? Kendini trik-i dnya gsterip,
halkn maln zhiren almaz, gizli alr bir kurnazlk
olmadn nasl bileceiz?
Elcevap: Yirmi sene evvelki Divan- Harb-i rfde ve
hrriyetten daha evvel zamanda oklara malm hal ve
vaziyetim ve ki Mekteb-i Musibetin ehadetnmesi namnda
o zaman Divan- Harpteki mdafaatm kat gsterir ki,
deil kurnazlk, belki edn bir hileye tenezzl etmez bir
tarzda hayat geirmiim. Eer hile olsayd, bu be sene
zarfnda sizlere temellukkrne bir mracaat edilecekti.
Hileli adam kendini sevdirir, kendini ekmez. fal ve
aldatmaya daima alr. Halbuki bana kar en mhim
hcumlara ve tenkitlere mukbil, tezellle tenezzl
etmedim. Tevekkelt alllah deyip ehl-i dnyaya arkam
evirdim.
Hem de hireti bilen ve dnyann hakikatini kefeden,
akl varsa piman olmaz, yeniden dnyaya dnp
uramaz. Elli seneden sonra, alkasz, tek bayla bir
adam, hayat- ebediyesini dnyann bir iki sene
gevezeliine, arlatanlna feda etmez. Feda etse kurnaz
olmaz, belki ebleh bir divane olur. Ebleh bir divanenin
elinden ne gelir ki onunla uralsn?
Amma zhirentrik-i dnya, btnen tlib-i dnya
phesi ise:

1
srrnca,
ben nefsimi tebrie etmiyorum. Nefsim her fenal ister.
Fakat u fni dnyada, u muvakkat misarhanede,
ihtiyarlk zamannda, ksa bir mrde, az bir lezzet iin,
ebed, daim hayatn ve saadet-i ebediyesini berbat etmek,
ehl-i akln kr deil. Ehl-i akln ve zuurun kr
olmadndan, nefs-i emmrem ister istemez akla tbi
olmutur.
1. Ben nefsimi temize karmam. nk nesdaima ktle sevk eder.
Yusuf Sresi, 12:53.
NC VEHML SUAL: Ehl-i dnya diyorlar ki: Sen
bizi sever misin? Beeniyor musun? Eer seversen, neden
bize ksp karmyorsun? Eer beenmiyorsan bize
muarzsn. Biz muarzlarmz ezeriz.
Elcevap: Ben deil sizi, belki dnyanz sevseydim,
dnyadan ekilmezdim. Ne sizi ve ne de dnyanz
beenmiyorum. Fakat karmyorum. nk ben
bakamaksattaym; baka noktalar benim kalbimi
doldurmu, baka eyleridnmeye kalbimde yer
brakmam. Sizin vazifeniz ele bakmaktr, kalbebakmak
deil. nk idarenizi, syiinizi istiyorsunuz. El
karmad vakit, ne hakknz var ki, hi lyk olmadnz
halde Kalb de bizi sevsin demeye?
Kalbe karsanz: Evet, ben nasl bu k iinde bahar
temenni ediyorum ve arzu ediyorum; fakat
iradeedemiyorum, getirmeye teebbs edemiyorum. yle
de, hal-i lemin salhn temenni ediyorum, dua ediyorum
ve ehl-i dnyann slahn arzu ediyorum. Fakat irade
edemiyorum; nk elimden gelmiyor. Bilil teebbs
edemiyorum; nk ne vazifemdir, ne de iktidarm var.
DRDNC PHEL SUAL: Ehl-i dnya diyorlar ki:
O kadar bellar grdk ki, kimseye emniyetimiz kalmad.
Sana nasl emin olabiliriz ki, frsat senin eline gese, arzu
ettiin gibi karmazsn?
Elcevap: Evvelki noktalar size emniyetvermekle beraber,
memleketimde, talebe ve akrabam iinde, beni
dinleyenlerin ortasnda, heyecanl hdiseler iinde
dnyanza karmadm halde, diyar- gurbette ve yalnz,
tek bayla, garip, zayf, ciz, btn kuvvetiyle hirete
mteveccih, ihtilttan, muhabereden kesilmi, iman ve
hiret mnasebetiyle uzaktan uzaa yalnz baz ehl-i hireti
dost bulan ve baka herkese yaban ve herkes de ona
yaban nazaryla bakan bir insan, semeresiz, tehlikeli
dnyanza karsa, muzaaf bir divane olmak gerektir.
BENC NOKTA
Be kk meseleye dairdir.
BRNCS: Ehl-i dnya bana diyorlar ki: Bizim usul-
medeniyetimizi, tarz- hayatmz ve suret-i telebbsmz
niin sen kendine tatbik etmiyorsun? Demek bize
muarzsn.
Ben de derim: Hey efendiler! Ne hakla bana usul-
medeniyetinizi teklif ediyorsunuz? Halbuki siz, beni
hukuk-u medeniyetten iskat etmi gibi, haksz olarak be
sene bir kyde muhabereden ve ihtilttan memnu bir
tarzda ikamet ettirdiniz. Her menyi ehirlerde dost ve
akrabasyla beraber braktnz ve sonra vesika verdiiniz
halde, sebepsiz beni tecrid edip, bir iki tane mstesna,
hibir hemehriyle grtrmediniz. Demek beni efrad-
milletten ve raiyetten saymyorsunuz. Nasl kanun-u
medeniyetinizin bana tatbikini teklif ediyorsunuz? Dnyay
bana zindan ettiniz. Zindanda olan biradama byle eyler
teklif edilmez. Siz bana dnya kapsn kapadnz.Ben de
hiret kapsn aldm; rahmet-i lhiye at. hiret
kapsnda bulunan bir adama, dnyann karma kark usul
ve dt ona nasl teklif edilir? Ne vakit beni serbest
brakp, memleketime iade edip hukukumu verdiniz; o
vakit usulnzn tatbikini isteyebilirsiniz.
KNC MESELE: Ehl-i dnya diyorlar ki: Bize ahkm-
diniyeyi ve hakaik-i slmiyeyi talim edecek resm bir
dairemiz var. Sen ne salhiyetle neriyat- diniye
yapyorsun? Sen madem nefye mahkmsun; bu ilere
karmaya hakkn yok.
Elcevap: Hak ve hakikat inhisar altna alnmaz. man ve
Kurn nasl inhisar altna alnabilir? Siz dnyanzn
usuln, kanununu inhisar altna alabilirsiniz. Fakat
hakaik-i imaniye ve esst- Kurniye, resm bir ekilde ve
cret mukbilinde, dnya muamelt suretine sokulmaz.
Belki, bir mevhibe-i lhiye olan o esrar, hlis bir niyetle ve
dnyadan ve huzzt- nefsaniyeden tecerrd etmek
vesilesiyle o feyizler gelebilir.
Hem de sizin o resm daireniz dahi, memleketteyken
beni vaiz kabul etti, tayin etti. Ben o vaizlii kabul ettim,
fakat maan terk ettim. Elimde vesikam var. Vaizlik,
imamlk vesikasyla her yerde amel edebilirim. nk
benim nefyim haksz olmutur. Hem menler madem iade
edildi; eski vesikalarmn hkm bkidir.
Saniyen: Yazdm hakaik-i imaniyeyi dorudan doruya
nefsime hitap etmiim. Herkesi davet etmiyorum. Belki
ruhlar muhta ve kalbleri yaral olanlar, o edviye-i
Kurniyeyi arayp buluyorlar. Yalnz, medar- maietim
iin, yeni huruf kmadan evvel, hare dair bir risalemi tab
ettirdim. Bunu da, bana kar insafsz eski vali, o risaleyi
tetkik edip, tenkit edecek bir cihet bulamad iin
iliemedi.
NC MESELE: Benim baz dostlarm, ehl-i dnya
bana pheli baktklar iin, ehl-i dnyaya ho grnmek
iin benden zhiren teberri ediyorlar, belki tenkit ediyorlar.
Halbuki, kurnaz ehl-i dnya, bunlarn teberrisini ve bana
kar itinaplarn, o ehl-i dnyaya sadakate deil, belki bir
nevi riyaya, vicdanszla hamledip o dostlarma kar fena
nazarla bakyorlar.
Ben de derim: Ey hiretdostlarm! Benim Kurna
hizmetkrlmdan teberri edip kamaynz. nk,
inaallah benden size zarar gelmez. Eer faraza musibet
gelse veya bana zulmedilse, siz benden teberriyle
kurtulamazsnz. O hal ile, musibete ve tokada daha ziyade
istihkak kesb edersiniz. Hem ne var ki evhama
dyorsunuz?
DRDNC MESELE: u ney zamannda gryorum
ki, hodfuru ve siyaset bataklna dm baz insanlar,
bana tarafgirne, rakibne bir nazarla bakyorlar. Gya ben
de onlar gibi dnya cereyanlaryla alkadarm!
Hey efendiler! Ben imann cereyanndaym. Karmda
imanszlk cereyan var. Baka cereyanlarla alkam yok. O
adamlardan cret mukbilinde i grenler, belki kendilerini
bir derece mazur gryor. Fakat cretsiz, hamiyet namna
bana kar tarafgirne, rakibne vaziyet almak ve ilimek
ve eziyet etmek, gayet fena bir hatadr. nk, sabkan
ispat edildii gibi, siyaset-i dnya ile hi alkadar deilim.
Yalnz, btn vaktimi ve hayatm hakaik-i imaniye ve
Kurniyeye hasr ve vakfetmiim. Madem byledir; bana
eziyet verip rakibne ilien adam dnsn ki, o
muamelesi zndka ve imanszlk namna imana ilimek
hkmne geer.
BENC MESELE: Dnya madem fnidir. Hem madem
mr ksadr. Hem madem gayet lzumlu vazifeler oktur.
Hem madem hayat- ebediye burada kazanlacaktr. Hem
madem dnya sahipsiz deil. Hem madem u
misarhane-i dnyann gayet Hakm ve Kerm bir
mdebbiri var. Hem madem ne iyilik ve ne fenalk cezasz
kalmayacaktr. Hem madem
1

srrnca teklif-i mlyutak yoktur. Hem madem
zararsz yol, zararl yola mreccahtr. Hem madem dnyev
dostlar ve rtbeler kabir kapsna kadardr.
Elbette, en bahtiyar odur ki, dnya iin hireti
unutmasn, hiretini dnyaya feda etmesin, hayat-
ebediyesini hayat- dnyeviye iin bozmasn, mlyni
eylerle mrn telef etmesin, kendini misar telkki edip
misarhane sahibinin emirlerine gre hareket etsin,
selmetle kabir kapsn ap saadet-i ebediyeye
girsin.
HAYE-1
1. Allah kimseye gcnden fazlasn yklemez. Bakara Sresi, 2:286.
Haiye-1 Bu mademler iindir ki, ahsma kar olan zulmlere, skntlara
aldrmyorum ve ehemmiyet vermiyorum. Meraka demiyor diyorum ve
dnyaya karmyorum.
On Altnc Mektubun Zeyli

1
1. Onun adyla. Hibir ey yoktur ki Onu hamd ile tesbih etmesin. sr
Sresi, 17:44.
Ehl-i dnya, sebepsiz, benim gibi ciz, garip bir
adamdan tevehhm edip, binler adam kuvvetinde tahayyl
ederek beni ok kaytlar altna almlar. Barlann bir
mahallesi olan Bedrede ve Barlann bir danda bir iki
gece kalmaklma msaade etmemiler. ittim ki,
diyorlar: Said elli bin nefer kuvvetindedir; onun iin
serbest brakmyoruz.
Ben de derim ki: Ey bedbaht ehl-i dnya! Btn
kuvvetinizle dnyaya altnz halde, neden dnyann
iini dahi bilmiyorsunuz, divane gibi hkmediyorsunuz?
Eer korkunuz ahsmdan ise, elli bin nefer deil, belki bir
nefer elli defa benden ziyade iler grebilir. Yani, odamn
kapsnda durup bana kmayacaksn diyebilir.
Eer korkunuz mesleimden ve Kurna ait
dellllmdan ve kuvve-i mneviye-i imaniyeden ise, elli
bin nefer deil, yanlsnz, meslek itibaryla elli milyon
kuvvetindeyim, haberiniz olsun! nk, Kurn- Hakmin
kuvvetiyle, sizin dinsizleriniz dahil olduu halde btn
Avrupaya meydan okuyorum. Btn nerettiim envr-
imaniye ile, onlarn fnun-u msbete ve tabiat dedikleri
muhkem kalalarn zirzeber etmiim. Onlarn en byk
dinsiz feylesoarn hayvandan aa drmm.
Dinsizleriniz dahi iinde bulunan btn Avrupa toplansa,
Allahn tevkiyle, beni o mesleimin bir meselesinden
geri eviremezler, inaallah malp edemezler.
Madem byledir; ben sizin dnyanza karmyorum, siz
de benim hiretime karmaynz. Karsanz da
beyhudedir!
Takdir-i Hdkuvve-i bz ile dnmez,
Bir ema ki Mevl yaka, emekle snmez!
Benim hakkmda, mstesna bir surette, pek ziyade ehl-i
dnya tevehhm edip det korkuyorlar. Bende
bulunmayan ve bulunsa dahi siyas bir kusur tekil
etmeyen ve ittihama medar olmayan eyhlik, byklk,
hanedan, airet sahibi, nfuzlu, etb ok, hemehrileriyle
grmek, dnya ahvliyle alkadar olmak, hatt siyasete
girmek, hatt muhalif olmak gibi, bende bulunmayan
emirleri tahayyl ederek evhma dmler. Hatt hapiste
ve hariteki, yani kendilerince kbil-i af olmayanlarn dahi
aarn mzakere ettikleri srada, beni det hereyden
men ettiler.
Fenave fni bir adamn, gzel ve bki yle bir sz var:
Zulmn topu var, gllesi var, kalas varsa,
Hakkn da bklmez kolu, dnmez yz vardr.
Ben de derim:
Ehl-i dnyann hkm var, evketi var, kuvveti varsa,
Kurnn feyziyle, hdiminde de
armaz ilmi, susmaz sz vardr,
Yanlmaz kalbi, snmez nuru vardr.
ok dostlarla beraber, bana nezareteden bir kumandan,
mkerreren sual ettiler: Neden vesika iin mracaat
etmiyorsun, istida vermiyorsun?
Elcevap: Be alt sebep iin mracaat etmiyorum ve
edemiyorum:
Birincisi: Ben ehl-i dnyann dnyasna karmadm ki,
onlarn mahkmu olaym, onlara mracaat edeyim. Ben
kader-i lhnin mahkmuyum ve ona kar kusurum var;
ona mracaat ediyorum.
kincisi: Bu dnya abuk tebeddl eder bir misarhane
olduunu yakinen iman edip bildim. Onun iin, hakik
vatan deil, her yer birdir. Madem vatanmda bki
kalmayacam; beyhude ona kar abalamak, oraya
gitmek bir eye yaramyor. Madem her yer misarhanedir;
eer misarhane sahibinin rahmeti yar ise, herkes yardr,
her yer yarar. Eer yar deilse, her yer kalbe bardr ve
herkes dmandr.
ncs: Mracaat kanun dairesinde olur. Halbuki bu
alt senedir bana kar muamele keyf ve fevkalkanundur.
Menler kanunuyla bana muamele edilmedi. Hukuk-u
medeniyetten ve belki hukuk-u dnyeviyeden iskat edilmi
bir tarzda bana baktlar. Bu fevkalkanun muamele edenlere
kanun namna mracaat mnsz olur.
Drdncs: Bu sene, burann mdr, benim namma,
Barlann bir mahallesi hkmnde olan Bedre karyesinde
tebdil-i hava iin birka gn kalmaya dair mracaat etti;
msaade etmediler. Byle ehemmiyetsiz bir ihtiyacma
cevab- red verenlere nasl mracaat edilir? Mracaat
edilse, zillet iinde faidesiz bir tezelll olur.
Beincisi: Hakszl hak iddia edenlere kar hak dv
etmek ve onlara mracaat etmek bir hakszlktr, hakka
kar bir hrmetsizliktir. Ben bu hakszl ve hakka kar
hrmetsizlii irtikp etmek istemem vesselm.
Altnc sebep: Bana kar ehl-i dnyann verdii sknt,
siyaset iin deil. nk onlar da bilirler kisiyasete
karmyorum, siyasetten kayorum. Belki, bilerek
veyabilmeyerek, zndka hesabna, benim dine
merbutiyetimden beni tzip ediyorlar. yle ise, onlara
mracaat etmek, dinden pimanlk gstermek ve meslek-i
zndkay okamak demektir.
Hem ben onlara mracaat ve dehalet ettike; dil olan
kader-i lh, beni onlarn zalim eliyle tzip edecektir.
nk onlar diyanete merbutiyetimden beni skyorlar;
kader ise, benim diyanette ve ihlsta noksaniyetim var, ara
sra ehl-i dnyaya riyakrlklarmdan iin beni skyor. yle
ise, imdilik u skntdan kurtuluum yok. Eer ehl-i
dnyaya mracaat etsem, kader der: Ey riyakr, bu
mracaatn cezasn ek. Eer mracaat etmezsem, ehl-i
dnya der: Bizi tanmyorsun, skntda kal.
Yedinci sebep: Malmdur ki, bir memurun vazifesi,
heyet-i itimaiyeye muzr ehsa meydan vermemek ve
nlere yardm etmektir. Halbuki, beni nezaret altna alan
memur, kabir kapsna gelen, misar bir ihtiyar adama,

1
taki, imann ltf bir zevkini izah ettiim vakit,
bir crm- mehut halinde beni yakalamak gibi, ok
zaman yanma gelmedii halde, o vakit gya bir kabahat
iliyorum gibi yanma geldi. hlsla dinleyen o biareyi de
mahrum brakt, beni de hiddete getirdi. Halbuki, burada
baz adamlar vard; o onlara ehemmiyet vermiyordu.
Sonra, edepsizliklerde ve kydeki hayat- itimaiyeye zehir
verecek surette bulunduklar vakit, onlara iltifat etmeye ve
takdir etmeye balad.
1. Allahtan baka hibir ilh yoktur.
Hem malmdur ki, zindanda yz cinayeti bulunan bir
adam, nezarete memur zabit olsun, nefer olsun, her zaman
onlarla grebilir. Halbuki bir senedir, hem mir, hem
nezarete memur hkmet-i milliyece iki mhim zt, ka
defa odamn yanndan getikleri halde, kat ve asla ne
benimle grtler ve ne de halimi sordular. Ben evvel
zannettim ki, advetlerinden yanamyorlar. Sonra
tahakkuk etti ki, evhamlarndan, gya ben onlar
yutacam gibi kayorlar!
te u adamlar gibi eczas ve memurlar bulunan bir
hkmeti hkmet diyerek merci tanyp mracaat etmek
kr- akl deil, beyhude bir zillettir. Eski Said olsayd,
Antere gibi diyecekti:

1
1. Zilletle ele geen b- hayat, tpk Cehennem gibidir. zzetle Cehennem ise,
medar- iftihar bir menzilim olur. Dvn Antera, (Takdim ve erh: Mecd
Tarrd), 135.
Eski Said yok. Yeni Said ise, ehl-i dnya ile konumay
mnsz gryor. Dnyalar balarn yesin! Ne yaparlarsa
yapsnlar; mahkeme-i kbrda onlarla muhakeme
olacaz der, skt eder.
Adem-i mracaatmn sebeplerinden sekizincisi: Gayr-
meru bir muhabbetin neticesi, merhametsiz bir advet
olduu kaidesince, dil olan kader-i lh, lyk
olmadklar halde meylettiim u ehl-i dnyann zalim
eliyle beni tzip ediyor. Ben de bu azba mstehakm
deyip skt ediyordum. nk, Harb-i Umumde gnll
alay kumandan olarak iki sene altm, arptm. Ordu
Kumandan ve Enver Paa takdirat altnda, kymettar
talebelerimi, dostlarm feda ettim. Yaralanp esir dtm.
Esaretten geldikten sonra, Hutuvt- Sitte gibi eserlerimle
kendimi tehlikeye atp, ngilizlerin stanbula tasallutu
altnda, ngilizlerin balarna vurdum. u beni ikenceli ve
sebepsiz esaret altna alanlara yardm ettim.
te, onlar da bana o yardm cezasn byle veriyorlar.
sene Rusyada, esaretimde ektiim zahmet ve sknty,
burada bu dostlarm bana ayda ektirdiler. Halbuki,
Ruslar beni Krt gnll kumandan suretinde, Kazaklar
ve esirleri kesen gaddar adam nazaryla bana baktklar
halde, beni dersten men etmediler. Arkadam olan doksan
esir zabitlerin ksm- ekserisine ders veriyordum. Bir defa
Rus kumandan geldi, dinledi. Trkebilmedii iin, siyas
ders zannetti, bir defa beni men etti; sonra yine izin verdi.
Hem ayn klada bir oday cami yaptk. Ben
imamlkyapyordum. Hi mdahale etmediler, ihtilttan
men etmediler, beni muhabereden kesmediler.
Halbuki, bu dostlarm, gya vatandalarm ve
dindalarm ve onlarn menfaat-iimaniyelerine uratm
adamlar, hibir sebep yokken, siyasetten vednyadan
alkam kestiimi bilirlerken, sene deil, belki beni
altsene skntl bir esaret altna aldlar, ihtilttan men
ettiler. Vesikam olduu halde, dersten, hatt odamda
husus dersimi de men ettiler, muhabereye sed ektiler.
Hatt, vesikam olduu halde, kendim tamir ettiim ve drt
sene imamlk ettiimmescidimden beni men ettiler. imdi
dahi cemaat sevabndan beni mahrum etmek iindaim
cemaatim ve hiret kardelerimmahsus adama dahi
imamet etmemi kabul etmiyorlar. Hem, istemediim halde
birisi bana iyi dese, bana nezaret eden memur kskanarak
kzyor, nfuzunu kraym diye vicdanszcasna tedbirler
yapyor, mirlerinden iltifat grmek iin beni tciz ediyor.
te, byle vaziyette bir adam, Cenb- Haktan baka
kime mracaat eder? Hkim, kendi mddei olsa, elbette
ona ekv edilmez. Gel, sen syle, bu hale ne diyeceiz?
Sen ne dersen de, ben derim ki: Bu dostlarm iinde ok
mnafklar var. Mnafk krden eeddir. Onun iin, kr
Rusun bana ektirmediini ektiriyorlar.
Hey bedbahtlar! Ben size ne yaptm ve ne yapyorum?
mannzn kurtulmasna ve saadet-i ebediyenize hizmet
ediyorum. Demek hizmetim hlis, lillh iin olmam ki,
akslmel oluyor; siz, ona mukbil her frsatta beni
incitiyorsunuz. Elbette mahkeme-i kbrda sizinle
greceiz.

1

2
derim.

3
Said Nurs
1. Allah bize yeter; O ne gzel vekildir. l-i mrn Sresi, 3:173.
2. O ne gzel dost ve ne gzel yardmcdr! Enfl Sresi, 8:40; Hac Sresi,
22:78.
3. Bk olan sadece Odur.
On Yedinci Mektup
(Yirmi Beinci Lemann Zeyli)
ocuk Taziyenmesi

1
Azizhiret kardeim Hafz Halid Efendi,


2
Kardeim, ocuun vefat beni mteessir etti.
Fakat,
3
kazaya rza, kadere teslim slmiyetin bir
irdr. Cenb- Hak sizlere sabr- cemil versin; merhumu
da, size zahre-i hiret ve efaati yapsn. Size ve sizin gibi
mttaki mminlere byk bir mjde ve hakik bir teselli
gsterecek Be Noktay beyan ederiz.
BRNC NOKTA
Kurn- Hakmde
4
srr ve meli udur
ki:
1. Onun adyla. Hibir ey yoktur ki Onu hamd ile tesbih etmesin. sr
Sresi, 17:44.
2. Sabredenleri mjdele. O sabredenler ki, balarna bir musibet geldii
zaman BizAllahn kullaryz; sonunda yine Ona dneceiz derler. Bakara
Sresi, 2:155-156.
3. Hkm Allahndr. MminSresi, 40:12.
4. Ebediyen yalanmayacak olan ocuklar. Vka Sresi, 56:17; nsan Sresi,
76:19.
Mminlerin kablelbl vefat eden evltlar, Cennette
ebed, sevimli, Cennete lyk bir surette, daim ocuk
kalacaklarn; ve Cennete giden peder ve validelerinin
kucaklarnda ebed medar- srurlar olacaklarn; ve ocuk
sevmek ve evlt okamak gibi en ltf bir zevki,
ebeveynine temine medar olacaklarn; ve herbir lezzetli
eyin Cennette bulunduunu; Cennet tenasl yeri
olmadndan, evlt muhabbeti ve okamas olmadn
diyenlerin hkmleri hakikat olmadn; hem dnyada on
senelik ksa bir zamanda teellmatla kark evlt
sevmesine ve okamasna bedel, s, elemsiz, milyonlar
sene ebed evlt sevmesini ve okamasn kazanmak, ehl-i
imann en byk bir medar- saadeti olduunu, u yet-i
kerime,
1
cmlesiyle iaret ediyor ve
mjde veriyor.
1. Ebediyen yalanmayacak olan ocuklar. Vka Sresi, 56:17 ; nsan Sresi,
76:19.
KNC NOKTA
Bir zaman, bir zt, bir zindanda bulunuyor. Sevimli bir
ocuu yanna gnderilmi. O biare mahpus, hem kendi
elemini ekiyor, hem veledinin istirahatini temin
edemedii iin, onun zahmetiyle mteellim oluyordu.
Sonra, merhametkr hkim ona bir adam gnderir, der ki:
u ocuk endan senin evldndr. Fakat benim
raiyetim ve milletimdir. Onu ben alacam, gzel bir
sarayda beslettireceim.
O adam alar, szlar, Benim medar- tesellim olan
evldm vermeyeceim der.
Ona arkadalar der ki: Senin teessrtn mnszdr.
Eer sen ocua acyorsan, ocuk u mlevves, ufunetli,
skntl zindana bedel, ferahl, saadetli bir saraya gidecek.
Eer sen nefsin iin mteessir oluyorsan, menfaatini
aryorsan; ocuk burada kalsa, muvakkaten pheli bir
menfaatinle beraber, ocuun meakkatlerinden ok sknt
ve elem ekmek var. Eer oraya gitse, sana bin menfaati
var. nk padiahn merhametini celbe sebep olur, sana
efaati hkmne geer. Padiah onu seninle grtrmek
arzu edecek. Elbettegrmek iin onu zindana
gndermeyecek, belki seni zindandan karp osaraya celb
edecek, ocukla grtreceku artla ki, padiaha
emniyetin ve itaatin varsa...
te, u temsilgibi, aziz kardeim, senin gibi mminlerin
evld vefat ettikleri vakit yle dnmeli:
u veled msumdur; onun Hlk dahi Rahm ve
Kermdir. Benim nks terbiye ve efkatime bedel, gayet
kmil olan inyet ve rahmetine ald. Dnyann elemli,
musibetli, meakkatli zindanndan karp Cennetl-
Firdevsine gnderdi. O ocua ne mutlu! u dnyada
kalsayd, kimbilir ne ekle girerdi! Onun iin ben ona
acmyorum, bahtiyar biliyorum. Kald kendi nefsime ait
menfaati iin, kendime dahi acmyorum, elm mteessir
olmuyorum. nk dnyada kalsayd, on senelik muvakkat
elemle kark bir evlt muhabbeti temin edecekti. Eer
salih olsayd, dnya iinde muktedir olsayd, belki bana
yardm edecekti. Fakat vefatyla, ebed Cennette on milyon
sene bana evlt muhabbetine medar ve saadet-i ebediyeye
vesile bir efaati hkmne geer. Elbette ve elbette,
mekk, muaccel bir menfaati kaybeden, muhakkak ve
meccel bin menfaati kazanan, elm teessrat gstermez,
meyusne feryad etmez.
NC NOKTA
Vefat eden ocuk, bir Hlk- Rahmin mahlku,
memlk, abdi ve btn heyetiyle onun masnuu ve ona ait
olarak ebeveyninin bir arkada idi ki, muvakkaten
ebeveyninin nezaretine verilmi. Peder ve valideyi ona
hizmetkr etmi. Ebeveyninin o hizmetlerine mukbil,
muaccel bir cret olarak, lezzetli bir efkat vermi.
imdi, binden dokuz yz doksan dokuz hisse sahibi olan
o Hlk- Rahm, mukteza-y rahmet ve hikmetolarak o
ocuu senin elinden alsa, hizmetine htime verse, sur bir
hisse ile, hakik bin hisse sahibine kar ekvy andracak
bir tarzda meyusne hzn ve feryad etmek ehl-i imana
yakmaz, belki ehl-i gaet ve dallete yakyor.
DRDNC NOKTA
Eer dnya ebed olsayd, insan iinde ebed kalsayd ve
rak ebed olsayd, elmne teessrat ve meyusne
teellmtn bir mns olurdu. Fakat madem dnya bir
misarhanedir; vefat edenocuk nereye gitmise, siz de, biz
de oraya gideceiz. Ve hem bu vefatona mahsus deil,
umum bir caddedir. Hem madem mfarakat dahi ebed
deil; ileride hem berzahta, hem Cennette grlecektir.

1
demeli. "O verdi, o ald. Elhamd lillhi al
klli hal" deyip sabrla kretmeli.
1. "Hkm Allah'ndr." M'min Sresi, 40:12.
BENC NOKTA
Rahmet-i lhiyenin en ltf, en gzel, en ho, en irin
cilvelerinden olan efkat, bir iksir-i nurandir, aktan ok
keskindir. abuk Cenb- Hakka vsle vesile olur. Nasl
ak- mecaz ve ak- dnyev, pek ok mkltla ak-
hakikye inklp eder, Cenb- Hakk bulur. yle de, efkat,
fakat mkltsz, daha ksa, daha saf bir tarzda, kalbi
Cenb- Hakka rapteder.
Gerek peder ve gerek valide, veledini btn dnya gibi
severler. Veledi elinden alnd vakit, eer bahtiyar ise,
hakik ehl-i iman ise, dnyadan yzn evirir, Mn'im-i
Hakikyi bulur. Der ki: "Dnya madem fnidir, demiyor
alka-i kalbe." Veledi nereye gitmise, oraya kar bir alka
peyd eder, byk mnev bir hal kazanr.
Ehl-i gaet ve dallet, u be hakikatteki saadet ve
mjdeden mahrumdurlar. Onlarn hali ne kadar elm
olduunu ununla kyas ediniz ki: Bir ihtiyar hanm gayet
sevdii sevimli birtek ocuunu sekeratta grp, dnyada
tevehhm- ebediyet hkmnce, gaet veya dallet
neticesinde, mevti adem ve rak- ebed
tasavvurettiinden, yumuak deine bedel kabrin
topran dnp, gaet veya dallet cihetiyle,
Erhamrrhimnin cennet-i rahmetini, rdevs-i nimetini
dnmediinden, ne kadar meyusne bir hzn ve elem
ektiini kyas edebilirsin.
Fakat vesile-i saadet-i dreyn olan iman ve slmiyet,
mmine der ki: u sekeratta olan ocuun Hlk- Rahmi,
onu bu fni dnyadan karp Cennetine gtrecek. Hem
sana efaati, hem ebed bir evlt yapacak. Mfarakat
muvakkattir, merak etme.
1

2
de, sabret.

3
Said Nurs
1. Biz Allahn kullaryz; sonunda yine Ona dneceiz. Bakara Sresi,
2:155-156.
2. Hkm Allaha mahsustur. MminSresi, 40:12.
3. Bk olan sadece Odur.
On Sekizinci Mektup

1

2
Bu Mektup, Mesele-i Mhimmedir.
1. Her trl noksan sfatlardan yce olan Allahn adyla.
2. Hibir ey yoktur ki Allah hamd ile tesbih etmesin. sr Sresi, 17:44.
BRNC MESELE- MHMME
Ftht- Mekkiye sahibi Muhyiddin-i Arab (k.s.) ve
nsan- Kmil denilen mehur bir kitabn sahibi Seyyid
Abdlkerim (k.s.) gibi evliya-y mehure, kre-i arzn
tabakat- sebasndan ve Kaf Da arkasndaki arz-
beyzdan ve Ftuhatta memeiye dedikleri acaipten
bahsediyorlar, Grdk diyorlar. Acaba bunlarn dedikleri
doru mudur? Doru ise, halbuki bu yerlerin yerde yerleri
yoktur. Hem corafya vefen onlarn bu dediklerini kabul
edemiyor. Eer doru olmazsa, bunlarnasl veli olabilirler?
Byle hilf- vki ve hilf- hak syleyen nasl ehl-i hakikat
olabilir?
Elcevap: Onlar ehl-i hak ve hakikattirler, hem ehl-i
velyet ve uhuddurlar. Grdklerini doru grmler;
fakat ihatasz olan hlet-i uhudda ve rya gibi ryetlerini
tabirde verdikleri hkmlerinde haklar olmad iin,
ksmen yanltr. Ryadaki adam kendi ryasn tabir
edemedii gibi, o ksm ehl-i keif ve uhud dahi
ryetlerini o halde iken kendileri tabir edemezler. Onlar
tabir edecek, asya denilen veraset-i nbvvet
muhakkikleridir. Elbette o ksm ehl-i uhud dahi, asya
makamna ktklar zaman, kitap ve snnetin iradyla
yanllarn anlarlar, tashih ederler, hem etmiler.
u hakikati izah edecek u hikye-i temsiliyeyi dinle.
yle ki:
Bir zaman ehl-i kalb iki oban varm. Kendileri aa
ksesine st sap yanlarna braktlar. Kaval tabir ettikleri
ddklerini, o st ksesi zerine uzatmlard. Birisi
Uykum geldi deyip yatar. Uykuda bir zaman kalr. tekisi
yatana dikkat eder. Bakar ki, sinek gibi birey, yatann
burnundan kp st ksesinebakyor ve sonra kaval iine
girer, br ucundan kar, gider, bir geven altndaki delie
girip kaybolur. Bir zaman sonra yine o ey dner, yine
kavaldan geer, yatann burnuna girer; o da uyanr. Der ki:
Ey arkada, acip bir rya grdm.
O da der: Allah hayr etsin, nedir?
Der ki: Stten bir deniz grdm. stnde acip bir
kpr uzanm. O kprnn st kapal, pencereli idi. Ben
okprden getim. Bir meelik grdm ki, balar hep sivri.
Onun altndabir maara grdm, iine girdim, altn dolu
bir hazine grdm. Acaba tabiri nedir?
Uyank arkada dedi: Grdn st denizi, u aa
anaktr. O kpr de u kavalmzdr. O ba sivri meelik
de u gevendir. O maara da u kk deliktir. te,
kazmay getir, sana hazineyi de gstereceim.
Kazmay getirir. O gevenin altn kazdlar, ikisini de
dnyada mesut edecek altnlar buldular.
te, yatan adamn grd dorudur. Doru grm;
fakat ryada iken ihatasz olduu iin tabirde hakk
olmadndan, lem-i madd ile lem-i mnevyi
birbirinden fark etmediinden, hkm ksmen yanltr ki,
Ben hakik, madd bir deniz grdm der. Fakat uyank
adam, lem-i misal ile lem-i maddyi fark ettii iin,
tabirde hakk vardr ki, dedi: Grdn dorudur, fakat
hakik deniz deil. Belki u st ksemiz senin hayaline
deniz gibi olmu, kaval da kpr gibi olmu ve hkez...
Demek oluyor ki, lem-i maddile lem-i ruhanyi
birbirinden fark etmek lzm gelir. Birbirine mezc edilse,
hkmleri yanl grnr. Mesel, senin dar bir odan var.
Fakat drt duvarn kapayacak drt byk yine konulmu.
Sen iine girdiin vakit, o dar oday bir meydan kadar
genigrrsn. Eer desen, Odam geni bir meydan
kadar gryorum; dorudersin. Eer Odam bir meydan
kadar genitir diye hkmetsen, yanledersin. nk
lem-i misali lem-i hakikye kartrrsn.
te, kre-i arzn tabakat- sebasna dair baz ehl-i
ken, Kitap ve Snnetin mizanyla tartmadan beyanettii
tasvirat, yalnz corafya nokta-i nazarndaki madd
vaziyetten ibaret deildir. Mesel, demiler: Bir tabaka-i
arz, cin ve ifritlerindir. Binler sene genilii var. Halbuki,
bir iki senede devredilen kremizde o acip tabakalar
yerleemez. Fakat lem-i mn ve lem-i misalde ve
lem-i berzah ve ervahta kremizi bir amn ekirdei
hkmnde farz etsek, ondan temessl ve teekkl eden
misal eceresi, o ekirdee nisbeten koca bir am aac
kadar olduundan, bir ksm ehl-i uhud, seyr-i
ruhanlerinde, arzn tabakalarndan bazlarn lem-i
misalde pek ok geni gryorlar, binler sene bir mesafe
tuttuklarn gryorlar. Grdkleri dorudur. Fakat lem-i
misal sureten lem-i maddye benzedii iin, iki lemi
memzu gryorlar, yle tabir ediyorlar. lem-i sahveye
dndkleri vakit, mizansz olduu iin, mehudatlarn
aynen yazdklarndan, hilf- hakikat telkki ediliyor. Nasl
kk bir yinede byk bir saray ile byk bir bahenin
vcud-u misaliyeleri onda yerleir. yle de, lem-i
maddnin bir senelik mesafesinde, binler sene vsatinde
vcud-u misal ve hakaik-i mneviye yerleir.
HTME: u meseleden anlalyor ki, derece-i uhud,
derece-i iman- bilgaybdan ok aadr. Yani, yalnz
uhuduna istinad eden bir ksm ehl-i velyetin ihatasz
keyat, veraset-i nbvvet ehli olan asya ve
muhakkiknin, uhuda deil, Kurna ve vahye, gayb fakat
s, ihatal, doru hakaik-i imaniyelerine dair ahkmlarna
yetimez.
Demek, btn ahval ve keyatn ve ezvak ve
mahedatn mizan, Kitap ve Snnettir. Ve mihenkleri,
Kitap ve Snnetin destir-i kudsiyeleri ve asya-i
muhakkiknin kavnin-i hadsiyeleridir.
KNC MESELE- MHMME
Sual: Vahdetl-vcudmeselesi, oklar tarafndan en
yksek makam telkki ediliyor. Halbuki, velyet-i kbrda
bulunan, bata Hulef-i Erbaa olmak zere Sahabeler ve
hem bata Hamse-i l-i Ab olarak Eimme-i Ehl-i Beyt ve
hem bata Eimme-i Erbaa olarak Mtehidn ve
Tbinden, bu eit vahdetl-vcud merebi sarihan
grlmemi. Acaba onlardan sonra kanlar daha ileri mi
gitmiler, daha mkemmel bir cadde-i kbr m bulmular?
Elcevap: H! ems-i risaletin en yakn yldzlar ve en
karib vereseleri bulunan o asyadan, hi kimsenin haddi
deil, daha ileri gidebilsin. Belki cadde-i kbr onlarndr.
Vahdetl-vcudise, bir merep ve bir hal ve bir nks
mertebedir. Fakat zevkli, neeli olduundan, seyr slkta
o mertebeye girdikleri vakit, ou kmak istemiyorlar,
orada kalyorlar, en mnteh mertebe zannediyorlar.
te u merep sahibi, eer maddiyattan ve vesaitten
tecerrd etmi ve esbab perdesini yrtm bir ruh ise,
istirakkrne bir uhuda mazhar ise, vahdetl-vcuddan
deil, belki vahdet-uhuddan neet eden, ilm deil, hl
bir vahdet-i vcud onun iin bir keml, bir makam temin
edebilir. Hatt, Allah hesabna kinat inkr etmek
derecesine gidebilir. Yoksa, esbab iinde dalm ise,
maddiyata mteval ise, vahdetl-vcud demesi, kinat
hesabna Allah inkr etmeye kadar kar.
Evet, cadde-i kbr, Sahabe ve Tbin ve asyann
caddesidir.

1
cmlesi, onlarn kaide-i
klliyeleridir. Ve Cenb- Hakkn,

2
mazmunu zere, hibir eyle mabeheti yok.
Tahayyz ve tecezzden mnezzehtir. Mevcudatla alkas,
Hlkyettir. Ehl-i vahdetl-vcudun dedikleri gibi
mevcudat evham ve hayalt deil. Grnen eya dahi
Cenb- Hakkn srdr. Heme ost deil, Heme
ezosttur.
3
nk, hadisat ayn- kadm olamaz. u
meseleyi iki temsille fehme takrib edeceiz.
1. Varlklarn sabit birer hakikati vardr. mer en-Nesef, el-Akid, 1.
2. Onun benzeri hibir ey yoktur. r Sresi, 42:11.
3. Yni, Her ey o deil, belki herey ondandr.
Birincisi: Mesel bir padiah var. O padiahn hkim-i
dil ismiyle bir adliye dairesi var ki, o ismin cilvesini
gsteriyor. Bir ismi de halifedir; bir meihat ve bir ilmiye
dairesi, o ismin mazhardr. Bir de kumandan- zam ismi
var; o isimle devir-i askeriyede faaliyet gsterir, ordu o
ismin mazhardr.
imdi, biri ksa, dese ki, O padiah yalnz hkim-i
dildir; devir-i adliyeden baka daire yok. O vakit,
bilmecburiye, adliye memurlar iinde, hakik deil, itibar
bir surette, meihat dairesindeki ulemann evsfn ve
ahvlini onlara tatbik edip, zll ve hayal bir tarzda, hakiki
adliye iinde tebe ve zll bir meihat dairesi tasavvur
edilir. Hem daire-i askeriyeye ait ahval ve muameltn,
yine faraz bir tarzda, o memurn-i adliye iinde itibar edip,
gayr- hakik bir daire-i askeriye itibar edilir, ve hkez...
te, u halde, padiahn hakik ismi ve hakik hkimiyeti,
hkim-i dil ismidir ve adliyedeki hkimiyettir. Halife,
kumandan- zam, sultan gibi isimleri hakik deiller,
itibardirler. Halbuki padiahlk mahiyeti ve saltanat
hakikati, btn isimleri hakik olarak iktiza eder. Hakik
isimler ise, hakik daireleri istiyor ve iktiza ediyorlar.
te, saltanat- ulhiyet, Rahmn, Rezzk, Vehhb,
Hallk, Fal, Kerm, Rahmgibi pek ok esm-i
mukaddeseyi hakik olarak iktiza ediyor. O hakik esm
dahi, hakik yineleri iktiza ediyorlar.
imdi, ehl-i vahdetl-vcudmadem
1

der, hakaik-i eyay hayal derecesine indirir. Cenb-
Hakkn Vcibl-Vcud ve Mevcud ve Vhid ve Ehad
isimlerinin hakik cilveleri ve daireleri var. Belki yineleri,
daireleri hakik olmazsa, hayal, adem dahi olsa, onlara
zarar etmez. Belki vcud-u hakiknin yinesinde vcut
rengi olmazsa, daha ziyade s ve parlak olur. Fakat,
Rahmn, Rezzk, Kahhr, Cebbr, Hallk gibi isimleri ise,
tecellleri hakik olmuyor, itibar oluyor. Halbuki, o
esmlar, mevcut ismi gibi hakikattirler, glge olamazlar;
asldirler, tebe olamazlar.
te, Sahabe ve asya-i mtehidn ve Eimme-i Ehl-i
Beyt,
2
derler ki, Cenb- Hakkn
btn esmsyla hakik bir surette tecelliyt var. Btn
eyann Onun icadyla bir vcud-u rzsi vardr. Ve o
vcut, endan Vcibl-Vcudun vcuduna nisbeten gayet
zayf ve kararsz bir zll, bir glgedir; fakat hayal deil,
vehim deildir. Cenb- Hak, Hallk ismiyle vcut veriyor
ve o vcudu idame ediyor.
1. Ondan baka hibir mevcut yoktur.
2. Varlklarn sabit birer hakikati vardr. mer en-Nesef, el-Akid, 1.
kinci temsil: Mesel u menzilin drt duvarnda drt
tane endam yinesi bulunsa, herbir yine iinde her ne
kadar o menzil teki yineyle beraber irtisam ediyor;
fakat herbir yine kendinin heyetine ve rengine gre eyay
kendi iinde ihtiva eyler, kendine mahsus misal bir menzil
hkmndedir. te, imdi iki adam o menzile girse, birisi
birtek yineye bakar, der ki: Herey bunun iindedir.
Baka yineleri ve yinelerin ilerindeki suretleri iittii
vakit, mesmutn o tek yinedeki, iki derece glge olmu,
hakikati klm, tagayyr etmi o yinenin kk bir
kesinde tatbik eder. Hem der: Ben yle gryorum, yle
ise hakikat byledir.
Dier adam ona der ki: Evet, sen gryorsun, grdn
haktr. Fakat vkide ve nefslemirde hakikatin hakik sureti
yle deil. Senin dikkat ettiin yine gibi daha baka
yineler var; grdn kadar kck, glgenin glgesi
deiller.
te, esm-i lhiyenin herbiri ayr ayr birer yine ister.
Hem mesel Rahmn, Rezzk, hakikatli, asl olduklar iin,
kendilerine lyk, rzka ve merhamete muhta mevcudat
ister. Rahmn, nasl hakik bir dnyada rzka muhta
hakikatli zruhlar ister; Rahm de, yle hakik bir Cenneti
ister. Eer yalnz Mevcud ve Vcibl-Vcud ve Vhid-i
Ehad isimleri hakik tutulup teki isimler onlarn iine
glge olmak haysiyetiyle alnsa, o esmya kar bir
hakszlk hkmne geer.
te u srdandr ki, cadde-i kbr, elbette velyet-i
kbrsahipleri olan Sahabe ve asya ve Tbin ve Eimme-i
Ehl-i Beyt ve eimme-i mtehidnin caddesidir ki,
dorudan doruya Kurnn birinci tabaka akirtleridir.


1


2


3
1. Seni her trl noksandan tenzih ederiz. Senin bize rettiinden
bakabilgimiz yoktur. Muhakkak ki ilmi ve hikmeti hereyi kuatan
Sensin.Bakara Sresi, 2:32.
2. "Ey Rabbimiz! Bizi doru yola eritirdikten sonra kalblerimizi
sapklameylettirme. Yce katndan bize bir rahmet bala. Muhakkak ki
verenSensin, dua edip istediklerimizi bize balayan Sensin." l-i mrnSresi,
3:8.
3. Allahm! lemlere rahmet olarak gnderdiin Efendimize ve btn l ve
ashabna salt ve selm et.
NC MESELE
Hikmetve aklla halledilmeyen bir mesele-i mhimme:

1

2
Sual: Kinattaki mtemadiyen u hayret-engiz faaliyetin
srr ve hikmeti nedir? Neden u durmayanlar durmuyorlar,
daima dnp tazeleniyorlar?
Elcevap: u hikmetin izah bin sahife ister. yle ise,
izahn brakp, gayet muhtasar bir icmlini iki sahifeye
stracaz.
te, nasl ki bir ahs, bir vazife-i ftriyeyi veyahut bir
vazife-i itimaiyeyi yapsa ve o vazife iin hararetli bir
surette alsa, elbette ona dikkat eden anlar ki, o vazifeyi
ona grdren iki eydir:
Birisi: Vazifeye terettp eden maslahatlar, semereler,
faidelerdir ki, ona ille-i gaiye denilir.
kincisi: Bir muhabbet, bir itiyak, bir lezzet vardr ki,
hararetle o vazifeyi yaptryor ki, ona di ve muktaz tabir
edilir.
Mesel, yemek yemek, itihadan gelen bir lezzet, bir
itiyaktr ki, onu yemee sevk eder. Sonra da, yemein
neticesi, vcudu beslemektir, hayat idame etmektir.
yle de,
3
u kinattaki
dehet-engiz ve hayretnm hadsiz faaliyet, iki ksm
esm-i lhiyeye istinad ederek iki hikmet-i vsia iindir ki,
herbir hikmeti de nihayetsizdir:
1. O dilediini diledii gibi yapar. Burc Sresi, 85:16; Hd Sresi, 11:107.
2. En yce sfatlar Allahndr. Nahl Sresi, 16:60.
3. O her an bir tasarruftadr. Rahmn Sresi, 55:29.
Birincisi: Cenb- Hakkn Esm-i Hsnsnn had ve
hesaba gelmez env- tecelliyt var. Mahlkatn
tenevvleri, o tecelliytn tenevvnden geliyor. O esm
ise, daim bir surette tezahr isterler. Yani naklarn
gstermek isterler. Yani, naklarn yinelerinde cilve-i
cemllerini grmek ve gstermek isterler. Yani, kinat
kitabn ve mevcudat mektubatn nen fenen
tazelendirmek isterler. Yani, yeniden yeniye mnidar
yazmak ve herbir mektubu, Zt- Mukaddes ve
Msemm-y Akdes ile beraber btn zuurlarn nazar-
mtalasna gstermek ve okutturmak iktiza ederler.
kinci sebep ve hikmet: Nasl ki mahlkattaki faaliyet bir
itiha, bir itiyak, bir lezzetten geliyor. Ve hatt herbir
faaliyette katiyen lezzet vardr. Belki herbir faaliyet bir nevi
lezzettir.
yle de, Vcibl-Vcuda lyk bir tarzda ve istin-y
ztsine ve gn-y mutlakna muvafk bir surette ve keml-i
mutlakna mnasip bir ekilde, hadsiz bir efkat-i
mukaddese ve hadsiz bir muhabbet-i mukaddese var.
Ve o efkat-i mukaddeseve o muhabbet-i
mukaddeseden gelen hadsiz bir evk-i mukaddes var.
Ve o evk-i mukaddesten gelen hadsiz bir srur-u
mukaddes var.
Ve o srur-u mukaddestengelen, tabir caizse, hadsiz bir
lezzet-i mukaddese var.
Hem o lezzet-i mukaddesedengelen hadsiz
terahhumdan, mahlkatn, faaliyet-i kudret iinde ve
istidatlar kuvveden ile kmasndan ve tekemml
etmesinden neet eden memnuniyetlerinden ve
kemllerinden gelen ve Zt- Rahmn- Rahme ait, tabir
caizse, hadsiz memnuniyet-i mukaddese ve hadsiz iftihar-
mukaddes vardr ki, hadsiz bir surette hadsiz bir faaliyeti
iktiza ediyor.
te, u hikmet-i dakikay felsefe ve fen ve
hikmetbilmedii iindir ki, uursuz tabiat ve kr tesadf
ve cmid esbab, u gayet derecede almne, hakmne,
basrne faaliyete kartrmlar, dallet zulmatna dp
nur-u hakikati bulamamlar.

1


2



3

4
Said Nurs
1. Sen Allah de, sonra da brak onlar, daldklar batakta oynayp dursunlar.
Enm Sresi, 6:91.
2. Ey Rabbimiz! Bizi doru yola eritirdikten sonra kalblerimizi
sapklameylettirme. Yce katndan bize bir rahmet bala. Muhakkak ki
verenSensin, dua edip istediklerimizi bize balayan Sensin. l-i mrnSresi,
3:8.
3. Allahm! Kinatn tlsmn bizlere aan Efendimize ve l ve ashabna, yer
vegkler devam ettike, mevcudatn zerreleri adedince salt ve selm et.
4. Bk olan sadece Odur.
On Dokuzuncu Mektup
BU RSALE, yzden fazla mucizt beyaneder.
Risalet-i Ahmediyenin (a.s.m.) mucizesini beyan ettii gibi,
kendisi de o mucizenin bir kerametidir. drt nev ile
harika olmutur:
Birincisi: Nakil ve rivayet olmakla beraber, yz sahifeden
fazla olduu halde, kitaplara mracaatedilmeden, ezber
olarak, da, ba kelerinde, drt gn zarfnda, her
gnde iki saat almak artyla, mecmuu on iki saatte
telif edilmesi, harika bir vakadr.
kincisi: Bu risale, uzunluuyla beraber, ne yazmas
usan verir ve ne de okumas halvetini kaybeder. Tembel
ehl-i kalemi yle bir evk ve gayrete getirdi ki, bu skntl
ve usanl bir zamanda, bu civarda, bir sene zarfnda
yetmi adede yakn nshalar yazld, o mucize-i risaletin
bir kerameti olduunu, muttali olanlara kanaat verdi.
ncs: Acem ve tevafuktan haberi yok ve bize de
daha tevafuk tezahr etmeden evvel onun ve baka sekiz
mstensihin birbirini grmeden yazdklar nshalarda,
lfz- Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm kelimesi, btn
risalede ve lfz- Kurn beinci parasnda yle bir tarzda
tevafuk etmeleri grnd ki, zerre miktar insaf olan,
tesadfe vermez. Kim grmse kat hkmediyor ki, bu bir
srr- gaybdir, mucize-i Ahmediyenin (a.s.m.) bir
kerametidir.
u risalenin bandaki esaslar ok mhimdirler. Hem u
risaledeki ehdis, hemen umumen eimme-i hadse
makbul ve sahih olmakla beraber, en kat hdist- risaleti
beyan ediyorlar. O risalenin mezysn sylemek lzm
gelse, o risale kadar bir eser yazmak lzm geldiinden,
mtak olanlar, onu bir kere okumasna havale ediyoruz.
Said Nurs
HTAR: u risalede ok ehdis-i erife nakletmiim.
Yanmda ktb- hadsiye bulunmuyor. Yazdm
hadslerin lfznda yanlm varsa, ya tashih edilsin,
veyahut hads-i bilmndr denilsin. nk, kavl-i rcih
odur ki, Nakl-i hads-i bilmn caizdir. Yani, hadsin
yalnz mnsn alp, lfzn kendi zikreder. Madem yledir;
lfznda yanlm varsa, hads-i bilmn nazaryla baklsn.
Mucizt- Ahmediye(a.s.m.)

1

2


3
il hir.
1. Her trl noksan sfatlardan yce olan Allahn adyla.
2. Hibir ey yoktur ki Allah hamd ile tesbih etmesin. sr Sresi, 17:44.
3. Btn dinlere stn klmak zere Resuln hidayet ve hak din ile
gnderenOdur. Buna ahit olarak Allah yeter. Muhammed Allahn Resuldr.
Fetih Sresi, 48:28-29.
Risalet-i Ahmediyeye (a.s.m.) dair On Dokuzuncu Szle
Otuz Birinci Sz, nbvvet-i Muhammediyeyi (a.s.m.)
delil-i katiyeile ispat ettiklerinden, ispat cihetini onlara
havale edip, yalnz onlara bir tetimme olarak, On Dokuz
Nkteli aretler ile, o byk hakikatin baz lemalarn
gstereceiz.
BRNC NKTEL ARET
u kinatn Sahip ve Mutasarrf, elbette bilerek yapyor
ve hikmetle tasarruf ediyor ve her taraf grerek tedvir
ediyor ve hereyi bilerek, grerek terbiye ediyor ve
hereyde grnen hikmetleri, gayeleri, faideleri irade
ederek tedvir ediyor.
Madem yapan bilir, elbette bilen konuur.
Madem konuacak; elbette zuurve zkir ve
konumasn bilenlerle konuacak.
Madem zkirle konuacak; elbette zuurun iinde en
cemiyetlive uuru kll olan insan neviyle konuacaktr.
Madem insan neviyle konuacak; elbette insanlar
iinde kbil-i hitap ve mkemmel insan olanlarla
konuacak.
Madem en mkemmel ve istidad en yksek ve ahlk
ulv ve nev-i beere mukted olacak olanlarla konuacaktr.
Elbette, dost ve dmann ittifakyla, en yksek istidatta ve
en li ahlkta ve nev-i beerin humsu ona iktid etmi ve
nsf- arz onun hkm- mnevsi altna girmi ve istikbal
onun getirdii nurun ziyasyla bin yz sene klanm
ve beerin nuran ksm ve ehl-i iman mtemadiyen gnde
be defa onunla tecdid-i biat edip ona dua-y rahmet ve
saadet edip ona medih ve muhabbet etmi olan
Muhammed Aleyhissalt Vesselm ile konuacak ve
konumu; ve resul yapacak ve yapm; ve sair nev-i
beere rehber yapacak ve yapmtr.
KNC NKTEL ARET
Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm iddia-y
nbvvet etmi, Kurn- Azman gibi bir ferman
gstermi ve ehl-i tahkikin yannda bine kadar mucizt-
bhireyi gstermitir.
1
O mucizat, heyet-i mecmuasyla,
dv-y nbvvetin vukuu kadar vcutlar katdir. Kurn-
Hakmin ok yerlerinde en muannid krlerden naklettii
sihir isnad etmeleri gsteriyor ki, o muannid krler dahi
muciztn vcutlarn ve vukularn inkr edemiyorlar.
Yalnz, kendilerini aldatmak veya etblarn kandrmak
iinhsihir demiler.
1. el-Askaln, Fethl-Br,6:454; Nevev, erhu Sahih-i Mslim, 1:2.
Evet, mucizt- Ahmediyenin (a.s.m.) yz
tevatrkuvvetinde bir katiyeti vardr. Mucize ise, Hlk-
Kinat tarafndan, onun dvsna bir tasdiktir, sadakte
hkmne geer. Nasl ki, sen bir padiahn meclisinde ve
daire-i nazarnda desen ki, Padiah beni ln ie memur
etmi. Senden o dvya bir delil istenilse, padiah Evet
dese, nasl seni tasdikeder. yle de, detini ve vaziyetini
senin iltimasnla deitirirse, Evet sznden daha kat,
daha salam, senin dvn tasdik eder.
yle de, Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm dv
etmi ki:
Ben, u kinatHlknn mebusuyum. Delilim de udur
ki: Mstemir detini, benim dua ve iltimasmla
deitirecek. te, parmaklarma baknz, be musluklu bir
eme gibi akttryor. Kamere baknz, bir parmamn
iaretiyle iki para ediyor. u aaca baknz, beni tasdik
iin yanma geliyor, ehadet ediyor. u bir para taama
baknz, iki adama ancak k geldii halde, ite, iki yz,
yz adam tok ediyor.
Ve hkez, yzer mucizt byle gstermitir.
imdi, u ztn delil-i sdk ve berhin-i nbvveti,
yalnz muciztna mnhasr deildir. Belki, ehl-i dikkat
iin, hemen umum harekt ve ef li, ahval ve akvli, ahlk
ve etvr, sret ve sureti, sdkn ve ciddiyetini ispat eder.
Hatt, mehur ulema-i Ben srailiyeden Abdullah ibni
Selm gibi pek ok ztlar, yalnz o Zt- Ekrem
Aleyhissalt Vesselmn simasn grmekle, u simada
yalan yok; u yzde hile olamaz diyerek imana gelmiler.
1
1. Tirmiz,Kyme: 42; bni Mce, kame: 174, Etme: 1; Drm, Salt: 156;
stizn: 4; Msned, 5:451.
endan muhakkkn-i ulema, delil-i nbvveti ve
mucizt bin kadar demiler; fakat binler, belki yz binler
delil-i nbvvet vardr. Ve yz binler yolla yz binler
muhtelif kirli adamlar, o ztn nbvvetini tasdik etmiler.
Yalnz Kurn- Hakmde krk vech-i iczdan baka,
nbvvet-i Ahmediyenin (a.s.m.) bin burhann gsteriyor.
Hem madem nev-i beerde nbvvet vardr. Ve yz
binler zt, nbvvet dv edip mucize gsterenler gelip
gemiler.
1
Elbette, umumun fevkinde bir katiyetle,
nbvvet-i Ahmediye (a.s.m.) sabittir. nk, s
Aleyhisselm ve Ms Aleyhisselm gibi umum resullere
neb dedirten ve risaletlerine medar olan delil ve evsaf ve
vaziyetler ve mmetlerine kar muameleler, Resul-i
Ekrem Aleyhissalt Vesselmda daha ekmel, daha cmi
bir surette mevcuttur.
1. Msned,5:266; Hatib-i Tebriz, Miktl-Mesbh, 3:122; bnl-Kayym
el-Cevz, Zdl-Med (tahkik: el-Arnavud), 1:43-44.
Madem hkm- nbvvetin illeti ve sebebi, zt-
Ahmedde (a.s.m.) daha mkemmel mevcuttur. Elbette,
hkm- nbvvet, umum enbiyadan daha vzh bir
katiyetle ona sabittir.
NC NKTEL ARET
Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselmn mucizt ok
mtenevvidir. Risaleti umum olduu iin, hemen ekser
env- kinattan birer mucizeye mazhardr. Gya, nasl ki
bir padiah- znn bir yaver-i ekremi, mtenevvi
hediyelerle muhtelif akvmn mecma olan bir ehre
geldii vakit, her taife onun istikbaline bir mmessil
gnderir, kendi taifesi lisanyla ona homed eder, onu
alklar. yle de, Sultan- Ezel ve Ebedin en byk yaveri
olan Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm, leme terif
edip ve kre-i arzn ahalisi olan nev-i beere mebus olarak
geldii ve umum kinatn Hlk tarafndan umum kinatn
hakaikine kar alkadar olan envr- hakikat ve hedy-y
mneviyeyi getirdii zaman, tatan, sudan, aatan,
hayvandan, insandan tut, t aydan, gneten yldzlara
kadar her taife kendi lisan- mahsusuyla ve ellerinde birer
mucizesini tamasyla, onun nbvvetini alklam ve
homed demi.
imdi, o muciztn umumunu bahsetmek iin ciltlerle
yaz yazmak lzm gelir. Muhakkikn-i asya, delil-i
nbvvetin tafsiltna dair ok ciltler yazmlar. Biz, yalnz
icml iaretler nevinden, o muciztn kat ve mnev
mtevatir olan kll envna iaret ederiz.
te, nbvvet-i Ahmediyenin (a.s.m.) delili, evvel iki
ksmdr:
Birisi, irhasat denilen, nbvvetten evvel ve veldeti
vaktinde zuhur eden harikulde hallerdir.
kinci ksm, sair delil-i nbvvettir.
kinci ksm da iki ksmdr: Biri, ondan sonra, fakat
nbvvetini tasdikenzuhura gelen harikalardr. kincisi,
Asr- Saadetinde mazhar olduu harikalardr.
u ikinci ksm dahi iki ksmdr: Biri, ztnda, sretinde,
suretinde, ahlknda, kemlinde zhir olan delil-i
nbvvettir. kincisi, fk, haric eylerde mazhar olduu
mucizattr.
u ikinci ksm dahi iki ksmdr: Biri mnevve
Kurndir. Dieri madd ve ekvndir.
u ikinci ksm dahi iki ksmdr:
Biri: Dv-y nbvvetvaktinde, ehl-i kfrn inadn
krmak veyahut ehl-i imann kuvvet-i imann
ziyadeletirmek iin zuhura gelen harikulde mucizattr.
akk- kamer ve parmandan suyun akmas ve az taamla
oklar doyurmas ve hayvan ve aa ve tan konumas
gibi yirmi nevi ve herbir nevi mnev tevatr derecesinde
ve herbir nevin de ok mkerrer efrad vardr.
kinci ksm, istikbalde ihbar ettii hdiselerdir ki,
Cenb- Hakkn talimiyle o da haber vermi, haber verdii
gibi doru kmtr.
te, biz de u hirki ksmdan balayp icmlbir hriste
gstereceiz.
HAYE-1
Haiye-1 Maatteessf niyet ettiim gibi yazamadm. htiyarsz olarak nasl
kalbe geldi, yle yazld. u taksimattaki tertibi tamamyla mraat edemedim.
DRDNC NKTEL ARET
Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselmn, Allml-
Guybun talimiyle haber verdii umur-u gaybiye, had ve
hesaba gelmez. cz- Kurna dair olan Yirmi Beinci
Szde envna iaret ve bir derece izah ve ispat
ettiimizden, gemi zamana dair ve enbiya-y sabkaya
dair ve hakaik-i lhiyeye ve hakaik-i kevniyeye ve hakaik-i
uhreviyeye dair ihbrt- gaybiyelerini Yirmi Beinci Sze
havale edip, imdilik bahsetmeyeceiz. Yalnz, kendinden
sonra Sahabe ve l-i Beytin bana gelen ve mmetin
ileride mazhar olaca hdista dair pek ok ihbrt-
sadka-i gaybiyesi ksmndan, cz birka misaline iaret
edeceiz. Ve u hakikat tamamyla anlalmak iin, Alt
Esas, mukaddime olarak beyan edeceiz.
BRNC ESAS: Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselmn, endan her hali ve her tavr, sdkna ve
nbvvetine ahit olabilir. Fakat her hali, her tavr
harikulde olmak lzm deildir. nk, Cenb- Hak onu
beer suretinde gndermi, t insann ahvl-i
itimaiyelerinde ve dnyev, uhrev saadetlerini
kazandracak aml ve harektlarnda rehber olsun ve
imam olsun ve herbiri birer mucizt- kudret-i lhiye olan
diyat iindeki harikulde olan sanat- Rabbniyeyi ve
tasarruf-u kudret-i lhiyeyi gstersin. Eer ef linde
beeriyetten kp harikulde olsayd, bizzat imam
olamazd; ef liyle, ahvliyle, etvryla ders veremezdi.
Fakat, yalnz nbvvetini muannidlere kar ispat etmek
iin harikulde ilere mazhar olur ve indelhce, ara sra
mucizt gsterirdi. Fakat, srr- teklif olan imtihan ve
tecrbe muktezasyla, elbette bedhet derecesinde ve ister
istemez tasdike mecbur kalacak derecede mucize olmazd.
nk, srr- imtihan ve hikmet-i teklif iktiza eder ki, akla
kap alsn ve akln ihtiyar elinden alnmasn. Eer gayet
bedih bir surette olsa, o vakit akln ihtiyar kalmaz, Ebu
Cehil de Ebu Bekir gibi tasdik eder, imtihan ve teklin
faidesi kalmaz, kmrle elmas bir seviyede kalrd.
C-y hayrettir ki, Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselmn, mbalasz binler vecihte binler eit insan,
herbiri birtek mucizesiyle veya bir delil-i nbvvetle veya
bir kelmyla veya yzn grmesiyle, ve hkez, birer
almetiyle iman getirdikleri halde, btn bu binler ayr ayr
insanlar ve mdakkik ve mtefekkirleri imana getiren
btn o binler delil-i nbvveti, nakl-i sahihle ve sr-
katiye ile imdiki bedbaht bir ksm insanlara k gelmiyor
gibi, dallete sapyorlar.
KNC ESAS: Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm,
hem beerdir, beeriyet itibaryla beer gibi muamele eder;
hem resuldr, risalet itibaryla Cenb- Hakkn
tercmandr, elisidir. Risaleti, vahye istinad eder. Vahiy
iki ksmdr:
Biri vahy-i sarihdir ki, Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselm onda srf bir tercmandr, mbellidir,
mdahalesi yoktur: Kurn ve baz ehdis-i kudsiye gibi.
kinci ksm, vahy-i zmndir. u ksmn mcmelve
hlsas, vahye ve ilhama istinad eder; fakat tafsilt ve
tasvirt Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselma aittir. O
vahiyden gelen mcmel hdiseyi tafsil ve tasvirde, zt-
Ahmediye Aleyhissalt Vesselm, bazan yine ilhama, ya
vahye istinad edip beyan eder, veyahut kendi ferasetiyle
beyan eder. Ve kendi itihadyla yapt tafsilt ve tasvirt
ya vazife-i risalet noktasnda ulv kuvve-i kudsiye ile beyan
eder, veyahut rf ve det ve efkr- mme seviyesine gre,
beeriyeti noktasnda beyan eder.
te, her hadste, btn tafsiltna vahy-i mahz
noktasyla baklmaz. Beeriyetin muktezas olan efkr ve
muameltnda, risaletin ulv sr aranlmaz. Madem baz
hdiseler mcmel olarak, mutlak bir surette ona vahyen
gelir, o da kendi ferasetiyle ve tearf- umum cihetiyle
tasvir eder. u tasvirdeki mteabihta ve mklta bazan
tefsir lzm geliyor, hatt tabir lzm geliyor. nk, baz
hakikatler var ki, temsille fehme takrib edilir. Nasl ki, bir
vakit huzur-u Nebevde derince bir grlt iitildi. Ferman
etti ki: u grlt, yetmi senedir yuvarlanp imdi
Cehennemin dibine dm bir tan grltsdr. Bir
saat sonra cevap geldi ki, Yetmiyana giren mehur bir
mnafk lp Cehenneme gitti.
1
Zt- Ahmediye
Aleyhissalt Vesselmn beli bir temsille beyan ettii
hdisenin tevilini gsterdi.
NC ESAS: Naklolunan haberler, eer tevatr
suretinde olsa, katdir. Tevatr iki ksmdr:
HAYE-1
Biri
sarih tevatr, biri mnev tevatrdr.
1. Mslim,Cennet: 31; Msned, 3:341, 346.
Haiye-1 u risalede tevatrlfz, Trke ayia mnsndaki tevatr deil,
belki yakni ifade eden, yalan ihtimali olmayan kuvvetli ihbardr.
Mnev tevatrde iki ksmdr. Biri sktdir. Yani, skt
ile kabul gsterilmi. Mesel, bir cemaat iinde bir adam,
o cemaatin nazar altnda bir hdiseyi haber verse, cemaat
onu tekzip etmezse, sktla mukabele etse, kabul etmi
gibi olur. Hususan, haber verdii hdisede cemaat onunla
alkadar olsa, hem tenkide mheyy ve hatay kabul
etmez ve yalan ok irkin grr bir cemaat olsa, elbette
onun sktu o hdisenin vukuuna kuvvetli dellet eder.
kinci ksm tevatr- mnev udur ki: Bir hdisenin
vukuuna, mesel Bir kyye taam, iki yz adam tok etmi
denilse, fakat onu haber verenler ayr ayr surette haber
veriyor. Biri bir eit, biri baka bir surette, dieri baka bir
ekilde beyan eder. Fakat umumen, ayn hdisenin
vukuuna mttektirler. te, mutlak hdisenin vukuu,
mtevatir-i bilmndr, katdir. htilf- suret ise zarar
vermez.
Hem bazan olur ki, haber-i vahid, baz erit dahilinde
tevatr gibi katiyeti ifade eder. Hem bazan olur ki, haber-i
vahid, haric emarelerle katiyeti ifade eder.
te, Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselmdan bize
naklolunan mucizt ve delil-i nbvveti, ksm- zam
tevatrledir: ya sarih, ya mnev, ya skt. Ve bir ksm,
endan haber-i vahidledir. Fakat yle erit dahilinde,
nakkad- muhaddisn nazarnda kabule ayan olduktan
sonra, tevatr gibi katiyeti ifade etmek lzm gelir. Evet,
muhaddisnin muhakkikninden el-hfz tabir ettikleri
ztlar, lakal yz bin hadsi hfzna alm binler muhakkik
muhaddisler, hem elli sene sabah namazn i abdestiyle
klan mttak muhaddisler ve bata Buhar ve Mslim
olarak Ktb- Sitte-i Hadsiye sahipleri olan ilm-i hads
dhileri, allmeleri tashih ve kabul ettikleri haber-i vahid,
tevatr katiyetinden geri kalmaz.
Evet, fenn-i hadsin muhakkikleri, nakkadlar o derece
hadsle hususiyet peyd etmiler ki, Resul-i Ekrem
Aleyhissalt Vesselmn tarz- ifadesine ve slb-u lisine
ve suret-i ifadesine nsiyet edip meleke kesb etmiler ki,
yz hads iinde bir mevzuu grse, Mevzudur der. Bu
hads olmaz ve Peygamberin sz deildir der, reddeder.
Sarraf gibi, hadsin cevherini tanr, baka sz ona iltibas
edemez. Yalnz, bn-i Cevz gibi baz muhakkikler, tenkitte
ifrat edip, baz ehdis-i sahihaya da mevzu demiler. Fakat
her mevzu eyin mns yanltr demek deildir; belki Bu
sz hads deildir demektir.
Sual: Ananeli senedin faidesi nedir ki, lzumsuz yerde,
malm bir vakada, an ln, an ln, an ln derler?
Elcevap: Faideleri oktur. Ezcmle, bir faidesi udur ki:
Anane ile gsteriliyor ki, ananede dahil olan mevsuk ve
hccetli ve sadk ehl-i hadsin bir nevi icmn irae eder ve
o senette dahil olan ehl-i tahkikin bir nevi ittifakn gsterir.
Gya o senette, o ananede dahil olan herbir imam, herbir
allme, o hadsin hkmn imza ediyor, shhatine dair
mhrn basyor.
Sual: Neden hdist- icziye, sair zarur ahkm- eriye
gibi tevatr suretinde, pek ok tarklerle, ok ehemmiyetli
nakledilmemi?
Elcevap: nk ekserahkm- eriyeye, ekser nas, ekser
evkatta muhtatr. Farz- ayn gibi, o ahkmn her ahsa
alkas var. Amma mucizat ise, herkesin herbir mucizeye
ihtiyac yok. Eer ihtiya olsa da, bir defa iitmek k gelir.
det farz- kifaye gibi, bir ksm insanlar onlar bilse yeter.
te bunun iindir ki, baz olur, bir mucizenin vcudu ve
tahakkuku, bir hkmn vcudundan on derece daha kat
olduu halde, onun rvisi bir iki olur, hkmn rvisi on
yirmi olur.
DRDNC ESAS: Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselmn istikbalden haber verdii baz hdiseler, cz
birer hdise deil, belki tekerrr eden birer hdise-i
klliyeyi, cz bir surette haber verir. Halbuki o hdisenin
mteaddit vecihleri var. Her defa bir vechini beyan eder.
Sonra rvi-i hads o vecihleri birletirir. Hilf- vaki gibi
grnr.
Mesel, Hazret-i Mehdye dair muhtelifrivayetler var.
Tafsilt ve tasvirat baka bakadr. Halbuki, Yirmi
Drdnc Szn bir dalnda ispat edildii gibi, Resul-i
Ekrem Aleyhissalt Vesselm, vahye istinaden, herbir
asrda kuvve-i mneviye-i ehl-i iman muhafaza etmek iin,
hem dehetli hdiselerde yese dmemek iin, hem lem-i
slmiyetin bir silsile-i nuraniyesi olan l-i Beytine ehl-i
iman mnev raptetmek iin Mehdyi haber vermi.
hirzamanda gelen Mehd gibi herbir asr, l-i Beytten bir
nevi mehd, belki mehdler bulmu. Hatt, l-i Beytten
mdud olan Abbasiye hulefasndan, Byk Mehdnin ok
evsfna cmi bir mehd bulmu. te, byk Mehdden
evvel gelen emsalleri, nmuneleri olan hulefa-i mehdiyyn
ve aktb- mehdiyyn evsaar, asl Mehdnin evsfna
karm ve ondan rivayetler ihtilfa dm.
BENC ESAS: Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm,

1
srrnca, kendi kendine gayb
bilmezdi. Belki Cenb- Hak ona bildirirdi, o da bildirirdi.
Cenb- Hak hem Hakmdir, hem Rahmdir. Hikmet ve
rahmeti ise, umur-u gaybiyeden ounun setrini iktiza
ediyor, mphem kalmasn istiyor. nk u dnyada
insann houna gitmeyen eyler daha oktur; vukuundan
evvel onlar bilmek elmdir. te bu sr iindir ki, lm ve
ecel mphem braklm ve insann bana gelecek
musibetler dahi perde-i gaybda kalm.
te, hikmet-i Rabbniyeve rahmet-i lhiye byle iktiza
ettii iin, Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselmn
mmetine kar ziyade hassas merhametini ziyade rencide
etmemek ve l ve ashabna kar edit efkatini fazla
incitmemek iin, vefat- Nebevden sonra l ve ashabnn
ve mmetinin balarna gelen mthi hdist umumiyetle
ve tafsiltyla gstermemek,
HAYE-1
mukteza-y hikmet ve
rahmettir. Fakat yine baz hikmetler iin, mhim hdist
fakat dehetli bir surette deilona talim etmi, o da
ihbar etmi.
1. Gayb yalnz Allah bilir. Neml Sresi, 27:65; bk. Tirmizi, Sevbl-Kurn: 7;
Drim, Fedill-Kurn: 21.
Haiye-1 Zt- AhmediyeAleyhissalt Vesselma, Aie-i Sddkaya kar
ziyade muhabbet ve efkatini rencide etmemek iin, vaka-i Cemel hdisesinde
o bulunaca kat gsterilmediine delil ise, ezvc- thirta ferman etmi ki:
Keke bilseydim, hanginiz o vakada bulunacak. Fakat sonra, haf bir surette
bildirilmi ki, Hazret-i Aliye (r.a.) ferman etmi: Seninle Aie beyninde bir
hdise olsa... [Ona efkatle muamele et ve onu
gvenecei yere gtr. Msned, 6:393; Beyhak, Deliln-Nbvve: 6:410;
el-Heysem, Mecmeuz-Zevid, 7:234.]
Hem gzel hdiseleri ksmen mcmel, ksmen tafsille
bildirmi, o da haber vermi. Onun haberlerini de, en
yksek bir derece-i takvda ve adlde ve sdkta alan
ve
1
hadsindeki tehditten iddetle korkan ve

2
yetindeki iddetli tehditten iddetle
kaan muhaddisn-i kmiln, bize sahih bir surette o
haberleri nakletmiler.
ALTINCI ESAS: Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselmn ahval ve evsf, siyer ve tarih suretiyle beyan
edilmi. Fakat o evsaf ve ahvl-i galibi, beeriyetine bakar.
Halbuki, o zt- mbarekin ahs- mnevsi ve mahiyet-i
kudsiyesi o derece yksek ve nurandir ki, siyer ve tarihte
beyan olunan evsaf, o bl kamete uygun gelmiyor, o
yksek kymete muvafk dmyor. nk, es-sebeb
kel-fil srrnca, hergn, hatt imdi de btn mmetinin
ibadetleri kadar bir azm ibadet sahife-i kemltna ilve
oluyor. Nihayetsiz rahmet-i lhiyeye, nihayetsiz bir surette,
nihayetsiz bir istidatla mazhar olduu gibi, hergn hadsiz
mmetinin hadsiz duasna mazhar oluyor.
Ve u kinatn neticesi ve en mkemmel meyvesi ve
Hlk- Kinatn tercman ve sevgilisi olan o zt-
mbarekin tamam- mahiyeti ve hakikat-i kemlt, siyer
ve tarihe geen beer ahval ve etvra smaz. Mesel,
Hazret-i Cebril ve Mikil iki muhafz yaver hkmnde
gazve-i Bedirde yannda bulunan
3
bir zt- mbarek, ar
iinde bedev bir Arapla at mbayaasnda mnazaa etmek,
birtek ahit olan Huzeymeyi ahit gstermekle
4
grnen
etvr iinde smaz.
1. Kim bilerek bana yalan isnad ederse (benden yalan bir ey haber verirse)
Cehennem ateindeki yerine hazrlansn.Buhar, lim: 38, Ceniz: 33, Enbiy:
50, Edeb: 109; Mslim, Zhd: 72; Eb Dvud, lim: 4; Tirmiz, Fiten: 70, lim: 8,
13; Msned, 1:70, 78, 2:159, 171, 3:13, 44, 4:47, 100, 5:292.
2. Allah adna yalan syleyenden daha zalim kim vardr? Zmer Sresi, 39:32.
3. bk. Buhar,Mazi: 11; Ahmedl-Benn es-St, el-Fethr-Rabbn, 21:26.
4. bk. Eb Dvud,Akdye: 20; Msned, 5:215.
te, yanl gitmemek iin, her vakit mahiyet-i beeriyeti
itibaryla iitilen evsf- diye iinde ban kaldrp hakik
mahiyetine ve mertebe-i risalette durmu nuran ahsiyet-i
mneviyesine bakmak lzmdr. Yoksa, ya hrmetsizlik
eder veya pheye der. u srr izah iin u temsili dinle:
Mesel bir hurma ekirdei var. O hurma ekirdei
toprak altna konup alarak koca meyvedar bir aa oldu.
Hem gittike tevess eder, byr.
Veya tavus kuunun bir yumurtas vard. O yumurtaya
hararet verildi, bir tavus civcivi kt. Sonra, tam
mkemmel, her taraf kudretten yazl ve yaldzl bir tavus
kuu oldu. Hem gittike daha byr ve gzelleir.
imdi, o ekirdek ve o yumurtaya ait sfatlar, haller var.
inde incecik maddeler var. Hem ondan hasl olan aa ve
kuun da, o ekirdek ve yumurtann di, kk keyyet ve
vaziyetlerine nisbeten byk ve li sfatlar ve keyyetleri
var.
imdi, o ekirdek ve o yumurtann evsfn aa ve
kuun evsfyla raptedip bahsetmekte lzm gelir ki, her
vakit akl- beer ban ekirdekten aaca kaldrp baksn
ve yumurtadan kua gzn tevcih edip dikkat etsint
iittii evsf onun akl kabul edebilsin. Yoksa, Bir dirhem
ekirdekten bin batman hurma aldm ve u yumurta,
cevv-i sumanda kularn sultandr dese, tekzip ve inkra
sapacak.
te, bunun gibi, Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselmn beeriyeti, o ekirdee, o yumurtaya benzer.
Ve vazife-i risaletle parlayan mahiyeti ise, ecere-i tb
gibi ve Cennetin tayr- hmayunu gibidir. Hem daima
tekemmldedir. Onun iin, ar iinde bir bedev ile niz
eden o zt dnd vakit, Refref e binip, Cebrili
arkada brakp, Kb- Kavseyne koup giden zt-
nuransine hayal gzn kaldrp bakmak lzm gelir. Yoksa
ya hrmetsizlik edecek veya nefs-i emmresi
inanmayacak.
BENC NKTEL ARET
Umur-u gaybiyeye dair hadslerin birka misalini
zikrederiz.
Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm, nakl-i sahihle ve
mtevatir bir derecede bize vasl olmu ki, minber stnde,
cemaat-i Sahabe iinde ferman etmi ki:


1
te, krk sene sonra slmn en byk iki ordusu kar
karya geldii vakit, Hazret-i HasanRadyallah Anh,
Hazret-i Muaviye (r.a.) ile musalha edip, cedd-i emcedinin
mucize-i gaybiyesini tasdik etmitir.
kincisi: Nakl-i sahihle, Hazret-i Aliye demi:

2
Hem vaka-i Cemel, hem vaka-i Sfn, hem vaka-i
Havrihdiselerini haber vermi.
Hem Hazret-i Ali(r.a.) Hazret-i Zbeyir ile sevitii bir
zaman dedi: Bu sana kar muharebe edecek. Fakat
hakszdr.
3
Hem Ezvc- Thirtna demi: inizden birisi, mhim
bir tnenin bana geecek ve etrafnda oklar
katledilecek.
4

5
1. u benim olum Hasan, seyyiddir. Allah onun vastasyla Mslmanlarn
iki byk ordusunu bartracaktr. Buhar,Fiten: 20; Sulh: 9; Fedilu
Ashbin-Neb: 22; Menkb: 25; Drm, Snnet: 12; Tirmiz, Menkb: 25; Nes,
Cuma: 27; Msned, 5:38, 44, 49, 51.
2. Sen, biatn bozan, hak ve adaletten sapan ve dinden kan kimselerle
savaacaksn. el-Hkim, el-Mstedrek,3:139, 140; el-Heysem, Mecmeuz-Zevid,
7:138; Beyhak, Deliln-Nbvve: 6:414.
3. bni Kesr, el-Bidye ven-Nihye,6:213; el-Hkim, el-Mstedrek, 3:366, 367; Ali
el-Kari, erh-if, 1:686, 687.
4. el-Askaln, Fethl-Br,13:45.
5. Ona Haveb kpekleri havlayacak. Msned,6:52, 97; bni Hibban, Sahih,
8:258, no: 6697; el-Hkim, el-Mstedrek, 3:120.
te u sahih, kat hadsler, otuz sene sonra Hazret-i
Alinin Hazret-i Aie ve Zbeyirve Talhaya kar vaka-i
Cemelde; ve Muaviyeye kar Sfnde; ve Havrice kar
Harevrada ve Nehruvanda muharebesi, o ihbar-
gaybiyenin bir tasdik-i ilsidir.
Hem Hazret-i Aliye, senin sakaln senin bann
kanyla slattracak bir adam
1
ihbar etmi. Hazret-i Ali o
adam tanrm; o da Abdurrahman ibni Mlceml-
Hricdir.
Hem Hriclerin iinde Zssedye denilen bir adam,
garip bir nianla almet olarak haber vermitir ki,
Havrilerin maktulleri iinde o adam bulunmu, Hazret-i
Ali onu hakkaniyetine hccet gstermi, hem mucize-i
Nebeviyeyi iln etmi.
2
Hem Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm, mm
Selemenin, daha dierlerin rivayet-i sahihiyle haber
vermi ki, Hazret-i Hseyin, Taff,
3
yani Kerbelda
katledilecektir. Elli sene sonra, ayn vaka-i ciersz vukua
gelip o ihbar- gaybyi tasdik etmi.
Hem mkerreren ihbar etmi ki: Benim l-i Beytim,
benden sonra yani katle ve belya ve
nefye maruz kalacaklar.
4
Ve bir derece izah etmi, aynen
yle kmtr.
u makamda bir mhim sual vardr ki, denilir ki:
Hazret-i Ali, o derece hilfete liyakati olduu ve Resul-i
Ekrem Aleyhissalt Vesselma karabeti ve harikulde
cesaret ve ilmiyle beraber, neden hilfette tekaddm
ettirilmedi? Ve neden onun hilfeti zamannda slm ok
kemekee mazhar oldu?
1. el-Hkim, el-Mstedrek,3:113; Msned, 1:102, 103, 148, 156.
2. Buhar,Menkb: 25; Edeb: 95; stitbe: 7; Mslim, Zekt: 148, 156, 157; Eb
Dvud, Snnet: 28; Msned, 3:56, 65.
3. el-Heysem, Mecmeuz-Zevid,9:188; Msned, 6:294.
4. bni Mce,Fiten: 34.
Elcevap: l-i Beytten bir kutb-u zam demi ki: Resul-i
Ekrem Aleyhissalt Vesselm, Hazret-i Alinin (r.a.)
hilfetini arzu etmi. Fakat gaipten ona bildirilmi ki,
murad- lhbakadr. O da arzusunu brakp murad-
lhye tbi olmu.
1
Murad- lhnin hikmetlerinden birisi u olmak gerektir
ki:
Vefat- Nebevden sonra, en ziyade ittifak ve ittihada
gelmeye muhta olan Sahabeler, eer Hazret-i Ali baa
geseydi, Hazret-i Alinin hilfeti zamannda zuhura gelen
hdistn ehadetiyle ve Hazret-i Alinin mmatsz,
pervsz, zhidne, kahramanne, mstaniyne tavr ve
hretgir-i lem ecaati itibaryla, ok ztlarda ve
kabilelerde rekabet damarn harekete getirip tefrikaya
sebep olmak kaviyyen muhtemeldi.
Hem Hazret-i Alinin hilfetinin teahhuretmesinin bir
srr da udur ki: Gayet muhtelif akvmn birbirine
karmasyla, Peygamber Aleyhissalt Vesselmn haber
verdii gibi sonra inkiaf eden yetmi frka
2
efkrnn
esaslarn tayan o akvam iinde, tne-engiz hdistn
zuhuru zamannda, Hazret-i Ali gibi harikulde bir cesaret
ve feraset sahibi, Him ve l-i Beyt gibi kuvvetli,
hrmetli bir kuvvet lzmd ki dayanabilsin. Evet, dayand.
Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselmn haber verdii gibi,
Ben Kurnn tenzili iin harb ettim. Sen de tevili iin
harb edeceksin.
3
1. Deylem, Msnedl-Firdevs, 5/316; Suyt, Trhul-Hulef, s. 64.
2. Tirmiz, mn, 18; Eb Dvud, Snnet, 1; bni Mce, Fiten, 17; Drim, Siyer, 75.
3. el-Heysem, Mecmeuz-Zevid,6:244; Msned, 3:31, 33, 82; bni Hibban, Sahih,
9:46, no. 6898.
Hem eer Hazret-i Ali olmasayd, dnya saltanat,
mlk-u Emeviyeyi btn btn yoldan karmak
muhtemeldi. Halbuki, karlarnda Hazret-i Ali ve l-i
Beyti grdkleri iin, onlara kar muvazeneye gelmek ve
ehl-i slm nazarnda mevkilerini muhafaza etmek iin,
ister istemez, Emeviye devleti reislerinin umumu, kendileri
olmasa da, herhalde tevik ve tasvipleriyle, etblar ve
taraftarlar, btn kuvvetleriyle hakaik-i slmiyeyi ve
hakaik-i imaniyeyi ve ahkm- Kurniyeyi muhafazaya ve
nere altlar. Yz binlerle mtehidn-i muhakkiknve
muhaddisn-i kmiln ve evliyalar ve asyalar yetitirdiler.
Eer karlarnda l-i Beytin gayet kuvvetli velyet ve
diyanet ve kemlt olmasayd, Abbaslerin ve Emevlerin
hirlerindeki gibi, btn btn rdan kmak
muhtemeldi.
Eer denilse: Neden hilfet-i slmiyel-i Beyt-i
Nebevde takarrur etmedi? Halbuki en ziyde lyk ve
mstehak onlard.
Elcevap: Saltanat- dnyeviyealdatcdr. l-i Beyt ise,
hakaik-i slmiyeyi ve ahkm- Kurniyeyi muhafazaya
memur idiler. Hilfet ve saltanata geen, ya neb gibi
msum olmal, veyahut Hulef-i Ridn ve mer ibni
Abdlziz-i Emev ve Mehd-i Abbs gibi harikulde bir
zhd- kalbi olmal ki, aldanmasn. Halbuki, Msrda l-i
Beyt namna teekkl eden devlet-i Ftmiye hilfeti ve
Afrikada Muvahhidn hkmeti ve randa Safevler devleti
gsteriyor ki, saltanat- dnyeviye l-i Beyte yaramaz;
vazife-i asliyesi olan hfz- dini ve hizmet-i slmiyeti
onlara unutturur. Halbuki, saltanat terk ettikleri zaman,
parlak ve yksek bir surette slmiyete ve Kurna hizmet
etmiler.
te, bak: Hazret-i Hasann neslinden gelen aktablar,
hususan Aktb- Erbaa ve bilhassa Gavs- zam olan eyh
Abdlkdir-i Geyln ve Hazret-i Hseyinin neslinden
gelen imamlar, hususan Zeynelbidin ve Cafer-i Sadk ki,
herbiri birer mnev mehd hkmne gemi, mnev
zulm ve zulmat datp envr- Kurniyeyi ve hakaik-i
imaniyeyi neretmiler, cedd-i emcedlerinin birer vrisi
olduklarn gstermiler.
Eer denilse: Mbarek slmiyet ve nuranAsr-
Saadetin bana gelen o dehetli, kanl tnenin hikmeti ve
vech-i rahmeti nedir? nk onlar kahra lyk deildiler.
Elcevap: Nasl ki baharda dehetli yamurlu bir frtna,
her taife-i nebttn, tohumlarn, aalarn istidatlarn
tahrik eder, inkiaf ettirir; herbiri kendine mahsus iek
aar, ftr birer vazife bana geer. yle de, Sahabe ve
Tbinin bana gelen tne dahi, ekirdekler hkmndeki
muhtelif ayr ayr istidatlar tahrik edip kamlad.
slmiyet tehlikededir, yangn var! diye her taifeyi
korkuttu, slmiyetin hfzna koturdu. Herbiri, kendi
istidadna gre, cmia-i slmiyetin kesretli ve muhtelif
vazifelerinden bir vazifeyi omuzuna ald, keml-i ciddiyetle
alt. Bir ksm hadslerin muhafazasna, bir ksm eriatn
muhafazasna, bir ksm hakaik- mniyenin muhafazasna,
bir ksm Kurnn muhafazasna alt, ve hkez, herbir
taife bir hizmete girdi. Vezif-i slmiyette humml bir
surette say ettiler. Muhtelif renklerde ok iekler ald.
Pek geni olan lem-i slmiyetin aktrna, o frtna ile
tohumlar atld, yar yeri glistana evirdi. Fakat,
maatteessf, o gller ve glistan iinde, ehl-i bida
frkalarnn dikenleri dahi kt.
Gya dest-i kudret, cellle o asr alkalad, iddetle
tahrik edip evirdi, ehl-i himmeti gayrete getirip
elektriklendirdi. O hareketten gelen bir kuvve-i
anilmerkeziyye ile, pek ok mnevver mtehidleri ve
nuran muhaddisleri, kuds hafzlar, asyalar, aktablar
lem-i slmn aktrna uurdu, hicret ettirdi. arktan
garba kadar ehl-i slm heyecana getirip, Kurnn
hazinelerinden istifade iin gzlerini atrd. imdi sadede
geliyoruz.
Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselmn umur-u
gaybiyeden haber verdii gibi doru vukua gelen iler
binlerdir, pek oktur. Biz yalnz cz birka misaline iaret
edeceiz.
te, bata Buharve Mslim, shhatle mehur Ktb-
Sitte-i Hadsiye sahipleri, beyan edeceimiz haberlerin
ounda mttek ve o haberlerin ou mnen mtevatir
ve bir ksm dahi, ehl-i tahkik onlarn shhatine ittifak
etmesiyle, mtevatir gibi kat denilebilir.
te, nakl-i sahih-i kat ile, Ashabna haber vermi ki:
Siz umum dmanlarnza galebe edeceksiniz. Hem feth-i
Mekke,
1
hem feth-i Hayber,
2
hem feth-i am, hem feth-i
Irak,
3
hem feth-i ran, hem feth-i Beytl-Makdise
4
muvaffak olacaksnz. Hem o zamann en byk devletleri
olan ran ve Rum padiahlarnn hazinelerini beyninizde
taksim edeceksiniz.
5
Haber vermi. Hem Tahminim
byle veya Zannederim dememi. Belki, grr gibi kat
ihbar etmi, haber verdii gibi km. Halbuki haber
verdii vakit, hicrete mecbur olmu, Sahabeleri az, Medine
etraf ve btn dnya dmand.
Hem, nakl-i sahih-i kat ile, ok defa ferman etmi:
6
deyip,
Ebu Bekir ve mer kendinden sonraya kalacaklar, hem
halifeolacaklar, hem mkemmel bir surette ve rza-i lh
ve marz-i Nebev dairesinde hareket edecekler. Hem Ebu
Bekir az kalacak, mer ok kalacak ve pek ok ftuhat
yapacak.
1. Ali el-Kari, erhu-if 1:678, 679.
2. Ali el-Kari, erhu-if,1:679.
3. Ali el-Kari, erhu-if,1:678.
4. Ali el-Kari, erhu-if,1:678, 679.
5. Buhar,Cihad: 157, Menkb: 25, man: 3; Mslim, Fiten: 75, 76; Tirmiz, Fiten:
41.
6. Benden sonra Eb Bekirve merin yolu zere gidin. Tirmiz, Menkb: 16,
37; bni Mce, Mukaddime: 11; Msned, 5:382, 385, 399, 402.
Hem ferman etmi ki:


1
deyip, arktan garba kadar benim mmetimin eline
geecektir. Hibir mmet o kadar mlk zaptetmemi.
Haber verdii gibi km.
Hem, nakl-i sahih-i kat ile, Gaz-i Bedirden evvel
ferman etmi:


2
deyip, mrik-i Kureyin reislerinin herbiri nerede
katledileceini gstermi ve demi: Ben kendi elimle
beyy ibni Halef i ldreceim.
3
Haber verdii gibi
km.
Hem, nakl-i sahih-i kat ile, bir ay uzak mesafede, am
etrafnda, Mte nam mevkideki gazve-i mehurede
muharebe eden Sahabelerini grr gibi ferman etmi:



4
1. Yeryz benim iin bzlp katland. Bana onun doular ve batlar
gsterildi ve mmetimin mlk benim iin katlanan yerlere kadar ulaacaktr.
(Yani arktan garba kadar benim mmetimin eline geecektir. Hibir mmet o
kadar mlk zaptetmemi). Mslim, Fiten: 19, 20; Eb Dvud, Fiten: 1; Tirmiz,
Fiten: 14; bni Mce, Fiten: 9; Msned, 4:123, 278, 284.
2. Hadis-i bilmndr. Meli: Buras Eb Cehilin katledilecei yer,
burasUtbenin katledilecei yer, buras meyyenin katledilecei yer veburas
da falan ve falann katledilecei yerlerdir. Mslim,Cihad: 83, Cennet: 76; Eb
Dvud, Cihad: 115; Nesi, Ceniz: 117; Msned, 1:26, 3:219, 258.
3. El-Hkim, el-Mstedrek, 2:327.
4. Sanca Zeyd ald ve vuruldu. Sonra Cfer ald, o da vuruldu. Sonra bni
Revha ald, o da vuruldu. Ve sonra onu, Allahn kllarndan bir kleline
ald... Buhar,Maz: 44; el-Hkim, el-Mstedrek, 3:298.
deyip, birer birer hdist Ashabna haber vermi. ki
hafta sonra Yale ibni Mnebbih meydan- harpten geldi;
daha sylemeden Muhbir-i Sadk (a.s.m.) harbin tafsiltn
beyan etti. Yale kasem etti: Dediin gibi, aynen yle
oldu.
1
Hem, nakl-i sahih-i kat ile, ferman etmi:
( )
)
( `
2
deyip, Hazret-i Hasannalt ay hilfetiyle, Ciharyr-
Gznin (Hulef-i Ridnin) zaman- hilfetlerini ve
onlardan sonra saltanat ekline girmesini, sonra o
saltanattan ceberut ve fesad- mmet olacan haber
vermi. Haber verdii gibi km.
Hem, nakl-i sahih-i kat ile, ferman etmi:
) ( )
(
3
deyip, Hazret-i Osmanhalife olacan ve hali
istenileceini ve mazlum olarak, Kurn okurken
katledileceini haber vermi. Haber verdii gibi km.
Hem, nakl-i sahih-i kat ile, hacamat edip, mbarek
kann Abdullah ibni Zbeyr teberrken erbet gibi itii
zaman ferman etmi:
4
deyip, harika
bir ecaatle mmetin bana geeceini ve mthi
hcumlara maruz kalacaklarn ve insanlar onun yznden
dehetli hdiselere giriftar olacaklarn haber vermi.
Haber verdii gibi km. Abdullah ibni Zbeyr, Emevler
zamannda, hilfeti Mekkede iln ederek kahramanne
ok msademe etmi. Nihayet Haccac- Zalim byk bir
orduyla zerine hcum ederek, iddetli msademeden
sonra o kahraman- lian ehid edilmi.
1. el-Hafac, erhu-if,3:210; bnl-Kayym el-Cevz, Zdl-Med (tahkik:
Arnavd), 3:385.
2. Hilfetbenden sonra otuz sene srecek, ondan sonra da saltanat eklini
alacaktr. Msned, 5:220, 221. Bu i nbvvet ve rahmetle balad, sonra
rahmet ve hilfet halini alacak, sonra src saltanat ekline girecek, sonra da
cebert ve fesd- mmet azgnlk meydan alacak. Kad Iyz, e-if, 1:340;
Msned, 4:273.
3. Osman Mushaf okurken ehid edilecek. el-Hkim, el-Mstedrek,3:103.
Muhakkak ki Cenb- Hak Osmana halife gmleini giydirecektir; fakat onlar
bu gmlei kartmak isteyecekler. bk. el-Hkim, el-Mstedrek, 3:100.
4. Senin yznden insanlarn, insanlar yznden de senin vay haline!
el-Askaln, el-Metlibl-liye,4:21; el-Heysem, Mecmauz-Zevid, 2708;
el-Hkim, el-Mstedrek, 3:554.
Hem, nakl-i sahih-i kat ile, Emeviye devletinin
zuhurunu
1
ve onlarn padiahlarnn ou zalim olacan
ve ilerinde Yezid
2
ve Velid bulunacan ve Hazret-i
Muaviye mmetin bana geeceini,
3

fermanyla rfk ve adaleti tavsiye etmi. Ve
Emeviyeden sonra


4
deyip, devlet-i Abbasiyenin zuhurunu ve uzun mddet
devam edeceini haber vermi. Haber verdii gibi km.
Hem, nakl-i sahih-i kat ile, ferman etmi:
5
deyip, Cengiz ve
Hlgnun dehetli tnelerini ve Arap devlet-i
Abbasiyesini mahvedeceklerini haber vermi. Haber
verdii gibi km.
Hem, nakl-i sahih-i kat ile, Sad ibni Eb Vakkas gayet
ar hasta iken ona ferman etmi:

6
deyip, ileride byk bir kumandan olacan, ok ftuhat
yapacan, ok milletler ve kavimler ondan menfaat
grp, yani slmolup ve oklar zarar grecek, yani
devletleri onun eliyle harapolacan haber vermi. Haber
verdii gibi km. Hazret-i Sad ordu-yu slm bana
geti, devlet-i raniyeyi zirzeber etti, ok kavimlerin
daire-i slma ve hidayete girmelerine sebep oldu.
1. Kad Iyz, e-if,1:338; Ali el-Kar, 1:683; el-Hafci, erhu-if, 1:179.
2. bk. el-Askaln, el-Metlibl-liye,no. 4528; el-Albn, Sahihul-Cmiis-Sar,
no. 2579; el-Elbn, Silsiletl-Ehdsis-Sahha, no. 1749.
3. Baa getiin zaman affedici ol ve dil davran. el-Heysem, Mecmeuz-
Zevid,5:186; bni Hacer, el-Metlibl-liye (tahkik: Abdurrahman el-Azam),
no. 4085.
4. Abbasoullar siyah bayraklarla karlar ve ve ncekilerden ok uzun
mddet saltanat srerler. Kad Iyz, e-if,1:338; Msned, 3:216-218; Beyhak,
Delilin-Nbvve: 6:517.
5. Yaklamakta olan bir erden vay Araplarn haline! Buhar,Fiten: 4, 28;
Mslim, Fiten: 1; Eb Dvud, Fiten: 1; Tirmiz, Fiten: 23; bni Mce, Fiten: 9;
Msned, 2:390, 39; el-Hkim, el-Mstedrek, 1:108, 4:439, 483.
6. Sen daha ok yaayacaksn ve ordunun bana geeceksin. Sonunda; t ki,
bir ksm milletler senden fayda grecekler, bir ksm da zarargrecekler...
Buhar,Ceniz: 36, Menkbl-Ensr: 49, Feriz: 6; el-Hafci, erhu-if, 3:209;
Aliyyl-Kar, erhu-if, 1:699; Eb Nuaym, Hilyetl-Evliy, 1:94.
Hem, nakl-i sahih-i kat ile, imana gelen Habe Meliki
olan Nec hicretin yedinci senesinde vefat ettii gn
Ashabna haber vermi, hatt cenaze namazn klm.
1
Bir
hafta sonra cevap geldi ki, ayn gnde vefat etmi.
Hem, nakl-i sahih-i kat ile, Ciharyr- Gzn ile beraber
Uhud veya Hira Dann banda iken da titredi,
zelzelelendi. Daa ferman etti ki:
2
deyip,
Hazret-i mer ve Osman ve Alinin ehid olacaklarn
haber vermi. Haber verdii gibi km.
imdi, ey bedbaht, kalbsiz, biare adam! Muhammed-i
Arab akll bir adamd diye o ems-i hakikate kar
gzn yuman biare insan! On be env- klliye-i
muciztndan birtek nevi olan umur-u gaybiyeden, on be
ve belki yz ksmndan bir ksmn iittin. Mnev tevatr
derecesinde kat bir ksmn duydun. u ihbar- gayb
ksmnn yzden birisini akl gzyle gren bir zta dhi-i
zam denilir ki, ferasetiyle istikbali kefediyor.
Binaenaleyh, senin gibi haydi deh desek, yz dhi-i zam
derecesinde bir deh-y kudsiyeyi tayan bir adam yanl
grr m? Yanl haber vermeye tenezzl eder mi? Byle
yz derece bir deh-y zam sahibinin saadet-i dreyne
dair szlerini dinlememek, elbette yz derece divaneliin
almetidir.
1. Buhar,Ceniz: 57, Menkbl-Ensr: 38; Mslim, Feriz: 14; Eb Dvud,
Cihad: 133; By: 9; Tirmiz, Ceniz: 69; Nes, Ceniz: 66, 67; bni Mce,
Sadakat: 9, 13.
2. Skin ol! Zira senin stnde bir peygamber, bir sddk ve ehid vardr.
Buhar, Fedails-Sahbe: 5,7; Eb Dvud, Snnet, 8; Tirmiz, Menakb: 17, 18;
Msned, 3:112, 5:331; el-Hkim, el-Mstedrek, 3:450, 451 (verilen bu kaynaklarda
iki ehid tabiri gemektedir).
ALTINCI NKTEL ARET
Nakl-i sahih-i kat ile, Hazret-i Fatmaya (r.a.) ferman
etmi ki:

1
deyip, l-i Beytimden,
herkesten evvel vefat edip bana iltihak edeceksin diye
sylemi. Alt ay sonra, haber verdii gibi aynen zuhur
etmi.
Hem Eb Zere ferman etmi:

2
deyip, Medineden nefyedilip, yalnz hayat geirip, yalnz
bir sahrda vefat edeceini haber vermi. Yirmi sene
sonra, haber verdii gibi km.
Hem Enes ibni Mlikin halas olan mm- Haramn
hanesinde uykudan kalkm, tebessm edip ferman etmi:

3
mm- Haramniyaz etmi: Dua ediniz, ben de onlarla
beraber olaym. Ferman etmi: Beraber olacaksn. Krk
sene sonra, zevci olan Ubde ibni Smit refakatiyle
Kbrsn fethine gitmi; Kbrsta vefat edip, mezar
ziyaretgh olmu. Haber verdii gibi aynen zuhur etmi.
Hem, nakl-i sahih-i kat ile, ferman etmi ki:

4
Yani, Sakif kabilesinden biri dv-y nbvvetedecek
ve biri hunhar zalim zuhur edecek deyip, nbvvet dv
eden mehur Muhtar ve yz bin adam ldren Haccac-
Zalimi haber vermi.
1. Buhar,Menkb: 25, Mslim, Fedils-Sahbe: 101; bni Mce, Ceniz: 64;
Msned, 6:240, 282, 283; Kad yz, e-if, 1:340.
2. Buradan karlacak, tek bana yaayacak ve tek bana leceksin.
el-Hkim, el-Mstedrek,3:345; Kad Iyz, e-if, 1:343; Aliyyl-Kari, erhu-if,
1:700; el-Askaln, el-Metlibl-liye, 4:116, no. 4109; bni Kesir, el-Bidye
ven-Nihye, 5:8-9; el-Askaln, el-sabe: 4:64.
3. Rymda mmetimin gazilerini grdm. Tahtlarna oturmu padiahlar gibi
denizde savaarak yollarna devam ediyorlard. Buhar,Tabr: 12; Cihad: 3, 8,
63, 75; stizn, 41; Mslim, mret: 160, 161; Eb Dvud, Cihad: 9; Tirmiz,
Fedill-Cihad: 15; Nes, Cihad: 40; bni Mce, Cihad: 10; Drm, Cihad: 28;
Muvatta, Cihad: 39; Msned, 3:240, 264 ...; el-Elbn, Sahhul-Cmiis-Sar, 6:24,
no: 6620; el-Hkim, el-Mstedrek, 4:556.
4. Mslim,Fedils-Sahbe: 229, Tirmiz, Fiten: 44, Menkb: 73; el-Hkim,
el-Mstedrek, 3:450, 4:254.
Hem, nakl-i sahih-i kat ile,


1
deyip, stanbulun slm eliyle fetholacan ve Hazret-i
Sultan Mehmed Fatihin yksek bir mertebe sahibi
olduunu haber vermi. Haber verdii gibi zuhuretmi.
Hem, nakl-i sahih-i kat ile, ferman etmi ki:


2
deyip, bata Ebu Hanifeolarak, rann emsalsiz bir
surette yetitirdii ulema ve evliyaya iaret ediyor, haber
veriyor.
Hem ferman etmi ki:

3
deyip, mam- ye iaret edip haber veriyor.
Hem, nakl-i sahih-i kat ile, ferman etmi ki:

: :
4
deyip, mmeti yetmi frkaya inksam edeceini ve
iinde frka-i nciye-i kmile, Ehl-i Snnet ve Cemaat
olduunu haber veriyor.
Hem ferman etmi ki:
5

deyip, ok ubelere inksam eden ve kaderi inkr
eden Kaderiye taifesini haber vermi. Hem ok ubelere
inksam eden Rfzleri haber vermi.
1. stanbul fethedilecektir. Onu fethedecek olan kumandan ne gzel
kumandan ve onun ordusu ne gzel ordudur. el-Hkim, el-Mstedrek,4:422;
Buhar, Trihs-Sar, no. 139; Msned, 4:335; el-Heysem, Mecmeuz-Zevid,
6:218.
2. Eer din, lker Takmyldznda bile olsayd, Farstan baz kimseler ona
ulap alabileceklerdi. Buhar,Tefsir: 62; Tirmiz, 47. srenin tefsiri: 3.
3. Kureyin limi yeryznn tabakalarn ilimle dolduracaktr. el-Acln,
Kefl-Haf,2:53, 54.
4. mmetim yetmi frkaya ayrlacaktr. lerinden birisi frka-i nciyedir.
Onlar kimdir? dediler. Buyurdu ki: Bana ve Ashabma tbi olanlardr. Eb
Dvud,Snnet: 1; bni Mce, Fiten: 17; Tirmiz, mn: 18; Msned, 2:232, 3:120,
148; Ali el-Kari, erhu-if, 1:679.
5. Kaderiyefrkas, bu mmetin mecsleridir. 4:150; el-Hkim, el-Mstedrek,
1:85; Eb Dvud, Snnet: 5; Syti, el-Fethul-Kebr, 3:23; Msned, 2:86, 125, 5:406.
Hem, nakl-i sahih-i kat ile, mam- Aliye (r.a.) demi:
Sende, Hazret-i s (a.s.) gibi, iki ksm insan helkete
gider: Birisi ifrat- muhabbet, dieri ifrat- advetle.
Hazret-i sya, Nasrn, muhabbetinden, hadd-i merudan
tecavzlehibnullah dediler.
1
Yahudi, advetinden
ok tecavz ettiler, nbvvetini ve kemlini inkr ettiler.
Senin hakknda da, bir ksm, hadd-i merudan tecavz
edecek, muhabbetinden helkete gidecektir.

2
demi. Bir ksm, senin
advetinden ok ileri gidecekler. Onlar da Havritir ve
Emevlerin mfrit bir ksm taraftarlardr ki, onlara
Nsibe denilir.
1. Msned, 1:160; Mecmeuz-Zevid, 9:133; Mstedrek, 3:123.
2. Onlarn bir lkab vardr ki, onlara Raz denir. Msned,1:103.
Eer denilse: l-i Beyte muhabbeti Kurn emrediyor.
Hazret-i Peygamber Aleyhissalt Vesselm ok tevik
etmi. O muhabbet, alar iin belki bir zr tekil eder.
nk, ehl-i muhabbet bir derece ehl-i sekirdir. Niin
alar, hususan Rfzler o muhabbetten istifade etmiyorlar,
belki iaret-i Nebeviye ile o fart- muhabbete
mahkmdurlar?
Elcevap: Muhabbetiki ksmdr.
Biri: Mn-y haryle, yani Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselm hesabna, Cenb- Hak namna, Hazret-i Ali ile
Hasan ve Hseyin ve l-i Beyti sevmektir. u muhabbet,
Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselmn muhabbetini
ziyadeletirir, Cenb- Hakkn muhabbetine vesile olur. u
muhabbet merudur, ifrat zarar vermez, tecavz etmez,
bakalarnn zemmini ve advetini iktiza etmez.
kincisi: Mn-y ismiyle muhabbettir. Yani bizzat onlar
sever. Hazret-i Peygamber Aleyhissalt Vesselm
dnmeden, Hazret-i Alinin kahramanlklarn ve
kemlini ve Hazret-i Hasan ve Hseyinin yksek
faziletlerini dnp sever. Hatt Allah bilmese de,
Peygamberi tanmasa da, yine onlar sever. Bu sevmek,
Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselmn muhabbetine ve
Cenb- Hakkn muhabbetine sebebiyet vermez. Hem ifrat
olsa, bakalarn zemmini ve advetini iktiza eder.
te, iaret-i Nebeviye ile, Hazret-i Ali hakknda ziyade
muhabbetlerinden, Hazret-i Ebu Bekri's-Sddk ile Hazret-i
mer'den teberri ettiklerinden, hasrete dmler. Ve o
men muhabbet, sebeb-i hasrettir.
Hem, nakl-i sahih-i kat' ile, ferman etmi ki:


1
deyip, "Ne vakit
2
size Fars ve Rum kzlar hizmet etti; o
vakit belnz, tneniz iinize girecek, harbiniz dahil olacak,
erirleriniz baa geip hayrllar ve iyilerinize musallat
olacaklar" haber vermi. Otuz sene sonra haber verdii
gibi km.
Hem, nakl-i sahih-i kat' ile, ferman etmi ki:

3
deyip, "Hayber Kal'asnn
fethi Ali'nin eliyle olacak." Me'muln pek fevkinde, ikinci
gn bir mu'cize-i Nebeviye olarak, Hayber Kal'asnn
kapsn Hazret-i Ali ekip kalkan gibi istimal ederek fethe
muvaffak olduktan sonra kapy yere atm. Sekiz
kuvvetliadam o kapy yerden kaldramam. Bir rivayette,
krk adamkaldramam.
4
Hem ferman etmi ki:
5

diye, Sfn'de Hazret-i Ali ile Muaviye'nin harbini
haber vermi.
1. Tirmiz (tahkik: Ahmed kir), no. 2262; el-Elbn, Silsilet'l-Ehdsi's-
Sahha, 954; el-Heysem, Mecmeu'z-Zevid, 10:232, 237.
2. "Ne vakit gururla yrmeler balad ve size Fars"
3. Buhar, Cihad: 102,143, el-Maz: 38; Mslim, Fedil's-Sahbe: 34, 35;
Msned, 2:484, 5:333; Beyhak, Delil'n-Nbvve: 4:205.
4. Syti, ed-Drer'l-Mntesira, 118; bni Kesr, el-Bidye ve'n-Nihye,
4:189-190; Acln, Kef'l-Haf, 1:365.
5. "Mslmanlardan ayn dvya sahip iki byk topluluk birbiriyle
savamadka kyamet kopmaz." Mslim, Fiten: 4; bni Hibban, Sahih, 8:259;
Ali el-Kar, erhu'-if, 1:704; el-Elbn, Sahih'l-Cm, 6:174, no. 7294.
Hem ferman etmi ki:
1

diye, Bi bir taife Ammr katledecek. Sonra,
Sfn harbinde katledildi. Hazret-i Ali, onu Muaviyenin
taraftarlar bi olduklarna hccet gsterdi. Fakat Muaviye
tevil etti. Amr ibnl-s dedi: Bi yalnz onun katilleridir;
umumumuz deiliz.
Hem ferman etmi ki:
2

diye, Hazret-i mer sa kaldka iinizde tneler
zuhur etmez. Haber vermi; yle de olmu.
Hem Sheyl ibni Amrdaha imana gelmeden esir olmu.
Hazret-i mer Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselma
demi ki: zin ver, ben bunun dilerini ekeceim. nk
o fesahatiyle kffr- Kureyi harbimize tevik ediyordu.
Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm ferman etmi ki:

3
diye, Resul-i
Ekrem Aleyhissalt Vesselmn vefat hengmnda olan
dehet-engiz ve sabr-sz hdisede, Hazret-i Ebu Bekris-
Sddk nasl ki Medine-i Mnevverede keml-i metanetle
herkese teselli verip mhim bir hutbe ile Sahabeleri teskin
etmi; aynen onun gibi, u Sheyl, o hengmda, Mekke-i
Mkerremede, ayn Ebu Bekris-Sddk gibi Sahabeye
teskin ve teselli verip, malm fesahatiyle Ebu Bekris-
Sddkn ayn hutbesinin melinde bir nutuk sylemi.
Hatt iki hutbenin kelimeleri birbirine benzer.
Hem Srkaya ferman etmi ki:

4
diye, Kisrnn
iki bileziini giyeceksin. Hazret-i merzamannda Kisr
mahvedildi; ziynetleri ve ahane bilezikleri geldi, Hazret-i
mer Srkaya giydirdi. Dedi:
1. Buhar,Salt, 63; Mslim, Fiten: 70, 72, 73; Tirmiz, Menkb: 34; Msned,
2:161, 164, 206, 3:5, 22, 28, 91, 4:197, 199, 5:215, 306, 307, 6:289, 300, 311, 315;
Kettn, Nazml-Mtensir, 126; bni Hibban, Sahih, 8:260; el-Hkim,
el-Mstedrek, 2:155, 3:191, 397; Kad Iyz, e-if, 1:339; es-St, el-Fethr-
Rabbn, 23:142.
2. Buhar,Mevkt, 4; Menkb: 25, Fiten: 22; Mslim, mn: 231, Fiten: 27; bni
Mce, Fiten: 9; Msned, 5:401, 405.
3. Y mer! Gn gelir, bu adam seni sevindirecek bir duruma gelir. Ali
el-Kari, erhu-if,1:704; el-Hafc, erhu-if, 3:218; el-Askaln, el-sbe,
2:93-94; el-Hkim, el-Mstedrek, 4:282.
4. Ali el-Kari, erhu-if,1:703, el-Askaln, el-sbe, no. 3115.


1
ihbar- Nebevyi tasdikettirdi.
Hem ferman etmi ki:

2
diye, Kisr-y
Farsgittikten sonra daha kisr kmayacak. Haber vermi;
hem yle olmu.
Hem Kisr elisine demi: imdi Kisrnn olu irviye
Perviz, Kisry ldrd.
3
O eli tahkik etmi; ayn vakitte
yle olmu. O da slm olmu. Baz ehdiste o elinin ad
Firuzdur.
Hem, nakl-i sahih-i kat ile, Htb ibni Eb Belteann,
gizli Kureye gnderdii mektubu haber vermi. Hazret-i
Ali ile Mikdad gndermi, Filn mevkide bir ahsta
yle bir mektup var; alnz,getiriniz. Gittiler, ayn yerden
ayn mektubu getirdiler. Htb celbetti. Neden yaptn?
demi; o da zr beyan etmi, zrn kabul etmi.
4
Hem, nakl-i sahih ile, Utbe ibni Eb Lehebhakknda
ferman etmi ki:

5
diye, Utbenin kbet-i feciasn haber
vermi. Sonra Yemen tarafna giderken bir arslan gelip onu
yemi, Peygamber Aleyhissalt Vesselmn hem
bedduasn, hem haberini tasdik etmi.
1. Bu iki bilezii Kisrdan alp Srkaya giydiren Allaha hamd olsun. Ali
el-Kari, erhu-if, 1:703, el-Askaln, el-sbe, no. 3115; Kd- Iyz, e-if,
1:344.
2. Buhar,mn: 31; Mslim, Fiten: 76; Tirmiz, Fiten: 41; Msned, 2:233, 240, 5:92,
99; Kd- Iyz, e-if, 1:337; el-Mubrekfor, Tuhfetl-Ahvez, 6:462, 663.
3. Kad Iyz, e-if,1:343; Hafc, erhu-if, 3:211; Ali el-Kari, erhu-if,
1:700; el-Elbn, Silsiletl-Ehdsis-Sahha, 1427.
4. Buhar,Cihad: 141, Tefsir: 60:1, Mez: 46; Mslim, Fedils-Sahbe: 161; Eb
Dvud, Cihad: 98; Tirmiz, 60:1; Msned, 1:79; el-Hkim, el-Mstedrek, 3:301;
Kad Iyz, e-if, 1:342.
5. Allahn bir iti onu yiyecek. el-Hafc, erhu-if,3:139; Ali el-Kari,
erhu-if, 1:664.
Hem, nakl-i sahih ile, feth-i Mekke vaktinde, Hazret-i
Bill-i Habe Kbe damna kp ezan okumu. Resa-y
Kureyten Ebu Sfyan, Attab ibni Esid ve Hris ibni
Hiam oturup konutular. Attab dedi: Pederim Esid
bahtiyard ki bugn grmedi. Hris dedi ki: Muhammed
bu siyah kargadan baka adam bulmad m ki mezzin
yapsn? Hazret-i Bill-i Habeyi tezyif etti. Ebu Sfyan
dedi: Ben korkarm, birey demeyeceim. Kimse olmasa
da, u Bathann talar ona haber verecek, o bilecek.
Hakikaten, bir para sonra Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselm onlara rast geldi, haryen konutuklarn syledi.
O vakit Attab ile Hris ehadet getirdiler, Mslman
oldular.
1
te, ey biare mlhid! Peygamber Aleyhissalt
Vesselm tanmayan kalbsiz adam! Bak, Kureyin iki
muannid bykleri, birtek ihbar- gayb ile imana geldiler.
Ne kadar kalbin bozulmu ki, mnev tevatrle, bu ihbar-
gayb gibi binler mucizt iitiyorsun, yine kanaat-i
tammen gelmiyor. Her ne ise, sadede dnyoruz.
Hem, nakl-i sahih ile, Gazve-i Bedirde, Hazret-i
AbbasSahabelerin eline esir dt vakitte, dye-i necat
istenilmi. O da demi: Param yok. Hazret-i Resul-i
Ekrem Aleyhissalt Vesselm ferman etmi ki: Zevcen
mm Fadl yannda bu kadar paray ln yere
brakmsn. Hazret-i Abbas tasdik edip, kimizden baka
kimsenin bilmedii bir sr idi. O vakit keml-i iman
kazanp slm olmu.
2
Hem, nakl-i sahih-i kat ile, muzr bir shir olan Lebid-i
Yahudi, Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm rencide
etmek iin acip ve messir bir sihir yapm. Bir taraa
salar sarm, stnde sihir yapm, bir kuyuya atm.
Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm, Hazret-i Aliye ve
Sahabelere ferman etmi: Gidiniz, ln kuyuda bu eit
sihir letlerini bulupgetiriniz. Gitmiler, aynen yle bulup
getirmiler. Herbir ipialdka, Resul-i Ekrem
Aleyhissalt Vesselm dahi rahatszlndan hiffet
buluyordu.
3
1. el-Hafci, erhu-if,3:219, 220; el-Askln, el-Metlibl-liye, no. 4366;
bnl-Kayym, Zdl-Med, (tahkik: el-Arnavud), 3:409-410; bni Him,
Sretn-Neb, 2:413.
2. Kad Iyz, e-if,1:343, Ali el-Kari, erhu-if, 1:699; Hafci, erhu-if,
3:206, 207; el-Heysem, Mecmeuz-Zevid, 6:85.
3. Buhar,Tb: 47, 49, 50; Edeb: 56; Daavt: 57; Bedl-Halk: 11; Mslim, Selm:
43; bni Mce, Tb: 45; Msned, 6:57, 63, 96; Ali el-Kari, er-if, 1:706; Tebrz,
Miktl-Mesbh, (tahkik: el-Elbn), 3:174, no. 5893.
Hem, nakl-i sahih ile, Ebu Hreyreve Huzeyfe gibi
mhim ztlar bulunduu bir heyette Resul-i Ekrem
Aleyhissalt Vesselm ferman etmi ki:

1
diye, birinin irtidadyla mthi
kbetini haber vermi. Ebu Hreyre dedi: O heyetten,
ben bir adamla ikimiz kaldk. Ben korktum. Sonra teki
adam Yemme Harbinde Mseylime tarafnda bulunup
mrted olarak katledildi.
2
hbar- Nebevnin hakikati kt.
Hem, nakl-i sahih ile, Umeyr ve Safvan Mslman
olmadan evvel, mhim bir mala mukbil, Peygamberin
(a.s.m.) katline karar verip, Umeyr ise Peygamberin (a.s.m.)
katlini niyet ederek Medineye gelmi. Resul-i Ekrem
Aleyhissalt Vesselm Umeyri grd, yanna ard.
dedi: Safvan ile maceranz budur. elini Umeyrin gsne
koydu; Umeyr Evet dedi, Mslman oldu.
3
1. Birinizin dii, Cehennemde Uhud Dandan daha byk olacaktr. Kad
Iyz, e-if,4:342, el-Hafci, erhu-if, 3:203; el-Heysem, Mecmeuz-Zevid,
8:289-290, 8:290; Tebrz, Miktl-Mesbh, 3:103.
2. Kad Iyz, e-if,1:342; Ali el-Kari, erhu-if, 1:298.
3. Kad Iyz, e-if,1:342, 343; el-Heysem, Mecmeuz-Zevid, 8:286-287,
8:284-286; bni Kesr, el-Bidye ven-Nihye, 3:313.
Daha bunlar gibi pek ok sahihihbrt- gaybiye vuku
bulmu. Mehur ktb- sitte-i sahiha-i hadsiyede
zikredilmitir ve senetleriyle beyan edilmitir. Bu risalede
beyan edilen vakatn ekseri, tevatr- mnev hkmnde
katdir, yakindirler. Bata Buhar ve Mslimki,
Kurndan sonra en sahih kitap olduklarn ehl-i tahkik
kabul etmive sair Sahih-i Tirmiz, Nese ve Ebu Davud
ve Mstedrekl-Hkim ve Msned-i Ahmed ibni Hanbel
ve Delil-i Beyhak gibi kitaplarda ananesiyle beyan
edilmitir.
imdi, ey mlhid-i bhu! Muhammed-i Arab (a.s.m.)
akll bir adamd deyip geme. nk u umur-u
gaybiyeye dair ihbrt- sadka-i Ahmediye (a.s.m.) iki
ktan hli deil: Ya diyeceksin ki, o zt- kudsde yle
keskin bir nazarve geni bir deh var ki, mzi ve
mstakbeli ve umum dnyay grr, bilir ve etraf- lemi
ve ark ve garb tem eder bir gz ve gemi ve
gelecek btn zamanlar kefeder bir dehs vardr. Bu hal
ise beerde olamaz; eer olsa, Hlk- lem tarafndan
verilmi bir harika, bir mevhibe olur. Bu ise, tek bayla bir
mucize-i zamdr. Veyahut inanacaksn ki, o zt- mbarek,
yle bir Ztn memuru ve akirdidir ki, herey Onun
nazarnda ve tasarrufundadr. Ve btn env- kinat ve
btn zamanlar Onun taht- emrindedir. Defter-i kebirinde
herey yazldr; istedii zaman talebesine bildirir ve
gsterir. Demek, Muhammed-i Arab Aleyhissalt
Vesselm, std- Ezelsinden ders alr, yle ders verir.
Hem, nakl-i sahih ile, Hazret-i Hlidi, harp iin
Dvmetl-Cendel reisi olan keydire gnderdii vakit
ferman etmi ki:

1
diye, bakar- vah avnda
bulacan, kavgasz esir edileceini ihbar etmi. Hazret-i
Hlid gitmi, aynen yle bulmu, esir etmi, getirmi.
Hem, nakl-i sahih ile, Kurey, Ben Him aleyhinde
yazdklar ve Kbenin sakfna astklar sahife hakknda
ferman etmi ki: Kurtlar yazlarnz yemi; yalnz
sahifedeki esm-i lhiyeye ilimemiler. Haber vermi.
Sonra sahifeye bakmlar; aynen yle olmu.
2
Hem, nakl-i sahih ile, Beytl-Makdisin fethinde byk
bir tun kacak ferman etmiti. Hazret-i mer
zamannda Beytl-Makdis fetholundu. Ve yle bir tun
kt ki, gnde yetmi bin veyat oldu.
3
1. Onu yabn kz avlarken bulacaksn. Kad Iyz, e-if,1:344; Hafci,
erhu-if, 3:218; Ali el-Kari, erhu-if, 1:704; bnl-Kayym, Zdl-Med,
5:538-539; el-Hkim, el-Mstedrek, 4:519; bni Kesr, el-Bidye ven-Nihye, 4:30.
2. Kad Iyz, e-if,1:345; Hafci, erhu-if, 3:720; Aliyyl-Kari, erhu-if,
1:706; bni Kesr, el-Bidye ven-Nihye, 3:96-97; bni Him, Sretn-Neb, 1:371.
3. Buhar,Tb: 30, Hyel: 13; Mslim, Selm: 98, 100; Muvatta, Medine: 22, 24;
Msned, 4:195-196; Beyhak, Deliln-Nbvve: 6:383; Syt, el-Hasisl-Kbr,
2:477-478.
Hem, nakl-i sahih ile, o zamanda vcudu olmayan
Basra
1
ve Badatn vcuda geleceklerini ve Badada
dnya hazinelerinin gireceini
2
ve Trkler
3
ve Bahr-i Hazar
etrafndaki milletlerle Araplar muharebe edeceklerini ve
sonra onlar oklukla slmiyete girecek, Araplara, Araplar
iinde hkim olacaklarn haber vermi. Demi ki:


4
Hem ferman etmi ki:

5
diye,
Emeviyenin Yezid ve Velid gibi erir reislerinin fesadn
haber vermi.
Hem Yemmegibi bir ksm yerlerde irtidat vuku
bulacan haber vermi.
6
Hem gazve-i mehure-i Hendekte ferman etmi ki:

7
diye,
Bundan sonra onlar
8
bana deil, belki ben onlara hcum
edeceim. Haber vermi, haber verdii gibi km.
Hem, nakl-i sahih ile, vefatndan bir iki ay evvel ferman
etmi ki:

9
diye vefatn haber
vermi.
Hem Zeyd ibni Shanhakknda ferman etmi ki:
10
` Zeydden evvel bir uzvu
ehid edileceini haber vermi. Bir zaman sonra, Nihavend
harbinde bir eli kesilmi. Demek, en evvel o el ehid olup
mnenCennete gitmi.
1. el-Elbn, Sahhu'l-Cmi'i's-Sar, 6:268, no. 7736; Tebrz, Mikt'l-Mesbh, no.
5433.
2. Kad Iyz, e-if,1:344; Aliyyl-Kari, erhu-if, 1:703; bni Kesr, el-Bidye
ven-Nihye, 10:102; Tebriz, Miktl-Mesbh, no. 5433.
3. Buhar,Cihad: 95 Mslim, Fiten: 64-66, Tirmiz, Fiten: 37 ve bni Mce, Fiten:
36.
4. inizde Arap olmayan milletlerin oalaca gnler yakndr. Onlar
sizingelirlerinizi ve hereyinizi gznz nnde yiyecekler ve
ensenizevuracaklar. Kad Iyz, e-if, 1:341; Hafci, erhu-if,3:194;
Aliyyl-Kari, erhu-if, 1:692; el-Heysem, Mecmeuz-Zevid, 7:310; el-Hkim,
el-Mstedrek, 4:519; Msned, 2:288, 296, 304, 324, 377, 520, 4:66, 5:38.
5. mmetimin helki, Kureyin birka kk gencinin elleriyle olacak.
Buhar,Menkb: 25; el-Hkim, el-Mstedrek, 4:479, 527, 572; Msned, 2:288, 296,
301, 304, 324, 377, 520, 536, 4:66, 5:38; bni Hibban, Sahih, 8:215, 252.
6. Buhar,Menkb: 25, Mezi: 70, Tabr: 40; Mslim, Ry: 21, 22; Tirmiz,
Ry: 10; Msned, 2:319; Beyhak, Dellin-Nbvve, 5:334-3366:358, 360, 524.
7. Buhar,Mez: 29; Msned, 4:262, 6:394; bni Hibban, Sahih, 6:272.
8. Kurey ve dier kabileler.
9. Allah bir kulunu serbest brakt. O da, Allah katndakini seti.
Buhar,Menkbul-Ensr: 45; Salt: 80, Fedils-Sahbe: 3; Mslim, Fedils-
Sahbe: 2; Tirmiz, Menkb: 15; Eb Dvud, Mukaddime: 14; Msned, 3:18, 478,
4:211, 5:139; bni Hibban, Sahih, 8:200, 9:58.
10. Onun bir uzvu kendisinden nce Cennete gider. Kad Iyz,e-if, 1:343;
Ali el-Kari, erhu-if, 1:702; Hafci, erhu-if, 3:214; el-Heysem,
Mecmeuz-Zevid, 9:398; Askln, el-Metlibl-liye, 4:91, no. 4047.
te, btn bahsettiimiz umur-u gaybiye, on ksm
env- muciztndan birtek nevidir. O nevin on ksmndan
bir ksmn sylemedik. imdi, bu ksmla beraber, icz-
Kurna dair Yirmi Beinci Szde, gayet geni ihbar- gayb
nevinin, drt nevini icmlen beyan etmiiz. te buradaki
nevi ile beraber, Kurnn lisanyla gaybdan haber verilen
o drt byk nevi beraber dn. Gr ki, ne kadar kat,
phesiz, parlak, kuvvetli, kav bir burhan- risalettir ki,
btn btn kalbi, akl bozulmayan, elbette iman edecek
ki, zt- Ahmediye Aleyhissalt Vesselm, Hlk- Klli
ey ve Allml-Guyb olan bir Zt- Zlcellin resuldr
ve Ondan haber alyor.
YEDNC NKTEL ARET
Mucizt- Nebeviyenin bereket-i taamhususunda olan
ksmndan birka kat ve mnen mtevatir misaline iaret
edeceiz. Bahisten evvel bir mukaddime zikri mnasiptir.
MUKADDME: u gelecek bereketli mucizat misalleri,
herbiri mteaddit tarikle, hatt bazlar on alt tarikle sahih
bir surette nakledilmi. Ekserisi bir cemaat-i kesire
huzurunda vuku bulmu; o cemaat iinde muteber ve sadk
insanlar onlardan bahsedip nakletmiler. Mesel, S
denilen drt avu taamdan yetmi adam yemiler, tok
olmular
1
naklediyor. O yetmi adam onun szn
iitiyor, tekzip etmiyor. Demek sktla tasdik ediyorlar.
Halbuki, o asr- sdk ve hakikatte ve o hakperest ve cidd
ve doru adam olan Sahabeler, zerre miktar yalan grse,
red ve tekzip ederler. Halbuki, bahsedeceimiz vakalar
oklar rivayet etmi ve tekiler de sktla tasdik etmiler.
Demek, herbir hdise mnen mtevatir gibi katdir.
1. Buhr, Menkb, 25; Mslim, Eribe, 142; Tirmiz, Menkb, 6; bni Mce,
Etime, 47; Muvatta, Sfatn-Neb, 19.
Hem Sahabeler, Kurnn ve yetlerin hfzndan sonra,
en ziyade Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselmn ef al ve
akvlinin muhafazasna, bahusus ahkma ve mucizta dair
ahvline btn kuvvetleriyle altklarn ve shhatlerine
pek ok dikkat ettiklerini, tarih ve siyer ehadet ediyor.
Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselma ait en kk bir
hareketi, bir sreti, bir hali ihmal etmemiler. Ve
etmediklerini ve kaydettiklerini, ktb- ehdisiye ehadet
ediyor.
Hem Asr- Saadette, mucizt ve medar- ahkm
ehdisi, kitabetle oklar kaydedip yazdlar. Hususan
Abdile-i Seba kitabetle kaydettiler. Hususan,
Tercmanl-Kurn olan Abdullah ibni Abbas ve Abdullah
ibni Amr ibnil-s, bahusus otuz krk sene sonra Tbinin
binler muhakkikleri, ehdisi ve mucizt yazyla
kaydettiler.
Daha ondan sonra, bata drt imam- mtehidve binler
muhakkik muhaddisler naklettiler, yazyla muhafaza ettiler.
Daha Hicretten iki yz sene sonra, bata Buhar,
Mslim, Ktb- Sitte-i makbulevazife-i hfz omuzlarna
aldlar. bni Cevz gibi iddetli binler mnekkitler kp,
baz mlhidlerin veya kirsiz veya hfzsz veya ndanlarn
kartrdklar mevzu ehdisi tefrik ettiler, gsterdiler.
Sonra, ehl-i ken tasdikiyle, yetmi defa Resul-i Ekrem
Aleyhissalt Vesselm temessledip yakaza halinde onun
sohbetiyle merref olan Celleddin Syut gibi allmeler
ve muhakkikler, ehdis-i sahihann elmaslarn, sair
szlerden ve mevzuattan tefrik ettiler. te, bahsedeceimiz
hdiseler, mucizeler, byle elden elekuvvetli, emin,
mteaddit ve ok, belki hadsiz ellerdensalam olarak
bize gelmi.
1
te buna binaen, Bu zamana kadar uzun mesafeden
gelen, u zamandan t o zamana kadar bu hdiseleri, nasl
bileceiz ki karmam ve sdir? hatra gelmemelidir.
BEREKETE DAR MUCZT-I KATYENN BRNC
MSAL: Bata Buhar ve Mslim, Ktb- Sitte-i sahiha
mttekan haber veriyorlar ki:
Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselmn Hazret-i
Zeynep ile tezevvc velmesinde, Hazret-i Enesin
validesi mm Sleym, bir iki avu hurmay yala
kavurarak bir kaba koyup Hazret-i Enesle Peygamber
Aleyhissalt Vesselma gnderdi. Enese ferman etti ki:
Filn, ln ar. Hem, kime tesadf etsen davet et.
Enes de kime rast geldiyse ard. yz kadar Sahabe
gelip suffe ve hcre-i saadeti doldurdular.
Ferman etti: Yani, Onar onar
halka olunuz. Sonra, mbarek elini o az taam zerine
koydu, dua etti, Buyurun dedi. Btn o yz adam
yediler, tok olup kalktlar. Enese ferman etmi: Kaldr.
Enes demi ki: Bilmedim, taam kabn koyduum vakit mi
taam oktu, yoksa kaldrdm vakit mi oktu, fark
edemedim.
2
1. Allaha hamd olsun. Bu Rabbimin ihsndr.
2. Buhar,Nikh: 64; Mslim, Nikh: 94, 95; Tirmiz, 33:21; Nes, Nikh: 84; Eb
Dvud, Edeb: 95; Msned, 3:29, 5:462; Kad Iyz, e-if, 1:294.
KNC MSAL: Mihmandr- Nebev Ebu Eyyubil-
Ensr hanesine terif-i Nebev hengmnda Ebu Eyyub der
ki:
Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm ve Ebu Bekr-i
Sddka k gelecek iki kiilik yemek yaptm. Ona ferman
etti:
1
Otuz adam geldiler,
yediler. Sonra ferman etti:
2
Altm daha davet
ettim. Geldiler, yediler. Sonra ferman etti
3
Yetmi daha davet ettim. Geldiler, yediler. Kaplarda yemek
daha kald. Btn gelenler o mucize karsnda slmiyete
girip biat ettiler. O iki kiilik taamdan yz seksen adam
yediler.
4
NC MSAL: Hazret-i mer ibnl-Hattab ve Ebu
Hreyre ve Selemetbnl-Ekv ve Ebu Amratel-Ensar
gibi, mteaddit tariklerle diyorlar ki:
Bir gazvede ordu a kald. Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselma mracaat ettiler. Ferman etti ki:
Heybelerinizde kalan bakye-i erzak toplaynz. Herkes
azar birer para hurma getirdi. En ok getiren, drt avu
getirebildi. Bir kilime koydular.
Seleme der ki: Mecmuunu ben tahmin ettim, oturmu
bir kei kadar ancak vard. Sonra Resul-i Ekrem
Aleyhissalt Vesselm bereketle dua edip ferman etti:
Herkes kabn getirsin. Koutular, geldiler. O ordu iinde
hibir kap kalmad, hepsini doldurdular. Hem fazla kald.
Sahabeden bir rvi demi: O bereketin gidiatndan
anladm: Eer ehl-i arz gelseydi, onlara dahi k
gelecekti.
5
1. Ensardan otuz kii ar.
2. Altm kii ar.
3. Yetmi kii ar.
4. Kad Iyz, e-if,1:292; el-Heysem, el-Mecmeuz-Zevid, 8:303; Hafc,
erhu-if, 3:33; Ali el-Kari, erhu-if, 1:604.
5. Buhar, erike: 1; Cihad: 123; Mslim,man: 44, 45; Msned, 3:11, 418.
DRDNC MSAL: Bata Buhar ve Mslim, ktb-
sahiha beyan ediyorlar ki:
Abdurrahman ibn-i Eb Bekr-i Sddkder: Biz yz otuz
Sahabe, bir seferde Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm
ile beraberdik. Drt avu miktar olan bir s ekmek iin
hamur yapld. Bir kei dahi kesildi, piirildi; yalnz cier ve
bbrekleri kebap yapld. Kasem ederim, o kebaptan, yz
otuz Sahabeden herbirisine bir para kesti, verdi. Sonra
Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm pimi eti iki
kseye koydu. Biz umumumuz tok oluncaya kadar yedik;
fazla kald. Ben fazlasn deveye ykledim.
1
BENC MSAL: Ktb- sahiha katiyetle beyan
ediyorlar ki:
Gazve-i Garra-i Ahzabda, mehur Yevml-Hendekte,
Hazret-i Cbirul-Ensr kasemle iln ediyor: O gnde, drt
avu olan bir s arpa ekmeinden, bir senelik bir kei
olandan bin adam yediler ve ylece kald.
Hazret-i Cbir der ki: O gn yemek, hanemde piirildi.
Btn bin adam o sdan, o olaktan yediler, gittiler. Daha
tenceremiz dolu kaynyor, daha hamurumuz ekmek
yaplyor. O hamura, o tencereye mbarek aznn suyunu
koyup bereketle dua etmiti.
2
te, u mucize-i bereketi, bin ztn huzurunda, onlar
ona alkadar gstererek Hazret-i Cbir kasemle iln
ediyor. Demek u hdise, bin adam rivayet etmi gibi kat
denilebilir.
ALTINCI MSAL: Nakl-i sahih-i kat ile, hdim-i Nebev
Hazret-i Enesin amcas mehur Ebu Talha der ki: Resul-i
Ekrem Aleyhissalt Vesselm, yetmi seksen adam,
Enesin koltuu altnda getirdii az arpaekmeinden tok
oluncaya kadar yedirdi. O az ekmekleri para
paraediniz emretti ve bereketle dua etti. Menzil dar
olduundan, onar onargelip yediler, tok olarak gittiler.
3
1. Buhar,Hibe: 28, Etme: 6; Mslim, Eribe: 175; Msned: 1:197, 198; es-St,
el-Fethr-Rabbn: 22:55.
2. Buhar,Maz: 29; Mslim, Eribe: 141; el-Hkim, el-Mstedrek, 3:31; Ali
el-Kari, e-if, 1:290; Kenzl-Ummal, 12:409, 424.
3. Buhar,Etme: 6, 48; Mslim, Eribe: 142, 143; Msned, 3:218; Ali el-Kari,
e-if, 1:291, 297; el-Hkim, el-Mstedrek, 3:31.
YEDNC MSAL: Nakl-i sahih-i kat ile, if-i erif ve
Mslim gibi ktb- sahiha beyan ederler ki:
Hazret-i Cbirul-Ensr diyor: Bir zt, Resul-i Ekrem
Aleyhissalt Vesselmdan iyli iin taam istedi. Resul-i
Ekrem Aleyhissalt Vesselm yarm yk arpa verdi. ok
zaman o adam iyliyle ve misarleriyle o arpadan yediler.
Bakyorlar, bitmiyor. Noksaniyetini anlamak iin ltler.
Sonra bereket dahi kalkt; noksan olmaya balad. Resul-i
Ekrem Aleyhissalt Vesselma geldi, vakay beyan etti.
Ona cevaben ferman etti:

Yani, Eer kile ile tecrbe etmeseydiniz, hayatnzca
size yeterdi.
1
SEKZNC MSAL: Tirmiz ve Nese ve Beyhak ve
if-i erif gibi ktb- sahiha beyan ediyorlar ki:
Hazret-i Semuretebni Cndbder: Resul-i Ekrem
Aleyhissalt Vesselma bir kse et geldi. Sabahtan
akama kadar fevc fevc adamlar geldiler, yediler.
2
te, mukaddimede beyanettiimiz srra binaen, u
vaka-i bereket yalnz Semurenin rivayeti deil; belki
Semure, o yemei yiyen cemaatlerin mmessili gibi,
onlarn namna ve tasdiklerine binaen iln ediyor.
DOKUZUNCU MSAL: if-i erif sahibi ve mehur
bni Eb eybe ve Tabern gibi mevsuk ve sahih
muhakkikler rivayetiyle, Hazret-i Ebu Hreyre der:
Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm bana emretti:
Mescid-i erin suffesini mesken ittihaz eden yzden
ziyade fukara-y muhacirni davet et. Ben dahi onlar
aradm, topladm. Umumumuza bir tabla taam konuldu.
Biz istediimiz kadar yedik, kalktk. O kse konulduu
vakit nasl idi; yine yle dolu kald. Yalnz parmaklarn izi
taamda grnyordu.
3
1. Mslim,Fedil: 3, no. 2281; Beyhak, Deliln-Nbvve: 6:114.
2. Tirmiz(tahkik: Ahmed kir), no. 2629; Eb Dvud, Mukaddime: 9; Msned,
5:12, 18; el-Hkim, el-Mstedrek, 2:618.
3. Kad Iyz, e-if,1:293; Ali el-Kari, e-if, 1:606; el-Heysem, Mecmeuz-
Zevid, 8:308; Beyhak, Deliln-Nbvve: 6:101.
te, Hazret-i Ebu Hreyre, umum kmiln-i ehl-i suffe
tasdikine istinaden, onlar namna haber verir. Demek,
mnen umum ehl-i suffe rivayet etmi gibi katdir. Hem
hi mmkn mdr ki, o haber hak ve doru olmasa, o
sadk ve kmil ztlar skt edip tekzip etmesinler?
ONUNCU MSAL: Nakl-i sahih-i kat ile, Hazret-i
mam- Ali der:
Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm, Ben
Abdilmuttalibi cem etti. Onlar krk adam idiler. Onlardan
bazlar bir deve yavrusunu yerdi ve drt kyye st ierdi.
Halbuki, umum onlara bir avu kadar bir yemek yapt;
umum yiyip tok oldular, yemek eskisi gibi kald. Sonra,
drt adama ancak k gelir aatan bir kap iinde st
getirdi. Umumen itiler, doydular; iilmemi gibi bki
kald.
1
te, Hazret-i Alinin ecaati ve sadakati katiyetinde bir
mucize-i bereket!
ON BRNC MSAL: Nakl-i sahih ile, Hazret-i Ali ve
Fatmatz-Zehr velmesinde, Resul-i Ekrem
Aleyhissalt Vesselm, Bill- Habeye emretti: Drt
be avu un, ekmek yaplsn ve bir deve yavrusu kesilsin.
Hazret-i Bill der: Ben taam getirdim. Mbarek elini
stne vurdu. Sonra taife taife Sahabeler geldiler, yediler,
gittiler. O yemekten bki kalan miktara yine bereketle dua
etti. Btn Ezvc- Thirta, herbirine birer kse
gnderildi. Emretti ki: Hem yesinler, hem yanlarna
gelenlere yedirsinler.
2
Evet, byle mbarekbir izdivata, elbette byle bir
bereket lzmdr ve vukuu katdir.
ON KNC MSAL: Hazret-i mam- Cafer-i Sadk,
pederleri mam- Muhammedl-Bkrdan, o da pederi
mam- Zeynelbidinden, o dahi mam- Aliden nakleder
ki:
Fatmatz-Zehr, yalnz ikisine k gelecek bir yemek
piirdi. Sonra Aliyi gnderdi, t Resul-i Ekrem
Aleyhissalt Vesselm gelsin, beraber yesinler. Terif etti
ve emretti ki, o yemekten herbir ezvcna birer kse
gnderildi. Sonra kendine, hem Aliye, hem Fatma ve
evltlarna birer kse ayrldktan sonra, Hazret-i Fatma
der: Tenceremizi kaldrdk; daha dolu olup tayordu.
Meiet-i lhiye ile, hayli zaman o yemekten yedik.
3
1. Kad Iyz, e-if,1:293; Ali el-Kari, e-if, 1:607; el-Hafc, erhu-if, 3:36;
el-Heysem, Mecmeuz-Zevid, 8:302-303; Ahmed ibni Hanbel, Fedils-Sahbe
(tahkik: Vasiyyllah), 1220; Msned, 1:159.
2. Kad Iyz, e-if,1:297; Ali el-Kari, e-if, 1:613; Beyhak, Deliln-Nbvve:
3:160.
3. Kad Iyz, e-if,1:294; Ali el-Kari, e-if, 1:608; bni Hacer, el-Metlibl-
liye, 4:73, no. 4001.
Acaba niin bu nuran, yksek silsile-i rivayetten gelen
u mucize-i berekete, gznle grm gibi inanmyorsun?
Evet, buna kar eytan dahi bahane bulamaz.
ON NC MSAL: Ebu Davud ve Ahmed ibni
Hanbel ve mam- Beyhak gibi sadk imamlar,
Dkeynl-Ahmes ibni Saidil-Mzeynden, hem alt
kardele beraber sohbete merref ve Sahabelerden olan
Numan ibni Mukarrinil-Ahmesiyyil-Mzeynden, hem
Cerirden naklederek, mteaddit tariklerle Hazreti mer
ibnl-Hattabdan naklediyorlar ki:
Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm Hazret-i mere
emretti: Ahmes kabilesinden gelen drt yz atlya
yolculuk iin zd zahre ver. Hazret-i mer dedi: Ya
Resulallah, mevcut zahre birka sdr. Kmesi, oturmu
bir deve yavrusu kadardr. Ferman etti: Git, ver. O da
gitti, yarm yk hurmadan, drt yz svariye kifayet
derecesinde zd zahre verdi. Ve dedi: Hi noksan
olmam gibi eski halinde kald.
1
1. Es-St, el-Fethr-Rabbn, 22:85; Msned, 5:445; Kad Iyz, e-if, 1:294; Ali
el-Kari, e-if, 1:609; Beyhak, Deliln-Nbvve: 5:365.
te u mucize-i bereket, drt yz adamla ve bahusus
Hazret-i mer ile mnasebettar bir surette vukua gelmitir.
Rivayetlerin arkasnda bunlar var. Bunlarn sktu,
tasdiktir; iki haber-i vahid deyip geme. Byle hdiseler
haber-i vahid dahi olsa, tevatr- mnev hkmnde
kanaat verir.
ON DRDNC MSAL: Bata Buhar ve Mslim,
ktb- sahiha haber veriyorlar ki:
Hazret-i Cbirin pederi vefat eder. Borcu ok, ziyade
medyun; bor sahipleri de Yahudiler. Cbir, pederinin asl
maln guremya verdi, kabul etmediler. Halbuki,
bandaki meyveleri, ka senede deynine k gelmeyecek.
Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm ferman etti: Ban
meyvelerini koparnz, harman ediniz. yle yaptlar.
Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm harman iinde
gezdi, dua etti. Sonra Cbir, harmandan pederinin btn
guremsnn borlarn verdikten sonra, yine, bir senede
badan gelen mahsult kadar harmanda kald. Bir
rivayette, btn guremya verdii kadar kald. O
hdiseden, bor sahipleri olan Yahudiler ok taaccp edip
hayrette kaldlar.
1
te u mucize-i bhire-i bereket, yalnz Hazret-i
Cbirgibi birka rvilerin haberi deil. Belki mnev
tevatr hkmnde, o hdise ile mnasebettar, hadd-i
tevatr derecesinde ok adamlar temsil ederek rivayet
etmiler.
ON BENC MSAL: Bata Tirmiz ve mam- Beyhak
gibi muhakkikler, Hazret-i Ebu Hreyreden nakl-i sahihle
beraber haber veriyorlar ki:
Ebu Hreyre demi ki: Bir gazvede (baka bir rivayette,
Gazve-i Tebkte), ordu a kald. Resul-i Ekrem
Aleyhissalt Vesselm ferman etti: Birey
var m? diye emretti. Ben dedim: Heybede bir para
hurma var. (Bir rivayette, on be tane imi.) Dedi: Getir.
Getirdim. Mbarek elini soktu, birkabza kard, bir kaba
brakt, bereketle dua buyurdular. Sonra onaronar askeri
ard, umumen yediler. Sonra ferman etti:

