You are on page 1of 381

DEAN KOONTZ

GZ UCUYLA
eviren: im Kutlu Gerda'ya. Yaammdaki binlerce gnn en nemlisi tantmz gnd -ve daima yle kalacakBu kitab yazdm srada, mteveffa Israel Ka-makawiwo'ole'un o esiz, gzel mzii bana srekli elik etti. Ben onun sesinde, ruhunda ve yreinde sevinci ve avuntuyu buldum; ykm okuyan okuyucularmn da benimle ayn duygular paylaacaklarn umarm. *** Kitabm bitirmek zereyken, Carol Bo-wers'la ailesi burada, Dream Foundation'm himayesi altnda bir gn geirdiler. Carol, bu kitab okuyan bir kii olarak, yaptn bu ziyaretin, birtakm olaylarn birbiriyle olan balantsn ve yaammzn derin ve gizemli anlamn neden glendirdiini artk anlayacaksn. Yrekli bir davran er ge bir gn karlk bulacak ve bu davran gsteren kii kim olursa olsun, ona bir gn geri dnecektir: nk yreklilik bir erdemdir ve yllar sonra byk bir cesarete dnr. Tpk her kabalk, her nefret ve her ktlk gibi. - Bu nemli Gn, H. R. White *** Hi kimse kuantum kuramn anlamaz. Richard Feynman (Kuantum kuram, enerjinin sabit paralar halinde yol almas kuramdr. .N.) Blm 1 KENDSN hzla yaylan kanserden kurtarmak iin, cerrahlarn ameliyatla gzlerini karmak zorunda kaldklar Barthole-mew Lampion, yanda kr olmasna ve gzlerinden yoksun kalmasna karn, on yana geldiinde, grme yeteneini yeniden kazand. Ama on yllk karanlktan kurtularak aniden a kavumas kutsal bir ifacnn elleri sayesinde olmamt. Tpk doumu gibi sessiz sedasz gerekleen bir olayd bu. yilemesine neden olan iki ey vard; bir elence treni ve bir mart. Ayrca, annesi ikinci kez lmeden, onun kendisiyle gurur duymasn isteyen Barty'nin gzard edilemeyecek iten arzusu. Annesi ilk kez Barty doduu gn lmt. 6 Ocak, 1965'te. California'nn Bright Beach blgesi sakinlerinin ou, Tur-tac Bayan olarak da bilinen, Barty'nin annesi Agnes Lampi-on'dan sevgiyle sz ederlerdi. Agnes bakalar iin yaayan, kendini onlarn dertlerine ve gereksinimlerine adam bir kadnd. Maddiyata deer verilen bu dnyada, onun bu tr davranlar olumsuz, alayc insanlar arasnda nceleri kuku uyandrm olsa da, bylesine kat dnenler bile, Turtac Bayan'n yalnzca saysz hayran olduunu ve bir tek dman bulunmadn kabullenmek zorunda kalmlard. Barty'nin doduu gnn gecesi, Lampion ailesinin dnyasn parampara eden adam da Agnes'n dman deildi. Bir yabancyd o, ama bu adamn yazgsnn onlarn yazgsyla bir balants vard.

Blm 2 6 OCAK 1965 sabah saat sekizi biraz gee, Agnes yabanmer-sinli alt turta piirdii srada, doumun ilk evre sanclan balamt. Daha ncekiler gibi yalanc sanclardan deildi bunlar, nk imdiki sanclar yalnzca karnnn ve kasklarnn altnda hissetmiyordu; bu kez balayan sanclar srtnn ve karnnn her tarafna yaylmt. Yrrken oluan spazmlar, hareketsiz durduu veya oturduu zamankinden daha ktyd ve bu da gerek doum sanclarnn baka bir belirtisiydi. Fazla rahatsz bir durumda deildi. Kaslmalar dzenli, ama hayli yaygnd. O gn iin programlad ilerini bitirmeden, hastaneye yatmak istemiyordu. lk kez hamile olan bir kadn iin, bu evre ortalama on iki saat srer. Agnes da bu ortalamaya her adan uyduunu dnyor ve kendisini tpk zerine giymi olduu, hamile bedenine uygun, belden bzgl, gri kou eofman kadar rahat hissediyordu ve bu nedenle doumun ikinci evresine gece saat ondan nce girmeyeceinden emindi. Kocas Joe ise, daha le bile olmadan, onu hastaneye yetitirmek istemiti. Karsnn bavulunu toplayp bunu arabaya yerletirdikten sonra randevularn iptal etmi ve her ne kadar kendisinin bu ilgisinden rahatsz olmamas ve onu kap dar kovalamamas iin karsndan bir oda uzakta durmaya dikkat etmise de srekli olarak etrafnda dolamt, Agnes ne zaman hafife barsa ya da sanc nedeniyle zor soluk alsa, kaslmalarn sresini tutmaya alyordu. Gnn byk bir blmn kol saatine bakarak geirdiinden, giriteki aynada yzne bir gz atnca, gzlerinin evresinde ikinci bir saat grecekmi gibi bir duyguya kaplmt. yle deilmi gibi grnse de Joe kaygl bir insand. Uzun boyu ve gl grntsyle, Filistin'i yerle bir eden Sam-son'dan pek fark olmamasna karn, doutan nazik birisiydi; dier iri yan erkekler gibi kibirli ve ukala bir adam olmaktan ok uzakt. Mutlu, hatta neeli bir insan olan Joe, ans, arkada ve aile asndan ok fazla nasibini aldna inanyordu. Kader bir gn mutlaka onu bunlardan yoksun brakacakt. Zengin deildi, ama geimini rahata srdryor ve parasn kaybetmekten asla korkmuyordu, nk sk bir alma ve gayretle daha ok para kazanabilirdi. Onu huzursuz eden ve geceler boyu uykusuz brakan ey, sevdiklerini kaybetme korkusuydu. Yaam, tpk kn balarnda buz tutan bir havuz gibiydi; grndnden daha krlgan ve atlak, alt ksm souk karanlkla kapl bir yer. Ayrca, Joe Lampion'a gre, Agnes kendisinin dnd gibi sradan birisi deildi. Muhteem, esiz bir kadnd. Ama Joe onu hibir ekilde yceltmezdi, nk Agnes' ne kadar ycelt-se, onun yine de gerek deerine eriemeyeceinden emindi. Eer karsn kaybederse, kendi de kaybolurdu. Sabahtan lene dek, Joe Lampion doumla ilgili olarak bilinen her tr tbbi komplikasyonu dnp durdu. Bu konu-, da bilmesi gerekenlerin ok daha fazlasn, imdiye dek okuduu tm gerilim romanlarndan bile etkileyici olan ve tylerini diken diken eden kaln bir tp bavuru kitab araclyla aylar nce renmiti. Ve nihayet saat 12:50'de, kitapta belirtilen doum ncesi kanamalar, doum sonras kanamalar ve gebeliin neden olduu iddetli kaslmalarla ilgili tanmlar bir trl aklndan karamad iin, mutfan alr kapanr kapsndan hzla ieri girerek, "Tamam, Aggie, yeter artk. ok uzun bir sre bekledik," diye bard. 0 srada kahvalt masasnda oturan Agnes, o sabah piirdii yabanmersinli alt turtayla birlikte yollayaca armaanlarn kartlarn yazyordu. "Ben kendimi iyi hissediyorum, Joey." Aggie'den baka hi kimse ona Joey demezdi, l .90 boyunda ve 115 kilo arlnda olan Joey'in keli, sert ve ta gibi ifadesiz yz nceleri insan korkuturdu, ama bu korku

kendine zg ho bir ses tonuyla konuana ya da gzlerindeki sevecen baklar fark edilene dek srerdi yalnzca. Joey hl masada oturan Agnes'm zerine doru eilerek, "Hemen hastaneye gidiyoruz," diye srar etti. "Hayr, canm, henz gitmiyoruz." 1 .60 boyunda olan ve kilosu, douraca ocuunki karlrsa, Joey'in yar arlna bile ulamayan Aggie, oturduu yerden kendi isteiyle kalkmadan, kocas buraya bir vin getirse ve onu bununla kaldrmak istese de kaldramazd. Ayrca, Joey onunla ne zaman tartmaya girse, daima Sarnson'n ancak bir kopyas olur ve o gerek, gl grntsne asla sahip olamazd. Bir ngraklylan bile bir solucan kadar zararsz hale getirecek biimdeki ses tonuyla, "Ltfen, olur mu?" diye sordu Joey. "Edom'n benin adma datmlar yapabilmesi iin, yazmam gereken turta kartlar var." "Ama ben de senin dourman konusunda kayglym." "Olabilir, bense yedi konuda kayglym. Alt turta ve bir bebek konusunda." "Sen ve turtalarn," dedi Joey fkeyle. "Sen ve kayglarn," diye yant verdi ona Agnes, sevecen bir glmsemeyle. Joey skntyla iini ekti. "yleyse kartlarn yazdktan sonra gideriz." "Kartlar. Ama ngilizce dersi iin, Maria gelecek. Sonra gideriz." "Sen ngilizce dersi verecek durumda deilsin." "ngilizce retmek, ar bir ey kaldrmay gerektirmiyor, canm." Agnes onunla konuurken, yazmasna ara vermiyordu; Joey onun zarif el yazma ve kulland gzel szcklere bakp durdu. Ve sonunda masaya doru eildi; Aggie de ban kaldrp, parlak yeil gzleriyle ona bakt. Joey sert ifadeli yzn karsnn biblo gibi zarif yzne yaklatrd srada, gen kadn kocasn hafife pt. "Seni seviyorum, hepsi bu," dedi Joey; kendi sesinin aresizliine yine kendisi armt. "Yalnzca bu kadar m?" Agnes onu bir kez daha pt. "Hepsi bu mu?" "Peki, aklm karmamak iin daha baka ne yapaym?" O srada kap zili almt. "Zile yant ver," diye nerdi Agnes. Blm 3 OREGON kylarnn ilk alardan kalma ormanlar byk, yeil bir katedral gibi, tepelere doru uzanarak, blgeyi bir ibadethane kadar sessizletiriyordu. Ykseklerdeki zmrt rengi doruklarda av arayan siyah tyl, kara melee benzer bir ahin szlerek umaktayd. Aadaki dzlkte hibir vahi hayvan yoktu; bu nemli gn sakin geecek gibi grnyordu. Gecenin sona ermesiyle birlikte dalan sisin beyazms kalnts ormann derinliklerine yaylm ve hareketsiz bir biimde evreyi kaplamt. Tek duyulan ses, amlardan yere dklen taze ine yapraklarn ayak altnda ezilirken kard sesle, deneyimli yrylerin soluklarnn sesiydi. O sabah saat dokuzda, Junior Cain'le kars Naomi, Chevy Suburbanlarn toprak bir yolun kenarna park etmiler ve yaya olarak doal patikalar izleyip, usuz bucaksz aalklarn iine, kuzeye doru ilerlemeye balamlard. le olmasna karn, gne ormanlk alann ou blmn ancak ksmen aydnlatabiliyordu. Yry srasnda Junior nde gittii zaman, genellikle aralarnda, kendisi durduunda ve arkasna dnp baktnda Naomi'nin ona yaklamakta olduunu grebilecek bir mesafe brakrd. Naomi, gn nda olduu kadar karanlkta da prl prl parlayan altn sars salara ve yetimekte olan gen olanlarn dlerini ssleyen, erikin erkeklerde ise hayranlkla kark bir sayg uyandran kusursuz bir yze sahipti. Baz yrylerde Naomi nde gittii zaman onu izleyen Junior, karsnn kvrak vcuduna kendisini ylesine

kaptrrd ki, evrenin yeilliine, iri aalara, gr allklara ve iek amakta olan fundalklara neredeyse hi dikkat etmezdi. Junior kalbini Naomi'nin yalnzca fiziksel gzelliine kaptrmakla kalmam, ayn zamanda onun zarif, evik, gl ve kararl hareketlerinden de etkilenmiti; tpk bu tal yollan ve dik bayrlar fethedercesine yrdnde olduu gibi. Gen kadn sadece zorlu yrylerin stesinden gelmekle kalmaz, yaamn tm glklerine kar daima cokulu, arzulu, zeki ve cesaretli tavrlarla yaklard. Evleneli on drt ay olmutu, ama karsna duyduu sevgi her geen gn daha da gleniyordu. Henz yirmi yanda olan Junior, bazen, Naomi'ye duyduu bu hislerin bir gn yreine smayacandan korkmaktayd. Naomi'nin peinden, bazlar Junior'dan daha yakkl, ou daha akll ve neredeyse tm daha zengin bir sr erkek komutu. Ama yine de Naomi yalnzca onunla evlenmek istemiti ve bunun nedeni u anda sahip olduu ya da bir gn sahip olaca eyler deildi; gen kadn onun "parlak birisi" olduunu iddia ediyordu. Junior bir fizyoterapistti ve mesleinde hayli iyiydi; hastalar daha ok, yitirdikleri fiziksel gc yeniden kazanmaya alan kaza ve fel kurbanlaryd. Kendisi bu meslekte olduka iyi para kazanyordu, ama bir malikneye asla sahip olamayaca da kesindi. ans eseri, Naomi'nin de pahal zevkleri yoktu. ampanya yerine biray yeler, elmaslarn yanna bile yaklamaz ve Paris'i grp grmemeye aldrmazd. Doaya hayran olan Naomi, yamurda yrmeyi, kumsallar ve kitaplar severdi. Yry yaparken, eer izledikleri kolay bir patikaysa, genellikle ark sylerdi. En ok sevdii iki ark "Gkkuann stnde Bir Yerde" ve "Ne Harika Bir Dnya"yd. Naomi'nin sesi bir kaynak suyu kadar berrak ve gn kadar scakt. Junior ark sylemesi iin, ou kez onu yreklendirirdi, nk onun arklarnda yaam sevgisini ve kendisine de bulaan yaygn sevinci hissederdi. Ocak aynn bu gn mevsim normalinin ok stnde, on be derece scaklkta olduundan ve kendileri de ykseklerdeki kar blgesinden ok daha aada yryeceklerinden tr, ortlarm ve tirtlerini giymilerdi. Yryn o ho scakl, vcut kaslan alrken sezinledikleri o tatl ar, am kokusuyla dolu ormann havas, Naomi'nin plak bacaklarnn kusursuz zerafeti, onun o gzel arks: Eer cennet varsa, bu demek olmalyd ite. Gece kamp kurmayacaklar ve yalnzca gnlk yry yaparak hoa zaman geirecekleri iin, ykleri hafifti; her ikisinin srt antasnda da sadece ilk yardm kiti, ime suyu ve le yemei vard. leyi biraz gee, imdiye dek izledikleri yoldan daha deiik bir yola gelmilerdi; ormanln iine doru dara-larak ylan gibi kvrlan bu patikay izledikten sonra, haritalarnda doruk noktas olarak belirtilen ve krmz genle gsterilen bir yangn kulesine ulatlar. Katranl kalaslardan ina edilmi olan, yaklak on iki metre yksekliindeki kule geni bir da srtndayd. En st ksmnda dz bir platform olmasna karn, yukarlara doru sivriliyordu. Dz platformun ortasnda da, yekpare pencereli, kapal bir gzlem odas vard. Blgenin topra tal ve alkalik olduu iin, buradaki aalarn ou yalnzca otuz metre uzunluunda, yani daha aa yamalarda yetien, canavara benzer birok yamur orman aacnn yan boyundan biraz daha fazlayd. Krk be metre ykseklikte de kule bulunuyordu. Kulenin d ksmn evrelemek yerine bunun alt ksmndan ykselen dik merdivenler stteki platformun ortasnda son buluyordu. Birka kk basamakla gevek korkuluun dnda merdivenin durumu iyiydi, ama iki kat ktktan sonra, Junior tedirgin olmutu. Bu tedirginliinin kesin nedenini anlayamamakla birlikte, igds ona dikkatli davranmasn sylyordu. nk sonbahar ve k yamurlu gemiti; yangn tehlikesi fazla deildi, ama kule son zamanlarda terk

edilmi durumdayd. Daha nceleri ise, gerek ilevinin yan sra buraya kadar ulamaya cesaret edenlere bir gzlem evi grevi de yapmaktayd. Merdivenler gcrdyor ve tpk ar soluk sesleri gibi ayak sesleri de bu yan kapal meknn boluunda yanklanp duruyordu. Aslnda bu seslerin hibiri korku nedeni deildi. Ama yine de... Junior, Naomi'nin arkasndan merdivenleri kmaya balad; takoz biimi aklklarn arasndaki kafesli ereveler gittike daraldklar ve gn n neredeyse ieri geiremedikleri iin, kulenin alt ksmlar hayli lotu, ama el feneri kullanmaya gerek duyulacak kadar karanlk deildi. Katrann keskin kokusu, bylesine gl bir tahta ziftiyle kaplanm kalaslarda olmamas gereken, ar bir kf ve mantar kokusuyla karmt imdi. Arkalarndan onlar izleyerek sessizce merdivenleri trmanan birisini bulacan uman Junior, siyah kirilerin arasndan aaya bakmak amacyla durdu. Ama grebildii kadaryla izlenmiyorlard. Kendilerine elik edenler yalnzca rmceklerdi. Etraftaki saysz, desen desen rmcek andan anlald kadaryla, aylardr olmasa bile, haftalardr buraya hi kimsenin gelmedii belliydi. llerin ruhlar arldnda hissedilen o souk ve belirsiz ruh buusuna benzeyen bu rmcek alar yzlerine deiyor ve bunlarn ou giysilerine yapt iin, her ikisi de karanlkta bile, parampara kefenleriyle mezardan kalkan iki ly andryorlard. Kulenin ap daraldka ayn oranda daralan ve diklemeye balayan merdivenler gzlem platformunun yaklak iki buuk, metre altnda son bulmutu. Buradan, yukardaki gizli bir kapya dek bir seyyar merdiven uzanyordu. evik hareketlerle merdivenin stne trmanan ve sonra kapdan geerek gzlem platformuna kan karsn izleyen Junior, trmand merdivenlerden deil de karsnda grd manzaradan tr, neredeyse soluksuz kalmt. Da srtnn doruk noktasndan on be kat ve en uzun aalardan be kat daha yukarda olan bu kuleden, hem doudaki puslu blge ve hem de birka mil ileride, batdaki gerek denize doru uzanan sonsuz am ormanlarnn oluturduu yeil deniz grnyordu. "Ah, Eenie," diye bard Naomi, "manzara olaanst!" Herkes gibi ona Junior demek istemeyen Naomi, kocasna Eenie derdi ve Enoch Cain Jr., gerek ad olan Enoch'u hi kimsenin kullanmasna izin vermezdi. Herkesin bir terslii vard ite. En azndan bir kamburla ya da nc bir gzle domamt ok kr. Birbirlerinin stndeki rmcek alarn temizleyip, ellerini ie suyuyla ykadktan sonra, peynirli sandviten ve biraz kuru meyveden oluan le yemeklerini yediler. Yemek yedikleri srada da gzlem platformunu bir iki kez dolaarak, bu muhteem manzarann tadn kardlar. kinci dolamalarnda, bir elini tahta parmakla dayayan Naomi, bunun baz ubuklarnn rm olduunu fark etti. Ama parmakla dayanmad iin, aaya dme tehlikesi yoktu. Darya doru sarkan tahta kazklardan biri atrdamaya balaynca, yine de parmakln kenarndan aniden geri ekildi. Bu arada Junior hayli tedirgin olmu ve hemen kuleden ayrlmay ve yemeklerini aada bitirmeyi istemiti. Heyecandan titreyip duruyordu; az kupkuruydu ve bunun yedii peynirle hibir ilgisi yoktu. Kendi kulana bile garip gelen titrek bir sesle, "Seni neredeyse kaybedecektim" dedi Naomi'ye. "Aman, Eenie, ben parmakla yaklamadm ki." "ok yaklatn, ok." Junior kuleye trmanrken hi terlememesine karn, imdi alnnn ter iinde kaldm hissediyordu.

Glmseyen Naomi, bir kt peeteyle onun alnn sildi. "Ne kadar tatlsn. Ve ben de seni ok seviyorum." Junior karsna smsk sarld. Naomi kollarndayken, onun deerini daha iyi anlyordu. "Haydi, aaya inelim," diye srar etti. Kocasnn kollarndan kurtularak, bir lokma sandvi sran ve az doluyken bile konutuu srada gzel grnmeyi baaran gen kadn, "Pekl, ama bu sorunun ne kadar kt olduunu grmeden aaya inemeyiz," dedi. "Hangi sorun bu?" "Parmaklk sorunu. Belki tek tehlikeli ksm burasdr, ama belki de tm parmaklk rmtr. Uygarla geri dndmzde, bu sorunu bildirmek iin orman korumaya telefon edeceimiz zaman, bunun boyutlarn bilmemiz gerekir." "Neden onlara yalnzca telefon ederek sorunu bildirmiyo-ruz da, geri kalan kontrol kendilerinin yerine biz yapyoruz?" Glmeye balayan Naomi, sol kulak memesini tutup ekti. "Ding, dong. Evde kimse yok mu? Sivil sorumluluk szcnn anlamn kimin bildii konusunda bir anket yapyorum." Junior kalarn att. "Onlar telefonla aramak, yeterli bir sorumluluktur." "Ama biz bu konuda ne kadar bilgili olursak, o kadar gvenilir oluruz ve ne kadar gvenilir olursak, onlarla yalnzca dalga geen ocuklar olduumuzu dnmeleri olasl da o kadar azalr." "Delilik bu." "Zararl m, yoksa zararsz m?" "Ne?" "Eer bu delilikse, trn anlayamadm da." Sandviini bitiren Naomi, parmaklarn yalad. "Dnsene, Eenie. Ya buraya ocuklu bir aile gelirse?" Junior"n onun hibir isteini geri evirmemesinin nedenlerinden biri de Naomi'nin aslnda kendisi iin herhangi bir ey istememesiydi. Kapal gzlem alann evreleyen platform yaklak metre geniliindeydi. Zemin sert ve gvenli grnyordu. Sorun yalnzca parmaklktayd. "Tamam," dedi Junior isteksizce. "Ama parmakl ben kontrol edeceim ve sen de duvar kenarnda duracaksn. Oras daha gvenli," Sesini alaltan ve maara insan sesiyle konuan Naomi, "Adam vahi kaplanla bouur. Kadn onu seyreder," dedi. "Doann yasas byle." Hl konumay srdren Naomi, "Adam doann yasas byle, diyor. Ama kadna gre, bu yalnzca bir elence," diye devam etti. "Sizi elendirmekten daima mutluluk duyarm, bayan." Junior tm parmakl kontrol ettii srada, Naomi onun arkasnda durdu. "Dikkat et, Eenie." Parmakln rzgra maruz kalm olan st ksm anmt. Junior aaya dmekten ok, eline kymklarn batmasndan korkuyordu. Platformun kenarndan bir kol boyu uzakta durup yavaa hareket ederek ve parmakl srekli sallayarak, daha baka gevek ya da rk ubuklar olup olmadn arad. ki dakika iinde platformu dolam ve Naomi'nin rk tahta ubuu bulduu noktaya gelmilerdi. Parmakln tek zayf noktas buydu. "Artk tatmin oldun mu?" diye sordu Junior. "Haydi, aaya inelim." "Tabii, ama nce yemeimizi bitirelim." Naomi srt antasndan bir paket kuru kays kard. "Aa inmemiz gerek," diye srar etti Junior. Torbay sallayp iinden iki kays karan Naomi, bunlar onun eline verdi. "Bu manzarayla henz iim bitmedi. Oyunbozanlk yapma, Eenie. Burasnn gvenli olduunu biliyoruz imdi."

"Peki." Junior srarndan vazgemiti. "Ama parmakln salam olduunu bildiimiz yerine bile dayanma." "Sen harika bir anne olursun." "Evet, ama emzirme konusunda zorluk ekerim." Bu ahane manzaray seyretmek iin, birka admda bir durarak platformu bir kez daha dolatklarnda, Junior'n tedirginlii abucak yok olmutu. Naomi'nin elii onu daima sakinletirirdi. Gen kadn kocasna bir kays daha verince, Junior birbirlerine pasta yedirdikleri dn trenlerini anmsad. Naomi'yle geen bir yaam sonsuz bir balayyd. En sonunda yine parmakln o rk noktasna geldiler. Tam o srada, Junior Naomi'yi aniden ve ok sert bir biimde itekledi; gen kadnn ayaklar yerden kesilmi, gzleri fkeden falta gibi alm ve daha yarsn inedii kays aknlktan ak kalan azndan yere dmt. Naomi srtst parmakla arpt. Bir an, Junior parmakln onu tutacan dnd, ama tahta ubuklar koptuu ve trabzan ksm atlad iin platformdan srtst frlayan Naomi, parampara olan tahta paralaryla birlikte aaya dmeye balad ve ylesine aknd ki, bu uzun dn ancak te bir ksmnda lk atabildi. Junior ise onun zemine arptn duymam, ama ln aniden kesilmesi sonucunda bunun gerekletiini anlamt. Kendisi de aknlk iindeydi. zellikle hazrlksz bir anda ve bylesine iddet ieren bir hareketin riskleriyle yararlarn analiz edecek zamandan yoksunken, soukkanl bir cinayet ileyebileceinin farknda bile olmamt. Soluklar dzeldikten ve bu artc cesaretini kendi kendine kabullendikten sonra, platformda ilerleyerek parmakln krk ksmnn nnden geti ve daha gvenli bir yere geldiinde, eilip aaya bakt. Naomi koyu yeil imenler ve talarla kapl zeminin zerindeki minicik, solgun bir nokta gibiydi. Srtst yatyordu. Bacann biri garip bir ayla vcudunun altnda kalmt. Sa kolu yana kaym, sol kolu ise sanki el sallarm gibi havaya kalkmt. Ik saan bir haleye benzer sar salar ban evrelemekteydi. Junior Naomi'yi ylesine ok seviyordu ki, ona bakmaya bile dayanamad. Parmaklktan geri ekilip platformu getikten sonra, yere oturarak srtn gzlem evi blmnn duvarna dayad. Ve ardndan, bir sre lgn gibi alayp durdu. Naomi'yi kaybetmekle, karsndan, arkadandan ve sevgilisinden, hatta can yoldandan bile daha fazlasn kaybetmiti. Baka bir deyile, kendi benliinin byk bir ksmndan yoksundu artk. Sanki bedeninin derinliklerinde bir yerlerden can karlm ve bunun yerini bombo, karanlk ve souk bir ikinci benlik almt. Korku ve umutsuzluk iinde, intihar dnd. Sonra kendini daha iyi hissetti. ok iyi deildi, ama kesinlikle daha iyi saylrd. Naomi kuleden baaa dmeden nce, kuru kays torbasn da elinden drmt. Srnerek torbaya doru uzanan Junior, bunun iinden bir kays karp azna att ve yavaa inedii lokmann tadn karmaya balad. Kuru kays tatlyd. Ardndan, yine srnerek, km parmakln bir kez daha yanna gidip, metrelerce aada cansz yatmakta olan kaybettii akna bakt. Naomi'nin, ona ilk kez bakt durumda olduu kesindi. Onun dans etmesini beklemiyordu, tabii. On be kat ykseklikten den birisinde dans edecek hal kalmazd ki. Bu kadar yksekten hi kan gremiyordu, ama biraz kan akm olduundan emindi. Hava sakindi; imdiye dek hafif bir meltem bile esmemi-ti. Ormanda nbet tutar gibi duran kknar ve am aalar, Eas-ter Adas'na bakan o gizemli mezar talar kadar hareketsizdi.

Naomi lmt. Daha birka dakika ncesine dek ylesine canlyken imdi yoktu artk. Dnlemeyecek bir eydi bu. Gkyznn rengi, annesinin parlak mavi ay takmnn tonundayd. Dou ynnde koyu kremaya benzer bek bek bulutlar toplanmt. Gne ise tereya gibiydi. Aln bastrmak iin, bir kays daha yedi. Yukarda ahinler umuyordu. Ve evrede hibir hareket yoktu. Aada, yerde yatan Naomi de hl canszd. Yaam ne kadar garipti. Ne kadar krlgan. nsan az sonra ne tr gelimelerle karlaacan asla bilemiyordu. Junior'n geirdii ok imdi derin bir kaygya dnmt. Yazgyla ynetilen bu dnyann hayli gizemli olduunu ilk genlik alarndan beri anlam bulunuyordu. Ve u anda yaad trajedi nedeniyle, insan aklnn ve kalbinin en azndan yaradln geri kalan kadar gizemli olduunu fark etmiti. Junior Cain'in bylesine ani ve delice bir davranta bulunabileceini kim dnebilirdi ki? Naomi dnemezdi. Aslnda Junior bile dnemezdi. Karsna nasl lgnca k olmu, ona nasl byk bir sevgiyle yaklamt. Onsuz yaayamayacan dnrd. Ama yanlmt demek. Naomi aada yatyordu ve lmt; kendisi ise buradayd ve yayordu. Bir anlk intihar igds yok olmutu ve imdi bu trajedinin her naslsa stesinden geleceini, ektii acnn en sonunda azalacan, sevdiini kaybetme duygusunun zamanla yok olacan ve hatta gnn birinde yine bir bakasn sevebileceini biliyordu. Aslnda, bu derin acsna ve kederine karn, gelecekle ilgili dnceleri, uzun sredir hissetmedii bir iyimserlik, ilgi ve heyecan doluydu. Eer u anda hissetmeyi baarabildii buysa, imdiye dek sahip olduunu sand kiilikten daha deiik kiilie sahip birisiydi; daha karmak ve daha dinamik yapl bir adamd yani. Oooo. ini ekti. Burada ylece oturmak, aada yatan cansz Naomi'ye bakp durmak ve bundan nce dledii gelecek yerine daha cesur, daha renkli bir gelecein hayalini kurmak gzeldi, ama leden sonra sona ermeden, yapaca ok ey vard. Bir sre iin youn bir yaam srecekti. Blm 4 ZL bir kez daha aldnda, n kapnn gl desenli camndan bakan Joe, Maria Gonzalez'i grd; gen kadnn kapnn ardnda kalan yz krmzl yeilli ta ve iek yapraklarla bezenmi, ama baz yerleri tralanm ve bazlar da atlam bir mozaik paras gibi grnyordu. Joe kapy anca, ban hafife eerek gzlerini ondan karan Maria, "Ben Maria Gonzalez olmalym," dedi. "Evet, Maria, senin kim olduunu biliyorum." Onun bu utanga davran ve ngilizce renme konusunda gsterdii yrekli aba karsnda, Joe yine her zamanki gibi duygulanmt. Kendisinin bir adm geri ekilmesine ve kapy ardna dek ak tutmasna karn, Maria hl verandada duruyordu. "Bayan Agnes'la greceim gerek." "Evet, tamam. eri gir ltfen." Maria hl kararszd. "ngilizce iin." "Agnes'n yeterince ngilizcesi var. Benim genellikle baa kamayacamdan bile fazlasna sahip." Yeni rendii bu dil, Joe'nun akasn anlamas iin henz yeterli olmadndan, Maria kalarn att. Onun kendisiyle elendiini, hatta alay ettiini dneceinden korkan Joe, ses tonunu ciddiletirdi. "Ltfen, ieri gir, Maria. Mi casa es su casa."

Bir an ona bakan gen kadn, yine abucak gzlerini kard. ekingenliinin nedeni yalnzca utangalndan kaynaklanmyordu. Bunun dier bir nedeni de kltreldi. Maria Meksika'da, patron olarak dnlebilecek birisiyle asla gz gze gelinmeyen bir snfa dahildi. Joe ona burasnn Amerika olduunu sylemek istiyordu; yani bu lkede hi kimsenin baka bir kimsenin karsnda eilmesi gerekmediini, insann doum yerinin bir hapishane deil de ak bir kap, bir balang noktas olduunu belirtmeyi dnyordu. Buras daima yarnn lkesiydi. Ama Joe'nun heybetli vcudu, sert yz hatlar ve hakszlktan ya da bunun etkilerinden sz ederken gzlerinde oluan dik baklar gz nnde bulundurulursa, ar pasif davranlaryla ilgili olarak Maria'ya ne sylerse sylesin, bu konudaki etkinlii tartlrd. Ayrca, Aggie'ye rencisini korkutmu olduunu sylemek iin, mutfaa geri dnmek zorunda kalmay da istemiyordu. Bir an korkun sklan Joe, ta ki bir melek kyamet borusunu fleyene ve o zaman mezardan kalkacak olan ller Tanr katna kavuana dek, Maria'nn kendi ayaklarna ve onun da gen kadnn hep eik olan bana bakp duracan ve srekli bu amazda kalabileceklerini dnd. Tam o srada, tpk ani bir meltem esintisine benzer bir biimde ortaya kveren, nereden geldii belirsiz bir kpek verandaya doru seirtmi ve kuyruuyla Maria'ya srtnmeye balamt. Hayvan ardndan eii koklayp soluk solua ieriye girince, ufak tefek, esmer Maria da sanki kendisine yol gsterecek olan bu kpekmi gibi, onun peinden ieri girdi. Kapy kapatan Joe, "Aggie mutfakta," dedi. Maria verandann zeminini nasl dikkatle incelediyse, antrenin halsn da imdi ayn ekilde inceliyordu. "Siz benim Mana olduumu ona syleyebilmek mi ltfen?" "Sen mutfaa git. Kendisi gelmeni bekliyordu zaten." "Mutfaa m? Kendi kendimle mi?" "Affedersin? Anlayamadm?" "Mutfaa kendi kendimle mi gideceim?" Joe onun ne demek istediini anlamt; glmseyerek, "Kendi kendine," diye dzeltti. "Evet, tabii. Mutfan nerede olduunu biliyorsun." Tamam anlamnda ban salladktan sonra antreyi geip oturma odasnn kavisli giriine gelen Maria, durup arkasna dnd ve bir an iin onun gzlerine bakmaya cesaret etti. 'Teekkr ederim." Joe ise, onun oturma odasndan gemesini ve ardndan yemek odasnda gzden kaybolmasn izledii srada, Maria'nn kendisine neden teekkr ettiini ilk nce anlayamam, ama sonra, yalnz bana brakldnda bir ey almayaca iin kendisine gvendiinden tr ona minnettar kaldm fark etmiti. Aslnda, Maria bir kuku oda olmaya alknd. Bunun nedeni gvenilir birisi olmamas deildi; tek neden onun daha iyi bir yaam aray amacyla, Meksika'nn Hermosillo kentinden kuzeye, Amerika'ya gelen Maria Elena Gonzalez oluuydu sadece. Bu dnyada bylesine aptalca ve kastl davranlar gsteren kiilerin bulunmasndan znt duymasna karn, Joe olumsuz dncelere kaplmamaya alt. lk ocuklar ok gemeden doacakt ve yllarca sonra bile, bu gn -kendisi her ne kadar sinirliyse deprl prl parlayan ve doumun tatl anlaryla dolu olan bir gn olarak anmsamak istiyordu. Oturma odasndaki en ok sevdii koltuuna oturarak, Yalnzca ki Kez Yaanr adl en son James Bond romann okumaya alt. Ama dikkatini toplayamyordu. Bond binlerce tehlike atlatm ve yze yakn hainle baa km olmasna karn, sradan bir doumu anneyle bebek iin lmcl bir hale dntrebilecek komplikasyonlar hakknda hibir ey bilmiyordu. Blm 5

JUNIOR, kulenin paralanm rmcek alaryla, keskin katran kokusuyla ve iren, siyah kfle kapl merdivenlerinden byk bir dikkatle inmeye balad. Eer rk bir basamaa taklp der ve bacan krarsa, burada gnlerce yatar ve gecenin birinde onu aresiz bir halde bulan apulcular tarafndan eziyet edilerek ldrlmese bile, susuzluktan, enfeksiyondan ya da souktan lrd. Issz doada yalnz bana yry yapmak asla akllca bir i deildi. Ve zaten daima yannda gvenebilecei ve tehlikeleri paylaabilecei bir arkada olmasn yelerdi; ama imdiye dek Naomi olan bu arkada artk burada onunla birlikte deildi. Aaya inip kulenin alt ksmndan darya knca, toprak yola doru alelacele kouturdu. Araba buraya geldikleri kara yolundan saatlerce uzaktayd, ama belki patika yolu kullanarak oraya dnerse, yarm saat ya da en ok krk be dakikada arabaya ulard. Henz birka adm yrdkten sonra, aniden durdu. Eer zavall Naomi lmemise ve ar yaralanm olmasna karn hl yayorsa bile, onu bu halde bulacak olan yetkilileri bu da srtna getirmeye yine de cesaret edemiyordu. Krk be metre ve tam on be kat yksekten den birisinin yaamas beklenemezdi. Ama dier taraftan, ara sra mucizelerin olduu da bir gerekti. nsanlarn ilerine karmak iin etrafta dolaan tanrlar, melekler ve azizlerin yarattklar mucizelere benzer eyler deildi bunlar tabii. Junior byle samalklarn hibirisine inanmazd. "Ama artc gariplikler oluyor," diye mrldand kendi kendine, nk her ne kadar imdiye dek doast olaylar yaamam olsa da, birok umulmadk anormalliklerle sr dolu ve hayret verici mekanik olaylara matematiksel ve bilimsel adan tank olmutu. Bu nedenle, hayli mantksz bir korkuya kaplarak kulenin evresini dolat. Yln bu mevsiminde etrafta ne vzldayarak uuan bcekler ne de terli yzne konan tatarcklar vard. Yava yava ve dikkatle yryerek, yerde yatan karsna yaklat. On drt aylk evlilikleri srasnda, Naomi ona kar asla sesini ykseltmemi ve onunla asla ksmemiti. Zaten birisinin erdemini kefettiinde, o kiinin kusurlarn aramazd ve sbyanclarn dnda herkesin erdemini kefedebilecek birisiydi... Aaa, bir de katillerin dnda. Junior onu sa bulacandan korkuyordu, nk eer yleyse, ilikilerinde ilk kez, kendisine kar kesinlikle fkeli bir yaklam gsterecekti. Hi kukusuz ona sert, belki de ac szler syleyecekti ve o da onu abucak sakinletirebilirse, evlilikleriy-le ilgili tatl anlan sonsuza dek donuklaacakt. Ayrca, altn kalpli Naomi'sini ne zaman dnse, onun avaz avaz sulamalarn duyacak ve gzel yznn fkeyle kaslarak irkinletii-ni grecekti. Bylesine sevgi dolu birok annn sonsuza dek mahvolmas ne kadar acyd. Kulenin kuzeybat kesini dnen Junior, orada bulmay umduu Naomi'nin yerde yattn grd; oturup salarndaki ine yapraklar temizlemiyordu tabii ki, yerde ylece kvrlm yatyordu. Ama Junior yine de durdu. Ona yaklamak iin isteksiz olduundan, parlak gn nda gzlerini ksp en ufak bir trtya kulak kabartarak, Naomi'ye uzaktan bakt. Sonra, onun zayf, atlak ve detone bir ses tonuyla en ok sevdii arklardan birini, "Gkkuann stnde Bir Yerde"yi ya da "Ne Harika Bir Dnya"y syleyeceini yan umarak, bu rzgrsz, bceksiz ve l sessizlikte etraf dinledi. Ardndan, Naomi ark sylese bile, sesinin kanamadan ve boynundaki krk kkrdaklardan tr, hrltl ve titrek kacan aklndan geirdi. Bu tr dncelerle kendi kendini sapkn bir ruhsal duruma soktuunu ve bunun mantkl bir nedeni olmadn biliyordu aslnda. Naomi kesinlikle lm olmalyd, ama kendisi bundan emin olmak zorundayd ve emin olmak iin de ona daha yakndan bakmas

gerekiyordu. Bunun baka bir yolu yoktu. Ona abucak bakacak ve sonra, sonra da yepyeni olaylarla dolu ilgin bir gelecee doru buradan ekip gidecekti. Ona biraz daha yaklar yaklamaz, Naomi'nin yaknna gitmek iin neden bylesine isteksiz olduunu anlad. Karsnn o gzel yznn ekilsizlemi, paralanm ve ezilmi olmasndan korkuyordu. Junior yufka yrekli birisiydi. nsanlarn silahla vurulduklar ya da baklandklar sava ve gerilim filmlerini sevmemekle kalmaz, gizlice zehirlenen insanlar konu alan cinayet filmlerinden bile holanmazd, nk bu tr filmlerde, sanki o kiinin ldne inanmyormusunuz ve konuyu tam olarak anlamamsnz gibi, cesedi gsterip dururlard. Byle filmler yerine, ak ve komedi filmlerini yelerdi. Bir kez Mickey Spillane'in bir gerilim romann okumaya niyetlenmi ve acmasz bir vahet sergileyen ykden midesi bulanmt. Kitab neredeyse bitiremeyecekti, ama sonra balad ii bitirememeyi kendine yaktrmad iin, bu i iren ve kanl bir roman okumak da olsa, bunu bir grev bilmi ve kitab sonuna dek okumutu. Sava ve gerilim filmlerinde yer alan olaylardan aslnda ok holanyordu. Onu rahatsz eden ey olaylar deildi; bunlarn sonraki durumundan rahatsz oluyordu. Birok film yapmcs ve roman yazan, sanki bu, yknn kendisi kadar nemliymi gibi, olay sonras durumu gsterme konusunda kararlyd. Ama bu tr film ve romanlann elendirici yan, olayn sonulan deil de onun hareketlilii ve aksiyonuydu. rnein bir trenle ka sahnesi varsa ve tren o srada tren yolu geidinden karya gemekte olan, ii rahibe dolu bir otobse arparak onu bu ssz yerde eziyor ve kkreyerek yoluna devam ediyorsa, siz o anssz rahibelere ne olduunu grmek iin geri dnmeyi deil, treni izlemeyi istersiniz, nk o kahrolas otobs geitte ezildiinden tr, ister lsnler ister sa kalsnlar, rahibeler artk tarihe karmlardr ve aslnda nemli olan trendir; yani nemli olan sona eren olayn sonucu deil, sregelen olayn geliimidir. imdi burada, Oregon'un bu gneli da sranda trenlerden ve rahibelerden ok uzakta olan Junior, gl bir hayal gc sergileyen bu igdsel dnceyi kendi durumuna uyarladktan sonra, an duygusallnn stesinden gelerek, biraz daha cesaret kazanmaya alt. Ardndan, yerde yatan karsna yaklap onun yannda durdu ve gen kadnn hareketsiz gzlerinin iine bakarak, "Naomi?" dedi. Ona neden adyla seslendiini bilmiyordu, nk Naomi'nin yzn grr grmez, onun ldnden emin olmutu. Kendi sesindeki hzn fark eden Junior, onu daha imdiden zlediini dnd. Eer Naomi ona yant vermek iin kendisine bakm ve onu tandn belirtmek iin gzlerini krptrm olsayd, bu durumdan tr tmyle honutsuzluk duymayabilirdi. Ve eer Naomi yayor olsayd, boynundan aa ksm fel olacandan, hibir fiziksel tepki gsteremezdi; ayrca, beyni ar hasar grdnden, ne konuabilir, ne yazabilir ve ne de bana gelenleri polise anlatabilirdi; ama yine de hi bozulmam olan gzelliiyle, onun yaamn birok bakmdan glendirebilirdi. Bu koullar altnda, Junior, o harika ekiciliini yitirmememek-le birlikte yaamn bir bebek gibi deiken ve saduyusuz bir biimde geirmek zorunda kalacak olan tatl Naomi'ye bir ev ve bakm salama istei duyabilirdi. Bunun yan sra sonulara deinilmeksizin, olaylardan sz edilebilirdi. Ama Naomi ok kt bir biimde lmt ve trenin ezdii bir otobs dolusu rahibenin Junior"! ilgilendirmedii gibi, artk o da kendisini hi ilgilendirmiyordu. Yz, neredeyse imdiye dek hi grmedii olaanst bir gzellikteydi. Yere srtst dt iin, daha ok belkemii ve bann arkas zarar grmt. Junior onun arka kafatasnn nasl grndn dnmek bile istemedi; ok kr ki ban evreleyen

altn sars salar bu gerei gizliyordu. Naomi'nin yz hatlar hafife bozulmutu ve bu da kafatasnn i ksmnn zarar grdnn bir belirtisiydi, ama dmenin sonucu ne zcyd ne de an boyutlardayd. Aslnda, yznn bu hafif bozuk grnts alayc, canl ve tmyle ekici, afacan bir ocuk glmsemesine dnmt; dudaklar, sanki az nce ok zekice bir ey sylemi gibi yar aralkt. Naomi'nin yatt yerde ok az kan phts gren Junior, ilk nce ard; ama ardndan, onun der dmez hemen lm olduunu fark etti. Aniden duran kalbinin yaralardan kan fkrtmad belliydi. Onun yanna meldikten sonra, yavaa yzne dokundu. Naomi'nin teni hl scakt. Her zaman duygusal olan Junior, karsna veda etmek iin onu pt. Sadece bir kez. Yavaa, ama yalnzca bir kez ve dudaklaryla; dil temas yapmadan. Sonra patikaya dnd ve ylan gibi kvrlan o toprak yol boyunca hzl hzl yryerek, gneye doru ilerlemeye balad. Bu darack yolun ilk dnemecine ulatnda, da srtnn tepesine bakmak iin durdu. Yksek kulenin uursuz silueti gkyzne yansmt. Ve evresindeki aalar, sanki doa onu artk sarp sarmalamak is-temezmi gibi, grnmez olmulard. Kulenin st ksmnn yan tarafnda aniden ortaya kan karga, Uyuyan Gzel gibi yatan ve plen, ama uyanmayan Naomi'nin bann zerinde umaya baladlar. Kargalar le yer. nemli olan eyin olay sonras durum deil de olay olduunu kendi kendine anmsatan Junior Cain, patikadan aaya doru yapt yolculuuna devam etti. imdi ise, az nceki gibi hzl hzl yrmek yerine daha rahat bir biimde yryor ve gruplar halinde eirime kan deniz piyadelerinin yaptklar gibi yksek sesle ve tekdze bir makamda ark sylyordu, ama onlarn hibir arksn bilmedii iin de, melodisiz bir ekilde ve adm atlarna uygun olarak, "Gkkuann stnde Bir Yerde"yi sylemeye alyordu; zaten ne Aztek mparatoru Montezuma'nn saraylarna ne de Trablusgarp sahillerine gitmek iin yola kmt... Amac, imdi ona olaanst deneyimlerle sonsuz srprizler vaat eden bir gelecee doru ilerlemekti. Blm 6 HAMLELN etkisinin grnts dnda, Agnes ufak te-fekti, ama Maria ondan da minyondu. Yine de, mutfak masasnda karlkl oturduktan srada, iki deiik dnyaya ait olan, ama kiilikleri artc bir benzerlik gsteren bu iki gen kadnn, ngilizce derslerinin fiyata konusundaki aykr istek belirten konumalar, California kysnn derinliklerinde i ie bilenen iki yapsal yer katman gibi, neredeyse hayranlk uyandrc bir duruma dnmt. Maria ders cretini nakit parayla ya da bir hizmet karlnda demekte kararlyd. Agnes ise derslerin bir arkadalk grevi olduunu savunuyor ve bunun karlnda herhangi bir crete gerek olmad konusunda srar ediyordu. "Ben bir arkadan ders ayarlamalarn almam," diye belirtti Maria. "Sen benden bir yarar salamyorsun, canm. Sana bir eyler retmekten ve senin ilerleme kaydetmenden ylesine mutluyum ki, benim deme yapmam gerektiini dnyorum." ri siyah gzlerini kapatan ve derin bir soluk alan Maria, dudaklarn sessizce oynatarak, doru sylemek istedii bir cmleyi aklndan geirdikten sonra, gzlerini at. "Yaantma girmi olduunuz iin, her gece Meryem Ana'ya ve Hz. sa'ya teekkr ediyorum." "ok iyi yapyorsun, Maria." "Ama ngilizceyi de satn alyorum," diye kararllkla konumasn srdrerek, masann stne tane bir dolarlk koydu.

dolar alt dzine yumurta ya da on iki somun ekmek demekti ve Agnes bu yoksul kadnla onun ocuklarnn rzkn asla almayacakt. Masann stndeki dolarlar Maria'ya doru itti. Paray almad iin ona kzm grnen ve dilerini smsk skp dudaklarn birbirine kenetleyerek gzlerini ksan Maria, dolar yine Agnes'in nne iteledi. Bu demeyi grmezlikten gelen Agnes ise, ders kitabn amt. Maria oturduu iskemlede huzursuzca kprdandktan sonra, dolarla ders kitabna arkasn dnd. Onun bu davranna fkelenen Agnes, "Sen dayanlmaz birisin, Maria," dedi. "Doru deil. Maria Elena Gonzalez byk birisidir." "yle demek istemedim ve sen de bunu biliyorsun." "Ben hibir ey bilmiyorum. Aptal bir Meksikal kadn olmam gerekir." "Aptal olmak, senin en son olabilecein bir ey." "imdiki gibi daima aptal, tpk lanet ngilizcem gibi." "Kt ngilizce. Senin ngilizcen lanet deil, yalnzca kr." "yleyse siz bana retin." "Parayla deil." "Bedava da deil." Birka dakika her ikisi de kmldamadan oturdular. Ma-ria'nn arkas masaya dnkt; onun srtna fkeyle bakp duran Agnes, Maria'nn kendi isteiyle nne dnmesi ve mantkl davranmas gerektiini dnyordu. En sonunda ayaa kalkt. Ama hafif bir kaslmayla birlikte srtnda ve karnnda kuak gibi bir ar hissettii iin, bu ac geene dek masaya dayanmak zorunda kalmt. Ardndan, tek szck bile sylemeden, bir fincana kahve doldurup bunu Maria'mn nne braktktan sonra, bir tabaa ev yapm kuru zml kek koyarak, bunu da kahve fincannn yanna yerletirdi. skemlede yana doru oturan ve srt ypranm dolara hl dnk olan Maria, kahvesini imeye balad. Agnes o srada mutfaktan kt. Yemek odasndan gemek yerine, koridorun sonundaki alr kapanr kapdan geip oturma odasnn kavisli giriine geldiinde, Joey oturduu koltuktan hemen frlam ye bu arada, okuduu kitab yere drmt. Merdivenlere doru ilerleyen Agnes, "Henz vakit gelmedi," dedi. "Ya sen yanlyorsan?" "Bana gven Joey, bunu ilk anlayacak olan benim." Agnes merdivenleri karken onun arkasndan alelacele girie kouturan Joe, "Nereye gidiyorsun?" diye sordu. "Yukarya, apal." "Orada ne yapacaksn?" "Baz giysileri kullanlmaz hle getireceim." "Yaa." Banyodan bir trnak makas alan Agnes, kendi elbise dolabndan krmz bir bluz kardktan sonra, yatan kenarna oturdu. Ardndan, makasn sivri ularyla bluzun diki yerlerini dikkatle krparak, giysiyi tersyz edip, omuz dikilerinin ounu skt ve n bzgleri bozdu. Sonra, Joey'in elbise dolabndan onun artk pek fazla giymedii eski mavi blazerini kard. Giysinin astar sarkm, ypranm ve ksmen erimiti. Astar yrtarak, kk makasla omuz dikilerini i taraftan kesti. Bozduu bu iki giysiye, n dmelerinin birini kopard ve cep dikilerinin ounu skt, Joey'in bir hrkasn ekledi. Sra onun hoyrata kulland haki pantolona gelmiti. Bunun

a dikilerini sken Agnes, czdan cebinin ke dikilerini de sktkten sonra, cebi iki eliyle ekip yrtt ve son olarak, ayn ilemleri sol paaya uygulad. Kendi giysisinden ok Joey'in giysilerine zarar vermesinin nedeni, iriyar, dev gibi kocasnn kendi giysilerini fazlaca hrpalamasnn daha inandrc olmasyd. Merdivenlerden aaya inip son basamaa geldiinde, haki pantolona kuku uyandracak kadar fazla zarar verdiini dnyordu. Onu gren Joey, yine koltuundan frlam ve bu kez kitabn drmemeyi baarmt, ama koltuun ayak pufuna arpt iin, neredeyse dengesini kaybedecekti. "Sen o kpekle ne zaman boumutun?" diye sordu Agnes. aran Joey, "Hangi kpekle?" dedi. "Dn myd, yoksa nceki gn m?" "Kpek mi? Ben kpekle boumadm ki?" Agnes skk haki pantolonu ona doru sallad. "O zaman buna ne oldu byle?" Joey haki pantolonuna zntyle bakt. Bu eski bir pantolon olmasna karn, hafta sonu evdeyken giydii en gzde pantolonlarndan biriydi. "Haa," dedi. "u kpek." "Isrlmam olman bir mucize." "Tanr'ya kr ki, elimde krek vard." "O zavall kpee krekle vurmadn ya?" diye sordu Agnes, yalanc bir aknlkla. "ey, ama bana saldrd." "O daha minicik bir oban kpei." Joey kalarn att. "Bana byk bir kpekmi gibi grnd." "Hayr, hayr, canm. Yandaki komunun kpei kk Muffin o. Byk bir kpek olsayd, pantolonunla birlikte seni de paralard mutlaka." "Muffin kk, tatl bir kpee benziyor." "Yine de, bu cins kpekler hrn olur. Ve hrn bir kpein ne yapacan asla bilemezsin, yle deil mi?" "yle sanrm." "Ama Muffin sana saldrdysa bile, o ok tatl bir kpek. Maria ona krekle vurduunu duysa, senin hakknda ne dnr acaba?" "Ben canm kurtarmak iin dvtm." "Ama Maria senin acmasz biri olduunu dnecek." "Ben kpee vurduumu sylemedim ki." Ban yana eerek glmseyen Agnes, ondan duruma uygun bir yant bekliyordu. Joey ise suratn asm, ne syleyeceini bilmez bir halde yere bakp durmaktayd; ardndan, vcut arln bir ayandan brne vererek iini ekip tavana baktktan sonra, arln yine dier ayana verdi. Tpk, bir sonraki numarasn nasl yapacan tam olarak anmsamayan eitilmi bir ayya benziyordu. Ve en sonunda, "Yaptm ey krei kapmak, alelacele bir ukur kazmak ve Muffin'i boynuna dek gmmek oldu... yani hayvan sakinleene dek." "Senin ykn bu demek, yle mi?" "Evet ve bunda srarlym." "Pekl, yleyse Maria'nn ngilizcesi ok lanet bir ey olduu iin anslsn." "Ondan para alamaz miydin sanki?" dedi Joe. "Tabii. Veya en iyisi neden Rumpelstiltskinmiim* gibi davranmyorum da, deme karl olarak Maria'nn ocuklarndan birisini bana vermesini istemiyorum?" "Ben o pantolonumu seviyordum." Kocasnn yanndan uzaklaan Agnes, mutfaa giden koridoru yrd srada, "Maria onu tamir edince, yeni alnd zamanki kadar gzel olacak," dedi. * Rumpelstiltskin bir ocuk masal kahramandr. .N.

"Dieri de benim hrkam deil mi? Hrkama ne yaptn?" diye bard Joey onun arkasndan. "Eer susmazsan, hrkay da yakacam." Maria hl mutfaktaki kahvalt masasnda oturuyor ve zml keki yiyordu. Agnes skk giysileri iskemlelerden birinin stne brakt. Bir kt peeteyle parmaklarn dikkatle silen Maria, giysileri tek tek inceledi. Gen kadn Bright Beach Kuru Temizleme irketi'nde terzi olarak alyordu. Grd her yrtkta, kopuk dmede ve skkte aknlkla dilini klatt. "Joey giysilerini ok hoyrat kullanr," dedi Agnes. "Erkekler yledir," diye onunla birlikte dertlendi Maria. Maria'nn sarho ve kumarbaz bir adam olan kocas, onu ve iki kk kzn terk ederek baka bir kadnla kap girmiti. Evden ayrlrken bile, stnde tertemiz, tl ve tpk yeni gibi onarlm bir takm elbise olduundan hi kuku yoktu. Terzi Maria haki pantolonu eline alp baknca, buna ne olduunu anlamam gibi, kalarn kaldrd. Masann yanndaki iskemlelerden birine oturan Agnes, "Kocama bir kpek saldrmt da," dedi. Maria'nn gzleri aknlktan falta gibi ald. "Pitbull mu, yoksa Alman kurdu mu?" "Kk bir oban kpei." "Byle bir kpek nasl bir ey?" "Muffin. Sen onu biliyorsun; yan komunun kpei." "Kk Muffin mi yapt bunu ?" "Hrn tr bir kpektir." "Que? " "Muffin o srada sinirlenmi." "Que? " Agnes yzn buruturdu. Yine bir kaslma olmutu. Hafifti, ama son kaslmann hemen ardndan olumutu. Ellerini kocaman karnnn stnde kenetleyerek, ac geene dek yava derin soluklar ald. Ardndan, Muffin'in olaand saldrganl sanki uygun bir biimde aklanm gibi, "Pekl, her neyse," dedi, "bu onarm on derslik crete eit olmal." Ama Maria hemen kalarn att; esmer yz aniden, zerine sra sra teyel atlm kahverengi bir kuma grntsne brnmt. "Alt ders." "On." "Alt." "Dokuz." "Yedi." "Dokuz." "Sekiz." 'Tamam," dedi Agnes. "imdi u dolar alp kaldr ve benim suyum boalmadan dersimizi bitirelim." "Su boatabilir mi?" diye soran Maria, mutfak lavabosunun musluuna bakt. Ardndan, iini ekti. "renmek zorunda olduum yle ok ey var ki." Blm 7 BULUTLAR akamst gneinin evresine mr, ama Oregon'da gkyz hl yakut rengindeydi. Tpk parlak gzl kargalar gibi polisler de yangn kulesinin uzamakta olan glgesinde toplanmlard. Kule, kent ve eyalet snrn ayran blgede yer alan bir da srtnda olduundan, u anda burada bulunan polislerin ou kent polislerinden oluuyorsa da, aralarnda iki eyalet devriye polisi de bulunuyordu. niformal devriye polisleriyle birlikte tknaz, elli yalarna

yakn, salar fra gibi kesilmi, siyah pan-tolonlu ve gri balksrt spor ceketli bir adam daha vard. Junior, ablak yz neredeyse dmdz olan ve ikinci bir ene gibi duran gds gsz gerek enesinden daha yapl grnen bu adamn grevinin ne olduunu bilmiyordu. Adamn yznde sol gzn evreleyen, burun kemiinin ou ksmnda koyulaan, daha ak bir tonda alnnn yarsna yaylan ve sol yanann st tarafn kaplayarak gz evresine ulaan bir doum lekesi olmasa, solda sfr kalan on bin kiinin arasnda bile, en az dikkat ekecek birisiydi. Polisler kendi aralarnda mrltdan da alak bir ses tonuyla konuuyorlard. Ya da belki Junior onlar net olarak duyamayacak kadar dalgnd. u andaki soruna dikkatini vermekte zorlanyordu. Aklndan geen garip ve birbirinden kopuk dnceler, uursuz bir denizdeki yava hareketli, kaypak, frtna habercisi dalgalar gibiydi. Daha nceden yrrken soluk solua kalan Junior, patikadan indikten sonra, Chevy'sine ulam ve an bir hzla, en yakn kasaba olan Spruce Hills'e gelince, bu garip duruma girmiti. Kasabaya doru ilerlerken, arabay yle hatal kullanmt ki, siyah beyaz bir devriye arabas onu durdurup kenara ekmeye almt, ama kendisi o srada hastaneden sadece bir blok uzakta olduu iin oraya ulaana dek durmam, hastane giriinin virajn ok keskin bir biimde dnm, arabay sarsarak kaldrma km, orada park etmi olan bir arabaya neredeyse arpacak gibi olmu, acil servisin nndeki park yasa olan yolda kayarak durmu ve Chevy'den sarho gibi inerek oradaki polise "Bir ambulans bulun, bir ambulans bulun" diye barmt. Da srtna geri dnerlerken, polis kruvazyrn kullanan polisin yannda nde oturduu ve bir ambulansla birlikte birka devriye arabas tam arkalarndan hzla onlar izledii srada, tm yol boyunca istem d titreyip durmutu. Polis memurunun sorularna yant vermeye altnda ise, sanki kendi sesi deilmi gibi kan zayf, atlak bir sesle yalnzca durmakszn, "Yce sa, yce sa," diyebilmiti. Ardndan, otoyolda gne almayan dik yamal bir vadiden getikleri srada da tortulu kaya mesnetlerinin stndeki iaret kulesinin yanp snen kan krmz klarn grnce, tm vcudunu eki kokulu bir ter kaplamt. nlerinde ilerleyen trafii amak amacyla ara sra alan sirenin sesiyle birlikte kendisi de barmak ve korku, keder, karmaa ve sevdiini yitirme duygusuyla bir lk koparmak iin can atmt. Ama bu isteini bastrmasnn nedeni, eer byle bir davranta bulunursa, kendisini uzun, hem de ok uzun bir sre susturamayacakm gibi hissetmesinden kaynaklanmt. Olay yerine ulatklarnda, havasz arabadan inmi, buradan ayrld zamankinden daha serinlemi olan havaya km, polislerle salk grevlileri yanna gelene dek huzursuz bir biimde orada ylece durduktan sonra, adamlar rahata yrrlerken, kendisi duraksayarak hareket edip kk talarda bile tkezleyerek, onlar yabani otlarn arasndan geirmi ve Na-omi'nin yanna getirmiti. Kendisinin, cennet bahesindeki elmay yiyen o ilk erkek kadar sulu grndn biliyordu. Terlemesi, geirdii kaslma ve titreme nbetleri, sesinin engelleyemedii savunucu tonu, kimsenin gzlerinin iine birka saniyeden fazla bakamamas; bunlarn tm bu profesyonellerden hibirisinin gzard edemeyecei ve onu ele veren davranlard. Kendini toparlamas gerektiinin farknda olmasna karn, bunu baaramyor-du. imdi burada, bir kez daha karsnn cesedinin yanndayd. lm sonrasnda grlen venz gllenmeden tr vcudun alt ksmlarnda yer alan morluklar Naomi'de de olumu ve plak bacaklarnn n taraftaryla, plak olan her iki kolunun tek tarafndan ve yznden ekilerek bu ksmlar bembeyaz brakan kan, vcudunun en alt noktalarna dek szlmt. Ama cansz bakl gzleri hl artc bir

parlaklktayd. Bu dn o harika, lavanta mavisi gzlerinin hibirisinde ani bir kanamaya neden olmamas ne kadar olaan d bir durumdu. Etrafta hi kan olmamas da alacak bir eydi. Junior karsnn cansz bedenine bakp durduu srada, tm polislerin de kendisine bakp durduklarnn farknda olduu iin, lgnca, masum bir kocann ne yapmas veya ne sylemesi gerektiini dnyor, ama ne bellei ona yardmc oluyor ne de dncelerini toparlayabiliyordu. iinde kopan frtna gittike iddetlenmi ve bunun gzle grnr belirtileri daha da belirginlemiti. Sona ermekte olan leden sonrann bu serin havasnda bile, elektrikli iskemleye balanm gibi, ar bir biimde terliyordu; sanki suya batp km bir haldeydi. Ve titreyip durduu srada da kemiklerinin, tpk ii kaynar su dolu bir kapta halanan kat yumurtalarn kabuklan gibi takrdadn dnyordu. Bu iten kurtulabileceini mi aklndan geirmiti yani? Ya byle bir saplantya kaplm ya da delirmi olmalyd. Salk grevlilerinden biri, Naomi'nin nabzn kontrol etmek iin onun yanna meldi, ama bu durumda, adamn davran yalnzca formalite gerei ve neredeyse mantkszca yaplm bir hareketti. Junior'n yanna yaklaan birisi, "Olayn nasl olduunu bir kez daha anlatr msn?" diye sordu. Ban kaldran Junior, yznde doum lekesi olan tknaz adamn gzlerinin iine bakt. elik grisi tonundaki, sert ifadeli, l l parlayan bu gzler o anssz yze yakmayan artc bir gzellikteydi. Adamn uzun bir tnelin sonundan gelirmi gibi kan sesi, Junior"in kulaklarnda bombo bir biimde yankland. Ya da bu sesin, son yemekten sonra idam odasna gitmek iin uzun uzun yrnen o lm koridorunun en ucundan gelmi olduunu sylemek daha doruydu. Junior ban hafife geri eip, yksekteki gzlem platformu boyunca uzanan parmakln krk blmne bakt. Dierlerinin de oraya baktklarnn farkndayd. Herkes susmutu. Etraf bile morg sessizliine brnmt. Kargalar uup gitmilerdi; gkyznde imdi yalnzca, sanki adaleti simgeler gibi, yakalad avyla birlikte kulenin stnde sessizce szlen bir ahin vard. "O. Bir ey yiyordu. Kuru kays." Junior neredeyse fsltyla konumasna karn, da srt ylesine sessizdi ki, resmi jri yesi sfat tamamakla birlikte yleymi gibi grnen her polis memurunun, kendisinin sylediklerini ak seik duyduundan hi kukusu yoktu. "Yryordu. Platformda. Duraksad. Manzaraya bakt. Parmakla dayand. Ve o... o ... gitti." Bunlar sylemeye altktan sonra, kuleye ve kaybettii akna artk bakamayan Junior, aniden dizlerinin stne kt ve kusmaya balad. Tm yaam boyunca geirdii hastalklarda kusmad kadar fazla kusuyordu. Azndan frlayan ac, youn ve korkun miktardaki kusmuk, yedii basit le yemeine oranla ok daha fazlayd. Mide bulants onu rahatsz etmiyordu, ama karn kaslar ylesine ac verici bir biimde kaslyordu ki, iki bklm oldu ve her spazmn ardndan daha ok, an bir ekilde kusmaya balad; ta ki yulaf unu yeili hafif bir safra karana dek. Bu artk son olmalyd, ama deildi, nk imdi daha fazla safra karmaya balamt; asitli, di etlerini yakan bir safrayd bu -Ah Tanrm, ltfen, hayr- ve hl safra karmaktayd. Tm vcudu inip kalkyor, soluk alrken azna tad iren bir ey geliyor ve boulacak gibi oluyordu. Kusmuk ynna bakmamak iin, sulanan gzlerini yumdu, ama o pis kokuyu duymazlktan gelemiyordu.

O srada yanna yaklaan ve buz gibi souk eliyle ensesine bastran salk grevlilerinden biri, "Kenny! Bu adam hemate-mesis geiriyor!" diye bard. Ardndan, ambulansa doru koan ayak sesleri duyuldu. Kenny olmalyd bu. kinci salk grevlisi. yi bir fizyoterapist olabilmek iin, Junior bran d birok ders almt; bu nedenle hematemesisin anlamn biliyordu. He-matemesis kan kusmak demekti. imdi ok daha ac verici olmaya balayan karn kaslma-lanndan tr alamamaya alrken, gzlerini ap kustuu sulu yeil yna bakt srada, buna karm olan erit gibi krmzlklar grd. eritler parlak krmzyd. Mideden gelen kan ise koyu krmz olurdu. Bu, yutaktan gelmi olmalyd. Tabii eer geirmekte olduu youn spazmlarn inanlmaz iddetiyle midesindeki bir atardamar atlamamsa; nk byle bir durumda yaamn yitirebilirdi. Kulenin stnde szlerek uan adalet simgesi ahinin daireler izerek aaya doru alalp alalmadn merak ediyor, ama ban kaldrp yukarya bakamyordu. imdi, bunun nasl olduunu fark etmemi olmasna karn, dizlerinin stne km bir halde deildi; sa yanma doru dndrlmt. Ba salk grevlilerinden biri tarafndan kaldrlm ve yana doru eilmiti. Kustuu safrayla kan, boulmadan azndan karabilsin diye. Midesindeki burgulu sanclar olaanstyd; lm cokusu gibi. Onikiparmak barsanda, midesinde ve yemek borusunda oluan, hl azalmayan ve barsak hareketlerini engelleyen spazmlar yine dalga dalga gelmeye devam ediyor ve imdi her kaslmann arasnda, ok baanl olmasa da, lgnca soluk almaya alyordu. nce sol dirseinin kvrmnn tam stnde souk bir slaklk hissetti. Ardndan da bir sz. Hissettii souk slaklk, bulunacak bir damar daha iyi grmek iin, sol kolunun etrafna turnike biiminde balanan ince lastik bir borudan ve sz da kocaman bir inenin batrlmasndan kaynaklanmt. Ona mide bulantsn kesen bir ila vermi olmalydlar. Ama bu onu kurtaracak kadar abuk etki etmeyecekti anlalan. Ocak havasn yarp geen, sivri kanatlarn kard diye hafif bir ses duyduunu sand. Ama ban kaldrp bakmaya cesaret edemiyordu. Boazna kocaman bir yumru dmlenmiti. Derin bir ac. Ve sonra, tpk kabaran midesinden ve yemek borusundan azna doru acmaszca ykselen kanlar gibi, bann iine de karanlk dolutu. Blm 8 NGLZCE dersini bitiren Maria Elena Gonzalez, bir plastik alveri torbas dolusu skk giysi ve iinde iki kz iin kirazl kek bulunan daha kk bir kt torbayla, eve girmek zere oradan ayrld. Agnes n kapy kapatp arkasna dnnce, kocaman kar-nyla kocasna arpmt. Joey kalarn kaldrarak, sanki Agnes bir ard kuunun yumurtasndan daha krlgan ve altnla mine kapl bir Faberge yemek takmndan daha deerliymi gibi, ellerini onun ikin karnnn stne koydu. Ve ardndan, "imdi gidebilir miyiz?" diye sordu. "nce mutfa toparlamak istiyorum." "Aggie, hayr," dedi Joey yalvarrcasna. Kocas ona, ksa bir sre nce bebein koleksiyonu iin satn alm olduu bir kitaptaki Kaygl Ay'y anmsatmt: "Kaygl Ay cebinde kayglar tar. Panama apkasnn altnda, iki madalyonun iinde, Ve hem srtnda hem de kollarnda.

Ama yine de, u bizim sevgili Kaygl Ay'nn, Kendine zg bir cazibesi vardr." Agnes'n kaslmalar daha sklam ve durumu daha ciddilemiti; bu nedenle, "Tamam," dedi, "ama nce Edom'la Ja-cob'a urayaym da onlara evden kacamz syleyeyim." Kendilerinin evinin arkasnda bulunan byk garajn stndeki iki kk dairede yaayan Edom ve Jacob Isaacson, onun iki aabeyiydi. "Ben onlara syledim bile," diyerek karsnn yanndan alelacele uzaklaan Joey, antredeki portmantonun kapsn tam o srada yle gl bir ekile ardna dek at ki, Agnes kapnn neredeyse menteelerinden ayrlacam sand. Joey el abukluuyla hareket edip giymesi iin ona paltosunu tutunca, gen kadn paltonun bir anda zerine geiriliver-diini fark etti; zaten bu iri karnyla, apka takmann dnda baka bir ey giymek hayli zor oluyordu. Agnes kocasna doru dndnde, onun da kendi paltosunu giymi ve antrenin masasnda duran araba anahtarlarn oradan alm olduunu grd. Joey sol elini onun sa kolunun altna koydu ve sanki kendisi gszm ve bir destee gereksinimi varm gibi, onu kapdan geirip verandaya kard. Evin kapsn kilitlemek iin durmamt bile. nk 1965 ylnda, Bright Beach, ortalkta dinozorlar gibi dolaan hrszlarn urak yeri deildi. leden sonra sona ermek zereydi ve sanki yeryzne doru durmakszn alalrm gibi grnen gkyznn gri eritler halinde uzanan ince klan, ufuk izgisinin stnde hzla dnp bat ynnde kayboluyordu. Havada yamur kokusu vard. Araba yolunda duran bcek yeili rengindeki Pontiac, doay kt bir hava oluturamayacak kadar imrendirerek, prl prl parlyordu. Joey arabasn daima tertemiz tutard ve eer gney California yerine arabasnn prltsn bozacak iklime sahip bir yerde yaasayd, geimini salamak iin bir meslek srdrmeye belki zaman bile bulamazd. Yolcu kapsn atktan sonra, Agnes'n arabaya binmesine yardm ederken, "Sen iyi misin?" diye sordu. "Yamur kadar." "Emin misin?" "Altn kadar." Dikiz aynasna o slak, dekoratif deodorantlardan biri asl deilse de, Pontiac'n iinde ho bir limon kokusu vard. Deri sabunuyla dzenli olarak temizlenen koltuklar, araba Detroit'ten buraya, kontrol panosuna varana dek prl prl bir ara halinde getirildii zamankinden bile daha yumuak ve daha esnekti. Joey src kapsn ap direksiyona geince, "yisin demek, yle mi?" diye sordu bu kez. "pek kadar." "Solgun grnyorsun." "Yoo, turp gibiyim." "Sen benimle alay ediyorsun, deil mi?" "Sen de alay edilmek iin yle tatl yalvaryorsun ki, buna nasl kar kabilirim?" Joey tam kapy ekip kapatrken, Agnes'da bir kaslma daha oldu. Yzn buruturan gen kadn, skt dilerinin arasndan zorlukla soluk almaya alt. "Ah, hayr," dedi Kaygl Ay. "Ah, hayr." "Aman Tanrm, tatlm, rahat ol. Bu sradan bir sanc deil. Mutlu bir sanc. Gn sona ermeden, kk kzmz bizimle birlikte olacak." "Kk olumuz." "Sen bir annenin igdsne gven." "Bir babann da igds vardr." Joey yle sinirliydi ki, kontak anahtarn yerine geirmekte zorlanyordu; ama en sonunda bunu baard. "Olan olmal, nk o zaman evde sana yardmc olacak bir adam bulunur daima."

"Sen bir sarnla kamay m planlyorsun yoksa?" Kontak anahtarn srekli 'ar yne doru evirmeye alp duran Joey, arabay bir trl altramamt. "Benim ne demek istediimi anlyorsun. Ben uzun bir sre daha burada olacam, ama kadnlar erkeklerden ok daha fazla yaarlar. Yaam sigortas istatistikleri yanlmaz." "Sigortacln daima belli edersin zaten." En sonunda kontak anahtarn doru yne evirerek motoru altran Joey, "Yani, gerek bu," dedi. "Bana da bir polie mi satacaksn?" "Bugn baka hi kimseye satamadm. Geimimi salamam gerek. Sen iyi misin?" "Korkuyorum," dedi Agnes. Arabay srmeye balamak yerine, Joey kocaman eliyle karsnn iki elini birden tuttu. 'Ters giden bir ey mi hissediyorsun?" "Senin doruca bir aaca arpacandan korkuyorum." Joey krlm grnyordu. "Ben Bright Beach'in en gvenilir srcsym. Srclk puanlarm da bunu kantlyor." "Ama bugn deil. Eer arabay vitese takman, o kontak anahtarn yerine geirmen kadar uzun bir sre alacaksa, biz hastaneye gidene dek, kk kzmz oturup, 'at-ta' demeye balayacak." "Kk olumuz." "Sen yalnzca sakinle." "Ben sakinim," diye gvence verdi Joey. Ardndan, el frenini indirdi ve vitesi ileri takacana geri takarak, evin yan taraf boyunca sokakta arka arka gitmeye balad. Sonra ararak, frene bast. Joey drt kez derin, yava soluklar alana dek hibir ey sylemeyen Agnes, sonra n cama doru iaret etti. "Hastane bu tarafta." Joey hl saf saf ona bakp duruyordu. "Sen iyi misin?" "Eer sen hastaneye dek tm yol boyunca geri viteste gidersen, kk kzmz da tm yaam boyunca hep arka arkaya yryecek." "Eer ocuumuz kz olursa, tpk sana benzeyecek," dedi Joey. "kinizle birlikte nasl baa karm bilmem." "Biz senin gen kalman salarz." Joey uzun uzun dndkten ve en sonunda vites deitirip araba yolundan sokaa ktktan sonra, tpk tehlikeli bir blgeyi kolaan eden bir deniz piyade komandosu gibi pheyle gzlerini ksarak, nce yolun soluna ve ardndan sana bakt. "Yarn sabah turtalar datmas iin, Edom'a tembih etmeyi unutma," diye anmsatt Agnes. "Jacob onun yerine bir kerelik datm yapmaktan yksn-meyeceini syledi." "Jacob insanlar korkutuyor," dedi Agnes. "Hi kimse la-boratuvarda kontrol ettirmeden, Jacob'un datt turtalar yemez." iseleyen yamur damlacklar, asfalt yolda gmms desenler oluturmaya balamt. Silecekleri altran Joey, "ki aabeyinden hi deilse birinin garip oluunu kabullendiini ilk kez duyuyorum." "Onlar garip deiller, canm. Yalnzca biraz ayrkslar." "Suyun biraz slak olmas gibi." Agnes ona kalarn att. "Onlarn yaknmzda olmalarndan rahatsz msn yoksa, Joey? Evet, ayrkslar, ama ben onlar ok seviyorum." "Ben de yle," diye itiraf etti Joey. Ardndan glmseyerek, ban iki yana sallad. "kisi de, benim gibi kaygl bir yaam sigortacsn okullu bir kz kadar kaygszlatryor."

Ona gz krpan Agnes, "En sonunda mkemmel bir src olmaya balyorsun," dedi. Joey henz otuz yanda olmasna karn, gerekten de birinci snf, kusursuz bir srcyd; imdiye dek hibir trafik cezas almam ve hibir araba kazas yapmamt. Ama ne yazk ki, krmz kta geen bir Ford pikap, frene ok ge baslmasndan tr kayd iin byk bir hzla Ponti-ac'n src kapsna arptnda, Joey'a ne direksiyondaki yetenei ve ne de doutan var olan saknganl yardmc oldu. Blm 9 SANK dalgal sularda bata ka yzyormu ve bu dnyaya ait olmayan azap verici bir sesle kendisine acmasz szler sy-leniyormu gibi bir duyguya kaplan Junior Cain, eskiden okumu olduu ince karton kapakl bir fantastik romanda resmini grd, siyah bir nehirde yzen ve pruvasnda, ykselen oyma bir ejderha ba bulunan byk bir Viking yelkenlisine benzer bir gondol dledi. Tabii bu durumda gondolcu bir Viking deil de, yz bol bir balkla gizlenmi, siyah cbbeli, uzun boylu bir adamd; gondol krekle hareket ettirmek yerine, krek biimindeki insan kemiklerini kullanyordu. Nehir, gkyzne doru uzanan ta bir tonozun bulunduu, uzaktaki kysnda atelerin yand ve nereden geldii belirsiz, fke, strap, korku dolu ve azap verici bir ln yankland yer altndayd. Ama tabii esas gerek, bu doast olaylardan olumuyordu. Gzlerini aan Junior, bir ambulansn arkasnda yattn fark etti. Aslnda bu ambulansn Naomi'ye tahsis edilmi olduu belliydi. imdi onun iin bir morg arac yollayacaklard herhalde. Gondolcudan veya eytandan farkl bir salk grevlisi ona elik ediyordu. Ac lk da sirenin sesiydi. Sanki bir iki profesyonel azl haydut midesine iri yumruk-laryla ya da demir ubuklarla acmaszca vurmu gibi ac ekiyor ve kalbinin her atnda gsnde sanc verici bir bask hissediyordu; boaz kupkuruydu. Burun boluuna, bir oksijen tpne bal ince hortumun iki atall ucu yerletirilmiti. Cierlerine dolan tatl, serin hava ok gzeldi. Ama karp kurtulduu kusmuun tadn hl aznn iinde hissediyordu; diliyle dileri de kfle kaplanm gibiydi. Yine de, en azndan artk kusmuyordu. Kusmuu dnd anda, karn kaslar, kendisine elektrik akm verilmi bir laboratuvar kurbaasnnkiler gibi kaslnca, byk bir korkuya kaplarak soluk alamamaya balad. Bana ne oluyor? Hastasnn burnundan oksijen tpne bal hortumunun ucunu karan salk grevlisi, onun ban abucak kaldrdktan sonra, azndan akan ince svy temiz bir havluyla sildi. Junior'n vcudu, beyin ve omurilik salgsnn dndaki her trl salgy da vurmu ve imdi de kendisini farkl bir biimde korkutup yine kk drerek, tpk daha nce olduu gibi, ona bir kez daha ihanet etmiti. Bir an iin, sarslp duran bu ambulansta olmak yerine, Styx*'in sularndaki gondolda olmay ve ektii acnn sona ermesini istedi. Kaslma nbeti getiinde ise, iren bir ekilde kirlenen giysilerinden ykselen pis kokuyla titreyerek ban lekeli yasta yine dayad srada, sapkn bir delilikten ya da parlak, tm-dengelimli bir igdden tr, lgnca bir dnceye kapld: Lanet, kahpenin dl Naomi, beni o zehirledi! Parmaklarn Junior'm sa bileindeki kol alt atardamara bastran salk grevlisi, onun nabznda ani bir hzlanma hissetmi olmalyd. Hem kendisi ve hem de Naomi kuru kayslarn ayn torbadan almlar ve torbaya bakmadan bunun iine ellerini uzat* Styx ller diyarn kuatan nehirdir. .N. mlard. Daha dorusu torbay sallayarak, kuru kayslar avularna dkmlerdi. Naomi onun hangi kaysy aldn ve kendisinin hangisini yediini kontrol edememi olabilirdi.

Acaba kendi kendini de mi zehirlemiti? Amac onu ldrmek ve intihar etmek miydi? Hayr, neeli, yaama tutkun, canl ve dinine bal birisi olan Naomi byle bir ey yapmazd. O her yeni gne, yrein-deki gnein yanstt altn renkli bir pusun ardndan bakard. Junior bir kez ona kendisine zg bu sevin duygusundan sz etmiti. Altn renkli pustan, yrekteki gneten. Ve onun bu szleri Naomi'yi ok duygulandrm, gzleri yaarm ve imdiye dek hi yaamadklar kadar gzel bir cinsel birliktelii paylamlard. Zehrin, onun peynirli sandviinde ya da su iesinde olmas daha byk bir olaslkt. Naomi'nin byle bir ihanete bavurmas dncesi karsnda yrei isyan etti. Tatl huylu, cmert, drst, iyi kalpli Naomi kimseyi ldremezdi tabii, kald ki sevdii adam ldrsn. Bunu ancak onu sevmemi olsa yapard belki. Salk grevlisi tansiyon aletinin pompasn iirince. Junior'in kan basnc, Naomi'nin aknn bir yalan olabilecei dncesiyle birlikte, neredeyse felce neden olabilecek kadar ykseldi. Naomi belki de onunla paras iin evlenmiti... Hayr, bu yanl bir sonutu. Onun hi paras yoktu ki. Onu sevmiti, tamam. Ona hayrand. Hatta kendisine kar olan sevgisini belirtmek iin, ona tapmt szcn kullanmak bile yetersizdi. Ama bu ihanet olasln imdi aklna getiren pheden kurtulamyordu. Bakalarndan aldnn ok daha fazlasn onlara veren iyi kalpli Naomi, onun belleinde artk sonsuza dek pheli birisi olarak kalacakt. Zaten bir insann aklnn ya da yreinin her gizli kesini gerekten bilemediiniz gibi, hi kimseyi de tam olarak bilemezdiniz aslnda. Hibir insan mkemmel deildi. Aziz gibi huylan olan ve bencilce davranlarda bulunmayan birisinin bile, bir kez gerekletirdii veya hi gerekletirmedii, sz edilmez arzularla dolu, canavar gibi bir yrei olabilirdi. rnein, kendisinin baka bir karsn daha ldrmeyeceinden kesinlikle emindi. Bir de u vard; Naomi'yle olan evlilii imdi en korkun dncelerle lekelendiine gre, bundan sonra birlikte evlilik yemini ermek iin, birisine kar nasl yeterince gven duyabileceini hayal bile edemiyordu. Salk grevlisi onun ya iinde kalan yzyle kuruyan dudaklann souk, slak bir havluyla sildii srada, gzlerini kapatt ve ona minnettarlkla teslim oldu. Belleinde Naomi'nin gzel yz canlanm ve bir an iin bu yz onu mutlu klmt, ama sonra onun o melek glnde belirgin bir sinsilik ve bir zamanlar sevecen bakan o gzlerinde imdi kendisini rahatsz eden gvensiz bir prlt grdn dnd. Sevgiyle yaklat kansn kaybetmek, kapanma umudu hi olmayan bir yara gibi, son derece ac vericiydi, ama onun o prl prl hayalinin pheyle lekelenmi olmas ok daha ktyd. Bunca zaman ona rahatlk ve huzur salam olan Naomi artk yoktu ve imdi onunla ilgili olarak srdrebilecei lekesiz anlardan bile yoksundu. Ve her zamanki gibi, onu rahatsz eden ey olay deil, bunun sonraki durumuydu. Naomi'nin ansnn yok olmas ylesine iddetli, ylesine korkun bir zntyd ki, buna dayanp dayanamayacan merak ediyordu. enesinin titrediini ve aznn aralandn hissetti, ama bunun nedeni yeni bir kusma istei veya acnn kendisi olmasa da onun gibi bir duyguydu. Gzleri yalarla doldu. Belki salk grevlisi ona sakinletirici bir ine yapmt. Ulurcasna sesler karan ambulans, onun yaamnn bu en nemli gnnde sarsla sarsla giderken, iin iin, ama sessizce alayan Junior, ardndan dald dsz bir uykuda geici bir huzur buldu. Uyandnda, bir hastane odasnn yatanda yatyordu; vcudunun st ksm hafife kaldrlmt. Aydnlk bile denemeyecek kadar zayf olan ve yar kapal jaluzinin

aralklarndan eritler halinde szan kl rengi k, tek bir pencereden gelmekteydi. Odann byk bir ksm karanlkta kalyordu. Aznn iinde, daha nceki gibi iren olmasa da, hl eki bir tat vard. Odada hissedilen antiseptiin, yer cilasnn ve yeni ykanm yatak rtlerinin kokusu ok temiz ve salklyd; vcut salglarndan oluan hafif bir koku bile duyulmuyordu. An yorgun ve bitkindi. Sanki zerinde kilolarca arlk varm gibi skntlyd. Gzlerini ak tutmak bile onu yoruyordu. Yatan yannda duran demir askdaki serum iesinden toplardamarna damla damla akan sv, kusma srasnda kaybetmi olduu elektrolitlerin yeniden oluumunu salyor ve byk olaslkla kusma nleyici bir ila ieriyordu. Dirseini kvrmasn ve serumu ileten inenin bir kaza sonucu kmasn nlemek amacyla, sa kolu bir destek tahtasna skca balanmt. Oda iki kiilikti. kinci yatak botu. Odada yalnz olduunu dnen Junior, biraz daha rahat bir pozisyonda yatmak iin kprdanacak gc kendinde bulduunda, bir adamn boazn temizlediini duydu. Balgams ses yatan ayak ucunun ilerisinden, odann sa kesinden gelmiti. Onu bu lo odada izleyen kiinin kendisine kar iyi niyet besleyen birisi olamayacan igdsel olarak biliyordu. Doktorlarla hemireler hastalarn klar kapalyken izlemezlerdi. Ban oynatmad ve herhangi bir ses karmad iin rahatlamt. Uyank olduunu belli etmeden nce, durumu mmkn olduunca kavramak istiyordu. Hastane yatann ba ucu biraz kalkk olduundan tr, hayaletin bekledii keyi incelemek iin ban yastktan kaldrmasna gerek yoktu. Serum asksnn te tarafna ve yandaki yatan ayak ucuna baktktan sonra, gzlerini ileriye doru evirdi. Kendisi pencerenin en uzanda ve odann en karanlk kesinde yatyordu, ama sz konusu olan ke de neredeyse ayn derecede karanlkt. Gzleri acyacak kadar uzun bir sre o keye baktktan sonra, en nihayet bir koltuun belli belirsiz siluetini grd. Koltukta, Styx Nehri'ndeki cbbeli ve balkl gondolcuya benzer birisi vard. Junior rahatszd; tm vcudu aryordu ve aynca susamt, ama yine de hi hareket etmeden adam gzleyip durdu. Bir sre sonra, kendisini uyandran bu duygunun tmyle psikolojik bir belirti olmadn fark etti. Karnnn stnde ar bir ey vard. Ve bu her neyse souk bir eydi; aslnda yle souktu ki, tm karnn, bunun rpertisini hemen hissedemeye-meyecek kadar uyuuk brakmt. Vcudu titremeye balad. Koltuktaki adamn dikkatim ekmemek iin, takrdayan dilerinin sesi duyulmasn diye, enelerini birbirine kenetledi. Gzlerini keden hi ayrmamasna karn, karnnn stnde ne olduunu anlamaya almakla meguld. Ama bu gizemli gzlemci onu yeterince sinirlendirdiinden, dncelerini her zamanki gibi toparlayamyor ve titremekten tr bir ses karmamak iin gsterdii aba da dnme yeteneini engellemekten teye gitmiyordu. Karnnn stndeki souk nesneyi tanmlayamadka, daha fazla korkmaya balamt. Pencereden szan hafif k kadar kl rengi olan, birka yerde ak yeile dnen, vcudunda onu bir daha canlandrmas artk mmkn olmayan yaam scaklnn tm kaybolan ve imdi en solgun bir tondan da beyaza dnen Naomi'nin buz gibi souk cesedini aklndan geiren Junior, neredeyse bir lk atacakt. Hayr. Samayd bu. Karnnn stndeki ynt Naomi deildi. Yatan bir cesetle paylamyordu. Byle bir ey ancak

E.G. izgi Romanlar'nda, eskiden bu mecmuada yaymlanan Yeraltndan Masallarda olurdu. Ve koltukta oturan da Naomi deildi; intikam almak iin, morgdan onun yanna gelmemiti tabii. ller ne burada ne de baka bir dnyada bir kez daha yaarlard. Sama sapan dncelere kaplyordu. Bylesine cahilce batl inanlar gerek olsa bile, bu ziyareti, ldrlm bir ein yasayan l biiminde vcut kazanamayaca kadar sessiz ve sabrlyd. Doast bir suskunluk deildi bu, karc bir sessizlik, hayvanlara zg bir kurnazlkt; tpk avna saldrmak iin allklarda gizlenip bekleyen bir panterin mkemmel hareketsizlii ya da bir uyan sesi vermeyecek kadar acmasz bir ylann kvrlp durduu zamanki gerginlii gibi. Junior koltukta oturan adamn kim olduunu aniden fark etti. Bu hi kukusuz, yznde doum lekesi olan sivil kyafetli polis memuruydu. Krlam, fra gibi kesilmi salar. O bask yz. Kaln boyun. Bir anda Junior" m aklna porto arab tonundaki doum lekesinin ortasnda yzer gibi hareket eden o gz ve bu gzn armha gerilmi bir adamn kanl avamdaki iviye benzer, elik grisi tonundaki irisi geldi. Karnnn stnde boylu boyunca duran o korkun arlk daha nce etini rpertmiti, ama imdi karanlkta sessizce oturup kendisini izleyen yz doum lekeli dedektifi dndke, iliklerine dek buz gibi kesildiini hissediyordu. Ve tehlikeli olacak kadar sabrl grnen bu adamla birlikte olmaktansa, lmesine karn dirilerek ona hakaretlerde bulunan Naomi'yle baa kmay yelerdi. Blm 10 FORD pikap, kyamet gn dnyada alacak olan yarn karaca kadar byk bir grltyle Pontiac'a yandan arpm ve Agnes, araba yana doru kayarak hafife eilip yuvarland srada, att ln ne ilk ne de geri kalan ksmn duymutu. Yamurla ykanan sokak, tekerleklerin altnda titrek titrek parlyor ve ilerideki kavak sanki uzun bir tepenin yansnda kalm gibi duruyordu; bylece yazgyla bir anlamaya varm gibi grnen yerekimi bile sanki onlara karyd. Pontiac'n src ksrn yukarya doru kalkmt. Ardndan, n camn ilerisinden grnen Bright Beach'in ana girii lgn gibi eildi ve arabann yolcu kaps kaldrma arpt. Kapnn atlayan pencere cam parampara olmutu. Bir ejderhann brndeki prl prl parlayan pullara benzer slak, akll bir asfalt paras yznn birka santim tesindeki knk camn nnden tslayarak geti. Yola kmadan nce, Joey kendi emniyet kemerini takm, ama Agnes'n durumundan tr onunkini takmamt. Hzla kapya arptktan sonra, sa omzuna bir ar saplannca, Aman Tannm, bebek! diye dnd. Ardndan, ayaklarn arabann demesine skca dayad ve sol eliyle koltuu kavrayp sa eliyle kapnn kolunu smsk tutarak, bebee bir ey olmamas ve kendisi doumdan sonra yaamasa bile, ocuunu bu sonsuz ve ender gzellikteki dnyaya getirebilecek kadar yaamas iin, durmakszn dua etti. imdi tepest duran Pontiac, kayarken dnd srada, grltyle asfaltta srkleniyor ve Agnes ne kadar sk tutunur-sa ttnsn, koltuundan hareket ederek, ken tavana ve geriye doru ekiliyordu. Bu arada, alnn sert bir biimde stteki ince tavan kaplamasna arpm ve srt da koltuun ba dayayacak ksmnn arasmda ezilmiti. Bir kez daha bardn duydu, ama ksa bir lkt bu, nk arabaya ya yine bir pikap ya da baka bir araba arpmt veya park etmi olan bir arabayla arpmlard, ama neden ne olursa olsun, soluu kesilmi ve lktan kopuk kopuk solumalara dnmt.

Bu ikinci yandan arpmann sonucunda, tam yz altm be derecelik bir dn oldu. Src taraf tmyle paralanan araba sarsldktan sonra, en sonunda drt tekerleinin stne oturarak bir kaldrma kt ve ardndan da srf kayaklar satlan parlak boyal bir dkknn duvarna arpp, vitrin camn angrtyla paralad. Direksiyonda imdi her zamankinden iriymi gibi grnen ve koltuunda yana doru iki bklm duran Kaygl Ay'nn ba Agnes'a doru eilmiti; yan tarafa kayan gzleriyle ona bakp duruyor ve burnundan kanlar akyordu. Ardndan, "Bebek nasl?" dedi. "yi, iyi sanrm," diye soluk solua yantlad Agnes, ama yanlm olabileceinden ve bebein l ya da sakat olarak dnyaya geleceinden korkuyordu. Kaygl Ay kprdamyor, iki yana dm kollan ve sanki kaldramayacakm gibi ar bir biimde sarkan bayla garip ve kesinlikle rahatsz bir pozisyonda ylece duruyordu. "zin verirsen... sana bir bakaym." Titredii ve ok korktuu iin net olarak dnemeyen Agnes, bir an Joey'in ne kastettiini ve ne istediini anlayamamt, ama sonra onun yanndaki pencere camnn da parampara olduunu, src kapsnn ok kt bir ekilde erilip bkldn ve erevesinden ktn grd. Daha da kts, onlara hzla arpan pikap, Pontiac'n yan tarafn ie doru g-ertmi ve bu yamurlu gnde ortaya kveren mekanik bir kpek bal gibi elik sesli bir homurtu kararak, Joey'in o scak yreini ararcasna kaburgalarn paralam ve incecik madeni dileriyle onu sanki derinden srmt. zin verirsen... sana bir bakaym. Joey ne ban kaldrabiliyor ve ne de ona doru tam olarak dnebiliyordu... nk belkemii belki de ciddi bir biimde hasar grm ve fel olmutu. "Ah, sevgili Tanrm," diye fsldad Agnes; her zaman kaya gibi salam ve umut dolu bir kadn olmasna karn, imdi rahminde tad domam ocuu kadar zayf ve korkak bir haldeydi. Kocasnn kendisini daha iyi grebilmesi iin koltuunda ne doru eilerek, titreyen elini onun yanana dokundurduunda, Joey'in ba ne, paavra gibi olan boyun kaslarnn stne ve enesi de gsne dt. Krk camlardan ieriye souk, rzgrla kark yamur doluyor ve uzaklardaki gkgrltsnn sesiyle birlikte, Ponti-ac'a doru koan sokaktaki insanlarn ykselen sesleri duyuluyordu; havada frtnann ve ondan ok daha anlalmaz ve korkun olan kann kokusu vard, ama imdiye dek grd en kt kbuslarda bile kendisini bylesine dteymiesine hissetmeyen Agnes iin, bu belirgin detaylarn hibirisi yaamakta olduu an gerekmi gibi gsteremiyordu. Joey'in yzn ellerinin arasna ald, ama ne greceinden korktuu iin, ban hafife kaldrmt. Kocasnn gzleri daha nce hi grmedii kadar parlakt; sanki onu baka bir yere gtrecek olan prl prl bir melek vcuduna girmi, birlikte yolculua kmaya hazrlanyordu. Acdan ve korkudan uzak bir sesle, "Ben... senin tarafndan sevildim," dedi Joey. Onun ne dediini anlamayan ve kendisine acaba onu seviyor mu, diye sorduunu dnen Agnes, "Evet, tabii, aptal ay, apal adam, tabii ki seni seviyorum," diye yantlad. "Benim iin nemli olan tek ey... yalnzca buydu," dedi Joey bu kez. "Senin... beni sevmen. Ben senin sayende gzel bir yaam geirdim." Agnes ona henz lmeyeceini, ok uzun bir sre birlikte olacaklarm, nlerinde daha yaanacak bunca yl varken bu evrenin onu otuz yanda alacak kadar zalim olmadm sylemeye alt, ama gerekle kar karya olduklarndan tr, ona yalan syleyemiyordu.

Ve bunun yan sra aslnda kaya gibi salam ve umut dolu birisi olmasna karn, yine de ona kar istedii kadar gl g-rnemiyordu. Yznn alamakl bir hal aldm ve dudaklarnn titrediini hissettii srada, hkrn bastrmak istemi, ama bunu engelleyememiti. Joey'in o deerli yzn elleriyle tutup pt. Baktan karlatnda ise, var gcyle alamamaya alt, nk kocasnn gzlerinin iine bakmak ve onu son ana dek net olarak grmek istiyordu. Arabann yanna gelen bir sr insan kilitli kaplar amaya alyor, ama Agnes onlara aldrmyordu bile. Onun bu lgnca dikkatini kendi youn baklaryla birletiren Joey, "Bartholomew,"* dedi. Her ikisi de Bartholomew adnda birisini tanmyordu ve Agnes daha nce ondan bu ad hi duymamt, ama onun ne demek istediini anlad. Joey asla gremeyecei olundan sz ediyordu. "Eer olan olursa... ad Bartholomew olacak," diye sz verdi. * Bartholomew, Hz. sa'nn on iki havarisinden birinin addr. .N. Joey sanki kendisine bir grnt gelmiesine, "Olan," diye temin etti onu. Alt dudandan enesine doru youn bir halde kan akyordu; atardamardan gelen parlak krmz kan. "Bebeim, hayr," diye yalvard Agnes. Kocasnn gzlerinin iinde kaybolmutu. Alice'in aynadan getii gibi, kendisi de onun gzlerinden gemek, imdi solmakta olan o parlakl izlemek ve ona alan kapdan onunla birlikte geip kendisine elik ederek bu yamurlu gnden kurtulmak ve cennete ulamak istiyordu. Ama bu Joey'in kapsyd, onun deil. Kocasn almaya gelen trene binmek iin bileti yoktu. Ve Joey trene bindi; trenle birlikte gzlerindeki k da gitmiti. Kocasna doru eilen Agnes, onu son bir kez pt; Joey'in kan ac deil, kutsald. Blm 11 KL rengi k eritlerinin kaybolan gsz prltlar uursuz, koyu glgelere dnrken, Junior" la yznde doum lekesi olan adamn arasnda sregelen sessizlik hl bozulmamt. Ancak destanlarda yer alan bu uzun bekleme sreci, en nihayet odann kapsnn almas ve koridordan ieriye beyaz nlkl bir doktorun girmesiyle birlikte son buldu. Kapdan szan floresan arkadan geldii iin, dsel bir figr gibi grnen doktorun yz karanlkta kalyordu. Hemen gzlerini kapatan ve enesini sarktan Junior, azndan soluk alp vererek, uyuyormu numaras yapmaya balad. Hafif bir sesle konuan doktor, "Burada olmamanz gerekirdi korkarm," dedi. Kendisi de aynen doktor gibi hafif sesle konuan ziyareti, "Ben onu rahatsz etmedim," diye yantlad. "Rahatsz etmediinizden eminim. Ama hastamn kesin bir sessizlie ve dinlenmeye gereksinimi var." "Benim de yle," dedi ziyareti; sylenilen yaln cmlenin ierdii ikinci anlam merak eden Junior, bu garip yant karsnda neredeyse kalarn atacakt. ki adam birbirleriyle tantlar. Doktorun ad Jim Park-hurst'tu. Kibar tavrl ve centilmen birisiydi; insan rahatlatan, balsam gibi etkili ses tonuna ya doutan sahipti ya da bunu daha sonra kazanmt. Yznde doum lekesi olan adam kendini Dedektif Thomas Vanadium olarak tantt. Adnn bilinen ksaltlm biimini kullanmamt ve sesi de ablak ve sradan yz kadar etkisizdi.

Junior bu adama annesinden baka hi kimsenin Tom demeyeceini tahmin etti. Baz kiilere gre "Dedektif" ve onu tanyan ou kiiye gre de "Vanadium" olmalyd. "Burada yatan Bay Cain'in nesi var?" diye sordu Vanadium. "ok olaan d ve gl bir hematemesis geirdi." "Yani kan kustu. Bu szc salk grevlilerinden biri kullanmt. Ama bunun nedeni neydi?" "Ksacas, kustuu kan koyu ve asitli olmad iin, midesinden gelmiyordu. Parlak ve alkalikti. Yemek borusundan gelmi olabilir, ama byk olaslkla yutak kkenli." "Boazndan gelmi demek." Junior'in boaznn ii sanki kakts yemi gibi batyordu. "Evet, yle," dedi Parkhurst. "Emesisin ar iddetinden tr, bir ya da daha fazla sayda kk kan daman atlam olabilir." "Emesis mi?" "Kusma. Bunun olaanst iddette bir kusma olduu sylendi bana." "Bir yangn hortumu gibi pskrd," dedi Vanadium gereki bir biimde. "Ne kadar renkli bir anlatm." O anlamsz yz ifadesine yeni bir anlam kazandran tekdze bir ses tonuyla, "Orada bulunup da, kirlenen giysilerine kuru temizleme paras vermek zorunda kalmayan tek kii benim," diye ekledi dedektif. ki erkek de alak sesle konuuyor ve hibirisi yataa yaklamyordu. Junior bu konumalara kulak misafiri olma ansn elde ettii iin sevinmiti, nk yalnzca Vanadium'un kukularnn zn ve derinliini renmekle kalmayacak, ayn zamanda da onu buraya getirmi olan bu zc, iren ve utan verici olayn nedenini renerek, merakn gidermi olacakt. "Ciddi bir kanama m bu?" diye sordu Vanadium. "Hayr. Artk durdu. imdi yaplacak ey, daha fazla kanamaya yol aabilecek kusmann yinelenmesini nlemek. Kendisine srekli olarak, mide bulantsn giderici ilalar ve kaybettii elektrolitlerin yeniden oluumunu salayan bir damar ii serum veriliyor; ayrca, karn kaslar spazmn nleyebilmek ve vcut yangsnn kontrol altnda tutulmasna yardmc olabilmek iin, karnnn stne buz torbalan yerletirdik." Buz torbalan. Naomi'nin cesedi deil. Yalnzca buz. Junior kendi kendine yaratm olduu sapkn eilimli dncesine neredeyse glecekti. Yaayan l kendisini almaya gelmemiti; karnnn stndeki arlk yalnzca birka kauuk buz torbasyd. "Kanamaya kusma neden oldu demek," dedi Vanadium. "Ama kusmaya neden olan ey neydi?" "Daha bir sr tahlil yapacaz tabii, ama hastamz en azndan on iki saat hareketsiz kaldktan sonra. Ben kiisel olarak, herhangi bir fizyolojik neden bulacamz sanmyorum. Bu daha ok psikolojik olmal... Ciddi bir korkunun neden olduu akut sinirsel kusma; karsn kaybetmesinin oku, onun lmn grmesi." Kesinlikle yleydi. oktu bu. O korkun kayp. Junior imdi bunu yeniden hissediyor ve kusmayla baa km gibi grnmesine karn, gzyalarna boularak kendini ele vereceinden korkuyordu. Bu ok nemli gnde kendisiyle ilgili birok ey renmiti... rnein, daha nce hi fark etmedii kadar doal olduunu, uzun vadeli kazanlar elde edebilmek iin ksa vadeli, ama ok riskli zverilerde bulunmaktan ekinmediini, son derece cesur ve atak davrandn ve belki de bunlardan kan en nemli sonu sandndan daha duyarl bir kiilie sahip olduunu renmesiydi, ama gzel bir nitelik olan bu duyarllk, umulmadk ve uygunsuz zamanlarda ortaya kyordu.

Vanadium, Dr. Parkhurst'e, "Ben bu meslekte sevdiklerini ok ksa bir sre nce kaybeden onlarca insan grrm. Ama bu insanlann hibirisi Vezv gibi pskrmez," dedi. "Evet, olaan d bir tepki bu," diye ayn fikri paylat doktor, "ama tamamen olaan d deil; ender de olsa grlebilir." "Kendini kusturmak iin, bir ey alm olabilir mi?" Parkhurst hayli arm grnyordu. "Bunu neden yapsn, Tanr akna?" "Akut sinirsel kusmayla bizi yanltmak iin." Hl uyuyormu numaras yapan Junior, imdi bir yanlgnn peine dmeye alan dedektifin bu saptrmacay yalnzca kendi kendine yarattm fark edince sevinmiti. Vanadium kiiliine zg o tekdze, garip ses tonuyla, renkli szckler ieren konumasn srdrd: "Adam karsnn cesedine yle bir bakyor, etli butlu bir domuzdan bile daha fazla terliyor, ok uzun sren bir bira ime yanmasnn sonuna kadar dayanmaya alan toy bir delikanl gibi fkryor ve kan kusana dek kusuyor... Sradan bir katilin tepkisi bu olamaz." "Siz cinayetten mi sz ediyorsunuz? Ama parmakln rk olduunu sylyorlar." "Evet, yle. Yine de, belki tm yk bu deildir. Her neyse, biz bu tip adamlarn yaptklar olaan pozlan biliriz; aldatc ve zekice davranlarda bulunduklarn sanrlar. Ve bunlardan bazlar da durumu ylesine belli ederler ki, bizi bir sr skntdan kurtarrlar. Ama bu adamn davran yeni bir yaklam biimi. Zavallya inanman iin, seni zorluyor sanki." "erif brosu, olayn ardndan bunun kaza sonucu lm olduu konusunda bir karara varmam myd?" diye sordu Parkhurst. "Oradakiler iyi niyetli adamlardr, iyi polisler; alt rtbelisinden st rtbelisine kadar," dedi Vanadium, "ve eer benden daha ok acma duygusuna sahipseler, bu bir kusur deil, bir erdemdir. Bay Cain kendini kusturmak iin, ne alm olabilir?" Seni bunca zaman dinlemek bile buna neden olabilir, diye dnd Junior. "Ama erif brosu bu olayn bir kaza olduunu dnyorsa..." diye ona kar kt Parkhurst. "Bu eyaletteki polis rgtnn nasl alt sen de bilirsin, doktor. Yargya kar mcadele etmek iin aba harcamayz biz. Ortaklaa hareket ederiz. erif, olay snrl bir yaklamla sonulandrmaya karar vermi olabilir ve onu kimse sulamaz. Durumu kaza olarak tanmlayabilir ve olay kapatr, ama biz eyalet polisleri, konuyla ilgili biraz daha aratrma yapmak istediimiz zaman da bize kzp fkelenmez." Dedektif her nekadar yanl bir iz peindeyse de Junior kendisini madur durumda hissetmeye balamt. Her nitelik sahibi vatanda gibi o da, aratrmalarn yasalara uygun yrten ve sorumluluklarn bilen polislerle ibirlii yapmak istiyor, hatta buna can atyordu. Ama Thomas Vanadium denilen bu adam, tekdze ses tonuna ve donuk grnne karn, ona bir fanatik izlenimi vermekteydi. Her mantkl insan, yasal polis soruturmasyla can bezdirici taciz arasnda kl pay bir izgi olduunu bilirdi. "peka denilen bir ey var sanrm, yle deil mi?" diye sordu Vanadium, Parkhurst'e. "Evet. Bir Brezilya bitkisinin kuru kk, ipekakuanka. ok etkili bir kusma oluturur. erdii aktif madde emetin ad verilen toz biiminde bir alkaloiddir." "Ar etkin bir ila bu, deil mi?" "Evet. urup biimindedir. ocuunuz zehirli bir madde yuttuunda, onu abucak kusturmak istediiniz zaman, evinizdeki ecza dolabnda bulunmas yararl olur." "Ben de geen kasm aynda bunu kendim iin kullanabi-lirmiim demek." "Zehirlenmi miydiniz?" Junio/ imdi gitgide sabrszlandran o ar, yavan ses tonuyla, "Hepimiz zehirlenmitik, doktor," dedi Vanadium. "Yeni bir seim ylyd, anmsadn, deil mi? O kampanya

srasnda, ipekayla birka kez kusabilirmiim. ok iyi kusmak iin, daha baka ne yararl olabilir acaba?" "ey.,, apomorfin hidroklorid." "Ama ipekay bulmaktan daha zor bu." "Evet. Sodyum klorid de ie yarar. Bildiimiz tuz yani. Bunun yeterli bir miktarn suyla kartrrsanz, genelde etkili olur." "Bu ise ipekay veya apomorfin hidrokloridi ortaya karmaktan da zor." "Ortaya karmak m?" diye sordu Parkhurst. "Yani fkda." "Kusmuu mu kastediyorsunuz?" "Affedersiniz. Kibar konumak zorunda olduumuzu unuttum. Evet, kusmuu kastediyorum." "Pekl, laboratuvar anormal ykseklikteki tuz seviyesini ortaya karabilir, ama bu bulgu mahkemede geerli saylmaz. Zanlnz birok ar tuzlu yiyecek yediini syleyebilir." "Tuzlu su fazla uygun olmazd zaten. Kusmadan ksa bir sre nce, bundan ok miktarda imesi gerekirdi, ama bu adamn etrafnda onun davranlarn gzden karmamalar iin nedenleri olan bir sr polis vard. peka kapsl biiminde de olur mu?" "Herhangi bir kimse, bo jelatin kapsllerini bu urupla doldurabilir sanrm," dedi Parkhurst. "Ama..." "Deyi yerindeyse, kendi sigarasn kendi sard demek. yleyse bu kapsllerden birkan avcunda saklayp, susuz yutmu ve bunlar midesinde eriyene dek etkisi de epeyce gecikmi olabilir." Nazik doktor, dedektifin bu uygunsuz varsaymn ve srarl sorularn artk skc bulmaya balam gibi grnyordu. "Bir dozluk ipekann, bu olayda olduu gibi, bylesine iddetli bir tepki gstermesi konusunda ben hayli kayglym... Yani bu yutak kanamas deil miydi, Tanr akna. peka gvenli bir rndr." "Eer normal dozun ya da drt katn aldysa..." "Fark etmez," diye srar etti Parkhurst. "An dozun etkisi de bunun azyla yaklak ayn orandadr. Zaten ar doz alamazsnz, nk bu ila kusturucudur ve kustuunuz zaman, kardnz her eyle birlikte ipekay da karm olursunuz." "yleyse, az veya ok, fksnda ipeka vardr. Affedersiniz... kusmuunda." "Eer siz hastanenin ejekta rnei salayabileceini dnyorsanz, korkarm ki..." "Ejekta m?" "Yani kusmuk." "Benim mesleim tp olmad iin, aklm kolay karyor, doktor. Eer belirli bir szce bal kalma konusunda anlamazsak, ben yine yalnzca fk szcn kullanacam." "Salk grevlileri, eer bir kusma tas kullanmlarsa, bunun iindekileri atarlar. Ve eer slak havlu ya da araf varsa bile, bunlar da ykanmtr." "Tamam," dedi Vanadium. "Ben olay yerinden biraz kusmuk rnei alp, bunu bir torbaya koymutum zaten." "Torbaya m koymutunuz?" "Kant olarak." Junior konumasa da, son derece fkelenmiti. Gaddarca bir eydi bu; midesindeki hi tartmasz ona ait olan ok zel ierik, kendisinden izinsiz ve hatta onun bilgisi dnda, bir plastik kant torbasna doldurulmutu. Bundan sonra srada ne vard acaba... Morfinle uyutulduktan sonra alnacak bir dk rnei mi? Bu tr bir davrann kesin anlam Birleik Devletler Anayasas'n inemek, kiinin sulanmas kurallarn ve insan haklarn hie saymak, adaletin yzne bir tokat atmak demekti.

peka ya da baka herhangi bir kusturucu almamt tabii ki ve bu nedenle ona kar kullanacak hibir kant bulamayacaklard. Ama yine de aslnda kzmt. Belki Dr. Parkhurst de fk rneklemesi denilen bu insanlk d ve fanatik istekten rahatszlk duymutu, nk imdi sert bir tavr iindeydi. "Benim birka randevulu hastam var. Gece vizitlerim srd srada Bay Cain'in uyanacan sanyorum, ama onu yarna dek rahatsz etmemenizi yelerim." Onun bu ricasna uymak yerine, "Bir soru daha, doktor," dedi Vanadium. "Eer senin dediin gibi, bu bir akut sinirsel kusmaysa, karsnn sarsc kayb karsnda duyduu zntnn yan sra bunun baka bir nedeni daha olabilir mi?" "Bylesine iddetli bir korkunun dnda, daha baka belirgin bir neden dnemem bile." "Sululuk duygusu," dedi dedektif. "Eer karsn o ldr-dyse, tpk znt gibi, an bir sululuk duygusu da akut sinirsel kusma nedeni olamaz m?" "Bunun yantn tam olarak veremem. Ek diplomalarmn hibirisi psikolojiyle ilgili deil." "Fark etmez. Sen beni bilimsel bir varsaymla elendiriver yeter, Doktor." "Ben bir ifacym, savc deil. Birisine sulamada bulunmak gibi bir huyum yoktur, zellikle de kendi hastalanma kar-s." "Zaten ben de bunu bir huy haline getirmeni aklmdan bile geirmem. Ama yalnzca bir kerelik soruyorum. Eer bunun nedeni znt olabiliyorsa, niin sululuk duygusu olmasn?" Dr. Parkhurst kendisinin aklna bile gelmeyecek bu soruyu dnd. "ey... evet, olabilir sanrm." Seni yreksiz, ahlaksz, arlatan doktor, diye dnd Junior ac ac. "Bay Cain uyanana dek burada bekleyeceim sanrm," dedi Vanadium. "Bundan daha nemli hibir iim yok." Byle davranarak tam etkili olmaya almak iin biraz ge kalmsa da, Parkhurst'un imdiki ses tonu, sanki bu evrenin imparatoruymu gibi, otoriter bir biim almt; gzda verircesine konumay tp fakltesinin zel bir dersinde renmi olmalyd. "Hastam kritik bir durumda. Rahatsz edilmemesi gerekiyor, dedektif. Onu en erken yanndan nce sorgulamanz gerekten istemiyorum." "Tamam, tabii. Hastan sorgulamayacam. Kendisini yalnzca... gzlemleyeceim." Vanadium'un kard seslerden, Junior onun yeniden koltua oturduunu tahmin etti. Parkhurst ka atmaktan ok, tp alannda daha deneyimliydi anlalan. Uzun bir duraksamadan sonra, "u lambay yakabilirsiniz," dedi doktor. "Ben byle iyiyim." "Lamba hastay rahatsz etmez." "Karanl severim," diye yantlad Vanadium. "ok garip." "Evet, gerekten de yle." En sonunda yenilgiyi tamamen kabullenen Parkhurst, odadan ayrld. Ar kapnn hafif bir ses kararak kapanmasyla birlikte, koridorda duyulan lastik ayakkablarn gcrtlar, kolal niformalarn hrtlar ve youn bir kouturma iinde olan hemirelerin sesleri de yok olmutu. Bayan Cain'in kk olu kendini gsz, zayf, zgn ve korkun yalnz hissediyordu. Dedektif hl buradayd, ama onun varl Junior" in yalnzlk duygusunu daha da fazlalatr-maktan teye gitmiyordu. Naomi'yi zlemiti. O byle durumlarda, sylenecek ya da yaplacak en doru eyi daima bilir ve birka szck veya bir dokunuuyla onun moralini dzeltirdi. Blm 12 GKGRLTS at toynaklarnn sesine benzer sesler karyor ve benekli gri bulutlar, dte grlen atlarn ar ekimdeki doludizgin koular gibi, douya doru hareket

ederek ilerliyorlard. Yamur altndaki Bright Beach, tpk elenceli aynalarn yanstt biimde, buulu, bozuk bir grnt iindeydi. Alacakaranla dnmekte olan ocak leden sonras, bu bildik dnyadan ayrlm ve sanki garip bir boyuta girmiti. Yannda Joey'in cesedi ve karnnda belki de lm olan bebeiyle birlikte, kaplar erevelerinden kt ve smsk kapand iin Pontiac'n iinde tutsak kalan ve tm bunlarn yan sra arpmadan tr vcudunun her taraf anyan Agnes, ne bir korkuya kaplm ne de gzyalarna boulmutu. Bunun yerine dua edip duruyor, bana neden byle bir eyin geldiini anlamak iin mantk yrtmeye alyor ve hem acsnn hem de kaybettii kocasnn zntsnn stesinden gelecek gc kendinde bulmaya alyordu. Olay yerine ilk ulaan grg tanklar arabann her iki kapsn da amay baaramamlard, ama ona cesaret verici bir biimde, krk camlardan ieriye doru konuuyorlard. Agnes onlarn bazlarn tanyor, bazlarn ise hi tanmyordu. Bu insanlarn tm de ona kar iten ve ilgili davranmaktaydlar; bazlarnn stnde yamurluklar olmadndan epeyce slanmlard, ama yine de zel bir prltyla onlarn gzlerine yansyan doal meraklar karsnda, kendisini gsteriye km bir hayvan gibi hissediyor ve sanki saygnln yitiren ve bu en zel acs yabanclarn elencesine sunulan birisiymiesine bir duyguya kaplyordu. lk polis ekibi ve onlan yakndan izleyen ambulans geldiinde, Agnes' arabann artk olmayan n camndan karma olasl zerinde tarttlar. Ama ken tavandan tr camn daraldn dnmeleri ve onun az sonra doumun ikinci evresine girecek olmas nedeniyle vcudunda ciddi kaslmalar oluacam gz nnde bulundurduklar zaman, kendisini buradan ekip karmann ok tehlikeli olacana karar verdiler. Ardndan, sv basnl kurtarma ubuklar ve maden tes-tereleriyle birlikte kurtarma ekibi grnd ve sivil halk kaldrmlara doru alnd. Gkgrlts imdi daha da yaknlarda duyuluyor, etrafta polis telsizlerinin czrts, hazrlanan aletlerin tngrts, sertleen rzgrn uultusu yanklanyordu. Ba dndrcyd bu sesler. Bunlara kulaklarn tkayamazd ki ve gzlerini kapattnda, sanki bir eksenin evresinde dnyormu gibi bir duyguya kaplyordu. Havada benzin kokusu yoktu. Deponun patlamam olduu belliydi. Ani bir yangn kacakm gibi grnmyordu, ama daha yalnzca bir saat nce hayatta olan Joey'in zamansz lm de bilinecek bir ey miydi... Ona ulamaya alrken kendisine yanllkla zarar vermek istemeyen kurtarma ekibi, yolcu kapsndan gvenceli bir biimde ve mmkn olduunca uzaa hareket etmesi iin, Ag-nes'a cesaret veriyordu. Ama o, len kocasnn yanma gitmenin dnda hibir yere gidemezdi. Ba hl onun omzunda olan Joey'in cesedinin stne ylp kalm bir halde hareketsiz duran Agnes, aklndan lgn gibi, eski bulumalarn ve evliliklerinin ilk yllarn geiriyordu. Sk sk arabal sinemalara giderlerdi; John Wayne'in Altn Arayclar'n ve David Niven'in 80 Gnde Dnya Gezisi'ni seyrederlerken, birbirlerine sokularak oturur ve el ele tutuurlard. O sralarda yle gentiler ki, sonsuza dek yaayacaklar kesindi; imdi de hl gentiler, ama ikisinden birisi iin, sonsuza dek kavram bitmiti. Bir kurtarma grevlisi gzlerini kapatmasn ve yzn yolcu kapsndan teye evirmesini syledikten sonra, pencereden ieriye doru kapitone bir nakliye battaniyesi uzatarak, bu koruyucu rty onun sa tarafna yerletirdi. Battaniyeyi smsk tutan Agnes'n aklna, tabutlarnda yatan llerin bazen bacaklanna yaylan o cenaze rtleri gelmiti, nk kendisini yan l gibi hissediyordu. Her iki aya da bu dnyada olmasna karn, Joey'le birlikte br dnyadaki garip bir yolda yrmekteydi.

Gl aletlerin kard mrltl, vzltl, ngrakl ve ezici sesler. ncecik elikle daha kaln yapl eliin, maden testeresinin dilerine dokunuunda kan homurtu. Yanndaki yolcu kaps sanki canlym ve ac ekiyormu gibi tiz havlama sesleri karyor ve esrarengiz ikence lklarna benzer bu sesleri yreinin acyla szlayan derinliklerinde yalnzca Agnes duyuyordu. Araba sarsldktan ve ezilip bklen elik avaz avaz bir ses kardktan sonra, kurtarma ekibi grevlilerinin zafer lklar ykseldi. Yz mcevherlere benzeyen yamur damlacklaryla boncuk boncuk olmu, uuk griyeil tonunda gzel gzl bir adam, kesilip karlan kapnn arasndan uzanarak, Agnes'n zerindeki battaniyeyi ald. "Neyse ki iyisiniz, size ulatk artk." Adamn yumuak, ama yankl sesi ylesine doast bir sesti ki syledii szckler yzeysel anlamlarndan daha derin ve daha rahatlatc bir gven duygusu iletir gibiydi. Kurtarc geri ekilmi ve onun yerine beyaz hastane niformasnn stne siyah-sar bir yamurluk giymi olan gen bir salk grevlisi gelmiti. "Sizi buradan karmadan nce, belkemii zedelenmesi olmadndan emin olmak istiyoruz. Ellerimi skabilir misiniz?" Agnes kendisine sylenildii gibi onun ellerini skt srada, "Bebeim... zarar grm olabilir," dedi. Ve sanki en byk korkusunu dile getirmesi bunu gerekletirmi gibi, tam o anda oluan yle ac verici bir kaslmayla bard ki, salk grevlisinin ellerine gen adam yzn buruturacak kadar smsk sarld. Ardndan, karnnda garip bir ikinlik ve sonra da korkun bir geveklik hissetti; bunu ani bir bask izledi. Parampara n camdan ieriye giren yamur damlalaryla beneklenen gri kou eofman bir anda srlsklam oldu. Suyu boalmt. Kucana ve oradan eofmann bacak ksmlarna doru sudan da koyu baka bir leke yaylm ve gri kuman iine ilediinde porto arab rengini almt; Agnes bu yar baygn durumunda bile, mucizevi bir doum yapamayacan ve bebeini kanlar iinde dnyaya getireceini dnyordu. Daha nce okuduklarndan, amnion svsnn berrak olmas gerektiini biliyordu. Svnn iindeki az miktardaki kan korkutucu deildi, ama imdi bu kanama fazlayd. Siyahms krmz, youn bir kanamayd bu. "Bebeim," diye yalvard Agnes. Bu arada yle kt bir baka kaslma daha olmutu ki, verdii ac yalnzca srtnn altyla karnn artmakla kalmyor, bir omurilikten dierine atlayan elektrik akm gibi, tm belkemii-ne yaylyordu. Ayrca, sanki cierleri iflas etmiesine, her ald solukla gs imdikleniyordu. Doumun ikinci evresi, ilk ocuunu dnyaya getiren bir kadnda yaklak elli dakika srer ve eer ilk doum deilse, bu sre yirmi dakikaya kadar inebilir, ama Agnes, Bartholomew'un dnyaya kitapta belirtildii gibi gelmeyeceini hissediyordu. Salk grevlilerini bir tela almt. Tekerlekleri kaldrmn stne yaylm olan kaza enkaznn kalntlarna arparak tn-grdayan sedyeye yol amak iin, kurtarma ekibinin aletleriyle araba kapsnn paralan bir kenara ekildi. Agnes arabadan nasl karldnn tam olarak farknda deildi; arna arkasna dndn, Joey'in yan karanlk enkazn iinde kalan cesedine baktn, ona daima destek verdii gibi imdi de kendisine doru umutsuzca uzanmaya altn ve sedyenin stnde gtrldn anmsyordu. Gndz sona erdiren akam karanl km ve gkyz neredeyse morumsu tonda mavi-siyah bulutlara boularak alalmt. Yamur damlalar, yanan sokak lambalarnn kpkrmz nda kan saanana dnm gibi grnmekteydi.

Hava daha da soumu ve yamur neredeyse buz gibi su-lusepkene evirmiti. Ya da belki kendisi scaklam ve bu rpertiyi ate gibi yanan cildinde daha fazla hissetmeye balamt. Her damlack tslayarak yzne vuruyor ve sanki bebeini de almak iin geri dnp gelmi olan lme meydan okurcasna i-ik karnn smsk tutan ellerini szlatyordu. ki salk grevlisinden birisi ambulansa doru kouturarak src koltuuna oturduu srada, Agnes'da bir an iin yle ciddi bir kaslma olmutu ki, bu acnn doruk noktasnda neredeyse bilincini yitirecekti. Tekerlekli sedyeyi ambulansn arkasna yanatran ikinci salk grevlisi, kendisiyle birlikte hastaneye gelmesi iin polislerden birine seslendi. Eer yolda giderken bebei dourtmak ve ayn zamanda Agnes' da kmldatmamak zorunda kalrsa, yardma gereksinim duyaca belliydi. Agnes onlarn bu telal konumalarn yarm yamalak anlyordu, nk hem vcudundaki kann ekilmesinden ve hem de Joey'i yanbanda grmesi nedeniyle duyduu aknlktan tr, dikkat yeteneini neredeyse kaybetmiti. Joey artk kaza geirmi bir halde deildi. Giysileri kanla lekelenmemiti. Aslnda, k frtnas ne salarn slatmt ne de giysilerini. Yamur ona dokunmadan bir milimetre nnden geiyordu; sanki su ve Joey, ya birbirlerini itmesi ya da birbirlerine dokunduklarnda evrenin zn sarsacak bir sel baskn balatmas gereken madde ve kart maddeden yaplmlard. Kalar atlm ve gzleri kslm olan Joey, Kaygl Ay durumundayd. Agnes uzanp ona dokunmak istedi, ama kolunu kaldracak gc kendinde bulamyordu. Artk karnn da tutmuyordu. Her iki eli de yannda, avular ak bir ekilde duruyor ve parmaklarn kvrmak gibi basit bir hareket bile, alacak kadar byk bir g ve dikkat gerektiriyordu. Joey'le konumaya altnda ise, tpk ona elini uzata-mad gibi, sesini de kolayca karamamt. Ambulansn arkasna bir polis bindi. Salk grevlisi tekerlekli sedyeyi eimli tamponda ittii srada, bunun iner kalkar ayaklan aaya doru alald ve Agnes nce ba taraf olmak zere ambulansa bindirildi. Ve ardndan, klik-klik diye bir ses karan sedye yerine oturdu. Ya kendi bildii ilk yardm bilgisinden ya da salk grevlisinin verdii direktiften tr, polis Agnes'n bann altna bir kpk yastk yerletirdi. Yastk olmasa, ambulansn arkasna doru bakmak iin ban kaldramayacakt. Darda, aracn tam arkasnda duran Joey, ona bakyordu. Mavi gzleri, zntnn yelken at denizler gibiydi. Veya buna znt yerine zlem demek daha doru olurdu. Joey gitmek zorundayd, ama bu garip yolculua onsuz balamaya gnlszd. Yamurun onu slatmad gibi, evredeki polis arabalarnn fr dnen krmz-beyaz tepe klar da ona dokunmuyordu. Gkyznden den yamur damlalar nce elmasa sonra yakuta, yine nce elmasa sonra yakuta dnyor, ama Joey bu dnyaya ait klarla myordu. Agnes onun yan saydam olduunu fark etti; cildi, baka bir yere ait bir yanstan nadide, st beyaz bir cam gibiydi. Kapy ekip kapatan salk grevlisi, Joey'i gecenin karanlnda darda, frtnada, iki dnya arasndaki rzgrda brakmt. Sarslarak vites deitiren araba, yola koyuldu. Vcuduna iri bal iviler batyormu gibi bir sanc duyan Agnes, bir an karanla doru dtn hissetti.

Ardndan, gzleri soluk bir aydnla kavutuunda, onunla uramakta olan salk grevlisiyle polisin telala konutuklarn duydu, ama ne sylediklerini anlayamyordu. ki adam sanki yabanc bir dilde, hatta bin yldr bu dnyada duyulmam, ok eski bir dilde konuuyor gibiydiler. Salk grevlisinin, kou eofmannn bacak ksmn kesmi olduunu fark eden Agnes'n utantan yz kzard. O anda bulank aklna, ambulansn arka kapsnda duran Joey kadar st beyaz bir cam gibi cilde sahip, yar saydam bir bebein grnts gelmiti. Bu grntnn ocuunu l douraca anlamna geldiinden korkan Agnes "Bebeim" dedi, ama azndan hibir ses kmad. Yine sanc balamt, ama bu yalnzca bir kaslma deildi. ok mthi bir acyd. Dayanlmaz bir eydi bu. Sanki bir ortaa ikence aletindeymi gibi, vcuduna yine o iri bal iviler batrlyordu. Bu arada, iki adamn yamurdan slanm ciddi, kaygl yzlerini ve birbirleriyle konutuklarn gryor, ama seslerini duyamyordu. Aslnda, hibir ey duyamyordu; ne lk la baran sireni, ne tekerleklerin kard grltl hrty ne de sa tarafndaki raflarda ve ekmecelerde yer alan ara gerelerin tngrtlarn. Bir l gibi sard. Yine ksa sreli bir karanln iine dmeyi bekledii srada, yukarya doru ykseldiini fark etti. Tm bedenini korkutucu bir hafiflik duygusu kaplamt. Kendisinin, kemikleriyle kaslarna dmlenmi gibi bedenine bal olduunu daha nce hi dnmemiti, ama imdi bu dmlerin aldn hissediyordu. Aniden, engellenemez bir biimde, yzercesine, daha da yukarya ktn ve ambulansn tavanndan aaya, kendi bedenine baktn grd. Byk bir korkuya kaplmt; bir pus tabakasndan, ince ve krlgan bir cisimden bile zayf, gsz, aciz bir grnt iindeydi. Yzlerce molekle ayrlacam ve havaya kararak artk var olmayacan dndnde, tm benliini bir panik duygusu kaplad. Bedeninin yatt sedyenin stne yaylm olan kan onu daha da fazla korkutmutu. yle ok kan vard ki. Sedyenin st kan gl gibiydi. Bu rktc suskunlukta tek bir ses duyuldu. Baka hibir ses yoktu. Ne sirenin l, ne de yamurla ykanan asfaltn zerinde dnen tekerleklerin grltl hrts. Yalnzca salk grevlisinin sesi vard. "Kadnn kalbi durdu." Aada, canllarn dnyasnda yatan Agnes, salk grevlisinin elindeki deri alt rngasnn silindir biimindeki gvdesinden ve bunun ucundaki ineden salan kta prl prl parlyordu. Polis onun kou eofmannn st fermuarn at ve eofmann altna giymi olduu bol tirt ekip kararak, gslerini meydanda brakt. Kulland ineyle iini bitiren salk grevlisi de hemen defibrilatr kullanmaya balad. Agnes onlara bu abalarnn hibir yarar olmayacan, kendisini yaatmaktan vazgemelerini ve onu lme terk etmelerini sylemek istiyordu. Burada kalmasn gerektiren hibir neden yoktu artk. len kocas ve bebeiyle birlikte olmak iin, hibir acnn ekilmedii, Maria Elena Gonzalez gibi fakir hibir insann bulunmad, aabeyleri Edom'la Jacob gibi hi kimsenin korkuyla yaamad, herkesin tek bir dil konutuu ve gereksinim duyulan tm yaban mersinli turtalara sahip olduu bir yere doru gidiyordu. Ve sonra karanl kucaklad. Blm 13 DR. PARKHURST'UN ayrlmasnn ardndan, hastahane odasna, Junior'in karnnn stndeki buz torbalan gibi ar ve souk bir sessizlik kmt.

Bir sre sonra, gzkapaklann aralamaya cesaret etti. Gzlerinin stnde, ancak kr birisinin bilecei kadar hareketsiz, gl bir karanln basksn hissediyordu. Pencerenin tesindeki kapkara geceden ieriye szan en ufak bir k olmad gibi, lmn devasa siyah cbbesi altndaki etsiz kaburgalara benzeyen yass jaluzi dilimleri bile artk grnmyordu. Kedeki koltuktan, sanki onun gzlerinin ak olduunu bilecek kadar karanlkta iyi gryormu gibi, "Dr. Parkhurst'le yaptm tm konumalar duydun mu?" diye sordu dedektif Thomas Vanadium. Bu soru karsnda Junior'n kalbi yle sert ve hzl bir biimde arpmaya balamt ki, odann en uzak kesinde oturan Vanadium, bu gmbrtye elik etmek iin ayan yere vurup tempo tutsa, hi armayacakt. Kendisinin soruya yant vermemesine karn, "Evet, duyduunu sanyorum," dedi Vanadium. Bir hilekrd bu dedektif. Alayc, aldatc ve kurnazca hileleri ok iyi bilen bir psikolojik sava ustasyd. Belki de birok pheli onun bu davranlarndan tedirgin oluyor ve en sonunda zgvenlerini yitiriyorlard. Ama Junior bu kadar kolay kapana kslmayacakt. Akllyd o. Ve imdi zeksn kullanarak, basit meditasyon teknikleriyle kendi kendini sakinletirecek ve kalp atlarn yavalatacakt. Bu polis bir yanlgya dmesi iin onu tedirginletirmeye alyordu, ama sakin insanlar kendilerini sulu durumuna dnmezlerdi. "Nasl yaptn bu ii, Enoch? Karn iterken, onun gzlerinin iine mi baktn?" Vanadium'un tekdze monologu, insana rahatszlk vermekten ok ona monoton bir konumayla eziyet etmeyi yeleyen bir vicdan sesi gibiydi. "Yoksa senin gibi kadn katili bir korkan bunu yapacak cesareti yok mu?" Ablak suratl, iki kat eneli, yan kel, kusmuk koleksiyoncusu namussuz herif, diye dnd Junior. Hayr. Yanl davran. Sakin ol. Onun hakaretlerine aldrma. Ama zc bir eydi bu. Yalnzca kaln kafal, cahil ve maddiyat insanlar bunun gibi abartl taktiklerden etkilenip itirafta bulunurlard. Junior ise eitimli birisiydi. Sadece atafatl unvan sahibi bir masr deildi ki; fizik tedavi ve rehabilitasyon ana bilim dalnda lisans diplomas almaya hak kazanm bir fizyoterapistti. ok fazla olmasa da, televizyon seyrettiinde, Gmer Pyle, Beverly Tarallar ve hatta Jeannie'yi Dlyorum gibi hafif oyunlar ya da gldr dizilerini izlemez, Tabanca Duman, Bonanza ve Kaak gibi aklc ve ciddi eserlerle ilgilenirdi. Scrabble' dier tm zek oyunlarna yelerdi, nk bu oyun insann szck bilgisini geniletirdi. Ayn Kitab Kulb'nn saygn bir yesi olarak, ada edebiyatn en sekin eserlerinden yaklak otuz tane satn alm ve imdiye dek bunlann altsndan fazlasn okumutu. Bylesine deiik ilgi alanlarna sahip bir adam olmasa, bu kitaplarn tmn de okurdu; kltrel etkinlikleri kitap okumak iin kendisine ayrd zamann daha ounu kapsyordu. "Sen benim kim olduumu biliyor musun, Enoch?" diye sordu Vanadium. Thomas Kocak Vanadium. "Ne olduumu biliyor musun?" nsanln kndaki sivilce. "Hayr," dedi Vanadium, "sen yalnzca benim kim ve ne olduumu bildiini dnyorsun, ama hibir ey bilmiyorsun. Tamam. renirsin." Bu adam insann dn kopanyordu. Junior, dedektifin farkl davrannn, ilk nce grnd gibi dikkatle uygulanan bir strateji olmadn dnmeye balamt; Vanadium biraz kakt.

Ama ister kak olsun ister olmasn, onunla konuarak hibir ey kazanmazd; zellikle de bylesine artc bir karanlkta. Yorgundu, vcudunun her taraf sancyor ve boaz aryordu; ayrca, bu fra sal, kaln boyunlu kurbaann ynlendirecei herhangi bir konuma boyunca gerekli olan kontrol srdrme konusunda kendine gvenemiyordu. Karanlk odann kesindeki koltuu grebilmek iin abalamaktan vazgeen Junior, gzlerini kapatt ve belleinde, ay yla aydnlanm kumsala vuran hafif dalgalarn oluturduu ho, ama monoton bir manzaray canlandrarak uyumaya alt. Bundan nce sk sk ie yaram olan bir rahatlama tekniiydi bu. Kendisi bunu Otohipnoz Yoluyla Daha Salkl Bir Yaam adl harika bir kitaptan renmiti. Junior Cain srekli olarak zgeliimde bulunan bir insand. Kendisini ve dnyay daha iyi tanmak iin, bilgisini ve ufkunu devaml geniletmenin yararna inanrd, insann yaam kalitesi yalnzca kendisinin sorumluluundayd. Otohipnoz Yoluyla Daha Salkl Bir Yaam'in yazar Dr. Caesar Zedd adnda nl bir psikologdu ve ayrca zyardm konusunda yazm olduu daha alt kitab vard; kitap kulbnden satn ald edebi eserlerin yan sra Junior bunlarn tmn de satn almt. Daha on drt yandayken, Dr. Zedd'in karton kapakl kitaplarn satn almaya balam ve on sekiz yana gelip de yeterince paras olduunda bunlar ciltlileriyle deitirmi ve ondan sonra da doktorun yeni kan kitaplarnn daima daha yksek fiyatl basklarn satn almt. Zedd'in arbal eserleri en dnceli, en deerli ve en gvenilir bilgileri ierir ve her tr yaam tarzna rehberlik ederdi. Junior'n akl kartnda veya bir derdi olduunda, Caesar Zedd'in kitaplarna bavurur ve onun rehberlii dorultusunda aydnlanrd. Bu kitaplar mutluyken okuduunda ise, baarl olmann ve kendi kendini sevmenin gvenini hissederdi. Dr. Zedd'in son kran Gn'nde yer alan lm yalnzca Junior iin deil, tm lke ve dnya iin bir kayp olmutu. Bunun, bir yl nce Kennedy'e yaplan saldryla edeerde olduunu dnyordu. Ve tpk John Kennedy'nin lm gibi, Zedd'in lm de sr dolu, yaygn bir ihanet kukusu ieriyordu. Onun intihar etmi olduuna ok az kii inanmaktayd ve tabii ki Junior da bu avanak aptallardan biri deildi. Ayn zamanda, Mutlu Olmak Hakknzdr adl kitabn yazan olan Zedd, yetkililerin halkn inanmasn yeledikleri gibi, beynini bir tabancayla datacak tipte bir insan olamazd. "Eer seni bomaya alrsam, uyanr msn acaba?" diye sordu dedektif Vanadium. Ses kedeki koltuktan deil, yatan tam yanndan gelmiti. Eer Junior belleinde yaratt, ay yla aydnlanm kumsala vuran hafif dalgalarla bylesine rahatlamasayd, aknlktan barabilir, yatt yerden frlayp dimdik oturabilir ve uyank olduu konusunda Vanadium'un kukularn dorular-casna, kendi kendini ele verebilirdi. Polisin koltuktan kalktn ve odann bu tarafna geldiini duymamt. Kemerinin stnden sarkan bylesine ikin mide-li, gmleinin smsk yakasnda iki kat olan bylesine kaln enseli ve enesinin altnda bir ene daha gibi belirgin duran bylesine gdl birisinin bu kadar olaanst evik oluuna inanmak zordu. "Serum inende bir hava kabarc oluturabilirim," dedi dedektif yavaa, "seni damar tkanmasyla ldrebilirim ve kimse de anlamaz." Deli. Artk hi kuku yoktu. Thomas Vanadium, birka yd nce Nebraska'da ve Wyoming'de on bir kiiyi zevk iin ldren Charlie Starkweather ve Caril Fugate adl u nl delikanllardan daha da deliydi.

Son zamanlarda Amerika'da garip eyler oluyordu. lke artk ayn seviyede deildi. Eilmiti. Toplum yava yava dipsiz bir kuyuya doru kayyordu. nce zevk dkn delikanl katiller ortaya kmt. imdi de manyak polisler. Daha kt insanlarn treyeceinden hi kuku yoktu. Denge bir kez bozuldu mu, kart gc durdurmak ya da bunu deitirmek olanaksz olmasa da zordu. n. Ses garipti, ama Junior bunu neredeyse tanmlayabiliyordu. n. Sesin kayna ne olursa olsun, bunun nedeninin Vanadium olduundan emindi. n. Aa, evet. Sesin kaynann ne olduunu anlamt. Dedektif, parmann biriyle yatan yannda duran demir askya asl serum iesine vuruyordu. n. Junior'n uyuma umudu artk hi kalmadysa da, dikkatini belleinde yaratt, ay yla aydnlanm kumsala vuran hafif dalgalarn rahatlatc grntsne vermeye alt. Bu yalnzca bir uyku arac deil, ayn zamanda bir rahatlama tekniiydi ve rahatlamaya korkun gereksinimi vard. IN! Daha sert, daha tiz sesli bir trnak vuruu. Her insan ciddi bir zgeliim yapamaz ve ite byle hayvan gibi bir insan da daima kar konulmas gereken ok zararl bir igdden asla kurtulamazd. IN! nsanlar daha iyi bir yaantya sahip olmak iin kendilerine uygun amalar edinmediklerinde, enerjilerini ktlk yaparak harcarlard. O zaman da, tpk kiisel bir kazan umudu olmayan Starkweather gibi onca insan ldren katiller trerdi. Ya da manyak polisler veya Vietnam'daki bu yeni savaa benzer eyler ortaya kard. n. Junior sesi yine duyacan umuyordu, ama yle ol-mamt. Gerginlik iinde bekledi. Belleinde yaratt ay solmu ve hafif dalgalar kumsaldan geri ekilmiti. Dikkatini younltrp, hayali denizi yeniden dlemek iin kendini zorlad, ama Zedd tekniinin ona yardmc olmad ender durumlardan biriydi bu. Ardndan vazgeerek, Vanadium'un alacak bir zerafetle serum serinin stnde hareket eden kt parmaklaryla, kr bir adamn evik, kendinden emin ve hzl bir biimde Braille alfabesini okumas gibi, onun da serum setinin ilevini ayn biimde okuduu parmak ularn dnd. Sonra da dedektifin serum iesine bal ince hortumun ucundaki ineyle birleen ana delii bulmasn ve bunu ba ve iaret parmaklan arasnda sktrmasn dledi. Sonra, onun eterin iinden ipek earp karan bir sihirbaz gibi, ucu ineli bir deri alt rngas kardn grd. rngann iinde lmcl havadan baka bir ey yoktu. ne delie giriyordu... Junior imdat diye barmak istemi, ama buna cesaret edememiti. Hatta bir mrlt veya esnemeyle sanki imdi uyanm gibi davranmaya da cesareti yoktu, nk o zaman dedektif onun kendisini aldattn ve uzun sredir uyank olduunu anlard. Ve bylece, kendinde deilmi gibi davranarak Dr. Parkhurst'le Vanadium arasnda geen konumalara kulak misafiri olduu ve daha sonra da Vanadium'un kastl sulamalarna yant vermedii iin, bu aldatmaca, karsnn cinayetiyle ilgili kesin bir su esi oluturacak kanlmaz bir durum yaratrd. te o zaman da, bu aptal dedektif bkp usanmaz bir insafsza dnrd.

Ama Junior uyuyormu gibi yapt srece. Vanadium herhangi bir aldatmacann yer aldndan kesin olarak emin olamazd. Kukulanrd, ama bilemezdi. Junior'n sululuu konusunda en azndan biraz kukuya derdi. Sonsuz gibi grnen bir sessizlikten sonra, "Ben yaamla ilgili olarak neye inanrm biliyor musun, Enoch?" dedi dedektif. Aptalca, beyinsizce bir eye herhalde. "Evrenin, sonsuz sayda tele sahip, dnlemeyecek kadar byk bir tr mzik aleti olduuna." Doru, evren kocaman, devasa bir Hawaii gitardr. Daha nce vurgusuz, monoton olan seste imdi gizli, ama kesin ve yeni bir tonlama fark vard: "Ve her insan, her canl, bu aletin tellerinden biridir." Ve Tanr'nn da drt yz milyar kere milyar parma vardr ve "Hawaii Tatili" adl arknn en son uyarlamasn alar. "Her birimizin verdii kararlar ve yapt davranlar da bir gitarn telinde oluan titreimler gibidir." Senin durumunda ise bu bir kemandr ve alnan ark da Sapk filminin mzii. Vanadium'un sesindeki hafif tutku gerekti, ama duygusal ya da iten olmad ve cokuyla deil de mantkla ifade edildii iin, insana daha da rahatszlk veriyordu. "Bir telin titreimleri aletin dier tm tellerini yumuak, duygulu bir biimde titretirir." Tn. "Bu duygulu titreimler bazen ok belirgindir, ama ou kez ylesine hafiftir ki eer ancak olaanst bir alglaman varsa, bunlar duyabilirsin." Yaa, yleyse sohbetini srdr de bu aklamalar benden esirgeme. "Sen Naomi'nin telini kestiin zaman, yalnzca onun mziine deil, bunun, bakalarnn yaam ve gelecein biimi zerinde yarataca etkilerine de son vermi oldun. Ve sonuta, fazla belirgin olmasa da evrenin en uzanda bile duyulabilecek bir ahenksizlik yarattn." Eer sen beni baka bir kusmuk ynna sokmaya alyorsan, ie yarayacak gibi grnyor. "te bu ahenksizlik, bazlar umduun ve bazlar da asla bilemeyecein bir biimde sana geri dnen bir sr titreim oluturur. Bilemeyecein eylerden birinin en kts ise benim." Konumaya 'katlmayan Junior, sessizliini koruyarak kabadayln srdrmeye almakla birlikte, Vanadium'un karsnda gitgide cesaretini yitiriyordu. "Ben bir zamanlar kukucu Thomas'tm," dedi dedektif, ama kendisi artk yatan yannda deildi. Hareket ederken her ne kadar hi ses karmamsa da, odann kar tarafndan konuur gibiydi. Tknaz grntsne karn -zellikle karanlkta pek farke-dilmese de- Vanadium'un mistik bir havas vard. Junior mistiklere ve deiik manevi glerin varlna inanmazd, ama kendilerinin mistik olduuna inanan insanlarn zellikle tehlikeli olduklarn bilirdi. Dedektif, kendisinin ileri srd bu tel varsymndan etkilenmiti ve belki de Jeanne d'Arc gibi, birtakm grntler gryor ve hatta sesler duyuyordu. Ama Vanadium, gzellikten ve zerafetten yoksun Jeanne d'Arc, elinde bunu kullanma yetkisine sahip bir polis tabancas bulunan Jeanne d'Arc't. Bu polis ngiliz ordusu iin Jeanne gibi bir tehdit oluturmuyor, ama Junior'n anlad kadaryla, tpk onun gibi yaklmay hak edecek kadar tehlike yaratyordu. "imdi ise hi kukum yok," dedi Vanadium; ses tonu Ju-nior'n yine de yeledii o huzursuzluk verici hafif tutkudan, nefret ettii tekdze vzltya dnmt. "Durum ne

olursa olsun ve sorun ne kadar karmak olursa olsun, ben ne yapacam daima bilirim. Ve seninle ilgili olarak ne yapacam da kesinlikle biliyorum." Dedektifin konumas gittike garipleiyordu. "Elimi yarann iine soktum." Junior, Hangi yara? diye sormak istemi, ama duyduu cmlenin bir yem olduunu fark ettii iin, bunu srmamt. Ksa bir sessizlikten sonra, Vanadium odann kapsn at. Junior gzlerini kapatmadan nce, koridordan yansyan n bir anlk ihanetine uramam olduunu umuyordu. Floresann odaya szan aydnlnda bir siluet gibi grnen Vanadium, koridora kt. imdiki parlak k onu kucaklamt sanki. Ve sonra, tpk ok scak bir ln otoyolunda yryen bir serap adamn, sanki gereklerin arasnda aslym gibi duran perdelerin aralndan szlerek bir boyuttan dierine gemesine benzer bir biimde, bir an parlad ve ardndan yok oldu. Kap hzla kapanmt. Blm 14 AIRI bir susama hisseden Agnes, lmemi olduunu fark etti. Cennette susanmazd. Yarglanmas sonucunda bir ceza almasyla ilgili yanl bir varsayma kaplyor olabilirdi tabii. Susama cehennemdeki ynla insana strap verebilirdi, nk burada hibir yabanmer-sinli turta bulunmadndan tr, yalnzca tuz, slfr ve kl ieren yiyecekler yenmesi nedeniyle daha da ktleen gl, bitip tkenmez bir susamaya benziyordu bu, onun iin belki de gerekten lmt ve katillerin, hrszlarn, yamyamlarn ve yirmi be mil hzla gidilmesi gereken okul blgesinde otuz be mil hzla araba srm olan insanlarn arasnda, sonsuza dek buradayd. Vcudunda rpertiler de oluuyordu; Hades'te snma sorunu olduunu hi duymad iin, belki de sonuta lanetlen-memiti. Ne iyi olurdu bu. Bazen zerine doru eilen insanlar gryordu, ama grmesi bulank olduundan, yzlerinin detaylar seilmeyen bu insanlar yalnzca biim halindeydiler. Melek ya da eytan da olabilirlerdi, ama onlarn sradan insanlar olduundan emindi, nk bunlardan birisi, bir melein asla yapmayaca bir ekilde kfretmiti ve ayrca, onu rahatlatmaya alyorlard; oysa saygn bir eytan ya onun burnuna yanan kibritler sokar, ya diline ineler batrr ya da eytanlarn diploma almadan nce eitimlerini srdrdkleri bir sanat okulunda rendii iren trden ikencelerle ona eziyet ederdi. Bu insanlar meleklerin veya eytanlarn dillerine uymayan szckler de kullanyorlard: "... derialt elektrolit enjeksiyonu... kaslma giderici damar ii hormon... mikrop arndrmasn mkemmel olarak salayalm, bunun mkemmel yaplmasn kastediyorum, her zaman... kendisine az yoluyla herhangi bir ey verilebileceine gvenir gvenmez, ona birka oral avdar pre-parat verebilirsiniz..." ounlukla karanln ve dlerin iinde yzer gibi oluyordu. Bir sre ise, Altn Arayclar filmindeydi. Sevin iindeki David Niven, scak havayla iirilmi kocaman, renkli bir balondan sarkan bir sepetin iinde gkyznde uarak dolarken, o ve Joey ok dertli grnen John Wayne'le birlikte ata biniyorlard. Eski Bat'nn yldzl gecesinden uyanarak elektrik nda gzlerini aan ve kovboy apkasz bulank yzlere bakp duran Agnes, birisinin, plak karnnn stnde yava dairesel hareketlerle bir para buz dolatrdn hissetti. Her iki yanndan akan souk suyla titredii srada da, kendisi iliklerine dek rperirken ona neden buz uyguladklarn sormaya alt, ama sesi kmyordu. Ve birdenbire -Aman Tanrm!- baka birisinin elini iine, vcudunun tam i ksmna soktuunu ve tpk karnnn stnde eriyen buz parasyla yapld gibi, ayn yava hareketlerle rahmine masaj yaptn fark etti. "Bir kan aktarmna daha gereksinimi var." Bu ses tandkt. Dr. Joshua Nunn'n sesiydi. Kendi doktorunun.

Onun sesini daha nce de duymu, ama o zaman kim olduunu anlayamamt. Kendisine ok kt bir ey oluyordu; konumaya alt, ama sesi yine kmad. Utanan, yen ve hemen korkuya kaplan Agnes, alak ldeki gecenin scak olduu Eski Bat'ya geri dnd. Kamp atei kendisine hogeldin dercesine titreiyordu. John Wayne ona koluyla sarldktan sonra, "Burada ne l kocalar ne de l bebekler var," dedi, ama bu szleri yalnzca ona gvence vermek iin sylemesine karn, Shirley Mac Laine gelip de kadn kadna iten bir konuma yapmak iin kendisini bir kenara ekene dek, Agnes'n yreini bir ac kaplamt. *** Yine uyanan Agnes, artk myor, ama sanki ate gibi yanyordu. Dudaklar atlam, dili ptrlemi, aznn ii kupkuru olmutu. Hastane odas hafif aydnlkt ve etrafta, uyuklayan bir ku srsne benzeyen glgeler tnemiti. Agnes inlediinde, glgelerden biri kanatlarn aarak yatan sana doru yaklat ve bir hemireye dnt. Agnes'n gr netlemiti. Hemire siyah sal, ivit mavisi gzl, ho ve gen bir kadnd. "Susadm," dedi Agnes, trp sesine benzer bir sesle. Bu ses, asrlk talara srten Sahra kumunun sesi gibiydi; bin yldr bir yeralt mahzeninde kapal kalan bir firavun mumyasnn kendi kendine konuurken kard fsltyd. "Birka saat daha azdan fazla bir ey alamazsnz," dedi hemire" Mide bulants ok byk bir risk. rt yeni bir kanamaya neden olabilir." Yatan sol tarafndaki birisi, "Buz," dedi. Hemire gzlerini Agnes'dan dier kiiye doru evirdi. "Evet, ok kk bir para buzun zarar olmaz." Agnes ban evirip Maria Elena Gonzalez'i grdnde, yine dte olduunu sand. Yatan yanndaki etajerin stnde, buharlamadan tr evresi boncuk boncuk su damlacklar olmu, paslanmaz elikten bir srahi vard. Srahinin kapan aan Maria, uzun sapl bir kakla, bunun iinden kk bir para buz kardktan sonra, damlalarn dklmemesi iin sol elini kan altnda tutarak, pnl prl parlayan buz paracn Agnes'in azna koydu. Buz yalnzca souk ve slak deil, lezzetliydi de; sanki koyu bir ikolata paras gibi, garip bir biimde tatlyd. Agnes buzu dilerinin arasnda ezdii srada, "Hayr, hayr," dedi hemire. "Tmn bir kerede yutmayn. Aznzda eritin." Bylesine ciddi bir uyar, Agnes' iliklerine dek titretmiti. Eer bu kadar kk miktarda buz parac bir yututa mide bulantsna ve yinelenen kusmaya neden olacaksa, ar hassas bir durumdayd demek. Etrafta tneyen glgelerden biri de inatla nbet tutan "lm" olabilirdi. ylesine yanyordu ki, buz hemen erimiti. Boazndan aaya doru kayan ince bir sznt hissetti, ama "Biraz daha buz," dediinde, bu szntnn, sesindeki Sahra tonunu dzeltecek yeterlikte olmadn fark etti. "Yalnzca bir tane," diye izin verdi hemire. D boncuk boncuk srahiden nce kk bir para buz alan Maria, bunu geri koyup, biraz daha byn kard. Ardndan duraksayarak buna baktktan sonra, kan yardmyla buzu Agnes'n dudaklarnn arasna yerletirdi. "Su nce buz olarak yaplacaksa, boalmas olabilir."

Maria'nn bu szckleri hayli gizemli ve hotu. Ve buzun son ksm da dilinin stnde eridiinde, Agnes hl bunlar dnyordu. Daha fazla buz yerine, sanki bir ekerci ustasnn o koyu renkli harika ikolatasna benzeyen, uykuyla beslenmi gibiydi. Blm 15 GECE vizitlerini srdren Dr. Parkhurst onun yanna geldiinde, Junior artk uyuyormu gibi yapmyor ve doktorla dedektifin arasnda geen konumalara kulak misafiri olduu iin, ounun yantn bildii ciddi sorular soruyordu. Boaz iddetli kusma nedeniyle hl ok acdndan ve mide asidiyle yandndan tr, sesi, cumartesi sabahlar televizyonda ocuklar iin yaymlanan kukla gsterisi karakterlerinden birininki gibi, bouk ve atlak kyordu. Eer ac duy-masayd, kendini garip hissedecekti, ama boazndan ykselen her szcn sert ve przl tonu, ona, kendine acma duygusundan baka hibir ey vermiyordu. Doktorun akut sinirsel kusmay aklamasn imdi ikinci kez duymu olmasna karn, karsn kaybetme okunun bylesine iddetli ve iren bir nbete nasl yol aabildiini hl an-lamyordu. Elinde tuttuu bir dosya ve burnunun ucuna indirilmi yarm okuma gzlyle yatan yannda ayakta duran Parkhurst, "Daha nce buna benzer bir olay geirmediniz, deil mi?" diye sordu. "Hayr, asla." "Belirgin bir nedeni olmayan iddetli periyodik kusma, omurilik dzensizliinin bir iareti olabilir, ama bunun dier J belirtileri sizde yok. Bu olay bir daha yinelenmedii srece, kayglanmamz gerekmez." Junior yeni bir pskrme frtnas olasl karsnda yzn buruturdu. "Dier olas nedenleri de elimine ettik zaten," dedi Dr. Parkhurst. "Akut omurilik iltihab veya menenjit yok. Beyin kanamas ya da beyin zedelenmesi de. Aynca, Maniere hastalnn baka belirtileri de grnmyor. Olas bir beyin tmr veya lezyonu olup olmadn kontrol etmek iin, yarn baz tahliller uygulayacaz, ama bunlann da bize bir aklama getirmeyeceinden eminim." "Akut sinirsel kusma demek," dedi Junior atlak sesiyle. "Kendimi sinirli birisi olarak hi dnmemitim." "Aa, o anlamda sinirlisiniz demek deil bu. Bu tr durumdaki sinirlilik ruhsal kkenli anlamndadr. znt, Enoch. znt, ok ve korku... bunlarn derin, fiziksel etkileri vardr." "Yaa." Doktorun yaln ifadeli yzn bir acma ifadesi kaplad. "Karnz ok seviyordunuz, yle deil mi?" Ona tutkundum, demeye alt Junior, ama bu duygu ykl iki szck kocaman bir mukoza yn gibi boazna dmlenmi, yz gerek bir acyla kaslm ve gzne dolan yalar karsnda armt. Heyecanlanan ve hastasnn bu duygusal tepkisinin daha sonra karn spazmlarna ve kusmaya dnebilecek ac dolu hkrklara neden olacan dnen Parkhurst, bir hemire arp, hastasna hemen bir sakinletirici verilmesini istedi. Hemire ineyi yapt srada, "Siz ar duygusal bir adamsnz, Enoch," dedi doktor. "Genelde duygudan yoksun olan dnyamzda ok takdir edilmesi gereken bir nitelik bu. Ama u andaki durumunuzda, duygusallnz en byk dmannz olur." Doktor gece vizitlerini srdrrken, hemire de sakinletiricinin onu rahatlattndan ve kanamayla kark yeni bir kusma tehlikesi bulunmadndan emin olana dek, Junior" in yannda kalmt.

Ad Victoria Bressler olan gen kadn, ekici bir ansnd. Naomi'ye asla ciddi bir rakip olamazd, nk Naomi kesinlikle artc bir gzellikteydi, ama sonuta artk yaamyordu. Junior ok susadndan yaknnca, Victoria ona sabaha dek azdan hibir ey alamayacan aklad. Kahvalt ve le yemei iin, kendisine sv diyet uygulanacakt. Yarn akam yemeinde hafif yiyeceklere izin verilebilirdi. Bu arada ona, inememek kouluyla, yalnzca birka para buz verilebilirdi. Etajerin stnde duran srahiden kp yerine disk eklindeki kk, berrak, oval buz paracklarn kakla tek tek alan Victoria, bunlann her birini Junior'n azna koymaya balad, ama bu ilemi yalnzca grevini yerine getiren bir hemire gibi deil de, iini bilir bir sosyete fahiesi gibi yapyordu; batan kana bir biimde glmsyor, mavi gzleri apknca prldyor ve ka onun dudaklarnn arasnda yle duygusal bir yavalkla hareket ettiriyordu ki, bu davran Junior" a Tom Jones filmindeki yemek yeme sahnesini anmsatmt. Junior kadnlarn kendisini batan karmalarna alkt. Yakkl grnts Tanr vergisiydi. Zeksn gelitirmi olmas da onu ilgin klyordu. Ve en nemlisi, Caesar Zedd'in kitaplarndan, kar konulamayacak kadar byleyici olmann srlarn renmiti. Ve byle durumlarda kendisiyle vnmemesine, soyunma odasnda bbrlenen tipler gibi davranmamasna karn, bayanlara dier erkeklerden farkl daha tatminkr bir hizmet verdiinden emindi. Vcudundaki eitli arlar nedeniyle yorgun dm olan Junior, batan karc kak teknii kullanan bu gzel hemirenin kendisini heyecanlandrmay baardn fark edince biraz armt. u anda ak yaayacak bir durumda deilse de gelecekteki bir iliki ilgisini ekebilirdi. len kars daha topraa bile girmemiken, kk, karlkl bir flrtn grg kurallarna uyup uymayacan merak ediyordu. Kaba saba grnmeyi arzu etmezdi. Victoria'nn onun hakknda iyi dnmesini isterdi. Uygun biimde, ho ve uygarca, hatta zarif bir yaklam olmalyd bu ve gen kadnn aklna onu heyecanlandrm olduu dncesi gelmemeliydi. Dikkat et. Vanadium bunu anlard. Junior, Victoria'ya ne kadar incelikle ve saygnlkla karlk verirse versin, Thomas Vanadium onun bu cinsel ilgisini renirdi. Her naslsa. Bir ekilde. Victoria ikisinin arasnda ani ve elektrikli bir cinsel ekim olduu konusunda tanklk etmek istemez ve yetkililerin onu hapse atmalarn arzu etmezdi aslnda, nk o zaman ona kar duyduu istek yerine getirilemezdi, ama Vanadium gen kadnn bu srrnn kokusunu alr ve tank iskemlesine oturmas iin kendisini zorlard. Junior jriye aktarlacak hibir ey sylememeliydi. Hatta Victoria'ya gz krpmamah ve elini yle bir okamamalyd bile. Hemire ona kak dolusu ak ieren bir para buz daha verdi. Bir tek szck sylemeyen ve onunla gz gze gelmeye ya da karlkl bakmaya cesaret edemeyen Junior, oval buz parasn bu gzel kadnn ona sunduu ayn ruh hali iinde ald. Ve kan yuvarlak ksmn, bunu kolayca karmasn diye, uzunca bir sre aznn iinde hapsettikten sonra, gzlerini kapatp, buz sanki tanrlarn yiyecei gibi ok lezzetli bir lokmay-m veya sanki buzun yerine hemirenin kendisinin tadn alyormuasna, zevkle homurdand. En sonunda, ka imal bir biimde yaladktan ve kak azndan ktktan sonra, dudaklarn da yalad. Ardndan gzlerini at; Victoria'nn baklaryla karlamaya hl cesaret edemiyor, ama gen kadnn batan karc davranna kendisinin verdii yant onun ok iyi anlam ol-

dn biliyordu. Ka tutan eli havada kalan, soluu boaznda dmlenen Victoria, donmu gibiydi. ok heyecanlanmt. Her ikisi de, bu karlkl ekimi dorulamak iin, fazladan bir ba sallama hareketine ya da glmsemeye gerek bile duymuyorlard. u srada sregelen kt olay geride kaldnda, Vanadium engellendiinde ve tm kukular sona erdiinde, birlikte olacaklarn kendisinin bildii kadar Victoria da biliyordu. Sabrl olabilirlerdi. Bu yadsma ve tatl bekleyi, en sonunda canlarnn istediini gven iinde yapabilecekleri zaman, arzularnda var olan erdem, g ve saflkla yan tannlam iki lmlnn birlemesi gibi, sevimelerinin kendi younluu iinde eriyeceinin bir gstergesiydi. Junior, Ayn Kitab Kulb'nden ald seme bir kitaptan klasik mitolojinin yar tanrlarn renmiti. Victoria hzla arpan kalbini en nihayet sakinletirdiinde, ka etajerin stndeki tepsiye koyduktan ve srahinin kapan kapattktan sonra, "imdilik bu kadar buz yeter, Bay Cain," dedi. "Sizin durumunuzda, erimi buzun ans da yeni bir kanamaya neden olabilir." Junior, ok gl bir alglamas olan gen kadnn, kendisine kar duyduu youn arzuyu inandrc bir biimde gizleyen sert, profesyonelce ses tonundan ve davranndan hem etkilenmi hem de buna sevinmiti. Tatl Victoria deerli bir iten pazarlkyd. Ona bakmamak, glmsememek ve pembe dilini yine abucak karp gstermemek iin kendini zor kontrol ederek, aynen onunki gibi ciddi bir ses tonuyla, "Teekkr ederim, Hemire Bressler," dedi. "Size arada bir gelip bakmas iin, baka bir hemire yollayacan." imdi her ikisi de ayn gereksinimi paylatklarndan ve sonuta birbirlerini tatmin edecekleri konusunda kuku duymadklarndan tr, Victoria dikkatli davranyordu. Akll kadn. "Anlyorum," dedi Junior. Yatan yanndan ayrlan hemire, "Dinlenmeniz gerekiyor," diye nerdi. Evet, kendisini bu cadaloza hazrlamas iin, Junior'in gerekten de epeyce dinlenmesi gerekiyordu. Bol, beyaz niformas ve kaln, kauuk tabanl ayakkabla-nyla bile, kesinlikle erotik bir grnt yanstyordu bu gen kadn. Yatakta dii bir aslan kesilecekti herhalde. Victoria gittikten sonra, Valium'la, arzuyla ve gururla sarho gibi olan Junior, yatt yerde glmseyerek tavana bakp durdu. Bu durumda, gururun bir kabahat ya da duygu ykl bir kiilik esinin sonucu deil de yalnzca salkl bir zgven olduundan emindi. Junior, onun hasta dosyasn okumu olan Hemire Bress-ler'n, kendisinin gerek bir gayzer gibi iren kusmuk pskrttn, ambulansta geirdii o iddetli nbette idranyla dksn tutamadn ve her an yine saptabileceim bilmesine karn, onunla cilveleecek kadar ok ilgilenmesine ardn kabul etmek zorundayd. Hi abalamadan edindii hayvanca ehvetin olaanst bir kant, gr san salar gibi onun bir paras olan gl erkek ekiciliiydi bu. Blm 16 AGNES, dayanlmaz acsn yanstan bir dten yzndeki lk gzyalaryla uyand. Gnn dier saatlerinde her taraf insan dolu olan hastane, yalnzca afaktan nceki sonsuz sessizliine boulmutu; gnn gereksinimlerinin, alklarnn, korkularnn unutulduu, bir sonraki gnnkilerin henz bilinmedii, her tr insann ksa sreli de olsa lgnca bir umutsuzluktan dierine kapld bir zamand afak ncesi. Yatan ba taraf ykseltilmiti. Byle olmasa, Agnes oday gremezdi zaten, nk ban yastklardan kaldramayacak kadar gszd.

Odann ou yerine hl glgeler tnemiti. Ama bunlar ona tneklerdeki kular anmsatmyorlard artk; tysz, derileri grnen, krmz gzl, sz edilmeyen len sofralarn ssleyecek bir srye benziyorlard imdi. Tek k duvardaki aplikten geliyordu. Oynar bir pirin glgelikten yansyan bu k, koltuun zerinde younlamaktayd. Agnes'n vcudu ylesine bitkinlemi, gzleri de ylesine kzarm ve kslmt ki, bu yumuak prlt bile onu rahatsz ediyordu. Neredeyse gzlerini kapatacak ve lmn kk erkek kardei ve kendisinin de tek sma olan uykuya yeniden dalacakt. Ama apliin nda grd ey dikkatini ekti. Hemire gitmiti; Maria ise hl yanndayd. Vinil kapl paslanmaz elik koltukta oturuyor ve apliin kehribar renkli nda yapt bir ile megul oluyordu. "Senin ocuklarnla birlikte olman gerekirdi," dedi Agnes kaygyla. Maria ban kaldrp ona bakt. "ocuklarma kzkardeim bakyor." "Neden buradasn?" "Baka nerede olmalym ve neden? Ben de size bakyorum. Agnes kurumaya balayan gzyalarnn arasndan Ma-ria'nn diki dikmekte olduunu grd. Koltuun bir yannda bir alveri torbas, br yannda da yerde ak olarak duran ve bir sr makara, diki inesi, bir ine yast, bir makas ve dier terzi malzemelerini ieren bir kutu vard. Maria, Agnes'in o gn leden sonra titizlikle zarar vermi olduu, Joey'un baz giysilerini onaryordu. "Maria?" "Que? " "Bunu yapmana gerek yok." "Ne yapmama?" "O giysileri onarmana." "Ben onarrm," diye srar etti Maria. "Biliyor musun... Joey?" diye sordu Agnes; kocasnn adn sylerken sesi ylesine kalnlamt ki, bu iki hece boaznda dmlenip kalmt sanki. "Biliyorum." "O zaman neden?" Diki inesi Maria'nn evik parmaklarnn arasnda dans eder gibiydi. "Ben bunlar artk daha iyi bir ngilizce iin onar-myorum. imdi yalnzca Bay Lampion iin onaryorum." "Ama... o ld." iyle megul olan Maria, hibir ey sylemedi, ama Agnes bylesine zel bir sessizlikte sylenmesi zor olan szcklerin yine de bulunduunu ve bunlarn byk bir abayla birbiri ard-sra atlan ilmiklerde ifade edildiini fark etmiti. En sonunda, konumasn neredeyse olanaksz klan bir ses tonuyla, "imdi onun iin ve sizin iin yapabileceim tek ey... bu..." dedi Maria. "Ben nemli hibir eyi onarabilecek gte hi kimse deilim. Ama bu giysileri onarrm. Bunlar onarrm." Agnes, Maria'nn diki dikmesini izlemeye dayanamyordu. Iktan artk rahatsz olmamasna karn, belleinde beliren yeni gelecei, ikence verici bir biimde gzlerine batan sivri ulu toplu inelerle diki ineleri gibiydi. Bir sre daha uyuyan Agnes, hafife, ama cokuyla sylenen spanyolca bir duayla uyand.

Kollarn yatan parmaklna dayam olan Maria, onun yannda duruyordu. Esmer, kk ellerinde smsk tuttuu gm ve oniks bir tespih vard, ama bunun tanelerini sayarak Aziz Meryem duasn okumuyordu. Okuduu dua Agnes'in bebei iindi. Agnes yava yava, bu duann len bir bebek iin deil de hl yaayan bir bebek iin okunduunu fark etti. Aslnda kaya gibi gl olan gen kadn, imdi yerinden bile kprdayamayacak bir haldeydi, yine de kolunu kaldrp, elini Maria'nn tespihi smsk tutan parmaklarnn stne koyacak gc kendinde bulmutu. "Ama bebek ld." "Hayr, Sinyora Lampion." Maria aknd. "Muy enfer-mo, ama lmedi." ok hasta. ok hasta, ama lmedi. Agnes, kan, o korkun krmz kan anmsad. Dayanlmaz arlar ve korkutucu krmzlktaki suyu. Bebein, kendisinin ve onun sel gibi akan kanyla birlikte l doduunu dnmt. "Olan m?" diye sordu. "Evet, sinyora. Gzel bir olan." "Bartholomew," dedi Agnes. Maria kalarn att. "Bu dediiniz nedir?" "Ad." Maria'nn elini smsk tuttu. "Onu grmek istiyorum. "Muy enfermo. Onu tavuk yumurtas gibi tutmular." Tavuk yumurtas gibi. Agnes an bitkin olduu iin, bu szcn anlamn hemen kavrayamamt. Ardndan, "Aa. K-vezde yani," dedi. "ylesine gzler," dedi Maria. "Que?" diye sordu Agnes. "Meleklerin byle gzel gzleri olmas gerek." Maria'nn elini brakan Agnes, kendi elini kalbinin stne doru indirdi. "Onu grmek istiyorum. Maria ha kardktan sonra, "Tehlikeli olmayana kadar onu yumurta kvezinde tutmak gerektiindeymiler," dedi. "Hemire gelince, bebein ne zaman gvenli olduunu bana syleteceim. Ama sizi brakmam olmaz. Bakacam. Size ben bakacam." Gzlerini kapatan Agnes, aknlk ve hayranlk dolu saygn bir ses tonuyla, "Bartholomew," dedi. Bu youn sevincine karn, henz uyand uykudan tam olarak syrlamyordu. Ve bu kez yeni bir umutla ve belleinde srekli prldayan bu sihirli adla ok daha derin bir uykuya dald; hastane odasyla Maria gzlerinin nnden silinirken, aklnda hep Bartholomew ad vard; dlerine de giren Bartholomew ad, kbuslar engellemi ve onu yaama balamt. Blm 17 BR mezbahanenin eimli kesim masasnn stnde yatan ve korkudan ter iinde kalan yal bir domuz gibi, Junior da anm-sayamad bir kbustan ayn halde uyand. Bir ey kendine doru uzanyordu -tek anmsayabildii buydu, karanlktan kp ona smsk yapan eller- ve ardndan, hrltyla soluyarak uyanmt. Jaluziyle rtl olan cama hl karanlk bastrmaktayd. Kedeki ecza dolabnn lambas yankt, ama bunun yanndaki koltuk artk orada deildi. Junior'n yatann yanna getirilmiti. Koltukta oturan Vanadium, onu izliyor ve bu arada da, el abukluunu mkemmel bir biimde kontrol eden bir sihirbaz gibi, durmakszn, elindeki madeni eyrek dolan sa elinin parmak boumlan boyunca bir batan bir baa dndryor, sonra bunu baparmayla tutup sere parmana doru getiriyor ve eyreklii yine parmak boumlan boyunca yuvarlyordu.

Yatan yanndaki saat sabahn 4:37'sini gstermekteydi. Dedektif hi uyumam gibi grnyordu. "George ve Ira Gershwin'in 'Bana Bakacak Birisi' adl gzel bir arks vardr. Bunu hi duydun mu, Enoch? Sana bakacak o birisi de benim ite, ama tabii romantik anlamda deil." Grd kbusun ve Vanadium'un varlnn hl etkisi altnda kalan, ama oynad kantsz karakter roln srdrecek kadar da zeki olan Junior, "Kim... Siz kimsiniz?" diye sordu atlak sesiyle. Bu soruyu yantlamak yerine, Junior" m gerekleri zaten bildiine inandn ima eder gibi kastl bir biimde, "Evini aramak iin yazl bir emir karttm," dedi Thomas Vanadium. Junior bunun bir hile olduunu dnd. Naomi'nin kaza sonucu deil de baka bir nedenden tr ldn gsterecek hibir gvenilir kant yoktu ki. Vanadium'un nsezisi -daha dorusu bu konudaki srarl saplants- bir arama emri kartmak iin hibir mahkemeye gre yeterli bir neden olmazd. Ama ne yazk ki, baz yarglar yozlam olmasalar da kolayca etki altnda kalyorlard. Ve kendini intikama bir melek olarak gren Vanadium, hibir geerlilii olmayan bir arama emri kartmak iin mahkemeye yalan syleyebilecek nitelikte birisiydi. "Ben... anlamyorum." Uykulu bir halde gzlerini krptran ve sakinletiricilerle damanndan verdikleri her ne tr ilalarsa bunlardan tr akl hl tam olarak almyormu gibi davranan Junior, bu eletirmene kar Oscar apnda bir performansn bile yeterli olmayacan bilmesine karn, atlak ses tonunun akn ifadesinden honut kalmt. Bir parmak boumundan dierine hareket eden, baparmakla iaret parma arasndaki perdede yakalanan, avcun iinde kaybolan, sonra yine ortaya kan ve her bir boumda dolaan madeni para, dnp dururken l l parlyordu. "Senin sigortan var m?" diye sordu Vanadium. "Tabii. Mavi Rozet'im var," diye yantlad Junior hemen. Dedektif hafif bir kahkaha att, ama bu, ou kiinin kahkahas gibi scak deildi. "Kt deilsin, Enoch. Yalnzca dndn kadar iyi deilsin." "Affedersiniz?" "Senin de ok iyi bildiin gibi, yaam sigortasn kastetmitim ben." "ey... kk bir poliem var. Rehabilitasyon Hastane-si'ndeki grevim yararna verilen bir poliedir. Neden? Bu da ne demek oluyor?" "Evinde aradm eylerden biri de, karnn stne yaplan bir yaam sigortas poliesiydi. Byle bir belge bulamadm. Sigorta primiyle ilgili iptal edilmi hibir ek de yok." Uzun bir sre daha artmaca oyunu oynamay uman Junior, sanki rmcek alarn temizlermi gibi, bir eliyle yzn sildi. "Evime gittiinizi sylediniz, yle deil mi?" "Sen karnn bir gnlk tuttuunu biliyor muydun?" "Evet, tabii. Her yl yeni bir tane tutard. On yandan beri." "Bunlardan herhangi birisini okudun mu?" "Tabii ki hayr." Kesinlikle doru olan bu yant, Junior'n Vanadium'un gzlerinin tam iine bakmasna ve soruyu yantlarken bbrlenmesine neden olmutu. "Niin okumadn?" "Yanl olurdu. Gnlk zeldir." Ama bir dedektif iin, hibir eyin kutsal olmadn tahmin etmesine karn, yine de Vanadium'un bu soruyu sormaya gerek duymasndan tr, biraz armt. Koltuktan kalkarak yataa yaklaan dedektif, elindeki madeni paray durmakszn dndryordu. "ok tatl bir kzm. ok da romantik. Gnl, evlilik yaamyla ve seninle ilgili vglerle dolu. Senin imdiye dek tand en iyi adam ve mkemmel bir koca olduunu dnyormu."

Junior Cain sanki incecik bir inenin kalbine batrldn ve bunun etrafndaki kasn ritmik, ama ac verici bir biimde kasldn hissetti. "yle mi? O... o yle mi yazm?" "Bazen de gnlne, seni onun yaamna getirdii iin Tanr'ya teekkr eden, ok dokunakl ve alakgnll kran szckleriyle dolu paragraflar eklemi." Junior, Naomi'nin benimsemi olduu masum ve duygusal batl inanlarn hibirisine sahip deilse de, imdi itenlikle alyordu. Naomi'nin onun peynirli sandviine ya da kayssna zehir koymasndan kukuland iin, ac bir pimanlk duymaktayd. Kendisinin de daima inand gibi, Naomi aslnda ona tapmt. Ona kar asla el kaldrmazd, asla. Sevgili Naomi onun iin lrd. Ve gerekten de lmt. Polisin orta ve yzk parma boumlarnn arasnda dmdz sktrlan madeni para artk dnmyordu. Etajerin iinden bir kutu Kleenex kt mendil karan dedektif, bunu phelisine uzatt. "Al." Junior sa kolunu destek tahtas ve serum inesi nedeniyle hareket ettiremedii iin, sol eliyle kutudan bir deste kt mendil ald. Dedektif kutuyu etajere geri koyduktan sonra, madeni para yine dnmeye balamt. Junior burnunu silip gzlerini kurularken, "Onu garip bir biimde sevdiine inanyorum," dedi Vanadium. "Sevmek mi? Tabii ki sevdim onu. Naomi gzel ve ok iyi kalpliydi... komikti de. imdiye dek bama gelen en iyi... en iyi eydi." eyreklii havaya frlatan Vanadium, bunu sol eliyle yakalayp, tpk sa eliyle yapt gibi ayn eviklik ve dzenlilikle, paray parmak boumlarnda dndrmeye devam etti. Bu hem sol ve hem de sa el gsterisi, tam olarak analiz edemedii nedenlerden tr, Junior'n tm vcudunu rpert-miti. Her amatr sihirbaz - aslnda sihirbaz olsun ya da olmasn, yeterli bir sre pratik yapmaya istekli herkes - bu numaray baarabilirdi. Byclk deil, yalnzca bir yetenekti bu. "Senin gdn neydi, Enoch?" "Benim neyim?" "Byle bir eyin yokmu gibi grnyorsun. Ama her insanda daima bir gd vardr, yarar salanan bir karclk. Eer bir sigortas poliesi bulursak, bunun izini sreceiz ve sen de kzgn bir zgarann stndeki domuz pastrmas gibi kzaracaksn." Polisin sesi her zamanki gibi yavand, tekdze ve bu ses yalnzca duygusal bir uyary deil, sessiz bir vaadi de iletiyordu. Gzlerini yapmack bir tavrla falta gibi aan Junior, "Siz bir polis memuru musunuz?" diye sordu. Dedektif glmsedi. Acmasz bir boma igdsyle hareket eden iri bir anakonda ylannn glmsemesi gibiydi bu. "Uyanmadan nce d gryordun, yle deil mi? Bunun bir kbus olduu belliydi." Sorunun aniden bu ekle dnmesi Junior' sinirlendirmiti. Vanadium bir phelinin dengesini bozacak bir yetenee sahipti. Onunla yaplan konuma, Robin Hood filmlerinin bir sahnesine benziyordu: Bir nehrin stndeki kaygan, tahta bir kprde omaklarla yaplan bir dv. "Evet. Ben... ben hl ter iindeyim." "Neyle ilgili bir d gryordun, Enoch?" Dlerinden tr onu kimse hapse atamazd. "Anmsayamyorum. En kts de bunlardr, yani o dleri anmsaya-madmzda... Siz de yle dnmyor musunuz? Detaylar anmsadnz zaman, dler daima ok aptalcadrlar. Ama anmsayamadnzda... daha da tehditkr grnrler." "Uykunda bir addan sz ettin." Bu daha ok bir yalana benziyordu; dedektif sanki onu sular gibiydi. Junior d grdn yadsmadndan tr pimand neredeyse. "Bartholomew," dedi Vanadium.

Gzlerini krptran Junior, konumaya cesaret edememiti, nk Bartholomew adnda hi kimseyi tanmyordu ve bu polisin imdi onun etrafnda zenli bir kuku a rdnden ya da ona bir tuzak kurduundan emindi. Yoksa ona hibir anlam ifade etmeyen bir addan neden sz etsindi ki? "Bartholomew kim?" diye sordu Vanadium. , Junior bam iki yana sallad. "O ad iki kez syledin." "Bartholomew adnda hi kimseyi tanmyorum." u anda, gerein ona zarar dokunmayacana karar vermiti. "ok skntl gibiydin. Bu Bartholomew'dan korkuyordun." Junior'n sol elinde smsk tuttuu, srlsklam bir topa dnen Kleenex'in karbon ierii daha yksek bir dzeyde olsayd, kt mendil bir elmasa dnrd herhalde. Vanadium'un yumruk yapt eline ve sivri parmak boumlarna baktn grnce, bir tkaca dndrd Kleenex'i elinden brakmaya alt, ama bunu yapacak gc kalmamt. Bartholomew adnn her yinelenii, korkusunu gerekten de fazlalatrmt. Bu ad yalnzca kulaklarnda nlamakla kalmyor, kannda, kemiklerinde, vcudunda ve beyninde yanklanyordu; kendisi sanki devasa, bronz bir and ve Bartholomew da anc. "Belki de bir filmde grdm veya bir kitapta okuduum bir karakterdir bu. Ben Ayn Kitab Kulb'nn yesiyim. Srekli kitap okurum. Bartholomew adnda ikincil bir karakter de anmsamyorum, ama belki byle bir karakterin yer ald bir kitab yllar nce okumu olabilirim." Sama sapan bir konumann eiine geldiini fark eden Junior, byk bir abayla kendini susturdu. Tpk kl krk yararak hesap yapan bir muhasebecinin dikkatli davranna benzer bir biimde hareket eden eli baltal bir katilin, baltann keskin yann kurbanna doru yavaa evirmesi gibi, Thomas Vanadium da baklarn, Junior'n skl yumruundan onun yzne doru evirmiti. Dedektifin yzndeki porto arab renkli doum lekesi, anmsadndan daha koyu ve daha deiik, alacal bir tondayd. Ve elik grisi gzleri nceleri ivi balarna benziyorsa da imdi bunlar nokta gibiydi ve bu gzlerin ardnda, talar bile delip geecek kadar kuvvetli bir irade gc vard. aknl gemi ve akl imdi yerine gelmi gibi davranan Junior, "Aman Tanrm," dedi, "siz Naomi'nin ldrldn dnyorsunuz, yle deil mi?" lk ziyaretinden bu yana bask altnda srdrd yzlemeye devam etmek yerine, onunla gz gze bakmaktan vazgeen, yatan yanndan ayrlan ve oday boydan boya geerek kapya giden Vanadium, Junior' yine artmt. Eer dedektif, televizyonda yaymlanan Perry Mason ya da Peter Gunn gibi akla polisiye dizilerinde byle anlarda gerekleen benzer bir davranta bulunmadan odadan aynlrsa, onun tanmlanmas g baz avantajlar kaybedeceine inanan Junior, "Bu daha da kr," dedi atlak sesiyle. Kapy amadan bunun nnde duran Vanadium, Junior'a bakmak iin durmu, ama hibir ey sylememiti. Junior ikence ekiyormu gibi kan ses tonuna daha da sarsc ve zntl bir tonlama ekleyerek, sanki bu szckleri sylemek ona derin bir ac veriyormuasna, "Siz... siz onu benim ldrdm dnyorsunuz, yle deil mi? Ama delilik bu," dedi. Dedektif her iki elini kaldrdktan sonra, avularn Junior'a doru evirip, parmaklarn ayrd. Bir an duraksadktan sonra da, ellerinin arkasn ve ardndan yine avularn gsterdi.

Junior bir an armt. Vanadium'un el hareketleri, Aai Rabbani Ayini'ni yneten bir rahibin kalplam el hareketlerini anmsatan bir nitelik tayordu. aknlk yava yava yerini anlaya brakt. eyreklik yok olmutu. Dedektifin madeni paray parmak boumlar boyunca dndrmeye ne zaman son verdii, Junior'n dikkatini hi ekmemiti. "Belki de bunu kulann iinden ekip karabilirsin," dedi Thomas Vanadium. eyreklii d kulak deliinin nndeki kkrdams kntyla kulak kepesindeki kkrdams kabarkln arasnda, iitme kanalna skm olarak ekilip karlmay bekler bir halde bulacan uman Junior, titreyen sol elini kulana doru gtrd. Ama kulanda bir ey yoktu. "Yanl el," dedi Vanadium. Junior'n, serum inesinin yanllkla kmasn nlemek amacyla destek tahtasna bal olan ve yar sabit tutulan sa kolu, hareketsizlikten tr kaskat kesilmi ve yan hissizlemiti. Takma gibi duran sa eli sanki ona ait deil gibiydi. Bir deniz lalesi kadar solgun, garip grnen ve bu lalenin aznn evresine kemiksiz, eklemsiz uzantlar eklinde ustalkla dolanan uzun parmaklan, gelip geici bir dl isteksizce, ama acmaszca yakalamak iin yine de harekete geti. Gmms pullu, yuvarlak bir bala benzer madeni para Junior'n avcunun ortasnda duruyordu. Yaam izgisinin tam stnde. Gzlerine inanamayan Junior, sol elini uzatp, eyreklii ald. Madeni para sa elinde durmasna karn, souktu. Buz gibi. Var olmayan mucizelerden tr, elindeki eyrekliin gerek oluu sanki olanaksz gibiydi. Vanadium yatan sol tarafnda durmu ve ne kendisine doru eilmi ne de onun zerinden sa eline doru uzanmt. Ve maden para, yangn kulesinin alt ksmndaki kayalklarn zerinde yatan Naomi'nin cesedi kadar gerekti. Honutluktan ok korkuyla kark bir aknlkla gzlerini elindeki eyreklikten ayrp, ondan bir aklama beklercesine Vanadium'a bakan Junior, dedektifin yznde yine o ylan gibi glmseyii grmeyi umuyordu. Ama kap kapanmak zereydi. Gndz geceye dnrken nasl hi ses kmazsa, dedektif de ayn sessizlik iinde odadan kp gitmiti. Blm 18 CENNETN sahipleri kadar iyi kalpli olmasnn dnda, Seraphim Aethionema White kendi adna hi benzemezdi. Ne ad-lann tad bu iki melek gibi kanatlan vard ne de onlar gibi tatl arklar syleyebiliyordu, nk Tanr vergisi bouk sesi ve alakgnlllyle bir ses sanats olabilmekten ok uzakt. Aethionema ak pembe ve gl pembesi tonundaki zarif ieklere benzerdi ve henz on alt yanda olan bu kz, her adan gzel olduu kadar, en sert rzgra bile dayanacak bir gce sahipti. Onunla yeni tanan ve kendisinin ayrkslndan hayli etkilenen kiiler, gen kzn adn tam olarak syleyerek ona Seraphim derlerdi. retmenleri, komular ve eski tandklar ise Sera. Onu en iyi tanyanlar ve ablas Celestina gibi en iten bir ekilde sevenler de Phimie. 5 Ocak gecesi San Francisco'nun St. Mary Hastahanesi'ne yatrld andan itibaren, buradaki hemirelerin de ona Phimie demelerinin nedeni, kendisini ok sevecek kadar iyi tandklarndan deil de, bu ad Celestina'nn kullandn duymalarndan tryd. Phimie 724 no'lu oday, geirdii fel nedeniyle sekiz gn derin bir komada kalan ve durumu deimedii iin ksa bir s-

re nce youn bakm nitesinden karlan, seksen alt yandaki Nella Lombardi adl bir kadnla paylayordu. Yal kadnn beyaz salar prl prl olmasna karn, bu salarn evreledii yz snger ta kadar grimsi ve cildi tamamen donuktu. Bayan Lombardi'nin hi ziyaretisi yoktu. ki ocuu ve kocas uzun bir sre nce ld iin, bu dnyada yapayalnzd. Ertesi gn 6 Ocak'ta, Phimie yaplmas gereken tahliller iin tekerlekli iskemleyle hastanenin eitli blmlerinde dola-trld srada, Celestina 724 no'lu odada kalm ve ileri portre-cilik dersine ait izim devi zerinde almt. Gen kz Gzel Sanatlar Akademisi nc snf rencisiydi. Nella Lombardi'nin daha nce izmi olduu baz portrelerini tamamlamak iin Phimie'nin henz yans tamamlanan karakalem portresini bir kenara koydu. Hastaln ve yalln etkilerine karn, yal kadnn yz gzelliini korumaktayd. Kemik yaps olaanstyd. Genliinde ok gzel olmalyd. Celestina, Nella'y u anda olduu gibi resmetmek istiyordu; ba belki de lm yatann simgesi olan yastn stnde, gzleri kapal ve az aralk, yz kl gibi soluk, ama dingin bir biimde. Ardndan, yal kadnn kemik yapsn ve dier fiziksel belirginliklerini kullanarak, onun altm, krk, yirmi ve on yanda nasl olduunu gsteren drt portre daha izecekti. Celestina zntl olduu zamanlarda, yapt resimler ona genellikle tm zntlerden arnm mkemmel bir snak salard. Bu resimleri planlarken, izerken ve gelitirirken kendisi iin zamann hibir anlam kalmaz, yaam ona hibir ac vermezdi. Ama bu ok nemli gnde, resim yapmakla bile huzur bulamamt. ou kez elleri titriyor ve kalemi kontrol edemiyordu. Ve bu el titreme nbetleri resim yapmasn engellediinde, pencerenin yanna gidiyor ve ok katl binalarla dolu kente bakp duruyordu. San Francisco'nun yaln gzellii ve gemiinin esiz grnm her zaman iin yreine ylesine iler ve iinde ylesine garip arzular uyandrrd ki, bazen yar ciddi bile olsa, bu kentte baka zamanlarda da yaayp yaamadn merak ederdi. lk kez ayak bast sokaklar ou kez alacak kadar bildik grnrd. Kentin 1800'l yllarn sonuyla 1900'l yllarn banda ina edilmi olan belirli byk binalar, ona daha kibar ve daha varlkl insanlarn yaad yllarda burada verilen partileri anmsatrken, bu anmsadklar bazen ok canl detaylar ierir ve anlardan da te bir gariplikte olurdu. Ama bugn, gmms ve altnms emaye sslerine benzer bulutlarla bezeli in mavisi gkyznn altndaki San Francisco bile ona huzur salayamyor ve sinirlerini yattramyordu. Kz kardeinin yaad ikilem kendisinin herhangi bir sorunu gibi kolayca akldan uzaklatrabilecek bir ey deildi... ve Celestina, Phimie'nin imdiki korkun durumunu asla yaamamt. Phimie alt ay nce tecavze uramt. Utanan ve korkan gen kz, bunu kimseye sylememiti. Bir kurban olmasna karn, kendi kendini sulam ve gln bir duruma decei dncesi onu ylesine korkutmutu ki, mantn yerini umutsuzluk almt. Ardndan, hamile olduunu rendiinde, bu yeni travmayla eskiden on be yandaki birok deneyimsiz kzn yapt gibi baa kmaya alm, tecavze uradn gizledii iin evresindeki ou kiinin onu aalayacan ve dlayacan dnm, ayrca uzun vadeli olaylar gzard ederek, kendi kendine bile kabullenmek istemedii durumunu mmkn olduunca saklamaya almt. Sonra da, alaca kilolar en aza indirgemek amacyla bir sre yemek yememeye balam ve mide sanclar ekecek kadar a kalmt.