2
1. Buhar,Vesy: 36, By: 51, Sulh: 13, stikraz: 18; Nes, Vesy: 3, 4;
Msned, 3:313, 365, 373, 391, 395, 398; bni Hibban, Sahih, 8:167; es-St,
el-Fethr-Rabbn, 22:60; Kad Iyz, e-if, 1:295.
2. Getirdiin eyi al gtr. Onu tut muhafaza et ve boaltma.
Tirmiz,Menkb: 47, no. 3839; Beyhak, Deliln-Nbvve: 6:110 (muhtelif
tariklerle); Msned, 2:352; Kad Iyz, e-if, 1:295; es-St, el-Fethr-Rabbn,
22:56; Tebrz, Miktl-Mesbh, 3:191 no. 5933.
Ben aldm, elimi o heybeye soktum. Evvel getirdiim
kadar elime geti. Sonra Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselm hayatnda, Ebu Bekir ve mer ve Osman
hayatnda o hurmalardan yedim. (Baka bir tarikte rivayet
edilmi ki: O hurmalardan ka yk, f sebilillh sarf ettim.
Sonra Hazret-i Osmann katlinde o hurma, kabyla nehb
ve garat edildi, gitti.)
te, hoca-i kinatolan Fahr-i lem Aleyhissalt
Vesselmn kuds medresesi ve tekkesi olan suffenin
demirba bir mhim talebesi ve mridi ve kuvve-i
hafzann ziyadesi iin dua-y Nebeviyeye mazhar olan
Hazret-i Ebu Hreyre, gazve-i Tebk gibi bir mecma-
nsta vukuunu haber verdii u mucize-i bereket, mnen
bir ordu sz kadar kat ve kuvvetli olmak gerektir.
ON ALTINCI MSAL: Bata Buhar, ktb- sahiha
nakl- kat ile beyan ediyorlar ki:
Hazret-i Ebu Hreyrea olmu. Resul-i Ekrem
Aleyhissalt Vesselmn arkasndan gidip menzil-i
saadete gitmiler. Bakarlar ki, bir kadeh st oraya hediye
getirilmi. Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm emretti
ki: Ehl-i Suffeyi ar. Ben kalbimden dedim ki: Bu stn
btnn ben iebilirim; ben daha ziyade muhtacm.
Fakat emr-i Nebev iin onlar topladm, getirdim. Yz
mtecaviz idiler. Ferman etti: Onlara iir. Ben de o
kadehteki st birer birer verdim. Herbirisi doyuncaya
kadar ier, dierine veririm. Byle birer birer iirerek btn
Ehl-i Suffe o s stten itiler. Sonra ferman etti ki:
1
Ben itim. tike,
ferman eder. T, ben dedim: Seni hak ile irsal eden Zt-
Zlcelle kasem ederim, yer kalmad ki ieyim. Sonra
kendisi ald, Bismillh deyip hamd ederek bakyesini iti.
Yz bin yet olsun!
1. Geriye seninle ben kaldk, i. Buhar, Rikk: 17; Tirmiz, Sfatl-Kyme: 36,
no. 2477; Msned, 2:515; Tirmiz(tahkik: Ahmed kir), no. 2479; el-Hkim,
el-Mstedrek, 3:15; Kad Iyz, e-if, 1:296.
te u s, hlisst gibi ltf, phesiz mucize-i bhire-i
bereket, be yz bin hadsi hfzna alan Hazret-i Buhar
bata olarak, Ktb- Sitte-i sahiha ile nakilleri, gzle
grmek kadar kat olmakla beraber, medrese-i kudsiye-i
Ahmediye (a.s.m.) olan suffenin namdar, sadk, hafz bir
akirdi olan Ebu Hreyrenin, umum Ehl-i Suffeyi mnen
ihad ederek, det umumunu temsil edip u ihbar tevatr
derecesinde kat telkki etmeyenin, ya kalbi bozuk veya
akl yok. Acaba, Hazret-i Ebu Hreyre gibi sadk ve btn
hayatn hadse ve dine vakfeden,

1
hadsini iiten ve nakleden, hi
mmkn mdr ki, hfzndaki ehdis-i Nebeviyenin
kymetini ve shhatini pheye drp Ehl-i Suffenin
tekzibine hedef edecek muhalif bir sz ve aslsz bir vaka
sylesin? H!
1. Kim bilerek bana yalan isnad ederse (benden yalan bir ey haber verirse)
Cehennem ateindeki yerine hazrlansn. Buhar,lim: 39; Ceniz: 33; Enbiy:
50; Edeb: 109; Mslim, Zhd: 72; Eb Dvud, lim: 4; Tirmiz, Fiten: 70, lim: 8, 13;
Tefsir: 1; Menkb: 19; bni Mce, Mukaddime: 4; Drm, Mukaddime: 25, 46;
Msned, 1:70, 78.
Y Rab! u Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselmn
bereketi hrmetine, bize ihsan ettiin madd ve mnev
rzkmza bereket ihsan et!
BR NKTE- MHMME: Malmdur ki, zayf eyler
itim ettike kuvvetleir. ncecik ipler topak yaplsa,
kuvvetli halat olur. Kuvvetli halatlar topak yaplsa, kimse
koparamaz. te, on be env- mucizattan yalnz bereket
ksmndaki mucizt ve o ksmn on be ksmndan ancak
bir ksmn, on be misalle gsterdik. Herbir misal, tek
bayla nbvveti ispat eder bir derecede kuvvetliydi.
Farz- muhal olarak, bunlarn bir ksmn kuvvetsiz saysak
da yine kuvvetsiz diyemeyiz. nk, kav ile ittifak eden
kavleir.
Hem u on be misalin itima, kat, phesiz bir
tevatr- mnev ile, kuvvetli bir mucize-i kbry gsterir.
imdi, u mecmudaki mucize-i kbr, bereket
mucizelerinden zikredilmemi olan on drt ksm- hare
mezc edilse, kuvvetli halatlar topak yapmak gibi,
koparlmas mmkn olmayan bir mucize-i ekber, iinde
grnr.
Sonra, u mucize-i ekberi, sair on drt nevi muciztn
mecmuuna ilve et, gr ki, ne derece kuvvetli, sarslmaz,
kat bir burhan- nbvvet-i Ahmediyeyi (a.s.m.) gsterir.
te, nbvvet-i Ahmediyenin (a.s.m.) direi, u mecmudan
teekkl eden da gibi kuvvetli bir direktir. imdi,
cziyatta ve misallerde, s-i fehimden gelen phelerle, o
metin sakf- mually sebatsz ve kbil-i sukut grmek ne
derece aklszlk olduunu anladn.
Evet, berekete dair o mucizeler gsteriyorlar ki,
Muhammed-i ArabAleyhissalt Vesselm, umuma rzk
veren ve rzklar halk eden bir Zt- Rahm ve Kermin
sevgili memurudur, pek hrmetli bir abdidir ki, rzkn
envnda, hilf- det olarak, ona hiten ve srf gaybdan
ziyafetler gnderiyor.
Malmdur ki, Ceziretl-Arab, suyu ve ziraati az bir
yerdir. Onun iin, ahalisi, hususan bidayet-i slmdaki
Sahabeler, dyk- maiete maruzdular. Hem susuzlua ok
defa giriftar oluyorlard. te, bu hikmete binaen, mucizt-
bhire-i Ahmediye Aleyhissalt Vesselmn mhimleri,
taam ve su hususunda tezahr etmi. Bu harikalar, dv-y
nbvvete delil ve mucize olmaktan ziyade, ihtiyaca
binaen, Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselma bir ikram-
lh, bir ihsan- Rabbn, bir ziyafet-i Rahmniye
hkmndedir. nk, o mucizt grenler, nbvveti
tasdik etmiler. Fakat mucize zuhur ettike iman
ziyadeleir, nurun al nur olur.
SEKZNC ARET
Su hususunda tezahr eden bir ksm mucizt beyan
eder.
MUKADDME: Malmdur ki, cemaatler iinde vuku
bulan hdiseler, hd bir surette nakledilse, tekzip
edilmedii vakit, doruluunu gsterir. nk, insann
ftratnda, yalana yalandr demeye cibill bir meyil vardr.
Hususan, her kavimden ziyade yalana kar skt etmez
Sahabeler olsa; hususan hdiseler Resul-i Ekrem
Aleyhissalt Vesselma taallk etse; ve bilhassa,
nakleden, mehir-i Sahabeden olsa, elbette o haber-i
vahid sahibi, o hdiseyi gren cemaati temsil eder
hkmnde rivayet eder.
Halbuki, imdi bahsedeceimiz mucizt- miyeyi,
herbir misali ok tariklerle, ok Sahabelerin ellerinden,
binler Tbinin muhakkikleri el atp almlar, salam olarak
ikinci asr mtehidlerinin ellerine vermiler. Onlar da,
keml-i ciddiyetle ve hrmetle el atp, kabul edip,
arkalarndaki asrn muhakkiklerinin ellerine vermiler. Her
tabaka, binler kuvvetli ellerden geip, gele gele t asrmza
gelmi. Hem Asr- Saadette yazlan ktb- ehdisiye
salam olarak devredilip, t Buhar ve Mslim gibi ilm-i
hadsin dhi imamlarnn ellerine gemi. Onlar da,
keml-i tahkikle mertibini tefrik ederek, shhati phesiz
olanlar cem ederek bize ders vermiler, takdim
etmiler.
1
1. Allah onlar bol hayrla mkfatlandrsn.
te, Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselmn mbarek
parmaklarndan suyun akmas ve pek ok adama iirmesi
mtevatirdir. yle bir cemaat nakletmi ki, yalana
ittifaklar muhaldir. u mucize gayet katdir. Hem defa,
mecma- azmde tekerrr etmi. Bata Buhar, Mslim,
mam- Mlik, mam- uayb, mam- Katde gibi pek ok
ehl-i sahih bir cemaat, Sahabelerden, bata hdim-i Nebev
Hazret-i Enes, Hazret-i Cbir, Hazret-i bni Mesud gibi
mehir-i Sahabenin bir cemaatinden, parmaklarndan
suyun kesretle akmas ve orduya iirmesi, nakl-i sahih-i
kat ile beyan edilmitir. Bu nevi mucize-i miyeden, pek
ok misallerinden dokuz misali beyan edeceiz.
BRNC MSAL: Bata Buhar, Mslim, ktb- sahiha,
Hazret-i Enesten nakl-i sahihle haber veriyorlar ki:
Hazret-i Enesdiyor: Zevra nm-mahalde, yz kii
kadar, Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm ile
beraberdik. kindi namaz iin abdest almay emretti. Su
bulunmad. Yalnz bir para su emretti; getirdik. Mbarek
ellerini iine batrd. Grdm ki, parmaklarndan eme
gibi su akyor. Sonra, btn maiyetindeki yz adam
geldiler, umumu abdest alp itiler.
1
te, u misali, Hazret-i Enes, yz kiiyi temsil ederek
haber veriyor. Mmkn mdr ki, o yz kii, u habere
mnenitirak etmesinler; hem itirak etmedikleri halde
tekzip etmesinler?
KNC MSAL: Bata Buhar, Mslim, ktb- sahiha
haber veriyorlar ki:
Hazret-i Cbir ibni Abdullahil-Ensrbeyan ediyor: Biz,
bin be yz kii, Gazve-i Hudeybiyede susadk. Resul-i
Ekrem Aleyhissalt Vesselm, krba denilen deriden bir
kap sudan abdest ald, sonra elini iinesoktu. Grdm ki,
parmaklarndan eme gibi su akyor. Bin be yz kiiiip,
kaplarn o krbadan doldurdular.
Slim ibni Ebil-Cad, Cbirden sormu: Ka
kiiydiniz? Cbir demi ki: Yz bin kii de olsayd, yine
k gelirdi. Fakat biz, on be yz (yani bin be yz) idik.
2
1. Buhr,Vud: 32, 46, Menkb: 25; Mslim, Fedil: 45, 6; Nes, Tahret: 60;
Eb Dvud, Mukaddime: 5; Tirmiz, Menkb: 6; Muvatta, Tahret: 32; Msned,
3:132, 147, 170, 215, 289; bni Hibban, Sahih, 8:171; Tirmiz (Ahmed kir), no.
3635.
2. Buhr,Menkb: 25; Maz: 35; Tefsir: Fetih Sresi, 5; Eribe: 31; Mslim,
mra: 72, 73; Msned, 3:329; bni Hibban, Sahih, 8:110.
te, u mucize-i bhirenin rvileri, mnen bin be yz
kadardrlar. nk, ftrat- beeriyede, yalana yalan demek
bir meyl-i arzusu vardr. Sahabeler ise, sdk ve doruluk
iin, can ve mal ve peder ve validelerini ve kavim ve
kabilelerini feda edip, sdk ve hak iin fedai olduklar
halde, hem Benden bilerek yalan birey haber veren,
Cehennem ateinden yerini hazrlasn melindeki hads-i
erin tehdidine kar, yalana mukbil skt etmeleri
mmkn deildir. Madem skt ettiler; o haberi kabul
ettiler, mnen itirak edip tasdik ediyorlar demektir.
NC MSAL: Gazve-i Buvatta, yine Buhar,
Mslim bata, ktb- sahiha beyan ediyorlar ki:
Hazret-i Cbirdedi ki: Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselm ferman etti:
Abdest almak iin nida et dediler. Su
yok denildi. Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm dedi:
Bir para su bulunuz. Gayet az su getirdik. Sonra, o az
sustne elini kapad, bireyler okudu, bilmedim ne idi.
Sonra fermanetti: Yani, Klenin
byk tetini (tekne) getir. Bana getirildi; ben de Resul-i
Ekrem Aleyhissalt Vesselmn nne koydum. O da
elini iine koydu, parmaklarn at. Ben de o azsuyu,
mbarek eli zerine dkyordum. Grdm ki, mbarek
parmaklarndan kesretle su akt, sonra tet doldu. Suya
muhta olanlar ardm. Btn geldiler, o sudan
abdestalp itiler. Ben dedim: Daha kimse kalmad. Elini
kaldrd; o cefne(yani tekne) lebleb dolu kald.
1
te, u mucize-i bhire-i Ahmediye(a.s.m.) mnen
mtevatirdir. nk, Hazret-i Cbir o ite bata olduu
iin, birinci sz onun hakkdr; o, umumun namna iln
ediyor. nk o vakit hizmet eden o zt idi; iln, bata
onun hakkdr. bni Mesud da aynen rivayetinde diyor ki:
Ben grdm ki, Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselmn
parmaklarndan eme gibi su akyor.
2
Acaba, mehir-i
sddkn-i Sahabeden olan Enes, Cbir, bni Mesud gibi bir
cemaat dese, Ben grdm; grmemesi mmkn mdr?
1. Mslim,Zhd, 74, no. 3013; bni Hibban, Sahih, 8:159.
2. Buhr,Menkb: 25; Tirmiz, Menkb: 6; Tirmiz (tahkik: Ahmed kir), 3637;
Drm, Mukaddime: 5.
imdi u misali birletir, ne kadar kuvvetli bir
mucize-i bhire olduunu gr. Ve tarikbirlese, hakik
tevatr hkmnde parmaklarndan su akmasn kat ispat
eder. Hazret-i Ms Aleyhisselmn tatan on iki yerde
eme gibi su aktmas, Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselmn on parmandan on musluk suyun akmasnn
derecesine kamaz. nk, tatan su akmas mmkndr;
diyat iinde nazri bulunur. Fakat et ve kemikten b-
kevser gibi suyun kesretle akmasnn nazri, diyat iinde
yoktur.
DRDNC MSAL: Bata mam- Mlik, Muvatta
kitab- muteberinde, Muaz ibni Cebel gibi mehir-i
Sahabeden haber veriyor ki:
Hazret-i Muaz ibni Cebeldedi ki: Gazve-i Tebkte bir
emeye rast geldik; sicim kalnlnda, gle akyordu.
Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm emretti ki: Bir
para o suyu toplaynz. Avularnda bir para topladlar.
Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm, onunla elini
yzn ykad. Suyu emeye koyduk. Birden emenin
menfezi alp kesretle akt, btn orduya k geldi.
Hatt bir rvi olan mam bni shak der ki: Gk
grlts gibi, toprak altnda o emenin suyu grlt
yaparak yle akt. Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm
Hazret-i Muaza ferman etti ki:


Yani, Bu eser-i mucizeolan mbarek su devam edip
buralar baa evirecek; mrn varsa greceksin.
1
Ve yle
olmutur.
BENC MSAL: Bata Buhar, Hazret-i Berdan ve
Mslim, Hazret-i Selemetibni Ekvdan ve sair ktb-
sahiha baka rvilerden mttekan haber veriyorlar ki:
Gazve-i Hudeybiyede bir kuyuya rast geldik. Biz drt
yz kiiydik. O kuyunun suyu ellikiiyi ancak idare ederdi.
Biz suyu ektik, iinde birey brakmadk. Resul-i Ekrem
Aleyhissalt Vesselm geldi, kuyunun bana oturdu. Bir
kova su istedi; getirdik. Kovann iine mbarek aznn
suyunu brakt ve dua etti, sonra o kovay kuyuya dkt.
Birden kuyu cotu ve kaynad, azna kadar doldu. Btn
ordu, kendileri ve hayvnt doyuncaya kadar itiler,
kaplarn da doldurdular.
2
1. Muvatt,Sefer, 2; Msned, 2:308, 323, 5:228, 237; bni Hibban, Sahih, 8:167;
Beyhak, Deliln-Nbvve: 2:64, 5:236.
2. Buhar,Menkb: 25, Maz: 35; Msned, 4:290, 301; Beyhak, Deliln-
Nbvve: 4:110.
ALTINCI MSAL: Yine Mslim ve bni Cerr-i Taber
gibi, hadsin dhi imamlar bata olarak, ktb- sahiha,
nakl-i sahihle, mehur Ebu Katdeden haber veriyorlar ki:
Ebu Katdediyor: Mte gazve-i mehuresinde, reislerin
ehadeti zerine, imdada gidiyorduk. Bende bir krba vard.
Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm bana ferman etti:

Yani, Krban sakla; onun byk ii var. Sonra susuzluk
balad. Yetmi iki kii idik. (Tabernin nakline gre,
yz idik.) Susuz kaldk. Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselm dedi: Krban getir. Ben getirdim. O da ald,
azn azna getirdi. ine nefesetti, etmedi, bilmem. Sonra
yetmi iki kii geldiler, itiler, kaplarn doldurdular. Sonra
ben aldm; verdiim gibi kalmt.
1
te, u mucize-i bhire-i Ahmediyeyi (a.s.m.) gr,

2
de.
YEDNC MSAL: Bata Buhar ve Mslim olarak,
ktb- sahiha, Hazret-i mran ibni Husayndan haber
veriyorlar ki:
mran der: Bir seferde, Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselm ile beraber susuz kaldk. Bana ve Aliye ferman
etti ki: Filn mevkide bir kadn, iki krba suyu hayvana
ykletmi, gidiyor. Alp buraya getiriniz. Ben ve Ali
beraber gittik; ayn yerde kadn su ykyle bulduk,
getirdik. Sonraemretti: Bir kaba, bir para su boaltnz.
Boalttk. Bereketle duaetti. Sonra, yine suyu o hayvandaki
krbaya koyduk. Ferman etti ki: Herkes gelsin, kabn
doldursun. Btn kle geldi, kaplarn doldurdular, itiler.
Sonra ferman etti: Kadnabireyler toplaynz. Kadnn
eteini doldurdular.
mran diyor ki: Ben tahayylediyordum ki, gittike iki
krba doluyor, daha ziyadeleiyor. Resul-i Ekrem
Aleyhissalt Vesselm o kadna ferman etti ki:

Yani, Senin suyundan almadk. Belki Cenb- Hakbize
hazinesinden su iirdi.
3
1. Mslim,Mescid, 311.
2. Allahm, suyun damlalar adedince ona ve line salt ve selm eyle!
3. Buhar, Teyemmm: 6, Menkb: 25; Mslim,Mescid: 312; Msned, 4:434-435;
Beyhak, Deliln-Nbvve: 4:216, 6:130.
SEKZNC MSAL: Bata mehur bni Huzeyme,
Sahihinde, rviler Hazret-i merden naklediyorlar ki:
Gazve-i Tebkte susuz kaldk. Hatt bazlar devesini
keser, susuzluktan iini skar, ierdi. Ebu Bekris-Sddk,
Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselma dua etmek iin
rica etti. Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm elini
kaldrd; daha elini indirmeden buluttopland, yamur yle
geldi ki, kaplarmz doldurduk. Sonra su ekildi. Ordumuza
mahsus olarak, hududumuzu tecavz etmedi.
1
Demek,
tesadf iine karmam, srf bir mucize-i Ahmediyedir
(a.s.m.).
DOKUZUNCU MSAL: Mehur Abdullah ibni Amr
ibnil-sn hadi ve drt imamn ona itimad edip ve
ondan tahric-i hads ettikleri Amr ibni uaybdan, nakl-i
sahihle haber veriyorlar ki:
Demi: Nbvvetten evvel, Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselm, amcas Ebu Talib ile deveye binip, Arafe
civarnda Zilhicaz nam-mevkie geldikleri vakit, Ebu Talib
demi: Ben susadm. Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselm inmi, yere ayan vurmu, su km, Ebu Talib
imitir.
2
1. el-Heysem, el-Mecmeuz-Zevid,6:194; el-Hind, Kenzl-Umml, 12:353; Kad
Iyz, e-if, 1:190; Ali el-Kari, erhu-if, 1:600; Beyhak, Deliln-Nbvve:
2:63; Syt, el-Hasisl-Kbr, 2:105.
2. Kad Iyz, e-if,1:290; el-Hafc, erhu-if, 3:29; Beyhak, Deliln-
Nbvve: 2:15-20; (ayrca bk. Buhr, stisk, 3; Msned, 2:93).
Muhakkiknden birisi demi ki: u hdise nbvvetten
evvel olduundan, irhasat kbilinden olmakla beraber, bin
sene sonra ayn yerde Arafat emesi kmas, o hdiseye
binaen bir keramet-i Ahmediye (a.s.m.) saylabilir.
te, u dokuz misaller gibi, doksan misal olmasa da,
belki doksan surette rivayetler, mucizt- miyeyi haber
vermiler. Bataki yedi misal, mnev tevatrgibi kat ve
kuvvetlidirler. hirdeki iki misal, endan o derece tarikleri
kuvvetli ve mteaddit deil, rvileri ok deiller. Fakat
sekizinci misalde Hazret-i merden rivayet olunan
mucize-i sahbiyeyi teyid ve takviye eden ikinci bir
mucize-i sahbiye, bata mam- Beyhak ve Hkim
olarak, ktb- sahiha, Hazret-i merden haber veriyorlar
ki:
Hazret-i mer, Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselmdan yamur duasn niyaz etti. nk ordu suya
muhtat. Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm elini
kaldrd. Birden bulut topland, yamur geldi, ordunun
ihtiyac kadar su verdi, gitti.
1
det, yalnz orduya su
vermek iin memurdu; geldi, ihtiyaca gre verdi, gitti.
u hdise, nasl ki sekizinci misali teyid ve kat ispat
eder. yle de, u hdisede, mehur allmelerden ve
tashihte ok mklpesent, hatt ok sahihlere mevzu
deyip kabul etmeyen bni Cevz gibi bir muhakkik der ki:
u hdise gazve-i mehure-i Bedirde vuku bulmu.
2

3
yet-i
kerimesi o hdiseyi beyan edip ifade eder.
Madem yet o hdiseyi gsterir; katiyetinde phe
kalmaz. Hem dua-i Nebev ile, birden ve sratle, daha
elini indirmeden yamurun gelmesi, ok tekerrr etmi,
tek bayla bir mucize-i mtevatiredir. Baz defa camide,
minber stnde elini kaldrm, daha indirmeden yam;
tevatrle nakledilmi.
4
1. el-Hafc, erhu-if,3:128; Ali el-Kari, erhu-if, 1:601; Syt,
ed-Drerl-Mensr, 3:170.
2. bnl-Cevz, Zdl-Mesr, 3:328.
3. Sizi temizlemek iin zerinize gkten yamur indirmiti. Enfal sresi, 8:11.
4. Buhr,stisk, 3,6,10,12,13,21; Mslim, stisk, 8-10; Beyhak, Deliln-
Nbvve, 6:139-146.
5. Kettn, Nazml-Mtensir, s.137.
DOKUZUNCU ARET
Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselmn env-
muciztndan birisi de, aalarn insanlar gibi emrini
dinlemeleri ve yerinden kalkp yanna geldikleridir ki, u
mucize-i eceriye, mbarek parmaklarndan suyun akmas
gibi, mnen mtevatirdir.
1
Mteaddit suretleri var ve ok
tariklerle gelmitir.
1. Kettn, Nazm'l-Mtensir, s.137.
Evet, Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselmn emri iin,
aa, yerinden kp yanna gelmesi, sarihan mtevatir
denilebilir. nk, mehir-i sddkn-i Sahabeden Hazret-i
Ali, Hazret-i bni Abbas, Hazret-i bni Mesud, Hazret-i
bni mer, Hazret-i Yale ibni Murre, Hazret-i Cbir,
Hazret-i Enes ibni Mlik, Hazret-i Breyde, Hazret-i
sme bin Zeydve Hazret-i Gaylan ibni Seleme gibi
Sahabeler, herbiri katiyetle, ayn mucize-i eceriyeyi
haber vermi. Tbinin yzer imamlar, mezkr
Sahabelerden herbir Sahabeden, ayr bir tarikle o mucize-i
eceriyeyi nakletmiler, det muzaaf tevatr suretinde
bize nakletmiler. te u mucize-i eceriye, hibir phe
kabul etmez bir tevatr- mnev-i kat hkmndedir.
imdi, o mucize-i kbrnn, tekerrr ettii halde, birka
sahih suretlerini birka misalle beyan edeceiz.
BRNC MSAL: Bata mam- bn-i Mce ve Drim ve
mam- Beyhak, nakl-i sahihle, Hazret-i Enes ibni
Mlikten ve Hazret-i Aliden ve Bezzaz ve mam-
Beyhak, Hazret-i merden haber veriyorlar ki:
Sahabe demiler: Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselm kffrn tekzibinden mteessir olarak mahzun
idi. Dedi:
1
1. Ey Rabbim, bana yle bir yet gster ki, bundan byle beni yalanlayanlara
aldrmayaym.bni Mce, Fiten: 23, no. 4028; Drm, Mukaddime: 3; Msned,
1:223, 3:113, 4:177; Kad Iyz, e-if, 1:302; Ali el-Kari, erhu-if, 1:620;
el-Heysem, Mecmeuz-Zevid, 9:10; el-Hind, Kenzl-Umml, 2:354.
Enesin rivayetinde, Hazret-i Cebrilhazrd. Vadi
kenarnda bir aa vard. Hazret-i Cebrilin ilmyla,
Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm o aac ard, t
yanna geldi. Sonra Git dedi. Tekrar gitti, yerine yerleti.
KNC MSAL: Allme-i Marib Kad yaz, if-i erifte,
ulv bir senetle, doru ve salam bir anane ile, Hazret-i
Abdullah ibni merden haber veriyor ki:
Bir seferde Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselmn
yanna bir bedev geldi. Ferman etti: Nereye
gidiyorsun?
Bedev dedi: Ehlime.
Ferman etti: Ondan daha iyi
bir hayr istemiyor musun?
Bedev dedi: Nedir?
Ferman etti:
1


Bedev dedi: Bu ehadete ahit nedir?
Ferman etti: Vadi kenarndaki
aa ahitolacak.
bni merder ki: O aa yerinden sallanarak kt, yeri
ak etti, geldi, t Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselmn
yanna. defa Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm o
aac istihad etti, aa da sdkna ehadet etti. Emretti,
yine yerine gidip yerleti.
2
Hazret-i Breyde bni Sahibil-Eslem tarikinde, nakl-i
sahihle, Breyde dedi ki: Biz Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselmn yannda iken, bir seferde bir arb geldi. Bir
yet, yani bir mucize istedi. Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselm ferman etti:

3
Bir aaca iaret etti. Aa, saa ve sola meylederek
kklerini yerden karp huzur-u Nebevye geldi,

4
dedi. Sonra arb dedi: Yine yerine
gitsin. Emretti, yerine gitti. Arb dedi: zin ver, sana
secde edeyim. Dedi: zin yok kimseye. Dedi: yle ise
senin elini, ayan peceim. zin verdi.
5
1. Allahtan baka hibir ilh olmadna, Onun bir olduuna, hibir
erikibulunmadna ve Muhammedin, Onun kulu ve resul olduuna
ehadetetmendir.
2. Kad Iyz, e-if,1:298; Ali el-Kari, erhu-if, 1:615; Beyhak, Deliln-
Nbvve: 6:14; el-Heysem, Mecmeuz-Zevid, 8:292; bn-i Kesr, el-Bidye
ven-Nihye, 6:125; el-Askaln, el-Metlibl-liye, 4:16, no. 3836; el-Hkim,
el-Mstedrek, 2:620; bni Hibban, Sahih, 8:150.
3. u aaca, Resulullah seni aryor de.
4. Selm sana ey Allahn Resl!
5. Kad Iyz, e-if, 1:299; Hafc, erhu-if,3:49.
NC MSAL: Bata Sahih-i Mslim, ktb- sahiha
haber veriyorlar ki:
Cbir diyor: Biz bir seferde Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselm ile beraberdik. Kaza-y hacet iin bir yer arad.
Settareli bir yer yoktu. Sonra gitti iki aa yanna, bir
aacn daln tuttu,ekti. Aa itaat ederek beraber gitti;
teki aacn yanna getirdi. Mut devenin yularn tutup
ekildikte geldii gibi, o iki aac o suretle yan yana getirdi.
Sonra dedi:
Yani, stme birleiniz dedi.
kisi birleerek settare oldular. Arkalarnda kaza-y hacet
ettikten sonra onlara emretti, yerlerine gittiler.
1
kinci bir rivayette, yine Hazret-i Cbirder ki: Bana
emretti ki:


Yani, O aalara de: Resulullahn haceti iin birleiniz.
Ben yle dedim, onlar da birletiler. Sonra ben beklerken,
Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm kageldi. Bayla
saa sola iaret etti; o iki aa yerlerine gittiler.
2
DRDNC MSAL: Nakl-i sahihle, Resul-i Ekrem
Aleyhissalt Vesselmn cesur kumandanlarndan ve
hizmetkrlarndan olan sme bin Zeyd der ki:
Bir seferde, Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm ile
beraberdik. Kaza-y hacet iin, hli, settareli bir yer
bulunmuyordu. Ferman etti ki:
3

1. Mslim,Zhd: 74, no. 3012.
2. Drm, Mukaddime: 4; Kad Iyz, e-if, 1:299; Ali el-Kari, erhu-if, 1:616;
Hafc, erhu-if, 3:51.
3. Aa veya ta gibi bireyler gryor musun?
Dedim: Evet, var.
Emretti ve dedi:


Yani, Aalara de ki: Resulullahn haceti iin
birleiniz. Ve talara da de: Duvar gibi toplannz. Ben
gittim, syledim. Kasem ediyorum ki, aalar birletiler ve
talar duvar oldular. Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselm, hacetinden sonra yine emretti:
1
Benim nefsim kabza-i kudretinde olan
Zt- Zlcelle kasem ederim, aalar ve talar ayrlp
yerlerine gittiler.
2
u, Hazret-i Cbirve smenin beyan ettii iki
hdiseyi, aynen Yale ibni Murre ve Gaylan ibni Selemetis-
Sakaf ve Hazret-i bni Mesud, Gazve-i Huneynde aynen
haber veriyorlar.
3
BENC MSAL: mam- bni Fevrek ki, keml-i itihad
ve fazlndan kinaye olarak -yi Sn nvann alan
allme-i asr, kat haber veriyor ki:
Gazve-i Taif te, Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm
gece at stnde giderken uykusu geliyordu. O halde iken
bir sidre aacna rast geldi. Aa ona yol verip atn
incitmemek iin iki ak oldu; Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselm hayvan ile iinden geti. T zamanmza kadar o
aa iki ayak stnde, muhterem bir vaziyette kald.
4
ALTINCI MSAL: Hazret-i Yale, tarikinde nakl-i sahihle
haber veriyor ki:
Bir seferde, talha veya semure denilen bir aa
geldi, Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselmn etrafnda
tavaf eder gibi dnd, sonra yine yerine gitti. Resul-i
Ekrem Aleyhissalt Vesselm ferman etti ki:
Yani, O aa Cenb-
Haktan istedi ki, bana selm etsin.
5
1. Onlara syle, ayrlsnlar.
2. Kad Iyz, e-if,1:300; Ali el-Kari, erhu-if, 1:617-619; Hafc,
erhu-if, 3:51; el-Askaln, el-Metlibl-liye, 4:8-10, no. 3830.
3. Kad Iyz, e-if,1:301; el-Hind, Kenzl-Umml, 12:403.
4. Kad Iyz, e-if,1:301; Ali el-Kari, erhu-if, 1:620; Hafc, erhu-if,
3:57.
5. Kad Iyz, e-if,1:301; Ali el-Kari, erhu-if, 1:619; Hafc, erhu-if,
3:53; el-Heysem, Mecmeuz-Zevid, 9:6-7; Msned, 4:170, 172; el-Hkim,
el-Mstedrek, 2:617.
YEDNC MSAL: Muhaddisler, nakl-i sahihle bni
Mesuddan beyan ediyorlar ki:
bni Mesud dedi: Batn- Nahl denilen nam mevkide,
Nusaybin ecinnleri ihtid iin Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselma geldikleri vakit, bir aa o ecinnlerin
geldiklerini haber verdi.
Hem mam- Mcahid, o hadste bni Mesuddan
nakleder ki: O cinnler bir delil istediler. Resul-i Ekrem
Aleyhissalt Vesselm bir aaca emretti; yerinden kp
geldi, sonra yine yerine gitti.
1
te, cin taifesine birtek mucize k geldi. Acaba bu
mucize gibi bin mucizt iiten bir insan imana gelmezse,
cinnlerin
2
tabir ettikleri
eytanlardan daha eytan olmaz m?
SEKZNC MSAL: Sahih-i Tirmiz, nakl-i sahihle
Hazret-i bni Abbastan haber veriyorlar ki:
bni Abbas dedi ki: Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselm bir arbye ferman etti:


Ben bu aacn u daln arsam, yanma gelse, iman
edecek misin? Evet dedi. Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselm ard. O urcun, aacnn bandan kopup,
Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselmn yanna atlad,
geldi.
Sonra emretti, yine yerine gitti.
3
1. Buhar,Menkbul-Ensr: 32 (Bb: Zikrul-Cin); Mslim, Salt: 150; Ali el-Kar,
erhu-if, 1:619.
2. Bizim beyinsizimiz ise Allah hakknda yalan yanl eyler sylyor. Cin
sresi, 72:4.
3. Tirmiz,Menkb: 6; el-Mubrekfor, Tuhfetl-Ahvez, no. 3707; el-Heysem,
Mecmeuz-Zevid, 9:10.
te, bu sekiz misal gibi ok misaller var; ok tariklerle
nakledilmiler. Malmdur ki, yedi sekiz urgan toplansa,
kuvvetli bir halat olur. Binaenaleyh, u en mehur
sddkn-i Sahabeden byle mteaddit tariklerle ihbar
edilen u mucize-i eceriye, elbette tevatr- mnev
kuvvetindedir, belki tevatr- hakikdir. Zaten Sahabeden
sonra Tbinin eline getii vakit, tevatr suretini alr.
Hususan Buhar, Mslim, bni Hibban, Tirmizgibi ktb-
sahiha, t zaman- Sahabeye kadar, o yolu o kadar salam
yapmlar ve tutmular ki, mesel Buharde grmek, ayn
Sahabeden iitmek gibidir.
Acaba, o Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselma
aalar, misallerde grnd gibi, onu tanyp, risaletini
tasdik edip, ona selm ederek ziyaret edip emirlerini
dinleyerek itaat ettii halde, kendilerine insan diyen bir
ksm cmid, aklsz mahlklar onu tanmazsa, iman
etmezse, kuru aatan ok edn, odun paras gibi
ehemmiyetsiz, kymetsiz olarak atee lyk olmaz m?
ONUNCU ARET
u mucize-i eceriyeyi daha ziyade takviye eden,
mtevatir bir surette nakledilen
1
mucizesidir. Evet, Mescid-i erif-i Nebevde, kuru direin
byk bir cemaat iinde, muvakkaten rak- Ahmedden
(a.s.m.) alamas, beyan ettiimiz mucize-i eceriyenin
misallerini hem teyid eder, hem kuvvet verir. nk o da
aatr, cinsi birdir. Fakat unun ahs mtevatirdir. teki
ksmlar, herbirinin nevi mtevatirdir; cziyatlar,
misalleri, ou sarih tevatr derecesine kmyor.
Evet, Mescid-i erifte, hurma aacndan olan kuru direk,
Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm hutbe okurken ona
dayanyordu. Sonra minber-i erif yapld vakit, Resul-i
Ekrem Aleyhissalt Vesselm minbere kp hutbeye
balad. Okurken, direk deve gibi enin edip alad; btn
cemaat iitti. T Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm
yanna geldi, elini stne koydu, onunla konutu, teselli
verdi, sonra durdu.
2
u mucize-i Ahmediye Aleyhissalt
Vesselm, pek ok tariklerle, tevatr derecesinde
nakledilmitir.
1. Kuru hurma direinin inlemesi.
2. Buhr, Menkb, 25, Cuma, 26; bni Mce, kme, 199; Nes, Cuma 17;
Tirmiz, Cuma, 10, Menkb, 6; Drim, Mukaddime, 6, Salt, 202; Msned, 1:249.
Evet,
1
mucizesi ok mnteir ve mehur
ve hakik mtevatirdir.
2
Sahabelerin bir cemaat-i lisinden
on be tarikle
3
gelip, Tbinin yzer imamlar o mucizeyi,
o tariklerle, arkadaki asrlara haber vermiler. Sahabenin o
cemaatinden ulema-i Sahabe namdarlar ve rivayet-i
hadsin reislerinden Hazret-i Enes ibni Mlik (hdim-i
Nebev),
4
Hazret-i Cbir bin Abdullahil-Ensr (hdim-i
Nebev),
5
Hazret-i Abdullah ibni mer,
6
Hazret-i Abdullah
bin Abbas,
7
Hazret-i Sehl bin Sad,
8
Hazret-i Ebu Saidil-
Hudr,
9
Hazret-i bey ibnil-Kb,
10
Hazret-i Breyde,
11
Hazret-i mml-mminn mm Seleme
12
gibi mehir-i
ulema-i Sahabe ve rivayet-i hadsin resalar gibi, herbiri
bir tarikin banda, ayn mucizeyi mmete haber
vermiler. Bata Buhar, Mslim, ktb- sahiha,
arkalarndaki asrlara o mtevatir mucize-i kbry
tarikleriyle haber vermiler.
1. Kuru hurma direinin inlemesi.
2. el-Kettn, Nazml-Mtensir, 134-135.
3. bni Kesr, el-Bidye ven-Nihye, 125-132.
4. Enes ibni Mlik tariki: Buhar, Menkb: 25; Tirmiz,Menkb: 6, Cuma: 10;
bni Mce, kamets-Salt: 199; Drm, Mukaddime: 6; Salt: 202; Msned,
1:249, 267, 363, 3:226.
5. Cbir bin Abdullah-il-Ensr tariki: Buhar,Menkb: 25; Tirmiz, Menkb: 6,
Cuma: 10; Nes, Cuma: 17; bni Mce, kamets-Salt: 199; Drm,
Mukaddime: 6 (Cbirden ayr tarikle); Salt: 202; Msned, 3:293, 295, 306,
324.
6. Abdullah ibni mer tariki: Buhar,Menkb: 25; Tirmiz, Cuma: 10 Tirmiz
(tahkik: Ahmed kir), no. 505, Menkb: 6; Drm, Mukaddime: 6.
7. Abdullah bin Abbas tariki: Tirmiz,Menkb: 6; Cuma: 10; Drm,
Mukaddime: 6; Salt: 202; Msned, 1:249; Msned, 1:363.
8. Sehl bin Sad tariki: Tirmiz, Menkb: 6; Cuma: 10; Drm, Mukaddime: 6;
Salt: 202; Hafc, erhu-if, 3:62.
9. Eb Sad-il-Hudr tariki, Drm,Mukaddime: 6.
10. Ubey ibnil-Kb tariki: Tirmiz,Cuma: 10; bni Mce, kamets-Salt: 199;
Drm, Mukaddime: 6; Msned, 139; Hafc, erhu-if, 3:62; Mubrekfor,
Tuhfetl-Ahvez, 3:22.
11. Breyde tariki: Drm,Mukaddime: 6.
12. mml-Mminn mm Selemetariki: Tirmiz, Menkb: 6; Cuma: 10.
te, Hazret-i Cbir tarikinde der ki: Resul-i Ekrem
Aleyhissalt Vesselm hutbe okurken, Mescid-i erifte
denilen kuru diree dayanp okurdu. Minber-i
erif yapldktan sonra, minbere getii vakit, direk
tahamml edemeyerek, hamile deve gibi ses verip
inleyerek alad. Hazret-i Enes, tarikinde der ki: Camus
gibi alad, mescidi lerzeye getirdi. Sehl ibni Sad, tarikinde
der: Hem onun alamas zerine, halklarda alamak
oald. Hazret-i beyy ibnil-Kb, tarikinde diyor: Hem
yle alad ki, inikak etti.
Dier bir tarikte,
1
Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm
ferman etti:
Yani, Onun mevkiinde
okunan zikir ve hutbedeki zikr-i lhnin iftirakndandr
alamas.
Dier bir tarikte,
2
ferman etmi:


Yani, Ben onu kucaklayp teselli vermeseydim,
Resulullahn iftirakndan kyamete kadar byle alamas
devam edecekti.
Hazret-i Breyde, tarikinde der ki: Ciz aladktan sonra,
Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm elini stne koyup
ferman etti:



3
Sonra o cizi dinledi, ne sylyor. Ciz syledi; arkadaki
adamlar da iitti:


Yani, Cennette beni dik ki, benim meyvelerimden,
Cenb- Hakkn sevgili kullar yesin. Hem bir mekn ki,
orada bek bulup, rmek yoktur. Resul-i Ekrem
Aleyhissalt Vesselm ferman etti:
4
Sonra
ferman etti:
1. Yani, Cbir ibni Abdullah tariki. Buhar,Menkb: 25.
2. Yani, Enes ibni Mlik ve Abdullah ibni Abbas tariki. Drm,Mukaddime: 6.
3. stersen seni eski yerine nakledeyim. Orada kk salar, byyp
geliirsin,yapraklarn tazelenir ve defalarca meyve verirsin. Eer Cenneti
istersen seni Cennette dikeyim; orada meyvelerinden Allahn sevgili
kullaryer.
4. yle yaptm.

1
lm-i kelmn byk imamlarndan mehur Ebu shak-
sferannaklediyor ki: Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselm direin yanna gitmedi. Belki direk onun emriyle
onun yanna geldi. Sonra emretti, yerine dnd.
2
Hazret-i beyy ibni Kbder ki: u hdise-i harikadan
sonra Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm emretti ki,
Direk minberin altna konulsun. Minberin altna
konuldu-t Mescid-i erin tamiri iin hedmedilinceye
kadar. O vakit Hazret-i beyy ibni Kb yanna ald;
rynceye kadar muhafaza edildi.
3
Mehur Hasan-
Basr, u hdise-i mucizeyi akirtlerine ders verdii vakit
alard ve derdi ki: Aa, Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselma meyil ve itiyak gsteriyor. Sizler daha ziyade
itiyaka, meyle mstehaksnz.
4
1. Bki olan hireti fni dnyaya tercih etti.
2. Kad yz, e-if,1:304.
3. Kad yz, e-if,1:304; bni Mce, kamets-Salt: 199; Drm, Mukaddime:
6; Kad yz, e- if, 1:304.
4. Kad yz, e-if,1:305.
Biz de deriz ki: Evet, hem ona itiyak ve meyil ve
muhabbet, onun snnet-i seniyyesine ve eriat- garrsna
ittib iledir.
BR NKTE- MHMME: Eer denilse: Neden
Gazve-i Hendekte drt avu taamla bin adam doyurmak
olan mucize-i taamiye; ve mbarek parmaklarndan akan
su ile, bin kiiye suyu doyuruncaya kadar iiren mucize-i
miye, neden u hann-i ciz mucizesi gibi aa ile, ok
kesretli tariklerle nakledilmemi? Halbuki o ikisi, bundan
daha ziyade bir cemaatte vuku bulmu.
Elcevap: Zuhureden mucizeler iki ksmdr. Bir ksm,
nbvveti tasdik ettirmek iin, Hazret-i Peygamber
Aleyhissalt Vesselm elinde izhar ediliyor. Hann-i ciz
u nevidendir ki, srf nbvvetin tasdiki iin bir hccet
olarak zuhura gelmi ki, mminlerin imann
ziyadeletirmek ve mnafklar ihlsa ve imana sevk etmek
ve kffr imana getirmek iin zhir olmu. Onun iin,
avam ve havas, herkes onu grd; onun nerine fazla
ihtimam edildi.
Fakat u mucize-i taamiyeve mucize-i miye ise,
mucizeden ziyade bir keramettir; belki kerametten ziyade
bir ikramdr; belki ikramdan ziyade, ihtiyaca binaen bir
ziyafet-i Rahmniyedir. Onun iin, endan dv-y
nbvvete delildir ve mucizedir; fakat asl maksat, ordu a
kalm, bir ekirdekten bin batman hurmay halk ettii
gibi, Cenb- Hak, hazine-i gaybdan bir s taamdan bin
adama ziyafet veriyor. Hem susuz kalm mcahid bir
orduya, kumandan- zamn parmaklarndan b- kevser
gibi su akttrp iiriyor.
te u sr iindir ki, mucize-i taamiyeve mucize-i
miyenin herbir misali, hann-i ciz derecesine kmyor.
Fakat o iki mucizenin cinsleri ve nevileri, klliyet
itibaryla, hann-i ciz gibi mtevatir ve kesretlidir. Hem
taamn bereketini ve parmaklarndan suyun akmasn
herkes gremiyor, yalnzeserlerini gryor. Direin
alamasn ise herkes iitiyor. Onun iinfazla intiar etti.
Eer denilse: Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselmn
her hal ve hareketini keml-i ihtimamla Sahabeler
muhafaza ederek nakletmiler. Byle mucizt- azme,
neden on, yirmi tarikle geliyor? Yz tarikle gelmeliydi.
Hem neden Hazret-i Enes, Cbir, Ebu Hreyreden ok
geliyor; Hazret-i Ebu Bekir ve mer az rivayet ediyor?
Elcevap: Birinci kkn cevab, Drdnc aretin nc
Esasnda gemi. kinci kkn cevab ise:
Nasl ki insan bir ilca muhta olsa, bir tabibe gider;
hendese iin mhendise gider, mhendisten nakleder;
mesele-i eriye mftden haber alnr, ve hkez...
yle de, Sahabe iinde, ehdis-i Nebeviyeyi gelecek
asrlara ders vermek iin, ulema-i Sahabeden bir ksm,
ona mnen muvazzaf idiler, btn kuvvetleriyle ona
alyorlard. Evet, Hazret-i Ebu Hreyre btn hayatn
hadsin hfzna vermi. Hazret-i mer siyaset lemiyle ve
hilfet-i kbr ile megulm. Onun iin, ehdisi mmete
ders vermek iin, Ebu Hreyre ve Enes ve Cbir gibi
ztlara itimad edip, ondan, rivayeti az ederdi. Hem madem
sddk, sadk, sadk ve musaddak bir Sahabenin mehur
bir namdar, bir tarikle bir hdiseyi haber verse, yeter
denilir, bakasnn nakline ihtiya da kalmaz. Onun iin
baz mhim hdiseler iki tarikle geliyor.
ON BRNC ARET
Onuncu aret, nasl ki ecer taifesindeki mucize-i
Nebeviyeyi gsterdi. On Birinci aret dahi, cemdatta ta
ve da taifesinin mucize-i Nebeviyeyi gsterdiklerine
iaret edecek. te, biz de, o ok kesretli misallerinden yedi
sekiz misali zikredeceiz.
BRNC MSAL: Allme-i Marib Hazret-i Kad yaz,
if-i erif inde ulv bir senetle ve Buhar sahibi gibi
mhim imamlardan nakl-i sahihle haber veriyorlar ki:
Hdim-i NebevHazret-i bni Mesud der ki: Biz Resul-i
Ekrem Aleyhissalt Vesselmn yannda taam yerken,
taamn tesbihlerini iitiyorduk.
1
KNC MSAL: Nakl-i sahihle, Enes ve Ebu Zerden
ktb- sahiha haber veriyorlar ki:
Hazret-i Enes(hdim-i Nebev) demi ki: Resul-i Ekrem
Aleyhissalt Vesselmn yannda idik. Avucuna kk
talar ald; mbarek elinde tesbih etmeye baladlar. Sonra
Ebu Bekris-Sddkn eline koydu; yine tesbih ettiler.
2
1. Buhar,Menkb: 25; Tirmiz, Menkb: 6 (tahkik: brahim Avad) no. 3633;
Msned, 1:460; Kad yz, e-if, 1:306; Ali el-Kari, erhu-if, 1:627; bni
Kesr, el-Bidye ven-Nihye, 6:97-98, 133.
2. Kad yz, e-if,1:306; Hafc, erhu-if, 3:70; Ali el-Kari, erhu-if,
1:627.
Ebu Zerr-i Gfr, tarikinde der ki: Sonra Hazret-i
merin eline koydu; yine tesbihettiler. Sonra ald, yere
koydu, sustular. Sonra yine ald, Hazret-i Osmann eline
koydu; yine tesbihe baladlar. Sonra, Hazret-i Enes ve Ebu
Zer diyorlar ki: Ellerimize koydu, sustular.
1
NC MSAL: Hazret-i Ali ve Hazret-i Cbir ve
Hazret-i Aie-i Sddkadan nakl-i sahihle sabittir ki:
Da, ta, Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselma

2
diyorlard.
Hazret-i Alinin tarikinde diyor ki: Bidyet-i nbvvette,
nevh-i Mekkede Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm
ile beraber gezdiimizde, aa ve taa rast geldiimiz
vakit diyorlard.
3
Hazret-i Cbir, tarikinde der ki: Resul-i Ekrem
Aleyhissalt Vesselm, ta ve aaca rast geldii vakit, ona
secde ediyordular. Yani, inkyad edip
diyordular.
4
Cbirin bir rivayetinde, Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselm ferman etmi:

5
Bazlar demiler ki, O Hacerl-Esvede iarettir.
Hazret-i Aienin tarikinde demi: Resul-i Ekrem
Aleyhissalt Vesselm ferman etmi:


6
1. Kad yz, e-if,1:306; el-Heysem, Mecmeuz-Zevid, 5:179, 8:298-299; bni
Kesr, el-Bidye ven-Nihye, 6:132-133.
2. Selm sana ey Allahn Resl!
3. Ali (r.a.)dan: Tirmiz,Menkb: 6; Drm, Mukaddime: 4; el-Heysem,
Mecmeuz-Zevid, 8:260; el-Hkim, el-Mstedrek, 2:607; Ali el-Kari, erhu-if,
1:628.
4. Cbir (r.a.)dan: Kad yz, e-if,1:307; Hafc, erhu-if, 3:71.
5. Bana selm veren bir ta biliyorum. Mslim,Fedil: 2; Tirmiz, Menkb: 5;
Msned, 5:89, 95, 105; bni Hibban, Sahih, 8:139.
6. Cebril bana vahiy getirmeye baladktan sonra hangi tan ve hangi
aacnyanndan gesem, bana mutlaka Esselm aleyke y Resulallah
derlerdi. Kad yz, e-if,1:307; Hafc, erhu-if, 3:71; el-Heysem,
Mecmeuz-Zevid, 8:259.
DRDNC MSAL: Nakl-i sahihle Hazret-i Abbastan
haber veriyorlar ki:
Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm, Abbas ve drt
olunu (Abdullah, Ubeydullah, Fazl, Kusem) beraber,
mlet denilen bir perde altna alarak zerlerine rtt.
Dedi:


1
deyip dua etti. Birden, evin dam ve kaps ve duvarlar
min, min diyerek duaya itirak ettiler.
2
BENC MSAL: Bata Buhar, bni Hibban, Eb
Davud, Tirmiz gibi ktb- sahiha, mttekan Hazret-i
Enesten,
3
Ebu Hreyreden,
4
Osman- Zinnureynden,
5
Aere-i Mbeereden Said ibni Zeydden
6
haber veriyorlar
ki:
Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm, Ebu Bekris-
Sddk, merl-Faruk ve Osman- Zinnureyn ile Uhud
Dann bana ktlar. Cebel-i Uhud, ya onlarn
mehabetlerinden veya kendi srur ve sevincinden lerzeye
geldi, kmldand. Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm
ferman etti ki:

7
u hads, Hazret-i merve Osman ehid olacaklarna
bir ihbar- gaybdir.
u misalin tetimmesi olarak nakledilmi ki: Resul-i
Ekrem Aleyhissalt Vesselm
1. Y Rabbi! Bu benim amcamdr ve babamzn z kardeidir. Bunlar da
onunocuklardr. Ben abmla onlarn zerlerini rttm gibi, sen de onlar
rterek ateten koru. Beyhk, Deliln-Nbvve, 6:71
2. Kad yz, e-if,1:608; Ali el-Kari, erhu-if, 1:628; el-Hkim, el-Mstedrek,
2:309; el-Heysem, Mecmeuz-Zevid, 9:269-270.
3. bk. Buhar,Fedill-Eshb: 5, 6, 7; Tirmiz, Menkb: 19, no. 3697; Eb Dvud,
Snnet: 9 (Bb: l-Hulef).
4. Mslim, Fedils-Sahbe: 6 (no. 2417); Tirmiz, Menkb: 19.
5. Tirmiz,Menkb: 19.
6. Tirmiz, Menkb: 19; el-Hkim, el-Mstedrek,3:450.
7. Dur ey Uhud! phesiz zerinde bir peygamber, bir sddk ve iki ehid var.
Mekkeden hicret ettii ve kffarlar takibe ktklar
vakit, Sebr namndaki daa ktlar. Sebr dedi: Y
Resulallah, benden ininiz. Korkarm, benim stmde sizi
vururlarsa Allah beni tzip eder. Onun iin korkarm.
Cebel-i Hira ard:
Bana gel.
1
Bu sr iindir ki, ehl-i kalb
Sebrde havf ve Hirada da emniyeti hissederler.
Bu misalden anlalr ki, o koca dalar birer mstakil
abddir, msebbihtir ve vazifedardrlar. Peygamber
Aleyhissalt Vesselm tanr ve severler; babo
deillerdir.
ALTINCI MSAL: Nakl-i sahihle Hazret-i Abdullah ibni
merden haber veriyorlar ki:
Demi: Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm
minberde hutbe okurken,


2
yetini okudu. Ve dedi:


3
dedii vakit minber yle sarsld ve yle lerzeye geldi ve
titredi; korktuk ki, Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm
drecek bir derecede salland.
4
YEDNC MSAL: Nakl-i sahihle, habrl-mme ve
tercmanl-Kurn olan Hazret-i bni Abbas
5
ve hdim-i
Nebev ve ulema-i azme-i Sahabeden olan bni
Mesuddan
6
haber veriyorlar ki:
1. Kad Iyz, e-if,1:308; Hafci, erhu-if, 3:75.
2. Onlar Allahn kudret ve azametini hakkyla bilemediler. Halbuki
kyametgnnde yeryz btnyle Onun tasarrufundadr; gkler de
Onunkudretiyle drlmtr. Zmer Sresi, 39:67.
3. Cebbr olan Allah kendini tzm ediyor ve buyuruyor ki: Cebbar Benim,
CebbarBenim; hereyden byk ve hereyden yce olan Benim.
4. Mslim,Sfatl-Kyme: 19-26; Msned, 2:88; el-Hkim, el-Mstedrek, 2:252;
Kad Iyz, e-if, 1:308; Hafci, erhu-if, 3:75; Ali el-Kari, erhu-if, 1:630;
bni Hibban, Sahih, 9:214.
5. Mslim,Cihad: 87, no. 1781.
6. Buhr,Maz: 48, Mezlim: 32, Tefsrl-Kurn: 12; Tirmiz, Tefsrl-Kurn:
18 (Bb: Sretu Ben sril); bni Hibban, Sahih, no. 1702.
Demiler: Feth-i Mekke gnnde, Kbe ve etrafnda,
tata rasasla mhlanm yz altm sanem vard. Resul-i
Ekrem Aleyhissalt Vesselm elinde kavse benzer bir
denekle o sanemlere birer birer iaret ederek

1
deyip, hangisine
iaret etti, yere dt. Sanemin yzne iaret ettiyse
arkasna der, arkasna iaret ettiyse yz stne der, ve
hkez, sanemler yere yuvarlandlar.
2
SEKZNC MSAL: Mehur Bahra-i Rahibin mehur
kssasdr ki, nbvvetten evvel, Resul-i Ekrem
Aleyhissalt Vesselm, amcas Ebu Talib ve bir ksm
Kurey ile beraber am tarafna, ticarete gidiyorlar.
Bahra-i Rahibin kilisesi civarna geldikleri vakit oturdular.
nsanlarla ihtilt etmeyen mnzev Bahra-i Rahip birden
kageldi. Kle iinde Muhammedl-Emini (a.s.m.)
grd. Kleye dedi: u Seyyidl-lemndir ve
peygamber olacaktr. Kureyler dediler: Nereden
biliyorsun? Mbarek rahip dedi ki:
Siz gelirken baktm ki, havada, stnzde bir para
bulut vard. Siz otururken, u Muhammedl-Emin(a.s.m.)
tarafna bulut meyletti, glge yapt. Hem gryordum ki,
ta, aa ona secde eder gibi bir vaziyet grdm. Bu ise
neblere yaplr.
3
1. Hak geldi, btl yok oldu. Muhakkak ki btl yok olup gidicidir. sr Sresi,
17:81.
2. el-Heysem, Mecmeuz-Zevid ve Menbeul-Fevid,6:176 (Hz. bni Mesuddan).
3. Kad Iyz, e-if,1:308; Ali el-Kari, erhu-if, 1:631; Tirmiz, Menkb: 3
(Bab, Mce f Bedin-Nbvve); el-Mubrekfor, Tuhfetl-Ahvez, no: 3699;
el-Hkim, el-Mstedrek, 2:615; bni Him, Siretn-Neb, s. 115.
te, bu sekiz misal gibi, belki seksen misal var. Bu sekiz
misalbirletirilse, yle kopmaz bir zincir olur ki, hibir
phe onukoparamaz ve sarsamaz. u cins mucize,
umumiyeti itibaryla, yani cemdtn dv-y nbvvete
delil olarak konumalar, mnev tevatr hkmnde yakni
ve katiyeti ifade eder. Herbir misal, mecmuun
kuvvetinden, kendi kuvvetinden fazla bir kuvvet daha alr.
Evet, zayfbir direk, kuvvetli direklerle omuz omuza geldii
vakit, muhkemleir. Zayf, kuvvetsiz bir adam, asker olup
orduya girse yle kuvvetleir ki, bin adama meydan okur.
ON KNC ARET
On Birinci aretle alkadar olan misal, fakat gayet
mhim misallerdir.
BRNC MSAL:
1

nass- katsiyle ve ehl-i tahkik umum mfessirlerin
tahkikiyle ve umum ehl-i hadsin ihbaryla, Gazve-i
Bedirde, u yet haber veriyor ki:
Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm bir avu toprakla
kk talar ald, kffar ordusunun yzne att,
2

dedi. kelimesi bir kelm iken onlarn
herbirinin kulana gitmesi gibi, o bir avutoprak dahi
herbir krin gzne gitti. Herbiri kendi gzyle
megulolup, hcumda iken, birden katlar.
3
Hem Gazve-i Huneynde,
4
bata mam- Mslim olarak
ehl-i hads haber veriyorlar ki: Gazve-i Huneynde, Bedir
gibi, kffar iddetle hcum ederken, yine bir avu toprak
atp, diyerek, herbirinin kulana bir
kelimesi girdii gibi, biiznillhherbirinin yzne bir
avu toprak gitti, gzleriyle megul olup katlar.
1. Attn zaman sen atmadn; ancak Allah att. Enfl Sresi, 8:17.
2. Bu yzler kahrolsun!
3. el-Heysem, Mecmeuz-Zevid,6:84.
4. Mslim,Cihad: 76, 81 (Bb: Gazvet- Huneyn); Drm, Siyer: 15 (Bb: hetil-
Vch); Msned, 5:286.
te, Bedirde ve Huneyndeki harika olan u hdise,
esbab- di ve kudret-i beer dahilinde olmadndan,
Kurn- Mucizl-Beyan
ferman eder. Yani, O hdise kudret-i beer
haricindedir. Kuvve-i beeriye ile deil, belki fevkalde bir
surette, kudret-i lhiye ile olmutur.
KNC MSAL: Bata Buhar, Mslim, ktb- sahiha
haber veriyorlar ki:
Gazve-i Hayberde bir Yahudi kadn, bir keiyi biryan
yapp piirmi, gayet messir bir zehirle zehirlemi, Resul-i
Ekrem Aleyhissalt Vesselma gndermi. Sahabeler
yemeye baladlar. Birden ferman etti:
Yani,
Piirilen kei bana der ki, Ben zehirliyim diye haber
veriyor.Herkes elini ekti. Fakat o iddetli zehirin
tesirinden, Bir ibnil-Beraald birtek lokmadan vefat etti.
Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm, o Zeynep
ismindeki kadn ard. Ferman etti: Neden byle
yaptn? O menhuse dedi: Eer peygambersen sana zarar
vermeyecek. Eer padiahsan, insanlar senden kurtarmak
iin yaptm.
1
Baz rivayette onu ldrtmemi, baz tarikte
ldrtm. Ehl-i tahkik demi ki: Kendi ldrtmemi; fakat
Birin veresesine verilmi, onlar ldrmler.
2
u vaka-i acibedeki vech-i icz gsterecek iki
noktay dinle:
Birincisi: Bir rivayette var ki, o keinin kavli haber
verdii vakit baz Sahabeler de iittiler.
3
kincisi: Hem bir rivayette vardr ki, Resul-i Ekrem
Aleyhissalt Vesselm, haber verdikten sonra dedi:
deyiniz, ondan sonra yiyiniz. Zehir daha tesir
etmeyecektir. u rivayeti endan bni Hacer-i Askaln
kabul etmemi, fakat bakalar kabul etmiler.
4
ncs: Hem dessas Yahudiler, Resul-i Ekrem
Aleyhissalt Vesselma ve mukarrebn-i Sahabeye birden
darbe vurmak istedikleri halde, birden gaipten haber
verilmi gibi hdisenin inkiaf ve desiselerinin akm
kalmas ve o ihbarn ifade ettii vaka doru kmas ve
hibir vakit Sahabeleri nazarnda mtehalif bir haberi
grlmeyen Zt- Ahmediyenin u keinin kavli bana
sylyor demesi, herkesin kulayla o keiden o sz
iitmesi kadar kanaat-i katiyeleri olmu.
5
1. Hz. Eb Hureyreden: Buhar,Tb: 55, Cizye: 7, Maz: 41; Eb Dvud, Diyt:
6, no: 4509, 4511, 1512; Drm, Mukaddime: 11; Msned, 2:451 Hz. Enesten:
Mslim, no: 2992; Buhar, el-Hibe: 28; Eb Dvud, Diyt: 6, no: 4508. Hz. Cbir
ibni Abdullahtan: Drm, Mukaddime: 11; Eb Dvud, Diyt: 6, no. 4510, 4511.
Zehirli kei hakknda rivyet yollar ve yeterli bilgi iin bk. Eb Dvud, Diyt: 6.
2. el-Hkim, el-Mstedrek,3:219, 4:109; Beyhak, Deliln-Nbvve: 6:256, 264;
bnl-Kayym, Zdl-Med, 3:336.
3. bk. Hz. Cbirin hadisi: et-Tebrz, Miktl-Mesbh,no. 5931, Eb Dvud,
Diyt: 6; Drm, Mukaddime: 11; el-Cizr, Cmiul-Usl, 8888, el-Heysem,
Mecmeuz-Zevid, 8:295-296.
4. Kad Iyz, e-if,1:317-319; Ali el-Kari, erhu-if, 1:645.
5. Eb Dvud, Diyt, 6; Drim, Mukaddime, 11; Mecmeuz-Zevid, 8:295-296;
Beyhak, Delln-Nbvve, 4:262.
NC MSAL: Hazret-i Ms Aleyhisselmn yed-i
beyz ve as mucizesine nazire olarak, hdisede bir
mucize-i Ahmediye:
Birincisi: Hazret-i mam- Ahmed ibni Hanbel, Ebu
Saidil-Hudrden tahri ve tashih eder ki:
Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm, Katde ibni
Numana, karanlkl, yamurlu bir gecede bir denek verir
ve ferman eder ki: Sana, lmba gibi, onar arn her tarafta
k verecek. Evine gittiin zaman bir siyah ahs
glgegreceksin. O eytandr. Onu hanenden kar, tard
et. Katde deneialr, gider. Yed-i beyz gibi k verir.
Evine gider, o siyah ahs grr, tard eder.
1
kincisi: Bir menba- garaip olan gazve-i kbr-y
Bedirde, Ukke ibnil-Muhassnl-Esednin mriklerle
drken klc krld. Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselm, ona, klca mukbil, kalnca bir denek verdi.
Dedi: Bununla harb et. Birden, denek, biiznillh, uzun,
beyaz bir kl oldu. Onunla harb etti. Hayat miktarnca, t
Yemme harbinde ehid oluncaya kadar boynunda tad.
2
u hdise katdir. nk Ukke btn hayatnda onunla
iftihar etmi ve o kl el-avn namyla mehur olmu.
te, Hazret-i Ukkenin iftihar ve klcn avn namyla,
kllarn fevkinde itihar, u hdisenin iki hccetidir.
ncs: bn Abdil-Berr
3
gibi bir allme-i asr ve ehl-i
tahkikin byklerinden nakil ve tashih ediyorlar ki:
Gazve-i Uhudda, Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselmn halazdesi olan Abdullah ibni Cah harb
ederken klc krld. Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselm ona bir denek verdi. O denek onun elinde bir
kl oldu; onunla harb etti. O eser-i mucize olan kl bki
kald.
4
Mehur bn Seyyidin-Ns, siyerinde haber veriyor
ki: Bir zaman sonra, Abdullah o klc Bua-y Trk
namnda bir adama iki yz liraya satt.
5
1. Msned,3:65; es-St, el-Fethr-Rabbn, 22:66-67; el-Heysem, Mecmeuz-
Zevid, 2:166-167; el-Hind, Kenzl-Umml, 12:376; Kad Iyz, e-if, 1:3323; Ali
el-Kari, erhu-if, 1:671; el-Askaln, el-sbe, no. 7076.
2. Kad Iyz, e-if,1:333; Ali el-Kari, erhu-if, 1:671; Hafc, erhu-if,
3:156; bni Him, Siretn-Neb, 1:637; bnl-Kayym, Zdl-Med (tahkik:
Arnavd), 3:186.
3. Kad Iyz, e-if,1:333; Hafc, erhu-if, 3:157; bni Seyyidin-Ns,
Uynul-Eser, 2:20; el-Askln, el-sbe, no. 4583.
4. bni Abdil-Berr, el-stibb, 2:274 (sbenin kenarnda); bni Hacer, el-sbe,
2:287; bni Seyyidin-Ns, Uynl-Eser, 2:32; Abdrrezzk, el-Musannef, 11:279.
5. bni Seyyidin-Ns, 2:32; Abdurrezzk, el-Musannef, 11:279.
te bu iki kl, as-y Ms gibi birer mucizedir. Fakat
as-y Ms, vefat- Msdan sonra vech-i icz kalmad;
fakat unlar bki kaldlar.
ON NC ARET
Mucizt- AhmediyeAleyhissalt Vesselmn hem
mtevatir, hem misalleri pek ok bir nevi dahi, hastalar ve
yarallar, nefes-i mbarekiyle ifa bulmalardr. u nevi
mucize-i Ahmediye Aleyhissalt Vesselm, nevi
itibaryla mnev mtevatirdir. Cziyatlar, bir ksm dahi
mnev mtevatir hkmndedir. Dier ksm hd ise de,
ilm-i hadsin mdakkik imamlar tashih ve tahri ettikleri
iin, kanaat-i ilmiye verir. Biz de, pek ok misallerinden
birka misalini zikredeceiz.
BRNC MSAL: Allme-i Marib Kad yaz, ifa-i
erif inde, ulv bir anane ile ve mteaddit tariklerle,
Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselmn hdimi ve bir
kumandan ve Hazret-i merin zamannda ordu-yu
slmn bakumandan ve rann fatihi ve Aere-i
Mbeereden olan Hazret-i Sad ibni Eb Vakkas diyor:
Gazve-i Uhudda, ben Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselmn yanndaydm. Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselm, o gn kavs krlncaya kadar kffra oklar att.
Sonra bana oklar veriyordu, At diyordu. Naslsz,
yaniokun umasna yardm eden kanatlar olmayan oklar
verirdi ve banaemrederdi: At! Ben de atardm; kanatl
oklar gibi uard, kffrn cesedine yerleirdi.
1
1. Kad Iyz, e-if, 1:322; Ali el-Kari, erhu-if,1:651; el-Heysem, Mecmeuz-
Zevid, 6:113; Mslim, Fedils-Sahbe, 42, no. 2412; bni Hibban, Sahih, 9:65.
O halde iken, Katde ibni Numann gzne bir ok
isabet etmi. Gzn karp, gznn hadekas yznn
stne indi. Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm
mbarek, ifal eliyle onun gzn alp, eski yuvasna
yerletirip, iki gznden en gzeli olarak, hibir ey
olmam gibi ifa buldu.
u vaka ok itihar etmi. Hatt Katdenin bir hafdi,
mer ibni Abdil-Azizin yanna geldii vakit, kendini yle
tarif etmi: Ben yle bir ztn hafdiyim ki, Resul-i Ekrem
Aleyhissalt Vesselm onun km gzn yerine koyup
birden ifa buldu; en gzel gz o olmu diye, nazm
suretinde
HAYE-1
Hazret-i mere sylemi, onunla kendini tanttrm.
1
Hem nakl-i sahihle haber verilmi ki: Mehur Ebu
Katdenin, yevm-i Zkarad denilen gazvede, bir ok
mbarek yzne isabet etmi. Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselm mbarek eliyle meshetmi. Ebu Katde der ki:
Katiyen ve asla ne acsn ve ne de cerahatini
grmedim.
2
KNC MSAL: Bata Buhar ve Mslim, ktb- sahiha
haber veriyorlar ki:
Gazve-i Hayberde, Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselm, Aliyy-i Haydaryi bayraktar tayin ettii halde,
Alinin gzleri hastalktan ok aryordu. Resul-i Ekrem
Aleyhissalt Vesselm tiryak gibi tkrn gzne
srd dakikada ifa bularak hibir ey kalmad.
3
Sabahleyin Hayber Kalasnn pek ar demir kapsn
ekip, elinde kalkan gibi tutup Kala-i Hayberi fethetti.
Hem o vakada, Seleme bnl-Ekvnn bacana kl
vurulmu, yarlm. Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm
ona nefes edip, birden aya ifa bulmu.
4
Haiye-1


1. Kad Iyz, e-if,1:322; el-Heysem, Mecmeuz-Zevid, 6:113; el-Hind,
Kenzl-Umml, 12:377; bnl-Kayym, Zdl-Med (tahkik: Arnavud), 3:186-187;
el-Hkim, el-Mstedrek, 3:295.
2. Kad Iyz, e-if,1:322; Hafc, erhu-if, 3:113; Ali el-Kari, erhu-if,
1:653.
3. Buhar,Cihad: 102, 144, Maz: 38; Fedill-Eshb: 9; Mslim, Fedils-
Sahbe: 32, 34; el-Hkim, el-Mstedrek, 3:38.
4. Buhar,Maz: 38 (Yezd ibni Ubeydden); Eb Dvd, Tb: 19; Es-St,
el-Fethr-Rabbn erh-i Msned, 22:259.
NC MSAL: Bata Nese olarak, erbab- siyer,
Osman ibni Huneyf ten haber veriyorlar ki:
Osman diyor ki: Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselmn yanna bir m geldi, dedi: Benim gzlerimin
almas iin dua et. Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselm ona ferman etti:



1
O gitti, yle yapt, geldi. Gz alm, gzel
gryormu, grdk.
2
DRDNC MSAL: Byk bir imam olan bni Veheb
haber veriyor ki:
Gazve-i Bedirin on drt ehidinden birisi olan Muavviz
ibni Afra Ebu Cehil ile drken, Ebu Cehl-i lin, o
kahramann bir elini kesmi. O da teki eliyle elini tutup
Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselmn yanna gelmi.
Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm onun elini yine
yerine yaptrd, tkrn ona srd. Birden ifa buldu,
yine harbe gitti, ehid oluncaya kadar harb etti.
3
Hem yine mam- Cell ibni Vehebhaber veriyor ki: O
gazvede Hubeyb ibni Yesaf n omuz bana bir kl
vurulmu ki, bir akk ayrlm gibi dehetli bir yara
alm. Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm onun
kolunu omuzuna eliyle yaptrm, nefes etmi; ifa
bulmu.
4
te u iki vaka, endan hddir ve haber-i vahiddir.
Fakat bni Veheb gibi bir imam tashih etse, gazve-i Bedir
gibi bir menba- mucizat olan bir gazvede olsa, hem bu iki
vakay andracak ok misaller bulunsa, elbette u iki vaka
kat ve vakidir denilebilir.
te, ehdis-i sahihaile sbut bulan belki bin misal var
ki, Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselmn mbarek eli
ona ifa olmu.
1. imdi git, abdest al. Sonra iki rekt namaz kl ve de ki: Allahm! Hcetimi
sana arz ediyor ve nebiyy-i rahmet olan Peygamberin Muhammed ile
Sanatevecch ediyorum. Y Muhammed! Gzmden perdeyi kaldrmas iin
seninRabbine seninle tevecch ediyorum. Allahm, onu bana efaati kl. bk.
Tirmiz, Deavt: 118; bni Mce, kame: 189; Msned: 4-138.
2. Tirmiz, Daavt: 119 (hadis no. 3578); el-Hkim, el-Mstedrek,1:526; Beyhak,
Deliln-Nbvve: 6:166; bni Mce, kme, 189; Msned, 4:138.
3. Kad Iyz, e-if,1:324; Ali el-Kari, erhu-if, 1:656; bni Seyyidin-Ns,
Uynl-Eser, 1:261.
4. Beyhaki, Deliln-Nbvve: 6:178; bni Hacer, el-sbe, 1:418; bnl-Esir,
stlabe, 2:118.
Bu para altn ve elmasla
yazlsa liyakati var
Evet, sabkan bahsi gemi:
Avucunda kk talarn zikir ve tesbih etmesi,

1
srryla, ayn avucunda, kck ta ve toprak,
dmana top ve glle hkmnde, onlar inhizma sevk
etmesi,
2
nass ile, ayn avucunun parmayla
kameri iki para etmesi, veayn el, eme gibi on parmandan
suyun akmas ve bir orduya iirmesi,ve ayn el, hastalara ve
yarallara ifa olmas, elbette o mbarek el,ne kadar harika bir
mucize-i kudret-i lhiye olduunu gsterir. Gya,ahbap iinde
o elin avucu kk bir zikirhane-i Sbhndir ki, kcktalar
dahi iine girse zikir ve tesbih ederler. Ve adya kar kck
bir cephane-i Rabbndir ki, iine ta ve toprak girse, glle ve
bombaolur. Ve yarallar ve hastalara kar kck bir
eczahane-i Rahmndirki, hangi derde temas etse, derman
olur. Ve cell ile kalkt vakit,kameri paralayp,Kb- Kavseyn
eklini verir. Ve ceml ile dndvakit, b- kevser aktan on
musluklu bir eme-i rahmet hkmne girer.Acaba byle bir
ztn birtek eli byle acip mucizta mazhar ve medarolsa, o
ztn, Hlk- Kinat yannda ne kadar makbul olduu
vedvsnda ne kadar sadk bulunduu ve o el ile biat edenler
ne kadarbahtiyar olacaklar, bedhet derecesinde anlalmaz
m?
1. (Ey Muhammed) attn zaman da sen atmadn Enfal Sresi, 8;17.
2. Ay yarld. Kamer Sresi, 54:1.
Bir sual: Deniliyor ki: Sen ok eylere mtevatir dersin.
Halbuki biz onlarn ounu yeni iitiyoruz. Mtevatir
birey byle gizli kalmaz.
Elcevap: Ulema-i eriatyannda ok mtevatir ve bedih
eyler var ki, onlardan olmayana gre mehuldr. Ehl-i
hads yannda da ok mtevatir var, sairlerin yannda hd
de olmuyor. Ve hkez, her fennin ehl-i ihtisas, o fenne
gre bedihiyt, nazariyt beyan edilir. Umum halk ise, o
fennin ehl-i ihtisasna itimad eder, teslim olur veya iine
girer, grr.
imdi, haber verdiimiz hakik mtevatirveya mnev
mtevatir veya tevatr hkmnde katiyeti ifade eden
vakalar, hem ehl-i hads, hem ehl-i eriat, hem ehl-i
usulddin, hem ekser tabakat- ulemada hkmn yle
gstermi. Gaette bulunan avam veya gzn kapayan
ndanlar bilmezlerse, kabahat onlara aittir.
BENC MSAL: mam- Baav, tahrici ve tashihiyle
haber veriyor ki:
Aliyyibnil-Hakemin, gazve-i Hendekte, kffrn
darbesiyle aya krld. Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselm meshetti; dakikasnda yle ifa buldu ki, atndan
inmedi.
1
ALTINCI MSAL: Bata mam- Beyhak, ehl-i hads
haber veriyorlar ki:
mam- Aligayet hasta idi. Iztrabndan, kendi kendine
dua edip inliyordu. Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm
geldi, dedi:
2
Ve ayayla Hazret-i Aliye dokundu,
Kalk dedi. Birden ifa buldu. mam- Ali der ki: Ondan
sonra o hastal hi grmedim.
3
1. Kad Iyz, e-if,1:323; Ali el-Kari, erhu-if, 1:656; Hafc, erhu-if,
3:118; el-Heysem, Mecmeuz-Zevid, 6:134.
2. Allahm ona ifa ver.
3. Tirmiz,Daavt: 112; Msned, 1:83, 107, 128; Kad Iyz, e-if, 1:323; Ali
el-Kari, erhu-if, 1:656; bni Hibban, Sahih, 9:47; el-Mubrekfor, Tuhfetl-
Ahvez, 3635.
YEDNC MSAL: rehbill-Cufnin mehur
kssasdr ki:
Avucunda etten bir ur vard ki, klc ve atn dizginini
tutamyordu. Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm eliyle
avucundaki uru meshetti ve mbarek eliyle odu. O urdan
hibir eser kalmad.
1
SEKZNC MSAL: Alt ocuun herbiri, ayr ayr birer
mucize-i Ahmediyeye mazhar oldu.
Birincisi: bni Eb eybe (muhakkik-i kmil ve
muhaddis-i mehur) haber veriyor ki:
Bir kadn, bir ocuu Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselmn yanna getirdi. O ocukta bir bel vard;
konumuyordu, aptald. Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselm bir su ile mazmaza etti, elini ykad, o
suyukadna verdi, ocua iirsin ferman etti. ocuk o
suyu itikten sonra, hastalndan ve belsndan birey
kalmad. yle bir akl ve kemal sahibi oldu ki, ukal-y
nsn fevkine kt.
2
kincisi: Nakl-i sahihle, Hazret-i bni Abbas demi ki:
Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselma mecnun bir
ocuk getirildi. Mbarek elini onun gsne koydu. Birden
ocuk istifr etti. inden, kk hyar kadar siyah birey
kt; ocuk ifa bulup gitti.
3
ncs: mam- Beyhak ve Nes nakl-i sahihle haber
veriyorlar ki:
Muhammed ibni Htibisminde bir ocuun koluna
kaynayan tencere dklm, btn kolunu yakm. Resul-i
Ekrem Aleyhissalt Vesselm meshedip tkrn
srd; dakikasnda ifa buldu.
4
Drdncs: Bym, fakat lisan yok, byke bir
ocuk Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselmn yanna
geldi. ocua ferman etmi: Ben kimim? Hi
konumayan dilsiz ocuk
5
deyip
tekellme balam.
6
1. el-Heysem, Mecmeuz-Zevid,8:298; Kad Iyz, e-if, 1:324; Ali el-Kari,
erhu-if, 1:657.
2. bni Mce,Tb: 40, no. 3532; Kad Iyz, e-if, 1:324; Ali el-Kari, erhu-if,
1:654, 657.
3. Drm, Mukaddime: 4; Msned, 1:254; Kad Iyz, e-if, 1:324; Ali el-Kari,
erhu-if, 1:657; el-Heysem, Mecmeuz-Zevid, 9:2;Tebrz, Miktl-Mesbh,
3:188.
4. Kad Iyz, e-if,1:324; Ali el-Kari, erhu-if, 1:657; Hafc, erhu-if,
3:121; el-Heysem, Mecmeuz-Zevid, 9:415; bni Kesr, el-Bidye ven-Nihye,
1:295; el-Hkim, el-Mstedrek, 4:62-63.
5. Sen Allahn Resulsn.
6. Kad Iyz, e-if,1:319; Hafc, erhu-if, 3:105; bni Kesr, el-Bidye
ven-Nihye, 6:158-159.
Beinci ocuk: lem-i yakazada Resul-i Ekrem
Aleyhissalt Vesselm ile mkerrer surette merref olan
Celleddin Syut ve asrn imam, tahri ve tashihle
Mbarekl-Yemme ismiyle mehur bir zt, daha yeni
dnyaya geldii vakit, Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselmn yanna getirmiler. Resul-i Ekrem
Aleyhissalt Vesselm ona mteveccih olmu. ocuk
tekellme balam,
1
demi. Resul-i
Ekrem Aleyhissalt Vesselm Brekllah demi. ocuk
ondan sonra byynceye kadar daha konumam. O
ocuk, bu mucize-i Ahmediyeye ve Brekllah dua-y
Nebevsine mazhar olduundan, Mbarekl-Yemme
ismiyle hret bulmu.
2
Altnc ocuk: Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm
namaz klarken, hrn bir ocuk namazn kat edip
getiinden, Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm
3

demi. Ondan sonra ocuk daha yrmemi,
yle kalm, hrnlnn cezasn bulmu.
4
Yedinci ocuk: ocuk tabiatnda haysz bir kadn,
Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm yemek yerken
lokma istemi, vermi. Demi: Yok, senin azndakini
istiyorum. Onu da vermi. O gayet haysz kadn, o
lokmay yedikten sonra, en hayl kadn ve Medine
kadnlarnn fevkinde bir hay sahibi oldu.
5
1. Senin Allah Resul olduuna ehadet ederim.
2. Kad Iyz, e-if,1:319; Hafc, erhu-if, 3:105; Syt, Kenzl-Umml,
4:379; bni Kesr, el-Bidye ven-Nihye, 6:159.
3. Allahm, onun yerden izini kes.
4. Kad Iyz, e-if,1:328; Hafc, erhu-if, 3:137; Ali el-Kari, erhu-if,
1:663.
5. Kad Iyz, e-if,1:325; Ali el-Kari, erhu-if, 1:657; el-Heysem,
Mecmeuz-Zevid, 8:312.
te bu sekiz misal gibi, seksen deil, belki sekiz yz
misalleri var. ou ktb- siyer ve ehdiste
beyanedilmitir. Evet, Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselmn mbarek eli Hakm-i Lokmann bir eczahanesi
gibi ve tkr Hazret-i Hzrn b- hayat emesi gibi
ve nefesi Hazret-i s Aleyhisselmn nefesi gibi
meded-res ve ifa-resan olsa; ve nev-i beer ok musibet
ve bellara giriftar olsa, elbette Resul-i Ekrem
Aleyhissalt Vesselma hadsiz mracaatlar olmu.
Hastalar, ocuklar, mecnunlar pek kesretli gelmiler,
cmlesi ifa bulup gitmiler. Hatt, krk defa hacceden ve
krk sene sabah namazn yats abdestiyle klan, Tbinin
azm imamlarndan ve ok Sahabelerle gren, Tavus
denilen Ebu Abdurrahmanil-Yemn katiyen haber verir
ve hkmeder ve demi ki: Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselma ne kadar mecnun gelmise, Resul-i Ekrem
Aleyhissalt Vesselm sinesine elini koymusa, katiyen
ifa bulmutur; ifa bulmayan kalmam.
1
te, Asr- Saadete yetimi byle bir imam, byle kat
ve kll hkmetmise, elbette ona gelen hibir hasta
kalmam ki, ill ifabulmu. Madem ifa bulmu; elbette
mracaatlar binler olacaktr.
ON DRDNC ARET
Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselmn env-
muciztndan bir nev-i azmi, duasyla zhir olan
harikalardr. Evet, u nevi, kat ve hakik mtevatirdir.
Cziyat ve misalleri o kadar oktur ki, hesap edilmez.
Misallerin oklar var ki, onlar da mtevatir derecesine
kmlar. Belki tevatre yakn mehur olmular. Bir
ksmn yle imamlar nakletmi ki, mehur mtevatir gibi
katiyeti ifade eder. Biz u pek ok misallerinden, tevatre
yakn ve mehur derecesinde mnteir baz misalleri,
nmune olarak ve her misalin de birka cziytn
zikredeceiz.
BRNC MSAL: Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselmn yamur duas tevatr derecesinde ve ok defa
tekrar ile, daima sratle kabul olmas, bata mam-
Buhar ve mam- Mslim, eimme-i hads nakletmiler.
Hatt baz defa, minber-i erif stnde yamur duas iin
elini kaldrp, indirmeden yam.
2
Sabkan zikrettiimiz gibi, bir iki defa ordu susuz kald
vakit bulut geliyordu, yamur veriyordu.
3
Hatt,
nbvvetten evvel, cedd-i Neb Abdlmuttalib, Resul-i
Ekrem Aleyhissalt Vesselmn kklk zamannda
mbarek yzyle yamur duasna giderdi. Onun yz
hrmetine gelirdi ki, o hdise Abdlmuttalibin bir iiriyle
itihar bulmu.
4
1. Kad Iyz, e-if,1:335; Ali el-Kari, erhu-if, 1:676.
2. Buhr, stisk, 6-8, 14; Mslim, stisk, 8-10.
3. Mecmeuz-Zevid, 6:194-195; bni Huzeyme, 1:53; Mstedrek, 1:159; bni
Hibbn, 4:223.
4. bni Sad, Tabakat, 1:90; Beyhak, Deliln-Nbvve, 2:15-19.
Hem vefat- Nebevden sonra, Hazret-i mer, Hazret-i
Abbas vesile yapp demi: Y Rab, bu Senin habibinin
amcasdr. Onun yz hrmetine yamur ver. Yamur
gelmi.
1
Hem mam- Buharve Mslim haber veriyorlar ki:
Yamur iin dua talep edildi. Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselm dua etti. Yamur yle geldi ki, mecbur oldular:
Aman dua et, kesilsin. Dua etti, birden kesildi.
2
KNC MSAL: Tevatre yakn mehurdur ki, Resul-i
Ekrem Aleyhissalt Vesselm, Sahabe ve imana gelenler
daha krka vasl olmadan ve gizli ibadet etmekte iken, dua
etti:


3
Bir iki gn sonra, Hazret-i mer ibnl-Hattabimana
geldi ve slmiyeti iln ve izaz etmeye vesile oldu, Faruk
nvan- lisini ald.
4
1. Buhar, stiska: 3; Fedil Ashbin-Neb: 11.
2. Buhar,stiska: 19; bni Mce, kame: 154; Mslim, Saltl-stiska: 8, hadis no.
897; bni Kesr, el-Bidye ven-Nihye, 6:91-92; Kad Iyz, e-if, 1:327.
3. Allahm, slmiyeti mer ibnil-Hattb veya Amr ibnil-Him (Eb Cehil)
ile aziz eyle.
4. Tirmiz,Menkb: 18, hadis no. 1683; el-Elbn, Miktl-Mesbh, no. 6036;
el-Mubrekfor, Tuhfetl-Ahvez, no. 3766; bni Esr el-Cizr, Cmiul-Usl, no.
7428; bni Hibban, Sahih, 9:17; el-Hkim, el-Mstedrek, 2:465, 3:83, 502; Kad
Iyz, e-if, 1:327; Beyhak, Deliln-Nbvve: 2:215.
NC MSAL: Baz Sahabe-i Gzine, ayr ayr
maksatlar iin dua etmi. Duas yle parlak bir surette
kabul olmu ki, o keramet-i duaiye, mucize derecesine
km.
Ezcmle, bata Buhar ve Mslim haber veriyorlar ki,
bni Abbasa yle dua etmi:
1
duas yle
makbul olmu ki, bni Abbas tercmanl-Kurn nvan-
znn ve habrl-mme, yani allme-i mmet rtbe-i
lisini kazanm.
2
Hatt ok genken, Hazret-i mer onu
ulema ve kudema-y Sahabe meclisine alyordu.
3
Hem bata mam- Buhar, ehl-i ktb- sahihahaber
veriyorlar ki: Enesin validesi, Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselma niyaz etmi ki, Senin hdimin olan Enesin
evlt ve mal hakknda bereketle dua et. O da dua etmi,

4
demi.
Hazret-i Enes, hir mrnde kasemle iln ediyor ki: Ben
kendi elimle yz evldm defnetmiim. Benim malm ve
servetim itibaryla da, hibirisi benim gibi mesut
yaamam. Benim malm gryorsunuz ki pek oktur.
Bunlar btn dua-y Nebeviyenin bereketindendir.
5
Hem bata mam- Beyhak, ehl-i hadshaber veriyorlar
ki: Aere-i Mbeereden Abdurrahman bin Avf a, Resul-i
Ekrem Aleyhissalt Vesselm kesret-i mal ve bereketle
dua etmi. O duann bereketiyle o kadar servet kazanm
ki, bir defa yedi yz deveyi ykleriyle beraber f seblillh
tasadduk etmi.
6
te, dua-y Nebeviyenin bereketine
baknz, Brekllah deyiniz.
Hem mam- Buharbata, rviler naklediyorlar ki:
Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm, Urve bn-i Eb
Cadeye, ticarette kr ve kazan iin bereketle dua etmi.
Urve diyor ki: Ben baz Kfe arsnda duruyordum. Bir
gnde krk bin kazanyordum, sonra evime dnyordum.
mam- Buhar der ki: Topra da eline alsa onda bir
kazan bulurdu.
7
1. "Allahm! Onu dinde fakh kl ve ona tefsir ilmini ret." Buhar,Vud': 10,
lim: 17, Fedil'l-Eshb: 24; Mslim, Fedil's-Sahbe: 138; bni Hibban, Sahih,
9:98; Kad Iyz, e-if, 1:327; Ali el-Kari, erhu'-if, 1:661; Hafc, erhu'-if,
3:130; bn'l-Esr, Cmiu'l-Usl, 9:63; Msned, 1:264, 314, 328, 330; el-Hkim,
el-Mstedrek, 4:534.
2. Mstedrek, 3:535; bni Hacer, el-sbe, 2:330-334; bni Esr, sdl-be, 3:291;
Kad Iyz, e-if, 1:327.
3. Msned,1:338; Ahmed ibni Hanbel, Fedils-Sahbe, no. 1871; el-Hkim,
el-Mstedrek, 3:535; Ali el-Kari, erhu-if, 1:661.
4. Allahm! Onun maln ve evldn oalt. Ve ona ihsan ettiin nimetlere
bereket ver.
5. Buhar,Daavt: 19, 26, 47; Mslim, Fedils-Sahbe: 141, 142, no. 2480, 2481;
Msned, 3:190, 6:430; bni Hibban, Sahih, 9:155; el-Mubrekfor, Tuhfetl-Ahvez,
10:330.
6. Kad Iyz, e-if,1:326; Ali el-Kari, erhu-if, 1:659; Hafc, erhu-if,
3:125.
7. Buhar,Menkb: 28; bni Mce, Sadakat: 7; Msned, 4:375; Kad Iyz, e-if,
1:327; Es-St, el-Fethr-Rabbn, 22:326.
Hem Abdullah ibni Cafere kesret-i malve bereket iin
dua etmi.
1
Hazret-i Abdullah ibni Cafer o derece servet
kazanm ki, o asrda hretgir olmu. O bereket-i dua-y
Nebev ile hasl olan serveti kadar, sehvetle de itihar
etmi.
2
Bu neviden ok misaller var. Nmune iin bu drt
misalle iktifa ediyoruz.
Hem bata mam- Tirmizhaber veriyor ki: Sad ibni Eb
Vakkas iin Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm dua
etmi:
3
demi. Sadn duasnn kabul
iin dua etmi. O asrda Sadn bedduasndan herkes
korkuyordu. Duasnn kabul de hret buldu.
4
Hem mehur Ebu Katdeye ferman etmi:

5
diye,
gen kalmasna dua etmi. Ebu Katde yetmi yanda
vefat ettii vakit, on be yanda bir gen gibi olduu,
nakl-i sahihle
6
hret bulmu.
1. Mecmeuz-Zevid, 9:286; bni Hacer, Metlibl-liye, 4:105; Beyhak, Deliln-
Nbvve, 6:221.
2. Kad Iyz, e-if,1:327; Ali el-Kari, erhu-if, 1:661; el-Heysem, Mecmeuz-
Zevid, 5:286; bni Hacer, el-Metlibl-liye, no. 4077, 4078.
3. Allahm, onun duasn kabul eyle. Tirmiz,Menkb: 27, no. 3751; bn-i
Hibbn, Sahih, no. 12215; el-Hkim, el-Mstedrek, 3:499; Eb Nuaym, Hilyetl-
Evliy, 1:93, Eb Nuaym, Deliln-Nbvve, 3:206; el-Elbn, Miktl-Mesbh,
3:251, no. 6116; el-Mubrekfor, Tuhfetl-Ahvez, 10:253-254, no. 3835; Ahmed
ibni Hanbel, Fedils-Sahbe, 2:750, no. 1038; bnl-Esr, Cmiul-Usl, 10:16,
no. 6535.
4. bdl-Esr, sdl-be, 2:367; bni Hacer, el-sbe, 2:33.
5. Allah onun yzn ak etsin. Allahm, onun tenini ve san mbarek kl.
6. Kad Iyz, e-if,1:327; Ali el-Kari, erhu-if, 1:660; Hafc, erhu-if,
3:128.
Hem mehur air Nbiann kssa-i mehuresidir ki,
Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselmn yannda bir iirini
okumu. u fkra:


Yani, eremiz ge kt; biz daha stne kmak
istiyoruz. Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm, mltafe
suretinde ferman etti:
dedi: Yani,
Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm, ltife olarak dedi:
Gkten br tarafa nereyi istiyorsun ki, iirinde oray
niyet ediyorsun? Nbia dedi: Gklerin fevkinde Cennete
gitmek istiyoruz. Sonra bir mnidar iirini daha okudu.
Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm dua etti:
Yani, Senin azn bozulmasn.
te, o dua-y Nebevnin bereketiyle, o Nbia, yz yirmi
yanda bir dii noksan olmad. Hatt baz bir dii dt
vakit, yerine bir daha geliyordu.
1
Hem, nakl-i sahihle, mam- Ali iin dua etmi:
Yani, Y Rab, souk ve scan zahmetini
ona gsterme. te u dua bereketiyle, mam- Ali kta
yaz libasn giyerdi, yazda k libasn giyerdi. Derdi ki: O
duann bereketiyle hibir souk ve scan zahmetini
ekmiyorum.
2
Hem Hazret-i Fatmaiin dua etmi: Yani,
Alk elemini ona verme. Hazret-i Fatma der ki: O
duadan sonra alk elemini grmedim.
3
Hem Tufeyl ibni Amr, Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselmdan bir mucize istedi ki, gtrp kavmine
gstersin. Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm
4

demi. ki gz ortasnda bir nur zuhur etmi, sonra
denei ucuna naklolmu. Bununla zinnur diye itihar
bulmu.
5
1. Ali el-Kari, erhu-if,1:661; bni Hacer, el-sbe f Temyizis-Sahbe, no.
8639; el-Askaln, el-Metlibl-liye, no. 4060; bni Kesr, el-Bidye ven-Nihye,
6:168.
2. el-Heysem, Mecmeuz-Zevid, 9:122; Ahmed ibni Hanbel, Fedils-Sahbe,no.
950; bni Mce, Mukaddime: 11, no. 117; Msned, 1:99, 133; Msned (tahkik:
Ahmed kir), 2:120, no. 1114; Hafc, erhu-if, 3:133.
3. Kad Iyz, e-if,1:328; Hafc, erhu-if, 3:134; el-Heysem, Mecmeuz-
Zevid, 9:203.
4. Allahm, onu nurlandr.
5. Kad Iyz, e-if,1:328; Hafc, erhu-if, 3:134; Ali el-Kari, erhu-if,
1:662.
te bu vakalar ehdis-i mehuredendir ki, katiyet
peyd etmiler.
Hem Ebu Hreyre, Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselma ekv etmi ki, Nisyan bana rz oluyor.
Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm ferman etmi, bir
mendil eklinde birey am. Sonra, mbarek avucuyla
gaibden birey alr gibi, yle avucunu oraya boaltm. ki
defa yle yaparak Ebu Hreyreye demi: imdi
mendili topla. Toplam. Bu srr- mnev-i dua-y
Nebevile, Ebu Hreyre kasem eder: Ondan sonra hibir
ey unutmadm.
1
te bu vakalar ehdis-i mehuredendirler.
DRDNC MSAL: Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselmn bedduasna mazhar olmu birka vakay
beyan ederiz.
Birincisi: Perviz denilen Fars Padiah, nme-i
Nebeviyeyi yrtm. Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselma haber geldi. yle beddua etti: Y
Rab! Nasl mektubumu paralad; Sen de onu ve onun
mlkn para para et.
2
te u bedduann tesiriyledir ki,
o Kisr Pervizin olu irviye, hanerle onu paralad.
3
Sad
ibni Eb Vakkas da saltanatn para para etti. Ssniye
devletinin hibir yerde evketi kalmad. Fakat Kayser ve
sair melikler, nme-i Nebeviyeye hrmet ettikleri iin,
mahvolmadlar.
kincisi: Tevatre yakn mehurdur ve yt- Kurniye
iaret ediyor ki: Bidyet-i slmda, Resul-i Ekrem
Aleyhissalt Vesselm Mescidl-Harmda namaz
klarken, resa-y Kurey toplandlar, ona kar gayet bed
bir muamele ettiler. O da, o vakit onlara beddua etti. bni
Mesud der ki: Kasem ederim, o bed muameleyi yapan ve
onun bedduasna mazhar olanlarn, gazve-i Bedirde birer
birer lelerini grdm.
4
1. Buhar,lim: 42; Menkb: 28; By: 1; Hars: 21; Mslim, Fedils-Sahbe:
159, no. 2492; Tirmiz, Menkb: 46, 47; Msned, 2:240, 274, 428; el-Mubrekfor,
Tuhfetl-Ahvez, 10:334, no. 3923; bnil-Esr, Cmil-Usl , 9:95; bni Kesr,
el-Bidye Ven-Nihye, 6:162; es-St, el-Fethr-Rabbn, 22:405, 409-410; Eb
Nam, Hlyetl-Evliy, 1:381; el-Askaln, el-isbe, no. 1190.
2. Buhar,lim: 7; Cihad: 101; Maz: 82; Kad Iyz, e-if, 1:328; es-St,
el-Fethr-Rabbn, 22:159.
3. bni Him, es-Sratn-Nebeviyye, 1:71; Taber, Trhul-mme vel-Mlk,
2:135; bni Kesr, el Bidye, 10:369.
4. Buhar,Salt: 109; Menkbl-Ensr: 45; Mslim, Cihad: 107, no. 1794;
Msned, 1:417.
ncs: Mudariyye denilen Arabn byk bir kabilesi,
Peygamber Aleyhissalt Vesselm tekzip ettikleri iin,
onlara kaht ile beddua etti. Yamur kesildi, kaht ve gal
bagsterdi. Sonra Mudariyye kavminden olan kabile-i
Kurey, Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselma iltimas
ettiler. Dua etti, yamur geldi, kahtlk kalkt.
1
Bu vaka
tevatr derecesinde mehurdur.
BENC MSAL: Husus adamlara bedduasnn dehetli
kabuldr. Bunun ok misalleri var. Kat misali,
nmune olarak beyan ederiz.
Birincisi: Utbe bin Eb Leheb hakknda yle beddua
etti:
Yani, Y Rab! Ona
bir itini musallatet. Sonra, Utbe sefere giderken, bir arslan
gelip, kle iinde onu arayp bulmu, paralam.
2
u
vaka mehurdur; eimme-i hads nakil ve tashih etmiler.
kincisi: Muhallim ibni Cessmedir ki, mir ibni Azbat
gadr ile katletmiti. Halbuki, miri, Resul-i Ekrem
Aleyhissalt Vesselm, onu cihad ve harp iin kumandan
edip bir blkle gndermiti. Muhallim de beraberdi. Bu
gadrin haberi Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselma
yetitii vakit hiddet etmi,
3
diye beddua buyurmu. Yedi gn
sonra o Muhallim ld. Kabre koydular, kabirdarya att.
Ka defa koydularsa yer kabul etmedi. Sonra
mecburoldular; iki ta ortasnda muhkemce bir duvar
yaplm, o surette yeraltnda setredilmi.
4
ncs: Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm
gryordu, bir adam sol eliyle yemek yer. Ferman etmi:
Sa elinle ye demi. O adam demi:
Sa elimle yapamyorum. Resul-i Ekrem
Aleyhissalt Vesselm demi: diye beddua
etmi: Kaldramayacaksn. te ondan sonra o adam sa
elini hi kaldramam.
5
1. Buhar, Tefsir: 30: .., 28:3, 44:3, 4; Daavt: 58, stiska: 13; Kad Iyz,
e-if,1:328; Ali el-Kari, erhu-if, 1:663; Beyhak, Deliln-Nbvve: 2:324.
2. Kad Iyz, e-if,1:329; Ali el-Kari, erhu-if, 1:664.
3. Allahm, Muhallimi affetme.
4. bni Mce, Fiten: 1, no. 3930; Kad Iyz, e-if,1:329; Ali el-Kari, erhu-if,
1:665; Hafc, erhu-if, 3:142; bni Him, Sretn-Neb, 4:247; bni Kesr,
el-Bidye Ven-Nihye, 4:224-226.
5. Mslim, Eribe: 107, no. 2021; bni Hibban, Sahih,8:152; Kad Iyz, e-if,
1:328-329; Ali el-Kari, erhu-if, 1:666.
ALTINCI MSAL: Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselmn hem duas, hem temasndan zuhur eden pek
ok harikalarndan, katiyet kesb etmi birka hdiseyi
zikredeceiz.
Birincisi: Hazret-i Hlid ibni Velide (Seyfullaha) birka
san verip nusretine dua etmi. Hazret-i Hlid, o salar
klhnda hfzetmi. te o sa ve duann bereketi
hrmetine, hibir harbe girmemi, ill muzaffer km.
1
kincisi: Selmn- Faris, evvelce Yahudilerin abdiymi.
Onun seyyidleri, onu zd etmek iin ok eyler istediler.
yz hurma dann dikip meyve verdikten sonra, krk
okyye altn vermekle zd edilirsin dediler. Resul-i
Ekrem Aleyhissalt Vesselma geldi, beyan- hal etti.
Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm, kendi eliyle,
Medine civarnda yz dan dikti. Yalnz bir tanesini
bakas dikti. O sene zarfnda, Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselmn diktii btn danlar meyve verdi. Yalnz
birtek bakas dikmiti; o tek meyve vermedi. Resul-i
Ekrem Aleyhissalt Vesselm onu kard, yeniden dikti.
O da meyve verdi.
Hem tavuk yumurtas kadar bir altn, aznn
tkrn ona srd, dua etti, Selmna verdi. Dedi: Git,
Yahudilere ver. Selmn- Farisgidip o altndan krk
okyyeyi onlara verdi. O tavuk yumurtas kadar olan altn,
eskisi gibi bki kald.
2
te u vaka, Hazret-i Selmn-
Pkin sergzete-i hayatnn en mhim bir hdise-i
mucizekrnesidir; muteber ve mevsuk imamlar haber
vermiler.
ncs: mm Mlik isminde bir Sahabiye, ukke
denilen kk bir ya tulumundan, Resul-i Ekrem
Aleyhissalt Vesselma ya hediye ederdi. Bir defa
Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm ona dua edip
ukkeyi vermi, ferman etmi ki: Onu boaltp skmaynz.
mm Mlik ukkeyi alm. Ne vakit evltlar ya
isterlerse, bereket-i dua-y Nebev ile, ukkede ya
bulurlard. Hayli zaman devam etti. Sonra sktlar, bereket
kesildi.
3
1. Kad Iyz, e-if,1:331; el-Heysem, Mecmeuz-Zevid, 9:349; el-Askaln,
el-Metlibl-liye, 4:90, no. 4044; el-Hkim, el-Mstedrek, 3:289.
2. Msned,5:441-442; bni Sad, Tabaktl-Kbr, 4:53-57; el-Heysem, Mecmeuz-
Zevid, 9:332-336; Kad Iyz, e-if, 1:332; el-Hkim, el-Mstedrek, 2:16.
3. Mslim,Fedil: 8, no. 2280; Msned, 3:340, 347; Kad Iyz, e-if, 1:332.
YEDNC MSAL: Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselmn duasyla ve temasyla sularn tatllamas ve
gzel koku vermesinin ok hdiseleri var. ki taneyi
nmune olarak beyan ederiz.
Birincisi: mam- Beyhak bata, ehl-i hads haber
veriyorlar ki: Bir-i Kub denilen kuyunun suyu baz
kesiliyordu, yani bitiyordu. Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselm abdest suyunu iine koyup dua ettikten sonra,
kesretle devam etti, daha hi kesilmedi.
1
kincisi: Bata Ebu Nuaym Delil-i Nbvvette, ehl-i
hads haber veriyorlar ki: Enesin evindeki kuyuya, Resul-i
Ekrem Aleyhissalt Vesselm tkrn iine atp dua
etmi; Medine-i Mnevverede en tatl su o olmu.
2
ncs: bni Mce haber veriyor ki: M-i zemzemden
bir kova su, Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselma
getirdiler. Bir para azna ald, kovaya boaltt. Kova misk
gibi rayiha verdi.
3
Drdncs: mam- Ahmed ibni Hanbel haber veriyor
ki: Bir kuyudan bir kova su kardlar. Resul-i Ekrem
Aleyhissalt Vesselm, iine aznn suyunu aktp
kuyuya boalttktan sonra misk gibi rayiha vermeye
balad.
4
Beincisi: Ricalullahtan ve mam- Mslim ve ulema-i
Maribin mutemedi ve makbul olan Hammad ibni
Seleme haber veriyor ki: Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselm, deriden bir tuluk su doldurup azna emi,
dua etmi. Balad, bir ksm Sahabeye verdi. Azn
amaynz; yalnz abdest aldnz vakit anz
demi.Gitmiler, abdest almak vaktinde azn amlar.
Gryorlar ki, hlis bir st, aznda da kaymak ya.
5
te bu be cz, bazlar mehur, baz da mhim
imamlar naklediyorlar. Bunlar ve burada
nakledilmeyenlerle mecmuu, mnev tevatrgibi bir
mucize-i mutlakann tahakkukunu gsteriyorlar.
1. Beyhak, Delliln-Nbvve: 6:136; Kad Iyz, e-if, 1:331; Hafc,
erhu-if, 3:149.
2. Kad Iyz, e-if,1:331; Ali el-Kari, erhu-if, 1:668.
3. bni Mce, Tahret: 136, no. 659; Kad Iyz, e-if,1:332; Ali el-Kari,
erhu-if, 1:669.
4. es-St, el-Fethr-Rabbn, 22:667.
5. Kad Iyz, e-if, 1:334; Hafc, erhu-if,3:160.
SEKZNC MSAL: Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselmn mesh ve duasyla, stsz ve ksr keilerin,
mbarek elinin temasyla ve duasyla stl, hem ok stl
olmalar misalleri ve cziyatlar oktur. Biz, yalnz mehur
ve kat iki misali, nmune olarak zikrediyoruz.
Birincisi: Ehl-i siyerin btn muteber kitaplar haber
veriyorlar ki: Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm, Ebu
Bekris-Sddk ile beraber hicret ederken, tiket bint-i
Hlidil-Huz denilen mm Mbed hanesine gelmiler.
Gayet zayf, stsz, ksr bir kei orada vard. Resul-i Ekrem
Aleyhissalt Vesselm, mm Mbede ferman etti:
Bunda st yok mudur? mm Mbed demi ki: Bunun
vcudunda kan yoktur; nereden st verecek? Resul-i
Ekrem Aleyhissalt Vesselm gidip o keinin beline elini
srm, memesini de meshetmi, dua etmi. Sonra demi:
Kap getiriniz, sanz. Sadlar. Resul-i Ekrem
Aleyhissalt Vesselm, Ebu Bekris-Sddk ile itikten
sonra, o hane halk da doyuncaya kadar imiler. O kei
kuvvetlenmi, yle de mbarek kalm.
1
kincisi: t- bni Mesudun mehur kssasdr ki: bni
Mesud, slm olmadan evvel, bazlarn obanyd. Resul-i
Ekrem Aleyhissalt Vesselm, Ebu Bekris-Sddk ile
beraber, bni Mesudun keileriyle bulunduu yere
gitmiler. Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm, bni
Mesuddan st istemi. O da demi: Keiler benim deil,
bakasnn maldrlar. Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselm demi: Ksr, stsz bir kei bana getir. O da iki
senedir teke grmemi bir kei getirdi. Resul-i Ekrem
Aleyhissalt Vesselm eliyle onun memesine meshedip
dua etmi. Sonra samlar, hlis bir st almlar, imiler.
bni Mesud bu mucizeyi grdkten sonra iman etmi.
2
1. Tebrz,Miktl-Mesbh (tahkik: Elbn), no. 5943; el-Heysem, Mecmeuz-
Zevid, 6:58; 8:313; el-Hkim, el-Mstedrek, 2:109; bni Kesr, el-Bidye
ven-Nihye, 3:190-191; bnl-Kayym, Zdl-Med, 3:55, 57; bni Sad,
Tabaktl-Kbr, 1:230-231.
2. Msned (tahkik Ahmed kir), 5:210, no. 3598; bni Hibban, Sahih, 8:149; bni
Kesr, el-Bidye ven-Nihye,6:102.
ncs: Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselmn
murdias, yani st annesi olan Halime-i Sadiyenin
keilerinin kssa-i mehuresidir ki: O kabilede bir derece
kahtlk vard. Hayvnat zayf ve stsz oluyordular. Ve tok
oluncaya kadar yemiyorlard. Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselm oraya, st annesinin yanna gnderildii zaman,
onun bereketiyle, Halime-i Sadiyenin keileri, akam
vakti, bakalarnn hilfna olarak, hem tok ve memeleri
dolu olarak geliyorlard.
te bunun gibi, siyer kitaplarnda daha baka
cziyatlar var. Fakat bu nmuneler asl maksada kdir.
1
DOKUZUNCU MSAL: Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselm, baz ztlarn ban ve yzn mbarek eliyle
meshedip dua ettikten sonra zhir olan harikalarn ok
cziyatndan, itihar bulmu birkan nmune olarak
beyan ediyoruz.
Birincisi: mer ibni Sadn bana elini srm, dua
etmi. Seksen yanda o adam, o duann bereketiyle,
ld vakit banda beyaz yoktu.
2
kincisi: Kays ibni Zeydin bana elini koyup, meshedip
dua etmi. O duann bereketiyle, yzyana girdii vakit,
meshin tesiriyle, btn ba beyaz, yalnz Resul-i Ekrem
Aleyhissalt Vesselmn elini koyduu yer sim siyah
olarak kalm.
3
ncs: Abdurrahman ibni Zeyd ibnil-Hattab, hem
kk, hem irkindi. Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselm eliyle ban meshedip dua etmi. O duann
bereketiyle, kamete en bl kamet ve surete en gzel bir
surete girmi.
4
Drdncs: iz ibni Amrn gazve-i Huneynde yz
yaralanm. Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm, eliyle
yzndeki kan silmi. Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselmn elinin temas ettii yer, parlak bir nuraniyet
vermi ki, muhaddisler tabir etmiler. Yani,
doru atn alnndaki beyaz gibi, temas yeri yle
parlyordu.
5
Beincisi: Katde bni Selmnn yzne elini srm,
dua etmi. Katdenin yz yine gibi parlamaya
balam.
6
Altncs: mmlmminn mm Selemenin kz ve
Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselmn vey kz
Zeynebe, kkken, Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselm onun yzne abdest suyu atp taltif etmi. O
suyun temasndan sonra, Zeynebin hsn ve cemli acip
suret alm, bedlceml olmu.
7
1. Es-St, el-Fethr-Rabbn, 20:192-193; el-Heysem, Mecmeuz-Zevid,
8:220-221; Eb Nuaym, Deliln-Nbvve,1:111-113; bni Kesr, el-Bidye
ven-Nihye, 2:273; Kad Iyz, e-if, 1:366; Ali el-Kari, erhu-if, 1:750;
Hafci, erhu-if, 3:313.
2. Kad Iyz, e-if,1:334; Ali el-Kari, erhu-if, 1:673.
3. Kad Iyz, e-if, 1:334; Ali el-Kari,erhu-if, 1:674.
4. Kad Iyz, e-if, 1:335; Ali el-Kari, erhu-if,1:676-677.
5. Kad Iyz, e-if,1:334; el-Heysem, Mecmeuz-Zevid, 9:412; el-Hkim,
el-Mstedrek, 3:487.
6. Kad Iyz, e-if,1:334; el-Askaln, el-sbe, 3:225; el-Heysem, Mecmeuz-
Zevid, 5:319.
7. Kad Iyz, e-if, 1:334; Hafc, erhu-if,3:163; el-Heysem, Mecmeuz-
Zevid, 9:259.
te, u cziyatlar gibi daha ok misaller var. Onlarn
ounu eimme-i hadsnakletmiler. Bu cziytn herbirini
haber-i vahid ve zaif farz etsek dahi, yine mecmuu, mnev
bir tevatr hkmnde, mutlak bir mucize-i Ahmediye
Aleyhissalt Vesselm gsterir. nk bir hdise ayr
ayr ve ok suretlerle nakledilse, asl hdisenin vukuu kat
olur. Suretlerin herbiri zayf dahi olsa, yine asl hdiseyi
ispat ediyor.
Mesel, bir grlt iitildi. Bazlar dediler ki, Filn ev
harap oldu.Dieri, Baka ev harap oldu dedi. Daha
bakas, baka bir evi syledi, ve hkez... Herbir rivayet,
haber-i vahid de, zayf da, hilf- vaki de olabilir. Fakat asl
vaka ki, bir ev harap olmu, o katdir; onda btn
mttektirler. Halbuki, bahsettiimiz u alt cziyat, hem
sahihtirler, hem bazlar hret derecesine kmlar. Faraza
bunlarn herbirini zayf addetsek, temsilde mutlak bir hane
harap olmas gibi, yine cziytn mecmuunda, mutlak bir
mucize-i Ahmediye Aleyhissalt Vesselmn vcudunu
katiyen gsterir.
te, Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselmn mucizt-
bhiresi, herbir nevide kat olarak mevcuttur. Cziyt
dahi, o kll ve mutlak mucizenin suretleri veyahut
nmuneleridir. Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselmn,
nasl ki eli, parmaklar, tkr, nefesi, sz, yani duas,
ok muciztn mebdei oluyor. Aynen yle de, Resul-i
Ekrem Aleyhissalt Vesselmn sair leti ve duygular
ve cihzt, ok harikalara medardr. Ktb- siyer ve tarih,
o harikalar beyan etmiler, sret ve suret ve duygularnda
ok delil-i nbvvet bulunduunu gstermiler.
ON BENC ARET
Nasl ki talar, aalar, kamer, gne onu tanyorlar,
birer mucizesini gstermekle nbvvetini tasdik ediyorlar.
yle de, hayvnattaifesi, ller taifesi, cinler taifesi,
melikeler taifesi o zt- mbareki tanyorlar ve
nbvvetini tasdik ediyorlar ki, onlar, onu tandklarn,
herbir taifesi baz muciztn gstermekle gsteriyorlar ve
nbvvetinin tasdikini iln ediyorlar.
u On Beinci aretin ubesi var.
BRNC UBES: Hayvnat cinsi, Resul-i Ekrem
Aleyhissalt Vesselm tanyorlar ve muciztn da izhar
ediyorlar. u ubenin ok misalleri var. Biz yalnz burada,
mehur ve mnev tevatr derecesinde kat olmu veya
muhakkkn-i eimmenin makbul olmu veya mmet
telkki-i bilkabul etmi olan bir ksm hdiseleri, nmune
olarak zikredeceiz.
Birinci hdise: Mnev tevatr derecesinde bir hretle,
Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm, Ebu Bekris-Sddk
ile, kffrn takibinden kurtulmak iin tahassun ettikleri
Gar- Hirann kapsnda, iki nbeti gibi, iki gvercin gelip
beklemeleri ve rmcek dahi, perdedar gibi, harika bir
tarzda, kaln bir ala maara kapsn rtmesidir. Hatt,
resa-y Kureyten, Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselmn eliyle Gazve-i Bedirde ldrlen
1
beyy ibni
Halef maaraya bakm. Arkadalar demiler: Maaraya
girelim. O demi: Nasl girelim? Burada bir a
gryorum ki, Hazret-i Muhammed tevelltetmeden bu a
yaplm gibidir. Bu iki gvercin ite orada duruyor. Adam
olsa orada dururlar m?
2
te bunun gibi, mbarek
gvercin taifesi, feth-i Mekkede dahi Resul-i Ekrem
Aleyhissalt Vesselmn ba zerinde glge yaptklarn,
mam- Cell ibni Veheb naklediyor.
3
Hem nakl-i sahihle Hazret-i Aie-i Sddka haber veriyor
ki: Gvercin gibi, dcin denilen bir ku hanemizde vard.
Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm hazr olsayd, hi
debelenmezdi, sktla dururdu. Ne vakit Resul-i Ekrem
Aleyhissalt Vesselm ksayd, o ku balard harekete;
giderdi, gelirdi, hi durmuyordu.
4
Demek o ku, Resul-i
Ekrem Aleyhissalt Vesselm dinliyordu, huzurunda
temkinle skt ederdi.
1. Msned, 3:219-220.
2. Kad Iyz, e-if,1:313; Ali el-Kari, erhu-if, 1:368; Msned, 1:248; Sann,
el-Musannef, 5:389; bni Kesr, el-Bidye ven-Nihye, 3:179-181; el-Heysem,
Mecmeuz-Zevid, 7:27; bnl-Kayym, Zdl-Med (tahkik: Arnavud), 3:52;
et-Tebrz, Miktl-Mesbh, no. 5934; Merz, Msned Eb Bekir-i Sddk, no.
73; Zeyle, Nasbr-Rye, 1:123; el-Heysem, Mecmeuz-Zevid, 6:52-53.
3. Kad Iyz, e-if,1:313; Ali el-Kari, erhu-if, 1:637.
4. Kad Iyz, e-if, 1:309; Ali el-Kari, erhu-if,1:632; Hafc, erhu-if,
3:79; el-Heysem, Mecmeuz-Zevid, 9:403.
kinci hdise: Be alt tarikle, mnev bir tevatr
hkmn alm kurt hdisesidir ki, bu kssa-i acibe ok
tariklerle mehur Sahabelerden nakledilmi. Ezcmle, Ebu
Saidil-Hudr ve Selemetibnl-Ekv ve bni Eb Veheb ve
Ebu Hreyre ve bir vaka sahibi oban (Uhban) gibi
mteaddit tariklerle haber veriyorlar ki:
Bir kurt, keilerden birisini tutmu; oban, kurdun
elinden kurtarm. Zib demi: Allahtan korkmadn,
benim rzkm elimden aldn. oban demi: Acaip, zib
konuur mu? Zib ona demi: Acip senin halindedir ki, bu
yerin arka tarafnda bir ztvar ki sizi Cennete davet ediyor,
peygamberdir, onu tanmyorsunuz.Btn tarikler kurdun
konumasnda mttek olmakla beraber, kuvvetli bir tarik
olan Ebu Hreyre, ihbarnda diyor ki: oban kurda demi:
Ben gideceim. Fakat kim benim keilerime bakacak?
Zib demi: Ben bakacam. oban ise, obanl kurda
devredip gelmi, Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm
grm, iman etmi, dnp gitmi. Zibi oban bulmu;
zayiat yok. Bir kei ona kesmi; nk ona stadlk etmi.
1
Bir tarikte, resa-y Kureyten Ebu Sfyan ile Safvan bir
kurdu grdler, bir ceyln takip edip Harem-i erife girdi.
Kurt dnm; sonra taaccp etmiler. Kurt konumu,
risalet-i Ahmediyeyi haber vermi. Ebu Sfyan, Safvana
demi ki: Bu kssay kimseye sylemeyelim. Korkarm,
Mekke boalp onlara iltihak edecekler.
2
1. Msned, 3:83, 88; Msned(tahkik: Ahmed kir), 15:202-203, no. 8049 ve 11864,
11867; Kad Iyz, e-if, 1:310; el-Hkim, el-Mstedrek, 4:467; bni Hibban,
Sahih, 8:144; el-Heysem, Mecmeuz-Zevid, 8:291-292; es-St, el-Fethr-
Rabbn, 20:240; bni Kesr, el-Bidye ven-Nihye, 6:141.
2. Kad Iyz, e-if,1:311; Hafc, erhu-if, 3:84.
Elhasl, kurt kssas kat ve mnev mtevatir gibi
kanaat verir.
nc hdise: Be alt tarikle, mhim Sahabelerden
nakledilen cemel hdisesidir ki:
Ezcmle, Ebu Hreyre ve Salebe bin Mlik ve Cbir
ibni Abdullah ve Abdullah ibni Cafer ve Abdullah ibni Eb
Evfa gibi mteaddit tarikler ve o tariklerin bandaki
Sahabeler mttekan haber veriyorlar ki: Deve gelmi,
Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselma tahiyye-i ikram
nevinden secde edip konumu. Ve birka tarikte haber
veriliyor ki, o deve bir bada kzm, vahi olmu, yanna
kimseyi sokmuyor, hcum ediyordu. Resul-i Ekrem
Aleyhissalt Vesselm girdi; deve geldi, ikrmen secde
etti, yannda ht. Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm
yular takt. Deve, Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselma
dedi: Beni ok meakkatli eylerdealtrdlar; imdi de
beni kesmek istiyorlar. Onun iin kzdm. Devesahibine
syledi: Byle midir? Evet dediler.
1
Hem Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselmn Adb
ismindeki devesi, vefat- Nebevden sonra kederinden ne
yedi, ne iti, t ld.
2
Hem o deve, Resul-i Ekrem
Aleyhissalt Vesselm ile mhim bir kssay
konutuunu, Ebu shak- sferan gibi baz mhim
imamlar haber vermiler.
3
Hem nakl-i sahihle, Cbir ibni Abdullahn bir seferde
devesi ok yorulmutu, daha yryemiyordu. Resul-i
Ekrem Aleyhissalt Vesselm o deveye ufak bir
drtmekle drtt. O deve, o iltifat- Ahmedden o kadar bir
eviklik, bir sevinlik peyd etti ki, daha sratinden dizgini
zaptedilmiyor, yolda yetiilmiyordu;
4
Hazret-i Cbir haber
veriyor.
Drdnc hdise: Bata mam- Buhar, eimme-i hads
haber veriyorlar ki: Bir defa, gecede, Medine-i
Mnevverenin haricinde, dman hcum ediyor gibi
mhim bir hdise ia edildi. Sonra cesur atllar ktlar,
gittiler. Yolda gryorlar; bir zt geliyor.Baktlar, Resul-i
Ekrem Aleyhissalt Vesselmdr. Ferman etmi: Birey
yoktur. Mehur Ebu Talhann atna binip, ecaat-i
kudsiyesi muktezasnca herkesten evvel gitmi, tahkik
etmi ve dnmt. Ebu Talhaya ferman etmi:
Yani, Senin atn, sarsmadan, gayet abuktur.
Halbuki, Ebu Talhann at, katuf tabir edilen, yrysz
ksmndand. O geceden sonra, hibir at ona kar
yryte mukabele edemiyordu.
5
1. Drm, Mukaddime: 4; Msned, 4:173; el-Heysem, Mecmeuz-Zevid, 9:4;
es-St, el-Fethr-Rabbn, 22:50-51; Hafc, erhu-if, 3:87, bni Kesr,
el-Bidye ven-Nihye, 6:135. el-Elbn, Silsiletl-Ehdisis-Sahha, 485; el-Hkim,
el-Mstedrek, 2:99, 100, 618.
2. Kad Iyz, e-if, 1:313.
3. Ali el-Kari, erhu-if, 1:637.
4. Mslim,Mskat: 109, no. 715; Hafc, erhu-if, 3:145.
5. Buhar,Cihad: 46, 82; Edeb: 39; Mslim, Fezil, 48, no. 2307; bni Mce, Cihad:
9; Eb Dvud, Edeb: 87, no. 4988; Tirmiz, Fedill-Cihad: no. 1685, 1686, 1687.
Hem nakl-i sahihle, bir defa Resul-i Ekrem
Aleyhissalt Vesselm seferde, namaz klacak vaktinde,
atna dedi: Dur. O da durdu, namaz bitinceye kadar
hibir zsn kmldatmad.
1
Beinci hdise: Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselmn
hizmetkr Sene, Yemen Valisi Muaz ibni Cebelin yanna
gitmek iin, Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselmdan
emir alp gitmi. Yolda bir arslan rast gelmi. O Sene ona
demi: Ben Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselmn
hizmetkrym. Arslan ses verip ayrlm, ilimemi. Dier
bir tarikte haber veriyorlar ki: Sene dnd vakit yolu
kaybetmi. Bir arslana rast gelmi; arslan ona ilimemekle
beraber, yolu da gstermi.
2
Hem Hazret-i merden haber veriyorlar ki, demi:
Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselmn yanna bir bedev
geldi. Arapa dabb denilen bir susmar, yani keler
elindeydi. Dedi: Eer bu hayvan sana ehadet etse ben
sana iman getiririm, yoksa iman getirmem. Resul-i Ekrem
Aleyhissalt Vesselm o hayvandan sordu. O susmar,
fasih bir dille, risaletine ehadet etti.
3
Hem mmlmminn mm Seleme haber veriyor ki:
Bir ceyln Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselmla
konumu ve risaletine ehadet etmi.
4
1. Kad Iyz, e-if,1:315; Hafc, erhu-if, 3:95.
2. Tebrz, Miktl-Mesbh, 3:199, no. 5949; el-Hkim, el-Mstedrek,3:606;
el-Askln, el-Metlibl-liye, 4:125, no. 4127; el-Heysem, Mecmeuz-Zevid,
9:366-367; Eb Nam, Hilyetl-Evliy, 1:368-369; bni Kesr, el-Bidye
ven-Nihye, 6:147.
3. el-Heysem, Mecmeuz-Zevid, 8:293-294; el-Hind, Kenzl-Umml,12:358; bni
Kesr, el-Bidye ven-Nihye, 6:149-160; Ali el-Kari, erhu-if, 1:632; Hafc,
erhu-if, 3:79.
4. Kad Iyz, e-if, 1:314; Hafc, erhu-if,3:91; el-Heysem, Mecmeuz-
Zevid, 8:295.
te bunun gibi ok misaller var. Hem de kat hret
bulmu birka nmuneyi gsterdik. Ve Resul-i Ekrem
Aleyhissalt Vesselm tanmayana ve itaat etmeyene
deriz:
Ey insan, ibret alnz! Kurt, arslan, Resul-i
EkremAleyhissalat Vesselami tanyor, itaat ediyorlar.
Sizlerin hayvandan, kurttan aa dmemeye almanz
iktiza eder.
KNC UBE: Cenazelerin ve cinlerin ve melikelerin
Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm tanmalardr.
Bunun da ok hdiseleri var. Nmune iin, hret bulmu
ve mevsuk imamlar haber vermi birka nmuneyi, evvel
cenazelerden gstereceiz. Amma cin ve melike ise, o
mtevatirdir; onlarn misalleri bir deil, bindir.
te, llerin konumas misallerinden:
Birincisiudur ki: Ulema-i zhir ve btnn Tbin
zamannda en byk reisi ve mam- Alinin mhim ve
sadk bir akirdi olan Hasan Basr haber veriyor ki: Bir
adam, Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselmn yanna
gelerek alayp szlad. Dedi: Benimkk bir kzm vard.
u yakn derede ld, oraya attm. Resul-i Ekrem
Aleyhissalt Vesselm ona acd. Ona dedi: Gel, oraya
gideceiz. Gittiler. Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm
o lm kz ard, Y flne! dedi. Birden, o lm kz

1
dedi. Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselm ferman etti: Tekrar peder ve validenin yanna
gelmeyi arzu eder misin? O dedi: Yok, ben onlardan daha
hayrlsn buldum.
2
kincisi: mam- Beyhak ve mam- bni Adiyy gibi baz
mhim imamlar, Hazret-i Enes ibni Mlikten haber
veriyorlar ki, Enes demi: Bir ihtiyare kadnn birtek olu
vard, birden vefat etti. O saliha kadn ok mteessir oldu.
Dedi: Y Rab! Senin rzan iin, Resul-i Ekrem
Aleyhissalt Vesselmn biat ve hizmeti iin hicret edip
buraya geldim. Benim hayatmda istirahatimi temin
edecek tek evltm, o Resuln hrmetine bala.
Enes der: O lm adam kalkt, bizimle yemek yedi.
3
1. Buyrun! Emredin.
2. Kad Iyz, e-if,1:320; Hafc, erhu-if, 3:106.
3. Kad Iyz, e-if,1:320; bni Kesr, el-Bidye ven-Nihye, 6:292.
te, u hdise-i acibeye iaret ve ifade eden, mam-
Busayrnin Kaside-i Brdede u fkrasdr:


Yani, Eer almetleri, onun kadrine muvafk
derecesinde azametini ve makbuliyetini gsterseydiler,
deil yeni lmler, belki onun ismiyle rm kemikler
de ihy edilebilirdi.
nc hdise: Bata mam- Beyhak gibi rviler,
Abdullah ibni Ubeydullahil-Ensrden haber veriyorlar ki,
Abdullah demi: Sbit ibni Kays ibni emmasn Yemme
Harbinde ehid dt ve kabre koyduumuz vakit ben
hazrdm. Kabre konulurken, birden ondan bir ses geldi:


1
dedi. Sonra atk, baktk; l, cansz! te, o vakit, daha
Hazret-i mer hilfete gemeden, ehadetini haber
veriyor.
Drdnc hdise: mam- Taberan ve Ebu Nuaym
Delil-i Nbvvette, Numan ibni Beirden haber
veriyorlar ki: Zeyd ibni Hrice, ar iinde birden dp
vefat etti. Eve getirdik. Akam ve yats arasnda, etrafnda
kadnlar alarken, birden Susunuz dedi.
Sonra, fasih bir lisanla,


2
diyerek bir miktar konutu. Sonra baktk ki, cansz,
vefat etmi.
3
te, cansz cenazeler onun risaletini tasdiketse, canl
olanlar tasdik etmese, elbette o cni canllar, canszlardan
daha cansz ve llerden daha ldrler!
Amma, melikelerin Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselma hizmeti ve grnmesi ve cinnlerin ona iman ve
itaati, mtevatirdir. Nass- Kurn ve ok yatla
musarrahtr.
4
Gazve-i Bedirde be bin melike, nass-
Kurn ile,
5
nde, Sahabeler gibi ona hizmet edip asker
olmular. Hatt o melekler, melikeler iinde, Ashab-
Bedir gibi eref kazanmlar.
6
1. Muhammed Allahn Resuldr. Eb Bekir Sddktr. mer ehiddir. Osman
ise, efkatli ve iyilikseverdir. Kad Iyz, e-if, 1:320; Ali el-Kari, erhu-
if,1:649; bni Kesr, el-Bidye ven-Nihye, 6:157-158.
2. Muhammed Allahn Resldr, Selm sana ey Allahn Resl!
3. bni Kesr,el-Bidye ven-Nihye, 8:291 (muhtelif tariklerle); el-Heysem,
Mecmeuz-Zevid, 5:179-180 (iki ayr tarikle).
4. bk. l-i mran Sresi, 3:123-125; Cin Sresi, 72:1-2; Ahkaf Sresi, 46:29.
5. bk. l-i mran Sresi, 3:123-125.
6. Buhar, Maz: 11.
u meselede iki cihet var:
Birisi: Cin ve melikenin taifeleri, hayvan ve insann
taifeleri gibi, vcutlar kat ve bizimle mnasebettar
olduu, Yirmi Dokuzuncu Szde, iki kere iki drt eder
derecesinde bir katiyetle ispat etmiiz. Onlarn ispatn o
Sze havale ederiz.
kinci cihet: Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselmn
ereyle, eser-i mucizesi olarak, efrad- mmeti onlar
grmek ve konumaktr.
te, bata Buharve mam- Mslim, eimme-i hads
mttekan haber veriyorlar ki: Bir defa melek, yani
Hazret-i Cebril, beyaz libasl bir insan suretinde gelmi.
Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm Sahabeleri iinde
otururken, yanna gitmi, demi:
Yani, man, slm, ihsan nedir? Tarif et.
Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm tarif etmi. Oradaki
cemaat-i Sahabe hem ders alm, hem de o zt iyi
grmler. O zt, misar gibi grnrken, stnde almet-i
sefer eseri hi yoktu. Kalkt, birden kayboldu. O vakit
Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm ferman etmi ki:
Size ders vermek iin Cebril byle yapt.
1
Hem haber-i sahih ile ve haber-i kat ile ve mnev
tevatr derecesinde, eimme-i hads haber veriyorlar ki,
Hazret-i Cebrili ok defa, hsn- ceml sahibi olan Dhye
suretinde, Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselmn
yannda Sahabeler gryorlard.
2
Ezcmle, Hazret-i mer
ve bni Abbas ve same bin Zeyd ve Hris ve Aie-i
Sddka ve mm Seleme, katiyen sabittir ki, bunlar
katiyen haber veriyorlar ki, Biz Hazret-i Cebrili Dhye
suretinde, Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselmn
yannda ok gryoruz. Acaba hi mmkn mdr ki, bu
ztlar, grmeden, gryoruz desinler?
1. Buhar,mn: 37; Mslim, mn: 1-7.
2. Buhr,Fedill-Eshb: 30; el-Heysem, Mecmeuz-Zevid, 9:276-277; Ahmed
bni Hanbel, Fedils-Sahbe (tahkik: Vasiyyllah), no. 1817, 1853, 1918;
Msned, 1:212; el-Askaln, el-sbe, 1:598.
Hem nakl-i sahih-i kat ile, Aere-i Mbeereden ran
fatihi Sad ibni Eb Vakkas haber veriyor ki: Gazve-i
Uhudda, Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselmn iki
tarafnda, iki beyaz libasl, ona nbettar gibi, muhafz
suretinde grdk. kisi de, anlald ki, meleklerdir. Ve
Hazret-i Cebril ile Mikil olduunu anladk.
1
Acaba
byle bir kahraman- slm Grdk dese, grmemek
mmkn mdr?
Hem Ebu Sfyan ibni Hris ibni
Abdlmuttalib(ammizde-i Nebev), nakl-i sahihle haber
veriyor ki: Gazve-i Bedirde, gkle yer arasnda, beyaz
libasl, atl ztlar grdk.
2
Hem Hazret-i Hamza, Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselmdan niyaz etti ki, Ben Cebrili grmek
istiyorum. Kbede ona gsterdi. Dayanamad, bhu oldu,
yere dt.
3
Bu eit melikeleri grmek vukuat oktur. Btn bu
vukuat, bir nevi mucize-i Ahmediye Aleyhissalt
Vesselm gsteriyor ve dellet ediyor ki, onun misbh-
nbvvetine melekler dahi pervanelerdir.
Cinnler ise, onlarla grmek ve grmek, deil
Sahabeler, belki avm- mmet dahi oklaryla grmeleri
ok vuku buluyor. Fakat en kat, en sahih haberle, eimme-i
hads bize diyorlar ki, bni Mesud: Batn- Nahlde,
ecinnlerin ihtids gecesinde ecinnleri grdm ve Sudan
Kabilesinden Zut denilen uzun boylu taifeye benzettim.
Onlara benziyordular.
4
1. Buhar,Maz: 18, Libas: 24; Mslim, Fedil: 46, 47, no. 2306; Kad Iyz,
e-if, 1:361.
2. Msned,1:147, 353; Kad Iyz, e-if, 1:362; Hafc, erhu-if, 3:281; Ali
el-Kari, erhu-if, 1:735.
3. Kad Iyz, e-if,1:362; Hafc, erhu-if, 3:282; Ali el-Kari, erhu-if,
1:736.
4. Msned(tahkik: Ahmed kir), 6:165, no. 4353; Syt, el-Hasisl-Kbr,
1:343, 2:361.
Hem mehurdur ve hads imamlar tahri ve kabul
ettikleri Hazret-i Hlid ibni Velid vakasdr ki, Uzz
denilen sanemi tahrip ettikleri vakit, siyah bir kadn
eklinde, o sanem iinden bir cinniye kt. Hazret-i Hlid
bir klla o cinniyeyi iki para etti. Resul-i Ekrem
Aleyhissalt Vesselm, o hdise iin ferman etmi ki:
Uzz sanemi iinde ona ibadet ediliyordu. Daha ona
ibadet edilmez.
1
Hem Hazret-i merden mehur bir haberdir ki, demi:
Biz Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselmn yannda iken,
ihtiyar eklinde, elinde bir as, Hme isminde bir cinn
geldi, iman etti. Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm,
ona ksa srelerden birka sreyi ders verdi. Dersini ald,
gitti.
2
u hirki hdiseye, endan baz hads imamlar
ilimiler. Fakat mhim imamlar, shhatine hkmetmiler.
3
Her neyse, bu nevide uzun sylemeye lzum yok; misalleri
oktur.
Hem deriz ki: Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselmn
nuruyla, terbiyesiyle ve onun arkasnda gitmesiyle, binler
eyh-i Geyln gibi aktablar, asyalar, melikeler ve
cinlerle grmler ve konuuyorlar; ve bu hdise, yz
tevatr derecesinde ve ok kesrettedir.
4
Evet, mmet-i
Muhammedin (a.s.m.) melike ve cinlerle temaslar ve
tekellmleri ise, Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselmn
terbiye ve irad- iczkrnesinin bir eseridir.
NC UBE: Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselmn hfz ve ismeti, bir mucize-i bhiredir.
5
yet-i kerimesinin hakikat-i
bhiresi, ok mucizt gsterir.
1. Kad Iyz, e-if,1:362; Hafc, erhu-if, 3:287; Ali el-Kari, erhu-if,
1:738; bni Kesr, el-Bidye ven-Nihye, 4:316; el-Heysem, Mecmeuz-Zevid,
6:176.
2. Kad Iyz, e-if, 1:363; Hafc, erhu-if,3:287; Beyhak, Deliln-
Nbvve: 5/416-418.
3. Suyt, el-Lelil-Masna, 1:174-177.
4. bni Teymiye, et-Tevessl vel-Vesle,s. 24; bni Teymiye, Mecm-u Fetv,
11:307.
5. Allah seni insanlardan koruyacaktr. Mide Sresi, 5:67.
Evet, Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm kt
vakit, deil yalnz bir taifeye, bir kavme, bir ksm ehl-i
siyasete veya bir dine, belki umum padiahlara ve umum
ehl-i dine tek bayla meydan okudu. Halbuki onun amcas
en byk dman ve kavim ve kabilesi dman iken, yirmi
sene nbettarsz, tekellfsz, muhafazasz ve pek ok
defa suikaste maruz kald halde, keml-i saadetle, rahat
deinde vefat edip Mele-i lya kmasna kadar hfz ve
ismeti,

1
ne kadar kuvvetli bir
hakikati ifade ettiini ve ne kadar metin bir nokta-i istinad
olduunu, gne gibi gsterir. Biz, yalnz nmune iin,
katiyet kesb etmi birka hdiseyi zikredeceiz.
Birinci hdise: Ehl-i siyer ve hads mttekan haber
veriyorlar ki: Kurey kabilesi, Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselm ldrtmek iin kat ittifak ettiler. Hatt, insan
suretine girmi bir eytann tedbiriyle, Kurey iine tne
dmemek iin, her kabileden lakal bir adam iinde
bulunup, iki yze yakn, Ebu Cehil ve Ebu Lehebin taht-
hkmnde olarak, Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselmn
hane-i saadetini bastlar. Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselmn yannda Hazret-i Ali vard. Ona dedi: Sen bu
gece benim yatamda yat. Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselm beklemi, t Kurey gelmi, btn hanenin
etrafn tutmular. O vakitkt, bir para toprak balarna
att, hibirisi onu grmedi,ilerinden kt, gitti.
2
Gar-
Hirada iki gvercin ve bir rmcek, btn Kureye kar
ona nbettar olup muhafaza ettiler.
3
1. Allah seni insanlardan koruyacaktr. Mide Sresi, 5:67.
2. Kad Iyz, e-if, 1:349; Msned(tahkik: Ahmed kir), 4:269, no. 2009);
el-Heysem, Mecmeuz-Zevid, 2:228.
3. Kad Iyz, e-if,1:313, 349; Hafc, erhu-if, 3:236; (Ali el-Kari,
erhu-if, 1:368, 637; Msned, 1:248; Sann, el-Musannef, 5:389; bni Kesr,
el-Bidye ven-Nihye, 3:179-181; bnl-Kayym, Zdl-Med (tahkik: Arnavud),
3:52; et-Tebrz, Miktl-Mesbh, no. 5934; Merz, Msned Eb Bekir-i Sddk,
no. 73; Zeyle, Nasbr-Rye, 1:123; el-Heysem, Mecmeuz-Zevid, 6:52-53, 7:27.)
kinci hdise: Vakt- katiyedendir ki, maaradan kp
Medine tarafna gittikleri vakit, Kurey resas, mhim bir
mal mukbilinde, Srka isminde gayet cesur bir adam
gnderdiler; t takip edip onlar ldrmeye alsn. Resul-i
Ekrem Aleyhissalt Vesselm, Ebu Bekr-i Sddk ile
beraber gardan kp giderken grdler ki, Srka geliyor.
Ebu Bekr-i Sddk tel etti. Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselm maarada dedii gibi,
1

dedi. Srkaya bir bakt; Srkann atnn ayaklar
yere sapland, kald. Tekrar kurtuldu, yine takip etti. Tekrar
atnn ayaklarnn sapland yerden duman gibi
bireykyordu. O vakit anlad ki, ne onun elinden ve ne
de kimsenin elindengelmez ki ona ilisin. El-aman dedi.
Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm aman verdi. Fakat
dedi: Git, yle yap ki bakas gelmesin.
2
u hdisemnasebetiyle bunu da beyan ederiz ki: Sahih
bir surette haber veriyorlar: Bir oban, onlar grdkten
sonra Kureye haber vermek iin Mekkeye gitmi.
Mekkeye dahil olduu vakit, niin geldiini unutmu. Ne
kadar almsa,hatrna getirememi. Mecbur olmu,
dnm. Sonra anlam ki, onaunutturulmu.
3
nc hdise: Gazve-i Gatfan ve Enmarda, mteaddit
tariklerle eimme-i hads haber veriyorlar ki: Gavres
isminde cesur bir kabile reisi, kimse grmeden, tam
Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselmn ba zerine
gelerek, yaln kl elinde olduu halde, Resul-i Ekrem
Aleyhissalt Vesselma dedi: Kim seni benden
kurtaracak? Demi: Allah. Sonra byle dua etti:
4
Birden o Gavres, iki omuzu
ortasna gaibden bir darbe yer, o kl elinden der, yere
yuvarlanr. Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm klc
eline alr, imdi seni kim kurtaracak? der, sonra affeder.
O adam gider taifesine. O pek cretkr, cesur adama
herkes hayrette kalr. Ne oldu sana? Niin birey
yapamadn? dediler. O dedi: Hdise byle oldu. Ben
imdi insanlarn en iyisinin yanndan geliyorum.
5
Hem u hdisegibi, Gazve-i Bedirde bir mnafk,
Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm bir gaet vaktinde,
kimse grmeden, tam arkasndan kl kaldrp vururken,
birden Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm bakm. O
titreyip, kl elinden yere dm.
6
1. zlme! Allah bizimle beraberdir.
2. Buhar, Menakb: 25; Mslim,Zhd: 75; bni Hibban, Sahih, 65, 9:11.
3. Kad Iyz, e-if,1:351; Ali el-Kari, erhu-if, 1:715.
4. Allahm! Dilediin bir eyle beni ondan kurtar.
5. Buhar, Cihad: 84, 87, Maz: 31, 32; Mslim,Saltl-Msrn: 311, no. 843;
Kad Iyz, e-if, 1:347, 348; el-Heysem, Mecmeuz-Zevid, 9:7-8; el-Hkim,
el-Mstedrek, 3:29-30.
6. Kad Iyz, e-if,1:347; Ali el-Kari, erhu-if, 1:710.
Drdnc hdise: Mnev tevatre yakn bir hretle ve
ekser ehl-i tefsirin



1
yetinin sebeb-i nzul ve ehl-i tefsirallmeleri ve ehl-i
hads imamlar haber veriyorlar ki:
Ebu Cehil yemin etmi ki, Ben secdede Muhammedi
grsem, bu tala onuvuracam. Byk bir ta alp gitmi.
Secdede grd vakit kaldrpvurmakta iken, elleri
yukarda kalm. Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm
namaz bitirdikten sonra kalkm; Ebu Cehilin eli
zlm. O ise, ya Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselmn msaadesiyle, veyahut ihtiya kalmadndan
zlm.
2
Hem yine Ebu Cehilkabilesinden, bir tarikte Velid ibni
Muire, yine Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm
vurmak iin byk bir ta alp, secdede iken vurmaya
gitmi, gz kapanm. Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselm Mescid-i Harmda grmedi, geldi. Onu
gnderenleri de grmyordu; yalnz seslerini iitiyordu. T
Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm namazdan kt;
ihtiya kalmadndan onun gz de ald.
3
Hem nakl-i sahihle Ebu Bekr-i Sddktan haber
veriyorlar ki: Sre-i
4
nzil olduktan
sonra, Ebu Lehebin kars mm Cemildenilen

5
, bir ta alp Mescid-i Harma gelmi. Ebu Bekir
ile Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm orada
oturuyorlarm. Gz Ebu Bekr-i Sddk gryor, soruyor:
Y Eb Bekir! Senin arkadan nerede? Beniitmiim ki
beni hicvetmi. Ben grsem, bu ta azna
vuracam.Yannda iken Hazret-i Peygamber
Aleyhissalt Vesselm grmemi.
6
Elbette, hfz- lhde
olan bir Sultan- Levlk, byle bir Cehennem oduncusu,
onun huzuruna girip gremez. Azna m dm?
1. Biz onlarn boyunlarna yle halkalar geirdik ki, enelerine kadar dayanr
da hakka boyun emezler. Bir de nlerine bir sed, arkalarna bir sedekip
gzlerini kapattk; artk hakk grmezler. Ysin Sresi, 36:8-9.
2. Kad Iyz, e-if,1:351; Hafc, erhu-if, 3:241; el-Heysem, Mecmeuz-
Zevid, 8:227; Mslim, No. 2797; bni Kesr, el-Bidye ven-Nihaye, 3:42-43.
3. Kad Iyz, e-if,1:351; Hafc, erhu-if, 3:242.
4. Elleri kurusun Eb Lehebin! Tebbet Sresi, 111:1.
5. Odun hammal. Tebbet Sresi, 111:4.
6. Kad Iyz, e-if, 1:349; Hafc, erhu'-if, 3:233; el-Heysem, Mecmeu'z-
Zevid,1:353; bni Hibban, Sahih, 8:152; el-Hkim, el-Mstedrek, 2:361.
Beinci hdise: Haber-i sahihle haber veriliyor ki: mir
ibni Tufeyl ve Erbed ibni Kays, ikisi ittifak ederek, Resul-i
Ekrem Aleyhissalt Vesselmn yanna gitmiler. mir
demi: Ben onu megul edeceim, sen onuvuracaksn.
Sonra bakyor ki, birey yapmyor. Gittikten
sonraarkadana dedi: Neden vurmadn? Dedi: Nasl
vuracam? Ne kadarniyet ettim; bakyorum ki, ikimizin
ortasna sen geiyorsun. Seni naslvuracam?
1
Altnc hdise: Nakl-i sahihle haber veriliyor ki: Gazve-i
Uhudda veya Huneynde, eybe bin Osmanl-
Hacebiyye-ki, Hazret-i Hamza onun hem amcasn, hem
pederini ldrmt-intikamn almak iin gizli geldi. T
Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselmn arkasndan yaln
kl kaldrd. Birden kl elinden dt. Resul-i Ekrem
Aleyhissalt Vesselm ona bakt, elini gsne koydu.
eybe der ki: O dakikada dnyada ondan daha sevgili
adam bana olmazd. mana geldi. Resul-i Ekrem
Aleyhissalt Vesselm ferman etti: Haydi, git, harp et.
eybe dedi: Ben gittim, Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselm nnde harp ettim. Eer o vakit pederim de rast
gelseydi vuracaktm.
2
Hem feth-i Mekke gnnde, Fedle namnda birisi,
Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselmn yanna, vurmak
niyetiyle geldi. Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm ona
bakp tebessm etti. Nefsinle ne konutun? dedi ve
Fedle iin taleb-i maret etti. Fedle imana geldi ve dedi
ki: O vakit ondan daha ziyade dnyada sevgilim
olmazd.
3
Yedinci hdise: Nakl-i sahihle, Yahudiler, suikast
niyetiyle, Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselmn
oturduu yere, stnden byk bir ta atmak nnda,
Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm o dakikada hfz-
lh ile kalkm; o suikast de akm kalm.
4
1. Kad Iyz, e-if,1:353; Hafc, erhu-if, 3:249; Beyhak, Deliln-
Nbvve: 5:318.
2. Kad Iyz, e-if,1:353; Hafc, erhu-if, 3:248; el-Heysem, Mecmeuz-
Zevid, 6:183,184; Ali el-Kari, erhu-if, 1:718; el-Askaln, el-sbe, 2:157.
3. Kad Iyz, e-if,1:353; Hafc, erhu-if, 3:248; Ali el-Kari, erhu-if,
1:718.
4. Kad Iyz, e-if, 1:352; Hafc, erhu-if,3:243; Ali el-Kari, erhu-if,
1:716; Eb Nuaym, Deliln-Nbvve, 2:489-490.
Bu yedi misal gibi ok hdiseler vardr. Bata mam-
Buharve mam- Mslim ve eimme-i hads, Hazret-i
Aieden naklediyorlar ki:
1
yeti nzil olduktan sonra,
ara sra Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm muhafaza
eden ztlara ferman etti:

Yani, Nbettarla lzum yok. Benim Rabbim beni
hfz ediyor.
2
1. Allah seni insanlardan koruyacaktr. Mide Sresi, 5:67.
2. Tirmiz, 5:351, no. 3406; Tirmiz (tahkik: Ahmed kir), no. 3049; Kad Iyz,
e-if, 1:352; el-Hkim, el-Mstedrek, 2:313.
te, u Risalede, batan buraya kadar gsteriyor ki, u
kinatn her nevi, her lemi, Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselm tanr, alkadardr. Herbir nev-i kinatta onun
mucizt grnyor. Demek, o zt- Ahmediye (a.s.m.),
Cenb- Hakknfakat kinatn Hlk itibaryla ve
btn mahlkatn Rabbi nvanylamemurudur ve
resuldr. Evet, nasl ki bir padiahn byk ve mfetti bir
memurunu herbir daire bilir ve tanr; hangi daireye girse
onunla mnasebettar olur. nk umumun padiah
namna bir memuriyeti var. Eer mesel yalnz adliye
mfettii olsa, o vakit adliye dairesiyle mnasebettar olur;
baka daireler onu pek tanmaz. Ve askeriye mfettii olsa,
mlkiye dairesi onu bilmez. yle de, anlalyor ki, btn
devir-i saltanat- lhiyede, melekten tut, t sinee ve
rmcee kadar herbir taife onu tanr ve bilir veya
bildirilir. Demek, Hteml-Enbiy ve Resul Rabbil-
lemndir. Ve umum enbiyann fevkinde, risaletinin
mul var.
ON ALTINCI ARET
rhasat denilen, biset-i nbvvetten evvel, fakat
nbvvetle alkadar olarak vcuda gelen harikalar dahi
delil-i nbvvettir. u da ksmdr.
BRNC KISIM: Nass- Kurnla, Tevrat, ncil, Zebur ve
suhuf-u enbiyann, nbvvet-i Ahmediye Aleyhissalt
Vesselma dair verdikleri haberdir. Evet, madem o kitaplar
semvdirler ve madem o kitap sahipleri enbiyadrlar.
Elbette ve herhalde, onlarn dinlerini nesheden ve kinatn
eklini deitiren ve yerin yarsn getirdii bir nurla
klandran bir zattan bahsetmeleri, zarur ve katdir. Evet,
kk hdiseleri haber veren o kitaplar, nev-i beerin en
byk hdisesi olan hdise-i Muhammediye Aleyhissalt
Vesselm haber vermemek kbil midir?
te, madem bilbedhe haber verecekler; herhalde ya
tekzip edecekler, t ki dinlerini tahripten ve kitaplarn
nesihten kurtarsnlar; veya tasdik edecekler, t ki o
hakikatli zt ile dinleri hurafattan ve tahrifattan kurtulsun.
Halbuki, dost ve dmann ittifakyla, tekzip emresi hibir
kitapta yoktur. yle ise tasdik vardr.
Madem mutlakbir surette tasdik vardr. Ve madem u
tasdikin vcudunu iktiza eden kat bir illet ve esasl bir
sebep vardr. Biz dahi, o tasdikin vcuduna dellet eden
hccet-i kta ile ispat edeceiz.
Birinci hccet: Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm,
Kurnn lisanyla onlara der ki: Kitaplarnzda benim
tasdikim ve evsfm vardr. Benim beyan ettiim eylerde,
kitaplarnz beni tasdik ediyor.