Bir eyler yemek zorunda kaldnda ise, yalnzca besleyici yiyeceklerle yetinmi ve belki de tm yaam boyunca bu kadar dengeli beslenmemiti. Kanlmazcasna yaklaan doumu dnmemek iin umutsuzca aba harcarken bile, kuku uyandrmayacak kadar ince kald srada, bebein salna zarar vermemek amacyla, yine de elinden geleni yapyordu. Ama sessiz bir panik iinde geen dokuz ay boyunca, ilerleyen her haftann ardndan gitgide bilinsizlemi ve kat yiyeceklerden kanp gnlk eitli vitaminler almak gibi risklere girerek, hem kendisinin ve hem de bebein saln tehlikeye atmt. Fiziksel grntsndeki deiiklikleri saklamak iin bol giysiler giyiyor ve karnn bandajlarla smsk saryordu. Sonralar da korse kullanmaya balamt. Tecavze uramasndan alt hafta nce baca sakatlandndan ve daha sonra da tendon ameliyat geirdiinden tr - hamileliini anlamasnn yan sra- bir sre, sknt ektiini iddia ederek, eyllde okul baladndan beri beden derslerine de girmemiti. Hamileliin son haftasna dek normalde ortalama on drt kilo alnr. Bu arln buuk, drt kilosunu cenin oluturur. Plasenta ve amnion svs bir buuk kilo gelir. Geri kalan dokuz kilo rahim suyu ve ya birikimidir. Phimie ise neredeyse alt kilo bile almamt. Hamilelii korsesiz olarak da fark edilemeyecek bir durumdayd. St. Mary Hastanesi'ne yatrlmadan bir gn nce, srekli ba ars, mide bulants ve ba dnmesi ikayetleriyle uyand. Doum belirtisi olmamakla birlikte, daha nce hi geirmedii kadar iddetli bir karn arsndan da yaknyordu. Daha da kts korkutucu bir gz sorunu ortaya kmt. nce hafif bir bulanklk olmutu. Bunu, grmesini engelleyen gz n benekleri izlemiti. Ve ardndan, kendisini dehete dren yarm dakikalk geici bir krlk yaamt. Bu krize ve doumuna bir hafta ya da on gn kalmasna karn, durumunu annesiyle babasna aklayacak cesareti hl kendinde bulamyordu. Babalan Rahip Harrison White iyi bir Baptist ve iyi bir adamd; insanlar yarglamazd ve ok yumuak kalpli birisiydi. Anneleri Grace de her ynden adnn anlam gibi nazik bir kadnd. Phimie'nin hamileliini aklamaktan ekinmesinin nedeni annesiyle babasnn fkesinden korkmas deildi; gen kz onlarn gzlerindeki d krkln grmekten korkuyordu, nk onlar utandrmaktansa lmeyi yelerdi. Ayn gn ikinci ve daha uzun sreli bir krlk geirdiinde, evde yalnzd. Kendi odasndan zar zor kp koridoru ge-i ti ve annesiyle babasnn yatak odasndaki telefona gitti. Kz kardei aradnda, Celestina stdyo olarak da kulland kk apartman dairesinde, kendi kbik tarz portresi zerinde mutlulukla alyordu. Phimie'nin tutarsz, heyecanl konumasndan tr, ilk nce, annesinin ya da babasnn veya her ikisinin birden ldn dnd. Ama rendii ac gerek karsnda, annesini ya da babasn kaybetmi kadar yrei paralanm ve ok sevdii kz kardeinin tecavze uramas onu znt ve fkeden perian etmiti. Phimie'nin dokuz ay boyunca yaad duygusal ve fiziksel skntlar karsnda dehete kaplan Celestina, annesiyle babasna ulamak iin sabrszlanyordu. Whitelar bir aile olarak birlikte olduklarnda, tm glklerin stesinden gelebilirlerdi. Ama Phimie ablasyla konuurken yeniden grmeye balamasna karn, mantksz davranmaktayd. Annesine ya da babasna San Francisco'dan telefon etmemesi, aile doktorunu aramamas ve bu korkun srr aklad zaman kendisiyle birlikte olmas, eve gelmesi iin ona yalvarp durdu. Celestina daha mantkl dnse de, Phimie'ye bu konuda sz verdi. Mantna gvendii kadar igdlerine de gvendii iin, ok sevdii kz kardeinin bu gz yaartc durumu

saduyusu zerinde gl bir etki brakmt. Hazrlanmak iin fazla zaman kaybetmeyen Celestina, mucizevi bir ekilde, bir saat sonra, Eugene zerinden Spruce Hills, Oregon'a giden uaktayd. Ve telefon konumasndan saat sonra da kz kardeinin yannda. Rahip konutunun oturma odasnda, portreleri yan yana asl duran Hz. sa'nn ve John F. Kennedy'nin baklar altnda, Phimie annesiyle babasna ona neler yapldn ve ayn zamanda da umutsuzluk ve aknlk iinde kendi kendisine neler yapm olduunu anlatt. Gen kz dokuz aydr gereksinim duyduu smscak olaanst sevgiye, aptalca bir dnceyle hak etmediini sand o saf sevgiye imdi yeniden kavumutu. Ailesinin bu scak yaklam ve srrn akladndan tr duyduu rahatlk uzun sredir uzak kald mantkl davranlarn ona yeniden kazandrmsa da Phimie kendisine tecavz eden adamn kimliini aklamamakta srarlyd. nk eer bir aklamada bulunursa, adam onu ve ailesini ldrmekle tehdit etmi ve kendisi de onun bunu gerekten yapacana inanmt. "ocuum," dedi rahip, "o adam sana bir daha asla dokunamaz. Tanr'nn yardmyla bunu ben salayacam, ama bir tabancayla deil; tabancalarn polisler kullanr." Tecavzc gen kz ylesine korkutmu ve savurduu tehdit onun aklnda ylesine silinmez bir iz brakmt ki, bu son aklamayla bile mantkl dnemiyordu. Ona kar yumuak bir srarla yaklaan annesi ise, kzn ahlaki sorumluluk ynnden etkilemeye almaktayd. Eer bu adam tutuklanmaz, yarglanmaz ve hkm giymezse er ya da ge baka masum bir kza tecavz edecekti. Ama bu neri karsnda Phimie'nin kl bile kprdamamt. "Deli o. Hasta. Kt ruhlu." Gen kz tir tir titriyordu. "Bunu yapacak. Hepimizi ldrecek ve polisle giriecei atmada lse ya da elektrikli iskemleye yollansa bile umurunda olmayacak. Eer onun adn sylersem, hibiriniz gvencede olmazsnz." Celestina'nn ve annesiyle babasnn son karar, Phimie'nin bu konuda ocuk doduktan sonra ikna edilmesiydi. Doru olan imdi yapmas iin ar bir duyarllk ve korku iinde olduundan, ona u anda bask yapmak anlamszd. O yllarda krtaj yasal deildi ve zaten aile de bu konuda gnlszd; ayrca, dini inanlarna gre, en kt koullarda bile bunu dnmezlerdi. Bunun yara sra Phimie'nin yaklaan doumu ve kendisinin uzun sreli a kalm ve korse takm olmas nedeniyle grd zarar gz nnde bulundurulduunda, krtaj tehlikeli bir seenek olurdu. Phimie hemen doktor kontrolne girmeliydi. ocuk, onu sevebilecek ve nefret uyandran babasnn imajn onda asla grmeyecek olan insanlara evlatlk verilecekti. "Bebei burada dourmayacam," diye srar etti Phimie. "Eer o adam kendisinden bir ocuum olduunu fark ederse daha da delirecek. Byle olacam biliyorum." Gen kz Celestina'yla birlikte San Francisco'ya gitmeyi amalyor ve bebei, bir rastlant sonucu da olsa, babann ve kendi arkadalaryla Rahip White'n cemaatinin onun doum yaptn asla renemeyecekleri bu kentte dnyaya getirmek istiyordu. Annesiyle babas ve ablas bu plana ne kadar kar ktlarsa, Phimie de bu dncesini o kadar ok savundu; en sonunda, eer onun istediini yapmazlarsa, gen kzn saln ve akln tehlikeye atacaklarndan kayglanmaya baladlar. Ba ars, iddetli karn ans, ba dnmesi ve grme sorunu gibi dehet verici belirtilerin tm yok olmutu. Bunlar byk olaslkla fiziksel olmaktan ok psikolojik kkenliydi. Onu doktor kontrolne alana dek karlalacak birka saatlik gecikme bile hl riskli saylrd. Ama bunca zaman umutsuzca saklamak istedii duygu incinmesini yaayaca bir blge hastanesine yatmas iin kendisini zorlamak da yleydi.

Acil szcyle hemen harekete geen Celestina, kendisinin San Francisco'daki doktoruyla abucak iletiim kurdu. Phi-mie'yi tedavi altna almay kabul eden doktor, gen kz Oregon'dan geldiinde onu St. Mary Hastanesi'ne yatracam syledi. Rahip bu kadar ksa bir sre iinde kilisedeki grevlerini brakamazd, ama Grace kzlaryla birlikte olmak istiyordu. Buna karn, Phimie yalnzca Celestina'nn ona elik etmesi iin yalvard. Gen kz annesinin neden yannda olmamasn yelediini aka ifade edemiyorsa da onun yreindeki frtnay hepsi anlyordu. Phimie yumuak huylu ve iyi kalpli annesinin, onun bylesine youn yaad ayb ve utanc kendisiyle paylamasn istememiti; ayrca bu duygunun douma ve hatta bunun sonrasna uzanan saatlerde ve gnlerde dayanlmayacak kadar kt olacan dnyordu. Gl bir kadn olan Grace iin inan, utantan da te duygulara kar bir zrh anlamndayd. Celestina annesinin Ore-gon'da kalmakla kznn yanndayken ekecei acdan ok daha fazlasna katlanacan biliyordu, ama hayli gen ve saf olan, ayrca kendi durumundan tr bunu kavrayamayacak kadar korkan Phimie'ye gre de annesi gvenilmez birisi deil, her zamanki gibi ailenin temel direiydi. Grace'in, kznn bu arzusuna kar sevecen yaklam ve onun kendine zg huzur dolu mant Celestina'y duygulan-drmt. O zaten annesini daima ok severdi ve bu sevgisini ne szckler ne de bir sanat eseri uygun bir biimde tanmlayabilirdi, ama imdi onu ok daha fazla seviyordu. San Francisco'dan kalkan uaa bir saat gibi ksa bir srede, alacak kadar kolay bilet bulup yetien Celestina, akam erken saatlerde Oregon'dan kalkacak olan uak iin de, sanki doast bir seyahat acentesi uzmanym gibi, iki dn bileti ayrtmt. Phimie uaktayken kulaklarndaki nlamadan yaknd; yksek basntan kaynaklanm olmalyd bu. Yere indikten sonra ise, ift grmeye balad ve burnu kanad; bunlar da daha nce geirdii belirtilerle ilgili gibi grnyordu. Kz kardeinin uzun sren burun kanamas Celestina'y endielendirmi ve onun hastaneye yatmasn geciktirmekle yanl bir ey yapt korkusuna kaplmt. San Francisco Havaalan'ndan bir taksiye bindikten sonra, gecenin sisiyle kaplanan caddelerden geerek, St. Mary Hastanesine geldiler ve 724 no'lu odaya yerletiler. Ardndan da, Phi-mie'nin tansiyonunun ok yksek - 21'e 12.6 olduunu ve bundan tr bir kriz geirdiini, ayrca fel, bbrek almas yitimi ve dier yaamsal komplikasyonlar gibi baz riskler tadn rendiler. Phimie'ye hemen tansiyon drc ilalar ieren bir serum takld, gen kz yataa yatrld ve kalp monitrne baland. Celestina'nn dahiliyecisi Dr. Leland Daines, Ritz Carl-ton'da katld bir akam yemeinden alelacele ayrlp, hastaneye gelmiti. Daines'in salarnn yeni krlamaya balamasnn ve yznn de ar ypranmamasmn nedeni, geen yllarn onu fazla yalandracak kadar etkili olmamasyd. Hayli deneyimli bir uzman olan doktor, kibirden uzak, yumuak huylu ve sonsuz sabrl bir insand. Daines midesi bulanan Phimie'yi muayene ettikten sonra, karn kaslmasn ve kusmay nleyici bir ilala sakinletirici bir ila yazd; bunlarn tm damardan verilecekti. Sakinletirici hafif bir ila olmasna karn, Phimie birka dakika iinde uykuya dald. Uzun zamandr sregelen skntlarndan ve son zamanlarda ektii uykusuzluktan tr, yorgun dmt. Dr. Daines, Celestina'yla 724 no'lu odann dndaki koridorda konutu. Yanlarndan sessizce ve yavaa geen hemirelerin bazlar balkl ve uzun giysili rahibelerdi.

"Kardeinde preeklampsi, yani gebelik zehirlenmesi var. Bu, hamilelerin yzde beinde grlen bir durumdur; neredeyse daima yirmi drdnc haftadan sonra oluur ve genellikle baarl bir biimde tedavi edilebilir. Ama ben bunu hafife almayacam, Celestina. Onun durumunda, bu daha ciddi bir halde. imdiye dek hi doktora gitmemi, hibir doum ncesi kontrolden gememi ve hamilelii otuz sekizinci haftann ortasna gelmi, yani doum yapmasna yaklak on gn var. Phimie'nin tecavze urad tarihi bildiklerinden ve bu iliki onun tek cinsel deneyimi olduundan tr, dllenme gn belliydi ve doumun ne zaman olaca da kesinlik kazanmt. "Doum yaklatka," dedi Dr. Daines, "preeklampsi tam bir eklampsiye dnebilir, yani tansiyon ykselir, albumin, dem ve havale oluur." Alaca yanttan korkan Celestina, "Eklampsi sonucunda ne olur?" diye sordu. "Olas komplikasyonlar arasnda beyin kanamas, akcier demi, karacier doku yitimi, koma durumu saylabilir." "Onu Oregon'da hastaneye yatrmam gerekirdi." Doktor elini Celestina'nn omzuna koydu. "Sen kendim sulama. Buraya kadar gelebilmi. Ben Oregon'daki hastaneyi bilmiyorum, ama buradaki zenin orada gsterileceinden kukuluyum." imdi preeklampsiyi kontrol altna almak iin abaladklarndan Dr. Daines ertesi gn yaplacak bir dizi tahlil istemiti. Phimie'nin tansiyonu drlp sabitletirildiinde, sezaryen doum nermeyi dnyor, ama onun dengesiz beslenmesi ve karnn bask altnda tutmas nedeniyle ortaya kabilecek komplikasyonlar grmeden nce, bu ameliyat da riske etmek istemiyordu. Doktorun verecei yantn pek iyimser olamayacan bilmesine karn, Celestina yine de, "Bebein... normal olmas olasl var m?" diye sordu. "yle olur umarm," dedi doktor, ama umarm szcn vurgulay biimi fazla sertti. 724 no'lu odada kz kardeinin yatann yannda yalnz bana ayakta duran ve uyuyan gen kz izleyen Celestina, Phimie'nin durumu imdilik iyi, dedi kendi kendine. Bu sinir bozucu gelimeyi annesini ya da babasn armadan halledebilirdi. Ama sonra, sanki hava alamyormu gibi soluu tkand. Ve glkle soluk almaya alt srada, hkrarak alamaya balad. Celestina, Phimie'den drt ya daha bykt. Kendisi San Francisco'ya geldiinden bu yana, son yldr birbirlerini ok fazla grmemilerdi. ki kent arasndaki uzaklk, geen zaman, derslerin arl ve gnlk yaamn younluu ona Phimie'nin, sevgisini unutturmamsa da, bu sevginin ne kadar saf ve gl olduunu unutmutu.Ve imdi bunu yeniden kefettiinde ylesine kt bir biimde sarslmt ki yatan yanma hemen bir iskemle ekip oturmak zorunda kalmt. Ve ardndan, ban eip souktan rperen elleriyle yzn kapatarak, bylesine korkun eyler Phimie gibi masum birisinin bana geldiinde, annesinin Tanr'ya olan inancn hl nasl koruyabildiini merak edip durdu. Geceyarsna doru evine dnd. Sonra klar sndrp yatt ve tavana bakmaya balad; yine de uyuyamyordu. Pencerenin storlar kalkkt. Celestina kentin dumanl, krmzms altn renkli gece prltsndan genellikle ok holanrd, ama bu geceki prlt onu huzursuz etmiti. Eer yataktan kalkp en yakn pencereye giderse, bu byk kentin tm binalarnn karanlk olduunu ve hibir sokak lambasnn yanmadn grecekmi gibi garip bir duyguya kaplmt. Ve sokak mazgallanyla yol st deliklerinden, sanki bu kente ait deil de yeralt dnyasna ait olan rktc bir k ykselecekti.

Uyuduunda bile asla kapatamad sanat gz, yatan stndeki tavanda arad gibi, beyninin iinde de hi durmakszn buna benzer bir biim, tasarm ve anlam arad srada, malalanm alyla kapl tavanda oynaan k ve glgelerde ona yalvarrcasna bakan deforme olmu ifadesiz yzl bebekleri ve lmn simgelerini gryordu. Phimie St. Mary Hastanesi'ne yatrldktan on dokuz saat sonra, gen kzn Dr. Daines'in istedii tahlilleri yaplrken, alalan gkyz erken alacakaranlkta yzn asm ve kent bir kez daha, bir nceki gece Celestina'nn evinin tavann dolayl biimde aydnlatan krmz alta rengiyle altn yaprak rengine brnmt. Bir gnlk almann ardndan, Nella Lombardi'nin karakalem portresi bitmi ve sradaki alma olan altm yann tahmini resminin izimi balamt. Celestina yaklak otuz alt saattir uyumam olmasna karn, heyecanl olsa da, yine de akl bandayd. u anda elleri titremiyor ve trans halindeki bir medyumun kaleminden dklen szckler gibi, onun kaleminden de yumuak izgiler ve glgelemeler dklyordu. Nella'nn yatann yannda, pencerenin kenarndaki koltukta oturduu ve kucanda duran sivri keli dizst resim tahtasnn zerinde izim yapt srada, koma halinde olan yal kadnla sessiz, tek tarafl bir konuma srdryor ve ona Phi-mie'yle birlikte bymeleriyle ilgili anlarndan sz ediyordu; bunlar anlatrken, ne kadar ok anya sahip olduunu fark edince hayli armt. Nella gzlerini hi amamasna ve hi hareket etmemesine karn, bazen onu dinliyormu gibi grnyordu. Elektrokardiyografin sessizce zplayan dzenli bir uyum iindeydi. Akam yemeinden ksa bir sre nce, bir rahibe hemire Phimie'yi tekerlekli iskemleyle odaya getirmi ve ikisi birlikte onu dikkatle yatana yatrmlard. Gen kz Celestina'nn umduundan da iyi grnmekteydi. Yorgun olmasna karn, ona hemen glmsemiti ve iri kahverengi gzlerinde berrak bir bak vard. Phimie, Nella'nn biten portresiyle kendisinin yars tamamlanan portresini grmek istedi. "Sen bir gn nl bir ressam olacaksn, Celie." Babalarnn en bilinen vaazlarndan birini sylemeye balayan Celestina, "Bundan sonraki dnyada hi kimse ne nldr, ne byleyicidir, ne bir unvan sahibidir, ne gururludur," dedi glmseyerek, "ve ne de gldr..." "... ne zalimdir, ne nefret doludur, ne kskantr, ne krcdr," diye devam etti Phimie, "nk tm bunlar bu aalk dnyann hastalklardr..." "... ve imdi aranzda bir ba taba dolat zaman..." "... bundan sonraki dnyann aydn bir vatanda gibi olacaksnz artk..." "ikiyzl, acmasz..." "... cimri..." "... ve bencil davranmayn..." "... bu gam ykl dnyann yardmseverlikten ve ahlak deerlerinden yoksun Pecksniff'ine (* Pecksniff, Charles Dickens'n Martin Chuzzlewit adl eserindeki bir karakterdir) benzemeyin..." ki karde glerek, el ele tututular. Phimie'nin onu Ore-gon'dan telefonla aramasndan bu yana, Celestina ilk kez her eyin sonunda dzeleceini hissediyordu. Ama birka dakika sonra, Dr. Daines'le koridorda bir kez daha konutuunda, bu yeni iyimserlii yine karamsarla dnt. Phimie'nin inat yksek tansiyonu, idrarnda grlen protein ve dier belirtiler, preeklampsinin yeni olumadm ve onun yksek eklampsi riski tadn gstermekteydi. Yksek tansiyon yava yava kontrol altna alnyordu, ama doktorun kullanmay fazla yelemedii daha gl bir ila tedavisine bavurarak. "Buna ek olarak," dedi Daines, "kardeinin kemik ats kk ve bu da normal bir hamilede bile dourma sorunlar yaratr; ayrca, doum yaklat srada yumuamas

gereken rahim boynu orta kanal kas lifleri hl sert. Rahim boynunun douma yardmc olacak kadar genileyebilecein! sanmyorum." "Peki ya bebek?" "Doum bozukluklarna ait belirgin bir kant yok, ama yaplan tahlillerden ikisi baz kayg verici anormallikler olduunu gsteriyor. ocuu grnce anlayacaz." Kz kardeinin rahmine reklenen yan ejder yar bcek eklindeki bir karnaval gsterisi canavarnn grntsn belleinden uzaklatramayan Celestina'nn yreini bir korku kaplad. Tecavzcnn ocuundan nefret ediyordu, ama bu nefret onu ok artmt, nk bebek susuzdu. "Eer tansiyonu gece boyunca deikenlik gstermezse" diye devam etti Dr. Daines, "onun sabah saat yedide sezaryene alnmasn istiyorum. Eklampsi tehlikesi doumdan sonra tamamen ortadan kalkar. Phimie'yi Dr. Aaron Kaltenbach'a teslim edeceim. Kendisi mkemmel bir doum uzmandr." "Tabii." "Bu durumda, ben de douma gireceim." "Size minnettarm, Dr. Daines. Tm yaptklarnz iin." Bu yk omuzlamak iin gl ve deneyimli birisiymi gibi davranmaya alan Celestina da henz ocuk saylrd. Kendisini perian hissediyordu. "Sen eve git. Biraz uyu," dedi doktor. "Eer hastalanrsan, kz kardeine hibir yardmn olmaz." Ama Celestina akam yemeine dek Phimie'nin yannda kald. Yiyecekler sulu ve lezzetsiz olmasna karn, gen kzn itah yerindeydi. Ve ok gemeden de uyudu. Eve dnen Celestina, annesiyle babasna telefon ettikten sonra, kendine jambonlu bir sandvi yapt. Ama bunun ancak eyreini yiyebildi. Sonra da, iki lokma ikolatal gofretle bir kak ceviz ezmeli dondurma. Her yedii Phimie'nin hastane yemei gibi lezzetsizdi ve boaznda dmlenmiti. Ardndan, giysilerini karmadan yatak rtsnn stne yatt. Dilerini fralamadan nce biraz klasik mzik dinlemek niyetindeydi. Sonra, radyoyu amam olduunu fark etti. Ama daha dmeye bile uzanamadan uyuyup kalmt. *** 7 Ocak, saat sabah drt on be. Gney California'da, Agnes Lampion dnde yeni doan olunu gryordu. Oregon'da, Junior Cain uykusunda korkuyla bir ad sayklyor ve phelisine len karsnn gnlnden sz etmek iin bekleyen dedektif Vanadium, parmak boumlan boyunca bir eyreklii hi durmakszn dndrd srada, onun sayklamalarn dinlemek iin koltuunda ne doru eiliyordu. Ve San Francisco'da bir telefon alyordu. Yan tarafna dnen Celestina, nc kez alan telefona karanlkta el yordamyla uzand. Alo szc ayn zamanda bir esneme biimindeydi. Titrek sesli bir kadn, "Hemen buraya gel," dedi. Celestina yar uykulu bir halde, "Ne?" diye sordu. "Hemen buraya gel. abuk gel." "Siz kimsiniz?" "Nella Lombardi. Hemen buraya gel. Kz kardein biraz sonra lecek." Celestina aniden kendine gelmi ve dorulup yatan kenarna oturmutu; arayan kiinin koma halindeki yal kadn olamayacan bildii iin, "Kahretsin, kimsiniz?" dedi fkeyle.

Telefonda asla olamayacak bir biimde sregelen derin sessizlik, arayann yalnzca konumamasndan kaynaklanmyordu; hatta ne en ufak bir hrt ya da czrt ne de soluk sesi duyulmaktayd. Bu sessiz boluun derinlii Celestina'y rpertmiti. Yine konumaya cesaret edemiyordu; sanki bu sessizlik canl bir eymi ve hatt geip onun karsna dikilecekmi gibi, bilinsiz bir korkuya kaplmt aniden. Telefonu kapatp yataktan frladktan sonra, kk mutfak masasnn yanndaki iki iskemleden birinin stnde duran deri ceketini, anahtarlarn ve omuz antasn kaparak, hzla evden kt. Darda, neredeyse bombo sokaklardaki birka araba motorunun homurtusu, tekerleklerin altnda oynayan gevek bir yol st delii kapann sert tangrts, uzaklarda duyulan bir sirenin sesi, tm gece sren bir elenceden dnen ve evlerinin yolunu bulmaya alan sarho alemcilerin kahkahalar gibi kent gecesine zg sesler, gmms sisin kefene benzer rts altnda bouluyordu. Bunlar olaan seslerdi, ama yine de Celestina iin kent u anda, sanki daha nce hi byle grnmemiesine ktlk dolu ve binalan bilinmeyen fkeli tanrlarn mekn olan devasa yeralt mahzenleri ya da tapnaklar gibi sarkan, uzaya ait bir yer biimindeydi. Grnmez alemcilerin sarho kahkahalar pus tabakasnn arasnda garip bir ekilde yanklanyordu, ama bu kahkahalar sevincin deil, lgnln ve acnn sesiydi. Celestina'nn arabas yoktu ve evden hastaneye yryerek gitmek de yirmi be dakika sryordu. Gen kz bir taksinin gemesi iin dua ederek komaya balad, ama bu duas kabul edilmemekle birlikte, on be dakikadan az bir srede ve soluu kesilmi bir halde, St. Mary Hastanesi'ne ulamay baarmt. Asansr anmsadndan ok daha yava bir biimde gcrdayarak yukarya karken, zar zor ald soluklarnn sesi her yan kapal odackta yanklanp duruyordu. Yedinci katn koridorlar bu karanlk afak vaktinde sessiz ve bombotu. Havay am kokulu bir dezenfektan kaplamt. 724 no'lu odann kaps akt. erideki klar prl prl parlyordu. Phimie'yle Nella odada yoktular. Yal kadnn yatak araflarn deitirmekte olan bir hastabakc, iini neredeyse bitirmek zereydi. Phimie'nin yatak araflan ise dank bir haldeydi. "Kz kardeim nerede?" diye sordu Celestina soluk solua. Hastabakc ban kaldrp ona bakt; korkmutu. Omzuna bir el dokununca hemen arkasna dnen Celestina, kt haberler getirmi gibi grnen, al yanakl, alacal mavi gzl bir rahibeyle karlat. "Size ulatklarndan haberim yoktu. On dakika nce douma baladlar." Nella Lombardini'nin telefonunun zerinden en azndan yirmi dakika gemiti. "Phimie nerede?" Onu koridorun sonundaki asansre gtren rahibe, "abuk olun," dedi. "Ne oldu?" Ameliyathane katna doru inerlerken, "Kardeiniz bir yksek tansiyon krizi daha geirdi" dedi ciddi tavrl rahibe. "la tedavisine karn, zavallnn tansiyonu yine ykseldi. iddetli bir nbet oldu ve eklamptik kaslmalar balad." "Aman Tanrm." "imdi ameliyathanede. Sezaryen oluyor." Celestina kendisinin bekleme odasna alnacan ummutu, ama rahibe onu ameliyathanenin hazrlk blmne gtrd. Sonra, Celestina'nn omuz antasn ald ve onun ceketini karmasna yardm etti. "antanz bana emanet edebilirsiniz."

O srada yanlarna yeiller giymi bir hemire yaklamt. "Kazanzn kollarn svayn, yaklak dirseklerinize kadar ovalanarak ykann. Ellerinizle kollarnz iyice ovun. Ne zaman duracanz size syleyeceim." Hemire, Celestina'nn sa eline bir kll sabun verince, Rahibe Josephina da lavabonun scak su musluunu at. "ans eseri," dedi rahibe, "bu olay srasnda Dr. Lipscomb hastanedeydi. Az nce, acil durumdaki baka bir bebei dourt-mutu. Mkemmel bir doktordur." Elleriyle kollarn lgnca ovalayan Celestina, "Phimie nasl?" diye sordu. "Dr. Lipscomb onun bebeini de yaklak iki dakika nce dourttu. Daha annenin eiyle bunun eklerini bile almadlar," dedi hemire. "Bebek kk, ama salkl. Deformasyon yok," diye ekledi Rahibe Josephina. Celestina Phimie'yi sormutu, ama onlar kendisine bebekten sz etmilerdi; onlarn bu yant gen kz korkuttu. "Yeter," dedi hemire; younlaan buharn arasndan uzanan rahibe, musluu kapatt. Derin lavabonun yanndan ekilen Celestina, filmlerde grd cerrahlarn yapt gibi, sular damlayan ellerini havaya kaldrd; neredeyse hl evde, yatanda olduuna ve korkun bir kbusla lgnca boutuuna inanacak gibiydi. Hemire ona bir ameliyat nl giydirirken, Celestina'nn nnde melen Rahibe Josephina, onun sokak ayakkablarnn stne bir ift lastikli kuma potin geirdi. Ameliyathanenin hazrlk blmnde sregelen bu olaanst ve acil tela, iki kadnn Phimie'nin durumuyla ilgili olarak syleyebilecei szcklerden ok daha fazlasn ve ktlerini syler gibiydi. Hemire, Celestina'nn azyla burnunu bir ameliyat maskesiyle rtp bunu arkadan baladktan sonra, salarn da bir ameliyat balyla kapatt. "Bu taraftan." Hazrlk blmnden ksa bir koridora ktlar. Tavanda parlak kl floresan lambalar vard. Vinil deli zeminde yrrlerken, potinlerinin kard gcrtl sesler duyuluyordu. Celestina'nn kalbi ylesine hzl arpyordu ki, bacaklar titriyor ve sanki dizlerinin ba zlyordu. te imdi burada, dua eder gibi balarn ne emi olan ameliyat ekibinin ve kan iindeki araflarla rtl ameliyat masasnn stnde yatan sevgili Phimie'nin bulunduu ameliyathanedeydiler. Celestina bu kandan korkmamalym, dedi kendi kendine. Doum kanl bir iti. Ve dolaysyla, bu da byk olaslkla sradan bir sahneydi. Bebek grnrlerde yoktu. Bir kede, tombul bir hemire baka bir masadaki bir eyle meguld, ama vcudu, dikkatini verdii her neyse bunu kapatyordu. Uzaktan yalnzca beyaz bir kuma kn seiliyordu. Belki de bebekti bu. Celestina bebekten ylesine insafszca nefret ediyordu ki, genzine ac bir tat doluuverdi. ocuk deformasyona uramamakla birlikte, yine de bir canavard. Tecavzcnn laneti. Salklyd, ama Phimie'nin sal pahasna salkl. Ameliyat ekibinin srdrd youn ve acil almalara karn, uzun boylu bir hemire kenara ekilerek, ameliyat masasnn bana gelmesi iin Celestina'ya iaret etti. Gen kz en sonunda Phimie'ye ulamt; Phimie yayordu, ama yle kt bir biimde deimiti ki, bu grnt karsnda garip bir duyguya kapld; sanki gs kafesi gm gm atan kalbini bir mengene gibi skyordu. Phimie'nin yznn sa taraf sol tarafndan daha fazla yer ekimine uram gibiydi; gevek duruyor ve aaya doru ekiliyordu. Sol gz kapa sarkkt. Aznn sol taraf da aaya doru kvrlmt. Dudaklarnn kesinden hafif bir salya szyordu. lgnca bir korkuyla fldr fldr dnen gzleri etraftaki hibir eye odaklanmamt. Lipscomb olabilecek bir doktor, "Beyin kanamas," diye aklad.

Ayakta durabilmek iin, Celestina bir elini ameliyat masasna dayayarak kendini dengelemek zorunda kalmt. Iklar insann gzlerini actacak kadar parlaklam ve havay antiseptikle kan kokusu kaplamt; glkle soluk alnyordu. Phimie ban evirince, lgnca dnen gzleri durdu. Baklar ablasnn baklaryla birleti ve ilk kez, nerede olduunu anlam gibi bakmaya balad. Ardndan, sa elini kaldrmaya alt, ama ona yant vermeyen bu el cansz bir biimde yana dt; bu kez sol elini vcudunun sana doru uzatmaya altnda, Celestina bu eli smsk tuttu. Phimie konuuyordu, ama azndan kan szckler birbirine sryor ve konumas ak seik anlalamyordu. Ter iindeki yzn ac eker gibi buruturduktan sonra, gzlerini kapatp yine konumay denedi ve azndan bir tek, ama anlalr bir szck kt. "Bebek." "Yalnzca konuma yitimine urad," dedi doktor. "Fazla konuamyor, ama sizi mkemmel anlyor." Bebei kollarnda tutan tombul hemire, tiksintiden neredeyse irkilen Celestina'nn yanna sokulduktan sonra, annesi grebilsin diye yenidoan ona doru tuttu. Phimie bir an ocua bakt ve ardndan gzlerim yine ablasna evirdi. Sonra byk bir abayla, anlalr bir szck syledi: "Angel."(* Angel, "melek" anlamna gelir) Ama bu ocuk melek deildi ki. Ancak lm melei olabilirdi. Tamam, evet, kvrk peneleri ve ift toynaklar yoktu; elleri ve ayaklan minicikti. Babasnn laneti yzne yansm olan bir eytan ocuk deildi. Ama Celestina onunla hi ilgilenmek istemiyor, onu grmekten rahatsz oluyor ve ayrca Phimie'nin ona neden srarla Angel dediini anlamyordu. Ablasnn gzlerinde bir anlay belirtisi arayan Phimie, "Angel," dedi bouk sesiyle. "Kendini zorlama, tatlm." "Angel," dedi Phimie abucak ve sonra, sol akandaki bir kan damarn iirecek kadar bir aba gstererek, "ad," diye ekledi. "Bebee Angel adn m vermek istiyorsun?" Gen kz evet demeye alt, ama tek syleyebildii anlalmaz bir mrlt olduu iin, sadece evet anlamnda ban sallayp, Celestina'nn eline smsk sarld. Belki yalnzca konuma yitiminden etkilenmiti, ama bir bakma akl da tam yerinde deildi. Evlatlk verilecek olan bebein adn kendisi koyamazd. "Angel," diye yineledi Phimie umutsuzca. Angel. Kendi adna benzer ilgin bir eanlam. Seraphim'in melei. Melein melei. "Tamam," dedi Celestina, "evet, tabii." Phimie'ye aka yapmakta bir saknca grmyordu. "Angel. Angel White. imdi sakinle, rahat ol, kendine stres yapma." "Angel." "Evet." Tombul hemire yanlanndan ayrlnca, Phimie ablasnn elini bir an brakacak gibi olmutu, ama baklarn onun yznde younlatrd srada, Celestina'nn elini yine smsk tuttu. "Seni... seviyorum." "Ben de seni seviyorum, tatlm," dedi Celestina titreyerek. "Hem de ok." Tam o anda, Phimie'nin gzleri gittike irileti, ablasnn elini actacak kadar skt ve tm vcudu kaslp sarsld. Sonra, "Ihhh, hhh, hhh," diye bard. Ardndan, Celestina'nn elini tutan eli ve vcudu canlln yitirdi; gzleri artk ne herhangi bir yere odaklanyor ne de fldr fldr dnyordu; lmn karartt bu gzler imdi tamamen hareketsizlemi ve kalp monitrnde uzun, dmdz bir izgi olumutu.

Ameliyat ekibi kalp canlandrma ilemlerine balad srada, Celestina kenara ekildi. aknd ve ardndan, masann yanndan ayrlp geri geri giderek, bir duvara yasland. Gney California'da, bu yeni ve nemli gnde afak skerken, Agnes Lampion hl yenidoanyla ilgili dler gryor, kvez-deki Bartholomew'a beyaz kanatl kk melekler elik ediyordu. Oregon'da Junior Cain'in yatann yannda ayakta duran Thomas Vanadium, sol elinin parmak boumlan boyunca eyreklii dndryor ve phelisine onun kbus grrken sayklad adn kime ait olduunu soruyordu. San Francisco'da, Seraphim Aethionema White ameliyat ekibinin kalp canlandrma abalarna yant vermeden, masada umutsuzca yatyordu. Yalnzca on alt yanda ve ylesine gzel. Uzun boylu hemire, Celestina'y artan ve duygulandran bir sevecenlikle, lm olan gen kzn gzlerini kapatt. Ardndan, temiz bir araf aarak, bunu nce cesedin ayaklaryla vcut ksmna ve en sonunda da o deerli yze rtt. Hareketsizlemi olan dnya imdi yemden dnmeye balamt... Yzndeki ameliyat maskesini indiren Dr. Lipscomb, srt duvara dayal olarak ayakta duran Celestina'ya doru yaklat. Doktorun yaln ifadeli yz, sanki stlendii sorumluluklarn arlyla biimlenmi gibi, uzun ve inceydi. Ama baka durumlarda, kaln dudaklarnda ekici bir glmseme oluabilirdi; imdi ise yeil gzlerinde, kendisi de byk kayplara uram birisinin anlayl baklar vard. "ok zgnm, Bayan White." Celestina gzlerini krptrp ban sallad, ama konua-myordu. "Buna almak iin... zamana gereksiniminiz olacak," dedi doktor. "Belki ailenize haber vermeniz gerekir..." Celestina'nn annesiyle babas Phimie'nin hl yaad dnyadaydlar. Onlar o eski gerekten bu yeni geree getirmek, kendisinin imdiye dek yapt en zor ikinci i olacakt. Ama en zoru Phimie'nin ld bu odada u anda bulunmakt. Celestina tm yaam boyunca katlanmak zorunda kalaca en kt durumun bu olduunu hi kukusuz biliyordu; kendi lmne katlanmaktan bile ktyd bu. "Ve tabii cesedin defnedilmesi iin baz hazrlklar yapmanz da gerekecek," dedi Dr. Lipscomb. "Rahibe Josephina size telefonlu zel bir oda ayarlayacak ve daha baka gereksinimleriniz iin de size yardmc olacak; burada istediiniz kadar kalabilirsiniz." Celestina onu ok dikkatle dinieyemiyordu. Donup kalmt. Yar uyuuk gibiydi. Bombo gzlerle etrafa bakyor ve doktorun, maskesiz olduu halde sanki ynla maskenin arkasndan konuuyormu gibi gelen sesi kulaklarnda uulduyor-du. "Ama St. Mary'den ayrlmadan nce," dedi doktor, "birka dakikanz almak istiyorum. Benim iin ok nemli bu. Kiisel olarak." Celestina yava yava, Dr. Lipscomb'un gerektiinden de zntl olduunu fark etti; oysa hastas onun herhangi bir hatasndan lmemiti. Gen kz onun gzlerine yine baktnda, "Sizi bekleyeceim," dedi doktor. "Syleyeceklerimi duymaya hazr olana dek. Ne kadar uzun bir sre beklememi isterseniz. Ama ey... siz buraya gelmeden nce, olaanst bir ey oldu." Celestina, doktor tbbi ya da fizyolojik adan her neye tank olduysa bunun kendisini hi ilgilendirmediini sylemek iin, ona neredeyse yalvaracakt. nemli olan tek mucize Phimie'nin yaamasyd, ama bu gereklememiti. Yine de doktorun nazik ricasn kramadndan tr, ban sallad.

Yenidoan artk ameliyathanede deildi. Celestina bebein gtrldn fark etmemiti. Ona bakmak kendisini rahatsz ediyorsa da, bebei bir kez daha grmek istiyordu. ocuun grntsnn nasl olduunu anmsamak iin gsterdii abayla yz ifadesinin deimi olduu belliydi, nk doktor, "Evet? Ne oldu?" diye sordu. "Bebek..." "Minik kz yenidoan nitesine gtrld." Bebek kz olmutu demek. Celestina imdiye dek bebein cinsiyetini hi dnmemiti, nk bu ocuk onun iin bir anlam tamyordu. "Bayan White?" dedi Dr. Lipscomb. "Size yolu gstermemi ister misiniz?" Celestina ban iki yana sallad. "Hayr. Teekkr ederim, hayr. Yenidoan nitesi. Orasn daha sonra bulurum." Tecavz sonucu doan bu bebek, Celestina'nn gznde canl bir bebek deil de, kt huylu kansere yakalanm bir organ gibiydi. Az nce karlan bir tmrn parlak saaklar ve amurumsu bklmlerini incelemek onu nasl ilgilendirmiyor-sa, bu bebein grnts de hi ilgisini ekmemiti. Ve sonuta, onun o kemerli yzne ait hibir ey anmsamyordu. Ama bir ayrnt, tek bir ayrnt vard. Phimie'nin yanndayken nasl sarslmsa, imdi de ayn durumda olduu iin, belleine gvenemiyordu. Grdn sand eyi belki de grmemiti. Bir ayrnt. Yalnzca tek bir ayrnt. iddetin simgesi olarak doan kurbaa yumurtasna benzer bu yumuak et ynna, kz kardeini ldren bu katile, bu ocua bir kez daha bakmak zorunda kalsa bile, St. Mary'den ayrlmadan nce kesinlikle dorulamas gereken ok nemli bir ayrntyd bu. Blm 19 FTLK evlerinde olduu gibi, hastahanelerde de kahvalt afaktan az sonra kar, nk hastalan iyiletirmek hayvan yetitirmek kadar zor bir itir ve zellikle saln yeniden kazandrlmas ve hastann glendirilmesi iin gnlerce uramak gerekir. Oregon kylarnn ok uzaklarndaki iftliklerde horozlar hl tt ve besili tavuklar erken saatlerde yumurtladklar yumurtalarn stnde mutlulukla gdaklad srada, Agnes Lampion'a iki rafadan yumurta, bir dilim kzarmam tereya-sz ekmek, bir bardak elma suyu ve bir tabak portakall jle verilmiti. Ama iyi uyumasna ve kanamasnn baarl bir biimde durdurulmasna karn, kahvaltsn kendi kendine yiyemeyecek kadar gszd. Basit bir kak bile onun kaldramayaca bir krek kadar ard sanki. Zaten itah da yoktu. Joey'i aklndan karamyordu. Salkl bir ocuk dourmu olmas Tanr'nn bir ltfuydu, ama kocasnn kaybn telafi edemiyordu. Agnes her ne kadar zntlere dayankl birisiyse de, yrei binlerce afaktan nce aydn-lanamayacak kadar karanlkt. Eer bir hemire kahvaltsn yemesi iin ona srar etmi olsayd, kendisini kandramazd, ama terzi Maria'nn hatrn kramamt. Ufak tefek yapsna ve adn bile onu yeterince tanmla-yamamasna karn, gl bir kiilie sahip olan Maria Elena Gonzalez, hl Agnes'n yanndayd. Agnes krizi atlatt halde, hemirelerin ve doktorlarn ona yeterli zeni gsterebilecekleri konusunda kendilerine pek fazla gvenmiyordu. Yatan kenarna oturarak, taze yumurtalar tuzlayp bunlar kakla Agnes'e yedirmeye balad. "Yumurtalar tavuklar yapyor." "Yumurtalar tavuklar yapar," diye dzeltti Agnes. "Que? "

Agnes ardndan kalann att. "Hayr bunun da bir anlam yok, yle deil mi? Sen ne sylemeye alyorsun, canm?" "Bu kadn bana tavuklar sormakta..." "Hangi kadn?" "Fark etmez. Aptal kadn benim ngilizcemle alay ediyor, beni artsn alyor. Bana nce tavuk mu olur yoksa nce yumurta m olur, diye soruyor." 'Tavuk mu yumurtadan yoksa yumurta m tavuktan kar, diye mi soruyor?" "Si. yle sylyor." "O kadn senin ngilizcenle alay etmiyor, canm. Bu yalnzca eski bir tekerlemedir." Maria tekerleme szcn anlama-ynca, Agnes bunu harfleyip tanmlad. "Ama bu soruya, ngi-lizcesi iyi ya da kt olsun, hi kimse yant veremez. in esas noktas bu." "in esas noktas hi yantsz bir soru sormakta olmak m? Bu ne anlam yapyor?" Maria dnceli bir halde kalarn att. "Siz henz iyilemi olmadnz, Bayan Lampion, aklnz kafanzda deil." "Aklnz banzda deil." "Ama ben tekerlemeyi yantlamm." "Peki, ne yant verdin?" "lk tavuk ilk yumurtasyla birlikte kt zaten." Azndaki bir kak dolusu jleyi yutan Agnes, glmsedi. "Yani, bu sorunun yant olduka basitmi, demek ki." "Her ey yle." Elma suyunun son kalntsn kamla itii srada, "yle ne?" diye sordu Agnes. "Basit. nsanlar her eyi karmak yapmakta. Ama tm dnya diki kadar basit." "Diki mi?" Agnes, Maria'nn dedii gibi, aklnn henz kafasnda olup olmadn merak ediyordu. Yemek tepsisini kaldrrken, "plikli diki inesi. Bununla dikersin, dikersin, dikersin," dedi Maria saflkla. "Sonra son ilmei dmlersin. Basit. Karar verecein gerekli tek ey ipliin rengi ve dikiin tr. Sonra dikersin, dikersin, dikersin." Diki konusunda yaplan bu konumalar sregeldii srada, odaya Lampion Bebek'in tehlikeyi atlattn ve kvezden karldn mjdeleyen bir hemireyle onun arkasndan da, tekerlekli bir sepet beik iten ikinci bir mjdeci hemire girmiti. Birinci hemire glckler saarak sepete eilip, bunun iinden beyaz battaniyeye sarl pembe bir hazine kard. Az nce bir ka bile kaldramayacak kadar gsz olan Agnes, minicik bir bebei tutmak yle dursun, imdi kendini iki takm koum atnn zt ynde ektii arabalar iki eliyle durduran Herkl kadar gl hissediyordu. Bebei annesinin kollarna veren hemire, "Gzleri yle gzel ki," dedi. Bebek gerekten de her adan ok gzeldi; bu karmaa dolu dnyaya sanki huzur iinde gelmiesine, ou yenido-andan daha yumuak bir yze sahipti ve belki de olaanst bir zekyla domutu, nk dier bebeklerden daha farkl grnen yz hatlar da bilgi ve deneyimle biimlenmie benziyordu. Salar ise Joey'inki gibi samur kahverengisi tonundayd. Gzleri de, Maria'nm geceyars Agnes'e syledii ve hemirenin az nce belirttii gibi, olaanst gzellikteydi. ou kiinin daha koyu glgeli izgiler ieren tek renkli gzlerinden farkl olan bu gzlerin her birinde annesininki gibi yeil ve ba-basnnki gibi mavi iki belirgin renk vard ve her bir gz kre-sindeki bu artc renk deiiklii gz izgilerinin desenini oluturuyordu. Muhteem, berrak ve parlak mcevherlere benziyordu bu gzler.

Bartholomew'un baklar byleyiciydi ve onun bu scak, srekli baklarn gren Agnes, arp kald. "Benim kk Barty'im," dedi hafife; bebein adnn bu sevecen biimi dudaklarndan hi dnmeden dklvermi-ti. "Olaanst bir yaantn olacak senin sanrm. Evet, yle olacak akll Barty. Anneler bunu anlar. Birok olay dnyaya gelmeni engelledi, ama sen bunu her naslsa basardn. Gzel bir ama iin buradasn." Minik olann babasnn lmne neden olan yamur gece durmu, ama sanki devasa bir baparmak skacann oluturduu koyu gri, yumru gibi bulutlarla kapl olan gkyz, Agnes konuana dek bir sre sessizliini korumutu. Ardndan, ama szcyle birlikte bir eki sallanma-sna, byk bir gkgrlts duyuldu ve bunu iddetli bir imek izledi. Bebek baklarn annesinden pencereye doru evirdi, ama yznde hibir korku ifadesi yoktu. "Bu grlty merak etme, Barty," dedi Agnes. "Sen benim kollarmda daima gvencedesin." Gen kadn cmlesini bitirdii anda, tpk ama szc gibi gvence szc de yeri g inletmi, ardndan ikinci bir atrt duyulmu ve bu kez yalnzca hastane pencerelerinin camlar zangrdamakla kalmam, bina da sarslmt. Gney California'da gkgrlts ender grlr, imek ise daha da enderdir. Buradaki frtnalar yar topikal olduu iin, saanak yalar srasnda imek akmaz. kinci gkgrlts ve imek srasnda, iki hemireyle Maria aknlk ve korku iinde bardlar. Agnes da mantksz bir korkuya kaplm ve "Gvencedesin" szcn yineleyerek, olunu gsne smsk bastrmt. Ama bu szcn yineleniinde, sanki bir orkestra efi ba-tonuyla aa vuru yapyormu gibi, frtna daha da iddetlendi; camlara vuran rzgr davul sesleri karyor, tepsinin stnde birbirine arpan tabaklar ksilofonik tngrtlar oluturuyordu. imek yansmalarndan tr pencere kataraktl bir gz gibi tamamen yar saydam bir ekle dntnde, Maria ha kard. Bu doa olaynn zellikle bebeine ynelik bir tehdit olduu eklinde delice bir dnceye kaplan Agnes ise, buna inatla yant vercesine, "Gvencedesin" szcn yineleyip duruyordu. Yayd nkleer parlaklk sonucunda sanki pencerenin camn eritmi gibi grnen ve Agnes' kemiklerine dek titreten son bir gmbrt duyulduunda, hastanenin klar titreti ve bunun ardndan havada tertemiz bir ozon kokusu olutuktan sonra ortalk sakinleti; klar snmemi ve kimseye bir zarar gelmemiti. Ama en garibi yamurun yamam olmasyd. Bylesine bir frtna iin olaan d bir olayd bu; pencerede bir tek damla bile yoktu. Etraf inanlmaz, derin bir sessizlik kapladnda, odadaki-ler birbirlerine baktlar. Herkesin tyleri diken diken olmutu ve ne olduunu anlamaya alyorlard. Top patlarcasna grltyle akan imeklerin ardndan hibir ey olmam gibi dalan koyu gri bulutlarn yerini imdi prl prl mavi bulutlar almt. Barty ise, frtna srasnda ne alam ne de en ufak bir huzursuzluk belirtisi gstermiti; imdi de bir kez daha annesine bakyor ve onu ilk glcyle mutlulandryordu. Blm 20 AFAK vakti bir bardak souk elma suyu imi olan Junior Ca-in'e ikinci bir bardak elma suyuyla tane tuzlu kraker verildi. Aslnda gebe bir kz bile btnyle yiyebilirdi. Gsz olmasna karn, zpknlanan bir balina gibi safra ve kan kusma tehlikesi ortadan kalkm, geirdii krizi atlatmt.

Karsn ldrmesinin sonucunda ortaya kan iddetli sinirsel kusma imdi yerini byk bir itaha ve ylesine mthi bir yaama sevincine brakmt ki, ark sylememek iin kendini zor kontrol ediyordu. Yeniden douunu kutlar gibi bir ruh hali iindeydi. Kendisini hapse atacak ya da belki elektrikli iskemleye yollayacak olan bir kutlamayd bu tabii. Manyak polis Vanadi-um'un yatan altna gizlenebileceinden veya onu umulmadk bir anda yakalamak iin hemire klnda dolaabileceinden kukulanan Junior, doktorunun bile phelenmeyecei kadar abuk iyilemek zorunda olduunu dnyordu. nk Dr. Parkhurst'un onu yarn sabahtan nce taburcu etmeyecei belliydi. Damardan verilen serum ve ilalar kesildii iin artk yataa baml kalmadndan ve srt ak hastane giysisi yerine stnde bir pijama ve bir robdambr olduundan tr, bacaklarn denemesi ve biraz egzersiz yapmas amacyla koridorda dolamas nerilmiti. Bann dneceini dnmelerine karn, yrmesinde hibir zorluk yoktu ve biraz halsiz olsa da fazla gsz deildi. Tm hastahaneyi yardmsz turlayabi-lirdi, ama istenilene uymak iin tekerlekli yrte kullanmaktayd. Koridorda dolat srada, ara sra durarak sanki dinlenmeye gerek duyuyormu gibi yrtece dayanyor ve bu arada, ok tiyatrovari olmamakla birlikte ikna edici bir biimde yzn buruturarak gereinden fazla soluk alp veriyordu. Yanndan geen hemirelerden bazlar onu kontrol etmek amacyla birka kez durmular ve kendisini fazla yormamasn nermilerdi. Ama imdiye dek, bu merhametli kadnlarn hibirisi Junior'in gzne kendisine kar heyecan duyan, onu buzla besleyen hemire Victoria Bressler kadar gzel grnmemiti. Yine de etrafna bakp duruyor ve onu grme umudunu yitirmiyor-du. Duygularn ilk belirtenin Victoria olmasndan onur duyan Junior, ona tek elilik borlu deildi tabii. Ve sonuta tpk Na-omi'den nasl kurtulduysa, zerine ektii kukulardan da yle kurtulduu zaman, romantik anlamda konumak gerekirse, bu iliki onun iin bir tatl ziyafeti gibi olacak, ama o yalnzca bir tane ikolatal eklerle tatmin olmayacakt. Bir tek katn hemirelerini gzlemekle yetinmeyen Junior, st ve alt katlarda dolamak iin asansrleri kulland. Ve en sonunda kendini yenidoan bakm nitesinin kocaman izleme penceresinin nnde buldu. nitede yedi tane yenidoan konuk vard ve her sepet beiin ayak ucuna da bebein ad yazl olan bir isimlik taklmt. Junior uzun sre pencerenin nnde durdu, ama bunun nedeni ne dinleniyormu gibi yapmas ve ne de nitedeki hemirelerin onu izlemeleriydi. Olduu yerde donup kalmt sanki ve bir sre neden byle davrandn da anlayamamt. Bir ocuk sahibi olamamann kskanl deildi bu. Kanserin dnda isteyebilecei en son ey bir bebekti. ocuklar iren, kk canavarlard ve ona gre ocuk Tanr'nn bir ltf deil, bir engel, bir ykt. Ama yine de bu yenidoanlara kar duyduu garip merak kendisini pencerenin nnde tutuyordu ve yrteciyle odadan ktndan bu yana, farknda bile olmadan buraya gelmeyi amaladna inanmaya balamt. Byle yapmak zorunda olmasna karn, onu buraya getiren ey gizli bir manyetik gt. Kre penceresinin nne geldiinde huzurluydu, ama bu sessiz sahneyi seyrettii srada huzursuzlanmaya balamt. Bebekler. Yalnzca zararsz bebeklerdi bunlar. Zararsz olmalarna karn, bebeklerin grnts yine de sanki tm benliini gizliden gizliye sarp sarmalam ve onun aniden aklanamayan, ama yadsnamayacak kadar gl bir korkuya kaplmasna neden olmutu.

Sepet beiklerdeki yedi adn tmn okumu olmasna karn, bunlan bir kez daha okudu; adlarn ya da belirli bir adn iinde gitgide byyen bu delice korkuyu aklamasn umuyordu. Ve yedi isimlie tek tek bakarken, kendini ylesine derin bir bolukta hissetmekteydi ki daha nce gerek bile duymad yrte imdi gerekten de ona destek oluyordu. Sanki can e-kiliyormu ve az sonra parampara dalacakm gibi bir duyguya kaplmt. Ama yeni bir duygu deildi bu; ayn duyguya daha nce de kaplmt. Dn gece anmsayamad bir dten uyand ve Vanadium'un parmak boumlarnda dans eden eyreklii grd zaman. Hayr. Tam o zaman deil. Paray ya da dedektifi grdnde deildi. Vanadium onun dnde sayklad addan sz ettiinde hissetmiti bu duyguyu. Bartholomew. Junior rperdi. Bu ad Vanadium uydurmamt. Dedektifle hibir ilgisi olmayan ve yalnzca kendisi iin aklanamaz bir anlam tayan bir add bu. Bartholomew. Ve bu ad tpk daha nce olduu gibi, souk bir geceyars katedralin dizi canlan alarken en gl bas annn kard lanetli bir notaymasna, onun ta iine iliyordu. Bartholomew. Bu kreteki hibir bebein adnn Bartholomew olmamasna karn, Junior burasyla hl anmsayamad d arasnda nasl bir balant bulunduunu anlamaya alyordu. Kbusun tmn de anmsayamyordu, ama bu dn, dten de te bir korku yarattna inanmaya balamt artk. Yalnzca dlerinde deil, gerek dnyada da Bartholomew adl gl bir dmana sahipti ve bu Bartholomew'un... bebeklerle bir ilgisi vard. imdi igdden de te bir korkuya kaplm olan Junior, Bartholomew adl birisiyle karlarsa, Naomi'ye gsterdii ani saldrganl ona da gsterebilmek iin hazrlkl olmas gerektiini biliyordu. Hem de hi gecikmeden. Titreyerek ve ter iinde kalm bir halde arkasn pencereye dnd. inde byyen korkunun buradan ayrlnca azalacan umuyordu, ama tam aksine korkusu daha da fazlalamt. Birka kez omzunun stnden arkaya bakt; odaya dndnde ise yar perian durumdayd. Kendisini yataa yatrmak iin gelen bir hemire, onun solgun yzn ve titremesini grnce biraz telalanmt. Gen kadn dikkatli, yardmsever ve sevecendi, ama hi de ekici deildi; keke onu bir an nce yalnz brakp gitseydi. Ama Junior yalnz kalr kalmaz onun geri dnmesini arzu etti, nk yannda kimse olmaynca kendini savunmasz ve tehdit altnda kalm gibi hissetmiti. Bu dnyada bir yerde lmcl bir dman vard: bebeklerle ilgisi olan Bartholomew'du bu; ona tmyle yabanc olan, ama acmasz bir hasm. Blm 21 GNE sisin ve bulutlarn ardnda kaybolduunda, gri gkyz nce gmms bir isiyle kaplanm ve sonra iddetli bir saanak balamt. St. Mary'nin sosyal hizmetlileri hastaneye ok erken saatlerde gelmedikleri iin onlardan birinin brosunda kalan Celes-tina, buradan annesiyle babasn arayp onlara o korkun haberi verdi. Ve ardndan da, bir cenaze kaldrcsn arayarak, Phi-mie'nin cenazesinin hastane morgunun buzluundan alnmas, bunun ilalanmas ve Oregon uana teslim edilmesi iin adamla bir anlama yapt. Annesiyle babas ac ac alamlard, ama Celestina skunetini kaybetmemiti. Kz kardeinin cenazesiyle birlikte San Francisco'dan ayrlmadan nce yapaca ok i ve verecei ok karar vard. En sonunda tm grevlerini yerine getirdiinde, imdi

yaayamad acy ve kayb ancak o zaman yaayacakt. Phimie'nin kuzey blgesi mezarlna yapaca bu son yolculukta onun hak ettii saygnln yitirilmemesi gerekiyordu. Celestina'nn telefon grmeleri bittiinde, Dr. Lipscomb onunla konumaya geldi. Ameliyathane giysilerini karm ve gri yn bir pantolonla beyaz bir gmlek ve mavi kamir bir sveter giymiti. Ciddi yzyle, youn bir tempo iinde mesleini srdren bir doum uzmanndan ok, lmn kanlmazl zerinde kafa yoran bir felsefe profesrne benziyordu, Celestina masann arkasnda oturduu iskemleden kalkmaya alrken, doktor ona oturmas iin iaret etti. Ardndan da, pencerenin yanna gidip sokaa bakmaya balad; profili Celestina'ya dnkt ve sessizliini koruduu srada, daha nce belirttii "olaanst bir ey" i aklamak iin szckler arad belliydi. Camda prl prl parlayan yamur damlalar aaya doru szlyor ve bunlarn yansmalanyla sanki doktorun ince uzun yznde de ac verici gzyalan akyormu gibi bir grnt oluuyordu. Ve en sonunda konutuu zaman, sessiz, arna derin ve gerek bir znt sesini yumuatmt: "Bundan yl nce, l Mart'ta, karmla her ikisi de yedi yanda olan ikiz oullarm Danny ve Harry, karmn New York'ta yaayan annesiyle babasna yaptklar bir ziyaretten eve dnyorlard. Ve bindikleri uak, kalktktan ksa bir sre sonra... yere akld." Bir tek lmle bylesine yaralanm olan Celestina, tm ailesini yitiren Lipscomb'un bu acya nasl dayanabildiin! d-nemiyordu bile. Yreini bir sz kaplam ve boazna bir yum-ru dmlenmiti. "American Airlines ua myd bu..." dedi fsltyla. Doktor evet anlamnda ban sallad. Haftalardr yaan yamurdan sonraki ilk gneli gnde, 707 no'lu bu uak garip bir biimde, Queens'de Jamaica Krfe-zi'ne derek paralanm ve iinde bulunan herkes lmt. Ve imdi 1965 ylnda bile, lke tarihinin en kt sivil havaclk fe-laketi olma durumunu hl korumasnn nedeni o sralarda te-levizyonlarn gndeminde srekli olarak yer almasyd ve kendisi o yl ktann dier kesiminde olmasna karn, bu olay belleine kaznan bir yara gibiydi. Yz hl pencereye dnk olan doktor, "Bayan White," diye konumay srdrd, "siz bu sabah ameliyathaneye gelmeden ksa bir sre nce, kz kardeiniz masada ld. Biz henz bebei dourtmamtk ve beyin zedelenmesini zamannda nlemek iin belki de onu sezaryenle bile dourtamayacaktk ve bu nedenle hem anne hem de ocuk asndan, Phimie'yi yasama geri dndrmek ve ocuu alana dek annenin vcudundaki kan dolamn salamak amacyla ok byk bir aba harcadk" Konunun aniden deimesi ve uak kazasndan Phimie'ye dnmesi Celestina'y artmt. Lipscomb baklarn sokaktan yamurlu gkyzne doru evirdi. "Phimie aramzdan uzun sreli ayrlmad, belki bir dakikalk ya da bir dakika on saniyelik bir ayrlt bu ve yeniden aramza dndnde, durumundan, kalp durmasnn, geirdii youn beyin kanamasnn yannda byk olaslkla ikinci planda kalm olduu anlalyordu. Vcut dzeni bozuktu, sa tarafna fel inmiti... Sizin de grdnz gibi, yz kaslar almyordu. nceleri konumas da anlalmyordu, ama sonra garip bir ey oldu..." Aslnda Phimie'nin konumas daha sonra anlalmaz olmutu, yani bebein doumunun ardndan, kzna Angel adn vermek istediini sylemeye alt srada.

Dr. Lipscomb'un sesindeki etkin, ama tanmlanmas g bir tonlama, Celestina'y oturduu iskemleden yavaa ayaa kaldrd. Belki bir merakt bu. Ya da korku. Veya sayg. Belki de . "Bir an," diye szlerine devam etti Lipscomb, "kardeinizin sesi netleti ve dil srmesi olmad. Ban yastktan kaldrdktan sonra, gzlerini benim gzlerime dikti; tamamen kendin-deydi. Baklar ylesine... youndu ki. 'Rowena sizi seviyor/ dedi bana." Doktorun bundan sonra ne syleyeceinden kesinlikle emin olan Celestina, iliklerine dek korkuyla rperdi. Onun bu nsezisini ispatlar gibi konuan doktor, "Rowena benim karmd," dive devam etti. Sanki bu rzgrsz gnle br dnya arasnda bir kap aralanm gibi, tam o srada kan hafif bir esintiyle pencerelere yamur vurmaya balamt, Lipscomb, Celestina'ya doru dnd. "Kz kardeiniz yine yar koma durumuna gemeden nce, 'Beezil ve Feezil onunla birlikte gvencedeler/ dedi; bu size bir anlam ifade etmeyebilir, ama benim iin yle deil." Celestina ondan bir aklama bekliyordu. "Bunlar Rowena'nn olanlara onlar bebekken takt irinlik simgesi adlard. Bu zel ve uydurma adlan yalnzca o kullanrd, nk olanlarn iki irin kk cine benzediklerini ve cin adlar tamalar gerektiini sylerdi." "Phimie'nin bunlan bilmesi olanaksz." "Hayr, bilemez tabii. Zaten Rowena da, ikizler bir yana gelince, bu adlar kullanmamaya balad. Bunlar yalnzca iki-miz kullanmtk. Aramzdaki zel bir akayd. Olanlar bile anmsamazlard." Doktorun pheyle kslm gzlerinde, yine de bu olaan st duruma inanmak istermiesine, hznl bir zlem olu-mutu. Ama o, mantk ve kararl bir aklclkla mesleini srdren bir tp ve bilim adamyd. Ksacas, bu olgular araclyla mut-lu ve iyi bir yaam srmeyi amalayan bir insan olarak, mant-n ve aklcln bu maddi dnyay ve insan yaamn tanmla-mak iin yetersiz kaldn kolayca kabullenecek birisi deildi. Celestina ise, aklcl aan bu deneyimi ylece kabullen-meye ondan daha hazrlklyd. Gen kz karmaayla dzensizlii ven veya karamsarlkla umutsuzluktan esinlenen o res-samlardan biri deildi. Nereye baksa bir dzen, bir ama, zarif bir tasarm ve az ya da ok bir gzellik grrd. Gizemlilii de yalnzca hayaletlerin dolat sylenen eski evlerde veya Lips-comb'un szn ettii garip olaylarda deil, bir aacn dallar-nn biiminde, bir kpein tenis topuyla yapt cokulu bir oyunda, fr dnerek uuan kar tanelerinde sezinlerdi. Ona gre bu doal dnyadaki her gizemli grnt kla karanlk, maddeyle enerji ve zamanla yer kavramlar kadar temel bir eydi. "Kz kardeinizin daha baka... ilgin yetenekleri var myd?" diye sordu Lipscomb. "Buna benzer herhangi bir yetenei yoktu." "Kart oyunlarnda ansl myd?" "Benden daha ansl deildi." "Peki, nsezileri var myd?" "Hayr." "Ya altnc duyu yetenei..." "Hi yoktu." "... baz kavramlar bir gn bilimsel olarak gerekleebilir." "lmden sonra yaam kavramndan da farkl kavramlar m?" Doktorun tm benliini bir umut duygusu sarmt, ama bunu belli etmeye korkuyordu. "Phimie insann aklndan geenleri okuyan birisi deildi. Bilimkurgudur bu, Dr. Lipscomb," dedi Celestina.

Ona bakan doktor, hibir tepki vermiyordu. "Phimie sizin dncelerinizi okuyup, Rowena adm karmad. Ya da Beezil'n veya Feezil'n adn." Celestina'nn gzlerindeki kararl baklardan sanki korkmu gibi olan doktor, ban evirip yine pencereye dnmt. Gen kz onun yanma gitti. "Phimie'nin kalbi ilk kez durduktan sonraki bir dakikada, o burada, St. Mary'de deildi, yle mi? Bedeni buradayd, evet, ve hl da burada, ama Phimie burada deildi." Dr. Lipscomb daha nce ameliyat maskesiyle kapatt azn ve burnunu imdi elleriyle kapatmt; sanki onu sonsuza dek deitirecek olan bir dnceyi soluyarak iine ekmekten korkuyor gibiydi. "Eer Phimie burada deildiyse," dedi Celestina, "ve sonra geri geldiyse, o bir dakika boyunca bir yerdeydi, yle deil Pencereden baknca bir yamur ve sis perdesinin ardndan gzken bykkent, Stonehenge'den* (Stonehenge, ngiltere'nin Wiltshire kentindeki Salisbury Plain blgesinde yer alan ve megalitik direklerle st eiklerden oluan, tarih ncesine ait byk bir ta anttr.) bile daha gizemli grnyordu; tpk dlerimizdeki bilinmeyen herhangi bir kent gibi. Doktor, ona maske grevi yapan ellerinin arkasndan, sanki saysz keskin, kvrk dikenlerle dolu tohum kabuuna benzer bir ac yreine saplanm ve o da bunu ekip karyormu gibi, tiz bir ses kard. Kendini garip ve huzursuz hisseden Celestina, duraksad. Ve ardndan, belirsizlie kapldnda her zaman yapt gibi, byle bir durumda annesinin ne yapacan sordu kendi kendine. Olaanst bir insan olan Grace, ne gerekiyorsa onu yapar, karsndakini rahatlatmak iin en doru olan syler ve en kt olaydan bile bir mutluluk pay karrd. Ama ou kez hibir ey sylemeye gerek kalmazd, nk insan kendini o anda ok yalnz hissettii iin birisinin desteine gereksinim duyard. Celestina sa elini doktorun omzuna koydu. Ve kendisine dokunur dokunmaz, onun gerginliinden kurtulduunu fark etti. Ellerini yznden eken Lipscomb, Ce-lestina'ya doru dnd; imdi korkudan deil, rahatladndan titriyordu. Konumaya alt, ama bunu baaramaynca Celestina bu kez ona sarld. Gen kz henz yirmi bir yandayd, doktor ise en azndan onun iki kat yanda, ama kk bir ocuk gibi Celestina'ya sarlm ve o da bir anne gibi onu rahatlatmt. mi? Blm 22 KOYU renk takm elbiseli, yzleri sinekkayd tral, pnl prl ayakkabl, elleri antal adam, daha mesai saati bile balamadan Junior'n hastanedeki odasna girdiler; deve ykyle armaanlar sunmaya gelmemilerdi tabii, ama yaanan keder ve kayp iin bir bedel demeye istekli bilge kiilerdi. ki avukatla bir st dzey yetkilisi; eyaleti, kenti ve yangn kulesindeki gzlem platformunun bakmsz parmaklyla ilgili konuyu aratran sigorta irketini temsil ediyorlard. Eer Naomi'nin etraf ieklerle evrili bir tabutta srtst yatan, ilalanm, makyajl, beyazlar iinde ve buz gibi elleriyle gsnde bir ncil tutan cesedi bu odada olsa ve matem iindeki yaknlarn beklese, bu adam bundan daha ciddi ve saygl bir durumda olamazlard. de saygn, kibar ve zntl grnmekle birlikte, yine de riyakr bir samimiyet iindeydiler; onlarn kendisine kar nyargl olduklarn bilen Junior, fkeli bir davranta bulunsalar da hi armayacakt. Adamlar kendilerini Knacker, Hisscus ve Nork olarak tantmlar, ama Junior bu adlar onlarn yzleriyle badatrmak zahmetine katlanmamt, nk de grn ve

davran bakmndan birbirlerine ylesine benziyorlard ki, kendi z anneleri bile, rnein onlar tarafndan hi aranmadklarnda, hangisini sulayacaklar konusunda zorlanabilirlerdi. Ayrca, Junior az nce hastane iinde yapt yry sonucunda hem yorulmu ve hem de onu aramak iin peine den meum bakl Bartholomew dncesi aklna takldndan tr huzursuz olmutu. Sanki onun zntsn paylayorlarm gibi sylenen bir sr ya yapc szlerden, Naomi'nin daha iyi bir yere gitmesiyle ilgili dindarlk taslayc bo laflardan ve devletin kamu gvenliini koruma ve her vatandaa yardmc olma konusundaki daimi isteini belirten itensiz konumalardan sonra, ya Knacker, ya Hisscus ya da Nork, en sonunda tazminat konusuna deindi. Tazminat kadar ahmaka bir szck kullanlmamt tabii ki. Bunun yerine, ngilizcenin ikinci bir dil olduu hukuk fakltesinde renilen, telafi, mukabele, zarar karlanmas ve hatta kefaret szckleri kullanlmt. Ve adamlar, reklenmi bir kobray gvenli bir biimde dikkatle yakalamaya alan toy ylan avclar gibi, konuyu eitli ekillerde akladklar srada, Junior onlarn bu amacn an-lamamasna davranm ve n de biraz olsun delirtmiti. Ama olayn zerinden daha yirmi drt saat bile gemeden bu kadar abuk gelmelerine de ok armt. Olaanst bir durum vard demek; zellikle de bir cinayet masas dedektifi-nin, Naomi'nin lmne yalnzca rk bir tahtann neden ol-mad saplantsna kapld gz nnde bulundurulursa. Aslnda Junior onlar buraya Vanadium'un yollam oldu-undan kukulanyordu. Bu polis, karsnn soumu cesedine karlk kendisine nakit bir bedel denecek olan kederli kocann ne kadar para canls olacayla ilgileniyordu herhalde. Knacker ya da Hisscus veya Nork, sanki Naomi onlarn kendisi iin altn ve mcevher karlnda kefaret demek istedikleri bir tanraym gibi, bir batan sz ediyorlard. Adamlardan sklan Junior, onlarn eilimlerini imdi anl-yormu gibi davranmaya balamt. Ama ne saldrganlayor ne de honutsuzluunu belli ediyordu, nk farknda olmadan bile sert bir tepki gsterirse ya da yanl bir hareket yaparsa, phe uyandracan biliyordu. Bunun yerine, ok ciddi bir nezaketle, onlara karsnn lmnn veya kendi zntsnn karl olarak hibir maddi anlama yapmak istemediini syledi. "Para onun yerini tutamaz. Zaten ben bu parann bir tek kuruunu bile harcayamam. Bir tek kuruunu bile. Onu bir bakasna vermek zorunda kalrm. O zaman bunun ne anlam kalr ki?" Bir anlk aknlktan sonra, Nork ya da Knacker veya Hisscus, "Acnz anlyoruz, Bay Cain," dedi, "ama bu gibi durumlarda det olan ey..." Junior'n boaz dn leden sonra olduu gibi hayli ard iin, yumuak ve bouk kan sesi bu adamlara yeterince sert deil de duygusallk ifade ediyormu gibi gelmi olabilirdi. "Neyin det olduu umurumda bile deil. Ben bir ey istemiyorum. Hi kimseyi de sulamyorum. Olur byle eyler. Eer yannzda bir feragat belgesi varsa, onu imdi imzalarm." Hisscus, Nork ve Knacker aknlk iinde birbirleriyle baktlar. En sonunda aralarndan birisi, "Bunu yapamayz, Bay Cain. Siz bir avukatla grmeden bu i olmaz," dedi. "Ben avukat istemiyorum," diye ona yant verdi Junior. Ve sonra, gzlerini kapatp ban yasta dayayarak iini ekti. "Ben yalnzca... huzur istiyorum." Knacker, Hisscus ve Nork imdi hep birlikte konuuyor, ve ardndan sanki tek bir organizmaymlar gibi susuyor, sonra da birbirlerinin szn keserek yine konumaya balyor ve kendi fikirlerini kabul ettirmeye alyorlard. Junior alamak iin hibir aba gstermediyse de, gzlerinden yalar szlmekteydi. Ama alamasnn nedeni zavall Naomi'yle ilgili dncelerinden kaynaklanmamt. Hemire

Victoria Bressler'a kavuana dek, bundan sonraki birka gn -belki de birka hafta- uzun ve yorucu geecekti. Ve bu durumda kendisi iin zlmekte haklyd. Onun bu sessiz gzyalar, ifade edemedii szcklerin belirtisiydi. Ona avukatyla konumasn syleyen, yine geleceklerini belirten ve kendisine bir kez daha basal dileyen Nork, Knacker ve Hisscus odadan ayrldlar, ama en ufak bir agzllk ve fke gstermemi olan affedici dul Bay Cain gibi bir adamla nasl baa kacaklar konusunda kesinlikle akllar kartndan, zgvenlerini yitirmi bir halde buradan giderlerken, belki de hibir avukatn ve st dzey yetkilisinin byle bir durumda kendisini rahatsz hissetmedii kadar huzursuz olmulard. Her ey Junior'n belleinde canlandrd biimde, Na-omi'nin parmakln rk ksmn kefettii ve neredeyse iril-mese bile decei andaki gibi aynen sregeliyordu. Tmyle ekillenmi olan bu plan, aklna gz ap kapayncaya kadar ksa bir srede gelmi ve sonra gzlem evini iki kez dolatklar srada da bunu yine gzden geirmi ve hibir hata bulamamt. Ama imdiye dek iki beklenmedik gelime olmutu; birincisi geirdii iddetli kusmayd. Byle bir eye bir daha katlanmak zorunda kalmayacan umuyordu. Olympian'in pskrmesine benzeyen bu kusma, karsnn kaybndan duyduu zntyle birlikte onu duygusal ve bedensel olarak gsz brakmasna karn, birok kiiyi masumiyeti konusunda kandrmak ve hatta nceden planlanm bir cinayet ileyemeyeceine onlar inandrmak iin, bundan daha iyi bir kurnazlk dnlemezdi. Son on sekiz saat boyunca kendisiyle ilgili birok gerei ortaya karmt, ama fark ettii bu yeni niteliklerinin tmnn arasnda en fazla gurur duyduu kavram, bylesine duygusal bir kiilie sahip oluunu fark etmesiydi. Bu her ne kadar gzel bir karakter zelliiyse de setii tehlikeli ve yeni yaamnda bunun arkasna snabilir ve gerektiinde acmasz eylemlerde bulunabilirdi. ki beklenmedik gelimenin dieri ise deli polis Vanadi-um'du. natlk rnei. Ve kt bir sa kesimi rnei. Kuruyan gzyalarn hl yanaklarnda hisseden Junior, ondan kurtulmak ve tamamen gvencede olmak iin, byk olaslkla Vanadium'u ldrmesi gerekeceini dnyordu. Sorun yoktu. Ar duyarl birisi de olsa, bu dedektifi harcad zaman, yine bir kusma krizine yakalanmayacana da inanmaktayd. En kt olaslkla, zevk iinde altna ierdi. Blm 23 CELESTINA, Phimie'nin kck dolapta ve etajerde kalan eyalarm toplamak iin, 724 no'lu odaya dnmt. Kz kardeinin giysilerini katlayarak bavula yerletirmeye alrken, elleri titriyordu. Bylesine kolay bir i nasl da zorlamt; giysiler sanki ellerinde canlanyor, parmaklarnn arasndan kayyor ve onlar bir trl dzenleyemiyordu. En sonunda, giysilerin dzgn bir biimde konmas iin hibir neden olmadn fark edince, burumalarna aldrmadan bunlar bavulun iine ylece tktrverdi. Tam bavulun kilitlerini kapatt ve kapya doru dnd srada, odaya st havlular ve yatak araflaryla dolu tekerlekli bir araba iten bir hastabakc girdi. Celestina sabaha kar buraya geldiinde, ikinci yatan araflarn deitirmekte olan kadnd bu. imdi birinci yata dzenlemek iin gelmiti. "Kz kardeinize ok zldm," dedi hastabakc. "Teekkr ederim." "yle tatl bir kzd ki." Hastabakcnn bu nezaketine yant veremeyen Celestina, ban sallamakla yetindi. Bazen nezaket de insan avuntu kadar duygulandrabiliyordu. "Bayan Lombard hangi odaya gtrld?" diye sordu Ce-lestina. "Buradan ayrlmadan nce... onu grmek isterim." "Aa, bilmiyor muydunuz? zgnm, ama o da gitti." "Gitti mi?" dedi Celestina, ama hastabakcnn ne demek istediini anlamt.

Gerekten de, bilinalt bir dnceyle, bu sabah 4:15'te kendisine gelen telefondan beri, Nella'nn bu dnyadan gittiini biliyordu. Yal kadn sylemesi gerekenleri bitirdikten sonra, hatta garip bir sessizlik olmu ve bir tek czrt ya da tkrt bile duyulmamt; telefonda asla olamayacak bir eydi bu. "Bayan Lombardi dn gece ld," dedi hastabakc. "Ne zaman ldn biliyor musunuz? Yani lm saatini?" "Geceyarsndan birka dakika sonra." "Emin misiniz? Saatten demek istiyorum." "Ben greve az nce gelmitim. Bugn on sekiz saatlik vardiyada alyorum. Kadncaz hi uyanmadan, koma hlinde ld. Celestina'nn aklndan, 4:15'te yer alan telefon konumas ve Phimie'den sz eden yal kadnn titrek sesi geiyordu: "Hemen buraya gel. Ne? Hemen buraya gel. abuk gel. Siz kimsiniz? Nella Lombardi. Hemen gel. Kz kardein ok gemeden lecek." Eer bu telefon gerekten de Bayan Lombardi'den geldiyse, onu lmnden drt saat sonra aramt. Ama eer kendisine telefon eden yal kadn deilse, onun kiiliine kim brnmt? Ve bunu neden yapmt? Celestina ald telefondan yirmi dakika sonra hastaneye geldiinde. Rahibe Josephina aknln yle ifade etmiti: Size ulatklarndan haberim yoktu. On dakika nce douma baladlar. Nella Lombardi'nin telefonu, Phimie'nin eklamptik kaslmalarnn balamasndan ve onun alelacele ameliyathaneye alnmasndan nce gelmiti: "Kz kardein ok gemeden lecek." "Siz iyi misiniz, canm?" diye sordu hastabakc. Zorlukla yutkunan Celestina, evet anlamnda ban sallad. Phimie ldnde, yreini bir ac kaplam ve annesinin yaam karlnda doan ocua kar iinde byk bir kin duymutu; kendisine zg duygular deildi bunlar; ama ne olduklarn anlayamyordu. Dr. Lipscomb'un anlatt olayla Nel-la'nn telefonu bu kinlenmenin bir panzehiri, fkesinin merhemi olmusa da, onu akna evirmiti. "Evet, teekkr ederim," dedi hastabakcya. "Ben kendimi toparlarm." Ardndan, bavulu alp 724 no'lu odadan ayrld. Koridora knca durdu. Ve bir soluna bir de sana bakt; nereye gideceini bilmiyordu. Artk bu gzel dnyada yaamayan Nella Lombardi, iki kz kardein birbirine elveda demesi iin onlar zamannda bir araya getirmek amacyla br dnyadan geri mi gelmiti? Ve ameliyat ekibinin gerekletirdii yeniden canlandrma ilemiyle yaama geri dnen Phimie, Lipscomb'a ilettii kendi artc mesajyla Nella'ya olan nezaket borcunu mu demiti yoksa? Celestina ocukluundan beri yaamn anlamna gven duyacak bir biimde yreklendirildiinden tr, Dr. Lipscomb'un ameliyathanede yaad ve kendisine anlatt olay onunla hemen paylamt. Ama ne gariptir ki, imdi bu iki mucizeyi tam olarak anlamakta zorlanyordu. Bu iki olaanst olayn bundan sonraki saatlerden balayarak yaamnn geri kalann ekillendireceini bilmesine karn, imdi ne yapmas gerektiini ak seik dnemiyordu. aknlndan tr akl ve yrei karmakarkt; ayrca mantyla inanc ve arzularyla grevleri bir atma iindeydi. Bu ters tepkileri birbirleriyle badatrmadan, kararszln yenmesi mmkn deildi. Bo yatakl bir odaya gelinceye dek, koridorda yrd. Ve ardndan, klar amadan odaya girdi, bavulu yere koydu ve pencerenin yanndaki bir iskemleye oturdu.

Henz sabah olmasna karn, sis ve yamur St. Mary'yi aydnlatacak gn n engellemekteydi. Hava pusluydu. Karanlkta oturarak, ii de hava gibi kararm bir halde, ellerini inceledi. En sonunda, bundan sonraki ok nemli saatlerde nasl bir yol izlemesi gerektiini ona syleyecek olan k, iinde canlanmt. Ne yapmak zorunda olduunu biliyordu artk, ama bunu yapacak gte olup olmadndan emin deildi. Elleri ince ve uzun parmaklan da zarifti. Bir ressamn elleriydi bunlar. Gl eller deildiler. Kendini yaratc bir insan olarak grrd; olduunu hibir zaman dnmezdi. Yine de yapaca i iin byk bir gce gereksinimi vard. Gitme vakti gelmiti. Yaplacak iin yaplma zamanyd. Ama oturduu iskemleden kalkamyordu. Yaplmas gerekeni yap. Celestina hareket edemeyecek kadar ok korkuyordu. Blm 24 FIRTINAYI izleyen prl prl sabah saatlerinde, turtalar datmak iin, Edom sar-beyaz renkli 1955 model Ford Country Squire steyn arabasyla yola kt. Bu arabay, ruhsal sorunu ortaya kmadan nce., ii olduu sralarda kazand son parann bir ksmyla satn almt. Bir zamanlar olaanst bir srcyd. Ama son on yldr, direksiyon hkimiyeti ruh haline gre deiiyordu. Bazen, arabaya binmek ve bu tehlikeli dnyada dolamak bile dayanlmaz olmaktayd. te o zaman zerine bir uyuukluk kyor ve onu sanki hi var olmam gibi bu dnyadan alp gtrecek bir doal afetin gereklemesini bekliyordu. Bu sabah ise, ona araba kullanma ve turtalar datma gc veren duygu yalnzca kz kardei Agnes'a olan sevgisinden kaynaklanmt. Agnes'n alt ya byk aabeyi olan Edom, i dnyasndan ayrldktan sonra, kz kardeine ait evin arkasnda yer alan byk garajn stndeki dairelerden birinde yayordu imdi. Edom'n asla bir i sahibi olmayan ikizi Jacob da liseden mezun olduundan bu yana, ikinci dairede kalyordu. Aslnda Agnes onlar kendi evine memnuniyetle kabul ederdi; ama her ikisi de ara sra bir akam yemei iin ona seve seve giden ya da yaz geceleri verandadaki sallanr iskemlelerde oturup muhabbet etmek amacyla onu istekle ziyaret eden iki erkek karde, o uursuz yerde srekli olarak kalmaya katlana-myorlard. Bu evde ok fazla ey olmutu. Aile gemileri lekeliydi ve geceleri, Edom ya da Jacob o gen damn altnda uyuduklar zaman, gemi daima dlerinde canlanyordu. Edom, Agnes'n gemiten syrlarak bunca yllk acnn stesinden gelmesine hayrand. Aabeyleri bu evi her zaman iin ruhlarnn paraland bir yer olarak grrlerken, o burasn yalnzca bir snak olarak kabulleniyordu. Ama iki erkek kardein, zorunlu olmadka, evin grntsne tahamml etmeleri bile sz konusu deildi. Agnes'la ilgili olarak Edom' artan birok olgudan biri de onun eve kar olan bu bamllyd. Eer kz kardei konusunda hayran kald tm niteliklerin bir listesini yapmaya cesaret etmi olsayd, karlatklar felaketlerde, onun bunlarla kendisinden veya Jacob'dan nasl ok daha iyi baa ktn anladnda umutsuzlua kaplrd. Agnes bir gn nce Joey'la birlikte hastaneye gitmek iin yola kmadan nce, ondan turtalar datmasn istediinde, Edom da bir mazeret ne srmek istemi, ama bu grevi hi tereddtsz kabullenmiti. nk doal bir afet sonucu karlaaca her trl felakete kar hazrlklyd, ama kz kardeinin gzlerindeki umutsuzluu grmeye asla dayanamazd.

Agnes, aabeylerinin onun iin bir gurur kayna olmalarnn dnda, hi kimseye kendileriyle ilgili baka herhangi bir eyi asla belli etmez ve sanki onlarn kusurlarnn farknda deilmi gibi, ikisine kar da daima saygl, iten ve sevecen davranrd. Ayn zamanda, turta datm dnda onlara eit davranan Agnes, kendisinin datm yapamad ve aabeylerinden baka ona yardm edecek kimsenin olmad byle ender durumlarda, daima Edom'dan yardm isterdi. Edom'n olan ocuu gibi ho yzne, onunki kadar yumuak bir ses tonuna ve ayn bakml, titiz d grnne sahip olan e yumurta ikizi Jacob, insanlar korkuturdu. Ama ona tpatp benzemesine karn, Edom'm yerine datma ktnda, turtalar teslim edecei mterileri bazen korkutmasa bile, onlar hayli huzursuzlatrrd. Ve Jacob ne zaman datma ksa, onun geldiini gren herkes kaplarn srgler, eer tabancalar varsa bunlar hazr eder ve ardndan bir iki geceyi de uykusuz geirirlerdi. Edom her ne kadar bugn ya leden nce ya da kesinlikle akam vakti gelmeden, tpk o nl Byk Deprem gibi iddetli bir depremin olacana inanyorsa da, sonuta, kz kardeinin ona vermi olduu isim ve adres listesiyle birlikte, turta ve armaan kutularnn datmna yine kendisi kmt. Ona gre bugn yaamnn geri kalan ksmnn son gnyd. Sabahn erken saatlerinde akan o imekler ve ardndan yamur yamas gerekirken hi yamamas bunun bir kantyd. Ayrca, gkyznn aniden berraklamas, ykseklerde sert bir rzgr eserken alak kesimlerde havann sakin olmas, nem orannnn birdenbire dmesi ve mevsim d oluan scaklk, gelmek zere olan bir felaketin habercisiydi. Deprem havasyd bu. Gney Californiallar bu terim iin birok tanm kullanrlard, ama bu kez kendisinin hakl olduunu biliyordu. ok gemeden gkgrlts duyulacak, ama bu yeraltndan gelecekti. Devrilebilecek telefon direklerine, kebilecek kprlere ve asfalt yollarda aniden oluabilecek araba yutan atlaklara kar dikkatle ve kendini savunmaya hazr bir halde arabasn sren Edom, Agnes'n listesindeki ilk adrese ulamt. D tahta kaplama olan bu mtevazi evin uzun sredir bakm grmedii belliydi. Yllardr gl gneten etkilendii iin boyalan dklen ve gmms bir renk alan tahtalar, iskelet kemikleri gibi grnyorlard. akll araba yolunun sonunda ise, neredeyse kecekmi izlenimini veren kapsz bir garajda, kabak lastiklerinin zerinde eski psk bir Chevy pikap duruyordu. Bright Beach'in dou varolarnda, denizin grnmedii tepeliklerde, eer burada yaayan insanlar tembelse, bu amansz l onlar ele geirir ve evlerin arka bahelerinin son bulduu araziler allklar, yabani kuzukulaklan ve her trl bodur aala kaplanrd. Dn geceki frtna da bu orak topraklardan bir sr bitkiyi buraya dek srklemi ve evin d duvarlarndan birinin yanna epeyce fundalk ylmt. Pskrtme sisteminden yoksun olan bahenin imenlik ksm bu yamurlu mevsimde henz yeildi, ama nisandan kasma kadar yakc gne altnda kuruyacak ve kahverengiye dnecekti. imdiki gr durumunda bile, imenlerle olduu kadar otlarla ve dikenli sarmak bitkileriyle kaplyd. Alt yaban mersinli turtadan birini tayan Edom, biilmemi imenlikten yryp n verandann kk merdivenlerini trmand. Bu ev, yzyln sarsnts eyalet kylarn sallayp byk kentleri dmdz ederken, onun iinde yasamak iin seecei bir ev deildi tabii. Ama na yazk ki Agnes'n direktiflerine gre, yalnzca turtalar brakmak iin urad evlerden koarak kmadan nce, Edom'm nezaket gerei ksa bir sre ieriye girip oturmas ve ev sahipleriyle dosta konumas gerekiyordu.

Ona kapy derbeder klkl, stnde biimsiz bir ev elbisesi olan, elli yalarndaki Jlene Klefton at. Darmadank kahverengi salar Mojave'nin kumlar kadar ltszd. Ama yz ona canllk veren illerle kapl ve ses tonu da hem ho ve hem de sevecendi. "Edom, sen tpk o Lawrence Welk Show'daki arkc kadar yakkl grnyorsun. eri gir, ieri gir!" Jlene onun ieriye girmesi iin kenara ekilirken, "Agnes yine bir turta piirme lgnlna kapld," dedi Edom. "Bu ara patlayncaya kadar yaban mersinli turta yiyeceiz anlalan. Bunlardan birini alarak, bizi bu ykten kurtaracanz syledi." 168 DEAN KOONTZ 'Teekkr ederim, Edom. Kendisi nerede bu sabah?" Her ne kadar bu duygusunu saklamaya alyorsa da, tpk dier herkes gibi Jlene de kapda Agnes yerine Edom' grnce, d krklna uramt. "Dn gece bebei oldu," dedi Edom. Jlene, o srada oturma odasnda olmayan kocas Bill'e, genkzvari bir sevinle, "Agnes'in bebei olmu!" diye bard. "Bir olan," diye ekledi Edom. "Ona Bartholomew adn koydu." Bill'e yine, "Bartholomew adnda bir olanm!" diye baran Jlene, ardndan Edom'a onunla birlikte mutfaa gelmesini syledi. Darda duran steynvagonda, Agnes'n Kleftonlar iin armaan olarak yollad ve iinde ttslenmi jambon ve deiik konserve yiyecekler bulunan birka kutu vard. Edom, sanki daha sonra aklna gelmi gibi, bunlar o zaman ieriye tayacakt. nk Agnes'a gre, nce ev yapm turtay getirmek ve biraz oturup muhabbet etmek, tm datm sanki bir bam gibi gstermiyor, bunu bir arkadala yaplan basit bir paylam haline dntryordu. Eskilerden kalma ara gerelerin bulunduu mutfak kk, ama aydnlk ve temizdi; havay tarn ve vanilya kokusu kaplamt. Bili ise burada da deildi. Jlene kahvalt masasnn yannda duran iskemlelerden birini ekti. "Otur, otur!" Ve turtay tezghn stne koyduktan sonra, masaya tane byk kahve fincan getirdi. "Onun zel bir olan, gzel bir olan olduuna bahse girerim," dedi. "yle deil mi?" "Ben onu henz grmedim. Bu sabah Agnes'la telefonda konutum ve bana onun harika bir bebek olduunu syledi. Gr salar varm." Jolane fincanlar scak kahveyle doldurduu srada, "Olan sal domu!" diye bard kocasna. Evin dier ucundan yava, ritmik bir gmbrt duyuldu: Bili mutfaa doru geliyordu. "Agnes bebein gzlerinin olaanst gzel olduunu sylyor. Yakutla safir gibiymi. Tiffany gzleri' diyor bunlara " "Olann yle gzel gzleri varm ki!" diye bard Jlene, Bill'e. Jolane tabaklarla kahveli keki masaya getirdii srada, bir ift gl bastonla yryen Bili, mutfaa geldi. O da elli yanda olmasna karn, karsndan on ya daha byk grnyordu. Seyrelmeye balayan beyaz salan iin geen yllan sulamak gerekirdi, ama pembe, ikin yz hastaln ve ila tedavisinin sonucuydu. Romatizmal eklem hastal dudaklarn arptmt. Aslnda koltuk denekleri ya da yrte kullanmas gerekiyor, ama gururu onu bastonlarn yardmyla yrmeye zorluyordu. almasn engelleyecek kadar ok ac ekmesine karn, bu gururu ayn zamanda onu uzun sre boyunca isinden de al-koyamamt. Ama imdi be yldr isiz olduu iin, devletin dedii sakatlk parasyla zar zor geinmeye alyordu.

Bir iskemleye ken Bili, bastonlarn bunun arkasna taktktan sonra, sa elini Edom'a uzatt. Bill'in eli sertlemi, parmak boumlan iip biimsizle-miti. En ufak bir dokunmayla ona ac vereceini dnen Edom, bu eli hafife skt. "Bize bebekten sz et bakalm," dedi Bill. "Bartholomew ad da nereden akllarna geldi?" "Pek emin deilim," diyen Edom, Jolene'in iine bir dilim kek koyduu ve ona uzatt taba ald. "Bildiim kadanyla, onlarn favori listesinde bu ad yoktu." Edom, bebekle ilgili pek fazla bilgiye sahip deildi ve yalnzca Agnes'n ona anlattklann biliyordu. Bu ayrntlarn oundan da Jolene'e sz etmiti zaten. Yine de, bunlarn tmn bir kez daha anlatt. Aslnda, ara sra duraksayarak ssl szckler kullanm, ama onlarla kt haberi paylamak iin yantn vermek zorunda kalaca bir sorunun sorulmasndan da korkmutu. Ve ite bu soru Bill'den gelmiti: "Joe olan babas olmaktan ok gurur duyuyordur, yle deil mi?" O anda az dolu olduu iin soruya hemen yant veremeyen Edom, keki sanki kkrdak gibi sert bir eymi gibi inedikten sonra, Jlene'in ona merakla baktn fark edince, Bill'in sorusunu yamtlarmasna ban sallad. Ama bu aldatmaca ba sallamann cezas, keki yutmak istediinde onu yutamamas olmu ve boulacandan korktuu iin de kahvesini kaparak, bu inat lokmay ancak scak bir iecekle boazndan aaya indirebilmiti. Joey hakknda konuamyordu. Bu haberi vermek cinayet ilemek gibi olacakt. Edom birisine kazadan sz edene dek, Joey aslnda lm olmayacakt. Onun lmn szckler gerekletirirdi. Ve Edom bu szckleri syleyene dek, Joey bir ekilde hl sa olacakt; en azndan Jlene ve Bili iin. Delice bir dnceydi bu. Mantkszd. Yine de, Joey'le ilgili haber, Edom'in boazna kek lokmasndan da inat bir ekilde taklmt. Bunun yerine rahata konuabilecei bir konudan, kyamet gnnden sz etmeye balad. "Bugnk hava size de deprem havas gibi mi grnyor?" aran Bili, "Ocak ay iin gzel bir gn," dedi. "Ama bin ylda bir olan deprem gecikti," diye uyard onlar Edom. Kalarn atan Jlene, "Bin yl da nedir?" diye sordu. "San Andreas Yldz'nn parlakl, fay hattn baskdan kurtarmak iin, her bin ylda bir sekiz buuk iddetinde veya daha byk bir deprem oluturur. Ve bu olay yz yldr gecikti." "Ama Agnes'n bebeinin doduu gn byle bir eyin olmayacan ben sana garanti ederim," dedi Jlene. "Olan dn dodu, bugn deil," diye yantlad Edom, morali bozuk bir halde. "Bin ylda bir oluan deprem gerekletiinde, gkdelenler yklacak, kprler kecek ve barajlar parampara olacak. Ve dakika iinde, San Diego'yla Santa Barbara arasnda yaayan bir milyon insan lecek." Taban Jolene'e doru uzatan Bill, "yleyse ben biraz daha kek yiyeyim," dedi. "atlayan petrol ve doalgaz borular patlayarak havaya uacak. Kentleri bir ate denizi saracak ve yzlerce, binlerce insan lp yok olacak." "Doa Ana ocak aynda bize byle gzel, scak bir gn bahettii iin mi byle dnyorsun sen?" diye sordu Jlene. Edom sakin ama inanl bir biimde," Doann somut igdleri yoktur," dedi. "Bunun aksini dnmek, en ktsnden saf duygusallk demektir. Doa bizim dmanmzdr. Acmasz bir katildir o." Edom'n kahve fincann yeniden doldurmaya balayan Jlene, ardndan vazgeti. "Belki de senin daha fazla kafeine gereksinimin yoktur, Edom."

"Siz l Eyll, 1923'te, Tokyo'nun yzde yetmiini ve Yokohama'nn tmn mahveden depremi biliyor musunuz?" Ama bu olayn ardndan, Japonlar kinci Dnya Sava-'nda arpacak gce hl sahiptiler," diye vurgulad Bili. "Depremden sonra," dedi Edom, "krk bin insan askeri bir sse ait iki yz dnmlk bir ak alana snm. Ve depremle balantl bir yangn oraya dek ylesine hzl yaylm ki, bu insanlar neredeyse tek bir beden gibi birbirlerine yapk bir halde ayakta dururlarken lmler." "Evet, bizim burada depremler olur," dedi Jlene, "ama lkenin dousunda da hortumlar oluur." Yukarya doru iaret eden Bill de, "Yeni dammz," diye ekledi, "her trl hortuma dayankl. Salam yapld. Damn ne kadar iyi yapldn Agnes'a syle." Yeni damn yaplmas iin, ne pahasna olursa olsun onlara para harcatmamaya alan Agnes, sonradan on iki kiiyle birlikte bir kilise grubundan ba toplam ve masrafn tmn deilse de iki yz dolarn karlamt. "1900 ylnda Texas, Galveston'da yer alan depremde de alt bin kii lm," dedi Edom. Deprem tm blgeyi yerle bir etmi." "Ama bu altm be yl nce olmu," diye belirtti Jlene. "Bir buuk yldan az bir sre nce, Flora Hortumu da Ca-ribbean'da alt bin kiinin lmne neden oldu." "Bana stne para bile versen, Caribbean'da yaamam," dedi Bili. "Onca nem ve onca bcek iinde." "Hibir cinayet bir depremle eit deildir. in'in Shaanxi kentinde yer alan byk deprem sekiz yz otuz bin kiiyi ldrm." Bili yine de etkilenmemiti. "in'de amur evler ina ediyorlar. Her ey yerle bir olduu iin, buna amamak gerekir." Tarih boyunca sregelen binlerce doal afetin onlarcasn ezberlemi olan Edom, hi duraksamadan, "Bu olay 24 Ocak 1556'da olmu," dedi. "Bin be yz elli alt m?" diye sordu Bily. "Vay canna, in-liler'in o zaman belki de amurlar bile yoktu." Kendisine biraz daha kahve koyan Jlene, "Edom, sen bize Joey'in babalk duygularndan sz edecektin ya," dedi. Panik iinde kol saatine bir gz atan Edom, bir anda iskemlesinden frlad. "Saate bakn! Agnes bana bir sr i ykledi, ama ben burada oturup, depremler ve siklonlar konusunda ene alyorum." "Hortumlar," diye dzeltti Bill. "Bunlar siklonlardan deiiktir, yle deil mi?" "Beni siklonlardan sz ettirmeye balattrmayn!" Edom armaan paketlerini getirmek iin evden alelacele kp, steynvagona gitti. Mavi kemerli bulutsuz gkyz, onun imdiye dek grd en korkutucu doa grntsyd. Havadaki nem oran frtnann hemen ardndan alacak oranda dmt. Her yer tmyle sakin ve sessizdi. Deprem havasyd bu. Ve gn ermeden, yz elli metre ykseklie ulaan devasa ve gelgit dalgalar oluacak ve ky kesimini yerle bir edecekti. Blm 25 DNYAYA henz geldikleri iin burada korkulacak ne kadar ok ey bulunduunun farknda olmayan yedi yenidoann hibirisi huzursuzluk karmyordu. Bir hemireyle bir rahibe, Celestina'y izleme penceresinin arkasndaki kree getirmilerdi. Sakin davranmaya alan Celestina, bunu baarm grnyordu, nk iki kadn da onun ne kadar korktuunun farknda deildi. Ama o, kendisini bir sopa gibi hissediyordu; eklemleri kaskat kesilmi, kaslan gerginlemiti.

Hemire bebei sepet beiinden kaldrp onu rahibeye verdi. Bebei kollarna alan rahibe de, onunla birlikte Celesti-na'ya doru dnerek, bu minicik kz grmesi iin, onun sarl olduu ince battaniyeyi at. Soluunu tutan Celestina, ameliyathanede grd bebekle ilgili phesinden imdi emin olmutu. Bebein teni karamela tonununda ak kahverengiydi. Gurur duyduklar birok nesil boyunca, en azndan ikinci kuak kuzenlerde bile, Celestina'nn ailesinin ne anne ne de baba tarafndaki hi kimsede bu kadar ak renk bir ten yoktu. Ailenin her bireyi, ayrcalksz olarak, bu bebekten farkl biimde, orta ya da koyu, siyahi bir tene sahipti. Phimie'ye tecavz eden adam beyaz birisi olmalyd. Onun tand birisi. Celestina'mn da tand birisi olabilirdi bu. Ve bu adam Spruce Hills civannda yayordu, nk Phimie onun hl bir tehdit oluturacana inanmt. Celestina'mn dedektifilik oynamak gibi bir saplants yoktu. Bu kahpe dlnn asla izini sremeyecei gibi, onunla karlamaya da dayanamazd. Yine de, onu korkutan ey bu ocuun canavar babas deildi. Korkutucu olan, hastanenin yedinci katndaki bo yatakl odada birka dakika nce verdii karard. Eer karar vermi olduu gibi hareket ederse, ya fikrini deitirecek ya da kendisini henz bu sabah belleinde canlandrd allmn dnda bir yaam tarzna altracakt. Kollarm uzatarak, "Onu kucama alabilir miyim?" diye sordu. Rahibe hi duraksamadan, bebei Celestina'ya uzatt. Bu minicik varlk gerek olamayacak kadar hafif grnyordu. Yaklak kilo olmasna karn, imdi teyzesinin kollarndan havaya uacak gibiydi. ocuu ameliyathanede grnce ona kar duyduu fke ve nefreti bir kez daha anmsayan Celestina, bu kk, esmer yze bakp durdu. Eer rahibeyle hemire Celestina'nn daha nce hissettii duygular bilselerdi, onun kree girmesine asla izin vermez ve bu yenidoan konusunda ona asla gvenmezlerdi. iddetin gstergesi, kz kardeinin katiliydi bu varlk. Celestina bebein henz herhangi bir yere odaklanamayan gzlerinde, onun nefret dolu babasna ait bir ktlk aryordu. Miniin kck elleri imdi ok zayft, ama bir gn g-lenecekti: Bu eller de babasnn elleri gibi en sonunda acmasz olacak myd? Bu deersiz evlat. Phimie'nin hasta ve kt ruhlu olarak nitelendirdii eytan klkl adamn dl. imdi ne kadar masum grnl olsa da, ileride baka insanlar etkileyecek ne gibi aclara yol aacakt? lerideki yllarda ne tr zntlere neden olacakt? Celestina onu tepeden trnaa iyice incelemesine karn, ocukta babasna ait bir ktlk grememiti. Bunun yerine grd ey, Phimie'nin yemden douuydu. Ve aynca, tehlikede olan bir ocuk grmt. Spruce Hills'de son derece zalim ve acmasz olabilecek bir tecavzc, eer Phimie haklysa, kznn varln rendiinde ok kt davranlarda bulunacak olan bir adam vard. Eer sonuta adna Angel denilecekse, bu ocuk da, tpk Kral Her-rod'n fermanna gre katledilen tm ocuklar gibi, kesin bir tehdit altnda yaayacakt. Bebek minicik eliyle teyzesinin iaret parmana sarld. Eli ok kk ve gsz olmasna karn, Celestina'nn parman artc bir inatlkla tutmutu. Yaplmas gerekeni yap. Yenidoan rahibeye veren Celestina, zel bir telefon grmesi yapmak iin ondan izin istedi.

Celestina bir kez daha sosyal hizmetlinin brosundayd. Dr. Lipscomb, ldkten sonra bir sre yaama geri dndrlen ve lm srasnda rendii zel bilgileri kendisine aktaran Phimie'nin o yaam deitirici aklamasn ifade etmekte zorland srada, sisle kapl kenti buradan seyrettii pencereye imdi hafif bir yamur vuruyordu. Masada oturan Celestina, yine annesiyle babasna telefon etti. Tm vcudu istem d titriyordu, ama sesi sakindi. Her ikisi de onunla ayn hatta konuan annesi ve babas iki deiik paralel telefon kullanyorlard. "Bebei evlat edinmenizi istiyorum." Onlar herhangi bir tepki veremeden, Celestina konumasna alelacele devam etti: "Ben daha drt ay boyunca henz yirmi bir yam doldurmu olmayacam ve bebein teyzesi olmama karn, onu evlat edinmem konusunda bana zorluk karabilirler, nk ben bekrm. Ama onu siz evlat edinirseniz, kendisini ben bytrm. Bunu yapacama sz veriyorum. Tm sorumluluu stlenirim. Bundan pimanlk duyacam ya da onu size brakp sorumluluktan kaacam konusunda kayglanmanza gerek yok. O benim bundan sonraki yaammn oda olacak. Durumun zor olaca-n anlyorum. Ama bu ocuu kabul ediyorum. Onu banma basacam." Celestina, annesiyle babas onunla tartmaya girecekler diye kayglanyor ve verdii kararn ar bir sorumluluk tadn bilmesine karn, bunu onlara imdi bildirmi olmaktan korkuyordu. Ama sert bir tepki gstermeyen babas, "Duygusal bir konuma m bu, Celie, yoksa yrein kadar beynin de mi byle sylyor?" diye sordu. "Her ikisi de. Hem beynim ve hem yreim. Ben bunu ok iyi dndm, Baba. Yaamm boyu hibir eyi dnmediim kadar derinlemesine dndm bunu." Bu artc kararn iyzn olmasa da yaanan olayla ilgili daha detayl bilgiler renmek isteyen annesi, "Bize neden her eyi anlatmyorsun?" dedi. Celestina onlara Nella Lombardi'den ve Phimie'nin yaama dndrldkten sonra Dr. Lipscomb'a ilettii mesajdan sz etti. "Phimie ylesine... zel birisiydi ki. Bebeiyle de ilgili zel bir ey var." "ocuun babasn unutma," diye uyard Grace kzn. Ve rahip, "Evet, unutma. Eer kan ekerse..." diye ekledi. "Ama biz buna inanmayz, yle deil mi, Baba? Biz kan ekeceine inanmayz. Biz yalnzca ilahi bir gle, umut dolu bir biimde yaamak iin doduumuza inanrz, yle deil mi?" "Evet," dedi rahip. "yle." Uzaklardan duyulan bir siren sesi ac ac bararak, St. Mary'ye doru yaklayordu. Bir ambulanst bu. Umutla dolu sokaklarda byle lm atlar da vard daima. st ypranm alma masasndan gzlerini ayran Ce-lestina, ban pencerenin tesindeki sis beyaz gkyzne, gereklerden beklentilere doru evirdi. Ve ardndan, onlara Phimie'nin bebee Angel adnn verilmesiyle ilgili isteinden sz etti. "Ben o srada, onun geirdii fel nedeniyle ak seik dnemediini varsaymtm. Eer bebek evlat edinilecek olursa, onun adn kendisini evlat edinen anneyle babann koymas gerekirdi. Ama sanrm Phimie onu benim evlat edinmek isteyeceimi anlamt... ya da bunu her-nasdsa biliyordu. Yani, byle yapmak zorunda olduumu." "Celie," dedi annesi, "seninle gurur duyuyorum. Bunu yapmak istediin iin de seni daha ok seviyorum. Ama okul almalarnla iini ve bebein bakmn bir arada nasl yrtebilirsin?" Celestina'nn annesiyle babas zengin insanlar deildiler. Babasnn kilisesi kk ve mtevazyd.

Resim akademisinin taksitlerini zar zor karlamay baarmalarna karn, Celestina stdyo olarak da kulland apartman dairesiyle dier gereksinimleri iin gerekli olan paray kazanmak amacyla, bayan garson olarak alyordu. "Gelecek yln ilkbaharnda mezun olmak zorunda deilim. Daha az ders alr ve bir sonraki ilkbaharda mezun olurum. ok zor bir ey deil bu." "Ah, Celie..." Celestina hi duraksamadan konuuyordu: "Ben altm yerin en iyi bayan garsonlarndan biriyim ve bu nedenle onlardan yalnzca akam yemei vardiyasnda almam istersem, bu ii alrm. Akam yemei bahileri daha iyidir. Ve tek bir vardiyada, drt buuk be saat sreyle alrsam, dzenli bir programm olur." "Peki, o zaman bebee kim bakacak?" "Bebek bakclar. Arkadalar, arkadalarn akrabalar. Gvenebileceim kiiler. Kazancm yalnzca akam yemeklerinden alacam bahiler bile olsa, bebek bakclarnn parasn deyebilirim." "Onu babanla benim yetitirmemiz daha iyi olur." "Hayr, Anne. Bu i yrmez. Bunun yrmeyeceini sen de biliyorsun." "Benim cemaatimi kmsediinden eminim, Celestina," dedi rahip. "Ama onlar bu konuda bir skandal yaratmazlar. Tam aksine, bize yreklerini aarlar." "Konu bu deil, Baba. nceki gn hepimiz bir aradayken, Phimie'nin bu adamdan nasl korktuunu anmsyorsun sanrm. O yalnzca kendisi iin deil... bebek iin de korkuyordu." Bebei burada dourmayacam. Eer o adam kendisinden bir ocuum olduunu fark ederse, daha da delirecek. Byle olacan biliyorum. "O adam kk bir ocua zarar veremez," dedi annesi. "Bunu yapmak iin hibir nedeni yok." "Eer adam deliyse ve kt ruhluysa, bir nedene gereksinim duymaz. Phimie onun bebei ldreceine inanmt sanrm. Ve bu adamn kim olduunu bilmediimize gre, Phimie'nin igdlerine gvenmek zorundayz." "Eer o adam ylesine canavarsa ve bebei renirse," diye kaygland annesi, " sen belki San Francisco'da bile gvencede olmayacaksn." "O bunu asla bilmeyecek. Bunu asla bilmeyeceinden emin olmamz gerekir." Annesiyle babas susmular, dnyorlard. Celestina, oturduu alma masasnn bir kesinde duran, sosyal hizmetlinin ve ailesinin ereveli fotorafn eline ald. Bir kar kocayla kzlar ve oullan. Dilerine tel taklm olan kz, utanga bir biimde glmsyordu. Olan ise afacan grnlyd. Celestina bu fotorafta szcklerin de tesinde bir cesaret grmt. Bu dzensiz dnyada bir aile yaratmak bir inan olduu kadar, tm olaslklara kar bir gelecein varl konusunda tutuulan bir bahis ve sevginin srekliliiydi; ayrca insan yreiyle tm felaketlere ve hatta zamana kar bir zafer ka-zanlabilirdi. "Grace," dedi rahip, "sen ne yapmak istiyorsun?" "Kendini zora kouyorsun, Celie," diye uyard annesi. "Biliyorum." "Hayatm, kardeini seven birisi olmak gzel bir ey, ama bununla ehit olmak arasnda dnya kadar fark var." "Ben Phimie'nin bebeini kucama aldm, Anne. Onu kollarmda tuttum. O srada hissettiim ey yalnzca duygusallk deildi." "Kendinden ok emin grnyorsun." "Celestina yandan beri ne zaman kendinden emin olmad ki?" diye sordu babas sevecenlikle.

"Ben bu bebein vasisi olmaya kararlym," dedi Celestina, "onu gvencede tutmak iin. zel birisi o. Ama ben hi de bencil bir ehit deilim. Bu dnceyle bile iimde bir sevin var. Korkuyorum tabii ki. Aman Tanrm, korkuyor muyum? Ama ayn zamanda seviniyorum." "Beynin ve yreinle mi?" diye sordu babas yine. "Her ikisiyle de," dedi Celestina. "Benim srar ettiim konu," diye nerdi annesi, "sen bebek bakmn renene dek, bu iin organize edilmesi iin bizim sana yardmc olmamz amacyla, balangta birka ay iin buraya gelmen." Ve sonuta anlamlard. Hl iskemlede oturmasna karn, Celestina sanki derin bir ukurdan atlyormu gibi, eski yaamndan yeni yaamna, gemiten gelecee getiini hissediyordu. Bir bebek yetitirmek iin hazrlkl deilse de, bilmesi gerekenleri renecekti. Atalar klelie tahamml etmiler ve bu yk nesiller boyu omuzlarnda tamlard, ama kendisi imdi zgrd. Bu ocuk iin yapaca fedakrlklar, atalarnn zorlu gemii dnlecek olursa, fedakrlk ad altnda nitelendirilemezdi bile. Onlarn yaadklar zorluklarla karlatrldnda, bu kolay bir grevdi; atalar onun bu grevden kamas iin onca zorlua katlanmamlard. Bir onur ve aile kavramyd bu. Bir yaam tarzyd ve herkes, yle ya da byle, ciddi bir zorunluluun glgesinde yaam srdrrd. Ve aynca, kendisi, eer o canavar baba bir gn Angel iin gelirse, onunla baa kmaya hazrlkl deildi. O adam gelecekti. Bunu biliyordu. Her eyde olduu gibi, yaadklar bu olaylarda da, Celestina White karmak ve gizemli bir rnein varlm sezinlemiti; bir ressam gzyle bu rnek, babann gelmesini gerektiren bir simetriydi. imdilik bu iren adamla baa kmaya hazr deildi, ama o gelene dek, hazrlkl olacakt. Blm 26 DDETL kusma nbetinin aslnda fiziksel bir nedeni olabilir mi diye aratrmak iin, beyin tmrleriyle ve lezyonlarla ilgili olarak kendisine baz tahliller uygulanan Junior, leden ksa bir sre nce, hastanedeki odasna geri getirilmi, ama bir kez daha yataa yatrlr yatrlmaz, kapda Thomas Vanadium'u grnce, korkudan yatakta bzlvermiti. Elinde bir tepsi tayan dedektif ieriye girdikten sonra, bunu Junior'n kucana doru ittii ayarl yatak masasnn stne koydu. "Elma suyu, misket limonlu jle ve drt tane gazozlu kra-ker," dedi Vanadium. "Eer vicdann bir itirafta bulunacak kadar gl deilse, o zaman bu diyet yemei senin iradeni biraz olsun canlandrabilir. Ama ilediin cinayetin bedelini Ore-gon'un herhangi bir hapishanesinde ok daha iyi deyecein konusunda sana gvence veririm, Enoch." "Sizin derdiniz ne?" diye sordu Junior. Sanki sorulan sorunun bir yant olmas gerektiini anlamam ve bu imal paylamay duymam gibi davranan Vanadium, pencereye gidip, odaya gn nn dolmasn engelleyen jaluziyi kaldrd. Ve ardndan, "Bugn tpk gne keki gibi bir gn" dedi. "Sen 'Gn I Keki' adl o eski arky biliyor musun, Enoch? nl ark yazar James Van Heusen'in eseridir bu. Ayn zamanda Tm Yol Boyunca' ve 'Bana Sorumsuz De' adl arklar da yazm. 'Gel Benimle U'... bu da onun eserlerinden biri. 'Gn I Keki' sradan bir arkdr, ama gzeldir." Dedektifin yapt bu alelacele konuma onun kendine zg tekdze konumalarndan biraz farkl bir i dkmeye benzemesine karn, ablak yz yine ifadesiz ve ses tonu da monotondu. "Ltfen jaluziyi indirin," dedi Junior. "erisi fazla aydn-yk oldu."

Pencereden dnerek yataa doru yaklaan Vanadium, "Karanl yelediinden eminim," diye yantlad, "ama sana vereceim haberi sylerken, senin o kaya gibi sert yzndeki ifadeyi grmem iin, biraz gn na gereksinim duyuyorum." Vanadium'la oyun oynamann tehlikeli bir ey olduunu bilmesine karn, Junior ona, "Ne tr bir haber bu?" diye sormaktan kendini alamamt. "Elma suyunu imeyecek misin?" "Ne tr bir haber vereceksiniz bana?" "Laboratuvar senin kusmuunda ipeka bulamad." "Ne bulamad?" diye sordu Junior, nk bir nceki gece Vanadium'la Dr. Parkhurst ipeka konusunu tartrlarken, kendisi uyuyormu gibi yapyordu. "peka, baka bir kusturucu ya da herhangi bir zehir yok." Naomi kukulardan arnmt. Junior onun kendisinin yiyeceine zehir koyan hain bir kahpe olmadndan ve bir arada yaadklar ksa ve gzel birlikteliin byle bir olaslkla sonsuza dek glgelenmeyeceinden tr sevinmiti. "Senin bir ekilde kendini kusturduunu biliyorum," dedi dedektif, "ama bunu kantlayamayacam sanrm." "Beni dinleyin, dedektif, sizin, karmn lmyle benim bir ilgim olduu konusundaki sama imalarnz..." Vanadium sanki onu susturmak ve kendisinin bu ikyetine kar kmak istermi gibi, elini kaldrd. "Sen bana gereinden fazla fkelenme. Ayrca, ben hibir ey ima etmiyorum. Seni dorudan doruya cinayetle suluyorum. Senin baka bir kadnla ilikin var myd, Enoch? Karn ldrmenin nedeni bu mu?" "ren bir sulamada bulunuyorsunuz." "Drst olmak gerekirse... ve sana kar daima drstm... baka bir kadnla ilgili bir ipucu bulamadm. Bu konuda birok kiiyle konutum ve herkes her ikinizin de birbirinize sadk olduunuzu syledi." "Ben Naomi'yi seviyordum." "Evet, bundan sz etmitin ve ben de bunun doruluunu kabul ermitim zaten. Elma suyun snyor." Caesar Zedd'e gre, insan ilk nce daima nasl sakin olacan renmezse, gl olamaz. Kuvvet ve g mkemmel bir zkontrolden kaynaklanr ve mkemmel zkontrol de yalnzca i huzurla ortaya kar. huzur, diye belirtir Zedd, ounlukla derin, yava ve ritmik soluklar alp vererek ve ayrca gemie ve hatta u ana deil de, gelecee odaklanarak salanr. Yatanda yatan Junior, gzlerini kapatp yava ve derin soluklar alp vermeye baladktan sonra, dncelerini ilerideki gnlerde onu honut etmek iin sabrszlkla bekleyen Victoria Bressler'a odaklad. "Aslnda," dedi Vanadium, "benim buraya gelmemin esas nedeni eyrekliimi geri almak." Junior gzlerini amt, ama sknetini srdrmek iin, uygun bir biimde soluk alp vermeye devam ediyor ve Victoria st giysilerinden arnd zaman, onun plak gslerinin nasl grneceini belleinde canlandrmaya alyordu. zerindeki o biimsiz, mavi takm elbiseyle yatan ayak ucunda duran Vanadium, onu nce bir konserve jambondan oymu ve sonra da bu etten heykelcie kalitesiz bir giysi giydirmi olan ekzantrik bir sanatnn eserine benziyordu. Ama bu tknaz, iko dedektifin tehditleri karsnda, Junior erotik dlere kaplamyor ve Victoria'nn plak gsleri onun kolal beyaz niformasnn ardna gizlenmi bir halde kalyordu. "Bir polisin kazanc dktr," dedi Vanadium, "bu ne-denle her eyreklik ok nemlidir."

Ve ardndan, eyreklik dedektifin sa elinin ba parmay-la iaret parmann arasnda grnverdi. Bu onun dn gece Junior'a brakt eyreklik olamazd. mknszd bu. Szcklerle ifade edemedii nedenlerden tr, Junior o eyreklii tm gn robdambrnn cebinde tam ve bunu in-celemek iin, ara sra cebinden karmt. Ve kendisine uygulanan tahliller bittikten sonra da, zerin-den hi karmad bu hastane robdambrn karmadan ya-tana yatmt. Ve robdambr hl pijamasnn stndeydi. Vanadium eyrekliin nerede olduunu bilemezdi. Ayrca, yemek tepsisini onun kucana doru uzattnda, robdamb-rn cebine ulaacak kadar yakna gelmemiti. Junior"in safln lmek iin yaplan bir deneydi bu, ama o, paray robdambnnn cebinde arama zevkini Vanadium'a vermeyecekti. "Sizin hakknzda bir cinayet dilekesi yazacam," dedi Junior. "Bir sonraki ziyaretimde dolduracan uygun bir form ge-tiririm." eyreklii doruca havaya frlatan Vanadium, kollarn hemen iki yana at ve ellerinin bo olduunu gstermek iin avularn yukarya kaldrd. Junior gmms eyrekliin dedektifin baparmandan frladn ve dnerek havaya ykseldiini grmt. Ama sanki havada kaybolmu gibi, para imdi gitmiti. Vanadium'un bo ellerini gstermesiyle, Junior'n dikkati bir an iin dalmt. Ama polisin madeni paray havada kap-masasnn hibir yolu yoktu. Yine de, yakalanamayan eyreklik yere dm olabilirdi. Ama o zaman da kan sesi duyard. Byle bir ses duymamt. nsana saldran bir ylan kadar abuk hareket eden Vanadium, eyreklii havaya frlatt zamankinden daha fazla yataa yaklam ve imdi Junior'n tam yanna gelerek, demir parmakln zerinden ona doru eilmiti. "Naomi alt haftalk hami-leymi." "Ne?" "Sana szn ettiim haber bu. Otopsi raporundaki en ilgin tan." Junior haberin kusmuunda ipeka bulunmayn bildiren rapor olduunu dnm, ama Vanadium'un nce bundan sz etmesi onu yanltmt. Ve u anda, dedektifin onu dikkatle inceleyen, keskin bakl, gri on penilik rengindeki gzleri kendisini yataa ivile-miti. imdi de Vanadium'un yzne o anakonda gl yaylmt. "Naomi'yle bebek konusunda m tarttnz, Enoch? Belki karn bebei istedi, ama sen istemedin. Bir bebek... senin tarznda bir adam engeller. Byk sorumluluktur." "Ben... ben bilmiyordum." "Kan testleri ocuun senden olup olmadn gsterir. Ve o zaman da tm olay aklanabilir." Junior korkuyla kark olaanst bir duyguyla, "Baba olacakmm demek," dedi. "Senin cinayet igdn buldum mu acaba, Enoch?" Onun duyarszl karsnda aran ve dehete den Junior, "Bu suu bana m yklyorsunuz?" diye sordu. "Ben karm ve bebeimi kaybettim. Karm ve bebeimi." "Ben eyreklik illzyonunda ne kadar iyiysem, sen de azap ekiyormu gibi gzbaclk yapmakta o kadar iyisin." Junio/n gzlerinden imdi sel gibi yalar akyor ve her eyi bulank gryordu; yz srlsklam olmutu. zntden ve fkeden titreyen sesiyle, "Defol buradan, iren, hasta ruhlu kahpe dl," diye bard aniden. "Hemen buradan defol, defol!" Kapya doru giden dedektif, "Elma suyunu imeyi unutma," dedi. "Mahkemede yarglanman iin g kazanman gerekir."

Junior sanki soyulan on bin soann oluturduundan fazla miktarda gzyana kapldn fark etmiti. Bunun nedeni kans ve domam bebeiydi. ok sevdii Naomi'yi kurban etmeyi istemiti, ama bu arada ana rahmine den ilk ocuunu da kurban ediyor olacan bilseydi, bunun bedelinin arln anlard. ok fazlayd bu vicdan yk. imdi her eyini yitirmi-ti. Vanadium'un yanndan ayrlmasnn zerinden daha bir dakika bile gemeden, hi kukusuz bu nefret dolu polisin yollam olduu bir hemire abucak odaya girdi. Onca gzyann arasndan onun gzel olup olmadn sylemek zordu. Gzel bir yz vard belki. Ama vcudu incecik bir sopa gibiydi. Junior'n bu alama nbetinin karn kaslarnda spazmlar oluturacandan ve sonuta onun yeni bir kusma nbetine gireceinden korkan hemire, sakinletirici bir ila getirmi ve bu hap kendisine verilen elma suyuyla yutmasn istemiti. Junior elma suyuna dokunmaktansa bir lek karbolik asit imeyi yelerdi, nk yemek tepsisini ona getiren Thomas Va-nadium'du. u ya da bu ekilde ondan kurtulmak isteyen manyak polis, yasa gerei yaplacak uygulamalar yetersiz kaldnda, zehir kullanabilecek bir yaradltayd. Junior elma suyunu imemekte srar edince, hemire yatan yannda duran srahiden ona bir bardak su boaltt. Vanadium srahinin yanna bile yaklamamt. Bir sre sonra, sakinletirici ilacn ve Caesar Zedd'in rahatlama teknikleri sayesinde Junior kendine geldi. Hemire de, alama nbeti geene dek onun yannda kalmt. Ama kendisinin bir kez daha iddetli sinirsel kusma yaamayaca kesindi. Junior daha nceki elma suyunun garip bir tad olduundan yaknnca, hemire ona taze bir elma suyu getireceine sz verdi. Yalnz kaldnda yine sakinleen Junior, Zedd felsefesinin hi tartmasz ana ilkesi olan kavram uygulayabilmiti: Her kt olayn daima parlak yanna bakn. Ne kadar korkun bir durumla kar karya kalrsanz kaln, bu yenilginin ciddiyetine karn, eer yeterince gl bir aratrma yaparsanz, yaadnz olayn parlak yann daima kefedebilirsiniz. Mutluluun, baarnn ve akl salnn anahtar, kt olayn olumsuz yanm tmyle kulak ard etmek, onun sizin zerinizdeki gcn yadsmak ve en karanlk anlarnzda bile bu olayn parlak yann kefederek, en kt bir felaket de dahil olmak zere, yaamn her geliimini kutlamak iin bir neden bulmaktr. Junior'n yaad bu olayn parlak yan, kr edici bir parlaklktayd. Hem ayrcalksz gzellikteki karsn ve hem de domam ocuunu kaybeden Junior, yanl bir lm istemine kar bu eyaletin onu savunacan umduu jri yeleri karsnda sempati, acma ve sevgi duygulan kazanacakt. Daha nce Knacker'in, Hisscus'n ve Nork'un onu ziyaret etmelerine armt. Bu tr insanlarla karlaacan da hi dnmemiti; kendisi, ii ardan alan ve sradan bir neriyle karsna kacak olan bir tek avukat bekliyordu. Ama onlarn niin g kaybetmi olduklarn ve kendisine denge salayc kart bir tazminat deme konusunda onunla tartmak iin neden bu kadar istekli olduklarn imdi anlyordu. Naomi'nin hamile olduunu onlara polisten nce adli tp doktoru haber vermi ve kendileri de bu durumdan tr eyaletin zarar greceini dnmlerdi. Hemire souk, tatl ve taze elma suyuyla geri dnd. ecei yava yava yudumlayan Junior, bardan sonuna geldiinde, aklna ani bir dnce takld; Naomi hamileliini ondan gizlemiti. Gebeliinin alt haftasnda en azndan bir regl dnemi gemi, ama sabah bulantlarndan yaknmamasna karn, mutlaka birtakm ikyetleri olmutu. Durumunu fark etmemesi olanakszd.

Junior yeni bir aile bireyine kar olduu fikrini asla savunmamt. Naomi'nin bir ocuklar olacan ona sylemek iin korkmasna neden yoktu. imdi Junior'n, zc de olsa, karsnn bebei dourmak ya da kendisinin onay olmadan onu yasad bir yntem olan krtajla aldrmak konusunda karar vermediine inanmaktan baka bir seenei kalmamt. Naomi ona bile sylemeden, bu ocuktan kurtulmay dnyordu demek ki. Bu hakaret, bu onur krc davran, bu ihanet Junior' akna evirmiti. Eer Naomi'nin hamileliini gizlemesinin nedeni bu ocuun aslnda kocasndan olmadndan tr duyduu kukuy-sa, Junior armakta haklyd. Ve kan testleri ocuun babasnn Junior olmadn ispatlarsa, Vanadium'un igds glenecekti. Ama bu doru bir igd olmayacakt, nk Junior ne karsnn hamileliini ve ne de onun baka bir adamla ilikisi olduunu biliyordu. Yine de dedektif bu bilgileri savcya aktaracak ve o da en azndan birka jri yesini bu konuda ikna edecekti. Seni sersem, sadakatsiz kahpe dl Naomi. Junior onu bylesine merhametli bir biimde ldrm olmaktan ani bir pimanlk duymutu. Eer ona ikence etseydi, onun o srada ekecei aclarn ansyla hi deilse kendisi de imdi huzur bulurdu. Bir an iin yaad olayn parlak yann bulmaya alt. Ama byle bir olgu aklna gelmiyordu. Ardndan, misket limonlu jleyle gazozlu karakerleri yedi. Ve sonra eyreklii anmsaynca, elini ince, pamuklu rob-dambrn sa cebine soktu; orada olmas gereken madeni para yerinde yoktu. Sol cep de botu. Blm 27 BRIGHT BEACH'IN tek cenaze levazmats olan Walter Panglo, l gmmenin dnda, bahesinde iek yetitirmekten holanan, yumuak huylu, nazik bir adamd. Bu bahedeki dl kazanacak kadar gzel gllerden yapt kocaman buketleri hastalara, k genlere, doum gnn kutlayan okul ktphanecisine ve kendisine kar sayg gsteren yazmanlara verirdi. Kars Dorothea da kocasna tapard, ama bu sevgisi onun seksen yandaki annesini eve kabul etmesi ve bu yal bayana kar sanki o bir des ya da bir azizeymi gibi davranmasndan kaynaklanmyordu. Panglo yoksullara kar da ayn cmertlikle davranr ve onlardan cenaze ilemleri iin gereken parann ok azn talep ederdi. Edom'n ikiz erkek kardei Jacob Isaacson, Panglo hakknda hibir olumsuz yargya sahip deilse de, ona gvenmiyordu. Eer cenaze levazmats llerin altn dilerini skerken ve onlarn kalalarndaki eytani sembolleri oyarken yakalanm olsayd, Jacob, "Dorudur bu," derdi. Ve ayrca eer Panglo hastalkl kadavralardan ald ieler dolusu kan saklayp sonra da bir gn kent sokaklarnda koarak bu kanlan hibir eyden phelenmeyen insanlarn yzlerine frlatm olsayd, Jacob'un kl bile kprdamazd. Jacob, Agnes'la Edom'n dnda hi kimseye gvenmezdi. Yllar sren dikkatli gzlemlerden sonra, Joey Lampion'a da gvenmiti. Ama Joey lmt ve cesedi de Panglo Cenaze Evi'nin ilalama odasndayd. Ama Jacob u anda bu odann ok uzanda duruyordu ve sa birisi olarak oraya asla adm atmak niyetinde deildi. Walter Panglo'nun eliinde, cenaze merasimi hazrl odasnda duran tabutlardan hangisini seeceine karar vermekle meguld. Jacob, Joey iin en pahal tabutu istiyordu; ama Joey gibi alakgnll ve saduyulu bir adam bunu onaylamazd. Bu nedenle Jacob ok pahal olmayan gzel, ama sade bir tabut seti. Sevdii ve hayran olduu Joe Lampion kadar gen bir adamn cenaze treni hazrln yapmaktan tr znt duyan Panglo, her tabut seiminde, bu lme inanamadn belirtmek iin duraksyor ve Jacob'dan ok kendini rahatlatc szckler mrldanyordu. En

sonunda seilen tabutun stne elini koyarak, "nanlmaz bir trafik kazas; hem de olunun doduu gnde," dedi. "Ne kadar zc bir olay. ok zc." "Bylesine inanlmaz bir olay deil bu," diye belirtti Jacob. "Otomobil kazalarnda her yl krk be bin kii lyor. Arabalar ulam arac deildir. lm makineleri bunlar. Kazalardan sa kurtulan on binlerce kii de sakat kalyor." Doann ktlnden korkan Edom'n aksine, Jacob gerek kyametin insan eliyle olacana inanyordu. "Trenler de gvenli deil. '60 ylndaki Bakersfield kazasna bakn. San Francisco'dan yola kan Santa Fe Chief, benzin bidonlar ykl bir kamyona arpt. Nehir gibi akan alevlerin arasnda on yedi kii ld." Jacob insanlarn kaln sopalarla, baklarla, tabancalarla, bombalarla, plak elleriyle neler yapabileceklerinden korkard, ama ldrme amacyla retilmeyen ve yaam deerini ykseltmek amacyla imal edilen uygarlk arac aletler, makineler ve ara gereler onun akln daha ok kurcalard. " '57 'de Londra'da iki tren arptnda, elli kii ld. Ve ngiltere'de de '52 ylnda yz on iki kii parampara oldu." Panglo kalarn att, "Haklsn, korkun, ok korkun kazalar oluyor, ama benim anlamadm ey, trenler neden..." "Tm ayn. Arabalar, trenler, gemiler, tm de ayn," diye srar etti Jacob. " Toya Maru'yu anmsyor musunuz? Bu Japon feribotu '54 Eyll'nde alabora oldu. Bin yz altm sekiz kii ld. Daha da kts, '48'de Manchuria'da, ulu Tanrm, bir in ilebinin kazan dairesinde bir patlama oldu ve alt bin kii ld. Bir gemideki alt bin kii!" Bu konumalar izleyen bir saat boyunca, Walter Panglo, cenaze merasiminin planlanmas konusunda Jacob'a bilgi vermeye alt srada, Jacob da ona saysz uak, gemi, ve tren kazalarndan, kmr madeni felaketlerinden, baraj kmelerinden, otel ve gece kulb yangnlarndan, boru hatt, petrol kuyusu ve cephanelik patlamalarndan sz edip durdu... Cenaze treni ve defin ilemleriyle ilgili tm detaylarda anlatktan sonra, Walter Panglo'nun sol yananda bir tik olumutu. Gzleri falta gibi alm ve sanki ok korkmu gibi, iki duda aknlktan birbirine kenetlenmiti. Elleri terden yap yap olmalyd, nk bunlar durmakszn elbisesinin stne srp kurulamaya aluyordu. Cenaze levazmatsnn bu huzursuzluunun farkna varan Jacob, Panglo'ya kar hissettii gvensizliinin bylece kantlanm olduundan emindi artk. Bu tikli, yer ccesine benzer adamn gizleyecek bir eyi vard herhalde. Sululuktan kaynaklanan sinirlilii anlamak iin, Jacob'n polis olmasna gerek yoktu. Panglo kendisini cenaze evinin n kapsna gtrd srada, Jacob ona doru sokuldu. "Joe Lampion'n altn dileri yoktu." Panglo arm grnyordu. Ama belki de sahte bir davrant bu. Ufak tefek cenaze levazmats, mteveffann dileri konusunda fikir belirtmek yerine, Jacob' rahatlatc birka szck syledi ve kendisini daha da rahatlatmak iin, elini onun omzuna koydu; ama Jacob bu dokunutan rahatsz olmutu. Akl karan Panglo, bu kez ona sa elini uzatnca, "zgnm, kusura bakmayn, ama ben hi kimseyle el skmam," dedi Jacob. Onun amacn anlamamasna karn, elini indiren Panglo, "Pekl, tabii, anlyorum," diye yantlad. "Son zamanlarda insanlarn elleriyle neler yapabileceklerini asla bilemezsiniz," diye aklad Jacob. "Sokan sonunda oturan o saygn banker, otuz kadn parampara dorayp evinin arka bahesine gmm olabilir. Ve kap komumuz olan o ho dindar

bayan da kendisini terk etmeye alan sevgilisinin ryen cesediyle ayn yatakta uyuyor olabilir ya da zevk iin ikence yaparak ldrd anaokulu ocuklarnn parmak kemiklerinden mcevherler retebilir." Panglo onun kendini gvende hissetmesi iin, her iki elini de pantolonunun ceplerine soktu. "Bende byle olaylarla ilgili yzlerce dosya var," dedi Jacob, "ve daha ktleriyle ilgili. Eer ilginizi ekerse, bunlarn bazlarnn kopyalarm size verebilirim." "ok dncelisin," diye kekeledi Panglo, "ama benim okumaya ayracak ok az zamanm var, ok az zamanm." Joey'in cesedini bu garip, sinirli cenaze levazmatsyla birlikte brakma konusunda isteksiz olan Jacob, yine de Victoria tarz cenaze evinin verandasn geip, arkasna bile dnp bakmadan buradan ayrldktan sonra, zellikle kavaklardaki trafie dikkat ederek, eve kadar olan bir millik yolu yrd. Byk garajn stndeki dairesine bir dizi d merdivenle ulalyordu. Daire iki odayla blnmt. Birincisi bir oturma odasyla bir kesinde iki kiilik bir yemek masas bulunan kk bir mutfan karmyd. Bunun yannda da iinde bir banyo olan kk bir yatak odas vard. Her iki odann duvarlarna kitap raflaryla dosya dolaplar yerletirilmiti. Jacob burada saysz kazalarn, insanlarn neden olduu felaketlerin, seri katillerin ve iki lemlerinde cinayet ileyen katillerin olay dosyalarn saklyordu: kastl ya da kastsz olarak iledikleri sularla insanl alaltan kiilerle ilgili yadsnamaz kantlard bunlar. ok dzenli tuttuu yatak odasnda, Jacob ayakkablarn kard ve yataa uzanarak, gzlerini tavana dikti; kendini yararsz biri gibi hissediyordu. Agnes dul kalm ve Bartholomew babasz domutu. ok fazlayd bu, ok fazla. Jacob, Agnes hastaneden eve dndnde onun yzne bakmaya nasl dayanacan bilemiyordu. Kz kardeinin gzlerindeki zntnn, sanki kendisinin kalbine bir bak saplanm gibi, onu ldrecei kesindi. Agnes'n yaam boyu srdrd iyimserliiyle onun bunca zor yllara kar mucizevi bir ekilde elden burkmad neesi bile, bu olayn stesinden asla gelemeyecekti. Ve o, artk ne kendisi ve ne de Edom iin bir umut simgesi olabilecekti. Bundan sonraki gelecek onlar iin karmak ve srekli bir umutsuzluktu artk. Belki de ans eseri, imdi gkyznden bir uak der ve onu u anda yok ederdi. En yakn tren yoluna ok uzak olduklar iin, raydan kan bir trenin garaj paralamasn ummak mantksz olurdu. Ama olumlu bir durum vard; oturduu daire gazla stlyordu. Bir sznt, bir kvlcm, bir patlama olursa, o zaman zavall Agnes' bylesine zntl grmek zorunda kalmazd. Bir sre sonra, yukardan bir uak dmeyince yataktan kalkan Jacob, mutfaa gidip Agnes'n en gzde imalatlarndan birini yapmak iin bir miktar hamur hazrlad. Hindistan cevi-ziyle kabuklu cevizli ve ikolatal kurabiye piirecekti. Hibir amac olmadan yaad bu dnyada kendini tmyle yararsz birisi olarak grrd, ama pastaclk yetenei ok iyiydi.. Dnyaca nl bir pasta uzmanndan herhangi bir tarif alabilir ve bunu daha da gelitirebilirdi. Kurabiye piirirken dnya ona daha tehlikesiz bir yermi gibi grnrd. Ve bazen de kek yapt srada, korku duygu-sunu unuturdu. Belki de imdi gaz fmm yzne patlayabir ve en sonunda onu huzura kavutururdu, ama byle olmasa bile, en azn-dan Agnes iin kurabiye piirmi olacakt. Blm 28

SAAT len birden ksa bir sre nce, hayli fkeli grnen, gzleri kan ana gibi olan ve avaz avaz bararak hrlarcasna dilerim gsteren Hackachaklar odaya girdiler. Junior bu ayrcalkl yaratklarn gelmelerini bekliyor ve gemite daima olduu gibi onlann imdi de canavarlaacakla-rn biliyordu. Ama buna karn, hastane odasna apar topar girdiklerinde, ararak yastklarna dayand. Kan kocann her ikisi de, oru tutan, yzleri boyal yamyamlar gibiydiler. Abartl hareketlerle, sanki dilerinin arasnda yemek artklar kalm da bunlar tkryorlarm gibi, onu kmarcasna kfrler savurup duruyorlard. Arkadalarnn Koca Rude dedikleri ve bir oduncunun bal-tasyla oyulmu tahta bir heykel kadar kaba grnen Rudy Hac-kachak, l .93 boyundayd. Kollar bileklerinden bir iki santim ksa, yeil polyester bir takm elbiseyle, koyu idrar sars bir gmlek giymi ve nc dnya lkelerinden birinin bayrann karmak renklerinden oluan bir kravat takm olan bu iri yar adam, Transylvania'da geceyi barlarda geirerek taknlk yapan Dr. Frankenstein'n o kepaze yaratklarndan birine benziyordu. Yatan parmakln kavrayan Rudy, sanki bunu parala-yacakm ve demirlerinden birini sopa gibi kullanarak damadn bayltncaya kadar dvecekmi gibi fkeyle, "Aklm bana toplasan iyi olur, sersem zampara," dedi Junior'a. Eer Koca Rude Naomi'nin babasysa, ondan kzna bir tek gen bile gememiti; karsnn yumurtasn da brerek cinselliin doruuna ulat ve o gr sesiyle bard srada her naslsa dllemi olmalyd, nk ne grn ve ne de kiilik asndan Naomi ona hibir ekilde benzememiti. Krk drt yanda olan Sheena Hackachak ise gnn film yldzlarndan ok daha gzel bir kadnd. imdi bile gerek yandan yirmi ya daha gen grnyor ve len kzna ylesine benziyordu ki, Junior onu grnce erotik bir nostaljiye kaplmt. Ama Naomi'yle annesinin arasndaki benzerlikler yalnzca d grntyle ilgiliydi. Sheena yksek sesle konuan, duygusuzca davranan, bencil bir kadnd ve galiz kfr sendromuna kaplan denizcilere hizmet vermekte ustalam bir genelev patroniesine zg ayn kfr daarcna sahipti. Yataa doru yaklaan Sheena, Koca Rude'la Junior'n arasnda durdu. Junior, kadnn kulland bu galiz kfrlerle kendini bir septik tank hortumuyla batan aa ykanm gibi hissetmiti. Yatan ayak ucuna yaklaan nc ve en son Hackachak, Naomi'nin yirmi drt yandaki ablas Kaitlin'di. Fiziksel benzerliini babasndan ve kiiliiyle ilgili zellikleri de hem annesinden ve hem de babasndan alan Kaitlin, anssz kz karde s-fatndayd. Kahverengi gzlerindeki garip bakrms krmz tondan tr, insana ne zaman fkeyle baksa, k yansmasna gre, gzleri kan krmzs kadar parlaklk kazanrd. Kaitlin de kendisini Hackachak kabilesinin bir yesi yapan . tiz sese ve kfr kullanma yeteneine sahip olmakla birlikte, bu saldrganl imdilik annesiyle babasna brakt iin mutlu grnyordu. Ama Junior'a ynelttii delici baklar, eer jeolojik olarak kullanlabilseydi, bunlarn topra delip birka dakika iinde yeraltndan petrol kartaca kesindi. Aile yeleri eer zntlerini belirtmek isteselerdi, Juni-or'a dn gelirlerdi; ama byle yapmamlard. Bir kez kocasna kendisini sanki kurtlar tarafndan yetitirilen Romulus ve Remus ya da iren gorillerin eline den Tarzan gibi hissettiini syleyen Naomi'ye gre, ailesi ona uzak davranmt. Junior iin ise, Naomi tatl ve iyi kalpli Cinderel-la'yd ve o da onu kurtaran, kendisine k olan prens. Hackachaklan hastaneye getiren neden onlarn zntleri deil de, Junior'n karsnn trajik lm sonucunda ona verilmek istenen paray kr salayc bir denti olarak

dnmesinden tr bunu kesinlikle kabul etmediini renmi olmalaryd. Onun Knacker', Hisscus' ve Nork'u reddettiini biliyorlard. Eer Junior karsnn lm konusunda eyaleti ya da devleti sorumlu tutmazsa, kaynpederiyle kaynvalidesi ve baldz ektikleri ac ve znt karlnda bir bedel elde etme ansndan yoksun kalacaklard. Ve bu durumda, daha nce hi yapmadklar bir biimde, bir aile olarak birlemeleri gerektii duygusuna kaplmlard. Junior, Naomi'yi rk parmaklktan aaya ittii andan itibaren, Rudy'nin, Sheena'nn ve Kaitlin'in onu ziyarete geleceklerini tahmin ediyordu. Karsnn kayb karlnda eyaletin denti nerisini bir hakaret olarak kabul ediyormu gibi davranacam, buna arm numaras yapacan ve ona bu neriyle gelen kiileri ikna ederek onlara kar kabileceini de biliyordu... Ta ki yorucu gnlerden ve haftalardan sonra, Hackhac-haklar, bitip tkenmez agzllkleriyle, yava yava, ona umutsuz, yorucu ve iren bir biimde fkeyle ba edirene ve kendisi de bu durumu isteksizce de olsa kabul edene dek. Zalim kaynpederinin, kaynvalidesinin ve baldznn onunla ileri bittiinde, Junior, Knacker'n, Hisscus'n, Nork'un ve Naomi'nin lmnde onun rol olduu kukusuna kaplm olabilecek herkesin sempatisini kazanacakt. Hatta Thomas Vanadium bile, phelerinin yok olduunu grecekti belki. Yaral avlarnn lmesini bekleyen lele beslenen kular gibi tiz seslerle bararak konuan Hackachaklar, hemirelerden iki kez ciddi uyarlar almlard. Kendilerine daha sessiz olmalar ve dier odalardaki hastalara kar saygl davranmalar sylenmiti. Daha sonra ise, kayglanan hemireler -ve hatta bir dahiliye uzman -bunca grlt ve patrt arasnda Junior'n durumunu kontrol etme cesaretini gstererek, ona ziyaretileri, zellikle de bu ziyaretileri kabul edebilecek gibi olup olmadn sordular. zntnn ve uzun sredir ektii acnn simgesi olduunu dnd bir ses tonuyla, "Onlar benim sahip olduum tek aile," dedi Junior. Bu iddia doruydu. Junior'n, baarsz bir ressam, ama hayli baanl bir alkolik olan babas, California, Santa Moni-ca'da yayordu. Junior drt yandayken babasndan boanan annesi ise, on iki yl nce bir akl hastanesine yatrlmt. Junior annesiyle babasn nadiren grrd. Kendilerinden Naomi'ye hi sz etmemiti. nk ikisinin de bundan byle bir araya gelmeleri olanakszd. Junior'la ilgilenen son hemire de odadan ayrlnca, yataa yaklaan Sheena, sanki bir et lokmas koparp bunu azna at-verecekmi gibi, Junior'n yanan baparma ve iaret parmayla acmasz bir ekilde imdikledi. "unu kafana sok, ot beyinli herif. Ben deerli kzm, Na-omi'mi, yaam m kaybettim." Naomi'yle ilgili bu szler karsnda sanki ihanete uram gibi grnen Kaitlin, fkeyle annesine bakt. "Naomi... o yirmi yl nce benim karnmdan kt, senin-kinden deil," diye konumaya devam etti Sheena, fkeli bir fsltyla. "Eer burada ac eken birisi varsa, o da benim, sen deil. Zaten sen kimsin ki? Onunla iki yldr yatp kalkan bir adam; sen busun ite. Ama ben onun annesiyim. Sen benim acm asla anlayamazsn. Ve eer bu alk adamlarn yapaca deme konusunda bizimle beraber olup bir aile gibi davranmazsan, sen uyurken ben buraya gelir, senin hayalarn keser ve bunlar kedime yediririm." "Ama sizin kediniz yok ki." "Bir tane satn alrm," dedi Sheena kararllkla. Junior onun savurduu bu tehdidi uygulayacan biliyordu. Bu paray kendisi talep etmemi olsa da -ki aslnda bunu istiyordu- Sheena'yi engellemeye asla cesaret edemezdi.

Big Foot kadar iriyan olan ve bir kertenkele kadar doru-yanl kavramndan yoksun bulunan Rudy bile, bu kadndan korkard. Ne yazk ki insan diye geinen bu l, para delisiydi. Rudy kullanlm araba satan alt adet firma sahibiydi; ayrca, Oregon'un be blgesinde, hem kullanlm ve hem de yeni Ford arabalarn sat bayiliini yapt ve bunlarla gurur duyduu galerileri vard, ama iyi yaamaktan zevk alrd. Ylda drt kez Vegas'a gider ve sidik torbasn boaltr gibi para harcard. Sheena da Vegas' sever ve eytanca alveri yapard. Kaitlin ise yakkl adamlardan holanrd, ama lo bir odada yanllkla babasna benzetileceinden tr, holand iri kym adamlarla ilikide bulunmak iin kendisi onlara para verirdi. Akamstne kadar ona srekli hakaret edip duran Hac-kachaklara tahamml etmeye alan Junior, bir an, Vanadi-um'un kap giriinde durduunu ve onlar gzlemlediini fark etmiti. Mkemmel bir eydi bu. Ama Junior polisi grmezlikten gelmi ve sonra, kaamak bir bakla kapya bir kez daha baktnda, Vanadium'un bir hayalet gibi yok olduunu grmt. Tpk iko bir hayalet gibi. Gn boyu hastane odasnda kalan Hackachaklar, akam yemeinin ardndan da buradan ayrlmamakta srarlydlar. Hastane personeli imdiye dek byle bir olaya tank olmad iin, her vardiya deiiminde, bu garip gsteriyi izlemek amacyla eitli gerekeler gsteren gereinden fazla hastabakc, Junior' kontrol etmeye gelmiti. Akam ziyaret saatleri biriminde bile odadan ayrlmamakta direnen aile en sonunda buradan karlnca, Junior nn de uygulad basklar karsnda yine de pes ermemiti. nk eer onlarn dncelerini deitirmeye ve kendilerini onun dncesi dorultusunda zorla ikna etmeye alsayd, en azndan birka gn daha bu lye kar koymak zorunda kalacakt. Ama en nihayet yalnz kaldnda, hem bedensel, hem duygusal ve hem de zihinsel olarak yorgun dmt. Cinayet balbana kolay bir iti, ama bundan sonraki dnem dndnden de zor olmutu. Eyaletle yapaca olas esas anlama finansal adan onu yaam boyu gvencede tuta-caksa da, bunun yarataca stres ylesine byk olacakt ki, karamsarla kapld anlarda, elde edecei bu dln riske deecek bir ey olup olmadn merak ediyordu. Bundan sonra asla bylesine tez canllkla cinayet ilememesi gerektiine karar vermiti imdi. Asla byle bir ey yapmayacakt. Aslnda, kendisini korumak zorunda kalmadka hi kimseyi ldrmemeye de yemin etmi bulunuyordu artk. ok gemeden zengin olacakt... ama eer yakalanrsa kaybedecei ok ey vard. Cinayet harika bir macerayd, ama ne yazk ki bundan byle stesinden gelemeyecei bir elenceydi. Yine de, eer bu ay sona ermeden nce bu ciddi yeminini iki kez bozacan bilmi olsayd -ve kurbanlardan hibirisi ne yazk ki bir Hackachak olmayacakt- bu gece bylesine abuk uykuya dalamaz ve dlerinde Thomas Vanadium'un cebindeki yzlerce eyreklii zekice aldn ve akn dedektifin de bunlar bo yere aradn gremezdi. Blm 29 PAZARTES sabah, Joe Lampion'n mezarnn ok stne ykselmi olan yan saydam mavilikteki California gkyz ylesine ak ve berrak bulutlarla kaplanmt ki, dnya sanki tm pisliklerden arnm gibi grnyordu. St. Thomas Kilisesi'ndeki cenaze trenine katlan byk bir kalabalk, ayin boyunca ahmn arka ksmnda, d dehlizde ve dardaki kaldrmda omuz omuza durmu ve imdi de herkes mezarla gelmiti. Edom'la Jacob'm ona elik ettii Agnes ise, bir tekerlekli iskemlede imenlik alandan ve mezar talarnn arasndan geirilmi ve kocasnn son istirahatghnn yanna getirilmiti. Artk yeni bir kanama tehlikesi altnda deilse de, doktorlarn direktiflerine gre, zntden uzak durmas gerekmekteydi.

Kollarnda Bartholomew'u tutuyordu. Hava mevsim d lk olduu iin, bebee ok kaln giysiler giydirilmemiti. Agnes yannda bebei olmadan bu son grevini yapmaya dayanamazd. Kollarndaki bu kck arlk, gelecek ad verilen denize atlm bir payd sanki ve bu kritik anda anlarn ekile vuruluyormu gibi kalbine dolumasn, Joey'le birlikte yaadklar onlarca gnn anlarn anmsamasn ve artk yok olan anlarla gemie srklenmesini engelliyordu. Bu anlar daha sonra kendisini rahatlatacakt tabii. Ama henz deil. Mezarn yanndaki toprak yn bir sr iek ve fujerle dolmutu. Henz tam olarak mezara indirilmemi olan tabutun stnde siyah bir rt vard. Dini inanlar gl olmasna karn, Agnes u anda, lm zor ve irkin klan tabutun zerine ieklerle fujerleri serpmeye hazr deildi. Kei cbbesi giyen iskelet biimindeki lm buradayd ve mezarlkta toplanan tm dostlar bir gn ele geirmek iin, onlara da tohumlarn serpiyordu. Tekerlekli iskemlenin yan tarafnda duran Edom ve Jacob, mezarlkta sregelen ayini izlemekten ok, gkyzn inceliyorlard. Her iki erkek karde de, sanki gkte imekler gryorlarm gibi, kalarn atmlard. Agnes, Jacob'm bir uak ya da en azndan bir helikopter kazas beklentisiyle titrediim dnd. Edom ise, bu dingin yerin, bu belirli saatte, szde birka yz bin senede bir, dnyadaki yaamn ounu mahvedecei sylenen o yok edici astero-idlerden biri iin etkin bir nokta oluturabilecei konusunda garip dncelere kaplm olmalyd. Agnes'n zerine yrek paralayc bir karamsarlk kmt, ama bunun kendisini ypratmasna izin vermeyecekti. nk erkek kardelerinin yaptklar gibi umut yerine zntye kaplrsa, Bartholomew'un bu dnyadaki yaants balamadan bitmi olurdu. Kendisi ona iyimserlii ve yaamdan zevk almay retmekle ykmlyd. Tabutun mezara indirilmesinden nceki ayininin ardndan, hl mezarn yanndan ayrlmayan Agnes'a, ifade edilmesi zor duygularn belirtmek iin gelenlerin arasnda Paul Damascus da vard. Damascus, Ocean Caddesi'ndeki Damascus Eczanesi'nin sahibiydi. Ortadou kkenli olan bu adamn koyu zeytin rengindeki cildine tezat olarak, salar pas krmzs to-nundayd. Salaryla ayn renkte olan kalar, kirpikleri ve by, yakkl yzne tpk garip, bakr krmzs tonundaki bronz bir heykel havas veriyordu. Paul bir dizinin stnde, Agnes'in tekerlekli iskemlesinin yanna meldi. "Bu ok nemli bir gn, Agnes. Tm balang-laryla birlikte ok nemli bir gn. yle deil mi?" Paul bu szckleri kendisinin ne kastetmek istediini Ag-nes'n anlayacandan sanki eminmi gibi sylemi ve bunlar sylerken de neredeyse gz krparcasna glmsemi ve gzlerinde prltlar belirmiti; ona gre bu szckler gizli bir topluluun yelerinin kulland, sylenilenlerin dnda karmak bir anlam belirten ve ancak deneyimli kiilerin anlayabilecei kod szcklerdi. Ama Agnes ona yant bile veremeden ayaa frlayan Paul, oradan hemen ayrld. Kendisinin yanna diz ken ve ona doru eilen dier arkadalar oalnca da Agnes hzla ilerleyerek kalabala kansan eczacy gzden kaybetti. "Bu ok nemli bir gn, Agnes. Tm balanglaryla birlikte ok nemli bir gn." Sylenecek ne kadar garip bir eydi bu. Agnes cesaret krc gibi grnen, ama tmyle honutsuzluk yaratmayan tuhaf bir duyguya kaplmt. Gen kadn bir an rperdi ve onun dn dnen Edom, kendi ceketini zerinden karp, bunu kz kardeinin omuzlarna koydu. Bu pazartesi sabah Oregon kasvetliydi; Naomi'nin son yolculuuna uurlanaca mezarln stne, henz yamur yamamasna karn, youn ve koyu bulutlar kmt. Mezarn yannda duran Junior, bozuk bir ruh hali iindeydi. ok zlyormu gibi davranmaktan usanmt.

Karsn kuleden aa ittiinden bu yana buuk gn gemiti ve bu sre hi de elenceli olmamt Doutan arkada canls olan Junior, hibir parti davetini geri evirmezdi. Glmekten, sevmekten ve yaamaktan holanrd, ama bu ara her zaman matemli grnmesi ve zntl bir ses tonuyla konumas gerektiini anmsamak zorunda kaldnda, yaamdan zevk alamyordu. Daha da kts, phe ekmemek amacyla, zntl olduu konusunda herkesin ona gvenmesini salamak iin, en azndan iki hafta ya da belki bir ay boyunca mahvolmu dul rol oynamak zorunda kalacayd. Dr. Caesar Zedd'in savunduu zgeliim nerilerine sadk kalarak bunlar izlediinden, ayrca duygusal davranan ve toplumsal beklentileri olan kiilere kar daima sabrszlk gsterdiinden tr, imdi sonsuz gibi grnen bir sre boyunca onlardan biriymi gibi davranmakla ykmlyd. Olaanst duyarll nedeniyle Naomi iin ac ekmi, iddetli bir kusma ve boaz kanamas geirmi, aynca altna ie-niti. znts yle sarsc olmutu ki, bu kendisini ldrebilirdi. Bunca ey yeterdi artk. Mezarlktaki ayine yalnzca kk bir grup katlmt. Ju-nior'la Naomi birbirleriyle ylesine youn bir iliki iindeydiler ki, imdiye dek ancak birka arkada edinebilmilerdi. Hackachaklar da buradaydlar tabii. Ama Junior onlarn kanl para kovalamacasyla ilgili olarak kendilerine katlma konusunda henz bir karara varm deildi. Bu aile istediini elde edene dek ona rahat ve huzur vermeyecekti. Rudy'nin mavi takm elbisesi, her zamanki gibi kendisinin o hantal bedenine gre dar ve ksa kalmt. Bu cenaze treninde bile, kt bir terzi elinden kan bir takm elbise giymi birisi gibi grnmyor, bir lnn gardrobunu yamalayan bir mezar soyguncusunu andryordu. Granit abidelerdeki geri plan resimlerin aksine, br Dn-ya'da ryp giden bir iskelete benzeyen Kaitlin ise, yaayan insanlardan intikam almak iin, rmekte olan tabutundan kalkp buraya gelen bir varla benziyordu. Rudy'le Kaitlin sk sk fkeyle Junior'a bakp duruyorlar ve Sheena da byk olaslkla onu gz hapsinde tutuyordu, ama Junior siyah peesinden tr onun gzlerini gremiyordu. stndeki darack siyah elbisesiyle artc bir grnt oluturan yasl anne, zntlym gibi davranmaktan sklm olmalyd, nk bitip tkenmez ayinin ne zaman sona ereceini anlamak iin, srekli olarak kol saatine bakp duruyordu. Junior gnn ilerleyen saatlerinde yaplacak olan aile ve arkada toplantsnda onlarla birlikte olmak niyetindeydi. Rudy leden sonra saat e dek buradaki iini srdrmeyecei yeni Ford bayilii galerilerinden birinin tantm odasnda bir yemek dzenlemiti: Prl prl Thunderbirdlerin, Galaxyle-rin ve Mustanglerin arasnda, len kzlar iin yas tutulacak, le yemei yenecek ve gemi yad edilecekti. Ama bu buluma yerinde, kendisini yal gzlerle ve hatta belki de fkeyle grmeleri gereken tanklar karsnda, Junior isteksiz de olsa, Hackachaklarn bu srarl maddiyatl konusunda dn vermek zorunda kalacakt. Mezarln dier bir blmnde, yaklak yz elli metre kadar ilerideki bir tepelikte, ok daha byk bir grubun katld ve Naomi'ninkinden nce balam olan baka bir cenaze treni daha vard. imdi bu tren bitmiti ve herkes arabalarna dnyordu. Kendisi uzakta olduu ve etrafta bir sr aa bulunduu iin, Junior dier cenaze treninin kime ait olduunu pek fark edemiyordu, ama kalabaln tmn deilse de, ounu siyahiler oluturmaktayd. Bu nedenle, gmlen kiinin de bir siyahi olduunu tahmin etti. Ama bu durum onu artmt. Oregon, Amerika'nn gneydou kesiminde deildi tabii ki. Buras ilerici bir eyaletti. Yine de armt ite. Bir avu siyahinin yaad dier

eyaletlerle karlatrldnda, Oregon'da da yaayan ok fazla siyahi yoktu ve Junior imdiye dek, onlarn kendilerine ait mezarlklar olduunu dnmt. Onun siyahilere kar ters bir tutumu yoktu. Bu insanlardan nefret etmedii gibi, kendileri hakknda nyargl da deildi. Tm insanlar gibi onlarn da yaam haklan vard. Kendi geleneklerini srdrdkleri ve herkes gibi saygn bir toplumun kurallarna uyduklar srece, onlar da huzur iinde yaama hakkna sahiptiler. Ama bu siyahinin mezar Naomi'nin mezarnn daha st ksmndayd. Zaman getike, ceset orada rdnde, bunun zsulan toprakla karacakt. Ve yamur topra slattnda, yeralt sular srekli olarak aaya doru akarak Naomi'nin mezarna dek ulaacak ve o siyahinin ceset zsulann karsnnkiler-le kartracakt. Junior'a gre uygun olmayan durum buydu. Ama bununla ilgili olarak imdi hibir ey yapamazd. Naomi'nin cesedini siyahilerin gmlmedii bir mezara tamak epeyce sylentiye neden olurdu. Ve Junior kendi zerine daha fazla dikkat ekmek istemiyordu. Yine de, ksa bir sre sonra, bir vasiyetname hazrlamak iin bir avukatla grmeye karar verdi. Bu vasiyetnamede kendisi lnce yaklmak istediini ve kllerinin iine hibir eyin karma olasl bulunmayan, yer seviyesinin hayli stndeki o ant talardan birinin iine defnedilmesini belirtecekti. Uzaktaki cenaze trenine katlanlardan yalnzca bir kii, servis yolunda duran sra sra arabalarn yanna doru gitmemiti. Koyu renk bir takm elbise giymi olan bu adam, mezar talaryla ant talarn arasndan aaya, doruca Naomi'nin mezarna yrmeye balad. Siyahi bir yabancnn neden buraya gelmek isteyeceini dnemeyen Junior, bir sorun kmayacan umuyordu. Protestan rahip iini bitirmi, ayin sona ermiti. Ama basal dilemek iin Junior'n yanna hi kimse gelmemiti, nk ksa bir sre sonra, Ford bayiliinde verilecek olan yemekte onu yine greceklerdi. Dier mezarlkta biten ayinden ayrlarak buraya yaklaan adam Junior imdi tanmt; bu adam ne bir siyahiydi ne de bir yabanc. Saygdeer bir Hackachak kadar rahatszlk verici birisi olan dedektif Thomas Vanadium'du gelen. Kendisinin bulunduu yerden hl yetmi be metre kadar uzakta olan Vanadium buraya gelemeden, Junior mezarlktan ayrlmay dnd, ama ondan kayormu izlenimi vermekten korkuyordu. Junior'in dnda imdi mezarn yannda kalanlar yalnzca cenaze levazmats ve onun yardmcsyd. Ona taburu mezara u anda indirmelerini mi, yoksa bu ii kendisi buradan ayrlana dek bekledikten sonra yapmalarn m istediini sordular. Junior onlara devam etmelerini syledi. ki adam, tabutun asl durduu dikdrtgen biimindeki mezar vincinin stnden sarkan kvrml yeil rty kaldrp bunu rulo halinde sardlar. rtnn siyah yerine yeil olmasnn nedeni Naomi'nin doay sevmesiydi; Junior da bu trenle ilgili tm detaylar dnmt. Mezar ukuru imdi tmyle ortaya kmt. Nemli toprak duvarlardan oluan bir ukurdu bu. Taburun glgesinde, mezarn dibi karanlk grnyor ve tam olarak seilemiyordu. Mezara ulaan Vanadium, Junior'n yannda durdu. Giymi olduu siyah takm elbise ucuz bir eydi, ama zerinde Rudy'ninkinden daha iyi duruyordu. Dedektifin elinde uzun sapl tek bir beyaz gl vard. Vinci iki manivela altryordu. Cenaze levazmatsyla yardmcs ayn anda aygtn kollarn dndrdler ve mekanizma hafife gcrdad srada, tabut yava yava ukura inmeye balad.

Vanadium en sonunda, "Laboratuvar raporuna gre, Naomi'nin bebei ok byk olaslkla kesinlikle sendenmi," dedi. Junior ise hibir ey sylemedi. Naomi hamileliini ondan gizledii iin hl morali bozuktu, ama bebein kendisinden oluu houna gitmiti. Vanadium imdi cinayet nedeni olarak onu Naomi'nin ihaneti ve gayrimeru bir bebek konusunda sulayamazd. Bu haber Junior' mutlu klmakla birlikte, zmt de. nk Naomi'yi ldrmekle yalnzca gzel karsna deil, ilk ocuuna da kymt. u anda ailesini gmyordu. Domam bebein babasnn kendisi olduu haberini ona ileten polisi bu konuda bir yant alma zevkinden yoksun brakmak isteyen Junior, hi duraksamadan mezara bakarak, "Sen kimin cenazesine katldn?" diye sordu. "Bir arkadan kznn. Onun San Francisco'da bir trafik kazasnda ldn sylyorlar. Naomi'den bile daha gen-mi." Bu manyak polisin yaamla ilgili sama kuramndan alayc bir biimde sz ederek, hi deilse ona biraz karlk verebilecei konusunda bir an iin kendine gvenen Junior, "Ne ac. Onun teli de ok erken kesilmi. Bu kzn da mzii henz gelimeden sona ermi demek," dedi. "imdi evrende bir ahenksizlik var, dedektif. Ve bu ahenksizlik titreimlerinin seni, beni ve hepimizi nasl etkileyeceini hi kimse bilemez." Glmsememeye ve saygl bir ciddiyet iinde grnmeye alan Junior, ardndan Vanadium'a bir gz atmaya cesaret etti, ama bu alayc konumay duymam veya duymu da bunun neden sylendiini fark etmemi gibi davranan dedektif, Naomi'nin mezarna bakyordu. Junior tam o anda Vanadium'un gmleinin sa manetinde bir kan lekesi grd. Elinden de kan damlyordu. Beyaz gln uzun sapndaki dikenler koparlmam ve Vanadium iei elinde ylesine sk tutmutu ki, keskin dikenler etli avama batmt. Ama kendisi bunun farknda deilmi gibiydi. Konumalarn biimi aniden ciddiletii iin, Junior bu delice olaydan kap kurtulmak istiyordu. Ama sapkn bir byye kaplmasna, olduu yerde donup kalmt. Hl mezarn iine bakan Vanadium, "Bu ok nemli gn," dedi yavaa, "korkun sonulara neden olacak gibi grnyor. Ama aslnda her gne benzer bir biimde, bu gnde de imdilik yalnzca balang var." Naomi'nin gzel tabutu, sert bir ses kararak ukurun dibine indi. Junior'a gre kesin son buydu. "Bu ok nemli gn," diye mrldand dedektif. k yolunu kullanmaya gerek olmadna karar veren Junior, servis yolundan Suburban'na doru ilerledi. Duvar saatlerinin sarkalarn andran yamur bulutlan, kendisi mezarla geldiinden bu yana fazla kararmamlard, ama imdi daha kt grnyorlard. Arabasna ulatnda, arkasna dnp mezara doru bakt. Cenaze levazmatsyla yardmcs vinci skme iini neredeyse tamamlamak zereydiler. Ve ksa bir sre sonra da, bir ii ukuru toprakla kapatacakt. Junior oraya bakt srada, Vanadium sa kolunu ak mezara doru uzatt. Elinde dikenleri kendisinin kanyla lekelenmi olan beyaz gl tutuyordu. Gonca gl mezara braklnca, grnmez olmutu; agzl topran iindeki Naomi'nin tabutu stndeydi imdi. Phimie'nin ve gnein karanlkta kaybolduu bu pazartesi gecesi, Celestina rahip lojmannn yemek odasnda annesi ve babasyla birlikte akam yemeine oturdu. Ailenin dier yeleri, arkadalar ve kilise cemaatinin tm gitmilerdi. Evi garip bir sessizlik kaplamt.

Daha nce bu ev daima sevgiyle ve scaklkla doluydu ve hl da yleydi, ama Celestina ara sra rperiyor ve bunun odadaki hava cereyanndan kaynaklanmadn biliyordu. Bu ev daha nce hi bylesine bo grnmemiti, ama imdi evi kaplayan boluun nedeni kz kardeinin kaybyd. Celestina ertesi sabah annesiyle birlikte San Francisco'ya dnecekti. Ama babasnn bu bolua almas iin onu burada brakmay da istemiyordu. Yine de, hi gecikmeden yola kmak zorundaydlar. Hafif bir enfeksiyon geiren bebek, iyileir iyilemez hastaneden kaolacakt. Gracele rahip geici bir sre iin bebei evlat edinerek onu gzeteceklerinden tr, Celestina'nn da ocuu bytme hazrlklarna girimesi gerekmekteydi. Akam yemei her zamanki gibi mum nda yeniyordu, Celestina'nn ailesi romantikti. Ve ayn zamanda o gecenin yiyecei basit bir kfte bile olsa, kibar bir akam yemeinin ocuklar zerinde uygar bir etki braktna inanrlard. Onlar ikiyi terk etmi olan Baptistlerden deildiler, ama yalnzca zel durumlarda arap ierlerdi. Cenaze trenini izleyen ilk akam yemeinde, dualarn ve gzyalarnn bitiminin ardndan, aile geleneklerine gre, kaybetmi olduklar ok sevgili yaknlar erefine kadeh kaldrmalar gerekiyordu. Yalnzca tek bir kadeh arap. Merlot marka. u andaki durumda, titrek mum ne romantik bir hava yaratyor ne de yalnzca uygar bir atmosfer salyordu; oluturduu tek ey saygn bir sessizlikti. Celestina'nn babas, dini bir tren ynetirmi gibi, yava ve zarif hareketlerle ieyi ap arab kadehe boaltt. Ama elleri titriyordu. Mum alevinin hafif uzun ayakl arap kadehlerine yansmaktayd. de yemek masasnn bir ucunda toplandlar. Celestina kadehini kaldrnca, koyu mor arap mum alevinin nda yakut krmzsna dnmt. lk kez konuan rahip oldu, ama ylesine hafif bir sesle konuuyordu ki, dudaklarndan dklen titrek szckler, Celestina'nn kulana ulamaktan ok onun beynine ve yreine iliyordu. "Artk Tann'yla birlikte olan iyi huylu Phimie'nin erefine." "Benim iin asla lmemi olan... tatl Phimie'min erefine," dedi Grace. imdi konuma sras Celestina'ya gelmiti. "Gerekten yine benimle birlikte olana dek, yaammn geri kalan ksmnda her an anlarmda kalacak olan Phimie'nin ve... bu ok nemli gnn erefine." "Bu ok nemli gnn erefine," diye yineledi annesiyle babas. arabn tad acyd, ama Celestina bunun aslnda tatl olduunu biliyordu. Ac tat kendisinin iindeydi, zmden kaynaklanmyordu. Kz kardeini yenilgiye uratann kendisi olduu duygusuna kaplmt. Daha fazla ne yapm olmas gerekirdi acaba; ite bunu bilmiyordu, ama daha akllca, daha igdsel bir biimde ve daha dikkatli davranm olsayd, bu korkun kaybn stesinden gelinebileceinden emindi. Eer kk kz kardeini kurtaramadysa, bundan byle bakalarna ne gibi iyiliklerde bulunabilir ve kimler iin ne tr umutlara kaplabilirdi ki? Parlaklaan mum nn altnda, iyi kalpli annesiyle babasnn yzleri dlerde grlen meleklerinki gibi parlyor ve sanki bu yzler kendisine arka kyorlard. Masann karsndan ona doru uzanan ve elini Celesri-na'nn elinin stne koyan annesi, "Ben senin neler dndn biliyorum," dedi. "Kendini ne kadar yararsz, savunmasz ve kk dm grdn de biliyorum, ama 'anmsaman gereken bir ey var..." Babas da kocaman elini onlarn elinin zerine koydu. Ve adnn anlamn bir kez daha ispatlayan Grace, Celesti-na'ya ilerideki bir zamanda ok byk olaslkla gerek huzuru getirecek olan bir tek cmleyi syledi. "Bartholomew'u anmsa." Blm 30

CENAZE treninin yapld sabah saatlerinde beklenen yamur en nihayet leden sonra yam, ama akam karanl knce, Oregon'un gkyz berraklam ve nem ykl bulutlardan arnmt. Ufukta snrsz sayda buz beyaz yldz ve bunlarn ortasnda da elik gibi parlayan gmms bir yarm ay vard. Gece saat ondan ksa bir sre nce mezarla geri dnen Junior, Suburban'n siyahi cemaatin arabalarn sabah park etmi olduklar yere brakt. Servis yolundaki tek araba imdi onunkiydi. Onu buraya getiren ey merakt. Merak ve kendini koruma yetenei. Sabah Naomi'nin mezarna urayan Vanadium, buraya lenin yasl bir yakn olarak gelmemiti. Orada i iin bulunan bir polisti o. Dier cenaze trenini de i iin gitmiti belki. On be metrelik asfalt yolu izleyen Junior, ardndan, mezar talarnn arasndanki imenlikten yoku aa inmeye balad. El fenerini yakm, dikkatle yryordu, nk toprak zeminin dzensiz bir eimi vard ve baz yerler yamurdan tr hayli slak ve kaygand. Bu ller kentinde tam bir sessizlik hkm sryordu. Rzgrsz bir gece olduu iin, nesiller boyu burada yatan llerin nbetiliini yapan yaprak dkmeyen aalardan ne bir hrt ne de bir fslt duyuluyordu. Tam olarak nerede bulacan tahmin ettii yeni mezar bulunca, burada, zerine lenin adnn yazld geici bir markr yerine, imdiden ba tarafa yerletirilmi olan siyah granit bir mezar ta grnce armt. Byk ve karmak bir biimde tasarmlanmam olan bu mezar ta, mtevaz grnlyd. Aslnda, mezar talarnn yapm, cenaze levazmatlarnn ilerinin bitiminden gnler sonra sona ererdi, nk ta yapmclarnn bunlara uyguladklar sanat, bu talarn altnda yatan souk cesetlerin gmlmesinden daha fazla bir i ve daha az ivedilik gerektirindi. Junior len kzn siyahi toplumundaki st dzey bir aileden geldiini tahmin etti, nk ta yapmcsnn iini bylesine acele bitirmi olmasnn aklamas ancak bu olabilirdi. Vanadium da ailenin bir arkada olduunu syledii iin, sonuta kzn babas da bir polis memuruydu herhalde. Mezar tana arkadan yaklaan Junior, ne doru gelip el fenerinin yla tan stndeki yazlan aydnlatt. ... ok sevgili bir kz evlat ve bir kz karde ... Seraphim Aethionema White akn bir halde el fenerini kapatt. Kendini sanki rlplak, utan iinde ve yakalanm gibi hissediyordu. rpertici karanlkta, ay nda donup kalan soluklar ak seik grlmekteydi. Eer burada birka tank olsayd, onun bu gzle grlr biimde, hzl ve kesik kesik kan soluklan kendisini bu insanlarn karsnda sulu bir adam olarak damgalard. Bu kz o ldrmemiti tabii ki. Onun lm nedeni bir trafik kazasyd. Vanadium da byle sylememi miydi? On ay nce, bacak sakatlanmas nedeniyle geirdii tendon ameliyatnn ardndan, Seraphim, Junior'n alt rehabilitasyon hastanesinde orada yatmadan tedavi olan bir hasta konumundayd. Bu tedavi iin haftann gn hastaneye geliyordu. Balangta, ona hastasnn bir siyahi olduu sylenen Junior, gen kzn h'zyoterapistliini yapma konusunda isteksiz davranmt. Seraphim'in rehabilitasyon programnn ounu, sakatlanm olan bacan esnekliini gelitirici ve bacaa g kazandnc belirli egzersizler oluturuyordu, ama bu program kendisini huzursuz klan baz masajlar da iermekteydi. Junior kadnlarn ya da erkeklerin renklerine kar olan birisi deildi. Her insan kendi hayatn yaard. Dnya tekti; insan denilen tr de yle. Gerek buydu.

Ama dier taraftan, insan bir eye inanmaya gereksinim duyard. Junior akln bo inanlar denilen samalklarla kartrmaz ve burjuva toplumun grlerini ya da bu toplumun doru ve yanl, iyi ve kt gibi onlan honut eden kavramlan-n kabullenmek iin kendini zorlamazd. Zedd'den, bu evrenin tek sahibinin insann kendisi olduunu rendiinden bu yana, benimsedii doktrin, kiinin kendi deerini bilmesi yoluyla kendini tanmas olmutu; salt zgrlkle sululuk duygusundan arnm olma zevki de bu ilkelerine kar gsterdii sadk bamlln dllerini oluturuyordu. Artk kendisinin inand tek ey Junior Cain olmasyd ve bu dnceler dorultusunda, kendi kendine olan inanc dindar bir sofu kadar tamd. Sonuta, Caesar Zedd'in de aklad gibi, insan tm yanl inanlarn ve insanl karmaaya dren engelleyici kurallarn stesinden gelebilecek kadar ak seik dnebildiinde ve yalnzca kendisine inanacak kadar yeterince aydn fikirli olduunda, kendi igdlerine gvenebilirdi, nk o zaman bu igdler toplumun zehirli grlerinden arnr ve insan bu sezgisel duygulan daima izlediinde, baary ve mutluluu yakalayacandan emin olurdu. Junior da igdsel olarak, siyahilere mesajlar vermemesi gerektiini biliyor ve onlarla bu tr bir iletiim kurduunda, bedensel ve trel adan kirleneceini sezinliyordu. Bu kararn kolaylkla deitiremezdi. Geen yln sonlarna doru, Demokrat ve Cumhuriyeti partilerin gl desteiyle, Bakan Lyndon Johnson'n 1964 Vatandalk Haklan Bildirisi'ni imzalamas bekleniyordu ve o sralarda, kendilerinin stn olduklarna inanan ak fikirli insanlarn yanllkla rk ayrm olarak dnlebilecek olan bu salkl igdlerim aka ifade etmeleri tehlikeliydi. Byle yaparsa, iinden koyulabilirdi. Ama tam iten karlma riskini gze alarak, alt hastanenin spervizrne kendi sezgisel duygularn aklamay dnd srada, gzel bir rastlant sonucunda, bu olas hastay grmt. On be yandaki Seraphim, tpk Naomi gibi kendine zg bir biimde, soluk kesecek kadar gzeldi ve igds de Junior'a, onun bu kz tarafndan bedensel ya da trel adan kirlenmesinin nemli olmadn sylyordu. Ergenlik an geip olgunlaan tm kadnlar gibi. Seraphim de ondan holanmt. Aslnda, gen kz bunu szcklerle asla ifade etmemiti, ama Junior'n bu yargya varmasnn nedeni, onun kendisine bak biiminden ve adn syledii zamanki ses tonundan kaynaklanm ve haftalk tedavi boyunca, Seraphim onu arzuladn gsteren saysz kk, ama belirgin kantlar ortaya koymutu. Gen kzn son randevusunda, Junior onun o gece evde yalnz olacan rendi; ailesi kendisinin bulunmas gerekmeyen bir etkinlie katlacakt. Seraphim bunu kastsz olarak ve olduka masum bir ekilde aklam gibi grnyordu; ama Junior bir batan karma olaynn kokusunu alnca, bu koku ne kadar hafif olursa olsun, bir taz kesilirdi. Gece saatlerinde evin kapsn aldnda, gen kz onu karsnda grnce, arm ve tedirgin olmu gibi davranmt. Junior, birok kadn gibi Seraphim'in de bu ie iinden istekli olduunu fark etti, ama yine de cinsellie tutkun birisi olduu gereini d grntsyle belli etmek istemiyordu. Kendisini utanga, arbal, bakire ve bir rahip kznn olmas gerektii kadar masum olarak dnmek istiyordu ve bu da, isteini elde etmesi iin, Junior'n ona kar acmaszca davranmasn arzu ettii anlamna geliyordu. Ve tabii Junior bu arzuyu mutlulukla yerine getirdi. Tpk tahmin ettii gibi, Seraphim bakireydi. Bu durum onu heyecanlandrm ve ayrca, gen kza annesiyle babasnn evinde sahip olma dncesiyle ok daha ateli davranmt... bu evin bir rahip lojman oluu da deiik bir duyguya kaplmasna neden olmutu. Tm bunlarn yan sra kapld duyguyu daha da garip-letiren ey, gen kza babasnn sesi eliinde sahip olmasyd. nk Junior kapnn zilini aldnda, kendi odasnda olan Seraphim, babasnn hazrlad bir vaazn kaydedildii bant dinliyordu. Deneyimli rahip, verecei vaazlarn nce bir msveddesini banta dikte eder ve sonra da kz bunu yazl

biime evirirdi. Junior saat boyunca, babasnn ritmik sesinin eliinde Seraphim'e defalarca sahip oldu. Yalnzca sesiyle de olsa, rahibin "varl" onda garip bir erotik duygu uyandrm ve iini bitirdiinde, Seraphim'in cinsel adan baka bir adamdan renebilecei hibir ey kalmamt. Bu saat boyunca, gen kz onunla mcadele etmi, alayp durmu, bu iten ireniyor ve utanyormu gibi davranm ve polis arp onu tutuklattracana yemin etmiti. Eer Junior'n yerinde kadnlarn akllarndan geenleri okuma konusunda onun kadar ileri yetenekli olmayan bir adam olsayd, bu kzn gsterdii tepkilerin gerek olduuna ve bu tecavz ona pahalya deteceiyle ilgili savurduu tehditlerin samimiyetine inanr ve yelkenleri suya indirirdi, ama Junior onun bu davranlar karsnda ne aptallam ne de akl karmt. Seraphim byle davranmaktan bkp usandnda, onun aslnda istemi olduu bu iliki, kendfsinin bir fahie deil de yalnzca bir kurban olduuna inanmas konusunda onu ikna ede-ek olan bir nedendi. Zaten Junior'n ona neler yaptn gerekten de hi kimseye sylemek istemiyordu. Bunun yerine, ondan dolayl ama tartmasz bir biimde istedii ey, bu arzu dolu ilikilerini gizli tutmasn salayacak bir gerekeydi ve bu gereke ayn zamanda Junior'n ona yapt her ey iin kendisi yalvar-mam gibi davranmay srdrmesinde ona yardmc olacakt. nk Junior kadnlardan ok holanr, onlar daima memnun etmek ister ve kendilerine kar saduyulu, cmert ve verici olmay arzulard; ona da istediini vermiti, ama bu arada, eer Seraphim onun kendisine neler yaptm birisine sylerse, korkun bir intikam alaca konusunda ba dndrc tehditler savurmutu. Junior, Ayn Kitab Kulb'nden ald Bram Stoker'in Dracula adl kitabna teekkr borluydu; bu kitapta, yazarn tarihi karakter Kazkl Voyvoda'dan esinlenerek yaratt Vlad bile, Junior, rahibi, karsn ve Seraphim'i ziyaret ettiinde, onun kendilerine yapaca ikencelerle eziyetlerden daha kanlsn ve korkuncunu dnemezdi. Junior'n gen kz korkutmak istermi gibi davranmas kendisini heyecanlandrm ve onun da korkmu gibi davranmakla ayn heyecana kapldn gzlemlemiti. Ardndan, gerekmi gibi savurduu tehditleri Serap-him'in grnmeyecek yerlerine, gslerine ve karnna vurduu birka sert yumrukla sonulandrdktan sonra, o srada henz be aydr evli olduu Naomi'nin yanna, eve dnmt. Eve geldiinde ise, Naomi'nin birliktelik nerisine arm, ama yine bir boaya dntn fark etmiti. Oysa, tm gcn Rahip Harrison White'n lojmannda braktn dnmekteydi. Naomi'yi seviyordu tabii ve onu asla reddedemezdi. O gece karsna kar zellikle tatl bir biimde davranmsa da, eer yazg onu kendisinden ayrmadan nce bir yldan daha az bir srelik birliktelikleri olacan bilseydi, ona daha da tatl davranrd. Seraphim'in mezarnn yannda durduu srada, Junior'n azndan ve burnundan kan soluklar, bu sakin gece havasnda, sanki bir ejderhann soluklarna benziyordu. Bu iliki konusunda gen kzn konumu olup olmadn merak ediyordu imdi. Belki de Seraphim, Junior'n ona yapt her eyi kendisi arzulam olduunu kabullenmek iin gnlsz davranm ve gerekten de tecavze uradn kendi kendine itiraf edene dek, zamanla bir sululuk duygusuna kaplmt. Ruh hastas, kk fahie. Baka hi kimse kendisinden kukulanmazken, Thomas Vanadium'un ondan kukulanmasnn nedeni bu muydu acaba? Eer dedektif, Seraphim'in tecavze uradna inanyorsa, arkadann kznn intikamn almak amacyla iinde uyanan doal istek, Junior'n imdi drt gndr tahamml etmekte olduu, onun o acmasz saldrlarnn nedeni olabilirdi. Ama bunu ikinci kez dndnde, hayr, diye karar verdi. Eer Seraphim tecavze uradn birisine sylediyse, tutuklama emri karan polisler, birka dakikada onun

kapsna oktan dayanm olurlard. Hibir ey kantlayamayacak olmalar da fark etmezdi. Daha nce bask grenlere kar imdi hayli sempati gsterilen bu devirde, siyahi bir gen kzn szleri, Junior'n temiz sicilinden, byk nnden ve iten yadsmalarndan ok daha fazla deer tamaktayd. Vanadium'un, Junior'la Seraphim White arasndaki ilikiyi bilmedii kesindi. Ve imdi gen kz asla konuamazd. Junior dedektifin kullanm olduu her szc tek tek anmsyordu: Onun bir araba kazasnda ldn sylyorlar. Sylyorlar... Vanadium her zamanki gibi tekdze bir ses tonuyla konumu ve son szc zel bir biimde vurgulamamt. Ama Junior, gen kzn lmyle ilgili olarak yaplan aklama konusunda dedektifin pheleri olduunu sezinlemiti. Belki de kaza sonucu olan her lm Vanadium'a gre pheliydi ve onun Junior'n peini brakmamas eklindeki saplants, kendisinin i konusunda uygulad temel bir ilkeydi. Ya da belki yllar boyu aratrd cinayetlerin ve ktlk yapan insanlarla ilgili olarak edindii deneyimlerin sonucunda, hem kimseye kar gveni kalmam ve hem de paranoyak olmutu. Yllardr srdrd zor kamu greviyle akli dengesi bozulan bu mutsuz, iko ve lanet dedektife Junior neredeyse ac-yacakt. in parlak yann grmek kolayd. Eer Vanadium dier polislere ve savclara gre hayali sulular kovalayan birisi olarak nlyse, onun Naomi'nin ldrlm olduu konusundaki desteksiz inancnn hibir nemi kalmazd. Ve eer her lm onun iin pheliyse, ok gemeden Junior'm da peini brakr ve yeni bir istee kaplarak, baka bir zavall eytana zarar vermeye balard. Vanadium'un bu yeni istei, Seraphim'in geirdii kazann gizli ynlerini ortaya karma abas olarak varsaylrsa, gen kz lmnden sonra bile Junior'a hizmet etmi olacakt. Trafik kazas ister bir kaza olsun ister olmasn, kendisinin bununla hibir ilgisi yoktu zaten. Yava yava sakinleti. Havada donup kalan o ejderha soluklar da imdi yar saydam buhar szntlarna dnmt. Mezar tandaki tarihi okuyunca, rahibin kznn 7 Ocak'ta, yani Naomi'nin yangn kulesinden dmesinden bir gn sonra lm olduunu grd. Eer kendisi bu konuda bir soruturma geirirse, o gn nerede bulunduunu ispatlamakta herhangi bir zorluk ekmeyecekti. El fenerini kapatan Junior, bir an ciddi bir biimde durarak, Seraphim'e kar olan son saygn grevini yerine getirdi. Gen kz yle tatl, yle masum, yle zarif, yle dengeli birisiydi ki. Junior'n yreini bir znt kaplamt, ama alamad. Eer ilikileri arzu dolu bir tek geceyle kstlanmasayd, eer ikisi ayr dnyalarn insanlar olmasalard ve eer Seraphim onun hapse girmesine neden olacak kadar kk yata olmasayd, korkusuz bir iliki yaayabilirler ve Junior ancak o zaman onun lmnden daha byk bir znt duyard. Siyah granit tan zerinde belli belirsiz, solgun bir hale parlyordu. Junior ban gkyzne doru kaldrp aya bakt. Grd ey, bir insann sa telinden bile daha krlgan bir lamba telinden sarkan ok keskin, gmms bir palaya benziyordu. Bu grnt yalnzca ayd, ama onu huzursuz etmiti. Gece aniden... onu izliyormu gibi bir hal almt. El fenerini kullanmadan, yalnzca ay nn eliinde mezarlktan aaya, servis yoluna indi. Suburban'na ulap sa eliyle src kapsnn kolunu tuttuunda, avucunda garip bir ey hissetti. Oraya kk, souk bir nesne yerletirilmiti.

rkerek elini hemen geri ekince, bu nesne hafife tngr-dayarak yere dt. Junior el fenerini yakt. Fenerin aydnlatt asfaltta gm renkli bir disk vard. Gece gkyzndeki dolunaya benziyordu. Bir eyreklikti bu. Bir eyreklik olduu kesindi. Geen cuma gn robd-ambrnn cebinde olmas gereken, ama orada olmayan eyreklik. Junior el feneriyle evreyi aydnlatt; birbirine sarlm gibi dnen glgeler sanki gecenin karanlndan oluan bir balo salonunda vals yapan insanlar andryordu. Ama Vanadium ortalkta grnmyordu. Mezarlk yolunun her iki tarafnda yer alan daha yksek ant talarn bazlar, tpk daha byk aalarn kalnca gvdeleri gibi, ardna saklanlacak yerlerdi. Dedektif oralarda bir yerlerde olabilirdi. Ya da buradan gitmiti. Ksa bir an duraksadktan sonra, Junior eilip madeni paray yerden ald. Bunu mezarln iine, karanla doru frlatmak istiyordu. Ama eer Vanadium onu izliyorsa, bu parann frlatlmasn kendi uygunsuz stratejisinin ilemesi biiminde yorumlayabilir ve Junior1 m sinirlerinin bozulma noktasna gelmi olduunu dnebilirdi. Ve bylece, bu kak polisin onun kadar bkp usanmaz bir hasm olarak, bir zayflk gsterme cesaretinde asla bulunmamas gerekirdi. Junior madeni paray pantolonunun ceplerinden birine koydu. Ardndan, el fenerini kapatp etraf dinledi. Thomas Vanadium'un uzaktan hafif bir sesle, "Bana Bakacak Birisi" adl arky sylediini duyma beklentisi iindeydi neredeyse. Bir dakika sonra, elini cebine soktu. eyreklik hl oradayd. Suburban'na binerek kapy ekip kapatt, ama motoru hemen altrmad. Mezarla gelmekle akllca bir hareket yapmamt. Dedektifin onu izledii belliydi. imdi, Vanadium bu gece ge saatte yaplan mezarlk turuyla ilgili bir neden arayacakt. Kendini dedektifin yerine koyan Junior, Seraphim'in mezarn ziyaret etmesi konusunda birka neden dnebiliyordu. Ama ne yazk ki, bunlarn hibirisi onun masum bir adamm gibi grnme uralarn desteklemezdi. Ve en kts, Vanadium, Junior'n Seraphim'le bir balants olduunu dnebilir, fizik tedavi ilikisini ortaya karabilir ve paranoyak olduu iin, onun bu trafik kazasyla bir ilgisinin bulunduu eklinde yanl bir sonuca varabilirdi. Bu delilikti tabii, ama dedektifin de mantkl bir adam olmad belliydi. En iyisi ise, Vanadium'un, Junior'n zorlu rakibinin kimin cenaze trenine katlm olduunu renmek iin buraya geldiine karar vermesiydi... ve aslnda, gerek neden de buydu. Ama bu neden Junior'n ondan korktuunu ve kendisinden bir adm nde olmaya altn ak seik ortaya koyuyordu. Masum adamlar bylesine ileri gitmezlerdi. Kak polise gre, Junior alnna Naomi'yi ben ldrdm, diye yazm bile olabilirdi. eyreklii hissetmek amacyla parmaklaryla sinirli bir biimde, pantolonunun kuman yoklad. Para hl oradayd. Kire renkli ay mezarla bir kutup blgesi grnts veriyordu. imenler, sanki gece kar yam da bununla rtl-mesine, garip bir gmms renge brnmt; mezar talan ise usuz bucaksz bir buzul blgesinde parlayan buz kalplar gibiydi. Kapkara servis yolunun sanki ne ba vard ne de sonu. Junior aniden kendini korkun bir biimde terk edilmi, imdiye dek hi olmad kadar yalnz ve savunmasz hissetti. Kendisinin de sylemi olduu gibi, Vanadium sradan bir polis deildi. Junior'n Naomi'yi ldrm olduuna inand ve bunu kantlayacak deliller bulmak iin sabrszland saplants gz nne alndnda, eer adaleti kendisi uygulamaya karar verdiyse, bu

dedektifi ne durdururdu acaba? Onun u anda Suburban'a doru yrmesini ve phelisine yakn mesafeden ate etmesini kim engellerdi? Junior arabann kapsn kilitledikten sonra, motoru altrd ve arabay dnemeli servis yolunda, saduyunun da tesinde bir hzla srd. Eve dnerken, srekli olarak dikiz aynasna bakp duruyordu. Ama onu izleyen baka hibir ara yoktu. Junior kiralk bir evde yaamaktayd; iki odal bir bungalovda. Evin evresinde, Himalaya Dalar'na zg, kocaman sedir aalan vard ve bunlar genellikle koruyucu bir grnt salard, ama imdi olduklarndan daha byk ve lanetli grnyorlard. Mutfaa garajdan giren Junior, atnda, Vanadium'u am masada oturmu, itii bir fincan kahvenin zevkini karrken bulacan umuyordu. Ama mutfakta kimse yoktu. Ardndan, dedektifi her odada ve her dolapta arad. Polis burada deildi. Junior rahatlamt, ama hl tedbirliydi; bu nedenle tm kaplarn ve pencerelerin kilitli olduklarndan emin olmak iin kck evi bir kez daha harlad. Yatmak iin soyunduktan sonra, bir sre yatan kenarnda oturup, madeni paray sa elinin ba parmayla iaret parma arasnda ovuturarak, Thomas Vanadium'u dnp durdu. Bir ara paray parmak boumlan boyunca yuvarlamaya alm, ama bunu srekli olarak yere drmt. En sonunda eyreklii etajerin stne koydu, gece lambasn sndrd ve yataa girdi. Ama uyuyamyordu. nk yatak araflaryla rtsn bu sabah deitirmiti. Bunlarda Naomi'nin kokusu yoktu. Junior onun kiisel eyalarn henz ortadan kaldrmamt. Karanlkta tuvalet masasna gidip, bir ekmece at ve bunun iinde Naomi'nin son zamanlarda giymi olduu pamuklu bir sveterini buldu. Yataa dnnce, bunu yastn stne yerletirdi. Yine yattktan sonra, yzn svetere gmd. Naomi'nin tatl, hafif kokusu bir ninni kadar etkili olduu iin, ok gemeden uykuya dald. Sabah uyannca, alar saate bakmak iin ban yastktan kaldrdnda, etajerin stnde gece kendisinin oraya brakt tek eyreklik yerine, tane madeni paradan oluan yirmi be senti grd. ki onluk ve bir belik. Yatak rtsn zerinden frlatan Junior, ayaa kalkt, ama dizlerinin gc kesildii iin, yine yatan kenarna oturdu. Oda, kendisinin orada tek bana olduunu kantlayacak kadar aydnlkt. Naomi'nin imdi yatt taburun ii bile, bu evden daha sessiz olamazd. Madeni paralar bir oyun kartnn arka yznn stne yerletirilmiti. Oyun kartn bozuk paralann altndan alan Junior, bunun n yzn evirdi. Bir jokerdi bu kart. Ve kartn zerinde, krmz byk harflerle bir ad yazlyd: BARTHOLOMEW. Blm 31 HAFTAYI daha rahat geirmek iin doktorlarn nerilerine uyan Agnes, merdivenleri kullanmaktan kanarak, zemin katn tuvaletinde snger banyolar yapyor ve yanma ektii sepet beiinde yatan Barty'yle birlikte, oturma odasndaki kanepenin stnde uyuyordu. Maria Gonzalez ona gve pilav, ev yapm tamale* (Tamale, msr ve kk et paralann toz biberle kartrarak msr yapraklarna sarp buharda piirerek yaplan bir Meksika yemeidir) ve biberli relleno getirmiti. Jacob da, her gn daima yeni bir eit kurabiye ve findkl-ikolatal kek piiriyor ve bunlardan yle ok yapyordu ki, Maria'nn tabaklan kendisine geri verildiinde, bu yiyeceklerle tepeleme dolu oluyordu.

Edom'la Jacob her gece Agnes'a akam yemeine geliyorlar ve bu damn altndayken gemiin arln zerlerinde hissetmelerine karn, garajn stndeki dairelerine kap gitmeden nce, tabaklan ykayacak kadar uzun bir sre burada kalmay da asla ihmal etmiyorlard. Joey'in ailesinde onlara yardm edecek hi kimse yoktu. O henz drt yandayken, annesi lsemiden lmt. Olunun aksine, biradan ve insanlarla dalamaktan holanan babas da, karsnn lmnden be yl sonra, bir bar kavgasnda lmt. Onu bytecek yakn akrabalar olmad iin, Joey bir yetimhaneye verilmiti. O srada dokuz yanda olduundan, kendisini evlat edinmek isteyen kimse kmamt, nk herkes bebekleri yeliyordu ve bu nedenle o da bu kuruluta yetitirilmiti. Yakn akrabalardan yoksun olmalarna karn, bu arada epeyce arkada ve komu ona yardm etmek iin Agnes'a uram ve bazdan da gece kendisiyle birlikte kalmay nermiti. Ama evin temizlenmesi, amarlarn ykanmas ve alveri yaplmas konusunda onlarn yardmlarn minnettarlkla kabul eden Agnes, grd dlerden tr, tm gece onunla birlikte kalma nerilerini geri evirmiti. Dlerinde dzenli olarak Joey'i gryordu. Kbus deildi bunlar. Ne kan vard ne de yeniden canlanan bir korku. Bu dlerde Joey'le bir piknikte ya da onunla beraber bir karnavaldayd. Veya kumsalda yryorlar, bir film izliyorlard. Dlerdeki sahneler scakl, birliktelii, sevgiyi ieriyordu. Ama dlerin sonunda, Agnes gzlerini daima Joey'den karyor, sonra ona yine baktnda Joey gitmi oluyor ve Agnes onun sonsuza dek gittiini anlyordu. Dlerinden alayarak uyand iin, buna kimsenin tank olmasn istemiyordu. Gzyalarndan utanyor deildi. Bunlar Barty'nin dnda hi kimseyle paylamak istemiyordu yalnzca. Sallanr iskemlede oturan ve minicik olunu kollannda tutan Agnes, sessizce alyordu. Onun alad sralarda, Barty ou kez uyuyordu. Uyannca da ya glmsyor ya da akn bir ifadeyle yzn buruturuyordu. Bu minicik bebein glmseyii ylesine byleyici ve aknl da ylesine komik bir itenlikleydi ki, her iki ifade de, Agnes'n karamsarln tpk mayann hamuru canlandrd gibi yok ediyor ve onun ac gzyalarn tatl sevin gzyalarna dntryordu. Barty hi alamyordu. Hastanenin yenidoan nitesinde kald srada da, hemirelerin gzbebei olmutu, nk dier yeni doanlar koro halinde avaz avaz alarlarken, o srekli olarak sessizliini korumutu. 14 Ocak, Cuma gn, Joey'un lmnden sekiz gn sonra, Agnes yatak biimine getirmi olduu kanepeyi kapad; bundan byle yukar katta uyumak niyetindeydi. Ve eve geldiinden bu yana ilk kez, arkadalarnn gvete piirip getirdikleri yiyeceklerden ya da derin dondurucusundaki hazinelerden yararlanmad ve akam yemeini piirdi. Onu Meksika'dan ziyarete gelen annesi ocuklara bakt iin, Maria konuk olarak yalnz bana gelmi ve Agnes'a katlmt; dier iki konuk ise felaket mzminleri olan gln Isaacson ikizleriydi. Yemeklerini mutfaklarndaki kk yemek masas yerine, yemek odasndaki, stne dantelli bir rt serilen, iyi cins porselen tabaklar, kristal arap bardaklar ve taze iekler konan yemek masasnda yiyeceklerdi. Agnes'n byle resmi bir yemek vermesinin nedeni, yalnzca Bartholomew iin deil, kendisi iin de yaamn srdrme zamannn geldiini belirtmekti ve bunu, ona elik edecek olanlardan ok, kendi kendine belirtmek amacyla yapmaktayd. Mutfak iiyle ilgili son detaylara yardmc olmak isteyen Maria, erken gelmiti. Konuk olarak onurlandrlmsa da, hazrlklarn yaplmas gerekirken elinde bir kadeh arapla bekleyemezdi.

Agnes en sonunda yumuamt. "Sen bir gn rahat etmeyi reneceksin, Maria." "Ben bir eki gibi yararl olmay daima holanmaktaym." "eki mi?" "eki, testere, tornavida. Alet yararl olduu gibi, ben de yararl olduum zamandan daima holanmaktaym." "Pekl, ama masay yerletirme iini bitirmek iin, ltfen eki kullanma." "aka bu." Maria, Agnes'n sylediklerini doru olarak yorumlamaktan gurur duymutu. "Hayr, ben ciddiyim. eki yok." "aka olabilmeniz gzel." "aka yapabilmem gzel," diye dzeltti Agnes. "Benim dediim de bu." Yemek masas alt kiilikti; Agnes, Maria'ya masann uzun yanlarn ikier kiilik olarak hazrlamasn ve ba taraflarn bo brakmasn syledi. "Hepimiz karlkl oturursak, daha samimi olur." Ama Maria masay drt kiilik yerine be kiilik hazrlad. Gm atal-bak-kak, su ve arap bardan ekledii beinci yer, Joey'in ansna hazrlad, masann ba tarafyd. Kocasn yitirme zntsnn stesinden gelmeye alan Agnes'n gereksinimi olan en son ey, o bo iskemlenin oluturduu grntyd. Yine de, Maria iyi niyetle davrand iin, onun duygularn incitmek istemiyordu. Patates orbasyla kukonmaz salatasnn ardndan, yemek muhabbeti, gzde patates yemekleri, hava gzlemleri ve Meksika'da Noel gibi konularla koyulamaya balamt. En sonunda, sevgili Edom, tabii ki kasrgalara deindi... ve zellikle de Missouri, Illinois ve Indiana eyaletlerinin onlarca blgesini mahvettii iin, kt bir ne sahip olan 1925'teki TriState Kasrgas'na. "Kasrgalar ou yerde yirmi mil veya daha az hzla eserler", diye aklad Edom, "ama bu kasrga, toprakta bir huni biimi oluturarak, iki yz on dokuz mil hzla esmi! Ve genilii de bir milmi. Yoluna kan her eyi parampara etmi. Evler, fabrikalar, kiliseler, okullar... tm toz haline gelmi. Illinois'te-ki Murphysboro kenti haritadan yok olmu, silinmi, o kentte yaayan yzlerce kii lm." Gzleri falta gibi alan Maria, ha kard. "Bu kasrga, drt kenti daha sanki atom bombas saldrsna uram gibi mahvetmi, alt kente de ksmen zarar vermi ve on be bin evi yok etmi. Bu, yalnzca yok olan evlerin says. Kasrga siyahm, kocaman, siyah ve korkun. Srekli ve iddetli imekler akyormu, hem de kkryormu diyorlar, tpk yz imein bir anda akmas gibi." Maria bir kez daha ha kard. " eyalette alt yz doksan be kii lm. Kasrga yle glym ki, cesetlerin bazlar dtkleri yerden bir buuk mil uzaa srklenmi." Maria'nm yemee gelirken yannda bir tespih getirmi olmay istedii belliydi. nk sa elinin parmaklaryla sol elinin parmak boumlarm, sanki bunlar tespih taneleriymi gibi, kstrp duruyordu. "Neyse," dedi Agnes, "burada, California'da kasrgalar olmad iin Tann'ya kredelim." atalyla bir iaret yapan Jacob, "Yine de barajlarmz var," dedi. "1899'daki Johnstown Seli, Pennysylvania'da olmu tabii, ama burada da olabilir. Bakn, anlataym size. South Fork Baraj yklm. Yirmi iki metre yksekliindeki su duvar kenti tmyle mahvetmi. Senin kasrgan yaklak yedi yz kiiyi ldrm, Edom, ama benim barajm ise iki bin iki yz dokuz kiiyi. Doksan dokuz ailenin tm dnyadan silinmi. Doksan sekiz ocuk hem annesini hem babasn kaybetmi."

Parmak boumlarn bir tespih gibi kullanarak dua etmekten vazgeen Maria, byk bir yudum arap iti. "len insanlarn yz doksan alts on yan altndaki o-cuklarm," diye konumay srdrd Jacob. "Sel srasnda, bir yolcu treni raydan kp devrilmi ve yirmi kii lm. Bu arada, bir baka tren mazot tankerleriyle arpm ve tankerlerden dklen mazot sel sularna kararak alev alm; sularda yzen enkazlara tutunan insanlar alevlerin arasnda kalmlar... kamann hibir yolu yokmu. Ya diri diri yanacaklar ya da bou-lacaklarm." "Tatl isteyen var m?" diye sordu Agnes. Kara Orman adl kekten byke dilimler yendikten ve kahve iildikten sonra, Jacob nce sz 1947 ylnda, Texas'taki Texas City'nin bir iskelesine amonyak nitrat tayan bir Fransz nakliye gemisinin nasl patladna getirdi. Bu patlamada be yz yetmi alt kii yaamn yitirmiti. Ama ev sahiplii yeteneklerinin tmn kullanan Agnes, korkun patlamalarla ilgili konumay, yava yava, Drt Temmuz kutlamalarnda atlan havai fieklere evirdi ve ardndan da, eski anlar tazeleyerek kendisinin, Joey'un, Edom'n ve Ja-cob'un yaz geceleri arka bahedeki masada remi, kanasta ve bri oynamalanndan sz etti. Oyun oynanrken e olan Jacob'la Edom, her tr kart oyununun zorlu rakipleriydi, nk felaket istatististikileri olarak yllar boyu bir sr veri topladklarndan tr, rakamlar konusunda bellekleri glyd. Konu kart hilelerine ve fal amaya dnnce, Maria standart oyun kartlaryla gelecei okuyabildiini itiraf etti. Bir gelgit dalgasnn ya da den bir asteroidin kendisinin yaamna tam olarak ne zaman son vereceini renmek iin sabrszlanan Edom, oturma odasndaki dolaptan bir deste kart getirdi. Ama Maria fal srasnda her nc kartn aldn ve gelecei tam olarak grmenin drt deste kart gerektirdiini aklaynca, Edom deste kart daha getirmek iin, oturma odasna geri gitti. "Sen drt deste kart getir," diye bard Jacob onun arkasndan, "tm de yeni deste olsun!" imdiye dek epeyce oyun kart eskittiklerinden tr, el altnda her tr deste oyun kartndan yeterli miktarda bulunurdu. "Eer kartlar yeni olursa, geleceimiz daha parlak olur herhalde, yle deil mi?" dedi Jacob, Agnes'a. Belki hangi yk treninin ya da patlayan fabrikann onu yerle bir edeceini renmeyi uman Jacob, tatl taban kenara iterek her desteyi ayr ayr kartrdktan sonra, tm desteleri bir araya getirip kartlar yine iyice kartrd. Ardndan, bunlar Maria'nm nne koydu. Agnes'in ok ksa bir sre nce kader tarafndan bylesine korkun bir yenilgiye urad dnlecek olursa, onun dnda bu evde bulunan hi kimse u anda gelecei okumann uygunsuz bir elence olacann farkndaym gibi grnmyordu. Kendi inanlarnn temelini umut oluturduu iin, Agnes gelecein parlak olacana daima ve abucak inanrd, ama imdi bu iyimserliin denemesini zararsz oyun kartlar araclyla yapma konusunda bile ekimserdi. Yine de, masadaki beinci yerin hazrlanna kar kmak istemedii gibi, bunu da kabullendi. Jacob kartlar kartrrken, Agnes da kk Barty'yi sepet beiinden kaldrp kucana alm, ama ilk nce bebein geleceine baklacan renince, hem arm ve hem de can sklmt. Oturduu iskemlede yan dnen Maria, n yzleri kapal olarak duran drt deste kartn en stnden almaya balayarak bunlar masann stne, Barty'nin nne dizdi. Alan ilk kart kupa asyd. Maria bunun gerekten de ok iyi bir kart olduunu syledi. Kupa as, Barty'nin akta ansl olaca anlamna geliyordu.

Dier birini amadan nce, Maria iki kart bir kenara koydu. kinci olarak alan kart da kupa asyd. "Hey, Barty mthi bir Romeo olacak," dedi Edom. Agu diyen Barty, azndan bir tkrk baloncuu kard. "Bu kart da aile ve birok arkada sevgisi anlamna gelmekte, ama yalnzca pckl sevgi deil," diye aklad Maria. Barty'nin nne dizdii nc kart da kupa asyd. "Ne ilgin ey bu byle?" diye sordu Jacob. Kupa aslarnn yalnzca olumlu anlamlar tamalarna ve Maria'ya gre zellikle art arda gelen bu kartn ok daha olumlu anlamlar ifade etmesine karn, Agnes sanki omurlar tpk kartlar kartran parmaklarm gibi, belkemiinin batan aa rperdiini hissetti. Bundan sonra alan kart da drdnc kupa asyd. Dikdrtgen biimindeki masann beyaz rtsnn stnde tek bir kalp olarak duran son kupa as, erkek kardelerle Ma-ria'da aknlk ve sevin yaratrken, Agnes korkmutu. Ama gerek duygularn saklamak iin, hafife glmsedi. Maria yarm yamalak ngilizcesiyle, bu drdnc kupa asnn anlamn yle aklad: Barty yalnzca doru kadnla karlap onunla bir mr boyu destans bir ak yaamakla, tm yaam boyunca aile sevgisini tatmakla ve birok arkada tarafndan sevilmekle kalmayacak, ayn zamanda onu tanmayan saysz insan tarafndan da sevilecekti. "Kendisini tanmayan insanlar tarafndan nasl sevilebilir?" diye sordu Jacob, kalann atarak. Glmseyen Mana, "Barty bir gn muy nl olacaktr anlamna gelmekte oluyor bu," dedi. Agnes olunun mutlu olmasn istiyordu. nl olmas umurunda bile deildi, nk igds ona bu ikisinin, yani nn ve mutluluun nadiren bir arada var olduunu sylemekteydi. Az nce Barty'yi kucanda yavaa hoplatrken, imdi byle yapmyor ve onu gsnde smsk tutuyordu. Beinci kartn baka bir as olduunu gren Agnes, soluunun kesildiini hissetti, nk bir an iin bunun da drt destede bulunmas olanaksz bir kupa as olduunu dnmt. Ama bu bir karo asyd. Maria karo asnn da en deerli kartlardan biri olduunu aklad ve bunun, Barty'nin asla yoksulluk ekmeyecei anlamn tadn syledi. Karo asnn drt kupa asn izlemesi zellikle belirgin bir durumdu. Altnc kart da karo asyd. Hepsi susup, sessizce kartlara baktlar. Sanki doal bir eymi gibi, imdiye dek art arda gelen dizi halinde alt as. Agnes bylesine ilgin bir durumu yorumlayacak kadar bilgiye sahip deilse de, iki karo asnn ok deerli olduunu anlamt. "Bunun anlam onun yoksul olmayaca, daha iyi olacadr ve zengin bile olacaktr demektir." Yedinci kart da nc karo as olarak ald. Hibir yorum yapmayan ve destenin stnden ald iki kart kapal olarak bir kenara koyan Maria, sekizinci kart at. Bu da karo asyd. Maria yine ha kard, ama bunu Edom 1925 ylndaki Tri-State Kasrgas'ndan sz ettii srada yaptndan daha deiik bir ruh hali iinde yapmt. O zaman kt yazgdan korunmaya alyordu, imdi ise hem glmsyor ve hem de arm bir biimde, kartlara gre Bartholomew'un geleceim ona gsterdii iin, Tanr'nn yceliine krediyordu. Barty, diye aklad Maria, birok adan zengin olacakt. Hem maddi adan ve hem de yetenek, ruh ve bilgi asndan. Aynca, cesaret, onur, saduyu, akl ve ans asndan da.

Her anne ocuunun bylesine parlak bir gelecei olacan renmekten mutluluk duyard. Ama sylenen bu gzel kehanetlerin her biri, Agnes'in yreini buz gibi soutmutu. Dokuzuncu kart maa valesiydi. Maria buna maa olan demi ve kart grr grmez de, yzndeki o parlak glmseme kaybolmutu. Olanlar dmanlar simgeler, diye aklad; yalnzca iki yzl olanlar deil, ok kt olanlar da. Kupa olan ya akta bir rakibi ya da size ihanet edecek olan bir sevgilinin simgesiydi; yani yrei derinden yaralayacak olan bir dmand. Karo olan finansal sknt yaratacak birisiydi. Sinek olan ise sizi szcklerle yaralayacak olan birisini simgeliyordu; onur kracak veya iftira atacak ya da kt szler kullanp haksz eletiride bulunacak olan birisiydi bu. imdi alan maa olan destenin en kt valesiydi. iddete bavuracak olan bir dman anlamna geliyordu. Kvr kvr sar salaryla, burma bir by olan ve sa profiliyle hayli kibirli duran bu vale, sanki szn en kt anlamn tayan bir olan gibi grnmekteydi. Ve imdi Maria'nn ufack esmer elinde onuncu kart vard. Birleik Devletler Oyun Kartlar irketi'nin o bildik krmz Bisiklet deseni daha nce asla lanetli bir eymi gibi grnmemisti, ama imdi bir vudu bysnn gstergesi veya eytani bir hokkabazln simgesiymi gibi duruyordu. Maria elini evirince, kart da evrildi ve masann stne bir maa olan daha dt. Birbiri ardna alan iki maa olan iki lmcl dman simgelemiyordu; bunun anlam ilk kartn belirttii dmann olaanst gl ve an tehlikeli birisi olacayd. Agnes bu kehanetin onu bylemek yerine neden arttn imdi anlamt artk. Eer insan kartlarn syledii iyi yazgya inanrsa, onlarn syledii kt yazgya da inanmak zorundayd. Yazgsnn destans bir ak, muhteem zenginlikler ve iddet ierdiinin henz farknda olmayan kk Barty, annesinin kollarnda mutlu sesler karyordu. ylesine masumdu ki. Bu tatl olann, bu saf ve lekesiz ocuun yeryznde bir dman olmas olanakszd ve Agnes da ancak eer onu iyi yetitirmezse, olunun o zaman dman kazanacan dnyordu. Sama bir eydi bu, aptalca bir fald yalnzca. Gen kadnn amac Maria'nn on birinci kart evirmesini engellemekti, ama merak da bu isteiyle edeerdeydi. nc maa olan grndnde, Edom, Maria'ya, "Art arda alan maa olan ne tr bir dman demektir?" diye sordu. Son at karttan gzlerini ayramayan Maria, bir sre konumad; bu kt olann gzleri sanki onunkileri esir alm gibiydi. En sonunda, "Canavar. Canavar insan," dedi. Jacob sinirli bir biimde boazn temizledi. "Peki, ya art arda drt maa valesi alrsa?" Aabeylerinin ciddiyeti Agnes' huzursuzlandrmt. Aslnda, yalnzca bir akam yemei sonras elencesi olan bu fal ok daha ciddiye alyorlarm gibi grnyorlard. Ama alan kartlardan tr, kendisinin de rahatsz olduunu kabullenmeliydi. Kartlara bylesine gvenmek, onlara tam olarak inanmak demekti. Bu on bir kartn olaanst bir biimde art arda gelmesi milyonlarca kerede bir olduu iin, kehanetin geerlilii de fazla olmalyd herhalde. Yine de, her rastlantnn bir anlam yoktur. rnein, bir eyreklii milyon kez havaya atn; kabaca be yz kez tura ve kabaca yine ayn sayda yaz gelir. Bu ilem boyunca, otuz, krk veya yz kez art arda tura geldii zamanlar da olacaktr. Bunun anlam ne yazgnn harekete gemesidir ne de Tanr'nn yalnzca bildiimiz gizemliliini deil, onun tmyle akl sr almazh-n da bu eyrektik araclyla, Armageddon* (yilerle ktler arasndaki

en son savan yaplaca yerin addr) uyars eklinde yapmay semesidir; bu, olaslk kurallarnn sadece uzun vadede gerekleecei ve ksa vadeli anormalliklerin yalnzca aldatc bir kavram tad anlamna gelir. Peki, ya art arda drt maa valesi alrsa? Konutuu srada ha karan Maria, Jacob'un sorusuna en sonunda mrltyla yant verdi. "Drt tane hi grmemiim. Ben tane bile hi grmemiim. Ama drt... eytann kendisi demektir olur." Bu ifade de Edom ve Jacob tarafndan epeyce ciddiye alnmt; sanki eytan sk sk Bright Beach'in sokaklannda gezer-mi ve kk bebekleri ara sra annelerinin kucaklarndan kapp onlar hardalla yermi gibi. Ama Agnes'in bile hayli cesareti krlmt. "Yeter artk. Elence olmaktan kt bu," dedi. Onunla ayn fikri paylaan Maria, henz tmn kullanmad kart destesini bir kenara itti ve ellerine bakp durdu; sanki bunlar uzun bir sre scak suyun altnda ovmak istermi gibiydi. Kapld mantksz korkuyu bir anda zerinden atan Ag-nes, "Hayr," dedi. "Bekle. Benim yaptm samalk. Yalnzca bir oyun kart bu. Ve hepimiz merak iindeyiz." "Hayr," diye uyard Maria. "Bence bu kart grmeye gerek yok," dedi Edom. "Bence de yle," diye katld ona Jacob. Agnes kart destesini kendi nne ekti. Ardndan, tpk Maria'nn da yapaca gibi, stteki ilk iki kart bir kenara koyduktan sonra, ncy evirdi. Son maa olan elinde duruyordu. Belkemiinde boydan boya souk bir sz hissetmesine karn, karta bakp glmsedi. Herkesin zerine km olan karamsarl datmak niyetindeydi. "Bana ok rktc gibi grnmyor." Maa valesini bebee doru tuttu. "Bu olan seni korkutuyor mu, Barry?" Bartholomew gzlerini herhangi bir yere normal bir bebein yapabildiinden ok daha hzl bir biimde odaklayabiliyordu. Daha da artcs, bir sredir evresiyle ilgileniyor olmasyd. imdi karta bakan Barty, dudaklarm bztrp glmseyerek, "Gaak," diye bir ses kardktan sonra, trampet alarca-sna yksek bir sesle de altndan gaz kararak, bezini kakayla doldurdu. Maria'nn dnda herkes glmt. Maa olann masaya frlatan Agnes, "Barty bu eytandan fazla etkilenmi gibi grnmyor," dedi. Drt valeyi toplayan Maria, bunlar para halinde yrtt. Ardndan, yrtlan on iki paray da bluzunun gs cebine koydu. "Ben size yeni kartlar satn alrm, ama artk bu kartlar istiyor olmazdnz zaten." Blm 32 LM tazminat. ok sevgili bir ein ve domam bir bebein rmekte olan etlerinin bir servete dnmesi, tpk kurunu altna evirme dleri kuran bir simyacy utandracak kadar baarya ulamt. Sal gn, Naomi'nin cenaze treninin ardndan daha yirmi drt saat bile gemeden, eyaleti ve kenti temsil eden Knacker, Hisscus ve Nork, Junior'n avukat ve yasl Hackachak kabilesinin hukuk danmasyla n grmeler yaptlar. Yine kaliteli takm kyafetler giymi olan l grup, hatal bir lm ilam karlmasn nleyecek bir anlamaya varmak iin, daha nce olduu gibi uzlatrc, duyarl ve istekli davranyorlard. Aslnda, davac avukatlar, Nork'un, Hisscus'n ve Knacker'n bir anlamaya varma konusunda ok istekli olduklarn hissettiklerinden tr, bu lnn uzlama nerileri karsnda pheye dmlerdi. Doal olarak, eyalet gzel, gen bir kadnn ve onun

domam bebeinin lmn ieren bir iddiaya kar savunma yapmak istemiyordu, ama bylesine mantkl bir durum olsa bile, bu adamlarn bylesine erken bir zamanda anlamaya varmak istemeleri, onlarn iinde bulunduklar durumun grndnden de kt olduu anlamna geliyordu. Junior'n avukat Simon Magusson, eyaletin ve kentin, yangn kulesi ve orman hizmetleri binalaryla ilgili olarak tek ya da buna ek ne tr gzetimsel sorumluluklar olduunu belirten bakm tutanaklarnn ve bu konu hakknda neriler ieren raporlarn kendilerine de gsterilmesi iin srar ediyordu. Hatal bir lm ilam karlsa da, yarglamadan nce normalde uygulanan aklama srecinde bu bilgiler zaten aa kacakt ve bakm tutanaklaryla konu hakkndaki neriler ieren raporlar kamuya ait kaytlar olduundan tr, Hisscus, Knacker ve Nork istenilen bu evraklarn salanmasnda anlatlar. Bu arada, avukatlar sal leden sonra bulutuklar srada, iinden izin alan Junior, evinin kilitlerini deitirtmek iin, telefonla bir ilingir ard. Bir polis olarak, Vanadium'un, yeni cvatalar da eskileri kadar kolayca yerinden karacak bir tabancas olabileceini dndnden, kilitlere ek olarak n ve arka kaplarn i ksmlarna dardan alamayacak srgler taktrd. bitince, ilingire nakit para dedi; bu para, Vanadium'un etajerin stne brakm olduu iki onlukla bir belii de ieriyordu. Bir anlamaya varma konusundaki isteini dorulayacak kadar hzl alan eyalet, yangn kulesiyle ilgili tutanaklarla raporlar aramba gn avukata ulatrd. Bunlara gre, bakm yaplacak yerler iin ayrlan denein belirli bir blm brokratlar tarafndan baka kullanmlar iin harcanmt. Ve sorumlu bakm yetkilisi bu belirli kule hakknda yldr yllk raporlar vermi ve raporlarnda esasl bir onarm iin acil denek istemiti; yalnzca sert bir dille yazlmakla kalmayan ve stne acildir damgas vurulan nc belge ise, Naomi'nin kuleden dmesinden on bir ay nce yetkililere sunulmutu. Simon Magusson'n maun tahta kaplamal brosunda oturan ve bu dosyann ieriini okuyan Junior, arp kald. "Ben de lebilirdim." "kinizin birlikte o parmaklktan dmemeniz bir mucize," diye onun fikrine katld avukat. Devasa bir alma masasnda oturan Magusson, ufak tefek bir adamd. Ba vcuduna gre fazla byk grnmekle birlikte, kulaklar bir ift gm dolar kadar kkt. irretlik ve fke dolu bir arzu duygusu yanstan iri, frlak gzleri, ona sanki bir gn boyunca oturduu ziyafet masasndan kalktktan bir dakika sonra yine ackacak birisiymi gibi bir ifade veriyordu. Ucu yukarya doru fazla kalkk olan bir dme burun, bir orangutana rakip olacak kadar uzun bir st dudak ve hayli ak duran bir az, her kadn mutlaka itecek olan bu portreyi tamamlamaktayd; ama jri yelerinin sempatisini kazanmak iin bu baklar kullanrken bile, bylesine bir irkinlikle lanetlendiinden tr dnyaya kzgn olan ve bu kzgnl mahkeme salonunda bir arena boasnn enerjisine ve acmaszlna dntrecek bir avukat istediiniz zaman, sizin hukuk danmannz da Simon Magusson olurdu. Raporu hl sayfa sayfa inceleyen ve fkesi gittike artan Junior, "Onarm gereken tek yer yalnca rk parmaklk deilmi," dedi. "Merdivenler de gvensizmi." "Sevindirici, yle deil mi?" "Kuleyi tayan drt kolondan birinin temel balantsnda ok tehlikeli bir atlak olumu..." "Ne ho." "... ve gzlem platformunun alt kemerleri de sallamyor-mu. Biz stnde dururken, tm platform kebilirdi!" Devasa alma masasnn arkasndan Magusson'in bir gulyabanininkine benzer kkrts duyuldu. "Ve bir uyar iareti koymak zahmetine bile katlanmamlar. Aslnda, orada hl

bir iaret var, ama bu, yryleri gzlem platformundan izlenecek manzaraya davet eden bir iaret." "Ben de lebilirdim," diye yineledi Junior; ama bunu fark ettiinde ylesine ani bir korkuya kaplmt ki, midesi buz gibi donmu ve elleriyle ayaklar bir sre hissizlemiti. "Bu rapor bize mthi bir tazminat salayacak," dedi avukat. "Ve daha da iyi haberler var. Kent ve eyalet yetkilileri, Naomi'nin lmyle ilgili olarak alan davann kapanmasna karar verdiler. Bu olay, imdi resmi olarak bir kaza." Junior'n elleriyle ayaklan canlanmaya balamt. "Dava aldndan ve tek pheli de siz olduunuzdan tr," diye devam etti avukat, "mahkeme karan olmadan size tazminat verme konusunda nce anlaamadlar. Ama sonra, eer sonuta karnz sizin ldrdnz kantlayamazlarsa, jriye hatal bir lm ilam gittiinde, daha da kt bir duruma deceklerinden korktular." "Neden?" "Birincisi u: Jri yeleri, yetkililerin aslnda sizden hibir zaman phelenmedikleri, ama kulenin bakmszlyla ilgili kendi kusurlarn gizlemek amacyla siz cinayet ilemisiniz gibi paravan bir durum yaratmaya altklar eklinde bir sonuca varabilecekleri iin. Zaten imdiye dek, polislerin ou da sizin masum olduunuza inanyor." "Gerekten mi? Ne kadar sevindirici," dedi Junior itenlikle. 'Tebrikler, Bay Cain. Bu konuda ok ansnz varm." Magusson'n yzn olduka rahatszlk verici bulduu iin ona bakmaktan kanmasna ve bu adamn ac ve hrs ifadesiyle dolu frlak gzlerinin kbuslan anmsatmasna karn, Junior yine de baklann yar hissiz ellerinden avukatna evirdi. "ans m? Ben karm kaybettim. Ve domam bebeimi." "Ama imdi kayplarnz uygun bir biimde telafi edilecek." Devasa alma masasnn arkasnda oturan frlak gzl kurbaa, pis pis srtyordu. Kule hakkndaki rapor Junior' can kaygsna drm ve tm benliini korku, incinme ve kendine acma gibi duygular kaplamt. Sesi gceniklik iinde titriyordu: "Benim Naomi'min bana gelenin bir kaza olduunu siz de biliyorsunuz, Bay Magusson, yle deil mi? Bana inanyorsunuz, deil mi? nk anlamadm u... benim byle bir ey yapabileceimi dnen birisiyle... nasl alnn bilmem." Brosundaki mobilyalarn orantlarna hi uymayan bu kavruk hayvan, deri kapl kocaman mdr koltuuna tnemi bir bcek grntsndeydi sanki, ama koltuk da onu le yemeinde yemek iin yutmaya hazrlanan bir sinekkapann azna benziyordu. Magusson, Junior'n sorusuna yant vermeden nce uzun bir sessizlik sregelmi ve ardndan gelen yant ise gereinden fazla bir aklama olmutu. "ster ar ceza konusunda ister dier hukuk konulannda uzman olsun, savunma avukat tpk bir aktr gibidir, Bay Cain. Eer karsndakini ikna etmek zorundaysa, roln inanarak oynamal ve savunduu kiinin gerekleri sylediim varsay-maldr. Kendileri asndan en iyi olas sonucu elde edip baarya ulaabilmek iin, ben de mvekkillerimin masumiyetine daima inanrm." Junior kendisinin dnda Magusson'n hibir mvekkili olmadndan pheleniyordu. Avukat motive eden ey parann dolgunluuydu, adalet deil. Dorusunu sylemek gerekirse, Junior bu yark azl yer ccesini hemen o anda azletmeyi dnyordu, ama ardndan Magusson, "Dedektif Vanadium tarafndan rahatsz edilmenize gerek kalmad artk," dedi. Junior armt. "Siz onu tanyor musunuz?"

"Vanadium'u herkes tanr. Bir mcadelecidir o; gerei ve adaleti Amerikan tarznda, bana buyruk bir halde uygulamaya alr. Mesleini kutsal gren bir enayidir. Ama dava kapandna gre, bundan byle sizi rahatsz etme yetkisine sahip de-il." "Onun yetkiye gereksinimi olduundan emin deilim ben," dedi Junior huzursuz bir biimde. "Pekl, eer sizi yine rahatsz ederse, bana haber verin yeter." "Byle bir adamn polis rozeti tamasna neden izin veriyorlar acaba?" diye sordu Junior. "Hem saldrgan ve hem de mesleine hi yakmayan bir insan." "Ama baarl birisidir. Ona verilen olaylarn ounu zmler." Oysa Junior, dier ou polisin Vanadium'u gsz bir ar top, bir dzenbaz, dlanm birisi olarak deerlendirdiini dnmt. Bu zt dnce belki doruydu... ve eer yleyse, eer ona kendisiyle rtbece denk meslektalar tarafndan hayli deer veriliyorsa, Vanadium, Junior'n dndnden ok daha tehlikeli bir adamd demek. "Eer bu adam sizi bir kez daha rahatsz ederse, onun grtlan sktrmam ister misiniz?" Junior, Magusson' hangi nedenle azletmeyi dndn imdi anmsamyordu bile. Yapt hatalara karn, bu avukat olduka yetenekli birisiydi. "Yarn i saatinin bitimine dek," dedi avukat, "Size denecek tazminatn miktar konusunda bir anlamaya varacamz umuyorum." Perembe gn ge saatlerde, Hisscus, Nork ve Knacker'la yaplan dokuz saatlik bir toplant sonucunda, Hackachak konseyiyle de anlaan Magusson, gerekten de mantkl bir uzlamaya varmt. Kz kardeinin kayb karlnda, Kaitlin Hackachak 250,000 dolar alacakt. Ciddi duygusal aclarnn karl olarak, Sheena'yla Rudy'nin alaca miktar da 900,000 dolard; bu parann onlara Las Vegas'ta epeyce tedavi salayaca kesindi. Junior ise 4,250,000 dolar alacakt. Magusson'a verilecek olan cret, eer anlama dava ncesinde salanrsa, yzde yirmi, ama eer bu anlama mahkeme ilemlerinin sonrasna kalrsa, yzde krkt ve bunun sonucunda Junior'n eline 3,400,000 dolar geecekti. Davaclara denecek olan tazminatn tm vergilerin dndaki net miktard. Cuma sabah, Junior fizik tedavi hastanesindeki fizyoterapistlik grevinden istifa etti. Yaamnn geri kalan ksmn faizler ve arta kalan parayla iyi bir biimde geireceini umuyordu, nk zevkleri mtevazyd. Bulutsuz gnde ve mevsim d lk havada, zafer cokusuyla dolu olarak, arabasn yetmi mil kuzeye doru srd. Dik tepelerden aadaki ahane manzaraya dek uzanan yaprak dkmeyen sra sra aalarn arasndan getii yol boyunca da, dikiz aynasndan trafii kontrol ediyordu. Ama onu izleyen hi kimse yoktu. Kocaman am aalaryla evrili olan ve Pasifik'in ahane manzarasna bakan bir lokantada le yemei yemek iin durdu. Ona servis yapan bayan garson irin bir eydi. Davranlarna baklrsa, kendisiyle resmen flrt etmiti ve Junior da eer isterse, onu elde edebileceini biliyordu. Aslnda istemiti tabii, ama igds daha bir sre iin tedbirli davranmak zorunda olduu konusunda kendisim uyarmaktayd. Thomas Vanadium'u pazartesi gnnden bu yana, mezarlktaki trenden sonra, hi grmemiti ve Vanadium da ayn gece onun yatann yanna yirmi be senti braktndan bu yana, baka hibir numara yapmamt. Kabaday dedektif tarafndan rahatsz edilmeden geirilen yaklak drt gn. Ama onunla ilgili konularda Junior tedbirli ve saduyulu olmay renmiti. Artk ie dnmesi gerekmedii iin, le yemeinden sonra oyaland. Aslnda, cinsellik kadar heyecan verici olan ve iinde gittike gelien bir zgrlk duygusuyla dolup tayordu. Eer mr boyu srebilecek bo zamanlan maddi adan karlayacak bir durumdaysanz, yaam bunu alarak harcamayacak kadar ksayd.

Spruce Hills'e geri dndnde, akam karanl kmt. Tpk bir inciye benzeyen ve gitgide byyen ay, ynla aacn arasnda gizemli bir biimde ldayan kentin zerinde y-zermiesine duruyor, ama kent sanki gerek bir kentmi gibi deil de, fenerlerle kamp atelerinin hafife parlayan kehribar renkli klarnda toplanm olan saysz ingene gruplarnn yer ald bir dler lkesiymi gibi, prpr ederek ve titreyerek parldyordu. Hafta bandaki gnlerden birinde, Junior, Thomas Vana-dium'un numarasn telefon rehberinde aramt. Bu numaray bulacan pek ummuyordu, ama yanlmt. Numaradan daha ok bulmak istedii ey ise adresti ve o da rehberde yazlyd. imdi de dedektifin evini aramaya cesaret etmiti. Mtevaz evlerin oluturduu bakml mahallede yer alan Vanadium'un evi, tpk evresindeki dier evler gibi sadeydi: belirgin bir mimari zellii olmayan, tek katl, dikdrtgen bir kutu. Yan duvarlar beyaz alminyumla kapl olan evin yeil pancurlar ve bitiiinde de iki arabalk bir garaj vard. Sokan iki yanna sralanan yaprak dker siyah mee aalarnn tm, yln bu mevsiminde plakt; budakl dallarn her biri aya doru pene gibi uzanyordu. Vanadium'un bahesindeki byk aalar da plak olduklarndan tr, evin grntsn engellemiyorlard. Arka ksm karanlkt, ama ndeki iki camdan yumuak bir k szyordu. Junior evin nnden getii srada yavalamam, blou dolap yine evin nnden gemiti. Ne aradn bilmiyordu. Deiiklik olsun diye, kendisi gzetim yapma yetkisine sahipmi gibi bir duyguya kaplmt yalnzca. Yaklak on be dakika sonra, kendi evinde mutfak masasna oturmu, yine telefon rehberine bakyordu. Rehber yalnzca Spruce Hills'deki deil, eyaletin tmndeki belki yetmi ya da seksen bin telefon numarasn iermekteydi. Rehberin her sayfasnda ounun adresleri ekli kii adlaryla onlarn telefon numaralar yazl olan drt stun vard. Her stunda yaklak yz ad listelenmiti, yani bir sayfada drt yz ad bulunuyordu. Her stuna gz gezdirmek iin bir cetvel kullanan Junior, soyadlarn atlayarak Bartholomew adn arad. Tm eyalette Bartholomew soyadl birisinin olup olmadn renmek amacyla daha nce bir aratrma yapmt; bu rehberde yer alan kiilerden hi kimsenin soyad Bartholomew deildi. Baz listelerde ilk adlar yerine yalnzca adlarn ba harfleri yazlyd. Bu nedenle, ne zaman bir B harfine rastlasa, ince ulu krmz bir tkenmez kalemle bunun yanna bir kontrol iareti koyuyordu. Bu ilk adlann ou Bob veya Bill olarak sregelecekti. Belki birka Bradley ya da Bernard diye. Belki de Barbara veya Brenda eklinde. Ve en sonunda, tm rehberi aratrp baanl olamazsa, listedeki her krmz kontrol iaretli kiiye telefon edecek ve Bart-holomew'la grmek istediini syleyecekti. Birka yz telefon konumas demekti bu hi kukusuz. Bazlar uzun mesafe konumalar olacakt, ama bunlarn cretini karlayabilirdi. Ba anmadan nce, bir oturuta be sayfay aratrabili-yordu. Bu aratrmaya geen sal gn balam ve her gne iki oturum koymutu. Gnde drt bin ad aratryordu. Bu gecenin sayfalarn bitirdiinde, toplam on alt bin ad aratrm olacakt. Yorucu bir iti bu ve olumlu bir sonu vermeyebilirdi. Yine de bir yerden balamas gerekiyordu ve en mantkl balang noktas telefon rehberiydi. Bartholomew annesi ve babasyla birlikte yaayan bir delikanl ya da ailesinin bakmna muhta bir erikin olabilirdi; eer yleyse, bu aratrmadan aydnlatc bir sonu kmazd, nk telefon onun stne kaytl olmazd. Veya belki bu adam ilk adndan nefret eden, bunu resmi evraklar dnda kullanmayan ve ikinci adn kullanmay yeleyen birisiydi.

Eer rehber kendisine yardmc olmazsa, Junior'n bundan sonra yapaca i eyalet mahkemesindeki nfus mdrl brosuna gitmek ve gerekirse, bu yzyln bandan itibaren tutulan doum kaytlarna dek tm dosyalan incelemekti. Bartholomew bu eyalette domam ya da buraya ocukken veya erikinliinde tanm olabilirdi tabii. Eer bir mlk sahibiyse, ad tapu kaytlarnda grnrd. Ama mlk sahibi olsun ya da olmasn, her iki ylda bir vatandalk grevini yaptysa, o zaman da ad semen ktklerinde olurdu. Junior'n artk bir ii olmamasna karn, imdi bir grevi vard. Cumartesi ve pazar gn, rehberin bana oturduu srelerin arasnda, manyak polisin artk onu izlemedii varsaymnn doruluunu kontrol etmek isteyen Junior, kent iinde bir dizi zevkli araba gezintisi yapt. Simon Magusson'n hakl olduu belliydi. Dava kapanmt. Bu arada, herkesin ondan bekledii gibi zgn bir grn sergileyerek, her geceyi evde tek bana geirmi ve pazar gnne dek, hastaneden taburcu olduundan bu yana, sekiz gecedir yalnz olarak uyumutu. Ama birok kadnn arzu ettii gibi, cinsel adan gl, gen bir adamd ve yaam da ksayd. Zavall Naomi; kendisinin belleinden daha hl silinmeyen onun o gzel yzyle korku dolu baklar, yaamn sonunun ne kadar abuk gelebileceini srekli olarak anmsatan bir simgeydi. Hi kimsenin yarn yaayaca konusunda garantisi yoktu. Gn yaamak gerekirdi. Caesar Zedd gn yalnzca yaamay deil, onu btnyle yiyip bitirmeyi neriyordu. Gn ineyin, gnle beslenin, gn tmyle yutun. Gnn bir ziyafet gibi tadn karn, diyordu Zedd, bir ziyafet gibi ve yaama az tadyla hatta oburlukla yaklan, nk baz kstlamalarla kar karya kalan bir insan, kanlmaz bir ktlkla karlatnda, daarcnda kalmas gereken anlardan yoksun olur. Zedd'in felsefesine derinden ballk, patlayacak kadar ykselen erkeklik hormonlar, can sknts, kendi kendine acma ve bir kez daha harekete geerek riski gze alan bir erkek olma arzusu gibi faktrlerden etkilenmi olan Junior'a, pazar gecesi igds her bir kulann arkasna Hai Karate marka parfmden biraz srmesini ve gnln elendirmeye gitmesini syledi. Ve o da bu sese uyarak, yanma tek bir krmz gl ve bir ie Merlot marka arap alp, gn batanndan ksa bir sre sonra, Victoria Bressler'n evine doru arabasyla yola koyuldu. Gen kadnn evde olduundan emin olmak iin, kendi evinden ayrlmadan nce, ona telefon ermiti. Victoria hastanede hafta sonu vardiyalarna kalmyordu; ama belki bu gece dar km olabilirdi. Telefona yant verdiinde, onun batan kana sesini tanyan Junior, "Yanl numara," diye mrldanm-t eytanca. Her zaman romantik biri olduundan, onu artmak istiyordu. Bak! iek, arap ve ben. Hastanede birbirlerine kar duyduklar elektriklenmeden bu yana, Victoria onun zlemini ekiyor, ama birka haftadan nce kendisini ziyarete geleceini ummuyordu. Ama o, gen kadnn yznn sevinle aydnlandn grmek iin sabrszlanmaktayd. Geen hafta boyunca, bu hemireyle ilgili bulabildiince bilgi aratrp durmutu. Otuz yanda olan Victoria, kocasndan boanmt, ocuu yoktu ve yalnz yayordu. Onun yan rendiinde armt. Bu kadar ya byk birisi gibi grnmyordu. ster otuz olsun ister olmasn, yine de olaanst ekici bir kadnd. Genlerin savunmaszl onu bylediinden tr, Junior kendisinden yaa byk bir kadnla imdiye dek yatmamt. Ama bu durum ona ilgin geliyordu. Victoria'nn repertuva-rnda, bunlan bilemeyecek kadar deneyimsiz olan gen kadnla-rnkinden daha fazla numara olmalyd. O imdi yalnzca, henz yirmi yandaki aygr gibi erkein dikkatini ekmi olmaktan Victoria'nn ne kadar holana-

can ve ona nasl minnettar kalacan dlyordu. Ardndan, gen kadnn bu minnettarln ifade edebilecei tm yntemleri dndnde ise, bu gece Suburban'n direksiyonunun arkasnda kendisi ve erkeklii iin ancak yeterli bir yer kalacana karar verdi. Arzusunun ivediliine karn, arabay srerken izlenip izlenmediini anlamak amacyla, iki kez gerisin geriye dndkten sonra, Victoria'nn evine girmek iin dolambal bir yol kulland. Ama eer izlenseydi, peindeki kii hayalet bir arabay kullanan grnmez bir adam olurdu. Yine de, bu gn yaad srada bile -ya da bu durumda bu gece- dikkatli olmas gerektiinden, arabasn gidecei evin bulunduu sokaktan ksa bir mesafe teye, buna paralel bir sokaa park etti. Ve ardndan, son blou yrd. Yapraklarn dkmeyen aalarn ve uzaktaki denizin hafif tuzlu kokusuyla kapl ocak havas serindi. Kirli bulutlarn para para ipliksi sarkntlarnn arasndan onu merakla izleyen san ay, hain bir gz gibi ldyordu. Victoria, Spruce Hills'in kuzeydou blgesinde, sokaklann kentin dar yollarna dnt bir kesimde yaamaktayd. Buradaki evler, kent merkezine daha yakn olan evlere gre tara tarznda tasarmlanmlar ve daha byk, fazla manzaras olmayan arsalara, sokaklarn uzana ina edilmilerdi. Junior'n ksa yry srasnda sona eren kaldrm, akll bir yola alyordu. evrede ne bir yaya vard ne de oradan geen bir ara. Kentin bu en uzak ucunda, kaldrmlar aydnlatan tek bir sokak lambas bile yoktu. Yalnzca ay yla yolunu bulaca iin, bir rastlant sonucunda pencereden dar gz atan birisi olsa da tannmas olanakszd. Ama eer dikkatli olmaz ve dul Cain'le seksi hemire hakknda bir dedikodu yaylrsa, dava kapanm bile olsa, Vanadium bu olayn peini brakmazd. indeki bilinmeyen eytanlar-ca ynetilen polis, hasta ve nefret dolu bir adamd. imdilik st bro yetkilileri tarafndan belki dizginlenmi olsa da, en ufak bir dedikodu onun dosyay yeniden amas iin yeterli bir neden olurdu ve bunu stlerine bilgi vermeden yapaca da kesindi. Victoria'nn evi d ahap kapl, dik bir dam olan, dar, iki katl bir binayd. Olaanst knt yapan hayli byk bir ift at penceresi, n verandann zerine doru sarkmt. Bu ev sanki buraya deil de, ii snfnn yaad, sra sra evlerden oluan kasvetli bir dou kenti mahallesine aitti. Alt kattaki pencereler altn renkli bir kla parlyordu. Victoria'yla birlikte oturma odasndaki kanepede oturacaklar ve birbirlerini tanmaya alrlarken, arap yudumlayacaklar-d. Gen kadn kendisine Vicky denmesini isteyebilir ve belki o da ona Eenie'yi kullanmasn syleyebilirdi, yani kendisi Enoch'dan holanmad iin, Naomi'nin sevecenlik simgesi olarak takm olduu ad. Ksa bir sre sonra, iki yaramaz ocuk gibi, kanepenin stnde birbirlerine sarlp peceklerdi. Junior Victoria'y orada soyacak, lambann nda kaymak gibi parlayan o dzgn, przsz tenini okayacak ve sonra da onu plak olarak yukan kattaki karanlk yatak odasna karacakt. Daha yeni cilalad mokasen ayakkablar hrpalanmasn diye akll araba yolunda yrmekten kanan Junior, bir mee aac kadar byyerek kendini Noel iin yararsz klan ve ay n geirmeyen dallaryla kocaman duran am aacnn altndaki imenlikten geip, eve doru yaklamaya balad. Victoria'nn bir konuu olabilirdi. Belki bir akraba ya da bir kz arkada. Ama bir erkek deil. Hayr. Erkeinin kim olduunu biliyordu o; kendisinin kollarna atlmak ve on gn nce hastanede kak ve buzla balayan ilikilerinin tadn karmak iin frsat kolladndan tr, baka bir erkei beklemezdi. Zaten birisini arlasayd, bu konuun arabas ara yolunda park edilmi olurdu.

Junior eve tam olarak yaklamadan nce, Victoria'nn orada yalnz olduundan emin olmak iin, evin evresinde sessizce dolamay ve pencerelerden ieri bir gz atmay dnd. Ama eer Victoria onu grrse, bu srprizi bozulacakt. Yaamdaki hibir ey risksiz deildi, bu nedenle verandann merdivenlerini kp zili almadan nce, orada yalnzca bir an duraksad. eriden mzik sesi geliyordu. Yksek tempolu bir parayd bu. Byk olaslkla sving. Ezgiyi pek tanmlayamamt. Junior tam zili bir kez daha alaca srada, kap ie doru hzla ald ve Victoria, Sinatra'nn o neeli arks "ekerim Sokakta Yrrken'in eliinde, "Erken geldin, arabann sesini duymadm..." dedi. Ama kapy aarken konutuu iin, eie admn atp da karsnda kimin durduunu grnce, cmlenin ortasnda sustu. arm bir haldeydi, tamam, yine de yz ifadesi Junior'n belleinde canlandrdndan ok farklyd. Bu ifade ne ho bir aknlk belirtiyor ne de en ufak bir glmseme ieriyordu. Hatta bir an iin, kalarn atar gibi olmutu. Ama sonra Junior bunun bir ka at olamayacan fark etti. Bastrlm bir arzu ifadesi olmalyd bu. Terzi elinden km siyah pantolonu ve st bedenini smsk kavrayan elma yeili pamuklu sveteriyle, Victoria Bressler u anda tam bir diilik simgesiydi; tpk Junior'n, onun vcudunun bol hemire niformas altnda nasl olabileceini hayal ettii gibi. V yakal sveter gs yarnn yalnzca kk bir ksmn akta brakyorsa da, gen kadnn gslerinin ahane olduu belliydi; kesinlikle srad bir gzellikti bu. "Ne istiyorsunuz?" diye sordu Victoria. Sesi tekdze ve biraz sertti. Baka bir erkek bu ses tonunu isteksizlik, sabrszlk ve hatta sessiz bir fke biiminde yorumlayabilirdi. Ama Junior onun kendisiyle akalatn biliyordu. Tatl bir oyun oynuyor olmalyd, nk eytanca parlayan mavi me-nevili gzleri iri iri almt. Junior ona elindeki tek gl uzatt. "Sizin iin. Geri layk deil ama... hibir iek size layk olamaz zaten." Onu reddetmekte hl srarl grnen Victoria, gle dokunmad. "Siz benim ne tr bir kadn olduumu dnyorsunuz?" Batan karma sanatyla ilgili bir sr kitap okuduundan, tam ve doru olarak ne syleyeceini bildii iin sevinen Junior, "Ender bulunan bir tr," diye yantlad. Ama Victoria bu yanta karlk yzn buruturdu ve ardndan, "Buz kayla yaptnz o iren cilve konusunda sizi polise ikyet ettim ben," dedi. Junior ona yine gl uzattktan ve dikkatini datmak iin bunu srarl bir biimde onun eline tututurmaya altktan sonra, Merlot marka arap iesini aniden havaya kaldrd ve Sinatra arkdaki eker szcn vurgulad srada, ie Victoria'nn alnnn tam ortasna indi. Blm 33 BRIGHT BEACH'N gecesinde sessizliini koruyarak herkesi ho karlayan, tonoz kemerleriyle byk stunlardan ve dehlizli sahnlarla i sslemelerden yoksun bulunan Our Lady of Sorrows Kilisesi, Maria Elena Gonzalez iin, tpk kendi evi kadar bildik ve huzurlu bir meknd. Tanr dnyann her yerindeydi, ama zellikle de buradayd. Maria giri kapsndan geip d dehlize adm att anda, kendini daha mutlu hissetti. Benediction Ayini bitmi ve cemaat kiliseden ayrlmt. Rahiple ayinlerde ona yardm eden olan ocuklar bile gitmilerdi. Maria dantel bartsnn inesini dzelttikten sonra, d dehlizi geip ahna girdi. Ardndan, mermer vaftiz kurnasnda parldayan kutsal suya iki parman batrarak, ha kard. Havay tts ve arkalkl uzun sralar parlatmak iin kullanlan limon ya kokusu kaplamt.

n tarafta, hafif bir spot insan boyutundaki armh aydnlatyordu. Buna ek olan aydnlatma ise, armhn drt ucuna ve her iki yanna taklm olan kk ampuller ve adak mumlan rafnda duran zmrt renkli cam kselerin iindeki titrek mum alevleriyle salanmaktayd. Lo orta koridorda yryen Maria, mihrabn yanndaki rahip blmesinin parmaklnda saygyla diz ktkten sonra, adak mumlar rafna gitti. Her mum iin aslnda ancak yirmi be sent verebilecek gte olmasna karn, bu geceki mumlara elli sent paha bierek, ba kutusuna be tane bir dolarlk banknotla iki madeni ey-reklik koydu. On bir mumun tmn Bartholomew Lampion adna yakan Maria, cebinden yrtk oyun kartlarn kard. Drt maa olann. Cuma gecesi her birini para halinde yrtm olduu bu kartlar o geceden beri yannda tayor ve bu sessiz pazar gecesini bekliyordu. Fal bakarak gelecei okumayla ve u anda uygulamak zere olduu trenle ilgili inanc kilise tarafndan balanamazd. Bu tr bir mistisizm aslnda bir gnah, inanszlk ve dinden sapma olarak dnlebilirdi. Ama Maria hem Katolik inanlarla ve hem de yetitirildii srada rendii gizemli bylerle birlikte rahata yayordu. Meksika, Hermosillo'da, bunlarn ikincisi, ailesinin ruhani yaam asndan birincisi kadar nemli olmutu. By hayal gcn gelitirirken, kilise de ruhu gelitirmekteydi. Maddi rahatlklarn hayli az olduu ve bu dnyada daha rahat yaama umudunun zor elde edildii Meksika'da, iyi bir yaam srdrmek istenildii zaman, hem ruh ve hem de hayal gcn beslemek gerekirdi. nce Kutsal Meryem Ana'ya dua eden Maria, on iki para halinde yrtm olduu maa olanlarndan birinin bir parasn ilk mumun parlak alevine tuttu; kart paras tutuunca, yank kalntlarn adak mumu ksesinin iine attktan sonra, bunun tm yanp tkendiinde, on iki havarinin en belli balsnn adn anarak, "Peter iin," dedi yksek sesle. On bir kez uygulad bu tren boyunca, "Andrew iin, James iin, John iin," dedii srada da, izlenmediinden emin olmak amacyla sk sk arkasna dnp bakyordu. On iki havarinin her birine bir mum yakm, ama on ikinci havari olan hain Judas'a mum yakmam olduundan tr, trenin sonunda her kart paras her adak mumu ksesinde yandktan sonra, elinde bir tek para kalmt. Doal olarak, ilk muma dnp St. Peter'a dua etmesi ve bu son paray onun mumuyla yakmas gerekiyordu. Ama bu durumda, onu en az tannan havarinin mumuyla yakacakt, nk bu konuda o havarinin zel bir belirginlii olduundan emindi. On iki parann imha edilmesiyle birlikte, drt maa olannn simgeledii bilinmeyen vahi dmann tehdidi ve kk Bartholomew'un zerindeki o lanet ortadan kalkacakt. Dnyada bir yerde, bir gn Barty'yi ldrecek olan bir adam vard, ama kendisinin yaam yolculuu onu imdi baka bir yere gtrecekti. Bu laneti ortadan kaldrmalar iin, on bir havariye on iki sorumluluk paylatrlmt. Maria'nn bu trenin etkinliine kar duyduu inan, onun kiliseye kar duyduu inan kadar gl deilse de, buna yaklak bir eydi. Adak mumu ksesine eilip bunun iindeki son parann da kllere dnmesini izledii srada, zerinden korkun bir ykn kalktn hissetti. Birka dakika sonra, Our Lady of Sorrows'dan ayrldnda, ister canavar bir insan ister eytann kendisi olsun, maa olanlarnn bir daha asla Barty Lampion'n karsna kmayacaklarna inanyordu. Blm 34 ANDEN ve sert bir biimde, byk bir grltyle yere den gen kadn, dengesini kaybettii srada o doal zerafetini koru-musa da, dtkten sonra bundan eser bile kalmamt.

Victoria Bressler imdi kk giriin zemininde yatyordu; sol kolu sanki tavana el sallar gibi bann ilerisine uzanm, av-cu ak bir halde duruyor, sa kolu da sol memesini avular bir ekilde st bedenini kavryordu. Bacann biri dz olarak uzanm, dieri ise neredeyse cilveli bir biimde yukar doru kvrlmt. Eer plak olsa ve burada yatmak yerine buruuk sonbahar yapraklaryla ya da bir otlan imenleriyle kapl dekorlu bir zeminde yatsayd, Playboy'un n kapa iin mkemmel bir poz olutururdu. Junior, Victoria'ya yapt ani saldrdan ok, ienin krlmam olmasna armt. Sonuta, yangn kulesinde verdii karardan bu yana artk yeni bir adamd; gerekeni yapan, iini bilir bir erkek. Ama ie camd ve bunu byk bir gle savur-mutu; ieyi onun alnna, bir polo topuna arparak atlayan polo sopasnn ses karaca kadar sert bir biimde, tm gcyle, onu bir anda kendinden geirecek ve hatta belki de onu ldrecek kadar hzla vurmutu, ama Merlot yine de imeye hazr bir halde duruyordu. Evin iine girip kapy yavaa kapattktan sonra, ieyi inceledi. Canm zellikle alt ksm, ienin dibinin tm olmasa da byk bir dzln ve derin bir girintinin bulunduu yan taraf, kalnd. Bu ekil, ienin gcne yardmc olmutu. Ve sonuta, ona bu alt ksmn te biriyle vurduu iin, ie salam kalmt. Victoria'nn alnnn ortasndaki pembe bir nokta, vurma izinin iaretiydi. Ve ok gemeden irkin bir morlua dnecekti. Ama kafatas km gibi grnmyordu. Ba da yrei kadar sert olan Victoria ciddi bir beyin travmas geilmemi, yalnzca biraz sarslmt. Oturma odasndaki stereo pikaptan Sinatra'rn "ok yi Bir Yld" adl arks duyuluyordu. Duruma baklrsa, hemire evde yalnzd, ama sesini mzii bastracak kadar ykselten Junior, "Merhaba? Burada kimse yok mu?" diye bard. Hi kimsenin yant vermemesine karn, kk evi yine de abucak aratrd. Oturma odasnn bir kesinde duran ve ucu frfrl ipek kumatan bir glgelii olan lambadan ufak ty kanatl, altn renkli bir k yaylyor, kahve masasnn stndeki dekoratif cam gazya lambasnn alevleri prl prl parlyordu. Mutfaktaki frndan lezzetli bir koku ykselmekteydi. Ocan ksk ateinin zerinde byk bir tencere ve bunun yannda da, su kaynama noktasna geldiinde eklenecek olan sala duruyordu. Yemek odas. Masann bir ucuna yerletirilmi iki kiilik servis. arap bardaklar. Mumlar henz yaklmam, kurun ve kalay alaml iki tane grimsi amdan. Junior bu resmi imdi gznn nnde canlandrabiliyor-du. Hem de bir Kodak fotoraf makinesiyle ekilmi kadar net bir biimde. Victoria'nn birisiyle ilikisi vard ve hastanede onunla ilgilenmesinin nedeni bir heyecan aray iinde olduundan deil de, karsndaki erkei cinsel adan tahrik etmekten holanan birisi olduu iindi. Yani Victoria, bir erkein ersu-yunu salglattrmann komik olduunu dnen ve sonra da onu bu salgnn iinde ylece brakan o kadnlardan birisiydi. Ayrca, ikiyzl bir fahieydi de. Onunla ilgileniyor gibi davrandktan, onu tahrik ettikten sonra, kap gitmi ve sanki bu batan karma iine balayan o imi gibi, onun hakknda dedikodu yapmt. Daha da kts, kendisinin nemli birisi olduunu hissettirmek iin, mutlaka renkli bir biimde ssledii bu arpk yksn polise anlatmt. Aa katta kk bir banyo. st katta iki yatak odasyla byk bir banyo. Tmnde de hi kimse yoktu. Junior yine girie geldi. Victoria yatt yerde kprdamamt bile. Onun yarana melerek, iki parman gen kadnn boynuna, ahdamarna bastrd. Nabz belki dzensizdi, ama glyd. Bu hemirenin nasl nefret dolu birisi olduunu imdi anlamasna karn, yine de ona kar gl bir istek duyuyordu. Ama o, kendinde olmayan bir kadndan yararlanacak bir erkek deildi tabii. Ayrca, Victoria'nn az sonra buraya gelecek olan bir konuk bekledii de belliydi.

Zili alann Junior olduunu fark ermeden nce, kapy aarken, "Erken geldin, arabann sesini duymadm", demiti. Yan camlar perdeli n kapya giden Junior, perdelerden birini aralayp darsn gzetledi. Para para ipliksi sarkntlarndan arnm olan ay, sanki mumyalanm gibiydi. Kabarckl yznden yansyan prl prl bir k am dallarn, baheyi, ara yolunu aydnlatyordu. Ama grnrde hibir araba yoktu. Junior oturma odasndaki kanepeden bir ss yast alp, bunu girie gtrd. "Buz kayla yaptnz o iren cilve konusunda sizi polise ikyet ettim ben." Junior, Victoria'nn resmi bir ikyette bulunmak amacyla polisi telefonla aramadn dnyordu. Thomas Vanadium onunla ilgili herhangi bir sylenti duymak iin kulak kabartmaya hazr bir halde gece gndz her saat hastanede dolarken, ve o bu durumda karsnn katili adi bir adam olarak grnrken, ona kara almak iin kendine gre baka bir yntem kullanmasna gerek yoktu ki. Victoria hi kukusuz dorudan doruya manyak dedektifle konumutu. Rezil uydurmalarn baka bir polis memuruna sylemi olsa bile, Vanadium bunlar renir ve onun bu iren laflarn duymak iin onu hemen arayp bulurdu; daha sonra da, sanki Junior onun memelerini mncklam ve kendi dilini onun boazndan aaya sokmaya alm gibi, bu yky bylesine abartarak anlatrd. imdi de, eer Victoria, Vanadium'a kendisinin onun kapsna elinde krmz bir gl ve bir ie Merlot'la geldiini ve bunu bir birliktelik yaamak amacyla yaptn sylerse, kak dedektifin yine onun peine decei kesindi. Vanadium, hemirenin buz ka iini yanl yorumlam olduunu dnebilirdi, ama bu geceki giriim yanl yorumlanan bir davran olarak dnlemezdi ve mcadeleci polis, Tanr'nn belas o enayi, artk onun peini asla brakmazd. Victoria inledi, ama kprdamyordu. Hemirelerin iyilik melekleri olmalar gerekirdi. Buna karn, o kendisine hibir iyilikte bulunmamt. Bir melek olmad kesindi. Victoria'nn yanna melen Junior, ss yastn onun o gzel yzne koydu, ardndan da, Frank Sinatra "Merhaba, Gen klar" syleyip bitirene ve 'Tm ya da Hibirisi"nin belki de yansn syleyene dek, yast onun yzne smsk bastnp durdu. Victoria'nn ahdamarn kontrol ettikten ve nabznn atmadndan emin olduktan sonra, oturma odasndaki kanepeye dnd, kk yast puflatt ve onu tpk bulduu ekilde yerine brakt. Pskrrcesine kusma gereksinimi duymuyordu. Yine de, tamamen duyarsz olduu sylenemezdi. Ama bu kadn yalnzca bir kez grmt. Tatl Naomi'yle yaad duygusall onunla yaamamt ki. Tmyle duygusuz birisi deildi tabii. Kendisinin ve hemirenin birlikte yaayabilmi olacaklar ak dnnce, yreini ac bir znt kaplad. Ama tahrik oyununu oynamak ve kendisiyle bylesine alay etmek, onun seimiydi. Junior, Victoria'y yerden kaldrmaya altnda, ona kar hissetmi olduu cinsel istek cazibesini kaybetmiti artk. imdi zerine lm arl km olan gen kadn, umduundan da ard. Mutfaa gelince, onu kahvalt masasnn iskemlelerinden birine oturttu ve ne doru devrilen cesede bir sre dokunmad. Victoria kollarn kavuturmu, ba kollarnn stnde yana doru dnm bir ekilde dururken, dinlenir gibi grnyordu. Kalbi hzla arpan, ama kendi kendine gle akln sakin bir kafadan ktn anmsatan Junior, kk mutfan ortasnda ayakta durarak, burasn her adan incelemek amacyla kendi evresinde yava yava dnd.

len Victoria'nn konuu yolda olduu iin, dakikalar bile nemliydi. Ama cinayeti bir ev kazas gibi gsterecek kk tabloyu sahnelemek ne kadar srerse srsn, detaylara dikkat etmek de o kadar gerekliydi. Ne yazk ki, Caesar Zedd nasl cinayet ilenecei ve bunun sonularnn stesinden nasl gelinecei konusunda kiiye yardmc olacak bir kitap yazmamt ve tpk daha nce olduu gibi, Junior imdi de tek banayd. Hzla harekete geerek, ie koyuldu. nce, duvara monte edilmi olan havluluktan iki para kt havlu yrtt ve bunlarn her birini sanki ireti iki eldivenmi gibi, ellerinde tuttu. Parmak izi brakmamaya kararlyd. ki rafl frnn st rafnda akam yemei piiyordu. Alt rafn dmesini snma ayarna getirdikten sonra, frnn kapan at. Ardndan, yemek odasna gidip masaya yerletirilmi olan iki taba alarak, mutfaa getirdi ve sanki Victoria frn tabak stcs olarak kullanyormu gibi, bunlar alt rafa koydu. Frnn kapan ak brakmt. Buzdolabnda, saydam plastik kapakl bir kutuda saklanan tereyan buldu. Kutuyu frnn sol tarafndaki lavabonun yannda duran kesme tahtasnn stne koydu ve kurunun kapan at. Tezghn zerinde, tahtann yannda bir bak duruyordu. Bunu kullanarak, san renkli koyu tereyann bir ucundan, her biri yaklak bir buuk santim kalnlnda, kalp biiminde drt para kesti. Paralann n kutunun iinde brakp, drdnc paray muamba kapl zeminin stne dikkatle yerletirdi. Kt havlular ya lekesi olmutu. Bunlar buruturup p tenekesine att. Amac, Victoria'nn sa ayakkabsnn tabanna ya parasn srmek ve sanki gen kadn buna basarak kayp frna doru dm gibi, yerde uzun bir iz brakmakt. En sonunda da iki eliyle onun ban tutacak ve alnn ienin tam isabet ettii yere gelecek bir biimde, ok sert bir ekilde, ak duran frn kapann kesine arpacakt. Yine de, Oregon Eyalet Polisi Bilimsel Aratrma Blm'nn, kendisinin yaratt bu trajik senaryodan kukulanmas iin en azndan bir neden bulunabileceini dnyordu. nk polisin olay yerinde ne kadar ileri bir teknoloji kullandn bilmedii gibi, adli tp konusunda da ok fazla bir bilgisi yoktu. Elinden gelenin en iyisini yapmaya alyordu yalnzca. Spruce Hills Polis Departman, tam kapasiteli bir Bilimsel Aratrma Blm'ne sahip olamayacak kadar kkt. Ve eer kendisinin oluturduu tablo onlara yeterince ikna edici grnrse, bu lm beklenmedik bir kaza olarak kabul edebilir ve teknik yardm iin eyalet polisine hi bavurmayabilir-lerdi. Ama eer eyalet polisi iin iine karrsa ve hatta bu lmn bir kazaym gibi sahnelendiini anlarsa, byk olaslkla Victoria'nn akam yemei konuunu sulu bulacaklard. Gen kadnn ayakkabsn yaa bastrmak ve ban frn kapann kesine arpmaktan baka yapacak hibir ii kalmamt. Ara yolunda ilerleyen arabann sesini duyduunda, cesedi iskemleden kaldrmak zereydi. Eer stereo pikap tam o anda baka bir pla geiyor olmasayd, motorun sesini bylesine belirgin bir ekilde ve erken bir zamanda duyamazd. Cesede istedii biimi verebilmesi iin, zaman kalmamt. Heyecan art arda geliyordu. Hareketli bir adam olarak srdrd bu yeni yaam hi can skc deildi. Caesar Zedd'in de dedii gibi, zor gnlerde byk frsatlar doard ve siz bunlar gremeseniz bile, her olayn daima bir parlak yan olurdu tabii.

Mutfaktan alelacele kan ve koridoru geen Junior, n kapya geldi. Ayak parmaklarnn ucunda bir dans gibi hareket ederek, sessizce kouyordu. Birok kadn ona eken eylerden biri de bu doal, atletik zerafetiydi. Bir akn imdi zc simgeleri olarak grnen ve bundan byle bir anlam tamayan krmz glle arap iesi, giriteki yerin zerinde duruyordu. Ceset burada deilken, iddetten eser yoktu. Sinatra "Seninle Greceiz" i syledii srada, Junior gonca glle Merlot'un kenarndan dolap, kapnn yan pencerelerinden birinin perdesini be santim kadar aralayarak, dikkatle darsn gzetledi. st kapal bir araba akll ara yoluna girmi ve evin sa tarafnda, neredeyse onun gremeyecei bir yerde durmutu. Junior darya bakarken, arabann farlar sndrld ve motor stop edildi. Ardndan, src kaps ald ve arabadan bir adam indi; rktc ay nda karanlk bir glge halindeydi. Akam yemei konuuydu bu. Blm 35 E kmek. Basn altnda i tarafa doru patlamak. Tpk ok derinlerdeki bir denizaltnn gvdesinin patlamas gibi. Junior ie kmek szcn kelime daarcnn nasl gelitirileceini ve nasl iyi konuulacan aklayan bir kitaptan renmiti. Ve o sralarda, ezberledii listelerde yer alan dier szcklerin arasndaki bu szcn de asla kullanaca bir szck olmayacan dnmt. Ama imdi kendisini nasl hissettiini mkemmel olarak tanmlayan bir szck olmutu: Sanki ie kecekmi gibi. Akam yemei konuu, oradan bir ey alacakmasna, arabann iine doru eildi. Belki o da, ev sahibi iin kk bir armaan getirecek kadar dnceli davranmt. Victoria kapy amaynca, bu adam buradan hemen ayrlmayacakt. nk buraya davet edilmiti. Bekleniyordu. Evin iindeki klar akt. Zile yant verilmemesi ters giden bir eyin belirtisi anlamna gelmi olacakt. Junior kritik bir derinlikteydi. stndeki psikolojik bask bedeninin her santimetre karesinde en azndan bir ton arln-dayd. e kme durumu gereklemek zereydi. Eer kap almaz ve konuk verandada kalrsa, perdeleri kapatlmam pencerelerden ierisini gzetleyerek evin evresinde dolaacak ve kilitli olmayan bir kapj bulmaya alacakt. Veya Victoria'nn hastalanm ya da yaralanm olabileceinden ve belki de bir para tereyann stne basp kayarak ban frnn ak duran kapann kesine arpabileceinden korktuu iin, evin iine girmek amacyla bir pencerenin camn kracakt. Byle yapmasa bile, polis armak iin komulardan birine gidecei kesindi. Her santimetre karede bin iki yz kilo. Bin alt yz kilo. ki ton. Yemek odasna frlayan Junior, masadaki arap bardaklarndan birini ve bunun yan sra alaml amdanlarn da bir tanesini kaptktan sonra, amdann mumunu karp att. Ardndan, yine girie geldi ve arap bardan n kapnn yaklak iki metre gerisine, yere brakarak, Merlot ieni bardan yanna, krmz gl de ienin yanna koydu. Tpk Ak adl natrmort bir tablo gibi. Dardaki arabann kaps grltyle kapand. On giri kilitli deildi. Junior bunun tokman sessizce dndrd ve kapy dardan itildiinde alabilecek kadar aralad. Sonra da, elinde amdanla ksa koridorun sonundaki mutfaa kouturdu. Kap akt, ama kk yemek masasnn yanndaki iskemlelerden birine ylp kalm olan Victoria'y grebilmek iin, mutfaa girmek zorundayd. Kapnn arasndan kayarcasna geerek, alaml amdan bann zerine doru kaldrd. Belki de be kilo arlnda olan bu nesne, neredeyse bir eki kadar iyi ve mthi bir vurucu silah grevi yapacakt.

Kalbi lgnca arpyor, hzla soluk alp veriyordu. Ve ne gariptir ki, pien yemein daha nce ona lezzetli gelen kokusunu imdi keskin ve sert kan kokusu gibi alglamaktayd. Yava derin soluklar. Zedd'in dedii ekilde, yava derin soluklar. Ne kadar gl olursa olsun, herhangi bir korku, yava derin soluklar alp vererek, evet, yava derin soluklar alp vererek ve her insann mutlu, baarl ve korkusuz bir halde yaama hakkna sahip olduunu anmsayarak azaltlabilir ve hatta ortadan kaldrlabilirdi. "Seninle Greceiz"in son nakaratnn ardndan, giriten, merakl ve belki de biraz akn bir erkek sesi geldi: "Victoria?" Yava ve derin. Yava ve derin. Rahatladn zaten. ark bitmiti. Soluunu tutan Junior, etraf dinledi. Plak deiimi arasndaki ksa sessizlikte, konuk yerde duranlar toplad srada, arap bardann Merlot iesine vururken kard tnlama duyuldu. Junior akam yemei konuunun Victoria'nn sevgilisi olduunu tahmin etmiti, ama aniden durumun kendisinin dnd gibi olamayabileceini fark etti. Bu adam yalnzca bir arkada da olabilirdi. Veya gen kadnn babas ya da erkek kardei. Ama durum hangisi olursa olsun, arap barda, arap iesi ve glle hazrlanan bu aka davet tablosu ylesine lgnca ve uygunsuz bir grnt oluturacakt ki, konuk ters giden bir ey olduunu hemen anlayacakt. Boeotial.* (Eski Yunanistan'da Atina'nn kuzeybatsnda yer alan ve bakenti Thebes olan bir yerleim blgesidir) Kelime daarcn zenginletirmek iin renilen, ama daha nce hi kullanlmayan bir baka szck. Boeotial. Alk, ahmak, aptal bir insan. Ve imdi Junior kendini aniden safkan bir Boeotial gibi hissediyordu. Sinatra tam arksn sylemeye balad srada, koridorun tahta zemininden gelen ayak sesini ve tahtalardan birinin gcrtsn duydu. Eer konuk gerekten de buraya doru yaklayorsa, mziin sesi onun yrrken kard sesleri bastryordu. amdan daha yukar kaldr. Dier sesleri bastran mzie karn, azndan ok derin olmayan soluklar alp ver. Hamle yapmaya hazr ol. Ama amdan ard. Pis bir i olacakt bu. Phtlam kan onun iini bulandrrd. iddet ieren filmlerden kanr ve gerek yaamda da kan grnce, midesi kaba-rrd. Hareket. Dikkatini yalnzca harekete ver ve bundan sonraki iren durumu dnme. Kaak treni ve raylara skan bir otobs dolusu rahibeyi anmsa. Trende kal, parampara olan rahibelere bakmak iin geri dnme, sen sadece yoluna devam et, her ey dzelecek. Ak kapnn dier yanndan, ok yakndan gelen bir ses duyuldu. te imdi, akam yemei konuu mutfaa giriyordu. Sol elinde arap kadehiyle gl vard. Sa elinde de parlak bir kda sanl kk bir armaan kurusu. eri girdiinde, srt Junior'a dnk olan konuk, ba kavuturduu kollarnn zerinde duran Victoria'nn cesedine, masaya doru yaklat. Ona uzaktan bakldnda, gen kadn yalnzca dinleniyormu gibi grnyordu. Sinatra "Gel Benimle U" derken, "Ne oluyor byle?" diye sordu adam Victoria'ya. Hafife ne doru ilerleyen Junior, amdan ona doru savurduu srada, konuun bir anda kaskat kesildiini grd; belki de bir tehlike ya da en azndan bir hareket sezinlemiti, ama artk ok geti. Adamn ban evirecek veya eecek zaman bile kalmamt. Bir silah grevi yapan alaml amdan, sert bir gmbrtyle kafatasnn arkasna indi. Kafa derisi paralanan ve bandan oluk gibi kan fkran adam, tpk Merlot'un etkisiyle Victoria'nn sert bir ekilde yere dmesine benzer bir biimde, yere dt; ama onun gibi srtst deil de, yzkoyun olarak.

Ona yerden kalkma frsat tanmayan Junior, amdan bir kez daha savurdu; bunu yapt srada, ne doru eilmiti, ikinci vuru birincisi kadar sert olmamakla birlikte, etkiliydi. Bu arada, adamn elinden den arap kadehi parampara olmu, ama hl salam kalan Merlot iesi, mutfak dolaplarndan birinin altna hafife arpana dek, muamba kapl zeminde yuvarlanp durmutu. Yava, derin soluklar alp vermeyi unutan, boulmakta olan bir yzc gibi soluk solua kalan ve aniden alnndan terler damlamaya balayan Junior, yere den adam srtst evirmek iin ayann birini kulland. Ama bunu baaramaynca, sa makoseninin n ucunu adamn gsnn altna sktrarak, biraz abayla da olsa, onu arkast yuvarlad. Sol elinde krmz gl, sa elinde de parlak kda sanl yan ezilmi armaan kutusunu tutan ve Junior'n insafszlna uram bir halde yerde yatan adam Thomas Vanadium'du; ama yapabilecei her trl numaradan ve el parmaklarnn boumlan boyunca dans ettirdii eyreklikten imdi artk yoksundu... sihir kaybolmutu. Blm 36 KENDS kk bir olan ocuuyken, 1930'larda ve 40'larda, radyo skeleri gnlerinde efektrlerin yaptklan gibi, selefon kdn buruturarak karlan sert ve yapay alev trts sesleri. Garajn stnde yer alan dairesinin ufack mutfandaki ke masasnda tek bana oturan Jacob, yeni deste oyun kartlarndan ikincisinin ve ardndan ncsyle drdncsnn effaf selofan kdn yrtp at srada, bu seslerden biraz daha kard. Trajik yangnlarla ilgili olarak epeyce fazla olay dosyas ieren bir arive sahipti ve bu olaylarn ou da belleinde kaytlyd. 8 Aralk, 1881'de, Viyana'mn Ring Tiyatrosu'nda kan yangnda 850 kii yaamn yitirmiti. 25 Mays, 1887'de, Paris'teki Opera Comique'te 200 kii lmt. 28 Kasm, 1947'de -Jacob o yl henz on drt yanda olmasna karn, insanln kastl ya da kastsz olarak kendi kendini ac bir biimde mahvetme eilimini daha o zaman bile aklndan karamad sralarda- Boston'daki Coconut Grove adl gece kulbnde, geceyi ampanya iip elenerek geirmek isteyen 491 kiinin yaam, ya dumandan boularak ya da diri diri yanarak son bulmutu. Drt deste oyun kartn mukavva kutularndan karan Jacob, bunlar iziklerle dolu akaaa masann stne, yan yana dizdi. "Chicago'daki Iroquois Tiyatrosu 30 Aralk 1903'te yand zaman," dedi yksek sesle, belleini yoklayarak, "Bay Mavi Sakal adl oyunun matinesinde, ou kadn ve ocuk olan alt yz iki kii can vermi." Oyun kartlarnn standart desteleri makineyle paketlenir ve bunlar gruplarna gre daima ayn sray izler. Aacanz her destenin, imdiye dek atnz ve bundan sonra da aacanz her deste gibi, tam olarak ayn srada dizilmi olacana gvenebilirsiniz. Paketlemenin bu hi deimeyen sreklilii, profesyonel kumarbazlarla el abukluu yapan usta sihirbazlara, yani oyun kart cambazlarna, destedeki her karhn nerede bulunabileceini bildikleri ve yeni bir desteyi el abukluuyla idare edebileceklerine gvendikleri iin, ayrca gl bir olanak salar. Bir kart cambaz, yetenekli ve becerikli elleriyle kartlar ylesine iyi bir biimde kantnyormu gibi grnebilir ki, en kukucu gzlemci bile bu konuda tatmin olur, ama cambaz yine de, destedeki her kartn yerini bilir. Bunun yan sra istedii her tr etkiyi salamak amacyla, ustaca bir el hareketi yaparak, kartlar arzu ettii dzene gre yerletirebilir. "6 Temmuz, 1944'te, Ringling Kardeler ve Barnum-Bailey Sirki'nin byk adrnda, leden sonra saat iki krkta, alt bin seyirci dnyaca nl tel cambazlar topluluu Walledalan izlerken, yangn kt. Alev alan adrn kmesinin ve yz altm sekiz kiinin lmnn ardndan, yangn saat te snd. Bu srada be yz kii kt bir ekilde

yaraland, ama krk aslanla krk filin de aralarnda bulunduu bin sirk hayvan hibir zarar grmedi." Hayli yetenekli bir kart cambaz olmay uman birisi iin, olaanst bir beceriklilie gerek vardr. Bunun yan sra binlerce saat sabrla pratik yaparken, epeyce bktrc bir skntya katlanmak da edeerde nemlidir. Ayrca, en usta kart cambazlar, sradan bir insana gre olaan d yetenek olarak kabul edilen, derin kapsaml, karmak bir bellek ilevi sergilerler. "14 Mays, 1845'te, in'in Canton kentindeki bir tiyatro yangn bin alt yz yetmi kiinin lmne neden olmu. 8 Aralk, 1863'te, ili'nin Santiago kentindeki La Compana Kilisesi'nde kan yangn sonucunda iki bin be yz bir kii lm. 4 Mays, 1897'de, Paris'teki bir yardm derneinin kermesinde kan yangnda bin elli kii can vermi. 30 Haziran, 1900'de, New Jersey'in Hoboken kentindeki liman yangn bin yirmi alt kiinin lmyle sonulanm." Jacob, mutlak bir yetenekle ve yeterli bir belleksel ilevin ok daha fazlasyla domutu. Onu isiz brakan ve sosyal yaamnda kendisinin herhangi bir elenceye katlmasn engelleyen kiilik bozukluu, kart cambazl konusunda baarl olana dek en zor teknikleri denemesi iin gereken bo zaman ona salyordu. nk ocukluundan bu yana, kyamet gnyle ilgili yklerle dlere ve tiyatro yangnlarndan tm nkleer savalara kadar yeryzndeki gelmi gemi felaketlere kar kiisel olarak byk bir ilgi duyduundan, an bir hayal gcne ve bunun yan sra garip, ama renkli bir entelektel kltre sahipti. Bu nedenle, kendisi iin, kart cambazln renmenin en zor yan usandrc pratikle uramak olmu, ama kz kardei Ag-nes'a kar duyduu sevgi ve hayranlkla motive olduundan, cambazlkta el becerisi de kazanabilmek amacyla, yllarca aba harcamt. Cuma gecesi birinci desteyi nasl kartrdysa imdi de drt desteden ilkini ayn ekilde kartran Jacob, bunu bir kenara koydu. Usta bir kart cambaz olabilmesi iin, gen bir yetimenin bir danmana gereksinimi vardr. Jacob'un danman da Obadiah Sepharad adl bir adamd. Obadiah'la, Jacob on sekiz yandayken, ayrks davranlar o sralarda bir ara daha kt bir ruh hastal biiminde yanl yorumlandndan tr, ksa bir sre iin bir psikiyatri kliniine yatrldnda tanmlard. Jacob geri kalan desteyi Obadiah'n ona rettii biimde kartrd. Onun kartlarla ilgili bu byk yeteneini ne Agnes ne de Edom biliyordu. Obediah'dan rendiklerini bir sr gibi saklam ve kart cambazl konusunda kardelerini artma isteine neredeyse yirmi yldr kar koymutu. ocukluk alann her trl elencenin Tanr'ya kar ilenen bir su olduuna inanan despot bir babann kat kurallaryla engellendii ve bir hapishane gibi idare edildii bir evde geiren kardein, bu yaam tarzna tepki olarak gsterdikleri en byk isyan gizlice kart oyunlar oynamakt. Babalarnn aras-ra titizlikle uygulad oda aramalarnda bile, bir deste kart onu abucak saklamak ve saklanan yerde tutmak iin yeterince kkt. Yal adam ld ve evin sahibi Agnes olduu zaman, karde, babalarnn cenaze treninin hemen ardndan, ilk kez gizlice deil de alenen ve neredeyse zgrlkten sarho bir halde, o gn arka bahede kart oyunu oynamlard. En sonunda, Agnes Joey Lampion'a k olup onunla evlenince, o da onlarn bu oyunlarna katlm ve bylece Jacob'la Edom daha nce hi tatmadklar bir aile duygusunun keyfine varmlard. Jacob bir tek nedenden tr kart cambaz olmutu. Amac ne bir kumarbaz olmak, ne kart hileleriyle arkadalarn artmak ve ne de gizli bir yetenee sahip olmakt. stedii ey, eer Agnes oyunda sk sk yeniliyorsa ya da morale gereksinim duyuyorsa, ona ara sra kazanma frsat vermekti. Ama onu kukulandrmamak veya oyunlar Edom'la Joey

asndan zevksiz klmamak iin, Agnes' fazla kazandrmamaya alyor ve saduyulu davranyordu. Binlerce saatlik pratikte harcad aba ise, kendisine gelen mkemmel bir elden sonra oyunu kazanan Agnes'n sevin iinde glmesiyle karln buluyordu. Eer Agnes Jacob'n ona oyunlarda yardm ettiini anlam olsayd, onunla bir daha asla oyun oynamaz ve bu yaptn da onaylamazd. te bundan tr, kart cambazl konusundaki byk yeteneinin sonsuza dek bir sr olarak saklanmas gerekmekteydi. Jacob bu konuda kendini pek fazla olmasa da, biraz sulu hissediyordu. Kz kardei imdiye dek ona ok yardmc olmutu, ama o isiz, takntlarnn esiri ve babasnn despota davranlarndan epeyce etkilenmi birisiydi ve oyun kartlaryla yapt bu zararsz hile dnda, Agnes iin yapabilecei pek fazla bir ey yoktu. "20 Eyll, 1902, Alabama, Birmingham'da kilise yangn... yz on be l. 4 Mart, 1908, Ohio, Collinwood'da okul yangn... yz yetmi alt l." Drt deste kart da kartrm olan Jacob, iki desteyi ortadan kesip, tpk cuma gecesi yapt ekilde, nce ilk destenin iki yarm ve ardndan da, ikinci destenin iki yansn birbiriyle kartrd. "New York City, 25 Mart, 1911, Triangle Shirtwaist Fabrikas yangm... yz krk alt l." Cuma akam yemeinden sonra, Maria'nn gelecekle ilgili fal bakma yntemini yeterince dinledikten ve bunun iin drt deste karta gerek duyulduunu, yalnzca her nc kartn alp yorumlandn ve aslarn -zellikle krmz aslarn- en deerli kartlar olduunu rendikten sonra, Jacob, Barty iin datlabilecek en gzde sekiz kart dierlerinin arasna uygun biimde yerletirmekten byk bir mutluluk duymutu. Joey'in lmyle yrei imdi demir zincirler kadar arlaan Agnes' biraz olsun neelendirecek kk bir armaand bu. nce her ey iyi gitmiti. Agnes, Maria ve Edom akna dnmlerdi. Masay heyecanl bir merak ve glmsemeler sarmt. Matematiksel adan olanaksz grnen bu soluk kesici durumdan, ayn kartlarn artc bir ekilde art arda almasndan tr, bylenmi gibiydiler. "23 Nisan, 1940, Mississippi, Natchez'de dans salonu yangn... yz doksan sekiz l. 7 Aralk, 1946, Georgia, Atlanta'da Winecoff oteli yangn... yz on dokuz l." Maria'nn fal bakt geceden iki gece sonra, imdi kendi dairesine ait kk mutfan masasnda oturan Jacob, cuma gecesi byk evin yemek odasnda yapm olduu gibi, drt ayr desteyi bir btn deste haline getirdi. ini bitirdikten sonra, devam etmek iin duraksayarak, bir sre ylece oturdu ve kart destesine bakp durdu. "5 Nisan, 1949, Illinois, Effingham'daki bir hastane yangnnn sonucunda yetmi yedi l." Son cmleyi korku dolu bir ses tonuyla sylemiti; ama bunun on alt yl nce Effingham'da yer alan korkun lmlerle hibir ilgisi yoktu. lk kart. Kupa as. ki kart ekarte et. kinci kart. Kupa as. Jacob drt kupa asyla drt karo asn nndeki masann zerine dizene dek, kartlar amay srdrd. Zaten amac da daha nce uygun yerlere koyduu bu kartlar sekiz ekite amakt. Kart cambazlarnn elleri kendilerine gvenir bir biimde iler, ama Jacob'in elleri, iki kart ekarte ettii ve dokuzuncu kart yavaa at srada titriyordu. Bu kartn bir sinek drtls olmas gerekmekteydi, bir maa valesi deil. Evet, sinek drtlsyd. Jacob en son ekarte ettii iki kart at. Bunlarn da hibirisi maa valesi olmad gibi, her ikisi de ne olduklarm tahmin ettii kartlard. Ardndan, destede sinek drtlsn izleyen iki kart ap bakt. Bunlarn da hibirisi maa valesi deildi ve her ikisi de ayn ekilde ne olduklarn tahmin ettii kartlard.

Cuma gecesi aslarn sralamasn yapan kendisiydi, ama her kartta bir ayn drt valenin almasn salayacak olan sonraki on iki kartn sralamasn kendisi yapmamt. Ve Maria bunlar atka, inanlmaz bir aknlkla onu izlemiti. Birletirilen ve rasgele kartrlan drt destede art arda drt maa valesi almas olasl rktcyd. Jacob da byle bir olasl deerlendirmek iin gerekli bilgiye sahip deildi, ama bu olasln astronomik bir rakam olduunu biliyordu. Bir kart cambaz tarafndan olaanst bir el becerisi ve byk bir dikkatle hazrlanlarak kartrlm olan destede bile drt kez art arda maa valesi almas gibi herhangi bir olaslk yoktu tabii ki; bu ancak kastl bir sralama yaplmsa olurdu ve bu durumda byle de yaplmamt. Bununla ilgili olasl deerlendirmek mmkn deildi, nk ayn ey bir daha asla olamazd. Bu tr bir ans unsuru yoktu. Jacob'a gre, o destedeki kartlarn, tpk bir kitabn numaral sayfalar gibi, nceden hazrlanm biimdeki ayn sray izlemeleri gerekirdi. Cuma gecesi ok arp zld iin, fazla uyuyamamt ve ne zaman hafife uykuya dalsa, dlerinde allklarla kapl bir korulukta tek bana olduunu ve grnmeyen, ama yad-snamayan uursuz bir varln sessizce szlerek kendisini izlediini grmt. Sarkk dall aalarn arasnda bazen ay gibi svms, souk bir biimde prldayan ve bazen de geceden bile siyahlaarak grnmez olan bu apulcu, allklarn altnda sessizce srnerek, ona acmaszca saldrp durmutu. Onu ldrmek amacyla kendisine doru her atln sezinlediinde, Jacob uyanm ve bir kez sanki kk bebei uyanrcasna Barty'nin adn sylemi ve bir kez de dudaklarndan iki szck dklmt "...maa olan..." Cumartesi sabah da, yryerek kentteki bir maazaya gitmi ve buradan sekiz deste oyun kart satn almt. Ardndan yine yryerek eve dnm ve tm gn, bir gece nce yemek masasnda yapt gibi, kartlar tekrar tekrar dzenleyerek geirmi, ama drt olan hi art arda grnmemiti. Gece yataa yattnda, o sabah daha yeni olan kartlar ypranm bir haldeydi. Karanlk koruluu grd dlerinde ise, varlk hl oradayd: Yz yoktu ve sessizdi, ama yine acmasz bir saldrganlk iindeydi. Pazar sabah Agnes kiliseden dnnce, Edom'la birlikte ona le yemeine gitmiler ve leden sonra boyunca, pazartesi datm iin yedi turta piirildii srada, kendisi de kz kardeine yardm etmiti. Jacob gn boyu drt olan dnmemeye alm, ama tabii takntl birisi olduundan, tm abalarna karn, bu konuda baarl olamamt. Pazar gecesi de ite buradayd; sanki yeni kartlar bynn yenilenmesine olanak salayabilecekmi gibi, geri kalan drt yeni desteyi ayordu. Kupa as, kupa as, kupa as, kupa as. "l Aralk, 1958, Illinois, Chicago'daki br din okulunda kan yangn doksan be kiinin lmne neden oldu." Karo as, karo as, karo as, karo as. Sinek drtls. Eer by cuma gecesi art arda alan valeleri aklayabi-lirse, bir tr kara by olmalyd bu. Ve belki kendisi de, drt olann sorumlusu hangi ruhsa, onu bir kez daha armak iin abalamamalyd. "14 Temmuz, 1960, Guatemala, Guatemala City'deki bir akl hastanesinde kan yangn... iki yz yirmi be l." Sanki felaketten sz etmekle ondan saknlabilecekmi gibi bu olaylar ezbere sylemek, Jacob' genellikle garip bir biimde rahatlatrd. Ama cuma gnnden beri, bu olaan davranyla bile huzur bulamamt.

En sonunda kartlar isteksizce kutularna yerletirirken, batl inanlarn onu esir aldklarn ve salvermeyeceklerini kendi kendine kabul etti. Dnyada bir yerde bir olan, canavar bir insan vard; daha da kts, Maria'ya gre, bu adam eytann kendisi kadar korkutucuydu ve bilinmeyen nedenlerden tr, bu canavar masum bir bebee, kk Barty'ye zarar vermek istiyordu. Jacob'in anlayamad bir hikmetle, kartlar araclyla, olann gelmekte olduu konusunda uyarlmlard. Evet, uyarlmlard. Blm 37 BASIK yzn stne svanm, porto arab rengindeki doum lekesi. Lekenin ortasnda, bir zm kadar dzgn ve yuvarlak, mor bir gzkapayla kapanm gz. Mutfakta yerde yatan Vanadium'un grnts, Junior Ca-in'e yaamnn en byk korkusunu vermiti. Sanki kendi derisinin iinde zplyor, kalbi kt kt atyor ve kemiklerinin, korku tnelinde sallanan bir iskeletin kemikleri gibi birbirine vurarak takrdayacaklarn sanyordu. Thomas Vanadium'un bilinsiz oluuna, belki lmesine ve elik grisi gzlerinin her ikisinin de kapal olmasna karn, Junior bu gzlerin, gzkapaklannn arasndan kendisini izlediini biliyordu. Az nce biraz delirmiti herhalde. Ksa, geici bir delilik yaam olabileceini kabulleniyordu. Ona vurmadan nce, amdan Vanadium'un yzne savurduunu fark etmemi ve sonra da bunu bir kez daha savurmasn engelleyememiti. Yaptn bildii bir sonraki ey, am olduunu anmsa-yamad suyu kapatmak iin, mutfak lavabosunun yannda durmasyd. imdi temiz olan kanl amdan ykam olmalyd, ama bunu yaptn da hi anmsayamyordu. Ve sanki gz ap kapayncaya dek ksa bir sre gemi gibi, buraya nasl geldiini bilmedii yemek odasndayd u anda. amdan kuruydu. Bu alaml silah kt bir havluyla tutarak, onu bulduu biimde, masann stne yerletirdi. Ardndan, yerdeki mumu alp amdana takt. Yine gz ap kapayncaya dek ksa bir srede oturma odasndayd. "Erkenden Yalnzlk kyor"un yansnda Sinat-ra'nn sesini kapatt. Mzik onun dostuydu; Vanadium'dan tr korkuyla kan soluklarn bastryor, eve normal bir atmosfer havas veriyordu. Ama ara yoluna giren bir araba olursa, onun sesini hemen duyabilmesi iin, imdi sessizlie gereksinimi vard. Yine yemek odasna geldi, ama bu kez buraya nasl geldiini anmsyordu: Oturma odasndan geerek. Caml vitrinin yekpare alt kapaklann at; aradn bulamaynca, ardndan bfenin iine bakt ve ite orada kk bir iki deposu vard. Viski, cin, votka. Bunlarn arasndan dolu bir ie votka seti. Ama mutfaa geri dnmek iin cesaretini toplayamamt. len dedektifin, kendisinin yokluu srasnda, yatt yerden kalktndan ve onu beklediinden kesinlikle emindi. Evden kap gitme igds neredeyse kar koyamayaca kadar fazlayd. Ritmik soluklar. Yava ve derin. Yava ve derin. Zedd'e gre, sakinlemenin yolu cierleri kullanmakt. Vanadium'un buraya neden gelmi olduu ve Victoria'yla aralarnda ne tr bir iliki olabilecei konusunda imdilik kafa yormuyordu. Bunlarn tm bu kt karmaann stesinden geldikten sonra dnlecek konulard. En sonunda, yemek odasyla mutfa ayran kapya doru yaklat ve orada durup etraf dinledi. imdi bir manastr kadar sessiz olan mutfakta t yoktu. Ama tabii, bu polis parmak boumlar boyunca eyreklii dndrrken de hi ses karmam ve karanlk hastane odasnda da bir kedi gibi sessizce hareket etmiti.

Junior belleinde dledii eyrekliin Vanadium'un kt parmaklarnn zerinde nceki eyrekliklerden daha hzl hareket ediini canlandrd, nk dedektifin parmak boumlarnn aras imdi kan iindeydi. Korkuyla titreyerek, bir elini kapya dayad ve bunu yavaa itip at. Manyak dedektif hl ld yerdeydi. Bir elinde krmz gl ve dierinde de armaan kutusu vard. Doum lekesinin stnde parlak lekeler olumutu. Yeni ve rktc bir grntye brnen ablak yz, imdi daha ba-sklam ve daha ablaklamt. Zedd'in dedii gibi, yava derin soluklar al. Gemii ve imdiyi dnme, yalnzca gelecei dn. Neler olduu nemli deil. nemli olan bundan sonra olacaklar. En kt olay geride kald. Onun iin sen yoluna devam et. Sonraki durumun irenliine taklp durma. Kaak tren gibi slk almay srdr. Ortal temizle, etraf dzenle, abuk ol. Junior kk mutfak masasna doru yrrken, krk arap kadehinin kalntlar ayakkablarnn altnda atrdyordu. Votka iesini aarak, bunu l kadnn nndeki masann stne koydu. Victoria'nn lmn bir kazaym gibi gstermek iin, yerdeki ya ve ak frn kapayla planlayp yaratmaya alt tablo artk uygun deildi. Yeni bir strateji uygulamas gerekiyordu. Vanadium'un yaralan, kaza yaralar eklinde gsterilemeyecek kadar ciddiydi. Bunlar zekice bir tablo yaratarak saklamann baz yollan olsa bile, Victoria'nn garip bir biimde dp ldne, ardndan onun yanna koan Vanadium'un da ayn biimde kayp tepetaklak yuvarlandna ve ayn ldrc ba yaralanyla can verdiine kimse inanmazd. Bylesine gl bir adi gldr esintisi, Spruce Hills polisinin bile cinayet kokusu almas demekti. Tamam, sorunun bu taraf bu kadar karanlksa, onun parlak yann bul. Kendini glendirmek iin olduu yerde bir dakika duran Junior, l dedektifin yanma meldi. Onun paralanm yzne bakmyordu. nk eer o kapal gzlere bakmaya cesaret ederse, bu kan ana gzler bir anda alabilir ve onu acmasz bir bakla armha gererlerdi. Birok polis rgt, her memurunun, izinli olduunda bite ateli bir silah tamasn isterdi. Eer Oregon Eyalet Poli-si'nin byle bir kural yoksa da, Vanadium byk olaslkla bir silh tard zaten, nk ylan gibi lgn bir akla sahip olduundan, asla sradan bir vatandamasna davranmazd; o her zaman iin bir polis, acmasz bir mcadeleciydi. Vanadium'un pantolonunun her iki paasn elleriyle abucak yoklayan Junior, bilee takl bir tabanca klf bulamamt, ama izinli olduunda ka polis tabancasn burada saklamay yelerdi ki. Gzlerini Vanadium'un yznden yine kararak, bu kez onun iko vcudunun st ksmn aramaya balad ve bir omuz klf bulmak umuduyla tvit spor ceketin iki yann arkaya doru kvrd. Junior tabancalar hakknda fazla bilgi sahibi deildi. Bunlarn kullanmn ne onaylam ne de kendine ait bir silah olmutu. Ama bu bir tabancayd ite. Ve emniyeti de akt. Toplu tabancann top ksmn aana dek biraz urat. Her birinde prl prl bir kurun olan be hazne. Topu yerine yerletirdikten sonra, ayaa kalkt. Yeni bir plan yapmt ve bunu uygulamas iin en nemli ara da polisin tabancasyd. Ama kendisinin bu eviklii ve cesareti karsnda hayli aknd. imdi gerekten de yeni bir adam, gzpek bir atlgan olmutu ve her geen gn biraz daha gleniyordu.

Zedd'e gre, yaamn amac insann zgeliim yapabilmeiydi ve o da bu olaanst gcnn yle hzla farkna varyordu ki, eer nderi yaam olsayd, bu durum onu kesinlikle memnun ederdi. Victoria'nn iskemlesini masadan biraz uzaa kaydraran Junior, gen kadnn yzn kendine doru evirdikten sonra, vcudunu da ba arkaya eilmi ve kollan iki yana sarkm bir ekle getirdi. Victoria, ak az ve yuvalarndan frlam gzleriyle bile, hem yz ve hem de vcut biimi asndan gzelliini hl koruyordu. Eer onu aldatma yolunu sememi olsayd, gelecei ok parlak olabilirdi. Ama znde nce yz verip sonra srt e-virme huyu vard; aldatc birisiydi... vermeyi asla amalamad eyler iin sz veren bir kadn tipi. Bu tr bir davran insann kendi zn kefetmesini, gelitirmesini ve mkemmelletirmesini olanaksz klard. nk bu yaamda kendi aclarmz biz kendimiz yaratrz. Ve iyi ya da kt, kendi geleceimizi yaratan da yine bizler oluruz. "Bu yaptm iin zgnm," dedi Junior. Ardndan gzlerini kapatt, iki eliyle tabancay tuttu ve l kadna ok yakn mesafeden iki el ate etti. Geri tepme umduundan da ktyd. Tabanca neredeyse ellerinden frlayacakt. Bu iki el ate sonucunda, mutfak dolaplarnn tahta ksm-lar, buzdolab ve frn takr takr sesler karm ve pencere per-vazlar ksa bir sre tngrdayp durmutu. Junior silah seslerinin dikkat ekeceini dnmyordu, Bu geni banliy arazileri ve ok saydaki ses boucu aa, en yakndaki komunun bile herhangi bir grlt duymasn engellerdi. kinci el atele birlikte, l kadn iskemlesinden yuvarland ve iskemle yan devrildi. Junior gzlerini anca, iki el atein yalnzca ikincisinin hedefi vurduunu grd. Birincisi bir dolap kapan ortadan at-latmt; dolabn iindeki tabaklarn paralanm olduklar da kesindi. Victoria yerde yzst yatyordu. Gen hemire artk eskisi gibi gzel deildi; lmnde bile koruduu zerafetinden, belki de erken lm katl nedeniyle, imdi artk yoksun kalmt. Kendi cenaze treninde gzel grnme hakkn onun elinden aldndan tr pimanlk duyan Junior, "Byle olduu iin gerekten de zgnm," dedi, "ama bu bir ak cinayetiymi gibi grnmek zorunda." Ardndan cesedin stne doru eilerek, son kez el ate etti. ini bitirdiinde, tabancalardan imdi ok daha fazla ireniyordu. Havay barut ve rosto yan kokusu kaplamt. Bir kt havluyla tabancay sildikten sonra, bunu kalbura dnm haldeki hemirenin yanna, yerin stne brakt. Silah Vanadium'un eline tututurmak zahmetine bile katlanmamt. Yangn en sonunda sndrld zaman, grevlilerin kolayca sonuca varmalarn salayacak yeterli birka yank ipucu dnda, Bilimsel Aratrma Blm'nn etrafta aratrp bulaca ok fazla kant olmayacakt zaten. ki cinayet ve bir kundaklk ii. Junior bu gece ok cesur davranyordu. Aslnda kt birisi deildi. Yalnzca iyiye ve ktye, doruya ve yanla inanmyordu. Ona gre, etkili ve etkisiz hareketler, toplumsal adan kabul edilebilen ve edilemeyen davranlar, verilecek akllca ve aptalca kararlar vard. Ama eer insan kendi kendini ne kadar ok tanrsa, yaants boyunca yapt herhangi bir seimin, tmyle ntr bir deer tadn anlamak zorunda kalrd. Ahlak ilkel bir kavramd; toplumsal geliimin ilk evrelerinde yararl olmutu belki, buna karn, modern ada bir geerlilii yoktu. Bu lgn kanun adamnn araba anahtarlarn ve polis rozetini aramak gibi baz hareketler de tatszd.

Gzlerini onun paralanm yznden ve renkleri iki ayr tondaki gzkapaklarndan karmaya devam eden Junior, anahtarlar spor ceketin d cebinde buldu. Kii tantm belgeleri ise i ceplerden birindeydi; parlak bir polis rozetiyle fotorafl bir kimlik ieren deri bir mahfazada. Mahfazay nce arap iesiyle bana vurduu, sonra boarak ldrd ve ardndan da tabancayla ate ettii hemirenin stne brakt. imdi de mutfaktan km, koridoru gemi ve merdiven basamaklarn ikier ikier karak Victoria'nn yatak odasna gelmiti. Amac buradan anlamsz bir an eyas araklamak deil, yalnzca bir battaniye bulmakt. Yine mutfaa dnp battaniyeyi yere, kanlanm zeminin tek tarafna yaydktan sonra, Vanadium'u battaniyenin zerine yuvarlad ve ardndan, dedektifi evden srkleyerek kartabilmek iin, battaniyenin ularn birbirine dmledi. iko polis tanamayacak kadar ar olduundan, battaniye yardmc etkisini gstermiti; onu srklemek fikri akllcayd ve aynca, tm bu ilem ntr deerdeydi. Mteveffa iin ise ne yazk ki sarsntl bir yolculuktu bu; koridordan, giriten, giriin eiinden geirilmi, verandann merdivenlerinden indirilmi, am aalarnn glgeleri ve sar ayyla beneklenmi imenlikte srklenip akll araba yoluna getirilmi, ama yine de hi ikyet etmemiti. Junior en yakndaki evlerin klarn gremiyordu. Bu binalar ya aalar gizliyordu ya da komular evde yoktu. Vanadium'un resmi polis arac olmad aka belli olan arabas, 1961 model mavi bir Studebaker Lark Regal'di. Biim-siz ve zerafetten yoksun olan bu araba, sanki iko dedektifin vcuduna gre zel olarak tasarmlanmt. Junior bagaj anca, burada duran balk oltas takmlaryla ii marangoz aletleriyle dolu iki takm antasndan tr, l bir dedektife hi yer kalmam olduunu grd. Cesedi bagaja sdrabilmenin tek yolu, onu nce kesip paralamakt. Ama kendisi bir el testeresi ya da bir elektrikli testere kullanamayacak kadar ar duygusald. Bylesine bir kasapl ancak lgn insanlar yapabilirdi. Junior on alt yandayken, yedi yl nce Wisconsin'de tutuklanan Ed Gein gibi umutsuz deliler. Sapk filminin esin kayna olan Ed, insan burunlaryla azlarndan dner-durur ssler retmi, lamba glgelikleri yapmak ve mobilyalar kaplamak iin de insan derileri kullanmt. Kulland orba kseleri ise bir zamanlar bu insanlarn kafataslanyd. Kurbanlarnn kalplerini ve setii baz organlarm yer, onlann meme ulanyla ssledii bir kemer takar ve bazen de, ldrd bir kadnn kafatas derisiyle yz derisinden yapt bir maske takarak ay snn altnda dans ederdi. Bu dncelerle titreyen Junior, bagajn kapan kapatp, ssz araziyi dikkatle aratrd. Siyah amlar dikenli kollarn kmr karas geceye doru uzatmlard; sar kl ay ise, evreyi aydnlatmaktan ok bulanklatnr gibiydi. Junior'n batl inanlar yoktu. Ne tannlara, ne eytanlara ve ne de bunlann arasndaki yaratklara inanrd. Ama imdi aklnda Gein olduu iin, canavanms bir varln yaknlarda bir yerde pusuya yattn hayal etmek ne kadar da kolayd. Onu dikkatle izleyen ve ona kar anlalamayan bir alk duyan bir varlkt bu. ki dnya savayla paralanm, Hitler ve Stalin gibi izmeli adamlarn iz brakm olduu bir yzylda canavarlar artk doast varlklar deillerdi, insand onlar, ama insanlklar kendilerini vampirlerden ve cehennem zebanilerinden bile rktc yapyordu. arpk gereksinimlerle deil de aklc bir bencillik duygusuyla harekete geen Junior, en sonunda, dedektifin cesedini ona herhangi bir zarar vermeden Studebaker'n darack arka koltuuna oturtmaya karar verdi.

Ardndan, eve dnd ve oturma odasndaki kahve masasnn stnde duran gaz lambasyla ipek glgelikli ke lambasn sndrd. Sonra mutfaa giderek yerdeki kanlan alelacele temizledi ve Victoria'nn etrafndan dolap, frnn hem alt hem st d-mesiyle stnde byk bir tencere su kaynayan oca kapatt. Mutfan, koridorun ve giriin klarn sndrdkten sonra da, imdi artk karanlk ve sessiz bir hle dnen evin n kapsn ekip kapad. Ama burada yapaca bir ii vard hl. Thomas Vanadi-um'un cesedini uygun bir biimde ortadan kaldrmak bu iin en acil ksmyd. Darda, sanki gkyzndeki aydan aaya doru esen ani, serin bir rzgr km ve aalarn kocaman siyah dallar, byclerin etekleri gbi hrdamaya balamt. Studebaker'n direksiyonuna geen Junior, motoru altrarak ara yolundan ok imenlik alanda 180 derecelik bir dn yapt ve tam o srada. Vanadium arka koltukta grltyle kprdaynca, korku iinde bir lk att. Ardndan frene bast, vitesi park konumuna getirdi, kapy hzla ardna dek at, arabadan dar frlad ve ba belas dedektife bakmak iin abucak nne dnd; gevek akllar ayaklarnn altnda kallee kayyordu. Blm 38 Pazar gecesi, Agnes'n evinin n verandasnda, elinde bir beysbol kepi olan, utanga olan ocuu tavrl, iri yan biri duruyordu. "Bayan Lampion?" "Evet, benim." San salarnn evreledii aslanms ba ve sert yz hatlaryla aslnda gl birisi gibi grnmesi gereken bu adam, alnna dm buklelerle ne yazk ki eski Roma'nn bitkin imparatorlarn andrmaktayd. "Buraya gelmemin nedeni..." sesi neredeyse duyulmaz olmutu. ri yan bedenine baklrsa, giysileri de erkekeydi; bir ift bot, bir kot pantolon ve krmz, ynl bir gmlek. Ama eik boynu, kamburumsu srt ve durmakszn yere srtt ayaklaryla birok delikanlnn da bu tarz giyindiini anmsatyordu. "Bana bir ey mi syleyeceksiniz?" diye sordu Agnes, onu cesaretlendirerek. Bir an Agnes'la gz gze gelen adam, baklann yine verandann zeminine evirdi. "Ne kadar zgn olduumu... ne kadar ok zldm sylemeye geldim ben." Joey'in lmnden sonraki on gn boyunca, birok kii Agnes'a basal dilemeye gelmiti, ama bu adam hi tanmyordu. "Byle bir olayn olmamas iin her eyimi verirdim," dedi adam itenlikle. Alamakl ses tonu imdi daha da buruklam ve azap ekiyormu gibi kmaya balamt. Keke kocanzn yerine ben keydim." Adamn duygusall ylesine belirgindi ki, Agnes bir an konuamad. "kili deildim," dedi adam. "Bu kantland. Ama dikkatsiz davrandm, havann yamurlu olmasna karn, ok hzl araba srdm kabul ediyorum. Bu iki nedenden ve krmz kta getiimden tr mahkemeye arldm." Agnes onun kim olduunu aniden anlamt. "Siz o adamsnz." Adam evet anlamnda ban sallad; yz sululuk duygusuyla kpkrmz olmutu. "Nicholas Deed," dedi Agnes ve bu ad sylerken, dilinin stnde aspirin eritiyormu gibi, azna ac bir tat doldu. Sanki onun kocasn ldren adamn ilk adnn asln renmesi iin bir neden varmasna, "Nick," diye nerdi adam. "kili deildim." "Ama imdi ikilisiniz," diye sitem etti Agnes. "Evet, biraz itim. Cesaret toplamak amacyla. Buraya gelebilmek ve sizden af dileyebilmek iin." Adamn bu ricas bir saldrya benziyordu. Agnes tokat ye-miesine bir adm geriledi.

"Beni affedebilir misiniz, affedecek misiniz, Bayan Lampion?" Agnes yaradl itibanyla kimseyle uzun sreli ks duramaz, kimseye kin gdemez ve kimseden intikam alamazd. Ona ok uzun bir sre cehennem azab ektiren, aabeylerinin ya-amlarn karartan ve annesinin lmne neden olan babasn bile affetmiti. Ama affetmek balamak demek deildi. Affetmek bir insann susuzluuna karar vermek ya da onun yaptn unutmak zorunluluunda olduunuz anlamna gelmezdi. Beysbol kepini iki eliyle ekitirip duran Deed, "Geceleri neredeyse hi uyuyamyorum," diye konumasn srdrd. "Kilo da kaybettim; ayrca, ok sinirli oldum ve hrnlatm." Ama yaradlna karn, Agnes bu kez yreinde bir affetme duygusunun varln hissedemiyordu. Af szckleri boaznda dmlenmiti. Onu artan acmaszl yadsnacak bir duygu deildi ki. "Geri beni affetmeniz kocanz geri getirmeyecek," dedi Deed, "Onu hibir ey geri getiremez, ama bana biraz huzur verebilir." "Sizin huzurlu olup olmamanz beni neden ilgilendirsin ki?" diye sordu Agnes; konutuu srada baka bir kadn dinler gibiydi. Deed ekingen davranyordu. "Bunun bir nedeni yok. Ama benim amacm size ya da kocanza asla herhangi bir zarar vermek deildi, Bayan Lampion, inann bana. Ve bebeinize, kk Bartholomew'a da kesinlikle zarar vermek istemedim." Olunun ad belirtildiinde, Agnes kaskat kesildi. Deed bebein adn eitli yollardan renmi olabilirdi, ama yine de neredeyse hem ksz ve hem de yetim brakaca ve az kalsn onu da ldrecei bu ocuun adn bilmesi ve kullanmas yanlt. Deed, "Bartholomew nasl, iyi mi, kk olan salkl m?" diye sorduu srada, Agnes onun alkol kokan soluunu hissetti. Belleinde drt maa valesi canlanmt. Oyun kartlarndaki kvr kvr san sal, yazg saptayc figr anmsayan Agnes, gzlerini Deed'in geni alnna yaylm olan sar buklelerine dikti. Ve ardndan, kapy kapatmak iin bir iki adm gerileyerek, "Sizin burada hibir iiniz yok," dedi. "Ltfen. Bayan Lampion?" Deed'in yzn gl, duygusal bir ifade kaplamt. Byk bir ac belki. Ya da fke. Agnes'in bu ifadeyi tam olarak yorumlayamamasnn nedeni, bunun anlalmaz olmasndan deil de kendisinin ani bir korkuya kaplmasndan ve adrenalininin ykselmesinden tr alglama yitimine uramasndan kaynaklanmaktayd. Kalbi gsnn iinde bir ark gibi dnp duruyordu. Ya yalvarmak veya kapnn kapanmasn engellemek iin elini uzatan Deed, "Bekleyin," dedi. Ama Deed'in amacnn onu engellemek olup olmadn anlayamayan Agnes, adam kendisini durduramadan, kapy hzla kapatp arkadan srgledi. ierisini gzetlemeye almak iin ne doru eildii srada, gl desenli kap camnn ardnda kalan ve ta ve iek yapraklardan tr, Deed'in tam olarak seilemeyen yz, kbuslarda grlen bir glde yzerken birdenbire buradan frlayan bir d eytann andryordu. Agnes, az nce zil aldnda, kendisiyle Jacob'n bu sabah piirdikleri kuru zml ve armutlu turtalarla birlikte datlacak olan ev yapm armaan yiyeceklerini paketledii mutfaa kotu. Barty'nin sepet beii masann yanndayd. Gen kadn, bir an iin, Deed onu n kapda oyalarken, arka kapdan giren bir hainin olunu karm olabileceini dnmt. Ama bebek onun brakt yerde, huzur iinde uyuyordu.

Ardndan, pencerelere doru koarak tm storlar aa ekti ye bunlar smsk kapatt. Byle yapmasna karn, mantksz da olsa, izlenmekte olduu duygusundan hl kurtulam-yordu. Titreyerek, sepet beiin yanna oturdu ve neredeyse onu sarsarak uyandracak kadar gl bir biimde bebeine bakmaya balad. Deed'in yine zili alacan umuyordu. Ama yanlmt. "Senin gitmi olduunu sandm dnebiliyor musun?" dedi Barty'ye. "Annen akln yitiriyor. Ben Rumpelstiltskin'le hibir antlama yapmadm ve onun da benden alaca bir ey yok." Yine de korkusunu zerinden atamyordu. Nicholas Deed maa olan deildi. Onlarn yaamlarn mahvetmek iin elinden geleni yapmt zaten. Ama bir yerde, bir olan vard ve onun gn de gelecekti. Krmz aslar rahatszlk verici valeler tarafndan izlendiklerinde, Maria'nn uursuzluun kendisinde olduunu hissetmesini nlemek iin, Agnes olunun geleceinin kartlar araclyla okunmasn ve zellikle de bunun korkutucu ksmn hafife alr gibi davranm, ama aslnda, yreini bir soukluk kaplamt. Daha nceden, yazgnn kehnet biiminde aklanabileceini asla dnmemesine karn, o on iki kartn bir eyler fsldar gibi almasyla birlikte, gerein belli belirsiz sesini duymutu; pek tutarl bir gerek veya kendisinin arzu ettii trden bir mesaj deildi bu, ama kulakard da edemeyecei bir mrltyd. Minik Bartholomew uykusunda yzn buruturmutu. Annesi onun iin bir dua okudu. Bu arada, Nicholas Deed'e sert davrandndan tr Tan-r'dan kendisini balamasn diledi. ikinci dilei ise, maa olannn onlara yapaca ziyaretin engellenmesiyd i. Blm 39 L dedektif, bir zamanlar gzlerinin yer ald gz yuvalarnda imdi prl prl parlayan bir ift eyreklikle, ay nda srtp duruyordu. Studebaker'n arka koltuuna oturttuu Vanadium'a bakmak iin arabann src kapsndan dar frlad ve kalbi hzla arparak o tarafa doru kouturduu srada, Junior Ca-in'in tm belleini kaplam olan grnt buydu. atlam azna ve kurumu diliyle boazna sanki bir avu kum dolmu, sesi de buralarda bir yerde canl canl gmlm gibiydi. Ama ona gulyabaniymiesine srtan ve gzlerinin yerinde iki eyreklik olan kadavray arka koltukta grememesine karn, dedektifi kendisinin stne atlamaya hazr bir halde iki bklm olarak bulaca dncesinden tr hemen rahatlaya-mad iin, aracn evresinde dikkatle dolat. Etrafta kimse yoktu. Arabann src kaps ak olduundan, ierideki tepe yank kalmt. Yine de, ieriye doru eilmek ve n koltuun zerinden arka tarafa bakmak istemiyordu. Silah olmadndan, gvencesiz ve savunmaszd. Hl tedbirli davranarak, arka kapnn penceresine yaklat. Vanadium'un cesedi tepetaklak yuvarlanm, yerde yatyordu. Polis, kendisinin belleinde canlandrd gibi, kr niyetli bir igdyle ayaa kalkmamt tabii. Ceset, o ok keskin 180 derecelik dn srasnda, arka koltuktan yere yuvarlanmt sadece. Junior, bir an iin, aalandn hissetti. Dedektifi arabadan srkleyerek ekip karmak ve onun kendi kendisiyle gurur duyan l yzn tekmelemek istiyordu.

Ama byle yapmas zaman kaybetmesine neden olacakt. Tatminkr bir davrant bu belki, yine de saduyulu bir davran deildi. nk Zedd'e gre, ok ksa sren insan yaamnda sahip olduumuz en deerli eyi zaman oluturmaktayd. Yine arabaya binen Junior, kapy fkeyle kapatrken, "Ablak suratl, ift eneli, yar kel, kusmuk toplaycs, yac herif," diye sylendi. Vanadium'un onun sylediklerini duyamayacak bir halde olmasna karn, yksek sesle ifade ettii bu hakaret dolu szcklerden tr kendi kendisinin hayli rahatlam olmasna armt. "Ya tulumu boyunlu, bask burunlu, kepe kulakl, maymun alnl, doum lekeli yabans yaratk." Bunlar sylemek, yava ve derin soluklar alp vermekten daha iyiydi. Junior, Vanadium'un evine gidene dek, periyodik bir biimde, dedektife bir sr galiz kfr savurup durdu. Bunlarn birkan dnecek zaman olmutu, nk arabay belirlenen normal hz Jimitinden saatte be mil daha az hzla sryordu. Thomas Vanadium denilen kereste herif arkada cansz bir halde battaniyeye sarl yatarken, trafik kurallarna kar gelmekten tr durdurulma riskini gze alamazd. Geen hafta boyunca, bu rozetli, eline abuk hokkabazla ilgili epeyce aratrma yapmt. Polis bekrd. Yalnz yaad iin de, imdi onun evine yapaca cesur ziyaret hibir risk tamyordu. Studebaker' iki arabalk garaja park etti. kinci yerde baka bir ara yoktu. Duvarlardan birine, ok dzenli bir ekilde bahvan aletleri aslmt. Kede bir bahe bank vard. Bankn stndeki dolabn iinde bir ift temiz, pamuklu bahvan eldiveni bulan Junior, bunlar deneyince ellerine tam uyduunu grd. Dedektifi hafta sonlarnda baheyle urarken hayal etmekte zorlanyordu. Ama gllerin altna gml cesetler varsa, bu ii yapmas kolayd tabii. Onun anahtarn kullanarak, eve girdi. Kendisi hastanede yatarken, Vanadium da onun evini izinli ya da izinsiz olarak aramt. Ksasa ksas. Dedektifin mutfakta epeyce zaman geirdii belliydi; evin rahat grnl ve kullanl tek yeri burasyd. Etrafta bir sr mutfak aleti vard. Duvardaki rafta tencerelerle tavalar, bir sepet soan, bir sepet patates ve rengrenk etiketli ielerde eit eit zeytin duruyordu. Vanadium kendini a sanyor olmalyd. Dier odalar tpk bir manastr kadar az eyayla denmiti. Yemek odas gerekten de bombotu. Oturma odasndaki oturma gurubu bir kanepeyle bir koltuktan olumaktayd. Kahve sehpas yoktu. Koltuun yanna kk bir masa yerletirilmiti. Duvara monte edilen bir rafta da gzel bir pikapla birka yz tane plak gze arpyordu. Junior plak koleksiyonunu inceledi. Polisin vokal swing mziinden orkestra mziine dek uzanan geni bir zevki vard. Frank Sinatra belli ki ya Victoria'yla dedektifin paylatklar ortak bir tutkuydu ya da hemire bu duygulu arkcnn plaklarn o geceki akam yemeinde birlikte dinlemeleri iin bilinli olarak satn almt. Ama imdi kalle Bayan Bressler'la Vanadium'un arasndaki ilikinin iyzn dnmenin zaman deildi; bu kanl iten kurtulmas gerekiyordu ve o deerli zaman da ilerlemekteydi. Ayrca, baz olaslklar onu rahatsz etmiti. Victoria gibi harika bir kadnn Vanadium gibi biimsiz bir adamla iliki kurmu olmas dncesi ruhunu skyordu, tabii eer bir ruhu varsa. alma odas ancak bir banyo byklndeydi. Bu darack yere eski psk am bir masa, bir iskemle ve bir dosya dolab sktrlmt. Yatak odasnn birbiriyle uyumsuz, ucuz ve ve hrpani mobilyalar bitpazanndan alnm olmalyd. ift kiilik bir yatak ve bir etajer. Kk bir ifoniyer.

Tpk evin tm gibi, yatak odas da tertemizdi. Tahta deme sanki elle cilalanmasna prl prl parlyordu. Yatan stndeki battaniye asker klalarndaki ranzalara nasl dzgn ve smsk bir biimde rtlrse, ylece yerletirilmi ve bunun altndaki basit, saakl beyaz yatak rts de ayn ekilde dzenlenmiti. Evin hibir yerinde biblo ya da an eyas yoktu. Ve Junior imdiye dek, mutfaktaki takvim dnda, plak duvarlara asl hibir ey grmemiti. Yatan st ksmnda, vernikli ceviz aacndan yaplm, ham kzlck sopas grnmndeki incecik armha tutturulan bronz Hz. sa figr ac ekercesine orada ylece duruyor ve beyaz duvarlarla tam bir tezat oluturarak odaya bir manastr havas veriyordu. Junior'n dncesine gre, normal bir insann yaam tarz byle olamazd. Buras yalnzl seven dengesiz birisinin, ok tehlikeli, takntl bir adamn eviydi. Thomas Vanadium'un takntlarndan birinin de kendisi olduunu dnen Junior, tyleri diken diken rpererek, yaadna kretti. Dolapta belirli sayda giysi olduu iin, demir asklkta epeyce yer kalmt. Alt ksmda, yerde duran ayakkablar da ayak ularndan topuklarna dek, dzenli bir biimde yan yana duruyorlard. Dolabn st rafnda birka kutu ve iki tane ucuz bavul vard; yeil vinileks kapl karton gibi eylerdi bunlar. Junior bavullar raftan indirip, yatan stne koydu. Vanadium'un o kadar giysisi vard ki, dolabn ve ifoniyerin iindekilerin yans bu iki antaya rahatlkla sard. Dedektifin alelacele hazrland izlenimi yaratmak isteyen Junior, giysileri yere ve yatan zerine frlatt. Belki kskanlktan veya belki akln oynattndan tr, Victoria Bressler'a kendi polis tabancasyla be el ate edecek kadar tedbirsizce davranan Vanadium, adaletten kamak iin lgnca hareket etmi olacakt. Junior banyodan elektrikli tra makinesiyle tuvalet malzemelerini toplayarak, bunlar da bavullara yerletirdi. Ve iki bavulu da garajdaki arabaya gtrdkten sonra, alma odasna geri dnd. Ardndan masaya oturup, ekmecelerin ve dosya dolabnn iindekileri inceledi. Ne bulacandan tam olarak emin deildi. Cinayet ileyen birisinin kap giderken mutlaka yanna alaca, ii para dolu bir zarf ya da bir kutu belki. Byle bir eyin burada kalm olmas phe uyandrrd. Belki de bir banka hesap czdan olurdu bu. lk ekmecede bir adres defteri buldu. Kaak bir katil olsa bile, Vanadium'un bunu da yanna alacan dnerek, defteri ceketinin cebine koydu. Masa ekmeceleri aratrmasnn henz yars bittiinde, telefon ald... ama bu olaan, tiz bir zil sesi deil de, deiik tonda, elektronik bir brrr sesiydi. Junior telefona yant verme niyetinde deildi tabii. kinci zili izleyen klik'den sonra, o bildik, tekdze ses, "Alo, ben Thomas Vanadium..." dedi. Teneke kutudan frlayan yayl bir oyuncak gibi iskemleden frlayan Junior, bunu neredeyse yere drecekti. "... ama imdi evde deilim." Ardna dek ak duran kapya gidince, dedektifin doru sylediini grd. Vanadium burada deildi. alma masasnn stndeki telefonun yannda duran aygttan gelen ses, konumaya devam etti. " Ltfen kapatmayn. Bu bir telesekreterdir. Ddk sesinin ardndan mesajnz brakn; ben sizi sonra ararm." Aygtn siyah renkli plastik mahfazasnda Ansaphone szc yazlyd. Junior byle bir aygtn icat edildiini duymu, ama imdiye dek bunu hi grmemiti. Takntl Vanadium'un, kendisine gelecek nemsiz bir telefonu bile karmamak iin, bu olaanst teknoloji de dahil olmak zere, her trl areye bavuracan dnd.

Tekdze sesin etkili olmas nedeniyle, kutu biimindeki aygttan bir erkek sesi ykseldi: "Ben Max. Sen medyumsun herhalde. Buradaki hastaneyi buldum. Zavall ocuk eklampsiden kaynaklanan... sanrm szck bu... yksek tansiyon nedeniyle beyin kanamas geirmi. Bebek yayor. Beni ara, olur mu? " Max telefonu kapatnca, Ansaphone kk bir robot fare-ninkine benzer bir dizi ses kardktan sonra sustu. Hayret. Junior aygt kontrol etme isteine kaplmt. Belki dier mesajlar da makineye kaytlyd. Bunlarn her birisi ona Max'n mesaj gibi anlamsz gelse bile, onlar dinlemek, tpk bir yabancnn gnln kartrrcasna zevkli bir ey olurdu. alma odasnda ilgi eken baka hibir ey bulamayan Junior, evin geri kalan ksmn da aratrmay dnd. Ama gece hzla ilerliyordu ve sabah olmadan yapmas gereken daha bir sr ii vard. Iklar yank brak, kapy kilitleme. Kurban henz bulunmadan alelacele ortadan kaybolmak isteyen bir katil, elektrik cretiyle ya da hrsza kar alnacak nlemlerle ilgilenmezdi. Junior tm cesaretini toplayarak, arabay srmeye balad. Zedd de cesareti onaylyordu. Burada, arka tarafta yatan l polisin ondan intikam almak amacyla gizlice sesler kararak ayaa kalkacan hayal edip durduu iin, radyoyu am ve ' Zirvedeki 40 ark' adl programn sunulduu bir istasyon bulmutu. Diskjokey haftann drt numaral arksn anons etti: Beatles'dan "O Bir Kadn" ve Srudebaker, Mthi Drtl'nn mziiyle doldu. Herkes bu darmadank sal mzisyenlerin imdiye dek gelmi gemi en iyi topluluk olduunu dnyordu, ama Junior' a gre onlann yaptklar mzik sradand. nk kendileriyle birlikte ark sylemeye can atmad gibi, bu toplulua zg mzik trn de ok hareketli bulmuyordu. Vatansever bir adamd o ve Amerikan rock mziini ngiliz tarz mzie yelerdi. ngilizlere kar deildi aslnda; hibir milletin insanna kar bir nyargs da yoktu. Ama yine de, 'Zirvedeki 40 ark' programn sunan bir Amerikan radyo istasyonunun yalnzca Amerikan mzii yaymlamas gerektiine inanyordu. Spruce Hills'in iinden John, Paul, George, Ringo ve l Thomas'la birlikte geen Junior, Sinatra'nn artk ark sylemedii Victoria'nn evine doru yolland. Listedeki numaral ark Pennysylvania, Canons-burg'un Amerikal yetenei olan Bobby Vinton'n seslendirdii "Bay Yalnz"d. Kendisi de arky onunla beraber syledi. Ardndan, Bressler'n evinin nnden hi yavalamadan geti. Bu arada Vinton arky bitirmi, reklamlar da bitmi ve iki numaral ark balamt. Supremes'den "Gel Nasl Olduumu Gr." Daha da iyi bir Amerikan mziiydi bu. Supremes grubu siyahilerden oluuyordu tabii, ama Junior banaz birisi deildi ki. Hatta bir kez, siyahi bir kzla arzu dolu bir ak bile yaamt. Diana Ross, Mary Wilson ve Florence Ballard lsyle birlikte, arky uyum iinde syledii srada, kent ii hz snrnn mil altnda giderek, arabay eskiden granit karlan ta ocana doru srd. Kentin kuzey kesiminde, buradan bir mil ileride, ayn irket tarafndan altrlan yeni bir taoca almt. Bu ta oca ise, onlarca yl sonra gzden dtnden tr terk edilmi olan eskisiydi. Eski ta ocann devasa gn doldurmak iin, yllarca nce buraya bir dere yneltilmi ve akarsuya ou alabalk ve levrek gibi kurutulabilen trde balklar eklenmiti. Ama bir dinlence alan olma konusunda, Quarry Gl pek baarl bir mekn saylmazd. nk yaplan bu dzenlemeler srasnda, ocan kenarndan itibaren ok ilerilere kadar tm aalar kesilmi ve ky kesiminin ou ksm zellikle scak yaz gnlerinde glgeden

yoksun kalmt. Ayrca gl kenarnn yansna da, zerlerinde "Tehlikeli Ky eridi: Aniden Derinleen Su" yazl bir sr uyar levhas yerletirilmiti. Gln karayla birletii yerlerde, derinlik otuz metreye dek ulayordu. Junior eyalet otoyolundan ayrld ve mazot karas rengindeki suyu evreleyen kuzeydou gl yolunu izledii srada, Beatles gurubu "Kendimi yi Hissetmiyorum" adl arky sylemeye balad. Bu grubun Amerika'daki en gzde be arkya giren iki arks vard demek. fkeyle radyoyu kapatt. Geen yln nisan aynda, listedeki en gzde be arknn bei de Liverpoollu bu delikanllarn arklarndan olumu ve Beach Boys'la Four Seasons gibi gerek Amerikal gruplar daha alt sralarda yer almlard. Byle bir durum, Devrim Sava'n gerekten kimin kazand konusunda insan artyordu dorusu. Ama Junior'n evresindeki hi kimse Amerikan mziinde yaanan bu krize aldryormu gibi grnmemekle birlikte, bu adaletsizlikle ilgili olarak, o, kendisinin ou kiiden daha duyarl olduunu dnyordu. Bu serin ocak gecesinde gl boyunca ne kamplar vard ne de balklar. Gecenin iinde kaybolmak iin aalar gln hayli gerisinde kaldndan tr, ky ve bunu evreleyen kapkara renkli su, tpk atmosferden yoksun bir dnyann manzaras kadar ssz bir grnt sergilemekteydi. Genlere gzde bir mekn salayabilmek iin Spruce Hills'den zaten ok uzak olan Quarry Gl, burada hayaletlerin gezindii sylenilen arazisi nedeniyle kt bir ne sahip olduu iin de gen klar tarafndan dlanmt. nk elli yldan fazla bir sre boyunca altrlan bu eski taocanda yer alan maden kazalar srasnda gkte drt ii lm, ardndan da blgede, ocak suyla doldurulmadan nce ukurda hayaletlerin dolat konusunda birtakm sylentiler yaylm ve halk bu hayaletlerin gl oluturulduktan sonra bile kyda dolamaya devam ettiklerine inanmt. Ve imdi Junior bu gruba iko bir hayalet daha eklemek niyetindeydi. Belki gelecek yllardaki bir yaz gecesinde, balknn biri suya yansyan fenerinin nda, gksel bir eyreklikle onu elendirmeye alan yan saydam bir Vanadium grrd. Derin suyun ky eridiyle birletii yerde gl yolundan ayrlan Junior, arabay gln kenarna doru srdkten sonra, suya yaklak bir buuk iki metre kala, arac n taraf gle bakar ekilde park etti, farlar sndrd ve motoru durdurdu. Ardndan, n koltua doru eilerek yolcu penceresini on be santim kadar aa indirdi ve src penceresini de ayn mesafede at. Sonra, Vanadium'un garajndaki dolaptan ald ve hl ellerinden karmad bahvan eldivenleriyle direksiyonu ve Victoria'nn evinden dedektifin evine gidene dek dokunmu olabilecei her yeri sildi. Bu ii bitirince, arabadan inip ak tuttuu kapnn d kolunu da temizledi. Studebaker'n bulunacan pek sanmyordu, ama polisler onu bulmay baarrlarsa, detaylara da dikkat edeceklerinden hi kukusu yoktu. Bir sre arabann yannda durarak gzlerini karanla altrd. Hava yine soluunu tutmu, az nce esen meltem gecenin koynuna saklanmt. Son iki saattir gkyznde daha da ykselen altn renkli dolunay ise imdi gmms bir renk alm ve yla kapkara gln sakin dalgacklarnda yakamozlar oluturmaya balamt. Etrafta kimsenin bulunmadndan ve gzlenmediinden emin olan Junior, arabann iine eilip vitesi park konumundan boa alarak el frenini brakt. Ky eridi gle doru eimliydi. Arabann kapsn kapatt ve Srudebaker hz kazanarak ne doru hareket ettii srada, yana ekildi. evresine alacak kadar az su sratan ara suyun iine kolayca girdikten sonra, kynn yannda kabarcklar kararak ksa bir sre yzd ve ardndan, motorun arlyla ne

doru eildi. Zemine su dolmaya balad srada da dengesini buldu ve su ksmen ak camlarn seviyesine geldiinde hzla gln dibine batt. Detroit yapm bu gondol, onu idare edecek siyah cbbeli bir gondolcu olmadan, Styx'te abucak yzecekti anlalan. Arabann tavan suyun altnda kaybolduu anda, Junior arabayla geldii yoldan bu kez yaya olarak hzla geri dnmeye balad. Onca yolu yryerek Vanadium'un evine gitmek zorunda deildi artk, ama Victoria Bressler' brakt o karanlk eve dnmesi gerekiyordu. nk l bir kadnla randevusu vard. Blm 40 JUNIOR baheyle uramayacakt tabii, ama hl ellerinden karmad bahvan eldivenleriyle giriin, koridorun ve mutfan klarn yaktktan sonra, bana ieyle vurduu, yastkla boduu ve tabancayla ate ettii hemirenin yanndan dolaarak, iinde yan pimi gve rostonun soumakta olduu ve stlmay bekleyen tabaklarn bulunduu frnn sa ve sol dmelerini at. Ardndan, daha nce kaynamakta olan bir tencere suyun durduu ocan alevini yakp, Victoria'nn hazrlayarak bir kenara brakt i salaya itahla alelacele bir gz att. Eer Vanadium'u ldrmesinden sonraki durum bu kadar karmak olmasayd, buradaki iini bitirmeden nce, akam yemei yemek iin biraz mola verebilirdi. Quarry Gl'nden geriye dn neredeyse iki saat srmt, nk ne zaman bir arabann yaklatn duysa, aalarn ya da allklarn arasna gizlenmek zorunda kalmt. Ve imdi karn zil alyordu. Ama yemek ne denli iyi hazrlanm olursa olsun, bundan zevk almak iin uygun bir atmosfer gerekliydi ve ona gre, bu kanl dekor gzel bir yemei engellerdi. Daha nce masann stne, Victoria'nn nne, alm beinci bir ie votka koymutu. Artk iskemlesinde oturmayan hemire, sanki bundan nce bir ie daha bitirmi gibi, yere devrilmi, orada yatyordu. Votkann yarsn cesedin zerine boaltan Junior, bunun bir ksmn mutfan dier taraflanna ve geri kalann da yanan ocan stne dkt. Benzin kadar etkili, yanc bir madde deildi bu, ama kendisi ieyi bir tarafa frlatana dek, alkol ocan aleviyle birlemiti bile. Ocan stn bir anda saran mavi alevler emaye kapl n ksmdan yere yayld ve ardndan, bunlar sarya, cesede ulaan sar alevler de daha koyu bir renge dnt. Bu iin kundaklk olduunu gizlemeye almak zorunda kalmadnzda, alevlerle oynamak elenceli oluyordu. Vanadium'un l kadnn stnde duran deri kimlik mahfazas tutumutu. Kimlik kart yanacakt, ama polis rozeti eriyecek gibi deildi. Polisler tabancay da tanmlayabileceklerdi tabii. Junior iki keredir krlmayan arap iesini yerden ald. Ona ans getiren Merlot'u. Ardndan, yangnn yaylmasn izlerken, koridorun kapsna doru geri geri geri yrd. ok gemeden evin yangn enkazna dneceinden emin olana dek orada biraz daha oyalandktan sonra, en sonunda koridordan hzla uzaklaarak n kapya geldi. Ve batmakta olan ayn son klarnn altnda gizlice kouturup, blok ileride park ettii Suburban'na gitti. Sokaktan geen hibir araba grmemiti; yolda bahvan eldivenlerini kard ve bunlar onarlmakta olan bir evin plne att. Yangn grntsnn gkyzne yansyacak kadar fazla-lap fazlalamadn anlamak iin, bir kez bile olsun arkasna dnp bakmamt. nk Victoria'nn evinde yaanan olaylar gemite kalmt ve onun da tm bunlarla hibir ilgisi yoktu artk. O, ileriyi dnen, gelecee ynelik bir adamd. Yar yolda siren sesleri duyduktan ve yaklaan ilk yardm aralarnn tepe klarn grdkten sonra, Suburban' yolun kenarna ekip, iki itfaiye aracn izleyen bir ambulansn kendi arabasnn yanndan gemelerini seyretti.

Eve vardnda kendini ok iyi hissediyordu: sakin, abuk dnmesiyle gl hareket etmesinden tr gururlu ve tatl bir biimde yorgun. Yine cinayet ilemeyi kendisi sememiti ki; byle yapmas iin onu zorlayan yazgyd. Ama yine de, yangn kulesinde gstermi olduu bu cesaretin geici bir g deil de derinlere kk salan bir nitelik olduunu kantlamt. Victoria Bressler'n ldrlmesiyle ilgili olarak kendisinden kukulanlaca konusunda korku duymamasna karn, bu gece Spruce Hills'den ayrlmak niyetindeydi. Bylesine hareketsiz bir kent ona hibir gelecek vaat etmiyordu zaten. Onu bekleyen daha geni bir dnya vard ve kendisi de bu dnyann ona sunaca her trl olanaktan zevk almaya hak kazanmt. Ardndan, Naomi'nin kiisel eyalarn, evdeki mobilyalar ve burada brakmay yeleyecei kendi kiisel eyalarn tasfiye etmesi iin, para canls baldz Kaitlin Hacachak' telefonla arad. Kaitlin her nekadar eyalet ve kent yetkilileriyle yaplan aile antlamas sonucunda eyrek milyon dolarla dllendiril-mise de, eer bu evdeki eyalarn tasfiyesinden yalnzca on papel kr salayacan dnse bile, afak sker skmez evde olurdu. Junior sadece bir tek anta hazrlamay ve ou giysilerini burada brakmay dnyordu. Kendisine gzel, yeni giysiler alabilecek kadar paras vard naslsa. Yatak odasnda, yatan stndeki bavulu at srada, eyreklii grd. Etajerin zerinde duran, tura ksm stteki madeni para prl prl parlyordu. Eer Junior delirecek kadar zayf iradeli birisi olsayd, ite u anda delirirdi. Bir an akln oynatacakm gibi bir duyguya kaplmasna karn, yava ve derin soluklar almas gerektiini anmsayarak, irade gcyle kendi kendine ekidzen vermeye alt. Ve sonra, etajere yaklamak iin cesaret toplad. Elleri titriyordu. eyrekliin sanal olabileceini ve parmaklarnn arasnda kaybolacan umar gibi olmutu, ama para gerekti. Mantkl bir biimde abucak dndnde, saduyusu ona bu parann akamst sralarnda, kendisi Victoria'nn evine gitmek iin buradan ayrldnda, etajerin zerine brakldn sylyordu. lmnn ac ektirmekte olduu adamn elinden olacan ve yaamnn Victoria'nn evinin mutfanda son bulacan bilmeyen Vanadium, hemireyle bulumaya giderken, buraya uram ve yeni kilitlere karn, ieriye girmeyi baarmt herhalde. Yapt bu durum deerlendirmesinin sonucunda korkusu elenceye dnen Junior, yava yava glmsemeye bile balayarak, eyreklii havaya atp tuttuktan sonra, bunu cebine koydu. Ama glmsemesi tam kahkahaya dnecei srada, korkun bir ey olmu ve karnnda iddetli bir guruldamayla birlikte o utan verici olay balamt. Victoria'yla ve dedektifle uramasndan bu yana, Junior sknetini koruduu, hatta daha da nemlisi yedii le yemeini geri karmad iin kendi kendisiyle gurur duymaktayd. Zavall Naomi'nin lmnden sonra yaad sinirsel kusma yinelenmemi ve itah yitimine uramamt. imdi ise ba dertteydi. Daha nce geirdiinden farkl bir durumdu bu, ama onun kadar gl ve rktcyd. Kusma gereksinimi duymamasna karn, barsaklarn boaltmak zorunluluunu hissediyordu. Bu olaanst duyarllyla lanetlenmi gibiydi sanki. Victoria'nn ve Vanadium'un trajik lmlerinden hayli etkilenmi olmalyd anlalan. i burkuluyordu. Korku dolu bir lk atarak, saniye bile kaybetmeden banyoya kotu. Bir imparatorluun ykseliini ve kn grecek kadar uzun bir sre tuvalette oturmu gibi gelmiti kendisine. Daha sonra, gsz ve sarslm bir halde bavulunu toplarken, yine tuvalete gitme gereksinimi duydu. Barsaklarnda hl bir eylerin olmasna armt.

Caesar Zedd'in karton kapakl birka kitabn banyoda tuttuu iin, tuvalette geirecei zaman harcanm saylmayacakt. Baz derin igdleriyle kendini gelitirme konusundaki en iyi fikirler, Zedd'in parlak szcklerle dolu kitaplarn burada yeniden okurken aklna gelmiti. Ama bu durumda, kitab elinde tutacak gc olsa bile, dikkatini ona verecek halde deildi. Barsaklarn sktran iddetli nbetler, dikkat yeteneini de yok etmiti. Bavulunu ve Zedd'in toplu eserleriyle Ayn Kitab Kul-b'nden setii kitaplar ieren kutuyu Suburban'a koyana dek, iki kez daha banyoya komak zorunda kald. Bacaklar titriyor ve sanki grndnden de fazla boaltm yapm, zn bile yitirmi gibi, kendim gsz ve tm bedenini bombo bir halde hissediyordu. Bu eziyeti tanmlamak iin ishal szc uygun deildi. Szck daarcn gelitirmek amacyla okumu olduu kitap lara karn, bu acy ve ektii strab tanmlayacak kadar yeterli ve gl hibir szck dnemiyordu. Bu barsak spazmlar kendisinin Spruce Hills'den ayrlmasn engeller mi diye dnmeye baladnda, panie kapld. Aslnda, ya bunlarn sonucunda hastaneye yatmas gerekirse ne olurdu acaba? Naomi'nin lmnden sonra onun akut kusma geirdiini bilen ve hastalklardan kukulanan bir polis, Victoria'nn ldrlmesi ve Vanadium'un ortadan kaybolmasyla bu uzun sreli ishal nbeti arasnda bir balant kurabilirdi. Bu tr bir speklasyona yol amak istemiyordu. Frsat varken kent dna kmalyd. zgrl ve mutluluu buradan hemen ayrlmasna balyd. Son on gn boyunca, zeki, cesur ve olaanst yetenekli olduunu kantlamt. Sahip olduu gleri imdi her zamankinden daha iyi kullanarak bu sorunu zmesi gerekiyordu. ylesine ileriye gitmi, o kadar ok i baarmt ki, yalnzca biyolojik nedenlerden tr yenilgiye uratlamazd. Vcut su kaybettiinde ne tr tehlikelerin ortaya kacan bildii iin, bir ie su iip, Suburban'a yarm galonluk iki ie Gatorade koydu. Ardndan bir terleyip bir yerek, titreyerek, dizlerinin ba zlm, gzleri sulanm ve kendi kendine acr bir halde, src koltuunun stne plastik bir p torbas yaydktan sonra, Suburban'a bindi, kontak anahtarm evirdi ve motorun titreimleri onu yine perian edecekmi gibi tehditler savuranca da homurdanmaya balad. Naomi'yle birlikte paylatktan mutluluk dolu ak yuvasndan ayrldnda, yreinde hafif, duygusal bir burkulma hissetmiti. Arabay kullanrken, iki eliyle direksiyonu smsk tuttu, ene kaslar kaslncaya dek dilerini skt ve inat bir kararllkla kendini kontrol altna almaya alt. Yava, derin soluklar. Olumlu dnceler. shal durumu sona ermi, bitmiti; gemiin bir parasyd bu arhk. Junior gemite asla yaamamay, imdiki zamann dertleriyle ok fazla ilgilenmemeyi ve tamamen gelecee ynelmeyi uzun bir sre nce renmiti. Gelecein adamyd o. Ama tam gelecei dnd srada, gemi onu yine barsak spazmlar eklinde yakalad ve henz millik bir mesafe katetmesine karn, hasta bir kpek gibi szlanarak, tuvalete gitmek iin, bir benzin istasyonunda acilen durdu. Ardndan, bir baka benzin istasyonunda durmak zorunda kalana dek drt mil daha gittikten sonra, tam bu iin bittiini dnrken, daha on dakika bile gemeden, otoyolun kenarndaki allklarda durmas gerekti; bu kez att ac dolu lklar evrede bulunan kk hayvanlar korkutmu, onlarn bara-rak kamasna neden olmutu. En sonunda, Spruce Hills'in ancak otuz mil gneyine ulaabildiinde, yava ve derin soluklarn, olumlu dncelerin, kendine gvenin ve barsaklarn boaltmann bu korkun ishali durdurmak iin yeterli olmadn isteksizce de olsa kabul-

lenmesi gerektiini anlad. Geceyi geirmek iin bir yer bulmak zorundayd. Burada bir yzme havuzunun, byk bir yatan ya da muhteem bir kahvaltnn gecelik crete dahil olup olmadna aldrmyordu bile. Onun iin en nemlisi odada bir tuvalet bulunmasyd. Dknt motelin ad Sleepie Tyme Inn'di* (anlam Uyku Zaman Ham'dr), ama kr sal, ksk gzl, keskin yz hatlarna sahip gece grevlisinin motelin sahibi olmad belliydi, nk dardaki tabelada yazl bu ho ad dnp bulabilecek bir tipe benzemiyordu. Adamn grntsne ve davranlarna baklrsa, srail Gizli Servisi'ne yakalanmadan bir adm nde Brezilya'ya kaan ve imdi Gre-gon'da gizlenen eski bir Nazi lm kamp komutan olmalyd. Geirdii kramplar nedeniyle perian olan ve bavulunu tayamayacak kadar gsz kalan Junior, bunu Suburban'da brakt ve odaya yalnzca Gatorade ielerini gtrd. Bu gece Cehennem'de geirilen bir geceye benzeyecekti anlalan, ama onun gibi bir eytan kendisini ayakta tutacak, elektrolitik adan zengin bir iecei yanna almay unutmamt tabii. Blm 41 17 OCAK Pazartesi sabah, Agnes'n avukat Vinnie Lincoln, Joey'in vasiyetnamesi ve dier gerekli evraklarla birlikte gen kadnn evine geldi. Yusyuvarlak bir yz ve vcudu olan Vinnie, baka erkekler gibi yrmez, sanki kendisim havaya kaldrabilecek gte yeterli helyum gaz ieren, ama onu bir doumgn balonu gibi uuracak kadar tehlikeli olmayan bir gaz karmyla iiril-miesine, hafife zplard. Yumuak yanaklaryla insana nee iinde bakan gzlerinin kendisine ocuka bir ifade vermesine karn, iyi ve kurnaz bir avukatt. Ak n kapnn nnde duraksayarak, "Jacob nerede?" diye sordu. "Burada deil," dedi Agnes. "Ben de kesinlikle yle olduunu umuyordum." Rahatlayan Vinnie, Agnes'n ardndan oturma odasna girdi. "Dinle, Aggie, benim Jacob'a kar olmadm biliyorsun, ama..." Ancak bir eker torbas byklndeki Barf yi sepet beiinden kaldran Agnes, "Tabii ki bunu biliyorum, Vinnie," diye temin etti onu. Sonra da bebekle birlikte sallanr iskemleye oturdu. "ey..." dedi Vinnie, "onu son grdmde, beni bir keye sktrp bu korkun yky anlatt, yani bilmek istediimden de fazlasn; krkl yllarda bir ngiliz katilin, canavar bir adamn insanlar ekile ldrmesinden, onlarn kanlarn imesinden ve sonra cesetlerini alma odasndaki byk bir asit fsnda eritmesinden sz etti." Bunlar sylerken sesi titriyordu. Bart'yi yavaa koluna yaslamadan nce onun bebek bezini kontrol eden Agnes, "Jacob'un sz ettii kii John George Ha-igh olmal," dedi. Avukatn gzleri tpk yz gibi yusyuvarlak grnyordu. "Agnes, Jacob'un bu tr konulardaki... cokusunu onunla paylatm syleme bana ltfen." "Hayr, hayr. Ama kendisiyle bu kadar ok birlikte olduum iin, baz detaylarn aklmda kalmas kanlmaz oluyor. Konu onun ilgisini ektii zaman, Jacob heyecanl konumalar yapar." "Yaa," diye onun sylediine katld Vinnie, "ben de bir saniye bile sklmadm zaten." "ou kez, Jacob'n iyi bir retmen olacan dnmmdr." 'Tabii her dersten sonra ocuklarn ruhsal tedavi grecekleri varsaylsa." "Ve bu takntlarnn olmad da varsaylrsa tabii." antasndan belgeleri karan Vinnie, "Bu konuda konumaya hakkm yok aslnda," dedi. "Benim takntm da yemek. Bana bir baksana; yle imanm ki, sanki doduumdan beri kurbanlk koyun gibi beslenmiim." "Sen iman deilsin," diye ona kar kt Agnes. "Yalnzca biraz tombulsun." "Evet ve erkenden mezara girmek iin de tombullamaya devam ediyorum," dedi Vinnie, neeyle. "Ama bundan holandm itiraf etmeliyim."

"Sen ok yemekten tr erkenden mezara girebilirsin, Vinnie, ama zavall Jacob kendi ruhunu katletti; bu daha da kt." " 'Kendi ruhunu katletti,..' ilgin bir deyim." "nancn z umuttur; yani yaamn esasdr. Sen de yle dnmyor musun?" Annesinin kucandaki Barty hayran hayran ona bakyordu. Agnes konumasn srdrd: "nsanlarn umutlan olmazsa, amalar da olmaz. Umutsuz ve anlamsz bir yaam karanlktr, O zaman iimizdeki k sner ve yalnzca lmek iin yaarz." Bu arada Barty minicik ellerinden birini annesine uzatmt; Agnes da iaret parman ona doru uzatnca, eker torbas olan buna smsk tutundu. ocuk yetitiren bir ebeveynin birok konuda baarl olaca kadar yenilgiye de urayacan bilen gen kadn, tm bunlara karn, Barty'nin umudunu asla yitirmemesi ve srekli olarak anlaml ve amal bir yaam srmesi iin elinden geleni yapmak niyetindeydi. "Edom'la Jacob'n sana yk olduklarn biliyorum," dedi Vinnie, "senin onlara kar sorumluluk duymak zorunda olduunu da..." "Ben bundan yksnmyorum." Agnes glmseyince, Barty onun parman sallamaya balad. "Onlar daima benim kurtarcm oldular. Aabeylerim olmasa ne yaparm bilmem." "Bu sylediklerine gerekten inanyorsundur umarm." "Ben sylediklerime her zaman inanrm." "Pekl, ama ne olursa olsun, yllar sonra parasal adan bir yk oluturacaklar; bu nedenle sana kk bir srpriz yapacam iin sevinliyim." Agnes ban kaldrp ona baknca, avukatn ellerinin belgelerle dolu olduunu grd. "Srpriz mi? Joey'in vasiyetnamesinin ieriini biliyorum ben." Vinnie glmsedi. "Ama sen bilmediin bir servete sahipsin." Agnes'n oturduu ev kendisine aitti ve ipotekli deildi. Ayrca, dokuz yllk evlilikleri boyunca, Joey'in her hafta titizlikle para yatrd iki banka hesab vard. "Yaam sigortas." "Bunu biliyorum. Elli bin dolarlk bir polie." Agnes bir i bulup almadan nce, belki yl kadar evde kalmay ve kendini Barty'ye adamay dnyordu. "Bu polieye ilaveten," dedi Vinnie, "baka bir polie daha var..." Ardndan derin bir soluk ald, duraksad ve sonra soluunu verirken heyecanla titreyerek polienin miktarn syledi: "Yedi yz elli bin. Bir milyon dolarn drtte ." Agnes avukatn sz ettii miktara aniden armak yerine buna hi inanmamt bile. "Olaslk d bir ey bu." "Benim szn ettiim ey belirli sreye ait bir sigorta poliesi, yaam poliesi deil." "Benim kastettiim de Joey'in bunu benden habersiz satn almayaca..." "Joey senin ok fazla sayda yaam sigortasna sahip olman konusunda ne hissettiini bildii iin, sana bundan sz etmemitir." Agnes'n oturduu sallanr iskemlenin gcrts durmutu. Gen kadn Vinnie'nin sesindeki itenlii duyduu anda, onun szn ettii bu sigortann miktar nedeniyle ok geirmi bir halde kaskat kesilerek, "Benim u kk batl inancm," dedi. Eer baka trl bir durum olsayd, Agnes kpkrmz kesilirdi, ama ok fazla yaam sigortasna sahip olma konusundaki bu hayli belirgin ve mantksz korkusu dorulanmt. "Ne olursa olsun Joey bir sigortacyd," diye anmsatt Vinnie ona. "Ailesini dnmek zorundayd tabii." Agnes ar miktar ieren bir sigorta sahibi olmann yazgy zorlamak olacana inanyordu. "Mantkl bir polie miktar, evet, iyi bir ey. Ama byk miktarda bir polie... lmle bahse girmek gibi bir ey." "Aggie, yalnzca saduyuyla yaplm bir planlama bu." "Ben yaam konusunda bahse girmeye inanrm."

"Sen bu parayla, dattn turtalarm kstlamak zorunda kalmayacaksn ki... ve dier eyleri de." Vinnie "dier eyler"le Agnes'n ve Joey'in genelde turtalarla birlikte yolladklar ev yapm yiyecekleri, ileri bozulan dostlarna zaman zaman yaptklar ipotek dentilerini ve sessizce srdrdkleri dier yardmlar kastediyordu. "Bu ie byle bak, Aggie. Tm turtalar, senin tm yaptklarn... yaamla bahse girmek budur ite. Ve imdi sana daha byk bahisler oynayabilmen iin ok para saland." Agnes'n aklndan da ayn dnce gemiti aslnda; bunca serveti kabullenmesi iin onu rahatlatabilecek bir dnceydi bu. Ama yine de kocasnn lm sonucunda elde edecei ve kendisinin yaamm deitirecek olan bu parann miktarn dnmek bile onu rpertmiti. Ban eip Barty'ye baknca, bebein yznde Joey'in hayalini grmesine ve eer kocas kendi yaamna bu kadar yksek bir servet bierek yazgy zorlamasa onun imdi sa olacana inanmasna karn, yreinde Joey'e kar hibir fke hissetmiyordu, isteksiz de olsa, kocasnn bu son cmertliim kibarca kabul etmesi gerekirdi. 'Tamam," dedi Agnes, ama bu kabullenii dile getirirken, nedenini hemen anlayamad ani bir korkuyla titremiti. Noel Baba kadar iman olan ve bir sr armaan verdii zaman yanaldan u anda tpk onun gibi mutluluktan kpkrmz kesilen Vinnie, "Dahas da var," dedi. "Polie, bir kaza sonucunda lm olduunda, ifte teminat ad altnda bir madde ieriyor. Tmyle vergisiz olan bu denti bir buuk milyon dolar." Agnes'n korkusunu aklayan belirgin bir neden vard imdi; gen kadn bebeine daha sk sarld. Dnyaya henz yeni gelen Barty, kt bir yazgnn girdabna kaplmasna, daha imdiden onun ellerinden kayp gidiyordu sanki. Karo aslar. Art arda drt tane as, as, as, as. Hibir sonu belirlemeyecek bir oyun olarak kulakard etmeye alt fal gereklemekteydi. Kartlara gre, Barty hem finansal adan ve hem de yetenek, ruh ve bilgi asndan zengin olacakt. Ayrca, cesaret ve onur asndan da demiti Maria. Bunlann yan sra saduyu, akl ve ans asndan. Barty'nin cesaret ve ansa gerekten de gereksinimi olacakt. "Ne oldu, Aggie?" diye sordu Vinnie. Agnes bu korkusunu ona aklayamazd, nk avukat yasalarn yceliine, yaam boyu srdrlecek adalete, karlatrmal yaln geree inand iin, kendisinin bazen genellikle evresinde, bazen zihninde ve sk sk da yreinde hissettii bu byk, rktc, inandrc, garip ve hayli karmak gerei anlamas olanakszd. Bir olayn nedeninden nce etkisinin yer ald bir dnyayd bu ve bu dnyada rastlant denen ey aslnda btn olarak grlemeyen ok daha byk bir oluumun ksmen grnen parasyd. Eer drd art arda alan karo aslarna ciddi olarak inanlrsa, geri kalanlarn da ayn biimde alm olmalarna niin inanlmasnd ki? Ve eer bu sigorta dentisi yalnzca rastlant deilse, eer bu falda grnen servetse, o zaman maa olannn gelmesi ne kadar srecekti acaba? Seneler mi? Aylar m? Yoksa gnler mi? "Sanki bir hayalet grm gibisin," dedi Vinnie ve Agnes bunun yalnzca homurdanp durarak zincirlerini ngrdatan bir hayalet olmasn diledi; tpk Noel gecesi Ebenezer Scrooge'a gelen, Dickens'n Marley'i gibi muzip, basit bir hayalet. Blm 42 JUNIOR geceyi rezervuarn neredeyse tm suyunu tketmekle geirdii srada, uyku perisi bile ona yardmc olma konusunda yetersiz kalmt. afak skerken, barsak boaltm nbetleri en sonunda getiinde, bu cesur macera adam kendini bir sokak katili gibi gsz ve perian hissediyordu.

Nihayet uyuduunda ise, acil gereksinimi iin bir genel tuvalette olduunu, ama tuvaletteki her blmn onun rahatlamasn engelleyerek kendisinden intikam almaya kararl, ldrd o kiilerden biriyle dolu bulunduunu grm ve bu korkulu dlerle uramt. leyin uyand zaman, uykusuzluktan gzlerini hl aamyor ve le gibi pis koktuunu hissediyordu; ama imdi kendisini toparlam durumdayd ve eve geldiinde yerinden kaldrp tayamad bavulunu hazrlayacak kadar glyd. Darya ktnda, aalk bir serserinin gece Subur-ban'n kurcalam olduunu fark etti. Davuluyla Ayn Kitab semeleri arabada yoktu. Adi herif torpido gzndeki Kleenex mendilleri, sakzlar ve nane ekerlerini bile almt. Ama asl alacak olay, hrszn en deerli eyi almam olmasyd: Caesar Zedd'in ciltli, ilk bask eserlerinden oluan koleksiyonu. Kutu akt, iindeki kitaplar alelacele kartrlmt, ama tek bir cilt bile eksik deildi. ans eseri, bavuluna ne parasn ne de ek defterini koymutu. Zedd koleksiyonu da yerli yerinde olduuna gre, kaybettii eyler nemsiz saylrd. Motelde bir gece daha kalmay planlayan Junior, bro ksmna gidip creti pein dedi. Odann ya lekeleri iindeki halsndan, sigara yanklanyla dolu mobilyalarndan ve karanlk knce etrafta sessizce seirten hamambceklerinden hi holanmamt aslnda, ama kendini daha iyi hissetmekle birlikte, araba sremeyecek kadar yorgun ve halsizdi. Bronun n masasnda yal, kaak Nazi'yle birlikte, san salar besleme gibi kesilmi, kaba suratl, kollar gkyzn omuzlarnda tayan mitolojik kahraman Titan Charles Atlas' bile kendisiyle baa kmaktan vazgeirecek kadar gl bir kadn vard. Be dolarlk banknotu sat makineleri iin bozuk parayla deitirdii srada, garip bir ngiliz aksanyla, hrlarcasna ona bir iki laf etti. Junior ok ackmt, ama barsaklarna bir lokantada yemek yeme riskini gze alacak kadar gvenemiyordu. ektii eziyet gemi gibi grnmesine karn, yemek yediinde barsak sistemi yine bozulabilirdi. Bu nedenle, birka peynirli, fstk ezmeli kraker sandvile biraz krmz yerfst, bir iki ikolata ve Coca-Cola satn ald. Salksz bir yemekti bu, ama peynirin, fstn ve ikolatann ortak bir yn vard: tm de barsaklar tutan yiyeceklerdi. Odasna gidince, peklik veren bu hafif yiyecekler ve kent rehberiyle birlikte yatan stne yerleti. Zedd'in koleksiyonunun yan sra rehberi de alm ve hrsz bunu da brakmt. Junior rehberdeki yirmi drt bin ad kontrol etmiti zaten, ama hibir Bartholomew bulamam ve ilk adn yerine byk B yazl olan tm adlarn yanna krmz bir iaret koymutu. Kk sar bir kt kald sayfay gsteriyordu. Rehberin sar ktla iaretli yerini atnda, sayfalarn arasna yerletirilmi bir oyun kart buldu. zerinde krmz byk harflerle BARTHOLOMEW yazan bir joker. Ama bu, Naomi'nin cenaze treni gecesi, yatan yanndaki etajerin stne konmu olan iki onlukla bir beliin altndaki ayn kart deildi. Onu yrtp atmt. Yine de gizemli bir olayla kar karya deildi ki. Tavana zplayp orada korkak bir izgi roman kedisi gibi durmak iin hibir neden yoktu. Alayc dedektif dn gece Victoria'ya akam yemeine gitmeden nce izinsiz olarak kendisinin evine yine girmi ve etajerin stne baka bir eyreklik koymutu; bu arada mutfak masasnn zerindeki rehberi grd belliydi. Krmz iaretlerin anlamn karm, bu kart sayfalarn arasna koymu ve rehberi kapatm olmalyd: Srdrd psikolojik savan baka bir kk saldrs. Junior, Vanadium denen polisin bilincini yitirmesinden sonra, alaml amdan onun yzne savurmakla yanl yapmt. Bu kahpe dln balamas ve kendine gelince onu canl canl sorgulamas gerekirdi aslnda.

Ona yeterince eziyet ettiinde, Vanadium kendisine yardmc bile olabilirdi. Dedektif, uykusunda onun korkuyla ve srekli olarak Bartholomew adn yinelediini duyduunu sylemiti; o da bu ad aklndan karamad iin, onun doru sylediine inanyordu; ama polisin bu dmann kim olduunu bil-mediiyle ilgili iddiasna inanp inanmadndan emin deildi. Artk sonsuz uykuya yatm olan Vanadium, imdi souk nehir yatann derinliklerinde dinlendiinden tr, onu sorgulamak iin zaman ok geti. Ama, ah, alaml amdann o gc, onun o harika kullanm ve o tam isabetli vuruu, dnya kupas beysbol malarndaki atlar bile geride brakmt. Badem Zevki ikolatasn aznda ktrdatan Junior, rehberi yine incelemeye balad; Bartholomew'u bulmak iin ok zor bir i srdrmekteydi, ama baka da hibir seenei yoktu. Blm 43 OK nemli bir gn olan 17 Ocak Pazartesi gn boyunca, bir eyin sona ermesi bir dierinin balangcn oluturuyordu. Kasvetli leden sonra gkyznn altnda, kn skcl-na brnm tepeliklerde ilerleyen san-beyaz steynvagon, sanki bir avcnn deil de bir Samariten'in* (Samaritenler, Hz. sa tarafndan anlatlan bir ykde ad geen hayrsever bir gruptur.) sadandan ekilip frlatlan parlak bir ok gibiydi. Arabay sren Edom, Agnes'a elik ettiinden tr mutluydu. Turta datmlarn tek bana yapmad iin de mutluluu bir kat daha artmt. Ziyaret ettikleri kiilerle konuacak ho konular aramak amacyla kendi kendine eziyet etmesi gerekmiyordu bugn. Ho konumalar yaratmakta Agnes'n stne yoktu. Barty yolcu koltuunda oturan annesinin kollarndayd. Ara sra ya kuuruyor, ya agu diyor ya da kkr kkr sesler karyordu. zerinde minicik, kol azlan ve yakas sa rgl, mavi renkli, el rgs bir tulumla, banda da buna uygun bir balk vard. Beyaz battaniyesi ise mavi ve sar tavanck desenleriyle sslyd. Bebek, uradklar ilk drt evde tam bir ilgi oda olmu ve o sevecen glmseyiiyle Joey'in lmn herkese biraz olsun unutturmutu. Deprem havas olmasa, Edom bugnn mkemmel bir gn olacan dnecekti. Ama ky kentlerinin alacakaranlktan nce Byk Depremle mahvolacana inanyordu. Bugnk deprem havas, on gn nce onun tek bana turta datm yapt gnk deprem havasndan farklyd. O zaman mavi bir gkyz, mevsim normalinin stnde bir scaklk ve dk bir nem oran vard. imdi ise gkyz alak, gri bulutlarla kaplanm, hava serinlemi ve nem oran ykselmiti. Gney California yaamnn en kt koullarndan biri de deprem havasnn deikenliiydi. Her zaman olmasa da ounlukla, yatanzdan kalkp gkyzn ve barometreyi kontrol ettiinizde, felaketin belirtisi bu koullar karsnda akna dnerdiniz. Yer tabakas henz hl altlarnda durduu srada, Ag-nes'n hayrseverlik ii listesindeki beinci urak olan eve ulamlard. Edom'n on gn nce yabanmersinli turta datm iin urad ve orada 1923 ylndaki Tokyo-Yokohama depreminin tyler rpertici detaylarndan sz ettii, Jlene ve Bili Klefton'n evinden bir mil uzakta bulunan dou tepeliklerindeydiler imdi. Bu ev de Kleftonlarn evinin bir benzeriydi. D duvarlar ahap yerine har kaplama olmasna karn, bunlarn uzun zamandr boya grmedikleri belliydi. n camlarn birindeki krk ksm bantla yaptrlmt. Agnes datm listesinde yer alan bu eve, ailesinin ona dncesizce bir iki kokteyli ad vermi olduu, blgenin Baptist papaz Rahip Tom Collins'in ricas nedeniyle uradklarm syledi. Gen kadn Bright Beach'teki her din adamyla dosttu ve turta datmlarn da bakalarnn dini inanlarna gre yapmazd.

Edom elinde ball, kuru zml ve armutlu turtay, Agnes da kucanda Barty'yi tayordu; ikisi birlikte, dzenli bir biimde ekilmi bahe boyunca yryerek n kapya geldikten sonra, zile bastklarnda, kapnn cam arasndan belirgin bir biimde alan "O Eski Kara By" adl arknn ilk on notasn duydular. Bir konuun geldiini bildiren en ucuz haber arac ahap kaplarn stne taklan tokmaklar olduu iin, bylesine sade grnl bir evde zenli bir kap zili olmas bir yana, normal bir zil olacan bile ummamlard. Agnes'a bakan Edom, huzursuzlanarak, "Garip," dedi. "Hayr. ok ho," diye ona kar kt Agnes. "Bunun bir anlam var. Her eyin bir anlam vardr, canm." Kapy aan yalca, siyahi, ok kibar grnl bir beydi. Salar erik karas koyuluundaki teniyle ylesine tezat yaratacak kadar beyazd ki, bann evresinde bir hale gibi parlyordu. Ve ayn biimde parlayan kei sakal, yumuak yz hatlar ve sert bakl siyah gzleriyle, ldkten sonra birisinin koruyucu melei olarak bir kez daha dnyaya gelmi cazc bir mzisyeni konu alan bir filmden frlam gibiydi sanki. "Bay Sepharad siz misiniz?" diye sordu Agnes. "Obadiah Sepharad?" Edom'n elindeki tombul turtaya bir gz atan bey, Agnes'a mzikal, ama yine de Louis Armstrong'un o harika sesine benzeyen genizden gelen bir sesle yant verdi: "Siz Rahip Collins'in bana sz ettii bayan olmalsnz." Bu ses, Edom'n hayalinde canlandrd cazc ruhani varlk imajn daha da glendirmiti. Dikkatini Barty'ye ynelten Obadiah, glmsedi; st dilerinden birisi altn kaplyd. "O gzel turtadan daha tatl bir ey daha var burada. Ad ne bu ocuun?" "Bartholomew," dedi Agnes. "Yaa, demek yle." Agnes ev sahibiyle ene ald, ona Bay Sepharad yerine Obadiah demeye balad, kap eiinden oturma odasna getii, turta verilip bu kabul edildii, kahve teklif edilerek servis yapld, her ikisi de muhabbeti koyulttuu ve hoa zaman geirdii tm o sre boyunca, Edom'n eikten geip onlarn yanna gitmesi ve 1900 ylnda alt bin kiinin ld Galveston hortumu hakknda ilgin bir ey sylemeyi dnmesi iin, sinirlerini toparlamas gerekmiti. Obadiah eski psk bir koltua otururken, "Ben sizi bir yerden tanyor muyum acaba, olum?" diye sordu Edom'a. Agnes ve Barty'yle birlikte kanepeye yerleen ve kendini sessiz gzlemci roln rahata srdrmeye hazrlayan Edom, aniden konuma konusu haine gelince telaa kapld. Telalanmasnn baka bir nedeni de, ona "olum" denmesiydi, nk otuz alt yllk yaam boyunca kendisine byle diyen tek kii, on yl nce len, ama hl onun dlerinde terr estiren babasyd. Ban hayr anlamna iki yana sallad ve elindeki kahve fincan titreyerek tabaa vurduu srada, "Aa, hayr, efendim, hayr, sizinle imdiye dek karlatmz sanmyorum," diye yantlad Edom. "Belki. Ama bana hi yabanc gelmiyorsunuz." "yle sradan bir yzm var ki, her yerde grebilirsiniz" dedi Edom ve ardndan, 1925 ylndaki Tri-State Kasrgas'nn yksn anlatmaya karar verdi. Ama belki de kz kardei, Edom'm neden sz etmek zere olduunu sezinlemi ve onun konumasna izin vermemiti. Agnes, Obadiah'n genken bir sahne sihirbaz olduunu her naslsa biliyordu. Sz doal bir biimde bu konuya getirdi. Profesyonel sihirbazlk birok siyahinin baarl olabilecei bir alana girmiyordu aslnda. Buna karn, Obadiah rknn nadir bir rneiydi. Mzik gelenei siyahi toplumda derinlere kk salmt, ama sihirbazlk konusunda buna benzer bir gelenek yoktu.

"Byle olmasnn nedeni bizlere byc denmesini isteme-memizdendir belki," dedi Obadiah glmseyerek, "veya bizleri asmalar iin beyazlara baka bir neden oluturmak istemediimiz iindir." Bir piyanist ya da bir saksofonist yetenei ve kendini eitme gc sayesinde hayli yol katedebilirdi, ama sahne sihirbaz diye geinen birisinin ok gizli tutulan illzyon srlarm kullanarak bu sanat gzler nne sermesi ve st dzey bir el abukluu gerektiren gz aldanmas becerilerinde ustalamas iin, sonuta ona yardm edecek bir eitmene gereksinimi vard. Ve bu nedenle, neredeyse yalnzca beyazlara zg byle bir sanat dalnda ikinci bir Houdini olmay dleyen yirmi bir yandaki siyahi gen Obadiah'n da, zellikle 1922 ylnda, bir eitmen aramas gerekmiti. Obadiah, sanki grnmez bir ceketin gizli cebinden ekip alm gibi, bir deste oyun kart kard. "Kk bir numara grmek ister misiniz?" "Evet, ltfen," diye yantlad Agnes belirgin bir honutlukla. Obadiah, Edom' bir anda akna evirip desteyi ona frlatarak, "Sizin bana yardm etmeniz gerekiyor, olum. Benim parmaklarm ustaln kaybetti artk," dedikten sonra, eklemleri imi ellerini havaya kaldrd. Yal adamn elleri az nce de Edom'm dikkatini ekmi, imdi ise bunlarn dndnden de kt bir durumda olduunu grmt. rilemi parmak boumlan ve birbirleriyle hibir ekilde doal a oluturmayan parmaklar. Bu daha hafif bir sakatlk durumu olsa bile, belki Obediah'n da Bill Klefton gibi eklem romatizmas vard. "Kartlar kurudan karn ve nnzdeki kahve masasnn stne koyun ltfen," dedi Obadiah ona. Edom sylenileni yaptktan sonra, kart destesini ondan istenildii ekilde tam olarak ortadan ikiye kesti. "Bunlar bir kez kartrn," dedi sihirbaz. Edom kartlar kartrd. Beyaz salar tablolardaki melek ocuklarn kanatlar gibi parlayan Obadiah, oturduu koltukta ne doru eilerek, o bi-imsiz ellerinden birini kartlarn yaklak yirmi be santim uzandan onlarn zerine doru sallad. "imdi de kartlar yelpaze eklinde, masann stne yayn ltfen." Edom sylenileni yine yaptnda, arkalar bisiklet desenli kartlarn arasndaki bir tanesinin beyaz keli olarak grnmesinin nedeni, bunun yz yukar bakan tek kart olmasyd. "Bu karta bakmak istersiniz sanrm," dedi Obadiah. Kart dierlerinin arasndan ekip karan Edom, bunun geen cuma gecesi Maria Gonzalez'in at faldaki gibi bir karo as olduunu grd. Ama kartn n ksmnda siyah mrekkeple boydan boya yazl ad grnce daha ok armt: BARTHOLOMEW. Agnes aniden yksek sesle derin bir soluk aldnda, Edom yeeninin ad yazl olan karttan ban kaldrp ona bakt. Kz kardeinin yz bembeyaz kesilmi ve gzleri sanki hayalet grmesine falta gibi almt. Blm 44 KT bir griple saysz biimde ortaya km olan eitli souk algnlklarnn tehdidi altnda kalan Bright Beach'deki Damascus Eczanesi'nde, bu pazartesi sabah iler youndu. Mterilerin tmnn morali bozuktu ve ou yakaland bu rahatszlktan yaknp duruyordu. Dierleri de kasvetli havadan, bu yeni kan kahrolas kaykaylarla kaldrmlarn stnde hzla yanlarndan geen ocuk saysnn gittike fazlalamasndan, en son vergi artlarndan ve baz kiilerin lkenin para delisi olduunun ve Cehennem'e gideceinin bir iareti olarak grd olaydan, New York Jets takm yneticilerinin onlarn takmnda bir yl futbol oynamas iin Joe Namath'a toplam 427,000 dolar gibi korkun bir miktar denmesinden ikyetiydi.

le yemei yemek iin en nihayet saat iki buukta mola verebilen Paul Damascus, reetelerle ok youn bir zaman geirmiti. le yemeini genellikle eczanenin bro ksmnda yalnz bana yerdi. Ancak bir asansr byklnde olan bu odann tek fark bir aa bir yukan gitmemesiydi. Ama iki yana giderdi, yani bunun anlam, Paul'un bronun iinde harika macera lkelerine gidiyor olmas demekti. Zeminden tavana dek ykselen kitaplk, karton kapakl kitap devrinden nce 1920'lerde, 30'larda ve 40'larda baslm olan hamur kt dergilerle doluydu. Tam Tekmil ykler, Byk Macera, Be Paralk Kovboy ykleri, Siyah Maske, Haftalk Dedektif ykleri, nanlmaz Mucizeler, Garip Masallar, artc ykler, Sarsc ykler, Glge, Doktor Savage, G-8 ve Onun Sava Aslar, Esrarengiz Wu Fung... Bunlar Paul'un koleksiyonunun yalnzca bir blmyd. Dier binlercesi de evin tm odalarn doldurmutu. Renkli ve ok parlak olan bu dergi kapaklan, daha masum bir an dehetini, rktcln ve o utanga cinselliini yanstmaktayd. Paul ou gnler, le yemeini oluturan iki para meyveyi yedii srada, bu dergilerdeki yklerden birini okur, ama bazen de uzak diyarlarla byk maceralarn hayaline kaplr ve kendisini zel bir canl gsterinin iinde kaybolmu gibi hissederdi. Geen yllarla sararan bu hamur ktlarn kokusu bile, onun fantezi kurmaya balamas iin, gerekten de tek bana yeterliydi. Bir Akdenizlinin teniyle pas kzl salar eklinde artc birleimi, yakkl grnts ve dzgn fiziiyle Paul, tpk hamur kt dergilerde yer alan o allmn dndaki karakterlerden birine benziyordu. Ve kendisi de zellikle, Doktor Savage'in erkek kardei olarak tannabileceini hayal etmekten ok holanyordu. Olaanst bir su savas olan Ve Bronz Adam diye tannan doktor onun en gzde yk kahramanlarndan biriydi. Paul bu pazartesi leden sonras, yarm saatliine de olsa, hamur kt dergilerden birindeki maceralardan birine kaarak huzur bulmak istiyordu. Ama bunu yapmak yerine, en azndan on gndr yazmay dnd mektubu kaleme almaya karar verdi. aksyla bir elmay kesip soyduktan sonra, alma masasnn stnden bir dosya kd alarak, dolmakaleminin kapan at. Elyazs eski moda da olsa, kaligrafik adan ok dzgn ve gzeldi. Sayfann bana Sayn Rahip White... diye yazd. Ardndan, sze nasl devam edeceinden emin olmad iin, bir an duraksad. Kendisine tamamen yabana olan kiilere mektup yazmaya alk deildi. En sonunda yle balad: Bu ok nemli gnde en iyi dileklerimle. Size, bilmeden onun yaamn etkilediiniz ve kendisinin bu yaam yks sizi ilgirendirecek birisi olan, Agnes Lampion adndaki srad bir kadnla ilgili olarak yazyorum. Blm 45 BAKA insanlar dnyann sihirli bir yer olduunu dnebilirlerdi, ama Edom bu gezegenin yalnzca mekanizmasyla ilgileniyordu: Her eyi terek toz haline getiren doann o byk, ykc makinesiyle. Yine de yeeninin adn tayan as grdnde, aniden akna dnmt. Kartlarn hazrlanmas srasnda, Barty annesinin kollarnda uyuyakalmt, ama ad zerinde yazl olan asn belirmesiyle yeniden uyanmasnn nedeni, bann annesinin gsne dayal olmas ve onun birdenbire hzlanan kalp atlarndan tr rkmesinden kaynaklanmt belki. "Nasl yaptnz bunu?" diye sordu Agnes, Obediah'a. Bu soru karsnda, balksz ve yelesiz bir sfenkse benzeyen yal adamn yzn gizlerle ilgili ciddi ve bilgi bir ifade kaplad. "Eer size bunu sylersem, sayn bayan, yaplan ey sihir olmaktan kar. Yalnzca bir el abukluu diyelim."