1



2
gibi yetlerle onlara meydan okuyor. Tevratnz
getiriniz, okuyunuz. Ve geliniz, biz oluk ve ocuumuzu
alp, Cenb- Hakkn derghna el ap, yalanclar
aleyhinde lnetle dua edeceiz diye mtemadiyen onlarn
bana vurduu halde, hi Yahudi bir lim veya Nasrn bir
ksss, onun bir yanln gsteremedi. Eer gsterseydi,
pek ok kesrette bulunan ve pek ok inatl ve hasetli olan
krler ve mnafk Yahudiler ve btn lem-i kfr, her
tarafta iln edeceklerdi.
1. l-i mrn Sresi, 3:93.
2. l-i mrn Sresi, 3:61.
Hem demi: Ya yanlm bulunuz; veyahut sizinle
mahvoluncaya kadar cihadedeceim. Halbuki, bunlar
harbi ve perianiyeti ve hicreti ihtiyar ettiler. Demek
yanln bulamadlar. Bir yanl bulunsayd onlar
kurtulurlard.
kinci hccet: Tevrat, ncil ve Zeburun ibareleri, Kurn
gibi iczlar olmadndan, hem mtemadiyen tercme
tercme stne olduundan, pek ok yaban kelimeler,
ilerine kart. Hem mfessirlerin szleri ve yanl
tevilleri, onlarn yetleriyle iltibas edildi. Hem baz
ndanlarn ve baz ehl-i garazn tahrifat da ilve edildi. u
surette, o kitaplarda tahrifat, tayirat oald. Hatt, eyh
Rahmetullah-i Hind (allme-i mehur), ktb- sabkann
binler yerde tahrifatn, keilerine ve Yahudi ve Nasr
ulemasna ispat ederek iskt etmi. te bu kadar tahrifatla
beraber, u zamanda dahi, mehur Hseyin-i Cisr
(rahmetullahi aleyh), o kitaplardan yz on delil, nbvvet-i
Ahmediyeye dair karmtr. Risale-i Hamidiyede yazm,
o risaleyi de Manastrl merhum smail Hakk tercme
etmi. Kim arzu ederse ona mracaat eder, grr.
1
Hem pek ok Yahudi ulemas ve Nasr ulemas ikrar
ve itiraf etmiler ki, Kitaplarmzda Muhammed-i Arab
Aleyhissalt Vesselmn evsf yazldr.
2
Evet, gayr-
mslim olarak, bata mehur Rum meliklerinden Herakl
itiraf etmi, demi ki: Evet, s Aleyhisselm, Muhammed
Aleyhissalt Vesselmdan haber veriyor.
3
1. Hseyin Cisr, Risle-i Hamdiyye, (Trke tercmesi), s. 52-94.
2. bni Him, es-Sretn-Nebeviyye, 1:217; Beyhak, Deliln-Nbvve, 2:74;
Kad Iyz, e-if, 1:363-365.
3. bn Seyyidin-Ns, Uynul-Eser, 2:26; Kad Iyz,e-if, 1:364; Ali el-Kari,
erh-ifa: 745.
Hem Rum meliki Mukavks namnda Msr hkimi
1
ve
ulema-i Yehudun en mehurlarndan bni Sriya ve bni
Ahtab ve onun kardei Kb bin Esed ve Zbeyr bin Bty
gibi mehur ulema ve reisler, gayr- mslim kaldklar
halde ikrar etmiler ki, Evet, kitaplarmzda onun evsf
vardr; ondan bahsediyorlar.
2
Hem Yehudun mehur ulemasndan ve Nasrnn
mehur kssislerinden, ktb- sabkada evsf-
Muhammediyeyi (a.s.m.) grdkten sonra inad terk edip
imana gelenler, evsfn Tevrat ve ncilde gstermiler, ve
sair Yahudi ve Nasrn ulemasn onunla ilzam etmiler.
Ezcmle, mehur Abdullah ibni Selm ve Veheb ibni
Mnebbih ve Ebu Ysir ve mulki bu zt, melik-i
Yemen Tbba zamannda idi;
3
Tbba nasl gyaben ve
bisetten evvel iman getirmi, mul de yleve Syenin
iki olu olan Esid ve Salebe ki, bni Heyeban denilen bir
rif-i billh, bisetten evvel Ben Nadr kabilesine misar
olmu,

4
demi, orada vefat
etmi. Sonra o kabile Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselm ile harp ettikleri zaman, Esid ve Salebe
meydana ktlar, o kabileye bardlar:

Yani, bni Heyebann haber verdii zt budur; onunla
harp etmeyiniz.
5
Fakat onlar, onlar dinlemediler, bellarn
buldular.
1. Syt, el-Hasisl-Kbr,2:139; Kad Iyz, e-if, 1:366; Ali el-Kari,
erhu-if, 1:744-745; bni Kesr, el-Bidye ven-Nihye, 4:80, 81, 272; Beyhak,
Deliln-Nbvve: 3:362; Vkid, Kitbl-Maz, 403-404; Eb Nuaym,
Deliln-Nbvve, 1:85.
2. Kad yz, e-if, 1:366; Ali el-Kri, erh-if,1:744-745; bni Kesr,
el-Bidye Ven-Nihye, 4:80-81; Beyhak, Deliln-Nbvve, 3:361-362; Vkid,
el-Mez: 403-404; bni Cevz, Sfats-Safve, 3:361-362; Eb Nuaym, Deliln-
Nbvve, 1:79, 2:492.
3. Beyhak, Deliln-Nbvve, 1:367, 2:526, 6:20-249; el-Hind, Kenzl-
Umml,11:401, 12:390-408; Kd yz, e-if, 1:364; Ali el-Kri, erh-if,
1:739-743; el-Heysem, Mecmeuz-Zevid, 8:240.
4. Bir peygamberin zuhuru yakndr. Buras da onun hicret yeridir.
Beyhak,Deliln-Nbvve: 1:367, 2:526, 6:240-249; el-Hind, Kenzl-Umml,
11:401, 12:390-408; Kad Iyz, e-if, 1:364; Ali el-Kari, erhu-if, 1:739-743;
el-Heysem, Mecmeuz-Zevid, 8:240.
5. Beyhak, Deliln-Nbvve: 2:80-81, 4:31; Ali el-Kari, erhu-if,1:744-745;
Yusuf Nebhn, Hccetllah alel-lemn, 137; Eb Nuaym, Deliln-Nbvve,
1:82; bni Cevz, Sfats-Safve, 1:87.
Hem ulema-i Yehuddan bni Bnyaminve Muhayrk ve
Kbl-Ahbar gibi ok ulema-i Yehud, evsf- Nebeviyeyi
kitaplarnda grdklerinden, imana gelmiler, sair imana
gelmeyenleri de ilzam etmiler.
1
Hem ulema-i Nasrdan, mehur, bahsi geen Bahra-i
Rahib
2
ki, Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm am
tarafna amcasyla gittii vakit on iki yandayd. Bahra-i
Rahib, onun hatr iin Kureyleri davet etmi. Bakt ki,
kleye glge eden bir para bulut, daha kle yerinde
glge ediyor. Demek aradm adam orada kalm. Sonra
adam gndermi, onu da getirtmi. Ebu Talibe demi:
Sen dn, Mekkeye git. Yahudiler hasddurlar. Bunun
evsf Tevratta mezkrdur; hyanet ederler.
3
Hem Nastrul-Habeeve Habe Reisi olan Nec,
evsf- Muhammediyeyi kitaplarnda grdkleri iin,
beraber iman etmiler.
4
Hem Daatrisminde mehur bir Nasrn limi, evsf
grm, iman etmi. Rumlar iinde iln etmi; ehid
edilmi.
5
Hem Nasrn resasndan Hris ibni Eb meril-
Gasn ve amn byk din reisleri ve melikleri, yani
Sahib-i lba ve Herakl ve bni Ntr ve Crud gibi mehur
ztlar, kitaplarnda evsfn grmler ve iman etmiler.
6
Yalnz Herakl, dnya saltanat iin imann izhar etmemi.
7
1. Kad Iyz, e-if,1:364; Ali el-Kari, erhu-if, 1:739; bni Cevz, Sfats-
Saffe, 1:87; Nebhn, Hccetllah alel-lemn, 87, 88, 135; Beyhak, Deliln-
Nbvve: 3:161-163 Eb Nuaym, Deliln-Nbvve, 1:78-79.
2. Kad Iyz, e-if,1:308; Ali el-Kari, erhu-if, 1:631; Tirmiz, Menkb: 3;
el-Mubrekfor, Tuhfetl-Ahvez, no: 3699; el-Hkim, el-Mstedrek, 2:615; bni
Him, Siretn-Neb, s. 115; Beyhak, Deliln-Nbvve: 2:24; Nebhn,
Hccetllah alel-lemn, 158.
3. Tirmiz, Menkb, 3; Mstedrek, 2:615-616; bni Hiam, es-Sretn-
Nebeviyye,1:191-194; Beyhak, Deliln-Nbvve, 2:27-29.
4. Kad Iyz, e-if, 1:364; Ali el-Kari, erhu-if,1:744.
5. Beyhak, Deliln-Nbvve: 1:367, 2:526, 6:240-249; el-Hind, Kenzl-Umml,
11:401, 12:390-408; Kad Iyz, e-if, 1:364; Ali el-Kari, erhu-if, 1:739-743;
el-Heysem, Mecmeuz-Zevid, 8:240.
6. Aliyyl-Kr, erhu-if,1:744-745; bni Him, es-Sretn-Nebeviyye,
4:221-222; Eb Nuaym, Deliln-Nbvve, 1:101.
7. Buhar,Bedul-Vahy: 6; ehdt: 28; Ali el-Kari, erhu-if, 1:744; Nebhn,
Hccetllah alel-lemn, 121, 150-151; Kastaln, el-Mevhibl-Lednniye, 6:198;
Tabern, el-Muceml-Kebr, 3:2108; bni Adiy, el-Kmil d-Duaf, 3:1094; Eb
Nuaym, Deliln-Nbvve, 1:101-102.
Hem bunlar gibi, Selmnl-Faris, o da evvel Nasrn
idi. Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselmn evsfn
grdkten sonra onu aryordu.
1
Hem Temimnamnda mhim bir lim, hem mehur
Habe Reisi Nec, hem Habe Nasrs, hem Necran
papazlar, btn mttekan haber veriyorlar ki: Biz evsf-
Nebeviyeyi kitaplarmzda grdk, onun iin imana
geldik.
2
nc hccet: te, bir nmune olarak Tevrat, ncil,
Zeburun, Peygamberimiz Aleyhissalt Vesselma ait
yetlerinin birka nmunesini gstereceiz.
Birincisi: Zeburda yle bir yet var:

3
Mukms-Snne ise, ism-i Ahmeddir.
ncilin yeti:


Yani, Ben gidiyorum, t size Faraklitgelsin. Yani,
Ahmed gelsin.
4
ncilin ikinci bir yeti:

Yani, Ben Rabbimden, hakk btldan fark eden bir
Peygamberi istiyorum ki, ebede kadar beraberinizde
bulunsun.
5
Faraklit,
6
mnsnda, Peygamberin o kitaplarda ismidir.
1. el-Askaln, Fethl-Br,7:222; Beyhak, Deliln-Nbvve: 2:82; bni Kesr,
el-Bidye ven-Nihye, 2:310-316; Msned, 5:437; bni Him, Sretn-Neb, 1:233;
Eb Nuaym, Deliln-Nbvve, no. 213; el-Hkim, el-Mstedrek, 3:604; Kad Iyz,
e-if, 1:364; Ali el-Kari, erhu-if, 1:670; Nebhn, Hccetllah alel-lemn,
144; Eb Nuaym, Deliln-Nbvve, 1:258-264.
2. Msned,1:461; Eb Dvud, Ceniz: 58; Kad Iyz, e-if, 1:364; Ali el-Kari,
erhu-if, 1:744-746; Hseyn-i Cisr, Risle-i Hamidiye (Trke tercmesi);
1:240 Yusuf Nebhn, Hccetllah alel-lemn, 163.
3. Allahm! Fetretten sonra bize Snneti ihy edecek olan zt gnder. Yusuf
Nebhn, Hccetullah alel-lemn, 104, 115.
4. Haleb, es-Sretl-Halebiye,1:352; Hseyn-i Cisr, Risle-i Hamidiye (Trke
tercmesi), 1:250; Kastaln, el-Mevhibl-Lednniye, 6:201.
5. Ali el-Kari, erhu-if,1:743; Yusuf Nebhn, Hccetllah alel-lemn, 99;
Hseyn-i Cisr, Risle-i Hamidiye (Trke tercmesi), 1:255; ncil, Yuhanna, Bb
14, ayet 16.
6. Hakile btln arasn ayran.
Tevratn yeti:


Yani, Hazret-i smailin validesi olan Hcer, evlt
sahibesi olacak. Ve onun evldndan yle birisi kacak ki,
o veledin eli, umumun fevkinde olacak ve umumun eli
hu ve itaatle ona alacak.
1
Tevratn ikinci bir yeti:



Yani, Ben srailin kardeleri olan Ben smailden,
senin gibi birini gndereceim. Ben szm onun azna
koyacam; Benim vahyimle konuacak. Onu kabul
etmeyene azap vereceim.
2
Tevratn nc bir yeti:



3
htar: Muhammed ismi, o kitaplarda Meffah ve
el-Mnhamenn ve Himyt gibi Sryn isimler suretinde,
Muhammed mnsndaki brn isimleriyle gelmi.
Yoksa sarih Muhammed ismi az vard. Sarih miktarn
dahi hasd Yahudiler tahrif etmiler.
4
1. Ali el-Kari, erhu-if,1:743; Yusuf Nebhn, Hccetllah alel-lemn,
105-106; Tevrat, Tekvin, Bab 17.
2. Ali el-Kari, erhu-if,1:743; Yusuf Nebhn, Hccetllah alel-lemn, 86;
Haleb, es-Sretl-Halebiye, 1:347; Tevrat, Tesniye, Bab 18.
3. Ms dedi ki: Ey Rabbim, ben Tevratta, insanlara iyilii emredip onlar
ktlkten sakndrmak iinkarlm, Allaha iman eden hayrl bir mmetin
vasarn grdm.Onu benim mmetim yap. Allah buyurdu ki: O, Muhammed
mmetidir. Aliel-Kari, erhu-if, 1:746; Yusuf Nebhn, Hccetllah alel-
lemn, 107-118; Tevrat, Ey, Ishah, 42.
4. Yusuf Nebhn, Hccetllah alel-lemn,112-113; Kastaln, el-Mevhibl-
Lednniye, 6:189.
Zeburun yeti:


1
Hem Abdile-i Sebadan ve ktb- sabkada ok
tetkikat yapan Abdullah ibni Amr ibnil-s ve mehur
ulema-i Yehuddan en evvel slma gelen Abdullah ibni
Selm ve mehur Kbl-Ahbar denilen Ben srailin
allmelerinden, o zamanda daha ok tahrifata uramayan
Tevratta aynen u gelecek yeti iln ederek gstermiler.
yetin bir parasudur ki: Hz. Ms ile hitaptan sonra,
gelecek Peygambere hitaben ylediyor:





2
Tevratn bir yeti daha:


3
te u yette Muhammedlfz, Muhammed mnsnda
Sryn bir isimde gelmitir.
Tevratn dier bir yeti daha:

4
1. Y Davud! Senden sonra, Ahmed, Muhammed, Sdk ve Seyyid olarak
anlacakbir peygamber gelecek. Onun mmeti Allahn rahmetine mazhar
olacak.Haleb, es-Sretl-Halebiye,1:353; Kandehlev, Hayts-Sahbe, 1:18;
bni Kesr, el-Bidye ven-Nihye, 2:326; Ali el-Kari, erhu-if, 1:739; Nebhn,
Hccetllah alel-lemn, 122.
2. Ey Peygamber! Muhakkak ki Biz seni bir ahit, bir mjdeleyici,
birsakndrc ve mmler iin bir dayanak olarak gnderdik. Sen
Benimkulumsun ve sana Mtevekkil ismini verdim. Sen ne kat kalbli, ne
huysuz ve ne de sokaklarda bbrlenerek yryen biri deilsin. Sen
ktlektlkle de karlk vermezsin. Sen affeden ve balayan
birpeygambersin. Erilie girmi olan halk onunla yolunu dorultuncaya
veLilhe llallh deyinceye kadar Allah o peygamberin ruhunu almaz.
Buhar,By: 5; Burhneddin Haleb, es-Sretl-Halebiye, 1:346; Drm,
Mukaddime: 2; Kandehlev, Hayts-Sahbe, 1:17; bni Kesr, el-Bidye
ven-Nihye, 2:326; Nebhn, Hccetllah alel-lemn, 105, 135; el-Acurr,
e-era, 444, 452; Kastaln, el-Mevhibl-Lednniye, 6:192.
3. Muhammed, Allahn Resuldr. Mekke onun doum yeri, Medine hicret
yeri, am onun mlkdr. mmeti ise hamd edici kimselerdir. Drm,
Mukaddime: 2; Haleb, es-Sretl-Halebiye, 1:346-351; Ali el-Kari, erhu-if,
1:739; Nebhn, Hccetllah alel-lemn, 116; Eb Nuaym, Deliln-Nbvve,
1:72.
4. Meli: Sen benim kulum ve Reslmsn. Sana Mtevekkil ismini verdim.
Buhar,By: 5; Burhneddin Haleb, es-Sretl-Halebiye, 1:346; Drm,
Mukaddime: 2; Kandehlev, Hayts-Sahbe, 1:17; bni Kesr, el-Bidye
ven-Nihye, 2:326; Nebhn, Hccetllah alel-lemn, 105, 135; el-Acurr,
e-era, 444, 452; Kastaln, el-Mevhibl-Lednniye, 6:192.
te u yette, Ben shakn kardeleri olan Ben
smailden ve Hazret-i Msdan sonra gelen Peygambere
hitap ediyor.
Tevratn dier bir yeti daha:

1
te, Muhtarn mns Mustafadr, hem ism-i
Nebevdir.
ncilde, sdan sonra gelen ve ncilin birka yetinde
2
lem Reisi nvanyla mjde verdii Nebnin tarine dair:

3
te u yet gsteriyor ki, Sahibs-seyf ve cihada
memur bir Peygamber gelecektir. Kadb-i hadd kl
demektir. Hem mmeti de onun gibi sahibs-seyf, yani
cihada memur olacan, Sre-i Fethin hirinde



4
yeti, ncilin u yeti gibi, baka yetlerine iaret edip,
Muhammed Aleyhissalt Vesselm, sahibs-seyf ve
cihada memur olduunu, ncil ile beraber iln ediyor.
Tevratn Beinci Kitabnn Otuz nc Bbnda
5
u
yet var: Hak Tel, Tr-i Sinadan ikbal edip bize
Sirden tul etti ve Fran Dalarnda zhir oldu.
6
1. Sekin kulum, ne kat kalpli ne de huysuz deildir. Drm,Mukaddime: 2;
Nebhn, Hccetllah alel-lemn, 105, 119; Ali el-Kari, erhu-if, 1:739.
2. Kitb- Mukaddes (Trke terceme), Yeni Ahit, Yuhanna, Bb: 14, yet: 30;
Bb: 16, yet, 11 (s. 111-112).
3. Onun demirden bir ass, yani klc olacak ve onunla savaacak. mmeti
de onun gibi olacak. Nebhn, Hccetllah alel-lemn, 99, 114.
4. Onlarn ncildeki vasar da yledir: Filizini karm, sonra git gide
kuvvet bulmu, kalnlam ve gvdesi zerinde ykselmi bir ekine benzerler
ki,ekincilerin pek houna gider. Allahn onlar bylece
oaltpkuvvetlendirmesi, krleri fkeye bomak iindir. Fetih Sresi, 48:29.
5. Tevrat, Tesniye, Bab 33, ayet 1.
6. Haleb, es-Sretl-Halebiye, 1:348; Nebhn, Hccetllah alel-lemn,90,
102-106; Kastaln, el-Mevhibl-Lednniye, 6:198.
te u yet, nasl ki Tr-i Sinada ikbal-i Hak
fkrasyla nbvvet-i Mseviyeyi ve am Dalarndan
ibaret olan Sirden tul-u Hak fkrasyla nbvvet-i
seviyeyi ihbar eder. yle de, bilittifak Hicaz Dalarndan
ibaret olan Fran Dalarndan zuhur-u Hak fkrasyla,
bizzarure risalet-i Ahmediyeyi (a.s.m.) haber veriyor.
Hem Sre-i Fethin hirinde
1

hkmn tasdiken, Tevratta Fran Dalarndan
zuhur eden Peygamberin Sahabeleri hakknda u yet var:
Kudslerin bayraklar beraberindedir. Ve onun
sandadr.
2
Kudsler namyla tavsif eder. Yani, Onun
Sahabeleri kuds, salih evliyalardr.
EyaPeygamberin kitabnda, Krk kinci Bbnda u
yet vardr: Hak Sbhnehu, hirzamanda, kendinin
stf-gerde ve bergzidesi kulunu bas edecek ve ona,
Ruhul-Emin Hazret-i Cibrili yollayp din-i lhsini ona
talim ettirecek. Ve o dahi, Ruhul-Eminin talimi vechile
nsa talim eyleyecek ve beynenns hak ile hkmedecektir.
O bir nurdur, halk zulmattan karacaktr. Rabbin bana
kablelvuku bildirdii eyi ben de size bildiriyorum.
3
1. Onlarn Tevrattaki vasar budur. Fetih Sresi, 48:29.
2. Haleb, es-Sretl-Halebiye,1:348; Nebhn, Hccetllah alel-lemn, 113.
3. Kitab- Mukaddes, Eya, Bab 42, yet 1-4, 9.
te u yet, gayet sarih bir surette, hirzaman
Peygamberi olan Muhammed Aleyhissalt Vesselmn
evsfn beyan ediyor.
Miilnamyla msemm Mihil Peygamberin kitabnn
Drdnc Bbnda u yet var: hirzamanda bir mmet-i
merhume kaim olup, orada Hakka ibadet etmek zere
mbarekda ihtiyar ederler. Ve her iklimden orada birok
halk toplanp Rabb-i Vhide ibadet ederler, Ona irk
etmezler.
1
te u yet, zhirbir surette, dnyann en mbarek da
olan Cebel-i Arafat ve orada her iklimden gelen haclarn
tekbir ve ibadetlerini ve mmet-i merhume namyla
hret-ir olan mmet-i Muhammediyeyi tarif ediyor.
Zeburda, Yetmi kinci Bbnda u yet var: Bahirden
bahre mlik ve nehirlerden, arzn makta ve mntehsna
kadar mlik ola... Ve kendisine Yemen ve Cezayir mlk
hediyeler gtreler... Ve padiahlar ona secde ve inkyad
edeler... Ve her vakit ona salt ve hergn kendisine
bereketle dua oluna... Ve envr, Medineden mnevver
ola... Ve zikri, ebedl-bd devam ede... Onun ismi,
emsin vcudundan evvel mevcuttur; onun ad gne
durduka mnteir ola...
2
1. Kitab- Mukaddes, Mh, Bab 4, yet 1-2.
2. Nebhn, Hccetllah alel-lemn,91-104; Hseyin-i Cisr, Risale-i Hamidiye
(Trke tercmesi), 1:410; Kitab- Mukaddes, Mezmr (Mezmurlar), Bab 72,
yet 8, 10, 11, 15-17.
te u yet, pek ikr bir tarzda Fahr-i lem
Aleyhissalt Vesselm tavsif eder. Acaba Hazret-i Davud
Aleyhisselmdan sonra, Muhammed-i Arab Aleyhissalt
Vesselmdan baka hangi neb gelmi ki, arktan garba
kadar dinini neretmi ve mlk cizyeye balam ve
padiahlar kendine secde eder gibi bir inkyad altna alm
ve hergn nev-i beerin humsunun salvat ve dualarn
kendine kazanm ve envr Medineden parlam kim var?
Kim gsterilebilir?
Hem Trke Yuhanna ncilinin On Drdnc Bab ve
otuzuncu yeti udur: Artk sizinle ok sylemem. Zira
bu leminReisi geliyor. Ve bende onun nesnesi asla
yoktur. te, lemin Reisitabiri, Fahr-i lem demektir.
Fahr-i lem nvan ise, Muhammed-i Arab
Aleyhissalt Vesselmn en mehur nvandr.
Yine ncil-i Yuhanna, On Altnc Bab ve yedinci yeti
udur: Amma ben size hakk sylyorum. Benim gittiim,
size faidelidir. Zira ben gitmeyince Tesellici size gelmez.
te, baknz: Reis-i lem ve insanlara hakik teselli veren,
Muhammed-i Arab Aleyhissalt Vesselmdan baka
kimdir? Evet, Fahr-i lem odur ve fni insanlar idam-
ebedden kurtarp teselli veren odur.
Hem ncil-i Yuhanna, On Altnc Bab, sekizinci yeti: O
dahi geldikte, dnyay gnaha dair, salha dair ve hkme
dair ilzam edecektir.
1
te, dnyann fesadn salha
eviren ve gnahlardan ve irkten kurtaran ve siyaset ve
hkimiyet-i dnyay tebdil eden, Muhammed-i Arab
Aleyhissalt Vesselmdan baka kim gelmi?
Hem ncil-i Yuhanna, On Altnc Bab, on birinci yet:
Zira bu lemin Reisinin gelmesinin hkm gelmitir.
2
te, lemin Reisi
HAYE-1
elbette Seyyidl-Beer olan
Ahmed-i Muhammed Aleyhissalt Vesselmdr.
Hem ncil-i Yuhanna, On kinci Bab ve on nc yet:
Amma o Hak Ruhu geldii zaman, sizi bilcmle hakikate
irad edecektir. Zira kendisinden sylemiyor. Bilcmle,
iittiini syleyerek gelecek nesnelerden size haber
verecek.
3
1. Nebhn, Hccetllah alel-lemn,95, 96, 97; el-Envrl-Muhammediyye.
2. Nebhn, Hccetllah alel-lemn,95, 96, 97; el-Envrl-Muhammediyye.
Haiye-1 Evet, o zat yle bir reis ve sultandr ki, bin yz elli senede ve
ekser asrlardan herbir asrda, lakal yz elli milyon tebaas ve raiyeti var;
kemal-i teslim ve inkyadla evmirine itaat ederler, hergn ona selam etmekle
tecdid-i biat ederler.
3. Haleb,es-Sretl-Halebiye, 1:346; Ali el-Kari, erhu-if, 1:743.
te bu yet sarihtir. Acaba umum insanlar birden
hakikate davet eden ve her haberini vahiyden veren ve
Cebrilden iittiini syleyen ve kyamet ve hiretten
tafsilen haber veren, Muhammed-i Arab Aleyhissalt
Vesselmdan baka kimdir? Ve kim olabilir?
Hem ktb- enbiyada, Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselmn Muhammed, Ahmed, Muhtar mnsnda
Sryn ve brn isimleri var. te, Hazret-i uaybn
suhufunda ismi, Muhammed mnsnda Meffahtr.
1
Hem Tevratta, yine Muhammed mnsnda
Mnhamenn, hem Nebiyyl-Haram mnsnda
Himyt,
2
Zeburda el-Muhtar
3
ismiyle msemmdr. Yine
Tevratta el-Hteml-Htem,
4
hem Tevratta ve Zeburda
Mukms-Snne,
5
hem suhuf-u brahim ve Tevratta
Mazmazdr.
6
Hem Tevratta Ahyeddir.
Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm demi:


7
buyurmutur. Hem ncilde, esm-i Nebevden
8

yani, Seyf ve As Sahibi. Evet,
shibs-seyf enbiyalar iinde en by, mmetiyle
cihada memur, Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselmdr.
Yine ncilde, Sahibt-Tacdr.
9
Evet, Sahibt-Tac
nvan, Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselma mahsustur.
Tac, amme, yani sark demektir. Eski zamanda, milletler
iinde, millete umumiyet itibaryla sark ve agel saran
kavm-i Araptr. ncilde Sahibt-Tac, kat olarak Resul-i
Ekrem Aleyhissalt Vesselm demektir.
1. Haleb, es-Sretl-Halebiye,1:353; Nebhn, Hccetllah alel-lemn, 112;
Kastaln, el-Mevhibl-Lednniye, 6:189.
2. Haleb, es-Sretl-Halebiye,1:346, 354; Nebhn, Hccetllah alel-lemn,
112-113.
3. Haleb, es-Sretl-Halebiye,1:353; Nebhn, Hccetllah alel-lemn, 112;
Kastaln, el-Mevhibl-Lednniye, 6:189; Ali el-Kari, erhu-if, 1:739.
4. Nebhn, Hccetllah alel-lemn,114.
5. Nebhn, Hccetllah alel-lemn,115.
6. Nebhn, Hccetllah alel-lemn,113; Haleb, es-Sretl-Halebiye, 1:353.
7. Benim ismim Kurnda Muhammed,ncilde Ahmed, Tevratta Ahyeddir.
Nebhn, Hccetllah alel-lemn, 108, 112; Haleb, es-Sretl-Halebiye, 1:353;
el-Envrl-Muhammediyye minel-Mevhibl-Lednniyye, s. 143 (bn-i Abbasdan
r.a rivayet olunmutur).
8. Nebhn, Hccetllah alel-lemn,114; Haleb, es-Sretl-Halebiye, 1:346, 347;
Ali el-Kari, erhu-if, 1:739.
9. Nebhn, Hccetllah alel-lemn,113,114; Ali el-Kari, erhu-if, 1:739.
Hem ncilde el-Baraklitveyahut el-Faraklit ki, ncil
tefsirlerinde hak ve btl birbirinden tefrik eden
hakperest
1
mns verilmi ki, sonra gelecek insanlar
hakka sevk edecek ztn ismidir.
ncilin bir yerinde, s Aleyhisselmdemi: Ben
gideceim, t Dnyann Reisi gelsin.
2
Acaba Hazret-i s
Aleyhisselmdan sonra dnyann reisi olacak ve hak ve
btl fark ve temyiz edip Hazret-i s Aleyhisselmn
yerinde insanlar irad edecek, Resul-i Ekrem
Aleyhissalt Vesselmdan baka kim gelmitir? Demek
Hazret-i s Aleyhisselm mmetine daima mjde ediyor
ve haber veriyor ki, Birisi gelecek, bana ihtiya
kalmayacak. Ben onun bir mukaddimesiyim ve
mjdecisiyim. Nasl ki u yet-i kerime:



3
HAYE-1
Evet, ncilde Hazret-i sAleyhisselm, ok
defalar mmetine mjde veriyor. nsanlarn en mhim bir
reisi geleceini; ve o zt da baz isimlerle yad ediyor. O
isimler elbette Sryn ve brndirler. Ehl-i tahkik
grmler. O isimler, Ahmed, Muhammed, Frikun
beynel-Hakk vel-Btl mnsndadrlar.
4
1. Nebhn, Hccetllah alel-lemn, 112.
2. Haleb, Sre, 1:214; Kitb- Mukaddes (Trke terceme), Yeni hit, Yuhanna,
Bb: 16, yet: 7 (s. 112).
3. Hani Meryem olu sa Ey srailoullar, demiti. Ben, daha nce indirilen
Tevrat dorulamak ve benden sonra gelecek Ahmed isminde birpeygamberi
mjdelemek zere size Allah tarafndan gnderilmi birpeygamberim. Saf
Sresi, 61:6.
Haiye-1 Seyyh- Mehur Evliy elebi, Hazret-i emun-u
Safnn trbesinde, ceyln derisinde yazl ncil-i erif te, bu gelen yeti
okumutur. Resl-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm hakknda nzil olan yet:
: Bir olan, yani brahim neslinden ola, peygamber ola,
yalanc olmaya, Onun mevlidi Mekke ola.
slihlikle gelmi ola. Onun mbarek ad (*) Ahmet
Muhammed ola. Ona uyanlar, bu cihan ss olalar.
dahi, ol cihan ss ola.
(*) Bu Mevmit kelimesi memedden ve memed dahi Muhammedden
tahrif edilmi.
4. Kad Iyz, e-if, 1:234, 235; Aliyyl-Kr, erhu-if, 1:496-498;Nebhn,
Huccetullh alel-lemn, s. 112-115; Haleb, Sre, 1:214.
Demek s Aleyhisselm, ok defa AhmedAleyhissalt
Vesselmdan bearet veriyor.
Sual: Eer desen, Neden Hazret-i s Aleyhisselm her
nebden ziyade mjde veriyor; bakalar yalnz haber
veriyorlar, mjde sureti azdr?
Elcevap: nk, Ahmed Aleyhissalt Vesselm, sa
Aleyhisselm Yahudilerin mthi tekzibinden ve mthi
iftiralarndan ve dinini mthi tahrifattan kurtarmakla
beraber; s Aleyhisselm tanmayan Ben srailin
suubetli eriatine mukbil, suhuletli ve cmi ve ahkmca
eriat-i seviyenin noksann ikmal edecek bir eriat-i
liyeye sahiptir. te onun iin, ok defa lemin Reisi
geliyor diye mjde veriyor.
1
1. Saff Sresi, 61:6. yet, Ayrca: Haleb, Sres, 1:214; Aliyyl-Kr, erhu-if,
1:743; Nebhn, Huccetullhi alel-lemn, s. 99, 114; Kitb- Mukaddes (Trke
terceme), Yeni hit, Bb: 14, yet: 16, 17, 26, 30; Bb: 15, yet, 26; Bb: 16;
yet: 7, 8, 9, 10, 11, 13,14.
te Tevrat, ncil, Zeburda ve sair suhuf-u enbiyada ok
ehemmiyetle, hirde gelecek bir peygamberden bahisler
var, ok yetler varnasl bir ksm nmunelerini
gsterdik. Hem ok namlarla o kitaplarda mezkrdur.
Acaba btn bu ktb- enbiyada, bu kadar ehemmiyetle,
mkerrer yetlerde bahsettikleri hirzaman Peygamberi,
Hazret-i Muhammed Aleyhissalt Vesselmdan baka
kim olabilir?
KNC KISIM: rhasattan ve delil-i nbvvetten
maksat udur ki: Biset-i Ahmediyeden evvel, zaman-
fetrette khinler, hem o zamann bir derece evliya ve rif-i
billh olan bir ksm insanlar, Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselmn geleceini haber vermiler ve ihbarlarn da
neretmiler, iirleriyle gelecek asrlara brakmlar. Onlar
oktur. Biz, ehl-i siyer ve tarihin nakil ve kabul ettikleri
mehur ve mnteir olan bir ksmn zikredeceiz.
Ezcmle, Yemen padiahlarndan Tbba isminde bir
melik, Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselmn evsfn
eski kitaplarda grm, iman etmi. yle bir iirini iln
etmi:


Yani, Ben Ahmedin (a.s.m.) risaletini tasdikediyorum.
Ben onun zamanna yetiseydim, ona vezir ve ammizade
olurdum. (Yani, Ali gibi olurdum.)
1
kincisi: Mehur Kuss ibni Side ki, kavm-i Arabn en
mehur ve mhim hatibi ve muvahhid bir zt- ren-
zamirdir. te u zt da, biset-i Nebevden evvel risalet-i
Ahmediyeyi u iirle iln ediyor:


2
ncs: Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselmn
ecdadndan olan Kb ibni Leyy, nbvvet-i Ahmediyeyi
(a.s.m.) ilham eseri olarak yle iln etmi:


Yani, Fceten, Muhammedn-Neb gelecek, doru
haberleri verecek.
3
1. bni Kesr, el-Bidye ven-Nihye, 2:166; Kad Iyz, e-if, 1:363; Ali el-Kari,
erhu-if,1:740; el-Hkim, el-Mstedrek, 2:388; Nebhn, Hccetllah alel-
lemn, 138.
2. Gnderilenlerin ve peygamberlerin en hayrls olarak Ahmedi (a.s.m.) bize
gnderdi.Kleler onun iin yollara dtke ve bu tevik edildike Allah
onarahmet eylesin. (Syt, el-Fethul-Kebr,2:133; bni Kesr, el-Bidye
ven-Nihye, 2:230; Kad Iyz, e-if, 1:363; Ali el-Kari, erhu-if, 1:740;
Taberan, el-Mucemul-Kebr, 12:1254; Beyhak, Deliln-Nbvve: 2:101; Eb
Nuaym, Deliln-Nbvve, 1:105.)
3. bni Kesr, el-Bidye ven-Nihye, 2:244; Kad Iyz, e-if, 1:364; Ali el-Kari,
erhu-if,1:740; Eb Nuaym, Deliln-Nbvve, 1:89-90.
Drdncs: Yemen padiahlarndan Seyf ibni Zyezen,
ktb- sabkada Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselmn
evsfn grm, iman etmi, mtak olmutu. Resul-i
Ekrem Aleyhissalt Vesselmn ceddi Abdlmuttalib
Yemene kle-i Kurey ile gittii zaman, Seyf ibni Zyezen
onlar arm, onlara demi ki:


Yani, Hicazda bir ocuk dnyaya gelir. Onun iki omuzu
arasnda htem gibi bir nian var. te o ocuk umum
insanlara imam olacak. Sonra, gizli Abdlmuttalibi
arm. O ocuun ceddi de sensin diye
kerametkrne, bisetten evvel haber vermi.
1
Beincisi: Varaka bin Nevfel (Hatice-i Kbrnn
ammizadelerinden), bidyet-i vahiyde, Resul-i Ekrem
Aleyhissalt Vesselm tel etmi. Hatice-i Kbr, o
hdiseyi mehur Varaka bin Nevfele hikye etmi. Varaka
demi: Onu bana gnder. Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselm Varakann yanna gitmi, mebde-i vahiydeki
vaziyeti hikye etmi. Varaka demi:


Yani, Tel etme, o hlet vahiydir. Sana mjde! ntizar
edilen Neb sensin. s seninle mjde vermi.
2
Altncs: Askelnil-Himyer nam rif-i billh, bisetten
evvel Kureyleri grd vakit, inizde dv-y nbvvet
eden var m? Yok derlerdi. Sonra, biset vaktinde yine
sormu. Evet, demiler. Biri dv-y nbvvet ediyor.
Demi: te, lem onu bekliyor.
3
Yedincisi: Nasr ulema-y benmndan bnl-Al,
bisetten ve Peygamberi grmeden evvel haber vermi.
Sonra gelmi, Hazret-i Peygamber Aleyhissalt Vesselm
grm. Demi:


Yani, Ben senin sfatn ncilde grdm, iman ettim.
bn-i Meryem, ncilde senin geleceini mjde etmi.
4
1. bni Kesr, el-Bidye ven-Nihye,2:328; Kad Iyz, e-if, 1:343; Ali el-Kari,
erhu-if, 1:740; el-Hkim, el-Mstedrek, 2:388; Eb Nuaym, Deliln-Nbvve,
1:95-96; Haleb, es-Sretl-Halebiye, 1:187.
2. Buhar,Bedl-Vahy: 3; Enbiy: 21; Tabr: 1; Msned (tahkik: Ahmed kir),
4:304, no. 2846; Kad Iyz, e-if, 1:363; Ali el-Kari, erhu-if, 1:743; Acurr,
e-era, 443; Eb Nuaym, Deliln-Nbvve, 1:217.
3. Kad Iyz, e-if,1:363; Ali el-Kari, erhu-if, 1:742; Nebhn, Hccetllah
alel-lemn, 140.
4. Ali el-Kari, erhu-if,1:744; Nebhn, Hccetllah alel-lemn, 121, 208.
Sekizincisi: Bahsi geen Habe Padiah Nec demi:
Yani, Keke
u saltanata bedel, Muhammed-i ArabAleyhissalt
Vesselmn hizmetkr olsaydm! O hizmetkrlk,
saltanatn pek fevkindedir.
1
imdi, ilham- Rabbnile gaibden haber veren bu
rierden sonra, gaibden ruh ve cin vastasyla haber veren
khinler, pek sarih bir surette, Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselmn geleceini ve nbvvetini haber vermiler.
Onlar oktur; biz, onlardan mehurlar ve mnev tevatr
hkmne gemi ve ekser tarih ve siyerde nakledilmi
birkan zikredeceiz. Onlarn uzun kssalarn ve szlerini
siyer kitaplarna havale edip, yalnz icmlen bahsedeceiz.
Birincisi: kk isminde mehur bir khindir ki, bir gz,
bir eli, bir aya varmdet yarm insan. te o khin,
mnev tevatr derecesinde kat bir surette tarihlere
gemi ki, risalet-i Ahmediye Aleyhissalt Vesselm
haber verip mkerreren sylemitir.
2
kincisi: Mehur am khini Sathtir ki, kemiksiz, det
zsz bir vcut, yz gs iinde bir acbe-i hilkat ve
ok da yaam bir khindir. Gaibden verdii doru
haberler, o zaman insanlarda hret bulmu. Hatt, Kisr,
yani Fars Padiah, grd acip ryay ve veldet-i
Ahmediye (a.s.m.) zamannda saraynn on drt erefesinin
dmesinin srrn Sathten sormak iin, Muyzan denilen
lim bir elisini gndermi. Sath demi: On drt zt,
sizlerde hkimiyet edecek, sonra saltanatnz mahvolacak.
Hem birisi gelecek, bir din izhar edecek. te, o sizin din ve
devletinizi kaldracak melinde Kisrya haber gndermi.
te o Sath, sarih bir surette, hirzaman Peygamberinin
gelmesini haber vermi.
3
1. Kad Iyz, e-if,1:365; Nebhn, Hccetllah alel-lemn, 115; Beyhak,
Deliln-Nbvve: 2:285.
2. Kad Iyz, e-if,1:364; Ali el-Kari, erhu-if, 1:747; Nebhn, Hccetllah
alel-lemn, 168-172; Eb Nuaym, Deliln-Nbvve, 1:123, 125.
3. bni Kesr, el-Bidye ven-Nihye,2:355-369; Beyhak, Deliln-Nbvve:
2:126,129; Eb Nuaym, Deliln-Nbvve, 1:125; Kad Iyz, e-if, 1:365; Ali
el-Kari, erhu-if, 1:747; Syti, el-Hasisl-Kbr, 1:128-130.
Hem khinlerden Sevad ibni Karibid-Devs ve Hunr
ve Ef asiye Necran ve Cizl ibni Cizlil-Kind ve bni
Halasatid-Devs ve Fatma binti Numan- Necriye gibi
mehur khinler, siyer ve tarih kitaplarnda tafsilen beyan
ettikleri vecih zere, hirzaman Peygamberinin geleceini,
o Peygamber de Muhammed Aleyhissalt Vesselm
olduunu haber vermiler.
1
Hem Hazret-i Osmann akrabasndan Sad Binti Kreyz,
khinlik vastasyla, Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselmn nbvvetini gaibden haber alm. Bidyet-i
slmiyette, Hazret-i Osman- Zinnureyne demi ki: Sen
git, iman et. Osman bidyette gelmi, iman etmi. te, o
Sad o vakay byle bir iirle sylyor:


2
Hem khinler gibi, htif denilen, ahs grnmeyen
ve sesi iitilen cinnler, Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselmn geleceini mkerreren haber vermiler.
Ezcmle, Zeyyab ibnl-Hrise, htif-i cinn byle
barm, onun ve bakasnn sebeb-i slm olmu:


3
Yine bir htif-i cinn, Smia bin Karretil-Gatafnye
byle barm, bazlarn imana getirmitir:

4
1. bni Kesr, el-Bidye ven-Nihye, 2:335; Beyhak, Deliln-Nbvve: 2:248; Eb
Nuaym, Deliln-Nbvve, 1:125; Kad Iyz, e-if, 1:365; Ali el-Kari,
erhu-if, 1:747; Syti, el-Hasisl-Kbr, 1:128-130; el-Heysem, Mecmeuz-
Zevid, 8:248-249, 51.
2. Allah, Osmana, ona sylediim bir szle hidyet nasip etti. Hakka eritiren
ancak Allahtr. Syt, el-Hasisl-Kbr,1:258.
3. Ey Zeyb, ey Zeyb! Acaibin en acibine kulak ver: Muhammed
kitaplagnderildi; Mekke ahalisini aryor, ama onu dinlemiyorlar. Haleb,
es-Sretl-Halebiye,1:335-337; Syt, el-Hasisl-Kbr, 1:358; Nebhn,
Hccetllah alel-lemn, 181.
4. Hak geldi, nur sat. Btl ise, mahvoldu, kk kaznd. Ali el-Kari, erhu-
if,1:748; Syt, el-Hasisl-Kbr, 1:252.
Bu htierin bearetleri ve haber vermeleri pek
mehurdur ve oktur.
Hem nasl khinler, htier haber vermiler. yle de,
sanemler dahi ve sanemlere kesilen kurbanlar dahi, Resul-i
Ekrem Aleyhissalt Vesselmn risaletini haber vermiler.
Ezcmle, kssa-i mehuredendir ki, Mzen kabilesinin
sanemi barp demi:

1
diyerek, risalet-i Ahmediyeyi (a.s.m.) haber vermi.
Hem Abbas ibni Merdsn sebeb-i slmiyeti olan
mehur vaka udur ki: Dmar namnda bir sanemi varm;
o sanem birgn byle bir ses vermi:


Yani, Muhammed gelmeden evvel bana ibadet
ediliyordu. imdi Muhammedin beyan gelmi; daha o
dalletolamaz.
2
Hazret-i mer, slmiyetten evvel, saneme kesilen bir
kurbandan byle iitmi:

3
te bu nmuneler gibi ok vakalar var; mevsuk kitaplar
kabul edip nakletmiler.
Nasl ki khinler, rif-i billhlar, htier, hatt sanemler
ve kurbanlar risalet-i Ahmediyeyi (a.s.m.) haber vermiler,
herbir hdise dahi bir ksm insanlarnimanna sebep
olmu. yle de, baz talar stnde ve kabirlerde
vekabirlerin mezar talarnda, hatt- kadimle

4
gibi ibareler bulunmu, onunla bir ksm
insanlar imana gelmiler.
5
Evet, hatt- kadimle baz
talarda bulunan
6
, Resul-i Ekrem
Aleyhissalt Vesselmdan ibarettir.
1. u gnderilen Peygamber, indirilmi hak bir kitap getirdi. Beyhak,
Deliln-Nbvve: 2:255; Haleb,es-Sretl-Halebiye, 1:325; bni Kesr, el-Bidye
ven-Nihye, 2:337; el-Heysem, Mecmeuz-Zevid, 8:242; Ali el-Kari, erhu-if,
1:747; Syt, el-Hasisl-Kbr, 1:252-271.
2. e-if (Tahkik: M. Emin Kara Ali ve ...), 1:598; el-Heysem, Mecmeuz-Zevid,
8:246; bni Kesr, el-Bidye ven-Nihye,2:341-342; Beyhak, Deliln-Nbvve:
1:118.
3. Ey kurban kesenler! Mhim bir i var, bir adam fasih bir lisanla L ilhe
illllah diyor. Buhar, Menkbl-Ensr: 35; es-St, el-Fethr-
Rabbn,20:2030.
4. Muhammed, slah edici ve emndir.
5. Kad Iyz, e-if,1:467; Ali el-Kari, erhu-if, 1:749; Haleb, es-Sretl-
Halebiye, 1:354.
6. Muhammed (a.s.m.), slah edici ve emindir.
nk ondan evvel, zamanna pek yakn, yalnz yedi
Muhammed ismi var, baka yoktur. O yedi adamn hibir
cihetle Muslih-i Emin tabirine liyakatleri yoktur.
1
NC KISIM: rhasattan, Resul-i Ekrem
Aleyhissalt Vesselmn veldeti hengmnda vcuda
gelen harikalardr ve hdiselerdir. O hdiseler, onun
veldetiyle alkadar bir surette vcuda gelmi.
Hem bisetten evvel baz hdiseler var ki, dorudan
doruya birer mucizesidir. Bunlar oktur. Nmune olarak,
mehur olmu ve eimme-i hads kabul etmi ve shhatleri
tahakkuk etmi birka nmuneyi zikredeceiz.
Birincisi: Veldet-i Nebev gecesinde, hem annesi, hem
annesinin yannda bulunan Osman ibni sn annesi, hem
Abdurrahman ibni Avf n annesinin grdkleri azm bir
nurdur ki, de demiler: Veldeti nnda biz yle bir
nur grdk ki, o nur mark ve maribi bize aydnlattrd.
2
kincisi: O gece Kbedeki sanemlerin ou ba aa
dm.
3
ncs: Mehur Kisrnn eyvn (yani saray-
mehuresi) o gece sallanp inikak etmesi ve on drt
erefesinin dmesidir.
4
Drdncs: Savann takdis edilen kk denizinin o
gecede yere batmas
5
ve stahrbdda bin senedir daima
il edilen, yanan ve snmeyen, Mecuslerin mbud ittihaz
ettikleri atein, veldet gecesinde snmesi...
6
1. Haleb, es-Sretl-Halebiye,1:131-134.
2. Kad Iyz, e-if,1:466; Ali el-Kari, erhu-if, 1:750; Hafc, erhu-if,
3:311; Ahmedl-Benn es-St, el-Fethr-Rabbn, 20:2030.
3. Syt, el-Hasisl-Kbr,1:119-131, 2:272; Beyhak, Deliln-Nbvve: 1:19.
4. Ali el-Kari, erhu-if,1:750; Beyhak, Deliln-Nbvve: 1:126; Eb Syt,
el-Hasisl-Kbr, 1:128, 2:272.
5. Kad Iyz, e-if,1:366; Ali el-Kari, erhu-if, 1:751; Beyhak, Deliln-
Nbvve: 1:127; Eb Syt, el-Hasisl-Kbr, 1:128.
6. Kad Iyz, e-if,1:367; Ali el-Kari, erhu-if, 1:751; Ali el-Kari el-Mekk,
el-Masn f Marifetil-Hadsil-Mevz el-Mevdts-Sur (tahkik: Eb udde),
s. 18.
te u drt hdise iarettir ki, o yeni dnyaya gelen
zt, ateperestlii kaldracak, Fars saltanatnn sarayn
paralayacak, izn-i lh ile olmayan eylerin takdisini men
edecektir.
Beincisi: endan veldet gecesinde deil, fakat veldete
pek yakn olduu cihetle, o hdiseler de irhasat-
Ahmediyedir ki (a.s.m.), Sre-i de nass- kat
ile beyan edilen Vaka-i Fildir ki, Kbeyi tahrip etmek iin,
Ebrehe namnda Habe meliki gelip, l-i Mahmud
namnda cesm bir li ne srp gelmi. Mekkeye yakn
olduu vakit l yrmemi.are bulamam, dnmler.
Ebbil kular onlar malp etmi ve perian etmi,
kamlar. Bu kssa-i acibe, tarih kitaplarnda tafsilen
mehurdur. te u hdise, Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselmn delil-i nbvvetindendir. nk veldete pek
yakn bir zamanda, kblesi ve mevlidi ve sevgili vatan olan
Kbe-i Mkerreme, gayb ve harika bir surette, Ebrehenin
tahribinden kurtulmutur.
1
Altncs: Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm,
kklnde Halime-i Sadiyenin yannda iken, Halime
ve Halimenin zevcinin ehadetleriyle, gneten rahatsz
olmamak iin, ok defa stnde bir bulut parasnnona
glge ettiini grmler ve halka sylemiler ve o vaka
shhatle hret bulmu.
2
Hem, amtarafna on iki yanda iken gittii vakit,
Bahra-i Rahibin ehadetiyle, bir para bulut Resul-i Ekrem
Aleyhissalt Vesselmn bana glge ettiini grm ve
gstermi.
3
Hem yine bisetten evvel, Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselm, bir defa Hatice-i Kbrnn Meysere ismindeki
hizmetkryla ticaretten geldii zaman, Hatice-i Kbr,
Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselmn banda iki
melein bulut tarznda glge ettiklerini grm, kendi
hizmetkr olan Meysereye demi. Meysere dahi Hatice-i
Kbrya demi: Btn seferimizde ben yle
gryordum.
4
1. bni Him, es-Siratn-Nebeviyye,1:44-54; bni Sad, et-Tabaktl-Kbr,
1:90-92; Eb Nuaym, Deliln-Nbvve, 1:144-151; bni Kesr, el-Bidye,
2:157-160.
2. Kad Iyz,e-if, 1:368; el-Hafc, erhu-if, 3:318; Ali el-Kari, erhu-if,
1:753.
3. Kad Iyz, e-if,1:308; Ali el-Kari, erhu-if, 1:631; Tirmiz, Menkb: 3
(Bedin-Nbvve); el-Mubrekfor, Tuhfetl-Ahvez, no: 3699; el-Hkim,
el-Mstedrek, 2:615; bni Him, Siretn-Neb, s. 115.
4. Kad Iyz, e-if,1:368; el-Hafc, erhu-if, 3:318; Ali el-Kari, erhu-if,
1:753; Beyhak, Deliln-Nbvve: 2:65.
Yedincisi: Nakl-i sahihle sabittir ki, Resul-i Ekrem
Aleyhissalt Vesselm, bisetten evvel bir aacn altnda
oturdu. O yer kuru idi, birden yeillendi.Aacn dallar,
onun ba zerine eilip kvrlarak glge yapmtr.
1
Sekizincisi: Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm ufak
iken Ebu Talibin evinde kalyordu. Ebu Talib, oluk ve
ocuu ile, onunla beraber yerlerse karnlar doyard. Ne
vakit o zt yemekte bulunmazsa, tok olmuyorlard.
2
u
hdise hem mehurdur, hem katdir.
3
Hem Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselmn
kklnde ona bakan ve hizmet eden mm Eymen
demi: Hibir vakit Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm
alk ve susuzluktan ikyet etmedine kklnde ve
ne de byklnde.
4
Dokuzuncusu: Murdias olan Halime-i Sadiyenin
malnda ve keilerinin stnde, kabilesinin hilfna olarak
ok bereketi ve ziyade olmasdr. Bu vaka hem mehurdur,
hem katdir.
5
Hem sinek onu tciz etmezdi, onun cesed-i mbarekine
ve libasna konmazd.
6
Nasl ki, evldndan Seyyid
Abdlkdir-i Geyln (k.s.) dahi, ceddinden o hali irsiyet
almt; sinek ona da konmazd.
7
Onuncusu: Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm
dnyaya geldikten sonra, bahusus veldet gecesinde,
yldzlarn dmesinin oalmasdr
8
ki, u hdise, On
Beinci Szde katiyen burhanlaryla ispat ettiimiz zere,
u yldzlarn sukutu, eytin ve cinlerin gayb haberlerden
kesilmesine almet ve iarettir. te, madem Resul-i Ekrem
Aleyhissalt Vesselm vahiyle dnyaya kt; elbette
yarm yamalak ve yalanlarla kark, khinlerin ve gaibden
haber verenlerin ve cinlerin ihbrtna sed ekmek
lzmdr ki, vahye bir phe iras etmesinler ve vahye
benzemesin. Evet, bisetten evvel khinlik oktu. Kurn
nzil olduktan sonra onlara htime ekti. Hatt ok
khinler imana geldiler. nk daha cinler taifesinden olan
muhbirlerini bulamadlar. Demek Kurn htime ekmiti.
te, eski zaman khinleri gibi, imdi de medyumlar
suretinde yine bir nevi khinlik, Avrupada,
ispritizmaclarn ilerinde bagstermi. Her ne ise...
1. Kad Iyz, e-if,1:368; el-Hafc, erhu-if, 3:318; Ali el-Kari, erhu-if,
1:753.
2. Kad Iyz, e-if,1:367; el-Hafc, erhu-if, 3:315; Ali el-Kari, erhu-if,
1:751; Eb Nuaym, Deliln-Nbvve, 1:166.
3. bni Sad, et-Tabaktl-Kbr,1:119, 120; Eb Nuaym, Deliln-Nbvve,
1:166; Suyt, el-Hasisul-Kbr, 1:205.
4. Kad Iyz, e-if, 1:368; el-Hafc, erhu-if,3:315; Ali el-Kari, erhu-if,
1:752; Beyhak, Deliln-Nbvve: 6:125.
5. Es-St, el-Fethr-Rabbn, 20:192-193; el-Heysem, Mecmeuz-Zevid,
8:220-221; Eb Nuaym, Deliln-Nbvve,1:111-113; bni Kesr, el-Bidye
ven-Nihye, 2:273; Kad Iyz, e-if, 1:366; Ali el-Kari, erhu-if, 1:750;
Hafci, erhu-if, 3:313.
6. Kad Iyz, e-if, 1:368; el-Hafc, erhu-if,3:319; Ali el-Kari, erhu-if,
1:753; arn, et-Tabaktl-Kbr, 1:109.
7. Nebhn, Cmiu Kermtil-Evliy,2:203.
8. Mecmeuz-Zevid,8:220; Beyhak, Deliln-Nbvve, 1:111; Kad Iyz, e-if,
1:366; Haleb, es-Sretl-Halebiyye, 1:207, 208.
Elhasl: Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselmn
nbvvetinden evvel nbvvetini tasdik ettiren ve tasdik
eden pek ok vakalar, pek ok ztlar zhir olmular. Evet,
dnyaya mnen reis olacak
HAYE-1
ve dnyann mnev
eklini deitirecek ve dnyay hirete mezraa yapacak ve
dnyann mahlkatnn kymetlerini iln edecek ve cin ve
inse saadet-i ebediyeye yol gsterecek ve fni cin ve insi
idam- ebedden kurtaracak ve dnyann hikmet-i hilkatini
ve tlsm- mulkn ve muammsn aacak ve Hlk-
Kinatn maksdn bilecek ve bildirecek ve o Hlk
tanyp umuma tanttracak bir zt, elbette o daha
gelmeden herey, her nevi, her taife onun geleceini
sevecek ve bekleyecek ve hsn- istikbal edecek ve
alklayacak ve Hlk tarafndan bildirilirse o da
bildirecek. Nasl ki, sabk iaretlerde ve misallerde grdk
ki, herbir nev-i mahlkat, onu hsn- istikbal ediyor gibi
muciztn gsteriyorlar, mucize lisanyla nbvvetini
tasdik ediyorlar.
Haiye-1 Evet, Sultan- Levlke Levlk, yle bir reistir ki, bin yz elli
senedir saltanat devam ediyor. Birinci asrdan sonra herbir asrda lakal yz
elli milyon tebaas ve raiyeti vardr. Kre-i arzn yarsn bayra altna alm; ve
tebaas keml-i teslimiyetle ona hergn salt selmla tecdid-i biat ederek
emirlerine itaat ederler.
ON YEDNC ARET
Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselmn Kurndan
sonra en byk mucizesi kendi ztdr. Yani, onda itima
etmi ahlk- liyedir ki, herbir haslette en yksek
tabakada olduuna, dost ve dman ittifak ediyorlar. Hatt
ecaat kahraman Hazret-i Ali, mkerreren diyordu:
Harbin dehetlendii vakit, biz Resul-i Ekrem
Aleyhissalt Vesselmn arkasna iltica edip tahassun
ediyorduk.
1
Ve hkez, btn ahlk- hamdede en yksek
ve yetiilmeyecek bir dereceye mlikti. u mucize-i ekberi
Allme-i Marib Kad yazn if-i erif ine havale
ediyoruz. Elhak, o zt, o mucize-i ahlk- hamdeyi pek
gzel beyan edip ispat etmitir.
Hem pek byk ve dost ve dmanla musaddakbir
mucize-i Ahmediye (a.s.m.), eriat-i kbrsdr ki, ne misli
gelmi ve ne de gelecek. u mucize-i zamn bir derece
beyann, btn yazdmz otuz Sz ve otuz Mektuba
ve otuz bir Lemaya ve on uaya havale ediyoruz.
Hem Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselmn mtevatir
ve kat bir mucize-i kbrs, akk- kamerdir. Evet, u
inikak- kamer, ok tariklerle mtevatir bir surette, bni
Mesud, bni Abbas, bni mer, mam- Ali, Enes, Huzeyfe
gibi pek ok ezm- Sahabeden mteaddit tariklerle haber
verilmekle beraber, nass- Kurnla,
2

yeti, o mucize-i kbry leme iln etmitir.
O zamann inat Kurey mrikleri, u yetin verdii
habere kar inkrla mukabele etmemiler, belki yalnz
Sihirdir demiler.
3
Demek, krlerce dahi kamerin
inikak katdir. u mucize-i kbry, akk- kamere dair
yazdmz, Otuz Birinci Sze zeyl olan akk- Kamer
Risalesine havale ederiz.
1. Msned, 1:86; Mstedrek,2:143; Kenzl-Umml, 12:347, 419.
2. Kyamet yaklat, ay yarld. Kamer Sresi, 54:1.
3. Tirmiz, Tefsrul-Kurn, (54) 5; Msned,4:82; Ayrca bk. Kamer Sresi, 2. yet.
Hem Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm, nasl ki arz
ahlisine inikak- kamer mucizesini gstermi; yle de,
semvt ahalisine Mirac mucize-i ekberini gstermitir.
te, Mirac denilen u mucize-i zam, Otuz Birinci Sz
olan Mirac Risalesine havale ederiz. nk o risale, o
mucize-i kbry, ne kadar nuran ve li ve doru
olduunu kat burhanlarla, hatt mlhidlere kar da ispat
etmitir. Yalnz, mucize-i Miracn mukaddimesi olan
Beytl-Makdis seyahati ve sabahleyin Kurey kavmi
ondan Beytl-Makdisin tarifatn istemesi zerine hasl
olan bir mucizeyi bahsedeceiz. yle ki:
Mirac gecesinin sabahnda, miracn Kureye haber
verdi. Kurey tekzip etti. Dediler: Eer Beytl-Makdise
gitmisen, Beytl-Makdisin kaplarn ve duvarlarn ve
ahvlini bize tarif et. Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselm ferman ediyor ki:



Yani, Onlarn tekziplerinden ve suallerinden pek ok
skldm. Hatt yle bir sknt hi ekmemitim. Birden,
Cenb- Hak, Beytl-Makdisi bana gsterdi. Ben de
Beytl-Makdise bakyorum, birer birer hereyi tarif
ediyordum.
1
te, o vakit Kurey baktlar ki, Beytl-
Makdisten doru ve tam haber veriyor.
1. Buhar, Menkbul-Ensr: 41; Tefsru Sre: 17; Mslim,mn: 276, 278, Tefsru
Sre: 17; Msned, 1:309, 3:377; Kad Iyz, e-if, 1:191.
Hem Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm Kureye
demi ki: Yolda giderken sizin bir klenizi grdm.
Kleniz yarnln vakitte gelecek. Sonra o vakit kleye
muntazr kaldlar. Kle bir saat taahhur etmi. Resul-i
Ekrem Aleyhissalt Vesselmn ihbar doru kmak iin,
ehl-i tahkikin tasdikiyle, gne bir saat tevakkuf etmi.
Yani, arz, onun szn doru karmak iin, vazifesini,
seyahatini bir saat tatil etmitir ve o tatili gnein
sknetiyle gstermitir.
1
te, Muhammed-i ArabAleyhissalt Vesselmn
birtek sznn tasdiki iin, koca arz vazifesini terk eder,
koca gne ahit olur. Byle bir zt tasdik etmeyen ve
emrini tutmayann ne derece bedbaht olduunu ve onu
tasdik edip emrine
2
diyenlerin ne kadar
bahtiyar olduklarn anla,

3
de.
1. Kad Iyz, e-if,1:284; Ali el-Kari, erhu-if, 1:591-592; Syt,
ed-Drerl-Mntesire, 193; el-Heysem, Mecmeuz-Zevid, 8:296; es-St,
el-Fethr-Rabbn, 6:155. el-Elbn, Silsiletl-Ehdsid-Dafe, 972.
2. ittik ve itaat ettik. Bakara Sresi, 2:285.
3. mn ve slm nimetinden dolay Allaha hamd olsun.
ON SEKZNC ARET
Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselmn en byk ve
ebed ve yzer delil-i nbvveti cmi ve krk vecihle icz
ispat edilmi bir mucizesi dahi Kurn- Hakmdir. te u
mucize-i ekberin beyanna dair Yirmi Beinci Sz, takriben
yz elli sahifede, krk vech-i iczn icmlen beyan ve ispat
etmitir. yle ise, u mahzen-i mucizat olan mucize-i
zam o Sze havale ederek, yalnz iki nkteyi beyan
edeceiz.
BRNC NKTE: Eer denilse, cz- Kurn
belattedir. Halbuki umum tabakatn haklar var ki,
icznda hisseleri bulunsun. Halbuki, belattaki icz,
binde ancak bir muhakkik lim anlayabilir.
Elcevap: Kurn- Hakmin her tabakaya kar bir nevi
icz vardr ve bir tarzda icznn vcudunu ihsas eder.
Mesel, ehl-i belatve feshat tabakasna kar,
harikulde belattaki iczn gsterir.
Ve ehl-i iir ve hitabet tabakasna kar garip, gzel,
yksek slb-u bedin iczn gsterir. O slp herkesin
houna gittii halde, kimse taklit edemiyor. Mrur-u zaman
o slbu ihtiyarlatmyor; daima gen ve tazedir. yle
muntazam bir nesir ve mensur bir nazmdr ki, hem li,
hem tatldr.
Hem khinler ve gaibden haber verenler tabakasna
kar, harikulde ihbrt- gaybiyedeki iczn gsterir.
Ve ehl-i tarih ve hdist- lem ulemas tabakasna
kar, Kurndaki ihbrt ve hdist- mem-i slife ve
ahval ve vkt- istikbaliye ve berzahiye ve uhreviyedeki
iczn gsterir.
Ve itimaiyat- beeriye ulemasve ehl-i siyaset
tabakasna kar, Kurnn destir-i kudsiyesindeki iczn
gsterir. Evet, o Kurndan kan eriat-i kbr, o srr-
icz gsterir.
Hem maarif-i lhiyeve hakaik-i kevniyede tevaggul
eden tabakaya kar, Kurndaki hakaik-i kudsiye-i
lhiyedeki icz gsterir veya iczn vcudunu ihsas eder.
Ve ehl-i tarkat ve velyete kar, Kurn bir deniz gibi
daima temevvcde olan ytnn esrarndaki iczn
gsterir.
Ve hkez, krk tabakadan her tabakaya kar bir
pencere aar, iczn gsterir. Hatt, yalnz kula bulunan
ve bir derece mn fehmeden avam tabakasna kar,
Kurnn okunmasyla, baka kitaplara benzemediini,
kulak sahibi tasdik eder. Ve o mi der ki: Ya bu Kurn
btn dinlediimiz kitaplarn aasndadrbu ise, hibir
dman dahi diyemez ve hem yz derece muhaldir. yle
ise, btn iitilen kitaplarn fevkindedir. yle ise
mucizedir.
te bu kulakl minin fehmettii icz, ona yardm iin
bir derece izah edeceiz. yle ki:
Kurn- Mucizl-Beyanmeydana kt vakit, btn
leme meydan okudu ve insanlarda iki iddetli his
uyandrd:
Birisi: Dostlarnda hiss-i taklid, yani sevgili Kurnn
slbuna kar benzemeklik arzusu ve onun gibi konumak
hissi.
kincisi: Dmanlarda bir hiss-i tenkit ve muaraza, yani
Kurn slbuna mukabele etmekle dv-y icz krmak
hissi.
te bu iki hiss-i editle milyonlar Arab kitaplar
yazlmlar, meydandadr. imdi, btn bu kitaplarn en
belileri, en fasihleri Kurnla beraber okunduu vakit, her
kim dinlese, katiyen diyecek ki, Kurn bunlarn hibirisine
benzemiyor. Demek Kurn, umum bu kitaplarn
derecesinde deildir. yle ise, herhalde, ya Kurn
umumunun altnda olacako ise, yz derece muhal
olmakla beraber, hi kimse, hatt eytan bile olsa
diyemez.
HAYE-1
yle ise, Kurn- Mucizl-Beyan, yazlan
umum kitaplarn fevkindedir.
Haiye-1 Yirmi Altnc Mektubun ehemmiyetli Birinci Mebhas, u cmlenin
hiyesi ve izahdr.
Hatt, mny da fehmetmeyen cahil mi tabakaya
kar da, Kurn- Hakm, usandrmamak suretiyle iczn
gsterir. Evet, o mi, cahil adam der ki: En gzel, en
mehur bir beyti iki defa iitsem,bana usan veriyor. u
Kurn ise hi usandrmyor; gittike daha ziyade dinlemesi
houma gidiyor. yle ise bu insan sz deildir.
Hem hfza alan ocuklarn tabakasna kar dahi,
Kurn- Hakm, o nazik, zayf, basit ve bir sahife kitab
hfznda tutamayan o ocuklarn kk kafalarnda, o
byk Kurn ve ok yerlerinde iltibas ve mevveiyete
sebebiyet veren, birbirine benzeyen yetlerin ve cmlelerin
teabhyle beraber, keml-i suhuletle, kolaylkla o
ocuklarn hafzalarnda yerlemesi suretinde, iczn
onlara dahi gsterir.
Hatt, az szden ve grltden mteessir olan hastalara
ve sekeratta olanlara kar, Kurnn zemzemesi ve sads,
zemzem suyu gibi onlara ho ve tatl geldii cihetle, bir
nevi iczn onlara da ihsas eder.
Elhasl: Krk muhtelif tabakata ve ayr ayr insanlara,
krk vech ile Kurn- Hakm iczn gsterir veya icznn
vcudunu ihsas eder, kimseyi mahrum brakmaz. Hatt,
yalnz gz bulunan,
HAYE-1
kulaksz, kalbsiz, ilimsiz
tabakasna kar da, Kurnn bir nevi almet-i icz vardr.
yle ki:
Hafz Osmanhattyla ve basmasyla olan Kurn-
Mucizl-Beynn yazlan kelimeleri birbirine bakyor.
Mesel, Sre-i Kehf te
1
kelimesi altnda
yapraklar delinse, Sre-i Ftrdaki
2
kelimesi az bir
inhiraa grnecek ve o kelbin ismi de anlalacak. Ve
Sre-i Ysinde iki defa
3
birbiri stne;
ves-Sffttaki ve hem birbirine, hem
onlara bakyor; biri delinse, tekiler az bir inhiraa
grnecek.
Mesel, Sre-i Sebein hirinde, Sre-i Ftrn
evvelindeki iki
4
birbirine bakar. Btn Kurnda
yalnz dan ikisi birbirine bakmalar tesadf
olamaz.
Ve bunlarn emsali pek oktur. Hatt bir kelime, be alt
yerde yapraklar arkasnda az bir inhiraa birbirine
bakyorlar. Ve Kurnn birbirine bakan iki
sahifesinde,birbirine bakan cmleleri krmz kalemle
yazlan bir Kurn bengrdm, u vaziyet dahi bir nevi
mucizenin emaresidir o vakit dedim. Daha sonra baktm
ki, Kurnn, mteaddit yapraklar arkasnda birbirine bakar
ok cmleleri var ki, mnidar bir surette birbirine bakar.
Haiye-1 Yalnz gz bulunan, kulaksz, kalbsiz tabakasna kar vech-i icz,
burada gayet mcmelve muhtasar ve nks kalmtr. Fakat bu vech-i icz
Yirmi Dokuzuncu ve Otuzuncu Mektuplarda (*) gayet parlak ve nuran ve zhir
ve bhir gsterilmitir; hatt krler de grebilir. O vech-i icz gsterecek bir
Kurn yazdrdk; inaallah tab edilecek, herkes de o gzel vechi grecektir.
(*)Otuzuncu Mektup pek parlak tasavvur ve niyet edilmiti. Fakat yerini
bakasna, rtl-cza verdi, kendisi meydana kmad.
1. (Ashab- Kehf in) sekizincileri kpekleridir Kehf Sresi, 18:22.
2. Ashab- Kehf in kpeklerinin ad. Ftr Sresi, 35:13.
3. Hazr bulundurulanlar. Ysin Sresi, 36:32, 53, 75.
4. kier. Sebe Sresi, 34:46; Nis Sresi, 4:3.
te, tertib-i Kurn irad- Nebev ile, mnteir ve
matbu Kurnlar da ilham- lh ile olduundan, Kurn-
Hakmin naknda ve o hattnda bir nevi almet-i icz
iareti var. nk o vaziyet ne tesadfn ii ve ne de kr-i
beerin dndr. Fakat baz inhiraf var ki, o da tabn
noksandr ki, tam muntazam olsayd, kelimeler tam birbiri
zerine decekti.
Hem, Kurnn Medinede nzil olanmutavasst ve uzun
srelerinin herbir sahifesinde lfzullah pek bed bir tarzda
tekrar edilmi. Aleben ya be, ya alt, ya yedi, ya sekiz, ya
dokuz, ya on bir adet tekrarlaberaber, bir yapran iki
yznde ve kar karya gelen sahifede gzelve mnidar
bir mnasebet-i adediye gsterir.
HAYE-1-2-3-4
Haiye-1 Hem ehl-i zikir ve mncta kar, Kurnn ziynetli ve kayeli lfz
ve fesahati, sanatl slbu ve nazar kendine evirecek belatin mezys ok
olmakla beraber, ulv ciddiyeti ve lh huzuru ve cemiyet hatr veriyor, ihll
etmiyor. Halbuki, o eit mezy-y fesahat ve sanat- lfziye ve nazm ve
kaye, ciddiyeti ihll eder, zarafeti imam ediyor, huzuru bozar, nazar datr.
Hatt mnctn en lt ve en ciddsi ve en ulv nazml ve Msrn kaht u
galsnn sebeb-i ref i olan mam- nin mehur bir mnctn ok defa
okuyordum. Grdm ki, nazml, kayeli olduu iin, mnctn ulv ciddiyetini
ihll eder. Sekiz dokuz senedir virdimdir. Hakik ciddiyeti, ondaki kaye ve
nazmla birletiremedim. Ondan anladm ki, Kurnn has, ftr, mmtaz olan
kayelerinde, nazm ve mezysnda bir nevi icz var ki, hakik ciddiyeti ve
tam huzuru muhafaza eder, ihll etmez. te, ehl-i mncat ve zikir, bu nevi
icz aklen fehmetmezse de kalben hisseder.
Haiye-2 Kurn- Mucizl-Beynn mnev bir srr- icz udur ki: Kurn,
sm-i zama mazhar olan Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselmn pek byk
ve pek parlak derece-i imann ifade ediyor. Hem, mukaddes bir harita gibi,
lem-i hiretin ve lem-i rububiyetin yksek hakikatlerini beyan eden, gayet
byk ve geni ve li olan hak dinin mertebe-i ulviyesini ftr bir tarzda ifade
ediyor, ders veriyor. Hem Hlk- Kinatn, umum mevcudatn Rabbi cihetinde,
hadsiz izzet vehametiyle hitabn ifade ediyor. Elbette, bu suretteki ifade-i
Furkana ve bu tarzdaki beyan- Kurna kar,
[De ki: And olsun,
eer bu Kurnn benzerini getirmek iin insanlar vecinler bir araya toplanp
da hepsi birbirine yardmc olsalar, yine deonun benzerini getiremezler. sr
Sresi, 17:88.] srryla btn ukul- beeriye ittihad etse, birtek akl olsa dahi,
karsna kamaz,muaraza edemez. [Yer nerede, Sreyy
yldz nerede!] nk, u esas nokta-i nazarnda, katiyen kbil-i taklid
deildir ve tanzir edilmez.
Haiye-3 Kurn- Hakmin umum sahifeleri hirinde yet tamam oluyor.
Gzel bir kaye ile nihayeti hitam buluyor. Bunun srr udur ki: En byk
olanMdayene yeti sahifeler iin, Sre-i hls ve Kevser, satrlar iin bir
vahid-i kyas ittihaz edildiinden, Kurn- Hakmin bu gzel meziyeti ve icz
almeti grlyor.
Haiye-4 Bu makamn bu mebhasnda gayet ehemmiyetli ve hametli ve
byk ve Risale-i Nurun muvaffakiyeti noktasnda gayet ziynetli ve sevimli ve
mevvik kerametin, pek az ve cz vaziyet ve ksacknmunelerine ve
kck emrelerine, acelelik belsyla iktifa edilmi.Halbuki o byk hakikat
ve o sevimli keramet ise, tevafuk namyla be alt nevileriyle Risale-i Nurun
bir silsile-i kerametini ve Kurnn gze grnen bir nevi icznn lemetn ve
rumuzt- gaybiyenin bir menba- irtn tekil ediyor. Sonradan, Kurnda
lfzullahn tevafukundan kan bir lema-i icz gsteren yaldz ile bir Kurn
yazdrld. Hem Rumuzat- Semniyenamndaki sekiz kk risaleler, hurufat-
Kurniyenin tevafukatndankan mnasebet-i ltfe ve irt- gaybiyelerinin
beyannda telif edildi. Hem Risale-i Nurutevafuk srryla tasdik ve takdir ve
tahsin eden Keramet-i Gavsiye ve Keramet-i Aleviye ve rt- Kurniye
namndaki be adet risaleleryazld. Demek, Mucizt- Ahmediyenin telinde o
byk hakikat icmlen hissedilmi. Fakat, maatteessf, mellif yalnz bir
trnan grp gstermi, daha arkasna bakmayarak koup gitmi.
KNC NKTE: Hazret-i Ms Aleyhisselmn
zamannda sihrin revac olduundan mhim mucizt ona
benzer bir tarzda geldii; ve Hazret-i sAleyhisselmn
zamannda ilm-i tp revata olduundan, muciztnn
galibi o cinsten geldii gibi, Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselmn dahi zamannda Ceziretl-Arabda en ziyade
revata drt ey idi:
Birincisi: Belatve fesahat.
kincisi: iir ve hitabet.
ncs: Khinlik ve gaibden haber vermek.
Drdncs: Hdist- maziyeyi ve vkt- kevniyeyi
bilmekti.
te, Kurn- Mucizl-Beyangeldii zaman, bu drt
nevi malmat sahiplerine kar meydan okudu.
Bata, ehl-i belate birden diz ktrd; hayretle
Kurn dinlediler.
kincisi, ehl-i iir ve hitabet, yani muntazam nutuk
okuyan ve gzel iir syleyenlere kar yle bir hayret
verdi ki, parmaklarn srtt. Altnla yazlan en gzel
iirlerini ve Kbeduvarlarna medar- iftihar iin aslan
mehur Muallkat- Sebalarn indirtti, kymetten drd.
Hem gaipten haber veren khinleri ve shirleri
susturdu. Onlarn gayb haberlerini onlara unutturdu.
Cinnlerini tard ettirdi. Khinlie htime ektirdi.
Hem mem-i slifenin vekayiine ve hdist- lemin
ahvline vakf olanlar hurafattan ve yalandan kurtarp,
hakik hdist- maziyeyi ve nurlu olan vekayi-i lemi
onlara ders verdi.
te bu drt tabaka, Kurna kar keml-i hayretve
hrmetle onun nne diz kerek akirt oldular. Hibirisi
hibir vakit birtek sreyle muarazaya kalkamadlar.
Eer denilse: Nasl biliyoruz ki, kimse muaraza edemedi
ve muaraza kbil deil?
Elcevap: Eer muaraza mmkn olsayd, herhalde
teebbs edilecekti. nk muarazaya ihtiya edit idi.
Zira dinleri, mallar, canlar, iyalleri tehlikeye dyor;
muaraza edilseydi kurtulurlard. Eer muaraza mmkn
olsayd, herhalde muaraza edecektiler. Eer muaraza
edilseydi, muaraza taraftarlar krler, mnafklar ok, hem
pek ok olduundan, herhalde muarazaya taraftar kp
iltizam ederek herkese neredeceklerdi. (Nasl
ki,slmiyetin aleyhinde hereyi neretmiler.) Eer
neretseydiler ve muaraza olsayd, herhalde tarihlere,
kitaplara aal bir surette geecekti. te, meydanda
btn tarihler, kitaplar; hibirisinde, Mseylime-i Kezzbn
birka fkrasndan baka yoktur. Halbuki, Kurn- Hakm,
yirmi sene mtemadiyen damarlara dokunduracak ve
inad tahrik edecek bir tarzda meydan okudu. Ve derdi ki:
u Kurnn, Muhammedl-Emingibi bir mmden
nazrini yapnz ve gsteriniz.
Haydi, bunu yapamyorsunuz; o zt mm olmasn,
gayet lim ve ktip olsun.
Haydi, bunu da getiremiyorsunuz; birtek zt olmasn.
Btn limleriniz, belileriniz toplansn, birbirine yardm
etsin. Hatt gvendiiniz liheleriniz size yardm etsin.
Haydi, bununla da yapamayacaksnz. Eskiden yazlm
belieserlerden de istifade edip, hatt gelecekleri de
yardma arp Kurnn nazrini gsteriniz, yapnz.
Haydi, bunu da yapamyorsunuz. Kurnn mecmuuna
olmasn da, yalnz on sresinin nazrini getiriniz.
Haydi, on sresine mukbil, hakik, doru olarak bir
nazre getiremiyorsunuz. Haydi, hikyelerden, aslsz
kssalardan terkip ediniz, yalnz nazmna ve belatine
nazre olsun getiriniz.
Haydi, bunu da yapamyorsunuz; birtek sresinin
nazrini getiriniz.
Haydi, sre uzun olmasn; ksa bir sre olsun, nazrini
getiriniz. Yoksa din, can, mal, iyalleriniz, dnyada da,
hirette de tehlikeye decektir.
te, sekiz tabakada ilzam suretinde, Kurn- Hakm
yirmi senede deil, belki bin yz senede btn ins ve
cinne kar bu meydan okumu ve okuyor. Halbuki,
evvelki zamanda o krler can, mal ve iylini tehlikeye
atp en dehetli yol olan harp yolunu ihtiyar ederek, en
kolay ve en ksa olan muaraza yolunu terk ettiler. Demek
muaraza yolu mmkn deildi.
te, hibir kl, hususan o zamanda Ceziretl-Arabdaki
adamlar, hususan Kureyler gibi zeki adamlar, birtek
edipleri Kurnn birtek sresine nazre yapp Kurnn
hcumundan kurtulmasn temin ederek, ksa ve kolay yolu
terk edip can, mal, iylini tehlikeye atp, en mkltl yola
slk eder mi?
Elhasl, mehur Chzn dedii gibi, Muaraza-i bilhuruf
mmkn olmad, muharebe-i bissyufa mecbur oldular.
1
1. Suyt, el-tkan f Ulmil-Kurn,2:1004.
Eer denilse: Baz muhakkik ulema demiler ki:
Kurnn bir sresine deil, birtek yetine, hatt birtek
cmlesine, hatt birtek kelimesine muaraza edilmez ve
edilmemi. Bu szler mbala grnyor ve akl kabul
etmiyor. nk beerin szlerinde Kurn cmlelerine
benzeyen ok cmleler var. Bu szn srr- hikmeti nedir?
Elcevap: cz- Kurnda iki mezhep var:
Mezheb-i ekserve rcih odur ki, Kurndaki letif-i
belat ve mezy-y man, kudret-i beerin fevkindedir.
kinci, mercuh mezhep odur ki, Kurnn bir sresine
muaraza kudret-i beer dahilindedir; fakat Cenb- Hak,
mucize-i Ahmediye (a.s.m.) olarak men etmi. Nasl ki bir
adam ayaa kalkabilir; fakat eser-i mucize olarak bir neb
dese ki, Sen kalkamayacaksn, o da kalkamazsa mucize
olur. u mezheb-i mercha Sarfe Mezhebi denilir. Yani,
Cenb- Hak cin ve insi men etmi ki, Kurnn bir
sresine mukabele edemesinler. Eer men etmeseydi, cin
ve ins bir sresine mukabele ederdi. te, u mezhebe gre,
Bir kelimesine de muaraza edilmez diyen ulemann
szleri hakikattir. nk, madem Cenb- Hak icz iin
onlar men etmi; muarazaya azlarn aamazlar.
Azlarn asalar da, izn-i lh olmazsa kelimeyi
karamazlar.
Amma mezheb-i rcih ve ekserolan mezheb-i evvele
gre dahi, o ulemann beyan ettii krin yle bir ince
vechi vardr ki:
Kurn- Hakmin cmleleri, kelimeleri birbirine bakar.
Baz olur, bir kelime on yere bakar; onda, on nkte-i
belat, on mnasebetbulunuyor. Nasl ki, rtl-cz
namndaki tefsirde, Ftihann baz cmleleri iinde ve

1
cmleleri iinde, u
nktelerden baz nmuneleri gstermiiz.
1. Elif lm mim. u yce kitap ki, onda asla phe yoktur. Bakara Sresi,
2:1-2.
Mesel, nasl ki mnakkbir sarayda, mteaddit,
muhtelif naklarn dm hkmnde bir ta, btn
naklara bakacak bir yerde yerletirmek, btn o duvar
nukuuyla bilmeye mtevakkftr. Hem nasl ki, insann
bandaki gzbebeini yerinde yerletirmek, btn cesedin
mnasebtn ve vezif-i acibesini ve gzn o vezife kar
vaziyetini bilmekle oluyor. yle de, ehl-i hakikatin ok ileri
giden bir ksm, Kurnn kelimtnda pek ok mnasebt
ve sair yetlere, cmlelere bakan vcuhlar, alkalar
gstermiler. Hususan ulema-i ilm-i huruf daha ileri gidip,
bir harf-i Kurnda bir sahife kadar esrar, ehline beyan
ederek ispat etmiler.
Hem madem Hlk- Klli eyin kelmdr; herbir
kelimesi, kalb ve ekirdek hkmne geebilir. Etrafnda,
esrardan mteekkil bir cesed-i mnevye kalb ve bir
ecere-i mneviyeye ekirdek hkmne geebilir.
te, insann szlerinde, Kurnn kelimeleri gibi
kelimeler, belki cmleler, yetler bulunabilir. Fakat
Kurnda ok mnasebtgzetilerek bir tarzla
yerletirildii yerde, bir ilm-i muhit lzm ki, yle yerli
yerine yerlesin.
NC NKTE: Kurn- Mucizl-Beynn
hlsatl-hlsa bir icml-i mahiyeti iin, bir vakit Arab
ibare ile bir tefekkr- hakikyi Cenb- Hak benim
kalbime ihsan etmiti. imdi, aynen o tefekkr Arab
olarak yazacaz, sonra mnsn beyan edeceiz. te:





















:

te, u tefekkr- Arabnin tercmesi ve meli udur ki:
Yani, Kurn- Mucizl-Beynn alt ciheti parlaktr ve
nurludur. Evham ve behat iine giremez. nk arkas
Ara dayanyor; o cihette nur-u vahiy var. nnde ve
hedende saadet-i dreyn var. Ebede, hirete el atm,
Cennet ve saadet nuru var. stnde sikke-i icz parlyor.
Altnda burhan ve delil direkleri var. i hlis hidayet; sa

1
lar ile ukul istintakla Sadakte dedirtiyor.
1. Akl etmezler mi? Ysin Sresi, 36:68.
Solunda, kalblere ezvk- ruhanvermekle, vicdanlar
istihad ederek Brekllah dediren Kurn- Mucizl-
Beyna hangi keden, hangi cihetten evham ve behtn
hrszlar girebilir?
Evet, Kurn- Mucizl-Beyanasrlar, merepleri,
meslekleri muhtelif olan enbiyann, evliyann,
muvahhidnin kitaplarnn srr- icmn cmidir. Yani,
btn o ehl-i kalb ve akl, Kurn- Hakmin mcmel
ahkmn ve esstn tasdik eder bir surette, o esst
kitaplarnda zikredip kabul etmiler. Demek onlar, Kurn
ecere-i semvsinin kkleri hkmndedirler.
Hem Kurn- Hakmvahye istinad ediyor ve vahiydir.
nk, Kurn nzil eden Zt- Zlcell, mucizt-
Ahmediye (a.s.m.) ile, Kurn vahiy olduunu gsterir, ispat
eder. Ve nzil olan Kurn dahi, stndeki icz ile gsterir
ki, Artan geliyor. Ve mnzel-i aleyh olan Resul-i Ekrem
Aleyhissalt Vesselmn bidyet-i vahiydeki tel ve
nzul- vahiy vaktindeki vaziyet-i bhuu ve herkesten
ziyade Kurna kar ihls ve hrmeti gsteriyor ki, vahiy
olup ezelden geliyor, ona misar oluyor.
Hem o Kurn, bilbedhe mahz- hidayettir. nk onun
muhali, bilmahede, kfrn dalletidir.
Hem, bizzarure, Kurn envr- imaniyenin madenidir.
Elbette envr- imaniyenin aksi zulmattr. ok Szlerde
bunu kat olarak ispat etmiiz.
Hem Kurn, bilyakn, hakaikin mecmadr. Hayaltve
hurafat, iine giremez. Tekil ettii hakikatli lem-i
slmiyet, izhar ettii esasl eriat ve gsterdii li
kemltn ehadetiyle, lem-i gayba ait olan bahislerinde
dahi, lem-i ehadetteki bahisleri gibi ayn- hakaik
olduunu ve iinde hilf bulunmadn ispat eder.
Hem Kurn, bilayan ve phesiz, saadet-i dreyne isal
eder, beeri ona sevk eder. Kimin phesi varsa, bir defa
Kurn okusun ve dinlesin, ne diyor?
Hem Kurnn verdii meyveler hem mkemmeldir,
hem hayattardr. yle ise, Kurn aacnn kk
hakikattedir, hayattardr. nk meyvenin hayat, aacn
hayatna delleteder. te, bak, her asrda ne kadar asya
ve evliya gibi mkemmel ve kmil zhayat ve znur
meyveler vermi.
Hem hadsiz mteferrik emrelerden neet eden bir
hads ve kanaatle, Kurn, hem ins, hem cin, hem melein
makbul ve mergubudur ki, okunduu vakit, onlar itiyakla
pervane gibi etrafna toplanyorlar.
Hem Kurn vahiyolmakla beraber, delil-i akliye ile
teyid ve tahkim edilmi. Evet, kmil ukalnn ittifak buna
ahittir. Bata ulema-i ilm-i kelmn allmeleri ve bni
Sina, bni Rd gibi felsefenin dhileri, mttekan, esst-
Kurniyeyi usulleriyle, delilleriyle ispat etmiler.
Hem Kurn, ftrat- selime cihetiyle musaddaktr. Eer
bir arza ve bir maraz olmazsa, herbir ftrat- selime onu
tasdik eder. nk itminn- vicdan ve istirahat-i kalb,
onun envryla olur. Demek ftrat- selime, vicdann
itminn ehadetiyle onu tasdik ediyor. Evet, ftrat, lisan-
haliyle Kurna der: Ftratmzn kemli sensiz olamaz.
u hakikati ok yerlerde ispat etmiiz.
Hem Kurn, bilmahedeve bilbedhe, ebed ve daim
bir mucizedir. Her vakit iczn gsterir. Sair mucizat gibi
snmez, vakti bitmez; ebeddir.
Hem Kurnn mertebe-i iradnda yle bir genilik var
ki, birtek dersinde, Hazret-i Cibril (a.s.), bir t- nevresde
ile omuz omuza o dersi dinler, hisselerini alrlar. Ve bni
Sina gibi en dhi feylesof, en mi bir ehl-i kraatle diz dize
ayn dersi okurlar, derslerini alrlar. Hatt bazan olur ki, o
mi adam, kuvvet ve safvet-i iman cihetiyle, bni Sinadan
daha ziyade istifade eder.
Hem Kurnn iinde yle bir gz var ki, btn kinat
grr, ihata eder ve bir kitabn sahifeleri gibi kinat gz
nnde tutar, tabakatn ve lemlerini beyan eder. Bir
saatin sanatkr nasl saatini evirir, aar, gsterir, tarif
eder. Kurn dahi, elinde kinat tutmu, yle yapyor.
te yle bir Kurn- Azmandr ki,
1

der, vahdniyeti iln eder.



.



2
1. Bil ki Allahtan baka ilh yoktur. Muhammed Sresi, 47:19.
2. Allahm! Kurn bize dnyada bir dost, kabirde nsiyetli bir yolda,
kyamette bir efaati, srat zerinde bir nur, Cehennem ateine kar bir
siperve rt, Cennette bir rek, btn hayrlara bir delil ve imam kl.Allahm!
Kalblerimizi ve kabirlerimizi iman ve Kurn nuruyla nurlandr. zerine Kurn
indirilen ztnRahmn- Hannnn salt ve selm onunve linin zerine
olsunhakk ve hrmeti iin, bize Kurnnburhanlarn aydnlat. min.
ON DOKUZUNCU NKTEL ARET
Sabk iaretlerde, Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm
Cenb- Hakkn Resul olduu gayet kat ve phesiz bir
surette ispat edildi. te, risaleti binler delil-i katiye ile
sabit olan Muhammed-i Arab Aleyhissalt Vesselm,
vahdniyet-i lhiyenin ve saadet-i ebediyenin en parlak
bir delili ve en kat bir burhandr. Biz u arette, o murk,
parlak delile ve ntk- sdk burhana, hlsatl-hlsa bir
icmal ile kk bir tarif yapacaz. nk, madem o
delildir ve neticesi marifet-i lhiyedir; elbette delili
tanmak ve vech-i delletini bilmek lzmdr. yle ise, biz
de gayet muhtasar bir hlsa ile vech-i delletini ve
shhatini beyan edeceiz. yle ki:
Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm, u kinatn
mevcudat gibi, Hlk- Kinatn vcuduna ve vahdetine
kendi zt dellet ettii gibi, o kendi dellet-i ztiyesini,
btn mevcudatn delletiyle beraber, lisanyla iln
etmitir. Madem delildir; biz de o delilin hccet ve
istikametine ve sdk ve hakkaniyetine on be esasta iaret
ederiz:
BRNC ESAS: Hem ztyla, hem lisanyla, hem
dellet-i haliyle, hem kaliyle, kinatn Sniine dellet eden
u delil, hem hakikat-i kinata musaddak, hem sdktr.
nk, btn mevcudatn vahdniyete delletleri, elbette,
vahdniyeti syleyen zt tasdik hkmndedir. Demek,
syledii dv da umum kinata musaddaktr.
Hem beyanettii keml-i mutlak olan vahdniyet-i
lhiye ve hayr- mutlak olan saadet-i ebediye, btn
hakaik-i lemin hsn ve kemline muvafk ve mutabk
olduundan, o, dvsnda elbette sdktr.
Demek, Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm,
vahdniyet-i lhiyeye ve saadet-i ebediyeye bir burhan-
ntk- sdk ve musaddaktr.
KNC ESAS: Hem o delil-i sdk ve musaddak, madem
umum enbiyann fevkinde binler mucizat ve
neshedilmeyen bir eriat ve umum cin ve inse amil bir
davet sahibi olduundan, elbette umum enbiyann reisidir.
yle ise, umum enbiyann mucizatlarnn srrn ve
ittifaklarn cmidir. Demek, btn enbiyann kuvvet-i
icm ve mucizatlarnn ehadeti, onun sdk ve
hakkaniyetine bir nokta-i istinad tekil eder.
Hem onun terbiyesi ve irad ve nur-u eriatiyle
kemalbulan btn evliya ve asyann sultan ve staddr.
yle ise, onlarn srr- kerametlerini ve icmkrne
tasdiklerini ve tahkiklerinin kuvvetini cmidir. nk onlar
stadlarnn at ve kapy ak brakt yolda gitmiler,
hakikati bulmular. yle ise, onlarn btn kerametleri ve
tahkikatlar ve icmlar, o mukaddes stadlarnn sdk ve
hakkaniyeti iin bir nokta-i istinad temin eder.
Hem o burhan- vahdniyet, sabk iaretlerde grld
gibi, o kadar kat, yakn ve bhir mucizeleri ve harika
irhasatlar ve phesiz delil-i nbvveti var ve o zt yle
bir tasdik ediyor ki, kinat toplansa onlarn tasdikini iptal
edemez.
NC ESAS: Hem o mucizt- bhire sahibi olan
vahdniyet delll ve saadet-i ebediye mjdecisi, kendi
zt- mbarekinde yle ahlk- liye ve vazife-i risaletinde
yle secy-y smiye ve tebli ettii eriat ve dininde yle
hasil-i gliye vardr ki, en edit dman dahi onu tasdik
ediyor, inkra mecal bulamyor. Madem ztnda ve
vazifesinde ve dininde en yksek ve gzel ahlklar ve en
ulv ve mkemmel seciyeleri ve en kymettar ve makbul
hasletleri bulunuyor.
Elbette o zt, mevcudattaki kemltn ve ahlk-
liyenin misali ve mmessili ve timsali ve staddr. yle
ise, ztnda ve vazifesinde ve dininde u kemltise,
hakkaniyetine ve sdkna o kadar kuvvetli bir nokta-i
istinaddr ki, hibir cihette sarslmaz.
DRDNC ESAS: Hem maden-i kemlt ve
muallim-i ahlk- liye olan o delll- vahdniyet ve saadet,
kendi kendine sylemiyor, belki sylettiriliyor. Evet, Hlk-
Kinat tarafndan sylettiriliyor. std- Ezelsinden ders
alr, sonra ders verir. nk, sabk iaretlerde ksmen
beyan edilen binler delil-i nbvvetle, Hlk- Kinat,
btn o mucizt onun elinde halk etmekle gsterdi ki, o,
Onun hesabna konuuyor, Onun kelmn tebli ediyor.
Hem ona gelen Kurn ise, iinde, dnda krk vech-i
iczile gsterir ki, o Cenb- Hakkn tercmandr.
Hem o kendi ztnda btn ihlsyla ve takvsyla ve
ciddiyetiyle ve emanetiyle ve sair btn ahval ve etvryla
gsterir ki, o kendi namna, kendi kriyle demiyor, belki
Hlk namna konuuyor.
Hem onu dinleyen btn ehl-i hakikat, keifve tahkikle
tasdik etmiler ve ilmelyakn iman etmiler ki, o kendi
kendine konumuyor; belki Hlk- Kinat onu
konuturuyor, ders veriyor, onunla ders verdiriyor.
yle ise, onun sdkve hakkaniyeti, bu drt gayet
kuvvetli esaslarn icmna istinad eder.
BENC ESAS: Hem o tercman- Kelm- Ezel,
ervahlar gryor, melikelerle sohbet ediyor, cin ve insi
de irad ediyor. Deil ins ve cin lemi, belki lem-i ervah
ve lem-i melike fevkinde ders alyor ve mversnda
mnasebeti var ve ttla vardr. Sabk mucizt ve
tevatrle kat macera-y hayat, u hakikati ispat etmitir.
yle ise, khinler ve sair gaibden haber verenler gibi, onun
haberlerine deil cin, deil ervah, deil melike, belki
Cibrilden baka Melike-i Mukarrebn dahi karamyor.
Hatt, ekser evkatta onun arkada olan Hazret-i Cebrili
dahi baz geri brakyor.
ALTINCI ESAS: Hem o melek, cin ve beerin seyyidi
olan zt, u kinat aacnn en mnevver ve mkemmel
meyvesi ve rahmet-i lhiyenin timsali ve muhabbet-i
Rabbniyenin misali ve Hakkn en mnevver burhan ve
hakikatin en parlak sirc ve tlsm- kinatn miftah ve
muamm-y hilkatin keaf ve hikmet-i lemin rihi ve
saltanat- lhiyenin delll ve mehsin-i sanat-
Rabbniyenin vassf; ve cmiiyet-i istidat cihetiyle, o zt
mevcudattaki kemltn en mkemmel enmuzecidir. yle
ise, o ztn u evsf ve ahsiyet-i mneviyesi iaret eder,
belki gsterir ki, o zt kinatn illet-i gaiyesidir. Yani, O
zta u kinatn Hlk bakm, kinat halk etmitir. Eer
onu icad etmeseydi, kinat dahi icad etmezdi denilebilir.
Evet, cin ve inse getirdii hakaik-i Kurniye ve envr-
imaniye ve ztnda grnen ahlk- liye ve kemlt-
smiye, u hakikate ahid-i katdr.
YEDNC ESAS: Hem o burhan- hak ve sirc- hakikat,
yle bir din ve eriat gstermitir ki, iki cihann saadetini
temin edecek destiri cmidir. Ve cmi olmakla beraber,
kinatn hakaikini ve vezini ve Hlk- Kinatn
esmsn ve sftn, keml-i hakkaniyetle beyan etmitir.
te o slmiyet ve eriat, yle bir tarzda muhit ve
mkemmeldir ve yle bir surette kinat kendiyle beraber
tarif eder ki; onun mhiyetine dikkat eden elbette anlar ki;
o din, bu gzel kinat yapan Ztn, o kinat kendiyle
beraber tarif edecek bir beyannamesidir ve bir tarifesidir.
Nasl ki bir sarayn ustas, o saraya mnasip bir tarife
yapar, kendini vasaryla gstermek iin bir tarife kaleme
alr. yle de, din ve eriat-i Muhammediyede (a.s.m.) yle
bir ihata, bir ulviyet, bir hakkaniyet grnyor ki, kinat
halk ve tedbir edenin kaleminden ktn gsterir. Ve o
kinat gzelce tanzim eden kim ise, u dini gzelce tanzim
eden yine Odur. Evet, o nizam- ekmel, elbette bu nazm-
ecmeli ister.
SEKZNC ESAS: te, mezkr sfatlarla muttasf ve her
cihetle sarslmaz, kuvvetli istinad noktalarna dayanan
Muhammed-i Arab Aleyhissalt Vesselm, lem-i
ehadete mteveccih olarak, lem-i gayb namna, cin ve
insin balar zerine iln ederek, istikbalde gelecek asrlar
arkasnda duran akvma ve milletlere hitap edip yle bir
nid eder ki, umum cin ve inse, umum yerlere, umum
asrlara iittiriyor. Evet, iitiyoruz.
DOKUZUNCU ESAS: Hem yle yksek, kuvvetli hitap
ediyor ki, btn asrlar onu dinler. Evet, aks-i sadsn
herbir asr iitiyor.
ONUNCU ESAS: Hem o ztn gidiatnda grnyor ki:
Gryor, yle haber veriyor. nk en tehlikeli vakitlerde,
keml-i metanetle, tereddtsz, telsz sylyor. Baz olur,
tek bayla dnyaya meydan okuyor.
ON BRNC ESAS: Hem btn kuvvetiyle, yle
kuvvetli davet edip arr ki, yar yeri ve nev-i beerin
bete birini, sesine kar Lebbeyk dedirtti,

1
sylettirdi.
1. ittik ve itaat ettik. Bakara Sresi, 2:285.
ON KNC ESAS: Hem yle bir ciddiyetle davet ve yle
esasl bir surette terbiye eder ki, dsturlarn asrlarn
cephesinde ve aktrn talarnda nakediyor ve dehirlerin
yzlerinde pyidar ediyor.
ON NC ESAS: Hem tebli ettii ahkmn
salamlna yle bir vsuk ve gvenmekle sylyor ve
davet ediyor ki, dnya toplansa, onu bir hkmnden geri
evirip piman edemez. Buna ahit, btn tarih-i hayat ve
Siyer-i Seniyesidir.
ON DRDNC ESAS: Hem yle bir itminn ile, bir
itimad ile davet eder, tebli eder ki, kimseden minnet
almaz, hibir mklta kar tel etmez. Tereddtsz,
keml-i samimiyetle ve safvetle ve herkesten evvel kendisi
amel edip kabul ederek, getirdii ahkm iln eder. Buna
ahit ise, herkese, dost ve dmanca malm olan mehur
zhd ve istins ve dnyann fni mzeyyentna adem-i
tenezzldr.
ON BENC ESAS: Hem getirdii dine herkesten
ziyade itaati ve Hlkna kar herkesten ziyade ubdiyeti
ve menhiyta kar herkesten ziyade takvs katiyen
gsterir ki, o, Sultan- Ezel ve Ebedin mbelliidir, elisidir.
Ve o, Mbud-u Bilhakkn en hlis abdidir ve Kelm-
Ezelnin tercmandr.
u on be adet esaslarn neticesi udur ki: Mezkr
evsaa muttasf u zt, btn kuvvetiyle, btn hayatnda
mkerreren ve mtemadiyen
1

der, vahdniyeti iln eder.

2


3
1. Bil ki Allahtan baka ilh yoktur. Muhammed Sresi, 47:19.
2. Allahm! Ona ve line, mmetinin hasent adedince salt ve selm et.
3. Seni her trl noksandan tenzih ederiz. Senin bize rettiinden
bakabilgimiz yoktur. Muhakkak ki ilmi ve hikmeti hereyi kuatan
Sensin.Bakara Sresi, 2:32.
Bir ikram- lhve bir eser-i inyet-i Rabbniye
1

mazmununa msadak olmak emeliyle
deriz:
u risalenin telinde Cenb- Hakkn bir eser-i inyetini
ve rahmetini zikredeceim. T, u risaleyi okuyanlar
ehemmiyetle baksnlar.
te, u risalenin teli, hi kalbimde yoktu. nk
risalet-i Ahmediyeye (a.s.m.) dair Otuz Birinci ve On
Dokuzuncu Szler yazlmt. Birden bire, u risaleyi
yazmak iin mcbir bir hatra kalbe geldi.
Hem kuvve-i hafzam, musibetler neticesi olarak
snmt. Hem merebimde, yazdm eserlerde nakil
suretiyle, kale-kle suretiyle gitmemitim. Hem yanmda
ktb- hadsiye ve siyer kitaplar yoktur. Bununla beraber,
Tevekkelt alllah diyerek baladm.
yle bir muvaffakiyet oldu ki, Eski Saidin kuvve-i
hafzasndan ziyade hafzam yardm etti. Her iki saatte,
sratle otuz krksahife yazld. Birtek saatte on be sahife
yazlyordu. Ekser Buhar, Mslim, Beyhak, Tirmiz, if-i
erif, Ebu Nuaym, Taber gibi kitaplardan naklediliyor.
Halbuki bu nakilde hata olsahadsolduu iingnah
olmas lzm geldiinden, kalbim titriyordu. Fakatanlald
ki, inyet var ve u risaleye ihtiya var. naallah sahih bir
surette yazlmtr. ayet baz elfz- hadsiyede veya
rvilerin isminde bir yanl bulunsa, tashih edilerek
msamaha ile bakmalarn ihvanlarmdan rica ediyorum.
Said Nurs
Evet, biz msveddeyi yazyorduk. stadmz da
sylyordu. Yannda hi kitapyoktu; hi mracaat da
etmiyordu. Birden bire, gayet sratlisylyordu, biz de
yazyorduk. ki saatte otuz krk, daha fazlasahife
yazyorduk. Bizim de kanaatimiz geldi ki, bu muvaffakiyet,
mucizt- Nebeviyenin bir kerametidir.
Daim Hizmetkr Hizmetkr ve msvedde ktibi
Msvedde ktibi ve hiret kardei Msvedde ve tebyiz
ktibi
Abdullah avu, Sleyman Smi, Hafz Halid, Hafz Tevk
1. Rabbinin nimetine gelince, onu minnet ve kranla an. Duh Sresi, 93:11.
Mucizat- Ahmediyenin Birinci Zeyli
On Dokuzuncu Sz, Rislet-i Ahmediyeye (a.s.m.) ve zeyli
akk- kamer mucizesine dair olduundan; makam
mnsebetiyle buraya alnmtr.
On Drt Reaht tazammun eden On Drdnc
Lemann
BRNC REHASI
Rabbimizi bize tarif eden byk, kllmuarrif var:
Birisi u kitab- kinattr ki, bir nebze ehadetini on
Lema ile Arab Nur Risalesinden On nc Dersten
iittik. Birisi u kitab- kebrin yet-i kbrs olan Hteml-
Enbiy Aleyhissalt Vesselmdr. Birisi de Kurn-
Azmandr. imdi, u ikinci burhan- ntk olan
Hteml-Enbiy Aleyhissalt Vesselm tanmalyz,
dinlemeliyiz.
Evet, o burhann ahs- mnevsine bak:
Sath- arz bir mescid, Mekke bir mihrap, Medine bir
minber; o burhan- bhir olan Peygamberimiz
Aleyhissalt Vesselm btn ehl-i imana imam, btn
insanlara hatip, btn enbiyaya reis, btn evliyaya seyyid,
btn enbiya ve evliyadan mrekkep bir halka-i zikrin
serzkiri; btn enbiya hayattar kkleri, btn evliya
tarvettar semereleri bir ecere-i nuraniyedir ki, herbir
dvsn, muciztlarna istinat edenbtn enbiya ve
kerametlerine itimat eden btn evliya tasdik edip imza
ediyorlar.
Zira, o
1
der, dv eder. Btn sa ve sol,
yani mazi ve mstakbel taraarnda saf tutan o nuran
zkirler, ayn kelimeyi tekrar ederek, icm ederek, mnen

2
derler.
Hangi vehmin haddi var ki, byle hesapsz imzalarla
teyid edilen bir mddeya parmak kartrsn?
KNC REHA
O nuranburhan- tevhid, nasl ki iki cenhn icm ve
tevatryle teyid ediliyor. yle de, Tevrat ve ncil gibi
ktb- semviyenin
HAYE-1
yzler irt
3
ve irhasatn
binler rumuzt
4
ve htierin mehur bert ve khinlerin
mtevatir ehdt
5
ve akk- kamer
6
gibi binler
muciztnn dellt ve eriatn hakkaniyeti ile teyid ve
tasdik ettikleri gibi, ztnda gayet kemldeki ahlk-
hamdesi ve vazifesinde nihayet hsnndeki secy-y
gliyesi ve keml-i emniyeti ve kuvvet-i imann ve gayet
itminann ve nihayet vsukunu gsteren fevkalde takvs,
fevkalde ubdiyeti, fevkalde ciddiyeti, fevkalde
metaneti, dvsnda nihayet derecede sadk olduunu
gne gibi ikre gsteriyor.
1. Allahtan baka ilh yoktur. Safft Sresi, 37:35; Muhammed Sresi, 47:19.
2. Doru dedin ve sylediin haktr.
Haiye-1 Hseyin-i Cisr Risale-i Hamidiyesinde yz on drt irt o
kitaplardan karmtr. Tahriften sonra bu kadar bulunsa, elbette daha evvel
ok tasrihat varm.
3. bk. Mektbat, On Dokuzuncu Mektup, On Altnc aret, Birinci Ksm.
4. bk. Mektbt, On Dokuzuncu Mektup, On Altnc aret, nc Ksm.
5. bk. Mektbt, On Dokuzuncu Mektup, On Altnc aret, kinci Ksm.
6. bk. Mektbt, On Dokuzuncu Mektup, On Yedinci aret.
NC REHA
Eer istersen, gel, Asr- Saadete, Ceziretl-Araba
gideriz. Hayalen olsun, onu vazife banda grp ziyaret
ederiz.
te, bak: Hsn- sretve ceml-i suretle mmtaz bir zt
gryoruz ki, elinde muciznm bir kitap, lisannda
hakaik-in bir hitap, btn ben deme, belki cin ve inse
ve melee, belki btn mevcudata kar bir hutbe-i
ezeliyeyi tebli ediyor. Srr- hilkat-i lem olan muamm-i
acibnesini hal ve erh edip ve srr- kinat olan tlsm-
mulkn feth ve kefederek, btn mevcudattan sorulan,
btn ukul hayret iinde megul eden mkl ve
mthi sual-i azm olan Necisin? Nereden geliyorsun?
Nereye gidiyorsun? suallerine mukni, makbul cevap verir.
DRDNC REHA
Bak, yle bir ziya-y hakikatnereder ki, eer onun o
nuran daire-i hakikat-i iradndan hari bir surette kinata
baksan, elbette kinatn eklini bir matemhane-i umum
hkmnde ve mevcudat birbirine ecneb, belki dman ve
cmidt dehetli cenazeler ve btn zevilhayat zevl ve
rakn sillesiyle alayan yetimler hkmnde grrsn.
imdi bak, onun nerettii nur ile, o matemhane-i
umum, evk u cezbe iinde bir zikirhaneye inklp etti. O
ecneb, dman mevcudat, birer dost ve karde ekline
girdi. O cmidt- meyyite-i smite, birer mnis memur,
birer musahhar hizmetkr vaziyetini ald. Ve o alayc ve
ekv edici, kimsesiz yetimler, birer tesbih iinde zkir
veya vazife paydosundan kir suretine girdi.
BENC REHA
Hem o nur ile, kinattaki harekt, tenevvat,
tebeddlt, tagayyrat, mnszlktan ve abesiyetten ve
tesadf oyuncaklndan kp, birer mektubat- Rabbniye,
birer sahife-i yt- tekvniye, birer mery-y esm-i
lhiye ve lem dahi bir kitab- hikmet-i Samedniye
mertebesine ktlar.
Hem insan btn hayvntn mdnuna dren
hadsiz zaaf ve aczi, fakr ve ihtiyct ve btn
hayvanlardan daha bedbaht eden, vasta- nakl-i hzn ve
elem ve gam olan akl o nurla nurland vakit, insan btn
hayvanat, btn mahlkat stne kar. O nurlanm acz,
fakr, akl ile, niyaz ile nazenin bir sultan ve fzar ile nazdar
bir halife-i zemin olur.
Demek o nur olmasa kinatda, insan da, hatt herey
dahi hie iner. Evet, elbette byle bed bir kinatta byle
bir zt lzmdr. Yoksa kinat ve ek olmamaldr.
ALTINCI REHA
te, o zt, bir saadet-i ebediyenin muhbiri, mjdecisi,
bir rahmet-i bnihyenin ki ve ilncs ve saltanat-
Rububiyetin mehsininin delll, seyircisi ve knz-u
esm-i lhiyenin kef, gstericisi olduundan, byle
baksanyani ubdiyeti cihetiyleonu bir misal-i
muhabbet, bir timsal-i rahmet, bir eref-i insaniyet, en
nuran bir semere-i ecere-i hilkat greceksin. yle
baksanyani risaleti cihetiylebir burhan- hak, bir sirac-
hakikat, bir ems-i hidayet, bir vesile-i saadet grrsn.
te, bak: Nasl berk-i htf gibi, onun nuru arktan garb
tuttu. Ve nsf- arz ve hums-u beer, onun hediye-i
hidayetini kabul edip hrz- can etti. Bizim nes ve
eytanmza ne oluyor ki, byle bir ztn btn dvlarnn
esas olan
1
, btn meratibiyle beraber
kabul etmesin?
1. Allahtan baka ilh yoktur. Safft Sresi, 37:35; Muhammed Sresi, 47:19.
YEDNC REHA
te, bak: u cezire-i vsiada vah ve detlerine
mutaassp ve inat muhtelif akvm, ne abuk dt ve
ahlk- seyyie-i vahiynelerini def aten kal ve ref ederek,
btn ahlk- hasene ile tehiz edip btn leme muallim
ve meden meme stad eyledi. Bak, deil zahir bir
tasallut, belki akllar, ruhlar, kalbleri, nesleri fetih ve
teshir ediyor. Mahbub-u kulb, muallim-i ukl, mrebbi-i
nfus, sultan- ervah oldu.
SEKZNC REHA
Bilirsin ki, sigaragibi kk bir deti, kk bir kavimde,
byk bir hkim, byk bir himmetle, ancak daim
kaldrabilir. Halbuki, bak: Bu zt, byk ve ok detleri,
hem inat, mutaassp, byk kavimlerden, zahir kk bir
kuvvetle, kk bir himmetle, az bir zamanda ref edip,
yerlerine yle secy-y liyeyiki dem ve damarlarna
karm derecede sabit olarakvaz ve tesbit eyliyor.
Bunun gibi daha pek ok harika icraat yapyor.
te, u Asr- Saadeti grmeyenlere, Ceziretl-Arab
gzlerine sokuyoruz. Haydi, yzer feylesofu alsnlar, oraya
gitsinler, yz sene alsnlar! O ztn o zamananisbeten bir
senede yaptnn yzden birisini acaba yapabilirler mi?
DOKUZUNCU REHA
Hem bilirsin: Kk bir adam, kk bir haysiyetle,
kk bir cemaatte, kk bir meselede, mnazaral bir
dvda, hicapsz, pervsz, kk fakat haclet-ver bir
yalan, dmanlar yannda hilesini hissettirmeyecek
derecede teessr ve tel gstermeden syleyemez.
imdi bak bu zta: Pek byk bir vazifede, pek byk
bir vazifedar, pek byk bir haysiyetle, pek byk emniyete
muhta bir halde, pek byk bir cemaatte, pek byk
husumet karsnda, pek byk meselelerde, pek byk
dvda, pek byk bir serbestiyetle, bilperv,
biltereddt, bilhicap, telsz, samim bir safvetle, byk
bir ciddiyetle, hasmlarnn damarlarna dokunduracak
edit, ulv bir surette syledii szlerinde hi hilf
bulunabilir mi? Hi hile karmas mmkn mdr? Kell!
` Evet, hakaldatmaz, hakikatbn
aldanmaz. Hak olan meslei hileden mstandir.
Hakikatbnin gzne hayalin ne haddi var ki hakikat
grnsn, aldatsn?
ONUNCU REHA
te, bak: Ne kadar merak-ver, ne kadar cazibedar, ne
kadar lzumlu, ne kadar dehetli hakaik gsterir ve
mesili ispat eder. Bilirsin ki, en ziyade insan tahrik eden
meraktr. Hatt, eer sana denilse, Yar mrn, yar
maln versen, Kamerden ve Mteriden biri gelir,
Kamerde ve Mteride ne var, ne yok, ahvlini sana haber
verecek. Hem doru olarak senin istikbalini ve bana ne
geleceini doru olarak haber verecek; merakn varsa,
vereceksin.
Halbuki, u zt yle bir Sultann ahbrn sylyor ki,
memleketinde Kamer, bir sinek gibi, bir pervane etrafnda
dner. O Arz olan o pervane ise, bir lmba etrafnda pervaz
eder. Ve o Gne olan lmba ise, o Sultann binler
menzillerinden bir misarhanesinde, binler misbahlar
iinde bir lmbasdr.
Hem yle acaip bir lemden hakikolarak bahsediyor ve
yle bir inklptan haber veriyor ki, binler kre-i arz bomba
olsa, patlasalar, o kadar acip olmaz. Bak, onun lisannda

1
gibi
sreleri iit. Hem yle bir istikbalden doru olarak haber
veriyor ki, u dnyev istikbal ona nisbeten bir katre serap
hkmndedir.
1. Gne drlp toplandnda... Tekvir Sresi, 81:1 Gk
yarldzaman... ntar Sresi, 82:1 arpacak olan felket... KriaSresi,
101:1.
Hem yle bir saadetten pek cidd olarak haber veriyor
ki, btn saadet-i dnyeviye ona nisbeten bir berk-i zilin
bir ems-i sermede nisbeti gibidir.
ON BRNC REHA
Byle acip ve muamm-ld u kinatn perde-i
zahiriyesi altnda, elbette ve elbette byle acaip bizi
bekliyor. Byle acaibi haber verecek, byle harika ve
fevkalde muciznm bir zt lzmdr.
Hem bu ztn gidiatndan grnyor ki, o grm ve
gryor ve grdn sylyor.
Hem bizi nimetleriyle perverde eden u semvtve
arzn lh bizden ne istiyor, marziyt nedir; pek salam
olarak bize ders veriyor.
Hem bunlar gibi daha pek ok merak-ver, lzumlu
hakaik ders veren bu zta kar hereyi brakp ona
komak, onu dinlemek lzm gelirken, ekser insanlara ne
olmu ki, sar olup kr olmular, belki divane olmularki
bu hakk grmyorlar, bu hakikati iitmiyorlar,
anlamyorlar?
ON KNC REHA
te, u zt, u mevcudatHlknn vahdniyetinin
hakkaniyeti derecesinde hak bir burhan- ntk, bir delil-i
sadk olduu gibi, harin ve saadet-i ebediyenin dahi bir
burhan- kat, bir delil-i stdr. Belki, nasl ki o zt,
hidayetiyle saadet-i ebediyenin sebeb-i husul ve vesile-i
vusuldr; yle de, duasyla, niyazyla o saadetin sebeb-i
vcudu ve vesile-i icaddr. Hair meselesinde geen
1
u
srr, makam mnasebetiyle tekrar ederiz.
te, bak: O zt yle bir salt- kbrda dua ediyor ki,
gya u cezire, belki arz, onun azametli namazyla namaz
klar, niyaz eder.
Bak, hem yle bir cemaat-i uzmda niyaz ediyor ki,
gya ben demin zaman- demden asrmza, kyamete
kadar btn nuran, kmil insanlar, ona ittib ile iktid
edip duasna min diyorlar.
Hem bak, yle bir hcet-i mmeiin dua ediyor ki, deil
ehl-i arz, belki ehl-i semvt, belki btn mevcudat,
niyazna, Evet, y Rabben, ver, biz dahi istiyoruz deyip
itirak ediyorlar.
Hem yle fakirne, yle hazinne, yle mahbubne,
yle mtakne, yle tazarrukrne niyaz ediyor ki,
2
btn
kinat alattryor, duasna itirak ettiriyor.
1. bk. Onuncu Sz, Mukaddime, Drdnc aret, Beinci Hakikat.
2. bk. Tirmiz, Deavt 30.
Bak, hem yle bir maksat, yle bir gaye iin dua ediyor
ki, insan ve lemi, belki btn mahlkat esfel-i slnden,
sukuttan, kymetsizlikten, faidesizlikten, l-y illiyyne,
yani kymete, bekya, ulv vazifeye karyor.
Bak, hem yle yksek bir zr- istimdatkrne ve yle
tatl bir niyaz- istirhamkrne ile istiyor, yalvaryor ki,
gya btn mevcudata ve semvta ve Ara iittirip, vecde
getirip, duasna min Allahmme min dedirtiyor.
Bak, hem yle Sem, Kermbir Kadrden, yle Basr,
Rahm bir Almden hcetini istiyor ki, bilmahede, en haf
bir zhayatn en haf bir hcetini, bir niyazn grr, iitir,
kabul eder, merhamet eder. nk istediinivelev lisan-
hl ile olsunverir. Ve yle bir suret-i hakmne, basrne,
rahmnede verir ki, phe brakmaz, bu terbiye ve tedbir
yle bir Sem ve Basr ve yle bir Kerm ve Rahme hastr.
ON NC REHA
Acaba btn efzl- ben demi arkasna alp, arz
stnde durup, Ar- zama mteveccihen el kaldrp dua
eden u eref-i nev-i insan ve ferd-i kevn zaman ve
bihakkn fahr-i kinat ne istiyor?
Bak, dinle: Saadet-i ebediyeistiyor. Bek istiyor. Lika
istiyor. Cennet istiyor. Hem, mery-y mevcudatta
ahkmn ve cemllerini gsteren btn esm-i kudsiye-i
lhiye ile beraber istiyor. Hatt, eer rahmet, inyet,
hikmet, adalet gibi hesapsz o matlubun esbab- mucibesi
olmasayd, u ztn tek duas, baharmzn icad kadar
kudretine haf gelen u Cennetin binasna sebebiyet
verecekti.
Evet, nasl ki onun risaleti u dr- imtihann almasna
sebebiyet verdi. yle de, onun ubdiyeti dahi teki drn
almasna sebeptir. Acaba ehl-i akl ve tahkike
1

dedirten u mehud intizam- fik,
u rahmet iinde kusursuz hsn- sanat ve misilsiz
ceml-i Rububiyet, hi byle bir irkinlii, byle bir
merhametsizlii, byle bir intizamszl kabul eder mi ki,
en cz, en ehemmiyetsiz arzular, sesleri ehemmiyetle
iitip ifa etsin; en ehemmiyetli, en lzumlu arzular
ehemmiyetsiz grp iitmesin, anlamasn, yapmasn? H
ve kell!. Yz bin defa h! Byle bir ceml, byle bir
irkinlii kabul etmez, irkin olmaz.
1. mkn dairesinde, u varlk leminden daha mkemmeli, daha stn
yoktur. mam- Gazl, hyu Ulmid-Dn4:258; bni Arab, el-Fthtl-
Mekkiyye, 1:53, 4:154.
Yahu, ey hayal arkadam! imdilik kdir, geri
gitmeliyiz. Yoksa, yz sene u zamanda, u cezirede kalsak,
yine o ztn garaib-i icraatn ve acaib-i vezini, yzden
birisine tamamen ihata edip temsnda doyamayz.
imdi, gel, stnde dneceimiz her asra birer birer
bakacaz. Bak, nasl her asr, o ems-i hidayetten aldklar
feyizle iek amlar; Eb Hanife, , Bayezid-i Bistm,
ah- Geyln, ah- Nakibend, mam- Gazl, mam-
Rabbn gibi milyonlar mnevver meyveler veriyor.
Mehudtmzn tafsiltn baka vakte tlik edip, o
muciznm ve hidayet-edya, bir ksm kat muciztna
iaret eden bir salvat getirmeliyiz.


.













.
. ..
1
1. Rahmnr-Rahmden, Ar- zamdan gelen Furkan- Hakmin kendisine
indii EfendimizMuhammede, mmetinin sevaplar saysnca milyonlar salt
ve milyonlarselm olsun. Risaleti Tevrat, ncil ve Zeburda mjdelenen;
nbvvetiirhstla, cinlerin htieriyle, insanlk leminin evliyalaryla,beerin
khinleriyle mjdelenen; bir iaretiyle ay paralanan EfendimizMuhammede,
mmetinin sevaplar saysnca milyonlar salt ve selmolsun. Davetine
aalarn koup geldii, dusyla yamurun hemeniniverdii, scaktan korumak
iin bulutlarn ona glge yapt, birlek yemeiyle yzlerce insann doyduu,
parmaklarnn arasndan defa kevser gibi sularn alad, onun hrmetine
Allahn,kertenkeleyi, ceyln, aa ktn, zehirli keinin kolunu,
deveyi,da, ta ve topra konuturduu, Miracn sahibi ve gznn
aslaamad o mucize-i kbrda ruyetullaha mazhar olan Efendimiz
veefimiz Muhammede, Kurnn ilk indii andan zamann sonuna kadar onu
okuyan herbir okuyucunun okuduu herbir kelimenin hava
dalgalarnnaynalarna Rahmnn izniyle yansyan btn kelimelerinin btn
hareri adedince, milyonlar salt ve selm olsun. Btn bu salvatlardanherbiri
hrmetine bizi bala, ey lhmz, bize merhamet et. min.
ut- Mrifetn-Nebnamndaki Trke bir risalede ve
On Dokuzuncu Mektupta ve u Szde icmlen iaret ettiimiz
delil-i nbvvet-i Ahmediyeyi (a.s.m.) beyan etmiim. Hem
onda Kurn- Hakmin vcuh-u icz icmlen zikredilmi.
Yine Lemet namnda Trke bir risalede ve Yirmi Beinci
Szde Kurnn krk vech ile mucize olduunu icmlen beyan
ve krk vcuh-u iczna iaret etmiim. O krk vecihte, yalnz
nazmda olan belati, rtl-cz namndaki bir tefsir-i
Arabde, krk sahife iinde yazmm. Eer ihtiyacn varsa u
kitaba mracaat edebilirsin.
ON DRDNC REHA
Mahzen-i mucizatve mucize-i kbr olan Kurn-
Hakm, nbvvet-i Ahmediye (a.s.m.) ile vahdniyet-i
lhiyeyi o derece kat ispat ediyor ki, baka burhana
hcet brakmyor. Biz de onun tarine ve medar- tenkit
olmu bir iki lema-i iczna iaret ederiz.
te, Rabbimizi bize tarif eden Kurn- Hakm,
u kitab- kebir-i kinatnbir tercme-i ezeliyesi,
u sahif-i arz ve semda mstetir knz-u esm-i
lhiyenin kef,
u sutr-u hdistn altnda muzmer hakaikn mifth,
u lem-i ehadetperdesi arkasndaki lem-i gayb
cihetinden gelen iltiftt- Rahmniye ve hitbt-
ezeliyenin hazinesi,
u lem-i mneviye-i slmiyenin gnei, temeli,
hendesesi,
vlim-i uhreviyenin haritas,
Ztve sft ve un-u lhiyenin kavl-i rihi, tefsir-i
vzh, burhan- ntk, tercman- st,
u lem-i insaniyetin mrebbsi, hikmet-i hakiksi,
mridve hdsi,
hem bir kitab- hikmet ve eriat,
hem bir kitab- dua ve ubdiyet,
hem bir kitab- emir ve davet,
hem bir kitab- zikir ve marifetgibi,
beerin btn hct- mneviyesine kar birer kitap ve
btn muhtelifehl-i meslik ve merib olan evliya ve
sddknin, asya ve muhakkiknin herbirinin mereplerine
lyk birer risale ibraz eden bir ktphane-i mukaddesedir.
Sebeb-i kusurtevehhm edilen tekraratndaki lema-i
icza bak ki: Kurn hem bir kitab- zikir, hem bir kitab-
dua, hem bir kitab- davet olduundan, iinde tekrar
mstahsendir, belki elzemdir ve ebldr. Ehl-i kusurun
zann gibi deil. Zira, zikrin eni, tekrar ile tenvirdir.
Duann eni, terdad ile takrirdir. Emir ve davetin eni,
tekrar ile tekittir.
Hem herkes her vakit btn Kurn okumaya
muktedirolamaz, fakat bir sreye galiben muktedir olur.
Onun iin, en mhim maksd- Kurniye ekser uzun
srelerde derc edilerek, herbir sre bir kk Kurn
hkmne gemi. Demek, hi kimseyi mahrum etmemek
iin, tevhid ve hair ve kssa-i Ms gibi baz maksatlar
tekrar edilmi.
Hem cismn ihtiya gibi, mnev hcat dahi muhteliftir.
Bazsna insan her nefes muhta olur: cisme hava, ruha H
gibi. Bazsna her saat: gibi ve hkez... Demek,
tekrar- yet, tekerrr- ihtiyatan ileri gelmi ve o ihtiyaca
iaret ederek, uyandrp tevik etmek, hem itiyak ve
itihay tahrik etmek iin tekrar eder.
Hem Kurn messistir, bir din-i mbnin esasatdr ve
u lem-i slmiyetin temelleridir ve hayat- itimaiye-i
beeriyeyi deitirip muhtelif tabakatn, mkerrer
suallerine cevaptr. Messise, tesbit etmek iin tekrar
lzmdr. Tekid iin terdad lzmdr. Teyid iin takrir,
tahkik, tekrir lzmdr.
Hem yle mesil-i azmeve hakaik- dakikadan
bahsediyor ki, umumun kalblerinde yerletirmek iin, ok
defa muhtelif suretlerde tekrar lzmdr.
Bununla beraber, sureten tekrardr. Fakat, mnen herbir
yetin ok mnlar, ok faideleri, ok vcuh ve tabakat
vardr. Herbir makamda ayr bir mn ve faide ve
maksatlar iin zikrediliyor.
Hem Kurnn, mesil-i kevniyenin bazsnda ipham ve
icmli ise, irad bir lema-i icazdr. Ehl-i ilhdn tevehhm
ettikleri gibi medar- tenkit olamaz ve sebeb-i kusur
deildir.
Eer desen: Acaba neden Kurn- Hakm,
felsefeninmevcudattan bahsettii gibi etmiyor? Baz
mesili mcmel brakr; bazsn, nazar- umumyi
okayacak, hiss-i mmeyi rencide etmeyecek, kr-i avm
tciz edip yormayacak bir suret-i basitne-i zahirnede
sylyor.
Cevaben deriz ki: Felsefehakikatin yolunu arm;
onun iin... Hem gemi derslerden ve Szlerden elbette
anlamsn ki, Kurn- Hakm u kinattan bahsediyor, t
Zt ve sft ve esm-i lhiyeyi bildirsin. Yani, bu kitab-
kinatn mansini anlattrp, t Hlkn tanttrsn. Demek,
mevcudata kendileri iin deil, belki Mcidleri iin bakyor.
Hem umuma hitap ediyor. lm-i hikmet ise mevcudata
mevcudat iin bakyor. Hem hususan ehl-i fenne hitap
ediyor. yle ise, madem ki Kurn- Hakm mevcudat delil
yapyor, burhan yapyor; delil zahir olmak, nazar- umuma
abuk anlalmak gerektir. Hem madem ki Kurn- Mrid
btn tabakat- beere hitap eder. Kesretli tabaka ise
tabaka-i avamdr. Elbette, irad ister ki, lzumsuz eyleri
ipham ile icmal etsin; ve dakik eyleri temsil ile takrib
etsin; ve mulatalara drmemek iin, zahir
nazarlarnda bedih olan eyleri lzumsuz, belki zararl bir
surette tayir etmemektir.
Mesel gnee der, Dner bir siracdr, bir lmbadr.
Zira, gneten, gne iin, mahiyeti iin bahsetmiyor. Belki
bir nevi intizamn zemberei ve nizamn merkezi
olduundan, intizam ve nizam ise Sniin yine-i marifeti
olduundan bahsediyor.
Evet, der:
1
Gne dner. Bu dner
tabiriyle, k-yaz, gece-gndzn devernndaki muntazam
tasarruft- kudreti ihtar ile azamet-i Snii ifham eder. te,
bu dnmek hakikati ne olursa olsun, maksud olan ve
hem mensuc, hem mehud olan intizama tesir etmez.
Hem der:
2
u sirac tabiriyle,
lemi bir kasr suretinde, iinde olan eya ise insana ve
zhayata ihzar edilmi mzeyyenat ve matmat ve
levazmat olduunu ve gne dahi musahhar bir mumdar
olduunu ihtar ile, rahmet ve ihsan- Hlk ifham eder.
1. Ysin Sresi, 36:38.
2. Gnei bir kandil yapt. Nuh Sresi, 71:16.
imdi bak, u sersem ve geveze felsefene der? Bak,
diyor ki: Gne bir ktle-i azme-i myia-i nriyedir.
Ondan frlam olan seyyrt etrafnda dndrp,
cesmeti bu kadar, mahiyeti byledir, yledir... Mhi bir
dehetten, mthi bir hayretten baka, ruha bir keml-i
ilm vermiyor. Bahs-i Kurn gibi etmiyor.
Buna kyasen, btnen kof, zhiren mutantan felsef
meselelerin ne kymette olduunu anlarsn. Onun aaa-i
surisine aldanp Kurnn gayet muciznm beyanna
kar hrmetsizlik etme.
HTAR: Arab Risale-i Nurda On Drdnc Rehann
Alt Katresi var. Bahusus Drdnc Katrenin Alt Nktesi
var. Kurn- Hakmin krk kadar env- iczndan on
beini beyan eder. Ona iktifen burada ihtisar ettik.
stersen ona mracaat et; bir hazine-i mucizat bulursun.








1

2
Said Nurs
1. Allahm! Kurn bize, bu risalenin ktibine ve onun emsali olan zatlara
hertrl dert iin ifa kl. Bize ve onlara, hayatmzda ve lmmzdensonra
Kurn ile nsiyet ettir. Kurn bu dnyada bir dost, kabirdebir mnis,
kyamette bir efaati, srat zerinde bir nur, atee karbir siper ve hicap,
Cennette bir rek ve btn hayrlar iin bir yolgsterici ve imam kl. Btn
bunlar bize fazlnla, cdunla, kereminleve rahmetinle ihsan et, ey kerem
sahiplerinin en kermi vemerhametlilerin en merhametlisi olan Rabbimiz.
min. Allahm! Furkan-Hakmin kendisine indirildii zta ve btn l ve
ashbna salt veselm et. min.
2. Bk olan sadece Odur.
akk- Kamer Mucizesine Dairdir (a.s.m.)
On Dokuzuncu ve Otuz Birinci
Szlerin Zeyli


1
KAMER GB parlak bir mucize-i Ahmediye (a.s.m.)
olan inikak- kameri, evhm- fside ile inhisfa uratmak
isteyen feylesoar ve onlarn muhakemesiz mukallitleri
diyorlar ki: Eer inikak- kamer vuku bulsayd, umum
leme malm olurdu; btn tarih-i beerin nakletmesi
lzm gelirdi.
Elcevap: nikak- kamer, dv-y nbvvete delil olmak
iin, o dvy iiten ve inkr eden hazr bir cemaate,
gecede, vakt-i gaette, ni olarak gsterildiinden, hem
ihtilf- metli ve sis ve bulut gibi ryete mni esbabn
vcudu ile beraber, o zamanda medeniyet taammm
etmediinden ve husus kaldndan ve tarassudt-
semviye pek az olduundan, btn etraf- lemde
grlmek, umum tarihlere gemek elbette lzm deildir.
2
akk- kamer yznden bu evham bulutlarn datacak
ok noktalardan, imdilik Be Noktay dinle:
BRNC NOKTA
O zaman, o zemindeki kffrn gayet edit derecede
inatlar tarihen malm ve mehur olduu halde, Kurn-
Hakmin
3
demesiyle u vakay umum leme
ihbar ettii halde, Kurn inkr eden o kffardan hibir
kimse, u yetin tekzibine, yani ihbar ettii u vakann
inkrna az amamlar. Eer o zamanda o hdise o
kffarca kat ve vaki bir hdise olmasayd, u sz serrite
ederek gayet dehetli bir tekzibe ve Peygamberin iptal-i
dvsna hcum gstereceklerdi. Halbuki, u vakaya dair
siyer ve tarih, o vaka ile mnasebettar kffrn adem-i
vukuuna dair hibir eyini nakletmemilerdir. Yalnz,

4
yetinin beyan ettii gibi, tarihe
menkul olan udur ki: O hdiseyi gren kffar Sihirdir
demiler ve Bize sihir gsterdi. Eer sair taraardaki
kervan ve kleler grmlerse hakikattir. Yoksa bize sihir
etmi demiler. Sonra, sabahleyin Yemen ve baka
taraardan gelen kleler ihbar ettiler ki, Byle bir
hdiseyi grdk. Sonra kffar, Fahr-i lem (a.s.m.)
hakkndah!Yetim-i Ebu Talibin sihri semya da
tesir etti dediler.
5
1. Kyamet yaklat, ay yarld. Onlar ise, ne zaman bir mucizegrseler yz
evirir ve Bu daim bir sihirdir derler. Kamer Sresi, 54:1-2.
2. bk. en-Nevev, erhu Sahhi Mslim17:143; bni Kuteybe, Tevil
Muhtelil-Hadis 1:21-25.
3. Ve Ay yarld. Kamer Sresi, 54:1.
4. "Bu daim bir sihirdir' derler." Kamer Sresi, 54:2.
5. Tirmiz, Tefsru'l-Kur'n 54; Msned3:165; et-Taber, Cmiu'l-Beyn 27:84-85;
el-Kurtub, el-Cmi' li Ahkmi'l-Kur'n 17:126; el-Beyhak, Delil'n-Nbvve 2:268.
KNC NOKTA
Sad- Taftazangibi ezm- muhakkiknin ekseri
demiler ki: nikak- kamer, parmaklarndan su akmas,
umum bir orduya su iirmesi, camide hutbe okurken
dayand kuru direin mufarakat-i Ahmediyeden (a.s.m.)
alamas, umum cemaatin iitmesi gibi mtevatirdir.
1
Yani,
yle tabakadan tabakaya bir cemaat-i kesire nakletmitir
ki, kizbe ittifaklar muhaldir. Hle gibi mehur bir kuyruklu
yldzn bin sene evvel kmas gibi mtevatirdir.
Grmediimiz Serendip Adasnn vcudu gibi tevatrle
vcudu katdir demiler. te byle gayet kat ve uhud
mesilde tekikt- vehmiye yapmak aklszlktr. Yalnz
muhal olmamak kdir. Halbuki, akk- kamer, bir volkanla
inikak eden bir da gibi mmkndr.
1. el-c, Kitabl-Mevakf3:405-406; el-mid, Gayetl-Meram 1:356; bni
Teymiyye, el-Cevabs-Sahih 1:414; 2:44; e-ehristn, el-Fark Beynel-Firk 1:313;
et-Teftzn, erhul-Meksd 5:17.
NC NOKTA
Mucize, dv-y nbvvetin ispat iin, mnkirleri ikna
etmek iindir, icbariin deildir. yle ise, dv-y
nbvveti iitenler iin, ikna edecek bir derecede mucize
gstermek lzmdr. Sair taraara gstermek veyahut icbar
derecesinde bir bedhetle izhar etmek, Hakm-i Zlcellin
hikmetine mn olduu gibi, srr- teklife dahi muhaliftir.
nk, akla kap amak, ihtiyar elinden almamak, srr-
teklif iktiza ediyor. Eer Ftr- Hakm, inikak- kameri,
feylesoarn hevesatna gre btn leme gstermek iin
bir iki saat yle braksayd ve beerin umum tarihlerine
geseydi, o vakit sair hdist- semviye gibi, ya dv-y
nbvvete delil olmazd, risalet-i Ahmediyeye (a.s.m.)
hususiyeti kalmazd; veyahut bedhet derecesinde yle bir
mucize olacakt ki, akl icbar edecek, akln ihtiyarn
elinden alacak, ister istemez nbvveti tasdik edecek; Ebu
Cehil gibi kmr ruhlu, Ebu Bekr-i Sddk gibi elmas ruhlu
adamlar bir seviyede kalp, srr- teklif zayi olacakt. te bu
sr iindir ki, hem ni, hem gece, hem vakt-i gaet, hem
ihtilf- metli, sis ve bulut gibi sair mevnii perde ederek
umum leme gsterilmedi veyahut tarihlere geirilmedi.
DRDNC NOKTA
u hdise, gece vakti, herkes gaette iken, ni bir
surette vuku bulduundan, etraf- lemde elbette
grlmeyecek. Baz efrada grnse de, gzne
inanmayacak. nandrsa da, elbette byle mhim bir
hdise, haber-i vahidile tarihlere bki bir sermaye
olmayacak.
Baz kitaplarda Kamer iki para olduktan sonra yere
inmi ilvesi ise, ehl-i tahkik reddetmiler. u mucize-i
bhireyi kymetten drmek niyetiyle, belki bir mnafk
ilhak etmi demiler.
1
1. bk. el-Vdi, el-Mualle1:80; Dervi el-Ht, Esnal-Metlib 1:378, 1606;
el-Meden, Tahzrul-Mslimn 1:163; Aliyylkr, el-Esrrul-Merfa s.398.
Hem mesel, o vakit cehalet sisiyle muhat ngiltere,
spanyada yeni gurup, Amerikada gndz, inde,
Japonyada sabah olduu gibi, baka yerlerde baka
esbab- mniaya binaen elbette grlmeyecek. imdi bu
aklsz muterize bak: Diyor ki, ngiltere, in, Japon,
Amerika gibi akvmn tarihleri bundan bahsetmiyor; yle
ise vuku bulmam. Bin nefrin onun gibi Avrupa
kselislerinin bana!
BENC NOKTA
nikak- kamer, kendi kendine, baz esbaba binaen
vuku bulmu, tesadf, tabi bir hdise deil ki, di ve tabi
kanunlarna tatbik edilsin. Belki, ems ve kamerin Hlk-
Hakmi, Resulnn risaletini tasdik ve dvsn tenvir iin,
harikulde olarak o hdiseyi ika etmitir. Srr- irad ve
srr- teklif ve hikmet-i risaletin iktizasyla, hikmet-i
Rububiyetin istedii insanlara, ilzam- hccet iin
gsterilmitir. O srr- hikmetin iktiza etmedikleri,
istemedikleri ve dv-y nbvveti henz iitmedikleri
aktr- zemindeki insanlara gstermemek iin, sis ve bulut
ve ihtilf- metli haysiyetiyle, baz memleketin kameri
daha kmamas ve bazlarnn gneleri kmas ve bir
ksmnn sabaholmas ve bir ksmnn gnei yeni gurub
etmesi gibi, o hdiseyi grmeye mni pek ok esbaba
binaen gsterilmemi. Eer umum onlara dahi
gsterilseydi, o halde ya iaret-i Ahmediyenin (a.s.m.)
neticesi ve mucize-i nbvvet olarak gsterilecekti; o vakit
risaleti bedhet derecesine kacakt, herkes tasdike
mecbur olurdu, akln ihtiyar kalmazdiman ise, akln
ihtiyaryladrsrr- teklif zayi olurdu. Eer srf bir hdise-i
semviye olarak gsterilseydi, risalet-i Ahmediye (a.s.m.)
ile mnasebeti kesilirdi ve onunla hususiyeti kalmazd.
Elhasl: akk- kamerin imknnda phe kalmad, kat
ispat edildi. imdi, vukuuna dellet eden ok
burhanlarndan altsna
HAYE-1
iaret ederiz. yle ki:
Haiye-1 Yani, alt defa icmsuretinde, vukuuna dair alt hccet vardr. Bu
makam ok izaha lyk iken, maatteessf ksa kalmtr.
Ehl-i adalet olan Sahabelerin, vukuuna icm; ve ehl-i
tahkik umum mfessirlerin
1
tefsirinde onun
vukuuna ittifak;
2
ve ehl-i rivyet-i sadka btn
muhaddisnin, pek ok senetlerle ve muhtelif tariklerle
vukuunu nakletmesi;
3
ve ehl-i keif ve ilham btn evliya
ve sddknin ehadeti; ve ilm-i kelmn mesleke
birbirinden ok uzak olan imamlarnn ve mtebahhir
ulemann tasdiki; ve nass- kat ile, dallet zerine icmlar
vaki olmayan mmet-i Muhammediyenin
4
(a.s.m.) o
vakay telkki-i bilkabul etmesi, gne gibi inikak-
kameri ispat eder.
Elhasl, buraya kadar tahkik namna ve hasm ilzam
hesabna idi. Bundan sonraki cmleler hakikat namna ve
iman hesabnadr. Evet, tahkik yle dedi; hakikat ise diyor
ki:
1. Ve Ay yarld. Kamer Sresi, 54:1.
2. bk. el-Vhid, el-Vecz f Tefsril-Kitbil-Azz1:370; et-Taber, Cmiul-Beyn
2784-87; el-Kurtub, el Cmi li Ahkmil-Kurn 17:126-127; es-Suyt, ed-Drrul-
Mensr 7:672.
3. Abdullah bni Mesud tariki;Buhr, Tefsr (54) 1; Mslim, Sftul-Mnakn
44-45; Tirmiz, Tefsr 54. Abdullah bni mer tariki; Mslim, Sftul-Mnkn
45. Tirmiz, Tefsr (54) 1; Mslim, Sftul-Mnkn 48. Abdullah bni Abbas
tariki; Buhr, Menkb 27, Menkbul-Ensr 36, Tefsr (54) 1; Mslim, Sftul-
Mnkn 48. Enes bni Malik tariki; Buhr, Menkb 27, Tefsr (54) 1,
Menkbul-Ensr 36; Mslim, Sftul-Mnkn 46; Tirmiz, Tefsru Sre 54;
Huzeyfe bnul-Yeman tariki; et-Taber, Cmil-Beyn 27:51; Abdurrezzk,
el-Musannef 3:193-194; Eb Nuaym, Hilyetl-Evliy 1:280-281. Cbeyr bni
Mutim tariki; Tirmiz Tefsru Sre 54; Msned 4:82; bni Hibban, es-Sahih 14:422.
4. Eb Dvd, Fiten ve Melhim 1;Tirmiz, Fiten 7; bni Mce, Fiten 7.
Sem-y risaletin kamer-i mnri olan Htem-i Divan-
Nbvvet, nasl ki, mahbubiyet derecesine kan
ubdiyetindeki velyetin keramet-i uzms ve mucize-i
kbrs olan Miracla, yani bir cism-i arz semvtta
gezdirmekle semvtn sekenesine ve lem-i ulvehline
rhaniyeti ve mahbubiyeti gsterildi ve velyetini ispat
etti. yle de, arza bal, semya asl olan kameri, bir
arzlnn iaretiyle iki para ederek, arzn sekenesine, o
arzlnn risaletine yle bir mucize gsterildi ki, zt-
Ahmediye (a.s.m.), kamerin alm iki nuran kanad gibi,
risalet ve velyet gibi iki nuran kanadyla, iki ziyadar
cenahla evc-i kemlta umu, t Kb- Kavseyne km;
hem ehl-i semvt, hem ehl-i arza medar- fahr olmutur.


1


2
1. Ona ve line, yer ve gkler geniliince salt ve selm olsun.
2. Seni her trl noksandan tenzih ederiz. Senin bize rettiinden
bakabilgimiz yoktur. Muhakkak ki ilmi ve hikmeti hereyi kuatan
Sensin.Bakara Suresi, 2:32.
Mucizat- Ahmediye(a.s.m.) Zeylinin
bir parasdr
Risalet-i Ahmediyye (a.s.m.) delili hakknda olup, Mirac
Rislesinin nc Esasnn nihayetindeki mhim mkilden
birinci mkile ait sule, muhtasar bir hriste sretinde verilen
cevaptr.
Sual: u Mirc- azm, niin Muhammed-i
ArabAleyhissalt Vesselma mahsustur?
Elcevap:
BRNC MKLNZ: Otuz adet Szlerde
tafsilen halledilmitir. Yalnz urada, zt- Ahmediyenin
(a.s.m.) kemltna ve delil-i nbvvetine ve o Mirac-
zama en elyak o olduuna icml iaretler nevinde bir
muhtasar hriste gsteriyoruz. yle ki:
Evvel: Tevrat, ncil, Zebur gibi ktb- mukaddese, pek
ok tahrifata maruz olduklar halde, u zamanda dahi,
Hseyin-i Cisr gibi bir muhakkik, nbvvet-i Ahmediyeye
(a.s.m.) dair o kitaplardan yz on drt iar bearetleri
karp Risale-i Hamidiyede gstermitir.
1
Saniyen: Tarihe msbettir ki, k ve Sath gibi mehur
iki khinin, nbvvet-i Ahmediyeden (a.s.m.) biraz evvel,
nbvvetine ve hirzaman Peygamberi o olduuna
beyanatlar gibi ok bearetler sahih bir surette tarihen
nakledilmitir.
2
1. Hseyin Cisr, Risle-i Hamdiye, s. 52-94.
2. bni Him, es-Siretn-Nebeviyye1:124-127, 158, 190, 192; el-Beyhak,
Deliln-Nbvve 1:126-130; Eb Nuaym, Deliln-Nbvve 1:122-128.
Salisen: Veldet-i Ahmediye (a.s.m.) gecesinde Kbedeki
sanemlerin sukutuyla,
1
Kisr-y Frisin saray- mehuresi
olan Eyvn inikak etmesi
2
gibi, irhasat denilen yzer
hrikalar tarihe mehurdur.
Rabian: Bir orduya parmandan gelen suyu iirmesi
3
ve
cmide, bir cemaat-i azme huzurunda kuru direin,
minberin naklinden dolay mufarakat-i Ahmediyeden
(a.s.m.) deve gibi enn ederek alamas
4
,
5
nassyla, akk- kamer
6
gibi, muhakkiklerin tahkikatyla
bine bli mucizatiyle serraz olduunu tarih ve siyer
gsteriyor.
1. el-Beyhak, Deliln-Nbvve1:19; es-Suyt, el-Hasisul-Kbr 1:81.
2. el-Beyhak, Deliln-Nbvve1:19, 126; Eb Nuaym, Deliln-Nbvve 1:139.
3. Buhr, Vud 32, 46, Menakb 25, Eribe 31; Mslim, Zhd 74, Fedil 4-6;
Tirmiz, Menakb 6.
4. Buhr, Menkb 25, Cuma 26; Tirmiz, Menakb 6, Cuma 10; Nes, Cuma 17.
5. Ay yarld. Kamer Sresi, 54:1.
6. Buhr, Menkb 27, Menkbul-Ensr 36, Tefsr 54:1; Mslim, Sftul-
Mnakin 43-48.
Hamisen: Dost ve dmann ittifakyla ahlk- hasenenin
ahsnda en yksek derecede; ve btn muameltnn
ehadetiyle, secy-y smiye, vazifesinde ve tebliatnda
en li bir derecede; ve din-i slmdaki mehsin-i ahlkn
ehadetiyle, eriatinde en li hsl-i hamde en mkemmel
derecede bulunduunu ehl-i insaf ve dikkat tereddt
etmez.
Sadisen: Onuncu Szn kinci aretinde iaret edildii
gibi, Ulhiyet, mukteza-y hikmet olarak tezahr
istemesine mukbil, en zam bir derecede zt- Ahmediye
(a.s.m.) dinindeki zam ubdiyetiyle en parlak bir
derecede gstermitir. Hem Hlk- lemin nihayet
kemldeki cemlini bir vastayla mukteza-y hikmet ve
hakikat olarak gstermek istemesine mukbil, en gzel bir
surette gsterici ve tarif edici, bilbedhe yine o zttr.
Hem Sni-i lemin nihayet cemlde olan keml-i
sanat zerine enzr- dikkati celb etmek, tehir etmek
istemesine mukbil, en yksek bir sad ile dellllk eden,
yine bilmahede o zttr.
Hem btn lemlerin Rabbi, kesrettabakatnda
vahdniyetini iln etmek istemesine mukbil, en zam bir
derecede, btn mertib-i tevhidi iln eden, yine bizzarure
o zttr.
Hem Sahib-i leminnihayet derecede srndaki
cemlin iaretiyle, nihayetsiz hsn- ztsini ve cemlinin
mehsinini ve hsnnn letini yinelerde mukteza-y
hakikat ve hikmet olarak grmek ve gstermek istemesine
mukbil, en aal bir surette yinedarlk eden ve
gsteren ve sevip ve bakasna sevdiren, yine bilbedhe o
zttr.
Hem u saray- lemin Snii, gayet hrika
mucizeleriyleve gayet kymettar cevherler ile dolu hazine-i
gaybiyelerini izhar ve tehir istemesi ve onlarla kemltn
tarif etmek ve bildirmek istemesine mukbil, en zam bir
surette tehir edici ve tavsif edici ve tarif edici, yine
bilbedhe o zttr.
Hem u kinatn Snii, u kinat env- acaip ve
ziynetlerle sslendirmek suretinde yapmas ve zuur
mahlkatn seyir ve tenezzh ve ibret ve tefekkr iin ona
idhal etmesi ve mukteza-y hikmet olarak onlara o sar ve
sanayiin mnlarn, kymetlerini ehl-i tem ve tefekkre
bildirmek istemesine mukbil, en zam bir surette cin ve
inse, belki ruhanlere ve melikelere de Kurn- Hakm
vastasyla rehberlik eden, yine bilbedhe o zttr.
Hem u kinatn Hkim-i Hakmi, u kinatn
tahavvltndaki maksat ve gayeyi tazammun eden tlsm-
mulkn ve mevcudatn nereden, nereye ve ne
olduklar olan u sual-i mkilin muammsn bir eli
vastasyla umum zuurlara atrmak istemesine mukbil,
en vzh bir surette ve en zam bir derecede, hakaik-i
Kurniye vastasyla o tlsm aan ve o muammy
halleden, yine bilbedhe o zttr.
Hem u lemin Sni-i Zlcelli, btn gzel
masnuatyla kendini zuurolanlara tanttrmas ve kymetli
nimetlerle kendini onlara sevdirmesi, bizzarure, onun
mukbilinde, zuur olanlara marziyt ve arzu-yu
lhiyelerini bir eli vastasyla bildirmesini istemesine
mukbil, en l ve ekmel bir surette, Kurn vastasyla o
marziyt ve arzular beyan eden ve getiren, yine bilbedhe
o zttr.
Hem Rabbl-lemn, meyve-i lemolan insana, lemi
iine alacak bir vsat-i istidat verdiinden ve bir
ubdiyet-i klliyeye mheyy ettiinden ve hissiyata
kesrete ve dnyaya mptel olduundan bir rehber
vastasyla yzlerini kesretten vahdete, fniden bkiye
evirmek istemesine mukbil, en zam bir derecede, en
ebl bir surette, Kurn vastasyla en ahsen bir tarzda
rehberlik eden ve risaletin vazifesini en ekmel bir tarzda ifa
eden, yine bilbedhe o zttr.
te, mevcudatn en ere olan zhayat ve zhayat iinde
en eref olan zuur ve zuur iinde en eref olan hakik
insan ve hakik insan iinde gemi vezi en zam bir
derecede, en ekmel bir surette ifa eden zt, elbette bir
Mirac- Azm ile Kb- Kavseyne kacak, saadet-i ebediye
kapsn alacak, hazine-i rahmeti aacak, imann hakaik-i
gaybiyesini grecek, yine o olacaktr.
Sabian: Bilmahede, u masnuatta gayet gzel tahsinat,
nihayet derecede ssl tezyinatvardr. Ve bilbedhe, yle
tahsinat ve tezyinat, onlarn Sniinde gayet iddetli bir
irade-i tahsin ve kasd- tezyin var olduunu gsterir. Ve
irade-i tahsin ve tezyin ise, bizzarure, o Snide sanatna
kar kuvvetli bir rabet ve kuds bir muhabbet olduunu
gsterir. Ve masnuat iinde en cmi ve letif-i sanat
birden kendinde gsteren ve bilen ve bildiren ve kendini
sevdiren ve baka masnuattaki gzellikleri Maaallah
deyip istihsan eden, bilbedhe, o sanatperver ve sanatn
ok seven Sniin nazarnda en ziyade mahbup o olacaktr.
te, masnuat yaldzlayan mezy ve mehsine ve
mevcudat klandran letif ve kemlta kar
Sbhanallah, Maaallah, Allahu ekber diyerek semvt
nlattran ve Kurnn naamtyla kinat velveleye
verdiren, istihsan ve takdirle, tefekkr ve tehirle, zikir ve
tevhidle berr ve bahri cezbeye getiren, yine bilmahede o
zttr.
te, byle bir zt ki,
1
srrnca, btn
mmetin iledii hasentn bir misli, onun kefe-i
mizannda bulunan ve umum mmetinin salvat onun
mnev kemltna imdat
2
veren ve risaletinde grd
vezin neticini ve mnev cretleriyle beraber rahmet ve
muhabbet-i lhiyenin nihayetsiz feyzine mazhar olan bir
zt, elbette Mirac merdiveniyle Cennete, Sidretl-
Mntehya, Ara ve Kb- Kavseyne kadar gitmek,
3
ayn-
hak, nefs-i hakikat ve mahz- hikmettir.
HAYE-1

Said Nurs
1. Bir eye sebep olan, (bizzat onu) yapan gibidir.
Kim bir hayr tavsiye edip yol gsterirse, onu yapann sevab
kadar kendisine sevap verilir. hadisinin mnsna muvafk bir szdr. bk.
Tirmiz, lim 14; Msned 5:357; Eb Hanfe, el-Msned 1:151.
2. bk. Ahzb Sresi, 33:56; Buhr, Ezan 8, Tefsr (17)11; Mslim, Salat 14; Eb
Dvd, Salat 37.
3. bk. Necm Sresi, 53:4-18.
Haiye-1 En mhim bir ceride-i slmiyede, umum lem-i slma taalluk eden
ve gayet ehemmiyetli siyasilerden ve hayat- itimaiye ile ok alkadar olan
umum hukukulardan 1927 senesinde Avrupada toplanan bir kongrede (mhim
ecnebn feylesoar) eriat- Muhammediyeye (a.s.m.) dair bu aada yazlan
Arab fkrann aynn kendi lisanlaryla sylemiler. O Arab ceridenin naklettii
Arab ifadeyi aynen yazyoruz ve tercmesini de, Arab ifadenin altna ilave
ediyoruz.
Nur emesinin ahirinde yazlan ecnebi feylesoardan krk tanesinin
beyanat, bu iki kahraman feylesofun beyanat ile, krk be tane hid-i sadk
oluyor. Fazlet odur ki, dmanlar dahi onu
tasdik etsin.
Arab cerdenin beynat:
..