"Ama anlamyorsunuz," dedi Agnes ve ardndan, cuma gecesi yer alan fal oturumunda, aslarn olaanst bir biimde nasl art arda aldklarn anlatt. Edom'a bakmak iin ban ona eviren Obadiah'n sfenks ifadeli yzne, sakalnn ucunu havaya doru kaldran bir glmseme yayld. "Aa... ok uzun yllar nce," diye mrldand, sanki kendi kendine konuur gibi. "ok uzun yllar nce... ama imdi anmsyorum." Ve sonra, Edom'a gz krpt. Onun bu gz kirpisi Edom' rktm ve artmt. Garip bir biimde, bir dolarlk banknotlardan herhangi birinin arkasna resmedilmi olan piramidin yzer gibi duran sivri tepesindeki gizemli, bu cisimden kurtulmu ve sonsuza dek krpmayan gz dnd. Fal oturumunu anlatrken, Agnes sihirbaza karo ve kupa aslarndan sz ermiti. Gen kadn hi kimseye kendi kayglarndan bahsetmezdi ve cuma gecesi drdnc olann grntsyle ilgili bir aka bile yapm olmasna karn, Edom bunun onu hayli kayglandrdn biliyordu. Obadiah ya Agnes'n korkusunu sezinlediinden ya da onun iten konumalar kendisini etkilediinden tr, kulland yntemi en sonunda aklamaya karar verdi. "Grdnz eyin gerek bir sihirbazlk olmadn sylemeye utanyorum. Acemice yaplan bir gz aldatmacas bu yalnzca. Karo asn sememin nedeni bunun falda zenginlii simgelemesidir ve bylece de, insanlarn ona olumlu tepki verdikleri pozitif bir kart olarak tannr. Olunuzun ad yazl olan kart daha nceden hazrlanm ve hem n yz ste gelecek ve hem de deste ortadan kesildiinde grnmeyecek bir ekilde, bunun alt ksmna yerletirilmiti." "Ama buraya geldiimizde, siz Barty'nin adn bilmiyordunuz ki." "Aa, evet, biliyordum. Rahip Collins bana telefon ettiinde, sizden ve Bartholomew'dan sz etmiti. n kapda olann adn sorduum zaman ben bunu zaten biliyordum, ama sizi elendirmek iin bu kk aldatmacay nceden hazrladm." Agnes glmsedi. "Ne kadar zekice." Derin bir i geiren Obadiah'm yz ifadesi deimiti. "Zekice deil. Acemice. Ellerim kocaman boumlu topaklara dnmeden nceki yllarda sizi akna evirebilirdim ben." Obadiah genken, siyahilere hizmet veren gece kulplerinde ve Harlem'deki Apollo gibi tiyatrolarda sahneye kmt. II. Dnya Sava'nda ise, tm Pasifik'de, daha sonra Kuzey Afrika'da ve ardndan da Normandiya kartmas Gn'n izleyen gnlerde, Avrupa'da savaan askerleri elendiren USO trupunun bir yesiydi. "Savatan sonra, bir sre daha esasl iler bulabildim. Irk ayrm asndan... birok ey deiiyordu. Ama bu arada ben de yalanyordum tabii ve elence iinde daima gen, yeni insanlar aranyordu. Bylece, asla byk bir atlm yapamadm. Tanrm, sradan bir athmda bile bulunamadm hibir zaman, ama yine de bu ii kendime gre srdrdm. T ki 1950'lerin banda, menajerim iyi antlamalar, iyi kulpler bulmakta gittike zorlanana dek." Ball, kuru zml ve armutlu turtay ona vermenin yan-sra, Agnes aslnda Obadiah Sepharad'a bir yllk bir i nermeye gelmiti... sihirbazlk yapmas iin deil de, bu konu hakknda bir konuma yapmas iin. Gen kadnn abalaryla, sponsorluunu Bright Beach Halk Ktphanesi'nin, maliyetini de iki zel vakfn ve her yl yaplan geleneksel ilek Festivali'ni dzenleyen komitenin stlendii nemli bir szl tarih projesi hazrlanm, bu nedenle de blgede yaayan emeklilerin bir listesi karlmt; projenin amac doacak yeni nesil iin bu kiilerin deneyimlerinden, igdlerinden ve bilgilerinden yararlanlarak onlarn yaamy-klerinin kayda geirilmesi dncesini gdyordu. Rasgele hazrlanan bir etkinlik olmayan bu proje, ekonomik kriz iindeki baz yalca vatandalarn onurunu koruyacak, kendilerine umut verecek ve onlarn zarar gren zgvenlerini yeniden dzeltecek bir biimde para kazanmalarn salayacak bir ara

olarak hizmet verecekti. Agnes, Obadiah'dan ba ktphanecinin yardmyla kendi yaamyksn kayda geirmesi iin, bu bir yllk almay kabul etmesini ve projeye katkda bulunmasn istiyordu. Duyguland ve konuyla ilgilendii aka belli olan sihirbaz, buna karn, bam zntyle iki yana sallamadan nce, kendisine sunulan bu neriyi reddedecek nedenler arayarak, byle bir eyin olanakszlna karar vermiti. "Sizin aradnz nitelikteki kiinin ben olduumdan kukuluyum, Bayan Lampion. Projenize katlmaya deer birisi olmadm kesin." "Sama. Siz neden sz ediyorsunuz, Tanr akna?" Obadiah, biimsiz elleriyle ikin parmak boumlarm Ag-nes'a doru kaldrarak, "Bunlarn bu hale nasl geldiini sanyorsunuz?" dedi. "Eklem romatizmasndan tr m?" diye sordu Agnes, cesaretini toplayarak. "Pokerden tr." Dini bir festivalde gnah karan ve Tann'dan ruhunu artmasn isteyen bir tvbekar gibi ellerini havaya kaldran Obadiah, "Benim uzmanlm tantmsal sihirbazlkt," dedi. "Ah, birka kez apkadan tavan karm, havada ipek fularlar oluturmu ve bunlarn iinden kumrular uurmutum. Ama en ok sevdiim eyler madeni paralar, hatta bunlarn da tesinde... oyun kartlaryd." Sihirbaz kartlar dedii srada, Edom'n bu szce aknlkla ka atarak tepki verdiini grnce, karlk olarak bilgi bir tavrla ona bakt. "Ama ben kartlar konusunda ou sihirbazdan daha yetenekliydim. Neslinin en byk kart cambaz olan Moses Moon tarafndan eitilmitim." Cambaz szcn kullanrken de, Obadiah kendisinden bir tepki vermesi beklenilen Edom'a anlaml bir biimde bir kez daha bakt. Ama Edom azn atnda aklna hibir ey gelmemi ve yalnzca, 15 Haziran, 1896'da, Japonya'nn Sanriku kentinde bir denizalt depremiyle oluan yaklak otuz be metre yksekliindeki dalgann, ou o srada Shinto Festivali'nde dua etmekte olan 27,100 kiiyi ldrmesiyle ilgili olaydan baka syleyebilecek bir ey dnememi ve bu konudan o anda sz etmek kendisine bile uygunsuz geldii iin, hi konumamt. "Siz bir kart cambaznn ya da dier adyla bir kart ustasnn ne yaptn biliyor musunuz, Bayan Lampion?" "Bana Agnes deyin. Kart ustalarnn kartlar onardklarn sanmyorum tabii." Az nce havaya kaldrm olduu ellerini sanki hl eskiden olduu ekilde ve parmaklarn da hl esnek bir halde grrm gibi, bunlan gzlerinin nnde dndren sihirbaz, usta bir kart cambaznn yapabilecei artc numaralan aklad. Bunlardan nemli ve ince bir i olarak sz etmemesine karn, elbecerisiyle ilgili bu yetenein apkadan kan tavanlarla, fularlarn arasndan uuan kumrularla ve vzltl testerelerle ortadan ikiye kesilen sarn kadnlarla yaplan gsterilerden daha fazla sihirbazlk isteyen bir ey olduunu vurgularcasna konuuyordu. Edom da onu, en cesur atlm san-beyaz bir Ford Country Squire steyn vagon araba almak olan bir adamn pr dikkatiy-le dinlemekteydi. "Sihirbazlm srdrmek iin, artk yeterli gece kulb ve tiyatro sahnesi bulamaynca... ben de ii kumarbazla dktm." Koltuunda ne doru eilmi olan Obadiah, ellerini aaya indirip dizlerinin stne koyduktan sonra, bunlara bakp durdu. Ardndan, "Yksek miktarlarla oynanan poker oyunlar arayarak, kentten kente seyahat ettim. Yasad oyunlardr bunlar, ama bulunmas zor deildir. Geinmek iin hilelere bavurdum." Anlattna gre, Obadiah bu tr oyunlarn hibirinden ok fazla para szdrmamt. Oyunlar srasnda ene alp kurbanlarn elendirerek onlar byleyen, tedbirli bir hrszd o. nk insanlara ylesine sokulgan davranyor ve ylesine az ansl birisiymi gibi grnyordu ki, hi kimse onun kazand para konusunda kendisine kin

besleyemiyordu. Ve ok gemeden, sihirbazlk yeteneinin hayli stnde bir yetenek sahibi olmutu. "Yaam dzeyim olduka yksekti. Yollarda olmadm zamanlarda burada, Bright Beach'deki gzel evimde kalyordum, imdi yaadm bu kiralk barakada deil tabii, okyanus manzaral, ho, kk bir evde. Ama sonra neyin ters gittiini tahmin edebilirsiniz." Agzllkt bu. Taral adamlardan para szdrmak kolayd. Ve ksa bir sre sonra, her oyunda biraz soygun yapmak yerine, daha byk parsalarn peine dmt. "Bylece dikkatleri zerime ekmi oldum. Kuku uyandrdm. D grntm deitirmeme karn, bir gece St. Lo-uis'de, taralnn biri beni sahne gnlerimden tanyverdi. Oynanan poker yksek miktarlyd, ama oyuncularn kalitesi yksek deildi. zerime ullandlar, beni dvdler ve sonra da parmaklarm tek tek olmak zere iki elimi de bir krikoyla ezdiler." Titreyen Edom, "Sanriku'daki deprem dalgas en azndan hzl hareket etmi," diye yorum yapt. "Be yl nceydi bu. Anmsamak istemediim birok ameliyattan sonra, ellerim byle kald." Obadiah kabasaba ellerini yine havaya kaldrd. "Hava rutubetliyken arm oluyor, kuru havalarda ar azalyor Kendi iimi kendim grebiliyorum, ama bir daha asla bir kart cambaz olamayacam... ya da bir sihirbaz." Bir an iin, hi kimse konumad. Sessizlik en byk depremlerden nceki olaanst sknet kadar sradyd. Barty bile donup kalm gibiydi. Ardndan Agnes, "Pekl, anladm kadaryla siz kendi yaamyknz yalnzca bir ylda derleyemeyeceksiniz demek. Bunu iki yla karmamz gerekecek." Obadiah kalarn att. "Ben bir hrszm." "Hrszdnz. Ve bunun acsn ok fazla ektiniz." "Ac ekmeyi ben istemedim, inann bana." "Ama pimansnz," dedi Agnes. "yle olduunuzu anlayabiliyorum. Ve bu yalnzca ellerinizin durumuyla ilgili deil." "Pimanlktan da te bir duygu bu," dedi sihirbaz. "Utan. Ben iyi bir aileden geliyorum. Hrsz olmak iin yetitirilmedim. Bazen, nasl byle bir yanl yaptm anlamaya alrken, beni mahveden eyin para gereksinimi olmadn dnyorum. En azndan tek neden bu deil, esas neden bile deil. Bunun nedeni kartlar konusundaki yeteneimle gurur duymu olmam, yani bozguncu gurur, nk istediim kadar gsteri yapmak iin yeterli gece kulb ii bulamyordum." "Bundan alnacak deerli bir ders var," dedi Agnes. "Eer yaamyknz paylamak isterseniz, dier insanlar bundan renecek bir ders alrlar. Ama bu yknn yalnzca kart hileleriyle snrl ksmn kayda geirmek istiyorsanz, o da tamam. Bu kadar bile byleyici bir yolculuk, ldnz zaman kaybolmamas gereken bir yk olur. Ktphaneler, ou bir dalkavuk kadar bile anlaml zeletiri yapmaktan yoksun film yldzlarnn ve politikaclarn biyografileriyle dolu. Bizim daha fazla nlnn yaamyksn renmeye gereksinimimiz yok, Oba-diah. Bize yardm edebilecek olan, hatta bizi kurtarabilecek bile olan ey, sradan bir atlm yapmay bile asla baaramayan, ama nereden geldiklerim ve bunun niin byle olduunu bilen gerek insanlarn yaam ykleri hakknda daha ok bilgi sahibi olmamzdr." Yaam boyunca ne byk, ne sradan ve ne de kk bir atlm asla gerekletiremeyen Edom, kz kardeinin gzlerinin nnde bulanklamasn izledi. Gzlerinde titreyerek parlayan scak yalarn akmamas iin hayli aba harcamaktayd. Bu sevgisi sihirbazla kar hissettii bir duygu olmad gibi, herhangi bir yeteneiyle de gurur duymuyordu, nk kayda deer hibir yetenei yoktu. Sevgisi yalnzca iyi kalpli kz kardei iindi; o kendisinin gururuydu da ve ayrca, onu byle gnlerde gidecei yerlere arabayla

gtrd, onun turtalarn tad ve onu ara sra glmsetebildii zamanlarda bu snrl yaamnn deerli bir anlam kazandn hissediyordu. "Agnes," dedi sihirbaz, "siz kendi yaamyknz de kayda geirmek iin, o ktphaneciyle hemen imdi bulusanz iyi olur. Eer krk yl daha bu ie balamazsanz, bu yknn tmn derlemek iin, o zamana dek bir on yla daha gereksiniminiz olur." ok sk olmasa da, zellii fark etmeyen sosyal bir durumda, Edom'n atak yapaca bir zaman gelirdi ve ite imdi o zaman gelmiti; bunun nedeni syleyecek uygun szckler bulmak amacyla abalamas, yanl bir ey syleyeceinden veya kahve fincann devireceinden tr panie kaplmas ya da bir ekilde kendisinin tpk kst yere den aptal veya hantal bir palyao olduunu kantlamas deildi; asl neden u anda kz kardeinin onun gzyalarn grmesini istememesiydi. Son gnlerde Agnes zaten ok fazla gzya dkmt ve kendisinin bu gzyalar her ne kadar kederden deil, ama sevgiden akyorsa da, onu bunlarla zmek istemiyordu. Oturduu kanepeden frlayarak, olduka yksek bir sesle, "Konserve jambonlar," diye bard, ama bunun hibir anlam ifade etmediini hemen fark ettii iin de, evet, hibir anlam ifade etmemiti bu, sustu ve daha anlaml bir ey sylemek iin, umutsuzca bir araya girerek, ayn samalkla, "Patatesler, msr gevrekleri," dedi. imdi Obadiah ona kendini kontrol edemeyen bir saralya bakan insanlarn yzndeki ifadeyle baktndan tr de, sanki bir merdivenden dyormu gibi, hzla oturma odasnn ilerisine ve oradan da n kapya doru atldktan sonra', darya karken ne demek istediini aklamaya alt: "Biz bunlardan biraz getirdik, biraz var, gidip birazn getireceim, yani bunlarn birazn kabul etmenizde bir saknca yoksa, arabada kutularmz var, ama onlan ieriye tayacam, kurularla dolu kutular, ey kutularla dolu kutular deil, yle deil tabii, malzemelerle dolu kutular, anlarsnz ya, kurularda getirdiimiz malzemeler." Ve ardndan, n kapy arkasna dek atktan, yalpalayarak eikten geip verandaya ktktan sonra, arad szc en sonunda bulunca, byk bir zafer kazanmasna rahatlayarak, omzunun stnden, "Gda maddeleri!" diye bard. Steyn vagon arabann yukarya doru alan arka kapsna, ne Obadiah ve ne de Agnes tarafndan grnmeyecei bu yere geldii zaman da, Ford'a dayanarak, o gzel gri gkyzne bakp durdu ve iin iin alad. Bu gzyalarnn nedeni, o kk yaamnda Agnes gibi bir kz kardee sahip olmaktan tr duyduu minnettarln simgesiydi, ama armasna karn, bunlarn ayn zamanda, Agnes gibi merhametli olan, ama onun kadar gl olmayan, Agnes gibi alak gnll olan, ama onun kadar korkusuz olmayan, Agnes gibi inanl olan, ama onun kadar srekli umut dolu olmayan, ldrlen annesi iin aktn hissetmiti yrekten. Sonsuz gibi grnen gkyznden aaya doru bir mart srs bararak uuyordu. Gzyalar kuruyana dek, nce martlar tiz perdeden kan sesleriyle izledikten sonra, kularn kanatlar ynms grnl gri bulutlan beyaz bak azlan kestii srada, onlara bakmaya devam etti. Ve dndnden de daha ksa bir srenin ardndan, gda maddelerini ieriye tamay baard. Blm 46 "BANA NED DEYN" lakapl Ned Gnathic, bir flt kadar ince yapl bir adamd ve sanki kafasnn i ksmnda, dncelerinden oluan bask kafatatasnn iinde naho bir mzie dnmeden nce bunun kp gidecei, flt delikleri bulunuyordu. Sesi daima yumuak ve ahenkliydi, ama ou kez allegro biiminde canl ve hzl, bazen de pretissimo eklinde ok hzl konuurdu; ses tonu scak olmasna karn, Neddy maksimum tempoyla konutuu srada, bylesine bir ey olabilirmi gibi, bu ses, Bolero'yu melercesine alan gaydalardan kan sesler kadar kulak trmalard. Neddy'nin meslei, geimini bu parayla karlamak zorunda olmamasna karn, kokteyl salonlarnda piyano almakt. San Francisco'nun gzel bir mahallesinde kendisine drt

katl bir ev miras kald gibi, bunun yan sra eer savurganlk yapmazsa, gereksinimlerini yeterince karlayabilecek, vesayet altna alnm bir parann gelirine de sahipti. Ama ayn zamanda, haftann be gecesi Nob Hill'deki byk, eski otellerden birinin k bir salonunda alyor ve burada kalan turistlerle kent dndan gelen iadamlarna, insann z yerine cinsel tercihlerine deer verildii bir yata hl inatla romantizme inanmaya devam eden zengin ecinsellere ve dikkatle planlanm erikinliklerinin muhteem olduunu kantlamak iin ar gibi alan, kar cinsle ilgili bekr iftlere, onlar ikilerini yudumlarken, piyanoda ok ho arklar alyordu. Neddy evin geni drdnc katnn tamamn kullanmaktayd. nc ve ikinci katlann herbiri ise iki apartman dairesine, zemin kat da drt stdyo nitesine blnm ve bunlarn tmn kiraya vermiti. Saat drd biraz gee, siyah bir smokin, n pilili beyaz bir gmlek giymi ve siyah bir papyonla ceketinin yaka deliine krmz bir gonca gl takm olan Neddy, ite burada, Celes-tina White'in stdyo dairesinin imdi ak duran kapsnn tam i ksmnda ayakta dikilmi duruyor ve onun kira szlemeini aka feshetmek istemesi ve gen kzn buradan tanmak zorunda olmasnn nedenleri konusunda can skc detaylarla dolu aklamalar yapyordu. Kendisine gre, bunun nedeni bu binada ondan baka ocuk olmayan Angel'd; aslnda nadiren alad hlde onun srekli alayp durmasndan, henz bir ngra sallayacak kadar gl olmad halde oynad grltl oyunlardan ve daha tek bana sepet beiinden kamad halde kendi kendine duvarn yanna giderek buraya bir ekicin kaln ucuyla vurmas eklinde eve verebilecei zararlardan sz etmekteydi. Celestina onunla mantkl konuamad gibi, bu arada burada kalan ve en frtnal durumlarda da sknetini koruyan annesi Grace bile, Neddy Gnathic'in bir sredir tamamen yksek perdeden kan o kadife yumuaklndaki sesini bir an olsun sakinletiremiyordu. Neddy bebein varln be gn nce renmiti ve o gnden beri de, tpk hortuma dnmeye niyetlenen tropikal bir rzgr gibi, gmbr gmbr esiyordu. Son zamanlarda, San Francisco'da kiralk evlerden ok kirac olmas nedeniyle, byle bir yer bulmak zordu. Ve tpk be gndr sregeldii ekilde, Celestina imdi de, kendi btesine uygun bir daire bulmas iin en azndan otuz gne ve mmknse ubat'n sonuna dek zamana gereksinimi olduunu aklamaya alyordu. nk gn boyu Gzel Sanatlar Akademisi'ndeki derslerine devam ediyor, haftann alt gecesi de garsonluk iini srdryordu ve geici bir sre iin bile olsa, kk Angel'n bakmn tmyle annesi Grace'e brakamazd. Ama Celestina soluk almak iin duraksadnda, Neddy yine konuuyor, aslnda duraksamad zamanlarda da onunla birlikte konuuyor, yalnzca kadife gibi yumuak kendi sesini duyuyor ve sanki Msr firavunlarnn piramidlerini andran o kum frtnalar gibi, onlardan da hzl bir biimde, gen kz ypratarak konumay iki ynl idare etmekten byk zevk alyordu. Uzun boylu bir adam onun arkasna yaklap ak duran kapnn eiinden ieriye adm att ve nezaketle bir kez "Affedersiniz" dedikten sonra bunu ikinci ve nc kez yineledii srada, hl konumaya devam eden Neddy, ardndan, konuk bir elini onun omuzuna koyup kendisini yavaa kenara iterek ieriye girdiinde, Lourdes'daki* (Fransa'nn gneybatsnda yer alan Lourdes, trbeleriyle nl bir kenttir) trbelerin birinde mucizevi bir ekilde anszn ifa bulmuasna sustu. Dr. Walter Lipscomb piyanistinkilerden daha uzun ve daha zarif parmaklara, ayrca, bir orkestray idare etmek iin havaya kaldraca batona bile gerek duymayan ve dikkatleri yalnzca oradaki varlyla idare eden byk bir orkestra efinin grntsne sahipti. Bir otorite ve zgven abidesi gibi duran Lipscomb, imdi sakinleen Nedy'ye, "Ben bu ocuun doktoruyum," dedi. "Bu kz normal kilonun altnda dodu ve kulak enfeksiyonu tedavisi nedeniyle bir sre hastanede kald. Sesinizden anladm kadaryla, sizde yirmi

drt saat iinde ortaya kacak olan bronit balangc var; bu durumda, bebein vir-tik bir hastalk kapmas tehlikesinin sorumluluunu yklenmek istemeyeceinizden eminim." Sanki yzne bir tokat yemi gibi gzlerini krpp duran Neddy, "Ama benim elimdeki geerli kira kontrat..." diye konumaya abalad. Lipscomb, su ileyen bir olan ocuuna onun kulam ekerek kendisine iyi bir ders vermek zere olan sert bir okul mdr gibi, ban piyaniste doru hafife edi. "Bayan White ve bebek bu skntlar hafta sonuna dek atlatm olacaklar... tabii siz hi durmakszn ene alarak onlar rahatsz etmekte srarl davranmazsanz; ve kendilerini taciz ettiiniz her dakika, onlarn buradan ayrllarn bir gn daha uzatacaktr." Dr. Lipscomb'un dolambal bir biimde konuan piyanist kadar yumuak bir ses tonuyla konumasna ve zayf yapl yznn hibir fke ifadesi yanstmamasna karn, Neddy Gnat-hie onun yanndan geri geri uzaklaarak kap eiine gelmi ve koridora kmt. "yi gnler, baym," diyen doktor, kapy Neddy'nin yzne kapatt; bunu yaparken byk olaslkla kap onun burnuna arpm ve yakasna takl gl de hrpalanm olmalyd. Angel, Grace'in az nce onun orada bezini deitirdii, alr kapanr kanapede yatyordu. Lipscomb tertemiz bebei kucana alrken, Grace ona, "Baardnz ey, bir rahip einin tahamml edilmesi olanaksz bir kilise mdavimiyle baa kmas kadar etkileyiciydi... ve, ah, keke biz de bazen byle davranabilsek," dedi. Angel' kucanda hoplatt srada, "Sizin iiniz benimkinden daha zor," dedi Lipscomb da Grace'e. "Bundan hi kukum yok." Lipscomb'un buraya gelmesine aran Celestina ise, Neddy'nin ektii nutuklardan tr hl beyni uyuuk bir hldeydi. "Sizin geleceinizi bilmiyordum, Doktor." "Tam mahallenizde olduumu fark edene dek, bunu ben de bilmiyordum. Annenizle Angel'n burada olacaklarn dndm ve sizin de burada olabileceinizi umdum. Ama eer sizleri rahatsz ediyorsam..." "Hayr, hayr. Benim yalnzca bilmediim..." "Doktorluu brakacam sylemek iin geldim ben." Yznde kaygl bir ifade oluan Grace, "Bebein doktorluunu mu?" diye sordu. Lipscomb, Angel' kocaman ellerinin arasnda smsk tuttuu ve ona glmsedii srada, "Hayr, hayr, Bayan White, bu bebek bana salkl bir gen kz gibi grnyor. Onun doktor tedavisine gereksinimi yok," dedi. Sanki Tanr'mn kendi ellerindeymi gibi duran Angel, iri, yuvarlak gzleriyle doktora akn akn bakyordu. "Yani demek istediim," diye devam etti Dr. Lipscomb, "Yllardr emek harcadm iimi brakyor ve doktorluk mesleime son veriyorum." "Buna son mu veriyorsunuz?" diye sordu Celestina. "Ama hl gensiniz." artc i brakma aklamasna kar yelenen bir tepki olacakm ve sanki bu Rahip Eleri in Grg Kitab'ndan renilen bir soruymu gibi, "Biraz ay ve bir para kurabiye ister misiniz?" diye sordu Grace kibarca. "Aslnda ampanyayla kutlanacak bir olay bu, Bayan White," dedi Lipscomb, "tabii eer ikiye kar deilseniz." "Baz Baptistler ikiye kardr, Doktor, ama biz zndk aznlktanz. Ama yalnzca soutulmam bir ie Chardonnay ampanyamz var." "Kentin en iyi Ermeni lokantasndan sadece iki buuk blok uzaklktayz. Eer izin verirseniz, ben hemen oraya gidip souk, kpkl bir ampanyayla erken bir akam yemei iin gerekli olan birka yiyecek alabilirim." "Konuumuz olmasaydnz, biz de dnden artakalan kftelerimizi yemeye mahkm olacaktk." "Eer siz megul deilseniz tabii," dedi Lipscomb, Celesti-na'ya.

"O bu gece izinli," diye yantlad Grace. "Doktorlua son veriyorsunuz demek, yle mi?" diye sordu Celestina yine; onun bu aklamas ve neeli tavr karsnda armt. "Benim mesleimin sona eriini ve sizin tanmanz... kutlamamz gerekiyor." Onlarn bu binadan kacaklar konusunda doktorun Neddy'e verdii gvenceyi aniden anmsayan Celestina, "Ama bizim gidecek hibir yerimiz yok ki," dedi. Lipscomb, Angel' Grace'e verirken, "Benim yatrm yapmak amacyla satn alm olduum birka dairem var; bunlarn birisi iki yatak odal ve imdilik bo," diye yantlad. Celestina hayr anlamnda ban iki yana sallad. "Ben yalnzca stdyo eklinde bir dairenin, kk bir yerin kirasn karlayabilirim." "Buraya ne kadar dyorsamz, oraya da deyeceiniz miktar ayns olur," dedi Lipscomb. Celestina'yla annesi anlaml bir biimde birbirlerine baktlar. Doktor bu bakmay grm, bunun anlamn kavram ve uzun, solgun yz utan duygusuyla pembelemiti. "Siz olduka gzel bir kzsnz, Celestina ve erkekler konusunda dikkatli olmay rendiinizden eminim, ama benim de tamamen drst bir niyetim olduuna yemin ederim." "Aa, ben sizin kt bir niyetiniz olduunu dnmedim..." "Evet, dndnz ve size byle dnmenizi reten ey, hi kukusuz ki tamamen yaadnz deneyimden kaynaklanyor. Ama ben krk yedi yandaym, siz ise yirmi..." "Neredeyse yirmi bir." "... ayrca, biz farkl dnyalarn insanlaryz ve buna sayg duyuyorum. Size ve o harika ailenize de yle... bunun yan sra zgveninize ve kararllnza da. Bunu yapmak istememin nedeni, size borlu olduum iin yalnzca." "Bana neden borlu olasnz?" "ey, ben aslnda Phimie'ye borluyum. Onun doum masasndaki iki lm arasnda bana syledii ve benim yaamm deitiren szlerinden tr." Kendisinin ak seik bir ekilde konumasn engelleyen fel durumunun etkilerini ksa sreliine bask altnda tutan Phimie, Rowena sizi seviyor, demiti ona. Beezil'le Feezil de onunla birlikte gvencedeler. Ona bu yaamn tesinde kendisini bekledikleri yerden, kaybettii karsyla ocuklarndan gelen mesajlard bunlar. Hibir art niyet gtmeyen Lipscomb, sanki yalvanr gibi, gen kzn ellerini kendi ellerinin iine ald. "Bir doum uzman olarak, yllar boyu, bu dnyaya yeni yaamlar kazandrdm, ama ben yaamn ne olduunu bilmiyormuum, onun anlamn kavramamm, hatta bir anlam olduunu bile fark ermemiim demek. Rovvena, Harry ve Danny o uakla birlikte dp lmeden nce, ben zaten... bombo birisiymiim aslnda. Onlar kaybettikten sonra, bu boluktan da kr bir durum yaadm. Ruhen lmtm ben, Celestina. Phimie bana umut verdi. Ona olan borcumu deyemem, ama eer bana izin verirseniz, onun kz ve sizin iin bir eyler yapabilirim." Lipscomb'un elleri titredii gibi, Celestina'nn elleri de onun ellerinin iinde titreyip duruyordu. Gen kz onun bu cmertliini hemen kabul etmeyince, "Ben tm yaamm boyunca, yalnzca geirdiim gnm yaamaya altm. nce yaantm srdrebilmek iin. Sonra baarya ulamak, kazan salamak iin. Evler, antika eyalar satn aldm, yatrmlar yaptm. Bunlarn hibirisi yanl deildi. Ama iimdeki boluu dolduramadlar. Belki bir gn doktorlua geri dnerim. Ama kouturmaca gerektiren bir meslek bu ve ben imdi huzur, sknet, dnecek zaman istiyorum. Sylediklerimi anlayabiliyor musunuz?" "Bu sylenenleri anlamak iin yetitirildim ben," dedi Celestina ve odann kar tarafna baktnda, szlerinin annesini de etkilemi olduunu grd. "Sizin yarn buradan tanmanz salayabiliriz," diye nerdi Lipscomb. "Yarn ve aramba gn derslerim var, ama perembe gn hi dersim yok."

Normal kira rayicinin yalnzca te birini alaca iin sevindii aka belli olan doktor, "yleyse perembe," dedi. "Teekkr ederim, Dr. Lipscomb. Ben sizin her ayki kaybnzn ne olduunu izleyeceim ve bu paray bir gn size geri deyeceim." "Zaman gelince bunu konuuruz. Aynca... ltfen bana Wally deyin." Doktorun uzun, dar yz, tpk bir cenaze kaldrcsnnki-ne benzeyen ve sz bile edilemeyecek kadar ac dolu bir ifade yanstan yz, Wally adna yakan bir yz deildi. nk Wally deyince, insan illi, krmz yzl, tombul yanakl ve gle, neeli birisiyle karlaacan sanrd. Doktorun nce olduundan imdi daha canl bakan yeil gzlerinde aniden byle bir Wally gren Celestina, hi duraksamadan, "Tamam; Wally," dedi. Lipscomb'un bir sre sonra getirdii byk torbadan ampanya ve ardndan da Ermenilere zg hazr yemeklerle dolu iki alveri torbas kmt. i brek, mujadereh, tavuklu ve pirinli biryani, yalanc dolma, kuzu etli ve pirinli enginar, oruk mant, ve daha bir sr ey. Grace'in okuduu bir Baptist kran duasndan sonra, Wally'le White ailesinin yesi kadn ve orada ruhen var olan drdncs, st formika kapl masann evresine oturup yemek yedikleri, gldkleri, sanat, ifac-lk, bebek bakm ve gemile gelecek hakknda konutuklar srada, smokinli Neddy Gnathic de, Nob Hill'deki otellerden birinin k bir salonunda, siyah vernikli bir piyanonun bana oturmu, elmas kadar parlak nameler dktryordu. Blm 47 BEYAZ bir gmlekle siyah bir pantolonun stne giydii beyaz eczac nln hl karmam olan Paul Damascus, tpk Garip yklerden birinin kapanda yer alan resimlerde olduu gibi, gkyznn koyu gri bulutlarla kapl alacakaranlnda ve rzgrla hrdayarak bu grntye meum bir ritim katan hurma aalarnn yapraklan altnda, eve gitmek iin Bright Beach'in sokaklarm arnlyordu. Yry, Paul'un formda kalmak iin yapt rejimin bir ksmyd. nk formu bozulursa, zevk ald yklerdeki o hamur kt mecmua kahramanlar gibi dnyay kurtarmaya asla arlmazd; ayrca, onun karlamaya kararl olduu ciddi sorumluluklar vard ve bunlar yerine getirmek iin, saln iyi korumas gerekiyordu. nlnn ceplerinden birinde Rahip Harrison White'a yazd mektup duruyordu. Zarf yaptrmamt, nk yazdklarn kars Perri'ye okumak ve onun nerileri varsa bunlar da mektuba dahil etmek istiyordu. Paul bu i iin de onun grne deer vermekteydi, tpk her eyde olduu gibi. Gnn en nemli amac eve, Perri'nin yanna dnmekti. kisi de on yandayken tanmlar, yirmi iki yandayken evlenmilerdi. Mays'ta yirmi nc evlilik yldnmlerini kutlayacaklard. ocuklar yoktu. Byle olmak zorundayd. Ama doruyu sylemek gerekirse, Paul babalk zevkini tatmad iin hibir pimanlk duymuyordu. nk onlar iki kiilik bir aileydiler, yazg onlara ocuk salayamad halde birbirlerine ok daha yakndlar ve bu nedenle Paul ilikilerine byk deer veriyordu. Genellikle yalnzca televizyon seyretmelerine veya onun karsna kitap okumasna karn, birlikte geirdikleri geceler mutluluk dolu olurdu. Peni kendisine kitap okunmasndan holanrd; zellikle de ounlukla okunan tarihi romanlardan ve ara sra okunan gizemli yklerden. Paul geceyarsndan ya da sabah birden nce yatmazken, Perri ou kez gece dokuz buukta, nadiren de onu biraz gee uyuyakalrd. Daha ileri saatlerde, karsnn soluk alp verirken kard hafif mnltlardan emin olduktan sonra, kendisi de hamur kt mecmualarnn maceralarna dnerdi. Televizyon seyretmek iin iyi bir geceydi bu. Saat yedi buukta Doruyu Sylemek Gerekirse vard; bunu Benim Bir Srrm Var, Lucy Show ve Andy Griffith Show izliyordu.

Yeni Lucy eskisi kadar iyi bir gsteri deildi; Paul'la Perri, Desi Arnaz' ve William Frawley'i zlyorlard. Yasemin Yolu'na giden keyi dnd srada, evini greceinden tr, heyecandan yreinin kalktn hissetti. Ana Cadde'de bulunan tipik Amerikan evleri kadar byk bir ev deildi bu, Ama Paul'a gre, Paris, Londra ve Roma karm gibi asla grmeyecei ve grmedii iin de asla pimanlk duymayaca kentlerin evlerinden ok daha harikayd. Kaldrma yanam olan ambulans fark ettiinde, bu mutlu beklentisi korkuya dnt. Evin araba yolunda, aile doktorlar Joshua Nunn'n kendi Buick'i duruyordu. n kap aralkt. Paul alelacele ieriye girdi. Giriin merdivenlerinde Hanna Rey'le Nellie Oatis yan yana oturuyorlard. Onlarn ev ilerini gren Hannah, kr sal ve tombuldu. Perri'nin gndz bakcs Nellie de sanki Hannah'n kz kardeiymiesine, tpk ona benziyordu. Hannah ayakta duramayacak kadar zntden sarslm grnyordu. Nellie ise ayaa kalkacak gc bulmutu, ama kalkar kalkmaz hemen konuamad. Az birtakm szckler sylyordu, ama sesi onu terketmiti. Bu kadnlarn bir yanlg oluturmayacak yz ifadelerinden tr olduu yerde kalakalan Paul, Nellie'nin bir srelik suskunluu karsnda minnettarlk duydu. Onun kendisine iletmeye alt haberi renecek gc olduuna inanmyordu. Nellie'nin sessizlii, ayaa kalkmaya yeterli gc olmayan, yine de kt bir haber vermek pahasna bile olsa konuacak gc kendinde bulan Hannah'n sylediklerine dek srmt yalnzca. "Size ulamaya altk, Bay Damascus, ama eczaneden kmtnz." Oturma odasnn kavisli giriindeki srmeli kaplar yan ak duruyordu. Bunlann tesinden gelen sesler, Paul'u iradesi d o tarafa ekti. Bu geni oturma odas iki amala denmiti: onlar ziyarete gelen konuklan arlamak iin salon olarak ve Paul'la Perri'nin her gece uyuduklar iki yata da kapsayan yatak odas olarak. Salk grevlisi Jeff Dooley srmeli kaplarn tam i tarafnda duruyordu. Paul'u sert bir biimde omzundan tuttuktan sonra, ileriye doru itekledi. Perri'nin yatana dek yaplacak yolculuk birka admlkt, ama bu yatak grlmeyen Paris'ten, grlmek istenmeyen Ro-ma'dan daha uzak bir yerdeymi gibiydi. Demenin hals Pa-ul'un ayaklarna dolanyor, ayakkablarnn altm amurmua-sna emiyordu sanki. Cierlerini dolduran hava, ilerlemesini engelleyen youn hacimli bir svya dnmt. Yatan yannda oturan ve ikisinin de arkada ve aile doktoru olan Joshua Nunn, Paul kendisine doru yaklat srada, ban kaldrp ona baktktan sonra, sanki demir bir boyunduruun altndaym gibi, ayaa kalkt. Yatan ba ksm yukarya ykseltilmiti; Perri srtst yatyordu. Gzleri kapalyd. Geirdii kriz srasnda, oksijen tpn tayan altlk yataa devrilmiti. Solunum maskesi yastn zerinde, Perri'nin yanbandayd. Oksijene nadiren gereksinimi olurdu. Bugn gereksinimi olmasna karn, hibir yardm dokunmamt. Joshua'nn en son olarak uygulad gs solunum aygt da, Perri'nin yanndaki battaniyenin stnde duruyordu. Solunuma yardmc olmas iin, bu aygta nadiren ve yalnzca geceleri gereksinim duyard. Hastaln ilk ylnda, demir bir cierden yava yava karlmt. On yedi yana dek, gs solunum aygtna gereksinim duymu, ama gn getike, bu tr aygtlarn yardm olmakszn soluk alacak gce kavumutu. "Sorun kalbi oldu," dedi Joshua Nunn. Perri'nin cmert bir kalbi vard. Bu hastalk etlerini erittikten ve onu hayli gsz braktktan sonra, ektii acyla hi k-lmeyen o kocaman kalbi, onu ieren vcudundan bile daha byk grnrd.

Aslnda daha ok kk ocuklara strap ektiren bir hastalk olan ocuk felci, onu on beinci doum gnne iki hafta kala yakalamt. Otuz yl nce. Geirdii kriz srasnda Perri'yi kurtarmaya alan Joshua, battaniyeyi onun stnden bir kenara ekmiti. Perri'nin uuk sar renkli pijamasnn kuma, bacaklarnn ne kadar korkun bir halde olduunu saklayamyordu: ki sopayd bunlar. Yakaland ocuk felci ylesine ciddi bir vakayd ki, takt kuaklarla kulland koltuk denekleri asla yardmc bir seenek olmam ve kas rehabilitasyonu etkili bir yarar salamamt. Yukarya kvrlm olan pijamann kollan, hastaln izlerini daha fazla gstermekteydi. Kesinlikle kullanamad sol kolunun kaslar krelmi, bir zamanlar ok zarif olan sol eli sanki grnmez bir nesneyi, belki de hibir zaman yitirmedii umudunu tutar gibi yumruklamt. Kstl da olsa sa kolunu kullanabildii iin, bu da normal olmamakla birlikte, sol koldan daha az zarar grmt. Paul pijamann o kolunu aaya doru ekti. Ardndan, battaniyeyi karsnn sa kolunu bunun stnde brakarak onun perian haldeki vcuduna, omuzlarna dek rttkten sonra, battaniyenin altna serili olan arafn kvrlm klapasn dzeltti. Bu hastalk Perri'nin kalbinin gzelliini etkilememi ve yzne de hi dokunmamt. O her zaman olduu gibi, imdi de ok gzeldi. Paul yatan kenarna oturarak, karsnn sa elini tuttu. Perri o kadar ksa bir sre nce lmt ki, vcudu hl scakt. Bir tek sz bile sylemeyen Joshua Nunn'la salk grevlisi odadan girie ktlar. Salonun srmeli kaplan kapand. Birlikte geen ok uzun yllar, yine de ok ksa bir zaman... Paul onu ne zaman sevmeye baladn anmsayamyor-du. lk grte olmamt bu. Ama ocuk felcine yakalanmadan nceydi. Sevgi yava yava olumu ve gelitiinde de derinlere kk salmt. Onunla ne zaman evlenmeye karar verdiini ise belirgin bir ekilde anmsyordu: niversitenin ilk ylnda, Noel tatili iin eve dndnde. Okuldayken Perri'yi her gn zlemi ve onu yine grd anda, o zamana dek etkisinde kald gerginlikten kurtularak, aylardr ilk kez huzura kavutuunu hissetmiti. Perri o sralarda annesi ve babasyla beraber yayordu. Evlerinin yemek odasn kzlar iin yatak odas ekline dntrmlerdi. Paul Noel armaanyla evlerine gittiinde, stne krmz bir inli pijamas giymi olan Perri yatakta yatyor ve Jane Austin'in bir kitabn okuyordu. Deri kaylar, palangalar ve arlklardan oluturulan akllca tasarmlanm garip bir aygt, baka trl hareket ettirilmesi mmkn olmayan sa kolunun ok daha rahata hareket etmesinde kendisine yardmc oluyordu. Kitab, kucanda duran kk bir rahle tutuyor, ama sayfalar kendisi evirebiliyordu. Paul o leden sonray onunla geirmi ve akam yemeine kalmt. Kendisi de onun yatann yannda yemek yedii srada, Perri'yi de beslerken ona ayak uydurmu ve bylece yemei birlikte bitirmilerdi. Onu daha nce hi beslememesine karn, ne o bundan rahatsz olmutu ne de Perri ve daha sonralar, bu akam yemeiyle ilgili olarak anmsad ey aralarnda geen konumalard, beslenme olay deil. Noel'i izleyen nisan aynda, ona evlenme teklif ettiinde, Perri kendisini reddetmiti. "Sen ok tatl birisin Paul, ama yaamn benimle harcamana izin veremem. Sen ok uzaklara, byleyici yerlere doru yol alacak olan gzel... gzel bir gemisin; ben ise senin ancak pan olabilirim." "pasz bir gemi asla bir yerde demirleyemez," diye yantlamt Paul da. "Denizin gazabna urar."

Ama Perri o berbat haldeki vcudunun ne bir erkei rahatlatabileceim ve ne de bir gelin olabilecek gc bulunduunu syleyerek, ona yine kar kmt. "Akln her zamanki gibi etkileyici," demiti Paul. "Ruhun da bir o kadar gzel. Dinle, Per, on yamzdan beri, ben senin vcudunla hi ilgilenmedim. Ama eer ocuk felcinden nce bu tr zel bir ilgim olduunu dnyorsan, byle bir kuruntuya kapldn iin kendinden utanmalsn." Birok kii onunla konuurken, sanki ruhu da kollaryla bacaklar kadar krlganm gibi ona kar dikkatli davrandndan tr, Perri akszllkten ve sert konumalardan holanyordu aslnda. Sevinle glmt... yine de Paul'u'hl reddediyordu. Ama on ay sonra, Paul en nihayet onu pes ettirmiti, Perri onun evlenme teklifini kabul etmi ve dn gn iin bir tarih kararlatrmlard. Perri o gece, gzyalar arasnda, onun verdii bu kararn kendisini korkutup korkutmadn sormutu. Doruyu sylemek gerekirse, korkuyordu. Perri'nin birlikteliine duyduu gereksinimi yreinin derinliklerinde, iliklerinde bile hissetmesine karn, srdrd bu kararl kovalamacann sonucunda, az da olsa aknlk iinde titriyordu. Ama o gece, Peni onun evlenme teklifini kabul ettii zaman, ona korkup korkmadn sorduunda, "Artk korkmuyorum," demiti. Ondan saklad bu korku da evlilik yeminini sylemele-riyle birlikte yok olmutu. Kan koca olarak ilk pmelerinden itibaren yazgsnn bu olduunu biliyordu. Beraberliklerini srdrdkleri yirmi yl boyunca ne kadar byk bir macera yaamlard birlikte; Doktor Savage'n kskanaca bir macera. Perri'ye zen gstermek, szcn tam anlamyla kendisini ok daha mutlu ve ok daha iyi bir adam yapmt; eer onunla evlenmeseydi, byle birisi olamazd. Ama Perri'nin ona gereksinimi yoktu artk. Paul karsnn yzne uzun uzun bakp durduu srada, onun soumakta olan elini tuttu; pas onu terk ediyor, kendisini babo brakyordu. Blm 48 JUNIOR, Uyku Zaman Han'nda geirdii ikinci geceyi izleyen afak vakti uyand; kendisini dinlenmi, zinde ve barsaklarn kontrol altna alm bir halde hissetmekteydi. Son olarak yaad bu naho duruma ne gibi bir anlam vereceini pek bilmiyordu. Gda zehirlenmesinin belirtileri genellikle yemek yedikten sonraki ilk iki saat iinde ortaya kard. Ama bu iren barsak spazmlar onu yemekten en az alt saat sonra rahatsz etmeye balamt. Ayrca, eer bu olayn sulusu gda zehirlenmesiyse, kusmas da gerekirdi; ama yediklerini geri kartma istei bile hissetmemiti. Bunun sulusunun kendisinin iddete, lme ve kayba kar duyduu olaanst duyarllk olduundan pheleniyordu. nk daha nce patlayc bir mide boaltm eklinde geirdii olay, bu kez barsak boaltm eklinde gereklemiti. Ve sal sabahnn bu erken saatinde, motelin kvetinde yzen ve altn renkli bir av kpei kadar hayat dolu olan bir ha-mambceiyle birlikte lk suyla du yapt srada, bir daha hi kimseyi ldrmemeye karar verdi. zsavunma durumunun dnda. Daha nce de bu yemini etmiti. Bunu bozup bozmad tartlabilirdi. Ama eer Vanadium'u ldrmemi olsayd, manyak polis onu ldrecekti hi kukusuz. Bunun bir zsavunma hareketi olduu aka belliydi. Yine de, Victoria'nn ldrln yalnzca sahtekr ya da kak birisi bir zsavunma hareketi olarak geerli grebilirdi. Byk bir fke ve hrsa kaplmt; bunu kabullenecek kadar da ak szlyd. Zedd'in retisine gre, sahtekrln gnmzde toplumsal bir kabulleni ve finansal bir baar olduu bu dnyada, yaamnz srdrmek iin biraz hileye bavurmanz gerekiyordu, ama kendi kendinize asla yalan sylememeniz de gerekliydi, yoksa gvenecek hi kimseniz kalmazd.

Bu kez, zsavunma dnda, provokasyon ne olursa olsun, kimseyi ldrmemeye yemin etti. imdiki daha sert tutumundan honut kalmt. Hi kimse kendisine dk standartlar uygulayarak belirgin bir zgeliimde bulunamazd. Duun perdesini yana ekip dar ktnda, hamambceini slak kvette gevemi olarak, ama hl canl ve yaamn srdrr bir hlde brakmt. Motelden ayrlmadan nce de, Bartholomew'u arayarak, telefon rehberindeki drt bin ada daha abucak gz gezdirdi. Dn odasndan darya hi kmad iin, on iki bin ad ieren listede dmann arayp durmutu. Yani imdiye dek, toplam olarak krk bin ad aratrmt. Caesar Zedd'in kutuya konmu eserlerinden baka yk yoktu; yola kp gneye, San Francisco'ya doru araba srmeye balad. Byk kent yaamnn beklentisinden tr heyecan iindeydi. Sakin Spruce Hills'de geen yllar akla, mutlu bir evlilikle ve finansal baaryla doluydu. Ama o kk kent entelektel canllktan yoksundu. Tam anlamyla canl birisi olmak iin, yalnzca yeterli bedensel zevklerle ve kendisini tatmin edecek duygusal bir yaamla yetinmemeli, bunun yan sra aklc bir yaam deneyimi de geirmeliydi. Onu Marin County'nin iinden geirerek Altn Kap Kpr-s'nn karsna getiren bir otoyol semiti. Daha nce hi ziyaret etmedii bu byk kent, pnl prl parlayan krfezin yukar ksmndaki tepelerin stnde tm grkemiyle ykseliyordu. Kentin iinden geen kestirme, rasgele bir yolu izleyen Junior, binalarn mimari yaplar, yrenin artc manzaralar ve dik sokaklarn heyecan verici grntleri karsnda hayrete derek, bir saat boyunca harika zaman geirdi. ok gemeden, San Francisco'nn bu grnmyle, araptan olmad kadar sarho olmutu. Bu kentin entelektel yaam tarz ve zgeliim olaslklar snrszd. Byk mzeler, sanat galerileri, niversiteler, konser salonlar, kitap evleri, ktphaneler, Hamilton Da gzlemevi... Yaklak bir yl kadar nce, kentteki hayli modern bir gece kulbnde, Amerika'nn ilk stsz danslar sahneye kmlard. San Francisco'nn nc atlmn izleyen bu heyecanl ve ilgin sanat biimi, imdi birok byk kentte sergilenmekteydi. Bunun iin o da yzyln dans yeniliinin tam burada domu olduu kentte, byle bir gsteriyi izleyerek kendisini aydnlatmak iin can atyordu. Junior saat civarnda, Nob Hill'deki nl bir otele yerleti. Odasnn panoramik bir manzaras vard. Ardndan, lobinin ilerisindeki k bir erkek giyim maazasndan, alnan giysilerinin yerine bunlarn ok daha iyilerini satn ald. Saat altya dek, giysilerde yaplmas gereken deiiklikler tamamlanm ve her ey odasna teslim edilmiti. Saat yedide de, otelin k salonunda kokteylinin tadn karyordu. Smokinli bir piyanist burada ok iyi tarz romantik mzik yapmaktayd. Buraya baka erkeklerle birlikte gelmi olan bir sr gzel kadn, Junior'la gizlice flrt ediyorlard. Arzulanan birisi olmaya alkt o. Ama bu gece, dikkatini eken tek bayan, San Fran-cisco'nun kendisiydi ve onunla yalnz kalmak istiyordu. Salonda akam yemei de yenilebiliyordu. ok gzel bir Cabarnet Sauvignon arapla birlikte harika bir fileminyonun tadn kard. Gecenin tek kt an ise, piyanist "Bana Bakacak Birisi"ni ald zaman olmutu. Junior'n belleinde, parmak boumlarnn stnde dnp duran bir eyreklikle manyak polisin tekdze sesi canlanverdi: George ve Ira Gershwin'in "Bana Bakacak Birisi" adl gzel bir arrks vardr. Bunu hi duydun mu Enoch? Sana bakacak o birisi de benim ite, ama tabii romantik anlamda deil. Ezgiyi tandnda neredeyse ataln tutamayacak haldeydi. Kalbi hzla arpyordu. Aniden ter iinde kalan elleri yap yapt.

Buradaki baz mteriler, piyanonun stnde duran yuvarlak cam kseye mzisyen iin bahi olarak para atmak amacyla kokteyl salonunun kar tarafna gemiler ve birka da ondan sevilen sarklan almasn rica etmilerdi. Junior piyanistin yanna giden herkese dikkat etmemiti, ama ucuz giysili bir hantal mutlaka dikkatini ekmi olurdu tabii. Deli dedektif masalann hibirinde yoktu. Bundan emindi, nk kendisi gzel kadnlara dkn olduundan tr, baklarn srekli olarak salonda gezdirip durmutu. Buna karn, arkasndaki bar blmnde oturan o otel zel mterilerine ok yakndan dikkat etmemiti. skemlesinde geriye dnp onlan incelemeye balad. Erkeimsi bir kadn. Bir sr kadnms erkek. Ama kyafet deitirmi bile olsa, deli polis olabilecek iko hi kimse yoktu aralannda. Yava derin soluklar. Yava. Derin. Bir yudum arap. Vanadium lmt. Alaml amdanla kafasna vurulmu ve takn bir gln dibini boylamt. Sonsuza dek yok olmutu o. "Bana Bakacak Birisi"ni bu dnyada seven tek kii yalnzca dedektif deildi ki. Salondaki herhangi birisi bunun alnmasn rica etmi olabilirdi. Ya da belki bu ark piyanistin her zamanki repertuvarnn bir parasyd. ark bittikten sonra, Junior kendini daha iyi hissetti. ok gemeden de, kalp atlar normale dnd ve terli avular kurudu. Tatl iin 'creme brulee' sylediinde ise, kendi kendine glebiliyordu artk. Barda oturan ve kokteylle birlikte ikram edilen bedava mahun fstnn tadn karan bir hayalet grmeyi mi ummutu yoksa? Blm 49 AGNES'LA ball, kuru zml, armutlu turtalar datmalarndan tam tamna iki gn sonraki aramba gn, Edom Ja-cob'u ziyaret edecek cesareti kendinde bulmutu. Her ikisinin dairesi de garajn stnde, arkalan birbirine bitiik olmasna karn, iki daireye ayr ayr d merdivenlerden giriliyordu. Kardelerden biri dierinin dairesine sk sk gitmekle birlikte, zaman zaman da birbirlerinden millerce uzakta yayormu gibi davranrlard. Agnes'la beraber olduklarnda, Edom ve Jacob birbirlerine kar rahat olan iki erkek kardetiler. Ama Agnes yanlarnda olmadnda, yalnzca ikisi birlikteyken, yabanclardan bile daha garip bir duruma derlerdi, nk yabanclarn stesinden gelebilecekleri, paylalm hibir gemileri yoktu. Edom kapy tklatnca, Jacob bunu at. Ve Jacob eikten kenara ekildiinde, Edom ieri girdi. Birbirleriyle karlkl durmuyorlard. Dairenin kaps ak kalmt. Edom yabanc bir tanrnn hkm srd bu krallkta kendini huzursuz hissederdi. Erkek kardeinin korktuu tanr insanlk, onun karanlk basklar ve azametiydi. Edom ise, evren yerle bir olarak bir bezelye tanesi byklnde sper youn deerli bir maden klesi biimindeki maddeye dntnde, bir gn hereyi mahvedecek kadar byk bir gazab olan doann karsnda titrerdi. Ona gre, insanln bu iki ykc gten daha byk bir gce sahip olmad belirgindi. Erkekler ve kadnlar doann bir paras olmakla birlikte, onun stnde deildiler ve bu nedenle, ilerindeki fenalk doann kt amacnn rneklerinden biriydi yalnzca. Bu tartma konusuna yllar nce son vermelerine karn, iki kardein hibirisi dierinin inancnn gvenilirliini isteksizce de olsa kabullenmemiti. Edom az ama z konuarak, Jacob'a elleri ezik sihirbaz Obadiah' ziyaret etmelerinden sz ettikten sonra, "Oradan ayrldmzda ben Agnes'n peinden gittim, ama Obadiah 'Srrn bende gizli duruyor' demek iin, beni durdurdu," dedi. Edom'n ayakkablarna bakt srada, kalarn atan Jacob, "Hangi sr?" diye sordu.

Edom, Jacob'n yeil flanel gmleinin yakasn incelerken, "Bunu senin bileceini umuyordum," diye yantlad. "Nereden bileceim?" "O benim sen olduumu dnd gibi geldi bana." Jacob bu kez Edom'n gmleinin cebine bakarak kalarn att, "Neden byle dnsn?" imdi de dikkatini Jacob'n sol kulana veren Edom, "Birbirimize epeyce benzediimiz iin," dedi. "Biz ayn yumurta ikizleriyiz, ama ben sen deilim, yle deil mi?" "Bizim iin yle, ama bakalar iin her zaman yle deil. Bunun yllar nce olduu belli." "Yllar nce olan ne?" "Senin Obadiah' tanman." Gzlerini ksp baklarn Edom'dan kararak, ak kapdan szan gn na bakan Jacob, "O benim kendisini tandm m syledi?" diye sordu. Biraz ilerideki kitapln raflarna dzenle yerletirilen ciltli byk kitaplara bakp duran Edom, "Ben bir aklama yaptm srada, benim sen olduumu dnm olabilir," dedi. "Akl filan m karm onun?" "Hayr, akl tamamen banda." "Onun bunam olduunu varsayarsak, byk olaslkla senin kendisinin uzun zamandr kayp olan erkek kardei ya da baka bir yakn olduunu dnm olamaz m?" "Bunam deil o." "Eer sen ona depremlerle, kasrgalarla, patlayan yanardalarla ve bunlara benzer bir sr eyle ilgili anlamsz laflar sylediysen, seni benimle nasl kartrm olabilir?" "Ben anlamsz laflar sylemem. Ayrca, tm konumay Agnes yapt." Dikkatini kendi ayakkablarna veren Jacob, "Pekl... benim bu konuda ne yapmam gerekiyor?" dedi. Jacob'n imdi artk bakmad ak kapya doru zlemle bakan Edom, "Sen onu tanyor musun?" diye sordu. "Obadiah Sepharad'?" "Son yirmi yln ounu bu dairede geiren, arabasz biri olarak, ben siyahi bir sihirbaz nasl tanyabilirim?" "Tamam yleyse." Edom kap eiini geip kendi dairesine giden merdivenlerin st sahanlna doru ilerledii srada, Jacob inanla savunduu konuya dnerek bundan sz etmeye balad. "1940 ylnn Noel Gecesi, San Francisco'daki St. Anselmo Yetimhanesi'nde," dedi, "Joseph Krepp denilen adam, altyla on bir yalar arasndaki on bir olan ocuunu uyurlarken ldrm ve her birinin gz, dili gibi deiik organlarn kesmiti." Bu konudan etkilenmeyen Edom, "On bir mi?" diye sordu. "Polonya Kral'nn kz kardei Erzebet Bathory de, 1604'le 1610 yllar arasnda, hizmetkrlarnn da yardmyla, alt yz kz ocuunu ikenceyle ldrm. Onlar srm, kanlarn imi, yzlerini kskalarla paralam, cinsel organlarn kesmi ve ocuklarn lklarna alayla glm." Edom merdivenlerden aaya inerken, "18 Eyll, 1906'da Hong Kong'u bir tayfun vurmu," dedi. "On binden fazla insan lm. Rzgr yle iddetli esiyormu ki, bu insanlarn yzlercesi onlara doru mermi gcyle hareket ederek vcutlarna batan tahta kymklar, mzraa benzer sivri ulu it kopuklar, iviler ve cam krklar gibi keskin enkaz paralaryla can vermi. Adamn birinin bana da rzgrn uurduu bir Han Dynasty cenaze treni kavanozu arpm; bu para onun yzn kesmi, kafatasn atlatarak bunun iine girmi ve beynine gmlm." Jacob ondan bir ey saklyordu. Joseph Krepp'den sz edene dek, vermi olduu her tepki bir soru biimindeydi; konumalar kendisini rahatsz eden bir konu ierdiinde, onun konuyu kulakard etmek amacyla yeledii bir yntemdi bu.

Kendi dairesine dnmekte olan Edom'n, buraya gitmek iin, evle garajn arasnda yer alan byk bahede grkemle ykselen mee aacnn kocaman dallarnn altndan gemesi gerekiyordu. Jacob'a yapt ziyaret sanki onu iki bklm eden bir ar-lkm gibi, ba ne eik bir halde dikkatini yere verdi. Zaten eer byle yapmasayd, gn nn ve glgenin yerde oluturduu ve u anda kendisinin de stnde yrd o karmak, ama gzel desenlere dikkat etmi olmayacakt. California'ya zg canl bir aat bu ve yapraklan daha lk mevsimlere gre imdi azalm olmasna karn, kn bile yeildi. evresine baknca Edom'n grd ayrntl dal yaps, yeil bir mozaikmiesine imenlerin stne yaylan ve burasn bir labirente dntren enfes ve uyumlu bir yansma oluturuyordu; bu desenlerin arasndaki bir ey onu aniden etkilediinden ve hayal gcn harekete geirdiinden tr, sanki artc bir igdnn eiindeymi gibi bir duyguya kapld. Ardndan, ban kaldrp yukardaki kocaman dallara bakt; ruh hli deimi ve olmas yakn bir kt olay haber veren igds ani bir korkuya dnmt. Tam u anda o kocaman dallardan birinin filizi atlayabilir, onu bir tonluk bir daln altnda ezebilir, ya da Byk Deprem imdi oluup tm meeyi tepetakla yere devirebilirdi. Edom alelacele dairesine kat. Blm 50 ARAMBA gnn bir turist olarak geirdikten sonra, Junior perembe gn kendisine uygun bir daire aramaya balad. Salna yeniden kavumasna karn, uzun sreliine otel odas creti demeye niyeti yoktu. Ama son zamanlarda, kiralk daireler hayli pahalyd. Aratrmasnn ilk gn, mtevaz bir mahalledeki bir daireye bile umduundan ok daha fazla kira deyeceini kefetmekle sonulanmt. Otelde geirecei nc gece olan perembe gecesi, iki iip biftek yemek iin salona dnd. Akam mziini yine ayn, smokinli piyanist alyordu. Junior tetikteydi. Cam kseye para atsn ya da atmasn, piyanoya yaklaan herkese dikkat etti. Piyanist en sonunda "Bana Bakacak Birisi" ni almaya baladnda, bunu istek zerine alyormu gibi grnmyordu; onun dncesi, verilen en son bahiten bu yana baka birka ark daha aldndan tr, bu arky da almas gerektiiydi. Yani sonuta, bu ark onun gecelik repertuvarndayd. Junior iine reklenen bir gerginlikten kurtulduunu hissetti. Bu ark nedeniyle hl kayglanyor olmasna armt. Ama akam yemeinin geri kalan ksmnda tamamen gelecee ynelik durumdayd ve gemii aklndan tmyle karmt. T ki... Junior yemek sonras itii brendinin tadn kard srada, piyanist mzie ara vermi ve mterilerin kendi aralarnda srdrdkleri konumalar da sona ermiti. Ve bylece de, bar telefonu aldnda, zil en ksk konumda olmasna karn, oturduu masadan bunu duymutu. Gl elektronik brrrrr sesi, pazar gecesi Vanadium'un mengeneyle sktrlm kadar kk alma odasndaki telefonun alarken kard sesin bir benzeriydi. Junior o anda sanki hzla oraya gidiverdiini hissetti. Ansaphone. Belleinde o telesekreterin uursuz, ama belirgin grnts olumutu. Her yan iziklerle dolu alma masasnn stnde duran o garip aygtn. Yalnzca bir kutu olan basit bir aygtt bu, ama insann belleinde, bir nkleer bombann kt iaretleriyle yklyme-sine, lanetli bir eymi gibi grnyordu. Junior aygtn ierdii mesaj dinlemi ve anlamn karta-mad iin de bunu hi nemsememiti. Geciken nsezisi imdi birdenbire kendisine, bu mesaj Naomi'nin

dedektife bir kant brakmak iin onu mezardan aramasyla ilgili bir ey olmadndan tr fazla nemsemediini sylyordu. lerinin youn olduu o gece, Vanadium'un cesedi Stude-baker'da ve Victoria'nn kadavras da evde yangn karlarak yaklmay beklerken, Junior bu mesajn ilgi ekecek bir ey olduunu fark edemeyecek kadar dikkatini yitirmiti. imdi ise bilinaltnn karanlk bir ksesinden karak, ona ikence ediyordu. Caesar Zedd'in retisine gre, yaammzda yer alan ksack bir andan en basit davrana kadar her deneyim ve bunun yansra imdiye dek tantmz en can skc kiilerin tahamml etmek zorunda kaldmz en anlamsz konumalar bellekte sakldr. te bu nedenle kendisi de, can skc insanlarla aptallardan neden asla yaknmamamz gerektii ve onlardan nasl kurtulabileceimiz konusunda bir kitap yazm ve kitabnda, bu tr insanlar yaammzdan silip atmamz iin, aka yollu da olsa olumlu baktn iddia ettii cinayet eylemini de ieren yzlerce strateji nermitir. Ama Zedd gelecekte yaamay nermekle birlikte, kesinlikle gereksinim duyulduunda, gemiin tam olarak anmsanmas gerektiini de savunur. Bilinalt depo bilgileri inatla bellekte alkoyarken, bunlarn anmsanmamas durumunda, Zedd'in nerdii en gzde tekniklerden biri de istenilen bilgiler anmsanana ya da vcut ssnn normalin altna dt anlalana dek, jenital organlara buz kompresi yapmaktr. Bu k otelin muhteem kokteyl salonunda oturmaktan holanan ve gzde teknii uygulamak iin hemen odasna gitmek istemeyen Junior'n, Zedd'in dier tekniklerinden birini, daha mayalanmn kullanmas gerekmiti ilk nce; yani An-saphone'da konuan kiinin adn bilinaltndan kurtarmas. Arayan kii, Ben Max, demiti. imdi mesaj... Bir hastaneyle ilgili bir ey. lmekte olan birisi. Beyin kanamas. Junior belleinde sakl olan detaylan anmsamaya alrken, piyanist geri dnmt. Bundan sonra alaca paralarn ilki, sanki insanda uyuma istei yaratacak kadar yava bir tempoda bestelenen, Beatles'n "Elini Tutmak stiyorum" adl sarkyd. Kendileri burada olmasa da, bu ngiliz pop grubunun salonu istila etmesi, Junior'n buray terk etmesi gerektiinin bir iaretiydi. Odaya dndnde, henz ortadan yok etmedii Vanadi-um'un adres defterini bir kez daha gzden geirdi. Max'i bulmutu. Max Bellini. Adres San Francisco'dayd. yi deildi bu. nk o, Thomas Vanadim'la ilgili her eyi gemiin bir paras olarak dnmt. imdi ise, kendi geleceini kurmaya niyetlendii kent olan San Francisco'da dedektifle ilgili beklenmedik bir balant olumutu. Bellini'nin adresine ek olarak iki telefon numaras vard. Birincisi i, ikincisi ev. Junior kol saatine bakt. Saat dokuzdu. Bellini'yi i telefonundan aramay pek dnmyordu, nk bu saatte ite olmayaca belliydi. Ama yine de, en azndan onun iyerinin alma saatleriyle ilgili bir mesaj kayd elde edebilmek umuduyla, nce bu telefon numarasn evirmeye karar verdi. Eer Bellini'nin alt firmann adn renebilirse, bu kendisine yardmc olabilir ve adamn ne i yapt konusunda bilgi edinebilirdi. Bellini'yi evinden aramadan nce, onun hakknda ne kadar ok ey bilirse o kadar iyiydi. Telefona nc alnda yarat verilmiti. Bouk bir erkek sesi, "Cinayet Masas," dedi. Junior bir an bunun bir sulama olduunu dnd. Hattn br ucundaki adam bu kez, "Alo?" dedi. "Oras... oras neresi?" diye sordu Junior. "SFPD, Cinayet Masas." "Affedersiniz. Yanl numara." Telefonu kapatarak, sanki alma onu yakp kavurmu gibi, elini hemen geri ekti. SFPD. San Francisco Polis Departman. Bellini'nin, tpk Vanadium gibi, bir cinayet masas dedektifi olduu apak ortadayd. Onu evinden aramak iyi fikir deildi.

Ve artk imdi, Bellini'nin uzaktaki, Oregon'daki i arkada Vanadium'a brakm olduu mesajn her szcn anmsamak zorundayd. Yine de belleini ne kadar zorlarsa zorlasn, bunun geri kalan aklna gelmiyordu. Neyse ki, oda temizliini yapan kadn, her gece yatak rtlerini kaldrdktan sonra yastn stne jelatin kda sarl bir nane ekeri braktnda, buz kovasn da dolduruyordu. ekecei ilenin beklentisiyle yzn buruturarak, buz kovasn banyoya gtrd. Ardndan da soyundu, souk suyu at ve dua girdi. Sonra, bu okun bilinaltnda sakl olan gerekli bilgileri bilinst-ne karmaya yeterli olacan umarak, bir sre bekledi. Ama hi ans yoktu. Aceleyle ama inancna yardmc olacana inand bir gvenle kovadan bir avu buz alan Junior, bunlan anatomik yapsnn en scack iki organna bastrd. Ve geirdii korkulu birka dakikadan sonra da, lgnca titreyip kendi kendine acyarak, ama vcut ssn hl yitirme-mi bir haldeyken, Ansaphone'daki mesajn geri kalan nemli blmlerini anmsad. Zavall ocuk... beyin kanamas... bebek yayor... Ardndan suyu kapatt, dutan kt, abucak kuruland, st ste iki klot giydi, yataa girdi ve rtleri enesine dek ekti. Sonra da arpac kumrusu gibi dnp durdu. Elinde beyaz bir glle, Vanadium mezarlkta. Naomi'nin mezarnn banda duran Junior'n yanna gelmek iin, mezar talarnn arasndan yryor. Junior ona az nce kimin cenaze trenine katldn soruyor. Bir arkadan kznn. Onun San Francisco'da bir bir trafik kazasnda ldn sylyorlar. Naomi'den bile daha genmi. Arkadan Rahip White olduu kantlanmt. Ve kznn da Seraphim olduu... Bu lm nedeninin bir trafik kazas olmayabileceinden kukulanan Vanadium, sonuta Bellini'den bir aratrma yapmasn istemiti. Seraphim lmt... ama bebek yayordu. Varsaymlarn en basiti bile Junior'a, Seraphim'in hamileliinin, ilk msveddesi banta kaydedilen vaaz okuyan babasnn sesi eliinde, birlikte paylatklar o ateli geceye denk geldiini gstermekteydi. yi kalpli Naomi onun bebeini tarken ve Seraphim de onun bebeini doururken lmt. Junior'n az nce buz kesilen testisleri, hissettii bu ani gurur duygusuyla birdenbire yine scack oldu. Cinsel adan gl bir adamd o ve tohumunun retken olduu da kesindi. Bu durum onu hi artmamt. Aksine, bylesine fazla kant memnunluk vericiydi. Ama sevincini engelleyen ey kan tahlili sonularnn mahkemede geerli bir kant dizisi oluturmasyd. Yetkililer Na-omi'yle birlikte len bebein babasn kendisi olarak tanmlayabilmilerdi. Eer kukulanp yine ayn tahlili yaptrrlarsa, Seraphim'in ocuunun babaln da ona ykleyebilirlerdi. Rahibin kznn lmeden nce Junior'n adn kimseye sylemedii ya da tecavzle ilgili sulamalarda bulunmad belliydi. nk bunun aksi olsa, imdi bir hapishane hcresinde olurdu. Ve kz artk ldne gre, laboratuvar testleri ocuun babasnn kendisi olduunu gsterse bile, hakknda hibir gvenilir takibat yaplamazd. Asl mthi tehdit, anlad kadaryla baka bir yerdeydi. Biraz daha dnnce, bunu tmyle kavramt. Panie kaplarak, yatakta dorulup oturdu. Yaklak iki hafta nce, Spruce Hills'deki hastanede, yeni-doan nitesinin o kocaman izleme camnn nnde, sanki oraya mknatsla ekilmi gibi durup kalmt. Ve yenidoanlann karsnda orada mhlanmasna durduu srada, kendisini tamamen perian eden bir korku girdabna kaplm ve altnc duyuyla, bu gizemli Bartholomew'un bebeklerle bir ilgisi olduunu fark etmiti.

stndeki rtleri bir kenara itip yataktan frlayarak, giydii ikinci klotu bile karmadan, huzursuzluk iinde odada dolamaya balad. Eer kendisi Caesar Zedd'in bir hayran olmasayd, belki de bu zincirleme sonuca varamayacakt, nk Zedd'in retisine gre, baz igdlerimiz aslnda hayvani igdlerden kaynaklandnda ve bunlar asla bilemeyeceimiz saf gerein en yakn bir ekline dntnde, bu belirli igdlerin mantksz olduunu kabullenmemiz konusunda toplum bizi cesa-retlendirirdi. Bartholomew'un bebeklerle bir ilgisi yoktu yalnzca. Bartholomew bir bebekti. Annesiyle babasn ve onlarn cemaatini utandrmak istemeyen Seraphim White, bu bebei dourmak iin California'ya* (California, dier birka kent gibi, San Francisco'yu da kapsayan bir eyalettir. Ayrca, Spruce Hills'in bulunduu Oregon eyaletinin gneyinde yer alr) gelmiti. Evlenmemi annelerin bebekleri, zellikle de len evlenmemi annelerin ve babalan toplum iinde onurlarnn krlmasna tahamml edemeyen rahipler olan len evlenmemi annelerin bebekleri, genelde evlatlk verilirdi. Seraphim burada doum yaptna gre, bebein San Franciscolu bir aileye evlatlk verildiinden ya da verileceinden hi kuku yoktu. Junior otel odasn arnlayp durduu srada, korkusu fkeye dnt. Onun tm istedii huzur ve insanca yaayacak, kendini gsterecek bir frsatt. Ve imdi de bu. Urad hakszlk ve adaletsizlik onu sinirlendirmiti; kendisine eziyet ediliyormu gibi bir duygu kaynamaya balamt iinde. Mantksal adan dnlrse, ancak iki haftalk bir bebek erikin bir adam iin tehdit oluturamazd. Junior mantkl dnemeyen birisi deildi, ama bu durumda Zedd felsefesinin o stn aklclnn da farkndayd. Bartholomew'dan kaynaklanan korkusu ve hi tanmad bir ocua kar iini dolduran kin duygusu tm mantn reddediyor ve basit paranoyaya dnyordu; en saf ve kesin hayvan igds olmalyd bu. Bartholomew Bebek burada, San Francisco'dayd. Bulunmas ve ortadan kaldrlmas gerekiyordu. ocuun yerini tespit etmek iin uzun uzun dnen ve bir hareket plan gelitiren Junior, bunu baarana dek hayli fkelenmi ve ter iinde kalmt; stste giydii iki klottan birini alelacele ekip kard. Blm 51 PERRI'NIN ocuk felcinden tr ufack kalan vcudu, onun taburunu tayanlar arlyla hi yormamt. Rahip, ruhu iin dua etti, arkadalar kayb nedeniyle duyduklar zntlerini dile getirdiler ve toprak onu barna bast. Paul Damascus akam yemei iin epeyce davet almt. Hi kimse kendisinin bu zor gecede yalnz bana kalmas gerektiini dnmyordu. Ama onun yeledii yalnzlkt. Arkadalarn gsterdikleri sevecenlii dayanlmaz buluyordu; Perri'nin gittiini srekli olarak anmsatan bir eydi bu. Evin khyas Hanna'yla birlikte kiliseden mezarla kadar arabayla gitmi olan Paul, eve yrmeyi yeledi. Perri'nin yeni yatayla eskisinin arasndaki mesafe yalnzca mildi ve leden sonra havas da lkt. Dzenli bir egzersiz yapmas iin hibir nedeni yoktu artk. Yirmi yl boyunca, sorumluluklarn srdrebilmek amacyla saln korumas gerekmiti, ama kendisi iin nem tayan bu sorumluluklarn tm omuzlarndan kalkmt. Arabaya binmek yerine yrmek bir alkanlktan baka bir ey deildi imdi. Ayrca bu yryle, pazartesiden beri kard her grltnn usuz bucaksz maaralarda yanklanr gibi grnd ve ona gittike yabanclaan evine varn geciktirebilirdi.

Alacakaranln balayp bitmi bile olduu dikkatini ektiinde, Bright Beach'in iinden geerek Pasifik Kys Otoyolu boyunca gneydeki komu kasabann iine dek yrm olduunu da fark etti. Belki on mil. Bu yolculuun belli belirsiz bir ksmn anmsyordu. Ama bu ona garip grnmemiti. Kendisi iin artk bir nemi kalmayan birok eyin arasnda uzaklk ve zaman kavramlar da vard. Geri dnp Bright Beach'e dek yryerek eve gitti. Ev bo ve sessizdi. Hanna yalnzca gndzleri alyordu. Perri'nin gece bakcs Nellie Oatis'in iine artk son verilmiti. Aynca, oturma odas iki yata kapsayan blm de iermiyordu artk. Perri'nin hasta yata kaldrlm ve Paul'un yata da son gecedir burada uyumaya alt st kat odalarndan birine yerletirilmiti. Lacivert takm elbisesiyle stleri izik izik olan siyah ayakkablarn deitirmek iin yukar kata kt. Yatan yanndaki etajerin zerinde bir zarf duruyordu; Hannah bunu ykamas iin kendisinin ona verdii eczac nlnn cebinden karm ve buraya koymu olmalyd. Zarfn iinde Paul'un Oregon'daki Rahip White'a Agnes Lampion'la ilgili olarak yazd mektup vard. Bu mektubu Perri'ye okumak ya da onun grnden yararlanmak iin hi frsat bulamamt. Ve imdi, kendi dzgn elyazsyla yazd satrlara gz atarken, kullanm olduu szckler ona aptalca, uygunsuz ve karmak grnyordu. Paul mektubu yrtp atmay dnmekle birlikte, yazdkla-ryla ilgili imdiki grlerinin zntden kaynaklandn ve bunu daha salim bir kafayla okuduunda mektubun ona gzel grneceini biliyordu. Bunu zarfa yerletirip etajerin ekmecesine koydu. ekmecede ruhsatl tabancas da vard. Aaya inip kendine bir sandvi hazrlamak ya da kendini ldrmek arasnda bir karar vermeye alarak, tabancaya bakp durdu. Ardndan, bunu ekmeceden kard. Silah, tabancalar hamur kt mecmualardaki kahramanlarn ellerinde durduu gibi, onun elinde o kadar iyi durmuyordu. Ayrca, intihann Cehennem'e giden bir bilet olmasndan korkuyor ve gnahsz Perri'nin onu byle kt bir yerde beklemeyeceini de biliyordu. Son birleme inancna aresizce sarlmaktan baka bir umudu kalmayan Paul, tabancay yerine geri koyduktan sonra, mutfaa gidip kendine edar peynirli ve turulu bir sandvi hazrlad. Blm 52 ZEL dedektif Nolly Wulfstan bir tanrnnkine benzer dilere, ama mfik bir tann-insan karm varlk olduu konusunda hayli tartma yaratr ok anssz bir yze sahipti. Bir Viking k kadar bembeyaz olan ve ba tanr Odin'in yksek yemek masasnn stndeki msr taneleri dizileri kadar dzgn sralanm duran bu muhteem grnl dilerin birbirinin stne harika bir ekilde oturan yzeyleri ve olaanst n di kntlar vard; bu n diler de, tpk ders kitaplarndaki resimlerde olduu gibi, az dileriyle kpek dileri arasna mkemmel bir biimde yerleikti. Junior fizyoterapist olmadan nce, di doktorluu eitimi yapmay dnmt. Ama geirdii bir di eti hastalndan kaynaklanan kt nefes kokusuna kendisinin bile tahamml edemeyii onun bu meslekten vazgemesine neden olmakla birlikte, bylesine srad dilerin gzellii hl ilgisini ekebiliyordu. Nolly'nin dietlerinin durumu da ok gzeldi; salam, pembe ve ekilmemi olan bu dietleri, dileri boyun ksmlarna dek kaplyordu. Bu az dolusu prl prl diler yine de yalnzca doann ii deildi. Nolly byle bir glmseyii elde edebilmek iin kim bilir ne kadar para harcadysa, ansl bir di doktoru da kazand-

bu parayla, gen ve ekici yalan boyunca onu mcevherlere boduu bir metres tutmu olmalyd. Ama ne yazk ki, Nolly'nin bu k saan glmseyii, yayld yzn o korkun kusurlarn vurguluyordu tam aksine. Aptal ifadeli, opur, siillerle nokta nokta olan ve mavimsi bir renk tonuyla koyulaarak srekli sakallym gibi bir glge ieren bu ehre, dnyann en iyi plastik cerrahlarnn sahip olduu kurtarm glerinin ok tesindeydi; Nolly'nin de tm mal kaynaklarm tamamen di iine harcama nedeninin bu olduundan hi kuku yoktu. Be gn nce, ahlaksz bir avukatn ayn ahlakszlktaki bir zel dedektifi, eyalet snrlar dnda bile olsa nasl bulacan bildiini tahmin eden Junior, kiisel bir konuyla ilgili olarak kendisine birisini nermesi iin, Spruce Hills'deki Simon Ma-gusson' telefonla aramt. Bir dierine i yollayan birbiriyle balantl irkinlerin arasnda bir kardelik olduu belliydi. Koca kafal, kk kulakl, patlak gzl Magusson da ona Nolly Wulfstan'a bavurmasn nermiti. alma masasnda kamburumsu bir halde oturarak, bir komplo hazrlarcasna ne doru eilen ve domuzcuk gzleri ocuklar piirmek iin en sevdii yemek tarifini anlatan bir gulyabanininkiler gibi parlayan Nolly, "Kukularnz dorulayan kantlar bulmay baardm," dedi. Junior, nl bir dedektifi rahatsz edebilecek bir i konusunda, drt gn nce bu dedektife gelmiti. Seraphim'in ay banda San Francisco'daki hastanelerden birinde doum yapp yapmadn ve bebein nerede bulunabileceini renmek gereini duyuyordu. Ama Seraphim'le ne tr bir ilikisi bulunduunu aklama konusunda hazrlkl olmad ve uzman bir dedektifin iin iyzn hemen anlayaca uydurma bir yk tasarlamak da istemedii iin, bu bebekle ilgileniyor olmasnda bir bit yenii varm gibi grnyordu. "Tehlikeli boyutlarda yksek tansiyon ve hamilelik komp-likasyonu geiren Bayan White," dedi Nolly, "5 Ocak gn akam ge saatlerde St. Mary Hastanesi'ne yatrlm." Junior, Nolly'nin brosunun bulunduu, North Beach blgesinde yer alan ve zemin katnda dknt bir striptiz kulb iletilen, eski, katl, tula binay grdnde, gereksinim duyduu zehir hafiye soyundan birisini bulduunu anlamt. Dedektifin brosu asansrsz, dar merdivenlerle klan altnc katn tepesinde, muamba demesi anm ve duvarlar yllarn kiriyle alacalanm kasvetli bir koridorun sonundayd. Havaya ucuz dezenfektann, ekimik birann, le gibi sigara dumannn ve yitirilmi umutlann kokusu sinmiti. "7 Ocak gn sabahn erken saatlerinde," diye devam etti Nolly, "Sizin de tahmin ettiiniz gibi, Bayan White doum srasnda lm." Dedektifin ufack bir bekleme odasyla kk bir ofisi ieren sit eklindeki brosunun sekreteri yoktu, ama her tr haarat bulunuyordu. Nolly'nin st sigara yanklaryla dolu alma masasnn karsndaki mteri koltuunda oturan Junior, arka tarafnda kouturan minicik kemirgenlerin ayak seslerini ve pas lekeleri tutmu bir ift dosya dolabna giren bir eyin ktlar inediini duyuyor veya bunu belki hayal ediyordu ve stne bceklerin trmandn sand iin de srekli olarak bir eliyle ya ensesini siliyor ya da bacaklarna doru eilip dier eliyle ayak bileklerini ovuturuyordu. "Gen kzn bebei," dedi Nolly, "evlatlk verilmek amacyla Katolik Aile Hizmetleri Brosu'na teslim edilmi." "Bu kz bir Baptist'tir." "Evet, ama doum yapt hastane bir Katolik hastanesi ve burada, mezhepleri ne olursa olsun, tm evlenmemi annelere bu seenei sunarlar." "yleyse ocuk nerede imdi?" Nolly iini ekip kalarn atnca, o aptal +ifadeli yz, tpk bir kaktan akan yulaf unuymuasna, kafatasnn altndan kayp gidiverecekmi gibi grnmt. "ok zlmeme karn, Bay Cain," diye konumasn srdrd Nolly, "bana

dediiniz cretin yarsn size geri vermek zorundaym sanrm." "Yaa? Neden?" "Yasalara gre, evlat edinilmeyle ilgili kaytlar ylesine sakl tutulur ve iyi korunur ki, CIA'in dnya apnda gizli ajanlarna ait tam bir ad ve grev izelgesini elde etmek, bu bebei bulmaktan daha kolaydr." "Ama sizin hastane kaytlarndan baz bilgiler rendiiniz belli..." "Hayr. Benim size verdiim bilgi, lm kaydn karan hkmet tabiplii brosundan geldi. Ama ben St. Mary Hasta-nesi'nin kaytlarndan birtakm bilgiler renseydim bile, Katolik Aile Hizmetleri Brosu'nun bu bebei nereye yerletirdii konusunda o kaytlarda hibir ipucu olmazd." Bu aratrmayla ilgili yle ya da byle bir sorunla karlaacan nceden tahmin eden Junior, ceketinin i cebinden bir deste gcr gcr yz dolarlk kard. Destenin hl sanl olduu banka bantnn zerinde 10.000 dolar damgas vard. Ardndan, paray masann stne koydu. "yleyse bu bilgileri Aile Hizmetleri Brosu'nun kaytlarndan renin." Dedektif nakit paraya, bir kremal pastaya itahla gz atan bir obur gibi bakp durduktan ve bunu plak bir sarna gzlerini diken bir ehvet dkn kadar dikkatle seyrettikten sonra, "mknsz," dedi. "Onlar ok drst alrlar. Bunu yapmak yerine, Buckhingham Saray'na gitmemi ve size kralienin i amarn getirmemi isteyin benden, daha iyi." Junior ne eilip para destesini ileriye, dedektife doru itti. "Bunun gerisi de var." Nolly ban iki yana sallad; bu arada sarkk yanaklarnda-ki siillerle kabartlar sanki kotilyon dans yaparcasna harekete gemilerdi. "Erikin olduunda gerek anne ve babasnn adlarn renmeye alm, evlat edinilen herhangi bir kiiye sorun isterseniz. Bir yk trenini dilerinizin arasnda bir dan tepesine dek ekmek, bunu yapmaktan daha kolaydr." Yk trenini ekecek kadar gl dilerin var senin, diye dnd Junior, ama bunu sylemekten kanmt. "mknsz bir ey olamaz bu." "Evet, yle." Nolly alma masasnn ekmecesinden bir zarf karp, bunu para destesinin stne koydu. "Bana verdiiniz bin dolarn be yzn size iade ediyorum." Ve sonra zarfla paray Junior'a doru itti. "Bunun mmkn olmadn daha nce neden sylernedi-niz peki?" Dedektif omuzlarn silkti. "nk o kz, bebeini hasta kaytlarnn ok fazla kontrol altnda tutulmad, daha az profesyonel eleman altran nc snf hastanelerden birinde dourmu olabilirdi. Ya da ocuk, amac yalnzca para kazanmak olan bir bebek simsar tarafndan evlatlk verilmi olabilirdi. O zaman ben de bir eyler renme frsat bulabilirdim. Ama bu hastanenin St. Mary olduunu renir renmez, kapana sktmz anladm." "Eer kantlar varsa, bunlar elde edilebilir." "Ben hrsz deilim, Bay Cain. Hibir mterimin, bana hapse girme riskini gze aldracak kadar paras yoktur. Ayrca, onlarn dosyalarndaki bilgileri alabilseniz bile, bebekle ilgili kiisel bilgilerin byk olaslkla kodlanm olduunu grrsnz ve bu kodun ne olduunu bilmeden de hibir sonuca varamazsnz." "ok orantsz bir ey bu," dedi Junior; kulland szc jenital organlara uygulanan buz kompresine gerek kalmadan, eskiden okuduu bir kelime daarc gelitirme kitabndan anmsamt. "Bu ne, dediniz?" diye sordu dedektif, nk dilerinin dnda, baka herhangi bir zgeliim yapm olan bir birey deildi kendisi. "Uygunsuz," diye aklad Junior. "Ne demek istediinizi anlyorum, Bay Cain. Ama eer benim bu paray kazanabilmemin herhangi bir kahrolas yolu olsayd, bunca miktara asla srt evirmezdim."

Dedektifin tm gzkamatrclna karn melankoli ieren glmseyii, Seraphim'in bebeinin ulaamayacaklar kadar uzakta oluundan sz ederken, onun bunu itenlikle sylediinin bir kantyd. Junior atlak muambal koridordan yryp alt kat merdiveni inerek sokaa ktnda, hafife yamur iselediini grd. Ve gkyzne doru bakt srada, leden sonra havasnn daha da kararm olduunu fark etti; beton ynlarnn arasnda bir yerde Bartholomew'u kendisi iin sarp sarmalayan bu souk ve isili kent, bir kltr ve grg oda olmaktan ok uzakt artk ve onun gznde imdiye dek olmad kadar rktc, tehlikeli bir imparatorlua dnmt. Ama parlak neonlar ve yanp snen klaryla bu grnt karsnda tam bir tezat oluturan striptiz kulb ise, scak, rahat ve insana kucak aan bir grnt sergiliyordu. Reklam panosunda stsz danslarn fotoraflar vard. Junior bir haftadan fazla bir sredir San Francisco'da olmasna karn, bu nc sanat tarzn henz izleyememiti. eriye girmek iin can atyordu. Ama bir sorun vard. Kambursuz Quasimido* (Quasimido, Notre Dame'n Kamburu adl eserin bir karakteridir) Nolly Wulfstan, byk olaslkla iten ktktan sonra birka bira yuvarlamak iin, ona uygun bu kulbe uruyordu, nk yarm yamalak da olsa, ekici bir kadn elde edebilecei en yakn yer burasyd. Dedektif kendisiyle Junior'n ayn nedenle neredeyse plak bebeklere aptal aptal bakp durmak ve geceyi tamamlamak iin onlarn iri, yuvarlak gslerinin grntsn belleine yeterince yerletirmek amacyla buraya geldiini dnecek ve onun aslnda ilgisini eken eyin dans, yani yeni bir kltrel olgu deneyiminin entelektel heyecan olduunu aklndan bile geirmeyecekti. Birok nedenden tr fkelenen Junior, yeni Chevrolet Impala spor arabasn brakm olduu, dedektifin brosunun bir blok ilerisindeki otoparka doru hzla yrd. imdi yamurla slannca daha da gzelleen bu in krmzs rengindeki araba, oto galerideki prl pnl ve yepyeni halinden ok farkl grnyordu. Ama artc grntsne, gcne ve rahatlna karn, Junior kentin tepeliklerini dolat srada, bu araba bile onun neesini yerine getirememiti. Karanlkta parlayan bu sokaklarda bir yerde, sismik bir sallanty bekleyen bu evlerle dik yokularda konulanm yksek binalarn birinde, bir olan ocuu vard; yan siyahi yan beyaz olan ve onu ac bir sona mahkm eden bir olan ocuu. Blm 53 KIRMIZI puanl beyaz bir emsiyenin altnda, North Beach'in sradan sokaklarnda yryen Nolly, kendini aptal gibi hissediyordu. Ama yine de bu emsiye onun slanmasn nlemekteydi; ayrca Noll'ye gre, pratik seimler grntden ve tarzdan daima daha nemliydi. Unutkan bir mteri bu emsiyeyi alt ay nce broda brakmt. Yoksa Nolly'nin hi emsiyesi olmayacakt. Nolly olduka iyi bir dedektifti, ama gnlk yaamn ayrntlar dnlecek olursa, olmay istedii kadar dzenli birisi deildi. Delinmi oraplarnn onarlmas iin onlar bir kenara ayrmay asla anmsamazd ve bir zamanlar, en sonunda yenisini almay akl ettii kurun delikli bir apkay neredeyse bir yl boyunca takp durmutu. Bugnlerde erkekler pek apka takmyordu. Ama Nolly genlik yllarndan beri, tepesi dz ve yuvarlak model bir apka takmaktan holanyordu. San Francisco ounlukla serin olurdu ve Nolly'nin salar da erken yalarda dklmeye balamt. Eski apkasndaki delii oluturan kurun, iren bir nianc olan aalk, hain bir polis tarafndan atlmt. Adam aslnda onu kasndan vurmay amalyordu. On yl nce olmutu bu olay ve kendisine ilk ve son kez ate edilmiti. Bir zel dedektifin gerek iinin televizyonda ve kitaplarda yer alan o ahane ilerle hibir benzerlii yoktu. Can-skc tekdzelikle dolu, dk riskli bir iti bu; tabii eer ilgileneceiniz olaylar akllca setiiniz srece... yani Enoch Cain gibi mterilerden uzak durduunuzda.

Kendi brosunun bulunduu sokaktan drt blok ilerideki daha kaliteli bir sokaa gelen Nolly, Tollman Binas'ndan ieriye girdi. 1930'larda ina edilen bu bina Art Deco* (Art Deco, 1920'lerde ve 1930'larda Avrupa ve Amerika'da ok popler olan bir resimleme ve ssleme tarzdr) tarzndayd. Binann genel blmlerinin yer demeleri traverten eklindeydi ve lobinin duvarlanndan biri de makine devrini yanstan WPA ana* (WPA a, 1935-43 yllan arasnda lke apnda yaanan isizlii azaltmak amacyla kamusal i alanlarnn desteklenmi olduu bir sretir) ait bir duvar kadyla kaplyd. Dr. Klerkle'n drdnc kattaki sitinin hol kaps aralkt. alma saatleri bittii iin, kk bekleme odasnda hi kimse yoktu. Sitin hol ksmna mtevaz oda alyordu. Bunlarn ikisi tam donanml di tedavisi nitelerini ve ncs de sekreteriyle doktorun skk bir halde paylatklar ofis blmn iermekteydi. Eer Kathleen Klerkle bir erkek olsayd, kentin daha iyi bir kesiminde daha yeni bir binann daha byk bir blmn kullanmay yelerdi. Ama o, mesleinde kadnln engelleyici bir nyargya sahip olduu iin, Nolly'nin imdiye dek tand erkek di doktorlarnn tmnden daha fazla hastalarnn rahatn dnyor ve onlara kar daha nazik ve saygl davranyordu. Nolly yamurluuyla apkasn holdeki vestiyere ast srada, Kathleen Klerkle da buna bitiik iki tedavi odasnn ilkinin giriinde hemen grnverdi. "Ac ekmeye hazr msn?" "Ben insan olarak dodum, yle deil mi?" Nolly korkusuzca dii koltuuna yerleti. "Bu ii yalnzca ok az bir Novacin'le yapabilirim," dedi Kathleen, "Bylece aznn uyuukluu akam yemeine dek geer." "Bylesine tarihi bir ann bir paras olmak nasl bir duygu sence?" "Atlantik'i uayla geerek Fransa'ya inen Lindbergh'in duygusuyla bile karlatrlamayacak bir ey bu." Nolly'nin sol alt enesindeki ikinci n diin geici kaplamasn karan Kathleen, bunu o sabah di laboratuvarndan gelen porselen kaplamayla deitirdi. Kathleen alrken onun ellerini izlemek Nolly'nin houna giderdi. Erikin bir gen kznkine benzer, ince, zarif ellerdi bunlar. Nolly onun yzn de beenirdi. Kathleen hi makyaj yapmaz ve kahverengi salarn arkada bir topuz biiminde toplard. Baz kiiler onun fare gibi, gsterisiz olduunu syleyebilirlerdi, ama Nolly'nin onun gsterisizliiyle ilgili olarak grd tek iki ey Kathleen'in burnunun ilgin kvramyla yznn o kesin irinliiydi. ini bitiren Kathleen, yeni di kaplamasnn zevkini karmas iin, Noll'ye bir ayna verdi. Be yllk bir di tedavisinden sonra, Nolly'nin sabrn tketmeden, doann ona ok kt bir ekilde verdii dileri kendisine olaanst bir glmseme salayan mkemmel bir biime dntrmt. Ve bu son kaplama, yaplan yenilemenin bitimiydi. Ardndan, Kathleen topuzunu zd, salarn fralad ve Nolly onu darya, en ok sevdikleri yere akam yemeine gtrd; lks bir salon tarznda dekore edilen bu lokantann Tanr masasna uygun bir krfez manzaras vard. Buraya ylesine sk gelirlerdi ki hem kendilerine servis yapan garson ve hem de ef garson onlara isimleriyle hitap ederlerdi. Nolly herkese gre her yerde daima "Nolly"ydi; ama Kathleen burada "Bayan Wulfstan" olurdu. Martini smarladlar ve Kathleen mny dikkatle okuduu srada, kocasna ne yiyeceklerini sorunca, "stiridyeye ne dersin?" diye nerdi Nolly. "Evet, buna gereksinimim var." Kathleen glmserken, hi de fareye benzemiyordu. Buzlu martinilerinin tadn kardklarnda, Kathleen ona mterisini sordu. "Bu i kapand artk," dedi Nolly. "Onu bir daha grmeyeceim."

Seraphim White'n bebeiyle ilgili kaytlar yasal koruma altnda deildi aslnda, nk ocuun vesayetini ailesi stlenmiti. "Bu adam gerei renirse ne olur?" diye kaygland Kathleen. "Benim yetersiz bir dedektif olduumu dnr yalnzca. Ve eer artakalan be yz papelini geri istemek iin yine gelirse, bunu da ona iade ederim." Masann stnde duran kehribar renkli ksede bir mum parlyordu. Ama Kathleen'in yz mumdan daha parlakt. Nolly'yle Kathleen bir balo salonunda yaplan fokstrot ve sving dans yarmasnda, her ikisinin de bir ee gereksinimi olduunda karlap tanmlard. Nolly Kathleen'le tanmadan nce, be yldr dans dersleri almaya balamt. "O klbaz adam bu bebei neden bulmak istediini syledi mi en sonunda?" diye sordu Kathleen. "Hayr. Ama ister kendisinin houna gitsin ister gitmesin, ocuu bulmamas daha iyi." "ocuun bir olan olduundan neden bu kadar emin?" "Bilmem. Ama ona bunun aksini sylemedim. ocukla ilgili ne kadar az ey bilirse, o kadar iyi. Nasl bir ama gttn anlayamadm, ama eer bu adamn ayak izlerinin peinden gidersen, ift toynakl bir iz aramak zorundasn." "Dikkatli ol, Sherlock." "O adam beni korkutmuyor," dedi Nolly. "Seni hi kimse korkutmaz. Ama iyi bir apka, pek ucuz deil." "Katolik Aile Hizmetleri'nden bilgi almam iin bana on bin papel teklif etti." "Peki, sen de ona bu i iin geerli cretinin yirmi bin olduunu mu syledin?" Gece ge saatlerde, eve dnp yataa girdikten ve Nolly istiridyelerin deerini kantladktan sonra, el ele tutuarak bir sre ylece yatp durdular. Bu karlkl sessizliin ardndan, "Gizemli bir durum sz konusu," dedi Nolly. "Nedir o?" "Senin benimle olan birlikteliinin nedeni." "yilik, nezaket, alakgnlllk ve gllk." "Yeterli mi bunlar?" "apal adam." "Cain bir film yldzna benziyor." "Onun gzel dileri var m?" diye sordu Kathleen. "yi. Ama mkemmel deil." "yleyse p beni, Bay Mkemmel." Blm 54 HER anne ocuunun soluk kesici bir gzellikte olduuna inanr. Eer kendisi yz yana gelse ve ocuu da seksen yllk zorlu bir yaam deneyimi geirerek olgunlasa bile, bu inancndan vazgemez. Ayrca, her anne kendi bebeinin dier bebeklerden daha akll olduuna inanr. Ve ne yazk ki, zaman ve ocuun yaam sresindeki seimleri, tpk fiziksel gzellik konusunda olduu gibi, annenin bu dncesini genellikle daha da salamlatrr. Barty'nin ilk yanda, Agnes'n onun olaanst zeks konusundaki inanc, bebein geliimiyle birlikte her geen ay dorulanmaktayd. Doumdan sonraki ikinci ayn sonunda, ou bebek glmsemeye glmsemeyle yant verir ve drt aylkken kendiliinden glmser. Barty ise, daha iki haftalkken sk sk glmsyordu. Birok bebek de aylkken yksek sesle gler, ama Barty ilk kez alt haftalkken glmt. Beinci ayn sonlar yerine nc aynn balarnda, sesli ve sessiz harfleri birletirmeye balad: "Ba-ba-ba, ga-ga-ga, la-la-la, ca-ca-ca." Yedinci ay yerine drdnc aynn sonunda "anne," dedi ve bunun anlamnn bilincindeydi. Agnes'n dikkatini ekmek istediinde, bu szc yineliyordu.

Bunlarn yan sra sekizinci aynn sonu yerine beinci aynda "ce-ee" oyununu oynayabiliyor ve sekizinci ay yerine altnc aynda bir eye tutunarak ayakta durabiliyordu. On bir aylkken, Agnes'n sayabildii kadaryla, kelime daa rcndaki szcklerin says on bire ulamt; oysa ki ok erken gelien bir ocuk bile, bu srede ya da en fazla drt szck syleyebilirdi. Barty'nin anneden sonra kulland ilk szck, Agnes'n ona Joey'in fotoraflarn gsterirken kendisine rettii ^a-ba'yd. nc szc de turta. Barty iin Edom E-bomb'du. Maria da Me-ah olmutu. Bartholomew ilk kez "Kay-jub" diyerek bir elini daysna doru uzattnda ise mutluluktan alayan Jacob, Agnes' hayli artt. On aylkken sralamaya balayan Barty, on bir aylkken gayet iyi yryordu. On iki aylk olunca, tuvalet eitimi tamamlanmt ve ne zaman o rengrenk kk oturan kullanma gereksinimi duysa, herkese gururla ve srekli olarak, "Barty otura", diye anons ediyordu. Doum gnnden be gn nce, l Ocak 1966'da, Agnes onun oyun bahesinde, srad bir ayak parma oyunuyla uratn fark etti. Barty ayak parmaklarn yalnzca rasgele bir biimde gdklayp bunlar mncklamyordu. Bir elinin ba ve iaret parman bilinli bir ekilde kullanarak, nce sol ayann sere parman imdikliyor ve sonra ba parmaa kadar olan her parmaa ayn eyi yapyordu. Ve ardndan sra sa ayaa geliyor, bunun nce ba parman imdikleyerek sistematik bir biimde sere parmaa ulayordu. Bu ilem boyunca, Barty ciddi ve dnceli gibiydi. Ayak parmaklarnn onuncusunu sktnda, kalarn atarak buna bakp durdu. Sonra bir elini yzne doru tutup el parmaklarn inceledi. Ardndan da dier elini. Ayak parmaklarn bir kez daha ayn sray izleyerek yine imdikledi. Ve sonra yine ayn srayla ikinci bir kez. Agnes onun bunlar sayd eklinde delice bir dnceye kaplmt, ama tabii onun yanda say kavram gelimi olamazd. Oyun bahesinin dikey parmaklklar arasndan ona bakmak iin melerek, "Tatlm," dedi Agnes, "ne yapyorsun sen?" Barty glmseyip, bir ayan havaya kaldrd. "Bunlar senin ayak parmaklarn," dedi Agnes. Barty o tatl, cvl cvl sesiyle, "Ayak parmaklar," diye yineledi. Bu onun iin yeni bir szckt. Parmaklklarn arasndan elini ileriye doru uzatan Agnes, onun sol ayann minicik parmaklarn gdklad. "Ayak parmaklan." Barty kkrdayarak, "Ayak parmaklar," dedi. "Sen iyi bir ocuksun, akll Barty." Barty ayak parmaklarn iaret etti: "Ayak parmaklar, ayak parmaklan, ayak parmaklan, ayak parmaklan, ayak parmaklan, ayak parmaklan, ayak parmaklan, ayak parmaklan, ayak parmaklar, ayak parmaklan." "yi bir ocuksun, ama henz byk bir konumac deilsin." Barty bu kez bir elini kaldnp bunun parmaklann oynatarak, "Ayak parmaklar, ayak parmaklan, ayak parmaklan, ayak parmaklan, ayak parmaklan," dedi. "El parmaklar," diye dzeltti Agnes. "Ayak parmaklar, ayak parmaklar, ayak parmaklar, ayak parmaklar, ayak parmaklan." "Pekl, belki de yanlan benim." Be gn sonra, Barty'nin doum gn sabah, Agnes'la Edom mutfakta birlikte altklar ve Agnes'a o sevecen Turtac Bayan lakabn kazandran ziyaretler iin baz hazrlklar yaptklar srada, mama iskemlesinde oturan Barty de stle hafife slatlm vanilyal kt helva yiyordu. Ve helvann bir krnts ne zaman nndeki tepsiye dse, bunu oradan alyor ve dikkatle azna atyordu.

Masann zerinde bir sra yeil zml ve elmal turta vard. stleri kaln bir kabuk tutmu ve kenarlar kalplarn yivli ksmlarnn eklini alarak sslenmi olan bu turtalar, deerli madeni paralarn bakrms altn ans rengindeydi. Barty masay iaret etti. "Turta, turta, turta, turta, turta, turta, turta, turta." "Onlar senin deil," dedi Agnes. "Bizimki buzdolabnda." 'Turta, turta, turta, turta, turta, turta, turta, turta," deyip duran Barty, bu szc tpk "Barty otura" dedii zamanki ztatmin sevinciyle kard ses tonuyla yineliyordu. "Hi kimse gne turtayla balamaz," dedi Agnes ardndan. 'Turtan akam yemeinden sonra yersin." Ama bu szcn her yineleniiyle birlikte parman masaya doru uzatan Barty, mutluluk iinde, 'Turta, turta, turta, turta, turta, turta, turta, turta," diyerek srarn srdryordu. O srada Edom, yiyecek malzemelerini kurulamay brakm ve arkasna dnmt. Kalarn atp turtalara bakarak, "Senin dndn ey..." dedi Agnes'a. Agnes aabeyine bir gz att. "Nedir dndm?" "Olamaz bu." "Turta, turta, turta, turta, turta, turta, turta, turta." Edom masadaki turtalarn ikisini alp, bunlar frnlarn yanndaki tezghn stne koydu. Daysnn hareketlerini izleyen Barty, sonra yine masaya bakt. "Turta, turta, turta, turta, turta, turta." Edom iki turtay daha masadan alp, bunlar da tezghn stne yerletirdi. Parman drt kez masaya doru uzatan Barty, "Turta, turta, turta, turta," dedi. Ellerinin titremesine ve sanki dizlerinin ba zlm gibi hissetmesine karn, Agnes da masadan iki turta kaldrd. Geri kalan her bir turtay parmayla iaret eden Barty, "Turta, turta," dedi. Ardndan Agnes, tezghn stne kaldrd iki turtay yine masaya koydu. "Turta, turta, turta, turta," diyen Barty, ona glmsedi. Agnes akna dnm ve az ak kalm bir halde bebeine bakp duruyordu. Boaznda oluan ve konumasn engelleyen yumrunun nedeni biraz gurur, biraz hayranlk ve biraz da korkuydu; ama oluyla ilgili bu harika erken gelimenin onu neden korkuttuunu hemen anlamamt. Bir, iki, , drt; Edom geri kalan tm turtalar kaldrd. Ve iaret parmayla nce Bart'yi, sonra da bo masay gsterdi. Barty d krklna uram gibi, iini ekti. 'Turta yok." "Aman Tanrm," dedi Agnes. "Gelecek yl," diye vurgulad Edom, "benim yerime, arabay senin iin Barty kullanr artk." Agnes korkusunun nedenini imdi aniden fark etmiti; herhangi bir eyin ilerisinde olma giriimi bir gn ok sert bir biimde cezalandrlacaktr, diyen babasnn sk sk belirttii yargsndan kaynaklanyordu bu korku. Onun dncesine gre, elencenin her tr gnaht ve bunun en basitini bile arayan insanlar kayp ruhlard; ama bakalarn elendirme arzusunu gdenler daha da gnahkr olurlard, nk gurura kaplrlar, gze batmaya abalarlar ve vlp yalnzca Tanr'ya tapnlma-s gerektii gibi tapnlmak isteyerek kendilerini sahte tanrya dntrmek iin can atarlard. Aktrler, mzisyenler, arkclar, romanclar ilk yaratldklarndan beri cehennemliktiler, nk bu ztutkular nedeniyle kendilerini Yaratc kadar byk grrlerdi. nsan stn bir marangoz, bir araba tamir ustas veya dl kazanan gller yetitiren bir bahvan olsun ya da olmasn, her hangi bir eyin ilerisinde olmaya abalamas, onun ruh bozukluunun bir iaretiydi aslnda. Babasnn bak asna gre, yetenek Tanr'nn bir armaan deil, bizleri duadan, tvbeden ve dini grevlerden uzaklatran eytann bir armaanyd. Mkemmellik olmadan hibir uygarlk, hibir ilerleme ve hibir sevin olmazd tabii, ama Agnes babasna zg bu felsefenin o keskin uultusunun kendi bilinaltna kk salmasna

ve onu gereksiz yere rahatsz ederek kayglandrmasna armt. nk babasnn etkisinden artk tmyle kurtulmu olduunu dnyordu. Eer Agnes'n gzel olu herhangi bir alanda stn yetenekli birisi olacaksa, kendisi onun bu yeteneinden tr Tan-r'ya kredecek ve olunun amacna ulamasna yardm ermek iin, elinden geleni yapacakt. Mutfak masasna doru yaklaarak, bunun bo olduunu vurgulamak amacyla bir elini masann stnde gezdirdi. Annesinin el hareketini izleyen ve sonra ban kaldrp onun gzlerinin iine bakan Barty, "Turta yok?" dedi soru sorarcasna. Agnes ona glmserken, "Kesinlikle yle," diye yantlad. Annesinin glmseyiiyle keyiflenen olan, "Turta yok!" diye bard. Agnes da, "Turta yok!" dedi onun gibi bararak. Ve sonra, olunun ban iki elinin arasna alp, onun o tatl yzn pcklere bodu. Blm 55 NL nfusun hayli youn olduu San Francisco'da, in kkenli Amerikallar iin 1965 yl Ylan Yl"yd. Junior Cain iin ise, bu ekilde balamamasna karn, Tabanca Yl olmutu. Junior'n San Francisco'da geirdii ilk yl, lke ve dnya iin olaylarla dolu bir yld. Yzyln en byk adam olup olmad o zamana dek tartlan Winston Churchill lmt. Amerika Birleik Devletleri Kuzey Vietnam'a kar ilk hava aknlarn balatm ve Lyndon Johnson bu atmada arpacak asker saysn 150.000'e kartmt. Bir uzay aracnn dnda uzay yry yapan ilk kii bir Sovyet kozmonotu olmutu. Watts'da meydana gelen rklk ayaklanmalar be gn tm iddetiyle srmt. 1965 Oylama Haklan Bildirisi imzalanarak kanunlamt. Los Angeles Dodger beyzbol takmnn oyuncusu Sandy Koufax mkemmel bir vuru yapm ve hibir vurucunun ilk ke noktasna ulaamad bir hzda buraya ulamay baarmt. T. S. Eliot lm ve Junior bu airin eserlerinden birini Ayn Kitab Kulb'nden satn almt. Baka nller de yaamlarn yitirmilerdi: Stan Laurel, Nat King Cole, Albert Schweitzer, Somerset Maugham... Indira Gandhi Hindistan'n ilk kadn babakan olmu ve Beatles'n anlalmaz, o rahatszlk verici baarlar sregelip durmutu. Henz okumaya zaman bulamad T. S. Eliot'n kitabn satn almasnn yan sra, Junior gncel olaylarn pek farknda deildi, nk o daima gelecee odaklanmaya alrken, bunlar sonuta gncel kalyorlard. Gnn haberi, tpk apartmann baka bir dairesinde alan radyodan gelen ses gibi, belli belirsiz duyulan bir fon mziiydi onun iin. Russian Hill'deki d cephesi kireta kapl, ii Victoria tarz oymalarla ssl bir evde lks bir yaam sryordu. Tek yatak odal dairesinin bir kahvalt kesi de ieren geni bir mutfa ve pencereleri dolambal Lombard Caddesi'ne bakan byk bir oturma odas vard. Thomas Vanadium'un evinin yaln dekorunu hl anmsayan Junior, bunu aklndan hi karmam ve imdi yaad bu evi dedektifin tarznda demiti. Evdeki tm mobilyalar yeni ve Vanadium'un dkntlerinden ok daha kaliteli olmalarna karn, bunlarn saylar azd; k ve modern grnml ceviz mobilyalar, yulafunu renginde, kundak bezi kadar yumuak bir demelik kumala kaplyd. Duvarlar plakt. Odalardaki tek sanat eseri yalnzca bir heykeldi. Junior sanat deerlendirmesi konusunda niversitenin ileri seviye kurslarna katlyor, neredeyse her gn kentteki saysz sanat galerilerini dolayor ve srekli olarak bilgisini derinletirip gelitiriyordu. Ve sanat konusuyla ilgili olarak, kent mzelerinden birinin mdr kadar uzman olmadan da bir koleksiyon edinmekten kanyordu. Satn ald tek para, Bavol Poriferan adl gen bir Bay Area sanatsnn eseriydi. lke apndaki tm sanat eletirmenleri, bu sanatnn uzun ve belirgin bir kariyere yneldii konusunda ayn fikirleri paylayorlard. Heykel, zorlukla kazanlm ve akllca yatnm

yaplm bir servetin geliriyle yaamaya alan bir adam iin savurganlk saylacak bir miktara, dokuz bin dolann stnde bir rakama mal olmutu, ama bunun oturma odasndaki varl, zevklerin ve en gelimi duyarllklarn sahibi birisi olarak ona, sanat konusunda kendisinin hayli bilgili olduunu belirtiyordu. l.83 boyundaki heykel, bir ksm pasl ya da rk hurda metalle biimlendirilmi plak bir kadnd. Ayaklar, eitli boyutlardaki dili takmndan ve krk et satrlarnn eri bak azlarndan yaplmt. Kadnn bacaklar pistonlardan, borulardan ve kancal tellerden olumutu. ri memeliydi; gsler iin ekile dvlm orba kseleri, meme balan iin de tirbuonlar kullanlmt. Trmk gibi atal dili eller, ekli bozuk memelerin stnde onlar korurcasna kavuturulmu bir halde ekillendirilmiti. Eilmi atallarla vantilatr pervanesi kanatlarndan oluan yzn bo, siyah gz yuvalan gizli bir acyla parlyor ve ak duran azdan kan feryat sessiz, ama derin bir korku lyla dnyay suluyordu. Junior gn boyu galerileri dolatktan ya da geceyi bir lokantada geirdikten sonra eve dndnde, sanatnn Endstri Kadn olarak adlandrd bu heykel onun neeli ruh halini ara sra bozuyordu. Bunun yalnzca kendisinin satn ald, dl kazanan Poriferan heykeli olduunu fark etmeden nce, birka kez korkuyla barmt. Kt bir dten uyannca da dili takmndan oluan ayaklarn tek ynl harekete getiklerini, pasl demirlerden oluan eklem yerlerinin bir dierine srtnmekten tr kardklar gcrtlar, trmk gibi atal dili ellerin birbirine arparken kardklar tngrtlar duyar gibi oluyordu. Ve genellikle evrenin sessizlii, duymu olduu bu seslerin gerek dnyada deil de dnde var olduklar konusunda onu yeterince ikna edene dek, gergin bir halde hi kprdamadan yatyor ve etraf dinliyordu. Eer sessizlik kendisini yat-trmazsa, yataktan kalkp oturma odasna gidiyor ve atallarla vantilatr pervanesi kanatlarndan oluan yz sessiz bir lkla burulmu kadnn daima onu brakt yerde durduunu gryordu. Sanatn amac buydu tabii: Sizi rahatsz etmek, sizi kendi kendinizle ve dnyann tehlikeleriyle huzursuz klmak ve bildiinizi sandnz her eyi yeniden dnmeniz iin sizin gerek duygularnz zayflatmak. Mkemmel bir sanatn duygusal adan sizi sarsmas, entelektel adan sizi mahvetmesi, fiziksel adan sizi hasta etmesi ve hepimizin elleriyle ayaklarn balayp bizi aaya ekerek uygunluk denizinde boan o kltr geleneklerine kar sizin iinizi irentiyle doldurmasyd. Junior katld sanat deerlendirmesi kurslarnda bu kadarn zaten renmiti. Mays aynn balarnda Franszca dersleri alarak, zgeli-im yapmay srdrmekteydi. Franszca ak diliydi. Haziran aynda da bir tabanca satn ald. Amac birisini ldrmek deildi. 1965 ylnn geri kalan ksmn baka bir cinayet ilemeden geirecekti aslnda. Eyll aynda gerekleecek, ldrc olmayan yaralama zc, olduka pis ve ac ektiriri bir i olacakt... yine de gerekliydi ve mmkn olduunca az zarar vererek yaplmas tasarlanmt. Ama nce, haziran aynn balannda, Franszca derslerini brakt. renilmesi imkansz bir dildi bu. Telaffuzu zor ve cmle yaplar garipti. Her neyse, tant gzel kadnlarn hibiri ne Franszca konuuyor ne de onun bu dili konuup konumadna aldryordu zaten. Austos aynda ilgisini eken konu meditasyon olmutu. e nce "tohumlu" meditasyonla, yani dikkat younlatrma metoduyla balad; bu tr meditasyon srasnda gzlerinizi kapatmanz, zihinsel olarak hayali bir nesneye odaklanmanz ve zihninizi dier tm dncelerden artmanz gerekiyordu.

Ona haftada iki kez birer saat ders vermeye gelen eitmeni Bob Chicane, meditasyon nesnesi olarak mkemmel bir meyve hayal etmesini tavsiye etmiti Junior'a. Bir elma, bir salkm zm, bir portakal ya da benzeri. Ama bunlarn hibiri ona bir yarar salamamt. Ne gariptir ki, elma, eftali, muz gibi herhangi bir meyveye zihinsel grnt olarak ne zaman odaklansa, dnceleri cinsellie kayyor ve sonuta tahrik olduu iin, zihnini arndrma umudunu tmyle yitiriyordu. En sonunda "tohumu" olarak zihninde bir bovling lobutunu canlandrmaya karar verdi. Baygn bir derin dnce davet eden, dzgn, zarif biimli bir nesneydi bu, ama cinsel drtlerini harekete geirmiyordu. 7 Eyll, Sal gecesi, yarm saat boyunca lotus pozisyonunda oturan ve boynu iki siyah halkayla, ba da siyah l rakamyla boyal beyaz bir lobuttan baka hibir ey dnmeyen Junior, ardndan saat on birde yatmaya gitti ve alar saatini kendine ate etmeyi amalad saat olan sabah e kurdu. yi uyumutu; zinde bir halde uyand ve stndeki rtleri bir kenara itti. Etajerin zerinde, bir bardak altlnn stnde duran bir bardak suyla iinde eit eit ar kesici kapsller bulunan bir ila iesi vard. Bu ar kesiciler, bir zamanlar alt rehabilitasyon hastanesindeki ila dolabndan onun ara sra alm olduu ilalard. Kapsllerden birini suyla yuttuktan sonra, ila iesini etajerin stne geri koydu. Ardndan yatakta oturarak, Zedd'in Dnya Sensin adl kitabnn ok sevdii iin bunlar nceden iaretlemi olduu blmlerini bir kez daha okuyup biraz zaman geirdi. Kitap, insann igdlerinden biri olan bencilliin, dier tm igdlerle karlatrldnda bunlarn arasnda en fazla yanl anlalan, en ahlakisi, en aklcs ve en cesuru olduu konusunda harika bir tartma sunuyordu. Ald ar kesici morfin iermediinden tr, uyku hli yaratmad gibi, duyular da kreltmiyordu. Ama krk dakika sonra ilacn etkisini gstereceinden emin olduu iin, kitab bir kenara brakt. Etajerin ekmecesinde duran tabanca tamamen doluydu. Gece mavisi rengindeki pijamalarn giymi olan Junior, hayli dnp planladktan sonra karar vermi olduu ekilde, plak ayaklaryla odalar dolaarak, bunlarn klarm tek tek at. Mutfaa gidince, ekmecelerin birinden temiz bir tabak bezi alp bunu st granit tayla kapl ke masasnn zerine koyduktan sonra, masada duran telefonun karsna oturdu. Alveri listesi hazrlamak iin elinde bir kalemle birlikte, daha nceleri de buraya oturmutu. imdi elinde kalem yerine, talyan yapm 22'lik bir tabanca vard. Neler sylemesi gerektiini bir kez daha dndkten ve duygularn hayli heyecanl bir ekilde harekete geirdikten sonra, SFPD'nin acil telefon numarasn evirdi. Ve telefona bir bayan polis memuru yant verince de, "Vuruldum! Yce sa! Vuruldum! Bana yardm edin, bir ambulans yollayn, aaaahhhh kahretsin! Acele edin!" diye bard. Santral memuru bayan polis onu sakinletirmeye alyor, ama Junior o histerik halini srdryordu. Ac eken insanlarn yaptklar gibi soluk solua kald ve tiz lklar att srada, titreyen bir sesle adn, adresini ve telefon numarasn syledi. Bayan polis ne olursa olsun ona hatta kalmasn ve kendisiyle konumay srdrmesini sylediinde, telefonu kapatt. Ardndan, oturduu iskemlede ke masasnn yan tarafna kayd ve iki eliyle tabancay tutarak, ne doru eildi. On, yirmi, neredeyse otuz saniye sonra telefon ald. Telefonun nc alnda, Junior sol ayann baparmana ate etti. Vay canna.

Silah sesi umduundan daha yksek km, acy ise balangta daha az hissetmiti. Patlama, yksek tavanl apartman dairesinde, timballerin gmbrts gibi yanklanp durdu. Ardndan, tabancay elinden brakt ve yedinci alnda, telefonu at. Arayann santral memuru bayan polis olduu kesindi; Junior lk provas yapma frsat bulamad iin, att bu lklarn gerek gibi olup olmadklarn merak ederek, ok ac e-kiyormuasna barmay srdrd. Sonra, ald ar kesiciye karn, att lklar aniden gerek oluverdi. Umutsuzca hkrarak, telefonun almacn ke masasnn stne frlatp, tabak bezini kapt. Sonra, kanamay azaltmak iin bask uygulamak amacyla, bezi parampara olan ve ktk gibi ien ayana dolad. Kopan ayak baparma mutfan ilerisinde, beyaz karo demenin stndeydi. Baparmak, sanki deme karla kaplym ve bu da o karlara gmlm bir bedenin grnen tek u noktasym gibi, prl prl trnayla yerde dimdik duruyordu. Junior baylacan sand. Yirmi yldan fazla bir sredir, ayak baparman neredeyse hi nemsememi, onu olduu gibi kabullenmi ve ondan utanrcasna bu parma gzard etmiti. Vcuduna oranla kck bir et paras olan bu basit uzuv imdi kendisine burnu ya da gzlerinden biri kadar nemli grnyordu. Gzleri kararmaya balamt. Ba dnd srada, ne doru eildi, iskemleden kalkt ve yere yld. Tabak bezini ayann etrafnda tutmay baarmt, ama bez koyu krmzya dnm ve srlsklam olmutu. Saylmamas gerekiyordu. Buna cesaret edemezdi. Olay sonras durum nemli deildi. nemli olan yalnzca hareketti. Raylarn zerinde paralanan bir otobs dolusu rahibeyi unut, sadece ve yoluna hzla devam eden trende kal. Bu felsefe nceleri iine yaramt, ama olay sonras durum eer kendinizin zavall ayak baparmaysa, bu durumu unutmak daha zordu. Ve sizin zavall, paralanm, ayak baparmanz gzard etmeniz, bir otobs dolusu rahibeye aldrmamak-tan son derece daha zordu. Bilincini yitirmemeye alan Junior, gelecee odaklanmasn, gelecekte yaamasn, yararsz gemiten ve zor olan imdiki zamandan kurtulmasn sylyordu kendi kendine, ama acsn artk hissetmeyecei, gelecein yeterince uzak bir ksmna zamannda ulaamamt. nk frsat kollayarak etrafta sinsi sinsi gezinen Endstri Kadn'nn kard tngrtlar duyduunu sanyordu. imdi koridordayd. Yaklayordu. Junior ne soluunu tutabildii ve ne de ackl hkrklarn sessizletirebildii iin, tehditkr bir biimde szlerek yryen heykelin kard seslerin gerek mi, yoksa hayal rn m olduklarn yeterince ayrt edemiyordu. Seslerin hayal rn olmalar gerektiini biliyor, ama yine de onlar gerekmi gibi hissediyordu. Yerde -lgnca srnerek, mutfak kapsnn giriine dek ilerledi. Ac dolu gzyalar arasnda, koridorda nce Frankens-tein'a benzer bir glge yuma ve daha sonra da atal ulu sivri dilerini gcrdatan, mantar meme ular frl frl dnp duran yaratn kendisini grmeyi umuyordu. Tam o srada kap zili ald. Polisler. Aklsz polisler. Onun vurulmu olduunu bildikleri halde zili alyorlard. O burada aresiz yatarken, Endstri Kadn sendeleyerek ona doru yrrken, ayak baparma mutfan te tarafnda yerde dururken, kahrolas kap zilini almak, evet, kendisi bir kou dolusu yaral hemofili hastasna kan nakli yaplabilecek kadar ok kan kaybederken kap zilini almak hayret vericiydi. Bu aklsz adamlar onun kendilerine her fincanla taban

arasnda kk bir kt tabak altlyla birlikte ay servisi yapmasn ve bunun yan sra bir tabak dolusu da ya kurabiyesi ikram etmesini bekliyor olmalydlar. "Krn kapy!" diye bard Junior. On kapy kilitlemiti, nk eer kap kilitli olmazsa, sanki kendisi polislerin ieriye girmelerini kolaylatrmak istermi gibi grnr ve bu da onlarn tm senaryodan kukulanmalarna yol aard. "Kahrolas kapy krn! " Akl yoksunlar, herhalde bir sre gazete okuduktan ve birka sigara tttrdkten sonra, en nihayet kapy krdlar. Kymk haline gelen tahtann trtsyla kap krlrken kan byk atrt hayli dramatikti. En sonunda buradaydlar ite; tabancalarn ekmiler, dikkatle etrafa bakyorlard. niformalarnn deiik olmasna karn, ona yine de yangn kulesinin glgesinde toplanan, Ore-gonlu polisleri anmsatmlard. Ayn yzler: Keskin bakl, kukulu. Eer Vanadium bu adamlarn arasnda grnverseydi, Junior midesinin tm ieriini pskrtmekle kalmaz, ayn zamanda i organlarn da boaltrd hem de sonuna dek her birini ve derisinin iindeki her eyi boaltana dek kemiklerini de kusard. "Evime bir hrsz girdiini sandm," dedi homurdanarak, ama yksnn tmn hemen anlatmamasnn daha iyi olacan biliyordu, nk o zaman rolnn bir blmn ezbere okuyormu gibi grnrd. ok gemeden ieriye apartman dairesinin her yerine yaylan polisleri izleyen salk grevlileri girmiti; Junior eliyle smsk tuttuu tabak bezini brakt. Bir iki dakika sonra, polislerden biri geri dnerek, Junior'la uraan salk grevlilerinin yanna yaklat. "Eve hrsz girmemi. Burada hi kimse yok." "Ben yle olduunu dndm." "Buraya zorla girildiini gsteren hibir iaret de yok." Junior kullanaca szc ac dolu bir yz ifadesiyle syledi: "Kaza." Parmak izlerine zarar verilmesini nlemek iin, tetiin arasna geirdii kurun kalemi kullanan polis, 22'lik tabancay yerden almt. Junior bayla bunu iaret ederek, "Benim," dedi. Polisin hayretle yukarya doru kalkan kalar, sorduu soruya uygun bir noktalama iareti oluyordu: "Siz kendi kendinizi mi vurdunuz yoksa?" Junior ise duruma uygun olarak kk dm gibi grnme abas iindeydi. "Bir ey duyduumu sandm. Evin her tarafn aradm." "Kendinizi ayanzdan m vurdunuz?" "Evet," dedi Junior; zek zrl seni, diye eklemekten kanmt. "Nasl oldu bu?" "Sinirliydim," dedi Junior ve ardndan, bir iyilik melei klna girmi gibi grnen salk memurlarndan biri aslnda sadistin teki olduunu ispatlaynca, ulurcasna bard. Mutfaa, apartman dairesini arama iini henz bitiren iki niformal polis daha girmiti. Adamlarn elenir gibi bir halleri vard. Junior polislerin tmn vurmak istiyordu ama, "Aln onu. Saklayn. Kahretsin, buradan karn onu," dedi. Az nce kendisinin yanna gelen polis memuru, "Tabancanz m?" diye sordu. "Onu asla bir daha grmek istemiyorum. Tabancalardan nefret ederim ben. Yce sa, ayam korkun acyor." Sonra ambulansla hastaneye gtrld, ameliyathaneye alnd ve bir sre iin, o kutsal bilinsizlii yaad. Salk grevlileri parampara olarak kopan ayak baparman, onun kendi mutfak kilerinde bulduklar eyrek galon-luk plastik bir mahfazada saklamlard. Junior arta kalan orbasn saklamak iin, bu kab asla kullanamayacakt artk.

Ameliyat ekibi birinci snf bir ekip olmasna karn, ok kt paralanan ayak baparman ayaa yeniden yerletire-memiti. Doku hasar, ince bir kemik, sinir ve kan daman onarm yapamayacak kadar youndu. Ktk gibi ien ayak, sonuta Junior' ayak tara kemiklerinden ayak baparmann ucuna dek her trl histen yoksun brakarak, i ayak bilei kemiinin u ksmndan kapatld. Ama o bu sonutan memnundu, nk baarl bir yerleim felaket olmu olurdu. 10 Eyll Cuma sabah, vurulmann ardndan krk sekiz saatten biraz daha fazla bir sre getikten sonra, kendini iyi ve morali yerinde hissediyordu. Haziran aynn sonlarnda satn alm olduu tabancann sahibi olmaktan kendisini kurtaran polis evrakn sevinle imzalad. El konulan ve balanan silahlan eriterek, sonradan bunlar saban demiri veya ksilofona ya da borularnn yapmnda kullanlan metal montaj paralarna dntrmek amacyla, kentte bir alma program uygulanyordu. 23 Eyll, Perembe gn, Junio'n rehabilitasyon fizyoterapisti olarak srdrd ilk iinden edinmi olduu ayrcal kaybetmesinden sonra, kendisini yemden bu stn statsne getirmi olan hastane salk kurulu, onun geirdii kaza ve ameliyat nedeniyle, aralk aynda yeniden muayene olmasna karar vermiti. Sava kkrtcs insanlarla dolu bir dnyada bunun ona salayaca korunmay gz nnde bulunduran Junior, ayak baparman kaybetmenin, trajik olduu kadar gerekli bir irkinlik olduunu dnyordu, hastanede yatt srece, dok-torlanyla hemirelerine bedenden ayrlan uzuvlarla ilgili akalar yaparak, genelde cesur bir yz taknmt; bu yzyle olduka beenildiinin farkndayd. Her neyse, vurulma olay travmatik olmakla birlikte, onun o yl bana gelen en kt olay deildi ki. *** Salna yeniden kavuan Junior'n meditasyon yapmak iin yeterince zaman vard artk. Hayali bovling lobutuna zihinsel olarak odaklanma konusunda ylesine uzmanlamt ki, dier hereyi kendi kendine unutturabiliyor, tiz birekilde alan telefon zili onun bu trans halini asla bozamyor ve meditasyonla ilgili tm hileleri bilen eitmeni Bob Chain bile, byle bir durumda sesini ona duyuramyordu; zihinsel odaklanma srasnda, Junior lobutla bir antlama yapm gibiydi sanki. Bartholomew'u aramak iin de yeterli zaman vard. Ocak aynda, Nolly Wulfstan'dan onu d krklna uratan raporu aldnda, zel dedektifin bu aratrma iin yeterince aba gsterdiine inanmamt. Wulfstan'n irkinliinin, tembelliiyle ayn dzeyde olduundan kukulanyordu. Bu nedenle sahte bir ad kullanp evlat edinildiini iddia ederek, eyalet ve hkmet temsilciliklerinin yan sra eitli ocuk esirgeme kurumlarn da aratrm ve sonuta Wulfstan'm doru sylediini renmiti: Gerek ebeveynlerin korunmas amacyla, evlat edinme kaytlar yasa gerei gizli tutuluyordu ve bunlara ulamak tamamen imknszd. Junior esin kaynann ona daha iyi bir strateji nermesini bekledii srada, doru Bartholomew'u aramak iin, yine telefon rehberini incelemeye balad. Ama Spruce Hills'le onu evreleyen eyaletin deil, San Francisco'nun rehberini. Kentin her bir yan yedi milden az ve yzlm de krk alt mil kare olmasna karn, Junior bylesine yldrc bir ile hi karlamamt. Kent snrlar iinde yzbinlerce insan ikmet ediyordu. in daha da kts, Seraphim'in bebeini evlat edinen ebeveynler, dokuz ili kapsayan ve Bay Area denen krfez blgesinin herhangi bir yerinde yayor olabilirlerdi. Bu da aratrlacak milyonlarca telefon listesi demekti.

Talihin srarl kiiyi desteklediini ve kendisinin de daima iin parlak yanna bakmas gerektiini kendi kendine anmsatan Junior, aratrmaya nce kent iinde yaayan ve soyadlar Bartholomew olan kiilerle balad. Hi deilse uygun bir rakamd bu. Telefon ettii kiilere kendisini Katolik Aile Hizmetleri'nin bir danman olarak tantyor ve onlara son zamanlarda bir ocuk evlat edinip edinmediklerini soruyordu. Bu soru karsnda aknlk belirtenlerle ocuk evlat edinmediklerini iddia edenler, onun listesinden genellikle karlmaktayd. Ama bu kiilerin tm yadsmalarna karn, phe uyandran birka durumda, onlar oturduklar evlere kadar izlemiti. Ve avnn baka bir yerde olduuna inanana kadar da onlar bizzat gzlemlemi ve kendileri hakknda komularndan kurnazlkla ek bilgiler almt. Mart aynn ortalarnda ise, Bartholomew'u soyad olarak bulma olasln enikonu dndkten sonra, o zamandan kendini vurduu eyll ayna kadar, bu kez rehberdeki ilk eyrek milyon listede ilk ad Bartholomew olan kiileri aramaya balad. Seraphim'in ocuunun bir telefonu olmayacakt tabii. Yalnzca bir bebekti o; kendisine kar nedeni belirsiz bir tehlike oluturmakla birlikte, yine de bir bebekti. Bartholomew srad bir add, ama mantksal olarak eer bu bebee imdi byle deniyorsa, onu evlat edinen babann adn tayor olmalyd. Ve bu nedenle, listeleri bu ekilde incelemek yararl olabilirdi. Junior kendisini hl tehdit altnda hissetmesine ve bu konudaki igdsne hl gvenmesine karn, uyank olduu her saati bu ie ayrmyordu tabii. Tadn karaca bir yaam vard onun da sonuta. stlenmesi gereken zgeliimler, kefedilecek galeriler, batan karlacak kadnlar. Bartholomew'la neredeyse hi ummad bir zamanda karlaacakt byk olaslkla; aratrmasnn sonucunda deil de, normal bir gnde. Eer byle bir ey olursa, bu tehditten kendine uygun herhangi bir ekilde hemen kurtulmaya hazrlkl olmalyd. Ve ite bundan tr, o pis vurulma olayndan sonra Bartholomew'u aramaya yine devam ederken, iyi yaantsn da srdryordu. Bir aylk iyileme ve ameliyat sonras tbbi bakm sresinin ardndan, daha nceleri haftada iki kez katld sanat deerlendirmesi derslerine geri dnebilmiti. Ve bu arada, kentin daha kaliteli galerileriyle gzel mzelerine neredeyse her gn yapt ziyaretlere de devam etmekteydi. ekli bozulan ayana eski biimini vermek ve yitirdii baparmann boluunu doldurmak iin, kauuktan yaplm sert, ama esnek bir ayakkab i eklentisi kullanyordu. Bu basit destek her tr ayak giyeceini rahatlatrm ve kasm aynda artk hi topallamadan yrmeye balamt. 15 Aralk aramba gn, zorunlu askerlik snfna ayrlma durumuyla ilgili olarak muayene olmaya ve deerlendirilmeye tabi tutulmaya gittiinde, yapay i eklentiyi ayakkabsndan karmad, yine de Gerek Maccoylar dizisindeki iftlik sahnelerinde aksayarak yryen yal aktr Walter Brennan gibi topallyordu. Seici kurul yesi doktor, Junior'n sakat ve uygunsuz olduunu bildirdi abucak. Junior bunun ardndan, deerini silahl kuvvetlere kantlamak amacyla, kendisine bir ans tannmas konusunda ona sessizce, ama istekle yalvarmaya balad. Doktor ise bu milliyetilikten hi etkilenmemiti; onun ilgilendii tek ey, muayene iin belirli aralklarla karsna gelecek olan dier uygun asker adaylarnn oluturduu sra dzeninin bozulmamasyd. Askerlikten kurtuluunu kutlamak isteyen Junior, bir galeriye gidip sanat koleksiyonuna kataca ikinci paray satn ald. Ama bu kez bir heykel deil, yalboya bir tablo. Bavol Poriferan kadar gen olmamakla birlikte, bu sanat da eletirmenler tarafndan ona e deerde beeniliyor ve ayn derecede stn grlyordu. Tek ve gizemli bir ad,

Sklent'i kullanan sanat, galeriye aslan tantm fotorafnda tehlikeli birisiymi gibi grnmekteydi. Junior'n satn ald bayapt bir buuk metrekarelik kk bir tuvaldi, ama iki bin yedi yz dolara mal olmutu. Kanserin Grnmeyen Gizli Varl, Yorum l adl adl tablonun tm, safra yeili ve irin sars rengindeki kk bir yumru kitlesi dnda, simsiyaht. Yine de buna denen her penniye deerdi. Junior kendisini ok mutlu hissediyor, her gn her ekilde geliim yapyor ve yaam onun iin gitgide iyileiyordu... ama sonra, vurulma olayndan ok daha kt bir ey oldu ve bu olay onun o gnn, o haftasn, yaamnn geri kalan ksmn mahvetti. Satn ald tabloyu galerinin eve teslim etmesini saladktan sonra, le yemei yemek iin yakndaki kk bir lokantaya uramt. Buras harika yresel yemekleriyle nlyd: Kfte, pili evirme, makarna, peynir. Yemek tezghnn yanndaki taburelerden birine oturarak, bir cheeseburger, bir lahana salatas, biraz kzarm patates ve bir vineli gazoz smarlad. California'ya geldiinden bu yana, uygulad zgeliim projelerinden biri de bir damak tirizi ve ayn zamanda bir iyi arap uzman olmakt. San Francisco da bu eirim iin mkemmel bir niversiteydi, nk dnlebilecek her etnik tre ait saysz lks lokantaya sahipti. Ama Junior bazen zne, kendisine rahatlk veren yemeklere dnyordu. rnein cheeseburgera ve benzeri sradan yiyeceklere. Ismarlad her ey nne gelmiti... Tepeleme dolu olarak. Cheeseburgern arasna hardal skmak iin plastik kabn kapan atnda, yan erimi peynirin iine sktrlm parlak bir eyreklik grd. Bir elinde kapa dier elinde hardal kabn smsk tutarken, oturduu tabureden hemen frlayp dar uzun lokantay aratrmaya balad. Manyak polisi aryordu. l manyak polisi. Ba kan phtlar iinde, yz hamur ktlar gibi ezik, tm bedeni ta ocann amuruna bulanm ve ona tabut olan Stu-debaker'nn iinden birka dakika nce km gibi stnden sular szlen Thomas Vanadium'u grmeyi umuyordu neredeyse. Tezgh taburelerinin ancak yarsnn dolu olmasna ve kendisinin yaknndakilerin bo durmasna karn, mterilerin ou blmelerde oturmaktayd. Bazlarnn srt ona dnkt ve kii de Vanadium'un iriliindeydi. Kk lokanta boyunca kouturup bayan garsonlan itekleyerek, Vanadium olabilecek adama da dikkatle bakt, ama bunlarn hibirisi l dedektif olmad gibi, onun daha nce hi grmedii insanlard. Ne aryordu o, bir hayalet mi? Ama kin dolu hayaletler uradklar yerlerde le yemei iin kfte yemeye oturmazlard. Junior hayaletlere inanmazd zaten. O, etten ve kemikten olumulua, ta ve har oluumuna, paraya ve gce, kendine ve gelecee inanrd. Bu bir hayalet deildi. Yryen l bir adam da deildi bu. Baka bir eydi, ama onun ne olduunu ve kim olduunu anlayana kadar, kendisinin byk olaslkla arayabilecei tek insan Vanadium'du. Lokantann her blm byk bir pencerenin nndeydi ve her pencereden sokak grnyordu. Vanadium ne dardayd ne de kaldrmdan bakp ierisini 'seyrediyordu; aralk gneinde parlayan bask surat bir an iin bile gze arpmyordu. Lokantadaki herkes imdi kendisini fark etmi, herkesin ba ona doru evrilmi ve her gz onu izlemeye balamt; Junior bir elindeki kapa ve dier elindeki hardal kabn yere frlattktan sonra, tezghn sonundaki alr kapanr kapdan hzla geip, bunun arkasndaki dar alma blmne girdi. Ve ardndan, tezghta yemek yiyen mterilere servis yapan iki bayan garsonu omzuyla iterek onlarn yanndan ve o srada st ak zgarayla frn zgarasnda yumurta, burger ve jambon gibi acele siparileri piirmekle megul olan ahnn nnden geti.

Junior'in yzn nasl bir ifade kapladysa, insan yldrc bir ey olmalyd bu, nk ona kar kmak yerine, korkudan gzleri falta gibi alan elemanlar, bir kenara skp ona yol verdiler. Junior tabureden frlarken, kontroln de yitirmiti. Her geen saniyeyle birlikte kapld fke ve korku, iinde gittike byyordu. Kendine ekidzen vermesi gerektiini biliyor, ama ne yava ve derin soluklar alp verebiliyor, ne Zedd'in zkontrlle ilgili dier gvenilir yntemlerinden herhangi birini anmsayabiliyor ne de yararl meditasyon tekniklerinden bir tanesini dnebiliyordu. Tezghn stnde brakt kendi yemek tabann yanndan getii srada, peynirin iinde parlayan eyreklii grnce, bir kfr savurdu. Ve ite imdi de, ortas lumbozlu bir kapdan geip girdii mutfaktayd. Pien yemek czrtlarnn, tabak anak tngrtlarnn, kavrulan soanlarla az sulandrc tavuk yann ve zeytinyayla dolu derin tencerelerde kzararak altn sarsna dnen parmak patateslerin oluturduu duman bulutlarnn ortasnda. Mutfak elemanlar. Hepsi de erkekti. Bazdan aknlkla ona bakyor, dierleri ise onun kim olduuna aldrmyordu bile. Pien yemeklerden kan mis gibi buharla sdan gzleri sulanan Junior, sorusunun yant Vanadium'u arayarak, mutfan darack koridorlarnda yalpalayp durdu. Ama lokanta sahibi onun mutfaktan kp kilere ve oradan da ilerideki servis koridoruna gitmesini engelleyene dek, bu soruya hl hibir yant bulamam ve bir anda terleyip ardndan rpererek adama kfredince, durum daha da ciddilemiti.. Junior eyreklikten sz ettiinde, lokanta sahibinin tavrlar biraz yumuad ve peynirin iindeki kant grmek iin birlikte tezghn yanna gittiklerinde, daha da yumuak davranmaya balad. Az nce fkelenmekte haklyken, imdi utana skla zr diliyordu. Ama Junior'n istedii ey zr deildi. Bedava bir le yemei veya tm haftalk bedava le yemekleri bile onun yzn gldrmezdi. Ya da eve bedava bir elmal turta gtrmek onu ilgilendirmiyordu. Bir aklama istiyordu o, ama gereksinim duyduu aklamay ona kimse yapamazd, nk eyrekliin nemini ve bunun neyi simgelediim kendisinden baka hi kimse bilmiyordu. Karn hl a ve sorusuna yant bulamam bir halde lokantadan ayrld. Kaldrmda yrrken, pencerelerden ona bakan bir sr yz fark etti; bu yzlerin tm gevi getiren ineklerin yzleri kadar aptal ifadeliydi. Bu insanlar le yemeinden sonra dkknlarna ve brolarna dndklerinde, onlara konuacaklar bir konu salam, kendi kendini kk drerek yabanclarn elencesi bir nesneye dntrm ve bir anda kentin ayrkslar ordusunun bir yesi haline gelmiti. Bu davran onu artmt. Eve dnerken, yava ve derin, yava ve derin soluklar alp duruyor, gerilimden kurtulmaya alyor, dncelerini askerlik hizmetinden tamamen kurtulmas ve Sklent'in tablosunu satn almas gibi iyi eylere odaklamaya alyordu. Ama San Francisco Noel ncesi neesini yitirmi, bu gzel dnemin duygulu prlts yerini tpk Kanserin Grnmeyen Gizli Varl, Yorum l tablosundaki kadar karanlk ve uursuz bir ruh haline brakmt. Junior eve gelene dek daha iyi baka bir hareket plan dnemedii iin, Spruce Hills'deki avukat Simon Magusson' telefonla arad. Ke masasndaki mutfak telefonunu kullanyordu. Yerdeki kanlar ok uzun bir sre nce temizlenmi ve seken kurunun neden olduu kk hasar da oktan tamir edilmiti tabii. Ne gariptir ki, burada bazen olduu gibi, yitik ayak baparma imdi yine kanyordu. Ayakkabsn ve orabn karp o ktkleen ksm kamann hibir anlam yoktu, nk

byle yapmak bir rahatlama salamayacakt. Asl garip olan ey, bu kantnn asla kanlamayacak olan hayalet ayak baparmanda oluuydu. Avukatla en nihayet hat balants kurulduunda, adamn sesi sanki Junior onun ate etmek isteyecei rahatszlk verici bir ayak baparmayla edeerdeymi gibi kyordu. Koca kafal, patlak gzl, izgi azl bu kavruk herif, Na-omi'nin lmnden 850.000 dolar kazanmt ve bylece en azndan kendisine biraz bilgi salayabilirdi. Ayrca byk olaslkla, ona telefonda ayrd srenin faturasn da karacakt zaten. On bir ay nce Spruce Hills'deki son gecesini anmsayan Junior, imdi dikkatli olmak zorundayd. Kendisini sulu gstermeden, sanki olanlara aldrmyormu gibi, Victoria'nn lm ve Vanadium'un aniden ortadan kayboluu konusunda dikkatle planlad senaryonun polis yetkililerini ikna edip etmediini ya da lokantadaki eyreklii aklayabilecek ters giden bir eylerin olup olmadn renmeyi umuyordu. "Bay Magusson, son grmemizde, siz bana eer Dedektif Vanadium beni bir kez daha rahatsz ederse, onun grtlan sktracanz sylemitiniz. ey, bu konuda birisiyle konumanz gerekiyor artk sanrm." Magusson armt. "Onun sizinle iliki kurduunu kastetmiyorsunuz, deil mi?" "Yani, birisi beni taciz ediyor..." "Vanadium mu?" "phelendiim ey bir sredir kendisinin..." "Onu grdnz m?" diye srar etti Magusson. "Hayr, ama ben..." "Onunla konutunuz mu?" "Hayr, hayr. Ama son zamanlarda..." "Vanadium'la ilgili olarak olarak burada neler olduunu biliyorsunuz yine de, yle deil mi?" "Aa? Bilmiyorum sanrm," diye yalan syledi Junior. "Size orada bir zel dedektif tavsiye etmem iin birka ay nce beni aradnzda, kadn ksa bir sre nce lm ve Vanadium da buradan ekip gitmiti, ama nceleri hi kimse bu iki olay birbiriyle badatrmad." "Kadn m?" "Ya da en azndan, polisler o sralarda gerei biliyorduy-salar bile, bunu kamuya aklamamlard. Benim size bundan bahsetmem iin hibir nedenim yoktu o zaman. Vanadium'un ortadan kaybolduunu bile bilmiyordum." "Siz neden sz ediyorsunuz?" "Elde edilen kantlara gre, Vanadium burada bir kadn ldrm, hastanedeki bir hemireyi. klarn kavgas belki. Arkasnda iz brakmamak iin de, kadnn cesediyle birlikte evi atee vermi, ama kendisini yine de bulabileceklerini anlam olduundan, kenti terk edip gitmi." "Nereye gitmi?" "Hi kimse bilmiyor. Kendisini gren olmam. Sizin dnzda." "Hayr, ben onu grmedim," diye anmsatt Junior avukata. "Buradaki taciz olay baladnda, yalnzca dndm ki..." "Sizin San Francisco polisini aramanz, evinizi gzetim altna aldrmanz ve eer Vanadium oraya gelirse onu tutuklattrmanz gerekir." Polisler Junior'n var olmayan bir hrsz ararken kaza sonucu kendini vurduuna inandklar iin, onlarn kitabnda o zaten bir aptald. Eer Vanadium'un bir eyreklikle kendisine nasl eziyet ettiini ve bu eyrekliin her yerde, rnein cheese-burgerinda bile nasl ortaya ktn aklamaya alrsa, onu umutsuz bir deli olarak adlandracaklard. Bunun yan sra San Francisco polisinin bilmesini istemedii bir ey daha vard; kendisinin.en azndan onlar gibi bir ba-

ka polis tarafndan, Oregon'da karsn ldrdnden phe-lenilmesi. Eer buradaki blge polislerinden birisi Naomi'nin lmyle ilgili olay dosyasnn bir kopyasn grmek isteyecek kadar meraklysa ve eer bu dosyada Vanadium onun bir kbustan Bartholomew adn sayklayarak korkuyla uyandn belirtmise ne olurdu acaba? Ve sonra, eer kendisi en sonunda doru Bartholomew'u bulup bu kk kahpe dln ortadan kaldrrsa ve daha sonra da, olay dosyasn okumu olan blge polisi burada ad geen Bartholomew'la dieri arasnda bir balant kurarak sorular sormaya balarsa ne olurdu? Bunun bir uzant olacan kabul etmek gerekirdi. Ama Junior yine de, SFPD'nin gzne mmkn olduunca batmamay ve bundan byle oradakilerin bilgi snrlan dnda kalmay umuyordu. "Polisi aramam ve Vanadium'un sizi burada da nasl taciz ettiini dorulamam ister misiniz?" diye sordu Magusson. "Kimi arayacaksnz?" "San Francisco PD'nin nbeti memurunu. yknz dorulamak iin." "Hayr, buna gerek yok," dedi Junior, doal bir ses tonuyla konumaya alarak. "Bana sylediklerinizden anladm kadaryla, beni burada rahatsz eden her kimse, onun Vanadium olamayacandan eminim. Yani demek istiyorum ki, kendisi onca derdiyle birlikte kaarken, yalnzca kafam biraz kartrmak iin beni burada izlemek, onun yapaca en son ey olur." "Byle takntl insanlarn ne yapacaklarn asla bilemezsiniz," diye uyard onu Magusson. "Hayr, olay imdi biraz daha dndke, bunu yalnzca ocuklarn yapt duygusuna kaplyorum. Etrafta aptal aptal dolaan birka ocuk, hepsi bu. Vanadium tahmin ettiimden de fazla iime ilemi benim sanrm ve byle bir olayla karlanca, mantkl dnemedim." "Pekl, eer fikrinizi deitirirseniz, beni aramanz yeterli." "Teekkr ederim. Ama bunu ocuklarn yaptndan eminim artk." "ok arm grnmediniz, yle deil mi?" diye sordu Magusson. "Ne? Neye armadm?" "Vanadium'un o hemireyi ldrmesine ve kentten ekip gitmesine. Burada bunu duyan herkes aknlktan donakald." "Aka sylemek gerekirse, ben daima onun akli dengesinin bozuk olduunu dndm. Ve bronuzda otururken bunu size syledim." "Gerekten de sylediniz," dedi Magusson. "Ben ise onun bilinli bir mcadeleci, mesleini kutsal gren bir enayi olduu olduu konusunda srar etmitim. Siz onu benden daha iyi tanmsnz sanrm, Bay Cain." Avukatn bu ekilde konumas Junior' artmt. Magusson byk olaslkla, Belki de karnz siz ldrmeniz sonuta, demek ister gibi bir yaklamda bulunuyordu, ama yaradl itibaryla pislik bir herif olduu iin, onun zr dilercesine konumas bile Junior'n bekledii bir ey deildi. "Bay City'de yaam nasl?" diye sordu avukat Junior, Magusson'n bu gnl alc tarzdaki yeni davranndan etkilenip her ikisinin bundan byle arkada olacaklarn, birbirlerinin srlarn paylaacaklarn ya da karlkl olarak gereklerden sz edeceklerini dnme yanlgsna dmemiti. Gzn para hrs bryen bu kurbaa klkl herifin tek gerek arkada aynada grd kii olacakt daima. Eer Naomi'nin lmnden sonra onun harika zaman geirdiini kefederse, bu bilgiyi kendi avantaj iin kullanacak bir yol bulana dek belleinde depolard. "Yalnz," dedi Junior. "Onu yle ok... zlyorum ki." "En zor geen yln ilk yl olduunu sylerler. Sonralar ise yaamn daha kolaylatn grrsnz." "Neredeyse bir yl oldu, ama her nedense, ben kendimi daha da kt hissediyorum," diye yalan syledi Junior.

Ve telefonu kapattktan sonra, ok huzursuz bir halde buna bakp durdu. Yapt konumann sonucunda, Studebaker'ndaki Vana-dium'u Quarry Gl'nn dibinde bulamam olmalarnn dnda hibir ey renememiti. Cheeseburgerndaki eyreklii grmesinden bu yana, manyak polisin bu zorlu iten kurtulduuna neredeyse inanmt. Derin yaralarna karn, Vanadium zar zor da olsa, o karanlk sularda boulmadan yz metre yzd belki, diye dnmt. Ama Magusson'la konutuktan sonra, bu korkusunun mantksz olduunu anlamt artk. Eer dedektif bir mucize sonucu gln souk sularndan kurtulmu olsa bile, acil bir tbbi tedaviye gereksinimi olurdu. Junior'n, Victoria'nn lmn onun stne yktn bilmediinden ve tedavi olmaktan baka hibir eye aldrmayacak kadar kt yaralandndan tr, yardm istemek amacyla yalpalayarak ya da srnerek eyalet otoyoluna kard. Eer Vanadium kaypsa, sekiz silindirli tabutunun iinde hl lyd. Ama geride kalan bir eyreklik vard. Cheeseburgerin iinde. Onu oraya birisi koymutu. Eer Vanadium deilse, kimdi bu? Blm 56 BARTY sralam, Barty yrm ve Barry en sonunda annesinin datm gnlerinden birinde, iki aya zerinde dikkatle dengesini kurup ciddi bir sorumluluk yklenerek, onun iin bir turta tamt. Ve yeni yrmeye balayan sradan bir ocuktan aylar nce beiinden karak, yanlan parmaklkl kendi yatanda yatmaya balam, bunu izleyen bir hafta iinde de yatak parmaklklarnn inik braklmasn istemiti. Bundan sonraki sekiz gece, onun geceyars yere dmesi olaslna kar bir nlem alma zorunluluu duyan Agnes, olann yatann her iki yann desteklemek amacyla, yere katlanm battaniyeler koymu, ama sekizinci sabah, Barty'nin bu battaniyeleri kendisinin oradan kard dolaba geri koyduunu fark etmiti. Ayrca, battaniyeler bir ocuk iinin kesin kant eklinde raflara geliigzel tktrlmam, Agnes'in onlar oraya koyaca gibi katlanp dzgn bir biimde yerletirilmiti. Olan, yapt bu iten annesine hi sz etmemi ve Agnes da acaba ocuk yataktan der mi diye kayglanmaktan vazgemiti. Barty birinci doumgnnden nc doumgnne dek, ilk kez anne olan birisinin, ocuunun neyi ne zaman yapaca konusunda bilgi edinmesi iin gvenebilecei ocuk bakm ve ocuk geliimi kitaplarnn tmn geersiz klmt. O, kendine uygun zamanlarda gelierek byyor, birok iin stesinden geliyor ve renmeyi srdryordu. Onun dier ocuklara gre olan farkll, yapamadklarna oranla yaptklar eklinde tanmlanabilirdi. En nemlisi, ou ebeveyni genellikle ileden karan o korkun ikinci ya dnemini, yeni yryen ocuklarn isyan devresini yaamam ve Turtac Bayan'n olu sonuta ne fke nbetleri geirmi, ne hkmedici tavrlar sergilemi ne de tuhaf davranlar gstermiti. Olaanst salkl olan Barty, krup denilen boaz hastalna, gribe, sinzite veya dier ocuklarda grlen ou rahatszla da yakalanmamt. evresindeki kiiler ou kez Agnes'a ok fotojenik olan Barty iin arac birisini bulmasn sylyorlar, onun mankenlie ve oyunculua yetenei olduu konusunda kendisine gvence veriyorlard. Ama olu gerekten de ho bir ocuk olmasna karn, Agnes onun birok kiinin dnd kadar fazla yakkl olmadn biliyordu. D grnnden ok Bart'yi bylesine ekici yapan, onu olaanst gzel gsteren ey, olunun sahip olduu baka niteliklerdi: Sanki zamanla paylalan garip bir kiisel iliki yandaki bu ocuun

yirmi yanda grnmesini salam gibi, her hareketinde ve her duru biiminde ylesine bedensel bir rahatlk, bir ocua gre ylesine olaand bir zerafet, byleyici yeil-mavi gzleri de dahil olmak zere tm yzn kaplayan hi kukusuz centilmen bir yaradl ve bu yze abucak yaylveren bir glmseme. Belki de bunlarn tmnn en etkilisi, gr salarndaki prltnn, yaz gneinde kalm gibi grnen cildindeki altn sarms ve pembemsi parlakln ve evresine k saarm gibi grnd zamanlardaki bedensel belirginliin ifadesi olan o mkemmel salyd. Temmuz 1967'de, iki buuk yandayken, mevsim d ciddi bir virs kapan Barty, ilk kez souk algnlna yakaland. Bogaz aryordu, ama hi mzmzlanmad, hatta ikyet bile etmedi. Kar kmadan ilacn iti ve ara sra dinlendikten sonra, oyuncaklaryla oynayp byk bir zevkle boyama kitaplaryla megul oldu. Barty'nin hastalnn ikinci sabah, Agnes alt kata indiinde, onu pijamalaryla mutfak masasnda oturmu, boyama kitabndaki bir resmi srad renk tonlaryla boyarken, mutlu bir halde buldu. Ve ardndan, souk algnlna hi ikyet etmeden katlanan bylesine iyi kk bir asker olduu iin olunu vdnde, omuzlann silken Barty, boyama kitabndan ban kaldrmadan, "O yalnzca burada," dedi. "Ne demek istiyorsun?" "Souk algnlm." "Souk algnln yalnzca burada m?" "Her yerde deil." Agnes onunla yapt konumalardan zevk alyordu. Barty yana gre dil renme dzeyinin hayli ilerisindeydi, ama henz bir ocuktu ve gzlemleri masumiyet ve sevimlilik doluydu. "Yani souk algnln senin burnunda, ayaklarnda deil gibi bir ey mi demek istiyorsun?" "Hayr, Anne. Souk algnl insann ayanda olmaz." "Ayaklarnda." O srada, resimde bir sincapla dans ederken glmseyen bir tavanc mavi mum boyayla boyamakta olan Barty, "Evet," diye dorulad. "O zaman, mutfaktayken seninle birlikte, ama oturma odasna gittiinde orada deil, yle mi? Senin souk algnlnn kendine zg bir akl m var?" "Bu sylediin gerekten de sama." "Souk algnlnn yalnzca burada olduunu syleyen sensin. Bir para turta alacan umduu iin, mutfakta kalyor-dur belki." "Souk algnlm yalnzca burada," dedi Barty itenlikle, benim olduum her yerde deil." "yleyse... sen souk algnlnla birlikte yalnzca burada, mutfakta deilsin demek." "Hayr." "Peki, sen daha baka neredesin, Lampion Efendi? Arka bahede oyun mu oynuyorsun?" "Bir yerdeyim, evet." "Oturma odasnda kitap m okuyorsun yoksa?" "Bir yerdeyim, evet." "Ayn zamanda tm bu yerlerde misin yani?" Tavanc boyarken mavi mum boyay izgilerin dna tarmamaya dikkat ettii srada, dilini dilerinin arasna sktran Barty, ban sallad, "Evet." O anda alan telefon, konumalanna son vermiti, ama Agnes bu sylenenlerin zn o yl daha sonralar anmsayacakt; Noel'den bir nceki gn, Barty yamurda yrd ve annesinin, dnyayla kendi varl konusundaki anlayn sonsuza dek deitirdiinde. Yeni yrmeye balayan ocuklarn ouna benzemeyen Barty, kendisiyle ilgili deiikliklerin hibirisinden rahatsz olmuyordu. Biberondan bardaa, beikten parmaklkl

yataa, gzde yemeklerden tad farkl yiyeceklere getiinde, bu yeniliklerden ok zevk almt. Agnes'n genellikle onun yannda olmasna karn, bazen Maria Gonzalez'in ve bazen de Edom'n gzetiminde olmaktan holanyor ve tpk herkese yapt gibi, aksi days Jacob'a bile mutlulukla glmsyordu. Kucaklanmaya ve plmeye kar ters tepki verdii hibir devre olmamt. Kendisine sevgi gsteren kim olursa olsun, onun hemen elini tutuyor ya da onu kucaklyordu. Neredeyse her ocuklukta yaanan ve periyodik alkantlardan biri olan mantksz panik ataklar, Barty'nin durgun bir nehir gibi akan ilk yln hi etkilememiti. Kk olan ne doktordan, ne di hekiminden ne de berberden korkuyordu. Uyumaktan da asla korkmuyor ve uykuya dalnca sadece ho ryalar gryordu. Erikinlerde pek fazla grlmeyen ve genellikle ocukluk korkularndan biri olan karanlk, Barty'yi kesinlikle korkutmuyordu. Bir sredir odasnda Mickey Mouselu bir gece lambas yanmasna karn, bu minyatr k ocuu rahatlatmak iin deil de annesinin sinirlerini yattrmak iin oradayd, nk Agnes onun karanlkta tek bana uyumasndan kayg duyuyordu. Bu belirgin kayg sradan bir annelik kaygs deildi belki. Eer her insanda altnc bir duyu varsa, belki de Agnes yaayacaklar trajedinin geliini bilinaltndan fark etmiti: Tmrleri, ameliyat, krl. Barty birinci doumgnnn sabah mama iskemlesinde otururken yeil zml ve elmal turtalar sayd srada, Agnes'n onun olaanst zeki bir ocuk olacayla ilgili kukusu hayli fazlayd ve bunu izleyen iki yln sonunda, olann ileri zeksnn ve artc yeteneklerinin birok kant bu kukuyu imdi salam bir inanca dntrmt. Barty'nin tam anlamyla ne tr bir harika ocuk olabilecei konusunda sonuca ulamak, balangta kolay olmamt. nk o yalnzca bir deil birok yetenek sergiliyordu. Kendisine kk boyutlu bir az armonikas verildiinde, radyoda duyduu arklarn basit yorumlarn doalama eklinde hemen alvermiti. rnein The Beatles'n "Senin Tek Gereksinimin Sevgidir", The Box Tops'n "Mektup", Stevie Wonder'in "Ben Onu Sevmek in Yaratlmm" adl paralarn ve imdi herhangi bir arknn namesini duyduktan sonra, bunu olduka gzel yorumlayabilerek alabiliyordu artk. Teneke-plastik kanm kk az armonikas gerek bir ;zik aleti deil de daha ok bir oyuncak olmasna karn, Barty nunla insan artacak kadar karmak bir mzik yapm ve .gnes'n anlad kadaryla, hibir yanl nota almamt. Barty'ye 1967 Noel'i iin verilen armaanlarn arasnda onun en ok houna gideni, gam yapmaya yarayan on iki delikli ve tam oktav ses kmasn salayan krk sekiz borulu bir az armonikasyd. Bu karmak mzik aleti, olann minicik ellerinde ve snrl kullanabildii kck aznda bile, kendisinin holand herhangi bir arky tmyle yorumlamas konusunda ona bir olanak sunuyordu. Barty'nin dile kar da yetenei vard. Daha nceki yalarndan bu yana, annesi ona kitap okuduu srece halinden memnun bir ekilde ylece oturuyor ve ocuklarda genellikle grlen ksa sreli dikkat belirtilerinin hibirini gstermiyordu. Ayrca annesi kitab okurken onunla yan-yana oturmay yeliyor ve onun syledii her szc kendisinin tam olarak grebilmesi iin, her bir satn parmayla gstermesini istiyordu. Ve byle yaparak, ok erken bir zamanda, yanda kendi kendine okumay rendi. Ksa bir sre sonra da resimli kitaplar brakp ileri seviye romanlara ve ardndan okumasn hzla gelitirerek, yeni erikinlerin holandklar kitaplara geti. Tom Swift'in maceralaryla Nancy Drew'un gizemli ykleri, onu yaz boyu ve sonbaharn balarnda hayli bylemiti. Okumayla birlikte yazmay da renen Barty, houna giden yklerin onu ilgilendiren ksmlarn kaydetmeye balad. Okuyucunun Gnl olarak adlandrd defter, bunu

onun izniyle okuyan Agnes' hayran brakmt; Barty'nin kendine yazd bu notlar cokulu, samimi ve byleyiciydi... ama szcn tam anlamyla sylemek gerekirse, her geen ay, Agnes bunlarn gittike gelitiini, daha karmak ve daha derin dnceler ierdiini fark ediyordu. Birka yldr gnll olarak yirmi erikin renciye ngilizce dersi veren, Maria Gonzalez'e belirgin aksansz ve kusursuz ngilizce konumasn reten Agnes'n retmenlik yapmasna pek fazla gerek kalmamt. Barty beyin uyuturucu bir sreklilik ieren neden'i, bu neden yle, o neden byle sorularn dier ocuklardan daha fazla soruyor, ama ayn soruyu ikinci bir kez asla sormuyordu ve ou kez annesinden almay bekledii yant zaten biliyor ve kendisinin kard sonucun doruluunu ona onaylatyordu yalnzca. Kendi kendini ylesine etkin bir biimde eitiyordu ki, ona retmenlik yapabilecek birok niversite profesrn geride brakacak durumdayd. Agnes olaylarn bu akn artc, elendirici, alaya ve biraz da zc buluyordu. Oluna okumay ve yazmay seve seve retir, onun bilgisinin ve yeterliinin kendi gzetimi altnda yava yava gelimesini grmekten byk mutluluk duyard. Barty'nin kendi yeteneklerini yine kendisinin kefetmesi durumunu tamamen desteklemesine ve onun bu artc baarlaryla gurur duymasna karn, olu birok bakmdan hl ocuk kalmsa da, bylesine hzl bir geliimin, bir anne olarak onun ocukluunu paylama sevincinin bir ksmn kendisinden de aldn hissediyordu. Ama Barty'nin renimden ne kadar byk bir zevk aldna baklrsa, o kendisinden bir eyler alnm gibi hissetmiyordu. Kk olana gre dnya, onun soyduu ve gittike artan bir zevkle tadn kard, sonsuz sayda kabuklan olan bir portakald. 1967 Kasm'nda, Barty'yi yeni heyecanlara srkleyen kitaplar, G. K. Chesterton'n polisiye trden holanan erikinler iin yazd Rahip Brown adl dedektif ykleri olmutu. Bu dizi kitaplar, tpk kendisinin o ylki Noel armaanlarnn arasnda bulunan Robert Heinlein'n Yldz Canavan adl kitab gibi, geri kalan yaam boyunca onun kalbinde zel bir yer kaplayacakt. Yine de, tm bu okuma ve mzik sevgisine karn, baz olaylar Barty'nin matematik konusunda ok daha yetenekli olduunu gsteriyordu. Kitap okumay kendi kendine renmeden nce, yine kendi kendine saylar ve saati renmiti. Zaman kavramnn onun zerinde Agnes'n anlayabileceinden daha derin bir etki yaratmasnn nedeni, evrenin sonsuz znn ve her insan yaamnn snrl znn fark edilmesi, bu bilgi araclyla edinilen sezgilerin tam olarak anlalmas ve ou insan iin daha ileri yalarda olmasa bile erikinliin ancak erken yllarnda olmasyd belki; ama Barty, evrenin sonsuz mutluluklarn ve bununla karlatrldnda insan varl znn daha nemsiz olduunu zaman rendii o birka hafta iinde fark etmi ve bunu iyice dnp zmsemiti. Bir sre, eski tarihteki zel bir olaydan bu yana geen saniyeleri hesaplamak iin yreklendirilmek ok houna gitti. Kendisine bir tarih verildiinde, aklndan bunun hesabn yapyor ve genellikle yirmi saniye gibi ksa bir srede, nadiren de bir dakikadan biraz fazla bir sre iinde doru yant buluyordu. Agnes onun bu yantlarnn doruluu zerinde yalnzca iki kez elikiye dmt. lkinde, 125 yl, alt ay, sekiz gn nce yaanan bir olayn zerinden ka saniye getiini hesaplamas iin eline bir kalem kt almas ve dokuz dakika harcamas gerekmiti. Onun kard sonu Barty'ninkinden farklyd, ama bulduu sayy kantlamaya alt srada, artk yllar hesaplamay unuttuunu fark etmiti. kincisinde ise, her yln 3,153,600 saniye ve artk yln da buna ek olarak 86,400 saniye ierdiini nceden hesaplam olduundan, Barty'nin yantnn doru olduunu saptamas

yine de drt dakikasn alm ve bundan sonra, onun bulduu saynn doruluunu artk kabullenmiti. Barty belirgin hibir aba gstermeden, doduu andan beri gemi olan tm saniyelerin ve okumu olduu her kitaptaki tm szcklerin say toplamn aklnda tutabiliyordu. Agnes onun tek bir ciltli kitabn tmnde okuduu szck says toplamn hi kontrol etmemekle birlikte, onun henz bitirdii bir kitabn herhangi bir sayfasndan sz ettiinde, kk olan bunun ka szck ierdiini biliyordu. Barty'nin mzik yetenei onun bu olaanst matematik yeteneinin bir paras gibiydi daha ok. Barty mziin saylardan olutuunu sylyordu ve kastetmeye alt ey, kendisinin herhangi bir arknn tm notalarn annda deifre ederek bunlar zel biimde saylarla kodlayabilecei ve arky ezberlenen kod dizisine gre yineleyerek yeniden syleyebileceiydi. Barty bir nota sayfasn okuduunda, say dizileri gryordu. Dhi ocuklarla ilgili kitaplar okuyan Agnes, tm matematik dehlarnn olmasa da bunlarn ounun mzik yeteneine sahip olduunu biliyordu. Bunun aksine, saylan daha az olan ama yine de etkin bir grup oluturan birok gen mzik dnyas dhisi, ayn zamanda matematikte de hayli yetenekliydi. Barty'nin okuma ve yazma yetenei kendisinin matematik yeteneiyle de ilgiliydi. Ona gre dil, ilk nce sesle ilgili olan ve nesnelerle dnceleri simgeleyen bir tr mzikti ve bu mzik onun on yerine yirmi alt say kullanlarak uygulanan bir matematik sistemi eklinde grd, daha sonra da alfabe kullanlarak yazl hecelere dntrlen bir sistemdi. Sonuta Agnes, olunun matematikten ald zevke ve onun saylarla ilgili tm yeteneine karn, Barty'nin en byk yeteneiyle en derin arzusunun baka bir konuda olduundan phelenmeye balamt. Kk olan, Agnes'n kitaplarda okuduu birok dhinin herhangi birinden farkl bir biimde hem daha artc ve hem de daha bilinmedik bir amaca doru ' ilerleyerek, kendi yolunu buluyordu. Eer Bartholomew ocuk dhi olduu kadar ocuk olarak da kalmam olsayd, onun bu dehas yldrc ve can skc olabilirdi. Ya da buna benzer bir durumda, kendi yeteneklerinin etkisi altnda kalarak bunlardan usanabilirdi. Ama tm dehasna karn, yine de koup atlamay ve yerlerde yuvarlanmay seven, arka bahedeki mee aacna iple araba lastiinden kurulmu salncakta sallanan, kendisine tekerlekli bir bisiklet armaan edildiinde heyecanlanan, Jacob days prl prl parlayan bir eyreklii parmak boumlarnn bir ucundan dierine yuvarlarken veya madeni bir parayla basit numaralar yaparken onu izledii srada zevk iinde kkr kkr glen bir ocuktu. Barty utanga olmad gibi, bbrlenmeyi seven bir ocuk da deildi. Baarlar konusunda vg arayna girmiyordu ve gerekten de, bu baarlarn kendi ailesi dnda bilen ok az kii vard. Onu tatmin eden ey tmyle, renmekten, kefetmekten ve bymekten kaynaklanyordu. Ve byrken de, kendi kendine yetebilmesinin yam sra annesiyle daylarnn elii onun iin yeterli grnyordu. Ama Agnes komu evrede Barty'nin yanda hibir ocuk olmamasndan kayg duyuyor, eer olann bir iki oyun arkada olsa, onun daha mutlu olacan dnyordu. Bir gece Barty'yi yatana yatrrken, "Benim bir yerde arkadalarm var," diye annesini rahatlatmaya alt kk olan. "Yaa? Peki sen bu arkadalarn nerede saklyorsun... giysi dolabnn arka ksmna m tktrdn yoksa onlar?" "Hayr, orada canavarlar yayor," dedi Barty; bu bir akayd tabii, nk o, gece korkularndan ya da bu tr rahatszlklardan asla yaknmamt. "Hoop! Dur bakalm," dedi Agnes da, onun salarn kartrarak. "Benim de kk Krmz skelet'im var."

Barty televizyonu ok fazla izlemezdi. Krmz skelet'i izlemek iin yalnzca birka kez gece ge saatlere dek oturmu, ama o komedyen onu gldrmeyi asla baaramamt. "Bir yerde," dedi Barty, "kap komumuzda ocuklar var." "Ben oraya en son baktmda, Bayan Galloway bizim evin gney kesiminde yayordu. Emeklidir o. Ama hi evlenmemi. ocuklar yok." "Evet, ama ey, bir yerde, torunlar olan evli bir bayan o." "Yani onun iki yaants m var yoksa?" "kiden ok daha fazla." "Yzlerce!" "ok daha fazla." "Selma Galloway gizemli bir kadn demek." "Olabilir, bazen." "Gndzleri emekli bir profesr, geceleri de bir Rus ajan." "Byk olaslkla bir yerde casusluk yapmyor." Gecenin bu erken saatlerinde, olunun yatann yannda oturan Agnes, Barty'yle yaplan byle elenceli konumalardan belirli bazlarnn grndkleri kadar hayalcilik iermediklerini ve kendisinin hayal olarak varsayd durumlar Barty'nin ocuka bir biimde gerek olarak ifade ettiini hissetmeye balar gibi olmutu. "Ve bizim evin kuzey kesiminde yaayan komularmzn kz," diye devam etti, onun dikkatini ekmeye alarak, "geen yl niversiteye gitti; Janey o ailenin tek ocuu." "Carterlar her zaman orada yaamyorlar," dedi Barty. "Yaa? Yoksa evlerini kk korsan ocuklar olan korsanlara ya da kk palyao ocuklar olan palyaolara m brakyorlar?" Barty kkrdad, "Krmz skelet sensin:" "Ve senin de byk bir hayal gcn var." "Pek saylmaz. Seni seviyorum, Anne." Esneyen Barty, Ag-nes' daima artan bir abuklukla uykuya dalmt. *** Sonra artc bir anda her ey deiti. Derinden ve sonsuza dek. Noel'den bir gn nce, gne California kylan boyunca sabah prl prl parlamasna karn, leden sonra blgede bulutlar toplanmt, ama yaan kar, bu yksek kesimlerde araba kullanmaya alk hi kimseyi yolundan alkoyamazd. Cevizli keklerle tarnl, kremal turtalar kutulanp yaltml donduruculara konulmu, armaanlar parlak ktlara sarlarak ltl kurdelelerle balanmt. Agnes Lampion yalnzca listesindeki yardma muhta arkadalarna datm yapmakla kalmaz, bu tr malzemelere gereksinimi olmayan arkadalarna da byle armaanlar gtrrd. Sevilen her kiinin yz ifadesi, her kucaklama, her pme, her glmseme ve neeyle sylenen her "Mutlu Noeller" dilei, tm armaanlar verildiinde kendisini bekleyen o zor grevi yapabilmesi iin, urad her yerde onun yreini glendirmekteydi. Barty annesiyle birlikte yeil Chevrolet steyn vagondayd. Kekler, turtalar ve armaanlar bir tek araca samayacak kadar fazla olduundan, Edom da onlar parlak sar-beyaz '54 Ford Country Squire'yla izliyordu. Agnes bu iki arabalk kortejlerine Barry'nin sihir ve macera kavramna uyan Noel Karavan adn vermiti. Arabann n koltuunda oturan Barty, Edom daysna bakmak iin, srekli olarak arkasna dnp dizlerinin stnde kalkyor ve ona lgnca el sallyordu. Uranacak ok fazla ev, her birinde kalmak iin ise ok az zaman vard; herkesin evini deiik bir zevke gre ssleyen ba dndrc gzellikteki Noel aalar, ya kurabiyesiyle scak ikolata ya da limonlu gevreklerle iine yumurta, eker ve baharat eklenerek hazrlanm iki ikram nerileri, pien yiyeceklerden harika kokularn ykseldii prl prl mutfaklardaki sabah muhabbetleri ve havann daha serinledii ledensonra

saatlerinde minenin nnde otururlarken karlkl srdrlen iyi dilekler, verildii lde kabul edilen armaanlar, cevizli keklerin karlnda alnan kurabiyeler, radyoda alan "Gm anlar", "anlar Nasl alyor Dinle" ve "nn-an Rock'n Roll" adl arklar. te tm bunlarla birlikte, Noel Ba-ba'nn Noel Akam armaanlar datm balamadan nce, kendi datmlarn ancak leden sonra saat te tamamlayabilmilerdi. Country Squire'i kurabiyeler, erikli kekler, ev yapm bademli karamelalar ve armaanlarla dolu olan Edom, en son urak yerleri olan Obadiah Sepharad'n evinden doruca kendi evine dnerken, arabasn kasrgalarla selleri arkasnda brakmaya almak istercesine hzla sryordu. Ama Agnes'la Barty'nin urayacaklar bir yer daha vard; Noel sevincinin bir ksmnn, Agnes'n hl her gn zledii bir ele ve kk olann da asla tanyamayaca babasyla birlikte gml olduu mezar. Mezarlk giriindeki araba yolunun iki yan selvi aalaryla kaplyd. Bu uzun ve vakur grnl aalar, huzursuz ruhlarn canllarn dnyasnda dolamalarn nlemek istercesine buraya dikilmiler gibi, bekilik yapmaktaydlar. Joey hain nbetiler olan selvilerin altnda deil de, bir California biberi aacnn yannda yatyordu. Zarif ve koruyucu iri dallaryla bu aa, tefekkre dalm ya da dua edermi gibi grnmekteydi. Hava serindi, ama henz fazla soumamt. Hafif bir meltemle birlikte, tepenin tesinde kalan denizin kokusu duyuluyordu. Mezara krmz ve beyaz gller getirmilerdi. Agnes krmzlar, Barty ise beyazlan tayordu. lkbaharda, yazn ve sonbaharda mezar, Edom'n evin yan bahesinde yetitirdii gllerle donatyorlard. Ama kn pek gl yetimedii iin, bu Noel demetleri bir iekiden satn alnmt. lk erikinlik alarndan beri bahvanlkla ilgilenen Edom, melez gller yetitirmekten zel bir zevk alyordu. Kendisinin yetitirdii gllerden biri bir iek yarmasnda birincilii kazandnda, Edom yalnzca on alt yandayd. Ama babas bu yarmay renince, Edom'n dl kazanmasn gururlanmayla ilgili feci bir gnah olarak deerlendirmi, Edom da bunun cezasn gn oda hapsiyle ekmiti ve en sonunda odasndan aaya indiinde, babasnn tm gl fidanlarn skp attn grmt. Bu olaydan on bir yl sonra, Joey'le Agnes'n evlenmelerinin ardndan birka ay getiinde, bir gn Edom'n kendisine elik etmesini isteyen Joey, garip bir biimde onu "kk bir araba gezintisi"ne davet etmi ve aran kaynbiraderini bir fidanha gtrmt. Ve sonra eve, tm yaklak yirmi kiloluk bitki humusu torbalan, onlarca kavanoz bitki vitaminleri ve yeni bir bahe aletleri takmyla dnmlerdi. Ardndan da, ikisi birlikte yan bahenin otlarn skmler, topra apalamlar ve bahenin bir ksmn bir hafta sonra teslim edilen eit eit melez bitki tohumlarna hazrlamlard. Edom'n doayla olan ve onun iine korku salmayan tek balants bu gl bahesiydi. Agnes, Joey'in baheyi yenileme isteinin, bir bakma Edom'n Jacob kadar ie dnk olmamasndan ve ikiz kardeine gre onun evin dnda da bir eylerle uraabilecek durumda olmasndan kaynaklandna inanyordu. Joey'in mezarnn drt kesindeki altlar taa gmk vazolar dolduran gller Edom'n yetitirdikleri deil, ama onun satn aldklaryd. Edom iekiye yalnz bana girmi ve her gl tek tek bizzat semiti; ama Agnes'la Barty'ye mezarda elik edecek cesareti kendinde bulamamt. Mezarn ba tarafnda yer alan tan nndeki imenlerin stnde oturan Barty, "Babam Noel'den holanr m?" diye sordu. "Baban Noel'den yalnzca holanmakla kalmazd, Noel'i ok severdi. Noel hazrlklarna daha haziran ayndan balard. Eer henz bir Noel Baba seilmemise, bu ii baban stlenirdi."

Mezar tann oyuk yzn parlatmak iin getirdikleri temiz bezi kulland srada, "Saylar konusunda o da benim kadar iyi midir?" dedi Barty. "ey, baban sigortacyd; bu tr bir ite saylar nemlidir. Ve ayrca iyi bir yatrmcyd. Saylar konusunda senin gibi dhi deildi, ama senin, yeteneinin bir ksmn ondan aldndan eminim." "Rahip Brown'in polisiye yklerini de okur mu?" Granit ta ovarak bunu daha ok parlatmaya alan olunun yanna melen Agnes, "Barty, tatlm, sen neden...?" dedi. Ta ovmaktan vazgeen kk olan, annesinin gzlerinin iine bakt, "Ne?" yandaki herhangi bir ocua bu soruyu byle szcklerle sorduunda kendini garip hissedecek olmasna karn, zel bir durumu olan kendi oluna bunu ayn biimde sormann baka hibir yolu yoktu. "Yavrum... sen babanla ilgili olarak geni zaman kullandnn farknda msn?" Barty'ye gramer kurallar asla retilmemiti, ama o bunlar Edom'n yetitirdii gllerin kkleri vitaminleri nasl zm-lyorsa yle zmsemiti. 'Tabii. nc tekil kiiler iin kullanlan biimde." "Peki, neden?" Kk olan omuzlarn silkti. Mezarlk Noel nedeniyle biilmiti. Agnes olunun parlak yeil-mavi gzlerine bakp durduka, taze otlarn kokusu da gitgide younlam ve olaanst ho, tatl bir kokuya dnmt. 'Tatlm, anlyorsun sannm... tabii ki anlyorsun... yani babann lm olduunu." "Tabii. Benim doduum gn." "Doru." Kk olann zek ve kiilik geliimi st dzeydeydi neyse ki, krler olsun, davranlar da yana gre ylesine ileriydi ki, Agnes fiziksel adan onun grndnden de byk ve gl olduunu dnyordu. Otlarn kokusu daha karmak ve daha ekici olmaya baladnda, olunu bir sredir grdnden daha belirgin bir biimde gryordu imdi: Olduka ufak tefek, babasz, ama yine de cesur, normal bir ocukluu imknsz klan, ama kendisine bahedilmi yeteneklerle ykl, herhangi bir ocuun tahamml edemeyecei kadar hzla bymeye zorlanan bir ocuk. Barty ylesine narin ve ylesine savunmasz grnyordu ki, Agnes ona baktnda, Edom' ve Jacob' saran o korkun aresizlik duygusunu hissediyordu, az da olsa. "Keke baban seni grebilmi olsayd," dedi Barty'ye. "Bir yerde gryor o beni." Agnes nce Barty'nin, babasnn onu Cennet'den izlemekte olduunu kastettiini dnd ve olann bu szleri kendisinin glmsemesine glge drd srada, iindeki sevecenlik duygularm da szlatt. Ardndan, az nce sylediklerine yeni ve artc bir anlam katan kk olan, "Babam burada l, ama benim olduum her yerde l deil," dedi. Barty'nin bu szckleri onun temmuz aynda sylediklerini anmsatt bu kez Agnes'a; "Souk algnlm yalnzca burada, benim olduum her yerde deil." Biber aac az nce esen meltemde fslth sesler karm, gller de bu hafif rzgrda balarn eip durmulard. imdi ise mezarlkta bir sessizlik vard; sanki yitirilenlerin kentinden kp gelmi ve otlann arasndan ykselmi gibi. "Buras benim iin yalnzlk anlamna geliyor," dedi Barty, "ama her yer ayn anlama gelmiyor." Eyll aynda, yatma saati yaplan bir konuma: "Bir yerde, kap komumuzda ocuklar var." Ve bir yerde, kap komular Selma Galloway bekr deil, torunlar olan evli bir kadnd.

Ani garip bir gszlk ve anlamsz bir korku, olunun yanna melmi olan Agnes'n dizlerinin stne kmesine neden oldu. "Buras bazen zntl bir yer, Anne. Ama senin bulunduun her yer zntl deil. Birok yerde, babam seninle ve benimle birlikte; biz orada mutluyuz ve her ey yolunda." te Barty imdi burada, yine o garip gramer yapsyla kurduu cmleleri kullanarak konuuyordu; Agnes bazen bunlar dhi bir ocuun bile yapabilecei sradan yanllar olarak dnm, bazen de bunlar hayali kurgu ifadeleri olarak yorumlam, ama son zamanlarda bunlarn daha karmak ve belki de daha karanlk bir kiilik sonucunda ortaya ktndan kukulanmaya balamt. imdi ise korkusu bir anlam kazanyor ve aabeylerinin yaamlarn etkilemi olan kiilik bozukluklarnn yalnzca babalarnn onlara kt davranmasndan kaynaklanp kaynaklanmadn ve bunun nedeninin kendi olunda da yine aka grlebilecek arpk bir genetik kaltmla ilgisi olup olmayacan merak ediyordu. Byk yeteneklerine karn, Barty nce ilk belirtiler olan ve tam anlamyla tutarl grnmeyen bu tek tk konumalarn ardndan, psikolojik bir sorundan kaynaklanan olaand ya da en azndan deiik bir kiilik gstererek, ileride snrl bir yaant srebilirdi. "Ve birok yerde," dedi Barty, "bizim iin baz eyler burada olduundan da krdr. Baz yerlerin ounda, ben doduum zaman sen de ldn ve bylece ben seni de hi tanmadm." Bu cmleler Agnes'a ylesine anlalmaz ve ylesine garip geliyordu ki, onun Barty'nin akli dengesiyle ilgili gitgide byyen korkusunu daha da fazlalatryordu. "Ltfen tatlm... ltfen yapma..." Ona bu garip eylerden sz etmemesini, bu ekilde konumamasn sylemek istemi, ama bunu belirtecek uygun szckleri syleyememiti. nk Barty ona neden byle yapmasn istediini sorduunda, ki bu soruyu sormas kanlmazd, Agnes da ona kendisiyle ilgili korkun bir ey olabilecei iin kayglandn sylemek zorunda kalacakt, ama bu korkusunu oluna asla ifade edemezdi. Kk olan onun yreinin sve-si, ruhunun kilit tayd ve eer Barty kendisinin ona kar olan gvensizliinden tr baarszla urarsa, Agnes ok sarslr ve hatta mahvolurdu. Aniden yamaya balayan yamur, cmleyi tamamlamasn engellemiti. Yzlerine birka iri damla dtnde, her ikisi de balarn kaldrp gkyzne baktlar ve ayaa kalktklarnda, nceleri hafiften attran damlalarn gittike fazlalamaya baladn fark ettiler. "Haydi, acele edelim, yavrum." Mezara gelirken glleri tadklarndan tr, emsiyelerini almamlard. Ayrca, gkyz bulutlu olmasna karn, hava raporu ya bildirmemiti. Burada yamur var, ama bir yerde biz gnete yryoruz. Bu dnce Agnes' rktm ve rahatsz ermiti, yine de, ne gariptir ki, buz gibi olan yreim biraz olsun stp rahatlatmt. Steynvagon arabalan mezardan en az yaklak yz metre ilerideki servis yolunda duruyordu. Rzgr esmedii iin, yamur damlalar gkyznden boncuk boncuk dmdz dklyor ve araba, bu inci tanelerinin ok tesinde kalm karanlk bir serap gibi grnyordu. Gz ucuyla Barty'yi izleyen Agnes, kendi admlarn olunun minicik admlarna uydurarak yrdnden, steynva-gonun yanna geldiklerinde, srlsklam olmu ve mt. Kk olan hzla yolcu kapma doru gitti. Agnes'n onu izlememesinin nedeni, Barty'nin kendi kendine yapabilecei bir i iin ona herhangi bir yardm nerildiinde, buna kibarca, ama kesinlikle kar kacan bilmesinden kaynaklanyordu. Agnes src kapsn ap direksiyona oturana dek, Barty onun yanndaki koltua yerlemiti bile. Kendisi kontak anahtarn takp arabay altrrken, o da homurdanarak, iki eliyle yolcu kapsn ekip kapatt.

Srlsklam olan Agnes titriyor, bir eliyle kirpiklerini silerken, slak salarndan yzne sular szlyordu. zerindeki kazakla pantolondan slak yn ve kot kuma kokusu ykselmeye baladnda, scak havay ap ortadaki ynlendiriciyi Barty'ye doru evirdi. "Sen de dier ynlendiriciyi kendine doru ayarla, tatlm." "Ben iyiyim." Agnes yolcu tarafndaki ynlendiriciyi ona doru evirmek iin ileriye uzanrken, "Zatrreeye yakalanacaksn," diye uyard Barty'yi. "Isya gereksinimi olan sensin, Anne. Ben deil." Ve Agnes en sonunda, hl slak olan kirpiklerinin arasndan gzlerini krptrp doruca ona baktnda, Barty'nin kupkuru olduunu grd. Kk olann gr siyah salaryla przsz yznde bir tek yamur damlas bile parlamyordu. Gmleiyle kaza sanki az nce askdan ya da dolap ekmecesinden alnm kadar kuruydu. Haki pantolonunda birka koyu damla lekesi vard, ama Agnes bunlann, ynlendiriciyi ayarlamak iin ileriye doru uzandnda kendi kollarndan damlayan suyla olutuunu fark etti. "Ben yamur olmayan yerde kotum." Her eit elencenin Tanr'ya kar saygszlk olduunu dnen bir baba tarafndan yetitirilen Agnes, on dokuz yana gelene ve sonralar onunla evlenmek isteyen Joey Lampion kendisini bir gsteriye gtrene dek, sahnede numaralar yapan hibir sihirbaz grmemiti. Silindir apkalardan tavanlar karlyor, aniden oluan dumanlarn arasndan gvercinler uuturuluyor, sihirbaz yardmclar testereyle ortadan ikiye biilip sonra yine eski hallerine getirilerek yrtlyorlard; Houdini'nin devrinde bile eski gsterilerden saylan bu her illzyon numaras, o gece Agnes'da onun hayretten azn ak brakan bir aknlk yaratmt. imdi, sihirbazn bir gazetenin birka sayfasndan oluturduu bir huniye bir testi st boaltt ve sonra st yok edildii srada, hl kuru kalan huni biimindeki gazeteyi de normal haline getirdii bir numarasn anmsyordu. Kendisini o gece hayli sarsan bu heyecan eer Richter leiyle llm olsayd ve sanki tm leden sonray minenin yannda oturarak geirmi gibi kupkuru kalan Barty'nin grnts karsndaki aknln lmyle kar-latrlsayd, u anda geirdii sarsnt o gecekinin tam on kat olurdu. liklerine dek slanmasna karn, incecik ense tyleri diken dikendi. Kollarndaki tylerin rperme nedeninin souk ve slak giysileriyle bir ilgisi yoktu. Nasl demek istediinde, bu szc nasl syleyeceini bilemeyen Agnes, sanki imdiye dek azndan hibir szck kmamasna, dilsiz gibi ylece oturup durdu. Ardndan, akln bana toplamaya alarak, arabann n camndan aaya doru durmakszn szlen altl yamur damlalarndan tr bulank bir grntye brnm olan hznl aalara ve mezar ta ynlarna bakt. Her bozuk ekil, her renk sva, her k huzmesi ve her glge titreimi, sanki karsnda duran parlak bir d manzarasym gibi, onun bunlar gerek dnyayla badatrma abalarn engelliyordu. Agnes n camn sileceklerini altrd. imdi srekli temizlenen camda oluan kavisin arasndan mezarln detaylan net bir ekilde grnmeye balamt, ama buras yine de ona her zamankinden daha az bildik bir yermi gibi geliyordu. Barty'nin byle yal bir havada slanmadan yrm olmasyla, tm dnyas deimiti. Sanki uzaktan gelen bir sesle, "Bu yalnzca... eski bir aka," dediini duydu kendi kendisinin. "Sen gerekten yamur damlalarnn arasndan yrmedin, deil mi?" Olann gmms kzak anlarnn sesleri kadar neeli olan ve onun Noel sevincini yanstan kkrts duyuldu. "Arasndan deil, Anne. Bunu kimse yapamaz. Ben yalnzca yamur olmayan yerde kotum." Agnes ona yine bakmaya cesaret etti. O hl kendisinin oluydu. Her zamanki gibi, kendisinin olu. Bartholomew. Barty. Onun tatls. Onun yavrusu. Ama imdiye dek onu kendisinin olu olarak dnd, onu sadece bir deha olarak kabul ettii Barty, aslnda ok daha stn bir durumdayd.

"Nasl, Barty? Sevgili Tanrm, nasl?" "Sen bunu hissetmiyor musun?" Ba yana doru eik. Baklar merakl. Prl prl gzleri ruhu kadar gzel. "Neyi hissetmiyor muyum?" diye sordu Agnes. "Olan eylerin nasl olduunu. Tm bunlarn nasl olduunu... hissetmiyor musun?" "Nasl olduunu mu? Ne demek istediini anlamyorum." "Vay canna, bunu hi mi hissetmiyorsun?" Agnes oturduu koltuun kendisine rahatszlk veriini, slak giysilerinin bedenine yapmasn, arabadaki nemli ve i bayltc havann kokusunu, kenarnda decekmi gibi durduu byk ve ksz bir bolua benzer o bilinmeyen eyin uyandrd korku duygusunu hissediyor, ama Barty'nin syledii her neyse ite bunu hissetmiyordu, nk kk olann hissettii sezgi onu glmsetmiti. Agnes'da kuru kalan tek ey incecik kan, zmparalam, atlak sesiydi ve bu sesin azndan toz olarak dkleceini sanyordu. "Neyi hissettmiyor muyum? Akla bunu bana." Barty ylesine kk ve yaamn dertlerinden ylesine uzakt ki, ka atlar dzgn cildinde henz izgiler oluturamamt. Darda yaan saanak yamura bakp durarak, en sonunda, "Off, doru szckleri bulamyorum," dedi. Barty'nin kelime daarcnn sradan bir yandaki ocua gre ok daha fazla gelimi olmasna ve onun bir sekizinci snf rencisi dzeyinde okuyup yazmasna karn, Agnes szcklerin imdi onu neden yenilgiye urattn anlayabili-yordu. Kendisinin szck bilgisi hayli zengin olmakla birlikte, olunun bu baars karsnda sanki onun da dili tutulmu gibi olmutu. "Sen daha nce hi byle bir ey yaptn m, tatlm?" Barty ban iki yana sallad. "Bunu yapabileceimi hi bilmiyordum ki:.." "Bunu yapabileceini hi bilmiyordun... yani yamur olmad bir yerde yrmeyi, yle mi?" "Hayr, bilmiyordum. Buna gereksinim duyana dek." Ynlediriciden flenen scak hava, Agnes'n yen kemiklerini stamamt. Yzne dm olan slak bir tutam sa arkaya doru iterken, ellerinin titrediini fark etti. "Neyin var senin?" diye sordu Barty. "Ben biraz... biraz korkuyorum, Barty." Barty ararak kalann kaldrd, "Neden?" nk sen slanmadan yamurda yryebiliyorsun, nk sen BAKA BR YERDE yryorsun ve o yerin nerede olduunu ya da her naslsa SENN SREKL ORADA KALIP KALMAYACAINI, evet, senin srekli orada kalp kalmayacan ve H GER GELP GELMEYECEN Tanr bilir, aynca, eer sen bunu yapabiliyorsan, yapabilecein baka imknsz eyler de vardr mutlaka, ama sen ne kadar akll olursan ol, bu tr eyleri yapmann tehlikelerini bilemezsin... hi kimse bilemez bunu... ve sonra eer insanlar senin byle eyler yapabileceini renirlerse, seninle ilgilenecek kiiler ortaya kar, seni rahatsz etmek isteyecek bilim adamlar ve bunlardan da kts, bir annenin ocuuyla ilgili haklarndan nce ulusal gvenlik gelir, diyecek kiiler olur, SEN BENDEN ALABLECEK VE SEN BR DAHA GRMEM N BANA ASLA ZN VERMEYECEK KLER ve bu da benim iin lm demektir, nk ben senin normal, mutlu bir yaantn, iyi bir yaantn olsun istiyorum ve seni korumak, senin bydn ve byle olacan bildiim iyi bir insan olduunu grmek istiyorum, NK BEN SEN HER EYDEN FAZLA SEVYORUM VE SEN YLE TATLISIN K, BROK EYN ANDEN NASIL KORKUN BR EKLDE TERS GDEBLECEN FARK ETMEZSN BLE. Bunlarn tmn yalnzca dnen Agnes, gzlerini kapatp, "imdi dzelirim. Bana bir iki saniye sre tan, tamam m?" dedi. "Korkacak bir ey yok," diye gvence verdi ona Barty.

Agnes kapnn sesini duydu; gzlerini atnda, kk olan arabadan inmi ve yine saanak yamura kmt. Onu geri armasna karn, yrmeye devam ediyordu. "Anne, bak!" Barty iddetli yamur altnda kollarn iki yana aarak, arkasna dnd. "Ben korkmuyorum!" Soluklar boaznda tkanp kalan ve kalbi hzla arpan Agnes, arabann ak kapsndan olunu izledi. Barty kendi evresinde dnp durduu srada, ban arkaya atm, yzn oluk gibi yamur boanan gkyzne evirmi, glyordu. Agnes mezarlktan arabaya doru onunla birlikte koutururken gremedii eyi imdi grebiliyordu, nk doruca ona bakmaktayd. Ama grmekle bile, kolayca inanlacak bir ey deildi bu. Barty yamurda duruyor, yamurla evreleniyor, yamurla kamlanyordu, evet, yamurla. Islak imenler lastik ayakkablarnn altnda ap ap ses karyordu. Ama gkyznden den milyonlarca damla vcudunun hibir yerine dokunmuyor, tenine bile deiniyordu. Kk olan, nehirde yzen sazdan yaplm basit bir kayn iindeki Musa Bebek gibi kupkuruydu. Barty'nin doduu gece, Joey pikabn arpt Pontiac'ta aslnda l olarak yatarken, bir salk grevlisi onu zerine yatrdklar tekerlekli masay ambulansn arka kapsna ittii srada, Agnes kocasnn orada ayakta durduunu grmt; tpk olunun yamurla slanmad gibi kupkuru bir halde. Ama o rzgrl gecede kuru kalan Joey, Agnes'n oktan ve kan kaybndan tr grd bir hayalet ya da bir hayaldi. Bu Noel akamnn leden sonra nda grnen Barty ise, ne bir hayaletti ne de bir hayal. Steynvagonun nnde dolap duran, annesine el sallayan ve onun bu aknlndan ok holanan Barty, "Ben korkmuyorum!" diye baryordu. Kendinden geen ve korkmakla birlikte hayretten donakalan Agnes, ne doru eilip gzlerini ksarak, hzla alan sileceklerin arasndan oluna bakt. Barty arabaya yaklatktan sonra hl elini sallarken, sanki hop hop srnn stndeymi gibi zplayp durarak, sol n lastiin yanndan geti. Ama kk olan, yaklak yl nce o isili ocak gecesinde grnen babasnn hayaleti gibi yar saydam deildi. Bu bulutlu leden sonrasnn ayn bouk , mezar talarm ve dallarndan sular szlen aalan gzler nne sererken, Barty'yi de akla kavuturuyor, ama kendisinden, l olmasna karn canlymasna ayakta duran Joey'den yansyan k gibi baka bir dnyaya ait hibir hayali prlt yansmyordu. Yznde bir sr komik ifade oluturan Barty, aklabanlk yaparak arabann src penceresine yaklatktan sonra, bir parmam burun deliinden ieriye sokup, sanki orada deerli bir maden alyormuasna, burnunu kartrd. "Ben korkmuyorum, Anne!" Arln yitirmi gibi korkun bir duyguya kaplan Agnes'in, buna tepki olarak direksiyonu smsk kavrayan ve yum-ruklaan elleri acmaya balamt. Yine de, sanki gerekten de arabadan dan szlp dm dm yamur ilelerine karma riski varm gibi, tm gcyle direksiyonu tutmaya devam etti. Ama pencerenin ilerisinde duran Barty, Agnes'n bu yamurlu gne tam olarak ait olmayan bir olandan yapmasn bekledii eylerin hibirini yapmyordu; ne statik akm ykl televizyon ekranndaki bir grnt gibi titreiyor, ne Sahra -l'nn scandaki bir serap gibi parlyor ne de stnde buhar biriken bir aynadaki yansma gibi buulu grnyordu. Herhangi bir olan ocuu kadar etten ve kemikten yaplmt. O gnn iinde olmasna karn, yamurda deildi. Arabann arkasna doru ilerliyordu. Koltuunda arkaya dnerek ban geriye uzatan Agnes, olunu gzden kaybetmemeye alt. Ama Barty'yi gremiyordu. Yreini byk bir korku kaplad, nk olunun tpk Bermuda eytan geni'ndeki gemiler gibi kaybolduundan emindi.

Ardndan, onun yolcu kapsna doru geldiini grd. Agnes'n o korkun arlk yitimi duygusu imdi daha da fazlalam, sanki su stnde yzer gibi bir batmazla, ruhun o cokulu hafifliine dnmt. Korkusu ise hl yreindey-di... Barty iin olan korkusu, gelecek korkusu ve az nce grd Yaradl'n garip karmaasnn korkusuydu bu... ama hayranlkla kark bir aknlk ve lgn bir umut bu korkuyu biraz olsun bastrmt artk. Barty srtarak ak kapya geldi. Ama ruhu bedeninden ayrlarak havada asl kalan, tekir kedisiz dilerin pis pis srt deildi bu. Tamamen canl olan Barty'nin srtyd. Kk olan arabaya trmand. Bir kk olan. Kck. Krlgan. Kupkuru. Blm 57 N takvimine gre At Yl olan 1966 ve Koyun Yl olan 1967, Junior Cain'in kiisel atlmla zgeliim yapmas iin ona birok olanak salamt. '67 ylnn Noel Akam yamurda kuru bir halde yrmese de, bu dnem onun byk baarlar gsterdii ok zevkli bir sreydi. Ama ayn zamanda rahatszlk vericiydi de. At Yl'yla bunu izleyen Koyun Y'nda, birok olay yaanmt; bir B-52'den yanllkla den hidrojen bombas, yeri ancak iki ayda tespit edilene dek, spanya'nn uzaklarnda, okyanusta kaybolmutu. in toplumunu gelitirmek amacn gderken otuz milyon insan da ldren Mao Tse-Tung, Kltr Devri-mi'ni balatmt. Vatandalk haklar savunucusu James Meredith, Mississippi'deki bir geit treni srasnda tabancayla vurularak yaralanmt. Chicago'da meydana gelen bir olayda, Richard Speck adl bir adam, sra evlerden oluan lojmanlarda sekiz hemireyi ldrm ve bu olaydan bir ay sonra, Charles Whitman adnda baka bir adam, Texas niversitesi'nin kulelerinden birine trmanarak buradan ate etmi ve o da on iki kiiyi ldrmt. Dodgers beysbol takmnn yldz atcs Sandy Kofax, eklem romatizmas nedeniyle emekli olmak zorunda kalmt. Grissom, White ve Chaffee adh astronotlar, uzun ve yorucu almalar sonucunda yolculua hazrlanan Apollo uzay gemisinin frlatl srasnda, gemi henz dnyadan ayrlamadan kan bir yangn sonucunda lmlerdi. nlerine sonsuza dek n katan kiiler arasnda Walt Disney, Spencer Tracy, saksofonist John Coltrane, yazar Carson McCullers, Vivien Leigh ve Jayne Mansfield vard. Junior, McCullers'in Yalnz Bir Avcdr Yrek adl kitabn satn almt, ama bu bayann iyi bir yazar olduundan hi kukusu yoksa da, kitap kendi zevkine uymayacak kadar garip gelmiti ona. Bu iki ylda dnya depremlerle sarslm, hortumlar ve tayfunlarla perian olmu, seller, kuraklklar ve politikaclarla bezginlie uram, hastalklarla mahvolmutu. Ve Vietnam'da balayan dmanca atmalar hl sregelmekteydi. Junior, Vietnam'la artk ilgilenmedii gibi, dier haberlerle de cann skmyordu. Bu iki yln onu rahatsz etmesinin tek nedeni Vanadium'du. Hi tartmasz nallan dikmi olan manyak polis, yine de bir tehdit oluturmaktayd. Junior bir sre iin, '65'in aralk aynda cheeseburgernda bulduu eyrekliin Vanadium'la bir balants bulunmayan anlamsz bir rastlant olduu konusunda kendi kendini neredeyse ikna etmiti. Ayrca, bu suu ileyeni aramak amacyla mutfakta att ksack tur, kk lokantann salk artlarna uymadn anlamas iin yeterli yeterli bir neden olmutu ve mutfan lm taburundaki st ba yal adamlar imdi yeniden aklna getirdike, erimi peynirin zerinde, tpk Amerika'nn simgesi olan, kanatlaryla bacaklar iyice ak ve gerili o kartala benzer l bir kemirgen ya da eski bir orap bulmadndan tr kendini ansl sayyordu. Ama 23 Mart 1966'da, yeni ve nemli bir ressam olan Jack Lientry'nin tablolarnn koleksiyonunu yapan Frieda Bliss'le yaad kt bir buluma deneyiminin ardndan ok sarslm ve bu olay lokantada yaad olaya bir anlam kazandrnca da, sustal bak yapm amacyla tabancalarn eritildii polis projesi iin silahn baladna piman olmutu.

Yine de mart olayndan nceki ay boyunca iyi bir yaam srdrmt. Noel'den ubat'a dek, gzel Tammy Bean'le bir beraberlik yaamt; borsa analizcisi ve simsar olan bu gen kadn, ayn zamanda, zalim diktatrlerle die dokunur ilikiler kurabilecek deerli kiiler bulma konusunda da uzmand. Ayrca bir kedisever de olan Tammy, sahipsiz kedileri kentin polis ardiyesinde lmekten kurtaran Kedi Snak Evi'nde alyordu ve bu vakfn yatrm uzmanyd. Aslnda ana ihracat maddesi olarak sisal denilen ve ip yapmnda kullanlan bitkiyi satan bir Gney Afrika firmas iin borsada speklasyon yapan Tammy, sanki firma bunu Kuzey Kore'ye, Pakistan'a, Hindistan'a ve Tanzanya Cumhuriyeti'ne ihra edilen ve ok talep gren bir kimyasal sava maddesi olarak satyormu gibi tantm ve Snak Evi'ne balanan toplam yirmi bin dolar, on ay iinde eyrek milyon dolara dntrmt. Tammy'nin yatrm nerilerinden bir sre byk kr salayan Junio'n gen kadnla yaad cinsel birliktelii de muhteemdi ve Tammy rastlant sonucu ulamad tm doyumlar kendisine tattran bu gl iliki alveriine teekkr ermek amacyla, ona bir Rolex kol saati armaan etmiti. Ve Junior da onun, saylar nce drt olan, sonra altya kan ve ardndan sekize ulaan kedilerine hi aldrmamt bile. Ama ne yazk ki, 28 ubat gn sabah saat 2:00'de, Tammy'nin yatanda yalnz bana uyand zaman, evin iinde kendisini aramaya ktnda, onu mutfakta bir eyler attrrken bulmutu. atal yerine parmaklarn kullanmay yeleyen Tammy, teneke bir kutudan, at etinden retilmi kedi mamasn yiyor ve bunun zerine de bir kse dolusu kremay midesine indiriyordu. Bunu grdkten sonra onu pmek bile kendisine ters geldii iin, ilikileri sona ermiti. Bu ayn dnemde operaya merak salan junior, bir gece, Wagner'in Nibelung'un Yz adl eserinin gsterimine gitti. Mzik onu byledii, ama oyunun bir tek szcn bile anlamad iin de, zel bir retmenden Almanca dersleri almaya balad. Bu arada, baarl bir dnr olmu ve Bob Chicane'in eitimi sayesinde, hayali bovling topuyla srdrmekte olduu "tohumlu" youn meditasyondan "tohumsuz" meditasyona gemiti. Bu ileri dnme biimi aslnda ok daha zordur, nk byle bir meditasyon srasnda hibir ey hayal edilmez ve ama akl tamamen bo brakmada younlar. Bir eirmenin gzetimi altnda yaplmayan tohumsuz meditasyon, bir saatten fazla sren oturumlarda hayli riskli olur. Junior bunun baz tehlikelerini eyll aynda korkuyla fark edecekti. Ama nce, 23 Mart gnnden sz edelim: Frieda Bliss'le yaanan o kt bulumadan ve o gece kendi evine dndnde orada ne bulduundan. O sralarda henz yaayan Jayne Mansfield kadar iri gsl olan Frieda, hibir zaman sutyen takmyordu. 1966'da, gsleri zgr brakma modas pek yoktu. Junior nceleri, Fri-eda'nn sutyen takmamasnn onun kendi zgrln ilan etmesi olduunu fark etmemiti; bu davrann onun hafifmerep bir kadn oluu anlamna geldiini dnyordu. Frieda'yla, "Kontroll Bararak zgven Gelitirme" ad altnda srdrlen, erikinlere ynelik bir niversite kursunda tanmt. Bu kursa katlanlara, eitli hayvanlara ait gerek seslerin taklitleri yaptrlarak, bastrlm zararl duygularn ortaya karlmas ve bunlardan arnlmas retilmekteydi. Otoriter bir bykanne basks nedeniyle ocukluunda duygusal bir sarsnt geiren Frieda'nn, bundan arnrken tamamen doru bir biimde att akal lnn etkisinde kalan Junior, ona birlikte kma nerisinde bulundu. Ressamlar konusunda uzman bir halkla ilikiler firmasnn sahibi olan Frieda, akam yemeinden sonra, Jack Lientry'nin eserlerinden vgyle sz edip durdu. Bu ressamn arka planda

taze meyvelerle bunlara benzer bir sr sembol kulland ve n planda sska bebekleri resmettii en son tablolar, eletirmenlerin byk beenisini kazanmt. zellikle, para dkn Tammy Bean'le geirdii iki aydan sonra, kltrle yurulmu birisiyle kmaktan ok mutlu olan Junior, ilk bulumalarnda onunla cinsel ilikiye girmemesine armt zaten. nk hafifmerep olmayan kadnlar iin de dayanlmaz bir erkekti o. Ama ikinci bulumalarnn sonunda, Frieda onu Lientry koleksiyonunu grmesi ve hi kukusuz kendisinin de Cain cinsel cokunluk aletine binmesi iin evine davet etti. Frieda'da, halkla ilikilere karlk nakit para yerine Lientry'den ksmi denti olarak ald, onun yedi adet yalboya tablosu vard. Bu ressama ait eserler, Junior'n sanat deerlendirmesi kurslarnda rendii byk sanatn kriterini oluturuyordu. Ama bunlarn tm kendisinin gereklik duygusunu yok etmi, onu saknganlatrm, insanlara kar onda bir kayg ve irenti uyandrm ve az nce yedii akam yemeinden tr pimanlk duymasna neden olmutu. Frieda her eserin tek tek yorumunu yapt srada, gitgide tutarszlamaktayd. Yemekten nce birka kokteyl, yemekte bir ie Cabarnet Sauvignon'un byk bir ksmn ve yemekten sonra da iki brendi imiti. Junior ok ien kadnlar severdi aslnda. nk bu tipler genellikle cinsel ak eilimi gsterirler ya da en azndan erkeklerine kar direnli davranrlard. Yedinci tabloya geldiklerinde, alkol, zengin Fransz mutfa ve Jack Lientry'nin gl sanat Frieda'y perian etmeye balamt. Titreyerek, bir eliyle tabloya dayand, utanarak ban ne edi ve bir halkla ilikiler uzmanna yakmayacak bir harekette bulundu. Hemen geriye doru hoplayan Junior, pskrt alannn dna tam zamannda kmt. Ama bu olay, bir ak maceras yasama umudunu yalnzca sona erdirmekle kalmam, kendisini d krklna da uratmt. zkontrol ondan daha az olan bir erkek, yanbanda duran, dinozor devrinden kalma bir tabure biimindeki vazoyu kapar ve Frieda'y onun iine tktrr ya da bunun tersini yapard. Frieda kusmasn bitirdikten sonra, perian bir halde kendinden getiinde, Junior onu yerde brakp, hemen evin dier odalarm kefetmeye koyuldu. On drt ay nce Vanadium'un evini aratrdndan bu yana, insanlarn yokluunda onlarn evlerini hrlayarak kendileri hakknda bilgi sahibi olmak ok houna girmiti. nk bir eve zorla girmekten tr tutuklanma riskini gze almak istemiyordu; ayrca, bulutuu kadnlarla anahtar dei tokuu yapacak kadar uzun sreli bir iliki srdrmesi durumunun dnda, bu tr ilikiler nadir oluyordu. Ne mutlu ki, karlkl gvenin ve kolay ilikilerin yaand bu altn ada, ancak bir hafta gibi ksa sreli scak bir cinsel beraberlik anahtar dei tokuu dzeyine ulaabilmekteydi. Ama bylesi ilikilerin tek dezavantaj uydu: Junior evinin kilitlerini sk sk deitirmek zorunda kalyordu. Bu kadnla bir kez daha bulumak niyetinde olmadna gre, onun yaamna ait zel ve eksantrik detaylar renmek iin elde edebilecei tek ans imdi yakalamt artk. e mutfaktaki buzdolabnn ve dier dolaplarn ilerini aratrmakla balayarak, turunu yatak odasnda bitirdi. Junior'n kefettii ilgin kiisel eyalar arasnda onun en ok ilgisini eken eyler Frieda'nn silahlan olmutu. Evin birok yerinde tabancalar vard; toplu tabancalar, tek elle ate edilen tabancalar, iki elle ate edilen tabancalar. Tm on alt tane. Bu silahlarn ou kurun dolu ve kullanma hazr bir haldeydi, ama orijinal kutularnn iinde olan be tanesi, yatak odasndaki gmme dolabn arkasnda duruyordu. Kutulara yerleik bu be el tabancasnn her birinin zerindeki orijinal sat etiketinden anlaldna gre, Frieda'nn tm bu silahlan yasal olarak satn ald belliydi.

Junior onun bu paranoyasn aklayacak herhangi bir ey bulamam, ama kk ktphanesinde Caesar Zedd'in alt kitabnn olduunu grnce ok armt. Kitaplann sayfalan kvrlarak iaretlenmi ve baz metinlerin altlar koyu renkli kalemle izilmiti. Yine de, onun bu okuduklanndan hibir ey renmedii hayli belirgindi. Zedd'in samimi ve dnceli hibir rencisi, Frieda Bliss kadar zkontrlden yoksun olamazd. Junior kutu iinde duran tabancalardan birini, bir 9 mm'lik yan otomatii dolaptan ald. Frieda dolabnn arkasndaki tabancalardan birinin yerinde olmadn anlayana dek, byk olaslkla aylar geecekti ve o zaman da bunu kimin alm olduunu renemeyecekti. amar dolabyla ifonyer ekmecelerinin alt ksmlar, zerleri i amarlar ve dier giyeceklerle rtlerek saklanm mermi kutularyla doluydu. Junior bu ekmecelerin birinden de tabancaya uygun 9 mm'lik bir kutu kurun ald. Ve ardndan, sutyensiz oluu artk onu cinsel ynden uyandracak gte olmayan Frieda'y hl kendinden gemi ve kusmuk kokar bir halde brakarak, oradan ayrld. Yirmi dakika sonra, evinde kendisine buzlu bir seri hazrlad, ikisini yudumlarken, oturma odasnda ayakta duruyor ve satn ald iki yalboya tablosunu hayranlkla izliyordu. Junior, Tammy Bean'in borsa seimleri sonucunda salad krlarn bir ksmyla Sklent'in ikinci bir yalboya tablosunu satn almt. Bebein Beynindeki lmcl Asalak, Uyarlama 6 adl tablo ylesine irendiriciydi ki, sanatnn dehasndan hi kukulanlamazd. Hurda metalin grkemini seyretmek iin, Junior bu kez odann kar tarafna geti. Heykelin orba ksesi gsleri kendisine Frieda'nn bir o kadar iri gslerini ve ne yazk ki sessiz bir lkla ak duran az da onun rmesini anmsatyordu. Bu armlardan tr sanat zevkini az da olsa yitirdiini dnen Junior, Endstri Kadn'nn yanndan uzaklarken, dikkati bir anda yerdeki eyrekliklerde younlat. Dili takmyla et satr ayaklarn dibinde, daha nce burada olmayan tane eyreklik duruyordu. Kadnn metal elleri, hl onlar korurcasna, gslerinin zerinde kavuturulmutu. Sanat, heykelin trmk ulu parmaklarnda boumlar oluturmak iin, ellerin stne altgen biiminde somunlar kaynaklamt ve bu somunlardan birinin zerinde de drdnc eyreklik duruyordu. Sanki Endstri Kadn, Junior dardayken, bu el stnde eyreklik yuvarlama numarasn deniyormu gibi. Sanki bu madeni para numarasn ona retmek iin, bu gece buraya birisi gelmi gibi. 9 mm'lik tabancayla kurunlar giriteki masann stnde duruyorlard. Junior titreyen elleriyle tabancann ve kurunlann kutularn yrtp aarak, silah doldurdu. Ve lgnca kanan hayalet ayak baparmana aldrma-maya alarak, evi aratrd. Bu kez ayak baparmana kazara ate etmemekte kararl olduundan tr, dikkatle hereket etmekteydi. Vanadium burada deildi; ne sa ne de l. Ardndan, gnn yirmi drt saati ak olan bir ilingire telefon eden Junior, ift srgl kilidin yenilenmesi iin, gece tarifesine gre ekstra para dedi. Ve ertesi sabah da Almanca derslerini iptal etti. Dayanlmas imknsz bir dildi bu. Szckler korkun uzundu. Ayrca, yeni bir dil renmek ya da operaya gitmek amacyla sonsuz saatler harcayamazd artk. nk Bartholo-mew'un aratrmas iin, ona yeterli zaman brakmayan yaam ok doluydu. Hayvan igds kendisine, lokantadaki eyreklikle imdi oturma odasnda bulduu eyrekliklerin, onun Seraphim Whi-te'n pii Bartholomew'u bulamamasyla ilgili bir i olduunu sylemekteydi. Junior bu balanty mantksal olarak aklaya-myordu; ama Zedd'in retisine gre, hayvan igds bizlerin hi bilemeyecei tek saf duyguydu.

Bu nedenle, telefon rehberlerine her gn daha fazla zaman ayryordu. Kent rehberiyle birlikte, Bay Area'nn kapsad dokuz ilin tmnn rehberlerini de elde etmiti. Bartholomew adl birisi Seraphim'in olunu evlat edinmi ve bu olana kendi adn vermi olmalyd mutlaka. Meditasyon araclyla renilen sabr zaman yakn olan bu ie uygulayan Junior, telefon rehberlerini incelerken, ok gemeden igdsel bir biimde, srekli olarak aklndan geen bir drt dizesi gelitirdi: Babay bul, olu ldr. Seraphim'in ocuu, Naomi'nin lmnden bu yana, neredeyse on be aydr sad. Ve bu on be ayda, kendisinin o kk pii oktan bulmu ve onu yok etmi olmas gerekirdi. u sralarda, bazen geceleri uyanyor ve uykusunda durmakszn yineledii belli olan dizeyi kendi kendine yksek sesle mrldandn duyuyordu. "Babay bul, olu ldr." Junior nisan aynda tane Bartholomew kefetti. Ama ldrmeye hazrland bu kiileri aratrdnda, nn de Bartholomew adl bir ocuu olmadn ve hibirisinin bir ocuk evlat edinmediini rendi. Mays aynda ise bir baka Bartholomew buldu. Ama bu da doru kii deildi. Yine de igds ileride ona bunlardan birisinin gerekten de kendisinin lmcl dman olduunu sylerse diye, her adamla ilgili bir dosya tutuyordu. Gvencede olmak iin n de ldrebilirdi aslnda, ama bu kiiler deiik yasal yetki blgelerinde olsalar bile, ok saydaki l Bartholomew, er ya da ge, polisin dikkatini ok fazla ekerdi. Haziran'n nde yine ie yaramayan bir Bartholomew bulmasnn ardndan, 25 Haziran Cumartesi gn kendini hayli rahatsz eden iki olayla karlat. lk olay, mutfaktaki radyosunu atnda, Beatles'n baka bir arks olan "Karton Kapakl Kitap Yazar"nn liste bana trmanmasn renmesi ve ikinci olay da, l bir kadndan kendisine telefon gelmesiydi. Mkemmel bir Amerikan grubu saylan Tommy James ve Shondells'in arks "Dalavere" listenin ok aalarndayd; oysa ki Junior bu arknn Beatles'n arksndan daha iyi olduunu dnyordu. Amerikan yeteneini destekleyecek olan yurtdalarnn urad baarszlk onu sinirlendirmiti. lke kendi kltrn yabanclara devretmeye can atar gibi grnmekteydi. Radyoyu irenti iinde kapatmasnn hemen ardndan, yani leden sonra saat 3:20'de telefon ald. Junior o srada mutfan kahvalt blmnde oturuyor ve nnde Oakland'in telefon rehberi ak duruyordu; ve bu nedenle, "Alo" demek yerine, "Babay bul, olu ldr," diyecekti neredeyse. "Bartholomew orada m?" diye sordu bir kadn. aknlktan donakalan Junior, bu soruya hibir yant verememiti. Arayan kii alak sesle, ama aceleyle, "Bartholomew'la konumam gerek, ltfen," diye yalvard. Kadnn telal ve neredeyse fslt halinde kan sesi yumuak olmakla birlikte, baka durumlarda seksi olabilirdi. "Siz kimsiniz?" diye sordu Junior emredercesine, ama bu bir emir sorusu gibi grnse de kulland szckler azndan zar zor ve atlak bir ses tonuyla dklmt. "Bartholomew'u uyarmam gerek. Bunu yapmak zorundaym." "Siz kimsiniz?" Hatta derin bir sessizlik oldu. Ama kadn hl telefonu kapatmam, dinliyordu. Sanki ok derinlerde bir yerdeymi gibi olmasna karn, Junior onun hattn dier ucunda olduunu hissediyordu. Kendini sulu karabilecek bir ey syleme tehlikesini fark ederek, dilerini skp bekledi. Arayan kadn yine konutuunda, sesi sanki ok uzaklardaki krallklardan gelir gibiydi: "Bartholomew'a syler misiniz..." Junior almac bana ylesine smsk bastrmaktayd ki, kula aryordu. Ses daha da uzaklat. "Ona syler misiniz... ?"

"Ona ne syler miyim?" "Onu uyarmak iin, Victoria'nn aradn." Klik. Telefon kapanmt. Junior llerin canlanacaklarna inanmazd. Bir an iin bile. Victoria Bressler'n yalnzca iki kerenin dnda uzun sreli konumasn duymadndan ve telefondaki kadn da ok hafif bir sesle konutuundan, ikisinin seslerinin ayn kiiye ait olup olmadn anlayamamt. Hayr, byle bir ey olamazd. Victoria'y bu telefon konumasndan neredeyse bir buuk yl nce kendisi ldrmt. Ve insan lnce, sonsuza dek yok olurdu. Ayrca, Junior tanrlara, eytanlara, Cennet'e, Cehennem'e, lmden sonra yaama da inanmazd. Bir tek eye inanrd o: Kendisine. Ama yine de, bu telefon konumasn izleyen 1966 yazn, ruhlarn peini brakmad birisi gibi geirdi. Scak havalarda bile kan ani bir cereyan onu rpertiyor ve bunun kaynan bulmas iin kendisini etrafta drt dndryordu. En masum sesler geceyars onu yatandan frlatyor, evi aratrmasna neden oluyor, gz ucuyla grdn sand zararsz glgelerden irkiliyor, karsnda beliriveren gizli sakl grntlerle her yan seiriyordu. Bazen de, tra olurken banyonun aynasna veya salarn tararken giriin aynasna bakt srada, arkasnda duran ya da hareket eden, dumandan biraz daha belirsiz, karanlk ve buha-rms bir varlk gzne arpyordu. Baka zamanlarda ise, bu varlk aynann iinde gibiydi. Buna ne odaklanabiliyor ne de bunu fark edebiliyordu, nk bu varl ne zaman fark etse, o gitmi oluyordu. Bunlar hayal gcnn stresten kaynaklanarak yaratt grntlerdi tabii. Stresten kurtulmak iin de, gitgide daha fazla meditasyon yapyordu artk. Zihnini dncelerden arndrarak tohumsuz youn meditasyon yapmakta ylesine ustalamt ki, bunun yarm saati bile bir gecelik uyku kadar dinlendiriciydi. 19 Eyll Pazartesi gn, bu kez krfezin kar tarafnda bulunan Corte Madera'ya gittikten ve Bartholomew'la ilgili bir baka yararsz aratrmann ardndan yorgun argn eve dndkten sonra, bu sonu gelmeyen aratrmadan artk bitkin dt ve urad baarszlktan tr morali bozulduu iin, meditasyona snarak skntsndan kurtulmay dnd. Ve zerinde yalnzca bir klotla, yatak odasnda yere, ipek kuma kapl kuty bir yastn stne oturdu. Ardndan derin bir soluk alarak, lotus pozisyonun girdi: Belkemii dimdik, bacaklar bada kurmu, avular yukarya bakar biimde eller hareketsiz. Geriye doru ayarlamasn yapp, "Bir saat," dedi kendi kendine. Altm dakika sona erince, beyninin saati onu meditasyon durumundan uyandracakt. Gzlerini kapattnda, tohumlu gnlerinden kalm bir hayal grnt olan bovling topunu grd. Ama bir dakikadan ksa bir sre iinde bunu yok edebilmi ve zihnini ekilsiz, sessiz, rahatlatc beyaz bir bolukla doldurabilmiti. Beyaz. Yokluk, Bir sre sonra, bu boluk mkemmelliindeki sessizlii bir ses bozdu. Bob Chicane. Eitmeni. Derin meditasyon durumundan geri dnmesi iin, Bob onu yavaa yreklendirmekteydi; geri dnmesi, geri dnmesi, geri dnmesi iin. Gerek bir ses deil, bir anyd bu. Usta bir dnr olduktan sonra bile, zihin bu mutluluk dolu ileri derece evre kaytszlna kar tepki gsterir, iitsel ve grsel anlarla bunu sabote etmeye alrd.

Dikkatle ilgili tm zorlu glerini kullanan Junior, hayalet Chicane'i susturmak istedi. Ses nce dzenli bir ekilde azalm, ama ok gemeden yine daha ykselmi ve daha srarl olmutu. Junior hl hayal ermekte olduu dzgn beyazln iinde kald srada, nce gzlerinin stnde bir bask sezinledi ve bunun ardndan o derin i huzurunu rahatsz eden grsel sanrlar geldi. Birisinin gzkapaklarn kaldrdm hissetmesinden sonra da, Bob Chicane'in kendisinden birka santim tedeki kaygl yzn fark etti... bir tilkiyi andran yz hatlar, kvrck siyah salar ve bir fok balnnkine benzer byklar. Yine de, Chicane'in gerek olmadn varsayyordu. Ama ok gemeden bunun yanl bir varsaym olduunu anlad, nk eitmen onu lotus pozisyonundan zmek iin aba gstermeye baladnda, daha nceki o savunucu uyuukluk duygusunun kendisini terk ettiini ve imdi ac ekmekte olduunu hissediyordu. Dayanlmaz bir acyd bu. Boynundan dokuz ayak parmann ularna dek, tm vcudu zonkluyordu. Ama en kts, youn ve burgulu bir acyla aryan bacaklaryd. Chicane yalnz deildi. Onun arkasndan kendisine yaklaan bina yneticisi Sparky Vox, Junior'n zerine doru eildi. Yetmi iki yanda olmasna karn, hl bir maymun gibi evik hareket eden Sparky, uzun kuyruklu maymunlar kadar bile yava yrmezdi. "Size yardm etmesi iin, Chicane'in evinize girmesine izin vermi olmamn bir sakncas yoktur umarm, Bay Cain." Ama Sparky'nin n dileri, tpk uzun kuyruklu maymunlarnki gibi birbirinin stne binikti. "Bunun acil bir durum olduunu syledi bana." Junior' meditasyon pozisyonundan kardktan sonra, onu arkasna doru iten Chicane, uyluklaryla baldrlarna lgnca, gerekten de lgnca masaj yapmaya balad. "Olduka kr kas spazmlar geiriyorsun," diye aklad ardndan. Junior aznn sa kesinden youn kvamda salya aktn fark edince, yzn silmek iin, titrek bir halde elinin birini kaldrd. Uzun sredir salya aktmakta olduu belliydi. enesiyle boaznn birletii yap yap olmayan ksmdaki kurumu salya, cildinin stnde donuk donuk parlyordu. "Sen kap ziline yant vermeyince, arkada, ne olmu olabileceini hemen anladm," dedi Chicane, Junior'a. Sonra Sparky'ye bir ey syledi ve yal adam evik admlarla darya kt. Junior ne konuabiliyor ne de zayf bir sesle bile olsa ektii acdan tr barabiliyordu. Ak azndan ylesine uzun sredir salya akmt ki, boaz zmpara kd gibi sertlemi, batyordu. Sanki birka tra bann jiletini tuzlayarak ktr ktr yemi ve bunlar imdi grtlana saplanmt. Gsnn takr takr hrlts, oradan oraya seirten hamambceklerinin kard sese benziyordu. Sparky ileri buz dolu alt tkal torbayla geri dndnde, az nce uygulanan kaba masaj Junior'n bacaklarn biraz olsun rahatlatmaya balamt. "Aadaki eczanede yalnzca bu kadar torba vard." Chicane buzlar Junior" m uyluklarna bastrd. "Ciddi spazmlar yangya neden olur. Bunun en kts geene dek, dnml olarak yirmi dakika buz ve yirmi dakika masaj uygulamak gerekir." Spazmn en kts henz gelmemiti demek. Junior imdi en azndan on sekiz saattir dnsel transta kilitlenmi olduunun farkndayd artk. Lotus pozisyonuna pazartesi leden sonra saat bete girmiti... Bob Chicane ise, saati hi deimeyen oturumuna sal sabah on birde gelmiti. "Sen tohumsuz youn meditasyonda, benim imdiye dek tandm herkesten daha iyisin, hatta benden bile. te bu nedenle, gzerim altnda olmadan, zellikle senin asla uzun bir oturumda bulunmaman gerekir," diye azarlad onu Chicane. "Ve en azndan, en azndan elektronik meditasyon saatini kullanman gerekir. Onu burada gremiyorum, yle deil mi?" Junior sulu bir ekilde ban iki yana sallad.

"Hayr, onu grmyorum," diye yineledi Chicane. "Meditasyonda maratona kmann hibir yaran yoktur. Yirmi dakika yeterlidir, arkada. En fazla yarm saat. Sen beyninin saatine gvendin, yle deil mi?" Utanan Junior, evet anlamnda ban sallad. "Ve kendini bir saate gre ayarladn, yle deil mi?" Junior bu soruya yant olarak ban sallayamadan, spazmlarn en kts gelmiti: nsan felce uratan mesane sancs nbetleri. O uzun trans halindeyken, altn slatmam olduundan tr kendi kendine kretti. Ama bu lanet kramplar ekmektense, onu kk drecek her trl olay imdi sevinle kabullenebilirdi. Sparky'yle birlikte onu banyoya doru zarzor srkledikleri srada, "Aman Tanrm," diye homurdand Chicane. Junior" in rahatlama gereksinimi ifade edilemeyecek kadar fazla ve ieme istei kar konulamayacak kadar oktu, ama iini salamyordu. drar yolunun doal ilevi, on sekiz saatten fazla sreyle yapt youn meditasyon sonucunda durmu ve o altn eme imdi smsk kilitlenmiti. Ne zaman rahatlamaya alsa, yeni ve daha korkun bir krampla sarslyordu. Sanki idrar yoluna Boulder Baraj ina edilmi ve ien sidik torbasn da Mead Gl'nn sular doldurmutu. Junior tm yaam boyunca, birisini ldrmeden nce bile bylesine ac ekmemiti. rencisinin fiziksel, duygusal ve zihinsel olarak tehlikeyi atlattndan emin olmadan oradan ayrlmak istemeyen Bob Chicane, saat buua dek Junior'n yannda kald. Ama ayrlrken, ona baz kt haberler verdi: "Seni artk renci listemde tutamam, arkada. zgnm, ama sen benim iin ok fazla duyarl birisin. ok fazla. Yaptn her eyde. likin olan tm kadnlar konusunda, sanat konularnn tmnde, o telefon rehberlerinin tm neyle ilgiliyse o konuda ve imdi de meditasyon konusunda. Benim iin ok fazla duyarl, fazla takntlsn. zgnm. yi bir yaant srdrmen dileiyle, arkada." Junior mutfaktaki kahvalt blmnn masasnda oturmu, bir demlik kahve imeye ve kesme ikolatal Sara Lee kekinin tmn yemeye hazrlanyordu. Kendisini felce uratan mesane nbetleri getikten ve Mead Gl'nn sularn boalttktan sonra, genellikle pek grlmeyen, ama bazen kendiliinden oluabilecek bir trans durumuna dnmesini nlemek iin, Chicane ona bol miktarda kafein ve eker tketmesini nermiti. "Senin yaptn kadar uzun bir sre alfa dalgalarna maruz kaldktan sonra, hemen uyuma gereksinimi duymaman gerekir aslnda." Gszletiini fark eden ve tm vcudu aryan Junior, zihinsel olarak yenilendiini ve ok atik bir halde olduunu hissediyordu. Durumunu ve geleceini daha ciddi bir biimde dnmesinin zaman gelmiti artk. imdiye dek yapm olduu zgeliim hl vgye deerdi, ama baz davranlar konusunda daha youn bir aba gstermesi gerekmekteydi. Kendisiyle ilgili herhangi bir durumda srad birisi olma eilimi gsteriyordu. Bob Chicane bu konuda haklyd: Bakalarndan daha fazla yetenee ve bunlar kullanacak enerjiye sahip olmas nedeniyle, birok kiiden daha duyarlyd. Gemie baklrsa, meditasyon ona uygun bir yntem olmamt. Pasif bir etkinlikti bu; kendisi ise doutan hareketli birisiydi ve harekete getiinde, dnyann en mutlu insan oluyordu. Meditasyona snmasnn nedeni, Bartholomew'u ararken srekli olarak yenilgiye urad iin fkelenmesi ve eyreklik-lerle, llerden gelen telefonlar gibi anormal deneyimlerden tr rahatsz olmasyd. Ve bunlar fark edip kabullenmeye altnda, daha fazla rahatszlk duyuyordu.

Bilinmeyen bir eyden korkmak zayflktr, nk insan kontrolnn dndaki yaamn birtakm boyutlar olduu varsaylmaktadr. Zedd'in retisine gre, hibir ey bizim kontrolmz dnda deildir ve doa, tpk elma presi yapan bir aygt gibi hibir gizemli yan olmayan, aklsz bir tme makinesidir yalnzca. Ayrca, bilinmeyen bir eyden kaynaklanan korkunun zayflk olmasnn nedeni, bunun bizi alakgnllletirmesidir. Caesar Zedd alakgnllln yenilgiye urayanlara zg bir ey olduunu iddetle savunur. Toplumsal ve finansal geliimi amalamak iin, ayaklarmz sryp bamz ne eerek ve kendimizi hi beenmediimizi belirterek, sanki alakgnlly-m gibi grnmemiz yeterlidir, nk hilekrlk, uygarln geerliliidir. Ama eer biz gerek alakgnlllkle durmakszn bouursak, Zedd'in "sevginin yenilgiyle kark duygusal amuru ve bunun kt yazgsnn olasl" diye adlandrd insanlk ynndan deiik birisi olamayz. Kendiliinden oluabilecek bir sapma sonucunda dnsel katalepsiye girmesini nlemek amacyla, para ikolatal kekle kahveye iyice g veren Junior, zayf davrandm, bilinmeyenle karlamak yerine ondan korkup geri ekildiini erkeke kabul etmekteydi. nk hibirimiz bu dnyada kendimizden baka kimseye gvenemeyeceimizden, kendi kendimizi aldatmak tehlikelidir. Ve ite o da bu zayfln aka kabul ettii iin, imdi kendi kendini daha ok beeniyordu. Bu son olaylarla artk uslandn dnd iin de, me-ditasyondan vazgemeye ve yaam zorluklarnn stesinden gelme konusunda denenen tm pasif yntemlerden kanmaya yemin etti. Bilinmeyenden korkup kamak yerine, bunu kefet-meliydi. Ayrca, bu keifleri srasnda, bilinmeyenin yalnzca tapyoka ezmesi, elma presi ya da her neyse yle bir ey olduunu kantlayacakt. Bundan byle hayaletler, insanlarn peini brakmayan ruhlar ve llerin intikamyla ilgili mmkn olduunca ok bilgi edinmeliydi. 1966'nn geri kalan ksmnda, Junior Cain'in yaamnda yalnzca iki belirgin anormal olay oldu; birincisi 5 Ekim aramba gn. Gzde sanat galerilerini dolaarak en yeni eserleri gzden geirmek amacyla kt kltr turunda, sra en nihayet Galeri Coquin'in vitrinine gelmiti. Bu kalabalk caddeden geenlerin kolayca grmeleri iin, nl eserlerin sergilendii vitrinde imdi Wroth Griskin'in heykelleri bulunuyordu. Her biri en azndan iki yz elli kiloluk iki byk parayla, kaidelerin zerlerine yerletirilmi daha kk yedi bronz heykel. Gemi yllarda bir hkml olan Griskin, birok sanatyla yazarn abalan sonucunda artl salverilmeden nce, ikinci derece cinayetten on bir yl hapis yatmt. Byk bir yetenekti Griskin. Kendisinden nce hi kimse bronz araclyla bu derece iddeti ve fkeyi yanstmay baaramamt; Junior uzun zamandan beri, ileride tamamlamay arzu ettii koleksiyonunun listesine bu sanatdan da bir eser eklemiti. Galerinin vitrininde sergilenen dokuz heykelden sekizi ylesine rahatszlk vericiydi ki, oradan geerken bunlara gz ilien ou insan beti benzi atm bir halde hemen ban eviriyor ve hzla yoluna devam ediyordu. Herkes sanat uzman olamazd tabii. Dokuzuncu para ise bir sanat eseri olmad gibi, kesinlikle bir Griskin yapt da deildi ve hi kimseyi, onu sarstnn yars kadar bile sarsmazd. Siyah bir kaidenin zerinde, Thomas Vanadium'un kafatasn atlatan ve o polisin nceden ablak olan yzn daha da ablaklatran alaml amdann ei duruyordu. Gri amdan siyah bir maddeyle beneklenmiti. Yank kmrd bu belki. Sanki bir yangnda kavrulmu gibi. amdann st ksmndaki mum tablasyla mum haznesinde arap krmzs tonunda bir sznt izi vard. Eskiden kalma kan lekeleri renginde. Ve bu uursuz kuru kan damlalarndan, sznt hl slakken amdana yapt belli olan birka diken diken sa teli fkrmt. nsan sana benziyordu bunlar.

Junior damarlarndaki kann korkudan ekildiini hissettii srada, her an fel geireceinden kesinlikle emin bir halde, akp duran kalabaln arasnda ylece kalakald. Ardndan, gzlerim kapatt. inden ona kadar sayd. Ve sonra gzlerini at. amdan hl kaidenin zerinde duruyordu. Doann yalnzca aptal bir makine olduunu, onun gizem-lilikten hayli yoksun bulunduunu ve bilinmeyenin peesini kaldrmaya cesaret ettiinizde bunun sizin iin daima ainaln kantlayacak bir ey olduunu kendi kendine anmsatan Junior, hareket edebildiini fark etti. Ayann her biri Wroth Gris-kin'in kalp kullanlarak yaplm bronz heykelleri kadar arm gibi grnmesine karn, yine de kaldrm geip Galeri Co-quin'e girdi. byk odann ilkinde ne mterileri bulmak mmknd ne de burada alan elemanlar. nk sergilenen eserlere yalnzca bakmak iin gelen insanlarla ve onlara samimiyetsiz nezaket gsteren sat personeliyle dolu olan yerler, sadece ucuz galeriler olurdu. Oysa ok talep gren deeri yksek sanat eserlerini mterilere adeta kl krk yararcasna satan elemanlarn altrld Coquin gibi st dzey bir kuruluta, avam takmnn etrafta alk alk dolamasna pek izin verilmezdi. Grlt olumayacak biimde tasarmlanm, bo bir cenaze evi kadar sessiz olan ikinci odayla ncsnde de hi kimse olmamasna karn, son odann arkasna gizlenen bir bro gze arpyordu. Junior belli ki, kapal devre gvenlik kameralarnn eliinde, nc odann kar tarafna getii srada, onu karlamak iin, brodan bir adam szld. Uzun boylu ve kr sal galerici, yontudan km gibi grnen yz hatlar ve bilgi, emredici tavrlaryla asil bir jinekologu andryordu. yi bir terzi elinden kt belli gri bir takm elbise giymi ve Wroth Griskin'in toyluk gnlerinde bunun iin cinayet ilemi olabilecei, altn bir Rolex kol saati takmt. Korkudan az kuruyan ve imdi lmesine ve rmekte olmasna karn yine de San Francisco sokaklarnda dolaan manyak polisin lgn grntleriyle akl karmakark olan Junior, sakin grnmeyi baararak, "Daha kk Griskinlerin biriyle ilgileniyorum," dedi. Sanki mterisinin sergilenen eserlerle birlikte kaidesinin de fiyata dahil olup olmadn soracandan kukulanm gibi burnunu buruturan kr sal nl galerici, "Evet?" diye yantlad. "Aslnda ben boyutlu yaptlardan ok yalboya tablolarn hayranym," diye aklad Junior. "Gerekten de yle, elimdeki tek heykel Poriferan'a ait." Kendisinin bir baka galeriden, on sekiz aydan daha ksa bir sre nce, dokuz bin dolardan biraz daha fazlaya satn alm olduu Endstri Kadn, o gnn pazarnda en azndan otuz bin dolar ederdi; Bavol Poriferan'n n ylesine hzl ykselmiti. Galericinin buz gibi tavrlar, Junior'n bu tr bir zevki ve ykl mali kaynaklan oluunu kantlamasyla, biraz yumuamt. Ardndan, hangisi olduunu sylemesi g belli belirsiz bir yz ifadesiyle ya glmser ya da suratn ekitir bir halde, kendisini galerinin sahibi Maxim Coquin olarak tantt. "Benim ilgimi eken," diye belirtti Junior, "--amdana benzer bir ey. Dierlerinden olduka farkl bir para bu." Akl kart belli olan galerici, cilal akaaa demelerin stnde sanki tekerleklerle kayyormu gibi szlerek, oday geip vitrinin bulunduu ksma geldi. Ama amdan orada yoktu. Daha nce onun durduu kaidenin zerinde imdi Griskin'in kk bronz heykellerinden biri duruyordu; heykel ylesine an bir parlaklktayd ki, buna abucak gz atlsa dahi, kendisine benzer rahibelerle suikastlara bile kbuslar grdrrd. Junior durumu aklamaya altnda, Maxim Coquin ona elleri kanl bir phelinin kendini savunuunu dinleyen bir polisinki kadar kukulu bir yz ifadesiyle baktktan sonra,

"Wroth Griskin'in amdan yapmadndan hayli eminim ben," dedi. "Eer aradnz ey buysa, size Gump'in ev eyalan blmn tavsiye ederim." Hem kzan hem de kk den, ama hl korku iinde olan ve tm benliini kaplayan bu duygularla medyatik bir palyaoya dntn hisseden Junior, galeriden ayrld. Dar ktnda, vitrine bir kez daha bakmak iin arkasna dnd. Vitrin camnn yalnzca o tarafndan doast bir biimde grlebilecek amdan grmeyi umuyordu, ama orada yoktu. Junior, sonbahar boyunca, hayaletler, umaclar, ruhlarn dadand evler, hayalet gemiler, ruh arma seanslar, ruhlarla konuma, ruhlarn grnmesi, ruhlarla yazma, ruh grntlerinin kaydedilmesi, transa geerek ruhlarla konuma, sihirbazlk, eytan kovma, yldz fal, ispritizma tahtas aklamalan ve ine oyas konulannda art arda kitaplar okuyup durdu. Geni kltr sahibi olan ve zgeliim yapan bir insann s-tnleecei bir el sanatna sahip olmas gerektiine inanmaya balad iin de, bunlarn arasnda mlekilik veya dekupajc-lktan daha fazla ilgisini eken tr ine oyas olmutu. nk mlekilik iin bir mlek arkna ve havaleli bir tula frnna gereksinim duyacakt; onlarca kdn kesilmesini ve o kck paracklarn yaptrlmasn gerektiren resim sanat ise onca zamk ve vernikle birlikte fazla dank bir iti. Aralk aynda ilk eserine balad: Caesar Zedd'in "Alakgnlllk yenilgiye urayanlara zgdr" vecizesini, kenarlardaki geometrik desenin evreledii kk bir yastk klf. Junior hayalet avcln srdrd, telefon rehberlerinden birinde Bartholomewlar'i arad ve ine oyas zerinde alt youn bir gnn ardndan, 13 Aralk sabah saat 3:22'de bir arkyla uyand. Tek bir sesti bu. Enstrman elii yoktu. Bir kadn ark sylyordu. Siyah ipek eritli beyaz ketenden yatak takmnn o muhteem rahatlnda nce mahmur mahmur yatp duran Junior, kendisinin hl uykuyla uyanklk arasndaki alacakaranlkta olduunu ve arknn da grd dn arta kalan bir paras olmas gerektiini dnd. Ses ykselip alalmasna karn, ylesine hafifti ki nameyi hemen ayrt edememiti; ama bunun "Bana Bakacak Birisi" olduunu fark edince, yatakta dorulup oturdu ve stndeki rty bir kenara alverdi. Ardndan, evin iinde dolat yerlerin klarn aarak, bu serenadn kaynan arad. Elinde, ziyareti bir ruha kar aslnda yararsz olabilecek 9 mm'lik tabancasn tayordu; ama hayaletlerle ilgili olarak okuduu bir sr kitap, bunlarn gereklii konusunda onu hl ikna edemedii iin, kurunlann ve aynca alaml amdanlarn etkinliine olan inancn yine de yitirmemiti. Belli belirsiz duyulmasna ve biraz da uultulu olmasna karn, kadnn arky mrldan ylesine kusursuz ve ylesine dzgn bir perdedendi ki, bu icraat bir orkestra eliinde syleniyormu kadar kulaa ho geliyordu. Ama yine de, arknn rahatszlk verici bir yn, garip bir zlem ifade eden, insann yreini delen bir hzn vard. Kadnn sesi, szcn tam anlamyla etkileyiciydi. Junior bu sesin peinden gittike, ses ondan kayordu. ark hep bir yandaki odadan ykseliyormu gibi oluyor, ama o odann kapsndan ieriye girince, sanki az nce ayrld odadan geliyormu gibi duyuluyordu. ark kez biter gibi oldu, ama iki kez, tam bunun bittiini dndnde, nameler yeniden balad ve sessizlik ancak nc kez srd. Bir ato kadar salam ina edilmi olan bu heybetli eski bina ok iyi yaltlmt; dier dairelerdeki sesler nadiren duyulurdu. Ve Junior imdiye dek herhangi bir komunun sesini, konuma ya da bu durumdaki gibi ark szlerini, onlar anlayabilecek kadar net bir biimde hi duymamt.

arky syleyenin len hemire Victoria Bressler olduundan kukuluydu, ama bu sesin, kendisini 25 Haziran'da arayan ve Victoria olduunu ne srerek Bartholomew'un acilen uyarlmasn isteyen kiinin telefonda duyulan sesiyle ayn olduuna inanyordu. Sabah saat 3:31 'di, ama kn ilk gnlerinin afak vaktine bile daha ok zaman olduu halde, yataa dnemeyecek kadar uykusu kam, sylenen hayalet ark onda tatl, melankolik ve ho olmasna karn tehdit ediliyormu gibi bir duygu uyandrmt. Du alp gne erken balamay dnd. Yine de Sapk filmini aklndan karamyordu. Kadn kyafeti giyen ve elinde bir kasap ba olan Anthony Perkins'i. ne oyas da bir ie yaramamt. Elleri doru biimde iplik atamayacak kadar kt titriyordu. inde bulunduu ruh hali, umaclar filan gibi yaratklarla ilgili bir eyler okumasn gerektiriyordu. Ama byle yapmak yerine, telefon rehberlerini alarak mutfan kahvalt blmnde oturdu ve Bartholomew'la ilgili aratrmasn srdrd. Babay bul, olu ldr. Junior yalnzca dokuz gnde, drt gzel kadn yataa att: Birincisini Noel akam, ikincisini Noel gecesi, ncsn ylba akam ve drdncsn de ylba gn. Ve yaamnda ilk kez, drt ilikisinden de zevk alamad. Bunun nedeni, performansn yitirmesi deildi tabii. O her zaman olduu gibi bir boa, bir aygr, doymak bilmez bir kei ilaht. Sevgililerinden hibirisi bu durumdan yaknmamt; onlarla iini bitirdiinde, hibirisinin yaknacak gc kalmamt zaten. Yine de eksik bir ey vard. inde bir boluk hissediyordu. Tamamlanmam bir duyguGzel olmalarna karn, bu kadnlarn hibirisi onu Na-omi'nin tatmin ettii kadar derinden tatmin etmemiti. 'Bu eksik ey' in ak olup olmadn merak ediyordu. Naomi'yle birlikte cinsellik muhteemdi, nk her ikisi de bundan ayn derecede, fiziksel zevkten ok daha derin bir zevk almlar ve bir dierine ylesine yaknlamlar, duygusal ve entelektel adan birbirleriyle ylesine btnlemilerdi ki, sanki onunla sevimek kendi kendisiyle sevimek gibiydi; bundan daha byk bir yaknl yaamas olanakszd artk. Yeni bir gnl arkadana zlem duyuyordu. Ama zlem ne denli byk olursa olsun, bunun yanl bir kadn doru olana dntremeyeceini bilecek kadar da akllyd. Ak ne talep edilebilir, ne planlanabilir ve ne de retilebilirdi. O daima bir srpriz olarak gelir ve onu en az beklediiniz bir srada size sinsice yaklard; tpk elbise giyen Anthony Perkins gibi. Kendisinin yapabilecei tek ey ise beklemekti. Ve umut etmek. 1966 ylnn sonlaryla 1967 yl, diki inesinin icadndan bu yana, kadn modasnn en byk geliimi olan mini etekle ardndan mikrominiyi getirdiinde, umut etmeye katlanmak biraz daha kolaylamt. Ne yazk ki, bir ngiliz modac olan Mary Quant, harika kreasyonlaryla ngiltere'yi ve Avrupa'y oktan fethetmiti zaten ve imdi de, o psikopata alakgnllln karanlk alarndan Amerika'y kurtarmaktayd. Efsanevi kent San Francisco'nun her yerinde, baldrlarla dizler ve gergin uyluklarn muhteem ksmlar gzler nndeydi artk. Ve bu durum kendisinin zndeki hayalperest romantii ne kard iin, Junior mkemmel kadna, ideal sevgiliye, yansn yitirdii yreine uyan ee kar gittike daha fazla zlem duyuyordu. Ama tm yl boyunca en uzun sregelen ilikisi, hayalet arkcyla olanyd. 18 ubat'ta, ruhlarla iletiim kurma dersinin ardndan leden sonra eve dndnde, n kapy aarken ark sylendiini duydu. Ayn sesi. Ve o ayn lanet arky. Tpk eskisi gibi uzaktan, durmakszn ykselip alalarak.

abucak sesin kaynan aratrmasna karn, bunu izle-yeli daha bir dakika bile olmadan, ses uzaklat. Aynen o aralk gecesinde olduu gibi; ama bu kez ark yinelenmedi. Junior bu gizemli antzn kendisi evde yokken ark sylemesinden rahatsz olmu, buna fkelenmi ve tacize urad duygusuna kaplmt. Aslnda buraya kimse girmemiti tabii. Ve o hl hayaletlere inanmad iin, kendisinin yokluunda evinde bir ruhun dolatna inanmyordu. Ama yine de, imdi arknn duyulmad odalarda aknlk ve fke iinde dolat srada, bu tacize uramlk duygusu iinde gitgide bymekteydi. 19 Nisan'da, uzaya bo olarak frlatlan Surveyor 3 ay yzeyine indikten ve dnyaya fotoraflar yollamaya baladktan sonra, Junior sabah duundan ktnda, aydan bile daha uzaktaki baka dnyalardan bir yerden ykseliyormu gibi gelen o garip ark sesini yeniden duydu. plak bir halde ve zerinden sular damlayarak, hemen evin iinde dolamaya balad. Ses, tpk 13 Aralk gecesinde olduu gibi, incecik havadan ykseliyordu sanki: nce nnde, sonra arkasnda, ardndan sanda ve imdi de solunda. Ama bu kez, ark ncekinden daha uzun srmt, duyulan sesin stma kanallarndan geldiinden phelenecek kadar uzun. Bu odalarn tavanlar yerden metre yksekteydi ve stma kanallarnn azlan da tavana yakn yerlere alyordu. e katlanr bir merdiven kullanan Junior, sesin kaynann bunlar olup olamayacan belirlemek amacyla, oturma odasndaki kanallardan birine yaklamay baard anda, ark birdenbire kesiliverdi. Ve ayn son gnlerine doru, Sparky Vox'tan, binadaki her dairenin drt borulu, santrifjl, bamsz bir kanal olduunu rendi. Bu tr stma-soutma sisteminde, seslerin bir daireden dierine gemesi imknszd, nk hibir daire ayn kanal kullanmyordu. 1967'nin ilkbahar, yaz ve sonbaharnda, yeni kadnlarla tanan Junior, bunlarn birkan yine yataa att; tavlad her kadnn daha nce asla yaamad deneyimleri onunla birlikte paylatndan hi kuku yoktu. Yine de yreinde sregelen o boluktan hl yaknmaktayd. Birka bulumann tesinde, bu gzellerin hibirisinin peinden komam ve onlar kendisini kaybetmekten tr mutlaka zlseler bile, kendileriyle ii bitince, bu kadnlarn da hibirisi onun peinden komamt. Ama hayalet arkc, erkeinin peinden koma konusunda, kanl canl hemcinslerinin gsterdii bu ekimserlii gstermiyordu. Temmuz aynda, Junior bir sabah halk ktphanesine gittiinde, esrarengiz olaylarla ilgili deiik eserler bulmak iin onlarca kitap arasnda aratrma yaparken, hayalet ses yaknlardan bir yerden yine ykseliverdi. ark burada, kendisinin evinde olduundan daha hafif bir halde duyuluyordu, mrltdan daha yksek ve daha tehditkr bir biimde. ki ktphane grevlisi, onlan son olarak grdnde n masadaydlar, ama imdi bu icraat duyamayacak kadar gzden uzak bir yere gitmilerdi. Ktphane aldnda, kendisi kapda bekliyordu ve imdiye dek baka hibir grevli grmemiti. Sra sra kitaplarn arasndaki aklklardan koridoru da gremiyordu, nk kitap raflarnn arka ksmlar yekpare tahtadand. Yksek bir duvar oluturan ciltli kitaplar, tpk iinden klmaz szcklere benzer bir a ebekesi meydana getiriyordu. Junior nce yava hareketlerle bir koridordan dierine geti, ama ardndan daha hzl hareket etmeye balad; bir sonraki ya da ondan sonraki dnemete arkcy bulabileceinden neredeyse emindi. nndeki keden kayp giderken gzne arpm olan ey, o kadnn geriye den glgesi miydi yoksa? Bu koridorlardan gemesinin ardndan, havada hissedilen ey de onun kadns kokusu muydu acaba?

Labirentin yeni blmlerine doru ilerledikten sonra, yine geriye, geldii yere dnd; durmakszn bir o yana bir bu yana dnp duruyordu, garip olaylar blmnden modern edebiyat blmne, tarih blmnden modern bilim blmne ve ite bir kez daha garip olaylar blmndeydi; glge daima ylesine abuk ve ylesine evresel bir biimde grnp kayboluyordu ki, bir hayal bile olabilirdi; bu yllanm kitap sayfalarnn ve cilt zamklarnn kokulan arasndaki o kadn kokusu da yleydi, bir hissediliyor, bir yok oluyordu; uzun sre koridorlarda dnp durduktan sonra, bir anda duraksad, soluk soluayd, ama duraksamasnn nedeni arky bir sredir duymadn fark etmesinden kaynaklanmt. 1967'nin sonbaharnda, Junior yzbinlerce telefon listesi gzden geirdi; ara sra ender rastlanan bir Bartholomew kefediyordu. San Rafael'de veya San Anselmo'da. Ama bunlar bulup aratrdnda, hibirisinin Seraphim White'n piiyle bir balants olmad ortaya knca, tmn elimine etti. Yeni kadnlarla srdrd ilikilerinin ve ine oyasyla iledii yastklar urasnn arasnda da ruh arma seansla-ryla hayalet avclarnn konferanslarna katld, ruhlarn dadand sylenilen evleri ziyaret etti, gerip olaylarla ilgili daha birok kitap okudu ve hatta nl bir medyumun fotoraf makinesinin karsnda oturup poz bile verdi; bu medyumun ektii fotoraflarda, fotoraf ekilen kiinin evresine toplanan iyi ya da kt niyetli varlklarn grntleri oluuyordu bazen, ama onun durumunda, medyum hibir belirgin ruh saptayamamt. Junior 15 Ekim'de, Sklent'in nc bir yalboya tablosunu satn ald: Yrek, Durmakszn Kvranan, Durmakszn Hareket Eden Solucanlarla Hamam Bceklerinin Yuvasdr, Yorum 3. Ve bunu kutlamak iin, galeriden ayrldktan sonra, bira iip cheeseburger yemek niyetiyle, Nob Hill'deki Fairmont Ote-li'nin kahvehanesine gitti. Fast-food lokantalar yerine daha ok restoranlarda yemek yemesine karn, '65'in Aralk aynda, yar erimi edar peynirinin iinde bir eyreklik bulmasndan bu yana, yirmi iki aydr hibir yerde burger smarlamamt. Gerekten de, o zamandan beri, restoranlarda bile sandvi smarlama riskine girmemi ve seimlerini tabakta ak olarak servis yaplan yiyeceklerle snrlamt. Fairmont'un kahvehanesinde, kzarm patates, cheeseburger ve lahana salatas smarlad. Ve burgenn piirilerek, ama ekmein arasna konmadan servis yaplmasn istedi: ayrca, yuvarlak ekmein iki yansnn ileri grnr bir biimde tabaa konmasn ve kftenin ekmeklerden ayr olarak yeletiril-mesini, etin yanna bir dilim domatesle bir dilim soan ilave edilmesini ve bir dilim erimemi peynirin de ayr bir tabakta getirilmesini. aran, ama bu istee uyan garson, le yemeini aynen rica edildii ekilde getirdi. Kfteyi bir atalla kaldran Junior, bunun iinde eyreklik bulamaynca, eti yarm ekmeklerden birinin stne koydu. Ardndan dier malzemeleri de ekleyerek sandviini oluturduktan sonra, buna ketap ve hardal dkerek kocaman, lezzetli ve tatminkr bir lokma srd. Yandaki masadan kendisine bakp duran bir sarn fark-ettiinde, ona glmseyip gz krpt. Kadn onun standartlarna gre yeterince ekici deilse de, saygsz davranmak iin bir neden yoktu. Sarn, Junior'n kendisiyle ilgili bu deerlendirmesini hissetmi ve onu etkileme ansnn fazla olmadn fark etmi olmalyd, nk hemen ban evirmi ve bir daha ona hi bakmamt. Burgenn baarl tketiminin ve koleksiyonuna katt nc Sklent tablosunun verdii mutlulukla, Junior kendini bir sredir olmad kadar mutlu hissediyordu. Moralinin dzelmesinin bir baka nedeni de temmuzda yaad olaydan bu yana, hayalet arkcnn sesini aydan fazladr duymam olmasyd. Ama iki gece sonra, solucanlarla hamambceklerini grd dten, onun sesiyle uyand.

Yatanda oturduunu ve, "Kes sesini, kes sesini, kes sesini!" diye fark ettiinde ise, kendisi de aknlk iindeydi. Uzaktan duyulan "Bana Bakacak Birisi" hi kesintisiz srp duruyordu. Junior kes sesini diye, fark ettiinden de fazla barm olmalyd, nk komular onu susturmak iin duvarlan yumruklamaya balamlard. Doast olaylarla ilgili olarak rendii eylerin hibirisi onu hayaletler ve hayalete benzer varlklar konusunda inandramamt. O yalnzca tmyle Enoch Cain Jr.'n varlna inanyor ve dncelerinde kendisinden baka hi kimseye, hibir eye yer vermiyordu. stndeki rtlerin altnda durmakszn kvrand ve arky duymamak iin ban ikin bir yastn altna gmd srada, en nihayet soluk solua kalarak uyuyana dek, o da "Babay bul, olu ldr" nakaratn srdrp durdu. Sabahleyin kahvaltda, geceyars geirdii sinir krizini daha sakin bir bak asyla dndnde, psikolojik bir rahatszlnn olup olmad konusunda nce merakland, ama sonra, byle bir skntsnn bulunmadna karar verdi. Kasm ve aralk aylarnda, Junior doast gizemli olaylarla ilgili belgeler inceledi, kendisini bile artan bir hzla yeni kadnlarn peinden kotu, tane Bartholomew buldu ve on tane ine oyas yastk bitirdi. Ama okuduu belgelerdeki hibir ey ona olanlar tam olarak aklayamam, kadnlarn hibirisi yreindeki boluu dolduramam ve tm Bartholomewlar yararsz kalmt. Ona huzur veren tek ura ine oyasyd; bu el sanat yeteneiyle gurur duymasna karn, erikin bir insann yalnzca eliiyle huzur bulamayacan biliyordu. 18 Aralk'ta, Beatles'n "Merhaba Elveda" adl paras liste bana frladnda, uzun sredir ne ak ne de Seraphim'in bebeini bulamad iin kendi kendisinin bu beceriksizliine artk hayli fkelendiinden tr, arabasna atlayp Golden Gate Kprs zerinden Marin County'e ve oradan da onca yolu ka-tederek, Bartholomew Prosser' ldrmeyi planlad Terra Lin-da'ya gitti. Elli alt yanda dul bir muhasebeci olan Prosser'n, San Francisco'da avukatlk yapan Zelda adnda bir kz vard. Muhasebeciyi aratrmak amacyla, Junior daha nce yine arabasyla Terra Linda'ya gitmiti; Prosser'n, Seraphim'in yazg saptayc ocuuyla hibir balantsnn olmadn biliyordu. Son zamanlarda rastlad Bartholomew'dan Prosser' semesinin nedeni, ebeveynlerinin onu Zelda adyla lanetledii bu kza kar sempati duymasyd. Muhasebeci, yaprak dkmeyen byk ve yal aalarn sraland bir sokakta, Georgian tarz beyaz boyal bir evde yayordu. Akam saat sekizde, arabasn hedef evin iki blok ilerisine park eden Junior, yakasn kaldrp eldivenli ellerini yamurluunun ceplerine sokarak, Prosser'n evine doru yrd. evreyi yava yava dalgalanan youn, beyaz bir sis kitlesi kaplam ve sanki Kanada snrnn kuzeyine dek her ey alev alev yanyormu gibi, havay onlarca evin minesinden tten dumanlarn kokusu sarmt. Kendisinin soluu da ate pskrrcesine kyordu. Yzne buz gibi gl buhar damlacklarnn arptn hissetti. Birok evin saaklarnda, pencere pervazlarnda ve veranda parmaklklarnda asl olan dizi dizi Noel klar, sis tabakasnn ardnda soluk bir renk cmbyle prldyor ve Junior, Japon fenerleriyle dolu bir d lkesinde yrdn dnyordu. Uzaklardan gelen bir kpek havlamasnn dnda, gece sessizdi. Son zamanlarda ona dadanan hayalet arkcnn sesinden ok daha hafif duyulan bu anlamsz kaba havlama sesi, yine de kendisini huzursuzlatrm ve yreini dalamt. Prosser'n evine gelince, zili alp bekledi.

Her iyi muhasebeciden beklenir bir biimde, Prosser da Ju-nior'n zili ikinci kez almasn gerektirecek kadar gecikmemi ve verandann yanmt. Bu sisli gecede uzaklarda havlayan kpek bile imdi sesini kesmi, bekliyordu. Tipik bir muhasebeciden daha tedbirsizce davranan, ama belki de insann huzur duyduu Noel zaman oluu nedeniyle hogrl hareket eden Prosser, hi duraksamadan kapy at. Ve Junior da, elindeki bakla eikten ieriye doru ani bir hamle yaparak, "Bu Zelda iin," dedi. iindeki lgn coku gece gkyzn aydnlatan havai fiekler gibi patlamt; yangn kulesindeki o cesur hareketini izleyen heyecan nbetinin bir kalntsyd bu. Ne mutlu ki, kendisinin sevgili Naomi'yle olduu gibi, Prossefla hibir duygusal ba yoktu ve bu nedenle, giritii eylem pimanlk ya da duygu paylamyla safln yitirmemiti. Sonuta bu vahet, balamasndan bile daha ksa srede sona erdi. nk kendisi olay sonras durumla hi ilgilenmedii gibi, yaad o ksack heyecandan tr dkrklna da uramamt. Gemi gemiti; n kapy kapatp cesedin evresinde dolat srada, gelecee odakland. Prosser'n evde yalnz olup olmadn aratrmadan, cesaretle ve tedbirsizce hareket etmiti. Muhasebeci tek bana yayordu, ama ziyaretisi olabilirdi. Herhangi bir kiiye kar hazrlkl bulunan Junior, baka birisi iin baa gereksinim duymayacandan emin olana dek, etraf dinledi. Ardndan, doruca mutfaa gidip lavabonun musluundan bir bardak su doldurarak, yannda getirdii kusma nleyici iki tableti yuttu. Kendi evinden ayrlmadan nce de, nleyici dozda sakinletirici almt. imdilik, en azndan barsaklar sessizdi. Her zaman olduu gibi, baka insanlarn nasl yaadklarn ya da bu durumdaki gibi, nasl yaam olduklarn merak ettii iin ekmeceleri ve dolaplar ap bakarak, evi aratrd. Bartholomew Prosser titiz ve dzenli birisiydi. Turlad evlerin arasnda, bu ev dierlerinden en az ilgin olanyd. Muhasebecinin ne gizli bir yaam ne de dnyadan saklad srad dknlkleri vard, Junior'in burada kefettii en utan verici ey ise, duvarlardaki "sanat't. Zevksiz, duygu ykl bir gerekilik. Parlak renkli manzara tablolar. Meyve ve iek natrmortlar. Prosefin, mteveffa karsnn ve Zelda'nn ideal bir aile oluturan grup halinde bir portresi. Bu tablolarn hibirisi insan benliinin umutsuzluuyla korkusundan sz etmiyordu; yalnzca dekorasyon amalyd bunlar, sanat amal deil. Oturma odasnda bir Noel aac ve aacn altnda da gzel bir biimde paketlenmi armaanlar duruyordu. Bunlar amak Junior'n houna gitmi, ama kendisi iin alp saklamak isteyecei hibir ey bulamamt. Olay sonrasnda giriin demesine szan kanlarn grntsyle karlamamak iin, arka kapdan kt. Sisin o canl se-rinliiyle sarmalanmt imdi. Arabasyla evine dnerken, Larkspur'da ba bir su mazgalnn iine frlatt. Eldivenleri de Corte Madera'daki bir ple. Ve kente geri dndnde, yamurluu verebilecei, bunun zerindeki garip lekelere aldrmayacak, evsiz barksz bir adam arayp durdu. Yamurluu nce sevinle kabul eden meteliksiz berdu, bunu giydikten sonra, iyilikseverine kfredip yzne tkrd ve ardndan, onu bir atal ekile tehdit etti. Ama Junior minnettarlk beklemeyecek kadar fazla gerekiydi. Pazartesi gn salya dnrken, evinde bir kez daha konyayla amfstklarnn tadn kard srada, ald tm nlemlere karn, gnn birinde, ardnda kendisini sulu gsterecek kantlar brakmas olaslna kar hazrlkl bulunmas gerektiine karar verdi. Mal varlnn bir ksmn kolay tanabilir isimsiz servete dntrmeliydi; altn ve elmas gibi. Kimlik olarak kullanaca iki deiik belge elde etmek de akllca olurdu.

Birka saattir, tpk yaklak yl nce yangn kulesinde yapt gibi, yine yaamn deitirmiti. Naomi'yi kuleden aaya ittiinde, gtt ama kr salamakt. Victoria'yla Vanadium'u kendini savunmak iin ldrmt. O lm gerekliydi. Ama Prosser' baklamasnn tek nedeni, fkesini bastrmak ve bktrc Bartholomew aratrmasyla aksz cinsel ilikilerinden tr i karartc bir hale dnen yaantsnn o bezgin tekdzeliini canlandrmakt. Daha fazla heyecan yaamak iin byk bir riske girmiti; riski azaltmak iin de gvenceye gereksinimi vard. Iklan sndrp yataa girdikten sonra, bu gzpek davranna hayret etti. Kendi kendini artmaktan asla vazgemiyordu. Ayrca, ne sululuk duyuyordu ne de pimanlk. yi ve kt, doru ve yanl onun iin geerli deildi. Yaplan hareketler ya etkili ya etkisiz, ya akllca ya da aptalcayd, ama tmnn deeri ntrd. Daha az zgeliim yapan bir adam gibi, aklndan da phe etmiyordu. Deli olan hi kimse ne kelime daarcn geniletmeye alr ne de kltr deerlerini derinletirirdi. Ama bir ay nce veya bir ay sonra yerine, onca gece arasndan neden bu geceyi semi olduunu gerekten merak ediyordu. gds ona, kendi kendini deneme gereksinimi duyduunu ve hzla yaklaan kt bir dneme kar hazrlkl olmas iin, bu karar an geldiinde, yaplmas gerekeni yapabilecei konusunda zgvenini salamas gerektiini sylemekteydi. Uykuya dald srada, Prosser' ldrm olmasnn byk bir hazrlk olup olmadn dnd; bundan kukuluydu ite. Ama altn para ve elmas almak, sahte kimlik dzenlemek gibi daha nemli hazrlklar, vcudunda oluan kantlar ve kabartlardan tr, bir sre geciktirilmek zorunda kalacakt. Junior afaktan ksa bir sre nce, yalnzca hayalet ayak baparmana zg olmayan iddetli bir kantyla uyand. Tm vcudu tepeden trnaa karncalanp szlayarak, ate gibi yanyor ve kanyordu. rperdii srada kendini lgnca kayarak, zar zor banyoya gitti. Aynada grd imi, yumru yumru olmu ve krmz kabarcklarla kaplanm yz neredeyse tannmayacak bir haldeydi. Bunu izleyen krk sekiz saat boyunca, doku harabiyetini nleyen ilalar alp buz gibi suyla banyo yaparak, vcuduna rahatlatc losyonlar srp durdu. ok zld ve kendine acd iin, Frieda Bliss'den ald 9 mm'lik tabancay dnmeye bile cesaret edemiyordu. Ama perembe gn bu skntl durumdan kurtuldu. nk en azndan yzyle ellerini kamayacak kadar zkont-role sahip olduundan tr, imdi artk kentte dolaabilecek durumdayd; yine de, eer sokaklardaki insanlar onun vcudunu ve kollaryla bacaklarn kaplayan ileri su dolu yara kabuklarn ve yangl syrklar grm olsalard, aralarnda bir kara vebalnn ya da bundan daha beter birisinin dolatndan kesinlikle emin bir halde oralardan karlard. Bu olaydan sonraki on gn boyunca, Junior eitli banka hesaplarndan para ekti ve bono ya da tahvil senedi gibi deerli edinimlerini nakit paraya evirdi. Ayrca, ok kaliteli sahte kimlikler yapan birisini de bulmu ve bu i umduundan ok daha kolay olmutu. liki kurduu kadnlarn artc bir ounluu, zevk iin uyuturucu kullanan kiilerdi; son iki yldr, kendisi de bu kadnlara uyuturucu salayan birok satcyla tanmt. Ve bu satclarn en az saygn olanndan, onun gvenilirliini lmek amacyla, nce be bin dolar deerinde kokain ve LSD satn alm ve sonra da ondan kendisi iin sahte kimlik belgeleri dzenleyecek birisini bulmasn istemiti.

Arabulucuya dedii para karlnda da, Google adl bir sahte belge dzenleyicisiyle iliki kurmas salanmt. Adamn gerek ad bu deildi tabii, ama a gzleri, iri etli dudaklan ve hayli belirgin grtlak kntsyla, imdiye dek gelmi gemi en mkemmel Google'd. Uyuturucular zgeliimle ilgili tm abalan engelledii iin, Junior kokain ve LSD kullanmyordu. Parasn geri almak amacyla bunlar satmaya da cesaret edememiti; be bin dolar bile, tutuklanma riskini gze alacak kadar deerli deildi. En sonunda, bunlar bir okul bahesinde basketbol oynayan bir grup delikanlya vererek, kendilerine iyi Noeller diledi. 24 Aralk gn yamurlu balam, ama afak sktkten ksa bir sre sonra, frtna gneye doru ilerlemiti. Gnein parlatt kent sokaklar, son dakika alverii yapan insanlarla doluydu. Ne bir armaan listesinin olmasna ne de bu gne kar bir heyecan duymasna karn, Junior da bu kalabala kart. Tek gereksinimi evden dar kmakt, nk hayalet arkcnn ok gemeden ona yine bir serenat sunacandan emindi. Kadn, 18 Ekim gn sabahnn erken saatlerinden beri ark sylememi ve o zamandan imdiye dek olaanst hibir olay olmamt. Ama bu belirginliklerin arasndaki bekleyi, onun sinirlerini belirginliklerden daha ok ypratmaktayd. Cheeseburgernda o eyreklii bulmasndan bu yana, iki yl akn bir sredir yaknd garip, uzun ve neredeyse sradan bir hale gelen ruh dadanmas olaynn sonucunda bir eyler olacakt. Sokaklarda omuzlan kk bir ekilde skntyla dolat srada, bir sanat adam olduu iin, ayaklan onu birka galerinin nne getiriverdi. Ve az sonra, aslnda pek fazla beenmedii drdnc galerinin vitrininde, bir anda gzne sekize on boyutlarnda bir fotoraf arpt; Seraphim White'in fotoraf. Kz glmsyordu ve tpk kendisinin onu anmsad kadar soluk kesici bir gzellikteydi, ama onu son grd zamanki gibi on beinde deildi artk. yl nce doum srasnda ldnden bu yana, gelimi ve daha da gzellemiti. Eer Junior bylesine akla bir adam olmasa, Caesar Zedd'in kitaplar sayesinde mantn ve muhakeme gcn ge-litirmese, sokan orta yerinde, Seraphim'in fotorafnn karsnda titreyip hkrarak alamaya balar ve bir akl hastanesinin kouuna yatnlana dek, sama sapan szler syleyip dururdu. Ama titreyen dizleri kemik jlesine dnmeden nce, bacaklar-nn alfanda henz eriyip gitmemilerdi. Bir an soluk alamad; gzleri kararm sokakta akp giden trafiin sesi dayanlmaz ikenceler eken insanlann ac lklarna dnvermiti, ama hemen akln bana toplamas ve resmin altnda, afiin orta ksmnda yer alan on santimlik Celestina White yazsn fark etmesi fazla zamann almamt. Fotoraftaki kz Seraphim deildi. "Bu nemli Gn" balkl afi, gen ressam Celestina Whi-te'n yaknda alacak olan sergisinin ilanyd. Sergi 12 Ocak, Cuma gnnden 27 Ocak Cumartesi gnne dek srecekti. Dikkatli davranan Junior, aratrma yapmak iin galeriye girdi. Buradaki grevlilerin Celestina White adyla aknlklan-n belirteceklerini ve kendisi galerinin vitrinine geri dndnde ortadan yok olan afii gremeyeceini umuyordu. Ama byle olmam, ona iinde ressamn eserlerinden birka rnek bulunan kk, renkli bir bror verilmiti. Bror, vitrini ssleyen afiteki ayn fotoraf da iermekteydi. Fotorafa eklenmi olan ksa biyografik notta, Celestina White'n San Francisco Gzel Sanatlar Akademisi mezunu olduu belirtiliyordu. Bir rahibin kz olan Celestina, Spruce Hills, Oregon'da doup bymt. Blm 58

AGNES her Noel akamnda Edom ve Jacob'la birlikte yemek yemekten daima holanrd, nk bu gecelerin gecesinde onlar bile karamsarlktan kurtulurlard. Bu dnem aabeylerinin yreklerine mi dokunurdu, yoksa kz kardelerini memnun etmeyi her zamankinden daha m ok isterlerdi, Agnes bunu bilmiyordu ite. Eer nazik Edom katil kasrgalardan sz etse ya da sevgili Jacob youn patlamalar anmsasa, her ikisi de daima kapldklar o korkun lm dncesine bu gecede asla kaplmazlar, sanki olaanst bir felaketin ortasnda gl bir cesaret gstereceklermi ve artc kurtarlar yapp mucizevi bir ekilde oralardan kaacaklarm gibi davranrlard. Barty'nin varlyla, Noel akam yemekleri daha byk bir anlam kazanmt, zellikle de yan srdrd, ama sanki neredeyse yirmi yandaym gibi davrand bu yl. Kk olan gece boyunca kendisiyle annesinin ve Edom'n gndz yapm olduklar ziyaretlerden, o bilge dedektif gerek bi-risiymi gibi Rahip Brown'dan, annesiyle birlikte mezarlktan eve geldiklerinde arka bahede vraklayarak ark syleyen zpzp kurbaalardan sz edip durdu; bir ocuk itenliiyle dolu olan, ama erikinlere ilgin gelecek kadar dikkatli gzlemler ieren muhabbeti herkesin ok houna gitmiti. Barty msr orbasnn iilmesiyle jambonun ve erikli pudingin yenilmesine dek, yamurda slanmadan yrmesinden hi sz etmedi. Agnes onun bu garip yeteneini daylarndan saklamasn istememiti. Aslnda akl ylesine karmt ki, Jacob'la birlikte akam yemeini hazrlad ve Edom'n masay kurduunu grd srada, Joey'in mezarndan steynvagona gelirlerken neler olduunu onlara syleyip sylememekte kararsz kalmt. Bastrmaya alt mutluluk duygusuyla panie yakn bir duygu arasnda kalarak kendine bile gvenmemi ve bunu tam anlamyla zmleyene dek bir sre beklemeye karar vermiti. O gece olunun odasnda, Barty'nin okuduu dualar dinledikten ve onu yatrp stn rttkten sonra, yatan kenarna oturdu. 'Tatlm, ben ok merak ettim... imdi dnecek daha fazla zaman bulduuna gre, neler olduunu bana aklayabilir misin acaba?" Barty yastn stnde ban iki yana sallad: "Hayr. Bu hl senin hissetmen gereken bir ey." "Olan eylerin nasl olduu." "Evet." "ikimizin de bunu dnecek zaman olduu iin, ilerideki gnlerde bununla ilgili epeyce konumamz gerekecek." "Ben dndm." antuk kuma kapl lambann yumuak nda, Barty'nin dzgn hatl kck yz alhnms bir renk almt, ama gzleri safir ve zmrt rengindeydi. "Edom Day'nla Jacob Day'na bundan hi sz etmedin," dedi Agnes. "Daha iyi ya." "Neden?" "Sen korkmutun, yle deil mi?" "Evet, yle." Agnes, Barty'ye onun rahatlatc szlerinin ve yamurda ikinci kez slanmadan yrmesinin kendi korkusunu geinmemi olduunu sylemedi. "Ve sen," dedi Barty, "sen asla hibir eyden korkmazsn." "Yani... Edom'la Jacob her eyden ok korkarlar zaten." Kk olan evet anlamnda ban sallad. "Eer bunu onlara syleseydik, klotlarn ykamak zorunda kalrlard belki." Glmesini engelleyemeyen Agnes, "Sen bu deyimi nereden rendin?" diye sordu. Barty afacan bir biimde srtt. "Bugn ziyaret ettiimiz yerlerden birinde. Baz byk olanlardan. Bir k'orku filmi grmler ve sonra klotlarn ykamak zorunda kalmlar." "Byk olanlarn yalnzca byk olmalar, onlarn her zaman akll olduklar anlamna gelmez." "Evet, biliyorum."

Agnes duraksad. "Edom'la Jacob'n ok zor yaantlar oldu, Barty." "Kmr oca isisi miydiler?" "Ne?" 'Televizyonda, kmr oca iilerinin zor yaantlar olduu sylenmiti." "Yalnzca kmr oca iilerinin zor yaantlar olmaz. Sen birok ynden olgun olduun kadar, baz eyleri sana aklayamayacam kadar da kksn. Ama bunu bir gn yapacam." "Tamam." "Onlarn her zaman anlattklar yklerle ilgili olarak seninle daha nce konutuumuzu anmsyorsun." "Hortum. 1900'de, Galveston, Texas'ta. Alt bin kii lm." Kalarn atan Agnes, "Evet, o ykler," dedi. "Tatlm, Edom Day'yla Jacob Day insanlar srkleyen byk frtnalardan ve onlar havaya uuran patlamalardan sz ettiklerinde... yaam sadece bu demek deildir." "Ama byle eyler oluyor." "Evet, evet oluyor." Agnes son zamanlarda Barty'ye, daylarnn umutlarn oktan yitirmi olduklarn, umutsuz yaamann ne anlama geldiini aklamakta zorlanyor ve onu bylesine kk yata skmadan, canavar bykbabasnn, yani kendi babasnn ona ve aabeylerine yaptklarn tm detaylaryla nasl anlatacan bilmiyordu. Bu i onun yeteneklerinin tesindeydi. Barty'nin ondan alt kat daha stn bir deha oluu gerei bile bir anne olarak kendisinin iini kolaylatrmyordu, nk aklananlar anlamas iin, Barty'nin yalnzca yksek zekya deil, deneyime ve duygusal olgunlua da gereksinimi vard. Bunlar dnnce yine d krklna urayan Agnes, "Edom'la Jacob byle eylerden sz ettikleri zaman, senin daima aklnda tutacandan emin olmak istediim ey, yaamn lmekle deil de yaamak ve mutlu olmakla ilgisi bulunduu," dedi sadece. "Keke onlar da bunu bilseler" diye ekledi Barty. Olunun syledii bu be szck karsnda, Agnes ona hayran kalmt. "Ben de yle dnyorum, tatlm. Ah Tanrm, ben de yle." Barty'yi alnndan pt. "Dinle, yavrum, anlattklar yklere ve tm komik davranlarna karn, daylarn iyi adamlardr." "Tabii, biliyorum." "Ve seni ok seviyorlar." "Ben de onlar seviyorum, Anne." Daha nce gkyzn kaplam olan yamur bulutlan nemden arnm ve evin damna sarkan sedir aacndan akan damlalar kesilmiti. Gece ylesine sessizdi ki, Agnes yarm mil tedeki denizin kyya yavaa vurduunu duyar gibiydi. "Uykun mu geldi?" diye sordu Barty'ye. "Biraz." "Eer uyumazsan, Noel Baba gelmez zaten." "Ben onun gerek olduundan emin deilim." "Neden byle sylyorsun?" "Okuduum bir eyden tr." Olunun bu ho fanteziyi reddeden yaklam, Agnes'a huysuz babasnn da buna kar kmasn anmsatt iin, yrei szlamt. "O gerek birisi," diye srar etti. "Sen yle olduunu mu dnyorsun?" "Yalnzca dnyor deilim. Bunu tam olarak da bilmiyorum. Ama hissediyorum, tpk senin birok eyin nasl olduunu hissettiin gibi. Senin de onu hissettiine bahse girerim." Barty'nin her zaman Tiffany mcevherleri gibi parlak olan gzleri, imdi Kuzey Kutbu'nun o sihirli prltlanyla parlyordu. "Ben de hissediyorum belki." "Eer hissetmezsen, duygu bezin almyor demektir. Uyuyana kadar sana kitap okumam ister misin?"

"Hayr, gerek yok. Ben gzlerimi kapatp kendime bir masal anlatacam." Agnes onun yanan pnce, Barty rtlerin altndan kollarn kararak annesine sarld. ylesine kk kollard ki bunlar, ama onu smsk kucaklamlard. rtleri yine onun stne rtt srada, "Barty," dedi Agnes, "yamurda slanmadan nasl yrdn kimseye gstermen gerektiini dnmyorum ben. Edom'la Jacob'a bile. Hi kimseye. Ve yapabildiin baka zel bir ey kefettiinde... bunu ikimizin arasnda sr olarak tutmalyz." "Neden?" Sanki onu azarlamaya hazrlanyormu gibi kalarn atp gzlerini ksan Agnes, yzn ikisinin burnu birbirine deecek kadar yavaa oluna doru eerek, "nk bu bir sr olursa, daha elenceli olur," diye fsldad. Annesiyle bir komplo kurmaktan ok holanan Barty de aynen onun gibi fsldayarak, "ki kiilik gizli bir topluluuz biz," dedi. "Gizli topluluklarla ilgili ne biliyorsun sen?" "Kitaplarla televizyondan rendiklerimi." "Yani?" Barty gzlerini falta gibi ap sesine korkutucu bir tonlama verdi. "Byle topluluklar daima... krdr." Agnes'n fslts ise daha alak tonda, ama daha bouk kt. "Bizim de kt bir topluluk olmamz m gerekir?" "Belki." "Kt ve gizli topluluklardaki insanlara ne olur?" "Hapse girerler," diye fsldad Barty ciddiyetle. "yleyse biz kt olmayalm." "Tamam." "Bizimki iyi bir gizli topluluk olacak." "Gizli bir tokalamamzn da olmas gerekli." "Evet. Her gizli topluluun gizli bir tokalamas vardr. Ama biz bunun yerine yle yapacaz," diyen Agnes, olunun yzne doru biraz daha eilip burnunu onunkine srtt. Barty kkrdad. "Bir de gizli szck gerek." "Eskimo." "Ve bir ad." "Kt Olmayan Maceraperestler'in Kuzey Kutbu Topluluu" "Harika bir ad bu!" Agnes, Barty'le yine burun srttrdkten sonra, onu pt ve yatan kenarndan kalkt. Ona bakp duran Barty, "Senin bann evresinde bir hale var, Anne," dedi. "Ne tatl bir olansn sen, yavrum." "Hayr, gerekten de var." Agnes lambay sndrd. "yi uykular, melek olan." Koridorun hafif ak kapnn ok ilerisinde kald iin, ieriye szmyordu. "Aa, bak. Noel klar," dedi Barty yatt yerden. Kk olann gzlerini kapattn ve kendine anlatt uyku masalyla bir dn arasnda bir yerde kendi kendine konutuunu dnen Agnes, kapy yar aralk brakarak odadan kt. "yi geceler, Anne." "yi geceler" diye fsldad Agnes. Ardndan, koridorun m kapatp yar aralk kapnn nnde durarak bekledi. Ev ylesine sessizdi ki, gemiteki aclarn mrltlarm bile duyamyordu.

Kitaplardaki resimlerle filmlerin dnda hi kar grmemi olmakla birlikte, bu derin sessizlik sanki gkyznden den kar taneleriyle o suskun beyazl anlatr gibiydi ve burada, tepelik blgelerine bile asla kar yamayan California Pacific'te yaamasna karn, u anda darya kp da kendini buz gibi kristallerden oluan muhteem bir kar manzarasnda bulsa, hi armayacakt. Yamurun yamad yerde yryen zel yetenekli olu her trl eyi olas klmaktayd. Barty odasnn karanlnda, onun bekledii szckleri sylyordu imdi; sesi fsltyla kt halde, evin sessizliinde yine de duyuluyordu: "yi geceler, Baba." Agnes baka geceler de bu szckleri duymu ve ok duygulanmt. Ama bu Noel akam, Joey'in mezarnda leden sonra aralarnda geen konumalar anmsadndan tr, imdi daha da meraklanmaya balamt. Keke baban seni grebilmi olsayd. Bir yerde gryor o beni. Babam burada l, ama benim olduum her yerde l deil. Buras benim iin yalnzlk anlamna geliyor, ama her yer ayn anlama gelmiyor. Sessizce ve isteksizce kapy ekip bunu hafif aralk brakan Agnes, mutfaa indikten sonra, orada tek bana oturarak kahve itii srada, bu aklanmas zor olaylar dnp durdu. Barty'nin Noel sabah at armaanlar arasnda, onun en ok houna gideni Robert Heinlein'in Yldz Canavar adl kitab olmutu. Komik bir uzayl yaratn, uzay yolculuunun, allmadk bir gelecein ve bir sr macerann srkleyici heyecanyla, kitabn sayfalarn ap okumak ve Bright Beach'den uzaklap yabanc yerlere gitmek iin, bu youn gnde her frsat deerlendirdi. kiz daylar ne kadar ie dnk kiilerse, onlarn tam aksine bir o kadar dost canls olan Barty, bayram gnlerinde ekingenlik gstermez ve Agnes ona aile bireyleriyle konuklarn ki-taplardaki en byleyici karakterlerden bile daha nde geldiklerini asla anmsatmak zorunda kalmazd; kk olann dier kiilerle olan birlikteliinden zevk almas annesinin houna gidiyor ve onu gururlandryordu. Sabah ge saatlerden akam yemeine dek gelip giden konuklar, mutlu bir Noel geirmeleri, dnyada bar salanmas ve salkl, mutlu bir yaam srdrmeleri iin kadeh kaldrdktan sonra, gemi Noellerle ilgili anlardan, bu ay Gney Afrika'da gerekletirilen ilk kalp nakli ameliyatndan vgyle sz ederek, Vietnam'daki askerlerin ksa srede evlerine dnmeleri ve Bright Beach'in de o uzak, balta girmemi ormanlarda deerli oullarn artk kaybetmemesi iin dua ettiler. Arkadalarla komularn neeli varlklar, yllar getike, Agnes'n babasnn bu evin odalarnda estirdii karanlk fkenin neredeyse tm izlerini silmiti. Agnes elbet bir gn aabeylerinin de, sevginin kumlar durmakszn dzelten bir dalga yuma, kinle fkenin ise yalnzca kumsalda kalan izler olduunu anlayacaklarn umuyordu. Artk kuru temizleyicide terzilik yapmayan ve imdi kent meydanndan bir blok ilerideki Elena Moda Evi adl kk bir dkknn sahibi olan Maria Elena Gonzalez, kzlar yedi yandaki Bonita ve alt-yandaki Francesca'yla birlikte, bu Noel Gecesi iin akam saatlerinde Agnes'a, Barty'ye, Edom'a ve Jacob'a katlmt. Yemek davetine en yeni Barbie bebekleri olan Rengrenk Sihirli Barbie'yi, Barbie'nin Gzel Mavi Armaan Seti'ni, Barbie'nin arkadalar Casey ve Tutti'yi, Barbie'nin kz kardei Skipper' ve Barbie'nin dgemisi Ken'i de getiren kzlar, ok gemeden Barty'yi aralarna aldlar ve kk olan bir anda kendisini Heinlein'in yaratt ve aslnda genlerin ilgisini eken sekiz bacakl, kedi gibi munis, boz aylardan Buick marka arabalara kadar her eyi seven, olaand bir uzayl ev hayvannn dnyasndan ok daha deiik, coku dolu bir hayal dnyasnn iinde buluverdi. Daha sonra, yedisi de akam yemei iin masada toplandklarnda, bykler Chardonnay arabyla dolu kadehlerini ve ocuklar da Pepsi dolu kocaman bardaklarn kaldrdlar ve ilk dilekte bulunan Maria oldu. "imdiye dek tandm en iyi adamn aynen ona benzeyen

olu Bartholomew'a. Her gnm ldatan kzlarm Bonita'yla Francesca'ya. Yaamn ne kadar ksa ve her gnn ne kadar deerli olduunu kendilerinde... kendilerinden rendiim Edom'la Jacob'a. Ve bana, ah evet bana, imdi kullanabildiim tm bu szcklerle birlikte daha onca ey reten, en sevgili arkadam Agnes'a. Tanr bizleri kutsa-sn, her birimizi." Kalabalkan aile bireyleriyle birlikte, "Tanr bizleri kutsa-sn, her birimizi," diye yineleyen Agnes, bir yudum arap itikten sonra, mutfakta bir eyi kontrol etmek bahanesiyle oraya giderek, ien gzlerinin onu ele vermesini engellemek iin, scak gzyalarn, souk suyla ykanm hafif nemli bir tabak beziyle kurulad. Henz gelecek yllarda bile aklamay dnmedii yaam gereklerini, Barty'ye bugnlerde sk sk anlatmaya almakta olduunun farkndayd. Ona tam olarak nasl anlatabileceini dnd ey uydu: Yaam ylesine tatl, ylesine dolu dolu olabilir ki, bazen mutluluk neredeyse znt kadar glenir ve bunun neden olduu baskyla, yrek ac verecek kadar ier. Agnes tabak beziyle iini bitirince, yemek odasna dnd ve yemee balanm olmasna karn, o da bir dilekte bulundu. Kadehini kaldrarak, "Benim iin bir arkadatan da te, kz kardeim Maria'ya," dedi. "Aslnda senin bana neler retmi olduunu ben kzlarna anlatmadan nce, benim sana rettiklerimden sz etmene izin veremem. Sen bana dnyann diki kadar basit bir ey olduunu ve en korkun sorunlarn bile bu yntemle onarlabileceini rettin." Ardndan, kadehini biraz daha kaldrd. "lk tavuun zaten iindeki yumurtayla birlikte dnyaya geldiini de. Tanr bizleri kutsasn." "Tanr bizleri kutsasn," dedi herkes. Chardonnay'ndan tpk Agnes'n yapt ekilde tek bir yudum alan Maria da, onlara getirdii kays tartn kontrol etmek gibi uydurma bir bahaneyle, ama aslnda souk suyla ykanm hafif nemli tabak beziyle gzlerini kurulamak iin, alelacele mutfaa kouturdu. Bu arada, ocuklar tavukla ilgili dizenin ne olduunu renmekte srar etmiler ve bu da, aka yoksunu babalarna kar bir isyan hareketi olarak Edom'la Jacob'n ocukluklarnda ezberledikleri 'tavuk neden yolun kar tarafna geti' esprilerinin youn bir biimde srp gitmesine yol amt. Daha sonra, Bonita'yla Francesca, annelerinin tek tek kalplara dkp piirdii ve kendilerinin de tabaa dizdii Noel aac biimindeki tartlar gururla servis yaptklar srada, annesine doru eilen Barty, nlerindeki masay parmayla iaret ederek, yavaa ve heyecanla, "Gkkuaklarna bak!" dedi. Agnes olunun masaya doru uzanan parman izlemekle birlikte, onun sz ettii eyleri grememiti. "Mumlarn arasnda," diye aklad Barty. Mum nda yemek yiyorlard. Odann kar tarafndaki bfenin stnde, cam lamba ielerinde prldayan vanilya kokulu uzun ve ince mumlar vard, ama Barty masann ortasndaki am dallaryla beyaz karanfillerin arasna yerletirilmi olan ksa ve kaln be mumu iaret ediyordu. "Alevlerin arasnda, grdn m, gk kuaklan." Mumdan muma ulaan hibir renk kavisi gremeyen Agnes, Barty'nin ona zerlerinde titrek klar grnen kesme kristal arap kadehleriyle su bardaklarna bakmasn sylediini dnd. Kristalin prizmatik etkisi, kadehlerle bardaklarn baz yerlerinde alevleri krmz, kavunii, san, yeil, mavi, ividi ve mor k tayflar eklinde yanstyor ve bu renk cmb zellikle kenar ksmlarda dans eder gibi oynayordu. En son tart da servis yapldktan ve Maria'nn kzlar masadaki yerlerini aldktan sonra, minicik k tayflar kesme kristallerde hl prldamalarna karn, "imdi gittiler artk," dedi Barty. Ve ardndan, kendi tartn ylesine byk bir beeniyle incelemeye balad ki, ksa bir sre sonra, annesi de gkkuak-larn merak etmekten vazgeti. Maria, Bonita ve Francesca gittikten sonra, Agnes'la aabeyleri masay toplayp bulaklar ykamak iin yardmlamaya baladklarnda, iyi geceler diyerek onlar pen Barty, Yldz Canava-r'yla birlikte odasna ekildi.

Yatma vaktini iki saat geirmiti zaten. Son aylarda, yaa daha byk ocuklara zg deiik uyuma alkanlklar gsteriyordu. Baz geceler, tpk baykularla yarasalar gibiydi; gn boyunca miskin miskin oturup duruyor, ardndan akam karanl knce aniden canlanp enerjik bir hal alyor ve geceyans-n geen saatlere dek kitap okumak istiyordu. Agnes kendi ktphanesinden ona nerebilecei hibir ocuk kitabna tam olarak gvenemiyordu. nk Barty'nin ender yetenekleri, kendisi iin baz zel ocuk eitimi sorunlar oluturmaktayd. Ve imdi de, John Thomas Stuart' ve John'un baka bir dnyal olan evcil hayvan Lummox'n yksn okumak amacyla daha da ge saatlere kadar oturmak iin ondan izin istediinde, Agnes bu izni vermiti. Saat 11:45'te yatmaya hazrlanrken Barty'nin odasnn nnde durduunda, onu yastklara dayanm, yatan iinde oturur bir halde buldu. Kk olann okuduu kitap ou kitaplar kadar byk boyutlu olmamakla birlikte, o minicik elleriyle bunu ak tutamayacak kadar byk olduundan, sol kolunu kitabn stne koymutu. "Gzel bir yk m?" diye sordu Agnes. Ban kaldrp ona bakan Barty, "Harika!" dedikten sonra, yine okumay srdrd. Agnes saat 1:50'de uyandnda, nedenini anlayamad belli belirsiz bir korku hissetti. Pencereden ieriye hafif bir ay szyordu. Bahedeki byk mee aac bile, gecenin sessizliinde hareketsiz uyuyor gibiydi. Ev tamamen sessizdi. Etrafta ne arsz konuklar ne de burada gezinen hayaletler vard. Yine de huzursuzlanan Agnes, koridora kp olunun odasna gittiinde, onu kitap okurken oturduu yerde uyumu olarak bulunca, Yldz Canavar'n Barty'nin kollarnn arasndan yavaa alp kald yeri kapak ksmyla iaretleyerek, kitab etajerin stne brakt. Fazla yastklar onun arkasndan aldktan ve stn rttkten sonra, yar uyanan Barty mrldanmaya balad; aslnda evresine hi zarar vermek istemeyen Lummox'i polislerin nasl ldreceklerinden, ama onun tabanca ateinden korkmu olduundan ve eer bir hayvan alt ton arlnda ve sekiz bacakl olursa, onun bazen bir eyler devirmeden dar yerlerde hareket edemeyeceinden sz ediyordu. "Tamam, tamam," diye fsldad Agnes, "Lummox'a bir ey olmayacak." Barty yine gzlerini kapatm uyur gibiydi, ama Agnes gece lambasn sndrd srada, "Senin bann stnde yine bir hale olutu, Anne," dedi. Agnes sabah du alp giyindikten ve aaya indikten sonra, Barty'yi mutfak masasnda oturmu, kitabn okurken ve bir kse msr gevrei yerken buldu. Kahvaltsn bitiren kk olan hemen odasna dnd, ama oraya giderken bile okumasn srdryordu. le yemei zaman son sayfay da bitirmi ve okuduu masalla ylesine doymutu ki, hibir ey yiyecek hali kalmamt. Annesi ona yemeini yemesini syleyip durmasna karn, Barty'yi de onu, sanki Heinlein'in yazm olduu her szck bilimkurgu deil de gerekmi gibi, John Thomas Stuart'n Lum-mox'la birlikte yaad byk maceralarn detaylaryla elendiriyordu. Ve ardndan, oturma odasndaki byk koltuklardan birine kvrlarak, kitab bir kez daha okumaya balad. Bir kitab yeniden okuyup bunu geceyans bitirmesi ilk kez oluyordu. Ertesi gn, aramba 27 Aralk'ta, annesi onu arabayla ktphaneye gtrd ve Barty buradan ktphanecinin nerdii, Heinlein'in iki kitabn dn ald: Krmz Gezegen'i ve Yuvarlanan Talar'. Eve dnerken arabada yaad sevince baklrsa, daha nceleri okuduu cinayet romanlar onun iin ho bir ilgi oda olmakla birlikte, bilimkurgu tr kendisinde youn ve lmsz bir sevgi yaratmt anlalan. Agnes tamamen yeni bir cokuya kaplan ocuunu izlemekten byk bir zevk duyduunu fark etti. Barty'yi izledike, eer kendi babas ona da ocukluunu yaama frsat vermi olsa, o sralarda ele geiremedii bu an nasl yaam olacan dnp duruyor ve bu arada olunun uzayl Stone ailesini ya da Mars'ta geen gizemli olaylar bara bara

anlatmasn dinlerken, en azndan iinde, zulmden veya bunca zamandan etkilenmemi olan bir ocuun hl sregelen varln hissediyordu. Perembe gn leden sonra saat ten ksa bir sre nce, Agnes'n stnl ve kuru zml turtalar piirmekte olduu mutfaa telala koan Barty, 104'nc ve 105'inci sayfalan ak olarak elinde tuttuu Krmz Gezegen'i ona gstererek, ktphaneden aldklar bu kopyann bozuk oluundan yaknmaya balad. "Baskda eri br noktacklarla eri br komik harfler var; szcklerin tm rahat okunamyor. Bunun aynsn kitapdan satn alabilir miyiz, dar kp hemen imdi satn alabilir miyiz?" Un iinde kalm ellerini sildikten sonra, kitab Barty'den alan Agnes bunu inceledi, ama hatal bir ey grememiti. Ardndan, birka sayfa geriye ve ileriye bakt; kitabn basksnda herhangi bir hata yoktu. "Bozuk yerin neresi olduunu bana gster, tatlm." Ama Barty bu istei annda yerine getirmemiti ve Agnes Krmz Gezegen'den ban kaldrdnda, olunun garip bir biimde kendisine bakp durduunu grd. Sanki arm gibi gzlerini ksan Barty, "Eri br noktacklar imdi sayfadan frlayp tam senin yzne kondular," dedi. Sal sabah saat 1:50'de onu uyandrm olan anlamsz korku, son iki gndr kendisini zaman zaman rahatsz ediyordu. te imdi yine gelmi, boazm trmalayp gsn sktrarak, en sonunda biimlenmeye balamt. Barty ban te tarafa evirip mutfa inceleyerek, "Aa. Eri br olan benim," dedi. Agnes'n belleinde daha nce hi byle kt grnmeyen halelerle gkkuaklar canlanmt. Barty'nin nnde bir dizinin stne ktkten sonra, onu yavaa omuzlarndan tuttu. "Dur sana bir bakaym." Kk olan yine gzlerini kst. "Gzlerini kocaman a, yavrum." Barty gzlerini at. Bembeyaz gzaklarnn iinde ba dndrc mcevherler gibi parlayan safir ve zmrt irislerin ortasnda simsiyah gzbebekleri vard. Olaanst gzellikteydi bu gzler, ama grd kadaryla imdiye dek olduklarndan farkl deildiler. Agnes, Barty'nin sorununu son gnlerdeki youn okumasna balayabilirdi. Onun gzlerine ila damlatabilir, ona bir sre kitap okumamasn syleyebilir ve oyun oynamas iin onu arka baheye yollayabilirdi. Veya her burun ekie zatrree ya da her ba arsna beyin tmr tans koyan o paniki annelerden olmamak iin kendini gemleyebilirdi. Ama byle yapmak yerine, ne kadar kayglandn Barty'ye hissettirmemeye alarak, ona giriteki dolaptan paltosunu almam syledikten sonra, kendininkini de ald ve stnl, kuru zml turtalar mutfakta ylece brakp, arabayla doktorun muayenehanesine doru yolland; nk gittikleri doktor, onun yaamasn salayan, kendisine daima umut ve nee veren, yitirdii kocasyla ilgili sonsuz tek bayd. Dr. Joshua Nunn yalnzca krk sekiz yanda olmasna karn, Agnes babasnn lmnden sonra, on yldan fazla bir sre nce ona bir hasta olarak ilk kez gittiinden bu yana, kendisine bir bykbaba gibi davranmt. Doktorun salar, daha otuz yana bile gelmeden bembeyazd. Hastalaryla ii bittikten sonra her gn, ya kendi elleriyle raspalayp boyad ve cilalayp onard alt metrelik Hipokrat Sandal adl balk teknesinde durmakszn alr ya da bununla Bright Bay'de dolaarak, sanki kendi yazgs denizden yakaladklarnn byklyle oran-tlym gibi balk tutard; sonuta tuzlu havada ve gnete bylesine uzun zaman geirdii iin de, kalc esmerlikte olan yz, zellikle gzlerinin kenarlar porsumu ve cildi tpk bykba-balarnki gibi krmt. Sandalnn bakm iin gsterdii abay yuvarlak gbeine ve gdsna da gsteren Joshua'nn tel ereveli gzlkleriyle papyonuna ve pantolon asklaryla dirsekleri yamal

ceketine baklacak olursa, onun tpk ayn amala setii giysileri gibi, d grntsn de kasten bu biime dntrm olduu belliydi. Barty'yle aras daima iyi olan doktor, ona duvardaki Snel-len tablosunu okuttururken, kk olann glmsemeleriyle kkrtlarna bu kez ondan daha fazla katldktan sonra, onun gzlerini oftalmometre ve oftalmoskopla incelemek iin, muayene odasnn klarn kst. Agnes kede oturduu iskemleden, Joshua'nn her zamanki hzl muayenesinin imdi ok daha uzun bir sre aldn fark etmiti. ylesine kayglanyordu ki, doktorun olaan titizlii bile, bu kez mthi bir anlam kazanm gibiydi. Muayenesini bitiren Joshua, ardndan izin isteyip koridordaki ofisine gitti. Gittikten belki be dakika sonra geri dndnde de Barty'yi, orada bir bir kavanozun iinde ktlara sarlm portakall ekerlemeler bulundurduu bekleme odasna gnderdi. "ekerlemelerin birkann stnde senin adn var, Bartholomew." Kitap satrlarn eri br gsteren, nedeni zor anlalr grme bozukluu Barty'yi pek fazla rahatsz etmie benzemiyordu. Kendine zg zeraferiyle her zamanki gibi abuk ve kararl admlaryla yryerek, odadan kp gitti. Muayene odasnda Agnes'la yalnz kalan doktor, "Barty'yi Newport Beach'deki bir uzmana gtrmeni istiyorum. Franklin Chan'e," dedi. "Kendisi harika bir gz doktoru ve gz cerrahdr; u sralarda bizim kentimizde onun gibi hi kimse yok." Agnes'n kucanda duran elleri ylesine uzun bir sredir birbirine kenetlenmiti ki, n kolunun kaslar aryordu. "Barty'nin nesi var?" "Ben gz uzman deilim, Agnes." "Ama baz kukularnz var." "Seni gereksiz yere kayglandrmak istemem, eer..." "Ltfen. Beni bilgilendirin." Olur anlamnda ban sallayan doktor, eliyle muayene masasn iaret ederek, "Otur uraya," dedi. Agnes masann ucuna, Barty'nin oturmu olduu yere oturdu; ayakta duran doktorla imdi gz hizasndayd. Agnes ellerini yine birbirine kilitlemeden nce, Joshua esmer, i yapmaktan nasrlam kendi ellerini ona doru uzattnda, gen kadn bu ellere smsk sarld. "Barty'nin sa gzbebeinde bir beyazlk var... gzdeki bir gelimeyle ilgili. Biraz deiik olmakla birlikte, grme bozukluu hl sryor; ben sol gzde herhangi bir terslik fark edemedim, ama sa gzn durumu burada da bir sorun olduunu gsterir. Dr. Chan yann tm gn dolu olmasna karn, benim ricam zerine, sizi sabah ilk hasta olarak, mesai saatlerinden nce kabul edecek. Yola erken kmanz gerekiyor." Kuzey kesimde yer alan Newport Beach, sahil yolundan gidildiinde, yaklak bir saat uzaklktayd. "Ve" diye Agnes' uyard Joshua, "uzun bir gne hazrlan-sanz iyi olur. Dr. Chan'n bir onkoloa danmak isteyeceinden olduka eminim." "Kanser," diye fsldayan Agnes, bu szc yksek sesle sylemekten kanmt; sanki byle bir ey yaparsa, bu menhus hastalk g kazanacak ve varln kantlayacakm gibi. "Bunu henz bilmiyoruz," dedi Joshua. Ama Agnes biliyordu. ** Her zamanki hareketliliini srdren Barty, grme sorunu konusunda fazla kaygl deildi. Bunun bir nezle ya da bir souk algnl kadar abuk geeceini umarm gibi grnyordu. Merak ettii tek ey Krmz Gezegen ve 103'nc sayfadan sonra neler olabileceiydi. Kitab doktorun muayenehanesine bile gtrmt; eve dnerlerken, arabada bunu srekli

ap gzlerini ksarak satrlara bakyor ve "eri br" noktacklarn arasndan yazlan okumaya alyordu. "Jim, Frank ve Willis'in balan byk dertte." Onun gnln ho etmek isteyen Agnes, akam yemei iin peynirli sosis ve patates kzartmasyla st yerine de bitki kk urubu hazrlad. Akszl olmas iin Joshua Nunn'a srar etmesine karn, kendisi Barty'ye kar ayn derecede akszl olamayacakt, nk bu akszll gze alamayacak kadar ok sarslmt. Oluyla her zamanki olaan konumalarn srdrmekte bile zorlanyordu gerekten. Sesinde onun er ge fark edecei bir sknt vard. Duyduu endienin kt sonulanacan sezinliyor ve bu korkusu olunu da etkilediinde, onun sa gzne yerlemi olan kt ey her neyse, ite o zaman Barty'nin bununla yeterince savaamayacan dnerek kayglanyordu. Ama Robert Heinlein kendisini kurtarmt. Barty sosisle-riyle kzarm patateslerini bitirdikten sonra, Agnes 104'nc sayfadan balayarak ona Krmz Gezegen'i okudu. Kk olan daha nce ykden ok sz ettii iin, Agnes buna yabana deildi ve ok gemeden kendini masala kaptrp iindeki acy gizlemeyi baard. Barty'nin odasnda yatakta yan yana oturuyorlar ve aralarna koyduklar bir tabak dolusu para ikolatal kurabiyelerden attryorlard. Akam saatleri boyunca bu dnyadan ve onun tm dertlerinden uzaklaarak, arkadaln, sadakatin, cesaretin ve onurun her trl ktlkle baa kabilecei bir macera dnyasnda yaadlar. Agnes son sayfann son szcklerini okuduktan sonra, Barty artk onun arkadalar olan bu karakterlere bundan byle neler olmu olabilecei konusunda ene alp durarak, bir sr varsaym ne srmeye balamt. Pijamalarn giyerken, iini yaparken ve dilerini fralarken bile srekli konutuu iin, Agnes onu nasl uyutacan merak ediyordu. Ama Barty kendi kendine uyumutu tabii. Ve onun umduundan da ksa bir srede horluyordu. Agnes'n imdiye dek yapt en zor ilerden biri, olunu gznde hl sessizce byyen o nefret dolu eyle orada, odasnda brakmak olmutu. Aslnda koltuu yatan yanna ekip, onu gece boyunca izlemek istiyordu. Ama eer Barty uyanr da kendisini uyank olarak oturuyor grrse, durumunun ne kadar kt olduunu anlard. Bu nedenle Agnes tek bana kendi odasna gitti ve orada, tpk birok gecede yapt gibi, avuntuyu kendisinin , olduu kadar snacak kalesi ve kalesi olduu kadar da oban olan Tanr'snda arad. Ondan merhamet diledi ve eer merhamet bahedilmezse, o tatl olunun bu hastal neden ektiini anlamas iin, ondan kendisine akl ihsan etmesini istedi. Blm 59 NOEL Akam erken saatlerde, elinde galeriden ald brorle evine dnen Junior, rehber yldzlar ve bakir doumlarla ilgisi olmayan sr dolu olaylar merakla dnp durdu. Bir elinde bir bardak Dry Sack ve dier elinde Celestina White'in resmiyle oturma odasnda oturduu srada, pencerelerin tesinden grnen k gecesi, prl prl parlayan kentin stne km ve onu bir is tabakas gibi kaplamt. Seraphim'in doum srasnda ldn gerekten de biliyordu. Naomi'nin defnedildii gn, mezarlkta onun cenaze trenine katlan siyahileri grm ve manyak polisin telesekreterinde Max Bellini'nin mesajn duymutu. Her neyse, eer Seraphim hl yayorsa bile, imdi yalnzca on dokuz yanda olurdu, yani Gzel Sanatlar Akademisi'nden mezun olamayacak kadar gen. Bu ressamla Seraphim arasndaki arpc benzerlik, fotorafn altndaki zgemi bilgileriyle birlikte, iki kzn karde olduklarnn bir kantyd. Junior' artmt bu. ok iyi anmsadna gre, Seraphim'in ona fizik tedavi iin geldii haftalarda, gen kz bir abladan ya da bir kz kardeten hi sz etmemiti.

Aslnda, aralarnda geen konumalar anmsamak iin hayli aba gstermesine karn, sanki kendisi o gnlerde ta gibi sarmasna, Seraphim'in tedavi srasnda sylemi olduu hibir eyi bilinaltndan karamyordu. Anmsadklar yalnzca duygusal izlenimlerdi: onun yznn gzellii, cildinin yumuakl, ellerinin altnda hissettii etlerinin skl. Yaklak drt yl ncesini dnen Junior, Seraphim'le rahip lojmannda yaad o arzu dolu geceyi belleinde canlandrmaya alt. Ama tpk az nce dnrken olduu gibi, onun srad gzelliiyle mkemmel dirilikteki vcudundan baka hibir ey anmsamyordu. Rahibin evinde bir ablann varln belirtecek herhangi bir ey grmemiti. Ne aile fotoraflar ne de gururla erevelenmi bir lise mezuniyet resmi. Ve yalnzca Seraphim'le megul olduu iin de aileyle pek ilgilenmemiti. Ayrca, kendisi gemii bir yk olarak dnen ve bundan kurtulmak gerektiine inanan, gelecee odaklanm bir adam olduundan, anlar gelitirme abasnda asla bulunmamt. ou insann houna giden an nostaljik duygular onu hi ilgilendirmezdi. Ama Dry Sack'ini yudumlarken, gemite kalan bu olay anmsamak iin gsterdii aba, Seraphim'in o tatl, apkn grntlerinin yan sra ona bir ey daha anmsatmt. Gen kzn babasnn kasetteki sesini. Dindar kz yataa attnda, rahibin okuduu vaaz. Seraphim'in babas iin yazya dkt yeni vaazn kaba msvettesi kasette alarken gen kza sahip olmak, her ne kadar kendisinde garip ve heyecanl bir duygu yaratmsa da, Junior rahibin ses tonunun ve bunun zelliinin dnda onun syledii eylerin hibirini anmsamyordu. Ama o bantn ieriinde belirgin szckler olmas konusunda imdi kendisini rahatsz eden ey ya igds ya da sinirsel huzursuzluuydu veya bunun suunu yalnzca' itii eride aramak gerekirdi. n sayfaya bakmak iin, elindeki bror evirdi. Serginin adnn, rahibin anmsanamayan vaazn akla getirdiinden kukulanmaya balamt imdi. Bu nemli Gn. szc yksek sesle syleyen Junior, bunlarla Rahip White'n sesinin o bulank anlan arasnda garip bir tnlama olduunu sezinledi. Ama eer aslnda byle bir ey varsa bile, anmsanmas g bir balantyd bu. e katlanm brordeki rprodksiyonlar, Celestina White'm tablolarnn rnekleriydi ve Junior bunlar deneyimsiz, ruhsuz ve son derece snk bulmutu. Celestina tablolarn gerek ressamlann kmsedii tm zelliklerle doldurmutu: Re-alistik detaylar, yk anlatm, gzellik, iyimserlik ve hatta ekicilik. Sanat deildi bu. Yalnzca rneklerle resimleme eklinde allan ve tuval yerine kadife kuma zerinde yaplmas daha uygun olan bir duygu tellallyd. Bror inceleyen Junior, bu ressama kar gstermesi gereken en iyi tepkinin imdi doruca banyoya girmesi, bir parman boazndan aaya sokmas ve kendini kusturmas olduunu hissediyordu. Ama tbbi gemiini dndnde, bylesine duygu belirtici bir eletirmen olmay gze alamamt. Bardana biraz daha seri ve buz koymak iin mutfaa gittiinde, San Francisco'nun telefon rehberinde White, Celesti-na'y arad. Numaras yazlyd, ama adresi yoktu. Onu aramay dnmekle birlikte, eer telefonu aarsa kendisine ne syleyeceini bilmiyordu. Yazgya, kendisinden ve geleceini kurma konusundaki zyeteneinden baka hibir eye inanmayan Junior, Bartholo-mew'u bulamadndan tr neredeyse beyin kanamas geirecek kadar fkelendii, hayalet arkcyla ve yaamndaki dier belirgin doast olaylarla aklnn kart ve sinirlerinin bozulduu, ou kez de imdiye dek hissetmedii kadar byk bir korkuya kapld bylesine kt bir zamanda, bu gen kzla yollarnn kesimesinin ne denli olaanst bir durum olduunun farkndayd. te burada Seraphim'e ulaan bir balant vard ve onun araclyla da Bartholomew'a.

Evlat edinme kaytlar, herkesten olduu gibi Celesti-na'dan da gizlenmi olmalyd. Ama belki de o, kz kardeinin pi olunun yazgsyla ilgili olarak, Junior'n bilmedii bir eyi biliyordu; ona nemsiz grnen, ama kendisini doru izin ardna gtrecek kk bir detay. Celestina'ya yaklarken dikkatli olmalyd. Ama byle bir yaklam hemen gerekletirmeye cesaret edemiyordu. Bunu iyice dnmeli ve bir strateji gerekletirmeliydi. Bu deerli frsatn harcanmamas gerekiyordu. kisini tazeledikten sonra oturma odasna geri dnen Junior, Celestina'nn brordeki fotorafn inceledi. O da kz kardei kadar artc bir gzellikteydi, ama zavall kz kardeinin aksine yayordu ve bu nedenle de insan aka davet edecek kadar ekici bir grnmdeydi. Bartolomew'u aray konusunda kendisine yardmc olacak gerekli tm bilgileri ondan renmeliydi, yine de bu ii onu kukulandrmadan yapmalyd. Ayn zamanda, birlikte elenmemeleri, bir ak ilikisi yaamamalar ve hatta ciddi bir beraberlik geirmemeleri iin hibir neden yoktu. Eer Seraphim'in pi olunun teyzesi Celestina, son birka yldr Junior'n tatmin edici beraberlikleriyle sradan cinsel yaamnda zlem duyduu o gnl arkada olabilirse, ne kadar da garip olurdu. Ama onun ocuksu nitelikteki tablolarna baklrsa, bu pek olas grnmemekle birlikte, belki kendisi onun bu konuda yetimesine ve gerek bir ressam olarak gelimesine yardmc olabilirdi. Seraphim'le geirdii o ateli geceyle ilgili duygusal anlar imdi kendisinde bir arzu uyandrmt. Ne yazk ki u anda yannda bulunan tek dii Endstri Kadn'yd, ama o kadar da zor durumda saylmazd tabii. Noel Akam kutlamas iin, eytana tapnanlarn dzenledii bir partiye davet edilmesine karn, buna katlmaya niyeti yoktu. Parti, ilgin olabilecek gerek satanistler tarafndan deil de, arpk espri anlayna sahip, tm inansz olan bir grup ressam tarafndan veriliyordu. Ama ardndan, Bavol Poriferan heykeli yerine daha uyumlu bir kadnla iliki kurabilecei igdsne kaplarak, sonuta bu partiye katlmaya karar verdi. Ve tam evden ayrlrken, son anda aklna gelen bir dnceyle, "Bu nemli Gn" brorn ceketinin cebine koydu. Ce-lestina'nn tebrik kart resimleri grntsndeki almalarnn, dobra dobra konuan bir grup gen ressam tarafndan analiz edilmesini duymak hayli elenceli olacakt. Ayrca, Gzel Sanatlar Akademisi, Bat Kys'nn kendi trndeki en iyi okulu olduu iin, bu partiye katlanlarn birka onu gerekten tanyor olabilirler ve kendisine baz deerli bilgiler verebilirlerdi. Parti, zorlu devrimin ekicinin, sanat, cinsellik ya da buna benzer bir ey olduuna inanan bir grup ressamn burada yaad ve imdi toplu yerleim merkezi ve stdyo ekline dntrlen eski bir sanayi kuruluu binasnn devasa bir maara grnmndeki at katnda, nc ve son katta sregelmekteydi. Nkleer gl ses dzeninden avaz avaz ykselen arklar the Doors'un, Jefferson Airplane'in, the Mammas and the Pap-pas'in, Strawberry Alarm Clock'in, Country Joe and the Fish'in, the Lovin' Spoonful'un, ne yazk ki Donovan'n, rahatszlk verici the Rolling Stones'un ve insan ileden karan the Beatles'nkilerdi. Megatonlarca mzik tula duvarlar gmbrdeti-yor, ou metal ereveli pencerelerin camlarn sanki resmigeitteki askeri bandonun davul sesleri bunlarda yanklanyormu gibi sarsyor ve insanda srekli olarak hemen kyamet kopacak-m ve az sonra lm-kalm sava kacakm, ama bu sava elenceli olacakm gibi bir duygu uyandryordu. Krmz ve beyaz arabn kendisine gre fazla ucuz bir zevk olduunu dnen Junior, hem Dos Equis biras ierek ve hem de buradaki ou kiinin kulland esrardan kan ve Virginia eyaletinde bir ylda retilen jambonlarn tmn ttsleyecek kadar youn biimde etraf kaplayan duman yeterince iine ekerek, birann yan sra bununla da kafa buluyordu. Partiye katlan iki ya da yz kiiden bazs LSD'yle

bazs ise amphetamine tr uyuturucularla kendinden geiyor, bazs da tipik kokainmanlann yapt gibi heyecanl bir ekilde konuup duruyor, ama o bu eilimlerin hibirisine kaplmyordu. Kendisi iin zgeliim ve zkontrol ok nemli olduundan tr, bylesine an bir tiryakilii asla onaylamazd zaten. Aynca uyuturucu bamls bu kiilerin, kafa bulduktan sonra aptalca bir hzne kaplma eilimi gsterdiklerine, bunun hemen ardndan da zeletiri ve zalm araclyla huzur bulmaya alarak gnah karr gibi konutuklarna dikkat etmiti. Ama o bu ekilde davranmayacak kadar zel birisiydi. Bunun yan sra, eer uyuturucular onda byle bir ruh ha olutursa bile, bu durum idam hkmyle kendisine elektrik ya da zehirli gaz verildii veya ldrc bir ine yapld zaman olabilir ve byle bir ey de ancak yasal yetkenin kullanlaca ylda, mant ona iini dkmesini sylediinde gerekleebilirdi. Sz i dkmeye gelmiken, at katnn her yerinde kazak-l ve mini etekli sutyensiz kzlar, tirtl ve mini etekli sutyensiz kzlar, kenarlar ipek biyelerle ssl gderi yelekli ve kot pantolonlu sutyensiz kzlar, gsleri bister biiminde alacal bulacal kuaklarla sarl ve gbek ksm ak kalipso model pantolonlu sutyensiz kzlar vard. Kalabaln arasnda da bir sr erkek dolayor, ama Junior onlara pek dikkat etmiyordu. Kendisinin ilgilendii, hem de ok ilgilendii tek erkek konuk, onun evinin duvarlarn ssleyen tablonun ressam Sklent'ti yalnzca. Yaklak 1.85 boyunda ve yz yirmi be kilo olan ressam, rktc tantm fotorafndaki halinden ok daha tehlikeli bi-risiymi gibi grnyordu. Henz yirmili yalarda olmasna karn, omuzlarna dek inen dmdz salar seyrelmi ve krlamt. Cildi l beyazl-ndayd. Ak ksmlar albino pembesi tonda, gmms gri, gmk gzleri tpk yrtc bir panterinkilere benzer rpertici bir prltyla parlyordu. Yz korkun yara izleriyle ve iri elleri de kpkrmz kesiklerle kaplyd; sanki kl kuanm adamlara kar silahsz olarak kendini durmakszn savunmu gibi. Odadaki stereofonik hoparlrlerin en uzak tarafnda ola-malarna karn, zel konumalarda bile insann sesini ykseltmesi gerekiyordu. Ama Bebein Beynindeki lmcl Asalak, Uyarlama 6'nn yaratcs ressamn, tpk yetenei kadar etkileyici olan derin, tiz ve gr bir sesi vard. Sklent fkeli, kukulu ve deiken birisi olmakla birlikte, korkun entelektel gce sahip bir adamd. Derin bilgisiyle artc konumalar yapyor, insan psikolojisiyle ilgili soluk kesici igdlerden, sanat konusunda artc, ama tartmasz fikirlerden ve devrimsel felsefi kavramlardan sz edip duruyordu. Daha sonra, hayaletler konusu dnda, Junior onun bu zeki ve gerekten de soukkanl konumalarnn tek bir szcn bile anmsamayacakt. Hayaletler. Sklent ateist olmasna karn, yine de ruhlara inanyordu. Syledikleri yleydi: Cennet, Cehennem ve Tanr yoktur, ama insanlar etten olutuklar kadar enerjiden de yaratlmlardr ve lmden sonra et rdnde, enerji kalc olmaya devam eder. "Bizler evrenin en inat, en bencil, en agzl, en pis, en acmasz, en manyak, en kt yaratklaryz," diye aklad Sklent, "ve bazlarmz da lmeyi reddeder, lmek iin kmz fazla skar bizim. Ruh, bir zamanlar bizler iin nemli olan yerlere ve kiilere bazen dadanan, yakc dikene benzer bir enerjidir; ite bu nedenle, l karlar tarafndan hl ikence gren zavall hergelelerle byle pis heriflerin evlerine hayalet dadanr. Bazen de, bu yakc diken az nce len bir kaltan karnndaki cenine yapr ve reenkarnasyon oluur. Bunlar iin bir tanrya gerek yoktur. Bu iler byle sregelir. Yaam ve yaam sonras imdi tam burada, bizim dnyamzdadr ve insanlarn tm de sonsuz dizilerden olumu flarn arasnda yuvarlanp duran pis, uyuz maymunlardr yalnzca." Junior cheeseburgerndaki eyreklii bulduundan beri, yani iki yldr, benimseyebilecei metafiziksel bir kavram aryordu; Zedd'den renmi olduu tm gereklerin kat kat stnde olan ve kendisinden daha stn bir g olduu kantlanmayacak bir eyi.

te imdi onu bulmutu. Beklenmedik bir anda. Ve tmyle. Maymunlarla flarn tam olarak ne anlama geldiini hi kavrayamamsa da hayaletler hakknda duyduklarnn geri kalann anlam ve zerine huzura benzer bir duygu kmt. Sklent'le ruhlar konusunu konumaya devam etmek isterdi, ama partiye katlan birok kii de bu byk adamla konumak istiyordu. Onun yanndan ayrlaca srada, ressam gldreceinden emin bir halde, "Bu nemli Gn" brorn cebinden kard ve biraz ekinerek de olsa, Sklent'den Celestina White'in tablolaryla ilgili bir gr bildirmesini rica etti. Ama yaplan aka ne kadar zekice olursa olsun, anlaldna gre, Sklent asla glmyordu. Brordeki resimlere baktktan ve fkeyle kalarn atp bunu ona hemen geri verdikten sonra, "Bu kahpeyi tabancayla vurman gerekir," diye hrlad. Bu eletirinin elenceli bir abart olduunu dnen Junior gld, ama Sklent o garip renkteki gzlerini ksarak ona baknca, gl boaznda dmlenip kalverdi. Ardndan, Sklent'in tarafn tutmak ister gibi, "Tamam, belki de bu i ileride byle halledilir," dedi, ama bu szckleri tanklarn nnde syledii iin, annda piman olmutu. nl ressamn yanndan ayrldktan sonra, elindeki brorle kalabal yararak etrafta dolamaya balad; Gzel Sanatlar Akademi'sine devam etmi olan, Celestina White' tanyabilecek kiileri arayp duruyordu. Onun tablolaryla ilgili gzlemler genellikle olumsuz, ounlukla bol kahkahal, ama asla Sklent'inki gibi zl ve sert deildi. En sonunda, parlak beyaz plastik botlar, beyaz bir mini etek ve zerinde Albert Einstein'n ipek baskl resmi bulunan ingene pembesi bir tirt giymi olan sutyensiz bir kz, "Tabii, onu tanyorum," dedi. "Baz derslerde onunla ayn snftaydk. Olduka kibar bir kzdr, ama zellikle Afrika kkenli bir Amerikalya gre biraz gerzektir. Yani, onlar hi de gerzek olmazlar... haklym, deil mi?" "Haklsn, belki Buckwheat hari." Siyah deriden iki kiilik ufack bir koltukta yan yana oturmalarna karn, "Kim?" diye bard kz. Junior sesini biraz daha ykseltti: "Kk Keratalar adl o eski dizi filmlerdeki kahramanlardan birisi." "Eski olan hibir eyi sevmem ben. Ama White denilen bu kzn yal insanlara, eski binalara, yani genelde yllanm olan bir sr eye kar garip bir merak var. Sanki kendisinin gen olduunu fark etmiyormu gibi. nsan onu yakalayp sarsmak ve ona, 'Hey, canlan biraz,' demek istiyor, anlarsn ya." "Gemi gemitir:" "Nedir?" diye bard kz. "Gemitir!" "ok doru." "Ama benim eim o Kk Keratalar filmlerini ok severdi." "Sen evli miydin?" "Eim ld." "Bylesine gen yata m?" "Kanserden," dedi Junior, nk bu, yangn kulesinden dmekten daha trajik ve ok daha az phe uyandran bir nedendi. Onun kederini paylaan kz, elini Junior'n bacann stne koydu. "u son birka yl benim iin ok zor oldu," dedi Junior. "Onu kaybetmek... ve sonra Vietnam'dan sa kmak." Sarnn gzleri falta gibi ald. "Sen orada miydin?" Junior bylesine grltl bir ortamda ac dolu kiisel bir aklama yapmakta hayli zorlanmasna karn, gzlerini yalar-

la doldurmay iyi baarmt. "lkenin i blgesine dzenlenecek bir saldr iin arazi kefi yaptmz bir srada, sol ayamdan vuruldum." "Ah, ne tatsz bir olay. Berbat bir ey. Ben bu savatan nefret ediyorum." Kendisinin buraya geliinden beri tpk bir sr kadnn yapt gibi, bu sarnn da onun stne stne geldiini dnen Junior, batan karma iiyle bilgi toplama iini birbirine kartrmamaya alt. Ve ardndan, kzn hafife bacan okamakta olduu elinin zerine kendi elini koyarak, "Ben onun aabeyini Vietnam'dan tanrdm," dedi. "Sonra yaralandmda buraya gnderildim ve onunla balantmz kesildi. imdi kendisini bulmak istiyorum." aran sansn, "Kimin aabeyini?" diye sordu. "Celestina White'n." "Onun aabeyi mi var?" "Harika bir adam. Sende Celestina'nn adresi var m? Ya da aabeyiyle ilgili olarak ona ulaabileceim bir bilgiye sahip-sindir belki." "Ben onu fazla tanmazdm. Ortalkta ok dolamaz, partilere pek katlmazd... zellikle bebekten sonra." Celestina'nn belki de sonuta onun gnl arkada olamayacan dnen Junior, "Demek evlendi," dedi. "Olabilir. Onu bir sredir grmedim." "Hayr, yani sen Bebek'ten sz ettin demek istiyorum." "Aa. Evlenen o deil, kz kardei. Ama sonra ld." "Evet, biliyorum. Ama..." "Bylece onu Celestina ald." "Onu mu?" "ocuu. Bebei yani." Junior batan karma iini tamamen unutmutu. "Ve o... ne?... Kz kardeinin bebeini mi evlat edindi o?" "Garip, deil mi?" "Kk olann ad Bartholomew mu?" diye sordu Junior. "Ben onu hi grmedim." "Ama ad Bartholomew, deil mi?" "Tm bildiim ona ili Karnca dedikleri." "Ne?" Elini Junior'n bacandan eken kz, "Tm bildiim bu diyorum," dedi. "Her neyse, sen Celestina'yla neden bu kadar ok ilgilisin?" "izninle," diye yantlad Junior. Partiden ayrldktan sonra, bir sre sokakta durdu ve derin yava soluklar alp vererek, cierlerine biriken esrar dumann gecenin serin havasyla temizlemeye alt; imi olduu onca biraya karn yine de aykt ve sanki buzlukta kalm gibi titreyip duruyordu, ama bunun nedeni havann serinlii deildi. Aile dnda birisi tarafndan evlat edinilen bir ocukla ilgili kaytlar son derece gizli tutulurken, ocuk annesinin kz kardei tarafndan evlat edinildiinde byle bir gizliliin olmamasna ok armt. Bunu aklayacak yalnzca iki neden dnebiliyordu. Birincisi, kurallar hibir anlam ifade etmese de, brokrasinin kurallar krkrne izlemesiydi. kincisi ise, Dnyann En irkin Dedektifi Nolly Wulfstan'n yeteneksiz bir mankafa olmasyd. Junior hangi aklamann doru olduuna aldrmyordu bile. Onun iin nemli olan bir tek ey vard: Bartholomew av en sonunda bitmek zereydi. 27 Aralk aramba gn, Junior sahte belge dzenleyicisi Go-ogle'la bulumak iin, Bonnie ve Clyde filminin oynad bir sinemadaki matineye gitti.

Ve daha nce kendisine sylendii gibi, yiyecek iecek satlan standdan byk bir kutu Raisenettes ve bir kutu Milk Duds satn aldktan sonra, orta ksmdaki son sradan birine oturdu ve ayaklarn yapkan zeminde hareket ettirirken ayakkablarnn kard gcrtya sinirlenip yzn buruturarak, Milk Duds' yemeye balad; Google'n onu bulmasn bekliyordu. Olay sonras grntlerle dolu olan film Junior'a gre fazla iddet iermekteydi. Kendisi Doktor Dolittle ya da Mezun filminin oynad bir sinemada bulumak istemi, ama yaamnn yansn elektrook deneylerle geirdikten sonra paranoyaklaan bir fareden hibir fark olmayan Google, bu sinemay semekte srar etmiti. Aslnda ntr deerde olan bir dnyann ele alnd filmde vurgulanan manevi grecelikle kiisel zerklik temasndan holanmakla birlikte, biraz sonra geleceini tahmin ettii her iddet sahnesinde kan greceinden korkarak gzlerim kapatan Junior, Google en sonunda gelip de onun yanna oturana dek, filmin doksan dakikasna tahamml etmek zorunda kald. Sahte belgecinin a gzleri, sinema perdesinden yansyan kla prl prl parlyordu. Dudaklarn yaladnda, belirgin grtlak knts daha da iti. "Ben de senin yaptn gibi u Fa-ye Dunaway'in zevkini karaym biraz, ne dersin ha?" Junior bu adamdan tiksindiini belli etmemeye alt. Ama Google kendisinin iren bir yaratk olduunun farknda bile deildi. Erkek arkadal ifadesi olarak varsayd hareketlerle kalarn oynatarak, Junior'a bir dirsek atfa. Matinede birka sinemasever vard. Yaknlarnda kimse oturmad iin, rahata zarf dei tokuu yaptlar: Kk bir sar zarf Google'a ve bunun biraz daha by Junior'a. Sahte belgeci kendi zarfndan kaln bir deste halindeki yz dolarlk banknotlar kardktan sonra, titrek kta paralarn sahte olup olmadn kontrol etti. "Ben imdi gidiyorum, ama sen film bitene dek bekle." "Neden ben gitmiyorum ve sen beklemiyorsun?" "nk byle bir eyi denemeye kalkrsan, senin gzn patlatrm." "Yalnzca sordum," dedi Junior. "Dinle, eer benim arkamsra hemen buradan karsan, darda bekleyen adamm 38'lik tabancasn senin kna dayay-verir." "Buradan kmak istememin tek nedeni filmden nefret etmi olmam." "Delisin sen. Bu bir klasik. Hey, o Raisinettes'i yiyor musun?" "Sana telefonda sylemitim, bunu sevmem ben." "Bana ver yleyse." Junior Raisinettes'i ona verdikten sonra, Google ii eker dolu kutuyla ve paralarla birlikte sinemadan ayrld. Bonnie ve Clyde'n kursun yamuruna tutulduu ar ekim lm balesiyle ilgili ksm, Junior'n imdiye dek hibir filmde grmedii kadar kt bir sahneydi. Ve buna yalnzca yle bir bakmasnn ardndan, gzlerini kapatp oturarak, filmin bitmesini bekledi. Dokuz gn nce, Google'n ona verdii talimatlar dorultusunda bir postanede John Pinchbeck ve dierinde de Richard Gam-moner adn kullanan Junior, iki posta kutusu kiralam ve sonra bunlann adreslerim sahte belgeciye bildirmiti. Google'n belgeleri kendisine yollad iki yer burasyd. 28 Aralk Perembe gn, bundan byle kimlik belgeleri olarak kullanaca sahte src ehliyetlerini ve sosyal gvenlik kartlarn posta kutularndan aldktan sonra, daha nce hi i yapmad iki deiik bankaya gitti ve adres iin posta kutularn gstererek, Pinchbeck ve Gammoner adna iki cari hesap ap iki kasa kiralad. Ve her hesaba be yz dolar yatrarak, her kasaya da gcr gcr banknotlar halinde yirmi bin dolar koydu.

Google, tpk Pinchbeck iin dzenledii gibi, Gammoner iin de, California Motorlu Tatlar Dairesi'nden alnan ve her polis denetiminde geerli olan bir src ehliyetiyle birlikte, yasal bir gvenlik kart, zerinde ad belirtilen mahkemeden karlan bir nfus kd ve tarihi eski olan, ama geerliliini koruyan bir pasaport dzenlemiti. Bunlann yan sra onun Grand Cayman Bankas'nda Gammoner adna ve svire'de Pinchbeck adna birer hesap aabilmesi iin, dzenledii belgeleri de tamamlamt. Oregon'dan bu kente geldiinden beri iinde hissettii macera duygusunun o gece daha da fazlalatn fark eden Junior, kendine kadeh harika Bordeaux arabyla fleminyon ziyafeti ekmek iin, yl nce San Francisco'da geirmi olduu ilk gece yemek yedii otelin k restoranna gitti. Prl prl klarla parlayan restoran hi deimemi gibi grnyordu. Yakasna takt san gln ve belki yeni olan smokininin dnda, piyano alan piyanist bile ayn adamd. Toplumsal trelerin ylda dramatik bir biimde deitiinin kant olan birka kadn buraya yalnz gelmilerdi. Junior onlarn scak baklarnn ve gereksinimlerinin farknda olduu gibi, ilerinden birini elde edebileceini de biliyordu. Son zamanlarda hissettii gerilim, kadnlarla birlikteyken ou kez kurtulduu o gerilimlerinden ok daha farklyd. Gittike ykselen bir gerilimdi bu; naho bir sinir geriliminin aksine, sonuna dek tadn karmak istedii zevkli bir duyguydu ve bunu Celestina'nn sergisinin al tarihi olan 12 Ocak gecesine dek dolu dolu yaamak istiyordu. Bu gerilimden cinsel birlikteliklerle deil de, ancak Bartholomew'u ldrmekle kurtulabilirdi ve uzun sredir beklenen o an geldiinde, yaayaca rahatln, ona bir cinsel doyumdan ok daha byk bir rahatlk salayacan umuyordu. Ama kk Bartholomew'un cinayetinin ardndan, baz kiiler, anne Celestina'y aratnp duran adam anmsayabilirlerdi. nk Junior yalnzca herhangi bir adam deildi ki; ok yakkl olduu iin, insanlarn ve zellikle kadnlarn zerinde gl bir izlenim brakan birisiydi. Polislerin er ge kapsn almas kanlmazd. Kendisinin kan salayacak olan Pinchbeck ve Gammo-ner kimlikleri hazrd tabii. Ama o bunlar kullanmak istemiyordu. stedii ey Russian Hill'deki yaamn srdrmekti ve evini terk etmek dncesinden nefret ediyordu. Celestina'nn 12 Ocak'ta nerede olacan bildiine gre, onu daha nce bulmak amacyla riske girmesinin hibir anlam yoktu. Kar karya gelmeleri ve birlikteliklerinin tadn karmalar iin yeterince zaman vard. Piyanist "Bana Bakacak Birisi"ni almaya baladnda, Junior akam yemeinin hesabn dyor ve ne kadar bahi brakmas gerektiini dnyordu. arky tm gece beklemekle birlikte, nameyi duyar duymaz yine de her taraf seyirmeye balad. Buraya daha nceki iki geliinde de, yani kentte geirdii ilk gece ve ondan iki gn sonraki gece, bu arknn yalnzca piyanistin repertuvarna ait bir para olduunu kendi kendine kantlamt. Olaanst bir ey deildi bu. Ama kredi kart fiini imzalarken, elleri titriyordu. 18 Ekim gn sabahn erken saatlerinde solucanlarla ha-mambceklerini grd o kt dten hayalet arkcnn belli belirsiz duyulan kk serenadyla uyandndan beri, olaanst bir durum yaamamt. Susmas iin ona barp durmu ve o srada komular uyandrmt. Ama bu iren mzik imdi sinirlerini bozmaktayd. Eer eve tek bana giderse, Victoria Bressler'n intikamc hortla ya da baka bir ey olan hayalet antzn kendisine yine ark mrldanacandan emindi. Yani sonuta, birisiyle kafa datmak istiyordu. Barda yalnz oturan ok ekici bir kadn, onun bu arzusunu kamlamt. Parlak siyah salar; sanki gkyznden kopmu, gecenin kendi salar gibi. Kalamata zeytininin kabuu kadar przsz koyu renk bir ten. Sonsuzluun simgesi yldzlar yanstr gibi prldayan arzulu baklarla dolu gzler.

Vay canna. Bu kadn onun iindeki ozana ilham veriyordu. Kadnn cezbedici bir zerafeti vard. Etei diz boyunda pembe bir tayyr, boynunda bir dizi inci. Vcudu da muhteemdi, ama bununla fiyaka yapmyordu. Sutyen bile takmt. Cesur bir cinsellik ieren modann hkm srd bu devirde, onun byle arbal bir tarzda giyinmi olmas insan daha ok batan karmaktayd. Bu gzelin yanndaki bo tabureye yerleen Junior, ona bir iki smarlamay nerince, kadn hemen kabul etti. Renee Vivi ipeksi bir gney aksanyla konuuyordu. bayltacak kadar kokete deil, ama uh bir biimde, iyi tahsil grm ve ok okuyan birisi gibi, ama iddial deil, ne cesur ne inat ama kararl; ksacas dostluu ok ho bir kadn. Ya otuzun biraz zerinde gibiydi, belki ondan alt ya kadar byk, ama nemli deildi bu. Baka rklardan ve baka etnik gruplardan olan insanlara kar nyargl olduu gibi, kendisinden daha yal kiilere kar nyargl deildi artk. Seviirken ya da insan ldrrken banazca davranmazd. Junior'n kendisiyle ilgili olarak yapt bir akayd bu. Ama doruydu. Renee'yle sevimenin ve sonra onu ldrmenin nasl bir ey olacan merak ediyordu. Nedensiz olarak bir tek kiiyi ldrmt. Ve o da insan fkelendiren Bartholomewlardan birisi olduu iindi. Terra Linda'daki Prosser. Bir erkek. O olayda hibir cfnsel kavram yoktu. Oysa byle bir ey ilk kez olacakt. Junior Cain cinsel sapk olan deli bir katil ya da kontrol d garip arzularndan tr cinayet ileyecek birisi deildi. Tek gecelik bir cinsel iliki ve bunun ardndan gelen lm, yani bir kez daha yinelenmeyecek olan bir dknlk, ciddi bir zeletiri yapmasn ya da bununla ilgili kararlarn yeniden dnmesini gerektirmiyordu. Byle bir eyin ikinci kez yinelenmesi tehlikeli bir delilii gsterirdi. ncs ise balanmazd. Ama bir kez yaplrsa, salkl bir deneyim olurdu. Gerek bir maceraperest bunu anlard. Kt yazgsndan habersiz olan Renee, epeyce servet sahibi birisi olduundan sz ettiinde, Junior onun bunu uydurduunu ya da kendini daha arzulanr klmak iin en azndan abartl konutuunu dnd. Ama yaad yeri grnce, onun fantezi kuran bir vitrin bebei olmadn kantlayan lks bir meknla karlat. Renee'nin evine gitmek iin arabaya binmeye veya uzun bir yry yapmaya gerek yoktu, nk otelin st katnda kalyordu. Binann son kat, buradaki hayli byk dairelerin sahiplerine aitti. Gen kadnn dairesine girildiinde, insan kendini bir zaman makinesinden gemi ve uzayda seyahat ederek baka bir yzyla, XIV. Louis'nin Avrupas'na gelmi gibi hissediyordu. Geni, yksek tavanl odalar Barok sanatn ve ayn tarz mobilyalarn zengin koyu renkleri ve ar biimleriyle gz kamatrmaktayd. Bir mzede sergilenecek kadar kaliteli olan antika Bombay sandklar, iskemleleri, masalar, yekpare aynalar, dolaplar ve etajerleri ou altn yaldzl deniz kabuklan, kenger otu yapraklar ve ko boynuzlar biiminde yuvarlak, kvrml ekiller sslyordu. Junior, Renee'yi bu gece ldrmenin yararsz olacan dnd. Byle yapmak yerine, nce onunla evlenebilir ve sonra da bu servetin ya tmn ya da en azndan bir ksmn elde edebilecei bir kaza veya intihar olay ayarlayabilirdi. Zevk iin ldrmek olmazd bu; imdi dnecek zaman bulmu ve zgeliim yapmasn salayacak bir nedenle de olsa, byle bir nedenin kendisine yakmayacana karar vermiti. yi ve geerli bir neden iin ilenecek bir cinayetti bu. Son birka yldr anlam olduu ey uydu; Naomi'yi yangn kulesinden aaya ittikten sonra, lm tazminat olarak elde ettii o birka milyonluk kara parayla imdiye dek satn ald zgrln bundan byle ok daha fazlasn satn alabilirdi. Elli ya da yz milyon dolarlk byk bir servet yalnzca

daha ok zgrlk satn almakla kalmaz, daha hrsl bir zgeliim ve ayn zamanda g salard. G kavram Junior'n hayli ilgisini ekiyordu. Renee'nin serveti ve grgs ne olursa olsun, ak ilikilerinin sonucunda onu evlilie ikna edebileceinden en ufak bir kukusu bile yoktu. Sklent'in parlak dncelerini tuvale yanstmasndan, Wroth Griskin'in kalba dkt bronzla rahatszlk verici sanat eserleri yaratmasndan daha kolay bir biimde, kadnlar istedii ekle sokabilirdi o. Ayrca, bu konudaki yeteneini ve Junior Cain'in ak aletiyle yaplan gezintinin baka erkekleri daima nasl solda sfr brakacan ona gstermeden nce, kendisini bylesine arzulayan Renee iin bir ie ampanya ap bunu patlatarak, onun o gzel Chanel tayyrn mahvetmek ve bu srada onu kendinden geirmek akllca bir yntem olabilirdi. Oturma odasndaki ipek brokar perdelerle ssl yekpare pencereden kentin harika manzaras grnyordu. Pencerenin nnde de ahane bir kumala kapl, altn yaldzla boyanm kocaman bir ezlong durmaktayd; Renee burada sevimek iin can atyormu gibi, Junior' ezlongun stne doru ekti. Dudaklar arzu dolu, yumuack vcudu smscakt; Junior elini onun eteinin altna doru hareket ettirdii ve aklndan yaayaca ilikiyi, serveti ve gc geirdii srada, bir anda fark ettii ey, bu miras sahibi gzelin ipek i amar giymi bir kadn deil de, boxer tr ort giymi bir erkek oluuydu. Ama kendini tutamayp, bir tfek gibi patlayarak boald. arm, irenmi ve aalanmt; tkrk salan azn silip kfrederek, ezlongdan kalkt. Sessizce ve batan km bir halde Junior'n ardndan boalan Renee, onu sakinletirmeye ve yeniden kucaklamaya almaktayd. Junior ise bu kadn, bu erkei ldrmek istiyordu. Kadn m erkek mi her neyse onu. Ama Renee'nin pis bir dvten biraz daha fazlasn bildiini sezinlemekle birlikte, kendisinin iddetli bir kavga karp karmayacan tahmin etmek zordu. Kadn ya da erkek her neyse, Renee onun bu tepkisinin son olduunu anlaynca, ok tatl bir gneyli bayandan acmasz, zehirli bir srngene dnverdi. Gzleri fkeyle parlyor, dudaklar sanki dilerinden syrlm gibi grnyor ve Junior iin, kendisinin bile imdiye dek duymad renkli lakaplar kullanp kfrederek, onun kelime daarcn zenginletiriyordu. "Ben buyum ite, gzel ocuk, ama sen bana iki smarlamay teklif ettiinden beri, benim ne olduumu biliyordun. Bunu biliyordun ve istedin, beni istedin ve i becermeye kalkr kalkmaz da sinirlerin bozuldu. Sinirlerin bozuldu, gzel ocuk, ama istein bitmedi." Geriye doru ekilen, girie ve n kapya giden yolu bulmaya alan ve eer bir iskemleye taklp tkezlerse, o zaman da bu erkekten bozma kadnn tpk avaz avaz ciyaklayan bir ahinin bir farenin stne atlmas gibi onun zerine atlacandan korkan Junior, sulamay reddetti. "Delisin sen. Nasl bilebilirdim ki? Kendine bir baksana! Nasl bilebilirdim acaba?" "Benim kocaman bir grtlak kntm var, yle deil mi?" diye bard Renee. Evet, yleydi, grtla kntlyd, ama Google'in grtlak -kntsyla karlatrldnda, bir kadn iin pek fazla byk olmayan bir kntyd bu. "Ya ellerime ne dersin, gzel ocuk, ellerime?" diye fkeyle hrlad Renee. Elleri, onun imdiye dek grm olduu en kadns ellerdi. Zarif, yumuak, Naomi'nin ellerinden bile daha ho. Renee'nin neden sz ettiini anlamamt. Her trl riski gze alan Junior, arkasn dnp oradan hzla kat; tahmininin aksine, Renee onun kap gitmesine izin vermiti. Eve dndnde, bir ie naneli antiseptiin yarsyla gargara yaptktan sonra, imdiye dek almad kadar uzun bir du ald ve ardndan, antiseptiin dier yarsn kulland.

Kravatm frlatp atmt, nk Renee'nin ya da Renee'nin ak yuvasndan ktktan sonra asansrle aaya inerken ve kendi evine yrrken, azn bununla silmiti. Ardndan, her olasla kar, ayakkablar da dahil olmak zere, o gece giydii her eyi pe att. Ve bu olayla ilgili tm anlan aklndan karp atacana da yemin etti. Ceasar Zedd'in en ok satanlar listesindeki Gemiin Gc Nasl Reddedilir adl kitabnda, yazar bizlere psikolojik adan zarar, ac ve utan veren olaylarla ilgili anlan sonsuza dek aklmzdan silebilmemiz konusunda bir dizi yntem nerir. Yanna bu deerli kitapla birlikte neredeyse azna kadar dolu bir kadeh konyak alan Junior, yataa gitti. Renee Vivi'yle paylat ilikiden renebilecei deerli bir ders vard: Bu yaamdaki birok eyin ilk grnd gibi olmad. Ama Junior bylesine bir aalanmann canl anlany-la yaamak zorunda kalsayd bile, bu deerli dersi yine de renemeyecekti. Caesar Zedd'in ve Remy Martin konyann verdii rahatlkla ok gemeden uykuya dald srada, 29 Aralk'n 28 Aralk'tan daha iyi bir gn olaca dncesiyle rahatlamt. Ama bunda yanlyordu. Hava ister gneli ister yamurlu olsun, Junior her ayn son cuma gn yryerek en ok sevdii alt galeriye gider, her birinde aylak aylak dolap galericilerle muhabbet eder ve saat bir olunca, St. Francis Oteli'nde le yemei molas verirdi. Onun vazgeemedii bir alkanlyd bu ve byle gnlerin sonunda, kendini ok rahat hissederdi. 29 Aralk Cuma gn harika bir gnd; hava serin olmasna karn souk deildi ve ak mavi gkyz yksek bulutlarla sslyd. Sokaklar hayli kalabalk olmakla birlikte, bazen grndkleri gibi ar kovanna benzemiyorlard. ou hl tatil havasnda olan San Franciscolular da, ok daha abuk glmsyor ve daha nazik davranyorlard. Muhteem bir le yemeinin ardndan gittii drdnc galeriden kan ve beinciye doru ar ar yryen Junior, eyrekliklerin kaynann neresi olduunu hemen anlayamamt. Gerekten de, ilk tanesi yaylm atei gibi frlayp yznn yan tarafna arptnda, bunlarn ne olduklarn bile anlamamt aslnda. rkerek geri ekildikten sonra, kaldrmda ses kardklarm duyunca, yere doru bakt. Tak, tak, tak! Yznn sol tarafna eyreklik daha arpt... akana, yanana ve enesine. Bunlardan biri betonun stne, ayann dibine dtnde, bundan sonra yine tak-tak dye frlayan son ikisinin kaynann neresi olduunu ancak o zaman grd. Biri burnuna dieri de dilerine arpan eyreklikler, bir gazete sat makinesinin dikey konumdaki para deliinden frlyorlard. Drt sat makinesinden birisi, yalnzca on sentlik gnlk gazetelerle dolu olmak yerine, kar cinse ilgi duyan zgr ruhlu insanlarn ilgisini eken seks magazinleriyle doluydu. Junior kalbinin havan topu gibi sesler kararak attn duyduunda, geriye, yan tarafa doru gidip makinenin ate hattndan uzaklat. Ama imdi de, sanki eyrekliklerden biri kulana girmi ve beynindeki mzik kutusunu altrm gibi, Naomi'nin ld gnn gecesi Vanadium'un Spruce Hills'deki hastane odasnda sylediklerini duyuyordu. Sen Naomi'nin telini kestiin zaman, yalnzca onun mziini deil, bunun, bakalarnn yaam ve geleceinin biimi zerinde yarataca etkilerine de son vermi oldun... Birinci makinenin yannda duran, ii ecinseller iin yaymlanan seks magazinleriyle dolu dier makineden frlayan bir eyreklik Junior'n alnna ve ikincisi de burun kemerine arpt. ... Ve sonuta, fazla belirgin olmasa da, evrenin en uzanda bile duyulabilecek bir ahenksizlik yarattn. Eer Junior gsne dek betona batm olsayd, imdi olduundan daha hareketli olurdu. Bacaklar tmyle hissizle-miri. Koamadndan tr, eyreklikler cann fazla actmamasna karn, kollarn kaldrp yzn korumaya alt. Ama onlarca madeni para parmaklarna, avularna, bileklerine arpp duruyordu.

... te bu ahenksizlik, bazdan umduun ve bazlar da asla bilemeyecein bir biimde sana geri dnen bir sr titreirn oluturur... Sat makineleri eyreklik alacak ekilde tasanmlanmlar-d, bunlar frlatacak ekilde deil. Para da bozmazlard. Bu tr mekanizmaya sahip bir makinenin olmas mmkn deildi. ... ve bazlar da asla bilemeyecein bir biimde... O srada sokaktan geen iki delikanlyla yalca bir kadn kaldrma doru kouturarak, yamur gibi yaan eyreklikleri yakalamaya altlar. Bazlarn yakalamay baarmlard, ama dierleri parmaklarnn arasndan kurtulmu ve frl frl dnp yuvarlanarak, biraz ilerideki mazgaln iine dmlerdi. ... Bilemeyecein eylerin en kts ise benim. Bu le kargalarnn yan sra, burada bir varlk daha vard; grlmyor, ama sezinleniyordu. Bu grnmez varln rpertisini Junior iliklerine dek hissetmekteydi; inat, zalim, psikopat, manyak polis Vanadium'un insan diken gibi sokan ruhuydu bu... lm olduu eve dadanmakla tatmin olmam, reen-karnasyona uramaya da henz hazrlanmamt ve byle yapaca yerde, ldkten sonra bile kurtulamad kukularnn peinden giderek, Sklent'in tablolarnda ifade edilenleri baka bir biimde ifade etmek iin, kentin bu sokanda, prl prl bir gnde, grnmez, iren, uyuz bir maymun gibi hoplayp zplyordu. Bilemeyecein eylerin en kts ise benim. Junior'a arpan para avclarndan biri onu fel durumundan kurtarm, ama ikinci makinenin ate hattndan kamaya alrken, bu kez de nc makinenin frlatt eyrekliklerin hmna uramt. Bilemeyecein eylerin en kts ise benim... en kts ise benim... en kts ise benim. Manyak dedektifin hayalet ceplerinden frlayan ve yere derken tn-tn ten gm renkli paralarla aalanan Junior, oradan koa koa kat. Blm 60 KATHLEEN'N kzlkahverengi gzleri, amber renkli mum nda prl pnl parlyordu. Kadehlerde buzlu martiniler, dz beyaz tabaklarda akstra kalite zeytinler vard. Masann yanndaki pencerenin tesinde, efsanevi krfezin prltlar seilmekteydi, ama daha koyu tonda ve daha souk grnmde olan bu prltlarn, Kathleen'in gzlerindeki prltlarla karlatrlama-s olanakszd. Nolly o gn yapt ilerden sz ettii srada, garson meze olarak istenilen hardal soslu pavuryay getirince, sustu. "Nolly, Bayan Wulfstan... buyurun, afiyet olsun!" Gevrek msr ekmeinin iinde servis yaplan pavuryann ilk birka lokmasn yerken hl suskunluunu srdren Nolly, bundan mutluluk duyuyor gibiydi. Nolly'nin, mezenin olduu kadar kendisinin merakl halinin de tadn kardn fark eden Kathleen, honutluunu belli ederek ona bakp durdu. Yan taraftaki bardan hafif bir mzik duyulmaktayd; yumuak bir sesti bu, ama gm atal baklarn tkrtlarn da mzikal seslere dntrebilecek kadar neeli bir nameydi. En sonunda Nolly, "te byle," dedi, "elleriyle yzn kapatt; ona arpan eyreklikler yerde yuvarlanp duruyorlar ve o iki delikanlyla yal bayan da bu bozukluklar kapmak iin onun etrafnda kouturuyorlard." Glmeye balayan Kathleen, "Hileli makineler ie yarad demek," dedi. Nolly evet anlamnda ban sallad. "Jimmy Usta bu kez parasn kesin hak etti." eyreklik frlatan makinelerin imalats olan taeron, James Hunnicolt'du, ama herkes ona Jimmy Usta derdi. Elektronik konusunda uzman olan Jimmy, grnte gereklerine hi benzemeyen, ama ayn ilevi gren fotoraf makineleriyle kayt cihazlar retir ve istenilen biimde her trl mekanik aygt tasarmlard. "ki eyreklik dilerine arpt," dedi Nolly.

"Di doktorlanna i olana salayan her eyi onaylarm ben." "Onun yzn anlatabilsem keke. Donuk kardan adam bile asla o kadar beyaz olmamtr. Gzerim kamyonetini tam orada, sat makinelerinin karsndaki aralkta park etmitik." "Gerekten de gzel bir yer bulmusunuz." "ok elenceliydi, kamyonette oturduum koltuk iin para demem gerektiini hissettim. nc makine ona madeni paralan frlatmaya baladnda, geceyans mezarlkta dolamaya kalkan bir ocuk gibi koup kat," diye gld Nolly, olanlar anmsayarak. "Boanma iinden daha elenceli bir ile vakit geirdin demek, yle mi?" "Bu olay grmeliydin, Kathleen. Kaldrmdaki insanlarn yanndan hzla kayor, byle yapamaynca da yolundan ekilmeleri iin onlar itekliyordu. uzun blok boyunca, t keyi denene dek, Jimmy'le birlikte bu klbaz izledik, uzun blok ve tm de yokuta ve bu yoku bir olimpiyat atletini bile ldrecek kadar dik, ama o bir kez bile yavalamad." "Adamn knda bir hayalet vard tabii." "Buna inandn sanyorum." Evet anlamnda ban sallayan Kathleen, "Harika bir olay yaratmsnz," dedi. "Cain gzden kaybolur kaybolmaz, biz de hileli sat makinelerimizi oradan kaldrp, kamyonete koymu olduumuz gerek makineleri kararak, bunlar yeniden yerlerine koyduk. Ustaca ve hzl bir ekilde. imizi bitirdiimizde, bir sr insan hl yerdeki eyreklikleri topluyordu. Ve sonra bak ne oldu... herkes kamerann nerede olduunu renmek istedi." "Yani kastettiin ey..." "Evet, herkes bizim Gizli Kamera akas yaptmz dnm. Jimmy de sokan karsna park ermi olan Birleik Kargo Servisi'ne ait bir kamyonu iaret ederek, kameralarn orada olduklarn syledi." Kathleen sevinle ellerini rpt. "Biz oradan ayrlrken, insanlar sokan karsnda duran BKS kamyonuna el sallamaya baladlar; onlar gren kamyon srcs nce arp kald, ama sonra o da onlara el sallad." Nolly onun glne baylyordu; Kathleen'in mziksel, genkzvari bir gl vard. Bu gl duyabilmek iin de, Nolly her trl aklabanl yapmaya hazrd. O srada garson kk salata tabaklaryla geldiinde, komi de bo meze tabaklarn topluyordu. Salatalar, tazelenen martiniler izledi. "Parasn bunca hileli ie neden harcyor dersin?" diye sordu Kathleen merakla; bunu ilk kez merak etmiyordu. "Manevi bir sorumluluu olduunu sylyor." "Evet, ama dnyorum da... eer byle bir sorumluluk hissediyorsa... o zaman daha nce neden Cain'i mahkemede temsil etti?" "O bir avukat ve bu acl koca ona byk, olas bir davayla gelmi. Davann sonunda kazanlacak para var." "Kadnn belki de kocas tarafndan itildiini dnse bile mi?" Nolly omuzlarn silkti. "Bundan kesinlikle emin olamaz ki. Ve davay alana dek, itilme diye bir durum olabileceini dnmemi zaten." "Cain milyonlar kazand. Peki, ya Simon'n kazana ne oldu?" "Yzde yirmi. Sekiz yz elli bin papel." "Sana dedii paray bu toplamdan karrsan, hl yaklak sekiz yz bin krda." "Simon iyi bir adamdr. Cain'in karsn itmi olduunu imdi neredeyse tam olarak bildiine gre, kendisine yalnzca byk bir deme yapld diye, onu mahkemede temsil ettiinden tr mutluluk duyduu sylenemez. Ve kamu adna sregelen yeni davada Cain'in avukat o deil, bu nedenle bir ilgi uyumazl veya ahlaki bir sorun yok ve sonuta ileri biraz olsun dzeltmek iin, bir frsat yakalam durumda."

Ocak 1965'te, bu klbaz adamn bir zel dedektife neden gereksinim duyduunu nce pek anlayamayan Magusson, Ca-in'i mteri olarak Nolly'ye yollam ve ardndan, bunun Seraphim White'in bebeiyle ilgili bir i olduu anlalmt. Simon, Enoch Cain konusunda dikkatli olmas iin Nolly'yi uyardnda, o da ocuun kime verildiiyle ilgili bilginin saklanmas gerektiini dnmt. On ay sonra, Simon, Cain'le ilgili olarak Nolly'yi yine aramt; ama bu kez mteri olan avukat ve hedeflenen kii Ca-in'di. Simon'n Nolly'den yapmasn istedii i en azndan garipti ve hatta taciz anlamna geliyordu, ama bu iin hibir ksm tamamen yasad deildi. Ve iki yldr, cheeseburgerdaki ey-reklikten balayp madeni para frlatan makinelerle son bulan i, batan sona elenceli olmutu. "Pekl," dedi Kathleen, "bu i iin sana denen para ok iyi deilse de, olayn sona ermesini grmekten znt duyuyorum." "Ben de yle. Ama o adamla karlaana dek, i henz tam olarak bitmi saylmaz." "Daha iki hafta var. Bunu karmayacam. O gn iin takvimime kaydettiim tm randevularm iptal ettim." Nolly martini kadehini kaldrd: "Di doktoru ve dedektif yardmcs Kathleen Klerkle Wulfstan'n erefine." Kathleen de kadehini kaldrd: "Daima en iyi erkek arkadam olarak kalacak olan kocamn, Nolly'min erefine." Tanrm, Kathleen'i yle ok seviyordu ki. Ara scaklar getiren garson, "Krallara lyk bunlar," dedi; dana etinin ilk lokmasndan bile, onun szn tutmu olduu anlalyordu. Krfezin prltl klaryla amber renkli titrek mum klarnn karm, bardaki piyanodan ykselen ark iin mkemmel bir atmosfer oluturmutu. Piyanonun hayli uzakta bulunmasna ve lokantann da biraz grltl olmasna karn, Kathleen mziin namesini hemen tand. Ban tabandaki etten kaldrdnda, gzleri nee doluydu. "Rica zerine," dedi Nolly. "Bu arky syleyeceini umuyorum." Bu yumuak kta bile, Nolly onun bir gen kz gibi kzardn grebiliyordu. Kathleen yaknlardaki masalara bakt. "Ben daima senin en iyi erkek arkadan olarak kalacama ve bu da bizim arkmz olduuna gre..." Kathleen bizim arkmz szcklerinde kalarn kaldrd. "Birlikte ok fazla dans etmemize karn, kendimize ait hibir arkmz olmad bizim aslnda," dedi Nolly. "Bunun iyi bir ark olduunu dnyorum. Ama imdiye dek, sen bunu hep baka bir adama syledin." ataln brakan Kathleen, bir kez daha lokantay gzden geirdikten ve masann karsna doru eildikten sonra, daha da kzararak, "Bana Bakacak Birisi"nin ilk dizelerini sylemeye balad. Yan masada oturan yal bir bayan, "ok ho bir sesin var, canm," dedi. Utanan Kathleen, hemen sustu; Nolly masadaki dier bir kadna, "Gzel bir ses, yle deil mi?" diye sordu; ardndan da, "Ve akldan hi kmayacak kadar etkili," diye ekledi. Blm 61 KIYI eridi otoyolunda kuzeye, Newport Beach'e doru araba sren Agnes, ilerledii her milin ardndan kr kehanetler gryordu. Dou kesimindeki yeil tepeler, sabah gneinde parlayan k imenlerinin oluturduu battaniyelerin altnda uyuyan devlere benziyorlard. Ama sonra, denizden gelen ve i kesimlerde biriken kara bulutlar, yamalar koyu kefenlere benzer siyahms yeile dntrmler ve daha nce uykuda gibi grnen biimlerden oluan manzaray imdi lgn ve souk bir hale getirmilerdi.

Pasifik yar saydam sis tabakasnn tesinde hemen grlemiyordu. Ardndan, bu puslu tabaka geri ekildiinde, deniz grmezliin habercisi olmutu sanki. Sabah nda dmdz ve renksiz bir ekil alm olan cam gibi su, Agnes'a krlerin o derinlikten yoksun gzlerini, grememenin o korkun ve ac boluunu anmsatt. Barty kitap okuyabilecek kadar uyankt. Sayfa satrlar eri br deillerdi artk. Umudunu asla yitirmeyen Agnes, hemen umuda kaplmann yanl olduunu biliyor ve ksa bir sre iin bile olsa, Barty'nin sorununun bitmi olduunu varsaymak istemiyordu. Bu sorunun dier belirtileri olan haleler ve gkkuaklar da imdilik kaybolmulard, ama geri gelecekleri belliydi. Dn gece Barty'ye Krmz Gezegen'in ikinci yansn okumasna karn, kk olan yky bir kez daha okumak iin kitab yanna almt. Dnya bu sabah Agnes'a bir felaket habercisi gibi grnmekle birlikte, onun muhteem gzelliinin farkndayd. Barty'nin de bu ahane manzaralar ve her olaanst detay belleinde saklamasn istiyordu. Ama kk olan ocuklar, zellikle yrekleri Mars'ta macera peinde koanlar, manzaralardan etkilenmiyorlard. Agnes arabay srerken, Barty kitabn dier blmlerini yksek sesle okudu, nk annesi 104'nc sayfadan itibaren olanlar biliyor ve kendisi Jim'le Frank'in ve onlarn Marsh arkada Willis'in maceralarn onunla paylamak istiyordu. Agnes kitap okumann olunun gzlerini yoraca ve durumunu daha da ktletirecei dncesiyle kayglandnda, bu korkusunun mantkszln fark etti. Kaslar almakla krel-medikleri gibi, gzler de ok fazla ey grmekle bozulmazlard. Kayg dolu millerce otoyolun, doal gzelliklerin, yaratlan kehnetlerin ve Mars'n pas krmzs kumlarnn ardndan, en sonunda Franklin Chan'in Newport Beach'teki muayenehanesine geldiler. Ksa boylu ve ince yapl olan Dr. Chan, bir Budist rahip kadar alakgnll ve inli bir mandarin kadar kibar birisiydi. Ciddi tavrlar insann zerinde huzur verici bir etki brakyordu. Chan yarm saat boyunca Barty'nin gzlerini eitli alet ve aygtlarla inceledikten sonra, Joshua Nunn'n da nceden belirttii gibi, bir onkologdan acil bir randevu ald. Agnes bir tan koymas iin ona srar edince de sakin bir biimde, biraz daha bilgi edinmesi gerektiini syledi. Barty, onkolou grdkten ve kendisine birka ek tahlil yapldktan sonra, kesin tannn konmas ve tedavi seeneklerine karar verilmesi iin annesiyle birlikte leden sonra buraya geri dnecekti. Tm bu hazrlklarn sratle yaplmasna mteekkir olan Agnes, yine de kendini rahatsz hissediyordu. Chan'in bylesine hzl hareket etmesinin nedeni her ne kadar onun Joshua'yla olan arkadalndan kaynaklanyorsa da, Barty'nin muayenesi srasnda szcklere dkmekten ekindii bir kukudan tr de byle davrand belliydi. Muayenehanesi Hong Hastanesi'nin yanndaki bir binada olan Dr. Morley Schurr, uzun boylu ve iman olmasnn dnda, birok adan Franklin Chan'e benziyordu; sevecen, sakin ve zgvenliydi. Yine de, batl inanl ilkel birisini byc bir doktorun karsnda titretebilecek nedenlerin benzerlerim hissettiinden tr, Agnes ondan korkmutu. Dr. Schurr'un bir ifac olmasna karn, kanserin aklanamayan karanlk ynlerini bilmesi, kendisine tanrsal bir g veriyor gibiydi; yarg belirten sesi de yazgnn gcn tayordu sanki. Barty'yi muayene ettikten sonra, ek tahlillerin yaplmas iin onlar hastaneye yollad. Bitiikteki bir burgercide le yemei molas vermelerinin dnda, gnn geri kalan ksmn orada geirdiler. Yemek srasnda ve yatsz hasta olarak hastanede geirdii sre boyunca, Barty durumunun ciddiyetini anladn belirten hibir tepki gstermemiti gerekten. Tatl

tavrlar ve yandan byk konumalaryla doktorlarla teknisyenleri byleye-rek, neesini srdrmt. Tahlil sonularn incelemek ve Barty'yi yeniden muayene etmek iin, Dr. Schurr leden sonra hastahaneye geldi. Ve kn ilk gnlerinin alacakaranl geceye dnrken, onlar Dr. Chan'a geri yollad; tan konmas iin tm gn sabrszlanan Agnes'n, bir fikir belirtmesi iin bu kez Dr. Schurr'a srar etmemesinin nedeni, gerei renmekten birdenbire kanm olmasyd. Gz doktoruna dnerlerken yaptklar ksa araba yolculuunda, delice bir dnceye kapld; Chan'in muayenehanesine uramadan bu prl prl aralk gecesinde yola devam etmek ve yalnzca Bright Beach'e, kr haberin telefonla gelecei yere dnmek deil, konacak tannn onlara asla eriemeyecei, ad konmadndan tr de Barty'yi etkilemeyecek olan hastaln kendilerini hibir zaman yakalayamayaca ok uzak yerlere kamak istiyordu. "Mars'taki her gnn bizimkinden otuz yedi dakika yirmi yedi saniye daha uzun olduunu biliyor muydun, Anne?" "Komik, ama Marsl arkadalarmn hibirisi bana bundan kesinlikle sz etmedi." "Bir Mars ylnda ka gn var tahmin et." "ey, gneten daha uzak olduuna gre..." "Yz krk milyon mil!" "yleyse... drt yz gn m?" "ok daha fazla. Alt yz seksen yedi gn. Ben Mars'ta yaamak isterdim, ya sen?" "Noeller arasnda beklemek daha uzun olur o zaman" dedi Agnes. "Doum gnlerinin aras da uzar. Ama armaan paralarnn ounu biriktirmi olurum bylece." "Sen beni asla kandramazsn. Ben seni tanrm. Ylda iki kez Noel olur ve yarm doumgn partileri veririz." "Benim kolayca kandrlan birisi olduumu dnyorsun demek, yle mi?" "Hayr. Sen gerekten de iyi bir annesin." Barty sanki onun Dr. Chan'e geri dnmek istemediini sezinlemi gibi, muayenehanenin bulunduu binaya yaklarlarken, sokak boyunca, araba yolunda ve park yerinde krmz gezegenden sz edip durduu srada, Agnes da sona ermeyecek gibi grnen bu yolculuun skntsndan, ksa bir sre iin bile olsa kurtulmutu. Mesainin bitiminden epeyce sonra, saat 5:45'te, Dr. Chan'in muayenehanesi sessizdi. Bekleme odasnda Barty'ye elik etmek iin bu ge saate dek muayenehanede kalan sekreter Rebecca, kk olann yanndaki iskemleye otururken, Barty ona Mars'taki yerekiminin ne kadar olduunu bilip bilmediini sordu ve Rebecca bunu bilmediini itiraf edince, "Buradakinin yalnzca yzde on yedisi," dedi. "Mars'ta gerekten srayabilirsin yani." Dr. Chan, Agnes' kendi odasna gtrdkten sonra, kapy dikkatle kapatt. Elleriyle tm vcudu titreyen Agnes'in iine bir korku kmt; sanki kt denmi raylarn zerinde hzla giden bir elence trenindeymi ve bunun tekerleklerinin kard takrtlarla sarslrm gibiydi. Onun bu zntsn gren oftalmologun sevecen yznde yumuak bir ifade belirdi; acma duygusuna kapld her halinden belliydi. Agnes o anda detaylar pek fark etmese de, gelecein onlar iin ne kadar korkun olacan anlamt. Doktor alma masasna oturmak yerine, onun yanndaki dier hasta iskemlesine oturdu. Bu da kt bir haber belirtisiydi. "Bayan Lampion, byle bir durumda, yaplacak en iyi eyin aka konumak olduuna karar verdim. Olunuzda reti-noblastom var. Yani gzn a tabakasnda kt huylu bir tmr olumu."

Agnes son yldr Joey'in yokluunu ou kez derinden hissetmise de, onu imdi zledii kadar hi zlememiti. nk sevginin, saygnn, gvenin ve inancn bir ifadesi olan evlilik, bunun da tesinde, yaamn zorluklaryla aclarna kar ka-rkocann yapt bir anlama, ben seninle birlikteyken asla tek bana kalmazsn diyerek verdikleri bir szd. "Bunun tehlikesi," diye aklad Dr. Chan, "kanserin gzden gz ukuruna ve ardndan da optik sinirden beyne yaylma olaslnn bulunmasdr." Franklin Chan'in yznde Barty'nin durumunun umutsuzluunu yanstan acy gren Agnes, gzlerini kapatt. Ama sonra onlar hemen averdi, nk bir anlk karanlk bile, ona kk olunun yazgsn anmsatmt. Titremesi ise tm dengesini bozmutu. O, Barty'nin hem annesi ve hem de babas, yani onun tek desteiydi; bu nedenle olu iin daima gl olmas gerekiyordu. Dilerini skp dimdik oturduktan sonra, titremesini engellemeye alt. "Retinoblastom genellikle tek tarafldr," diye devam etti Dr. Chan, "yalnzca tek gzde olur. Ama Bartholomew'un her iki gznde de tmr var." Barty'nin hangi gz kapal olursa olsun, dieriyle eri br noktacklar grmesi, Agnes' daha nce bu geree hazrlamakla birlikte, duyduu acy t derinden hissetmiti. "Byle durumlarda, kanserleme derecesi gzn birinde, dierinde olduundan ounlukla daha fazladr. Eer tmr gzn alnmasn gerektirirse, kanserleme derecesi fazla olan gz alrz ve geri kalan dier gze n tedavisi uygularz." Kutsal Kitap'n 13:5 Mezmurlar'n anmsayarak huzur bulmak isteyen Agnes, Senin merhametine snyorum, Tanrm, diye dnd aresizlikle. "Belirtiler bir veya her iki gzde erken ortaya karsa, n tedavisiyle ou kez baar ans elde edilebilir. Bir gzn ya ie, burna doru ya da da, akaa doru oluturduu sapma denilen alk durumu da bir erken belirti olabilir, ama hasta bize daha ok grme bozukluuyla bavurur." "Eri br noktacklar." Chan evet anlamnda ban sallad. "Bartholomew'unki gibi ileri evre kanser durumunda ise, ikyetlerin daha nce balam olmas gerekirdi." "Belirtiler geici. Bugn okuyabiliyor." "Bu da olaan d bir ey; nedenini artk ok iyi bildiimiz bu hastaln, tpk geici belirtileri gibi yok olabilecei konusunda umutlanabilseydik keke... ama yle olmuyor." Sen ok byksn, Tanrm, ne olur bana merhamet et. Hastalan ifaya kavuturma arzusundan yoksun olan baz pratisyen doktorlar, bir uzmanlk dal iin gerekli olan ek tahsili elde etme abasyla, genliklerinin byk bir ksmn okulda harcarlar. Ama gz hastalklar uzmanlna gnl vermi olan Franklin Chan gerek bir ifacyd ve Agnes onun yzndeki acnn en az kendisininki kadar gerek ve derin olduunu hissediyordu. "Kanserli tmrlerin younluu, bunlarn ok ksa bir sre sonra gzden gz ukuruna doru yaylacaklarn ya da yaylm olduklarn gsterir. Byle bir durumda n tedavisinin baars konusunda hi umut olmad gibi, umut olsa bile, bunu deneme riskine girmek iin hi zaman yoktur. Hem de hi. Bart-holomew'un yaamn kurtarmak iin, Dr. Schurr'la ayn fikri paylayoruz; yani her iki gz de hemen almamz gerekiyor." te burada, Noel'den drt gn sonra, iki gnlk ikencenin ardndan, Agnes en kt gerei renmiti; deerli olu ya gzlerim yitirecek ya da lecekti... krlkle beyin kanseri arasnda bir seim yapmas gerekiyordu. Belki bu kadar zorlu bir korkuyu beklemese de, yaanacak korkuyu ve bunun yapaca ykm beklemiti, ama karlaaca her trl acy gsleyecek gce sahip olmasna karn, masum yavrusunun ekecei aclara dayanabilecek gc olduunu sanmyordu. Yine de, doktorun sylediklerini dinlemi ve kt haberi renmiti; iin garibi ise,

kemiklerinin hemen toz haline dnmemi olmasyd, aslnda hibir ey hissetmeyecei bir toz yumana dnmek isterdi imdi. "Hemen demekle neyi kastediyorsunuz?" "Yarn sabah." Agnes kenetledii ellerine bakt. yapmak iin yaratlmt bu eller ve her trl ie daima hazrdlar. Ama gl, evik ve gvenilir olmakla birlikte, gereksinim duyduu bir tek mucizeyi gerekletiremeyecek kadar yararsz grnyorlard artk ona. "Sekiz gn sonra Barty'nin doum gn var. Umarm..." Agnes' glendirmeye alan Dr. Chan, profesyonel tavrn srdryordu, ama daha da yumuayan nazik sesinden anlaldna gre, onun da ac ektii belliydi: "Bu tmrler ylesine gelimi olurlar ki, hastay ameliyat etmeden nce, kanserin yaylp yaylmadn anlayamayz. ok ge kalm olabiliriz. ok ge kalmasak bile, yalnzca kk bir ansmz olur. Kck bir ans. Sekiz gn an riskli bir sre." Agnes evet anlamnda ban sallad. Ama baklarn ellerinden ayramyor ve doktorun gzlerine bakamyordu; bunun nedeni onun kaygsnn kendisininkini fazlalatracak ve ayn zamanda o sevecen baklarnn duygularna gem vurmasn nleyecek olmasyd. Bir sre sonra, Franklin Chan, "Onunla konuurken yannzda olmam ister misiniz?" diye sordu. "Yalnzca o ve ben... sanrm." "Burada, bromda m?" "Tamam." "Onu sizin yannza getirmeden nce, biraz yalnz kalmak ister misiniz?" Agnes evet anlamnda ban sallad. Doktor ayaa kalkp, kapy at. "Bayan Lampion...?" "Evet?" diye yantlad Agnes, ban kaldrp ona bakmadan. "Olunuz harika bir ocuk; ylesine akll ve ylesine yaam dolu ki. Krlk zordur, ama her eyin sonu deildir. Iksz da olsa, yeni yaantsyla baa kacaktr. lk nce ok zor olacaktr bu, ama o... en sonunda baaracaktr." Alt dudan srp soluunu tutan Agnes, hkrn bastrarak, "Biliyorum," dedi. Darya kan Dr. Chan, kapy kapatt. Agnes iskemlesinde ne doru eildikten sonra, dizlerini bititirdi, kenetledii ellerini dizlerine koydu ve alnn ellerine dayad. Alakgnlllkle ilgili her eyi, bunun gerekliliini ve ayrca aklla yrei huzura kavuturacak olan gcn bildiini dnrd, ama birka dakikadr, bu konuda daha nce hi bilmediklerini de renmiti. imdi az ncekinden daha fazla titriyordu... sonra titreme yine geti. Ardndan, bir sre soluk alamad. Boulacan sanyordu. Derin, ac verici, titrek soluklar almaya alt srada, kendisini asla sakinletiremeyeceini dnd. Ama sakinlemiti. Gzyalarnn Barty'yi korkutacan, bunlarn birka damlasnn sele dneceini bilen Agnes, alamamaya alt. Annelerin grevi kaya gibi salam olmakt. skemleden kalkp pencerenin yanna giderek, jaluziyi yukarya doru kaldrd. Gece, yldzlar... Evren sonsuz, Barty ise kckt, ama olunun lmsz ruhu onu gezegenler kadar ve hatta bu Yaratl'daki herhangi bir varlk kadar nemli klmaktayd. Agnes buna inanyordu. Bazen kendisini d bile fark edilmeyen bir sere gibi hissetmesine karn, yaamn bir anlam ve biimi olduunu dnmeden, onunla baa klamayacann bilincindeydi. Barty doktorun alma masasnn kenarnda bacaklarn sarktm oturuyor ve kald yeri parmayla iaretledii Krmz Ge-zegen'i elinde tutuyordu. Onu buraya Agnes oturtmutu. Barty'nin salaryla gmleini dzelttii ve geveyen ayakkab balarn yeniden balad srada, sylemesi gerekenleri sylemekte umduundan da fazla zorlandn fark etti. Dr. Chan'i de buraya armal myd acaba? Ama sonra aniden doru szckleri buldu. Tahmin ettiinden de doru bir biimde gelivermiti bunlar aklna, nk

cmleleri formle edecek kadar bilinli deildi aslnda. Sylediklerinin z ve bunlar sylerken kulland ses tonu ylesine mkemmeldi ki, sanki buraya bir melek gelmi ve kendisi oluna ne yaplmas ve bunun neden yaplmas gerektiini anlatmaya alrken, onu bu ykten kurtaracak kadar uzun bir sre yannda kalmt. Barty'nin matematik ve okuma konusundaki yetenekleri on sekiz yandaki ou genten daha ileriydi, arna bunlar gz nne alnmazsa, onun nc yan bile tamamlamasna daha birka gn vard. Dhi ocuklarn entelektel adan gelitikleri kadar duygusal adan da ayn ekilde gelimi olmalar gerekmemekle birlikte, annesini ciddi bir dikkatle dinleyen Barty, ona baz sorular sorduktan sonra, sessizce oturup elindeki kitaba bakt; ne alyor ne de korkmu grnyordu. En sonunda, "En iyisini doktorlarn bildiini mi dnyorsun sen?" diye sordu. "Evet, tatlm. yle." "Tamam." Ardndan, elindeki kitab masann stne, yanma koydu ve annesine doru uzand. Olunu kollarna alan Agnes, onu masadan kaldrp smsk kucaklad; Barty'yi tpk bebekliinde tuttuu gibi, ba kendisinin omuzuna ve yz de boynuna yaslanm ekilde tutuyordu. "Pazartesi gnne dek bekleyebilir miyiz?" diye sordu Barty. Agnes ondan baz gerekleri saklamt; kanserin yaylm olabileceini, gzleri alndktan sonra da lebileceim... ve kanser henz yaylmamsa bile, ok gemeden byle olabileceini. "Neden Pazartesi?" "nk imdi okuyabiliyorum. Eri brler yok artk." "Yine gelecekler." "Ama hafta sonunda, son birka kitap daha okuyabilirim belki." "Heinlein'in kitaplarn, yle mi?" Olunun istedii kitaplann adlarn biliyordu: Gkyzndeki Tnel, Gezegenlerin Arasnda, Yldza Jones. Onu pencerenin yanna gtrdkten sonra, ban kaldrp yldzlara ve aya bakan Agnes, "Ben sana her zaman kitap okuyacam, Barty," dedi. "Ama o deiik." "Evet. Evet, yle." Heinlein uzak dnyalara seyahat etmeyi dlemiti. John Kennedy de lmnden nce, bu on yl sona ermeden insanlarn ayda yryeceklerine sz vermiti. Barty ise bu kadar byk bir ey istemiyordu ki; onun tek istedii yalnzca birka yk okumak ve kitaplann o ok zel dnyasnda kaybolmakt, nk ksa bir sre sonra, her yk tmyle zel bir seyahat olmaktan kacak ve sadece dinleyerek yaanan bir deneyim olacakt. Agnes, Barty'nin soluunu boaznda smscak hissediyordu. "Ve baz yzleri grmek iin de eve gitmek istiyorum." "Kimlerin yzlerim?" "Edom Day'nn, Jacob Day'nn, Maria Teyze'nin. Bylece daha sonra bu yzleri anmsayabilirim... anlarsn ite." Gkyz ylesine derin ve souktu ki. Ay titrek bir kla parlyor, yldzlar gitgide bulankla-yordu... ama bu grnt ok ksa srmt, nk Agnes'n oluna kar olan ball onu elik gibi salamlatran ve gzyalarn kurutan alevli bir ocak gibiydi. *** Franklin Chan'in tam olarak onaylamadan, ama kesinlikle anlay gstererek verdii izin sonucunda, Agnes, Barty'yi eve gtrmek iin yola kt. Pazartesi gn Hoag Hastanesi'ne geri dnecekler ve sal gn Barty burada ameliyat olacakt. Bright Beach Ktphanesi, cuma gn gece saat dokuza dek akt. Ktphane kapanmadan bir saat nce oraya giderek, Barty'nin okuduu kitaplar geri verip, istedii kitab dn aldlar. Ve ardndan, iyimserlie kapldklar bir anda da drdnc bir kitab, Marsl Podkayne'i.