:
( ) )

(.
( ) ) :



( )

) (
...
Tercmesinin bir hlasas:
Evet Garp ulemas ve feylesoar itiraf ve ikrar etmiler ki slmiyetin
kanunlar yksek bir tarzda lemin slahna kdir.
Hem Klliyetl-Hukuk Kongresinin cemiyetinde btn hukukiyyunun
topland o kongrede 1927 senesinde onun reisi feylesof el-stad Shebol
demi ki:
Muhammedin (a.s.m.) beeriyete intisabiyle btn beeriyet muhakkak iftihar
eder.nk o Zt, mmi olmasyla beraber, on asr evvel yle bir
eriatgetirmi ki, biz Avrupallar iki bin sene sonra onun kymetine
vehakikatna yetisek en mesud, en saadetli oluruz.
kincisi: Veyahut Nur emesinin hirine ilave edilenlerle krk beincisi olan
Bernard Shaw demi:
Din-i Muhammedinin (a.s.m.) en yksek makam- takdire kmasnn
sebebi,gayet acip ve salam bir hayat temin etmesidir. Bana alan budur ki: O
din; tek, yekta emsalsiz bir din-i ferid olup, btn muhtelif ayr ayr hayatn
etvarlarn ve eitlerini hazmettiriyor. Yani slh veistihale tarznda tasye ve
terakki ettiriyor.
Hem Muhammedin (a.s.m.) dini yle bir dindir ki insann ayr ayr btn
milletlerini kendine celb edebilir.
Ben gryorum ve itikat ediyorum ki, beere vacibdir ki, desin
Muhammed(a.s.m.) insaniyetin halaskrdr ve halaskrlk nm ona
verilmeklzmdr.
Hem diyor: Ben itikat ediyorum ki; Muhammedin (a.s.m.) misli, yanisiretinde,
tarznda bir adam imdiki yeni leme reis olsa, hkmetse, buyeni lemin
mkilatn halledip; bu yeni karmakark lemdemslemet-i umumiyeye ve
saadet-i hayatn husulne sebep olacak.
Evet, bu yeni lemin, mslemet ve saadet-i hayatiyeye ne kadar edit ihtiyac
var olduunu herkes anlar.
yetl-Kbr Risalesinin Risalet-i
Ahmediyeden (a.s.m.) bahseden On
Altnc Mertebesi
Makam mnasebetiyle buraya ilhak edilmitir.
Sonra, o dnya seyyah kendi aklna dedi ki:
Madem bu kinatn mevcudatyla Malikimi ve
Hlkm aryorum; elbette hereyden evvel bu mevcudatn
en mehuru ve adsnn tasdikiyle dahi en mkemmeli ve
en byk kumandan ve en namdar hkimi ve szce en
yksei ve aklca en parla ve on drt asr faziletiyle ve
Kurnyla klandran Muhammed-i Arab Aleyhisselt
Vesselm ziyaret etmek ve aradm ondan sormak iin
Asr- Saadete gitmeliyiz diyerek, aklyla beraber o asra
girdi, grd ki:
O asr, hakikaten, o zt (a.s.m.) ile bir saadet-i beeriye
asr olmu. nk, en bedev ve en mm bir kavmi,
getirdii nur vastasyla, ksa bir zamanda dnyaya stad
ve hkim eylemi.
Hem kendi aklna dedi: Biz en evvel, bu fevkalde ztn
(a.s.m.) bir derece kymetini ve szlerinin hakkaniyetini ve
ihbrtnn doruluunu bilmeliyiz. Sonra Hlkmz
ondan sormalyz diyerek taharriye balad. Bulduu
hadsiz kat delillerden, burada, yalnz dokuz klllerine
birer ksa iaret edilecek.
Birincisi: Bu ztta (a.s.m.), hatt dmanlarnn tasdikiyle
dahi, btn gzel huylarn ve hasletlerin bulunmas; ve

1

2
yetlerinin sarahatiyle, bir parmann iaretiyle kamer iki
para olmas; ve bir avucuyla adasnn ordusuna att az
bir toprak, umum o ordunun gzlerine girmesiyle
kamalar; ve susuz kalm kendi ordusuna, be
parmandan akan kevser gibi suyu kifayet derecesinde
iirmesi gibi, nass- katile ve bir ksm tevatrle yzer
mucizatn onun elinde zhir olmasdr. Bu mucizattan,
yzden ziyade bir ksm, On Dokuzuncu Mektup olan
Mucizat- Ahmediye (a.s.m.) namndaki harika ve
kerametli bir risalede kat delilleriyle beraber beyan
edildiinden, onlar ona havale ederek dedi ki:
1. Ay yarld. Kamer Sresi, 54:1.
2. Attn zaman da sen atmadn, ancak Allah att. Enfl Sresi, 8:17.
Bu kadar ahlk- haseneve kemltla beraber bu kadar
mucizat- bhiresi bulunan bir zt (a.s.m.) elbette en doru
szldr. Ahlkszlarn ii olan hileye, yalana, yanla
tenezzl etmesi kbil deil.
kincisi: Elinde, bu kinatSahibinin bir ferman
bulunduu ve o ferman her asrda yz milyondan
ziyade insanlarn kabul ve tasdik ettikleri ve o ferman olan
Kurn- Azmann, yedi vech ile harika olmasdr. Ve bu
Kurnn, krk vech ile mucize olduunu ve Kinat
Hlknn sz bulunduunu, kuvvetli delilleriyle beraber
Yirmi Beinci Sz ve Mucizat- Kurniye namnda ve
Risale-i Nurun bir gnei olan mehur bir risalede tafsilen
beyan edilmesinden, onu, ona havale ederek dedi: Byle
ayn- hak ve hakikat bir fermann tercman ve tebli
edicisi bir ztta (a.s.m.), fermana cinayet ve ferman
sahibine hyanet hkmnde olan yalan olamaz ve
bulunamaz.
ncs: O zt (a.s.m.) yle bir eriatve bir slmiyet ve
bir ubdiyet ve bir dua ve bir davet ve bir imanla meydana
km ki, onlarn nemisli var ne de olur. Ve onlardan daha
mkemmel, ne bulunmu ve ne debulunur. nk, mm
bir zatta (a.s.m.) zuhur eden o eriat, on drt asr ve nev-i
beerin humsunu, dilne ve hakkaniyet zere ve
mdakkikane hadsiz kanunlaryla idare etmesi, emsal
kabul etmez.
Hem, mm bir ztn (a.s.m.) ef l ve akvl ve
ahvlinden kan islmiyet, her asrda, yz milyon
insann rehberi ve mercii ve akllarnn muallimi ve
mridi ve kalblerinin mnevviri ve musaffsi ve
neslerinin mrebbsi ve mzekksi ve ruhlarnn medr-
inkiaft ve maden-i terakkiyat olmas cihetiyle, misli
olamaz ve olamam.
Hem, dininde bulunan btn ibdtn btn envnda
en ileri olmas; ve herkesten ziyade takvda bulunmas ve
Allahtan korkmas; ve fevkalde daim mcahedat ve
dadaalar iinde tam tamna ubdiyetin en ince esrarna
kadar mraat; ve hi kimseyi taklit etmeyerek ve tam
mnsyla ve mptediyne fakat mkemmel olarak, hem
iptid ve intihy birletirerek yapmas, elbette misli
grlmez ve grnmemi.
Hem binler dua ve mnctlarndan yalnz Cevenl-
Kebrile, yle bir marifet-i Rabbniye ile, yle bir derecede
Rabbini tavsif ediyor ki, o zamandan beri gelen ehl-i
mrifet ve ehl-i velyet, telhuk-u efkrla beraber, ne o
mertebe-i marifete ve ne de o derece-i tavsife
yetiememeleri gsteriyor ki, duada dahi onun misli
yoktur. Risale-i Mnctn banda Cevenl-Kebrin
doksan dokuz fkrasndan bir fkrann ksack bir melinin
beyan edildii yere bakan adam, Cevenin dahi misli
yoktur diyecek.
Hem, tebli-i risalette ve ns hakka davette o derece
metanet ve sebat ve cesaret gstermi ki, byk devletler
ve byk dinler, hatt kavim ve kabilesi ve amcas ona
iddetli advet ettikleri halde, zerre miktar bir eser-i
tereddt, bir tel, bir korkaklk gstermemesi ve tek
bayla btn dnyayameydan okumas ve baa da
karmas ve slmiyeti dnyann banageirmesi ispat
eder ki, tebli ve davette dahi misli olmam ve olamaz.
Hem, imanda, yle fevkalde bir kuvvet ve harika bir
yakn ve mucizne bir inkiaf ve cihan klandran bir
ulv itikad tam ki, o zamann hkmran olan btn
efkr ve akideleri ve hkemann hikmetleri ve ruhan
reislerin ilimleri ona muarz ve muhalif ve mnkir
olduklar halde onun ne yaknine, ne itikadna, ne
itimadna, ne itminanna hibir phe, hibir tereddt,
hibir zaaf, hibir vesvese vermemesi ve mneviyatta ve
meratib-i imaniyede terakki eden bata Sahabeler ve btn
ehl-i velyet, her vakit, onun, mertebe-i imanndan feyz
almalar ve onu en yksek derecede bulmalar, bilbedahe
gsterir ki, iman dahi emsalsizdir.
te, byle emsalsizbir eriat ve misilsiz bir slmiyet ve
harika bir ubdiyet ve fevkalde bir dua ve cihan-
pesendne bir dvet ve mucizne bir iman sahibinde,
elbette hibir cihetle yalan olamaz ve aldatmaz diye anlad
ve akl dahi tasdik etti.
Drdncs: Enbiyalarn (aleyhimsselm) icm, nasl
ki vcud ve vahdniyet-i lhiyeye gayet kuvvetli bir
delildir; yle de, bu ztn (a.s.m.) doruluuna ve risaletine
gayet salam bir ehadettir. nk enbiya
aleyhimsselmn doruluklarna ve peygamber
olmalarna medar olan ne kadar kuds sfatlar ve
mucizeler ve vazifeler varsa, o zatta (a.s.m.) en ileride
olduu tarihe musaddaktr. Demek onlar, nasl ki, lisan-
kl ile Tevrat, ncil, Zebur ve suhuarnda bu ztn (a.s.m.)
geleceini haber verip insanlara bearet vermilerki,
ktb- mukaddesenin o bearetli irtndan yirmiden
fazla ve pek zhir bir ksm, On Dokuzuncu Mektupta
gzelce beyan ve ispat edilmiyle de, lisan- halleriyle,
yani nbvvetleriyle ve mucizeleriyle, kendi
mesleklerinde ve vazifelerinde en ileri ve en mkemmel
olan buzt tasdik edip dvsn imza ediyorlar. Ve lisan-
kl ve icm ile vahdniyete dellet ettikleri gibi, lisan- hal
ile ve ittifak ile de, bu ztn sadkyetine ehadet ediyorlar
diye anlad.
Beincisi: Bu ztn dsturlaryla ve terbiyesi ve
tebaiyetiyle ve arkasnda gitmeleriyle hakka, hakikate,
kemlta, kermta, keyata, mahedata yetien binler
evliya, vahdniyete dellet ettikleri gibi, stadlar olan bu
ztn sadkyetine ve risaletine icm ve ittifakla ehadet
ediyorlar. Ve lem-i gaybdan verdii haberlerin bir ksmn
nur-u velyetle mahede etmeleri; ve umumunu, nur-u
iman ile, ya ilmelyakn veya aynelyakn veya hakkalyakn
suretinde itikad ve tasdik etmeleri, stadlar olan bu ztn
derece-i hakkaniyet ve sadkyetini gne gibi gsterdiini
grd.
Altncs: Bu ztn, mmliiyle beraber, getirdii hakaik-i
kudsiye ve ihtir ettii ulm-u liye ve kefettii mrifet-i
lhiyenin dersiyle ve talimiyle mertebe-i ilmiyede en
yksek makama yetien milyonlar asya-y mdakkikn ve
sddkn-i muhakkikn ve dhi hkema-i mminn bu ztn
sslesas dvs olan vahdniyeti kuvvetli burhanlaryla
bilittifak ispat ve tasdik ettikleri gibi, bu muallim-i ekberin
ve bu std- zamn hakkaniyetine ve szlerinin hakikat
olduuna ittifakla ehadetleri, gndz gibi bir hccet-i
risaleti ve sadkyetidir. Mesel, Risale-i Nur, yz
parasyla, bu ztn sadakatnn birtek burhandr.
Yedincisi: l ve Ashb namnda ve nev-i beerin
enbiyadan sonra feraset ve dirayet ve kemltla en
mehur, en muhterem, en namdar, en dindar ve en kes-kin
nazarl taife-i azmesi, keml-i merakla ve gayet dikkat ve
nihayet ciddi-yetle bu ztn btn gizli ve ikr hallerini
ve kirlerini ve vaziyetlerini ta-harr ve tefti ve tetkik
etmeleri neticesinde, bu ztn dnyada en sadk ve en
yksek ve en hakl ve hakikatli olduuna ittifakla ve icm
ile sarslmaz tasdik-leri ve kuvvetli imanlar, gnein
ziyasna dellet eden gndz gibi bir delildir diye anlad.
Sekizincisi: Bu kinat, nasl ki kendini icad ve idare ve
tertip eden ve tasvir ve takdir ve tedbir ile bir saray gibi,
bir kitap gibi, bir sergi gibi, bir temgh gibi tasarruf
eden Sniine ve Ktibine ve Nakkna dellet eder. yle
de, kinatn hilkatindeki maksd- lhiyeyi bilecek ve
bildirecek ve tahavvltndaki Rabbn hikmetlerini talim
edecek ve vazifedarne harektndaki neticeleri ders
verecek ve mahiyetindeki kymetini ve iindeki
mevcudatn kemltn iln edecek ve o kitab- kebrin
mnlarn ifade edecek bir yksek delll, bir doru keaf,
bir muhakkik stad, bir sadk muallim istedii ve iktiza
ettii ve herhalde bulunmasna dellet ettii cihetiyle,
elbette bu vazifeleri herkesten ziyade yapan bu ztn
hakkaniyetine ve bu kinat Hlknn en yksek ve sadk
bir memuru olduuna ehadet ettiini bildi.
Dokuzuncusu: Madem bu sanatl ve hikmetli
masnuatyla kendi hnerlerini ve sanatkrlnn
kemltn tehir etmek; ve bu ssl ve ziynetli nihayetsiz
mahlkatyla kendini tanttrmak ve sevdirmek; ve bu
lezzetli ve kymetli hesapsznimetleriyle kendine teekkr
ve hamd ettirmek; ve bu efkatli ve himayetli umum
terbiye ve iae ile, hatt azlarn en ince zevklerini ve
itihalarn her nevini tatmin edecek bir surette ihzar edilen
Rabbn itamlar ve ziyafetlerle kendi rubbiyetine kar
minnettarne ve mteekkirneve perestikrne ibadet
ettirmek; ve mevsimlerin tebdili ve gece-gndzn tahvili
ve ihtilf gibi azametli ve hametli tasarrufat ve icraat ve
dehetli ve hikmetli faaliyet ve hallkyetle kendi
ulhiyetini izhar ederek, o ulhiyetine kar iman ve teslim
ve inkyad ve itaat ettirmek; ve her vakit iyilii ve iyileri
himaye, fenal ve fenalar izale ve semv tokatlarla
zalimleri ve yalanclar imha etmek cihetiyle, hakkaniyet
ve adaletini gstermek isteyen perde arkasnda birisi var.
Elbette ve herhalde, o gayb Ztn yannda en sevgili
mahlku ve en doru abdi ve onun mezkr maksatlarna
tam hizmet ederek, hilkat-i kinatn tlsmn ve
muammsn hall ve kefeden ve daima o Hlknn
namna hareket eden ve Ondan istimdat eden ve
muvaffakiyet isteyen ve Onun tarafndan imdada ve tevke
mazhar olan ve Muhammed-i Kurey denilen bu zt
(a.s.m.) olacak.
Hem aklna dedi: Madem bu mezkr dokuz hakikatler
bu ztn sdkna ehadet ederler. Elbette bu dem, ben
demin medar- ere ve bu lemin medar- iftihardr. Ve
ona Fahr-i lem ve eref-i Ben dem denilmesi pek
lyktr. Ve onun elinde bulunan ferman- Rahmn olan
Kurn- Mucizl-Beyann hamet-i saltanat-
mneviyesinin nsf- arz istils ve ahs kemlt ve
yksek hasletleri gsteriyor ki, bu lemde en mhim zt
budur; Hlkmz hakknda en mhim sz onundur.
te gel, bak! Bu harika ztn yzer zhirve bhir kat
mucizelerinin kuvvetine ve dinindeki binler ali ve esasl
hakikatlerine istinaden, btn dvlarnn esas ve btn
hayatnn gayesi, Vcibl-Vcudun vcuduna ve vahdetine
ve sftna ve esmsna delletve ehadet ve o Vcibl-
Vcudu ispat ve iln ve ilm etmektir.
Demek bu kinatn bir mnev gnei ve Hlkmzn en
parlak burhan, bu Habibullah denilen zattr ki, onun
ehadetini teyid ve tasdik ve imza eden aldanmaz ve
aldatmaz byk icm var.
Birincisi: Eer perde-i gaybalsa yaknim
ziyadelemeyecek
1
diyen mam- Ali (radyallahu anh) ve
yerde iken Ar- zam ve sralin azamet-i heykelini
tem eden Gavs- zam (k.s.)
2
gibi keskin nazar ve
gayb-bn gzleri bulunan binler aktb ve evliya-y azmeyi
cmi ve l-i Muhammed nmyla hretir- lem olan
cemaat-i nuraniyenin icm ile tasdikleridir.
1. Aliyyl-Kr, el-Esrrl-Merfa, s. 193.
2. Gmhanev, Mecmatul-Ahzb (zel), s. 561.
kincisi: Bedev bir kavim ve mm bir muhitte, hayat-
itimaiyeden ve efkr- siyasiyeden hli ve kitapsz ve
fetret asrnn karanlklarnda bulunan ve pek az bir
zamanda en meden ve malmatl ve hayat- itimaiyede
ve siyasiyede en ileri olan milletlere ve hkmetlere stad
ve rehber ve diplomat ve hkim-i dil olarak, arktan
garba kadar cihanpesendane idare eden ve Sahabe
nmyla dnyada namdar olan cemaat- mehurenin,
ittifakla, can ve mallarn, peder ve airetlerini feda ettiren
bir kuvvetli imanla tasdikleridir.
ncs: Her asrda binlerle efrad bulunan ve her
fende dhiyne ileri giden ve muhtelif mesleklerde alan,
mmetinde yetien hadsiz muhakkik ve mtebahhir
ulemasnn cemaat- uzmsnn, tevafukla ve ilmelyakn
derecesinde tasdikleridir. Demek bu ztn vahdniyete
ehadeti, ahs ve cz deil; belki, umum ve kll ve
sarslmaz ve btn eytanlar toplansa karsna hi bir
cihetle kamaz bir ehadettir diye hkmetti.
te, Asr- Saadette aklyla beraber seyahat eden dnya
misari ve hayat yolcusunun o medrese-i nuraniyeden
ald derse ksa bir iaret olarak, Birinci Makamn On
Altnc Mertebesinde, byle

:

.





1
denilmitir.

2
Said Nurs
1. Allahtan baka ilh yoktur. O Vcibl-Vcud ve Vhid-i Ehad ki,
Kurnnnazamet-i saltanat ve dininin hamet-i vsati ve kemltnn kesreti
ve hatt dmanlarnn tasdikiyle dahi ahlknn ulviyetiyle, fahr-i lem ve
eref-i nev-i ben dem olan zt (a.s.m.), Onun vahdet iindeki vcub-u
vcuduna dellet eder. Kez, o zt (a.s.m.), zhir ve bhir ve musaddk ve
musaddak yzlercemuciztnn kuvvetiyle ve dininin sti ve kti binlerce
hakaik-idiniyesinin kuvvetiyle ve Ehl-i Beytinin icmyla ve basar
sahibiAshabnn ittifakyla ve mmetinden burhan ve nuran basiret
sahibimuhakkiklerin tevafukuyla, Onun vahdet iindeki vcub-u vcuduna
ehadet ve onu ispat eder.
2. Bk olan sadece Odur.
Yirminci Mektup

1

2



3
SABAH ve akam namazndan sonra tekrar pek ok fazileti
bulunan
4
ve bir rivyet-i sahhada sm-i zam mertebesini
tayan
5
u cmle-i tevhidiyenin on bir kelimesi var. Herbir
kelimesinde, hem birer mjde ve bearet, hem birer mertebe-i
tevhd-i rubbiyet, hem bir sm-i zam noktasnda bir kibriy-i
vahdet ve bir keml-i vahdniyet vardr. Bu byk ve ulv
hakikatlerin izahn sair Szlere havale edip, bir vaade binaen,
imdilik mcmel bir hlsa suretinde iki makam, bir
mukaddime ile ona bir hriste yapacaz.
1. Her trl noksan sfatlardan yce olan Allahn adyla.
2. Hibir ey yoktur ki, Allah hamd ile tesbih etmesin. sr Sresi, 17:44.
3. Rahmn ve Rahm olan Allahn adyla Allahtan baka ibadete lyk
hibirilh yoktur. O birdir; Onun hibir eriki yoktur. Mlk Ona ait, hamd Ona
mahsustur. Hayat veren de Odur, lm veren de Odur. O, kendisine asla lm
rz olmayan Hayy- Ezeldir. Btn hayr Onun elindedir. Ohereye hakkyla
kdirdir. Hereyin ve herkesin dn de Onadr. Buhar,Ezn: 155; Teheccd:
21; Mslim, Zikir: 28, 30, 74, 75, 76; Tirmiz, Mevkt: 108; Hac: 104; Nes, Sehiv:
83-86; bni Mce, Dua: 10, 14, 16; Eb Dvud, Mensik: 56; Drm, Salt: 88, 90;
Muvatta, Hac: 127, 243; Kuran: 20, 22; Msned, 1:47; 2:5; 3:320; 4:4; 5:191.
4. bk. Msned, 4:60; 5:415; Mecmeuz-Zevid, 10:107.
5. bk. bni Mce, Du, 9.
Mukaddime
Katiyen bil ki, hilkatin en yksek gayesi ve ftratn en
yce neticesi, iman- billhtr. Ve insaniyetin en li
mertebesi ve beeriyetin en byk makam, iman- billh
iindeki marifetullahtr. Cin ve insin en parlak saadeti ve
en tatl nimeti, o marifetullah iindeki muhabbetullahtr.
Ve ruh-u beer iin en hlis srur ve kalb-i insan iin en
s sevin, o muhabbetullah iindeki lezzet-i ruhaniyedir.
Evet, btn hakiksaadet ve hlis srur ve irin nimet ve
s lezzet, elbette marifetullah ve muhabbetullahtadr.
Onlar, onsuz olamaz. Cenb- Hakk tanyan ve seven,
nihayetsiz saadete, nimete, envra, esrara, ya bilkuvve
veya bilil mazhardr. Onu hakik tanmayan, sevmeyen,
nihayetsiz ekavete, lma ve evhama mnen ve
maddeten mptel olur.
Evet, u perian dnyada, vre nev-i beer iinde,
semeresiz bir hayatta, sahipsiz, hmisiz bir surette, ciz,
miskin bir insan, btn dnyann sultan da olsa ka para
eder? te bu vre nev-i beer iinde, bu perian, fni
dnyada, insan sahibini tanmazsa, mlikini bulmazsa, ne
kadar biare sergerdan olduunu herkes anlar. Eer
sahibini bulsa, mlikini tansa, o vakit rahmetine iltica
eder, kudretine istinad eder. O vahetgh dnya, bir
tenezzhgha dner ve bir ticaretgh olur.
Birinci Makam
u kelm- tevhidnin on bir kelimesinin herbirinde birer
mjde var. Ve o mjdede birer ifa ve o ifada birer lezzet-i
mneviyebulunur.
BRNC KELME
da yle bir mjde var ki:
Hadsiz hcta mptel, nihayetsiz adnn hcumuna
hedef olan ruh-u insan u kelimede yle bir nokta-i
istimdad bulur ki, btn hctn temin edecek bir hazine-i
rahmet kapsn ona aar. Ve yle bir nokta-i istinad bulur
ki, btn adsnn errinden emin edecek bir kudret-i
mutlakann sahibi olan kendi Mbudunu ve Hlkn
bildirir ve tanttrr, sahibini gsterir, mliki kim olduunu
ire eder. Ve o ire ile, kalbi vahet-i mutlakadan ve ruhu
hzn- elmden kurtarp, ebed bir ferah, daim bir sruru
temin eder.
KNC KELME
u kelimede ifal, saadetli bir mjde vardr. yle
ki:
Kinatn ekserenvyla alkadar ve o alkadarlk
yznden perian ve kemeke iinde boulmak
derecesine gelen ruh-u beer ve kalb-i
insan, kelimesinde bir melce, bir halskr bulur ki,
onu btn o kemeketen, o perianiyetten kurtarr. Yani,
mnen der:
Allah birdir. Baka eylere mracaat edip yorulma.
Onlara tezelll edip minnet ekme. Onlara temelluk edip
boyun eme. Onlarn arkasna dp zahmet ekme.
Onlardan korkup titreme. nk Sultan- Kinat birdir.
Hereyin anahtar Onun yannda, hereyin dizgini Onun
elindedir. Herey Onun emriyle halledilir. Onu bulsan, her
matlubunu buldun; hadsiz minnetlerden, korkulardan
kurtuldun.
NC KELME
Yani, nasl ki ulhiyetinde ve saltanatnda
eriki yoktur; Allah bir olur, mteaddit olamaz. yle de,
rububiyetinde ve icraatnda ve icdtnda dahi eriki
yoktur.
Bazan olur ki, sultan bir olur, saltanatnda eriki olmaz;
fakat icraatnda, onun memurlar onun eriki saylrlar ve
onun huzuruna herkesin girmesine mni olurlar, Bize de
mracaat et derler. Fakat Ezel-Ebed Sultan olan Cenb-
Hak, saltanatnda eriki olmad gibi, icraat-
rububiyetinde dahi muinlere, eriklere muhta deildir.
Emir ve iradesi, havl ve kuvveti olmazsa, hibir ey hibir
eye mdahale edemez. Dorudan doruya herkes Ona
mracaat edebilir. eriki ve muini olmadndan, o
mracaat adama Yasaktr, Onun huzuruna giremezsin
denilmez.
te, u kelime ruh-u beeriin yle bir mjde verir ki:
man elde eden ruh-u beer, mnisiz, mdahalesiz,
hilsiz, mmanaatsz, her halinde, her arzusunda, her anda,
her yerde o ezel ve ebed ve hazin-i rahmet mliki ve
defin-i saadet sahibi olan Ceml-i Zlcell, Kadr-i
Zlkemlin huzuruna girip hctn arz edebilir. Ve
rahmetini bulup kudretine istinad ederek keml-i ferah ve
sruru kazanabilir.
DRDNC KELME
Yani, mlkumumen Onundur. Sen, hem Onun
mlksn, hem memlksn, hem mlknde alyorsun.
u kelime, yle ifal bir mjde veriyor ve diyor:
Ey insan! Sen kendini, kendine mliksayma. nk sen
kendini idare edemezsin. O yk ardr; kendi bana
muhafaza edemezsin, bellardan saknp levazmatn
yerine getiremezsin. yle ise, beyhude ztraba dp azap
ekme. Mlk bakasnndr. O Mlik hem Kadrdir, hem
Rahmdir. Kudretine istinad et; rahmetini ittiham etme.
Kederi brak, keyni ek. Zahmeti at, safy bul.
Hem der ki: Mnensevdiin ve alkadar olduun ve
perianiyetinden mteessir olduun ve slah edemediin
u kinat, bir Kadr-i Rahmin mlkdr. Mlk sahibine
teslim et. Ona brak; cefsn deil, safsn ek. O hem
Hakmdir, hem Rahmdir. Mlknde istedii gibi tasarruf
eder, evirir. Dehet aldn zaman, brahim Hakk gibi
Mevl grelim neyler / Neylerse gzel eyler de,
pencerelerden seyret, ilerine girme.
BENC KELME
Yani, hamdve sen, medih ve minnet Ona
mahsustur, Ona lyktr. Demek nimetler Onundur ve
Onunhazinesinden kar. Hazine ise daimdir. te u
kelime yle mjdeverip diyor ki:
Ey insan! Nimetin zevlinden elem ekme. nk
rahmet hazinesi tkenmez. Ve lezzetin zevlini dnp o
elemden feryad etme. nk o nimet meyvesi, bir rahmet-i
bnihayenin semeresidir. Aac bki ise, meyve gitse de
yerine gelen var. Nimetin lezzeti iinde, o lezzetten yz
derece daha ziyade lezzetli bir iltifat- rahmeti hamd ile
dnp, lezzeti, birden yz derece yapabilirsin. Nasl ki,
bir padiah- znn sana hediye ettii bir elma lezzeti
iinde, yz, belki bin elmann lezzetinin fevkinde, bir
iltifat- ahane lezzetini sana ihsas ve ihsan eder. yle de,
kelimesiyle, yani hamd ve krle, yani nimetten
inm hissetmekle, yani Mnimi tanmakla ve inm
dnmekle, yani Onun rahmetinin iltifatn ve efkatinin
tevecchn ve inmnn devamn dnmekle, nimetten
bin derece daha leziz, mnev bir lezzet kapsn sana aar.
ALTINCI KELME
Yani, hayat veren Odur. Ve hayat rzkla idame
eden de Odur. Ve levazmat- hayat da ihzar eden yine
Odur. Ve hayatn li gayeleri Ona aittir ve mhim neticeleri
Ona bakar; yzde doksan dokuz meyvesi Onundur. te u
kelime, yle fni ve ciz beere nid eder, mjde verir ve
der:
Ey insan! Hayatn ar teklini omuzuna alp zahmet
ekme. Hayatn fensn dnp hzne dme. Yalnz
dnyev, ehemmiyetsiz meyvelerini grp, dnyaya
geliinden pimanlk gsterme. Belki, o sene-i
vcudundaki hayat makinesi, Hayy- Kayyma aittir.
Masarf ve levazmatn O tedarik eder. Ve o hayatn pek
kesretli gayeleri ve neticeleri var ve Ona aittir. Sen o
gemide bir dmenci neferisin. Vazifeni gzel gr, cretini
al, keyne bak. O hayat senesi ne kadar kymettar
olduunu ve ne kadar gzel faideler verdiini ve o sene
sahibi Ztn ne kadar Kerm ve Rahm olduunu dn,
mesrur ol ve kret. Ve anla ki, vazifeni istikametle
yaptn vakit, o senenin verdii btn netic, bir cihetle
senin defter-i amline geer, sana bir hayat- bkiyeyi
temin eder, seni ebed ihy eder.
YEDNC KELME
Yani, mevti veren Odur. Yani, hayat vazifesinden
terhis eder, fni dnyadan yerini tebdil eder, klfet-i
hizmetten zd eder. Yani, hayat- fniyeden, seni hayat-
bkiyeye alr. te u kelime, ylece fni cin ve inse
barr, der ki:
Sizlere mjde! Mevtidam deil, hilik deil, fen deil,
inkraz deil, snmek deil, rak- ebed deil, adem deil,
tesadf deil, filsiz bir inidam deil. Belki, bir Fil-i
Hakm-i Rahm tarafndan bir terhistir, bir tebdil-i
mekndr.
Saadet-i ebediye tarafna, vatan- asllerine bir
sevkiyattr. Yzde doksan dokuz ahbabn mecma olan
lem-i berzaha bir visal kapsdr.
SEKZNC KELME
Yani, btn kinatn mevcudatnda
grnen ve vesile-i muhabbetolan keml ve hsn ve
ihsann hadsiz bir derece fevkinde bir ceml ve keml ve
ihsann sahibi ve btn mahbuplara bedel, birtek cilve-i
cemli k gelen bir Mbud-u Lemyezel, bir Mahbub-u
Lyezlin ezel ve ebed bir hayat- daimesi var ki, aibe-i
zevl ve fendan mnezzeh ve avrz- naks ve kusurdan
mberrdr. te u kelime, cin ve inse ve btn zuura ve
ehl-i muhabbet ve aka iln eder ki:
Sizlere mjde! Mahbuplarnzdan nihayetsiz raklarn
yaralarn tedavi edip merhem sren bir Mahbub-u Bkniz
var. Madem O var ve bkidir; bakalar ne olursa olsun,
merak ekmeyiniz. Belki o mahbuplarda sebeb-i
muhabbetiniz olan hsn ve ihsan, fazl ve keml, o
Mahbub-u Bknin cilve-i ceml-i bkisinden ok
perdelerden geip, gayet zayf bir glgenin glgesidir.
Onlarn zevlleri sizleri incitmesin. nk onlar bir nevi
yinelerdir. yinelerin deimesi, aa-i cemlin cilvesini
tazeletirir, gzelletirir. Madem O var, herey var.
DOKUZUNCU KELME
Yani, her hayr Onun elindedir. Her
yaptnz hayratOnun defterine geer. Her ilediiniz
aml-i saliha, yannda kaydedilir. te, u kelime, cin ve
inse nid edip mjde veriyor. Diyor ki:
Ey biareler! Mezaristana gtnz zaman, Eyvah,
malmz harap olup sayimiz heb oldu. u gzel ve geni
dnyadan gidip dar bir topraa girdik demeyiniz, feryad
edip meyus olmaynz. nk sizin hereyiniz muhafaza
ediliyor. Her ameliniz yazlmtr. Her hizmetiniz
kaydedilmitir. Hizmetinizin mkftn verecek ve her
hayr elinde ve her hayr yapabilecek bir Zt- Zlcell sizi
celb edip yeraltnda muvakkaten durdurur, sonra huzuruna
aldrr. Ne mutlu sizlere ki, hizmetinizi vevazifenizi
bitirdiniz. Zahmetiniz bitti; rahata ve rahmete
gidiyorsunuz. Hizmet, meakkat bitti; cret almaya
gidiyorsunuz.
Evet, geen baharn defter-i amlinin sahifeleri ve
hidemtnn sandukalar olan tohumlar, ekirdekleri
muhafaza eden ve ikinci baharda gayet aal, belki yz
derece aslndan daha bereketli bir tarzda muhafaza eden,
nereden Kadr-i Zlcell, elbette sizin de netic-i
hayatnz yle muhafaza ediyor ve hizmetinize pek kesretli
bir surette mkfat verecektir.
ONUNCU KELME
Yani, O Vhiddir, Ehaddir.
Hereye kdirdir. Hibir ey Ona ar gelmez. Bir bahar
halk etmek, bir iek kadar Ona kolaydr. Cenneti halk
etmek, bir bahar kadar Ona rahattr. Her gnde, her
senede, her asrda yeniden yeniye icadettii hadsiz
masnuat, nihayetsiz kudretine nihayetsiz lisanlarla
ehadet ederler.
te u kelime dahi yle mjde eder; der ki:
Ey insan! Yaptn hizmet, ettiin ubdiyetbou bouna
gitmez. Bir dr- mkfat, bir mahall-i saadet senin iin
ihzar edilmitir. Senin u fni dnyana bedel, bki bir
Cennet seni bekler. badet ettiin ve tandn Hlk-
Zlcellin vaadine iman ve itimad et. Ona, vaadinde hulf
etmek muhaldir. Kudretinde hibir cihetle noksaniyet
yoktur. lerine acz mdahale edemez. Senin kk
baheni halk ettii gibi, Cenneti dahi senin iin halk
edebilir ve halk etmi ve sana vaad etmi. Ve vaad ettii
iin, elbette seni onun iine alacak.
Madem bilmahedegryoruz: Her senede,
yeryznde hayvnat ve nebttn yz binden ziyade
envlarn ve milletlerini keml-i intizam ve mizanla
keml-i srat ve suhuletle haredip nereder. Elbette byle
bir Kadr-i Zlcell, vaadini yerine getirmeye muktedirdir.
Hem madem her senede, yle bir Kadr-i Mutlak, harin
ve Cennetin nmunelerini binler tarzda icadediyor. Hem
madem btn semv fermanlaryla saadet-i ebediyeyi
vaad edip Cenneti mjde veriyor. Hem madem btn
icraat ve unt hak ve hakikattir ve sdk ve ciddiyetledir.
Hem madem, srnn ehadetiyle, btn kemlt Onun
nihayetsiz kemline dellet ve ehadet eder. Ve hibir
cihette naks ve kusur Onda yoktur. Hem madem
hulflvaad ve hilf ve kizb ve aldatmak, en irkin bir haslet
ve naks ve kusurdur. Elbette ve elbette, o Kadr-i Zlcell,
O Hakm-i Zlkeml, o Rahm-i Zlceml, vaadini yerine
getirecek, saadet-i ebediye kapsn aacak, dem
babanzn vatan- aslsi olan Cennete sizleri, ey ehl-i iman,
idhal edecektir.
ON BRNC KELME
Yani, ticaret ve memuriyet iin, mhim
vazifelerle bu dr- imtihan olan dnyaya gnderilen
insanlar, ticaretlerini yapp, vazifelerini bitirip ve
hizmetlerini itmam ettikten sonra, yine onlar gnderen
Hlk- Zlcelllerine dnecekler ve Mevl-y Kermlerine
kavuacaklar. Yani, bu dr- fniden gidip dr- bkide
huzur-u Kibriyya merref olacaklar. Yani, esbab
dadaasndan ve vesitin karanlk perdelerinden kurtulup,
Rabb-i Rahmlerine, makarr- saltanat- ebedsinde
perdesiz kavuacaklar. Dorudan doruya, herkes, kendi
Hlk ve Mbudu ve Rabbi ve Seyyidi ve Mliki kim
olduunu bilecek ve bulacaklar.
te, u kelime, btn mjdelerin fevkinde yle mjde
eder ve der ki:
Ey insan! Bilir misin nereye gidiyorsun ve nereye sevk
olunuyorsun? Otuz kinci Szn hirinde denildii gibi,
dnyann bin sene mesudne hayat, bir saat hayatna
mukbil gelmeyen Cennet hayatnn; ve o Cennet hayatnn
dahi bin senesi, bir saat ryet-i cemline mukbil
gelmeyen bir Ceml-i Zlcellin daire-i rahmetine ve
mertebe-i huzuruna gidiyorsun. Mptel ve meftun ve
mtak olduunuz mecaz mahbuplarda ve btn
mevcudat- dnyeviyedeki hsn ve ceml, Onun cilve-i
cemlinin ve hsn- esmsnn bir nevi glgesi; ve btn
Cennet, btn letfetiyle, bir cilve-i rahmeti; ve btn
itiyaklar ve muhabbetler ve incizaplar ve czibeler, bir
lema-i muhabbeti olan bir Mbud-u Lemyezelin, bir
Mahbub-u Lyezlin daire-i huzuruna gidiyorsunuz. Ve
ziyafetgh- ebedsi olan Cennete arlyorsunuz. yle
ise, kabir kapsna alayarak deil, glerek giriniz.
Hem u kelime yle mjde veriyor, diyor ki:
Ey insan! Fenya, ademe, hilie, zulmata, nisyana,
rmeye, dalmaya ve kesrette boulmaya gittiinizi
tevehhm edip dnmeyiniz. Siz fenya deil, bekya
gidiyorsunuz. Ademe deil, vcud-u daimye sevk
olunuyorsunuz. Zulmata deil, lem-i nura giriyorsunuz.
Sahip ve Mlik-i Hakiknin tarafna gidiyorsunuz. Ve
Sultan- Ezelnin payitahtna dnyorsunuz. Kesrette
boulmaya deil, vahdet dairesinde teneffs edeceksiniz.
Firaka deil, visale mteveccihsiniz.
kinci Makam
sm-i zam noktasnda, tevhidin ispatna muhtasar bir
iarettir.
BRNC KELME
da bir tevhid-i ulhiyet ve
mbudiyetvardr. u mertebenin gayet kuvvetli bir
burhanna yle iaret ederiz ki:
u kinatyznde, hususan zeminin sahifesinde, gayet
muntazam bir faaliyet grnyor. Ve gayet hikmetli bir
hallkyet mahede ediyoruz. Ve gayet intizaml bir
fetthiyet, yani hereye lyk bir ekil amak ve suret
vermek, aynelyakn gryoruz. Hem gayet efkatli,
keremli, rahmetli bir vehhbiyet ve ihsnt gryoruz.
yle ise, bizzarure, u hal ve u keyyet, Fal, Hallk,
Fettah, Vehhab bir Zt- Zlcellin vcub-u vcudunu ve
vahdetini ispat eder, belki ihsas eder.
Evet, mevcudatn mtemadiyen zevlleri, tazelenmeleri
gsteriyor ki, o mevcudat, bir Sni-i Kadrin kuds
esmsnn cilveleri ve envr- esmiyesinin glgeleri ve
ef linin eserleri ve kalem-i kader ve kudretin naklar ve
sahifeleri ve ceml-i kemlinin yineleridir.
u hakikat-i uzmya ve u tevhidin mertebe-i ulysna,
u kinatn Sahibi, btn gnderdii mukaddes kitaplar ve
suhuaryla o tevhidi gsterdii gibi, btn ehl-i hakikat ve
kmiln-i nev-i beer tahkikatlaryla ve keyatlaryla ayn
mertebe-i tevhidi gsteriyorlar. Ve kinat dahi, acz ve
fakryla beraber, mazhar olduu daim mucizt- sanatn
ve havrk- iktidar, hazin-i servetin ehadetiyle, ayn
mertebe-i tevhide iaret eder. Demek, hid-i Ezel, btn
ktp ve suhufuyla; ve ehl-i uhud, btn tahkikat ve
kfuyla; ve lem-i ehadet, btn muntazam ahval ve
hakmne untyla o mertebe-i tevhidde bilicm ittifak
ediyorlar.
te, o Vhid-i Ehadi kabul etmeyen, ya nihayetsiz
ilhlar kabul edecek veyahut ahmak sofesta gibi hem
kendini, hem kinatn vcudunu inkr edecek.
KNC KELME
te u kelime sarih bir mertebe-i tevhidi gsterir.
u mertebeyi dahi zam bir surette ispat eden gayet
kuvvetli bir burhanna yle iaret ederiz ki:
Biz gzmz atka, kinatyzne nazarmz
saldrdka, en evvel gzmze ilien, mm ve mkemmel
bir nizamdr ve amil, hassas bir mizandr. Gryoruz,
herey dakik bir nizamla, hassas bir mizan ve l
iindedir.
Daha bir para dikkat-i nazarettike, yeniden yeniye bir
tanzim ve tevziniyet gzmze arpyor. Yani, birisi,
intizamla o nizam deitiriyor ve tartyla o mizan
tazelendiriyor. Herey bir model olup, pek kesretli,
muntazam ve mevzun suretler giydiriliyor.
Daha ziyade dikkat ettike, o tanzimve tevzin altnda bir
hikmet ve adalet grnyor. Her harekette bir hikmet ve
maslahat gzetiliyor; bir hak, bir faide takip ediliyor.
Daha ziyade dikkat ettike, gayet hakmne bir faaliyet
iinde bir kudretin tezahrat ve hereyin her enini ihata
eden gayet muht bir ilmin cilveleri nazar- uurumuza
arpyor.
Demek, btn mevcudattaki u nizamve mizan, umuma
mm bir tanzim ve tevzini ve o tanzim ve tevzin, mm bir
hikmet ve adaleti ve o hikmet ve adalet, bir kudret ve ilmi
gzmze gsteriyor. Demek, bir Kadr-i Klli ey ve bir
Alm-i Klli ey, u perdeler arkasnda akla grnyor.
Hem hereyin evveline ve hirine bakyoruz; hususan
zhayat nevinde gryoruz ki: Balanglar, asllar,
kkleri, hem meyveleri veneticeleri yle bir tarzdadr ki,
gya tohumlar, asllar birer tarife, birer program eklinde,
btn o mevcudun cihazatn tazammun ediyor. Ve
neticesinde ve meyvesinde, yine btn o zhayatn mns
szlp onda tecemmu eder, tarihe-i hayatn ona brakr.
Gya onun asl olan ekirdei, destir-i icadiyesinin bir
mecmuasdr. Ve meyvesi ve semeresi ise, evmir-i
icadiyesinin bir hristesi hkmnde gryoruz.
Sonra o zhayatn zhirine ve btnna bakyoruz. Gayet
derecede hikmetli bir kudretin tasarrufat ve nz bir
iradenin tasvirat ve tanzimat grnyor. Yani, bir kuvvet
ve kudret icad eder; bir emir ve irade suret giydirir.
te, btn mevcudat, byle evveline dikkat ettike, bir
ilmin tarifenmesi; ve hirine dikkat ettike, bir Sniin
pln ve beyannamesi; ve zhirine baktka, bir Fil-i
Muhtarn ve Mrdin gayet sanatl ve tenaspl bir hulle-i
sanat; ve btnna baktka, bir Kadrin gayet muntazam
bir makinesini mahede ediyoruz.
te u hal ve u keyyet, bizzarure ve bilbedhe iln
eder ki, hibir ey, hibir zaman, hibir mekn, birtek
Sni-i Zlcellin kabza-i tasarrufundan hari olamaz.
Herbir ey ve btn eya, btn untyla bir Kadr-i
Mrdin kabza-i tasarrufunda tedbir edilir ve bir Rahmn-
Rahmin tanzimiyle ve ltfuyla gzelletiriliyor ve bir
Hannn- Mennnn tezyiniyle sslendiriliyor.
Evet, banda uurve yznde gz bulunana, u kinat
ve u mevcudattaki nizam ve mizan ve tanzim ve tevzin,
birtek, yekt, Vhid, Ehad, Kadr, Mrd, Alm, Hakm bir
Zt, vahdniyet mertebesinde gsterir. Evet, hereyde bir
birlik var. Birlik ise birigsterir. Mesel, dnyann lmbas
olan gne birdir; yle ise dnyann mliki dahi birdir.
Mesel, zemin yzndeki zhayatlarn hizmetileri olan
hava, ate, su birdir; yle ise onlar istihdam eden ve
bizlere musahhar eden dahi birdir.
NC KELME
u kelimeyi, Otuz kinci Szn Birinci
Makam gayet kuvvetli ve aal bir surette ispat
ettiinden, ona havale ederiz. Onun fevkinde beyan
olamaz; ondan daha ileri beyana lzum yok ve izah
edilmez.
DRDNC KELME
Yani, ferten Ara, serdan Sreyyaya,
zerrattan seyyrta, ezelden ebede kadar herbir mevcut,
semvt ve arz, dnya ve hiret, herey Onun mlkdr.
Mlikiyet mertebe-i uzms, tevhid-i zam suretinde
Onundur. u mertebe-i uzm-y mlikiyet ve makam-
zam- tevhidin bir hccet-i kbrs, ltif bir zamanda ve
ltifbir hatrada, Arab ibaresinde, u cizin hatrna ilka
edildi. O ltif hatrann hatr iin, ayn ibare-i Arabiyeyi
kaydedip sonra melini yazacaz.
.
.
. .
. .
. .
. .
.
. .

1
1. Mlk umumen Ona aittir. Zira u byk lem, tpk bu kk lem gibidir;
her ikisi de Onun kudretinin masnuu ve kaderinin mektubudur. u byk lemi
ibd ederek onu bir mescid haline getirmi, bu kk lemi icad ederekonu da
bir scid klmtr. unu bir mlk eklinde ina etmi, bunu dabir memlk
olarak icad etmitir. undaki sanat bir kitap olaraktezahr etmi, bundaki
sbas ise hitap iekleri suretinde amtr.unda kudretiyle hametini
gsterir; bunda ise rahmetiyle nimetlerinitanzim eder. undaki hameti Onun
vhidiyetine ehadet eder; bundaki nimetleri ise Onun ehadiyetini iln eder. u
byk lemin kll ve eczalarnda Onun sikkesi okunduu gibi, bu kk
lemin cisimve zlarnda da Onun htemi vardr.
BRNC FIKRA: ... Yani, u kinat
denilen lem-i ekber ve insan denilen onun misal-i
musaar olan lem-i asgar, kudret ve kader kalemiyle
yazlan fk ve enfs vahdniyet delilini gsteriyorlar.
Evet, kinattaki sanat- muntazamann kk bir
mikyasta nmunesi insanda vardr. O daire-i kbrdaki
sanat Sni-i Vhide ehadet ettii gibi, u insanda olan
kk mikyastaki hurdebin sanat dahi yine o Snie iaret
eder, vahdetini gsterir.
Hem nasl ki, u insan gayet mnidarbir mektub-u
Rabbndir, muntazam bir kaside-i kaderdir. yle de, u
kinat dahi, ayn o kalem-i kaderle, fakat byk bir
mikyasta yazlm muntazam bir kaside-i kaderdir.
Hi mmkn mdr ki, hadsiz almet-i farika ile btn
insanlara bakan u insan yzndeki sikke-i vahdete ve
btn mevcudat omuz omuza, el ele, ba baa veren
kinat stndeki htem-i vahdniyete Vhid-i Ehadden
baka bireyin mdahalesi bulunsun?
KNC FIKRA: ... Meli udur:
Sni-i Hakm, lem-i ekberi yle bedbir surette halk
edip yt- kibriysn stnde naketmi ki, kinat bir
mescid-i kebir ekline dndrm. Ve insan dahi yle bir
tarzda icad edip, ona akl vererek, onunla o mucizt-
sanatna ve o bed kudretine kar secde-i hayret ettirerek,
ona yt- kibriyy okutturup, kemerbeste-i ubdiyet
ettirerek, o mescid-i kebirde bir abd-i scid ftratnda
yaratmtr. Hi mmkn mdr ki, u mescid-i kebirin
iindeki scidlerin, bidlerin mbud-u hakikleri, o Sni-i
Vhid-i Ehadden bakas olabilsin?
NC FIKRA: ... Meli udur ki:
O Mlikl-Mlk-i Zlcell, lem-i ekberi, bahusus
kre-i arz yzn yle bir surette ina ederek yapmtr ki,
birbiri iinde hadsiz daireler olup, herbir daire bir tarla
hkmnde olup, vakit be vakit, mevsim be mevsim, asr be
asr eker, bier, mahsult alr. Mtemadiyen mlkn
altrr, tasarruf eder.
En byk daire olan zerrat lemini bir tarla yapp, her
zaman kinat kadar mahsult, kudretiyle, hikmetiyle onda
eker, bier, kaldrr. lem-i ehadetten lem-i gayba, daire-i
kudretten daire-i ilme gnderir.
Sonra, mutavasst bir daire olan zemin yzn, aynen
yle bir mezraa yapm ki, mevsim be mevsim lemleri,
envlar iinde eker, bier, kaldrr. Mnev mahsultn
dahi gayb, uhrev, misal ve mnev lemlerine gnderir.
Daha kk bir daire olan bir baheyi, yine, yz defa,
bin defa kudretle doldurup hikmetle boalttryor.
Daha kk bir daire olan bir zhayat, mesel bir aac,
bir insan, yz defa onun kadar ondan mahsult alr.
Demek, o Mlikl-Mlk-i Zlcell, kk-byk, cz-
kllhereyi birer model hkmnde ina ederek, yzler
tarzda taze taze naklarla mnakka mensucat- sanatn
onlara giydirir, cilve-i esmsn, mucizt- kudretini izhar
eder. Kendi mlknde herbir eyi birer sahife hkmnde
ina etmi. Her sahifede, yzer tarzda mnidar mektubatn
yazar; hikmetinin ytn izhar eder, zuurlara okutturur.
u lem-i ekberi mlkeklinde ina etmekle beraber, u
insan dahi yle bir surette halk etmitir ve ona yle
cihazat ve letler ve havas ve hissiyatlar ve bilhassa nes,
hev ve ihtiya ve itiha ve hrs ve dv vermitir ki, o
geni mlknde, btn mlke muhta bir memlk
hkmne getirmitir.
te, hi mmkn mdr ki, pek byk olan lem-i
zerrattan, t bir sinee kadar btnn mlkve tarla yapan
ve kk insan o byk mlke nzr ve mfetti ve ifti
ve tccar ve delll ve bid ve memlk yaptran ve kendine
muhterem bir misar ve sevgili bir muhatap ittihaz eden o
Mlikl-Mlk-i Zlcellden baka, o mlke tasarruf edip o
memlke seyyid olabilsin?
DRDNC FIKRA: ...ibaresidir.
Meli udur ki:
Sni-i Zlcellin lem-i ekberdeki sanat o derece
mnidardr ki, o sanat bir kitap suretinde tezahr edip,
kinat bir kitab- kebirhkmne getirdiinden, akl- beer,
hakik fenn-i hikmet ktphanesini ondan ald ve ona gre
yazd. Ve o kitab- hikmet, o derece hakikatle bal ve
hakikatten medet alyor ki, byk Kitab- Mbnin bir
nshas olan Kurn- Hakm eklinde iln edildi.
Hem nasl ki, kinattaki sanat, keml-i intizamndan
kitap ekline girdi. nsandaki sbgat ve nak- hikmeti dahi
hitap ieini at. Yani, o sanat, o derece mnidarve
hassas ve gzeldir ki, o makine-i zhayattaki cihazat,
fonoraf gibi nutka geldi, sylettirdi. Ve yle bir ahsen-i
takvim iinde bir sbga-i Rabbniye vermi ki, o madd,
cisman, cmid kafada mnev, gayb, hayattar olan beyan
ve hitap iei ald. Ve o insan kafasndaki kbiliyet-i
nutuk ve beyana o derece ulv cihazat ve istidat verdi ki,
Sultan- Ezelye muhatap olacak bir makamda inkiaf
ettirdi, terakki verdi. Yani, ftrat- insaniyedeki sbga-i
Rabbniye, hitab- lh ieini at.
Hi mmkn mdr ki, kitap derecesine gelen btn
mevcudattaki sanata ve hitap makamna gelen insandaki
o sbgaya Vhid-i Ehadden bakas karabilsin? H!
BENC FIKRA ...ibaresidir. Meli
udur ki:
Kudret-i lhiye, lem-i ekberde hamet-i rububiyetini
gsteriyor. Rahmet-i Rabbniyeise, lem-i asgar olan
insanda nimetleri tanzim ediyor. Yani, Sniin kudreti,
kibriy ve cell noktasnda, kinat yle muhteem bir
saray eklinde icad ediyor ki, gnei byk bir elektrik
lmbas, kameri kandil, ve yldzlar mumlar meyveleriyle
yaldzlar, elektrikler. Ve zemin yzn bir sofra, bir tarla,
bir bahe, bir halie; ve dalar birer mahzen, birer direk,
birer kala, ve hkez, btn eyay byk bir mikyasta o
byk sarayn levazmat ekline getirerek aal bir
surette hamet-i rububiyetini gsterdii gibi; ceml
noktasnda, rahmeti dahi, en kk zhayata kadar her
zruha env- nimetini verir, onunla tanzim eder, batan
aaya kadar nimetlerle ssleyip ltufve keremle tezyin
eder ve o hamet-i celliyeye kar ceml-i rahmetini o
kck lisanlarla, o byk lisana kar karr.
Yani, gne ve Argibi byk cirmler hamet lisanyla
Y Cell, y Kebr, y Azm dedikleri vakit, sinek ve
semek gibi o kck zhayatlar dahi rahmet lisanyla Y
Ceml, y Rahm, y Kerm diyerek, o musika-i kbrya
ltif naamatlarn katyorlar, tatllatryorlar.
Hi mmkn mdr ki, o Cell-i Zlcemlden ve o
Ceml-i Zlcellden baka birey, kendi bayla u lem-i
ekber ve asgara icadcihetinde mdahale edebilsin? H!
ALTINCI FIKRA ...ibaresidir. Meli
udur ki:
Yani, kinatn heyet-i mecmuasnda tezahr eden
hamet-i rububiyet, vahdniyet-i lhiyeyi ispat edip
gsterdii gibi, zhayatlarn cziyatlarna
mukannenerzaklarn veren nimet-i Rabbniye dahi
ehadiyet-i lhiyeyi ispat edip gsterir. Vhidiyet ise, btn
o mevcudat Birinindir ve Birine bakar ve Birinin icaddr
demektir. Ehadiyet ise, herbir eyde, Hlk- Klli eyin
ekser esms tecell ediyor demektir. Mesel, gnein
ziyas btn zeminin yzn ihata ettii haysiyetiyle,
vhidiyet misalini gsterir. Ve herbir effaf czde ve su
katrelerinde, gnein ziyas ve harareti ve ziyasndaki yedi
rengi ve bir nevi glgesi bulunmas, ehadiyet misalini
gsterir. Ve herbir eyde, hususan zhayatta ve bilhassa
herbir insanda, o Sniin ekser esms onda tecell ettii
cihetle, ehadiyeti gsterir.
te, u fkraiaret eder ki, kinatta tasarruf eden
hamet-i rububiyet, o koca gnei u zemin yzndeki
zhayatlara bir hizmetkr, bir lmba, bir ocak; ve koca
kre-i zemini onlara bir beik, bir menzil, bir ticaretgh; ve
atei, her yerde hazr bir a ve dost; ve bulutu szge ve
murdia; ve dalar mahzen ve ambar; ve havay, zhayata
enfas ve nfusa yelpaze; ve suyu, yeniden hayata girenlere
st emziren dye ve hayvnta b- hayat veren bir
erbeti hkmne getiren rububiyet-i lhiye, gayet vzh
bir surette vahdniyet-i lhiyeyi gsterir. Evet, Hlk-
Vhidden baka kim gnei arzllara musahhar bir
hizmetkr eder? Ve o Vhid-i Ehadden baka kim havay
elinde tutar, pek ok vazifelerle tavzif edip r-yi zeminde
evik alak bir hizmetkr eder? Ve o Vhid-i Ehadden
baka kimin haddine dmtr ki, atei a yapsn ve
kibrit ba kadar bir zerrecik atee binler batman eyay
yuttursun? Ve hkez, herbir ey, herbir unsur, herbir
ecrm- ulviye, o hamet-i rububiyet noktasnda Vhid-i
Zlcelli gsterir.
te, cellve hamet noktasnda vhidiyet grnd
gibi, ceml ve rahmet noktasnda dahi, nimet ve ihsan,
ehadiyet-i lhiyeyi iln eder. nk, zhayatta ve bilhassa
insanda, o derece sanat- cmia iinde, hadsiz env-
nimeti anlayacak, kabul edecek, isteyecek cihazat ve
letler vardr ki, btn kinatta tecelli eden btn
esmsnn cilvesine mazhardr. det bir nokta-i mihrakiye
hkmnde, btn Esm-i Hsny birden mhiyetinin
yinesiyle gsterir ve onunla ehadiyet-i lhiyeyi iln eder.
YEDNC FIKRA:
.

Meli udur ki:
Sni-i Zlcell, lem-i ekberin heyet-i mecmuasnda bir
sikke-i kbrs olduu gibi, btn eczasnda ve envnda
dahi birer sikke-i vahdet koymutur. lem-i asgar olan
insann cisminde ve yznde birer htem-i vahdniyet
bast gibi, herbir zsnda dahi birer mhr- vahdeti
vardr.
Evet, o Kadr-i Zlcellhereyde, klliyatta ve cziyatta,
yldzlarda ve zerrelerde birer sikke-i vahdet koymutur ki,
Ona ehadet eder; ve birer mhr- vahdniyet basmtr ki,
Ona dellet eder. u hakikat-i uzm, Yirmi kinci Szde ve
Otuz kinci Szde ve Otuz nc Mektubun otuz adet
penceresinde gayet parlak ve kat bir surette izah ve ispat
edildiinden, onlara havale edip sz keser, burada htime
veririz.
BENC KELME
Yani, btn mevcudatta sebeb-i medih ve
senolan kemlt Onundur. yle ise, hamd dahi Ona aittir.
Ezelden ebede kadar her kimden her kime kar gelen ve
gelecek medh sen Ona aittir. nk sebeb-i medih olan
nimet ve ihsan ve keml ve ceml ve medar- hamd olan
herey Onundur, Ona aittir. Evet, yt- Kurniyenin
irtyla, btn mevcudattan daim bir surette dergh-
lhiyeye giden bir ubdiyettir, bir tesbihtir, bir secdedir,
bir duadr ve bir hamd sendr ki, daim o dergha
gidiyor.
u hakikat-i tevhidi ispat eden bir burhan- zama yle
iaret ederiz ki:
u kinata baktmz vakit, bastan eklinde, sakf ulv
yldzlarla yaldzlanm, zemini ziynetli mevcudatla
enlenmi surette grnyor. te u bastandaki
muntazam nuran ecrm- ulviye ve hikmetli ve ziynetli
mevcudat- siye, umumen herbiri, lisan- mahsusuyla
derler ki: Biz bir Kadr-i Zlcellin mucizt- kudretiyiz;
bir Hlk- Hakm ve bir Sni-i Kadrin vahdetine ehadet
ederiz.
Ve u bastan- lem iindeki kre-i arza bakyoruz.
Gryoruz ki, bir bahe eklinde, rengrenk, yz binler
ssl, iekli nebtat taifeleri onda serilmi ve eit eit
yz binler env- hayvnat onda serpilmitir.
te, u zemin bahesinde btn o ssl nebtat ve
ziynetli hayvnat, muntazam suretleriyle ve mevzun
ekilleriyle iln ediyorlar ki, Biz birtek Sni-i Hakmin
sanatndan birer mucizesi, birer harikasyz ve
vahdniyetin birer delll, birer ahidiyiz.
Hem o bahedeki aalarn balarna bakar, grrz ki:
Gayet derecede almne, hakmne, kermne, ltifne,
cemlne yaplm muhtelif suretlerde meyveleri, iekleri
gryoruz. te unlar, bilumum bir lisan ile iln ederler ki,
Biz bir Rahmn- Zlcemlin ve bir Rahm-i Zlkemlin
muciznm hediyeleriyiz, hayretnm ihsanlaryz.
te, bastan- kinattaki ecram ve mevcudat ve kre-i
arz bahesindeki nebtat ve hayvnat ve ecar ve
nebttn balarndaki ezhar ve semerat, nihayet derecede
yksek bir sad ile ehadet eder, iln eder, derler ki:
Bizim Hlkmz ve Musavvirimiz ve bizi hediye veren
Kadr-i Zlceml, Hakm-i Bmisal, Kerm-i
Prnevalhereye kdirdir. Hibir ey Ona ar gelmez.
Hibir ey daire-i kudretinden hari olamaz. Kudretine
nisbeten, zerreler, yldzlar birdir. Kll, cz kadar kolaydr.
Cz, kll kadar kymetlidir. En byk, en kk kadar
kudretine nisbeten rahattr. Kk, byk kadar sanatldr;
belki, sanata, kk bykten daha byktr. Btn
mazideki acaib-i kudreti olan vukuat ehadet eder ki, o
Kadr-i Mutlak, btn istikbaldeki acaib-i imknta
muktedirdir. Dn getiren yarn getirdii gibi, maziyi icad
eden o Zt- Kadr, istikbali dahi icad eder. Dnyay yapan
o Sni-i Hakm, hireti de yapar. Evet, Mbud-u Bilhak
yalnz o Kadr-i Zlcell olduu gibi, Mahmud-u bil-Itlak
yine yalnz Odur. badet Ona mahsus olduu gibi, hamd
sen dahi Ona hastr.
Hi mmkn mdr ki, semvtve arz halk eden bir
Sni-i Hakm, semvt ve arzn en mhim neticesi ve
kinatn en mkemmel meyvesi olan insanlar babo
braksn, esbab ve tesadfe havale etsin, hikmet-i
bhiresini abesiyete kalb etsin? H!
Hi mmkn mdr ki, hakm, almbir zt, bir aac
gayet ehemmiyetle tedbir ve tasvir edip ve gayet derecede
hikmetle idare ve terbiye ettii halde, o aacn gayesi,
faidesi olan meyvelerine bakmayp ehemmiyet vermesin;
hrsz ellere, bo yerlere dalsn, zayi olsun? Elbette
bakmamak, ehemmiyet vermemek olamaz. nk aaca
ehemmiyet vermek, meyveleri iindir. te, u kinatn
zuuru ve en mkemmel meyvesi ve neticesi ve gayesi,
insandr. u kinatn Sni-i Hakmi, mmkn mdr ki, u
zuur meyvelerin meyveleri olan hamd ve ibadeti, kr
ve muhabbeti bakalara verip hikmet-i bhiresini hie
indirsin, veyahut kudret-i mutlakasn acze kalb ettirsin,
veyahut ilm-i muhtini cehle evirsin? Yz bin defa h!
Hi mmkn mdr ki, u kinatsaraynn binasndaki
maksd- Rabbniyenin medar olan zuur ve zuurun
serrz olan nev-i insann mazhar olduu nimetlere
mukbil izhar ettikleri kr ve ibadeti, o saray- kinatn
Sniinden bakasna gitsin? Ve o Sni-i Zlcell, o
gayetlgaye olan kr ve ibadeti, bakalara gitmesine
msaade etsin?
Hem hi mmkn mdr ki, hadsiz env- nimetiyle
kendini zuurlara sevdirsin; ve hadsiz mucizt- sanatyla
kendini onlara tanttrsn; sonra onlarn kr ve
ibadetlerini, hamdve muhabbetlerini, marifet ve
minnettarlklarn esbaba ve tabiata terk edip ehemmiyet
vermesin, hikmet-i mutlakasn inkr ettirsin, saltanat-
rububiyetini hie indirsin? Yz bin defa h ve kell!
Hi mmkn mdr ki, bir bahar halk edemeyen ve
btn meyveleri icadedemeyen ve yeryznde sikkeleri bir
olan btn elmalar ina edemeyen, onlarn bir misal-i
musaar olan bir elmay halk edip ve o elmay nimet
olarak birisine yedirsin, krn kazansn, Mahmud-u
bil-Itlaka hamd noktasnda itirak etsin? H! nk, bir
elmay halk eden kim ise, btn dnyaya gelen elmalar
icad eden yine O olabilir. nk sikke birdir. Hem elmalar
icad eden kim ise, btn dnyada medar- rzk olan
hububat ve semert halk eden yine Odur. Demek, en
kk cz bir zhayata en cz bir nimeti veren, dorudan
doruya kinatn Hlkdr ve Rezzk- Zlcelldir. yle
ise, kr ve hamd, dorudan doruya Ona aittir. yle ise,
hakikat-i kinat, daima hak lisanyla der:

1
1. Her kimden gelirse gelsin ve kime giderse gitsin, ezelden ebede btn
hamdler Ona mahsustur.
ALTINCI KELME
Yani, hayat veren yalnz Odur. yle ise, hereyin
Hlk dahi yalnz Odur. nk, kinatn ruhu, nuru,
mayas, esas, neticesi, hlsas hayattr. Hayat veren kim
ise, btn kinatn Hlk da Odur. Hayat veren elbette
Odur, Hayy u Kayymdur.
te, u mertebe-i tevhidin burhan- zamna yle iaret
ederiz ki:
Baka bir Szde izah ve ispat edildii gibi, zemin
yznn sahrsnda adrlar kurulmu gayet muhteem
zhayatlar ordusunu gryoruz. Evet, Hayy u Kayymun
hadsiz ordularndan, her bahar mevsiminde yeni silh
altna alnm, gaibden gelen taze bir ordu meydana km
gryoruz. u orduya bakyoruz ki: Nebtat taifelerinden
iki yz binden ziyade ve hayvnat milletlerinden yine yz
binden fazla eit eit, muhtelif kavimler gryoruz.
Herbir milletin, herbir taifenin elbisesi ayr, erzak ayr,
talimat ayr, terhisat ayr, silhlar ayr, mddet-i
askeriyeleri ayr olduu halde, bir Kumandan- zam,
hadsiz kudret ve hikmetiyle ve nihayetsiz ilim ve
iradesiyle, bitmez rahmetiyle, tkenmez hazinesiyle,
hibirini unutmayarak, armayarak,kartrmayarak,
geciktirmeyerek, ayr ayr btn o yz binden ziyade
milletleri ve taifeleri keml-i intizamla, tamam- mizanla,
vakti vaktine, ayr ayr erzaklarn, ayr ayr elbiselerini, ayr
ayr silhlarn vererek, ayr ayr talimat yaptrarak, ayr
ayr terhisat ettiini, gz bulunan, bilmahede grr ve
kalbi bulunan, biaynelyakn tasdik eder.
te, hi mmkn mdr ki, u ihyve idareye ve u
terbiye ve iaeye, o orduyu btn untyla ihata eden bir
ilm-i muhtin ve o orduyu btn levazmatyla idare eden
bir kudret-i mutlakann sahibinden bakas karabilsin,
mdahale edebilsin, onda hissesi olsun? Yz binler defa
h!
Malmdur ki, bir taburda on millet bulunsa, ayr ayr
tehiz etmesi on tabur kadar g olduundan, ciz insanlar,
ister istemez bir tarzda tehize mecbur olmular. Halbuki
Hayy u Kayym, u muhteem ordusu iinde, yz
binden ziyade milletlere ayr ayr tehizat- hayatiyeyi
veriyor. Hem klfetsiz, mkltsz, kolay bir tarzda, haf
bir ekilde, gayet hakmne ve intizamperverne veriyor.
Ve koca orduya, birtek lisanla
1
dedirtip,
kinat mescidinde o cemaat-i uzmya
...
2
okutturuyor.
1. Hayat veren ancak Odur.
2. Allah Tel ki, Ondan baka ibadete lyk hibir ilh yoktur. O Hayy
veKayymdur. Onu ne uyuklama ve ne de uyku tutmaz, gaetin hibir
eidihibir zaman Ona rz olamaz. Gklerde ne var, yerde ne varsa
Onundur.Onun katnda, Onun izni olmakszn kim efaat edebilir? O
btnmahlkatnn gemi ve gelecekteki btn hallerini bilir. Onun mahlkat
ise, Onun dilediinden baka, lh ilminden hibir eyi kavrayamazlar. Onun
hkimiyet ve saltanat gkleri ve yeri kuatmtr. Gkleri veyeri tasarrufu
altnda tutmak Onun kudretine ar gelmez. Hereyden yce ve hereyden
byk olan da ancak Odur. Bakara Sresi, 2:255.
YEDNC KELME
Yani, mevti veren Odur. Yani, hayat veren O
olduu gibi, hayat alan, mevti veren dahi yine Odur.
Evet, mevtyalnz tahrip ve snmek deildir ki esbaba
verilsin, tabiata havale edilsin. Belki, nasl bir tohum
zhiren lp ryor; fakat btnen bir smbln hayatna
ve yourmasna, yani cz tohumluk hayatndan, kll
smbl hayatna geiyor. yle de, mevt dahi zhiren bir
inhill ve bir intif grnd halde, hakikatte, insan iin
hayat- bkiyeye nvan ve mukaddime ve mebde oluyor.
yle ise, hayat veren ve idare eden Kadr-i Mutlak, yine
elbette mevti dahi O icad eder.
u kelimedeki mertebe-i uzm-y tevhidin bir burhan-
zamna yle iaret ederiz ki:
Otuz nc Mektubun Yirmi Drdnc Penceresinde
beyan edildii gibi, u mevcudat, irade-i lhiyeile
seyyledir. u kinat, emr-i Rabbn ile seyyaredir. u
mahlkat, izn-i lh ile, zaman nehrinde mtemadiyen
akyor, lem-i gaybdan gnderiliyor, lem-i ehadette
vcud-u zhir giydiriliyor, sonra lem-i gayba
muntazaman yayor, iniyor. Ve emr-i Rabbn ile,
mtemadiyen istikbalden gelip hale urayarak teneffs
eder, maziye dklr.
te u mahlkatn u seyeln, gayet hakmne, rahmet
ve ihsan dairesinde; ve u seyeran, gayet almne, hikmet
ve intizam dairesinde; ve u cereyan, gayet rahmne,
efkat ve mizan dairesinde, batan aaya kadar
hikmetlerle, maslahatlarla, neticelerle ve gayelerle
yaplyor. Demek, bir Kadr-i Zlcell, bir Hakm-i
Zlkeml, mtemadiyen tavaif-i mevcudat ve her taife
iindeki cziyat ve o taifelerden teekkl eden lemleri,
kudretiyle hayat verip tavzif eder, sonra hikmetiyle terhis
edip mevte mazhar eder, lem-i gayba gnderir, daire-i
kudretten, daire-i ilme evirir.
te, hi mmkn mdr ki, u kinat heyet-i
mecmuasyla evirmeye muktedir olmayan ve btn
zamanlara hkm gemeyen ve lemleri hayata, mevte bir
fert gibi mazhar etmeye kudreti yetmeyen ve baharlar, bir
iek gibi hayat verip, yeryzne takp, sonra mevtle ondan
koparp alamayan bir zt, mevtve imteye sahip kabilsin?
Evet, en cz bir zhayatn mevti dahi, hayat gibi, btn
hakaik-i hayat ve env- mevt elinde bulunan bir Zt-
Zlcellin kanunuyla, izniyle, emriyle, kuvvetiyle, ilmiyle
olmak zarurdir.
SEKZNC KELME
Yani, hayat daimdir, ezel ve
ebeddir. Mevt ve fen, adem ve zevl Ona rz olamaz.
nk hayat, Ona ztdir. Zt olan, zil olamaz. Evet, ezel
olan, elbette ebeddir. Kadm olan, elbette bkidir.
Vcibl-Vcud olan, elbette sermeddir.
Evet, bir hayat ki, btn vcut, btn envryla onun
glgesidir; nasl adem ona rz olabilir?
Evet, bir hayat ki, vcibbir vcut onun lzm ve
nvandr; elbette adem ve fen hibir cihetle ona rz
olamaz.
Evet, bir hayat ki, btn hayatlar mtemadiyen onun
cilvesiyle zuhura gelir ve btn hakaik-i sabite-i kinat ona
istinad eder, onunla kaimdir. Elbette, hibir cihetle fen ve
zevl ona rz olamaz.
Evet, bir hayat ki, onun bir lema-i cilvesi, mruz-u
fenve zevl olan eya-y kesireye bir vahdet verip bekya
mazhar eder ve dalmaktan kurtarr ve vcudunu
muhafaza eder ve bir nevi bekya mazhar eder. Yani,
hayat, kesrete bir vahdet verir, ibk eder; hayat gitse
dalr, fenya gider. Elbette, yle hadsiz lemet- hayatiye
bir cilvesi olan hayat- vcibeye, zevl ve fen yanaamaz.
u hakikate ahid-i kat, u kinatn zevlve fensdr.
Yani, mevcudat, vcutlaryla, hayatlaryla nasl ki o Hayy-
Lyemtun hayatna ve o hayatn vcub-u vcuduna
dellet ve ehadet ederler.
HAYE-1
yle de, mevtleriyle,
zevlleriyle o hayatn beksna, sermediyetine dellet eder
ve ehadet ederler. nk, mevcudat zevle gittikten
sonra, arkalarnda yine kendileri gibi hayata mazhar olup
yerlerine geldiklerinden, gsteriyor ki, daim bir zhayat var
ki, mtemadiyen cilve-i hayat tazelendiriyor. Nasl ki,
gnee kar cereyan eden bir nehrin yzndekabarcklar
parlar, gider. Gelenler ayn parlamay gsterip, taife taife
arkasnda parlayp, snp gider. Bu snmek, parlamak
vaziyetiyle, yksek, daim bir gnein devamna dellet
ederler. yle de, u mevcudat- seyyaredeki hayat ve
mevtin deimeleri ve mnavebeleri, bir Hayy- Bknin
bek ve devamna ehadet ederler.
Haiye-1 Hazret-i brahimAleyhisselmn Nemruda kar imte ve ihyda
gnein tul ve gurubuna intikali, cz imte ve ihydan kll imte ve ihyya
intikaldir ve bir terakkidir; o delilin en parlak ve en geni dairesini
gstermektir. Yoksa, bir ksm ehl-i tefsirin dedikleri gibi haf delili brakp zhir
delile kmak deildir.
Evet, u mevcudat, yinelerdir. Fakat zulmet nura yine
olduu gibi, hem karanlk ne derece iddetliyse o derece
nurun parlamasn gsterdii gibi, ok cihetlerle zddiyet
noktasnda yinedarlk ederler. Mesel, nasl ki mevcudat
acziyle kudret-i Snie yinedarlk eder, fakryla gnsna
yinedar olur. yle de, fensyla beksna yinedarlk eder.
Evet, zeminin yz ve yzndeki ecrn ktaki
vaziyet-i fakirneleri ve baharda aa-p olan servet ve
gnlar, gayet kat bir surette, bir Kadr-i Mutlak ve
Ganiyy-i Alel-Itlakn kudret ve rahmetine yinedarlk eder.
Evet, btn mevcudat, gya lisan- hal ile, Veysel-Karan
gibi yle mnct ederler, derler ki:
Y lhen! Rabbimiz Sensin. nk biz abdiz.
Nefsimizin terbiyesinden ciziz. Demek bizi terbiyeeden
Sensin.
Hem Sensin Hlk. nk biz mahlkuz, yaplyoruz.
Hem RezzkSensin. nk biz rzka muhtacz; elimiz
yetimiyor. Demek bizi yapan ve rzkmz veren Sensin.
Hem Sensin Mlik. nk biz memlkz. Bizden
bakas bizde tasarruf ediyor. Demek Mlikimiz Sensin.
Hem Sen Azizsin, izzetve azamet sahibisin. Biz
zilletimize bakyoruz; stmzde bir izzet cilveleri var.
Demek Senin izzetinin yinesiyiz.
Hem Sensin Ganiyy-i Mutlak. nk biz fakiriz;
fakrmzn eline yetimedii bir gnveriliyor. Demek Gan
Sensin, veren Sensin.
Hem Sen Hayy- Bksin. nk biz lyoruz;
lmemizde ve dirilmemizde bir daim hayat verici cilvesini
gryoruz.
Hem Sen Bksin. nk biz, fenve zevlimizde,
Senin devam ve bekn gryoruz.
Hem cevap veren, atiyye veren Sensin. nk biz,
umum mevcudat, kal ve hl dillerimizle daim barp
istiyoruz, niyaz edip yalvaryoruz. Arzularmz yerlerine
geliyor, maksudlarmz veriliyor. Demek bize cevap veren
Sensin.
Ve hkez, btn mevcudatn, kll ve cz herbirisi
birer Veysel-Karan gibi, bir mnct- mneviye suretinde
bir yinedarlklar var. Acz ve fakr ve kusurlaryla kudret ve
keml-i lhyi iln ediyorlar.
DOKUZUNCU KELME
Yani, btn hayratOnun elinde, btn
hasenat Onun defterinde, btn ihsanat Onun
hazinesindedir. yle ise, hayr isteyen Ondan istemeli,
iyilik arzu eden Ona yalvarmal.
u kelimenin hakikatini kat bir surette gstermek iin,
ilm-i lhnin hadsiz delillerinden bir geni delilin
emrelerine ve lemalarna yle iaret eder ve deriz ki:
u kinatta grnen ef lile tasarruf edip icad eden
Sniin, bir muht ilmi var. Ve o ilim, Onun ztnn hassa-i
lzime-i zaruriyesidir; inkki muhaldir. Nasl ki gnein
zt bulunup ziyas bulunmamak kbil deil; yle de, binler
derece ondan ziyade kbil deildir ki, u muntazam
mevcudat icad eden Ztn ilmi, ondan inkk etsin.
u ilm-i muht, o Zta lzm olduu gibi, taallk
cihetiyle hereye dahi lzmdr. Yani, hibir ey Ondan
gizlenmesi kbil deildir. Perdesiz, gnee kar zemin
yzndeki eya, gnei grmemesi kbil olmad gibi, o
Alm-i Zlcellin nur-u ilmine kar eyann gizlenmesi, bin
derece daha gayr- kabildir, muhaldir. nk huzur var.
Yani, herey daire-i nazarndadr ve mukbildir ve daire-i
uhudundadr ve hereye nfuzu var. u cmid gne, u
ciz insan, u uursuz rntgen ua gibi znurlar, hdis,
nks ve rz olduklar halde, onlarn nurlar,
mukbilindeki hereyi grp nfuz ederlerse, elbette vcib
ve muht ve zt olan nur-u ilm-i ezelden hibir ey
gizlenemez ve haricinde kalamaz. u hakikate iaret eden,
kinatn had ve hesaba gelmez almetleri, yetleri vardr.
Ezcmle:
Btn mevcudatta grnen btn hikmetler, o ilme
iaret eder. nk, hikmetle i grmek, ilimle olur. Hem
btn inyetler, tezyinatlar, o ilme iaret eder.
nyetkrne, ltufkrnei gren, elbette bilir ve bilerek
yapar.
Hem herbiri birer mizaniindeki btn intizaml
mevcudat ve herbiri birer intizam iindeki btn mizanl
ve ll heyt, yine o ilm-i muhte iaret eder. nk,
intizam ile i grmek, ilimle olur. l ile, tart ile
sanatkrne yapan, elbette kuvvetli bir ilme istinaden
yapar.
Hem btn mevcudatta grnen muntazammiktarlar,
hikmet ve maslahata gre biilmi ekiller, bir kaznn
dsturuyla ve kaderin pergriyle tanzim edilmi gibi
meyvedar vaziyetler ve heyetler, bir ilm-i muhti gsteriyor.
Evet, eyaya ayr ayr muntazam suretler vermek,
hereyin meslih-i hayatiyesine ve vcuduna lyk mahsus
bir ekil vermek, bir ilm-i muhtle olur, baka surette
olamaz.
Hem btn zhayata, herbirisine lyk bir tarzda,
mnasipvakitte, ummad yerde rzklarn vermek, bir
ilm-i muhtle olur. nk rzk gnderen, rzka muhta
olanlar bilecek, tanyacak,vaktini bilecek, ihtiyacn idrak
edecek; sonra rzkn lyk bir tarzda verebilir.
Hem umum zhayatn, ipham nvan altnda bir kanun-u
taayyne bal olan ecelleri, lmleri bir ilm-i muhti
gsteriyor. nk her taifenin, geri fertlerin zhiren
muayyen bir vakt-i eceli grnmyor, fakat o taifenin iki
had ortasnda mahdut bir zamanda ecelleri muayyendir. O
ecel hengmnda, o eyin arkasnda vazifesini idame
edecek olan neticesinin, meyvesinin, ekirdeinin
muhafazas ve bir taze hayata inklp ettirmesi, yine o ilm-i
muhti gsteriyor.
Hem btn mevcudata amil, herbir mevcuda lyk bir
surette rahmetin taltift, bir rahmet-i vsia iinde bir ilm-i
muhti gsteriyor. nk, mesel, zhayatn etfallerini stle
iae eden ve zeminin suya muhta nebttna yamurla
yardm eden, elbette etfli tanr, ihtiyalarn bilir ve o
nebtt grr ve yamurun onlara lzumunu derk eder;
sonra gnderir. Ve hkez, btn hikmetli, inyetli
rahmetinin hadsiz cilveleri, bir ilm-i muhti gsteriyor.
Hem btn eyann sanatndaki ihtimmat ve
sanatkrne tasvirat ve mhirne tezyinat, bir ilm-i muhti
gsteriyor. nk, binler vaziyet-i muhtemele iinde,
muntazam ve mzeyyen, sanatl ve hikmetli bir vaziyeti
intihap etmek, derin bir ilimle olur. Btn eyadaki u
tarz- intihabat, bir ilm-i muhti gsteriyor.
Hem icadve ibd- eyada keml-i suhulet, bir ilm-i
ekmele dellet eder. nk bir ite kolaylk ve bir vaziyette
suhulet, derece-i ilim ve maharetle mtenasiptir. Ne kadar
ziyade bilse, o derece kolay yapar.
te u srra binaen, herbiri birer mucize-i sanat olan
mevcudata bakyoruz ki, hayretnm bir derecede
suhuletle, kolaylkla, klfetsiz, dadaasz, ksa bir
zamanda, fakat muciznm bir surette icad edilir. Demek
hadsiz bir ilim vardr ki, hadsiz suhuletle yaplr. Ve hkez,
mezkr emreler gibi binler almet-i sadka var ki, u
kinatta tasarruf eden Ztn muht bir ilmi vardr. Ve
hereyi btn untyla bilir, sonra yapar.
Madem u KinatSahibinin byle bir ilmi vardr. Elbette
insanlar ve insanlarn amellerini grr ve insanlar neye
lyk ve mstehak olduklarn bilir; hikmet ve rahmetinin
muktezasna gre onlarla muamele eder ve edecek. Ey
insan! Akln bana al, dikkat et: Nasl bir Zt seni bilir ve
bakar, bil ve ayl!
Eer denilse: Yalnz ilim k deildir; irade dahi
lzmdr. rade olmazsa ilim k gelmez.
Elcevap: Btn mevcudatnasl ki bir ilm-i muhte dellet
ve ehadet eder. yle de, o ilm-i muht sahibinin irade-i
klliyesine dahi dellet eder. yle ki:
Herbir eye, hususan herbir zhayata, pek ok mevve
ihtimlt iinde, muayyen bir ihtimalle ve pek ok akm
yollar iinde, neticeli bir yolla ve pek ok imknt iinde
mtereddit iken gayet muntazam bir teahhus verilmesi,
hadsiz cihetlerle bir irade-i klliyeyi gsteriyor. nk,
hereyin vcudunu ihata eden hadsiz imknt ve ihtimlt
iinde ve semeresiz, akm yollarda ve kark ve yeknesak,
sel gibi mizansz akan cmid unsurlardan, gayet hassas bir
lyle, nazik bir tartyla ve gayet ince bir intizamla,
nazenin bir nizamla verilen mevzun ekil ve muntazam
teahhus, bizzarure ve bilbedhe, belki bilmahede, bir
irade-i klliyenin eseri olduunu gsterir.
nk, hadsiz vaziyetler iinde bir vaziyeti intihap
etmek, bir tahsis, bir tercih, bir kast ve bir irade ile olur. Ve
amd ve arzu ile tahsis edilir. Elbette tahsis, bir muhasss
iktiza eder. Tercih, bir mreccihi ister. Muhasss ve
mreccih ise iradedir. Mesel, insan gibi yzler muhtelif
cihazat ve ltn makinesi hkmnde olan bir vcudun, bir
katre sudan; ve yzer muhtelif zs bulunan bir kuun,
basit bir yumurtadan; ve yzer muhtelif ksmlara ayrlan
bir aacn, basit bir ekirdekten icadlar, kudret ve ilme
ehadet ettikleri gibi, gayet kat ve zarur bir tarzda,
onlarn Sniinde bir irade-i klliyeye dellet ederler ki, o
irade ile, o eyin hereyini tahsis eder. Ve o irade ile, her
czne, her uzvuna, her ksmna ayr, has bir ekil verir,
bir vaziyet giydirir.
Elhasl: Nasl ki eyada, mesel hayvnattaki
ehemmiyetli znn, esasat ve netic itibaryla birbirlerine
benzeyileri ve tevafuklar ve birtek sikke-i vahdet izhar
etmeleri, nasl kat olarak dellet ediyor ki, umum
hayvntn Snii birdir, Vhiddir, Ehaddir. yle de, o
hayvntn ayr ayr teahhuslar ve simalarndaki baka
baka hikmetli taayyn ve temeyyzleri dellet eder ki,
onlarn Sni-i Vhidi, Fil-i Muhtardr ve iradelidir;
istediini yapar, istemediini yapmaz, kast ve irade ile
iler.
Madem ilm-i lhye ve irade-i Rabbniyeye mevcudat
adedince, belki mevcudatn unt adedince dellet ve
ehadetvardr. Elbette, bir ksm feylesoarn irade-i
lhiyeyi ney ve bir ksm ehl-i bidatn kaderi inkr ve bir
ksm ehl-i dalletin, cziyta adem-i ttlan iddia
etmeleri ve tabiiyyunun bir ksm mevcudat tabiat ve
esbaba isnad etmeleri, mevcudat adedince muzaaf bir
yalanclktr ve mevcudatn unt adedince muzaaf bir
dallet divaneliidir. nk hadsiz ehadet-i sadkay
tekzip eden, hadsiz bir yalanclk ilemi olur.
te, meiet-i lhiyeile vcuda gelen ilerde, inaallah,
inaallah yerinde, bilerek tabi, tabi demek ne kadar
hata ve muhalif-i hakikat olduunu kyas et.
ONUNCU KELME
Yani, hibir ey Ona ar
gelemez. Daire-i imknda ne kadar eya var; o eyaya
gayet kolay vcut giydirebilir. Ve o derece ona kolay ve
rahattr ki, ... srryla, gya yalnz
emreder, yaplr.
Nasl ki gayet mahir bir sanatkr, ziyade kolay bir
tarzda, elini ie dokundurur dokundurmaz, makine gibi
iler. Ve o srat ve mahareti ifade iin denilir ki, O i ve
sanat ona o kadar musahhardr ki, gya emriyle,
dokunmasyla iler oluyor, sanatlar vcuda geliyor. yle
de, Kadr-i Zlcellin kudretine kar, eyann nihayet
derecede musahhariyet ve itaatine ve o kudretin nihayet
derecede klfetsiz ve suhuletle i grdne iareten

1
ferman eder.
u hakikat-i uzmnn hadsiz esrarndan be srrn, be
nktede beyan edeceiz.
1. Bireyin olmasn murad ettii zaman, Onun ii sadece Ol demektir; o da
oluverir. Ysin Sresi, 36:82.
BRNCS: Kudret-i lhiyeye nisbeten en byk ey, en
kk ey kadar kolaydr. Bir nevin umum efradyla icad,
bir fert kadar klfetsiz ve rahattr. Cenneti halk etmek, bir
bahar kadar kolaydr. Bir bahar icad etmek, bir iek kadar
rahattr.
u srr izah ve ispat eden, hare dair Onuncu Szn
hirinde, hem melikeve bek-i ruh ve hare dair Yirmi
Dokuzuncu Szde hair meselesinde, kinci Esasn
beyannda zikredilen nuraniyet srr, effyet srr, mukabele
srr, muvazene srr, intizam srr, itaat srr, alt temsille
ispat edilerek gsterilmitir ki, kudret-i lhiyeye nisbeten
yldzlar, zerreler gibi kolaydr; hadsiz efrad, bir fert kadar
klfetsiz ve rahata icad edilir. Madem o iki Szde bu alt
sr ispat edilmi; onlara havale ederek burada ksa keseriz.
KNCS: Kudret-i lhiyeye nisbeten herey msavi
olduuna delil-i kt ve burhan- st udur ki:
Hayvnatve nebttn icadnda, gzmzle gryoruz,
hadsiz bir sehvet ve kesret iinde, nihayet derecede bir
itkan, bir hsn- sanat bulunuyor. Hem nihayet derecede
karklk ve ihtilt iinde, nihayet derecede bir imtiyaz ve
tefrik grnyor. Hem nihayet derecede mebzuliyet ve
vsat iinde, nihayet derecede sanata kymettarlk ve
hilkate gzellik bulunuyor. Hem nihayet derecede
sanatkrne bir surette, ok cihazata ve ok zamana
muhta olmakla beraber, gayet derecede suhuletle ve
sratle icad ediliyor. det birden ve hiten, o mucizt-
sanat vcuda geliyor.
te, bilmahede, her mevsimde r-yi zeminde
grdmz bu faaliyet-i kudret, katiyen dellet eder ki, u
ef lin menba olan kudrete nisbeten, en byk ey en
kk ey kadar kolaydr. Ve hadsiz efradn icad ve
idareleri, bir fert kadar rahata icad ve idare edilir.
NCS: u kinatta, u grnen tasarrufat ve ef l
ile hkmeden Sni-i Kadrin kudretine nisbeten, en byk
kll, en kk czkadar kolay gelir. Efradca kesretli bir
kllnin icad, birtek cznin icad kadar suhuletlidir. Ve en
di bir czde, en yksek bir kymet-i sanat gsterilebilir.
u hakikatin srr- hikmeti menbadan kar:
Evvel: mdad- vhidiyetten.
Saniyen: Ysr- vahdetten.
Salisen: Tecell-i ehadiyetten.
Birinci menba olan imdad- vhidiyet: Yani, herey ve
btn eya, birtek ztn mlk olsa, o vakit, vhidiyet
cihetiyle herbir eyin arkasnda btn eyann kuvvetini
tahid edebilir. Ve btn eya, birtek ey gibi kolayca idare
edilir. u srr, yle bir temsille fehme takrib iin deriz:
Mesel, nasl ki bir memleketin tek bir padiah
bulunsa, o padiah o vahdet-i saltanatkanunu cihetiyle,
herbir neferin arkasnda bir ordu kuvvet-i mneviyesini
tahid edebilir; ve edebildii iin, o tek nefer, bir ah esir
edebilir ve ahn fevkinde, padiah namna hkmedebilir.
Hem o padiah, vhidiyet-i saltanat srryla bir neferi ve bir
memuru istihdam ve idare ettii gibi, btn orduyu ve
btn memurlarn idare edebilir. Gya vhidiyet-i saltanat
srryla, herkesi, hereyi, bir ferdin imdadna gnderebilir.
Ve herbir ferdi, btn efrad kadar bir kuvvete istinad
edebilir, yani ondan medet alabilir. Eer o vhidiyet-i
saltanat ipi zlse ve babozuklua dnse, o vakit herbir
nefer, hadsiz bir kuvveti birden kaybedip, yksek bir
makam- nfuzdan sukut eder, di bir adam makamna
gelir. Ve onlarn idare ve istihdamlar, efrad adedince
mklt peyd eder.
Aynen yle de,
1
u kinatn Snii,
Vhid olduundan, herbir eye kar, btn eyaya
mteveccih olan esmy tahid eder. Ve nihayetsiz bir
sanatla, kymettar bir surette icad eder. Lzum olsa, btn
eya ile birtek eye bakar, baktrr, medet verir ve kuvvetli
yapar. Ve btn eyay dahi, o vhidiyet srryla, birtek ey
gibi icad eder, tasarruf eder, idare eder.
1. En yce sfatlar Allahndr. Nahl Sresi, 16:60.
te, u imdad- vhidiyetsrryladr ki, u kinatta,
nihayet derecede mebzuliyet ve ucuzluk iinde, nihayet
derecede sanata ve kymete yksek ve li bir keyyet
grnyor.
kinci menba olan ysr- vahdet: Yani, birlik usulyle, bir
merkezde, bir elden, bir kanunla olan iler, gayet derecede
kolaylk veriyor. Mteaddit merkezlere, mteaddit kanuna,
mteaddit ellere dalsa, mklt peyd eder.
Mesel, nasl ki bir ordunun btn neferatnn bir
merkezden, bir kanunla, bir kumandan- zam emriyle
esasat- tehiziyeleri yaplsa, birtek nefer kadar kolay olur.
Eer ayr ayr fabrikalarda, ayr ayr merkezlerde
tehizatlar yaplsa, bir ordunun tehizine lzm olan btn
asker fabrikalar, birtek neferin tehizat iin lzm gelir.
Demek, eer vahdete istinad edilse, bir ordu, bir nefer
kadar kolay olur. Eer vahdet olmazsa, bir nefer, bir ordu
kadar, tehizin esasat cihetinde mklt peyd eder.
Hem bir aacn meyvelerine, vahdetnoktasnda bir
merkeze, bir kanuna, bir kke istinaden madde-i hayatiye
verilse, binler meyveler, tek bir meyve gibi kolay olur. Eer
herbir meyve ayr ayr merkeze raptedilse ve ayr ayr
yerden mevadd- hayatiyeleri gnderilse, herbir meyve
btn aa kadar mklt peyd eder. nk, btn
aaca lzm olan mevadd- hayatiye, herbir meyve iin
dahi lzmdr.
te, u iki temsilgibi,
1
u kinatn
Snii, Vhid-i Ehad olduu iin, vahdetle i grr. Ve
vahdetle i grd iin, btn eya birtek ey kadar kolay
olur. Hem birtek eyi, sanata btn eya kadar kymetli
yapabilir. Ve hadsiz efrad, gayet kymettar bir surette icad
ederek, u grnen hadsiz mebzuliyet ve nihayetsiz
ucuzluk lisanyla, cd-u mutlakn gsterir ve hadsiz
sehvetini ve nihayetsiz hallkyetini izhar eder.
1. En yce sfatlar Allahndr. Nahl Sresi, 16:60.
nc menba olan tecell-i ehadiyet: Yani, Sni-i Zlcell,
cisim ve cisman olmad iin, zaman ve mekn Onu kayt
altna alamaz. Ve kevn ve mekn, Onun uhuduna ve
huzuruna mdahale edemez. Ve vesit ve ecram, Onun
iline perde ekemez. Tevecchnde tecezz ve inksam
olmaz. Birey bireye mni olmaz. Hadsiz ef li, bir il gibi
yapar. Onun iindir ki, bir ekirdekte koca bir aac mnen
derc ettii gibi, bir lemi birtek fertte derc edebilir. Btn
lem, birtek fert gibi dest-i kudretinde evrilir. u srr
baka Szlerde izah ettiimiz gibi, deriz ki:
Nasl ki nuraniyetitibaryla bir derece kaytsz olan
gnein timsali herbir cilal, parlak eyde temessl eder.
Binlerle, milyonlarla yineler nuruna mukbil gelse, birtek
yine gibi, inksam etmeden, bizzat herbirinde cilve-i
misaliyesi bulunur. Eer yinenin istidad olsa, gne,
azametiyle onda srn gsterebilir. Birey bireye mni
olamaz. Binler, bir gibi ve binler yere bir yer gibi kolay
girer. Herbir yer, binler yer kadar o gnein cilvesine
mazhar olur.
te,
1
u kinat Sni-i Zlcellinin,
nur olan btn sftyla ve nuran olan btn esmsyla,
tevecch- ehadiyet srryla yle bir tecellsi var ki, hibir
yerde olmad halde, her yerde hazr ve nazrdr.
Tevecchnde inksam olmaz. Ayn anda, her yerde,
klfetsiz, mzahamesiz, her ii yapar.
1. En yce sfatlar Allahndr. Nahl Sresi, 16:60.
te, u imdad- vhidiyetve ysr- vahdet ve tecell-i
ehadiyet srryladr ki, btn mevcudat birtek Snie
verildii vakit, o btn mevcudat birtek mevcut gibi kolay
ve suhuletli olur. Ve herbir mevcut, hsn- sanata, btn
mevcudat kadar kymetli olabilir. Nasl ki mevcudatn
hadsiz mebzuliyeti iinde, herbir fertte hadsiz dekaik-i
sanatn bulunmas bu hakikati gsteriyor. Eer o mevcudat
dorudan doruya birtek Snie verilmezse, o zaman herbir
mevcut btn mevcudatkadar mkltl olur ve btn
mevcudat birtek mevcut kymetine sukut eder, iner. u
halde ya hibir ey vcuda gelmeyecek veya gelse de
kymetsiz, hie inecektir.
te u srdandr ki, ehl-i felsefenin en ziyade ileri
gidenleri olan sofestaler, tarik-i haktan yzlerini
evirdiklerinden, kfr ve dallet tarikine bakmlar;
grmler ki, irk yolu, tarik-i haktan ve tevhid yolundan
yz bin defa daha mkltldr, nihayet derecede gayr-
makuldr. Onun iin, bilmecburiye, hereyin vcudunu
inkr ederek akldan istifa etmiler.
DRDNCS: u kinatta, u grnen ef l ile
tasarruf eden Zt- Kadrin kudretine nisbeten Cennetin
icad bir bahar kadar kolay ve bir baharn icad bir iek
kadar kolaydr. Ve bir iein mehsin-i sanat ve letif-i
hilkati, bir bahar kadar letfetli ve kymetli olabilir.
u hakikatin srr eydir:
Birincisi: Snideki vcubile tecerrd.
kincisi: Mahiyetinin mbayenetiyle adem-i takayyd.
ncs: Adem-i tahayyz ile adem-i tecezzdir.
Birinci sr: Vcub ve tecerrdn hadsiz kolayla ve
nihayetsiz suhulete sebebiyet vermeleri, gayet derin bir
srdr. Onu bir temsil ile fehme takrib edeceiz. yle ki:
Vcut mertebeleri muhteliftir. Ve vcut lemleri ayr
ayrdr. Ayr ayr olduklar iin, vcutta rsuhu bulunan bir
tabaka-i vcudun bir zerresi, o tabakadan daha haf bir
tabaka-i vcudun bir da kadardr ve o da istiab eder.
Mesel, lem-i ehadetten olan kafadaki hardal kadar
kuvve-i hafza, lem-i mndan bir ktphane kadar
vcudu iine alr. Ve lem-i haricden olan trnak kadar bir
yine-i vcudun lem-i misaltabakasndan koca bir ehri
iine alr. Ve o lem-i haricden olan o yine ve o hafzann
uurlar ve kuvve-i icadiyeleri olsayd, bir zerrecik vcud-u
haricleri kuvvetiyle, o vcud-u mnevde ve misalde
hadsiz tasarrufat ve tahavvlt yapabilirlerdi. Demek,
vcut rsuh peyd ettike, kuvvet ziyadeleir; az bir ey,
ok hkmne geer. Hususan vcut rsuh-u tam
kazandktan sonra, maddeden mcerred ise, kayt altna
girmezse, o vakit cz bir cilvesi, sair haf tabakat-
vcudun ok lemlerini evirebilir.
te,
1
u kinatn Sni-i Zlcelli,
Vcibl-Vcuddur. Yani, Onun vcudu ztdir, ezeldir,
ebeddir, ademi mmtenidir, zevli muhaldir ve tabakat-
vcudun en rsihi, en esasls, en kuvvetlisi, en
mkemmelidir. Sair tabakat- vcut, Onun vcuduna
nisbeten gayet zayf bir glge hkmndedir. Ve o derece
Vcud-u Vcib, rsih ve hakikatli; ve vcud-u mmknat o
derece haf ve zayftr ki, Muhyiddin-i Arab gibi ok ehl-i
tahkik, sair tabakat- vcudu evham ve hayal derecesine
indirmiler,
2
demiler. Yani, Vcud-u
Vcibe nisbeten baka eylere vcut denilmemeli; onlar
vcut nvanna lyk deillerdir diye hkmetmiler.
1. En yce sfatlar Allahndr. Nahl Sresi, 16:60.
2. Ondan baka hibir gerek varlk yoktur.
te, Vcibl-Vcudun hem vcib, hem zt olan
kudretine kar, mevcudatn hem hdis, hem rz vcutlar
ve mmkntn hem kararsz, hem kuvvetsiz sbutlar,
elbette nihayet derecede kolay ve haf gelir. Btn ruhlar
har-i zamda ihy edip muhakeme etmek, bir baharda,
belki bir bahede, belki bir aata hair ve nerettii
yaprak ve iek ve meyveler kadar kolaydr.
kinci sr: Mbayenet-i mahiyet ve adem-i takayydn
kolayla sebebiyeti ise udur ki:
Sni-i Kinat, elbette kinatcinsinden deildir. Mahiyeti,
hibir mahiyete benzemez. yle ise, kinat dairesindeki
mnialar, kaytlar Onun nne geemez, Onun icraatn
takyid edemez. Btn kinat birden tasarruf edip
evirebilir. Eer kinat yzndeki grnen tasarrufat ve
ef l kinata havale edilse, o kadar mklt ve karkla
sebebiyet verir ki, hibir intizam kalmad gibi, hibir ey
dahi vcutta kalmaz, belki vcuda gelemez.
Mesel, nasl ki kemerli kubbelerdeki ustalk sanat o
kubbedeki talara havale edilse ve bir taburun zabite ait
idaresi neferta braklsa, ya hi vcuda gelmez, veyahut
ok mklt ve karklk iinde, intizamsz bir vaziyet
alacak. Halbuki, o kubbelerdeki talara vaziyet vermek
iin, ta nevinden olmayan bir ustaya verilse ve taburdaki
nefertn idaresi, mertebe itibaryla zabitlik mahiyetini haiz
olan bir zabite havale edilse, hem sanat kolay olur, hem
tedbir ve idare suhuletli olur. nk talar ve neferler
birbirine mni olurlar; usta ve zabit ise, mnisiz, her
noktaya bakar, idare eder.
te,
1
Vcibl-Vcudun mahiyet-i
kudsiyesi, mahiyt- mmknat cinsinden deildir. Belki
btn hakaik-i kinat, o mahiyetin Esm-i Hsnsndan
olan Hak isminin ualardr. Madem mahiyet-i
mukaddesesi hem Vcibl-Vcuddur, hem maddeden
mcerreddir, hem btn mhiyta muhaliftir; misli, misali,
mesli yoktur. Elbette o Zt- Zlcellin o kudret-i
ezeliyesine nisbeten btn kinatn idaresi ve terbiyesi, bir
bahar, belki bir aa kadar kolaydr. Har-i zam ve dr-
hiret, Cennet ve Cehennemin icad, bir gz mevsiminde
lm aalarn yeniden bir baharda ihylar kadar
kolaydr.
1. En yce sfatlar Allahndr. Nahl Sresi, 16:60.
nc sr: Adem-i tahayyz ve adem-i tecezznin
nihayet derecede olan kolayla sebebiyet vermelerinin
srr ise udur ki:
Madem Sni-i Kadrmekndan mnezzehtir; elbette
kudretiyle her meknda hazr saylr. Ve madem tecezz ve
inksam yoktur; elbette hereye kar btn esmsyla
mteveccih olabilir. Ve madem her yerde hazr ve hereye
mteveccih olur; yle ise mevcudat ve vesit ve ecram
Onun ef line mmnaat etmez, tavik etmez; belki hi
lzum yok. Faraza lzum olsa, elektriin telleri gibi ve
aacn dallar gibi ve insann damarlar gibi, eya, vesile-i
teshilt ve vasta-i vusul- hayat ve sebeb-i srat-i ef l
hkmne geer. Tavik, takyid, men ve mdahale yle
dursun, belki teshil ve tesri ve sle vesile hkmne geer.
Demek, Kadr-i Zlcellin tasarruft- kudretine, herey
itaat ve inkyad cihetinde-ihtiya yok; eer ihtiya
olsa-kolayla vesile olur.
Elhasl: Sni-i Kadr, klfetsiz, mulecesiz, sratle,
suhuletle, hereyi, o eye lyk bir surette halk eder.
Klliyt, cziyat kadar kolay icad eder. Cziyt, klliyat
kadar sanatl halk eder.
Evet, klliyt ve semvt ve arz halk eden kim ise,
semvt ve arzda olan cziyt ve efrad- zhayatiyeyi halk
eden elbette yine Odur ve Ondan baka olamaz. nk o
kk cziyat, o klliytn meyveleri, ekirdekleri, misal-i
musaarlardr.
Hem o cziyt icad eden kim ise, cziyt ihata eden
unsurlar ve semvt ve arz dahi O halk etmitir. nk,
gryoruz ki, cziyat, klliyta nisbeten birer ekirdek,
birer kk nsha hkmndedir. yle ise, o czleri halk
eden Ztn elinde, ansr- klliye ve semvt ve arz
bulunmaldr. T ki, hikmetinin dsturlaryla ve ilminin
mizanlaryla o kll ve muht mevcudatn hlsalarn,
mnlarn, nmunelerini, o kck misal-i musaarlar
hkmnde olan cziyatta derc edebilsin.
Evet, acaib-i sanatve garaib-i hilkat noktasnda cziyat
klliyattan geri deil; iekler yldzlardan aa deil;
ekirdekler aalarn mdnunda deil; belki ekirdekteki
nak- kader olan mnev aa, badaki nesc-i kudret olan
mcessem aatan daha aciptir. Ve hilkat-i insaniye,
hilkat-i lemden daha aciptir. Nasl ki bir cevher-i ferd
stnde, esir zerrtyla bir Kurn- hikmet yazlsa, semvt
yzndeki yldzlarla yazlan bir kurn- azametten
kymete daha ehemmiyetli olabilir. yle de, ok kk
cziyatlar var, mucizt- sanata klliyattan stndr.
BENCS: Sabk beyanatmzda, icad- mahlkatta
grnen hadsiz kolaylk, gayet derecede abukluk,
nihayetsiz srat-i ef l, nihayetsiz suhuletle icad- eyann
srlarn, hikmetlerini bir derece gsterdik. te u
nihayetsiz srat ve hadsiz suhuletle vcud-u eya, ehl-i
hidayete yle kat bir kanaat verir ki:
Mahlkat icadeden Ztn kudretine nisbeten Cennetler,
baharlar kadar; baharlar, baheler kadar; baheler, iekler
kadar kolay gelir.
1
srryla, nev-i
beerin hair ve neri, birtek nefsin imte ve ihys gibi
suhuletlidir.


2
tasrihiyle, btn insanlar hairde ihy etmek, istirahat
iin dalan bir orduyu, bir boru sesiyle toplamak kadar
kolaydr.
1. Sizin yaratlmanz da, diriltilmeniz de, tek bir kiinin yaratlp diriltilmesi
gibidir. Lokman Sresi, 31:28.
2. Tek bir sesledir ki, hepsi birden toplanp huzurumuza getirilirler. Ysin
Sresi, 36:53.
te u hadsiz srat ve nihayetsiz suhulet, bilbedhe,
kudret-i Sniin kemline ve herey Ona nisbeten kolay
olduuna delil-i kat ve burhan- yakn olduu halde, ehl-i
dalletin nazarnda Sniin kudretiyle eyann tekili ve
icadki vcub derecesinde suhuletlidirbin derece
muhal olan kendi kendine teekkl ile iltibasa sebep
olmutur. Yani baz di eylerin vcuda gelmelerini ok
kolay grdkleri iin, onlarn tekilini, teekkl
tevehhm ediyorlar. Yani, icad edilmiyorlar, belki kendi
kendine vcut buluyorlar. te, gel, ahmakln nihayetsiz
derectna bak ki, nihayetsiz bir kudretin delilini, onun
ademine delil yapar, nihayetsiz muhalt kapsn aar.
nk o halde, Sni-i leme lzm olan nihayetsiz kudret
ve muht ilim gibi evsf- keml, her mahlkun her
zerresine verilmek lzm gelir, t kendi kendine teekkl
edebilsin.
ON BRNC KELME
Yani, dr- fniden dr- bkiye dnlecek
ve Kadm-i Bknin makarr- saltanat- ebediyesine
gidilecek ve kesret-i esbabdan Vhid-i Zlcellin daire-i
kudretine gidilecek, dnyadan hirete geilecek. Merciiniz
Onun derghdr, melceiniz Onun rahmetidir. Ve hkez...
u kelimenin bunlar gibi ifade ettii pek ok hakikatler
var. u hakikatlerin iinde, saadet-i ebediyeile Cennete
dneceinizi ifade eden hakikat ise, Onuncu Szn on iki
burhan- kat-yi yakniyle ve Yirmi Dokuzuncu Szn pek
ok delil-i katay tazammun eden alt esasyla o derece
kat ispat edilmitir ki, baka beyana hcet brakmyor.
Gurub eden gnein ertesi sabah yeniden tul edecei
katiyetinde o iki Sz ispat etmiler ki, u dnyann mnev
gnei olan hayat dahi, harab- dnya ile gurubundan
sonra, harin sabahnda bki bir surette tul edecektir. Ve
cin ve insin bir ksm saadet-i ebediyeye ve bir ksm da
ekavet-i ebediyeye mazhar olacaktr.
Madem Onuncu ve Yirmi Dokuzuncu Szler bu hakikati
kemliyle ispat etmiler. Sz onlara havale edip, yalnz
deriz ki:
Sabk beyanatta kat ispat edildii zere, nihayetsiz bir
ilm-i muht ve hadsiz bir irade-i klliye ve nihayetsiz bir
kudret-i mutlaka sahibi olan u kinatn Sni-i Hakmi ve
u insanlarn Hlk- Rahmi, btn semv kitaplar ve
fermanlaryla Cenneti ve saadet-i ebediyeyi nev-i beerin
ehl-i imanna vaad etmitir. Madem vaad etmitir, elbette
yapacaktr. nk vaadinde hulf etmek Ona muhaldir.
nk vaadini ifa etmemek, gayet irkin bir noksandr.
Kmil-i Mutlak, noksandan mnezzeh ve mukaddestir.
Vaad ettiini yapmamak, ya cehlinden veya aczinden
yapamaz. Halbuki, o Kadr-i Mutlak ve Alm-i Klli ey
hakknda cehil ve acz muhal olduundan, hulf- vaad dahi
muhaldir.
Hem bata Fahr-i lemAleyhissalt Vesselm olarak
btn enbiya ve evliya ve asya ve ehl-i iman,
mtemdiyen o Rahm-i Kermden, vaad ettii saadet-i
ebediyeyi rica edip yalvaryorlar ve niyaz edip istiyorlar.
Hem btn Esm-i Hsnile beraber istiyorlar. nk,
bata efkati ve rahmeti, adaleti ve hikmeti ve Rahmn ve
Rahm, dil ve Hakm isimleri ve rububiyeti ve saltanat
ve Rab ve Allah isimleri gibi ekser Esm-i Hsns, daire-i
hireti ve saadet-i ebediyeyi iktiza ve istilzam ederler ve
tahakkukuna ehadet ve dellet ediyorlar. Belki, Onuncu
Szde ispat edildii gibi, btn mevcudat btn hakaikiyle
dr- hirete iaret ediyorlar.
Hem, fermn- zamolan Kurn- Hakm, binler yt ve
beyyintyla ve berhin-i sadka-i katiyesiyle o hakikati
gsteriyor ve talim ediyor. Ve nev-i beerin mbihil-iftihar
olan Habib-i Ekrem, binler mucizt- bhireye istinad
ederek, btn hayatnda, btn kuvvetiyle o hakikati ders
vermi, ispat etmi, iln etmi, grm ve gstermi.

.
.


1

2


3


4

5

6


7
1. Allahm! Ona, line ve ashabna, Cennetteki ehl-i Cennetin nefesleri
saysncasalt ve selm et ve bereket ihsan et. Bizi, bu kitabn
nairini,arkadalarn, sahibi olan Saidi, anne ve babalarmz, erkek ve
kzkardelerimizi, onun sanca altnda saidler olarak haret; bizi
onunefaatiyle rzklandr; bizi, onun l ve ashabyla beraber,
rahmetinleCennete koy, ey Erhamrrhimn. min, min.
2. Ey Rabbimiz, unutur veya hataya der de bir kusur ilersek bizi onunla
hesaba ekme. Bakara Sresi, 2:286.
3. Ey Rabbimiz! Bizi doru yola eritirdikten sonra kalblerimizi
sapklameylettirme. Yce katndan bize bir rahmet bala. Muhakkak ki
verenSensin, dua edip istediklerimizi bize balayan Sensin. l-i mrnSresi,
3:8.
4. Ey Rabbim, gnlme genilik ver. imi kolaylatr. Dilimdeki
tutukluuzt ki szm iyice anlasnlar. Th Sresi, 20:25-28.
5. Dualarmz kabul et, ey Rabbimiz. Hereyi hakkyla iiten de, hereyi
hakkylabilen de ancak Sensin. Bakara Sresi, 2:127.
6. Tevbemizi kabul et. Muhakkak ki tevbeleri ok kabul eden ve rahmeti
hereyi kuatan ancak Sensin. Bakara Sresi, 2:128.
7. Seni her trl noksandan tenzih ederiz. Senin bize rettiinden
bakabilgimiz yoktur. Muhakkak ki ilmi ve hikmeti hereyi kuatan
Sensin.Bakara Sresi, 2:32.
Yirminci Mektubun Onuncu
Kelimesine Zeyl

1

2

3


4
1. Her trl noksan sfatlardan yce olan Allahn adyla.
2. Hibir ey yoktur ki Allah hamd ile tesbih etmesin. sr Sresi, 17:44.
3. Haberiniz olsun ki, kalbler ancak Allahn zikriyle huzura kavuur. Rad
Sresi, 13:28.
4. Birok geimsiz kimsenin ortakl altndaki bir kleyi, Allah misal olarak
verdi. Zmer Sresi, 39:29.
SUAL: Sen ok yerlerde demisin ki: Vahdette nihayet
derecede kolaylk var; kesrette ve irkte nihayet mklt
oluyor. Vahdette vcub derecesinde bir suhulet var; irkte
imtin derecesinde bir suubet var diyorsun. Halbuki,
gsterdiin mklt ve muhlt, vahdet tarafnda da
cereyan eder. Mesel, diyorsun: Eer zerreler memur
olmazlarsa, herbir zerrede, ya bir ilm-i muht veya bir
kudret-i mutlaka veya hadsiz mnev makineler, matbaalar
bulunmak lzm gelir. Bu ise yz derece muhaldir.
Halbuki, o zerreler memur-u lh de olsalar, yine yle bir
mazhariyet lzm gelir-t hadsiz muntazam vazifelerini
yapabilsinler. Bunun hallini isterim.
Elcevap: ok Szlerde izah ve ispat etmiiz ki, btn
mevcudat birtek Snie verilse, birtek mevcut gibi kolay ve
suhuletli olur. Eer mteaddit esbaba ve tabiata isnad
edilse, birtek sinek semvt kadar, bir iek bir bahar
kadar, bir meyve bir bahe kadar mkltl ve suubetli
olur. Madem u mesele baka Szlerde izah ve ispat
edilmi; onlara havale edip, urada yalnz iaretle o
hakikate kar nefsin itminnn temin edecek temsil
beyan edeceiz.
BRNC TEMSL: Mesel effaf, parlak bir zerrecik,
bizzat kendi bayla bir kibrit ba kadar bir nur iinde
yerlemez ve ona masdar olamaz. Kendi cirmi kadar ve
mahiyeti miktarnca, bilasle, cz, zerre gibi bir nuru
olabilir. Fakat o zerrecik, gnee intisap edip, ona kar
gzn ap baksa, o vakit o koca gnei ziyasyla, elvn-
sebasyla, hararetiyle, hatt mesafesiyle iine alabilir ve
bir nevi tecell-i zamna mazhar olur. Demek, o zerre
kendi kendine kalsa, bir zerre kadar ancak i grebilir. Eer
gnee memur ve mensup ve mirat saylsa, gne gibi,
gnein icraatndaki bir ksm cz nmunelerini
gsterebilir.
te,
1
herbir mevcut, hatt herbir
zerre, eer kesrete ve irke ve esbaba ve tabiata ve kendi
kendine isnad edilse, o vakit herbir zerre, herbir mevcut, ya
bir ilm-i muht ve kudret-i mutlaka sahibi olmal; veyahut
hadsiz mnev makine ve matbaalar iinde teekkl
etmelit ona tevdi edilen acip vazifeleri yapabilsin. Eer
o zerreler Vhid-i Ehade isnad edilse, o vakit herbir
masnu, herbir zerre Ona mensup olur, Onun memuru
hkmne geer. u intisab, onu tecellye mazhar eder. Bu
mazhariyet ve intisapla, nihayetsiz bir ilim ve kudrete
istinad eder. Hlknn kuvvetiyle, milyonlar defa kuvvet-i
ztsinden fazla ileri, vazifeleri, o intisap ve istinad srryla
yapar.
1. En yce sfatlar Allahndr. Nahl Sresi, 16:60.
KNC TEMSL: Mesel iki karde var. Birisi cesur,
kendine gvenir; dieri hamiyetli, milliyetperverdir.
Bir muharebe zamannda, kendine gvenen adam
devlete intisap etmez, kendi bayla i grmek ister. Kendi
kuvvetinin menbalarn belinde tamaya mecbur olur.
Tehizatn, cephanelerini kendi kuvvetine gre ekmeye
muztardr. O ahs ve kk kuvvet miktarnca, dman
ordusunun bir onbasyla ancak mcadele eder; fazla
birey elinden gelmez.
teki karde kendine gvenmiyor ve kendisini ciz,
kuvvetsiz biliyor; padiaha intisap etti, askere kaydedildi. O
intisapla, koca bir ordu, ona nokta-i istinad oldu. Ve o
istinadla, arkasnda, padiahn himmetiyle bir ordunun
mnev kuvveti tahid edilebilir bir kuvve-i mneviye ile
harbe atld. T dmann malp ordusu iindeki ahn
byk bir mirine rast geldi. Kendi padiah namna,
Seni esir ediyorum, gel der, esir eder, getirir.
u halin srr ve hikmeti udur ki:
Evvelki babozuk, kendi menba- kuvvetini ve
tehizatn kendisi tamaya mecbur olduu iin, gayet
cz i grebilirdi. u memur ise, kendi kuvvetinin
menban tamaya mecbur deil; belki onu ordu ve
padiah tayor. Mevcut telgraf ve telefon teline makinesini
kk bir telle raptetmek gibi, u adam bu intisapla
kendini o hadsiz kuvvete rapteder.
te,
1
eer her mahlk, her zerre
dorudan doruya Vhid-i Ehade isnad edilse ve onlar ona
intisap etseler, o vakit o intisap kuvvetiyle ve Seyyidinin
havliyle, emriyle, karnca Firavunun sarayn bana ykar,
baaa atar; sinek Nemrudu gebertip Cehenneme atar;
bir mikrop, en cebbar bir zalimi kabre sokar; buday tanesi
kadar am ekirdei, bir da gibi bir am aacnn destgh
ve makinesi hkmne geer; havann zerresi, btn
ieklerin, meyvelerin ayr ayr ilerinde, teekkltlarnda
muntazaman, gzelce alabilir. Btn bu kolaylk,
bilbedhe, memuriyet ve intisaptan ileri geliyor. Eer i
babozuklua dnse, esbaba ve kesrete ve kendi
kendilerine braklp irk yolunda gidilse, o vakit herey
cirmi kadar ve uuru miktarnca i grebilir.
1. En yce sfatlar Allahndr. Nahl Sresi, 16:60.
NC TEMSL: Mesel iki arkada var; hi
grmedikleri bir memleketin ahvline dair istatistikli bir
nevi corafya yazmak istiyorlar.
Birisi, o memleketin padiahna intisapedip, telgraf ve
telefon dairesine girer. On paralk bir telle kendi telefon
makinesini devletin teline rapteder. Her yerle grr,
muhabere eder, malmat alr. Gayet muntazam ve
mkemmel corafya istatistiine ait sanatkrne bir eser
yapar.
teki arkada ise, ya elli sene mtemadiyen gezecek ve
mkltla her yeri grp her hdiseyi iitecek; veyahut
milyonlarla liray sarf edip, devletin tel ve telefon
temdidat kadar ve padiah gibi telgraf sahibi olacak. T,
evvelki arkada gibi o mkemmel eseri yapsn.
yle de,
1
eer hadsiz eya ve
mahlkat Vhid-i Ehade verilse, o vakit o irtibatla herey
birer mazhar olur. O ems-i Ezelnin tecellsine
mazhariyetle, kavnin-i hikmetine ve destir-i ilmiyesine
ve nevmis-i kudretine irtibat peyd eder. O vakit, havl ve
kuvvet-i lhiye ile hereyi grr bir gz ve her yere bakar
bir yz ve her ie geer bir sz hkmnde bir cilve-i
Rabbniyeye mazhar olur. Eer o intisap kesilse, o ey,
btn eyadan dahi inkta eder, cirmi kadar bir kkle
sr. O halde bir ulhiyet-i mutlaka sahibi olmal ki,
evvelki vaziyette grd ileri grebilsin.
1. En yce sfatlar Allahndr. Nahl Sresi, 16:60.
Elhasl: Vahdet ve iman yolunda, vcub derecesinde bir
suhulet ve kolaylk var. irk ve esbabda, imtin
derecesinde mklt ve suubet var. nk bir vhid,
klfetsiz olarak, kesr eyaya bir vaziyet verir ve bir
neticeyi istihsal eder. Eer o vaziyeti almay ve o neticeyi
istihsal etmeyi, o eya-y kesreye havale edilse, o vakit
pek ok klfetle ve pek ok hareketlerle ancak o vaziyet
alnr ve o netice istihsal edilir.
Mesel, nc Mektupta denildii gibi,
semvtmeydannda, ems ve kamer kumandas altnda
yldzlar ordusunu harekete getirmekle, her gece ve her
sene, aal, tesbihkrne bir seyeran ve cereyan vermek
demek olan cazibedar, sevimli vaziyet-i semviye ve
mevsimlerin deimesi gibi byk maslahatlarn vcut
bulmas demek olan o ulv, hikmetli netice-i arziye, eer
vahdete verilse, o Sultan- Ezel, kolayca, kre-i arz gibi bir
neferi o vaziyet ve o netice iin ecrm- ulviyeye
kumandan tayin eder. O vakit, arz, emir aldktan sonra,
memuriyet neesinden, Mevlev gibi zikir ve sema kalkar,
az bir masraa o gzel vaziyet hsl olur, o mhim netice
vcut bulur. Eer arza Sen dur, karma denilse ve o
netice ve o vaziyetin istihsali de semvta havale edilse ve
vahdetten kesrete ve irke gidilse, her gn ve her sene,
binler derece kre-i arzdan byk olan milyonlar adedince
yldzlar hareket etmek, milyarlar senemesafeyi yirmi drt
saatte ve bir senede kestirmek lzmdr.
Netice-i meram: Kurn ve ehl-i iman, hadsiz masnuat
bir Sni-i Vhide verir, dorudan doruya her ii Ona isnad
eder, vcub derecesinde suhuletli bir yolda gider, sevk
eder. Ve ehl-i irk ve tuyan, bir masnu-u vhidi hadsiz
esbaba isnad ederek, imtin derecesinde suubetli bir yolda
gider. u halde, Kurn yolunda btn masnuat ile, dallet
yolunda bir masnu-u vhid beraberdirler. Hatt, belki
btn eyann vhidden suduru, bir vhidin hadsiz
eyadan sudurundan ok derece eshel ve kolaydr. Nasl ki
bir zabit, bin neferin tedbirini bir nefer gibi kolay yapar. Ve
bir neferin tedbiri bin zabite havale edilse, bin nefer kadar
mkltl olur, kemekee sebebiyet verir.
te u hakikati, u yet-i azme, ehl-i irkin bana
vuruyor, datyor:



1


2



3

.. ..
.. ..
.. ..




.

4
1. Birok geimsiz kimsenin ortakl altndaki bir kle ile, tek bir
efendiyebal olan bir kleyi Allah misal olarak verdi. Bu ikisinin durumu
birolur mu? Hamd Allaha mahsustur; lkin onlarn ou bunu bilmez.
ZmerSresi, 39:29.
2. Seni her trl noksandan tenzih ederiz. Senin bize rettiinden
bakabilgimiz yoktur. Muhakkak ki ilmi ve hikmeti hereyi kuatan
Sensin.Bakara Sresi, 2:32.
3. Allahm! Efendimiz Muhammede ve btn l ve ashabna, kinatn zerrt
adedince salt ve selm et. lemlerin Rabbi olan Allaha hamd olsun.
4. Ey Ehad ve Vhid ve Samed olan, Ey Ondan baka hibir ilh bulunmayan,
Eybir olan ve hibir eriki bulunmayan, Ey btn mlk Onun olan ve
btnhamd ona mahsus olan, Ey hayat veren ve lm veren, Ey btn
hayrelinde bulunan, Ey hereye hakkyla kdir olan, Ey btn
mahlkatndn Ona olan Allahm! Bu kelimelerin hakk iin, bu
risaleninnairini, arkadalarn ve sahibi Saidi kmil muvahhidlerden
vemuhakkik sddklardan ve mttak mminlerden eyle. min.
Allahm!Ehadiyetinin srr hrmetine, bu kitabn nairini tevhidin esrarna
birnair, kalbini imann envrna mazhar eyle ve lisann Kurnnhakaikiyle
intak et. min, min, min.
Yirmi Birinci Mektup

1

2





3
EY HANESNDE ihtiyar bir valide veya pederi veya
akrabasndan veya iman kardelerinden bir amel-mande
veya ciz, all bir ahs bulunan gal! u yet-i kerimeye
dikkat et, bak: Nasl ki bir yette, be tabaka ayr ayr
surette ihtiyar valideyne efkati celb ediyor!
Evet, dnyada en yksek hakikat, peder ve validelerin
evltlarna kar efkatleridir. Ve en li hukuk dahi, onlarn
o efkatlerine mukbil hrmet haklardr. nk onlar,
hayatlarn, keml-i lezzetle evltlarnn hayat iin feda
edip sarf ediyorlar. yle ise, insaniyeti sukut etmemi ve
canavara inklp etmemi herbir veled, o muhterem, sadk,
fedakr dostlara hlisne hrmet ve samimne hizmet ve
rzalarn tahsil ve kalblerini honutetmektir. (Amca ve
hala, peder hkmndedir; teyze ve day, anahkmndedir.)
4
1. Her trl noksan sfatlardan yce olan Allahn adyla.
2. Hibir ey yoktur ki Allah hamd ile tesbih etmesin. sr Sresi, 17:44.
3. Onlardan biri veya her ikisi senin yannda ihtiyarlk ana eriecek
olursa,onlara sakn f bile deme, onlar azarlama; onlara gzel sz
syle.Onlara merhamet ve tevazu kanadn ger ve de ki: Ey Rabbim, nasl onlar
beni kkken besleyip byttlerse, Sen de onlara ylece merhametbuyur.
Sizin iinizde olan Rabbiniz hakkyla bilir. Eer siz salihkimseler olursanz,
muhakkak ki O, kendisine ynelenler iin okbalaycdr. sr Sresi,
17:23-25.
4. Buhar, Sulh, 6; Tirmiz, Birr, 6; Eb Dvud, Talak, 35; Mecmeuz-Zevid, 9:269;
Deylem, Msnedl-Firdevs, 2:207.
te, o mbarek ihtiyarlarn vcutlarn istiskal edip
lmlerini arzu etmek ne kadarvicdanszlk ve ne kadar
alaklktr, bil, ayl! Evet, hayatn seninhayatna feda
edenin zevl-i hayatn arzu etmek ne kadar irkin bir
zulm, bir vicdanszlk olduunu anla!
Ey derd-i maietle mptel olan insan! Bil ki, senin
hanendeki bereket direi ve rahmet vesilesi ve musibet
das, hanendeki o istiskal ettiin ihtiyar veya kr
akrabandr. Sakn deme, Maietim dardr, idare
edemiyorum. nk onlarn yznden gelen bereket
olmasayd, elbette senin dyk- maietin daha ziyade
olacakt. Bu hakikati benden inan. Bunun ok kat
delillerini biliyorum; seni de inandrabilirim. Fakat uzun
gitmemek iin ksa kesiyorum; u szme kanaat et.
Kasem ederim, u hakikat gayet katdir. Hatt nes ve
eytanm dahi buna kar teslim olmular. Nefsimin inadn
kran ve eytanm susturan bir hakikat, sana kanaat
vermeli.
Evet, kinatn ehadetiyle, nihayet derecede Rahmn,
Rahm ve Ltif ve Kerm olan Hlk- Zlcelli vel-kram,
ocuklar dnyaya gnderdii vakit, arkalarndan rzklarn
gayet ltif bir surette gnderip ve memeler musluundan
azlarna aktt gibi, ocuk hkmne gelen ve
ocuklardan daha ziyade merhamete lyk ve efkate
muhta olan ihtiyarlarn rzklarn dahi, bereket suretinde
gnderir. Onlarn iaelerini, tamahkr ve bahl insanlara
ykletmez.

1


2
yetlerinin ifade ettikleri hakikati, btn zhayatn env-
mahlklar lisan- hal ile barp o hakikat-i kermneyi
sylyorlar.
1. phesiz ki rzk veren, mutlak kudret ve kuvvet sahibi olan ancak
Allahtr. Zriyat Sresi, 51:58.
2. Yeryznde yryen ve kendi rzkn yklenemeyen nice canlnn ve sizin
rzknz Allah verir. Ankebut Sresi, 29:60.
Hatt deil yalnz ihtiyar akraba, belki insanlara arkada
verilen verzklar insanlarn rzklar iinde gnderilen kedi
gibi baz mahlklarn rzklar dahi bereket suretinde
geliyor. Bunu teyid eden ve kendim grdm bir misal:
Benim yakn dostlarm bilirler ki,iki sene evvel hergn
yarm ekmeko kyn ekmei kktmuayyen bir
taynm vard ki, ok defa bana k gelmiyordu. Sonra drt
kedi bana misar geldiler. O ayn taynm hem bana, hem
onlara k geldi. ok kere de fazla kalrd.
te u hal o derece tekerrr edip bana kanaat verdi ki,
ben kedilerin bereketinden istifade ediyordum. Kat bir
surette iln ediyorum, onlar bana br deil. Hem onlar
benden deil, ben onlardan minnet alrdm.
Ey insan! Madem canavar suretinde bir hayvan,
insanlarn hanesine misar geldii vakit berekete medar
oluyor. yle ise, mahlkatn en mkerremi olan insan; ve
insanlarn en mkemmeli olan ehl-i iman; ve ehl-i imann
en ziyade hrmet ve merhamete yn aceze, all
ihtiyareler; ve all ihtiyarlarn iinde efkat ve hizmet ve
muhabbete en ziyade lyk ve mstehak bulunan
akrabalar; ve akrabalarn iinde dahi en hakik dost ve en
sadk muhib olan peder ve valide, ihtiyarlk halinde bir
hanede bulunsa, ne derece vesile-i bereket ve vasta-i
rahmet ve

1
srrylayani, Beli bklm ihtiyarlarnz
olmasayd, bellar sel gibi stnze dklecektine
derece sebeb-i def-i musibet olduklarn sen kyas eyle.
te, ey insan, akln bana al. Eer sen lmezsen,
ihtiyar olacaksn.

2
srryla, sen valideynine
hrmet etmezsen, senin evldn dahi sana hizmet
etmeyecektir. Eer hiretini seversen,ite sana mhim bir
dene: Onlara hizmet et, rzalarn tahsil eyle.Eer dnyay
seversen, yine onlar memnun et ki, onlarn
yzndenhayatn rahatl ve rzkn bereketli gesin. Yoksa
onlar istiskal etmek, lmlerini temenni etmek ve onlarn
nazik ve seritteessr kalblerini rencide etmekle,
3

srrna mazhar olursun.
1. el-Acln, Kefl-Haf,2:163; Syt, Kenzl-Umml, 9:167; mam- Gazl,
hyu Ulmid-Dn, s. 341; Mecmeuz-Zevaid, 10:227; Beyhak, es-Snenl-
Kbr, 3:345.
2. Her amel kendi cinsinden bireyle karlk grr. Acln, Keful-Haf,
1:332; Aliyyul-Kri, el-Esrrul-Merfa, 103.
3. Dnyay da, hireti de kaybetti. Hac Sresi, 22:11.
Eer rahmet-i Rahmn istersen, o Rahmnn
vedalarna ve senin hanendeki emanetlerine rahmet et.
hiret kardelerimden Mustafa avuisminde bir zt
vard. Dininde, dnyasnda muvaffakiyetli gryordum,
srrn bilmezdim. Sonra anladm ki, o muvaffakiyetin
sebebi: O zt ise, ihtiyar peder ve validelerinin haklarn
anlam ve o hukuka tam riayet etmi ve onlarn yznden
rahat ve rahmet bulmu,inaallah hiretini de tamir etmi.
Bahtiyar olmak isteyen, ona benzemeli.
:

1


2
1. Allahm! Cennet annelerin ayaklar altndadr buyuran zta ve btn l
veashabna salt ve selm et. [Trnak iindeki metnin kayna: Syt,
el-Cmius-Sar,3642; el-Acln, Kefl-Haf, 1:335; el-Elbn, Sahhul-
Cmiis-Sar ve Ziydetuhu, 1259, 1260]
2. Seni her trl noksandan tenzih ederiz. Senin bize rettiinden
bakabilgimiz yoktur. Muhakkak ki Sen, ilmi ve hikmeti hereyi kuatan Alm-i
Hakmsin. Bakara Sresi, 2:32.
Yirmi kinci Mektup

1

2
u Mektup iki mebhastr. Birinci Mebhas, ehl-i iman uhuvvete
ve muhabbete davet eder.
Birinci Mebhas

3


4


5
MMNLERDE nifak ve ikak, kin ve advete
sebebiyet veren tarafgirlik ve inat ve haset, hakikate ve
hikmete ve insaniyet-i kbr olan slmiyete ve hayat-
ahsiyece ve hayat- itimaiyece ve hayat- mneviyece
irkin ve merduttur, muzr ve zulmdr ve hayat- beeriye
iin zehirdir. u hakikatin gayet ok vcuhundan alt
vechini beyan ederiz.
1. Allahn adyla.
2. Hibir ey yoktur ki Allah hamd ile tesbih etmesin. sr Sresi, 17:44.
3. Mminler ancak kardetirler; siz de kardelerinizin arasn dzeltin.
Hucurat Sresi, 49:10.
4. Ktle iyiliin en gzeliyle karlk ver. Bir de bakarsn, aranzda
dmanlk bulunan kimse candan bir dost oluvermitir. Fusslet Sresi, 41:34.
5. fkelerini yutanlar ve insanlarn kusurlarn affedenlere gelince, Allah
iyilikyapanlar ve iyi kullukta bulunanlar sever. l-i mrn Sresi, 3:134.
BRNC VECH
Hakikat nazarndazulmdr.
Ey mmine kin ve advet besleyen insafsz adam! Nasl
ki, sen bir gemide veya bir hanede bulunsan, seninle
beraber dokuz msum ile bir cni var. O gemiyi gark ve o
haneyi ihrak etmeye alan bir adamn ne derece
zulmettiini bilirsin. Ve zalimliini, semvta iittirecek
derecede baracaksn. Hatt birtek msum, dokuz cni
olsa, yine o gemi hibir kanun-u adaletle batrlmaz.
Aynen yle de, sen, bir hane-i Rabbniyeve bir sene-i
lhiye olan bir mminin vcudunda, iman ve slmiyet ve
komuluk gibi, dokuz deil, belki yirmi sfat- msume
varken, sana muzr olan ve houna gitmeyen bir cni sfat
yznden ona kin ve advet balamakla o hane-i
mneviye-i vcudun mnen gark ve ihrakna, tahrip ve
batmasna teebbs veya arzu etmen, onun gibi en ve
gaddar bir zulmdr.
KNC VECH
Hem hikmetnazarnda dahi zulmdr. Zira malmdur
ki, advet ve muhabbet, nur ve zulmet gibi zttrlar. kisi,
mn-y hakiksinde olarak beraber cem olamazlar.
Eer muhabbet, kendi esbabnn rhaniyetine gre bir
kalbde hakik bulunsa, o vakit advet mecaz olur, acmak
suretine inklp eder. Evet, mmin, kardeini sever ve
sevmeli. Fakat fenal iin yalnz acr. Tahakkmle deil,
belki ltua slahna alr. Onun iin, nass- hadsle,
gnden fazla mmin mmine ksp kat- mkleme
etmeyecek.
1
1. Buhar, Edeb: 57, 62; stizn: 9; Mslim, Birr: 23, 25, 26; Eb Dvud, Edeb: 47;
Tirmiz, Birr: 21, 24;bni Mce, Mukaddime: 7; Msned, 1:176, 183; 3:110, 165, 199,
209, 225; 4:20, 327, 328; 5:416, 421, 422.
Eer esbab- advet galebe alp, advet, hakikatiyle bir
kalbde bulunsa, o vakit muhabbet mecaz olur, tasannu ve
temelluk suretine girer.
Ey insafsz adam! imdi bak ki, mmin kardeine kin ve
advet ne kadar zulmdr. nk, nasl ki sen di, kk
talar Kbeden daha ehemmiyetli ve Cebel-i Uhuddan
daha byk desen, irkin bir aklszlk edersin. Aynen yle
de, Kbe hrmetinde olan iman ve Cebel-i
Uhudazametinde olan slmiyet gibi ok evsf- slmiye
muhabbeti ve ittifak istedii halde, mmine kar advete
sebebiyet veren ve di talar hkmnde olan baz kusurt
iman ve slmiyete tercih etmek, o derece insafszlk ve
aklszlk ve pek byk bir zulm olduunu, akln varsa
anlarsn.
Evet, tevhid-i iman, elbette tevhid-i kulbu ister. Ve
vahdet-i itikaddahi, vahdet-i itimaiyeyi iktiza eder. Evet,
inkr edemezsin ki, sen bir adamla beraber bir taburda
bulunmakla, o adama kar dostne bir rabta anlarsn; ve
bir kumandann emri altnda beraber
bulunduunuzdan,arkadane bir alka telkki edersin. Ve
bir memlekette beraberbulunmakla, uhuvvetkrne bir
mnasebet hissedersin. Halbuki, imann verdii nur ve
uurla ve sana gsterdii ve bildirdii esm-i lhiye
adedince vahdet alkalar ve ittifak rabtalar ve uhuvvet
mnasebetleri var.
Mesel, her ikinizin Hlknz bir, Mlikiniz bir,
Mbudunuz bir, Rzknz birbir, bir, bine kadar bir, bir.
Hem Peygamberiniz bir, dininiz bir, kbleniz birbir, bir,
yze kadar bir, bir.
Sonra kynz bir, devletiniz bir, memleketiniz birona
kadar bir, bir.
Bu kadar bir birler vahdetve tevhidi, vifak ve ittifak,
muhabbet ve uhuvveti iktiza ettii ve kinat ve kreleri
birbirine balayacak mnev zincirler bulunduklar halde,
ikak ve nifka, kin ve advete sebebiyet veren rmcek
a gibi ehemmiyetsiz ve sebatsz eyleri tercih edip
mmine kar hakik advet etmek ve kin balamak, ne
kadar o rabta-i vahdete bir hrmetsizlik ve o esbab-
muhabbete kar bir istihfaf ve o mnasebt- uhuvvete
kar ne derece bir zulm ve itisaf olduunu, kalbin
lmemise, akln snmemise anlarsn.
NC VECH
Adalet-i mahzy ifade eden
1

srrna gre, bir mminde bulunan cni bir sfat
yznden, sair msum sfatlarn mahkm etmek
hkmnde olan advet ve kin balamak, ne derece hadsiz
bir zulm olduunu; ve bahusus bir mminin fena bir
sfatndan darlp, ksp, o mminin akrabasna advetini
temil etmek,
2
sga-i mbala ile
gayet azm bir zulm ettiini, hakikat ve eriat ve hikmet-i
slmiye sana ihtar ettii halde, nasl kendini hakl
bulursun, Benim hakkm var dersin?
Hakikat nazarnda sebeb-i advet ve er olan fenalklar,
er ve toprak gibi kesiftir; bakasna sirayet ve iniks
etmemek gerektir. Bakas ondan ders alp er ilese, o
baka meseledir. Muhabbetin esbab olan iyilikler,
muhabbet gibi nurdur; sirayet ve iniks etmek, enidir. Ve
ondandr ki, Dostun dostu dosttur
3
sz durub-u emsal
srasna gemitir. Hem onun iindir ki, Bir gz hatr iin
ok gzler sevilir sz umumun lisannda gezer.
te ey insafsz adam! Hakikat byle grd halde,
sevmediin bir adamn sevimli, msum bir kardeine ve
taallkatna advet etmek ne kadar hilf- hakikat
olduunu, hakikatbn isen anlarsn.
1. Hibir gnahkr bakasnn gnahn yklenmez. Enm Sresi, 6:164.
2. "Muhakkak ki insan ok zalimdir." brahim Sresi, 14:34.
3. Nech'l-Bela, s. 748-749.
DRDNC VECH
Hayat- ahsiyenazarnda dahi zulmdr. u Drdnc
Vechin esas olarak birka dsturu dinle:
BRNCS: Sen mesleini ve efkrn hak bildiin vakit,
Mesleim haktr veya daha gzeldir demeye hakkn var.
Fakat Yalnz hak benim mesleimdir demeye hakkn
yoktur.


1
srrnca, insafsz nazarn ve dkn krin hakem olamaz,
bakasnn mesleini butlan ile mahkm edemez.
1. Rza gz, ayplara kar krdr. Kem gz ise irkinlikleri gsterir. Ali
Mverd, Edebd-Dny ved-Dn,s.10; Dvn-, s.91.
KNC DSTUR: Senin zerine haktr ki, her sylediin
hak olsun. Fakat her hakk sylemeye senin hakkn yoktur.
Her dediin doru olmal; fakat her doruyu demek doru
deildir. Zira senin gibi niyeti hlisolmayan bir adam,
nasihati bazan damara dokundurur, akslmel yapar.
NC DSTUR: Advet etmek istersen, kalbindeki
advete advet et, onun ref ine al. Hem en ziyade sana
zarar veren nefs-i emmrene ve hev-i nefsine advet et,
slahna al. O muzr nefsin hatr iin mminlere advet
etme. Eer dmanlk etmek istersen, krler, zndklar
oktur; onlara advet et. Evet, nasl ki muhabbet sfat
muhabbete lyktr. yle de, advet hasleti, hereyden
evvel kendisi advete lyktr.
Eer hasmn malp etmek istersen, fenalna kar
iyilikle mukabele et. nk, eer fenalkla mukabele
edersen, husumet tezayd eder. Zhiren malp bile olsa,
kalben kin balar, adveti idame eder. Eer iyilikle
mukabele etsen, nedmet eder, sana dost olur.