Bir blok ilerideki evlerine gitmek iin yine arabaya bindiklerinde, "Sen benim durumumu Edom Day'yla Jacob Day'ya pazar gecesine dek sylemesen iyi olur," dedi Barty. "Bununla pek baa kamaz onlar. Biliyorsun, deil mi?" Agnes evet anlamnda ban sallad. "Biliyorum." "Eer bunu onlara imdi sylersen, mutlu bir hafta sonu geiremeyiz." Mutlu bir hafta sonu. Barty'nin davranlar Agnes' artyor, karanl yenme isteiyle dolu olan gc ona cesaret veriyordu. Eve dndklerinde Agnes'n hi" itah yoktu, ama Barty'ye peynirli bir sandvi hazrlayp, bir tabaa patates salatas koyduktan sonra, bu ge akam yemeine biraz msr gevrei ve bir bardak Cola ekleyerek, tepsiyi Barty'nin yataa girip Gkyzndeki Tnel'i okuduu odasna gtrd. Edom'la Jacob, Dr. Chan'in ne dediini sormak iin uradklarnda, Agnes onlara yalan syledi. "Pazartesi gn alacamz baz tahlil sonulan var, ama Barty'nin iyileeceini sylyor." Onun yalan sylediinden kukulanan biri varsa, o da Edom'd. arm grnyordu, ama fazla srar etmedi. Bu arada Agnes, Edom'dan evde kalmasn rica etti, bylece kendisi bir iki saatliine Maria'ya gittiinde, Barty yalnz kalmayacakt. Bu ricay memnuniyetle kabul eden Edom, volkanlarla ilgili bir belgesel izlemek iin, televizyonun karsna oturdu; belgeselde 1902 ylnda Martinique'te patlayan ve birka dakika iinde 28,000 kiiyi ldren Mont Pelee'yle ve dier byk doal afetlerle ilgili ykler yer almaktayd. Agnes, Barty'nin durumu hakknda ondan bir telefon bekleyen Maria'nn evde olduunu biliyordu. Elena Moda Evi'nin st katndaki daireye binann dndaki bir dizi merdivenden klyordu. Daha nce Agnes' asla bylesine zorlamam olan bu trman, son kata geldiinde, imdi onun soluunu kesmi ve dizlerini titretmiti. Kap ziline yant veren Maria, fazlasyla heyecanlanm grnyordu, nk Agnes'n telefon etmek yerine buraya dek gelmesi, en kt olayn habercisiydi. Hep birlikte mutlu bir ekilde geirdikleri Noel'den yalnzca drt gn sonra, Maria'nn mutfanda metanet maskesini karan Agnes, en sonunda alad. Agnes eve dndkten ve Edom' kendi dairesine yolladktan sonra, Maria'dan gelirken yol stndeki bir dkkndan satn ald votka iesini at. Ardndan, votkay byk bir su bardana boaltp, bunu portakal suyuyla kartrd. Sonra mutfak masasna oturarak, kocaman bardaa bakp durdu. Ama bir sre sonra, bundan bir tek yudum bile almadan, tmn lavaboya boaltt. Bu kez bardaa souk st koyup, bunu bir dikite iti. Bo barda ykarken kusacan hissetmi, ama byle bir ey olmamt. Ardndan, uzun bir sre karanlk oturma odasnda, Joey'in en sevdii koltukta oturarak bir sr ey dnd; en ok dnd ey ise Barty'nin yamurda kuru olarak yrmesiydi. Sabah saat 2:10'da yukar kata ktnda, Barty'yi lambann lo nda uyumu olarak buldu; Gkyzndeki Tnel adl kitap yannda duruyordu. Odadaki koltua kvrlan Agnes, olunu izlemeye balad. Gzlerini bir an iin bile ondan ayrmak istemiyor ve uyumamaya alarak tm gece ona ylece bakp durmak istiyordu, ama yorgunluu galip gelmiti. Cumartesi sabah saat alty biraz gee skntl bir dten uyandnda, Barty'nin yatanda oturarak kitap okuduunu grd. Kk olan gece uyanm, onu koltukta grm ve stne bir battaniye rtmt. Glmseyen Agnes, battaniyeyi ekip buna biraz daha sk sarlarak, "Sen annene bakyorsun demek, yle mi?" dedi. "Sen de gzel turtalar yapyorsun."

Agnes farknda olmadan bu akaya gld. "Pekl, bir ie yaradm rendiime sevindim. Bugn yapmam istediin zel bir turta var m?" "Yer fst ezmeli turta. Hindistan cevizli turta. ikolatal turta." " turta, yle mi? Kk, iko bir domuzcuk olacaksn sen." "Turtalar paylarm," dedi Barty. Artk eski yaamlarnda kalacak olan son hafta sonunun ilk gn byle balamt. Cumartesi gn onlar ziyarete gelen Maria, Agnes turtalar piirdii ve kendisi de bir bluzun yakasyla kollarn iledii srada, mutfakta oturdu. Gezegenler Arasnda adl kitab okuyan Barty de mutfak masasnda oturuyordu. Agnes ara sra Barty'nin, Maria'nn almasn seyrettiini ya da onun onun yzyle becerikli ellerini incelediini fark etti. Gne batarken, arka baheye kan kk olan, turuncu gkyz mercan rengine, krmzya, mora ve ividi maviye dnrken, devasa mee aacnn dallarna bakp durdu. Ertesi gn afak skerken de sabah gneinin altn eriyiinde prldayan kpkl dalgalan seyretmek ve kyda uuan martlar grp onlar ekmekle beslemek iin, annesiyle birlikte deniz kenarna gitti. Ylba Akam'nn kutlanaca pazar gn, Edom'la Jacob akam yemeine geldiler. Tatllarn yedikten sonra, Barty Yldza Jones'u okumak iin odasna gittiinde, Agnes aabeylerine yeenlerinin gzleriyle ilgili gerei aklad. Her ikisinin de duyduklar znty szcklere dkme abalarnn Agnes' etkilemesinin nedeni, onlarn derinden zlmeleri deil de, sonuta kendi kendilerini uygun bir biimde ifade edememi olmalaryd. Ve duygularn ifadeden yoksun kalp rahatlayamadklarndan tr, zntleri daha da artmt. Uzun sredir ie dnk olarak yaamalar ne kendilerine ne de bakalarna huzur veriyordu. Daha da kts, lmle ilgili takntlar nedeniyle, birok bakmdan sanki Barty'nin kanser olacan bekliyorlarmasna, bu kt haber onlar ne oka uratm ne de avutucu szckler bulmalarn salamt; zntden donup kalm gibiydiler. Ve bunun sonucunda, her ikisi de byk bir fkeye kaplp blk prk konuarak, garip el kol hareketleriyle sessizce gzya dkp durdular... kendisini avutacak olan tek kii yine Agnes'd artk. Ardndan, yukar kata kp Barty'nin odasna gitmek istediler, ama Agnes buna kar kt, nk kk olan iin, kendisine yapm olduklarndan daha fazla yapabilecekleri hibir ey yoktu. "Barty okuduu Yldza Jones'u bitirmek istiyor ve ben de bunu engelleyecek bir eye izin vermiyorum. Sabah yedide Newport Beach'e gitmek iin yola kacaz; Barty'yi o zaman grebilirsiniz." Gece saat dokuzu biraz gee, Edom'la Jacob gittikten sonra, Barty elindeki kitabyla aaya indi. "Eri brckler geri geldiler." Agnes oluyla kendisi iin iki byk bira bardana birer kak vanilyal dondurma koydu ve her ikisi de abucak pijamalarn giyip Barty'nin yatana oturduktan sonra, kendisi Yldz-c Jones'un son altm sayfasn okurken, dondurmayla kitabn tadn kardlar. Hibir hafta sonu bylesine abuk gememi ve hibir ge-ceyars bylesine rktc olmamt. Barty o gece annesinin yatanda uyuyacakt. Agnes sndrdkten az sonra, "Yavrum," dedi, "senin yamur olmayan yerde yrmenden bu yana bir hafta geti; ben bunu ok dndm." "Korkulacak bir ey deil bu," diye ona yine gvence verdi Barty. "Pekl, ama benim iin hl yle. Yine de, benim merak ettiim ey u... sen birok eyin nasl olduundan sz ediyorsun ya... gzlerindeki sorunun olmad baka bir yer var m?" "Tabii. Her ey byle oluyor ite. Olabilecek her ey oluyor ve her oluun deiik biimi tmyle yeni bir yer oluturuyor." "Ne demek istediini hi anlayamadm."

Barty iini ekti. "Biliyorum." "Sen bu baka yerleri gryor musun?" "Yalnzca hissediyorum." "Oralarda yrrken bile mi?" "Ben aslnda oralarda yrmyorum. Yrrm gibi yapyorum... dncelerimde yani." "Annene bunu tam olarak aklayamadn sanrm, yle deil mi?" "Belki bir gn aklarm. Ama imdi deil." "Pekl... bu yerler nerelerde?" "imdi tm burada." "Baka evlerdeki baka Bartyler ve baka Agneslar... imdi tm burada demek." "Evet." "Ve de bu yerlerin bazlarnda ben belki senin doduun gece ldm ve sen babanla birlikte yalnz yayorsun." "Baz yerlerde byle olmas gerekiyor." "Ve baz yerlerde senin gzlerinde bir sorun olmamas da gerekiyor." "Benim hibir gz sorunumun olmad birok yer var. Bundan daha kt bir sorunumun ya da bu kadar kt olmamakla birlikte yine de hl biraz sorunumun olduu birok yer de var." Agnes bu konumadan ok etkilenmiti, ama bir hafta nce yamurlu mezarlkta grd olayn doruluunu biliyordu. "Tatlm," dedi, "benim merak ettiim dier bir ey de u... sen yamurun olmad yerde yrdn gibi, gz sorununun olmad yerde de yryp... gzlerindeki tmrleri o baka yerde brakabiliyor musun? Yani gzlerinin sorunsuz olduu yerde yryp, salkl bir halde geri gelebiliyor musun?" "Byle olmuyor ite." "Neden olmuyor?" Barty bu soruyu bir an dnd. "Bilmiyorum." "Bunu benim iin bir daha dnr msn?" "Tabii. yi bir soru." Agnes glmsedi. 'Teekkrler. Seni seviyorum, tatlm." "Ben de seni seviyorum." "Sen dualarn okudun mu?" "imdi okuyacam." Agnes da sessice dualarn okudu. Karanlkta olunun yannda yatarken, jaluzinin arasndan ay nn szd ve sanki bu incecik n tesinden garip bir yaam olan baka bir dnyann grnr gibi olduu pencereye bakp duruyordu. Uykuya dalmaya hazrlanan Barty, Joey'in hl yaad yerlerde babasna seslendi; "yi geceler, Baba." Agnes bu dnyann ok karmak, srlarla dolu bir yer olduuna inanyordu ve ne gariptir ki, Barty'nin sonsuz olaslklardan sz etmesi onun bu inancn daha da desteklemi ve uyu-yabilmesi iin kendisine byk bir rahatlk salamt. Yeni yln ilk gn olan pazartesi sabah, iki bavulla arka kapdan kan ve bunlar verandaya brakan Agnes, Edom'n sar-beyaz Ford County Squire'mi garajn nndeki araba yolunda park edilmi olarak grnce, aknlkla gzlerini krptrd. Edom'la Jacob kendi bavullarn arabaya yerletiriyorlard. Ardndan, onun yanna gelip kendisinin verandaya brakt bavullar aldklar srada, "Arabay ben kullanacam," dedi Edom. "Ben de nde Edom'la birlikte oturacam," diye ekledi Jacob. "Sen Barty'yle arkada oturabilirsin."

kizlerin hibirisi Bright Beach'in dna yllardr adm atmamt. Her ikisi de sinirli, ama kararl grnyordu. Bu arada, ktphaneden dn aldklar ve annesinin ona daha sonra hastanede okuyacana sz verdii Marsh Podkay-ne'le birlikte evden dar kan Barty, "Hep beraber mi gidiyoruz?" diye sordu. "yle grnyor." "Vay canna." "Haklsn." Olmas yakn byk depremlere, otoyolda dinamit tayan kamyonlarn patlayabileceklerine, bir yerlerde dnp duran kasrgalara, yoldaki bir barajn acmaszca varlabileceine, nerede yuvalandklar belli olmayan garip buz frtnalarna, ky otoyolunun yaknna derek paralanabilecek uaklarla hzla giderken devrilebilecek trenlere ve tm uygarl yok edebilecek iddetli bir yrnge sapmas olaslna karn, Edom'la Jacob bunca yl sonra, Bright Beach'in snrlarndan kmlar ve onlara gre ok tuhaf ve tehlikeli yerlere, kuzeye doru ilerlemeye balamlard. Ky eridinde giderlerken, Agnes Barty'ye Marsh Podkay-ne'i okumaya balad. " Tm yaantm boyunca Dnya'ya gitmek istedim ben. Orada yaamak iin deil tabii... yalnzca orasn grmek iin. Herkesin bildii gibi, Terra ziyaret edilecek harika bir yerdir, ama yaanacak bir yer deildir. nk insanlarn yerleimi iin uygunsuzdur.' " n koltukta oturan Edom'la Jacob, yazarn bu dncelerini kendilerine zg mrltlarla onayladlar. Pazartesi gecesi, hastanenin yaknlarndaki bir motelden yanya-na iki oda ayrtan Edom'la Jacob, Agnes'a motelin telefon numarasn vermek ve en gvenli gibi grnen bu yeri bulana dek on sekiz motel aratrdklarn sylemek iin, Barty'nin odasn aradlar. Barty'nin yann henz ok kk olduunu dnen Dr. Franklin Chan, odaya ikinci bir yatak koydurarak, Agnes'in geceyi olunun yannda geirmesini salamt. Barty birka aydan beri ilk kez o gece karanlkta uyumak istemediinden, koridordaki floresan ndan yararlanabilmek amacyla, odann kapsn ak braktlar. Gece bir Mars ayndan bile uzunmu gibiydi. Huzursuz bir halde uyuyan Agnes, birka kez ter iinde ve titreyerek uyand; dnde olunun kendisinden para para alndn grmt... nce gzlerinin, sonra ellerinin, daha sonra da kulaklaryla bacaklarnn... Muamba kapl koridorda ara sra duyulan lastik tabanl ayakkab gcrtlarnn dnda, hastane garip bir sessizlik iindeydi. Sabahn ilk klaryla birlikte, Barty'yi ameliyata hazrlayacak olan hemire geldi. Kk olann salarn geriye doru ekerek, bunlar smsk bir baln altna soktu. Ve ardndan, kpk srd kalarn bir jiletle tra etti. Hemire gittikten sonra, hastane hizmetlisinin tekerlekli masay getirmesini bekledikleri srada, "Yanma gel," dedi Barty annesine. Agnes zaten onun yannda ayakta duruyordu. Ardndan, oluna doru eildi. "Daha yakla," dedi Barty. Agnes yzn ona doru edi. Barty ban kaldrp, annesiyle burun srttrd. "Eskimo. "Eskimo," diye yineledi Agnes. "Kt Olmayan Maceraperestler'in Kuzey Kutbu Topluluu imdi oturumda," diye fsldad Barty. "Tm yeler hazr," dedi Agnes. "Benim bir srrm var." "Topluluun hibir yesi sr olan bir bilgiyi asla baka kimseye aklamaz," diye gvence verdi Agnes. "Ben korkuyorum."

Agnes otuz yllk yaantsnda daima gl olmutu, ama imdi ok daha gl olmas ve Barty iin kaya gibi salam durmas gerekiyordu. "Korkma, tatlm. Ben buradaym." Sonra Barty'nin kck ellerinden birini tuttu. "Seni bekleyeceim. Asla yalnz kalmayacaksn." "Sen korkmuyor musun?" Eer Barty yandaki sradan bir ocuk olsayd, Agnes ona beyaz bir yalan sylerdi. Ama o kendisinin dhi, mucize ocuu olduu iin, bu yalan hemen anlard. Yzn onun yznden uzaklatrmadan, "Evet," diye kabullendi, "ben de korkuyorum. Ama doktor Chan iyi bir cerrah ve buras da gzel bir hastane." "Ameliyat ne kadar srecek?" "Uzun deil." "Ben bir ey hisseder miyim?" "Sen uyuyacaksn, tatlm." "Tanr beni izliyor mu?" "Evet. Daima." "Ama O izlemiyor gibi sanki." "Benim burada olduum kadar O da burada, Barty. Ama tm evreni idare ettii ve birok insana bakt iin, ok megul; ayrca, okuduun kitaplarda olduu gibi, yalnzca burada deil, baka gezegenlerde de olmak zorunda." "Onun baka gezegenlerde olabileceini dnmemitim." "Yani, omuzlarnda bunca yk varken, bizi her zaman dorudan ve her dakika dikkatle izleyemez, biliyorsun, ama en azndan gz ucuyla izler. Sen iyileeceksin, iyileeceini biliyorum." Beyazlar giyinmi gen bir hizmetlinin ittii tekerlekli masann bir tekerlei tngrdyordu. Hizmetlinin hemen ardndan hemire de odaya girdi. "Eskimo," diye fsldad Barty, "Eskimo," diye yantlad Agnes. "Kt Olmayan Maceraperestler'in Kuzey Kutbu Topluluu oturumu sona erdi." Olunun yzn iki eliyle tutan Agnes, onun mcevherler kadar gzel gzlerim pt. "Hazr msn?" Barty belli belirsiz glmsedi. "Hayr." "Ben de yle," diye itiraf etti Agnes. "Haydi gidelim o zaman." Hizmetli Barty'yi tekerlekli masaya yatrd. Hemire de onun zerine bir araf rtp, bann altna ince bir yastk koydu. Geceyi sasalim geirmi olan Edom'la Jacob, koridorda bekliyorlard. Her ikisi de yeenlerini ptler, ama hibirisi konumad. Hizmetli tekerlekli masay iterken, hemire nde yryordu. Olunun elini smsk tutan Agnes da onlarla birlikte yrd. Her biri Barty'nin bir ayan tutan Edom'la Jacob onlara hemen elik etmeye baladlar; ikisinin de yznde tpk Birleik Devletler Bakan'n koruyan gizli servis ajanlarnnki gibi, sert ve kararl bir ifade vard. Asansrlere geldiklerinde, hizmetli Edom'la Jacob'a ikinci asansre binmelerini ve onlarla ameliyat katnda bulumalarn syledi. Bu neriye yant olarak alt dudan sran ve ban hayr anlamnda iki yana sallayan Edom, Barty'nin sol ayan brakmamakta inatla direniyordu. Kk olann sa ayan brakmamakta srar eden Ja-cob'n gzlemine gre de, bir asansr gvenle aaya inebilirdi, ama iki asansre binilirse, biri ya da dieri kesinlikle alt kata aklp kalrd; nk insan yapm olan bu tr makinelerin hibirine gvenilmezdi. Bu arada hemire, eer biraz skk durmaya aldrmazlar-sa, asansrn herkesi tayabilecek kapasitede olduunu belirtti.

Buna aldrmyorlard tabii ve Agnes'a olduka uzun gelen, ama aslnda normal bir srede, hep birlikte aaya indiler. Asansrn kaplar aldktan sonra, Barty'yi koridordan koridora grrdler, el ykama lavabolarn getiler ve yeil bir balkla yeil bir maske takm ve yeil bir nlk giymi olarak onlan bekleyen ameliyathane hemiresinin yanna geldiler. Barty'yi ameliyathaneye yalnzca bu hemire gtrecekti. Tekerlekli masa ayakucundan ameliyathanenin iine doru itildii srada, Barty ban yastktan kaldrd ve kap kapanana dek annesine bakp durdu. Olunun ona son baknda, yznde umutsuz bir ifade yaratarak Barty'nin belleinde byle bir grnt brakmamakta kararl olan Agnes, elinden geldiince glmsemeye alt. Ardndan, aabeyleriyle birlikte bekleme odasna gitti; de orada oturup, makineden kt bardaklara doldurduklar koyu kahveyi itiler. Agnes uzun bir sre nce, bir gece, oyun kartlarnn onlar varlndan haberdar etmi olduu maa olannn geldiini biliyordu artk. Ama o, maa olanm keskin gzl ve kt kalpli bir adam olarak beklemiti; oysa bu lanet, bir adam deil, kanserin ta kendisiydi. Geen perembe gn Joshua Nunn'la konumasndan bu yana, kendim en kt olaya kar hazrlamas iin drt gnden fazla zaman olmutu. Ve hl akln karmadan, her annenin yapabilecei ekilde buna hazrlklyd. Yine de, yreindeki umut snmemiti; bir mucize olabilirdi. Barty insan artan bir ocuktu, bir dehayd o; yamurun olmad yerde yryordu, kendisi bir mucizeydi ve her an her ey olabilirdi, Dr. Chan ameliyat maskesini boynuna indirmi bir halde heyecandan kpkrmz olan yzyle aniden bekleme odasna gelebilir ve Barty'nin kanser olmadn mjdeleyebilir-di. Bir sre sonra, onlara gerekten de iyi haberler getiren cerrah yanlarna geldi; kanserli tmrlerin hibirisi gz ukuruna ve grme sinirine yaylmamt, ama bildirebilecei baka bir mucize yoktu. Ve bylece, 2 Ocak, 1968'de, doumgnnden drt gn nce, yaayabilmek iin gzlerini veren Bartholomew, bir daha k grme umudu olmadan, en gzel ocukluk anda bu dnyay brakm ve belki de daha iyi bir yer olan krlk dnyasnn yaantsna karmt. Blm 62 PAUL DAMASCUS California'nn kuzey kysnda yryordu: Point Reyes stasyonu'ndan Tomales'e, oradan Bodega Krfezi'ne, ardndan da Stewarts Point'e, Gualala'ya ve Mendoci-no'ya. Baz gnler on millik ksa bir yry yapar, baz gnler ise otuz milden fazla yrrd. 1968 ylnn 3 Ocak gn de Oregon eyaletinin Spruce Hills kentine 250 milden daha az bir uzaklktayd. Ama o gn, bu kente ne kadar yaklatn fark etmedii gibi, oraya gitmek amacnda da deildi. Hamur kt mecmualardaki her maceraperest kadar kararl olan Paul, hava ister gneli, ister yamurlu, ister scak ve ister souk olsun her zaman yrr ve ne rzgr ne de imek onu yolundan alkoyard. Perri'nin lmnden bu yana, yldr binlerce mil yrmt. Ne kadar yol katettiinin hesabn tutmamt tabii, nk Guinnes Rekorlar Kitab'na girmeyi amalamad gibi, herhangi bir ey kantlamaya da almyordu. lk aylarda, sekiz on millik olan bu bu yolculuklar, Bright Beach'in kuzey ve gney kylan boyunca ve tepelerin tesindeki llk blgeye dek uzanan kentin i kesiminde srmt. Akam eve dnd gnbirlik yrylerdi bunlar.

lk gece yolculuunu ise, '65 ylnn Haziran aynda San Diego'nun kuzeyinde yer alan La Jolla'ya yapt. Ama o gn ok byk bir srt antas tam ve o yaz scanda ort giymesi gerekirken haki pantolon giymiti. O yolculuk imdiye dek belirli bir amala yapt ilk ve son yolculuktu. Bir kahraman grmeye gitmiti. Bu kahramanla ilgili bir makalenin yer ald mecmuada, bu byk adamn sk sk kahvalt ettii bir restorandan sz edilmekteydi. O gnn akam karanlk knce yola koyulan Paul, ky otoyolunu izleyerek gneye yrd. nce yoldan hzla geen arabalarn eliinde ilerledikten sonra, yalnzca mavi bir balkln ara sra kard seslerin, denizin tuzlu meltemiyle hareket eden ky imenlerinden ykselen fsltlarn ve dalgalarn oluturduu mrltlarn eliinde yol ald. Kendini fazla zorlamadan, afak skerken La Jolla'ya ulamt. Restoran fazla gsterili bir yer deildi. Buras bir kahvehaneydi aslnda. Ama ierisini atete czrdayarak mis gibi kokan domuz pastrmasnn, yada kzaran yumurtalarn, tarnl hamur ilerinin ve taze ekilmi koyu kahvenin kokusu kaplamt. Etraftaki her ey tertemiz ve prl prld. Paul'un ans yaver gitmiti. Kahraman orada kahvalt ediyordu. Oturduu ke masasnda iki adam daha vard ve hep birlikte derin bir sohbete dalmlard. Onlardan uzak bir yerde tek bana oturan Paul, kendine portakal suyuyla gofret smarlad. Kahramann masasna yapaca ksa yry, az nce tamamlad uzun yryten daha zorlu gibi grnyordu gzne. nemli birisi deildi ki o; her ay iiyle artk daha az megul olan, kendisine hizmet etmeye alan ve onun iin kayglanan elemanlarna gitgide daha baml hale gelen ve eer kendine ekidzen vermezse iini kaybedecek olan bir kk kent eczacsyd. Asla byk bir grev baarmam, bir yaam kurtarmamt. Bu adam rahatsz etmeye hi hakk yoktu ve imdi bunu yapacak cesaretten de yoksundu. Yine de iskemlesinden nasl kalktn bile anmsamadan, antasn srtlanm ve restorann kar tarafna gelmi olduunu fark etti. adam da ne syleyecek diye ona bakyorlard. Uzun gece yrynde att her admda, eer bu karlama gerekleirse, ne syleyeceini ve ne sylemesi gerektiini dnm, ama dnd bu szcklerin tm imdi kendisini terk etmiti. Konumak iin azm atktan sonra, dili tutulmuasna ylece durdu. Ardndan sa elini yukar doru kaldrarak, sanki gerekli szckleri havada yakalayacakm gibi, parmaklarn oynatt. Kendini aptal, budala bir halde hissediyordu. Kahramann bu tr davranlara alkn olduu belliydi. Ayaa kalkp bo olan drdnc iskemleyi ekti. "Buyurun, bizimle birlikte oturun ltfen." Ama bu nezaket bile Paul'u konuturamamt. Konumak bir yana, boaznn sanki sesini hapsedecek kadar tkandn hissetti. Aslnda yle syleyecekti: Cahil halkn vc alklaryla ayakta duran kibirli, g merakls siyasetiler ve kendilerinin kahraman olarak gsterilmesine asla kar kmayan yldz sporcularla gururlu aktrler, sizin adnz belirtildiinde utan duymaldrlar. Grleriniz, gsterdiiniz abalar, bunca yllk yorucu almalarnz, bakalarnn kukularna kar sarslmayan inancnz, kariyerinizi ve nnz zedelemeden gze aldnz riskler... bilimin byk yklerinden biri bu; elinizi skmaktan onur duyacam. Paul bu szcklerin hibirisini anmsayamamt, ama konumasn engelleyen suskunluu belki de en iyisiydi. nk bu kahramanla ilgili olarak edindii bilgilere gre, bylesine cokulu bir vg onu utandrrd.

skemleye oturmak yerine, czdanndan Perri'nin bir resmini kard. 1933'te her ikisi de on yandayken Paul'un Per-ri'ye k olmaya balad yl ekilen, zamanla sararm, siyah-beyaz bir okul fotorafyd bu. Sanki byle durumlarda daha nceleri de kendisine birok fotoraf verilmi gibi, Jones Saik resmi alp buna bakt. "Kznz m?" Paul hayr anlamnda ban sallad. Ardndan, ona Perri'nin lmeden bir ay kadar nce, 1964'n Noel Gn ekilen ikinci bir resmini verdi. Perri bu resimde oturma odasndaki yatanda yatyordu; vcudu kck kalmt, ama yz ylesine canl ve gzeldi ki. Paul en sonunda sesine kavutuunda, znt iinde konumaya balad: "Eim. Perri. Perris Jean." "Gzel bir bayan." "Yirmi yl... evli kaldk." "Ne zaman hastaland?" diye sordu Saik. "Yaklak on be yanda... 1935'te." "Virsn kol gezdii bir yld." Perri, Jonas Salk'n asnn gelecek nesilleri ocuk felci lanetinden kurtarmasndan on yedi yl nce sakat kalmt. "Sizin... bilmiyorum... sizin onu grmenizi isterdim yalnzca. Sylemek... sylemek istediim ey..." Szckler yine onu terk etmiti; sanki baka birisi onun yerine konumak iin gelebilecekmi gibi, baklaryla kahvehaneyi aratrd. Ve oradaki herkesin kendisine bakp durduunu fark edince, utantan konuamaz oldu. "Neden birlikte darya kp yrmyoruz?" diye sordu doktor. "zr dilerim. Sizi rahatsz ettim. Muhabbetinizi engelledim." "Hayr, hi byle bir ey yapmadnz," diye gvence verdi ona Dr. Saik. "Sizinle konumak gereini duyuyorum. Eer bana biraz zaman ayrrsanz..." Doktorun istiyorum szc yerine gereini duyuyorum szcklerini kullanmas, Paul'un onu izlemesine neden olmutu. Dar ktklarnda, portakal suyuyla gofretin parasn demediini fark etti. Ama hemen geri dnp kahvehaneninin nne geldiinde, bir pencereden, Salk'n arkadalarndan birinin, kendisinin oturduu masadaki adisyon fiini aldn grd. Dr. Saik kolunu Paul'un omzuna koydu; ikisi birlikte, okalipts aalaryla Torrey amlarnn dizili olduu sokakta yryerek, az ilerideki kk bir parka gittiler ve gnete kalan bir banka oturup, bir sre, havuzda yzen rdekleri seyrettiler. ki fotoraf hl Salk'dayd. "Bana Perri'den sz edin." "O... o ld." "ok zldm." "Be ay nce." "Onu tanmak isterdim gerekten." Salk'a kar olan hayranln ifade edecek szckleri bir araya getirip konuamayan Paul, Perri hakknda uzun uzun ve rahatlkla konuabilirdi. nk onun zeks, yrei, akl, sevecenlii, gzellii ve cesareti, Paul'un imdiye dek asla unutmad niteliklerdi. Karsnn lmnden beri hibir arkadala onun hakknda konuamamt; bunun nedeni onlarn kendisine ve acsna odaklanm olmalaryd, oysa Paul bu konumalarn sonucunda, arkadalarnn Perri'yi daha iyi anlamalarn ve onun ne kadar srad bir insan olduunu fark etmelerini istiyordu sadece. Ayrca, kendisi ldkten sonra da Perri'nin unutulmamasn, kibarlnn ve metanetinin anmsanmasn, onun saygyla anlmasn istiyordu. Perri unutulamayacak niteliklere sahip bir kadnd ve onun ansnn Paul'la birlikte yok olmas kendisini korkutuyordu.

"Sizinle konuabilirim," dedi Salk'a. "Siz beni anlarsnz. Perri, sizinle karlaana dek tandm, tek kahramand benim iin. Ben tm yaamm boyunca, hamur kt mecmualarla karton kapakl kitaplar okudum ve bunlarn kahramanlar hakknda bilgi sahibi oldum. Ama Perri... gerek bir kahramand. O sizin yaptnz gibi on binlerce, yz binlerce ocuk kurtarmad, sizin deitirdiiniz gibi dnyay deitirmedi, ama yaad her gn hi yaknmadan geirdi ve bakalar iin yaad. Onlarn srtndan deil. Onlar iin. nsanlar sorunlarn paylamak iin onu ararlar ve o da onlar dinler ve kendilerine yardma olurdu; iyi haberler vermek iin de onu ararlard tabii, nk bu haberlere ok sevinirdi. Ondan t vermesini isterlerdi, ve o deneyimsiz birisi olmasna karn, gerekten de birok bakmdan deneyimsiz olmasna karn, ne syleyeceini ok iyi bilirdi, Dr. Saik. Doru olan sylerdi daima. Kocaman bir yree ve doutan zekya sahipti; herkesi yle ok dnrd ki." Fotoraflar inceleyen Dr. Saik, "Keke ben de onu tanm olsaydm," dedi, "O bir kahramand, tpk sizin gibi. Ben istedim ki... ben sizin onu grmenizi ve adn renmenizi istedim. Perri Damascus. Ad buydu." "Bu ad hi unutmayacam," diye sz verdi Saik. Ve hl Perri'nin resimlerine bakt srada, "Ama siz bana ok fazla deer veriyorsunuz," diye ekledi, "ben supermen deilim. Bu ii tek bama yapmadm. Buna gnl vermi olan birok kii daha vard." "Biliyorum. Ama herkes diyor ki, siz..." "Ve siz de kendinize ok az deer veriyorsunuz," diye devam etti Saik nezaketle. "Perri'nin bir kahraman olduundan hi kukum yok. Ama ayn zamanda kendisi de bir kahramanla evliymi." Paul ban iki yana sallad. "Aa, hayr. Bizim evliliimize bakan insanlar, benim ok ey verdiimi dnrler, ama ben verdiimin ok daha fazlasn geri aldm." Yine resimleri inceleyen Dr. Saik, bir elini Paul'un omzuna koyarak glmsedi, "Ama bu iler her zaman byledir, deil mi? Kahramanlar verdiklerinden ok daha fazlasn geri alrlar daima. Verdiiniz oranda geri alrsnz." Doktor ayaa kalknca, Paul da onunla birlikte kalkt. Parkn nnde bir araba bekliyordu. Dr. Salk'n arabann yannda duran iki arkada bir sredir orada bekliyor olmalydlar. "Gideceiniz yere sizi biz gtrebilir miyiz?" diye sordu kahraman. Paul hayr anlamnda ban sallad. "Ben yryorum." "Bana geldiiniz iin teekkr ederim." Buna yant olarak Paul syleyecek baka bir szck dnememiti. "Size sylediim eyi aklnzdan karmayn," diye yreklendirdi onu Dr. Saik. "Perri'niz de byle yapmanz isterdi." Ardndan kahraman, arkadalaryla birlikte arabaya bindi ve bu gneli gnde yola koyuldular. ok ge de olsa, Paul sylemek istedii bir eyi anmsam-ta. Gerekten de artk ok ge olmakla birlikte, "Tanr sizi kutsa-sn," dedi. Araba oradan uzaklaana ve hatta minicik bir nokta halinde gzden kaybolana dek, sokakta onu son olarak grd yere bakp duran Paul, o srada esmeye balayan meltem ayaklarna okalipts yapraklarn savururken, hl ayn noktaya bakmay srdrdkten sonra, en sonunda arkasn dnp, eve yapaca uzun yryne balad. te o zamandan beri, iki buuk yldr, ou Bright Beach'te olmak zere, ksa molal yryler yapmaktayd. Kendisini artk eskisi gibi iine veremeyeceini dnerek, eczaneyi uzun zamandr sa kolu olan eczac arkada Jim Kes-sel'a satmt. Ama evi satla karmamt, nk buras Perri'yle yaamn paylat kutsal bir yerdi. Ruhen yenilenmek iin, ara sra buraya geliyordu. O yln geri kalan ksmnda, yryerek Palm Sprins'e ve oradan da kuzeye, Santa Barbara'ya giden ve yine yryerek geri dnen Paul, iki yz milden fazla yol katetti.

'66 ylnn ilkbaharnda ve yaznda Tennessee, Memphis'e utu ve orada birka gn kaldktan sonra, 288 mil yryerek St. Louis'ye gitti. St. Louis'den yola kp yine yryerek Missouri, Kansas City'ye geldi ve ardndan gneybatya, Wichita'ya, Wichita'dan Oklahoma City'ye, Oklahoma City'den douya, Arkansas, Forth Smith'e gitti ve buradan Greyhound firmasna ait birka otobsle aktarma yaparak, Bright Beach'e geri dnd. Bu uzun yolculuu srasnda, nadiren ak havada uyumu, ou kez ucuz motellerle pansiyonlarda ve YMCA'lerde kalmt. Hafif srt antasnda, bir takm giysi, yedek orap, birka ekerleme ve ie suyu tayordu. Her gece, yolculuunu bir kentte sona erdiriyor ve burada kald yerde giysilerini ykayp dierlerini giyiyordu. Geni krlklarda, dalarda, ovalarda yolculuk yaparak, eitli rnlerin yetitirildii tarlalardan, byk ormanlardan geiyor ve geni nehirleri ayordu. Ne gn gr-ledii, imeklerin akt sert frtnalar, ne aalarn yapraklarn sken ve topra plak brakan rzgrlar ne de Cennet'i aydnlatan gnein yakc scakl onu yolundan alkoymaktayd. Bacak kaslar, grd bu manzaralar kadar sertlemiti. Kalalar granit talarna, baldrlar mermer paralarna, damarlar sicimlere dnmt sanki. Binlerce saat ayakta kalmasna karn, neden yrdn nadiren dnmekteydi. Yollarda bu soruyu ona soran insanlara baz yantlar vermiti tabii, ama bu yantlarn hangisinin doru olduunu kendisi de bilmiyordu. Bazen gen yandan beri adm atamayan Perri iin, onun iinde ukte kalan seyahat zlemine bir anlam katmak iin yrdn dnrd. Bazen de birlikte paylatklar yaam anmsamak ya da bunu unutmak iin yalnz kalmak amacyla yrdn aklndan geirirdi. Veya dncesi huzur bulmak ya da macera aramak, tefekkr araclyla idrake ermek veya beynini tm dncelerden arndrmak, dnyay grmek ya da bundan kurtulmakt belki. Belki de kasvetli bir alacakaranlkta akallarn ona saldracan ya da bir afak vakti a bir da aslannn kendisinin stne atlayacan veya sarho bir srcnn onu ezeceini umard. Sonuta, yrmesinin nedeni yrme eylemiydi. Yry onun iin bir ura, gereksinim duyduu bir amat. Hareket dnceyle edeerdeydi. Yani melankolinin ilac, delilii nleyen bir eydi. Meelerin, aka aalarn, madronlarn ve tere aalarnn bulunduu sisli tepelerle, boylan be metreye ulaan kzl servilerin arasndan ilerleyen Paul, 3 Ocak 1968 gn akam, gece orada kalaca Weott'a ulat. Eer bu yolculukta kuzeye gitmeyi amalasayd, yaklak elli mil ilerideki Eureka'ya giderdi ve bunu, o kentteki Humboldt Krfezi'nden karlan pavuryalar yemek iin yapard sadece, nk pavurya kendisiyle Perri'nin en sevdii yiyeceklerden biriydi. Motel odasndan, Bright Beach'deki Hanna Rey'e telefon etti. Hanna hl ara sra evle megul oluyor, kendisi seyahatteyken onun zel hesabndan faturalar dyor ve ona yokluunda yer alan olaylarla ilgili bilgiler veriyordu. Paul o akam Han-na'dan, Barty Lampion'n kanser nedeniyle gzlerini kaybetmi olduunu rendi. Ardndan, Joey Lampion'm lmnden iki hafta sonra, Rahip Harrison White'a yazm olduu mektubu anmsad. Bu mektubu Perri'nin de grn almak iin, onun ld gn eve getirmi, ama postalayamamt. lk paragraf hl belleindeydi., nk bunu byk bir dikkatle yazmt: Bu ok nemli gnde en iyi dileklerimle. Size, bilmeden onun yaamn etkilediiniz ve kendisinin bu yaam yks sizi ilgilendirecek birisi olan, Agnes Lampion adndaki srad bir kadnla ilgili olarak yazyorum. Paul Baptist olmamasna ve kiliseye dzenli olarak gitmemesine karn, yldan fazla bir sre nce radyoda dinledii ve o sralarda derinden etkilendii Rahip White'n vaaznn

devamn oluturacak konu iin, Bright Beach'in sevgili Turtac Ba-yan' Agnes'n ona ilham vereceini dnmt. Ama imdi dnd ey, Agnes'n yaamyksnn Rahip White'a ne ifade edebilecei deil de, tm yaamn bakalarn rahatlatmak iin harcayan Agnes' biraz olsun rahatlatabilmesi iin, kendisinin u sralarda ne yapabileceiydi. Yol kenarndaki kk bir lokantada akam yemei yedikten sonra motel odasna dnen Paul, yllardr ypratt bir sr haritann en sonuncusunu, lime lime olan bat Amerika haritasn inceledi. Hava durumuna ve arazi koullarna gre, Oregon, Spruce Hills'e on gnde varabilirdi. Jonas Salk'la tanmak iin La Jolla'ya yrmesinden bu yana, ilk kez zel amal bir seyahat planlyordu. ou gece, istediinin yans kadar bile rahat uyuyamama-snn nedeni, dlerinde sk sk bombo arazilerde yrdn grmesiydi. Bazen bu llk arazilerdeki tuz kapl dzlkler her yne uzanyor, bir iki yerde ise rzgrla anm kayalklar beliriyor ve bunlarn tm acmasz bir gnein altnda kavruluyordu. Bazen de tuz kar ynlarna ve kayalklar da buzla kapl da srtlarna dnyor ve her yer souk gnele parlyordu. Grnen manzaralar ne ekilde olursa olsun, daha hzl yryecek istee ve enerjiye sahip olmasna karn, dlerinde hep yava yava yryor ve artk dayanlmaz bir fkeye kapldnda, yatak arafyla rtsn tekmeleyerek, huzursuz ve sinirli bir halde uyanyordu. Ama o gece Weott'ta, sabah kendisini kucaklayacak olan kzl servilerin derin sessizliinde, hibir d grmeden uyudu. Blm 63 EYREKLK frlatan gazete sat makineleriyle karlamasndan sonra, Junior baka bir Bartholomew'u, herhangi bir Bart-holomew'u ldrmek istiyordu; bunu yapmak iin Terra Linda kadar uzak bir banliyye dek araba kullanmak zorunda kalsa ve hatta daha da uzaa giderek, bir gece Holiday Inn motellerinden birinde kalp, buradaki lokantada avam takm insanlarla birlikte, nasl hazrland belli olmayan, mikroplarla ve sa kl-laryla dolu soumu yiyecekleri yemesi gerekse bile. Evet, polisin dikkatini ekse de bunu yapmay dnyordu; ama daha nceleri olduu gibi, kulaklarnda hl hafife nlayan Zedd'in sesi imdi onu sakinlemeye ve odaklanmaya yneltiyordu. Hemen birisini ldrmek yerine, 29 Aralk gn leden-sonra evine dnen Junior, giysileriyle ayakkablarn karmadan yataa girdi. Sakinlemek ve odaklanarak dnmek iin. Caesar Zedd'in retisine gre, odaklanma, milyonerleri karton kurulara benzer evlerde yaayan ve evcil fareleriyle birlikte Ripple arabnn yllanmln tartan, st ba pireli, vcudunun her yeri yara kabarcklaryla dolu, i iinde srlsklam kalm araplardan ayran tek niteliktir. Milyonerler buna sahipken, araplar bundan yoksundur. Ayrca odaklanma yetenei, bir olimpiyat atletini, geirdii bir araba kazasnda bacaklarn yitiren bir sakattan da ayrr. Sonuta der Zedd, eer sakat byle bir nitelie sahip olsa, daha iyi bir src, bir olimpiyat atleti ya da bir milyoner olur zaten. Junior'in doutan sahip olduu birok yetenein arasnda, en nemlisi odaklanma yeteneiydi. Daha nce onun medi-tasyon eitmenliini yapan Bob Chicane, tohumsuz meditasyon ieren o ac verici olaydan sonra kendisini an duyarl, hatta takntl birisi olarak tanmlamt, ama duyarllk ve taknt yanl sulamalard. Junior yalnzca odaklamaktayd. Ve aslnda Bob Chicane'i bulacak, kendisine hakaret eden bu kahpe dln ldrecek ve ondan kurtulacak kadar odakla-yordu.

Ama yaad zorlu deneyimler, arasra gerekli olsa da, tand birisini ldrmenin, stresi ortadan kaldrmadn retmiti ona. Ya da byle yapmak stresi biraz azaltsa bile, nceden bilinmeyen sonular, gelecekte daha kt bir strese neden oluyordu. Dier taraftan, Bartholomew Prosser gibi bir yabancy ldrmek, stresi yok etmek iin seks yapmaktan daha iyi bir yntemdi. Ona gre, duygusuz bir cinayet tohumsuz meditasyon kadar rahatlatc ve belki de daha tehlikesizdi. Bay Area'daki cinayet masas dedektiflerinin taz kpekleri gibi duyarl burunlarn keskin bir kokuyla dolduracak olan Bartholomew adl birisi yerine, Henry ya da Larry adnda birisini ldrebilirdi. Ama kendini gemlemeye alt. Odaklan. imdi 12 Ocak akamna, Celestina White'n resim sergisi resepsiyonu iin hazrlkl olmaya odaklanmas gerekiyordu. Celestina kz kardeinin bebeini evlat edinmiti. Kk Bartholomew imdilik onun gzetimindeydi; ama ok gemeden bu ocua ulaabilecekti. Eer yanl Bartholomew'u ldrmek Junior'n iinde bir baraj yksa ve burada bir gerilim gl olutursa, doru Bartholomew'u haklamak, imdiye dek yaad stresi sel gibi akp bosalacak olan bir okyanusa dntrr ve o da kendisini yangn kulesindeki olaydan beri hissetmedii kadar zgr hissederdi. I Tm yaamnda hi olmad kadar zgr. Bu Bartholomew'u ldrd zaman, hayalet dadanmas da nihayet sona erecekti. Junior'a gre, Vanadium'la Bartholomew arasnda kesin bir balant vard, nk uykusunda Bartholomew diye bardn duyan ilk kii manyak polisti. Bu bir t anlam ifade etmi miydi? Belki de bazen baka zamanlarda olduundan daha fazlasn ifade etmi, ama dier herhangi bir eyin daima ok daha fazlasnn ifadesi olmutu. l ama hl srarl olan dedektiften kurtulmak iin, Bartholomew'dan da kurtulmak zorundayd. O zaman bu sona erecekti. Bu ikence sona erecekti artk. Kesinlikle. Bunca gndr hissettii boluk duygusu zerinden kalkacak ve kararl zgeliim yapabilme amacna yeniden kavumu olacakt. Franszca'y ve Almanca'y mutlaka renecekti. Ahlk kurslarna katlacak ve mutfak uzman olacakt. Karate de renecekti. imdiye dek onlarca kadnla birlikte olmasna karn, yeni bir gnl arkada bulamamasnn sulusu da, her naslsa, Va-nadium'un o hain ruhuydu. Bartholomew ldnde, onunla birlikte Vanadium'a kar da zafer kazanaca iin, akn ve gerek sevginin yeereceinden hi kukusu yoktu. Giysileriyle ayakkablar zerinde, dizleri karnna dek ekik, kollar gsnde kavumu, elleri enesinin altnda, yatakta yan yatan ve giyinik olarak domaya hazrlanan bym de klm bir dlte benzeyen Junior, bu uzun ve zorlu Bartholomew kovalamacasna dek uzanan mantk zincirini dnmeye alt. Ama bu zincir kendisine sonsuz kadar uzun gelen yl ncesine uzanyordu ve paralan da hl yerli yerine balanmamt. Yine de hi fark etmezdi. O gelecee odaklanm, odakl bir adamd. Gemi yenilenlere zgdr. Hayr, dur yle deil, alakgnlllk yenilenlere zgdr. "Gemi, gelecekle yzleemeyecek kadar zayf olan insanlar besleyen bir biberondur." Evet, onun ine oyasyla yasta iledii Zedd'in vecizesinin geri kalan ksm buydu ite. Odaklan. Bartholomew'u ve 12 Ocak'ta onu korumaya alan kim olursa olsun o kiiyi de ldrmeye hazrlan. Her trl olasla kar hazrlkl ol. Junior Ylba akam nkleer soykrm temal bir partiye katld. Elenceler genellikle olaanst sanat eserlerinin yer ald bir maliknede sregeliyordu; ama imdi, buradaki tm tablolarn yerini mahvolan Nagasaki ve Hiroshima'nn poster boyutundaki fotoraflar almt. Kurum iindeki para para giysisiyle bombalamadan sa kan birisini simgeleyen bir garsonun tad tepside dizili olan bomba biimindeki kanapelerden birkan setii srada, olaanst seksi bir kzlsal, Junior" in yanna geldi. Ad aslnda Myrtle olan

kzlsal, kendisine Scamp yani apkn denmesini yelediini syleyince, Junior ona kesinlikle hak verdi tabii. Gen kadn fosforlu yeil bir mini etekle, bahar dal desenli beyaz bir sveter giymi ve yeil bir bere takmt. Scamp'in harika bacaklar vard ve sutyensiz oluu da gslerinin enfesliiyle gereklii konusunda hibir kukuya yer vermiyordu, ama bir saatlik muhabbetten sonra, birlikte kmay nermeden nce, Scamp'i uygun bir keye sktran Junior, onun cinsiyetiyle ilgili kansn dorulamak iin, eliyle eteinin altn yoklad. Birlikte ilgin bir gece geirdiler, ama ak deildi bu. Ve hayalet arkc o gece ark sylemedi. Ayrca, ertesi sabah kahvaltda bir greyfurtu ortadan ikiye kestiinde, bunun iinde bir eyreklik de bulmad. 2 Ocak, Sal gn, onu Google'la tantrm olan uyuturucu satcsyla buluan Junior, bu adamdan kendisi iin 9-mm'lik susturuculu bir tabanca bulmasn istedi. Frieda Bliss'in koleksiyonundan ald tabancay hl saklyordu, ama bunun susturucusu yoktu. Her tr olasla hazrlanyordu o imdi. Odaklan. Bu tabancaya ek olarak bir de otomatik tabanca smarlad. Sadece bir iki tetik hareketiyle otomatik olarak atelenen bu silah yalnzca polis departman grevlilerine satlyor ve datm da sk bir kontrol altnda yaplyordu. Silahn karaborsa fiyat ylesine yksekti ki, bu parayla Sklent'in kk bir tablosunu satn alabilirdi. Hazrlkl ol. Detaylar unutma. Odaklan. Hayalet serenad bekleyerek tetikte yatan Junior, o gece sk sk uyanmasna karn, br dnyaya ait hibir ark mrlts duymad. aramba gn Scamp'in onu rahatlatmasyla geti. Ak deildi bu, ama apkn kadnn ho bir arkadal vard. 4 Ocak, Perembe gn de, John Pinchbeck kimliini kullanarak, ek karlnda yeni bir Ford kamyonet satn aldktan sonra, Presidio yaknlarndaki zel bir garajda yine Pinchbeck adna bir yer kiralad ve kamyoneti buraya brakt. Ayn gn iki galeriyi ziyaret edecek cesareti bulmutu. Ama bunlarn hibirisinde alaml bir amdan sergilenmiyordu. Tm bunlara karn, Thomas Vanadium'un saldrgan hayaleti, o korkun yakc dikene benzer inat enerji, onunla iini henz bitirmemiti. Bartholomew lene dek, polisin iren, uyuz maymun ruhu durmakszn geri gelecek ve kesinlikle daha da saldrganlaacakt. Junior dikkatli olmas gerektiini biliyordu. 12 Ocak gn gelip geene kadar dikkatli olmal ve odaklanmalyd. Daha sekiz gn vard. Cuma gn Scamp yine geldi; tm apknlyla, tm gn boyunca, her trl ak oyunlaryla... ve sonuta, cumartesi gn Junior'n ancak du yapacak enerjisi kalmt. Pazar gnn Scamp'ten saklanarak geiren ve onun telefonlarna kendisi yant vermek yerine telesekreteri kullanan Junior, ine oyas yastklarna odaklanarak ylesine ok alt ki, gece yataa gitmeyi bile unuttu ve pazartesi sabah saat onda, bunlarn banda uyuyakald. 9 Ocak, Sah gn, tm banka hesaplannda kalan paralarn ve bunlarn son on gn boyunca biriken faizlerini de ekerek, toplam bir buuk milyon dolan Grand Cayman bankasnda Gammoner adna alm olan hesaba transfer etti. Ardndan, daha nce kararlatrld gibi, kendisine Chi-natown'daki Old St. Mary Kilisesi'nde, buradaki arkalkl oturma sralarndan birinde verilecek olan otomatik tabancayla 9-mm'lik tabancay teslim almaya gitti. Sabah saat onda kilisede kimse yoktu. Yar karanlk i ksm ve tehditkr dini figrler rktc bir grnt oluturmaktayd. Gzleri l bir adamnkiler kadar souk, baparmaksz, ekya klkl gen bir ulak, silahlan hazr yemek satlan bir in lokantasnn torbasnda getirmiti. Torbada, birinin

iinde moo goo gai pan ve dierinde de buharda pimi pilav bulunan ya geirmez iki beyaz kaln karton kutuyla, ii bademli kurabiye dolu byk ak pembe bir kutu ve bunun altnda otomatik tabancay, 9 mm'lik tabancay, susturucuyu, ve ucuna balanm bir armaan kdnn zerinde elyazsyla, Sayglanmzla. Bizimle i yaptnz iin teekkrler, eklinde bir mesaj bulunan deri bir omuzluk tabanca klfn ieren ikinci bir pembe kutu vard. Kiliseden ayrldktan sonra, silah satlan bir dkkna giden Junior, buradan iki yz mermi satn ald. Daha sonra bu kadar kurunun fazla olduunu dnd. Ama ardndan, iki yz kurun daha satn ald. Ayrca birka bak, bak klf ve bir biley takm da satn alarak, tm geceyi baklar bilemekle geirdi. O gece ne bir eyreklik buldu, ne bir ark duydu ve ne de llerden telefon geldi. 10 Ocak, aramba sabah, bir buuk milyon dolan Gam-moner'n hesabndan ekerek, bunu svire'de Pinchbeck adna alm olan hesaba transfer ettikten sonra, Gammoner'in Grand Cayman Bankas'ndaki hesabn kapatt. O gn, dayanamayaca kadar fazla gerilim altnda olduunu fark eden Junior, ondan ok korkmakla birlikte, Scamp'e gereksinim duyduuna karar verince, aramba gnnn geri kalan ksmn, perembe gn afak vaktine dek, bu yorulmak bilmez kzl salnn, Mississippi'nin batsnda i yapan her demiryolu irketinin trenlerini yalamaya yetecek kadar fazla miktarda kokulu masaj yalan koleksiyonu ieren yatak odasnda geirdi. apkn kzl sal, onun vcudunun baz yerlerini daha nce hi karlamad ekilde yara bere iinde brakmt. Ama yine de perembe gn, aramba gn olduundan ok daha fazla stres altndayd. Tysz bir eftaliden daha dzgn bir cilde ve Junior'n imdiye dek hi kimsede grmedii kadar ho yuvarlak vcut hatlarna sahip olan Scamp, cinsellik konusunda hayli yetenekli bir kadnd, ama o bile, duyduu gerilimi azaltamamt. Junior ancak Bartholomew'u bulup onu yok ettiinde huzura kavuabilecekti. Ardndan, John Pinchbeck adyla kasa kiralad bankaya gitti ve burada nakit olarak tuttuu yirmi bin dolarla tm sahte belgeleri kasadan ald. Sonra, ksa bir sre nce satn alm olduu Mercedes'ine binerek, eviyle Ford kamyoneti park ettii garaj arasnda kez yolculuk yapt. zlenme olaslna kar baz nlemler almt tabii. lk yolculuunda, kamyonete giysiler ve tuvalet malzemeleriyle dolu iki bavulla, Pinchbeck kasasndan ald paray koyduktan sonra, bunlara, eer Bartholomew cinayeti baarszlkla sonulanrsa, bundan nefret etmesine karn evini yitirmek ve Russian Hill'deki yaamn terk etmek zorunda kaldnda, tutuklanmamak iin buradan kamasna yardmc olacak deerli belgeleri ekledi. kinci ve nc yolculuunda da, Caesar Zedd'in eserlerini, Sklent'in olaanst gzellikteki tablosunu ve yalnzca on ay gibi ksa bir srede her birini Zedd'in bir vecizesiyle, heyecan iinde iledii, 102 adet ine oyas yastktan oluan koleksiyonunu gtrd. Eer umduu gibi, Bartholomew'u ldrmeyi baararak bu iten temiz bir ekilde kurtulursa, kamyonete ykledii her-eyi daha sonra eve getirebilirdi. Geleceini hazrlayarak tedbirli davranyordu yalnzca, nk sonuta gelecek, onun yaad tek yerdi. Endstri Kadn'n da almak isterdi, ama bu heykel eyrek ton arlndayd. Onu yalnz bana tayamayaca gibi, kendisine yardm edecek herhangi birisini de bulamazd, nk o zaman kamyonetin varl ortaya kard. Her neyse, ama ne gariptir ki, Endstri Kadn ona gitgide Scamp'i anmsatyordu. Tpk vcudundaki syrklarn ve yangl, smms deri paracklarnn da bir sredir kendisini canndan bezdiren bu apkn srekli olarak ona anmsatmas gibi.

Beklenen gn en sonunda gelmiti: 12 Ocak Cuma. Vcudundaki her sinir, gergin bir tel gibiydi. Eer herhangi bir ey onu harekete geirse, kendini bir hastanenin psikiyatri kouunda bulacak kadar lgnca bir patlama yaard. ok kr ki, bu savunmaszlnn farkndayd. Celestina White'n akam resepsiyonuna dek, gnn her saatini, harekete geme zaman geldiinde serinkanlln koruyacandan emin olduu sakinletirici etkinliklerle geirmesi gerekiyordu. Yava derin soluklar. lk nce dayanabilecei kadar scak, uzun bir du alarak, kaslarn tereya gibi yumuatt. Kahvaltda eker kullanmaktan kand. Biraz kzarm souk biftek yeyip, iine iki duble brendi kartrd bir bardak st iti. Hava iyiydi; bu nedenle yrye kt, ama gazete sat makinelerinin nnden gememeye srekli dikkat ediyordu. Moda olan aksesuvarlan satn almak kendisini daima rahatlatt iin, birka saatini maazalar dolap, kravat ineleri, ipek cep mendilleri ve srad kemerler aramakla geirdi. Ve bir maazann yryen merdivenleriyle yukarya kt srada da, ikinci ve nc katn arasnda, be metre ileride, aaya inen merdivenlerde Vanadium'u grd. Manyak polis, bir hayalete gre, rahatszlk verecek kadar etten kemikten grnyordu. Giydii tvit ceketle pantolon, Ju-nior'n anmsad kadaryla, ld gece giymi olduu kyafetin aynsyd. Sklent'in ateist ruhani dnyasnn ruhlar bile, ldkleri zaman zerlerinde olan kyafetlerle sonsuzlua karyorlard belli ki. Junior, Vanadium'u nce profilden ve sonra da aaya inip gzden kaybolurken arkadan grmt. Bu adamla yaklak yldr karlamamakla birlikte, bunun rastlantsal bir benzerlik olmadndan kesinlikle emindi. Gzlerinin nnden geip giden ey, o iren, uyuz maymun hortlan ta kendisiydi. nc kata kan Junior, aa inen merdivenlerin bana kotu. Yryen merdivenlerden ikinci katta ayrlan iko hayalet, bir bayan spor giyim maazasna doru yryerek, ieri girdi. Merdivenlerin onu aaya hzl bir biimde indirmeyeceini bilen Junior, bunun basamaklarn ikier er atlamaya balad. Ama ikinci kata ulatnda, Vanadium'un hayaletinin de, tm hayaletlerin en iyi yaptklar eyi yapm olduunu grd; ortadan kaybolmay. Mkemmel bir kravat inesi bulma aratrmasndan vazgeen, ama sknetini yitirmemekte kararl olan Junior, St. Francis Oteli'nde le yemei yemee karar verdi. Kaldrmlar takm elbiseli iadamlaryla, rengrenk giysili hippilerle, kente alverie gelen k giyimli taral bayanlarla ve pejmrde kyafetli sradan insanlarla doluydu; bazlar glmseyen, bazlar ask yzl olan, bazlar da mrldanp duran ve herbiri ya bir kiralk katil ya bir air ya da bildii kadaryla sivil kyafetli bir ekzantrik milyoner veya geimini karnavallarda canl tavuklarn kafalarn srarak salayan bir oyuncu olabilecek bu insanlar, cansz mankenler kadar bo baklydlar. l polislerin ruhlarnn onu kovalamad ve kendisini cinayet ilemeye hazrlamad baka gzel gnlerde bile. Junior byle telal kalabalklarda rahatszlk duyard. Bu leden sonra da bir sr insana omuz atarak bunca izdihamn arasnda ilerlemeye alrken, sanki klostrofobiye kaplm ve parano-yaklam gibi bir duyguya kaplmt. Yrd srada evresindeki insanlar dikkatle inceleyerek, ara sra omzunun stnden arkasna bakyordu. Ve bu arkaya baklarn birinde, Vanadium'un hayaletini bir kez daha grnce, cesareti krld, ama hi sasnmad. Hayalet polis yaklak on be metre gerisinde, her biri imdi ona kalarndan enelerine dek yzszm gibi grnen dier yayalarn arasndayd, nk aniden, yryen bu lnn dnda baka hibir yz gremez olmutu. Ardndaki bu grnt, bu acmasz

hayalet ar admlarla yrrken, araya giren ynla insann her hareketinde bir grnp bir kayboluyor ve sonra bir daha grnp yine kayboluyordu. Admlarn hzlandrarak kalabal itekaka ilerlemeye alan ve srekli arkasna bakp duran Junior, l polisin yzne abucak gz att bir anda, bu yzde byk bir gariplik olduunu fark etti. Bir jn olmak iin asla adayln koyamayacak olan Vanadium, nceki halinden ok daha kt grnyordu. Doum lekesi sa gzn hl evrelemekteydi. Ama yz hatlar eskisi gibi yalnzca bask deil... ok bozuktu. Sanki darbeye uram gibi. Yz darbe alm gibiydi. amdanla vurulmu gibi. Bir sonraki kede, kentin gney kesimine doru dmdz devam etmek yerine, kendisine doru ilerleyen yayalarn nnde sert bir dn yapan Junior, Dur nn yanmasna karn, kaldrmdan indi ve kavakta yryerek dou kesimine doru ilerlemeye balad. Kornalar tp dururken neredeyse bir belediye otobsnn altnda pestili kacakt, ama salimen karya gemeyi baarmt. Caddede son admn attnda, Dur nn yerine Ge yannca, kovalamacann srp srmediini kontrol ettiinde, bunun yine srdn grd. Eer etten kemikten olsa bir paltoya gereksinim duyarak imdi souktan titriyor olmas gereken Vanadium, hl peindeydi. Kalabalkta kendine yol bulmaya alan Junior, trafiin onca grltsne ve etraftaki yzlerce canl insann seslerine karn, hayalet polisin adm seslerini bu kadar uzaktan bile duyabiliyordu. Ve bu adm sesleri yalnzca kulaklarnda deil, vcudunda da yanklanyor, hatta kemiklerinin t iine iliyordu. Mant ona bu seslerin br dnyadan gelen takipinin ayak sesleri deil de, aslnda kendi kalp seslerinin olduunu sylemesine karn, u anda bunu kabullenecek durumda deildi. Tam olarak komuyorsa da, randevusuna ge kalan birisi gibi hzl hzl yryordu. Ve ne zaman arkasna baksa, Vanadium'un kalabaln arasnda onu izlediini gryordu. iko vcuduyla neredeyse uarcasna yrmekteydi. Gitgide acmaszca. Gizlice. Daha da yaknnda. O srada Junior sol tarafndaki bir geidi fark edince, kalabalktan ayrlp uzun binalarn arasnda kalan bu dar yola girerek, daha da hzl yrmeye balad, ama hl tam olarak ko-mamasnn nedeni, ok zgvenli bir adam olmas ve bundan tr de sarslmaz sknetini ve zkontroln yitirmedii inancm srdrmesiydi. Ardndan, geidin tam ortasnda yavalad ve omzunun stnden arkaya bakt. Damperli p kamyonlaryla p tenekelerinin ilerisinde, kaldrmdaki mazgallardan kan buharlarn arasnda, park etmi datm kamyonlarnn tesinde, l polis buraya doru geliyordu. Byk bir kentin merkezinde olmakla birlikte, bu dar geit birdenbire Junior'a ngiltere'deki bir krsal alan kadar tenha, kin dolu bir hayaletten kamak iin snlamayacak bir yer olarak grnmt. zkontroll davranma abalarn bir kenara brakarak, k gneinde yryen ve artk onu paranoyaklatrp huzursuzlatrmak bir yana, imdi kendisine hi hissetmedii kadar byk bir kardelik duygusu veren kalabaln bulunduu yan caddeye doru kouturdu. Bilemeyecein eylerin en kts ise benim. te imdi omzuna bir el dokunacak, onu iradesi dnda nne dnmek zorunda brakacak ve karsnda o sert bakl elik grisi gzleri, porto arab rengindeki doum lekesini ve ezik yz kemiklerini grecekti... Geidin sonuna ulatnda, sendeleyerek kalabala kart. Ama o srada yalca bir inli adama arpm ve onu neredeyse yere devirecek gibi olmutu. Ardndan, dnp arkasna bakt... Vanadium grnrlerde yoktu. Ortadan kaybolmutu.

Damperli p kamyonlaryla datm kamyonlar hl binalarn nndeydi. Sokak mazgallarndan buharlar ykselmeye devam ediyordu. Ama gri glgelerin arasnda koan tvit spor ceketli bir grnt yoktu. St. Francis Oteli'nde ya da baka herhangi bir yerde le yemei yiyemeyecek kadar sinirleri bozulan Junior, evine dnd. Eve geldiinde, kapy amadan nce bir an duraksad. Va-nadium'u ieride bulacan umuyordu. Ama Endstri Kadn'ndan baka evde onu bekleyen hi kimse yoktu. ne oyas, meditasyon ve hatta seks bile son zamanlarda onu yaad bu gerilimden kurtarmamt. Sklent'in tablolaryla Zedd'in eserleri de kamyonette olduu iin, bunlarla da ra-hatlayamazd. Bir bardak ste kartrd brendinin biraz yardm olmutu, ama fazla deil. leden sonra uursuz akam karanlna, Celestina White'in galeri resepsiyonu zamanna dnrken, Junior baklaryla tabancalarn hazrlad. Keskin baklarla mermiler sinirlerini biraz olsun yattrmt. Naomi'nin lm konusunun kapanmasn yrekten istiyordu. Son yldr karlat doast olaylarn kayna buydu. Sklent'in de bylesine sezgisel bir biimde belirttii gibi: Baz insanlar lmden sonra da yaarlar, ruh olarak tabii, nk bizler lm kabullenemeyecek kadar inat, bencil, agzl, iren, acmasz, psikopat ve kt niyetli yaratklarz. Ama bu niteliklerin hibirisi, o gzel vcudu rdkten sonra bile, ruh eklinde yaayamayacak kadar iyi huylu, sevecen ve uysal olan Naomi'yi tanmlamazd. Ve imdi o artk toprak olduuna gre, kendisi iin hibir tehdit oluturamazd; eyalet onun lmnde-ki ihmalden tr tazminat da demiti ve tm olayn kapanmas gerekiyordu. Yine de, tam ve son zme ulamak iin, iki engel kalmt: birinci engel Thomas Vanadium'un inat, bencil, agzl, iren, acmasz, psikopat, kt niyetli ruhuydu; ikinci engel ise Seraphim'in pii kk Bartholomew. Kan tahlili bu ocuun babasnn Junior olduunu kantla-yabilirdi. Ve acl, kin dolu aile bireyleri er ge ona kar sulamalarda bulunabilirlerdi; onu hapse gnderme beklentileri olmazd, ama belki servetinin byk bir ksmndan nafaka olarak pay alma eklinde bir ama gdebilirlerdi yalnzca. Sonra da Spruce Hills polisi, eer Naomi'yle evlilii kendisinin iddia ettii gibi mkemmel ve baarlysa, neden kk yataki bir siyahi kzla ilikiye girmi olduunu renmek isterdi. Haksz grnmekle birlikte, cinayetle ilgili yasalar konusunda herhangi bir snrlama yoktu. Kapanm tozlu dosyalar yeniden alabilir ve aratrmalar yeniden srdrlebilirdi. Ve elde edecekleri yetersiz kantlar sonucunda yetkililerin onu cinayet konusunda sulu bulmalar umudu ok azsa, ya da hi yoksa bile, servetinin belirli bir ksmn daha avukat cretlerine harcamak iin zorlanrd. Ama o kendisinin iflas ettirilmesine ve yine yoksullatrl-masna asla izin vermeyecekti. Asla. Bu servet byk bir risk altnda, dayankllk ve kararllk sonucunda kazanlmt. Bedeli ne olursa olsun bunu korumalyd. Seraphim'in bebei ldnde, babalkla ilgili kantlarla nafaka iddialan da ortadan kalkacakt. Vanadium'un inat, bencil, agzl, iren, acmasz, psikopat, kt niyetli ruhu bile, o zaman Junior' altetme umudunu yitirdiini fark edecek ve bu ruh en sonunda ya fkeye kaplarak kaybolup gidecek ya da reenkarnasyona urayacakt. Kapan yaknd. Junior Cain'e gre, bu iin tm mant saldrya ak olma-makm gibi grnyordu. Baklaryla tabancalarn hazrlad. Keskin baklarla mermileri. ans, cesurun, zgeliimlinin, zverimlinin, odaklanann yanndayd. Blm 64

TAKIM elbisesinin ceketini iskemlenin arkasna koymu olan Nolly, uyuduu, du ald, bir restoranda yemek yedii ve sevitii zamanlarn dnda bandan hi karmad yuvarlak tepeli apkasyla alma masasnda oturuyordu. etin dedektiflerin standart simgesi, alayc srtt bir azn kenarndan aaya doru sallanan klleri uzam bir sigarayd, ama Nolly sigara imezdi. Bu kt alkanl gelitirme-mesinin nedeni, bir zel dedektifin mterilerinin tahmin edemeyecei tatsz bir olayla ilgiliydi. Ama alma masas sigara yanklaryla doluydu, nk buraya o ekilde gelmiti. Masa, Otto Zelm adnda bir dedektife aitti; bu adam, Nolly'nin can skc olduunu dnerek kabul etmekten kand bir ii, kayp kiileri bulma grevini stlenmi ve bylece hayli para sahibi olmutu. Bakalarna bor takp kaarak ortadan kaybolan beleileri izler ve sonra da onlarn arabalarn kendi stne geirirdi. Bir takip srasnda, sigara ierken arabasnda uyuyakalan Zelm, geirdii kaza sonucunda hem kendi yaamndan, hem kaza sigortas polielerinden ve hem de bu dayal deli brodan olmutu. Aznda sallanan bir sigaras ve alayc bir srt olmamasna karn, Nolly'nin tpk Sam Spade'e benzer sert bir havas olmasnn en nemli nedeni, doutan sahip olduu yz hatlarnn ardndaki o duygusal, tatl adam harika bir biimde sak-lamasyd. Kaln ensesi, gl elleri, yukarya doru kvrd gmleinin yenleri altndan grnen kll kollaryla, gzda veren bir izlenim brakyordu insanda; sanki Humprey Bogart, Sydney Greenstreet ve Peter Loire birbirine kartrlm ve sonra da bundan yeni bir insan oluturulmu gibi. Nolly'nin alma masasnn kenarnda oturan Kathleen Klerkle, yani Bayan Wulfstan, kar tarafnn yanndaki mteri koltuunda oturan konua bakyordu. Nolly'nin brosunda iki mteri koltuu vard. Kathleen bo olan ikinci koltua oturabilirdi, ama masann kenar, bir dedektif ei iin daha uygun bir yer grnmndeydi. Kathleen avam grnmeye almyordu; amac yalnzca Zayf Adam filmindeki Nora Charles' canlandran Myrna Loy gibi bedensel, ama zarif, zorlu, ama ho grnmekti. Nolly'le tanana dek, Kathleen aktan yoksun, tatsz tuzsuz bir yaam srmt. ocukluu ve ergenlik a ylesine renksizdi ki, kariyer olarak di doktorluunu semesinin nedeni, bunun deiik ve heyecan verici bir meslek olduunu dnmesinden kaynaklanmt. Birka kiiyle kmt tabii, ama tm can skc olan bu adamlarn hibirisi sevecen deildi. Dans derslerini izleyen yanmalar di doktorluunun ve erkeklerle bulumann salayamad ak verecek gibi grnmse de, nceleri d krklna uramt... t ki dans retmeni onu bu salar dkk, kaln enseli, tombul, ama tmyle harika bir insan olan Romeo'yla tantrana dek. Mteri koltuunda oturan konuun bylesine byk bir ak yaayp yaamad mehulse de onun epeyce macera geirdiinden ve birok trajik olaydan nasibini aldndan hi kuku yoktu. Thomas Vanadium'un yz sanki depreme uram bir yerin grntsn sergiliyordu: granit katmanlarnn iindeki fay hatt izgilerine benzer beyaz, izik izik atlaklar; kalar. yanaklar ve eneyle gd birbirleriyle garip bir biimde balantl ve eri br. Sa gz evreleyen hemanjiyom doutand, ama o tarafn kemik yapsndaki hasar Tanr'nn deil, bir insann eseriydi. Mahvolan, yine de asaletini hl koruyan yznde, Thomas Vanadium'un duman grisi arpc gzleri ho bir ifadeyle kaplyd... zntyle. Ama kendine acma duygusu yanstmyordu bu gzler. Vanadium'un kendisini bir kurban olarak grmedii belliydi. Kathleen bunun, dnyann ktlklerini bilen, bakalarnn ektii birok acy grm olan bir adamn znts olduunu hissediyordu. Sizi bir bakta okuyan, eer hak ediyorsanz sevecenlikle, ama sevecenlik hak edilmediinde rktc bir yargyla, fkeyle parlayan gzlerdi bunlar.

Vanadium ona arkadan saldran ve alaml amdanla yzn paralayan adam grmemiti, ama Enoch Cain'in adndan sz ettiinde, gzleri sevecenlikle parlamyordu. Geride hibir parmak izi braklmam ve Bressler'n evindeki yangndan ya da Studebaker araba Quarry Gl'nden karldktan sonra hibir kant bulunamamt. "Ama siz onun Cain olduunu dnyorsunuz," dedi Nolly. "Bunu biliyorum." O geceyi izleyen sekiz ay boyunca, 1965 Eyll'nn sonlarna dek, Vanadium komada kalmt ve doktorlar onun yeniden bilincini kazanacan hi tahmin etmemilerdi. Gln yanndaki otoyoldan geen bir src, onu srlsklam bir halde ve amur iinde bulmutu. Bu uzun uykusundan sonra, hastanede uyandnda, kendisini ok perian ve gsz hissetmesinin yan sra batmakta olan bir arabadan kp yukarya yzd eklinde, belli belirsiz de benzer bir annn dnda, Victoria'nn mutfana girdikten sonrasn hi anmsamyordu. Vanadium kendisine saldran kiinin kimliinden byk olaslkla eminse de, kantsz bir sulama, yetkilileri harekete geirmek iin yeterli deildi... zellikle de, eyaletin ve kentin ona karsnn lmcl d nedeniyle 4,250,000 dolar demeyi kararlatrm olduu bir adama kar. Naomi Cain'in lmn aratrma konusunda ya yetersiz kalm grnecekler ya da sadece almak amacyla Enoch'un peine deceklerdi. Onlarca kant olmadan, bir polisin igds dorultusunda hareket etmek an yanl bir davran olurdu. Uygun cret karlnda eytann kendisini bile temsil edecek yetenee sahip olan, ama ayn zamanda bundan pimanlk da duyabilen Simon Magusson, dedektifin komadan ktn duyduktan ksa bir sre sonra, Vanadium'u hastanede ziyaret etmiti. Avukat da Cain'in sulu olduu ve karm ldrd kansn paylayordu. Magusson'a gre, Victoria'ya ve Vanadium'a yaplan saldrlar iren sulard tabii, ama bunlar kendi onuruna ve nne gre deerlendirerek aalamaktayd. Hapishaneyi boylamak yerine drt milyon iki yz elli bin dolarla dllendirilen sulu bir mvekkilin kendisine minnettar kalacan ve sonra da onun dz izgiden sapmadan yryeceini ummutu. "Simon komik bir insandr," dedi Vanadium, "ama ben o adam baya sever ve ona kesinlikle gvenirim. Bize yardmc olmak iin ne yapabileceini sordu. O srada benim konumam pek anlalmyordu, sol kolumda ksmi fel vard ve yirmi yedi kilo zayflamtm. Uzun bir sre Cain'i arayamayacak durumdaydm, ama anlaldna gre, Magusson onun nerede olduunu biliyordu." "nk Cain kendisine burada, San Francisco'da bir zel dedektif tavsiye etmesi iin, onu aramt," dedi Kathleen. "Seraphim White'in bebeine ne olduunu renmek amacyla." Vanadium'un feci ekilde yaralanm olan yzndeki glmseme neredeyse herkesi korkuturdu, ama Kathleen'in bunu ekici bulmasnn nedeni, bu glmsemenin, dedektifin yenilmez ruhunu yanstyor olmasyd. "Benim son iki buuk yl geirmeme neden olan dnce, kendisiyle ilgili bir ey yapabilecek kadar iyiletiimde, Bay Cain'in canna okuyabileceimi bilmekti." Bir cinayet masas dedektifi olarak, Vanadium imdiye dek ele ald olaylarn yzde doksan sekizini zmlemiti. Suluyu bulduuna inandnda, yalnzca polislie gvenmezdi. Bazen kurnazca bazen de daha belirgin bir biimde, bu sulunun sk sk hata yapmasn salayarak, kendine zg baz psikolojik savalar srdrrken, sradan aratrma uygulamalarn ve tekniklerini de arttrrd. "Sandviin iindeki eyreklik," dedi Nolly, nk bu, Simon Magusson'in cret karlnda ondan yapmasn istedii ilk ilgin iti. Bir anda, Thomas Vanadium'un sa elinde parlak bir eyreklik belirdi. Elin bir ucundan dier ucuna dnen, parmak boumlan zerinde hareket eden, baparmakla sere parmak

arasnda yok olan, sonra sere parmakta yine ortaya karak el stndeki yolculuuna bir kez daha balayan bir eyreklik. "Komadan ktktan ve birka hafta boyunca ayn durumumu koruduktan sonra, orada on bir ameliyat geirmek zorunda kaldm, Portland'deki bir hastahaneye nakledildim." Vanadium'un, bunca ameliyata karn yznn neden hl Boris Karloff unkine benzediini anlatmak gereini duymasnn nedeni, ya Nolly'le Kathleen'in aknlklarn gizlemeye a-lmalanndan ya da onlarn bu nedeni renmek isteyeceklerini dnmesinden kaynaklanmt. "Doktorlar," diye devam etti, "tm o alaml amdanla ksmen paralanm olan sol n sinste, sfenoid kemik sinsnde ve oyuk ii sinsnde oluan hasarlar onarma gereini duydular. Sa gzmn uygun bir ekilde yerine yerletirilmesi iin de yzn n, yanak, kalbur, st ene, sfenoid ve damak kemiklerinin yeniden oluturulmas gerekliydi... nk sa gz yzmde... ey gibi, yani sarkar gibi duruyordu. in yalnzca balangcyd bu tabii ve ayrca dilerin de epeyce onarlmas gerekti. Ama estetik ameliyat uygulanmasn istemedim." O belli soruyu sormalar iin onlara bir ans tanyarak bir sre duraksadktan sonra, suskunluklar karsnda glmsedi. Elindeki eyreklii parmaklarnda hl durmakszn dndrmeye devam eden Vanadium, "Ben zaten hibir zaman Gary Grant'e benzemezdim ki" dedi, "ve bu nedenle grntm yakkl olsun diye bir duyguya kaplmadm. Estetik ameliyattan sonra salma kavumam iin bir yl, belki de ok daha uzun bir sre geecekti ve ben Cain'in peine dmeye can atyordum. Aynca, bu grntmn onun su oluturacak bir hata yapmasn ve hatta bir itirafta bulunmasn salayacan dndm." Kathleen bunun doru olduunu sanyordu. Onu grmeden nce hazrlkl bulunduu iin, Thomas Vanadium'un grnts kendisini korkutmuyordu. Ve ayrca, bu zel yzn ona kiiletirilmi yarg simgesi gibi grnecei, ceza hak etmekten korkan bir katil deil di ki o. "Bunun yan sra imdiye dek en uzun sre kaytlarda kalmaya devam eden bu yazgyla birlikte yaamama karn, yeminlerimi de hl mmkn olduunca tutmaya alyorum." O atlak yzdeki glmseme dokunakl olabilirdi, ama bunu izleyen alayc bak, Kathleen'i rpertmiti. "Kibir, ilediim dier baz gnahlardan daha kolay sakndm bir gnahtr benim iin." Geirdii ameliyatlardan sonra verilen aralarda ve bunlar izleyen aylarda, Vanadium tm enerjisini konuma terapilerine, fizik rehabilitasyona ve Simon Magusson'n Nolly'le Kathleen araclyla her birka ayda bir periyodik olarak Enoch Cain'e uygulam olduu ikencelere harcamt. Bu fikir, Cain'in uzun sre nce bozulmu olan vicdanna eziyet ederek onu adalete davet etmeyi deil de, kendisini huzursuzlatrmay ve onun yeniden yaama dnen Vanadium'la ilk yz yze karlamasnn etkilerini fazlalatrmay amalyordu. "unu kabul etmeliyim ki," dedi Nolly, "bu kk muzipe akalarn onu bylesine sarsmasna ayorum." "tenliksiz bir adamdr o," diye yantlad Vanadium. "Hibir eye inanmaz. tenlikten yoksun insanlar, kendilerine bu boluu doldurabilecek ve sonra onlar daha byk bir bolua drecek bir ey sunan herkese kar savunmaszdrlar. te bu nedenle..." Parmak boumlarnn stnde dnen madeni para o srada durmu ve sanki kendi iradesiyle kayarak, dedektifin kvrk duran iaret parmann arasna skmt. Vanadium baparmann bir hareketiyle eyreklii havaya frlatt. "... ben de ona ucuz ve kolay bir mistisizm sunuyorum..." Paray havaya frlatt anda, avularn yukar doru ve parmaklarn birbirinden ayrk olarak tuttuu ellerini at; artc bir abuklukla yapmt bunu.

"... acmasz, dadanc bir ruh, intikam dolu bir hayalet..." Ardndan, onlan temizlercesine, iki elini birbirine srtt. "... yani korku sunuyorum..." Ama eyreklik havada grnmyordu; sanki uzun yllar nce lm olan kadn pilot Amelia Earhart alacakaranlk kuandan km ve bunu yakalayp alvermi gibi. "... tatl bir korku," diye szlerini bitirdi Vanadium. Kalarn atan Nolly, "Ne... eyreklik gmleinizin yeninde mi yoksa?" diye sordu. "Hayr, senin gmleinin cebinde," diye yantlad Vanadium. Nolly aknlk iinde gmleinin cebine bakt ve eyreklii kard. "Ayn eyreklik deil bu." Vanadium kalarn kaldrd. "Broya girdiinizde, bunu fark ettirmeden benim cebime koymu olmalsnz" dedi Nolly. "Az nce havaya frlattm para nerede yleyse?" Vanadium'un el abukluundan ok onun szleriyle ilgilenen Kathleen, "Korku mu?" diye sordu. "Cain'e korku sunduunuzu sylediniz... bu sanki onun isteyecei bir eymi gibi." "Bir bakma yle," dedi Vanadium. "Eer Enoch Cain kadar tenliksiz biri olursanz, bu boluk iinizi szlatr. O da bunu doldurmak iin ldryor, ama bunu deerli bir eyle dolduracak sabrdan ve ballktan yoksun. Sevgi, yardmseverlik, inan, akl... bu erdemler ve dierleri ballk ve sabrla, sanki kak kak beslenircesine kazanlr. Cain iindeki boluun abucak doldurulmasn istiyor. Bunun tepeleme olarak hemen arabuk doldurulmas arzusunda." "Son zamanlarda birok kii de byle yapmak istiyor sanki" dedi Nolly. "yle grnyor," diye ona katld Vanadium. "Ve Cain gibi birisi bir eyin ardndan dierine taklr... onun yaantsna anlam kazandracak olan seks, para, yiyecek, g, uyuturucu, alkol gibi eylere, ama insan bunlar sayesinde ne kendi kendini kefedebilir ne de bakalar iin fedakrlkta bulunabilir. Ksacas, Cain kendisini mkemmel birisiymi gibi hissediyor. Ama boluunu doldurduu bu deersiz eyler hemen buharlayor ve iinde yine bir boluk hissediyor." "Ve siz de korkunun bu boluu seks ya da iki kadar doldurabileceini sylyorsunuz, yle mi?" diye merakla sordu Kathleen. "Onlardan daha iyi bir ekilde. Korkmu olmas, onun bir kadn batan karmasn ya da bir ie viski satn almasn gerektirmez. Korkuya ak olmal, ve o zaman bu duygu iini tpk musluun altndaki bir bardak gibi doldurur. Ama bu anlalmas zor bir ey olduu iin, Cain ylgnln dipsiz kuyusunda boazna dek oraya batm bir halde durmay yeleyecek ve kurtulamad o bolua dayanmak yerine, bu kuyunun iinde batmamaya alacaktr. Korku onun yaamna bir biim ve anlam kazandrabilir ve benim amacm da onu yalnzca korkuyla doldurmak deil, kendisini ylg kuyusunun iinde bomak." Parampara, diki izleriyle dolu yz ve trajik, renkli gemii dnldnde, Vanadium fazla dramatik bir biimde konumuyordu. Sesi sakin ve neredeyse vurgusuzdu; szcklerin ini klar ylesine azd ki, tekdze bir ses tonuyla konutuu bile sylenebilirdi. Ama yine de, Kathleen onun her szcnden etkilenmiti; Laurence Olivier'in Rebecca ve Uultulu Tepeler filmlerindeki o harika konumalarndan bu yana, kimsenin konumasndan bylesine etkilenmedii kadar. Vanadium'un yalnlnda ve lmllnda birtakm kanlarla gerekleri duymu, ama bunlarn tesinde de bir ey bulmutu; yava yava fark ettii ey u olabilirdi: Ruhu ktlerinki gibi btnyle bir boluktan olumayan iyi bir insandan ykselen hafif titreimin arta kalan boluu, buharlamayan ve kak kak beslenircesine kazanlan erdemlerle doldurulmutur. imdi sessizlik iinde oturduklar bu an ylesine olaanst bir nitelik tayordu ki, kaybolan eyreklik aniden havada grnp prl prl parlayarak Nolly'nin alma

masasnn ortasna dse ve Vanadium onu oradan alana dek dt yerde frl fini dnp dursa, Kathleen hi armayacakt. En sonunda sessizlii Nolly bozdu: "Anlaldna gre, efendim... siz gerekten de bir psikologsunuz." O kalc glmseme, yaral ve krk yzn yitirilen uyumunu bir kez daha geri getirmiti. "Hayr, deilim. Benim grme gre psikoloji, sahte bir anlam ieren ve kolayca elde edilen o kaynaklardan biridir yalnzca... tpk seks, para, uyuturucu gibi. Ama ktlkle ilgili bir iki ey bildiimi kabul ediyorum." Gn pencerelerden geri ekilmiti. Sisten paavralara brnen k gecesi, tpk czaml bir dilenci gibi, camn tesinden onlarn dikkatini ekmek iin yalvarp duruyordu sanki. Bir an rperen Kathleen, "Sizin iin yaptmz eyleri neden yaptmz konusunda biraz daha bilgi sahibi olmak istiyoruz," dedi. "Neden o eyreklikler? Neden o ark?" Vanadium tamam anlamnda ban sallad. "Ve ben de Ca-in'in gsterdii tepkileri daha detayl bir biimde renmek istiyorum- Verdiiniz raporlar okudum tabii, eksiksiz yazlm bunlar, ama zorunlu olarak zetlenmi. Sadece konumalarda ortaya kacak birok incelikler olmal. Bir strateji gelitirdiim zaman, aslnda belirgin grnmeyen detaylar benim iin ou kez nem tar." Koltuundan kalkarak gmleinin yenlerini indiren Nolly, "Eer bu gece akam yemei iin konuumuz olursanz, birlikte ok ho zaman geireceimizden hi kukum yok," dedi. Bir dakika sonra, koridora ktklarnda, Nolly brosunun kapsn kilitlerken, Kathleen sa koluyla Vanadium'un sol koluna girdi. "Size nasl hitap etmeliyim acaba? Dedektif Vanadium diye mi, Aabey diye mi, yoksa Baba diye mi?" "Bana yalnzca Tom de ltfen. Yzmn bu durumundan tr, Oregon Eyaleti Polisliinden malulen emekli olmak zorunda kaldm iin, artk resmen dedektif deilim. Ama yine de, Enoch Cain ait olduu yere, demir parmaklklarn arkasna gidene dek, ister resmi sfatla olsun ister olmasn, polisten baka bir ey olmaya da hazr deilim." Blm 65 ANGEL eytann ta kendisi gibi krmzlar giyinmiti: Parlak krmz ayakkablar, krmz oraplar, krmz tozluklar, krmz etek, krmz kazak ve krmz balkl, diz boyunda krmz palto. Daire kapsnn tam i ksmnda durarak boy aynasnda kendini seyrediyor ve oyuncak bebekleri, boyama kitaplarn, bloknotlar ve bir sr mum boyay fermuarl bir omuz antasna yerletirmeye alan Celesrina'y sabrla bekliyordu. yan henz bir hafta nce tamamlamasna karn, An-gel kyafetlerini daima kendisi seer ve kimsenin yardm olmadan zenle giyinirdi. Genellikle yeledii kyafetler, bunlara bazen yalnzca frapan renkli bir kemer, bir apka ya da bir fularn eklendii tek bir renkten oluurdu. eitli renklerde giysiler giydiinde ise, bunlarn yanstt ilk izlenim rengrenk bir karmaa oluturur, ama ikinci bakta bu uygunsuz karmn ilk grntsnden daha uyumlu olduu fark edilirdi, Celestina bir sre kk kzn yrme, konuma ve ona her gn yk kitaplarn yksek sesle okumasna karn kelime daarcn fazlalatrma konusunda dier ocuklardan daha yava gelitii kaygsna kaplm, ama ocuk yetitirmeyle ilgili kitaplarda tanmlananlarn dnda bir yol izleyen Angel, son alt ayda hzl bir geliim gstererek yatlarna yetimiti. Kulland ilk szck hayli standart olan "anne"ydi, ama ikinci szck bir sre buna "mav" dedii mavi olmutu. Sradan bir ocuk ancak drt rengi ok iyi ayrt edebilirken, Angel siyah ve beyaz da dahil olmak zere tam on bir rengi adlandrabiliyordu, nk uzun sredir pembeyi krmzdan ve moru maviden ayrabilmekteydi. Wally, yani Angel' dourtan ve onun vaftiz babas olan Dr. Lipscomb, kk kz yava bir geliim gsterdiinde asla kayglanmam ve erkek ya da kz olsun her ocuun kendine

zg renme hz olan bir birey olduu grn savunmutu. Wally'nin hem doum hem de ocuk hastalklar uzman olmas kendisini gvenilir klmaktayd tabii, ama Celestina yine de kayglanmt. Annelerin en iyi yaptklar ey kayglanmaktr. Angel'a gre, Celestina onun annesiydi ve kk kz, aslnda biri onu douran biri de yetitiren iki annesi olduu kendisine henz sylenemeyecek ve bunu anlayamayacak yatayd. Bir sre nce, Wally ona ya grubu ocuklar iin geerli olan kavrama testleri uygulam ve sonular onun asla bir matematik dehs ya da szl anlatm ustas olamayacan gstermekle birlikte, baka konularda fazlasyla yetenekli olacan ortaya koymutu. Renkleri alglamas, ikinci renkleri ana renklerden ayrt edecek bilgiye doutan sahip olmas, evrende yer alan gk cisimlerinin birbiriyle olan balantlarn bilmesi ve hangi adan gsterilirse gsterilsin ana geometrik ekilleri tanmas, kendi yandaki ocuklardan hayli ileri olduunun kantyd. Wally onun szel yeteneklerden ok grsel yeteneklere sahip olduunu sylyordu ve ileride sanat konusuna ynelerek, Celestina'nn kariyerini izleyeceinden, hatta bu konuda bir dahi olacandan hi kuku yoktu. Kendini aynada seyretmeyi srdren Angel, "Krmz Balkl Kz'm ben," dedi. Celestina omuz antasnn fermuarn en sonunda kapatmt. "O koca kt kurda dikkat et yleyse." "Ben deil. Kurt kendine dikkat etsin." "Sen bir kurdun kna tekme atabileceini mi sanyorsun?" Hayali bir kurdu tekmeledii srada aynadaki grntsne bakan Angel, "Bam!" diye yantlad. Portmantodan paltosunu kararak bunu giyen Celestina, "Senin yeil bir kyafet giymen gerekirdi, Krmz Balkl Bayan," dedi. "O zaman kurt seni asla tanmazd." "Ama ben bugn kendimi kurbaa gibi hissetmedim ki." "Kurbaaya da benzemiyorsun zaten." "Ne kadar ho olmusun. Anne." "yle mi, ok teekkr ederim, ekerim." "Ben de ho muyum?" "Kendine kompliman yaplmasn istemek saygszlktr." "Ama ben de yle miyim?" "Harikasn." Kalarn atan Angel, aynada yine kendini inceledi. "Bazen bundan emin olamyorum." "Gven bana. Bomba gibisin." Kk kzn balnn kurdelelerini balamak iin, Celestina Angel'n nnde diz kt. "Kpekler neden tyldr, Anne?" "Kpekler de nereden kt imdi?" "Ben bunu da merak ediyorum." "Hayr," diye yantlad Celestina, "yani durup dururken neden kpekler hakknda konuuyoruz demek istedim." "nk onlar kurtlara benziyor." "Aa, doru. ey, Tanr onlar yle yaratm da ondan." "Peki, Tanr beni neden tyl yaratmam?" "nk O senin kpek olman istemedii iin." Celestina kurdeleleri fiyonk biiminde balamt. "Oldu ite. Tpk M&M'e benzedin." "Ama o bir eker." "Tamam, sen de ok ekersin, yle deil mi? Ayrca, dn parlak krmz ve iin de stl ikolata," dedi Celestina, kk kzn esmer burnunu hafife skarak. "Ben Bay Goodbar olmay yelerim." "O zaman san bir kyafet giymen gerekir."

ki dairenin bulunduu zemin kat koridoruna ktklarnda, kar dairede oturan yal bayan Rena Moller'la karlatlar. Rena kendi dairesinin kapsn limon yayla cilalyordu; oluyla ailesinin ona akam yemeine geleceklerinin bir iaretiydi bu. Celestina kapy kilitlerken, "Ben bir M&M'im," dedi An-gel gururla. Rena neeli, ksa boylu ve imand. Eni boyunun te ikisi kadar olmasna karn, vcudunu daha da iman gsteren iekli elbiseler giymekten holanrd. Byk bir nee iinde daima kaybolup giden bir Alman aksanyla, "Madchen lieb, bana gre sen bir Noel mumuna benziyorsun," diye kendi fikrini belirtti. "Ama mumlar erir. Ben erimek istemiyorum." "M&M de erir," diye uyard onu Rena bu kez. "Kurtlar eker sever mi?" "Belki. Kurtlar pek bilmiyorum, liebling," "Siz de bir iek bahesine benziyorsunuz, Bayan Moller," dedi Angel. Tombul ellerinden biriyle rengrenk desenli elbisesinin pi-lili eteini yana doru aarken, "Evet, yle deil mi?" diye ona katld Rena. "Hem de byk bir baheye benziyorsunuz." "Angel!" diye fsldad Celestina utanarak. Rena gld. "Aa, ama doru! Ve aslnda yalnzca baheye deil, bir iek tarlasna da benziyorum," diye ekledikten sonra, ta yapraklardan oluan bir cavlan gibi parlayan eteini brakt. "Bu gece ok nemli bir gece olacak, Celestina." "Bana ans dile, Rena." "Byk bir baaryla geecek, tm tablolarn satlacak. yle tahmin ediyorum!" "Hi deilse bir tablom satlsa rahatlayacam." "Tm satlacak! Yetenekli ressamn gzel tablolar. Bir teki bile kalmayacak. Biliyorum." "Bu szlerini Tann duyar umarm." "lk kez duymuyor ki O bunlar," diye gvence verdi ona Rena. Binann sokakla birleen n merdivenlerinden indikleri srada, Celestina Angel'n elini tuttu. Oturduklar apartman, sekin Pacific Heights blgesinde yer alan drt katl, Victoria tarz, gsterili bir evdi. Wally bu evi satn almadan yllar nce, mimarisinin korunmasna byk zen gsterilerek, apartmana dntrlmt. Wally'nin tmn kulland, yine Victoria tarznda olan katl kendi grkemli evi de, bir buuk blok ileride, ayn muhitteydi. Neredeyse batda kaybolmak zere olan mor kl alacakaranln oluturduu parlak meneke renkli kavis, youn bir sisin habercisiydi ve imdilik etraf kaplayan puslu havay sanki ltl neonlar gibi aydnlatyor ve prl prl parldayan tm kente bir kabare salonu havas veriyordu. Burada dansetmeye gelen bir kadn kadar yumuak grnl gece ise, siyah ipek eteklerinin iinde elik baklarn soukluunu tamaktayd. Kol saatine bakan Celestina, gecikmekte olduunu fark etti. Ama Angel'n ksack bacaklar ve katkat krmz giysileriyle, acele etmeye almann bir anlam yoktu. "Mavi nereye gidiyor?" diye sordu kk kz. "Hangi mavi, ekerim?" "Gkyzndeki mavi." "Gnei izliyor." "Gne nereye gidiyor?" "Hawaii'ye." "Neden Hawaii'ye? "nk evi orada." "Neden orada?" "Oradaki evler daha ucuz olduu iin."

"Buna inanmyorum." "Ben hi yalan syler miyim?" "Hayr. Ama aka yaparsn." lk kseye ulaarak, kava getiler. Soluklan havada donuyordu. Soluklu hayaletler derdi buna Angel. "Bu gece yaramazlk yapma sakn," dedi Celestina. "Wally Amca'yla m kalacam ben?" "Hayr, Bayan Ornwall'la." "O neden Wally Amca'yla birlikte yayor?" "Bunu biliyorsun. Bayan Ornwall onun khyas." "Sen neden Wally Amca'yla birlikte yaamyorsun?" "Ben onun khyas deilim ki." "Wally Amca bu gece evde deil mi?" "Yalnzca ksa bir sre iin evde. Ardndan, galeride bana katlacak ve resepsiyondan sonra, ikimiz birlikte akam yemei yiyeceiz." "Peynir mi yiyeceksiniz?" "Olabilir." "Tavuk da yiyecek misiniz?" "Sen bizim ne yiyeceimizi neden merak ediyorsun?" "Ben biraz peynir yiyeceim." "Eer istersen, Bayan Ornwall'un sana kzarm peynirli bir sandvi yapacandan eminim." "Glgelerimize bak. nce nmzdeler, sonra da arkamzda." "nk sokak lambalarn geiyoruz." "Kirli olmallar, ne dersin?" "Sokak lambalar m?" "Hayr, glgelerimiz. Hep yerdeler de." "Kirli olduklarndan eminim." "Peki, yleyse siyah nereye gidiyor?" "Hangi siyah?" "Siyah gkyz. Sabah olunca. Nereye gidiyor o, Anne?" "Hibir fikrim yok." "Senin her eyi bildiini sanyordum." "Bilirdim," diye iini ekti Celestina. "Ama u anda beynim pek iyi almyor." "Biraz peynir ye." "Bu konuya geri mi dndk?" "Peynir beyni gelitiren bir yiyecektir." "Peynir mi? Kim diyor bunu?" 'Televizyondaki peynirci." 'Televizyonda grdn her eye inanmaman gerekir, sekerim." "Kaptan Kanguru yalan sylemez." "Hayr, sylemez. Ama Kaptan Kanguru peynirci deil ki." Wally'nin evi yarm blok ilerideydi. Kaldrmda duran Wally, yal bir taksi srcsyle konuuyordu. Taksi az nce oraya gelmiti. "Acele edelim, ekerim." "Onlar birbirlerini tanyorlar m?" "Wally Amca'yla taksi srcs m? Sanmyorum." "Hayr. Kaptan Kanguru'yla peynirci." "Tanyorlardr belki. "O zaman Kaptan ona yalanclk yapmamasn sylemeli." "Syleyeceinden eminim." "Beyin gelitiren yiyecek hangisidir?" "Balk belki. Bu gece dua etmeyi unutma." "Bunu hi unutmuyorum." "Benim iin ve Wally Amca iin Tanr'ya dua et... Bykanne'yle Bykbaba iin de dua etmeyi unutma..."

"Peynirci iin de dua edeceim." "yi fikir." "Biraz ekmek de yiyecek misiniz?" "Yiyeceimizden eminim." "yleyse ekmein stne biraz balk koyun." O srada Wally glerek kollarn uzattnda, Angel ona doru kotu ve Wally kk kz kucana ald. "Krmz bibere benzemisin sen." "Peynirci koca bir yalancym," diye bard Angel. Omuz antasn Wally'ye veren Celestina, "Bebekler, mum boyalar ve di fras, hepsi bunun iinde," dedi. "Vay, vay, vay! Sen ne kadar gzel kk bir bayansn byle," diye kompliman yapt taksi srcs Angel'a. "nk Tanr benim kpek olmam istememi," dedi Angel ona. "Yaa, yle mi?" Celestin, "Bana bir pck ver, ekerim," deyince, kz da onun yanana aprhl bir pck kondurdu. "Bu gece dnde ne greceksin?" Genellikle kbuslar gren Angel, "Seni," dedi. "Ne tr dler olacak bunlar?" "Yalnzca gzel dler." "Peki, o aptal umac dne girmeye cesaret ederse ne olacak?" "Sen onun kna bir tekme atacaksn." "Doru." Wally, Celestina'nn dier yanan hafife pt. "Acele etsen iyi olur." Resepsiyon saat altdan sekiz buua kadar srecekti. Eer oraya zamannda varrsa, koruyucu melekler yol boyunca sralanan trafik lambalarna tnemi olacaklard herhalde. Trafie karan yal src, "Beyefendi senin bu geceki gsterinin yldz olduunu sylyor," dedi. Celestina kendisine el sallayan Wally'yle Angel'a bakmak iin arkasna dnd. "yleyim sanrm." "Sanat dnyasnda da buna 'eytann bacan krmak' m derler acaba?" "Neden olmasn?" "O zaman sen de eytann bacan kr." "Teekkr ederim," Taksi keyi dnm ve Wally'yle Angel gzden kaybolmulard. Yine nne dnen Celestina, aniden neeyle glmeye balad. Dikiz aynasndan ona bakan taksici, "Olduka cokulusun galiba, deil mi?" dedi. "Bu ilk byk sergin mi?" "Evet, ama glmemin nedeni baka. Kk kzmn syledii bir eyi dnyordum." Celestina sanki glme krizine kaplm ve kahkahalarn engelleyene dek, burnunu temizlemek ve gzlerinden akan yalan silmek iin, iki Kleenex mendil kullanmak zorunda kalmt. "ok ho, ok cici bir kzn var." "Evet, yle. O benim her eyim. Ona, kendisinin benim iin ay kadar, yldzlar kadar deerli olduunu sylyorum. Onu martyorum sanrm." Sevgili Tanrm, eker kzn, kk M&M'ini ne kadar da ok seviyordu. Bir ay gibi grnen yl gemiti; onca gerilime ve abaya, her gn srdrd resim almalarna istediinden ok daha az bir sre ayrabilmesine ve kendisi iin ya hi zaman kalmamasna ya da ancak ksa bir zaman bulabilmesine karn, hibir serveti, dnyadaki hibir eyi annelie deimezdi... Phi-mie'nin geri gelmesi dnda. Angel sonsuz galaksilerde durmakszn prldayan ay, gne, yldzlar, gk cisimleri gibiydi.

Ona yalnzca bir ev salamakla kalmayan, ayn zamanda kendisine zamann ve sevgisini veren Wally'nin destei de tartlmazd. Celestina sk sk onun kars Rovvena'y ve ikiz oullan Danny'le Harry'yi dnr ve bazen de sanki onlar kendi ailesinin bireyleriymi gibi, ayn acy derinden yaard. Kendilerinin kaybndan tr en az Wally kadar zldnde de, bu dnce ne denli saygszca olursa olsun, byle bir aileyi paralamak iin Tanr'nn neden bylesine acmasz olduunu aklndan geirirdi. Bir gn de kaybettikleri bu zel e ve babayla yeniden buluacaklard; ama Walter Lipscomb gibi, iyi, sevecen, kocaman yrekli bir adamn dnyada bunca yl yapayalnz kalmasnn bedeli olarak sunulan Cennet'e gitme dl bile yetersiz kalrd. Wally, Celestina'ya onun kabul edebileceinden de fazla yardmda bulunmak istemiti. Celestina ise. Gzel Sanatlar Akademisi'ni bitirene dek, iki yl boyunca geceleri garsonluk yaparak almaya devam etmi ve bu ii sata kard tablolar kazand cretle bahileri karladnda brakmt. Galeri Greenbaum'un sahibi Helen Greenbaum ilk nce onun tablosunu alm ve bunlar bir ay iinde satmt. Ardndan, drt tablo daha alm ve bunlarn ikisini de abucak elden kardnda, tablo daha almt. On tablonun tm satld zaman, Helen, Celestina'nn alt yeni ressamn tantlaca sergiye katlmasna karar vermiti. Ve imdi de Celestina kendi sergisini amt. Akademideki ilk ylnda, ileride geimini salayabileceini dnd tek ey, ya mecmualara resimler izmek ya da bir reklam ajansnda almakt. Gzel sanatlar konusunda kariyer yapmak her ressamn hayaliydi tabii ve o da yeteneini kefetmek iin, tm zgrln kullanmak isterdi; ama ok daha mtevazi olan bu dlerin gereklemesi bile, o sralarda kendisi iin yeterliydi. Ve imdi yirmi yandayken, dnya onun karsnda olgun bir erik gibi duruyor ve o da uzanp bunu dalndan koparacak kadar kendini gl hissediyordu. Bazen de zntyle sevincin yaam nasl derinden etkilediine aard. znt ou kez gelecekte yaanacak sevincin kkn oluturduuna gre, sevin de ilerideki zntnn tohumu olabilirdi. Yaam asma yapraklarna benzetirdi Celestina; bunlarn kat kat desenleri ylesine karmak, ylesine detayl ve ylesine korkutucuydu ki, bir ressam olarak ounlukla varoluun gizemli doasn, koyu ve parlak renkli gzelliini yakalamaya alarak ve sonunda bu gizemin ancak en solgun glgesini yanstarak, asma yapraklarn resmedecei saysz tablo yaratabilirdi. Ama beklentilerin aksi bir durum olabilirdi: Eer sanatla Angel arasnda bir seim yapmak gerekse, bylesine gelieceini asla ummad yeteneini, yapt tablolarn asla hayal ermedii kadar satlmasn, kendini bile aan amalarn ve ona sunulacak olan nice olasl, biraz pimanlkla, ama hi zlmeden bir kenara atabilirdi, nk bu ocuk bunlarn ok stnde bir varlk, Tanr'nn bir ltf olduunu kantlamt. Phimie yoktu artk, ama onun ruhu ablasnn yaamn canlandrm ve ona bir evlat vermiti. Galerinin nndeki kaldrmda fren yaparak duran src, "Geldik ite," dedi. Taksi cretini ve srcye verecei bahii czdanndan karmaya urat srada, Celestina'nn elleri titriyordu. "yle korkuyorum ki. Beni hemen eve grrseniz daha iyi olacak belki." Taksici, koltuunda arkasna dndkten ve telal bir halde paray denkletirmeye alan Celestina'y bir sre neeyle izledikten sonra, "Hayr, sen korkmuyorsun," dedi. "Yolun ounda arka koltukta bylesine suskun otururken, nl olmay dnmyordun. Kzn dnyordun sen." "Evet, ounlukla yle."

"Ben senin nasl birisi olduunu anladm, kzm. Bu ister tm tablolarn satld bir sergi olsun ister olmasn, ya da sen ister nl ister sradan birisi ol fark etmez; bundan sonra her eyin stesinden gelirsin." "Siz baka birisinden sz ediyor olmalsnz," dedi Celestina, onun eline bir deste para uzatt srada. "Bana gelince, yksek topuklu ayakkablar giyen bir deniz anasym ben." Yal taksici ban iki yana sallad. "Sen kzna eer o aptal umac onun dne girerse ne olacan sorduunda, ben senin nasl gl birisi olduunu hemen anladm." "Bu kbusu son zamanlarda sk sk gryor." "Ve sen kznn dlerinde bile onun yannda olmaya kararlsn. Eer umac gelirse, onun kll kna bir tekme atacandan hi kukum yok ve o da kzm bir daha asla rahatsz etmeyecektir. Bu nedenle hemen imdi galeriye girecek, oradaki kibirli tipleri etkileyecek, onlarn paralarn alacak ve nl olacaksn." Belki de Celestina, insanla kar inancn hi yitirmeyen babasnn kz olduu iin, yabanclarn sevecen davranlarndan derinden etkilenir ve bu insanlar kendine ok daha yakn bulurdu. "Einiz ne kadar ansl bir kadn olduunu biliyor mu acaba?" "Bir eim olsayd bile, kendini ok ansl hissetmezdi. Ben bir kadna gereksinim duyacak yaratlta deilim, canm." "yleyse yaamnzda bir erkek mi var?" "On sekiz yldr ayn kii." "On sekiz yl. O zaman ne kadar ansl birisi olduunu biliyordur sanrm." "Bunu kendisine en az gnde iki kez anmsatyorum." Taksiden inen Celestina, yeni doan bir taynkiler gibi titreyen bacaklaryla, galerinin nndeki kaldrmda durdu. Serginin afii imdi ona anmsadndan daha devasa, daha kocaman, ok daha byk gibi grnmekteydi, lgnca byk, nceleri dikkatini ekmedii kadar koskocaman. Ve afi bu boyutuyla, sanki eletirmenleri zalim olmaya aryor, yzyln depreminde kenti hemen imdi mahvedecek bir sarsnt oluturarak, onun zaferini kutlayacak yazgy belirlemeye alyor gibiydi. Celestina, Helen Greenbaum'un cama bylesine byk bir afi koymas yerine, oraya birka satrlk bir kt yaptrmasn yelerdi. Afiteki fotorafna baknca, yznn kpkrmz olduunu hissetti. Kendisiyle galerinin arasndan geen yayalardan hibirinin, fotorafa baktktan sonra yzne bakp onu tanmalarn istemiyordu. Ne dnp duruyordu zaten? hretin ssl psl, pskll apkas onun iin ar gsteriliydi; Oregon, Spruce Hillsli bir rahip kzyd o yalnzca ve bir beyzbol kepiy-le daha rahat hareket ederdi. En byk ve en iyi iki tablosu, klandrlarak vitrine konmutu. Ba dndrcydler. Korkuntular. Gzeldiler. rentiler. Umutsuz, felaket, aptal, budala, ac verici, ho, harika, muhteem, tatl bir sergiydi bu. Annesiyle babas da burada bulunsalar, ok daha iyi olurdu tabii. Bu sabah uakla San Francisco'ya gelmeyi planlamlar, ama dn ge saatlerde cemaatlerinden yakn bir arkadalar ld iin, bunu gerekletirememilerdi. Bir rahiple einin bazen tm planlar erteleyen grevleri vard. Celestina yksek sesle serginin adn okudu. "Bu nemli Gn." Sonra, derin bir soluk ald ve ban kaldrp omuzlann dikletirerek, yeni bir yaamn onu bekledii yere, galeriye girdi. Blm 66 SANAT anlayndan yoksun onlarca insann arasnda, onlara uygun bu kasvetli meknda dolaan Junior Cain, grnts iren olan, ama insan rahatlatan bir tek... yalnzca bir tek!... tablo aramasna, gerek sanatn ve bunun yaratt zntyle irenliin o berbat, duygusal zlemine kaplmasna ve bu duygu karmaasn biraz olsun yanstan bir tabloya rastlasa ondan kesinlikle etkilenecek olmasna karn, etrafta sadece nee ve umut temalarnn ilendii tablolarla, bunlardan ikram edilen kanepelere, kanepelerden souk

ocak gecesine dek her eyi beenir grnen insanlann bulunduunu gryor ve belki de son on yldr nkleer imhann kanlmazln bir gn olsun bile dnmeyen, stn entelekteller olamayacak kadar fazla glmseyen bunca kiinin arasnda kendini daha da yalnz ve Gaza'da zincirlenmi kr Samson'dan bile daha fazla tehdit altndaym gibi hissediyordu. Galeriye girmeyi amalamamt aslnda. Tpk onunki gibi, sabah bana gelen kt olay anmsamayacak kadar deiken bir bilince sahip birisinin dnda, sradan bir gezintiye kan hi kimse bu sergiyi gezmeyi dnmezdi; geri ieriye girse bile, kolayca tannacak ya da anmsanacak birisi deildi. Ama yine de, eer Celestina White'n kk Bartholomew'u ve belki de ressamn kendisi daha sonra ldrldnde, resepsiyona katlan birisi olarak tanmlanma riskini stlenmek aklszca gibi grnmt ona. Paranoya iinde olmaya alk polisler, bu olayla dier cinayetlerin arasndaki bir balantdan kukulanabilirler ve byle bir durum da onlarn her konuu bulup sorgulamalarna yol aard. Ayrca, kendisi Galeri Greenbaum'un mteri listesinde yer almad gibi, bu sergiye katlmak iin davetiyesi de yoktu. Onun resepsiyonlara katld lks galerilerde, davetiyesiz hi kimse ieriye giremezdi. Ve elinizde gerek bir davetiye olsa bile, eer saygnlk testini gemezseniz ieriye girmenize kar klrd. Saygnlk kriteri en gzde dans kulpleri iin uygulanan yntemin aynsyd ve aslnda en yeniliki galerilerin kaplarn kontrol eden fedailer de bu kulplerde alan kiilerdi. Galeri Greenbaum'un kaps aniden ald ve bir grevli onu ieriye davet ettii srada, Junior byk vitrinin nnde dolap duruyor ve Celestina White'm oradan geen yayalar tarafndan hayranlkla izlenen iki tablosunu inceliyordu. Galeriye girmek iin ne davetiye ne de saygnlk testi gerekmiti; kapda bir tek fedai bile yoktu. Bylesine kolay bir ulam, bu serginin gerek sanatla ilgisi olmadnn bir kantyd. Tedbiri elden brakan Junior, tpk operasever bir entelektelin on ylda bir halk mzii konserine gitmesi gibi, ayn amala ieri girdi: Kendi zevkinin stnln dorulamak ve kltr yoksunu bu insanlarn mziiyle elenmek iin. Bazlar buna gecekondu mahallesinde dolamak diyebilirlerdi. lgi oda olan Celestina White'm evresi srekli olarak insanlarla doluydu; ampanyalar yuvarlayp kanepeleri tkman ve daha az paralan olsa, ancak kadife kuma zerine yaplan tablolar satn alabilecek zevkte insanlarla. Ama adil olmak gerekirse, Celestina o srad gzelliiyle, gerek ressamlarn bulunduu bir toplulukta bile ilgi oda olabilirdi. Junior'n bu gen kadn iyice tanmadan ve onu da ldrmeden, Seraphim'in pi oluna ulama ans pek yoktu; ama eer ans yaver gider de Bartholomew'u haklayabilirse, Celestina bunu kimin yaptn anlamadan, onun da kz kardei kadar apkn olup olmadn ve kendisine gnl arkadal yapp yapmayacan kefetmek iin bir frsat yakalayabilirdi. Sergiyi bir kez daha turladktan sonra, nefretten titrediini belli etmemeye alarak, Celestina White'i duyabilecei, ama onu zel bir ilgiyle dinliyormu gibi grnmeyecei bir yere ilerleyip, gen kadna doru yaklat. Ardndan, onun serginin ad konusunda yapt aklamay duydu; bu ad, yldan fazla bir sre nce lke apnda yaymlanan haftalk bir radyo programnda babasnn verdii bir vaazdan esinlenilerek konulmutu. Dini bir program deildi bu aslnda, yaamn anlamn aratrmayla ilgiliydi ve genellikle ada filozoflarla yaplan syleilerin yer ald, onlarn konumalarndan kesitler sunulan bir programd, ama din adamlar da ara sra buna katlrd. Celestina'nn babasnn vaaz, yirmi yldr sregelen bu programda dinleyicilerin imdiye dek olmad kadar byk beenisini kazanm ve hafta sonra da, youn istek zerine bir kez daha yaymlanmt.

Serginin adm galerinin brornde ilk grd zaman bunun oluturduu arm anmsayan Junior, teybe kaydedilen ilk msvedde eklindeki vaazn, kendisinin Seraphim'le yaad arzu dolu geceye elik eden o "garip" mzik olduundan emindi imdi. Radyo dinleyicilerini derinden etkileyen bu vaazn yalnzca ana temasn deil, bunun bir tek szcn bile anmsamyordu, ama onun duygusuz ya da felsefi yorumlardan etkilenmeyen birisi olduu anlamna gelmezdi bu. Se-raphim'in gen bedeninin erotik gzelliine kendini ylesine kaptrmt ki, eer o srada, Zedd'in kendisi yatan kenarnda otursa ve o her zamanki parlak zeksyla manevi kavramlarla ilgili konular tartsa, bunlarn da bir tek szcn anmsamazd. Rahip White'n geliigzel vaazlar, byk olaslkla tpk kznn tablolar gibi, vck vck duygusallk ve mantksz bir iyilimserlik ierdiinden radyo programnn adn renmek ya da bu vaazn bir metnini istemek amacyla oraya bir mektup yazmak iin hi acelesi yoktu. Konuklardan birinin rahibin kzma Bartholomew'un adn belirttiini yar duyduu srada, kanepelerin nerede servis yapldn aratrmaya gitmek zereydi. Kulana yalnzca bu ad arpm ve dier konumalar duymamt. "Aa, evet, her gn," diye yantlad Celestina, "Bartholo-mew'dan esinlenerek rettiim bir dizi eserimin zerinde alyorum u sralarda." Sz edilen eserlerin, pi olann i bayltacak kadar duygusal tablolar olduundan hi kuku yoktu; inanlmaz derecede byk, duru bakl gzleriyle, kedi ve kpek yavrularyla birlikte irin bir biimde poz veren ocuun bu resimleri, galeri duvarlann sslemek yerine ucuz takvimlere baslmak iin daha uygun olmalyd ve bunlar eker hastalarnn saln bozacak kadar tehlikeliydiler herhalde... insannn iini baylttklarna gre. Ama Junior yine de, Bartholomew adn duyduu ve Celestina'nm sz ettii olann Bartholomewlann Bartholomew'u olan, anmsayamad dndeki ba belas varlk, servetini ve geleceini tehdit eden ve yok edilmesi gereken ocuk olduunu anlad zaman, heyecana kaplmta. Konumalar daha iyi duymak iin o tarafa doru yaklarken, kendisine bakp duran birisini fark etti. Ve kendisi de ban kaldrp, k gn alk eken bir kargadan bile daha zayf grnen, otuzlu yalarda bir adamn ark yzne ve onun kular gibi keskin bakl gzlerine bakt. Etraftaki konuklarla birlikte, adamla aralarnda bir buuk metrelik bir mesafe vard. Ama onunla burada yalnz olsalar ve aralarnda bir admlk mesafe de olsa, bu yabancnn bak Junior' bundan daha az rahatsz edemezdi. Daha da panikledii srada, onun yabanc birisi olmadn fark etti. Bu yz ona tandk grnyor ve adamn kim olduunu tam anmsayamamakla birlikte, kendisim daha nce de huzursuz bir ortamda grm olduu duygusuna kaplyordu. Kua benzer ban sinirli bir tikle hareket ettiren ve dikkatli baklarn Junior'dan ayran adam, gevezelik eden kalabala kararak, bir tombul mart srsnn arasnda ilerleyen narin bir kum ulluu gibi, gzden kayboldu. Ama tam arkasn dnerken, Junior onun London Fog yamurluunun altna ne giydiini grmt. Yamurluun Mapalarnn arasndan ular yukar kalkk sivri yakal beyaz bir gmlek, siyah bir papyon ve bir smokininkine benzeyen siyah saten klpalar grnyordu. Junior'n belleinde hayalet bir piyanonun tularndan yaylan bir name yankland: "Bana Bakacak Birisi." ahin gzl adam, Junior'n San Francisco'da geirdii ilk gece ve sonra iki kez daha akam yemei yemi olduu, o k otel salonundaki piyanistti. Birbirleriyle hi konumadklar ve kendisinin son yldr o bar salonuna giden binlerce mteriden yalnzca biri olmasna karn, garip ve hatta srad grnmekle birlikte, mzisyenin onu tand belliydi. in daha da garibi, birbirlerine tmyle yabanc olmalar gerekirken, piyanist onu youn bir ilgiyle izlemiti. Ve byle yaparken yakalannca, ararak hemen oradan uzaklam ve daha fazla bir iletiim kurmaktan kanmt.

Junior bu sergide herhangi birisi tarafndan tannacan hi dnmemiti. lk planna sadk kalp, galeriyi arabasn park ettii yerden izlemedii iin pimand imdi. Mzisyenin bu davrannn bir aklamas olmalyd. Kalabaln arasna karan Junior, az sonra adam, gerek sanat uzman olan birisinin bunu para para kesme isteine kar koyamayaca kadar berbat gzellikteki bir tablonun karsnda grd. "Mziinizin hayranym ben," dedi Junior. Aniden rken piyanist, ona bakmak iin arkasna dnd ve ardndan, kendi kiisel mekn sanki derinden istil edilmi gibi, bir adm geriledi. "Aa, yle mi, teekkrler, ok naziksiniz. imi ok seviyorum, anlarsnz ya, ylesine elenceli ki, buna i demek doru olmaz. Ben alt yandan beri piyano alarm, ama ders almak zorunda kald iin yaknan o ocuklardan biri olmadm asla. Yine de bu iten yeterince para kazandm sylenemez." Bu geveze ya her zaman bylesine kafa tlyordu ya da Junior zellikle byle bir kukuya kaplmt. Mzisyene doru bir adm daha atp onu sktrarak, "Sergi hakknda ne dnyorsunuz?" diye sordu. Doal davranmaya alan, ama gvenini yitirdii belli olan kalem gibi ince adam, yine bir adm geriledi. "Tablolar gzel, harika, ok etkilendim. Ressamn bir arkadaym ben, anlarsnz ya. Benim kiraclarmdan biriydi o, niversitenin ilk yllarna devam ederken, ben onun ev sahibiydim, toyluk dnemi gnlerinde, bebekten nce, stdyo olarak da kulland o gzel kk dairede oturduu sralarda. Ho bir kzdr, onun nl birisi olacandan daima emindim, ilk eserlerini rettii zamanlarda bile belliydi bu. Benim drt kez sahne almam gerekiyor her akam, bu gece bir arkadam iki kez benim yerime kacak; buraya gelmek zorundaydm, nk bunu karamazdm." Kt haber. Baka bir konuk tarafndan daha tannmak Junior' cinayetle balants olduu konusunda ileride tehlikeye sokard; Celestina White'n kiisel bir yakn arkada tarafndan tannm olmak ise bundan da kryd. Piyanistin salonun karsndan ona neden yle dikkatli bakt imdi anlalyordu. Adama doru ilerleyerek onu biraz daha sktran Junior, "Otelin bar salonuna pek uramadm iin, beni tanmanza ardm," dedi. Mzisyenin ikna yetenei hi yoktu anlalan. Bir tavu-unkilere benzer fldr fldr gzleriyle nce en yakn tabloya, sonra dier konuklara ve demeye, ardndan da Junior'dan baka her yere bakt srada, sol yananda bir sinir seirdi. "ey, ben insan yzlerini anmsama konusunda ok iyiyimdir, anlarsnz ya, yzleri hi unutmam, nedendir bilmem, Tanr bilir bunu, ama belleim baka eylere kapaldr." Elini uzatan ve piyanisti yakndan izleyen Junior, "Benim adm Richard Gammoner," dedi. Mzisyen aknlktan falta gibi alan gzleriyle bir an ona bakt. Gammoner'n sahte bir ad olduunu biliyordu anlalan. Onun gerek kimliinin farkndayd demek. "Sizin adnz otelin bar salonundaki afiten anmsamam gerekir," dedi Junior, "ama siz yzler konusunda ne kadar iyiy-seniz, ben de adlar konusunda o kadar krym." Bir an duraksayan fildii suratl tiki, onunla el skt. "Ben... aa. Ben de Ned Gnathic. Herkes bana Neddy der." Neddy iki ksa hareketli, abucak geitirilen bir tokalamay yeliyordu belli ki, ama Junior tokalama bittikten sonra da onun elini tutmaya devam etti. Mzisyenin parmak boumlarn ezmiyor, byle kaba bir davranta bulunmuyor, yine de bu eli nazik bir biimde, ama smsk tutuyordu. Amac adam artmak ve sonra da heyecanlandrmakt; kiisel meknnda sktrlmaktan tr gsterdii belirgin honutsuzlukla avantaj salayarak Neddy'yi konuturmak ve salonun karsndan kendisine neden yle dikkatli bakm olduunu ona syletmek niyetindeydi. "Ben de piyano almay renmek istemiimdir daima," diye belirtti, "ama anladm kadaryla, buna daha gen yata balamak gerekiyor aslnda."

"Aa, hayr, hibir zaman ge deildir." Tokalama bittiinde buna neeyle devam eden Junior'n davran karsnda ard belli olan vdvdc Neddy, ne elini ekmek gibi kaba bir harekette bulunmak ne de en ufak bir olay yaratmak istiyordu, ama glmseyen ve hayli sosyal dav-ramrm gibi grnen Junior ise, onun elini bir trl brakmyordu. Neddy, eli Junior'n elinde ylece bekleyip durdu; daha nce piyanonun tular kadar beyaz olan yzn imdi yakasndaki krmz gle pek uyum salamayan hafif bir pembelik kaplamt. "Siz ders veriyor musunuz?" diye sordu Junior. "Ben mi, aa, ey, vermiyorum aslnda." "Para nemli deil. stediiniz creti karlayabilirim. Ayrca, alkan bir renci olurum." "yle olacanzdan eminim, evet, ama korkarm benim retecek sabrm yok, sanatym ben, retmen deilim. Yine de, size iyi bir retmenin adn verebilirim." Neddy'nin yz imdi hayli pembelemse de, Junior onun elini hl brakmam ve adam sktrmaya devam ettii srada, yzn mzisyeninkine biraz daha yaklatrmt. "Eer bana bir retmen nerirseniz, emin ellerde olacamdan hi kukum yok, ama ben yine de sizden ders almak istiyorum, Neddy. Bunu aslnda bir kez daha dnmenizi..." Sabr tkenen piyanist, elini Junior'n elinden ekti. Ardndan, ilgi oda olduklarndan emin bir halde, sinirli sinirli evresine baknd, ama tabii resepsiyona katlan konuklar ya o sama sapan konumalarna dalmlar ya da kendilerini ar duygusal tablolara kaptrmlard; hi kimse bu sessiz dramn farknda deildi. Yz fkeden kpkrmz olan ve neredeyse fsltyla konuan Neddy, "zgnm, ama siz beni tamamen yanl anladnz," dedi. "Ben Renee ve sizin gibi deilim." Junior bir an Renee'nin kim olduunu anlayamamt. steksizce gemii dndkten sonra, o ac any anmsad: Chanel tayyrl muhteem travestiyi, byk servet sahibi miras adam ya da kadn. "Ben bunun yanl oluuyla ilgili bir ey sylemiyorum, anlarsnz ya," diye fsldad Neddy fkeyle, yine de sanki onun gnln alrcasna, "ama ben ecinsel deilim ve size piyano ya da baka bir ey retmek beni hi ilgilendirmiyor. Ayrca, Re-nee'nin sizin hakknzda anlatt yklerden sonra, onun arkadalarndan birinin size yaklaacan neden dndnz... hayal bile edemiyorum Sizin yardma gereksiniminiz var. Renee neyse odur, ama kt bir insan deildir, cmert ve tatl birisidir. Dvlmeyi, hakarete uramay... ve ona yaptnz o korkun eylerin hibirisini hak etmez. zr dilerim." Kendince hakl bir fkeye kaplan Neddy, London Fog yamurluunu savurarak, Junior'a arkasn dnd ve bir eyler attrarak ene alan kalabala kant. Sanki yz kzarmas bir virsle bularm gibi, Junior'n yzne de piyanistinkine benzer bir krmzlk yaylmt. Renee Vivi otelde yaadna gre, kiisel seimleri iin kokteyl salonunu kullanyordu herhalde. Ve doal olarak, bu salonda alanlar onu tanyor, kendisiyle dost oluyorlard. Zengin mirasya lks dairesinde elik eden her adam anmsamalar da olaand. Ama iin kts, Renee denen bu kin dolu kt niyetli kahpe dl, Neddy'le, barmenle veya kendisini dinleyen herhangi birisiyle paylat uygun bir gecede, onunla ilgili iren ykler uydurmutu. Salon grevlileri Junior'n tehlikeli bir sadist olduuna inanyorlard imdi. Renee, onu vcut salglarna kar dejenere bir ilgi gstermekten cinsel organnn bozuk olmasna kadar bir sr eyle sulayarak, daha baka korkun ykler de uydurmutu hi kukusuz. Harika. Aa, mkemmel. Ve bylece, Celestina'nn bir arkada olan Neddy, kt bir sadist olmakla n yapan Junior'n, bu resepsiyona sahte bir adla katldn biliyordu demek ve eer Junior dnyann en aalk insanlar ve hatta ergin bir ift cin-siyetlinin manyak, deiime uram ocuu tarafndan bile saknlacak birisiymi gibi, gerekten de

bylesine ar zevk dkn adi bir cinsel sapk olarak dnlyorsa, o zaman bir cinayet iledii de dnlebilirdi. Bartholomew'un ve... veya Celestina'nn lmn duyan Neddy, on iki belki de on drt saniye iinde polise telefon edecek ve onlar kendisine yneltecekti. Gze batmamaya alan Junior, byk n salonun kar tarafna giden mzisyeni izledi, ama sama sapan konuup duran burjuva takmn kendisine siper alp onlarn etrafndan dolaarak. Neddy akasna bakmaya bile tenezzl etmiyordu. En sonunda, spor ceketinin yakasndaki isimlikten galeri grevlisi olduunu tahmin ettii gen bir adam durdurduktan sonra, ikisi ba baa verip konumaya baladlar ve ardndan, kavisli bir giriten geen mzisyen, ikinci bir sergi salonuna girdi. Neddy'nin neler sylediini merak eden Junior, galeri grevlisinin yanma yaklat. "Affedersiniz, uzun sredir bu kalabalkta arkadam aryordum, sonra sizinle konutuunu grdm... London Fog yamurluklu, smokinli bey... ve imdi onu yine kaybettim. Size buradan ayrlacan sylemedi, deil mi? Beni arabasyla eve o gtrecekti de." Sanat yoksunu hindi beyinli onlarca insann kard gluglularn arasnda, duyulmas iin sesini ykselten gen adam, "Hayr, efendim," dedi. "O bey bana erkekler tuvaletinin nerede olduunu sordu yalnzca." "Peki, tuvalet nerede?" "kinci salonun arkasnda, solda bir koridor var. Tuvaletler bunun sonunda, brolarn ilerisinde." Junior broyu geip erkekler tuvaletini bulana dek, Neddy burasn igal etmiti bile. Kapnn kilitli olmas, tuvaletin tek kiilik oluu anlamna geliyordu. Junior kapnn kasasna dayand. Koridorda kimse yoktu. Sonra, brolarn birinden bir kadn kt ve ona bakmadan salona doru yrd. 9 mm'lik tabanca, Junior'n deri paltosunun altnda, omuzluk klfn iinde duruyordu. Ama susturucu tabancaya takl deildi; paltonun i ceplerinden birindeydi bu. Sol tarafnda rahat duramayacak kadar uzun olan namlu, susturucu buna takldnda klfn dna taacakt herhalde. Susturucuyu burada, kendisinin grlebilecei bir yer olan koridorda silaha takarak riske atlmak istemiyordu. Ayrca Neddy'nin kanyla lekelenecek giysileri sorun yaratabilirdi. Olay sonras durum hem irenti ve hem de hayli su unsuru tayordu. Ayn nedenden tr, bak kullanmaktan da kanyordu. Tuvaletin sifonu ekildi. Son iki gndr, Junior sadece tketilmesi gerekli yiyecekleri yemi ve bugn akamst de yeterli dozda sakinletirici almt. Kapnn arkasndan, lavaboda akan suyun sesi duyuldu. Neddy ellerini ykyordu. Kapnn menteeleri dta deildi. Kap ieriye doru alyordu. Suyun kapanmasnn ardndan, Junior kt havluluun gcrtsn duydu. Koridorda kimse yoktu. Zamanlama ok nemliydi. Az nceki gibi kap kasasna dayanmyordu artk. ki eliyle kapya yasland. Ve kilidin alrken kard sesi duyduunda, hzla tuvalete girdi. Hrdayan yamurluu bacaklarna dolanan Neddy, bir anda tkezleyip dengesini kaybetmi ve ok da korkmutu. Barmasna frsat kalmadan, piyanisti tuvaletle lavabonun arasna sktran Junior, onu neredeyse soluksuz kalacak ve rezervuardaki tm suyun alkaland duyulabilecek kadar sert bir biimde duvara arpt.

Arkalarndaki kap bu arada otomatik olarak kapanmt, ama kilit devreye girmedii iin, her an ieriye birisi girebilirdi. Neddy mzik yeteneinin tmne sahipti, ama Junior da gl kaslara. Duvara mhlanan ve boaz Junior"n hain ellerinde olan Neddy'nin, klavyede eller notalar zerinde kaydrlarak alnan bir mzik parasn icra edebilmesi iin bir mucizeye gereksinimi vard. Gvercinler kadar beyaz elleri, sanki yamurluunun yenlerinden kamaya alr gibi kanat rparak, sanki o bir mzisyen deil de bir sihirbazm gibi, havaya doru utu. Boma eylemini acmaszca srdren Junior, onun baklaryla karlamamak iin ban yana evirdikten sonra, Neddy'nin ap arasn tekmeleyerek, onun son rpnlarn da yok etti. lmek zere olan gvercin eller, Junior'n kollarndan aaya doru kanat rparak onun deri paltosunu ekitirdi ve en sonunda Neddy'nin iki yannda can verdi. Ardndan, keskin baklar snkleti ve pembe dili, yans yenmi bir solucan gibi, azndan dar sarkt. Junior, duvardan aaya kayan Neddy'yi braktktan sonra, kapy kilitlemeye gitti. Srgye uzand srada, kapnn ardna dek alacan ve mezarndan kalkan l Vanadium'u karsnda greceini dnd aniden. Hayalet grnrlerde yoktu tabii, ama bu karmaann ortasnda bylesine olaanst bir karlamann yalnzca dncesiyle bile sarslmt. Kapdan lavaboya kadar olan mesafede paltosunun cebindeki plastik ila iesini sinir iinde ararken, kendisini sakinletirmeye alt. Yava derin soluklar. Olan oldu. Gelecekte yaa sen. Hareket ge, tepki verme. Odaklan. Olayn parlak yanna bak. Ama henz ne kusmay ne de doku harabiyetini nleyici bir ila almt, nk maksimum korunmay salamak iin, bu tr ilalan ancak iddetli durumlar ortaya ktnda kullanmak istiyordu. Yani bunu Celestina'y galeriden eve dek izledikten ve Bartholomew'un inini bulduundan emin olduktan sonra yapmak niyetindeydi aslnda. Elleri, ienin kapan aamayacak kadar ok titriyordu imdi. ou insandan daha duyarl ve bylesine duygu ykl olduu iin gurur duyuyordu, ama duygusallk bazen lanetlenmek demekti. Kapa en nihayet alan iede, san ve mavi renkli kapsller vard. Geri kalanlar yere dkmeden her renkten bir tane ilac sol elinin avcma yerletirmeyi baarmt. Araynn sonu yaknd, ok yakn; doru Bartholomew neredeyse bir mermi atm uzaklktayd. Neddy'ye bylesine kzmasnn nedeni, bu ii byk olaslkla berbat edecei iindi. ienin kapan kapattktan ve bunu cebine koyduktan sonra, l adam tekmeledi, ardndan onu bir kez daha tekmeleyip, yzne tkrd. Yava derin soluklar. Odaklan. Bu olayn parlak yan belki de mzisyenin pantolonuna iememesi ya da lrken can ekitii srada altna dklama-masyd. Dier lm biimlerine oranla daha yava sregelen boaz sklmas sonucu boulmalarda, kurban bazen tm vcut fonksiyonlarn yitirirdi. Bunu Ayn Kitab Kulb'nden ald aratrmac ve gvenilir bir yazarn romannda okumutu. En-dora Welty'nin kitab deildi galiba. Norman Mailer'nkiydi belki de. Her neyse, erkekler tuvaleti bir ieki dkkn kadar ho kokmuyorsa da, kt bir kokusu da yoktu. Yine de olayn parlak yan eer buysa, ama imdi szck oyunu yapmak deilse bile, fena halde ili bir parlak yand bu, nk bir cesetle birlikte hl erkekler tuvaletindeydi ve yaamnn sonuna dek burada kalp rezervuar suyuyla ve kt havlularla beslenemezdi, ama bulunmas iin cesedi burada brakamazd da, nk resepsiyon sona ermeden ve Celestina'y evine dek izleme frsatn elde etmeden nce, polisler galeriye doluurlard.

Dier dnce ise uydu: Gen galeri grevlisi Junior'n kendisine Neddy nerede diye sorduunu ve onu bulmak iin erkekler tuvaletine doru gittiini anmsayacakt. Junior'n tanmn da yapacakt tabii; bir sanat uzman olduu ve bu nedenle grsellie ynlendii iin de byk olaslkla iyi bir tanmlama yapacakt; sonuta polis ressamn izdii resim Picasso tarz bir kbik grnt ya da bulank bir empresyonist eskiz olmak yerine, tpk Norman Rockwell'in belirginlik yanstan o tablolar gibi, canl ve gereki detaylarla dolu bir portre olacakt. Olayn parlak yann itenlikle arayan Junior, bunun karanlk yann kefetmiti sadece. Midesi bulanmaya ve kafa derisi kanmaya baladnda, panie kapld; hem iddetli sinirsel bir kan kusmas geireceinden hem de ciddi bir kurdeen dkeceinden ve ayn zamanda altna dklayacandan emindi. Kapslleri azna att, ama bunlan yutacak kadar tkrk salglayamad iin, musluu ap eline su doldurarak imek zorunda kalnca, ceketiyle sveterini srlsklam slattn fark etti. Ardndan, lavabonun stndeki aynaya baktnda grd ey, byle olmak iin ok alt zgeliimli ve kendinden emin bir adam yerine, bir akl hastanesine yatrlmadan nce kokain ve ila bamls olan annesinin en kr krizlerinden biri srasnda ondan kap saklanan, yz korkudan bembeyaz olmu, gzleri falta gibi alm kk bir olan ocuuydu. Sanki bir zaman girdabna kaplarak o nefret dolu gemie srklendiim hissederken, nice zorlukla kazand yeteneklerinin kendisini terk ermekte olduunu hissediyordu. Oysa ylesine byk ve hi hak etmedii glklerle uramak zorunda kalmt ki: samanlkta ine arayarak Bartholo-mew'u bulmu, kurdeen dkm, kan kusmu ve ishal olmu, sol ayak baparman kaybetmi, sevgili kansn yitirmi, bir gnl arkadandan yoksun olarak bu souk ve acmasz dnyada dolap durmu, travestiler tarafndan aalanm, kin dolu ruhlar tarafndan ikence grm, meditasyonun keyfini karamayacak kadar duygusallam, Zedd de lp gitmi, u ya da bu nedenden tr hapse girme tehlikesi geirmi ve ne ine oyasnda ne de sekste huzur bulabilmiti. Junior yaamnda bir eye gereksinim duyuyordu, onsuz asla tamamlanamayaca, ama elde edemedii bir eye, gnl arkadandan, Almanca ya da Franszca'dan, karateden daha baka bir eye, ve anmsayabildii kadaryla, bu gizemli zdei, bu anlalmaz nesneyi, bu yetenei, bu zamazingoyu, bu zmbrty, bu aldatmacay, bu gc veya kiiyi, bu igdy arayp duruyordu, ama esas sorun ne aradn bilmemesiydi ve ou kez bunu bulduunu sandnda bulmadn anlyordu, sonuta eer bulursa, bunu bir kenara frlatp atabilirdi de, nk aslnda o zaman, bunun ocukluundan beri arad zamazingo ya da zmbrt olduunu fark etmeyecekti. Zedd zne acma duygusunu savunur, ama eer insan bunu fkeye kar bir tramplen olarak kullanabilirse, nk tpk nefret gibi fke de, uygun biimde ynlendirildiinde salkl bir duygu olabilir. fke sizi asla tahmin edemeyeceiniz baarlarn doruklarna karr; basit bir fke bile, alayc kahpe dllerine kar kendinizi kantlamanz, baarlarnz onlann yzlerine vurmanz iin size yardma olur. fke ve nefret, adlarn tarihe yazan ve her birisi genliinde kendi yntemiyle zne acyarak zarar gren, Hitler'den Stalin'e, Mao'ya kadar tm byk siyasi liderlerin doal igds olmutur. Buhar yerine zne acma duygusuyla kapl olmas gereken aynaya bakp duran Junior Cain, fkesini arayp buldu. Zehirli bir ngrakl ylannki kadar al olan kara ve ac bir fkeydi bu; ve yrei bunu kolayca gazaba dntryordu. Gittike iddetlenen bu hiddet sayesinde umutsuzluundan kurtulduu srada, aynadan ban evirip, bir kez daha daha olayn parlak yann aramaya balad. Belki de tuvaletin pen-ceresiydi bu. Blm 67

WULFSTAN ekibi pencere yanndaki bir masaya otururken, siyah renkli suyun zeri, krfez sanki uyanarak dorulmu ve stndeki ynla rty bir kenara frlatm gibi, yavaa yuvarlanan pamuumsu sis tabakalaryla kaplanmt. Garsona gre, Nolly Nolly'ydi ve Kathleen de Bayan Wulfstan, ama Tom ise, olaan batansavma kibarlkla sylenen bir beyefendi deil, saygnlkla vurgulanan bir beyefendiydi. Garson iin bir yabancyd Tom, ama paralanm yz kendisine vakur bir grnt veriyordu; ayrca sayg hatta gven uyandran bu yzde bir durutan, bir tavrdan ve bir davrantan olduka farkl bir nitelik, szle anlatlamayan bir ey vard. Restoranda herkes martini iiyordu. Hikimse tam olarak ayk deildi. Tom, Kathleen'in umduundan daha az huzursuzluk yaratmt burada. Dier mterilerin dikkatini ekmiti tabii, ama bir iki aknca ya da acma dolu baktan sonra, bu hi kukusuz yapmack bir davran da olsa, ou kii ona kar kaytsz kalmt. Garsonda sayg uyandran ayn niteliin, dier mterilerin de ona sayg gstermelerini salad belliydi. "Benim merak ettiim ey u," dedi Nolly, "eer siz artk bir kanun adam deilseniz, hangi sfatla Cain'in peinden gideceksiniz?" Tom Vanadium bu sorunun birden fazla yant olduunu sylemek istercesine, bir kan yukarya doru kaldrd. "Ben sizin kendi kendinize yetki tanyacak birisi olduunuzu da dnmyorum," diye ekledi Nolly. "Deilim tabii. Ben yalnzca Enoch Cain'in byk olaslkla bundan yoksun olarak doduu vicdan olacam yalnzca." "Bir sfat tayor musunuz yoksa?" "Sana yalan sylemeyeceim." "Demek yle. Yasal bir sfat m bu?" Tom yant vermedi. Nolly iini ekti. "Pekl, onu sadece yakalamak isteseydiniz, bunu kente gelir gelmez yapardnz zaten sanrm." "Ben ne intihar edecek ve ne de herhangi birisinin, hatta Junior Cain gibi solucan kovas bir adamn bile kafasn uuracak bir insanm. Unutma, sonsuz akbete inannm ben." Kathleen, Nolly'ye, "te ben de seninle bunun iin evlendim," dedi. "Byle konumalar duyasn diye." " 'Sonsuz akbet'i mi kastediyorsun?" "Hayr, 'kafa uurmay'." Garson ylesine zarif hareket etmekteydi ki, zemin ksm mantarla kapl maun tepsinin stnde duran martini, kendisi bunlar nce bayana, sonra konua ve ardndan da konuk aarla-yana servis yaparken, kokteyller sanki uzaklardan szlp gelivermiler ve masann stne yerlemiler gibi grnyorlard. Garson gidince, Tom, "Sua tevik konusunda kayglanma sen," dedi Nolly'ye. "Eer ben onun birisine zarar vermesini nlemek iin Cain'in canna okumak zorunda kalsam, bir an bile duraksamam. Ama bunun dnda, asla bir yarg ya da jri yesi gibi davranmam." Nolly'yi drten Kathleen, " 'Canna okumak.' Harika bir deyim bu," dedi. Nolly kadehini kaldrd. "Kaba gle ya da adil bir biimde salanan adaletin erefine." Kathleen martinisinin tadn karmaya balamt. "Mmmmm... canna okunan bir adamn yrei kadar souk ve eytann czdanndan yeni km bir yz dolarlk banknot kadar gzel." Bu benzetme karsnda Tom iki kam birden kaldrd. "Kaarlanm dedektif yklerini ok fazla okuyor," diye yantlad Nolly, "ve kendisinin de byle bir kitap yazacandan sz ediyor son zamanlarda."

"Byle bir kitap yazabileceime ve bunun satlacana da iddiasna girerim," dedi Kathleen. "Yazarlk konusunda di doktorluum kadar baarl olamayabilirim, ama okuduum kitaplarn bazlarndan daha iyisini yazabilirim." "Aklna koyduun bir ite, di doktorluun kadar baard olacan kukusuz," dedi Tom. "Evet, kukusuz," diye ona katld Nolly, kendi dilerini gstererek. "Tom," dedi Kathleen, "ben sizin neden polis olduunuzu biliyorum sanrm. St. Anselmo Yetimhanesi'ndeki.... o ocuklarn ldrlmesiyle ilgili bu." Dedektif evet anlamnda ban sallad. "O olaydan sonra da kukucu Thomas olarak kaldm." "Tanr'nn masum insanlarn ac ekmelerine neden izin verdiini merak etmi olmalsnz," dedi Nolly. "Tanr'nn bunu kendisine sorduundan daha ok ayn eyi kendime sordum ben. O olanlarn kanlan ellerime bulamt sanki. Benim onlar korumam gerekirdi, ama bunu basamadm." "Yetimhane sorumlusu olmak, iin o sralarda ok gen-misiniz." "Yirmi yandaydm. St. Anselmo'nun yatakhane katlarndan birinin amiriydim. Yani tm cinayetlerin yer ald katn. Ondan sonra... eer polis olursam, masumlar daha iyi koruyabileceime karar verdim. Kanun grevlisi olarak almak, dini inanlarm dorultusunda almann bana verdiklerinden daha fazlasn verdi bir sre." "nsan sizi polis olarak dnrken zorlanmyor," dedi Kathleen. " 'Kafa uurmak, canna okumak, solucan kovas' gibi szckler, siz konuurken aznzdan dklveriyor sanki. Ama sizin ayn zamanda bir rahip olduunuzu dnmek hayli zor." "Artk rahip deilim, eskiden yleydim" diye dzeltti Vanadium. "Yine olabilirim belki. Yirmi yedi yl nce, kendi isteimle, Tanr'ya hizmet olan yeminli rahiplik grevimden bir sreliine balanmam rica ettim. O ocuklar ldrldkten sonra." "Ama rahiplik yaamn semenize neden olan ey neydi? lahiyat Fakltesi'ne hayli kk yatayken kabul edilmi olmalsnz." "On drt yanda. Bylesine kk bir yata oraya devam etmesi iin, genellikle ocuunu aile zorlar, ama ailemi zorlayan bendim." Vanadium imdi krfezi tamamen kaplam olan beyaz younlua, bir hayalet ordudan oluan sis ynna bakp durdu; imdiye dek denizlerde kaybolan tm gemiciler sanki buraya gelmiler, pencereye dayanmlard... grmeyen gzleriyle yine de her eyi grr gibiydiler. "Ben henz kck bir ocukken bile," diye devam etti Tom, "dnya dier insanlara ifade ettiinden ok daha deiik eyler ifade ederdi bana. Daha akll birisi olduumu kastetmiyorum. Zek katsaym normalin biraz stndeydi belki, ama bununla vnmyorum. ki kez corafyadan bir kez de tarihten kaldm. Hi kimse beni Einstein'la kartramaz. Yalnzca... bakalarnn etkilenmedii onlarca karmaay ve gizemi hissediyordum; kat kat bir pastann her biri daha artc olan katlarna benzer o gzellii. Size bunu ancak bir din adam gibi konuarak aklayabilirim, ama ben kklmden beri, tuhaf ve belki de anlaysz olmasna karn, bylesine byk bir mucizeyi yaratan Tanr'ya hizmet etmek istiyordum." Kathleen, dini bir grevin, imdiye dek bylesine allmadk szcklerle aklandn hi duymam ve bir rahibin Tan-n'y "tuhaf" olarak tanmlamasn duymaktan tr gerekten de ok armt. Tom ban pencereden evirdii srada, baklar karlat. Duman grisi gzler donuklamt; sanki sisten hayaletler camdan ieriye girmi ve onlar yakalam gibi. Ama sonra, masann stndeki mumun alevi titretiinde, hafife parlayan k bu donukluu ald ve Kathleen kendisini etkilemi olan o eski scakl ve gzel hzn bu gzlerde yeniden grd.

"Ben Kathleen'den daha az filozof birisiyim," dedi Nolly, "ve benim asl merak ettiim ey, eyreklikle yaptnz numaralar nereden rendiiniz. Siz hem bir rahip, hem bir polis... ve hem de amatr bir sihirbaz olmay nasl baardnz?" "ey... bir zamanlar bir sihirbaz vard..." Tom masann stnde, kendisinin nnde duran, neredeyse bitirilmi martiniyi iaret etti. Kadehin incecik kenarnn zerinde, orada ylece dengeli bir biimde, dmesi olanaksz grnen bir eyreklik duruyordu. "... kendine Fantastik Firavun Kral Obadiah derdi. Gece kulplerinde sahneye karak, tm lkeyi dolard..." eyreklii kadehten alan Tom, bunu sa avcuna koyup elini yumruk yaptktan hemen sonra parmaklarm atnda, avcu botu. "... ve nereye gitse, sahne almalar arasnda, bakm evlerinde, sarlar okullarnda cretsiz gsteriler yapard..." eyrekliin yumruk halindeki bir elden dierine gemesi olanakszsa da, Kathleen'le Nolly byk bir dikkatle, Tom'un o da yumruk halinde olan sol eline bakmaya baladlar. "... ve bu iyi kalpli Firavun, her yl birka kez ne zaman buraya, San Francisco'ya gelse, olanlar elendirmek iin St. An-selmo'ya urard..." Tom sol elini amak yerine, sa eliyle martini kadehini kaldrd; madeni para kadehin altnda, masann stnde duruyordu. "... ve bana birka basit numara retmesi iin, ben de onu ikna ettim." Tom en sonunda avcunu yukar doru tuttuu sol elini atnda, bunun iinde iki on sentlik ve bir be sentlik madeni para vard. "Basitmi, aman ne de basit ya," dedi Nolly. Tom glmsedi. "Uzun yllar pratik yaptm tabii." Avcunu kapattktan sonra, bir bilek hareketiyle, bunlar rkerek geri ekilen Nolly'ye doru frlatt. Ama madeni parann bir tanesi bile ne Nolly'ye arpm ne havada kaybolmutu... ve eli de botu. Kathleen, Tom'un kadehini masaya, eyrekliin stne geri koyduuna dikkat etmemiti. Tom martininin geri kalann bitirmek iin kadehini kaldrdnda, daha nce eyrekliin bulunduu yerde imdi iki onluk ve bir belik duruyordu. Uzun bir sre bunlara bakp duran Kathleen, "Ben hibir polisiye roman yazarnn ayn zamanda sihirbaz olan bir rahip dedektifle ilgili bir dizi kitap yazdn sanmyorum," dedi. Kendi kadehini kaldran Nolly, sanki paralarn kaybolmas onun da afsunculuk gcne sahip olduunu kantlarm gibi, kadehini Tom'un kadehinin durduu yere, masa rtsnn o ksmna doru gsterili bir ekilde uzattktan sonra, "Bu sihirli karmdan birer kadeh daha smarlayalm m, ne dersiniz?" diye sordu. Herkes ayn fikre katlnca, garsonlar ara scak olarak Nolly'ye pavurya, Kathleen'e karides ve Tom'a da kalamar getirdiinde, martini sipariini verdiler. kinci ikiler geldii srada, "Biliyor musunuz," dedi Tom, "buna inanmak zor, ama martininin adn duymayan baz yerler var." Nolly rpermi gibi bir hareket yapt. "Oregon'un yaban yerleri. O eyalet uygarlamadan, oraya gitmeye hi niyetim yok." "Ama yalnzca Oregon'da deil, San Francisco'da bile byle baz yerler var." "Bu kasp kavurucu yerlerden Tanr bizi uzak tutsun," dedi Nolly. de kadeh tokuturdular. Blm 68 YALANMASI gereken pencere kolu gcrdam, ama kanatl pencere da doru, galerinin arkasndaki geide almt. Duvarn st ksmnda parlak alarm balantlar olmasna karn, sistemin son zamanlarda almad belliydi.

Pencere erevesinin alt ksm, tuvaletin zemininden yaklak bir buuk metre yukardayd. Junior iki eliyle kendini buraya kaldrd. Ak pencerenin cam kanatlan binann d duvarna dmdz dayanmadklarndan, gr engelleniyordu. Tam ortasnda galerinin yer ald bloun tm uzunluunu grebilmesi iin, erevenin alt ksmndan sarkarak ileriye doru uzanmak zorundayd. Youn sis, zaman ve yer kavramn saptrmt. Bloun her iki yannn ana caddelerle kesitii puslu kta zar zor belli oluyorsa da arada kalan geit yeterince aydnlk deildi. plak ampulleri dz glgeliklerin altna taklm ya da telle tutturulmu olan birka gvenlik lambas, geitte baz iyerlerinin datm girileri olduunun bir iaretiydi, ama youn beyaz kmeler bu lambalar da rtt iin, etraf yalnzca gaz lambalaryla aydnlanyormu gibiydi. Boucu sis kenti sadece istila etmekle kalmam, onu ses-sizletirmiti ve geit de artc bir hareketsizlie brnmt. Gece olduu iin, iyerlerinin ou kapalyd ve Junio'n anlayabildii kadaryla, bloun nnde park etmi ne bir datm kamyonu ne baka bir ara vard. Sabrndan ok tuvalet gereksinimi olan birisinin ok gemeden kilitli kapy tklatacan bilen Junior, pencereden aaya indi. e gitmek iin k giyimli olan, ama kendi cenazesi iin fazla giyimli grnen ve duvarn nne ylp kalm olan Neddy'nin ba nne, enesi gsnn stne dm, sanki yerdeki karolann stnde piyano almaya alyormu gibi duran solgun elleri de iki yanna almt. Junior mzisyeni tuvaletle lavabonun arasndan srkleyerek ekmeye balad. Ardndan, "Sska, uuk benizli, hanm evlad," diye tslad; Neddy'ye hl ylesine kzgnd ki, piyanist lm olmasna karn, onun kafasn kuburun iine tkmak ve cesedinin zerinde tepinmek istiyordu. Sonra da tepine tepine tm bedenini kubura tkmak ve zerine sifonu ekmek. fkenin Gzellii: Kzgnlnz Kanalize Edin ve Galip Gelin adl eserinde, olaanst iirsel bir dil kullanan Zedd, fkenin yararl olabilmesi iin bunun kanalize edilmesi gerektiini aklar. Zaten eer Junior bir mzisyenin lamdan geri karlmas iin kanalizasyon irketine telefon etmek zorunda kalsa, durum daha da ktleecekti. Bu dnce onu gldrm, ama ne yazk ki tiz perdeden ve titrek kan kahkahasndan yine kendisi korkmutu. O gzel fkesini kanalize ettikten sonra, cesedi pencerenin kenarna kaldrarak, onu ba aa ekilde geide itekledi ve ceset, bunu neredeyse yutar gibi ses karan sisin iinde kayboldu. Ardndan, l adamn arkasndan pencereden kan Junior, onun zerine basmadan geide atlamay baard. Geidin duvarlarnda ne soru soran bir ses ne de sulayc bir bar yanklanyordu. Bykkent gecesinin bu puslu annda, ksa bir sre iin bir kadavrayla birlikteydi. Baka bir cesedin srklenmesi gerekirdi; ama yaklak l .75 boyunda olan Neddy, ancak bir francala arlndayd. Junior onu yerden kaldrd ve itfaiyecilerin yangn kazazedelerini tarken yaptklar gibi, bir omzunun stne att. Yaknlarda bir sr damperli p kamyonu vard; sisle yorulan karanlkta yalnzca siyah dikdrtgenler eklinde, dsel cisimler gibi grnen bu kamyonlarn her birisi, mzisyenin cesedine uygun uursuz mezarlk sandukalarna benziyordu. Ama can skc sorun uydu: Kendisine sondan bir nceki dinlenme yeri olarak hizmet verecek olan plkte bulunmas gereken Neddy, henz boaltlmayan p kamyonunun iinde bulunabilirdi. Ve eer cesedi bu kamyonda bulunursa, bunun galeri tarafndan kullanlan herhangi bir p bidonuna da bir o kadar yakn olduu ortaya kard. Az bir olaslk da olsa, Neddy'yle Greenbaum'un sanat sosisi fabrikas arasnda balant kuran polisler, ayn zamanda bu cinayetle kendisinin arasnda da bir balant kurabilirlerdi.

Bir maymun gibi ne eik bir halde yrmeye balayan Junior, srtlad mzisyeni geidin kuzeyine doru gtrd. Daha nce parke tayla deli olan kaldrm asfaltla kaplanmt, ama asfaltn baz yerleri atlayarak km ve youn sisin nemiyle imdi kayganlaan kaldrmn yzeyi daha da tehlikeli bir durum almt. Srekli olarak tkezleyen ve kayan Junior, dengesini bozmamak ve bu ite galip gelmek iin fkesini kanalize ederek, galeriden yeterince uzak bir yerde bir p kamyonu buldu. st ksm gz hizas yksekliinde olan ve ezik, pasl kasas p younluu nedeniyle su damlacklar iinde kalan ift kapakl kamyon, geitteki baz kamyonlardan daha bykt ve her iki kapa da yukarya kalkkt. Mzisyene kar fkelenmekte hakl olduunu dnen Junior, ne bir merasim ne de bir dua hak eden l mzisyeni p kamyonunun kapaklarna doru kaldrd. Ama bu bir felaket an olmu ve London Fog yamurluun gevek yass kemeri sol koluna dolanmt. Bunu fark edince, smsk kenetledii dilerinin arasndan clz bir korku l atarak, lgnca sallad kolunu kemerden kurtardktan sonra, cesedi kamyonun iine brakt. eriye den cesedin kard sese baklrsa, p kamyonunun kasas yar yarya deilse bile, epeyce doluydu. Kasa tam olarak dolana dek, Neddy'nin bulunamayaca anlamna gelirdi bu ve hatta belki de a farelerin gzlerinden baka gzler onu grmezdi. Kaak tren gibi hareket et sen, hareket et, l rahibeleri veya en azndan l bir mzisyeni arkanda brak. Junior iki kanad da ak olan pencereden erkekler tuvaletine girdi. Hl byk bir fke iindeydi. Dardaki sisin bir ksm daha ieriye szlrken, pencerenin kanatlarn hzla kapatt. Yedii zorunlu yiyeceklerle itii kfurlu ishal ilac barsaklarn tpk savata olan cesur bir valyeninki gibi salam bir halde tutuyorsa da, tedbiri elden brakmamak iin, tuvaletin sifonunu ekti. Lavabonun stndeki aynaya bakmaya cesaret ettiinde, bitkin bir yz ve kk gzler greceini umuyordu, ama acmasz deneyimi sayesinde byle izlerden eser bile kalmamt. abucak salarn tarad. Gerekten de ylesine yakkl grnyordu ki, galeri salonuna geri dndnde, kadnlar her zaman olduu gibi zlemli baklaryla onu kucaklayacaklard. Mmkn olduunca dikkatli bir biimde giysilerini inceledi. Umduundan daha iyi tlendikleri iin, hibirinin zerinde belirgin bir slaklk yoktu. Sonra lgnca ellerini ykad. Ve gvende olmak iin yine ilalarn iti. Bir sar kapsl, bir de mavi. Ardndan, tuvaletin zeminini abucak aratrd. Mzisyen arkasnda hibir ey brakmamt, ne kopuk bir dme ne de yakasndaki glden den krmz birka ta yaprak. Kapnn kilidini aan Junior, koridorun bo olduunu grd. Galerinin her iki salonunda da resepsiyon hzla sryordu. Kltr yoksunu lejyonerler, ikram edilen ordvrleri beenmelerinin dnda her adan zevksiz olan onlarca insan, sradan ampanyalar iip aptalca fikirler belirterek, sanat hakknda grltl konumalar yapyorlard. Bu insanlarla bu sergiden artk usanm olan Junior, neredeyse o sinirsel iddetli kan kusma krizine kaplmay isteyecek bir haldeydi. Byle bir durumda ac ekecek olsa bile, herkesin srarl beenisini toplayan tablolar, fkran kusmuuyla berbat etmek houna gidecekti; doal eletirinin en etkini olurdu bu. Ana salondan n kapya doru giderken, Celestina White'in evresinin, onun eserlerine hayran kalan odun kafallarla, geveze budalalarla, heyecanl ahmaklarla, avanaklarla, dangalaklarla, andavalllarla, alklarla ve aklszlarla dolu olduunu grd. Eer eline frsat

gese, Celestina'nn szde sanat denen yeteneinden ok kendisinden yararlanmasn iyi bilirdi o. Galerinin nndeki cadde, aynen arkasndaki geit gibi sisle kaplyd. Buradan geen arabalarn farlar, etraf tpk okyanusun dibinde batk gemi arayan denizaltlarn klar gibi taryordu. Gerektiinde hemen kullanabilmesi iin, Mercedes'ini yaknlarda bir restorann nndeki kaldrmn kenarna park etmi ve orann park grevlisine de, arabaya gzkulak olsun diye biraz bahi vermiti. Eer Celestina eve yaya olarak giderse, arabay burada brakp onu izleyebilecekti. Galerinin nn Mercedes'in direksiyonu arkasndan gzetim altna almak niyetinde olduu iin, arabaya doru yrrken saate bakmak istedi. Ama bilei botu, Rolex'i kolunda deildi. Arabasna ksa bir mesafe kalmasna karn, olduu yere sanki mhlanm gibi durdu. Kol saatinin altn kaplama kordonu bir emniyet klipsiyle kapanyor ve klips aldnda saat koldan rahata karlabiliyordu. Junior klipsin ne zaman aldn hemen anlad; Neddy'nin giydii yamurluun kemeri kendisinin koluna do-landnda olmutu bu. Ceset p kamyonunun iine yuvarland srada, saat de onunla birlikte oraya dmt. Rolex ok pahal bir saat olmasna karn, Junior bunun maddi deerine aldrmyordu bile. Bir kolunu boydan boya dolduracak kadar ok Rolex satn alabilir ve bunlarn tmn bileinden omzuna dek takabilirdi. Saatin kristali zerinde belirgin bir parmak izi brakma olasl pek yoktu. Ve kordon da polisin bir iz bulamayaca kadar fazla dolgundu. Ama saatin arkasndaki kapakta onu sulu gsterebilecek an szckleri vard: Eeni'ye / Sevgilerle / Tammy Bean. '65 Noel'inden '66 ubat'na dek birlikte olduu borsa analizcisi ve simsar, kedi mamas yiyen kedigiller dkn fetiist Tammy, Junior'n ona verdii tm ticari komisyonlarn ve mkemmel seksin karlnda bu saati armaan etmiti. Junior o kaltan neredeyse iki yl sonra onu mahvetmek iin kendisinin yaantsna geri dnmesine armt. Zedd imdiki zamann gemile gelecek arasnda kalan bir an olduunu ve bunun aslnda bize ya gemite ya da gelecekte yaama eklinde sadece iki seenek braktn syler; sona eren ve artk biten gemi, bizim tmyle gelecekte yaamayp gemite yaamakta srar etmemizin dnda, byle sonular yaratmaz. Junior daima gelecekte yaamaya abalayan birisiydi ve bu abasnda baarl olduuna da inanyordu, ama Zedd'in bu felsefesini etkin biimde uygulayacak kadar tam renmedii belliydi; nk gemi peini brakmyordu. Tammy Bean'i yalnzca terk etmenin yeterli olmadn dnd fkeyle; byle yapmak yerine onu bomas gerektiini, evet, onu bomas, cesedini arabayla Oregon'a gtrp yangn kulesinden aaya itmesi, alaml amdanla kafasn paralamas ve altn Rolex'i azna tktrp o kalta Quarry Gl'nn dibine yollamas gerekirdi. Geri o zaman gelecekte yaamay imdiki gibi bylesine mkemmel bir ekilde srdremezdi, ama lgn fkesini yene-miyordu bir trl. Saat belki de cesetle birlikte bulunmazd. Belki plerin arasna yerleir ve iki bin yl sonra arkeologlar pl kazdklarnda bulunurdu. Belkiler bebekler iindir, der Zedd bize, imdi Harekete Gein, Sonra Dnn: gdlerinize Gvenmeyi renme adl kitabnda. Bartholomew'u ldrdkten sonra Tammy Bean'i de vurabilirdi; afaktan nce, polisler onun izini srmeden nce yapabilirdi bunu ve bylece o kaltak da onlara "Eenie"yi tanmlaya-mazd. Veya geide dnp p kamyonunun iine trmanr ve Rolex'i oradan alabilirdi.

Sis sanki fel oluturan bir gazm gibi, Junior kprdamadan kaldrmda durdu. O p kamyonuna trmanmay ve onun iine girmeyi gerekten de hi istemiyordu. Her zaman olduu gibi kendine kar acmasz bir drstlk gstererek, Tammy'yi ldrmenin bir zm salamayacana karar verdi. Tammy, Junior'n olaanst sevimelerinin en vck vck detaylarn kz arkadalaryla nasl kesinlikle payla-tysa, dier arkadalaryla i arkadalarna da Rolex'ten sz etmi olabilirdi. Kedici kadnla birlikte olduu iki ay boyunca, bakalar onun kendisine Eenie dediini biliyor olmalyd. Tammy'le birlikte onun tm arkadalarn ve i arkadalarn da ldremezdi ki; byle yapp polisi yanltmak iin en azndan uygun zaman yoktu. Arabasnn bagajndaki acil yardm kitinde bir el feneri vard. Bunu oradan aldktan sonra, park grevlisine biraz daha bahi verdi. Ardndan, yine geide geldi. Ama bu kez hdklerle dolu galerinin iinden gemeden. Bloun evresinde ksa bir yry yaparak. Eer Rolex'i bulamaz ve resepsiyon sona ermeden arabasna geri dnemezse, kendisini Bartholomew'a gtrecek olan Celestina'y izleme ansn yitirirdi. Uzaklarda bir troleybsn an ald. Boucu siste bile sert ve belirgin bir ekilde duyulmutu. Bu ses ona Naomi'nin bir gece izlemek istedii, Kara Veba devrinde yaanan bir ak yksyle ilgili eski bir filmin bir sahnesini anmsatmt; Ortaa Londras'nn ya da Parisi'nin sokaklarnda bir at arabas dolayor ve src bir an alarak, "llerinizi dar karn, llerinizi dan karn!" diye baryordu. Eer ada San Francisco'nun da bylesine uygun bir servis arac olsayd, Neddy Gnathic'i p kamyonuna frlatmas gerekmezdi zaten. Islak parke talan ve bozuk asfalt. Acele et, acele et. Galerinin yanan erkekler tuvaleti penceresinin nnden ge. Junior bir sr p kamyonunun arasnda doru olan bulamayabileceinden tr kayglanyordu. Ama karanlk ve sis nceki durumunu aynen korursa, yolunu daha iyi bulacan dnerek el fenerini yakmam ve gerekten de dnd gibi olunca, o kamyonu hemen fark etmiti. El fenerini kemerinin altna sktrdktan sonra, iki eliyle kamyonun kasasna tutundu. Metal kasa ptrl, souk ve slakt. Tpk batonunu zarif hareketlerle kullanan bir orkestra efi gibi, iyi bir marangoz da ekicini doru bir biimde kullanabilirdi. Trafii idare eden bir polis, iini srdrrken kabaca bale yapyor olabilirdi. Ama erkeklerin ve kadnlarn atletik bir kvraklk ve zerafet uygulayarak grsel iirsellie dntrebilecekleri mtevaz iler arasnda gzellikten en az yoksun olan, bir p kamyonuna trmanmakt. Kendisini yukarya doru kaldran Junior, iki ayann stne dmeye dikkat ederek, kasann kenarndan derin kamyonun iine atlad. Ama hzla hareket ettii iin, omzunu kasaya arpm, dizlerinin stne dtkten sonra da plerin zerine yzst kapaklanmt. Sanki p kamyonunun an varm ve vcudu bunun ngran harekete geirmi gibi bir lk att Junior; uygunsuz biimde alan bir kilise annn yksek yanksna benzer, sisle kapl geitteki binalarn duvarlarnda yanklanp duran bir lkt bu. plerin stnde hareketsiz yatarken, bu grltl gongun sonunda geide insanlarn doluup dolumadn duymak iin, sessizliin geri gelmesini bekledi. Kamyonda iren kokulann olmamas, organik atklarla dolu bir plkte olmadnn kantyd. Karanlkta, yalnzca duyulanyla sezinleyerek, neredeyse her eyin plastik p torbalarnn iinde olduuna ve bu torbalarn hayli yumuak atklar, belki de kt sprntler ierdiine karar verdi.

Ama sa tarafnda, kt dolu bir torbadan daha sert bir cisim, bir kemik yn vard. Kafatas takrdatan gong sesi bittikten sonra, daha net dnd srada, sa yanana dayanan naho, hafif lk, nemli bir ey hissetti. Eer bu kemik yn Neddy'yse, hafif lk o nemli ey de boularak len adamn darya sarkan dili olmalyd. renerek tslayan Junior, bu ey her neyse ondan geri ekildikten sonra, kemerindeki el fenerini karp, geitten herhangi bir ses geliyor mu diye, dikkatle etraf dinledi. Ne bir grlt vard ne de bir ayak sesi. Yalnzca uzaktan geen arabalarn sesleriydi duyulan, ama bunlar da ylesine bouktular ki, tpk yiyecek arayan hayvanlarn gzda veren homurtularn, ya da puslu kentte sinsice dolaan srgn hainlerin iniltilerini andryorlard. Junior en sonunda el fenerini yakt ve , yaam boyu hi bylesine huzurlu ve sessiz olmayan Neddy'ye doru tuttu; srtst yatan Neddy'nin ba saa dnm ve iik dili edepsizce dar sarkmt. Junior lnn yalad yanan elinin biriyle iyice sildikten sonra, bu elini bir kez de mzisyenin yamurluuyla temizledi. ift doz kusma nleyici alm olmasna seviniyordu. Sabr taran bunca olaya karn, midesi bir banka kasas kadar salamd. Neddy'nin yz daha nce olduu gibi solgun deildi imdi. Cildi hafif grimsi belki de mavimsi bir tonla koyulmutu. Rolex. Koskoca kasadaki plerin ou torbalanm olduu iin, saati bulmak korktuundan daha kolay olacakt. Tamam yleyse. Pekl. Harekete gemesi, aratrmaya balamas ve bu kahrolas plkten kmas gerekliydi, ama mzisyene bakp durmaktan kendini alamyordu. Adamn l ve iren olmas bir yana, eer bu cesetle yakalanrsa, bunun anlam gaz odasna giden bir bilet demekti... ama bu kadavrayla ilgili bir ey sinirlerini bozmutu. lk kez bir l grmyordu ki aslnda. Son birka yldr, ller konusunda bir cenaze kaldrcs kadar rahat davranmaktayd. Bir pastac iin pastalar ne ifade ediyorsa, ller de kendisi iin ayn eyi ifade ediyordu. Ama kalbi kaburga kemiklerinin altnda lgnca arpyor ve ensesinden aaya buz gibi bir korkunun yayldn hissediyordu. Havada daireler izerek dnen bir akbaba gibi sapkn bir halde, dikkatini piyanistin sa eline yneltti. Avcu aada olan sol el akt. Ama avucu yukarda olan sa el yar kapalyd. Junior l adamn kapal olan eline doru uzand, yine de buna dokunacak cesareti yoktu. Kaskat kesilen parmaklar atnda, bu elin iinde bir eyreklik bulacandan korkuyordu. Sama. mknsz. Ama ya eer yleyse? O zaman bakma. Odaklan. Rolex'e odaklan. Junior, Rolex'e odaklanmak yerine, el fenerinin aydnlatt ele odakland: Drt uzun, ince, bembeyaz parmak avuca doru eik; baparmak ise, sanki Neddy otostop yaparak p kamyonundan kmay, lmden kurtulmay ve Nob Hill'in kokteyl salonundaki piyanosuna geri dnmeyi umuyormu gibi, dimdik havaya kalkk. Odaklan. Korkunun fkeyi bastrmasna izin verme. fkenin gzelliini anmsa. fkeyi kanalize et ve galip gel. imdi harekete ge, sonra dn. Aniden lgnca harekete geen Junior, l adamn kapal elini yakaladktan sonra, bir hamlede onun parmaklarn ap avcuna bakt... ama orada eyreklik bulamamt. Ne iki

onlukla bir belik ve ne de be belik vard. Neddy'nin avcunda hibir ey yoktu. Sfra sfr. Neredeyse kendi kendine glecekti, ama sonra, Neddy Gnathic'i erkekler tuvaletinin kuburuna tkmay dnd zamanki o artc kahkahasnn kendisini nasl korkutmu olduunu anmsaynca, dilini dilerinin arasnda kanatacak kadar skarak, azndan bir daha byle duygusuz ve mutsuz bir ses karmamaya alt. Rolex. Saatin hl yamurluun kemerine ya da kol bantlarndan birine takl olabileceini dnerek, ilk nce l adamn stn arad. Ama hi ans yoktu. Neddy'yi yana dndrdkten sonra, onun altna bakt; saati orada da bulamaynca, mzisyeni srtst yere yatrd. te imdi burada bir ey olmutu; kapal elde bir eyreklik olabilecei dncesinden de kt bir eydi bu: Junior p torbalarnn arasnda saati ararken, Neddy'nin gzleri onu izliyormu gibi grnyordu. Ona bakp durur gibi grnen, cansz bakl bu gzlerdeki hareketlerin, kendisi pleri aratrrken onunla birlikte hareket eden n yansmas olduunu biliyordu aslnda. Mantksz davrandn da biliyordu, yine de cesede arkasn dnmek istemiyordu. Aratrmasnn tam ortasnda, srekli olarak aniden ban kaldryor, dikkatini Neddy'de younlatryor ve gz ucuyla emin olduu kadaryla, kendisini izleyen o l baklar grdn sanyordu. Ardndan, geitte kamyona doru yaklaan ayak sesleri duyar gibi oldu. I kapattktan sonra, karanlkta hareketsiz durabilmek iin kasaya yasland, nk ayaklan sisten tr nemlenmi olan p torbalarnn kaygan d yzeylerine gmlyd. Eer ayak sesleri olsayd bile, Junior bunlar dinlemek iin donup kaldnda, sesler imdi kaybolmutu. Kalbinin hzla arpmasna karn, herhangi bir sesi duyabilirdi. Ama youn sis geitte duyulabilecek her trl sesi etkin bir biimde bomu gibiydi. Kasaya yaslanm bir halde, ba yana eik, ak azndan sessizce soluyarak orada ylece durduka, kamyona yaklaan bir adamn ayak seslerini duymu olduuna daha ok inanyordu artk. Gerekten de buna ylesine inanyordu ki, p kamyonunun tam dnda duran, onun da ba yana eik olan ve ak azndan soluyan, kendisi onu nasl dinliyorsa o da onu yle dinleyen birisinin varlndan kesinlikle emindi. Ya eer... Hayr. Kendi kendini ya eerlerle panie kaptrmayacakt. Evet, ama ya eer... Belkiler bebekler iindi, ama Caesar Zedd, Junior'n ya eerleri belkiler kadar kolayca aklndan uzaklatrabilecei bir derin dnce gelitirmeyi baaramamt. Daha nce prl prl gnnda baka bir geitte onun peine dm olan Thomas Vanadium'un inat, egoist, agzl, iren, acmasz, psikopat, kt niyetli ruhu ya eer imdi onu gecenin en hayalet canls saatlerinde bu geitte izlediyse, ya eer o ruh u anda tam kamyonun dnda duruyorsa, ya eer bu kamyonun yukarya kalkk kapaklarn kapatp onlar srg-lerse, ya eer kendisi burada Neddy Gnathic'in boulmu cesediyle birlikte kapana ksl kalrsa, ya eer el fenerini yine yakmak istediinde almazsa ve ya eer bu kr karanlkta Neddy'nin "zel bir para alnmasn arzu eden bir konuumuz var m aranzda?" dediini duyarsa, o zaman ne olurdu acaba? Blm 69 GKYZ sabah krmz, gemiciler kaygl; gkyz akam krmz, gemiciler sevinli. Bu Ocak gecesinin alacakaranlnda, Newport Beach'ten aylan Maria Elena Gonzalez ky eridi boyunca araba srd srada, bat kesimi taze kirazlarn, st kesimi kan portakallarnn ve dou kesimi koyu mor zm salkmlarnn renk karmyla tpk bir meyveli punu andran gkyzn kutlamak iin, tm gemiciler imdi rom ielerine uzanyor olmalydlar.

Gemiciler arasnda kutlama istei uyandran bu grnt, Agnes'la birlikte arka koltukta oturan Barty iin ne yazk ki yoktu. Kk olan ne koyu krmz gkyznn bu boyal yzn okyanusun aynasnda nasl incelediini ne bu yakc krmzln dalgalarn stnde nasl parladn ne de gecenin peesinin gkyzn nasl yavaa tevazuyla kapladn grebiliyordu. Agnes gnbatmn gzlerinden yoksun oluna anlatmay dnmt, ama duraksamas ardndan isteksizlie dnm ve yldzlar gkyznde grnene dek, gnn bu son harika grntsyle ilgili bir tek szck bile sylememiti. lk nce kaygland ey, yapaca tanmlamann gerei tam olarak yanslamayabilecei ve kullanaca uygunsuz szcklerin Barty'nin anmsad gnbatmlarn kreltebileceiydi. Ama daha da nemlisi, bu tanmlamann sonucunda, olunun tm yitirdiklerini yeniden anmsayacak olmasyd. Son on gn, Agnes'in yaamndaki en zor gnlerdi, Joey'in lmn izleyen gnlerden bile daha zor. O zaman, bir ei, nazik bir sevgiliyi ve en iyi arkadan bir anda yitirmesine karn, yeni doan oluyla onun gelecei ve kendisinin azalmayan inanc vard. Bu gelecek bir dereceye kadar karanlksa da, deerli oluna hl sahipti; biraz azalmasna ve kendisine eskisi kadar huzur vermemesine karn, inancn da koruyordu. Barty'nin Hoag Presbyterian Hastanesi'nden taburcu olmas bir enfeksiyon nedeniyle gecikmi ve ardndan, New-port'taki bir rehabilitasyon hastanesinde gn geirmiti. Yitirdii grme duyusuna ne aba gerektiren bir egzersizle ne de bir terapiyle tekrar kavuamayaca iin, rehabilitasyon hasta-hanesinde ona bu yeni karanlk dnyasnda kendi kendini nasl ynlendirecei gsterilmiti. yanda sradan bir ocuk, kr bastonu kullanmak iin yaa ok kktr, ama Barty sradan bir ocuk deildi. Ve zaten bylesine kk bir ocua gre uygun bir baston olmamas nedeniyle, Barty ilk nce bu ie altm santim olarak ksaltlan bir yarda ubuu kullanmakla balamt. Hastanedeki son gnnde de ona siyah ulu beyaz normal bir baston vermiler ve Agnes bunu grp onun ne anlama geldiini fark ettiinde gzleri yaarm, ilerideki zor grevi dnerek yrei szla-mt. ya grubu ocuklarna Braille alfabesi renmeleri henz nerilmiyordu, ama bu durumda Barty'ye bir ayrcalk yaplmt. Agnes onun bir iki derste sistemi zmseyerek bunu kullanmay reneceinden eminse de, Barty'ye bir dizi ders verilmesini ayarlamt. Ayrca, yapay gzler smarlanmt. Bunlar yerlerine yerletirilmeden nce, Barty nc prova iin, ksa bir sre sonra yine Newport Beach'e gidecekti. Bu gzler, genelde zannedildii gibi cam deil, ameliyattan sonra gzkapaklarnn arkasnda kalan boluklara uygun bir biimde yerletirilen ince plastik gzlerdi. Saydam yapay korneann i yzeyindeki yapay iris elle ustaca boyanm olacak ve gz protezinin hareketleri gz hareket ettiren kaslarn gz zarna balanmasyla salanacakt. Agnes kendisine gsterilmi olan rnek yapay gzlerden hayli etkilenmesine karn, Barty'nin izgili zmrt ve safir gzlerinin yeniden ayn gzellikte yaratlabileceini hi ummuyordu. Bunlar boyayan ressamn sanat olaanst olabilirdi, ama bu irisler insan eliyle boyanacakt, Tann tarafndan deil. Yapay gzler henz yerlerine yerletirilmedii iin, desteksiz olan gz kapaklarnn kapatt bo gz ukurlaryla eve dnmekte olan Barty'nin takt gne gzlklerinin altnda gz balar vard ve yanndaki koltua da bastonunu dayamt; bu haliyle, ac eken ocuklarla ilgili Dickensvari bir oyundaki rol iin kostmlerini giymi bir ocuu andryordu. Edom'la Jacob, Barty'nin eve dnne hazrlk yapmak amacyla, bir gn nce kendi arabalaryla Bright Beach'e dnmler ve Agnes'n arabasn kullanan Maria, ara yolunu izleyerek evi getikten ve bunun arkasna bitiik garaja arabay park ettikten sonra, imdi ikisi de arka verandann merdivenlerinden aaya kouturup imenlii geerek onlarn yanna gelmilerdi.

Jacob bavullar tamak istiyordu; Edom da Barty'yi eve dek kucanda gtreceini syledi. Kk olan ise oraya kendi kendine girmekte srarlyd. "Ama Barty," diye kaygland Edom, "buras karanlk." "Gerekten de yle," dedi Barty. Ve bu szlerini derin bir sessizlik izleyince, "Vay canna, sylediimin komik olduunu dnmtm," diye ekledi. Annesi, daylar ve Maria onu yalnzca iki adm geriden izledikleri srada, ara yolunda bastonunu kullanmadan yryen ve sa ayan beton zeminin sol ayan da imenlerin stnde tutan Barty, bunu betonda arad belli olan bir kntya geldiinde durduktan sonra, kuzeye doru dnerek bir an dnd ve ardndan batya doru iaret etti: "Mee aac orada." "Evet, yle," diye ona katld Agnes. Kendisinin doksan derece solunda kalan byk aa sayesinde, krk be derecelik ksmda kalan arka verandann merdivenlerini bulabilmiti. Yrrken kullanmad bastonla orasn iaret etti. "Veranda o tarafta m?" "Mkemmel," diye yreklendirdi onu Agnes. Duraksamadan ve dikkatle yryen kk olan, verandann merdivenlerine doru imenlikte ilerlemeye balad. Agnes'n gzleri kapal olarak yryebileceinden ok daha dzgn bir izgide yryordu. Agnes'n yannda giden Jacob, "imdi ne yapmamz gerekir?" diye sordu. "Onu kendi haline brakalm," dedi Agnes. "Onun Barty olmasn salayalm.'" Kocaman aacn yaygn siyah dallan altnda, meltemle hrdayarak onu srekli olarak yreklendiren yeil yapraklarn fsltlar arasnda kararl ve azimli bir ekilde yryen Barty, Barty'ydi. Verandann merdivenlerine yaklatn sezinledii srada, bastonunu ileriye doru uzatt. ki adm sonra, bastonun ucu merdivenin en elt basamana dokundu. Mutfak kaps ak ve ierisi aydnlkt, ama burasn iki admla karmt. Evin arka duvarn eliyle yoklayarak, kap kasasn ve ardndan girii buldu ve eii de bastonuyla aratrdktan sonra, ieriye girdi. Ardndan, onu izledikleri srada hayli gergin olduklarndan tr hepsinin omuzlan ken ve boyunlar kaskat kesilen drt refakatisine dnerek, "Akam yemeinde ne var?" diye sordu. Son iki gnn byk bir ksmn Barty'nin en sevdii turtalar, pastalar ve kurabiyeleri piirerek geiren Jacob, yemek de hazrlamt. Maria'nn kzlan bu gece onun kz kardeinin evinde olduklar iin, kendisi akam yemeine kalyordu. Edom onur konuu olan Barty hari herkese arap ikram etti ve ona da bitki kk urubu; buna kutlama denemezse de, umut dolu normal bir aile ortamnda bulunmak, Agnes'n moralini ykseltmiti. Akam yemei bittikten, bulaklar ykandktan ve Ma-ria'yla daylar gittikten sonra, Agnes'la Barty birlikte merdivenlerin alt ksmna geldiler. Agnes onun evin iinde kullanmak istemedii bastonunu tayor ve eer tkezlerse onu tutabilsin diye, olunun arkasnda duruyordu. Bir eliyle trabzan tutan Barty, her birinde durup kck ayayla merdivenin halsn yoklad ilk basama yava yava kt. Basamaklarn yksekliini anlamak iin, sa ayakkabsnn burnuyla her basama kontrol ediyordu. Merdiven kmay bir matematik problemi olarak dnd belliydi; basamaklara taklmamak iin her bacak ve her ayak hareketini son derece uygun bir biimde ayarlamaktayd. Bir sonraki basama ilk basamaktan daha hzl kt ve ardndan kendine daha ok gvenerek, bacaklarn mekanik bir biimde hareket ettirmeye balad. Hi tkezlemeden st kata kabilmesi iin, kk dhi olunun aklnda yaratt boyutlu geometrik ekli Agnes da kendi aklnda neredeyse oluturabilmiti. Yrei gurur, hayranlkla kark bir aknlk ve zntyle doldu.

Olunun karanla kar gsterdii bu zeki, gayretli ve ya-knmasz yaklam fark ettii anda da, eve dn yolculuunda ona o ba dndrc gzellikteki gnbatmn anlatmad iin piman oldu. Bu manzaray tanmlayacak uygun szckler bulamasa bile, Barty onun anlatt kadaryla aklnda bir tablo yaratabilirdi, nk yaratc yeteneklere sahip olduu iin, gremedii dnyay ayn gzelliiyle hayal ederek, bunu grm gibi olurdu. Eve yeniden alana dek, Agnes Barty'nin bir iki geceyi ebeveyn yatak odasnda geireceini dnm, ama Barty kendi yatanda uyumak istemiti. Agnes onun gece tuvalet gereksinimi duyacandan ve yar uykulu bir halde yanl tarafa dnp merdivenlere doru giderek buradan aaya deceinden korkuyordu. Barty'nin odasnn kapsyla koridordaki banyo arasnda kalan yolu kez hrladlar. Agnes burasn yz kere daha turlar ve yine tatmin olmazd, ama kk olan, "Tamam, anladm artk," dedi. Barty'nin hastanede yatt srede, Robert Heinlein'in gen erikinler iin yazd romanlarndan onun ergin okurlar iin yazd bilimkurgu romanlarna gemilerdi. imdi stnde pijamalaryla yatana giren, gzlkleri etajerin zerinde duran, ama gz balarn hl karmam olan Barty, byk bir dikkatle ift Yldz' dinliyordu. Uykusunun gelip gelmediini artk onun gzlerinden anlayamayan Agnes, okumann ne zaman sona ereceim Barty'nin sylemesini istemiti. Kk olan tamam dediinde, krk yedi sayfasn okuyup ikinci blmn sonuna gelmi olduu kitab kapatt. Ardndan, iyi geceler dilemek ve onu pmek iin eildi. "Eer senden bir ey istersem, bunu yapar msn, Anne?" "Tabii, tatlm. Ben senin her istediini daima yapmaz mym?" Barty stndeki rtleri bir kenara itip dorularak, yatan ba tarafndaki yastklara dayand. "Senin iin zor bir ey olabilir bu, ama gerekten de nemli." Yatan kenarna oturan Agnes, Barty'nin elini tuttuktan sonra, onun aznn o kk tatl kavisine bakt; daha nceleri konutuklarnda hep gzlerine bakard aslnda. "Syle bakalm." "Sen benim durumuma zlme. Tamam m?" Bu byk sknt srasnda, Agnes olunun korkun, derin bir acya dmemesi iin ok aba gstermiti. Yine de, dier birok olayda olduu gibi, kk olan bu olayda da onun dndnden daha gzlemci ve daha olgun davranmakta olduunu kantlamaktayd. Kendisinin ondan daha gsz davrandn hisseden Agnes'm yrei burkuldu. "Sen Turtac Bayan'sn," dedi Barty. "Bir zamanlar yleydim." "Yine yle olacaksn. Ve Turtac Bayan... asla zlmez." "Bazen Turtac Bayan bile zlr." "Sen tpk Noel Baba gibi herkesi mutlu ediyorsun." Agnes, Barty'nin elini hafife skt, ama konuamyordu. "imdi burada bana kitap okurken bile, hl bunun etki-sindesin. Yani zlyorsun demek istiyorum. Senin bu zntn yky deitiriyor ve onun gzelliini bozuyor, nk ben senin ne kadar zldn anlamam gibi davranamam ki." Konumak iin hayli aba gsteren Agnes, "Affedersin, tatlm," diyebilmeyi baarm, ama znts nedeniyle bozuk kan sesi kendisine bile bir yabancnn sesi gibi gelmiti. Bir srelik sessizlikten sonra, "Sen bana daima inanrsn, yle deil mi, Anne?" diye sordu Barty. "Daima," dedi Agnes, nk imdiye dek ona asla yalan sylememiti. "u anda benim yzme mi bakyorsun?" Aslnda imdi baklarn Barty'nin azndan onun kendi elinde tuttuu kck eline yneltmise de, "Evet," diye gvence verdi.

"Ben zgn grnyor muyum, Anne?" Agnes alkanlkla onun gzlerine bakt, nk bilimden yana olan kiiler gzlerin ifadeden yoksun olduklar konusunda srar etmelerine karn, her airin bildii eyi kendisi de biliyordu: Gizli kalbi grmek iin, bilimci geinenlerin bakmay kabullenmedikleri yere bakmanz gerekir ilk nce. Ama beyaz gz balan onun baklarn engelleyince, bu iki gz ba sayesinde, olunun i dnyasn ve aklndan geenleri ne kadar kolayca okuyabileceini fark etti. Gzlerin o byk kaybn da gizliyordu bunlar. Duygu kantlayc gzlerden yoksun olan Barty'yi bundan byle daha iyi anlayabilmesi iin, onun krlkten tr deien vcut diliyle ses nanslarna dikkat etmesi ve bunlar yorumlamay ok iyi bir ekilde renmesi gerekiyordu, nk ileride kullanlacak olan elle boyanm plastik yapay gzler, kk olann i dnyasn asla yanstamayacaklard. "Ben zgn grnyor muyum?" diye yineledi Barty. antung kuman yumuatt lamba bile Agnes'a ok parlak geldii iin, bunu kapattktan sonra, "Yana kay," dedi oluna. Barty yatakta annesine yer aa. Ayakkablarn karp Barty'nin yanna oturan ve o da yatan ba tarafna yaslanan Agnes, olunun elini hl brakmamt. Bu karanlk bile Barty'ninki kadar derin deildi, ama yine de onu grmedii zaman duygularm daha iyi kontrol edebiliyordu. "Ben senin de zgn olduunu dnyorum, yavrum. Bunu iyi gizliyorsun, ama yle olmalsn." "Ama ben zgn deilim." "Buna, yok boann k derler." Kkrdad srada, "Hayr, buna yok boann k demezler," diye yantlad kk olan, nk ok fazla kitap okuduu iin, rendii baz uygunsuz szckleri kullanmamas konusunda annesiyle anlamlard. "Belki de yle demezler, ama imdi bizim kullandmz kt bir deyim oldu. Aslnda bu evde boann poposu deyimini kullansak daha iyi olur." "Ama boann poposu deyiminin fazla bir esprisi yok ki." "Espriye ok deer verme sen." "Ben gerekten zgn deilim, Anne. Deilim. Byle kr olmaktan holanmyorum tabii. Bu... bu zor bir ey." ou ocu-unki gibi, Barty'nin de mzikal olan kck sesi, o masum dokunakllyla, karanlkta hafif bir name oluturuyor ve bu ac eyleri syleyemeyecek kadar tatl bir tonda kyordu. "Gerekten zor. Ama zlmek ie yaramyor. zlmek benim yeniden grmemi salamaz." "Hayr salamaz," diye ona katld Agnes. "Ayrca, ben burada krm. Olduum yerlerin tmnde ise kr deilim." Yine ayn konu. Bu konuda her zamanki kadar gizemli konuan Barty, devam etti: "Byk olaslkla ou yerde byle kr deilim. Evet, tabii, gzlerimin grd yerlerden birinde olduu gibi olmak isterim, ama burada byleyim. Ve bir ey daha var, biliyor musun?" "Nedir o?" "Burada kr olup baka yerlerde kr olmamamn bir nedeni var." "Nasl bir neden bu?" "Olduum her yerde yapmam gerekmeyen, ama krken bunu burada daha iyi yapacam nemli ve zorunlu bir ey olmal." "Ne gibi?" "Bilmiyorum." Barty bir an sustu. "lgin olacak olan ey de bu." Agnes da bir sre susmutu. Ardndan, "Senin sz ettiin konuda benim aklm hl karmakark, yavrum," dedi. "Biliyorum, Anne. Bir gn bunu daha iyi anladm zaman, sana da anlatacam." "Bunu duymak iin can atyorum sanrm."

"Ve boann poposu deil bu." "yle olduunu dnmemitim. Benim de sana sylemek istediim bir ey var, biliyor musun?" "Nedir o?" "Sana inanyorum." "znt konusunda m?" "znt konusunda. Sen gerekten de zgn deilsin ve bu... bu beni artyor, yavrum." "Ama fkeleniyorum," diye itiraf etti Barty. "Birok eyi karanlkta yapmay renmeye alrken... altna iemek derler ya." "Ona yle demezler," diye akalat Agnes. "Biz yle diyoruz." "Aslnda, bunu sylemek zorunda kaldmzda, altna damlatmak desek daha iyi olur." Barty homurdand. "Bu espri tam yerine oturmuyor, Anne. Eer ben korsem, o zor durumlar iin altna iemek deyimini kullanmam gerekir sanrm." "Belki de haklsn," diye ona katld Agnes. "Sanki altma iiyorum ve baz eyleri ok zlyorum. Ama zgn deilim. Senin de zlmemen gerekir, nk yle olman her eyi bozuyor." "Bunun iin aba gstereceime sz veriyorum. Bir ey daha var, biliyor musun?" "Nedir o?" "Belki de dndm kadar fazla abalamam gerekmeyecek, nk sen bunu ok kolaylatnyorsun, Barty." iki haftadan fazla bir sredir, birok ac duygu yaayan Agnes'n yrei daralmt, ama imdi zerine bir huzur km ve bir gn yreinin yine sevinle arpaca umuduna kaplmt. "Senin yzne dokunabilir miyim?" diye sordu Barty. "Yal annenin yzne mi?" "Sen yal deilsin." "Piramitlerle ilgili kitaplar okudun. Ben ilk yaanmda oradaydm." "Yok boann poposu." Barty hi yanlmadan iki eliyle karanlkta annesinin yzn buldu. Onun kalarn dzeltti. Parmak ularn gzlerinde, burnunda, dudaklarnda, yanaklarnda gezdirdi. Ardndan, "Senin gzyalarn akm," dedi. "Evet, akmt," diye itiraf etti Agnes. "Ama imdi akmyor. Hepsi kurumu. Senin daha nceleri grdm kadar gzel olduunu hissediyorum, Anne." Onun kck ellerini tutan Agnes, bunlar pt. "Senin yzn daima aklmda tutacam," diye sz verdi Barty. "Uzaklara gitmek zorunda olsan ve yz sene orada kalsan bile, senin nasl grndn, seni nasl hissettiimi hep anmsayacam." "Ben hibir yere gitmiyorum," dedi Agnes. Barty'nin sesinden onun ok uykusunun geldiini fark etmiti. "Ama senin dler lkesine gitme vaktin geldi artk." Sonra yataktan kalkp lambann n yakt ve Barty'nin stn bir kez daha rtt. "imdi dua et." "Ediyorum zaten" dedi Barty uykulu sesiyle. Ayakkablarm giyen Agnes, bir an orada ylece durdu ve kendisine bahettikleri iin Tann'ya kreden, sonra da okuduu dualar gereken llerin ruhlarna yollayan Barty'nin dudak hareketlerini izledi. Ardndan, lambann dmesine uzanp kapatt. "yi geceler, gen prens." "yi geceler, anne kralie." Agnes kapya gittii srada, yine durdu ve karanlkta Barty'ye doru bakt. "Canm yavrum?"

"Hmmmm?" "Ben sana adnn ne anlama geldiini sylemi miydim?" "Admn m... Bartholomew'un mu?" "Hayr. Soyadnn yani, Lampion'n. Babann Fransz kkenli dedeleri arasnda lambaclar varm. Lampion kk bir lambadr, hafife boyanm cam fanuslu bir gazya lambas. ok eskiden, baka eylerle birlikte, bunlar arabalarda kullanr-larm." Ardndan, korkusuz karanlkta glmseyip, uyuyan olunun dzenli soluklarn dinledi. Ve sonra da, "Sen benim kk lambamsn Barty. Benim yolumu aydnlatyorsun," diye fsldad. Uzun sreden beri o gece ilk kez hi ummad kadar derin bir uyku uyuyan Agnes, dnde ne ac eken ocuklar, ne yamurdan slanm bir caddede devrilen bir arabay ne de rzgrla aalardan kopup terk edilmi bir sokakta yerlerde hrdayarak uuan ve her biri aslnda bir maa olan olan binlerce yapra grd. Blm 70 CELESTINA iin ok nemli olan bu gecelerin gecesi, ona gelecekte yeni bir afak yaratm ve gen kzlndan bu yana dledii yaam ite burada balamt. Sergiye katlan kalabalk en sonunda birer ikier dalmt, ama Celestina'ya gre, onlardan geri kalan heyecan galerinin olaan sessizliinde hl sregeliyordu. Servis masalarnn stndeki kanepe tepsilerinde yalnzca lekeli dantel kt rtler, yiyecek krntlar ve bo plastik ampanya bardaklar vard. Kendisi herhangi bir ey yiyemeyecek kadar fazla sinirliydi. Tadna bile bakmad ampanya dolu ayn barda, sanki bu onun frtnada srklenmesini engelleyecek bir amandraym gibi, tm gece boyunca elinde smsk tutmutu. imdi ise amandras, ayn zamanda onun ev sahibi ve en iyi arkada olan doum ve ocuk hastalklar uzman Wally Lipscomb'du; Wally, resepsiyonun ikinci yarsna katlmt. Ce-lestina, Helen Greenbaum'un sat raporunu dinlerken, Wally'nin elini ylesine sk tutuyordu ki eer bu bir plastik ampanya barda olsayd mutlaka atlard. Helen'in anlattna gre, resepsiyon sona erene dek, tablolarn yarsndan fazlas satlmt; galeri iin bir rekordu bu. Tam iki hafta srmesi planlanan serginin sonunda, tablolarn neredeyse tmnn satlacandan da emindi. "Bundan sonra, senin hakknda ara sra yazlar kacak," diye uyard onu Helen. "Tablolarnda yansttn iyimserlie fkelenen bir iki hrn eletirmene kar hazrlkl ol." "Babam bu konuda beni hazrlad zaten," diye ona gvence verdi Celestina. "Sanat kalcdr, ama eletirmenler yalnzca bir tek yaz gn vzldayan bceklerdir, diyor." Celestina'ya artk ylesine gzel bir yaam bahedilmiti ki, birka sivrisinek bir yana, bir ekirge srsyle bile baa kabilirdi. Vanadium'un istei zerine, taksi onu gece saat ondan az nce, burada geici olarak kald yeni evinin bir blok gerisinde brakmt. Sanki etraftaki her eyi mumyalam gibi grnen sis, en sradan nesnelerin evresini gizemli bir beyazlkla rtp sokaktaki herkesi isimsizletirerek sanp sarmalamasna karn, Vanadium binaya mmkn olduunca dikkatli bir biimde yaklamak istiyordu. Bu apartmanda kalaca sre ne olursa olsun, belki de son gne dek, giri k iin n kapy asla kullanmayaca gibi, bodrum katndaki garaj da hi kullanmayacakt. Binann servis giriine giden geitte yrmeye balad. Dier kiraclarn hibirisine verilmemi olan anahtaryla giriin elik kapsn atktan sonra, duvarlar gri, zemini benekli mavi muamba kapl kk, lo bir odaya girdi. Elindeki zel anahtarla girdii bu odann sol tarafnda, arka merdivenlere alan bir kap ve sa tarafnda da kaps, ona kullanmas iin verilen ayr bir anahtarla alan bir servis asansr vard. Dier kiraclarn yalnzca apartmana ya da buradan baka bir yere tanacaklar veya kendilerine byk mobilyalar teslim edilecei zaman kullanmalarna izin verilen servis

asansrne binen Vanadium, be katl binann nc katna bununla kt. Binann n tarafndaki dier asansr, onun amalarna uygun olmayacak kadar fazla kullanlyordu. Enoch Cain'in birinci katta yer alan dairesinin tam stnde olan nc kattaki daire, yirmi iki ay nce '66'nn Mart aynda boaldndan bu yana, kendisine uzun sredir yardmc olan Simon Magusson tarafndan kiralanmt. Bu operasyon sona erdirilene ve o iblis Bay Cain adalete teslim edilene dek, Simon, Maomi Cain'in lmyle ilgili uzlamadan elde ettii parann yzde yirmisini ya da yirmi beini bu i iin harcayabilirdi. Saygnln ve nn korumak isteyen avukat, bu niteliklerine gerek bir paha bimiti. Ve Simon byle yaptn reddetse ve hatta bir avukatn ne kadar vicdan olabilecei konusunda akalasa bile, ahlak pusulasna sahip bir insand. Uzun sre ok yanl bir iz srdnde, ruhundaki pusulann o manyetik inesi, onun kaybolanlar lkesinden geri gelmesini salyordu. Dairenin oturma odasnda yalnzca iki alr kapanr iskemle ve plak bir ilte vard. Bir yataktan ya da yayl bir karyoladan yararlanlmad iin, ilte yerdeydi. Mutfakta da bir radyo, bir ekmek kzartma makinesi, bir kahve demlii, iki kiilik ucuz bir atal- bak- kak takm, fiyatlar uygun bir zccaciye maazasndan alnm birbiriyle uyumsuz tabaklar, kseler ve kulplu bardaklarla, ii televizyon karsnda yenen alamnit akam yiyecekleri ve kk ngiliz sandvi ekmekleriyle dolu bir dondurucu bulunuyordu. Ama bu az saydaki eya Vanadium iin yeterliydi. Giysileri ve kiisel eyalaryla dolu bavulla birlikte, bir gece nce Oregon'dan buraya gelmiti. Bir rahip hcresi dndaki bir mekn sanki barok tarz denmi bir yer olarak dnen birisine benzese bile, dairedeki bu birka eyann fazla yaln olduunu hissetmeye balamadan nce, dedektiflii ve bunun yan sra olaanst yeteneiyle srdrd psikolojik sava sayesinde, Cain'i bir ay iinde kapana kstracan umuyordu. Bu ie bir ay sre tanmak iyimserlik olabilirdi. Ama dier taraftan, bir strateji gelitirmek iin uzun bir zaman olmutu. Burasn s olarak kullanan Nolly'yle Kathleen, hayalet serenatlar da ieren psikolojik savan ilk etabnda, burada baz kk atmalar idare etmiler ve daireyi dzenli bir ekilde brakmlard. Gerekten de burada olduklarnn tek kant, oturma odasnn pencere pervaznda kalm olan bir paket di ibriimiydi. Telefon alyordu; Vanadium bina yneticisi Sparky Vox'un numarasn evirdi. Sparky'nin, garaj giriine bitiik iki bodrum katn stndeki zemin katta bir dairesi vard. Yetmili yalarda olmasna karn, hl gl ve elenceye dkn olan Sparky, ara sra Reno'ya gidip oyun makinelerinde ansn denemekten ve birka el blackjack oynamaktan holanrd. Simon'n gelir vergisi beyannamelerinde gsteremedii, vergiden muaf aylk ekler, yal adamn onlarla yapt ibirliinin karlyd. Sparky kt bir adam deildi aslnda, kolayca satn alnan birisi de deildi ve eer ondan Cain dnda birisini satmas is-tenseydi, bunun fiyat ne olursa olsun byle bir eyi asla yapmazd. Ama Cain'den hi holanmyor ve onun "frengili bir maymun kadar garip ve rpertici" olduunu dnyordu. Frengili maymun benzetmesi Tom Vanadium'a nce tuhaf gelmi, ama sonra bunun deneyime dayanan ciddi bir karar olduunu anlamt. Sparky ellili yalardayken, bir tbbi aratrma laboratuvarnda bakm efi olarak almt; orada srdrlen dier projelerin arasnda, maymunlara frengi mikrobunun alanmas ve bu hayvanlarn sonraki yaamlarnn gzlemlenmesi eklinde bir proje de yer almaktayd. Frenginin lmcl evrelerinde, maymunlarn bazlar ar garip davranlar gstermilerdi. Sparky'nin Enoch Cain'le karlanca sonuta hi ar-mamasnn nedeni, byle davranlara hazrlkl oluundan kaynaklanyordu.

Dn gece, zemin kattaki ynetici dairesinde, bir ie arab paylatklar srada, Sparky, Vanadium'a Cain'le ilgili bir sr garip yk anlatmt: "Ayak Baparmana Ate Ettii Geceyi, Dnsel Transtan ve Mesane Felcinden Kurtarld Gn, Psikopat Bir Kz Arkadann Kendisi Yokken Onun Dairesine i Gbekli Bir Vietnam Domuzu Getirdii ve Bunu Mshil lla-ryla Besleyip Yatak Odasna Kapatt Gn..." Cain'in ellerinden ektii tm aclara karn, bir e katili olan bu adamn yaad ansszlklarla dolu renkli olaylara gldn fark eden f Vanadium, kendi kendisinin davran karsnda armt. Kahkahas, Victoria Bressler'n ve Naomi'nin anlarna gerekten de saygszlk olarak grnmekle birlikte, daha ok eyler duyma arzusunun ve Cain gibi bir adama glerek elenmenin sonucunda lekelenecek olan ruhunu temizleyecek hibir kefaret bedelinin olamayaca duygusunun arasnda kalmt. lahiyat ve felsefe konusunda konuundan daha eitimsiz olan, ama lim bir Cizvit'in bile fkelense de ona hayran kalaca ruhani bir igdyle konuan Sparky, Vanadium'un huzursuz vicdann rahatlatarak, yle demiti: "Filmler ve kitaplarla ilgili sorun, bunlarn ierdii yklerde yer alan ktlklerin, yle olmadklar halde, sanki bunlar ahane, heyecanl eylermi gibi gsterilmesidir. Can skc, i karartc ve aptalca bir ey bu. Tm sulular ucuz heyecanlarn ve kolay parann peindedirler ve bunlar elde ettiklerinde, tek istedikleri ey srekli olarak yine aynlarn elde etmektir, hi durmadan. Cahil, bo, sknt verici insanlardr byleleri ve kt bir rastlant sonucu onlarla bir araya geldiinde, seninle be dakikalna bile olsun ilgin bir konuma yapamazlar. Belki bazlar ara sra bir maymun zeks gsterebilirler, ama aslnda hi de zeki deildirler. Tanr'nn bizim bu aptallara glmemizi istedii kesin, nk eer onlara glmezsek, u ya da bu ekilde kendilerine sayg gstermi oluruz. Eer sen Cain gibi bir kahpe dlyle alay etmezsen, eer ondan ok fazla korkarsan veya hatta ona yalnzca ciddi ciddi bakp durursan, ite o zaman benim asla amalamadm saygy gstermi olursun kendisine. Bir bardak daha arap ier miydin?" imdi, bu konumadan yirmi drt saat sonra, telefona yant veren Sparky, Tom Vanadium'un sesini duyduunda, "Kendine bir arkada m aryorsun?" diye sordu. "Dn gecekinin geldii yerden gelen bir ie Merlot'um daha var." "Teekkrler, Sparky," dedi Vanadium, "ama bu gece deil. Bizim u Dokuz Ayak Parmakl eer bu gece mesane f elciyle evde kalmadysa, aaya inip onun dairesine bir gz atmay dnyorum." "Son baktmda, arabas garajda yoktu. Dur, bir kontrol edeyim." Telefonu brakan Sparky, garaja bakmaya gitti. Geri dndnde, "Hayr, hl gelmemi," dedi. "Elenmeye gittiinde, ge vakte dek gelmez." "Sen onun geldiini duyar msn?" "Duyacam diye aklma koyarsam, duyann." "Eer bir saat iinde gelirse, evine telefon edersen iyi olur; ben de oradan tyebilirim." "Anlatk. Koleksiyon yapt o tablolara iyice bak. insanlar bunlara epeyce para dyorlar, bir akl hastanesinde hi yatmam olanlar bile." Wally'le Celestina, akam yemei iin, '65 ylnda Wally'nin onu ve Angel' Neddy Gnathic'den kurtard gece, kendisinin onlara oradan hazr yemekler getirmi olduu Ermeni lokantasna gitmilerdi. Krmz masa rtleri, beyaz tabaklar, koyu renk ahap kaplama duvarlar, her masann stndeki krmz bardaklarn iinde yanan mumlarn oluturduu k kmeleri, sarmsak, kzarm biber, kbabe ve yada czrdayan sucuk kokan hava ve ounluu burann sahibi olan ailenin bireylerinden oluan yakkl personel, ba baa yaplacak konumalar iin olduu kadar kutlama iin de uygun bir atmosfer yaratyordu, nk bu ok nemli gn yalnzca bir deil, birka adan nemliydi. Son yl Wally'ye kutlanacak birok ey vermiti. Doktorluu braktktan ve uzun sredir tahamml etmi olduu haftada altm saatlik almalarna sekiz ay ara verdikten sonra,

o zamandan beri, engelli ocuklara bakm salayan pediyatrik bir klinikte haftada yirmi drt saat cretsiz grev yapmaktayd. Tm yaam boyunca ok alm ve epeyce birikim sahibi olmutu ve imdi kendisine en byk mutluluu veren yalnzca bu tr etkinliklerde younlaabiliyordu artk. Celestina'ya Tanr tarafndan yollanmt sanki, nk ocuklara duyduu sevgi ve kendinde kefettii yeni bir elence duygusu tmyle Angel'da toplanmt. Kk kzn Wally Am-ca'syd o. Badi Badi Wally, Yalpak Wally, Fok Bal Wally, Kurt Adam Wally. Komik Aksanl Wally. Oynak Kulakl Wally. Islk Wally. Kovboy Wally. Tm Kurbaa Yavrularnn Arkada yi Yrekli Wally. Kukla Wall'ydi o. Angel ona tapyordu, evet, ona tapyordu ve eer Angel onun kaybettii oullarndan biri olsayd, kendisi de onu ancak bu kadar severdi. Akademideki dersleriyle, garsonluk iiyle ve resim almalaryla youn zaman geiren Celestina, ocuk bakmn onunla paylamas konusunda Wally'ye daima gvenebilirdi. O, Angel'in yalnzca saygdeer amcas deil, yasal ve biyolojik olarak olmasa da, ayn zamanda dier her bakmdan onun babasyd, onun sadece doktoru deil, atei biraz ykselse bile kk kz iin kayglanan koruyucu bir melekti. "Bu yemei ben smarlyorum," diye srar etti Celestina otururlarken. "Bana saldrmak iin bekleyen saylar belirsiz eletirmenlerim olsa da, baarl bir ressamm artk." Celestina arap listesine bakamadan, Wally bunu onun elinden ald. "Eer yemei sen smarlyorsan, tad nasl olursa olsun, en pahal eyi de ben smarlyorum o zaman." "Mantkl grnyor." "Chateau Le Bucks, 1886. Bundan bir ie smarlayabiliriz ya da bunun parasyla sen yeni bir araba satn alabilirsin, ama ben ahsen, susuzluu gidermenin ulamdan nde geldiine inanyorum." "Neddy Gnathic'i grdn m?" diye sordu Celestina. "Nerede?" diyen Wally, evresine baknd. "Hayr, burada deil, resepsiyonda." "Orada yoktu!" "Onun davranlarna bakacak olursan, Angel'la beni karda donmamz iin kap dar atmak yerine, bize o frtnada snacak bir yer verdiine yemin edebilirsin." Wally glmsedii srada, "Siz ressamlar bir eyi dramatize etmeye baylyorsunuz..." dedi, " '65 ylnn San Francisco tipisini unutan ben miyim yoksa?" "Lombard Caddesi'nde slalom yapan kayaklar nasl anmsamazsn?" "Aa, evet. imdi anmsyorum. Kutup aylar Union Mey-dan'nda turistleri yiyorlar ve kurt srleri de Heights'da uluyup duruyorlard." Wally Lipscomb'un uzun ve ince yz, eskiden olduu gibi, bir cenaze kaldrcsnn somurtkan yzne hi benzemiyordu artk; abartl, zgn bir ka atn hemen ardndan aptalca bir srtla sizi gldrebilen o sirk palyaolarnn elastiki yzn andryordu bu yz sanki. Celestina bir zamanlar bir aldrmazlk grd bu yzde imdi bir scaklk, nasrlam bir yrek yerine imdi bir krlganlk, umutsuzluk yerine imdi byk umutlar, her zamanki gibi grd sevecenlik ve nezaket yerine imdi bunlarn ok daha fazlasn grmekteydi. Bu uzun, ince, yaln, harika yz ve bu yzn sahibi olan adam seviyordu. Yaantlarn bir ift olarak srdrmeleri ok tartlmt. Irk ayrmnn artk sorun olmamas gereken amzda, her geen yl bazen byle olabiliyordu. Ya fark da sorun olmutu tabii; elli yanda olan Wally ondan yirmi alt ya bykt, babas olabilecek yatayd; Celestina'nn babasnn sessizce, ama anlaml bir biimde ve srekli olarak gzlemledii gibi. Ayrca Wally iki dalda uzman doktor olan yksek renimli birisiydi, kendisi ise yalnzca sradan bir sanat tahsili yapmt. Bu engellerin iki katna kmasna karn, birbirlerine kar hissettikleri duygularn szcklere dkmenin ve bundan byle ne yapmak istediklerine karar vermenin zaman gelmiti. Celestina, Wally'nin ona kar duyduu sevgisiyle kendisinin de Wally'ye kar duyduu sevgisinin edeerde olduunu, ayrca onu arzuladn derinden ve youn bir

biimde hissediyordu; saygdan da te bir duygu tayan bu tatl adam, belki de istendiinden kuku duyduu iin, aslnda o da akla yanp tututuu halde, kendi duygularnn gerek yzn saklamaya alyordu. Bir zamanlar onun yanandan bir aabey gibi pleri, ona dokunular ve hayran baklan hl tertemizdi ve zamanla daha da sevecenlemiti; ama bu gece galeride yapt gibi, az nce kalabalk bir caddede yrrlerken elini tuttuu zaman, bunun ya ona destek olmak ya da kendisini kaldrmda gvenli bir biimde yannda tutmak amacyla yaptnda, ylesine istekli ve zlem dolu bir ekilde davranmt ki, bu davran karsnda Celestina, on yandaki ortaokullu olan ocuklarnn en saf hayranlkla dolu gzlerini ve onlarn zlemle deneyimsizlik arasnda skp kalan sessizliklerini hl canl olarak anmsamaktan kendini alamamt. Son zamanlarda yaanan olayda duygularn neredeyse aklayacak gibi grnen Wally, onu soka uratmasa da artacan biliyordu sanki, ama zamanlamann doru olmadn dnm olmalyd. Celestina'nn yemek boyunca artan kukusunun, Wally'nin bu soruyu aniden ortaya atp atmamasyla fazla bir ilgisi yoktu, nk eer bu kez konu almazsa, bundan ilk sz eden kendisi olacakt. Ama onu daha ok kayglandran dnce, yrekten ifade edilen bu aklamann, Wally tarafndan birlikte yatmak eklinde deerlendirilip deerlendirilmeyeceiydi. Celestina ikilemde kalmt. Wally'yi arzu ediyor, onun tarafndan ho tutulmay, sevilmeyi, onu her adan mutlu etmeyi ve kendisi de mutlu olmay istiyordu. Ama o bir rahip kzyd. Gnah kavram ve bunun nemi baz banker ya da frnc kzlarnda, Baptist bir din adamnn kznda olduu kadar ruh derinliklerine fazla ilemi olmayabilirdi belki. Bu kolay seks ann bir tarih yanlgsyd o, ansszlk sonucunda deil, kendi seimiyle imdiye dek bakire olarak kalmt. Son zamanlarda okuduu bir dergi yazsnda, bu zgr ak anda bile gelinlerin yzde doksan beinin evlendikleri gn bakire olduklar iddia ediliyordu, ama o buna inanmam ve okuduu derginin bu dnyayla buna paralel daha iffet taslayc bir dnya arasndaki gerein yamuk izgisinde kaldn dnmt. Celestina iffet taslayan birisi deildi, ama bunu harcayacak birisi de deildi ve onuru kendisi iin dncesizce bir kenara atlmamas gereken bir hazineydi. Onur! Bunu aklndan geirdii srada, kendini bir atonun kulesinde zlem ekerek Sir Lancelot'u bekleyen yal bir kz gibi hissetmiti. Ben yalnzca bir bakire deil, yabans bir yaratm da! Ama gnah dncesini bir an iin bir kenara braksa ve gen kzlk onurunu, bir zamanlar etekleri kabartmak iin kullanlan kala st destei gibi modas gemi bir ey olarak varsaysa bile, yine de beklemeyi, zel iliki dncesinin tadn karmay, umut beklentisini fazlalatrmay ve birlikte geirecekleri evlilik yaantsna en ufak bir pimanlk duymadan balamay yeliyordu. Yemek boyunca iki kez, Wally 'Bu Konu'ya deinecekmi gibi grnm, ama sonra her seferinde, birka kk olayla ilgili haberlerden ya da Angel'n sylemi olduu komik eylerden sz ederek, konunun etrafnda dnp dolatktan sonra, konumaktan kanmt. Celestina tm igdlerine ve varsaymlarna karn, Wally'nin yreinde hissettii duygular konusunda yanlyor olabilecei kukusuna kapldnda, her ikisi de araplarnn son yudumunu iiyor ve mndeki tatllar inceliyorlard. Belirtiler belirgin gibiydi ve eer Wally'nin bu yanp tutumas ak deilse, o zaman tehlikeli bir radyoaktivitesi var demekti... yine de yanlyor olabilirdi. Kendisi biraz olsun nseziye sahip, birok bakmdan olduka kltrl, bir ressam gzlemciliiyle davranan birisiydi; ama ak konularnda masum ve hatta belki de fark ettiinden daha saft ne yazk ki. Keklerin, tartlarn ve ev yapm dondurmalarn yer ald listeye gz gezdirdii srada, daha da kukuya dm ve bu dnce Wally'nin sonuta onu o ekilde sevmeyebilecei biiminde geliirken, kukusunu nasl sona

erdireceini bilmedii iin umutsuzlua kaplmt, nk eer Wally'nin ona kar duyduu sevgi onun kendisine kar duyduu sevgiden farklysa, o zaman babas onun Baptistlikten Katoliklie geiini kabullenmek zorunda kalacakt, nk byle bir durumda, ciddi bir yrek tedavisi iin, Angel'la birlikte epeyce uzun bir sre bir manastrda kalmalar gerekecekti. Tatl mnsnde bir satrla aklanan baklavayla daha geliigzel szcklerle aklanan cevizli mamoul arasnda, Celes-tina'nn kukusu ylesine fazlalam ve ylesine iten ie yaylmt ki, ban kaldrp Wally'ye bakarak, "Belki bunun yeri deil, belki zaman da deil, veya belki zaman ama yeri deil, ya da yeri ama zaman deil, veya zaman ya da yeri ama havas uygun deil, bilmiyorum... ah, Tanrm, dinle beni... ama gerekten de bilmem gereken ey eer sen, eer sen, neler hissettiini, eer hissediyorsan demek istiyorum, eer hissedebileceini dnyorsan..." dediinde, sesi planladndan daha genkzva-ri bir kaygyla kmt. Sanki Celestina konumas anlalmaz bir eytan tarafndan tutsak alnm gibi ona aknlkla bakaca yerde, aniden telala ceketinin cebinden kk bir kutu karan Wally, "Benimle evlenir misin?" deyiverdi. Celestina bu sama sapan konumalarnn arasnda derin bir soluk almak iin tam duraksad srada, daha da sama sapan konumaya devam edecei anda, Wally onu bu byk, bu kocaman soruyla can evinden vurmu ve soluu gsnde inatla skp kaldnda, yeniden soluk almaya balamas iin mutlaka salk grevlilerinin yardmna gereksinimi olduunu dnrken, Wally bu kez de kutunun kapan birdenbire aarak bunun iindeki o gzel nian yzn gstermiti; kapana kislan soluunu en sonunda brakabilen Celestina, ardndan soluklan dzelmesine karn, burnunu eke eke alamaya balayp, perian bir halde, "Seni seviyorum, Wally," dedi. Glmseyen ve Celestina'nn gzyalar arasnda bile grebildii kadaryla hayli garip ve kaygl bir yz ifadesi taknan Wally, "Bunun anlam... yani sen?" diye sordu. "Ben seni yarn da, br gn de ve sonsuza dek sevecek miyim, demek istiyorsun deil mi? Tabii, seni sonsuza dek seveceim, Wally, daima." "Benimle evlenecek misin, demek istemitim ben." Celestina'mn sanki yrei fethedilmi ve kukulan bir anda yok oluvermi gibiydi. "Senin sorduun ey bu deil mi?" "Ya senin yantladn ey bu deil mi?" "Aa." Celestina elleriyle gzlerini kurulamaya alt. "Dur biraz! Bana bir ans daha ver. Bu soruyu daha iyi yantlayabilirim. yle yapabileceimden eminim." "Ben de." Wally kutuyu kapatt. Derin bir soluk ald. Ardndan, kuruyu yeniden at. "Celestina, seninle tantmda, yreim arpyordu, ama l bir yrekti bu. imde buz gibi bir soukluk vard. Bunun hep byle kalacan dnyordum, ama sen beni sttn. Yaamm bana geri verdin ve ben de imdi bu yaam sana adamak istiyorum. Benimle evlenir misin?" Celestina neredeyse her iki arap kadehini birden devirecek kadar kt titreyen sol elini ona doru uzatt. "Evet." Hibirisi, tm beceriksizliklerine kar elde ettikleri zaferin oluturduu kiisel dramlarnn, lokantadaki herkesin dikkatini ektiini fark etmemiti. Celestina evlenme teklifini kabul ettii zaman ykselen sevin sesleri onu rktnce, Wally'nin onun parmana takmaya alt yzk elinden dt. Masann karsna yuvarlanan yz ikisi birden yakalamaya altlar, ama onu ilk yakalayan Wally oldu ve bu kez Celestina uygun biimde nianlanm olunca, herkes onlar lgnca alklamaya ve kahkahalarla glmeye balad. Tatl messesedendi. Garson onlara mndeki en iyi drt tatly getirdikten sonra, bylesine byk bir seimin ardndan iki kk seim yapabileceklerine inandn syledi.

Kahve servisinin ardndan, Celestina'yla Wally ilgi oda olmaktan kurtulduklarnda, sra sra tatllar atalyla gsteren Wally, glmseyerek, "Biliyor musun Celie," dedi, "ikimiz evlenene dek bu tatllar bize yeter de artar bile." Celestina arm ve etkilenmiti. "Ben on dokuzuncu yzyldan kalma umutsuz bir soyaekimliyim. Aklmdan geenleri nasl da fark edebildin?" "Ayn dnce kalbindeydi de ve kalbinde olan her ey, herkesin grmesi iin oradadr. Bizi baban evlendirir mi dersin?" "Bilincine yeniden kavuursa, evet." "Byk bir dnmz olacak." "Byk olmas gerekmez," dedi Celestina kkrtc bir bakla, "ama eer bunun iin bekleyeceksek, dn abuk olsun daha iyi." Tom Vanadium, Sparky'den Cain'in daire kapsn aabilecei anahtar almt, ama ieriye arka taraftan dolaarak girebilecek-se, bunu kullanmak istemiyordu. Kiraclarn gelip getii koridorlar ne kadar az kullanrsa, etten kemikten varln Cain'den o kadar iyi gizleyebilir ve hayalet oluu durumunu da bir o kadar iyi koruyabilirdi. Eer kiraclarn ou kendisinin unutulmaz yzn ok fazla grrlerse, komular arasnda tartma konusu olur ve e katili de gerei renebilirdi. Mutfak penceresini yukarya kaldrdktan sonra, darya ve oradan da yangn kna trmanan Vanadium, kendini tpk Operadaki Hayalet'in kuzeni gibi hissediyordu, nk o oyundaki sopranoya karlksz bir ak duymasa da hayaletin yzndeki ayn korkutucu yara izlerini tadndan emindi; gecenin youn sisinde, Cain'in dairesinin mutfak penceresine ulamak iin, dimdik demir merdivenlerden iki kat aaya indi. Yangn kna alan tm pencereler, hrszlarn buradan kolayca kamalarn nlemek amacyla, kaln camlarla ve file biiminde elik tel rglerle salamlatrlmt. Tom Vanadium en iyi B-ve-E artistlerinin tm numaralarn bilirdi, ama ieriye girmek iin cam kullanmas gerekmiyordu. Cain'in ona kskn kz arkadalarndan biri tarafndan buraya getirilip salnverilen ishalli domuzun evden karlmasn izleyen temizlik, yeni bir hal denmesi ve badana srasnda, e katili Cain birka geceyi bir otelde geirmiti. Bu frsat deerlendiren Nolly de, Jimmy Usta denilen arkada James Hunnicolt'u buraya getirmi ve ona ilk bakta ne olduu anlalmayacak, sradan bir eymi gibi grnen d cam srgleri yaptrmt. Vanadium kendisine sylendii gibi, yaklak santim uzunluunda ve ap bunun drtte biri olan elik srgy bulana dek, oyma kireta ereveyi pencerenin sa kenar boyunca eliyle yoklad. Kolay tutulabilmesi iin, srg yivli olarak yaplmt. Bunu gl ve srekli bir biimde ekmek gerekiyordu, ama ona denildii gibi, srgnn ite kalan tutama en sonunda ald. ift kanatl uzun pencerenin alt srmesini kaldran Vanadium, sessizce karanlk mutfaa girdi. Ayn zamanda acil k olarak kullanlan pencere tezghn stnde olmad iin, buradan giri kolayd. Mutfak, Cain'in binaya o taraftan yaklaaca caddeye bakmyordu; Vanadium klan yaktktan sonra, on be dakika boyunca dolaplarn sradan ieriini aratrd. Belirgin bir ey aramyordu aslnda, yalnzca phelinin nasl yaad hakknda bir fikir edinmek amacndayd, ama ak sylemek gerekirse, kant olarak elde edebilecei bir ey, rnein buzdolabnda ar uyuturucu tr bir madde ya da en azndan dondurucuda plastik torbaya sarl bir kilo marihuana bulacan umuyordu. Kendisini zellikle sevindirecek bir ey bulamaynca, klar sndrp oturma odasna gitti. Eer Cain eve dnerse, caddeden gelirken buraya bakp yanan klar grebilecei iin, yanna kk bir el feneri almt ve bunu srekli olarak elinde tutuyordu. Nolly, Kathleen ve Sparky onu Endstri Kadn'na hazrlamlard, ama el fenerinin kadnn atallardan ve vantilatr pervanesi kanatlanndan oluan yzn aydnlattnda,

aniden rkerek geri ekildi. Ve ardndan, tam olarak ne yaptn fark etmeden, kendi kendine ha kard. Beyaz Buick hayalet bir denizde szlen hayalet bir gemi gibi, sis dalgalarnn arasnda ilerliyordu. Wally arabay bir doum ve ocuk hastalklar uzmanndan ve iei burnunda bir nianldan beklenircesine, yava ve dikkatli bir ekilde kullanmaktayd. Pacific Heights'daki eve kadar olan yolculuk, havann ak olduu bir geceki yolculuun iki kat kadar srecekti anlalan. Wally, Celestina'nn kendi koltuunda oturmasn ve emniyet kemerini takmasn istemi, ama Celestina sanki liseli bir kzm ve Wally de kendisinin sevgilisiymi gibi, onun yanna sokulmakta srar etmiti. Bu gece Celestina'nn yaamndaki en mutlu geceydi belki; yine de, Phimie'yi dnmeden edemiyordu. Anlatlamaz bir trajediden ylesine gl bir mutluluk doabiliyordu ki, ite o zaman ba dndrc tomurcuklar ayor, yeil gr yonca yapraklar ortaya kyordu. Celestina'nn tablolarnn balca esin kaynan oluturan ve aslnda herkesin alglayabilecei, gelecein en byk sevinci olan bu igd, bu dnyaya bahedilen gzelliin bir kantyd. Phimie'nin aalanmasnn, iddete maruz kalmasnn, ac ekmesinin ve lmnn sonucunda, Celestina'nn ilk nce ki-sa bir sre nefret ettii, ama imdi Wally'den, kendinden ve hatta yaamn kendisinden bile daha ok sevdii Angel dnyaya gelmiti. Phimie, Angel araclyla Celestina'ya hem Wally'yi ve hem de babasnn sz ettii bu nemli gnn derin anlamn kazandrmt; bu ylesine gl bir anlamd ki onun sanatn da glendirmi, herkesi derinden etkileyen ve ksa srede alc bulan tablolarnn oluumunu salamt. Bir insann yaantsndaki hibir gn, bu ne kadar tekdze ve skc grnrse grnsn, olaysz gemez ve her gnn derin bir anlam olur, diye dnyordu babas; siz ister bir terzi ya da bir kralie, ister bir ayakkab boyacs olan veya bir film yldz, ister nl bir filozof ya da Down's sendromlu bir ocuk olun fark etmez. nk yaamnzn her gnnde, bilinli veya bilinsiz davranlar sonucunda, bakalarna kk iyilikler yapabileceiniz frsatlar doar. Yaplan her kk iyilik, rnein gerektiinde sylenen umut szckleri, bir doum gnnn anmsanmas, glmseme oluturan bir kompliman gibi ufack eyler bile, zaman snrlarnda ve aralklarnda art arda yanklanarak, cmert ruhu bu yanknn kayna olan kii araclyla, onun hi tanmad birilerinin yaamlarn etkiler, nk basit bir nezaket yllar sonra ok uzaklarda bencillikten arnm bir cesarete dnene dek, iyilik sregelir ve sregeldike de geliir. Ayn ekilde, her kk kastl hareket, kin ifade eden her dncesizce sz, her kskan ve acmasz davran, ne kadar nemsiz olursa olsun, bakalarn da etkileyerek, sonuta kt meyveler veren bir tohum oluturur ve hi tanmadnz ve de asla tanmayacanz insanlar zehirler. len, yaayan, doacak olan tm insanlarn yaamlar birbiriyle ylesine derinden ve ylesine girift bir biimde i iedir ki, tmnn yazgs her birinin yazgsdr ve insanln umudu her yrekte, her iki elde yaar. Bu nedenle, her baarszlktan sonra, yeniden baarya ulamak iin abalamamz ve bir eyin sonuyla karlatmzda, bu kllerin arasndan daha iyi yeni bir ey yaratmamz gerekir, tpk acyla zntden umut yarattmz gibi, nk herbirimiz gcmzle insanl ince eleyip sk dokuyabiliriz. Her yaamn her saati, dnyay etkileyecek olan ve ou kez fark edilmeyen olaslklarla doludur, ama srekli honutsuzluk iinde olan bizler, aslnda zaten bizimle birlikte olan bu byk gnleri fark etmez ve onlara ou kez zlem duyarz; ama aslnda, tm byk gnler ve heyecan verici olaslklar daima bu nemli gnlerle birleir.

Ya da kendisinin bu gzel szleriyle mutlulukla akalaan babas, bu deyileri ou kez baka bir biimde ksaca yle ifade ederdi: "Siz kendi kenizi aydnlattnzda, dnyay da aydnlatm olursunuz." Youn sisin arasnda ilerledikleri srada, "Yine Bartholo-mew'u dnyorsun demek, yle mi?" diye sordu Wally. rken Celestina, "Aman Tanrm, dm kopardn," dedi. "Ne dndm nasl anlayabildin?" "Sana syledim ya... kalbindeki her ey ak bir kitabn sayfalar kadar iyi okunuyor." Byle olmaktan rahatszlk duymasna karn, onu bir anda nl yapan vaaznda, herkesin yaamndaki her gnn ok derin bir anlam vardr dncesini vurgularken, Celestina'nn babas Bartholomew'un yaantsn esas almt. Bartholomew hi tartmasz, on iki havarinin en az tannandr. Baz kiiler Lebbaus'un daha az tanndn syleyebilirler, hatta bazlar kukucu Thomas' byle tanmlayabilirler. Ama Bartholomew'un Peter'dan, Matthew'dan, James'den, John'dan ve Phi-lip'den ok daha az tannd kesindir. Celestina'nn babasnn Bartholomew'un en az tannan havari oluunu vurgulamasnn nedeni, bu havarinin o zamanlar sonulan pek anlalmam olan eylemlerinin tarih boyunca nasl yanklandn ve bunlarn yzbinlerce kiinin yaamn nasl etkilediini canl detaylarla aklamakt.... ve sonra da, hibiri nl olmamasna ve ynla insann onlar alklamamasna karn, bu vaaz dinleyen her oda hizmetlisinin, her araba tamircisinin, her retmenin, her kamyon srcsnn, her bayan garsonun, her doktorun, her kap bekisinin yaamnn Bartholomew'un yankl yaam kadar nemli olduunu belirtmekti. Bu nl vaazn sonunda, babas tm iyi niyetli insanlara, kendilerinin asla karlamayacaklar saysz Bartholomewlar'n o iyi ve bencillikten arnm davranlarndan nasiplerini almalarn dilemiti. Ardndan da, bencil, kskan veya merhametsiz kiilerin, ya da aslnda byk ktlkler yapanlarn, bu davranlarnn onlara geri dneceinden, byle kiiler yaamn amacyla savatklar iin, yaplan ktlklerin kendileri zerinde dnemeyecekleri kadar byk etkileri olacandan sz etmiti. Eer Bartholomew'un ruhu onlarn yreklerine girip bu kiileri deitiremezse, onlar mutlaka yine bulacak ve her birine hakettii korkun cezay verecekti. Krmz bir kta fren yapan Wally, "Senin imdi Phimie'yi dndn ve onu dnrken, babann vaazn anmsadn biliyorum," dedi, "nk Phimie ksa bir yaam srmesine karn, bir Bartholomew'du o. Bu dnyada bir iz brakt." Phimie'nin gzyalar yerine kahkahayla anlmas gerekiyordu imdi, nk onun yaam Celestina'ya birok mutlu anyla birlikte, en byk mutluluun kiiletirilmi simgesi olan Angel' brakmt. Gzyalarn engellemek iin, "Dinle Clark Kent," dedi, "biz kadnlar kendi kk srlarmza, kiisel dncelerimize gereksinim duyarz. Eer sen benim kalbimi bu kadar kolaylkla okursan, ben de bundan sonra kurun bir sutyen takmak zorunda kalrm herhalde." "Ama rahatsz olursun." "Merak etme, akm. Bunun kopalarn, onu zerimden kolayca karabilecein bir ekilde yaptrrm." "Aa, senin de benim aklmdan geeni okuduun belli. Kalp okumaktan daha rktc olabilir bu gnn birinde. Bir rahip kzyla bir byc arasnda ince bir izgi vardr belki." "Belki. Onun iin benimle asla ksme." Trafik lambas yeil yanmt. imdi eve doru gidiyorlard. Bileinde prl prl parlayan Rolex'ine kavumu olan Junior Cain, Mercedes'ini Zedd'in rehberliiyle elde ettii, ama bu retinin gerektirdiinden daha fazla zkontroll bir ekilde sryordu. Aslnda ylesine kzgnd ki, tm trafik klarna ve dur iaretlerine aldrmadan, hz gstergesinin ibresini en son noktasna dayandrarak, sanki yeterince hz yaparsa en

nihayet rahat-layacakmasna, kentin yokulu caddelerinde jet gibi ilerlemek ve dikkatsiz yayalara arpp onlann kemiklerini krmak, bu insanlar tepetaklak yere yuvarlamak istiyordu. fkeyle ylesine yanyordu ki, direksiyonu tutan ellerinden yaylan direkt termal syla, arabas bu ocak gecesinde kpkrmz parlyor ve souk sisin arasnda kalan berrak kuru havay yakp kavuruyor olmalyd. Garez, kin, sertlik, hiddet: z-geliim amal renilen bu szcklerin tm imdi ona yararsz geliyordu, nk bunlarn hibirisi, iinde gittike byyen, zenle gelitirdii kelime daarcndaki herhangi bir szckle anlatlamayacak kadar rktc olan fkesinin yansn bile uygun bir biimde ifade edemezdi. ok kr ki, rpertici sis Celestina'y izlemesinde Merce-des'e yardmc oluyor, beyaz Buick'i sarp sarmalarken kendisinin onu gzden kaybetme ansn artrmakla birlikte, Mercedes'i de gizliyor ve Celestina'yla arkadann, arkalarndaki bir ift farn daima ayn araca ait olduunu fark etmelerini nlyordu. Buick'in srcsnn kim olduu konusunda Junior'n hibir fikri yoktu, ama bu uzun boylu sska kahpe dlnden nefret etmesinin nedeni, adamn Celestina'ya sarkyor olmasyd; eer Celestina daha nce kendisini tanm olsayd, baka hi kimseyle ilikiye girmezdi, nk tpk kz kardei gibi, hatta tm kadnlar gibi, onu reddedilemeyecek kadar yakkl bulurdu. Kendisinin aileyle balants olduu iin, Celestina'nn zerinde epeyce hak iddia edebileceini hissediyordu; sonuta onun kz kardeinin pi olunun babasyd ve bu da evlilik yoluyla aralarnda kan ba olduu anlamna gelmekteydi. Zedd, fkenin Gzellii: Kzgnlnz Kanalize Edin ve Galip Gelin adl nl eserinde, tmyle gelimi bir insann, bir kiiye ya da bir eye fkelenebileceini, bu fkeyi daha sonra aniden baka bir kiiye veya bir eye yneltebileceini ve bunu egemenlik, kontrol ya da herhangi bir ama salamak iin kullandn syler. fke her yeni bir hakl nedenden tr yava yava ortaya kan bir duygu olmamal, ama yrekte tutulup beslenerek kontrol altna alnmal ve orada saklanmaldr; bylece, bir kkrtmaca olsun ya da olmasn, gerek duyulduunda, bunun gcne annda bavurulabilir. Byk bir mutlulukla youn ve ciddi bir aba gsteren Junior, fkesini Celestina'ya ve onun yanndaki adama yneltti. Sonuta bu ikisi, gerek Bartholomew'un koruyucular olduklar iin, kendisinin dmanydlar. Bir p kamyonuyla bir mzisyen onu imdiye dek bylesine kk dmedii kadar kk drmlerdi; geirdii o iddetli sinirsel kan kusma olaynda ve o volkanik ishal nbetinde bile byle olmamt; kk drlmeye kar hi hogrs yoktu. Alakgnlllk yenilenlere zgdr. Karanlk p kamyonunun iinde, ya eerlerle srekli olarak ikence eken ve Vanadium'un ruhunun kamyonun kapan kapatacana, onu canlanan bir cesetle oraya kilitleyeceine inanan Junior, bir sre iin tpk savunmasz bir ocuk gibi davranmt. Korkudan fel olmu bir halde, kokuan piyaniste en uzak keye ekilmi, plerin iine melmi, dileri lgn bir flamen-ko ritmiyle kastanyet alar gibi birbirine vurmu, kemikleri de dans pistine topuklarla vurulurken kan seslerin aynsn kararak takr takr takrdamt. Ve tm bunlarn yan sra kendi kendine inlediini duymu, ama bunu engelleyememi, utan gzyalarnn yanaklarndan szldn hissetmi, ama bu seli durduramam, korkudan mesanesinin patlayacan sanm, ama kahramanca bir abayla altn slatmamay baarmt. Bir sre bu korkunun ancak bundan tr lrse o zaman sona ereceini dnm, ama sonra korku yava yava kayblm ve yerini sanki dipsiz bir kuyudan kp gelen kendine acma duygusuna brakmt. Kendine acma fkenin ideal k-rkleyicisidir tabii ve ite bu nedenle, youn siste Buick'in peine den ve imdi Pacific Heights'a doru trmanmakta olan Junior, cinayet ileyebilecek kadar byk bir fke iindeydi artk.

Aratrmann sonunda Cain'in yatak odasna geldiinde, Tom Vanadium'un fark ettii ey uydu: Bu dairenin yaln dekoru dzenlenirken, e katili Cain byk olaslkla dedektifin Spruce Hills'deki kendi evinin dekorundan esinlenmi olmalyd. Pek hayra alamet bir keif deildi bu ve tmyle tanmlayamad nedenlerden tr onu rahatsz ediyor, ama alglamasnn doruluuna da inanyordu. Cain'in Spruce Hills'de Naomi'yle paylat evi buna benzer bir biimde dzenlenmemiti. O evle bu ev arasndaki fark ve Vanadium'un pansiyona benzer eviyle olan benzerlik ne yalnzca zenginlikle ne de kent yaam deneyiminden kaynaklanan bir zevk deiimiyle aklanabilirdi. plak beyaz duvarlar, yaln biimde dzenlenen yaln mobilyalar, biblolarn ve an eyalarnn zellikle olmay; bir manastr dnda ancak gerek bir manastr hcresinin grntsne en yakn bir meknda grlebilirdi bu. Burasn dini bir mekn olarak tanmlayabilecek tek zellik dairenin geniliiydi, ama eer Endstri Kadn yerine buraya bir armh konmu olsayd, ansl bir keie bile dar gelirdi buras. te byle. ki keiti onlar; birisi sonsuz n hizmetinde, dieri ise sonsuz karanln. Yatak odasn aratrmadan nce, Nolly, Kathleen ve Sparky'nin sz ettikleri o garip tabloyu aniden anmsayan ve bunlar nasl gzden karm olabileceim merak eden Vanadium, daha nce aratrd odalara hzla geri dnd. Tablolar hibir odann duvarnda yoktu. Ama bunlarn asl olduklar yerle-ri bulmutu, nk iviler ve bunlardan sarkan engeller hl duvarlardayd. nsezisi Tom Vanadium'a tablolarn yerlerinden karlmalarnn belirgin bir nedeni olduunu sylyordu, ama bunun ne anlama geldiini hemen anlayacak kadar yetenekli bir Sherlock Holmes deildi ki. Yine yatak odasna dnen dedektif, etajerle ifoniyer ekmecelerinin ve dolabn iinde neler olduunu aratrmadan nce, penceresi olmad iin bunun n yakt, bitiikteki banyoya bakt ve duvarda, buradaki yzlerce delik izleriyle birlikte Bartholomew adnn yazl olduunu grd. Buick'i kendi evinin nndeki kaldrana park eden Wally, Ce-lestina yolcu kapsn ap arabadan inmeye hazrlanrken, "Hayr, sen burada bekle," dedi. "Ben Angel' getiririm ve sonra ikinizi arabayla eve brakrm." "Daha neler, biz buradan eve kadar yryebiliriz, Wally." "Hava serin ve sisli, vakit de ge oldu, ayrca gecenin bu saatinde etrafta dolaan hainler olabilir," dedi Wally yan aka yar ciddi. "Siz ikiniz imdi Lipscomb bayanlarsnz ya da ok gemeden yle olacaksnz ve Lipscomb bayanlar kentin tehlikeli bir gecesinde, yanlarnda onlara elik eden bir refakati olmadan, asla bir yere gitmezler." "Mmmmm. ok martldm hissediyorum." Bu ho, uzun ve rahatlatc pmeleri, evliliklerinde birlikte geirecekleri arzu dolu gecelerin bir iaretiydi. "Seni seviyorum, Celie." "Ben de seni seviyorum, Wally. imdiye dek hi bylesine mutlu olmamtm." Motoru ve scak havay alr durumda brakan Wally, arabadan indikten sonra, ieriye doru eilerek, "Ben burada yokken kilitleri kapal tutsan iyi olur," dedi ve ardndan src kapsn kapatt. Bylesine gvenli bir yerde gvenlik nlemi almak Celes-tina'ya biraz garip geldiyse de, ana kontrol dmesini bulup kilitleri kapatt. Lipscomb bayanlar Lipscomb erkeklerinin arzularna memnuniyetle uyarlard; bazen onlara kar kabilirlerdi tabii, veya kar kmazlard da yalnzca onlarla inatlarlard. Geni banyonun zemini baklava biimi siyah granit desenli bej mermerle kaplyd. Tezghla dulukta ve duvarlarn alt ksmnda da ayn mermer kullanlmt. Duvarlarn st ksm dier odalardan deiik bir biimde, alyla svalyd. Bu duvarlardan birine, Enoch Cain kez Bartholomew adn yazmt. Sert el darbeleriyle yazlan

dzensiz krmz byk harfler, iddetli bir fkenin gstergesiydi. Ama Bartholomew'dan sonra yaplanlara baklacak olursa, bu harflemeler dier grntlerin yannda daha sakin ve mantkl bir akln eseri olarak kalrd. Cain duvardaki krmz harfleri, keskin bir aletle, belki de bir bakla ylesine byk bir fkeyle demiti ki, Bartholo-mew'un ikisi artk zar zor okunabiliyordu. Al kaplama yzlerce delikle doluydu. Harflerdeki lekelerden ve bunlar kurumadan nce bazlarnn akm olmasndan tr, bu yaz aleti kendisinin ilk olarak dnd gibi kee ulu bir kalem olamazd. Tuvaletin kapal kapann ve yerdeki bej mermerin stndeki imdi tm kurumu olan krmz damlacklar kuku uyandrcyd. Sa elinin baparman tkrkleyen Vanadium, yerdeki kurumu damlacklardan birini slak baparmayla ovuturduktan sonra, baparman iaret parmana srtp, sulanan damla izini burnuna doru gtrd. Kan kokuyordu bu. Ama kimin kan? Gece saat on birden sonra uyandrlan yandaki ou ocuk mzmzlanr ve kesinlikle uyuuk, mahmur bakl ve suskun olurdu. Ama Angel uyandrldnda tamamen uyanr, Tan-r'nn ona bahetmi olduu o renkli kiiliine brnr ve kendisine uygulanan kavrama testini desteklercesine, bir dhi ressam olabileceini kantlard. Arabann ak kapsndan Celestina'nn kucana trmand srada, "Wally Amca bana bir Oreo verdi," dedi. "Onu ayakkabnn iine mi koydun?" "Neden ayakkabmn iine koyaym?" "Balnn altnda m yoksa?" "Karnmda!" "O zaman onu yiyebilirsin." "Yedim bile!" "yleyse sonsuza dek gitmi demek. Ne kadar ackl." "Onun dnyadaki tek Oreo olmadn biliyorsun. imdiye dek olan en youn sis bu mu?" "Benim imdiye dek grdm en youn sis." Wally direksiyona geip src kapsn kapatrken, "Anne, sis nereden geliyor?" diye sordu Angel. "Ama sakn Hawa-ii'den deme." "New Jersey'den." "Bana dneklik yapmasn diye," dedi Wally, "ona bir Oreo verdim." "ok ge." "Annem onu ayakkabmn iine koyduumu sand." "Angel'n ayakkablaryla paltosunu pazartesi gnnden nce giymesi iin, ona rvet vermem gerekiyordu," diye ekledi Wally. "Sisi oluturan nedir?" diye sordu Angel. "Bulutlar," diye yantlad Celestina. "Bulutlarn burada ne ii var?" Vitesi takp el frenini boaltt srada, "Bulutlar yatm. Yorulmular," dedi Wally ona. "Sen de yorgun deil misin?" "Bir Oreo daha yiyebilir miyim?" "Onlarn aalarda yetimediklerini biliyorsun," dedi Wally. "imdi benim iimde bir bulut mu var?" "Neden byle olduunu dnyorsun, ekerim?" diye sordu Celestina. "nk sisi soludum." Bir kavakta fren yapan Wally, "Angel' smsk tutsan iyi olur," diye uyard Celestina'y. "Yoksa havaya uar ve sonra biz de onu aaya indirmek iin itfaiyeyi armak zorunda kalrz." "Oreolar nerede yetiir?" diye sordu Angel.

"ieklerde," diye yantlad Wally. "Oreolar ieklerin ta yapraklardr," dedi Celestina da. "Oreo ieklerini nerede yetitirirler?" diye sordu Angel. "Hawaii'de," diye yantlad Wally. "Ben de yle dnmtm," dedi Angel, yznde kukulu bir ifadeyle."Bayan Ornwall bana peynir yapt." "O ok gzel peynir yapar," dedi Wally, "Bayan Ornwall yani." "Sandviin iine koydu," diye aklad Angel. "O neden seninle birlikte yayor, Wally Amca?" "nk benim khyam." "Annem senin khyan olabilir mi?" "Annen bir ressam. Ayrca, zavall Bayan Ornwall'un isiz kalmasn istemezsin, deil mi?" "Herkesin peynire gereksinimi vardr," dedi Angel; byle demekle, Bayan Ornwall'un asla isiz kalmayacan kastettii belliydi. "Sen yanlyorsun, Anne." Wally arabay yine kaldrma yanatrp park ettii srada, "Ne hakknda yanlyorum, ekerim?" diye sordu Celestina. "Oreo sonsuza dek gitmedi." "Yani sonuta senin ayakkabnn iinde mi o?" Celestina'nn kucanda ona doru dnen Angel, "Kokla," dedikten sonra, sa elinin iaret parman annesinin burnuna doru tuttu. "Kibar bir hareket deil bu, ama parmann gzel koktuunu itiraf etmeliyim." "te Oreo. Ben onu hapur hupur yedikten sonra, kurabiye parmama gitti." "Eer sen o kurabiyeleri hapur hupur yedikten sonra onlar daima oraya giderlerse, ok iman bir parmakla yasamak zorunda kalacaksn demektir." Wally motoru durdurup, farlar sndrd. "Kalbin olduu yere, eve geldik," dedi. "Hangi kalbin?" diye sordu Angel. Wally azn am, ama bu soruya verecek bir yant bulamamt. Glmeye balayan Celestina, "Her zaman kazanamayacan biliyorsun," dedi ona. "Ev belki de kalbin olduu yerde deildir," diye dzeltti Wally. "Mandalarn dolat yerdedir belki." *** Banyo lavabosunun yanndaki tezghn stnde, iinde eitli boylarda yara bant olan ak bir kutu, bir ie alkol ve bir ie tentrdiyot vard. Lavabonun yannda duran kk p sepetini kontrol eden Vanadium, bunun iinde bir deste kanl Kleenex mendille iki yara bantnn buruuk paket kdn buldu. Etraftaki kann Cain'in kan olduu belliydi. Eer e katili Cain bir yerini kazara kestiyse, duvara yazd yazlar kzgn bir ruh halinin ve uzun sre beslenen bir fkenin iaretiydi. Eer bu ad kanla yazmak amacyla bir yerini kestiyse, derin fkesi ok daha derin ve takntl bir hal alm olmalyd. Her iki durumda da, ad kanla yazmak trensel bir davrant ve bu ekildeki bir trencilik ciddi biimde dengesizlik gsteren bir akln belirtisiydi. Sonuta e katilini atlatmak umduundan daha kolay olacakt, nk kafas zaten ok kt atlamt. Vanadium'un yl nce Spruce Hills'de tanm olduu Enoch Cain deildi bu. O adam da ok acmaszd, ama soukkanlln kararllkla koruyan, vahi ve fkeli bir hayvan olmad gibi, asla takntl davranmyordu. Bu kanl duvar yazsn retmesini ve bir bakla Bartholomew'u sembolik olarak delik deik etmesini gerektiren duygusal bir taknla srklenmesi iin, o Cain fazla varsayma ve zkontrollyd. Tom Vanadium kan lekeleri ve deliklerle dolu duvar bir kez daha incelerken, kafa derisinden ensesine doru yaylan, aniden kanna karan ve sonra da iliklerine dek ileyen souk, garip bir rperti hissetti. Artk o bildii insanla, onu anladn dnd o

arpk adamla deil, yeni ve hatta daha da canavar bir Enoch Cain'le uratnn farkndayd. Angel'n oyuncak bebekleri ve boyama kitaplaryla dolu olan omuz antasn tayan Wally, kaldrmda Celestina'nn nnden yryerek, n merdivenlerden kmaya balad. Celestina kucanda Angel'la onu izliyordu. Kk kz sisli havay derin derin soludu. "Beni smsk tutsan iyi olur, Anne, yoksa uacam." "Yediin peynir ve Oreolarla arlatn iin umazsn." "O araba bizi neden izliyor?" Dnp arkaya bakmak iin basamaklarn altnda duran Celestina, "Hangi araba?" diye sordu. Angel, Buick'in yaklak on be metre ilerisine park edilen ve tam o srada farlar sndrlen Mercedes'i iaret etti. "O bizi izlemiyor, ekerim. Bir komunun arabas olmal. "Bir Oreo daha yiyebilir miyim?" Merdivenleri kan Celestina, "Bir tane yemisin zaten" dedi. "Snickers yiyebilir miyim?" "Hayr, yiyemezsin." "Mr. Goodbar yiyebilir miyim?" "Bu tr eyleri fazla yemen doru deil; tm eker ykl bunlarn." Wally apartmann kapsn ap, kenara ekildi. "Biraz vanilyal gofret yiyebilir miyim?" Celestina, Angel'la birlikte kapdan ieriye girdi. "Hayr, vanilyal gofret de yiyemezsin. Eer bunlar yersen, tm gece eker iinde kalrsn." Wally onlar girite izledii srada, "Bana bir araba alr msnz?" diye sordu Angel. "Araba m?" "Alr msnz?" "Ama sen araba kullanmasn bilmiyorsun ki," diye anmsatt ona Celestina. Onlarn yanndan geip daire kapsna doru giderken, paltosunun cebinden bir deste anahtar karan Wally, "Ben ona retirim," dedi. "O bana retir," diye yineledi Angel annesine, sanki zafer kazanm gibi. "yleyse sana bir araba alrz sanrm." "Uan bir araba isterim ben." "Uan araba yapmazlar." Wally dairenin ift kilidini at srada, "Ama ehliyet almak iin, yirmi bir yanda olmak gerekir," dedi. "Ben yandaym." Kapy atktan sonra Celestina'nn ieri girmesi iin yine kenara ekilen Wally, "yleyse yalnzca on sekiz yl daha beklemen gerekiyor," dedi Angel'a. Wally onlarn arkasndan ieri girerken, Celestina ona glmsedi, "Arabadan oturma odasna dek, tpk gzel bir bale gsterisi gibi. Evliliimiz iin olduka iyi bir balang." "Benim iim geldi," dedi Angel. "Herkese ilan ermediimiz bir eydir bu," diye kt ona Celestina. "Ama ok kt iimiz geldiinde, byle yaparz." "O zaman bile yapmayz." "nce bana bir pck ver," dedi Wally. Kk kz onun yanana aprtl bir pck kondurdu. "Bana da, bana da," dedi Celestina. "nce nianllar plr aslnda." Celestina, Angel' hl kucanda tutmasna karn, Wally onu pt ve bu pme daha ncekinden ksa olmakla birlikte, yine hotu. "apur upur bir pck oldu bu," dedi Angel. "Yarn sabah saat sekizde kahvaltya gelirim," diye nerdi Wally. "Bir tarih kararlatrmamz gerek."

"ki hafta ok erken mi olur?" "Ben ondan nce iimi yapmam gerek," diye belirtti Angel. "Seni seviyorum," dedi Wally ve Celestina da ayn eyi syleyince, ardndan, "Senin iki kilidi de kilitlediini duyana dek, darda bekleyeceim," diye ekledi. Celestina Angel' kucandan indirdiinde, kk kz alelacele banyoya kouturduu srada, dar kan Wally, kapy ekip kapatt. Birinci kilit. kinci kilit. Wally'nin d kapy ap sonra bunu kapatmasn duyana dek, Celestina ayakta durup dinledi. Ardndan, uzun sre daire kapsna yaslanarak, kap tok-mayla ikinci kilidin tutaman tutup durdu; sanki tutama brakverse, ii bulutla doldurulmu bir ocuk gibi havaya uacana inanm gibiydi. Krmz bir bal olan krmz paltolu Bartholomew, Ichabod Crane'e onun ikizi kadar benzeyen uzun boylu, sska adamn kollarnda grnmt ilk nce; adamn omzunda bir de kocaman anta aslyd. ocuu ve antay tayan adam savunmasz grnd iin, Junior Mercedes'ten frlayp, Celestina'ya sarkan bu kahpe dlnn karsna dikilmeyi ve onu suratnn tam ortasndan vurmay dnmt. O zaman adamn beyni dalr, basz bir atlnn onun kafasn bir baltayla uurmasndan daha abuk bir ekilde yere der ve ocuk da onunla birlikte yere dtnde, kendisi de o pi olann bana kez, hatta ldnden emin olmak iin drt kez ate ederdi. Ama sorun Celestina'nn Buick'te oluuydu, nk neler olduunu grdnde, direksiyona geip oradan hzla uzaklaabilirdi. Egzoz borusundan ykselerek sise kansan dumana baklrsa, arabann motoru alyor olmalyd ve eer Celestina abuk dnen birisiyse, hemen kaabilirdi. Onu yaya olarak izle. Onu arabada vur. Belki. Eer birini adama, drdn de Bartholomew'a kullanrsa, geriye be kurun kalrd. Ama susturucu takl olduu iin, tabanca yalnzca yakn atete yarar salard. Susturucudan getikten sonra, kurun namlunun azndan normalden daha dk bir hzla, belki de fazladan bir sapmayla kar ve hedefini arabilirdi. Bu konuda kendisini uyaran kii, silah ona Old St. Mary Kilisesi'nde, in yemekleriyle dolu bir torbann iinde teslim eden, baparmaksz ekyayd ve Junior'n bu uyarya inanmasnn nedeni de sekiz parmakl o ekyann, ayn ya da bunun kadar nemli bir mesaj gemite bir mteriye sylemeyi unuttuu iin ceza olarak iki baparmandan yoksun brakldn dnmesinden kaynaklanyordu; adamn bu detayla ilgili olarak bylesine dikkatli davranmasnn nedeni belliydi. Ama kurada karsa Vietnam'a gnderilmemesi iin ifte nlem almak amacyla, kendi baparmaklarna kendisi de ate etmi olabilirdi tabii. Her neyse, eer Celestina kaarsa, bir tank olurdu; uyduruk tablolar resmeden yeteneksiz bir kahpe olmas ise jriyi hi ilgilendirmezdi. Onun Mercedes'ten ktn grr ve sise karn arabay en azndan yar doru olarak tanmlayabilirdi. Junior, Russian Hill'deki yaamndan vazgemeden, bu iten syrla-ca umudundayd hl. Ichabod, Bartholomew'u ak kapdan Celestina'nn kucana vermi, Buick'in arkasndan dolam, omuz antasn arka koltua koymu ve sonra bir kez daha direksiyona gemiti. Eer Junior onlarn yalnzca bir buuk blok ileriye gideceklerini tahmin etseydi, kendilerini Mercedes'le izlemezdi. Geri kalan yolu yrrd. Arabasn Buick'in birka araba gerisine, yine kaldrma yanatrdnda, grlp grlmediini merak etmiti. te tam o anda de caddede savunmaszdlar... adam, Celestina ve pi olan. n hemen orackta haklasa, bir sr olay sonras durum olacakt, zellikle onlar yakn mesafeden kafalarndan vurduunda, ama kusma giderici, ishal kesici ve doku kayb

nleyici birka gvenilir ila ald iin, ona hainlik eden bu duyarllndan uygun bir biimde korunmaktayd. Aslnda olay sonras durumu bu kez belirgin bir nicelikte grmek istiyordu, nk bu durum yalnzca olann ldn kantlamayacak, ayn zamanda bunca sredir ektii ikencelere de bir son verecekti. Ama Junior yine de, iki kez arkalarna kaldrma yanatktan sonra onlarn kendisini fark ettiklerinden, onu gzleyip durduklarndan ve arabadan frlamaya hazr olduunu anladklarndan kukulanyordu; eer byle bir durum varsa, onlar hak-layamadan de apartmana girmeyi baarabilirlerdi. Gerekten de, Celestina'yla ocuk bu ikinci evin merdivenlerinin alt basamaklarna geldiklerinde, Bartholomew arabay iaret etmi ve kadn da buna bakmak iin arkasna dnmt. Junior sis nedeniyle tam emin olamadysa da, Celestina doruca Mercedes'e bakm gibiydi. Ondan kukulandysalar da, belirgin bir panie kaplmamlard. nn telala ieri girmediklerini gren Junior, onlarn bu davranlarndan, sonuta kendisini fark etmediklerine karar verdi. Sen burada, arabada bekle. Onlara biraz zaman tan. Bu saatte nce ocuu yatracaklardr. Sonra da, Ichabod'la Celestina kendi odalarna gidip soyunacaklardr. Eer Junior sabrl olursa, eve girebilir, Bartholomew'u bulur, olan yatakta ldrr, sonra Ichabod'u haklar ve Celesti-na'yla seviecek frsat hl kanmam olurdu. Geri birlikte paylaacaklar gelecek konusunda pek umutlu deildi. Junior Cain'in zevk aletini denedikten sonra, kadnlarn daima yaptklar gibi, Celestina da daha fazlasn isteyecekti, ama anlaml bir ak ilikisinin zaman gemiti artk. Yine de, imdiye dek ektii tm aclarn karlnda, onun o tatl bedeninin bir kez tadna bakarak rahatlamay hak etmiti dorusu. Kk bir karlkt bu. Bir bedel. Celestina'nn kaltak kz kardei olmasayd, Bartholomew da olmayacakt. Dolaysyla bir tehdit de olumayacak ve Junior daha deiik, daha iyi bir yaam srm olacakt. Celestina pi olann arkasna snmay semiti ve byle yapmakla kendini Junior" in dman ilan etmiti; oysa Junior ona hibir ey, hibir ey yapmamt ki. Aslnda Celestina onu hak etmiyordu da, tabancayla vurulmadan nce arabuk bece-rilmeyi bile hak etmiyordu, ama belki Ichabod'u vurduktan sonra, Cain aletinin zevkini tatmas iin Junior onu yalvartr, ama onunla sevimezdi. O srada Mercedes'in yanndan hzla bir kamyon geerken, beyaz sis bulutlarn da hareketlendirmi ve bunlar arabann camlarna erek dnp durmaya balamlard. Junior biraz sersemletiini, bann dndn hissediyordu. Gariplemiti sanki. O nbetlerden birine tutulmay istemiyordu. Sa elinin orta parma da, st ste sarl iki yara bantnn altnda zonklayp duruyordu. Parman, baklar hazrlamak iin kulland elektrikli bileyle kesmi ve Neddy Gnathic'i boazlamak zorunda kaldnda, yara daha da ktlemiti. Bart-holomew'la onun koruyucular iin silahlanp hazrlanmasna gerek kalmasayd, bir yerini kesmezdi zaten. Son yldr, bu kz kardelerden ok ekmiti; bu ileye en son olarak p kamyonunda l mzisyen tarafndan kk drlmesi ve Celestina'nm kaleme benzer incecik boyunlu erkek arkadann ldkten sonra sarkan diliyle tpk Neddy gibi onu yalayabilecei olasl da dahildi. Korku dolu bu an imdi belleinde ylesine belirgin ve her garip detayyla ylesine youn bir biimde canlanmt ki, mesanesinin patlayacak kadar itiini hissetti aniden; oysa posta kart ressamyla Ichabod birlikte akam yemei yedikleri srada, kendisi de lokantann karsndaki dar bir sokakta uzun uzun ieyerek rahatlamt. Ayrca bir ey daha vard. le yemeini yiyememiti, nk yemekten nce deiik trde kravat ineleri ve yaka mendilleri aramak iin dolarken, Vanadium'un ruhu onu neredeyse yakalayacakt. Akam yemeini de yiyememesinin nedeni, galeriden

ayrldktan sonra hemen eve gitmeyen Celestina'y izlemek zorunda kalmasyd. imdi ackmt. Alktan midesi kaznyordu. Bu kadn ona bunu da yapmt ite. Kahpe dl. Mercedes'in yanndan hzla birka araba daha geti; youn sis bulutlan yine dnp duruyorlard. Yaptklarnz... hayal bile edemeyeceiniz bir ekilde size geri dnecektir... Bartholomew'un ruhu... sizi bulacak... ve hak ettiiniz en korkun cezay size verecektir. Bu szckler, tpk p kamyonundaki anlar gibi, ok belirgin ve olduka etkin bir biimde ve her biri rktc bir yankyla belleine dolutu. Bunlar nerede duyduunu ve kimin sylediini anmsayamyor ve aklna ona herhangi bir ey artracak bir aklama da gelmiyordu. Daha ok dnmesine frsat kalmadan, Ichabod'un evden ktn grd. Youn siste zincirle kyya bal hayalet bir ge-miye benzeyen Buick'e binen adam, motoru altrdktan ve caddede hzl bir U-dn yaptktan sonra, yoku yukar ilerleyerek, Bartholomew'u ald eve doru yolland. Cain'in yatak odasnda, Tom Vanadium'un siperlikli el feneri neredeyse iki metre yksekliinde olan ve yaklak yz kitap ieren kitapl aydnlatt, ikinci rafn ou ksm gibi, st raf da botu. Bu boluk Vanadium'a, e katilinin Spruce Hills'deki evinin onur kesini oluturan Caesar Zedd koleksiyonunu, zyar-dmla ilgili o sama sapan kitaplar anmsatmt. Cain'de Zedd'in karton kapakl ve ciltli her eserinin bir kopyas vard. Daha pahal basklar sanki eldivenle tutulmu gibi yepyeniydi; ama karton kapakl kitaplardaki metinlerin altlan koyu renkli kalemle izilmi ve birok sayfann kesi de, buradaki pasajlar iaretlemek amacyla kvrlmt. Raflarda dizili olan kitaplarn srtlarna abucak bakldnda, deerli Zedd koleksiyonunun yokluu belli oluyordu. Kitaplktan sonra Vanadium'un inceledii byk giysi dolab onun umduundan daha az kyafet iermekteydi. Demir askln ancak yarsnn kullanld belliydi. Cain'in dolabnn ii birbirinin yannda garip bir biimde asl duran bir sr bo askyla doluydu. Askln stndeki rafta, daima ift olarak satlan Mark Cross marka k ve pahal bavullarn yalnzca bir tanesi vard. Buraya byk anta sabilecek yksek rafn ou ksm botu. iini yapp rahatladktan sonra, bir tabureye kan Angel, lavaboda ellerini ykamaya balad. Ak kapnn pervazna dayanan Celestina, "Dilerini de frala," diye seslendi. "Fraladm bile." "Oreo'dan nceydi o." "Ama dilerimi kirletmedim ki," diye kar kt Angel. "Nasl olabiliyor bu?" "Oreo'yu inemedim." "Onu burnundan soludun demek, yle mi?" "Tmyle yuttum." "Kk yalanlar syleyen insanlara ne olur?" Gzlerini falta gibi aan Angel, "Ben kk de olsa yalan sylemiyorum, Anne," dedi. "yleyse ne yapyorsun?" "Ben..." "Evet?" "Ben yalnzca diyorum ki..." "Evet?" "Dilerimi fralayacam," diye karar verdi Angel. "Aferin sana, cici kz. Ben de senin pijamalarn karaym."

Junior sisin iinde kaybolmutu sanki. Galip gelenlerin yaad yerde yaamak iin ah ne kadar da ok abalyor, ama bellei tarafndan yararsz gemie doru bir o kadar acmaszca srkleniyordu. Gizemli uyar aklnda dnyor, dnyor, dnp duruyordu: Bartholomew'un ruhu... sizi bulacak... ve hak ettiiniz en korkun cezay size verecektir. Szckleri yine baa saryor, bunlar bir kez daha dnyor, ama kaynan anmsayamad bu tehdidi aklndan hl karamyordu. Sanki bu szckleri bir zamanlar bir kitapta okumu gibi, bunlar kendi sesiyle duyuyor, yine de bunlarn ona sylenmi olduundan kukulanyor ve... O srada, San Francisco Polis Departman'na ait, sireni almayan, ama tepe klar yanp snen bir devriye arabas yanndan hzla geti. rken Junior, src koltuunda dimdik oturarak, susturuculu silahna smsk sarld, ama kruvazyr onun umduu gibi hemen frene basp kaldrma, Mercedes'in nne yanamamt. Fr dnen mavi-krmz klar, sanki birisini ele geirmek ister gibi yanp snyor ve yaygn siste bir grnp bir kaybo-luyorlard. Junior Rolex'ine bakmasna karn, Ichabod'un Buick'le buradan ayrlmasndan beri kendisinin ne kadar uzun sredir arabada oturduunu fark edemedi. Sadaki zemin kat pencerelerinde hl klar vard. Iklarn tm snmeden eve girmeyi yeliyordu. Yabancs olduu odalarda karanlkta gizlice emekleyerek yerlerde srnmek istemiyor, bu dnce iini bulandnyordu. Bir ift lasteks ameliyat eldiveni taktktan sonra, bunlar el-terine iyice yerletirdi. Tamam. Ardndan, arabadan indi ve kaldrmda yryp merdivenleri kt. Susturuculu tabanca sa elinde, emniyeti ak olan tabanca sol elinde, bak da gsne balad klflarn iindeydi. n kap kilitli deildi. Mstakil ev halinde olmayan bina apartmana dntrlmt. Zemin kattaki girite st kata kan merdivenler vard. Aaya inen birisinin sesini o kii buraya ulamadan ok nce duyabilirdi. Binann asansr yoktu. Bunun ding sesiyle, alacak kaplaryla ve oradan kp girie doluacak tanklarla uramasna gerek kalmayacakt. Bu katta sada ve solda olmak zere iki daire yer alyordu. Junior perdeleri kapal pencerelerin ardndan szan klarn grd sadaki l no'lu daireye doru gitti. Arabasn garaja park edip motoru stop ettiren Wally, Buick'ten inmeden nce, Celestina'nn para czdann oturduu koltukta unutmu olduunu fark etti. Nianlanmalarnn cokusuyla, galerideki basandan tr hl sregelen heyecanla ve saatin ge olmasna karn yedii Oreo'yla enerji depolayarak neesini srdren kk krmz kasrga Angel'la birlikte evden Buick'e ve oradan da Celestina'nn evine bir czdandan baka bir ey unutmadan nasl ulatklarna armt zaten. Celie buna bale demiti, ama Wally bunu sakin bir yaama ya da krallklara deimeyecei umut, sevgi ve ocuklarla dolu kkrtc, sevinli, bozguncu, zevkli ve soluk kesici bir karmaa, yalnzca anlk bir karmaann dzeni olarak dnyordu. Hi yaknmadan yryerek geri dnecek ve czdan Ce-lestina'ya gtrecekti. Zor bir i deildi ki bu. Bir iyi geceler pc daha almak iin iyi frsatt aslnda. ki ekmeceli bir etajer. st ekmecede, belirli bir sr eyin arasnda, Tom Vanadium bir galeride yer alan resim sergisinin tantc brorn buldu. Siperlikli el fenerinin nda, Celestina White ad, parlak kdn zerine sanki fosforlu kalemle yazlm gibi prl p-nl parlyordu. Vanadium'un sekiz ay kald komann k aynda, Ocak '65'te, Seraphim'in yenidoan ocuunun aratrlmas iin, Enoch Cain, Nolly'ye bavurmutu. Vanadium olaydan ok sonra bunu Magusson'dan rendii zaman, Cain'in, kendisinin telesekreterinde Max Bellini'nin mesajn duyduunu, Seraphim'in San Francisco'daki "kazayla" sonulanan

lm arasnda bir balant kurduunu ve kendisinden olan ocuu bulmaya altn anlamt. Onun ocukla ilgilenmesinin tek mantkl nedeni babalk kavramyd. Komadan kmasnn ardndan, '66 ylnn balarnda ziyaretileri kabul edebilecek kadar iyileen Vanadium, eski arkada Harrison White'la birlikte, yaamnn en zor bir saatini geirmiti. Max Bellini'nin hamilelii dorulamasna ve polis igdsne gre bunun bir tecavz sonucu olduuna inanmasna karn, kaybettii kznn ansna duyulan saygnn yitirilmeme-sini ve kendisinin dini imajnn sarslmamasn isteyen rahip, Seraphim'in ne hamileliinden ve ne de tecavze uradndan sz etmiti. Harrison, Phimie'nin sonsuza dek gittiine, bu yaray demekle hibir ey elde edilemeyeceine ve kznn lmne neden olan bir hain varsa bile, ekilen ac unutulmasa da, Hristiyanla gre affedici olmak ve ilahi adalete snmak gerektiine inanyor olmalyd. Harrison bir Baptist, Vanadium ise bir Katolik'ti ve her ikisi de ayn yazgya deiik bak alarndan yaklamalarna karn, karlkl konumalarndan sonra Vanadium'un da ayn duyguyu paylat gibi, her ikisi de ayn gezegenlerin insanlarydlar. Enoch Cain'i Phimi'ye tecavz etmekle sulayarak kendisi aleyhine dava alsa bile, Phimie ldne ve tanklna bavu-rulamayacana gre, bu davay mahkemede kazanma ansnn ok dk olduu bir gerekti. Ayrca, rahatszlk veren ikinci bir gerek de uydu: Tecavzcnn Cain olup olmadn aratrmak, White ailesindeki herkesin yreinde byk yaralar aacak ve bu aratrma sonuta hibir yarar salamayacakt. Ama yine de, ahlaki adan doru olsa bile, yalnzca ilahi adalete gvenmek biraz saflk gibi grnyordu. Eski arkadann ektii acnn derinliini anlayan ve yitirilen bir ocuun kaybndan tr duyulan zntnn en mantkl bir insan bile doru yargdan saptrarak onun duygusal davranmasna neden olduunu bilen Vanadium, Harrison'n bu olayn kurcalanmamas dorultusundaki isteini kabul etmiti. Ama bunun zerinde dnmek iin yeterince zaman getiinde, en sonunda inand ey, Harrison'n ondan ok daha inanl olduu ve kendisinin de belki yaamnn geri kalan ksmnda, bir rahip gmleinden ok bir polis rozetiyle daha rahat edeceini anlam bulunmasayd. Seraphim'in mezarlktaki cenaze trenine katld ve daha sonra Cain'i inelemek amacyla Naomi'nin mezar banda durduu gn, Phimie'nin iddia edildii gibi bir trafik kazasnda lmediinden kukulanm, ama e katilinin bu lmle herhangi bir ekilde balants olduunu bir an bile olsun dnmemiti. Etajerin ekmecesinde bulduu bu galeri bror, Cain'in sululuunu kantlayan ayrntlarn nemli bir tanesiydi. Brorn Vanadium'u rahatsz etmesinin bir baka nedeni de, Nolly tarafndan kmaza sokulmasnn ardndan, Cain'in daha sonra, Celestina'nn bebei kendi ocuu olarak yetitirmek iin onu vesayeti altna aldn kefetmi olabileceiydi. Eer byleyse, dokuz ayak parmakl bu ileri zekl, baz nedenlerden tr ocuun olan olduuna inanyordu, ama Celesti-na'nn peine derse, imdi gerei renirdi artk. Cain bu ocuun babas olsa bile, onun kk kzla neden ilgilendii Vanadium iin anlalmaz bir srd. Tmyle bencil ve ii bombo olan bu adamn kutsal sayd hibir deer yargs yoktu ki; dolaysyla babalk onu hi cezbetmez ve Phimie'ye tecavz etmesi sonucunda dnyaya gelen ocua kar asla herhangi bir sorumluluk duymazd. Kk kzn peine dmesi yalnzca meraktan kaynaklanyordu belki, kendi ocuunun kime ne kadar benzediini anlama arzusuydu bu belki de; ama eer gsterdii ilginin altnda baka bir ey yatyorsa, bunun kt bir amac var demekti. Cain'in amalan ne olursa olsun, Celestina'yla kk kz en azndan rahatsz edecei ve hatta onlara kar bir tehlike oluturaca kesindi yi amalar gden Harrison, aile bireylerinin yreklerinde yaralar amak istemedii iin, zgrce dolaan Cain herhangi bir zamanda ve herhangi bir yerde Celestina'nn karsna kabilir, ama o, bu adamn kz kardeine tecavz eden kii olduunu bilmezdi.

Ve imdi Cain onu bulmutu, onunla ilgileniyordu. Bu gelimeyi rendiinde, Harrison hi kukusuz durumu yeniden deerlendirecekti. Bror alan Vanadium, banyoya gidip tepe n yaktktan sonra, delik deik duvara ve krmzyla yazlan eri br harflere bakt. igds ve hatta mant ona bu kiiyle, bu Bartholo-mew'la Celestina'nn arasnda bir balant olduunu sylyordu. Bartholomew ad, Cain'in Naomi'yi ldrd gnn gecesi grd kt bir dte onu korkutmu ve Vanadium da bu addan neden kukulandn tam olarak anlayamadan, bunu srdrd psikolojik sava stratejisiyle btnletirmiti. Bartholomew adnn bir balants olduunu sezinliyor, ama bu balanty tam olarak belirleyemiyordu. ok nemli baz bilgilerden yoksundu. Banyonun daha parlak olan nda bror detayl olarak inceleyince, Celestina'nn fotorafn grd. Kz kardeiyle birbirlerine ikiz kadar benzemiyorlarsa da aralarndaki benzerlik arpcyd. Eer Cain d grnnden tr bir gen kza kaplrsa, bir dierine de kaplacandan hi kuku yoktu. Ve belki de kz kardeler Cain'i ok daha gl bir biimde onlara eken gzellikten te baka bir nitelii paylayorlard. Masumiyetti bu belki ya da erdem; her ikisi de eytan cezbeden zellikler. Serginin ad "Bu nemli Gn" d. Vanadium bir anda rperdi; sanki iine tahta yerine insan kemirmeyi yeleyen akkarncalar yuva yapmlar gibi, iliklerine dek kvrandn hissetti. Vaaz biliyordu tabii. Bartholomew rnei. nsan yaamlarndaki zincirleme tepki temas. Kk bir iyiliin zaman ve mekn asndan bize ok uzak olan yaantlar olduka gl ama asla renemeyeceimiz bir ekilde etkiledii konusundaki gzlemdi bu. Enoch Cain'i korkutan Bartholomew'u, Harrison White'n biri Naomi'nin lmnden bir ay nce Aralk '64'te ve dieri de Ocak '65'te yaymlanan vaaznda sz edilen din adam Bartholomew'la badatrmamt. imdi bile, kanla yazlan ve delik deik edilen Bartholomew adnn karsnda ve "Bu nemli Gn" adl brorn de elinde durmasna karn, Tom Vanadium tam olarak bir balant kuramyordu. Bu olaylar zincirinin eksik halkalarn birletirmek istiyor, ama bir tek halka yine eksik kalyordu. Ardndan, brorde bir sonra grd eyin arad balant olduunu fark etti aniden, ama bu onu ylesine telalandrmt ki, e katl bror elinde titreyip duruyordu. Celestina'nn sergisinin al resepsiyonu bu gece yaplm ve biteli saatten fazla olmutu. Rastlant. Baka bir ey deil. Rastlant. Ama hem kiliseye ve hem de kuantum fiziine gre rastlant diye bir kavram yoktu. Rastlant gizemli bir tasarmn ve anlamn sonucuydu ya da karmaa grntsnn altnda yatan garip dzendi. yleyse seiminizi yapn. Yaptnz seimin doruluu konusunda kendinizi zgr hissedebilirsiniz. O zaman rastlant deildi. Duvardaki tm bu delikler. Oyuklar. izikler. Bunlarn olumas iin ok byk bir fke gerekliydi. Bavullar yoktu. Baz giysiler de. Bir hafta sonu tatili anlamna gelebilirdi bu. Kendi kannzla duvara adlar iziktirir, Janet Leigh'le birlikte Sapk filminde dublr olarak oynar... ve sonra da hafta sonunda blackjack'te ansnz denemek, sahne gsterileri izlemek, otel bfelerinde tkabasa yemek yemek iin Reno'ya giderdiniz. Hayr, olaslk d. Alelacele yatak odasna kouturan Vanadium, n caddeden grlebileceine aldrmadan, etajerin stndeki gece lambasn yakt. Duvarlarda olmayan tablolar, kitaplkta olmayan Zedd koleksiyonu. Reno'da bir hafta sonu geirmek iin bunlar yannza almazdnz. Byle bir eyi ancak buraya asla geri dnmeyeceiniz zaman yapardnz.

Saatin ge olmasna karn, Vanadium, Max Bellini'nin ev numarasn evirdi. Max ve cinayet masas dedektifi, Max'in San Francisco Polis Departman'nda niformal acemi bir polis, Vanadium'un da buraya, kentteki St, Anselmo Yetimhanesi'ne yeni atanan gen bir rahip olduu gnlerden bu yana, neredeyse otuz yldr arkadatlar. Polislii semeden nce, Max de rahiplii ok dnm ve belki de Tom Vanadium'un polis olma arzusunu daha o zamanlar sezinlemiti. Max telefona yant verince, derin bir ohh eken Vanadium, soluk solua konumaya balad: "Benim, Tom, belki de kt bir korku nbetine kapldm, ama senden yapman istediim bir ey var ve bunu hemen yaparsan iyi olur." "Sen korku nbetine kaplmazsn," dedi Max. "Bakalarnn kaplmasna neden olursun. Neler olduunu syle bana." *** ki iyi kalite srgl kilit. Sradan bir ansz konuk iin yeterli bir korunma, ama fkesini kanalize etmi olan zgeliimli bir adam durdurmak iin uygunsuz. Susturucu takl 9 mm'lik tabancay sol kolunun altna, yan tarafna sktran junior, otomatik silah kullanabilmek iin ellerini serbest brakt. Yine bann dndn hissediyor, ama bu kez bunun nedenini biliyordu. Yaklamakta olan bir nbet deildi bu. Yeni ve daha iyi bir biimde domak iin, yaam kozasna kar direniyordu. nceleri, korkuyla ve karmak dncelerle kapl bu kozada yaan bir krizalitti, ama imdi kanatl bir bcek, tmyle gelimi bir kelebekti, nk o gzel fkesinin gcn zge-liim yapmak iin kullanmt. Bartholomew lnce, Junior Cain de en sonunda kanatlarn aacak ve uacakt. Sa kulan kapya dayayarak soluunu tutup dinledi ve hibir ey duymaynca, nce st kilitle uramaya karar verdi. Sessizce, emniyeti ak otomatik tabancann namlusunu kilit dillerinin altna, anahtar deliine dayad. Ama az da olsa, sesin ieriden duyulma tehlikesi vard. Tetii ekti. Tabancann dz elik yay kilit dillerinin bazlarna taklp kalnca, namlunun yukarya doru frlamasna neden olmutu. Tabanca horozunun yaya ve namlunun kilit dillerine arparken kard sesler hafif seslerdi; kapnn arkasna yakn olan birisi bu sesleri duyar, ama bir oda ilerideki birisi bunlan duymazd. Tetiin bir kez ekilmesiyle kilit dilleri almamt. Kilidin durumuna gre, en azndan bazen de alt kez ate etmek gerekiyordu. Kapy denemeden nce, tabancay her kilitte yalnzca kez kullanmaya karar verdi. Ne kadar az ses karsa, o kadar iyiydi. Belki ans yaver giderdi. Tak, tak, tak. Tak, tak, tak. Sonra, kap tokman evirdi. Kap ieri doru kolayca alvermiti, ama o bunu her olasla kar iki santim kadar aralad. Tmyle gelimi bir insan ans ilahlarna asla gvenme-melidir, der Zedd, nk byle bir insan kendi ansn ylesine gvenilir bir biimde yaratr ki, bu ilahlar cezalarn ekmeden onlarn yzlerine tkrebilir. Junior otomatik tabancay deri ceketinin cebine koydu. Ve ardndan, sa eline iinde on kurun bulunan olaanst gl gerek tabancay ald: Bartholomew iin Draculal armh, eytan iin kutsal su, Supermen iin kripton gibi olan tabancay. *** Gece gezmesinde kpkrmz giyinen Angel, evinde yataa giderken bu kez sapsar giyinmiti. ki paral sar jarse pijamalar. Sar oraplar. Angel'n istei zerine, Celestina onun salarna bir de sar kurdele balamt. Bu kurdele ii birka ay nce balamt. Dlerinde yakkl bir prensle karlarsa, uykusunda gzel grnmek istediini sylemiti Angel. Dolabn aynasnda kendini izleyen kk kz, "Sar, sar, san, sar," dedi beeniyle.

"Ama sen hl benim kk M&M'imsin." "Ben dmde civcivleri greceim," dedi Angel Celesti-na'ya, "ve eer batan aaya sapsar olursam, onlardan biri olduumu dnecekler." "Muzlar da grebilirsin," diye nerdi Celestina, yatak rtlerini aarken. "Ben muz olmak istemiyorum." Son zamanlarda sk sk grd kt dlerden tr, Angel bazen kendi odas yerine annesinin odasnda uyumak istiyordu ve bu gece de yle bir geceydi, "Neden civciv olmak istiyorsun?" "nk imdiye dek hi civciv olmadm. Anne, sen Wally Amca'yla evlendin mi imdi?" aran Celestina, "Bu da nereden kt?" diye sordu. "Kar dairedeki Bayan Moller gibi bir yzk takmsn da." Grsel gzlemleri olaanst gl olan Angel, kendi dnyasyla ilgili en ufak deiikliklerin abucak farkna varrd. Ce-lestina'nn sol elinde parlayan yzk dikkatinden kamamt. "Seni apur upur pt," diye ekledi Angel, "tpk ak filmlerinde olduu gibi." "Sen kk bir dedektifsin." "Adm deitirecek miyiz?" "Belki." "Angel Wally mi olacam?" "Angel Lipscomb; bu White kadar kulaa ho gelmiyorsa da, yle deil mi?" "Ben Wally'yi yelerim." "Hi ansn yok. Haydi bakalm, yataa." Bir civciv kadar abuk hareket eden Angel, annesinin yatana girdi. Bartholomew lmt, ama kendisi bunu henz bilmiyordu. Elinde tabancasyla, atlak kozasnn iinde kelebek kanatlarn amaya hazrlanan Junior, kapy ieriye doru ittikten sonra, hafife klandrlm ve ho bir biimde denmi oturma odasn grdnde, tam eikten admn ataca srada, apartmann d kaps ald ve Ichabod ieriye girdi. Adam, bunun anlam her neyse, elinde bir czdan tayordu ve kapdan ieriye girdiinde yznde aptalca bir ifade vard, ama Junior' grdnde bu ifade deimiti. O nefret dolu gemi, Junior bundan kurtulduunu dnrken geri gelmiti demek. Bu uzun boylu, sska, Celestina'ya sarkan kahpe dl, Bartholomew'un koruyucusu adam, arabasyla buradan uzaklam, kendi evine gitmi, ama ait olduu yerde, gemite kalmamt ve imdi de ona kimsin sen diye sormak ya da panikleyerek barmak iin azn aacakt; Junior adama kez ate etti. Angel'n stn rten Celestina, "Wally Amca'nn baban olmasn ister misin?" diye sordu. "ok iyi olur." "Ben de yle dnyorum." "Benim hi babam olmad, sen de biliyorsun ya." "Wally gibi bir baba iin beklemeye dedi, ama yle deil mi?" "Biz Wally Amca'nn evine mi tanacaz?" "Bu iler byle oluyor sanrm." "Bayan Ornwall oradan ayrlacak m?" "Bu daha sonra dnlmesi gereken bir ey." "Eer ayrlrsa, peyniri sen yapmak zorunda kalacaksn." Susturucu tabanca sesini tamamen susturmam, ama her biri elle boulmu sessiz bir ksrk gibi kan yumuak sesi koridorun tesine de tamamt. Junior silah yan tarafndan yukarya doru kaldrrken ateledii iin, ilk kurun Ichabod'un sol uyluuna ve sonraki iki kurun da gvdesine isabet etmiti. Bunun bir yakn sava saylabilmesi iin hedef uzakl olduka fazlaysa da, bir amatr iin hi de kt bir at deildi; sol ayak deformasyonu onu Vietnam'da savamaktan alkoymasayd, o savata epeyce kahramanlk gstermi olabileceine inanyordu imdi Junior.

lrken bile, sanki soyguna kar kmak istermi gibi czdan elinde smsk tutan adam, yere dtkten sonra, oraya ylece yaylp titremi ve ardndan hareketsiz kalmt. Ne bir panik l atm, ne ac iinde barm, yalnzca ok hafif bir ses kararak bu dnyadan gp gitmiti; Junior onu pmek istiyordu, ama canl ya da l hibir erkei pmezdi o; kadn klna giren bir erkek tarafndan aldatlm ve l bir piyanist tarafndan karanlkta yalanm olsa bile. Sesi yar uykulu kan, civcivlerin manevi ablas sapsar Angel, ban yastktan kaldrp, "Dn yapacak msnz?" diye sordu. ifoniyerin ekmecesinden kendi pijamalarn alan Celesti-na, "Hem de harika bir dn," diye sz verdi ona. Angel en sonunda esnedi. "Dnde pasta da olacak m?" "Her dnde pasta olur." "Pastay severim ben. Kpek yavrularn da severim." Celestina bluzunun dmelerini zd srada, "Normalde, kpek yavrular dnlere pek gitmezler," dedi. O srada telefon ald. "Biz pizza satmyoruz," diye yantlad Angel, nk son zamanlarda, yeni alan bir pizzacy aramak isteyen birka kii, orann telefon numaras yerine, bir numara farkl olan kendilerinin telefon numarasn aramlard. kinci alndan nce telefonu aan Celestina, "Alo?" dedi. "Bayan White?" "Evet?" "Ben Dedektif Bellini, San Francisco Polis Departma-n'ndan. Orada her ey yolunda m?" "Yolunda m? Evet. Neden..." "Yannzda kim var?" "Kk kzm," dedi Celestina, ama sonra, onu arayan bu kiinin sonuta bir polis deil de, kendisiyle Angel'n evde yalnz olup olmadklarm saptamak isteyen birisi olabileceini dnd. "Telalanmamaya aln ltfen, Bayan White, ama sizin evinize doru yola km olan bir devriye arabamz var." Ve ite o anda, Celestina, Bellini'nin bir polis olduuna inanmt; bunun nedeni yalnzca onun otoriter sesi deil, yreinin de kendisine uzun sredir beklenen tehlikenin en sonunda geldiini sylemesiydi; Phimie'nin yl nce onu uyard karanlk tehlikeydi bu. "Kz kardeinize tecavz eden adamn sizi tehdit ettiine inanmamz iin nedenlerimiz var." O adam gelecekti. Celestina bunu biliyordu. Bundan daima emindi, ama u sralarda bunu yan unutmutu. Angel'la ilgili zel bir durum vard ve kk kz bu zellikten tr, tpk Kral Herod'n lm buyruunun altnda yaayan Bethlehemli yenidoanlar gibi, srekli tehdit altnda yayordu. Uzun bir sre nce olay bir ressam gzyle irdeleyen Celestina, bu durumla ilgili karmak ve gizemli bir ey fark etmiti, baba er ya da ge gelecekti. "Kaplarnz kilitli mi?" diye sordu Bellini. "Yalnzca n kap var. Evet. Kilitli." "Siz imdi neredesiniz?" "Yatak odamda." "Kznz nerede?" "O da burada." Sapsar olduu kadar tetikte de olan Angel, yatakta oturuyordu. "Yatak odanzn kapsnda kilit var m?" diye sordu Bellini. "ok iyi deilse de bir kilit var." "Kapnz kilitleyin. Ve telefonu kapatmayn. Devriye polisleri oraya gelene dek, hattan ayrlmayn." Junior l adam koridorda brakp, Celestina'yla hoa vakit geirmeyi dnmyordu tabii. Filmlerden ve medyada yer alan cinayet yklerinden olduu kadar kiisel deneyimlerinden de rendii kadaryla, olay sonras durum en kt bir anda bile kefedilebilirdi. Ve bu keif sonucunda, heyecanl polisler sirenlerini ttrerek hzla olay

yerine koutururlard, nk bu adamlar yeryznn gemie en ok odaklanm yenilenleri olduklar iin, olay sonras durumla ilgilenmekte stlerine yoktu. 9 mm'lik tabancay kemerinin altna sktran Junior, ayaklarndan yakalad Ichabod'u l no'lu dairenin kapsna doru alelacele srklemeye balad. Soluk renkli kiretayla kapl zemin kan lekeleri iinde kalmt. Kan gl deildi bunlar, yalnzca lekeydiler; cesedi koridordan ieriye eker ekmez bunlar abucak silebilirdi, ama lekelerin grnts onu fkelendirmiti. Spruce Hills'de tamam-layamad tm ilerin sonunu getirmek iin, intikam dolu ruhlardan kendini kurtarmak iin, daha iyi bir yaama sahip olmak ve tmyle parlak, yeni bir gelecee atlmak iin buradayd o. Kahretsin, binann bakmn yapmak iin deil. Telefonun kordonu Celestina'nn almac yannda tayabilecei kadar uzun deildi; bunu etajerin stne, lambann yanna brakt. "Neler oluyor?" diye sordu Angel. "Sen sesini karma ekerim," diyen Celestina, yatak odasnn hafif aralk duran kapsna doru gitti. Tm pencereler kilitliydi. Bu konuda daima dikkatli davranrd. Daire kapsnn da kilitli olduunu biliyordu, nk Wally iki kilidin de kapandn duyana dek beklemiti. Ama yine de snk koridora kan Celestina, Angel'n yatak odasnn nnden hzla getikten sonra, oturma odasnn yla aydnlanan girie geldi... ve ak duran n kapdan geri geri gelerek ieriye doru bir ey srkleyen, koyu renk, byk ve ar bir ey srkleyen bir adam grd; adamn srkledii ey... Ah, sevgili Yce sa, hayr. Birisinin "Hayr," dediini duyduunda, Junior, Ichabod'u eiin yarsna dek srklemiti. Ama omzunun stnden arkaya doru baktnda, Celestina hemen arkasna dnm ve i koridorda gzden kaybolmutu. Odaklan. Ichabod'u koridordan ieriye ek. imdi harekete ge, sonra dn. Hayr, hayr, uygun odaklanma yapabilmek iin, baz eylere gereksinim duyulur: rdeleme yapmaya, analiz ermeye ve ncelik tanmaya. Kalta yakala, kalta yakala! Yava derin soluklar al. Gzel fkeni kanalize et. Tmyle gelimi bir insan zkontroll ve sakin olur. Harekete ge, harekete ge, harekete ge! Daha nce bir araya geldiklerinde gvenilir bir felsefe ve baar anahtar oluturan en nemli Zedd ilkeleri, imdi aniden birbirleriyle atmaya balamlard. Bir kapnn hzla kapanmasnn ardndan, irdeleme yapma, analiz etme ve ncelik tanmayla harekete geme arasnda ksa bir sre bocalayan Junior, Ichabod'u eiin ortasnda brakt. Celestina telefona ulamadan nce onu yakalamalyd ve sonra geri dnp cesedi ieriye ekerdi. Kapy hzla kapatan Celestina, kap tokmann emniyet kilidini de kapattktan sonra, ifoniyeri itekaka kapnn nne ektiinde, kendi gc karsnda hayret etmiti; o srada Angel'n telefondaki kiiye, "Annem mobiylalarn yerini deitiriyor," dediini duydu. Almac Angel'm elinden alarak, "O burada," dedi Belli-ni'ye, ardndan almac yatan stne frlattktan ve Angel'a da, "Benim yanmdan ayrlma sakn," dedikten sonra, pencereye doru koup perdeleri at. Su oluturan bir eylemde bulunmak ve bunu baaryla sonulandrmak. Bylesine bir eylem ne kadar akllca veya dncesizce tasarlanrsa tasarlansn ya da toplumdaki ou kii sizin bu eyleminizi ister "iyi" ister "kt" bir ey olarak dnsn, hi mi hi fark etmezdi. Koulsuz hareket ettiiniz srece, siz bunu sonulandrma durumunda olurdunuz, nk ister doru ister yanl, ister akllca ister dncesizce olsun, ok az kii su oluturan bir eyleme giriiyordu artk ve kendini byle bir tehlikeye atanlar da dikkatsiz hareket etmek iin aptalca bir nedenleri olmadka, baary ou kez garantiliyorlard.

Kesinlikle aptal olmayan Junior, nicedir ektii aclardan kurtulmak ve yaamn srdrmek iin bu eyleme girimiti ve bunu vcudunun her zerresiyle, akl ve kalbiyle birlikte srdryordu. Karanlk koridorda kap vard: Sadaki bir kap hafif aralk, soldaki iki kapnn her ikisi de kapal. Junior nce sa kapya yneldi. Bunu tekmeleyerek atktan sonra, art arda iki el ate etti, nk belki bu oda o kaltan yatak odasyd ve burada bir tabanca saklyor olabilirdi. Aynadan kopan paralar ngrdayarak yere, seramik kapl zemine dt; silh sesinden ok daha yksekti kan ses. Junior iinde hi kimsenin olmad banyoyu mahvettiini fark etti. ok fazla takrt dikkat ekerdi. imdi ne bir ak serveni yaamak ve ne ablay da becerip iki sfr galip gelmek iin zaman vard. Celestina'y ldr, Bartholomew'u ldr ve sonra buradan ek git, buradan ek git. Soldaki ilk oda. Hareket et. Kapy tekmeleyerek a. Kapnn ardnda hayli byk bir mekn olduunu sezinledi, banyo deildi buras ve ierisi daha karanlkt. Tabancay dorult, bunu iki elinle smsk tut. ki kez abucak ate et: Elle boulan ksrk gibi, elle boulan ksrk gibi. Solda elektrik anahtar var. Junior parlak kta gzlerini krptrd. ocuun odasyd buras. Bartholomew'un odas. Canl ana renklerde mobilyalar. Duvarda ayckl posterler. Ve ne gariptir ki, oyuncak bebekler. Olduka az sayda oyuncak bebek vard odada. Pi olann efemine olduu belliydi, ama kahretsin, bu zelliini babasndan alm olamazd. Burada kimse yoktu. Yatan altnda veya dolabn iinde birisi olabilir miydi acaba? Oralar aramak zaman kayb demekti. Kadnla olan en son odada saklanyorlard byk olaslkla. *** Sapsar Angel abucak annesinin yanna kotu ve sanki bunlarn ardna saklanabilirmi gibi, perdelerden birini yakalad. Pencerenin camlan kk olduu iin, Celestina bunlardan birini krp darya kamazd. Yerleik, kanatl bir pencereydi bu. Sa tarafta, biri altta dieri de stte olmak zere iki kilit mandal vard. Ayrca, erevenin taban ksmna yakn bamsz bir kol ve kanadn alt ksmnda da mekanizma yuvas. Celestina kola bal pimi yuvaya oturtmaya alt. Ama pim yuvaya girmedi. Elleri titriyordu. Pimin stndeki elik kanatlarn, yuvann i deliklerine denk gelmesi gerekiyordu. El yordamyla bunlar arayp durdu. Tanrm, ltfen bana yardm et. Manyak adam kapy tekmeledi. Bir dakika nce de Angel'n odasnn kapsn tekmelemi-ti; yksek bir sesti bu, ama gkgrltsn andran imdiki ses binadaki herkesi uyandracak kadar fazlayd. Kol yuvaya oturmutu. Dndr, dndr. Devriye arabas neredeydi? Neden hi siren sesi duyulmuyordu? Mekanizmann gcrtl bir ses karmasndan sonra, pencerenin iki uzun kanad darya doru yavaa almaya balad ve odann ii sisli serin havayla doldu. Manyak adam kapy kapy bir kez daha tekmeledi, ama ifonyer bunun arkasna dayal olduu iin, kap almyordu; adam kapy daha sert bir biimde yine tekmeledi... Kap almyordu. "Acele et," diye fsldad Angel. Bir adm geriye giden Junior, kilide nian alarak iki el ate etti. lk kurun pervazdan bir tahta paras koparm, ama ikinci kurun yalnzca birka tahta paras daha koparmakla kalmam, pirin kap tokman da yerinden oynatmt.

Junior kapy itti, ama Kap hl almamakta direnince, z-kontroll bir adama hi yakmayan fkeli bir lk frlatt; kendisini dinleyenler arasnda hi kimsenin onun eylemde bulunma ve bunu baaryla sonulandrma konusundaki kararllndan kukusu olmayacan bilmesine karn, bu davran karsnda yine de armt. Kilide bir kez daha ate etmek iin tetii ektiinde, arjrde kurun kalmadn fark etti. Yedek kurunlar ceplerindeydi. Ya baarya ulamak ya da yenilgiye uramak iin karar verilmesi gereken u birka saniyede, iin sonunun yaklat bu umutsuz anda, tabancaya kurun doldurmakla zaman harcamayacakt. nce dnen sonra harekete geen, doutan yenilgiye uram bir adamn seimi olurdu bylesi. Kapnn byke bir paras kopmutu. Odadan szan kta kilidin hibir ksmnn yerli yerinde olmad grlebiliyordu. Arkasna bir mobilya dayal olan kapnn deliinden ierisini gzetlemiti zaten ve sorun zlecee benziyordu. Sol kolunu yanma dayayarak, var gcyle kapya aband. Bunun almasn engelleyen mobilya her neyse, ar bir ey olmalyd, ama iki santim kprdamt. Eer iki santim k-prdadysa, bir o kadar daha kprdayaca belliydi, yani hareketli bir eydi demek; Junior ieriye girmi saylrd artk. Celestina tabanca sesini duymamt, ama kapya saplanan kurunlar konusunda yanlmas mmkn deildi. Kapnn almasn geici olarak engelleyen ifoniyerin bir de aynas vard. Kurunlardan biri arka ksmdaki kontrpla delmi, srl cam rmcek a eklinde atlatm, yatan stndeki duvara saplanm ve buradan birka al paras koparmt. Pencerenin iki dikey kanad da ancak yirmi santim kadar aldktan sonra, her ikisi de hareketsiz kald. Mekanizma, sorununu sanki p-p-p-paslym szcyle ifade etmek istermi gibi gcrtl bir raspa sesi kardktan sonra, imdi tmyle ilemez olmutu. Kanatl bir melek kadar kck olan Angel bile, bu yirmi santimlik aralktan geemezdi. Manyak adam koridorda kkredi. Kahrolas pencere. Kahrolas, pasl pencere. Celestina tm gcyle kolu evirince kanatlar biraz daha aralanr gibi oldu; kolu bir kez daha evirdi, ama yuvasndan frlayan kol erevenin tabanna dt. Bu kez de tabanca sesi duymamakla birlikte, kopan tahta paralarndan anlald kadaryla iki kurun daha atld belliydi. Pencereden uzaklaan Celestina, kk kz yakalayp onu yataa doru itekledii srada, "abuk bunun altna gir" diye fsldad. Ama Angel yatan altna girmek istemiyordu, nk baz geceler grd kbuslarda umac hep orada oluyordu. "Frla!" diye bard Celestina. Angel en nihayet eilip, yere dek sarkan yatak rtlerinin altnda kayboldu; en son grnen ey san oraplaryd. yl nce, St. Mary Hastanesi'nde, Phimie'nin onu uyarmasndan sonra bu uyary aklndan hi karmayan Celestina, canavar geldiinde hazrlkl olacana yemin etmiti, ama adamn imdi burada olmasna karn, kendisi hazrlkl deildi. Zaman ite byle abucak geer, yaam sregelir, sen hem garsonluk yapar hem de niversiteden mezun olursun, kzn birden byyverir, ama sen sonuta bir rahip kzsn, merhametin gcne, bara inanrsn, alakgnll insanlann dnyay elde edeceklerini dnrsn ve bu uzun yl boyunca ne bir tabanca satn alrsn ne de kendini savunacak bir nlem ve dnyay bir gn elde edecek olan alakgnll insanlann da yeri gelince saldrya gemeleri gerektiini unutursun her naslsa, ama bylesine duygulu bir alakgnlllk gsterenler kendini savunmaktan bile acizdirler tabii, oysa ktle kar kmamak bir gnah olduu gibi, kendini savunmay bilinli olarak reddetmek de pasif intihar anlamna

gelen lmcl bir gnahtr, ayrca senin kk kzn koruyamaman tpk Yahudileri Nazi toplama kamplarna ya da Stalin'i srgne gtren tren gibi Ce-hennem'e yolculuk yapan ekspres trenine alacan bir bilet anlamna gelir, onun iin artk imdi burada, hibir engel tanmayan canavar kapy omuzlayp ieri girdiinde, ne kadar az zamann kalm olursa olsun onunla savaman gerekir. Junior kapy omuzlayp ieri girdiinde, kaltak kar ona iskemleyle vurmutu. Oturma yerine bir minder bal olan, arkas tahta dilimli kk bir iskemleydi bu. Kadn bunu bir beysbol sopas gibi savunmutu; White ailesinde Jackie Robinson kan vard herhalde, nk bir beysbol topunu Brooklyn'den Bronx'a dek frlatacak gce sahipmi gibi grnyordu. Eer kadn iskemleyi amalad ekilde onun sol tarafna isabet ettirmi olsayd, bir kolunu krar ya da birka kaburgasn atlatrd. Ama kadnn iskemleyi savurduunu grm ve o da evik bir beysbol oyuncusu gibi hareket ederek yana doru kam, darbeyi srtndan almt. Oysa bu kara darbe spor saylmazd, daha ok Vietnam dvne benziyordu. Sanki el bombasna maruz kalm gibi yere kapakland; acdan enesi titriyor, dileri birbirine ylesine iddetle arpyordu ki, eer dili dilerinin arasnda olsayd bunu mutlaka srrd. Ona yeni bir darbe indirmek iin kadnn bir iki adm gerilemeyeceini bilen Junior, bundan korunmak amacyla hemen ileriye doru yuvarland; hareket edebildiini fark edince aniden rahatlamt, nk srtndaki anya baklacak olursa, kadn onun belkemiini krm ya da onu fel etmi olsa hi armayacakt, iskemle, kendisinin bir saniye nce kt yere indi. lgn kahpe bunu ylesine hzla savurmutu ki, sarf ettii gten tr kollan uyumu olmalyd. Geriye doru tkezlerken iskemleyi de srklyor, ama bunu kaldramyordu. Junior odaya girdiinde tabancasnn yerine ban kullanmay dnmt. Ama yakn dv srdrecek bir durumda deildi artk. Neyse ki tabanca hl elindeydi. Kendini abucak toparlayamayacak ve kadnn bir anlk savunmaszlndan yararlanp ona kar avantaj salayamayacak kadar ok can yanyordu. Yine de ayaa kalkmay baararak geriye doru ekildi ve cebinden yedek kurunlar kard. Kadn Bartholomew'u bir yere saklam olmalyd. Dolaba belki. Ressam mhla, ocuu ldr. Planl alan bir adamd o, odaklanan, eyleme girimeye ve harekete gemeye hazr olan ve sonra dnen birisiydi, ama harekete geebilirce tabii. ektii acdan tr ellerini kullanamayacak durumdayd. Parmaklarnn arasndan kayan kurunlar yere dt. Yaptklarnz... hayal bile edemeyeceiniz bir ekilde size geri dnecektir. O uursuz szckler yine belleinde dnp duruyorlard, sanki bir banda kaydedilmi gibi. Ama bu kez sylenilenleri duyuyordu ve duyduu ses kendi sesinden daha deiik zellikte bir sesti. arjr tabancann kabzasndan kard. arjr neredeyse yere decekti. Elindeki iskemleyi yar tar yan srkler gibi grnen Ce-lestina, ya sinirlerine hkim olamad ya da kol gcn yitirdii iin onun evresinde dolap durmaktayd veya belki de kendisinin bir anlk gafletinden yararlanmay dnyordu. Ona doru hamle yapnca, o da onun evresinde dolamaya balad; bu arada hem gzn rakibinden ayrmyor hem de arjre kurun doldurmaya alyordu. Siren sesleri. Bartholomew'un ruhu... sizi bulacak... ve hak ettiiniz en korkun cezay size verecektir. Rahip White'n biraz dramatik, ama samimi olan sesi gemiten ykselmi ve Junior'n belleinde sakl olan bu tehdidi bilinstne karmt; Junior rahip lojmannda Seraphim'le yaad o tatl geceyi ve banta kaytl bu szcklerin kendilerine elik etmesini anmsad.

Rahibin tehdidi unutulmu ve bilinaltna bastrlmt. O gece yarm yamalak duyduu bu szckler kendisine yalnzca garip bir heyecan vermi ve onu neredeyse elendirmiti; o srada bunlarn zerinde ne ciddi bir biimde dnm ne de bu szcklerin ierdii, hak edilen cezayla ilgili mesajn zerinde durmutu. Ama imdi bu ar tehlike annda, iten ie kaynayan bastrlm bellekte byk bir patlama olmutu; oka urayan Junior, olduu yerde donup kald. Rahip onu lanetlemiti demek! Siren sesleri gittike yaklamaktayd. Yere den kurunlar halnn stnde parlyordu. Eilip onlar oradan alsa myd acaba? Hayr. Kafatas atlatacak bir darbeye davetiye kartmak olurdu bu. Beysbol oyununun vurucusu Baptist Celestina yine harekete gemi, onun stne doru geliyordu. Ama bir baca knlan, dieri atlayan ve arka tahtalar paralanan iskemle eskisi kadar iyi bir silah deildi artk. Celestina iskemleyi savuranca Junior yana ekildi, ikinci saldn da baarszlkla sonulannca, soluk solua kalan gen kadn bir an duraksad. Yoruluyordu kaltak, ama Junior onunla yakn dve girimekten yine de kanyordu. Celestina'nn salar darmadank olmutu; gzleri yrtc bir aslannkiler gibi vahice parlyordu. Az sanki hrlayacakmasna akt. Tpk onun annesine benziyordu; bir o kadar deliydi bu kadn. u siren sesleri de ne kadar ok yaklamt. teki cebine uzanan Junior, birka kurun daha kard. Bunlardan yalnzca ikisini arjre srmek istiyordu, ama titreyen elleri terden tr kayganlamt. skemle bir kez daha savruldu; hasar vermeyen darbe onu sadece pencereye doru geriletmiti. Sirenler tam buradayd artk. Kap eiindeki polisler, elindeki iskemleyi savurup duran kahpe, din adamnn laneti... baarl bir eylemci bile bunlarn tmyle baa kamazd. imdiki zamandan ayrl, gelecee git. Tabancay, arjr ve kurunlar yere frlatt. Kahpe tam ona yeniden saldracakken, Junior iskemleyi yakalad. Amac bunu onun elinden ekip almak deil de, kadn kendisinden mmkn olduunca uzak tutmak iin onu bir kalkan olarak kullanmakt. skemlenin krk bacana basan Celestina, dengesini kaybedip yatan stne srtst dt. Kendini yalanm bir kedi kadar uyuuk hisseden ve ac iinde baran Junior, yine de pencere pervazna zplamay ve ift kanatl pencereyi omuzlamay baarmt. Kanatlar aralkt zaten, ama skm gibi de hareketsiz. Geni pencere pervaznda melmi olarak duran, aralk haldeki ifte kanatlan yalnzca kas gcyle deil, vcudunun tm arlyla itmeye alarak bunlar omuzlayan manyak, yatak odasndan kamaya alyordu. Kalbinin hzla arpmasna ve soluk solua kalm olmasna karn, Celestina pervaz tahtalarnn atladn, kanatlardan birinin camnn krldn ve madeni ksmlarn gcrdadn duyabiliyordu. Adam kaacakt. Pencere anacaddeye deil, bu evle yandaki evin arasnda kalan bir buuk metre geniliindeki darack bir geide bakyordu. Polis onun katn gremeyebilirdi. Kendisi de ona iskemleyle bir kez daha vurabilirdi, ama iskemle paralanmt. Dizst ken Celestina, yerde duran arjr ald. Siren sesleri susmutu. Polisler caddedeki kaldrma yanam olmalydlar. Celestina bu kez yerdeki kurunlardan birini ald. Bir cam angrts daha. atlayan tahta sesi. Arkas ona dnk olan manyak, kafese kapatlm bir canavarn yrtclyla pencereye yklendi.

Celestina'nn silah deneyimi yoktu, ama az nce adamn kurunlar arjre doldurmaya almasn grd iin, bunu kendisi de yapabilirdi. lk kurunu arjre srd. Ardndan da ikincisini. Bu kadar yeterdi herhalde. Pasl menteelerin gcrdamasnn ardndan, pencere da doru tamamen ald. Apartmann n tarafndan, baran erkek sesleri duyuldu, "Polis!" arjr tabancann kabzasna yerletirirken, "O burada! Burada!" diye bard Celestina. Ardndan, hl dizlerinin zerine kk olarak durduu srada, silah kaldrd; manya srtndan vuracakt; baka ans yoktu, nk deneyimsizlii nedeniyle onun bacana ya da koluna nian almay beceremezdi. Ama bir an, ate edip etmeme konusunda ikileme dt. Sonra, ameliyat masasnda kanlar iinde l olarak yatan Phimie'nin hayali canland gzlerinin nnde. Ve tetii ekti. Celestina tetii ekmeden birka saniye nce pencere alm, adam gzden kaybolmutu. Onu vurup vurmadn bilmiyordu. Celestina pencereye kotu. Scak odann iine gecenin sisli serin havas dolmutu; eilip aaya bakt. Tula deli geit bir buuk metre alttayd. Manyak adam kaarken p tenekelerini devirmi, ama geri kalanlarn arasna ylp kalmamt. Sisin ve karanln tesinde koan ayak sesleri duyuludu. Adam evin arkasndan kayordu. "Silahn brak!" Celestina arkasna dnmeden nce, silah brakmt zaten ve iki polis odaya girdii srada, "Kayor," diye bard. Geitten bir baka geide, oradan da caddeye kan Junior, sisli gecede koup dururken, gemiin Cain'ini brakp gelecein Pinchbeck'ine geti. Bu nemli gn boyunca, rendii Zedd tekniklerini kullanarak lgn fkesini kanalize etmi ve bunu yakc, kor gibi bir hiddete dntrmeyi baarmt, ama imdi bilinli bir aba gstermemesine karn, bu hiddet eriyik beyaz bir gazap halini almt. Sanki kin dolu ruhlarla urat yetmiyormu gibi, yldr farknda olmadan rahibin o gl lanetiyle de uramak zorunda kalmt; yaamn mahveden kara Baptist bysyle. Geirdii kan kusma, ishal ve kurdeen krizlerinin nedenini imdi biliyordu artk. Bir gnl arkada bulamamas, Renee Vi-vi tarafndan aalanmas, iki kez belsoukluu kapmas, dnsel katalepsiye girmesi, Franszca'yla Almanca'y renememesi, ruhsal yalnzl, bedensel boluu, Phimie'nin piini bulup ldrme abalarnn boa gitmesi: Bunlarn tmnn ve hatta ok, ok daha fazlasnn nedeni o kt niyetli, intikam gden, riyakr Hristiyan'n yapt byden kaynaklanmt. Srdrd zgeliimini tmyle tamamlam ve ilkel igdle-riyle rahatlam bir adam olan Juniofn durgun denizlerde, gneli gkyznn altnda rzgra kar yelken ap ilerlemesi gerekirdi aslnda, ama bu acmasz gecede sanki frtnaya yakalanm gibi, oradan oraya srklenip durmasnn nedeni akl, yrek ya da karakter eksikliinden deil, kara byden kaynaklanyordu. Blm 71 yl nce Angel' St. Mary Hastanesi'nde dnyaya getiren Wally, kk kzn bydn grmek ve onun gereksinim duyduu babas olmak iin, imdi burada yaam sava veriyordu. Celestina'yla Angel ambulansn arkasndan birka dakika sonra buraya geldiklerinde, ameliyathaneye alnmt bile. Anne kz St. Mary'ye dedektif Bellini tarafndan getirilmilerdi. Celestina'nn Spruce Hills'de birka kez karlat, ama ok iyi tanmad, babasnn arkadalarndan biri olan Tom Vanadium da arabada onlarla birlikteydi; szcn tam anlamyla patlamaya hazr bir tfek gibi grnyor ve sisli caddelerde yanlarndan geen dier aralardaki insanlara dikkatle bakarak, manya onlarn arasnda kesinlikle bulacan dnyordu sanki.

Celestina'nn bildii kadaryla, Tom, Oregon Eyalet Polis Merkezi'nde dedektifti; ama onun neden burada olduunu bilmiyordu. Ayrca, yznn imdi neden bu hale geldii hakknda da hibir fikri yoktu. Onu son olarak Phimie'nin cenaze treninde grmt. Ksa bir sre nce evin kapsnda karlatklarnda ise, kendisini yzndeki doum lekesinden tanmt. Babas Tom'a sayg duyar ve onu ok severdi; bu nedenle onun burada bulunmas kendisini de rahatlatyordu. Zaten boyleine kt bir felaketten sa kabilen birisi olduuna gre, imdi mutlaka ona da yardmc olacak demekti. Arabann arka koltuunda Angel'a smsk sarlrken, az nce verdii savata gsterdii cesaret ve sknet karsnda hl aknd. Ama kendisine ve kzma neler olabilecei dncesiyle sonradan panie kaplmamt, nk akl ve kalbi burada Wally'yle birlikteydi; ayrca, tm yaam boyunca umut dolu olduu iin, zaman gelince bu duygu ona ok yardmc oluyordu. Bellini, Enoch Cain'in polis aralarn izleyip ona St. Mary'de saldracak kadar korkusuz olduunu sanmadklar konusunda Celestina'ya gvence vermi, ama yine de. Youn Bakm nitesi'ndeki hasta yaknlarna hizmet veren bekleme odasnn dndaki koridorda durmas iin, niformal bir polis grevlendirmiti. Byle bir nlem aldna gre, Bellini, Cain'in Pacific Heights'da balad ii bitirmek iin buraya gelebileceini hl dnyor olmalyd. lmn sabrla oturduu ve glmseyerek bekledii tm Youn Bakm nitesi bekleme odalan gibi, bu oda da temiz ama kasvetliydi; sanki buras daha canl bir ekilde dense, agzl Azrail rahatsz olur ve daha fazla hastann cann alr, diye dnlmt herhalde. Geceyarsnn ilerleyen bu saatinde bile, youn bakmn bekleme odalar tpk gnn herhangi bir saatindeki gibi, zntl hasta yaknlaryla dolu olurdu bazen. Ama imdi burada lmle peneleen tek kii Wally'mi gibi grnyordu, nk onlardan baka bekleyen kimse yoktu. Annesinin yatak odasnda yaadklar iddetle sarslan ve Wally'ye tam olarak ne olduunu anlamayan Angel, alamakl ve kayglyd. Anlayl bir doktor ona iinde biraz sakinletirici olan bir bardak portakal suyu ve bir hemire de iki tane yastk getirdi. Sar pijamalarnn zerine glkurusu sabahln giymi olan kk kz, iki yastk iki iskemleye yerletirildikten sonra bunlarn stne uzanarak, her zaman olduu gibi derin bir uykuya dald; uyandrldnda uykusu hemen alrd An-gel'n. Celestina'nn n ifadesini alm olan Bellini, Russian Hill'deki evin gzaltnda tutulmas konusunda emir vermiti zaten, bu arada Enoch Cain'in evini aramak iin izin kartmas gerektiinden, bir yarg bulmaya gitmiti. Ayrca, phelinin arabas Celestina'nn evinin nnde terk edilmi olarak bulunmutu. Bellini, adam ksa srede bulup tutuklayacaklarndan emindi. Ama dier taraftan, Tom Vanadium ise, Celestina'ya saldrs srasnda herhangi bir eyin ters gitmesi olaslna kar Cain'in hazrlkl olduundan kukulanyor ve onu bulup yakalamalarnn ok kolay olmayacan dnyordu. Ona gre bu manyak ya kentte bir yerde saklanyordu ya da SFPD'nin yetki snrlarnn dna kmt. "Pekl, belki de sen haklsn," demiti ona biraz kzan Bellini, hastaneden ayrlmadan nce, "ama ben Cain'in evini yasal izinle arayacam, senin gibi oraya gizlice girerek deil." Celestina bu iki adamn arasnda samimi bir arkadalk olduunu sezinliyordu, ama belki de yasal olmayan aramayla ilgili bir gerginlikleri vard. Bellini oradan ayrldktan sonra, Tom, Celestina'ya zellikle Phimie'nin tecavze uramas konusunda bir sr soru sordu. Bu olduka ac veren bir konu olmasna karn, Celestina kendisine sorular sorulmasndan memnundu. nk eer dikkatini bunlara veriyor olmasayd, tm umutlarna karn, Wally aklnda yz kere lm olacakt.

"Baban sanki byle bir ey olmam gibi, tecavz olayndan hi sz etmiyor; ben onun ilahi adalete sndn dnyorum." "Ksmen yle," diye ona katld Celestina. "Ama esasen, adamn cezalandrlabilmesi iin, onun adn Phimie'nin sylemesini istedi. Babam iyi bir Baptist olmasna karn, intikam almaktan kanan birisi deildir." "Bunu duyduuma sevindim," dedi Tom. Yz ifadesinden herhangi bir anlam karmak pek kolay deilse de, hafif glmsemesi alayc olabilirdi. "Ve Phimie ldkten sonra... babam hl tecavzcnn adn renmeyi umuyor, onu hapse attrmay dnyordu. Ama ardndan, iki yl kadar nce, bu fikrini deitiren bir ey oldu. Bunu yapmaktan birdenbire vazgeti, yarglamay Tanr'ya brakt. Eer tecavzc Phimie'nin iddia ettii kadar sapk biri-siyse, biz bu ad renip polise gidersek, Angel'la sen tehlikede olabilirsin diyordu bana. Ar kovanna omak sokma, uyuyan kpei uyandrma gibi szler sylyordu. Onun fikrini deitiren eyin ne olduunu bilmiyorum." "Ben biliyorum," dedi Tom. "Anladm imdi. Sana teekkr ederim. Onun fikrini deitiren ey bendim... benim yzm. Bunu bana Cain yapt. '65 ylnn ou ksmn komada geirdim ben. Komadan ktktan ve ziyaretileri kabul edebilecek kadar iyiletikten sonra da baban grmek istedim. Yaklak iki yl nce... senin dediin gibi. Max Bellini'den Phimie'nin bir kazada deil, doumda ldn renmitim ve Max'in igdleri bunun bir tecavz olduunu sylyordu. Babana bu adamn neden Cain olabileceini akladm ve bana bilgi vermesini istedim ondan. Ama sanrm... orada karmda oturup yzme baknca, yeryznn imdiye dek gelmi gemi en byk ar kovannn Cain olduuna karar verdi ve kzyla torununu gereinden fazla tehlikeye atmak istemedi." "imdi de bu olay oldu." "Evet, imdi de bu olay oldu. Ama baban benimle ibirlii yapsayd bile, hibir ey deimeyecekti. Phimie onun adn aklamad iin, ben Cain'in peine daha deiik ya da daha etkili bir biimde demeyecektim. Annesinin yanndaki iki iskemlelik yatakta yatan Angel, uykusunda birka kk skntl lk att. Dnde onun evresini saran eyler her neyse, bunlarn civcivler olmadklar belliydi. Ona rahatlatc szckler mrldanan Celestina, elini kk kzn bana koyarak, o kt d bu dokunularla bitene dek, Angel'in salarn okayp durdu. Manyan Bartholomew takntsn anlamakta hl zorlanan Tom, birka soru daha sorunca, Celestina onun arad yant bulduunu aniden farketti: Phimie'ye defalarca tecavz ettii srada, teypte "Bu nemli Gn" adl vaazn almas konusunda Cain'in sapk srar. "Phimie manyan bunu komik bulduunu sylemiti, ama babamn sesini geri plan mzii olarak kullanmak ayn zamanda... ey, onu heyecanlandrm, yani belki bu durumda Phimie daha kk decei iin, babam da kk dm olacakt. Ama biz iin bu ksmn babama hi sylemedik. nk ikimiz de bunun bir yarar salayacana inanmyorduk. Bir sre, iskemlesinde ne doru eilen ve sanki bunlardan ilham almak istermi gibi yerdeki vinileks muambann donuk desenlerine dikkatle bakp duran Tom, Celestina'nn sylediklerini iyice dndkten sonra, "Balant orada, ama bu benim iin hl belirgin deil," dedi. "Yani babasnn vaaz eliinde ona sahip olmaktan sapk bir zevk ald... ve belki de fark etmeden, rahibin mesaj kafasnn iine dek iledi. Bizim korkak e katilinin sululuk duyacak kapasitede birisi olduunu sanmyorum... ama belki baban bir tr mucize gelitirmi ve bunun tohumunu atm olabilir." "Babam domuzlar kanatlar olduuna inandrsa, onlarn bir gn mutlaka uacaklarn syler annem."

"Ama 'Bu nemli Gn' adl vaazda ad geen Bartholomew yalnzca bir havari, tarihi bir kiilik ve ayn zamanda en sradan davranlarmzn nceden bilinmeyen sonular iin kullanlan bir benzetme." "Yani?" "Cain'in ondan korkmasn gerektiren gerek ada birisi deil. yleyse Bartholomew adnda birisini bulup bu taknty nasl gelitirdi?" Vanadium sanki yantlar oradaym gibi, Ce-lestina'mn gzlerine bakt, "Gerek bir Bartholomew var m? Ve sana saldrmasyla nasl balantl bu? Ya da hibir balant yok mu?" "Eer bu arpk mant zmek iin uzun sre urarsak, biz de onun gibi deliririz sanrm." Vanadium ban iki yana sallad. "O kt ruhlu birisi bence, deli deil. Ve kt ruhlu olduu kadar da aptal. Ama bu aptallnn farkna varamayacak kadar fazla kibirli ve marur... bu nedenle kendi kapanna yine kendisi dyor. Aptal olduu iin de tehlikeli. Saduyu sahibi akll bir adamdan ok daha tehlikeli." Tom Vanadium'un farkl tondaki hipnotik sesi, o parampara yzndeki gri gzleri, melankolik havas ve belirgin zeks kendisine kaya gibi bir salamlk veriyor ve onu baka dnyalara ait birisiymi gibi gsteriyordu. "Tm polisler sizin gibi filozof mudur?" diye sordu Celes-tina. Vanadium glmsedi. "Polis olmadan nce rahip olanlarmz... evet, hepimiz byle laflar yumurtlarz. Geri kalanlarmza gelince... saylar pek fazla deil, ama senin dndnden daha fazladr belki." Koridordaki ayak sesleri dikkatlerini ak kapya ekmiti; girite yeil giysili bir cerrah duruyordu. Celestina ayaa kalkt; kalbi gsnden frlayacakm gibi hzla arpyor ve kr haberler getirdiini sand habercinin yanndan koarak kamak istemesine karn, yine de onun ne syleyeceini umutla bekliyordu; cerrah alt cmlelik konumasn iki saniye iinde bitirdi. "Hastanz ameliyat atlatt. Bir sre dinlenme odasnda kaldktan sonra, buraya, Youn Bakm ni-tesi'ne getirilecek. Durumu kritik. Ama kritik durumun dereceleri var tabii. Bugn sona ermeden, onun bu durumunu kritikten ciddiye dndrebileceimize inanyoruz. Hayatta kalmay baaracaktr." Bu nemli gn. Her sonun yeni balanglar. Yine de teekkrler Tanrm; burada bir son olmad. Uyuyan Angel ya da Wally iin gl olmas gerektii dncesinden bir an kurtulan Celestina, Tom Vanadium'a doru dndnde, onun gri gzlerinde tpk kendisininkine benzer zntyle umudu ve yznde de ktle kar gelen zafer ifadesini bir arada grnce, destek almak iin ona yasland ve en nihayet alamaya cesaret etti. Blm 72 DNYANIN onu imdi Pinchbeck olarak tand Junior Cain, ine oyas yastklarla, Sklent'in tablolaryla ve Zedd'in kitap koleksiyonuyla dolu olan Ford kamyonetine binip, kentin arka kesimini kullanarak, Bay Area'dan ayrld. Walnut Creek'e giden 24 no'lu Eyalet Otoyolu'nu kullanrken, eytann adlarndan birini tayan Diablo Da'ndan geti. Antioch'a giden 4 no'lu Eyalet Otoyolu onu Bethel Adas'nn nehir deltas kesimine getirdi. Kelime daarc geni olanlar, Bethel'in "kutsal yer" anlamna geldiini bilirlerdi. Ardndan, manzaras ok gzel olan 160 no'lu Eyalet Otoyolu'na girerek kuzeye doru ilerledi, ama henz afak skmedii iin her yer karanlkt. Ylan gibi kvrlan Sacremento Neh-ri'nin yanndaki 160 no'lu Otoyol'u izledii srada, birbirinden uzakta yer alan birka kk kasabadan geti. Isleton'la Locke arasnda ilerlerken, yznde bir yanglanma olduunun ilk kez farkna vard. Herhangi bir ilik, kesik ya da izik hissetmiyordu geri ve dikiz aynasna baknca grd tek ey, kadnlarn yreklerini uyarc amfetaminlerden daha fazla hoplatan yakkl bir yzd yalnzca.

Vcudu da aryordu; ald darbeden tr zellikle srt. enesini yere arptn anmsaynca, yznn fark ettiinden daha fazla zarar grm olabileceini dnd. Eer yleyse, ok gemeden morluklar oluacakt, ama bunlar zamanla geerdi; ayrca, bu morluklar sayesinde bir sr kadna daha ekici grnebilirdi... onu rahatlatmak isteyen kadnlar kendisini perek acsn dindirirlerdi... zellikle de onlara bunlarn sert bir dv srasnda, komusunu bir tecavzcden kurtarrken olduunu sylediinde. Ama alnnda ve yanaklarndaki yanglanma daha da fazla-lanca, Courtland yaknlarnda bir benzin istasyonunda durdu ve sat makinesinden bir ie Pepsi alarak bir kapsl antihista-mini bununla yuttu. Ayrca kusma nleyici ilac, drt aspirini ve barsaklarnda herhangi bir kprdanma hissetmemesine karn, bir de ishal nleyici ilac. Ve sanki zrh taknm bir halde, afaktan bir saat nce Sacremento kentine geldi. talyanca ve spanyolca'da "sacrament" yani dinsel tren anlamna gelen Sacremento'nun dier bir ad da, Dnya'nn Kamelya Bakenti'dir ve her yl mart banda burada on gnlk bir kamelya festivali dzenlenir; imdi daha ocan ortalan olmasna karn, her yerde bu festivalin afileri aslyd. Funda ve iek olarak yetien kamelya, adn bunu on-sekizinci yz ylda Asya'dan Avrupa'ya getiren Cizvit papaz G. J. Camellus'dan almtr. eytan adlar, kutsal adalar, dinsel trenlerle ilgili nehirler ve kentler, Cizvitler: Getii her yerde karsna kan bu spiri-tel kavramlar Junior' huzursuz etmiti. Bu gecenin lanetli bir gece olduundan hi kukusu yoktu. Dikiz aynasna baknca, Thomas Vanadium'un mavi Studebaker Lark Regal'n peinde grse, hi armayacakt zaten; Quarry Gl'nden karlan gerek araba deil de onun hayaleti olurdu bu ancak ve direksiyonda polisin o pis uyuz maymun ruhu, yannda Naomi'nin ruh buusu, arka koltukta da Victoria Bressler, Ichabod, Bartholomew Prosser ve Neddy Gnathic: Tpk avanak palyaolarla dolu bir sirk arabas gibi ruhlarla dolu bir Studebaker, ama kaplar alp da bu intikamc ruhlar paldr kldr darya ksalar, hi de komik olmazd dorusu. Havaalanna gidip bir zel uak irketi bulana, gece gvenlik grevlisi araclyla irketin sahibini arayana ve ift motorlu bir Cessna'yla hemen Oregon, Eugene'e umay ayarlayana dek, yznn aryan yerleri zonklamaya balamt. Ayn zamanda bu yolculukta pilotluk yapan uak irketi sahibi, kendisine ekle ya da kredi kartyla demede bulunulmas yerine gcr gcr banknotlar halinde pein para verilmesinden tr memnundu. Paralan alelacele aldktan sonra, sanki bunlardan ona da mikrop bulaacakm gibi, gizleyemedii bir ekingenlikle, "Yznze ne oldu?" diye sordu Junior'a. Junior'n alnnda, yanaklarnda, enesinde ve st dudanda sert, kk kabarcklar olumutu; kpkrmzyd bunlar ve dokununca ok acyorlard. Daha nce kt bir kurdeen deneyimi yaad iin, bunun yeni, ama daha beter bir ey olduunu fark etti. "Alerjik tepki," diye yantlad pilota. afaktan birka dakika sonra, mkemmel bir havada, Sac-remento'dan Eugene'e doru yola ktlar. Eer yz annesinin ona kkken anlatt peri masallarndaki o minicik kt trollerin ellerindeki penselerle imdikleniyormu gibi olmasayd, Junior bu manzarann tadn karacakt. Sabah dokuzdan az sonra Eugene'e indiler; onu kentin en byk alveri merkezine gtren taksi srcs, yola bakmaktan ok dikiz aynasndan yolcusunun ac eken yzne bakp durmakla zaman geirmiti. Arabadan inen Junior, paray ak camdan srcye uzatnca, adam parasn tam olarak alp almadna bile aldrmadan, oradan hzla uzaklat. Eer Junior acsn fkeyle krklemi olmasayd, bu ac onu ya az pamukuklu bir kpek gibi ulutur ya da dizlerinin stne ktrrd. Kabarcklar ylesine duyarl bir haldeydiler ki, hafife esen meltem bile cildine sanki dikenli bir kam gibi vuruyordu. ektii acdan daha gzel olan fkesiyle glenen Junior, araba parkna girip zerinde

kontak anahtar braklan bir araba bulmak umuduyla aralarn pencerelerinden ieriye bakmaya balad. O srada, radyo antenine bir tilki kuyruu bal olan krmz bir Pontiac'tan yalca bir kadnn indiini grd. Ve etrafa abucak bir gz atp da onlara bakan kimsenin olmadn anlaynca, 9 mm'lik tabancasn kadnn kafasna dayayverdi. Ona ate edebilecek bir ruh hali iindeydi, ama bu silahn susturucusu yoktu. Susturuculu tabanca Celestina'nn yatak odasnda kalmt. Bu ise, Frieda Bliss'in koleksiyonundan ald tabancayd ve tpk Frieda'nn kusmukla dolu olduu gibi, sesle doluydu. Yal kadn sanki origamiyle katlanmasna, kt hrtsna benzer bir ses kard. Bir sre kendinde olmayacakt ve kendine gelince de kulland arabann ne marka olduunu anmsamak bir yana, kendisinin kim olduunu bile anmsamayacakt ve bu arada Junior oktan Eugene'den ayrlm olacakt. Pontiac'n yanna park edilmi olan pikabn kaplar kilitli deildi. Junior bykanneyi kamyonun n koltuuna kaldrd. Yal kadn ylesine hafif, ylesine sska ve ylesine hr hr bir eydi ki, insan grntsnde, deiime uram yeni bir tr dev bcekti belki de. Sonuta onu ldrmediine seviniyordu. Bykannenin diken gibi yakc ruhunun oluturaca hamam bcei istilasnn kkn kazmak zor olabilirdi. Bu dnceyle rperen Junior, kadnn el antasn onun stne frlattktan sonra, kamyonetin kapsn fkeyle kapatt. Ardndan, kadnn araba anahtarlarn yerden ald, Pontiac'n direksiyonuna geti ve Spruce Hills'e gidene dek urayaca tek durak olan bir eczane aramaya balad. Blm 73 WALLY lm'le beraber eve gitmemiti, ama dans pistinde birlikte olduklar kesindi. Celestina ilk kez Youn Bakm nitesi'ne girdiinde, cerrahn gvencelerine karn, Wally'nin yz onu hayli korkutmutu. Gri renkteydi bu yz ve yanaldan kkt; sanki on sekizinci yzyldaymlar ve tedavi iin ona bir sr slk yaptrlm da tm kan emilmi gibi. Wally henz kendinde deildi, kalp monitrne balyd ve koluna bir damar ii serum taklyd. Burun boluuna takl olan oksijen besleme girii hafife tslyor ve ak azndan hrltl soluklar ykseliyordu. Onun elini tutan Celestina, uzun bir sre yatan yannda ayakta durdu; Wally hibir tepki vermemesine karn, kendisinin onun burada olduunu bildiinden emindi. skemleye de oturabilirdi tabii, ama oturursa yzn gremezdi. Bir sre sonra, Wally onun elini hafife skt ve bu umut verici belirtinin ardndan, gz kapaklan titreyerek ald. lk nce aknd, kalarn atarak kalp monitrne ve stne doru sarkan serum asksna bakt. Celestina'y grnce baklar aydnland; glmseyii ise Celestina'nn yreini birka saat nce onun parmana takt elmas yzk kadar klandrmt. Ka atn ardndan gelen glmsemeyle birlikte, hafif bir sesle konuan Wally, "Angel...?" dedi. "Bir eyi yok. Ona hibir zarar gelmedi." O srada ieriye orta yal imanca bir hemire girdi; kalp monitrne bal olan telemetri aygtyla hastann kendine geldii uyarsn almt. Alelacele Wally'nin yanna kouturup, onun ateini lt ve dudaklar atlayan azna kakla iki para buz verdi. Ayrlrken de Celestina'ya anlaml bir ekilde bakarak, kol saatini tklatt. Wally'yle yine yalnz kalan Celestina, "Sen kendine gelince on dakikalk ziyaretlerde bulunabileceimi sylediler bana," dedi. "Belki o kadar bile uzun deil." Wally tamam anlamnda ban sallad. "Yorgunum." "Doktorlar senin tamamen iyileeceini sylediler bana."

Yine glmseyen Wally, imdi fsltdan biraz daha yksek bir sesle konuuyordu. "Verdiim dn szn tutmak zorundaydm." ne doru eilen Celestina, onun yanan, sa ve sol gzn, alnn ve atlak dudaklarn pt. "Seni yle ok seviyorum ki, artk benimle birlikte olmadn dndmde, ben de lmek istedim." "lmekten asla sz etme," diye kt Wally. Gzlerini kt bir mendille kurulayan Celestina, "Tamam. Asla," dedi. "O adam... Angel'n babas myd?" Celestina bu soru karsnda armt. yl nce, Pacific Heights'a tandnda, bu canavarn bir gn onlar bulacayla ilgili korkusunu Wally'yle paylam, ama bu olaslktan belki iki buuk yldr bir daha hi sz etmemiti. Ban iki yana sallad. "Hayr Angel'n babas deil o. Onun babas sensin. O adam Phimie'ye tecavz eden kahpe dl yalnzca." "Onu yakaladlar m?" "Neredeyse ben yakalyordum. Kendi tabancasyla. Ve ona bir iskemleyle vurdum, biraz hrpaladm onu." "Vay canna." "Sen bir Amazon'la evlendiim biliniyordun, yle mi? diye sordu Celestina. "Tabii ki biliyordum." "Tam polisler geldikleri srada kat. Onun psikopat olduunu ve onu hemen bulmazlarsa, bu ii yine deneyecek kadar deli olduunu dnyorlar." "Ben de yle," dedi Wally kaygyla. "Benim eve dnmemi istemiyorlar." "Sen onlar dinle." "Ayrca, benim St. Mary'de uzun sre kalmamdan bile kayglanyorlar, nk burada seninle birlikte olduumu tahmin edermi." "Sen beni merak etme. Bu hastanede bir sr arkadam var benim." "Youn Bakm nitesi'nden yarn kacana iddiasna girerim. Odada telefonun olacak. Seni ararm. Ve en ksa zamanda yine gelirim." Wally onun elini daha fazla skacak gc bulmutu. "Kendine dikkat et. Angel'a da." Celestina onu yine pt. Ardndan, "ki hafta," diye uyard kendisini. Wally sanki yerinircesine glmsedi. "O zamana dek hazr olabilirim, ama balayna kamayz." "Balay iin yaammzn sonuna dek zamanmz olacak," dedi Celestina. Blm 74 SON zamanlarda her yere yaya olarak giden Paul Damascus, 12 Ocak Cuma gn leden sonra ge saatlerde en sonunda rahip lojmanna da yaya olarak ulamt. Souk rzgr kilise kulesinin stndeki ann bronz oyuunda taz gibi kouturup durduu ve am aalarnn l ine yapraklarm dallarndan skp kopard srada, ulurcasna bir ses karyor ve yry hayli engelliyordu. Rehber kitaplar Oregon kysnn kn lman bir iklime sahip olduunu iddia etseler bile, millerce nce, Brookings ve Pistol River kasabalarnn arasnda, Paul bundan sonra yln bu mevsiminde bu kadar kuzeye yrmemeye karar vermiti. Kendisinin bir yabanc olmasna ve habersiz gelmesine karn, Grace'le Harrison White tarafndan scak bir dostlukla karland. Kap eiinde, inleyen rzgrla yarrcasna sesini ykselten Paul, eer yeterince abuk konumazsa rahiple kars sanki onu dinlemeyeceklermi ve kapy onun yzne kapata-caklarm gibi, buraya hangi amala geldiini anlatmaya balad: "Kendisi ldkten sonra yaam dier saysz kiilerin yaamlar araclyla uzun sre yanklanacak olan srad bir kadndan size sz etmek iin, California, Bright Beach'den buraya dek yryerek geldim. Kocas oullarnn doduu gece ld, ama lmeden nce oluna Bartholomew adnn verilmesini istedi,

nk "Bu nemli Gn" den ok fazla etkilenmiti. Ve imdi bu olan kr oldu; ben de sizin anneyi biraz olsun rahatlatabileceiniz! umuyorum." Whitelar Paul'n dndnn aksine onu dikkatle dinlemiler, onu nce ieriye ve daha sonra da akam yemeine davet etmiler, hatta geceyi konuk odasnda geirmesi iin kendisine srar ermilerdi. Rahiple kars Paul'n imdiye dek karlat en kibar insanlard, ama ayn zamanda onun yksyle de fazlasyla ilgilenmilerdi. Paul, Agnes Lampion'n onlar etkilemesine hi a-rmamt, nk onun yaam aka belirgin bir yaamd. Ama Paul'u asl artan ey, onlarn kendisinin yaamyla da ayn derecede ilgilenmeleri olmutu. Belki yalnzca kibar davranyorlard, ama yine de yapt uzun yrylerin, grd yerlerin ve Perri'yle geirdii yaamn en kk detaylarn bile renmek istemilerdi. Paul cuma gecesi deliksiz bir uyku uyudu; eczaneden eve gelip Joshua Nunn'la salk grevlisini Perri'nin yatann yannda sessizce dururlarken grmesinden bu yana, hi byle rahat bir uyku uyumamt. O gece dnde ne ssz blgelerde ne de tuzla veya karla kapl ovalarda dolatn grd; bedenen, aklen ve ruhen dinlenmi bir haldeydi. Perembe gn kilise cemaatinden yakn bir arkadalarnn lmesine ve bu olayn onlar hem zmesine ve hem de cenaze iin yapacaklar birok grevleri olmasna karn, Harrison'la Grace onu itenlikle karlamlard. Cumartesi sabah kahvalt srasnda, "Sanki Cennet'ten yollandnz bize," dedi Grace Paul'e. "yklerinizle, buna en ok gereksinim duyduumuz bir zamanda bize moral verdiniz." Mteveffann ailesiyle arkadalar onu anmak iin nce burada rahip lojmannda toplanacaklar ve leden sonra saat ikide cenaze treni yaplacakt. Cumartesi sabah Grace'e yardm eden Paul, onunla birlikte yemek hazrl yapp, yemek odasndaki bfenin stne tabaklan, atal baklar ve bardaklar yerletirdi. Saat ll:20'de mutfakta byk bir ikolatal pastann stne ekerli buzlama srerken, rahip de hindistancevizi! pastann buzlamasn srmekle meguld. Telefon aldnda, bir lavabo dolusu bula az nce ykayp bitirmi olan Grace, onlann buzlamay doru srp srmediklerini kontrol ediyor ve bir yandan da ellerini kuruluyordu. Almac kaldrp, "Alo", dedii srada, evin n kapsnda bir patlama duyuldu. Byk bir boom sesi. Demeleri sarsan ve duvarlar titreten patlama, sanki ayn anda binlerce yarasa buradan umaya balam gibi, an kalaslarn gcrdatt. Grace almac elinden drm, buzlama ba da rahibin parmaklarnn arasndan kaymt. Knlan camlardan, paralanan tahtalardan ve atlayan allardan kan seslerin arasnda, Paul bir arabann motor grltsn ve bunun bangr bangr baran kornasn duyduunda, sarho ya da dikkatsiz bir srcnn son hzla rahip lojmanna arptndan kukuland. O da bu artc ama belirgin sonuca varan Harrison, "Yaralanan birisi olabilir," dedikten sonra, arkasndan onu izleyen Paul'le birlikte mutfaktan kp yemek odasndan geeerek, n tarafa doru gitti. Az ncesine dek burada krfeze bakan bir pencerenin yer ald oturma odasnn duvannda imdi gneli gnn grnd devasa bir delik almt. Dardan ieriye tanm olan parampara allar, evin ne kadar hasar grdnn bir belirtisiydi. Odann tam ortasnda, ters devrilen kanepeyle knlan birka eyann yannda, knk yaylaryla patlak lastiklerinin zerinde sola doru yan yatan parampara bir krmz Pontiac vard. Krk n camn bir blm ieriye kkt ve iine gen motor kapann altndan beyaz dumanlar ykseliyordu. Patlamann nedenini tahmin etmi olmalarna karn, hem Paul ve hem de Harrison tm bu hasar karsnda oka uramlard sanki. Arabann duvara arptn anlamlard, ama evin bu kadar iine girebileceini dnememilerdi. Binay bylesine delecek bir hz

Paul hesaplayamyordu bile; dikkatsizlik ya da alkol bunca hasara neden olur muydu acaba? O srada arabann src kaps ald ve krk bir ay sehpasn omuzlayarak bunu kenara iten bir adam, Pontiac'tan dar kt. nce yznden balamak gerekirse, adamla ilgili iki garip ey vard. Ba beyaz sarg bezleriyle sanlyd ve tpk Grnmez Adam filmindeki Claude Rains'e ya da baka bir filmde Lauren Bacall'la yeni bir yaama balamak iin polisleri yanltmak amacyla plastik ameliyat geiren kaak mahkm rolndeki Humprey Bogart'a benziyordu. Sarglarn stnden san salar frlamt. Yznde akta kalan yerler yalnzca gzleri, burun delikleri ve dudaklaryd. Adamla ilgili ikinci garip ey de elinde tuttuu tabancayd. Adamn sargl yznn rahipte byk bir acma duygusu uyandrd belliydi, nk kendisini fel eden oktan kurtulmu ve silah fark etmeden adama doru ilerlemeye balamt. Daha az nce bir ev ykm derbisine katlan bir src iin hayli abuk hareket edermi gibi grnen mumya adam, iki ayann stnde hemen dengesini salamasnn ardndan, abucak Harrison White'a doru dnp onun gsne iki el ate etti. Grace lk atana dek, Paul onun kendilerini oturma odasna dek izlediini fark etmemiti. Grace, Paul' itip onun yanndan getikten sonra, Harrison yere derken kocasna doru komaya balad. Tabancas hl elinde olan adam, sa kolunu ileriye uzatm bir halde, yere den rahibe yaklat. Grace White ufak tefekri, ama Paul yle deildi. Yoksa onun kocasna doru komasn nleyemez ve onu kucaklayp bir kenara ekemezdi. Rahip lojman temiz, saygn ve hatta gzel bir evdi, ama buna muhteem denilemezdi. Scarlett O'Hara'ya uygun geni merdivenlerden yoksundu. Aksine, bu evin dar merdivenlerine oturma odasnn bir kesindeki kapdan geilerek gidiliyordu. Paul, Grace'i lme doru komaktan son anda kurtardnda, o keye ok yaknd. Ne yaptn kendi de tam olarak fark etmeden, tpk Doktor Savage, Saint veya Islk ya da servenlerini okuduu dier roman kahramanlanndan biri gibi abucak hareket ederek kapy hzla atn ve kucanda Grace'le birlikte tek uzun merdivenin yansn trmanm olduunu grd. Arkalarndan iki el daha ate edildiinde, Paul rahibin artk bu dnyada yaamadn anlamt. Grace de anlamt bunu, nk onun kollarndan kurtulmak iin daha nce abalarken, imdi ac iinde hareketsiz duruyordu. Paul onu st kat koridorunda yere braktnda, Grace yine de kocasna "Harry!" diye bard ve dar merdivenlere doru bir kez daha atlmaya alt. Paul, Grace'i geri ektikten sonra, onu bir gece nce kendisinin kald konuk odasnn ak kapsndan ieriye hafife iteklerken, "Siz burada kaln ve bekleyin," dedi. Yatan ayak ucunda sedir aacndan bir sandk vard. Pirin tutamaklar olan, yaklak bir buuk metre uzunluunda, yarm metre geniliinde ve belki de bir metre yksekliinde bir sandkt bu. Paul bunu yerden kaldrmaya alt srada, Grace'in yz ifadesini grnce, sandn ar olduunu tahmin etti. Ama bundan tam olarak emin deildi, nk kendisi de garip bir durumdayd; adrenalini ylesine ykselmiti ki, Zeus'un en hzl imek oklar bile kalbinin atar damarlarna pompalad kann hzyla yaramazd. Sandk olduka hafifti, bo da olsa imknszd bu, ama yleydi. Konuk odasndan nasl ayrldn fark etmeyen Paul, eilip merdivenlerden aaya bakt. Oturma odasnn harabeliinden kan sargl adamn hzla soluk alp verirken dudaklarnn evresinde inip kalkan gazl bezden anlald kadaryla, onun yzyllarca

nce len bir firavun olmad ve tm uyarlar kulakard ederek kendisinin mezarn kazan dncesiz bir arkeologu cezalandrmak iin yeniden canlanmad belliydi. Yani sonuta, Garip ykler"de yer alan bir serven an deildi bu. Paul sand merdivenden aaya frlatt. Bir tabanca at sesi. Sedir aac sandk bir arapnel gibi patlamt. Acyla baran katil, sandkla yapt gs gse arpmada yenik derek, pirin tutamaklarn tangrts arasnda, sandn arlyla yere yuvarland. Yine konuk odasna giren Paul, zerinde duran gece lambasn yere frlatt etajeri kucaklad. Ve ardndan bir kez daha merdivenlerin bana geldi. Alt kattaki katil, sedir aac sand bir kenara itip ayaa kalkmt. Biraz isteksizce de olsa, oturma odasna girip gzden kaybolmadan nce, Tutankhamen sarglarnn arasndan Paul'e bakarak bir el ate etti. Paul etajeri yere koyup bekledi; eer sargl silahor geri gelmeye cesaret ederse, bunu da aaya frlatmaya hazrd. Alt kattan iki el silah sesi daha duyulduktan bir saniye sonra, rahip lojman sanki kyamet kopmu gibi byk bir patlamayla sarsld. Gerek bir patlamayd bu, srcsnn denetiminden kan baka bir Pontiac'n neden olduu bir sarsnt deil. Aadaki oturma odasndan turuncu alevler ykselmeye baladnda, Paul bunlarn scakln hissetti ve scakln hemen ardndan merdivenlerden yukarya doru yal siyah dumanlar ynlar ykselmeye balad. Konuk odas. Grace'i pencereye gtr. Srgy a. Yarar yok. Srg ya bozuktu ya da skmt. Pencere camlar kckt ve pencere tirizlerinin krlmas da ok zordu. Grace'i beraberinde ekitiren Paul, "Soluunuzu tutun ve abuk olun," diye yreklendirdi onu. Boucu dumanlardan tr her yeri kurum kaplamt. Yakc bir scaklk ona yangnn merdivenlerin stne ulatn ve imdi tehlikeli bir biimde karanlkta reklendiini sylyordu. Dumanlar nedeniyle aniden bir tnel kadar karanlklaan koridorun sonundan szan hafif kta, Paul orada evin n tarafna bakan bir pencere olduunu grd. Bu pencere kolayca alm ve ieriye temiz souk havayla birlikte gn girmiti. Darda, alevler saa sola yaylmaktayd. Evin n taraf yanyordu. Geriye dnmeleri mmkn deildi. Simsiyah dumanlarn arasnda birka saniyede kendilerini kaybederler, yere derler veya boularak ya da yanarak lrlerdi. Ayrca cereyan oluturan ak pencere nedeniyle, alevler arkalarndan onlara koridorda hemen yetiirdi. Grace'in pencereden verandann damna kmasna yardm ederken, "abuk, ok abuk hareket edin," dedi Paul. Ve kendisi de ksrp durarak, zehirli kimyasallardan bile ac bir tad olan balgam tkrmeye alt ve ayn zamanda Grace'i izledii srada, bir yandan da alev alan gmleini sndrmeye alyordu. Sonbahar krmzs rengindeki gr yaprakl sarmaklar andran alevler evden yukar trmanmaktayd. Alevlerin sard veranda da tutumutu. stne bastklar padavra tahtalar iin iin yanyordu; zerinde durduklar dam alevler iindeydi. Grace damn kenarna doru ilerledi. Ama baran Paul, onu durdurdu. Yerle dam arasndaki ykseklik yalnzca metre olmasna karn, damdan krlemesine atlayarak alevlerin arasna dalarsa, yaamn byk riske atm olurdu. imenlere atlamas daha gvenceliydi. Ama eer beton zemine derse, yere arpma iddetine gre ya bacan ya da krek kemiini krard.

Grace'i yine kucaklayan Paul, sedir aac padavralar alev ald ve dam sarslmaya balad srada, mucizevi bir ekilde komaya baladktan sonra, dumanlarn arasndan aaya atlad. Ayakkab tabanlarnn alev almasna ramak kalmt. Atlarken arkasna doru eilmeye alt; Grace'in altna dmeyi umuyor ve imenlik yerine betona arparlarsa, bir yastk grevi yapmay dnyordu. Ama yeterince arkaya eilmedii belliydi, nk ok armasna karn, iki ayann zerine, kn soldurduu imenlerin ortasna dmt. Geirdii okla dizlerinin stne kt. Ve sonra, hl kollarnda tuttuu Grace'i, tpk narin Perri'yi yatana yatrd gibi, yavaa yere brakt. Ardndan ayaa frlad, ya da belki sendeleyerek kalkt, nk imdi bir roman kahraman m, yoksa gerek birisi mi olduunu kendi bile neredeyse bilmiyordu; hemen olay yerini gzlemeye balad, sargl adam aryordu. Birka komu imenlii geip Grace'e doru kotular, dierleri de sokaktan o tarafa doru yaklatlar. Siren sesleri ylesine yksekti ki Paul dilerindeki dolgularn titrediini hissetti ve sert bir fren sesi karan kocaman bir krmz itfaiye arac keyi dnd; onu hemen ikincisi izledi. Ama artk ok geti. Rahip lojman tamamen alevler iindeydi. Neyse ki kiliseyi kurtarabileceklerdi. Adrenalini dmeye balad srada, bu barsever din adamn, bylesine iyi kalpli bir adam olan Harrison White'i kimin ldrmek isteyeceini ancak imdi merak edebilmiti. Ve ardndan, "Bu nemli Gn", diye dnrken, yeni balanglarn kanlmazl karsnda ani bir korkuyla titremekten kendini alamad. Blm 75 SIMON Magusson tarafndan salanan cmert deme karlnda, rahat bir otelde odalk bir sit ayrtlmt. Bir oda Tom Vanadium iin, bir oda da Celestina'yla Angel iin. Sitin geceliine ayrtlmas nedeniyle, Tom ancak ge saatlerde kendi odasnda kalmay ve birlikte paylalan oturma odasnda daha fazla zaman geirmeyi dnyordu. Cumartesi sabah saat on birde, St. Mary'den dnp otele yerleir yerlemez, Celestina'nn, komusu Rena Moller'dan kendisine gndermesini rica ettii giysileri ve tuvalet eyasn ieren bavullar getirecek olan SFPD grevlisini bekliyorlard. Beklerken, birlikte oturma odasndaki servis masasnda ge bir kahvalt da saylabilecek erken bir le yemei yediler. Bundan sonraki iki gn de tm yemeklerini sitte yiyeceklerdi. Cain byk olaslkla San Francisco'dan ayrlmt. Henz kamamsa bile, onu yakalamann zor olduu byk bir kentti buras. Yine de, kendini bundan byle bir koruyucu olarak gren Tom Vanadium'un, herhangi bir riske girmeye artk hi tahamml yoktu, nk benzersiz Bay Cain kendisinin bir benzersizlik ustas olduunu kantlamt. Tom bu katilin doast glere sahip olduuna inanmyordu. Enoch Cain her eyi nceden gren ve bilen birisi deildi. Daha nce kendisinin de Celestina'ya syledii gibi, ktlk ve aptallk birlikte yer alr ve bunun sonucunda kibir doard. Dndnn yars kadar bile akll olmayan, doruyla yanl birbirinden ayramayan, pimanlk duygusundan yoksun kibirli bir adam bazen ylesine artc bir umursamazlk iinde davranrd ki, bu ona byk bir g salard. Byle bir insan her eyi yapabilir, yalnzca deli birisinin aldrmayaca riskleri gze alr ve rakipleri onun ne yapacan nceden asla bilemezlerdi; bylece o da herkesi artan davranlarda bulunurdu. Ayrca, eer hayvanlara zg bir tr nsezi olan kurnazla da sahipse, insandan daha farkl bir yaratk olurdu. Sanki Enoch Cain eytann ta kendisiymi gibi, sanki her sinek, her bcek ve her fare bu katile gz ve kulak salarm gibi, sanki sradan nlemler onu engelleyemezmi gibi, saduyusu Tom'a bir strateji uygulamasn sylemiti. Dikkatle srdrd stratejinin yan sra Tom son zamanlarda sululuk kavram zerinde de ok dnmt; ama Ca-in'in sululuunu deil, kendisininkini. Ve Cain'in dnde sz ettii bir addan yararlanp, bunu srdrd psikolojik savata kullanarak, sonuta

katilin Bartholomew takntsnn mimar olmutu veya mimar deil de en azndan bunun yardmc izim-cisi miydi yoksa? Eer Tom onu bu yola hi itmemi olsayd, Cain Celestina'yla Angel'dan uzak durur muydu acaba? E katili kt bir adamd ve kendisinin davranlarn etkileyen gler gz nne alnmasa bile, u ya da bu ekilde, ktln mutlaka srdrecekti. Eer Naomi'yi yangn kulesinde ldrmeseydi, eline bir frsat getiinde onu baka bir yerde ldrecekti. Eer kurban Victoria olmasayd, onun yerine baka bir kadn lecekti. Eer Cain, Bartholomew adl birisinin kendisinin lmne neden olaca eklinde garip bir takntya kapl-masayd, bo yreini onu yine Celestina'ya gtrecek olan ayn derecede garip bir takntyla dolduracakt ve bu taknt Celestina'ya zarar vermese bile, baka birisine zarar verecekti. Tom yalnzca iyi niyetle hareket etmemi, ama ayn zamanda Tanr'nn ona verdii, kendisinin de yaam boyu gelitirdii zeksn ve muhakeme gcn kullanmt. Yalnzca iyi niyet, Cehennem'e giden yolu oluturan kaldrm talaryd; ama bu iyi niyet eer kendisininki gibi deneyimli bir aklclkla birleir-se, kukulu ve nyargl davranmay salayabilirdi. Tom daha nceden saptanmas gereken olaylarn eer byle yaplmazsa felaketle sonulanacaklarn biliyordu, ama bu olaylar nceden saptayamadmza gre, bunlardan sorumlu tutulamayacamz dnyordu. Koyu kremal brtlen, zml kurabiye ve tarnl tereyandan oluan kahvaltnn verdii rahatla karn, yine de bu konuyu uzun uzun irdeleyip durdu. Daha iyi dnyalarda yaayan daha akll Tom Vanadiumlar, Enoch Cain'i mahkeme koridorlarnda srndrmek iin, bundan daha az ac verici olaylarla sonulanan taktikler seerlerdi. Ama kendisi o Tom Vanadiumlardan biri deildi ki. Sakat kalan ve yaam mcadelesi veren bu Tom'du yalnzca; ayrca, daha iyi bir adam olduunu kantlayacak baka bir yerde bu kadar rahat olamazd. zerine iki ikin yastk konmu olan bir iskemlede oturan Angel, arasnda s et ve salata olan katl sandviinden bir lokma kopard srada, "Jambon nereden elde ediliyor?" diye sordu. Uykusuz ve youn olaylarla dolu geen geceden sonra kendini ok yorgun hisseden Celestina, "Sen bunun nereden elde edildiini biliyorsun," dedi esneyerek. "Evet, ama bakalm o biliyor mu acaba!" diye aklad kk kz. Sakinletiricinin etkisiyle hastaneden otele gelene dek uyumaya devam eden ve az nce uyanan Angel, masumiyetini hl koruyan her ocuk gibi, eski neesine hemen kavuuver-miti. Wally'nin ne kadar ciddi bir durumda olduunun farknda deildi tabii, ama Cain'in saldrsn annesinin yatann izlerken ok korkmu olsa bile, byk bir sarsnt geirmi gibi de grnmyordu. "Siz jambonun nereden elde edildiini biliyor musunuz?" diye sordu Tom'a yine. "Spermarketten almyor," dedi Tom. "Supermarket nereden alyor?" "iftilerden." "iftiler nereden alyorlar?" "Onlar bunu jambon asmalarnda yetitiriyorlar:" Kk kz kkrdad. "Siz byle olduunu mu dnyorsunuz?" "Ben oralar grdm," diye gvence verdi ona Tom. "Jambon asmalaryla dolu bir tarladan daha gzel bir eyi asla kok-layamazsn, canm." "Sama," diye yantlad Angel. "Pekl, sen jambonun nereden elde edildiini dnyorsun?" "Domuzlardan!" "Gerekten mi? Gerekten de byle mi dnyorsun?" diye sordu Tom, o tekdze olan ve bazen daha mkemmel olmasn istedii, ama syledii her eyi yavanlatran ses

tonuyla. "Bylesine lezzetli bir yiyecein iko, pis kokulu, kirli, homurtulu yal bir domuzdan elde edilebileceini mi dnyorsun? Kalarm atan Angel, jambonun kaynayla ilgili olarak bildii her eyi yeniden deerlendirerek, parmaklarnn arasnda didikledii kk bir para lezzetli eti incelemeye balad. "Jambonun domuzlardan elde edildiini sana kim syledi?" diye sordu Tom. "Annem." "Aa. Tabii, annen asla yalan sylemez." "Evet," dedi Angel, annesine kukuyla bakarak, "ama bazen aka yapar." Celestina dalgn bir biimde glmsedi. Bir saat nce otele geldiklerinden beri, Spruce Hills'de olan annesiyle babasna imdi mi telefon etmesi yoksa onlara artk bir nianls olduunu, bu nianlnn vurulduunu ve neredeyse lme tehlikesi geirdiini, ama durumunun kritikten ciddiye dndn sylemek iin leden sonray m beklemesi konusunda karar vermeye alyordu. Tom'a da aklad gibi, Cain'le ilgili haberlerle onlar yalnzca kayglandrmakla kalmayacak, kendisinin iki kat yanda beyaz bir adamla evleneceini bildirerek, ikisini de hayli artacakt. "Annemle babam nyargl deildirler, ama uygun olan ve olmayan durumlar konusunda kesin dnceleri olduu da bir gerek." Bu durum White ailesine gre hi uygun deildi. Ayrca len bir Baptist dostlar iin cenaze hazrlklar yapyorlard ve Celestina kiisel deneyimlerinden, onlarn youn bir gn geireceklerini biliyordu. Ama yine de kahvaltsn didikleyip durduktan sonra, saat on biri on gee onlar aramaya karar verdi. Ardndan, kanepeye oturup telefonu kucana koydu; numaray evirmek iin cesaret toplamaya alt srada, "Sizin yznze ne oldu?" diye sordu Angel, Tom'a. "Angel!" diye kt annesi odann karsndan. "Saygszlk bu." "Biliyorum. Ama sormadan nasl renebilirim?" "Her eyi renmen gerekmez." "Gerekir," diye kar kt Angel. "Beni bir gergedan ezdi," diye aklad Tom. Angel gzlerini krptrarak ona bakt. "O byk, irkin hayvan m?" "Evet, yle." "Kt bakl gzleriyle, burnunun stnde boynuz gibi bir ey olan hayvan m yani?" "Kesinlikle o hayvan." Angel yzn buruturdu. "Ben gergedanular sevmem." "Ben de yle." "Sizi neden ezdi?" "nk onun yoluna ktm." "Neden onun yoluna ktnz?" "nk etrafma bakmadan caddenin karna geiyordum." "Bana yalnz bama caddeden gemem iin izin verilmiyor." "imdi bunun nedenini anladn m?" diye sordu Tom. "zlyor musunuz?" "Neden zleyim?" "Yznz inek tepmi gibi grnyor diye." "Aman Tanrm," dedi Celestina kzgnlkla. "Sorun deil," diye gvence verdi ona Tom. Ve ardndan, "Hayr, zlmyorum," dedi Angel'a. "Neden zlmediimi biliyor musun?" "Neden?" "Bunu gryormusun?" Servis masasnn stndeki kara-biberlii ngel'n nne koyan Tom, tuzluu elinde gizledi. "Karabiberlik," dedi Angel.

"Ama bunun ben olduumu varsayalm, tamam m? te ben buradaym, sama ve soluma bakmadan kaldrmdan iniyorum..." Tom, karabiberlii bu sanki dnya umurunda deilmie-sine yryen birisiymi gibi, masa rtsnn stnde bir ne bir arkaya sallayarak hareket ettirdi. "... ve paat! gergedan beni eziyor ve zr dilemek iin bile durmuyor..." Ardndan, karabiberlii yan yatran Tom, homurdanarak bunu yine dzgn bir ekilde masaya koydu. "... ve caddede ayaa kalktmda, giysilerimin berbat olduunu gryor, yzm de bu halde buluyorum." "yleyse dava amalsnz." "Evet, amalym," diye ona katld Tom, "ama sorun u..." Tam o srada, avcunda gizledii tuzluu bir sihirbaz ustalyla ortaya karp bunu karabiberliin yanna koydu. "Bu da benim." "Hayr, siz busunuz," dedi Angel, bir parmayla karabiberlii tklatarak. "te bak, gryor musun, yaptmz tm zor seimlerle ilgili olan komik ey u: Eer biz gerekten de byk ve yanl bir seim yaparsak, yani eer gerekten korkun bir yanllk yaparsak, doru yolda ilerlememiz iin bize baka bir ans daha tannr. Ben sama ve soluma bakmadan kaldrmdan aptalca indiim anda, her iki tarafa baktm ve gergedann geldiini grdm baka bir dnya yarattm. Ve bylece..." Bir elinde tuzluu dierinde de karabiberlii tutan Tom, nce her ikisini biraz yan yatrdktan sonra, bunlar birbirlerine doru paralel bir biimde hareket ettirdi. "... bu Tom'un imdi gergedana benzer bir yz olmasna karn, dier Tom'un kendi dnyasnda sradan bir yz var. O zavall Tom, yz yle sradan ki." Tuzluu incelemek iin ne doru eilen Angel, "Onun dnyas nerede?" diye sordu. "Bizim dnyamzla birlikte, tam burada. Ama biz onu gremiyoruz." Angel odann etrafna baknd. "Alice Harikalar lkesin-de'ki srekli glmseyen kedi gibi grnmez birisi mi o?" "Onun tm dnyas bizimki kadar gerek, ama biz o dnyay gremiyoruz ve o dnyadaki insanlar da bizi gremiyorlar. yi bir yaam srmek ve doru olan yapmak iin, bir sr ansa sahip olduumuz milyonlarca dnya var burada, tm de ayn yerde." Ama tabii Enoch Cain gibi insanlar, ancak iki ktlkten birini semenin dnda, dorunun ve yanln arasnda asla bir seim yapamazlar ve kendileri iin umutsuzlukla dolu onlarca dnya yaratrlarken, bakalar iin de ac dolu bir o kadar dnya daha yaratm olurlard. "te," dedi Tom, "benim neden zlmediimi imdi anladn m?" Angel baklarn tuzluktan Tom'un yzne evirdikten ve bir sre bu yzdeki yara izlerini inceledikten sonra, "Hayr," diye yantlad. "Ben zlmyorum," dedi Tom, "nk bu dnyada yzmn byle olmasna karn, baka bir dnyada bir ben daha olduunu biliyorum... aslnda, baka dnyalarda yz byle olmayan daha bir sr Tom Vanadium'un olduunu yani... ben oralarda gayet iyiyim, teekkr ederim." Onun sylediklerini bir kez daha dnen kk kz, "Ben zlrdm," dedi. "Siz kpekleri sever misiniz?" "Kpekleri kim sevmez?" "Ben bir kpek yavrusu istiyorum. Sizin hi kpek yavrunuz oldu mu?" "Kk bir ocukken." Hl kanepede oturan Celestina, en sonunda annesiyle babasnn Spruce Hills'deki telefonlarnn numarasn evirecek cesareti kendinde bulmutu. "Siz kpeklerin konuabildiklerini dnyor musunuz?" diye sordu Angel. "Biliyor musun," dedi Tom, "bunu aslnda hi dnmemitim." "Ben televizyonda bir atn konutuunu grdm." "Pekl, eer at konuursa, kpek neden konumasn?"

"Ben de yle dnyorum." Hat balandnda, Celestina, "Merhaba Anne, benim," dedi. "Kedilere ne dersiniz?" diye sordu Angel. "Kpekler konuursa, kediler neden konumasn?" Celestina'nn sesinden kaygland belliydi, "Orada neler oluyor, Anne?" diye sordu. "Ben de yle dnyorum," dedi Angel. Tom iskemleyi geri itip ayaa kalkarak, Celestina'nn yanna gitti. Kanepeden frlayan Celestina, "Anne, orada msn," diye sorduktan sonra, Tom'a doru dnd; yz bembeyazd. "Ben konuan bir kpek istiyorum," dedi Angel. Tom, Celestina'ya doru uzand srada, "Ate ediliyor," dedi gen kadn. "Silah sesleri var." Celestina bir eliyle almac tutuyor ve dier eliyle de, sanki bu uyanmak istedii bir kbus-mu gibi, salarn ekitiriyordu. "O adam Oregon'da." Esiz Bay Cain. artc sihirbaz. Benzersizlik ustas. Blm 76 IBANLAR. alnt bir siyah Dodge Charger 440 Magnum'la Spruce Hills'i hemen terk eden Junior Cain, polis denetiminin youn olduu Interstate 5'ten uzak durarak, gney Oregon'n dolambal yollan elverdii kadaryla, bir an nce Eugene'e gitmeye almt. "Tam sylemek gerekirse, kzl renkli kabarcklar." Arabay kulland srada, hem sevin kahkahalar atyor hem de ektii acyla ve kendine acma duygusuyla gzyalarna bouluyordu. Vudu bycs Baptist lm ve onun lm sonucunda kara by bozulmutu. Yine de, bu son etkili krize dayanmak zorundayd. "ban, yangl, irinli bir kl kesesi ya da byle bir gzenektir." Eugene'deki havaalanna yarm mil uzaklkta bir caddede Dodge'u park etmi, uzun sre arabada oturup sarglarn dikkatle zm ve eczaneden satn ald keskin kokulu yararsz merhemi kt mendille silmeye balamt. Ama Kleenex'i yzne hafife dedirmesine karn, ylesine byk bir ac duymutu ki, neredeyse baylacakt. Dikiz aynasna baktnda, ileri sar iltihapla dolu, iren, kocaman krmz ilikler grnce, bir iki dakika gerekten de kendinden geerek bir d bile grmt; dnde kendisi muhteem, ama anlalmayan bir yaratkt ve ellerinde mealelerle yabalar olan kyller frtnal gecede onu aramak iin peine dmlerdi; ardndan, banlarn zonklamasyla kendine gelmiti. "banlar birbirleriyle balantl kzl kabarcklardr." Junior aslnda gazl bezleri yznde brakmak istemi, ama havaalan grevlilerinin yz sargl bir adamn Spruce Hills'de bir rahibi ldrd haberini alm olabileceklerinden korktuu iin, bunlar karmak zorunda kalmt; Sonra, Dodge'u park ettii yerde terk ederek, Sacrementolu pilotun onu bekledii zel servis terminaline doru alelacele yrmt. Yolcusunu grnce akna dnen pilot, "NEYE kar alerjik tepki bu?" diye sormutu. "Kamelyalara," demiti o da, nk Sacramento, Dn-ya'nn Kamelya Bakenti'ydi ve Junior'n tek istedii ey, yeni Ford kamyonetini, Sklentler'ini, Zedd koleksiyonunu ve gelecekte yaamak iin gereksinimi olan her eyini orada brakt bu kente geri dnmekti. Pilot aknln gizleyemiyor ve Junior da eer dn paras kendisine pein olarak denmezse, onun tehlike yaratabileceim biliyordu. "Normal koullarda, ben size rahatlamanz ve aknty hzlandrmanz iin, her iki saatte bir scak kompres uygulamanz nerirdim ve ayrca bir antibiyotik yazp sizi eve yollardm." Kamelya festivalinden yalnzca alt hafta nce, cumartesi leden sonra imdi burada, Sacremento'daki bir hastanenin acil servisinde bir yatakta yatan Junior, sadece doktorculuk oy-nuyormu kadar gen grnen bir doktor onunla ilgilendii srada, hl ac ekiyordu.

"Ama imdiye dek, hi byle bir vaka grmedim. banlar genellikle ensede karlar. Ve koltuk altyla kask gibi nemli blgelerde. Yzde fazla olumazlar. Ayrca, bu kadar ok sayda da olmazlar. Gerekten de, ben byle bir eyi hi grmedim." Tabii ki sen byle bir eyi hi grmedin, adi yeni yetme avanak. Sen bunu grecek yata deilsin henz ve kendi byk babandan daha yal olduunda bile byle bir eyi gremezsin, Dr. Kildare, nk bu banlar gerek bir vudu Baptist bys sonucunda olutular ve ok sk grlmezler! "banlarn patlak verdii yerin mi, bunlarn saysnn m, yoksa byklklerinin mi ender grldnden emin deilim." Sen karar vermeye alana dek, bana bir bak uzat da senin ahdamarn keseyim, beyinsiz yeni mezun seni. "Onun iin, size bu gece burada yatmanz ve bu banlarn hastane koullan altnda neterle alnmasn nereceim. Bazlar iin steril bir ine kullanacaz, ama bazlar yle byk ki, bunlar iin neter kullanmamz gerekecek, bylece ban kabuklarn da alabiliriz. Bu ilem genellikle lokal anasteziyle yaplr, ama sizin durumunuz genel anastezi gerektirmemekle birlikte, sizi biraz sakinletireceiz... yani sizi hafife uyutacaz." Aslnda ben seni hafife uyutacam, enebaz gerzek. Doktor diplomam nereden aldn sen geveze dangalak? Botswa-na'dan m? Yoksa Tonga Krall'ndan m? "Sizi doruca buraya m getirdiler yoksa danmada tm sigorta ilemlerinizi yaptrdnz m, Bay Pinchbeck?" "Nakit vereceim," dedi Junior. "Ne kadar depozito gerekiyorsa, bunu nakit olarak deyeceim." Acil servis odasndaki yata evreleyen perdeye doru uzanan doktor, bunu at srada, "yleyse ben de hazrlklara balayaym," dedi. "Tanr akna," diye yalvard Junior, "bana ar kesici tr bir ey verebilir misiniz ltfen?" Olan ocuu zekl doktor, Junior'a doru dnp ona ylesine sahte bir acma duygusuyla bakt ki, eer gndz erken saatlerde gsterilen en adi televizyon dizilerinden birinde dok-torculuk oynuyor olsayd bile, aktrler birlii kimlii elinden alnr, iten kovulur ve bir televizyon kanalnn canl zel haber yaynnda byk olaslkla krbalanrd. "Bu ilemi leden-sonra yapacamz iin, anasteziden nce size ar kesici vermek istemiyorum. Ama merak etmeyin, Bay Pinchbeck. Biz bu banlar neterle aldktan sonra, uyandnz zaman sancnz yzde doksan azalm olacak." Bir sefil gibi ac eken Junior, imdi bak altna yatmay bekliyordu; birka saat nce bunun iin bylesine can atmas mmkn bile deildi. Ama bu ameliyat onu on yandan geen perembeye dek yaad tm cinsel ilikilerden ok daha fazla heyecanlandrmt. Yeni ergen doktor arkadayla birlikte geri dnd; de bylesine bir vakay uzaktan yakndan hi grmediklerini bildirmek iin burada toplanmlard sanki. Aralarnda en yal olan, miyop, kel kafal iko, Junior'a medeni durumu, aile ilikileri, grd dler ve kendini deerlendirmesiyle ilgili bir sr detayl soru sormakta srarlyd; adamn psikosomatik nedenler olasl zerinde duran bir klinik psikiyatrisi olduu belliydi. Moron herif. En sonunda ona o iren ameliyat nln giydirdiler ve anasteziye baladlar; baucunda ondan holand belli olan bir hemire duruyordu ve ardndan, Junior bilincini yitirdi. Blm 77 15 OCAK Pazartesi gecesi, Paul Damascus, Grace White'la birlikte San Francisco'daki otele geldi. ki gnden beri, Paul, Gra-ce'i Spruce Hills'de hi yalnz brakmam, her iki gece onun odasnn dndaki koridorda yerde uyumu ve bakalaryla beraberken de yanndan hi ayrlmamt. Harrison'n bu sabah yaplan cenaze trenine dek, Grace'in

arkadalarndan birinin evinde kalmlar ve sonra anneyle kzn bulumas iin uakla buraya, gneye gelmilerdi. Tom Vanadium bu adamdan hemen holanmt. Polis igds ona Damascus'un drst ve gvenilir olduunu sylyor, rahip igds de daha etkin niteliklerden sz ediyordu. Paul'e mny uzatan Tom, "Biz de oda servisine akam yemeini smarlamak zereydik," dedi. Grace yemek yemek istemiyordu, ama imdiye dek Celes-tina'nn sevdii yemekleri renmi olan ve annenin de kzyla ayn zevki paylaacan tahmin eden Tom, onun iin de birka ey seti. ki acl kadn oturma odasnn bir kesinde ba baayd-lar; gzyalar iinde, dokunakl bir ekilde, sessizce konuuyorlar ve yaamlarndaki bu ani, derin ve korkun boluu doldurmak iin birbirlerine nasl yardm edebileceklerini tartyorlard. Celestina cenaze merasimi iin Oregon'a gitmek istemi, ama Tom, Max, Spruce Hills polisleri ve gen kadnn pazar gnne dek neredeyse her saat ba telefonla konutuu Wally Lipscomb bu yolculua kesinlikle kar kmlard. Enoch Cain gibi deli ve aldrmaz birisi, onu cenaze evinde ya da mezarlkta bulabilir ve polis korumasna karn, ona yine saldrabilirdi. Yasl kadnlara katlmayan Angel, televizyonun karsnda yere oturmu. Tabanca Duman adl filmle The Monkees grubunun konseri arasnda kanal deitirip duruyor ve her ikisine de dikkatini veremeyecek kadar kk yata olmasna karn, Mareal Dillon savarken ara sra o da tabanca seslerini taklit ediyor ya da The Monkees'le birlikte kendi uydurduu sarklan sylyordu. Bir kez, televizyonu brakarak, Paul'le birlikte oturup konuan Tom'un yanna geldi. "Tabanca Duman'yla The Monkees televizyonda her ikisi de ayn anda yan yana gibiler. Ama The Monkees grubunun yeleri kovboylan gremiyorlar, kovboylar da The Monkees'i." Paul'e gre bu ocuka bir konuma olmasna karn, Tom kk kzn, kendisinin yaral yz iin neden zlmediini aklamasyla ilgili konuya deindiini anlamt: iki Tom'u simgeleyen tuzluk ve karabiberlik, onu ezip kaan gergedan, tm bir tek yerde olan farkl dnyalar. "Evet, Angel. Benim sana szn ettiim eye benziyor bu." Angel televizyona geri dnd. "zel bir ocuk bu," dedi Tom anlayl bir biimde. "Gerekten de ok irin bir ocuk," diye ona katld Paul. irinlik, Tom'un dnd bir nitelik deildi. "Bykbabasnn lmn nasl karlad?" diye sordu Paul. "Sanki bu bir oyunmu gibi." Angel bykbabasyla ilgili olarak ona sylenenler konusunda bazen zntl gibi duruyor ve mahzun, skntl grnyordu. Ama sonuta henz yanda bir ocuktu ve lm gereini kavrayamayacak kadar kkt. Eer Harrison White, U.N.C.L.E'den Gelen Adam ya da Lucy Show srasnda az sonra kapdan ieriye girmi olsa, belki de hi armayacakt. Oda servisi garsonunun gelmesini bekledikleri srada, Tom, Paul'den Enoch Cain'in rahip lojmanna saldrmasyla ilgili detayl bir bilgi ald. Bu bilginin ounu Spruce Hills yetkililerine yardmc olan eyalet polisi cinayet masas blmndeki arkadalarndan renmiti zaten. Ama Paul'un anlattklar daha canlyd. Katilin arpk igdleri ne olursa olsun, saldrnn iddeti Tom'u, Cain serbest dolat ve belki de yaad srece Celestina'yla annesinin ve tabii ki Angel'n byk bir tehlike iinde olduklarna inandrmt. Yemekler gelince, Tom itahlar yoksa bile Angel'n hatrna masaya oturmalar iin Celestina'yla Grace'i ikna etti. Bunca karmaadan ve aknlktan sonra, ocuun salanabildii kadar dzenli bir ortama gereksinimi vard. Aileyle arkadalarn bir akam

yemei masasnda toplanmalarnn dnda, kt ve zc bir gn normale dndrmek iin daha baka ne yaplabilirdi ki zaten. Sanki konumadan anlam gibi davranmalarna ve lmden sz etmemelerine karn, herkes neesizdi. Angel yemeini yemek yerine bunu tabann kenarna itip duruyordu. Onun bu hali Tom'un dikkatini ekmiti; bunu kendisinden farkl olarak yorumlayan Celestina da kayglyd. Kendi taban bir kenara iten Tom, cebinden katillere olduu kadar kk ocuklara da iyi hizmet veren bir eyreklik kard. Onun parmak boumlarnn stnde bir utan dier uca dnp duran eyreklii gren Angel'n gzleri parlamt. "Bunu yapmay ben de renebilirim," diye iddia etti. "Ellerin daha bydnde, yapabileceinden eminim," diye ona katld Tom. "Aslnda, bir gn bunu sana retebilirim." Ardndan, eyreklii sa elinde saklayp sol elini sa elinin stnde sallayarak, "Hokus pokus, ngr mngr eyrekus," dedikten sonra, sa elini at; ama eyreklik kaybolmutu. Ban yana doru een Angel, onun sa elini aarken kapad sol elini inceledi. "te orada." "Yanlyorsun korkarm." Tom sol elini atnda, avcu hrszlar lkesindeki kr bir dilencinin eli gibi botu. Bu arada, sa eli yine yumruk haline gelmiti. Kk kzn hatnna onu neelendirmek isteyen Grace, "eyreklik nereye gitti?" diye sordu torununa. Tom'un yumruk yapt sa eline kukuyla bakan Angel, "Orada deil," dedi. Bunun bo olduunu gstermek iin sa elini aan Tom, "Prenses hakl," dedikten sonra, kk kza doru uzanp onun kulandan eyreklii ald. "Sihirbazlk deil bu," diye belirtti Angel. "Ben yle olduunu dnyorum," dedi Celestina. "Ben de yle," diye ona katld Paul. Ama Angel fikrinden caymyordu. "Hayr. Ben bunu renebilirim. Tpk kendi kendime giyinmeyi ve teekkr ederim demeyi rendiim gibi." "Evet, yle," diye ona katld Tom. Ve sonra, eik baparman iaret parmann kvrmna dayayarak, eyreklii havaya frlatt. Madeni para havada dnerken, her iki elinin bo olduunu gstermek ve seyircilerinin dikkatini datmak iin, ellerini havaya kaldrp parmaklarn at. kinci kez yukarya doru baktklarnda, para artk havada dnmyordu; herkes armt. eyreklik sanki byl bir sat makinesinin para deliinin iinde kaybolmu gibiydi. Yemek masasnn etrafnda oturan bykler bu gsteriyi alkladlar, ama etin kk seyirci parann nerede olduunu anlamak iin, gzlerini krptrp nce tavana, sonra da su bardaklarnn ve kremal msr gevreinin iine bakt. Ardndan Tom'a dnp, "Sihirbazlk deil bu," dedi. Grace, Celestina ve Paul, Angel'n bu eletirici yargs karsnda arp kalmlard. Kk kz yine de fikrinden caymyordu. "Sihirbazlk deil bu. Ama belki bunu yapmay hibir zaman renemem." Angel'n bu szleri karsnda, Tom'un tyleri diken diken olmutu. ocukluundan beri byle bir an bekliyordu aslnda... eer gerekten de O an buysa... ve yaamay ok arzu ettii bu ann gelecei konusunda neredeyse umudunu yitirmiti. Kendi-sininki gibi sezilere sahip fizikiler ya da matematikiler, keiler veya mistikler olabilirdi, ama krmz kemeriyle iki krmz kurdelenin dnda batan aa gece mavisi bir kyafet giyen yanda bir kzn ayn sezilere sahip olabileceini asla dnmemiti. Angel'a, "Pekl, ama bu bana tamamen sihirbazlkm gibi geliyor... yani havaya frlatlan para numaras" dediinde, Tom'un az kupkuruydu. "Sihirbazlk, bunun nasl yapldn kimsenin bilmedii bir eye benzer." "Peki sen eyreklie ne olduunu biliyor musun?"