1
hkmnce, mminin eni, kermolmaktr. Senin
ikramnla sana musahhar olur. Zhiren lem bile olsa, iman
cihetinde kermdir. Evet, fena bir adama yisin, iyisin
desen iyilemesi ve iyi adamaFenasn, fenasn desen
fenalamas ok vuku bulur. yle ise,

2


3
gibi destir-i kudsiye-i Kurniyeye kulak ver. Saadet ve
selmet ondadr.
1. yi ve izzetli birine iyilik edersen, onu elde edersin. Kt birine
iyilikedersen, o daha da azar. (Bu beyit Mtenebbiye aittir. bk.el-Orft-Tayyib
f erhi Dvnit-Tayyib, s. 2:710.)
2. Bo szlerle, irkin davranlarla karlatklar zaman, izzet veereerini
muhafaza ederek oradan geip giderler. Furkan Sresi,25:72.
3. Eer onlar affeder, kusurlarna bakmaz ve balarsanz, phesiz ki
Allahda ok balayc ve ok merhamet edicidir. Teabn Sresi, 64:14.
DRDNC DSTUR: Ehl-i kin ve advet, hem
nefsine, hem mmin kardeine, hem rahmet-i lhiyeye
zulmeder, tecavz eder. nk, kin ve advetle nefsini bir
azb- elmde brakr. Hasmna gelen nimetlerden azb ve
korkusundan gelen elemi nefsine ektirir, nefsine zulmeder.
Eer advet hasetten gelse, o btn btn azaptr.
nk, haset evvel hsidi ezer, mahveder, yandrr.
Mahsud hakknda zarar ya azdr veya yoktur.
Hasedin aresi: Hsid adam, haset ettii eylerin
kbetini dnsn. T anlasn ki, rakibinde olan dnyev
hsn ve kuvvet ve mertebe ve servet, fnidir, muvakkattir.
Faidesi az, zahmeti oktur. Eer uhrev meziyetler ise,
zaten onlarda haset olamaz. Eer onlarda dahi haset yapsa,
ya kendisi riykrdr; hiret maln dnyada mahvetmek
ister. Veyahut mahsdu riykr zanneder, hakszlk eder,
zulmeder.
Hem ona gelen musibetlerden memnun ve nimetlerden
mahzun olup, kader ve rahmet-i lhiyeye, onun hakknda
ettii iyiliklerden ksyor. det kaderi tenkit ve rahmete
itiraz ediyor. Kaderi tenkit eden, ban rse vurur, krar.
Rahmete itiraz eden, rahmetten mahrum kalr.
Acaba birgn advete demeyen bireye bir sene kin ve
advetle mukabele etmeyi hangi insaf kabul eder,
bozulmam hangi vicdana sar?
Halbuki, mminkardeinden sana gelen bir fenal
btn btn ona verip onu mahkm edemezsin. nk,
evvel kaderin onda bir hissesi var. Onu karp, o kader ve
kaz hissesine kar rza ile mukabele etmek gerektir.
Saniyen, nes ve eytann hissesini de ayrp, o adama
advet deil, belki nefsine malp olduundan, acmak ve
nedamet edeceini beklemek.
Salisen, sen kendi nefsinde grmediin veya grmek
istemediin kusurunu gr, bir hisse de ona ver.
Sonra bkikalan kk bir hisseye kar, en selmetli ve
en abuk hasmn malp edecek af ve safh ile ve
ulvvcenaplkla mukabele etsen, zulmden ve zarardan
kurtulursun. Yoksa, sarho ve divane olan ve ieleri ve
buz paralarn elmas yatyla alan cevherci bir Yahudi
gibi, be paraya demeyen fni, zil, muvakkat,
ehemmiyetsiz umur-u dnyeviyeye, gya ebed dnyada
durup ebed beraber kalacak gibi edit bir hrsla ve daim
bir kinle, mtemadiyen bir advetle mukabele etmek,
sga-i mbalaa ile, bir zalmiyettir veya bir sarholuktur,
bir nevi divaneliktir.
te, hayat- ahsiyece bu derece muzr olan advete ve
kr-i intikama, eer ahsn seversen yol verme ki kalbine
girsin. Eer kalbine girmise, onun szn dinleme. Bak,
hakikatbn olan Hfz- irazyi dinle:

Yani, Dnya yle bir met deil ki niza desin.
nk, fni ve geici olduundan kymetsizdir. Koca dnya
byle ise, dnyann cz ileri ne kadar ehemmiyetsiz
olduunu anlarsn.
Hem demi:


Yani, ki cihann rahat ve selmetini iki harf tefsir eder,
kazandrr: dostlarna kar mrvvetkrne muaeret ve
dmanlarna sulhkrne muamele etmektir.
1
Eer dersen: htiyarbenim elimde deil; ftratmda
advet var. Hem damarma dokundurmular,
vazgeemiyorum.
Elcevap: S-i hulkve fena haslet eseri gsterilmezse ve
gybet gibi eylerle ve muktezasyla amel edilmezse,
kusurunu da anlasa, zarar vermez. Madem ihtiyar senin
elinde deil, vazgeemiyorsun. Senin, mnev bir nedamet,
gizli bir tevbe ve zmn bir istifar hkmnde olan
kusurunu bilmen ve o haslette haksz olduunu anlaman,
onun errinden seni kurtarr. Zaten bu Mektubun bu
Mebhasn yazdk, t bu mnev istifar temin etsin;
hakszl hak bilmesin, hakl hasmn hakszlkla tehir
etmesin.
1. Divn- Hfz, s. 14 (5. Gazel)
C-y dikkat bir hdise: Bir zaman, bu garazkrne
tarafgirlik neticesi olarak grdm ki, mtedeyyin bir ehl-i
ilim, kr-i siyassine muhalif bir lim-i salihi, tekr
derecesinde tezyif etti. Ve kendi krinde olan bir mnaf,
hrmetkrne medhetti. te, siyasetin bu fena
neticelerinden rktm,

1
dedim, o zamandan beri hayat- siyasiyeden
ekildim.
BENC VECH
Hayat- itimaiyece, inat ve tarafgirlik gayet muzr
olduunu beyan eder.
Eer denilse: Hadste,
2
denilmi.
htilf ise tarafgirlii iktiza ediyor.
1. eytann ve siyasetin errinden Allaha snrm.
2. mmetimin ihtilf rahmettir. el-Acln, Kefl-Haf,1:64; el-Mnv,
Feyzl-Kadr, 1:210-212.
Hem tarafgirlik maraz, mazlum avm, zalim havassn
errinden kurtaryor. nk bir kasabann ve bir kyn
havass ittifak etseler, mazlum avm ezerler. Tarafgirlik
olsa, mazlum bir tarafa iltica eder, kendisini kurtarr.
Hem tesadm- efkrdan ve tehalf- ukulden
hakikattamamyla tezahr eder.
Elcevap:
Birinci suale deriz ki: Hadsteki ihtilf ise, msbet
ihtilftr. Yani, herbiri kendi mesleinin tamir ve revcna
say eder. Bakasnn tahrip ve iptaline deil, belki tekmil
ve slahna alr. Amma men ihtilf iseki garazkrne,
advetkrne birbirinin tahribine almaktrhadsin
nazarnda merduttur. nk birbiriyle bouanlar msbet
hareket edemezler.
kinci suale deriz ki: Tarafgirlik eer hak namna olsa,
hakllara melce olabilir. Fakat imdiki gibi garazkrne,
nes hesabna olan tarafgirlik, hakszlara melcedir ki,
onlara nokta-i istinad tekil eder. nk, garazkrne
tarafgirlik eden bir adama eytan gelse, onun krine
yardm edip taraftarlk gsterse, o adam o eytana rahmet
okuyacak. Eer mukbil tarafa melek gibi bir adam gelse,
ona-h-lnet okuyacak derecede bir hakszlk gsterecek.
nc suale deriz ki: Hak namna, hakikat hesabna
olan tesadm- efkr ise, maksatta ve esasta ittifakla
beraber, vesilde ihtilf eder. Hakikatin her kesini izhar
edip hakka ve hakikate hizmet eder. Fakat tarafgirne ve
garazkrne, ravunlam nefs-i emmre hesabna
hodfuruluk, hretperverne bir tarzdaki tesadm-
efkrdan brika-i hakikat deil, belki tne ateleri kyor.
nk, maksatta ittifak lzm gelirken, ylelerin efkrnn
kre-i arzda dahi nokta-i telksi bulunmaz. Hak namna
olmad iin, nihayetsiz mfritne gider, kabil-i iltiyam
olmayan inikaklara sebebiyet verir. Hal-i lem buna
ahittir.
Elhasl:
1

2

3
olan
destir-i liye dstur-u harekt olmazsa, nifak ve ikak
meydan alr.
Evet, demezse, o
dsturlar nazara almazsa, adalet etmek isterken zulmeder.
C-y ibret bir hdise: Bir vakit, mam- Ali Radyallah
Anh bir kri yere atm. Klcn ekip kesecei zaman o
kr ona tkrm. O, kri brakm, kesmemi. O kr
ona demi ki: Neden beni kesmedin?
Dedi: Seni Allah iin kesecektim. Fakat bana tkrdn;
hiddete geldim. Nefsimin hissesi kart iin ihlsm
zedelendi. Onun iin seni kesmedim.
O krona dedi: Beni abuk kesmen iin seni hiddete
getirmekti. Madem dininiz bu derece s ve hlistir; o din
haktr
4
dedi.
1. Allah iin sevmek. Buhar,man: 1; Eb Dvud, Snnet: 2; Msned, 5:146.
2. Allah iin buzetmek.Buhar, man: 1; Eb Dvud, Snnet: 2; Msned, 5:146.
3. Hkm Allaha aittir. Mmin, 40:12; Kasas, 28:70; Enm, 6:57.
4. eyh emseddin Sivas, Menakb- Cihar Yar-i Gzin, (Osmanlcas), s. 294.
Hem medar- dikkat bir vaka: Bir zaman bir hkim bir
hrszn elini kestii vakit eser-i hiddet gsterdii iin, ona
dikkat eden dil miri onu o vazifeden azletmi. nk
eriat namna, kanun-u lh hesabna kesseydi, nefsi ona
acyacakt. Ve kalbi hiddet etmeyip, fakat merhamet de
etmeyecek bir tarzda kesecekti. Demek, nefsine o
hkmden bir hisse kard iin, adaletle i grmemitir.
C-y teessf bir hlet-i itimaiyeve kalb-i slm alatacak
mthi bir maraz- hayat- itima: Haric dmanlarn zuhur
ve tehacmnde dahil advetleri unutmak ve brakmak
olan bir maslahat- itimaiyeyi en bedev kavimler dahi
takdir edip yaptklar halde, u cemaat-i slmiyeye hizmet
dv edenlere ne olmu ki, birbiri arkasnda tehacm
vaziyetini alan hadsiz dmanlar varken, cz advetleri
unutmayp dmanlarn hcumuna zemin hazr ediyorlar?
u hal bir sukuttur, bir vahettir, hayat- itimaiye-i
slmiyeye bir hyanettir.
Medar- ibret bir hikye: Bedev airetlerinden Hasenan
airetinin birbirine dman iki kabilesi varm. Birbirinden,
belki elli adamdan fazla ldrdkleri halde, Sipkan veya
Hayderan aireti gibi bir kabile karlarna kt vakit, o
iki dman taife, eski adveti unutup, omuz omuza verip, o
haric aireti def edinceye kadar dahil adveti hatrlarna
getirmezlerdi.
te, ey mminler! Ehl-i imanairetine kar tecavz
vaziyetini alm ne kadar airet hkmnde dmanlar
olduunu bilir misiniz? Birbiri iindeki dairelergibi yz
daireden fazla vardr. Herbirisine kar tesand ederek, el
ele verip mdafaa vaziyeti almaya mecburken, onlarn
hcumunu teshil etmek, onlarn harm-i slma girmeleri
iin kaplar amak hkmnde olan garazkrne tarafgirlik
ve advetkrne inat, hibir cihetle ehl-i imana yakr m?
O dman daireler, ehl-i dallet ve ilhaddan tut, t ehl-i
kfrn lemine, t dnyann ehvl ve mesibine kadar,
birbiri iinde size kar zararl bir vaziyet alan, birbiri
arkasnda size hiddet ve hrsla bakan, belki yetmi nevi
dmanlar var. Btn bunlara kar kuvvetli silhn ve
siperin ve kalan, uhuvvet-i slmiyedir. Bu kala-i
slmiyeyi kk advetlerle ve bahanelerle sarsmak, ne
kadar hilf- vicdan ve ne kadar hilf- maslahat- slmiye
olduunu bil, ayl.
Ehdis-i erifede gelmi ki: hirzamann Sfyanve
Deccal gibi nifak ve zndka bana geecek ehs-
mdhie-i muzrralar, slmn ve beerin hrs ve
ikakndan istifade ederek, az bir kuvvetle nev-i beeri
hercmerc eder ve koca lem-i slm esaret altna alr.
1
Ey ehl-i iman! Zillet iinde esaret altna girmemek
isterseniz, aklnz banza alnz. htilfnzdan istifade
eden zalimlere kar
2
kala-i kudsiyesi
iine giriniz, tahassun ediniz. Yoksa, ne hayatnz
muhafaza ve ne de hukukunuzu mdafaa edebilirsiniz.
Malmdur ki, iki kahraman birbiriyle bouurken, bir
ocuk ikisini de dvebilir. Bir mizanda iki da birbirine
kar muvazenede bulunsa, bir kk ta,muvazenelerini
bozup onlarla oynayabilir; birini yukar, birini aaindirir.
te, ey ehl-i iman! htiraslarnzdan ve husumetkrne
tarafgirliklerinizden, kuvvetiniz hie iner; az bir kuvvetle
ezilebilirsiniz. Hayat- itimaiyenizle alkanz varsa,

3
dstur-u liyeyi dstur-u hayat yapnz, sefalet-i
dnyevden ve ekavet-i uhreviyeden kurtulunuz.
1. el-Hkim, el-Mstedrek, 4:529-530; bni Hibban, Sahih,8:286.
2. Mminler ancak kardetirler. Hucurat Sresi, 49:10.
3. Mminin mmine ball, paralar birbirini tutan bin gibidir.
Buhar,Salt: 88; Edeb: 36; Mezlim: 5; Mslim, Birr: 65; Tirmiz, Birr: 18; Nes,
Zekt: 67; Msned, 4:405, 409.
ALTINCI VECH
Hayat- mneviyeve shhat-i ubdiyet, advet ve inatla
sarslr. nk, vasta-i hals ve vesile-i necat olan ihls
zayi olur. Zira, tarafgir bir muannid, kendi aml-i
hayriyesinde hasmna tefevvuk ister. Hlisen livechillh
amele pek de muvaffak olamaz. Hem hkm ve
muameltnda tarafgirini tercih eder, adalet edemez. te,
ef l ve aml-i hayriyenin esaslar olan ihls ve adalet,
husumet ve advetle kaybolur.
u Altnc Vecih ok uzundur. Fakat kbiliyet-i makam
ksa olduundan, ksa kesiyoruz.
kinci Mebhas

1


2
1. phesiz ki rzk veren, mutlak kudret ve kuvvet sahibi olan ancak
Allahtr. Zriyat Sresi, 51:58.
2. Yeryznde yryen ve kendi rzkn yklenemeyen nice canlnn ve sizin
rzknzAllah verir. O hereyi hakkyla iitir, hereyi hakkyla bilir. Ankebut
Sresi, 29:60.
EY EHL- MAN! Sabkan, advet ne kadar zararl
olduunu anladn. Hem anla ki, advet kadar hayat-
slmiyeye en mthi bir maraz- muzr dahi, hrstr.
Hrs, sebeb-i haybettir ve illet ve zillettir; ve
mahrumiyet ve sefaleti getirir. Evet, her milletten ziyade
hrsla dnyaya saldran Yahudi milletinin zillet ve sefaleti,
bu hkme bir ahid-i ktdr.
Evet, hrs, zhayat leminde en geni bir daireden tut, t
en cz bir ferde kadar s-i tesirini gsterir. Tevekklvri
taleb-i rzk ise, bilkis medar- rahattr ve her yerde hsn-
tesirini gsterir. te, bir nevi zhayat ve rzka muhta olan
meyvedar aalar ve nebatlar, tevekklvri, kanaatkrne
yerlerinde durup hrs gstermediklerinden, rzklar onlara
koup geliyor. Hayvanlardan pek fazla evlt besliyorlar.
Hayvnat ise, hrsla rzklar peinde kotuklar iin, pek
ok zahmet ve noksaniyetle rzklarn elde edebiliyorlar.
Hem hayvnat dairesi iinde zaaf ve acz lisan- haliyle
tevekkl eden yavrularn meru ve mkemmel ve ltif
rzklar hazine-i rahmetten verilmesi; ve hrsla rzklarna
saldran canavarlarn gayr- meru ve pek ok zahmetle
kazandklar nho rzklar gsteriyor ki, hrs sebeb-i
mahrumiyettir; tevekkl ve kanaat ise vesile-i rahmettir.
Hem daire-i insaniye iinde her milletten ziyade hrsla
dnyaya yapan ve ak ile hayat- dnyeviyeye balanan
Yahudi milleti, pek ok zahmetle kazand, kendine faidesi
az, yalnz hazinedarlk ettii gayr- meru bir servet-i rib
ile btn milletlerden yedikleri sille-i zillet ve sefalet, katl
ve ihanet gsteriyor ki, hrs maden-i zillet ve hasrettir.
Hem hars bir insan her vakit hasrete dtne dair o
kadar vakalar var ki,
1
darbmesel
hkmne gemi, umumun nazarnda bir hakikat-i mme
olarak kabul edilmitir.
1. Hrs, hasret ve muvaffakiyetsizliin sebebidir.
Madem yledir. Eer mal ok seversen, hrsla deil,
belki kanaatle mal talep et, t ok gelsin.
Ehl-i kanaat ile ehl-i hrs, iki ahsa benzer ki, byk bir
ztn divanhanesine giriyorlar. Birisi kalbinden der: Beni
yalnz kabul etsin; dardaki souktan kurtulsam bana
kdir. En aadaki iskemleyi de bana verseler, ltuftur.
kinci adam, gya bir hakk varm gibi ve herkes ona
hrmet etmeye mecburmu gibi, marurne der ki: Bana
en yukar iskemleyi vermeli. O hrsla girer, gzn yukar
mevkilere diker, onlara gitmek ister. Fakat divanhane
sahibi onu geri dndrp aa oturtur. Ona teekkr
lzmken, teekkre bedel kalbinden kzyor. Teekkr
deil, bilkis hane sahibini tenkit ediyor. Hane sahibi de
ondan istiskal ediyor.
Birinci adam mtevazine giriyor, en aadaki
iskemleye oturmak istiyor. Onun o kanaati, divanhane
sahibinin houna gidiyor. Daha yukar iskemleye
buyurun der. O da gittike teekkrtn ziyadeletirir;
memnuniyeti tezayd eder.
te, dnya bir divanhane-i Rahmndr. Zemin yz bir
sofra-i rahmettir. Derect- erzak ve mertib-i nimet dahi
iskemleler hkmndedir.
Hem, en czilerde de herkes hrsn s-i tesirini
hissedebilir.
Mesel, iki dilenci birey istedikleri vakit, hrsla ilhah
eden dilenciden istiskal edip vermemek, dier sakin
dilenciye merhametedip vermek, herkes kalbinde hisseder.
Hem mesel, gecede uykun kam; sen yatmak istesen,
lkayt kalsan, uykun gelebilir. Eer hrsla uyku istesen,
Aman yataym, aman yataym dersen, btn btn
uykunu karrsn.
Hem mesel, mhim bir netice iin birisini hrsla
beklersin. Aman gelmedi, aman gelmedi deyip, en
nihayet hrs senin sabrn tketip, kalkar gidersin. Bir
dakika sonra o adam gelir; fakat beklediin o mhim
netice bozulur.
u hdistn srr udur ki: Nasl ki bir ekmein vcudu,
tarla, harman, deirmen, frna terettp eder. yle de,
tertib-i eyada bir teenn-i hikmet vardr. Hrs sebebiyle,
teenn ile hareket etmedii iin, o tertipli eyadaki mnev
basamaklar mraat etmez; ya atlar, der veyahut bir
basama noksan brakr, maksada kamaz.
te, ey derd-i maietle sersem olmu ve hrs- dnya ile
sarho olmu kardeler! Hrs bu kadar muzr ve bell
birey olduu halde, nasl hrs yolunda her zilleti irtikp ve
haram-hell demeyip her mal kabul ve hayat- uhreviyeye
lzm ok eyleri feda ediyorsunuz; hatt erkn-
slmiyenin mhim bir rkn olan zekt, hrs yolunda terk
ediyorsunuz? Halbuki, zekt, her ahs iin sebeb-i bereket
ve d-i beliyyattr. Zekt vermeyenin, herhalde elinden
zekt kadar bir mal kacak; ya lzumsuz yerlere
verecektir, ya bir musibet gelip alacaktr.
Hakikatli bir rya-y hayaliyede, Birinci Harb-i
Umumnin beinci senesinde, bir acip ryada benden
soruldu:
Mslmanlara gelen bu alk, bu zayiat- maliye ve
meakkat-i bedeniye nedendir?
Ryada demitim:
Cenb- Hakbir ksm maldan onda bir
HAYE-1
veya bir
ksm maldan krkta bir,
HAYE-2
kendi verdii malndan
birisini bizden istedit bize fukaralarn dualarn
kazandrsn ve kin ve hasetlerini men etsin. Biz, hrsmz
iin tamahkrlk edip vermedik. Cenb- Hak, mterakim
zektn, krkta otuz, onda sekizini ald.
Haiye-1 Yani, her sene taze verdii buday gibi mallardan onda bir.
Haiye-2 Yani, eskiden verdii krktan ki, her senede galiben ve lakal ribh-i
ticar ve nesl-i hayvan cihetiyle, o krktan taze olarak bir adet verir.
Hem her senede yalnz bir ayda, yetmi hikmetli bir
alk bizden istedi. Biz nefsimize acdk; muvakkat ve
lezzetli bir al ekmedik. Cenb- Hak, ceza olarak,
yetmi cihetle bell bir nevi orucu be sene cebren bize
tutturdu.
Hem yirmi drt saatte birtek saati, ho ve ulv, nuran
ve faideli bir nevi talimat- Rabbniyeyi bizden istedi. Biz
tembellik edip o namaz ve niyaz yerine getirmedik. O tek
saati dier saatlere katarak zayi ettik. Cenb- Hak, onun
kefareti olarak, be sene talim ve talimat ve koturmakla
bize bir nevi namaz kldrd demitim.
Sonra ayldm, dndm, anladm ki, o rya-y
hayaliyede pek mhim bir hakikatvardr. Yirmi Beinci
Szde, medeniyetle hkm- Kurn muvazene bahsinde
ispat ve beyan edildii zere, beerin hayat- itimasinde
btn ahlkszln ve btn ihtilltn menei iki
kelimedir:
Birisi: Ben tok olduktan sonra bakas alktan lse
bana ne?
kincisi: Sen al, ben yiyeyim.
Bu iki kelimeyi de idame eden, cereyan- rib ve terk-i
zekttr. Bu iki mthi maraz- itimayi tedavi edecek tek
are, zektn bir dstur-u umum suretinde icrasyla,
vcub-u zekt ve hurmet-i ribdr.
Hem deil yalnz ehasta ve husus cemaatlerde, belki
umum nev-i beerin saadet-i hayat iin en mhim bir
rkn, belki devam- hayat- insaniye iin en mhim bir
direk, zekttr. nk, beerde, havas ve avm, iki tabaka
var. Havastan avma merhamet ve ihsan; ve avmdan
havssa kar hrmet ve itaati temin edecek, zekttr.
Yoksa, yukardan avmn bana zulm ve tahakkm iner;
avmdan zenginlere kar kin ve isyan kar. ki tabaka-i
beer, daim bir mcadele-i mneviyede, bir kemeke-i
ihtilfta bulunur. Gele gele, t Rusyada olduu gibi, say ve
sermaye mcadelesi suretinde boumaya balar.
Ey ehl-i kerem ve vicdan! Ve ey ehl-i sehvet ve ihsan!
hsanlar zekt namna olmazsa, zarar var. Bazan da
faidesiz gider. nk, Allah namna vermediin iin,
mnen minnet ediyorsun, biare fakiri minnet esareti
altnda brakyorsun. Hem makbul olan duasndan
mahrum kalyorsun. Hem hakikaten Cenb- Hakkn
maln ibdna vermek iin bir tevziat memuru olduun
halde, kendini sahib-i mal zannedip bir kfrn- nimet
ediyorsun.
Eer zekt namna versen, Cenb- Hak namna
verdiin iin bir sevap kazanyorsun, bir krn- nimet
gsteriyorsun. O muhta adam dahi sana tabasbus etmeye
mecbur olmad iin, izzet-i nefsi krlmaz ve duas senin
hakknda makbul olur. Evet, zekt kadar, belki daha ziyade
nale ve ihsan, yahut sair suretlerde verip riy ve hret
gibi, minnet ve tezlil gibi zararlar kazanmak nerede? Zekt
namna o iyilikleri yapp, hem farz ed etmek, hem sevab,
hem ihls, hem makbul bir duay kazanmak nerede?


1
:

2
:

3
1. Seni her trl noksandan tenzih ederiz. Senin bize rettiinden
bakabilgimiz yoktur. Muhakkak ki Sen, ilmi ve hikmeti hereyi kuatan Alm-i
Hakmsin. Bakara Sresi, 2:32.
2. Allahm! Mminler birbiri iin salam bir binann talar gibidir;
birbirlerine kuvvet verirler.
3. Kanaat tkenmez bir hazinedir [Syti, el-Fethl-Kebr,2:309) buyuran
Efendimiz Muhammede ve btn l ve ashabna salt ve selm et. lemlerin
Rabbi olan Allaha hamd olsun.
Htime
Gybet hakkndadr

1

2
YRM BENC SZN Birinci ulesinin Birinci
uann Beinci Noktasnn, makam- zem ve zecrin
misallerinden olan birtek yetin, mucizne alt tarzda
gybetten tenr etmesi, Kurnn nazarnda gybet ne kadar
en birey olduunu tamamyla gsterdiinden, baka
beyana ihtiya brakmam. Evet, Kurnn beyanndan
sonra beyan olamaz; ihtiya da yoktur.
te
3
yetinde
alt derece zemmi zemmeder, gybetten alt mertebe
iddetle zecreder. u yet bilil gybet edenlere
mteveccih olduu vakit, mns gelecek tarzda oluyor.
yle ki:
Malmdur, yetin bandaki hemze, sormak, y
mnsndadr. O sormak mns, su gibi, yetin btn
kelimelerine girer. Her kelimede bir hkm- zmn var.
te, birincisi,hemze ile der: y, sual ve cevap mahalli
olan aklnz yok mu ki, bu derece irkin bireyi anlamyor?
kincisi:
4
lfzyla der: y, sevmek ve nefret
etmek mahalli olan kalbiniz bozulmu mu ki, en menfur bir
ii sever?
ncs
5
kelimesiyle der: Cemaatten hayatn
alan hayat- itimaiye ve medeniyetiniz ne olmu ki, byle
hayatnz zehirleyen bir ameli kabul eder?
Drdncs:
6
kelmyla der: nsaniyetiniz
ne olmu ki, byle canavarcasna arkadanz dile
paralamay yapyorsunuz?
Beincisi:
7
kelimesiyle der: Hi rikkat-i cinsiyeniz,
hi sla-i rahminiz yok mu ki, byle ok cihetlerle
kardeiniz olan bir mazlumun ahs- mnevsini insafszca
diliyorsunuz? Ve hi aklnz yok mu ki, kendi znz kendi
diinizle divane gibi sryorsunuz?
1. Onun adyla.
2. Hibir ey yoktur ki Onu hamd ile tesbih etmesin. sr Sresi, 17:44.
3. Sizden biri, l kardeinin etini yemekten holanr m? Hucurt Sresi,
49:12.
4. Holanr m? Hucurt Sresi, 49:12.
5. Sizden biri. Hucurt Sresi, 49:12.
6. Etini yemek. Hucurt Sresi, 49:12.
7. Kardeinin. Hucurt Sresi, 49:12.
Altncs:
1
kelmyla der: Vicdannz nerede?
Ftratnz bozulmu mu ki, en muhterem bir halde bir
kardeinize kar, etini yemek gibi en mstekreh bir ii
yapyorsunuz?
1. l halde. Hucurt Sresi, 49:12.
Demek, u yetin ifadesiyle ve kelimelerin ayr ayr
delletiyle, zem ve gybet, aklen ve kalben ve insaniyeten
ve vicdanen ve ftraten ve milliyeten mezmumdur. te,
bak, nasl u yet cazkrne alt mertebe zemmi
zemmetmekle, iczkrne alt derece o crmden
zecreder.
Gybet, ehl-i advet ve haset ve inadn en ok istimal
ettikleri alak bir silhtr. zzet-i nes sahibi, bu pis silha
tenezzl edip istimal etmez. Nasl mehur bir zt demi:


Yani, Dmanma gybetle ceza vermekten nefsimi
yksek tutuyorum ve tenezzletmiyorum. nk gybet,
zayf ve zelil ve aalarn silhdr.
Gybetodur ki, gybet edilen adam hazr olsayd ve
iitseydi, kerahet edip darlacakt. Eer doru dese, zaten
gybettir. Eer yalan dese, hem gybet, hem iftiradr; iki
katl irkin bir gnahtr.
Gybet, mahsus birka maddede caiz olabilir:
Birisi: ekv suretinde bir vazifedar adama der, t
yardm edip o mnkeri, o kabahati ondan izale etsin ve
hakkn ondan alsn.
Birisi de: Bir adam onunla terik-i mesai etmek ister,
seninle meveret eder. Sen de, srf maslahat iin, garazsz
olarak, meveretin hakkn ed etmek iin desen: Onunla
terik-i mesai etme. nk zarar greceksin.
Birisi de: Maksad tahkir ve tehir deil, belki maksad
tarif ve tanttrmak iin dese: O topal ve serseri adam
ln yere gitti.
Birisi de: O gybete dilen adam fsk- mtecahirdir. Yani
fenalktan sklmyor, belki iledii seyyiatla iftihar ediyor,
zulmyle telezzz ediyor, sklmayarak ikre bir surette
iliyor.
te bu mahsus maddelerde, garazsz ve srf hak ve
maslahat iin gybet caiz olabilir. Yoksa, gybet, nasl ate
odunu yer, bitirir; gybet dahi aml-i salihay yer, bitirir.
Eer gybetetti veyahut isteyerek dinledi; o vakit
1

demeli, sonra gybet edilen adama
ne vakit rast gelse, Beni hell et demeli.

2
Said Nurs
1. Allahm, bizi ve gybetini ettiimiz zt maret et. Suyt, el-Fethul-Kebr,
1:87.
2. Bk olan sadece Odur.
Yirmi nc Mektup

1

2


3
Aziz, gayretli, cidd, hakikatli, hlis, dirayetli kardeim,
Bizim gibi hakikatve hiret kardelerin, ihtilf- zaman
ve mekn, sohbetlerine ve nsiyetlerine bir mni tekil
etmez. Biri arkta, biri garpta, biri mazide, biri
mstakbelde, biri dnyada, biri hirette olsa da, beraber
saylabilirler ve sohbet edebilirler. Hususan birtek maksat
iin birtek vazifede bulunanlar, birbirinin ayn
hkmndedirler. Siziher sabah yanmda tasavvur edip,
kazancmn bir ksmn, bir slsnAllah kabul
etsinsize veriyorum. Duada, Abdlmecid ve
Abdurrahman ile berabersiniz. naallah her vakit hissenizi
alrsnz.
Sizin dnyaca baz mkltnz, senin hesabna beni bir
para mteessir etti. Fakat madem dnya bki deil ve
musibetlerinde bir nevi hayr vardr; senin bedeline Y H
bu da geer kalbime geldi.
4

dndm.
5
okudum.
6

dedim. Senin yerine teselli buldum. Cenb-
Hakbir abdini severse, dnyay ona kstrr, irkin
gsterir.
7
naallah sen de o sevgililerin snfndansn.
Szlerin nerine mnilerin oalmas sizi mteessir
etmesin. naallah, nerettiin miktar bir rahmete mazhar
olduu zaman, pek bereketli bir surette o nurlu ekirdekler,
kesretli iekler aacaklar.
1. Her trl noksan sfatlardan yce olan Allahn adyla.
2. Hibir ey yoktur ki Allah hamd ile tesbih etmesin. sr Sresi, 17:44.
3. mrnn dakikalarnn ireleri ve vcudunun zerreleri adedince, Allahn
selm, rahmeti ve bereketi zerinize olsun.
4. Gerek hayat, ancak hirethayatdr. Buhar, Rikak: 1; Cihad: 33, 110;
Menkbul-Ensr: 9; Maz: 29; Mslim, Cihad: 126, 129; Tirmiz, Menkb: 55;
bni Mce, Mescid: 3; Msned, 2:381; 3:172, 180, 216, 276; 5:332.
5. phesiz, Allah sabredenlerle beraberdir. Bakara Sresi, 2:153; Enfl
Sresi, 8:46.
6. Muhakkak ki biz Allahn kullaryz ve Ona dneceiz. Bakara Sresi,
2:156.
7. Tirmiz, Tb, 1; Msned, 5:427; Mstedrek, 4:207; Mecmeuz-Zevid, 10:285;
Kenzl-Ummal, 3:204.
Baz sualler soruyorsunuz. Aziz kardeim, yazlan galip
Szler ve Mektuplar, ihtiyarsz, def ve ni bir surette
kalbe geliyordu, gzel oluyordu. Eer ihtiyar ile, Eski Said
gibi kuvve-i ilmiye ile dnp cevap versem, snk der,
noksan olur. Bir miktardr ki, tulat- kalbiye tevakkuf
etmi, hafza kams krlm. Fakat cevapsz kalmamak
iin gayet muhtasar birer cevap yazacaz.
BRNC SUALNZ: Mminin mmine en iyi duas
nasl olmaldr?
Elcevap: Esbab- kabuldairesinde olmal. nk baz
erit dahilinde dua makbul olur. erit-i kabuln itima
nisbetinde makbuliyeti ziyadeleir.
Ezcmle, dua edilecei vakit, istifar ile mnev
temizlenmeli; sonra, makbul bir dua olan salvat- erifeyi
efaati gibi zikretmeli ve hirde yine salvat getirmeli.
nk, iki makbul duann ortasnda bir dua makbul olur.
Hem
1
yani gyabenona dua etmek,
2
Hem hadste ve Kurnda gelen mesur dualarla dua
etmek; mesel,


3


4
gibi cmi dualarla dua etmek
1. Mslim, Zikr: 86-88; Tirmiz, Birr, 50; Ebu Davud, Vitr, 29; bni Mce, Mensik,
5.
2. Mslim, Zikr, 88; Tirmiz, Birr, 50; bni Mce, Mensik, 5; Eb Dvud, Vitr, 29.
3. Allahm, Senden kendim ve onun iin dnyada ve hirette af ve yet
istiyorum. en-Nevev, el-Ezkr,74; el-Hkim, el-Mstedrek, 1:517.
4. Ey Rabbimiz, bize dnyada da gzellik ver, hirette de gzellik ver. Ve bizi
Cehennem ateinin azbndan koru. Bakara Sresi, 2:201.
Hem hulsve hu ve huzur-u kalble dua etmek,
Hem namazn sonunda, bilhassa sabah namazndan
sonra,
Hem mevki-i mbarekede, hususan mescidlerde,
Hem Cumada, hususan saat-i icabede,
Hem uhur-u selsede, hususan leyli-i mehurede,
Hem Ramazanda, hususan Leyle-i Kadirde dua etmek,
kabule krin olmas rahmet-i lhiyeden kaviyen
memuldr.
1
O makbul duann ya aynen dnyada eseri grnr;
veyahut dua olunann hiretine ve hayat- ebediyesi
cihetinde makbul olur. Demek, ayn maksat yerine
gelmezse, dua kabul olmad denilmez,
2
belki daha iyi bir
surette kabul edilmi denilir.
1. hyu Ulmid-Dn, 1:457-466; Neve, el-Ezkr, s. 420-426.
2. Buhr, Deavt, 22; Mslim, Zikr, 90-91.
KNC SUALNZ: Sahabe-i Kiram Hazeratna
radyallahu anh denildiine binaen, bakalara da bu
mnda sylemek muvafk mdr?
Elcevap: Evet, denilir. nk Resul-i Ekremin bir ir
olan aleyhissalt vesselmkelm gibi radyallahu anh
terkibi Sahabeye mahsus bir iar deil. Belki Sahabe gibi,
veraset-i nbvvet denilen velyet-i kbrda bulunan ve
makam- rzaya yetien Eimme-i Erbaa, ah- Geyln,
mam- Rabbn, mam- Gazl gibi zatlara denilmeli.
Fakat rf- ulemada Sahabeye radyallahu anh, Tbin ve
Tebe-i Tbine rahimehullah, onlardan sonrakilere
gaferahullah ve evliyaya kuddise sirruhu denilir.
NC SUALNZ: Bata mtehidn-i izam imamlar
m efdal, yoksa hak tarkatlerin ahlar, aktablar m
efdaldir?
Elcevap: Umum mtehidn deil; belki Ebu Hanife,
Mlik, , Ahmed ibni Hanbel ahlarn, aktablarn
fevkindedirler. Fakat husus faziletlerde ah- Geyln gibi
baz harika kutuplar, bir cihette daha parlak makama
sahiptirler. Fakat kll fazilet imamlarndr. Hem tarkat
ahlarnn bir ksm mtehidlerdendir. Onun iin, umum
mtehidn, aktabdan daha efdaldir denilmez. Fakat
Eimme-i Erbaa, Sahabeden ve Mehdden sonra en
efdallerdir denilir.
DRDNC SUALNZ:
1
de
hikmet ve gaye nedir?
Elcevap: Cenb- Hak, Hakmismi muktezas olarak,
vcud-u eyada, bir merdivenin basamaklar gibi bir tertip
vaz etmi. Sabrsz adam, teenn ile hareket etmedii iin,
basamaklar ya atlar der veya noksan brakr, maksut
damna kamaz. Onun iin hrs mahrumiyete sebeptir.
Sabr ise, mkltn anahtardr ki,

2

3
durub-u emsal hkmne
gemitir. Demek, Cenb- Hakkn inyetve tevki, sabrl
adamlarla beraberdir. nk sabr tr:
Biri: Msiyetten kendini ekip sabretmektir. u sabr
takvdr;
4
srrna mazhar eder.
kincisi: Musibetlere kar sabrdr ki, tevekkl ve
teslimdir.

5


6
erene mazhar ediyor.
1. phesiz, Allah sabredenlerle beraberdir. Bakara Sresi, 2:153; Enfl
Sresi, 8:46.
2. Hrsl olan kimsenin midi boa kar ve hsrna urar.
3. Sabr, ferahlk ve geniliin anahtardr. Acln, Kefl-Haf,2:21.
4. Allah takvsahipleriyle beraberdir. Bakara Sresi, 2:194.
5. Muhakkak ki Allah tevekkledenleri sever. l-i mrn Sresi, 3:159.
6. Allah sabredenleri sever. l-i mrn Sresi, 3:146.
Ve sabrszlk ise Allahtan ikyeti tazammun eder. Ve
ef lini tenkit ve rahmetini ittiham ve hikmetini
beenmemek kar.
Evet, musibetin darbesine kar ekv suretiyle elbette
ciz ve zayf insan alar. Fakat ekv Ona olmal; Ondan
olmamal. Hazret-i Yakup Aleyhisselmn

1
demesi gibi olmal. Yani, musibeti Allaha
ekv etmeli; yoksa Allah insanlara ekv eder gibi
Eyvah! Of ! deyip Ben ne ettim ki bu bama geldi?
diyerek ciz insanlarn rikkatini tahrik etmek zarardr,
mnszdr.
nc sabr: badet zerine sabrdr ki, u sabr onu
makam- mahbubiyete kadar karyor, en byk makam
olan ubdiyet-i kmilecnibine sevk ediyor.
BENC SUALNZ: Sinn-i mkelleyet on be sene
kabul ediliyor. Hazret-i Peygamber Aleyhissalt Vesselm
nbvvetten evvel nasl ibadet ederdi?
Elcevap: Hazret-i brahim Aleyhisselmn, Arabistanda
ok perdeler altnda cereyan eden bakiye-i dini ile. Fakat
farziyet ve mecburiyet suretiyle deil, belki ihtiyaryla ve
mendubiyet suretiyle ibadet ederdi.
2
u hakikat uzundur;
imdilik ksa kalsn.
1. Ben derdimi de, zntm de ancak Allaha ikyet ederim dedi. Yusuf
Sresi, 12:86.
2. Buhr, Bed-l-Vahy, 3; bni Hiam, es-Sretn-Nebeviyye, 1:251-252.
ALTINCI SUALNZ: Sinn-i keml itibar olunan krk
yanda nbvvetin gelmesi ve mr- saadetlerinin altm
olmasndaki hikmet nedir?
Elcevap: Hikmetleri oktur. Birisi udur ki:
Nbvvet gayet ar ve byk bir mkelleyettir.
Melekt- akliye ve istiddt- kalbiyenin inkiaf ve
tekemml ile o ar mkelleyet tahamml edilir. O
tekemmln zaman ise krk yadr. Hem hevest-
nefsniyenin heyecanl zaman ve hararet-i gariziyenin
galeyanl hengm ve ihtirst- dnyeviyenin feveranl
vakti olan genlik ve ebabiyet ise, srf lh ve uhrev ve
kuds olan vezif-i nbvvete muvafk dmyor. Krktan
evvel ne kadar cidd ve hlis bir adam olsa da,
hretperestlerin hatrlarna, Belki dnyann an ve ere
iin alr vehmi gelir. Onlarn ittihamndan abuk
kurtulamaz. Fakat krktan sonra, madem kabir tarafna
nzul balyor ve dnyadan ziyade hiret ona grnyor.
Harekt ve aml-i uhreviyesinde abuk o ittihamdan
kurtulur ve muvaffak olur. nsanlar da sizandan kurtulur,
hals olur.
Amma mr- saadetinin altm olmas ise, ok
hikmetlerinden birisi udur ki:
eranehl-i iman, Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselm gayet derecede sevmek ve hrmet etmek ve
hibir eyinden nefret etmemek ve her halini gzel
grmekle mkellef olduundan, altmtan sonraki
meakkatli ve musibetli olan ihtiyarlk zamannda, Habib-i
Ekremini brakmyor; belki imam olduu mmetin mr-
galibi olan altm te Mele-i lya gnderiyor, yanna
alyor, her cihette imam olduunu gsteriyor.
YEDNC SUALNZ:


1
hads midir? Bundan murad nedir?
1. Genlerinizin en hayrls, ihtiyarlarnza benzemeye alanlar;
ihtiyarlarnzn en kts de genlerinize benzemeye alanlardr. Ali
Mverd, Edebd-Dny ved-Dn,s.27; mam- Gazl, hyu Ulmid-Dn, 1:142;
el-Mnv, Feyzl-Kadr, 3:487.
Elcevap: Hads olarak iitmiim. Muradda udur ki:
En hayrl gen odur ki, ihtiyar gibi lm dnp
hiretine alarak, genlik hevestna esir olmayp gaette
boulmayandr. Ve ihtiyarlarnzn en kts odur ki,
gaette ve hevesatta genlere benzemek ister, ocukasna
hevest- nefsniyeye tbi olur.
Senin levhanda grdn ikinci parann sahih sureti
udur ki: Ben bamn stnde onu bir levha-i hikmet
olarak tlik etmiim. Her sabah ve akam ona bakarm,
dersimi alrm:
Dost istersen Allah yeter. Evet, O dost ise herey dosttur.
Yrn istersen Kurn yeter. Evet, ondaki enbiya ve
melike ile hayalen grr ve vukuatlarn seyredip
nsiyet eder.
Mal istersen kanaat yeter. Evet, kanaat eden iktisat eder;
iktisat eden bereket bulur.
Dman istersen nesyeter. Evet, kendini beenen bely
bulur, zahmete der; kendini beenmeyen safy bulur,
rahmete gider.
Nasihat istersen lm yeter. Evet, lm dnen, hubb-u
dnyadan kurtulur ve hiretine cidd alr.
Yedinci meselenize bir sekizinciyiben ilve ediyorum.
yle ki:
Bir iki gn evvel bir hfz, Sre-i Yusuf tan bir air, t

1
e kadar okudu.
Birden ni bir nkte kalbe geldi. Kurna ve imana ait
herey kymetlidir; zhiren ne kadar kk olursa olsun
kymete byktr. Evet, saadet-i ebediyeye yardm eden,
kk deildir. yle ise, u kk bir nktedir; u izaha
ve ehemmiyete demez denilmez. Elbette u eit
mesilde en birinci talebe ve muhatap olan ve nket-i
Kurniyeyi takdir eden brahim Hulsi, o nkteyi iitmek
ister. yle ise dinle:
1. Mslman olarak canm al ve beni salih kullarna kat. Yusuf Sresi,
12:101.
En gzel bir kssann gzel bir nktesidir.
Ahsenl-kasas olan kssa-i Yusuf Aleyhisselmn
htimesini haber veren
yetinin ulv ve ltf ve mjdeli ve iczkrne
bir nktesi udur ki:
Sair ferahl ve saadetli kssalarn hirindeki zevl ve
rak haberlerinin aclar ve elemi, kssadan alnan hayal
lezzeti aclatryor, kryor. Bahusus keml-i ferah ve
saadet iinde bulunduunu ihbar ettii hengmda mevtini
ve rakn haber vermek daha elmdir; dinleyenlere eyvah
dedirtir. Halbuki u yet, kssa-i
Yusuf un en parlak ksm ki, Aziz-i Msr olmas, peder
ve validesiyle grmesi, kardeleriyle seviip tanmas
olan, dnyada en byk saadetli ve ferahl bir hengmda,
Hazret-i Yusuf un mevtini yle bir surette haber veriyor
ve diyor ki:
u ferahl ve saadetli vaziyetten daha saadetli, daha
parlak bir vaziyete mazhar olmak iin, Hazret-i Yusuf
kendisi Cenb- Haktan vefatn istedi ve vefat etti, o
saadete mazhar oldu. Demek, o dnyev lezzetli saadetten
daha cazibedar bir saadet ve ferahl bir vaziyet, kabrin
arkasnda vardr ki, Hazret-i Yusuf Aleyhisselm gibi
hakikatbn bir zt, o gayet lezzetli dnyev vaziyet iinde,
gayet ac olan mevti istedi, t teki saadete mazhar olsun.
te, Kurn- Hakmin u belatine bak ki, kssa-i
Yusuf un htimesini ne suretle haber verdi. O haberde
dinleyenlere elem ve teessf deil, belki bir mjde ve bir
srur ilve ediyor. Hem irad ediyor ki:
Kabrin arkas iin alnz; hakiksaadet ve lezzet
ondadr.
Hem Hazret-i Yusuf un li sddkyetini gsteriyor ve
diyor:
Dnyann en parlak ve en srurlu hleti dahi ona gaet
vermiyor, onu meftun etmiyor; yine hireti istiyor.

1
Said Nurs
1. Bk olan sadece Odur.
Yirmi Drdnc
Mektup

1
SUAL: Ezm- Esm-i lhiyeden olan Rahmve Hakm
ve Veddun iktiza ettikleri efkatperverne terbiye ve
maslahatkrne tedbir ve muhabbettrne taltif, nasl ve
ne suretle, mthi ve muvahhi olan mevt ve ademle, zevl
ve rakla, musibet ve meakkatle tevk edilebilir? Haydi,
insan saadet-i ebediyeye gittii iin, mevt yolunda getiini
ho grelim. Fakat bu nazik ve nazenin ve zhayat olan
ecar ve nebtat envlar ve iekleri ve vcuda lyk ve
hayata k ve bekya mtak olan hayvnat taifelerini,
mtemadiyen hibirini brakmayarak ifnlarnda ve gayet
sratle onlara gz atrmayarak idamlarnda ve onlara
nefes aldrmayarak meakkatle altrmalarnda ve
hibirini rahatta brakmayarak musibetlerle tayirlerinde
ve hibirini mstesna etmeyerek ldrmelerinde ve hibiri
durmayarak zevllerinde ve hibiri memnun olmayarak
raklarnda hangi efkat ve merhamet var, hangi hikmet ve
maslahat bulunur, hangi ltuf ve merhamet yerleebilir?
Elcevap: Dive muktazyi gsteren Be Remizle ve
gayeleri ve faideleri gsteren Be aretle u suali halleden
ok geni ve ok derin ve ok yksek olan hakikat-i
uzmya uzaktan uzaa baktrmaya alacaz.
1. Allah dilediini yapar ve diledii gibi hkmeder. brhim Sresi, 14:27;
Mide, 5:1.
Birinci Makam
Be Remizdir.
BRNC REMZ
Yirmi Altnc Szn htimelerinde denildii gibi, nasl ki
bir mahir sanatkr, kymettar bir elbiseyi murass ve
mnakka surette yapmak iin, bir miskin adam, lyk
olduu bir crete mukbil model yaparak, kendi sanat ve
maharetini gstermek iin, o elbiseyi o miskin adam
stnde bier, keser, ksaltr, uzatr; o adam da oturtur,
kaldrr, muhtelif vaziyetler verir. u miskin adamn hibir
hakk var mdr ki, o sanatkra desin: Beni gzelletiren
bu elbiseye neden iliip tebdil ve tayir ediyorsun ve beni
kaldrp oturtup meakkatle benim istirahatimi
bozuyorsun?
Aynen yle de, Sni-i Zlcell, herbir nevi mevcudatn
mahiyetini birer model ittihaz ederek ve nuku-u
esmsyla kemlt- sanatn gstermek iin, herbir eye,
hususan zhayata, duygularla murass bir vcut libasn
giydirerek, stnde kalem-i kaz ve kaderle naklar yapar,
cilve-i esmsn gsterir. Herbir mevcuda dahi, ona lyk
bir tarzda bir cret olarak, bir keml, bir lezzet, bir feyiz
veriyor.
1
srrna
mazhar olan o Sni-i Zlcelle kar hibir eyin hakk var
mdr ki, desin, Bana zahmet veriyorsun, benim
istirahatimi bozuyorsun. H!
1. Mlkn sahibi, mlknde nasl dilerse yle tasarruf eder.
Evet, mevcudatn hibir cihette Vcibl-Vcuda kar
haklar yoktur ve hak dv edemezler. Belki haklar daima
kr ve hamd ile, verdii vcut mertebelerinin hakkn
ed etmektir. nk verilen btn vcut mertebeleri
vukuattr, birer illet ister. Fakat verilmeyen mertebeler
imknttr. mknt ise ademdir, hem nihayetsizdir.
Ademler ise illet istemezler. Nihayetsize illet olamaz.
Mesel madenler diyemezler: Niin nebt olmadk?
ekv edemezler; belki vcud-u madenye mazhar
olduklar iin, haklar Ftrna krandr.
Nebtat, Niin hayvan olmadm? deyip ekv edemez.
Belki, vcut ile beraber, hayata mazhar olduu iin, hakk
krandr.
Hayvan ise, Niin insan olmadm? diye ikyet
edemez. Belki, hayat ve vcutile beraber, kymettar bir ruh
cevheri ona verildii iin, onun stndeki hakk, krandr.
Ve hkez, kyas et.
Ey insan- mtek! Sen mdum kalmadn, vcut
nimetini giydin, hayat tattn, cmid kalmadn, hayvan
olmadn, slmiyet nimetini buldun, dallette kalmadn,
shhat ve selmet nimetini grdn, ve hkez... Ey nankr!
Daha sen nerede hak kazanyorsun ki, Cenb- Hakkn
sana verdii mahz- nimet olan vcut mertebelerine
mukbil kretmeyerek, imknt ve ademiyat nevinde ve
senin eline gemedii ve sen lyk olmadn yksek
nimetlerin sana verilmediinden, btl bir hrsla Cenb-
Haktan ekv ediyorsun ve kfrn- nimet ediyorsun?
Acaba bir adam, minare bana kmak gibi li derecatl
bir mertebeye ksn, byk makam bulsun, her basamakta
byk bir nimet grsn; o nimetleri verenekretmesin ve
desin: Niin o minareden daha ykseine kamadm?
diye ekv ederek alayp szlasnne kadar hakszlk eder
ve ne kadar kfrn- nimete der, ne kadar byk
divanelik eder; divaneler dahi anlar.
Ey kanaatsiz, hrsl ve iktisatsz, isra ve haksz, ekvl,
gal insan! Katiyen bil ki, kanaat, ticaretli bir krandr;
hrs, hasretli bir kfrandr. Ve iktisat, nimete gzel ve
menfaatli bir ihtiramdr. sraf ise, nimete irkin ve zararl
bir istihfaftr. Eer akln varsa kanaate al ve rzaya al.
Tahamml etmezsen, Y Sabr de ve sabr iste, hakkna
raz ol, teekk etme. Kimden kime ekv ettiini bil, sus.
Herhalde ekv etmek istersen, nefsini Cenb- Hakka
ekv et; nk kusur ondadr.
KNC REMZ
On Sekizinci Mektubun hirki meselesinin
hirindedenildii gibi, Hlk- Zlcell, hayretnm,
dehet-engiz bir surette bir faaliyet-i rububiyetiyle
mevcudat mtemadiyen tebdil ve tecdid ettiinin bir
hikmeti budur:
Nasl ki mahlkatta faaliyet ve hareket bir itiha, bir
itiyak, bir lezzetten, bir muhabbetten ileri geliyor. Hatt
denilebilir ki, herbir faaliyette bir lezzet nevi vardr; belki
herbir faaliyet bir eit lezzettir. Ve lezzet dahi bir kemle
mteveccihtir; belki bir nevi kemldir. Madem faaliyet bir
keml, bir lezzet, bir cemle iaret eder. Ve madem
keml-i mutlak ve Kmil-i Zlcell olan Vcibl-Vcud,
zt ve sft ve ef linde btn env- kemlta cmidir.
Elbette, o Zt- Vcibl-Vcudun vcub-u vcuduna ve
kudsiyetine lyk bir tarzda ve istin-y ztsine ve gn-y
mutlakna muvafk bir surette ve keml-i mutlakna ve
tenezzh- ztsine mnasip bir ekilde, hadsiz bir efkat-i
mukaddese ve nihayetsiz bir muhabbet-i mnezzehesi
vardr.
Elbette o efkat-i mukaddeseden ve o muhabbet-i
mnezzeheden gelen hadsiz bir evk-i mukaddes vardr.
Ve o evk-i mukaddesten gelen hadsiz bir srur-u
mukaddes vardr.
Ve o srur-u mukaddesten gelen, tabiri caizse, hadsiz
bir lezzet-i mukaddese vardr.
Ve elbette o lezzet-i mukaddeseile beraber, hadsiz Onun
merhameti cihetiyle, faaliyet-i kudreti iinde, mahlkatnn
istidatlar kuvveden ile kmasndan ve tekemml
etmesinden neet eden, o mahlkatn
memnuniyetlerinden ve kemllerinden gelen, Zt-
Rahmn ve Rahme ait, tabiri caizse, hadsiz memnuniyet-i
mukaddese ve hadsiz iftihar- mukaddes vardr ki, hadsiz
bir surette, hadsiz bir faaliyeti iktiza ediyor.
Ve o hadsiz faaliyet dahi, hadsiz bir tebdil ve tayir ve
tahvil ve tahribi dahi iktiza ediyor. Ve o hadsiz tayir ve
tebdil dahi mevt ve ademi, zevl ve rak iktiza ediyor.
Bir zaman, hikmet-i beeriyenin, masnuatn gayelerine
dair gsterdii faideler, nazarmda ok ehemmiyetsiz
grnd. Ve ondan bildim ki, o hikmet abesiyete gider.
Onun iin, feylesoarn ileri gidenleri, ya tabiat dalletine
der veya sofesta olur veya ihtiyar ve ilm-i Snii inkr
eder veya Hlka mucib-i bizzat der.
te, o zaman, rahmet-i lhiyeHakm ismini imdadma
gnderdi; bana da masnuatn byk gayelerini gsterdi.
Yani, herbir masnu yle bir mektub-u Rabbndir ki, umum
zuur onu mtala eder.
u gaye bir sene bana k geldi. Sonra sanattaki
harikalar inkiaf etti; o gaye k gelmemeye balad. Daha
ok byk dier bir gaye gsterildi. Yani, herbir masnuun
en mhim gayeleri Sniine bakar; Onun kemlt- sanatn
ve nuku-u esmsn ve murassat- hikmetini ve hedy-y
rahmetini Onun nazarna arz etmek ve ceml ve kemline
bir yine olmaktr, bildim.
u gaye hayli zaman bana k geldi. Sonra, sanat ve
icad- eyadaki hayret-engiz faaliyet iinde, gayet derecede
sratli tayir ve tebdildeki mucizt- kudret ve unt-
rububiyet grnd. O vakit bu gaye dahi k gelmemeye
balad. Belki u gaye kadar byk bir muktaz ve di dahi
lzmdr, bildim.
te, o vakit, u kinci Remizdeki muktazler ve gelecek
iaretlerdeki gayeler gsterildi. Ve yaknen bana bildirildi
ki, kinattaki kudretin faaliyeti ve seyr seyeln- eya o
kadar mnidardr ki, o faaliyetle Sni-i Hakm env-
kinat konuturuyor. Gya gklerin ve zeminin mteharrik
mevcutlar ve hareketleri, onlarn o konumalarndaki
kelimelerdir; ve taharrk ise, bir tekellmdr. Demek,
faaliyetten gelen harekt ve zevl, bir tekellmt-
tesbihiyedir. Ve kinattaki faaliyet dahi, kinatn ve
envnn sessizce bir konumas ve konuturmasdr.
NC REMZ
Eya zevl ve ademe gitmiyor; belki daire-i kudretten
daire-i ilme geiyor, lem-i ehadetten lem-i gayba
gidiyor, lem-i tagayyr ve fendan lem-i nura, bekya
mteveccih oluyor.
Hakikatnokta-i nazarnda, eyadaki ceml ve keml,
esm-i lhiyeye aittir ve onlarn nuku ve cilveleridir.
Madem o esm bkidirler ve cilveleri daimdir; elbette
naklar teceddd eder, tazelenir, gzelleir. Ademe ve
fenya gitmiyor; belki, yalnz itibar taayynleri deiir. Ve
medar- hsn ve ceml ve mazhar- feyiz ve keml olan
hakikatleri ve mahiyetleri ve hviyet-i misaliyeleri
bkidirler.
Zruholmayanlar, dorudan doruya onlardaki hsn ve
ceml, esm-i lhiyeye aittir; eref onlaradr, medih
onlarn hesabna geer, gzellik onlarndr, muhabbet
onlara gider; o yinelerin deimesiyle onlara bir zarar ras
etmez.
Eer zruhise, zevilukulden deilse, onlarn zevl ve
rak bir adem ve fen deil; belki vcud-u cismanden ve
vazife-i hayatn dadaasndan kurtulup, kazandklar
vazifenin semerelerini bki olan ervahlarna devrederek,
onlarn, o ervh- bkiyeleri dahi birer esm-i lhiyeye
istinadederek devam eder, belki kendine lyk bir saadete
gider.
Eer o zruhlar zevilukulden ise, zaten saadet-i
ebediyeye ve madd ve mnev kemlta medar olan
lem-i bekya ve o Sni-i Hakmin dnyadan daha gzel,
daha nuran olan lem-i berzah, lem-i misal, lem-i ervah
gibi dier menzillerine, baka memleketlerine bir seyr
seferdir; bir mevt ve adem ve zevl ve rak deil, belki
kemlta kavumaktr.
Elhasl: Madem Sni-i Zlcell vardr ve bkidir; ve sft
ve esms daim ve sermeddirler. Elbette o esmnn
cilveleri ve naklar, bir mnev bek iinde teceddd
eder; tahrip ve fen, idam ve zevl deildirler. Malmdur
ki, insan, insaniyet cihetiyle, ekser mevcudatla alkadardr.
Onlarn saadetleriyle mtelezziz ve helketleriyle
mteellimdir. Hususan zhayat ile, ve bilhassa nev-i
beerle, ve bilhassa sevdii ve istihsan ettii ehl-i kemlin
lmyla daha ziyade mteellim ve saadetleriyle daha
ziyade mesut olur. Hatt, efkatli bir valide gibi, kendi
saadetini ve rahatn onlarn saadeti iin feda eder.
te, her mmin, derecesine gre, nur-u Kurnve srr-
iman ile, btn mevcudatn saadetleriyle ve beklaryla ve
hilikten kurtulmalaryla ve kymettar mektubat-
Rabbniye olmalaryla mesut olabilir ve dnya kadar bir
nur kazanabilir. Herkes derecesine gre bu nurdan istifade
eder.
Eer ehl-i dalletise, kendi elemiyle beraber, btn
mevcudatn helketiyle ve fensyla ve zhir idamlaryla,
zruh ise lmlaryla, mteellim olur. Yani, onun kfr,
onun dnyasna adem doldurur, onun bana boaltr; daha
Cehenneme gitmeden Cehenneme gider.
DRDNC REMZ
ok yerlerde dediimiz gibi, bir padiahn sultan, halife,
hkim, kumandan gibi muhtelifnvanlar ve sfatlardan
neet eden muhtelif ayr ayr devir-i tekilt olduu gibi,
Cenb- Hakkn Esm-i Hsnsnn had ve hesaba gelmez
trl trl tecelliyt vardr. Mahlkatn tenevvleri ve
ihtilar, o tecelliytn tenevvlerinden ileri geliyor.
te, her kemlve ceml sahibi, ftraten ceml ve
kemlini grmek ve gstermek istemesi srrnca, o
muhtelif esm dahi, daim ve sermed olduklar iin, daim
bir surette Zt- Akdes hesabna tezahr isterler. Yani
naklarn grmek isterler. Yani, kendi naklarnn
yinelerinde cilve-i cemllerini ve iniks- kemllerini
grmek ve gstermek isterler. Yani, kinat kitab- kebrini
ve mevcudatn muhtelif mektubatn nen fenen
tazelendirmek, yani yeniden yeniye mnidar yazmak, yani
birtek sahifede ayr ayr binler mektubat yazmak ve herbir
mektubu Zt- Mukaddes ve Msemm-y Akdesin nazar-
uhuduna izhar etmekle beraber, btn zuurun nazar-
mtalasna gstermek ve okutturmak iktiza ederler. Bu
hakikate iaret eden u hakikatli iire bak:
Kitab- lemin yapraklar, env- nmdud,
Huruf ile kelimt dahi efrd- nmahdud.
Yazlm destgh- Levh-i Mahfuz-u hakikatte,
Mcessem lfz- mnidardr lemde her mevcud.


1
1. Kinatn satrlarn dikkatle mtala et. Zira onlar, Mele-i ldan sana
gnderilmi mektuplardr.
BENC REMZ
ki Nktedir.
BRNC NKTE: Madem Cenb- Hak var; herey var.
Madem Cenb- Vcibl-Vcuda intisap var; herey iin
btn eya var. nk, Vcibl-Vcuda nisbetle herbir
mevcut, btn mevcudata, vahdet srryla bir irtibat peyd
eder. Demek, Vcibl-Vcuda intisabn bilen veya
intisab bilinen herbir mevcut, srr- vahdetle, Vcibl-
Vcuda mensup btn mevcudatla mnasebettar olur.
Demek herbir ey, o intisap noktasnda hadsiz envr-
vcuda mazhar olabilir. Firaklar, zevller, o noktada yoktur.
Bir n- seyyle yaamak, hadsiz envr- vcuda medardr.
Eer o intisapolmazsa ve bilinmezse, hadsiz raklara ve
zevllere ve ademlere mazhar olur. nk, o halde,
alkadar olabilecei herbir mevcuda kar bir rak ve bir
iftirak ve bir zevli vardr. Demek, kendi ahs vcuduna,
hadsiz ademler ve raklar yklenir. Bir milyon sene
vcutta kalsa da (intisapsz), evvelki noktasndaki o
intisaptaki bir an yaamak kadar olamaz.
Onun iin, ehl-i hakikatdemiler ki: Bir n- seyyle
vcud-u mnevver, milyon sene bir vcud-u ebtere
mreccahtr. Yani, Vcud-u Vacibe nisbetle bir an vcut,
nisbetsiz milyon sene bir vcuda mreccahtr.
Hem bu sr iindir ki, ehl-i tahkikdemiler: Envr-
vcut ise Vcibl-Vcudu tanmakladr. Yani, o halde
kinat, envr- vcut iinde olarak, melike ve ruhaniyat ve
zuurlarla dolu grnr. Eer Onsuz olsa, adem
zulmatlar rak ve zevl elemleri herbir mevcudu ihata
eder. Dnya, o adamn nazarnda, bo ve hli bir vahetgh
suretinde grnr.
Evet, nasl ki bir aa meyvelerinin herbirisi, aacn
bandaki btn meyvelere kar birer nisbeti var. Ve o
nisbetle birer kardei, arkada mevcutolduundan, onlarn
adedince rz vcutlar vardr. Ne vakit o meyve aacn
bandan kesilse, herbir meyveye kar bir rak ve zevl
hsl olur. Herbir meyve onun iin mdum hkmndedir.
Haric bir zulmet-i adem ona hsl oluyor. yle de, kudret-i
Ehad-i Samede intisap noktasnda, herey iin btn eya
var. Eer intisap olmazsa, herey iin, eya adedince haric
ademler var.
te, u remizden, imann azamet-i envrna bak ve
dalletin dehetli zulmatn gr. Demek, iman, u remizde
beyan edilen hakikat-i liye-i nefsl emriyenin nvandr;
ve iman ile ondan istifade edebilir. Eer iman olmazsa:
Nasl ki kr, sar, dilsiz, aklsz adama herey mdumdur;
yle de, imansza herey mdumdur, zulmatldr.
KNC NKTE: Dnyann ve eyann tane yz var:
Birinci yz: Esm-i lhiyeye bakar, onlarn yineleridir.
Bu yze zevl ve rak ve adem giremez; belki tazelenmek
ve teceddd var.
kinci yz: hirete bakar, lem-i bekya nazar eder,
onun tarlas hkmndedir. Bu yzde, bki semereler ve
meyveler yetitirmek var; bekya hizmet eder, fni eyleri
bki hkmne getirir. Bu yzde dahi mevt ve zevl deil,
belki hayat ve bek cilveleri var.
nc yz: Fnilere, yani bizlere bakar ki, fnilerin ve
ehl-i hevestn mukas ve ehl-i uurun ticaretgh ve
vazifedarlarn meydan- imtihanlardr. te bu nc
yzndeki fen ve zevl, mevt ve ademin aclarna ve
yaralarna merhem iin, o nc yzn iyzndeki bek
ve hayat cilveleri var.
Elhsl, u mevcudat- seyyle, u mahlkat- seyyre,
Vcibl-Vcudun envr- cad ve vcudunu tazelendirmek
iin mteharrik yineler ve deien mazharlardr.
kinci Makam
Bir Mukaddime, Be arettir.
Mukaddimeki Mebhastr.
BRNC MEBHAS: Bu gelecek Be arette, unt-
rububiyeti rasat etmek iin, birer snk, kk drbn
nevinden birer temsil yazlacak. Bu temsiller unt-
rububiyetin hakikatini tutamaz, ihata edemez, mikyas
olamaz; fakat baktrabilir. O gelecek temsiltta ve geen
remizlerde, Zt- Akdesin untna mnasip olmayan
tabirat, temsilin kusuruna aittir. Mesel, lezzet ve srur ve
memnuniyetin bizce malm mnlar, unt-
mukaddeseyi ifade edemiyor; fakat birer nvan-
mlhazadr, birer mirsad- tefekkrdr.
Hem dahi u temsiller, muht, azm bir kanun-u
rububiyetin kk bir misalde ucunu gstermekle,
rububiyetin untnda o kanunun hakikatini ispat ediyor.
Mesel, Bir iek vcuttan gider, binler vcut brakarak
yle gider denilmi. Onunla azm bir kanun-u rububiyeti
gsteriyor ki, btn bahar, belki btn dnyadaki
mevcudatta bu kanun-u rububiyet cereyan ediyor.
Evet, Hlk- Rahm, bir kuun tyl libasn hangi
kanunla deitiriyor, tazelendiriyor. O Sni-i Hakm, ayn
kanunla, her sene kre-i arzn libasn tecdid eder. Hem o
ayn kanunla, her asrda dnyann eklini tebdil eder. Hem
ayn kanunla, kyamet vaktinde kinatn suretini tayir
edip deitirir.
Hem hangi kanunla zerreyi Mevlev gibi tahrik ederse,
ayn kanunla kre-i arz meczup ve sema kalkan Mevlev
gibi dndryor. Ve o kanunla lemleri byle eviriyor ve
manzume-i emsiyeyi gezdiriyor.
Hem hangi kanunla senin bedenindeki hceyrtn
zerrelerini tazelendiriyor tamir ve tahlil ediyorsa, ayn
kanunla senin ban her sene tecdid eder ve her
mevsimde ok defa tazelendirir. Ayn kanunla, zemin
yzn her bahar mevsiminde tecdid eder, taze bir pee
stne eker.
Hem o Sni-i Kadr, hangi kanun-u hikmetle bir sinei
ihy eder; ayn kanunla u nmzdeki nar aacn her
baharda ihy eder. Ve o kanunla kre-i arz yine o baharda
ihy eder. Ve ayn kanunla hairde mahlkat da ihy eder.
u srra iareten,
1

Kurn ferman eder.
1. Sizin yaratlmanz da, diriltilmeniz de, tek bir kiinin yaratlp diriltilmesi
gibidir. Lokman Sresi, 31:28.
Ve hkez, kyas et. Bunlar gibi ok kavnin-i
rububiyetvardr ki, zerreden t mecmu-u leme kadar
cereyan ediyor. te, faaliyet-i rububiyetin iindeki u
kanunlarn azametine bak ve geniliine dikkat et ve
iindeki srr- vahdeti gr, herbir kanun bir burhan- vahdet
olduunu bil. Evet, u ok kesretli ve ok azametli
kanunlar, herbiri ilim ve iradenin cilvesi olmakla beraber,
hem vhid, hem muht olduu iin, Sniin vahdniyetini ve
ilim ve iradesini gayet kat bir surette ispat ederler.
te, ekserSzlerde ekser temsilt, byle kanunlarn
ularn birer cz misalle gstermekle, mddeda ayn
kanunun vcuduna iaret eder. Madem temsille kanunun
tahakkuku gsteriliyor; burhan- mantk gibi yakin bir
surette mddey ispat eder. Demek, Szlerdeki ekser
temsiller birer burhan- yakin, birer hccet-i kata
hkmndedir.
KNC MEBHAS: Onuncu Szn Onuncu Hakikatinde
denildii gibi: Bir aacn ne kadarmeyveleri ve iekleri
vardr; herbir meyvenin, herbir iein o kadargayeleri,
hikmetleri vardr. Ve o hikmetler ksmdr:
Bir ksm Snie bakar, esmsnn naklarn gsterir.
Bir ksm zuurlara bakar ki, onlarn nazarlarnda
kymettar mektubat ve mnidar kelimattr.
Bir ksm kendi nefsine ve hayatna ve beksna bakar.
Ve insana faideli ise, insann menfaatine gre hikmetleri
vardr.
te, herbir mevcudun byle kesretli gayeleri
bulunduunu bir vakit dnrken, hatrma Arab tarzda
ve gelecek Be aretin esstna nota hkmnde olarak,
kll gayelere iaret eden u fkralar gelmitir:


: .
: .
: .
: .
: .

1
te bu be fkrada, gelecekte bahsedeceimiz irtn
esst var. Evet, herbir mevcut, hususan zhayat olanlarn,
be tabaka ayr ayr hikmetleri ve gayeleri var. Nasl ki,
meyvedar bir aa, birbirinin stndeki dallar semere
verir. yle de, herbir zhayatn, be tabaka muhtelif
gayeleri bulunur ve hikmetleri var.
Ey insan- fni! Senin czbir ekirdek hkmndeki
kendi hakikatini, meyvedar bir ecere-i bkiyeye inklp
etmesini ve Be arette gsterilen on tabaka meyvelerini
ve on nevi gayelerini elde etmesini istersen, hakik iman
elde et. Yoksa, btn onlardan mahrum kalmakla beraber,
o ekirdek iinde skp; ryeceksin.
BRNC ARET
:

fkras ifade ediyor ki:
1. Bu muhteem mevcudat, evvel: gzel mnlarnn ve misal hviyetlerinin
muhafaza edilmesiyle, saniyen: gayb hakikatleri ve elvh- mahfuzadaki
suretleri netice vermekle, salisen: uhrev semereleri ve sermed manzaralar
neretmekle, rabian: Rablerinin tesbihatn iln ve Esm-i Hsnnn
mukteziytn izhar etmekle, hamisen: unt- Sbhniyenin ve ilm vcut
dairelerinin zuhuru iin itibartaayynlerinin deimesiyle, her trl kusurdan
mnezzeh olan Ztnenvr- icadiyesinin tecelliytnn yenilenmesine birer
gelip geicimezhir, birer mteharrik aynadrlar.
Bir mevcut, vcuttan gittikten sonra, zhirenkendisi
ademe, fenya gider; fakat ifade ettii mnlar bki kalr,
mahfuz olur. Hviyet-i misaliyesi ve sureti ve mahiyeti
dahi lem-i misalde ve lem-i misalin nmuneleri olan
elvh- mahfuzada ve elvh- mahfuzann nmuneleri olan
kuvve-i hafzalarda kalr. Demek, bir vcud-u sr
kaybeder, yzer vcud-u mnev ve ilm kazanr.
Mesel, nasl ki bir sahifenin tabna medar olan matbaa
hurufatna bir vaziyet ve bir tertip verilir ve bir sahifenin
tabna medar olur; ve o sahife ise, suretini ve hviyetini,
baslan mteaddit yapraklara verip ve mnlarn ok
akllara nerettikten sonra, o matbaa hurufatnn vaziyeti
ve tertibi de deitirilir. nk daha ona lzum kalmad;
hem baka sahifelerin tab lzm geliyor. te, aynen bunun
gibi, u mevcudat- arziye, hususan nebtiye, kalem-i
kader-i lh onlara bir tertip, bir vaziyet verir; bahar
sahifesinde kudret onlar icad eder; ve gzel mnlarn
ifade ederek, suretleri ve hviyetleri lem-i misal gibi
lem-i gaybn defterine getikleri iin, hikmet iktiza ediyor
ki, o vaziyet deisin, t yeni gelecek dier bahar sahifesi
yazlsn, onlar dahi mnlarn ifade etsinler.
KNC ARET
:
Bu fkraiaret eder ki:
Herbir ey, czolsun, kll olsun, vcuttan gittikten
sonrahususan zhayat olsaok hakaik-i gaybiye netice
vermekle beraber, lem-i misalin defterlerinde olan levh-i
misl stnde etvr- hayat adedince suretleri brakp, o
suretlerden mnidar olan ve mukaddert- hayatiye denilen
sergzet-i hayatiyeleri yazlr ve ruhaniyata bir
mtalagh olur.
Nasl ki, mesel bir iek vcuttan gider; fakat yzer
tohumcuklarn ve tohumcuklarda mahiyetini vcutta
brakmakla beraber, kk elvh- mahfuzada ve elvh-
mahfuzann kk nmuneleri olan hafzalarda binler
suretini brakp, zuurlara etvr- hayatyla ifade ettii
tesbiht- Rabbniye ve nuku-u esmiyeyi okutturur,
sonra gider. yle de, yeryznn sakssnda gzel
masnuatla mnakka olan bahar mevsimi, bir iektir.
Zhiren zevl bulur, ademe gider. Fakat onun tohumlar
adedince ifade ettikleri hakaik-i gaybiye ve iekleri
adedince nerettii hviyet-i misaliye ve mevcudat
adedince gsterdikleri hikmet-i Rabbniyeyi kendine bedel
olarak vcutta brakp sonra bizden saklanr. Hem o giden
baharn arkadalar olan sair baharlara yer boaltr-t onlar
gelip vazife grsnler. Demek o bahar zhir bir vcudu
karr, mnen bin vcut giyer.
NC ARET
:
fkras ifade ediyor ki:
Dnya bir destgh ve bir mezraadr; hiret pazarna
mnasip olan mahsult yetitirir. ok Szlerde ispat
etmiiz: Nasl ki cin ve insin amelleri hiret pazarna
gnderiliyor. yle de, dnyann sair mevcudat dahi, hiret
hesabna ok vazifeler gryorlar ve ok mahsult
yetitiriyorlar. Belki kre-i arz onlar iin geziyor. Belki
denilebilir ki, onun iindir. Bu sene-i Rabbniye, yirmi
drt bin senelik bir mesafeyi bir senede geip meydan-
harin etrafnda dnyor.
Mesel, ehl-i Cennet elbette arzu ederler ki, dnya
maceralarn tahattur etsinler ve birbirine nakletsinler.
Belki o maceralarn levhalarn ve misallerini grmeyi ok
merak ederler. Elbette, sinema perdelerinde grmek gibi, o
levhalar, o vakalar mahede etseler, ok mtelezziz
olurlar. Madem yledir; herhalde, dr- lezzet ve menzil-i
saadet olan dr- Cennette,
1
iaretiyle,
sermed manzaralarda, dnyev maceralarn muhaveresi ve
dnyev hdistn manzaralar Cennette bulunacaktr.
1. Karlkl tahtlarda. Hicr Sresi, 15:47.
te bu gzel mevcudatn bir an grnmesiyle
kaybolmas ve birbiri arkasndan gelip gemesi, menzr-
sermediyeyi tekil etmek iin bir fabrika destghlar
hkmnde grnyor. Mesel, nasl ki ehl-i medeniyet fni
vaziyetlere bir nevi bek vermek ve ehl-i istikbale yadigr
brakmak iin, gzel veya garip vaziyetlerin suretlerini alp
sinema perdeleriyle istikbale hediye ediyor; zaman-
maziyi zaman- halde ve istikbalde gsteriyor ve derc
ediyorlar. Aynen yle de, u mevcudat- bahariye ve
dnyeviyede ksa bir hayat geirdikten sonra, onlarn Sni-i
Hakmi, lem-i bekya ait gayelerini o leme kaydetmekle
beraber, lem-i ebedde, sermed manzaralarda onlarn
etvr- hayatlarnda grdkleri vezif-i hayatiyeyi ve
mucizt- Sbhniyeyi menzr- sermediyede kaydetmek,
mukteza-y ism-i Hakm ve Rahm ve Vedddur.
DRDNC ARET
:

fkras ifade ediyor ki:
Mevcudat, etvr- hayatyla, mteadditenv- tesbihat-
Rabbniyeyi yapyor. Hem esm-i lhiyenin iktiza ve
istilzam ettikleri hlt gsteriyor ki: Mesel Rahm ismi
efkat etmek ister, Rezzk ismi rzk vermek iktiza eder,
Ltf ismi ltfetmek istilzam eder. Ve hkez, btn
esmnn birer birer muktezas vardr. te, herbir zhayat,
hayatyla ve vcuduyla o esmnn muktezasn
gstermekle beraber, cihazat adedince Sni-i Hakme
tesbihat yapyorlar.
Mesel, nasl ki bir insan gzel meyveler yer. O
meyveler midesinde dalr, erir, zhirenmahvolur. Fakat
azndan, midesinden baka btn hceyrt- bedeniyede
faaliyetkrne bir lezzet, bir zevk vermekle beraber, aktr-
bedendeki vcudu ve hayat beslemek ve idame-i hayat
etmek gibi pek ok hikmetlerin vcuduna medar oluyor. O
taam kendisi de, vcud-u nebtden hayat- insaniye
tabakasna kyor, terakki ediyor. Aynen yle de, u
mevcudat zevl perdesinde saklandklar vakit, onlarn
yerinde herbirisinin pek ok tesbihat bki kalmakla
beraber, pek ok esm-i lhiyenin de nukularn ve
mukteziytn o esmnn ellerine brakr, yani bir vcud-u
bkiyeye tevdi ederler, yle giderler.
Acaba fnive muvakkat bir vcudun gitmesiyle, onun
yerine bir nevi bekya mazhar binler vcut kalsa, denilir
mi ki Ona yazk oldu veyahut Abes oldu veyahut u
sevimli mahlk neden gitti ekv edilebilir mi? Belki onun
hakkndaki rahmet, hikmet, muhabbet yle iktiza ediyorlar
ve yle olmak gerektir. Yoksa, birtek zarargelmemek iin,
binler menfaati terk etmek lzm gelir ki, o halde binler
zarar olur.
Demek Rahm, Hakmve Vedd isimleri, zevle ve
raka muarz deiller; belki istilzam edip iktiza ediyorlar.
BENC ARET
:

fkras ifade ediyor ki:
Mevcudat, hususan zhayat olanlar, vcud-u surden
gittikten sonra, bki ok eyleri brakrlar, yle giderler.
kinci Remizde beyan edildii gibi, Zt- Vcibl-
Vcudun kudsiyet ve istin-y kemline muvafk bir
tarzda ve ona lyk bir surette, hadsiz bir muhabbet,
nihayetsiz bir efkat, gayetsiz bir iftihar, tabiri caizse,
mukaddes, hadsiz bir memnuniyet, bir sevintabirde
hata olmasnhadsiz bir lezzet-i mukaddese, bir ferah-
mnezzeh, unt- rububiyetinde bulunur ki, onlarn sr
bilmahede grnyor. te o unat iktiza ettikleri
hayretnm faaliyet iinde, mevcudat, tebdil ve tayirle,
zevl ve fen iinde sratle sevk ediliyor, mtemadiyen
lem-i ehadetten lem-i gayba gnderiliyor. Ve o untn
cilveleri altnda, mahlkat, daim bir seyr seyeln, bir
hareket ve ceveln iinde alkanmakta ve ehl-i gaetin
kulaklarna vveyl-y rak ve zevli ve ehl-i hidayetin
semine velvele-i zikir ve tesbihi datmaktadrlar.
Bu srra binaen, herbir mevcut, Vcibl-Vcudun bki
untnn tezahrne bki birer medar olacak mnlar,
keyyetleri, hletleri vcutta brakp yle gidiyorlar. Hem o
mevcut, btn mddet-i hayatnda geirdii etvar ve
ahvli, ilm-i ezelnin nvanlar olan mam- Mbn, Kitab-
Mbn, Levh-i Mahfuz gibi vcud-u ilm dairelerinde
vcud-u haricsini temsil eden mufassal bir vcut dahi
brakp yle giderler. Demek, her fni, bir vcudu terk eder,
binler bki vcutlar kazanr, kazandrr.
Mesel, nasl ki harikulde bir fabrika makinesine di
baz maddeler atlr; iinde yanarlar, zhiren mahvolur,
fakat o fabrikann imbiklerinde ok kymettar kimya
maddeleri ve edviyeler teressp eder. Hem onun
kuvvetiyle ve buharyla o fabrikann arklardner; bir
taraftan kumalar dokumasna, bir ksm kitap tabna,
birksm da eker gibi baka kymettar eyleri imal
etmesine medar oluyor, ve hkez... Demek, o di
maddelerin yanmasyla ve zhiren mahvolmasyla binler
eyler vcut buluyor. Demek, di bir vcut gider, li ok
vcutlar irsiyet brakr. te, u halde, o di maddeye
Yazk oldu denilir mi?
Fabrika sahibi neden ona acmad, yandrd; o sevimli
maddeleri mahvetti? ikyet edilir mi?
Aynen yle de,
1
Hlk- Hakm ve
Rahm ve Vedd, mukteza-y rahmet ve hikmet ve
veddiyet olarak kinat fabrikasna hareket veriyor. Herbir
vcud-u fniyi ok bki vcutlara ekirdek yapar,
maksd- Rabbniyesine medar eder, unt-
Sbhniyesine mazhar klar, kalem-i kaderine mrekkep
ittihaz eder ve kudretin dokumasna bir mekik yapar. Ve
daha bilmediimiz pek ok inyt- gliye ve maksd-
liye iin, kendi faaliyet-i kudretiyle kinat faaliyete getirir.
Zerrt cevelna, mevcudat seyerna, hayvnt seyelna,
seyyrt deverna getirir, kinat konuturur, ytn ona
sessiz sylettirir ve ona yazdrr. Ve mahlkat- arziyeyi,
rububiyeti noktasnda, havay emir ve iradesine bir nevi
ar, ve nur unsurunu ilim ve hikmetine dier bir ar, ve
suyu ihsan ve rahmetine baka bir ar, ve topra hfz ve
ihysna bir eit ar yapm; o arlardan n mahlkat-
arziye stnde gezdiriyor.
1. En yce sfatlar Allahndr. Nahl Sresi, 16:60.
Katiyen bil ki, bu Be Remizde ve Be arette
gsterilen parlak hakikat-i liye, nur-u Kurn ile grnr
ve imann kuvvetiyle sahip olunabilir. Yoksa, o hakikat-i
bkiye yerine, gayet mthi bir zulmat geer. Ehl-i dallet
iin dnya raklar ve zevllerle dolu ve ademlerle
mlmldir. Kinat, onun iin mnev bir cehennem
hkmne geer. Herey onun iin ni bir vcut ile hadsiz
bir adem ihata ediyor. Btn mazi ve mstakbel zulmat-
ademle memldr; yalnz ksack bir zaman- halde bir
hazin nur-u vcut bulabilir. Fakat srr- Kurn ve nur-u
iman ile, ezelden ebede kadar bir nur-u vcut grnr, ona
alkadar olur ve onunla saadet-i ebediyesini temin eder.
Elhasl, biz air-i Msrnin tarznda deriz:
Derya olunca nefes,
Prelenince kafes,
T kesilince bu ses,
arrm: Y Hak, y Mevcud, y Hayy, y Mbud,
Y Hakm, y Maksud, y Rahm, y Vedd!
Ve bararak derim:


1
Ve iman ederek ispat ederim:




2


3


4
1. Melik, Hak ve Mbn olan Allahtan baka ibadete lyk hibir ilh
yoktur.Emin ve vaadinde sadk olan Muhammed Onun Resuldr.
2. phesiz, lmden sonra dirili haktr. Cennet haktr. Cehennem atei haktr.
Saadet-i ebediye haktr. phesiz ki Allah ok merhametli ve ok hikmetlidir;
Omahlkatn ok sever ve nihayetsiz bir muhabbetle sevilmeye lyktr.Ve
phesiz ki Onun rahmeti, hikmeti ve muhabbeti, btn eyay
btnunatyla kuatr.
3. Dediler: Bizi buna eritiren Allaha hamd olsun; yoksa Allah hidayet
etmeseydi,biz kendiliimizden buna eriemezdik. Gerekten Rabbimizin
peygamberleri bize hakk getirdiler. Arf Sresi, 7:43.
4. Seni her trl noksandan tenzih ederiz. Senin bize rettiinden
bakabilgimiz yoktur. Muhakkak ki ilmi ve hikmeti hereyi kuatan
Sensin.Bakara Sresi, 2:32.
1

2



3
.. ..
.. .. ..
.. .. ..
.. ..
.. .. ..
.. .. ..
..
.. ..
..
.. ..
.. .. ..

.. .. .. ..


1. Ey Rabbimiz, unutur veya hataya der de bir kusur ilersek bizi onunla
hesaba ekme. Bakara Sresi, 2:286.
2. Allahm! Efendimiz Muhammede ve l ve ashabna Senin raz olacan ve
onunlyk ve mstehak olduu bir rahmetle salt ve selm et. min.
Ezeldenebede her trl hamd, lemlerin Rabbi olan Allaha mahsustur.
3. Her trl noksandan ve kusurdan mnezzehtir o Zt ki, ilminin
mucizeleri,sanatnn harikalar, cd ve sehsnn hediyeleri, ltfunun
burhanlar, vahdetinin delilleri, hikmetinin ltifeleri, rahmetinin ahitleri
olanmzeyyen hayvnt, mnakka kular, meyveli aalar ve ieklinebtt
ile, yeryz bahesini sanatnn meheri, mahlkatnnmaheri, kudretinin
mazhar, hikmetinin medar, rahmetinin ieklii,Cennetinin tarlas,
mahlkatnn resm geit meydan, mevcudatnnseyelngh, masnuatnn
lei yapmtr. Bu yeryz bahelerinde,meyvelerin ziynetiyle glen
ieklerin tebessm, seher yeliyle akyankularn secalar, ieklerin
yaprakklarndaki damlalarn plts,ieklerin sslenmesi, meyvelerin alp
salmas, btn hayvnat veinsan validelerinin kk yavrulara terahhumu,
cin ve insana vehayvnta ve ruhaniyat ve melikeye bir Veddun kendisini
tanttrmas, bir Rahmnn kendini sevdirmesi, bir Hannnn terahhumu,
birMennnn en ltif rahmet cilvelerini izhar etmesidir.
Yirmi Drdnc Mektubun
Birinci Zeyli

1

2

3
YAN, EY NSANLAR! Duanz olmazsa ne
ehemmiyetiniz var? melindeki yetin be nktesini dinle.
1. Her trl noksan sfatlardan yce olan Onun adyla.
2. Hibir ey yoktur ki Onu hamd ile tesbih etmesin. sr Sresi, 17:44.
3. Furkan Sresi, 25:77.
BRNC NKTE
Duabir srr- azm-i ubdiyettir. Belki ubdiyetin ruhu
hkmndedir. ok yerlerde zikrettiimiz gibi, dua
nevidir.
Birinci nevi dua: stidat lisanyladr ki, btn hububat,
tohumlar, lisan- istidatla Ftr- Hakme dua ederler ki,
Senin nuku-u esmn mufassal gstermek iin bize
nevnem ver. Kk hakikatimizi smblle ve aacn
byk hakikatine evir.
Hem u istidatlisanyla dua nevinden birisi de udur ki:
Esbabn itima, msebbebin icadna bir duadr. Yani,
esbab bir vaziyet alr ki, o vaziyet bir lisan- hal hkmne
geer; ve msebbebi, Kadr-i Zlcellden dua eder, isterler.
Mesel su, hararet, toprak, ziya, bir ekirdek etrafnda bir
vaziyet alarak, o vaziyet bir lisan- duadr ki, Bu ekirdei
aa yap, y Hlkmz derler. nk, o mucize-i harika-i
kudret olan aa, o uursuz, cmid, basit maddelere havale
edilmez, havalesi muhaldir. Demek, itima- esbab bir nevi
duadr.
kinci nevi dua: htiyac- ftr lisanyladr ki, btn
zhayatlarn iktidar ve ihtiyarlar dahilinde olmayan
hcetlerini ve matlaplarn ummadklar yerden, vakt-i
mnasipte onlara vermek iin, Hlk- Rahmden bir nevi
duadr. nk, iktidarve ihtiyarlar haricinde, bilmedikleri
yerden, vakt-i mnasipte onlara bir Hakm-i Rahm
gnderiyor. Elleri yetimiyor; demek o ihsan, dua
neticesidir.
Elhasl, btn kinattan dergh- lhiyeye kan, bir
duadr. Esbab olanlar, msebbebt Allahtan isterler.
nc nevi dua: htiya dairesinde zuurlarn duasdr
ki, bu da iki ksmdr.
Eer ztrar derecesine gelse veya ihtiyac- ftrye tam
mnasebettar ise veya lisan- istidada yaknlamsa veya
s, hlis kalbin lisanyla ise, ekseriyet-i mutlaka ile
makbuldr. Terakkiyt- beeriyenin ksm- zam ve
keyatlar, bir nevi dua neticesidir. Havrk- medeniyet
dedikleri eyler ve keyatlarna medar- iftihar
zannettikleri emirler, mnev bir dua neticesidir. Hlis bir
lisan- istidatla istenilmi, onlara verilmitir. Lisan-
istidatla ve lisan- ihtiyac- ftr ile olan dualar dahi, bir
mni olmazsa ve erit dahilinde ise, daima makbuldrler.
kinci ksm: Mehur duadr. O da iki nevidir: biri il,
biri kavl. Meselift srmek il bir duadr. Rzk topraktan
deil; belki toprak, hazine-i rahmetin bir kapsdr ki,
rahmetin kaps olan topra sabanla alar.
Sair ksmlarn tafsiltn tayyedip, yalnz kavl duann
bir iki srlarn, gelecek iki nktede syleyeceiz.
KNC NKTE
Duann tesiri azmdir. Hususan dua klliyet kesb ederek
devam etse, netice vermesi galiptir, belki daimdir. Hatt
denilebilir ki, sebeb-i hilkat-i lemin birisi de duadr. Yani,
kinatn hilkatinden sonra, bata nev-i beer ve onun
banda lem-i slm ve onun banda Muhammed-i Arab
Aleyhissalt Vesselmn muazzam olan duas, bir sebeb-i
hilkat-i lemdir. Yani, Hlk- lem, istikbalde o zt, nev-i
beer namna, belki mevcudat hesabna bir saadet-i
ebediye, bir mazhariyet-i esm-i lhiyeisteyecek bilmi, o
gelecek duay kabul etmi, kinat halk etmi.
Madem duann bu derece azmehemmiyeti ve vsati
vardr. Hi mmkn mdr ki, bin yz elli senede, her
vakitte, nev-i beerden yz milyon, cin ve ins ve melek
ve ruhaniyattan had ve hesaba gelmez mbarek zatlar,
bilittifak zt- Muhammed Aleyhissalt Vesselm
hakknda rahmet-i uzm-y lhiye ve saadet-i ebediye ve
husul- maksud iin dualar nasl kabul olmasn? Hibir
cihetle mmkn mdr ki, o dualar reddedilsin?
Madem bu kadar klliyetve vsat ve devam kesb edip
lisan- istidat ve ihtiyac- ftr derecesine gelmi. Elbette o
zt- Muhammed-i Arab Aleyhissalt Vesselm, dua
neticesi olarak yle bir makam ve mertebededir ki, btn
ukul toplansa, bir akl olsalar, o makamn hakikatini
tamamyla ihata edemezler.
te, ey Mslman, senin rz-i maherde byle bir efin
var. Bu efin efaatini kendine celb etmek iin, snnetine
ittib et.
Eer desen: Madem o Habbullahtr. Bu kadar salvat ve
duaya ne ihtiyac var?
Elcevap: O zt (a.s.m.) umum mmetinin saadetiyle
alkadar ve btn efrad- mmetinin her nevi saadetleriyle
hissedardr ve her nevi musibetleriyle endiedardr. te,
kendi hakknda mertib-i saadet ve kemlt hadsiz
olmakla beraber, hadsiz efrad- mmetinin, hadsiz bir
zamanda, hadsiz env- saadetlerini hararetle arzu eden ve
hadsiz env- ekavetlerinden mteessir olan bir zt,
elbette hadsiz salvat ve dua ve rahmete lyktr ve
muhtatr.
Eer desen: Bazan kat olacak iler iin dua edilir:
mesel husuf ve ksuf namazndaki dua gibi. Hem bazan
hi olmayacak eyler iin dua edilir.
Elcevap: Baka Szlerde izah edildii gibi, dua bir
ibadettir. Abd, kendi aczini ve fakrn dua ile iln eder.
Zhir maksatlar ise, o duann ve o ibadet-i duaiyenin
vakitleridir; hakik faideleri deil. badetin faidesi hirete
bakar. Dnyev maksatlar hsl olmazsa, O dua kabul
olmad denilmez. Belki Daha duann vakti bitmedi
denilir.
Hem hi mmkn mdr ki, btn ehl-i imann btn
zamanlarda mtemadiyen keml-i huls ve itiyak ve dua
ile istedikleri saadet-i ebediye onlara verilmesin ve btn
kinatn ehadetiyle hadsiz rahmeti bulunan o Kerm-i
Mutlak, o Rahm-i Mutlak, btn onlarn o duasn kabul
etmesin ve saadet-i ebediye vcut bulmasn?
NC NKTE
Dua-y kavl-i ihtiyarnin makbuliyeti, iki cihetledir: Ya
ayn- matlubu ile makbul olur; veyahut daha evls verilir.
Mesel, birisi kendine bir erkek evlt ister. Cenb- Hak,
Hazret-i Meryem gibi bir kz evldn veriyor. Duas kabul
olunmad denilmez. Daha evl bir surette kabul edildi
denilir. Hem bazan kendi dnyasnn saadetiiin dua eder.
Duas hiret iin kabul olunur. Duas reddedildidenilmez.
Belki, Daha enf bir surette kabul edildi denilir, ve
hkez...
Madem Cenb- HakHakmdir. Biz Ondan isteriz, O da
bize cevap verir. Fakat hikmetine gre bizimle muamele
eder. Hasta, tabibin hikmetini ittiham etmemeli. Hasta bal
ister; tabib-i hzk, stmas iin sulfato verir. Tabip beni
dinlemedi denilmez. Belki h zrn dinledi, iitti,
cevap da verdi, maksudun iyisini yerine getirdi.
DRDNC NKTE
Duann en gzel, en ltf, en leziz, en hazr meyvesi,
neticesi udur ki:
Dua eden adam bilir ki, birisi var ki onun sesini dinler,
derdine derman yetitirir, ona merhamet eder. Onun
kudreteli hereye yetiir. Bu byk dnya hannda o yalnz
deil; bir Kerm Zt var, ona bakar, nsiyet verir. Hem
onun hadsiz ihtiyctn yerine getirebilir ve onun hadsiz
dmanlarn def edebilir bir Ztn huzurunda kendini
tasavvur ederek bir ferah, bir inirah duyup, dnya kadar
ar bir yk zerinden atp
1
der.
1. lemlerin Rabbi olan Allaha hamd olsun. Ftiha Sresi, 1:2.
BENC NKTE
Dua ubdiyetin ruhudur ve hlisbir imann neticesidir.
nk dua eden adam duasyla gsteriyor ki:
Btn kinata hkmeden birisi var ki, en kk
ilerime ttla var ve bilir. En uzak maksatlarm yapabilir.
Benim her halimi grr, sesimi iitir. yle ise, btn
mevcudatn btn seslerini iitiyor ki, benim sesimi de
iitiyor. Btn o eyleri O yapyor ki, en kk ilerimi de
Ondan bekliyorum, Ondan istiyorum.
te, duann verdii hlis tevhidin geniliine ve
gsterdii nur-u imann halvet ve sliine bak,
1

srrn anla ve
2

fermann dinle.
denildii gibi, eer
vermek istemeseydi, istemek vermezdi.
3


4



5
1. De ki: Eer duanz olmasa Rabbim katnda ne ehemmiyetiniz var? Furkan
Sresi, 25:77.
2. Rabbiniz buyurdu ki: Bana dua edin, size cevap vereyim. Mmin Sresi,
40:60.
3. bk. Eb Nuaym, Hilyetl-Evliy, 3:263.
4. Seni her trl noksandan tenzih ederiz. Senin bize rettiinden
bakabilgimiz yoktur. Muhakkak ki Sen, ilmi ve hikmeti hereyi kuatan Almve
Hakmsin. Bakara Sresi, 2:32.
5. Allahm! Efendimiz Muhammede, line ve ashabna, ezelden ebede kadar
Allahnilmindeki varlklar adedince salt ve selm et; bize ve dinimize selmet
ver. min. Her trl hamd ve vg, lemlerin Rabbi olan Allahamahsustur.
Yirmi Drdnc Mektubun
kinci Zeyli
Mirac- Nebev hakkndadr

1

2



3
1. Allahn adyla.
2. Hibir ey yoktur ki Allah hamd ile tesbih etmesin. sr Sresi, 17:44.
3. And olsun ki, onu bir kere daha hakik suretinde, Sidre-i Mntehda grd
ki, onun yannda Mev Cenneti vardr. O zaman Sidreyi Allahn nuru
kaplamt. Gz ne at, ne de baka bireye bakt. And olsun kiRabbinin
yetlerinden en byklerini grd. Necm Sresi, 53:13-18.
MEVLD- NEBEVNN Miraciye ksmnda Be Nkteyi
beyan edeceiz.
BRNC NKTE
Cennetten getirilen Buraka dair, Mevlit yazan Sleyman
Efendi hazin bir ak macerasn beyan ediyor. O zt ehl-i
velyet olduu ve rivayete bina ettii iin, elbette bir
hakikati o suretle ifade ediyor. Hakikat u olmak gerektir
ki:
lem-i beknn mahlklar, Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselmn nuruyla pek alkadardrlar. nk, onun
getirdii nur iledir ki, Cennet ve dr- hiret, cin ve insle
enlenecek. Eer o olmasayd, o saadet-i ebediye olmazd
ve Cennetin her nevi mahlkatndan istifadeye mstaid
olan cin ve ins, Cenneti enlendirmeyeceklerdi; bir cihette
sahipsiz, virane kalacakt.
Yirmi Drdnc Szn Drdnc Dalnda beyan
edildii gibi, nasl ki blbln gle kar dsitne-i ak,
taife-i hayvntn taife-i nebtta derece-i aka bli olan
ihtiyct- edde-i aknmy rahmet hazinesinden gelen
ve hayvntn erzaklarn tayan kle-i nebtta kar
iln etmek iin bir hatib-i Rabbn olarak, bata blbl-
gl ve her neviden bir nevi blbl intihap edilmi ve
onlarn naamt dahi, nebttn en gzellerinin balarnda
homed nevinden tesbihkrne bir hsn- istikbaldir, bir
alklamadr.
Aynen bunun gibi, sebeb-i hilkat-i ekve vesile-i
saadet-i dreyn ve Habb-i Rabbl-lemn olan zt-
Muhammed-i Arab Aleyhissalt Vesselma kar, nasl ki
melike nevinden Hazret-i Cebril Aleyhisselm keml-i
muhabbetle hizmetkrlk ediyor, melikelerin Hazret-i
dem Aleyhisselma inkyad ve itaatini ve srr- scudunu
gsteriyor. yle de, ehl-i Cennetin, hatt Cennetin
hayvnat ksmnn dahi o zta kar alkalar, bindii
Burakn hissiyt- kanesiyle ifade edilmitir.
KNC NKTE
Mirac- Nebeviyedeki maceralardan birisi, Cenb-
Hakkn Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselma kar
muhabbet-i mnezzehesi, Sana k olmuum tabiriyle
ifade edilmi. u tabirat, Vcibl-Vcudun kudsiyetine ve
istin-y ztsine, mn-y rf ile mnasip dmyor.
Madem Sleyman Efendinin Mevlidi rabet-i mmeye
mazhariyeti delletiyle, o zt ehl-i velyettir ve ehl-i
hakikattir; elbette ire ettii mn sahihtir. Mn da budur
ki:
Zt- Vcibl-Vcudun hadsiz ceml ve kemli vardr.
nk, btn kinatn aksmna inksam etmi olan ceml
ve kemlin btn env, Onun ceml ve kemlinin
emreleri, iaretleri, yetleridir. te, herhalde, ceml ve
keml sahibi bilbedhe ceml ve kemlini sevmesi gibi,
Zt- Zlcell dahi cemlini pek ok sever. Hem kendine
lyk bir muhabbetle sever. Hem cemlinin ut olan
esmsn dahi sever. Madem esmsn sever; elbette
esmsnn cemlini gsteren sanatn sever. yle ise,
ceml ve kemline yine olan masnuatn dahi sever.
Madem ceml ve kemlini gstereni sever; elbette ceml
ve keml-i esmsna iaret eden mahlkatnn mehsinini
sever. Bu be nevi muhabbete, Kurn- Hakm, ytyla
iaret ediyor.
te, Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm, madem
masnuat iinde en mkemmel ferttir ve mahlkat iinde
en mmtaz ahsiyettir.
Hem sanat- lhiyeyi bir velvele-i zikir ve tesbihle
tehir ediyor ve istihsan ediyor.
Hem esm-i lhiyedekiceml ve keml hazinelerini
lisan- Kurn ile amtr.
Hem kinatn yt- tekviniyesinin, Sniinin kemline
delletlerini parlak ve kat bir surette lisan- Kurnla
beyan ediyor.
Hem kllubdiyetiyle rububiyet-i lhiyeye yinedarlk
ediyor.
Hem mahiyetinin cmiiyetiyle btn esm-i lhiyeye
bir mazhar- etemm olmutur.
Elbette bunun iin denilebilir ki, Ceml-i Zlcell, kendi
cemlini sevmesiyle, o cemlin en mkemmel yine-i
zuuru olan Muhammed-i Arab Aleyhissalt Vesselm
sever.
Hem kendi esmsn sevmesiyle, o esmnn en parlak
yinesi olan Muhammed-i Arab Aleyhissalt Vesselm
sever ve Muhammed-i Arab Aleyhissalt Vesselma
benzeyenleri dahi derecelerine gre sever.
Hem sanatn sevdii iin, elbette Onun sanatn en
yksek bir sad ile btn kinata nereden ve semvtn
kulan nlatan, ber ve bahri cezbeye getiren bir velvele-i
zikir ve tesbihle iln eden Muhammed-i Arab
Aleyhissalt Vesselm sever ve ona ittib edenleri de
sever.
Hem masnuatn sevdii iin, o masnuatn en
mkemmeli olan zhayat ve zhayatn en mkemmeli olan
zuuru ve zuurun en efdali olan insanlar ve insanlarn
bilittifak en mkemmeli olan Muhammed-i Arab
Aleyhissalt Vesselm elbette daha ziyade sever.
Hem kendi mahlkatnn mehsin-i ahlkiyelerini
sevdii iin, mehsin-i ahlkiyede bilittifak en yksek
mertebede bulunan Muhammed-i Arab Aleyhissalt
Vesselm sever ve derecta gre ona benzeyenleri dahi
sever.
Demek, Cenb- Hakkn rahmeti gibi, muhabbeti dahi
kinat ihata etmi. te, o hadsiz mahbuplar iindeki
mezkr be vechinin herbir vechinde en yksek makam,
Muhammed-i Arab Aleyhissalt Vesselma mahsustur
ki, Habbullah lkab ona verilmi.
te bu en yksek makam- mahbubiyeti, Sleyman
Efendi, Ben sana k olmuum tabiriyle beyan etmitir.
u tabirbir mirsad- tefekkrdr, gayet uzaktan uzaa bu
hakikate bir iarettir. Bununla beraber, madem bu tabir
en-i rububiyete mnasip olmayan mny hayale
getiriyor; en iyisi, u tabir yerine Ben senden raz
olmuum denilmeli.
NC NKTE
Miraciyedeki maceralar, malmumuz olan mnlarla, o
kudsve nezih hakikatleri ifade edemiyor. Belki o
muhavereler birer nvan- mlhazadr, birer mirsad-
tefekkrdr ve ulv ve derin hakaike birer iarettir ve
imann bir ksm hakaikine birer ihtardr ve kabil-i tabir
olmayan baz mnlara birer kinayedir. Yoksa, malmumuz
olan mnlarla bir macera deil. Biz, hayalimizle o
muhaverelerden o hakikatleri alamayz; belki kalbimizle
heyecanl bir zevk-i iman ve nuran bir nee-i ruhan
alabiliriz. nk, nasl Cenb- Hakkn zt ve sftnda
nazirve ebih ve misli yoktur; yle de, unt-
rububiyetinde misli yoktur. Sft nasl mahlkat sftna
benzemiyor; muhabbeti dahi benzemez.
yle ise, u tabirat mteabihat nevinden tutup deriz
ki: Zt- Vcibl-Vcudun vcub-u vcuduna ve
kudsiyetine mnasip bir tarzda ve istin-y ztsine ve
keml-i mutlakna muvafk bir surette, muhabbeti gibi baz
unt var ki, miraciye macerasyla onu ihtar ediyor.
Mirac- Nebeviyeye dair Otuz Birinci Sz, hakaik-i
miraciyeyi usul- imaniye dairesinde izah etmitir. Ona
iktifen burada ihtisar ediyoruz.
DRDNC NKTE
Yetmi bin perde arkasnda Cenb- Hakk
grm
1
tabiri, budiyet-i mekn ifade ediyor. Halbuki,
Vcibl-Vcud mekndan mnezzehtir, hereye hereyden
daha yakndr. Bu ne demektir?
Elcevap: Otuz Birinci Szde mufassalan, burhanlarla o
hakikat beyan edilmitir. Burada yalnz u kadar deriz ki:
Cenb- Hakbize gayet karbdir; biz Ondan gayet
derecede uzaz. Nasl ki, gne, elimizdeki yine
vastasyla bize gayet yakndr ve yerde herbir effaf ey,
kendine bir nevi ar ve bir eit menzil olur. Eer gnein
uuru olsayd, bizimle yinemiz vastasyla muhabere
ederdi. Fakat biz ondan drt bin sene uzaz. Bil tebih
vel temsil, ems-i Ezel, hereye hereyden daha yakndr.
nk Vcibl-Vcuddur, mekndan mnezzehtir. Hibir
ey Ona perde olamaz. Fakat herey nihayet derecede
Ondan uzaktr.
te, Miracn uzun mesafesiyle,
2

in ifade ettii mesafesizliin srryla, hem
Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselmn gitmesinde, ok
mesafeyi tayyederek gitmesi ve n- vhidde yerine
gelmesi srr bundan ileri geliyor. Resul-i Ekrem
Aleyhissalt Vesselmn mirac, onun seyr slkdr,
onun nvan- velyetidir.
1. el-Kastaln,el-Mevhibl-Lednniye (erh: ez-Zergn), 6:93-100.
2. Biz ona ahdamarndan daha yaknz. Kaf Sresi, 50:16.
Ehl-i velyet, nasl ki seyr slk-i ruhan ile, krk
gnden t krk seneye kadar bir terakki ile, derect-
imaniyenin hakkalyakn derecesine kyor. yle de, btn
evliyann sultan olan Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselm, deil yalnz kalbi ve ruhuyla, belki hem
cismiyle, hem havassyla, hem letiyle, krk seneye
mukbil krk dakikada, velyetinin keramet-i kbrs olan
Mirac ile bir cadde-i kbr aarak hakaik-i imaniyenin en
yksek mertebelerine gitmi, Mirac merdiveniyle Ara
km, Kb- Kavseyn makamnda, hakaik-i imaniyenin en
by olan iman- billh ve iman- bilhireti aynelyakn,
gzyle mahede etmi, Cennete girmi, saadet-i
ebediyeyi grm, o Miracn kapsyla at cadde-i
kbry ak brakm. Btn evliya-y mmeti seyr slk
ile, derecelerine gre, ruhan ve kalb bir tarzda o Miracn
glgesi iinde gidiyorlar.
BENC NKTE
Mevlid-i Nebevile Miraciyenin okunmas, gayet n ve
gzel dettir ve mstahsen bir det-i slmiyedir. Belki
hayat- itimaiye-i slmiyenin gayet ltf ve parlak ve tatl
bir medar- sohbetidir. Belki, hakaik-i imaniyenin ihtar iin
en ho ve irin bir derstir. Belki, imann envrn ve
muhabbetullah ve ak- Nebevyi gstermeye ve tahrike en
mheyyi ve messir bir vastadr. Cenb- Hak bu deti
ebede kadar devam ettirsin. Ve Sleyman Efendi gibi
Mevlid yazanlara Cenb- Hak rahmet etsin, yerlerini
Cennetl-Firdevs yapsn. min.
Htime
Madem u kinatn Hlk, her nevide bir ferd-i mmtaz
ve mkemmel ve cmi halk edip, o nevin medar- fahri ve
kemli yapar. Elbette, esmsndaki sm-i zam tecellsiyle,
btn kinata nisbeten mmtaz ve mkemmel bir ferdi
halk edecek. Esmsnda bir sm-i zam olduu gibi,
masnuatnda da bir ferd-i ekmel bulunacak ve kinata
mnteir kemlt o fertte cem edip kendine medar- nazar
edecek.
O fert, herhalde zhayattan olacaktr. nk env-
kinatn en mkemmeli zhayattr. Ve herhalde,
zhayatiinde o fert zuurdan olacaktr. nk, zhayatn
env iinde en mkemmeli zuurdur. Ve herhalde, o ferd-i
ferid, insandan olacaktr. nk, zuur iinde hadsiz
terakkiyta mstaid, insandr.
Ve insanlar iinde, herhalde o fert Muhammed
Aleyhissalt Vesselmolacaktr. nk, zaman-
demden imdiye kadar hibir tarih, onun gibi bir ferdi
gsteremiyor ve gsteremez. Zira, o zt, kre-i arzn
yarsn ve nev-i beerin beten birisini saltanat-
mneviyesi altna alarak, bin yz elli sene keml-i
hametle saltanat- mneviyesini devam ettirip, btn ehl-i
kemle, btn env- hakaikte bir std- kll hkmne
gemi. Dost ve dmann ittifakyla, ahlk- hasenenin en
yksek derecesine sahip olmu; bidyet-i emrinde, tek
bayla btn dnyaya meydan okumu; her dakikada yz
milyondan ziyade insanlarn vird-i zebn olan Kurn-
Mucizl-Beyn gstermi bir zt, elbette o ferd-i
mmtazdr, ondan bakas olamaz. Bu lemin hem
ekirdei, hem meyvesi odur.


1
te byle bir ztn mevlid ve miracn dinlemek, yani
terakkiytnn mebde ve mntehsn iitmek, yani
tarihe-i hayat- mneviyesini bilmek, o zt kendine reis
ve seyyid ve imam ve ef telkki eden mminlere ne
kadar zevkli, fahirli, nurlu, neeli, hayrl bir msamere-i
ulviye-i diniye olduunu anla.
Y Rab! Habib-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm
hrmetine ve sm-i zam hakkna, u risaleyi
neredenlerin ve rfekasnn kalblerini envr- imaniyeye
mazhar ve kalemlerini esrar- Kurniyeye nair eyle ve
onlara srat- mstakimde istikamet ver. min.


2

3
Said Nurs
Yirmi Beinci Mektup
Telif edilmemitir.
1. Kinatn adedi ve mevcudat adedince salt ve selm onun ve l ve
ashabnn zerine olsun.
2. Seni her trl noksandan tenzih ederiz. Senin bize rettiinden
bakabilgimiz yoktur. Muhakkak ki Sen, ilmi ve hikmeti hereyi kuatan Alm-i
Hakmsin. Bakara Sresi, 2:32.
3. Bk olan sadece Odur.
Yirmi Altnc Mektup
u Yirmi Altnc Mektup, birbiriyle mnasebeti az Drt
Mebhastr.
Birinci Mebhas

1

2


3
1. Her trl noksan sfatlardan yce olan Allahn adyla.
2. Hibir ey yoktur ki Allah hamd ile tesbih etmesin. sr Sresi, 17:44.
3. eytandan sana bir vesvese geldiinde Allaha sn. phesiz ki O,
hereyihakkyla iiten, hereyi hakkyla bilendir. Fussilet Sresi, 41:36.
Hccetl-Kurn ale-eytan ve Hizbih
BLS LZAM, eytan ifham, ehl-i tuyan iskt eden
Birinci Mebhas, btarafne muhakeme iinde eytann
mthi bir desisesini, kat bir surette reddeden bir
vakadr. O vakann mcmel bir ksmn on sene evvel
Lemetta yazmtm. yle ki:
Bu risalenin telinden on bir sene evvel, Ramazan-
erifte, stanbulda, Bayezid Cami-i erinde hafzlar
dinliyordum. Birden, ahsn grmedim, fakat mnev bir
ses iittimgibi bana geldi, zihnimi kendine evirdi. Hayalen
dinledim. Baktm ki,bana der:
Sen Kurn pek li, ok parlak gryorsun. Btarafne
muhakeme et, yle bak. Yani, bir beer kelm farz et, bak.
Acaba o meziyetleri, o ziynetleri grecek misin?
Hakikaten ben de ona aldandm, beer kelm farz edip
yle baktm. Grdm ki, nasl Bayezidin elektrik dmesi
evrilip sndrlnce ortalk karanla der; ylede, o
farz ile, Kurnn parlak klar gizlenmeye balad.
O vakit anladm ki, benimle konuan eytandr; beni
vartaya yuvarlandryor. Kurndan istimdad ettim. Birden,
bir nur kalbime geldi, mdafaaya kat bir kuvvet verdi. O
vakit, ylece eytana kar mnazara balad.
Dedim: Ey eytan! Btarafne muhakeme, iki taraf
ortasnda bir vaziyettir. Halbuki hem senin, hem insandaki
senin akirtlerin, dediiniz btarafne muhakeme ise, taraf-
muhali iltizamdr. Btarak deildir, muvakkaten bir
dinsizliktir. nk Kurna kelm- beer diye bakmak ve
yle muhakeme etmek, kk- muhali esas tutmaktr.
Btl iltizamdr, btarafne deildir. Belki btla
tarafgirliktir.
eytan dedi ki: yle ise ne Allahn kelm, ne de
beerin kelm deme. Ortada farz et, bak.
Ben dedim: O da olamaz. nk, mnzaun fh bir mal
bulunsa, eer iki mddebirbirine yaknsa ve kurbiyet-i
mekn varsa, o vakit, o mal ikisinden baka birinin elinde
veya ikisinin elleri yetiecek bir surette bir yere
braklacak. Hangisi ispat etse, o alr. Eer o iki mdde
birbirinden gayet uzak, biri markta, biri maripte ise, o
vakit, kaideten, sahiblyed kim ise onun elinde
braklacaktr. nk ortada brakmak kbil deildir.
te, Kurn kymettar bir maldr. Beer kelm Cenb-
Hakkn kelmndan ne kadar uzaksa, o iki taraf o kadar,
belki hadsiz birbirinden uzaktr. te, serdan Sreyyaya
kadar birbirinden uzak o iki taraf ortasnda brakmak
mmkn deildir. Hem ortas yoktur. nk, vcut ve
adem gibi ve nkzeyn gibi iki zttrlar; ortas olamaz. yle
ise, Kurn iin sahiblyed, taraf- lhdir. yle ise, Onun
elinde kabul edilip, ylece delil-i ispata baklacak. Eer
teki taraf, Onun kelmullah olduuna dair btn
burhanlar birer birer rtse, elini ona uzatabilir; yoksa
uzatamaz.
Heyhat! Binler berhin-i katiyenin mhlaryla Ar-
zama aklan bu muazzam prlantay, hangi el btn o
mhlar skp, o direkleri kesip, onu drebilir?
te, ey eytan, senin ramna, ehl-i hak ve insaf bu
suretteki hakikatli muhakeme ile muhakeme ederler.
Hatt, en kk bir delilde dahi Kurna kar imanlarn
ziyadeletirirler. Senin ve akirtlerinin gsterdii yol ise:
Bir kere beer kelm farz edilse, yani Ara balanan o
muazzam prlanta yere atlsa, btn mhlarn kuvvetinde
ve ok burhanlarn metanetinde birtek burhan lzm ki onu
yerden kaldrp Ar- Mnevye aksn-t kfrn
zulmatndan kurtulup imann envrna erisin. Halbuki
buna muvaffak olmak pek gtr. Onun iin, senin
desisenle, u zamanda, btarafne muhakeme sureti altnda
oklar imanlarn kaybediyorlar.
eytan dnd ve dedi: Kurn beer kelmna benziyor;
onlarn muhaveresi tarzndadr. Demek beer kelmdr.
Eer Allahn kelm olsa, Ona yakacak, her cihete
harikulde bir tarz olacakt. Onun sanat nasl beer
sanatna benzemiyor; kelm da benzememeli.
Cevaben dedim: Nasl ki Peygamberimiz (a.s.m.),
muciztndan ve hasisinden baka, ef al ve ahval ve
etvrnda beeriyette kalp, beer gibi det-i lhiyeye ve
evmir-i tekviniyesine mnkad ve mut olmu. O da souk
eker, elem eker, ve hkez... Herbir ahval ve etvrnda
harikulde bir vaziyet verilmemi-t ki mmetine ef liyle
imam olsun, etvryla rehber olsun, umum harektyla
ders versin. Eer her etvrnda harikulde olsayd, bizzat
her cihete imam olamazd, herkese mrid-i mutlak
olamazd, btn ahvliyle rahmeten lil-lemn olamazd.
Aynen yle de, Kurn- Hakm, ehl-i uura imamdr, cin
ve inse mriddir, ehl-i kemle rehberdir, ehl-i hakikate
muallimdir. yle ise, beerin muhavert ve slbu
tarznda olmak, zarur ve katdir. nk, cin ve ins
mnctn ondan alyor, duasn ondan reniyor,
mesilini onun lisanyla zikrediyor, edeb-i muaereti ondan
taallm ediyor, ve hkez, herkes onu merci yapyor. yle
ise, eer Hazret-i Ms Aleyhisselmn Tr-i Sinada
iittii kelmullah tarznda olsayd, beer bunu dinlemekte
ve iitmekte tahamml edemezdi ve merci edemezdi.
Hazret-i Ms Aleyhisselm gibi bir ull-azm, ancak
birka kelm iitmeye tahamml etmitir. Ms
Aleyhisselm demi:
:
1
eytan yine dnd, dedi ki: Kurnn mesili gibi, ok
zatlar o eit mesili din namna sylyorlar. Onun iin, bir
beer, din namna byle birey yapmak mmkn deil
mi?
Cevaben, Kurnn nuruyla dedim ki:
Evvel: Dindar bir adam, din muhabbeti iin, Hak
byledir, hakikat budur, Allahn emri byledir der. Yoksa,
Allah kendi keyne konuturmaz. Hadsiz derece
haddinden tecavz edip, Allahn taklidini yapp, Onun
yerinde konumaz.
2
dsturundan titrer.
1. Senin kelmn byle midir? Allah buyurdu: Ben btn lisanlarn kuvvetine
mlikim. Syt, ed-Drrl-Mensr, 3:536.
2. Allah adna yalan syleyenden daha zalim kim vardr? Zmer Sresi, 39:32.
Ve saniyen: Bir beer kendi bana byle yapmas ve
muvaffak olmas hibir cihetle mmkn deildir, belki yz
derece muhaldir. nk birbirine yakn zatlar birbirini
taklit edebilirler. Bir cinsten olanlar birbirinin suretine
girebilirler. Mertebece birbirine yakn olanlar birbirinin
makamlarn taklit edebilirler, muvakkaten insanlar ifal
ederler; fakat daimi ifal edemezler. nk, ehl-i dikkat
nazarnda, al klli hal, etvar ve ahvli iindeki
tasannuatlar ve tekellfatlar sahtekrln gsterecek,
hilesi devam etmeyecek.
Eer sahtekrlkla taklide alan, tekinden gayet
uzaksa, mesel di bir adam bn-i Sina gibi bir dhiyi
ilimde taklit etmek istese ve bir oban bir padiahn
vaziyetinitaknsa, elbette hi kimseyi aldatamayacak, belki
kendi maskara olacak.Herbir hali baracak ki, Bu
sahtekrdr!
teh, yz bin defa hKurn beer kelm farz
edildii vakit, nasl ki bir yldz bcei bin sene tekellfsz,
hakik bir yldz olarak rasat ehline grnsn? Hem bir
sinek, bir sene tamamen tavus suretini tasannusuz tem
ehline gstersin? Hem sahtekr, mi bir nefer, namdar, li
bir mirin tavrn taknsn, makamnda otursun, ok
zaman yle kalsn, hilesini ihsas etmesin? Hem mfteri,
yalanc, itikadsz bir adam, mddet-i mrnde daima en
sadk, en emin, en mutekid bir ztn keyyetini ve
vaziyetini en mdakkik nazarlara kar telsz gstersin,
dhilerin nazarnda tasannuu saklansn? Bu ise yz derece
muhaldir; ona hibir zakl mmkn diyemez. Ve yle de
farz etmek, bedih bir muhali vaki farz etmek gibi bir
hezeyandr.
Aynen yle de, Kurn kelm- beerfarz etmek, lzm
gelir ki, lem-i slmn semsnda bilmahede pek parlak
ve daima envr- hakaiki nereden bir yldz- hakikat, belki
bir ems-i kemlt telkki edilen Kitab- Mbnin mahiyeti
h, smme hbir yldz bcei hkmnde
tasannucu bir beerin hurafatl bir dzmesi olsun. Ve en
yaknnda olanlar ve dikkatle ona bakanlar farknda
bulunmasn. Ve onu daima li ve menba- hakaik bir yldz
bilsin. Bu ise yz derece muhal olmakla beraber, sen ey
eytan, yz derece eytanetinde ileri gitsen, buna imkn
verdiremezsin, bozulmam hibir akl kandramazsn.
Yalnz, mnen pek uzaktan baktrmakla aldatyorsun;
yldz, yldz bcei gibi kk gsteriyorsun.
Salisen: Hem, Kurn beer kelm farz etmek, lzm
gelir ki, sryla, tesirtyla, neticiyle lem-i insaniyetin
bilmahede en ruhlu ve hayatfean, en hakikatli ve
saadetresan, en cemiyetli ve mucizbeyan, li
meziyetleriyle yaldzl bir Furkann gizli hakikatih
muavenetsiz, ilimsiz birtek insann krinin tasnit olsun,
yaknnda onu tem eden ve merakla dikkat eden byk
zeklar ulv dehlar onda hibir zaman, hibir cihette
sahtekrlk ve tasannu eserini grmesin; daima ciddiyeti,
samimiyeti, ihls bulsun.
Bu ise, yz derece muhal olmakla beraber, btn
ahvliyle, akvliyle, harektyla btn hayatnda emaneti,
iman, emniyeti, ihls, ciddiyeti, istikameti gsteren ve
ders veren ve sddknleri yetitiren en yksek, en parlak,
en li haslet telkki edilen ve kabul edilen bir zt en
emniyetsiz, en ihlssz, en itikadsz farz etmekle, muzaaf
bir muhali vaki grmek gibi, eytan dahi utandracak bir
hezeyan- krdir. nk u meselenin ortas yoktur. Zira,
farz- muhal olarak, Kurn kelmullah olmazsa, Artan
fere der gibi sukut eder, ortada kalmaz. Mecma- hakaik
iken, menba- hurafat olur. Ve o harika ferman gsteren
zath, smme heer Resulullah olmazsa, l-y
illiyynden esfel-i slne sukut etmek ve menba- kemlt
derecesinden maden-i desis makamna dmek lzm
gelir, ortada kalamaz. Zira Allah namna iftira eden, yalan
syleyen, en edn bir dereceye der. Bir sinei daim bir
surette tavus grmek ve tavusun byk evsfn onda her
vakit mahede etmek ne kadar muhal ise, u mesele de
yle muhaldir. Ftraten aklsz, sarho bir divane lzm ki
buna ihtimal versin.
Rabian: Hem, Kurn kelm- beer farz etmek, lzm
gelir ki, ben demin en byk ve muhteem ordusu olan
mmet-i Muhammediyenin (a.s.m.) mukaddes bir
kumandan olan Kurn, bilmahede kuvvetli
kanunlaryla, esasl dsturlaryla, nz emirleriyle, o pek
byk orduyu iki cihan fethedecek bir derecede bir
intizam verdii ve bir inzibat altna ald ve madd ve
mnev tehiz ettii ve umum efradn derectna gre
akllarn talim ve kalblerini terbiye ve ruhlarn teshir ve
vicdanlarn tathir, z ve cevrihlerini istimal ve istihdam
ettii haldeh, yz bin hkuvvetsiz, kymetsiz,
aslsz bir dzme farz edip, yz derece muhali kabul etmek
lzm gelmekle beraber; mddet-i hayatnda cidd
harektyla Hakkn kanunlarn ben deme ders veren ve
samim ef liyle hakikatin dsturlarn beere talim eden
ve hlis ve makul akvliyle istikametin ve saadetin
usullerini gsteren ve tesis eden ve btn tarihe-i
hayatnn ehadetiyle, Allahn azbndan ok havf eden ve
herkesten ziyade Allah bilen ve bildiren ve nev-i beerin
beten birisine ve kre-i arzn yarsna bin yz elli sene
keml-i hametle kumandanlk eden ve cihan velveleye
veren hretiar untyla, nev-i beerin, belki kinatn
elhak medar- fahri olan bir zth, yz bin defa
hAllahtan korkmaz ve bilmez ve yalandan ekinmez,
haysiyetini tanmaz farz etmekle, yz derece muhali birden
irtikp etmek lzm gelir. nk u meselenin ortas
yoktur. Zira, farz- muhal olarak, Kurn kelmullah
olmazsa, Artan dse, orta yerde kalamaz. Belki yerde en
yalanc birinin mal olduunu kabul etmek lzm gelir. Bu
ise, ey eytan, yz derece sen katmerli bir eytan olsan,
bozulmam hibir akl kandramazsn ve rmemi hibir
kalbi ikna edemezsin.
eytan dnd, dedi: Nasl kandramam? Ekserinsanlara
ve insann mehur kllerine Kurn ve Muhammedi
inkr ettirdim ve kandrdm.
Elcevap:
Evvel: Gayet uzak mesafeden baklsa, en byk ey, en
kk birey gibi grnebilir. Bir yldz, bir mum kadardr
denilebilir.
Saniyen: Hem tebe ve sath bir nazarla baklsa, gayet
muhal birey mmkn grnebilir.
Bir zaman bir ihtiyar adam Ramazan hillini grmek
iin semya bakm. Gzne bir beyaz kl inmi. O kl ay
zannetmi, Ay grdm demi. te, muhaldir ki, hill o
beyaz kl olsun. Fakat kasten ve bizzat aya bakt ve o
sa tebe ve dolaysyla ve ikinci derecede grnd iin,
o muhali mmkn telkki etmi.
Salisen: Hem kabul etmemek bakadr, inkr etmek
bakadr.
Adem-i kabul bir lkaytlktr, bir gz kapamaktr ve
chilne bir hkmszlktr. Bu surette, ok muhal eyler
onun iinde gizlenebilir. Onun akl onlarla uramaz.
Amma inkrise, o adem-i kabul deil, belki o kabul-
ademdir, bir hkmdr. Onun akl hareket etmeye
mecburdur.
O halde, senin gibi bir eytan, onun akln elinden alr,
sonra inkr ona yutturur. Hem, ey eytan, btl hak ve
muhali mmkn gsteren gaet ve dallet ve safsata ve
inat ve mulata ve mkbere ve ifal ve grenek gibi
eytan desiselerle, ok muhlt intac eden kfr ve
inkr, o bedbaht, insan suretindeki hayvanlara
yutturmusun.
Rabian: Hem, Kurn kelm- beer farz etmek, lzm
gelir ki, lem-i insaniyetin semsnda yldzlar gibi
parlayan asyalara, sddknlere, aktablara bilmahede
rehberlik eden ve bilbedhe mtemadiyen hak ve
hakkaniyeti, sdk ve sadakati, emn ve emaneti umum
tabakat- ehl-i kemle talim eden ve erkn- imaniyenin
hakaikiyle ve erkn- slmiyenin destiriyle iki cihann
saadetini temin eden ve bu icraatnn ehadetiyle bizzarure
hak, hlis ve s hakikat ve gayet doru ve pek cidd
olmak lzm gelen bir kitab, kendi evsfnn ve tesirtnn
ve envrnn zddyla muttasf tasavvur ediph,
h!tasniat ve iftiralarn mecmuas nazaryla bakmak,
sofestaleri ve eytanlar dahi utandracak ve titretecek
en bir hezeyan- kfr olmakla beraber; izhar ettii din ve
eriat- slmiyenin ehadetiyle ve mddet-i hayatnda
gsterdii bilittifak fevkalde takvsnn ve hlis ve s
ubdiyetinin delletiyle ve bilittifak kendinde grnd
ahlk- hasenesinin iktizasyla ve yetitirdii btn ehl-i
hakikatin ve sahib-i kemltn tasdikiyle en mutekid, en
metin, en emin, en sadk bir zth, smme h, yz
bin kere hitikadsz, en emniyetsiz, Allahtan korkmaz,
yalandan ekinmez bir vaziyette farz edip, muhltn en
irkin ve menfur bir suretini ve dalletin en zulml ve
zulmatl bir tarzn irtikp etmek lzm gelir.
Elhasl: On Dokuzuncu Mektubun On Sekizinci
aretinde denildii gibi, nasl kulakl mi tabakas, icz-
Kurn fehminde demi: Kurn, btn dinlediim ve
dnyada mevcut kitaplara kyas edilse, hibirisine
benzemiyor ve onlarn derecesinde deildir. yle ise, ya
Kurn umumun altndadr veya umumun fevkinde bir
derecesi vardr. Umumun altndaki k ise, muhal olmakla
beraber, hibir dman, hatt eytan dahi diyemez ve
kabul etmez. yle ise, Kurn umum kitaplarn fevkindedir;
yle ise mucizedir.
Aynen yle de, biz de ilm-i usulve fenn-i mantka sebr
ve taksim denilen en kat hccetle deriz:
Ey eytan ve ey eytann akirtleri! Kurn ya Ar-
zamdan ve sm-i zamdan gelmi bir kelmullahtr
veyahuth, smme h, yz bin kere hyerde,
Allahtan korkmaz ve Allah bilmez, itikadsz bir beerin
dzmesidir. Bu ise, ey eytan, sabk hccetlere kar bunu
sen diyemezsin ve diyemezdin ve diyemeyeceksin. yle
ise, bizzarure ve bilphe, Kurn Hlk- Kinatn
kelmdr. nk ortas yoktur ve muhaldir ve olamaz.
Nasl ki kat bir surette ispat ettik; sen de grdn ve
dinledin.
Hem Muhammed Aleyhissalt Vesselmya
Resulullahtr ve btn resullerin ekmeli ve btn
mahlkatn efdalidir; veyahuth, yz bin defa
hAllaha iftira ettii ve Allah bilmedii ve azbna
inanmad iin, itikadsz, esfel-i slne sukut etmi bir
beer farz etmek
HAYE-1
lzm gelir. Bu ise, ey blis, ne sen
ve ne de gvendiin Avrupa feylesoar ve Asya
mnafklar bunu diyemezsiniz ve diyememisiniz ve
diyemeyeceksiniz ve dememisiniz vedemeyeceksiniz.
nk bu kk dinleyecek ve kabul edecek,
dnyadayoktur. Onun iindir ki, gvendiin o feylesoarn
en mfsitleri ve o mnafklarn en vicdanszlar dahi
diyorlar ki: Muhammed-i Arab (a.s.m.) ok akllyd ve
ok gzel ahlklyd.
Madem u mesele iki kka mnhasrdr. Ve madem
ikinci k muhaldir ve hibir kimse buna sahip kmyor. Ve
madem kat hccetlerle ispat ettik ki, ortas yoktur. Elbette
ve bizzarure, senin ve hizbeytann ramna olarak,
bilbedhe ve bihakklyakn, Muhammed-i Arab
Aleyhissalt Vesselm Resulullahtr ve btn resullerin
ekmelidir ve btn mahlkatn efdalidir.

1
EYTANIN KNC, KK BR TRAZI
Sre-i
2
i okurken,






3
Haiye-1 Kurn- Hakm, krlerin kfriyatlarn ve galiz tabirtlarn iptal
etmek iin zikrettiine istinaden, ehl-i dalletin kr-i kfrlerinin btn btn
muhaliyetini ve btn btn rkln gstermek iin, u tabirt farz-
muhal suretinde titreyerek kullanmaya mecbur oldum.
1. Meleklerin, insanlarn ve cinlerin saysnca ona salt ve selm olsun.
2. Kaf. ere pek yce olan Kurna yemin olsun. Kaf Sresi, 50:1.
3. nsann azndan hibir sz kmaz ki, yannda onu yazmaya hazr,
gzetleyicibir melek olmasn. Derken lm sarholuu gerekten geliverir.
tesenin kap durduun ey budur. Ve sra frlr. Vaad olunan gn
itebudur. Herkes yannda bir sevk eden, bir de ahitlik eden melekleberaber
gelir. And olsun ki sen bundan galdin. imdi gznden perdeyikaldrdk.
Bakn pek keskindir bugn! Yanndaki melek, te onundefteri bende hazrdr
der. Atn Cehenneme herbir inat kri! Kaf Sresi, 50:18-24.
u yetleri okurken eytan dedi ki: Kurnn en mhim
fesahatini, siz onun selsetinde ve vuzuhunda
buluyorsunuz. Halbuki u yette nereden nereye atlyor!
Sekerattan, t kyamete atlyor. Nefh-i surdan,
muhasebenin hitmna intikal ediyor ve ondan
Cehenneme idhali zikrediyor. Bu acip atlamaklar iinde
hangi selset kalr? Kurnn ekser yerlerinde, byle
birbirinden uzak meseleleri birletiriyor. Byle
mnasebetsiz vaziyetle selset, fesahat nerede kalr?
Elcevap: Kurn- Mucizl-Beynn esas- icznn en
mhimlerinden, belatinden sonra czdr. caz, icz-
Kurnn en metin ve en mhim bir esasdr. Kurn-
Hakmde u muciznecaz o kadar oktur ve o kadar
gzeldir ki, ehl-i tetkik, karsnda hayrettedirler. Mesel,



1
ksa birka cmleyle Tufan hdise-i azmesini neticiyle
yle cazkrne ve mucizne beyan ediyor ki, ok ehl-i
belati, belatine secde ettirmi.
Hem mesel,




2
1. Ve denildi ki: Ey yer, suyunu yut. Ey gk, suyunu tut. Su ekildi, ibitirildi
ve gemi Cd Dana oturdu. Ve Zalimler gruhu Allahnrahmetinden uzak
olsun denildi. Hd Sresi, 11:44.
2. Semud kavmi, azgnl yznden peygamberini yalanlad. Onlarn en
azgnbakaldrd zaman, Allahn Resul kendilerine Allahn bir
mucizeolarak yaratt u deveye dokunmayn; onun su imesine mni
olmayndemiti. Onlar peygamberlerini yalanlayp deveyi ldrdler. Rableri
de, gnahlar yznden onlar azapla kuatp hepsini birden helk etti.Allah
onlara verdii cezann kbetinden korkacak deildir. emsSresi, 91:11-15.
te, kavm-i Semudun acip ve mhim hdistn ve
neticini ve s-i akbetlerini byle ksa birka cmle ile,
caziinde bir icz ile, selsetli ve vuzuhlu ve fehmi ihll
etmez bir tarzda beyan ediyor.
Hem mesel,



1
te,
2
cmlesinden
3

cmlesine kadar ok cmleler matvdir, o mezkr
olmayan cmleler fehmi ihll etmiyor, selsete zarar
vermiyor. Hazret-i YunusAleyhisselmn kssasndan
mhim esaslar zikreder, mtebkisini akla havale eder.
Hem mesel, Sre-i Yusuf ta
4
kelimesinden
5
ortasnda yedi sekiz cmle, caz ile
tayyedilmi; hi fehmi ihll etmiyor, selsetine zarar
vermiyor. Bu eit mucizne cazlar Kurnda pek oktur.
Hem pek gzeldir.
Amma Sre-i n yeti ise, ondaki caz pek acip ve
muciznedir. nk, krin pek mthi ve ok uzun ve bir
gn elli bin sene olan istikbaline ve o istikbalin dehetli
inklbtnda krin bana gelecek elm ve mhim
hdista birer birer parmak basyor, imek gibi kri onlar
stnde gezdiriyor. O pek ok uzun zaman, hazr bir sahife
gibi nazara gsterir; zikredilmeyen hdist hayale havale
edip ulv bir selsetle beyan eder.

6
1. Baln yuttuu Yunusu da hatrla ki, fkelenerek kavmini terk etmi ve
Bizimde kendisini bu yzden bir skntya uratmayacamz sanmt.
Sonrakaranlklar iinde kaldnda niyaz etti: Senden baka ilh yoktur;Seni
her trl noksandan tenzih ederim. Gerekten ben nefsinezulmedenlerden
oldum. Enbiy Sresi, 21:87.
2. Kendisini skntya uratmayacamz. Enbiy Sresi, 21:87.
3. Karanlklar iinde nida etti. Enbiy Sresi, 21:87.
4. Beni gnderiniz. Yusuf Sresi, 12:45.
5. Ey Yusuf, ey doru szl kii. Yusuf Sresi, 12:46.
6. Kurn okunduu zaman onu dinleyin ve susun ki, rahmete eriesiniz.
Arf Sresi, 7:204.
te, ey eytan, imdi bir szn daha varsa syle.
eytan der: Bunlara kar gelemem, mdafaa edemem.
Fakat ok ahmaklar var, beni dinliyorlar. Ve insan
suretinde ok eytanlar var, bana yardm ediyorlar. Ve
feylesoardan ok ravunlar var, enniyetlerini okayan
meseleleri benden ders alyorlar, senin bu gibi Szlerin
nerine sed ekerler. Bunun iin sana teslim-i silh
etmem.


1
1. Seni her trl noksandan tenzih ederiz. Senin bize rettiinden
bakabilgimiz yoktur. Muhakkak ki, ilmi ve hikmeti hereyi kuatan
Sensin.Bakara Sresi, 2:32.
kinci Mebhas
u Mebhas, bana daim hizmet edenlerin, ahlkmda
grdkleri acip ihtilftan gelen hayretlerine kar, hem iki
talebemin benim hakkmda haddimden fazla hsnzanlarn
tdil etmek iin yazlmtr.
BEN GRYORUM K: Kurn- Hakmin hakaikine ait
baz kemlt, o hakaike dellllkeden vastalara veriliyor.
u ise yanltr. nk, mehazn kudsiyeti, ok burhanlar
kuvvetinde tesirat gsteriyor, onunla ahkm umuma kabul
ettiriyor. Ne vakit delll ve vekil glge etse, yani onlara
tevecch edilse, o mehazdaki kudsiyetin tesiri kaybolur.
Bu sr iindir ki, bana kar haddimden ok fazla tevecch
gsteren kardelerime bir hakikati beyan edeceim. yle
ki:
Bir insann mteadditahsiyeti olabilir. O ahsiyetler
ayr ayr ahlk gsteriyorlar. Mesel, byk bir memurun,
memuriyet makamnda bulunduu vakit bir ahsiyeti var
ki, vakar iktiza ediyor, makamn izzetini muhafaza edecek
etvar istiyor. Mesel, her ziyareti iin tevazu gstermek
tezellldr, makam tenzildir. Fakat kendi hanesindeki
ahsiyeti, makamn aksiyle baz ahlk istiyor ki, ne kadar
tevazu etse iyidir. Az bir vakar gsterse, tekebbr olur. Ve
hkez...
Demek bir insann, vazifesi itibaryla bir ahsiyeti
bulunur ki, hakikahsiyetiyle ok noktalarda muhalif
der. Eer o vazife sahibi o vazifeye hakik lyksa ve tam
mstaid ise, o iki ahsiyeti birbirine yakn olur. Eer
mstaid deilse, mesel bir nefer bir mir makamnda
oturtulsa, o iki ahsiyet birbirinden uzak der; o neferin
ahs, di, kk hasletleri, makamn iktiza ettii li,
yksek ahlkla kabil-i telif olamyor.
te, bu biare kardeinizde ahsiyet var. Birbirinden
ok uzak, hem de pek ok uzaktrlar.
Birincisi: Kurn- Hakmin hazine-i lisinin delll
cihetindeki muvakkat, srf Kurna ait bir ahsiyetim var.
O delllln iktiza ettii pek yksek ahlk var ki, o ahlk
benim deil; ben sahip deilim. Belki o makamn ve o
vazifenin iktiza ettii seciyelerdir. Bende bu neviden ne
grseniz benim deil; onunla bana bakmaynz, o
makamndr.
kinci ahsiyet: Ubdiyet vaktinde, dergh- lhiyeye
mteveccih olduum vakit, Cenb- Hakkn ihsanyla bir
ahsiyet veriliyor ki, o ahsiyet baz sr gsteriyor. O
sr, mn-y ubdiyetin esas olan kusurunu bilmek, fakr
ve aczini anlamak, tezelll ile dergh- lhiyeye iltica
etmek noktalarndan geliyor ki, o ahsiyetle, kendimi
herkesten ziyade bedbaht, ciz, fakir ve kusurlu
gryorum. Btn dnya beni medh sen etse beni
inandramaz ki ben iyiyim ve sahib-i kemlim.
ncs: Hakik ahsiyetim, yani Eski Saidin bozmas
bir ahsiyetim var ki, o da Eski Saidden irsiyet kalma baz
damarlardr. Bazan riyya, hubb-u cha bir arzu bulunuyor.
Hem, asil bir hanedandan olmadmdan, hsset
derecesinde bir iktisat ile, dkn ve pest ahlklar
grnyor.
Ey kardeler! Sizi btn btn karmamak iin, bu
ahsiyetimin gizli ok fenalklarn ve s-i hallerini
sylemeyeceim. te, kardelerim, ben mstaid ve makam
sahibi olmadm iin, u ahsiyetim, dellllk ve ubdiyet
vazifelerindeki ahlktan ve srdan ok uzaktr.
Hem
1
kaidesince,
Cenb- Hak, merhametkrne, kudretini benim hakkmda
byle gstermi ki, en edn bir nefer gibi bu ahsiyetimi,
en l bir makam- miriyet hkmnde olan hizmet-i
esrar- Kurniyede istihdam ediyor. Yz binler kr olsun!
Nes cmleden s, vazife cmleden l.

2
1. Allah vergisi iin kabiliyet art deildir.
2. Rabbimin bu fazlndan dolay Allaha hamdolsun.
nc Mebhas


1
Yani,


1. Ey insanlar! Biz sizi bir erkekle bir diiden yarattk; sonra da, birbirinizi
tanyasnz diye milletlere ve kabilelere ayrdk. Hucurat Sresi, 49:13.
Yani, Sizi taife taife, millet millet, kabile kabile
yaratmm, t birbirinizi tanmalsnz ve birbirinizdeki
hayat- itimaiyeye ait mnasebetlerinizi bilesiniz,
birbirinize muavenet edesiniz. Yoksa, sizi kabile kabile
yaptm ki, yekdierinize kar inkrla yaban bakasnz,
husumet ve advet edesiniz deildir.
u Mebhas Yedi Meseledir.
BRNC MESELE
u yet-i kerimenin ifade ettii hakikat-i liyehayat-
itimaiyeye ait olduu iin, hayat- itimaiyeden ekilmek
isteyen Yeni Said lisanyla deil, belki slmn hayat-
itimaiyesiyle mnasebettar olan Eski Said lisanyla,
Kurn- Azmna bir hizmet maksadyla ve haksz
hcumlara bir siper tekil etmek kriyle yazmaya mecbur
oldum.
KNC MESELE
u yet-i kerimenin iaret ettii terfve tevn
dsturunun beyan iin deriz ki:
Nasl ki bir ordu frkalara, frkalar alaylara, alaylar
taburlara, blklere, t takmlara kadar tefrik edilir. T ki,
her neferin muhtelif ve mteaddit mnasebt ve o
mnasebta gre vazifeleri tannsn, bilinsint, o
ordunun efradlar, dstur-u tevn altnda hakik bir
vazife-i umumiye grsn ve hayat- itimaiyeleri adnn
hcumundan masun kalsn. Yoksa, tefrik ve inksam, bir
blk bir ble kar rekabet etsin, bir tabur bir tabura
kar muhasamet etsin, bir frka bir frkann aksine hareket
etsin deildir.
Aynen yle de, heyet-i itimaiye-i slmiyebyk bir
ordudur; kabil ve tavife inksam edilmi. Fakat bin bir bir
birler adedince cihet-i vahdetleri var: Hlklar bir,
Rezzklar bir, Peygamberleri bir, kbleleri bir, kitaplar bir,
vatanlar bir-bir, bir, bir, binler kadar bir, bir...
te bu kadar bir birler uhuvveti, muhabbeti ve vahdeti
iktiza ediyorlar. Demek, kabil ve tavife inksam, u
yetin iln ettii gibi, terf iindir, tevn iindir; tenkr
iin deil, tehsum iin deildir.
NC MESELE
Fikr-i milliyet u asrda ok ileri gitmi. Hususan dessas
Avrupa zalimleri, bunu slmlar iinde men bir surette
uyandryorlar, t ki paralayp onlar yutsunlar.
Hem kr-i milliyette bir zevk-i nefsan var, gaetkrne
bir lezzet var, emetli bir kuvvet var. Onun iin, u
zamanda hayat- itimaiye ile megul olanlara Fikr-i
milliyeti braknz denilmez. Fakat kr-i milliyet iki
ksmdr:
Bir ksm mendir, emetlidir, zararldr. Bakasn
yutmakla beslenir, dierlerine advetle devam eder,
mteyakkz davranr. u ise, muhasamet ve kemekee
sebeptir. Onun iindir ki, hads-i erifte ferman etmi:
1
ve Kurn da
ferman etmi:




2
1. slm, Chiliyetten kalma rklk ve kabilecilii ortadan
kaldrmtr.Mslman olduktan sonra, Habeli bir kle ile Kureyli bir
efendiarasnda hibir fark yoktur. Bu ibare, slmiyet ncesi chiliyedetlerine
dnmekten men eden hadislerden iktibas edilmitir. Bu mevzuda bir ok
hadis-i erifrivayet edilmitir. Bunlardan birisi yledir:
.. slm dini, kendinden nceki btl olan il, hareket, det ve inanlar
keser, kaldrr. Buhar, Ahkm: 4, mra: 36, 37; Eb Dvud, Snnet: 5; Tirmiz,
Cihd: 28, lim: 16, Nes, Beya: 26; bni Mce, Cihad: 39; Msned, 4:69, 70, 199,
204, 205, 5:381, 6:402, 403.
2. Krler, kalblerine cahiliyet taassubundan ibaret olan o
gayretiyerletirdiklerinde, Allah, Resulnn ve mminlerin zerine sknet
veemniyetini indirdi ve onlara takvda ve szlerine ballkta sebatverdi. Zaten
onlar buna lyk ve ehil kimselerdi. Allah ise hereyihakkyla bilir. Fetih
Sresi, 48:26.
te u hads-i erif, u yet-i kerime, katbir surette
men bir milliyeti ve kr-i unsuriyeti kabul etmiyorlar.
nk msbet ve mukaddes slmiyet milliyeti ona ihtiya
brakmyor.
Evet, acaba hangi unsur var ki, yz elli milyon
2
vardr? Ve o slmiyet yerine o unsuriyet kri, kir sahibine
o kadar kardeleri, hem ebed kardeleri kazandrsn?
2. Bugn bu rakam, bir milyarn zerindedir.
Evet, men milliyetin tarihe pek ok zararlar
grlm. Ezcmle, Emevler, bir para kr-i milliyeti
siyasetlerine kartrdklar iin, hem lem-i slm
kstrdler, hem kendileri de ok felketler ektiler.
Hem Avrupamilletleri u asrda unsuriyet krini ok
ileri srdkleri iin, Fransz ve Almann ok emetli ebed
advetlerinden baka, Harb-i Umumdeki hdist-
mthie dahi, men milliyetin nev-i beere ne kadar zararl
olduunu gsterdi.
Hem bizde, iptida-y Hrriyette, Babil Kalasnn
harabiyeti zamannda tebelbl- akvm tabir edilen
teub-u akvam ve o teub sebebiyle dalmalar gibi,
men milliyet kriyle, bata Rum ve Ermeni olarak pek
ok kulpler namnda sebeb-i tefrika-i kulb, muhtelif
mlteciler cemiyetleri teekkl etti. Ve onlardan imdiye
kadar ecneblerin boazna gidenlerin ve perian olanlarn
halleri, men milliyetin zararn gsterdi.
imdi ise, en ziyade birbirine muhta ve birbirinden
mazlum ve birbirinden fakir ve ecneb tahakkm altnda
ezilen ansr ve kabil-i slmiye iinde, kr-i milliyetle
birbirine yaban bakmak ve birbirini dman telkki etmek
yle bir felkettir ki, tarif edilmez. Adeta bir sinein
srmamasiin, mthi ylanlara arka evirip sinein
srmasna kar mukabele etmek gibi bir divanelikle,
byk ejderhalar hkmnde olan Avrupann doymak
bilmez hrslarn, penelerini atklar bir zamanda onlara
ehemmiyet vermeyip, belki mnen onlara yardm edip,
men unsuriyet kriyle ark vilyetlerindeki vatandalara
veya cenup tarafndaki dindalara advet besleyip onlara
kar cephe almak, ok zararlar ve mehlikiyle beraber, o
cenup efradlar iinde dman olarak yoktur ki, onlara
kar cephe alnsn. Cenuptan gelen Kurn nuru var;
slmiyet ziyas gelmi; o iimizde vardr ve her yerde
bulunur. te o dindalara advet ise, dolaysyla
slmiyete, Kurna dokunur. slmiyet ve Kurna kar
advet ise, btn bu vatandalarn hayat- dnyeviye ve
hayat- uhreviyesine bir nevi advettir. Hamiyet namna
hayat- itimaiyeye hizmet edeyim diye iki hayatn temel
talarn harap etmek, hamiyet deil, hamkattir!
DRDNC MESELE
Msbet milliyet, hayat- itimaiyenin ihtiyac-
dahilsinden ileri geliyor. Tevne, tesande sebeptir;
menfaatli bir kuvvet temin eder, uhuvvet-i slmiyeyi daha
ziyade teyid edecek bir vasta olur.
u msbet kr-i milliyet, slmiyete hdim olmal, kala
olmal, zrh olmal; yerine gememeli. nk slmiyetin
verdii uhuvvet iinde bin uhuvvet var; lem-i bekda ve
lem-i berzahta o uhuvvet bki kalyor. Onun iin,
uhuvvet-i milliye ne kadar da kav olsa, onun bir perdesi
hkmne geebilir. Yoksa onu onun yerine ikame etmek,
ayn kalann talarn kalann iindeki elmas hazinesinin
yerine koyup, o elmaslar dar atmak nevinden
ahmakane bir cinayettir.
te, ey ehl-i Kurn olan u vatann evltlar! Alt yz
sene deil, belki Abbasler zamanndan beri, bin senedir
Kurn- Hakmin bayraktar olarak btn cihana kar
meydan okuyup Kurn iln etmisiniz. Milliyetinizi
Kurna ve slmiyete kala yaptnz. Btn dnyay
susturdunuz, mthi tehcmt def ettiniz. T



1
yetine gzel bir msadakoldunuz. imdi Avrupann ve
frenk-merep mnafklarn desiselerine uyup u yetin
evvelindeki hitaba msadak olmaktan ekinmelisiniz ve
korkmalsnz.
1. Allah yle bir topluluk getirecektir ki, Allah onlar sever, onlar da Allah
sever. Onlar mminlere kar alak gnll, krlere kar izzetsahibidirler ve
Allah yolunda cihad ederler. Mide Sresi, 5:54.
C-YI DKKAT BR HAL: Trk milleti ansr- slmiye
iinde en kesretli olduu halde, dnyann her tarafnda
olan Trkler ise Mslmandr. Sair unsurlar gibi mslim ve
gayr- mslim olarak iki ksma inksam etmemitir. Nerede
Trk taifesi varsa Mslmandr. Mslmanlktan kan
veya Mslman olmayan Trkler, Trklkten dahi
kmlardr (Macarlar gibi). Halbuki, kk unsurlarda
dahi hem mslim ve hem de gayr- mslim var.
Ey Trk karde! Bilhassa sen dikkat et. Senin milliyetin
slmiyetle imtiza etmi; ondan kbil-i tefrik deil. Tefrik
etsen, mahvsn. Btn senin mazideki mefhirin slmiyet
defterine gemi. Bu mefhir, zemin yznde hibir
kuvvetle silinmedii halde, sen eytanlarn vesveseleriyle,
desiseleriyle o mefhiri kalbinden silme.
BENC MESELE
Asyada uyanan akvam, kr-i milliyete sarlp, aynen
Avrupay her cihetle taklit ederek, hatt ok
mukaddesatlar o yolda feda ederek hareket ediyorlar.
Halbuki her milletin kamet-i kymeti baka bir elbise ister.
Bir cins kuma bile olsa, tarz ayr ayr olmak lzm gelir.
Bir kadna bir jandarma elbisesi giydirilmez. Bir
ihtiyarhocaya tango bir kadn libas giydirilmedii gibi,
kr krne taklit dahi ok defa maskaralk olur. nk,
Evvel: Avrupa bir dkkn, bir kla ise, Asya bir mezraa,
bir cami hkmndedir. Bir dkknc dansa gider, bir ifti
gidemez. Kla vaziyeti ile mescid vaziyeti bir olmaz.
Hem ekser enbiyann Asyada zuhuru, aleb-i
hukemann Avrupada gelmesi, kader-i ezelnin bir remzi,
bir iaretidir ki, Asya akvmn intibha getirecek, terakki
ettirecek, idare ettirecek, din ve kalbdir. Felsefe ve hikmet
ise din ve kalbe yardm etmeli, yerine gememeli.
Saniyen: Din-i slm Hristiyan dinine kyas edip
Avrupa gibi dine lkayt olmak, pek byk bir hatadr.
Evvel, Avrupa dinine sahiptir. Bata Wilson, Lloyd
George, Venizelos gibi Avrupa bykleri, papaz gibi
dinlerine mutaassp olmalar ahittir ki, Avrupa dinine
sahiptir, belki bir cihette mutaassptr.
Salisen: slmiyeti Hristiyan dinine kyas etmek, kyas-
maalfrktr; o kyas yanltr. nk Avrupa dinine
mutaassp olduu zaman meden deildi; taassubu terk
etti, medenleti.
Hem din onlarn iinde yz sene muharebe-i
dahiliyeyi intac etmi. Mstebit zalimlerin elinde avm,
fukaray ve ehl-i kri ezmeye vasta olduundan, onlarn
umumunda muvakkaten dine kar bir ksmek hasl
olmutu. slmiyette ise, tarihler ahittir ki, bir defadan
baka dahil muharebeye sebebiyet vermemi.
Hem ne vakit ehl-i slmdine cidd sahip olmularsa, o
zamana nisbeten yksek terakki etmiler. Buna ahit,
Avrupann en byk stad Endls devlet-i slmiyesidir.
Hem ne vakit cemaat-i slmiye dine kar lkayt vaziyeti
almlar; perian vaziyete derek tedenn etmiler.
Hem slmiyet, vcub-u zektve hurmet-i rib gibi
binler efkatperverne mesil ile fukaray ve avm himaye
ettii, ..
1
..
2
..
3
gibi kelimtyla akl ve ilmi istihad ve ikaz ettii ve ehl-i
ilmi himaye ettii cihetle, daima slmiyet fukaralarn ve
ehl-i ilmin kalas ve melcei olmutur. Onun iin,
slmiyete kar ksmeye hibir sebep yoktur.
1. Akl etmezler mi? Ysin Sresi, 36:68.
2. Tefekkr etmez misiniz? Enm Sresi, 6:50.
3. Gerei gibi dnmezler mi? Nis Sresi, 4:82.
slmiyetin, Hristiyanlkve sir dinlere cihet-i farknn
srr- hikmeti udur ki:
slmiyetin esas, mahz- tevhiddir; vesit ve esbaba
tesir-i hakik vermiyor, icad ve makam cihetiyle kymet
vermiyor. Hristiyanlk ise, velediyet krini kabul ettii
iin, vesit ve esbaba bir kymet verir, enniyeti krmaz.
Adeta rububiyet-i lhiyenin bir cilvesini azizlerine,
byklerine verir.
1

yetine msadak olmular. Onun iindir ki, Hristiyanlarn
dnyaca en yksek mertebede olanlar, gurur ve
enniyetlerini muhafaza etmekle beraber, sabk Amerika
Reisi Wilson gibi, mutaassp bir dindar olur. Mahz- tevhid
dini olan slmiyet iinde, dnyaca yksek mertebede
olanlar ya enniyeti ve gururu brakacak veya dindarl bir
derece brakacak. Onun iin, bir ksm lkayt kalyorlar,
belki dinsiz oluyorlar.
1. Onlar hahamlarn ve papazlarn kendilerine Allahtan baka rab edindiler.
Tevbe Sresi, 9:31.
ALTINCI MESELE
Men milliyette ve unsuriyet krinde ifrat edenlere deriz
ki:
Evvel: u dnya yz, hususan u memleketimiz, eski
zamandan beri ok muhaceretlere ve tebeddlta maruz
olmakla beraber, merkez-i hkmet-i slmiye bu vatanda
tekil olduktan sonra, akvm- saireden pervane gibi
oklar iine atlp tavattun etmiler. te bu halde Levh-i
Mahfuz alsa, ancak hakik unsurlar birbirinden tefrik
edilebilir. yle ise, hakik unsuriyet krine hareketi ve
hamiyeti bina etmek, mnsz ve hem pek zararldr. Onun
iindir ki, men milliyetilerin ve unsuriyetperverlerin
reislerinden ve dine kar pek lkayt birisi, mecbur olmu,
demi: Dil, din bir ise millet birdir.
Madem yledir. Hakikunsuriyete deil, belki dil, din,
vatan mnasebtna baklacak. Eer bir ise, zaten
kuvvetli bir millet; eer biri noksan olursa, tekrar milliyet
dairesine dahildir.
Saniyen: slmiyetin mukaddes milliyeti, bu vatan
evldnn hayat- itimaiyesine kazandrd yzer faideden
iki faideyi misal olarak beyan edeceiz.
BRNCS: u devlet-i slmiye yirmi otuz milyon iken,
btn Avrupann byk devletlerine kar hayatn ve
mevcudiyetini muhafaza ettiren, u devletin ordusundaki
nur-u Kurndan gelen u kirdir: Ben lsem ehidim,
ldrsem gaziyim.
1
Keml-i evk ile ve ak ile lmn
yzne glerek istikbal etmi, daima Avrupay titretmi.
Acaba dnyada basit kirli, s kalbli olan nefertn
ruhunda yle ulv fedakrla sebebiyet verecek hangi ey
gsterilebilir? Hangi hamiyet onun yerine ikame edilebilir
ve hayatn ve btn dnyasn severek ona feda ettirebilir?
1. bk. Nis Sresi, 4:74; Tevbe Sresi, 9:111.
KNCS: Avrupann ejderhalar (byk devletleri) her
ne vakit u devlet-i slmiyeye bir tokat vurmularsa,
yz elli milyon slm alatm ve inletmi. Ve o
mstemlekt sahipleri, onlar inletmemek ve szlatmamak
iin elini ekmi, elini kaldrrken indirmi. u hibir
cihetle istisgar edilmeyecek mnev ve daim bir
kuvvetzzahr yerine hangi kuvvet ikame edilebilir,
gsterilsin. Evet, o azm mnev kuvvetzzahr men
milliyetle ve istinkrne hamiyetle gcendirmemeli.
YEDNC MESELE
Men milliyette fazla hamiyetperverlik gsterenlere
deriz ki:
Eer u milleti cidd severseniz, onlara efkat ederseniz,
yle bir hamiyet taynz ki, onlarn eksersine efkat
saylsn. Yoksa, eksersine merhametsizcesine bir tarzda,
efkate muhta olmayan bir ksm- kallin muvakkat,
gaetkrne hayat- itimaiyelerine hizmet ise, hamiyet
deildir. nk, men unsuriyet kriyle yaplacak
hamiyetkrln, milletin sekizden ikisine muvakkat faidesi
dokunabilir; lyk olmadklar o hamiyetin efkatine
mazhar olurlar. O sekizden alts ya ihtiyardr, ya hastadr,
ya musibetzededir, ya ocuktur, ya ok zayftr, ya pek cidd
olarak hireti dnr mttakdirler ki, bunlar hayat-
dnyeviyeden ziyade, mteveccih olduklar hayat-
berzahiyeye ve uhreviyeye kar bir nur, bir teselli, bir
efkat isterler ve hamiyetkr mbarek ellere muhtatrlar.
Bunlarn klarn sndrmeye ve tesellilerini krmaya
hangi hamiyet msaade eder? Heyhat! Nerede millete
efkat, nerede millet yolunda fedakrlk?
Rahmet-i lhiyeden mit kesilmez. nk, Cenb-
Hak, bin seneden beri Kurnn hizmetinde istihdam ettii
ve ona bayraktar tayin ettii bu vatandalarn muhteem
ordusunu ve muazzamcemaatini, muvakkat arzalarla
inaallah perian etmez. Yine o nuru klandrr ve
vazifesini idame ettirir.
Drdnc Mebhas
TENBH: Yirmi Altnc Mektubun Drt Mebhas birbiriyle
mnasebettar olmad gibi, bu Drdnc Mebhasn On
Mesili dahi birbiriyle mnasebettar deildir. Onun iin,
mnasebeti aramamal. Nasl gelmi, yle yazlm. Mhim bir
talebesine gnderdii mektubun bir parasdr; o talebenin be
alt suallerine verilen cevaplardr.
BRNCS
Saniyen: Mektubunda diyorsun:
1
tabir ve
tefsirinde on sekiz bin lem demiler.
2
O adedin
hikmetini soruyorsun.
Kardeim, ben imdi o adedin hikmetini bilmiyorum.
Fakat bu kadar derim ki:
Kurn- Hakmin cmleleri birer mnya mnhasr
deil; belki, nev-i beerin umum tabakatna hitap olduu
iin, her tabakaya kar birer mny tazammun eden bir
kll hkmndedir. Beyan olunan mnlar, o kll kaidenin
cziyatlar hkmndedirler. Herbir mfessir, herbir rif, o
kllden bir cz zikrediyor. Ya kene, ya deliline,
veyahut merebine istinad edip, bir mny tercih ediyor.
te bunda dahi, bir taife, o adede muvafk bir mn
kefetmi.
Mesel, ehl-i velyetin ehemmiyetle virdlerinde zikir ve
tekrar ettikleri

3
cmlesinde, daire-i vcubile daire-i imkndaki bahr-i
Rububiyet ve bahr-i ubdiyetten tut, t dnya ve hiret
bahirlerine, t lem-i gayb ve lem-i ehadet bahirlerine, t
ark ve garb, imal ve cenuptaki bahr-i muhtlerine, t
Bahr-i Rum ve Fars bahrine, t Akdeniz ve Karadeniz ve
Boazna-ki mercan denilen balk ondan kyort
Akdeniz ve Bahr-i Ahmere ve Svey Kanalna, t tatl ve
tuzlu sular denizlerine, t toprak tabakas altndaki tatl ve
mteferrik su denizleriyle stndeki tuzlu ve muttasl
denizlerine, t Nil ve Dicle ve Frat gibi byk rmaklar
denilen kk tatl denizlerle onlarn kart tuzlu byk
denizlerine kadar, mnsndaki cziyatlar var. Bunlar
umumen murad ve maksud olabilir ve onun hakik ve
mecaz mnlardr.
1. lemlerin Rabbi... Ftiha Sresi, 1:2; Bakara Sresi, 2:131; Mide Sresi,
5:28.
2. Taber, Cmiul-Beyn, 1:63.
3. Allah iki denizi salverdi ki, o denizler birbirleriyle karlarlar.Aralarnda
ise bir engel vardr; birbirine karmazlar. Rahmn Sresi,55:19-20.
te onun gibi,
1
dahi, pek ok
hakaiki cmidir. Ehl-i keif ve hakikat, keierine gre ayr
ayr beyan ederler. Ben de byle fehmederim ki:
Semvtta binler lem var. Yldzlarn bir ksm, herbiri
birer lem olabilir. Yerde de herbir cins mahlkatbirer
lemdir. Hatt herbir insan dahi kk bir lemdir.

2
tabiri ise, Dorudan doruya her lem, Cenb-
Hakkn rububiyetiyle idare ve terbiye ve tedbir edilir
demektir.
Salisen: Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm ferman
etmi:

3
1. Ezelden ebede her trl hamd ve vg, kr ve minnet, lemlerin Rabbi
olan Allaha mahsustur. Ftiha Sresi, 1:2.
2. lemlerin Rabbi... Ftiha Sresi, 1:2; Bakara Sresi, 2:131.
3. Allah bir topluluk iin hayr muradettiinde, onlara neslerinin ayplarn
gsterir. el-Acln, Kefl-Haf, 1:81.
Kurn- Hakmde Hazret-i YusufAleyhisselm demi:

1
Evet, nefsini beenen ve nefsine itimad eden,
bedbahttr. Nefsinin aybn gren, bahtiyardr. yle ise sen
bahtiyarsn.
1. Ben nefsimi temize karmam. nk nesdaima ktl emreder. Yusuf
Sresi, 12:53.
Fakat bazan olur ki, nefs-i emmre, ya levvmeye veya
mutmainneye inklp eder, fakat silhlarn ve cihztn
sba devreder. sab ve damarlar ise, o vazifeyi hir mre
kadar grr. Nefs-i emmre oktan ld halde, onun
sr yine grnr. ok byk asya ve evliya var ki,
nfuslar mutmainne iken, nefs-i emmreden ekv
etmiler. Kalbleri gayet selim ve mnevver iken, emrz-
kalbden vveyl etmiler. te bu zatlardaki, nefs-i emmre
deil, belki sba devredilen nefs-i emmrenin vazifesidir.
Maraz ise, kalb deil, belki maraz- hayaldir.
naallah, Aziz kardeim, size hcum eden nefsiniz ve
emrz- kalbiniz deil, belki mcahedenin devam iin
beeriyet itibaryla sba intikal eden ve terakkiyt-
daimye sebebiyet veren, dediimiz gibi bir hlettir.
KNC MESELE
Eski hocann sual ettii meselenin izahat, Risale-i
Nurun eczalarnda vardr. imdilik icml bir iaret
edeceiz.
Birinci suali: Muhyiddin-i Arab, Fahreddin Rzye
mektubunda demi: Allah bilmek, varln bilmenin
gayrdr. Bu ne demektir? Maksat nedir de soruyor?
Evvel: Ona okuduun Yirmi kinci Szn
Mukaddimesinde tevhid-i hakik ile tevhid-i zhirnin
farkndaki misal ve temsil, maksada iaret eder. Otuz kinci
Szn kinci ve nc Mevkar ve Maksdlar, o
maksad izah eder.
Ve saniyen: Usulddin imamlar ve ulema-i ilm-i
kelmn akaide dair ve vcud-u Vcibl-Vcudve tevhid-i
lhye dair beyanatlar Muhyiddin-i Arabnin nazarnda
k gelmedii iin, ilm-i kelmn imamlarndan Fahreddin
Rzye yle demi.
Evet, ilm-i kelmvastasyla kazanlan marifet-i lhiye,
marifet-i kmile ve huzur-u tam vermiyor. Kurn-
Mucizl-Beynn tarznda olduu vakit, hem marifet-i
tammeyi verir, hem huzur-u etemmi kazandrr ki,
inaallah, Risale-i Nurun btn eczalar, o Kurn-
Mucizl-Beynn cadde-i nuransinde birer elektrik
lmbas hizmetini gryorlar.
Hem, Muhyiddin-i Arabnin nazarna Fahreddin
Rznin ilm-i kelmvastasyla ald marifetullah ne kadar
noksan grlyor. yle de, tasavvuf mesleiyle alnan
marifet dahi, Kurn- Hakmden dorudan doruya,
veraset-i Nbvvet srryla alnan marifete nisbeten o
kadar noksandr. nk, Muhyiddin-i Arab meslei,
huzur-u daimyi kazanmak iin
1
deyip,
kinatn vcudunu inkr edecek bir tarza kadar gelmi. Ve
sairleri ise, yine huzur-u daimyi kazanmak iin,

2
deyip kinat nisyan- mutlak altna almak gibi acip
bir tarza girmiler.
Kurn- Hakmden alnan marifetise, huzur-u daimyi
vermekle beraber, ne kinat mahkm-u adem eder, ne de
nisyan- mutlakta hapseder. Belki, babozukluktan karp
Cenb- Hak namna istihdam eder; herey mirt- marifet
olur. Sadi-i iraznin dedii gibi,

3
hereyde Cenb- Hakkn marifetine bir pencere aar.
1. Ondan baka hibir gerek varlk yoktur.
2. Ondan baka grlen gerek hibir ey yoktur.
3. Uyank olann nazarnda her yaprak, sanatkr olan Allahn marifetini ieren
bir defterdir.
Baz Szlerde ulema-i ilm-i kelmn mesleiyle,
Kurndan alnan minhc- hakiknin farklar hakknda
yle bir temsilsylemiiz ki:
Mesel, bir su getirmek iin, bazlar kngn (su borusu)
ile uzak yerden,dalar altnda kazar, su getirir. Bir ksm da,
her yerde kuyu kazar, su karr. Birinci ksm ok
zahmetlidir, tkanr, kesilir. Fakat heryerde kuyular kazp
su karmaya ehil olanlar, zahmetsiz herbir yerde suyu
bulduklar gibi, aynen yle de:
Ulema-i ilm-i kelm, esbab, nihayet-i lemde teselsl
ve devrin muhaliyetiyle kesip, sonra Vcibl-Vcudun
vcudunu onunla ispat ediyorlar. Uzun bir yolda gidiliyor.
Amma Kurn- Hakmin minhc- hakiksi ise, her yerde
suyu buluyor, karyor. Herbir yeti, birer as-y Ms gibi,
nereye vursa b- hayat fkrtyor.

1
dsturunu
hereye okutturuyor.
Hem iman yalnz ilim ile deil; imanda ok letin
hisseleri var. Nasl ki, bir yemek mideye girse, o yemek
muhtelifsba, muhtelif bir surette inksam edip tevzi
olunuyor. limle gelen mesil-i imaniye dahi, akl midesine
girdikten sonra, derecta gre ruh, kalb, sr, nes, ve
hkez, letif kendine gre birer hisse alr, masseder. Eer
onlarn hissesi olmazsa noksandr. te, Muhyiddin-i Arab,
Fahreddin Rzye bu noktay ihtar ediyor.
NC MESELE
2
yetinin
3

yetiyle vech-i tevki nedir?
1. Hereyde Allahn birliini gsteren bir delil vardr.
2. And olsun ki biz demoullarn an ve eref sahibi kldk. sr Sresi,
17:70.
3. Gerekten insan ok zalim, ok cahildir. Ahzb Sresi, 33:72.
Elcevap: On Birinci Szde ve Yirmi nc Szde ve
Yirmi Drdncnn Beinci Dalnn kinci Meyvesinde
izah vardr. Srr- icmlsi budur ki:
Cenb- Hak, keml-i kudretiyle, nasl birtek eyden ok
eyleri yapyor, ok vazifeleri grdryor, bir sahifede bin
kitab yazyor. yle de, insan, pek ok env yerinde bir
nev-i cmi halk etmi. Yani, btn env- hayvntn
muhtelif derect kadar, birtek nevi olan insan ile o vezi
grdrmek irade etmi ki, insanlarn kuvlarna ve
hissiyatlarna ftraten bir had brakmam, ftr bir kayt
koymam, serbest brakm. Sair hayvntn kuvlar ve
hissiyatlar mahduttur, ftr bir kayt altndadr. Halbuki
insann her kuvs, hadsiz bir mesafede ceveln eder gibi,
gayr- mtenhi cnibine gider. nk insan, Hlk-
Kinatn esmsnn nihayetsiz tecelllerine bir yine olduu
iin, kuvlarna nihayetsiz bir istidat verilmi.
Mesel, insan, hrs ile, btn dnya ona verilse,

1
diyecek. Hem, hodgmlyla, kendi menfaatine
binler adamn zararn kabul eder. Ve hkez, ahlk-
seyyiede hadsiz derecede inkiaar olduu ve Nemrudlar
ve Firavunlar derecesine kadar gittikleri ve sga-i
mbala ile zalm olduu gibi, ahlk- hasenede dahi
hadsiz bir terakkiyta mazhar olur, enbiya ve sddkn
derecesine terakki eder.
Hem insan, hayvanlarn aksine olarak, hayata lzm
hereye kar cahildir, hereyi renmeye mecburdur.
Hadsiz eyaya muhta olduu iin, sga-i mbala ile,
cehldr. Hayvan ise, dnyaya geldii vakit hem az
eylere muhta, hem muhtaolduu eyleri bir iki ayda,
belki bir iki gnde, bazan bir iki saattebtn erit-i
hayatn renir. Gya bir baka lemde tekemml etmi,
yle gelmi. nsan ise, bir iki senede ancak ayaa kalkar,
on be senede ancak menfaat ve zarar fark eder.te, cehl
mbalas buna da iaret eder.
DRDNC MESELE
2
n hikmetini
soruyorsunuz. Onun hikmeti ok Szlerde zikredilmitir.
Bir srr- hikmeti udur ki:
1. Daha var m? Kf Sresi, 50:30.
2. mannz L ilhe illllahile yenileyiniz. Msned, 2:359; el-Mnzir, et-Terb
vet-Terhb, 2:415; Hkim, el-Mstedrek, 4:256; el-Heysem, Mecmeuz-Zevid,
1:52.
nsann hem ahs, hem lemi her zaman teceddt
ettikleri iin, her zaman tecdid-i imana muhtatr. Zira
insann herbir ferdinin mnen ok efrad var. mrnn
seneleri adedince, belki gnleri adedince, belki saatleri
adedince birer ferd-i har saylr. nk, zaman altna
girdii iin, o ferd-i vhid bir model hkmne geer,
hergn bir ferd-i har eklini giyer.
Hem insanda bu taaddtve teceddt olduu gibi,
tavattun ettii lem dahi seyyardr. O gider, bakas yerine
gelir. Daima tenevv ediyor, hergn baka bir lem
kapsn ayor.
man ise, hem o ahstaki her ferdin nur-u hayatdr,
hem girdii lemin ziyasdr.
1
ise, o nuru
aar bir anahtardr.
Hem insanda madem nes, hevve vehim ve eytan
hkmediyorlar; ok vakit imann rencide etmek iin,
gaetinden istifade ederek, ok hileleri ederler, phe ve
vesveselerle iman nurunu kaparlar.
Hem zhir-i eriate muhalifden ve hatt baz imamlar
nazarnda kfr derecesinde tesir eden kelimat ve harekt
eksik olmuyor. Onun iin, her vakit, her saat, hergn
tecdid-i imana bir ihtiya vardr.
Sual: Mtekellimn ulemas, lemi, imkn ve hudsun
nvan- icmlsi iinde sarp zihnen stne kar, sonra
vahdniyeti ispat ederler. Ehl-i tasavvufun bir ksm, tevhid
iinde tam huzuru kazanmak iin,
2
deyip
kinat unutur, nisyan perdesini stne eker, sonra tam
huzuru bulur. Ve dier bir ksm, hakik tevhidi ve tam
huzuru bulmak iin,
3
diyerek kinat
hayale sarar, ademe atar, sonra huzur-u tam bulur. Halbuki,
sen, bu merepten hari bir cadde-i kbry Kurnda
gsteriyorsun. Ve onun ir olarak,
diyorsun. Bu caddenin tevhide dair bir
burhann ve bir muhtasar yolunu icmlen gster.
1. Allahtan baka hibir ilh yoktur.
2. Ondan baka grlen gerek hibir ey yoktur.
3. Ondan baka hibir gerek varlk yoktur.
Elcevap: Btn Szler ve btn Mektuplar o caddeyi
gsterir. imdilik, istediiniz gibi, azmbir hccetine ve
geni ve uzun bir burhanna muhtasaran iaret ederiz.
yle ki:
lemde herbir ey, btn eyay kendi Hlkna verir. Ve
dnyada herbir eser, btn sr kendi Messirinin eserleri
olduunu gsterir. Ve kinatta herbir il-i icad, btn
ef l-i icadiyeyi kendi Filinin illeri olduunu ispat eder.
Ve mevcudatta tecell eden herbir isim, btn esmy
kendi Msemmsnn isimleri ve nvanlar olduuna iaret
eder. Demek, herbir ey, dorudan doruya bir burhan-
vahdniyettir ve marifet-i lhiyenin bir penceresidir.
Evet, herbir eser, hususan zhayat olsa, kinatn kk
bir misal-i musaardr ve lemin bir ekirdeidir ve
kre-i arzn bir meyvesidir. yle ise, o misal-i musaar, o
ekirdei, o meyveyi icad eden, herhalde btn kinat
icad eden yine Odur. nk, meyvenin mucidi, aacnn
mucidinden bakas olamaz. yle ise, herbir eser, btn
sr Messirine verdii gibi, herbir il dahi, btn ef li
Filine isnad eder.
nk, gryoruz ki, herbir il-i icad, ekser mevcudat
ihata edecek derecede geni ve zerreden musa kadar
uzun birer kanun-u hallkyetin ucu olarak grnyor.
Demek, o cz il-i icad sahibi kim ise, o mevcudat ihata
eden ve zerreden musa kadar uzanan kanun-u kll ile
balanan btn ef lin Fili olmak gerektir.
Evet, bir sinei ihy eden, btn hevm ve kk
hayvnt icad eden ve arz ihy eden Zt olacaktr. Hem
Mevlev gibi zerreyi dndren kim ise, mteselsilen
mevcudat tahrik edip, t emsi seyyrtyla gezdiren ayn
Zt olmak gerektir. nk kanun bir silsiledir; ef l onunla
baldr.
Demek, nasl herbir eser, btn sr Messirine verir;
ve herbir il-i icad, btn ef li Filine mal eder. Aynen
yle de, kinattaki tecell eden herbir isim, btn isimleri
kendi Msemmsna isnad eder ve Onun nvanlar
olduunu ispat eder. nk, kinatta tecell eden isimler,
devir-i mtedahile gibi ve ziyadaki elvn- seba gibi
birbiri iine giriyor, birbirine yardm ediyor, birbirinin
eserini tekmil ediyor, tezyin ediyor.
Mesel, Muhy ismi bireye tecell ettii vakit ve hayat
verdii dakikada, Hakm ismi dahi tecell ediyor, o
zhayatn yuvas olan cesedini hikmetle tanzim ediyor. Ayn
halde Kerm ismi dahi tecell ediyor, yuvasn tezyin eder.
Ayn anda Rahm isminin dahi tecellsi grnyor; o
cesedin efkatle havicini ihzar eder. Ayn zamanda Rezzk
ismi tecellsi grnyor; o zhayatn beksna lzm madd
ve mnev rzkn ummad tarzda veriyor, ve hkez...
Demek, Muhy kimin ismi ise, kinatta nurlu ve muht olan
Hakm ismi de Onundur ve btn mahlkat efkatle
terbiye eden Rahm ismi de Onundur ve btn zhayatlar
keremiyle iae eden Rezzk ismi dahi Onun ismidir,
nvandr, ve hkez...
Demek, herbir isim, herbir il, herbir eser yle bir
burhan- vahdniyettir ki, kinatn sahifelerinde ve asrlarn
satrlarnda yazlan ve mevcudatdenilen btn kelimt,
Ktibinin nak- kalemi olduuna dellet eden birer
mhr- vahdniyet, birer htem-i ehadiyettir.
:

1
BENC MESELE
Saniyen: Mektubunuzda Mcerred
2
k
midir? Yani,
3
demezse ehl-i necat
olabilir mi? diye, dier bir maksad soruyorsunuz. Bunun
cevab uzundur. Yalnz imdi bu kadar deriz ki:
1. Allahm! Benim ve benden evvelki peygamberlerin szleri iinde en
faziletlisiL ilhe illllahtr buyuran zta ve l ve ashabna salt ve selm et.
[Muvatta, Kurn: 32; Hac: 246; el-Acln, Kefl-Haf, 1:153; el-Elbn, Sahihul-
Cmiis-Sar, no. 1113]
2. Allahtan baka hibir ilh yoktur.
3. Hazret-i Muhammed (a.s.m.) Allah'n resuldr.
Kelime-i ehadetin iki kelm birbirinden ayrlmaz,
birbirini ispat eder, birbirini tazammun eder, biri birisiz
olmaz. Madem Peygamber Aleyhissalt
VesselmHteml-Enbiyadr, btn enbiyann vrisidir.
Elbette btn vusul yollarnn bandadr. Onun cadde-i
kbrsndan hari hakikat ve necat yolu olamaz. Umum
ehl-i marifetin ve tahkikin imamlar, Sadi-i iraz gibi
derler:


1
Hem
2

demiler.
2. Ey Sd! Mustafann (a.s.m.) izinde gitmeden, kurtulu yolunda zafer
kazanmak muhaldir.
3. Hz. Muhammedin (a.s.m.) yolundan baka btn yollar kapaldr.
Fakat bazan oluyor ki, cadde-i Ahmediyede (a.s.m.)
gittikleri halde, bilmiyorlar ki cadde-i Ahmediyedir ve
cadde-i Ahmediyedahilindedir.
Hem bazan oluyor ki, Peygamberi bilmiyorlar; fakat
gittikleri yol, cadde-i Ahmediyenin eczasndandr.
Hem bazan oluyor ki, bir keyyet-i meczubne veya bir
hlet-i istirakkrne veya bir vaziyet-i mnzeviyne ve
bedeviyne suretinde, cadde-i Muhammediyeyi
dnmeyerek, yalnz onlara k geliyor.
Fakat bununla beraber, en mhim bir cihet budur ki:
Adem-i kabul bakadr, kabul- adem bakadr. Bu eit
ehl-i cezbe ve ehl-i uzlet veya iitmeyen veya bilmeyen
adamlar, Peygamberi bilmiyorlar veya dnmyorlar ki
kabul etsinler. O noktada cahil kalyorlar. Marifet-i
lhiyeye kar yalnz biliyorlar. Bunlar ehl-i
necat olabilirler.
Fakat Peygamberi iiten ve dvsn bilen adamlar onu
tasdik etmezse, Cenb- Hakk tanmaz. Onun hakknda
yalnz kelm, sebeb-i necatolan tevhidi ifade
edemez. nk o hal, bir derece medar- zr olan
cahilne adem-i kabul deil; belki o kabul- ademdir ve o
inkrdr. Muciztyla, sryla kinatn medar- fahri ve
nev-i beerin medar- ere olan Muhammed
Aleyhissalt Vesselm inkr eden adam, elbette hibir
cihette hibir nura mazhar olamaz ve Allah tanmaz. Her
ne ise, imdilik bu kadar yeter.
ALTINCI MESELE
Salisen: eytanla Mnazara namndaki Birinci
Mebhastaki, eytann mesleine ait baz tabirat ok galiz
dm. H, h kelimesiyle ve farz- muhal
suretindeki kaytlarla tdil edildii halde, yine beni
titretiyor. Sonra size gnderilen parada baz ufak tdilt
vard; nshanz onunla tashih edebildiniz mi? Fikrinizi
tevkil ediyorum; o tabirattan lzumsuz grdklerinizi
tayyedebilirsiniz.
Aziz kardeim, o mebhas ok mhimdir. nk ehl-i
zndkann stad eytandr. eytan ilzam edilmezse, onun
mukallitleri kanmazlar. Kurn- Hakm, krlerin galiz
tabirlerini reddetmek iin zikrettiinden bana bir cesaret
verildi ki, bu eytan olan meslein btn btn
rkln gstermek iin, farz- muhal suretinde,
hizbeytann efrad mesleklerinin iktizasyla kabul
etmeye mecbur olduklar ve ister istemez mnen meslek
diliyle diyecekleri ahmakane tabiratlarn titreyerek istimal
ettim. Fakat o istimal ile, onlar kuyu dibinesktrp,
meydan batan baa Kurn hesabna zaptettik,
onlarnfoyalarn meydana kardk. u muzafferiyete, u
temsil iinde bak:
Mesel, semvta ba temas etmi pek yksek bir
minare ve o minarenin altnda kre-i arzn merkezine
kadar bir kuyu kazlm farz ediyoruz. te, ezan umum
memlekette umum ahaliye iitilen bir zt, minare bandan
ta kuyu dibine kadar hangi mevkide bulunduunu ispat
etmek iin, iki frka mnakaa ediyorlar.
Birinci frkader ki: Minare bandadr, kinata ezan
okuyor. nk ezann iitiyoruz; hayattardr, ulvdir.
endan herkes onu o yksek yerde grmyor. Fakat herkes
derecesine gre, onu kt ve indii vakit, bir makamda,
bir basamakta grr ve onunla bilir ki, o yukar kar ve
nerede grnrse grnsn, o yksek makam sahibidir.
Dier eytan ve ahmak gruh ise der: Yok, makam
minare ba deil. Nerede grnrse grnsn, makam
kuyu dibidir. Halbuki, hi kimse ne onu kuyu dibinde
grm ve ne de grebilir. Faraza, eer ta gibi sakl,
ihtiyarsz olsayd, elbette kuyu dibinde bulunacakt, birisi
grecekti.
imdi, bu iki muarz frkann muharebe meydan, o
minare bandan t kuyu dibine kadar uzun bir mesafedir.
Hizbullah denilen ehl-i nur cemaati, yksek nazarl
olanlara, o mezzin zt minare banda gsteriyorlar. Ve
nazarlar o dereceye kmayanlara ve kasrnnazar
olanlara, derecelerine gre birer basamakta o mezzin-i
zam gsteriyorlar. Kk bir emre onlara k gelir ve
ispat eder ki, o zt ta gibi cmid bir cisim deil; belki
istedii vakit yukar kar, grnr, ezan okur bir insan-
kmildir.
Dier hizbeytan denilen gruh ise derler: Ya minare
banda herkese gsteriniz; veyahut makam kuyu dibidir
diye ahmakane hkmederler. Ahmaklklarndan bilmiyorlar
ki, minare banda herkese gsterilmemesi, herkesin
nazar oraya kmamasndan ileri geliyor. Hem mugalta
suretinde, minare ba hari olarak btn mesafeyi
zaptetmek istiyorlar.
te, o iki cemaatin mnakaasn halletmek iin, biri
kar, o hizbeytana der ki:
Ey menhus gruh! Eer o mezzin-i zamn makam
kuyu dibi olsa, ta gibi cmid, hayatsz, kuvvetsiz olmak
lzm gelir. Ve kuyu basamaklarnda veminarenin
derecelerinde grnen, o olmamak lzm gelir. Madem
ylegryorsunuz; elbette o, kuvvetsiz, hakikatsiz, cmid
olmayacak. Minare ba onun makam olacak. yle ise, ya
siz onu kuyu dibinde gstereceksinizki hibir cihette
bunu gsteremezsiniz ve hibir kimseye orada
bulunmasn dinletemezsiniz veyahut susunuz. Meydan-
mdafaanz kuyu dibidir. Sair meydan ve uzun mesafe ise,
u mbarek cemaatin meydandr. Kuyu dibinden baka, o
zt nerede gsterseler, dvy kazanrlar.
te, u temsilgibi, Mnazara-i eytan mebhas, Artan
fere kadar olan uzun mesafeyi hizbeytann elinden
alyor ve hizbeytan mecbur ediyor, sktryor. En
gayr- makul, en muhal, en menfur mevkii onlara brakyor.
En dar ve kimse giremeyecek bir delie onlar sokuyor,
btn mesafeyi Kurn namna zaptediyor.
Eer onlara denilse, Kurn nasldr? Derler: Gzel ve
ahlk dersiniveren bir insan kitabdr. O vakit onlara
denilir: yle ise Allahn kelmdr ve byle kabul etmeye
mecbursunuz. nk siz mesleinizce gzel
diyemeyeceksiniz.
Hem eer onlara denilse, Peygamberi nasl bilirsiniz?
Derler: Gzelahlkl, ok akll bir adam. O vakit onlara
denilecek: yle ise imana geliniz. nk gzel ahlkl,
akll olsa, alkllihalResulullahtr. nk sizin bu gzel
sznz, hududunuz dahilinde deil; mesleinizce byle
diyemezsiniz.
Ve hkez, temsildeki sair iaretlere, hakikatin sair
cihetleri tatbik edilebilir.
te bu srra binaen, o eytanla mnazara edilen Birinci
Mebhas, ehl-i imann imann muhafaza etmek iin
mucizt- Ahmediyeyi bilmeye ve kat burhanlarn
renmeye muhta etmiyor. Edn bir emre, kk bir
delil, onlarn imanlarn kurtaryor. Kuyu dibindeki esfel-i
slnde olmadna, herbir hal-i Ahmediye (a.s.m.), herbir
haslet-i Muhammediye (a.s.m.), herbir tavr- Nebev
(a.s.m.), birer mucize hkmne geer, l-y illiyynde bir
makam bulunduunu ispat eder.
YEDNC MESELE
Medar- ibret bir mesele:
Vehme maruz, ftura den baz dostlarma kuvve-i
mneviyeyi teyid edecek yedi emrenin delletiyle, srf
hizmet-i Kurna ait bir ikram- Rabbnyi ve bir himayet-i
lhiyeyi beyan etmeye mecburum ki, o zayf damarl bir
ksm dostlarm kurtaraym.
O yedi emrenin drd, dost iken, srf birer maksad-
dnyev iin, ahsma deil, Kurna hdimliim cihetinde
dman vaziyeti almalaryla, o maksatlarnn aksiyle tokat
yediler. O yedi emrenin ise, cidd dost idiler ve daima
da dostturlar. Fakat dostluun iktiza ettii merdne vaziyeti
muvakkaten gstermediler, t ki ehl-i dnyann
tevecchn kazanp birer maksad- dnyev kazansnlar
ve balarndan emin olsunlar. Halbuki, o dostum,
maatteessf, o maksatlarnn aksiyle birer itab grdler.
Evvelki drt zhirdost, sonra dman vaziyeti
gsterenlerin,
Birincisi: Bir mdr, ka vasta ile yalvard, Onuncu
Szden bir nsha istedi. Ona verdim. O ise, ter iin,
dostluumu brakp dmanlk vaziyeti ald. Valiye ekv
ve ihbar suretinde verdi. Hizmet-i Kurniyenin bir eser-i
ikram olarak, ter deil, azledildi.
kincisi: Dier bir mdr, dost iken, mirlerinin hatr
iin ve ehl-i dnyann tevecchn kazanmak kriyle,
ahsma deil, hizmetkrlm cihetinde rakibne ve
dmanne vaziyet ald, kendi maksadnn aksiyle tokat
yedi. mit edilmedii bir meselede iki buuk seneye
mahkm edildi. Sonra Kurnn bir hizmetkrndan dua
istedi. naallah belki kurtulacak; nk ona dua edildi.
ncs: Bir muallim, dost grnrken, ben de ona
dost baktm. Sonra Barlaya nakledip yerlemek iin
dmanne bir vaziyeti ihtiyar etti, o maksadnn aksiyle
tokat yedi. Muallimlikten askerlie atld, Barladan
uzaklatrld.
Drdncs: Bir muallim, hfz, hem mtedeyyin
grdm iin, Kurnn hizmetinde bana bir dostluk
edecek niyetiyle ona samimne bir dostluk gsterdim.
Sonra, o, ehl-i dnyann tevecchn kazanmak iin, bir
memurun birtek kelmyla bize kar ok souk ve korkak
vaziyeti ald. Sonra o maksadnn aksiyle tokat yedi.
Mfettiinden iddetli bir tekdir yedi ve azledildi.
te, bu drt adam dman vaziyeti almakla byle tokat
yedikleri gibi, dostum da, cidd dostluun iktiza ettii
merdne vaziyeti gstermedikleri iin, tokat deil, bir nevi
ihtar nevinde aks-i maksatlaryla ikaz edildiler.
Birincisi: Gayet mhim ve cidd ve hakik bir talebem
olan bir zt- muhterem, mtemadiyen Szleri yazar,
nerederdi. Mevve byk bir memurun gelmesiyle ve
bir hdisenin vukuu ile, yazd Szleri saklad,
muvakkaten istinsah da terk etti. T ki, ehl-i dnyadan bir
zahmet grmesin ve bir sknt ekmesin ve onlarn
erlerinden emin olsun. Halbuki, o hizmet-i Kurniyenin
muvakkaten ttilinden gelen bir eser-i hata olarak, bir sene
mtemadiyen bin liraya mahkmiyet gibi bir bel gz
nne konuldu. Ne vakit istinsaha niyet etti ve eski
vaziyetine dnd; o dvsndan tebrie etti, lillhilhamd
beraat kazand, fakr- haliyle beraber bin liradan kurtuldu.
kincisi: Be seneden beri mert ve cidd ve cesur bir
dostum, ehl-i dnyann ve yeni gelen bir mirin hsn-
zannn ve tevecchn kazanmak iin, komum iken,
dnmeyerek, ihtiyarsz, birka ay benimle grmedi.
Hatt bayramda ve Ramazanda uramad. Halbuki
maksadnn aksiyle karye meselesi neticelendi, nfuzu
krld.
ncs: Haftada bir iki defa benimle gren bir hfz,
imam olmu, sark sarmak iin iki ay beni terk etti. Hatt
bayramda yanma gelmedi. Hilf- memul olarak,
maksadnn aksiyle, yedi sekiz ay imamlk ettii halde,
hilf- det bir surette ona sark balattrlmad.
te bu gibi vukuatlar ok var. Fakat bazlarnn
hatrlarn krmamak iin zikretmiyorum. Bunlar ne kadar
zayf birer emre ise de, fakat itimanda bir kuvvet
hissedilir. Onunla kanaat gelir ki, ahsma kar
deilnk nefsimi hibir ikrama lyk grmyorum
belki hizmet-i Kurn noktasnda, srf o cihette bir
ikram- lh ve bir himyet-i Rabbniye altnda hizmet
ettiimiz anlalyor. Dostlarm bunu dnmeli, evhma
kaplmamal.
Madem hizmetkrlma bir ikram- lhdir. Ve madem
fahre deil, belki kre sebeptir. Ve madem
1

ferman var. Bu srlara binaen, husus bir
surette dostlarma beyan ediyorum.
1. Rabbinin nimetini yd et. Duh Sresi, 93:11.
SEKZNC MESELE
Yirmi Yedinci Szn, itihada mni esbabn Beinci
Sebebinin nc Noktasnn nc misalinin haiyesidir.
Mhim bir sual: Baz ehl-i tahkik derler ki: Elfz-
Kurniye ve zikriye ve sair tesbihlerin herbiri mteaddit
cihetlerle insann letif-i mneviyesini tenvir eder, mnev
gda verir. Mnlar bilinmezse, yalnz lfz ifade etmiyor,
k gelmiyor. Lfz bir libastr; deitirilse, her taife kendi
lisanyla o mnlara elfaz giydirse, daha n olmaz m?
Elcevap: Elfz- Kurniye ve tesbiht- Nebeviyenin
lfzlar cmid libas deil, cesedin hayattar cildi gibidir;
belki mrur-u zamanla cilt olmutur. Libas deitirilir; fakat
cilt deise vcuda zarardr. Belki namazda ve ezandaki
gibi elfz- mbarekeler, mn-y rflerine alem ve nam
olmular. Alem ve isim ise deitirilmez.
Ben kendi nefsimde tecrbe ettiim bir hleti ok defa
tetkik ettim, grdm ki, o hlet hakikattir. O hlet udur ki:
Sre-i hls Arefe gnnde yzer defa tekrar edip
okuyordum.
1
Grdm ki, bendeki mnev duygularn bir
ksm, birka defada gdasn alr, vazgeer, durur. Ve
kuvve-i mfekkire gibi bir ksm dahi, bir zaman mn
tarafna mteveccih olur, hissesini alr, o da durur. Ve kalb
gibi bir ksm, mnev bir zevke medar baz mefhumlar
cihetinde hissesini alr, o da skt eder.
1. hls Sresini muhtelif adetlerde okumann fziletlerine dair hadisler iin
bk. Tirmiz, Fezill-Kurn, 11; Msned, 3:437, 5:141; Drim, Fezill-Kurn,
24; Suyt, el-Fethul-Kebr, 3:227; Beyhak, uabl-mn, 2:506-508.
Ve hkez, git gide, o tekrarda yalnz bir ksm letif
kalr ki, pek ge usanyor; devam eder, daha mnya ve
tetkikata hi ihtiya brakmyor. Gaet kuvve-i mfekkireye
zarar verdii gibi ona zarar vermiyor. Lfz ve lfz-
mebbi olduu bir mel-i icml ile ve isim ve alem
bulunduklar mn-y rf onlara k geliyor. Eer mny
o vakit dnse, zararl bir usan verir.
Ve o devam eden ltifeler, taallme ve tefehhme
muhta deiller; belki tahattura, tevecche ve tevike
ihtiya gsterirler. Ve o cilt hkmndeki lfzlar onlara k
geliyor ve mn vazifesini gryorlar. Ve bilhassa o Arab
lfzlar ile, kelmullah ve tekellm-i lh olduunu
tahattur etmekle, daim bir feyze medardr.
te, kendim tecrbe ettiim u hlet gsteriyor ki, ezan
gibi ve namazn tesbiht gibi ve her vakit tekrar edilen
Ftiha ve Sre-i hls gibi hakaikleri baka lisanla ifade
etmek ok zararldr. nk, menba- daim olan elfz-
lhiye ve Nebeviye kaybolduktan sonra, o daim letin
daim hisseleri de kaybolur. Hem her harn lakal on
sevab zayi olmas; ve huzur-u daim btn namazda
herkes iin devam etmediinden, gaet iinde, tercme
vastasyla insanlarn tabirt ruha zulmet vermesi gibi
zararlar olur.
Evet, nasl mam- zamdemi:
1
tevhide
alem ve isimdir. Biz de deriz:
1. Allahtan baka hibir ilh yoktur.
Kelimt- tesbihiye ve zikriyenin, hususan ezanda ve
namazda olanlarn ekseriyet-i mutlakas, alem ve isim
hkmne gemiler. Alem gibi, mn-y lgavsinden
ziyade, mn-y rf-i ersine baklr. yle ise deimeleri
eran mmkn deildir. Her mmine bilmesi lzm olan
mcmel mnlar, yani muhtasar bir meli ise, en mi bir
adam dahi abuk renir. Btn mrn slmiyetle
geiren ve kafasn binler mlyniyatla dolduran adamlar,
bir iki haftada, hayat- ebediyesinin anahtar olan u
kelimt- mbarekenin mel-i icmlsini renmemesine
nasl mazur olabilirler, nasl Mslman olurlar, nasl akll
adam denilirler? Ve yle herierin tembelliklerinin hatr
iin o nur menbalarnn mahfazalarn bozmak kr- akl
deildir.
Hem
1
diyen, hangi milletten olursa olsun,
Cenb- Hakk takdis ettiini anlar. te bu kadar k
gelmez mi? Eer mnsna kendi lisanyla mteveccih
olsa, akl noktasnda bir defa taallm eder. Halbuki gnde
yz defa tekrar eder. O yz defa, akln hisse-i taallmnden
baka, lfzdan ve lfza sirayet eden ve imtiza eden mel-i
icml, ok nurlara ve feyizlere medardr. Bahusus,
tekellm- lh haysiyetiyle ald kudsiyet ve o
kudsiyetten gelen feyizler ve nurlar ok ehemmiyetlidir.
1. Allah, her trl kusur ve noksan sfattan mnezzehtir.
Elhasl: Zaruriyt- diniye mahfazalar olan elfz-
kudsiye-i lhiyenin yerine hibir ey ikame edilemez ve
yerlerini tutamaz ve vazifelerini gremez. Ve muvakkat
ifade etseler de, daim, ulv, kuds ifade edemezler.
Amma nazariyt- diniyeninmahfazalar olan elfazlar ise,
deitirilmeye lzum kalmaz. nk nasihatle ve sair
tedris ve talim ve vaazla o ihtiya mnde olur.
Elhasl, lisan- nahv olan lisan- Arabnin cmiiyeti ve
elfz- Kurniyenin icz yle bir tarzdadr ki, kabil-i
tercme deildir, belki muhaldir diyebilirim. Kimin
phesi varsa, icza dair Yirmi Beinci Sze mracaat
etsin. Tercme dedikleri eyler ise, gayet muhtasar ve
nks bir mealdir. Byle meal nerede; hayattar, ok
cihetlerle teaub etmi ytn hakik mnlar nerede?
DOKUZUNCU MESELE
Mhim ve mahrembir mesele ve bir srr- velyet
lem-i slmda Ehl-i Snnet ve Cemaatdenilen ehl-i
hak ve istikamet frka-i azmesi, hakaik-i Kurniyeyi ve
imaniyeyi, istikamet dairesinde, hve hvesine Snnet-i
Seniyyeye ittib ederek muhafaza etmiler. Ehl-i velyetin
ekseriyet-i mutlakas o daireden neet etmiler. Dier bir
ksm ehl-i velyet, Ehl-i Snnet ve Cemaatin baz
destirleri haricinde ve usullerine muhalif bir caddede
grnm. te u ksm ehl-i velyete bakanlar iki kka
ayrldlar:
Bir ksm ise, Ehl-i Snnetin usulne muhalif olduklar
iin, velyetlerini inkr ettiler. Hatt onlardan bir ksmnn
tekrine kadar gittiler.
Dier ksm ki, onlara ittib edenlerdir. Onlarn
velyetlerini kabul ettikleri iin derler ki, Hakyalnz Ehl-i
Snnet ve Cemaatin mesleine mnhasr deil; ehl-i
bidadan bir frka tekil ettiler, hatt dallete kadar gittiler.
Bilmediler ki, her hdi zt mhd olamaz. eyhleri
hatasndan mazurdur, nk meczuptur. Kendileri ise
mazur olamazlar.
Mutavasst bir ksm ise, o vellerin velyetlerini inkr
etmediler, fakat yollarn ve mesleklerini kabul etmediler.
Diyorlar ki: Hilf- usul olan szleri, ya hale malp olup
hata ettiler; veyahut mns bilinmez mteabihat misill
atahattr.
Maatteessf, birinci ksm, hususan ulema-i ehl-i zhir,
meslek-i Ehl-i Snneti muhafaza niyetiyle, ok mhim
evliyay inkr, hatt tadll etmeye mecbur olmular. kinci
ksm olan taraftarlar ise, o eit eyhlere ziyade hsn-
zan ettikleri iin, hak mesleini brakp bidata, hatt
dallete girdikleri olmu.
te, u srra dair, pek ok zaman zihnimi igal eden bir
hlet vard:
Bir zaman, ben bir ksm ehl-i dallete mhim bir
vakitte kahr ile dua ettim. Bedduama kar, mthi bir
kuvvet-i mneviye kt. Hem duam geri eviriyordu, hem
beni men etti.
Sonra grdm ki, o ksm ehl-i dallet, hilf-
hakicraatnda bir kuvve-i mneviyenin teshiltyla arkasna
ald halk srkleyip gidiyor, muvaffak oluyor.
Yalnz cebirle deil, belki velyetkuvvetinden gelen bir
arzuyla imtiza ettii iin, ehl-i imann bir ksm o arzuya
kaplp ho gryorlar, ok fena telkki etmiyorlar.
te bu iki srr hissettiim vakit dehet aldm.
Fesbhnallah dedim. Tarik-i haktan baka
velyetbulunabilir mi? Hususan mthi bir cereyan-
dallete ehl-i hakikat taraftar kar m? dedim. Sonra, bir
mbarek Arefe gnnde, mstahsen bir det-i slmiyeye
binaen Sre-i hls yzer defa tekrar ederek okuyup, onun
bereketiyle, Mhim bir suale cevap namnda yazlan
mesele ile beraber yle bir hakikat dahi rahmet-i lhiye
ile kalb-i cizneme gelmi. Hakikat udur ki:
Sultan Mehmed Fatihin zamannda hikye edilen
mehur ve mnidarCibali Baba kssas nevinden olarak,
bir ksm ehl-i velyet, zhiren muhakemeli ve kl
grnrken, meczupturlar. Ve bir ksm dahi, bazan
sahvede ve daire-i aklda grnr, bazan akln ve
muhakemenin haricinde bir hale girer. u ksmdan bir
snf, ehl-i iltibastr, tefrik etmiyor. Sekir halinde grd
bir meseleyi hlet-i sahvede tatbik eder, hata eder ve hata
ettiini bilmez. Meczuplarn bir ksm ise, indallah
mahfuzdur, dallete slk etmez. Dier bir ksm ise
mahfuz deiller; bidat ve dallet frkalarnda
bulunabilirler. Hatt krler iinde bulunabilecei ihtimal
verilmi.
te, muvakkat veya daim meczup olduklarndan,
mnen mbarek mecnun hkmnde oluyorlar. Ve
mbarek ve serbest mecnun hkmnde olduklar iin,
mkellef deiller. Ve mkellef olmadklar iin muahaze
olunmuyorlar. Kendi velyet-i meczubneleri bki
kalmakla beraber, ehl-i dallete ve ehl-i bidaya taraftar
karlar, mesleklerine bir derece reva verip, bir ksm ehl-i
iman ve ehl-i hakk, o meslee girmeye memne bir
sebebiyet verirler.
ONUNCU MESELE
Ziyaretilere ait baz dostlar tarafndan ihtar ile bir
dstur izah edilmek istenilmitir. Onun iin yazlmtr.
Malmolsun ki, bizi ziyaret eden, ya hayat- dnyeviye
cihetinde gelir; o kap kapaldr. Veya hayat- uhreviye
cihetinde gelir. O cihette iki kap var:
Ya ahsm mbarekve makam sahibi zannedip gelir. O
kap dahi kapaldr. nk ben kendimi beenmiyorum;
beni beenenleri de beenmiyorum. Cenb- Hakka ok
kr, beni kendime beendirmemi.
kinci cihet, srf Kurn- Hakmin delll olduum
cihetledir. Bu kapdan girenleri aler-resi vel-ayn kabul
ediyorum. Onlar da tarzda olur: Ya dost olur, ya karde
olur, ya talebe olur.
Dostun hassas ve art budur ki: Katiyen Szlere ve
envr- Kurniyeye dair olan hizmetimize cidd taraftar
olsun; ve hakszla ve bidalara ve dallete kalben taraftar
olmasn; kendine de istifadeye alsn.
Kardein hassas ve art udur ki: Hakik olarak Szlerin
nerine cidd almakla beraber, be farz namazn ed
etmek, yedi kebiri ilememektir.
Talebeliin hassas ve art udur ki: Szleri kendi mal ve
teli gibi hissedip sahip ksn ve en mhim vazife-i
hayatiyesini onun neir ve hizmeti bilsin.
te u tabaka, benim ahsiyetimle alkadardr:
Dost, benim ahs ve zt ahsiyetimle
mnasebettarolur.
Karde, abdiyetim ve ubdiyetnoktasndaki ahsiyetimle
alkadar olur.
Talebe ise, Kurn- Hakmin delll cihetinde ve hocalk
vazifesindeki ahsiyetimle mnasebettardr.
u grmenin de meyvesi var:
Birincisi: Dellllk itibaryla mcevhert- Kurniyeyi
benden veya Szlerden ders almakvelev bir ders de olsa.
kincisi: badet itibaryla uhrev kazancma hissedar olur.
ncs: Beraber dergh- lhiyeye mteveccih olup
rapt- kalb ederek, Kurn- Hakmin hizmetinde el ele
verip tevk ve hidayet istemek.
Eer talebe ise, her sabah mtemadiyen ismiyle, bazan
hayaliyle dahi yanmda hazr olur, hissedar olur.
Eer karde ise, birka defa husus ismiyle ve suretiyle
dua ve kazancmda hazr olup hissedar olur. Sonra umum
ihvanlar iinde dahil olup, rahmet-i lhiyeye teslim
ediyorum ki, dua vaktinde ihvet ve ihvn dediim vakit
onlar iinde bulunur. Ben bilmezsem, rahmet-i lhiye
onlar biliyor ve gryor.
Eer dost ise ve ferizi klar ve kebiri terk ederse,
umumiyet-i ihvan itibaryla duamda dahildir.
Bu tabaka dahi beni mnev dua ve kazanlarnda
dahil etmek arttr.
) :
(
1


2


3



..





4
1. Allahm! Mminin mmine ball, paralar birbirini tutan bin gibidir.
(Buhar,Salt: 88; Edeb: 36; Mezlim: 5; Mslim, Birr: 65; Tirmiz, Birr: 18; Nes,
Zekt: 67; Msned, 4:405, 409.) buyuran zta ve l ve ashabna salt ve selm et.
2. Seni her trl noksandan tenzih ederiz. Senin bize rettiinden
bakabilgimiz yoktur. Muhakkak ki ilmi ve hikmeti hereyi kuatan
Sensin.Bakara Sresi, 2:32.
3. Dediler: Bizi buna eritiren Allaha hamd olsun; yoksa Allah hidayet
etmeseydi,biz kendiliimizden buna eriemezdik. Gerekten Rabbimizin
peygamberleri bize hakk getirdiler. Arf Sresi, 7:43.
4. Ey kavmi iinde Nuhun duasna icabet eden, ey dmanlarna
karbrahime yardm eden, ey Yusuf u tekrar Yakuba kavuturan,
eyEyybden zarar kaldran, ey Zekeriyann duasna cevap veren, ey Yunus
ibni Mettnn tevbesini kabul eden Allahm! Bu mstecap dualarnsahiplerinin
hrmetine, beni, bu risalenin nairini ve arkadalarn ins ve cin eytanlarnn
erlerinden muhafaza etmeni, dmanlarmza karbize nusret vermeni, bizi
neslerimize terk etmemeni, skntlarmzkaldrman ve kalblerimizin ve
onlarn kalblerinin hastalklarna ifavermeni Senden istiyoruz. min, min,
min.
Yirmi Yedinci Mektup
Bu Mektup, Risale-i Nur Mellinin talebelerine yazd
ayn- hakikatve ok letfetli, gzel mektuplar ile, Risale-i
Nur talebelerinin stadlarna ve bazan birbirlerine
yazdklar ve Risale-i Nurun mtalasndan aldklar
parlak feyizlerini ifade eden ok zengin bir mektup olup, bu
mecmuann drt misli kadar byd iin, bu
mecmuaya ilhak edilmemitir. Mstakillen, Barla,
Kastamonu, Emirda Lhikalar olarak neredilmitir.
Yirmi Sekizinci Mektup
u Mektup Sekiz Meseledir.
Birinci Risale olan Birinci
Mesele

1
SANYEN: sene evvel benimle grtkten gn
sonra tabiri km, tevili tezahr etmi eski bir ryanzn,
imdi tabirini istiyorsunuz. imdilik o gzel, mbarek,
mjdeli rya mrur-u zamana uram. Mnsn
gstermi olan o ryaya kar byle desem hakkm yok
mu?


2


3
Evet, kardeim, seninle mahz- hakikatdersini
mzakereye almz. Hayaltlara kar kaps ak olan
ryalar tahkik bir surette mevzuubahis etmek, tahkik
mesleine tam uygun gelmediinden, o cz hdise-i
nevmiye mnasebetiyle, mevtin kk bir kardei olan
nevme ait
4
ilm ve dstur olarak alt nkte-i hakikati,
yt- Kurniyenin iaret ettii vecihte beyan edeceiz.
Yedincisinde, senin ryana ksa bir tabir verilecek.
1. Eer rya tabirini biliyorsanz. Yusuf Sresi, 12:43.
2. Ben ne geceyim, ne de geceye kulluk ederim. Ben bir hakikat
gneininhdimiyim ki, size ondan haber getiriyorum. mam- Rabbn,
el-Mektbt 1:124 (130. Mektup)
3. Evliyaya tuzak olan hayaller, ilah bahelerin ay yzl gzellerinin
akisleridir. Mevln Celleddn-i Rm
4. Mecmeuz-Zevid, 10:415; Deylem, Msnedl-Firdevs, 4:309.
BRNCS: Sre-i Yusuf un mhim bir esas rya-y
Yusuye olduu gibi,
1
yeti misill
ok yetlerle, ryada ve nevmde perdeli olarak
ehemmiyetli hakikatler var olduunu gsterir.
KNCS: Kurn ile tefele ve ryaya itimada ehl-i
hakikat taraftar deiller. nk, Kurn- Hakm, ehl-i kfr
kesretle ve iddetli bir tarzda vuruyor. Tefelde, kre ait
iddeti, tefel eden insana kt vakit yeis veriyor, kalbi
mevve ediyor.
Hem rya dahi, hayriken, baz aks-i hakikatle
grnd iin er telkki edilir, yese drr, kuvve-i
mneviyeyi krar, s-i zan verir. ok ryalar var ki, sureti
dehetli, zararl, mlevves iken, tabiri ve mns ok gzel
oluyor. Herkes ryann suretiyle mnsnn hakikati
mabeynindeki mnasebeti bulamad iin, lzumsuz tel
eder, meyus olur, keder eder.
te, yalnz bu cihet iindir ki, ehl-i hakikat gibi ve
mam- Rabbn misill, bata
2
dedim.
NCS: Hads-i sahihle, nbvvetin krk
cznden bir cz, nevmde rya-y sadka suretinde
tezahr etmi.
3
Demek, rya-y sadka hem haktr, hem
nbvvetin vezine taallku var. u nc Mesele gayet
mhim ve uzun ve nbvvetle alkadar ve derin
olduundan, baka vakte tlik ediyoruz, imdilik o kapy
amyoruz.
DRDNCS: Rya nevidir.
4
kisi, tabir-i
Kurnla,
5
da dahildir, tabire demiyor.
Mns varsa da ehemmiyeti yok. Ya mizacn inhirafndan,
kuvve-i hayaliye ahsn hastalna gre bir terkibat,
tasvirat yapyor; yahut gndz veya daha evvel, hatt bir
iki sene evvel ayn vakitte bana gelen mheyyi hdist,
hayal tahattur eder, tdil ve tasvir eder, baka bir ekil
verir. te bu iki ksm dr, tabire demiyor.
1. Uykunuzu bir istirahat kldk. Nebe Sresi, 78:9.
2. Ne geceyim, ne geceperestim.
3. Buhar,Tabir: 2, 4, 10, 26; Mslim, Rya: 6, 7, 8, 9; Eb Dvud, Edeb: 88;
Tirmiz, Rya: 1, 2, 6, 10; bni Mce, Ry: 1, 3, 6, 9; Drm, Rya: 2; Muvatta,
Rya: 1, 3; Msned, 2:18, 50, 219, 4:10, 11, 12, 13, 5:316, 319.
4. Mslim, Ruy, 6; Eb Dvud, Edeb, 88; Tirmiz, Ruy, 1; Drim, Ruy, 6;
Msned, 2:269.
5. Karma kark, tabire demez ryalar. Yusuf Sresi, 12:44.
nc ksm ki, rya-y sadkadr. O dorudan
doruya, mahiyet-i insaniyedeki ltife-i Rabbniye, lem-i
ehadetle balanan ve o lemde dolaan duygularn
kapanmasyla ve durmasyla lem-i gayba kar bir
mnasebet bulur, bir menfez aar. O menfezle, vukua
gelmeye hazrlanan hdiselere bakar. Ve Levh-i Mahfuzun
cilveleri ve mektubat- kaderiyenin nmuneleri nevinden
birisine rast gelir, baz vakat- hakikiyeyi grr. Ve o
vakatta bazan hayal tasarruf eder, suret libaslar giydirir.
Bu ksmn ok env ve tabakat var. Baz, aynen
grd gibi kar, bazan bir ince perde altnda kyor,
bazan kalnca bir perde ile sarlyor. Hads-i erifte gelmi
ki, Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselmn bidyet-i
vahiyde grd ryalar, subhun inkiaf gibi
1
zhir, ak,
doru kyordu.
1. Buhar,Bedul-Vahy: 3, Tefsru Sre 96:1, Tabr: 1; Mslim, mn: 252; Tirmiz,
Menkb: 6; Msned, 6:153, 232.
BENCS: Rya-y sadka, hiss-i kalbelvukuun fazla
inkiafdr. Hiss-i kablelvuku ise, herkeste cz, kll vardr.
Hatt hayvanlarda dahi vardr. Hatt, bir zaman ben bu
hiss-i kablelvukuu, zhir ve btn mehur duygulara ilve
olarak, insanda ve hayvanda sika ve ika namyla,
ayn smia ve bsra gibi iki hiss-i hari ilmen bulmutum.
Ehl-i dallet ve ehl-i felsefe, o gayr- mehur hislere, hata
ederek, ahmakasna, sevk-i tabi diyorlar. H, sevk-i
tabi deil, belki bir nevi ilham- ftr olarak, insan ve
hayvan kader-i lh sevk ediyor.
Mesel, kedi gibi baz hayvan, gz kr olduu vakit, o
sevk-i kaderile gider, gzne il olan bir otu bulur,
gzne srer, iyi olur.
Hem r-yi zeminin shhiye memurlar hkmnde ve
bedev hayvntn cenazelerini kaldrmakla muvazzaf
kartal gibi killlhm kulara, bir gnlk mesafeden bir
hayvan cenazesinin vcudu, o sevk-i kader ile ve o hiss-i
kablelvuku ilhamyla ve o sika-i lh ile bildirilir ve
bulurlar.
Hem yeni dnyaya gelmi bir ar yavrusu, ya bir gn
iken, havada bir gnlk mesafeye gider, havada izini
kaybetmeyerek, o sevk-i kaderile ve o sika ilhamyla
dner, yuvasna girer.
Hatt, herkesin banda ok defa tekerrr ediyor ki,
birisinden bahsediyorken, ni kap alarak, tahminin
fevkinde, ayn adam gelir. Hatt Krte durub-u
emsaldendir:
Yani, Kurdun bahsini
ettiin zaman topuzu hazrla, vur; nk kurt geliyor.
Demek bir hiss-i kablelvuku ile, ltife-i Rabbniye, icmlen
o adamn gelmesini hisseder. Fakat akln uuru ihata
etmedii iin, kasten deil, ihtiyarsz olarak bahsetmeye
sevk eder. Ehl-i feraset, bazan keramet gibi geldiini beyan
eder. Hatt bir zaman bende u nevi hassasiyet fazla idi.
Bu hli bir dstur iine almak istedim, fakat
yaktramadm ve yapamadm. Fakat ehl-i salhatte ve
bahusus ehl-i velyette bu hiss-i kablelvuku fazla inkiaf
eder, kerametkrne srn gsterir. te, umum avm iin
dahi bir nevi velyete mazhariyet var ki, rya-y sadkada,
evliya gibi, gayb ve istikbal olan Evet, uyku nasl ki avm
iin rya-y sadka cihetinde bir mertebe-i velyet
hkmndedir. yle de, umum iin, gayet gzel ve
muhteem bir sinema-i Rabbniyenin seyranghdr. Fakat
gzel ahlkl gzel dnr. Gzel dnen, gzel
levhalargrr. Fena ahlkl, fena dndnden, fena
levhalar grr.
Hem herkes iin, lem-i ehadetiinde lem-i gayba
bakan bir penceredir. Hem mukayyet ve fni insanlar iin,
saha-i tlak bir meydan ve bir nevi bekya mazhar ve mazi
ve mstakbel, hal hkmnde bir temghtr. Hem
teklif-i hayatiye altnda ezilen ve meakkat eken
zruhlarn istirahatghdr. te bu gibi srlar iindir ki,
Kurn- Hakm,
1
nevindeki
yetlerle, hakikat-i nevmiyeyi ehemmiyetle ders veriyor.
1. Uykunuzu bir istirahat kldk. Nebe Sresi, 78:9.
ALTINCISI VE EN MHM: Rya-y sadka benim iin
hakkalyakn derecesine gelmi ve pek ok tecrbtmla
kader-i lhnin hereye muht olduuna bir hccet-i kt
hkmne gemitir. Evet, bu ryalar, benim iin, hususan
bu birka sene zarfnda o dereceye gelmitir ki, mesel
yarn bama gelecek en kk hdist ve en ehemmiyetsiz
muamelt ve hatt en di muhaverat yazl olduunu ve
daha gelmeden muayyen olduunu; ve gecede onlar
grmekle, dilimle deil, gzmle okuduum bana kat
olmutur. Bir deil, yz deil, belki bin defa, gecede, hi
dnmediim halde grdm baz adamlar veyahut
sylediim meseleler, o gecenin gndznde, az bir tabirle
aynen kyor. Demek, en cz hdisat, vukua gelmeden
evvel hem mukayyettir, hem yazlmtr. Demek tesadf
yok; hdisat babo gelmiyor, intizamsz deillerdir.
YEDNCS: Senin mjdeli, mbarek ve gzel ryann
tabiri, Kurn iin ve bizim iin ok gzeldir. Hem zaman
tabir etti ve ediyor, tabirimize ihtiya brakmyor. Hem
ksmen tabiri gzel olarak km. Sen dikkat etsen
anlarsn. Yalnz bir iki noktasna iaret ederiz. Yani bir
hakikat beyan ederiz; senin hakikat-i rya nevinden olan
vakalar, o hakikatin temessltdr. yle ki:
O vsi meydanlk, lem-i slmiyettir. Meydanln
nihayetindeki mescid, Isparta vilyetidir. Etraf bulank,
amurlu su, hal ve zamann sefahet ve atlet ve bidatlar
batakldr. Sen selmetle, bulamadan, sratle mescide
eritiin, herkesten evvel envr- Kurniyeye sahip kp,
kalbini bozmadan salam kaldna iarettir. Mesciddeki
kk cemaat ise, Hakk, Hulsi, Sabri, Sleyman, Rt,
Bekir, Mustafa, Ali, Zht, Lt, Hsrev, Refet gibi,
Szlerin hameleleridir. Ufak krs ise, Barla gibi kk bir
kydr. Yksek ses ise, Szlerdeki kuvvet ve srat-i
intiarlarna iarettir. Birinci safta sana tahsis edilen
makam ise, Abdurrahmandan sana mnhal kalan yerdir. O
cemaat, telsiz letlerin hizeleri hkmnde, btn dnyaya
ders iittirmek istemek iareti ve hakikati ise, inaallah
tamamyla sonra kacak. imdi efrad birer kk
ekirdek iseler de, ileride tevk-i lh ile birer ecere-i
liye hkmne geerler ve birer telsiz telgrafn merkezi
olurlar. Sarkl, kk, gen bir zt ise, Hulsiye omuz
omuza verecek, belki geecek birisi, nairler ve talebeler
iine girmeye namzettir. Bazlarn zannederim, fakat kat
hkmedemem. O gen, kuvve-i velyetle meydana atlacak
bir zttr. Sair noktalar sen benim bedelime tabir et.
Senin gibi dostlarla uzun konumak hem tatl, hem
makbul olduundan, u ksa meselede uzun konutum,
belki de israf ettim. Fakat nevme ait olan yt-
Kurniyenin bir nevi tefsirine iaret etmek niyetiyle
baladmdan, inaallah o israf affolur veya israf olmaz.
kinci Mesele olan kinci
Risale
Hazret-i MsAleyhisselm, Hazret-i Azril Aleyhisselmn
gzne tokat vurmu, ilh.
1
melindeki hadse dair ehemmiyetli
bir mnakaay kaldrmak ve halletmek iin yazlmtr.
1. Buhar,Ceniz: 69, Enbiy: 31; Mslim, Fedil: 157, 158; Nes, Ceniz: 121;
Msned, 2:269, 315, 351.
Eirdirde bir mnakaa-i ilmiye iittim. O mnakaa,
hususan u zamanda yanltr. Hatt mnakaay
bilmiyordum. Benden de sual edildi. Muteber bir kitapta,
hads-i eyheynin ittifakna almet olan iaretiyle bir
hads bana gsterildi; Hads midir, deil midir? sual
edildi.
Ben dedim: Byle muteberbir kitapta eyheyn hadsinin
ittifakna hkmeden bir zta itimad etmek lzm. Demek
hadstir. Fakat hadsin, Kurn gibi baz mteabiht var;
ancak havass onlarn mnlarn bulabilir. u hadsin zhiri
dahi, mklt- hadsin mteabihat ksmndan olmak
ihtimali var, dedim. Eer bilseydim medar- mnakaa
olmu; yle ksa deil, belki byle cevap verecektim:
Evvel: Bu eit mesili mnakaa etmenin birinci art,
insaa, hakk bulmak niyetiyle, inatsz bir surette, ehil
olanlarn mabeyninde, s-i telkkiye sebep olmadan
mzakeresi caiz olabilir. O mzakere hak iin olduuna
delil udur ki:
Eer hak, muarzn elinde zhir olsa, mteessir olmasn,
belki memnun olsun. nkbilmedii eyi rendi. Eer
kendi elinde zhir olsa, fazla bireyrenmedi; belki gurura
dmek ihtimali var.
Saniyen: Sebeb-i mnakaa, eer hads ise, hadsin
mertibini ve vahy-i zmnnin derectn ve tekellmt-
Nebeviyenin aksmn bilmek lzm. Avm iinde
mklt- hadsiyeyi mnakaa etmek, izhar- fazl
suretinde, avukat gibi kendi szn doru gstermek ve
enaniyetini hakka ve insafa tercih etmek suretinde deliller
aramak caiz deildir.
Madem u mesele alm, medar- mnakaa edilmi,
biare avm- nasn zihninde s-i tesir ediyor. nk u
gibi mteabih hadsleri aklna stramad iin, eer
inkr etse, dehetli bir kap aar; yani kck aklna
smayan kat hadsleri dahi inkra yol aar. Eer zhir-i
hadsin mnsn tutarak yle kabul edip neretse, ehl-i
dalletin itirztna ve Hurafattr demelerine yol aar.
Madem bu mteabih hadse, lzumsuz ve zararl bir
tarzda nazar- dikkat celb edilmi ve bu eit hadsler ok
varid olmu. Elbette pheleri izale edecek bir hakikati
beyan etmek lzm gelir. u hads kat olsun veya olmasn,
o hakikati zikretmek gerektir.
te, yazdmz risalelerde, ezcmle Yirmi Drdnc
Szn nc Dalnda On ki Asl ile, ve Drdnc
Dalnda, ve On Dokuzuncu Mektubun vahyin taksimtna
dair mukaddimesindeki bir esasnda tafsilta iktifen,
burada icmlen o hakikate bir iaret ederiz. yle ki:
Melike, insan gibi bir surete inhisar etmez; mahhas
iken, bir kll hkmndedir. Hazret-i Azril Aleyhisselm,
kabz- ervha mekkel olan melikelerin nzrdr.
Her lnn ruhunu Hazret-i AzrilAleyhisselm m
bizzat kabzediyor? Yoksa aveneleri mi kabzediyorlar?
Bu hususta meslek var:
Birinci meslek: Azril Aleyhisselm, herkesin ruhunu
kabzeder. Bir i bir ie mni olmaz. nk nurandir.
Nuranbirey, hadsiz yineler vastasyla hadsiz yerlerde
bizzat bulunabilir ve temessl eder. Nurannin temesslt,
o nuran ztn hassasna mliktir; onun ayn saylr, gayr
deildir. Gnein yinelerdeki misalleri gnein ziya ve
hararetini gsterdii gibi, melike gibi ruhanlerin dahi,
lem-i misalin ayr ayr yinelerinde misalleri, onlarn
aynlardr, hassalarn gsterirler. Fakat yinelerin
kbiliyetine gre temessl ediyorlar. Nasl ki Hazret-i
Cebril Aleyhisselm, bir vakitte Dhye suretinde
Sahabeler iinde grnd
1
dakikada, binler yerde baka
suretlerde ve Ar- zam nnde, arktan garba kadar
geni ve muhteem kanatlaryla secde ediyordu. Her yerde,
o yerin kbiliyetine gre temessl varm; bir anda binler
yerde bulunuyormu.
te, u meslee gre, kabz- ruhvaktinde insann
yinesine temessl eden melekl-mevtin insan ve cz
bir misali, Hazret-i Ms Aleyhisselm gibi bir ull-azm
ve cellli ve hiddetli bir ztn tokadna maruz olmak ve o
misal melekl-mevtin libas hkmndeki suret-i
misaliyesindeki gzn karmak ne muhaldir, ne
fevkaldedir, ne de gayr- makuldr.
kinci meslek odur ki, Hazret-i Cebril, Mikil, Azril gibi
melike-i izm, birer nzr- umum hkmnde, kendi
nevilerinden ve kendilerine benzer kk tarzda avneleri
vardr. Ve o muavinler, env- mahlkata gre ayr
ayrdrlar. Sulehnn
HAYE-1
ervhn kabzeden bakadr,
ehl-i ekavetin ervhn kabzeden yine bakadr.
2
Nasl ki,
3
yeti iaret ediyor ki,
kabz- ervh eden, taife taifedir.
Bu meslee gre, Hazret-i MsAleyhisselm, Hazret-i
Azril Aleyhisselma deil, belki Azrilin bir avnesinin
misal cesedine, ftr celletine ve hulk celdetine ve
Cenb- Hakkn yannda nazdar olmasna binaen, ona bir
tokat ak etmek gayet makuldr.
HAYE-2
1. Buhr, Menkb, 25; Mslim, Fezils-Sahbe, 100; Mecmeuz-Zevid, 9:276.
Haiye-1 Bizde Seyd lkabyla mehur bir veliyy-i azm, sekeratta iken,
ervh- evliyann kabzna mekkel melekl-mevt gelmi. Seyd, bararak
demi ki: Ben talebe-i ulmu ok sevdiim iin, talebe-i ulmun kabz-
ervhna mekkel, mahsus taife ruhumu kabzetsin diye dergh- lhiyeye rica
etmi. Yannda oturanlar bu vakaya ahit olmular.
2. Nes, Ceniz, 9; bni Mce, Cihd, 10.
3. Yemin olsun krin ruhunu t derinliklerinden iddetle skp alanlara.
Vemminin ruhunu kolaylkla alanlara. Nzit Sresi, 79:1-2.
Haiye-2 Hatt memleketimizde gayet cesur bir adam, sekerat vaktinde
melekl-mevti grm, demi: Beni yatak iinde yakalyorsun! Kalkm,
atna binmi, klcn eline alm, ona meydan okumu. Merdne, at stnde
vefat etmi.
nc meslek: Yirmi Dokuzuncu Szn Drdnc
Esasnda beyan edildii gibi ve ehdis-i erifenin dellet
ettii zere, Baz melikeler var ki, krk bin ba var. Her
banda krk bin dili var (demek seksen bin gz dahi var).
Herbir dilde krk bin tesbihat var.
Evet, madem melikeler lem-i ehadetin envna gre
mekkeldirler, lem-i ervahta o envn tesbihatlarn temsil
ediyorlar; elbette yle olmak lzm gelir. nk, mesel
kre-i arz bir mahlktur, Cenb- Hakk tesbih ediyor. Deil
krk bin, belki yz binler ba hkmnde envlar var. Her
nevin, yz binler dil hkmnde efradlar var, ve hkez...
Demek, kre-i arza mekkel melein krk bin, belki yz
binler ba olmal ve her banda da yz binler dil olmal,
ve hkez...
te bu meslee binaen, Hazret-i Azril Aleyhisselmn
her ferde mteveccih bir yz ve bakar bir gz vardr.
Hazret-i Ms Aleyhisselmn Hazret-i Azril
Aleyhisselma tokat vurmas, h, Azril Aleyhisselmn
mahiyet-i asliyesine ve ekl-i hakiksine deil ve bir tahkir
deil ve adem-i kabul deil; belki vazife-i risaletin daha
devamn ve beksn arzu ettii iin, kendi eceline dikkat
eden ve hizmetine sed ekmek isteyen bir gze amar
vurmu ve vurur.

1

2


3





4
1. Dorusunu en iyi bilen Allahtr. Mlk Sresi, 67:26.
2. bk. Gayb Allahtan bakas bilmez. Neml Sresi, 27:65; Tirmizi, Sevbl-
Kurn: 7.
3. De ki: phesiz ilim Allah katndadr.
4. Sana Kurn indiren Odur. O Kurnn yetlerinden bir ksm, mns
akolan muhkem yetlerdir ki, kitabn asl ve manas bunlardr. Dier birksm
yetler ise mteabih yetlerdir. Kalblerinde sapkla meyilbulunanlar,
muhkem yetleri brakp tne aramak ve yalan yanlyorumlamak iin
mteabih yetlere ynelirler. Halbuki o yetlerintefsirini Allahtan bakas
bilemez. limde derinlik ve istikamet sahibi olanlar ise, Biz buna inandk; hepsi
Rabbimizin katndanindirilmitir derler. Bunlar ancak akl sahibi olanlar
dnp anlar. l-i mrn Sresi, 3:7.
nc Mesele olan nc
Risale
u mesele, umum ihvnmn ekseri lisan- halle ve bir ksmnn
lisan- kalle ettikleri umum bir sualin, has ve husus ve
mahremce bir cevabdr.
SUAL: Senin ziyaretine gelen herkese diyorsun ki:
Benim ahsmdan bir himmet beklemeyiniz ve ahsm
mbarek tanmaynz. Ben makam sahibi deilim. di bir
neferin, mir makamnn evmirini teblii gibi, ben de
mnev bir miriyet makamnn evmirini tebli
ediyorum. Hem mis bir adamn, gayet kymettar ve
zengin elmas ve mcevherat dkknnn delll olduu
gibi, ben dahi mukaddes ve Kurn bir dkknn
delllym diyorsun. Halbuki, aklmz ilme muhta olduu
gibi, kalbimiz dahi bir feyiz ister, ruhumuz bir nur ister, ve
hkez, ok cihetle ok eyler istiyoruz. Seni hctmza
yarayacak adam zannedip senin ziyaretine geliyoruz. Bize
limden ziyade bir sahib-i velyet, sahib-i himmet ve
sahib-i kemlt lzm. Eer hakikat-i hal dediin gibiyse,
ziyaretinize yanl geldik, lisan- halleri diyor.
Elcevap: Be Noktay dinleyiniz, sonra dnnz.
Ziyaretiniz beyhude mi, yoksa faideli midir, o vakit
hkmediniz.
BRNC NOKTA
Nasl ki bir padiahn di bir hizmetkr ve biare bir
neferi, padiah namna feriklere, paalara hedy-y
ahanesini ve nianlarn veriyor, onlar minnettar ediyor.
Eer ferikler ve mirler, Bu di nefere neden tenezzl
edip elinden ihsan ve nianlar alyoruz? deseler,
marurne bir divaneliktir. Eer o nefer dahi, vazifesinin
haricinde mire kyam etmezse, kendini ondan yksek
grse, eblehesine bir divaneliktir. Hem eer o memnun
olan feriklerden birisi, mteekkirne o neferin
kulbeciine tenezzlen misar gitse, kuru ekmekten
baka bulmayan o nefer mahcup kalmamak iin, o hali
gren ve bilen padiah, elbette o neferini mahcup
etmemek iin, matbah- ahaneden, sadk hizmetkrnn
muhterem misarine tabla gnderir.
yle de, Kurn- Hakmin sadkbir hizmetkr, ne kadar
di olursa olsun, Kurn namna, en byk insanlara
emirlerini ekinmeyerek tebli eder ve en zengin ruhlu
olanlara Kurnn li elmaslarn, yalvararak, mtezellilne
deil, belki mftehirne ve mstaniyne satar. Onlar ne
kadar byk olursa olsun, o di hizmetkra, vazife banda
iken tekebbr edemezler. Ve o hizmetkr dahi, onlarn ona
mracaatnda kendine medar- gurur bulamaz ve
haddinden tecavz etmez. Eer o hazine-i kudsiyenin
mterileri iinde bazlar o biare hizmetkra velyet
nazaryla baksalar ve byk tansalar, elbette hakikat-i
Kurniyenin merhamet-i kudsiyesi anndandr ki, o
hizmetkrn mahcup etmemek iin, hazine-i hassa-i
lhiyeden, o hizmetkrn hi haberi ve medhali olmadan,
onlara medet versin ve himmet ederek feyizdar etsin.
KNC NOKTA
mam- Rabbnve Mceddid-i Elf-i Sn Ahmed-i
Faruk (r.a.) demi: Hakaik-i imaniyeden birtek meselenin
inkiaf ve vuzuhu, benim indimde binler ezvak ve
kermta mreccahtr. Hem btn tarkatlerin gayesi ve
neticesi, hakaik-i imaniyenin inkiaf ve vuzuhudur.
1
Madem yle bir tarkatkahraman byle hkmediyor.
Elbette, hakaik-i imaniyeyi keml-i vuzuhla beyan eden ve
esrar- Kurniyeden tereuh eden Szler, velyetten
matlup olan neticeleri verebilirler.
NC NOKTA
Bundan otuz sene evvel, Eski Saidin glkafasna
mthi tokatlar indi,
2
kaziyesini dnd.
Kendini bataklk amurunda grd. Medet istedi, bir yol
arad, bir halskrtaharri etti. Grd ki, yollar muhtelif;
tereddtte kald. Gavs- zam olan eyh-i Geyln
Radyallahu Anhn Ftuhul-Gayb namndaki kitabyla
tefel etti. Tefelde u kt:

3
1. mam- Rabbn, el-Mektbt, 1:182 (210. Mektup).
2. lm hak ve gerektir.
3. Sen dr'l-hikmettesin; nce, kalbini tedavi edecek bir tabip ara.
Aciptir ki, o vakit ben Drl-Hikmetil-slmiye zs
idim. Gya ehl-i slmn yaralarn tedaviye alan bir
hekim idim. Halbuki en ziyade hasta bendim. Hasta evvel
kendine bakmal; sonra hastalara bakabilir.
te, Hazret-i eyhbana der ki: Sen kendin hastasn.
Kendine bir tabip ara.
Ben dedim: Sen tabibim ol. Tuttum, kendimi ona
muhatap addederek, okitab bana hitap ediyor gibi
okudum. Fakat kitab ok iddetliydi.Gururumu dehetli
kryordu. Nefsimde iddetli ameliyat- cerrahiye yapt.
Dayanamadm, yarsna kadar kendimi ona muhatap
ederek okudum; bitirmeye tahammlm kalmad. O kitab
dolaba koydum.
Fakat sonra, ameliyat- ifakrneden gelen aclar gitti,
lezzet geldi. O birinci stadmn kitabn tamam okudum
ve ok istifade ettim. Ve onun virdini ve mnctn
dinledim, ok istifaza ettim.
Sonra mam- RabbnninMektubat kitabn grdm,
elime aldm. Hlis bir tefel ederek atm. Acaiptendir ki,
btn Mektubatnda yalnz iki yerde Bedizzaman lfz
var.
1
O iki mektup bana birden ald. Pederimin ismi Mirza
olduundan, o mektuplarn banda Mirza Bedizzamana
Mektup
2
diye yazl olarak grdm. Fesbhnallah,
dedim. Bu bana hitap ediyor. O zaman Eski Saidin bir
lkab Bedizzaman idi. Halbuki Hicretin yz
senesinde, Bedizzaman- Hemednden baka o lkapla
itihar etmi zatlar bilmiyordum. Halbuki
mamnzamannda dahi yle bir adam vard ki, ona o iki
mektubu yazm. O ztn hali benim halime benziyormu
ki, o iki mektubu kendi derdime dev buldum.
1. mam- Rabbn, el-Mektbt, 1:86 (74. Mektup); 1:87 (75. Mektup).
2. mam- Rabbn, el-Mektubt, 1:87, (75. Mektup).
Yalnz mam, o mektuplarnda tavsiye ettii gibi, ok
mektuplarnda musrrne unu tavsiye ediyor: Tevhid-i
kble et. Yani, Birini stad tut, arkasndan git. Bakasyla
megul olma.
u en mhim tavsiyesi, benim istidadma ve ahvl-i
ruhiyeme muvafk gelmedi. Ne kadar dndm: Bunun
arkasndan m, yoksa tekinin mi, yoksa daha tekinin mi
arkasndan gideyim? Tahayyrde kaldm. Herbirinde ayr
ayr cazibedar hsiyetler var; biriyle iktif edemiyordum.
O tahayyrde iken, Cenb- Hakkn rahmetiyle kalbime
geldi ki: Bu muhtelif turuklarn ba ve bu cetvellerin
menba ve u seyyarelerin gnei Kurn- Hakmdir.
Hakik tevhid-i kble bunda olur. yle ise, en l mrid de
ve en mukaddes stad da odur.
Ona yaptm. Nks ve perian istidadm elbette
lykyla o mrid-i hakiknin b- hayat hkmndeki
feyzini massedip alamyor. Fakat ehl-i kalb ve sahib-i halin
derectna gre, o feyzi, o b- hayat, yine onun feyziyle
gsterebiliriz. Demek, Kurndan gelen o Szler ve o
nurlar, yalnz akl mesil-i ilmiye deil, belki kalb, ruh,
hl mesil-i imaniyedir. Ve pek yksek ve kymettar
maarif-i lhiye hkmndedirler.
DRDNC NOKTA
Sahabelerden ve Tbin ve Tebe-i Tbinden en yksek
mertebeli velyet-i kbr sahibi olan ztlar, nefs-i
Kurndan btn letierinin hisselerini aldklarndan ve
Kurn onlar iin hakik ve k bir mrid olduundan
gsteriyor ki, her vakit Kurn- Hakm, hakikatleri ifade
ettii gibi, velyet-i kbr feyizlerini dahi ehil olanlara ifza
eder.
Evet, zhirden hakikate gemek iki suretledir:
Biri: Tarkatberzahna girip, seyr slk ile kat- mertip
ederek hakikate gemektir.
kinci suret: Dorudan doruya, tarkatberzahna
uramadan, ltf-u lh ile hakikate gemektir ki, Sahabeye
ve Tbine has ve yksek ve ksa tarik udur. Demek,
hakaik-i Kurniyeden tereuh eden nurlar ve o nurlara
tercmanlk eden Szler, o hassaya mlik olabilirler ve
mliktirler.
BENC NOKTA
Be czmisalle gstereceiz ki, Szler talim-i hakaik
ettikleri gibi, irad vazifesini de gryorlar.
Birinci misal: Ben kendim, on deil, yz deil, binler defa
mteaddit tecrbtmla kanaatim gelmi ki, Szler ve
Kurndan gelen nurlar, aklma ders verdii gibi, kalbime
de iman hali telkin ediyor, ruhuma iman zevki veriyor, ve
hkez... Hatt, dnyev ilerimde, keramet sahibi bir
eyhin bir mridi nasl eyhinden hctna dair medet ve
himmet bekliyor; ben de Kurn- Hakmin kerametli
esrarndan o hctm beklerken, mit etmediim ve
ummadm bir tarzda bana ok defa hsl oluyor. Yalnz
cziyattan iki kk misal:
Biri: On Altnc Mektupta izah ve tafsili geen,
Sleyman isminde bir misarime, katran aac banda
koca bir ekmek harika bir tarzda gsterilmi. ki gn,
ikimiz o hediye-i gaybden yedik.
kinci misal: Gayet kk ve ltf, bugnlerde vaki olan
meseleyi syleyeceim. yle ki:
Fecirden evvel hatrma geldi ki, bir ztn kalbine
vesvese verecek bir tarzda tarafmdan szler sylenilmiti.
Keke, dedim, onu grseydim, kalbindeki dadaay
izale etseydim. Ayn dakikada, Nise gitmi bir para
kitabm bana lzmd. Keke elime geseydi dedim.
Sabah namazndan sonra oturdum, baktm, ayn zt, o
kitap paras elinde olduu halde ieri girdi.
Ona dedim: Senin elindeki nedir?
Dedi: Bilmiyorum. Kapnn nnde, Nisten gelmi diye
birisi bana verdi; ben de size getirdim.
Fesbhnallah, dedim. Byle bir vakitte bu adamn
evinden kp gelmesi ve u Szn Nisten gelmesi hi
tesadfe benzemiyor. Ve byle bir adama yle bir
parakitab ayn dakikada eline verip bana gnderen,
elbette Kurn- Hakmin himmetidir diyerek, Elhamd
lillh, dedim. Benim en kk, ehemmiyetsiz, haf
arzu-yu kalbimi bilen birisi, elbette bana merhamet ediyor,
beni himaye ediyor. yle ise dnyann minnetini be
paraya almam.
KNC MSAL: Biraderzadem Merhum Abdurrahman,
sekiz seneden beri benden ayrlp dnyann gaet ve
evhamlarna bulat halde, ahsma kar haddimden ok
fazla hsn- zann varm. Bende olmayan ve elimden
gelmeyen himmeti istiyor ve medet bekliyordu. Kurn-
Hakmin himmeti imdadna yetiti, hare dair olan Onuncu
Sz vefatndan ay evvel eline yetitirdi. O Sz, onu
mnev kirlerinden ve evham ve gaetten temizlemekle
beraber, adeta mertebe-i velyete km gibi, vefatndan
evvel yazd mektubunda zhir keramet izhar etmi.
Yirmi Yedinci Mektubun fkralar iinde derc edilmi;
mracaat olunsun.
NC MSAL: Burdurlu Hasan Efendi isminde ehl-i
kalb bir hiret kardeim ve talebem vard. Bana kar
haddimden ok fazla hsn- zan ederek, byk bir velden
himmet beklemek gibi, biare benden medet bekliyordu.
Birden bire, hi mnasebet yokken, Otuz kinci Sz
Burdur kylerinde oturan birisine mtala etmek zere
verdim. Sonra Hasan Efendi hatrma geldi, dedim: ayet
Burdura gidersen Hasan Efendiye ver, be alt gn
mtala etsin.
O adam gitmi, dorudan doruya Hasan Efendiye
vermi. Hasan Efendinin eceli otuz krk gn kalmt.
Gayet susam bir adamn b- kevser gibi tatl suya rast
gelirken yapmas gibi, yle de Otuz kinci Sze yapm.
Mtemadiyen mtala yapa yapa ve tefeyyz ede ede,
hususan nc Mevkfndaki muhabbetullah bahsinde
tamamyla derdine dev bulmu. Ve bir kutb-u zamdan
bekledii feyzi onda bulmu. Salam olarak camie gitmi,
namaz klm, orada ruhunu Rahmna teslim eylemi.
(Rahmetullahi aleyh.)
DRDNC MSAL: Hulsi BeyinYirmi Yedinci
Mektuptaki fkralarnn ehadetiyle, en mhim ve messir
tarkat olan Nak tarkatinden ziyade himmet ve medet,
feyiz ve nuru, esrar- Kurniyenin tercman olan Nurlu
Szlerde bulmutur.
BENC MSAL: Kardeim Abdlmecid, biraderzadem
Abdurrahmann (rahmetullahi aleyh) vefat zerine ve
daha sair elm ahvlt iinde bir perianiyet hissetmiti.
Hem, elimden gelmeyen mnev himmet ve medet
bekliyordu. Ben onunla muhabere etmiyordum. Birden
bire, mhim birka Sz ona gnderdim. O da mtala
ettikten sonra yazyor ki:
Elhamd lillh, kurtuldum. ldracaktm. Bu Szlerin
herbiri birer mridhkmne geti. endan bir mridden
ayrldm, fakat ok mridleri birden buldum, kurtuldum
diye yazyordu. Ben baktm ki, hakikaten Abdlmecid gzel
bir meslee girip o eski vaziyetlerinden kurtulmu.
Daha bu be misal gibi pek ok misaller var. Onlar
gsteriyorlar ki, ulm-u imaniye, hususan dorudan
doruya ihtiyaca binaen ve yaralarna deven Kurn-
Hakmin esrarndan mnev illar alnsa ve tecrbe
edilse, elbette o ulm-u imaniye ve o edviye-i ruhaniye,
ihtiyacn hissedenlere ve cidd ihls ile istimal edenlere
yeter, k gelir. Onlar satan ve gsteren eczac ve delll ne
halde bulunursa bulunsun, di olsun, mis olsun, zengin
olsun, makam sahibi olsun, hizmetkr olsun, ok fark
yoktur.
Evet, gne varken mumlarn altna girmeye ihtiya
yok. Madem gnei gsteriyorum; benden mum
bahusus bende bulunmazsaistemek mnszdr,
lzumsuzdur. Belki onlarn bana dua ile, mnev yardmla,
hatt himmetle muavenet etmeleri lzmdr. Ve ben
onlardan istimdat etmem ve medet istemem benim
hakkmdr. Onlar, Nurlardan aldklar feyze kanaat etmek,
onlarn stnde haktr.


1


2
1. Seni her trl noksandan tenzih ederiz. Senin bize rettiinden
bakabilgimiz yoktur. Muhakkak ki Sen, ilmi ve hikmeti hereyi kuatan Alm-i
Hakmsin. Bakara Sresi, 2:32.
2. Allahm! Efendimiz Muhammede ve l ve ashabna Senin raz olacan ve
onunlyk ve mstehak olduu bir rahmetle salt ve selm et.
Yirmi Sekizinci Mektubun nc Meselesinin tetimmesi
olabilir kk ve husus bir mektuptur.
hiret kardelerim ve alkan talebelerim Hsrev
Efendive Refet Bey,
Szler namndaki envr- Kurniyede keramet-i
Kurniyeyi hissediyorduk. Sizler dahi gayret ve evkinizle
bir drdncsn ilve ettirdiniz. Bildiimiz ise:
Birincisi: Telinde fevkalde suhulet ve srattir. Hatt
be para olan On Dokuzuncu Mektup, iki gnde ve her
gnde drt saat zarfnda mecmuu on iki saat
ederkitapsz, dada, bada telif edildi. Otuzuncu
Sz,hastalkl bir zamanda, be alt saatte telif edildi. Yirmi
SekizinciSz olan Cennet bahsi, bir veya iki saatte,
Sleymann dere bahesinde telif edildi. Ben ve Tevk ile
Sleyman bu srate hayrette kaldk. Ve hkez... Telinde
bu keramet-i Kurniye olduu gibi...
kincisi: Yazmasnda dahi fevkalde bir suhulet, bir
itiyak ve usanmamak var. u zamanda ruhlara, akllara
usan veren ok esbab iinde, bu Szlerden biri kar;
birden ok yerlerde keml-i itiyakla yazlmaya balanyor.
Mhim megaleler iinde onlar hereye tercih ediliyor. Ve
hkez...
nc keramet-i Kurniye: Bunlarn okunmas dahi
usan vermiyor. Hususan ihtiya hissedilse, okunduka
zevk alnyor, usanlmyor.
te, siz dahi drdnc bir keramet-i Kurniyeyi ispat
ettiniz. Hsrev gibi, kendine tembel diyen ve be senedir
Szleri iittii halde yazmaya cidden tembellik edip
balamayan bir kardeimiz, bir ayda on drt kitab gzel ve
dikkatli yazmas, phesiz drdncbir keramet-i esrar-
Kurniyedir. Hususan Otuz nc Mektup olan Otuz
Pencerelerin kymeti tamamen takdir edilmi ki, gayet
dikkatle ve gzel yazlm. Evet, o risale, marifetullah ve
iman- billh iin en kuvvetli ve en parlak bir risaledir.
Yalnz, bataki pencereler gayet icmal ve ihtisarla
gidilmitir. Fakat gittike inkiaf eder, daha ziyade parlar.
Zaten sair telifata muhalif olarak, ekser Szlerin balar
mcmel balar, gittike genilenir, tenevvr eder.
Drdnc Risale olan
Drdnc Mesele

1
hvanlarma, medar- intibah bir hdise-i cziyeye dair bir
suale cevaptr.
1. Onun adyla. Hibir ey yoktur ki Onu hamd ile tesbih etmesin.
Aziz kardelerim,
Sual ediyorsunuz ki: Cami-i erinize, Cuma gecesinde,
sebepsiz olarak, mbarekbir misarin gelmesiyle tecavz
edilmi. Bu hdisenin mahiyeti nedir? Neden sana
iliiyorlar?
Elcevap: Drt Noktay, bilmecburiye, Eski Said lisanyla
beyan edeceim. Belki ihvanlarma medar- intibah olur;
siz de cevabnz alrsnz.
BRNC NOKTA
O hdisenin mahiyeti, hilf- kanun ve srf keyf ve
zndka hesabna, Cuma gecesinde kalbimize tel vermek
ve cemaate ftur getirmek ve beni misarlerle
grtrmemek iin bir desise-i eytaniye ve mnafkane
bir taarruzdur. Garaiptendir ki, o geceden evvel olan
Perembe gn tenezzh iin bir tarafa gitmitim.
Avdetimde, gya iki ylan birbirine eklenmi gibi uzunca
siyah bir ylan soltarafmdan geldi, benimle arkadamn
ortasndan geti. Arkadama, oylandan dehet alp
korktun mu, diye sordum:
Grdn m?
O dedi: Neyi?
Dedim: Bu dehetli ylan.
Dedi: Yok, grmedim ve gremiyorum.
Fesbhnallah, dedim. Bu kadar byk bir ylan
ikimizin ortasndan getii halde nasl grmedin?
O vakit hatrma birey gelmedi. Fakat sonra kalbime
geldi ki: Bu sana iarettir, dikkat et.
Dndm ki, gecelerde grdm ylanlar
nevindendir. Yani, gecelerde grdm ylanlar ise,
hyanet niyetiyle her ne vakit bir memur yanma gelse, onu
ylan suretinde gryordum. Hatt bir defa mdre
sylemitim: Fena niyetle geldiin vakit seni ylan
suretinde gryorum; dikkat et demitim. Zaten seleni
ok vakit yle gryordum. Demek, u zhiren grdm
ylan ise, iarettir ki, hyanetleri bu defa yalnz niyette
kalmayacak, belki bilil bir tecavz suretini alacak.
Bu defaki tecavz, endan zhiren kkm ve
kltlmek isteniliyordu. Fakat vicdansz bir muallimin
tevikiyle ve itirakiyle o memurun verdii emir, Cami
iinde namazn tesbihtndayken o misarleri getiriniz
diye jandarmalara emretmi. Maksat da beni kzdrmak,
Eski Said damaryla bu fevkalkanun, srf keyf muameleye
kar, kovmakla mukabele etmekti. Halbuki o bedbaht
bilmedi ki, Saidin lisannda Kurnn destghndan gelen
bir elmas kl varken, elindeki krk odun parasyla
mdafaa etmez; belki o klc byle istimal edecektir.
Fakat jandarmalarn akllar balarnda olduu iin,
hibir devlet, hibir hkmet namazda, camide vazife-i
diniye bitmeden ilimedii iin, namaz ve tesbihtn
hitmna kadar beklediler. Memur bundan kzm,
Jandarmalar beni dinlemiyorlar diye kr bekisini
arkasndan gndermi. Fakat Cenb- Hak beni byle
ylanlarla uramaya mecbur etmiyor. hvanlarma da
tavsiyem budur ki:
Zaruriyet-i katiye olmadan bunlarla uramaynz.
Cevbl-ahmakis-skt nevinden, tenezzl edip onlarla
konumaynz. Fakat buna dikkat ediniz ki,canavar bir
hayvana kar kendini zayf gstermek, onu hcuma
tecettii gibi, canavar vicdan tayanlara kar dahi
dalkavukluk etmekle zaaf gstermek, onlar tecavze sevk
eder. yle ise dostlar mteyakkz davranmal, t dostlarn
lkaytlklarndan ve gaetlerinden, zndka taraftarlar
istifade etmesinler.
KNC NOKTA
1
yet-i
kerimesi fermanyla, zulme deil yalnz let olan ve
taraftar olan, belki edn bir meyil edenleri dahi dehetle
ve iddetle tehdit ediyor. nk, rza-y kfr kfr olduu
gibi, zulme rza da zulmdr.
1. Zulmedenlere en kk bir meyil dahi gstermeyin; yoksa Cehennem atei
size de dokunur. Hd Sresi, 11:113.
te, bir ehl-i keml, kmilne, u yetin ok
cevhirinden bir cevherini yle tabir etmitir:
Mun-i zlimndnyada erbb- denettir,
Kpektir zevk alan sayyd- b-insfa hizmetten.
Evet, bazlar ylanlk ediyor, bazlar kpeklik ediyor.
Byle mbarekbir gecede, mbarek bir misarin, mbarek
bir duada iken, hayelik edip, gya cinayet yapyormuuz
gibi ihbar eden ve taarruz eden, elbette bu iirin
melindeki tokada mstehaktr.
NC NOKTA
Sual: Madem Kurn- Hakmin feyziyle ve nuruyla en
mtemerrid ve mteannid dinsizleri slah ve irad etmeye,
Kurnn himmetine gveniyorsun; hem bilil de
yapyorsun. Neden senin yaknnda bulunan bu
mtecavizleri arp irad etmiyorsun?
Elcevap: Usul- eriatin kaide-i mhimmesindendir:
Yani, Bilerek zarara raz
olana efkat edip lehinde baklmaz.
te, ben endan Kurn- Hakmin kuvvetine istinaden
dv ediyorum ki, ok alak olmamak ve ylan gibi dallet
zehrini serpmekle telezzz etmemek artyla, en
mtemerrid bir dinsizi, birka saat zarfnda ikna etmezsem
de, ilzam etmeye hazrm. Fakat, nihayet derecede
alakla dm bir vicdan ki, bilerek dinini dnyaya satar
ve bilerek hakikat elmaslarn pis, muzr ie paralarna
mbadele eder derecede mnafkla girmi insan
suretindeki ylanlara hakaiki sylemek, hakaike kar bir
hrmetsizliktir.
darbmeseli gibi oluyor.
nk bu ileri yapanlar, ka defa hakikati Risale-i Nurdan
iittiler. Ve bilerek, hakikatleri zndka dalletlerine kar
rtmek istiyorlar. Byleler, ylan gibi zehirden lezzet
alyorlar.
DRDNC NOKTA
Bana kar bu yedi senedeki muameleler, srf keyf ve
fevkalkanundur. nk, menflerin ve esirlerin ve
zindandakilerin kanunlar meydandadr. Onlar kanunen
akrabasyla grrler, ihtilttan men olunmazlar. Her
millet ve devlette ibadet ve taat, tecavzden masundur.
Benim emsallerim, ehirlerde akrabalaryla ve ahbaplaryla
beraber kaldlar. Ne ihtilttan, ne muhabereden ve ne de
gezmekten men olunmadlar. Ben men olundum. Ve hatt
camiime ve ibadetime tecavz edildi. lerce, tesbihat
iinde kelime-i tevhidin tekrar snnet iken, bana terk
ettirilmeye alld.
Hatt Burdurda eski muhacirlerden ebab isminde
mm bir zt, kaynvalidesiyle beraber tebdil-i hava iin
buraya gelmi; hemehrilik itibaryla benim yanma geldi.
msellh jandarma ile camiden istenildi. O memur,
hilf- kanun yapt hatay setretmeye alp, Afedersiniz,
gcenmeyiniz; vazifedir demi, sonra Haydi, git diyerek
ruhsat vermi.
Bu vakaya sair eyler ve muameleler kyas edilse
anlalr ki, bana kar srf keyf muameledir ki, ylanlar,
kpekleri bana musallat ediyorlar. Ben de tenezzl
etmiyorum ki onlarla uraaym. O muzrlarn erlerini def
etmek iin, Cenb- Hakka havale ediyorum.
Zaten sebeb-i tehcir olan hdiseyi karanlar, imdi
memleketlerindedirler. Ve kuvvetli resalar, airlerin
bandadrlar. Herkes terhis edildi. Balarn yesin,
dnyalaryla alkam olmad halde, beni ve iki zt- hari
mstesna braktlar. Buna da peki dedim. Fakat o ztlardan
birisi bir yere mft nasb olunmu; memleketinden baka
her taraf geziyor ve Ankaraya da gidiyor. Dieri,
stanbuldakrk binler hemehrileri iinde ve herkesle
grebilir bir vaziyettebraklm. Halbuki bu iki zt,
benim gibi kimsesiz, yalnz deiller; maallah byk
nfuzlar var. Hem... Hem...
Halbuki, beni bir kye sokmular, en vicdansz
insanlarla beni sktrmlar.Yirmi dakikalk bir kye alt
senede iki defa gidebildiim gibi, o kyegitmek ve birka
gn tebdil-i hava iin ruhsat verilmedii bir derecede beni,
muzaaf bir istibdat altnda eziyorlar. Halbuki, bir hkmet
ne ekilde olursa olsun, kanunu bir olur. Kyler ve
ahslara gre ayr ayr kanun olmaz. Demekhakkmdaki
kanun, kanunsuzluktur. Buradaki memurlar, nfuz-u
hkmeti, arz- ahsiyede istimal ediyorlar. Fakat
Cenb- Erhamrrhimne yz binler krediyorum ve
tahdis-i nimet suretinde derim ki:
Btn onlarn bu tazyikat ve istibdatlar, envr-
Kurniyeyi klandran gayret ve himmet ateine odun
paralar hkmne geiyor, il ediyor, parlatyor. Ve o
tazyikleri gren ve gayretin hararetiyle inbisat eden o
envr- Kurniye, Barla yerine bu vilyeti, belki ekser
memleketi bir medrese hkmne getirdi. Onlar beni bir
kyde mahpus zannediyor. Zndklarn ramna olarak,
bilkis, Barla krs-i ders olup, Isparta gibi ok yerler
medrese hkmne geti.

1
1. Rabbimin bu fazlndan dolay Allaha hamdolsun.
Beinci Risale Olan Beinci
Mesele
kr Risalesi

1
Kurn- Mucizl-Beyantekrar ile
.. ..


2
gibi yetlerle gsteriyor ki, Hlk- Rahmnn,
ibdndan istedii en mhim i krdr. Furkan-
Hakmde gayet ehemmiyetle kre davet eder. Ve kr
etmemeklii, nimetleri tekzip ve inkr suretinde gsterip,
3
fermanyla, Sre-i Rahmnda
iddetli ve dehetli bir surette otuz bir defa u yetle tehdit
ediyor, krszln bir tekzip ve inkr olduunu
gsteriyor.
1. Rahmn ve Rahm olan Allahn adyla. Hibir ey yoktur ki Onu hamd ile
tesbih etmesin. sr Sresi, 17:44.
2. Hl kretmezler mi? Ysin Sresi, 36:35, 73. kredenleri
elbettemkfatlandracaz. l-i mrn Sresi, 3:145. krederseniz
nimetimielbette arttrrm. brahim Sresi, 14:7. Yalnz Allaha kulluk et
vekredenlerden ol. Zmer Sresi, 39:66.
3. Rabbinizin nimetlerinden hangi birini inkredersiniz? Rahmn Sresi,
55:13 vd.
Evet, Kurn- Hakm, nasl ki kr netice-i
hilkatgsteriyor. yle de, Kurn- kebr olan u kinat dahi
gsteriyor ki, netice-i hilkat-i lemin en mhimi krdr.
nk, kinata dikkat edilse grnyor ki, kinatn
tekilt kr intac edecek bir surette, herbir ey bir
derece kre bakyor ve ona mteveccih oluyor. Gya u
ecere-i hilkatin en mhim meyvesi krdr. Ve u kinat
fabrikasnn kard mahsultn en ls krdr.
nk, hilkat-i lemde gryoruz ki, mevcudat-
lembir daire tarznda tekil edilip, iinde nokta-i
merkeziye olarak hayat halk edilmi. Btn mevcudat
hayata bakar, hayata hizmet eder, hayatn levazmatn
yetitirir. Demek, kinat halk eden Zt, ondan o hayat
intihap ediyor.
Sonra gryoruz ki, zhayatlemlerini bir daire suretinde
icad edip, insan nokta-i merkeziyede brakyor. Adeta,
zhayatlardan maksud olan gayeler onda temerkz ediyor;
btn zhayat onun etrafna toplayp ona hizmetkr ve
musahhar ediyor, onu onlara hkim ediyor. Demek, Hlk-
Zlcell, zhayatlar iinde insan intihap ediyor, lemde
onu irade ve ihtiyar ediyor.
Sonra gryoruz ki, lem-i insaniyetde, belki hayvan
lemi de bir daire hkmnde tekil olunuyor ve nokta-i
merkeziyede rzk vaz edilmi. Btn nev-i insan ve hatt
hayvnt rzka adeta taauk ettirip, onlar umumen rzka
hdim ve musahhar etmi. Onlara hkmeden rzktr. Rzk
da o kadar geni ve zengin bir hazine yapm ki, hadsiz
nimetleri cmidir. Hatt rzkn ok envndan yalnz bir
nevinin tatlarn tanmak iin, lisanda kuvve-i zika
namnda bir cihazla matmat adedince mnev, ince ince
mizancklar konulmutur. Demek, kinat iinde en acip, en
zengin, en garip, en irin, en cmi, en bed hakikat
rzktadr.
imdi, gryoruz ki, herey nasl ki rzkn etrafnda
toplanm, ona bakyor. yle de, rzk dahi, btn envyla,
mnen ve maddeten, halen ve kalen krle kaimdir,
krle oluyor, kr yetitiriyor, kr gsteriyor. nk,
rzka itiha ve itiyak, bir nevi kr- ftrdir. Ve telezzz ve
zevk dahi gayr- uur bir krdr ki, btn hayvnatta bu
kr vardr. Yalnz insan, dallet ve kfrle o ftr krn
mahiyetini deitiriyor, krden irke giriyor.
Hem rzk olan nimetlerde gayet gzel, ssl suretler,
gayet gzel kokular, gayet gzel tatmaklar krn
davetileridir; zhayat evke davet eder ve evkle bir nevi
istihsan ve ihtirama sevk eder, bir kr- mnev ettirir. Ve
zuurun nazarn dikkate celb eder, istihsana tergib eder.
Nimetleri ihtirama onu tevik eder; onunla kalen ve ilen
kre irad eder ve krettirir. Ve kr iinde en li ve
tatl lezzeti ve zevki ona tattrr. Yani, gsterir ki, u lezzetli
rzk ve nimet, ksa ve muvakkat bir lezzet-i zhiriyesiyle
beraber, daim, hakik, hadsiz bir lezzeti ve zevki tayan
iltifat- Rahmnyi krle kazandrr. Yani, rahmet
hazinelerinin Mlik-i Kerminin hadsiz lezzetli olan iltifatn
dndrp, u dnyada dahi Cennetin bki bir zevkini
mnen tattrr. te rzk, kr vastasyla o kadar
kymettar ve zengin bir hazine-i cmia olduu halde,
krszlkle nihayet derecede sukut eder.
Altnc Szde beyan edildii gibi, lisandaki kuvve-i
zika, Cenb- Hak hesabna, yani mnev vazife-i
kraniye ile rzka mteveccih olduu vakit, o dildeki
kuvve-i zika, rahmet-i bnihaye-i lhiyenin hadsiz
matbahlarna kir bir mfetti, hmid bir nzr- likadr
hkmndedir. Eer nes hesabna olsa, yani rzk inm
edenin krn dnmeyerek mteveccih olsa, o dildeki
kuvve-i zika, bir nzr- likadr makamndan, batn
fabrikasnn yasaks ve mide tavlasnn bir kapcs
derecesine sukut eder.
Nasl rzkn u hizmetkr krszlkle bu dereceye
sukut eder. yle de, rzkn mahiyeti ve sair hademeleri
dahi sukut ediyorlar. En yksek makamdan en edn
makama inerler. Kinat Hlknn hikmetine zt ve muhalif
bir vaziyete derler.
krn mikys kanaattir ve iktisattr ve rzadr ve
memnuniyettir. krszln mizan hrstr ve israftr,
hrmetsizliktir, haram-hell demeyip rast geleni yemektir.
Evet, hrs, krszlk olduu gibi, hem sebeb-i
mahrumiyettir, hem vasta-i zillettir. Hatt, hayat-
itimaiyeye sahip olan mbarek karnca dahi, gya hrs
vastasyla ayaklar altnda kalm, ezilir. nk, kanaat
etmeyip, senede birka tane buday k gelirken, elinden
gelse binler taneyi toplar. Gya mbarek ar, kanaatinden
dolay balar stnde uar. Kanaat ettiinden, bal
insanlara emr-i lh ile ihsan eder, yedirir.
Evet, Zt- Akdesin alem-i ztsi ve en zamismi olan
lfzullahtan sonra en zam ismi olan Rahmn, rzka bakar.
Ve rzktaki krle ona yetiilir. Hem Rahmnn en zhir
mns, Rezzktr.
Hem krn env var. O nevilerin en cmii ve hriste-i
umumiyesi, namazdr.
Hem kr iinde sbir iman var; hlis bir tevhid
bulunur. nk, bir elmay yiyen ve Elhamd lillh diyen
adam, o krle iln eder ki: O elma dorudan doruya
dest-i kudretin yadigr ve dorudan doruya hazine-i
rahmetin hediyesidir demesiyle ve itikad etmesiyle,
hereyi, cz olsun kll olsun, Onun dest-i kudretine
teslim ediyor. Ve hereyde rahmetin cilvesini bilir. Hakik
bir iman ve hlis bir tevhidi, krle beyan ediyor.
nsan- gal, kfrn- nimetle ne derece hasrete
dtn, ok cihetlerden yalnz bir vechini syleyeceiz.
yle ki:
Lezzetli bir nimeti insan yese, eer kretse, o yedii
nimet, o kr vastasyla bir nur olur, uhrevbir meyve-i
Cennet olur. Verdii lezzetle, Cenb- Hakkn iltifat-
rahmetinin eseri olduunu dnmekle, byk ve daim bir
lezzet ve zevk veriyor. Bu gibi mnev lbleri ve hlsalar
ve mnev maddeleri ulv makamlara gnderip, madd ve
t (posa) ve kr, yani vazifesini bitiren ve lzumsuz
kalan maddeleri fuzult olup aslna, yani ansra inklp
etmeye gidiyor. Eer kretmezse, o muvakkat lezzet, zevl
ile bir elem ve teessf brakr ve kendisi dahi kazurat olur.
Elmas mahiyetindeki nimet, kmre kalb olur. krle, zil
rzklar, daim lezzetler, bki meyveler verir. krsz
nimet, en gzel bir suretten, irkin bir surete dner. nk,
o gale gre rzkn kbeti, muvakkat bir lezzetten sonra
fuzulttr.
Evet, rzkn aka lyk bir sureti var. O da, krle o
suretgrnr. Yoksa ehl-i gaetve dalletin rzka aklar bir
hayvanlktr. Daha buna gre kyas et ki, ehl-i dallet ve
gaet ne derece hasret ediyorlar.
Env- zhayat iinde en ziyade rzkn envna muhta,
insandr. Cenb- Hak insan btn esmsna cmi bir
yine ve btn rahmetinin hazinelerinin mddehartn
tartacak, tanyacak cihazata mlik bir mucize-i kudret ve
btn esmsnn cilvelerinin vaziyetlerinin inceliklerini
mizana ekecek letleri hvi bir halife-i arz suretinde halk
etmitir. Onun iin, hadsiz bir ihtiya verip, madd ve
mnev rzkn hadsiz envna muhta etmitir. nsan, bu
cmiiyete gre en l bir mevki olan ahsen-i takvime
karmak vastas, krdr. kr olmazsa, esfel-i slne
der, bir zulm- azmi irtikp eder.
Elhasl, en l ve en yksek tarik olan tarik-i ubdiyet
ve mahbubiyetin drt esasndan en byk esas krdr
ki, o drt esas yle tabir edilmi:
Der tarik-i acz-mend lzm med r-iz:
Acz-i mutlak, fakr- mutlak, evk-i mutlak, kr- mutlak,
ey aziz.
1

2


3

.
4

5
1. Ey aziz kardeim! Allaha kar acizlik ve ihtiyacn hissetme esasna
dayananbu yolda u drt ey lazmdr: Sonsuz acz, sonsuz fakr, sonsuz
evk,sonsuz kr.
2. Allahm, bizi kredenlerden eyle-rahmetinle, ey Erhamrrhimn.
3. Seni her trl noksandan tenzih ederiz. Senin bize rettiinden
bakabilgimiz yoktur. Muhakkak ki Sen, ilmi ve hikmeti hereyi kuatan Alm-i
Hakmsin. Bakara Sresi, 2:32.
4. Allahm! kredenlerin ve hamd edenlerin efendisi olan, Efendimiz
Muhammede(a.s.m.) ve btn l ve ashabna salt ve selm et. min.
5. Onlarn dualar, lemlerin Rabbi olan Allaha hamd olsun szleriyle sona
erer. Ynus Sresi, 10:10.
Altnc Risale olan Altnc
Mesele
1

2
1. Vahhabiler hakknda Altnc Risale olan Altnc Mesele, bk. s. 2312-2315-7-3.
2. yle bir tneden saknn ki, geldii zaman iinizden sadece zlimlere
isbet etmez. Enfl Sresi, 8:25.
Aziz kardelerim,
Haremeyn-i erifeynin Vehhbilerin eline gemesi ve
onlarn, ezm- slmn trbeleri hakkndaki tahripkrne
hrmetsizlii ne hikmete mebndir? diye sual
ediyorsunuz.
Elcevap: u hadise, lem-i slmn siyasetine ve hayat-
itimiyesine taallk ettii iin, Yeni Saidkafasyla cevap
veremiyorum. nk, imdi daire-i nazarm baka
ufuktadr. Fakat, hi krmadm ve dima faydasn
grdm mbarek hatran iin Eski Said kafasn
muvakkaten bama sklarak giyerek, u Altnc Meseleyi
drt muhtasar nktelerle beyan edeceiz.
BRNC NKTE:
u Vehhbimeselesinin kk derindir. Ananesi zaman-
Sahabeden balayarak gelmi. te o anane, uzun
esaslarla gelmitir:
Birincisi: Hazret-i Ali(r.a.), Vehhbilerin ecddndan ve
ekserisi Necid sekenesinden olan Hriclere kl ekmesi
ve Nehrivanda onlarn hfzlarn ldrmesi, onlarda
derinden derine, hem din namna aln aksine olarak,
Hz. Alinin (r.a.) faziletlerine kar bir ksmek, bir advet
tevelld etmitir. Hazret-i Ali (r.a.) h- Velyet nvnn
kazand ve turuk-u evliyann ekser-i mutlak ona rc
etmesi cihetinden, Hriclerde ve imdi ise Hriclerin
bayraktar olan Vehhbilerde, ehl-i velyete kar bir inkr,
bir tezyif damar yerlemitir.
kincisi: Mseylime-i Kezzbn tnesiyle irtidda yz
tutan Necid havlisi, Hazret-i Eb Bekirin (r.a.) hilfetinde,
Hlid bni Velidin klncyla zr zeber edildi. Bundan
Necid ahalisinin Hulefa-i Raidne ve dolaysyla Ehl-i
Snnet ve Cemaate kar bir ibirr, seciyelerine girmiti.
Hlis Mslman olduklar halde, yine eskiden ecdatlarnn
yedikleri darbeyi unutmuyorlar-nasl ki ehl-i rann,
Hazret-i merin (r.a.) dilne darbesiyle devletleri mahv
ve milletlerinin gururu krld iin alar l-i Beyt
muhabbeti perdesi altnda Hazret-i mere (r.a.) ve
Hazret-i Eb Bekire (r.a.) ve dolaysyla Ehl-i Snnet ve
Cemaate dima mntakimne, frsat bulduka tecavz
etmiler.
nc esas: Vehhbilerin azmimamlarndan ve acp
dehlar tayan mehur bni Teymiye ve bni
Kayymel-Cevz gibi zatlar Muhyiddin-i Arab (k.s.) gibi
azm evliyya kar fazla hcum ettikleri ve gya mezheb-i
Ehl-i Snneti alara kar Hazret-i Eb Bekirin (r.a.)
Hazret-i Aliden (r.a.) efdliyetini mdafaa ediyorum
diyerek, Hazret-i Alinin (r.a) kymetini ok dryorlar.
Hrika faziletlerini diletiriyorlar. Muhyiddin-i Arab (k.s.)
gibi ok evliyy inkr ve tekr ediyorlar.
Hem, Vehhbiler kendilerini Ahmed bni
Hanbelmezhebinde saydklar iin, Ahmed bni Hanbel
Hazretleri bir milyon hadisin hfz ve rvsi ve iddetli
olan Hanbel mezhebinin reisi ve halk- Kurn
meselesinde cihanpesendne salbet ve metnet sahibi bir
zat olduundan, onun bir derece zhir ve mutaassbne ve
Alevlere muhlefetkrne mezhebinden din nmna
istifade edip, bir ksm evliynn trbelerini tahrip ediyorlar
ve kendilerini hakl zannediyorlar. Halbuki, bir dirhem
haklar varsa, bazan on dirhem ilve ediyorlar.
KNC NKTE:
u Vehhbimeselesinin lem-i slmn ananesi
itibariyle nasl ki esas var; yle de, lem-i insniyet
itibariyle dahi esas vardr:
Birincisi: Ehl-i dnyann ve madd tarihin nazaryla,
nev-i beerin hayat- itimiyesi noktasnda baklsa,
grlyor ki hayat- itimiye-i siysiye itibariyle beer
birka devri geirmi.
Birinci devri vahet ve bedevlik devri,
ikinci devri memlkiyetdevri,
nc devri esir devri,
drdncs ecir devri,
beincisi mlikiyetve serbestiyet devridir.
Vahet devri dinlerle, hkmetlerle tebdil edilmi,
nim-medeniyet devri alm. Fakat, nev-i beerin zekleri
ve kavleri, insanlarn bir ksmn abd ve memlk ittihaz
edip hayvan derecesine indirmiler. Sonra bu memlklar
dahi bir intibha dp gayrete gelerek o devri esir devrine
evirmiler; yani, memlkiyetten kurtulup fakat el-hkm
lil-lib
1
olan zlim dsturuyla yine insanlarn kavleri
zayarna esir mumelesi yapmlar. Sonra, htill-i Kebr
gibi ok inklplarla, o devir de ecr devrine inklp etmi.
Yani, zenginler olan havas tabakas, avm ve fukaray
cret mukabilinde hizmetkr ittihaz etmesi, yani sermaye
sahipleri ehl-i sayi ve ameleyi kk bir crete mukabil
istihdam etmeleridir.
1. Hkmetme yetkisi glip olanndr.
Bu devirde s-i istimlt o dereceye vard ki, bir
sermayedar, kendi yerinde oturup, bankalar vstasyla bir
gnde bir milyon kazand halde; bir biare amele,
sabahtan akama kadar, tahtel-arz madenlerde alp,
kut-u lyemt derecesinde, on kuruluk bir cret kazanyor.
u hal, mthi bir kin, bir ibirar verdi ki, avm tabakas
havssa iln- isyan etti. u asrn tbiriyle, sosyalistlik,
boleviklik sretinde, evvel Rusyay zr zeber edip geen
Harb-i Umumden istifade ederek, her yerde kk saldlar.
u bolevizmin perdesi altndaki kym- avm, havssa
kar bir kin ve bir tezyif krini verdiinden, byklere ve
havssa it medr- eref hereyi krmak iin bir cesaret
vermi.
kinci esas: u asr, menf milliyeti ok ileri srd.
Ansr- slmiye hi muhta olmad halde, u milliyet
krine kr krne sarldlar. Menf milliyet ise,
mukaddest- diniyeye hrmetkr olamyor; bahaneler
bulduka ilimek istiyor.
nc esas: Skt...
NC NKTE:
Meslekler, mezhepler ne kadar btl da olsalar, iinde
ukde-i hayatiyesi hkmnde bir hak, bir hakikat bulunur.
Eer srna ve neticelerine hkmeden hak ve hakikat ise
ve menf cihetleri msbet cihetlerine malp ise, o meslek
haktr. Eer iinde hak ve hakikat, neticelere
hkmedemiyor ve menf ciheti msbet cihetine galebe
ediyorsa, o meslek btldr. Onun ehli, ehl-i bida ve dallet
olur.
te bu kaideye binen, lem-i slmdaki ehl-i bida
frkalarna baklsa grlyor ki, herbiri bir hakka istinad
edip gitmi. Fakat, menf ciheti ya garaz, ya inat gibi bir
sebeple, o meslein sr dallet hesabna almtr.
Mesel, alar Kurnn emrine imtisalen Ehl-i Beytin
muhabbetini esas tutup, sonra intikam- milliyet cihetinden
bir garaz gelerek, mer muhabbet-i Ehl-i Beytin srn
zaptederek, Sahabe ve eyheynin buzuna bin edip, sr
gstermiler;
1
olan darb-
meseline msadak olmular.
Hem mesel, Vehhbilerve Hricler ise, nuss-u
eriate ve sarh-i yta ve zevhir-i ehdise istinadederek
hlis Tevhde mn ve sanemperestlii im edecek
hereyi reddetmeklii kaide tutmular. Fakat, birinci
nktedeki esasta beyan edilen sebepler cihetinden
gelen menf garazlar, onlar haktan evirip, dallete
saptrm ki, ifrat derecesinde tahribat yapyorlar. Ve
hkez, Cebriye olsun, Mtezile olsun, hangi frka olursa
olsun byle bir hakikati mesleinde grp onunla aldanp,
sonra dallete saplanr.
1. Maksat Hz. Aliye duyulan sevgi deil; Hz. mere duyulan kindir.
Her neyse... Her btl bir meslein herbir ciheti btl
olmak lzm olmad gibi, herbir hak meslein dahi herbir
ciheti hak olmak lzm deildir. Buna binen, sdattan olan
erif-i Mekke, Ehl-i Snnet ve Cemaatten iken zaaf
gsterip ngiliz siyasetinin Haremeyn-i erifeyne
mstebidne girmesine meydan verdi. Nass- yetle
kffrn girmesini kabul etmeyen Haremeyn-i erifeyni,
ngiliz siyasetinin, lem-i slm aldatacak bir srette,
merkez-i siysiyesi hkmne getirmesine yol verdiinden,
ehl-i bidattan olan Vehhbiler, hariten medr- istinad
aramayarak, lcmle nimmstakil bir siyaset-i slmiye
takip ettiklerinden, u cihette hakl olarak o gibi Ehl-i
Snnete galebe ettiler denilebilir.
DRDNC NKTE:
Esbaptahtnda vcuda gelen hdiseler, o esbbn hlis
mal deil. Belki asl o hdisenin hakiki sahibi kaderdir.
Kader ise hikmet-i lhiye ile hkmeder. yleyse, bu
Vehhbi hdisesine yalnz Vehhbilerin Ehl-i Snnete kar
mfritne bir tecavz nazaryla bakmayacaz. Belki Ehl-i
Snnet, bir s-i hareketiyle kadere fetv vermi ki,
Vehhbileri Ehl-i Snnete taslt etmi. Vehhbiler
zulmeder; nk, hem ok mfritne, hem intikamkrne,
hem Hariclik nmna ettikleri iin, cinyet ediyorlar.
Fakat, kader-i lh, sebebe binen adlet eder:
Birincisi: Hadis-i sahhile sabit olan ziyaret-i kubr ve
makberistana hrmet-i eriye s-i istiml edildi, gayr-i
mer hdiseler zuhura geldi. Hussan evliylarn
makberlerine kar hrmet ise, mn-y harf cihetiyle
kalmad, mn-y ism derecesine kt. Yani, srf Cenb-
Hak hesabna makbul bir abdi olduuna ve efaatine ve
mnev duasna mazhar olmak iin olan mer hrmetten
ziyade; o kabir sahibini det sahib-i tasarruf ve kendi
kendine medet verecek bir kudret sahibi tasavvur edip,
miyne, chilne takdis edildi. Hatt o dereceye varm
ki, namaz klmayanlar, o mruf ve mehur trbelere
kurban kesip, ona yalvaryordu. te bu mfritne hl,
kadere fetv verdi ki, o muharribi onlara musallat etsin.
Fakat, o muharrib dahi, onlar tdil etmek ve ifratlarn
krmak lzm gelirken, yle yapmayp, bilkis o da tefrit
edip kkyle kesmeye balad. Elbette,
1

kaidesine mazhar olur. Onlar da
sonra cezasn bulurlar.
1. Zlim Allahn klcdr; onunla bakalarn cezalandrr, sonra da onu
cezalandrr.
kincisi: u asrda madd kir galebe alm. Esbb-
zhiriye, hakki telkk ediliyor. nsanlar esbba yapyor.
Eer esbb- zhiriye bir yine hkmnden kp nazar-
dikkati kendisine celbetse, Tevhd-i hakkiye mn olur.
te, u gal madd asrdaki insanlar, mtedeyyin de olsa,
esbba fazla sarlmalarna hikmet-i eriye msaade
etmiyor. te buna binen, evliynn ve ezm- slmiyenin
trbelerine birer mukaddes ziyretgh nazaryla bakmak, o
hikmet-i eriyeye u zamanda pek muvafk
dmediinden, kader-i lh onu tdil etmek istedi ki,
bunlar musallat etti.
ncs: u asrda enniyet o derece dizgini eline
alm ki, ok insanlar birer kk Firavun ve birer kk
Nemrud hkmne gemiler. te ehl-i gaet ve ehl-i
dallet ve bu marur ehl-i enniyet nazarnda kys-
binnefs olarak, ezm- slmiyenin nmdarlarn, h
enniyetle ittiham ettiklerinden, hem o ehl-i gaet ve
dallet kendileri Allah tanmadklar iin, ok eylere, ok
ztlara birer nev rubbiyet tahayyl ettikleri bir hengmda
ve sanemperestliin, baka bir nevi olan heykelperestlerin
ve sretperestlerin gayet mthi bir riykrlk mnsnda
olan an ve eref peinde kotuklar bir zamanda, ezm-
slmiyenin trbelerine chilne ve mfritne bir srette
avmlarn takds derecesinde hrmetleri, elbette hikmet-i
eriye noktasnda kader mnsip grmedi ki; bu
muharripleri Ehl-i Snnete taslt etti. Onlarla tdil edecek.
Fakat Vehhbilerin seyyit ve tahribtlaryla beraber,
medr- kran bir cihetleri var ki, o ok mhimdir. Belki
onlarn tahripkrne olan seyyitlarna mukabil o cihettir
ki, onlar imdilik muvaffak ediyor. O cihet de udur ki:
Namaza ok dikkat ediyorlar. eriatn ahkmna tatbik-i
harekete alyorlar. Bakalar gibi lkaytlk etmiyorlar.
Gy dinin taassubu nmna tecvz ediyorlar. Bakalar
gibi dinin ehemmiyetsizliine binen eir-i diniyeyi tahrip
etmiyorlar. Hem, Vehhbilik az bir frkadr. Koca lem-i
slmn havz- kebri iinde ya erir, ya itidle gelir; nk
menb hrite deil ki, lem-i slm bulandrsn. Menb
harite olsayd, ok dndrecekti...


1
1. Seni her trl noksandan tenzih ederiz. Senin bize rettiinden baka
bizim hibir bilgimiz yoktur. Sen hereyi hakkyla bilir, her ii
hikmetleyaparsn. Bakara Sresi, 2:32.
Yedinci Risale olan Yedinci
Mesele


1
1. Onlara syle ki: Allahn ltfuyla ve rahmetiyle-ancak bununla
ferahlansnlar. Bu, onlarn dnyada toplayp durduklarndan daha hayrldr.
YnusSresi, 10:58.
u Mesele, Yedi arettir.
Evvel, tahdis-i nimet suretinde birka srr- inyeti
izhar eden Yedi Sebebi beyan ederiz.
BRNC SEBEP: Eski Harb-i Umumden evvel ve
evilinde, bir vaka-i sadkada gryorum ki, Ararat Da
denilen mehur Ar Dann altndaym. Birden o da
mthi inlk etti. Dalar gibi paralardnyann her
tarafna datt. O dehet iinde baktm ki, merhum
validem yanmdadr. Dedim: Ana, korkma. Cenb-
Hakkn emridir; O Rahmdir ve Hakmdir.
Birden, o halette iken, baktm ki, mhim bir zt bana
mirne diyor ki: cz- Kurn beyan et.
Uyandm, anladm ki, bir byk inlk olacak. O inlk
ve inklptan sonra, Kurn etrafndaki surlar krlacak.
Dorudan doruya Kurnkendi kendini mdafaa edecek.
Ve Kurna hcum edilecek; icz onunelik bir zrh
olacak. Ve u iczn bir nevini u zamanda izharna,
haddimin fevkinde olarak, benim gibi bir adam namzet
olacak. Ve namzet olduumu anladm.
Madem icz- Kurn bir derece beyan, Szlerle oldu.
Elbette, o iczn hesabna geen ve onun reeht ve
berekt nevinden olan hizmetimizdeki inyt izhar
etmek, icza yardmdr ve izhar etmek gerektir.
KNC SEBEP: Madem Kurn- Hakm mridimizdir,
stadmzdr, imammzdr, her bir dabda rehberimizdir. O
kendi kendini methediyor. Biz de onun dersine ittiben,
onun tefsirini methedeceiz.
Hem madem yazlan Szler onun bir nevi tefsiridir. Ve o
risaleler ki, hakaik-i Kurniyenin maldr ve hakikatleridir.
Ve madem Kurn- Hakm ekser srelerde, hususan
larda, lerde kendi kendini keml-i hametle
gsteriyor, kemltn sylyor, lyk olduu methi kendi
kendine ediyor. Elbette, Szlerde inikas etmi Kurn-
Hakmin lemet- icziyesinden ve o hizmetin
makbuliyetine almet olan inyt- Rabbniyenin izharna
mkellez. nk o stadmz yle eder ve yle ders verir.
NC SEBEP: Szler hakknda, tevazu suretinde
demiyorum; belki bir hakikati beyan etmek iin derim ki:
Szlerdeki hakaikve kemlt benim deil, Kurnndr
ve Kurndan tereuh etmitir. Hatt Onuncu Sz, yzer
yt- Kurniyeden szlm baz katarattr. Sair risaleler
dahi umumen yledir.
Madem ben yle biliyorum. Ve madem ben fniyim,
gideceim. Elbette bkiolacak birey ve bir eser, benimle
balanmamak gerektir ve balanmamal. Ve madem ehl-i
dallet ve tuyan, ilerine gelmeyen bir eseri, eser sahibini
rtmekle eseri rtmek detleridir. Elbette, sem-y
Kurnn yldzlaryla balanan risaleler, benim gibi ok
itirazta ve tenkidta medar olabilen ve sukut edebilen
rk bir direkle balanmamal.
Hem madem rf- nsta, bir eserdeki mezy, o eserin
masdar ve menba zannettikleri mellinin etvrnda
aranlyor. Ve bu rfe gre, o hakaik-i liyeyi ve o cevhir-i
gliyeyi kendim gibi bir mise ve onlarn binde birini
kendinde gsteremeyen ahsiyetime mal etmek, hakikate
kar byk bir hakszlk olduu iin, risaleler kendi malm
deil, Kurnn mal olarak, Kurnn reeht- meziytna
mazhar olduklarn izhar etmeye mecburum.
Evet, lezzetli zm salkmlarnn hsiyetleri, kuru
ubuunda aranlmaz. te ben de yle bir kuru ubuk
hkmndeyim.
DRDNC SEBEP: Bazan tevazu, kfrn- nimeti
istilzam ediyor; belki kfrn- nimet olur. Bazan da tahdis-i
nimet, iftihar olur. kisi de zarardr. Bunun are-i
yegnesiki ne kfrn- nimet ksn, ne de iftihar olsun
meziyet ve kemltlar ikrar edip, fakat temellk
etmeyerek, Mnim-i Hakiknin eser-i inm olarak
gstermektir.
Mesel, nasl ki murass ve mzeyyen bir elbise-i
fhireyi biri sana giydirse ve onunla ok gzellesen, halk
sana dese, Maaallah, ok gzelsin, ok gzelletin. Eer
sen tevazukrne desen, H, ben neyim? Hi! Bu nedir,
nerede gzellik? O vakit kfrn- nimet olur ve hulleyi
sana giydiren mahir sanatkra kar hrmetsizlik olur.
Eer mftehirne desen, Evet, ben ok gzelim. Benim
gibi gzel nerede var? Benim gibi birini gsteriniz. O
vakit, marurne bir fahirdir.
te, fahirden, kfrandan kurtulmak iin demeli ki:
Evet, ben gzelletim. Fakat gzellik libasndr ve
dolaysyla libas bana giydirenindir; benim deildir.
te, bunun gibi, ben de, sesim yetise btn kre-i arza
bararak derim ki:
Szler gzeldirler, hakikattirler. Fakat benim deildirler;
Kurn- Kermin hakaikinden telemmu etmi ualardr.


1
dsturuyla derim ki:


Yani, Kurnn hakaik-i iczn ben gzelletiremedim,
gzel gsteremedim. Belki Kurnn gzel hakikatleri
benim tabiratlarm da gzelletirdi, ulvletirdi.
1. Ben szlerimle Muhammedi (a. s.m.) vm olmadm; aslnda
szlerimiMuhammed Aleyhissalt Vesselmla vm ve gzelletirmi
oldum.
Madem byledir; hakaik-i Kurnn gzellii namna,
Szler namndaki yinelerinin gzelliklerini ve o
yinedarla terettp eden inyt- lhiyeyi izhar etmek,
makbul bir tahdis-i nimettir.
BENC SEBEP: ok zaman evvel bir ehl-i velyetten
iittim ki: O zt, eski vellerin gayb iaretlerinden istihra
etmi ve kanaati gelmi ki, ark tarafndan bir nur zuhur
edecek, bidalar zulmtn datacak. Ben byle bir nurun
zuhuruna ok intizar ettim ve ediyorum. Fakat iekler
baharda gelir. yle kuds ieklere zemin hazr etmek
lzm gelir. Ve anladk ki, bu hizmetimizle o nuran ztlara
zemin ihzar ediyoruz.
Madem kendimize ait deil; elbette, Szler namndaki
nurlara ait olan inyt- lhiyeyi beyan etmekte medar-
fahir ve gurur olamaz; belki medar- hamd ve kr ve
tahdis-i nimet olur.
ALTINCI SEBEP: Szlerin teli vastasyla Kurna
hizmetimize bir mkft- cile ve bir vasta-i tevik olan
inyt- Rabbniye, bir muvaffakiyettir. Muvaffakiyet ise
izhar edilir.
Muvaffakiyetten gese, olsa olsa bir ikram- lh olur.
kram- lh ise, izhar bir kr- mnevdir.
Ondan dahi gese, olsa olsa, hi ihtiyarmz karmadan
bir keramet-i Kurniyeolur. Biz mazhar olmuuz. Bu nevi
ihtiyarsz ve habersiz gelen bir kerametin izhar zararszdr.
Eer di kermtn fevkine ksa, o vakit, olsa olsa
Kurnn icz- mnevsinin leleri olur. Madem icz
izhar edilir; elbette icza yardm edenin dahi izhar, icz
hesabna geer. Hi medar- fahir ve gurur olamaz; belki
medar- hamd ve krandr.
YEDNC SEBEP: Nev-i insann yzde sekseni ehl-i
tahkik deildir ki, hakikate nfuz etsin ve hakikati hakikat
tanyp kabul etsin. Belki, surete, hsn- zanna binaen,
makbul ve mutemed insanlardan iittikleri mesili takliden
kabul ederler. Hatt, kuvvetli bir hakikati zayf bir adamn
elinde zayf grr; ve kymetsiz bir meseleyi kymettar bir
adamn elinde grse, kymettar telkki eder.
te, ona binaen, benim gibi zayf ve kymetsiz bir
biarenin elindeki hakaik-i imaniye ve Kurniyenin
kymetini, ekser nsn nokta-i nazarnda drmemek iin,
bilmecburiye iln ediyorum ki, ihtiyarmz ve haberimiz
olmadan, birisi bizi istihdam ediyor; biz bilmeyerek bizi
mhim ilerde altryor. Delilimiz de udur ki: uurumuz
ve ihtiyarmzdan hari bir ksm inyta ve teshilta
mazhar oluyoruz. yle ise, o inyetleri bararak iln
etmeye mecburuz.
te, gemi yedi esbaba binaen, kll birka inyet-i
Rabbniyeye iaret edeceiz.
BRNC ARET
Yirmi Sekizinci Mektubun Sekizinci Meselesinin Birinci
Nktesinde beyan edilmitir ki, tevafukattr.
Ezcmle, Mucizt- Ahmediye Mektubatnda, nc
aretinden t On Sekizinci aretine kadar altm sahife,
habersiz, bilmeyerek, bir mstensihin nshasnda, iki
sahife mstesna olmak zere mtebki btn sahifelerde,
keml-i muvazenetle, iki yzden ziyade Resul-i Ekrem
Aleyhissalt Vesselm kelimeleri birbirine bakyorlar. Kim
insaa iki sahifeye dikkat etse, tesadf olmadn tasdik
edecek. Halbuki, tesadf, olsa olsa bir sahifede kesretli
emsal kelimeleri bulunsa, yar yarya tevafuk olur, ancak
bir iki sahifede tamamen tevafuk edebilir. O halde byle
umum sahifelerde Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm
kelimesi, iki olsun, olsun, drt olsun veya daha ziyade
olsun, keml-i mizanla birbirinin yzne baksa, elbette
tesadf olmas mmkn deildir. Hem sekiz ayr ayr
mstensihin bozamad bir tevafukun, kuvvetli bir iaret-i
gaybiye, iinde olduunu gsterir.
Nasl ki, ehl-i belatin kitaplarnda belatin derect
bulunduu halde, Kurn- Hakmdeki belat, derece-i
icza km; kimsenin haddi deil ki ona yetisin. yle
de, mucizt- Ahmediyenin bir yinesi olan On Dokuzuncu
Mektup ve mucizt- Kurniyenin bir tercman olan
Yirmi Beinci Sz ve Kurnn bir nevi tefsiri olan Risale-i
Nur eczalarnda tevafukat, umum kitaplarn fevkinde bir
derece-i garabet gsteriyor. Ve ondan anlalyor ki,
mucizt- Kurniye ve mucizt- Ahmediyenin bir nevi
kerametidir ki, o yinelerde tecell ve temessl ediyor.
KNC ARET
Hizmet-i Kurniyeye ait inyt- Rabbniyenin ikincisi
udur ki:
Cenb- Hak, benim gibi kalemsiz, yarm mm, diyar-
gurbette kimsesiz, ihtilttan men edilmi bir tarzda;
kuvvetli, cidd, samim, gayyur, fedakr ve kalemleri birer
elmas kl olan kardeleri bana muavin ihsan etti. Zayf ve
ciz omuzuma ok ar gelen vazife-i Kurniyeyi, o
kuvvetli omuzlara bindirdi, keml-i kereminden ykm
haetirdi.
O mbarekcemaat ise, Hulsinin tabiriyle telsiz
telgrafn hizeleri hkmnde ve Sabrinin tabiriyle Nur
fabrikasnn elektriklerini yetitiren makineler hkmnde
ayr ayr meziyetleri ve kymettar muhtelif hsiyetleriyle
beraber, yine Sabrinin tabiriyle bir tevafukat- gaybiye
nevinden olarak, evk ve say gayret ve ciddiyette
birbirine benzer bir surette, esrar- Kurniyeyi ve envr-
imaniyeyi etrafa neretmeleri ve her yere eritirmeleri ve
u zamanda (yani hurufat deimi, matbaa yok, herkes
envr- imaniyeye muhta olduu bir zamanda) ve ftur
verecek ve evki kracak ok esbab varken, bunlarn
ftursuz, keml-i evk ve gayretle bu hizmetleri, dorudan
doruya bir keramet-i Kurniye ve zhir bir inyet-i
lhiyedir.
Evet, velyetin kerameti olduu gibi, niyet-i hlisann
dahi kerameti vardr. Samimiyetin dahi kerameti vardr.
Bahusus, lillh iin olan bir uhuvvet dairesindeki
kardelerin iinde, cidd, samim tesandn ok
kerametleri olabilir. Hatt yle bir cemaatin ahs-
mnevsi bir veliyy-i kmilhkmne geebilir, inyta
mazhar olur.
te, ey kardelerim ve ey hizmet-i Kurnda
arkadalarm! Bir kaleyi fetheden bir bln avuuna
btn ere ve btn ganimeti vermek nasl zulmdr, bir
hatadr. yle de, ahs- mnevnizin kuvvetiyle ve
kalemlerinizle hsl olan ftuhattaki inyt benim gibi bir
biareye veremezsiniz. Elbette, byle mbarek bir
cemaatte, tevafukat- gaybiyeden daha ziyade kuvvetli bir
iaret-i gaybiye var ve ben gryorum, fakat herkese ve
umuma gsteremiyorum.
NC ARET
Risale-i Nur eczalar, btn mhim hakaik-i imaniye ve
Kurniyeyi, hatt en muannide kar dahi parlak bir
surette ispat, ok kuvvetli bir iaret-i gaybiye ve bir
inyet-i lhiyedir. nk hakaik-i imaniye ve Kurniye
iinde yleleri var ki, en byk bir dhi telkki edilen bni
Sina, fehminde aczini itiraf etmi, Akl buna yol bulamaz
demi. Onuncu Sz risalesi, o ztn dehsyla yetiemedii
hakaiki, avmlara da, ocuklara da bildiriyor.
Hem mesel, srr- kaderve cz-i ihtiyarnin halli iin,
koca Sad- Taftazan gibi bir allme, krk elli sahifede,
mehur Mukaddemt- sn Aer namyla telvih nam
kitabnda ancak hallettii ve ancak havassa bildirdii ayn
mesili, kadere dair olan Yirmi Altnc Szde, kinci
Mebhasn iki sahifesinde tamamyla, hem herkese
bildirecek bir tarzda beyan, eser-i inyet olmazsa nedir?
Hem btn ukul hayrette brakan ve hibir felsefenin
eliyle kefedilemeyen ve srr- hilkat-i lem ve tlsm-
kinat denilen ve Kurn- Azmnn iczyla kefedilen
o tlsm- mklk ve o muamm-y hayretnm, Yirmi
Drdnc Mektup ve Yirmi Dokuzuncu Szn hirindeki
remizli nktede ve Otuzuncu Szn, tahavvlt- zerrtn
alt adet hikmetinde kefedilmitir. Kinattaki faaliyet-i
hayretnmnn tlsmn ve hilkat-i kinatn ve kbetinin
muammsn ve tahavvlt- zerrattaki harektn srr-
hikmetini keif ve beyan etmilerdir; meydandadr,
baklabilir.
Hem srr- ehadiyetile eriksiz vahdet-i rububiyeti, hem
nihayetsiz kurbiyet-i lhiye ile nihayetsiz budiyetimiz olan
hayret-engiz hakikatleri, keml-i vuzuhla On Altnc Sz ve
Otuz kinci Sz beyan ettikleri gibi, kudret-i lhiyeye
nisbeten zerrat ve seyyarat msavi olduunu ve har-i
zamda umum zruhun ihys, bir nefsin ihys kadar o
kudrete kolay olduunu ve irkin hilkat-i kinatta
mdahalesi imtin derecesinde akldan uzak olduunu
keml-i vuzuhla gsteren Yirminci Mektuptaki

1
kelimesi beyannda ve temsili hvi
onun zeyli, u azm srr- vahdeti kefetmitir.
Hem hakaik-i imaniye ve Kurniyede yle bir genilik
var ki, en byk zek-y beer ihata edemedii halde,
benim gibi zihni mevve, vaziyeti perian, mracaat
edilecek kitap yokken, skntl ve sratle yazan bir
adamda, o hakaikin ekseriyet-i mutlakas dekaikiyle
zuhuru, dorudan doruya Kurn- Hakmin icz-
mnevsinin eseri ve inyet-i Rabbniyenin bir cilvesi ve
kuvvetli bir iaret-i gaybiyedir.
DRDNC ARET
Elli altm risaleler
HAYE-1
yle bir tarzda ihsan edilmi
ki, deil benim gibi az dnen ve zuhurata tebaiyet eden
ve tetkike vakit bulamayan bir insann, belki byk
zeklardan mrekkep bir ehl-i tetkikin say ve gayretiyle
yaplmayan bir tarzda telieri, dorudan doruya bir eser-i
inyet olduklarn gsteriyor. nk btn bu risalelerde
btn derin hakaik, temsilt vastasyla, en mi ve mm
olanlara kadar ders veriliyor. Halbuki o hakaikin ounu,
byk limler Tefhim edilmez deyip, deil avma, belki
havassa da bildiremiyorlar.
1. O hereye kdirdir. Hd Sresi, 11:4; Rm Sresi, 30:50; r Sresi, 42:9;
Mlk Sresi, 67:1.
Haiye-1 imdi yz otuzdur.
te, en uzak hakikatleri en yakn bir tarzda, en mi bir
adama ders verecek derecede, benim gibi Trkesi az,
szleri mulk, ou anlalmaz ve Zhir hakikatleri dahi
mklletiriyor diye eskiden beri itihar bulmu ve eski
eserleri o s-i itihar tasdik etmi bir ahsn elinde bu
harika teshilt ve suhulet-i beyan, elbette, bilphe, bir
eser-i inyettir ve onun hneri olamaz ve Kurn- Kermin
icz- mnevsinin bir cilvesidir ve temsilt- Kurniyenin
bir temessldr ve iniksdr.
BENC ARET
Risaleler umumiyetle pek ok intiar ettii halde, en
byk limden tut, t en mi adama kadar ve ehl-i kalb
byk bir velden tut, t en muannid dinsiz bir feylesofa
kadar olan tabakat- ns ve taifeler o risaleleri grdkleri
ve okuduklar ve bir ksm tokatlarn yedikleri halde tenkit
edilmemesi ve her taife derecesine gre istifade etmesi,
dorudan doruya bir eser-i inyet-i Rabbniye ve bir
keramet-i Kurniye olduu gibi, ok tetkikat ve
taharriytn neticesiyle ancak husul bulan o eit risaleler,
fevkalde bir sratle, hem idrakimi ve krimi mevve
eden skntl inkbaz vakitlerinde yazlmas dahi, bir eser-i
inyet ve bir ikram- Rabbndir.
Evet, ekserkardelerim ve yanmdaki umum
arkadalarm ve mstensihler biliyorlar ki, On Dokuzuncu
Mektubun be paras, birka gn zarfnda, hergn iki
saatte ve mecmuu on iki saatte, hibir kitaba mracaat
edilmeden yazlmas, hatt en mhim bir para ve o
parada lfz- Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm
kelimesinde zhir bir htem-i nbvveti gsteren drdnc
cz, drt saatte, dada, yamur altnda, ezber yazlm.
Ve Otuzuncu Sz gibi mhim ve dakik bir risale, alt saat
iinde bir bada yazlm. Ve Yirmi Sekizinci Sz,
Sleymann bahesinde bir, nihayet iki saat iinde
yazlmas gibi, ekser risaleler byle olmas; ve eskiden beri
skntl ve mnkabz olduum zaman en zhir hakikatleri
dahi beyan edemediimi, belki bilemediimi yakn
dostlarm biliyorlar. Hususan o skntya hastalk da ilve
edilse, daha ziyade beni dersten, teliften men etmekle
beraber, en mhim Szler ve risaleler, en skntl ve
hastalkl zamanmda, en sratli bir tarzda yazlmas,
dorudan doruya bir inyet-i lhiye ve bir ikram-
Rabbn ve bir keramet-i Kurniye olmazsa nedir?
Hem hangi kitap olursa olsun, byle hakaik-i lhiyeden
ve imaniyeden bahsetmise, alkllihalbir ksm mesili,
bir ksm insanlara zarar verir. Ve zarar verdikleri iin, her
mesele herkese neredilmemi. Halbuki u risaleler ise,
imdiye kadar hi kimsedeoklardan sorduum
haldes-i tesir ve akslmel ve tahdi-i ezhan gibi bir
zarar vermedikleri, dorudan doruya bir iaret-i gaybiye
ve bir inyet-i Rabbniye olduu bizce muhakkaktr.
ALTINCI ARET
imdi bence katiyet peyd etmitir ki, ekser hayatm,
ihtiyar ve iktidarmn, uur ve tedbirimin haricinde, yle bir
tarzda gemi ve yle garip bir surette ona cereyan
verilmi, t Kurn- Hakme hizmet edecek olan bu nevi
risaleleri netice versin. Adeta btn hayat- ilmiyem,
mukaddemt- ihzariye hkmne gemi ve Szlerle icz-
Kurnn izhar, onun neticesi olacak bir surette olmutur.
Hatt, u yedi sene nefyimde ve gurbetimde ve sebepsiz
ve arzumun hilfnda tecerrdm ve merebime muhalif,
yalnz bir kyde imrar- hayat etmekliim; ve eskiden beri
lfet ettiim hayat- itimaiyenin ok rabtalarndan ve
kaidelerinden nefret edip terk etmekliim, dorudan
doruya bu hizmet-i Kurniyeyi hlis, s bir surette
yaptrmak iin bu vaziyet verildiine phem
kalmamtr.Hatt ok defa bana verilen sknt ve zulmen
bana kar olan tazyikat perdesi altnda bir dest-i inyet
tarafndan merhametkrne, Kurnn esrarna hasr- kir
ettirmek ve nazar datmamak iin yaplmtr
kanaatindeyim. Hatt, eskiden mtalaya ok mtak
olduum halde, btn btn sair kitaplarn mtalasndan
bir men, bir mcanebet ruhuma verilmiti. Byle gurbette
medar- teselli ve nsiyet olan mtalay bana terk ettiren,
anladm ki, dorudan doruya yt- Kurniyenin stad-
mutlak olmalar iindir.
Hem yazlan eserler, risaleler, ekseriyet-i mutlakas,
hariten hibir sebep gelmeyerek, ruhumdan tevellt eden
bir hcete binaen, ni ve def olarak ihsan edilmi. Sonra
baz dostlarma gsterdiim vakit,demiler: u zamann
yaralarna devadr. ntiar ettikten sonra
ekserkardelerimden anladm ki, tam u zamandaki
ihtiyaca muvafk ve derde lyk bir il hkmne geiyor.
te, ihtiyarve uurumun dairesi haricinde, mezkr
hletler ve sergzet-i hayatm ve ulmlarn envlarndaki
hilf- det, ihtiyarsz tetebbutm, byle bir netice-i
kudsiyeye mncer olmak iin kuvvetli bir inyet-i lhiye
ve bir ikram- Rabbn olduuna bende phe
brakmamtr.
YEDNC ARET
Bu hizmetimiz zamannda, be alt sene zarfnda,
bilmbala yz eser-i ikram- lh ve inyet-i Rabbniye
ve keramet-i Kurniyeyi gzmzle grdk. Bir ksmn On
Altnc Mektupta iret ettik. Bir ksmn Yirmi Altnc
Mektubun Drdnc Mebhasnn mesil-i
mteferrikasnda, bir ksmn Yirmi Sekizinci Mektubun
nc Meselesinde beyan ettik.Benim yakn
arkadalarm bunu biliyorlar. Daim arkadam Sleyman
Efendi oklarn biliyor. Hususan Szlerin ve risalelerin
nerinde ve tashihatnda ve yerlerine yerletirmekte ve
tesvid ve tebyizinde, fevkalmemul, kerametkrne bir
teshilta mazhar oluyoruz; keramet-i Kurniyye olduuna
phemiz kalmyor. Bunun misalleri yzlerdir.
Hem maiethususunda o kadar efkatle besleniyoruz ki,
en kk bir arzu-yu kalbimizi, bizi istihdam eden Sahib-i
nyet tatmin etmek iin, fevkalmemul bir surette ihsan
ediyor, ve hkez... te bu hal gayet kuvvetli bir iaret-i
gaybiyedir ki, biz istihdam olunuyoruz. Hem rza
dairesinde, hem inyet altnda bize hizmet-i Kurniye
yaptrlyor.