'Tabii." Tom sesinin atall kmasn engellemek iin yeterince tkrk retemiyor gibiydi. "yleyse bunu yapmay renebilirsin." Angel ban iki yana sallad srada, krmz kurdeleleri uutu. "Hayr. nk siz eyreklii oradan oraya hareket ettirmediniz." "Nereden nereye hareket ettirmedim?" "Bu elden oraya, dierine ya da baka bir yere." "Peki, ben onu ne yaptm?" "Tabanca Duman'na attnz," dedi Angel. "Nereye?" diye sordu Grace. Kalbi hzla arpan Tom, pantolonunun cebinden baka bir eyreklik kard. imdi byklere uygun bir numara yapacakti... Sihirbazlar gibi hzl hzl konuup on parman kullanacakt... nk sihirbazlkta da, tpk mcevher yapmnda olduu gibi, eer etkili bir biimde parlamas gerekiyorsa, her elmasn uygun yerletirilmesi gerekmekteydi. Bu becerisini srdrrken biraz titiz davranacak olmasnn nedeni, byklerin Angel'n grd eyi grmemelerini istemesiydi; onlarn bunu el abukluu ya da sihirbazlk olarak dnmelerini yeliyordu. Her zamanki hareketlerinin ardndan, madeni paray ksa bir sre avcunun iinde tuttuktan sonra, hzl bir bilek hareketiyle bunu, onun ne yaptna srekli olarak dikkat eden Angel'a doru frlatt. eyreklik ortadan kaybolunca, byk de hayretle bararak Tom'u yine alklayp, bu gsterinin sonunda onun aniden kapanan eline baktlar. Ama Angel o anda dikkatini masann stnde havadaki bir noktaya vermiti. Bir sre kalarn attktan ve oraya bakp durduktan sonra, glmsedi. "O eyreklik de Tabanca Duman'na m gitti?" diye sordu Tom, bouk bir ses tonuyla. "Belki," dedi Angel. "Ya da The Monkees'e gitti belki... veya belki de gergedanuun sizi ezmedii yere." Bo ellerini aan Tom, eline bir bardak ald. Bardakta tn-grdayan buz paralan sakin grnen yzn yalanc karyordu. "Siz jambonun nereden elde edildiini biliyor musunuz?" diye sordu Angel Paul'a. "Domuzlardan," dedi Paul. "Yoooooooo," diye bararak kkrdad Angel. Celestina merakla Tom Vanadium'a bakyordu. Madeni parann havada kaybolduunu aslnda grmemesine karn, bu kayboluun etkisini hissediyordu. Ama hissettii dier bir ey de, bu numarann el abukluundan daha farkl bir anlam tamasyd. Celestina duygularn tam olarak irdeleyemeden, Tom onlara bu el abukluu numaralarn kendisine reten Fantastik Firavun Kral Obadiah'n yksn anlatmaya balad. Daha sonra, yemek bitmesine karn hl masada oturup kahvelerini ierlerken, konumalar bir anda ciddileti; ama yine de Harrison White'dan sz edilmiyordu. Konu iki kadnla kk kzn ne kadar bir sre daha saklanacaklar ve normal yaamlarna ne zaman dnebilecekleriydi. Celestina nlem alnmasndan vazgeip Pacific Heights'a geri dnmek istiyordu. Tom onun mcadeleci olduunun farkndayd. Saklanmak gen kadn fkelendiriyordu. Normal yaama dnecei bir hedef tarih saptamadan geen her gn ve her saatle yalnzca sabrn deil, muhakeme gcn de yitirecek ve belki de mant yerine duygularyla hareket etmeye balayacakt. Tom ise, eer katil bu arada yakalanmazsa, Celestina, Enoch Cain'in saldrsn henz aklndan karmadan, iki hafta daha saklanmay nermekteydi. "Eer sen buradan Wally'nin evine gidersen, oraya ok iyi bir alarm sistemi taktrmak isteyeceksin ve bir sre iin yasakl bir yaam srmen gerekecek ve belki de cretini karlayabilirsen kendine bir koruma tutacaksn. Bana gre yaplacak en akllca i, Wally iyileir iyilemez San Francisco'dan tanmaktr. O erken emekli olmu, yle deil mi? Ve bir ressam da her

yerde resim yapabilir. Buradaki mallarnz satn, baka bir yerde yeni yaantnza balayn ve kolayca izlenemeyeceiniz bir ekilde bu kentten abucak ayrln. Bu konuda ben size yardmc olabilirim." Yant bilmesine karn, "Durum bu kadar m kt?" diye yaknd Celestina. "Ben San Francisco'yu seviyorum. Bu kent tablolarm iin bana ilham veriyor. Burada kendime bir yaam kurdum. Durum gerekten bylesine kt m?" "Bylesine kt ve hatta daha da kt," dedi Grace kararl bir biimde. "O adam yakalasalar bile, sen onun bir gn kaabilecei korkusuyla yaayacak ve seni bulabileceini bildiin srece asla huzurlu olamayacaksn. Ve eer bu kenti bu kadar o seviyorsan, Angel' da tehlikeye atacaksn... yleyse sen bunca yldr kimin szn dinliyorsun, kzm? nk benim szm dinlemediin belli." Grace'in, Celestina'nn yanna tanmasna ve dnden sonra da Celestina ve Wally'yle birlikte oturmasna karar verilmiti zaten. Grace, Spruce Hills'deki yakn arkadalarn zleyecekti, ama kendisi lnce Harrison'n yanna gmlmeyi istedii mezar dnda, onu Oregon'a eken hibir ey yoktu. Rahip lojmanndaki yangn, Celestina'nn ilkokulda imla yarmasnda kazand madalyalardan son aile fotoraflarna kadar, kendisi iin deerli olan her trl kiisel eyay kle dntrmt. Grace'in istedii tek ey, geride kalan kzyla torununa yakn olmak ve onlarn Wally Lipscomb'la kuraca yeni yaamn bir parasn oluturmakt. Annesinin tavsiyesine yrekten katlan Celestina, iini ekti. "Tamam. Onu yakalamalar iin dua edelim yleyse. Ama eer yakalayamazlarsa... iki hafta daha bekleriz ve sonra da sizin dediiniz gibi Tom, plann geri kalan ksmn uygularz. Ama ben bu otele tklp kalarak, sokaa kmaya korkarak, gneten ve temiz havadan yoksun bir halde burada iki hafta daha geirmeye nasl dayanrm bilmem." "Benimle birlikte gelin," dedi Paul Damascus hemen. "Bright Beach'e. Oras San Francisco'dan ok uzak ve o adam da sizi orada aramay asla dnemez. Neden dnsn ki. Sizin Bright Beach'le hibir balantnz yok. Benim evimde hepinize yetecek kadar oda var. Sizi memnuniyetle arlarm. Ayrca yabanclar arasnda da olmazsnz." Celestina Paul' fazla tanmyordu; annesinin yaamn kurtarm olmasna karn, onun bu nerisini kabul edip etmemekte kararszd. Grace ise, bu neriye hi duraksamadan yant verdi. "Ne kadar naziksiniz, Paul. Ben kabul ediyorum. Perri'yle birlikte yaadnz ev mi oras?" Perri'nin kim olduu konusunda Tom'un hibir fikri yoktu, ama Grace'in bu soruyu soru tarzndan ve Paul'e kar davranlarndan anlald kadaryla, onun Perri'yi tand ve kendisinde derin bir sayg ve hayranlk uyandrd belliydi. "Pekl," diye isteksizce kabullendi Celestina; ama rahatlam grnyordu. "Teekkr ederim, Paul. Siz yalnzca cesur deil, ayn zamanda cmert bir adamsnz da." Paul'n Akdenizli teninden yznn kzard kolayca anlalmyordu, ama Tom bu yzn imdi pas krmzs salara bir iki ton yaklaacak kadar kzardn fark etmiti. Ama Paul, genellikle herkese doruca bakan gzlerini Celestina'dan kard. Ardndan, "Ben kahraman deilim," diye srar etti. "Kendimi kurtarrken annenizi de kurtarmak iin biraz aba gsterdim yalnzca." Onun alakgnlll karsnda, "Biraz aba demek," dedi Grace, sanki ona az da olsa kzarm gibi. Bu konumalar srasnda, ounlukla kurabiye yemekle megul olan Angel, aznn kenarnda kalan krntlar temizledii srada, "Sizin kpek yavrunuz var m?" diye sordu Paul'e. "Hayr, ne yazk ki yok." "Keiniz var m?" "Eer keim varsa, benim evime gelme kararn etkiler mi bu?" "Duruma gre deiir."

"Hangi duruma gre?" "Keiniz evin iinde mi, yoksa dnda m yayor?" "Aslnda, benim keim de yok." "yi. Peki, peyniriniz var m?" Tom'a bir el iareti yapan Celestina, onunla yalnz grmek istediini belirtti. Angel acmasz sorularyla Paul Damas-cus'un ban iirmeye devam ederken, Tom yemek masasnn uzak bir kesinde, yekpare pencerenin nnde duran Grace'e katld. Darya akam karanl km ve kent milyonlarca kla aydnlanmaya balamt. Bir sre bu manzaraya bakp duran Celestina, ardndan ban evirip Tom'a bakt; gen kadnn gzlerinde gecenin ka-ranlyla byk kentin klar yansyordu hl. "Siz az nce neden sz ediyordunuz?" Tom bir an iin aptal rol oynamay dnd, ama Celestina bunu anlayacak kadar akllyd. "Tabanca Duman'n kastediyorsun. Dinle, Angel' gvencede tutmak iin senin gerekeni yapacan biliyorum, nk onu ok seviyorsun. Sevgi sana dier herhangi bir gdden daha fazla g ve kararllk salayacaktr. Ama unu da bilmelisin... onu baka bir nedenden tr de gvencede tutman gerekir. zel bir ocuk o. Onun neden zel olduunu ya da benim bunu nasl anladm aklamak istemiyorum, nk buras zaman ve yeri deil; baban daha yeni ld, Wally hastanede ve sen de saldrnn etkisinden henz kurtulmu deilsin." "Ama bilmem gerekiyor." Tom evet anlamnda ban sallad. "Tabii ki bilmen gerekiyor. Evet. Ama hemen u anda deil. Daha sonra, sakinletiin ve akln toparladn zaman. Bu konuyu sana imdi aklayp aklamamak ok nemli." "Wally ona testler uygulad. Angel'n renkler, uzay cisimleri arasndaki balantlar ve geometrik ekiller konusunda, onun yandaki bir ocua gre olaanst bir kavray var. Grsel bir dhi olabilir." "Aa, yle olduunu biliyorum, dedi Tom. "Onun her eyi ne kadar belirgin grdn biliyorum." Tom'la gz gze gelen Celestina, onun da baz eyleri belirgin grdn anlamt. "Siz de birok bakmdan zel birisiniz. Ama tpk Angel gibi, gizli bir biimde zelsiniz... yle deil mi?" "Biraz yetenekliyim ve bu srad bir yetenek," diye kabullendi Tom. "Ama dnyay sarsacak bir ey deil. Gerekten de, zel bir alglama yeteneine sahibim. Angel'n yetenei benimkinden deiik grnyor, ama ikimizinki de birbiriyle balantl. Bana biraz olsun benzeyen birisiyle elli yldr ilk kez karlatm. Onu bulmaktan tr yaadm ok nedeniyle hl iim titriyor. Ama ltfen, bu konuyu Bright Beach'e ve daha iyi bir geceye saklayalm. Siz yarn Paul'le birlikte oraya gidin, tamam m? Ben burada kalp, Wally'ye bakarm. Ve seyahat edebilecei zaman, onu size getiririm. Benim Angel konusunda sylediklerimi onun da duymasn isteyeceini biliyorum. Anlatk m?" Merak ve duygusal heyecan arasnda kalan Celestina, Tom'un gzlerine bakp biraz dndkten sonra, en nihayet, "Anlatk," dedi. Tom bir sre pencereden darya, karanlkta s kayalklar gibi grnen binalarn arasndan, kent caddelerinde balk srlerine benzer bir ekilde ilerleyen arabalara bakt. Ardndan, "Sana babanla ilgili olarak sem rahatlatabilecek bir ey syleyeceim," dedi, "ama imdi syleyeceklerimden daha fazlasn renmek iin bana soru soramazsn. Gerisini Bright Beach'de aklayacam." Celestina susuyordu. Onun bu suskunluunu bir kabullenme olarak alglayan Tom, devam etti: "Baban bu dnyadan gitti, sonsuza dek yok artk, ama o baka dnyalarda hl yayor. Bu sylediim yalnzca bir inan ifadesi deil. Eer Albert Einstein hl yaasayd ve burada yanmzda dursayd, o da sana bunun doru olduunu sylerdi. Baban birok yerde

seninle birlikte, Phimie de yle. ou yerde doum yaparken lmedi o. Baz dnyalarda hi tecavze uramad ve yaamna asla glge dmedi. Ama bunda bir terslik var, yle deil mi? nk o dnyalarda Angel yok... yine de Angel bir mucize ve Tanr'nn bir ltf." Tom, Celesti-na'ya bakt. "Yani sen bu gece yatanda znt iinde uykusuz yatarken, babanla ve Phimie'yle birlikte neler kaybettiini dnme. Dier dnyalarn bazlarnda varln asla bilmediin, ama bu dnyada sahip olduun eyi dn... Angel'. Tanr ister Katolik, ister Baptist, ister Musevi, ister Mslman ya da ister kuantum ustas olsun fark etmez; O, bizim aclarmza daima bir karlk verir ve bu karlk tam burada bu dnyadadr, sadece buna paralel dier dnyalarda veya sadece lmden sonraki baz dnyalarda deil. ekilen acnn daima bir karl vardr... ama eer bunu grdmzde ne olduunu anlarsak tabii." Celestina'nn renme arzusuyla dolu olan gzleri l sld, yine de anlamaya uydu. "Sylediklerinizin ancak yansn anlayabildim ve hangi yansn anladm da bilmiyorum, ama garip bir ekilde, bunun doru olduunu hissediyorum. Teekkr ederim. Bunu bu gece uyuyamadn zaman dneceim." Ardndan, Tom'a yaklap onun yanan pt. "Siz kimsiniz, Tom Vanadium?" Glmseyen Tom, omuzlann silkti. "Bir zamanlar balk avlayan bir balkydm ben. imdi ise balklar avlyorum. zellikle de bir tanesini." Blm 78 SALI gn leden sonra ge saatlerde, gkyz Bright Beach'de koyu maviye dnm, martlar yuvalarna kam, evreye gecenin karanl kmeye balamt. Kalabalk bir uakla San Francisco'dan gneye, Orange County Havaalan'na geldikten sonra, kiralk bir arabayla ky eridi boyunca daha gneye giden Paul Damascus, Grace'i, Ce-lestina'y ve Angel' Lampionlarn evine getirdi. "Benim evime gitmeden nce, tanmanz ok istediim birisi var. Bizi beklemiyor, ama hi fark etmez, bundan eminim." Yanann birine un bulam olan ve ellerini krmz-beyaz ekoseli bir tabak beziyle kurulayan Agnes, kapy ap arabay ara yolunda grnce, "Paul! Sen yrmyor musun?" diye sordu hayretle. "Bu bayanlar baka trl tayamazdm," dedi Paul. " de fidan gibi, ama bir srt antasndan daha ar gelirler." Verandadan girie getikleri srada, birbirleriyle abucak tantrldktan sonra, "Mutfaa gelin. Turta piiriyorum," dedi Agnes. Evin iini saran mis gibi koku, tvbe orucu tutan en dindar keileri bile batan karacak kadar itah acyd. "Bylesine harika kokan nedir?" diye sordu Grace. "eftalili, kuru zml ve cevizli turtalar," dedi Agnes, "altlan kaln kabuklu, stleri de para ikolatal." "Buras eytann atlyesi olmal," diye belirtti Grace. Mutfak masasnda oturan Barty'nin bantl gzlerini grdnde, Paul'n yrei burkulmutu. "Sen Barty olmalsn," dedi Grace. "Ben seninle ilgili birok ey duydum." "Buyrun, oturun," dedi Agnes. "Size hemen kahve ikram edebilirim ve az sonra da turta." Barty adn duyunca meraklanan ve garip bir duyguya kaplan Celestina, "Barty mi? Bartholomew'un ksaltlm m bu?" diye sordu. "Evet, yle," diye yantlad Barty. "Barty'yle ilgili birok ey duyduunu sylerken ne kastettin?" dedi Celestina annesine. "Rahip lojmanna geldii ilk gece bize onlar Paul anlatt. Agnes'... Barty'ye ne olduunu. Ve len kars Perry'yi. Bright Beach'i artk biliyor gibiyim ben." "yleyse olduka anslsnz, siz de bize kendinizden sz edin," dedi Agnes. "Ben kahveyi piireyim... sterseniz bana yardm edebilirsiniz."

Grace'le Celestina, kahveyi piirmek ve Agnes'a turtalarda yardm etmek iin, mutfak ilerine giritiler. Byk yuvarlak masann etrafnda alt iskemle vard; Agnes da dahil herkes iin bir iskemle, ama masada yalnzca Paul ve Barty oturuyordu. Bu garip ve yeni lem iinde bylenmi grnen Angel, yapt keiflerin arasnda, kendisine ikram edilen elma suyundan bir iki yudum almak ve en son grd eylerden sz etmek iin, periyodik olarak iskemlesine geri dnyordu: "Raflar-daki ktlar sar. Bir ekmeceye patates doldurmular. Buzdolabnda drt eit turu var. zerinde ku resimleri olan bir rtnn altnda da ekmek kzartma makinesi." "O rt deil," diye aklad Barty. "Klf." "Ne?" diye sordu Angel. "Ekmek kzartma makinesinin klf." "zerinde neden kular var? Kular kzarm ekmek mi severler?" "Tabii ki severler," dedi Barty, "Ama Maria'nn kular ilemesinin nedeni, bunlann yalnzca gzel grnyor olmas." "Senin kein var m?" "Hayr, yok." "Benim de," diyen Angel, yine mutfa kefe kt. Agnes, Celestina ve Grace ok gemeden youn bir biimde mutfak ilerine dalmlard. ou kadnn ilk karlamalarnda, birbirlerinden ya hemen holandklarn ya da hi holanmadklarn bilen Paul, eer birbirlerinden holanmlarsa, onlarn sanki uzun sredir arkadamlar gibi davrandklarnn farkndayd. Ve bu kadn da, sanki hepsi ocukluklarndan beri ayrlmayan ayn yataki arkadalar gibi, yarm saat iinde birbirleriyle kaynamlard. Paul rahibin lmnden bu yana, Grace'i ya da Celestina'y hi bylesine neeli grmemiti, ama burada mutfak ilerinin tela arasnda, yeni bir arkada edinmenin zevkini karrlarken, zntlerinden ilk kez uzaklam grnyorlard. "Ne gzel," dedi Barty, sanki Paul'n aklndan geenleri okumu gibi. "Evet, gzel," diye ona katld Paul. Ve ardndan, mutfan atmosferini Barty gibi hissetmek iin, gzlerini kapatt. Gzel kokular, kaklarn mzikal tngrtlar, kap kaan kard hafif tkrtlar, yumurta rpacann krts, frnlarn scakl, kadnlarn sesleri: Gzleri kapalyken, dier duyularnn yavaa gelimekte olduunu fark ediyordu "Gerekten gzel," dedikten sonra, hemen gzlerini at. Bu arada, Angel biraz daha elma suyu imek ve "zerinde Hz. sa'nn resmi olan bir kurabiye kavanozlar var!" demek iin, yine masaya dnmt. "Maria onu Meksika'dan getirdi," dedi Barty. "Gzel bir armaan olduunu dnm. Ben de yle olduunu dnyorum. Resim belki garip gibi grnebilir. Ama annem onun aslnda kfirlikle ilgisi olmadn sylyor, nk onu yapanlarn amac da bu deil ve Hz. sa kurabiye yemenizi ister, ayrca onun resmi bize elde ettiimiz her iyi ey iin kretmemiz gerektiini anmsatyor." "Annen akll bir kadn," dedi Paul. "Dnyadaki tm baykulardan daha akll," diye ona katld kk olan. "Sen gzlerine neden klf takyorsun?" diye sordu Angel. Barty gld. "Klf deil onlar." "Peki, ama rt de deil." "Gz balan denir onlara," diye aklad Barty. "Ben krm." Angel gz balarn yakndan kukuyla inceledi. "Gerekten mi?" "Evet, on be gndr krm." "Neden?" Barty omuzlarn silkti. "Deiiklik olsun diye."

Bu ocuklar ayn yataydlar, ama yine de ikisinin arasnda geen konumalar, Angel'n epeyce sabrl olan, mizah gcne ve ince esprileri kavrama yeteneine sahip bir erikinle srdrd konumalara benziyordu. "Masann stndeki ey ne?" diye sordu Angel. Onun szn ettii eyi bir eliyle yoklayan Barty, "Siz buraya geldiinizde, annemle ben bu kitab dinliyorduk," dedi. "Konuan bir kitap bu." "Kitaplar konuur mu?" diye sordu Angel merakla. "Eer sen korsen ve bunlar nereden alacan biliyorsan, konuurlar." "Sence kpekler konuur mu?" "Eer konusaydlar, imdiye dek ilerinden biri devlet bakan olurdu. Herkes kpekleri sever." "Atlar konuuyor." "Ama yalnzca televizyonda." "Ben konuan bir kpek yavrusu alacam." "Eer birisi byle bir ey alrsa, sen de alrsn," dedi Barty. Agnes bu arada herkesi akam yemeine davet etmi ve daha turtalar pimeden, Lampionlarn mutfak deposundaki byk tencereler, tavalar, kevgirler ve dier gerekli kap kaak ortaya karlmt bile. "Maria, Francesca ve Bonita'yla birlikte gelecek," dedi Agnes, "Ama masaya hepimiz sabiliriz. Barty, sen Jacob Day'nla Edom Day'n ara ve onlar da yemee davet et." Barty iskemlesinden aaya hoplayp kalabalk mutfakta bir an bile duraksamadan dz bir izgide yryerek duvardaki telefona gittii srada, Paul ona bakt. Angel da onun arkasndan gitmi ve kk olan bir tabureye binip telefonun almacn eline alrken, onu izlemiti. Tula-d her numara arasnda biraz duraksayan Barty, iki daysyla da konutu. Ardndan, doruca buzdolabna yaklatktan sonra, bunun kapsn at, dolaptan bir kutu portakall gazoz ald ve yine hi duraksamadan masadaki iskemlesine geri dnd. Angel iki adm geriden onu izliyordu; gazozu aarken onun yannda durduu srada, "Beni neden izledin?" diye sordu Barty. "zlediimi nasl biliyorsun?" "Ben bilirim," diyen Barty, "zledi, yle deil mi?" dedi Pa-ul'e. "Gittiin her yerde," diye itiraf etti Paul. "Seni derken grmek istedim," dedi Angel. "Ben dmem. Yani, ok fazla dmem." Maria Gonzalez iki kzyla birlikte gelmiti; aslnda, An-gel'n bu ablalara katlmas gerekirken, kk kz Barty dnda hi kimseyle ilgilenmiyordu. "Sen neden gz balar takyorsun?" "nk yeni gzlerim henz taklmad." "Yeni gzlerini nereden alacaksn?" "Spermarketten." "Bana aka yapma," dedi Angel. "Sen onlardan biri deilsin. "Kimlerden biri?" "Byklerden. Onlann aka yapmalar normal bir ey. Ama sen yaparsan, alayclk olur bu." "Tamam. Yeni gzlerimi bir doktordan alacam. Onlar gerek gz deil, gz ukurlarm dolduracak olan plastik gzler." "Onlar neden takacaksn?" "Gz kapaklarm desteklemek iin. nk gz ukurlarmda bir ey olmazsa, berbat grnyorum. nsanlar benden kayorlar. Yal bayanlar kendilerinden geiyorlar. Senin gibi kk kzlar da altlarna ieyip, bararak kayorlar."

" Gz ukurlarn bana gstersene," dedi Angel. "Yannda temiz klot var m?" "Onlar bana gstermeye korkuyor musun?" Gz balar ayn iki elastiki bantla tutturulduklar iin, Barty her ikisini birden kaldrd. Zalim korsanlar, acmasz gizli ajanlar, uzak galaksilerdeki beyin yiyen yaratklar, dnyay yneten gzpek sulular, kana susam vampirler, insan etiyle beslenen kurt adamlar, acmasz Gestapolar, deli bilim adamlar, eytana tapanlar, kak karnaval lgnlar, nefret dolu Ku Klux Klan yeleri, bakl katiller ve baka gezegenlerin duygusuz robot askerleri tarafndan saldrya urayan, baklanan, yaklan, ate edilen, gzleri oyulan, para para doranan, kemikleri krlan, tekmelenen, aslan, nlan, barsaklar deilen, kafalar uurulan, zehirlenen, boulan, yaklan, havaya uurulan, parampara edilen, sakat braklan, ikence gren saysz kurbanlar; Paul'n ocukluundan beri okuduu hamur kt mecmualarda grd yzlerce, ama yzlerce karakterden hibirisinin grnts, onu Barty'nin bo gz ukurlarnn grnts kadar etkilememiti. Bu grnt kanl olmad gibi rktc de deildi. Ama Paul'n sarslmasnn nedeni, kk olann bu kaybnn, tpk Perri'nin lm gibi, neden bylesine masum insanlara reva grlm olmasndan kaynaklanmaktayd. Barty'ye bakmak yerine, Paul gzlerini yitiren kk olan incelemekte olan Angel' izledi. Angel ne onun kapal gz kapaklarndan ne de bunlardan biri titreyerek aldnda grnen bo gz ukurundan korkmutu. Ve imdi de Barty'ye doru yaklaarak onun sol gz ukurunun altna, yanana dokunduunda, kk olan da hi armamt. "Ameliyat olurken korktun mu?" diye sordu Angel. "Epeyce." "Cann acd m?" "Fazla deil." "imdi korkuyor musun?" "ounlukla korkmuyorum." "Peki, bazen?" "Evet, bazen korkuyorum." Paul mutfan sessizletiini ve kadnlarn iki ocua doru dnerek, balmumu heykeller gibi hareketsizletiklerini fark-etti. Parmak ularn hl Barty'nin yanana dokunduran Angel, "evrendeki her eyi anmsyor musun?" diye sordu. "Onlarn nasl grndklerini mi demek istiyorsun?" "Evet." "Tabii anmsyorum. Yalnzca on be gn oldu." "Onlar unutur musun?" "Emin deilim. Belki." Agnes'n yannda duran Celestina, belki de bir zamanlar kendi kz kardeine yapt gibi, kolunu onun beline dolad. Elini Barty'nin sa gzne doru hareket ettiren Angel, parmaklaryla onun kapal, sarkk gz kapana dokunduunda, kk olan yine hi armamt. "Ben senin bunlar unutmana izin vermeyeceim." "Nasl yapacaksn bunu?" "Ben grebiliyorum," dedi Angel, "ve senin kitabnn konutuu gibi konuabiliyorum." "Tabii ki konuabiliyorsun," diye ona katld Barty. "Yani ben senin konuan gzlerinim." Elini onun yznden ektikten sonra, "Sen jambonun nereden elde edildiini biliyor musun?" diye sordu Angel. "Domuzlardan." "Peki, bylesine lezzetli bir ey iko, pis kokulu, kirli, homurtulu bir domuzdan nasl elde ediliyor?" Barty omuzlarn silkti. "Parlak sar bir limon da kesinlikle tatl grnr."

"Yani jambon domuzdan m elde edilir diyorsun?" "Baka nereden olabilir?" "Domuzda srarl msn?" "Evet. Jambon domuzlardan elde edilir." "Ben de yle olduunu dnyorum. Portakall gazoz iebilir miyim?" "Sana bir tane getireyim," dedi Barty. "Ben onun nerede olduunu grdm." Buzdolabndan bir kutu gazoz alan Angel, masaya dnp sanki keiflerini sona erdirmi gibi, orada oturdu. "Sen ok iyi bir ocuksun, Barty." "Sen de yle." Edom'la Jacob geldiklerinde, yemek servisi balad; ikizler ara sra tren kazalaryla volkanik patlamalardan sz etseler de, yemek harika ve konuulan konular deiikti. Konumalara fazla katlmayan Paul, bu scak atmosferin tadn karmay yeliyordu. Eer bu insanlarn hibirisini tanmasa ve onlar yemein ortasndayken buraya gelse, kendilerinin bir aile olduklarn dnrd, nk ikizlerin srad davranlar da dahil olmak zere, bu scak ve zel konumalar yeni tanan arkadala-rnkine hi benzemiyordu. Ne bir yapmacklk vard bunlarda ne bir sahtelik ve ne de korkun bir konudan kanmak; bazen gzyalar da aktlyordu, nk Rahip White'in lm onu sevenlerin kalplerinde henz ok taze bir yarayd. Ama bu kadnlarn kendilerini avutma biimleri Paul' onlarn i yapmalar kadar artmt; gzyalarn, onlar glmseterek rahatlatan anlar izliyor ve her umutsuzluktan yeni bir umut douyordu. Agnes, Barty'nin adnn rahibin nl vaazndan esinlenilerek konduunu renince armt; Paul de en az onun kadar aknd, nk kendisi "Bu nemli Gn" radyoda ilk kez yaymland zaman dinlemi ve bunun youn istek zerine hafta sonra yine yaymlanacan rendiinde, onun da dinlemesi iin Joey'e srar etmiti. Joey bu vaaz 2 Ocak, 1965, Pazar gn dinlemiti, yani olunun doumundan drt gn nce. "Bunu arabann radyosunda dinlemi olmal," dedi Agnes, o gnleri anmsamak iin belleini zorlarken. "Bebek doduktan sonra hafta iinde evde daha ok kalabilmek iin, ilerini bitirmeye urayordu. Bu nedenle, baz mterileriyle pazar gn grmt. ok alyordu; ben de o byk gnden nce turtalarm datmak ve dier grevlerimi srdrmek iin epeyce abalyordum. Her zamanki gibi birlikte fazla zaman geiremiyorduk; bu vaazdan etkilenmi olsa bile, bunu bana syleme frsatn bulamad. En son syledii eyden bir nce syledii ey... 'Bartholomew' oldu. Benim bebee "Bartholomew" adn koymam istedi." Grace'in daha nce Paul'den duyduu Lampion ve White aileleri arasndaki bu ba, Angel iin olduu kadar Celestina iin de yeni bir haberdi ve yitirilen elerin anlaryla, Joey'le Harrison'n tanm olmalar isteim glendirmiti. Onu terk etmi olan kocasn kasteden Maria, "Keke benim Rico'm da sizin Harrison'nz tansayd," dedi Grace'e. "Belki rahip, benim Rico'nun trasero'suna ayamla yapamadm eyi kendi szleriyle yapard." "spanyolca'da bunun anlam 'k' demektir," dedi Barty. Angel bu szc komik bulmutu, ama Agnes sanki ya-knrcasna, "Bize verdiin dil dersi iin teekkrler, Lampion Efendi," diye kt ona. Paul'n hi armad ey ise, Whitelarn gizlenmeleri gerektii bu srede, kendilerinin onunla ve Barty'yle birlikte kalmalar iin Agnes'n srar etmesiydi. "Paul," dedi Agnes, "senin gzel bir evin var, ama Celesti-na'yla Grace almaya alm insanlar. Onlarn bir eylerle megul olmalar gerek. Eer byle yapmazlarsa, delirirler. Hakl deil miyim, bayanlar?" Anne kz Agnes'n fikrine katlmakla birlikte, ona yk olmak istemiyorlard. "Samalamayn," dedi Agnes srarla, "bana yk olmazsnz. Aksine, turtalar piirip bunlar datmamda ve Barty'nin ameliyatyla iyilemesi sresinde yapamadm ileri yapmamda

bana ok yardmc olursunuz. Bu ilerden ya holanacaksnz veya ben sizi kemiklerinizi szlatana dek yoracam, ama yle ya da byle, hi sklmayacanzdan eminim. Benim iki fazla odam var. Birinde Celie'yle Angel kalr, dierinde de Grace. Wally'niz gelince, Angel' Grace'in yanna veririz ya da onu ben yanma alrm." Dostluk, i paylam ve kendilerini evlerindeymi gibi hissetme duygusu... Celestina'yla Grace, Agnes'n evine adm attklar andan itibaren tm bunlarn farkndaydlar. Ama Paul'n konukseverliini de yabana atmak istemiyorlard. Paul bu nazik tartmay durdurmak iin, bir elini yukarya doru kaldrd. "Benim buraya uramamn tek nedeni, sizi evime gtrmeden nce, Agnes kalbinizi kazandnda, bavullarnz geri getirmemek iindi zaten. En ok mutlu olacamz yer buras, ama tabii eer sizi yorgunluktan ldrmezse. Gece boyunca, masada Paul'n karsnda yan yana oturan Barty'yle Angel, bazen bykleri dinleyip onlarn konumalarna katlmlar, ama ounlukla kendi aralarnda konumulard. ocuklar gizli bir anlama iin ba baa vermediklerinde, Paul onlarn gevezeliklerini dinliyor ve masada konuulanlara katlmad zaman da, bu gevezeliklere elik ediyordu. Bir ara kulana gergedan szc alnr gibi oldu ve bir iki dakika sonra, kendisinden iki iskemle ileride oturan Celestina'nn ayaa kalktn ve aknlkla ocuklara baktn fark etti. Angel, Barty'yi dikkatle dinleyip evet anlamnda ban sallarken, "Yani onun eyreklii frlatt yer," dedi kk olan, "gerekten Tabanca Duman deildir belki, nk oras bir yer deil, yalnzca bir film o. Anladn m, o adam belki de eyreklii benim kr olmadm bir yere frlatmtr ya da yznn yaral olmad bir yere veya bir nedenden tr senin bugn buraya hi gelmediin bir yere. Bu evrende kimsenin asla sayamayaca kadar ok yer var, benim bile, aslnda ben say saymada olduka iyiyimdir. Sen de byle hissediyorsun demek, doru... yani birok eyin nasl olduunu, yle deil mi?" "Ben bunu gryorum. Bazen. abucak. nk gz krptrmak gibi bir ey bu. Ya da iki ayna arasnda durmak gibi. Anladn m?" "Evet," dedi Barty. "ki ayna arasnda, sonsuza dek gidersin, gidip durursun." "Sen byle eyler mi gryorsun?" "Gz krptrr gibi. Bazen. Wally'nin vurulmad bir yer de var mdr?" "Wally senin baban olacak olan adam m?" "Evet, o." "Tabii. Onun vurulmad bir sr yer var. Ama vurulup ld yerler de var tabii." "Ben o yerleri sevmiyorum." Paul, Tom Vanadium'un yapt eyreklik numarasn grm olmasna karn, Angel'la Barty'nin arasnda geen konumalarn geri kalan ksmn anlayamamt ve bunun Angel'n annesi dndaki herkes iin de ayn derecede anlalmaz olduunu dnyordu. Ama Celestina'nn ayaa kalkmasyla birlikte, herkes susmutu. ki kk ocuun ilgi oda olduklar belliydi. "eyrek-likleri geri alyor mudur dersin?" diye sordu Angel. "Byk olaslkla almyordur." "yleyse epeyce zengin olmal. Yani eyreklikleri etrafa satna gre." "eyreklik ok byk bir para deildir." "ok byk bir paradr," diye srar etti Angel. "Onu son kez grdmde, Wally bana bir Oreo vermiti. Sen Oreolar' sever misin?" "Severim." "Peki, sen kr olmadn veya Wally'nin vurulmad bir yere Oreo frlatabilir misin?" "Eer eyreklii frlatabilirsen, Oreo'yu da frlatabilirsin." "Bir domuzu frlatabilir misin?"

"Eer onu kaldrabilecek kadar glyse, o adam frlatabilir belki, ama ben bir domuzu ya da bir Oreo'yu veya baka herhangi bir eyi bir yere frlatamam. nk nasl yaplacan bilmediim bir ey bu." "Benim de yle." "Ama ben yamurda slanmadan yryebiliyorum," dedi Barty. Masann dier ucunda oturan Agnes, olu yamur ve slanmadan szcklerini kulland srada, iskemlesinden frlayarak, sanki onu uyarr gibi, "Barty!" diye kt. Ban kaldran Angel, herkesin ona baktn grnce armt. Bantl gzlerini annesine doru eviren Barty ise, yalnzca, "Ayyy," demekle yetindi. Herkes ondan bir aklama beklercesine, aknlkla Ag-nes'a bakyordu; o da tek tek onlara bakp durdu. Paul'e, Ma-ria'ya, Francesca'ya, Bonita'ya, Grace'e, Edom'a, Jacob'a. Ve en sonunda da Celestina'ya. ki kadn uzun sre baktktan sonra, en nihayet, "Aman Tanrm, neler oluyor burada byle?" dedi Celestina. Blm 79 BR sonraki hafta sah gn leden sonra, Bright Beach'de gkyz cad kazanma benzer simsiyah bulutlarla kaplanmt; martlar buradan alelacele yuvalarna kayorlar ve yaklaan frtnann slak glgeleri, sanki bu cad kazannda semender gz, kurbaa baca, yarasa ty, kpek dili olarak toplanyorlard. San Francisco'dan uakla gneye, Orange County Havaalan'na gelen ve oradan da kiralk bir arabayla ky eridi boyunca daha gneye giden Tom Vanadium, emanetini buraya getiren Paul'den bir hafta sonra, onunla ayn rotay izleyerek, Wally Lipscomb'u Lampionlarn evine getirdi. Wally'nin kurunla vurulmasnn zerinden on bir gn gemiti. Kollarnda hl hafif bir gszlk vard; daha abuk yoruluyor, kaslarndaki sertlikten yaknyor ve yaral bacana fazla arlk vermemek iin, bir baston kullanyordu. Kendisine gerekli olan ila tedavisiyle fizik rehabilitasyonun geri kalan ksm San Francisco yerine Bright Beach'de srdrlebilecek ve Wally, mart ayna dek normale dnebilecekti; normalin tanm vcudundaki derin yaralar ve alman dalandan geride kalan boluktu tabii. Onlar n kapda karlayan Celestina, Wally'ye sarld. Tom'un yakalad bastonunu bir yana frlatan Wally, Celesti-na'nn bu kucaklayna ylesine byk bir cokuyla yant vermi ve onu ylesine heyecanla pmt ki, kollarndaki gszln bir sorun yaratmad anlalmt sonuta. Tom da sert bir kucaklay ve kz kardee bir pckle bu karlamadan nasibini almt ve bunlar iin minnettard. Salna kavuurken srdrd uzun urata ve kendisinin adalet grevi diye adlandrd intikam grevi srasnda, bir insan avcs olarak ok uzun sredir yalnz yayordu. Celestina'yla Gra-ce'i ve Angel' korurken kentte geirdii birka gn ve ardndan Wally'yle geirdii bir hafta boyunca, kendisini bu ailenin bir paras gibi hissetmiti; yalnzca arkadalardan oluan bir aile olsa da, Tom iin hi fark etmezdi ve bu duyguya ne kadar gereksinim duyduunu anladnda ok armt. "Herkes sizi bekliyor," dedi Celestina. Tom geen hafta burada bir ey olduunu biliyordu; Celestina bu gelimeden telefonda sz etmi, ama bunu tartmak istememiti. Lampionlarn yemek odasna dek ona ve Wally'ye elik ederken, Tom orada neyle karlaacan bilmiyordu, ama kendisini bekleyen sahneyi hayal etseydi bile, bunun bir ruh arma seans olduunu dnemezdi. lk grnte bu bir seansa benziyordu. Bombo yemek masasnn evresinde sekiz kii toplanmt. Masada ne bir yiyecek, ne bir iecek ne de bir orta ss vard. Herkes, biraz korku ve biraz umutla, onlara aklamalar yapacak olan medyumun gelmesini sinirli bir ekilde bekler gibiydi. Tom bu sekiz kiiden yalnzca n tanyordu. Grace White'i, Angel' ve Paul Damascus'u. Dierleri Celestina tarafndan abucak tantrld. Ev sahipleri Agnes

Lampion. Ag-nes'n aabeyleri Edom ve Jacob Isaacson. Agnes'n en yakn arkada Maria Gonzalez. Ve Barty. Telefonda, kendisine bu olandan sz edilmiti. Enoch Ca-in'in garip takntsn bilmelerine karn, yaamlarna giren bir Bartholomew bulmu olmalar tuhaf bir durumsa da, Tom e katilinin bu ocuu hibir ekilde tanmad konusunda Celestina'yla ayn fikri paylayordu... Dolaysyla, ondan korkmalar iin mantkl hibir neden yoktu. Dndkleri tek ey, ocuun adna ilham veren ve belki de Cain'in aklna su tohumlar serpmi olan Harrison White'in vaazyd. "Tom, Wally, bu alelacele tanma iin zr dilerim," dedi Agnes. "Akam yemeinden sonra, birbirimizi tanmak iin yeterince zamanmz olacak. Ama buradaki herkes bir haftadr sizin anlatacaklarnz bekliyor, Tom. Bir dakika daha bekleyecek sabrmz kalmad." "Benim anlatacaklarm m?" Celestina, Tom'a masann bana, Agnes'n karsna oturmasn iaret etti. Wally, Tom'un solundaki bo iskemleye oturduu srada, Celestina da bfenin zerinde duran tuzlukla ka-rabiberlii alarak, onun sandaki iskemleye oturmadan nce, bunlar Tom'un nne koydu. Masann dier banda oturan Agnes, "lk nce, Tom," dedi, "hepimiz gergedan ve dier sizi renmek istiyoruz." Tom duraksad, nk Celestina'ya San Francisco'da snrl birka aklama yapana dek, kendisinin bu zel alglama yeteneinden, lahiyat Fakltesi'ndeki iki danman rahip dnda baka hi kimseye sz etmemiti. nce, sanki buna bir kesinlik getirecek yetkili birilerine deil de, rahip olmayan kiilere bir itirafta bulunuyormu gibi, bu konuyu yabanclarla konumaktan tr bir huzursuzluk duydu, ama bu gizli yetenei hakknda konutuka, kukularndan kurtulduunu ve yapt aklamalarn sanki havadan sz edermiesine doallatm hissediyordu. Tom, on gn nce Angel'a 'yzm iin neden zlmyorum' aklamasnda yapt gibi, tuzlukla karabiberlii masann stnde yrtt. En sonunda, tuzluk Tom'la karabiberlik Tom kendi deiik ama birbirine paralel dnyalarnda yan yana dururlarken, "Bilim kurgu gibi," dedi Maria. "Bilim bu. Kuantum mekanii.* (Kuantum, fizikte deimez nicelie, enerjinin sabit paralar halinde yol aldna ait bir kuramdr) Bir fizik kuram..." Ama kuram demekle, yalnzca lgn varsaymlar kastetmiyorum. Kuantum mekanii ileyen bir kuramdr. Televizyonun icad bununla balantldr. Kuantum kuramna bal olan teknoloji, bu yzyln bitiminden nce, belki de 80'li yllara dek, evlerimizde kullanacamz gl ve ucuz bilgisayarlar, bir evrak antas ya da bir para czdan veya bir kol saati kadar kk bilgisayarlar salayacaktr bize ve bunlar, bugn kullandmz dev bilgisayarlardan ok daha. fazla ve hzl veriler ulatracaktr. Belki de bir posta pulu kadar kk bilgisayarlar gelitirilecektir. Her yere tanabilir telsiz telefonlar retilecektir. Ve sonuta, byk bir gce sahip tek molekll bilgisayarlarn gelitirilmesi bile mmkn olacaktr; aslnda, tm toplum tahmin edemeyeceimiz kadar ileri bir dzeye gelecektir." Tom ardndan, kendisine inanyorlar m diye, ona aknlkla bakan seyircilerini izledi. "Kayglanmayn," dedi Celestina, "geen hafta grdklerimizden sonra, size hl inanyoruz." Barty bile dikkatle dinliyormu gibiydi, ama Angel boyama kitabndaki bir resmi mum boyalarla boyuyor ve kendi kendine yavaa bir ark mrldanyordu. Tom kk kzn dnyayla ilgili gerek karmaay sezgisel olarak algladna inanmaktayd, ama yalnzca yanda olan Angel, sonuta onun bu sezgisini destekleyen bilimsel kuram ne anlamaya ne de bunu zmsemeye hazrd.

"Tamam... Pekl... Cizvitler yalnzca ilahiyat konusunda deil, ayn zamanda onlar ilgilendiren baka konularda da renim grmeye ynlendirilirler. Fizik konusu benim byk ilgimi ekmiti." Kendisinin ona San Francisco'da anlattklarn anmsayan Celestina, "ocukluunuzdan beri farknda olduunuz belirli bir yeteneinizden tr," dedi Tom'a. "Evet. Bunu sonralar daha fazla fark ettim. Ama fizikle ilgilenmi olmam beni bir fiziki yapmaz. yle olsaydm bile, kuantum mekaniini bir saatte ya da bir ylda anlatamazdm. Kimileri kuantum kuramnn ok garip bir kavram olduunu ve bunun olas etkilerini hi kimsenin tam olarak anlayamayacan sylerler. Kuantum deneylerinde kantlanan baz eyler, saduyuya kar karm gibi grnrler; size bunun zevkini tattrmak iin, imdi birkandan sz edeceim. lk bata, atomdan daha kk bir dzeyde, etki bazen nedenden daha nce gelir. Yani baka bir deyile, nedeni henz olumayan bir olay yer alabilir. Buna edeer gariplikte bir ey de olabilir... Atomdan kk partikller, bir insan tarafndan gzlemlenen bir deneyde, bu deney yaplrken bir insan tarafndan gzlemlenmeyen ve sonulan yalnzca sonradan incelenen bir deneydeki hareketlerinden daha farkl hareket ederler... Ve bu da bilinaltndan ifade edilse bile, insan iradesinin gerei ekillendirdii anlamna gelir." Tom kavramlar basitletirmeye alyor, ama dnyann kuantum mekaniiyle aklanan bu mucizesini, gizemim ve saf korkutuculuunu onlara daha abuk aklayacak baka hibir yntem bilmiyordu. "Ve buna ne dersiniz," diye devam etti. "Evrendeki her nokta, uzakl ne olursa olsun, dier bir noktayla dorudan balantldr ve bu nedenle, Mars'taki herhangi bir nokta, garip bir biimde, sizlerden herhangi birisine olduu kadar, bana da ylesine yakndr. Bunun anlam, nesneler ve hatta insanlar da dahil olmak zere, bilgilerin telsiz veya mikrodalga aktarm olmadan, rnein buradan Londra'ya annda aktarmlarn salamaktr. Aslnda, bunlar buradan uzak bir yldza annda aktarmaktr. Gerekten de, derin bir yapsal dzeyde, evrendeki her nokta ayn noktadr. Bu kmeler aras bamszlk ylesine mmmeldir ki, Tokyo'da uan byk bir ku srs, kanatlaryla havann dengesini bozarken, Chicago'da da hava deiimine neden olur." Angel boyama kitabndan ban kaldrp, Tom'a bakt. "Domuzlara ne dersiniz?" "eyreklii frlattnz yere bir domuzu da frlatabilir misiniz?" "Bu konuyu az sonra aklayacam." "Vay canna!" "Domuzu frlatacam demek istemiyor," dedi Barty ona. Mum boyalarna dnen Angel, "Frlatacana iddiaya girerim," diye yantlad. "Kuantum mekaniinin nerdii esas kavramlardan biri de," diye devam etti Tom, "bizim dnyamza paralel olan, ama bizim gremediimiz sonsuz sayda dnyalarn var oluudur. rnein... Her iki taraftaki belirli kiilerin belirli kararlan ve hareketleri nedeniyle Almanya'nn son byk sava kazand dnyalar. Ve Kuzey Birlii'nin Sava' kaybettii dier dnyalar. Ayrca, Amerika Birleik Devletleri'yle Sovyetlerin arasnda yer alan nkleer savan bitmi olduu dnyalar." "Dnyalar," diye konumaya cesaret etti Jacob, " '60 ylnda, Bakersfield'de, petrol ykl kamyonun raylarn zerinde hi durmad o dnyalar. Ve bylece o dnyalarda tren petrol kamyonuna hi arpmad ve trende bulunan on yedi kii hi lmedi." Bu yorum Tom'u artmt. kizin ses tonu ve yz ifadesi Bakersfield tren kazasnn olmad bir dnyann, kazann olduu dnyadan daha keyifli bir yer olacan belirtiyorsa da, dnebildii tek ey, Jacob'un o kazada len bir tandnn olmasyd. Yorum yapmayan Tom, konumasn srdrd: "Ve tpk bizim dnyalarmz gibi olan dnyalardr bunlar... Ama oralarda benim annemle babam hi tanmamlar ve ben hi doma-mmdr. Veya Wally'nin hi vurulmad dnyalar, nk Wally o dnyalarda

kendinden asla emin deildir ya da o gece Celestina'y yemee gtrmek veya ona evlenme teklif etmek iin ok aptaldr." imdiye dek, buradaki herkes Celestina'y artk ok iyi tand iin, Tom'un verdii bu son rnek gruptakilerin neeyle glmelerine neden olmutu. "Sonsuz saydaki dnyalarda bile," diye kar kt Wally, "benim bylesine aptal olduum bir yer yoktur." "imdi tm bu anlattklarma, insana zg manevi bir kavram katacam," dedi Tom. "Her insan kendi karakterini gelitirmek ve bakalarnn yaamlarn etkileyecek trel bir karar vermek iin belirli bir noktaya geldiinde ve her seferinde daha az akllca bir seim yaptnda, kendi adma konumak gerekirse, ite ben o noktada yeni bir dnya yaratldna inanyorum. rnein, ben trel olmayan aptalca bir seim yaptmda, benim doru olan yaptm baka bir dnya yaratlyor ve o dnyada, ben bir sre ktlkten kurtuluyorum; yanl seim yaplan dier dnyada yaayan Tom Vanadium'un daha iyi bir versiyonu olma ans veriliyor bana. Mkemmel olmayan Tom Vanadiumlarla dolu birok dnya var, ama ben daima bir yerde... bir yerde srekli olarak iyi davranlarda bulunuyorum." "Her yaam," dedi Barty Lampion, "arka bahedeki mee aacmz gibidir, ama ondan ok daha byktr. Balang olarak bir aa gvdesi, sonra da dallarn tm, milyonlarca dal ve her dalla birlikte yeni bir yne ilerleyen ayn yaam." aran Tom, kr olana daha yakndan bakmak amacyla, iskemlesinde ne doru eildi. Telefonda, Celestina Barty'nin bir deha olduundan ksaca sz etmiti; ama bu bilgi, mee aac benzetmesinin tam yerinde olduunu aklamak iin yeterli deildi. Ayn kuramdan yola kan Agnes, "Ve belki," dedi, "yaamnz o bir sr dalda sona erdiinde, sizin en sonunda deerlendirildiiniz kavram aacn biimi ve gzelliidir." "ok fazla yanl seim yapmak," dedi Grace White, "ok fazla dal oluturur... budakl, eri br, irkin uzantlar." "ok az dal ise," dedi Maria, "sizin ok az trel yanl yaptnz anlamna gelir, ama bunun bir baka anlam da, mantkl riskleri gze almam ve yaamn zevkini tam olarak karmam olduunuzu gsterir." O srada Edom, "Eyvaaah," deyince, Maria, Agnes ve Barty sevecen bir ekilde glmsediler. Tom ne Edom'm yorumunu ne de bunun sevecen glmsemelerle karlanmasnn nedenini anlamt, ama bu insanlarn onun anlattklarn kolayca zmsemelerinden ve bu varsaym gelitirmeye balamalarndan etkilenmiti. Sanki herkes bunun uzun sredir farkndayd ve o da buna yalnzca birka kantlayc detay eklemi gibiydi. "Tom, az nce," dedi Agnes, "Celestina sizin... 'belirli bir yeteneinizden' sz etti. Bu tam olarak nedir?" "ocukluumdan beri byle bir yetenee sahibim ben... be duyumun dnda yer alan daha karmak bir alglama yetenei. Bir medyum gelecei okuduunu iddia eder. Ben medyum deilim. Sadece... herhangi bir durumdaki dier birok olasl hissedebiliyorum, yani benim dnyamla yan yana olan, benimki kadar gerek bir dnyada var olan olaslklar biliyorum. Kemiklerimde, kanmda hissediyorum bunlar..." "Olan eylerin nasl olduunu hissediyorsunuz demek," dedi Barty. Tom, Celestina'ya bakt. "Yalnzca bir deha, yle mi?" Glmseyen Celestina, "Bugn, zellikle nemli bir gn olacak," diye yantlad. "Evet, Barty," dedi Tom. "Ben yaamn derinliklerini hissediyorum; onun katmanlarnn tesindeki katmanlarn. Bazen... korkutucu oluyor bu. Ama ounlukla bana ilham veriyor. Ben o dier dnyalar gremiyor, onlarn arasnda hareket edemiyorum. Ama bu eyreklikle, hayal olmadn hissettiim eyi size kantlayabilirim." Ceketinin cebinden bir eyreklik karan Tom, Barty dnda herkesin grebilmesi iin, bunu baparma-yla iaret parmann arasnda tuttu. "Angel?"

Kk kz ban boyama kitabndan kaldrp ona bakt. "Sen peynir sever misin?" "Balk beyni gelitiren yararl bir yiyecektir, ama peynirin tad daha gzel." "Sen hi svire peyniri yedin mi?" "En iyisi Velveeta." "svire peyniri deyince, aklna ilk gelen ey nedir?" "Guguklu saatler." "Daha baka?" "Sandviler." "Baka?" "Velveeta." "Barty," dedi Tom, "bu konuda bana yardm et." "Delikler," diye yantlad Barty. "Aa, evet, delikler," diye ona katld Angel. "Sen bir an iin Barty'nin aacn unut ve bu bir sr dnyann tpk svire peynirinin yan yana dizilmi dilimleri olduunu dn. Peynirin baz deliklerinin arasndan, yalnzca bir sonraki dilimi grebilirsin. Dierlerinin arasndan ise, delikler birbirinin stne geldii srece ancak iki, veya be dilimi grebilirsin. Yan yana dizili dnyalarn arasnda da kk delikler vardr, ama bunlar her saniye srekli olarak deiirler. Ben aslnda bunlar gremem, yine de, esrarengiz bir biimde hissederim. imdi beni yakndan izleyin." Tom eyreklii bu kez doruca havaya frlatmam, bunu baparmayla Agnes'a doru atmt. Madeni para masann ortasnda, avizenin tam altnda havada dnp durduktan sonra, bu dnyadan kp bir bakasnn iinde kayboldu. Bir iki kii soluunu tutup hayretle bard. Angel tatl bir kkrtyla alklad. Olduka lml tepkilerdi bunlar. "Ben herkesin dikkatini datmak iin hokus pokus yapar, bu arada da hzl hzl konuurum ve bylece hi kimse grd eyin gerek olduunu fark etmez. Herkes havada kaybolan bir eyreklik numaras yaptm dnr." Tom sanki daha fazla sihirbazlk yapacakm gibi ve sanki bir eyreklii baka bir dnyaya frlatmak tpk haftada veya on be gnde bir Ed Sullivan Show'a kan akrobatlarla hokkabazlarn yaptklar ekilde on uzun sopa zerinde dnen on tabak numarasym gibi, imdi herkes byk bir beklenti iinde ona bakyordu. "Yani," dedi Tom, "bunun yalnzca bir numara olduunu dnenler, sizin verdiiniz tepkiden daha byk bir tepki verirler genellikle, ama siz bunun gerek olduunu biliyorsunuz artk." Onu daha da fazla artan Maria, "Baka neler yapabiliyorsunuz?" diye sordu. Tam o srada, gkgrlts duyulmamasna ve imek akmamasna karn, frtna kmt. Sanki bir ordu vuruyormu gibi, yamur damlarda trampet alyordu. Herkes bir tek kii olmuasna, ban kaldrp saanak yamurun sesini glmseyerek dinlemeye balad; Barry bile bal bo gz ukurlanyla ban yukarya doru kaldrm, g-lmsyordu. Onlarn bu davranlar karsnda aran ve hatta biraz huzursuz olan Tom, Maria'nn sorusunu yantlad. "Yapabileceim baka bir ey yok korkarm... daha byleyici hi bir ey yok." Agnes, sanki bir piyano resitaline kan, ama orada ok baarl olamayan kk bir olan ocuunu yreklendirir gibi, "Siz gzel bir gsteri sundunuz bize, Tom," dedi, "gzel bir gsteri. Hepimiz ok etkilendik." Ardrdan, iskemlesini itip masadan kalkt; herkes de onunla birlikte masadan kalkmt. Ayaa kalkan Celestina, "Geen sal gecesi imenliin su pskrtclerini amak zorunda kalmtk," dedi. "Bu gece byle yapmamza gerek kalmayacak."

En yakn pencereden darya bakan Tom, "imenliin su pskrtclerini mi amtnz?" diye sordu. Tom'un buraya gelmesinden bu yana, evde bulunan herkesin heyecan imdi daha da fazlalamt. Elele tutuan Barty'yle Angel, bykleri mutfaktan geirip arka baheye gtrdler. Bu seremoni Tom'u meraklandrmh; kendisiyle Wally'nin dndaki herkesin neden bylesine duygusal davrandn renmek iin sabrszlanyordu. Herkes, yasemin kokan temiz, serin havada verandaya kp merdivenlerin banda trabzann yanna dizildikten sonra, "Bay Vanadium, sizin eyreklik gsteriniz gerekten de mkemmeldi," dedi Barty, "ama imdi Heinlein'in kitaplarndaki olaylara benzer bir ey greceksiniz." Ardndan, bir eliyle trabzan tutan kk olan, birka basama abucak inip yamurun altnda slak imenlie doru yrd. Tom'u grecei eyi daha iyi izleyebilecei bir yere doru hafife iten Agnes, Barty'nin frtnada yrmesine hi aldrm-yormu gibi grnyordu. Kr olann kendinden emin evik admlarla merdivenlerden inip imenlie yrmesi srasnda, Tom'un ilk nce dikkatini eken herhangi bir ey olmamt. Verandann ak olmad iin, arka bahe karanlkt. Barty bu karanlkta ve saanak yamurda yryen gri bir glge gibiydi. Tom'un yannda duran Edom, "Yamur hayli iddetli," dedi. "Evet, gerekten de yle." "Austos, 1931. in'de Huang He Nehri'nin kysnda yaayan milyon yedi yz bin kii byk bir sel felaketinde lm," diye davam etti Edom. Bu aklama karsnda ne diyeceini bilmeyen Tom, "Byk bir rakam bu," dedi. Barty verandadan mee aacna doru dmdz bir izgide yrmeye devam ediyordu. "13 Eyll, 1928. Florida'da Okeechobee Gl'nn kysnda yaayan iki bin kii de baka bir sel felaketinde lm." "ki bin kii ok fazla deil," diye aptalca bir yant yant verdiini fark etti Tom. "yani, neredeyse drt milyon kiiyle karlatrlacak olursa demek istiyorum." Meenin gvdesine yaklak metre kala duran Barty, aacn evresinde dnmeye balad. Kk olann yirmi gn sonra krle alm olmas artcyd, ama burada toplanan izleyicilerin bu duraksamasz ve hatasz yryn dnda daha nemli bir ey grmeyi bekledikleri belliydi. "27 Eyll, 1962. spanya, Barcelona'da yaanan sel felaketinde drt yz krk be kii ld." Eer Jacob onun yannda duruyor olmasayd, Tom biraz saa doru uzaklaacakt. Ardndan, daha somurtkan olan ikizin Bakersfield tren kazasyla ilgili olarak yapt garip yorumu anmsad. Meenin devasa glgelii, alttaki imenlii tam olarak korumuyordu. Aacn yapraklarndan yamur damlalar szlmekteydi. Aa gvdesinin evresinde dnmeyi sona erdiren Barty, verandaya gelip merdivenleri ktktan sonra, Tom'un karsnda durdu. Etraf karanlk olmasna karn, kk olann gerekletirdii mucize belirgindi; Barty sanki balkl bir yamurluk giymi gibi, giysileri kupkuruydu. Olann karsnda aknlkla bir dizinin stne ken Tom, parmayla onun gmleinin kolunu yoklad. "Yamur olmayan yerde yrdm ben," dedi Barty. Angel' tanyana dek, elli yldan beri, Tom kendine benzeyen hi kimseyle karlamamt... ve bundan bir hafta kadar sonra ikinci bir kiiyle karlayordu. "Ben de eyreklik numarasn yapamyorum," dedi Barty. "Bunlar birbirimize retebiliriz belki."

"Belki." Tom aslnda, bir usta dierine el verse bile, bu yeteneklerin hibirisinin renilebileceine inanmyordu. Her ikisi de ayn zel alglama yeteneiyle domulard, ama sahip olduklar bu belirli yetenekler birbirlerini etkileyemeyecek kadar farklyd. Tom bir eyreklii ya da dier bir kk nesneyi Baka Bir Yer'e nasl gnderdiini kendi kendisine bile aklayam-yordu; yalnzca hissettii bir eydi bu ve o madeni para yok olduunda, bu duygunun gereklii kantlanmaktayd. Barty yamurun olmad yerde yrd zaman, olann bunu bilinli bir teknikle yapmad belliydi; slak dnyada yrmek yerine, kuru dnyada yrmeyi yelemi ve bunu baarmt. Sradan hokkabazlarla sadece bir iki numara yapabilen sihirbazlarn usta birisine retecek gizli mucizeleri olamazd. Ayaa kalkan Tom Vanadium, bir elini Barty'nin omzuna koyduktan sonra, verandada duran herkesin yzne tek tek bakt. Bu insanlarn ouyla yeni tanmt ve herkes ona yabancyd. Ama St. Anselmo'da geirdii acemilik gnlerinden bu yana, kendini ilk kez ait olduu bir yerdeymi gibi hissediyordu. Evindeymi gibi. Ona doru bir iki adm atan Agnes, "Barty benim elimi tutup yamurda yrdnde," dedi, "o kuru kalrken ben slanyorum. Buradaki dier herkes de yle... Angel'n dnda." Kk kz o srada Barty'nin elini tutuyordu. ki ocuk verandann merdivenlerinden inip yamura ktlar. Ama mee aacnn evresinde dnmemiler, yzlerini eve doru evirmilerdi. Tom imdi ne greceini bildii iin, etraf karanlkta da olsa bunu grebiliyordu. Barty'yle Angel, saanak halinde yaan yamurun altndaydlar; tpk bir filmde, yamur yaarken sokakta ark syleyip zplayarak dans eden Gene Kelly gibi; ama Gene Kelly o filmde srlsklam olmasna karn, bu ocuklar kupkuruydular. "Tamam, minikler," dedi Celestina, "imdi de kinci Sahne. Barty kk kzn elini brakt ve o hl kuru kald srada, frtna Angel' sarp sarmalayverdi. Batan aa pembeler giymi olan ve slanan giysileri biraz krmzlaan Angel, ciyak ciyak barp Barty'nin yanndan ayrldktan sonra, yanaklarnda sahte gzyalar ve salarnda mcevherler gibi parlayan yamur damlalarndan bir tala, sanki arabacs onu terk eden bir prensesmiesine, merdivenlerden hzla kp bykannesinin kollarna atld. "Zatrree olacaksn," dedi Grace kaygyla. "Angel daha baka ne tr mucizeler gerekletiriyor?" diye sordu Tom, Celestina'ya. "imdiye dek yalnzca bunu grdk." "Olan eylerin nasl olduunun farknda sadece" diye ekledi Maria. "Tpk Barty'nin ve sizin fark ettiiniz gibi." Barty trabzana tutunmadan verandann merdivenlerini kp sa elini uzattnda, 'Tom, biz Barty'nin Angel' yamurda koruduu gibi sizi de koruyup koruyamayacan merak ediyoruz," dedi Paul Damascus. "Belki bunu yapabilir... nz de ayn yetenekleri paylatnza gre... bu alglamann, bu igdnn ya da buna ne diyorsanz ite onun yardmyla. Ama denemeden, anlayamayacak." Tom kk olann elini tuttu; minicik olmakla birlikte, Barty'nin eli gl bir insann eli gibiydi, ama bu dhinin grnmez pelerininin kk kz koruduu gibi onu koruyamayacan anlamalar iin, merdivenleri inip imenlie gitmeleri ge-rekmemiti. Tom buz gibi saanak yamurun altnda srlsklam olunca, Grace Angel' nasl kucakladysa, o da Barty'yi yle kucaklayp verandaya geri dnd. Grace'le Angel' yanna doru eken Agnes, olunu Tom'un kucandan ald. Gzleri heyecanla parlyordu. "Tom, siz ayn zamanda bir din adamsnz. Bu grdkleriniz konusunda ne dndnz bana syleyin ltfen."

Tom verandadaki herkesin ne dndn bildii kadar, onun da ne dndn biliyor, ama bu gece Wally'le birlikte buraya gelmelerinden ok daha nce Agnes'in vermi olduu karar kendisinin de dorulamasn istediklerini hissediyordu. Yamur yamadan nce, yemek odasnda oturduklar srada, Tom, Barty'yle Angel'n arasnda zel bir ba olduunu sezinle-miti. Agnes'n kararnn dnda bir karara varamazd zaten, nk tpk onun gibi kendisi de, bunu grmek istediinizde, gnlk olaylarn gizemli yanlarnn ortaya ktna ve her yaamn derin bir anlam olduuna inanyordu. "Kendi yaammda yapmak istediim eylerin hibirisi," dedi Agnes'a, "bu ocuklar bir araya getirmekten daha nemli olamaz bence." Arka verandadaki tek n, mutfak pencerelerindeki perdelerin arasndan szan k olmasna karn, herkesin yz sanki prl prl parlyormu gibiydi; tpk karanlk bir kilisede adak mumlarnn yla parlayan azizlerin yzlerine benziyordu bu yzler. Yaan yamurun sesi bir tr mzik gibiydi sanki... yaseminlerin kokusu ve bu kutsal an. Herkesin yzne tek tek bakmakta olan Tom, "Bizi bu gece bir araya getiren zc ve mutlu olaylar dndmde," dedi, "her birimiz bir yere dalm ve birbirimizi tanmazken birok olayn daha deiik olabileceini dndmde, hepimizin aslnda buraya ait olduunu biliyorum, nk tm tersliklere karn, yine de buradayz." Tom bir kez daha Agnes'a baktnda, onun bekledii yant verdi. "Bu olanla bu kz, yalnzca zamann gsterecei nedenlerden tr, birbirleriyle karlamak iin domular... ve biz hepimiz... bu garip yazgnn araclaryz sadece." Olaanst durumlarda, herkes bir dostluk duygusuyla birbirine yaklar, birbirine sarlp sokulur ve bu gzel an paylard. Ama u anda burada bulunlar suskun bir halde ylece duruyorlard; yamurun sesinden baka hibir ses duyulmuyordu. Sonra, "imdi domuzu frlatacak msnz?" dedi Angel. Blm 80 BARTY'NN Angel' yamurda slatmadan yrtmesinden iki ay, Celestina'nn Wally'le evlenmesinden yedi hafta ve yeni evli mutlu iftin Lampionlarn evinin bitiiindeki Selma Gallo-way'in evini satn almalarndan be hafta sonra, mart aynda yer alan olayn yaand gnn sabah, hava ak ve gkyz maviydi. Yllar nce profesrlkten emekli olan ve bunun tadn daha fazla karmak isteyen Selma Galloway, Carlsbad yaknlarndaki bir sahil kesiminde, yllardr zlemini ektii kk bir apartman dairesi satn almt. Mutfak penceresinden bakan Celestina, Agnes' arabalk konvoyun durduu ara yolunda grd; Agnes kendi stey-nvagonunu yklemekle meguld. Agnes'n evine yalnzca otuz metre uzaktaki eve tandktan sonra, Grace birisinin yaralanacandan korktuu iin, Ce-lestina'yla Wally iki baheyi birbirinden ayran yksek tahta iti ykmlar ve burasn ok adl tek bir mlke dntrmlerdi: Lampion, White, Lipscomb ve Isaacson mlkne. Arka baheler birletirildikten ve bunlar birbirine balayan bir yry yolu yapldktan sonra, Barty'nin iki ev arasndaki gezileri hayli basite indirgenmi, Gonzalez'in, Damascus'un ve Vanadi-um'un da iki ev arasnda rahata gidip gelmeleri salanmt. "Agnes bizden daha abuk davranm, Anne." Kollan drt turta kutusuyla dolu bir halde ak mutfak kapsnda duran Grace, "Masann stndeki dier son drt turta kutusunu sen getirir misin?" dedi Celestina'ya, "ve onlar bir yere arpma sakn, canm." "Aa, o benim ite, tamam. Ben FBI'in, turtalar bir yere arpan sulular listesinde en ok aranan kiiler arasnda yer alyorum." Kendi tad turtalar Wally'nin yalnzca bu datmlar iin satn alm olduu Suburban'a gtrd srada, "yle olmalsn sanrm," dedi Grace. Kt bir sulu olmamaya alan Celestina annesini izledi.

Bright Beach'in bu kesimlerini San Juan Capistrano'nun daha nl kesimine yeleyen krlanglarn arklaryla dolu olan bu lk mart sabah, turta datm iin mkemmeldi. Agnes'la Grace vanilyal, bademli, kahveli ve karamelal bir sr muhteem turta piirmilerdi. Celestina'mn denetimi altnda alan erkekler de, yani Wally, Edom, Jacob, Paul ve Tom, konserve ve kuru yiyeceklerle bunlarn yan sra urayacaklar yerlerdeki ocuklar iin aldklar baharlk yeni giysileri kutulara yerletirmilerdi. Tm bunlar bir gece nce aralara yklenmiti. Paskalya'ya henz birka hafta vard, ama Celestina daha imdiden yzden fazla sepeti dekore etmiti bile; son dakikada bunlara eker eklemenin dnda yaplacak hibir i kalmamt. Oturma odas sepetler, kurdeleler, fiyonklar, boncuklar, halkalar, yeil- morsar- pembe renkli selofan eritler, dekoratif kk pel tavancklar ve civcivlerle dolu bir yuva gibiydi. Celestina, zamannn yarsn Agnes'm yoksul komularna, dier yarsn da resim almalarna ayrmt. Yeni bir sergi amak iin acele etmiyordu; polisler Cain'i bulana dek, Galeri Greenbaum'la ya da gemiteki yaantsna ait hi kimseyle yeniden iletiim kurmaya cesaret edemiyordu zaten. Gerekten de Agnes'a yardm ettii zamanlarda saysz yeni konular bulmu ve almalarna yeni bir derinlik kazandrmaya balamt. "Sen ceplerindeki eyleri bakalarnn ceplerine boalttn zaman," demiti Agnes bir kez, "ertesi sabah bugn ncekinden daha zengin olduunu fark edersin." Celestina'yla annesi son turtalar Suburban'daki buzluklara yerletirdiklerinde, Paul'la Agnes steynvagondan araba konvoyunun sonuna geldiler. "Yola kmaya hazr myz?" diye sordu Agnes. Kendisini konvoy efi gibi gren Paul, Suburban'n arkasn kontrol etti. Malzemelerin kayp hasar grmemeleri iin, onlarn uygun biimde yerletirildiklerinden emin olmak istiyordu. Arka kapy kapatrken, "Gzel yerlemiler. Sorun yok," diye belirtti. Konvoyun ortasnda duran Volkswagen minibsnden inen Maria, onlara katld. "Eer birbirimizden ayrlrsak, urayacamz yerlerin listesi yok bende." Konvoy efi Damascus ona hemen bir liste verdi. "Wally nerede?" diye sordu Maria. Bu soruya yant olarak, datma gidecekleri evlerdeki baz insanlarn doktoru sanki artk kendisiymi gibi, elinde ar bir tbbi malzeme antas tayan Wally, kouturarak geldi. "Hava umduumdan ok daha scakm; ben de eve dnp ince bir eyler giydim." Turta datmnn yapld gn serin olsa bile, bu yolculuun sonunda herkes epeyce terliyordu, nk erkeklerin de katld bu gnll projeyi srdrdkleri srada, imdi yalnzca datm yapmyorlar, ayn zamanda yallarla sakatlar iin sorun olan baz ileri de stleniyorlard. "Haydi, yola koyulalm artk," dedi Paul, Agnes'la birlikte gitmek iin steyn vagona dnerken. Konvoya katlmak zere Wally ve Grace'le Suburban'da bekledikleri srada, "Onu sal gecesi yine sinemaya gtrd," dedi Celestina. "Kim, Paul mu?" diye sordu Wally. "Baka kim olabilir? Havada bir ak kokusu var sanrm. Paul'un ona bakn grseniz... Agnes bir gz krpsa, Paul onun nnde diz ker." "Dedikodu yapma," diye kt Grace arka koltuktan. "Bak u konuana," dedi Celestina. "Onlarn n verandadaki salncakta el ele oturduklarn bize syleyen kimdi peki?" "Dedikodu deildi o," diye srar etti Grace. "Ben Paul'n salnca tamir ettiini ve onu yeniden astn sylyordum size sadece."

"Sen Agnes'la alveri yaparken, hibir neden yokken yalnzca ona yakacan dnd iin, Agnes'n Paul'e bir spor gmlek aldn da sen sylemedin mi?" "Bunu sana sylememin tek nedeni," dedi Grace, "o gmlein ok gzel olduunu ve senin de Wally'ye aynsndan bir tane alabileceini dndm iindi." "Ah, Wally, kayglym ben. ok kayglym. Eer annem bu kaamak yantlara bir son vermezse, cehenneme giden trenin birinci mevkisi iin kendine bir bilet almak zorunda kalacak." "Paul'n Agnes'a evlenme teklif etmesine ay sre tanyorum," dedi Grace. Oturduu koltukta arkasna dnen ve glerek annesine bakan Celestina, "Bir ay," diye kar kt. "Eer Paul'le Agnes senin yanda olsaydlar, ayn fikri paylardm. Ama Agnes senden on ya byk ve daha nceki bu nesil sizin kadar lgn deil." "Beyaz bir adamla evlenmek falan yani," diye akalat Wally. "Kesinlikle," diye yantlad Grace. Kendi varsaymna biraz daha sre tanyan Celestina, "En fazla be hafta," dedi. "On hafta," diye kar kt annesi. "Peki, eer ben hakl karsam, kazancm ne olacak?" diye sordu Celestina. "Senin yapman gereken ev ilerini bir ay ben yapacam. Eer benim sylediim tarih doru karsa, turtalar piirirken biriken onca bula bir ay sen ykayacaksn; kseleri, tavalar, mikserleri, her eyi." "Anlatk." Konvoyun banda giden Paul, steynvagonun penceresinden krmz bir mendil sallad. Wally, Suburban' park yerinden kard srada, "Baptist-ler'in bahse tututuklarn hi bilmiyordum," dedi. "Bahse tutumak deil bu," diye belirtti Grace. "Doru," dedi Celestina, Wally'ye. "Bahse tutumak deil bu. Senin neyin var?" "Peki, eer bahse tutumak deilse," diye merakla sordu Wally, "nedir yleyse?" "Bir anne kz anlamas," dedi Grace. "Evet. Bir anlama," diye ona katld Celestina. Volkswagen minibs en nde giden steynvagonu izledii srada, Suburban' hareket ettiren Wally, "Konvoy, dikkat!" diye bard. Olayn yaand gnn sabah, Barty, evlerinin mutfanda Angel, Jacob Day ve iki beyinsiz arkadala birlikte kahvalt yapyordu. Jacob msr ekmeiyle peynirli ve maydanozlu omlet piir-mi, patates de kzartmt. Yuvarlak masann etrafnda alt iskemle vard, ama yalnzca iskemleyi kullanyorlard, nk iki beyinsiz arkada An-gel'n oyuncak bebekleriydi. Jacob kahvaltsn yapt srada, baraj felaketleriyle ilgili yeni bir kitab gzden geiriyordu. Bunun baz blmleriyle resimlerine bakarken, Barty ve Angel'la deil de, daha ok kendi kendiyle konuur gibiydi. "Aman Tanrm," diyordu gl bir tonlamayla. Veya zntl bir ekilde, "Ah, ne korkun," diye belirtiyor ya da fkeli bir halde, "Su ilemektir bu. Bylesine kt bir baraj ina etmek su ilemektir," diye syleniyor, bazen de grdkleri karsnda ararak kederli bir biimde i geiriyordu. Kr olmann birka avuntusu vard ve Barty daylarnn dosyalaryla kitaplarna bakamamann bunlardan biri olduunu dnyordu. Daha nceleri, tiyatro yangnlarnda kavrulmu o l insanlarn ve sel basknna uram sokaklarda yzen boulmu cesetlerin resimlerine bakmay aslnda yrekten hi istememesine karn, yine de bir iki kez bunlara gizlice gz atmt. Eer annesi onun bu davrann fark etmi olsayd, ondan utanrd. Ama lmn srlarnn garip bir cazibesi vard ve bazen iyi bir Rahip Brown dedektif roman bile, onun bu merakn giderememiti. O fotoraflara bakt ve onlarca

felaket yksn okuduu iin daima pimanlk duymakla birlikte, krl imdi onu bu pimanlktan kurtarmt. Kahvalt srasnda yalnzca Jacob Day yerine, kendisine onunla konumaktan ok bebekleriyle konumakta srar eden Angel da elik ettii iin, Barty'nin en azndan konuabilecei birisi var saylrd. Bebeklerin masann stndeki kselere dayanm bir ekilde durduklar belliydi. Birinci bebek Bayan Pixie Lee'nin sesi tiz ve ciyak ciyak kyordu. yandaki bir kzn dncelerini yanstan ikinci bebek Bayan Velveeta Peyniri ise, kltrl bir kadnn genizden gelen sesiyle konumaktayd, ama bu ses tonu Barty'nin kulana sanki pofuduk bir oyuncak ay iin daha uygun olurmu gibi geliyordu. Biraz apknca olan Pixie Lee, "Bu sabah ok, ok yakkl grnyorsunuz, Bay Barty," diye cyaklad. "Kahvalt houna gitti mi, Pixie Lee?" "Keke stl kahveyle birlikte Kix ya da Cheeros olsayd." "Haklsn, Jacob Day ocuklardan anlamaz. Her neyse bu da olduka iyi bir kahvalt." Jacob o srada homurdand, ama bunun nedeni kendisiyle ilgili olarak sylenenler deil de sayfay evirdiinde Arkan sas'ta sel felaketine urayan bir kasabada, Amerikan Lejyon Bi-nas'nn nne vuruntu tahtalar gibi dizilmi olan l srlarn fotorafn grd iindi byk olaslkla. Bu arada, dardaki arabalarn motorlar alm ve turta datm konvoyu yola koyulmutu. "Georgia'daki evimizde biz akam yemeinde stl kahve ier ve Froot Loops yeriz." "yleyse sizin evinizde herkesin ishal olmas gerekir." "shal nedir? " "Diyare." "Dediiniz ey...diya... o nedir? " "Hi durmayan, kontrol edilemeyen dklama." "Siz iren birisiniz, Bay Barty. Georgia'da kimse ishal olmaz." Bayan Pixie Lee daha nceleri Texaslyd, ama Angel son zamanlarda Georgia'nn eftalileriyle nl olduunu duymu ve hayalinde orasn canlandrmt. imdi Pixie Lee, ii oyuk dev bir eftaliden ina edilmi olan Georgia tarz maliknesinde yeni bir yaam sryordu. " BEN KAHVALTIDA DAMA HAVJAR YERM" dedi Velveeta pofuduk ay sesiyle. "Havyar," diye dzeltti Barty. "SZ BANA NASIL KONUACAIMI SYLEYEMEZSNZ, BAY BARTY." "Tamam, ama o zaman sen cahil bir peynir kafa olursun." "VE BEN GN BOYUNCA AMPANYA ERM," diye konumay srdrd Bayan Peynir; ampanya szcn "an-ponya" olarak telffuz etmiti. "Eer benim adm Velveeta Peyniri olsayd, ben de sarho olurdum." "Yeni gzlerinizle ok yakkl grnyorsunuz, Bay Barty," diye ciyaklad Pixie Lee. Barty'nin yapay gzleri bir ay nce taklmt. Gz kaslarnn gz zarna balanmas iin bir ameliyat daha geirmesi gerekmiti; imdi herkes ona baklarnn ve gz hareketlerinin kesinlikle gerekmi gibi olduunu sylyordu. Aslnda bundan yle ok sz edilmiti ki, ilk iki hafta, Barty yeni gzlerinin tamamen onun kontrol dnda kaldklarndan ve bunlann frldak gibi dndklerinden kukulanmt. "KAHVALTIDAN SONRA KONUAN BR KTABI DNLEYEBLR MYZ?" diye sordu Velveeta Peyniri. "Balayacam yeni kitap Dr. Jekyll ve Bay Hyde, ama bu belki biraz korkutucu olabilir." "BZ KORKMAYIZ." "Yaa, yle mi? Peki, geen haftaki rmcee ne demeli?" "Ben aptal bir rmcekten korkmadm," diye srar etti An-gel kendi sesiyle.

"ylese neden barp durdun?" "Herkesin gelip rmcei grmesini istedim sadece, o kadar. "Gerekten, gerekten de yap yap, ilgin bir bcekti." "Ama ishal olacak kadar ok korkmutun bence." "Eer ishal olursam, bundan haberin olur." Ardndan, yine Peynirin sesi duyuldu: "KONUAN KTABI SZN ODANIZDA DNLEYEBLR MYZ?" Angel, Barty'nin odasnda pencerenin yannda duran koltuun kenarna yan olarak tneyip st kattan mee aacna bakmay ve son dinledikleri kitapta duyduklarndan esinlenerek resim yapmay seviyordu. Herkes, onun yandaki bir ocua gre hayli iyi bir ressam olduunu sylyor ve Barty de An-gel'n ne derece iyi olduunu grmek istiyordu. Angel' hi deilse bir kez olsun grebilmeyi de. "Gerekten, Angel," dedi Barty kaygyla, "bu kitap korkutucu olabilir. Eer istersen, dinleyebileceimiz baka bir kitap var." "Biz korkutucu olan istiyoruz, zellikle de rmceklerden sz ediyorsa" dedi Pixie Lee ciyak ciyak sesiyle, ama kararl bir ekilde. "Tamam, korkutucu olan dinleriz." "BEN BAZEN HAVYARLA BRLKTE RMCEK BILE YERM." "Peki, imdi iren olan kim acaba?" Olayn yaand gnn sabah, Edom glleri grd bir kbusun ardndan erkenden uyand. Dnde on alt yandayd, ama sanki otuz yldr ac ekiyormu gibiydi. Arka bahede olduunu grmt. Yaz mevsimiydi. Scak bir gnd; yasemin kokan hava sakin bir gln suyu kadar durgundu. Kocaman dall mee aacnn altndaki imenliin bir ksm yakc gnete parlak yeile dnm, yapraklarn glgesinde kalan ksm ise zmrt siyah bir ton almt. Gecenin karanl kadar kapkara olan ve afak sktkten sonra bile buradan ayrlmayan besili kargalar, aatan aaca, daldan dala uup duruyorlard. Huzursuz bir ekilde uuurlarken, kanat rplar rktc sesler karyordu. Duyulan dier sesler ise, ona savrulan yumruklarla tekmelerin ve onu cezalandran babasnn ar soluklarnn sesiydi. Edom imenlikte yzst yatyor ve hi ses karmyordu, nk babasna kar kmak ya da ondan merhamet dilemek iin, bilincine tam olarak sahip deildi; ayrca, acyla barmas bile, imdiye dek tahamml ettii dayaktan daha kt bir disiplin cezasna davetiye karmak olurdu. Babas ata biner gibi onun stnde oturuyor, kocaman yumruklaryla srtna ve brlerine acmaszca vuruyordu. Bahenin her iki yannda yksek itlerle defne aalan olduu iin komular onlar gremiyor, ama bazlar bunu biliyorlard, hep bilmilerdi zaten, yine de hi ilgilenmemilerdi. Paralanan kupann krklar imenlerin stndeydi; birincilik dl kazanan gln krk kupas, gnahkr gururun simgesi, yaamnn tek byk an, ama ayn zamanda gnahkr gururu. Babas ona nce kupayla vuruyordu, sonra da yumruklaryla. Ardndan onu srtst eviriyor, avu dolusu glleri yzne bastryor, gllerin dikenleri Edom'n cildine, dudaklarna batyordu. Kendi ellerine batan dikenlere aldrmayan babas, onun azn amaya alyordu. "Ye gnahn, olum, ye gnahn!" Edom gnahn yemeyi reddediyor, ama tam kirpiklerinin dibinde olan dikenlerin gzlerine zarar vermesinden de ok korkuyordu. Babasna kar gelemeyecek kadar gszd; dvlme ve aalanma korkusu onu canndan bezdirmiti. En nihayet bu baskya bir son vermek iin azn ayor, gller boazndan aa iniyor ve saplarn ac yeil tadn hissettii srada, dikenler diline batyordu. Ve sonra Agnes geliyordu. Agnes baheye geliyor, "Yapma, dur, dur! " diye baryordu. Sadece on yanda olan Agnes, incecikti ve titriyordu, ama kendisi de nasibini ald dayaklan anmsad ve imdiye dek korku iinde yaad iin, artk hakszla dayanamayp ldrm gibi grnyordu. Ardndan, evden getirdii kitapla babasna vurmaya balyordu. ncil'le. Babalarnn onlara her gece bunun bir blmn okuduu ncil'le ona vuruyordu. Glleri yere atan babalan, kutsal kitab Agnes'in elinden ekip alyor ve bunu bahenin ilerisine frlatyordu. Sonra yine bir avu

dolusu gl alp bu gnah oluna yedirmeye alyor, ama Agnes ncil'i oradan alarak ona doru sallyor ve kardein de doru olduunu bildii, yine de hi birisinin bunu sylemeye cesaret edemedii, babalan yaad srece Agnes'n da bir daha sylemeye asla cesaret edemeyecei eyi imdi ona sylyor, bu arada kutsal kitabn suni deri klfnn stndeki altn yaldzl ha grmesi iin, ncil'i ona doru tutuyordu. "Katil," diyordu Agnes. "Katil." Ve Edom artk nn de lm sayldklarn biliyordu, babalan olanca fkesiyle onlar burada, o anda katledecekti. "Katil," diyordu Agnes, ncil'e snp babasn sulayarak ve Edom' neredeyse ldryor olmasn deil, babasnn annelerini ldrmesini kastediyordu; yl nce bir gece ksa sren bir bouma srasnda, onun ne yaptn duymular ve bunun bir kaza olmadn anlamlard. Sar-krmz ta yaprakl gller onun dikenlerle delik deik olan ellerinden yere dyor ve ayaa kalkan babalan Agnes'a doru bir adm atyordu; yumruklan skl ellerinden kanlar damlyordu... yalnzca kendi kan deil, Edom'n kan da. Ama kutsal kitab Angel'n elinden bu kez ekip almyor, ar admlarla eve doru yryordu; bir sopayla ya da bir satrla geri dnecekti mutlaka... ve sonra gn boyu onu bir daha hi grmeyeceklerdi. Ardndan, dikenleri karmak iin bir cmbz, lk su dolu bir leen, bir temizlik lifi, bir ie tentrdiyot, bir kutu Ne-ospirin ve birka yara bant getiren Agnes, hl imenlikte yatan Edom'n yanna meliyordu. Olanlar verandann altndaki itin arkasndan korkuyla izlemi olan Jacob da yanlarna geliyordu. Ve hem titriyor hem de alyordu; yz utantan kpkrmzyd nk bu olay engellememi, ikizlerden birinin dvlmesi genellikle bir dierinin de ayn cezay hak edecei anlamna geldii iin, saklanmay yelemiti. Agnes, Jacob'a, Edom'n yaralarm tedavi etmesinde kendisine yardma olmasn sylerken, bir yandan onu teselli ediyor bir yandan da Edom'a, bundan byle ona sk sk belirttii gibi, "Ben senin gllerini seviyorum, Edom. Senin gllerini seviyorum. Tanr da senin gllerini seviyor, Edom," diyordu. Balarnn stnde uan kargalarn kanat sesleriyle barlar susmutu. Hava, cennet bahesindeki gizli bir gln sular gibi hl durgundu...' imdi neredeyse krk yanda olan Edom, gemiteki kadar sk olmamakla birlikte, hl dlerinde o acmasz leden-sonrasn gryordu. Bu d onu uykusunda rahatsz ettii gnlerde, ardndan umuda dnen bir kbus halindeydi artk. Son birka yla dek, gller azna sokulurken ya da dikenler kirpiklerine deerken veya Agnes babalarn onun onlar cezalandrdndan kesinlikle daha kt bir ekilde cezalandrp ona ncil'le vururken daima uyanrd. Ama dn geri kalan ksm, yani korkuyu umuda dntren blm, Agnes Barty'ye hamileyken eklenmiti. Edom bunun neden byle olmas gerektiini bilmiyor ve bunu analiz etmeye de almyordu. Bu deiiklik iin yalnzca minnettard, nk imdi huzur iinde uyanyor ve uyanrken ne titriyor ne de korkuyla baryordu. Bu mart sabah, turta datm kamyonu yola ktktan sonra, Edom Ford Country Squire'n garajdan kard ve erkenden alan fidanla doru yola koyuldu. lkbahar yaklatndan, Joey Lampion'n bunu yeniden oluturmas iin onu yreklendirdii gl bahesinin ou ksmnda yaplacak bir sr i vard. Fidanla gelen Edom, satn alaca gbreleri ve bahvan aletleriyle daha birok bahe malzemesini semek iin, etrafta mutlulukla dolamaya balad. Olayn yaand gnn sabah, her zaman olduundan daha erken kalkan Tom Vanadium, fara oldu, du yapt ve sonra, hem Oregon Eyalet Polisi'yle Spruce Hills Polis Departman'nn yetkililerini ve hem de San Francisco'da olan Max Bellini'yi telefonla arayp konumak iin Paul'n aa kattaki alma odasna indi. Garip bir heyecana kapldn hissediyordu. Ama ne metaneti, ne olaylar kabullenme konusunda uzun yllardr rendii Cizvit felsefesi ve ne de bir cinayet masas dedektifi olarak elde ettii sabr, iinde kk salan fkesini dindirmeye yetiyordu. Rahip White'in cinayetinin ardndan Enoch Cain'in ortadan kaybolmasnn zerinden iki ay gemesine karn, katilin izi bulunmamt. Ve haftalar getike, Tom'un iine kk salan bu fke nce sanki bir aaca ve en sonunda da, onun sabrn taran bir ormana dnm gibiydi.

Ocak aynda Barty'yle Angel'n yaam olduklar olaylardan sonra, Celestina, Grace ve Wally San Francisco'ya geri dnmeyi artk hi dnmyorlard. Bright Beach'te yeni bir yaama balamlard ve srdrdkleri yararl ilerden de anlaldna gre, burada mutlu bir yaam geirecekleri belliydi. Agnes'in hi bitmeyen ilerinde ona yardmc olan Tom da, burada kendisine bir yaam kurmaya karar vermiti. Ama karar veremedii tek ey, rahiplie geri mi dnecei yoksa yaamnn geri kalan ksmn bir sivil olarak m srdreceiydi. Paul Damascus'un konukseverliinden daha fazla yararlanamazd. Wally'yi bu kente getirdiinden beri, Paul'un konuk odasnda kalyordu. Paul ona kesinlikle kucak amt ve yalnzca ocak ayndan bu yana tand bu insanlar da onda bir aile duygusu uyandryordu, ama yine de herkese yk olduunu hissetmekteydi. San Francisco'da arad Bellini'nin ve Oregon'da arad dier kiilerin kendisine iyi haberler vermeleri iin dua edip durdu, ama dualar yantsz kalmt. Kendilerini bu ie adayan yetkililere gre, Cain ne herhangi bir yerde grlm ne de onunla ilgili bir haber alnmt. inde orman gibi byyen fkesi daha ok dal budak salarken, alma masasndan kalkt, n kapya braklan gazeteyi ald ve sabah kahvesini hazrlamak iin mutfaa gitti. Bir demlik koyu kahve kaynattktan ve bunun bir ksmn kocaman bir fincana doldurduktan sonra, dumanlar tten ekersiz kahve-siyle birlikte mutfak masasna oturdu. Ve tam gazeteyi aaca srada, bunun altndaki eyreklii grd. Prl prl bir eyreklikti bu. Madeni parann st ksmnda, vatansever George Washington'n bann zerinde "zgrlk" szc ve enesinin altnda da "Tanr'ya Gveniyoruz " szckleri yer alyordu. Tom Vanadium kolayca panie kaplan birisi olmad iin, ilk nce aklna en mantkl aklama geldi. Paul bir eyrekliin parmak boumlan boyunca nasl yuvarlanabilecein! renmek istemiti ve bu hneri baarmas iin yreklendirildiinden tr, ara sra umuda kaplp pratik yapyordu. Ya bu sabah veya hatta yatmadan nce dn gece burada masaya oturmu ve sabrn yitirene dek, eyreklii masann stne drp durmu olmalyd. Wally, San Francisco'da sahip olduu tm mallarn, Tom'un dikkatli gzetimi altnda satmt. Kendisinin o kentten Bright Beach'e dek izlenmi olmas imknszd. Arabalar da bir firma araclyla satlm ve buradaki yeni evi, len karsyla ayn ad tayan gvenilir bir dost araclyla satn alnmt. Celestina, Grace ve hatta Tom'un kendisi bile, San Francisco'dan ayrlrken geride en ufak bir z brakmamak iin, olaanst nlemler almlard. Tom'a ve onun araclyla dierlerine nasl ulaacaklarn bilen birka yetkili, onun nerede olduunu ve telefon numarasnn gizli tutulmas gerektiini de kesinlikle biliyorlard. eyreklik gm rengindeydi. Vatansever George Washington'm boynunun altnda 1965 tarihi vard. Bir rastlant olan bu tarih, Naomi'nin ldrld yld. Tom'un Cain'i ilk kez tand ve tm olaylarn balad yl. Ama Paul eyreklik numarasn genellikle ya kanepede ya da bir koltukta deniyordu ve bunu daima hah olan bir odada yapyordu, nk madeni para sert bir zemine dtnde yuvarlanyor ve onun arkasndan kouturmak gerekiyordu. Tom baklarn durduu ekmeceden bir bak ald. Kk koleksiyondaki en byk ve en keskin ba. Tabancasn yukar kattaki etajerin ekmecesinde brakmt. Ar bir harekette bulunduu kesindi, ama mutfaktan bir rahip gibi deil de bir polis gibi ayrld; elinde hafife ileriye doru tuttuu bakla tetikte yryerek, kap erevesinin iki yann abucak kontrol etti. Ardndan, srtn duvarlardan ayrmadan mutfaktan yemek odasna, yemek odasndan koridora ve oradan da girie gittikten sonra, burada durup etraf dinledi.

Kendisi evde yalnzd. Evin sessiz olmas gerekirdi. Khya Hanna Rey saat ondan nce gelmeyecekti. Yaklamakta olan gkgrltsz bir frtnann derin sessizliine brnen evin iinde sanki boucu bir yamur yayor-mu gibi, t kmyordu. Cain'i aramak, iin ikinci ksmyd. lk nce tabancay almak gerekiyordu. Bunu aldktan sonra, tm odalarda onu arayacakt. Evin her yerinde, eer buradaysa tabii. Ve eer Cain kendisinden nce davranmazsa. Tom merdivenlerden yukar kmaya balad. Hem bir ah ve ocuk bakcs hem de sel felaketi uzman olan Jacob Day, masay temizleyip bulaklar ykad srada, Barty de Bayan Pixie Lee ve Bayan Velveeta Peyniri'yle srdrlen kahvalt sonras konumalarn sabrla dinliyordu; bu iki oyuncak bebee konan adlar, onun ilk nce dnd gibi Kraft Foods'un sponsorluunu yapt bir gzellik yarmasnda derece alan gzellerin adlar deil de, kendisini, televizyon reklamlarndan tand yalanc peynircinin "iyi" kz kardei olarak varsayan Angel'n uydurduu adlard. Bulaklar kurulayp kaldran Jacob, ardndan oturma odasna giderek, mutlu bir halde, koltuklardan birine yerleti; burada otururken, baraj felaketleriyle ilgili yeni kitabna kendini ylesine kaptracakta ki, Barty'yle Angel onu talihsiz bir kentin sel altnda kalan sokaklarndan kurtarana dek, le yemei iin sandvileri hazrlamay bile unutacakt. Oyuncak bebeklerle srdrlen oyunu bitiren iki kk ocuk, konuan kitabn onlar orada sessizce ve sabrla bekledii, Barty'nin yukar kattaki odasna ktlar. Bir elinde renkli kalemlerini, dierinde de byk resim defterini tayan Angel, pencerenin yanndaki koltua tnedi. Yatana oturan Barty de, etajerin stnde duran kasetalar at. Kasette duyulan Robert Louis Stevenson'n sesi, onlar baka bir yere ve zamana gtrmt. Bir saat sonra, Barty gazoz imek isteyince, teybi kapatt ve Angel'a da bir ey isteyip istemediini sordu. "Bir portakall gazoz ierim," dedi Angel. "Ben gidip getireyim." Barty zgrl konusunda, annesinin de syledii gibi, bazen sert davranabiliyordu. "Bekletilmek istemiyorum," diye kt Angel'a. "Sen benim sakat olmadm biliyorsun. Gazozlar kendim getirebilirim." Ama daha odann kapsna gider gitmez, ses tonundan tr piman olduu iin, arkasna dnp koltuun durmas gereken yere doru bakt. "Angel?" "Ne var?" "Affedersin, sana kaba davrandm." "Vay canna, bundan kesinlikle emindim zaten." "Yani imdi demek istiyorum." "Sen yalnzca imdi kaba davranmadn ki." "Baka ne zaman yle yaptm?" "Bayan Pixie'ye ve Bayan Velveeta'ya da kaba davrandn." "Onun iin de zr dilerim." "Tamam," dedi Angel. Barty odadan kp st koridorda yrd urada, "Siz ok tatl birisiniz, Bay Barty," dedi Pixie Lee. Barty iini ekti. "BENM ERKEK ARKADAIM OLMAK STER MSNZ?" diye sordu Bayan Velveeta da; oysa imdiye dek hi bylesine romantik bir eilim gstermemiti. "Bu konuyu dnrm," dedi Barty. Koridorda yrd srece her admn dikkatle atan kk olan, merdivenlere en uzak duvarn yanndan hi ayrlmyordu.

Barty evin plann aklna ylesine mkemmel bir biimde yerletirmiti ki, bir mimar bile bunu daha doru olarak ize-mezdi. Her yeri santimi santimine biliyor ve her ayki byme hzn hesaplayarak admlarn buna gre ayarlyordu. Bir yerden dierine ataca o kadar ok adm vard ki. Katlarn planna gre her ke buca belleinde mutlaka tutmak zorundayd. Bunun gibi bir seyahat karmak bir matematik problemine benziyordu, ama kendisi bir matemetik dhisi olduu iin, evin iinde neredeyse grd zamanki gibi rahata hareket etmekteydi. Bir iki yerde yrmesini kolaylatran iaretler varsa bile, yolunu bulmak iin seslere gvenmiyordu. Odasndan on iki adm sonra, koridordaki halnn altnda hafife gcrdayan bir deme tahtas, ona merdivenlerin bandan on yedi adm uzakta olduunu sylyordu. Tam olarak nerede bulunduunu anlamas iin o bouk gcrty duymas gerekmiyorsa da, bu ses ona daima bir gvence veriyordu. Gcrtl demeyi getikten alt adm sonra, Barty sanki koridorda onunla birlikte birisi daha varm gibi garip bir duyguya kapld. nndeki engelleri ya da ak alanlar anlamak iin, baz krlerin buna sahip olduklarn iddia ettikleri bir altnc duyuya da gvenmiyordu. Bazen igds ona aslnda yolunda olmamas gereken bir engelin olduunu sylyordu; ama bu engeli seyrek de olsa bulamayabiliyor ve eer bastonunu kullanmyorsa, aya buna taklyor ve sendeliyordu. Altnc duyu ou kez ie yaramyor gibiydi. Eer imdi burada, koridorda onunla birlikte birisi daha varsa, Angel olamazd bu, nk eer yle olsayd, oyuncak bebeklerin seslerini taklit ederek konumas gerekirdi. Jacob Day da byle bir aka yapmazd ve evde baka da kimse yoktu. Duvardan uzaklaan Barty, kollarn ne doru uzatp kendi evresinde dnd. Yaknnda ne herhangi bir ey ne de birisi vard. zerine ken bu garip duygudan kurtulduktan sonra, merdivenlere doru ilerlemeye balad. Tam trabzann bana geldiinde, geride kalan deme tahtasnn hafif gcrtsn duydu. Sonra arkasna dnp yapay gzlerini krptrarak, "Kim var orada?" diye seslendi. Yant yoktu. Her evde daima baz grltler olurdu. Karanlkta hareket etmesi iin onu ynlendirecek seslere gvenmemesinin bir nedeni de buydu ite. Kendi arlndan tr ktn dnd bir ses duyulabilecei gibi, hava koullarndan ya da evin eskiliinden tr de birtakm sesler duyulabilirdi. "Kim var orada?" diye seslendi bir kez daha, ama yine yant yoktu. Evin ona numara yaptn dnen Barty, dikkatli admlarla aaya indikten sonra, girie ve oradan da zemin katn koridoruna gitti. Oturma odasnn kavisli giriinden getii srada, "Gelgit dalgalarna dikkat et, Jacob Day," dedi ona. Ama kendini sel felaketlerine fena halde kaptrm olan Jacob Day, sanki bir mucize olmu da kitabn iine dm ve bunun iki kapa birden onun stne kapanm gibi, yant vermedi. Dr. Jekyll'le iren grnl Bay Hyde' dnen Barty, alt kat koridorundan mutfaa doru yrd. Blm 81 SOL eliyle trabzan, sa elinde de bunu savurmaya hazr bir halde ba tutan Tom Vanadium, arkasndan Cain'in gelmediinden emin olmak iin iki kez geriye gz atarak, merdivenleri dikkatle, ama abucak trmand. Koridoru geip odasna geldikten ve hemen ieri girdikten sonra, dolap kapsnn be santim kadar aralk durduunu fark etti.

Etajerin yanna gidene dek, tabancay ekmecede bulamayacan dnyordu, ama oradayd. Dolu bir halde. Elindeki ba brakp tabancay ald. Din eitimi almasndan bu yana neredeyse otuz yln ardndan, yitirilen saf duygulardan ve onlarca deneyimden sonra, Tom Vanadium bir insan ldrmeye hazrlanyordu. Ama yine de, eer Cain'i zararsz bir hale getirme ansna sahip olursa ve onu sadece yaralama frsat bulabilirse, onun ne bana ne kalbine ate edecek, ne bir jri yesi ne bir cellat ve ne de Tanr rol oynayacak, onu kirli ruhundan arndracak olan cezay vermesi iin Cain'i Tanr'ya havale edecekti. Tom yukar kattaki her oday, her dolab, her mobilyann arkasn, her banyoyu ve Paul'n kulland her yeri arad. Cain hibir yerde yoktu. Ardndan abucak, sessizce, bazen soluunu tutup dier bir soluu ve lastik tabanl ayakkablarn karaca en hafif bir gcrty dinledi; sert toynaklarn tkrtlarn ya da kkrtl bir esintinin hrtsn duysa bile hi "armayacakt. Sonra yine mutfaa gidip parlak eyrekliin durduu kahvalt masasnn evresinde dolat. Cain hibir yerde yoktu. fke dolu bu iki ayn sonunda belki de sinirleri bozulmu, hayal grmeye balam ve her eyden kukulanr olmutu. Enoch Cain'den kendisi de bu kadar ok ac ekmemi olsa, byle davranmazd belki. Sahte bir panikti bu, ama dmann ok iyi tand iin, ara sra tetikte olmaktan hibir zarar gelmezdi. Tabancay gazetenin stne koyup iskemlesine oturduktan sonra, kahve fincann eline ald. Evi ylesine hzl bir ekilde aramt ki, kahve hl scakt. Fincan sa elinde tutan Tom, eyreklii masadan alarak bunu sol elinin parmak boumlan stnde yuvarlamaya balad. Sonuta Paul'n eyrekliiydi bu. Panie kaplacak ne vard ki. Yakkl olduu kadar evik de olan Junior, kvrak ve kedi gibi yumuak hareketlerle yatak odasnn kapsna geldikten sonra, pervaza dayand. Odann karsnda, pencerenin yanndaki koltuun kenarnda oturan kk kz, onun geldiinin farknda deildi. Srt duvar girintisine dnkt ve dizlerini karnna doru ekmiti. Kucandaki kocaman resim defterine renkli kalemlerle bir eyler iziyordu. Kzn oturduu koltuun yanndaki pencereden, dardaki devasa mee aacnn tpk bir kara kedi beii eklini alan siyah dallan ve rzgrda hafife titreyen yapraklan grnyordu; Junior Cain'in neler yapabilecei korkusuyla doa da titrer gibiydi sanki. Aa, Junior'a gerekten de ilham vermiti. Kz vurduktan sonra pencereyi aar ve onun cesedini mee aacna frlatrd. Celestina da onu orada dallarn arasnda armha gerili olarak bulurdu artk. Junior'n kz, onun ba belas, onun ilesi, ban oluturan vudu bysnn yaratcs Baptist'in torunu... Bir cerrah, yzndeki elli drt ban neterle aldktan, bunlardan otuz bir tanesinin kabuklarn temizledikten ve kafa derisinde olumaya balayan yeni on iki ban da almak iin ban tra ettikten sonra, stafilokok enfeksiyonuna kar nlem olarak gn hastanede yatan Junior, dnyaya Warbucks Baba gibi kel bir halde ve kalc yara izleriyle geri dndnde, son olaylar renmek amacyla Reno'nun ktphanesine gitmiti. Rahip White cinayeti, zellikle Bat Kys'nda yaymlanan gazetelerde olmak zere, lkenin tm gazetelerinde yer alyordu, nk bu iin iine hem rk ayrm sorunu ve hem de bir rahip lojmannn kundaklanmas karmt. Polis esas pheli olarak Junior'n adn vermekteydi ve gazete haberlerine bir de fotoraf eklenmiti. Kendisinden "yakkl", "arpc", "film yldz kadar ho" diye sz ediliyor, San Francisco'nun yeniliki sanat toplumunda nl birisi olduu belirtiliyordu. Sklent'in ondan "karizmatik birisi, derin bir dnr, duyarl sanat zevkine sahip bir adam... ylesine akll ki bu cinayetten kolayca syrlabilir," diye bahsetmesi Junior' hayli heyecanlandrmt.

"Benim tablolarma konu olan ve yeni bir dnya gr oluturan kiiler," diye devam ediyordu Sklent, "onun gibi insanlar ite." Junior bu aklamalar sevinle karlamt, ama fotorafnn tm lke gazetelerinde yer almasnn bedelini sanatseverli-iyle bile deyemezdi. Neyse ki kel kafas ve opur yzyle, yetkililerin arad Enoch Cain'e hi benzemiyordu artk. Ve kilisenin din grevlileri, yzndeki sarglarn deiik bir gizlenme biimi olduuna inanyorlard. Hatta bir psikolog, bu sarglarn bilinalt duyulan sululuun ve utancn bir ifadesi olduunu sylemiti. Evet, doru. in'de Maymun Yl olan 1968, Junior iin Estetik Ameliyat Yl'yd. Cildinin yeniden dzelmesi ve eskisi gibi plesi olmas iin, yz derisinin soyulaca bir tedavi yaptracakt. Ve bu ilem yaplrken, yz hatlarnn deimesi iin de bir ameliyat gerekecekti. Akllca bir yntem olacakt bu. Mkemmellii adszla deimek istemezdi. Salar uzad ve belki de boyand zaman, ameliyat sonras grnmn, tpk eski grnm gibi, kadnlar cezbedeceinden emin olmalyd. Gazetelere gre, polis onu Naomi'nin, Victoria Bressler'n ve Celestina'yla balants olan Ned Gnathic'in cinayetleriyle de suluyor, ayrca, aslnda Ichabod olduu belli olan Dr. Walter Lipscomb'u ldrmeye teebbsten, Grace White'i ldrmeye teebbsten, Celestina'yla kz Angel' ldrmek amacyla onlara saldrda bulunmaktan ve Oregon, Eugene'de ald anteni tilki kuyruklu Pontiac'n sahibi Lenora Kickmule'a saldrda bulunmaktan tr de aranyordu. Junior'n ktphaneye gitmesinin asl nedeni, Harrison White'in kesinlikle ldnden emin olmak iindi. Adama drt kez ate etmiti. alnt Pontiac'n benzin deposuna iki kurun skmak, rahip lojmann mahvetmeye yetmiti ve bu arada rahibin de yanp kl olmas gerekirdi. Ama kara byyle urarken, asla fazla tedbirli olamazdnz ki. Gazete haberlerinden edindii bilgiler sonucunda, lanet saan byc rahibin kesinlikle ldnden emin olduktan sonra, Junior artc drt bilgi sahibi daha olmutu. Bunlarn kendisi iin byk nem tayordu. Birincisi, Victoria Bressler'n onun kurbanlarndan biri olarak belirtilmesiydi; oysa kendisinin bildii kadaryla, yetkililerin bu cinayetten Vanadium'u sorumlu tutmalar iin, hl birok nedenleri vard. kincisi, Thomas Vanadium'un adndan hi sz edilmeme-siydi. Cesedi glde bulunmamt demek ki. Yine de, Bressler cinayeti konusunda phelinin o olmas gerekirdi. Ama eer yeni kantlar onu pheli listesinden karmsa, o zaman da ortadan kaybolmasndan sz edilmeli ve kendisine Utanmaz Katil veya Sargl Kasap sfatlan verilen Junior'n baka bir olas kurban olarak belirtilmeliydi. ncs, Celestina'nn bir kz olmasyd. Onun Bartholomew adnda bir olu yoktu. Seraphim'in bebei kzd. Ve ad da Angel'd. Bu durum Junior' artt kadar, onun akln da kartrmt. Bressler'dan sz ediliyor, ama Vanadium'dan hi sz edilmiyordu. Angel adnda bir kz vard. Yanllk olmalyd bunda. Garip bir durumdu bu. Drdncs ve sonuncusu da, Kickmule'un doru bir soyad oluuydu. Bu bilgi kendisi iin hibir nem tamyorsa da, eer Gammoner ve Pinchbeck kimlikleri konusunda bir terslik olursa ve yeni bir ad altnda sahte bir kimlie gerek duyarsa, Eric Kickmule'u kullanacakt. Veya belki Wolfgang Kickmule'u. Hi kimse Kickmule* ("katr tekmesi" anlamna gelir) adl birisiyle baa kamazd. Seraphim'in bir kz oluuyla ilgili rahatszlk verici konuyu konumak iin, Junior San Francisco'ya dnmeyi ve gerei Nolly Wulfstan'dan renmeye karar vermiti nce. Ama sonra, kendisine Wulfstan'l neren adamn, ona Thomas Vanadium'un ortadan kaybolduunu ve polislerin Victoria Bressler'n katili olarak ondan phelendiklerini syleyen adam olduunu anmsamt.

Ve bylece Harrison White olaynn yatmas ve bunun zerinden biraz zaman gemesi iin iki ay bekleyen Junior, Pinchbeck kimlii altnda, kel kafas ve opur yzyle, San Francisco yerine Spruce Hills'e dnm ve orada bir gece konaklamt. Ardndan, arabayla Spruce Hills'den Eugene'e gitmi, zel bir uakla Eugene'den Orange County Havaalan'na umu ve buradakilere srpriz yapmak iin, alnt bir '68 Oldsmobile 4-4-2 Hurst'le, Orange County'den Bright Beach'e gelmiti. Yannda yeni ald susturuculu 9mm'lik bir tabanca, yeterince kurun, keskin bak, bir polis tabancas ve bir de piknik buzluuyla, dn gece ge saatlerden beri buradayd. Damascus'un evine sessizce girmi ve geceyi orada geirmiti. Vanadium'u uyurken ldrebilirdi, ama onunla kk bir psikolojik sava srdrmeden, iki kk ocuk gznn nnde lrken o aalk kahpe dln canl brakp ona ac ektirmemek hi de zevkli olmazd. Ayrca, Vanadium'u ldrmekte isteksizdi, bu kez gerekten de byleydi, nk dedektifin pis uyuz maymun ruhu yine peinden acmaszca koacak ve ona hi huzur vermeyecek diye korkuyordu akas. ki kk ocuun yakc diken hayaletleri ise onu kesinlikle ilgilendirmiyordu. En kt olaslkla tatarck hayaletler olurdu bunlar. Damascus sabah evden erken ayrlmt, Vanadium aaya inmeden nce ve bylece, Junior amacn rahata gerekletirebilmiti. Manyak polis tra olup du yapmay bitirene dek, onun odasn kontrol etmek iin, sessizce yukarya kmt. Orada bulacan tahmin ettii yerin ikincisinde tabancay bulmu, onunla iini bitirmi ve silah aynen bulduu ekilde etajerin ekmecesine geri koymutu. Vanadium'la koridorda karlamamak iin de hemen aa kata dnmt. Ardndan, eyreklikle piknik buzluunu koyacak uygun bir yer aram ve tam o srada, insan azman Vanadium merdivenlerden inmeye balamt. Sonra onun alma odasnda yapt yarm saatlik telefon konumalarnn bitmesini beklemi, Vanadium mutfaa girince evden km ve sonuta oradaki tm ilerini tamamlamt. Ardndan, buraya gelmiti. Pencerenin yannda oturan Angel, batan aa beyazlar iindeydi. Beyaz lastik ayakkablar ve beyaz oraplar. Beyaz pantolon. Beyaz tirt. Salarna da iki beyaz kurdele takmTam ad gibi grnmesi iin, yalnzca iki beyaz kanada gereksinimi vard. Junior bu kanatlan ona verecekti tabii; pencereden mee aacna doru ksa bir seyahat. "Siz konuan kitab dinlemeye mi geldiniz?" diye sordu kk kz. Resim defterinden ban kaldrp bakmamt. Junior onun kendisini grmediini dnmesine karn, uzun sredir kapnn nnde durduunu fark etmiti demek. Yatak odasna girdii srada, "Hangi kitab?" dedi Angel'a. "u anda deli bir doktordan sz edeni." Kzn yz hatlar tamamen annesine benziyordu. Junior'la hibir ilgisi yoktu. Dllenmesiz oalmayla yalnzca Serap-him'den remediini kantlayan tek gerek, esmer cildiydi. Hl resim yapmaya devam eden kk kz, "Ben deli doktoru anlatan bu kitab hi sevmedim," dedi. "Keke tatile kan tavancklarla ya da araba srmeyi renen bir kurbaann servenleriyle ilgili bir kitap olsayd." "Annen nerede bu sabah?" diye sordu Junior, nk her iki ocua ulamaya alrken, evde bir bykten daha fazla kiiyle karlaacan dnmt. Ama Lipscomblarn evinde kimse olmad gibi, ans yaver gitmi, olanla kz bu evde bir arada bulmutu; ikisinin dnda burada yalnzca bir tek kii vard. "Arabayla turta datyor," dedi Angel. "Sizin adnz nedir?" "Wolfgang Kickmule." "Aptalca bir ad bu." "Hi de aptalca deil." "Benim adm da Pixie Lee."

Pencerenin yanndaki koltua giden Junior, Angel'a bakp durdu. "Bunun doru olduuna inanmyorum." "Dorudan daha doru," diye srar etti Angel. "Senin adn Pixie Lee deil, kk yalanc." "Pekl, ama Velveeta Peyniri olmad da kesin. Bana kaba davranmayn ltfen." eit eit meyveli gazozlar, Barty'nin hatasz bir seim yapmas iin, daima ayn dzende yerletirilirlerdi. Angel'a portakall gazoz ve kendine de kark meyveli gazoz aldktan sonra, buzdolabnn kapsn kapatt. Mutfaktan karken, arka baheden gelen hafif bir yasemin kokusu duydu. Ne komik, yasemin kokusu burada, evin iin-'deydi. ki adm sonra da bir cereyan hissetti. Bir an durup aklndan hesap yaparak dnd ve arka kapya doru yrd. Kap yan akt. Farelerle onca tozdan tr, Lampionlarn evindeki kaplar ne aralk braklr ne de bu kadar ak dururdu. Bir eliyle kap pervazm tutan Barty, eikte durup etraf dinledi. Kular tyor, yapraklar hafife hrdyordu. Verandada kimse yoktu. Ses karmamaya alsa bile, herkes daima birtakm sesler karrd. "Jacob Day?" Yant yoktu. Kapy omzuyla itip kapattktan sonra, elinde gazozlarla mutfaktan kp yrmeye balad. Ardndan, oturma odasnn giriinde durarak, "Jacob Day?" diye seslendi. Ne bir yant vard ne de herhangi bir ses. Days burada deildi. Jacob'n garajn stndeki kendi dairesine alelacele gittii belliydi; ieriye farelerin ya da tozlarn doluacan hi dnmemi ve arka kapy kapatmamt. "Sen benim bama bir sr dert atn, biliyor musun," dedi Junior. Gece boyunca, iindeki o gzel fkesini hayli gelitirerek, bu kzn yosma annesi yznden ektii onca sknty dnp durmutu ve bunlarn tmn bu minicik kahpe dlnde aka gryordu. "Bir sr dert." "Kpekler hakknda ne dnyorsunuz siz? " "Sen orada ne resmi yapyorsun yle?" diye sordu Junior. "Konuurlar m yoksa konumazlar m?" "Ben sana ne resmi yaptn sordum?" "Bu sabah grdm bir eyin resmini." Hl Angel'n karsnda duran Junior, resim defterim onun elinden ekip alarak, kk kzn yapt resmi incelemeye balad. "Sen bunu nerede grdn?" Angel ona bakmyordu; tpk annesiyle rahip lojmannda seviirken onun da kendisine bakmad gibi. Ardndan, Angel krmz bir kalemi kalemtrala amaya balad; kalemi aarken talalarn yere dklmemesi iin, teneke bir kutu kullanyordu. "Burada grdm." Junior resim defterini yere frlatt. "Boktan bir resim bu." "Biz bu evde pislik szcn kullanrz." Garipti bu ocuk. Onu huzursuz ediyordu. Batan aa beyanlar iinde, konuan kitaplarla, konuan kpeklerle ve annesinin arabayla turta datmasyla ilgili anlalmaz laflar sylyor ve kk bir kza gre hayli garip bir resim yapyordu. "Benim yzme bak, Angel." Angel krmz kalemi ap duruyordu. "Sana benim yzme bak dedim." Junior onun eline vurduunda, kalemtrala kalem pencereye arpp koltuktaki yastklarn stne dt. Angel ona bakmamakta srar edince, Junior kk kzn enesini tutup ban arkaya doru edi. Angel'n gzlerinde onu tandn ifade eden korku dolu bir ifade vard. aran Junior, "Sen beni tanyorsun, yle deil mi?" diye sordu.

Angel yant vermedi. "Beni tanyorsun, diye srar etti Junior. "Evet, tanyorsun. Syle bakalm ben kimim, Pixie Lee." Angel bir an duraksadktan sonra, "Siz umacsnz," dedi, "ama sizi grdm zaman, aslnda sizin orada olmanz gereken yerde, yatan altnda saklanyordum ben." "Beni nasl tandn peki? Sasz halimle, bu yzmle?" "Ben grrm." Kk kzn enesini onun cann actacak kadar skan Junior, "Neyi grrsn?" diye sordu. enesi smsk tutulan Angel'n az arplmt; sesi bir garip kyordu: "Sizi her halinizle grrm ben." Cain'in burada olabilecei dncesiyle korkuya kaplan Tom, gazete artk ilgisini ekmeyecek kadar sinirliydi. Daha nce harika bir tad olan sert koyu kahve bile imdi acyd. Fincan lavaboya gtrp kahveyi gidere dktkten sonra, kede duran buzluu grd. imdiye dek buna hi dikkat etmemiti. ine bira ieleri koyulan ve pikniklere gtrlen, orta boy, plastik, s geirmez bir buzluktu bu. Paul'n turta datmna giderken almay unuttuu bir ey olmalyd. Ama buzluun kapa gerektii ekilde sk kapatlmamt. Bir kenarndan ince kvrm kvrm bir buhar sznts ykseliyordu. Sanki bir ey yanarm gibi. Buzluun yanna gidince, bunun buhar olmadn grd. Bu ey her neyse abucak uup gitmiti. Elinde bir soukluk hissetti. Kuru buzlarn soukluunu. Tom kapa at. inde bira ieleri olmas gereken buzlukta bir ba vard. Simon Magusson'n kesik ba buzlarn stnde arkast yatyordu; az sanki mahkemede sorgulama yapan savcya kar karm gibi akt. Dehete, irentiye kaplmak iin zaman yoktu. Her saniye deerliydi imdi ve geen her dakika baka bir yaama mal olabilirdi. Tom polisi aramak iin telefona gitti. Ama evir sesi duyulmuyordu. Uramak bounayd. Hat kesikti. Komular evde olmayabilirlerdi. Ayrca, kapy alp beklemek, telefonu kullanabilir miyim diye sormak, numaralan evirmek... byk zaman kayb olurdu. Dn, dn. Lampionlarn evine arabayla gitmek dakika srerdi. Krmz klarda durmayp keleri hzla dnerse belki iki dakika. Tom masadan tabancasn ve anahtarlktan arabann anahtarlarm ald. Ardndan, kapy neredeyse bunun pencere camlan krlacak kadar hzla ekip kapattktan sonra, verandaya kt; dan-da hava, insann midesine bir yumruk gibi otururcasna gzeldi. Parlak mavi gkyz, lm akla getirmeyecek kadar harika grnyordu, ama yine de etrafta lm kokusu vard; doum ve lm, ilk ve son gibi kavramlar burada toplanmt sanki. Acmasz bir gzellikte olan bu gn, lmn alamayaca kadar sert geecee benziyordu. Araba ara yolundayd. Ama tpk telefon gibi, o da almyordu. Tanrm, bana yardm et. Benden bu yardm esirgeme, yalnzca bunu esirgeme, sonra beni ynlendirecein yolu izlerim. Bundan byle senin emir kulun olurum, ama ltfen, ltfen BANA O DEL, KAHROLASI KAHPE DLN VER! Arabayla dakika, krmz klarda durmazsa belki iki dakika. Ama arabayla gidecei mesafeyi koabilirdi. Gcn tam olarak yitirmemiti. Eskisi gibi deildi tabii. Yine de, komadan kp rehabilitasyon tedavisi grdkten sonra, Cain'in onu Quarry Gl'nn dibine yollamasndan nceki kadar kilolu deildi. Sizi her halinizle grrm ben. Bu kz garipti hi kukusuz ve Junior imdi, Celestina'nn Galeri Greenbaum'daki sergisinin nnde hissettii duygunun aynsna kapldn fark ediyordu; Neddy Gnathic'i

p kamyonuna attktan sonra geitten ayrldnda, kol saatine bakmak isteyip de bileinin bo olduunu grd zamanki duyguya. Burada da bir ey eksikti, ama bu yalnzca bir Rolex deildi, bir nesne deildi, bir igdyd, derin anlam olan bir gerek. Angel'n enesini braknca, kk kz ondan mmkn olduunca uzaklaarak, koltuun kesine bzld. Gzlerindeki bilgi baklar sradan bir ocuun baklar deildi, ocuk baklar bile deildi. Ve kendisi bunu hayal etmiyordu. Korku doluydu bu baklar, ama bir savunma da ieriyor ve bu bilgi baklarla, Angel sanki onun ta iini okuyordu; nk onunla ilgili eyleri baka trl bilmesi imknszd. Ceketinin cebinden susturucuyu karan Junior, omuzluundan tabancasn alp susturucuyu buna takmaya alt. Ama ilk denemesi baarszd, nk elleri titremeye balamt. O anda aklna Sklent geldi; bunun nedeni kzn defterine yapt resimdi. Sklent'in de katld o Noel partisi... Yalnzca birka ay nceydi bu, ama sanki zerinden yaam boyu kadar uzun bir sre gemi gibiydi. Tanr'ya gerek duymadan srdrlen lm sonras yaamla ilgili varsaym. Yakc dikene benzer ruhlar. Bazlar inat bir halde etrafta dolar. Bazlar yok olur. Dierleri reenkarnasyon geirir. Deerli kars, bu kz domadan yalnzca birka saat nce, yangn kulesinden dp lmt. Onun ruhunu tayan bu kz domadan nce. Junior, Seraphim'in mezarnn yer ald tepeliin aasnda, Naomi'nin mezar banda durmasn anmsad; orada dururken, tepelikteki mezara bir siyahinin gmldn biliyordu sadece... onun kendisinin eski sevgilisi olduundan haberi yoktu ve sonra da, yamurlarn zaman ierisinde, ryen bu siyahi cesedin zsularn tepeliin altnda kalan Naomi'nin mezarna tayacan dnmt. O srada kurduu bu balant yan kehanet gibi bir eydi, ama imdi, az nce hissettii duyguyla daha deiik dnyordu; l Naomi'yle l Seraphim arasnda ok daha tehlikeli baka bir balant da var myd acaba? Susturucu uygun bir biimde tabancaya yerleince, kk kza doru eilip onun gzlerinin iine bakan Junior, "Orada msn, Naomi? " diye fsldad. Merdivenlerin st ksmna yakn bir yerde, Barty yatak odasndan gelen sesler duyduunu dnd. Hafif ve belli belirsiz sesler. Bunlar dinlemek iin durduunda, sesler yok olmutu ya da bu sasleri yalnzca hayal etmiti belki. Angel konuan kitab dinliyor olabilirdi tabii. Veya oyuncak bebeklerim alt katta brakmasna karn, Barty dnene dek, Bayan Pixie ve Bayan Velveeta'yla bir gzel muhabbet ederek zaman geiriyor olabilirdi. Baka bebekler iin baka sesleri vard Angel'n ve Smelly adl el kuklas iin de ayr bir sesi. yan bitiren ve drdnc yan sren Barty, Angel kadar neeli ve hayal gc fazla olan hi kimseyle karlamamt imdiye dek. leride onunla evlenmeyi dnyordu, ama belki en ok yirmi yl iinde. Dhiler bile yanda evlenmezlerdi. Bu arada, evlilik planlar yapana dek, portakall gazozla kark meyveli gazoz imek ve Dr. Jekyll ve Bay Hyde' dinlemek iin zamanlan vard nasl olsa. Merdivenlerin en stne gelen Barty, odasna doru yrmeye balad. ki yllk rehabilitasyondan sonra, Tom salna tamamen kavumutu; modern tbbn ve insan iradesinin bir mucizesiydi bu. Ama imdi sanki tm vcudu iplerle sarlm ve zamkla ya da seloteyple yaptrlm gibiydi. Kollaryla bacaklarn hzla hareket ettirirken, sekiz aylk komann her ayn, onarlan kasla-nnda ve kalsiyum yklenerek glendirilen kemiklerinde hissediyordu. Dua edip durduu srada, beton kaldrmda soluk solua komaya devam etti; ama bu arada, parlak mor renkli tomurcuklarla dolu tropikal aalara ve defnelere tneyen kular rktm, korkuttuu bir aa faresi yol stndeki zmrdanka palmiyelerinden birinin gvdesine imek hzyla trmanm, rastlad birka kii hemen kenara ekilmi,

arabalarla kam-yonlann ve gergedanlann gelip gelmediine bakmadan kavaklarda kardan karya geerken, ciyak ciyak fren sesleri duyulmutu. Tom imdi olanca gcyle koarken, Bright Beach'in sokaklarnda deil de, kat amiri olarak grev yapt St. Anselmo Yetimhanesi'nin yatakhane koridorunda kotuunu dnyordu. Gemie, o korkun geceye geri dnmt. O gece onu bir ses uyandrmt. Hafif bir lk. Bunun dnden artakalan bir ses olduunu dnmesine karn, yatandan kalkm, bir el feneri alp olanlara bakmaya gitmiti. Dk vatl lambalar lo koridoru zar zor aydnlatyordu. Odalar karanlkt; yangnda almamakta direnen kilitler tehlike yaratabilecei iin, buna bir nlem olarak, kurallara gre kaplar aralk braklrd. Durup etraf dinlemiti. Hibir ses yoktu. Sonra ilk odaya girmiti... Dnyadaki Cehennem'e. Deli gcne sahip bir erikin tarafndan kolayca ve sessizce ldrlen iki kk olan ocuu. El fenerinin nda grnen l gzler, paralanm yzler, kanlar. Baka bir oda, el fenerinin oynaan nn aydnlatt katliam burada daha da ktyd. Sonra koridora km ve glgelerin arasnda hareket eden birisini grmt. El fenerinin Josef Krepp'i aydnlatyordu. Son alt aydr St. Anselmo'da beki olarak alan sessiz, yumuakbal Josef Krepp, bu sre boyunca hibir sorun yaratmamt; sicili tertemizdi. Ama imdi burada, gemiin koridorunu aydnlatan el fenerinin nda srtarak hoplayp zplayan Josef Krepp, boynuna zerinden kanlar damlayan bir an kolyesi takmt. Josef Krepp'in idamndan yllar sonra, imdiki zamanda, yarm blok tede Lipssomblann evi vard. Onun az ilerisinde de Lampionlarn evi. O srada Tom'un yannda beliren bir tekir kedi, koarak oradan uzaklamaya balad. Kediler byclerin dostlaryd. Bu kedi ona ans m getirecekti acaba, yoksa ansszlk m? te Tom en sonunda Turtac Bayan'n evine ulamt; sava alanndayd artk. Kk kzn ruhunu yanstan gzlerinin iine bakan Junior, "Orada msn, Naomi?" diye fsldad yine. Angel'n yant vermemesine karn, bu suskunluu bir itiraf ya da bir yadsma eklinde kabullenmiesine ikna olmu gibiydi. Kzn korku dolu gzleriyle titreyen az da onu ikna ediyordu sanki. Naomi onunla birlikte olmak iin geri dnmt ve bir bakma Seraphim de geri dnm saylrd, nk bu kz Seraphim'in etindendi, onun lmnden domutu. Junior gururunun okandn hissediyordu, gerekten de yleydi. Kadnlar ona doyamyorlard. Yaam boyunca byle olmutu. Kadnlarn hibirisi onu kibarca brakmazlard. stenen, gereksinim duyulan, hayran kalnan, taplan bir erkekti o. Kadnlar istenmediklerini anlayp gitmek yerine, onu srekli ararlar ve kendisi onlara ilikilerinin bittiini sylemesine karn, ona notlar ve armaanlar gndermekte srar ederlerdi. Junior, ne bu iki kadnn ldkten sonra onun iin geri dnmelerine ne de ldrd bu kadnlarn br Dnya'dan ona geri dnecek bir yol bulmalarna armt; onlarn kalplerinde bir ktlk ya da bir intikam hrs yoktu ki... Onlar sadece yine onunla birlikte olmak, onu ellerinde tutmak ve ona kar grevlerini srdrmek istiyorlard. Ama bylesine arzulanmak ok houna gitse de, Naomi'yle Seraphim'e kar hibir romantik duygu beslemiyordu artk. Onlar gemite kalmlard ve o da gemiten nefret ediyordu; eer onu yalnz brakmazlarsa, gelecekte yaamay asla baaramayacakt. Silahn namlusunu kk kzn alnna dayadktan sonra, "Naomi, Seraphim, siz olaanst sevgililerdiniz, ama gereki olmanz gerekir," dedi. "Hibir ekilde birlikte yaam srdremeyiz artk." "Hey, kim var orada?" diye sordu kr olan; Junior onu neredeyse unutmutu. Korkudan sinen kk kza arkasn dndkten sonra, iki elinde birer gazozla odaya girmi olan kk olan incelemeye balad. Yapay gzler ve bunlarn baklar inandrcyd, ama bu garip kzn bilgi baklar kadar onu fazla rahatsz etmemiti.

Junior tabancay kk olana dorulttu. "Simon senin adnn Bartholomew olduunu syledi." "Simon kim?" "Sen bana ok korkutucuymu gibi grnmedin, kr olan." ocuk yant vermedi. "Senin adn Bartholomew mu?" "Evet." Ona doru iki adm atan Junior, tabancay onun yzne dayad. "Bir cce kadar kk olan, yrmesini beceremeyen kr bir olandan neden korkmam gerekir ki?" "Ben yrmeyi beceriyorum. Eskisi gibi olmasa da," dedi Bartholomew. Sonra kk kza, "Sen iyi misin, Angel?" diye sordu. "shal olacam sanrm," dedi Angel. "Yrmesini beceremeyen kr bir olandan neden korkmam gerekir ki?" diye sordu Junior yine. Ama bu kez, szckler azndan deiik bir ses tonuyla kmt, nk bu ocukta da bilgi bir tavr olduunu hissetmiti aniden; yapay gzlerinden bu pek belli olmuyorsa da, kk kzla ayn nitelii tayordu. "nk ben bir dhiyim," diyen Bartholomew, kark meyveli gazozu ona frlatt. Ban emeye frsat bulamadan sert bir ekilde yzne arpan teneke kuru, Junior'n burnunu krmt. fkeden deliren Junior, iki el ate etti. Oturma odasnn kavisli giriinden geen Tom, okuma lambasnn altndaki koltukta oturan Jacob'u grd; Jacob sanki kitap okurken uyuyakalm gibi, kamburumsu bir haldeydi. zerindeki kan krmzs i nl, yalnzca uyumadnn bir kantyd. Tom ikinci kattan gelen sesleri duyunca, merdivenleri ikier ikier kmaya balad. Bir erkek ve bir olan ocuu sesi. Barty ve Cain. Koridorda nce sola dndkten sonra, sadaki oday fark etti. Standart polis kurallarna dikkat edecek zaman olmadndan, odann kapsna doru hzla koup ieri girdii srada, Barty'nin, tral kafas ve opur yzyle byk bir deiime uram olan Enoch Cain'e bir teneke kutu gazoz frlattn grd. Kk olan kuruyu frlatrken yere dp yana doru yuvarland iin, Tom'un dizlerinin birka santim ilerisine, kapnn erevesine saplanan kurunlar ona isabet etmemiti. Tabancasn Cain'e dorultan Tom, iki el ate etti, ama tabanca kurun skmyordu. "Tabancann tetii tutukluk yapt zannet sen," dedi Cain. Glmsemesi zehir saar gibiydi. "Onu bu hale ben getirdim. O aptalca oyunlarnn sonularn grmek iin, buraya zamannda geleceini biliyordum." Cain kendi tabancasn Barty'ye doru evirdi, ama Tom'un silahn doldurmaya altn fark edince, ona bir kez ate etti. Tabancadan kan kurun insan sakat brakr, belki de ldrrd, ama tam o srada, pencerenin yanndaki koltuktan frlayan Angel, Cain'in arkasna yaklap onu ylesine sert bir biimde itekledi ki, kurun hedefinden sapt gibi, katil de olduu yerde bir an tkezledi ve ardndan, sanki buhar olup uu-verdi. Gitmiti. Bir delikte, bir yarkta, Tom'un eyrekliklerini frlatt yerlere benzer, ama onlardan daha byk bir bolukta kaybolmutu. Barty bunu gremiyordu, ama her naslsa ne olduunu biliyordu. "Yaaaa, Angel." "Onu bizim olmadmz bir yere gnderdim," diye aklad kk kz. "Kaba bir adamd." Tom aknlktan donup kalm gibiydi. "Yani... bunu yapabileceini ne zaman rendin sen?" "Tam imdi." Angel kaytsz grnmeye alyorsa da, titriyordu. "Ama yine yapabileceimden emin deilim." "Bundan emin olana dek... dikkatli davran." "Tamam."

"O geri gelecek mi?" Angel hayr anlamnda ban iki yana sallad. "Geri dn yolu yok." Ardndan, yerde duran resim defterini iaret etti. "Ben onu oraya ittim." Tom kk kzn yapm olduu resme bakt... Onun yandaki bir ocua gre olduka iyiydi, kaba bir tarzda yaplmt, ama detaylar inandrcyd... ve eer insan derisinin hareket edebilecei sylenmi olsayd, Tom'un derisi ait olduu yere yerlemeden nce, tm vcudunun evresinde iki kez dolard. "Bunlar nedir?" "Byk bcekler," dedi Angel. "Hem de bir sr." "Evet. Oras kt bir yer." Ayaa kalkan Barty, "Hey, Angel?" diye seslendi. "Evet?" "Domuzu sen kendin frlattn." "yle yaptm sanrm." Tom titriyordu; ne Junior Cain'le ve uan kurunlarla ne de Josef Krepp'le ve onun iren an kolyesiyle bir ilgisi vard bunun; sonra, resim defterini kapatp onu koltuun stne koydu. Ardndan, pencereyi at; ieriye, meltemde oynaan mee yapraklarnn hrts dolmutu. Biraz sonra, Angel'la Barty'yi kucana ald ve onlar odadan karp merdivenlerden aaya indirerek evin dna, byk aacn altndaki arka baheye gtrd; ikisi de burada polislerin gelmesini bekleyecekler ve hkmet tabibi Jacob'un cesedini n kapdan karrken onu grmeyeceklerdi. Uydurduklar yk uydu: Tom, Barty'nin odasna girdii srada, Cain'in tabancas tutukluk yapm ve yumruk yumrua dvemeye-cek kadar korkak olan Utanmaz Katil ak pencereden kamt. Ondan kimsenin phelenmeyecei bir dnyaya gitmi olmalyd. yknn son ksm doruydu. Cain bu dnyada deildi artk. Ve gitmi olduu dnyada kolay kurbanlar bulamayacakt. ocuklar aacn altnda brakan Tom, polise telefon etmek iin eve dnd. Kol saatine gre, bu nemli gnn sabahnda saat 9:05'ti. Blm 82 JACOB'UN lm onun kk ailesinin dnyasn hayli etkilemiti, ama Agnes 1968 ylyla bunu izleyen Horoz Yl'nda bu dnyada ok daha sarsc lmlerin yer ald gereini asla unutmuyordu. 4 Nisan'da, James Earl Ray Memphis'de bir motelin balkonundan Martin Luther King'e ate ederek onu ldrmt, ama saldrgan amacna tam olarak ulam saylmazd, nk bu cinayet ehidin kann yerde brakmayacak daha etkin zgrlk mcadelelerinin srdrlmesine neden olmutu, l Haziran'da, seksen yedi yandaki Helen Keller huzur iinde lmt. Kk yandan beri kr ve sar olan Bayan Keller'in artc baarlarla dolu bir yaam vard; konumay, ata binmeyi, vals yapmay renmi ve yalnzca Redcliff ten mezun olmakla kalmam, ama ayn zamanda kendisi gibi karanlk ve sessiz bir dnyada yaayan milyonlarca kiiye ilham vererek zrllerin de baarl olabileceklerini kantlamt. 5 Haziran'da, Senatr Robert F. Kennedy Los Angeles'ta Ambassador Oteli'nin mutfanda ldrlmt. Sovyet tanklar ekoslovakya'y istila ettiinde, saysz kii lm ve in'de gerekleen Kltr Devrimi'nin son gnlerinde de yzbinlerce kii can vermiti; Bakan Mao'nun siyasi devrimi srasnda yer alan kitlesel lmler yamyamlk olarak adlandrlmaktayd. Romanc John Steinbeck'le aktris Tallulah Bankhead de bu dnyadan ayrlmlard. Ama ayn evresinde dolaan ilk kiiler olan James Lovell, William Anders ve Frank Borman uzaydaki 250,000 millik seyahatlerini baaryla tamamlayarak dnyaya sa salim geri dnmlerdi. Bir insan dier bir insana bir sr iyilik yapabilir, ama en deerli armaan olan zaman ne yazk ki hi kimseye verilemez. Bunu aklndan asla karmayan Agnes, hl Harrison'la

Jacob'un yasn tutan ve imdi bireyleri artan ailesine daha mutlu gnler yaatmak iin elinden geleni yapyordu. llere sayg gsterilmesi ve deerli anlarn unutulmamas gerekirdi, ama yaam da srdrlmek zorundayd. Temmuz aynda bir gn, sahilde biraz dolamak ve kumlarda kouturan yengeleri seyretmek iin, Paul'le birlikte deniz kysna gitmilerdi. Kyda dolarken, Paul ona bundan byle kendisini sevip sevemeyeceini sordu. Grn olarak Joey'den deiik olan Paul, tpk onun gibi iyi kalpli ve drst birisiydi. Ama Agnes'n hemen onun evine, yatak odasna gitmeleri konusunda srar etmesi karsnda ok armt. Yz kpkrmz bir halde, Agnes'a byle bir eyi bu kadar erken beklemediini syleyince, Agnes da ona bunun zaten daha ge olacandan sz etti. Ardndan yalnz kaldklarnda, Paul ona aknlkla bakarken, bluzunu ve sutyenini karp kollaryla gslerini kapatarak, srtn gsterdi. kiz oullarna Tanr'nn derslerini retmek iin att dayaklarda elleriyle yumruklarn kullanan babas, kznn eitiminde baston ve kam kullanmay yelemiti, nk ona dorudan dokunursa, gnaha gireceine inanyordu. Agnes'n omuzlarndan kalalarna dek tm srt dayak izleriyle doluydu; akl koyulu bu izlerin bazlar apraz, bazlar ise sarmal ekildeydi. "Baz erkekler," dedi Agnes, "elleri benim srtma dokunduunda arzu duyamazlar sanrm. Eer sen de onlardan biriysen, bunu anlayla karlarm. Srtm gze ho grnmedii gibi, bir mee aacnn kabuu kadar przl. Seni bunun iin getirdim buraya, ileride neyle karlaacan gresin diye." Alayarak Agnes'n yara izlerini pen Paul, onun imdiye dek grd en gzel kadn olduunu syledi. Sonra, Agnes bluzunu giymeden nce, birbirlerine sarlm bir halde bir sre orada ylece durup iki kez ptler, ama tertemiz duygularla. "Benim de bir yaram var," diye itiraf etti Paul, "deneyimsizlik bu. Benim yamdaki bir adama gre, Agnes, ben birok adan inanlmayacak kadar deneyimsizim. Perri'yle geirdiim yllar hibir eye ve hi kimseye deimem, ama bizim derin bir sevgimiz olmakla birlikte, bu sevgide bir eksiklik vard... Yani, beni bir koca olarak uygun bulmayabilirsin." "Ben seni her adan uygun buluyorum. Ayrca, Joey cmert ve iyi bir sevgiliydi. Bana rettiklerini seninle paylaabilirim," dedi Agnes. Ardndan glmsedi. "Benim ne kadar iyi bir retmen olduumu greceksin ve senin de yldz bir renci olduunu dnyorum." Paul'la Agnes o yln eyll aynda evlendiler; bu tarih Gra-ce'in tahminini bile amt. Ama onun tahmini kznnkinden daha doru olduu iin, Celestina mutfak grevini bir ay srdrd. Agnes'la Paul, Carmen'de geirdikleri halayndan dndkten sonra, Edom'n en sonunda Jacob'n dairesini boaltm olduunu grdler. Edom, ikizinin onlarca dosyasyla kitabn, kyametle ve paranoyak felsefeyle ilgilenen rencilerin yararlanmalar iin bu tr kaynaklardan bir koleksiyon oluturmakta olan niversite ktphanesine balamt. Ayrca, herkesten ok kendisini artm ve sahip olduu kendi koleksiyonunu da bu ktphaneye vermiti. Kasrgalar, hortumlar, gelgit dalgalar, depremler ve volkanlar yerine, imdi yalnzca gllerle urayordu. Kk dairesine de biraz ekidzen veren Edom, odalarn duvarlarn daha ak renklerle boyam ve sonbahar boyunca da ktphanesinin raflarn bahecilikle ilgili bir sr kitapla doldurmutu; ilkbahar gelince gl bahesinde pek ok deiiklik yapmay planlyordu heyecanla. Artk neredeyse krk yandayd ve doadan korkarak geirilen bir yaam onu sevecek bir yaam ekline dntrmek kolay deildi. Baz geceler hl uyuyamyor, tavana bakp durarak Byk Deprem'i bekliyor ve ldrc tsunamilerle karlamamak iin, sahil kesiminde yrmekten kanyordu. Zaman zaman da erkek kardeinin mezar tann banda imenlerde oturup ldrc frtnalardan ve felaketle sonulanan jeolojik olaylardan sz ediyordu yksek sesle; ama Jacob'dan etkilendiini biliyordu; seri katillerin ve insan

yapm binalarla makinelerin neden olduu lmlerle ilgili istatistikleri aklndan karamadnn farkndayd. Olduka nostaljik ziyaretlerdi bunlar. Edom mezara daima gllerle geliyor, Jacob'a Barty'den, Angel'dan ve ailenin dier bireylerinden haberler getiriyordu. Agnes'n evine tanan Paul kendi evini sattnda, Tom Vanadium da Jacob'in dairesine tanmt; imdi polislikten emekliydi artk, ama rahiplie dnmeye henz hazr deildi. Ailenin faz-lalaan gnll yardm ilerinin ayarlanmasnda onlara her gn yardmc oluyor ve bu ilerle ilgili vergiden muaf bir vakf kurulmas konusunda kendilerini yreklendiriyordu. Agnes byle bir vakfn kurulmasnda yardmc olabilecek etkin adlarla dolu bir liste hazrlamt, ama onun nerileri ne yazk ki oy ounluuyla reddedilmi ve o da yine Turtac Bayan grevine dnmek zorunda kalmt. Ailesi olmayan Simon Magusson, sahip olduu tm mlkleri Tom'a brakmt. Bir srpriz olmutu bu. Mlklerin deeri ylesine fazlayd ki, aslnda kendi sahip olduu mal varln kiliseye balamay dnen Tom, nceleri bundan byk huzursuzluk duymu, ama en sonunda tm bu servetin Turtac Bayan Servisleri kuruluuna katkda bulunabileceini anlaynca, yeniden huzur bulmutu. Bu yeni aile iki srad ocuk tarafndan bir araya getirilmiti; Barty'yle Angel byk bir olay sonucunda karlamlard. Ama Tanr daha byk olaylara kadirdi. Bir ok olayla dolu geen yln ardndan, artk ne haftalk mucizeler oluyor, ne bunlara ait iaretler hissediliyor ve ne Barty ne de Angel artc yetenekler sergiliyordu; aslnda iki ocuk da iki sradan dhiydi imdi; aralarndaki tek fark birinin kr olmas, dierinin de onun gzleri olarak grev yapmasyd. Aile onlarn bu durumunu fazla abartmamt zaten. kisi de dier aile bireylerine yardmc oluyor, Turtac Bayan Servis-leri'ndeki grevlerin bir ksmn stleniyor ve normal bir yaam sryordu. Ama yine de, birok yeni olay olmutu tabii. Celestina eskisinden ok daha gzel resimler yapyordu... ve ekim aynda hamile kalmt. Kasm aynda, Edom, Maria Gonzalez'i akam yemeine gtrd. Maria'dan yalnzca alt ya byk olmasna karn, her ikisi de bunun bir kadn-erkek ilikisi olmadn, sadece arkadaa bir buluma olduunu sylyorlard. Ve yine kasm aynda, Agnes gsnde bir kitle buldu. Sonu neyse ki selim kmt. Kasm aynn son olay, Tom'un kendisine yeni bir yabanlk takm elbise satn almasyd. Ama eskisinin bir benzeriydi bu. kran Gn ok iyi gemiti, Noel ise daha da iyiydi. Ylba akam epeyce iki ien Wally sarho olunca, kendi uzmanlk alanna giren aile bireylerinden herhangi birisini "burada, hemen imdi" cretsiz olarak ameliyat edeceini syleyip durmutu srekli olarak. Ylba Gn, kent ilk erkek evladn Vietnam'da yitirmiti. Agnes olann annesiyle babasn yllardan beri tanrd, ama en iyi niyetiyle kendilerine yardm etmek istemesine karn, onlarn aclarn dindirmek iin yapabilecei hibir ey yoktu. Bu arada, Barty'nin gzlerindeki tmrlerin optik sinirden beyne yaylp yaylmad renmek iin beklerken, eski acsn da yeniden yayordu. Komularnn oullarn savata kaybetmi olmalar dncesinden kurtulamad iin, gece yatakta Paul'e sokulup, "Bana sarl yalnzca," diye mrldand. Barty'yle Angel neredeyse drt yan bitireceklerdi. 1969'dan 1973'e dek, Horoz Yl'n Kpek Yl, Domuz Yl, Fare Yl ve kz Yl izledi. Eisonhower lmt. Armstrong, Collins ve Aldrin hibir savan yer almad aya ilk kez ayak basmlard. Son moda pantolonlar km, uaklar karlm, etkin sanat biimleri gelitirilmiti. Sharon Tate ve arkadalar, Kova a Woodstock'un l domasndan yedi gn nce, Manon etesi'nin kz yeleri tarafndan ldrlmler ve bu arada, an l doumu yllarca fark edilmemiti. McCartney'in siyas partisi blnm, Beatles grubu

nn yitirmiti. Los Angeles'ta deprem olmu, Truman lm, Vietnam kaosa srklenmi, rlanda'da ayaklanmalar bagstermi, Ortadou'da yeni bir sava km ve Watergate skandali patlak vermiti, Celestina '69'da kz Seraphim'i dourmu, '70'te tablolarndan biri American Artist'in kapanda yaymlanm ve '72'de de olu Harrison domutu. Kz kardeinin para sknts ekmeye balamasyla birlikte, Edom '71'de bir ieki dkkn satn alm ve bu dkknn depremden etkilenen kaygan arazi zerinde in edilmi olmamasna ya da Pasifik'in gelgit dalgalarnn oluturaca sel blgesinde bulunmamasna ok dikkat etmiti. '73'te de, yle olmadn iddia ettikleri o kadn-erkek ilikisinin sonucunda, Maria Gonzalez'le evlenmiti; Agnes' yllardr bir kz karde gibi seven Maria, imdi onunla gerekten karde saylyordu artk. Yeni evli ift Lampionlann evinin dier tarafndaki evi satn aldklar iin, bahenin ikinci iti de yklmt. Turtac Bayan Servisleri kuruluunda bir polisten veya bir rahipten ok daha baarl olduunu kantlayan Tom Vanadium, para hesaplarn yle gzel ayarlamt ki, hem yzde on ikilik enflasyondan etkilenmemiler hem de kra gemilerdi. Ardndan, Kaplan Yl olan 1974 geldi. Benzin sknts ekiliyor ve panie kaplan insanlar benzin istasyonlarnda miller-ce uzunlukta kuyruklar oluturuyorlard. O yl Patty Hearst karlm, Nixon grevinden ayrlmak zorunda kalm, Hank Aaron, Babe Ruth'un uzun sredir koruduu rekoru krm, enflasyon yzde on bee km ve George Foreman' yenen Muham-med Ali ar sklet dnya ampiyonu olmutu. Ama o yln en belirgin olay, imdi dokuz yanda olan Barty'nin, nisan ay balarnn gzel bir ledensonrasnda, evlerinin bahesindeki byk meenin en stne hrmanmas ve orada sanki aacn krahym gibi, bir krlk uzman olarak oturmasyd. Agnes her zamanki yardmclar ve imdi be aralk konvoydan ve cretli elemanlardan oluan ekibiyle birlikte eve dnd ve kendilerine ait arac bahede park edebilecek bir yer arad srada, Barty'yi mee aacnn yarsna trmanm bir halde grd. Kalbi hzla arparken, ara yolundan arka baheye doru kotu. Eer korkudan boazna bir yumruk oturmasayd, olunu bylesine yksek bir yerde grmekten tr lk atacakt. Ama konuabileceini anladnda, bir ln ya da karlan beklenmedik herhangi bir sesin onun dikkatini databileceini, yanl bir hareket yapmasna neden olabileceini ve olann aaya dp tm kemiklerini krabileceini fark etti. Konvoya ait dier aralar az nce gitmilerdi; yine de, orada bulunanlar arasnda, bu delilie nasl son verileceini bilenler vard... Tom, Edom ve Maria. Ama onlar da gerginlik iinde hi ses karmadan olana bakp durduklar iin, Agnes onu kimsenin kolay kolay aa indiremeyeceini anlamt. tfaiye ekibi. tfaiyeciler siren almadan gelir, merdivenlerini sessizce uzatr ve Barty'nin dikkatini datmadan onu aatan indirirlerdi. "Sen telalanma, Agnes Teyze," dedi Angel. "Barty bunu gerekten yapmak istiyor." "Yapmak istediimiz bir eyle yapmamamz gereken bir ey ne bir btndr ne de birbirinin aynsdr," diye kt ona Agnes. "Eer bunu renmediysen, seni kim yetitiriyor, ekerim? Dokuz yldr kurtlar tarafndan yetitirilmi olduunu mu syleyeceksin yoksa?" "Biz bunu uzun sredir planlyorduk," diye gvence verdi ona Angel. "Ben bu aaca yz kere trmandm, belki de iki yz kere; onu iyice inceleyip Barty'ye anlattm, santimi santimine, aacn gvdesini ve onun drt blmn, ana dallaryla kk dallarn, her birinin kalnln, esneklik derecesini, alarn ve bunlann kesitikleri yerleri, bu dallarla filizleri, en incelerine kadar her dal. Barty bunlar tpk bir harita eklinde izilmi gibi, aklna yerletirdi, Agnes Teyze. Bu imdi onun iin tmyle matematik." Oluyla bu sevgili kz, alt yl nce karlatklarndan beri, ayrlmaz bir ikiliydiler. Paylatklar, olan eylerin nasl olduu kavramyla ilgili zel alglama yetenei yaknlamalarnn bir parasn oluturuyordu, ama yalnzca tek bir parasn. Aralarndaki

ba ylesine derindi ki, bunu anlamak hayli zordu; tpk bir tanrda tanr olmas gibi, Tann'nn Baba, Oul ve Kutsal Ruh eklindeki ayr kiiliinin tek bir biimde btnlemesi gibi gizemli bir bad bu. Krlnden ve olaanst yeteneklerinden tr Barty evde eitilmekteydi; ayrca, doutan sahip olduu bu bilgileri ve kendi kendine edindii yetenekleri ona retebilecek bir retmen bulunamazd. Angel da bu okulun ayn snfna devam ediyordu ve Barty'nin tek rencisi olduu gibi, ayn zamanda onun retmeniydi. Yasa gerei, periyodik olarak denklik snavlarna tabi tutuluyorlard. Srekli birliktelikleri yalnzca oyun oynamak eklinde grnse de, renimlerini de srdryorlard. Ve bylece bu projeyi gelitirmilerdi; bir kolu ya da baca sakat brakabilecek bu matematii, aacn dallarndan dp kemik krabilecek bu geometriyi, bu aa bilimini ve bu tehlikeli ocuka gsteriyi, bu strateji, g ve yetenek snavn... Dokuz yandaki bir kabadaynn bu korkutucu eylemini. Bunun nasl olduunu bilmesine ve sorduu sorunun an-lamsz olduunu fark etmesine karn, "Neden? Ah, Tanrm, kr bir ocuun neden aaca trmanmas gereksin ki?" diye sordu Agnes. "Evet, kr o, tabii, ama ayn zamanda bir erkek ocuu," dedi Angel, "ve olan ocuklarnn aalara trmanmalar gerekir." Turta datm konvoyuna dahil olan herkes mee aacnn altnda toplanmt. Tm aile, eitli adlar tayan erikinlerle ocuklar; ban arkaya een ve batmakta olan gneten korunmak iin ellerini gzlerine siper eden herkes, Barty'nin sessizce aaca trmanmasn izliyordu. "En ste kmak iin yolumuz var," dedi Angel, "ve her biri deiik. Barty bu yolu da kullanacak, ama en zor ola-nyla balyor." "Yaa, yle yapyor tabii," dedi Agnes heyecanla. Angel gld. "Barty bu, yle deil mi?" Barty durmakszn yukarya doru trmanyordu; gvdeden ince bir dala, ince daldan kaln bir dala, kalndan bir baka ince dala, yine ince bir dala, oradan gvdeye. Aacn dikey ksmlarna elleriyle tutunuyor, bacaklaryla gvdeye sarlyor, sonra yere yatay bir daln stnde ip cambaz gibi yryor, havada sallanyor, bir daldan dierine basyor, hi durmakszn yukarya doru kyor ve gittike gzden kayboluyordu. On metre, on be metre, evden bile ok daha yksee trmanyor, aacn yeil doruuna doru kyordu. Meenin altndaki herkes bir gzlem noktasndan dierine giderek aac turlad srada, Agnes'a gvence vermek iin, hi konumadan onun yannda duruyordu bazen. nk konumak sanki uursuzluk getirecek gibiydi. Maria onun kolunu tutup hafife skt. Celestina srtn okad. Edom onu abucak kucaklad. Grace bir an onun beline sarld. Glmseyen Wally, iki elinin baparman havaya kaldrd. Tom Vanadium baparma ve iaret parmayla tamam iareti yapt. Her ey yolunda. Telalanma. Yalnzca iaretler ve el hareketleriydi bunlar, nk belki de hi kimse sesinin titrediini belli etmek istemiyordu. Bazen yzn buruturup tehlike asl buradaym gibi yere bakan ve bazen de kollaryla Agnes'a sarlan Paul, aacn en stne varmak zere olan olan izliyordu; yer bir bakma gerekten de ok tehlikeliydi, nk dten ok buraya arp nemliydi. Sesi titremeden konuabilen tek kii, Barty'ye tamamen gvenen Angel'd. "O bana ne retirse, ben bunu renirim ve o da benim grebildiim her eyi bilir. Her eyi, Agnes Teyze." Barty yukarlara trmandka, Agnes'n korkusu daha da fazlalamt, ama ayn zamanda harika, mantksz bir neeyle dolmu gibiydi. Eer bu trman baarlabilirse, karanln stesinden de gelinebilir, diyordu iinden bir ses. Barty ya dinlenmek ya da o inanlmaz aklna izdii boyutlu aa haritasn incelemek iin ara sra duraksyordu ve ne zaman yukarya doru trmanmaya devam etse, ellerini, Agnes'n iinden sessizce evet! dedii doru yerlere koyuyordu. Kalbi Barty'yle birlikte aacn tepesindeydi, onun kalbinin iinde,

tpk olu onun rahminde gvencede olduu zamanki gibi, arabann devrildii ve dullua admn att o yamurlu alacakaranlkta olduu gibi. Gne yavaa batt srada, Barty aacn en yksek yerine ulamt; daha yukardaki dallar onu tayamayacak kadar ince ve gszd. Gkyz, en somurtkan denizcileri bile g-lmsetecek bir krmzlktayd; ayaa kalkarak sol eliyle dallardan birini tutan, sa elini de kalasna dayayan olan, krallnn efendisi gibi orada ylece durdu; karanl amt sanki. Herkes neeyle barmaya balad, ama Agnes Barty olmann ne demek olduunu hissediyordu sadece; hem kr ve hem de yetenekli olmann, hem cesur ve hem de iyi yrekli olmann ne demek olduunu. "Senin Barty iin kayglanmana gerek yok artk, Agnes Teyze," Angel, "yani sen ldkten sonra ne olur diye kayglanmana gerek yok. Eer o bunu yapabiliyorsa, her eyi yapabilir ve sen de yattn yerde huzur iinde olursun." Agnes hl bir sr planlan ve bunlan baaracak gc olan, yalnzca otuz dokuz yanda bir kadnd; Angel'n bu szleri ona ocuka gelmiti. Ama birka yl iinde, belki de bu ocuklarn baz olaylar farknda olmadan nceden grebildiklerine inanacak ve Barty'nin bu baanh trmanna tank olmas onu rahatlatacakt. "Ben de aaca trmanacam," dedi Angel. Ve ardndan, evik hareketlerle aacn ilk dalma kt. "Hayr, bekle, ekerim," diye seslendi onun arkasndan Agnes. "Karanlk kmeden nce, Barty aa iner imdi." Aaca trmanmaya devam eden Angel, glmeye balad. "Barty afak okene dek orada kalsa bile, zaten karanlkta aa inecek, yle deil mi? Sen bizi merak etme, Angel Teyze." Barty annesinin sinirlerini nasl denediyse, Celestina'nn sinirlerini de aynen yle deneyen Angel, mora dnmekte olan gkyz krmzlyla hl etraf aydnlatmay srdrrken, Barty'nin yanna hzla ulavermiti. imdi ikisi birlikte aacn en st dallarndaydlar; bir katedrali andran meenin tepesinden, Angel'n sevinli kahkalar duyuluyordu. Kpek Yl olan 1975'i, 1978'e dek Ejderha Yl, Ylan Yl ve At Yl izledi; '78 yl beat mziine aitti, nk bu yla disko hkimdi artk. Yeniden doan Bee Gees tm dnyay kasp kavuruyordu. John Travolta yakkllyla gzde olmutu. Eitlik yanls Rodezyal asiler savunmasz kadn misyonerlerle okullu kzlar katledecek kadar cesaret bulmulard. Unvann Spinks'e kaptrm olan Muhammed Ali, bu unvan yine geri almt. Austos aynda bir sabah, test sonularna gre az nce kendisine akut miyeloblastik lsemi tans konmu olan Agnes, Dr. Joshua Nunn'n muayenehanesinden kp eve dndnde, herkesin hazrlanmasn ve arabalara binmesini istedi, ama konvoy turta datmayacakt, lunaparka gideceklerdi. Agnes elence treniyle dnmedolaba binmek ve daha ok da ocuklarn glmelerini seyretmek istiyordu. Gzleri ameliyatla alnmadan nce, Barty onun grntsn belleine nasl yerletirdiy-se, o da Barty'nin kahkahalarm kendi belleine yerletirmekti amac. Tany ailesinden gizlememi, ama gelecekte karlaacaklar umutsuz durumu onlara sylemeyi geciktirmiti. Gsz-lemeye balayan kemikleri normal akyuvarlarla alyuvarlarn ve kan phtlamasn salayan hcrelerin retilmesini engelleyen bozuk hcreli akyuvarlarla doluydu. imdi on yanda olan ve niversite mezunlar dzeyine gre yazlan onlarca kitab dinleyen Barty, test sonularn almak iin bekledikleri gnlerde, konacak tany tam olarak anlamak ve kendini buna hazrlamak amacyla, lsemi konusunu incelemiti hi kukusuz. Bu hastaln en kt tr olan akut miyeloab-lastiyi duyduunda sarslm grnmemeye almakla birlikte, dinlediklerinden anlad kadaryla hayli zgn olduu belliydi. Eer gzleri yapay olmasayd, yalnzca st dudann duru biimi bile bu zntsn dile getirirdi. Lunaparka gitmeden nce, Barty'yi bir kenara ekip ona smsk sarlan Agnes,

"Dinle yavrum," dedi, "ben mcadeleden vazgemiyorum. Byle yapacam asla dnme. Bugn elenelim biraz. Sonra bu gece sen, ben ve Angel, yani Kt Olmayan Maceraperestlerin Kuzey Kutbu Topluluu yeleri bir araya gelir, bir toplant dzenleriz.... ve tm gereklerden sz eder, tm srlan reniriz." Angel yllar nce bu toplulua nc ye olarak katlmt. "O aptalca ey," dedi Barty, zntsn belli etmemeye alarak. "Byle syleme. O topluluk hi de aptalca bir ey deil, zellikle de imdi deil. O topluluk biz demek. Bizim eski ve imdiki hlimizin bir simgesi o ve ben bizimle ilgili her eyi ok seviyorum." O gn lunaparkta, elence trenine bindiklerinde, Barty ok deiik bir deneyim yaad; sert virajlarla inili kl raylarda yaanan heyecann tesinde bir tepkiydi bu. Agnes onun yeni ve bilinmez bir matematik kuramn kavrarkan duyduu heyecann aynsna kapldn fark etmiti. Trenden indiklerinde, Barty buna hemen yine binmek isteyince, bir kez daha bindiler. Lunaparklarda krler uzun kuyruklarda sra beklemezler, daima en bata olurlard. Agnes onunla birlikte iki kez daha trene bindi; sonra Paul ona iki kez elik etti ve en nihayet Angel da kez. Bu elence treni takntsnn heyecan yaamakla ya da elenceyle bir ilgisi yoktu aslnda. Barty hissettii gl duygunun ardndan dnceli bir sessizlie brnd; zellikle de sondan bir nceki kez trene bindii zaman, yznn birka santim ilerisinde uan bir martnn rpan kanatlan onu rkttnde. Lunapark ilginliini yitirmiti artk ve Barty'nin tek sz ettii ey, bundan byle yeni bir seziye sahip olmasyd; olan eylerin nasl olduunu hissetmesini kastediyordu tabii... Bu bilinmezlie yeni bir adan yaklaacakt bundan byle. Lunaparkta geirilen gnden sonra, Turtac Bayan'n hastaneye yatmas gerekmemiti. Wally yannda olduu iin, tamamen kendine ait bir doktoru vard; kendisine gerekli olan tm ilalan ona verebilecek ve kan aktarm yapabilecekti. Akut len-fomablastik lsemide n tedavisi uygulanmasna karn, miyeloblastik vakalarda bunun fazla bir yarar yoktu ve bu da evdeki tedavisini hayli kolaylatrmt. Turta datm konvoyuna katlmad ilk iki hafta boyunca, Agnes'm birok konuu oldu, ama son kez grmek istedii daha o kadar ok kii vard ki. Mcadeleyi elden brakmyor, hastalyla baa kmaya alyor, umudunu yitirmiyor, ama her olasla kar ziyaretileri de kabul ediyordu. Kemiklerinin gszlne, dietlerinin kanamasna, ba-arlarna, vcudunda oluan irkin morluklara, anemiyle ilgili yorgunlua ve nefes darlnn skntlarna karn, verdii bu savan en kt yan sevdiklerine de ac ektiriyor olmasyd. Kendileri titrerlerken, onlarn ellerini tutuyordu. Onlarca insan yerine bu hastal neden o ekiyor diye kzanlara kendisiyle birlikte dua etmelerini sylyor ve fkeleri geene dek onlar yanndan ayrmyordu. Birok kez Angel' kucana oturtmu, onun salarn okam ve salkl gnlerinde olduu gibi, onunla konuarak kendisini yattrmt. Ve Barty daima onunla birlikteydi; srekli onunla meguld... Onun her yerde lmeyeceine inanyordu hala, ama annesi onun yannda olamayaca dnyalarda yaayacak olmasna karn, bu gerekle bile huzur bulamyordu. Agnes'm durumu Barty iin ne kadar korkunsa, Paul iin de yleydi. kisi de ancak geceleri birbirlerine sarlabiliyorlard. Agnes bir gece Paul'e, "Eer ktnn de kts olursa, bir daha yrylere kma sakn," dedi. "Tamam," diye yantlad Paul de ve bunu belki de ok kolaylkla sylemiti. "Bunda srarlym. Senin burada birok sorumluluun var. Barty. Turtac Bayan Servisleri. Sana baml olan insanlar. Seni seven arkadalar. Sen benimle yaamn birletirdiinde, baym, buradan yryerek uzaklaamayacak kadar ok insanla da yaamn birletirdin." "Sz veriyorum, Aggie. Ama sen bir yere gitmiyorsun ki." Ekim aynn nc haftasnda, Agnes yataa mahkm olmutu artk.

Kasm aynn ilk gn, her zaman olduu gibi burada da herkesle birlikte olabilmesi iin, Agnes'm yatan oturma odasna getirdiler. ok adl aile yelerinin dnda, imdi ziyareti kabul etmiyorlard artk. 3 Kasm gn sabah, Barty, Maria'dan annesinin kendisine hangi kitabn okunmasn istediini sormasn rica etti. "Sana bunu syledii zaman, sen hemen odadan k. Gerisini ben hallederim." "Neyi halledersin?" diye sordu Mana. "Ona kk bir aka yapmay planlyorum da." Yatan yanndaki masann stnde, Agnes'm daha nce bunlarn tmn okuduu gzde romanlar ve iir kitaplar vard. Kstl bir zaman kaldn bilen Agnes, yeni yazarlarn kitaplarndan holanmayabilecei dncesiyle, sevdii eski yazarlarn kitaplaryla huzur bulmay yeliyordu. Bu kitaplar ona bazen Paul ve bazen de Angel okurdu. Tom, Celestina ve Grace de ara sra ona kitap okumulard. Bir kenarda durup konuulanlar dinleyen Barty, annesinin Maria'dan Emily Dickinson'in iir kitabn istediini duydu. aran, ama Barty'yle ibirlii yapan Maria, kendisine sylendii gibi odadan knca, Barty kimsenin yardmna gerek duymadan doru kitab masann stnden aldktan sonra, annesinin yanna oturup okumaya balad. "Krlar hi grmedim ben... Denizi de hi grmedim... Ama fundaln grntsn biliyorum Ve bir dalgann grntsn de." Yataktan dorularak Barty'ye kukuyla bakan Agnes, "Gidip Emily'yi ezberledin demek," dedi. "Tanr'yla hi konumadm ben Cennet'i de hi ziyaret etmedim Ama orasnn nasl bir yer olduundan eminim Sanki bana ltler verilmi gibi." "Barty?" dedi Agnes merakla. Onun bu aknlyla heyecanlanan Barty, kitab kapatt. "Seninle yllar nce konutuklarmz anmsyor musun? Yamurun olmad yerde nasl yryebildiimi sormutun bana..." "... sonra sen de salkl olduun yerde yryemediinden ve gzlerindeki tmrleri orada brakamadndan sz etmitin," diye anmsad Agnes. "Evet, bunu yapamadm sylemitim ve yle olmuyor zaten. Ama... yamurda slanmadm o dnyalarda yrmyorum ben aslnda, o dnyalarn dncesinde yryorum." "Kuantum mekanii," dedi Agnes, "daha nce bundan sz etmitin." Barty evet anlamnda ban sallad. "Bu tr bir durumda, etki hem nedenden nce yer alyor hem de nedensiz oluuyor. Etki, yamurda kuru kalmak anlamna geliyor, ama yamur yamayan bir dnyada yrmek anlamna gelen neden hi olumuyor. Oluan ey yalnzca dnce." "Tom Vanadium'un aklamasndan daha garip bir aklama bu." "Her neyse, elence trenindeyken, bende yeni bir duygu olutu ve bu soruna yeni bir adan yaklatm. Sonra da, eer bir dnyann dncesinde yryebiliyorsam, yani aslnda o dnyaya hi gitmeden, oradaki baka bir benle ayn gzleri paylaabileceimi fark ettim." Barty annesinin aknl karsnda glmsedi. "Buna ne dersin peki?" Agnes ona inanmay yle ok istiyordu ki, olunun yeniden bir btn olduunu grmeyi ve asl komik olan ey, kendisinin buna inanabileceiydi; hem de duygusal bir tehlike oluturmadan, nk gerekti bu.

Kendisini kantlamak isteyen Barty, annesinin ricas zerine Charles Dickens'n Byk Umutlar'ndan bir pasaj okudu. Sonra da Mark Twain'den bir pasaj. Ardndan, Agnes ona u anda ka parman havaya kaldrdn sordu; Barty drt dedi ve drtt gerekten. Sonra iki parmak. Sonra da yedi. Agnes'n elleri yle solgundu ki; her iki avcu da ptr ptrd. Gzya bezleriyle gzya kanallar yerli yerinde olduklar iin, Barty yapay gzleriyle alayabiliyordu. Sonuta, onlarla gremese de, byk mucizeler gerekletirebiliyordu. Ama bu numara, yamurun olmad yerde yrmekten ok daha zordu. Grmeyen gzlerle grnt salamak, hem zihinsel ve hem de bedensel bir g gerektirmekteydi. Agnes'n sevinci grlmeye deerdi. Dier bir Barty'den dn alnan gzlerle zihinsel bir grnt salamak her ne kadar skntl bir yorgunluk olmusa da, iin en zor ksm, bunca yldan sonra annesini bylesine kk ve solgun bir halde grmesiydi. Onun grntsn yllarca belleinde koruduu yaam dolu o gzel annesinin imdiki grntsn anmsayacakt artk. Anne oul bu yetenekten kimseye sz etmeme karar almlard; Barty bundan sonraki yaamn yine krm gibi srdrecekti, nk ona sanki yabans yaratkm gibi davranlabi-lir veya kendisi istemese de birtakm deneylerden geirilebilirdi. Modern dnyada mucizelere hogr gsterilmezdi. Ama bu gelimeden yalnzca ailenin haberi olabilirdi tabii. "Eer bu artc durum mmkn olabiliyorsa, Barty... daha baka neler olabilir?" "Bu yeterlidir belki." "Aa, kesinlikle yledir! Kesinlikle yeterlidir! Ama... leceim iin fazla zlmyorum ben. Ama seninle Angel'n ileride yaamlarnz birletirdiinizi gremeyeceim iin zlyorum yalnzca. Bunun ok gzel bir ey olacan biliyorum, Barty. ok, ok gzel bir ey olacak." Bu artc iyilemeyi birka gn sessizce kutladlar ve o gnlerde Agnes olunun ona kitap okumasn dinlerken hi yorulmad. Barty annesinin onu dikkatle dinlediini sanmyordu zaten. Onun moralini bylesine ykselten ey, kendisinin yeniden grebilmesiydi; yazarlarn kitaplarda kullandklar o gzel szckler ya da bu kitaplarn ierdii ykler deil. 9 Kasm gn leden sonra, Barty'yle Paul onunla birlikte gemiteki anlardan sz ettikleri srada, Angel onlara iecek bir eyler hazlamak iin mutfaa gittiinde, Agnes bir anda soluk solua kald; vcudu kaslmaya balamt. Zorlukla konuurken, yz bembeyazd. "Hemen Angel' arn. Dierlerini armak iin zaman yok." abucak onun etrafnda toplanp, sanki onlarn vermeyi reddettikleri insan lm alamazm gibi, hemen Agnes'a sarldlar. "Senin o temiz sevgin ne kadar gzeldi... ben de buna elimden geldiince karlk vermeye altm," dedi Agnes, Pa-ul'e. "Aggie, hayr," diye yalvard Paul. Angel'la konuurken Agnes'in sesi gszlemiti, ama bu gszlkte bile ylesine byk bir sevgi vard ki, Barty bu gcn karsnda sarsldn hissetti. "Tanr senin iinde, Angel, sen yle gl bir a sahipsin ki, her ktlkle baa kabilirsin. Konuamayan Angel onu ptkten sonra, sanki onun kalbinin saf sesini belleine yerletirmek istermi gibi, ban Ag-nes'n gsne dayad. "Benim harika olum," dedi Agnes, Barty'ye. "Benim muhteem annem." "Tanr bana ok gzel bir yaam verdi. Bunu hi unutma." "Tamam." Barty gl grnmeye alyordu. Agnes gzlerini kapatt. Barty onun bu dnyadan ayrldn dnmt, ama Agnes yine gzlerini at. "Onlarca dnyann tesinde yalnzca bir tek dnya vardr."

"Umarm yledir," dedi Barty. "Annen sana yalan sylemez, deil mi?" "Hayr sylemez." "Benim... deerli olum." Barty annesine onu ne kadar ok sevdiini syledikten sonra, Agnes son nefesini verdi. O srada, ektii hastaln tm izleri silinmi ve lmn gri maskesi bunlann yerini henz almadan, Barty'nin yandayken, gzlerini yitirmeden nce, belleine yerletirdii o eski gzelliine kavumutu; ylesine belirgindi ki bu, sanki deiime urayarak parlak bir k, bir z halinde bedeninden kurtulmu gibi. Annesine kar saygl olan Barty, Agnes'n hak ettii ekilde bir cenaze treni yaplana ve naa kocasnn yanna gmlene dek, hl grd bir dnyann dncesinde yaamak iin, byk aba gsteriyordu. Cenaze gn lacivert bir takm elbise giymiti. Sanki krm gibi davranarak Angel'n kolunu tutuyordu, ama hibir ey karmam ve bundan sonra yine karanla dnebilecek bir dnyada yaama olaslna kar, her detay belleine yerletirmiti. Agnes ldnde krk yandayd, bu dnyada bir iz brakmak iin ok genti. Ama tam yedi mezhebe ait din adamlarnn idare ettii kilisedeki cenaze trenine iki binden fazla kii katlmt; mezarlkta yaplan tren yle kalabalkt ki, tm arabalarn neredeyse bir mil uzaa park edilmesi gerekmi ve mezara kadar olan yol yrnmt. Kederli topluluk imenlerle kapl tepeliklerde ve dier mezar talarnn arasnda uzun sre beklemiti, ama barahip herkes gelmeden trene balamamt. Burada bulunan hi kimse bu gecikmeden tr sabrsz-lanmamt zaten. Gerekten de, son dua okunduktan ve tabut mezara indirildikten sonra, herkes hl orada durmak ister gibiydi; Barty'nin de fark ettii gibi, sanki mucizevi bir dirili bekleniyordu. Agnes Lampion. Turtac Bayan. Eve dndklerinde, kendini ailenin gvencesinde hisseden Barty, olmayan gzleriyle grmek iin gsterdii byk abadan sonra, an yorgun dmt. On gn sreyle yataktan kalkamad; atei vard, ba dnyor, migren arlar ekiyor ve midesi bulanyordu. Yeniden salna kavuana dek, drt kilo vermiti. Barty annesine yalan sylememiti aslnda. Kuantum mucizesine inanan Agnes, onun srekli olarak grdn ve bunun bedelsiz gerekletiini dnmt. Onun, kendisinin artk karanlktan tamamen kurtulduu dncesiyle rahatlamasn ve yatt yerde huzur bulmasn isteyen Barty de, bunun geici bir grme olduundan sz etmemiti. Yine karanlk dnyasna dnmt imdi, 1983'e dek. Blm 83 HER nemli gnn grevi annesinin ansna yaplmaktayd. Turtac Bayan Servisleri iin daima yeni formller bulunuyor ve yeni yardmlar salanyordu. Barty'nin matematik dehas onlara ok yardmc oluyordu tabii. Kr olmasna karn, grenlerin grmediklerini kolayca alglayabilmekteydi. Tom Vanadium'la birlikte alrken, borsa tarihinde imdiye dek grlmemi ok baarl yatrmlar gelitirmi ve 1980'de yllk ortalama olarak yzde yirmi alt kra gemilerdi. 1970'lerin enflasyonuna gre olaanst bir durumdu bu. Agnes'n lmn izleyen be yl boyunca, ok adl aileleri hayli baarya ulamt. Barty'yle Angel on be yl nce bir araya getirmilerdi, ama o yamurlu gecede Tom'un arka bahede szn ettii yazg, kendisini gstermek iin hi acele etmiyor gibiydi. Barty grebilmek iin ac vermeyen daha baka bir yntem bulamadndan tr, hl karanlk dnyasnday-d. Angel'n, Cain'i ittii byk bceklerle dolu dnyaya bir bakasn itmesi iin hibir neden yoktu. Yaamlarnda yer alan mucizeler yalnzca sevgi ve arkadalkla ilgiliydi, ama her geen gnn sonunda, ileride mutlaka yeni mucizler olacana inanyorlard.

Barty'nin Angel'a evlenme teklif etmesine, onun bunu kabul etmesine ve evlenmelerine hi kimse armamt, Barty'yle Angel evlendiklerinde, her ikisi de on sekiz yandayd. Fazla bir bedel denmesi gerekmeyen yalnzca bir saatlik srede, gzlerinin olduu dnyann dncesinde yryen ve dier dnyalardaki dier Bartylerin gzlerini paylaan Barty, Angel onun yannda mihraba doru yrrken, kendisiyle birlikte yemin ederken ve evlilik yzn takmas iin ona parman uzatrken, en sonunda onu grebilmiti. Yaradln sonsuz saydaki dnyalarnda, Barty bylesine gzel ve ondan daha iyi kalpli hibir kadnn olmadna inanyordu. Trenin sonunda, yine karanlk dnyasna dnd. Karsnn, onun her gnn aydnlatmasna karn, 1986'nn Paskal-yas'na dek bu dnyada yaayacakt yine. Byk, grltl ve neeli evlilik treni itlerden arndrlm bahelerde srdrlmekteydi. Annesinin adndan yle ok sz ediliyordu ki, bazen gerekten de buradaym gibi, onun varln yakndan hissediyorlard. Birlikte geirdikleri ilk gecenin sabah, ikisi de ne yaplmas gerektiini birbirine sylemeden, Barty"ye Angel birlikte sessizce arka baheye gittiler ve gnein douunu en yksek kameriyeden izlemek iin, mee aacna trmandlar. yl sonra, 1986 Paskalyas'nn pazar gn, efsanevi tavan-ck onlara bir armaan getirdi ve Angel o gn kz Mary'yi dourdu. "Bu ailede gzel, sradan bir ad olmasnn zaman geldi artk." Yenidoan kzn grmek isteyen Barty, dier Bartylerin gzlerini paylarken, bu kk, buruuk yzl Mary'ye gn boyunca uzun sre bakp durdu, ta ki dayanamayaca bir migren ars balayana ve konumakta zorlanana dek. Bu konuma zorluu birka dakika iinde gemiti, ama Barty bu zorlu grme abalar sonucunda fel olacandan ya da daha kt bir durumla karlaacandan korkuyordu. 1993 Mays'nn bir leden sonrasna dek karanlkta yaayan Barty iin, en sonunda o gn bir mucize gerekleti; Tom Vanadium bunu yllar nce grmt. Angel heyecandan soluk solua kalm bir halde onu ararken, Barty garajlarn stndeki Turtac Bayan ofisinde Tom Va-nadium'la muhabbet ediyordu. Alttaki garaj yllar nce ikiye blndnde, stteki daire de geniletilmi ve Tom'a alabilecei ayr bir mekn salanmt. Tom imdi yetmi alt yanda olmasna karn, hl Turtac Bayan Servisleri iin alyordu. Bu kurulutaki elemanlarn emeklilikle ilgili bir ya limiti olmadndan, Peder Tom da lene dek almay planlyordu. "Ve eer o gn turta datm g-nyse, siz bunlar datana dek cesedimi olduu yerde brakn. Datmn aksamasndan sorumlu olmam bylece," diyordu. yl nce din adaml grevine geri dnen Tom, imdi yine Rahip Tom'du ve istei zerine, Kilise onu Turtac Bayan Servisleri kuruluunun papaz yapmt. Bir rastlant sonucu, Barty'yle Tom o srada, televizyonda grm olduklar bir kuantum fizikisinden sz ediyorlard; fizikinin sunduu bu belgesel program, yaratlan evrenin srlaryla kuantum mekaniinin son icatlar ve ve molekler biyoloji arasndaki gizemli iliki hakkndayd. Fizikinin ve birka meslektann iddiasna gre, kuantum kuram daha derinlemesine anlaldnda, ileride, bilimle yazg arasnda artc bir balant olduu ortaya kacakt. Telala ofise giren Angel, soluk solua kalm bir halde, "abuk gel! nanlmaz bir ey bu. Harika bir ey. Bunu grmen gerek. Anladn m, Barty, bunu grmen gerek," dedi. "Tamam." "Bunu grmen gerek diyorum sana." "Angel ne diyor?" diye sordu Barty, Tom'a. "Senin duyman gereken bir ey olduunu sylyor." skemlesinden kalkan Barty, tpk o gn elence treninde yapt gibi belleinde dnyasn aydnlatmaya alarak, An-gel'la Tom'u merdivenlerin altna dek izledikten

sonra onlarla birlikte, mee aacnn glgeliinde kalan arka baheye gitti; her eyi grebiliyordu yine. Mary orada oyun oynuyordu. Barty yedi yldan beri gremedii kzn grnce, neredeyse dizlerinin stne kecekti. Mary annesinin kopyasyd; Angel'n da yandayken en azndan byle grnmesi gerektiini dnd Barty... bu eve ilk kez 1968'de geldii gn, mutfa kefederken ekmek kzartma makinesini bir rtnn altnda bulduunda. Eer kznn grnts onu dizlerinin stne ktrrse, yedi yldr gremedii karsnn grnts de onu imenlerin stne sererdi. Drt yandaki altn sars renkli av kpekleri Koko, imenlikte srtst yatm, patilerini havaya kaldrm, gen sahibesi Bayan Mary'nin onun tyl karnn okamasn bekliyordu. "Tatlm," dedi Angel kzna, "az nce Koko'yla oynadn oyunu gstersene bize. Gster bunu bize, tatlm. Haydi. Gster bize." "Annem bunu fazla abartyor," dedi Mary babasna. "Anneni bilirsin, byledir ite," diye yantlad Barty. Bir sonraki uzun karanlkta, kk kznn ona destek olacak grntsn belleine iyice yerletirmek isterken, hayli zorlanyordu. "Sen u anda gerekten grebiyor musun, Baba?" "Evet, gerekten grebiliyorum." "Ayakkablarm beendin mi?" "ok gzel." "Samn eklini de..." "Gster bize, gster bize, gster bize! " diye srar etti Angel. "Tamaaam," dedi Mary. "Haydi oynayalm, Koko." Onun arkasndan yuvarlanarak ayaa kalkan kpek, elenmeye hazr bir halde kuyruunu sallamaya balad. Mary'nin elinde, Koko'nun tm gn mutlulukla bunun peinden kouturaca, eer ona izin verilirse bunu tm gece ineyecei ve kan ciyak ciyak sesle ev halkn uykusuz brakaca san vinil bir top vard. "Bu topu istiyor musun?" diye sordu kk kz Koko'ya. Koko topu istiyordu tabii, hem de ok. Onu kesinlikle elde etmek zorundayd ve Mary topu ileriye frlatr gibi yapt srada harekete geti. Ama birka kouturmadan sonra, Mary'nin topu frlatmadn fark eden kpek, kuyruunu sallayarak geri dnd. Mary tam o anda ileriye doru koarak, "Yakala bakalm beni!" diye seslendi ona. Yn deitiren Koko, harika bir dnle kk kzn arkasndan komaya balad. Mary de aynen onun yapt gibi kendi evresinde dndkten sonra, bu kez aniden sola doru dnd... ... ve ortadan kayboldu. "Aman, Tanrm," dedi Tom Vanadium. Kz ve san vinil top bir saniye nce buradaydlar. Bir sonraki saniye ise, sanki hi burada deilmiler gibi, ortadan kaybolmulard. O srada aniden duran Koko, ararak, nce soluna, sonra da sana bakt; sahibesi Bayan Mary'nin sesini duyabilmek iin, sarkk kulaklarn hafife havaya dikmiti. Mary kpein arkasnda elinde topla bir anda ortaya knca, aran Koko ona doru dnd ve yine bir kouturma balad. yice afallayan Koko'yu annesiyle babasnn yanna gtrmeden nce, Mary kez ortadan kaybolmu ve kez yeniden ortaya kmt. "Temiz i, yle deil mi?" "Bunu yapabileceini ne zaman fark ettin sen?" diye sordu Tom. "Az nce," dedi kk kz. "Ben verandada oturmu Pop-sicle yiyordum ve bunu yapabileceimi dndm." Barty Angel'a, Angel da Barty'ye bakt; ardndan, her ikisi de kzlarnn nnde imenlere diz ktler. Glyorlard... ama sonra bu glleri biraz deiti. Her ikisinin de Angel'n Enoch Cain'i itmi olduu byk bcekler dnyasn dndkleri kesindi. "ok artc bir ey bu, tatlm, harika bir ey, yine de dikkatli olman gerekir," dedi Angel.

"Ama korkutucu bir ey deil ki," diye yantlad Mary. "Ben yalnzca bir sreliine baka bir yere gidip, sonra geri dnyorum. Bu tpk bir odadan dierine gitmek gibi bir ey. Orada skp kalacak deilim ya." Ardndan, Barty'ye bakt. "Sen bunun nasl olduunu biliyorsun, Baba." "Biraz. Ama annenin kastettii ey..." "Onlarn bazlar kt yerlerdir belki," diye uyard Angel kzn. "Aa, tabii, biliyorum," dedi Mary. "Ama oras kt bir yerse, bunu nceden hissedebilirsin ve bylece kt olmayan bir sonraki yere gidersin. ok zor bir i deil." ok zor bir i deil. Barty kzn kucaklamak istiyordu. Ve kucaklad da. An-gel' da kucaklad. Sonra da Tom Vanadium'u. "Bir ikiye gereksinim duyuyorum ben," dedi Rahip Tom. Kk lamba Mary Lampion da, tpk annesiyle babas gibi evde eitiliyordu. Ama yalnzca okuma, yazma ve aritmetik renmiyordu. Yava yava, hibir okulda retilmeyen artc birok yetenek gelitiren Mary, aslnda bu dnyada olan, ama grnmeyen baka dnyalara seyahat edip durarak, oralar kefetmekteydi. Yine karanlk dnyasnda yaayan Barty de kznn bu dnyalarla ilgili olarak anlattklarn dinlerken, onun araclyla sanki gzlerini hi kaybetmemi gibi, her eyi grebiliyordu. 1996'nn Noel akam, aile akam yemei iin oturma odasnda topland. Buradaki mobilyalar kenara ekilmi ve herkesin smas iin odann bir bandan dierine dek masa yerletirilmiti. Masa hazrlandktan, araplar kadehlere doldurulduktan ve Mary dndaki herkes iskemlesine oturduktan sonra, "Ben kran duasna balamadan nce, kzm kk bir gsteri sunmak istediini syledi bana," dedi Angel. "Bunun neyle ilgili olduunu bilmiyorum, ama Mary ark sylemeyecei, dans etmeyecei ve iir okumayaca konusunda gvence veriyor." Masann banda oturan Barty, Mary'nin arkadan ona doru yaklatn tam kendisine dokunacakken fark ermiti. Eliyle onun kolunu tutan Mary, "Baba, iskemleni masadan biraz uzaklatrdktan sonra, kucana oturmama izin verir misin?" diye sordu. Sylenileni yapan Barty, "Eer bu bir gsteriyse, ben de bunun ba aktrym demek," dedi. "Ama benim asla kravat takmadm unutma." Mary, "Seni seviyorum, Baba," dedikten sonra, avularn onun akaklarna dayad. Barty'nin dnyas bir anda eskisi gibi aydnlanmt. nce, ellerini onun akaklanndan ekerken glmseyerek kucanda oturan Mary'sini, sonra aile bireylerinin yzlerini ve ardndan, stne Noel ssleri ve titrek kl mumlar yerletirilmi olan yemek masasn grd. "Sen artk hep greceksin," dedi Mary. "Dier dnyalarda-ki senlerden alnan bir grme duyusu paylam bu, ama bunu yitirmemek iin herhangi bir aba gstermene gerek yok artk. Ba arlar ekmeyeceksin. Hibir sorun olmayacak. Mutlu No-eller, Baba." O yl otuz bir yanda olan Barty Lampion, ksa sreli grmeler dnda yirmi sekiz yldan fazla bir sre krl yaadktan sonra, on yandaki kz sayesinde, grme duyusuna yeniden kavumutu. 1996'dan 2000'e dek geen her gn boyunca srdrlen grevler, Agnes Lampion'n, Joey Lampion'n, Harrison White'in, Seraphim White'n, Jacob Isaacson'n, Simon Magusson'n, Tom Vanadium'un, Grace White'in ve Wally Lipscomb'un anlarn yaatmak iindi; onlar evrelerindeki kiilere ylesine ok ey vermilerdi ki... ama belki de baka dnyalarda yaamakla birlikte, bu dnyadan gitmilerdi artk. sfrl yln kran Gn yemeinde, yine u uca yerletirilen masada oturduklar srada, imdi on drt yanda olan Mary Lampion, balkaba turtas hakknda ilgin bir aklama yapt. Kendisi dnda kimsenin gidemedii yerlere yapt seyahatlerde, bu sonsuz saydaki dnyalarn ancak kk bir ksmn kefettii byleyici yedi yln

ardndan, tpk Barty'nin annesinin de lm yatandayken oluna syledii gibi, hi kukusuz sezinledii bir eyden sz ediyordu Mary; tm bu dnyalarn tesinde, zel bir tek yer, parlak bir tek dnya vardr. "Ve bana yeterli bir sre verirseniz, oraya da nasl gidileceini bulur, o dnyay grrm." Panie kaplan annesi, "Ama lmeden," dedi. "Aa, tabii," diye yantlad Mary, "lmeden. Oraya gitmenin kolay bir yolu bu. Ben bir Lampionm, yle deil mi? Eer bundan saknmak istesek bile, kolay yolu mu seeriz biz? Mee aacna trmanmak iin, babam da en kolay yolu mu semiti?" Barty bir tek koul ne srd. "lmeden... ve geri gelebileceinden emin olduun zaman." "Eer oraya gitmeyi baarrsam, geri dnerim," diye sz verdi Mary ailesine. "Konuacak ne ok ey olacan bir dnsenize. Belki de br Dnya'dan yeni turta tarifleri bile alabilirim. Ejderha Yl olan 2000'in ardndan, sessizce Ylan Yl geliyor ve ondan sonra da At Yl. Her geen gn, bizden nce lenlerin ansna grevler srdrlyor; kendi grevlerini srdren Mary de sizlerin arasnda. Onun ne kadar zel birisi olduunu imdilik yalnzca ailesi biliyor. Ama ok nemli bir gnde, bunu herkes renecek. YAZARIN NOTU Baz anlatmsal etkiler oluturmak amacyla, kitabmda San Francisco'daki St. Mary Hastanesi'nin kat planndan ve i meknndan sz ettim biraz. Bu romanda ad geen St. Mary grevlileri tmyle hayalidir ve kendilerinin ne gemite ne de gelecekte burada alm ya da alacak olan kiilerle herhangi bir ilgileri vardr. Gerein niteliiyle yazgnn badamas ve zellikle yaratlan evren kavram konusunda kuantum mekaniinin ortaya koyduu kuram ilk gzlemleyen kii ben deilim. Benden nce birok deerli fiziki bu konudan sz etti. Ama anladm kadaryla, insan ilikilerinin kuantum mekaniini yanstmas kavram bu kitap araclyla aklanyor: Her insan yaam bir dieriyle girift bir biimde balantldr; tpb atomdan kk molekllerin birbiriyle balantl olduklar gibi; her belirgin karmaann altnda garip bir dzen vardr ve kuantum ustalarnn da syledii gibi, "uzak mesafedeki etkiler" insan toplumunda atomik sistemler, molekler sistemler ve dier fizik sistemleri olarak gzlenebilirler. Bu romann kahramanlarndan Tom Vanadium, kuantum mekaniinin karmak durumlarn kitabn bir tek blmnde, birka cmleyle basit bir ekilde aklamaya alt, nk bir roman karakteri olduunu anlamamasna karn, kendisinin okuyucularn houna gitmesi gerektiini dnyordu. Bu roman okuyan her fizikinin onu rahmetle anacan umarm. YAZAR HAKKINDA New York Times'a gre en iyi satanlar listesinde daima ilk srada yer alan bitaplarn yazar olan DEAN KOONTZ, kars Gerda'yla birlikte, Gney California'da yaamaktadr. BTT

You might also like