1



2
1. Seni her trl noksandan tenzih ederiz. Senin bize rettiinden
bakabilgimiz yoktur. Muhakkak ki Sen, ilmi ve hikmeti hereyi kuatan Alm-i
Hakmsin. Bakara Sresi, 2:32.
2. Allahm! Efendimiz Muhammede ve l ve ashabna Senin raz olacan ve
onunlyk ve mstehak olduu bir rahmetle ve pek kesretli bir selmetlesalt
ve selm et. min.
Mahrem bir suale cevaptr
u srr- inyet, eskiden mahremce yazlm, On Drdnc
Szn hirine ilhak edilmiti. Her naslsa ekser mstensihler
unutup yazmamlard. Demek mnasip ve lyk mevkii
burasym ki, gizli kalm.
Benden sual ediyorsun: Neden senin Kurndan
yazdn Szlerde bir kuvvet, bir tesir var ki, mfessirlerin
ve rierin szlerinde nadiren bulunur? Bazan bir satrda
bir sahife kadar kuvvet var; bir sahifede bir kitap kadar
tesir bulunuyor.
Elcevap(gzel bir cevaptr): eref, icz- Kurna ait
olduundan ve bana ait olmadndan, bilperv derim:
Ekseriyetitibaryla yledir. nk, yazlan Szler
tasavvur deil, tasdiktir. Teslim deil, imandr. Marifet
deil, ehadettir, uhuddur. Taklit deil, tahkiktir. ltizam
deil, izandr. Tasavvuf deil, hakikattir. Dv deil, dv
iinde burhandr. u srrn hikmeti budur ki:
Eski zamanda, esst- imaniyemahfuzdu, teslim kav
idi. Teferruatta, rierin marifetleri delilsiz de olsa,
beyanatlar makbul idi, k idi. Fakat u zamanda, dallet-i
fenniye elini essta ve erkna uzatm olduundan, her
derde lyk devy ihsan eden Hakm-i Rahm olan Zt-
Zlcell, Kurn- Kermin en parlak mazhar- iczndan
olan temsiltndan bir ulesini, acz ve zaafma, fakr ve
ihtiyacma merhameten, hizmet-i Kurna ait yazlarma
ihsan etti.
Felillhilhamd, srr- temsildrbnyle, en uzak
hakikatler gayet yakn gsterildi. Hem srr- temsil cihetl-
vahdetiyle, en dank meseleler toplattrld.
Hem srr- temsil merdiveniyle, en yksek hakaike
kolaylkla yetitirildi. Hem srr- temsil penceresiyle,
hakaik-i gaybiyeye, esst- slmiyeye, uhuda yakn bir
yakn-i imaniye hsl oldu. Akl ile beraber vehim ve hayal,
hatt nes ve hev teslime mecbur olduu gibi, eytan
dahi teslim-i silha mecbur oldu.
Elhasl, yazlarmda ne kadar gzellik ve tesir bulunsa,
ancak temsilt- Kurniyenin lemetndandr. Benim
hissem, yalnz iddet-i ihtiyacmla taleptir ve gayet aczimle
tazarruumdur. Dert benimdir, dev Kurnndr.
Yedinci Meselenin Htimesidir
Sekiz inyet-i lhiyesuretinde gelen irt- gaybiyeye dair
gelen veya gelmek ihtimali olan evhm izale etmek ve bir srr-
azm-i inyeti beyan etmeye dairdir. u Htime Drt Nktedir.
BRNC NKTE
Yirmi Sekizinci Mektubun Yedinci Meselesinde yedi
sekiz kllve mnev inyt- lhiyeden hissettiimiz bir
iaret-i gaybiyeyi, Sekizinci nyet namyla, tevafukat
tabiri altndaki nakta o irtn cilvesini grdmz
iddia etmitik. Ve iddia ediyoruz ki, bu yedi sekiz kll
inyatlar o derece kuvvetli ve katdirler ki, herbirisi tek
bayla o irt- gaybiyeyi ispat eder. Farz- muhal olarak,
bir ksm zayf grlse, hatt inkr edilse, o irt-
gaybiyenin katiyetine halel vermez. O sekiz inyt inkr
edemeyen, o irt inkr edemez. Fakat tabakat- ns
muhtelif olduu, hem kesretli tabaka olan tabaka-i avm,
gzne daha ziyade itimad ettii iin, o sekiz inytn
iinde en kuvvetlisi deil, belki en zhirsi tevafukat
olduundanendan tekiler daha kuvvetli, fakat bu daha
umum olduu iinona gelen evhm def etmek
maksadyla, bir muvazene nevinden, bir hakikati beyan
etmeye mecbur kaldm. yle ki:
O zhirinyet hakknda demitik: Yazdmz
risalelerde, Kurn kelimesi ve Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselm kelimesinde yle bir derece tevafukat grnyor;
hibir phe brakmyor ki, bir kast ile tanzim edilip
muvazi bir vaziyet verilir. Kast ve irade ise bizlerin
olmadna delilimiz, drt sene sonra muttali
olduumuzdur. yle ise, bu kast ve irade, bir inyet eseri
olarak gaybdir. Srf icz- Kurn ve icz- Ahmediyeyi
teyid suretinde ve iki kelimede tevafuk suretinde o garib
vaziyet verilmitir. Bu iki kelimenin mbarekiyeti, icaz-
Kurn ve icz- Ahmediyeye bir htem-i tasdik olmakla
beraber, sair misil kelimeleri dahi, ekseriyet-i azme ile
tevafuka mazhar etmiler. Fakat onlar birer sahifeye
mahsus; u iki kelime, bir iki risalenin umumunda ve ekser
risalelerde grnyor. Fakat mkerrer demiiz: Bu
tevafukun asl, sair kitaplarda da ok bulunabilir; ama kast
ve irade-i liyeyi gsterecek bu derece garbette deildir.
imdi, bu dvmz rtmek kbil olmad halde,
zhirnazarlarda rm gibi grmekte bir iki cihet
olabilir:
Birisi: Sizler dnp yle bir tevafuku rast
getirmisiniz, diyebilirler. Byle birey yapmak kast ile
olsa, rahat ve kolay bireydir.
Buna kar deriz ki: Bir dvda iki ahid-i sadkkdir.
Bu dvmzdaki kast ve irademiz taallk etmeyerek,
drt sene sonra muttali olduumuza yz ahid-i sadk
bulunabilir.
Bu mnasebetle bir nokta syleyeceim: Bu keramet-i
icziye, Kurn- Hakmbelat cihetinde derece-i iczda
olduu nevinden deildir. nk, icz- Kurnda, kudret-i
beer o yolda giderek o dereceye yetiemiyor. u keramet-i
icziye ise, kudret-i beerle olamyor; kudret o ie
karamyor; karsa suni olur, bozulur.
HAYE-1
Haiye-1 On Dokuzuncu Mektubun On Sekizinci aretinde, bir nshada, bir
sayfada dokuz Kurntevafuk suretinde bulunduu halde, birbirine hat ektik;
mecmuunda Muhammed lfz kt. O sayfann mukbilindeki sayfada sekiz
Kurn tevafukla beraber, mecmuunda lfzullah kt. Tevafukatta byle bed
eyler ok var. Bu haiyenin melini gzmzle grdk.
Bekir, Tevk, Sleyman, Galip, Said
NC NKTE
aret-i hssa, iaret-i mme mnasebetiyle bir srr-
dakik-i Rububiyet ve Rahmniyete iaret edeceiz. Bir
kardeimin gzel bir sz var. O sz bu meseleye mevzu
edeceim. Sz de udur ki:
Birgn gzel bir tevafukat ona gsterdim. Dedi:
Gzel! Zaten her hakikatgzeldir. Fakat bu Szlerdeki
tevafukat ve muvaffakiyet daha gzeldir.
Ben de dedim: Evet, herey ya hakikatengzeldir, ya
bizzat gzeldir, veya neticeleri itibaryla gzeldir. Ve bu
gzellik, rububiyet-i mmeye ve mul- rahmete ve
tecell-i mmeye bakar. Dediin gibi, bu muvaffakiyetteki
iaret-i gaybiye daha gzeldir. nk bu rahmet-i hssaya
ve rububiyet-i hssaya ve tecell-i hssaya bakar bir
surettedir.
Bunu bir temsille fehme takrib edeceiz. yle ki:
Bir padiahn umum saltanat ve kanunuyla,
merhamet-i ahanesi umum efrad- millete temil
edilebilir. Her fert, dorudan doruya o padiahn ltfuna,
saltanatna mazhardr. O suret-i umumiyede, efradn ok
mnasebt- hususiyesi vardr.
kinci cihet, padiahn ihsnt- hususiyesidir ve
evmir-i hassasdr ki, umum kanunun fevkinde, bir ferde
ihsan eder, iltifat eder, emir verir.
te bu temsilgibi, Zt- Vcibl-Vcud ve Hlk-
Hakm ve Rahmin umum rububiyet ve mul- rahmeti
noktasnda herey hissedardr. Hereyin hissesine isabet
eden cihette, husus onunla mnasebettardr. Hem kudret
ve irade ve ilm-i muhtiyle hereye tasarrufat, hereyin en
cz ilerine mdahalesi, rububiyeti vardr. Herey, her
eninde Ona muhtatr; Onun ilim ve hikmetiyle ileri
grlr, tanzim edilir. Ne tabiatn haddi var ki, o daire-i
tasarruf-u rububiyetinde saklansn ve tesir sahibi olup
mdahale etsin; ve ne de tesadfn hakk var ki, o hassas
mizan- hikmet dairesindeki ilerine karsn. Risalelerde,
yirmi yerde kat hccetlerle tesadf ve tabiat nefyetmiiz
ve Kurn klcyla idam etmiiz, mdahalelerini muhal
gstermiiz. Fakat, rububiyet-i mmedeki daire-i esbab-
zhiriyede, ehl-i gaetin nazarnda hikmeti ve sebebi
bilinmeyen ilerde, tesadf namn vermiler. Ve
hikmetleri ihata edilmeyen baz ef l-i lhiyenin
kanunlarn, tabiat perdesi altnda gizlenmi, grememiler,
tabiata mracaat etmiler.
kincisi, husus rububiyetidir ve has iltifat ve imdad-
Rahmnsidir ki, umum kanunlarn tazyikat altnda
tahamml edemeyen fertlerin imdadna,
Rahmnr-Rahm isimleri imdada yetiirler, husus bir
surette muavenet ederler, o tazyikattan kurtarrlar. Onun
iin, her zhayat, hususan insan, her anda Ondan istimdat
eder ve medet alabilir. te bu husus rububiyetindeki
ihsnt, ehl-i gaete kar da tesadf altna gizlenmez ve
tabiata havale edilmez.
te bu srra binaendir ki, icz- Kurn ve mucizt-
Ahmediyedeki irt- gaybiyeyi, husus bir iaret telkki
ve itikad etmiiz. Ve bir imdad- husus ve muannidlere
kar kendini gsterecek bir inyet-i hssa olduunu yakn
ettik ve srf lillh iin iln ettik. Kusur etmisek Allah
affetsin. min.

1
1. Ey Rabbimiz, unutur veya hataya der de bir kusur ilersek bizi onunla
hesaba ekme. Bakara Sresi, 2:286.
Szlerin tebyizinde kymettar hizmeti sebkat eden
Muallim Ahmed Galibin fkrasdr.
Elde Kurn gibi burhan- hakikatvarken,
Mnkiri ilzam iin gnlme sklet mi gelir?
Szn zdr, ey can, tekellf deil.
Ledn ilminin zbde-i pkidir
Bu, smmettedarik tasannuf deil.
Bu bir hikmet-i nur-u irfandr
Ki ehvve lv ve tefelsf deil.
Mzekk-i nesve musaff-i ruh,
Mrebb-i dildir, tasavvuf deil.
O Szler btn marifetemsidir,
Szm dorudur, bir teellf deil.
in nurudur, lfza akseylemi,
Bir iki satrda teradf deil.
Mutabk lfzlar birbirine,
Bu asla tasannu, tesadf deil.
Dizilmi nizamla btn hareri,
Tevafuktur, asla tehalf deil.
Bu bir cilve-i srr- iczdr
Ki Kurndandr, tecevvf deil.
Bu hsn- tesadfgzeldir, gzel,
Bu babda ne dense tezauf deil.
Said-i Bedizzaman- Nurs
Beyan beddir, taattuf deil.
Tesellye ermemi elinde kalem,
Eder arz- ddar, taharrf deil.
Tevafuk, sznde ona ok mudur?
Tefevvuk onun iin teerrf deil.
sabet buna savb- Haktan gelir,
Bu kast deildir, tasarruf deil.
Bunu grmeyen bed nazarlar iin,
Telehhf derim ben, teessf deil.
Ki var mnev hayretim galiben,
Beyanm bu yolda tazarruf deil.
ok ite Hakonu muvaffak ede,
Tevafuk makam- tevakkuf deil.
Ahmed Galib
(Rahmetullahi Aleyh)
MerhumBinba Asm Beyin fkrasdr.
Kasem ederim, dorudur sz zyle beraber,
Bu hakikati kabul ve tasdiketmeyen bedmyeler,
Kalr dalletve vdi-i hsranda nice seneler.
Bunlar iradedip kurtarmaktr hner,
Hidayeterise eer, o vakit boyun eer.
Cmlenin slahn niyaz edip Hlka yalvaralm,
Hep envr- Kurniyeolan Szleri okuyup anlatalm,
Bu yolda bizler de feyzalp dilad olalm,
Feny bekya tebdilde rza-y Brye kavualm.
Sad-hezar tahsine lyk bbah fkra-i Galib,
Bu hakikatleri sylemekle olur phesiz galib.
Binba Asm
(Rahmetullahi Aleyh)
Sekizinci Risale olan
Sekizinci Mesele
u Mesele, alt sualin cevab olup Sekiz Nktedir.
BRNC NKTE
Bir dest-i inyetaltnda hizmet-i Kurniyede istihdam
edildiimize dir ok env- irt- gaybiyeyi hissettik ve
bazlarn gsterdik. imdi o irtn bir yenisi daha udur
ki:
EkserSzlerde tevafukat- gaybiye var.
HAYE-1
Ezcmle,
Resul-i Ekrem kelimesinde ve Aleyhissalt Vesselm
ibaresinde ve Kurn lfz- mbarekesinde bir nevi cilve-i
icz temessl ettiine bir iaret var. rt- gaybiye, ne
kadar gizli ve zayf da olsa, hizmetin makbuliyetine ve
meselelerin hakkaniyetine dellet ettii iin, bence ok
ehemmiyetlidir ve ok kuvvetlidir. Hem gururumu krar ve
srf bir tercman olduumu katiyen bana gsterdi. Hem
hi medar- iftihar benim iin birey brakmyor; yalnz
medar- kran olan eyleri gsteriyor. Hem madem
Kurna aittir ve icz- Kurn hesabna geiyor ve katiyen
cz- ihtiyarmiz karmyor ve hizmette tembellik edenleri
tevik ediyor ve risalenin hak olduuna kanaat veriyor ve
bizlere bir nevi ikram- lhdir ve izhar tahdis-i nimettir
ve akl gzne inmi mtemerridleri iskt ediyor; elbette
izhar lzmdr, inaallah zararszdr.
Haiye-1 Tevafukat ise, ittifaka iarettir. ttifak ise, ittihada emredir, vahdete
almettir. Vahdet ise, tevhidi gsterir. Tevhid ise, Kurnn drt esasndan en
byk esasdr.
te, u irt- gaybiyenin birisi de udur ki:
Cenb- Hak, keml-i rahmet ve kereminden, Kurna
ve imana hizmetle megul olan bizleri tevik ve
kulbumuzu tatmin iin, bir ikram- Rabbn ve bir ihsan-
lh suretinde hizmetimizin makbuliyetine almet ve
yazdmz hak olduuna iaret-i gaybiye nevinden, btn
risalelerimizde ve bilhassa Mucizt- Ahmediye ve cz-
Kurn ve Pencereler risalelerinde, tevafukat- gaybiye
nevinde bir letfet ihsan etmitir. Yani, bir sahifede, misil
olarak gelen kelimeleri birbirine baktryor. Bunda bir
iaret-i gaybiye veriliyor ki, Bir irade-i gayb ile tanzim
edilir. htiyarnza ve uurunuza gvenmeyiniz. htiyarnzn
haberi olmadan ve uurunuz yetimeden harika naklar ve
intizamlar yaplyor.
Bahusus Mucizt- Ahmediye risalesinde lfz- Resul-i
Ekrem ve lafz- salvat bir yine hkmne geip, o
tevafukat- gaybiye iaretini sarih gsteriyor. Yeni, acem
bir mstensihin yazsnda, be sahife mstesna, mtebaki
iki yzden fazla salvat- erife birbirine mvazi olarak
bakyorlar. u tevafukat ise, uursuz yalnz on adette bir iki
tevafuka sebep olabilen tesadfn ii olmad gibi,
sanatta maharetsiz, yalnz mnya hasr- nazar ederek,
gayet sratle, bir bir iki saatte otuz krk sahifeyi telif eden
ve kendi yazmayan ve yazdran benim gibi bir biarenin
dn dahi elbette deildir.
te, alt sene sonra, yine Kurnn iradyla ve rtl-
czolan tefsirin dokuz nn tevafuk suretiyle gelen
iradyla, sonra muttali olmuum. Mstensihler ise, benden
iittikleri vakit hayret iinde hayrette kaldlar. Nasl ki lfz-
Resul-i Ekrem ve lfz- salvat, On Dokuzuncu Mektupta,
mucizt- Ahmediyenin bir nevinin bir nevi kk yinesi
hkmne geti. yle de, Yirmi Beinci Sz olan icz-
Kurnda ve On Dokuzuncu Mektubun On Sekizinci
aretinde lfz- Kurn dahi, krk tabakadan, yalnz gzne
itimad eden tabakasna kar, bir nevi mucizt-
Kurniyenin, o nevin krk cznden bir cz tevafukat-
gaybiye suretinde btn risalelerde tecell etmekle
beraber, o czn krk cznden bir cz, lfz- Kurn
iinde tezahr etmi. yle ki:
Yirmi Beinci Szde ve On Dokuzuncu Mektubun On
Sekizinci aretinde, yz defa Kurnlfz tekerrr etmi.
Pek nadir olarak bir iki kelime hari kalm; mtebakisi
btn birbirine bakyor. te, mesel, kinci uann krk
nc sahifesinde yedi Kurn lfz var, birbirine bakyor.
Ve sahife elli altda sekizi birbirine bakyor; yalnz
dokuzuncu mstesna kalm. te u, imdi gzmzn
nnde, altm dokuzuncu sahifedeki be lfz- Kurn
birbirine bakyor. Ve hkez... Btn sahifelerde gelen
mkerrer lfz- Kurn birbirine bakyor. Pek nadir olarak,
be alt taneden bir tane hari kalyor. Sair tevafukat ise,
ite gzmzn nnde, sahife otuz te, on be adet
lfz var; on drd birbirine bakyor. Hem gzmzn
nnde u sahifede dokuz iman lfz var, birbirine bakyor;
yalnz birisi, mstensihin fasla vermesiyle az inhiraf etmi.
Hem u gzmzn nndeki sahifede iki mahbub var; biri
nc satrda, biri onbeinci satrdadr, keml-i mizanla
birbirine bakyor. Onlarn ortasnda drt ak dizilmi,
birbirine bakyorlar. Daha sair tevafukat- gaybiye bunlara
kyas edilsin.
Hangi mstensih olursa olsun, satrlar, sahifeleri ne
ekilde olursa olsun, alkllihal, bu tevafukat- gaybiye
yle bir derecede var ki, phe brakmyor ki, ne tesadfn
ii ve ne de mellin ve mstensihlerin dndr.
Fakat baz hatta daha ziyade tevafukat gze arpyor.
Demek, u risalelere mahsus bir hatt- hakik vardr;
bazlar o hatta yaknlayor. Gariptendir ki, en mahir
mstensihlerin deil, belki acemlerin yazlarnda daha
ziyade grlr. Bundan anlalyor ki, Kurnn bir nevi
tefsiri olan Szlerdeki hner ve zarafet ve meziyet
kimsenin deil, belki muntazam, gzel hakaik-i
Kurniyenin mbarek kametlerine yakacak mevzun,
muntazam slp libaslar, kimsenin ihtiyar ve uuruyla
biilmez ve kesilmez. Belki onlarn vcududur ki yle ister;
ve bir dest-i gaybdir ki o kamete gre keser, bier, giydirir.
Biz ise, iinde bir tercman, bir hizmetkrz.
KNC NKTE
Eer denilse: u tevafukat- gaybiyeeer bir meziyet-i
belat olsayd, Kurn- Mucizl-Beyan belatlerin
envndan en ileride olduu gibi, bu nevide de en ileri
olmak lzm gelirdi. Eer bir meziyet-i belat deil; neden
byk bir ikrm- lh sayyorsunuz? Hem hangi kitap
olursa olsun, bu nevi tesadfat iinde ok bulunabilir.
Elcevap: Kurn- Hakm
1

srryla, her zamanda bir milyondan fazla
hafzlarn kalbinde mnen yazdrmak lzm geldii iin,
hfz ok ikl edecek ve hafzlar ok azaltacak olan u
nevi tevafukat- mteabihe, Kurn- Hakmde ok ileri
gitmemitir. Ehl-i hfza, rahmet iinde mutabk-
mukteza-y hal bir mnev belati, bu meziyet-i belatin
terkiyle yapmtr: ok defa ksa kesmekle ok uzun
mnlar ifade etmesi gibi. Hem u tevafukat belat
olmasa da, madem iinde eser-i kast ve uur grnr. Kast
ve uur ise, bilmahede ve bilitiraf, mellif ve
mstensihlerin deil, elbette bir dest-i gaybnin
tanzimiyledir. Ve o dest-i gaybnin bu tarz mdahalesi ise,
almet-i kabuldr ve rzaya emredir. Ve bu emre de
remzeder ki, yazlan hakikatler kusursuzdur, hak bir surette
gsterilmitir.
1. phesiz ki zikri (vahyi, Kurn) Biz indirdik ve onu koruyacak olan da
Biziz. Hicr Sresi, 15:9.
Ama sair kitaplarda u nevi tevafukat bulunuu tesadfe
verilebilir. Fakat u risalelerdeki uurlu tevafukat-
gaybiyeyi, btn gren zatlarn ittifakyla, uursuz tesadfe
havale edilemez. Ve verilmesine imkn verilmiyor. Hatt
en mhim iki mstensih ve bizler, deil ki bir risalenin
umumunda, birtek sayfa kanaat verir ki, tesadf karamaz,
haddi deildir. nk misil olarak iki- kelime bulunur.
Birbirine bakar yle bir vaziyette ki, zahiren bir kast irae
ediyor.
Mesel, imdi bakyoruz, u sayfada yalfz, defa
tekerrr etmi. yle bir vaziyette birbirine bakyor ki,
phe brakmaz ki, bir tanzim-i gaybdir.
Hem imdi baktmz u sayfada, yalnz alt
hznkelimesi var. O alt hzn, satrda yle ltif iki
kavsi tekil etmi ki, neeli bir hzn grene verir.
Hem iret-i gaybiyeolmak iin, baka hibir kitapta
bulunmamak lzm gelmez. Mesel, nasl ki, belat-i
Kurniye derece-i icza vasl olduu iin, bir mucize-i
Risalet olduu halde, sair ehl-i belatn umum
kitaplarnda, derecatlarna gre belat vardr. Onlarda
belat bulunmas, icz- Kurna mn olamaz.
yle de icz- Kurnn yzer ksmndan bir ksmnn
cilvesi, bir nevi ikram- lh nevinden, Kurnn bir nevi
tefsiri olan Szlerde, hakaik-i Kurniyenin hsn-
intizamna iareten grnp tecell etmesine, sair
kitaplarda tevafukatn bulunmas zarar vermez. nk o
dereceye yetimezler. nk Szlerdeki o nevi tevafukat o
dereceye gelmi ki, dikkat edenlere kat kanaat verir ki,
beerin dn deil ve ihtiyaryla da olmamtr. Belki
nak bir nevi Kurn icznn, glgesinin glgesi, kendi
tefsirinin yinesinde, bir nevi ikram- lh suretinde
temessl ediyor.
1
NC NKTE


2


3
1. Rahmn ve Rahm olan Allahn adyla. Allaha hamd olsun. Bu Rabbimin
ihsndr.
2. Hibir ey yoktur ki Onu vp Onu tesbih etmesin. sr Sresi, 17:44.
3. Allahn selm sizin, anne ve babanzn, kardelerinizin, Kurn dersindeki
arkadalarnzn zerine olsun.
Aziz kardeim,
Evvela: Kardeimiz Abdlmecidin, Yirmi Altnc
Mektubun nc Mebhasn, lzumsuz bir ihtiyata binaen
ziyade grmesini, sen de onun ziyadesini ziyade
grmekliin beni ziyade sevindirdi.


1
diyen ve Kurnn takdirine mazharolan Hazret-i
brahimin (a.s.) ittibna mkellef olduumuza iaret eden
2
srrna mazhar olduumuzu
bilmeliyiz.
1. Siz Allaha ortak komaktan korkmazken, ben mi sizin ortak
kotuklarnzdan korkacam? Enm Sresi, 6:81.
2. Btl dinlerden uzak, brahimin slm dinine uy!
Saniyen: Bana kar umumen dost bir ehir ahalisinden
bir mft, sath bir nazarla, vh baz tenkidt, Onuncu
Szn teferruat ksmna etmi diye Abdlmecid yazyor.
Abdlmecidin ona verdii cevaplar, iki yer mstesna,
mtebkisi kdir. Fakat iki yerde, o da o zatn sath
sualine, sath olarak cevap vermi:
Birincisi: O zt demi ki: Onuncu Szn Hakikatleri
mnkirlere kar deil. nk sft ve esm-i lhiyeye
bin edilmi. Abdlmecidcevabnda diyor ki: Mnkirleri
Hakikatlerden evvelki drt aretle imana getirmi, ikrar
ettirmi. Sonra Hakikatleri dinlettiriyor melinde cevap
vermi. Hakik cevab udur ki:
Herbir Hakikat, eyi birden ispat ediyor: Hem
Vcibl-Vcudun vcudunu, hem esmve sftn; sonra
hari onlara bina edip, ispat ediyor. En muannid
mnkirden, t en hlis bir mmine kadar herkes, her
Hakikatten hissesini alabilir. nk, Hakikatlerde,
mevcudata, sra nazar eviriyor. Der ki:
Bunlarda muntazamef al var. Muntazam il ise filsiz
olmaz. yleyse bir fili var. ntizam ve mizanla o fil i
grd iin, hakm ve dil olmak lzm gelir. Madem
hakmdir; abes ileri yapmaz. Madem adaletle i gryor;
hukuklar zayi etmez. yleyse bir mecma- ekber, bir
mahkeme-i kbr olacak.
te Hakikatler, bu tarzda ie girimiler. Mcmelolduu
iin, dvy birden ispat ediyorlar. Sath nazar fark
edemiyor. Zaten o mcmel Hakikatlerin her birisi, baka
risaleler ve Szlerde keml-i izahla tafsil edilmi.
Abdlmecidin ikinci nks cevab udur ki:
O zatn yanl sualine mmt edip, yanln kabul
ettii iin, yanl etmi. nk Onuncu Szn Haiyesinde,
sm-i zam, yalnz her ismin bir mertebesinden ibaret
olduu zikredilmemi. Belki ok yerlerde demiiz: sm-i
zamdan ve her ismin zam mertebesinden tezahr eder.
sm-i zam ispat etmekle beraber, her ismin bir mertebe-i
zam var ki, Resul-i Ekrem (a.s.m.) bunlara mazhar olduu
gibi, har-i zam da onlara bakyor. Mesel ism-i Hlk
mertibi, benim Hlkmdan tut, t Hlk- Kll-i eye
kadar olan mertebe-i zama kadar mertibi var.
O pheli zatn, her ismin bir mertebe-i zam olduunu
tezyif etmek niyetiyle, Mutasavvfa-i mtefelsife kridir
demi. Halbuki, bata mam- zam, mam- Gazl,
Celleddin-i Syt, mam- Rabbn, h- Geyln gibi
sddkn-i muhakkkn, sm-i zam ayr ayr grmler.
mam- zam demi: el-Adl, el-Hakem ism-i zamdr, ve
hkez. Her neyse, bu mesele bu kadar yeter.
O zatn sath ilimesinden cihetle memnun oldum:
Birincisi: Tenkit etmek istedii halde, edemedii iin
gsteriyor ki, Onuncu Szn hakaiki, kabil-i tenkit deildir.
Olsa olsa, teferruat kabilinden baz ibarelerine iliebilir.
kincisi: naallahl bir zek ve gayreti bulunan
Abdlmecidi gayrete getirdi. Hulsiye yakacak alkan,
mteyakkz bir arkada oldu.
ncs: O zt mteridir ki ilimi. Mteri olmayan
lkayt kalr. naallah ileride tam istifade edecek.
Bu nktenin bir gzel melini ya sen, ya Abdlmecid
kaleme alp, benim selmmla, memnuniyetimle beraber, o
zata gnderebilirsiniz.
Mahallenizin imam Hafz mer Efendiye selm et ve
de ki, ben onu kabul ettim.Talebelik artlarn da ona
syle. Pederiniz ve Fethi Bey ve HocaAbdurrahman Szleri
cidd dinlemeleri beni ok mesrur ediyor. Ben onlara dua
ediyorum. Onlar da bana dua etsinler. Seyd namndaki
zt, pederinizin intisap ettii zt deil, ondan evvel gelmi
itihar etmi mhim bir zattr. Bata Sabri, Sleyman,
Tevk btn ihvanlar size selm ediyorlar.
DRDNC NKTE
Be alt suali tazammun eden birinci sualinizde,
Meydan- hare cemve keyyet nasl; ve ryan m
olacak? Ve dostlarla grmek iin ve Resul-i Ekrem
Aleyhissalt Vesselm efaat iin nasl bulacaz? Hadsiz
insanlarla birtek zt nasl grecek? Ehl-i Cennet ve
Cehennemin libaslar nasl olacak? Ve bize kim yol
gsterecek? diyorsunuz.
Elcevap: u sualin cevab, gayet mkemmel ve vzh
olarak, ktb- ehdisiyede vardr. Merep ve mesleimize
ait, yalnz bir iki nkteyi syleyeceiz. yle ki:
Evvel: Bir Mektupta, meydan- hair, kre-i arzn
medar- senevsinde olduunu ve kre-i arz, imdiden
mnev mahsultn o meydann elvahlarna gnderdii
gibi, senev hareketiyle, bir daire-i vcudun temessl ve o
daire-i vcudun mahsultyla, bir meydan- harin
teekklne bir mebde olduu ve kre-i arz denilen u
sene-i Rabbniyenin merkezindeki Cehennem-i Sury
Cehennem-i Kbrya boaltt gibi, sekenesini de
meydan- hare boaltaca beyan edilmitir.
Saniyen: Onuncu ve Yirmi Dokuzuncu Szler bata
olarak sair Szlerde, gayet kat bir surette, o harin,
meydanyla beraber vcudu kat olarak ispat edilmitir.
Salisen: Grmek ise, On Altnc Szde ve Otuz Bir ve
Otuz kide katiyen ispat edilmitir ki, bir zt, nuraniyet
srryla, bir dakikada binler yerde bulunup milyonlar
adamlarla grebilir.
Rabian: Cenb- Hak, insandan baka zruh mahlkatna
ftr birer libas giydirdii gibi, meydan- hairde sun
libaslardan ryan olarak, fakat ftr bir libas giydirmesi,
ism-i Hakm muktezasdr. Dnyada sun libasn hikmeti,
yalnz souk ve scaktan muhafaza ve ziynet ve setr-i
avrete mnhasr deildir. Belki mhim bir hikmeti, insann
sair nevilerdeki tasarruf ve mnasebetine ve
kumandanlna iaret eden bir hriste ve bir liste
hkmndedir. Yoksa, kolay ve ucuz, ftr bir libas
giydirebilirdi. nk bu hikmet olmazsa, muhtelif
paavralar vcuduna sarp giyen insan, uurlu hayvntn
nazarnda ve onlara nisbeten bir maskara olur, mnen
onlar gldrr. Meydan- hairde o hikmet ve mnasebet
yok; o liste de olmamas lzm gelir.
Hamisen: Rehber ise, senin gibi Kurnn nuru altna
girenlere, Kurndr. lerin, larn, lerin balarna
bak, anla ki, Kurn ne kadar makbul bir efaati, ne kadar
doru bir rehber, ne kadar kuds bir nur olduunu gr.
Sadisen: Ehl-i Cennet ve ehl-i Cehennemin libaslar ise,
Yirmi Sekizinci Szde hurilerin yetmi hulle giymesine dair
beyan edilen dstur burada da cridir. yle ki:
Ehl-i Cennet olan bir insan, Cennetin her nevinden her
vakit istifade etmek, elbette arzu eder. Cennetin gayet
muhtelif env- mehsini var; her vakit btn Cennetin
envyla mbaeret eder. yle ise, Cennetin mehsininin
nmunelerini, kk bir mikyasta, kendine ve hurilerine
giydirir; kendisi ve hurileri birer kk cennet hkmne
geer. Nasl ki bir insan, bir memlekette mnteir bulunan
iekler envn, nmunegh kk bir bahesinde cem
eder; ve bir dkknc, btn mallarndaki nmuneleri bir
listede cem eder; ve bir insan, tasarruf ettii ve hkmettii
ve mnasebettar olduu env- mahlkatn nmunelerini
kendine bir elbise ve bir levazmat- beytiye yapyor. yle
de, ehl-i Cennet olan bir insan, hususan btn duygularyla
ve cihazat- mneviyesiyle ubdiyet etmi ve Cennetin
lezizine istihkak kesb etmise, herbir duygusunu memnun
edecek, herbir cihazatn okayacak, herbir letini
zevklendirecek bir tarzda, Cennetin herbir nevinden birer
mehsini gsterecek bir tarz- libas, kendilerine ve
hurilerine, rahmet-i lhiye tarafndan giydirilecek. Ve o
mteaddit hulleler bir cinsten, bir neviden olmadna
delil, u mealdeki hadstir ki:
Huriler yetmi hulle giydikleri halde, bacaklarndaki
ilikleri grnr, setretmiyor.
1
Demek, en stndeki hulleden, t en alttaki hulleye
kadar, ayr ayr mehsinle, ayr ayr tarzda hissiyt ve
duygular zevklendirecek, memnun edecek mertebeler var.
Ehl-i Cehennem ise, nasl ki dnyada gzyle, kulayla,
kalbiyle, eliyle, aklyla, ve hkez, btn cihazatyla
gnahlar ilemi; elbette Cehennemde onlara gre elem
verecek, azap ektirecek ve kk bir cehennem hkmne
gelecek muhteliflcins paralardan yaplm elbise
giydirilmek, hikmete ve adalete mna grnmyor.
1. Buhar,Bed'u'l-Halk: 8; Tirmiz, Kymet: 60; Cennet: 5; Drm, Rikk: 108;
Msned, 2:345, 3:16.
BENC NKTE
Sual ediyorsunuz ki: Zaman- fetrette Resul-i Ekrem
Aleyhissalt Vesselmn ecdad bir din ile mtedeyyin
miydiler?
Elcevap: Hazret-i brahim Aleyhisselmn, bilhare
gaet ve mnev zulmat perdeleri altnda kalan ve husus
baz insanlarda cereyan eden bakiye-i dini ile mtedeyyin
olduuna rivyat vardr.
1
Elbette Hazret-i brahim
Aleyhisselmdan gelen ve Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselm netice veren bir silsile-i nuraniyeyi tekil eden
efrad, elbette din-i hak nurundan lkayt kalmamlar ve
zulmat- kfre malp olmamlar. Fakat zaman- fetrette,
2
srryla, ehl-i fetret,
ehl-i necattrlar. Bilittifak, teferruattaki hatatlarndan
muahazeleri yoktur. mam- ve mam- Earce, kfre
de girse, usul-i imande bulunmazsa, yine ehl-i necattr.
nk teklif-i lh irsal ile olur ve irsal dahi ttla ile teklif
takarrur eder. Madem gaet ve mrur-u zaman, enbiya-y
slifenin dinlerini setretmi; o ehl-i fetret zamanna hccet
olamaz. taat etse sevap grr; etmezse azap grmez.
nk mahf kald iin hccet olamaz.
1. Nebhn, Hccetllhi alel-lemn, s. 414.
1. Peygamber gndermedike Biz kimseye azap edici deiliz. sr Sresi,
17:15.
ALTINCI NKTE
Dersiniz ki: Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselmn
ecdadlarndan neb gelmi midir?
Elcevap: Hazret-i smailAleyhisselmdan sonra bir
nass- kat yoktur. Ecdadlarndan olmayan, yalnz Hlid
ibni Sinan
1
ve Hanzele
2
namnda iki neb gelmitir. Fakat
ecdad- Nebden, Kb ibni Leyin mehur ve sarih ve
tansis tarzndaki bu iiri ki,


3
demesi, mucizekrneve nbvvettrne bir sze
benzer.
mam- Rabbn, hem delile, hem kefe istinadendemi
ki: Hindistanda ok nebler gelmitir. Fakat bazlarnn ya
hi mmeti olmam; veyahut mahdut birka adama
mnhasr kald iin itihar bulmamlar, veyahut neb
ismi verilmemi.
4
1. bni Sad, el-Tabaktl-Kbr, 1:296; bni Hacer, el-sbe, 1:466; bni Esir,
Esdl-be, 2:99.
2. bni Kesr, el-Bidye, 1:212-213; Zirikl, el-Alm, 2:286.
3. Fceten Muhammedn-Nebigelecek, doru haberleri verecek. Eb
Nuaym, Delln-Nbvve, 1:90; bni Kesr, el-Bidaye, 2:227.
4. mam Rabbn, el-Mektbt, 1:239 (259. Mektup).
te, mamn bu dsturuna binaen, ecdad- Nebden bu
nevi neblerin bulunmas mmkn...
YEDNC NKTE
Diyorsunuz ki: Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselmn peder ve valideleri ve ceddi Abdlmuttalibin
imanlar hakknda akv ve esahh olan haber hangisidir?
Elcevap: Yeni Saidon senedir yannda baka kitaplar
bulundurmuyor, Bana Kurn yeter diyor. Byle teferruat
mesilinde, btn ktb- ehdisi tetkik edip en akvsn
yazmaya vaktim msaade etmiyor. Yalnz bu kadar derim
ki: Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselmn peder ve
valideleri ehl-i necattr ve ehl-i Cennettir ve ehl-i imandr.
1
Cenb- Hak, Habib-i Ekreminin mbarek kalbini ve o
kalbin tad ferzendne efkatini elbette rencide etmez.
Eer denilse: Madem yledir; neden onlar Resul-i
Ekrem Aleyhissalt Vesselma imana muvaffak
olamadlar? Neden bisetine yetiemediler?
Elcevap: Cenb- Hak, Habib-i Ekreminin peder ve
validesini, kendi keremiyle, Resul-i Ekrem Aleyhissalt
Vesselmn ferzendne hissini memnun etmek iin,
valideynini minnet altnda bulundurmuyor. Valideynlik
mertebesinden mnev evlt mertebesine getirmemek iin,
hlis kendi minnet-i rububiyeti altna alp onlar mesut
etmek ve Habib-i Ekremini de memnun etmeklii rahmeti
iktiza etmi ki, valideynini ve ceddini, ona zhir mmet
etmemi. Fakat mmetin meziyetini, faziletini, saadetini
onlara ihsan etmitir. Evet, li bir mirin yzba
rtbesinde olan pederi, huzuruna girmesi, birbirine zt iki
hissin taht- tesirinde bulunur. Padiah, o mir olan yaver-i
ekremine merhameten, pederini onun maiyetine vermiyor.
1. Nebhn, Hccetullahi alel-lemn, s. 412-414; Suyt, er-Resilut-
Tisaiinde (et-Tazm vel-Minne f Enne Ebevey Raslillah (a.s.m.)l-Cenne),
s. 133-189, Tahkk: Dr. M. Izzuddn es-Sad. Beyrut, 19882. Bsk.
SEKZNC NKTE
Diyorsunuz ki: Amcas Ebu Talibin iman hakknda
esah nedir?
Elcevap: Ehl-i teeyyu, imanna kail; Ehl-i Snnetin
eksersi imanna kail deiller. Fakat benim kalbime gelen
budur ki:
Ebu Talib, Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselmn
risaletini deil, ahsn, ztn gayet cidd severdi. Onun o
gayet cidd, o ahs efkati ve muhabbeti, elbette zayie
gitmeyecektir. Evet, cidd bir surette Cenb- Hakkn
Habib-i Ekremini sevmi ve himaye etmi ve taraftarlk
gstermi olan Ebu Talibin, inkra ve inada deil, belki
hicab ve asabiyet-i kavmiye gibi hissiyata binaen makbul
bir iman getirmemesi zerine, Cehenneme gitse de, yine
Cehennem iinde bir nevi husus cenneti, onun hasenatna
mkfaten halk edebilir. Kta baz yerde bahar halk ettii
ve zindanda, uykuvastasyla, baz adamlara zindan saraya
evirdii gibi, husus cehennemi, husus bir nevi cennete
evirebilir.

1

2


3
1. Gerek ilim Allah katndadr.
2. Gayb Allahtan bakas bilemez.
3. Seni her trl noksandan tenzih ederiz. Senin bize rettiinden
bakabilgimiz yoktur. Muhakkak ki Sen, ilmi ve hikmeti hereyi kuatan Alm-i
Hakmsin. Bakara Sresi, 2:32.
Yirmi Dokuzuncu
Mektup
Yirmi Dokuzuncu Mektup Dokuz Ksmdr. Bu ksm Birinci
Ksmdr, Dokuz Nktedir.

1
Aziz, sddkkardeim ve hizmet-i Kurniyede pek cidd
bir arkadam,
Bu defaki mektubunda, vaktim ve halim msaade
etmedii mhim bir meseleye dair cevap istiyorsun.
Kardeim, bu sene, elhamd lillh, risaleleri yazanlar
pek oalm. kinci tashih bana geliyor. Sabahtan akama
kadar sratli bir tarzda meguloluyorum; ok mhim
ilerim de geri kalyor. Ve bu vazifeyi daha azm
gryorum. Hususan aban ve Ramazanda, akldan ziyade
kalb hissedardr, ruh hareket eder. u mesele-i azmeyi
baka vakte tlik edip, ne vakit Cenb- Hakkn
rahmetinden kalbe snuhat gelse, tedricen size yazlr.
imdilik nkteyi
HAYE-1
beyan edeceim.
1. Rahmn ve Rahm olan Allahn adyla. Hibir ey yoktur ki Onu hamd ile
tesbih etmesin.
Haiye-1 Bilhare dokuz nkteye tamamlanmtr.
BRNC NKTE
Kurn- Hakmin esrar bilinmiyor; mfessirler
hakikatini anlamamlar diye beyan olunan krin iki yz
var. Ve onu diyen, iki taifedir.
Birincisi: Ehl-i hak ve ehl-i tetkiktir. Derler ki: Kurn
bitmez ve tkenmez bir hazinedir. Her asr, nusus ve
muhkemtn teslim ve kabul ile beraber, tetimmat
kabilinden, hakaik-i hayesinden dahi hissesini alr,
bakasnn gizli kalm hissesine ilimez.
Evet, zaman getike Kurn- Hakmin daha ziyade
hakaiki inkiaf eder demektir. Yoksah ve kell
Selef-i Slihnin beyan ettikleri hakaik-i zhiriye-i
Kurniyeye phe getirmek deil. nk onlara iman
lzmdr. Onlar nasstr, katdir, esastrlar, temeldirler.
Kurn
1
fermanyla, mns vzh
olduunu bildirir. Batan baa hitab- lh o mnlar
zerine dner, takviye eder, bedhet derecesine getirir. O
mensus mnlar kabul etmemektenh smme
hCenb- Hakk tekzip ve Hazret-i Risaletin fehmini
tezyif etmek kar.
1. Bu Kurnn lisan ap ak bir Arapadr. Nahl Sresi, 16:103.
Demek, man-i menssa, mteselsilen menba-
Risaletten alnmtr. Hatt bni Cerr-i Taber, btn
man-i Kurn, muanan senetle mteselsilen menba-
Risalete sal etmi ve o tarzda, mhim ve byk tefsirini
yazm.
kinci taife: Ya aklsz bir dosttur, ka yapaym derken
gz karyor; veya eytan akll bir dmandr ki, ahkm-
slmiye ve hakaik-i imaniyeye kar gelmek istiyor.
Kurn- Hakminsenin tabirinlebirer polat kalesi
hkmnde olan surlu sreleri iinde yol bulmak istiyor.
Bylelerhhakaik-i imaniye ve Kurniyeye phe
ras etmek iin bu nevi szleri ia ediyorlar.
KNC NKTE
Cenb- HakKurnda ok eylere kasem etmi.
Kasemt- Kurniyede ok byk nkteler var, ok srlar
var.
Mesel,
1
daki kasem, On Birinci
Szdeki muhteem temsilin esasna iaret eder; kinat bir
saray ve bir ehir suretinde gsterir.
Hem
2
deki kasemle, iczt-
Kurniyenin kudsiyetini ve ona kasem edilecek bir
derece-i hrmette olduunu ihtar eder.

3


4
deki kasem, yldzlarn sukutuyla, vahye phe ras
etmemek iin cin ve eytanlarn gayb haberlerden
kesilmelerine almet olduuna iaret etmekle beraber,
yldzlar dehetli azametleriyle ve keml-i intizamla
yerlerine yerletirmek ve seyyaratlar hayret-engiz bir
surette dndrmekteki azamet-i kudret ve keml-i hikmeti,
o kasemle ihtar ediyor.

5

6
deki kasemde, havann
temevvct ve tasrift iinde mhim hikmetleri ihtar
etmek iin, rzgrlara memur melikelere kasemle nazar-
dikkati celb ediyor ki, tesadf zannolunan unsurlar, ok
nazik hikmetleri ve ehemmiyetli vazifeleri gryorlar.
Ve hkez, herbir mevkiin, ayr ayr nktesi ve faidesi
vardr. Vakit msait olmad iin, yalnz icmlen
7

kasemindeki ok nktelerinden bir nkteye iaret
edeceiz. yle ki:
1. Yemin olsun gnee ve aydnlna. ems Sresi, 91:1.
2. Ysin. Hikmetdolu Kurna yemin olsun. Ysin Sresi, 36:1-2.
3. Kayan yldza yemin olsun. Necm Sresi, 53:1.
4. Yemin ederim yldzlarn mevkilerine. Bu bir yemin ki, bilseniz, ne
byktr! Vka Sresi, 56:75-76.
5. Yemin olsun rzgra. Zriyt Sresi, 51:1.
6. Yemin olsun gnderilen meleklere. Mrselt Sresi, 77:1.
7. Yemin olsun incire ve zeytine. Tn Sresi, 95:1.
Cenb- Hak, tn ve zeytinle kasem vastasyla azamet-i
kudretini ve keml-i rahmetini ve byk nimetlerini ihtar
ederek, esfel-i sln tarafna giden insann yzn o
taraftan evirip, kr ve kir ve iman ve amel-i salih ile, t
l-y illiyyne kadar terakkiyt- mneviyeye mazhar
olabilmesine iaret ediyor. Nimetler iinde tn ve zeytinin
tahsisinin sebebi, o iki meyvenin ok mbarek ve n
olmas ve hilkatlerinde de medar- dikkat ve nimet ok
eyler bulunmasdr. nk, hayat- itimaiye ve ticariye ve
tenviriye ve gda-y insaniye iin zeytin en byk bir esas
tekil ettii gibi; incirin hilkati, zerre gibi bir ekirdekte
koca incir aacnn cihazatn saklayp derc etmek gibi bir
harika mucize-i kudreti gsterdii gibi, taamnda,
menfaatinde ve ekser meyvelere muhalif olarak
devamnda ve daha sair menindeki nimet-i lhiyeyi
kasemle hatra getiriyor. Buna mukbil, insan iman ve
amel-i salihe karmak ve esfel-i slne drmemek iin
bir ders veriyor.
NC NKTE
Srelerin balarndaki huruf-u mukattaa lh bir
ifredir; has abdine, onlarla baz iaret-i gaybiye veriyor. O
ifrenin miftah, o abd-i hastadr, hem onun veresesindedir.
Kurn- Hakm madem her zaman ve her taifeye hitap
ediyor; her asrn her tabakasnn hissesini cmi ok
mtenevvi vcuhlar, mnlar olabilir. Selef-i Slihn ise,
en hlis para onlarndr ki, beyan etmiler. Ehl-i velyet ve
tahkik, seyr slk- ruhaniyeye ait ok muamelt-
gaybiye irtn onlarda bulmular. rtl-cz
tefsirinde, el-Bakara Sresinin banda, icz- belat
noktasnda bir nebze onlardan bahsetmiiz; mracaat
edilsin.
DRDNC NKTE
Kurn- Hakmin hakik tercmesi kbil olmadn
Yirmi Beinci Sz ispat etmitir. Hem mnev iczndaki
ulviyet-i slp ise tercmeye gelmez. Mnev icznda
olan ulviyet-i slp cihetinden gelen zevk ve hakikati
beyan ve ifham etmek pek mkl. Fakat yolu gstermek
iin bir iki cihete iaret edeceiz. yle ki:
Kurn- Mucizl-Beyan,


1

2


3

4


5

6


7
gibi yetlerle, o derece harika bir ulviyet-i slp ve
iczkrne bir cemiyet iinde hallkyetin hakikatini
hayale tasvir ediyor, gsteriyor ki:
1. Gklerin ve yerin yaratl ile dillerinizin ve renklerinizin farkll da Onun
yetlerindendir. Rum Sresi, 30:22.
2. Gkler Onun kudretelinde drlmtr. Zmer Sresi, 39:67.
3. O sizi, annelerinizin karnnda, karanlk iinde, bir yaratltan dierine
evirerek yaratyor. Zmer Sresi, 39:6.
4. Gkleri ve yeri alt gnde yaratt. Arf Sresi, 7:54.
5. Allah, kii ile kalbi arasna girer. Enfl Sresi, 8:24.
6. Zerre kadar birey bile Ondan uzak kalamaz. Sebe Sresi, 34:3.
7. O geceyi gndze, gndz de geceye geirir. Gnllerde sakl olan
hakkyla bilen de Odur. Hadd Sresi, 57:6.
Sni-i lem olan u kinatn ustas, i banda olarak
ems ve kameri hangi ekile yerlerine akyorsa, ayn
ekile, ayn anda zerreleri yerlerine, mesel zhayatlarn
gzbebeklerinde yerletiriyor. Semvt hangi lyle,
hangi mnev letle tertip edip ayorsa, ayn anda,ayn
tertiple gzn perdelerini aar, yapar, tanzim eder,
yerletirir.Hem Sni-i Zlcell, mnev kudretin hangi
mnev ekiciyle yldzlar gklere akyorsa, ayn o
mnev ekile, beerin simasndaki hadsiz almet-i farika
noktalarn ve zhir ve btn duygularn yerlerine
nakediyor diye ifade eder.
Demek, o Sni-i Zlcell, i banda ilerini hem gze,
hem kulaa gstermek iin, yt- Kurniye ile, bir ekici
zerreye vuruyor; ayn yetin dier kelimesiyle, o ekici
emse vuruyor, merkezine akar gibi ulv slpla
vahdniyeti ayn- ehadiyet iinde ve nihayet celli nihayet
ceml iinde ve nihayet azameti nihayet haf iinde ve
nihayet vsati nihayet dikkat iinde ve nihayet hameti
nihayet rahmet iinde ve nihayet budiyeti nihayet kurbiyet
iinde gsterir. Muhal telkki edilen cem-i ezddn en uzak
mertebesini, vcip derecesindeki bir suretini ifade eder,
ispat edip gsterir. te bu tarz ifadesi ve slbudur ki, en
harika edipleri, belatine secde ettiriyor.
Hem mesel,


1
yetiyle, yle bir slb-u li ile saltanat-
rububiyetindeki hameti gsterir. yle ki:
1. Rum Sresi, 30:25.
Gkler ve zemin, iki mut kla hkmnde ve iki
muntazam ordu merkezi suretinde, tek bir emirle veya
boru gibi bir iaretle, o iki klada fen ve adem perdesinde
yatan mevcudat, o emre keml-i sratle ve itaatle
Lebbeyk deyip meydan- hair ve imtihana karlar.
te, hairve kyameti ne kadar mucizne bir slb-u li
ile ifade edip ve o dvnn iinde bir delil-i ikniye iaret
ediyor ki:
Bilmahede, nasl ki zeminin cevnde saklanm ve
lm hkmndeki tohumlar ve cevv-i semda, ademde ve
kre-i havaiyede dalm, saklanm katreler, nasl keml-i
intizam ve sratle harolup her baharda meydan- tecrbe
ve imtihana kyorlar; zeminde hububat, semda katarat
her vakit bir maher-nmun suretini alrlar. yle de, har-i
ekber dahi yle kolay zuhur eder. Madem bunu
gryorsunuz; onu dahi inkr edemezsiniz. Ve hkez... u
yetlere, sair yattaki derece-i belati kyas edebilirsiniz.
Acaba, u tarzdaki ytn hakik tercmesi mmkn
mdr? Elbette deildir. Olsa olsa, ya ksa bir mel-i icml
veya yetin her cmlesi iin be alt satr tefsir yazmak
lzm gelir.
BENC NKTE
Mesel, bir cmle-i Kurniyedir. Bunun en
ksa mns, ilm-i nahiv ve beyan kaidelerinin iktiza ettii
udur:



Yani, Ne kadar hamdve medih varsa, kimden gelse,
kime kar da olsa, ezelden ebede kadar hastr ve lyktr o
Zt- Vcibl-Vcuda ki, Allah denilir.
te, Ne kadar hamdvarsa el-i istiraktan kyor.
Her kimden gelse kayd ise, hamdmasdar olup fili
terk edildiinden, byle makamda umumiyeti ifade eder.
Hem mef ln terkinde, yine makam- hitbde klliyet
ve umumiyeti ifade ettii iin, her kime kar olsa kaydn
ifade ediyor.
Ezelden ebede kadar kayd ise, il cmlesinden ism
cmlesine intikal kaidesi sebat ve devama dellet ettii
iin, o mny ifade ediyor.
Has ve mstehak mnsn, lillhtaki lm- cer ifade
ediyor. nk o lm ihtisas ve istihkak iindir.
Zt- Vcibl-Vcud kayd ise, vcub-u vcud,
ulhiyetin lzm- zarursi ve Zt- Zlcelle kar bir
nvan- mlhaza olduundan, lfzullah sair esm ve sfta
cmiiyeti ve sm-i zam olduu itibaryla, dellet-i
iltizamiye ile dellet ettii gibi, Vcibl-Vcud nvanna
dahi o dellet-i iltizamiye ile dellet ediyor.
te, cmlesinin en ksa ve ulema-y
Arabiyece mttefekun aleyh bir mn-y zhirsi yle
olursa, baka bir lisana o icz ve kuvvetle nasl tercme
edilebilir?
Hem elsine-i lemiinde lisan- nahv, Arabden baka
birtek lisan var; o da hibir vakit Arap lisannn cmiiyetine
yetiemez. Acaba o cmi ve iczdrne olan lisan- nahv
ile mucizekrne bir surette ve her ciheti birden bilir, irade
eder bir ilm-i muhit iinde zuhur eden kelimt- Kurniye,
sair elsine-i terkibiye ve tasriye vastasyla, zihni cz,
uuru ksa, kri mevve, kalbi karanlkl baz insanlarn
kelimt- tercmiyesi nasl o mukaddes kelimat yerini
tutabilir? Hatt diyebilirim ve belki ispat edebilirim ki,
herbir harf-i Kurn, bir hakaik hazinesi hkmne geer;
bazan birtek harf, bir sahife kadar hakikatleri ders verir.
ALTINCI NKTE
Bu mny tenviriin, kendi bamdan gemi nurlu bir
hali ve hakikatli bir hayali sylyorum. yle ki:
Bir vakit
1
deki nun-u
mtekellim-i maalgayri dndm ve mtekellim-i vahde
sygasndan
2
sygasna intikalin sebebini kalbim
arad. Birden, namazdaki cemaatin fazileti ve srr, o
nundan inkiaf etti.
Grdm ki, namaz kldm o Bayezid Camiindeki
cemaatle itirakimi ve herbiri benim bir nevi efaatim
hkmne ve kraatimde izhar ettiim hkmlere ve
dvlara birer ahit ve birer meyyid grdm. Nks
ubdiyetimi, o cemaatin byk ve kesretli ibdt iinde
dergh- lhiyeye takdime cesaret geldi.
Birden, bir perde daha inkiaf etti. Yani, stanbulun
btn mescidleri ittisal peyd etti. O ehir, o Bayezid
Camii hkmne geti. Birden, onlarn dualarna ve
tasdiklerine mnen bir nevi mazhariyet hissettim.
Onda dahi, r-yi zemin mescidinde, Kbe-i Mkerreme
etrafnda dairev saar iinde kendimi grdm.
3

dedim, benim bu kadar efaatilerim var,
benim namazda sylediim herbir sz aynen sylyorlar,
tasdik ediyorlar.
Madem hayalen bu perde ald, Kbe-i Mkerreme
mihrap hkmne geti. Ben bu frsattan istifade ederek, o
saar ihad edip, tahiyyatta getirdiim

4
olan imann
tercmann mbarek Hacerl-Esvede tevdi edip emanet
brakyorum derken, birden bir vaziyet daha ald. Grdm
ki, dahil olduum cemaat daireye ayrld.
1. Ancak Sana kulluk eder, ancak Senden yardm isteriz. Ftiha Sresi, 1:5.
2. Kulluk ederiz.
3. Ezelden ebede her trl hamd ve vg, kr ve minnet, lemlerin rabbi
olan Allaha mahsustur. Ftih Sresi, 1:2.
4. ehadet ederim ki, Allahtan baka hibir ilh yoktur. Yine ehdet ederim
ki, Hz. Muhammed (a.s.m.) Allahn Resldr.
Birinci daire: R-yi zeminde mminler ve
muvahhidndeki cemaat-i uzm.
kinci daire: Baktm, umum mevcudat, bir salt-
kbrda, bir tesbiht- uzmda, her taife kendine mahsus
salvat ve tesbihatla megul bir cemaat iindeyim.
Vezif-i eya tabir edilen hidemt- mehude, onlarn
ubdiyetlerinin nvanlardr. O halde Allahu ekber deyip
hayretten bam edim, nefsime baktm:
nc bir daire iinde, hayret-engiz, zhiren ve
keyyeten kk, hakikaten ve vazifeten ve kemiyeten
byk, bir kk lemi grdm ki, zerrt- vcudiyemden
t havss- zhiriyeme kadar, taife taife vazife-i ubdiyetle
ve krniye ile megul bir cemaat grdm. Bu dairede,
kalbimdeki ltife-i Rabbniyem,
1

o cemaat namna diyor. Nasl, evvelki iki cemaatte
de lisanm o iki cemaat-i uzmy niyet ederek demiti.
Elhasl, nunu u cemaate iaret ediyor. te bu
halette iken, birden Kurn- Hakmin tercman ve
mbellii olan Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselmn,
Medine-i Mnevvere denilen mnev minberinde,
ahsiyet-i mneviyesi hametiyle temessl ederek,
2

hitabn, mnen herkes gibi ben de
iitip, o cemaatte herkes benim gibi ile
mukabele ediyor tahayyl ettim.
3

kaidesince, yle bir hakikat kre grnd ki:
1. Ancak Sana kulluk eder, ancak Senden yardm isteriz. Ftiha Sresi, 1:5.
2. Ey insanlar, Rabbinize kulluk edin. Bakara Sresi, 2:21.
3. Birey sabit olduunda, btn levazmatyla birlikte sabit olur.
Madem btn lemlerin Rabbi, insanlar muhatapittihaz
edip umum mevcudatla konuur; ve u Resul-i Ekrem
Aleyhissalt Vesselm, o hitab- izzeti, nev-i beere, belki
umum zruha ve zuura tebli ediyor. te, btn mazi ve
mstakbel, zaman- hazr hkmne geti; btn nev-i beer
bir mecliste, saar muhtelif bir cemaat eklinde olarak, o
hitap, o suretle onlara ediliyor.
O vakit, herbir yt- Kurniye, gayet hametli ve
vsatli bir makamdan, gayet kesretli ve muhtelif ve
ehemmiyetli muhatabndan, nihayetsiz azamet ve cell
sahibi Mtekellim-i Ezelden ve makam- mahbubiyet-i
uzm sahibi tercman- lianndan ald bir kuvvet-i
ulviyet, cezlet ve belat iinde, parlak, hem pek parlak
bir nur-u icz iinde grdm. O vakit, deil umum Kurn,
ya bir sre, yahut bir yet, belki herbir kelimesi birer
mucize hkmne geti.

1
dedim; o ayn- hakikat olan hayalden,
nununa girdiim gibi ktm ve anladm ki, Kurnn
deil yetleri, kelimeleri, belki nun-u gibi baz hareri
dahi mhim hakikatlerin nurlu anahtarlardr.
Kalb ve hayal, o nun-u den ktktan sonra, akl
karlarna kt, dedi: Ben de hisse isterim. Sizin gibi
uamam. Ayaklarm delildir, hccettir. Ayn-
2
ve

3
de, Mbud ve Msten olan Hlka giden yolu
gstermek lzmdr ki, sizinle gelebileyim.
1. man ve Kurn nurundan dolay Allaha hamd olsun.
2. Kulluk ederiz.
3. Yardm dileriz.
O vakit kalbe yle geldi ki:
O mtehayyir akla de: Bak, kinattaki btn mevcudata:
Zhayat olsun, cmid olsun, keml-i itaat ve intizamla
vazife suretinde ubdiyetleri var. Bir ksm, uursuz, hissiz
olduklar halde, gayet uurkrne, intizamperverneve
ubdiyetkrne vazife gryorlar. Demek bir Mbud-u
Bilhak ve bir mir-i Mutlak vardr ki, bunlar ibadete sevk
edip istihdam ediyor.
Hem bak, btn mevcudata, hususan zhayat olanlara:
Herbirinin gayet kesretli ve gayet mtenevvi ihtiyacat var
ve vcut ve beksna lzm pek kesretli, muhtelif
matluplar var; en kne elleri ulamaz, kudretleri
yetimez. Halbuki o hadsiz matlaplar, ummad yerden,
vakt-i mnasipte, muntazaman onlarn ellerine veriliyor ve
bilmahede grnyor.
te, u mevcudatn bu hadsiz fakr ve ihtiyacat ve bu
fevkalde int- gaybiye ve imddt- Rahmniye
bilbedhe gsterir ki, bir Ganiyy-i Mutlak ve Kerm-i
Mutlak ve Kadr-i Mutlak olan bir hmi ve rzklar vardr
ki, herey ve her zhayat Ondan istine eder, medet
bekliyor, mnen der.
O vakit akl, menn ve saddakn dedi.
YEDNC NKTE
Sonra, o halde
1

dediim vakit, baktm ki:
Mazi tarafna gp giden kle-i beer iinde gayet
nuran, parlak enbiya, sddkn, heda, evliya, salihn
klelerini grdm ki, istikbal zulmatn datp, ebede
giden yolda bir cadde-i kbr-y mstakmde gidiyorlar. Bu
kelime beni o kleye iltihak etmek iin yol gsteriyor,
belki iltihak ettiriyor. Birden, Fesbhnallah, dedim.
Zulmat- istikbali tenvir eden ve keml-i selmetle giden
bu nuran kle-i uzmya iltihak etmemek, ne kadar
hasret ve helket olduunu, zerre miktar uuru olan,
bilmesi lzm. Acaba bidalar icad etmekle o kle-i
uzmdan inhiraf eden, nereden nur bulabilir, hangi yoldan
gidebilir?
1. Bizi doru yola iletkendilerine nimet ve ihsanda bulunduklarnn
yoluna. Ftiha Sresi, 1:6-7.
Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm, rehberimiz
ferman etmi ki:
1
Acaba bu
ferman- katye kar, ulems-s tabirine lyk baz
bedbahtlar hangi maslahat buluyorlar, hangi fetvy
veriyorlar ki, lzumsuz, zararl bir surette eir-i
slmiyenin bedhiytna kar geliyorlar, tebdili kbil
gryorlar? Olsa olsa, muvakkat bir cilve-i mndan gelen
bir intibah- muvakkat, o ulema-i su aldatmtr.
1. Her bidat dallettir ve her dallet Cehennem ateindedir. Mslim, Cuma:
43; Eb Dvud, Snnet: 5; Nes, deyn: 22; bni Mce, Mukaddime: 6,
7;Drm, Mukaddime: 16, 23; Msned, 3:310, 371, 4:126, 127.
Mesel, nasl ki bir hayvann veyahut bir meyvenin
derisi soyulsa, muvakkat bir zarafet gsterir; fakat az bir
zamanda o zarif et ve o gzel meyve, o yaban ve pasl ve
kesif ve rz deri altnda siyahlanr, taaffn eder. yle de,
eir-i slmiyedeki tabirat- Nebeviye ve lhiye, hayattar
ve sevabdar bir cilt, bir deri hkmndedir. Onlarn
soyulmasyla, mandeki bir nuraniyet, muvakkaten plak,
bir derece grnr. Fakat, ciltten cd olmu bir meyve
gibi, o mbarek mnlarn ruhlar uar, zulmetli kalb ve
kafalarda beer postunu brakp gider. Nur uar, duman
kalr. Her ne ise...
SEKZNC NKTE
Buna dair bir dstur-u hakikati beyan etmeklzm. yle
ki:
Nasl hukuk-u ahsiye ve bir nevi hukukullah saylan
hukuk-u umumiye namyla iki nevi hukuk var. yle de,
mesil-i eriyede bir ksm mesil, ehsa taallk eder; bir
ksm umuma, umumiyet itibaryla taallk eder ki, onlara
eir-i slmiye tabir edilir. Bu eirin umuma taallku
cihetiyle, umum onda hissedardr.
Umumun rzas olmazsa, onlara ilimek, umumun
hukukuna tecavzdr. O eirin en czsi (snnet
kabilinden bir meselesi) en byk bir mesele hkmnde
nazar- ehemmiyettedir. Dorudan doruya umum lem-i
slma taallk ettii gibi, Asr- Saadetten imdiye kadar
btn ezm- slmn baland o nuran zincirleri
koparmaya, tahrip ve tahrif etmeye alanlar ve yardm
edenler, dnsnler ki, ne kadar dehetli bir hataya
dyorlar. Ve zerre miktar uurlar varsa titresinler!
DOKUZUNCU NKTE
Mesil-i eriattan bir ksmna taabbd denilir, akln
muhakemesine bal deildir, emrolduu iin yaplr. lleti,
emirdir.
Bir ksmna mkull-mn tabir edilir. Yani, bir
hikmet ve bir maslahat var ki, o hkmn teriine mreccih
olmu; fakat sebep ve illet deil. nk hakik illet, emir
ve nehy-i lhdir.
eirin taabbdksm, hikmet ve maslahat onu tayir
edemez. Taabbdlik ciheti tereccuh ediyor; ona iliilmez.
Yz bin maslahat gelse onu tayir edemez. yle de,
eirin faidesi yalnz malm meslihtir denilmez ve yle
bilmek hatadr. Belki o maslahatlar ise, ok hikmetlerinden
bir faidesi olabilir.
Mesel, biri dese, Ezann hikmeti, Mslmanlar
namaza armaktr. u halde bir tfek atmak kdir.
Halbuki, o divane bilmez ki, binler maslahat- ezniye
iinde o bir maslahattr. Tfek sesi o maslahat verse,
acaba nev-i beer namna, yahut o ehir ahalisi namna,
hilkat-i kinatn netice-i uzms ve nev-i beerin netice-i
hilkati olan iln- tevhid ve rububiyet-i lhiyeye kar
izhar- ubdiyete vasta olan ezann yerini nasl tutacak?
Elhasl, Cehennem lzumsuz deil. ok iler var ki,
btn kuvvetiyle Yaasn Cehennem der.
Cennet dahi ucuz deildir; mhim yat ister.


1
1. Cehennem ehli ile Cennet ehli bir olmaz. Cennet ehli, muradna ermi
olanlarn t kendisidir. Hair Sresi, 59:20.
kinci Risale olan kinci Ksm
Ramazan- erife dairdir
Birinci Ksmn hirinde eir-i slmiyeden bir nebze
bahsedildiinden, eirin iinde en parlak ve muhteem olan
Ramazan- erife dair olan bu kinci Ksmda, bir ksm
hikmetleri zikredilecektir. Bu kinci Ksm, Ramazan- erin
pek ok hikmetlerinden dokuz hikmeti beyan eden Dokuz
Nktedir.


1
BRNC NKTE
Ramazan- erifteki savm, slmiyetin erkn-
hamsesinin birincilerindendir. Hem eir-i slmiyenin
zamlarndandr.
te, Ramazan- erifteki orucun ok hikmetleri, hem
Cenb- Hakkn rububiyetine, hem insann hayat-
itimaiyesine, hem hayat- ahsiyesine, hem nefsin
terbiyesine, hem niam- lhiyenin krne bakar
hikmetleri var.
Cenb- Hakkn rububiyeti noktasnda orucun ok
hikmetlerinden bir hikmeti udur ki:
Cenb- Hak, zemin yzn bir sofra-i nimet suretinde
halk ettii ve btn env- nimeti o sofrada

2
bir tarzda o sofraya dizdii cihetle, keml-i
Rububiyetini ve Rahmniyet ve Rahmiyetini o vaziyetle
ifade ediyor.
1. O Ramazan ay ki, insanlara doru yolu gsteren, ap ak hidayetdelillerini
tayan ve hak ile btln arasn ayran Kurn, o aydaindirilmitir. Bakara
Sresi, 2:185.
2. Umulmadk yerlerden. Talk Sresi, 65:3.
nsanlar, gaetperdesi altnda ve esbab dairesinde, o
vaziyetin ifade ettii hakikati tam gremiyor, bazan
unutuyor. Ramazan- erifte ise, ehl-i iman, birden
muntazam bir ordu hkmne geer. Sultan- Ezelnin
ziyafetine davet edilmi bir surette, akama yakn
Buyurunuz emrini bekliyorlar gibi bir tavr-
ubdiyetkrne gstermeleri, o efkatli ve hametli ve
klliyetli Rahmniyete kar, vsatli ve azametli ve
intizaml bir ubdiyetle mukabele ediyorlar. Acaba byle
ulv ubdiyete ve eref-i keramete itirak etmeyen insanlar,
insan ismine lyk mdrlar?
KNC NKTE
Ramazan- Mbarein savm, Cenb- Hakkn
nimetlerinin krne bakt cihetle, ok hikmetlerinden
bir hikmeti udur ki:
Birinci Szde denildii gibi, bir padiahn matbahndan
bir tablacnn getirdii taamlar bir yat ister. Tablacya
bahi verildii halde, ok kymettar olan o nimetleri
kymetsiz zannedip onu inm edeni tanmamak nihayet
derecede bir belhet olduu gibi; Cenb- Hak, hadsiz
env- nimetini nev-i beere zemin yznde neretmi, ona
mukbil, o nimetlerin yat olarak kr istiyor. O
nimetlerin zhir esbab ve ashab, tablac hkmndedirler.
O tablaclara bir yat veriyoruz, onlara minnettar oluyoruz.
Hatt, mstehakolmadklar pek ok fazla hrmet ve
teekkr ediyoruz. Halbuki, Mnim-i Hakik, o esbabdan
hadsiz derecede, o nimet vastasyla kre lyktr. te Ona
teekkr etmek, o nimetleri dorudan doruya Ondan
bilmek, o nimetlerin kymetini takdiretmek ve o nimetlere
kendi ihtiyacn hissetmekle olur.
te, Ramazan- erifteki oru, hakik ve hlis, azametli
ve umum bir krn anahtardr. nk, sair vakitlerde
mecburiyet tahtnda olmayan insanlarn ou, hakik alk
hissetmedikleri zaman, ok nimetlerin kymetini derk
edemiyor. Kuru bir para ekmek, tok olan adamlara,
hususan zengin olsa, ondaki derece-i nimet anlalmyor.
Halbuki, iftar vaktinde, o kuru ekmek, bir mminin
nazarnda ok kymettar bir nimet-i lhiye olduuna
kuvve-i zikas ehadet eder. Padiahtan t en fukaraya
kadar herkes, Ramazan- erifte o nimetlerin kymetlerini
anlamakla bir kr- mnevye mazhar olur.
Hem gndzdeki yemekten memniyeti cihetiyle, O
nimetler benim mlkm deil. Ben bunlarn tenvlnde
hr deilim. Demek bakasnn maldr ve inmdr; Onun
emrini bekliyorum diye, nimeti nimet bilir, bir kr-
mnev eder.
te, bu suretle oru ok cihetlerle hakik vazife-i
insaniye olan krn anahtar hkmne geer.
NC NKTE
Oru, hayat- itimaiye-i insaniyeye bakt cihetle ok
hikmetlerinden bir hikmeti udur ki:
nsanlar maietcihetinde muhtelif bir surette halk
edilmiler. Cenb- Hak, o ihtilfa binaen, zenginleri
fukaralarn muavenetine davet ediyor. Halbuki, zenginler
fukarann acnacak ac hallerini ve alklarn, orutaki
alkla tam hissedebilirler. Eer oru olmazsa, nesperest
ok zenginler bulunabilir ki, alk ve fakirlik ne kadar elm
ve onlar efkate ne kadar muhta olduunu idrak edemez.
Bu cihette insaniyetteki hemcinsine efkat ise, kr-
hakiknin bir esasdr. Hangi fert olursa olsun, kendinden
bir cihette daha fakiri bulabilir; ona kar efkate
mkelleftir. Eer nefsine alk ektirmek mecburiyeti
olmazsa, efkat vastasyla muavenete mkellef olduu
ihsan ve yardm yapamaz, yapsa da tam olamaz. nk,
hakik o hleti kendi nefsinde hissetmiyor.
DRDNC NKTE
Ramazan- erifteki oru, nefsin terbiyesine bakt
cihetindeki ok hikmetlerinden bir hikmeti udur ki:
Nes, kendini hr ve serbest ister ve yle telkki eder.
Hatt, mevhum bir rububiyet ve keyfemye hareketi, ftr
olarak arzu eder. Hadsiz nimetlerle terbiye olunduunu
dnmek istemiyor. Hususan, dnyada servet ve iktidar
da varsa, gaet dahi yardm etmise, btn btn
gasbne, hrszcasna, nimet-i lhiyeyi hayvan gibi yutar.
te, Ramazan- erifte, en zenginden en fakire kadar
herkesin nefsi anlar ki, kendisi mlik deil, memlktr; hr
deil, abddir. Emrolunmazsa, en di ve en rahat eyi de
yapamaz, elini suya uzatamaz diye, mevhum rububiyeti
krlr, ubdiyeti taknr, hakik vazifesi olan kre girer.
BENC NKTE
Ramazan- erin orucu, nefsin tehzib-i ahlkna ve
serkene muamelelerinden vazgemesi cihetine bakt
noktasndaki ok hikmetlerinden birisi udur ki:
Nefs-i insaniyegaetle kendini unutuyor. Mahiyetindeki
hadsiz aczi, nihayetsiz fakr, gayet derecedeki kusurunu
gremez ve grmek istemez. Hem ne kadar zayf ve zevle
maruz ve musibetlere hedef bulunduunu ve abuk
bozulur, dalr et ve kemikten ibaret olduunu dnmez.
Adeta polattan bir vcudu var gibi, lyemtne, kendini
ebed tahayyl eder gibi dnyaya saldrr. edit bir hrs ve
tamahla ve iddetli alka ve muhabbetle dnyaya atlr.
Her lezzetli ve menfaatli eylere balanr. Hem kendini
keml-i efkatle terbiye eden Hlkn unutur. Hem netice-i
hayatn ve hayat- uhreviyesini dnmez; ahlk- seyyie
iinde yuvarlanr.
te, Ramazan- erifteki oru, en gallere ve
mtemerridlere, zaafn ve aczini ve fakrn ihsas ediyor.
Alk vastasyla midesini dnyor; midesindeki
ihtiyacn anlar. Zayf vcudu ne derece rk olduunu
hatrlyor. Ne derece merhamete ve efkate muhta
olduunu derk eder. Nefsin ravunluunu brakp, keml-i
acz ve fakr ile dergh- lhiyeye ilticaya bir arzu hisseder
ve bir kr- mnev eliyle rahmet kapsn almaya
hazrlanreer gaet kalbini bozmamsa!
ALTINCI NKTE
Ramazan- erin sym, Kurn- Hakmin nzulne
bakt cihetle ve Ramazan- erif, Kurn- Hakmin en
mhim zaman- nzul olduu cihetindeki ok
hikmetlerinden birisi udur ki:
Kurn- Hakm, madem ehr-i Ramazanda nzul etmi.
O Kurnn zaman- nzulunu istihzar ile, o semv hitab
hsn- istikbal etmek iin Ramazan- erifte nefsin hct-
siyesinden ve mlyniyat hlttan tecerrt ve ekl ve
rbn terkiyle melekiyet vaziyetine benzemek ve bir
surette o Kurn yeni nzil oluyor gibi okumak ve
dinlemek ve ondaki hitbt- lhiyeyi gya geldii n-
nzulnde dinlemek ve o hitab Resul-i Ekremden (a.s.m.)
iitiyor gibi dinlemek, belki Hazret-i Cebrilden, belki
Mtekellim-i Ezelden dinliyor gibi bir kuds hlete mazhar
olur. Ve kendisi tercmanlk edip bakasna dinlettirmek
ve Kurnn hikmet-i nzuln bir derece gstermektir.
Evet, Ramazan- erifte gya lem-i slm bir mescid
hkmne geiyor. yle bir mescid ki, milyonlarla hfzlar,
o mescid-i ekberin kelerinde o Kurn, o hitab-
semvyi arzllara iittiriyorlar. Her Ramazan,

1
yetini, nuran, parlak bir
tarzda gsteriyor; Ramazan Kurn ay olduunu ispat
ediyor. O cemaat-i uzmnn sair efradlar, bazlar hu ile
o hfzlar dinlerler. Dierleri kendi kendine okurlar.
yle bir vaziyetteki bir mescid-i mukaddeste, nefs-i
snin hevestna tbi olup, yemek imekle o vaziyet-i
nuranden kmak ne kadar irkinse ve o mesciddeki
cemaatin mnev nefretine ne kadar hedef ise, yle de,
Ramazan- erifte ehl-i syma muhalefet edenler de o
derece umum lem-i slmn mnev nefretine ve tahkirine
hedeftir.
1. Ramazan ay, kendisinde Kurnn indirildii aydr. Bakara Sresi, 2:185
YEDNC NKTE
Ramazann sym, dnyada hiret iin ziraat ve ticaret
etmeye gelen nev-i insann kazancna bakt cihetteki ok
hikmetlerinden bir hikmeti udur ki:
Ramazan- erifte sevab- aml, bire bindir. Kurn-
Hakmin, nass- hadisle, herbir harnin on sevab var;
1
on
hasene saylr, on meyve-i Cennet getirir. Ramazan- erifte
herbir harn on deil, bin; ve yetl-Krs gibi yetlerin
herbir har binler; ve Ramazan- erin Cumalarnda daha
ziyadedir.
2
Ve Leyle-i Kadirde otuz bin hasene saylr.
3
Evet, herbir har otuz bin bki meyveler veren Kurn-
Hakm, yle bir nuran ecere-i tb hkmne geiyor ki,
milyonlarla o bki meyveleri Ramazan- erifte mminlere
kazandrr. te, gel, bu kuds, ebed, krl ticarete bak,
seyret ve dn ki, bu huruftn kymetini takdir
etmeyenler ne derece hadsiz bir hasrette olduunu anla.
1. Tirmiz, Fezill-Kurn, 16; Mecmeuz-Zevid, 7:163.
2. Deylem, Msnedl-Firdevs, 3:130.
3. bk. Kadr Sresi, 97:3.
te, Ramazan- erif adeta bir hiret ticareti iin gayet
krl bir meher, bir pazardr. Ve uhrev haslat iin gayet
mnbit bir zemindir. Ve nevnem-i aml iin, bahardaki
m-i Nisandr. Saltanat- rububiyet-i lhiyeye kar
ubdiyet-i beeriyenin resmigeit yapmasna en parlak,
kuds bir bayram hkmndedir. Ve yle olduundan,
yemek imek gibi nefsin gaetle hayvan hctna ve
mlyni ve hevperestne mtehiyta girmemek iin,
orula mkellef olmu. Gya muvakkaten hayvaniyetten
kp melekiyet vaziyetine veyahut hiret ticaretine girdii
iin, dnyev hctn muvakkaten brakmakla, uhrev bir
adam ve tecessden tezahr etmi bir ruh vaziyetine
girerek, savm ile Samediyete bir nevi yinedarlk etmektir.
Evet, Ramazan- erif, bu fni dnyada, fni mr iinde
ve ksa bir hayatta, bki bir mr ve uzun bir hayat-
bkiyeyi tazammun eder, kazandrr. Evet, birtek Ramazan,
seksen sene bir mr semertn kazandrabilir. Leyle-i
Kadir ise, nass- Kurn ile, bin aydan daha hayrl olduu,
bu srra bir hccet-i ktadr.
Evet, nasl ki bir padiah, mddet-i saltanatnda, belki
her senede, ya cls-u hmayun namyla veyahut baka
bir aal cilve-i saltanatna mazhar baz gnleri bayram
yapar. Raiyetini, o gnde umum kanunlar dairesinde deil,
belki husus ihsntna ve perdesiz huzuruna ve has
iltifatna ve fevkalde icraatna ve dorudan doruya lyk
ve sadk milletini has tevecchne mazhar eder. yle de,
Ezel ve Ebed Sultan olan on sekiz bin lemin Padiah-
Zlcelli, o on sekiz bin leme bakan, tevecch eden
ferman- lin olan Kurn- Hakmi, Ramazan- erifte
inzal eylemi. Elbette o Ramazan, mahsus bir bayram-
lh ve bir meher-i Rabbn ve bir meclis-i ruhan
hkmne gemek, mukteza-y hikmettir.
Madem Ramazan o bayramdr. Elbette bir derece s
ve hayvan meagilden insanlar ekmek iin, oruca
emredilecek. Ve o orucun ekmeli ise, mide gibi btn
duygular, gz, kula, kalbi, hayali, kri gibi cihazat-
insaniyeye dahi bir nevi oru tutturmaktr. Yani,
muharremattan, mlyniyattan ekmek ve herbirisine
mahsus ubdiyete sevk etmektir. Mesel, dilini yalandan,
gybetten ve galiz tabirlerden ayrmakla ona oru
tutturmak; ve o lisan, tilvet-i Kurn ve zikir ve tesbih ve
salvat ve istifar gibi eylerle megul etmek; mesel
gzn nmahreme bakmaktan ve kulan fena eyleri
iitmekten men edip, gzn ibrete ve kulan hak sz ve
Kurn dinlemeye sarf etmek gibi, sair cihazata da bir nevi
oru tutturmaktr. Zaten mide en byk bir fabrika olduu
iin, orula ona tatil-i egal ettirilse, baka kk
destghlar kolayca ona ittib ettirilebilir.
SEKZNC NKTE
Ramazan- erif, insann hayat- ahsiyesine bakt
cihetindeki ok hikmetlerinden bir hikmeti udur ki:
nsana en mhim bir il nevinden madd ve mnev
bir perhizdir. Ve tbben bir hmyedir ki, insann nefsi
yemek, imek hususunda keyfemye hareket ettike,
hem ahsn madd hayatna tbben zarar verdii gibi, hem
hell-haram demeyip rast gelen eye saldrmak, adeta
mnev hayatn da zehirler. Daha kalbe ve ruha itaat
etmek, o nefse g gelir, serkene dizginini eline alr.
Daha insan ona binemez; o insana biner.
Ramazan- erifte, oru vastasyla bir nevi perhize
alr, riyazete alr ve emir dinlemeyi renir. Biare
zayf mideye de, hazmdan evvel yemek yemek zerine
doldurmakla hastalklar celb etmez. Ve emir vastasyla
helli terk ettii cihetle, haramdan ekinmek iin akl ve
eriattan gelen emri dinlemeye kbiliyet peyd eder.
Hayat- mneviyeyi bozmamaya alr.
Hem insann ekseriyet-i mutlakas ala ok defa
mptel olur. Sabr ve tahamml iin bir idman veren
alk, riyazete muhtatr. Ramazan- erifteki oru, on be
saat, sahursuz ise yirmi drt saat devam eden bir mddet-i
ala sabr ve tahamml ve bir riyazettir ve bir idmandr.
Demek, beerin musibetini ikiletiren sabrszln ve
tahammlszln bir ilc da orutur.
Hem o mide fabrikasnn ok hademeleri var. Hem
onunla alkadar ok cihazat- insaniye var. Nes, eer
muvakkat bir ayn gndz zamannda tatil-i egal etmezse,
o fabrikann hademelerinin ve o cihazatn husus
ibadetlerini onlara unutturur, kendiyle megul eder,
tahakkm altnda brakr. O sair cihazat- insaniyeyi de, o
mnev fabrika arklarnn grlts ve dumanlaryla
mevve eder. Nazar- dikkatlerini daima kendine celb
eder. Ulv vazifelerini muvakkaten unutturur. Ondandr ki,
eskiden beri ok ehl-i velyet, tekemml iin riyazete, az
yemek ve imeye kendilerini altrmlar.
Fakat Ramazan- erif orucuyla o fabrikann hademeleri
anlarlar ki, srf o fabrika iin yaratlmamlar. Ve sair
cihazat, o fabrikann s elencelerine bedel, Ramazan-
erifte melek ve ruhan elencelerde telezzz ederler,
nazarlarn onlara dikerler. Onun iindir ki, Ramazan-
erifte mminler derectna gre ayr ayr nurlara,
feyizlere, mnev srurlara mazhar oluyorlar. Kalb ve ruh,
akl, sr gibi letin o mbarek ayda oru vastasyla ok
terakkiyat ve tefeyyzleri vardr. Midenin alamasna
ramen, onlar msumne glyorlar.
DOKUZUNCU NKTE
Ramazan- erin orucu, dorudan doruya nefsin
mevhum rububiyetini krmak ve aczini gstermekle
ubdiyetini bildirmek cihetindeki hikmetlerinden bir
hikmeti udur ki:
NesRabbisini tanmak istemiyor; ravunne kendi
rububiyet istiyor. Ne kadar azaplar ektirilse, o damar onda
kalr. Fakat alkla o damar krlr. te, Ramazan- erifteki
oru, dorudan doruya nefsin ravunluk cephesine darbe
vurur, krar. Aczini, zaafn, fakrn gsterir, abd olduunu
bildirir.
Hadisin rivayetlerinde vardr ki:
Cenb- Haknefse demi ki: Ben neyim, sen nesin?
Nesdemi: Ben benim, Sen sensin.
Azap vermi, Cehenneme atm, yine sormu. Yine
demi: Ene ene, ente ente. Hangi nevi azb vermi,
enniyetten vazgememi.
Sonra alkla azap vermi. Yani a brakm. Yine
sormu: Men ene? Ve m ente?
Nesdemi: Yani,
Sen benim Rabb-i Rahmimsin. Ben senin ciz bir
abdinim.
1



2


3
tizar: u kinci Ksm, krk dakikada sratle
yazlmasndan, ben ve msvedde yazan ktip ikimiz de hasta
olduumuzdan, elbette iinde mevveiyet ve kusur
bulunacaktr. Nazar- msamaha ile bakmalarn
ihvanlarmzdan bekleriz. Mnasip grdklerini tashih
edebilirler.
1. El-Havbev, Drrettl-Vizn, s. 11.
2. Allahm! Efendimiz Muhammede ve l ve ashabna Senin raz olacan ve
onunlyk ve mstehak olduu bir rahmetle, Ramazan aynda okunan
Kurnnhareri adedince salt ve selm et. min.
3. zzet sahibi Rabbin, onlarn yaktrdklarndan mnezzehtir.
Btnpeygamberlere selm olsun. Hamd ise lemlerin Rabbi olan
Allahamahsustur. Sfft Sresi, 37:180-182.
nc Risale olan nc
Ksm
Kurn- Mucizl-Beynn iki yz aksm-
icziyesinden nakbir ksmn gsterecek bir tarzda,
Kurn- Azmn, Hfz Osman hattyla taayyn eden
ve yet-i Mdyene mikyas tutulan sahifeleri ve Sre-i
hls vahid-i kyas tutulan satrlar muhafaza etmekle
beraber, o nak- icz gstermek tarznda bir Kurn
yazmaya dair mhim bir niyetimi, hizmet-i Kurndaki
kardelerimin nazarlarna arz edip meveret etmek ve
onlarn kirlerini istimza etmek ve beni ikaz etmek iin u
ksm yazdm, onlara mracaat ediyorum. u nc
Ksm, Dokuz Meseledir.
BRNC MESELE
Kurn- Azmnn env- icz krka bliolduu,
cz- Kurn namndaki Yirmi Beinci Szde burhanlaryla
ispat edilmi. Baz env tafsilen, bir ksm icmlen,
muannidlere kar dahi gsterilmi.
Hem Kurnn icz, tabakat- insaniyede krk tabakaya
kar ayr ayr iczn gsterdii, On Dokuzuncu Mektubun
On Sekizinci aretinde beyan edilmi ve o tabakatn on
ksmnn ayr ayr hisse-i icziyelerini ispat etmi. Sair otuz
tabaka-i har, ehl-i velyetin muhtelif merepler ashabna
ve ulm-u mtenevviann ayr ayr ashablarna ayr ayr
iczn gsterdiini, onlarn ilmelyakn, aynelyakn,
hakkalyakn derecesinde Kurn hak kelmullah olduunu,
iman- tahkikleri gstermiler. Demek, herbiri ayr ayr bir
tarz da bir vech-i iczn grmler.
Evet, ehl-i marifetbir velnin fehmettii icz ile, ehl-i
ak bir velnin mahede ettii ceml-i iczbir olmad
gibi, muhtelif meribe gre ceml-i iczn cilveleri
deiir. Bir ilm-i usliddin allmesinin ve bir imamnn
grd vech-i icz ile fruat- eriattaki bir mtehidin
grd vech-i icz bir deil, ve hkez... Bunlarn tafsilen
ayr ayr vcuh-u iczn gstermek elimden gelmiyor.
Havsalam dardr; ihata edemiyor; nazarm ksadr,
gremiyor. Onun iin yalnz on tabaka beyan edilmi,
mtebkisi icmlen iaret edilmi. imdi o tabakalardan
iki tabaka, Mucizt- Ahmediye risalesinde ok izaha
muhta iken, o vakit pek noksan kalmt.
Birinci tabaka: Kulakl tabaka tabir ettiimiz mi
avam, yalnz kulakla Kurn dinler, kulak vastasyla
iczn anlar. Yani, der: Bu iittiim Kurn, baka
kitaplara benzemez. Ya btnnn altnda olacak veya
btnnn fevkinde olacak. Umumun altndaki k ise,
kimse diyemez ve dememi; eytan dahi diyemez. yle ise
umumun fevkindedir.
te bu kadar icmalile On Sekizinci arette yazlmt.
Sonra, onu izah iin Yirmi Altnc Mektubun Hccetl-
Kurn al Hizbi-eytan namndaki Birinci Mebhas, o
tabakann iczdaki fehmini tasvir ve ispat eder.
kinci tabaka: Gzl tabakasdr. Yani, mi avamdan
veyahut akl gzne inmi maddiyunlar tabakasna kar,
Kurnn gzle grnecek bir iaret-i icziyesi bulunduu,
On Sekizinci iarette dv edilmi. Ve o dvy tenvir ve
ispat etmek iin ok izaha lzum vard. imdi anladmz
mhim bir hikmet-i Rabbniye cihetiyle o izah verilmedi.
Pek cz birka cziytna iaret edilmiti. imdi o
hikmetin srr anlald ve tehiri daha evl olduuna kat
kanaatimiz geldi. imdi, o tabakann fehmini ve zevkini
teshil etmek iin, krk vcuh-u iczdan, gzle grlen bir
vechini, bir Kurn yazdrdk ki o yz gstersin.
Drdnc Risale olan
Drdnc Ksm
Bu nc Ksmn mtebkimeseleleri ile Drdnc Ksm
tevafukata dair olduu iin, tevafukata dair olan Fihriste ile
iktif edilerek, burada yazlmamlardr. Yalnz Drdnc
Ksma ait bir ihtar ile nc Nkte yazlmtr.
HTAR: Lfz- Resuldeki nkte-i azmenin beyannda
yz altm yet yazld. bu yetlerin hsiyeti pek azm
olmakla beraber, mn cihetiyle birbirini ispat ve tekmil
ettiinden, ok mnidar olduu iin, muhtelif yt hfz
etmek veya okumak arzusunda bulunanlara bir hizb-i
Kurn olduu gibi, Kurn kelimesindeki nkte-i azmenin
beyannda, altm dokuz yt- azmenin derece-i belati
pek fevkalde ve kuvvet-i cezleti pek ulvdir. Bu da ikinci
bir hizb-i Kurn olarak ihvna tavsiye edilir. Yalnz Kurn
kelimesi, yedi silsile-i Kurnda mevcut olup, umum o
kelimeyi tutmu, hari iki kalm. O iki de kraat
mnsnda olduundan, o huru, nkteye kuvvet vermitir.
Resul lfz ise, o kelime ile en ziyade mnasebettar sreler
iinde Sre-i Muhammed ile Sre-i Fetih olduundan, o iki
sreden kan silsilelere hasrettiimizden, hari kalan Resul
lfz imdilik derc edilmemitir. Vakit msaade etse,
bundaki esrar yazlacaktr inaallah.
NC NKTE: Drt Nktedir.
BRNC NKTE: Lfzullah, mecmu-u Kurnda 2806
(iki bin sekiz yz alt) defa zikredilmitir. Bismillhtakilerle
beraber lfz- Rahmn 159 (yz elli dokuz) defa, lfz-
Rahm 220 (iki yz yirmi), lfz- Gafr 61 (altm bir), lfz-
Rab 846 (sekiz yz krk alt), lfz- Hakm 86 (seksen alt),
lfz Alm 126 (yz yirmi alt), lfz- Kadr 31 (otuz bir), L
ilhe ill Hdaki H 26 (yirmi alt) defa
zikredilmitir.
HAYE-1
Haiye-1 Kurndaki ytn mecmu-u adedi 6666 olmas ve u geen 89uncu
sayfada mezkr Esm-i Hsnnn adedi alt rakamyla alkadar bulunmas,
ehemmiyetli bir srra iaret ediyor; imdilik mhmel kald.
Lfzullah adedinde ok esrar ve nkteler var. Ezcmle,
lfzullah ve Rabdan sonra en ziyade zikredilen Rahmn,
Rahm, Gafr ve Hakm ile beraber lfzullah, Kurn
yetlerinin nsfdr. Hem lfzullah ve Allah lfz yerinde
zikredilen lfz- Rab ile beraber, yine nsfdr. endan Rab
lfz 846 (sekiz yz krk alt) defa zikredilmi; fakat dikkat
edilse, be yz ksuru Allah lfz yerinde zikredilmi, iki
yz ksuru yle deildir.
Hem Allah, Rahmn, Rahm, Almve L ilhe ill Hdaki
H adediyle beraber yine nsfdr; fark yalnz drttr. Ve H
yerinde Kadr ile beraber, yine mecmu-u ytn nfsdr;
fark dokuzdur.
Lfz- Cellin mecmuundaki nkteler oktur. Yalnz
imdilik bu nkte ile iktif ediyoruz.
KNC NKTE: Sreler itibaryladr. Onun dahi ok
nkteleri var. Bir intizam, bir kast ve bir iradeyi gsterir bir
tarzda tevafukat vardr.
Sre-i Bakarada, ytn adediyle Lfz- Cellin adedi
birdir; fark drttr ki, Allah lfz yerinde drt H lfz var
(mesel L ilhe ill Hdaki H gibi); onunla muvafakat
tamam olur.
l-i mrnda, yine ytyla Lfz- Cell tevafuktadr,
msavidirler. Yalnz Lfz- Cell 209 (iki yz dokuz)dur,
yet 200 (iki yz)dr; fark dokuzdur. Byle meziyt-
kelmiyede ve belat nktelerinde kk farklar zarar
vermez; takrib tevafukat kdir.
Sre-i Nis, Mide, Enm; nn mecmu-u yetleri,
mecmuundaki Lfz- Cellin adedine tevafuktadr.
yetlerin adedi 464 (drt yz altm drt), Lfz- Cellin
adedi 461 (drt yz altm bir); Bismillhtaki lfzullah ile
beraber tam tevafuktadr.
Hem mesel, bataki be srenin Lfz- Celladedi;
Sre-i Arf, Enfl, Tevbe, Ynus, Hddaki Lfz- Cell
adedinin iki mislidir. Demek bu hirdeki be, evvelki bein
nsfdr.
Sonra gelen Sre-i Ysuf, Rad, brahim, Hicr, Nahl
Srelerindeki Lfz- Cell adedi, o nsfn nsfdr. Sonra
Sre-i sr, Kehf, Meryem, Th, Enbiy, Hac,
HAYE-1
o
nsfn nsfnn nsfdr. Sonra gelen beer beer, takriben o
nisbetle gidiyor; yalnz baz ksuratla fark var. yle farklar,
byle makam- hitabde zarar vermez. Mesel bir ksm
121 (yz yirmi bir), bir ksm 125 (yzyirmi be), bir ksm
154 (yz elli drt), bir ksm 159 (yz ellidokuz)dur. Sonra,
Sre-i Zuhruf tan balayan be sre, o nsf- nsf- nsfn
nsfna iniyor. Sre-i Necmden balayan be, o nsf- nsf-
nsf- nsf- nsfdr, fakat takribdir. Kk ksuratn farklar,
byle makamt- hitbiyede zarar vermez. Sonra gelen
kk beler iinde, belerin, yalnz er adet Lfz-
Celli var.
Haiye-1 Bu beer taksimat zere bir sr inkiaf etmiti. Hibirimizin
haberiolmadan, uradaki alt sre kaydolmu. phemiz kalmad ki, gaipten,
ihtiyarmzn haricinde altncs girmi, t bu nsyet srr- mhimmi
kaybolmasn.
te bu vaziyet gsteriyor ki, Lfz- Cellin adedine
tesadf karmam; bir hikmetve intizamla adetleri tayin
edilmi.
LFZULLAHIN NC NKTES: Sahifeler
nisbetine bakar. yle ki:
Bir sahifede olan Lfz- Cell adedi, o sahifenin sa yz
ve o yze karki sahifeye ve bazan soldaki karki sahife
ve karnn arka yzne bakar. Ben kendi nsha-i
Kurniyemde bu tevafuku tetkik ettim, ekseriyetle gayet
gzel bir nisbet-i adediye ile bir tevafuk grdm, nshama
da iaretler koydum. ok defa msavi olur; bazan nsf
veyahut sls oluyor. Bir hikmet ve intizam ihsas eden bir
vaziyeti vardr.
DRDNC NKTE: Sahife-i vahiddeki tevafukattr.
Kardelerimle drt ayr ayr nshalar mukabele ettik;
umumunda tevafukat matlup olduuna kanaatimiz geldi.
Yalnz, matbaa mstensihleri baka maksatlar takip
ettiklerinden, bir derece tevafukatta intizamszlk dm.
Tanzim edilse, pek nadir istisna ile, mecmu-u Kurnda
2806 (iki bin sekiz yz alt) Lfz- Cellin adedinde
tevafukat grnecektir. Ve bunda bir ule-i icz parlyor.
nk, kr-i beer, bu pek geni sahifeyi ihata edemez ve
karamaz. Tesadfn ise, bu mnidar ve hikmettar
vaziyete eli ulaamaz.
Drdnc Nkteyi bir derece gstermek iin yeni bir
mushaf yazdryoruz ki, en mnteir mushaarn ayn
sahife, ayn satrlarn muhafaza etmekle beraber,
sanatkrlarn lkaytl tesiriyle adem-i intizama maruz
kalan yerleri tanzim edip, tevafukatn hakik intizam
inaallah gsterilecektir; ve gsterildi.



1
1. Ey Kurn indiren Allahm! Kurnn hrmetine, Ay ve Gne
dnpdurduka bize Kurnn esrarn tefhim et; kendisine Kurnindirdiin
zta ve btn l ve ashabna salt ve selm et. min.
Beinci Risale olan Beinci
Ksm

1
yet-i pr-envrnn ok envr- esrarndan bir nurunu,
Ramazan- erifte bir hlet-i ruhaniyede hissettim, hayal
meyal grdm. yle ki:
veys-i Karnnin
.. ..
..
2
mnct- mehuresi nevinden, btn mevcudat-
zevilhayat, Cenb- Hakka kar ayn mnct ettiklerini;
ve on sekiz bin lemin herbirinin birer ism-i lh
olduunu bana kanaat verecek bir vaka-i kalbiye-i
hayaliyeyi grdm. yle ki:
Birbirine sarl ok yaprakl bir gl goncas gibi, u lem
binler perde perdeiinde sarl, birbiri altnda sakl lemleri
bu lem iinde grdm.Herbir perde aldka dier bir
lemi gryordum. O lem ise, yet-i Nurun arkasndaki,




3
yeti tasvir ettii gibi, bir zulmat, bir vahet, bir dehet
karanl iinde bana grnyordu. Birden, bir ism-i
lhnin cilvesi, bir nur-u azm gibi grnp
klandryordu.
1. Allah gklerin ve yerin nurudur. Nur Sresi, 24:35.
2. lh, Sen benim Rabbimsin; ben ise kulum. Sen Hlksn, ben ise mahlk.
Sen Rezzksn, ben ise merzuk...
3. Yahut onlarn amelleri, derin bir denizin karanlklarna benzer ki, o
denizist ste dalgalar kaplam, dalgalar da bulutlar rtmtr. Karanlklar
birbiri stne ylesine bastrmtr ki, elini uzatsa onu dahi gremezolur. te,
Allahn nur vermedii kimsenin nurdan hibir nasibiyoktur. Nur Sresi, 24:40.
Hangi perde akla kar almsa, hayale kar baka bir
lem (fakat gaetle, karanlkl bir lem) grnyorken,
gne gibi bir ism-i lhtecell eder, batan baa o lemi
tenvir eder, ve hkez... Bu seyr-i kalb ve seyahat-i
hayaliye ok devam etti. Ezcmle:
Hayvnatlemini grdm vakit, hadsiz ihtiyacat ve
iddetli alklaryla beraber zaaf ve aczleri, o lemi bana
ok karanlkl ve hazin gsterdi. Birden, Rahmn ismi
Rezzk burcunda (yani mnsnda) bir ems-i tbn gibi
tul etti, o lemi batan baa rahmet ziyasyla yaldzlad.
Sonra, o lem-i hayvntiinde, etfal ve yavrularn zaaf
ve acz ve ihtiya iinde rpndklar, hazin ve herkesi
rikkate getirecek bir karanlk iinde dier bir lemi
grdm. Birden, Rahm ismi efkat burcunda tul etti. O
kadar gzel ve irin bir surette o lemi klandrd ki,
ekv ve rikkat ve hznden gelen ya damlalarn, ferah
ve srura ve krn lezzetinden gelen damlalara evirdi.
Sonra sinema perdesi gibi bir perde daha ald; lem-i
insan bana grnd. O lemi o kadar karanlkl, o kadar
zulmatl, dehetli grdm ki, dehetimden feryad ettim,
Eyvah dedim. nk, grdm ki, insanlardaki ebede
uzanp giden arzular, emelleri ve kinat ihata eden
tasavvurat ve efkrlar ve ebed bek ve saadet-i ebediyeyi
ve Cenneti gayet cidd isteyen himmetleri ve istidatlar ve
hadsiz maksda ve metlibe mteveccih fakr ve
ihtiyacatlar ve zaaf ve acziyle beraber, hcuma maruz
kaldklar hadsiz musibet ve adlaryla beraber, gayet ksa
bir mr, gayet dadaal bir hayat, gayet perian bir
maiet iinde, kalbe en elm ve en mthi hlet olan
mtemdi zeval ve rak bels iinde, ehl-i gaet iin
zulmat- ebed kaps suretinde grlen kabre ve
mezaristana bakyorlar, birer birer ve taife taife o zulmat
kuyusuna atlyorlar.
te bu lemi bu zulmatiinde grdm anda, kalb ve
ruh ve aklmla beraber btn letif-i insaniyem, belki
btn zerrt- vcudum feryatla alamaya hazrken birden
Cenb- Hakkn dilismi Hakm burcunda, Rahmn ismi
Kerm burcunda, Rahm ismi Gafr burcunda (yani
mnsnda), Bis ismi Vris burcunda, Muhy ismi Muhsin
burcunda, Rab ismi Mlik burcunda tul ettiler. O lem-i
insan iindeki ok lemleri tenvir ettiler, klandrdlar ve
nuran hiret leminden pencereler ap o karanlkl insan
dnyasna nurlar serptiler.
Sonra muazzambir perde daha ald, lem-i arz
grnd. Felsefenin karanlkl kavnin-i ilmiyeleri, hayale
dehetli bir lem gsterdi. Yetmi defa top gllesinden
dahasratli bir hareketle, yirmi be bin sene mesafeyi bir
senede devredenve her vakit dalmaya ve paralanmaya
mstait ve ii zelzeleli, ihtiyar ve ok yal kre-i arz
iinde, lemin hadsiz fezasnda seyahat eden biare nev-i
insan vaziyeti, bana vahetli bir karanlk iinde grnd.
Bam dnd, gzm karard.
Birden, Hlk- Arz ve Semvtn Kadr, Alm, Rab,
Allah ve Rabbs-Semvti vel-Arzve Musahhiru-emsi
vel-Kamer isimleri rahmet, azamet, rububiyet burcunda
tul ettiler. O lemi yle nurlandrdlar ki, o hlette bana
kre-i arz gayet muntazam, musahhar, mkemmel, ho,
emniyetli bir seyahat gemisi, tenezzh ve keyif ve ticaret
iin mheyy edilmi bir ekilde grdm.
Elhasl: Bin bir ism-i lhnin, kinata mteveccih olan o
esmdan herbiri bir lemi ve o lem iindeki lemleri
tenvir eden bir gne hkmnde ve srr- ehadiyet
cihetiyle, herbir ismin cilvesi iinde sair isimlerin cilveleri
dahi bir derece grnyordu. Sonra, kalb her zulmat
arkasnda ayr ayr bir nuru grd iin, seyahate itihas
alyordu. Hayale binip semya kmak istedi.
O vakit gayet geni bir perde daha ald; kalb semvat
lemine girdi. Grd ki, o nuran, tebessm eden suretinde
grlen yldzlar, kre-i arzdan daha byk ve ondan daha
sratli bir surette birbiri iinde geziyorlar, dnyorlar. Bir
dakika birisi yolunuartsa, bakasyla msademe edecek;
yle bir patlak verecek ki, kinatn d patlayp lemi
datacak. Nur deil, ate saarlar; tebessmle deil,
vahetle bana baktlar. Hadsiz byk, geni, hli, bo,
dehet, hayret zulmat iinde semvt grdm.
Geldiime bin piman oldum.
Birden
1


2
'un Esm-i Hsns

3

4
burcunda cilveleriyle
zuhur ettiler. O mn cihetiyle, karanlk stne km
olan yldzlar, o envr- azmeden birer lema alp, yldzlar
adedince elektrik lmbalar yaklm gibi, o lem-i semvat
nurland. O bo ve hli tevehhm edilen semvat dahi,
melikelerle, ruhanlerle doldu, enlendi. Sultan- Ezel ve
Ebedin hadsiz ordularndan bir ordu hkmnde hareket
eden gneler ve yldzlar, bir manevra-i ulv yapyorlar
tarznda, o Sultan- Zlcellin hametini ve aa-i
rububiyetini gsteriyorlar gibi grdm. Btn kuvvetimle
ve mmkn olsayd btn zerrtmla ve beni dinleselerdi
btn mahlkatn lisanlaryla diyecektim; hem umum
onlarn namna dedim:
1. Gklerin ve yerin Rabbi. Duhn Sresi, 44:7.
2. Meleklerin ve ruhun Rabbi.
3. And olsunki dnya semsn Biz kandillerle ssledik. Mlk Sresi, 67:5.
4. Gnei ve ay emrine boyun edirdi. Rad Sresi, 13:2.





1
yetini okudum, dndm, indim, ayldm.

2
dedim.
1. Allah gklerin ve yerin nurudur. Onun nurunun misali, bir lmba
yuvasgibidir ki, onda bir kandil vardr. Kandil de cam fanus iindedir.
Camfanus ise, inci gibi parlayan bir yldza benzer ki, ne douya, ne debatya
ait olmayan mbarek bir aacn yaktndan tututurulur. Onunyakt, kendisine
ate dokunmasa bile k verecek kabiliyettedir. O nur stne nurdur. Allah
dilediini nuruna kavuturur. Nur Sresi, 24:35.
2. mnn ve Kurnn nurundan dolay Allaha hamd olsun.
Altnc Risale olan Altnc
Ksm
Kurn- Hakmin tilmizlerini ve hdimlerini ikaz etmek ve
aldanmamak iin yazlmtr.

1
U ALTINCI KISIM, ins ve cin eytanlarnn alt
desiselerini inaallah akm brakr ve hcum yollarnn
altsn seddeder.
BRNC DESSE
eytan- ins, eytan- cinnden ald derse binaen,
hizbl-Kurnn fedakr hdimlerini hubb-u cah
vastasyla aldatmak ve o kuds hizmetten ve o mnev ulv
cihaddan vazgeirmek istiyorlar. yle ki:
nsanda, ekseriyet itibaryla, hubb-u cah denilen hrs-
hret ve hodfuruluk ve an ve eref denilen riykrne
halklara grnmek ve nazar- mmede mevki sahibi
olmaya, ehl-i dnyann her ferdinde cz, kll arzu vardr.
Hatt o arzu iin hayatn feda eder derecesinde
hretperestlik hissi onu sevk eder.
Ehl-i hiretiin bu his gayet tehlikelidir. Ehl-i dnya iin
de gayet dadaaldr, ok ahlk- seyyienin de meneidir
ve insanlarn da en zayf damardr. Yani, bir insan
yakalamak ve kendine ekmek, onun o hissini okamakla
kendine balar, hem onunla onu malp eder. Kardelerim
hakknda en ziyade korktuum, bunlarn bu zayf
damarndan ehl-i ilhdn istifade etmek ihtimalidir. Bu hal
beni ok dndryor. Hakik olmayan baz biare
dostlarm o suretle ektiler, mnen onlar tehlikeye
attlar.
HAYE-1
1. Zulmedenlere en kk bir meyil dahi gstermeyin; yoksa Cehennem atei
size de dokunur. Hd Sresi, 11:113.
Haiye-1 O biareler, Kalbimiz stadla beraberdir kriyle kendilerini
tehlikesiz zannederler. Halbuki, ehl-i ilhdn cereyanna kuvvet veren ve
propagandalarna kaplan, belki bilmeyerek hayelikte istimal edilmek tehlikesi
bulunan bir adamn Kalbim sdir, stadmn mesleine sadktr demesi bu
misale benzer ki: Birisi namaz klarken karnndaki yeli tutamyor, kyor, hades
vuku buluyor. Ona Namazn bozuldu denildii vakit, o diyor: Neden
namazm bozulsun? Kalbim sdir.
Ey kardelerim ve ey hizmet-i Kurnda arkadalarm!
Bu hubb-u cah cihetinden gelen dessas ehl-i dnyann
hayelerine veya ehl-i dalletin propagandaclarna veya
eytann akirtlerine deyiniz ki:
Evvel rza-y lhve iltifat- Rahmn ve kabul-
Rabbn yle bir makamdr ki, insanlarn tevecch ve
istihsn, ona nisbeten bir zerre hkmndedir. Eer
tevecch- rahmet varsa, yeter. nsanlarn tevecch, o
tevecch- rahmetin iniks ve glgesi olmak cihetiyle
makbuldr; yoksa arzu edilecek birey deildir. nk
kabir kapsnda sner, be para etmez.
Hubb-u cahhissi eer susturulmazsa ve izale edilmezse,
yzn baka cihete evirmek lzmdr. yle ki:
Sevab- uhrev iin, dualarn kazanmak niyetiyle ve
hizmetin hsn- tesiri noktasnda, gelecek temsildeki srra
binaen, belki o hissin meru bir ciheti bulunur. Mesel,
Ayasofya Camii, ehl-i fazl ve kemalden mbarek ve
muhterem zatlarla dolu olduu bir zamanda, tek tk,
sofada ve kapda haylz ocuklar ve serseri ahlkszlar
bulunup camiin pencerelerinin stnde ve yaknnda
ecneblerin elence-perest seyircileri bulunsa, bir adam o
cami iine girip ve o cemaat iine dahil olsa; eer gzel bir
sad ile, irin bir tarzda, Kurndan bir air okusa, o vakit
binler ehl-i hakikatin nazarlar ona dner, hsn-
tevecchle, mnev bir dua ile o adama bir sevap
kazandrrlar. Yalnz haylz ocuklarn ve serseri
mlhidlerin ve tek tk ecneblerin houna gitmeyecek.
Eer o mbarekcamiye ve o muazzam cemaat iine o
adam girdii vakit, s ve edepsizce fuha ait arklar
barp arsa, raksedip zplasa, o vakit o haylz ocuklar
gldrecek, o serseri ahlkszlar fuhiyta tevik ettii iin
holarna gidecek ve slmiyetin kusurunu grmekle
mtelezziz olan ecneblerin istihzkrne tebessmlerini
celb edecek. Fakat umum o muazzam ve mbarek
cemaatin btn efradndan bir nazar- nefret ve tahkir celb
edecektir. Esfel-i slne sukut derecesinde nazarlarnda
alak grnecektir.
te, aynen bu misal gibi, lem-i slmve Asya,
muazzam bir camidir. Ve iinde ehl-i iman ve ehl-i hakikat,
o camideki muhterem cemaattir. O haylz ocuklar ise,
ocuk akll dalkavuklardr. O serseri ahlkszlar,
frenkmerep, milliyetsiz, dinsiz herierdir. Ecneb
seyircileri ise, ecneblerin nair-i efkr olan gazetecilerdir.
Herbir Mslman, hususan ehl-i fazl ve kemal ise, bu
camide, derecesine gre bir mevkii olur, grnr, nazar-
dikkat ona evrilir.
Eer slmiyetin bir srr- esas olan ihls ve rza-y lh
cihetinde, Kurn- Hakmin ders verdii ahkm ve hakaik-i
kudsiyeye dair harekt ve aml ondan sudur etse, lisan-
hali mnen yt- Kurniyeyi okusa, o vakit mnen lem-i
slmn herbir ferdinin vird-i zebn olan

1
duasnda dahil olup hissedar olur
ve umumuyla uhuvvetkrne alkadar olur. Yalnz,
hayvnt- muzrra nevinden baz ehl-i dalletin ve sakall
ocuklar hkmndeki baz ahmaklarn nazarlarnda
kymeti grnmez.
Eer o adam, medar- eref tand btn ecdadn ve
medar- iftihar bildii btn gemilerini ve ruhen nokta-i
istinad telkki ettii Selef-i Slihnin cadde-i nuranlerini
terk edip, heveskrne, hevperestne, riykrne,
hretperverne, bidakrne ilerde ve harektta bulunsa,
mnen btn ehl-i hakikat ve ehl-i imann nazarnda en
alak mevkie der.

2
srrna gre,
ehl-i imanne kadar mi ve cahil de olsa, akl derk etmedii
halde, kalbi yle hodfuru adamlar grse souk grr,
mnen nefret eder.
1. Allahm, erkek, kadn btn mminleri maret et.
2. Mminin ferasetinden saknn; nk o Allahn nuruyla bakar. Tirmiz,
Tefsiru Sre 15:6; Eb Nuaym, Hlyetl-Evliy,4:94; el-Heysem, Mecmeuz-
Zevid, 10:268; el-Acln, Kefl-Haf, 1:42.
te, hubb-u caha meftun ve hretperestlie mptel
adam (ikinci adam), hadsiz bir cemaatin nazarnda esfel-i
slne der; ehemmiyetsiz ve mstehz ve hezeyanc baz
serserilerin nazarnda muvakkat ve menhus bir mevki
kazanr.


1
srrna gre, dnyada zarar, berzahta azap, hirette
dman baz yalanc dostlar bulur.
1. O gn dostlar birbirine dman kesilirancak takv sahipleri mstesna.
Zuhruf Sresi, 43:67.
Birinci suretteki adam, faraza hubb-u cah kalbinden
karmazsa, fakat ihls ve rza-y lhyi esas tutmak ve
hubb-u cah hedef ittihaz etmemek artyla, bir nevi meru
makam- mnev, hem muhteem bir makam kazanr ki, o
hubb-u cah damarn kemliyle tatmin eder. Bu adam az,
hem pek az ve ehemmiyetsiz birey kaybeder; ona
mukbil, ok, hem pek ok kymettar, zararsz eyleri bulur.
Belki birka ylan kendinden karr; ona bedel ok
mbarek mahlklar arkada bulur, onlarla nsiyet eder.
Veya src yaban eek arlarn karp, mbarek rahmet
erbetileri olan arlar kendine celb eder, onlarn
ellerinden bal yer gibi, yle dostlar bulur ki, daima
dualaryla ve b- kevser gibi feyizler, lem-i slmn
etrafndan onun ruhuna iirilir ve defter-i amline geirilir.
Bir zaman, dnyann bir byk makamn igal eden
kk bir insan, hretperestlik yolunda byk bir kabahat
ilemekle lem-i slmn nazarnda maskara olduu vakit,
geen temsilin melini ona ders verdim, bana vurdum.
yi sarst; fakat kendimi hubb-u cahtan kurtaramadm
iin, o ikazm dahi onu uyandrmad.
KNC DESSE
nsanda en mhim ve esasl bir his, hiss-i havftr. Dessas
zalimler, bu korku damarndan ok istifade etmektedirler;
onunla korkaklar gemlendiriyorlar. Ehl-i dnyann
hayeleri ve ehl-i dalletin propagandaclar, avmn ve
bilhassa ulemann bu damarndan ok istifade ediyorlar,
korkutuyorlar, evhamlarn tahrik ediyorlar.
Mesel, nasl ki damda bir adam tehlikeye atmak iin,
bir dessas adam, o evhamlnn nazarnda zararl grnen
bireyi gsterip, vehmini tahrik edip, kova kova, t damn
kenarna gelir, ba aa drr, boynu krlr. Aynen onun
gibi, ok ehemmiyetsiz evhamla ok ehemmiyetli eyleri
feda ettiriyorlar. Hatt, bir sinek beni srmasn diyerek,
ylann azna girer.
Bir zamanAllah rahmet etsinmhim bir zat kaya
binmekten korkuyordu.Onunla beraber bir akam vakti
stanbuldan Kprye geldik. Kayabinmek lzm geldi.
Araba yok. Sultan Eybe gitmeye mecburuz. Israr ettim.
Dedi: Korkuyorum; belki batacaz.
Ona dedim: Bu Halite tahminen ka kayk var?
Dedi: Belki bin var.
Dedim: Senede ka kayk gark olur?
Dedi: Bir iki tane. Baz sene de hi batmaz.
Dedim: Sene ka gndr?
Dedi: yz altm gndr.
Dedim: Senin vehmine ilien ve korkuna dokunan
batmak ihtimali, yz altm bin ihtimalden birtek
ihtimaldir. Byle bir ihtimalden korkan, insan deil, hayvan
daolamaz.
Hem ona dedim: Acaba ka sene yaamay tahmin
ediyorsun?
Dedi: Ben ihtiyarm. Belki on sene daha yaamam
ihtimali vardr.
Dedim: Ecel gizli olduundan, herbir gnde lmek
ihtimali var. yle ise, binalt yz gnde hergn vefatn
muhtemel. te, kayk gibi yz bindenbir ihtimal deil,
belki binden bir ihtimalle bugn lmnmuhtemeldir.
Titre ve ala, vasiyet et dedim.
Akl bana geldi, titreyerek kaya bindirdim. Kayk
iinde ona dedim:
Cenb- Hak havf damarn hfz- hayat iin vermi,
hayat tahrip iin deil. Ve hayat ar ve mkl ve elm
ve azap yapmak iin vermemitir. Havf iki, , drt
ihtimalden bir olsa, hatt be alt ihtimalden bir olsa,
ihtiyatkrne bir havf meru olabilir. Fakat yirmi, otuz, krk
ihtimalden bir ihtimalle havf etmek evhamdr, hayat
azba evirir.
te, ey kardelerim! Eer ehl-i ilhdn dalkavuklar sizi
korkutmakla kuds cihad- mnevnizden vazgeirmek iin
size hcum etseler, onlara deyiniz:
Biz hizbl-Kurnz.
1

srryla, Kurnn kalesindeyiz.
1. phesiz ki zikri (vahyi, Kurn) Biz indirdik; onu koruyan da elbette
Biziz. Hicr Sresi, 15:9.
etrafmzda evrilmi
muhkembir surdur. Binler ihtimalden bir ihtimalle u ksa
hayat- fniyeye kk bir zarar gelmesi korkusundan,
hayat- ebediyemize yzde yz, binler zarar verecek bir
yola bizi ihtiyarmzla sevk edemezsiniz.
Ve deyiniz: Acaba hizmet-i Kurniyede arkadamz ve
o hizmet-i kudsiyenin tedbirinde stadmz ve ustabamz
olan Said Nursnin yznden, bizim gibi hak yolunda ona
dost olan ehl-i haktan kim zarar grm? Ve onun has
talebelerinden kim bel grm ki biz degreceiz ve o
grmek ihtimaliyle tel edeceiz? Bu kardeimizin binler
uhrev dostlar ve kardeleri var. Yirmi otuz senedir dnya
hayat- itimaiyesine tesirli bir surette kart halde, onun
yznden bir kardeinin zarar grdn iitmedik.
Hususan o zaman elinde siyaset topuzu vard. imdi o
topuz yerine nur-u hakikat var. Eskiden 31 Mart
hadisesinde endan onu da kartrdlar, baz dostlarn da
ezdiler. Fakat sonra tebeyynetti ki, mesele bakalar
tarafndan km. Onun dostlar, onunyznden deil,
onun dmanlar yznden bel grdler. Hem o zaman
okdostlarn da kurtard. Buna binaen, bin deil, binler
ihtimalden birtek ihtimal-i tehlike korkusuyla bir hazine-i
ebediyeyi elimizden karmak, sizin gibi eytanlarn
hatrna gelmemeli deyip, ehl-i dalletin dalkavuklarnn
azna vurup tard etmelisiniz.
Hem o dalkavuklara deyiniz ki: Yz binler ihtimalden
bir ihtimal deil, yzden yz ihtimalle bir helket gelse,
zerre kadar aklmz varsa, korkup, onu brakp
kamayacaz.
nk, mkerrer tecrbelerle grlm ve grlyor ki,
byk kardeine veyahut stadna tehlike zamannda
ihanet edenlerin, gelen bel en evvel onlarn banda
patlar. Hem merhametsizcesine onlara ceza verilmi ve
alak nazarylabaklm. Hem cesedi lm, hem ruhu
zillet iinde mnen lm. Onlara ceza verenler,
kalblerinde bir merhamet hissetmezler. nk derler:
Bunlar madem kendilerine sadk ve mk stadlarna
hain ktlar; elbette ok alaktrlar, merhamete deil
tahkire lyktrlar.
Madem hakikatbudur. Hem madem bir zalim ve
vicdansz bir adam, birisini yere atp ayayla onun ban
kat ezecek bir surette davransa, o yerdeki adam eer o
vah zalimin ayan pse, o zillet vastasyla kalbi
bandan evvel ezilir, ruhu cesedinden evvel lr. Hem
ba gider, hem izzet ve haysiyeti mahvolur. Hem o
canavar, vicdansz zalime kar zaaf gstermekle, kendisini
ezdirmeye tec eder. Eer aya altndaki mazlum adam, o
zalimin yzne tkrse, kalbini ve ruhunu kurtarr, cesedi
bir ehid-i mazlum olur. Evet, tkrn zalimlerin haysz
yzlerine!
Bir zaman ngiliz devleti, stanbul Boaznn toplarn
tahrip ve stanbulu istil ettii hengmda, o devletin en
byk daire-i diniyesi olan Anglikan Kilisesinin Bapapaz
tarafndan Meihat- slmiyeden din alt sual soruldu.
Ben de o zaman Drl-Hikmetil-slmiyenin zsydm.
Bana dediler: Bir cevap ver. Onlar, alt suallerine alt yz
kelimeyle cevap istiyorlar.
Ben dedim: Alt yz kelimeyle deil, alt kelimeyle de
deil, hatt birkelimeyle dahi deil, belki bir tkrkle
cevap veriyorum. nk, odevlet, ite gryorsunuz,
ayan boazmza bast dakikada, onunpapaz,
marurne stmzde sual sormasna kar, yzne
tkrmek lzm geliyor. Tkrn o ehl-i zulmn o
merhametsiz yzne! demitim. imdi diyorum:
Ey kardelerim! ngiliz gibi cebbarbir hkmetin istil
ettii bir zamanda, bu tarzda matbaa lisanyla onlara
mukabele etmek, tehlike yzde yz iken hfz- Kurn bana
k geldii halde, size de yzde bir ihtimalle ehemmiyetsiz
zalimlerin elinden gelen zararlara kar, elbette yz derece
daha kdir.
Hem, ey kardelerim, ounuz askerlik etmisiniz.
Etmeyenler de elbette iitmilerdir. itmeyenler de
benden iitsinler ki, en ziyade yaralananlar, siperini brakp
kaanlardr. En az yara alanlar, siperinde sebat edenlerdir.
1

mn-y iarsiyle gsteriyor ki, rar edenler,
kamalaryla lm daha ziyade karlyorlar.
1. De ki: Kap durduunuz lm mutlaka gelip sizi bulacaktr. Cuma Sresi,
62:8.
NC DESSE- EYTANYE
Tamah yznden oklarn avlyorlar.
Kurn- Hakmin yt ve beyyintndan istifaza
ettiimiz kat burhanlarla ok risalelerde ispat etmiiz ki,
meru rzk, iktidar ve ihtiyarn derecesine gre deil, belki
acz ve iftikarn nisbetinde geliyor. Bu hakikati gsteren
hadsiz iaretler, emreler, deliller vardr. Ezcmle:
Bir nevi zhayat ve rzka muhta olan ecar yerinde
durup, onlarn rzklar onlara koup geliyor. Hayvnat,
hrsla rzklarnn peinde kotuklarndan, aalar gibi
mkemmel beslenmiyorlar.
Hem hayvnatnevinden balklarn en aptal, iktidarsz
ve kum iinde bulunduu halde mkemmel beslenmesi ve
umumiyetle semiz olarak grnmesi, maymun ve tilki gibi
zek ve muktedir hayvnat s-i maietinden alz ve zayf
olmas gsteriyor ki, vasta- rzk iktidar deil, iftikardr.
Hem, insan olsun, hayvan olsun, btn yavrularn
hsn- maieti ve st gibi hazine-i rahmetin en ltif bir
hediyesi, umulmadk bir tarzda onlara zaaf ve aczlerine
efkaten ihsan edilmesi; ve vah canavarlarn dyk-
maietleri dahi gsteriyor ki, vesile-i rzk- hell acz ve
iftikardr, zek ve iktidar deildir.
Hem dnyada, milletler iinde iddet-i hrsla mehur
olan Yahudi milletinden daha ziyade rzk peinde koan
olmuyor. Halbuki zillet ve sefalet iinde en ziyade s-i
maiete onlar maruz oluyorlar. Onlarn zenginleri dahi s
yayorlar. Zaten rib gibi gayr- meru yollarla
kazandklar mal, rzk- hell deil ki meselemizi cerh etsin.
Hem ok ediplerin ve ok ulemann fakr- hali ve ok
aptallarn servet ve gns dahi gsteriyor ki, celb-i rzkn
medar zek ve iktidar deildir, belki acz ve iftikardr,
tevekklvri bir teslimdir ve lisan- kal ve lisan- hal ve
lisan- il ile bir duadr.
te bu hakikati iln eden
1

yeti, bu dvmza o kadar kav ve metin bir
burhandr ki, btn nebtat ve hayvnat ve etfal lisanyla
okunuyor. Ve rzk isteyen her taife, u yeti lisan- hal ile
okuyor.
1. phesiz ki rzk veren, mutlak kudret ve kuvvet sahibi olan ancak
Allahtr. Zriyat Sresi, 51:58.
Madem rzk mukadderdir ve ihsanediliyor ve veren de
Cenb- Haktr. O hem Rahm, hem Kermdir. Onun
rahmetini ittiham etmek derecesinde ve keremini istihfaf
eder bir surette, gayr- meru bir tarzda yz suyu
dkmekle, vicdann, belki baz mukaddestn rvet verip,
menhus, bereketsiz bir mal- haram kabul eden dnsn
ki, ne kadar muzaaf bir divaneliktir!
Evet, ehl-i dnya, hususan ehl-i dallet, parasn ucuz
vermez, pek pahal satar. Bir senelik hayat- dnyeviyeye
bir derece yardm edecek bir mala mukbil, hadsiz bir
hayat- ebediyeyi tahrip etmeye bazan vesile olur. O pis
hrsla, gazab- lhyi kendine celb eder ve ehl-i dalletin
rzasn celbe alr.
Ey kardelerim! Eer ehl-i dnyann dalkavuklar ve
ehl-i dalletin mnafklar, sizi, insaniyetin u zayf damar
olan tamah yznden yakalasalar, geen hakikati dnp,
bu fakir kardeinizi nmune-i imtisal ediniz. Sizi btn
kuvvetimle temin ederim ki, kanaat ve iktisat, maatan
ziyade sizin hayatnz idame ve rzknz temin eder.
Bahusus size verilen o gayr- meru para, sizden, ona
mukbil bin kat fazla yat isteyecek. Hem her saati size
ebed bir hazineyi aabilir olan hizmet-i Kurniyeye sed
ekebilir veya ftur verir. Bu yle bir zarar ve boluktur ki,
her ay binler maa verilse, yerini dolduramaz.
HTAR: Ehl-i dallet, Kurn- Hakmden alp
nerettiimiz hakaik-i imaniye ve Kurniyeye kar
mdafaa ve mukabele elinden gelmedii iin, mnafkane
ve desisekrne ifal ve hile dmn (tuzan) istimal
ediyor. Dostlarm hubb-u cah, tamah ve havf ile aldatmak
ve beni baz isndatla rtmek istiyorlar. Biz, kuds
hizmetimizde daima msbet hareket ediyoruz. Fakat,
maatteessf, herbir emr-i hayrda bulunan mnileri def
etmek vazifesi, bizi bazan men harekete sevk ediyor. te,
bunun iindir ki, ehl-i nifakn hilekrne propagandasna
kar, kardelerimi sabk nokta ile ikaz ediyorum, onlara
gelen hcumu def e alyorum.
imdi, en mhim bir hcum benim ahsmadr. Diyorlar
ki: Said Krttr. Nedenbu kadar ona hrmet ediyorsunuz,
arkasna dyorsunuz?
te, bilmecburiye, byle herieri susturmak iin,
Drdnc Desise-i eytaniyeyi, istemeyerek Eski Said
lisanyla zikredeceim.
DRDNC DESSE- EYTANYE
eytann telkiniyle ve ehl-i dalletin ilkatyla, bana
kar propaganda ile hcum eden ve mhim mevkileri
igal eden baz mlhidler, kardelerimi aldatmak ve
asabiyet-i milliyetlerini tahrik etmek iin diyorlar ki: Siz
Trksnz. Maaallah, Trklerde her nevi ulema ve ehl-i
kemal vardr. Said bir Krttr. Milliyetinizden olmayan
birisiyle terik-i mesai etmek hamiyet-i milliyeye
mndir.
Elcevap: Ey bedbaht mlhid! Ben felillhilhamd
Mslmanm. Her zamanda kuds milletimin yz elli
milyon efrad vardr. Byle ebed bir uhuvveti tesis eden ve
dualaryla bana yardm eden ve iinde Krtlerin ekseriyet-i
mutlakas bulunan yz elli milyon kardei, unsuriyet ve
men milliyet krine feda etmek ve o mbarek hadsiz
kardelere bedel, Krt namn tayan ve Krt unsurundan
addedilen mahdut birka dinsiz veya mezhepsiz bir
meslee girenleri kazanmaktan yz bin defa istize
ediyorum. Ey mlhid! Senin gibi ahmaklar lzm ki, Macar
krleri veyahut dinsiz olmu ve frenklemi birka
Trkleri muvakkaten, dnyaca dahi faidesiz uhuvvetini
kazanmak iin, yz elli milyon hakik, nuran menfaattar
bir cemaatin bki uhuvvetlerini terk etsin. Yirmi Altnc
Mektubun nc Meselesinde, delilleriyle men
milliyetin mahiyetini ve zararlarn gsterdiimizden, ona
havale edip, yalnz o nc Meselenin hirinde icmal
edilen bir hakikati burada bir derece izah edeceiz. yle
ki:
O Trklk perdesi altna giren ve hakikaten Trk
dman olan hamiyetfuru mlhidlere derim ki:
Din-i slmiyetmilletiyle ebed ve hakik bir uhuvvet ile,
Trk denilen bu vatan ehl-i imanyla iddetli ve pek hakik
alkadarm. Ve bin seneye yakn, Kurnn bayran
cihann ciht- sittesinin etrafnda galibne gezdiren bu
vatan evltlarna, slmiyet hesabna mftehirne ve
taraftarne muhabbettarm.
Sen ise, ey hamiyetfuru sahtekr! Trkn mefhir-i
hakikiye-i milliyesini unutturacak bir surette mecaz ve
unsur ve muvakkat ve garazkrne bir uhuvvetin var.
Senden soruyorum: Trk milleti, yalnz yirmi ile krk ya
ortasndaki gal ve heveskr genlerden ibaret midir?
Hem onlarn menfaati ve onlarn hakknda hamiyet-i
milliyenin iktiza ettii hizmet, yalnz onlarn gaetini
ziyadeletiren ve ahlkszlklara altran ve menhiyta
tec eden frenkmerebne terbiyede midir? Ve ihtiyarlkta
onlar alattracak olan muvakkat bir gldrmekte midir?
Eer hamiyet-i milliye bunlardan ibaretse ve terakki ve
saadet-i hayatiye bu ise, evet, sen byle Trk isen ve
byle milliyetperver isen, ben o Trklkten kayorum;
sen de benden kaabilirsin. Eer zerre miktar hamiyet ve
uurun ve insafn varsa, imdiki taksimata bak, cevap ver.
yle ki:
Trk milleti denilen u vatan evld alt ksmdr. Birinci
ksm, ehl-i salhatve takvdr. kinci ksm, musibetzede
ve hastalar taifesidir. nc ksm, ihtiyarlar snfdr.
Drdnc ksm, ocuklar taifesidir. Beinci ksm, fakirler
ve zayar taifesidir. Altnc ksm genlerdir.
Acaba btn evvelki be taife Trk deiller mi?
Hamiyet-i milliyeden hisseleri yok mu? Acaba altnc
taifeye sarhoasna bir keyif vermek yolunda o be taifeyi
incitmek, keyni karmak, tesellilerini krmak hamiyet-i
milliye midir, yoksa o millete dmanlk mdr? El-hkm
lil-ekser srrnca, eksere zarar dokunduran dmandr,
dost deildir.
Senden soruyorum: Birinci ksm olan ehl-i imanve ehl-i
takvnn en byk menfaati, frenkmerebne bir
medeniyette midir? Yoksa hakaik-i imaniyenin nurlaryla
saadet-i ebediyeyi dnp, mtak ve k olduklar
tarik-i hakta slk etmek ve hakik teselli bulmakta mdr?
Senin gibi dallet-pe hamiyetfurularn tuttuu meslek,
mttak ehl-i imann mnev nurlarn sndryor ve
hakik tesellilerini bozuyor ve lm idam- ebed ve kabri
daim bir rak- lyezl kaps olduunu gsteriyor.
kinci ksm olan musibetzede ve hastalarn ve
hayatndan meyus olanlarn menfaati, frenkmerebne,
dinsizcesine medeniyet terbiyesinde midir? Halbuki, o
biareler bir nur isterler, bir teselli isterler. Musibetlerine
kar bir mkfat isterler. Ve onlara zulmedenlerden
intikamlarnalmak isterler. Ve yaknlatklar kabir
kapsndaki deheti def etmekistiyorlar. Sizin gibilerin
sahtekr hamiyetiyle, pek ok efkate ve okamaya ve
tmar etmeye ok lyk ve muhta o biare
musibetzedelerin kalblerine ine sokuyorsunuz, balarna
tokmak vuruyorsunuz, merhametsizcesine mitlerini
kryorsunuz, yes-i mutlaka dryorsunuz. Hamiyet-i
milliye bu mudur? Byle mi millete menfaat
dokunduruyorsunuz?
nc taife olan ihtiyarlar bir sls tekil ediyor.
Bunlar kabre yaknlayorlar, lme yaklayorlar,
dnyadan uzaklayorlar, hirete yanayorlar. Bylelerin
menfaati ve nuru ve tesellisi, Hlg ve Cengiz gibi
zalimlerin gaddarne sergzetlerini dinlemesinde midir?
Ve hireti unutturacak, dnyaya balandracak, neticesiz,
mnen sukut, zhiren terakki denilen imdiki nevi
hareketinizde midir? Ve uhrev nur, sinemada mdr? Ve
hakik teselli, tiyatroda mdr? Bu biare ihtiyarlar
hamiyetten hrmet isterlerken, mnev bakla o biareleri
kesmek hkmnde ve dam- ebediye sevk ediliyorsunuz
krini vermek ve rahmet kaps tasavvur ettikleri kabir
kapsn ejderha azna evirmek, Sen oraya gideceksin
diye mnev kulana emek hamiyet-i milliye ise, byle
hamiyetten yz bin defa eliyz billh!
Drdnc taife ki, ocuklardr. Bunlar hamiyet-i
milliyeden merhamet isterler, efkat beklerler. Bunlar da,
zaaf ve acz ve iktidarszlk noktasnda, merhametkr
kudretli bir Hlk bilmekle ruhlar inbisat edebilir,
istidatlar mesudne inkiaf edebilir. leride, dnyadaki
mthi ehval ve ahvle kar gelebilecek bir tevekkl-
iman ve teslim-i slm telkinatyla o masumlar hayata
mtakane bakabilirler. Acaba, alkalar pek az olduu
terakkiyt- medeniye dersleri ve onlarn kuvve-i
mneviyesini kracak ve ruhlarn sndrecek, nursuz, srf
madd, felsef dsturlarn taliminde midir?
Eer insan bir cesed-i hayvnden ibaret olsayd ve
kafasnda akl olmasayd, belki bu masum ocuklar
muvakkaten elendirecek terbiye-i medeniye tabir ettiiniz
ve terbiye-i milliye ss verdiiniz bu reng usul, onlara
ocukasna bir oyuncak olarak, dnyev bir menfaati
verebilirdi. Madem ki o masumlar hayatn dadaalarna
atlacaklar, madem ki insandrlar. Elbette kk
kalblerinde ok uzunarzular olacak ve kk kafalarnda
byk maksatlar tevellt edecek. Madem hakikat byledir;
onlara efkatin muktezas, gayet derecede fakr ve aczinde,
gayet kuvvetli bir nokta-i istinad ve tkenmez bir nokta-i
istimdad, kalblerinde iman- billh ve iman- bilhiret
suretiyle yerletirmek lzmdr. Onlara efkat ve merhamet
bununla olur. Yoksa, divane bir validenin, veledini bakla
kesmesi gibi, hamiyet-i milliye sarholuuyla, o biare
masumlar mnen boazlamaktr. Cesedini beslemek iin
beynini ve kalbini karp ona yedirmek nevinden,
vahiyne bir gadirdir, bir zulmdr.
Beinci taife fakirler ve zayar taifesidir. Acaba, hayatn
ar teklini fakirlik vastasyla elm bir tarzda eken
fakirlerin ve hayatn mthi dadaalarna kar ok
mteessir olan zayarn hamiyet-i milliyeden hisseleri yok
mudur? Bu biarelerin yesini ve elemini arttran ve seh
bir ksm zenginlerin melabe-i hevest ve zalim bir ksm
kavlerin vesile-i hret ve ekaveti olan frenkmerebne
ve perde-brnne ve ravunne medeniyetperverlik nam
altnda yaptnz harektta mdr? Bu biare fukaralarn
fakirlik yarasna merhem ise, unsuriyet krinden deil,
belki slmiyetin eczahane-i kudsiyesinden kabilir.
Zayarn kuvveti ve mukavemeti, karanlk ve tesadfe
bal, uursuz, tabi felsefeden alnmaz; belki hamiyet-i
slmiye ve kuds slmiyet milliyetinden alnr.
Altnc taife genlerdir. Bu genlerin genlikleri eer
daim olsayd, men milliyetle onlara iirdiiniz arabn
muvakkat bir menfaati, bir faidesi olurdu. Fakat o genliin
lezzetli sarholuu, ihtiyarlkla elemle aylmas ve o tatl
uykunun ihtiyarlk sabahnda eseeuyanmasyla, o arabn
humar ve sknts onu ok alattracak ve o lezzetli
ryann zevlindeki elem ona ok hazin teessf ettirecek.
Eyvah! Hem genlik gitti, hem mr gitti. Hem mis
olarak kabre gidiyorum. Keke aklm bama alsaydm!
dedirecek. Acaba bu taifenin hamiyet-i milliyeden hissesi,
az bir zamanda muvakkat bir keyif grmek iin, pek uzun
bir zamanda teesse alattrmak mdr? Yoksa onlarn
saadet-i dnyeviyeleri ve lezzet-i hayatiyeleri, o gzel, irin
genlik nimetinin krn vermek suretinde, o nimeti
sefahet yolunda deil, belki istikamet yolunda sarf
etmekle, o fni genlii ibadetle mnen ibk etmek ve o
genliin istikametiyle dr- saadette ebed bir genlik
kazanmakta mdr? Zerre miktar uurun varsa syle!
Elhasl: Eer Trk milleti yalnz altnc taife olan
genlerden ibaret olsa ve genlikleri daim kalsa ve
dnyadan baka yerleri bulunmasa, sizin Trklk
perdesi altndaki frenkmerebne harektnz, hamiyet-i
milliyeden saylabilirdi. Benim gibi hayat- dnyeviyeye az
ehemmiyet veren ve unsuriyet krini freng illeti gibi bir
maraz telkki eden ve genleri nmer keyif ve
hevesattan mene alan ve baka memlekette dnyaya
gelen bir adama, O Krttr,arkasna dmeyiniz
diyebilirdiniz ve demeye bir hak kazanabilirdiniz.Fakat
madem ki Trk nam altnda olan u vatan evld, sabkan
beyan edildii gibi, alt ksmdr. Be ksma zarar vermek
ve keyierini karmak, yalnz birtek ksma muvakkat ve
dnyev ve kbeti meum bir keyif vermek, belki sarho
etmek, elbette o Trk milletine dostluk deil, dmanlktr.
Evet, ben unsurca Trk saylmyorum. Fakat Trklerin
ehl-i takv taifesine ve musibetzedeler ksmna ve
ihtiyarlar snfna ve ocuklar taifesine ve zayar ve
fakirler zmresine btn kuvvetimle ve keml-i itiyakla
mkane ve uhuvvetkrne almm ve alyorum.
Altnc taife olan genleri dahi, hayat- dnyeviyesini
zehirlettirecek ve hayat- uhreviyesini mahvedecek ve bir
saat glmeye bedel bir sene alamay netice veren
harekt- nmeruadan vazgeirmek istiyorum. Yalnz bu
alt yedi sene deil, belki yirmi senedir, Kurndan ahzedip
Trke lisanyla nerettiim sr meydandadr.
Evet, lillhilhamd, Kurn- Hakmin maden-i
envrndan iktibas edilen sr ile, ihtiyar taifesinin en
ziyade istedikleri nur gsteriliyor. Musibetzedelerin ve
hastalarn tiryak gibi en n illar, eczahane-i kudsiye-i
Kurniyede gsteriliyor. Ve ihtiyarlar en ziyade
dndren kabir kaps, rahmet kaps olduu ve idam
kaps olmad, o envr- Kurniye ile gsterildi. Ve
ocuklarn nazik kalblerinde hadsiz mesib ve muzr
eyaya kar gayet kuvvetli bir nokta-i istinad ve hadsiz
ml ve arzularna medar bir nokta-i istimdat, Kurn-
Hakmin madeninden karld ve gsterildi ve bilil
istifade ettirildi. Ve fukaralar ve zuafalar ksmn en ziyade
ezen ve mteessir eden hayatn ar tekli, Kurn-
Hakmin hakaik-i imaniyesiyle haetirildi.
te bu be taife-ki, Trk milletinin alt ksmndan be
ksmdr-menfaatlerine alyoruz. Altnc ksm ki
genlerdir; onlarn iyilerine kar cidd uhuvvetimiz var,
senin gibi mlhidlere kar hibir cihetle dostluumuz yok.
nk ilhda giren ve Trkn hakik btn mefhir-i
milliyesini tayan slmiyet milliyetinden kmak isteyen
adamlar Trk bilmiyoruz, Trk perdesi altna girmi frenk
telkki ediyoruz. nk, yz bin defa Trkyz deyip
dv etseler, ehl-i hakikati kandramazlar. Zira illeri,
harektlar, onlarn dvlarn tekzip ediyor.
te, ey frenkmerepler ve propagandanzla hakik
kardelerimi benden soutmaya alan mlhidler! Bu
millete menfaatiniz nedir? Birinci taife olan ehl-i takv ve
salhatin nurunu sndryorsunuz. Merhamete ve tmar
etmeye yan ikinci taifesinin yaralarna zehir
serpiyorsunuz. Ve hrmete ok lyk olan nc taifenin
tesellisini kryorsunuz, yes-i mutlaka atyorsunuz. Ve
efkate ok muhta olan drdnc taifenin btn btn
kuvve-i mneviyesini kryorsunuz ve hakik insaniyetini
sndryorsunuz. Ve muavenet ve yardma ve teselliye
ok muhta olan beinci taifenin mitlerini, istimdatlarn
akm brakp, onlarn nazarnda hayat mevtten daha ziyade
dehetli bir surete eviriyorsunuz. kaza ve aylmaya ok
muhta olan altnc taifesine, genlik uykusu iinde yle bir
arap iiriyorsunuz ki, o arabn humr pek elm, pek
dehetlidir. Acaba bu mudur hamiyet-i milliyeniz ki, o
hamiyet-i milliye urunda ok mukaddest feda
ediyorsunuz? O Trklk menfaati, Trklere bu suretle
midir? Yz bin defa eliyz billh!
Ey efendiler! Bilirim ki, haknoktasnda malp
olduunuz zaman kuvvete mracaat edersiniz. Kuvvet
hakta olduu, hak kuvvette olmad srryla, dnyay
bama ate yapsanz, hakikat-i Kurniyeye feda olan bu
ba size eilmeyecektir!
Hem size bunu da haber veriyorum ki, deil sizler gibi
mahdut, mnen millet nazarnda menfur bir ksm adamlar,
belki binler sizler gibi bana madd dmanlk etseler,
ehemmiyet vermeyeceim ve bir ksm muzr hayvnattan
fazla kymet vermeyeceim. nk bana kar ne
yapacaksnz?
Yapacanz i, ya hayatma htime ekmekle veya
hizmetimi bozmak suretiyle olur. Bu iki eyden baka
dnyada alkam yok.
Hayatn bana gelen ecel ise, uhud derecesinde kat
iman etmiim ki, tagayyr etmiyor, mukadderdir. Madem
byledir; hak yolunda ehadetle lsem, ekinmek deil,
itiyakla bekliyorum. Bahusus ben ihtiyar oldum; bir
seneden fazla yaamay zor dnyorum. Zhir bir sene
mr, ehadet vastasyla kazanlan hadsiz bir mr-
bkiye tebdil etmek, benim gibilerin en li bir maksad, bir
gayesi olur.
Amma hizmet ise, felillhilhamd, hizmet-i Kurniye ve
imaniyede Cenb- Hak rahmetiyle yle kardeleri bana
vermi ki, vefatmla, o hizmet, bir merkezdeyapldna
bedel, ok merkezlerde yaplacak. Benim dilim
lmlesusturulsa, pek ok kuvvetli diller benim dilime
bedel konuacaklar, ohizmeti idame ederler. Hatt
diyebilirim: Nasl ki bir tane tohum toprak altna girip
lmesiyle bir smbl hayatn netice verir; bir taneyebedel
yz tane vazife bana geer. yle de, mevtim, hayatmdan
fazla o hizmete vasta olur midini besliyorum.
BENC DESSE- EYTANYE
Ehl-i dalletin tarafgirleri, enniyetten istifade edip
kardelerimi benden ekmek istiyorlar. Hakikaten, insanda
en tehlikeli damar enniyettir. Ve en zayf damar da odur.
Onu okamakla ok fena eyleri yaptrabilirler.
Ey kardelerim! Dikkat ediniz, sizi enniyette
vurmasnlar, onunla sizi avlamasnlar. Hem biliniz ki, u
asrda ehl-i dallet eneye binmi, dallet vadilerinde
kouyor. Ehl-i hak, bilmecburiye, eneyi terk etmekle hakka
hizmet edebilir. Enenin istimalinde hakl dahi olsa, madem
ki tekilere benzer ve onlar da onlar kendileri gibi
nesperest zannederler, hakkn hizmetine kar bir
hakszlktr. Bununla beraber, etrafna toplandmz
hizmet-i Kurniye, eneyi kabul etmiyor, nahn istiyor.
Ben demeyiniz, biz deyiniz diyor.
Elbette kanaatiniz gelmi ki, bu fakir kardeiniz ene ile
meydana kmam. Sizi enesine hdim yapmyor. Belki
enesiz bir hdim-i Kurn olarak kendini size gstermi.
Ve kendini beenmemeyi ve enesine taraftar olmamay
meslek ittihaz etmi. Bununla beraber, kat delillerle size
ispat etmitir ki, meydan- istifadeye vaz edilen eserler mr
maldr, yani Kurn- Hakmin tereuhtdr. Hi kimse
enesiyle onlara temellk edemez. Haydi, farz- muhal
olarak, ben enemle o eserlere sahip kyorum; benim bir
kardeimin dedii gibi, madem bu Kurn hakikat kaps
ald, benim noksaniyetime ve ehemmiyetsizliime
baklmayarak, ehl-i ilim ve kemal arkamda bulunmaktan
ekinmemeli ve istin etmemelidirler. Selef-i Slihnin ve
muhakkkn-i ulemann sarlar, endan her derde k ve
v bir hazine-i azmedir; fakat baz zaman olur ki, bir
anahtar bir hazineden ziyade ehemmiyetli olur. nk
hazine kapaldr. Fakat bir anahtar ok hazineleri aabilir.
Zannederim ki, o enniyet-i ilmiyeyi fazla tayan zatlar
da anladlar ki, nerolunan Szler, hakaik-i Kurniyenin
birer anahtar ve o hakaiki inkr etmeye alanlarn
balarna inen birer elmas kltr. O ehl-i fazl ve kemal ve
kuvvetli enniyet-i ilmiyeyi tayan zatlar bilsinler ki, bana
deil, Kurn- Hakme talebe ve akirt oluyorlar; ben de
onlarn bir ders arkadaym. Haydi, farz- muhal olarak,
ben stadlk dv etsem, madem imdi ehl-i imann
tabakatn, avamdan havassa kadar, maruz kaldklar
evham ve behattan kurtarmak aresini bulduk; o ulema
ya daha kolay bir aresini bulsunlar veyahut bu areyi
iltizam edip ders versinler, taraftar olsunlar. Ulems-s
hakknda bir tehdid-i azm var; bu zamanda ehl-i ilim
ziyade dikkat etmeli.
Haydi, farz etseniz ki, dmanlarmzn zann gibi, ben,
benlik hesabna byle bir hizmette bulunuyorum. Acaba,
dnyev ve mill bir maksat iin okzatlar enniyeti terk
edip, ravun-merep bir adamn keml-i sadakatle etrafna
toplanp, iddetli bir tesandle i grdkleri halde, acaba
bu kardeiniz, hakikat-i Kurniye ve hakaik-i imaniye
etrafnda, kendi enniyetini setretmekle beraber, o dnyev
komitenin onbalar gibi terk-i enniyetle hakaik-i
Kurniye etrafnda bir tesand sizden istemeye hakk yok
mudur? Sizin en byk limleriniz de ona Lebbeyk
dememesinde haksz deil midirler?
Kardelerim, enniyetin iimizde en tehlikeli ciheti
kskanlktr. Eer srf lillh iin olmazsa, kskanlk
mdahale eder, bozar. Nasl ki bir insann bir eli bir elini
kskanmaz ve gz kulana haset etmez ve kalbi aklna
rekabet etmez. yle de, bu heyetimizin ahs-
mnevsinde, herbiriniz bir duygu, bir z hkmndesiniz.
Birbirinize kar rekabet deil, bilkis birbirinizin
meziyetiyle iftihar etmek, mtelezziz olmak bir vazife-i
vicdaniyenizdir.
Birey daha kald; en tehlikelisi odur ki: inizde ve
ahbabnzda, bu fakirkardeinize kar bir kskanlk
damar bulunmak, en tehlikelidir.Sizlerde mhim ehl-i
ilimde var. Ehl-i ilmin bir ksmnda bir enniyet-i ilmiye
bulunur. Kendi mtevazi de olsa, o cihette enniyetlidir;
abuk enniyetini brakmaz. Kalbi, akl ne kadar yapsa
da, nefsi, o ilm enniyeti cihetinde imtiyaz ister, kendini
satmak ister hatt yazlan risalelere kar muaraza ister.
Kalbi risaleleri sevdii ve akl istihsan ettii ve yksek
bulduu halde, nefsi ise, enniyet-i ilmiyeden gelen
kskanlk cihetinde zmn bir advet besler gibi, Szlerin
kymetlerinin tenzilini arzu edert ki kendi mahsult-
kriyesi onlara yetisin, onlar gibi satlsn. Halbuki,
bilmecburiye bunu haber veriyorum ki:
Bu durs-u Kurniyenin dairesi iinde olanlar, allme
ve mctehidler de olsalar, vazifeleri, ulm-u imaniye
cihetinde, yalnz yazlan u Szlerin erhleri ve izahlardr
veya tanzimleridir. nk, ok emrelerle anlamz ki, bu
ulm-u imaniyedeki fetv vazifesiyle tavzif edilmiiz. Eer
biri, dairemiz iinde nefsin enniyet-i ilmiyeden ald bir
hisle, erh ve izah haricinde birey yazsa, souk bir
muaraza veya nks bir taklitilik hkmne geer. nk,
ok delillerle ve emrelerle tahakkuk etmi ki, Risale-i Nur
eczalar Kurnn tereuhtdr; bizler, taksiml-aml
kaidesiyle, herbirimiz bir vazife deruhte edip o b- hayat
tereuhtn muhta olanlara yetitiriyoruz.
ALTINCI DESSE- EYTANYE
udur ki: nsandaki tembellik ve tenperverlik ve
vazifedarlk damarndan istifade eder.
Evet, eytan- ins ve cinn her cihette hcum ederler.
Arkadalarmzdan metin kalbli, sadakati kuvvetli, niyeti
ihlsl, himmeti li grdkleri vakit baka noktalardan
hcum ederler. yle ki:
imize sekte ve hizmetimize ftur vermek iin, onlarn
tembelliklerinden ve tenperverliklerinden ve
vazifedarlklarndan istifade ederler. Onlar, yle desiselerle,
onlar hizmet-i Kurniyeden alkoyuyorlar ki, haberleri
olmadan bir ksmna fazla i buluyorlar, t ki hizmet-i
Kurniyeye vakit bulmasn. Bir ksmna da dnyann
cazibedar eylerini gsteriyorlar ki, hevesi uyanp, hizmete
kar bir gaet gelsin. Ve hkez, bu hcum yollar uzun
eker. Bu uzunlukta ksa keserek dikkatli fehminize havale
ederiz.
Ey kardelerim, dikkat ediniz. Vazifeniz kudsiyedir,
hizmetiniz ulvdir. Herbir saatiniz, bir gn ibadet hkmne
geebilecek bir kymettedir. Biliniz ki, elinizden kamasn.


1

2


3


4



5
1. Ey iman edenler! Sabrl olun, sabr yarnda dmanlarnz geridebrakn,
her an cihada hazrlkl bulunun ve Allahtan korkun kikurtulua eresiniz. l-i
mrn Sresi, 3:200.
2. Benim yetlerimi, az bir dnya menfaatiyle deitirmeyin. Bakara Sresi,
2:41.
3. zzet sahibi Rabbin, onlarn yaktrdklarndan mnezzehtir.
Btnpeygamberlere selm olsun. Hamd ise lemlerin Rabbi olan
Allahamahsustur. Sfft Sresi, 37:180-182.
4. Seni her trl noksandan tenzih ederiz. Senin bize rettiinden
bakabilgimiz yoktur. Muhakkak ki Sen, ilmi ve hikmeti hereyi kuatan Alm-i
Hakmsin. Bakara Sresi, 2:32.
5. Allahm! Kadri pek yce ve makam pek byk olan Habibin, mm
Peygamber,Efendimiz Muhammede ve line ve ashabna salt ve selm et.
min.
Kuds bir tarihe
Kurn- Hakmin mhim bir srr- iczsinin zuhurettii
senenin tarihi, yine lfz- Kurndadr. yle ki:
Kurnkelimesi, ebced hesabyla 351 ( yz elli bir)dir.
inde iki elif var. Mahf elif, elfn okunsa, bin
mnsndaki elfndr.
HAYE-1
Demek 1351 (bin yz elli
bir) senesine sene-i Kurniye tabir edilebilir. nk,
lfz- Kurndaki tevafukatn srr- acibi, Kurnn tefsiri
olan Risale-i Nur eczalarnda o sene grnd. Ve
Kurndaki Lfz- Cellin iczkrne srr- tevafuku ayn
senede tezahr etti. Ve bir nak- iczyi gsterecek bir
Kurnn yeni bir tarzda yazlmas, ayn senede oluyor. Ve
hatt- Kurnn tebdiline kar, Kurn akirtlerinin btn
kuvvetleriyle hatt- Kurnyi muhafazaya almas ayn
senededir. Ve Kurnn mhim ezvk- icziyesi ayn
senede tezahr ediyor. Hem ayn senede Kurn ile ok
mnasebettar hdist olmu ve olacak gibi...
Haiye-1 lm-i sarf kaidesince, feiln, feln okunur-ketifn, ketfn
okunmas gibi. Buna binaen, elifn, elfn okunur. O halde 1351 olur.
Altnc Risale olan Altnc
Ksmn Zeyli
Esile-i Sitte
stikbalde gelecek nefret ve tahkirden saknmak iin, u
mahrem zeyil yazlmtr. Yani, Tuh o asrn gayretsiz
adamlarna! denildiizaman yzmze tkrkleri gelmemek
iin veyahut silmek iinyazlmtr. Avrupann insaniyetperver
maskesi altnda vah reislerinin sar kulaklar nlasn! Ve bu
vicdansz gaddarlar bize musallat eden o insafsz zalimlerin
grmeyen gzlerine sokulsun! Ve bu asrda, yz bin cihette
Yaasn Cehennem dedirten mimsiz medeniyetperestlerin
balarna vurulmak iin yazlm bir arzhaldir.


1
1. O bize yollarmz dos doru gsterdii halde, bize ne oluyor ki
Allahatevekkl etmeyelim? Bize yaptnz ezlara kesinlikle
sabredeceiz.Tevekkl etmek isteyenler sadece Allaha gvensinler. brahim
Sresi,14:12.
BU YAKINLARDA ehl-i ilhdn perde altnda tecavzleri
gayet irkin bir suret aldndan, ok biare ehl-i imana
ettikleri zalimne ve dinsizcesine tecavz nevinden, bana,
husus ve gayr- resm, kendim tamir ettiim bir
mbedimde husus bir iki kardeimle husus ibadetimde,
gizli ezan ve kametimize mdahale edildi. Niin Arapa
kamet ediyorsunuz ve gizli ezan okuyorsunuz? denildi.
Sktta sabrm tkendi. Kabil-i hitap olmayan yle
vicdansz alaklara deil, belki milletin mukaddertyla
keyf istibdatla oynayan ravunmerep komitenin balarna
derim ki:
Ey ehl-i bida ve ilhd! Alt sualime cevap isterim.
BRNCS: Dnyada hkmet sren, hkmeden her
kavmin, hatt insan eti yiyenyamyamlarn, hatt vah,
canavar bir ete reisinin bir usul var, bir dsturla
hkmeder. Siz hangi usulle bu acip tecavz yapyorsunuz?
Kanununuzu ibraz ediniz. Yoksa baz alak memurlarn
keyierini kanun mu kabul ediyorsunuz? nk byle
husus ibdtta kanun yaplmaz ve kanun olamaz.
KNCS: Nev-i beerde, hususan bu asr- hrriyette ve
bilhassa medeniyet dairesinde, hemen umumiyetle
hkmferm hrriyet-i vicdan dsturunu krmak ve istihfaf
etmek ve dolaysyla nev-i beeri istihkar etmek ve itirazn
hie saymak kadar cretinizle, hangi kuvvete
dayanyorsunuz? Hangi kuvvetiniz var ki, siz kendinize
ldin ismi vermekle ne dine, ne dinsizlie ilimemeyi
iln ettiiniz halde, dinsizlii mutaassbne kendine bir din
ittihaz etmek tarznda, dine ve ehl-i dine byle tecavz,
elbette sakl kalmayacak, sizden sorulacak. Ne cevap
vereceksiniz?Yirmi hkmetin en knn itirazna kar
dayanamadnz halde,nasl yirmi hkmetin birden
itirazn hie sayar gibi hrriyet-i vicdaniyeyi cebr bir
surette bozmaya alyorsunuz?
NCS: Mezheb-i Hanefnin ulviyetine ve
syetine mn bir surette, vicdann dnyaya satan bir
ksm ulems-sun yanl fetvlaryla, benim gibi il-
mezhep adamlara hangi usulle teklif ediyorsunuz? Bu
meslekte milyonlar etb bulunan mezhebini kaldrp
btn leri Hanefletirdikten sonra, bana zulm
suretinde cebren teklif edilse, sizin gibi dinsizlerin bir
usuldr denilebilir. Yoksakeyf bir alaklktr. ylelerin
keyne tbi deiliz ve tanmayz!
DRDNCS: slmiyetle eskiden beri imtiza ve
ittihad eden, cidd dindar ve dinine samim hrmetkr
Trklk milliyetine btn btn zt bir surette, frenklik
mnsnda Trklk namyla, tahrifdrne ve bidakrne
bir fetv ile Trke kamet et diye, benim gibi baka
milletten olanlara teklif etmek hangi usulledir? Evet, hakik
Trklere pek hakik dostne ve uhuvvetkrne
mnasebettar olduum halde, byle sizin gibi
frenkmereplerin Trklyle hibir cihette
mnasebetim yoktur. Nasl bana teklif ediyorsunuz? Hangi
kanunla?
Eer milyonlarla efrad bulunan ve binler seneden beri
milliyetini ve lisann unutmayan ve Trklerin hakik bir
vatanda ve eskiden beri cihad arkada olan Krtlerin
milliyetini kaldrp onlarn dilini onlaraunutturduktan
sonra, belki, bizim gibi ayr unsurdan saylanlaratekliniz,
bir nevi usul- vahiyne olur. Yoksa srf keyfdir. Ehsn
keyne tebaiyet edilmez ve etmeyiz!
BENCS: Bir hkmet, kendi raiyetine ve raiyet kabul
ettii adamlara herbir kanunu tatbik etse de, raiyet kabul
etmedii adamlara kanununu tatbik edemez. nk onlar
diyebilirler ki: Madem biz raiyetiniz deiliz; siz de bizim
hkmetimiz deilsiniz.
Hem hibir hkmet iki cezay birden vermez. Bir katili
ya hapse atarveyahut idam eder. Hem hapisle ceza, hem
idamla ceza bir yerde vermekhibir usulde yoktur.
te, madem vatana ve millete hibir zararm
dokunmad halde, beni sekiz senedir, en yaban ve hari
bir milletten cni bir adama dahi yaplmayan bir esaret
altna aldnz. Cnileri affettiiniz halde, hrriyetimi selb
edip hukuk-u medeniyeden iskat ederek muamele ettiniz.
Bu da vatan evlddr demediiniz halde, hangi usulle,
hangi kanunla biare milletinize rzalar hilfna olarak
tatbik ettiiniz bu hrriyet-iken usulnz, benim gibi her
cihetle size yabanc bir adama teklif ediyorsunuz?
Madem Harb-i Umumde ordu kumandanlarnn
ehadetiyle, vasta olduumuz ok fedakrlklar ve vatan
urunda cansiperne mcahedeleri cinayet saydnz. Ve
biare milletin hsn- ahlkn muhafaza ve saadet-i
dnyeviye ve uhreviyelerinin teminine pek cidd ve tesirli
almay hyanet saydnz. Ve mnen menfaatsiz, zararl,
hatarl, keyf, kfr frenk usuln kendinde kabul etmeyen
bir adama sekiz sene ceza verdiniz. (imdi cezayirmi sekiz
sene oldu.) Ceza bir olur. Tatbikini kabul etmedim;
cezayektirdiniz. kinci bir cezay cebren tatbik etmek
hangi usulledir?
ALTINCISI: Madem sizlerle, itikadnzca ve bana edilen
muameleye nazaran, kll bir muhalefetimiz var. Siz
dininizi ve hiretinizi dnyanz urunda feda ediyorsunuz.
Elbette, mbeynimizde, tahmininizce bulunan muhalefet
srryla, biz dahi hilfnza olarak, dnyamz dinimiz
urunda ve hiretimize her vakit feda etmeye hazrz. Sizin
zalimneve vahiyne hkmnz altnda bir iki sene
zellne geecek hayatmz, kuds bir ehadeti kazanmak
iin feda etmek, bize b- kevser hkmne geer. Fakat
Kurn- Hakmin feyzine ve irtna istinaden, sizi
titretmek iin, size kat haber veriyorum ki:
Beni ldrdkten sonra yaayamayacaksnz. Kahharbir
el ile, cennetiniz ve mahbubunuz olan dnyadan tard edilip
ebed zulmata abuk atlacaksnz. Arkamdan, pek abuk
sizin nemrutlam reisleriniz gebertilecek, yanma
gnderilecek. Ben de huzur-u lhde yakalarn tutacam.
Adalet-i lhiye onlar esfel-i slne atmakla intikamm
alacam.
Ey din ve hiretini dnyaya satan bedbahtlar!
Yaamanz isterseniz bana ilimeyiniz. liseniz, intikamm
muzaaf bir surette sizden alnacan biliniz, titreyiniz! Ben
rahmet-i lhden mit ederim ki, mevtim, hayatmdan
ziyade dine hizmet edecek ve lmm banzda bomba
gibi patlayp banzdatacak! Cesaretiniz varsa iliiniz!
Yapacanz varsa greceiniz devar. Ben btn
tehdidtnza kar, btn kuvvetimle bu yeti okuyorum:



1
1. Onlar yle kimselerdir ki, insanlar onlara Dman size kar byk
birkuvvet toplad; onlardan korkun dedikleri zaman onlarn iman ziyadeleti
ve Allah bize yeter; O ne gzel vekildir dediler. l-i mrn Sresi, 3:173.
Yedinci Ksm
rt- Seba


1


2
1. Allaha ve Resulne iman edin ki, o mm peygamber de Allaha ve Onun
szlerine iman etmitir. Ve ona uyun-t ki doru yolu bulmu olasnz.
ArfSresi, 7:158.
2. Allahn nurunu emekle sndrmek isterler. Allah ise nurunu
tamamlamaktanbaka bireye raz olmaz-krler isterse holanmasnlar.
Tevbe Sresi, 9:32.
sualin cevab olarak Yedi arettir. Birinci sual Drt
arettir.
BRNC ARET
eir-i slmiyeyi tayire teebbs edenlerin senetleri
ve hccetleri, yine her fena eylerde olduu gibi, ecnebleri
kr krne taklitilik yznden geliyor. Diyorlar ki:
Londrada ihtid edenler ve ecneblerden imana gelenler,
memleketlerinde ezan ve kamet gibi ok eyleri kendi
lisanlarna tercme ediyorlar, yapyorlar. lem-i slm
onlara kar skt ediyor, itiraz etmiyor. Demek bir cevaz-
er var ki skt ediliyor.
Elcevap: Bu kyasn o kadar zhirbir fark var ki, hibir
cihette onlara kyas etmek ve onlar taklit etmek zuurun
kr deildir. nk, ecneb diyarna, lisan- eriatta dr-
harp denilir. Dr- harpte ok eylere cevaz olabilir ki,
diyar- slmda mesa olamaz.
Hem frengistan diyar, Hristiyan evketi dairesidir.
Istlaht- eriyenin mansini ve kelimt- mukaddesenin
mefhimini lisan- hal ile telkin edecek ve ihsas edecek bir
muhit olmadndan, bilmecburiye, kuds man, mukaddes
elfza tercih edilmi; man iin elfaz terk edilmi,
ehvener ihtiyar edilmi. Diyar- slmda ise, muhit, o
kelimt- mukaddesenin mel-i icmlsini ehl-i slma
lisan- hal ile ders veriyor. Anane-i slmiye ve slm tarih
ve umum eir-i slmiye ve umum erkn- slmiyete ait
muhavert- ehl-i slm, o kelimt- mukaddesenin mcmel
meallerini, mtemadiyen ehl-i imana telkin ediyorlar.
Hatt, u memleketin mabid ve medris-i diniyesinden
baka, makberistann mezar talar dahi birer telkin edici,
birer muallim hkmndedir ki, o man-i mukaddeseyi
ehl-i imana ihtar ediyorlar. Acaba kendine Mslman
diyen bir adam, dnyann bir menfaati iin bir gnde elli
kelime freng lgatndan taallm ettii halde, elli senede
ve hergnde elli defa tekrar ettii Sbhanallah, Elhamd
lillh ve L ilhe illllah ve Allahu ekber gibi mukaddes
kelimeleri renmezse, elli defa hayvandan daha aa
dmez mi? Byle hayvanlar iin bu kelimt- mukaddese
tercme ve tahrif edilmez ve tehcir edilmezler. Onlar
tehcir ve tayir etmek, btn mezar talarn hkketmektir;
bu tahkire kar titreyen mezaristandaki ehl-i kuburu
aleyhlerine dndrmektir.
Ehl-i ilhda kaplan ulems-s, milleti aldatmak iin
diyorlar ki: mam- zam, sair imamlara muhalif olarak
demi ki: htiya olsa, diyar- badede, Arab hi
bilmeyenlere, ihtiya derecesine gre, Ftiha yerine Fris
tercmesi cevaz var.
1
yle ise biz de muhtacz, Trke
okuyabiliriz.
1. Serahs, el-Mebst, 1:37; 234; Ksn, Bedius-San, 1:112.
Elcevap: mam- zamnbu fetvsna kar, bata zam
imamlarn en mhimleri ve sair on iki eimme-i
mtehidn, o fetvnn aksine fetv veriyorlar. lem-i
slmn cadde-i kbrs, o umum eimmenin caddesidir;
muazzam mmet, cadde-i kbrda gidebilir. Baka husus
ve dar caddeye sevk edenler, idll ediyorlar.
mam- zamn fetvs be cihette hususdir.
Birincisi: Merkez-i slmiyetten uzak diyar- harde
bulunanlara aittir.
kincisi: htiyac- hakikye binaendir.
ncs: Bir rivayette
1
lisan- ehl-i Cennetten saylan
Fris lisanyla tercmeye mahsustur.
Drdncs: Ftihaya mahsus olarak cevaz verilmi-t
Ftihay bilmeyen namaz terk etmesin.
Beincisi: Kuvvet-i imandan gelen bir hamiyet-i slmiye
ile, man-i mukaddesenin, avmn tefehhmne medar
olmak iin cevaz gsterilmi. Halbuki, zaaf- imandan
gelen ve men kr-i milliyetten kan ve lisan- Arabye
kar nefret ve zaaf- imandan tevellt eden meyl-i tahrip
saikasyla tercme edip Arab asln terk etmek, dini terk
ettirmektir!
1. Aliyyl-Kr, el-Esrrul-Merfa, s. 182.
KNC ARET
eir-i slmiyeyi tayir edenehl-i bida, evvel
ulems-sdan fetv istediler. Sabkan be vecihle husus
olduunu gsterdiimiz fetvy gsterdiler.
Saniyen, ehl-i bida, ecneb inklplarndan byle
meum bir kir aldlar ki: Avrupa, Katolik mezhebini
beenmeyerek, bata ihtillciler, inklplar ve feylesoar
olarak, Katolik mezhebine gre ehl-i bida ve Mutezile
telkki edilen Protestanlk mezhebini iltizam edip,
Franszlarn htill-i Kebrinden istifade ederek, Katolik
mezhebini ksmen tahrip edip Protestanl iln ettiler. te,
kr krne taklitilie alan buradaki hamiyetfrular
diyorlar ki: Madem Hristiyan dininde byle bir inklp
oldu; bidyette inklplara mrted denildi, sonra
Hristiyan olarak yine kabul edildi. yle ise, slmiyette de
byle din bir inklp olabilir.
Elcevap: Bu kyasn, Birinci aretteki kyastan daha
ziyade fark zhirdir. nk, din-i sevde, yalnz esst-
diniye Hazret-i s Aleyhisselmdan alnd. Hayat-
itimaiyeye ve fruat- eriyeye dair ekser ahkmlar,
Havariyun ve sair resa-y ruhaniye tarafndan tekil
edildi. Ksm- zam ktb- sabka-i mukaddeseden alnd.
Hazret-i s Aleyhisselm dnyaca hkim ve sultan
olmadndan ve kavnin-i umumiye-i itimaiyeye merci
olmadndan, esst- diniyesi, hariten bir libas
giydirilmi gibi eriat- Hristiyaniye namna rf kanunlar,
meden dsturlar alnm, baka bir suret verilmi. Bu suret
tebdil edilse, o libas deitirilse, yine Hazret-i s
Aleyhisselmn esas dini bki kalabilir, Hazret-i s
Aleyhisselm inkr ve tekzip kmaz.
Halbuki, din ve eriat- slmiyenin sahibi olan Fahr-i
lemAleyhissalt Vesselm iki cihann sultan, ark ve
garp ve Endls ve Hind birer taht- saltanat olduundan,
din-i slmn esstn bizzat kendisi gsterdii gibi, o dinin
teferruatn ve sair ahkmn, hatt en cz dbn dahi
bizzat o getiriyor, o haber veriyor, o emir veriyor. Demek,
fruat- slmiye, deimeye kbil bir libas hkmnde
deil ki, onlar tebdil edilse esas din bki kalabilsin. Belki,
esas- dine bir cesettir, lakal bir cilttir. Onunla imtiza ve
iltiham etmi; kabil-i tefrik deildir.
Onlar tebdil etmek, dorudan doruya Sahib-i eriat
inkr ve tekzip etmek kar.
Mezhibin ihtilf ise, Sahib-i eriatin gsterdii
nazardsturlarn tarz- tefehhmnden ileri gelmitir.
Zaruriyt- diniye denilen ve kabil-i tevil olmayan ve
muhkemat denilen dsturlar ise, hibir cihette kabil-i
tebdil deildir ve medar- itihad olamaz. Onlar tebdil
eden, ban dinden karyor,
1

kaidesine dahil oluyor.
1. Okun yaydan frlamas gibi dinden karlar. Buhar,Enbiy: 6; Menkb: 25;
Mez: 61; Fedill-Kurn: 36; Edeb: 95; Tevhid: 23, 57; stitbe: 95; Mslim,
Zekt: 142-144, 147, 148, 154, 156, 159; Eb Dvud, Snnet: 28; Tirmiz, Fiten: 24;
Nes, Zekt: 79, Tahrm: 26; bni Mce, Mukaddime: 12; Muvatt, Messl-
Kurn: 10; Msned, 1:88, 3:5, 4:145, 5:42.
Ehl-i bida, dinsizliklerine ve ilhdlarna yle bir
bahane buluyorlar; diyorlar ki: lem-i insaniyetin
mteselsil hdistna sebep olan Fransz htill-i
Kebrinde, papazlara ve resa-y ruhaniyeye ve onlarn
mezheb-i hss olan Katolik mezhebine hcum edildi ve
tahrip edildi. Sonra, oklar tarafndan tasvip edildi.
Frenkler dahi ondan sonra daha ziyade terakki ettiler.
Elcevap: Bu kyasn dahi, evvelki kyaslar gibi, fark
zhirdir. nk, Franszlarda havas ve hkmet adamlar
elinde ok zaman din-i Hristiyan, bahusus Katolik
mezhebi, bir vasta-i tahakkm ve istibdat olmutu. Havas,
o vastayla nfuzlarn avam zerinde idame ediyorlard.
Ve serseri tabir ettikleri avam tabakasnda intibaha gelen
hamiyetperverlerini ve havas zalimlerin istibdadna kar
hcum eden hrriyetperverlerin mtefekkir ksmlarn
ezmeye vasta olduundan ve drt yz seneye yakn
frengistanda ihtilllerle istirahat-i beeriyeyi bozmaya ve
hayat- itimaiyeyi zrzeber etmeye bir sebep telkki
edildiinden, o mezhebe, dinsizlik namna deil, belki
Hristiyanln dier bir mezhebi namna hcum edildi. Ve
tabaka-i avamda ve feylesoarda bir ksmek, bir advet
hsl olmutu ki, malm hadise-i tarihiye vukua gelmitir.
Halbuki, din-i Muhammed(a.s.m.) ve eriat- slmiyeye
kar hibir mazlumun, hibir mtefekkirin hakk yoktur ki,
ondan ekv etsin. nk onlar kstrmyor, onlar
himaye ediyor. Tarih-i slm meydandadr. slmlar iinde
bir iki vukuattan baka dahil muharebe-i diniye olmam.
Katolik mezhebi ise, drt yz sene ihtillt- dahiliyeye
sebep olmu.
Hem slmiyet, havastan ziyade, avmn tahassungh
olmutur. Vcub-u zekt ve hurmet-i rib ile, havass,
avmn stnde mstebit yapmak deil, bir cihette hdim
yapyor,
1

2
diyor.
Hem Kurn- Hakm lisanyla ..
3

..
4

5
gibi kudshavaleler ile akl
istihad ediyor ve ikaz ediyor ve akla havale ediyor,
tahkike sevk ediyor. Onunla, ehl-i ilim ve ashab- akla, din
namna makam veriyor, ehemmiyet veriyor. Katolik
mezhebi gibi akl azletmiyor, ehl-i tefekkr susturmuyor,
kr krne taklit istemiyor.
1. Milletin efendisi, onlara hizmet edendir. el-Marib, Cmiu-eml,1:450, no.
1668; el-Acln, Kefl-Haf, 2:463.
2. nsanlarn en hayrls onlara en faydal olandr. el-Acln, Kefl-
Haf,2:463; el-Mnv, Feyzl-Kadr, 3:481, no. 4044.
3. Akl etmiyor musunuz? Bakara Sresi, 2:44.
4. yice dnmyorlar m? Nis Sresi, 4:82.
5. Hi tefekkr etmezler mi? Enm Sresi, 6:50.
Hakik Hristiyanlk deil, belki imdiki Hristiyan
dininin esasyla slmiyetin esas mhim bir noktadan
ayrldndan, sabk farklar gibi ok cihetlerle ayr ayr
gidiyorlar. O mhim nokta udur:
slmiyet, tevhid-i hakikdinidir ki, vastalar, esbablar
iskat ediyor, enniyeti kryor, ubdiyet-i hlisa tesis ediyor.
Nefsin rububiyetinden tut, t her nevi rububiyet-i btlay
kat ediyor, reddediyor. Bu sr iindir ki, havastan bir byk
insan tam dindar olsa, enniyeti terk etmeye mecbur olur.
Enniyeti terk etmeyen, salbet-i diniyeyi ve ksmen de
dinini terk eder.
imdiki Hristiyanlkdini ise, velediyet akidesini kabul
ettii iin, vesait ve esbaba tesir-i hakik verir. Din namna
enniyeti krmaz; belki Hazret-i s Aleyhisselmn bir
mukaddes vekili diye, o enniyete bir kudsiyet verir. Onun
iin, dnyaca en byk makam igal eden Hristiyan
havaslar tam dindar olabilirler. Hatt Amerikann esbak
Reisicumhuru Wilson ve ngilizin esbak Reis-i Vkels
Lloyd George gibi oklar var ki, mutaassp birer papaz
hkmnde dindar oldular. Mslmanlarda ise, yle
makamlara girenler, nadiren tam dindar ve salbetli
kalrlar. nk gururu ve enniyeti brakamyorlar.
Takv-y hakik ise, gurur ve enniyetle itima edemiyor.
Evet, nasl ki Hristiyan havassnn taassubu, Mslman
havaslarnn adem-i salbeti mhim bir fark gsteriyor;
yle de, Hristiyandan kan feylesoar dinlerine kar
lkayt veya muarz vaziyeti almas ve slmdan kan
hkemalarn ksm- zam hikmetlerini esst- slmiyeye
bina etmesi, yine mhim bir fark gsteriyor.
Hem ekseriyetle zindanlara ve musibetlere den mi
Hristiyanlar, dinden medet beklemiyorlar. Eskiden ou
dinsiz oluyordular. Hatt Fransann htill-i Kebrini
karan ve serseri dinsiz tabir edilen, tarihe mehur
inklplar, o musibetzede avam ksmdr. slmiyette ise,
ekseriyet-i mutlaka ile hapse ve musibete denler, dinden
medet beklerler ve dindar oluyorlar. te bu hal dahi
mhim bir fark gsteriyor.
NC ARET
Ehl-i bidadiyorlar ki: Bu taassub-u din bizi geri brakt.
Bu asrda yaamak, taassubu brakmakla olur. Avrupa
taassubu braktktan sonra terakki etti.
Elcevap: Yanlsnz ve aldanmsnz! Veya
aldatyorsunuz. nk Avrupa, dinine mutaassptr. Hatt
bir di Bulgara veya bir nefer-i ngilize veya bir serseri
Fransza, Sark sar. Sarmazsan hapse atlacaksn denilse,
taassuplar muktezasnca diyecek: Hapse deil, ldrseniz
bile dinime ve milliyetime bu hakareti yapmayacam.
Hem tarih ahittir ki, ehl-i slmne vakit dinine tam
temessk etmise, o zamana nisbeten terakki etmi; ne
vakit salbeti terk etmise, tedenn etmi. Hristiyanlk ise
bilkistir. Bu da mhim bir fark- esasden neet etmi.
Hem slmiyet sair dinlere kyas edilmez. Bir
Mslman, slmiyetten ksa ve dinini terk etse, daha
hibir peygamberi kabul edemez. Belki Cenb- Hakk dahi
ikrar edemez ve belki hibir mukaddes eyi tanmaz; belki
kendinde kemlta medar olacak bir vicdan bulunmaz,
tefessh eder. Onun iin, slmiyet nazarnda harb krin
hakk- hayat var. Harite olsa, musalha etse; dahilde olsa,
cizye verse slmiyete hayat mahfuzdur. Fakat mrtedin
hakk- hayat yoktur. nk vicdan tefessh eder, hayat-
itimaiyeye bir zehir hkmne geer. Halbuki, Hristiyann
bir dinsizi, yine hayat- itimaiyeye n bir vaziyette
kalabilir. Baz mukaddest kabul eder ve baz
peygamberlere inanabilir ve Cenb- Hakk bir cihette
tasdik edebilir.
Acaba, bu ehl-i bidave dorusu ehl-i ilhd, bu
dinsizlikte hangi menfaati buluyorlar? Eer idare ve syii
dnyorlarsa, Allah bilmeyen dinsiz on serserinin
idaresi ve erlerini def etmesi, bin ehl-i diyanetin
idaresinden daha mkldr. Eer terakkiyi
dnyorlarsa, yle dinsizler idare-i hkmete muzr
olduklar gibi, terakkiye dahi mnidirler; terakki ve
ticaretin esas olan emniyet ve syii kryorlar. Dorusu,
onlar mesleke tahribatdrlar. Dnyada en byk ahmak
odur ki, byle dinsiz serserilerden terakki ve saadet-i
hayatiyeyi beklesin.
Byle ahmaklardan mhim bir mevkii igal eden birisi
demi ki: Biz Allah Allah diye diye geri kaldk; Avrupa top
tfek diye diye ileri gitti.
Cevbl-ahmakis-skt kaidesince, bylelere kar
cevap skttur. Fakat baz ahmaklarn arkasnda bedbaht
kller bulunduundan deriz ki:
Ey biareler! Bu dnya bir misarhanedir. Her gnde
otuz bin ahit, cenazeleriyle El-mevt hakkun hkmn
imza ediyorlar ve o dvya ehadet ediyorlar. lm
ldrebilir misiniz? Bu ahitleri tekzip edebilir misiniz?
Madem edemiyorsunuz; mevt Allah Allah dedirtir.
Sekeratta Allah Allah yerine hangi topunuz, hangi
tfeiniz, zulmat- ebedyi o sekerattakinin nnde
klandrr, yes-i mutlakn mid-i mutlaka evirebilir?
Madem lm var, kabre girilecek, bu hayat gidiyor, bki
bir hayat geliyor. Bir defa top tfek denilse, bin defa Allah
Allahdemek lzm gelir. Hem Allah yolunda olsa, tfek de
Allah der, top daAllahu ekber diye barr, Allah ile iftar
eder, imsak eder.
DRDNC ARET
Tahribat ehl-i bida iki ksmdr.
Bir ksm, gya din hesabna, slmiyete sadakat
namna, gya dini milliyetle takviye etmek iin, Zaafa
dm din ecere-i nuraniyesini milliyet topranda
dikmek, kuvvetletirmek istiyoruz diye, dine taraftar
vaziyeti gsteriyorlar.
kinci ksm, millet namna, milliyet hesabna,
unsuriyete kuvvet vermek krine binaen, Milleti
slmiyetle alamak istiyoruz diye, bidalar icad
ediyorlar.
Birinci ksma deriz ki:
Ey sadkahmak tlakna msadak biare ulems-s
veya meczup, aklsz, cahil sufler! Hakikat-i kinat iinde
kk yerlemi ve hakaik-i kinata kkler salm olan
ecere-i tb-i slmiyet, mevhum, muvakkat, cz, husus,
menf, belki esassz, garazkr, zulmkr, zulman unsuriyet
toprana dikilmez. Onu oraya dikmeye almak,
ahmakane ve tahripkrne, bidakrne bir teebbstr.
kinci ksm milliyetilere deriz ki:
Ey sarho hamiyetfurular! Bir asr evvel milliyet asr
olabilirdi. u asr, unsuriyet asr deil. Bolevizm,
sosyalizm meseleleri istil ediyor, unsuriyet krini kryor,
unsuriyet asr geiyor. Ebed ve daim olan slmiyet
milliyeti, muvakkat, dadaal unsuriyetle balanmaz ve
alanmaz. Ve alamak olsa da, slm milletini ifsad ettii
gibi, unsuriyet milliyetini dahi slah edemez, ibk edemez.
Evet, muvakkat alamakta bir zevk ve bir muvakkat
kuvvet grnyor; fakat pek muvakkat ve kbeti hatarldr.
Hem Trk unsurunda ebed kabil-i iltiyam olmamak
suretinde bir inikak kacak. O vakit milletin kuvveti, bir
k bir kkn kuvvetini krd iin, hie inecek. ki da
birbirine kar bir mizann iki gznde bulunsa, bir batman
kuvvet, o iki kuvvetle oynayabilir, yukar kaldrr, aa
indirir.
kinci Sual, ki arettir.
Birinci aret ki, Beinci arettir. Mhim bir sualin gayet
muhtasar bir cevabdr.
Sual: hirzamanda Hazret-i Mehd geleceine ve fesada
girmi lemi slah edeceine dair
1
mteaddit rivyt-
sahiha var. Halbuki u zaman cemaat zamandr, ahs
zaman deil. ahs ne kadar dhi ve hatt yz dahi
derecesinde olsa, bir cemaatin mmessili olmazsa, bir
cemaatin ahs- mnevsini temsil etmezse, muhalif bir
cemaatin ahs- mnevsine kar malptur. u zamanda,
kuvvet-i velyeti ne kadar yksek olursa olsun, byle bir
cemaat-i beeriyenin ifsdt- azmesi iinde nasl slah
eder? Eer Mehdnin btn ileri harika olsa, u dnyadaki
hikmet-i lhiyeye ve kavnin-i detullaha muhalif der.
Bu Mehd meselesinin srrn anlamak istiyoruz.
1. Eb Dvd, Mehd, 7; Tirmiz, Fiten, 53; bni Mce, Fiten, 34; Kenzl-
Ummal, 14:261-276.
Elcevap: Cenb- Hak, keml-i rahmetinden, eriat-
slmiyenin ebediyetine bir eser-i himayet olarak, herbir
fesad- mmet zamannda bir muslih veya bir mceddid
veya bir halife-i zan veya bir kutb-u zam veya bir
mrid-i ekmel veyahut bir nevi mehd hkmnde
mbarek zatlar gndermi, fesad izale edip milleti slah
etmi, din-i Ahmedyi (a.s.m.) muhafaza etmi.
Madem deti yle cereyan ediyor. hirzamannen
byk fesad zamannda, elbette en byk bir mtehid,
hem en byk bir mceddid, hem hkim, hem mehd, hem
mrid, hem kutb-u zam olarak bir zt- nuranyi
gnderecek ve o zat da ehl-i beyt-i Nebevden olacaktr.
Cenb- Hak bir dakika zarfnda beynes-sem vel-arz
lemini bulutlarla doldurup boaltt gibi, bir saniyede
denizinfrtnalarn teskin eder. Ve bahar iinde bir saatte
yaz mevsimininnmunesini ve yazda bir saatte k
frtnasn icad eden Kadr-i Zlcell, Mehd ile de lem-i
slmn zulmatn databilir. Ve vaad etmitir; vaadini
elbette yapacaktr.
Kudret-i lhiyenoktasnda baklsa, gayet kolaydr. Eer
daire-i esbab ve hikmet-i Rabbniye noktasnda dnlse,
yine o kadar mkul ve vukua lyktr ki, Eer Muhbir-i
Sadktan rivayet olmazsa dahi, herhalde yle olmak lzm
gelir ve olacaktr diye ehl-i tefekkr hkmeder. yle ki:
Felillhilhamd,



1
1. Allahm! Tpk lemlerde brahime ve brahimin line salt ettiin
gibi,Efendimiz Muhammede ve Efendimiz Muhammedin line de salt
et.Muhakkak ki Sen her trl hamd ve vgye nihayetsiz derecede lyksn ve
an ve eren hereyden nihayetsiz derecede yksektir.
duasumum mmet, umum namaznda, gnde be
defa tekrar ettikleri bu duabilmahede kabul olmutur
ki, l-i Muhammed Aleyhissalt Vesselm, l-i brahim
Aleyhisselm gibi yle bir vaziyet alm ki, umum mbarek
silsilelerin banda, umum aktar ve srn mecmalarnda o
nuran zatlar kumandanlk ediyorlar.
HAYE-1
Ve yle bir
kesrettedirler ki, o kumandanlarn mecmuu, muazzam bir
ordu tekil ediyorlar. Eer madd ekle girse ve bir
tesantle bir frka vaziyetini alsalar, slmiyet dinini
milliyet-i mukaddese hkmnde rabta-i ittifak ve intibah
yapsalar, hibir milletin ordusu onlara kar dayanamaz.
te, o pek kesretli o muktedir ordu, l-i Muhammed
Aleyhissalt Vesselmdr ve Hazret-i Mehdnin en has
ordusudur.
Haiye-1 Hatt onlardan bir tanesi olan Seyyid Ahmed es-Sns, milyonlar
mride kumandanlk ediyor. Seyyid drisgibi dier bir zat, yz binden fazla
Mslmanlara kumandanlk ediyor. Seyyid Yahy gibi bir baka seyyid, yz
binler adamlara emirlik ediyor, ve hkez... Bu seyyitler kabilesinin efradlarnda
byle zhir kahramanlar ok olduu gibi, Seyyid Abdlkdir-i Geyln, Seyyid
Ebul-Hasen-i zel, Seyyid Ahmed-i Bedev gibi mnev kahramanlarn
kahramanlar dahi varlarm.
Evet, bugn tarih-i lemde hibir nesil, ecere ile ve
senetlerle ve anane ile birbirine muttasl ve en yksek
eref ve li hasep ve asil neseple mmtaz hibir nesil
yoktur ki, l-i Beytten gelen seyyidler nesli kadar kuvvetli
ve ehemmiyetli bulunsun. Eski zamandan beri btn ehl-i
hakikatin frkalar banda onlar ve ehl-i kemlin namdar
reisleri yine onlardr. imdi de, kemiyeten milyonlar geen
bir nesl-i mbarektir. Mtenebbih ve kalbleri imanl ve
muhabbet-i Nebev ile dolu ve cihandeer eref-i
intisabyla serrazdrlar. Byle bir cemaat-i azme iindeki
mukaddes kuvveti tehyi edecek ve uyandracak hdist-
azme vcuda geliyor. Elbette o kuvvet-i azmedeki bir
hamiyet-i liye feveran edecek ve Hazret-i Mehd bana
geip tarik-i hak ve hakikate sevk edecek. Byle olmak ve
byle olmasn, bu ktan sonra baharn gelmesi gibi,
detullahtan ve rahmet-i lhiyeden bekleriz ve
beklemekte haklyz.
kinci aret, yani:
ALTINCI ARET
Hazret-i Mehdnin cemiyet-i nuraniyesi,
Sfyankomitesinin tahribat rejim-i bidakrnesini tamir
edecek, Snnet-i Seniyyeyi ihy edecek, yani lem-i
slmiyette risalet-i Ahmediyeyi (a.s.m.) inkr niyetiyle
eriat- Ahmediyeyi (a.s.m.) tahribe alan Sfyan
komitesi, Hazret-i Mehd cemiyetinin mucizekr mnev
klcyla ldrlecek ve datlacak.
Hem lem-i insaniyette inkr- ulhiyetniyetiyle
medeniyet ve mukaddest- beeriyeyi zrzeber eden
Deccal komitesini, Hazret-i s Aleyhisselmn din-i
hakiksini slmiyetin hakikatiyle birletirmeye alan
hamiyetkr ve fedakr bir sev cemaati nam altnda ve
Mslman sevleri nvanna lyk bir cemiyet, o Deccal
komitesini, Hazret-i s Aleyhisselmn riyaseti altnda
ldrecek ve datacak, beeri inkr- ulhiyetten
kurtaracak.
u mhim sr pek uzundur. Baka yerlerde bir nebze
bahsettiimizden, burada bu ksa iaretle iktif ediyoruz.
YEDNC ARET
Yani nc Sual: Diyorlar ki: Senin eski zamandaki
mdafaatn ve slmiyet hakkndaki mcahedtn, imdiki
tarzda deil. Hem Avrupaya kar slmiyeti mdafaa
eden mtefekkirn tarznda gitmiyorsun. Neden Eski Said
vaziyetini deitirdin? Neden mnev mcahidn-i
slmiyetarznda hareket etmiyorsun?
Elcevap: Eski Said ile mtefekkirn ksm, felsefe-i
beeriyenin ve hikmet-i Avrupaiyenin dsturlarn ksmen
kabul edip, onlarn silhlaryla onlarla mbareze ediyorlar,
bir derece onlar kabul ediyorlar. Bir ksm dsturlarn,
fnun-u msbete suretinde lyetezelzel teslim ediyorlar; o
suretle, slmiyetin hakik kymetini gsteremiyorlar.
Adeta, kkleri ok derin zannettikleri hikmetin dallaryla
slmiyeti alyorlar, gya takviye ediyorlar. Bu tarzda
galebe az olduundan ve slmiyetin kymetini bir derece
tenzil etmek olduundan, o meslei terk ettim.
Hem bililgsterdim ki, slmiyetin esaslar o kadar
derindir ki, felsefenin en derin esaslar onlara yetimez,
belki sath kalr. Otuzuncu Sz, Yirmi Drdnc Mektup,
Yirmi Dokuzuncu Sz bu hakikati burhanlaryla ispat
ederek gstermitir. Eski meslekte, felsefeyi derin
zannedip, ahkm- slmiyeyi zhir telkki edip, felsefenin
dallaryla balamakla durutmak ve muhafaza edilmek
zannediliyordu. Halbuki, felsefenin dsturlarnn ne haddi
var ki onlara yetisin?


1


2



3
1. Seni her trl noksandan tenzih ederiz. Senin bize rettiinden baka
bilgimiz yoktur. Muhakkak ki Sen, ilmi ve hikmeti hereyi kuatan Alm-i
Hakmsin. Bakara Sresi, 2:32.
2. Dediler: Bizi buna eritiren Allaha hamd olsun; ve eer Allah
hidayetetmeseydi, biz kendiliimizden buna eriemezdik. Gerekten
Rabbimizinpeygamberleri bize hakk getirdiler. Arf Sresi, 7:43.
3. Allahm! Tpk lemlerde brahime ve brahimin line salt ettiin
gibi,Efendimiz Muhammede ve Efendimiz Muhammedin line de salt
et.Muhakkak ki Sen her trl hamd ve vgye nihayetsiz derecede lyksn ve
an ve eren hereyden nihayetsiz derecede yksektir.
Sekizinci Ksm olan
Rumuzt- Semniye
Sekiz Remizdir, yani sekiz kk risaledir. u remizlerin
esas, ilm-i cifrin mhim bir dsturu ve ulm-u hayenin
mhim bir anahtar ve bir ksm esrar- gaybiye-i
Kurniyenin mhim bir miftah olan tevafuktur. leride
baka bir mecmuada neredileceinden buraya derc
edilmedi.
Dokuzuncu Ksm
Telviht- Tisa

1
u ksm, turuk-u velyethakknda olup Dokuz Telvihtir.
BRNC TELVH
Tasavvuf, tarikat, velyet, seyr slk namlar altnda
irin, nuran, neeli, ruhan bir hakikat-i kudsiye vardr ki,
o hakikat-i kudsiyeyi iln eden, ders veren, tavsif eden
binler cilt kitap, ehl-i zevk ve ken muhakkikleri
yazmlar, o hakikati mmete ve bize sylemiler.

2
Biz, o muhit denizinden birka katre
hkmnde birka rehalarn u zamann baz ilcaatna
binaen gstereceiz.
1. yi bilin ki, Allahn dostlar iin ne bir korku vardr, ne de onlar mahzun
olurlar. Yunus Sresi, 10:62.
2. Allah onlar bol hayrla mkfatlandrsn.
Sual: Tarikatnedir?
Elcevap: Tarikatin gaye-i maksad, marifetve inkiaf-
hakaik-i imaniye olarak, Mirac- Ahmednin (a.s.m.)
glgesinde ve syesi altnda kalb ayayla bir seyr slk-i
ruhan neticesinde, zevk, hl ve bir derece uhud
hakaik-i imaniye ve Kurniyeye mazhariyet; tarikat,
tasavvuf namyla ulv bir srr- insan ve bir keml-i
beerdir.
Evet, u kinatta insan bir hriste-i cmiaolduundan,
insann kalbi binler lemin harita-i mneviyesi
hkmndedir. Evet, insann kafasndaki dima, hadsiz
telsiz telgraf ve telefonlarn santral denilen merkezi
misill, kinatn bir nevi merkez-i mnevsi olduunu
gsteren hadsiz fnun ve ulm-u beeriye olduu gibi,
insann mahiyetindeki kalbi dahi, hadsiz hakaik-i kinatn
mazhar, medar, ekirdei olduunu, had ve hesaba
gelmeyen ehl-i velyetin yazdklar milyon-larla nuran
kitaplar gsteriyorlar.
te, madem kalb ve dima- insan bu merkezdedir;
ekirdek haletinde bir ecere-i azmenin cihazatn
tazammun eder ve ebed, uhrev, hametli bir makinenin
letleri ve arklar iinde derc edilmitir. Elbette ve
herhalde, o kalbin Ftr, o kalbi ilettirmesini ve bilkuvve
tavrdan bilil vaziyetine karmasn ve inkiafn ve
hareketini irade etmi ki, yle yapm. Madem irade etmi;
elbette o kalb dahi akl gibi ileyecek. Ve kalbi ilettirmek
iin en byk vasta, velyet mertibinde zikr-i lh ile
tarikat yolunda hakaik-i imaniyeye tevecch etmektir.
KNC TELVH
Bu seyr slk-i kalbnin ve hareket-i ruhaniyenin
miftahlar ve vesileleri, zikr-i lh ve tefekkrdr. Bu zikir
ve krin mehsini tdd ile bitmez. Hadsiz fevid-i
uhreviyeden ve kemlt- insaniyeden kat- nazar, yalnz u
dadaal hayat- dnyeviyeye ait cz bir faidesi udur ki:
Her insan, hayatn dadaasndan ve ar teklinden
bir derece kurtulmak ve teneffs etmek iin, herhalde bir
teselli ister, bir zevki arar ve vaheti izale edecek bir
nsiyeti taharri eder. Medeniyet-i insaniye neticesindeki
itimt- nsiyetkrne, on insanda bir ikisine muvakkat
olarak, belki gaetkrne ve sarhoasna bir nsiyet ve bir
lfet ve bir teselli verir. Fakat yzde sekseni ya dalarda,
derelerde mnferit yayor, ya derd-i maiet onu cr
kelere sevk ediyor, ya musibetler ve ihtiyarlk gibi hireti
dndren vastalar cihetiyle insanlarn cemaatlerinden
gelen nsiyetten mahrumdurlar. O hal onlara nsiyet verip
teselli etmez.
te bylelerin hakiktesellisi ve cidd nsiyeti ve tatl
zevki, zikir ve kir vastasyla kalbi iletmek, o cr
kelerde, o vahetli da ve skntl derelerde kalbine
mteveccih olup Allah diyerek kalbiyle nsiyet edip, o
nsiyetle, etrafnda vahetle ona bakan eyay
nsiyetkrne tebessm vaziyetinde dnp, Zikrettiim
Hlkmn hadsiz ibd her tarafta bulunduu gibi, bu
vahetghmda da okturlar. Ben yalnz deilim; tevahhu
mnszdr diyerek, imanl bir hayattan nsiyetli bir zevk
alr. Saadet-i hayatiye mnsn anlar, Allaha kreder.
NC TELVH
Velyetbir hccet-i risalettir; tarikat bir burhan- eriattr.
nk risaletin tebli ettii hakaik-i imaniyeyi, velyet bir
nevi uhud-u kalb ve zevk-i ruhan ile aynelyakn
derecesinde grr, tasdik eder. Onun tasdiki, risaletin
hakkaniyetine kat bir hccettir. eriat ders verdii
ahkmn hakaikini, tarikat zevkiyle, keyle ve ondan
istifadesiyle ve istifazasyla o ahkm- eriatn hak
olduuna ve haktan geldiine bir burhan- bhirdir. Evet,
nasl ki velyet ve tarikat, risalet ve eriatn hcceti ve
delilidir; yle de, slmiyetin bir srr- kemli ve medar-
envr ve insaniyetin, slmiyet srryla bir maden-i
terakkiyt ve bir menba- tefeyyztdr.
te bu srr- azmin bu derece ehemmiyetiyle beraber,
baz rak- dlleonun inkr tarafna gitmiler. Kendileri
mahrum kaldklar o envardan bakalarnn mahrumiyetine
sebep olmular. En ziyade medar- teessf udur ki:
Ehl-i Snnet ve Cemaatin bir ksm zhir ulemas ve
Ehl-i Snnet ve Cemaate mensup bir ksm ehl-i siyaset
gal insanlar, ehl-i tarikatin iinde grdkleri baz
siistimlt ve bir ksm hatt bahane ederek, o hazine-i
uzmy kapatmak, belki tahrip etmek ve bir nevi b-
hayat datan o kevser menban kurutmak iin
alyorlar. Halbuki eyada kusursuz ve her ciheti hayrl
eyler, merepler, meslekler az bulunur. Alkllihal baz
kusurlar ve siistimlt olacak. nk ehil olmayanlar bir
ie girseler, elbette siistimal ederler. Fakat Cenb- Hak,
hirette muhasebe-i aml dsturuyla, adalet-i
Rabbniyesini, hasenat ve seyyitn muvazenesiyle
gsteriyor. Yani, hasenat rcih ve ar gelse
mkfatlandrr, kabul eder; seyyiat rcih gelse
cezalandrr, reddeder. Hasenat ve seyyitn muvazenesi
kemiyete bakmaz, keyyete bakar. Baz olur, birtek hasene
bin seyyita tereccuh eder, affettirir.
Madem adalet-i lhiyebyle hkmeder ve hakikat dahi
bunu hak grr. Tarikat, yani Snnet-i Seniyye dairesinde
tarikatin hasent seyyitna katiyen mreccah olduuna
delil, ehl-i tarikat, ehl-i dalletin hcumu zamannda
imanlarn muhafaza etmesidir. di bir samim ehl-i tarikat,
sr, zhir bir mtefenninden daha ziyade kendini
muhafaza eder. O zevk-i tarikat vastasyla ve o muhabbet-i
evliya cihetiyle imann kurtarr. Kebirle fsk olur, fakat
kr olmaz, kolaylkla zndkaya sokulmaz. edit bir
muhabbet ve metin bir itikadla aktab kabul ettii bir
silsile-i meyihi, onun nazarnda hibir kuvvet rtemez.
rtmedii iin, onlardan itimadn kesemez. Onlardan
itimad kesilmezse, zndkaya giremez. Tarikatte hissesi
olmayan ve kalbi harekete gelmeyen, bir muhakkik lim
zat da olsa, imdiki zndklarn desiselerine kar kendini
tam muhafaza etmesi mkllemitir.
Birey daha var ki: Daire-i takvdan hari, belki daire-i
slmiyetten hari bir suretalm baz mereplerin ve
tarikat namn haksz olarak kendine takanlarn seyyityla
tarikat mahkm olamaz. Tarikatin din ve uhrev ve ruhan
ok mhim ve ulv neticelerinden sarf- nazar, yalnz lem-i
slm iindeki kuds bir rabta olan uhuvvetin inkiafna ve
inbisatna en birinci, tesirli ve hararetli vasta tarikatler
olduu gibi, lem-i kfrn ve siyaset-i Hristiyaniyenin,
nur-u slmiyeti sndrmek iin mthi hcumlarna kar
dahi, mhim ve sarslmaz kale-i slmiyeden bir
kalesidir. Merkez-i hilfet olan stanbulu be yz elli sene
btn lem-i Hristiyaniyenin karsnda muhafaza ettiren,
stanbulda be yz yerde fkran envr- tevhid ve o
merkez-i slmiyedeki ehl-i imann mhim bir nokta-i
istinad, o byk camilerin arkalarndaki tekkelerde Allah
Allah diyenlerin kuvvet-i imaniyeleri ve marifet-i
lhiyeden gelen bir muhabbet-i ruhaniye ile c u
hurulardr.
te, ey aklsz hamiyetfurular ve sahtekr
milliyetperverler! Tarikatin, hayat- itimaiyenizde bu
hasenesini rtecek hangi seyyiatlardr, syleyiniz.
DRDNC TELVH
Meslek-i velyetok kolay olmakla beraber ok
mkltldr; ok ksa olmakla beraber ok uzundur; ok
kymettar olmakla beraber ok hatarldr; ok geni
olmakla beraber ok dardr. te bu srlar iindir ki, oyolda
slk edenler bazan boulur, bazan zararl der, bazan
dner,bakalarn yoldan karr.
Ezcmle, tarikatte seyr-i enfs ve seyr-i fk
tabirleri altnda iki merep var.
Enfsmerebi, nesten balar, hariten gzn eker,
kalbe bakar, enniyeti deler geer, kalbinden yol aar,
hakikati bulur. Sonra fka girer. O vakit fk nuran grr.
abuk o seyri bitirir. Enfs dairesinde grd hakikati,
byk bir mikyasta onda da grr. Turuk-u hayenin ou
bu yolla gidiyor. Bunun da en mhim esas enniyeti
krmak, hevy terk etmek, nefsi ldrmektir.
kinci merep fktan balar, o daire-i kbrnn
mezhirinde cilve-i esm ve sft seyredip sonra daire-i
enfsiyeye girer. Kk bir mikyasta, daire-i kalbinde o
envr mahede edip, onda en yakn yolu aar. Kalb
yine-i Samed olduunu grr, arad maksada vsl olur.
te, birinci merepte slk eden insanlar nefs-i
emmreyi ldrmeye muvaffak olamazsa, hevy terk edip
enniyeti krmazsa, kr makamndan fahir makamna
der, fahirden gurura sukut eder. Eer muhabbetten gelen
bir incizap ve incizaptan gelen bir nevi sekir beraber
bulunsa, atahat namyla haddinden ok fazla dvlar
ondan sudur eder. Hem kendi zarar eder, hem bakasnn
zararna sebep olur.
Mesel, nasl ki bir mlzm, kendinde bulunan
kumandanlk zevkiyle ve neesiyle gururlansa, kendini bir
mir zanneder. Kck dairesini o kll daire ile iltibas
eder. Ve bir kk yinede grnen bir gnei, denizin
yznde hametiyle cilvesi grnen gnele bir cihet-i
mabehetle iltibasa sebep olur. yle de, ok ehl-i velyet
var ki, bir sinein bir tavus kuuna nisbeti gibi, kendinden
o derece byk olanlardan kendini byk grr ve ylede
mahede ediyor, kendini hakl buluyor. Hatt ben grdm
ki, yalnzkalbi intibaha gelmi, uzaktan uzaa velyetin
srrn kendinde hissetmi, kendini Kutb-u zam telkki
edip o tavr taknyordu. Ben dedim:
Kardeim, nasl ki kanun-u saltanatn, sadrazam
dairesinden t nahiye mdr dairesine kadar bir tarzda
cz, kll cilveleri var. yle de, velyetin ve kutbiyetin
dahi yle muhtelifdaire ve cilveleri var. Herbir makamn
ok zlleri ve glgeleri var. Sen, sadrazam-misal kutbiyetin
zam cilvesini, bir mdr dairesi hkmnde olan kendi
dairende o cilveyi grmsn, aldanmsn. Grdn
dorudur, fakat hkmn yanltr. Bir sinee bir kap su bir
kk denizdir.
O zat u cevabmdan inaallahayld ve o vartadan
kurtuldu.
Hem ben mteadditinsanlar grdm ki, bir nevi mehd
kendilerini biliyorlard ve Mehd olacam diyorlard. Bu
zatlar yalanc ve aldatc deiller; belki aldanyorlar.
Grdklerini hakikat zannediyorlar. Esm-i lhnin nasl ki
tecelliyt, Ar- zam dairesinden t bir zerreye kadar
cilveleri var; ve o esmya mazhariyet de, o nisbette tefavt
eder. yle de, mazhariyet-i esmdan ibaret olan mertib-i
velyet dahi yle mtefavittir. u iltibasn en mhim
sebebi udur:
Makamt- evliyadan baz makamlarda
Mehdvazifesinin hususiyeti bulunduu ve Kutb-u zama
has bir nisbeti grnd ve Hazret-i Hzrn bir
mnasebet-i hassas olduu gibi, baz mehirle
mnasebettar baz makamat var. Hatt o makamlara
Makam- Hzr, Makam- veys, Makam- Mehdiyet tabir
edilir.
te bu srra binaen, o makama ve o makamn cz bir
nmunesine veya bir glgesine girenler, kendilerini o
makamla has mnasebettar mehur zatlar zannediyorlar.
Kendini Hzr telkki eder veya Mehd itikad eder veya
Kutb-u zam tahayyl eder. Eer hubb-u caha talip
enniyeti yoksa, o halde mahkm olmaz. Onun haddinden
fazla dvlar atahat saylr; onunla belki mesul olmaz.
Eer enniyeti perde ardnda hubb-u caha mteveccih ise,
o zat enniyete malp olup, kr brakp fahre girse,
fahirden git gide gurura sukut eder. Ya divanelik derecesine
sukut eder veyahut tarik-i haktan sapar. nk, byk
evliyay kendi gibi telkki eder, haklarndaki hsn- zann
krlr. Zira, nesne kadar marur da olsa, kendisi, kendi
kusurunu derk eder. O bykleri de kendine kyas edip
kusurlu tevehhm eder. Hatt, enbiyalar hakknda da
hrmeti noksanlar.
te bu hale giriftar olanlar, mizan- eriat elde tutmak
ve usulddin ulemasnn dsturlarn kendine l ittihaz
etmek ve mam- Gazl ve mam- Rabbn gibi
muhakkkn-i evliyann talimatlarn rehber etmek gerektir.
Ve daima nefsini ittiham etmektir. Ve kusurdan, acz ve
fakrdan baka nefsin eline vermemektir.
Bu merepteki atahat, hubb-u nesten neet ediyor.
nk muhabbet gz kusuru grmez. Nefsine muhabbeti
iin, o kusurlu ve liyakatsiz bir cam paras gibi nefsini bir
prlanta, bir elmas zanneder. Bu nevi iindeki en tehlikeli
bir hata udur ki:
Kalbine ilham bir tarzda gelen cz mnlar
kelmullah tahayyl edip, yet tabir etmeleridir. Ve
onunla, vahyin mertebe-i uly-y akdesine bir hrmetsizlik
gelir. Evet, balarsnn ve hayvntn ilhmtndan tut, t
avm- nsn ve havss- beeriyenin ilhmtna kadar ve
avm- melikenin ilhmtndan t havss- kerrbiyynun
ilhmtna kadar btn ilhmat, bir nevi kelimt-
Rabbniyedir. Fakat mazharlarn ve makamlarn
kbiliyetine gre, kelm- Rabbn, yetmi bin perdede
telemmu eden ayr ayr cilve-i hitab- Rabbndir.
Amma vahiyve kelmullahn ism-i has ve onun en bhir
misal-i mahhas olan Kurnn ncumlarna ism-i has
olan yet nam yle ilhmta verilmesi, hata-y mahzdr.
On kinci ve Yirmi Beinci ve Otuz Birinci Szlerde beyan
ve ispat edildii gibi, elimizdeki boyal yinede grnen
kk ve snk ve perdeli gnein misali, semdaki
gnee ne nisbeti varsa; yle de, o mddelerin kalbindeki
ilham dahi, dorudan doruya kelm- lh olan Kurn
gneinin yetlerine nisbeti o derecededir. Evet, herbir
yinede grnen gnein misalleri gneindir ve onunla
mnasebettardr denilse haktr; fakat o gneiklerin
yinesine kre-i arz taklmaz ve onun cazibesiyle
balanmaz!
BENC TELVH
Tarikatin gayet mhim bir merebi olan vahdetl-
vcud nam altndaki vahdet-uhud, yani, Vcibl-
Vcudun vcuduna hasr- nazar edip, sair mevcudat, o
vcud-u Vcibe nisbeten o kadar zayf ve glge grr ki,
vcut ismine lyk olmadn hkmedip, hayal perdesine
sarp, terk-i msiv makamnda onlar hi saymak, hatt
mdum tasavvur etmek, yalnz cilve-i esm-i lhiyeye
hayal bir yine vaziyeti vermek kadar ileri gider.
te bu merebin ehemmiyetli bir hakikati var ki:
Vcibl-Vcudun vcudu, iman kuvvetiyle ve yksek bir
velyetin hakkalyakn derecesinde inkiafyla, vcud-u
mmkinat o derece aaya der ki, hayal ve ademden
baka onun nazarnda makamlar kalmaz; adeta Vcibl-
Vcudun hesabna kinat inkr eder.
Fakat bu merebin tehlikeleri var. En birincisi udur ki:
Erkn- imaniyealtdr. man- billhtan baka, iman-
bil-yevmil-hir gibi rknler var. Bu rknler ise,
mmkinatn vcutlarn ister. O muhkem erkn- imaniye
hayal stnde bina edilmez. Onun iin, o merep sahibi,
lem-i istirak ve sekirden lem-i sahve girdii vakit, o
merebi beraber almamak gerektir ve o merebin
muktezasyla amel etmemek lzmdr. Hem, kalb ve hl
ve zevk olan bu merebi, akl ve kavl ve ilm suretine
evirmemektir. nk, Kitap ve Snnetten gelen destir-i
akliye ve kavnin-i ilmiye ve usul- kelmiye o merebi
kaldramyor, kabil-i tatbik olamyor. Onun iin, Hulef-y
Ridnden ve Eimme-i Mtehidnden ve Selef-i Slihnin
byklerinden, o merep sarihan grnmyor. Demek, en
li bir merep deil. Belki yksek, fakat nks; ok
ehemmiyetli, fakat ok hatarl; ok ar, fakat ok zevklidir.
O zevk iin ona girenler, ondan kmak istemiyorlar;
hodgmlkla, en yksek mertebe zannediyorlar.
Bu merebin esasn ve mahiyetini Nokta Risalesinde ve
bir ksm Szlerde ve Mektubatta bir derece beyan
ettiimizden, onlara iktifen, urada o mhim merebin
ehemmiyetli bir vartasn beyan edeceiz. yle ki:
O merep, daire-i esbabdan geip, terk-i msiv srryla
mmkinattan alkasn kesen ehass- havassn istirak-
mutlak hletinde mazhar olduu salih bir mereptir. u
merebi, esbab iinde boulanlarn ve dnyaya k
olanlarn ve felsefe-i maddiye ile tabiata saplananlarn
nazarna ilm bir surette telkin etmek, tabiat ve maddede
onlar bodurmaktr ve hakikat-i slmiyeden
uzaklatrmaktr. nk, dnyaya k ve daire-i esbaba
bal bir nazar, bu fni dnyaya bir nevi bek vermek ister.
O dnya mahbubunu elinden karmak istemiyor,
vahdetl-vcud bahanesiyle ona bir bki vcut tevehhm
eder; o mahbubu olan dnya hesabna ve bek ve
ebediyeti ona tam mal etmesine binaen, bir mbudiyet
derecesine karrnez billhAllah inkr etmek
vartasna yol aar.
u asrda maddiyyunluk kri o derece istil etmi ki,
maddiyat hereye merci biliyorlar. Byle bir asrda, has
ehl-i iman, maddiyat idam eder derecesinde ehemmiyetsiz
grdklerinden, vahdetl-vcud merebi ortaya atlsa,
belki maddiyyunlar sahip kacaklar, Biz de byle
diyoruz diyecekler. Halbuki dnyada merib iinde,
maddiyyunlarn ve tabiatperestlerin mesleinden en uzak
merep, vahdetl-vcud merebidir. nk, ehl-i
vahdetl-vcud, o kadar vcud-u lhye kuvvet-i imanla
ehemmiyet veriyorlar ki, kinat ve mevcudat inkr
ediyorlar. Maddiyyunlar ise, o kadar mevcudata
ehemmiyet veriyorlar ki, kinat hesabna Allah inkr
ediyorlar. te bunlar nerede, tekiler nerede?
ALTINCI TELVH
Noktadr.
BRNC NOKTA: Velyet yollar iinde en gzeli, en
mstakimi, en parla, en zengini, Snnet-i Seniyyeye
ittibdr. Yani, aml ve harektnda Snnet-i Seniyyeyi
dnp ona tbi olmak ve taklit etmek ve muamelt ve
ef linde ahkm- eriyeyi dnp rehber ittihaz etmektir.
te bu ittib ve iktida vastasyla, di ahvli ve rf
muameleleri ve ftr hareketleri ibadet ekline girmekle
beraber, herbir ameli, snneti ve eri o ittib noktasnda
dndrmekle, bir tahattur-u hkm- er veriyor. O
tahattur ise, Sahib-i eriati dndryor. O dnmek ise,
Cenb- Hakk hatra getiriyor. O hatra, bir nevi huzur
veriyor. O halde, mtemadiyen mr dakikalar huzur
iinde bir ibadet hkmne getirilebilir.
te bu cadde-i kbr, velyet-i kbrolan ehl-i veraset-i
nbvvet olan Sahabe ve Selef-i Slihnin caddesidir.
KNC NOKTA: Velyet yollarnn ve tarikat
ubelerinin en mhim esas, ihlstr. nk ihls ile haf
irklerden hals olur. hls kazanmayan, o yollarda
gezemez.
Ve o yollarn en keskin kuvveti, muhabbettir. Evet,
muhabbet, mahbubunda bahaneler aramaz ve kusurlarn
grmek istemez. Ve kemline delleteden zayf emreleri,
kav hccetler hkmnde grr. Daima mahbubuna
taraftardr.
te bu srra binaendir ki, muhabbet ayayla
marifetullaha tevecch eden zatlar, behta ve itirzta
kulak vermezler, ucuz kurtulurlar. Binler eytan toplansa,
onlarn Mahbub-u Hakiksinin kemline iaret eden bir
emreyi, onlarn nazarnda iptal edemez. Eer muhabbet
olmazsa, o vakit kendi nefsi ve eytan ve haric
eytanlarn ettikleri itirazat iinde ok rpnacak.
Kahramancasna bir metanet ve kuvvet-i iman ve dikkat-i
nazar lzmdr ki kendisini kurtarsn. te bu srra binaendir
ki, umum mertib-i velyette marifetullahtan gelen
muhabbet, en mhim maya ve iksirdir.
Fakat muhabbetin bir vartas var ki: Ubdiyetin srr
olan niyazdan, mahviyetten, naza ve dvya atlar, mizansz
hareket eder. Msiv-y lhiyeye tevecch hengmnda
mn-y harfden mn-y ismye gemesiyle, tiryak iken
zehir olur. Yani, gayrullah sevdii vakit, Cenb- Hak
hesabna ve Onun namna, Onun bir yine-i esms olmak
cihetiyle rapt- kalb etmek lzmken, bazan o zt, o zat
hesabna, kendi kemlt- ahsiyesi ve ceml-i ztsi
namna dnp, mn-y ismiyle sever. Allah ve
Peygamberi dnmeden yine onlar sevebilir. Bu
muhabbet, muhabbetullaha vesile deil, perde oluyor.
Mn-y harf ile olsa, muhabbetullaha vesile olur, belki
cilvesidir denilebilir.
NC NOKTA: Bu dnya drl-hikmettir, drl-
hizmettir; drl-cret ve mkfat deil. Buradaki aml ve
hizmetlerin cretleri berzahta ve hirettedir. Buradaki
aml berzahta ve hirette meyve verir.
Madem hakikatbudur; aml-i uhreviyeye ait neticeleri
dnyada istememek gerektir. Verilse de, memnunne deil,
mahzunne kabul etmek lzmdr. nk, Cennetin
meyveleri gibi, kopardka yerine ayn gelmek srryla bki
hkmnde olan amel-i uhrev meyvesini, bu dnyada fni
bir surette yemek, kr- akl deildir. Bkibir lmbay, bir
dakika yaayacak ve snecek bir lmba ile mbadele
etmek gibidir.
te bu srra binaen, ehl-i velyet, hizmet ve meakkat
ve musibet ve klfeti ho gryorlar, nazlanmyorlar, ekv
etmiyorlar.
1
diyorlar. Keif ve
keramet, ezvak ve envar verildii vakit, bir iltift- lh
nevinden kabul edip setrine alyorlar. Fahre deil, belki
kre, ubdiyete daha ziyade giriyorlar. oklar o ahvlin
istitar ve inktn istemiler, t ki amellerindeki ihls
zedelenmesin. Evet, makbul bir insan hakknda en mhim
bir ihsan- lh, ihsann ona ihsas etmemektir-t niyazdan
naza ve krden fahre girmesin.
1. Her hal zere Allaha hamd olsun. Kenzl-Umml, 1:72, 181; Tirmiz, 5:578,
hads no: 3599; bni Mce, 1:92, hads no: 251, 2:1260, hads no: 3830.
te bu hakikate binaendir ki, velyeti ve tarikati
isteyenler, eer velyetin baz tereuht olan ezvak ve
kermt isterlerse ve onlara mteveccih ise ve onlardan
holansa, bki, uhrev meyveleri fni dnyada, fni bir
surette yemek kabilinden olmakla beraber, velyetin
mayas olan ihls kaybedip velyetin kamasna meydan
aar.
YEDNC TELVH
Drt Nktedir.
BRNC NKTE: eriat, dorudan doruya, glgesiz,
perdesiz, srr- ehadiyet ile rububiyet-i mutlaka noktasnda,
hitab- lhnin neticesidir. Tarikatin ve hakikatin en
yksek mertebeleri, eriatn czleri hkmne geer; yoksa
daima vesile ve mukaddime ve hdim hkmndedirler.
Neticeleri, eriatn muhkemtdr. Yani, hakaik-i eriata
yetimek iin, tarikat ve hakikat meslekleri, vesile ve
hdim ve basamaklar hkmndedir. Git gide, en yksek
mertebede, nefs-i eriatta bulunan mn-y hakikat ve srr-
tarikate inklp ederler. O vakit eriat- kbrnn czleri
oluyorlar. Yoksa, baz ehl-i tasavvufun zannettikleri gibi,
eriat zhir bir kr, hakikati onun ii ve neticesi ve
gayesi tasavvur etmek doru deildir.
Evet, eriatn, tabakat- nsa gre inkift ayr ayrdr.
Avm- nsa gre zhir-i eriat hakikat-i eriat zannedip,
havassa mnkeif olan eriatn mertebesine hakikat ve
tarikat nam vermek yanltr. eriatin, umum tabakata
bakacak mertibi var.
te bu srra binaendir ki, ehl-i tarikat ve ashab-
hakikat, ileri gittike hakaik-i eriata kar incizaplar,
itiyaklar, ittiblar ziyadeleiyor. En kk bir Snnet-i
Seniyyeyi en byk bir maksat gibi telkki edip onun
ittibna alyorlar, onu taklit ediyorlar. nk, vahiy ne
kadar ilhamdan yksek ise, semere-i vahiy olan db-
eriye, o derece, semere-i ilham olan db- tarikatten
yksek ve ehemmiyetlidir. Onun iin, tarikatin en mhim
esas, Snnet-i Seniyyeye ittib etmektir.
KNC NKTE: Tarikat ve hakikat, vesilelikten
kmamak gerektir. Eer maksud-u bizzat hkmne
geseler, o vakit eriatn muhkemt ve ameliyt ve
Snnet-i Seniyyeye ittib, resm hkmnde kalr, kalb teki
tarafa mteveccih olur. Yani, namazdan ziyade halka-i zikri
dnr; ferizden ziyade evrdna mncezip olur;
kebirden kamaktan ziyade, db- tarikatin
muhalefetinden kaar. Halbuki, muhkemt- eriat olan
farzlarn bir tanesine, evrd- tarikat mukbil gelemez
yerini dolduramaz. db- tarikatve evrd- tasavvuf, o
ferizin iindeki hakik zevke medar- teselli olmal, mene
olmamal. Yani, tekkesi, camideki namazn zevkine ve
tdil-i erknna vesile olmal; yoksa, camideki namaz
abuk, resm klp, hakik zevkini ve kemlini tekkede
bulmay dnen, hakikatten uzaklayor.
NC NKTE: Snnet-i Seniyye ve ahkm- eriat
haricinde tarikat olabilir mi? diye sual ediliyor.
Elcevap: Hem var, hem yok. Vardr; nk baz evliya-y
kmiln, eriatklcyla idam edilmiler. Hem yoktur; nk
muhakkkn-i evliya, Sdi-i iraznin bu dsturunda ittifak
etmiler:


Yani, Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselmn
caddesinden hari ve onun arkasndan gitmeyen, muhaldir
ki, hakik envr- hakikate vasl olabilsin. Bu meselenin
srr udur ki:
Madem Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm
Hteml-Enbiyadr ve umum nev-i beer namna
muhatab- lhdir. Elbette, nev-i beer onun caddesi
haricinde gidemez; ve bayra altnda bulunmak zarurdir.
Ve madem ehl-i cezbe ve ehl-i istirak,
muhalefetlerinden mesul olamazlar. Ve madem insanda
baz letif var ki, teklif altna giremez; o ltife hkim
olduu vakit, teklif-i eriyeye muhalefetiyle mesul
tutulmaz. Ve madem insanda baz letif var ki, teklif altna
girmedii gibi, ihtiyar altna da girmez, hatt akln tedbiri
altna da girmez; o ltife, kalbi ve akl dinlemez. Elbette, o
ltife bir insanda hkim olduu zamanfakat o zamana
mahsus olarako zat, eriata muhalefette velyet
derecesinden sukut etmez, mzur saylr. Fakat bir artla ki,
hakaik-i eriata ve kavid-i imanyekar bir inkr, bir
tezyif, bir istihfaf olmasn. Ahkm yapmasa da, ahkm
hak bilmek gerektir. Yoksa, o hale malp olupnez
billho hakaik-i muhkemeye kar inkr ve tekzibi
imam edecek bir vaziyet, almet-i sukuttur.
Elhasl, daire-i eriatn haricinde bulunan ehl-i tarikat iki
ksmdr.
Bir ksm, sabkan getii gibi, ya hale, istiraka,
cezbeye ve sekre malp olup veya tekli dinlemeyen
veya ihtiyar iitmeyen ltifelerin mahkmu olup, daire-i
eriatn haricine kyor. Fakat o kmak, ahkm- eriat
beenmemekten veya istememekten deil, belki
mecburiyetle, ihtiyarsz terk ediyor.
Bu ksm ehl-i velyetvar. Hem mhim veller, bunlarn
iinde muvakkaten bulunmu. Hatt bu neviden, deil
yalnz daire-i eriattan, belki daire-i slmiyet haricinde
bulunduunu baz muhakkkn-i evliya hkmetmiler. Fakat
bir artla: Muhammed Aleyhissalt Vesselmn getirdii
ahkmn hibirini tekzip etmemektir. Belki ya dnmyor
veya mteveccih olamyor veyahut bilemiyor ve bilmiyor.
Bilse, kabul etmese, olmaz.
kinci ksm ise, tarikatve hakikatin parlak ezvaklarna
kaplp, mezkndan ok yksek olan hakaik-i eriatn
derece-i zevkine yetiemedii iin, zevksiz, resm birey
telkki edip ona kar lkayt kalr. Git gide, eriat zahir bir
kr zanneder; bulduu hakikati esas ve maksud telkki
eder. Ben onu buldum; o bana yeter der, ahkm- eriata
muhalif hareket eder. Bu ksmdan akl banda olanlar
mesuldrler, sukut ediyorlar, belki ksmen eytana
maskara oluyorlar.
DRDNC NKTE: Ehl-i dallet ve bidat
frkalarndan bir ksm zatlar, mmet nazarnda makbul
oluyorlar. Aynen onlar gibi zatlar var; zhir hibir fark
yokken mmet reddediyor. Bunda hayret ediyordum.
Mesel, Mutezile mezhebinde Zemaher gibi, itizalde en
mutaassp bir fert olduu halde, muhakkkn-i Ehl-i Snnet,
onun o edit itirztna kar onu tekr ve tadlil etmiyorlar,
belki bir rh- necat onun iin aryorlar. Zemahernin
derece-i iddetinden ok aa Eb Ali Cbb gibi
Mutezile imamlarn, merdud ve matrud sayyorlar.
ok zaman bu sr benim merakma dokunuyordu.
Sonra, ltf-u lh ile anladm ki, Zemahernin Ehl-i
Snnete itirzt, hak zannettii mesleindeki muhabbet-i
haktan ileri geliyordu. Yani, mesel tenzih-i hakik, onun
nazarnda, hayvanlar kendi ef line hlk olmasyla oluyor.
Onun iin, Cenb- Hakk tenzih muhabbetinden, Ehl-i
Snnetin halk- ef l meselesinde dsturunu kabul etmiyor.
Merdud olan sair Mutezile imamlar, muhabbet-i haktan
ziyade, Ehl-i Snnetin yksek dsturlarna ksa akllar
yetiemediinden ve geni kavnin-i Ehl-i Snnet onlarn
dar kirlerine yerlemediinden, inkr ettiklerinden
merduddurlar.
Aynen bu ilm-i kelmdaki Ehl-i tizalin Ehl-i Snnet ve
Cemaate muhalefeti olduu gibi, Snnet-i
Seniyyeharicindeki bir ksm ehl-i tarikatin muhalefeti dahi
iki cihetledir.
Biri, Zemahergibi, haline, merebine meftniyet
cihetinde daha derece-i zevkine yetiemedii db- eriata
kar bir derece lkayt kalr.
Dier ksm isehdb- eriata, destir-i tarikate
nisbeten ehemmiyetsiz bakar. nk dar havsalas o geni
ezvk ihata edemiyor ve ksa makam o yksek dba
yetiemiyor.
SEKZNC TELVH
Sekiz Vartay beyan eder.
BRNCS: Snnet-i Seniyyeye tamam ittib riayet
etmeyen bir ksm ehl-i slk, velyeti nbvvete tercih
etmekle vartaya der. Yirmi Drdnc ve Otuz Birinci
Szlerde, nbvvetne kadar yksek olduu ve velyet ona
nisbeten ne kadar snk olduu ispat edilmitir.
KNCS: Ehl-i tarikatin bir ksm mfrit evliyasn
Sahabeye tercih, hatt enbiya derecesinde grmekle
vartaya der. On kinci ve Yirmi Yedinci Szlerde ve
Sahabeler hakkndaki Zeylinde kat ispat edilmitir ki,
Sahabelerde yle bir hassa-i sohbet var ki, velyetle
yetiilmez ve Sahabelere tefevvuk edilmez ve enbiyaya
hibir vakit evliya yetimez.
NCS: fratla tarikat taassubu tayanlarn bir
ksm, db ve evrd- tarikati Snnet-i Seniyyeye tercih
etmekle snnete muhalefet edip, snneti terk eder, fakat
virdini brakmaz. O suretle db- eriyeye bir lkaytlk
vaziyeti gelir, vartaya der.
ok Szlerde ispat edildii gibi ve mam- Gazl,
mam- Rabbngibi muhakkkn-i ehl-i tarikat derler ki:
Birtek Snnet-i Seniyyeye ittib noktasnda hsl olan
makbuliyet, yz db ve nevl-i hususiyeden gelemez. Bir
farz bin snnete mreccah olduu gibi, bir Snnet-i
Seniyye dahi bin db- tasavvufa mreccahtr demiler.
DRDNCS: Mfrit bir ksm ehl-i tasavvuf, ilham,
vahiy gibi zanneder ve ilham vahiy nevinden telkki eder,
vartaya der. Vahyin derecesi ne kadar yksek ve kll ve
kuds olduu ve ilhmat ona nisbeten ne derece cz ve
snk olduu, On kinci Szde ve icz- Kurna dair
Yirmi Beinci Szde ve sair risalelerde gayet kat ispat
edilmitir.
BENCS: Srr- tarikati anlamayan bir ksm
mutasavvfe, zayar takviye etmek ve gevekleri tec
etmek ve iddet-i hizmetten gelen usan ve meakkati
tahf etmek iin istenilmeyerek verilen ezvak ve envar ve
kermt ho grp meftun olur; ibdta, hidemta ve
evrda tercih etmekle vartaya der. u risalenin Altnc
Telvihinin nc Noktasnda icmlen beyan olunduu ve
sair Szlerde katiyen ispat edilmitir ki, bu dr- dnya
drl-hizmettir, drl-cret deil. Burada cretini
isteyenler, bki, daim meyveleri fni ve muvakkat bir
surete evirmekle beraber, dnyadaki bek houna gidiyor,
mtakane berzaha bakamyor. Adeta bir cihette dnya
hayatn sever; nk iinde bir nevi hireti bulur.
ALTINCISI: Ehl-i hakikat olmayan bir ksm ehl-i slk,
makamt- velyetin glgelerini ve zllerini ve cz
nmunelerini, makamt- asliye-i klliye ile iltibas etmekle
vartaya der. Yirmi Drdnc Szn kinci Dalnda ve
sair Szlerde katiyen ispat edilmitir ki: Nasl gne
yineler vastasyla taaddt ediyor; binler misal gne,
ayn gne gibi ziya ve hararet sahibi olur. Fakat o misal
gneler, hakik gnee nisbeten ok zayftrlar. Aynen
onun gibi, makamt- enbiya ve ezm- evliyann
makamtnn baz glgeleri ve zlleri var. Ehl-i slk onlara
girer, kendini o evliya-y azmeden daha azm grr, belki
enbiyadan ileri getiini zanneder, vartaya der.
Fakat bu gemi umum vartalardan zarar grmemek
iin, usul- imaniyeyi ve esst- eriat daima rehber ve
esas tutmak ve mehudunu ve zevkini onlara kar
muhalefetinde ittiham etmekledir.
YEDNCS: Bir ksm ehl-i zevk ve evk, slknde
fahri, naz, atahat, tevecch- ns ve merciiyeti kre,
niyaza, tazarruta ve nstan istinya tercih etmekle
vartaya der. Halbuki en yksek mertebe ise, ubdiyet-i
Muhammediyedir ki, mahbubiyet nvanyla tabir edilir.
Ubdiyetin ise srr- esas niyaz, kr, tazarru, hu, acz,
fakr, halktan istin cihetiyle o hakikatin kemline mazhar
olur. Baz evliya- azme, fahir ve naz ve atahata
muvakkaten, ihtiyarsz girmiler; fakat o noktada, ihtiyaren
onlara iktida edilmez. Hdidirler, mhd deillerdir,
arkalarndan gidilmez.
SEKZNC VARTA: Hodgm, aceleci bir ksm ehl-i
slk, hirette alnacak ve koparlacak velyet meyvelerini,
dnyada yemesini ister ve slknde onlar istemekle
vartaya der. Halbuki,
1

gibi yetlerle iln edildii gibi, ok Szlerle katiyen
ispat edilmitir ki, lem-i bekda birtek meyve, fni
dnyann bin bahesine mreccahtr. Onun iin, o mbarek
meyveleri burada yememeli. Eer istenilmeyerekyedirilse,
kredilmeli; mkfat iin deil, belki tevik iin bir ihsan-
lh olarak telkki edilmeli.
1. Dnya hayat, aldatc bir menfaatten baka birey deildir. l-i mrn
Sresi, 3:185.
DOKUZUNCU TELVH
Tarikatin pek ok semertndan ve faidelerinden yalnz
burada dokuz adedini icmlen beyan edeceiz.
BRNCS: stikametli tarikat vastasyla, saadet-i
ebediyedeki ebed hazinelerin anahtarlar ve meneleri ve
madenleri olan hakaik-i imaniyenin inkiaf ve vuzuhu ve
aynelyakn derecesinde zuhurlardr.
KNCS: Makine-i insaniyenin merkezi ve zemberei
olan kalbi, tarikat vasta olup iletmesiyle ve o iletmekle
sair letif-i insaniyeyi harekete getirip netice-i ftratlarna
sevk ederek hakik insan olmaktr.
NCS: lem-i berzah ve hiret seferinde, tarikat
silsilelerinden bir silsileye iltihak edip ve o kle-i
nuraniye ile ebedl-bd yolunda arkada olmak ve
yalnzlk vahetinden kurtulmak ve onlarla dnyada ve
berzahta mnen nsiyet etmek ve evham ve behtn
hcumlarna kar onlarn icmna ve ittifakna istinad
edip, herbir stadn kav bir senet ve kuvvetli bir burhan
derecesinde grp, onlarla o hatra gelen dallet ve
beht def etmektir.
DRDNCS: mandaki marifetullah ve o marifetteki
muhabbetullahn zevkini, s tarikat vastasyla anlamak;
ve o anlamakla dnyann vahet-i mutlakasndan ve
insann kinattaki gurbet-i mutlakasndan kurtulmaktr.
ok Szlerde ispat etmiiz ki, saadet-i dreyn ve elemsiz
lezzet ve vahetsiz nsiyet ve hakik zevk ve cidd saadet,
iman ve slmiyetin hakikatindedir. kinci Szde beyan
edildii gibi, iman, ecere-i tb-i Cennetin bir ekirdeini
tayor. te, tarikatin terbiyesiyle o ekirdek nevnem
bulur, inkiaf eder.
BENCS: Teklif-i eriyedeki hakaik-i ltifeyi,
tarikatten ve zikr-i lhden gelen bir intibah- kalb
vastasyla hissetmek, takdir etmek-o vakit taate, suhre gibi
deil, belki itiyakla itaat edip ubdiyeti ifa eder.
ALTINCISI: Hakik zevke ve cidd teselliye ve kedersiz
lezzete ve vahetsiz nsiyete, hakik medar ve vasta olan
tevekkl makamn ve teslim rtbesini ve rza derecesini
kazanmaktr.
YEDNCS: Slk- tarikatin en mhim art, en
ehemmiyetli neticesi olan ihls vastasyla, irk-i hafden
ve riy ve tasannu gibi rezilden hals olmak ve tarikatin
mahiyet-i ameliyesi olan tezkiye-i nes vastasyla nefs-i
emmrenin ve enniyetin tehlikelerinden kurtulmaktr.
SEKZNCS: Tarikatte, zikr-i kalb ile ve tefekkr- akl
ile kazand tevecch ve huzur ve kuvvetli niyetler
vastasyla detlerini ibadet hkmne evirmek ve
muamelt- dnyeviyesini aml-i uhreviye hkmne
getirip sermaye-i mrn hsn- istimal etmek cihetiyle,
mrnn dakikalarn, hayat- ebediyenin smbllerini
verecek ekirdekler hkmne getirmektir.
DOKUZUNCUSU: Seyr-i slk- kalb ile ve
mcahede-i ruh ile ve terakkiyt- mneviye ile, insan-
kmil olmak iin almak; yani hakik mmin ve tam bir
Mslman olmak; yani, yalnz sur deil, belki hakikat-i
iman ve hakikat-i slm kazanmak; yani, u kinat iinde
ve bir cihette kinat mmessili olarak, dorudan doruya
kinatn Hlk- Zlcelline abd olmak ve muhatap olmak
ve dost olmak ve halil olmak ve yine olmak ve ahsen-i
takvimde olduunu gstermekle, ben demin melikeye
rhaniyetini ispat etmek ve eriatn iman ve amel
cenahlaryla makamt- liyede umak ve bu dnyada
saadet-i ebediyeye bakmak, belki de o saadete girmektir.


1





2
1. Seni her trl noksandan tenzih ederiz. Senin bize rettiinden
bakabilgimiz yoktur. Muhakkak ki Sen, ilmi ve hikmeti hereyi kuatan Alm-i
Hakmsin. Bakara Sresi, 2:32.
2. Allahm! Btn asrlarn gavs- ekberi ve btn alarn kutb-u zam
olanEfendimiz Muhammede ve btn l ve ashabna salt ve selm
et-oefendimiz ki, Miracnda hamet-i velyeti ve makam- mahbubiyeti tezahr
etmitir ve btn velyetler onun Miracnn glgesinde
mnderibulunmaktadr. Hamd, lemlerin Rabbi olan Allaha mahsustur.
Zeyl
Bu kck zeylin byk bir ehemmiyeti var. Herkese
menfaatlidir.
CENB-I HAKKA vsl olacak tarikler pek oktur.
Btn haktarikler Kurndan alnmtr. Fakat tarikatlerin
bazs, bazsndan daha ksa, daha selmetli, daha
umumiyetli oluyor. O tarikler iinde, ksr fehmimle
Kurndan istifade ettiim acz ve fakr ve efkat ve
tefekkr tarikidir.
Evet, aczdahi, ak gibi, belki daha eslem bir tariktir ki,
ubdiyet tarikiyle mahbubiyete kadar gider. Fakr dahi
Rahmn ismine isal eder. Hem efkat dahi, ak gibi, belki
daha keskin ve daha geni bir tariktir ki, Rahm ismine isal
eder. Hem tefekkr dahi, ak gibi, belki daha zengin, daha
parlak bir tariktir ki, Hakm ismine isal eder.
u tarik, haf tarikler misill, letif-i aere gibi on
hatve deil; ve tarik-i cehriye gibi nfus-u seba yedi
mertebeye atlan admlar deil; belki Drt Hatveden
ibarettir. Tarikatten ziyade hakikattir, eriattir.
Yanl anlalmasn; aczve fakr ve kusurunu Cenb-
Hakka kar grmek demektir. Yoksa onlar yapmak veya
halka gstermek demek deildir.
u ksa tarikin evrd, ittib- snnettir; ferizi ilemek,
kebiri terk etmektir. Ve bilhassa, namaz tdil-i erknla
klmak, namazn arkasndaki tesbihat yapmaktr.
Birinci Hatveye
1
yeti iaret ediyor.
1. Neslerinizi temize karmayn. Necm Sresi, 53:32.
kinci Hatveye
1

yeti iaret ediyor.
nc Hatveye
2

yeti iaret ediyor.
Drdnc Hatveye
3
yeti
iaret ediyor.
u Drt Hatvenin ksa bir izah udur ki:
BRNC HATVEDE:

4
yeti iaret ettii gibi, tezkiye-i nes
etmemek. Zira, insan, cibilliyeti ve ftrat hasebiyle nefsini
sever. Belki, evvel ve bizzat yalnz ztn sever; baka
hereyi nefsine feda eder. Mbuda lyk bir tarzda nefsini
metheder; mbuda lyk bir tenzihle nefsini meyipten
tenzih ve tebrie eder. Elden geldii kadar kusurlar kendine
lyk grmez ve kabuletmez. Nefsine peresti eder
tarznda, iddetle mdafaa eder. Hatt, ftratnda tevdi
edilen ve Mbud-u Hakiknin hamd ve tesbihi iin ona
verilen cihazat ve istidad kendi nefsine sarf ederek,
5

srrna mazhar olur. Kendini grr, kendine
gvenir, kendini beenir.
te, u mertebede, u hatvede tezkiyesi, tathiri, onu
tezkiye etmemek, tebrie etmemektir.
1. Allah unutanlar gibi olmayn ki, Allah da onlara kendi neslerini
unutturmutur. Hair Sresi, 59:19.
2. Sana her ne iyilik eriirse Allahtandr. Sana her ne ktlk gelirse, o da
kendi nefsindendir. Nis Sresi, 4:79.
3. Herey helk olup gidicidirOna bakan yz mstesn. Kasas Sresi,
28:88.
4. Neslerinizi temize karmayn. Necm Sresi, 53:32.
5. Nefsinin arzusunu kendine mbudedinen kimse. Furkan Sresi, 25:43.
KNC HATVEDE:
dersini
verdii gibi, kendini unutmu, kendinden haberi yok. Mevti
dnse, bakasna verir. Fenve zevli grse, kendine
almaz. Ve klfet ve hizmet makamnda nefsini unutmak,
fakat ahz- cret ve istifade-i huzuzat makamnda nefsini
dnmek, iddetle iltizam etmek, nefs-i emmrenin
muktezasdr.
u makamda tezkiyesi, tathiri, terbiyesi, u hletin
aksidir. Yani, nisyn- nes iinde nisyan etmemek. Yani,
huzuzat ve ihtirasatta unutmak; ve mevtte ve hizmette
dnmek...
NC HATVEDE:
1

dersini verdii gibi, nefsin muktezas,
daima iyilii kendinden bilip fahr ve ucbe girer. Bu
Hatvede, nefsinde yalnz kusuru ve naks ve aczi ve fakr
grp, btn mehsin ve kemltn, Ftr- Zlcell
tarafndan ona ihsan edilmi nimetler olduunu anlayp,
fahr yerinde kr ve temeddh yerinde hamd etmektir.
u mertebede tezkiyesi,
2
srryla
udur ki: Kemlini kemlsizlikte, kudretini aczde, gnsn
fakrda bilmektir.
DRDNC HATVEDE:
3
dersini verdii gibi, nes
kendini serbest ve mstakil ve bizzat mevcut bilir. Ondan,
bir nevi rububiyet dv eder; mbuduna kar
advetkrne bir isyan tar. te, gelecek u hakikati derk
etmekle ondan kurtulur. Hakikat udur ki:
1. Sana her ne iyilik eriirse Allahtandr. Sana her ne ktlk gelirse, o da
kendi nefsindendir. Nis Sresi, 4:79.
2. Nefsini gnahlardan arndran kurtulua ermitir. ems Sresi, 91:9.
3. Herey helk olup gidicidir-Ona bakan yz mstesn. Kasas Sresi,
28:88.
Herey, nefsinde mn-y ismiylefnidir, mefkuttur,
hdistir, mdumdur. Fakat mn-y haryleve Sni-i
Zlcellin esmsna yinedarlk cihetiyle ve vazifedarlk
itibaryla ahittir, mehuddur, vciddir, mevcuttur.
u makamda tezkiyesi ve tathiri udur ki: Vcudunda
adem, ademinde vcudu vardr. Yani, kendini bilse, vcut
verse, kinat kadar bir zulmat- adem iindedir. Yani,
vcud-u ahssine gvenip Mcid-i Hakikden gaet etse,
yldz bcei gibi bir ahs ziya-y vcudu, nihayetsiz
zulmt- adem ve raklar iinde bulunur, boulur. Fakat
enniyeti brakp, bizzat nefsi hi olduunu ve Mcid-i
Hakiknin bir yine-i tecellsi bulunduunu grd vakit,
btn mevcudat ve nihayetsiz bir vcudu kazanr. Zira,
btn mevcudat, esmsnn cilvelerine mazhar olan Zt-
Vcibl-Vcudu bulan, hereyi bulur.
Htime
u acz, fakr, efkat, tefekkrtarikindeki Drt Hatvenin
izahat, hakikatin ilmine, eriatin hakikatine, Kurnn
hikmetine dair olan yirmi alt adet Szlerde gemitir.
Yalnz, urada bir iki noktaya ksa bir iaret edeceiz. yle
ki:
Evet, u tarikdaha ksadr. nk drt hatvedir. Acz,
elini nesten ekse, dorudan doruya Kadr-i Zlcelle
verir. Halbuki, en keskin tarik olan ak, nesten elini eker,
fakat muk-u mecazye yapr. Onun zevlini bulduktan
sonra Mahbub-u Hakikye gider.
Hem u tarikdaha eslemdir. nk nefsin atahat ve
blpervzne dvlar bulunmaz. nk, acz ve fakr ve
kusurdan baka nefsinde bulmuyor ki, haddinden fazla
gesin.
Hem bu tarikdaha umum ve cadde-i kbrdr. nk,
kinat, ehl-i vahdetl-vcud gibi, huzur-u daim kazanmak
iin idama mahkm zannedip L mevcude ill H
hkmetmeye veyahut ehl-i vahdet-uhud gibi, huzur-u
daim iin kinat nisyan- mutlak hapsinde hapse mahkm
tahayyl edip L mehude ill H demeye mecbur olmuyor.
Belki, idamdan ve hapisten gayet zhir olarak Kurn
affettiinden, o da sarf- nazar edip ve mevcudat kendileri
hesabna hizmetten azlederek Ftr- Zlcell hesabna
istihdam edip Esm-i Hsnsnn mazhariyet ve
yinedarlk vazifesinde istimal ederek, mn-y harf
nazaryla onlara bakp, mutlak gaetten kurtulup huzur-u
daimye girmektir; hereyde Cenb- Hakka bir yol
bulmaktr. Elhasl, mevcudat mevcudat hesabna
hizmetten azlederek, mn-y ismiyle bakmamaktr.
Otuzuncu Mektup
Matbu Arab rtl-cz tefsiridir.
Otuz Birinci Mektup
Otuz bir Lemadr.
Otuz kinci Mektup
Kendi kendine manzum tarzn alan matbu
Lemeatrisalesidir. Otuz kinci Lema olup, Szler mecmuasnn
hirinde neredilmitir.
Otuz nc Mektup
Marifet-i lhiyeye pencereler aan otuz pencereli
risale olup, bir cihette Otuz nc Sz olduundan,
Szlermecmuasnda neredilmi, buraya derc edilmemitir.
arat- Gaybiyye Hakknda Bir Takriz
mam- AliRadyallah Anhn, Risale-i Nur hakknda
ihbar- gaybsinden bir para olan bu ksm; Sikke-i Tasdk-
Gayb Mecmuasnda dercedilen rt- Kurniye ve
Kermet-i Aleviye ve Kermet-i Gavsiye risaleleriyle birlikte,
ehl-i vukuarn takdirkr raporlarnamsteniden,
mahkemelerce sahiplerine geri iade edilmitir.
mam- Alinin(r.a.) Celceltiyede, Risale-i Nur hakkndaki
kermetinden bir kermetinin sekiz remzinden Yedinci ve
Sekizinci Remzin bir parasdr. Sikke-i Tasdk- Gayb
Mecmuasnda mnderitir.
YEDNC REMZ
Hazret-i mam- Ali(r.a.) nasl ki,
.......



1
1. Y Rab! yetl-Kbr hakk iin beni btn skntlardan kurtar, eman ve
emniyet ver.
Gzel isimlerin ile beni sknt ve perianiyetten koru.
yle harer ki Mars yldz gibi ycedir. As-y Msa ismiyle karanlklar dalr.
diye birinci fkrasyla Yedinci uya iaret etmi. yle
de, ayn fkraile l bir tefekkrnme ve tevhide dair
yksek bir mrifetname namnda olan Yirmi Dokuzuncu
Arab Lemaya dahi iaret eder. kinci fkrasyla sm-i
zam ve Sekne denilen esm-i sitte-i mehurenin
hakikatlerini gayet l bir tarzda beyan ve ispat eden ve
Yirmi Dokuzuncu Lemay takip eyleyen Otuzuncu Lema
namnda alt nkte-i esm risalesine
cmlesiyle iaret ettiinden, sonra
akabinde risale-i esmy tkip eden Otuz Birinci Lemann
Birinci u olarak otuz yet-i Kurniyenin Risale-i
Nura irtn kaydedip hesab- cifr mnasebetiyle batan
baa ilm-i huruf risalesi gibi grnen ve bir mucize-i
Kurniyehkmnde bulunan risaleye
kelimesiyle iaret edip, derakap

1
kelmyla dahi risale-i
huruyeyi takip eden ve el-yetl-Kbrdan ve baka
Resil-i Nuriyeden terekkp eden ve As-y Ms namn
alan ve As-y Ms gibi, dalletin ve irkin sihirlerini iptal
eden Risale-i Nurun imdilik en son ve hir risalesine
s-y Ms nmn vererek iaretle beraber mnev
karanlklar datacan mjde ediyor.
Evet, kelimesiyle Yedinci uya iareti
kuvvetli karinelerle ispat edildii gibi, ayn kelime, dier
bir mn ile elhak Risale-i Nurun yetl-Kbrs
hkmnde ve ekser risalelerin ruhlarn cem eden ve Arab
bulunan Yirmi Dokuzuncu Lemaya bu kelm
mstetbett-terkib kaidesiyle ona bakyor, efradna
dahil ediyor. yleyse; Hazret-i mam- Ali (r.a.) dahi bu
fkradan ona bakp iaret eder diyebiliriz.
Hem sair irtn karinesiyle, hem Mektubattan sonra
Lemalara, baka bir tarz- ibare ile ma ederek Lemalarn
en parlann teli dehetli bir zamanda ve hapis ve
idamdan kurtulmak ve emniyet ve selmet bulmak iin
mny mecaz ve mefhum-u ir ile Hazret-i Ali (r.a.)
kendi lisann byk tehlikelerde bulunan mellin
hesabna istimal ederek,

2
yani, Y Rab, beni kurtar, emn ve emniyet ver
diye dua etmesiyle, tam tamna Eskiehir Hapishanesinde
idam ve uzun hapis tehlikesi iinde telif edilen Yirmi
Dokuzuncu Lemann ve sahibinin vaziyetine tevafuk
karinesiyle kelm- zimn ve ir dellet ettiinden
diyebiliriz ki, Hazret-i mam- Ali (r.a.) dahi bundan, ona
iaret eder.
1. As-y Msa ismi ki, mnev karanlklar onunla dalr.
2. Ey Mevlm! yetl-Kbr hrmetine, beni btn skntlardan kurtar.
Hem Otuzuncu Lema namnda ve alt nkte olan
risale-i esmya bakarak
1
deyip sair
irtn karinesiyle, hem Yirmi Dokuzuncu Lemaya takip
karinesiyle, hem ikisinin isimde ve esm lfznda tevafuk
karinesiyle, hem teettt- hale ve skntl bir gurbete ve
perianiyete den melli onun teli bereketiyle teselli ve
tahamml bulmasna ve mn-y mecaz cihetinde Hazret-i
mam- Alinin (r.a.) lisanyla kendine dua olan
yani sm-i zamolan o esm
risalesinin bereketiyle beni teetttten, perianiyetten hfz
eyle y Rabbi meli, tam tamna o risale ve sahibinin
vaziyetine tevafuk karinesiyle kelm- mecaz dellet ve
mam- Alinin (r.a.) ise gayb iaret eder diyebiliriz.
1. Gzel isimlerin ile
Hem madem Celceltiyenin asl vahiydir ve esrarldr
ve gelecek zamana bakyor ve gayb umr-u istikbaliyeden
haber veriyor.
Ve madem Kurn itibarylabu asr dehetlidir ve Kurn
hesabyla Risale-i Nur bu karanlk asrda ehemmiyetli bir
hdisedir.
Ve madem sarahat derecesinde ok karine ve
emarelerle Risale-i Nur Celceltiyenin iine girmi, en
mhim yerinde yerlemi.
Ve madem Risale-i Nur ve eczalar bu mevkie lyktrlar
ve Hazret-i mam- Alinin (r.a.) nazar- takdirine ve
tahsinine ve onlardan haber vermesine liyakatleri ve
kymetleri var.
Ve madem Hazret-i mam- Ali(r.a.) Siracn-Nurdan,
zhir bir surette haber verdikten sonra, ikinci derecede
perdeli bir tarzda Szlerden sonra Mektuplardan, sonra
Lemalardan, risalelerdeki gibi ayn tertip, ayn makam,
ayn numara tahtnda, kuvvetli karinelerin sevkiyle kelm
dellet ve Hazret-i mam- Alinin (r.a.) iaret ettiini ispat
eylemi.
Ve madem bata,


1
risalelerin ba ve Birinci Sz olan BismillhRisalesine
bakt gibi, kasem-i cmi-i muazzamann hirinde,
risalelerin ksm- hirleri olan son Lemalara ve ulara,
hususan bir yetl-kbra-y tevhid olan Yirmi Dokuzuncu
Lema-i harika-i Arabiye ve risale-i esm-i sitte ve risale-i
iart- huruf-u Kurniye ve bilhassa imdilik en hir u
ve As-y Ms gibi, dalletlerin btn mnev sihirlerini
iptal edebilen bir mahiyette bulunan ve bir mnda
yetl-Kbr namn alan risale-i harikaya bakyor gibi bir
tarz- ifade grnyor.
1. Srlar hazinesi olan ile baladm. Ruhum, onunla
o hazineyi kefetti.
Ve madem, birtek meselede bulunan emreler ve
karineler, meselenin vahdeti haysiyetiyle, emareler
birbirine kuvvet verir, zayf bir mnasebetle bir tereuh
dahi menbana ilhak edilir.
Elbette, bu yedi adet esaslara istinadenderiz: Hazret-i
mam- Ali (r.a.) nasl ki mehur Szlere tertipleri zerine
iaret etmi ve Mektubattan bir ksmna ve Lemalardan
en mhimlerine tertiple bakm. yle de,
cmlesiyle Otuzuncu
Lemaya, yani mstakil Lemalardan en son olan Esm-i
Sitte Risalesine tahsin ederek bakyor ve
kelmyla dahi Otuzuncu Lemay takip
eden art- Huruf-u Kurniye Risalesine takdir edip
iaretle tasdik ediyor.
kelimesiyle
dahi imdilik en hirrisale ve tevhid ve imann elinde
As-y Ms gibi harikal en kuvvetli burhan olan mecmua
risalesini senkrne remzen gsteriyor gibi bir tarz-
ifadeden bilperva hkmediyoruz ki, Hazret-i mam- Ali
(r.a.) hem Risale-i Nurdan, hem ok ehemmiyetli
risalelerinden mn-y hakik ve mecaz ile ir ve remz
ve m ve telvih bir surette haber veriyor. Kimin phesi
varsa, iaret olunan risalelere bir kere dikkatle baksn.
nsaf varsa phesi kalmaz zannediyorum. Buradaki
mn-y ir ve medll-u mecazlere karinelerin en gzeli
ve lti, ayn tertibi muhafaza ile verilen isimlerin
mnasebetidir. Mesel, yirmi dokuz, otuz ve otuz bir ve
otuz iki mertebe-i tddda Yirmi Dokuz ve Otuz ve Otuz
Bir ve Otuz kinci Szlere gayet mnasip isimlerle ve bata
Szlerin ba olan Birinci Sze, ayn besmele srryla ve
hirde imdilik risalelerin hirine, mhiyetini gsterir lyk
birer isim vererek iaret etmesi geri gizli ise de, fakat ok
gzeldir ve letfetlidir.
Ben itiraf ediyorum ki, byle makbul bir eserin mazhar
olmak, hibir vecihle o makama liyakatim yoktur. Fakat
kk, ehemmiyetsiz bir ekirdekten koca da gibi bir
aac halk etmek, kudret-i lhiyenin enindendir ve
detidir ve azametine delildir.
Ben kasemle temin ederim ki, Risale-i Nuru sendan
maksadm, Kurnn hakikatlerini ve imann rknlerini
teyid ve ispat ve neirdir. Hlk- Rahmime yz binler
krolsun ki, kendimi kendime beendirmemi. Nefsimin
ayplarn ve kusurlarn bana gstermi. Ve o nefs-i
emmreyi bakalara beendirmek arzusu kalmam. Kabir
kapsnda bekleyen bir adam, arkasndaki fni dnyaya
riykrne bakmas, acnacak bir hamakattir ve dehetli
bir hasrettir. te bu hlet-i ruhiye ile yalnz hakaik-i
imaniyenin tercman olan Risale-i Nurun doru ve hak
olduuna ltif bir mnasebet syleyeceim. yle ki:
Celceltiye, Sryanice bedi demektir. Ve bedi
mnsndadr. bareleri bedi olan Risale-i Nur,
Celceltiyede mhim bir mevki tutup ekser yerlerinde
tereuhat grndnden, kasidenin ismi ona bakyor
gibi verilmi. Hem imdi anlyorum ki, eskiden beri benim
liyakatim olmad halde, bana verilen Bedizzaman
lkab benim deildi. Belki Risale-i Nurun mnev bir
ismiydi; zhir bir tercmanna riyeten ve emaneten
taklm. imdi o emanet isim, hakik sahibine iade
edilmi. Demek, Sryanice bedi mnsnda ve kasidede
tekerrrne binaen kasideye verilen Celceltiye ismi, ir
bir tarzda, bidat zamannda kan Bedilbeyan ve
Bedizzaman olan Risale-i Nurun hem ibare, hem mn,
hem isim noktalaryla bedliine mnasebetdarl ihsas
etmesine ve bu isim bir para ona da bakmasna ve bu
ismin msemmsnda Risale-i Nur ok yer igal ettii iin
hak kazanm olmasna tahmin ediyorum.

1
1. Ey Rabbimiz! Unutur veya hatya der de bir kusur ilersek bizi onunla
hesaba ekme. Bakara Sresi, 2:286.
SEKZNC REMZ
Sual: Btn kymettar kitaplar iinde Risale-i Nur,
Kurnn iaretine ve iltifatna ve Hazret-i mam- Alinin
(r.a.) takdir ve tahsinine ve Gavs- zamn (k.s.) tevecch
ve tebirine veh-i ihtisas nedir? O iki ztn kerametle
Risale-i Nura bu kadar kymet ve ehemmiyet vermesinin
hikmeti nedir?
Elcevap: Malmdur ki, baz vakit olur, bir dakika, bir
saat; ve belki bir gn, belkiseneler kadar; ve bir saat, bir
sene, belki bir mr kadar netice verirve ehemmiyetli olur.
Mesel, bir dakikada ehid olan bir adam, bir velyet
kazanr. Ve souun iddetinden incimad etmek
zamannda ve dmann dehet-i hcumunda bir saat
nbet, bir sene ibadet hkmne geebilir.
te, aynen yle de, Risale-i Nura verilen ehemmiyet
dahi, zamann ehemmiyetinden, hem bu asrn eriat-
Muhammediyeye (a.s.m.) ve eir-i Ahmediyeye (a.s.m.)
ettii tahribatn dehetinden, hem bu hirzamann
tnesinden eski zamandan beri btn mmet istize
etmesi cihetinden, hem o tnelerin savletinden
mminlerin imanlarn kurtarmas noktasndan, Risale-i
Nur yle bir ehemmiyet kesb etmi ki; Kurn ona kuvvetli
iaretle iltifat etmi. Ve Hazret-i mam- Ali (r.a.)
kerametle ona bearet vermi. Ve Gavs- zam (k.s.)
kerametkrne ondan haber verip tercmann teci etmi.
Evet, bu asrn dehetine kar taklid olan itikadn
istinad kalalar sarslm ve uzaklam ve perdelenmi
olduundan, her mmin, tek bayla dalletin cemaatle
hcumuna mukavemet ettirecek gayet kuvvetli bir iman-
tahkik lzmdr ki dayanabilsin. Risale-i Nur, bu vazifeyi en
dehetli birzamanda ve en lzumlu ve nazik bir vakitte,
herkesin anlayaca birtarzda, hakaik-i Kurniye ve
imaniyenin en derin ve en gizlilerini gayet kuvvetli
burhanlarla ispat ederek, o iman- tahkikyi tayan hlis ve
sadk akirtleri dahi, bulunduklar kasaba, karye ve
ehirlerde, hizmet-i imaniye itibaryla det birer gizli
kutup gibi, mminlerin mnev birer nokta-i istinad
olarak, bilinmedikleri ve grnmedikleri ve
grlmedikleri halde, kuvve-i mneviye-i itikadlar cesur
birer zbit gibi, kuvve-i mneviyeyi ehl-i imann kalblerine
verip mminlere mnen mukavemet ve cesaret veriyorlar.
Eer bir muannid tarafndan denilse: Hazret-i mam-
Ali Radyallah Anh, bu umum mecz mnlar irade
etmemi. Biz de deriz ki: Faraza, Hazret-i mam- Ali
Radyallah Anh irde etmezse, fakat kelm dellet eder
ve karnelerin kuvvetiyle, ir ve zmn delletle mnlar
iine dahil eder. Hem madem o mecz mn ve ir
mefhumlar haktr, dorudur ve vka mutabktr ve bu
iltifata lyktr ve karneleri kuvvetlidir; elbette Hazret-i
mam- Ali Radyallah Anhn, byle btn ir mnlar
irade edecek kll bir tevecch faraza bulunmazsa;
Celceltiye vahiy olmak cihetiyle hakik sahibi, Hazret-i
mam- Ali Radyallah Anhn std olan Peygamber-i
Zn Aleyhissalt Vesselmn kll tevecch ve
stdnn, std- Zlcellinin ihtal ilmi onlara bakar,
irade dairesine alr. Bu hususta kat ve yakn derecesindeki
kanaatmn bir sebebi udur ki: Mkilt- azme iinde,
El-yetl-Kbrnn tefsir-i ekberi olan Yedinci u
yazmakta ok zahmet ektiimden, bir kuds teselli ve
tevike cidden ok muhta idim. imdiye kadar mkerrer
tecrbelerle bu gibi hletlerimde, inyet-i lhiyye
imdadma yetiiyordu. Risaleyi bitirdiim ayn
vakitdehi htrma gelmedii haldebirden bu
kermet-i Aleviyenin zuhuru, bende hibir phe
brakmad ki; bu dahi benim imdadma gelen sir inyet-i
lhiye gibi, Rabb-i Rahmin bir inyetidir. nyet ise
aldatmaz, hakkatsz olmaz...
Said Nurs
Hakikat ekirdekleri
Otuz be sene evvel tab edilen Hakikat ekirdeklerinamndaki
risaleden vecizelerdir.


1
1. Her trl hamd ve vg, medih ve minnet, lemlerin Rabbi olan
Allahamahsustur. Salt ve selm ise, Efendimiz Muhammedin ve btn l
veashabnn zerine olsun.
1. Mariz bir asrn, hasta bir unsurun, all bir uzvun
reetesi, ittib- Kurndr.
2. Azametli, bahtsz bir ktann; anl, talihsiz bir
devletin; deerli, sahipsiz bir kavmin reetesi, ittihad-
slmdr.
3. Arz ve btn ncum ve musu tesbih taneleri gibi
kaldracak ve evirecek kuvvetli bir ele mlik olmayan
kimse, kinatta dv-y halk ve iddiay icad edemez. Zira
herey hereyle baldr.
4. Hairde btn zevilervhn ihys, mevt-ldbir
nevm ile kta uyumu bir sinein baharda ihy ve
inasndan kudrete daha ar olamaz. Zira kudret-i ezeliye
ztiyedir; tagayyr edemez, acz tahalll edemez, avik
tedahl edemez. Onda mertib olamaz; herey ona
nisbeten birdir.
5. Sivrisinein gzn halk eden, gnei dahi o halk
etmitir.
6. Pirenin midesini tanzim eden, manzume-i emsiyeyi
de o tanzim etmitir.
7. Kinatn telinde yle bir icz var ki, btn esbab-
tabiiye, farz- muhal olarak, muktedir birer fil-i muhtar
olsalar, yine keml-i acz ile o icza kar secde ederek,


1
diyeceklerdir.
1. Sen her trl kusurdan mnezzehsin. Bizim hibir kudretimiz yok; nihayetsiz
izzetve hikmet sahibi olan muhakkak Sensin.
8. Esbaba tesir-i hakik verilmemi; vahdet ve cell yle
ister. Lkin, mlk cihetinde, esbab dest-i kudrete perde
olmutur; izzet ve azamet yle istert, nazar- zhirde,
dest-i kudret mlk cihetindeki umur-u hasise ile mbair
grlmesin.
9. Mahall-i taallk-u kudretolan hereydeki melektiyet
ciheti, effaftr, nezihdir.
10. lem-i ehadet, avliml-guybstnde tenteneli
bir perdedir.
11. Bir noktay tam yerinde icad etmekiin, btn
kinat icad edecek bir kudret-i gayr- mtenhi lzmdr.
Zira, u kitab- kebr-i kinatn herbir harnin, bahusus
zhayat herbir harnin, herbir cmlesine mteveccih birer
yz, nzr birer gz vardr.
12. Mehurdur ki, hill-i de bakarlard. Kimse birey
grmedi. htiyar bir zt yemin ederek Hilligrdm dedi.
Halbuki grd hill deil, kirpiinin takavvs
etmibeyaz bir klyd. O kl nerede, kamer nerede?
Harekt- zerrat nerede, fil-i tekil-i env nerede?
13. Tabiatmisal bir matbaadr, tbi deil. Naktr,
nakka deil. Kbildir, fil deil. Mistardr, masdar deil.
Nizamdr, nzm deil. Kanundur, kudret deil. eriat-
iradiyedir, hakikat-i hariciye deil.
14. Ftrat- zuur olan vicdandaki incizap ve cezbe, bir
hakikat-i cazibedarn cezbesiyledir.
15. Ftratyalan sylemez. Bir ekirdekteki meyeln-
nmvv der: Ben smblleneceim, meyve vereceim.
Doru syler. Yumurtada bir meyeln- hayat var. Der:
Pili olacam. Biiznillh olur, doru syler. Bir avu su,
meyeln- incimad ile der: Fazla yer tutacam. Metin
demir onu yalan karamaz; sznn doruluu demiri
paralar. u meyelnlar, iradeden gelen evmir-i
tekviniyenin tecellleridir, cilveleridir.
16. Karncay emirsiz, ary ysupsuz brakmayan
kudret-i ezeliye, elbette beeri nebsiz brakmaz. lem-i
ehadetteki insanlara inikak- kamer bir mucize-i
Ahmediye (a.s.m.) olduu gibi, Mirac dahi lem-i
melekttaki melike ve ruhaniyta kar bir mucize-i
kbr-y Ahmediyedir ki, nbvvetinin velyeti bu
keramet-i bhire ile ispat edilmitir ve o parlak zt, berk ve
kamer gibi melektta lefen olmutur.
17. Kelime-i ehadetin iki kelm birbirine ahittir.
Birincisi ikincisine burhan- limmdir; ikincisi birincisine
burhan- inndir.
18. Hayat, kesrette bir eit tecell-i vahdettir. Onun iin
ittihada sevk eder. Hayat, bireyi hereye mlikeder.
19. Ruh, bir kanun-u zvcud-u haricdir, bir namus-u
zuurdur. Sabit ve daim ftrkanunlar gibi, ruh dahi lem-i
emirden, sfat- iradeden gelmi, kudret ona vcud-u hiss
giydirmitir, bir seyyle-i ltifeyi o cevhere sadef etmitir.
Mevcut ruh, mkul kanunun kardeidir. kisi hem daim,
hem lem-i emirden gelmilerdir. ayet nevilerdeki
kanunlara kudret-i ezeliye bir vcud-u haric giydirseydi,
ruh olurdu. Eer ruh, uuru bandan indirse, yine lyemut
bir kanun olurdu.
20. Ziya ile mevcudat grnr; hayat ile mevcudatn
varl bilinir. Herbirisi birer keaftr.
21. Nasraniyet ya intf veya stf edip slmiyete kar
terk-i silh edecektir. Nasraniyet birka defa yrtld,
Protestanla geldi. Protestanlk da yrtld, tevhide
yaklat. Tekrar yrtlmaya hazrlanyor. Ya intf bulup
snecek veya hakik Nasraniyetin esasn cmi olan
hakaik-i slmiyeyi karsnda grecek, teslim olacaktr.
te bu srr- azme Hazret-i Peygamber Aleyhissalt
Vesselm iaret etmitir ki, Hazret-i s nzil olup
gelecek, mmetimden olacak, eriatmla amel edecektir.
1
1. Buhr, Enbiy, 49; Mslim, mn, 242-247; Tirmiz, Fiten, 62; Msned, 4:226.
22. Cumhur-u avm, burhandan ziyade, mehazdaki
kudsiyet imtisle sevk eder.
23. eriatn yzde doksan (zaruriyat ve msellemt-
diniye) birer elmas stundur. Mesil-i itihadiye-i hilye,
yzde ondur. Doksan elmas stun, on altnn himayesine
verilmez. Kitaplar ve itihadlar Kurna drbn olmal,
yine olmal; glge ve vekil olmamal.
24. Her mstaid, nefsi iin itihadedebilir, teri edemez.
25. Bir kre davet, cumhur-u ulemann kabulne
vbestedir. Yoksa davet bidattr, reddedilir.
26. nsan ftraten mkerremolduundan, hakk aryor.
Bazan btl eline gelir; hak zannederek koynunda saklar.
Hakikati kazarken, ihtiyarsz, dalletbana der; hakikat
zannederek kafasna giydiriyor.
27. Birbirinden eeff ve eltaf, kudretin ok yineleri
vardr; sudan havaya, havadan esire, esirden lem-i misale,
lem-i misalden lem-i ervha, hatt zamana, kre
tenevv ediyor. Hava yinesinde, bir kelime milyonlar
kelimat olur; kalem-i kudret, u srr- tenasl pek acip
istinsah ediyor. niks, ya hviyeti veya hviyetle mahiyeti
tutar. Kesin timsalleri birer meyyit-i mteharriktir. Bir
ruh-u nurannin kendi yinelerinde olan timsalleri, birer
hayy- murtabttr; ayn olmasa da, gayr da deildir.
28. ems, hareket-i mihveriyesiyle silkinse, meyveleri
dmez. Silkinmezse, yemileri olan seyyarat dp
dalacaktr.
29. Nur-u kir, ziya-y kalble klanp mezc olmazsa,
zulmettir, zulm fkrr. Gzn muzlim nehar- ebyaz,
muzi
HAYE-1
leyle-i sveyd ile mezc olmazsa basarsz
olduu gibi, kret-i beyzda sveyd-i kalb bulunmazsa,
basiretsizdir.
Haiye-1 Meli: Gzn gndze benzeyen beyaz, geceye benzeyen
siyahlyla beraber olmazsa, gz, gz olmaz.
30. limde izn- kalb olmazsa cehildir. ltizam baka,
itikad bakadr.
31. Btl eyleri iyice tasvir, s zihinleri idlldir.
32. lim-i mrid koyun olmal, ku olmamal. Koyun
kuzusuna st, ku yavrusuna kay verir.
33. Bireyin vcudu, btn eczasnn vcuduna
vbestedir. Ademi ise, bir cznn ademiyle olduundan,
zayf adam, iktidarn gstermek iin tahrip taraftar oluyor,
msbet yerine mence hareket ediyor.
34. Destir-i hikmet, nevmis-i hkmetle; kavnin-i
hak, revbt- kuvvetle imtiza etmezse, cumhur-u avamda
msmir olamaz.
35. Zulm, bana adalet klhn geirmi. Hyanet,
hamiyet libasn giymi. Cihada, bay ismi taklm.
Esarete hrriyet nam verilmi. Ezdad, suretlerini
mbadele etmiler.
36. Menfaat zerine dnen siyaset canavardr.
37. A canavara kar tahabbb, merhametini deil,
itihasn aar. Hem de di ve trnann kirasn da ister.
38. Zaman gsterdi ki, Cennet ucuz deil; Cehennem
dahi lzumsuz deil.
39. Dnyaca havas tannan insanlardaki meziyet,
sebeb-i tevazu ve mahviyet iken, tahakkm ve tekebbre
sebep olmutur. Fukarann aczi, avmn fakr, sebeb-i
merhamet ve ihsan iken, esaret ve mahkmiyetlerine
mncer olmutur.
40. Bireyde mehsinve eref hsl olduka, havassa
peke ederler. Seyyiat olsa, avma taksim ederler.
41. Gaye-i hayalolmazsa veyahut nisyan veya tensi
edilse, ezhan enelere dnp etrafnda gezerler.
42. Btn ihtillt ve fesadn asl madeni ve btn
ahlk- rezilenin muharrik ve menba, tek iki kelimedir.
Birinci kelime: Ben tok olsam, bakas alktan lse
bana ne.
kinci kelime: stirahatim iin zahmet ek; sen al, ben
yiyeyim.
Birinci kelimenin rkn kesecek tek bir devs var ki, o
da vcub-u zekttr. kinci kelimenin devs hurmet-i
ribdr. Adalet-i Kurniyelem kapsnda durup, ribya
Yasaktr, girmeye hakkn yoktur der. Beer bu emri
dinlemedi, byk bir sille yedi. Daha mthiini yemeden
dinlemeli.
43. Devletler, milletler muharebesi, tabakat- beer
muharebesine terk-i mevki ediyor. Zira, beer esir olmak
istemedii gibi, ecr olmak da istemez.
44. Tarik-i gayr- meruile bir maksad takip eden,
galiben maksudunun zddyla ceza grr. Avrupa
muhabbeti gibi gayr- meru muhabbetin kbetinin
mkft, mahbubun gaddrne advetidir.
45. Maziye, mesibe kader nazaryla; ve mstakbele,
mesye teklif noktasnda bakmak lzmdr. Cebir ve tizal,
burada barrlar.
46. aresi bulunan eyde acze, aresi bulunmayan
eyde ceza iltica etmemek gerektir.
47. Hayatn yaras iltiyam bulur. zzet-i slmiyenin ve
namusun ve izzet-i milliyenin yaralar pek derindir.
48. yle zaman olur ki, bir kelime bir orduyu batrr, bir
glle otuz milyonun mahvna sebep olur.
HAYE-1
yle erit
tahtnda olur ki, kk bir hareket, insan l-y illiyyne
karr. Ve yle hal olur ki, kk bir il, insan esfel-i
slne indirir.
Haiye-1 Srpbir neferin Avusturya Veliahdine att bir tek glle, eski Harb-i
Umumyi patlattrd, otuz milyon nfusun mahvna sebep oldu.
49. Bir tane sdk, bir harman yalanlar yakar. Bir tane
hakikat, bir harman hayalta mreccahtr.

Her szn doru olmal; fakat her doruyu sylemek
doru deil.
50. Gzel gren gzel dnr. Gzel dnen,
hayatndan lezzet alr.
51. nsanlar canlandran emeldir, ldren yeistir.
52. Eskiden beri il-y kelimetullah ve bek-y
istiklliyeti ve slm iin farz- kifaye-i cihad deruhte ile
kendini, yekvcut olan lem-i slma fedaya vazifedar ve
hilfete bayraktar grm olan bu devlet-i slmiyenin
felketi, lem-i slmn saadet ve hrriyet-i
mstakbelesiyle tel edilecektir. Zira u musibet, maye-i
hayatmz olan uhuvvet-i slmiyenin inkiafn harikulde
tcil etti.
53. Hristiyanln mal olmayan mehsin-i medeniyeti
ona mal etmek ve slmiyetin dman olan tedennyi ona
dost gstermek, felein ters dnmesine delildir.
54. Paslanm bhemt bir elmas, daima mcell cama
mreccahtr.
55. Hereyi maddede arayanlarn akllar gzlerindedir.
Gz ise mneviyatta krdr.
56. Mecaz, ilmin elinden cehlin eline dse, hakikate
inklp eder, hurfta kap aar.
57. hsan- lhden fazla ihsan, ihsandeildir. Hereyi
olduu gibi tavsif etmek gerektir.
58. hret, insann mal olmayan dahi insana mal eder.
59. Hadis, maden-i hayatve mlhim-i hakikattir.
60. hy-y din, ihy-y millettir. Hayat- din, nur-u
hayattr.
61. Nev-i beere rahmet olan Kurn, ancak umumun,
lakal ekseriyetin saadetini tazammun eden bir medeniyeti
kabul eder. Medeniyet-i hazra, be men esas zerine
teesss etmitir:
1. Nokta-i istinad kuvvettir. O ise, eni tecavzdr.
2. Hedef-i kast menfaattir. O ise, eni tezhumdur.
3. Hayatta dsturu cidaldir. O ise, eni tenzudur.
4. Kitleler mbeynindeki rabtas, hari yutmakla
beslenen unsuriyet ve men milliyettir. O ise, eni mthi
tesdmdr.
5. Cazibedar hizmeti, hev ve hevesi tec ve arzularn
tatmindir. O hev ise, insann mesh-i mnevsine sebeptir.
eriat- Ahmediyenin (a.s.m.) tazammun ettii ve
emrettii medeniyet ise:
Nokta-i istinad, kuvvete bedel, haktr ki, eni adaletve
tevzndr.
Hede de, menfaat yerine fazilettir ki, eni muhabbetve
teczptr.
Cihetl-vahdetde, unsuriyet ve milliyet yerine, rabta-i
din ve vatan ve snfdir ki, eni samim uhuvvet ve
msalemet ve haricin tecavzne kar yalnz tedfdr.
Hayatta, dstur-u cidal yerine dstur-u tevndr ki,
eni ittihad ve tesanttr.
Hevyerine hddr ki, eni insaniyeten terakki ve
ruhen tekmldr.
Mevcudiyetimizin hmisi olan slmiyetten elini
gevetme, drt elle sarl. Yoksa mahvolursun.
62. Musibet-i mme, ekseriyetin hatasndan terettp
eder. Musibet, cinayetin neticesi, mkftn
mukaddimesidir.
63. ehid, kendini hayybilir. Feda ettii hayat, sekert
tatmadndan, gayr- mnkat ve bki gryor; yalnz,
daha nezih olarak buluyor.
64. Adalet-i mahz-y Kurniye, bir msumun hayatn
ve kann, hatt umum beer iin de olsa heder etmez. kisi
nazar- kudrette bir olduu gibi, nazar- adalette de birdir.
Hodgmlkla, yle insan olur ki, ihtirasna mni hereyi,
hatt elinden gelirse dnyay harap ve nev-i beeri
mahvetmek ister.
65. Havf ve zaaf, tesirat- hariciyeyi tec eder.
66. Muhakkak maslahat, mevhum mazarrata feda
edilmez.
67. imdilik stanbulsiyaseti, spanyol hastal gibi bir
hastalktr.
68. Deli adama yisin, iyisin denilse iyilemesi, iyi
adama Fenasn, fenasn denilse fenalamas nadir
deildir.
69. Dmann dman, dman kaldka dosttur.
Dmann dostu, dost kaldka dmandr.
70. nadn ii: eytan birisine yardm etse, Melektir
der, rahmetokur. Muhalinde melek grse, Libasn
deitirmi eytandr der, lnet eder.
71. Bir derdin derman, baka bir derde zehir olabilir. Bir
derman, haddinden gese, dert getirir.
72.

:

1
73. Cemaattevahid-i sahih olmazsa, cem ve zam, kesir
darb gibi kltr.
HAYE-1
1. Hurdebin bir hayvann hasseleri insann hasseleriyle muvazene edildiinde,
acipbir sr grrsn: nsan, iinde Ysin Sresi yazlm bir Ysin Sresigibidir.
Haiye-1 Hesapta malmdur ki, darb ve cem ziyadeletirir. Drt kere drt, on
alt olur. Fakat kesirlerde, darb ve cem, bilkis kltr. Sls slsle darb
etmek, tsu olur, yani dokuzda bir olur. Aynen onun gibi, insanlarda shhat ve
istikamet ile vahdet olmazsa, ziyadelemekle klr, bozuk olur, kymetsiz
olur.
74. Adem-i kabul, kabul- ademle iltibas olunur. Adem-i
kabul: Adem-i delil-i sbut, onun delilidir. Kabul- adem,
delil-i adem ister. Biri ek, biri inkrdr.
75. manmeselelerde phe, bir delili, hatt yz delili
atsa da, medlle iras- zarar edemez. nk binler delil
var.
76. Sevd- zama ittib edilmeli. Ekseriyete ve sevd-
zama dayand zaman, lkayt Emevlik, en nihayet Ehl-i
Snnet cemaatine girdi. Adete ekalliyette kalan salbetli
Alevlik, en nihayet az bir ksm Rfzlie dayand.
77. Hakta ittifak, ehakta ihtilf olduundan, bazan hak,
ehaktan ehaktr; hasen, ahsenden ahsendir. Herkes kendi
mesleine Hve hakkun demeli, Hvel-Hakku
dememeli. Veyahut Hve hasen demeli, Hvel-Hasen
dememeli.
78. Cennet olmazsa, Cehennem tzip etmez.
79. Zaman ihtiyarlandka Kurn genleiyor, rmuzu
tavazzuh ediyor. Nur, nar grnd gibi, bazan iddet-i
belat dahi mbala grnr.
80. Hararetteki mertip, burudetin tahalllyledir.
Hsndeki derecat, kubhun tedahlyledir. Kudret-i
ezeliye ztiyedir, lzmedir, zaruriyedir. Acz tahalll
edemez, mertip olamaz, herey ona nisbeten msavidir.
81. emsin feyz-i tecellsi olan timsali, denizin sathnda
ve denizin katresinde ayn hviyeti gsteriyor.
82. Hayat, cilve-i tevhiddendir; mntehs da vahdet
kesb ediyor.
83. nsanlarda vel, Cumada dakika-i icabe, Ramazanda
Leyle-i Kadir, Esm-i Hsnda sm-i zam, mrde ecel
mehul kaldka, sair efrad dahi kymettar kalr,
ehemmiyet verilir. Yirmi sene mphem bir mr, nihayeti
muayyen bin sene mre mreccahtr.
84. Dnyada msiyetin kbeti, ikab- uhrevye delildir.
85. Rzk, hayat kadar kudretnazarnda ehemmiyetlidir.
Kudret karyor, kader giydiriyor, inyet besliyor. Hayat,
muhassal- mazbuttur, grnr. Rzk, gayr- muhassal,
tedric mnteirdir, dndrr. Alktan lmek yoktur.
Zira bedende ahm ve saire suretinde iddihar olunan gda
bitmeden evvel lyor. Demek, terk-i detten neet eden
maraz ldrr; rzkszlk deil.
86. killlhm vahlerin hell rzklar, hayvntn
hadsiz cenazeleridir. Hem r-yi zemini temizliyorlar, hem
rzklarn buluyorlar.
87. Bir lokma krk paraya, dier bir lokma on kurua...
Aza girmeden veboazdan getikten sonra birdirler.
Yalnz birka saniye azda bir fark var. Mfetti ve kapc
olan kuvve-i zikay taltif ve memnun etmek iin birden
ona gitmek, israfn en sefhidir.
88. Leziz ardka, Sanki yedim demeli. Sanki
yedimi dstur yapan Sankiyedim namndaki bir mescidi
yiyebilirdi, yemedi.
89. Eskiden ekserslm a deildi; tereffhe ihtiyar
vard. imdi atr; telezzze ihtiyar yoktur.
90. Muvakkat lezzetten ziyade, muvakkat eleme
tebessm etmeli, hogeldin demeli. Gemi leziz, ah vah
dedirtir. Ah, mstetir bir elemin tercmandr. Gemi
lm, oh dedirtir. O oh, muzmer bir lezzet ve nimetin
muhbiridir.
91. Nisyan dahi bir nimettir. Yalnz hergnn lmn
ektirir, mterkimi unutturur.
92. Derece-i hararet gibi, her musibette bir derece-i
nimet vardr. Daha byn dnp, kkteki derece-i
nimeti grp, Allaha kretmeli. Yoksa, istizm ile ense
ier, merak edilse ikileir; kalbdeki misali, hayali, hakikate
inklp eder, o da kalbi dver.
93. Her adam iin, heyet-i itimaiyede grmek ve
grnmek iin mertebe denilen bir penceresi vardr. O
pencere kamet-i kymetinden yksek ise, tekebbrletetvl
edecek. Eer kamet-i kymetinden aa ise, tevazu ile
takavvs edecek ve eilecek, t o seviyede grsn ve
grnsn. nsanda bykln mikyas kklktr, yani
tevazudur. Kkln mizan byklktr, yani
tekebbrdr.
94. Zayfn kavye kar izzet-i nefsi, kavde tekebbr
olur. Kavnin zayfa kar tevazuu, zayfta tezelll olur. Bir
llemrin makamndaki ciddiyeti vakardr mahviyeti
zillettir; hanesindeki ciddiyeti kibirdir, mahviyeti tevazudur.
Fert mtekellim-i vahde olsa, msamahas ve fedakrl
amel-i salihtir; mtekellim-i maalgayr olsa hyanettir,
amel-i tlihtir. Bir ahs kendi namna hazm- nes eder,
tefahur edemez; millet namna tefahur eder, hazm- nes
edemez.
95. Tertib-i mukaddematta tevz tembelliktir; terettb-
neticede tevekkldr. Semere-i sayine ve ksmetine rza
kanaattir, meyl-i sayi kuvvetlendirir; mevcuda iktif,
dn-himmetliktir.
96. Evmir-i eriyeye kar itaat ve isyan olduu gibi,
evmir-i tekviniyeye kar da itaat ve isyan vardr.
Birincisinde mkfat ve mcztn ekseri hirette,
ikincisinde alebi dnyada olur. Mesel, sabrn mkft
zaferdir; atletin mczt sefalettir; sayin sevab servettir;
sebatn mkft galebedir. Msavatsz adalet, adalet
deildir.
97. Temasltezadn sebebidir. Tenasp tesandn
esasdr. Sgar- nes tekebbrn menbadr. Zaaf gururun
madenidir. Acz muhalefetin meneidir. Merak ilmin
hocasdr.
98. Kudret-i ftra, ihtiya ile, hususan alk ihtiyacyla,
bata insan, btn hayvnt gemlendirip nizama sokmu.
Hem lemi hercmerten hals edip, hem ihtiyac
medeniyete stad ederek terakkiyt temin etmitir.
99. Sknt sefahetin muallimidir. Yeis dallet-i krin,
zulmet-i kalb ruh skntsnn menbadr.
100.

1
Bir meclis-i ihvna gzel bir kar girdike riy,
rekabet, haset damar intibah eder. Demek, inkiaf-
nisvandan, meden beerde ahlk- seyyie inkiaf eder.
1. Erkekler hev ve hevesle kadnlarsa, kadnlar da nizelikle erkekleir.
101. Beerin imdiki seyyiat-ld hrn ruhunda,
mtebessim kk cenazeler olan suretlerin rol
ehemmiyetlidir.
102. Memnu heykel, ya bir zulm- mtehaccir, ya bir
heves-i mtecessim veya bir riy-y mtecessiddir.
103. slmiyetin msellemtn tamamen imtisal ettii
cihetle bihakkn daire-i dahiline girmi ztta, meylt-tevsi,
meylt-tekemmldr. Lkaytlkla harite saylan zatta,
meylt-tevsi, meylt-tahriptir. Frtna ve zelzele
zamannda, deil, itihad kapsn amak, belki
pencerelerini de kapatmak maslahattr. Lbliler
ruhsatlarla okanlmaz; azmetlerle, iddetle ikaz edilir.
104. Biare hakikatler, kymetsiz ellerde kymetsiz olur.
105. Kremiz hayvana benziyor, sr- hayat gsteriyor.
Acaba yumurta kadar klse, bir nevi hayvan olmayacak
mdr? Veya bir mikrop kremiz kadar byse, ona
benzemeyecek midir? Hayat varsa, ruhu da vardr. lem,
insan kadar klse, yldzlar zerrat ve cevhir-i ferdiye
hkmne gese, o da bir hayvan- zuur olmayacak mdr?
Allahn byle ok hayvanlar var.
106. eriatikidir.
Birincisi: lem-i asgarolan insann ef l ve ahvlini
tanzim eden ve sfat- kelmdan gelen bildiimiz eriattr.
kincisi: nsan- ekberolan lemin harekt ve sekentn
tanzim eden, sfat- iradeden gelen eriat- kbr-y
ftriyedir ki, bazan yanl olarak tabiat tesmiye edilir.
Melike bir mmet-i azmedir ki, sfat- iradeden gelen ve
eriat- ftriye denilen evmir-i tekviniyesininhamelesi ve
mmessili ve mtemessilleridirler.
107.



1
1. Tesand iindeki bir cemiyet, atleti harekete tebdil eden bir vastadr.
Birbirlerini kskanma iindeki bir cemaat ise, hareketi atlete evirmeye
vastadr.
108. Maddiyyunluk mnev tundur ki, beere u mthi
stmay tutturdu, gazab- lhye arptrd. Telkin ve tenkit
kbiliyeti tevess ettike, o tun da tevess eder.
109. En bedbaht, en muztarip, en skntl, isiz adamdr.
Zira, atlet ademin biraderzadesidir. Say, vcudun hayat
ve hayatn yakazasdr.
110. Ribnn kap ve kaplar olan bankalarn nef i,
beerin fenas olan gvurlara ve onlarn en zalimlerine ve
bunlarn en sehlerinedir. lem-i slma zarar- mutlaktr;
mutlak beerin refah nazara alnmaz. Zira gvur harb ve
mtecaviz ise, hrmetsiz ve ismetsizdir.
111. Cumada hutbe, zaruriyat ve msellemt tezkirdir;
nazariyt talim deildir. bare-i Arabiye daha ulv ihtar
eder. Hadis ile yet muvazene edilse grnr ki, beerin en
beli dahi, yetin belatine yetiemez, ona benzemez.
Said Nurs
[Bu mektup, on iki sene evvel yazlm ve Sikke-i Tasdik- Gayb
mecmuasnda dercedilmi bir mektupdan bir paradr.
Risale-i Nurun bu vatan ve millete kazandrd byk ve ok
mukaddesiki neticeyi beyan etmesi, lhakika aynen bu iki
neticenin tezahr bu memlekette ve lem-i slmda grlm
olmas dolaysyla bu mektup ok ehemmiyetlidir.]

1
1. Her trl noksan sfatlardan yce olan Allahn adyla.
Risale-i Nur, bu mbarekvatann mnev bir halskr
olmak cihetiyle; imdi iki dehetli mnev bely def etmek
iin matbuat lemi ile tezahre balamak, ders vermek
zaman geldi veya gelecek gibidir zannederim.
O dehetli beldan birisi: Hristiyan dinini malp eden
ve anarilii yetitiren imalde kan dehetli dinsizlik
cereyan bu vatan mnev istilsna kar Risale-i Nur bir
sedd-i Zlkarneyn gibi bir sedd-i Kurn vazifesini
grebilir.
kincisi: lem-i slmn bu mbarekvatann ahalisine
kar pek iddetli itiraz ve ittihamlarn izle etmek iin
matbuat lisanyla konumak lzm gelmi diye kalbime
ihtar edildi.
Ben dnyann hlini bilmiyorum, fakat Avrupada
istilkrane hkmeden ve edyn- semviyeye
dayanmayan dehetli cereyann istilsna kar Risale-i Nur
hakikatlar bir kala olduu gibi, lem-i slmn ve Asya
ktasnn hl-i hazrdaki itiraz ve ittihamn izle ve
eskideki muhabbet ve uhuvvetini iade etmeye vesile olan
bir mucize-i Kurniyedir.
Bu memleketin vatanperver siyasleri abuk akln
bana alp Risale-i Nuru tabederek resmen neretmeleri
lzmdr ki, bu iki belya kar siper olsun.
Acaba bu yirmi sene zarfnda imn- tahkikyi pek
kuvvetli bir surette bu vatanda nereden Risale-i Nur
olmasayd; bu dehetli asrda, acip inklp ve inlklarda
bu mbarek vatan, Kurnn ve imann dehetli
sadmelerden tam muhafaza edebilir miydi?
Said Nurs


sm-i zamn hakkna ve Kurn- Mucizl-Beynn
hrmetine ve Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselmn
erene, bu Mektbt bastranlar ve mbarek
yardmclarn ve Risale-i Nur Talebelerini Cennetl-
Firdevste saadet-i ebediyeye mazhar eyle. min. Ve
hizmet-i imaniye ve Kurniyede daima muvaffak eyle.
min. Ve defter-i hasenatlarna, Mektbt Mecmuasnn
herbir harne mukabil, bin hasene yazdr. min. Ve
nurlarn nerinde sebat ve devam ve ihls ihsan eyle.
min.
Y Erhamerrhimn! Umum Risale-i Nur akirtlerini iki
cihanda mesut eyle. min. ns ve cinn eytanlarn
erlerinden muhafaza eyle. min. Ve bu ciz ve biare
Saidin kusuratn affeyle. min.
Umum Nur akirtleri namna
Said Nurs
Hakikat Iklar
Herkes bilmez gkte ne var,
Grr onu gz sahibi
Parldyor gne kadar
Hakikat ummn gibi.
ster gnl elbet huzr
hir demde etmi zuhr,
lemlere domu o nr;
Gkten inen fermn gibi.
Ferdiyeti elhak ayn,
Odur gnllere sultn,
Var m bilmem ulu brhn;
Bu Bedizzamn gibi.
Lisnndan salr nr,
Cinn okur, insan okur,
Hr-u Cennet ite bu Nr;
Gnllerde cnn gibi.
hir zamn esrrn,
hbr- gayb envrn,
Att lem ekdrn,
Dodu ems-i tbn gibi.
Semvttan rahmet indi.
Akan gz yalar dindi,
Kfr dall yld, sindi;
Grnmeyen eytn gibi.
Snd hin faliyet,
Ykld o deccliyet,
Hals buldu slmiyet;
Tahta kan hakan gibi.
Ey yreli r-i jiyan,
Bu hb- gaetten uyan,
lemlere devr-i umrn;
Asr- nzul-i Furkan gibi.
klimlerde imn yeli,
Eser, gnller ne'eli;
psem o gl kokan eli,
O blbl- handn gibi.
demolu nect arar,
Hak daveti Nrlarda var.
Ey ehriyr- ehriyr!.
Sensin bize sultn gibi.
Ara kan ferydmz,
Alnd imdi ddmz;
O sevgili stdmz,
Gnlde Sleymn gibi.
Ey- ekmel-i ahirzaman,
Sensin mahbb-u msten,
Fed sana bu cism cn;
Hak yolunda kurban gibi.
Said'i beklerdi yllar,
Sensin gnlde muntazar,
Peygamberim vermi haber,
Olma bize pinhn gibi.
Perdelenmise zuhrun,
Gizlenmez hametli nrun;
Glgesi olmaz ki nrun;
Firdevsdeki cnn gibi.
Ey hatib-i devr-i zamn,
Srur buldu kevn mekn;
Seni bekler gizli ayn,
Hep hastalar Lokmn gibi.
Nr yolunun kurbnyz,
Kehkenn smnyz,
O tein dumnyz;
te yanan klhn gibi.
Rn rengin gle benzer,
Rh frr, kokun eser,
Ufkumuzda oldun seher;
Tm aaran bir tan gibi
Ey cilvesi zhir rahmet,
Bri bizlere imdt et,
Kulun olmak diler elbet;
Bahenizde dan gibi.
Pes gnlmz hep dim pes,
Ey alayan, feryd kes!
Bo gemesin hibir nefes,
Allah bes, gayr heves.
Mehmed Kayalar
Medine-i Mnevverede bulunan mhim bir limin, Risale-i Nur
hakknda yazd bir manzmesidir.
Gnller Fatihi Byk
stada
Nuruyla btn gnlm fetheyleyen stad!
Gnlm seni, kuds heyecanlarla eder yd.
lhmma can geldi beret haberinle,
Mminleri deyleyen ulv zaferinle.
Syrld ufuklardan o kasvetli bulutlar;
Gklerde melekler, bu byk bayram kutlar.
Milyonlarn imann kurtard cihdn;
Par par yanar imanl gnllerdeki ydn.
Coturmada imanlar, binlerle vecizen,
Tarihini kuds heyecanlarla szerken.
lhmm mestetti tecell-y cemlin;
Ftih gibi rehberleri andrmada hlin.
Dalar gibi sarslmadn, en korkulu gnlerde,
Her n lmler dolu tazyikin nnde.
Dnyalara dehet salyor, sendeki iman;
Sarslmayan imanna dman bile hayran.
Rehber sana zra, Yce Peygamberimizdir.
lmez eserin: Genlie gsterdiin izdir.
Kurn- Kerimin ezel feyzine erdin;
nsanla, iman ve keml dersini verdin.
Ey balara cennetlerin ufkundan inen tc!
lem senin irfnna, irdna muhta.
Derya gibi nurlar tayor her eserinden;
Allaha giden Nurcularn rehberisin sen!
Milyonlar derya gibi coturmada Szler;
Cennetteki lemleri seyretmede gzler.
Hikmet dolu her cmlede, Kurndaki nur var;
Her lemada, bin bir gnein huzmesi alar.
Nur Yolcusu insanla rnek olacaktr.
Kuds heyecanlarla, gnller dolacaktr.
Mefkresi, gnden gne erdike kemle;
Gark olmada i lemi, en tatl visle.
Cotuka denizler gibi kalbindeki iman;
Bin ders-i hakikat veriyor ruhuna Kurn.
zdedir slm saran tehlikelerden;
Dvs temiz nk siyas lekelerden.
Her hamlesinin kuvve-i kudsiyesi vardr;
Vicdanlar mesteyleyen ulv sesi vardr.
Akn ezel srrna erdike gnller;
Yer yer donatr ufkunu sevda dolu renkler.
Bir lkeyi batan baa fetheyledin ey Nr!
Nurun olacaktr, btn insanla dstur.
Kurn seni teyid ediyor mucizelerle;
Ey anl gnl ftihi hi durmadan ilerle!
Trih-i hayatn doludur hrikalarla;
Hi snmeden lemde gneler gibi parla!
Manzme-i emsiyeyi temsil ediyorsun;
Heybetli fezlarda hz alm gidiyorsun!
manl nesiller, seni tkip edecektir;
Yllarca, asrlarca peinden gidecektir.
Tarihi aarken sen o iman dolu hzla,
Milyonlar am btn evldlarnzla;
Birden alr ruhuma esrarl bir lem,
Vasfeyleyemez akm, irimdeki nlem...
Ali Ulvi Kurucu

You might also like